İŞ saĞliĞi ve gÜvenlİĞİ dergİsİ · bu sayıda 20 İngİltere'de İŞ saĞliĞi ve...

68
YIL: 9 2009 SAYI: 44 EKİM - KASIM - ARALIK T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ

Upload: others

Post on 08-Oct-2019

10 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

YIL: 9 2009SAYI: 44 EKİM - KASIM - ARALIK

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞIİŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ

Page 2: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

bu sayıda

20İNGİLTERE'DEİŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİHatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisiİş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİÇOCUK İŞÇİLERAyşegül Ercanİnşaat Yüksek Mühendisi,Ulaştırma Bakanlığı DLH Genel Müdürlüğü

25

14

47 27HUKUKİ YÖNDEN

RİSK DEĞERLENDİRMESİDr. Mahmut KabakcıİTÜ İşletme Fakültesi

İşletme Mühendisliği Bölümü Hukuk Anabilim Dalı

ALMANYA-BAUAFEDERAL İŞ SAĞLIĞI VEGÜVENLİĞİ ENSTİTÜSÜ ALMANYAKAZA SİGORTASI SİSTEMİB. ATLI, F. IŞIK COŞKUNSES, İ. ÇAKARİSG Uzmanları, İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü (İSGÜM)

BOYA SEKTÖRÜNDE SOLVENT KULLANIMI:İŞ GÜVENLİĞİ AÇISINDAN TEHLİKELERİ VE

ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLEREsin A. KÜRKÇÜ, İSG Uzmanı,

İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü,(İSGÜM)

Page 3: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

içindekiler

ETKİNLİKLER52Dergide yayımlanan yazılar kaynak gösterilerek

iktibas edilebilir. Yayınlanan yazılardan doğacak

sorumluluk yazara aittir.

Tasarım / Baskı

İletişim:

ART Ofset Matbaacılık

Yay. Org. San. Tic. Ltd. Şti.

2. Cd. 38. Sk. No: 8/11

06520 Balgat / Ankara

Tel: 0312. 284 41 25

Fax: 0312. 284 29 89

[email protected]

Yazışma AdresiÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıİş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

İnönü Bulvarı No: 42 İ - Blok Kat 406100 Emek / Ankara

Tel: 0312. 296 68 20 - Faks: 0312. 215 50 [email protected]

10 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ALANINDA GÜRÜLTÜ ÖLÇÜMLERİKİŞİSEL MARUZİYET HESAPLAMA,KULLANILACAK KULAK KORUYUCUNUN SEÇİMİHüseyin SEZEK, Fizikçi, İSGÜM Kocaeli Lab. Şefi

20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİHatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

37 ÖRGÜTSEL BAĞLILIK ÇERÇEVESİNDE İŞE GÖNÜLDENADANMA (ENGAGEMENT)Yeter DEMİR, İ ı . ı İ ş ş ığı, ıller Bankas Genel Müd Uluslararas li kiler Daire Ba kanl AB Uzman

25 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ, ÇOCUK İŞÇİLERAyşegül Ercan, İnşaat Yüksek Mühendisi,Ulaştırma Bakanlığı DLH Genel Müdürlüğü

41 ALMANYA'DA İŞ SAĞLIĞI ÖRGÜTLENMESİVE GEZİCİ İŞ SAĞLIĞI HİZMETLERİNİN ORGANİZASYONUİSGÜM - tarafından düzenlenen geziden izlenimler)(

Dr. Ayşe Öztürk , Dr Buhara Önal, Dr Nuri Vidinli, Dr Erkin Tanİş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü (İSGÜM)

4 KIRMA-ELEME TESİSLERİ VE ASFALT PLENTLERİNDE KARŞILAŞILANBAŞLICA RİSKLER VE HAVA KİRLETİCİLERİNİNEMİSYONLARINI AZALTICI ÖNLEMLERProf. Dr. Mesut ANIL,Dr. Nil YAPICI,Arş. Gör. Mehmet TÜRKMENOĞLU,

Ç.Ü. Maden Müh. BölümüÇ.Ü. Maden Müh. Bölümü, Öğretim Görevlisi

Ç.Ü. FBE Araştırma Görevlisi

14 BOYA SEKTÖRÜNDE SOLVENT KULLANIMI:İŞ GÜVENLİĞİ AÇISINDAN TEHLİKELERİ VEALINMASI GEREKEN ÖNLEMLEREsin A. KÜRKÇÜ, İSG Uzmanı,İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü, (İSGÜM)

32 İŞ ORTAMINDA VERİMLİLİĞİ ETKİLEYENDAVRANIŞSAL FAKTÖRLERİpek İMİRLİOĞLU, Milli Prodüktivite Merkezi Uzmanı

47 ALMANYA-BAUAFEDERAL İŞ SAĞLIĞI VEGÜVENLİĞİ ENSTİTÜSÜ ALMANYA KAZA SİGORTASI SİSTEMİB. ATLI, F. IŞIK COŞKUNSES, İ. ÇAKARİSG Uzmanları, İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü (İSGÜM)

27 HUKUKİ YÖNDEN RİSK DEĞERLENDİRMESİDr. Mahmut KabakcıİTÜ İşletme Fakültesi İşletme Mühendisliği Bölümü Hukuk Anabilim Dalı

Page 4: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ

Kasım ÖZER

İsmail GERİM

Mustafa BİRBENLİ

Yazışma AdresiÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

Üç ayda bir yayımlanır.Ücretsizdir.

İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü AdınaSahibi

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Yayın Yönetmeni

Yayın Kurulu

İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğüİnönü Bulvarı No: 42 İ - Blok Kat 4

06100 Emek / AnkaraTel: 0312. 296 68 20 - Faks: 0312. 215 50 28

www.isggm.gov.tr - [email protected]

Adnan A IRA. Rıza ERGUNBuhara ÖNALÇi dem ÜNALDemet ÜNVER

Garip ERELsmail GÜLTEK N

smail ÇEL KN. Gül NCEKARANeslihan D M C

Nuri V D NLÖ. Deniz ERATAK

Ğ

ğ

İ İİ İ

İİ İ İ

İ İ İ

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi'nin amacı iş sağlığı ve güvenliği alanındakonusunda uzman kişiler tarafından yazılan derleme yazılar,makaleler, çeviriler sunarak bilgi alışverişinin sağlanması, farklıgörüşlerin tartışılması ve yeni görüşlerin ortaya çıkmasına katkıdabulunulması, dünyada ve Türkiye'de sektör haberlerininduyurulmasıdır.

Üç ayda bir olmak üzere yılda 4 sayı olarak yayımlanmaktadır.

Yayınlanan yazıların içeriği ve biçimi editörler tarafından özenlegözden geçirilmekle birlikte yazılarda belirtilen görüşler yazara aittir.

Bu derginin tüm içeriğinin telif hakkı kuruma aittir. Dergi içeriğinintamamen ya da kısmen elektronik, mekanik, fotokopi veya başkabiçimde çoğaltılması kurumun iznine tabidir.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞIGENEL YAYIN NO: 161

Page 5: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

tahsili var, bilgisi var ama yine de bu hareketi yapmış. ”İşteburada eğitimden söz etmemiz gerekmektedir.Eğitim, kişiye kurallara uygun davranması ve çalışmasıgerçeğini anlatmak, öğretmek ve meleke haline getirtmekyani alışkanlık kazandırmaktır. Aksi halde hafızasınadoldurulan bilgi kişiyi her zaman uygulamaya sevketmeyebilir. O bilgiyi parlatacak-cilalatacak uygulamayasevk ederek daha da geliştirip güzelleştirecek olan eğitimve takip yani kontroldür.“Ben gereken bilgiyi verdim”deyipuygulamayı işçisinden bekleyen işverenlerin işyerlerinde,maalesef iş kazalarının daha fazla yaşandığını görüyoruz.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kuruluş amacınauygun olarak; çalışma hayatını düzene koymak, çalışmabarışını sağlamak, iş kazası ve meslek hastalıklarını önle-meye dönük gerekli tedbirleri aldırmak için bir dizi Kanun,Tüzük veYönetmelikler yayınlamıştır. Son olarak 5763 sayılıKanun ile iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin işyeri dışın-dan da alınabileceği hükme bağlanmıştır. Bu Kanunun 81nci maddesine dayanılarak hazırlanan ve iş sağlığı vegüvenliği profesyonelleri diye tabir ettiğimiz iş güvenliğiuzman ve işyeri hekiminin görev, yetki, sorumluluklar ileyetiştirilmelerine dair hükümleri düzenleyen “İşyeri Sağlıkve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik BirimleriHakkında Yönetmelik” 15.08.2009 tarihinde yayımlan-mıştır. Bu yönetmelik çerçevesinde işyerlerine iş sağlığı vegüvenliği ile ilgili hizmetleri verecek olan işyeri hekimi ve işgüvenliği uzmanlarının görev yapacağı İş Sağlığı veGüvenliği Birimi veya Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimlerininçalışma esasları belirlenmiş, verilecek hizmetlerin birbütün halinde sunulması özellikle her iki profesyonelinbirlikte çalışması esasını getirmiştir. Bu arada iş sağlığı vegüvenliği hizmetlerinin verilmesi ve bu hizmetleri verecekprofesyonellerin yetiştirilmesine dair kurallar belirlenirkende hizmet sunucuların yelpazesi çok geniş tutulmuştur.Başta üniversiteler olmak üzere yönetmelikte belirlenentanım ve kurallara göre Bakanlıktan yetki alan kurum vekuruluşlarca da bu hizmetler verilebilecektir. Böylece gerekişyerinde çalışan ve gerekse hizmet sunan kuruluşlardagörev yapan iş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri vasıtasıile iş kazası ve meslek hastalıklarının azaltılması, iş sağlığıve güvenliği kültürünün geliştirilmesi, farkındalığın ortayaçıkartılması hedeflenmektedir. Kısa bir zaman içinde çalış-ma hayatının acil ihtiyacı olan iş sağlığı ve güvenliğiprofesyonellerinin yetişmesi ve sahada yerlerini alması ileiş kazası ve meslek hastalıkları istatistiklerinde dünya ülke-leri sıralamasında ülkemizin karne notunun yükselmesinihedefliyor ve bekliyoruz. Daha az iş kazası daha az kayıptır.En az iş kazası ve en az kayıp sloganı ile iş kazaları karnemi-zin en iyi olması dileğimizdir.

