kurtuluş cephesi, sayı: 87, eylül-ekim 2005

37
KURTULUÞ CEPHESÝ Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede Zafer Bizim Olacaktýr ! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 16 SAYI: 87 Eylül-Ekim 2005 0 Devrim Nasýl Yapýlýr? Mevcut Durum Üzerine Mevcut Durumda Globalistler ve Sol lar TÜPRAÞ tan Özelleþtirme Dersleri: Ofer, Doðan Holding ve Legal Sol  Yasallýðýn Oportünizmi Che Guevara Türkiye Halk Kurtuluþ Partisi-Cephesi Halkýn Devrimci Öncüleri Levent Ertümer, .aruk Açil Ziya Erdönmez, Serdar Soyergin AB ye bir an önce girelim de nasýl girersek girelim Ýþte Oligarþi ve AKP Zenginleri! 100 Milyar Dolarlýk 100 Ýþbirlikçi

Upload: kurtuluscephesi

Post on 30-May-2018

231 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 1/36

KURTULUÞ CEPHESÝAnti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede

Zafer Bizim Olacaktýr !

http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 16 SAYI: 87 Eylül-Ekim 2005

0

DevrimNasýl Yapýlýr?

Mevcut Durum Üzerine

Mevcut DurumdaGlobalist ler ve Sol lar

TÜPRAÞ tanÖzelleþtirme Dersleri:

Ofer, Doðan Holding ve Legal Sol

YasallýðýnOportünizmi

Che Guevara

Türkiye Halk Kurtuluþ Partisi-CephesiHalkýn Devrimci Öncüleri

Levent Ertümer, .aruk AçilZiya Erdönmez, Serdar Soyergin

AB ye bir an önce girelim denasýl girersek girelim

Ýþte Oligarþi ve AKP Zenginleri!100 Milyar Dolarlýk 100 Ýþbirlikçi

Page 2: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 2/36

KURTULUÞ CEPHESÝ Eylül-Ekim 2005

KURTULUÞ CEPHESÝ SORUMLU (V.i.S.d.P) : Sezai Görür

Yazýþma Adresi: Postfach 1414 55504 Bad Kreuznach / Deutschland

Ýnternet Adresi:http://www.kurtuluscephesi.comhttp://www.kurtuluscephesi.org E-Posta Adresi:

[email protected]

Bu sayý ÝLKER Matbaasý nda basýlmýþtýr Baský Tarihi: 5 Ekim 2005

DEVRÝMNASIL YAPILIR?

MEVCUTDURUM ÜZERÝNE

MEVCUT DURUMDA GLOBALÝST LER

VE SOL LAR

TÜPRAÞ TANÖZELLEÞTÝRME DERSLERÝ:O.ER, DOÐAN HOLDÝNG VE LEGAL SOL

YASALLIÐINOPORTÜNÝZMÝ

CHE GUEVARA

THKP-C SAVAÞÇILARILEVENT ERTÜMER, .ARUK AÇÝLZÝYA ERDÖNMEZ, SERDAR SOYERGÝN

AB YE BÝR AN ÖNCE GÝRELÝM DENASIL GÝRERSEK GÝRELÝM

ÝÞTE OLÝGARÞÝ VE AKP ZENGÝNLERÝ!

Bir ülkede devrim yapmanýn nesnel ve öznel koþullarý ile buna baðlý

olarak saptanmýþ devrim stratejisinindevrim mücadelesindeki belirleyiciliði

üzerine bir deðerlendirmeÜlkemizde geliþen siyasal olaylarýn

nesnel ve sýnýfsal niteliklerinin deðer-lendirildiði bir yazý

.aþist milislerin linç olaylarýylabirlikte baþlattýklarý güç gösterisi

karþýsýnda globalist küçük-burjuvaaydýnlarý ve legal solun tutumu

üzerine bir deðerlendirme

Tüpraþ vatandýr, satýlamaz vbsloganlarla yürütülen Tüpraþ

özelleþtirmesi ne karþý eylemlerinortaya koyduðu gerçekler üzerine

12 Eylül sonrasýnda yürütülen depoli-tizasyon sonrasýnda solda egemen

olan ideolojisizleþmeye dayananlegalizm ve bu legalizmin oportünist

niteliði üzerine

Che Guevara nýnölümünün 38 yýlý anýsýna

Onlar,halkýn

devrimciöncüleriydiler,

savaþarak, savaþta öldüler

Güngor Uras ýn 3 Ekim ABgörüþmeleri üzerine bir yazýsý

Türkiyenin En Zengin 100 Kiþisisýralamasýna iliþkin Ekonomist dergi-

sinden bir yazý

!

%

!

$

$

%

'

!

Page 3: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 3/36

Page 4: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 4/36

KURTULUÞ CEPHESÝ Eylül-Ekim 2005

"

Birinci durumdan çýkartýlan sonuç, ala-bildiðine örgütlenmek ve örgütlenerek güçbiriktirmek olurken; ikinci durumda dev-rimci propaganda çalýþmalarýnýn ve araçla-rýnýn alabildiðine geliþtirilmesi ve güçlendi-rilmesi gerektiði sonucuna ulaþýlýr Ve böy-lece bir kez daha devrim mücadelesi kal-dýðý yerden baþlar

Yýllar ve on yýllar geçer Bir yandan yeniinsanlar örgütlenir, diðer yandan tüm mad-di olanaklar seferber edilerek propagandaçalýþmalarý için her türlü araç devreye so-kulur Günlük, haftalýk ve aylýk yayýnlarabaþlanýlýr, daha fazla maddi olanak bulu-nursa televizyon ve radyo alanýna geçi-

lir Amaç karþý tarafýn propaganda ve pa-sifikasyon araçlarýný etkisiz kýlmaktýr Yeniunsurlar örgütlenir, kadrolaþtýrýlýr Bunlarkitlelerin bilinçlendirilmesi ve örgütlenme-si çalýþmalarýnda etkin biçimde görevlen-dirilir Ýþler yeniden baþlamýþtýr

Ama, bir yanda devrimci propagandaaraçlarýnýn maddi olanaklarý artan orandatüketmesi, öte yanda örgütlenen ve hattakadrolaþtýrýlan yeni unsurlarýn giderek dü-zen içinde eriyip gitmeleri sonucunda,maddi olanak bulma ve kadro sorunu te-

mel sorun haline dönüþürMaddi olanak gereksinmesinin kitlelerörgütlendikçe, onlarýn devrime ve örgütebaðlýlýðý ve fedakarlýklarý ile çözüleceði dü-þünülür Kadro sorunu ise, ayný biçimdeonlarýn devrime ve örgüte baðlýlýklarý, feda-karlýklarý ölçüsünde çözülecektir ve kadro-lar kalýcýlaþacaktýr

Ancak bir yandan devrimin sýnýflarýnýn yoksulluðu, diðer taraftan kadro larýn yaþa-mak zorunda olduklarý için düzenin eko-nomik iliþkileri içinde çalýþmaya baþlama-larý (eðer üniversite öðrencileri iseler okul-larýný bitirip iþe girmeleri), yeniden bir adýmileri, iki adým geriyi yaþatýr

Yine de ilerleme saðlanabilir, devrimcimücadelenin geliþmesi için bir çýkýþ yolubulunabilir ya da nesnel koþullarýn ortayaçýkardýðý kendiliðinden tepkilerin açýða çýk-masýyla daha geniþ kitlelerin devrim müca-delesine katýlmasýnýn koþullarý oluþabilir

Bu durumda, bir kez daha politik ikti-darýn ele geçirilmesi için planlar yapýlýr Uy-gun bir anda baþlatýlacak bir silahlý ayak-lanma için hazýrlýklara giriþilir Lenin inEkim Devrimi öncesinde yaptýðý gibi, mev-cut durum ve güçler dengesi tahlilleri yapý-

lýr, silahlý ayaklanmanýn koþullarýnýn ne ka-dar olgunlaþýp olgunlaþmadýðýna bakýlýr vedevrimci öncünün kurmayý, buna baðlý ola-rak silahlý ayaklanma kararý alýr

Silahlý ayaklama kararý alýndýðý ana ka-dar devrimci öncü, bilinçli ve örgütlü kitle-nin içinde silahlý ayaklanmanýn hazýrlýklarýnýbaþlatýr Bunun için silahlý devrimci komi-te oluþturulur, iþçi ve köylü milisleri silah-landýrýlýr, yurtsever askerler arasýnda ajitas- yon ve propaganda çalýþmalarý yürütülür,baþarýlý bir silahlý ayaklanma için gerekli di-ðer önlemler alýnýr Olasý bir silahlý ayak-lanma durumu hesaba katýlarak daha ön-ceki süreçlerde askeri eðitim verilmiþ ve

belli ölçüde silahlý mücadele deneyimi ka-zandýrýlmýþ kadrolar aracýlýðýyla iþçi ve köy-lü milisleri eðitilir Ve herþeyin olgunlaþtýðý-na karar verildiðinde, yani 24 Ekim 1917 ak-þamý Kýþlýk Saray a saldýrý baþlatýlýr, KýþlýkSaray ele geçirilir Devrim gerçekleþmiþtir

Ancak burada gerçekleþen devrim, teo-rik planda gerçekleþmiþtir Gerçek yaþam-da iþler Ekim 1917 de olduðu gibi böyle git-mez

Sondan baþlarsak, önce Kýþlýk Saray mevcut olmayabilir Sonra silahlý ayaklan-

ma için koþullarýn olgun olup olmadýðýnailiþkin tartýþmalarda Zinovyev ve Kamenevgibi kurmaylar ortaya çýkar Ýþçi ve köylümilisleri silahlandýrýlacaktýr, ama silah depo-larý mevcut deðildir Daha da geriye gidil-diðinde Þubat 1917 Devrimi gerçekleþme-miþtir

Bu olasýlýklar göz önüne alýndýðýnda ya-pýlacak iþ, güç biriktirmek , propaganda ve ajitasyon çalýþmalarýna devam etmek,kitlelerin politize olduðu, Þubat 1917 de ol-duðu gibi silahla ayaklandýðý koþullarý bek-lemekten ibarettir Bir diðer ifadeyle, devri-min nesnel koþullarýnýn olgunlaþmasý, yani milli krizin derinleþmesi beklenecek-tir Artýk tüm devrimci mücadele, nesnelkoþullar olgunlaþana kadar, kitlelerin mev-cut düzene karþý tepkileri açýða çýkana ka-dar, yani kitleler tepkilerini kendiliðindenayaklanmalarla ortaya koyana kadar iþleriidare etmek ten ibaret olacaktýr Kadrolar-dan beklenen, bu koþullara kadar diri dur-mak , umudu büyütmek ve devrimci

kararlýlýðý yitirmemektir O gün, bir günmutlaka gelecektir inancýnýkorumaktýr

Eðer ülke içinde pazarýn geniþlemesineparalel olarak þehirleþme, haberleþme ve

Page 5: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 5/36

Eylül-Ekim 2005 KURTULUÞ CEPHESÝ

#

ulaþým çok geliþmiþ ve ülkeyi að gibi sar-mýþ , eski dönemlerdeki halkýn üzerinde-ki zayýf feodal denetim emperyalizmin fi-ili durumu bütün ülke çapýnda deðil ticarimerkezlerde ve ana haberleþme yerlerin-deydi yerini, çok daha güçlü oligarþik dev-let otoritesine býrakmýþ , oligarþik devletinordusu, polisi ve de her çeþit pasifikasyon ve propaganda araçlarý ülkenin her köþe-sinde egemenliðini kurmuþ ise, artýk geri-býraktýrýlmýþ ülkelerdeki oligarþik devlet ay-gýtý, mevcut üretim iliþkilerini buna ülke-deki kapitalizm iç dinamikle geliþmediðiiçin, emperyalist üretim iliþkileri demek yanlýþ olmayacaktýr uzun bir süre koruya-

bilecek seviyeye gelmiþ, bu ülkelerdekihalk kitlelerinin özellikle geniþ emekçi yý-ðýnlarýnýn tepkileri pasifize edilerek, bu tep-kiler ile oligarþi arasýndasuni bir dengekurulmuþ ise, o gün bir türlü gelmeye-cektir

Bu koþullarda yapýlmasý gereken, bir yandan halkýn tepkileri ile oligarþi arasýn-da kurulmuþ olan suni dengeyi bozmak, di-ðer yandan oligarþik devletin ordusunu,polisini, yani silahlý güçlerini yenilgiye uð-ratacak halkýn silahlý güçlerini yaratmaktýr

Oligarþi ile halkýn düzene karþýmemnuniyetsizlik ve genellikle bi-linçsiz tepkileri arasýnda kurulmuþolan suni dengeyi bozmanýn, kitleleridevrim saflarýna çekmenin temelmücadele metodu silahlý propagan-dadýr

Emekçi kitlelerin ekonomik vedemokratik mücadelelerinin, oligar-þik diktatörlük isterse temsili görü-nüm içinde olsun tarafýndan terör-le bastýrýldýðý merkezi otoritenin or-dusu, polisi, vs ile dev gibi güçlüolarak halk kitlelerine gözüktüðü,gizli iþgalin var olduðu bu ülkelerde,kitlelerle temas kurmanýn, onlarý ge-niþ bir siyasi gerçekleri açýklamakampanyasý ile devrim saflarýna ka-zanmanýn temel mücadele metodusilahlý propagandadýr *

Silahlý propaganda iki unsuru içerir:Birincisi,suni dengeyi bozmaktýr , yani

kitlelere oligarþinin gücünün mutlak olma-dýðýný, ona karþý savaþýlabileceðini göster-mektir (Kitlelerin düzene karþý olan tep-

kisinin açýða çýkartýlmasý)Ýkincisi,kitlelere politik hedef göster-

mek, siyasi gerçekleri açýklamak, onlarýbilinçlendirmek ve örgütlemektir (Kitlele-rin tepkilerinin kanalize edilmesi )

Henüz halk kitlelerinin mevcut düzenekarþý tepkilerinin açýða çýkmadýðý, bilinçsiztepkilerinin pasifize edildiði, kýsacasý halkkitlelerinin bilinçlendirilip örgütlendirileme-diði evrede silahlý propaganda devrimci ön-cü tarafýndan yürütülür Devrimci öncünün,silahlý propagandayý temel, diðer klasikpolitik kitle mücadele biçimlerini tali (ikin-cil) olarak ele alýp yürüttüðü mücadeleninadýÖncü Savaþýdýr

Silahlý propagandayý temel alanörgüt, öteki mücadele biçimlerini degücü oranýnda ele alýr Ancak ötekimücadele biçimleri talidir Silahlýpropaganda, temel mücadele biçi-midir Bu ekonomik ve demokratikkitle hareketlerine seyirci kalýnmasýdemek deðildir Örgüt, gücü oranýn-da, ekonomik ve demokratik hak veistemler etrafýnda kitleleri örgütle-meye çalýþýr Oligarþiye karþý her çe-þit tepkiyi yönlendirmeyle uðraþýr

Ancak baþlangýçta asla her yere koþ-maz, gücünü aþan silahla güven al-týna alýnamayan kitle hareketlerininiçine girmez Gücüyle orantýlý ola-rak silahlý propagandanýn dýþýn-daki, bilinçlendirme, siyasi eðitim,propaganda ve örgütlendirme iþ-leri ile uðraþýr.

Klâsik politik kitle mücadelesiile silahlý propaganda birbiriniizler ve birbirinin içinde, birbiri-ne baðýmlýdýrlar, her biri diðerinikarþýlýklý etkiler

Silahlý propagandanýn dýþýn-daki öteki politik, ekonomik, de-mokratik mücadele biçimleri si-lahlý propagandaya tabidir ve si-lahlý propagandaya göre biçimle-nirler *

Öncü Savaþýnýn amacý, suni dengeyibozmak ve kitlelere politik hedef göster-mek, siyasi gerçekleri açýklamak, onlarý bi-linçlendirmek ve örgütlemektir

Devrimin gerçekleþtirilebilmesi için uza-týlmýþ bir savaþ, yaniHalk Savaþýzorunlu-dur Emperyalizmin ve oligarþinin askerigücünü yenmenin tek yolu Halk Savaþýdýr* Mahir Çayan, Kesintisiz Devrim II-III

Page 6: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 6/36

KURTULUÞ CEPHESÝ Eylül-Ekim 2005

$

Halk Savaþý ise, Giap ýn ifadesiyle, biz-den maddi ve teknik olarak güçlü düþ-mana karþýmutlak siyasi ve moral üstün-lüðü saðladýðýmýz þartlarda verilir Yanigeniþ halk kitlelerinin silahlý mücadeleyekatýlmasý için hakim sýnýflarýn siyasi olaraktecrit edilmesi gerekir Bu koþullarda, HalkSavaþýný yürütecek silahlý güç (Halk Ordu-su) ortaya çýkartýlýr

Öncü Savaþýnýn amacý, geniþ halk kit-lelerini silahlý mücadeleye kazanmak, ya-ni Halk Savaþýný baþlatmaktýr III bunalýmdönemi ülkelerinde hakim sýnýflarýn siyasaltecridi (II bunalým döneminde olduðu gibikitlelerin yoðun eylemler halinde ortaya

çýkan tepkilerinin siyasal çalýþma ile kana-lize edilmesiyle deðil) her þeyden önce su-ni dengenin bozulup bu tepkilerin açýðaçýkartýlmasýylaolur Oligarþinin siyasal tec-ridi Öncü Savaþýyla gerçekleþir

Bunlar bir kez saptandý mýydý, artýk so-run, Öncü Savaþýný yürütecek bir gücün or-taya çýkartýlmasýdýr Böyle bir gücün, de-mokratik hak ve özgürlüklerin kullanýlama-dýðý rafa kaldýrýldýðý , daha doðru bir de- yiþle oligarþi tarafýndan kullanýlmasýna izin verilmediði, ordusu, polisi ve diðer güçleri

ile emekçi kitlelere tam bir tenkil politika-sýnýn izlendiði koþullardalegal olarak ör-gütlenemeyeceði açýktýr Kafasýndan tekakým geçen legalizm yandaþý bile bu ger-çeði anlamakta fazla zorlanmayacaktýr

Yasadýþý ve gizli faaliyet yürüten bir ör-gütün, gizlilik kurallarýný hiçe saymaksýzýngeniþ kitlelere ulaþmasý ne denli zorsa, bumücadele içinde yer almak isteyenlerinböyle bir örgüte ulaþmalarý da o denli zor-dur

Bu, ekonomik ve demokratik kitle hare-ketlerine seyirci kalýnmasý, bu mücadelealanlarýnýn legalistlerin ve oportünistlerindenetimine terk edilmesi demek deðildirBu mücadelelerin içine girilmesi, kitlelerinekonomik ve demokratik hak ve istemleretrafýnda örgütlenmesi zorunludur Bu talimücadele biçimleri, temel mücadele biçi-mine göre þekillenecektir Bunu yaparken, yasadýþý çalýþmalar ile yasal çalýþmalar aslabirbirine karýþtýrýlmaz

Kitlelerin ekonomik ve demokratik hak ve istemler etrafýnda örgütlenmesi ve mü-cadelesi, kesinkes kadro kaynaðý ya daörgüt propagandasýnýn yapýldýðý alanlar ola-rak düþünülemez Bu mücadeleler ve ör-

gütlenmeler, kitlelerin bilinçlendirilmesinin ve harekete geçirilmesinin ikincil araçlarýolarak ele alýnýr Silahlý propagandayý temelalan örgütün kitlelerin ekonomik ve de-mokratik hak ve istemler etrafýnda örgüt-lenmesi ve mücadelesine yaklaþýmý, lega-listlerin ve oportünistlerin yaklaþýmýndan te-melden farklýdýr

