kurtuluş cephesi, sayı: 117, eylül-ekim 2010

8/8/2019 Kurtulu Cephesi, Say: 117, Eyll-Ekim 2010

1/36

http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 21 SAYI: 117 Eyll-Ekim 2010

KURTULU CEPHESAnti-Emperyalist ve Anti-Oligarik Mcadelede

Zafer Bizim Olacaktr!

Naslsnz? Nicesiniz?iniz nasl, iiniz?

Referandumun

Saysal Sonular

stanbulKimi Bekliyor?

slamc-Faist SaldrnnYeni Ad: Mahalle Basks

Che Guevara

Serdar SoyerginFaruk Ail, Levent Ertmer, Ziya Erdnmez

Ulusal HareketlerdeGizli Grmeler ve Uzlamalar

Marksizmi ve Tarihi arptanSzde Liberaller

YaamnzdakiDnya Bankas


2/36

KURTULU CEPHES Eyll-Ekim 2010

KURTULU CEPHESSORUMLU: Sezai Grr

Yazma Adresi:Postfach 1414

55504 Bad Kreuznach / Deutschland

http://www.kurtuluscephesi.com

http://www.kurtuluscephesi.org

http://www.kurtuluscephesi.net

http://www.kurtuluscephesi.de

E-Posta Adresi:[email protected]

Bu say LKER Matbaasnda baslmtr. Bask Tarihi: 1 Ekim 2010

NASILSINIZ?NCESNZ?NZ NASIL, NZ?

REFERANDUMUNSAYISALSONULARI

STANBULKMBEKLYOR?

SLAMCI-FASTSALDIRININ

YEN ADI:MAHALLE BASKISI

CHEGUEVARA

SERDAR SOYERGNFARUK ALLEVENT ERTMERZYA DNMEZ

ULUSAL HAREKETLERDEGZL GRMELER VEUZLAMALAR

MARKSZM VE TARH

ARPITANSZDE LBERALLER

YAAMINIZDAKDNYA BANKASI

12 Eyll Anayasa Referandumu sonra-snda hayr oylarnn %42,1de kalma-

syla sol kamuoyunda ortaya kanmoral bozukluu zerine bir deer-

lendirme.

12 Eyll Anayasa Referandumununsonular ve ortaya kard belirgin

olgular zerine bir irdeleme.

12 Eyll referandumununstanbul il ve ilelerindeki

sonular.

Mahallelerin lmpen/serseri kesiminietrafnda toplayan islamc-faist BBPyandalarnn saldrlar zerine bir

deerlendirme.

8 Ekim 1968/Bolivya

Anlar,mcadelemizde

yaamaya devam edecektir.

AKPnin Krt almyla balayan vereferandum ncesi PKKnin ate-kesiyle

sren gizli grmelere ilikin birdeerlendirme.

Devrim kaaklarn ve marksist

dneklerin szde liberalizmi ve ortayakard gerekler.

Dnya Bankas kanalyla Amerikanemperyalizminin AKPye verdii deste-

in genel bir tablosu.

3

10

14

16

18

20

22

28

31


3/36

Eyll-Ekim 2010 KURTULU CEPHES

Naslsnz?Nicesiniz?

iniz nasl, iiniz?

N NNaslsnz? Nicesiniz? iniz nasl, iiniz? iniz deyince... Malum, insann iinde

can var, kan var. Kemik, adale, ya, sinir, sabr var. Organlar var: rnein mide, ba -rsak, cier, bbrek ve yrek... Ve insann iinde binbir hal var.

imizdeki can da bizim, kan da. Kemik de, yrek de. imizdeki binbir hal de bi-zim.

iniz mi darald, i ekip, tm skntnz iinize atacanza, bir dosta iinizi d-kn. Yeter ki dostun ii d bir olsun... Dooooost, dost! Dost, oook uzaklarda, ka -ranlklarda m kald, o zaman, bilirim, insann ii szlar... Yani yrei, cieri szlar.Yani ii yanar... nsann ii kan alar .

Naslsnz? Nicesiniz? iniz nasl, iiniz?Yoksa bu sabah, iinize dodu, gzel bir eyler mi olacak? Diyelim, bir karla -

ma (Bir kitapla, bir oyunla, bir filmle, bir arkyla, bir iirle ya da bir insanla da olabi-lir). Heeeeyt, yaasn! nsann artk ii iine smaz cokudan, heyecandan. Belki ilkkez karlayorsunuz bu kitapla/iirle/insanla (en iyisi eserle diyelim) ama imdidenili dl oldunuz bile. Kafanzdaki binbir soruya yant bulur gibisiniz. zlem giderirgibisiniz. iniz pr pr. Glmek, drt elle sarlmak, oalmak iinizden gelir. Yani g-nlden kopar... Ve insann ii titrer bu sevincini yitirmemek iin... Yeter ki, bu sevini edilmesin, bu umudun iine edilmesin.

Naslsnz? Nicesiniz? iniz nasl, iiniz?Ne yle, ne byle mi? Yoksa siz iten pazarlkl msnz? nsann iine kurt d -

t m, bana nereden ne zarar gelecek diye habire kukuland m, fena. Artk ii ii -ni kemirir durur ve iler acs bir hale gelir. Ve gnn birinde bir de bakar, ii gei -

vermi...Naslsnz? Nicesiniz? iniz nasl, iiniz?Hem yle, hem byle diyorsanz, o da insanlk hali. i beni yakar, d eli misa-

li. Yani sen bir de bana sor... (Baylyorum u Trkenin olanaklarna.)Son zamanlarda dnz, d grntnz, klnz kyafetiniz yle ok soruldu ki,

bari ben de iinizi soraym dedim.Naslsnz? Nicesiniz? iniz nasl, iiniz?(Zeynep Oral, Esintiler, Milliyet, 16 Ocak 1983)

Sava, hasm irademizi yerine getirmeye zorlayan bir iddet hareketidir...Dmann irademize boyun emesi iin, onu kendisinden istediimiz fedakarlk-

tan daha elverisiz duruma sokmamz gerekir. Bununla birlikte durumunun elveri-sizlii geici olmamal, hi deilse yle grnmemelidir, aksi halde, dman daha el-verili bir an kollar ve teslim olmaz. Bu itibarla, sava faaliyetinin devamnn dma-nn durumunda meydana getirecei her deiikliin, hi deilse teorik olarak, kt -ye doru olmas gerekir. Sava halinde bulunan bir kimse iin en kt durum, tama-


4/36


12 Eyll askeri darbesinin terrnn tmhzyla srd gnlerde Zeynep Oral soru-yordu: Naslsnz? Nicesiniz? iniz nasl, ii-niz?

Ayn Zeynep Oral, yllar sonra, 2001 yln-daMilliyet gazetesinden ylece atldktansonraki durumunu u szlerle ifade eder:

teki olma durumum gemi-yordu Kimliimi, szcklerimi, ha- yatmn akn, tenimi, bedenimi,kentimi, kiisel tarihimi, kiisel co-rafyam bulmakta; kiisel kodlarmve tutkularm anmsamakta glkekiyordum... Tm igdlerimi kay-betmek, kendi kurduum hayattanvazgemek gibiydi Tamam vazge-tim kendi kurduum hayattan ste-sem de istemesem de vazgemekzorunda kaldm

Zeynep Oraln 1983 ve 2001 sonrasnda-ki durumuna ilikin yazd bu szlerden,aktr ki, tekiler ya da berikiler, herdurumda psikolojik bir deerlendirme vesonu kartacaklardr.

Eer Zeynep Oral, kltrl, sanatsever,entelektel, bilgili ve bilinli bir insan, (de- yimden pek holanmasalar da) tipik birkk-burjuva aydn olarak dnlrse,yaanlan olaylarn iinde psikolojik duru-mun ne denli belirleyici olduu hemen g-rlecektir.*

Bu psikolojik sonu, her durumda k-k-burjuva aydnnn bezginliini, ylgnl-n ve pasifize oluunu aklar.

lkemizin yakn tarihinde bezginliin, yl-gnln ve pasifize oluun ilk byk trav-mas, 12 Mart 1971deki askeri mdahaley-le yaanmtr.

Atatrk, milliyeti, ilerici, re-formcu grnmdeki I. Erim Hkmetinibir eit kurtarc gibi gren kk-burju-va aydn, hi duraksamakszn kar-devrimsaflarna gemitir.

12 Mart muhtras ve ardndan kurulanAtatrk, milliyeti, ilerici, reform-cu grnmdeki I. Erim Hkmeti, Sley-man Demirelin bakanlndaki AP iktidar-nn gericiliinden kurtulu olarak grl-mtr. Bu gr ve grnm iinde oligar-iye yedeklenen kk-burjuva aydnlar,

THKP-Cnin srailin stanbul BakonsolosuE. Elromu karmasyla balatlan BalyozHarektyla aylmlarsa da, 1972 ylnn or-talarnda devrimci mcadelenin darbe ye-mesi zerine yeniden kendi dnyalarnageri dnmler, ie kapanmlar (Oblo-mov gibi), ksacas pasifize olmulardr.

Blent Ecevitin CHPsinin Ekim 1973 se-imlerinden birinci parti olarak kmas (oy-larn %33,3n almtr), bu pasifize olmu,ie kapanm kk-burjuva ilerici aydn-larnda yeni bir umut yaratm ve canlan-

maya yol amtr.Ama Haziran 1977 seimerinde, CHP, oy-

larn %41,3e karmasna ramen hkmetkuracak yeterli ounluu salayamamas,bir kez daha umutlarn tkenmesine yolamsa da, 1978 banda CHPnin, bam-szlarn desteiyle hkmet kurmasyla birlde telenmitir. Ancak gelien olaylarve artan faist saldrlar (zellikle Abdi pek-

men etkisiz hale geldii durumdur. yleyse dman bir sava hareketi ile irademi -ze boyun eecek duruma getirmek istiyorsak, ya onu gerekten silahtan tecrit etmek,ya da kendisini yle bir tehdit altnda hissedecei bir hale getirmek gerekir. (Clau -sewitz, Sava zerine, s. 47, May Yay.)

Nedir bu istenen? Bir kamuoyu oluturma. Medya zerinden asimetrik bir psiko -lojik harekt yaplyor. (Org. lker Babu, 25 Haziran 2009.)

* Kk-burjuva aydnlarnn bu psikolojik duru-munun temelinde, kk-burjuva snf konumu ya-tar. Bu durumu,Kurtulu Cephesinin Ocak-ubat 2010tarihli 113. saysnda, Gemiler ve Fareler - Kk Ka-ra Baln ntihar yazsnda yle ifade etmitik:

Kk-burjuvazi, byk burjuvaziyle, yani kapi-talist snf ile ii snf, yani proletarya arasnda yeralan, nicelik olarak nfusun ounluunu oluturan,ama kanlmaz olarak proleterlemek zorunda kalangeici bir ara snftr. Kimilerinin ortadirek, kimileri-nin orta snf adn verdii bu kk-burjuva snf, ge-ici ve ara snf olma zelliiyle her zaman proleter-leme korkusu iinde yaar. Onun proleterleme kor-

kusu, proletaryay ayaktakm olarak aalamasn-da ifadesini bulan sosyo-psikolojik ve patalojik davra-nlara yol aar.

Kk-burjuvazinin bu zgn durumu, kiisel d-

zeye, genel ve ortak bir zellik oluturan korku ola-

rak yansr. Kk-burjuva aydn, ilerici ve devrimcisaflarda yer aldnda da, gerici ve kar-devrimci saf-larda yer aldnda da, bu genel ve ortak korku ken-disini takip eder.


5/36


inin ldrlmesi), bir kez daha psikolo-jik sonular yaratm, kk-burjuva ayd-nn bezginlik ve ylgnla drerek pasifi-ze etmitir.

12 Martn balyozunun tepesine naslindiini ok iyi bilen ve balyozun etkisinihala hisseden kk-burjuva aydn 12 Ey-ll askeri darbesine kar ihtiyatl bir iyim-serlik iinde olmutur. 1983lere doru as-keri terrn, devrimci kitlelerden sonra ken-disine yneldiini gren ilerici aydnlar, birkez daha ie kapanrken, bir yandan daumudu ayakta tutmaya almlardr.

1987 genel seimlerinde Erdal nnnnSHPsi (%24,8) ile Demirelin DYPsi (%19,1)arasnda kalan bu aydn kesim, 26 Mart 1989yerel seimlerinde SHPnin %28,7 oy alma-syla bir lde d krkl yaamsa da,stanbul, Ankara ve zmir bykehir bele-diye bakanlklarn kazanmasyla birazmoral bulmutur.

1991 genel seimlerine gelindiinde,ykselen deer, babamz Sleyman De-mirel olmu; seimlerden DYP %27 oyla bi-rinci karken, sol oylar SHP (%20,8) veDSP (%10,8) arasnda blnmtr.

27 Mart 1994 yerel seimlerinde, Tansu

illerli DYP %21,4le birinci parti olurken,SHP (%13.5), DSP %8,7 ve CHP %4,6 oy ala-bilmitir. (Bu seimde Necmettin ErbakannRefah Partisi %19,1 oy alrken, MHPnin oy-lar %8 olmutur.)

19 Aralk 1995 genel seimlerinde, Re-fah Partisi %21,3 oy alarakbirinci parti olur-ken, DSP %14,6 ve CHP %10,7 oy alabilmi-tir. Bu seimin ayrks zellii ise, HADEPintek bana seimlere katlmas ve %4,1 oyalmasdr.

Bylesine st ste gelen seim baar-

szlklar, kiisel bozgun havasnn olu-masna yol amtr.

te bu yeni yeni olumaya balayan ki-isel bozgun havas iinde 28 ubat sre-ci balam ve yeni bir umut, merak et-meyin ordu var!da ifadesini bulan birumut ortaya kmtr. Bu, bir bakma, k-k-burjuva aydnlarnn 12 Mart balyozunuunutmas, 25 yl sonra orduyla yeniden ba-rmas demektir.

te bu hava iinde, kiisel bozgun ha-vas ile merak etmeyin ordu var arasna

skan aydn kesim ve sol kitle, 18 Nisan1999 genel seimlerinde Ecevitin DSPsinin%22,2 oyla birinci parti olmas ve Deniz

Baykaln CHPsinin %8,7 oyla barajn altn-da kalarak meclise girememesinden okfazla etkilenmemitir. zellikle seim nce-sinde ykselen ve zirve yapan borsa, k-

k-burjuva sol kitleyi seimlerden ok da-ha fazla ilgilendirmitir. Ellerindeki tm bi-rikimleri borsaya ve hazine bonolarna ya-trdklar bu dnemde, yeni bir depolitizas-yon sreci balamtr.