Herkese kazasız, kayıpsız çalışma hayatı dileklerimle.

öncelikle

Kasım ÖZERİş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü

İSG PROFESYONELLERİNİN YETİŞTİRİLMESİNDE ÖNEMLİ BİR ADIM

İnsanlık tarihine dair bilgilerin kaydı yazının bulunması ile başlamış ve buyolla günümüze kadar ulaşmıştır. Yazarak, okuyarak öğrenmek ve öğrendikleriniuygulamaktan ibaret olan öğretim ve eğitimin, insan hayatının vazgeçilmez temeltaşlarından olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Eğitim-öğretim yazılı olabildiği gibisözlü de olabilir. Günümüzde teknolojinin gelinen imkanları ile eğitim görüntülüve uzaktan da yapılabilmektedir.

Eğitim-öğretim seviyesi yüksek kişilerden meydana gelen toplum veyamilletlerin diğerlerine göre farklı ve örnek alınacak hayat tarzları ve imkanlarıolduğu görülmektedir. Bütün bunlardan şöyle bir sonuç veya kanaat ortayaçıkabilir ki eğitim öğretim insanların ve toplumların hayatına yön veren,şekillendiren, teknolojinin gelişmesini sağlayan dolayısıyla toplumun refah vesaadetine vesile olan önemli bir araçtır.

Günümüz coğrafyasında yer alan ülkelerden gelişmiş, sanayileşmişolanlarında eğitim-öğretim seviyesinin oldukça yüksek olduğunu görmekteyiz.Ülkemizde de bu seviye sanayileşme ve gelişme ile paralellik göstermektedir.Eğitim seviyesi yükseldikçe gelişme seviyesi de yükselmektedir. Eğitim-öğretimseviyesi yüksek olan toplumlar sanayi ve teknoloji sahasında daha çok yerbulmaktadırlar. Çalışma hayatını ilgilendiren istatistiklere baktığımızda daeğitim-öğretimin yeri açıkça görülmektedir. Eğitim seviyesi ile istihdamedilebilme oranında bir paralellik olduğu aşikârdır. Yine iş kazası oranları için debunu söylemek mümkündür.

Burada küçük bir ayrıntı ve hatırlatma yapmak gerekmektedir. Eğitim ile öğre-tim arasında küçük bir farklılık olduğu göz önüne alınmalıdır. O da şudur: Öğretimkişiye bilgi yüklemek, bilgilendirmek yani bilmediğini öğretmektir. Eğitim isekısmen öğrenme ile beraber daha çok öğrendiğini uygulama-uygulatma sanatıdırdiyebiliriz. Zaman zaman iş kazası sonucu yapılan şikayet tarzı serzenişler vardır.Kazazedenin öğretim seviyesi ile ilgili olarak denilir ki,“şu okulu bitirmiş, bu kadar

Page 6: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

makale

KIRMA-ELEME TESİSLERİASFALT PLENTLERİNDE

VE

KARŞILAŞILAN BAŞLICA RİSKLER VEHAVA KİRLETİCİLERİNİN

EMİSYONLARINI AZALTICI ÖNLEMLERProf. Dr. , Ç.Ü. Maden Müh. Bölümü

Ç.Ü. Maden Müh. Bölümü,

Ç.Ü. FBE Araştırma Görevlisi

Mesut ANILDr. Nil YAPICI,

Arş. Gör. Mehmet TÜRKMENOĞLU,Öğretim Görevlisi

Page 7: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

1950'li yıllara kadar tamamen doğalagregalar (nehir, dere ve deniz) kullanılır-ken bu yıllardan sonra kırmataş adı verilenve doğal ana kaya veya su yataklarındaoluşmuş iri çakıl ve blokların makineleryardımıyla kırılarak boyutlandırmaişlemleri yavaş yavaş gelişmeye başlamışve günümüzde artık en ön sıraya geçmiş-tir. Dere ve nehir yataklarıyla denizlerdenalınan ve çoğu kum boyutlu malzemeninbu doğal yapıların tabanlarına zararverdiği ve oradaki yaşam koşullarınıdeğiştirdiği anlaşıldığından 2000 yılındanitibaren kazanılmış haklar dışında nehiryataklarına kum ocağı ruhsatı alınmasıçok zorlaştırılmış ve vakumlu üretimler isetamamen yasaklanmıştır. Doğal agrega-ların itibar kaybetmelerinde çevreyeverdikleri zarar kadar, çok orijinli (magma-tik, metamorfik, sedimanter, volkanik)malzeme bulundurmaları ve yuvarlanaraktörpülenmiş olduklarından pirizlenmedeköşeli kırıklı agregalar kadar yüksek basın-ca dayanamamaları gibi sebepler de etkiliolmuştur.

Önceleri satıh kaplamaları şeklindegerçekleştirilmiş olup, asfalt yollar soğukasfalt veya sıcak karışım adıyla asfaltplentlerinde hazırlanmakta otoyollar vekaliteli öteki devlet yollarının beton asfaltda tabir edilen malzemeyle yapılmasıagrega talebini artırmıştır. Asfalt yollarınyapımında kullanılan malzemeler Kara-yolları Genel Şartnamesi'ne uygun olarak

hazırlanmış ve yapılan deneylerde sınırdeğerleri karşılamış çeşitli boyutlardakiagregalar ve çoğu petrol rafinerilerindeson ürünlerden olan bitümlü bağlayı-cılardır. Cinsi ne olursa olsun bir kara-yolunda kullanılacak agrega miktarı enyüksek paya sahip olup, bağlayıcısız olarakinşa edilen temel ve alt temelin tamamıçeşitli boyuttaki agregalardır. Bitümlüsıcak karışımlarda ağırlıkça % 90-95'ihacimce % 80-85'i; beton (rijit) kaplama-larda ağırlıkça % 70- 80'i hacimce % 60-75'i de yine agregadır. Bu sebeple kalitelibir yol yapımı için kullanılacak agregalarınşartnamedeki sınır şartları sağlamasıgerekir. Ancak, maalesef her zaman yolgüzergâhı yakınında yeterince uygunagrega bulunamadığından yol yapımınatam uygun olamayan malzeme kullanı-mına tolerans gösterilmektedir.

Asfalt üretimi ise asfalt plentindeyapılır. Plentle irtibatlı bitüm tanklarıplentin kapasiteleri, üretim durumunagöre 2,3 sayıda olabilir. Bürülorü besleyenen az 1 adet sıvı yakıt (kalyak) tankı daasfalt plentinin bir parçasıdır. Bilgisayarladonatılmış yönetici kabininde tümkomutları verebilen ve sonuçları ekrandagörebilen operatör üretilecek asfaltınşartnameye uygun olarak hazırlanabil-mesi için azami dikkati göstermesi gerek-lidir. Asfalt plentinde ayrıca en az bir adetmalzeme kurutucusu ve ısıtıcısı olarakkullanılan yakma sistemi bulunmakta

olup, kullanılan yakıt baca gazı emisyonlarıiçin son derece önemlidir. Baca gazıçıkışlarının kirletici gaz ve katı maddekonsantrasyonlarının mutlaka kontroledilmesi gerektiğinden duman ve különleyici filtre sistemi bulunur. Asfaltplentinde bitüm ve agrega karıştırmatankı, dik elevatör (malzeme taşıyıcısı),sıcak asfalt karışımı depolama bunkeri vepnömatolik sistem besleyici ve bunlarabasınçlı hava temin eden komprösörbulunmaktadır. Bitümlü malzeme kızgınyağ kalorifer tanklarının içerisinde döşen-miş serpantinlerin içinden geçirilip süreklibir devre (döngü) halinde ısıtılır. Asfaltınyol güzargahına serilme işlemi de yineşartnamelere uygun olarak gerçekleştirilir.

Seçilen penetrasyon özelliğine göretercih edilen bitümlü malzeme yaklaşık160 C'ye kadar ısıtılmış bir halde karıştırmatankına gönderilerek yaklaşık 40 sn kadarorada tartılmış agrega ile karıştırılır.Serime hazır hale getirilen bitümlü karışımkamyonlara yüklenmek üzere bir altkattaki asfalt bunkerine gönderilir. Asfaltplenti ile serim yapılacak yol mesafesiiklime göre değişmekle beraber belli birsüreyi geçemez. Bu sebeple özellikle soğukmevsimlerde sıcak karışımın serimeolumsuz etki edecek kadar katılaşmamasılazımdır.

Gerek asfalt plentleri ve gereksebunlara agrega hazırlayan kırma-eleme

o

5

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

1950'li yıllardan beri Türkiye'de yaygın olarak kulanıla gelen kırma-eleme tesislerinin çok büyük çoğunluğu açıksistemde dizayn edilmiştir. Aynı şekilde asfalt plentlerini destekleyen tesisler de açık ortamda çalıştırılmaktadır. Bu

durum ise başta toz emisyonu olmak üzere çeşitli hava kirleticilerinin yönetmeliklerde belirlenmiş sınır değerlerin üstündekonsantrasyonlara ulaşılmasına sebep olur. Bu tip kirlilikler hem iş sağlığı ve güvenliğini etkilemekte ve hem de yürürlüktekiyönetmeliklere aykırı düşmektedir. Önceki yıllarda tolerans gösterilen bu tesislere 2000 yılından itibaren emisyon izni alınmasıiçin koşullar getirilmiş ve izni olmayan tesislere maddi ceza uygulanmıştır. Ancak tesislerin % 98'i açık olduğundan önemli birbaşarı kazanılmamıştır. 2012 yılından itibaren 0-5 mm ebadında malzeme kıran ve eleyen tüm tesislerin bu faaliyetleri kapalıortamda yapmaları hususunda taahhütnameler imzalatılmıştır. Spreyleme yönteminin tek başına toz bastırmada yeterliolmadığı ve mutlaka toz toplama filtreleri ile birlikte tedbirler alınarak yönetmeliklerdeki sınır değerlerinin yakalanılabileceğigörülmüştür. Asfalt plentlerinde ise bu tedbirlere ilave olarak en az 4 numaralı fuel oil kalitesinde yakıt kullanılarak,brülör bakımının düzenli olarak yapılması gerektiği anlaşılmıştır.

