kurtuluş cephesi, sayı: 122, temmuz-ağustos 2011

Upload: kurtuluscephesi

Post on 07-Apr-2018

226 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    1/32

    http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 21 SAYI: 122 Temmuz-Austos 2011

    KURTULU CEPHESAnti-Emperyalist ve Anti-Oligarik Mcadelede

    Zafer Bizim Olacaktr!

    Resneli Niyazi ve

    Asakir-i Mansure-i Muhammediyye

    Demokrasinin Olmad Bir lkedeVarm Gibi Davranmak

    Blgesel zerklikUlusal zerklik

    Toprak-D Ulusal-Kltrel zerklikTopraa Bal Ulusal-Kltrel zerklik

    Demokratik zerklikmmetilik

    Dnya Bor KrizininArifesi mi?

    EkonomideHissedilen Hava Scakl

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    2/32

    KURTULU CEPHES Temmuz-Austos 2011

    KURTULU CEPHESSORUMLU: Sezai Grr

    Yazma Adresi:Postfach 1414

    55504 Bad Kreuznach / Deutschland

    http://www.kurtuluscephesi.com

    http://www.kurtuluscephesi.org

    http://www.kurtuluscephesi.net

    http://www.kurtuluscephesi.de

    E-Posta Adresi:[email protected]

    Bu say LKER Matbaasnda baslmtr. Bask Tarihi: 5 Austos 2011

    RESNEL NYAZ VEASAKR-MANSURE-MUHAMMEDYYE

    DEMOKRASNNOLMADII BR LKEDEVARMI GBDAVRANMAK

    BLGESEL ZERKLK,ULUSAL ZERKLK,TOPRAK-DIIULUSAL-KLTREL ZERKLK,TOPRAA BALIULUSAL-KLTREL ZERKLK,DEMOKRATK ZERKLK,

    MMETLK

    DNYABOR KRZNNARFES M?

    EKONOMDEHSSEDLENHAVA SICAKLII

    Geen yl gerekletirilen Balyoz ope-rasyonuyla birlikte balayan, TSKnn

    emir-komuta zincirinde yaplan tasfiye-lere ilikin tarihsel bir anmsatma.

    Demokrasinin olmad bir l-kede demokrat olmak, phesiz

    demokrasinin olmasn istemek vebunun iin mcadele etmek demek-

    tir. Ama demokrasinin olmadbir lkede demokrasinin olduunu

    varsaymak, demokrat olmak deil,demokrat gibi davranmak demektir.

    DTK ve KCKnin demokratik zerklikilanyla Krt ulusal hareketinde

    meydana gelen gelime ve deimele-rin genel bir deerlendirmesi.

    rlandayla balayan, Portekiz veYunanistana yaylan Avrupa bor

    krizinin yeni bir dnya bor krizinednme dinamikleri zerine bir

    inceleme.

    Tketici kredileriyle ve kredi kartlarylasalanan tketim ekonomisindeki

    grntsel refahn manzara-i umumi-yesi.

    3

    7

    11

    15

    28

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    3/32

    Temmuz-Austos 2011 KURTULU CEPHES

    Resneli Niyazi veAsakir-i Mansure-i Muhammediyye

    Devlet aygt, brokrasi ve militarizmi ilebir btn olarak egemen snflarn bask r-gtdr. Bu bask rgt, yani devlet, sivil ve asker grevlilerden oluur. Bunlarn g-revi, egemen snflarn egemenliklerini ko-rumak ve srdrmektir.

    Sivil brokrasi, i emniyet tekilatndan(polis) mahkemelere ve cezaevlerine kadarher alan kapsayan memurlar ordusudur.Olaan koullarda bunlarn grevi, (ege-

    men snflarn egemenliklerinin ifadesi olan)mevcut yasalar erevesinde, dzenin ku-rallarna uymayanlar ve kar kanlar etki-sizletirmektir.

    Arlkl olarak subaylarn oluturduuaskeri brokrasi ise, yine olaan koullardadevletin d gvenliinden sorumludur vedarya kar egemen snflarn bask ay-gtn korurlar. Askeri brokrasi, bir btnolarak devletin resmi silahl kuvvetlerini, ya-ni ordusunu oluturur.

    Egemen snfn egemenliinin bir baka

    snf tarafndan ortadan kaldrlmasnn ko-ullarnn ortaya kt olaan olmayan ko-ullarda, sivil ve asker brokrasi blnme-ye ve paralanmaya urar. Bunlarn bir b-lm, yeni ve ykselen snfn egemenliinisalamak amacyla mevcut egemen snf yada snflara kar bir konuma geerken, di-er blm mevcut egemen snfn yann-da yer almay srdrerek, mevcut dzeninkoruyucusu olarak dierlerine kar sava-r.

    Bu arada, her iki blmde de yer alma-

    yan brokratlar vardr. Bu brokratlarnzellii, hangi tarafn kazanacann belli ol-mad bir dnemde sureti haktan gr-

    nerek zaman kazanmak ve sonuta kaza-nan tarafn yannda saf tutmaktr.

    Olaan olmayan bir dnemde ortaya -kan bu l brokratik blnme, olaylarsonulanana kadar kesin ve deimez birsaflamay temsil etmezler. Her blmarasnda geli ve gidiler, saf deitirmelerolur. Bu nedenle, atmal dnemlerde ki-min kim olduu, kimin ne zaman ne yapa-ca tam olarak bilinemez.* Bilinen ve ke-

    sin olan tek ey, devletin, u ya da bu ege-men snfn bask aygt olduudur.Bylesi atma ve i ayrma/blnme

    dnemlerinde, eer atan kesimlere kar- bir baka alternatif ortaya kar ve bu al-ternatif atan kesimlerin tmne kar birkonumdaysa, bu alternatif gcn olutura-ca tehdit algsna bal olarak, atankesimler arasnda geici uzlamalar(con-sensus) ortaya kar. Bylece eski ve yeniegemen snflar birleik bir kar-g olutu-rarak, kendilerine alternatif olan gc yok

    etmeye ynelirler.Olaan olmayan bir dnemde ortaya -

    kan i atmalarn dier bir zellii, dglerin de (kendi karlar dorultusunda)dorudan ya da dolayl olarak bu i at-malara katlmasdr.

    Olaan olmayan bu atma ve ayrma

    * Eer olaan olmayan dnem, devrim ve kar-devrim dnemiyse, saflar ok daha belirgindir. Dev-rim glerinin ilkeleri ve kurallar vardr. Kimin kimolduu, kimin kime kar olduu ve ne yapt bu il -

    ke ve kurallar tarafndan belirlenmitir. Bylesi d-nemlerde saflar keskinletiinden (kutuplama) be-lirsizlikler azalr, atan gler asndan net bir tab-lo ortaya konulabilir.

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    4/32

    KURTULU CEPHES Temmuz-Austos 2011

    dnemlerinin en temel unsuru ise, silahlglerdir. Silah, bylesi dnemlerde belirle-yici bir yere sahiptir. Maonun deyiiyle, za-fer, namlunun ucundadr. Taraflarn gc-

    n belirleyen, saflarndaki silahl glerin ni-celii ve niteliidir. Bu nedenle, sivil g-ler arasndaki atmada taraflar kendi ko-numlarn glendirmek amacyla daha b-yk ve daha gl bir silahl gce sahip ol-mak iin abalarlar. Sivil gler arasnda-ki atmann silahl gler arasndaki at-maya dnt durumlar bir i sava or-tam oluturur.

    Resmi devlet dzeyinde en nemli ve enbyk silahl g ise, ordudur. Bu nedenle,devleti ele geirme mcadelesinde, taraflarorduyu kendi saflarna ekmek iin tmglerini ve olanaklarn seferber ederler.

    Sezar dneminde pax-Romay (RomaBar) kuran da, Mekkeyi feth eden de, s-tanbulun fethini salayan da, silahl gler,yani ordular olmutur. ngilterede Crom-wellin ordusu, Fransz devriminde devrim-ci ordu, burjuvazinin egemenliini salayansilahl g olmutur.

    Kendi resmi tarihine gre, Trk ordu-su, Byk Hun mparatoru Mete Hann

    tahta k tarihi olan M.. 209 ylnda ku-rulmutur. Buna gre, Trk ordusu, 2220yllk erefli bir tarihe sahiptir. Bu iki binylda Trk toplumu byk toplumsalsistemi yaamtr: Kleci toplum, feodaltoplum ve (emperyalizme baml) kapita-list toplum. Bu toplumsal dnmlere ra-men Trk ordusu varln srdrm veher dnemin egemen snfyla uyum iin-de asli grevini yerine getirmitir. Trkordusu, tarih boyunca bask aygtnn (dev-letin) askeri gc olarak varln srdr-

    mtr.Resmi tarihe gre bu iki bin yllk si-

    lahl g, ordu, tarihin deiik zamanlarn-da farkl karlarn temsilcileri olarak kendiiinde blnmtr. Birlik ve btnl,emir-komuta zincirine ball ve stndisiplini ne kadar yceltilirse yceltilsin,Trk ordusu, bu blnme dnemlerindepek ok askeri bakaldrya, isyana sahneolmutur. Resmi tarihin bile gerici ayak-lanmalar olarak ilan ettii Yenieri syan-lar (kazan kaldrma) bunun tipik bir r-

    neidir.1826da Sultan II. Mahmut Han tarafn-

    dan Asakir-i Mansure-i Muhammediyyeye

    (Muhammedin Yardmyla Galip Gelen Or-du) dnen Trk ordusunun kuruludzene kar (Abdlhamit Hana kar) ilkve son bakaldrs ise, Resneli Niyazi ve ar-

    dndan Binba Enverin Temmuz 1908deMakedonya dalarna kmalardr. Yaklak200 kiiyle balayan bakaldr, AbdlhamitHan II. Merutiyeti ilan etmeye zorlam-tr. Bu bakaldrnn en nemli zellii, JnTrklerin, gen subaylarn emir-komu-ta zincirinin dnda ve ona ramen hare-ket etmeleridir.

    ttihat-Terakki dnemindeAsakir-i Man-sure-i Muhammediyye milli orduya dn-trlmtr. te bu milli ordunun ilk veson byk bakaldrs ise, yedi dvele kar- Anadolunun kurtuluu iin yrtlen s-tiklal Harbidir. Padiaha ramen padiahl- korumak ve Anadoluyu yabanc ordula-rn igalinden kurtarmak amacyla yrt-len stiklal Harbi, ayn zamanda milliordunun cumhuriyet ordusu haline d-nmn getirmitir.

    1923de Cumhuriyetin ilanndan sonracumhuriyet ordusunun mevcut iktidarakar ilk byk bakaldrs, 1960 ylnda ger-ekletirilen 27 Mays htillidir. 27 Mays

    htilli, gen subaylarn ordunun emir-komuta zincirinin dnda ve ona ramen1908 ylnda Mekadonya dalarnda balat-tklar bakaldrnn ikinci versiyonudur.

    22 ubat 1962de (ve ardndan 21 Mays1963te) Kara Harp Okulu Komutan Kurmay Albay Talat Aydemir ve Binba Fethi Gr-can ynetiminde Kara Harp Okulu renci-leri, genel gidiata ve ordu iindeki tas-fiyelere kar ihtill giriiminde bulun-mulardr. Bu olay, gen subaylar arasn-da ttihat gelenein ne kadar etkin ve

    yaygn olduunu bir kez daha gstermitir.Gen subaylarn bakaldrlarnn 4.

    versiyonu ise, 9 Mart 1971de akim kalmve emperyalizm ile yerli egemen snflarn12 Mart darbesi gereklemitir. ByleceTrk ordusunda yeni bir dnem, emir-komuta zinciriiinde askeri darbeler dne-mi balamtr.

    12 Mart darbesi ile birlikte, lke-deki snflar kombinezonunda tambir deiiklik olmutur. lkedeki dev-rimci-milliyetilerle oligari arasnda-

    ki nispi denge bozulmu, devletin b-tn kurumlarna oligari tam anlamile hakim olmutur.

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    5/32

    Temmuz-Austos 2011 KURTULU CEPHES

    Kkenini Osmanl devletinden veyirmi be yllk Cumhuriyet dnemikk-burjuva ynetiminden alanTrk ordusunun kk-burjuva dev-

    rimci gelenei artk son bulmu, or-du dorudan emperyalizmin ve oli-garinin smrgeci politikasnn ale-ti olmutur. (Mahir ayan,KesintisizDevrim II-III.)

    12 Mart darbesi, Trk ordusu iindekiaadan yukar bakaldr geleneinin desonu olmutur. Artk ordu, emir-komutazinciri iinde, eski Genelkurmay BakanDoan Grein szyle, tak deyince akdiye yapan ordu haline gelmitir.

    Bu durumun ortaya kmasnda Ameri-kan emperyalizminin dorudan ya da NA-TO araclyla ordu iinde yrtt sistem-li alma etkin olmutur. Bu sistemli al-ma ve 12 Marttan itibaren yrtlen tasfi-yeler sonucu tak deyince ak diye yapanbir komuta zinciri ortaya kartlmtr. Butarihten itibaren Trk ordusunun devrim-ci-milliyetiler (gnmzn sylemiyleulusalc) geleneinden sz etmek artkmmkn deildir. Emir-komuta zincirinindnda, aadan yukar darbeler dnemi

    ve gelenei sona ermitir.Her ne kadar devrimci-milliyeti gele-nek sona ermi ve devrimci-milliyetilerordu iinden tasfiye edilmise de, Trk or-dusunun baz hasletleri tam olarak yokedilememitir. Bunlarn banda, yurttasulh, cihanda sulh vecizesinde ifadesini bu-lan ve tmyle Osmanl mparatorluununson dnemindeki Balkan ve I. Dnya Sava- ile Kore Sava deneyimlerinden kartl-m olan, yabanc lkelerle yabanc lkeler-deki askeri mdahalelere katlmama has-

    leti gelir. (Unutulmamaldr ki, ordularnhasletleri, her zaman bir snfn ya da ke-simin karlarna denk der.)