Menkul Kymetler Borsas Kazandryorcokusuna kaplm olan kk-burjuva ay-dn kesim ve sol kitle, 28 ubat srecininyaratt merak etmeyin ordu var zihniye-tiyle (Marmara Depreminin tm trajik so-nularna ramen) byk bir rehavet iinegirdii bir srada 19 ubat 2001 krizi patlakvermitir. Varlklarnn byk blmn bukrizde kaybedenler, 3 Kasm 2002 genel se-imlerinde DSPyi cezalandrrken (%1,2),bir nceki seimde meclise giremeyenCHPye sadece %19,4lk bir tevecchtebulunmutur.

Ve bylece AKPnin ykselii de bala-mtr. (AKPnin oylar %34,3 olmutur.)

AKP iktidar karsnda belli llerdekaygya kaplan, ama henz korku duy-mayan kk-burjuva aydnlar, kendilerini

bir sre merak etmeyin ordu varla veABhayalleriyle teselli etmilerdir.28 Mart 2004 yerel seimlerinde AKPnin

oylarn %41,7ye ykseltmesi, AB hayalleri-nin krlmas, giderek kaygy korkuyadntrrken, merak etmeyin ordu varzihniyeti baat yerini korumay srdrm-tr.

Bu kaygnn korkuya dnmesi ken-disini Cumhuriyet Mitinglerinde da vur-musa da, nihayetinde 22 Temmuz 2007 ge-nel seimlerinde AKPnin oylarn %46,6ya

ykseltmesi korkuyu perinlemitir. Ardn-dan AKPnin balatt Ergenekon Operas-yonlar, szcn gerek anlamnda siya-sal zor olarak ortaya karken, ekonomikbasklar (ekonomik zor) her dzeyde art-mtr.

Aralk 2008de AKPnin (ya da cemaat-in) Genelkurmayn kozmik odasna gir-mesi, merak etmeyin ordu varn sonunugetirirken, siyasal ve ekonomik zor karsn-da son bir hamle yapmaya alan kk-burjuva aydnlar ve sol kitle, 29 Mart 2009

yerel seimlerinde CHPnin moral yksel-tici bir sonu alamam olmasna ramen(%23,1), AKPnin oylarnn srekli ykseli


6/36


trendinin kesilmesiyle (%38,4) moral bul-mutur.

Tarihlerindeikinci kez kk-burjuva ay-dnlar ve sol kitle, yksek moralle 12 Ey-

ll 2010 referandum srecine girmitir. Ke-mal Kldarolunun CHPnin bakanlnagetirilmesiyle bu yksek moral ortam da-ha da perinlenmitir. Bylece beklentilerykselmi ve referandumdan hayr ka-ca umutlar artmtr. Bu beklentiler veumutlar iinde kk-burjuva aydnlarnnve sol kitleninpolitizasyonu son otuz ylnen st seviyesine kmtr.

Ama referandumda hayr oylar %42,1-de kalmtr.

te lkemiz siyasal tarihinin son krk y-lnda, kk-burjuva aydnlarnn ve sol kit-lenin bu ini-klarndan kan tek sonu,zaferlerin, kararl, tutarl ve srekli bir m-cadeleyle deil, yksek moralle, hayaliumutlarla; yenilgilerin moral bozuklu-uyla, d krklklaryla yaanddr.*

Bu nedenle, bir taraf (bunun emper-yalizm, oligari ya da AKP gibi bir siyasalparti olmasnn nemi yoktur), hasmnbertaraf etmek iin, hasmn iradesine bo-yun emesini salamak iin, bir yandan si-

yasal ve ekonomik zoru kullanrken, dier yandan psikolojik bir sava yrtmekte-dir.

Psikolojik savan en temel unsurlar,

dezenformasyon, demagoji ve gzdadr. Ancak kk-burjuva aydnlarnn anlaya-mad ey, bir savata hasmn bertarafedilmesi yannda, savaan tarafn, hasma

kar duyduu kin ve nefret, yani dman-lk duygusu, Clausewitzin tercih ettii terim-le, dmanca niyetlerdir. Bu nedenle de,kar tarafn dmanca niyetlerle hare-ket ettiini anlayamayan ve anlamak iste-meyen kk-burjuva aydnlar, psikolojik ypratma savanda kendisinin moralineynelik saldrlarda kullanlan aralar daalglamakta zorlanmaktadr.**

rnein 12 Eyll referandumu akam,sonularn merakla beklendii saatlerdeKemal Kldarolunun ortalktan kaybol-duu, einin bile yerini bilmedii haber-leri servis edilmi ve ardndan da Kldar-olunun referandumda oy kullanamadhaberi cmle aleme duyurulmutur. Amabasittir: Kemal Kldarolunun ne kadar beceriksiz olduunu sergilemek! Hasmtarafn, AKPnin, eriat kesimin dman-lk duygusunu, dmanca niyetini anlayamayan sol kitle, neredeyse referandumsonucunu bir yana brakarak, bu du-rumun nasl olduunu izlemeye ve konu-

maya balamtr. Oysa ayn tezgah, yllarnce Blent Ecevite kar da kurulmu veuygulanmtr. (Ecevitin aculluu dema-gojisi.)

yiniyetli solcu kk-burjuva, hasm-nn bu tr demagojisi karsnda, bu dema-gojiyi etkisizletirmekten ok, ate olma-yan yerden duman kmaz mant iindehep bir gereklik arayna girer. Doal

* 1905 devriminin yenilgisinden sonra Rusyadaortaya kan bylesi bir havay Stalin yle tanm-lar:

Rusyada kar-devrim dnemi yalnzca yl-drm ve gkgrltsn deil, ama hareket kar-snda d krkln, ortak glere inanszlda getirdi. nceleri parlak bir gelecee inanl-mt, ve insanlar, milliyetlerinden bamsz ola-

rak, birlikte savayorlard:Hereyden nce ortaksorunlar!Daha sonra ie bir kuku girdi ve insan-lar, herkes kendi ulusal yuvasna dnmek zere,birbirlerinden ayrlmaya baladlar: Kimse ken-dinden baka kimseye gvenmesin! Hereydennce ulusal sorun!...

Ve yukardan gelen kavgac milliyetilik dal-gas, kendi zgrlk ak adna evreden cnalan iktidar sahiplerinden gelen tm bir basklardizisi, aadan ykselen, ve bazen kaba bir o-venizme dnen bir milliyetilik kar-dalgasnayol at.

i ynlarn srkleme tehlikesi gsterenmilliyetilik dalgas, durmadan glenerek, yk-

seliyordu. Ve kurtulu hareketi ne kadar gtendyorduysa, milliyetilik iekleri de ylesineayorlard. (Stalin,Marksizm ve Ulusal Sorun veSmrge Sorunu, s. 7-10, Sol yay.)

** Son anda boykotuluktan hayrcla d-nen Ece Temelkuran yle yazyor:

Referandum sonras gazetelere bakyorum. En-teresan bir durum var. Evetilerin fkesi gemiyor.Zafer kazandktan sonra bile hayr oyu verenlere sal-dryorlar. Artk bir sakin olun karde! Nedir yani hl?Galibiyetin tadn karn biraz.

te yandan hayr oyu vermi zgrlk demok-rat evrelerde ise benim ok da anlam veremediimbir moral bozukluu. nsann moral bozukluuna d-mesi iin bu referanduma evet cephesinin yklediidemokrasi testi anlamn atfetmi olmas gerek. Oy-sa bindik bir siyasi alamete gidiyoruz... Artk bilmiyo-rum nereye. Daha zor geecek bir 10 ay var nmz-de. Biraz dirayet gstermek gerekmez mi? stelik yaz-mtm, referandumun sonucu evet de ksa, hayr da

ksa bu lke daha demokratik olmayacak. Yukardada sylediim gibi lkenin gereksorunlarnn hep-si hl ayn arlk ve yakclkla kucamzda duruyorolacak. Duruyorlar da. Ne yaplacak peki?


7/36


olarak da, olayda bir sulu bulmaya al-r ve ardndan da hakkaniyet lsndebulduu sulunun cezasn keser ve infazeder. stenildii kadar, cehenneme giden

yol iyiniyet talaryla denmitir denilsin(ki sylenmesi bile gereksizdir, bunu ezbe-re bilir), o yine, aydn olmann okbilmi-liiyle bildiini okur.

BRAZ TEOR

imdi, tm bunlar, bu psikolojik du-rumlar ve sonular aklmzda tutarak, bi-raz da teorik saptamalar anmsayalm.

Bilinebilecei gibi, Mahir ayan yoldanen temel saptamalarndan birisi, oligari ilehalkn memnuniyetsizlii ve tepkileri arasn-da bir suni dengenin kurulduudur.

Suni dengenintemel arac siyasal zorol-makla birlikte, nispi refah, yani gemidneme kyasla halkn yaam koullarndaortaya kan greceli iyilemeler suni den-geninsrdrlmesinde nemli bir yere sa-hiptir. te bu yaam koullarndaki grece-li iyilemeler, bir btn olarak kk-burju-vazinin oligariye ya da siyasal iktidara ye-deklenmesinin en nemli esini olutu-

rur.*kinci olarak belirteceimiz teorik sapta-ma nispi demokratik ortama ilikindir.

Emperyalist-kapitalist retim ili-kilerinin, lkenin iktisadi evrimi ileatma ve uyum durumu, snfsalplana, oligarinin bata proletarya ol-mak zere, emeki ynlarla at-mas, feodallerle uyumlu atmas,kyllkle iktisadi uyum erevesin-de uyumu eklinde yansr. Oligari-nin feodallerle ve kyllkle olan

uyumu, lkedeki nispi demokratikortamn temelini oluturur.

lkedeki nispi demokratik ortam,feodallerin st yapsal olarak varlk-

larn srdrmeleri iin gerekli birdemokratik ortam olduu gibi, ky-lle de o iktisadi uyum iin gerek-lidir.**

Bu iki teorik saptamadan birincisi, yanisuni denge, kavramn szcklerinde ifade-sini bulduu gibi, suni, yani yapaydr. Dola-ysyla ister siyasal zorla kurulmu ve nis-pi refahla srdrlyor olsun, her durum-da varolan denge, kurgusaldr, sanaldr,yani psikolojiktir.

kinci saptama ise, emperyalizmin ve oli-garinin, bugn varsayld gibi feodallerleya da feodal kalntlarla (tefeci-tccar ser-mayesi ve zengin toprak sahipleri) doru-dan bir atksnn olmadna ilikindir.zellikle siyasal styapda feodal ideolojiler,zellikle dedin, zenle korunur.

te yandan, 1980lerden itibaren emper-yalist sistemin ar-retim sorunu olaans-t boyutlara ulam ve 1990da SovyetlerBirliinin datlmlyla ortaya kan ye-ni pazarlar bile bu sorunu (bir sreliine)amasna olanak salamamtr. Daha ncedorudan yeni-smrgecilik yntemleriylegeniletilen geri-braktrlm lkelerin i pa-zarlarnn, bir kez daha geniletilmesi ka-

nlmaz hale gelmitir. Dn, yukardan aa-ya gelitirilen kapitalizmle i pazaryatayolarak geniletilmitir. Dolaysyla bugn, ipazarn yatay olarak geniletilebilmesininsnrlarna ulalmtr. Bir dier ifadeyle, ipazar, toprak olarak genileyebilecei sonsnra ulamtr ve sadece nfus artyla ya-tay olarak genileyebilecek durumdadr.

Ancak, geri-braktrlm lkelerdeki ipazarn yatay genilemesinin snrlarna ula-lm olmakla birlikte, pazarn dikey olarakgeniletilmesi olanakldr. Bu da, kii ba-

na den tketim miktarnn artrlmasngerektirir. Yani toplumlarn, giderek tke-tim toplumu haline dntrlmesiyle ipazar belli lde geniletilebilmektedir.

lkemizde 1980-2000 arasnda, bykkentlerdeki tketim miktar artrlarak i pa-zarda belli bir genileme salanmtr. Bu-nun sonucu olarak da, kent kk-burjuva-zisi oligariye ve onun o dnemdeki siyasaltemsilcilerine yedeklenmitir. Ama 2000dnya ekonomik krizi ve onun yansmasolan ubat 2001 Trkiye krizi,kent merkez-

* Kesintisiz Devrim II-IIIde Mahir ayan yolda,Cheden u alnty yapar:

Youn bir ehirlemenin ve gerek bir sanayile-me deilse bile az ok gelimi bir hafif ve orta sana-yinin bulunduu lkelerde gerilla gruplar tekil etmekdaha zordur. ehirlerin ideolojik etkisi, barl usul-lerle rgtlenmi kitle savalar umudunu yaratarakgerilla savalarn frenler. Bu da bir eit rgtlk

ya da kurumculuk (revizyonist rgtlenme) yaratrki, az ok normal saylabilecek olan dnemlerde,halkn geim artlarnn baka durumlara nazaran peko kadar etin olmamas ile nitelenebilir.

** lker Akman,Mevcut Durum ve Devrimci Tak-tiimiz, 1976.


8/36


li bu dikey genilemenin snrna gelindii-ni aa karmtr. imdi yaplmas gere-ken,Anadolunun geri blgelerindeki n-fus ve onun oluturduu pazarlarn genile-

tilmesi, yani tketimlerinin artrlmas vebylece emperyalist lkelerin metalar iinpazarn geniletilmesidir.

Tketimin artrlabilmesi iin, hereydennce ticaretin gelimesi gerekir. Ticaretingelimesi ise, ticaret yollarnn gelimesiningerektirir.

te AKP iktidaryla birlikte balatlanduble yol yapm, Anadolunun en crakesinin bile emperyalist metalarn pazarhaline getirilmesinin altyapsn oluturma- y amalamtr. Byle bir genileme, ka-nlmaz olarak Anadolu ticaret sermayesinin(temelde tefeci-tccar sermayesi) ilevinive gcn artrmtr.