Page 8: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

6

Kırma ve Eleme Tesisleri

tesislerinde hava kirletici parametrelerP.M. (toz), CO, SO , No ve VOC veya TVOC

(uçucu organik bileşikler)'dir. Kurulduğuyerde 1 yıldan fazla kalacak olan bütünasfalt plentleri B Sınıfı emisyon izni almakzorunda olup, faaliyetlerinden dolayıçevreye verebilecekleri öteki kirlilikler(çevresel atık, mazot ve madeni yağatıkları gibi toprak ve su kirlenmesinesebep olan kirleticiler)'in yanında özelliklebacadan atmosfere deşarj edilen gazemisyonları ile katı partikülleri sınırdeğerlerin altına çekmek durumundadır.

Taş ocaklarından patlatılarak çıkarılanmalzeme kırma eleme tesislerine getirile-rek orada istenilen boyuta indirgenir veelenerek tozundan arındırılır. Ancak, busırada önemli miktar toz oluşarak havakirliliği oluşturur. Öte yandan asfalt plent-lerinde sıcak yağ ve bitümlü malzemeyibelli bir sıcaklığa çıkararak agregaylahomojen bir şekilde karıştırmak içinbrülör bulunduğundan yanma gazlarıylaatılan CO, SO NOx ve P.M. (partikül

madde=toz) ile fosil yakıt ve bitümdenoluşması muhtemel VOC (uçucu karbonmenşeili gazlar) bulunur.

Kırma-Eleme tesisleri dünyada birasırdan beri bilinmesine rağmen ülkemizegirişi 1950 yılından sonra olmuştur. Bugün hemen her il ve bir çok kazada, hattakasabada binlerce kırma-eleme tesisi faalolarak çalışmaktadır. Bunların çoğu açıksistemde kurulmuş olup, yalnızca toplamtesislerin ancak % 2'si kapalıdır. Bugünekadar yayılan tüm Hava KirliliğininKontrolü Yönetmeliklerinin tamamındaözellikle 0-5 mm aralığında kırma veeleme yapan tesislerin tamamen kapalıortamda çalıştırılması öngörülmüştür.Ancak, bu boyuttan daha büyük malze-menin de kırılıp elendiği öne sürülerek

2 x

2 ,

KIRMA-ELEME VE ASFALTPLENTLERİNİN ÇALIŞMAPRENSİPLERİ VE BAŞLICA RİSKLER

yüklenici firmalar tesislerini kapatmaktauzun süre direnmişler, Çevre Bakanlığıyetkilileri de bu duruma tolerans göste-rerek yanlış işlemin sürdürülmesine kayıt-sız kalmışlardır. Fakat artık şikayetler okadar artmıştır ki, 2012 yılından itibarentüm tesislerin kapatılacağına dair üreticifirmalardan taahhüt alınarak kendilerine2 yıllık ek bir süre daha tanınmıştır.

Türkiye'de mevcut bulunan tümtesislerin 2012 yılından itibaren yönet-melikte istenen duruma getirilmemesihalinde kapatma işlemi uygulanırsabaşarı kazanılabilecektir.

Şekil 1'de verilen iş akım şemasıincelendiğinde iş üvenliği ileilgili tedbirlerin yanı sıra hava kirleticisiolarak P.M. (partikül madde-0-10 mikronve 10 mikrondan iri olanlar)'nin özellikleçalışanlar ve çevre açısından önemliriskler oluşturduğu bilinmektedir. Butozların kaynağı bunker ve yakın çevresin-deki ilk döküm yeri, primer ve sekonderkırıcılar, elek üniteleri, hareketli makarave bandlardır.

sağlığı ve g

Page 9: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

Kapalı sistemlerde de prensip aynıolmakla beraber ocaktan getirilen blokmalzeme titreşimli elekle donatılmış bun-kere döküldükten sonra artık açık ortamlailgisi kalmamakta ve tozun çıktığı heryerde davlumbazlarla sonuçlanan emicifanlar aracılığı ile tutularak torbalı filtrele-re gider ve filtre bacalarında temizlenmişhava atmosfere deşarj edilir. Tutulantozlar belli bir ağırlığa erişince basınçlıhava ile şoklanır ve tüm biriken toz torba-lara alınarak uzaklaştırılır. Böylece netesisin içinde ve ne de dışında müsaadeedilen oranlar dışında toz görülmez.Asfalt üretiminde ise kırma-eleme tesi-sinde üretilen uygun boy agrega yinedamperli kamyonlarla asfalt plentininbunkerlerine dökülmekte ve buradan uy-gulanan reçeteye göre tartılıp, kurutul-duktan sonra bitümle homojen bir karışımoluşturmak üzere miksere gönderil-mektedir.

Bu karışımlar ilgili mercilerce istendi-

ğinde değiştirilmekte ve verilen yenireçetelere göre asfalt üretimi yapılmakta-dır. Tesislerde mevcut agregaların verilenherhangi bir reçeteye göre düzenek vetartı sistemi geliştirilmiş olup, agreganınbitümle iyice karışması için kurutulmasıgerekmektedir. Bitümün agregaya iyiceyapışması için Drye adı verilen bir kurut-ma fırını bulunur. Bu fırın yatay eksenetrafında dönerek brülör vasıtasıyla ısıtılır.Isınan fırının tepesinden aşağıyadüşerken fanın güçlü vakum oluşturma-sıyla toz tutma siklonuna alınaraktozumaların doğrudan bacadan atılmasıönlenir. Isınan agrega elevatörlerle eleksistemine geçerek verilen reçeteye uygunolarak 4 grup elekten geçen ısıtılmışagrega bitüm tankından gelen ve belli biryüzdeyle akıtılan bitüm ile birliktemiksere verilir (Şekil 2). Agrega bitümlehomojen bir karışım oluşturuncaya kadarmikserde iyice karıştırılır. Minimum 38C'deki karışım kamyonlarla altyapısı

hazırlanmış yol yapım yerine ulaştırılır.

tozlar

o

Bütün bu işlemler kapalı devre oldu-ğundan gerek agregaları ısıtmak amacıylafırına alev püskürten brülörün oluşturdu-ğu yanma gazları ve gerekse toz tutmasiklonuna rağmen tutulamayan partikülmaddelerin bir kısmı tesis bacasındanatmosfere deşarj edilir. Tabanda 270 cmolan bu bacanın 9 m yüksekliği olup çıkışçapı ise 80 cm'dir. Sisteme filtreler takıl-madan önce çok kirli bir çıkış yapılırken toztutucu siklonların devreye girmesindensonra çok büyük bir rahatlama olmuştur.

Asfalt plentlerinde kırma-elemetesislerinde görülen toz riskinden başkayakma gazları içindeki CO, SO , NOx ve

TVOC gibi gaz bileşikleri de risk oluştur-duğundan bunların emisyonlarının dasınır değerleri aşmaması gerekmektedir.Ayrıca, burada mekanik aksaklıklar yanın-da patlama ve kızgın yağ hortumlarınınözellikle ek yerlerinden fışkıran sıcakhaldeki sıvıların çalışanlar üzerindekiyanık etkileri söz konusudur.

2

7

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 10: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

8

RİSKLERE KARŞI ALINABİLECEKÖNLEMLER

Kırma-Eleme tesislerinde klasikleşmişönlemler aşağıdaki gibi özetlenebilir;

Su spreyleri: Kırıcılar, elek üstlerive band döküşleri üzerine monteedilen nozlar vasıtasıyla kapalıdevre çalışan ve bir komprösör yar-dımıyla sıkıştırılan ve pülverizeedilen suyun tozumanın oluştuğuyere püskürtülmesi esasına dayan-maktadır. Oldukça etkili ve uzunyıllardan beri kullanılmaktadır.

Torbalı filtreler: Oldukça etkili olanbu yöntemle toz güçlü fanlarınoluşturduğu vakumla emilerek tor-balı filtrelerde tutulmakta ve te-mizlenmiş hava ortama verilmek-tedir. Pahalı olup, fanların yüksekderecedeki elektrik tüketimlerisebebiyle yaygınlaşamamıştır.Kırılarak elenecek malzemeninton başına 0,25-0,50 Euroluk mali-yet getirdiği için açık sistemdeçalıştırılan tesis lerle reka betedilememesi bu sistemin en büyükhandikapıdır.

Bu iki temel sistemin yanında tozoluşumunu minimize etmek için başka ted-birler de vardır. Bunlar arasında kırılacakmalzemenin en az % 10 rutubetli olmasıiçin ıslatmak, bandların üzerine galvanize

sac veya branda bezi ile örtmek, araçlarıngeçtiği yolları sürekli arazözlerle ıslatmak,kırma eleme tesisini rüzgar almayacakkuytu yerlere kurmak, rüzgar önleyicipanolarla çevirmek ve çabuk büyüyenağaçlarla kamufle etmek ve rüzgarlıhavalarda çalışmamak, yalnızca gecevardiyası düzenlemek gibi tedbirlersayılabilir. Ancak, bunların tamamı yerinegetirilse bile yönetmeliklerdeki şartlarkarşılanamadığı için tesislere 2012 yılın-dan sonra emisyon izinleri verilemeyecekverilenlerin de yenilenmeyeceği tümişletmelere 2009 yılı itibariyle bildirilmişve kendilerinden noter tastikli taahhüt-name alınmıştır.