    1991de Amerikan emperyalizminin Iraksaldrsna katlarak bir koyup almayhesaplayan T. zala kar emir-komutazinciri iinde gerekletirilen kar k,Trk ordusunun I. Krfez Savana katl-masn nlemitir. Benzer bir gelime, Mart2003de Amerikan emperyalizminin Irak i-galine katlma konusunda ortaya kmtr.Tek farkla ki, birincisinde emir-komuta zin-

    ciri bir btn olarak hareket ederken, ikin-cisinde emir-komuta zincirinde ayrmaortaya km, Genelkurmay Bakan Hilmi

    zkk ve ekibine ramen Irakn askeriigaline katlnmas nlenmitir.* Ama buda, Trk ordusunun emir-komuta zinci-riyle baz olaylara mdahale etme gele-

    neinin sonu olmutur.Trk ordusunun emir-komuta zinciri

    iinde I. Krfez Savana katlmasnn en-gellenmesiyle birlikte emir-komuta zinci-rinin yeniden dizayn edilmesi ynndealmalar balatlmtr. 2003 ylna gelindi-inde, Genelkurmay Karargah ve Kara Kuv-vetleri Komutanlndaki yeni emir-komu-ta yaps belli llerde oluturulmusa da,Amerikan emperyalizminin istedii dzey-de gereklememitir. Bunun zerine 2003ylndaki YA (Yksek Askeri ura) toplant-snda neo-ulusalc generaller belli ller-de tasfiye edilmi ve daha sonraki yllardabu tasfiyeler srmtr. (Parantez iinde be-lirtelim ki, Balyoz Darbe Plan, 5-7 Mart2003te I. Ordu Karargahnda gerekletiri-len Plan Seminerine dayandrlmaktadr.Tezkerenin TBMMde reddedildii tarih 1Mart 2003 ve ABDnin Irak igalinin balan-g tarihi de 19 Mart 2003tr.)

    Olaan YA kararlaryla yrtlen tasfi-yelerin yeterli sonucu vermedii ve sre-

    ci uzatt grld andan itibaren, Trkordusunun emir-komuta zinciri Ergene-kon ve Balyoz operasyonlaryla yeniden di-zayn edilmeye balanmtr.

    Bugn olaylar izleyen herkesin ortak ka-ns, Trk ordusuna ynelik bu tasfiye vedizayn almalarnn arka plannda Ame-rikan emperyalizminin bulunduudur. AKP-nin creti de buradan kaynaklanmakta-dr.

    Amerikan emperyalizmi, Ortadoununyeniden dizayn edilmesine yneldii bir

    srete Trk ordusunun son hasletlerinide ortadan kaldrmaya karar vermitir. Artk Amerikan emperyalizmi tak deyince akdiye yapan bir Trk ordusu istemektedir.Bunu gerekletirmek iin de, medya ara-clyla youn bir psikolojik sava yrtl-mekte, emir-komuta zinciri alabildiineitibarszlatrlmakta ve aalanmaktadr.

    * Irak igaline Trk ordusunun katlmamasnnyasal gerekesi tezkerenin TBMMden gememesi-dir. Ancak P. Wolfowitzin (W. Bush dneminde Sa-

    vunma Bakan Yardmcs ve 2005-2007 arasnda Dn-ya Bankas Bakan) ak biimde ifade ettii gibi, tez-kerenin TBMMden gememesinde Trk ordusu bi-rinci dereceden sorumlu tutulmutur.

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    6/32

    KURTULU CEPHES Temmuz-Austos 2011

    Son YA ncesinde ortaya kan gelimeler(emir-komuta zincirinin en st halkasnntoptan istifa etmesi) tasfiye srecinin so-nuna gelindiini gstermektedir. Bundan

    sonraki sre, Trk ordusunun Ortadoublgesinde (ilk planda Suriyede) aktif g-rev almas srecidir. Buna ilikin olas tmengeller ortadan kaldrlm grnmekte-dir.

    Burada siyasal olaylar yakndan izleyen ve Trk ordusundaki tasfiyelerin AKPyiglendireceinden kayg ve korku duyan(zellikle ulusalc) aydnlar, Trk ordu-sunun emir-komuta zincirinin bylesineaalanmalarla, itibarszlatrmalarla yeni-den biimlendirilmesi karsnda nedenbaka trl tepki gstermediini anlaya-mamaktadrlar. Bu anlayamamann teme-linde, 12 Mart darbesinden sonra Trk or-dusunun i sava ordusuna dntrlme-sinin anlalmamas yatmaktadr.

    Kesinkes 12 Mart darbesinden sonraTrk ordusu, emperyalizm ve yerli ege-men snflarn dorudan bask gc olarakbiimlendirilmitir. 1991de Sovyetler Birli-inin datlmas sonucu Amerikan emper-yalizmi iin komnizm tehlikesinin orta-

    dan kalkmasyla birlikte, Trk ordusununi sava ordusu olma zellii yeterli ol-maktan kmtr. Byk ya da Genile-tilmi Ortadou sylemleriyle Amerikanemperyalizminin Ortadoudaki Baas rejim-lerini tasfiye etmeye ynelmesi, Trk ordu-sunun i sava ordusu olmann yanndave dnda d sava ordusu olmasn ge-rektirmitir.

    Emperyalizmin Libya mdahalesindeTrkiyeye aktif grev verilmesine ra-men, Trk ordusu bunun gereini tamolarak yapamamtr. imdi srada Suriye ve

    ran bulunmaktadr. zellikle Suriye konu-sunda Trk ordusunun aktif ve etkin birrol stlenmesi aamasna gelinmitir. an-l ordu, tak deyince ak diye yapacaktr.Bylece anl zaferlere imzasn atarak,tarihteki anl ve erefli yerini yeniden ala-caktr! Yaanlan tasfiye srecindeki aa-lamalar ve itibarszlatrmalar da bylecealm olacaktr.

    Bunlara ramen, Trk ordusunun by-lesine aalanmasna ve itibarszlatrlma-sna, Suriyeye kar bir mdahale gc ola-rak kullanlmasna kar olanlar zinde g-lerin bu durum karsndaki sessizliiniyine de anlayamyorlarsa tek bir eyi bilme-lidirler: Bugn Trk ordusunun, szde la-ik ve ulusalc ordunun, Amerikan emper-yalizminin destei ve talimat olmaksznemir-komuta zinciri iinde bir eyleremdahil olmas olanakszdr. Bir eyler yapmak durumunda olduu varsaylangen subaylarn, 1908de Resneli Niyaziile Binba Enverin yapt gibi daa ka-

    rak bakaldrmaktan baka seenekleri yok-tur. Eer bu seenekten hi sz edilmiyor-sa, bunun bir nedeni bu gelenekin orta-dan kaldrlm olmasysa, dier nedeni hibirinin Resneli Niyazi olmak istememesi-dir.

    Geriye kalan tek seenek, Amerikan em-peryalizminin hizmetinde Asakir-i Mansure-i Muhammediyyenin askeri olmaktr.

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    7/32

    Temmuz-Austos 2011 KURTULU CEPHES

    nce baz sorulara yant vermek gere-kir:

    Burjuva demokratik devrimin tamamlan-mad, demokratik hak ve zgrlklerinska rafa kaldrld, kullanlmasna izinverilmedii, gizli faizm dnemlerindesandksal demokrasiyle ilerin yrtlme- ye alld, ama iplerin elden karld- dnemlerde ynetimin askeriletirildii,askeri darbelerle demokratik muhalefetin

    ve devrimci hareketin kan ve iddetle tasfi-ye edildii bir lkede demokrasiden, de-mokratik hak ve zgrlklerden, demok-ratik muhalefetten, demokratik temayl-lerden, demokratik gelenekten ve niha-yetinde demokratik kltrden sz edile-bilir mi?

    Emperyalizme baml, global ekono-mi denilen emperyalist dnya ekonomisi-nin bir paras olan bir lkede ulusal ba-mszlktan, lkenin bamszln yitir-mesinden vb. sz edilebilir mi?

    Din derslerinin anayasal zorunluluk ol-duu, kutsal gnlerde tm siyasal ve top-lumsal dzenin dini esaslara uydurulduu,ezan okunurken tm siyasal faaliyetlerinaskya alnd, Katosundan Fetosuna hertrden cincinin ve dincinin ba tac edildiibir lkede laiklikten ya da laikliin eldengitmesinden sz edilebilir mi?

    Hukukun, yasalarn ve zel yetkili mah-kemelerin ekonomik ve siyasal tasfiyeleriin kullanld bir lkede, hukuktan, hu-kukun stnlnden, bamsz yargdansz edilebilir mi?

    Byle bir lkede demokratik mcade-le, sivil itaatsizlik, demokrat olmak ne

    Demokrasinin Olmad Bir lkedeVarm Gibi Davranmak

    anlama gelir?Her gn televizyonlarda demokratik tar-

    tmalar barp-ararak, kavga ederek,hakaretler yadrarak yaplyorsa, byle birlkede demokratik terbiyeden sz edile-bilir mi?

    ktidara muhalif herkesin ve her kesi-min zel yetkili savclar ve mahkemeler ara-clyla tutukland, seslerinin kesildii,demokratik alanda siyasal mcadele y-

    rttkleri iin binlerce Krtn ieri atldbir lkede demokratik muhalefetten, ba-rl mcadeleden sz edilebilir mi?

    Kendisine demokrat diyenler kadar,kendilerine demokrat denilenler de, bumanzara karsnda yine de demokrasi,inadna demokrasi gibi klie szlerle bireyler yaplabileceinden sz edeceklerdir.Hatta demokratik direniler rgtleyerek,demokrasinin snrlarn geniletebilecek-lerini de iddia edeceklerdir. Demokratikmuhalefetin sesi ne kadar gr ve yksek

    karsa, lkenin demokratiklemesininnnn o kadar alacan da syleyecek-lerdir. (Burada demokrat ya da liberalgeinenlerin lkede demokrasinin naslgelitiine, ileri demokrasiye doru naslilerlendiine ilikin demagojik sylemlerinihi dikkate almyoruz.)

    lkenin durumuna demokratlar a-sndan deil de, devrim ve devrimciler a-sndan bakldnda, hi varolmam ve va-rolmayan demokrasinin, gerekte naslsmrge tipi faizm olduunu grmekok daha kolaydr.

    Hereyden nce devrim, mevcut ekono-mik, toplumsal ve siyasal dzenin topyekn

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    8/32

    KURTULU CEPHES Temmuz-Austos 2011

    devrilmesi ve yerine yeni bir dzenin kurul-masdr. Devrimcilerin grevi de, bu devri-mi gerekletirmektir. Bu amala bir arayagelirler ve rgtlenirler. Balangta sayla-

    rnn azl, dmann okluunun bir ne-mi yoktur. nemli olan, rgtlenmek vebkmadan, usanmadan, ylmadan kurtulu-a kadar savamaktr.

    Devrim mcadelesi, her eyden nce si- yasal mcadeledir. Devrimci siyasal mca-dele, siyasal gerekleri tehir etmek, dze-nin gerek yzn gstermek ve bu yollakitlelerde devrimin neden zorunlu ve ka-nlmaz olduunun bilincini oluturmaktr,onlar rgtlemek ve siyasal iktidar ele ge-irme mcadelesidir. Bu mcadele okynldr ve iki balk altnda toplanr: a) Ba-rl mcadele yntemleri (uzlac demekdeildir), b) Silahl eylem yntemleri. Heriki yntemin nerede ve nasl kullanlacaise, nesnel ve znel koullar tarafndan be-lirlenir. Silahl eylem yntemlerinin kullanl-masnn koullar ortaya kmad srecebarl mcadele devrimci siyasal mcade-lenin temel biimidir. Barl mcadeleninsrdrlmesinin ve yrtlmesinin olanak-sz olduu koullarda silahl siyasal mca-

    dele baat hale gelir.Marksist-leninistler, her zaman bu ger-ekleri ak biimde dile getirmilerdir.Ko-mnist Manifestonun nl szyle, Kom-nistler, kendi grlerini ve amalarn giz-lemeye tenezzl etmezler. Hedeflerine an-cak tm mevcut toplumsal koullarn zorla yklmasyla ulalabileceini aka ilnederler. (Bu ayn zamanda marksist-leninist-ler ile kk-burjuva devrimcilerini birbirin-den ayrmann temel ltdr.)

    iddete (zora) dayanan devrim, mark-

    sist-leninistlerin kendi znel tercihleri deil,toplumlarn ve kapitalist sistemin nesnel vebilimsel tahlilinin rndr. Bu tahlile gre,Zor, yeni bir topluma gebe her eski toplu-mun ebesidir. Devlet, en demokratik dev-let bile, egemen snfn, egemenlii ele ge-irmeye alan snfa kar bask ve zor ay-gtdr. nsanlk tarihinin gsterdii gibi, hi-bir egemen snf, kendiliinden kendi ege-menliine son vermez, egemenliinden vaz-gemez. Egemenlii (iktidar) ele geirme-ye ynelen her snf, kanlmaz olarak mev-

    cut egemen snflarn devlet gcyle at-mak zorunda kalr. Demokratlarn oksevdii Gramscinin szyle, devletin zor ay-

    gt, gerek aktif, gerek pasif olarak hibironaya yanamayan gruplarn yasa yoluy-la disiplinini salayan aratr.

    Devlet, her zaman zora ve baskya ba-

    vurmaz. Eer toplumsal muhalefet zarar-szsa, kendi egemenliini tehdit etmiyorsa,canskc deilse, bu koullarda devlet,baba evkati gsterir, arasra haylaz o-cuunu dvse de, onu ldrmez, yok et-mez.

    Toplum da ayn devlet tekelciliiile davranr, ama bu ii daha kibarca yapar: sizi dar atacak yerde, sizeyaam o kadar g klar ki, kendikendinize kapy tutarsnz.

    Gerekte, devlet de baka trldavranmaz; kendi istek ve buyrukla-rn yerine getiren,kendi gelimesinisalayan insanlardan hi kimseyi d-talamaz. Kendiyetkinlii iinde,ger-ek muhalefetlerinsiyasal hibir yn-leri olmayan ve cann skmayan mu-halefetler olduklarn bildirecek, hat-ta gzlerini kapayacak kadar ileri gi-der. (Marks-Engels, Kutsal Aile, s.149.)

    Devrimciler, burada canskc muhale-

    fet durumundadrlar. Egemen snfn ikti-dar aygt olan devletin zor yoluyla ykl-masndan sz ederler. 19. yzyln eletireleletiricilerin iddia ettii gibi, devletidla-dklar ileri srlr. Eletirel eletiricileriniddia ettikleri gibi,devlet kendisini dlama- yan hi kimseyi dlamaz. Buna gre, dev-rimciler devleti dladklar iin ve dladk-lar lde, devlet de onlar dlar ve onla-ra kar zor kullanr!*

    Bylece devrimcilere ve devrim mca-delesine kar egemen snfn (devletin) zor

    kullanmas merulatrlr. Ama gerek olan,devletin bir bask aygt, bir zor aygt oldu-udur. Bu zoru, muhalefetin canskchale geldii her durumda aka kullanr.