1950-1957 (Menderes dnemi), 1965-1970 (Demirel-AP dnemi), 1984-1990 (T.zal dnemi), 1993-2000 (T. iller dnemi)yllarnda, zellikle kentlerde ortaya kannispi refah, bugn AKP iktidarnda Ana-dolunun en cra kesinde nispi refaholarak ortaya kmtr. Her ne kadar bunispi refah, 2008 dnya finans kriziyle bir-

likte yolun sonuna gelmise de, henz so-na ermemitir.Bugn AKPnin referandum zaferi, kr-

sal alanlarda ortaya kartlan nispi refahn(retime deil, tketime dayanan) rn-dr.

BR KEZ DAHA PSKOLOJ

imdi, bu soyut, teorik saptamalardansonra, yeniden kk-burjuva aydnlarnnve sol kitlenin psikolojisine geri dnebili-

riz.Bugn, yani referandum sonrasnda sol

kitlenin ve zellikle de aydnlarn moral bo-zukluu iinde olduklar neredeyse ortakkan durumundadr.

rnein, SP-TKPsinin eskimi teoris- yeni Metin ulhaolu, ncelikle, hayrdiyenlerin nemlice bir kesimine referan-dum sonrasnda ken karamsarla pekanlam veremediimi sylemeliyim. diye-rek bu ortak kany ifade eder.

Bir bakas, psikolojik durumu yle

yorumluyor:Artk sradan hale gelen seim

yenilgilerinin kaybeden kesimde bir

kurtarc beklentisini tetiklemesi nor-mal. Birilerinin gelip sihirli denekledokunmasn ve her eyin eski hali-ne gelmesini istiyorlar. Yeni bir Mus-

tafa Kemal figr arayndalar. Bunedenle liderlerden beklenti ok yk-sek ve kaybedecek zaman olmaddncesindeler. Lidere ar deeratfeden, buna karn baarszlk kar-snda ise hzla lideri eriten bir bakasna sahipler. Yllarca Deniz Bay-kala ynelmi olan onunla olmuyorduygusunun olas bir seim baarsz-lnn ardndan ksa srede KemalKldaroluna da ynelmesi art-c olmaz. Fikri deil, kiileri bertarafetmek ne de olsa daha kolay.*

Sol yaynlara ve medya yazarlarnabakldnda, ortak kan, referandumdahayr oylarnn %42,1de kalmasnn kesin-kes bir moral sorunu ortaya karddr.Her ne kadar bu moral sorunu, psikolo-jik durum, daha nceki seimlerde yaa-nan kiisel bozgun havas dzeyineinme-mise de, bir eit d krkl olarak ke-sin bir olgu durumundadr.

te yandan, hasmn moralini bozmak,

yani savama, direnme azmini krmak,her zaman savan bir amac olagelmitir.Bu adan AKPnin, zellikle de cemaatinpsikolojik sava olanca hzyla srdrece-i aktr. Ancak savata, hasmn irade-sini ve azmini krmak sadece olumsuz ey-lemdir. Bu eylemin, iradesi ve azmi krlmhasmn saflarndan belli kesimlerin tesli-miyeti ya da dman saflarna geiinisalayacak olumlu eylemle tamamlanmasgerekir. Bu ise, eski deyimle, mspet pro-paganday gerektirir. Recep Tayyip Erdo-

ann referandum gecesi yapaca ikincibalkon konumasndan beklenen de bumspet propaganda olmutur. zelliklekk-burjuva aydnlarnn orta kesimininbekledii bu mspet propaganda, ikincibalkon konumasnda fazlaca yer almad- gibi, sol kitle tarafndan da hi nemsen-memitir.

Recep beyin ikinci balkon konuma-snn ne denli mspet propaganday ier-memesi doalsa da, sol kitlenin bu konu-may nemsememesi de o kadar doaldr.

Ak olan gerek (eer doru yerden, do-

* Deniz lke Arboan,Akam, 17 Eyll 2010.


9/36


ru biimde baklrsa grlebilecek olan akgerek), AKPnin baarsnda nemli etkenolan i pazarn dikey geniletilmesi sreci-nin sonuna gelinmek zere olunduudur.

Doal olarak, bundan sonra AKPnin, nispirefah yoluyla salayabilecei kazanlarsona ulamtr. imdi, bu sonla birlikteAKP-nin, devlet gcn hasm bertarafetmek iin ne lde kullanaca sorunu(siyasal zor) ortaya kmtr.

Bu psikolojik hava ve ortam, sadeceTrk kk-burjuva aydnlar arasndamevcut deildir. Ayn zamanda Krt kk-burjuva aydnlar da, benzer, ama ters yn-de bir psikolojik hava iindedir. Amerikanemperyalizminin Kuzey Irakta bir Krtdevleti kurulmasna yeil k yakmasy-la balayan yksek moral, AKPnin a-lmyla daha da ykselmi, giderek, sallar-sak, decek noktasna ulamtr. 12 Eyllreferandumunda Diyarbakrda boykotorannn %70ler dzeyinde olmasnn (YSK-nn resmi aklamasna gre %63,8) verdiimoral diri tutulmaya allmaktadr. Oysa12 Eyll referandumu boykotu, bata Hak-kari olmak zeri, Diyarbakr, Batman, r-nak, Mardin ve Van dnda beklenildii ka-

dar etkili olmad gibi, Bitlis, Bingl veTuncelinin bu corafyadan, neredeysetemelli bir kopu iinde olduklarn dagstermitir. Dolaysyla BDPnin ve De-mokratik Toplum Kongresinin yneticilerikonumundaki Krt kk-burjuva aydnla-rnn psikolojisi, her ne kadar sol kitleninpsikolojisine ters orantlysa da, sonutaayn lde tersine dnme koullar iinde-dir.

NE YAPILABLR?

phesiz, eski seimlerde olduu boyut-ta kiisel bozgun havas ortaya kmam-sa da, sol kitledeki moral bozukluu ke-sin bir olgudur. Bu durum karsnda, bu kit-le, iten ie ve koro halinde moral bozuk-luuna yer yok, mcadeleye devam szle-rini yinelemektedir. Bu adan, kendilerininen temel sorunlarnn psikolojik nitelikteolduunun giderek farkna varmaktadrlar.Bu nedenle, byle bir hava ve ortamda,moralinizi bozmayn demek, malumu

ilam etmekten baka bir ey deildir.

kinci olgu, dzen ii solun, 1977 seim-lerinden bugne kadar geen 33 ylda ilkkez, %30luk sol oy snrn am ya da a-mak zere olduudur. stelik, 1977den

1994e kadar sol semen kitleniniinde yeralan Krt sol semeniyle tm balar ve ili-kiler kopmuken byle bir durum ortayakmtr. Bu da, 29 Mart 2009 yerel seim-leri ncesinde balayankitlesel politizasyo-nun rndr.

nc olgu, bugne kadar ada ya-amn temsilcisi ve savunucusu konumun-daki sol kk-burjuva kitle, yaam stan-dartlarnn ykselmesinden umutlarn kes-mitir. Bu da, giderek ada yaam tarz-nn laiklik ynnn ne kmasna ve bu te-melde politizasyona neden olmutur.

Bu olgunun ortak sonucu, sol kitleninpolitizasyonudur.

Tm bu olgulara ramen, kk-burju-va aydn kesim ve sol kitle, dzenin yasalerevesi iinde, barl yollarla dze-nin deiebilecei umutlarn korumakta-dr. Bu adan, bakanlk sistemi ya datemsili demokrasinin yerine, referandumgibi ounluu esas alan sistem (eerAKP byle bir sisteme geerse), ayn za-

manda bu umutlarn bo ve anlamsz oldu-unu daha ak hale getirecektir. Ama lke-de bir demokratik devrim sorunu olduu-nu (ki Krt sorunu ve eriatlk bu adanen tipik iki olgudur) anlayamadklar ve by-le bir devrimin, ayn zamanda anti-emper-yalist bir devrim olduunu kavrayamadkla-r srece, emperyalizmin bir baka psiko-lojik harektnn znesi olacaklar kesin-dir.

Diyebiliriz ki, ne denli devrimin nesnelkoullar olgunlam olursa olsun, bu nes-

nel koullara edeer znel geliim szko-nusu deildir. Asgari dzeyde bir znel g,znel birikim olmakszn da, devrimci m-cadelenin gelitirilmesi ve devrimin tek al-ternatif olarak ortaya kmas beklenemez.Sol kitlenin politizasyonu, bu adan nem-li bir gelime saylabilse de, devrim mca-delesini kendi z mcadelesi olarak gren,devrimcilii kendi z yaam olarak kabuleden ve devrim iin savamay gze alan vesavaan insanlar ortaya kmadka, sol kit-lenin psikolojisi siyasal gelimelerin ivme-

sini belirlemeye devam edecektir.


10/36


10

Referandumun

Saysal Sonular

Engels, 125 yl nce yazd Ailenin,

Devletin ve zel Mlkiyetin Kkeni yaptn-da, seimlerin, ii snfnn olgunluunulmeye salayan gsterge ya da termo-

Modern toplumsal koullarmz iinde gitgide kanlmaz bir zorunluluk durumu-na gelen, ve proletarya ile burjuvazi arasndaki son kesin savan, ancak kendi er-evesinde sonuna kadar gtrlebilecei devlet biimi olan demokratik cumhuriyet,bu en yksek devlet biimi, servet ayrmlarn artk resmen tanmaz. Zenginlik, de -mokratik cumhuriyette, gcn, dolayl, ama o kadar da gvenli bir biimde gsterir.Bir yandan, Amerikann klasik bir rnek sunduu, memurlarn dpedz rvet ye -mesi, br yandan, hkmetle borsa arasndaki ittifak biimi altnda; bu ittifak, dev-let borlar ne kadar ok artar, ve hisse senetli irketler, yalnzca ulatrmay deil,retimin kendisini de ellerinde ne kadar ok toplar ve bylece borsada ne kadar mer-kezi bir durum kazanrlarsa, o kadar kolay gerekleir. Amerika dnda, bunun ar-pc bir rneini yepyeni Fransz Cumhuriyeti verir, ve namuslu svire de, bu alan-da geride kalmaz. Ama, ngiltere bir yana, genel oy hakknn, Bismarck ya daBelichrderden hangisinin daha yksek bir duruma ykselttii belli olmayan yeni Al-man mparatorluu, hkmetle borsa arasndaki bu kardee ittifak iin, demokratikbir cumhuriyetin zorunlu olmadn kantlar. Ve ksacas, mlk sahibi snf, dorudandoruya, btn yurttalara tannan genel oy hakk aracyla hkm srer. Ezilen s-nf, yani gerekte proletarya, kendi kendini kurtarmak iin yeteri kadar olgunlama-

dka, ounlukla, varolan toplumsal rejimi, olanakl tek rejim olarak dnecek, vesiyasal bakmdan sylemek gerekirse, kapitalist snfn kuyruunu, onun ar sol ka -nadn oluturacaktr. Ama, kendi kendini kurtarmakta daha yetenekli bir duruma gel-dii lde, proletarya, ayr bir parti oluturur, ve kapitalistlerin temsilcilerini deil,kendi z temsilcilerini seer. yleyse, genel oy hakk, ii snfnn olgunluunu l-meyi salayan gstergedir. Bugnk devlet iinde bundan daha ok hibir ey ola-maz ve hibir zaman da olamayacaktr; ama bu kadar da yeter. Genel oy hakk ter-mometresinin, emekiler iin kaynama noktasn gsterecei gn, onlar da, kapita-listler gibi, ne yapmalar gerekiyorsa onu yapacaklardr. (ab)

[F. Engels,Ailenin, Devletin ve zel Mlkiyetin Kkeni, s. 401-402.]

metre olduunu, bundan daha ok hibir

ey olamayacan sylerken, zellikleAlmanyada byk seim baarlar eldeeden Alman Sosyal-Demokrat Partisini gz-


11/36


11

nnde bulundurur.phesiz kapitalizmini dinamikle geli-

tii lkelerde ve zamanda, seim sonula-r, seim propagandalarnda yaplan her tr-

l demagojiye, arptmaya, yalana karn,kitlelerin ve ii snfnn nasl bir tepki ver-diini, yani bu tr demagojilerin vb. halk kit-leleri ve ii snf zerindeki etkisini sapta-madabelli bir lt hizmeti grr.

Dier yandan, baka ekonomik ve top-lumsal olgularlabirlikte ele alndnda, se-im sonular, toplumun sosyolojik dzey-de tahlil edilmesi iinbelli verilerortaya ko-yar. Olaan zamanlarda siyasetle hi ilgilen-meyenler bile, seim dnemlerinde siya-setin iine ekilirler. Bu adan da, politizeolmu kitle ile sadece seim dnemlerindesiyasete ekilen kitlenin bir ve ayn oyu,genel oy iinde birarada yer alr. Bu adan,seim sonular, niceliksel olarak durumbelirlemesinde ilevsel olsa bile,nitelik ola-rak ayn ileve sahip deildir. Bu nedenle,seim sonular termometresi ok zen-le ele alnmas gereken bir lm aletidir.

Bu bak asyla seim sonular elealnrken dikkat edilmesi gereken bir bakahusus, referandum ile genel ya da yerel

seimlerin birbirinden farkl olduudur.12 Eyll referandumunda neyin oyland- ok fazla nem tamamtr. Bir genel se-imde, parlamentoda ikbal arayanlarn,szcn tam anlamyla burjuva ahrn-dan ne kadar arpalanaca da referandum-da bir neme sahip deildir. Referandum,birileri ile tekiler arasnda yaplan birtercih olmutur. Her seimde olduu gibi,referandumda da, devlet olanaklar, buolanaklar kullanma yetkisine sahip olan h-kmet tarafndan kullanlmtr. Ramazan

aynn kutsall, bayramn inayeti, yar-dm paketleri, iftar sofralar referandumdakitleleri, zellikle de en geri kitleleri etkile-mek iin kullanlrken, tatil rehaveti vehatta referandum gnnn zel olarak 12Eylle denk drlmesi bile kullanlm-tr.