Asfalt plentleri genellikle kırma-eleme tesisleriyle entegre çalıştığından bufaaliyetlerde oluşan tozumalara karşı aynıtedbirler gerekir. Plentleme sırasında isefazladan tartma, eleme ve ısıtma işlemleriile bitümle mikserde karıştırma işlemleriyürütülürken toz oluşumu kaçınılmazdır..Brülörlerin yakıtı yakarken oluşturduğugaz kirleticileri ve fosil yakıttan ve bitüm-den kaynaklanan uçucu bileşikler ilavetedbirlere ihtiyaç gösterir. Bu sebebleplent bacasının mutlaka uygun filtre iledonatılması şarttır. Yakıt olarak da en az 4numara fuel oil veya motorin, kalyak,doğal ya da likitgaz kullanılmalıdır. Yanıkyağ, 6 nolu fuel oil, şlam gibi fazla kükürtve katran içeriği olan yakıtların kullanıl-

maması gerekir. Plentin her kullanımdansonra mazot veya uygun bir çözücü ilesilinerek temizlenmesi ve özellikle kızgınyağ hortumlarından sızıntı olamayacakşekilde boru eklerindeki kelepçelerinsıkılması s hanın temizlenerek sulanmasıgibi tedbirler de alınmalıdır.

Üretime başlarken kızgın yağ bürülö-rünün ve yağ pompasının çalışıp çalışma-dığı, yağ sıcaklığı, bitüm sıcaklığı ve fuel-oil sıcaklığının ayarlanan düzeyde olupolmadığı, hat üzerindeki termostatlarınçalışır durumda olması kontrol edilir.Kızgın yağ bürülörünün en büyük tehlikesitermostatların birinde oluşacak aksa-manın yağ sıcaklığının aşırı yükselmesi vebuharlaşması sonucu gaz sıkışmasına vepatlamasına neden olmasıdır.

Makinanın mekanik aksamı gözlekontrol edildikten sonra üretime başlanır.Start verdiğimiz her bir motorun amper-metresine bakılır ve çalışma sesi dinlenir.Üretim esnasında makinanın kontrölübilgisayar ve ampermetrelerden takipedilir. Ses faktörü de çok önemlidir. Farklıçıkan ses bir arızanın habercisidir. Makina-nın altında ve yanında kimse bulunma-malıdır. Parça kırılması ve düşmesi, tesi-satta dolaşan bitüm, fuel-oil, kızgın yağgibi sıvı ve sıcak maddelerin zamanla aşın-ma gösteren ek yerlerinden püskürmesisonucu yanma tehlikesi bulunmaktadır.

Makinanın 4-5 m. uzağında bulunanyardımcı operatör makinayı sık sık gözlekontrol etmelidir. Üretim bittikten sonramakinanın yağlanması, mazotlanması ve

�a

Kırma ve Eleme Tesisleri

Page 11: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

9

temizliği yapılır. Tekrar mekanik aksamıelle ve gözle kontrol edildikten sonrakapatılır.

Yol yapımında olmazsa olmazyatırımlardan olan kırma-elemetesisleriyle asfalt plentlerindeyürütülen faaliyetlerde hava kirle-ticilerinin emisyonları oldukçayüksek konsantrasyonlarda olup,hiçbir tedbir almadan çalıştırılma-ları durumunda yönetmeliklerdeöngörülen sınır değerlerin aşıldığıgörülmektedir. Hava kirletici para-metre olarak P.M. ve P.M.10 (10m i k ro n d a n k ü ç ü k p a r t i k ü lmadde), CO, SO , No ve TVOC gibi

parametrelerin emisyonları çeşitlitedbirler alınarak sınır değerlerinaltına çekilebilir. 1950'li yıllardanberi ülkemizde kullanılagelenklasik kırma-eleme tesislerinin çokbüyük çoğunluğu (% 98'i) açıksistemde dizayn edildiklerindenözellikle, tozla mücadelede büyükzorluklar çekilmektedir. Her nekadar su spreyleriyle tozlar bastırı-labilmekteyse de özellikle 0-5 mmboyutundaki tozların kuru ve rüz-garlı havalarda tamamen bastırıl-ması mümkün olmamaktadır. Öteyandan asfalt plentlerinde tozunyanı sıra brülörlerde yakılan yakı-tın kalitesine göre atmosfere de-şarj edilen yanma gazları içindeCO, SO P.M. ve TVOC'lerde

mutlaka filtre kullanılması gerek-mektedir. Çukurova bölgesindefaaliyet gösteren kırma-elemetesisleri ve asfalt plentlerindegerçekleştirilen önlemsiz ve ön-lemli ölçümlerde alınan sonuç-larda hava kirletici parametrelerinemisyonlarının azaltılabileceğiaçıkça görülmüştür.

Su spreyleme yoluyla toz emis-yonlarının azaltılabileceği, ancakbu yöntemle özellikle küçükboyutlu toz konsantrasyonlarınınyönetmeliklerdeki sınır değerle-rin altına çekilemeyeceği,

0-5 mm boyutundaki kırma-eleme işlerinin tamamen kapalıortamda yapılması gerektiği,

Yüksek güçlü fanlar ve toz emmedavlumbazları kulanılarak çıkantozların torbalı filtrelerde tutul-masına imkan veren yönteminpahalı olup, işletme maliyetlerini0,250-0,5 Euro/ton artırsa dayönetmelikteki sınır değerlerikarşılayan modern tedbir yön-temi olduğu,

Asfalt plentlerinde yakıt olarak 4nolu feul oil kalitesinden dahadüşük kaliteli yakıt kullanıla-mayacağı ve tesis bacasının mut-laka filtre ile donatılıp, tart,eleme ve karışım yapılan yerdetorbalı filtrelerle tozun toplan-masının gerektiği,

Ayrıca stabilize servis yollarınındüzenli bir şekilde arazözlerlesulanarak rutubetlendirilmesi,tesisin nisbeten kuytu bir alanakurulması ve etrafına rüzgartutucu paneller konulup, faali-yetlerin yapıldığı alanın etrafınınçabuk büyüyen ağaçlarla dona-tılmasının emisyonların çevreyeyayılmasında yardımcı ve iyileş-tirici tedbirler olduğu, anlaşıl-mıştır.

SONUÇLAR

2 x

2 ,

1. Anıl, M., Andaç,İ., 2009. Yol yapım malzemesi üretenasfalt plentlerinde ve sıcak karışımların yol güzergahınaserilmesi sırasında muhtemel riskler, Madenİşletmelerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu,Bildiriler Kitabı, Adana.

2. Anıl,M.,Yapıcı,N. ve Türkmenoğlu, M., 2009. Kırma-Eleme Tesisleri ve Asfalt Plentlerinde Hava Kirletici-lerinin Emisyonlarını Azaltıcı Önlemlerin Araştırılması,Ç.Ü.MMF 2007BAP-1, Kesin rapor, 33 s, Adana.

3. Değerli, E., Ünver, B.,2002. Açık ocaklarda toz dağılı-mının bir bilgisayar yazılımı ile değerlendirilmesi,Madencilik, Cilt 41,sayı 3,3-17, Ankara.

4. Koruyan, K., Yalçın, E., Polat, M., 2008. Ocak tozlarının suspreyleriyle bastırılmasının modellemesi, Madencilik,Cilt,47, sayı 2,3-14, Ankara.

5. Fırat, Y. Ve Anıl, M., Belen-Topboğazı (Hatay) arası yolyapım çalışmaları, Ç.Ü. Müh. Mim. Fak. Derg. 23,2,341-355, Adana.

6. Polat,H., Polat, M., Gürgen, S., 2000. Solunabilir tozun suspreyleri kullanarak bastırılmasında son gelişmeler,Madencilik, Cilt 39, sayı 1, 39-52, Ankara.

7. TS 1081 EN 12591 Bitümler ve Bitümlü Bağlayıcılar-Kaplama Sınıfı Bitümler-Özellikler

8. TS 1082 Yol Üst Yapılarında Kullanılan AsfaltEmülsiyonları

9. TS 1083 Yol Üst Yapılarında Kullanılan Sıvı PetrolAsfaltları

10. 19269 Sayılı Resmi Gazete “Hava Kalitesinin KorunmasıYönetmeliği

11. 24.12.1973 tarihli ve 14752 sayılı Resmi Gazetedeyayınlanan Parlayıcı,Patlayıcı, Tehlikeli ve ZararlıMaddelerle Çalışılan İşyerlerinde ve İşlerde TSE2341/Nisan 1976 referansı ile Hava Kirliliği ÖlçmeMetodları AlınacakTedbirler HakkındaTüzük

13. 2.11.1986 tarih ve 19269 sayılı Resmi Gazete'deyayınlanarak yürürlüğe giren Hava KalitesininKorunmasıYönetmeliği

14. 14.9.1990 tarihli ve 20635 sayılı Resmi Gazete'deyayınlanarak yürürlüğe giren Maden ve Taşocaklarıİşletmelerinde ve Tünel Yapımında Tozla MücadeleyleİlgiliYönetmelik

15. 09.12.2003 tarihli ve 25311 sayılı Resmi Gazete'deyayınlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve GüvenliğiYönetmeliği

16. 07.10.2006 tarih ve 25632 sayılı Resmi Gazete'deyayınlanarak yürürlüğe giren Endüstri TesislerindenKaynaklanan Hava Kirliğinin KontrolüYönetmeliği

17. 14.12.2007 tarih ve 26730 sayılı Resmi Gazete'deyayınlanarak yürürlüğe giren Madencilik Faaliyetleri İleBozulan Arazilerin Doğaya Yeniden KazandırılmasıYönetmeliği

18. 7.3.2008 tarih ve 26809 sayılı Resmi Gazete'deyayınlanarak yürürlüğe giren yeni Çevresel GürültününDeğerlendirilmesi veYönetimiYönetmeliği

19. 06.0.2008 tarih ve 26898 sayılı Resmi Gazete'deyayınlanarak yürürlüğe giren Hava Kalitesi Değerlen-dirme veYönetimiYönetmeliği

20. 17.07.2008 tarih ve 26939 sayılı Resmi Gazete'deyayınlan ve önceki yönetmeliğe göre oldukçadeğişiklikler içeren ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi)Yönetmeliği

kayn

akla

r

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 12: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ALANINDA

KİŞİSEL MARUZİYET HESAPLAMA,KULLANILACAK KULAK

KORUYUCUNUN SEÇİMİHüseyin SEZEK, Fizikçi, İSGÜM Kocaeli Lab. Şefi

Gürültü Ölçümleri

makale

Page 13: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

Bir insan bebek sahibi olduğundaherhalde en çok hoşlandığı şeylerden

biri bebeğin kendisine seslendiğini duy-maktır. Gelin görün ki bu hoş cıvıltılartizleşip arttıkça, özellikle yoğun bir işgününden sonra ebeveyn için istenmeyenseslere yani bir tür gürültüye dönüşe-bilmekte ve rahatsız edebilmektedir.Rahatsız olma durumu, kişinin o an ki ruhhaline, cinsiyetine, yaşına ve hassasiyetinegöre değişiklik gösterse de belli bir eşiğinüstündeki gürültüden herkesin rahatsızolacağını unutmamak gerekir.