    Btn bunlar tarihsel gereklerdir. Tarih-sel gerekler byle olduuna gre, iktidarmcadelesi yrten her snf, ne denli ba-

    rl olursa olsun, sonal olarak kar tara-fn zoruna, basksna maruz kalacaktr. Do-laysyla zor ve bask ne kadar kanlmaz

    * Eletirel eletiri ya da mutlak eletiri, Yahu-

    dileri esas alarak, Yahudiler devleti dladklar iin ve dladklar lde, devletin de Yahudileri dlad-n, yleyse Yahudilerin devletten kendi kendilerinidladklarn ileri srer.

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    9/32

    Temmuz-Austos 2011 KURTULU CEPHES

    ise, buna kar nceden hazrlanmak o ka-dar zorunlu ve merudur.

    Yine de kendisini demokrat gren yada yle olduu kabul edilen kiiler, devrim-

    ci zorun hakl ve meru olduunu kabul et-memekte direneceklerdir. Onlarn algsnagre, eer devrimciler zora bavurmayacak-larn aka ilan ederlerse, devlet de onla-ra kar zor kullanmayacaktr! Gnmznsylemiyle, devrimciler her trl terre kar- olduklarn ilan ederlerse, devlet de on-larn meruluunu kabul edecek ve yasalalanda siyasal mcadele yrtmelerineizin verecektir!

    Gerek gereklikte ve tarihsel olaylarlakantland gibi, devlet, silahl g tekelinesahiptir. Yani bir lkedeki tek yasal silahlg devlete aittir ve bunu kullanma yetkiside yasal olarak devletin takdirine baldr.Burada devletin takdiri, muhalefetin nekadar canskc, ne kadar zararl oldu-una bal olarak ortaya kar, devletin teh-dit alglamasna gre belirlenir.

    Bugn, u ya da bu izgide devrimcilikyapmaya alan ya da yapmak isteyen her-kesin ok iyi bildii gibi, devrimciler potan-siyel olarak bir tehdittirler. Dolaysyla bu

    potansiyel tehdit, ylann ba kkkenezilir mant iinde, daha oluum halin-deyken devletin zor gleri tarafndan yokedilmeye allr. ok naif demokrat sy-lemle, devrimciler, devrim dncesinesahip olduklar iin devletin zoruna maruzkalrlar. Devrimci mcadele ve rgtlenmehenz dnce aamasnda olsa bile ce-zalandrlmas gereken bir sutur.

    Demokrat birey, ne kadar dncesuu olamaz diye, dnce eyleme d-nmedii srece su olarak kabul edile-

    mez diye ortaya ksa da, stelik btnbunlar hukuk devleti ve hukukun stn-l balamnda gerekelendirse de, hertrl dncenin aka ifade edildii top-lumlara demokratik toplum ad verildii-ni sylese de, konu devrim ve devrimciliegeldiinde, tm kavramlar ve gerekeler bir-den ortadan kaybolur.

    Gereklikte ise, Sosyalistler burjuva ya-salln, burjuvazinin bozmas zerine ter-kederler. Engelsin ncesizateedinms-yburjuvazi sz, marksistlerin burjuva ya-

    sallna saygsnn ak belirtisidir. Bu ne-denle devrimlerin objektif artlarn, devrim-ciler deil, bask, cebir ve iddet getirmek

    suretiyle burjuvazi hazrlar. (Mahir ayan,Revizyonizmin Keskin Kokusu I.) Devrimci-lerin yapt tek ey, bu tarihsel ve nesnelgerek karsnda yaplmas gerekeni yap-

    maktan ibarettir, yani burjuvazinin zorunakar devrimci zoru uygulamaktr.

    Devrimciler asndan bir toplumun de-mokratikletirilmesi, ancak mevcut devletaygtnn paralanmas ve yerine geni halkkitlelerinin karlarna gre biimlenmi ye-ni bir devlet aygtnn kurulmasyla olanak-ldr. Bugn Trkiyede yaanlan olaylar bu-nun ne denli doru olduunu bir kez dahakantlamaktadr.

    Dn olduu gibi bugn de, devrimcile-re, devrimci rgtlere, devrimci yaynlarakar gsterilen hogrszlk, bask veiddet, en ak ifadesini Terrle McadeleYasas ile zel Yetkili Mahkemeler Yasa-snda bulur. Kendisine demokrat diyenhemen herkesin artk ak biimde grd- gibi, her iki yasa da ok kolaylkla top-lumsal muhalefete kar kullanlabilmekte-dir. Dahas, ayn yasalar ve bu yasalara da- yanan zel yetkili mahkemeler, ikeolaylarnda grld gibi, ok kolaylklasporun yeniden dizayn edilmesi ama-

    cyla da kullanlmaktadr.*te yandan 82 Anayasasnn 76. mad-desinde unlar yazldr: Devlet srlarn a-a vurma, terr eylemlerine katlma ve bugibi eylemleri tahrik ve tevik sularndanbiriyle hkm giymi olanlar, affa uramolsalar bile milletvekili seilemezler.

    82 Anayasasnn 76. maddesi ok akbiimde devrimcilii, terr suu ad altn-da, srekli su kapsamna alarak, legalmcadeleyi tmden ortadan kaldrm-tr.**

    Bu koullarda devrimci mcadelenin ya-

    * zel yetkili savcln ike soruturmasndamedyann zenle gzden karmaya alt olay,Fenerbahe bakannn silahl ete kurmaktan tu-tuklanm olduudur. ike olay silahl ete kap-samna alnd iin de zel yetkili savcln ve mah-kemenin ii haline getirilmitir.

    ** Burada bir arptmaya da aklk getirelim. Ye-ni ve taze milletvekili Srr Sreyya nder, 82 Anaya-sasnn bu maddesinin Krt siyasal mcadelesininnn kesmek amacyla konulduunu ulu orta dek-lare etmitir. Yeni ve taze milletvekilimiz, 1980 son-

    rasnda PKKnin ilk silahl eylemlerinin Austos 1984-de gerekletirildiini unutmas bir yana, 12 Eyll as-keri darbesinin gerekesini de unutmu grnmek-tedir.

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    10/32

    KURTULU CEPHES Temmuz-Austos 2011

    10

    sad (illegal) ve gizli rgtlenmesindenbaka seenek olmad aktr.

    Yeniden lkemizdeki ileri demokrasiyeve bu demokrasi iinde demokrat olma-

    ya dnelim.Demokrasinin olmad bir lkede de-

    mokrat olmak, phesiz demokrasinin ol-masn istemek ve bunun iin mcadele et-mek demektir. Ama demokrasinin olma-d bir lkede demokrasinin olduunu varsaymak, demokrat olmak deil, de-mokrat gibi davranmak demektir. Demok-rat gibi davrananlar (arpk da olsa, az daolsa, ileri olmasa da demokrasinin ol-duunu varsayanlar), olmayan demokra-side demokrasicilik oyunu oynamaktanbir adm teye geemezler. CHPnin yeminboykotunda grld gibi, demokratikmuhalefetin demokratik bir tepkisi bilekolayca tehdit ve antaj arac olarak kulla-nlabilmektedir.

    lkemizde demokratik mcadele ka-dar demokratik tepkinin ne olduu da hibilinmemektedir. Burjuva demokrasisinin varolduu lkelerde* insanlarn farkl d-ncelere sahip olmas demokrasinin ge-rei olarak kabul edilir. Bu dnce farkl-

    lklar ekonomik, toplumsal ve siyasal d-zeyde ortaya kar. Doal olarak, bu farkldnce sahipleri, olaan demokratik yn-temlerle siyasal iktidara gelerek kendi d-nceleri dorultusunda hkmet olmayhedeflerler. Ama ayn dnce farkllklar,birlikte hareket eden gruplar ve rgtlen-meler iinde de ortaya kar. Bu birlikte ha-reket eden rgtlenmeler iindeki farkl d-

    nceler birbirileriyle uyumazlk iine d-tklerinde istifa etmek, demokratik birtepki olarak kabul edilir. Bizde ise, istifaetmek, demokratik bir tepki olmaktan

    ok tedir. Farkl dncelerin uzlamazlkiine girdikleri koullarda ortaya kan isti-fa etmek, lkemizde farkl dncelere sa-hip olanlarla hibir uzlama (demokratikuzlama ya da consensus) yolu aramak-szn, bu farkl dnce sahiplerinin tasfiyeedilmesinin bir aracdr. ster siyasal parti-lerde olsun, ister sendikalarda olsun, ister-se devlet dzeyinde olsun, istifa kurumu,her zaman canskc muhalefetten kurtul-mann bir arac olarak grlmtr. YA n-cesindeki Genelkurmay Bakan ve kuvvetkomutanlarnn istifasnn demokrasininzaferi olarak ilan edilmesinin arkasnda bumantk yatmaktadr. Bylece istifa edenleristifa ettikleriyle kalrlar.

    Burjuva anlamda da olsa gerek demok-rasinin olmad lkelerde sivil itaatsizlikeylemleri bile, zorla durdurulmaya allr.(Sivil itaatsizlik eylemlerinin en yaygn veen tipik biimi ii grevleridir ve nasl engel-lenildii de aktr.) Mahatma Gandinin sy-ledii gibi, sivil itaatsizlik, sadece demok-

    ratik lkelerde ve demokratik ynetimlerekar etkin ve sonu alc bir demokratiktepki biimidir. En kk ve en masumbir protesto eyleminin demokratik ierii-nin ve anlamnn bile bilinmedii, nemsen-medii ve zorla datld bir lkede (Hopaolaylar en canl kanttr) sivil itaatsizlik ey-lemleri de, hi phesiz zorla yok edilmeyeallacaktr.

    Szn z, demokrasinin dsinin bi-le olmad bir lkede demokratik mca-deleden sz edilemeyecei gibi, insanlarn

    demokrat gibi davranmaktan baka see-nekleri de yoktur. Gerek demokrat, gerekdemokratik hak ve zgrlkler iin, gerekdemokratik hak ve zgrlklerin elde edil-mesinin nndeki engellerin kaldrlmasiin mcadele eder. Eer bu engel, devle-tin zoru ve basksyla ortaya kyorsa, ak-tr ki, demokrat insan, demokrasi iin bu zo-ra ve baskya kar mcadele etmek duru-mundadr ve zorundadr. Zora ve baskyakar direnmeyenler, demokrat deil, olsaolsa demokrat gibi bir ey olurlar.

    * Sanayi devriminden gemi olan emperyalist-kapitalist lkelerdeki ynetim de, geri-braktrlm l-kelerdeki ynetim de oligarik ynetimdir. Ancak em-peryalist-kapitalist lkelerdeki kapitalizm gerici birtarzda deil (yukardan aaya deil), devrimci anla-m ile, i dinamii ile gelimi ve yerlemitir. Dolay-syla, sadece alt yapda deil, st yapda da burjuvademokratik ilikiler egemen olmu, feodal ilikilerbertaraf edilmitir. Fakat tekelci dnemde, kapitalizm

    serbest rekabet, milliyetilik ve demokratik ynetimilkelerini bir yana iterek, yerlerine tekel, kozmopoli-

    tizm ve oligarik diktay ikame etmitir.Ancak gemi dnemlerde proletarya ve emek-

    i kitleler, uzun sren kanl mcadeleler ile demok-ratik hak ve zgrlklerine sahip olmulardr. Emek-i snflar gerek nitelik olarak, gerekse de nicelik ola-rak gldrler. Onun iin bu lkelerdeki oligari, kla-

    sik burjuva demokrasisini ve zgrlklerini belli l-lerde snrlayabilmekte fakat asla zne dokunama-maktadr. Bu lkelerdeki oligarinin nitelii finans oli-garisidir. (Mahir ayan, Kesintisiz Devrim II-III.)

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    11/32

    Temmuz-Austos 2011 KURTULU CEPHES

    11

    Blgesel zerklikUlusal zerklik

    Toprak-D Ulusal-Kltrel zerklikTopraa Bal Ulusal-Kltrel zerklik

    Demokratik zerklikmmetilik

    Krt ulusal sorunu, her zaman olduugibi lkenin gndemindeki yerini seimler-den sonra da korudu. (Hi phesiz sorunzlene kadar da gndemde kalmay sr-drecektir.) Bir yandan PKK silahl eylemle-

    rinin artmas, dier yandan BDPnin seil-mi milletvekillerinin meclis boykotu veDTKnin Aysel Tulukun azndan demok-ratik zerklik ilan edii Krt ulusal sorunu-nun lke gndeminin n srasna kmas-nn en nemli nedenleri oldu.

    Her ne kadar PKKnin artan silahl ey-lemleri sonucu ehit saysndaki art(zellikle Silvanda 13 askerin lmesi) or-duyu ypratmann bir arac olarak yandamedya tarafndan kullanlmsa da, ortayakan gelimeler bir kez daha herkesi ne-

    ler oluyor sorusunu sormaya itti.Oysa A. calan, devletle grmelerinsrdn, protokol hazrlandn, m-zakere aamasna gelindiini syleyerekumutlu konuuyordu. Bu da PKKnin re-ferandum ncesinde ilan ettii ve seim s-recinde sren yaklak bir yllk ate-kesindaha uzun sre srecei umutlar yarat-mt. Geri Recep Tayyip Erdoan, Krt so-runu yoktur, Krt vatandalarn sorunu var-dr diye seim meydanlarnda konumu-sa da, bulduu her frsatta tek devlet, tek

    bayrak, tek millet, tek dil diye nutuklar at-msa da, tm bunlar MHPyi baraj altnaekmek iin uygulanan seim taktii ola-

    rak alglanmt. Ve nihayetinde fiilen PKKnin ilan ettii

    ate-kes sona erdi. Bir kez daha bar/sa-va sylemleri egemen sylem haline gel-di.

    te bu srete en ok sz edilen, amaen az tartlan olay ise, A. calann de-mokratik zerklik syleminin DTK tarafn-dan resmen ilan edilmesi oldu.