Kitlelerin acil gereksinmeleri etrafýndakitleleri örgütleyip, eyleme sokma ve kit-lelere siyasi bilinç götürüp örgütleme, yaniemekçi kitlelerin ekonomik ve demokra-tik hak ve istemleri etrafýnda kitleleri örgüt-leyip, siyasi hedefe yönlendirme legalizmin ve oportünizmin tipik çizgisidir Ekonomik

ve demokratik hak ve istemler için yürütü-len mücadele, her durumda bu hak ve is-temlerin elde edilmesi ile sona erer ve bumücadelede yer alan kitlelerin bilinci sen-dikal bilinçten öteye geçmez Kitleleri po-litik iktidarý ele geçirmeye yöneltecek olanmücadele, onlarýn ekonomik ve demokra-tik hak ve istemler etrafýndaki mücadele-sine politik nitelik kazandýrýlarak gerçek-leþtirilemez Ekonomik-demokratik müca-dele ile politik iktidar mücadelesini birbiri-ne karýþtýrmak, birinciyi ikincinin basit bir

aracý ve ön aþamasý olarak görmek devrim-ci bir bakýþ açýsý deðildirBizler, devrim yapmanýn tek doðru yolu-

nun Politikleþmiþ Askeri Savaþ Strateji sindeifadesini bulan devrimci çizgi olduðunusöylüyoruz Ancak bu, Politikleþmiþ AskeriSavaþ Stratejisi nin ortaya koyduðu temel ve tali mücadelelerin yürütüldüðü anlamý-na gelmemektedir Bizler böyle bir aþama-da olduðumuzu iddia etmiyoruz Bizlerinsöylediði tek þey, bu doðru devrimci çizgi-nin izlenmesiyle devrimin kaçýnýlmaz ola-caðýdýr Bulunulan her yerde, Politikleþmiþ Askeri Savaþ Stratejisi nin bakýþ açýsýna uy-gun olarak çalýþmak, örgütlenmek ve mü-cadele etmek günümüzün temel görevidirBu mücadelede yer almak isteyen her kiþi-nin görevi, Politikleþmiþ Askeri Savaþ Stra-tejisi nin tek doðru devrim stratejisi olduðu-nu kavrayarak, bulunduklarý alanda bu stra-tejik çizgi etrafýnda toplanmak, onun pro-pagandasýný yapmak ve buna paralel ola-rak bulunulan alandaki mücadelelerin bustratejik çizgiye uygun olarak yürütülmesi-ni saðlamaktýr Her devrimcinin görevi dev-rim yapmaktýr Devrim yapmanýn bugünkütemel ve acil görevi budur

Page 7: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 7/36

Eylül-Ekim 2005 KURTULUÞ CEPHESÝ

%

MevcutDurumÜzerine

2001 Þubat krizi, Türkiye tarihinin enaðýr ekonomik bunalýmýnýn doruk noktasýolmuþtur Globalizm propagandalarýylakörüklenen tüketim ekonomisinin bu aðýrkrizi, herþeyden önce, Sovyetler Birliði nindaðýtýlmýþlýðýyla birlikte emperyalizmin dün- yaya tam olarak egemen olduðu, bu ege-menliðinin kapitalizmin zaferi olarak ilan

edildiði bir dönemin sonunda ortaya çýk-mýþtýr Küçük-burjuva ekonomistlerinin te-levoleci türlerinin ertelenmiþ talep diye-rek göklere çýkardýklarý tüketim, bir yandanborsa maceralarýyla, diðer yandan ithalmallara yönelik tüketimle, ülke tarihindegörülmedik bir düzeye yükselmiþtir Kapi-talizmin zaferi çýðlýklarý eþliðinde ithalatabaðýmlý bu tüketim patlamasý, toplumunher kesimini içine almýþ, kentlerden köy-lere, tüm toplumsal kesimleri sonu hiç gel-meyecekmiþcesine tüketmeye yöneltmiþtir

Borsayla, yüksek faizle, rüþvet ve yolsuz-luklarla, banka hortumlamalarýyla, turizmhizmetçiliðiyle ve nihayetinde kredi kartla-rýyla beslenen bu tüketim patlamasý,üret-meden tüketen bir toplumsal davranýþ bi-çimi ortaya çýkarmýþtýr

Geniþ halk kitleleri, özel olarak kent kü-çük-burjuvazisi, bu üretmeden tüketmeyi

globalizm in bir nimeti olarak algýlamýþ vekapitalizmin sonsuza kadar varlýðýný sürdü-recek bir tüketim toplumu olduðu inan-cýyla tüm geçmiþ yýllarýn acýsýný çýkart-maya baþlamýþtýr

Borsa rekordan rekora koþarken, repo,ters-repo sözcükleri dillerde dolaþýrken, her

türlü ithal malýna yönelik talep alabildiði-ne artarken, hiç kimse bu deðirmenin su- yunun nereden geldiðine aldýrýþ bile etme-miþtir Tüm topluma dalga dalga yayýlan tü-ketim hastalýðý, giderek tüketmekten baþkabirþeyle ilgilenmeyen bir toplumsal iliþki or-taya çýkarmýþtýr Öyle bir toplumsal iliþki or-taya çýkmýþtýr ki, ülke tarihinin en aðýr dep-

remlerinden birisi olan Marmara depremin-de ölen on binlerce insaný bile birkaç gün-de unutabilmiþtir Marmara depremindeannesi, babasý, eþi, çocuklarý, kardeþleriölenler, birkaç milyon uðruna tüm ölüleri-ni bir kenara itip, daðýtýlacaðý söylenen pa-ranýn kuyruðuna girmeye koþmuþlardýr

Böylesine duyarsýzlaþtýrýlmýþ, tüketmek-ten baþka birþey düþünemez hale gelmiþtoplum, AB üyeliði uðruna kendi ülkesin-den, memleketinden, topraklarýndan kolay-ca vazgeçebilecek bir hale de gelmiþtir Ce-bine AB pasaportu koyduðunda kapaðý Avrupa ya atma hayalleri gören bu toplum,ülke kaynaklarýnýn alabildiðine ve pervasýz-ca talan edilmesine aldýrýþ bile etmemiþtirTersine, ülke kaynaklarýnýn özelleþtirmeadýyla talan edilmesinin kendilerine getire-ceði üç-beþ kuruþla neler alacaðýnýn plan-larýný yapan alelade insan topluluðu halinedönüþmüþlerdir

Özellikle kent küçük-burjuvazisinin tü-ketim çýlgýnlýðý, vurdumduymazlýðý dalgadalga ülke sathýna yayýlmýþ, neredeyse Laledevrinin vur patlasýn, çal oynasýn günleri yaþanmaya baþlamýþtýr Her köþe baþýnda

halk konserleri , simit saraylarý bu yay-

Page 8: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 8/36

KURTULUÞ CEPHESÝ Eylül-Ekim 2005

&

gýnlaþmanýn arabesk kültür olgularý olarakher yerde görülmeye baþlanmýþtýr

Kent küçük-burjuvazisinin tüketim çýl-gýnlýðý, vurdumduymazlýðý, üretmeden tü-ketme düþüncesi ne denli ülke sathýna ya- yýlmýþsa, hizmetler sektörü o denli geliþmiþ ve neredeyse tek üretken sektör halinegelmiþtir Kredi kartlý yaþam sahipleri, man-gal partilerinde, bayram turizminde günle-rini gün ederken, hizmetler sektörü kýrsalalanlardan kentlere yeni göç eden insan-larý istihdam etmeye baþlamýþtýr

Tüketim ekonomisinin itme verdiði hiz-metler sektöründeki geliþmeler ve bu sek-törün iþgücü ihtiyacýný karþýlayan yeni göç

dalgasý, büyük kentlerde ve turizm bölge-lerinde yeni bir toplumsal yapý ortaya çýkar-maya baþlamýþtýr Medyatik dilde beyazTürkler denilen, ancak büyük bölümünükent küçük-burjuvazisinin oluþturduðu ke-simin üretmeden tüketme mantýðýyla be-lirlenen çalýþmama ve çalýþmayý kü-çümseme tutumu, yeni göçmenlerin hiz-metler sektöründe tek çalýþan kesim hali-ne gelmesine yol açmýþtýr Özellikle Güney Doðu Anadolu dan göç eden Kürtler bu ke-simin en büyük bölümünü oluþturmuþtur

AB üyeliði ile birlikte cebine AB pasa-portu nu koyanýn ülkeyi terk etmeyi düþün-düðü bu ortamda, onlarýn terk etmeye ha-zýrlandýklarý her alan yeni göçmen nüfus ta-rafýndan, özellikle de Kürt göçmenler tara-fýndan hýzla doldurulmuþtur Artýk bu ülke-de çalýþan, üreten sadece bu yeni göçmenkitlesi olmuþtur Giderek bu göçmen kitle-si, inþaat alanýndan turizm hizmetlerine,mahalle bakkallarýndan lokantalara kadar

beyaz Türkler in boþalttýðý alanlarý doldur-muþlardýr

Borsa vurguncusu, banka hortumcusu,kamu kuruluþlarýnýn özelleþtirme vurgun-cularýnýn yanýnda istihdam edilen kredikartlý beyaz Türkler , kent küçük-burjuva-zisi, bu yeni göçmen kitlenin canla baþlaçalýþmasýndan, kendilerine sunduklarý hiz-metten çok mutlu olmuþlar, yakýn zaman-da Avrupa ya kapaðý atacaklarýndan onlarýndaha da geliþip yayýlmalarý için yardýmcýolmuþlardýr

2001 Þubat krizi bu tüketim çýlgýnlýðýna,toplumsal yapýdaki yozlaþma ve çürümeyebir ölçüde engel oluþturmuþsa da, tüket-mekten ve AB üyeliðiyle ülkeyi terk etmek-ten baþka þey düþünemeyen kent küçük-

burjuvazisinin tutumunda hiçbir deðiþikliðe yol açmamýþtýr

Kemal Derviþ yeni kurtarýcý, kendi ya-þam tarzlarý nýn koruyucusu olarak alkýþla-nýrken, AB yolunda engel olarak ortaya çýk-týðý düþünülen herkes ve her kesim med- ya aracýlýðýyla kötülenmiþ ve sindirilmiþtir

Artýk IM. ve AB komiserlerinin her de-diði yapýlmalýdýr! Onlarýn tüketim çýlgýnlýðýnýsürdürebilmelerinin tek yolu bu olmuþturNasýl olsa AB üyeliðiyle birlikte ülkeyi terkedecekleri için, ülkenin ne olacaðý da, ülke-nin geleceði de onlarý ilgilendirmemiþtir Ül-ke, isteyenin istediði yeri alabileceði boþ vedeðersiz bir toprak parçasý haline dönüþ-

müþtür Ermenilere soykýrým karþýlýðý ola-rak þuralarý, Kýbrýs ta iþgal karþýlýðý olarakburalarý, Ege de antik Yunan karþýlýðý ola-rak her yeri bol keseden daðýtmaya baþla-mýþlardýr

Onlar, Avrupa yolculuðu için bavullarýnýtoplarken, ülke topraklarý her isteyene veril-meye hazýr hale getirilirken, varoþlar yenigöçlerle dolmuþ, onlarýn boþalttýklarý heralan hýzla doldurulmuþtur

2002 Ekim seçimlerinde büyük gönülrahatlýðý içinde AKP saflarýna geçen bu

kent küçük-burjuvalarý, AKP sayesinde ül-kede geçirecekleri bu son günlerde eldekalan son þeyleri de tüketmeye yönelmiþ-lerdir

Daha 2001 Þubat krizinin üzerinden iki yýl geçmeden yeniden baþlayan tüketimhastalýðý, AKP nin þeriatçý sermaye sininkatýlýmýyla ülkenin son kalan kaynaklarýnýnda hýzla tüketilmesine yol açmýþtýr Ekono-minin düzeldiðine iliþkin medyatik propa-gandalar tüketimi daha da canlandýrmýþ, AB komiserlerinin birbiri ardýna yaptýklarýaçýklamalarla AB kapýsýnýn açýldýðý düþün-cesi tüketimi katlayarak büyütmüþtür

Tüketimdeki her artýþ, hizmetler sektö-ründe yeni bir büyüme dalgasýna yol aça-rak, bu alanlarda istihdam edilen nüfusuda büyütmüþtür Böylece hizmetler sektörü,sadece yeni göçmenlerin istihdam edildik-leri bir yapýya dönüþmüþtür

Ülkede üretim yapýlmadýðýndan, varolankamu kuruluþlarý da özelleþtirmeler le el-den çýkartýldýðýndan, sanayi iþçilerinin sayýsýsürekli azalmýþtýr

20 Mart 2003, kapitalizmin zafer ininilan edildiði, sonsuz kapitalizm cennetindetüketmekten baþka birþey yapmak gerek-

Page 9: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 9/36

Eylül-Ekim 2005 KURTULUÞ CEPHESÝ

'

mediðini düþünenlerin globalleþen barýþdünyasý ný darmadaðýnýk etmiþtir Ameri-kan emperyalizminin Irak iþgali, özellikle

dar gelirli , dolayýsýyla tüketim çýlgýnlýðýn-dan fazlaca nasiplerini alamamýþ, ülke kay-naklarýnýn talan edilmesiyle giderek dahada zor duruma düþmüþ halk kitlelerini de-rinden sarsmýþtýr Irak iþgali, özellikle Ame-rikan emperyalizminin doðrudan iþbirlik-çisi haline gelmiþ olan Kuzey Irak Kürtleri-ne karþý büyük bir tepkinin de ortaya çýk-masýna yol açmýþtýr Amerikan emperyaliz-mine karþý duyulan tepki, iþbirlikçi Kürt-lere karþý duyulan tepkiyle birleþmiþ ve

tüm Kürtler le özdeþleþmiþtir

Kuzey Irak Kürtlerinin, kendileri için enbüyük fýrsat olarak gördükleri Amerikanemperyalizminin Irak iþgali sayesinde ken-di devletlerine sahip olma olanaðýný elegeçirdikleri düþüncesiyle ve Baas iktidarýnýn ve Irak ordusunun daðýtýlmasýyla ülkedekitek örgütlü silahlý güç olmanýn avantajýylaortaya çýkýþlarý, medya ya yansýyan tutum ve beyanlarý, Amerikan iþgaline karþý olantüm halk kesimlerinin tüm Kürtlere olantepkisini daha da büyütmüþtür

Diðer yandan AKP iktidarýyla, en azýn-

dan Anadolu sanayi ve ticaret sermayesi-nin biraz daha güçleneceði beklentisi ger-çekleþmemiþ, tersine AKP destekçisi yeþilsermaye kesimlerinin daha da semirmesi-ne ve güçlenmesine yol açmýþ olmasýkü-çük ve orta sermaye kesimlerinin hoþnut-suzluðunu daha da artýrmýþtýr Uzanlarýn

yolsuzluklarý nýn üstüne gidilmesiyle be- yaz Türkler in üzerine gidileceði beklentisiiçine giren küçük ve orta sermaye kesim-lerinin, Uzanlardan boþaltýlan alanlarýn AKP li yeþil sermaye nin eline geçerek is-lami sosyete nin semirme alanlarý halinedönüþmesi AKP ye olan umutlarý sarsmýþtýr AKP iktidarýna kadar beyaz Türkler in elin-de bulunan ithal mallarý ticaretinin, AKP ik-tidarýyla birlikte islami sosyete nin elinegeçmesi, Anadolu küçük ve orta sermayekesimlerinin AKP den kopmalarýna yol aç-mýþtýr

Ýthal mallarýna yönelik kredi kartlý ta-lep teki artýþa karþýn, iç pazar için üretim yapan sermaye kesimleri ile bu ürünlerinticaretiyle uðraþan tüccar ve esnaf kesim-lerinin durumunda hiçbir deðiþiklik olma-mýþtýr AKP iktidarýyla birlikte ortaya çýkantek deðiþiklik, beyaz Türkler in yerini ye-

þil Türkler in almasýndan ibaret kalmýþtýrTurizm sektöründe herþey içinde uy-

gulamalarýyla fiyatlarýn alabildiðine düþmesiise, bu sektördeki rekabeti þiddetlendirmiþ,giderek bu sektörde yeni bir paylaþým sava-þýna yol açmýþtýr Bu paylaþým savaþýnda busektörde istihdam edilen Kürt göçmenle-rin vurucu güç olarak yer aldýklarý ölçü-de, rekabet Türk-Kürt ayrýþmasýna ve ça-týþmasýna dönüþmüþtür Turizm bölgelerin-de, özellikle Kuþadasý nda meydana gelenbombalý eylemler, medya tarafýndan nekadar önemsizleþtirilmiþ olursa olsun, herdurumda turizm sektöründeki paylaþým sa- vaþýnýn bir parçasý olmuþtur Bu paylaþým

savaþýnda AKP nin yerliler den yana tutumtakýnacaðý beklentisiyle AKP saflarýna geç-miþ yerli tur operatörleri , AKP nin tüccarzihniyeti karþýsýnda aldatýldýklarýný ve yal-nýz býrakýldýklarýný düþünmeye baþlamýþlar-dýr Bu sektörde belli bir güç oluþturan ül-kücü mafya denilen kesimler, ortaya çý-kan güvensizliðin hamisi haline gelmeyebaþlamýþlardýr Bunun sonucu olarak turizmsektöründeki rekabette vurucu güç ola-rak kullanýlan Kürt göçmenlerin karþýsýna

öz be öz Türk mafyasý çýkmaya baþlamýþ-

týr Birkaç yýl öncesine kadar beyaz Türk-ler in tüketim çeþitliliði ne cevap vermekamacýyla hizmetler sektöründe, özel olaraklokanta vb hizmetlerde Doðu Anadolu ye-mekleri için açýlan yeni pazarýn büyüme-si ve artan talep, giderek yerli iþyerlerininkapanmasýna neden olmaya baþlamýþtýr

Doðu ve Güneydoðu daki sýnýr ticare-ti üzerindeki eski sýnýrlamalarýn AKP ikti-darýyla birlikte kaldýrýlmasýyla artan itha-lat ýn giderek Batý bölgelerindeki hizmetlersektörünün mal taleplerini de karþýlamaya yönelmesi, yeni bir çatýþma alaný daha orta- ya çýkarmýþtýr Bir dönem turizm bölgele-rindeki halý ticareti alanýnda görülen sýnýrticareti kaynaklý çatýþma, çeþitlenmiþ ve yaygýnlaþmýþtýr

2004 yýlý sonlarýna gelinirken, medya -nýn ekonomiye iliþkin pembe tablolarýnakarþýn, geniþ halk kesimlerinin alým gücü-nün sürekli düþmesi, ucuz dolara baðlý ar-tan ithalatla beslenen iþsizlik, beyaz Türk-ler (kent küçük-burjuvazisi) dýþýnda kalankesimlerin tepkilerinin yoðunlaþmasýna ne-den olmuþtur

Bu koþullarda, özellikle 17 Aralýk AB

Page 10: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 10/36

KURTULUÞ CEPHESÝ Eylül-Ekim 2005

zirvesi öncesinde AB komiserlerinin (özelolarak Verheugen in) ulusal ve dinsel azýn-lýklar konusunda yaptýklarý açýklamalar, ABilerleme raporu nda yer alan talepler, AB - ye baðlanan umutlarý tümüyle ortadankaldýrmýþtýr

AB ye baðlanan umutlar ýn ortadankalkmasýyla birlikte, son beþ yýl içinde mey-dana gelen geliþmelerin yarattýðý tüm çatýþ-ma dinamikleri 2005 yýlýyla birlikte görünürhale gelmiþtir Nevroz kutlamalarý sýrasýn-da Mersin de meydana gelen bayrak ola- yý yla birlikte çatýþma açýða çýkmýþtýr