Ancak, gürültüden rahatsız olma ileişitme duyusunun zarar görme olayınıbirbirinden ayırmak gerekir. Apartmandaoturan bir aile için aşağı kattaki televizyonsesi ya da oturanların belirli bir seviyedepatırtı yapması rahatsız edici olabilir amaişitme duyusuna zarar verici değildir. Yaniher rahatsız eden gürültü işitme kaybınaneden olur demek yanlış olur.

Dünyada pek çok ülkede en yaygınsağlık problemlerinden olan ve daha çokendüstride karşımıza çıkan gürültü isedaha çok kalıcı ve geçici işitme kayıplarına,bazı iş kazalarına, psikolojik olumsuz-luklara ve dolayısıyla iş veriminin düşme-sine neden olacak kadar tehlikeli sınır-larda bulunabilir. Bu sınırlar Ülkemizde23/12/2003 tarihinde yayınlanan“GürültüYönetmeliği” ile belirlenmiştir. Buna göregünlük maruziyet değeri 80 dB (A)'yı aşançalışma ortamında, çalışanlar için gerekliKKD hazır bulundurulucak, günlük maru-ziyet değeri 85 dB(A)'ya ulaşan çalışmaortamlarında ise, çalışanlara zorunlu ola-rak KKD kullandırılacaktır.

İş sağlığı ve güvenliği konusundaçalışanların günlük kişisel maruziyetlerinitespit etmek amacıyla yapılacak gürültüölçümleri, Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanlığı'nın 06/02/2003 tarih 2003/10/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konseyi

Direktifini esas alarak, 23/12/2003 tari-hinde yayınladığı “Gürültü Yönetmeliği”dikkate alınarak yapılmalıdır. Ülkemizdegürültü konusunda bir başka yönetmelikolan, Çevre ve Orman Bakanlığının yayın-ladığı “Çevresel Gürültünün Değerlendi-rilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği” iseçalışanların işyerlerinde maruz kaldığıgünlük gürültü maruziyetini değerlen-diren esasları kapsamadığından günlükkişisel gürültü maruziyetinin hesaplan-ması ve değerlendirilmesi çalışmalarındakullanılmamalıdır.

23/12/2003 tarihinde yayınlanan“Gürültü Yönetmeliği” ile birlikte ölçümmetodolojisi ve hesaplamalarında, “İşyerinde maruz kalınan gürültünün tayinive bu gürültünün sebep olduğu işitmekaybının tahmini” başlıklı TS 2607 ISO1999 standardı ile “Çalışma ortamındamaruz kalınan gürültünün ölçülmesi vedeğerlendirilmesi için prensipler” başlıklıTS EN ISO 9612 standardından faydala-nılması gerekmektedir.

İşyerlerinde çalışanların günlük ve/veya haftalık gürültü maruziyetlerinibelirlemede en çok karşılaşılan problemhangi işin ne kadar süreyle yapıldığınıntam olarak belirlenmemesidir. Bu yüzdenişyerinde görevli İSG uzmanı, bu konudaönlemler alarak hangi işçinin hangisürelerde hangi proseslerde çalıştığınıtayin etmelidir. Bu işlem gerçekleştiğindesadece kişisel maruziyetin hesaplanmasıkolaylaşmayacak aynı zamanda maruzi-yeti etkin değerlere ulaşan çalışanlarınçalışma yerlerinin değiştirilmesi ve/veya

gürültülü işte çalışma sürelerinin azaltıl-ması gibi önlemler de alınabilecektir.

Gürültü ölçümlerinde temel olarak ikifarklı cihaz kullanılır. Bunlar, IEC 651standartına uygun anlık gürültü ölçümcihazı ve IEC 61252 standartına uygundozimetrelerdir.

Anlık gürültü ölçüm cihazı, belirli birnoktadaki ses basınç seviyesini ölçerekdesibel cinsinden sonuç verir. Ölçümler,çalışanların kulak hizasından 10 cm uzak-lıkta, ses basıncı emilimini önleyecek şekil-de yan durarak, mikrofon prosese dönükolarak yapılmalı ve çalışanın işlem periyo-du boyunca birlikte hareket edilmelidir.Özellikle kararlı gürültünün olduğu du-rumlarda anlık gürültü cihazı ile yaklaşık 1dk. ölçüm alınması yeterli olacaktır. Çalışa-nın görev yaptığı bölümler, proses ve/veyakullandığı aletlerin birden fazla olmasıdurumunda her aletle ve/veya herbölümde, her proseste tek tek ölçümle-meler yapılmalıdır. Bu ölçüm sonuçları,ilgili alet/bölüm/proseste çalışılan süreler-le birlikte değerlendirilmelidir. Genellikleçalışanların, herbir proses/alet/bölümdekiçalışma süreleri doğruya yakın bir şekildebelirlenebiliyorsa böyle bir işletmede anlıkgürültü ölçüm cihazları yeterli olacaktır.

Ancak tersaneler, atölyeler, marangoz-haneler gibi çok sayıda çalışanın farklı sesbasınç seviyelerine sahip işleri aynıortamda ve değişken sürelerde yapmasıdurumunda anlık gürültü ölçüm cihazları,çalışma sürelerinin belirlenmesi çok zorolacağından pek yeterli olamayacaktır. Budurumda dozimetre kullanmak gerek-mektedir. Anlık gürültü cihazlarıyla yapılanölçümler ile kişisel maruziyet hesaplamakiçin maruziyet süreleri ile birlikte hesapyapmak gerekirken dozimetreler ile hiçbirözel hesap yapmadan 8 saat (günlükmaruziyet) veya ilgili işin yapıldığı süreçboyunca cihazın mikrofonu kişinin yakası-na sabitlenerek ölçümler yapılabilir.

Gürültü Ölçümleri

11

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Pratik Ses Ölçümleri

Page 14: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

Kişisel Maruziyet Hesaplama

m :

Ti :

L :

Firmada görevli bir çalışan ve farklıişleri için kişisel maruziyet aşağıdakişekilde hesaplanır.

Ali ÇALIŞKAN

Gün içinde çalıştığı bölümler ve yaptığıişler:

Conta söküm veortam temizliği

Elektrot kaynakAra montaj işleri

Anlık gürültü ölçüm cihazı ile yapılanölçümler sonucunda;

olarak tespit edilmiş olsun. Bu durumdaTS2607 ISO 1999 standardında da ifadeedilen çalışılan süre içerisinde maruzkalınan “Eş değer sürekli A-ağırlıklı sesbasınç seviyesi, (L )” yi aşağıdaki formül

kullanarak hesaplanabilir.

Ölçüm yapılan sayı

Herbir işlemdeki çalışma süresi

Herbir ölçümün L değeri olarak

ifade edilmektedir.

Çalışma süreleri ve ölçüm sonuçlarıformülüze edildiğinde;

çalışılan süre içerisinde maruz kalınaneşdeğer gürültü seviyesi olan L = 90

dB(A) olarak bulunur.

Günlük 8 saate normalize edilmişkişisel maruziyet değeri olan L ise, T:

işçinin fabrikadaki toplam aktivite süresiveTo=8 saat olmak üzere;

L =L + 10lg(T/To) denklemiyle

hesaplanacak olursa 88,7 dB(A)olmaktadır.

Ali ÇALIŞKAN isimli çalışanın 8 saatlikkişisel gürültü maruziyeti 88,7 dB(A) ola-rak belirlendiğine göre ilgili “GürültüYönetmeliği” ne göre en yüksek etkin de-ğeri aşmıştır ve uygun kulak koruyucukullandırılması gerekmektedir. Peak de-ğerleri ise yönetmeliğe göre etkin değer-lerin altındadır.

Çalışan ismi:

Motor bölümü:

b) Kaynak bölümü:c) Montaj bölümü:

Burada;

a)

Aeq,T

eq

Aeq,T

EX, 8h

EX,8h Aeq,T

Aeq,Ti

1-

12

İSG Alanında Gürültü Ölçümleri

Lm Aeq,T1 i=10.log ×10T 10iAeq,T Ti=1

L� �� ��� �� �

Günlük Kişisel Gürültüye Maruziyet Hesabı

Gürültü Seviyesil(Leq)

Maruziyet Süresi(dakika)

Görev 1 96 80

Görev 2 80 30

Görev 3 83 120

Görev 4 78 120

Toplam süre 350

LAeq,T = 90,03

LEX, 8h= 88,7

Tablo 2.

Tablo 1.

Yapılan çalışma Ti

(dak)

LAeq,Ti

dB(A)

Lc

dB(C)

Peak

dB(C)

Conta söküm 80 96 97 117

Ortam temizliği 30 80 88 100

Elektrot kaynağı 120 83 79 102

Ara montaj işleri 120 78 81 105

Page 15: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

Kullanılacak Kulak KoruyucununSeçimi

75 (A) 80 dB (A)

TS EN 458

Geniş aralıktaki gürültü ortamlarıylaçalışabilen çok farklı kulak koruyucularıolduğundan bunlar içinden en uygunolanı seçmek çok önemlidir. Seçmeişleminde kulak koruyucuların bütünişlevlerinin dikkate alınması gerekir. Birkulak koruyucusu seçilirken, aşağıdalistelenen faktörlere önem verilmelidir:

- CE işareti,

- Ses zayıflatma özeliği (SNR Değeri)(Verilen bir deney sinyalinde,deneğin yerleştirildiği ortamdakulak koruyucu varken ve yokkenişitme eşik seviyeleri arasındakiortalama fark)

- Kullanıcı konforu,

- Ortam ve aktivite,

- Tıbbi bozukluklar,

Sonuç olarak kulak koruyucularg e re ke n m a r u z k a l m a s ü re s i n i ntamamında takılmayabilir. Amaç kulaktaetkin basınç seviyesini ilaarasında tutmaktır.