12 Eyll referandumu, BDPnin pazarl-a ak boykot kararyla birlikte katlmoranna dikkatlerin younlamasn getire-rek, seim tarihinde bir ilk oluturmutur.Bu adan ele alndnda,Hakkaridekat-

lmn %9 olmas (ya da semenlerin %91ininreferanduma katlmamas) bir veri olabi-lirken,BurdurveKtahyada katlmn %89

olmas (ya da sanda gitmeyen semen sa-ysnn %11de kalmas) bir baka veri ol-maktadr. Fakat, asl tartma konusu olan,hayr cephesinin (CHP+MHP+DSP+DP)

29 Mart 2009 yerel seimlerinde mutlak o-unluu oluturduklar yerlerde hayr oy-larnn beklenen sonular vermemi ol-masdr. Referandum sonrasnda hayrckesimlerde ortaya kan moral bozukluuda, z olarak bu beklenen sonucun k-mamasndan kaynaklanmaktadr.

%86,9 katlmn gerekletii ve evetoylarnn %80 olduu Erzurumda, 29 Mart2009 yerel seimlerinde partilerin aldklaroy oranlar (il genel meclisi oylar) yle ol-mutur:

AKP 48,1

MHP 20,5

SP 8,7

DTP 5,3

BBP 4,4

CHP 3,4

DP 3,1

Katlm Oran 80,9

Bu sonulara gre, hayr cephesinin(MHP+CHP+DP) toplam oy orannn %27

olmas beklenirken, hayr oylar %13,1olmutur. Burada hayr cephesinin fireoran 14 puandr, yani yar yaryadr.

Bir baka rnek olarak Ankara alnabi-lir.

Referandumda Ankarada katlm oran%79,9 olurken, evet oylar %54,1, hayroylar %45,9 olmutur. 29 Mart yerel seim-lerindeki oy dalm ise yledir:

AKP 38,7

CHP 28,9

MHP 25,0BBP 2,4

SP 1,8

DP 0,7

Katlm Oran 83,9

Bu duruma gre, hayr cephesinin top-lam oyu %54,6dr, ama referandumda buoylarn 8,7 puanlk blm evet oyuna d-nmtr.

nc rnek olarak, neredeyse MHP-nin kuruluundan gnmze kadar faist-

milliyetiliin en etkin olduu Yozgat ilini elealalm:

Referandumda Yozgat ilinde katlm ora-


12/36


12

n %80,7 olurken, evet oylar %77,3, ha-yr oylar %22,7 olmutur. 29 Mart yerel se-imlerindeki oy dalm ise yledir:

AKP 38,7MHP 29,9

SP 13,1

CHP 8,5

DP 4,5

Katlm Oran 82,4

Buna gre, hayr cephesinin toplamoyu %47,7dir ve referandumda bu oylar%22,7de kalmtr.

Son olarak islamc-faist Muhsin Yaz-colunun memleketi Sivasa bakalm:

12 Eyll referandumunda Sivasta kat-lm oran %82,7 olurken, evet oylar %76,6ve hayr oylar %23,4 olmutur. 29 Mart ye-rel seimlerinde partilerin aldklar oylarndalm ise yledir:

BBP 36,3

AKP 33,1

CHP 12,7

MHP 8,7

SP 5,5

Katlm Oran 84,7

29 Mart seimlerinde hayr cephesininoylar %21,4ken, evetilerin oy toplam%74,9dur.

Bu drt ilin ortak paydas, evet oyla-rnn ounluu oluturmu olmasdr. Bu-nun dnda bu drt ilin baka bir ortakpaydas, gerici-faist-dinci propagandann ve siyasetin etkin olmasdr. Bunun tesin-de ortak payda araylar ok fazla bilim-sel bir yaklam oluturmaz. lk il iin (Er-

zurum, Yozgat ve Ankara) geerli olabilece-i varsaylabilecek bir olgu, drdnc il iin(Sivas) ayn oranda geerli olmamaktadr.Bu nedenle, bu rneklerden baka ortakpayda ya da genel sonu kartmak yer-sizdir. kartlabilecek tek sonu, geneleilime ilikindir.

Gerek bu drt il rneinin, gerekse tmreferandum sonucunun ortaya kard ge-nel eilim, referandumun CHP-AKP kart-l iinde, ilerici-demokrat ve solcu dnyagr ile gerici-dinci ve faist dnya gr-

nn kesinkeskartlk oluturduudur.Bu genel eilim, Recep beyin kum-

sal olarak adlandrd ky eridinde ol-

duu kadar, Anadolunun 1950lerden gn-mze kadar gericilikin egemen olduutm illeri iin de geerlidir.

Bu adan bakldnda, tm AKP kart

milliyeti sylemine karn MHP tabannn,dier gerici kitleyle birlikte hareket ettii,daha dorusu, gerici kitlenin etkin bir bl-mn oluturduu kolayca grlebilir.

Bu durum MHP ve AKP ynetimi tarafn-dan referandum ncesinde saptanmtr. Budurumu gren MHP, hayr kampanyasndurdurmu, ancak gelen basklar zerine ikihafta sonra yeniden kampanyay yrtmek(ya da yrtyormu gibi grnmek)zorun-da kalmtr.

29 Mart 2009 yerel seimlerinde de (vedaha nceki tm seimlerde de) MHP ta-bannn AKP karsnda CHPli adaylara oyvermedikleri grlmtr. Bu konuda Anka-ra ve Melih Gkek tipik bir rnektir.

Bu nedenle, cumhurbakannn halk ta-rafndan seilmesi gibi ounluk sistem-lerinde, CHPnin ya da sol kitlenin tek ba-na veher durumda aznlkta kalaca ke-sindir. Grntsel ve biimsel olarak da ol-sa temsili demokraside, seim yoluyla ik-tidara gelebilecei umudunu tayan ve ta-

may srdren sol kitle, bylesi bir oun-luk sistemi iinde, seimle iktidar olmaumudunu tmyle yitirecektir.

12 Eyll referandumunun ortaya kard- ikinci genel eilim ise, BDPye ve Krtulusal hareketine ilikindir.

Medyada genel olarak mavi renklegsterilen, Krtlerin mutlak ounluu olu-turduu ve tartmasz Krt olan illerde,boykotun baarl olduuna ilikin tmyorumlara karn, referandum sonular,genel eilime benzer bir eilimin ortaya k-

tn gstermitir.PKKnin son iki yldr eylemlerini youn-

latrd Hakkaride boykot, %90,9 orann-da baarl olurken, rnakta %77,5, Diyar-bakrda %65,2, Batmanda %59,4, Mardinde%57, Vanda %56,4 baarl olmutur. AncakSiirt ve Idrda katlm yar yarya olurken,Mu ve Arda %55, Bitliste %70 ve Bingl-de %77 olmutur. (Tunceli/Dersim kendinezg zellikleri nedeniyle bu tablonun d-nda ele alnmak zorundadr.)

Burada boykot oranlar, ister istemez

hemen her seimde sanda gitmeyen, oykullanmayan belli bir semen kitlesini deiermektedir. rnein Diyarbakrda 29 Mart


13/36


1

yerel seimlerinde katlm oran %81,9 olur-ken, katlmayanlarn oran %18,1dir.

Aldklar Oy Oy Oran

DTP 377.637 59,6AKP 194.670 29,9

DP 22.146 3,5

SP 11.202 1,8

CHP 6.393 1

Katlm Oran 81,9

Diyarbakrda, DTP dndaki tm parti-lerin 29 Mart yerel seiminde aldklar oymiktar, 234.411dir. Referandumda oy kul-lananlarn says ise, yaklak 60 bin artarak,296.245 olmutur. Semen saysndaki art

ve bunlarn dalm gznne alndnda,referandumda kan sonu ile 29 Mart ye-rel seimlerindeki sonu, neredeyse bire birrtmektedir. Buradan hareketle, referan-dum sonularnn DTP (BDP) iin gventazelemek olarak yorumlanabilse de, boy-kotun etkili olduunu sylemek doru de-ildir. Tek gerek, DTPnin (BDP) bir yl n-ceki oyunu koruduudur.

Krt illerindeki referandum sonularn-dan kartlabilecek net sonu,Bitlis veBin-

gln mutlak bir ounlukla Krt ulusal ha-

reketinden koptuu ve Siirt, Idr, Mu veArnn artan oranda kopu srecine girdi-idir.

Bunlarn tesinde, referandum sonula-r ile nceki seim sonular, ekonomik vetoplumsal gelimeler birlikte ele alnarak,tek tek il ve ileler dzeyinde siyasal geli-melerin yn ve seyri hakknda belli ip u-lar saptanabilir. Bu da, sadece devrimcimcadelenin taktikleri ve alma alanlarasndan neme sahiptir.

SemenSays

KullanlanOy

KatlmOran

Hakkari 128.572 11.634 9,1

rnak 197.046 44.326 22,5

Diyarbakr 851.241 296.245 34,8Batman 260.951 105.987 40,6

Mardin 385.674 165.856 43,0

Van 530.745 231.449 43,6

Siirt 150.645 76.648 50,9

Idr 105.349 53.822 51,1

Mu 208.405 112.730 54,1

Ar 274.121 154.668 56,4

Bitlis 174.195 121.962 70,0

Bingl 154.117 118.652 77,0

Hayr Oylarnnounluu Oluturduu ller

ToplamSemen

KullanlanOy

GeerliOy

KatlmOran

EvetOylar

EvetOran

HayrOylar

HayrOran

Tunceli 56.409 37.918 37.260 67,2 7.072 19,0 30.188 81,0

Krklareli 251.751 220.111 216.797 87,4 55.542 25,6 161.255 74,4

Edirne 296.576 254.358 249.744 85,8 66.233 26,5 183.511 73,5

Mula 593.187 492.611 483.36383,0

149.763 31,0 333.60069,0

Tekirda 567.415 465.412 458.124 82,0 158.825 34,7 299.299 65,3

Aydn 719.726 598.062 585.501 83,1 209.606 35,8 375.895 64,2

zmir 2.870.888 2.283.900 2.246.847 79,6 816.004 36,3 1.430.843 63,7

Mersin 1.123.115 818.141 804.397 72,9 298.422 37,1 505.975 62,9

anakkale 360.770 314.284 308.723 87,1 123.800 40,1 184.923 59,9

Antalya 1.354.787 1.046.905 1.027.278 77,3 444.564 43,3 582.714 56,7

Adana 1.386.290 1.009.385 992.242 72,8 434.090 43,8 558.152 56,3

Eskiehir 570.044 472.251 463.957 82,8 213.331 46,0 250.626 54,0

Denizli 665.282 575.647 562.992 86,5 260.645 46,3 302.347 53,7

Hatay 922.012 767.414 756.763 83,2 362.011 47,8 394.752 52,2

Balkesir 859.259 735.639 722.086 85,6 348.418 48,3 373.668 51,8

Bilecik 141.196 124.512 121.762 88,2 60.256 49,5 61.506 50,5

Manisa 960.069 829.406 811.018 86,4 402.677 49,7 408.341 50,4

Uak 245.586 216.999 211.653 88,4 105.368 49,8 106.285 50,2

Artvin 122.503 96.838 94.707 79,1 47.164 49,8 47.543 50,2


14/36


1

stanbulKimi Bekliyor?

Edip Akbayram, mart seslerinin eliinde yle diyordu:Tophanenin karanlk sokaklarndaKoyun koyuna yatan ocuklarnla bekleBekle zafer arklaryla geiimizi stanbulHaramilerin saltanatn ykacazBekle o gnler gelsin stanbulSen bize layksn biz de sana stanbul

Elli yl nce stanbul valisi, smet Paaya toplanan kalabal gsterip, te stanbul Pa-am demiti.

Kimileri ise, 29 Mart 2009 yerel seim sonularnn tek bir eyi gsterdiinin esprisiniyapyorlard. Balk, beyni altrr!

ster arknn konusu olsun, ister esprinin, her durumda referandum sonular stan-

bulun bir eyleri beklediini gstermektedir. Yantn sadece devrimcilerin verebilecei so-ru da budur: Kimi bekliyor?

Yantn renmek isteyenler sokaa kmaldr.


15/36


1

STANBUL29 Mart 2009 12 Eyll 2010

Semen Says: 8.794.284 9.206.124

Kullanlan Oy: 7.210.309 6.743.672Geerli Oy: 7.023.837 6.641.160

Katlm Oran: %81.99 %73,25

STANBUL

29 Mart 2009 Yerel Seim Sonular

AKP 2.802.485 39,90

CHP 2.353.553 33,51

SP 526.110 7,49

MHP 514.553 7,33

DTP 324.006 4,61

DSP 179.924 2,56BBP 138.718 1,98

DP 62.460 0,89

ANAP 33.075 0,47

P 25.509 0,36

BTP 19.616 0,28

TKP 15.653 0,22

DP 10.851 0,15

EMEP 6.099 0,09

AKP+SP+BBP 3.467.313 49,37

CHP+MHP+DSP+DP 3.110.490 44,29

12 Eyll 2010 Referandum Sonular

Evet 3.643.464 %54,86

Hayr 2.997.696 %45,14

12 Eyll 2010 Referandum Sonularstanbul leleri

Hayr EvetBeikta 77,7 22,3Kadky 74,2 25,8Bakrky 72,9 27,1Adalar 64,0 36,0

atalca 61,2 38,8ili 61,1 38,9Silivri 58,1 41,9Saryer 55,9 44,1Maltepe 55,1 44,9Avclar 54,5 45,5Beylikdz 54,3 45,7Bykekmece 52,8 47,2Kartal 50,2 49,8

Ataehir 49,9 50,1

Kkekmece 49,0 51,0

Eyp 47,4 52,6

skdar 45,9 54,1

ile 45,3 54,7

Esenyurt 43,8 56,2

Bayrampaa 43,6 56,4

Tuzla 43,0 57,0

Beykoz 42,5 52,5

Bahelievler 42,3 57,7

Fatih 42,3 57,7

Beyolu 41,6 58,4

Zeytinburnu 41,2 58,8

ekmeky 40,5 59,5

Gngren 39,1 60,9

Baakehir 39,0 61,0

Sancaktepe 38,4 61,6

Kathane 38,2 61,8

Gaziosmanpaa 37,8 62,2

Pendik 37,3 62,7

mraniye 35,8 64,2

Sultangazi 31,2 68,8

Baclar 29,5 70,5

Arnavutky 28,1 71,9

Esenler 25,7 74,3

Sultanbeyli 14,4 85,6


16/36


1

slamc-Faist SaldrnnYeni Ad: Mahalle Basks

Merhum faist BBP Baka-n Muhsin Yazcolu, AlperenOcaklarnn gen kurt sr-sne hitap ederken yle sy-lemekte hibir saknca gr-memiti:

Mslmann iki ay-r hayat olamaz. Maddihayatn dzenlerkenbaka, manevi hayatn

dzenlerken de bakabir felsefeye gre dav-ranamaz. Sadece dinve ibadet konularna Al-laha ynelik bir ahsi ve nefsi mese-le olarak grmenin, ama siyasi, iti-mai ve iktisadi meselelerde Allah iekartrmamak felsefesiyle hareket et-menin insan iki ruhlu, iki yzl birhayat anlayna gtreceini syler-sek herhalde yalnzca gerei belirt-mi oluruz. Mslmann maddi ve

manevi hayatnda tam bir uyum veahenk olmaldr.