Medya nýn küçük-burjuva globalist kö-þe yazarlarý nýn etnik çatýþma olarak ta-

nýmlamaya çalýþtýklarý çatýþmalar, ekono-mik, toplumsal ve siyasal alanlardaki çe-liþkilerin birleþerek bir bütün oluþturduklarýmilli krizin derinleþme koþullarýnýn çatýþ-malarýndan baþka bir þey deðildir Geçmiþdönemlerden tek farklý yaný, bu milli kri-zin derinleþme koþullarýnda düzene alter-natif bir gücün, devrimci bir gücünmaddibir güç olarak mevcut olmayýþýdýr Dolayý-sýyla çatýþmalar, devrimci bir alternatif gü-cün mevcut olmadýðý koþullarda, sýnýflararasýndaki çeliþkilerin ulusal kimlik altýn-

da, milliyetçilik temelinde siyasallaþma-sýnýn dýþavurumlarý olmuþturÇatýþmada yer alan ulusal kimlik sa-

hiplerinin bir bölümü, emperyalizme ba-ðýmlý bir ülkede ulusal baðýmsýzlýðýn tehli-kede olduðu düþüncesiyle hareket eder-ken, diðer bir bölümü kendi ulusal hakla-rýný elde edebilmenin koþullarýnýn her za-mankinden daha fazla olduðu düþüncesiylehareket etmektedir Þeriatçý AKP kadrola-rýnýn herþeye raðmen laik askeri darbe yiönleme çabasý içinde oluþlarý, giderek ça-týþmada devlet güçleri nin tarafsýz ve

etkisiz kalmalarýna yol açtýkça, çatýþmadaha fazla tabana yayýlmaya ve sivil güç-ler in daha fazla etkin olmasýna yol açmýþ-týr *

Milli krizin toplumsal ve siyasal geliþme-lerle derinleþmeye baþladýðý, her türden çe-liþkinin kendisini dýþa vurmasý için koþullarýolgunlaþtýrdýðý bir dönemde, olaylarý dýþsalgözlemlerle deðerlendirmek ve buna baðlýolarak Türk ve Kürt halklarýnýn kardeþliðibaðlamýnda barýþ ve itidal tavsiyelerindebulunmak ne denli anlamsýzsa, bu çatýþ-malarda faþist milislerin etkinliðini öne çý-kartarak geliþmeleri yükselen milliyetçilik

ya da faþist güruhlarýn kýþkýrtmasý olarakdeðerlendirmek de o kadar yanlýþtýr

Toplumsal ve siyasal geliþmelerle millikrizin derinleþmeye yöneldiði bugünkü ko-þullarda, geliþmeleri parçasal düzeyde elealmak ve buna baðlý olarak parçalarda mü-cadele etmeyi öne çýkarmak, ülkenin em-peryalizme baðýmlýlýðýný görmezlikten gele-rek özelleþtirmeler e karþý kamu kuruluþ-larý yabancýlara peþkeþ çekilemez türün-den mücadeleler yürütmekle özdeþtirEmperyalizme baðýmlý, ekonomisinden dýþpolitikasýna kadar IM., AB ve Amerikanemperyalizmi tarafýndan yönetilen bir ülke-de ulusal baðýmsýzlýðýn tehlikede olduðu

ne kadar anlamsýz ve halkýn bilincini sap-týrýcýysa, özelleþtirme ya da AB karþýtý par-çasal mücadeleler de o denli anlamsýz ve bilinç saptýrýcýdýr

Ayný þekilde, toplumsal ve siyasal alan-daki geliþmeler ve bunlarýn ortaya çýkarmýþolduðu çatýþmalarý, derin devletin provo-kasyonu ya da bir avuç faþist güruhunkýþkýrtmasý olarak deðerlendirmek ve budeðerlendirmeden yola çýkarak birleþikcephe önerileri yapmak, ülkedeki milli kri-zin niteliðini ve derinleþmesini görmemekle

özdeþtirBugün milli krizin derinleþme sürecin-de faþist milisler, ortaya çýkan geliþmelerikendi yönlerine kanalize etmeye çalýþmak-tadýrlar Mevcut koþullarda devrimci alter-natifin maddi bir güç olarak mevcut olma-masý nedeniyle, faþist milisler bu faaliyet-lerinde, çeliþkilerin ve çatýþmalarýn ulusalgörünüm almasýndan yararlanmaya çalýþ-maktadýrlar Dolayýsýyla çeliþkilerin ve çatýþ-malarýn gerçek niteliklerinin ortaya konul-masý, faþist milislerin ulusal çatýþma te-melindeki faaliyetlerinin etkisizleþtirilmesi-nin ana halkasý durumundadýr Ulusal yan ne denli ikincil hale getirilirse, sýnýfsal

* Bu durum, solda pek çok yanlýþ deðerlendirmele-re neden olmaktadýr Kendilerini marksist leninistkomünistler olarak tanýmlayan Atýlýmdergisine gö-re, Türk burjuvazisinin,Türk iþçi ve emekçilerini

bölücü terör demagojisiyle zehirleyipkendine ye-deklediðinden kimsenin kuþkusu yoktur (abç)( Atýlým, An ý yakalamak , Sayý: 70, 2 Eylül 2005 )Eðer Türk iþçi ve emekçileri , Türk burjuvazisi ne

kuþkusuz bir biçimde yedeklenmiþlerse , ortada

sadece devrimciler için deðil, marksist leninist ko-münistler için de ciddi bir sorun var demektir Bukonuyu bu sayýmýzda yer alan bir baþka yazýmýzdaayrýntýlý olarak ele alacaðýz

Page 11: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 11/36

Eylül-Ekim 2005 KURTULUÞ CEPHESÝ

temel o denli öne geçecektir Bu nedenlesorun, faþist milislerin kýþkýrtýcýlýðýna karþý

cephe ler kurma önerileri yapmak yerine,geliþme ve çatýþmalarýn sýnýfsal niteliðinisergileme yönünde mücadele etmektir Buise, öncelikle siyasi gerçeklerin açýklan-masýdemektir ve hangi mücadele biçimitemel alýnarak bu siyasi gerçeklerin açýk-lanacaðýný bilmek meselesidir

Bu devrimci görevler bir yana býrakýla-rak, bir yandan marjinal konularla uðra-þýrken, diðer yandan faþist mafyacý gü-ruh un kitleleri kýþkýrtmasýndan söz et-mek, buna karþý birleþik, yurtsever vs cep-he önerileri ve giriþimleri yapmak, henüz

maddi bir güç olmamýþ devrimci alternati-fi daha ruþeym halindeyken yok etmekleözdeþtir Yýllar önce faþist MHP ye iliþkinolarak yapýlmýþ olan þu deðerlendirme bu-gün için de yol gösterici olacaktýr:

Bugün ülkemizdeki siyasal geliþ-melerde MHP, kitlelerin gerek ideo-lojik etkiler altýna alýnmasý, gereksepasifleþtirilmesi için önemli bir görevüstlenmiþtir Baþka bir ifadeyle, oli-garþi, kitleleri pasifleþtirmede milisgüçlerini kullanmaktadýr Hükümet-

ler, bu saldýrý ve sindirme eylemle-rini adi vakalar olarak lanse etmek-te ve devletin araçlarý ile bazý du-rumlarda fiilen pasifikasyonu yürüt-mektedir Bu iþleyiþ, oligarþik yöne-timin normal bir iþleyiþidir ve mut-laka tavýr alýnmasý gereklidir MHP -nin militanlarýna karþý alýnacak tavýr,tek baþýna ele alýnamaz MHP, oli-garþinin yaþattýðý bir güçtür Bugün-kü görevi, kitleleri pasifleþtirmek veþovenist sloganlarla kitleleri ideolo- jik etki altýna almak olduðu halde,devrimci hareketi saptýrma görevinide üstlenmiþtir Hedef, devrimcilerisýnýf mücadelelerinden saptýrmak vekýsa bir vuruþma ya indirgemektirDünya tarihinde bunun örnekleri var-dýr En son örnek, Lübnan da yaþan-maktadýr

Bu durumda MHP ye karþý alýna-cak tavýr ihmal edilemez Ancak,mücadelenin tek boyutunu da teþkiletmez MHP ye karþý alýnacak tavýr,oligarþinin siyasal zoruna karþý alýna-cak tavrýn içinde mütalaa edilmeli-dir MHP ye karþý verilecek mücade-

le, oligarþik devletin araçlarýna karþýolan tavrýn içindedir Klâsik faþizminideolojik savunucusu MHP nin sýnýf desteði ve kitlelerle olan çeliþkisidikkate alýnarak, olaylar içinde oli-garþik devlet-MHP iþbirliði kitleleregösterilip, gerek MHP nin ideolojiketkileri kýrýlmalý, gerekse de oligarþi-nin kitlelerden tecrit edilmesi göre- vi yerine getirilmelidir *

Bugün ülkedeki mevcut geliþme ve ça-týþmalardan en çok etkilenen kesim, tümtüketim sapkýnlýðýna karþýn kent küçük-bur- juvazisidir Özellikle AB den umudunu tü-müyle kesmiþ olan bu kesim mensuplarý,

giderek ülkenin parçalanmasý ve iþgaledilmesi korkusu içine düþmüþlerdir Bukesimlerin bu korkusu, 28 Þubat sürecin-deki laikliðin elden gitmesi korkusundandaha derindir Bu kesimlerin Þu ÇýlgýnTürkler kitabýna karþý gösterdikleri ilgi bukorkunun boyutlarýný göstermeye yetecekniteliktedir

Küçük-burjuvazi, sýnýfsal yapýsýgereði, çabuk pasifize olan ve çabuktepki gösteren bir sýnýftýr Bu neden-le, oligarþiye karþý ilk tepkiyi koyan

sýnýf olmakla birlikte, siyasal zor kar-þýsýnda ilk pasifize olan sýnýftýr daEðilimini güç dengesine göre somut-laþtýrýr Bu nedenle siyasi mücadele-mizde ilk yanýmýza gelecek ve yineilk uzaklaþacak olan sýnýftýr **

Bu nedenden dolayý, bu kesimlerin kor-kularý ne abartýlmalýdýr, ne de yok sayýlma-lýdýr Bugün ülkenin üzerinde oynananoyunlar karþýsýnda büyük korku duyan bukesimler, ayný zamanda 1980 öncesindekiçatýþmalarýn benzerinin bir kez daha yaþan-masýndan da korkmaktadýr Bu nedenle,bir yanýyla anti-emperyalist ve AKP karþýtýmücadelenin radikal bir biçimde yükseltil-mesinden yana tavýr takýnýrken, diðer ya-nýyla bu yükselecek mücadelenin bir içsavaþ görünümü almasýndan korkmakta-dýr Bu korkusuyla, linç olaylarýnýn Türk-Kürt çatýþmasý boyutuna karþý çýkarken,

ülkenin parçalanmasý endiþesiyle birþeylerin yapýlmasýný da desteklemektedirBir yandan anti-emperyalist, ulusal baðým-

* Ýlker Akman, Mevcut Durum ve Devrimci Tak- tiðimiz, 1976** Ýlker Akman, agy

Page 12: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 12/36

KURTULUÞ CEPHESÝ Eylül-Ekim 2005

sýzlýkçý bir devrimci mücadelenin geliþmesi-ni isterken, diðer yanýyla devrimci müca-delenin ortaya çýkartacaðý daha üst ve sertmücadelelerden korkmaktadýr Her durum-da faþist milis örgütlenmelere (adýnýn MHP ya da BBP olmasýnýn önemi yoktur) karþýolan bu kesimler, solun ulusal baðýmsýzlýk ve ulusal konularda tutarsýz oluþundan yola çýkarak milliyetçi bir yöne kaymýþlar-dýr

Geçmiþ dönemlerle kýyaslanmayacakölçüde ikircikli hale gelmiþ olan kent kü-çük-burjuvazisinin bu sýnýfsal özellikleri, ge-liþen siyasal olaylar karþýsýnda güvenilir birkitle tabaný oluþturmaktan uzaktýr DÝSK in

12 Eylül ün 25 yýlý nedeniyle düzenlenenmitinge katýlmama kararý ve mitingin iptali-ni istemesinin arkasýnda yatan bu sýnýfsalözelliktir

Bugünkü koþullarda köylülük, sahipsiz ve kimsesiz bir topluluk olarak tümüyledýþlanmýþtýr Soldaki legalizm ve kent mer-kezli politikalar nedeniyle kendi kaderineterk edilmiþ olan köylü kitleleri, geliþen si- yasal olaylarýn basit ve sýradan bir izleyici-si durumundadýrlar Özellikle tarým ürünleriithalatýndan ve ucuz dolar politikasýndan en

fazla etkilenen kesim olan köylülük, pa-zar ekonomisi ndeki geliþmelerle artanoranda sýnýfsal farklýlaþmaya uðradýðýndan,eski dönemlerden çok daha daðýnýk, ör-gütsüz ve heterojen bir topluluk haline gel-miþtir Bu yapýsýyla her türlü siyasal yön-lendirmeye her zamankinden daha fazlaaçýktýr Ülkede geliþen olaylarýn ve çatýþma-larýn gerçek niteliðini kavrayamadýklarý sü-rece, bu çatýþmalarýn içine çekilmeleri ola-sýlýðý gittikçe artmaktadýrEn tehlikeli geliþ-me, köylülerin, Türk-Kürt çatýþmasý teme-line oturtulmuþ milli krizin derinleþmesinin yaratmýþ olduðu çatýþmalarýn içine çekilme-sidir

Ýthalata dayalý ekonomi-politikanýn birsonucu olarak üretmeden tüketmenin ala-bildiðine yaygýnlaþmasýndan en fazla etki-lenen diðer kesim ise iþçi sýnýfýolmuþtur1980 öncesindeki mücadelelerle elde edil-miþ iþçi haklarý ne ölçüde 12 Eylül döne-minde ortadan kaldýrýlmýþ ve sendikalar nedenli güçsüzleþtirilmiþse de, iþçi sýnýfýnýn1991 sonrasýnda tüketim ekonomisineeklemlenmesi ve basit tüketici kitle için-de yer almasý, küçük-burjuva ideolojisininiþçi sýnýfý içinde yaygýnlaþmasýna yol açmýþ-

týr Büyük özel ve kamu kuruluþlarýnda ça-lýþan iþçiler giderek aristokrat iþçi halinedönüþürken, küçük ve orta sanayi kuru-luþlarýndaki iþçiler, sendikal örgütlenmeyebile sahip olmayan örgütsüz, kendi ken-dine bir sýnýf haline dönüþmüþtür Bu ne-denden dolayý, dýþa baðýmlý, dolayýsýyla it-halata dayalý ekonominin ortaya çýkardýðý

özelleþtirmeler karþýsýnda sadece kendiparçasal-kiþisel çýkarlarýnýn peþine düþerekçýkýþ yollarý aramaya yönelmiþtir Bu neden-le, özelleþtirmeler e karþý yürütülen müca-deleler, hükümet ya da özelleþtirilen kuru-luþlarýn yeni sahipleriyle daha elveriþli ko-þullarda pazarlýk edebilmenin aracý olarak

ortaya çýkmýþtýr SEKA olayý açýktýrÝþçi sýnýfýnýn kendisi için sýnýf olmak-tan kendi kendine sýnýf olmaya doðru ge-riye döndürülmesinde yýllar boyu sürdürü-len karþý-devrimci propagandalar ve oligar-þik devletin zor uygulamalarý belirleyici ol-muþsa da, soldaki legalizmin egemenliðininde bu pasifize olmada önemli katkýsý bu-lunmaktadýr

Bugün iþçi sýnýfý, köylülükten sonra, ül-kede geliþen siyasal olaylar karþýsýnda ba-sit bir izleyici konumunda bulunan ken-

di kendine sýnýf durumundadýrÝþçi ve köylü kitlelerinde görülen buedilgenlik ve izleyicilik , devrimci alter-

natifin maddi bir güç olmamasýnýn ortayaçýkardýðý bir durumdur Bu nedenle, bu sý-nýflarýn etkin bir siyasal güç haline gelme-sinin yolu, devrimci maddi bir gücün ortayaçýkmasýyla olanaklýdýr

Ýþte bu koþular altýnda, bugün izlenme-si gereken siyasal çizgi, anti-emperyalist veanti-oligarþik mücadeleyi, mevcut durumunöne çýkarttýðý politik hedeflere yönelik ola-rak, politikleþmiþ askeri savaþ temel, de-mokratik muhalefet tali olmak üzere, her yerde, iþçi-köylü ittifaký temeli üzerindemaddi ve fiili örgütlenmeyi, yani halkýn kur-tuluþ cephesini inþa ederek yürütmektirBunun ilk adýmý, legalizmin ekonomik-de-mokratik kitle mücadeleleri üzerindeki ide-olojik ve fiili egemenliðini ortadan kaldýr-maktýr Bu yapýldýðý ölçüde, devrimci alter-natifin maddi bir güç haline gelmesi ve po-litikleþmiþ askeri savaþ temelinde mücade-leyi geliþtirmesi için gerekli koþullar yaratý-labilecektir

Mevcut durumun öne çýkardýðý temelolgular ve görevler bunlardýr

Page 13: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 13/36

Eylül-Ekim 2005 KURTULUÞ CEPHESÝ

!