    DTKnn ilan ettii demokratik zerk-likin ne olduu ve neleri ierdii, bir ynszck kalabal iinde (ve Silvan olaynnglgesinde) kaybolmusa da, ak olan ger-ek, Krt hareketinin ulusal-kltrel zerk-lik talebinden blgesel zerklik talebine(BDP milletvekili Emine Ayna, biz talep et-miyoruz, yapyoruz demise de) doru ev-

    rildiidir. Bir kez daha Krt ulusal sorunuKrt sorunu haline dnmektedir.Son on ylda, PKKnin ulusal-kltrel

    zerklik talebi, ok ak biimde topraabal olmayan ulusal-kltrel zerklik ta-lebi olarak formle edilmitir. Tarihsel ola-rak Avusturya Sosyal-Demokrat Partisinin1899 ylnda gerekletirdii Brnn Kongre-sinde Yugo-Slav milliyetilerinin, Avustur-yada yaayan her ulus, yelerinin bulundu-u blgeye baklmakszn, kendi tm ulusal(dil ve kltr alanndaki) ilerini tam bam-

    sz olarak yneten zerk bir grup oluturur-lar. nerisiyle ortaya atlmtr. Leninin ya-ln bir biimde ifade ettii gibi, bu topraa

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    12/32

    KURTULU CEPHES Temmuz-Austos 2011

    12

    bal olmayan ulusal-kltrel zerklik, ei-timin uluslara gre blnmesinden bakabir anlama gelmemektedir.

    Bunun yannda topraa bal ulusal-

    kltrel zerklik talebi PKK tarafndan okitibar grmemitir. Topraa bal ulusal-kl-trel zerklik, her yurttan kendisini bel-li bir ulusa ait olduunu kaydettirmesi veher ulusun, ulusal parlamentosuyla ve ulu-sal devlet sekreterleriyle kendi yelerini ver-gilendirme hakkna sahip yasal bir varlkoluturmasdr. (Bkz. Lenin,Seme YazlarIV, s. 76.) Bu boyutuyla topraa bal ulu-sal-kltrel zerklik, DTPnin ilan ettii de-mokratik zerklikin daha net bir ifadesidir.Bu adan DTPnin demokratik zerklikilann topraa bal ulusal-kltrel zerk-lik olarak tanmlamak pek yanl olmaya-caktr. Tek farkla ki, demokratik zerklik,sadece ulusal-kltrel zerklii deil, aynzamanda topraa bal olarak ulusalzerklii kapsamaktadr. Yine Leninin orta- ya koyduu gibi, ulusal-kltrel zerklikslogan, uluslar birbirinden ayrtran milli-yeti bir slogandr.

    PKKnin bugn ileri srd demokra-tik zerklik, ak ve net biimde ulusal

    zerkliktir. Ancak Krtlerin nemli bir bl-m Anadolunun batsna g ettiinden, ya-ln (topraa bal) ulusal zerklikten ok,topraa (blge) bal ve toprak d ulusal-kltrel zerklii kapsayan bir karm du-rumundadr.

    Btn bu karmn ve karkln ne-deni, PKKnin Krt ulusal sorununun ulus-larn kendi kaderlerini belirleme hakk te-melinde zlmesinden umudunu yitir-mi olmasdr. 1991de Sovyetler Birliinindatlmasyla birlikte A. calan tarafndan

    gelitirilen bu umutsuzluk temelli -zm, giderek tm kavramlarn arplmas-na, neyin ne olduunun belirsizlemesineyol amtr.

    Umutsuzluk durumunu belirleyen d-nce yledir: Bugn (1990lar dnyas)dnya apnda ABD tek sper g olmu-tur. Birbirine kar savaan iki blok kalma-mtr. Dnya hzla globallemektedir.Globalleen dnyada ulusal bamszlkanlamn yitirmi, yerini karlkl baml-lk ilikisi almtr. Globalizmle birlikte

    kapitalizmin en yksek ve son aamasemperyalizm de ortadan kalkmtr. AB r-neinde olduu gibi, ulus-devletler hzla

    zayflamaktadr ve giderek de yok olacaktr.Bu koullarda Bamsz Krdistan olanak-sz olduu gibi, Krt ulusal devleti de varl-n srdremeyecek bir varlk olmaktan

    teye gemeyecektir. (DTP ve KCKnn de-mokratik zerklik projesinde ulus-devlet,farkl topluluklar srekli attran ve istik-rarszlk yaratan bir g olarak tanmlamak-tadr.)

    Bu dncenin temelinde, globalle-me ve bununla zdeletirilen karlklbamllk ilikisi* yatmaktadr. te yandanKrdistann drt ulusal devletin snrlariinde yer almas ve bu nedenle BamszKrdistann bu drt ulusal devlete kar sa- vamak zorunda kalmas bu temel dn-ceyi destekleyen bir unsur olmutur.

    Bu umutsuzluktan treyen dnce,bir dnem Trkiyenin AB yelii erevesiiinde AB yesi zerk Krdistan olaraksloganlatrlmtr. Bylece Krt kk-bur-juva aydnlar arasnda yeni bir umut or-taya km ve bir AB-perverlik gelimitir.Topraa bal olmayan ulusal-kltrelzerklik talebi de bu dnemin en reva g-ren talebi olarak ortaya kmtr.

    Ancak 2003 ylnda Amerikan emperya-

    lizminin Irak igaliyle birlikte Trkiyenin ABile olan ilikilerinin deimesi, daha danemlisi emperyalistler aras paylam er-evesinde ABnin blgeden ekilmesi AByebalanan umutlarn sona ermesini getirmi-tir. Amerikan emperyalizminin Kuzay Iraktazerk Krdistan himayesi altna almasy-la birlikte, ulusal zerklikin gerekletiri-lebilir olduu dnlmeye balanmtr.ABDnin PKK ile kurduu iliki ve grme-ler de bu ulusal zerklikin ABD eliyle ger-ekletirilebilecei umutlarn glendir-

    mitir.te bu gelimelerin bir sonucu olarak

    demokratik zerklik formle edilmitir.DTPnin demokratik zerklik formlas-

    * Bu nedenle, 1980lerde emperyalist ideologlartarafndan gelitirilen ve yer yer trokist eitsiz ve bir-leik geliim teorisiyle kesien bu karlkl baml-lk ilikisi (interdependence), A. calan tarafndankarlkl besleyici diyalektik trnden felsefik biryeni teori olarak ifade edilmesi artc deildir.Geri bu felsefe, biraz biyolojik simbiyosizin devrik-lenmi hali olarak saylsa da, sonuta felsefe felse-

    fedir, her ne kadar A. calann yeni diyalektiininyannda bir de Tony Blairler sosyal pazar teorisi debulunuyorsa da. Ne de olsa karlkl besleyici diya-lektik byle olmasn yadrgamaz!

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    13/32

    Temmuz-Austos 2011 KURTULU CEPHES

    1

    yonu, demokratik zerk Krdistana ilikinneler yaplacan sralarken, ayn zamandaTrkiye btnl iinde nelerin olacanda sralar.

    Demokratik zerklik; Trkiye halklar-nn hibir ihtiyacn karlamayan, Trkiyetoplumuna da yk haline gelen ulus-devle-tin var olan kat zihniyetini deitirme vehalklarn siyasal, sosyal, ekonomik ve kl-trel gelimesi nnde engel olmaktan -karma temelinde cumhuriyetin demokratik-lemesini hedeflemektedir. Dolaysyla de-mokratik zerklik, demokratik cumhuriye-tin Krdistandaki izdm olarak grl-melidir.

    Demokratik zerklik; snrlarn deime-sini deil, snrlar iinde halklarn kardeli-inin ve birliinin pekimesini salayacak,bylece Trkiyede oluan kartlamaydurdurup Krt halkyla Trkiyenin yeni birszleme ile Trk-Krt ilikilerinde yeni birdnem balatacaktr. (DTPnin Demokra-tik zerk Krdistan Modeli aklamas.)

    Grld gibi, demokratik zerk Kr-distan modeli, ayn zamanda Trkiyenindemokratikleitirilmesini, dntrlme-sini ve Trk ulus-devleti yknden kur-

    tarlmasn hedeflemektedir.Bylece demokratik zerk Krdistanmodeli, ak ve kesin biimde Trkleri veKrtleri kapsayan bir ierie sahip klnm-tr. Artk demokratik zerklik sorunu, sa-dece Krtlerin sorunu deil, ayn zamandaTrklerin de sorunu haline getirilmektedir.

    Bu durumda, Trkler, Krt ulusal soru-nunun zmnde etkin bir unsur, kararla-trc bir unsur olmaktadr. Yani Krtlerinkendi balarna demokratik zerklik ilanetmeleri tek bana yeterli deildir, ayn za-

    manda Trklerin de bu demokratik zerk-lik modelinin ierdii demokratik cumhu-riyet modelini (A. calann demokratik-ekolojik cumhuriyet modeli) kabul etme-leri gerekmektedir. Akas, demokratikzerklik modeliyle birlikte Trkler, Krt ulu-sal sorununun nasl zmlenecei konu-sunda kararlatrc bir e haline getiril-mektedir. Bu koullarda da, talep etmiyo-ruz, yapyoruz denilemeyecei aktr.

    Burada kilit neme sahip olan sorun,bylesi bir demokratik-ekolojik cumhuri-

    yet modelini ve bu modelin Krdistandakiizdm olan demokratik zerkliiTrkler kabul etmeyecek olurlarsa ne ola-

    ca sorunudur.Buna verilen yant, sava derinletir-

    mek, halk savan derinletirmek olmak-tadr. Burada ortaya kacak olan sorun da,

    derinleen savan sonunda ne olacadr.Eer Krtlerin demokratik zerkliini kap-sayan demokratik-ekolojik cumhuriyet,Trkiyede ve blgedeki Krt sorunununnihai ve kalc zm olarak tasarlanm-sa, derinleen sava sonucunda yine buzm geerli olacaksa, yaplmas gereke-nin sava derinletirmek yerine, Trkleridemokratik-ekolojik cumhuriyet dnce-sine ikna etmek olmas gerekmez mi?

    Bu soruya yant verilmemektedir. Akki, burada sava, savan derinletirilmesi,bir tehdit arac olarak kullanlmaktadr.Trkler, lm gsterip stmaya raz edil-mek istenmektedir. Bu bir ikna yntemideildir. Sava, tm sava tarihinin kantla-d gibi, dmana kendi iradenizi zorla, si-lahla kabul ettirme yoludur. Ya sava kaza-np, kendi iradenizi (demokratik-ekolojikcumhuriyet rnein) kar tarafa kabul et-tirirsiniz, ya da savata yenilerek kendi ira-denizi kar tarafa teslim edersiniz. Savataorta yol yoktur.*

    Tm bu kavram kemekei, srekli mo-del deiimi, asl olarak Krt ulusal hare-ketinin tutarl bir izgi izleyememesinin r-ndr. Ve ulusal sorunlarn, herkesin bildi-i, ama szn etmekten korktuu tek -zm, uluslarn kendi kaderlerini tayin hak-kdr.

    Uluslarn kendi kaderlerini tayin hakk,bir ulusun (Krt ulusu) kendi geleceini vekaderini belirleme konusunda tek irade vekarar verici olmas demektir. Kendileri d-nda hibir ulus bu konuda sz, irade ve

    karar hakkna sahip deildir. Nasl ve kim-ler tarafndan ynetileceklerine her uluskendisi karar verir. (Bu nedenle, emperya-lizm, uluslarn kendi kaderlerini tayin hak-knn ak inkardr.) Bu nedenle, uluslarnkaderlerini belirleme hakk, bu hakka sahipolan ulusun, ayrlma, ayr devlet kurma,kendi siyasal kaderini belirleme hakkdr. Bu

    * Yine de baz savalarda arpan glerin bir-birlerini altedemedikleri durumlar ortaya kar. Bu du-rumlarda geici anlamalara gidilir. Her iki taraf da,

    bu anlama sresini kendisini glendirmek iin kul-lanmaya alr. Taraflardan biri glendiini dn-d andan itibaren sava yeniden balar. Bkz. Clau-sewitz,Sava zerine.

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    14/32

    KURTULU CEPHES Temmuz-Austos 2011

    1

    hakka sahip olan her ulus, bu hakkn nasl ve hangi biimde kullanacana da, yani ogne kadar ayn devlet snrlar iinde yaa-d dier ulusla birlikte olup olmayacana

    kendisi karar verir. Bunun iin de, baka birulustan izin alma, talepte bulunma durumuyoktur. Burada asl olan bu hakka sahip olanulusun iradesidir.

    Ayrlma, ayr devlet kurma, phesiz ezi-len ulusun sorununun bir zmdr. O za-mana kadar ayn devlet snrlar iinde ya-adklar uluslarla, ulusal hak eitlii teme-linde birlikte olma ve birlikte yaama da birdier zmdr.

    Marksist-leninistler, her zaman globalsermayeye kar proletaryann snf birliinive deiik uluslarn proleterlerinin kardeli-ini savunurlar. Dolaysyla, uluslarn birle-mesi ve birlikte yaamas deiik uluslarnproleterlerinin birlii ve birleik mcadele-si asndan gerekli ve yararldr. Bu neden-le, ezen ulusun prolertaryas ezilen ulusunkendi kaderini belirleme hakkn sonuna ka-dar savunurken, ezilen ulusun proletaryas-nn da ezen ulusun proletaryasyla birlemeynnde hareket etmesini tler.

    PKK, kuruluundan itibaren uzunca s-

    re bu marksist-leninist dnceleri belli l-de (ezen ve ezilen ulusun proletaryasnnbirleik rgtlenmesi dnda) savunmutur.Bu nedenle, bu dncelere yabanc deil-dir. Ama yukarda anlattmz sre iindebu dnceleri terk etmi ve AB ya da ABDaraclyla ezen ulusla (Trkler) uzlamaarayna ynelmitir. Kapal kaplar ardndayaplan uzlama mzakereleri kmazagirdiinde, silaha yeniden bavurulmakta-dr. Silah, uzlama mzakerelerinde dahafazla avantaj salamann, daha fazla taviz

    almann bir arac haline getirilmitir. Bugnyaanlan olaylar bu aracn yeniden devre- ye sokulmasnn yanslardr.

    Bir kez daha sylyoruz: Krt ulusal so-rununun (Krt sorununun deil) gerekzm, her ulus gibi Krt ulusunun dakendi kaderlerini belirleme hakkna sahip

    olmasdr. Krt ulusu, kendi iradesiyle buhakkn nasl kullanacana karar verecek-tir. Trkiye devlet snrlar iinde yaayanKrt ulusu, Trkiyeden ayrlma, ayr devletkurma ynnde karar verebilecei gibi, bir-leme, birlikte olma ynnde de karar ve-rebilir. Bu karar, Trkiye devlet snrlar iin-de ve ulusal hak eitlii temelinde Trk ulu-suyla birleme ynnde olabilecei gibi, birbaka ulusla birleme ynnde de olabile-cektir. Tmyle Krt ulusunun kendisininverecei bir karardr ve dier uluslara d-en bu karara sayg gstermektir.