İşitme Koruyucuları-Seçim, Kullanım,Muhafaza ve Bakım-Kılavuz standardıolan 'e göre;

İşitme Koruyucular için hesaplanankoruma derecesine (Kulaktaki EtkinSeviye LET dB) gerçek ortam koşulların-daki muhtemel sapmalardan ve kulla-nımdan kaynaklanan hatalardan dolayı,kulak tıkaçları için +9 dB, kulaklıklar için+5 dB, otoplastik tıkaçlar için +3 dB hatapayı eklenmesi tavsiye edilmektedir.

- Kask, gözlük gibi diğer kişiselkoruyucu donanımla (KKD)uyumluluk.

İşitme koruyucularının etkin sesbasınç seviyesinin hesabında deölçülen Lc değerleri dikkate alınmalıdır.

Örneğin Lc değeri 97 dB(C) olan biraktivitede kullanılacak işitme koruyu-cusunun kulak tıkacı olduğu varsayılır vekoruyucu etkisinin deki “iyi”sınıfında olması istenirse SNR değeri(97-75+9) ila (97-80+9) arasındabir değer olan işitme koruyucususeçilmelidir.

Tablo-1

Tablo-331dB

26 dB

Ayrıca ulusal mevzuatlabelirlendiği üzere

gürültüseviyesi en azından uygunçalışma seviyesinin altınadüşürülmelidir.

Kullanıcıların herhangibirinde gereksiz yere yüksekzayıflatma sağlayan birkulak koruyucubulunmamasına dikkat edil-melidir. Bu tür kulakkoruyucular, işitmede uyarısinyallerini almadazorluklara sebep olabilir.Kullanıcılar kendilerini rahathissetmeyebilir veya kendiniortamdan tecrit edilmişhissedebilir.

kullanı-cının kulaklarındaki

,

13

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

1.

5.

TS 2607 ISO 1999

2. TS EN ISO 9612

3. TS EN 458

4. OLE_LINK28http://OLE_LINK28www.hvbg.de

http://www.hse.gov.uk

O L E _ L I N K 3 O L E _ L I N K 4 h t t p : / /www.hvbg.deOLE_LINK3OLE_ LINK4/ d/fa_İşitme Koruyucular için hesaplanan korumaderecesine (Kulaktaki Etkin Seviye LET dB) gerçekortam koşullarındaki muhtemel sapmalardan vekullanımdan kaynaklanan hatalardan dolayı,kulak tıkaçları için +9 dB, kulaklıklar için +5 dB,otoplastik tıkaçlar için +3 dB hata payı eklenmesit av s i ye e d i l m e k te d i r. O L E _ L I N K 3 O L E _LINK4http://www.hvbg.deOLE_LINK3OLE_LINK4/d/fa_psa/sach/gehoersch/hand_gehoer.pdf

kayn

akla

r

Tablo 3.

Kulakta etkili sesbasınç seviyesi

Koruyucu etkininbelirlenmesi

85 ve üzeri Yetersiz

80-85 Kabul edilebilir

75-80

İyi

70-75 Kabul edilebilir

70 altında Yüksek

İyi

Page 16: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

BOYA SEKTÖRÜNDESOLVENT KULLANIMI:

İŞ GÜVENLİĞİ AÇISINDAN TEHLİKELERİ VEALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Esin A. KÜRKÇÜ, İSG Uzmanı,İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü, (İSGÜM)

makale

Page 17: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

15

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Diğer maddeleri fiziksel olarak çözebilen maddeler anlamına gelen solventler, gerek sanayi ürünlerinin üretimindeara ürün, gerekse günlük yaşamda son ürün olarak yaygın şekilde ve yüksek miktarlarda tüketilmektedir. Solventler

boya, cila, yapıştırıcı gibi kimyasal maddelerden, ayakkabı ya da mobilya gibi son ürünlerin üretimine kadar çok çeşitlialanlarda kullanılmaktadır.

Solventlerin bu şekilde yaygın olarak kullanılması solventlere ya da solvent buharlarına maruziyeti kaçınılmaz kılmaktadır.İşyerlerinde solventlere başta solunum ve deri teması yoluyla yüksek düzeyde ve uzun süreli maruziyet söz konusu olmaktadır.

Solventler sağlık açısından tehlikelere sebep olmakla birlikte yanıcı, uçucu, kolay buharlaşır özelliğe sahip olduklarındanişyeri ortamında solvent buharlarının patlayıcı karışımlar oluşturma ihtimali çok yüksektir. İşyeri ortamında bulunan solventleryangın ve patlamalara neden olabilmektedir.

Solventlerin en yaygın olarak kullanıldığı sektörlerden biri de boya sektörüdür. Boyanın bir bileşeni olan solventler boyanınakma direncini ayarlamak ve reçineyi çözelti haline getirmek için kullanılır.

Bu makalede, solventlerin boya sektöründe kullanımı, iş güvenliği açısından solventlerin tehlikeleri ilesolventlerin güvenli kullanım ve depolanmasına ilişkin önlemler hakkında bilgiler yer almaktadır.

Solventler diğer maddeleri fizikselolarak çözebilen daha dar bir tanımla gaz,sıvı ve katı haldeki diğer maddeleri çözenorganik ve inorganik sıvılardır. Çözünmesırasında ne solvent ne de çözünen kimya-sal bir değişikliğe uğrar.

Organik ve inorganik solventlermevcuttur. Amonyak, karbon dioksit,fosfor tribromür ve su inorganik solvent-lerdir. Karbon içeren solventler ise organiksolventler olarak adlandırılmaktadır.Organik solventlere örnek olarak hidro-karbon solventler, alkoller, eterler, esterlerve aminler verilebilir.

Solventler endüstride çeşitli amaçlarlakullanılırlar. Boya ve matbaa mürekkebiyapımı, tekstil ve kağıt sanayiinde elyafınyayılabilir bir hamur haline getirilmesi,bazı katı maddelere, şekil alabilir plastikhamur özelliğini kazandırma, yağ ekstrak-siyonu, metallerin yağlı maddelerdenarıtılması, kuru temizleme işleri, kimyasalmaddeleri çözerek etkileşmelerini sağla-yacak reaksiyon ortamının oluşturulmasıen çok kullanıldığı işlerdir.

Solventlerin en yaygın olarak kulla-nıldığı sektörlerden biri de boya sektörü-dür. Solventler boyada, boya üretimini ve

boyanın uygulanmasını kolaylaştırmakiçin kullanılmaktadır.

Boya bir bağlayıcı içine katılmışdeğişik maddelerin bir araya gelmesindenoluşan bileşik bir malzemedir. Boyanıniçeriğini bağlayıcı, pigment, solventler vediğer katkı malzemeleri oluşturur.

Boyanın bir bileşeni olan solventlerboyanın vizkozitesini ayarlamak, katı veyaçok kalın olan reçineyi çözelti halinegetirmek böylece boya üretimini veboyanın uygulanmasını kolaylaştırmakiçin kullanılmaktadır.

Solventler uçucudur, boya tabakasınınbir parçası olmazlar. Solventler akıcılığı veboyanın uygulanma özelliğini ve boyanınsıvı haldeki kararlığını etkiler. Solventlerintemel fonksiyonu boyadaki uçucu olma-yan bileşenler için taşıyıcı olmaktır. Boya-nın içindeki solvent buharlaştıktan sonraboyanın geri kalan kısmı yüzeye sabitlenir.Solvent bazlı boyalar çeşitli solventlerinkombinasyonunu içerebilirler, örneğin

alifatik, aromatik, alkoller ve ketonlargibi.

Pigmentler; boyaya renk, örtücülüközelliklerini veren ve boyanın katılaş-masına yardımcı solventlerde ve bağlayı-cılarda çözünmeyen tanecikli katılardır.Bağlayıcı ya da reçine, pigment ve dolgumaddelerinin içinde homojen olarakdağıldığı ve boyanın film oluşturanbileşenidir. Bağlayıcı yapışmayı sağlar,pigmentleri birbirine bağlar ve kalıcılık,esneklik ve sertlik gibi boyanın birçoközelliğini etkiler.

Boyadaki bu üç temel bileşenin yanı-sıra boyanın yüzey gerilimini, akışkanlıközelliklerini, bitmiş haldeki görünümünüya da UV ışınlarına direnç veya bakterioluşumunu engelleyici vb. özelliklerisağlamak için başka katkı maddeleri deeklenebilir.

Boyada kullanılan solventlerin birincigörevi boyaya sürülebilir veya püskür-tülebilir bir kıvam sağlamak ve boyanınuygulanmasından sonra uçup giderekboyanın yüzeye ince bir tabaka halindeyapışmasını sağlamaktır. Bunun dışında

1

2

2

2

2

BOYA SEKTÖRÜNDE SOLVENTKULLANIMI

Boyanın Yapısı

Boyada Kullanılan Solventler

Page 18: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

solventler boyayı oluşturan değişikorganik bileşenlerin birbirleri içindeçözünmelerini, boyanın düzlenmesini,kuruma zamanını ve yüzeye yapışmakuvvetini etkiler.

Reçineye konulan bir solvent öncezincirler arasına girerek zincirleri birbi-rinden ayırmaya çalışır. Biraz daha solventeklenince zincirler birbirinden iyiceuzaklaşırlar. Bunun sonucu olarak dakenetlenmiş zincirler birbirlerindenayrılırlar ve viskosite hızla düşer.