Mevcut DurumdaGlobalist ler ve Sol lar

man olduðu gibi, ilk sonuçlarýnýküçük-burjuva globalist aydýnlarý arasýnda ver-meye baþlamýþtýr Daha düne kadar ABüyeliði ile ülkeye refah ve demokrasi gele-ceðinden söz eden, AB sayesinde darbe-ler döneminin sona erdiði propagandasý yapan bu globalist aydýnlar , faþist milis-lerin eylemleri karþýsýnda giderek can tela-þýna düþmüþlerdir Kýbrýs sorunundan Kürt

sorununa, .ener Patrikhanesi sorunundanErmeni sorununa kadar her konuda ahkamkesen, tüm sorunlarýn AB üyeliðiyle, ulu-sal devlet in daðýtýlmasýyla çözüleceðini ilaneden globalist aydýnlar ýn, güçlü olduklarýkentlerden baþlayarak metropollere doðru yayýlan faþist güç gösterisi karþýsýnda içinedüþtükleri can telaþý , düþük yoðunlukluaskeri darbe teorilerinin ortaya atýlmasý-nýn da zeminini oluþturmuþtur

Globalist aydýnlar ýn can telaþý ,aman provokasyona gelmeyelim cilegal

solcularýn 12 Eylül öncesindeki korkularýnýda canlandýrmaya yetmiþtir Sadece birþey yapýyormuþ gibi görünmek adýna yapýlma- ya çalýþýlan 12 Eylül ün 25 yýl eylemlerikarþýsýnda DÝSK adýna Süleyman Çelebi nintakýndýðý tavýr, bu korkunun ne kadar bü- yük ve canlý olduðunun kanýtý olmuþtur

Ermeni konferansý öncesinde bir zaman-larýn faþizme karþý direniþ komiteleri teo-risyenlerinden Taner Akçam ýn da içinde yer aldýðý globalist küçük-burjuva neo-li-beral aydýnlarý adýna devletten can güven-liðinin saðlanmasý talebinde bulunulmasýkorkunun nelere kadir olduðunu da açýkçagöstermiþtir

12 Eylül askeri darbesi öncesinde yük-selen silahlý devrimci mücadeleye karþý oli-garþinin faþist milis gücü olarak devreye so-kulan ülkücüler , bugün Amerikan emper- yalizminin Irak iþgaliyle birlikte yükselenanti-emperyalist ve anti-amerikancý tepki-leri denetim altýna almak ve derin devlet -in, yani oligarþik yönetimin çýkarlarýna tabikýlmak amacýyla devreye sokulmuþtur

Sivil faþistlerin devreye sokulmasý, Ame-rikan emperyalizminin AKP den umudunukestiðinin bir göstergesi deðildir Sivil faþist-lerin devreye sokulmasý, Amerikan emper- yalizminin elindeki tüm güçleri kullanarakgeliþen anti-emperyalist ve anti-amerikan-cý tepkileri pasifize etmeye karar verdiðininbir göstergesidir

Bugün Amerikan emperyalizminin Irakiþgaliyle birlikte yükselen anti-emperyalist ve anti-amerikancý tepkiler, milliyetçiliktemelinde sivil faþistler aracýlýðýyla pasifizeedilmeye çalýþýlmaktadýr Bu pasifikasyongiriþiminde sol, Kürt ulusal hareketi karþý-sýnda gösterdiði kararsýz ve tutarsýz tutumunedeniyle kolayca hedef tahtasýna oturtu-labilmiþtir

Mart ayýndan itibaren süregiden faþistmilis eylemler, gerek anti-emperyalist veanti-amerikancý tepkilerin pasifize edilme-sinde, gerek bu tepkilerin milliyetçiliksöylemiyle yönlendirilmesinde önemli iler-lemeler kaydetmiþtir Medyatik dilde linçgiriþimleri olarak sunulan faþist milis ey-lemler, giderek faþist milislerin güç gös-terisine dönüþmüþtür

.aþist milislerin güç gösterileri, her za-

Page 14: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 14/36

KURTULUÞ CEPHESÝ Eylül-Ekim 2005

"

Legal solun daha radikal kesimlerininise, neredeyse hiçbir þey olmamýþcasýna veolmayacakmýþcasýna kendi gündemleriniizlemeyi sürdürmeleri ise, gerek ülkedekisiyasal geliþmelere, gerekse bu geliþmele-rin kitleler üzerindeki etkilerine ne denli il-gisiz olduklarýnýn göstergesi olmuþtur

Ancak faþist milislerin güç gösterisiningiderek yaygýnlaþmasý ve etkisinin metro-pol kentlerde görülmeye baþlanýlmasý üze-rine, legal solun her kesimi tek bir koro ha-linde faþizme geçit vermeyeceðiz þeklin-de özetlenebilecek bir söyleme yönelmiþtirDaha birkaç ay önce faþist milislerin eylem-leri provokasyon olarak deðerlendirilir-

ken, þimdi demokrasi mücadelesi ndensöz edilmeye baþlanmýþtýr Hýzýný alama- yanlar linç saldýrýlarýnýn sorumlusu AKPdir 1 türünden baþlýklar atmaya bile baþla-mýþlardýr Ancak daha bu deðerlendirmele-rin mürekkebi kurumadan kýþkýrtýp sal-dýrtan, yakýp yýktýrtan Devlet tir 2 baþlýk-larý atýlabilmiþtir Öte yandan, faþist milis-lerin güç gösterisinin, küçük bir grupMHPli faþistten, mafyacý serserilerdenibaret olan provokatörlerin kýþkýrtma-larý 3 olduðuna iliþkin deðerlendirmeler ya-

pýlýrken, Türk burjuvazisinin,Türk iþçi veemekçilerini bölücü terör demagojisiylezehirleyip kendine yedeklediðinden kim-senin kuþkusu yoktur yargýlarý bile ilanedilebilmiþtir4

Legal solun radikal kesimleri dýþýndakalan legal sol partiler ise, gerek günlük vehaftalýk gazeteleriyle, gerek parti faaliyet-leriyle geliþen olaylara iliþkin haberler e yer vermekle yetinmiþler, sözcüðün tamanlamýyla ortalýkta görünmemeye çalýþmýþ-lardýr

.aþist milislerin güç gösterileri karþýsýn-da neo-liberal küçük-burjuvalarýn kimyala-rý hýzla bozulmaya baþlamýþtýr Özellikleüniversite kürsülerinde boy gösteren buneo-liberal globalist küçük-burjuvalar, gi-derek demokratik görünümlerini terk et-mektedirler Buna paralel olarak devrimciöðrenci hareketinin kendilerini korumasýgerektiði yönünde kamuoyu oluþturmayaçalýþmaktadýrlar

Mevcut durumdaki geliþmelerin göster-diði gibi, önümüzdeki süreç, faþist milisle-rin güç gösterileri ve globalist küçük-bur- juvalarýn bunun karþýsýnda duyduklarý kor-kularýyla belirlenmektedir

Legal solun, faþizme karþý birleþik cep-he , özel harp usullü sermaye taktikleri-ne ve Amerikan emperyalizmine hizmeteden kontra politikalarýna karþýkitlesel bir-leþik mücadele 5, antifaþist güçlerin enkararlý bölüklerini birleþtirerek emekten, öz-gürlükten yana güçleri cepheleþtirme 6,

meþru direnme mevzisi7 oluþturma çað-rýlarý, Emekçiler, devrimciler 12 Eylül önce-si hiçbir faþist saldýrýyý cevapsýz býrakmadý-

lar8

söylemleri, globalist küçük-burjuva-lar sol politika sahnesinden tecrit edilme-dikleri, kredi kartlý kent küçük-burjuvala-rýn yaþam tarzlarýna uyarlanmýþ etkinlik-ler den uzaklaþýlmadýðý sürece hiçbir deðe-re sahip deðildir Bunlarý dikkate almayantüm legal ya da illegal sol örgütlenmeler, ya globalist küçük-burjuvalarýn kuyruðu-na takýlacaklardýr, ya da kendilerine vekendi faaliyet alanlarýna faþist milis sal-dýrýlar olana kadar marjinal mücadeleler-le idare ederek kitlelerden kopacaklardýr

.aþizme karþý birleþik cephe ya dadireniþ komiteleri türünden geçmiþtenalýnmýþ eðreti kýlýklar ve söylemlerle mev-cut durumdaki geliþmeler karþýsýnda poli-tikalar üretmek , geçmiþin tüm özgünlü-ðünü bir yana býrakmaktan öte, onun tüm yanlýþlýklarýný yinelemekten baþka sonuç vermeyecektir

Bugün, öðrenci gençlik baþta olmaküzere, tüm açýk alanlarda yer alan devrim-cilere düþen görev, globalist küçük-bur- juvalarý kendi korkularý ve kendi hayattarzlarý ný koruma çabalarýnda kendi baþ-larýna býrakmaktýr Bu yapýlýrken, öðrencigençlik, globalist küçük-burjuvalarýn üret-tiði her türlü demokratizm yanýlsamasýn-dan kendisini arýndýrmalýdýr Gecekondubölgelerinde mahalle dayanýþmasý çerçe- vesine oturtulmaya çalýþýlan anti-faþist mü-cadele anlayýþý terk edilmeli, eski DY opor-tünistlerinin mevcut demokratik mevzile-

1 Yürüyüþ, Sayý: 16, 4 Eylül 20052 Yürüyüþ, Sayý: 17, 11 Eylül 20053 Yürüyüþ, Sayý: 16, 4 Eylül 20054 Atýlým, An ý yakalamak , Sayý: 70, 2 Eylül 2005

5 A Cihan Soylu, Halka karþý özel harp taktikleri , Evrensel, 8 Eylül 20056 Atýlým, Emekçi çözüm hattýnda cepheleþmeye ,Sayý: 72, 16 Eylül 20057 Yürüyüþ, Sayý: 15, s 4, 28 Aðustos 20058 Yürüyüþ, Sayý: 17, s 4, 11 Eylül 2005

Page 15: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 15/36

Eylül-Ekim 2005 KURTULUÞ CEPHESÝ

#

ri korumak için diþe diþ bir direniþ mantý-ðý bir yana býrakýlmalýdýr Legal sol örgüt-lenmelerin saflarýnda yer alan tüm samimi ve iyiniyetli devrimcilere düþen görev, mev-cut durumun ortaya çýkardýðý gerçeklerinýþýðýnda, silahlý devrimci mücadelenin ya-nýnda yer almaktýr Bunun için, bulundukla-rý her alanda,silahlý devrimci mücadele-nin bu alanlarda faaliyeti olup olmama-sýna bakmaksýzýn, doðru devrimci çizgiyisavunmalýlar ve bu çizgiyi faaliyetlerinin te-meli haline getirmelidirler

Linçlere karþý mücadele ya da linç

saldýrýlarýný göðüslemek söylemiyle yapýla-cak olan protesto eylemlerinin, linçler ekarþý mücadele olmadýðý bilinmelidir .aþistmilislerin güç gösterisine karþý mücade-le esas olmalýdýr Bu mücadele, birkaç

molotoflama eylemiyle yürütülen bir mü-cadele deðildir Daha henüz mevcut düze-ne karþý protesto larýný, 4x4 savaþ araçla-rý bir yanda dururken, belediye otobüsleri-ni molotoflama ile göstermekten bir adýmöteye geçirmemiþ cephe çaðrýcýlarýyla bumücadele yürütülemez

Page 16: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 16/36

KURTULUÞ CEPHESÝ Eylül-Ekim 2005

$

Geçen ayýn en büyük olayý , ne 12 Eylül ün 25 yýlý, ne 6-7 Eylül olaylarýnýn 50 yýlý oluþu, ne de faþistmilislerin linç eylemleriyle yaptýklarý güç gösterisi de-ðil, nefes nefese , kýran kýrana geçen Tüpraþ özel-leþtirme ihalesi olmuþtur Maliye Bakaný Kemal Un-akýtan ýn babalar gibi satarým dediði kamu kuruluþla-rýndan TÜPRAÞ, Koç gibi satýlmýþtýr

Geçen yýl yapýlan ve Petrol-Ýþ sendikasýnýn Danýþ-

tay a açtýðý dava sonucu iptal edilen ilk satýþta 1,3milyar dolar fiyat verilen TÜPRAÞ ýn 12 Eylül günü ya-pýlan yeni özelleþtirme ihalesini 4,14 milyar dolar fi- yat veren Shell-Koç ortaklýðýnýn kazanmasýyla bir özel-leþtirme daha tamamlandý

Tüpraþ ihalesini Shell-Koç grubunun 4,14 milyardolara almasýyla birlikte, legal solun özelleþtirmeyehayýr kampanyalarý, Petrol-Ýþ in Tüpraþ vatandýr, sa-týlamaz sloganlarý yeni özelleþtirme lere doðru yel-ken açarken, Tüpraþ ýn 2004 yýlýndaki özelleþtirmeihalesini Danýþtay a dava açarak iptal ettiren Petrol-Ýþ

hukuki yollarý sonuna kadar kullanmaya devam ede-ceðini açýkladý Böylece legal solun kamu kuruluþla-rýný sattýrmayýz kampanyasý, Petrol-Ýþ in hukuk sava-þý yla süre gitmektedir

Petrol-Ýþ e göre, Shell-Koç grubunun Tüpraþ ýn %51hissesi için verdiði 4,14 milyar dolarlýk fiyat, iddia edil-diði gibi çok yüksek deðildir Ancak Petrol-Ýþ, iþin sa-dece parasal bölümüyle de ilgili deðildir Týpký legalsol un özelleþtirmeye hayýr ya da sattýrmayýz kam-panyalarýnda olduðu gibi, Petrol-Ýþ de, bu özelleþtir-me sonucunda Türkiye nin enerji politikalarýný be-lirleme gücü nün Shell in, dolayýsýyla yabancýlarýneline geçmesine karþýdýr

Legal sol, özel olarak SÝP ten bozma legal T K P,yaz rehaveti ni Tüpraþ ý sattýrmayýz mücadelesi yle

aþmaya çalýþýrken, satýþ sonrasýnda dersler çýkartmýþ

TÜPRAÞ tan Özelleþtirme Dersleri:Ofer, Doðan Holding ve Legal Sol TÜPRAª

TL Cent2000

4 Ocak 74.000 13,71 ªubat 54.000 9,71 Mart 47.500 8,34 Nisan 35.500 6,01 Aðustos 33.500 5,3

1 Eylül 29.000 4,42 Ekim 26.500 4,01 Kasým 32.500 4,81 Aralýk 22.500 3,3

20013 Ocak 24.500 3,731 Ocak 28.000 4,13 Eylül 31.500 2,33 Ekim 8.500 0,51 Kasým 10.500 0,73 Aralýk 11.000 0,7

20022 Ocak 12.250 0,831 Ocak 11.750 0,9

2 Eylül 7.300 0,51 Ekim 7.000 0,41 Kasým 8.200 0,52 Aralýk 10.750 0,7

20032 Ocak 8.000 0,531 Ocak 11.700 0,71 Eylül 11.500 0,81 Ekim 12.300 0,93 Kasým 12.600 0,91 Aralýk 11.000 0,831 Aralýk 11.700 0,8

20042 Ocak 12.300 0,930 Ocak 12.000 0,91 Eylül 11.800 0,81 Ekim 12.300 0,81 Kasým 13.700 0,91 Aralýk 14.500 1,0

20055 Ocak 12.800 1,01 ªubat 15.800 1,21 Mart 16.800 1,31 Nisan 18.300 1,42 Mayýs 18.000 1,32 Haziran 17.500 1,31 Temmuz 19.200 1,41 Aðustos 19.800 1,51 Eylül 22.100 1,69 Eylül 24.000 1,816 Eylül 24.250 1,819 Eylül 24.000 1,83 Ekim 23.900 1,7

Page 17: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 17/36

Eylül-Ekim 2005 KURTULUÞ CEPHESÝ

%

ve Tüpraþ özelleþtirmesi nin iþçi sýnýfýnýörgütsüz yakalamýþ olduðunu, oyunu bo-zacak olanýn, iþçilerin örgütlü gücü oldu-ðunu ve nihayetinde bu gücün henüz ya-ratýlamamýþ olduðunu keþfetmiþtir *

Tüm yazýlanlara bakýldýðýnda, sorununbir tarafýnýn Türkiye nin dýþa baðýmlýlýðýnýndaha fazla artacaðý olurken, diðer tarafýnýn

özelleþtirme bedellerinin çok düþük ol-masý, dolayýsýyla kamu kuruluþlarýnýn yað-malanmasý olarak konulduðu görülmek-tedir Tüpraþ ýn %14,76 sýný Ýsrailli Ofergrubunun almasýyla ortaya çýkan yolsuz-luk da, kamu kuruluþlarýnýn özelleþtir-me yoluyla yaðmalanmasý ný daha fazla

öne çýkartmaktadýr Ama hiç söylenmeyen, yazýlmayan, Tüpraþ hisselerinin kimlere aitolduðudur

Tüpraþ özelleþtirilmesi nin baþlangýcý TÖzal dönemine uzanýr Ancak yapýlan, Tüp-raþ ýn %1 lik hissesinin ÝMKB de gösterme-lik olarak pazarlanmasýndan ibarettir AmaçÝMKB nin cazibesini artýrmak olduðun-dan, Tüpraþ hisselerinin bu halka arz ý

özelleþtirme olarak ciddiye alýnabilecekölçüde olmamýþtýr

Tüpraþ ýn ilk büyük özelleþtirmesi6-7

Nisan 2000 yýlýnda %30,65 inin halka ar-zý yla gerçekleþtirilmiþtirTüpraþ çalýþanlarý na 26 350 liradan

(4,5 cent) satýlan Tüpraþ hisseleri, rezer- vasyonlu müþterilere 27 280 liradan (4,6cent) ve açýk satýþlar da 31 000 liradan(5,3 cent) satýlmýþtýr Bu satýþ iþlemleri so-nucunda %30,65 hissenin karþýlýðý olarak1,235 milyar dolar hasýlat elde edilmiþ vehisseler 477.829 yatýrýmcý tarafýndan sa-týn alýnmýþtýr Toplam5.000 Tüpraþ çalý-þanýndan 1.830 kiþi, 169 353 lot hisse için4,4 trilyon lira, yani7,5 milyon dolar öde-miþlerdir

Bugün Tüpraþ ýn ilk büyük özelleþtir-me sinde hisse alan 1 830 Tüpraþ çalýþa-ný ndan kaçýnýn hisseleri elinde bulundur-maya devam ettiðine iliþkin bir kayýt olma-makla birlikte, Tüpraþ hisselerinin piyasadeðerinin hâlâ ilk alýþ fiyatýna ulaþmadýðýbir gerçektir 2000 yýlýnda Tüpraþ çalýþan-larýnýn 4,5 centten aldýklarý hisselerin bu-günkü deðeri 1,7 centtir

Bu gerçek bir tarafta dururken, Tüpraþözelleþtirmesi ne karþý yürütülen müca-

* Kemal Okuyan, TÜPRAÞ dersleri , 16 Eylül 2005

deleler in baþarýya ulaþmamasýnýn nedeni-ni iþçi sýnýfýnýn örgütsüzlüðüne baðlamak,gerçeðin üstünü örtmekle özdeþtir Gerçek,

iþçi sýnýfýnýn örgütsüzlüðü deðil, globa-lizm propagandalarýyla emperyalizme veoligarþiye yedeklendikleridir SEKA ola- yýnda da görüldüðü gibi, örgütsüz iþçi sýný-fý , iþlerini kaybetmemek ya da baþka he-saplarla özelleþtirmeye karþý eylemlerde yer almaktadýrlar Her özelleþtirme son-rasýnda ortaya çýkan uzlaþma ve eylem-lerin sona eriþi birþeylerin yanlýþ yapýldý-ðýnýnaçýk olgularýdýr

Özelleþtirme karþýtý mücadeleler le yapýlan tek þey, sermayenin risk payýný

artýrarak daha elveriþli koþullarda özelleþ-tirme nin gerçekleþmesini saðlamak ol-muþtur Tüpraþ olayýnda görüldüðü gibi,

Tüpraþ vatandýr, satýlamaz sloganlarý eþli-ðinde yurtsever mücadele nin kazananý AKP iktidarý olmuþtur Özelleþtirme denelde edilecek olan gelirle cari iþlemler açýðýsorununun bir ölçüde rahatlatýlacaðýný eko-nomiyle azçok ilgisi olan herkes kolaycagörecektir

Kurulduklarý günden itibaren iþbirlikçitekelci burjuvazinin ucuz girdi kaynaðý ola-

rak kullanýlmýþ olan büyük kamu sanayikuruluþlarýnýn özelleþtirilmesi , iç ve dýþborçlarýn faiz ödemelerinin karþýlýðý olduðu,bir baþka ifadeyle, dýþ ve iç borçlarýn öde-nememesinin karþýlýðý olarak haciz edil-dikleri gerçeði de bir tarafa býrakýlamaz

Sorun, özelleþtirmeler karþýsýnda sat-týrmayacaðýz diyerek ihale gününe kadar

mücadele etmek deðil, ihalesonrasýn-da satýn alanlarýn özelleþtirilmiþ kuruluþ-larý yönetemez hale getirilmesidir

Tüpraþ özelleþtirmesi nin ortaya çýkar-dýðý diðer bir gerçek ise, Özelleþtirme Ýdare-si tarafýndan TÜPRAÞ ýn %14,76 lýk hisse-sinin aracý kurumlar aracýlýðýyla yurtdýþý yerleþik yatýrýmcýlara 446 milyon dolaraOcak ayýnda satýþýna iliþkin yolsuzlukhaberlerinde gizlidir

Yurtsever benzin sayesinde yükselenmilliyetçilik dalgasý üzerinden para kazan-ma peþinde olan Doðan Holding in medyagrubu nun üzerine gittiði bu yolsuzluk ,TÜPRAÞ hisselerinÝsrailli Sami Ofer tara-fýndan satýn alýnmasý ve bu hisselerin(%14,76) deðerinin (12 Eylül ihalesindeShell-Koç ortak giriþim grubu nun verdiðifiyata göre) 1,2 milyar dolara yükselmesiy-

Page 18: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 18/36

KURTULUÞ CEPHESÝ Eylül-Ekim 2005

&

le net 754 milyon dolarlýk kâr elde edilme-sidir

Ancak Sami Ofer grubunun sekiz ay içinde elde ettiði Tüpraþ kârý bununla dakalmamýþ, Tüpraþ ýn daðýtmýþ olduðu te-mettüden kendi paylarýna düþen 58 mil- yon dolarý da almýþlardýr Böylece Ofer gru-bunun sekiz aylýk net kârý 812 milyon do-lar olmuþtur