    Bizler, devrimciler, Trk ve Krt halknnbirleik mcadelesiyle demokratik halkcumhuriyetinin kurulmasnn tek ve kalczm olduunu sylyoruz. ki halkn bir-leik mcadelesi sonucu kurulacak olan de-mokratik halk cumhuriyeti, tarihin tantlad- gibi, dnyann en zgr ve en gelimi l-kesini yaratmann tek yoludur. Bu devrimyoludur. Devrim, bugn birbirlerinden hzlauzaklaan ve ayran iki halk birletirecek

    ve kardeletirecek tek seenektir. Bu, pro-letarya enternasyonalizmi temelinde ulus-larn birlii ve kardeliidir.

    Proleter enternasyonalizminin karsnaburjuva kozmopolitizminin ya da slamcmmetiliin karlmasna vasta olmakproletaryaya ihanetten baka bir ey deil-dir.

    Elbette bugn halklar devrim marlarsylemiyorlar. Elbette bugn devrimci m-cadeleden sz eden pek kimse kalmam-tr. Devrimin sesi, boulmutur. Ama bilin-

    melidir ki, devrimin sesi ne kadar boulur-sa, halklar ve uluslar arasndaki kanl at-malar o lde artacaktr.

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    15/32

    Temmuz-Austos 2011 KURTULU CEPHES

    1

    Tanr, krediyi* yaratt! Bylece Ademoullar bor denilen kaltmsal hastalayakaland. Artk herkes kredi sistemi araclyla borlanmaya ve daha fazla borlan-maya balad. Toplumsal dzen, bor verenler ile bor alanlar ya da alacakllar

    ile borlular eklinde iki byk snfa ayrld. Bor alanlar bor almakszn yapa -mazken, bor verenler bor vermeksizin yapamaz hale geldi. Kredinin tarih iinde -ki serveni, giderek bu bamllk ilikisinin farkna varlmas ve bu farkndalk iindebilinli olarak kullanlmasnn serveni oldu.

    Tarih iinde bireysel ve zel kredinin yannda kamu kredisi ortaya kt. Bireydenkamuya, yani devlete ya da tersine kamudan bireye doru akan krediler, borlununalacaklya bamlln daha belirgin hale getirdi. Bir sre sonra devletler aras kre -di sistemi dodu. Uluslararas dzeyde borlu devletler ile bor veren devletler or-taya kt. Uluslararas kredi sistemi, giderek borlu devletlerin kurtulmaya ne kadaralrlarsa alsnlar kurtulmay baaramadklar byk bir bor tuzana dn -t.

    Serbest rekabeti kapitalizmde gelien ve tekelci kapitalizmle dnya apnda ege-men olan finans sistemi, emperyalist lkeler ile smrge, yar-smrge ve geri-b-raktrlm lkeler arasnda srekli ve kalc bir bamllk ilikisi haline geldi. Fakir veyoksul smrge vb. lkeler, herhangi bir emperyalist lkenin sanayi maln alabilmekiin uluslararas finans sistemine bavurmak zorunda kald. Ya da tersine, maln sat-mak isteyen herhangi bir emperyalist lke, satn alacak lkeye kredi vererek kendimaln satn almasn garantiye ald. Bylece ticaret alannda emperyalist lkeler ilebaml, geri-braktrlm lkeler arasndaki kredi sistemi geliti.

    Emperyalist lke mallarnn (yatrm mallar, ara-mallar ya da tketim mallar) t-keticisi olan lkelerin, bu tketimi srdrebilmek iin krediden baka bir seenei kal-mad.

    te yandan emperyalizme baml lkelerin kendi i retim ve tketimleri de kre-di sistemine baml hale geldi. lk dnemde d ticaretin srdrlmesi iin d bor-lanma baatken, giderek bte aklarn kapatmak amacyla (yani i retim ve t-

    ketimi srdrmek amacyla) d kredi alnmaya, yani d borlanmaya gidildi. Devlet-

    lerin bte aklar bydke d borlar da byd. D borlar ylesine devasaboyutlara ulat ki, artk hibir borlu lke borcunu deyemez hale geldi. Bylece dbor sreklilik kazanrken, sadece faiz demesiyle borlarn evrilebilirlii sorunuortaya kt.

    Artan d borlanmalar, kanlmaz olarak kredi faizlerinin ykselmesine ve do-laysyla da faiz demelerinin artmasna yol at. D bor faizleri ylesi bir noktayaulat ki, gemi dnemde ana para demelerinin yaplamamas gibi, faizlerin dedenememesine neden oldu. Zaten d borlarn ana parasn deyemeyen lkeler,imdi faizleri de deyemez hale geldiler ve bor krizi patlak verdi. (Kurtulu Cep-hesi, Say: 115, Mays-Haziran 2010.)

    * Tookeye gre, En basit ifadesiyle kredi, bir kimsenin, bir baka kimseye, belli bir mik -

    tarda sermayeyi para olarak, ya da para olarak hesaplanan deeri zerinde anlamaya varl-m mallar eklinde, ve her iki halde de, belli bir vadenin sonunda denmek zere, emanet ver-mesine yolaan, salam ya da rk bir temele dayal gvendir. (Akt. K. Marks, Kapital, CiltIII, s. 353.)

    Dnya Bor KrizininArifesi mi?

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    16/32

    KURTULU CEPHES Temmuz-Austos 2011

    1

    Yukardaki satrlar, bir yl nceKurtuluCephesinin 115. saysnda Yunanistan krizizerine yazlmtr. Aradan geen bir yldaYunanistan krizi, kriz olmaya devam eder-ken, son birka ay iinde talya krizinden,spanya krizinden ve nihayetinde Avrupabor krizinden sz edilmeye baland.

    Daha henz mortgage krizinin atlatl-masnn zerinden yl gememiken or-taya kan bu yeni krizler, phesiz emper- yalist dnya sisteminin ne denli krlganolduunu, istikrar denilen eyin bir kriz-den dier bir krize kadar sren ve yeni krizdinamiklerinin ortaya kt ve olgunlatbir ara dnemden baka bir ey olmadnbir kez daha gstermitir.

    Son on ylda emperyalist-kapitalist sis-tem byk ekonomik kriz (2000 FinansKrizi, 2001 Dot-com Krizi ve 2007-2009 Mort-gage Krizi) geirmi ve bugn yeni bir krizdalgas ortaya kmtr. Bu yeni kriz dalga-

    snn dierlerinden farkll, Avrupa merkez-li oluu ve bor krizi olarak ortaya kma-sdr. 2008 ylnda zlandada balayan, ar-dndan rlanda ve Portekiz krizi olarak ge-nileyen ve Yunanistan kriziyle belirginle-en bu yeni bor krizi, 2000li yllarn ilkbyk dnya ekonomik krizinin balangcolma potansiyeline sahiptir. Bugn gelienbor krizi, u ya da bu sektr ya da sa-dece finans kesimini etkileyen finans kriz-lerinden farkl olarak, dorudan lkeleri velke ekonomilerini kapsayan bir krizdir.

    Daha nceki kriz baz byk ABD ir-ketlerinin (Enron, Worldcom ve LehmanBrothers) iflasyla sonulanan finans kriziolarak geitirilmise de, dorudan kitlele-rin yaamlarna yansmam ve kitleler tara-fndan fazlaca hissedilmemitir (Bu kriz-leri en ok hisseden kesimler, beyaz ya-kallar olarak tanmlanan orta snfn or-ta ve st gelir gruplar olmutur.) Bu krizle-ri geni halk kitleleri dorudan hissetme-dii iin lkeleri etkilemedii, Recep Tay-yip Erdoann szyle teet getii syle-

    nebilir. Ama yeni kriz, dorudan lke eko-nomilerinden kaynaklanan, dolaysyla do-rudan lke ekonomilerinin krize girmesine

    yol aacak olan bir krizdir. Bu adan, buyeni bor krizi, 1980 ylnda balayan veIMFnin Sessiz Devrim olarak tanmlad1994e kadar srendnya bor krizinin ye-ni bir versiyonu olarak grnmektedir.

    Bor krizi, ister lkeler iin olsun, isterirketler ya da bireyler asndan olsun, herdurumda bor alann borlarn deyeme-dii bir durumu ifade eder. Aktr ki, bor-lunun borcunu deyememesi, ayn zaman-da alacaklnn da alacan tahsil edememe-si demektir. Ama gnmzde bor kriziterimi, borlunun, borcunu deil, borcununfaizlerini deyememesi durumu iin kulla-nlmaktadr. Kemal Derviin Trkeye yap-t katkyla ifade edersek, bor krizi, bor-lunun borlarn evirememesi, yani ana pa-ra demelerini deil,faiz demeleriniyapa-mamas durumudur.

    Bilindii gibi, bir lkenin bte gelirleribte giderlerinden az ise, o lkenin bte-

    si ak verir. te bu bte ann finanseedilmesinin, yani kapatlmasnn tek yolu yeni gelir kayna bulmak ya da borlan-maktr. Bir devlet btesi asndan yeni ge-lir, yeni vergilerle salanabilir. Bu da iktisat-lar tarafndan salam kaynak olarak ta-nmlanr. Salam kaynaktr, nk devletasndan bu yeni ve ek gelirin (brokratikgiderler dnda) maliyeti yoktur. Yeni vergi-ler ve bunlarla salanan gelirler her ne ka-dar devlet btesinin aklarnn kapatlma-snn tek salam yolu olarak grnse de,

    her lkenin ve her halkn deyebilecei ver-gilerin bir snr vardr. Dolaysyla bu snraulaldnda, artk bte aklarnn vergigelirleriyle finanse edilmesi olanaksz ha-le gelir. Bu andan itibaren,bte a soru-nu, dier ifadeyle bte aklarnn kapatl-mas sorunu ortaya kar.

    Bte ann yeni ve ek vergilerle ka-patlmasnn snrna ulald, yani kapat-lamad durumlarda ortaya kan btea sorununun birinci zm, devlet (ka-mu) giderlerinin azaltlmasndan geer. Dev-

    letin kltlmesi sylemiyle, devletin sos-yal harcamalarnn kslmas, kamu grevli-lerinin saysnn azaltlmas vb. uygulamala-

    Btn gerek bunalmlarn son nedeni, daima kapitalist retiminretici gleri sanki yalnz toplumun mutlak tketim gc bu glerinsnrn tekil edermiesine gelitirme abasna zt olarak, kitlelerinyoksulluu ve snrl tketimidir. (Marks,Kapital, Cilt: III, s. 429.)

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    17/32

    Temmuz-Austos 2011 KURTULU CEPHES

    1

    rn amac bte giderlerini azaltmaktr. By-lece bte a kapatlmaya allr. Burju-va iktisatlarnn terimleriyle sylersek, ka-mu finansman gereksinmesinin azaltlma-

    s, devlet harcamalarnn azaltlmasndanbaka bir ey deildir.

    Kamu (devlet) harcamalar azaltlmas-na ramen bte aklar kapatlamad du-rumda ise, yaplabilecek tek ey, borlan-maya gitmektir. Burjuva iktisatlarnn ka-mu finansman gereksinmesi adn verdik-leri ey, devlet bte aklarnn borlanmayoluyla kapatlmas iin gerekli olan bor-lanma miktarn ifade eder. Borlanma mik-tar (gereksinmesi) ne kadar artarsa, borfaizleri de o oranda ykselir. Bor faiz mik-tarnn artmas (bte faiz yk) ise, devletgiderlerinin (faiz giderleri) daha da artma-sndan baka bir ey deildir. Bylece bt-e aklarn kapatmak amacyla kamunungerekletirmi olduu borlanma, faiz gi-derlerinin artmasna, dolaysyla bte a-nn bymesine yol aar.

    te bu durumda, bor verenler, boralan lkenin btesinin ne kadar faiz dfazla (faiz demeleri dndaki bte den-gesi) verdiine bakarlar. Bir lkenin faiz d-

    fazlas ne kadar yksek olursa, o lkeninborlarn (asl olarak bor faizlerini) deye-bilme olana da o kadar yksek olur.IMFnin klasik istikrar tedbirlerinin amacda, her zaman bte gelirlerinin faiz dbte giderlerinden fazla olmasn salama-ya ynelik olmutur.*

    Buraya kadar her ey yoluna girmi g-rnmektedir: Bir lkenin kamu giderleri ka-mu gelirlerinden fazladr, dolaysyla bteak vermektedir. Bir yandan bte giderle-ri kslrken, dier yandan bte gelirleri

    (vergiler yoluyla) artrlmaya allmtr. Bu-na ramen bte a kapatlamaz hale gel-mi ve kamunun borlanmas kanlmazolmutur. Bte a borlanma yoluyla ka-

    patlrken, bor faiz demeleri yeni giderlerolarak ortaya kar. lke btesi faiz dfazla vererek bor faizlerini demektedir, yani borlarn evirebilmektedir. ler t-

    krndadr.Aradan zaman geer. Her ne kadar bor-

    lu lke bor faizlerini zamannda deyebili- yorsa da, bte aklar borlanma yoluylafinanse edildii srece bor miktar artar.Bor miktarndaki art, bor faiz miktarnnda artmasn beraberinde getirir. Bylece ar-tan bor miktar bor faiz miktarnn artma-sna, bor faiz miktarnn artmas bte a-nn bymesine yol aarak ksr bir dn-g oluturur. Eer lke, artan borlanmayaparalel olarak artan bor faiz demeleriniyapabilecek kadar bte gelirlerini artrabi-lirse (ki bu GSMHdaki ya da yeni ltleGSYHdaki bymeye paralel olarak artar),bu ksr dng sonsuza kadar srebilecek-mi gibi bir alg yaratr.

    Burada kamunun finansman gereksin-mesi, btenin faiz d fazla miktar, ka-mu borlarnn GSMHya oran gibi bazmakro ekonomik gstergeler devreye gi-rer. Eline kalem-kat alan herkes hesapyapmaya balar: Kamunun finansman ge-

    reksinmesi, yani bte an kapatabil-mesi iin gerekli borlanma miktar u ka-darsa, bor faiz oran bu kadarsa, kamununfaiz demesi u kadar olacaktr. Kamu ukadar faiz d fazla verdiine gre, u fa-iz oranndan u kadar faiz deyebilecektir,dolaysyla da u kadar borlanmaya gide-bilecektir. GSMHnn (GSYHnn) bymeoran u kadar olduuna gre, kamu gelir-leri u kadar artacak, dolaysyla da kamuu kadar borlanabilecektir.