Boya sanayisinde en çok kullanılan sol-ventler hidrokarbon solventlerdir. Hidro-karbon solventler hem ucuz olmaları hemde yağ, alkit, vernik ve diğer reçineleri iyiçözmeleri nedeniyle tercih edilir. Hidro-karbon solventler grubundan alifatik hid-rokarbonlardan n-hekzan ve n-heptan,aromatik hidrokarbonlardan ise toluen,ksilen ve etilbenzen en çok tercih edilensolventlerdir. Bunların yanısıra halojen-lenmiş hidrokarbon solventler, alkoller,ketonlar, esterler ve eterler de boyaüretiminde kullanılırlar.

Geçmişte boya sanayisinde aromatikhidrokarbon solventlerden benzen çokyaygın olarak kullanılmaktaydı. Kanse-rojen olması nedeniyle benzen kullanımınadir görülmektedir. Günümüzde aroma-tik hidrokarbon solvent olarak en yaygınolarak kullanılanlar; toluen ve ksilendir.Toluen daha kolay bulunabildiği içinksilenden daha çok kullanılır. Aslındabirini diğerinin yerine kullanmak genelolarak bir sorun çıkarmaz. Toluen ve ksilendışında az da olsa kullanılan diğeraromatik solventler; n-propil benzen(kümen), n-bütil benzen ve izobütilbenzendir. Aromatik solventler alifatiksolventlere göre çok yüksek çözücü gücesahiptir.

Alkoller, esterler, glikol esterleri veasetatları ve ketonlar oksijenli solventlergrubunda olup boya sektöründe hidro-karbonlarda çözünmeyen reçineleri çöz-mek için kullanılmaktadır. Oksijeninbulunması nedeniyle polar özellik kaza-nan solventin çözücülük kuvveti yükselir.Ancak oksijenli solventler hidrokarbon-lardan daha pahalı oldukları için sanayidekullanımı hidrokarbonlara göre dahaazdır.

Glikol eterleri ve asetatları; yağ, doğalreçine, alkit akrilik, nitroselüloz, etilselüloz, polistiren, polivinilasetat gibipolimerleri çözmede kullanılır. Etilenglikollü ürünlere toksik olmaları sebebiyleson yıllarda ilgi azalmıştır, propilen glikoltürevlerine ilgi artmıştır.

2

2

2

2

2

[2]

Alkoller arasında çözücügücü en yüksek olan metanoltoksik etkisi ve çok çabukbuharlaşması nedeniyle çokfazla kullanılmaz. Boyasanayisinde etanolün dekullanımı yaygın değildir.

16

Boya Sektöründe Solvent Kullanımı

Page 19: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

Ketonlar grubundan aseton çok iyi birçözücü olmasına karşın yüksek buhar-laşma hızı nedeniyle pek tercih edilme-mektedir. Metil etil keton ana çözücüolarak lake boyalarda kullanılmaktadır.Çözücülük gücü asetona yakındır ve ondandaha yavaş buharlaşır.

Boya fabrikalarında veya imalatha-nelerde olan kazaların çok büyük bir kısmısolventlerin sebep olduğu yangınlar vepatlamalardır. Solventler hidrokarbonesaslı kolay buharlaşabilen kimyasallarolduğu için kolay yanarlar, patlayabilirlerve az veya orta şiddette toksiktirler. Boyasanayisinde kullanılan solventlerinkuvvetli çözücü olmaları yanında aranandiğer önemli özellikleri de tutuşma,patlama ve toksik etkilerinin düşükolmalarıdır.

Solventler aşağıda belirtilen özel-likleri nedeniyle işyeri ortamında işgüvenliği açısından tehlikelidir.

Solvent buharlarının işyeri ortamındabulunması patlamaya neden olabilir. Birpatlamanın ya da yangının olabilmesi içinüç bileşenin olması gerekmektedir; yanıcıbuharlar (solvent buharları), oksitleyici(genellikle havada bulunan oksijen) ve biralev kaynağı. Bir maddenin yanıcı özelliğesahip olabilmesi uçuculuğuna ve patlamasınırlarına bağlıdır.

Belli sıcaklık derecesinde, buharbasıncı yüksek olan bir maddeninuçuculuğu, diğerlerine göre daha fazlademektir. Solventler genel olarak çokuçucu kimyasallardır.

Yanıcı bir sıvı olan solvent buharlarıhava ile belli konsantrasyonlarda karışım-lar oluşturduğunda ve alev kaynağınınbulunması halinde hızlı bir yanma vepatlama gerçekleşebilir. Bu belirli buhar/hava konsantrasyonu “parlayıcılık aralığı”veya “patlama aralığı” olarak adlandırılır.Parlayıcılık aralığında karışım alev alırsaparlama ya da alev oluşumu olabilir.Parlayıcılık aralığının sınırları Alt PatlamaLimiti (LEL) ve Üst Patlama Limitidir (UEL).Alt patlama limiti buhar/hava karışımınınyanıcı olduğu havadaki en düşük buharkonsantrasyonudur. Üst patlama limitibuhar/hava karışımının yanıcı olduğuhavadaki en yüksek buhar konsantras-yonudur. LEL/UEL buharın havadakihacimsel yüzdesi olarak ifade edilir. LEL veUEL verileri aksi belirtilmedikçe normalsıcaklık ve basınç değerlerinde belirlen-miştir. Parlayıcılık limitleri basınç vesıcaklık değişimi ile değişebilir. Genelliklesıcaklık artışı LEL'i düşürken, UEL'iyükseltir.

Parlama noktası, yanıcı sıvıların sınıf-landırılması için daha genel olarak kulla-nılır. Bir solventin kaynama noktası art-tıkça parlama noktası da artar. Parlamanoktası, sıvının havada alev kaynağı ile

karşılaştığında, alevlenecek bir yanıcıbuhar karışımı oluşturmasına kadarısıtıldığındaki sıcaklık değeri olarak tanım-lanmaktadır. Parlama noktasındaki sıcak-lıkta sürekli yanma gerçekleşmez. Bu du-rum daha yüksek bir sıcaklık olan yangınnoktasıdır.

Kendiliğinden alev alma noktası,solventlerle yüksek sıcaklıklarda çalış-manın gerektiği proseslerde önem kazanır.Eğer sıcaklık yeterince yüksekse havadakisolvent buhar karışımı alev kaynağı olma-dan kendiliğinden alev alır. Kendiliğindenalev alma noktası, yanıcı buhar ve havakarışımının alev kaynağı olmadan alevlen-diği minimum sıcaklıktır. Genellikle kendi-liğinden alev alma sıcaklığı kimyasalınkaynama noktasının epeyce üzerindeki birsıcaklık değeridir. Solventlerin kendili-ğinden yanma sıcaklığı çok yüksektir.Boyanın depolandığı ve kullanıldığıkoşullarda kendiliğinden parlama olayı pekgörülmez. Yalnız yanıcı yüzeyler üzerinesürülen alkit boyalarında havanın oksijeniile kuruma sırasında ısı açığa çıkar. Bu ısıyeterli bir şekilde uzaklaştırılmazsa yangı-na yol açabilir. Her zaman kendiliğindenalev alma sıcaklığının oldukça altındaçalışılması tavsiye edilir.

Boya Sektöründe İş Güvenliği

[2

3

[3]

3

2

Parlamanın gerçekleştiğisıcaklık; LEL değerine karşılıkgelen sıcaklığa çok yakındır.Bu nedenden dolayı birçokdurumda bir maddeninparlayıcılık özelliği değerlen-dirilirken parlama noktası altparlayıcılık sınırındakisıcaklık yerine kullanılır.Parlama noktası düşükoldukça, maddenin uçucu-luğu, dolayısıyla potansiyeltehlikesi daha yüksek olur. [3]

17

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Tablo 1: Bazı Solventlerin Parlama Noktaları, Patlama Sınırları, Kendiliğinden Alev Alma Sıcaklıkları [3]

Parlama Noktası(°C)

Alt Patlama Sınırı(v/v %)

Üst Patlama Sınırı(v/v %)

Kendiliğinden alevalma Sıcaklığı (°C)

Benzen -11.0 1.3 7.9 560Toluen 4.4 1.27 7.0 535o-ksilen 17.2 1.1 7.0 465m-ksilen 28.9 1.1 6.4 525p-ksilen 27.2 1.1 6.6 466n-pentan -49.4 1.4 8.3 285

n-heptan -3.9 1.0 7.0 215n-hekzan -21.7 1.2 7.7 233n-oktan 13.3 1.0 6.5 210White Spirit 38 0.8 6.5 -

Page 20: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

Solvent seçimi yapılırken, güvenlikaçısından, solventlerin parlama noktalarıincelenmelidir. Eğer parlama noktasıçalışma ortamının sıcaklık derecesindendaha düşük olan bir solventin kullanımızorunlu ise, çok sıkı güvenlik önlemlerialınmalıdır.

Solventler birçok sanayi kolundagereklidir ve yaygın olarak kullanıl-maktadır. Ancak, solventler göreli olarakdüşük kaynama noktaları (yüksekuçuculuk) nedeniyle tehlikeli olarak kabuledilirler. Aslında düşük kaynama noktasıbirçok uygulama için istenen bir özelliktir;örneğin istenen film kaplamasının veyayapıştırıcının elde edilebilmesi için pro-seste kullanılan solventin buharlaşmasıgerekmektedir. Ancak, solventin düşükkaynama noktasına sahip olması demek,ortam sıcaklığında depolama ve prosesşartları uygun bir şekilde kontrol altınaalınmadıysa parlamaya sebebiyet vereceksolvent buharlarının oluşması demektir.Bu kontrol işlemi “risklerin yönetimi”olarak bilinmektedir. Başarılı kontrolsistemleri patlama ve yangına sebepolabilecek gereksiz solvent buhar salım-larının azaltılmasını sağlar. Bazı temelönlemler aşağıda verilmektedir;

İşçiler, kullandıkları solventin fizikselve kimyasal özellikleri ve güvenlikullanımları konusunda bilgi sahibiolmalıdır.

Tedarikçi firma tarafından sağlanmışolan Malzeme Güvenlik Bilgi Formları(MSDS) okunmalıdır.