Ýsrailli Sami Ofer olayý bununla bitme-miþtir Sýrada Galataport, Erdemir ve Uzan-larýn Star medya grubu ihaleleri bulun-maktadýr Ofer grubu bu ihalelerden Gala-taport ihalesini almýþ, Star ihalesinde önegeçmiþ ve Erdemir ihalesine hazýrlanmak-

tadýrBöylece Ofer grubunun Tüpraþ yolsuz-luðu , giderek yeni özelleþtirme ihalelerinedikkatlerin dönmesine yol açmýþtýr Artýk

özelleþtirme den çok, özelleþtirilecekkamu þirketlerinin kimin tarafýndan satýnalýnacaðý konusu öne geçmeye baþlamýþtýr

Özelleþtirme lerle kamu sanayi kuruluþla-rýnýn yerli ve yabancý özel kiþi ve þirketlere yok pahasýna satýldýðý bilinen gerçek olma-sýna karþýn, bu kez yerli ve milli sermayeile yabancý ve gayri-milli sermaye arasýn-

da bir rekabet sözkonusudur Rekabet ala-ný da stratejik kuruluþlar olarak adlandýrý-lan Tüpraþ, Erdemir gibi büyük sanayi ku-ruluþlarý ile medya alanýdýr

Ýsrailli Ofer grubunun Kemal Unaký-tan la Davos vb yerlerde yaptýðý gizli görüþ-melerle gerçekleþtirilen Tüpraþ hisse satýþ-larýna iliþkin yolsuzluk haberlerinin en il-ginç tarafý ise, bu haberlerinDoðan Hol-ding e baðlý medya grubu tarafýndan sü-rekli gündemde tutulmasýdýr

Aydýn Doðan, bir yýlý aþkýn süredir pekçok þirketini ve bankasýný satarak nakit egeçerken, bunu Türk Telekom ve Petkim

özelleþtirmeleri için yaptýðý yazýlýp çizil-miþtir Ama her iki ihalede de açýkça görül-düðü gibi, Aydýn Doðan ýn þirket ve bankasatýþlarýndan elde ettiði nakit i buralara yatýrmaya hiç niyeti yoktur * Dolayýsýyla Ay-dýn Doðan ýn medya grubu nun Ofer hak-

* Buna itiraz olarak, Aydýn Doðan ýn, Ýþ Bankasý nýnelindeki POAÞ hisselerini 616 milyon dolara satýnaldýðý söylenebilir Aydýn Doðan ýn bu hisse devrin-

de ödediði nakit miktarý 316 milyon dolardýr Kalanbölüm 2010 yýlýna kadar taksitle ödenecektir Oysa Aydýn Doðan, sadece Dýþbank satýþýndan 1,1 milyardolar almýþtýr

kýnda yaptýðý yayýnlarýn arkasýnda baþka he-saplarýn olduðu açýktýr

Doðan medya grubu nun, Ofer grubu-na karþý baþlattýðý kampanyanýn en önem-li yaný, Tüpraþ ihalesine, Aydýn Doðan ýnPetrol Ofisi (POAÞ) ileOfer grubununTAC ýnýn (Tüpraþ Acquisition Consortium)

Ortak Giriþim Grubu olarakbirlikte ka-týlmýþ olmalarýdýr Üstelik TÜPRAÞ Aqusi-tion Cons -Petrol Ofisi ortak giriþim grubusözcüsü, Doðan Holding CEO suTufanDarbaz dýr

12 Eylül günü yapýlan Tüpraþ ihalesine,Doðan Holding in CEO sunun sözcülüðün-de Aydýn Doðan ve Ýsrailli Sami Ofer or-

tak olarak katýlmýþken, 13 Eylül günü Do-ðan medya grubu , gizli görüþmeler yo-luyla Ofer grubunun Tüpraþ ýn %14,76 lýkhissesini nasýl ucuza kapattýðýna iliþkin ya- yýnlara baþlamýþlardýr Tüm Aydýn Doðan

medyasý nýn yayýnlarýnda Sami Ofer siyahkalýn gözlüklü fotoðrafýyla çizgi roman hýr-sýzlarý imajý yla sunulurken, Tüpraþ ihale-sine birlikte girdiklerine iliþkin tek bir satýr yer almamýþtýr

Medya Tüpraþ ihalesinde Ofer ile Ay-dýn Doðan ortaklýðýný görmezlikten gelirken,

legal sol yayýnlarda da buna iliþkin her-hangi bir haber ya da bilgi de yer alma-maktadýr

Tüpraþ özelleþtirmesinin en önemli ol-gularýndan birisi de, Ofer-Doðan iþbirliðineiliþkin legal sol yayýnlarýnsessizliðidir Dev-rimci mücadeleyle ilgili ilgisiz her konudabirþeyler yazmayý yayýn politikasý bel-lemiþ legal solun Aydýn Doðan ve holdingihakkýnda böylesine sessiz kalýþý dikkat çe-kicidir Kendileri açýsýndan mutlaka bununbir izahý vardýr Ancak neredeyse tüm le-gal sol yayýnlarý daðýtan YAYSATýn DoðanHolding in bir þirketi olduðu gerçeðinin bu

sessizliðin bir nedeni olabileceði, düþü-nen her insan için somut bir gerçektir

Tüpraþ ýn özelleþtirilmesi nin son der-si ise, feodal-tacir AKP mehteran takýmýnýn

ticaret anlayýþýdýr Bir taraflarýyla þeriatçýlý-ðýn ümmetçiliði ne, diðer taraflarýyla Mil-li Görüþ ün Almanya nýn federal yapýsýndanelde etmiþ olduðu görgül bilgi ye dayanan AKP yöneticileri için ticaret , pazarlýk de-mektir Anadolu kasabalarýndaki tefeci-tüc-car yazýhanelerinde yapýlan pazarlýklarda ilktedrisatýný yapmýþ olan AKP mehteran taký-mý, koyunun etinden çok postuyla ilgile-

Page 19: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 19/36

Eylül-Ekim 2005 KURTULUÞ CEPHESÝ

'

nir Onlarýn ticaret zekasý , malý satmaktançok, bununla elde edilecek yan gelirler leilgilenir T Özal ýn iþbitiriciliði karþýsýndasecdeye varan AKP mehteran takýmý, özel-leþtirme lere, elde edilecek kamu gelirle-rinden çok, kendilerine ve yeþil sermaye - ye nasýl bir özel avantaj saðlayacaðýna ba-kar

Ýþte bu feodal-tacir kafa yapýsýyla AKP yöneticileri Ýsrailli Sami Ofer ve oðullarýylailiþkiye geçmiþlerdir Davos zirvesinde ya-pýlan pazarlýklarýn ardýndan Tüpraþ ýn %14,76 hissesinin yurtdýþý yerleþik kurumsal yatýrýmcýlara satýldýðý açýklamasýyla Ofergrubuna devredilmesiyle, sýra özel avan-

tajlar a gelmiþtirTayyip Erdoðan ýn Ýstanbul baþbakanýoluþuyla belirlenen özel avantaj , mede-niyetler buluþmasý paravanasý altýnda,uluslararasý yahudi sermayesinin yeþil ser-maye ile iþbirliði içine girmesidir Gala-taport ihalesi bu iþbirliðinin Ýstanbulcasýolmuþtur AKP li yeþil sermaye nin Alman- ya-Ýtalya-Türkiye saadet üçgeni içinde yü-rüttükleri saadet ihracatý nýn týkanmasýylauluslararasý yahudi sermayesine daha faz-la yönelmiþlerdir

AKP nin yahudi sermayesi ile ilk iþbirliðiise Kuþadasý nda gerçekleþmiþtir Ofer-Kut-man ikilisinin Kuþadasý limaný iþletmesiniüstlenmeleri* sýrasýnda ortaya çýkan bü-rokratik engeller bir gecede Tayyip Erdo-ðan tarafýndan kaldýrýlmýþtýr Böylece Ofergrubu Kuþadasý na yerleþirken, Kuþadasý -nýn eski egemenleri olan ülkücü mafya ,

derin devlet ve turizmci ÖDP liler için ye-ni bir süreç baþlamýþtýr Turizmci ÖDP lilerhýzla AKP saflarýna geçerken, ülkücü maf- ya ve derin devlet eski egemenliklerinisürdürebilmek için savaþ kararý almýþlar-dýr

Kuþadasý nda baþlayan yerel savaþ ,

büyük özelleþtirme ihaleleriyle birliktemilli savaþ a dönüþmüþtür Savaþýn taraf-

larý, yabancý sermayenin kazandýðý ihaleler-den komisyon alan iþbirlikçiler ile yabancýsermayenin yerli ortaðý olarak hisse iste- yen iþbirlikçilerdir Yeni-sömürgeciliðin ti-pik iþbirlikçi burjuvazisi, giderek kendileriy-le ortaklýk yapmayan yabancýnakit ser-maye giriþlerinden rahatsýz olmaya baþla-mýþtýr Bu da, neo-liberal politikalara karþý

milli sermaye demagojisiyle millici vemilliyetçi akýmlarý desteklemeye yöneltmiþ-tir Reina da Mahir Çayan ve yeni-sömür-gecilik muhabbeti yapanlarýn baþýný çek-tiði bu demagoji ve yönelimin çýkýþ nokta-

sý ise, Mahir Çayan yoldaþýn þu saptamasýn-da bulunmaktadýr: özellikle II yeniden paylaþým

savaþýndan sonralarýný kaplayanan-ti-emperyalist ve millici akýmlar ,zorunlu olarak emperyalizmin sömü-rü metodunda deðiþiklikler yapmýþ-týr Bu deðiþiklikler emperyalizminçirkin yüzünün saklanmasý ve de sö-mürge ülkelerde pazar geniþletilme-sini amaçlayan yeni-sömürgecilikmetodlarýdýr **

Eski iþbirlikçilik günlerinin avantajlarýnýsürdürmek isteyen iþbirlikçi-tekelci burjuva-zi de, yabancý sermayenin yeni iþbirlikçisiolmayý bekleyen tekelleþememiþ sanayi veticaret burjuvazisi de, yükselen milliyetçi-lik dalgasý sayesinde yabancý sermayeninkendileriyle ortaklýk yapmak zorunda ka-lacaklarýný hesaplamaktadýrlar

Tüpraþ özelleþtirilmesi nin son dersi,iþbirlikçi-tekelci burjuvazi ile tekelleþeme-miþ sanayi ve ticaret burjuvazisinindoðru-dan yabancý sermaye giriþine karþý bellibir consensus a doðru yöneldikleridir Buconsensus un neo-milliyetçilik temeline

oturup oturmayacaðý ise, bugünün sorunudeðildir

** Mahir Çayan, Kesintisiz Devrim II-III

* Mehmet Kutman ýn sahibi olduðu Global MenkulDeðerler ile Ofer Grubu, Emekli Sandýðý na ait Kuþa-dasý Limaný nýn iþletmesini 25 milyon dolara 30 yýl-lýðýna üstlenmiþlerdir Konsorsiyumun % 20 lik di-ðer büyük ortaðý Rouse TRI Party, ABD li bir þirkettir%20 lik payla diðer yerli ortaðý olan Ýbrahim ÇeçenIC otellerinin sahibidir Grubun küçük ortaklarýndanNihat Özdemir in Limak Ýnþaat ý, Tekel in alkollü iç-

kiler bölümünü alan Mey Ýçki nin de ortaklarý arasýn-da yer almaktadýr Nihat Özdemir, ayný zamandaTayyip Erdoðan ýn takýmý .enerbahçe nin ikincibaþkanlýðýný yürütmektedir

Page 20: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 20/36

KURTULUÞ CEPHESÝ Eylül-Ekim 2005

YasallýðýnOportünizmi

Bir dönemler Türkiye solunda en çok

ve en sýk kullanýlan sözcüklerden birisioportünizm sözcüðüydü Günlük dildeoportünizm sözcüðü, revizyonizm ve pasi-fizm sözcükleri gibi, ideolojik ve politik an-lamýndan (kavramsal anlamýndan) çok,karþý görüþe yönelik bir suçlama ve haka-ret anlamýnda kullanýlmýþtýr Oligarþinin 12Eylül askeri darbesinden sonra baþlayansüreçte solda meydana gelen daðýlma, çö-zülme ve ideolojisizleþmeyle birlikte, opor-tünizm sözcüðü de (revizyonizm ve pasi-fizm sözcükleri gibi) yavaþ yavaþ günlükkullanýmdan çýkmýþ, sadece bazý teorikmetinlerde görülebilen bir sözcük halinedönüþmüþtür Bu deðiþim, özellikle Sovyet-ler Birliði nin daðýtýlmasýyla birlikte uluslara-rasý modern revizyonizmin merkezi yapýsý-nýn ortadan kalkmasýyla belirginleþmiþtir

1980 lerde solda ortaya çýkan ve giderekegemen unsur haline gelen ideolojisizleþ-me sürecinde pek çok kavram kullanýlmazhale gelirken, pek çok kavramýn içeriði bo-þaltýlmýþtýr Dolayýsýyla kavramlar ve hattapolitik sözcükler, artýk ne anlama geldiðibelli olmayan, herkesin kendine göre biranlam ve içerik yüklediði sýradan sözler ha-line dönüþmüþtür Oportünizm kavramý da,

bu süreçte içeriði boþaltýlmýþ kavramla-

rýn arasýnda yer almýþtýr Bugün herhangibir politik ve ideolojik metinde karþýlaþýlanoportünizm sözcüðü, gerek kavram olarak,gerek sözcük olarak bir suçlama ve haka-ret amacýyla kullanýlýyorsa da, bu sözcü-ðün ne anlama geldiði unutulup gitmiþtir

oportünizmin genel özellikle-ri üzerinde kýsaca duralým Oportü-nizm bukalemun gibidir Çeþitli kýlýk-lara bürünerek sosyalist hareket için-de ortaya çýkar Oportünizmin kýlýkkýyafetini o ülkenin ekonomik vesosyal bünyesi, iþçi sýnýfýnýn politikbilinç ve örgütlenme seviyesi, kýsa-ca ülkenin içinde bulunduðu dev-rimci aþamanýn niteliði belirler An-cak her çeþit oportünizm proletarya-nýn devrimci potansiyeline inanma-maya dayanýr Genellikle sað opor-tünizmin temelinde korkaklýk, azim- sizlik, ve proletaryanýn devrimci za- ferine inanmamak yatar Bu yanla-rýný örtmek için o, en keskin gözük-mek zorundadýr Aslýnda ise Marksiz-min lafýzlarýna, Stalin in deyiþiylekölece baðlý kalarak pasifizmini ser-giler Bir baþka deyiþle pasifizm ayný

Özlemi duyulacak olan mücadele, mümkün olan mücadeledir, ve mümkün olan mücadele belli bir anda verilmekte olan mücade- ledir Bu, kendini edilgen olarak kendiliðindenliðe uyduran sýnýrsýzoportünizm eðiliminin ta kendisidir (Lenin, Ne Yapmalý?, s 63 )

Page 21: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 21/36

Eylül-Ekim 2005 KURTULUÞ CEPHESÝ

zamanda dogmatiktir de Vebadankorkar gibi devrimden korkan Ýkin-ci Enternasyonal oportünizmi bununen somut örneðidir Bunlar Marks-izmde neyin kesin olduðunu yaniMarksizmin belkemiði olan diyalek-tiði hiç ama hiç anlamýþ deðillerdir Ve hepsinin de ortak yaný Kautsky -lerden Plehanov lara kadar, korkaklý-klarýný en süslü ve devrimci lafýzlar-la maskeleyerek Marksist önermeleriiçi boþ dogmalar haline getirmektegösterdikleri bilgiçlik ve lafazanlýkla-rýdýr

Oportünizmde ilke istikrarýdiye

birþey yoktur Düne kadar savundu-ðu ilkelerin niteliði kitlelerin gözün-de açýklýða kavuþunca, o bu ilkelerien aðýr suçlamalarla karalar Onuniçin tek þey önemlidir : Herþeye rað-men proletaryanýn devrimci hareke-tini nasýl pasifize edebilirim? Bueyleminde Marksist ilkeler sadecebasit birer araçlardýr *

Bugün bu sözleri bilen çok az insan vardýr 12 Eylül sonrasýnda solda egemenolan ideolojisizleþmenin tipik bir olgusu-

dur bu Kökleri ise, 1980 sonrasý uygulama- ya sokulan neo-liberal ekonomi politika-larda yatar

Serbest piyasa ekonomisi yle birliktebaþlayan yeni ekonomik iliþkilerde fýrsat-lardan yararlanma egemen bir zihniyet ha-line gelmiþtir Ülkenin en saygýn kurumuolarak sunulan TSK nin (Türk Silahlý Kuv- vetleri) sahibi olduðu holdingin (OYAK) ge-nel müdürü bile krizin olduðu yerde yenifýrsatlar vardýr diyebilmiþ ve OYAK Þubat

2001 krizinden en kârlý çýkan holdinglerdenbirisi olmuþtur **

Borsa spekülatörü, stokçu, karaborsacý, vurguncu, hortumcu birer oportünisttir Da-ha tam ifadeyle, ekonomik iliþkiler alanýn-da ticaret, fýrsatlarýn deðerlendirilmesinedayanan bir mantýkla yürütülür, bu neden-le de tüm ticaretle uðraþanlar oportünist-tirler Darda kalmýþ, baþý sýkýþmýþ herhangibir kiþinin elinde bulundurduðu herhangibir varlýðý ya da malý satmaya kalkýþtýðýnda,karþýsýnda bulduðu zihniyet oportünizm-dir En namuslu tüccar bile, karþýsýna çý-kan fýrsatlarý deðerlendirmesiyle ünlüdürHer ne kadar halk arasýnda aðlayanýn malý

gülene yaramaz sözü türetilmiþse de, herdurumda fýrsatçýlýk, ticaret dünyasýnýn ken-dine özgü mantýðý, zihniyeti ve nihayetin-de gerçeðidir

Daha yaþamlarýnýn ilkokul günlerindedöviz bürolarýyla tanýþan, TL olarak aldýklarýokul harçlýklarýný dolara nasýl çevirecekle-rini öðrenen kuþaklar için fýrsatlardan ya-rarlanmak akýllý olmanýn bir ölçüsü ol-muþtur Bu kuþaðýn insanlarý siyaset dün- yasýna yöneldiklerinde, karþýlarýnda bul-duklarý siyasal oportünizm olmuþtur ve

bunu da hiç yadýrgamamýþlardýr Solda le-gal olanaklardan yararlanma söylemininarkasýna gizlenen legalizm , ayný insanlartarafýndan ortak akýl ýn bir ürünü olarakkabul edilmiþtir Legal solun sözleri ve ya-zýlarý, baþka amaçlar ýn eðilip bükülmüþifadeleri olarak sunuldukça, ortak akýl ýn

aklý olarak oportünizm benimsenmiþtirPiyasanýn ihtiyaçlarýna göre eðitim yaygýn-

laþtýkça, piyasa bakýþ açýsý legal soldaoportünizmin örtüsü haline gelmiþtir Legalsol yayýnlarda egemen olan piyasa söy-lemleri bu durumun ifadeleri olmuþturKörfez Savaþý günlerinin söylemine uygunolarak devrim hedefine kitlenilmiþ , Mar-mara Depremi günlerinin söylemine uygunolarak da fay kýrýlmalarý ndan söz edilir ol-muþtur Küçük-burjuvazinin mangal parti-leri sol pikniklerin , belediyelerin halkkonserleri sol festivallerin yadýrganma- yacaðý bir ortam yaratmýþtýr

Oportünizm, fýrsatlardan devrimci mü-cadele adýna yararlanmak tan söz eder Ancak bundan anladýðý, devrimci mücade-le açýsýndan elveriþli koþullar dan yararlan-mak deðil, elveriþli fýrsatlarý kendi oportü-nist amaçlarý için kullanmaktan ibarettir