    Artk her ey borlanmaya, bor faizleri-

    ni demeye indirgenmitir. Bu da, Bizimgibi i sermaye birikimi yeterli olmayan l-keler kanlmaz olarak d kaynak bulmakzorundadr sylemiyle merulatrlr. By-lece d borlanma bizim gibi lkelerinnormali olarak kabul edilir. sermaye bi-rikimi yeterli olmadndan d borlan-maya gitmenin normalletirildii bir lke-de her ey d borlanmaya endekslenir.Bunun sonucu olarak da, d bor miktar,bte a ve d bor ile bte annGSYHya oran gibi makro ekonomik gs-

    tergeler devreye girer.Kriz dnemlerinde makro ekonomik

    gstergeleri ba tac edenler de mikro ik-

    * Yukarda da ifade ettiimiz gibi, devlet bte a-nn kapatlmasnn yolu, bir yandan bte gelirleri-ni (vergiler yoluyla) artrmak, dier yandan bte gi-derlerini azaltmaktan geer. Bu da IMFnin istikrartedbirlerinde ifadesini bulan kemer skma politika-sndan baka bir ey deildir. Bu kemer skma po-litikasnn, IMF ile yaplan bir stand-by anlamasy-la, yani IMF dayatmasyla ya da devletin kendi ira-

    desiyle yaplmasnn hibir nemi yoktur. Asl olanbte aklarnn finanse edilmesi, yani kapatlmas-dr. Dier bir ifadeyle, kedinin grevi fare tutmaktr;fare tuttuu srece, kedinin renginin nemi yoktur!

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    18/32

    KURTULU CEPHES Temmuz-Austos 2011

    1

    tisatlardr. Ancak makro iktisata birdengeilmemitir.

    nce mortgage krizi (ipotekli konutkredisi krizi) ortaya kt. Mortgage krizinin

    balang tarihi Temmuz 2007 olsa da, Mart2008de ABD ekonomisinin resmen (NBERBusiness Cycle lsne gre) resesyona(durgunluk) girmesiyle birlikte tm iktisat-lar tarafndan kriz olarak kabul edildi.Ancak mortgage krizi yaln bir finans kri-zi olarak grldnden makro ekono-mik gstergeler ve makro iktisat fazlacailgi uyandrmad. Bunun yerine LehmanBrothersn iflasyla birlikte batmasna izinverilemeyecek kadar byk kredi kurulu-lar ve bankalar kurtarlmaya baland. Dev-let hazinelerinden toksit katlarn satnalnmas iin bir rpda trilyonlarca dolar ih-ra edildi. Hi kimse devlet hazinelerininbyk kredi kurulular ve bankalar kur-tarma operasyonunda kulland trilyonlar-ca dolarn kaynan sormad.

    Ardndan Ekim 2008de zlanda iflas et-ti. Ama zlanda da makro iktisatn anm-sanmasn salamad.

    Ve Temmuz 2009da ABD resmen re-sesyondan kt. Bylece mortgage krizi

    atlatlm ve her ey kriz ncesine dnm-t. Recep Tayyip Erdoann szyle, mort-gage krizi herkesi ve her lkeyi teet ge-miti! Ama rlanda bor krizi eiindeydi.Bu bir para makro iktisatn canlanmas-na yol atysa da, rlandann bor kriziABDnin mortgage krizinin art sarsnt-s olarak algland.

    Mart 2010 Yunanistan krizi patlak verdi.Artk adyla-sanyla bor krizinden szedilmeye baland. Artk kamu bor stoku,GSYH, bte a, cari ak vb. mak-

    ro iktisat terimleri ska kullanlr oldu. He-men paralelinde Portekiz krizinin ortayakmasyla birlikte, borlarn yeniden yap-landrlmas, finansal yardm paketleri ko-nuulur oldu. AB Merkez Bankas ile IMF

    devreye girdi. Yine de hi kimse IMFnin is-tikrar tedbirlerini aklna bile getirmedi.

    rlanda, Yunanistan, Portekiz derken s-panya ve talya sraya girdi. Artk adyla-sa-

    nyla bor krizi yaylmaya balad. te tambu noktada Trkiye ekonomisinin arsnmasndan, d ticaret ann, dolay-syla cari an ok bydnden szedilerek, makro iktisat yeniden hortlad!

    Bugn iin sorun, ABnin gney sahille-rini kapsayan bu yeni bor krizinin ne ka-dar yaygnlaaca, Trkiyeyi ne kadar sar-malna alaca ve dnya bor krizi halinednp dnmeyeceidir.

    phesiz bu sorular yantlayabilmekiin, her eyden nce kriz lkeleri ile po-tansiyel kriz lkelerinin makro ekonomikgstergelerine bakmak gerekmektedir. Buda, yirmi yldr egemen olan ve hergnmedyann ekonomi haberlerinde yeni-den retilen mikro iktisatn ykl vemakro iktisatn ykselii demektir.

    rlandann makro verilerine bakt-mzda 2008 yl bir krlma yl olarak orta-ya kmaktadr. rlanda, ABDnin Mart 2008-de resmen durgunlua girmesiyle ad ko-nulan mortgage krizinin ilk vurduu lke

    olmutur. Daha nceki yllarda fazla verenrlanda btesi 2008 ylnda GSYHnn %7,3kadarbte a vermitir. Cari ak GSYH-nn %5,7si olurken,kamu bor stoku 2007-ye gre %68 artarak GSYHnn %44,3 byk-lne ulamtr. 2009 ylnda cari a ka-patmak iin alnan nlemler etkili olmusada ekonomi klm (-%11,3), bte a- rekor dzeye ulam ve borlarn ev-rilebilirliini salamak amacyla ABdensalanan fonlarla kamu bor stoku %31artarak GSYHnn %65,7sine ykselmitir.

    2010 ylnda alnan tm nlemlere ra-men ekonomideki klme devam etmi,kamu bor stoku %41 artarak GSYHnn%96,2si dzeyine ykselmitir. Bte aise, yeni bir rekor krarak GSYHnn %32,4-

    rlanda

    GSYH Kamu Bor Stoku Cari Denge Bte A

    (Mi lyar ) (Mi lyar )GSYHyaOran (%)

    (Milyar )GSYHyaOran (%)

    (Milyar )GSYHyaOran (%)

    2006 177,3 44,0 24,8 -6,3 -4,1 5,1 2,92007 189,4 47,4 25,0 -10,1 -5,3 0,1 0,1

    2008 180,0 79,8 44,3 -10,2 -5,7 -13,2 -7,32009 159,6 104,8 65,7 -4,9 -2,9 -22,8 -14,32010 153,9 148,1 96,2 -1,1 -0,7 -49,9 -32,4Kaynak: OECO, Economic Outlook, Haziran 2011; Eurostat, 2011.

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    19/32

    Temmuz-Austos 2011 KURTULU CEPHES

    1

    ne ykselmitir.Aktr ki, bu durum bir kriz durumudur,

    yani rlanda ekonomisi kesinkes kriz iinde-dir.

    KRZ DURUMU VEKRZN KAYNAKLARI

    Kriz, herhangi bir elikinin derinleme-si ve had safhaya ulamas durumudur. Eko-nomik krizlerin temel nedeni ise, kapitalistretimin toplumun mutlak tketim gcnegre gelitirilmesi ile kitlelerin yoksulluu ve snrl tketimidir. Bu nedenle gerekkrizlerin son nedeni,metalarn ve sermaye- nin ar-retimidir. Kapitalist ekonomininar-retimi anlalmadan ekonomik krizleranlalamaz.

    Hereyden nce bilinmesi gereken, a-r-retimin kapitalist sistemin irsi hastalolduudur. Dier bir deyile, tek tek lkeler-den ve sektrlerden bamsz olarak kapi-talizmin yapsal sorunu ar-retimdir. A-r-retim ortaya ktnda, yani kitlelerin t-ketim gcnn snrlarnn tesinde meta-lar retildiinde, bu ar retilmi metala-rn satlmas, yani bu metalara yeni ve ek

    talep yaratlmas sorunu yaamsal bir sorunolarak ortaya kar. Burada bireysel kapita-listin pazarlama yetenei sadece kendisi-nin krizden daha az etkilenmesine ynelikbir sonu yaratr. Kriz ya da ar-retim kri-zi genel bir durumdur, bireysel ya da sekt-rel kapitalist retimin tesinde tm siste-min, tm sektrlerin talep sorunuyla yzy-ze gelmeleridir.

    Ar-retim koullarnda devletin, kapi-talist devletin asli grevi de yeni ve ek talepyaratarak ar-retimin krize yol amasnn

    nne gemektir. Dolaysyla ar-retiminortaya kt her durumda kapitalist devlet(kamu) harcamalarn artrr. Bylece dev-let btesi yoluyla ar-retime belli bir ta-lep yaratlr. Devlet btesinin gelirleri art-rlmakszn devlet harcamalarnn artrlma-

    s dabte aklarna yol aar.* Bte ak-lar da devletin borlarnn artmasna nedenolur. Bylece kapitalist ar-retim sorunu,devlet borlar sorunu olarak biim deiti-

    rir.Kapitalizmin emperyalizme dnme-

    siyle birlikte ar-retim sorunu tek tek l-kelerin sorunu olmaktan km, sisteminbtnnn sorunu haline gelmitir. Bu yz-den tekil lkede ortaya kan bte a vekamu borlarnn art o lkenin i denge-sindeki bozulmayla ortaya kmaz. Tm l-keler emperyalist dnya sisteminin (globalekonominin) paras durumudadr, dolay-

    * phesiz kapitalist ekonominin niteliini tamolarak bilemeyenler bte gelirlerini aan oranda, ya-ni bte aklar yoluyla ar-retime talep yaratlma-s yerine denk bte yoluyla talep yaratlmasnnmantkl olduunu dneceklerdir. Denk bte,yani ak vermeyen bte, giderlerin (harcamalar) ge-

    lirlere eit olmas durumudur. Ama sorun, kapitalistretimde ortaya kan ar-retime talep yaratlmassorunudur. Dolaysyla devlet harcamalarnn artrl-mas zorunludur. Denk bte asndan, harcama-

    lardaki art kadar gelirlerde art salanmas gerekir.

    Devlet gelirleri ise, asl olarak vergi gelirleridir. Vergigelirleri ise, dorudan tketicilerin gelirlerinden yap-lan bir kesintidir. Bu da kitlelerin tketiminde ede-er bir azala yol aar. Artk dorudan tketicininkendi geliriyle salad talep, vergi artlaryla devlettarafndan yaratlan bir talep haline gelmitir. Bu du-rum hibir biimde yeni ve ek bir talep yaratmaz, sa-dece talebi yaratan kesim deimi olur. Sorun ar-retimdir, yani kitlelerin tketim gcn aan retim-dir. Kitlelerin gelirleri (tketim gc) artmakszn ye-ni ve ek talep yaratlamaz.

    Yine kapitalist ekonominin niteliini tam olarakbilemeyenlere bu zm ok mantkl gelecektir.Madem ortada ar-retim vardr, madem bu ar-retime talep yaratlmas gerekir, yle isekitlelerin ge-

    lirlerinde art salayarak bu ek talep yaratlabilir. Kit-lelerin tketim gcn artrmak iin gelirlerinde artsalanmas, cret ve maalarn ykseltilmesi demek-tir. cret ve maalarn ykseltilmesi ise, kapitalist a-sndan maliyetlerin ykselmesine yol aar. Maliyetle-rin ykselmesi krlarn dmesine, giderek kapitalis-tin zarar etmesine neden olur. Zarar eden kapitalistde, kanlmaz olarak ya iflas eder, ya da retimi dur -durur. flas ya da retimin durdurulmas alanlarnisiz kalmasna, yani tm gelirlerini kaybetmesine ne-den olur. Bylece ar-retime talep yaratmak ama-cyla alanlarn gelirlerinde yaplacak art, her du-rumda alanlarn isiz kalmasna ve bylece tm ge-lirlerini yitirmelerine yol aarak ters ynde etkide bu-

    lunur.te bu nedenden dolay bireysel kapitalistin yeri-

    ni devlet alr ve devlet harcamalar artrlarak kitlele-rin tketim gc artrlmaya allr. Bu da bte ak-larna yol aarak, bireysel kapitalistin sorunu devletinsorunu haline dnr.

    Benzer dier bir yntem ise, tketici kredileri vekredi kartlaryla bireysel tketimin artrlmasdr. Yanikitlelerin gelirlerinin ok tesinde tketmelerini sa-lamaktr. Mortgage krizinde olduu gibi, neredeysehibir geliri olmayanlara konut kredisi vererek ek ta-lep yaratlmas durumudur. Bireylerin gerek gelirle-rinin stnde bir sanal gelir yaratlarak ar-reti-me talep yaratlmas, devletin gelirlerinin stnde har-

    camalar yapmasna benzer sonular retir. Sadecedevlet btesi ann yerine bireysel bte a ge-er ve devlet borlarnn artmasnn yerine bireylerinborlar artar.

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    20/32

    KURTULU CEPHES Temmuz-Austos 2011

    20

    syla sistemin genelindeki dengelere bam-ldrlar. Bu dengede belirleyici olan emper-yalist lkelerdir. Bu nedenle de, sisteminbtnndeki ar-retim sorunu, hemenher zaman emperyalist lkelerdeki (zelolarak da egemen emperyalist lkedeki)ar-retim tarafndan belirlenir.

    Ar-retim sorununa kar emperyalistlkelerin ilk yapt i, baml lkelerde ye-ni ve ek talep yaratmaktr. Bu da baml l-kelerin (geri-braktrlm lkeler)i pazar-nn geniletilmesi demektir. Geri-braktrl-m lkelerin i pazarlarndaki her genile-me, emperyalist lkelerdeki meta ve ser-mayeye yeni talep yaratarak ar-retiminksmen emilmesine yol aar. Yani emper- yalist lkelerin ar-retim sorunu, emper-yalizmin pazar sorunudur, kendi ar-re-tim sorununu ihra ederek geri-braktrlmlkeler araclyla zmeye almasdr.Bylece kapitalist ar-retim sorunu, em-peryalist dnya sisteminin sorunu haline d-nr.

    Bugn rlandadan Yunanistana kadartm kriz lkelerinde ortaya kan durum,genel olarak emperyalist lkelerin, zel ola-rak Amerikan emperyalizminin mortgage

    kredileri yoluyla ek talep yaratmas sonu-cu ortaya kan 2007 mortgage krizininrndr. Yani kriz lkeleri,dorudan emperyalist lkelerinmortgage krizinin bedelini de-mektedirler.