Bu felsefeyle, lmpen/serseri kesimlerikendisine militan olarak seen ve yne-ten BBP, Alperen Ocaklaryla, her bulduufrsatta maddi ve manevi hayat iki ruh-luluktan kurtarmak iin hep ne atlmtr.Hrant Dink cinayetinden Malatya cinayetinekadar pek ok olayda yer alan, ama eski l-k Ocaklar yntemiyle hibir eyi kabul et-meyen bu islamc-faist gruh son eylemi-ni Tophanede gerekletirdi.

Bir sanat sergisinin alna katlanlarasokakta iki iiyorlar diyerek saldran g-ruh, eski ve ok bilinen bir faist yntemi

de sergilemilerdir. 12 Eyllncesinde ve hatta 1965lerde,ayn felsefenin izleyicileri, ki-mi zaman cami bombalanddiyerek, kimi zaman allahszkomnistler geliyor diyerekhalk galeyana getirmeye al-mlar ve ou zaman da bun-da baarl olmulardr. Topha-ne olaynda bu kkrtc dema-

goji bir kez daha ortaya konul-mutur.Ve yine gemiteki islamc

ya da faist saldrlarda olduugibi, siyasal iktidar, bu tr saldrlar hakl vemeru grmenin tesinde, saldranlar deilde, saldrlanlar suluymuasna yaklam-n bir kez daha sergilemitir.

Orann ocuuyum. Tophaneyikar kar bilirim. Her ne kadar Ka-smpaada doup bydysem deTophaneyi de o blgede siyaset yap-

tm iin bilirim. Ama bu kadar iiabartmann anlam yok. Ama ii bukadar abartmann, bu kadar farkl yerlere ekmenin anlam yok. Akak sylyorum, 8 yl boyunca kim-senin hayat tarzna mdahale etme-dik. Bundan sonra da herkesin ya-am tarz bizim teminatmz altnda-dr. Sanat galerisi ya da elence yer-leri sadece Tophanede mi var. Bug-ne kadar hangi sanat galerisinde by-le bir olay oldu. Trkiyede mahallebasks yoktur. Provokasyona gelme-yiz. Trkiyede halk kkrtmay adethaline getiren odaklar var.


17/36


1

Bu szler iktidardaki AKPnin muktedirba Recep Tayyip Erdoana aittir.

Biraz eskiye dnldnde, 16 ubat1969 gn, Amerikan 6. Filosunu protesto

etmek iin stanbul Bayazt Meydanndatoplanan kitleye yaplan saldrda da aynparmak izine kolayca rastlanlabilir.

Tarihe Kanl Pazar olarak geen, s-tadlar Mehmet evki Eyginin cihad a-rlaryla balayan ve sayn Recep beyin demensubu olmaktan gurur duyduu MilliTrk Talebe Birlii ve Komnizmle Mcade-le Derneinin ban ektii bu saldrda ikikii ldrlm, yzlerce kii yaralanmt.

lke tarihinin bu ikinci byk kitleselkatliam giriimi, ayn zamanda eriatlarnAmerikan emperyalizminin en byk des-tekisi olarak ortaya ktklar ilk olaydr. 6.Filoyu kble yaparak Dolmabahede top-lu namaz klanlar da onlardr.

Ayn yllarda bu eriat kesim tarafn-dan, mini etek giyen kzlara saldrlm,uzun sal genler sokaklarda dvlm, i-kili lokantalar tahrip edilmitir. Recep bey-in szyle, hayat tarzna mdahale edil-mitir.

Bugn benzer felsefe, BBPnin rts

altnda her yerde hazr ve nazrdr. Dn Top-hanede sergi alna saldran felsefe,Mardinde medrese gibi kutsal bir mekan-da defile yaplmasna kar toplu namazlarklarak, ikinci Tophane tehditleri savura-rak ortalkta dolamaktadr.

Geen yl ise, Topkap Saraynda dil Bi-retin konseri de, ayn Alperen srs ta-rafndan, ayn bahaneyle, iki iiliyor ba-hanesiyle saldrya maruz kalmtr.

phesiz, gerek dil Biret konserine ya-plan saldr, gerek Tophane saldrsn, ge-rekse Mardindeki tehdidi (Sayn baba-kann deyiiyle) abartmann anlam yok-

tur. Bugn iin, bu saldrlar, sistemli ve l-ke apnda saldrnn balangc olarak dadeerlendirilemez. Ama, zaten byle bir

sistemli ve lke apnda saldr balatmakda deildir. Bugn BBP rts altnda hare-ket eden islamc-faist kesimlerin asl ile-vi, halk deyiiyle, aba altndan sopa gs-

termektir. Kk-burjuva aydnlar, bylesitekil olaylarla rktlmeye ve korkutulma- ya allmaktadr. Sistematik olan da bu-dur.

Son dnemin moda sylemiyle, Tr-kiye 30-40 yl ncesinin Trkiyesi deildir.eriatlarn ilk saldrlar zamannda da de-ildir. Aradan ok zaman gemi ve kpr-lerin altndan ok sular akmtr. 1965 son-rasnda kitleye ynelik, sistematik olma-yan, tek amac iddet tehdidiyle kitleyi pa-sifize etmek olan her trl eriat ve faistsaldr, giderek bu saldrlara kar Dev-Genin silahl eylemleriyle karlk bulmu-tur. 1975 sonrasnda ise, ayn saldrlara,dorudan silahl devrimci rgtler tarafn-dan yant verilmitir.

Ama bugn?Trkiye eski Trkiye deildir!! BBPli is-

lamc-faistlerin, zellikle kk-burjuva ay-dnlarna kar tekil her saldrs sonrasn-da yaand gibi, saldranlar, saldrlan-lardan zr dilemekte, iek vs. vermek-

tedir. u kesindir: Bugn bu tekil islamc-faist saldrlara kar verilecek iddete da- yal yantlar, her durumda ncelikle sald-rya urayan kk-burjuva aydnlar tarafn-dan, biz her trl iddete karyz denile-rek lanetlenecektir.

te yandan, dorudan kk-burjuva ay-dnlarna ve onlarn hayat tarzlarna yne-lik bu tr saldrlar karsnda devrimcilerinbitaraf kalmalar da, zaman getike ay-n madurlar tarafndan siz nasl devrim-ci insanlarsnz denilerek pasiflikle, ilgisiz-

likle sulanacaklardr.Bunlardan ok daha nemlisi ise, bugn

bu tr saldrlara tepki gstermesi gerekendevrimci sol bir hareket, (szcn gerekanlamnda) tepki gsterecek gce ve ola-naa sahip deildir. Dn, devrimci mcade-lenin olas kadrolarn pasifize etmek iinkullanlan mekanlara ynelik saldrlara,bugn sadece devrimciler yant verebilecekiradeye ve dnya grne sahiptirler. Ne yazk ki (!), ayn mekanlarda bu tepkiyigsterebilecek insanlar pasifize edilmiler-

dir. Mahalle basksna maruz kalanlar, bu-gn, bir an iin bile olsa, dn ne yaptklar-n ve neden yaptklarn anmsamaldrlar.


18/36


1

Gerilla sava, Latin-Amerikada iktidarn ele ge-irilmesi iin tek forml mdr? Ya da her ne olursaolsun egemen mcadele biimi mi olacaktr? Ya damcadelede kullanlan deiik formllerden herhan-

gi biri mi olacaktr? Son olarak u soru: Kba rne-i, ktann bugnk durumuna uygulanabilir mi?

Polemiklerde, gerilla savana girimek isteyenler,kitle mcadelesini unutmakla eletirilmektedir, san-ki gerilla sava ile kitle mcadelesi birbirine kart-mlar gibi. Bu gr asnn ima ettii eyleri red-dediyoruz, gerilla sava bir halk savadr; halkn des-tei olmadan savan bu biimini yrtmeye kalk-mak kanlmaz bir felaketin balangcdr. Gerilla,belirli bir blgede belirli bir alana yerlemi, olanak-l tek stratejik sonuca ulamak iin, yani iktidarn elegeirilmesi iin bir dizi askeri eylemi gerekletirmekamacyla silahlanm halkn sava ncsdr. Ge-rilla, tm blgenin ve alann kyl ve ii kitleleri ta-rafndan desteklenir. Bu nkoullar olmadan gerillasava olanakszdr.

Biz, Kba Devriminin, Amerikadaki mevcut ko-ullarda devrimci hareketin yasalarna temel kat-kda bulunduunu dnyoruz: Birincisi, halk g-leri orduya kar bir sava kazanabilir. kincisi, her

zaman devrimin olmas iin elverili tm koullarn bir araya gelmesini bekle-mek gerekli deildir, ayaklanma odann (foco) kendisi bu koullar yaratabilir.ncs, azgelimi Amerikada, silahl savan temel alan krlar olmaldr.

Bunlar, Kba Devriminin Amerikadaki devrimci mcadelenin gelimesineyapt katklardr ve bunlar, gerilla savann geliebilecei ktamzn herhangibir lkesinde uygulanabilir. (Che Guevara, Gerilla Sava.)

kinci Havana Bildirgesiunlar belirtiyor:lkelerimiz, sanayinin azgelimilii ve tarmn feodal karakteriyle belirle-

nen ortak koullara sahiptir. Bu nedenle, kentli iilerin yaam koullar zorlu ol-masna ramen, krsal nfus en korkun bask ve smr koullar altnda ya-amaktadr. Bir ka istisna dnda, krsal nfus, mutlak bir ounlua sahiptir,

yaklak olarak Latin-Amerika nfusunun %70ini oluturur.oklukla kentlerde yaayan toprak sahipleri hesaba katlmazsa, bu byk

kitlenin geri kalan ok dk cretlerle haciendalardagndeliki olarak a-lmaktadr. Onlar, ortaadan farkl olmayan smr koullarnda toprakta a-

lrlar. Bu koullar, Latin-Amerikada yoksul krsal nfusun ok byk bir dev-rimci potansiyel oluturmasna neden olur.

Smrc snflarn iktidarnn temel dayana olan ordular, konvansiyonelsavaa gre yaplandrlm ve donatlmlardr; kyllerin kendi doal alanla-rnda yrtt dzensiz savala yz yze geldiklerinde kesinkes etkisizdirler;den her devrim savasna kar on kii yitirirler; grnmez ve yenilmez birdmanla savarken saflarnda moral bozukluu hzla yaylr; kentlerde ii verencilere kar bask uygularken sergiledikleri akademik taktiklerin ve askerigsterilerin burada hi bir ans yoktur.

Kk sava ekirdeklerin balattklar mcadeleye, srekli olarak yeni yeni gler katlr; kitle hareketleri boy gstermeye balar, eski dzen kkkk bin paraya ayrlr, ve ite tam bu anda ii snf ve kentli kitleler sava-

n kaderini belirler.Dmann gcne, saysna ve kaynaklarna ramen, savan ilk balangcn-

dan itibaren bu ekirdei yenilmez klan nedir? Bu, halkn desteidir ve giderek


19/36


1

kitle desteinin artacana gvenebilirler.Bununla birlikte, kyllk, iinde tutulduu bilgisizlik ve tecrit edilmi ya-

am koullar nedeniyle, ii snfnn ve devrimci aydnlarn devrimci ve poli-tik ynetimine gereksinme duyan bir snftr; onlar olmakszn tek bana sava

balatamaz ve zafere ulatramaz.Latin-Amerikann bugnk tarihsel koullarnda ulusal burjuvazi, anti-feo-

dal ve anti-emperyalist mcadeleye nderlik edemez. Deneyimin gsterdii gi-bi, uluslarmzn bu snf, zaman zaman yankee emperyalizmiyle kar at-masna dse de, emperyalizmle cepheden atma yeteneine sahip deildir,toplumsal devrim korkusuyla fel olmutur ve smrlen kitlelerin haykrla-rndan korkar.

Latin-Amerikann devrimci bildirgesinin zn oluturan bu aklamalarn etki alannkinci Havana Bildirgesi yle tanmlar:

Her lkenin znel koullar, yani bilin, rgtlenme ve nderlik etmenle-ri, gelime derecesinin byklne ve kklne bal olarak, devrimi hz-landrabilir ya da geciktirebilir; ama her tarihi dnemde er ya da ge nesnel ko-ullar olgunlatnda, bilin kazanlr, rgt oluturulur, nderlik ortaya kar vedevrim gerekleir.

Bunun barl yoldan m olaca ya da ok acl bir doumla m dnyayagelecei devrimcilere bal deildir; eski toplumun rahminde yer alan eliki-lerden reyen yeni toplumun doumuna direnen eski toplumun gerici gleri-ne baldr. Devrim, tarihte ebe roln oynar, gereksinme olmadka zora ba-

vurmaz, ama douma yardm etme gereksinmesi ortaya kt zaman ikircik-siz gereini yapar. Bu doumdur ki, kleletirilmi ve smrlen kitlelere dahaiyi bir yaamn umudunu verir.

Bugn Latin-Amerikann bir ok lkesinde devrim kanlmazdr. Bu ger-ek, herhangi bir kiinin istemiyle belirlenmez. Bu, Latin-Amerika halknn iin-

de yaad korkun smr koullaryla, kitlelerin devrimci bilincinin gelime-siyle, emperyalizmin dnya apndaki bunalmlaryla ve boyun edirilmi ulus-larn evrensel kurtulu hareketleriyle belirlenir.