* Mahir Çayan,Yeni Oportünizmin Niteliði Üzerine,1970** Hiçbir þeyin uzun süre belleklerde tutulmadýðý,en acý veren olaylarýn bile birkaç gün içinde bizzato acýyý çekenler tarafýndan unutulduðu bir ülkedeTSK nýn holdinginin kriz vurgunculuðu da artýkanýmsanmamaktadýr T Özal için, helal olsun, ye-mesine yiyor ama birþeyler de yapýyor denildiði,OYAK ýn kriz vurguncusu olduðu bu ülkede, þimdisýra yeþil sermaye ye gelmiþtir AKP iktidarýyla bir-likte yeþil sermaye için yeni fýrsatlar ortaya çýkmýþ ve onlar da bu fýrsatlarý deðerlendirmektedirler .ýr-satçýlýk, ayýplanan, kýnanan ve kötülenen bir sýfat de-

ðil, özenilen bir meziyet olarak görüldüðü için, her yiyici, vurguncu ve hortumcu aferin alabilmekte-dir Tek koþul, aferin diyenlerin çýkarlarýna zarar vermemiþ olmaktýr

Page 22: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 22/36

KURTULUÞ CEPHESÝ Eylül-Ekim 2005

Oportünizmin en temel özelliði, devrim yapmak diye bir sorununun olmamasýdýrMahir yoldaþýn da ifade ettiði gibi, böyle birsorunu olmadýðý için, o en keskin görün-mek zorundadýr Pasifizmini keskin söz-lerle ve sloganlarla gizler Her çeþit oportü-nizmin ortak özelliði, ilkesizliktir, bütünsel ve kendi iç tutarlýlýðý olan bir siyasal çizgi- ye sahip olmamasýdýr

Örneðin yýllarca küçük-burjuva devrim-cisi diyerek karaladýklarý Che nin gençlikarasýnda büyük bir sempatiye sahip oldu-ðunu gördüklerinde, hiç tereddütsüz enkeskin Che yandaþý kesilirler Her buldukla-rý fýrsatta Che nin devrimciliðine, mücade-

leciliðine vb gönderme yaparlar Bu saye-de, kendilerinin de Che nin izinden gittik-lerini göstermeye çalýþýrlar Artýk Che, yýl-larca iddia ettikleri gibi maceracý deðil-dir, Che nin maceralarý her devrimci gen-cin örnek almasý gereken devrimci bir ya-þam olarak sunulur Oportünizm bunu ya-parken, özenle kendi görüþlerini gizleme- ye çalýþýr Onun için tek þey geçerlidir: kul-lanmak

Ýþte Çin KP sinin üç dünya teorisi ylebirlikte Enver Hocacý olan, Arnavutluk

Emek Partisi ni dünyanýn tek marksist-leni-nist partisi olarak kabul eden yeminli Che ve Küba devrimi karþýtlarý, bugün MLKPadýyla Che yi sahiplenme yarýþýna girmiþ-lerdir Resmi parti belgeleri nde þöyle ya-zarlar:

Maoizm, Küba ve Kuzey Kore yanlýsý akýmlar küçük burjuva sosya-lizmini savunan, iþçi sýnýfýyla sýnýfsaltemelden baðý olmayan ve bir neviiþçi sýnýfý-sosyalizm nostaljisi yaþayanhareketlerdir Bunlarýn siyasi anlayýþýbiraz kaþýnýrsa karþýmýza revizyonizmçýkar *

Oportünizmin belirgin özelliklerinden bi-risi de, devrimci mücadeleye iliþkin tutarlý ve bütünsel bir belirlemeye sahip olmama-sýdýr dedik Tutarlý ve bütünsel bir devrimteorisi, kendi varlýklarýna terstir Oportünizmher türlü fýrsat tan yararlanmayý hedefle-diðinden, devrim teorisi önlerine en büyükengel olarak çýkar Bu nedenle, onlarýn

devrim teorisi , her türlü mücadele biçi-mini kabul ettiklerini söylemekten ibaret-tir Eðer silahlý mücadele prestij kazanýrsa,

hiç çekinmeksizin gerilla þubeleri açar-lar, kendi oportünistliklerinin bilincinde ol-mayan iyiniyetli ve silahlý mücadelenin ge-rektiðini düþünen kadrolar bu gerilla þu-beleri nde görevlendirilir Böylece bir taþlaiki kuþ vurulur Hem silahlý mücadeleninprestij kazandýðý ortamda, bakýn biz de ya-pýyoruz diyerek kendi oportünistliklerinigizlemenin yeni bir yolunu bulurlar; hemde kendi içlerindeki silahlý mücadele yan-lýlarýný gerilla þubeleri yoluyla elde tutma- ya devam ederler

Oysa legalistlerin de illegal devrimteorileri vardýr Gerektiðinde bu teori orta- ya çýkartýlýr, kendilerine legalist diyenle-

rin aðzýnýn payý da verilir! Arnavutlukçu sosyal-emperyalistçi MLKPbakýn kendi teorilerini nasýl ortaya koyuyor:

Büyük kentlerin iç merkezlerin-de lokal, kentsel ya da bölgesel, ge-nel grevler, genel direniþler ve silahlýayaklanmalarý, bunlarýn hazýrlanma-sýnda milis ve müfrezenin, giderekpartizan savaþýnýn oynayacaðý rolüaçýklayan parti strateji ve taktiðine,bunlarý gerçekleþtirecek kuvvetlerinbiriktirilip hazýrlanmasýna sýký sýkýya

baðlanmamýþ bir parti çalýþmasýnýnhiçbir ufku yok demektir Ýçerisindelokal, bölgesel ayaklanmalarý, barýþ-çýl ya da yasadýþý her türlü kitle ha-reketi biçimini de kapsayan bir iç sa- vaþtan (iç savaþlar serisinden) genelayaklanmaya doðru ilerleyecek dev-rimci geliþme, her belirli durumdan-örneðin taktik dönemden- ileriyesýçrarken daima kapsamlý bir hazýr-lýðý gerektirir **

Görüldüðü gibi MLKP nin de bir teorisi,devrimin nasýl yapýlacaðýna iliþkin teorisi vardýr Teori ye göre, kentlerin iç merkez-lerinden baþlatýlacak olan grevler, direniþler ve silahlý ayaklanmalar, giderek genel grev-lere, genel direniþlere ve genel silahlý ayak-lanmaya dönüþecektir; bu dönüþüm süre-cinde, barýþçýl ya da yasadýþý her türlü kit-le hareketi biçimini de kapsayan bir iç sa- vaþ, iç savaþlar serisinden geçilecek ve bugeçiþ sürecinde partizan savaþý rol oyna- yacaktýr

Burada amacýmýz legal solun oportüniz-mini açýða çýkartmak olduðundan, burada

* MLKP, II Kongre Belgeleri, s 208 ** MLKP, II Kongre Belgeleri, s 94

Page 23: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 23/36

Eylül-Ekim 2005 KURTULUÞ CEPHESÝ

!

MLKP nin teorisi nin eleþtirisini yapacakdeðiliz Ancak MLKP nin teorisi nin Marks-ist-Leninist literatürdeki karþýlýðýnýn sovye-tik ayaklanma olduðu kesindir Onlarýntek yaptýklarý, bu sovyetik ayaklanma yý il-legal T K P revizyonizminden ödünç al-maktan ibarettir Dolayýsýyla ortada özgünbir teori bulunmamaktadýr Ama yine deSBKP revizyonizminin resmi temsilcisiolan T K P den birþeyleri ödünç alýrken,onlarýn her türlü basmakalýp sözlerini dealma becerisini gösterebilmiþlerdir Örneðin

iþe , kentlerin iç merkezlerinden denbaþlamak gibi Umarýz, bugün kendilerininher fýrsatta kullanmaktan çok hoþlandýklarý

varoþlar ýn, kentlerin iç merkezleri deðil,dýþ bölgeleri olduðunu da öðrenmeyebaþlamýþlardýr

Ýþte oportünizmin tipik özelliði Ezbere,basmakalýp sözleri yineleyerek teori ku-rarlar, ama somutta hiçbir geçerliliðe sahipolmayan bu teori nin dýþýnda pratik sergi-lerler Teori de kentlerin iç merkezlerin-de lokal, kentsel ya da bölgesel den genelayaklanmaya hazýrlýkta partizan savaþý nýnoynayacaðý rolden söz ederler, ama pratik-te gerilla yapan þubeler kurmakla yetinir-

ler *Legalizmin baþlý baþýna bir çizgi olduðugünümüzde, oportünistlere mevcut düze-nin ve devletin niteliði ortaya konularak le-gal mücadelenin mutlaklaþtýrýlmasýnýn yanlýþlýðý anlatýldýðýnda ise, hiç duraksa-maksýzýn biz legal ve illegal her türlü mü-cadeleyi kabul ediyoruz diyerek yanýt ve-rirler Oportünistler için, legal ve illegal ça-lýþma, silahlý ve silahsýz mücadeleler fýrsat-lara göre verilecek mücadelelerdir, ge-rektiðinde bu mücadeleleri yürütmektende geri kalmayacaklardýr Onlar, Lenin inþu sözlerini kendilerine dayanak yaparlar:

Sosyal-demokrasi kendi elini-kolunu baðlamaz, eylemlerini daha

önceden tasarlanmýþ herhangi birplanla ya da siyasal mücadele yön-temiyle sýnýrlandýrmaz; partinin elin-de bulunan güçlere denk düþtüðüsürece bütün mücadele araçlarýnýbenimser **

Ama Lenin in ayný konuda yazdýðý þusaptamalarý da görmezlikten gelirler:

Akla-uygun olmak koþuluyla,bütün mücadele araçlarýný, bütünmücadele plan ve yöntemlerini ilkeolarak kabul etmek ile belirli bir si- yasal anda sýký sýkýya uygulanan birplan gereðince hareket yönünü be-lirleme istemini birbirine karýþtýrmak,

eðer taktikten sözediyorsak, hastalýk-larý tedavi etmenin çeþitli yöntemle-rinin týp tarafýndan tanýnmasý ile bellibir hastalýða belli bir tedavi yöntemi-nin uygulanmasý gereðini birbirinekarýþtýrmayla ayný þeydir ***

Lenin in sürekli sistemli ve planlý ha-zýrlýktan , yani devrim strateji ve taktikleri-nin belirlenmesi ve buna baðlý olarak mü-cadelenin yürütülmesi gerektiðinden söz et-mesi oportünistler için hiçbir deðere sahipdeðildir Onlar için, varsa da yoksa da fýr-

satlardan yararlanmak önemlidir Bu ne-denle devrim stratejisi olmaksýzýn örgüt-sel çalýþmadan ve örgütlenmekten sözederler Onlarýn tek bildikleri, her fýrsattan yararlanarak örgütlenmek tir, örgütlenmiþinsanlarýn ne yapacaklarýnýn önemi yoktur

Bakýn Enver Hocacý sosyal-emperya-listçi oportünistler, Önderleþmek Ýçin Ka- dýn Kitlelerine Hücum baþlýklý bir yazýdaneler yazýyorlar:

Sadece toplantý, bildiri, basýnaçýklamasý vb ile yetinmemeli mü-cadele araçlarýmýzý geliþtirmeliyiz.ilm gösterimleri, sokak þenlikleri,tiyatro gösterimleriyle kadýnlara git-meliyiz Teknik geliþmeleri örgütlen-me çalýþmamýzda en iyi þekilde kul-lanabilmeliyiz Özellikle yaz aylarýn-da açýk hava etkinliklerini iyi deðer-lendirmeliyiz

Eylem tarzýmýzýn zenginleþtiril-mesi de bir zorunluluk olarak ken-dini dayatmaktadýr Burjuva medya-nýn görmezden gelemeyeceði ilginç-

* 1990 baþlarýnda kurduklarý ve Kolombiya daki M-19 gerilla örgütünden esinlenerek M-18 gerillalarýdedikleri örgütlenme bugün unutturulmuþtur Þimdi yine Kolombiya dan esinlenerek .ARC ýn yerli adap-tasyonu olarak .ESK ten söz etmektedirler M-18 inesinlenildiði Kolombiya daki M-19 gerilla örgütü si-lahlý mücadeleyi terk etmiþ ve legal sosyal-demok-rat örgüt haline dönüþmüþtür Þimdi esinlendikleri

.ARC ise, onlarýn yýllar boyu sosyal-emperyalizminajanlarý dedikleri Kolombiya Komünist Partisi nebaðlýdýr Umarýz bu ikincisi de, birincisi gibi tarihinunutturulmuþlarý safýna katýlmaz

** Lenin, Nereden Baþlamalý?*** Lenin, Ne Yapmalý?, s 61

Page 24: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 24/36

KURTULUÞ CEPHESÝ Eylül-Ekim 2005

"

likte eylemlere imza atabilmeliyizKýz kulesinde yapýlan tarzda, dikkat-leri üzerine çeken eylemler örgütle-me çabamýzý yoðunlaþtýrmalýyýzÖzellikle burjuvalarýn ve medyasý-nýn mekan tuttuðu yerlerde eylem-ler yapmalýyýz Bu her gün haberler-de bile dakikalarca gösterilen lükseðlence yerleri, tatil mekanlarý ola-bilir *

Burjuva medyanýn görmezden gele-meyeceði ilginçlikte eylemlere imza atabil-mek peþinde koþan bu Arnavutlukçusosyal emperyalistçilerin söyledikleri san-sasyonel eylemler den baþka birþey deðil-

dir Bu oportünistler, ne kadar çok san-sasyonel eylem yaparlarsa bilinçsiz kitle-nin kendilerine geleceðini ve kendilerinene kadar gelirlerse o kadar güçleneceklerihesaplarý içindedirler Bunun için kadýnkitlelere hücum talimatýyla hücum a ge-çerler ve varoþlarda yaþadýðýmýz semtleribirlikte güzelleþtirelim vb tarzda kampan- yalar örgütleyerek ** bu iþi yapacaklarýný

illegal yayýnlarýnda açýklarlarHayatýn her alanýnda örgütlenme söy-

lemleriyle, çokyönlü mücadele yürütülü-

yor havalarýyla ortalýkta dolaþan oportü-nistler, bir yandan kadýn kitlelere hücummarþý çalarken, diðer yandan þöyle yazabi-lirler:

Yapýlan araþtýrmalar, kadýnlarýnsezgisel zekasýnýn, ayrýntýlarý ayýrdet-me özelliðinin, güzel sanatlara yat-kýnlýðýnýn daha güçlü olduðunu gös-termesine karþý, rasyonel zeka, veri-ler üzerinden soyutlama-genelleme yapma, sonuç çýkarma ve coðrafi yön tayini, teknik beceri gibi yanla-rýnýn zayýf olduðunu göstermiþtir ***

Kadýnlarý rasyonel zeka ya sahip olma- yan ve hatta coðrafi yön tayini ni becere-meyen zayýf kiþilikler olarak düþünenoportünistler, kuruluþlarýnýn 11 yýlýný kok-teyllerle, havai fiþek gösterileriyle kutla-maktan da geri durmazlar Çünkü onlar

Devrimin zaferi için baþarýlý bir birlik dev-rimi gerçekleþtirerek 94 yýlýnýn 10 Eylül ün-

de tarihin döl yataðýna düþen MLKP dirler****, sapýna kadar erkek tirler

Ancak bunlar, Mao Zedung Düþün-cesi nden Arnavutlukçu çizgiye geçen, sos- yal-emperyalizm teorisini sadece illegalparti kongreleri nde ifade edip geçiþtirenlegal oportünistlere özgü deðildir Bu Arna- vutlukçu çizginin Sovyet sosyal-emperya-lizminin ajanlarý dedikleri T K P liler deayný özellikleri gösterirler

Sovyetler Birliði nin daðýtýlmýþlýðýyla bir-likte modern revizyonizmin merkezsiz ka-lýþýyla sahipsiz kalan yerli revizyonistler artýk

geçmiþten dersler çýkarmýþlar dýr Onlarda, diðer oportünist kardeþleri gibi, her tür-

den mücadele biçimini kabul ederler, ge-rektiðinde illegal ve hatta silahlý müca-deleye bile geçeceklerini kapalý kapýlar ar-dýnda yineleyip dururlar Gençlik kitlesinin12 Eylül sonrasýnda apolitikleþtirilmiþliðin-den yola çýkarak, akla gelebilecek her tür-den apolitik faaliyeti politik faaliyet gibisunmakta diðer yasal oportünistlerle yarýþýr-lar Birileri 11 yýl kutlamasý yaparken, on-lar 85 yýl etkinlikleri yaparlar

Onlar da, ML-KP nin KP si olarak birteori ye, devrim teorisi ne sahiptirler An-

cak ne KP-ML örgütlenmeleri gibi illegal,ne ML-KP ler gibi illegal görüntü altýnda le-gal çalýþma yapma geleneði ne sahip ol-madýklarýndan, bu teori lerini her yerdebulup öðrenmek olanaklý deðildir Sahipçýktýklarý 85 yýllýk TKP mirasý çerçevesinde,arif olan anlar, arayan bulur misali teori -leri sovyetik ayaklanma dan baþkasý deðil-dir Ancak devrimci durum a iliþkin kla-sik revizyonist bakýþ açýsýyla evrim ve dev-rim aþamalarýný birbirinden kesin çizgilerleayýrýrlar Dolayýsýyla MLKP ler gibi, biraz ora-dan, biraz buradan eklektik teori ler yeri-ne, milli krizin en olgun olduðu bir andagenel ayaklanmayla iktidarýn ele geçirilme-sine dayanan bir sovyetik ayaklanma teo-risi ne sahiptirler

Ýster dünün modern revizyonistleri ol-sun, ister sosyal-emperyalistçileri olsun, hertürden legal soldaki oportünizmin ortaközelliði, devrimci mücadelede yer almak is-teyen samimi unsurlarý kendi oportünist ör-gütlenmeleri altýna alýp kullanmaktan iba-rettir Bu nedenle, politik olarak aktif ke-simleri ve devrimci mücadeleye katýlmak

* Partinin Sesi, MLKP Merkez Yayýn Organý, Sayý:

45, Eylül-Ekim 2004** agy*** Teoride Doðrultu, Kadýn Psikolojisi, Sayý: 17, s80 **** Atýlým, Parti 11 yaþýnda, Sayý: 72, 16 Eylül 2005

Page 25: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 25/36

Eylül-Ekim 2005 KURTULUÞ CEPHESÝ

#

isteyenleri örgütleyebilmek için akla gel-medik yollar ve yöntemler geliþtirirler Ne-rede bir kitlesel eylem olsa, onlar oradahazýr ve nazýrdýrlar 1970 lerdeki gecekon-du direniþleri nden sonra gecekonducu-larýn T Özal ýn verdiði tapular la nasýl

emlak zengini olduklarýný bilmezliktengelip, yeniden gecekondu yýkýmlarýnýn yýl-maz savaþçýlarý olurlar SEKA iþçileri ey-lem yaptýðýnda onlar ordadýrlar Tüpraþ

özelleþtirmesi gündeme girince, yine le-gal solun oportünistleri hazýr ve nazýrdýrlarÝþlerine geldiðinde seçimleri boykot eder-ler, iþlerine geldiðinde seçimlere katýlma-nýn ne kadar önemli olduðuna iliþkin sayfa-

lar dolusu yazýlar yazarlar Bu pratik lerin-de kendilerine küçük-burjuva yaþam tar-zýnýkýlavuz olarak alýrlar Küçük-burjuvalar

mangal partileri ne gidiyorsa, onlar dapiknik düzenlerler; küçük-burjuvalar sa-

nat ve kültür iþleriyle uðraþýyorlarsa, onlarda kültür ve sanat alanýna özel ilgi du- yan, yetenekleri olduðunu sezdiðimiz kadro ve taraftarlarý teþvik etmek, desteklemeközel olarak görevlendirip, kendilerini geliþ-tirmeleri için olanak sunmak, ihmal edile-mez görevlerimiz arasýndadýr * diyerek or-

talýða çýkarlar Kendi söylemleriyle varoþ-larda yaþadýðýmýz semtleri birlikte güzelleþ-tirelim vb tarzda kampanyalar örgütle-mek ten söz ederler ve böylece küçük-bur- juva yaþam tarzýna uygun çevre oluþtur-mayý meþrulaþtýrýrlar