    Mortgage krizi, ar retil-mi, dolaysyla kr oranlar d-en sermayeye (retken serma-ye ile para sermayeye) ek talepyaratlmas amacyla ipotekli ko-nut kredilerinin ar (yani kitle-

    lerin deme glerinin ok tesinde) artrl-masnn sonucu ortaya kmtr. Ar kredi veren ve dnya kredi hacminin byk b-lmn salayan kredi kurulular, geri de-melerin yaplamamas karsnda zora d-mler ve iflas noktasna gelmilerdir. On-larn iflas, dnya apndaki para-sermaye-nin iflas etmesi, deersizlemesi demek ol-duundan, emperyalist lkelerin devlet (ka-mu) mdahalesi kanlmaz olmutur. Bumdahalede sadece ABD Merkez Bankasbu kredi kurulularna 5,1 trilyon dolar ak-

    tarmtr.*

    Mortgage krizinin ilk etkisi ABDde oto-motiv sektrnde ortaya kmtr. ABDdeotomobil satlar 2008in Aralk aynda%35,6 dmtr. Buna paralel olarak oto-

    mobil retimi de %38,3 azalmtr.

    ABD Otomobil retimi

    (Bin adet) Deiim (%)

    2006 11.946 -8,72007 11.260 -4,62008 Aralk 10.752 -38,32008 Toplam 8.672 -19,02009 5.709 -34,42010 7.743 35,3Kaynak: U.S. Federal Reserve Board of Governors.

    Ayn durum dier sanayi kollarnda daortaya km ve ABD ekonomisi 2009 yln-da %2,6 klmtr. Ayn yl bte aGSYHnn %10,5ine ulamtr.

    ABD Bte Dengesi(Mi lyar ) GSYHya Oran (%)

    2007 -315 -2,22008 -755 -5,32009 -1.477 -10,52010 -1.512 -10,3Kaynak: Bureau of Economic Analysis, Haziran 2011.

    Dier emperyalist lkelerde de benzerdurum ortaya kmtr.

    Emperyalist lkelerdeki finansal krizinilk etkisinin kredi yoluyla talep yaratlan sa-nayi retiminde ortaya kmas hi de ar-

    * Burada bir yanlsamay, daha dorusu bir ar-

    ptmay dzeltmek gerekir. Mortgage krizi, medya-nn mikro ekonomistlerinin sunduu gibi ABD eko-nomisine ilikin bir kriz deildir. Almanya, Fransa veBelika da bu krizin iinde yer almtr. Almanyadakihemen hemen tm eyalet merkez bankalarnn mev-duatlarnn byk blm ABD mortgage katlar-na yatrlm ve nemli bir blm de iflas eden Leh-man Brothersa verilmitir. Bunun yannda Almanyannen byk ipotekli konut kredisi veren finans kurumu

    Hypo Real Estatenin kurtarlmas iin Alman devleti87 milyar euro nakit ve 52 milyar euro garanti olmakzere 139 milyar euro (194 milyar dolar) harcam-tr.

    Almanya

    GSYH malat Sanayi Bte Dengesi

    (Milyar )Byme

    Oran (%)(Milyar )

    BymeOran (%)

    (Milyar )GSYHyaOran (%)

    2007 2.436 2,7 518,4 5,8 6,5 0,32008 2.478 1,0 504,2 -2,7 2,8 0.12009 2.395 4,7 408,8 -18,9 -72,9 -3.02010 2.494 3,6 463,7 13,4 -82,6 -3.3Kaynak: Eurostat, 2011.

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    21/32

    Temmuz-Austos 2011 KURTULU CEPHES

    21

    tc deildir. Doal olarak ipotekli konutkredisinde meydana gelen kriz kredi hac-minin daralmasna yol aarak ar-retimsorununu grnr hale getirmitir.

    Emperyalist lkelerdeki sanayi ve finanssektrndeki krizin, az ya da ok hzla di-er lkelere yaylmas sonucu, bata rlan-da olmak zere Gney Avrupa lkeleri bir-biri ardna krize girmitir. rlanda, Portekiz ve Yunanistan krizleri, emperyalist lkeler-deki krizin bu lkelere ihra edilmesininrndr. Bu durum globalizmin bir so-nucu olmayp, emperyalist sistemin genelkuraldr.

    KRZN YAYILMASI VEKRZ KARITI NLEMLER

    Yukarda grdmz gibi, emperyalistlkelerdeki mortgage krizi, her eyden n-ce i kredi hacminde bir daralmaya yol aa-rak i talebin dmesine neden olmutur.Bu da emperyalist lkelerdeki ar-retimsorununu daha yakc hale getirmitir.

    Talepteki dme retimdeki de yolaarak ar-retimin hzn yavalatmsada, emperyalist tekellerin krlarndaki d-

    , kanlmaz olarak yeni talep yaratlma-sn yaamsal hale getirmitir.Her zaman olduu gibi i talepteki d-

    me, d talepte genilemeyle telafi edilme- ye allmtr. Bunun sonucu olarak da,emperyalizme baml lkelere ynelik ih-

    racat artmtr. Ve yine her zaman olduugibi, bu ihracat art d kredilerle (d bor-lanma) salanmtr. Bu da, baml lkeler-de, bir yandan d borlarn artmasna, di-

    er yandan d ticaret ann bymesineneden olmutur. D ticaret andaki b-yme de, kanlmaz olarak cari ilemlerann bymesine yol amtr.

    Mikro iktisatya gre, finanse edildi-i srece cari ak sorun deildir. Bu anla- ya gre, cari an finansman sorundur.Finansman denilen ise, d borlanmadanbaka bir ey deildir. Ama byyen carian finanse edilmesid borlarn artma-sna ve d borlarn artmas da kamununfaiz giderlerinin artmasna yol aar. phe-siz kamunun faiz giderlerinin artmas, bt-e gelirlerinde e deer bir art olmadkoullardabte aklarna yol aar. Byle-ce sadece cari an finansman deil, ekolarak bte aklarnn finansman sorunuda ortaya kar. Bu sre sarmal biimdesrp gider, ama sonsuza kadar gitmeyece-i aktr.

    Portekiz ve Yunanistan krizleri, Fransa veAlmanya merkezli kredi hacmindeki daral-mann sonucunda ortaya kmtr. Fransa

    ve Almanya merkezli kredi hacmindeki da-ralma da, mortgage krizinde iflas noktas-na gelen finans kurulularnn devlet mda-halesiyle kurtarlmasnn bir sonucu olarakortaya kan bte aklarnn finanse edil-mesi amacyla i borlanmaya gidilmesinin

    Yunanistan

    GSYH Kamu Bor Stoku Cari Denge Bte A

    (Mi lyar ) (Mi lyar )GSYHyaOran (%)

    (Milyar )GSYHyaOran (%)

    (Milyar )GSYHya

    Oran (%)

    2006 211,3 204,4 96,7 -23,8 -11,2 -12,1 -5,7

    2007 227,1 216,4 95,3 -32,6 -14,4 -14,5 -6,42008 236,9 237,2 100,1 -34,8 -14,7 -23,1 -9,82009 235,0 298,5 127,0 -25,8 -11,0 -36,3 -15,42010 230,2 328,5 142,7 -24,1 -10,5 -24,2 -10,5Kaynak: OECO, Economic Outlook, Haziran 2011; Eurostat, 2011.

    Portekiz

    GSYH Kamu Bor Stoku Cari Denge Bte A

    (Mi lyar ) (Mi lyar )GSYHyaOran (%)

    (Milyar )GSYHyaOran (%)

    (Milyar )GSYHyaOran (%)

    2006 160,3 111,5 63.9 -17,2 -10,7 -6,5 -4,12007 169,3 115,6 68.3 -17,2 -10,2 -5,4 -3,2

    2008 172,0 123,1 71.6 -21,7 -12,6 -6,2 -3,62009 168,6 139,9 83.0 -18,1 -10,7 -17,1 -10,12010 172,7 160,5 93.0 -16,9 -9,8 -15,8 -9,1Kaynak: OECO, Economic Outlook, Haziran 2011; Eurostat, 2011.

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    22/32

    KURTULU CEPHES Temmuz-Austos 2011

    22

    rndr.Tabloda grld gibi, mortgage kri-

    ziyle birlikte son ylda Fransa ve Alman-yann kamu borlarnn toplam %32 (800milyar ) artmtr. Doal olarak, Fransa veAlmanya kendine baml lkelerin bte vecari aklarn daha fazla finanse edebilecekdurumda deillerdir. Bunun sonucu olarakda Portekiz ve Yunanistan daha fazla bor-lanmann tesinde, varolan borlarn evi-remez duruma dmtr. Bylece adyla-sanyla bor krizi ortaya kmtr.

    D borlarn Almanya ve Fransa tarafn-dan finanse edilemedii ve edilmek isten-medii bir dnemde, Portekiz ve Yunanis-tann borlarn evirebilmek iin istik-rar tedbirleri uygulamaktan baka seenek-leri yoktur. ok iyi bilindii gibi, bu istikrar

    tedbirleri, IMFnin klasik istikrar tedbirle-rinden baka bir ey deildir.IMFnin klasik istikrar tedbirleri de

    balk altnda toplanr:1) D borlarn denmesi ya da

    evrilebilir hale gelmesi: hracatn ar-trlmas amacyla gereki kuruygulamasna gidilmesi, yani deva-lasyon yaplmas. (Para politikas).

    2) Bte ann kapatlmas: Ma-a ve cretlerin dondurulmas, kamuharcamalarnn kslmas (zellikle

    memurlarn saysnn azaltlmas), ve-rimsiz kamu kurulularnn tasfiyesi,vergi gelirlerinin artrlmas (zellikleve ilk planda KDV oranlarnn yksel-tilmesi) vb. tedbirler alnmas. (Mali- ye politikas).

    3) Yeni ve taze para bulunmas:Kamu kurulularnn zelletirilmesi,dorudan sermaye yatrmlarnn da-ha fazla tevik edilmesi. (D ticaretpolitikas).

    IMFnin bu klasik istikrar tedbirleri uygu-

    landnda,maliye politikalarnn sonucu ola-raki talepte daralma meydana gelirve pa-ra politikasnn sonucu olarak daenflasyon-

    da art ortaya kar. Bu ikisonu da retimde kesintiyeyol aarak isizliin artmas-na neden olur.

    zetle, IMFnin klasik is-tikrar tedbirleri, emperyalistlkelerin ar-retim sorunu-nun bedelinin baml lke- lerin halklarna dettirilme-sinin en kestirme yoludur.

    Kriz kart nlemler bylesine klasik ol-makla birlikte, Portekiz ve Yunanistan tekpara birimi olarak Euroyu kullanmaktadr-lar. Bu da para politikasnn uygulanmas-n engellemektedir. Bunun yerine Avrupa Fi-nansal stikrar Fonu araclyla ek d borverilmesi gndeme getirilmektedir. Bu dabor krizinin daha da bymesine yol a-maktadr.

    Dier yandan bor krizi iindeki bu l-kelerin AB yesi olmas d ticaret politika-snn etkisini de snrlamaktadr. Sonutaklasik istikrar tedbirlerinden geriye sade-ce maliye politikalar kalmaktadr. (Bu du-rum rlanda iin de geerlidir.) Bu nedenle,Avrupada lkedeki bor krizi, giderekarlaan ve uzayan bir sre ortaya kar-

    maktadr.imdi sorun, bu arlaan ve uzayan s-rete Avrupann dier borlu lkelerinin nekadar borlarn evirebilecekleri vednyaapnda bir bor krizi yaratp yaratmaya-ca sorunudur.

    DNYA BOR KRZNNDNAMKLER

    Bugn rlandada balayp Portekiz ze-rinden Yunanistana uzanan bor krizinin

    ne lekte bir Avrupa bor krizine dne-cei tartlmaktadr. Olas bir Avrupa borkrizinin de dnya bor krizini tetikleyeceikesindir.

    spanya ve talya Avrupa bor krizininaday lkeleri olarak ortaya kmaktadr.imdi krizde olduklar her trl tartmanndnda olan rlanda, Portekiz ve Yunanistaniin kullandmz makro ekonomik gs-tergeler temelinde bu iki lkeye bakalm.

    2010 verilerine gre 1,4 trilyon dolarlkGSYH ile dnyann 11. byk ekonomisine

    sahip olan spanyann kamu bor stoku2008 ylndan itibaren bymeye balamve 2010 ylnda GSYHnn %60na ulam-

    Almanya Bor

    Fransa Bor

    Toplam(Milyar )

    Art Miktar(Milyar )

    Art(%)

    Toplam(Milyar )

    Art Miktar(Milyar )

    Art(%)

    2007 1.579 7,1 0,5 1.212 61,6 5,42008 1.644 65,3 4,1 1.319 107 8,82009 1.761 116,6 7,1 1.493 174,2 13,22010 2.080 318,8 18,1 1.591 98,4 6,6Kaynak: Eurostat, 2011.

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    23/32

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    24/32

    KURTULU CEPHES Temmuz-Austos 2011

    2

    bor krizi iindeki lkelerde olduu gibifaiz oranlarnn ykselmesine yol amakta-dr. Faiz oranlarndaki ykselmenin sonucuise, kamu btesinin faiz demelerinin art-masdr. Bu da, kamu harcamalar kslma-d ve vergi gelirleri artrlmad sreceborlanma gereinin artmas demektir.

    talya, her eyden nce, potansiyel krizlkesi spanyadan ve halen bor kriziiindeki lkelerden farkl olarak emperya-list bir lkedir. Yani talya, lke ii sermayebirikimine sahip olan ve bu sermayeyi ihraeden bir lkedir. Gelimi lke, yani kapi-talizmin i dinamikle gelitii bir lke oldu-u iin, ayn zamanda sanayi mallar ihraeder.

    Bu zelliine ramen talyann 2009 y-lnda d ticareti %27 orannda azalmtr.malat sanayi mallar ihracatndaki azal%30 dzeyinde gereklemitir. 2010 yln-da belli lde d ticaret canlanmsa da2008 yl seviyesine ulaamamtr. Ancak2010 ylnda cari ak 2008 ylna gre %17artmtr. Bunun sonucu olarak da uzun va-deli faiz oranlar ykselmitir.

    Tm bu olgular, 2007 mortgage kriziylebirlikte dnya kredi hacmindeki daralma-nn borlanma sorunu ortaya kardn

    gstermektedir. Byk lde kredi yoluy-la finanse edilen dnya ticareti, kredi hac-mindeki daralmaya paralel olarak gerilemi-tir. Bu durum, bir yandan ar-retim soru-nunu daha yakc hale getirirken, dier yan-dan ticaretin finansman sorununu, yani a-

    r-retime talep yaratma sorununu arla-trmtr. Bu koullarda kredi hacminin t-rev aralarla bytlmeye allmas, ba-ta altn olmak zere pek ok mal ve hizme-tin fiyatlarnn artmasna yol aarak enflas-yonun ykselmesine neden olmaktadr.