Amerikadaki gerilla sorununun tm tahlilinde bu ilkelerden yola kacaz.Bir amaca ulamak iin bir mcadele arac gerektiini saptadk. Latin-Amerikada ik-

tidar ele geirmek iin silahl mcadeleden baka bir yolun olup olamayacan belirle-mek iin ncelikle amac tahlil etmeliyiz.

Barl mcadele, hkmeti istifaya zorlayan bunalmn zel koullarnda kitle ha-reketleri yoluyla yrtlebilir; bylece halk gleri sonunda iktidar alabilirler ve proletarya diktotaryasn kurabilirler. Teorik olarak doru. Latin-Amerika balamnda bunu tahlilettiimizde, u mantki sonulara ulamalyz: Genel olarak bu ktada, kitleleri burjuva vetoprak sahiplerinin hkmetlerine kar iddet eylemlerine srkleyen nesnel koullar mev-

cuttur. Pek ok lkede iktidar bunalmlar ve devrim iin gerekli baz znel koullar vardr.Aktr ki, bu koullarn hepsinin olduu lkelerde iktidar ele geirmemek su olutura-caktr. Bu koullarn var olmad lkelerde ise, deiik alternatiflerin ortaya kmas ve te-orik tartmalarla her lkeye uygun bir karara varlmas elbette dorudur. Tarihin izin ver-meyecei tek ey, proletarya politikalarnn teorisyen ve uygulayclarnn yapacaklar ha-tadr. Hi kimse nc parti konumuna, niversite diplomas gibi sahip olamaz. nc par-ti olmak, iktidar ele geirme mcadelesinde ii snfnn en nnde olmaktr; zafere gi-den en ksa yoldan bu savaa klavuzluk etmeyi bilmek demektir. Bu, devrimci partileri-mizin grevidir ve hata yapmamak iin tahlilleri derinlikli ve kapsaml olmaldr.

[Che Guevara, Gerilla Sava: Bir Yntem, ... ki, , Daha Fazla Vietnam, s. 34-39,lkeri Yay.]


20/36


20

SERDAR SOYERGN1960/ADANA

26 EKM 1980/ADANA

1960 ylnda Adanada dodu. Faist milis saldrlarn younlat bir d-nemde, lisede devrimci mcadeleye katld. Liseden sonra Adana EitimEnstitsne girdi ve burada THKP-C/HDnin rgtsel faaliyetleriyle tant.1979 ylnda THKP-C/HD yesi olarak okul ve mahalle ilikilerinde alt ve1979 ortalarnda Adana ukobirlik Ya Fabrikasna ii olarak girerek, sendi-kal almalarn rgtlenmesinde yer ald. Bu almalarndaki etkinlii, sarsendikaclar tarafndan etkisizletirilmek amacyla polise ihbar edildi ve birsre polis tarafndan gzaltna alnd. 1980 bandan itibaren polis tarafndan

aranmas zerine, illegal rgtsel faaliyette bulunmakla grevlendirildi.14 Eyll 1980 gn Sleyman AYDEMR yoldala birlikte gerekletirdikle-ri cezalandrma eylemi sonrasnda oligarinin resmi zor gleriyle silahl a-tmaya girdi ve atmada bir tank yzbasn ldrdler. Serdar yolda, a-tma srasnda ald iki kurun yaras sonucu oligarinin eline tutsak d-t.

Olayda bir yzbann ldrlmesi nedeniyle 12 Eyll faist askeri yneti-mi lgna dnd, halka ve devrimcilere duyduklar btn kinlerini Serdar yol-dan yarglanmasnda gsterdi.

40 gn sren tm yarg-yargtay ve onay ilemleri, hi bir hukuk kuralnauyulmakszn gerekletirildi ve idam cezas 25-26 Ekim 1980 gecesi infazedildi.

Serdar yoldan son istei, zafer gn yoldalaryla birlikte imeyi dn-d kahveyi, cellatlarn gzlerinin iine bakarak imek olmutur.


21/36


21

ZYA ERDNMEZ1954 SVAS/KANGAL

17 EKM 1980 STANBUL/KADIKY

1954 Sivas/Kangal doumlu Ziya yolda,1973 ylnda stanbul ktisat Fakltesine gi-riiyle devrimci mcadeleye aktif olarak ka-tlmtr. 1973-76 arasnda renci hareketiiinde alm ve 1974 ylnda ASne y-nelik faist saldrlarda yaralanmtr. 1975-76 dneminde YKD Ynetim Kurulu ye-si olarak alm ve 1977de THKP-C/HDnin nc Savana balamasyla birlik-te profesyonel kadro olarak devrimci sava-a katlmtr. 1979 sonlarnda THKP-C/HD-stanbul l Komitesi yeliine getirilmi ve1980de Genel Komite yesi olmutur. 17

Ekim 1980 gn Kadky Nfus Dairesininbaslmas eylemi srasnda oligarinin resmizor gleriyle girdii atmada katledilmi-tir.

FARUK AL1959/BERGAMA

14 EYLL 1977/BERGAMA

LEVENT ERTMER ve FARUK AL yoldalar, 1977 ylnda THKP-C/HD yesi olarak rgtsel faaliyette bulundular. 14 Eyll 1977 g-n faist milislere ynelik silahl eylem hazrl srasnda yanlarn-da bulunan bombalarn patlamasyla yaamlarn yitirdiler.

LEVENT ERTMER1959/BERGAMA

14 EYLL 1977/BERGAMA


22/36


22

Bugne kadar deiik yazlarmzda, sk-a, nsanlarn tarih bilincinin silikletirildi-i, Marksist-Leninist teorinin nemsiz birayrnt olarak sunulduu bir sreten,*

Rusyada, bir dizi nemli tarihsel ve toplumsal koullar nedeniyle daha ok uy-garlam ve daha ok bir bana olan, ayrlma hakkn en kolay ve en doal biim-de fiili hale getirebilecek durumda iki ulus vardr. Bunlar Finlandiya ve Polonya halk-lardr. 1905 Devrim deneyimi gstermitir ki, bu iki ulus iinde bile egemen snflar,toprak sahipleri ve burjuvazi, Finlandiya ve Polonyann devrimci proletaryasndankorktuklar iin devrimci zgrlk mcadelesini reddetmektedirler ve Rus egemen s-nflar ve ar monarisiyle bir uzlama (rapprochement) yolu aramaktadrlar.

[Lenin, Ulusal Sorun zerine Tezler, Ulusal Sorun ve Ulusal Kurtulu Savala-r, s. 82.]

Tm ulusal basklar, geni halk kitlelerinin direniine neden olur; ve ulusal ola-

rak ezilen nfusun direnii, her zaman ulusal isyan eilimigsterir. Ezilen uluslarnburjuvazisi (zellikle Avusturya ve Rusyada) ulusal isyandan sz ederken, te yan-dan pratikte, kendi halknn arkasndan ve kendi halkna kar ezen ulusun burjuva-zisiyle gerici anlamalara girmesi ender grdmz bir ey deildir. Byle durum-larda devrimci marksistlerin eletirisi, dorudan ulusal harekete kar deil, ama onunalaltlmasna, sradanlatrlmasna, onun kk bir kavga dzeyine indirgenmesieilimine kar yneltmelidirler. Yeri gelmiken belirtelim, Avusturyada ve Rusyadapek ok sosyal-demokrat bunu gzden karyor ve kk, sradan ve kirli ulusal kav-galara rnein, iki dilde yazlan bir sokak tabelasnda hangi dilin nce yazlacatrnden sorunlar zerine kan tartmalar ve kavgalara kar duyduu hakl nef-retle, ulusal mcadeleyi desteklemeyi reddediyor. Sz gelii, Monako Prensliinde-ki cumhuriyet maskaraln ya da Gney Amerikadaki ya da baz Pasifik Adalarn -daki kk devletlerdeki generallerin cumhuriyeti maceralarn desteklemeyece-

iz. Ama bu, ciddi demokratik ve sosyalist hareketin cumhuriyet slogann terk et -mesine izin vereceiz demek deildir. Rusyadaki ve Avusturyadaki kirli ulusal kav-galar ve pazarlklar alaya almalyz ve alyoruz da. Ama bu, bir ulusal ayaklanma-y ya da ulusal baskya kar ciddi halk mcadelesini desteklemeyi reddetmeye izinvereceiz demek deildir.

[Lenin, Marksizmin Bir Karikatr ve Emperyalist Ekonomizm, s. 73-74.]

nsanlarntarih bilincinin silindii, tarihinarptld ve yer yer tmyle deitirildiibu ortamdan,** nsanlarntarih bilgisi ve

bilincinin tmyle silikletirildii,tarihin po-pler tarih haline dntrld bir d-

* Kurtulu Cephesi, akar almaz silahlarla gen mi ykacakt anayasal dzeni, Say: 91, Mays-Haziran 2006.

**Kurtulu Cephesi, Kadir Has ile Can Dndar,Say: 96, Mart-Nisan 2007.

Ulusal HareketlerdeGizli Grmelerve Uzlamalar


23/36


2

nemden* sz ettik ve bylesi bir srete,ortamda ya da dnemde, kanlmaz olarakkurgusal ve speklatif bilginin, bilincinoluumunda asli e olduunu belirttik.

Bu belirlemeler, kimilerine gre ok ki-tabi, kimilerine gre soyut, kimilerine g-re ise malum-u ilamdr!

Oysa, bu kitabi, soyut belirlemeler,tarihsel olaylarn nasl arptldn, deiti-rildiini ve farkllatrldn ifade etmeninyannda,tarihsel deneyimlerin nemsizle-tirilerek onlardan dersler kartlmasnn na-sl nlendiinin de ifadeleridir.

En genel ve ok bilinen szle, tarih, ya-zl tarih, snf mcadelelerinin tarihidir. By-le bir tarihte, her zaman ezenler ve ezilen-ler, sttekiler ve alttakiler, smrenler ve s-mrlenler olagelmitir. Bir zamanlar okbilinen bir marksist saptamayla, smren-ler, her zaman tarihten, tarihsel olaylardanok hzladerslerkarrlar. Yzlerce yldr bi-riktirdikleri ynetim deneyimi, bylesinetarih derslerine dayanr. Bu sayededir ki, s-mrenler, smrlenleri uzun yllar ynet-meyi becerebilmiler ve iktidarlarn sankisonsuzmucasna ayakta tutabilmilerdir.

Ya ezilenler, smrlenler, alttakiler?

Kimi zaman cahil braklarak, kimi za-man (ve daha sk) korkutularak, ou du-rumda da kendi ilerinden kan ya da ken-dileri iin mcadele eden bilinli insanlarsatn alnarak sessiz, tepkisiz ve kendi gn-lk yaamnn kk sorunlar altnda ezi-len insanlar haline getirilmitir.

Ama onlar da, bir gemie, bir tarihe sa-hiptirler; bunlarla vnrler, bunlarla z-lrler, bunlardan dersler karrlar. ou du-rumda, kendi zgemileri ile yaadklartopraklarn tarihini zdeletirirler. Bunun

sonucu olarak da, belli siyasal davrantabulunurlar. Eer onlarn kendileriyle zde-letirdikleri gerek tarihin yerine kurgusal(montaj) bir baka tarih geirilebilirse, ak-tr ki, onlarn siyasal davranlar da deie-bilecektir.

Bu nedenle, ezilenler, smrlenler, alt-takiler iin zel tarih oluturulur. Yine ta-rihte grlmtr ki, egemen snflar iin bukurgusal tarihin onlara kabul ettirilmesi vesrdrlmesi pek ok zorluklara ve maliye-te yol amaktadr. Bu zorluklardan ve mali-

yetlerden kurtulmann yolu ise, kiinin ken-di zgemii ile lkenin tarihini zdeletir-mesinin ortadan kaldrlmasndan geer. Buda, bireyciletirmeyle, bencilletirmeyle ve

apolitikletirmeyle zdetir. Ayrca, bu sade-ce belli maliyetlerden kurtulmay sala-mayp, yeni ve gerek-d pek ok eyinpa-zarlanabilmesini de olanakl klar. rnein,kendi zgemiinden, aile yaamndan el-de edilmi ocuk bakm ve yetitirilmesineilikin tarihi olmayan bir bireye, ok ko-laylkla ocuk bakm setleri, Annenin Ki-tab vb. eyler pazarlanabilmektedir.

Bugn, lkenin en temel sorunlarndanbiri, AKP iktidarnn mevcut yasal dzenikullanarak, srekli ve kalc bir iktidar olu-turma giriimiyken, dier temel sorun Krtulusal sorunudur. Her iki sorun da, tarih bi-lincinin silikletirildii, yok edildii ya daarptld bir entelektel ortamda, nere-deysetarihin bir tekerrr gibidir.**

nsanlar, 1990lar boyunca yeni dnyadzeni, globalizm, ideolojilerin sonuvb. sylemlerle bir eylere inandrld. Buinandrmann en vahi ve insanlk iin enkts, emperyalizmin sona erdii yalan ol-mutur. Bu yalan, dn Yugoslavyada, bugn

Irak ve Afganistanda yz binlerce insannlmne yol amtr.Ancak tarihin, tarih bilincini oluturan bir

baka zellii daha vardr. Somut tarihselolaylarn nasl ortaya ktn, evrildiini vesonulandn saptayan tarih, bu somutsaptamalar ortaya karr karmaz, tarihderslerinin konusu haline gelir. Kimi du-rumda bu tarih dersleri, neden-sonu ili-kisi asndan ele alnarak kartlmaya a-llr. Byle yapldnda, ou durumda za-man kavram ve yntem dlanr. Zaman ve

yntem iin iine girdii andan itibaren, ta-rihsel olaylar teorinin, yani soyutlamann ko-nusu haline gelir. Tarihsel somut olaylardanyola klarak, soyuta gidildiinde, ortaya te-ori dediimiz genellemeler kar.

Marksist tarih anlay, yani tarihsel ma-teryalizm, diyalektik materyalizmin bakasndan tarihin yorumlanmas, bir bakmatarihten dersler kartlmasdr.