Bir yerde kitle leri þöyle ya da böyleetkileri altýna aldýklarýnda ise, tüm dikkat-lerini bu kitleyi nasýl ellerinde tutacakla-rýna yöneltirler Bunun için Lenin in þu söz-lerini sýkça yinelerler:

Gizli bir örgütü yönetmenin bü-tün sanatý, mümkün olan her þey-den yararlanmakta, herkese yapa-cak bir iþ vermekte ve ayný zaman-da bütün hareketin önderliðini, sýrf birtakým yetkilere dayanarak deðil,otoriteye, canlýlýða, daha fazla tec-rübeye, daha çok yönlülüðe ve dahafazla yeteneðe sahip olarak elde tut-makta yatar **

Buradan anladýklarý, nasýl olursa olsunherkese yapacak iþ vermek ten ibarettir

Bunun için akla gelmedik eylemler düþü-nürler ve önerirler Bu çerçevede havai fi-þek gösterileri düzenlerler, yaz aylarýndaaçýk hava etkinliklerini iyi deðerlendirirler ,Halil Ýbrahim sofralarý kurarlar 1 Mayýs gibidevrimci mücadelenin simgesi olan günlerise, birbirleriyle pankart ve kafa sayýsý yarý-þýna girdikleri birlik ve rekabet günleriolarak deðerlendirilir

Kýsacasý, oportünistler için, eylemdeMarksist ilkeler sadece basit birer araçlar-dýr

Ancak oportünizme karþý mücadele ko-

lay deðildir Oportünizm bukalemun gibi-dir Çeþitli kýlýklara bürünerek sosyalist ha-reket içinde ortaya çýkar Bu nedenle opor-tünizme karþý mücadele, oportünizmin bu-lunduðu her yerde ve ortaya çýktýðý her so-mutlukta yürütülmesi gereken bir mücade-ledir Marksist ilkeler onlar için basit bireraraç olduðu için, onlarýn teorik görüþleri-nin eleþtirisi fazlaca etkin deðildir Yapýlanher teorik eleþtiri karþýsýnda, kolaylýkla de-magojiye baþvururlar Kimi zaman küçüm-seyici bir havada siz yapýn da görelim di-

yerek eleþtirileri etkisizleþtirmeye çalýþýrlar,kimi zaman biz olmasak eleþtirecek birþey bulamayacaklar diyerek böbürlenirler

Bugün oportünizme karþý mücadeleninen zorlu olduðu bölüm, özlemi duyulacakolan mücadele, mümkün olan mücadele-dir, ve mümkün olan mücadele belli biranda verilmekte olan mücadeledir man-týðýnýn tartýþmasýz biçimde devrimci müca-delede yer alan ve almak isteyen kiþilerekabul ettirilmiþ olmasýdýr Oysa baþka birmücadele mümkün olmanýn ötesinde birgerçektir; tarihiyle, pratiðiyle ve teorisiylemevcuttur Politikleþmiþ Askeri Savaþ Stra-tejisi, bu tarihin, pratiðin ve teorinin gerçek-liðidir Tek yapýlmasý gereken, bu stratejikçizgi etrafýnda toplanmaktýr Oportünizmekarþý mücadelenin baþarýsýný belirleyecekolan da budur

* Partinin Sesi, Sayý: 45, Eylül-Ekim 2004** Lenin, Bir Yoldaþa Mektup

Page 26: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 26/36

KURTULUÞ CEPHESÝ Eylül-Ekim 2005

$

EMPERYALÝZMÝN BÝR DÜNYA SÝSTEMÝ OLDUÐUNU, KAPÝTALÝZ AÞAMASI OLDUÐUNU AKLIMIZDAN ÇIKARMAMALIYIZ VE O DÜNYAPINDA YENÝLGÝYE UÐRATILMAK ZORUNDADIR. BU MÜCADELENÝN TEJÝK SONU, EMPERYALÝZMÝN YIKILMASI OLACAKTIR. BÝZE, BU DÜNSÖMÜRÜLENLERÝNE VE AZGELÝÞMÝÞLERÝNE DÜÞEN PAY, EMPERYALTEMELLERÝNÝ ORTADAN KALDIRMAKTIR: BÝZ EZÝLEN ULUSLAR, ONSERMAYE, HAMMADDE, TEKNÝSYEN VE UCUZ EMEK VEREREK, VE ONDAN YENÝ EGEMENLÝK ARAÇLARI OLAN YENÝ SERMAYE, SÝLAH V

ÇEÞÝT MATERYAL ALARAK MUTLAK BÝR BAÐIMLILIK ÝÇÝNRÜKLENMEKTEYÝZ.

BU STRATEJÝK HEDE ÝN TEMEL UNSURUTÜM HALKIN GERÇEK KURTULUÞU OLACAK-TIR. PEKÇOK OLAYDA BU KURTULUÞ SÝLAH-LI MÜCADELEYLE GERÇEKLEÞECEK VE BÝ-ZÝM AMERÝKA DA SOSYALÝST DEVRÝM KÇINILMAZ OLACAKTIR.

EMPERYALÝZMÝN YIKILMASI HEDE LE-NÝRKEN, ONUN BAÞINI KÝMÝN ÇEKTÝÐKESÝNLÝKLE BELÝRLENMEK ZORUNDADIR. BU, ABD DEN BAÞKASI DEÐÝLDÝR.

TAKTÝK HEDE Ý, DÜÞMANI ÇEVRE-SÝNDEN KOPARIP ONU YAÞAM ALIÞ-KANLIKLARIYLA GERÇEÐÝN GÜCÜNÜNÇARPIÞTIÐI YERLERDE SAVAÞMAYA ZORLAMAK OLAN, GENEL ANLAMDA BÝR GÖREVÝ GERÇEKLEÞTÝRMELÝ- YÝZ. DÜÞMAN KÜÇÜMSENEMEZ; ABD ASKERLERÝ, TEKNÝK YETE-

NEKLERE SAHÝPTÝR VE ONUKORKUTUCU KILACAK ÖLÇÜDESÝLAHLARLA VE KAYNAKLARCA DESTEKLENMEKTEDÝR. ONUNSAHÝP OLMADIÐI ÞEY, BU-

GÜN ONUN EN BÜYÜK DÜÞ-MANI OLAN VÝETNAMLI AS-KERLERÝN EN YÜKSEK DÜ-ZEYDE SAHÝP OLDUKLARI

ErnestoChe Guevara

Page 27: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 27/36

Eylül-Ekim 2005 KURTULUÞ CEPHESÝ

%

ÝDEOLOJÝK MOTÝVASYONDUR. BÝZ, BU ORDUYU MORALÝNÝ BOZARAK YE-NEBÝLÝRÝZ VE BU MORAL, ONLARI BOZGUNA UÐRATARAK VE DAHA AZ-LA KAYIP VERDÝREREK BOZULABÝLÝR.

AKAT ZA ERE GÖTÜREN BU KISA YOL DAHA ÞÝMDÝDEN ÇOK AÇIKÇA ÝSTENMESÝ GEREKEN EDAKARLIKLARI ÝÇERMEKTEDÝR. VE BUNLAR, SÜRE-KLÝ OLARAK MÜCADELEDEN KAÇTIÐIMIZ VE BAÞKALARININ BÝZÝM ÝÇÝNKENDÝLERÝNÝ TEHLÝKEYE ATMALARINI ÝSTEDÝÐÝMÝZ ZAMAN DAYANMAYA MECBUR OLACAÐIMIZ EDAKARLIKLARDAN BELKÝ DAHA AZ ACI VERÝCÝOLACAKTIR.

SON KURTULACAK ÜLKE, BÜYÜK OLASILIKLA, SÝLAHLI MÜCADELE OL-MAKSIZIN VE EMPERYALÝZME KARÞI UZUN VE ACIMASIZ BÝR SAVAÞIN ET-KÝLERÝNDEN KAÇINARAK GERÇEKLEÞECEKTÝR. AMA BU MÜCADELEDEN VEBU MÜCADELENÝN DÜNYA ÇAPINDAKÝ SONUÇLARINDAN KAÇINMAK OLA-NAKSIZ OLACAKTIR; ONUN ETKÝLERÝ AYNI, HATTA DAHA BÜYÜK OLACAK-TIR. GELECEÐÝ ÖNCEDEN KESTÝREMEYÝZ, AMA ÖZGÜRLÜÐÜ ÖZLEYÝP DE

ZA ERÝN BÝR KIRINTISI OLARAK KENDÝ ÖZGÜRLÜÐÜNÜ BEKLEYEN VEONUN ÝÇÝN MÜCADELEDEN KAÇAN BÝR ULUSUN ÖNCÜSÜ OLMAYI ÝSTE-MEK GÝBÝ BOZGUNCU ÝÐVALARA ASLA KAPILMAMALIYIZ.

YARARSIZ ÖZVERÝLERDEN KAÇINMAK KESÝNLÝKLE DOÐRUDUR. BUNUNÝÇÝN DE BAÐIMLI AMERÝKA NIN KENDÝSÝNÝ BARIÞÇI YOLDAN KURTARMAK ÝÇÝN SAHÝP OLDUÐU GERÇEK OLANAKLARI AÇIKÇA ORTAYA KOYMAK ÇOK ÖNEMLÝDÝR. BÝZÝM ÝÇÝN BU SORUNUN ÇÖZÜMÜ ÇOK AÇIKTIR: BUGÜNKÜ AÞAMA, MÜCADELEYE BAÞLAMAK ÝÇÝN UYGUN BÝR AN OLABÝLÝR YA DA OLMAYABÝLÝR, AMA SAVAÞMAKSIZIN ÖZGÜRLÜÐÜ ELDE EDEBÝLECEÐÝMÝZKONUSUNDA HÝÇBÝR YANILSAMAYA KAPILAMAYIZ VE BÖYLE BÝR YANIL-SAMA HAKKINA SAHÝP DEÐÝLÝZ. VE BU SAVAÞ, NE GÖZYAÞARTICI BOM-BALARA KARÞI TAÞLARLA VERÝLEN BÝR SOKAK ÇATIÞMASI, YA DA PASÝ ÝSTGENEL GREV OLACAKTIR; NE DE EGEMEN OLÝGARÞÝLERÝN BASKI MEKA-NÝZMASINI ÝKÝ-ÜÇ GÜNDE YIKAN Ö KELÝ BÝR HALKIN ÇATIÞMASI OLACAK-TIR; BU MÜCADELE, UZUN, SERT BÝR MÜCADELE OLACAKTIR VE ONUNCEPHESÝ, ÞEHÝRLERDEKÝ GERÝLLALARIN BARINAKLARI, SAVAÞÇILARIN EV-LERÝ BASKI GÜÇLERÝ ONLARIN AÝLELERÝ ARASINDA KENDÝNE KURBAN-LAR ARAYACAKTIR , KATLÝAMLARA UÐRATILMIÞ KIRSAL NÜ US, DÜÞMANBOMBARDUMANI ÝLE YIKILMIÞ ÞEHÝRLER VE KASABALAR OLACAKTIR.

ONLAR, BÝZÝ BU MÜCADELEYE ÝTÝYORLAR; BU MÜCADELEYE HAZIR OL-MAK VE BU MÜCADELEYE GÝRÝÞMEKTEN BAÞKA BÝR ALTERNATÝ YOKTUR.

BAÞLANGIÇ KOLAY OLMAYACAKTIR; HATTA AÞIRI ÖLÇÜDE ZOR OLA-CAKTIR. OLÝGARÞÝLERÝN TÜM BASKI GÜCÜ, TÜM DEMAGOJÝ VE VAHÞÝLÝY-

LE ONLARIN AMAÇLARININ HÝZMETÝNDE OLACAKTIR. ÝLK SAATTE BÝZÝMGÖREVÝMÝZ HAYATTA KALMAKTIR; DAHA SONRA SÝLAHLI PROPAGANDA (VÝETNAMCA ANLAMIYLA, YANÝ DÜÞMANA KARÞI YÜRÜTÜLEN KAZINILSIN YA DA KAYBEDÝLSÝN AMA SAVAÞARAK ÇARPIÞMALARIN PROPAGANDASI) YÜRÜTEN GERÝLLA ÖRNEÐÝNÝ ÝZLEMEK OLACAKTIR: GERÝLLALARIN YE-NÝLMEZLÝÐÝ DERSÝ SAHÝPSÝZ KÝTLELER ARASINDA KÖK SALACAK; ULU-SAL RUHUN ELEKTRÝKLENDÝRÝCÝ GÜCÜ, DAHA ÞÝDDETLÝ BASKILARA KARÞIKOYMAK ÝÇÝN DAHA ZORLU GÖREVLERE HAZIRLAYACAK; MÜCADELENÝNBÝR UNSURU OLARAK NE RET, DÜÞMANIN NE RETÝ, BÝZÝ, ÝNSANIN DO-ÐAL SINIRLARINI AÞAN VE ONUN ÖTESÝNE GEÇEN, ÝNSANI ETKÝN, ÞÝDDET-LÝ, SEÇÝCÝ VE SOÐUK BÝR ÖLÜM MAKÝNASINA DÖNÜÞTÜRMEYE ZORLAYA-CAKTIR. BÝZÝM ASKERLERÝMÝZ BÖYLE OLMAK ZORUNDADIR; DÜÞMANDANNE RET ETMEYEN BÝR HALK VAHÞÝ BÝR DÜÞMANI YENEMEZ.

Page 28: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 28/36

KURTULUÞ CEPHESÝ Eylül-Ekim 2005

&

LEVENT ERTÜMER1959/BERGAMA

14 EYLÜL 1977/BERGAMA

LEVENT ERTÜMER ve .ARUK AÇÝL yoldaþ-lar, 1977 yýlýnda THKP-C/HDÖ üyesi olarak örgüt-sel faaliyette bulundular 14 Eylül 1977 günü faþistmilislere yönelik silahlý eylem hazýrlýðý sýrasýndayanlarýnda bulunan bombalarýn patlamasý üzerineyaþamlarýný yitirdiler

.ARUK AÇÝL1959/BERGAMA14 EYLÜL 1977/BERGAMA

ZÝYA ERDÖNMEZ1954 SÝVAS/KANGAL

17 EKÝM 1980 ÝSTANBUL/KADIKÖY

1954 Sivas/Kangal doðumlu Ziya yoldaþ, 1973yýlýnda Ýstanbul Ýktisat .akültesi ne giriþiyle devrimcimücadeleye aktif olarak katýlmýþtýr 1973-76 arasýn-da öðrenci hareketi içinde çalýþmýþ ve 1974 yýlýn-da AÖS ne yönelik faþist saldýrýlarda yaralanmýþtýr1975-76 döneminde ÝYÖKD Yönetim Kurulu üyesiolarak çalýþmýþ ve 1977 de THKP-C/HDÖ nin ÖncüSavaþýna baþlamasýyla birlikte profesyonel kadroolarak devrimci savaþa katýlmýþtýr 1979 sonlarýn-da THKP-C/HDÖ-Ýstanbul Ýl Komitesi üyeliðine ge-

tirilmiþ ve 1980 de Genel Komite üyesi olmuþtur17 Ekim 1980 günü Kadýköy Nüfus Dairesi nin ba-sýlmasý eylemi sýrasýnda oligarþinin resmi zor güçle-riyle girdiði çatýþmada katledilmiþtir

Page 29: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 29/36

Eylül-Ekim 2005 KURTULUÞ CEPHESÝ

'

1960 yýlýnda Adana da doðdu .aþist milis saldýrýlarýn yoðunlaþtýðý bir dönemde, lisede devrimci mücadeleye katýlmýþtýr Liseden sonra AdanaEðitim Enstitüsü ne girmiþ ve burada THKP-C/HDÖ nin örgütsel faaliyetle-riyle tanýþmýþtýr 1979 yýlýnda THKP-C/HDÖ üyesi olarak okul ve mahalleiliþkilerinde çalýþmýþ ve 1979 ortalarýnda Adana Çukobirlik Yað .abrikasý naiþçi olarak girerek, sendikal çalýþmalarýn örgütlenmesine katýlmýþtýr Bu çalýþ-malarýndaki etkinliði, sarý sendikacýlar tarafýndan etkisizleþtirilmek amacýylapolise ihbar edilmiþ ve bir süre polis tarafýndan gözaltýna alýnmýþtýr 1980baþýndan itibaren polis tarafýndan aranmasý üzerine, illegal örgütsel faali-yette bulunmakla görevlendirilmiþtir

14 Eylül 1980 günü Süleyman AYDEMÝR yoldaþla birlikte gerçekleþtir-dikleri cezalandýrma eylemi sonrasýnda oligarþinin resmi zor güçleriyle silahlýçatýþmaya girmiþler ve çatýþmada bir tank yüzbaþýsýný öldürmüþlerdir Serdar yoldaþ, çatýþma sýrasýnda aldýðý iki kurþun yarasý sonucu oligarþinin elinetutsak düþmüþtür

Olayda bir yüzbaþýnýn öldürülmesi nedeniyle 12 Eylül faþist askeri yöne-timi çýlgýna dönmüþ, halka ve devrimcilere duyduklarý bütün kinlerini Serdar yoldaþýn yargýlanmasýnda göstermiþlerdir

40 gün süren tüm yargý-yargýtay ve onay iþlemleri, hiç bir hukuk kuralý-

na uyulmaksýzýn gerçekleþtirilmiþ ve idam cezasý 25-26 Ekim 1980 gecesiinfaz edilmiþtirSerdar yoldaþýn son isteði, zafer günü yoldaþlarýyla birlikte içmeyi tasar-

ladýðý kahveyi, cellatlarýn gözlerinin içine bakarak içmek olmuþtur

SERDAR SOYERGÝN1960/ADANA

26 EKÝM 1980/ADANA

Page 30: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 30/36

KURTULUÞ CEPHESÝ Eylül-Ekim 2005

!

AB ye girelim de nasýl girersek girelim (mi?)

Cstwertskst þehrinde Marichelli Borboie adýnda ihtiyar bir kýz vardý So-fuluðuyla, kýz oðlan kýz oluþuyla, yaptýðý hayýr iþleriyle ün kazanmýþtý Kafa-sýný tek bir þeye takmýþtý Öbür dünyada Aziz Pierre nin elini sýkarak cen-nete girmek istiyordu

.akat Tanrý, bayan Borboie nin sabrýný sýnamak için olsa gerek onunbaþýna bir bela gönderdi Yetim kalan yeðeni Bobillas, bayan Borboie ninhayatýný zindan eyledi Bu dinsiz, imansýz haylaz çocuk, sarhoþluðu, kav-galarý, kötü kadýnlara düþkünlüðü, iyi kadýnlarý iðfal etmesi ile Cstwertskstþehrinin baþ belasý oldu

Derken efendim, ülkesinin karýþtýðý bir savaþ, bayan Borboie ye yeðe-ninden kurtulmak için bir fýrsat yarattý Yeðenini askere gönderecekti Bo-billas ý süvari birliðine yazdýrdý Atýna bindirip cepheye yolladý

Bobillas askere gideli altý ay olmuþtu Poldev ordularý sýnýrda savaþýrkenbir salgýn hastalýk Cstwertskst þehrini kasýp kavurdu

Bayan Borboie hastalýða ilk yakalananlardan biri oldu Ölümünü sükun-la karþýladý Malýný mülkünü kiliseye baðýþladý Tanrýnýn adýný anarak öldüHaber þehre yayýldýðýnda herkes ihtiyar kýzýn o akþam yemeðini cennetmelekleriyle birlikte yiyeceðinden emindi

Bayan Borboie, bu dünyada gözünü kapayýp, öbür dünyada açýnca, gökkapýlarýnda tuhaf bir manzara ile karþýlaþtý Savaþta þehit olan askerlericennete öncelikle aldýklarýndan siviller aylardýr cennet kapýsý önünde bekleþi-yordu Kalabalýðý yararak ve de askerlerin arasýna karýþarak birkaç defakapýya kadar ulaþýp, kapýdaki meleklere:

Beni tanýmadýnýz mý? Ben Bayan Borboie yim...Yaþým altmýþsekiz. Hâlâ bakireyim. Elime erkek eli deðmedi. Tanrý ve

kilise ne buyurdu, ne istedi ise yaptým. Benden istenip de yapmadýðým bir þey kalmadý

Cennete ben girmeyeceðim de kim girecek, þeklinde yakarmalarý hiçbir sonuç vermedi

Kapýnýn önünde sýra beklemeye baþladý O beklerken sýra sýra cennetegiren askerleri izledi Kahroldu Günler, aylar geçti

Bir gün birden irkildi Önünden geçen atlýlarýn biri, ciðeri beþ para et-mez yeðeni Bobillas deðil miydi? Ýsyan edercesine atlýlara doðru atýldý:Hey, sefil herif... Þerefsiz haydut... Sen de mi cennete giriyorsun?