    Bugn Avrupadaki lkeyi kapsayanbor krizi yaylma potansiyeli tarken, ay-n zamanda faiz oranlarnn ykselmesi veenflasyonun artmas ynndeki dinamikle-ri belirginletirmitir.

    phesiz Avrupada ba gsteren borkrizinin Avrupadaki yaylmasndan dahaok, dnyann dier lkelerine yaylmas ye-ni bir dnya bor krizinin patlak vermesi-ne yol aacaktr. Bu gelimede belirleyici

    olan ABDdeki gelimelerdir. ABDdeki ge-limeler bor krizinin, bata Latin-Ameri-ka lkeleri olmak zere dnya apnda ya- ylmasna neden olacaktr.

    Dn olduu gibi bugn de dnya borkrizinden sz edilebilmesi iin, her eydennce emperyalizme baml byk geri-b-raktrlm lkelerin kriz iine girmeleri ge-rekir. Bunun belirleyicileri ise, Meksika veBrezilyadr. Her ne kadar Trkiyenn dn-yadaki gelimelerden ayrt ileri srl-se de, mevcut Avrupa bor krizinin en id-

    detli biimde yansyaca lkelerden birisi-dir.ABDdeki gelimeler, zellikle FEDin fa-

    iz oranlarn ykseltmesi, bir yandan para-sermayenin ynnn ABDye ve ABD bono-larna dnmesine yol aarken, dier yandan

    talya

    GSYH Kamu Bor Stoku Cari Denge Bte A

    (Mi lyar ) (Mi lyar )GSYHya

    Oran (%)

    (Milyar )GSYHya

    Oran (%)

    (Milyar )GSYHya

    Oran (%)2006 1.485,4 1.584 106,6 -38,3 -2,6 -49,9 -3,42007 1.546,2 1.602 103,6 -37,7 -2,4 -23,5 -1,52008 1.567,8 1.667 106,3 -45,5 -2,9 -42,7 -2,72009 1.519,7 1.764 116,1 -30,3 -2,0 -81,7 -5,42010 1.548,8 1.843 119,0 -53,5 -3,5 -71,2 -4,62011/I 378,0 1.868 -22,3 -5,9Kaynak: Banca dItalia, Mays 2011.

    talyann D Ticareti(Milyar )

    hracat thalat malat SanayiDengesi

    D TicaretDengesiToplam malat Sanayi Toplam malat Sanayi

    2007 364,7 142,1 373,3 105,7 36,3 -8,6

    2008 369,0 139,3 382,1 101,5 37,8 -13,02009 291,7 107,0 297,6 74,7 32,4 -5,92010 337,6 122,8 365,0 92,9 29,9 -27,4Kaynak: Eurostat, 2011.

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    25/32

    Temmuz-Austos 2011 KURTULU CEPHES

    2

    emtia fiyatlarnn ykselmesine ve giderek

    enflasyonda ykselie yol amaeiliminde-dir. Ancak ar-retim sorunu ve bu sorunakar kredi yoluyla yeni ve ek talep yaratl-mas (tketimin artrlmas) olgusu, kredihacmindeki bymeye paralel olarak geli-ir. Tketici kredileri yoluyla artan tketim(talep), dorudan talep enflasyonuna (arz-talep yasas gerei) yol aar. te yandankredi faizlerinin ykselmesi retim maliyet-lerinin ykselmesine, dolaysyla da mali- yet enflasyonuna neden olur.

    Bugn Trkiye ekonomisindeki sn-

    ma, dk kur politikasyla ithalata dayaltketimin artmasnn bir sonucudur. Bu, biryandan d ticaret ann, dolaysyla carian bymesine neden olurken, dieryandan banka kredilerindeki arta paralelolarak artan i talebin bymesine nedenolur.

    T.C. Merkez Bankasnn banka kredile-rinin genilemesini nlemeye ynelik ald- zorunlu karlk oranlarn ykseltme ka-rar talep enflasyonu ynndeki gelime-nin nn almaya yneliktir. Bu yolla, kre-

    di hacmi daraltlarak, krediyle byyen ta-lebi snrlandrma amalanmaktadr. Zo-runlu karlk oranlarnn ykseltilmesi,

    Brezilya

    GSYH(Cari

    Fiyatlarla)(Milyar $)

    D Borlar Kamu Bor Stoku Cari Denge Bte A

    Kamu(Milyar $)

    zel(Milyar $)

    Toplam(Milyar $)

    Bor(Milyar $)

    Toplam(Milyar $)

    GSYHya

    Oran(%) (Milyar $)

    GSYHya

    Oran(%) (Milyar $)

    GSYHya

    Oran(%)

    2006 1.089 71 102 173 537 608 55,8 13,6 1,3 31,6 -2,92007 1.367 66 127 193 797 863 63,1 1,6 0,1 26,0 -1,92008 1.651 63 135 198 642 705 42,7 -28,2 -1,7 19,8 -1,22009 1.598 69 129 198 951 1.020 63,8 - 24,3 -1,5 55,9 -3,52010 2.090 70 187 257 1.102 1.172 56,1 -47,4 -2,3 60,6 -2,92011 Mart - 68 208 276 1.173Kaynak: Banco Central do Brasil, 2011.

    Trkiye

    GSYH

    (CariFiyatlarla)(Milyar $)

    D Borlar Kamu Bor Stoku Cari Denge Bte A

    Kamu(Milyar $)

    zel(Milyar $)

    Toplam(Milyar $)

    Bor(Milyar $)

    Toplam(Milyar $)

    GSYHyaOran

    (%)(Milyar $)

    GSYHyaOran(%)

    (Milyar $)GSYHya

    Oran(%)

    2006 526,4 86 110 186 187 273 51,8 -32,2 -6,1 -4,1 -0,82007 648,6 89 160 249 210 299 46,1 -38,4 -5,9 -11,1 -1,72008 742,1 92 188 280 229 321 43,3 -42,0 -5,8 -13,8 -1,92009 616,7 97 172 269 225 322 52,2 -14,0 -2,3 -38,2 -6,22010 735,8 101 189 290 246 347 47,2 -48,4 -6,6 -27,1 -3,72011 Mart - 106 193 299 232 338Kaynak: IMF; TCMB;TK; 2011.

    bankalarn kredi maliyetlerini artrarak ve

    bu yolla daha az kredi vermeleri salanaraki talebi drme ynnde etkide bulunsada, faiz oranlarnn ykselmesine, dolaysy-la retim maliyetlerinin ykselmesine yolaar. Talep ve maliyet ynndeki enflasyo-nist bask, u ya da bu oranda enflasyonunykselmesi sonucunu vererek lkedeki tmekonomik dengelerin (ki ekonominin den-gesi emperyalist lkelerde olutuundandengesiz dengedir bu) bozulmasna ne-den olur.

    zetlersek, byyen cari ak, d bor-

    lanma gereinin artmasna (d bor tale-bi), d borlanma gereinin artmas dad bor faiz oranlarnn ykselmesine yolaarak, kamunun faiz demelerinin by-mesine yol aar. Kamunun faiz demeleri-nin bymesi, bte ann bymesine,bte finansman ihtiyacnn artmasna,kamu borlarnn ykselmesine ve sonutakamu faiz demelerinin bir kez daha artma-sna yol aar.

    Bte aklarnn bymesi, bir yandanborlarn bymesine yol aarken, dieryandan vergi gelirlerinin artrlmasna yolaarak, hem reel gelirlerin dmesine, hemde maliyetlerin ykselmesine neden olur.

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    26/32

    KURTULU CEPHES Temmuz-Austos 2011

    2

    Hem faiz artndan, hem de vergi artn-dan kaynaklanan maliyet art, fiyatlarn ge-nel dzeyini ykselterek enflasyona yolaar. Bylece sorun, cari ak sorunu ol-

    maktan kar, dorudan geni kitleleri etki-leyen enflasyon sorunu haline dnr.

    Bu olgularn nda Brezilya ve Trkiyeekonomisine bakalm.

    Brezilyann GSYHs Trkiyenin 2,5 katbyklnde olmakla birlikte, gerek kamuborlar, gerekse cari ve bte a byk-lkleri birbirine yakndr. Bu ynyle, Brezil-ya ekonomisi ile Trkiye ekonomisinin bir-biriyle benze olduklarn sylemek pekyanl olmayacaktr. Dolaysyla birisini etki-leyen ekonomik gelimeler, dierini de ay-n biimde ve oranda etkileyecek nitelikte-dir. Yine Brezilya ve Trkiyeye scak paragirii (ksa vadeli borlar) ve zel sektrnd bor stoku srekli artmaktadr. Ksa va-deli faiz oranlar, Brezilyada (Selic) %12,2,Trkiyede %9dur. Merkez Bankasnn gs-terge faiz oranlar, Brezilyada %3,25, Trki-yede %6,25dir.

    2011 ylnn ilk aynda Brezilyann dborlarnn %75i (208 milyar $) zel sektrborlardr. Bunun %27,5i (57,4 milyar $) k-

    sa vadeli borlardr (scak para). Ayn d-nemde Trkiyenin d borlarnn %64,6s(188,7 milyar $) zel sektr borlar olup,bunun %36,5i (70,5 milyar $) ksa vadeliborlardr.

    Grld gibi, Brezilya ile Trkiyeninekonomik kaderi neredeyse birbirine ben-zetir. Bu koullarda her iki lkenin de ka-deri, ABDnin (FED) faiz oranlarna ve dn- ya kredi hacmindeki deimeye baldr.Eer FED (ABD Merkez Bankas) faiz oran-larn ykseltirse, zaten mortgage krizi ne-

    deniyle daralm olan dnya kredi hacmidaha da daralacak ve ABD dndaki lke-lerin d bor faiz oranlar ykselecektir. K-sa vadeli faiz oranlarnn %10lar dzeyindeolduu bir srete, ABDdeki faiz oranlarn-daki ykseli, Brezilya ve Trkiyenin dbor faiz oranlarnn ykselmesine ve bor-lanmann zorlamasna yol aacaktr.

    Artan d bor faiz oranlarnn ilk ve enbyk etkisi, phesiz zel sektrde ortayakacaktr. zel sektrn kredi maliyetininartmas, retim maliyetinin artmasna yol

    aacandan maliyet enflasyonu ekono-milerin en byk sorunu haline gelecektir.Maliyeti ykselmi, dolaysyla fiyatlar art-

    m metalarn ihracat ise, daha zor ve da-ha az olacaktr. hracatta meydana gelecekdler, bir kez daha cari ak zerinde et-kide bulunarak, an bymesine yol

    aar.Bu durumda cari a drmenin tek

    yolu, ulusal parann deerinin drlme-sinden gemektedir. Bu da ak biimdeulusal parann devale edilmesi demektir.Ulusal parann devale edilmesi ise, ithalmallarn fiyatlarnn ykselmesine yol aa-rak, bir kez daha i piyasada enflasyonunartmasna yol aar. zellikle 2000li yllardadorudan ithalata bal byme ve ucuz it-hal mallarna dayal tketim koullarnda,byme ve i tketim decektir.

    te yandan bankalarn kredi maliyetle-rinin ykselmesi tketici kredi faizlerininykselmesine yol aarak, tketici kredileri-ne dayal i tketimi azaltacaktr. Bunun et-kisi ise, i ticaretin daralmas sonucu ar- esnafnn zora dmesi olacaktr.

    Sonuta, gerek tketici kredi faizlerinde-ki ykselme, gerekse mal ve hizmetlerin fi-yatlarndaki art (enflasyon) nedeniyle ge-ni kitlelerin tketim dzeyi ve kanlmazolarak yaam dzeyi decektir. Bu dme-

    nin boyutlar da, lkelerdeki ekonomik kri-zin boyutlarn belirleyecektir.Bugn, 2000li yllarda dnya kredi hac-

    minin trev aralarla genilemesi sonucufinanse edilen ithalatla byyen lke eko-nomileri tketim cennetinin sonuna gel-milerdir. 1980lerdekine benzer bir dnyabor krizi kapya dayanmtr. Bu kriz, nelde telenirse telensin kanlmazdr.

    NE YAPMALI?

    phesiz T. zal yllarnn ke dnme-ci ve pragmatist zihniyetinin egemen ol-duu, soyut gelecek iin somut bugndenvazgeilemez diye dnld ve annyaand bir toplumsal ilikiler dnyasndailk akla gelen soru, tekil ve bireysel dzey-de insanlarn ne yapmas gerektii soru-su olmaktadr. Ekonomi medyasnda sk-a sorulduu gibi, elinde paras olan, krizkoullarnda artan enflasyona kar parasnkorumak iin dolara m, euroya m, yoksaaltna m yatrmaldr? trnden sorular, bu

    toplumsal ilikiler iinde en ok ilgiye maz-har olan sorular durumundadr.

    AKPli Bakanvekili Blent Gedikliye g-

  • 8/6/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 122, Temmuz-Austos 2011

    27/32

    Temmuz-Austos 2011 KURTULU CEPHES

    2

    re, Dnya ekonomisinde kara bulutlar g-zkmeye balad. Muhtemelen dnya eko-nomisinde bir kriz olacak. Trkiyeye olum-suz etkileri olacaktr. O yzden tedbirli olun.

    Ne varsa onu tutun. Fazla harcamayn. Ge-liigzel harcamamak lazm.

    Babakan yardmcs Ali Babacana g-re ise, 2008-2009 krizinin izleri henz silin-mi deil. Hatta tam tersine risk gstergele-rine baktmzda ciddi riskler hemen kap-mzda bekliyor. Son derece ihtiyatl gitme-miz gereken bir dnemdeyiz.

    Babakan Recep Tayyip Erdoan bykekonomik bilgisini konuturarak unlarsyledi: Daha nce teet geecek dedim.Bu defa pek teet geecee de benzemiyor.Daha iyiyiz, daha glyz. Hi endieniz ol-masn. Herkes mmkn olduunca unadikkat etmeli; biz bir eyi ayrt etmemiz la-zm, verim ekonomisini mi savunacaz, is-raf ekonomisini mi savunacaz. Eer israfekonomisiyle hareket etmezsek, verim eko-nomisinin safnda yer alrsak hi endienizolmasn. Harcaman da buna gre yapma-ya devam et. Ama tabii