Burjuva tarih anlay da, kendi metafi-zik yntemiyle tarihi irdeler ve idealist anla-

* Kurtulu Cephesi, Solda Kuzular ve Kurtlar,Say: 83, Ocak-ubat 2005.

** Milli air M. Akif Ersoy yle der: Tarihi te-kerrr diye tarif ediyorlar. Hi ibret alnsayd, tekerrrm ederdi?


24/36


25/36


2

ederken, te yandan pratikte, kendi halk-nn arkasndan ve kendi halknakar ezenulusun burjuvazisiyle gerici anlamalaragirmesidir.

Aktr ki, bylesi gerici anlamalarn ya-plabilmesi iin, hereyden nce iki tarafnda byle bir anlamadan kar olmas ge-rekir. kinci olarak da, kendilerini bir anla-maya zorlayan etmenlerin varl gereklidir.Yukarda ifade ettiimiz gibi, anlamaya zor-layan etmen, her durumda devrimci m-cadelenin kendisidir. Ancak tek etmen de-ildir. Devrimci mcadelenin gszletii ve zayflad koullarda, kanlmaz olarakbaka etmenler olmadka, bylesi gericianlamalar sadece karlkl kar teme-linde yaplamaz.

Yine lkemiz somutunda, bugn AKP ilePKKnin gizli grmeleri baka etmen-lerin zorlamasyla ortaya kmtr. Ameri-kan emperyalizminin Ortadou projesiningerekleri kadar (belirleyici etmen), AKPniniktidarn koruma ve srdrme gerei de bugizli grmelerin zorunlu etmenleri du-rumundadr. te yandan AKPnin temsil et-tii feodal-tccar sermayesinin kendi konu-munu glendirme ve kalclatrma istemi

ile Krt kk-burjuvazisinin byme, b-yk burjuva olma zlemi birbiriyle akm-tr. Bu etmenlerin yannda, irili-ufakl bakaetmenler de (ehit cenazeleri gibi) devre-ye girerek, Krt sorununa siyasal zmbulma giriimlerinin hzlanmasna yol a-mtr.

Burada alt izilmesi gereken, AKP ilePKKnin gizli grmeleri ve bunu zorun-lu klan etmenlerden ok, bu grmelersonucunda ortaya kartlabilecek olas biranlamann, Trkiye halk asndan bir

btn olarak (Krtler ve Trkler) ve zelolarak da Krt halk asndangerici ve ken-dilerine kar bir anlama olaca gerei-dir.

AKPnin temsil ettii feodal-tccar ser-mayesi (dini siyasal bir ara olarak kullanansmrc snf) ile ayn sermayenin uzant-s olan Krt kk-burjuvazisinin (cemaatilikileri iinde olan, dolaysyla gemi d-neme kadar kendi karlarnn gerekleme-sini siyasal islamn iktidar oluuna bala-m olan) ok kolayca anlamaya varabile-

cekleri aktr. Ancak kendi karlarn PKK-nin mcadelesinin zaferiyle zdeletir-mi ve ayn zamanda laik Krt kk-bur-

juvazisi, olas bir Krt sorunu zm ko-ullarnda ak bir kar atmas iine gi-recei cemaati Krt kk-burjuvazisikadar kolayca bir anlamaya yapma yanls

deildir. stelik AKP, kendi snfsal temelineuygun olarak zmde cemaati Krtkk-burjuvazisinin ilk bata ve en ndeyer almasn isterken, dier kesim (siyasalolarak PKK), bu istei ve giriimi kesinkesreddetmektedir.

Bu kabul ve ret ilikisindeki tm ta-raflar, daha bugnden, gelecekteki olas birfedere (ya da zerk) Krdistan zerin-deki hesaplarn ve karlarn azamiletir-meye abalamaktadrlar. Bir bakma, olasbir zerk Krdistann egemeninin kim ola-ca mcadelesi (iktidar mcadelesi) veril-mektedir.

te bu mcadele, bugn AKP ile PKKarasnda yaplan gizli grmelerin zamanzaman kesilmesine, zaman zaman restleil-mesine neden olmaktadr. AKPnin elinde-ki koz, ulusalclar ve OHAL iken, PKKninelindeki koz, daha fazla ehit cenazesidir.Olas bir anlama sonucunda ortaya ka-cak olan bir zerk Krdistann iktidar m-cadelesi, bugn, bu sylemlerle srdrl-

mektedir.Tarihin gsterdii ak gerek, ezen veezilen ulusun smrc snflarnn yapaca- her anlamann, zsel olarak ezilen ulu-sun proletaryas ve kyllerinin, hangi ulu-sun hangi smrc snf tarafndan sm-rleceinin anlamas olacadr.

phesiz, kapitalizmin i dinamikle ge-litii ve bugn ulusal sorunlarn yzyl ge-ride kald kapitalist lkelerdeki ulusal so-runlarn geliimi ve zm ile kapitalizmind dinamikle gelitii, milli (ulusal) burju-

vazinin bulunmad, emperyalizmin smr-gesi durumunda olan lkelerdeki (Trkiye)ulusal sorunlarn geliimi ve zm bir veayn deildir. Ortada, her iki taraf iin, sz-cn gerek ve tarihsel anlamyla ulusal(milli) burjuvazi bulunmadndan, yapla-cak anlamalar da ulusal nitelikte olmaya-caktr. Daha ok, o sradaki (konjonktrde-ki) yerli smrc snflar ile emperyalizmarasndaki iliki tarafndan belirlenmek du-rumundadr. Trkiye btnnde, dn Ata-trk (kemalist deil, Atatrk) ve

laik bir sermaye kesimi etkin durumday-ken, bugn eriat ve mmeti bir serma-ye kesimi etkindir. stelik bugnn eriat


26/36


2

ve mmeti sermayesi, dnn Atatrkve laik sermayesinin bir blmnn tasfi-yesi ile semirmekte ve bymektedir.

Bylesi bir konjonktrde, Krt soru-

nunun zm iin tarihsel frsat kt-n ileri srmek, eriat ve mmeti serma-yenin ilelebet payidar kalacan, dolay-syla da emperyalizmin bugnk karlar-nn srekli ayn kalacan varsaymak de-mektir. Bu birinci tarihsel yanlgdr.

kinci tarihsel yanlg, bugn iin kendiulusunun bir baka sermaye kesimini tasfi-ye ederek (szcn tam anlamyla mlk-szletirerek) byyen ve pazarn genile-ten bir sermayenin, kendisine srekli olarakkendi ulusu iinde mlkszletirecei ye-ni sermayeler bulacan varsaymaktr. (Budurum, varsaylmaktan te, hi akla bile ge-tirilmemektedir.) Oysa sermayenin bizzatkendisi srekli genilemeden ve yeni pazar-lara almadan varln srdremez. Bu ne-denle, bu konjonktrde yaplacak bir an-lama, gelecekte (dier koullar ayn olmakzere) sermayenin yeni pazar gereksinme-sine bal olarak ortadan kalkacaktr.

Ancak her iki kesimin sermaye kesimle-ri de, kapitalizmin i dinamikle gelimedi-

i, dolaysyla sermaye birikiminin temelkaynann emperyalizm olduu bir lkeninulusal sermayeleridir. Dolaysyla varlkla-r da, yokluklar da tmyle emperyalizmebaldr. Onlar bir araya getirecek olan da,ayrtracak ve savatracak olan da emper-yalizmdir.

uras kesindir: Smrc snflarn ken-di aralarnda yapacaklar anlamalar, ne ka-dar d etmenler (emperyalizm) tarafndanbelirlenmi olursa olsun, her durumda herulusun emeki kesimlerinin smrsnn

paylalmas anlamasdr.AKPde temsil edilen tefeci-tccar ser-

mayesi, konumunu ve iktidarn pekitirmekpeindedir; henz mlkszletirilecek ser-maye kesimlerinin sonuna gelinmemitir.PKKde kendi karlarnn ifadesini bulanKrt kk-burjuvazisi (kk sermaye ke-simleri), Amerikan emperyalizminin Irak i-galinden sonra yeni bir eilim iine girmi-tir. Gemite ok belirgin olmayan, ikincilolan bu eilimin kayna, Trkiyedeki ser-mayenin ibirliki niteliinden yola karak,

asl paylalacak olann ibirliki pay oldu-unun grlmesidir. Bu nedenle, zerk yada bamsz bir Krdistann ulusal ibir-

liki burjuvazisi olmaya adaydr. Bu kk-burjuva eilim, emperyalizmle ak ibirlii-ne gidilmesinden yanadr ve Trkiyenin b-tnne den ibirlikilik paynn Krdistan

nfusuna oranla decek payna taliptir. Bueilimi teorize eden kk-burjuva aydn-lar da (phesiz hepsinin gemiinde birmarksistlik vardr), bu payn, hem milliburjuvazinin oluumu iin, hem de Krthalknn refah iin yetip de artacan he-saplamaktadr. Bylece PKKnin ilk dne-mindeki sosyalistlikin, bu yolla halkla-trlarak realize edilecei varsaylmakta-dr. (A. calann tm anti-sovyetik sylem-lerinin arkasnda da bu realizasyon dn-cesi yatar.)

Hereyden nce, sermaye, ister emper-yalist sermaye olsun, ister ezen ulus serma-yesi olsun, isterse ezilen ulus sermayesi ol-sun, her durumda sadece kendisinin by-mesini ve genilemesini hedef alr. Hibirsermaye, kendi ulusunun refah ve kalkn-masyla ilgili deildir. Onlarn ulusal refah-tan ya da ulusal kalknmadan anladklar,kendi sermayelerinin bymesini salayankoullarn yaratlmasdr. Yaplacak olan heraltyap yatrm bile, halkn refahn iin de-

il, sermayenin genilemesi ve smrs-nn artmas iin yaplr. birliki sermayeasndan ise, zaten sermayenin i (ulusal)birikimi ve ulusal kalknma diye bir sorunyoktur.

Biraz marksizmi bilen, kapitalist eko-nomi hakknda bilgisi olan herkesin kolay-ca anlayabilecei bu geree ramen, Krtkk-burjuvazisi ve aydnlar (tpk AKPulemalar gibi), emperyalizmin ibirlikisiolmann, hem Krdistann kurulmasn sa-layacan, hem de ulusal refah getirece-

ini hayal etmektedirler (tpk AKPnin ikti-darda kalabilmek iin Amerikan emperya-lizminin her dediini yapmasnn gerekli ol-duuna inanmas gibi).

Biz marksist-leninistler, gecikmi ulusalsorunlarn mutlak olarak devrimle zm-leneceini iddia etmiyoruz. Deiik koullaraltnda, ulusal sorunlarn zmlenme ola-sln her zaman kabul ederiz. Lenin, budurumu yle ifade eder:

imdiki savan [I. Dnya Sava-] belli bir sonuca ulamas duru-

munda, Avrupada yeni devletler (Po-lonya, Finlandiya, vb.) kurulmasnn,emperyalizmin ve onun iktidarnn


27/36


2

gelimesi koullarn bozmakszntam olarak gerekletirilmesi mm-kndr. Tam tersine byle bir durum,mali-sermayenin etkisini, deini nok-

talarn ve basksn artrr. Fakat sa-van daha baka bir sonuca ulama-s halinde de yeni Macaristan, ekos-lovakya, vb. devletlerinin kurulmas,aynekilde gerekletirilebilir. Bri-tanya emperyalistleri, zafer kazana-caklarn hesaplayarak, imdiden buikinci sonucu planlyorlar. Emperya-list a, dnya emperyalist ilikileri-ninsnrlarerevesinde ulusal siya-sal bamszlk iin aba gsterilme-sini ya da bunun elde edilirliini yk-myor. Ne var ki bu snrlarndnda,cumhuriyeti bir Rusya, ya da genelolarak, dnyann herhangi bir yerin-de byk bir demokratik dnm,bir dizi devrimlere girimeksizin ger-

ekletirilemez ve sosyalizm olmak-szn istikrarl hale gelemez.*

Bizim iddiamz, gerek bir demokratikdevrim gerekletirilmedii srece, lkenin

gerekten bamsz olabilmesi, bu balam-da kendi kaderini zgrce belirleyebilmesiolanakszdr. Ve sosyalist devrim olmaksznda, bu zgrlk srekli ve kalc hale getiri-lemez.

Tarihin bu son dersi renilmedii sre-ce, ulusal kin ve nefretler varln srdre-cei gibi, srekli ve kalc zme kadar,emperyalizme baml bir lkenin ezen veezilen ulusunun halklar smrlmeye devam edecek, sknt ve yoksulluklar sre-cektir.

Bu nedenle, lkenin btn asndananti-emperyalist demokratik halk devrimi-nin gerekletirilmesi iin tm halk gleri-nin birletirilmesi ve birleik mcadelesigerek kurtuluun tek yoludur.

* Lenin,Marksizmin Bir Karikatr ve Emperya-list Ekonomizm, s. 63.


28/36


29/36


2

mitir.Bunlarn yannda, renkli ahsiyetiyle,

Zaman gazetesi yazarlyla ve Murat Belge- vari klhanbeyliiyle, entel ukalalyla,

Robert Kolej mezunlarndanEtyen Mahup-yan da bu koronun bir yesidir.*

Bu eskimi kurtlarn yannda Tarafvit-rininde yer alan kuzular da vardr. Bu ku-zularn en ok yazan, aratran, ve yeni ye-ni medyada parlatlan da Aye Hrdr.Onun Taraftarlar arasndaki rol, tarihinkaranlk odasnn kapsn amak, on ylsren master tezi almalarnda bulduuher trl bilgi krntlarn, hibir bilimselszgeten geirmeksizin yeni bir eymi-cesine gazete yazs haline getirmektir.

Taraf gazetesinin sahibi, yneticisi veher eyi olan, etin Altann kk olu,Uzanlarn Star televizyonunun Krmz Kol-tuu Ahmet Altan tantmaya hi gerekbile yoktur.