Hem de ben burada, kapýnýn önünde günlerdir, aylardýr beklerken

AB ye bir an önce girelim denasýl girersek girelim

Page 31: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 31/36

Eylül-Ekim 2005 KURTULUÞ CEPHESÝ

!

Bobillas, ihtiyar kadýný gördü: Aðlama, seni de sokarým cennete dedi Belinden kavradýðý gibi atý-

nýn arkasýna oturttuÝhtiyar kadýn ne olduðunu anlayamadan cennetin kapýsýna geldiler Aziz

Pierre, askerin atýnýn terkisindeki yaþlý kadýný gördü:Hey asker, durun bakalým... Atýn terkisindeki bu kadýn da kim oluyor?O giremez! diye baðýrdý

Ýhtiyar kadýn korkusundan ne yapacaðýný þaþýrmýþ, tam anlamýyla çök-müþtü Nerede ise attan düþecekti Süvari Bobillas, üzengilerinin üzerindehafifçe doðruldu Kalpaðýný çýkararak Aziz Pierre yi selamladý:

Alayýn orospusudur, efendim! Ha pekala.. Alayýn orospusu ise mesele yok... Geçin

Bayan Borboie, bu muazzam alçalýþý, bir hýçkýrýk içinde sineye çektiBir bakire ve de Tanrý nýn sevgili kulu olarak giremediði cennete, alayýnorospusu olarak girmiþti Ne yapabilirdi ki Burada niçinler, nasýllar hiç-bir anlam taþýmýyordu

Bu hikâyeyi, Varlýk Yayýnlarý tarafýndan 1956 yýlýnda bastýrýlan 1 TL fi-yatla satýlan Marcel Ayme nin Duvargeçen isimli hikâye kitabýnda oku-muþtum Daha önce baþka olaylar nedeniyle de okuyucularýma aktardýðýmbu hikâyeyi bugün ekonomi sayfasýnda yayýmlamamýn bir nedeni var Çokbekledik, çok fedakârlýk ettik Alýnganlýk göstermeye ve de dert etmeyegerek yok AB ye bir an önce girelim de nasýl girersek girelim havasýnýnaðýr bastýðý þu günlerde hikâyeyi sayýn okuyucularýma hatýrlatmak istedim

[Güngör Uras, Milliyet , 3 Ekim 2005 ]

Page 32: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 32/36

KURTULUÞ CEPHESÝ Eylül-Ekim 2005

!

Ýþte Oligarþi ve AKP Zenginleri!100 Milyar Dolarlýk 100 Ýþbirlikçi

+ 4 milyar $1 Koç Koç Holding2 Sabanc ý Sabanc ý Holding

3-4 milyar $3 ªahenk Doðuþ Grubu4 Ayd ýn Doðan Doðan Holding

2-3 milyar $5 Ülker Ülker Grubu6 Dinçkök Akkök Grubu7 Eczac ýbaþý Eczac ýbaþý Holding8 Þarýk Tara Enka Holding

1.5 –2 milyar $9 Kamil Yaz ýcý Anadolu Grubu10 Ýzzet Özilhan Anadolu Grubu

11 As ým Kocabýyýk Borusan Holding12 Konuko ðlu Sanko Holding13 Ahmet N. Zorlu Zorlu Holding14 H üsn ü Özye ðin Fiba Holding

1-1.5 milyar $15 Turgay Ciner Park Grubu16 Çolako ðlu Çolako ðlu Grubu17 Ýhsan Doðramacý Tepe Grubu18 Faruk-Cengiz Yal çýn Makyal Ýnþaat19 Ýsak Lodrik Enboy Tekstil20 Kadir Has Has Grubu21 Ahmet Çalýk Çalýk Grubu22 Yýlmaz Soyak Soyak Ýnþaat23 Salih Tatl ýcý Tatl ýcý Grubu24 Kibar Ailesi Kibar Holding25 Necati Kurmel Saray Hal ý

750 milyon-1 milyar $26 Feyyaz Berker Tekfen Holding27 Nihat G ökyiðit Tekfen Holding28 Necati Ak çaðlýlar Tekfan Holding29 Boyner Ailesi Boyner Holding30 Demir Sabanc ý -31 Ýdris Yamantürk Güriº Holding32 Demir Karamanc ý O.Anadolu Tekstil33 Lucien Arkas Arkas Holding34 O ðuz Gürsel Kiska Holding35 Ýshak Alaton Alarko Holding

36 Garih Alarko Holding37 Kamhi Profilo Holding38 Çarm ýklý Nurol Holding39 Sudi Özkan Özkanlar Grubu

Onlar Türkiye nin en zengin kiþi ya da ai-

leleri Bazýlarý dünya çapýnda dereceye gi-ren servetlere sahip Türkiye nin en çok me-rak edilen, en güçlü topluluðunu oluþturuyor-lar Ekonomist , bu yýl ikincisini yaptýðý ve cid-di bir referans olan araþtýrmasýný, bu yýl dabüyük bir özenle gerçekleþtirdi Türkiye ninen zengin 100 kiþi-ailesi belirlendi Buna ekolarak servet artýþý ile birlikte tüketim eðilim-leri ve yaþam biçimlerindeki deðiþim de ince-lendi Ýþte Türkiye nin en tepesindekiler veonlarýn temsil ettiði sosyo-ekonomik grubunmerak edilen yaþam biçimleri

ZENGÝNLER ÝÇÝN VEYA YOK,VE VAR

Ekonomi biliminin üzerine kurulduðu te-mel düþünce, insanlarýn elindeki kaynakla-rýn sýnýrlý, ihtiyaçlarýn ise sonsuz olmasý Oy-sa onlar için neredeyse kaynaklar da sonsuzDolayýsý ile ekonomi biliminin üzerine inþaedildiði temel, ultra-zenginler tarafýndan sar-sýlabiliyor Onlar için veya yok, ve var .er-rari ya da Mercedes arasýnda seçim yapmak

zorunda deðiller Ýkisini de hatta daha fazla-sýný alabiliyorlar ve alýyorlar da .arklý kulla-nýmlar için farklý otomobillere sahipler

Konut sahipliðinde de benzer bir durum

[Aþaðýdaki yazý Türkiye'nin En Zengin 100Kiþisi sýralamasýný yapanEkonomist dergisin-den alýnmýþtýr Yazýyý olduðu gibi yayýnlýyoruz:]

Page 33: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 33/36

Eylül-Ekim 2005 KURTULUÞ CEPHESÝ

!!

nede geçirdiklerini, iþadamlarýnýn ise sýklýklatekneyi býrakarak kýsa sürelerle iþlerinin baþ-larýna döndüklerini anlatýyor

Rahmi Koç, Mustafa Koç, Cem Boyner,Ömer Dinçkök gibi isimler her yýl Göcek tebuluþurlar Toplu halde 3 gün-1 hafta bura-da kalýnýr Tekne davetleri verilir Sonra her-kes kendi yoluna gider Tekne ile açýlýrlar

Verdikleri davetlerden hiç kimsenin haberi ol-maz Hiç kimsenin haberi olmadan çok faz-la davet verirler Ve bu davetlere magazinbasýnýnýn sýzmasýna imkan yoktur

.ÝYATLARI SONSUZ

Dünyanýn belki de en çok taklit edilenürünü olan Louis Vuitton, 1854 yýlýndan buyana þýk seyahat sanatýnýn güçlü sembolüolarak tanýnýyor Louis Vuitton, Türkiye de ilkmaðazasýný 1996 da Niþantaþý nda açtýðýndamaðaza önünde kuyruk oluþmuþtu Türkiye -de sadece hazýr çanta satmayan Louis Vuit-ton, özel sipariþ de alýyor Çantalarýn fiyatla-rý bin 500 dolardan baþlarken özel sipariþlerin

söz konusu Boðaz kýyýsýnda bir yalý sahibiolmak, her zenginin gönlünde yatýyor Türki-ye nin en zengin ailelerinin büyük kýsmýnýnBoðaz da bir yalýsý mutlaka bulunuyor Hattabazý ailelerin birden fazla yalýsý olduðu bili-niyor

Ancak yalý arzý artmadýðý için talep þehir dýþýndaki konutlara yönelmiþ durumda En te-

pedekilerin yalýlardan sonraki ilk seçimi Bey-koz Konaklarý gibi çok üst düzey gelir grup-larýna hitap eden projeler oluyor

Bu kiþilerin günlük yaþamlarý ise bir baþ-ka merak konusu

Hello Dergisi Eðlence editörü Ersin Sü-zer, Türkiye nin en elit kesiminin Ýstanbul dakifavori mekanlarýný, Reina, Ulus 29, Þamdan,Vogue, Hisar da Ýskele, Bebek Balýkçýsý ve

Anadolu Yakasý nda Serdar Bilgili nin sahipolduðu A jia otel ve restoraný olarak sýralýyor

Tek bir farkla, onlar bu mekanlara kame-ralar ve kameralar önünde olmak isteyen in-sanlar evlerine döndükten sonra genellikle dehafta ortasý gidiyorlar

Ersin Süzer, ailelerin yazý çoðunlukla tek-

500-750 milyon $40 Zafer Y ýldýrým Orjin Grubu41 Zafer Kur ºun Orjin grubu42 Ýnan Kýraç Kýraça

43 Selahattin Beyaz ýt Bayaz ýt Grubu44 Murat Varg ý Turkcell45 Erol Üçer Gama Ýnþaat46 Ulusoy Ailesi Ulusoy Holding47 M. Nazif G ünal MNG Holding48 Nihat Özdemir Limak Ýnþaat49 Celal S önmez S önmez Holding50 M.Tahincio ðlu Kent G ýda51 Ethem Sancak Hedef Grubu52 ªükrü ªankaya Ye ºim Tekstil53 Ünsal Aysal Unimar54 Sel çuk Ya ºar Ya ºar Holding55 Çiftçi Ailesi Çiftçiler Holding56 Firuz Kanatl ý Eti Grubu57 Sadio ðlu Banker58 Recep Yaz ýcý Diler Grubu59 Mermerci Akfil Tekstil

300-500 milyon $60 Kemal G ülman G ülman Grubu61 Aziz Zapsu Azizler Holding62 Recep Gencer Ba ðfaþ63 Boydak Ailesi Boydak Grubu64 Ali-Ýsmet Abalýoðlu Abalýoðlu Holding65 Kemal ªahin ªahinler Holding66 Ýsfendiyar Zülfikar Zülfikalar Grubu67 Mustafa Baysal Baysal Tekstil68 Ýbrahim Bodur Kale Grubu

69 Erdo ðan Özgörkey Özg örkey Grubu

70 Ahmet Çetinkaya Saray Örme71 Hasan Aslan Ortado ðu Rulman72 Ahmet Kele þoðlu Sel çuk Ecza73 Ertu ðrul Kurdoðlu Ata Holding

74 Nafi G üral G üral Porselen75 Yüksel Gamgam Gamgam Grubu76 Ýmam Altýnbaþ Altýnbaþ Holding77 Molu Ailesi Karsu Tekstil78 Eskiyapan Nuh Grubu79 Ýlyas Özsüer Maya Ýnþaat80 Nuri Özalt ýn Özalt ýn Grubu81 Adnan Çebi Makyol Ýnþaat82 Ýhsan Kalkavan Kalkavan Deniz83 H üseyin Özdilek Özdilek Grubu

200-300 milyon $84 Vitali Hakko Vakko85 Hamdi Ak ýn Afken86 Burhan Silahtaro ðlu Silkar Holding87 Nuri Ak ýn Akýn Tekstil88 Nevzat Kalkavan T ürkom Grubu89 Melih Sipahio ðlu Tamek Holding90 C.Kaptano ðlu Kaptano ðlu D.91 Fikret Öztürk Opet92 T. Haznedaro ðlu H.Ýnþaat93 Murat Dedeman Dedeman Holding94 Ahmet Eren Eren Grubu95 Barut Abdi Ýbrahim Ýlaç96 Cemalettin Sarar Sarar Giyim97 Bayram Aslan Ýçdaþ98 G ürel Ailesi Sunel T ütünc ülük99 Fikret Evyap Evyap Grubu

100 T ürkan Özsezen Gripin

Page 34: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 34/36

KURTULUÞ CEPHESÝ Eylül-Ekim 2005

!"

fiyatlarý tahmin edilemeyecek rakamlara çý-kýyor .iyatlarý tanýmlayanlar, 1 500 dolardansonsuza terimini kullanmayý tercih ediyorÜst fiyat limiti sonsuz markalardan birisi deTiffany& Co Þirketin yönetim kurulu üyesiDilek Erten, yeni ürünlerin yýlda bir ya da ikikez yapýlan çok özel bir defileyle tanýtýldýðýnýsöylüyor .iyatlarsa 30 bin dolardan baþlayýp

sonsuz a doðru gidiyor!Türkiye de de satýþa sunulan Nokia nýn

kardeþ þirketi Vertu cep telefonlarý da 30 bineuroluk fiyatýna raðmen gördüðü ilgidenmemnun El yapýmý, safir kristal ekranlý, ya-kut taþlardan oluþan telefonu, piyasaya çýktý-ðý mayýs ayýndan bu yana Süzer Holding in

veliahtý Baran Süzer in de dahil olduðu 100Türk satýn almýþ

Þaþalý yaþama bir örnek de, Türkiye ninönemli ailelerinden birinin özel jetinde baþhostes olarak çalýþmýþ Diana dan:

Yýlýn sadece 6 ayý çalýþýyordum Ancakçalýþtýðým aylarda 24 saat her an çalýþmayahazýr oluyordum Cebimde bir çaðrý cihazývardý Gece bir anda Milano da alýþveriþe git-mek isteyebiliyorlardý Birkaç kez iþ saatleridýþýnda ünlü ayakkabý maðazalarýna ya dadükkanlara gittiðimiz oluyordu Dükkanýn sa-hibini arayýp dünyanýn en ünlü alýþveriþ mer-kezlerindeki bazý maðazalarý açtýrabiliyor-lardý

Page 35: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 35/36

Eylül-Ekim 2005 KURTULUÞ CEPHESÝERÝÞ YAYINLARI Ýnternet Adresi: www.kurtuluscephesi.com www.kurtuluscephesi.org www.kurtuluscephesi.net

E-Posta Adresi:kurcephe@kurtuluscephesi orgerisyayinlari@kurtuluscephesi org

MAHÝR ÇAYAN :KESÝNTÝSÝZ DEVRÝM II-IIITHKP-C/HDÖ :TÜRKÝYE DEVRÝMÝNÝN ACÝL SORUNLARI-IÝLKER AKMAN:MEVCUT DURUM VE DEVRÝMCÝ TAKTÝÐÝMÝZTHKP-C/HDÖ :OLÝGARÞÝ NEDÝR?THKP-C/HDÖ :MARKSÝZM-LENÝNÝZM BÝR DOGMA DEÐÝL, EYLEM KILAVUZUDUR-IIITHKP-C/HDÖ :THKP-C/HDÖ VE 15 YILTHKP-C/HDÖ :POLÝTÝKLEÞMÝÞ ASKERÝ SAVAÞ STRATEJÝSÝ VE DEVRÝMCÝ TAKTÝÐÝMÝZTHKP-C/HDÖ :GRAMSCÝ ÜZERÝNETHKP-C/HDÖ :REVÝZYONÝZMÝN REVÝZYONUTHKP-C/HDÖ :ULUSAL SORUN ÜZERÝNETHKP-C/HDÖ : BDS : BÝR PRAGMATÝK SAPMA THKP-C/HDÖ : YENÝ OPORTÜNÝZM ÜZERÝNETHKP-C/HDÖ :ZA ER BÝZÝM OLACAKTIR! [Ankara Davasý Savunmasý]THKP-C/HDÖ :DEVRÝM PROGRAMLARITHKP-C/HDÖ :RUS DEVRÝMÝNDEN ÇIKAN DERSLER

THKP-C/HDÖ :ESKÝ BÝR GERÝLLANIN EMEK ÝTHKP-C/HDÖ :PASS VE YENÝ ÇÖZÜM ÜN IRSATÇILIÐI

DEVRÝMCÝ MARÞLAR VE EZGÝLER DÜNYADA VE TÜRKÝYE DE EKONOMÝK BUNALIM[Kurtuluþ Cephesi Seçmeler-I]LAÝKLÝK VE ÞERÝATÇILIK ÜZERÝNE[Kurtuluþ Cephesi Seçmeler-II]

Page 36: Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

8/14/2019 Kurtuluş Cephesi, Sayı: 87, Eylül-Ekim 2005

http://slidepdf.com/reader/full/kurtulus-cephesi-sayi-87-eyluel-ekim-2005 36/36

Tarihte devrimci düþünürlerin öðretileri ile, kurtuluþlarý için

savaþým veren ezilen sýnýflar önderlerinin öðretileri baþýna bir-çok kez gelen þey bugün de Marks öðretisinin baþýna geliyorEgemen sýnýflar, saðlýklarýnda büyük devrimcileri ardý arkasý gel-mez kýyýcýlýklarla ödüllendirirler; öðretilerini, en vahþi düþmanlýk,en koyu kin, en taþkýn yalan ve karaçalma kampanyalarýyla karþý-larlar Ölümlerinden sonra, büyük devrimcileri zararsýz ikonlardurumuna getirmeye, söz uygun düþerse, azizleþtirmeye, ezilensýnýflarý teselli etmek ve onlarý aldatmak için adlarýný bir hâleile süslemeye çalýþýrlar Böylelikle, devrimci öðretileri içeriðinden yoksunlaþtýrýlýr, deðerden düþürülür ve devrimci keskinliði gide-rilir Burjuvazi ve iþçi hareketi oportünistleri, bugün iþte marksiz-mi evcilleþtirme biçimi üzerinde birleþiyorlar Öðretinin devrimci yaný ve devrimci ruhu unutuluyor, siliniyor ve deðiþtiriliyor Bur- juvazi için kabul edilebilir ya da öyle görünen þeyler, ön planaçýkarýlýyor ve övülüyor Bugün bütün sosyal-þovenler, -gülmeyin!-

marksist tirler Ve daha düne dek marksizmin kökünü kazýmaiþinde uzmanlaþmýþ burjuva Alman bilginleri, þimdi bir soygunsavaþýnýn yürütülmesi için son derece iyi örgütlenmiþ o iþçi sen-dikalarýný eðitecek bir ulusal-Alman Marks tan gitgide daha sýksözediyorlar!

Lenin, Devlet ve Devrim