Burada, bu Taraftarlarn marksizmi vetarihi nasl arpttklarn rnekleriyle ele al-maya almayacaz. Amacmz, onlarnher eyi mubah sayan makyevelizmleriy-le marksizmi nasl arpttklarn gster-mek deildir. Buna ilikin saysz rnekleri

pek ok yerde bulmak olanakldr. Ortayakoymaya altmz, bu Tarafn szde li-berallerinin, solcu-marksist grnts yada eski marksist nvanlaryla yaptklararptmalarn sola, sol aydn kesime yans-s ve tanmasdr.

phesiz, bu szde liberallerin marksiz-mi ve tarihi arptmalarnn solda yank bul-mas ve solcu aydnlar tarafndan kabulgrmesi, hi de onlarn arptmalarnn us-sallndan ya da ussal sunumundan kay-naklanmamaktadr. Bunun temel nedeni,

soldakiideolojisizlemedir. Sadece Krt ulu-sal hareketine yakn durmay marksist le-

ninist komnistlik sananlarn olduu bir l-kede, ister istemez bu ideolojisizlik (ve apo-litiklik), yalan syleyin, mutlaka inanan -kacaktr sznde ifadesini bulan bir kar-

devrimci, anti-marksist sylemlerin etkili ol-masna yol amtr.

deolojisizletirmenin ilk tohumlar, 1980lerde Gorbaov rzgarlar eserken, kk-burjuva aydnlaryla barma ad altndaSBKP tarafndan gelitirilen tezler ve yakla-mlarla atlmtr. Bu glastnost (aklk)politikas sonucunda, resmi komnist par-tilerinin yayn organlar kk-burjuva ay-dnlarna almtr. Partilerin resmi izgi-sine aykr olan kk-burjuva aydnlarnnyazlarna yer verilmesi, proleter demokra-sisi olarak sunulmutur. Bylece ayrks fi-kirler sol yaynlarda knt olarak yer al-maya balamtr. Bu fikirlerin marksizme-leninizme ne denli aykr olduuna ilikin vemarksist-leninist klasik yaptlara gnderme-ler (alnt) yapan yazlar out edilmitir.

Bu tohumlarn lkemizdeki bahvanla-rndan olan Murat Belge, bu konuda da,Marx da benim gibi dnmeyiversin** di-yerek ideolojisizlemenin her trl bilimsel-liin dlanmas yann alabildiine krkle-

mitir.Byle bir ortamda zgrlk rzgarlaresmeye balam, herkes, aklna esen her-eyi syleme zgrln kazanmtr. Aye Hr gibi mastr rencilerinin bul-duklar her belgeyi, halk sylencesini bir ta-rihsel gerekmicesine sunabilmesini sa-layan bu zgrlk ortam, bilgisi olma-dan fikri olanlar yaratt gibi, akl ileikembenin yer deitirdii bir dnceretimi ortaya karmtr.

Soldaki rgtlerin (gerekten devrimci

olan ya da kendilerini devrimci olarak g-ren rgtler) yaynlarnda, bu hava iinde,ke yazarl slubuyla ideolojik ve poli-tik yazlar yaynlanmaya balamtr. Artkhi kimse, aklna eseni, herhangi bir bi-limsel temele dayandrma, marksizmle ba-

* Bu son iki taraftar, yani Roni Margulies ve Et-yen Mahupyan, aznlk kkenli olmann tm avan-tajlarndan yararlanr. Birincisi, tm reddiyelerine kar-n Yahudi kkenlidir; ikincisi ise, Lozann tandErmeni aznlktandr. Bu nedenle, onlara ynelik hereletiri, Yahudi ve Ermeni aznla kar yneltilmi birsulama olarak sunulmaktadr. Bu nedenle onlar-dan sz ederken, her szck, kolayca anti-seministya da rk anlama ekilebilmektedir. Bu da onlar hertrl eletiriden bak klmaktadr. Bunlardan ikin-

cisi (Etyen Mahupyan), her ne kadar akademik ka-riyere sahipse de, 12 Eylln getirdii ekonominin li-berallemesiyle birlikte i hayatna atlm, irketlerynetmi, irketler kurmu bir iadamdr.

** Murat Belge, Birikim dergisinin 100. says ve-silesiyle mer Lainer ile karlkl hasbihalinde tamolarak yle sylemektedir: Mecbur muyum? Benbyle dnyorum... Marx da benim gibi dnyor-du demem neden gereksin? Allah Allah, dnmeyi-versin... Aslnda Marx iin hayat olmas gereken bir

sr ey var ki bunlar bana bir ey sylemiyor. Diya-lektik materyalizmi umursadm, emek-deer teori-sini ok fazla doru bulduumu syleyemem... (Bi-rikim, Say: 100, s. 42, Austos 1997.)


30/36


0

lantsn kurma gereini duymaz olmutur.Kimilerinin dnce kirlilii adn ver-

dikleri, kimilerinin (daha kaba biimde)beyin ishali adn verdikleri bu ortamda,

Taraftarlarn her trl arptmas kolaycasolda yank bulmutur.

Bu da, tarihin defalarca olumsuzladulusal zmlerin yeni bir zmmce-sine sunulabilmesini ve kabul grmesini ge-tirdii gibi, devrimciliin, Taksim tramvayduranda basn aklamas yapmaya in-dirgenmesine yol amtr. Kitle iinde a-lma denilen ey, stanbulun bir-iki ma-halle meydannda toplam genleri eyle-me sokma haline dnrken, siyasal ger-eklerin tehiri medyatik haberlerin der-lemesine dnmtr.

Artk kendisine marksist, marksist-le-ninist diyen rgtler pek ortalkta grn-mezken, herhangi bir konuda bir fikir ile-ri srdklerinde, bu konuya ilikin marksiz-min (M. Belgenin szyle Marxn) ne sy-ledii, (yine M. Belgenin szyle) ne d-nd hi nemsenmez olmutur.

te sol, kendisini nasl tanmlar ya daifade ederse etsin, solcu, komnist,devrimci, marksist, dzen ii eitimden

edindii bilgi ve mantkla olaylara, olgularave asl nemlisi devrime ve devrimci mca-deleye bakmay hi yadrgamazken, Taraf-tarlarn szde liberalizmini ok kolaylkla i-selletirmitir. Bir taraftan Ufuk Uraslar re-ten D Partisinin sol-liberalizmi, te yan-dan onlarn yayn organBirgn gazetesi-nin demokrat-liberalizmi, bu iselletirme- yi kolaylatrmtr.

Elbette bu srete, apolitik yeni bir ku-an yaratlmas, eitim sisteminin ezber-cilikten kurtarlmas ad altnda yzeysel-

letirilmesi, niversitelerin depolitizasyonu

srdrmenin arac olarak kullanlmas vesonuta, 12 Eyll ncesinin devrimcisininhereyi bir yana brakp sradan yaamn ii-ne balklama dalmas etkili olmutur. Her

ne kadar sre, bir yere kadar nesnel bir s-re gibi grnse de, en son tahlilde (bu szck kullanlmayal ok uzun yllar olmu-tur!), iselletirenler de, bu mant kabul-lenenler de znel-tekil bireydir. Bu neden-le, srecin nesnellii, tekil bireyin sorumlu-luunu hibir biimde ortadan kaldrma-maktadr. Eitim sistemi (milli eitim) bo-zulmu, okul srecinde edinilen bilgiler y-zeysellemi, niversite ad altnda ve n-lisans gibi sslemelerle bozulmu, poplerkltr ve popler yazarlk egemen olmuolsa da, ve sadece bu nedenle, olaan ya-am srecinde (ya da eitim srecinde) bel-li bilgilere sahip olamam olsa da, tekil bi-reyin, devrimci olan ya da olmak isteyen te-kil bireyin sorumluluu, eksiklerini tamam-lamak ve marksizmi renmektir. Ve mark-sizmi renmenin tek yolu da, marksist ya-ptlarn okunmasndan geer. Bunlarn hibirini yapmayarak ya da yaplmas gerekti-ini bile dnmeyerek, marksist olunama-yaca gibi, cehaleti ve Taraftarlarn etki-

sini nesnel durumla aklamak kiisel so-rumluluu ortadan kaldramaz.Devrimcinin grevi, devrim yapmaktr.

Devrimin bile ne olduunu medyadan -renenlerin devrim yapmalar bir yana, dev-rimci olmalarndan bile sz edilemez. Ala-bildiine olgunlaan nesnel devrim koulla-rna ramen, znel koullarn neredeyse yokdenilecek dzeyde kalabilmesi de bu saye-de olanakl olabilmektedir.

Yaplmas gereken aktr: Bu srece sonverin!


31/36


1

Bir zamanlar Avrupada komnizm ha-yaleti dolard.Komnist Manifestonunszyle, Eski Avrupann btn iktidarlarbu hayalete kar kutsal bir ittifak kurdular:Papa ile ar, Metternich ile Guizot, Franszradikalleri ve Alman polisleri. Tarih, 1848.

Aradan yzyl getikten sonra, bizim ko-mnizm hayaleti, nce komnist tevkifat-laryla, ardndan mantar gibi biten Kom-

nizmle Mcadele Dernekleriyle, lkeninher yannda kovalanmaya baland. 50ler-de Adnan Menderes dneminde olanca h-zyla sren komnizm hayaleti, 60lardamilliyeti, lkc, islamc kesimlerinbir numaral hedefi ve iiydi.

Yine Komnist Manifestonun 1848deifade ettii gibi, ktidar sahipleri tarafndankomnist olmakla sulanmam muhalefetpartisi dnyann hibir yerinde olmad gi-bi, bizde de yoktu. 1965 sonrasnda CHPninortann solu (tekerlemesiyle, ortann so-

lu, Moskovann yolu), 1970lerde BlentEcevitin demokratik solu, szcn tamanlamyla gomonizmin ta kendisiydi!

En ok i yapan anti-komnist propagan-da, komnistler iktidara gelirlerse, eviniz-deki iki tencereden birisini alacak propa-gandasyd. Zaten bu komnistler Mos-kovadan besleniyorlard; onlarda ar-na-mus diye bir ey yoktu...

Bu propagandalar, devrimci mcadele-nin ykselmesiyle birlikte, birer birer etki-sizleti. Ama iki tencereden birisinin aln-mas demagojisi, zellikle kyl ve kentle-rin yoksul kesimleri arasnda etkili oldu. II.Dnya Sava srasnda CHP tarafndan ek-

mein karneye balanmas, bu demagoji-nin pekitiricisi olarak yllar boyu kullanl-d.

Kimi zaman anti-komnist propagandaaktan yaplrken, kimi zaman yn ve biimdeitirerek srdrld. Ama her durumda,yoksulun lokmasnda gz olan bir ha-yalet olarak srekli gndemde tutuldu.

te bu komnizm hayaleti ve anti-ko-

mnist hayalet avclar, kimi dnemlerdefaist MHPnin babuluunda lkcgenlik tarafndan yrtld, kimi zamanaknc genlik ya da islamc hoca efen-diler tarafndan yerine getirildi. Ama zamaniinde kentlerdeki orta snfn yaam ko-ullarndaki deiim ve tketim ekonomisi-nin yaygnlamas, zellikle de 12 Eyll as-keri darbesiyle devrimci mcadelenin b-yk darbe almas ve ardndan 1990larn ba-nda eytan Sovyetler Birliinin datl-masyla, bu komnist avclar ortalkta faz-

la grnmez oldular. ylesi zamanlar olduki, marjinalleen komnistlerin legal par-ti kurmas bile demokratik gelime olaraksunuldu. 90l yllar komnizm hayaletininunutulmuluuyla geip gitti.

AKPyle birlikte, zel olarak Recep Tay-yip Erdoan sayesinde, bir kez daha kom-nizm hayaleti hortlatld.

Recep bey, ftirac medyay arkanaalp, her gn amur ataym, belki iz kalr di-ye politika yaplmaz. O komnistlerin, ko-mnist rejiminin iiydi. Onlarn mantndaiftira at, tutmazsa da iz brakr anlay var-d. Yoksa onu sen mi devraldn? diye kk-rerken, eski eriat anti-komnist demago-


32/36


2

ji ve propagandann yeniden i ba yapt-nn iaretini verdi.

eriat anti-komnist propaganda, yu-

karda da ifade ettiimiz gibi, bir taraftan ko-mnistler evindeki iki tencerenin birisini ala-caklar demagojisiyle, te yandan soy, sop,merep zerinden yrtlr.*

Burada eriatlarn anti-komnist pro-pagandada zenle iledikleri soy, sop, me-rep konusuna girmeyeceiz. Dieri, bun-dan ok daha etkili olmutur.

II. Dnya Sava srasnda ekmein kar-

neye baland gnden itibaren gelitiri-len ve her durumda yoksul, kyl ve eitim-siz halk kitlelerini hedef alan komnistler

evindeki iki tencerenin birisini alacaklar de-magojisi, bugn, AKP tarafndan fslt yo-luyla youn biimde, ama yeni tarzda sr-drlmektedir.

Bu yeni anti-komnist propagandannhedefinde, dorudan sol ve sol olarak anamuhalefet partisi olarak kabul edilen CHPvardr.

Sylenilen ok basit ve yalndr: Eer busolcular, bu solcu CHP iktidara gelirse, bu-gn size verilen kmrler verilmez olacak,size denen ocuk paralar denmez ola-

cak, mbarek ramazan aynda iftar sofra-lar kurulmayacak!

Burada hedef kitle ise, dorudan kylve yoksul kesimlerdekikadnlardr.

Bugn, yaz ortasnda, seim arifesindekmrlerin nasl datldn bilmeyen ne-redeyse yok gibidir. Ama sadece ve sadecekadna verilen ocuk paras pek az kii-nin dikkatini ekmitir. (Medya asndan,70 lira almaya gelen kadnlar birbirlerini ez-di biiminde haberden baka bir deeresahip deildir.)

Sosyal Riski Azaltma Projesi kapsamn-da 2002 ylnda Dnya Bankas tarafndanbalatlan ve resmi ad artl Nakit Transfe-

* Nihal Bengisu Karaca, Ece Temelkurann Ni-hali, 17 Eyll 2010 tarihli Habertrkte Krmz... ba-

lkl yazsnda yle yazyordu: Ramazan aynda cad-de kenarndaki restoranda iki iebilmek istiyorlar; yahut Kzm 18 yana geldi ve elbette sevdii biradamla birlikte olacak, ne var bunda? Evlilik art deil ki dedikleri zaman tekiletirileceklerini, Trki-yenin dier blmleri tarafndan namussuzl

kurtuluş cephesi, sayı: 117, eylül-ekim 2010

Documents