İşyeri ortamındaki, yanıcı solvent bu-harlarının varlığı, solventin parlamanoktası ve patlayıcılık sınırları kullanı-larak tahmin edilebilir. Düşük parlamanoktası (55°C'den düşük) solventin

daha tehlikeli olduğunu ve dahadikkatli kullanılması gerektiğini işareteder.

Kendiliğinden alev alma sıcaklığı,yanıcı/parlayıcı solvent karışımınınhavada kendi kendine alev alma-sından önceki maksimum sıcaklığıvermesi açısından bir yol göstericidir.Kendiliğinden alev alma sıcaklığı ileçalışma sıcaklığı arasında anlamlı birgüvenlik marjini bırakılmalıdır.

Solventlerin duman zerrecikleri sol-ventin parlama noktasının altında bileparlayıcı olabilir. Duman (mist) vespreylerin önlenemediği durumlardaözel güvenlik tedbirleri alınmalıdır.

İşyeri havasındaki parlayıcı solventbuharlarının alev almasına sebep ola-cak pek çok alev kaynağı mevcuttur;

Sigara, kaynak, ya da çıplak alevkaynağını solvent buharlarınınbulunması muhtemel yerlerdenuzak tutmak gerekmektedir.

Ex-proof (kıvılcım çıkarmayan)malzemeler kullanılmalıdır.

Sıcak bölgeler ve yüzeyler kontrolaltında tutulmalıdır. Çünkü, sıcakyüzeyler endüstride çok fazla görü-lür ve yanıcı solvent-hava karışımı-nın doğrudan ya da dolaylı olarakalev almasına sebep olur. Doğru-dan alev alma, sıcak yüzeyin sıcak-lığının ortamda çoğunlukla bulu-nan solvent-hava karışımının ken-diliğinden alev alma sıcaklığınınüstünde bir sıcaklıkta olması halin-de olur. Dolaylı alev alma, madde-nin sıcak yüzeyden kaynaklananbir yanma ya da dumansız alevalması halinde gerçekleşir. Endüst-rideki sıcak yüzeylere örnek olarak;fırın ya da büyük ocakların duvarla-rı, elektrikli araçlar ve ısıtma boru-ları verilebilir.

En az farkında olunan alev alma kay-nağı statik elektiriktir. Statik elekt-

riğin alev kaynağı oluşturmasınailişkin riskleri azaltmak için;

Ekipmanların topraklanma-sının sağlanması,

Topraklama direncinin kontro-lünün yapılması; topraklamadirencinin 10 Ohm'dan küçükolmasının sağlanması,

Dolum sırasında sıçrama olma-masının sağlanması,

Boruların içinde akan sıvınınhızının sınırlandırılması,

Yük dağılımının olması için bek-lenmesi,

İletken hortumlar kullanılmasıgerekmektedir.

Elektrik düğmesini açmak eğerbölgede gaz birikimi varsa çoktehlikelidir.

Parlama noktaları 40°C'den düşükolan hidrokarbonlar plastik kapla-ra doldurulmamalıdır.

Parlayıcı solventlerin kullanımın-dan sonra temizlik için sıkıştırılmışhava kullanılmamalıdır.

Anti-statik koruyucu giysiler veayakkabılar giyilmelidir.

Solvent buhar konsantrasyonu, sol-ventin Alt Patlama Sınırının altındaolmalıdır.

Eğer mümkünse parlama nokta-sının 15°C ile 20°C altında çalışıl-malıdır.

Uygun havalandırma sağlanma-lıdır: Güvenliği sağlamak için bu-harlar Alt Patlama Sınırının %25'inden az olacak seviyeye kadarseyreltilmelidir. Havalandırmayısağlamak için en kolay yol kapı vepencerelerin açılmasıdır, ancakbirçok durumda mekanik havalan-dırma da gereklidir. Havalandırma,solventin parlama noktasının

3

3

3

3

1.

2.

3.

4.

5.

6.

a.

b.

c.

d.

e.

f.

g.

h.

7.

a.

b.

SOLVENTLERİN GÜVENLİKULLANIMINA İLİŞKİNÖNLEMLER

18

Boya Sektöründe Solvent Kullanımı

Page 21: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

üstünde sıcaklıklarda çalışmazorunluluğu varsa daha da önemkazanır.

Havalandırma çıkışı, yer seviyesindenen az 3 m yüksekte olmalı ve binanınkapı veya pencerelerinden 3 m uzak-lıkta olmalıdır. Saatte 6 tam hava de-ğişimi yapılmalıdır. Oluklarda alarmabağlı bir detektör bulundurulmasıgereklidir.

Eğer alev kaynağı yok edilip, sıcakbölgelerden tamamen kurtulma sağ-lanamıyorsa, sistemden oksijenin yokedilmesi gerekmektedir. Böylelikleoksitleyici kaynak ortadan kalkacaktır.Bunun sağlanması için asal gazlar(örn. azot çadırı) kullanılabilir.

Solvent buharlarının havadan ağırolduğu ve yere çöktükleri unutulma-malıdır.

Hatalar ve vakalar, küçük dökülmelerve kaçaklar dahil raporlanmalıdır. Buraporların değerlendirilmesi gelecek-teki daha büyük olayları önleyecektir.

Yangınlar, dökülmeler ve kaçaklarlailgili olarak acil durum planları hazır-lanmalıdır; örn. alarm sistemi kurul-ması, yangın söndürme ekipmanla-rının hazırlanması, güvenli tahliyeprosedürlerinin hazırlanması.

Solventlerin depolanmasında aşağı-daki önlemler alınmalıdır;

Solventlerin birçoğu havadan ağırdırve yerde birikmektedir. Bu nedenle,depolama yerleri havalandırılmasıdaha güç olan zemin ya da bodrumkatları olmamalıdır.

3

3

3

4

8.

9.

10.

11.

1.

SOLVENTLERİN GÜVENLİDEPOLANMASINA İLİŞKİNÖNLEMLER

Solventler alevlenebilirözellikte oldukları için,solventlerin depolanmasındatedarikçilerin sağladıklarıteknik bilgiler ve talimatlarauygun hareket edilmelidir.

2.

.

.

.

.

.

.

.

.Solventler işyerlerinde parlayıcı mad-deler için uygun paslanmaz ya dademir, çelik dolaplarda ve yanmazkaplarda saklanmalıdır.

Dolapların dışında sadece günlükkullanılacak miktar kadar solventtutulmalıdır. Solventlerin depolamakabinlerinin dışında tutulduğu yerleriyi havalandırılmalı ve böylelikle sol-vent buharları ortamdan uzaklaştırıl-malıdır. Böylelikle parlayıcı ortamoluşumu önlenmiş olur.

Boş kaplar kesinlikle çalışma alanındatutulmamalıdır, kaplarda solvent kal-mış olabilir ve bu patlama tehlikesiyaratır.

Depolama kabinlerinde birbiriylereaksiyon verebilecek, uygunsuz kim-yasallar birarada tutulmamalıdır. Bukimyasalların buharları bir reaksiyonbaşlatabilir ve bu reaksiyonların çokyıkıcı etkileri olabilir.

Parlayıcı maddeleri barındıran depo-lama kabinleri alev kaynaklarından ve

yanabilecek maddelerden -kutular,bez, paçavra- uzak tutulmalıdır. Depo-lama kabinlerinin bulunduğu alan-larda sıcaklık 26 °C'nin altında olma-lıdır.

Solventler göz ile temas etme ihti-malini azaltmak amacıyla göz seviye-sinin altında kullanılmalı ve depolan-malıdır.

Basınçlı tüpler tutuşturucu kaynaklar-dan uzak tutulmalı, kaba kullanıma yada ani hareketlere maruz kalmayacakşekilde korunmalıdır. Solvent tüpleribuharlarının uzaklaştırılabileceği çekerocaklarda doldurulmalıdır.

Solventlerin kapakları kapalı tutulmalı,üzerleri örtülmelidir.

Solvent kaplarında olabilecek kaçaklarıönlemek için, delikler kontrol altınaalınmalıdır.

4

5

5

4

4

5

3

4

5

6

7

8

9

10

19

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

1. Handbook of Solvents, Wypych G., ChemTecPublishing&William Andrew Publishing,Toronto,NewYork 2001

2. Gündüz, G., “Boya Bilgisi”, TMMOB KimyaMühendisleri Odası.

3. http://www.esig.org/uploads/documents/36-4-bpg_2.pdf

4. http://www.netregs.gov.uk/netregs/275207/584249/1715742/?version=1&lang=_e

5. Che Man, A. B. & Gold, D., Safety and Health in theUse of Chemicals atWork, ILO.

kayn

akla

r

Şekil 1: Çelik Depolama Kabini

Page 22: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

İNGİLTERE'SİSTEMİ

DE

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİHatice Tülay Alpman,

MBA, Endüstri Mühendisiİş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

makale

Page 23: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

İ

Komisyonun yasal görevlerisağlık ve güvenlikle ilgilikanun ve standartçalışmaları yapmaktır.Komisyon bu çalışmalarıHSE'nin tavsiyelerine, HSElaboratuvarlarındakiaraştırmalara ve kendiçalışmalarına dayanarakyürütür. Bunun yanında ilgilitüm kurum, kuruluş,sendikalar, işletmeyöneticileri ile bilim veteknoloji uzmanlarının dagörüş ve önerilerini alır.Danışma süreci danışmanlıkkomitesi ağı vasıtası ile vebelli bir takım kanunönerilerinde kamu çağrısı ileişler. Özellikle küçükişletmelerin görüşlerineulaşma konusunda çaba sarfedilir.

HSE, Sağlık ve GüvenlikMüdürlüğü ise Komisyontarafından atanan üç kişi ileoluşturulan bir birimdir.Müdürlüğün müfettişler,politika danışmanları, tekno-loji, bilim ve tıp uzmanlardanoluşan yaklaşık 4.000personeli bulunmaktadır.

ngiltere'deki iş faaliyetleri ile ortayaçıkan hemen tüm sağlık ve güvenlik

riskleri tek bir yasal çerçeve ile düzenlen-mektedir. Sağlık ve Güvenlik Komisyonu(HSC) ile Sağlık ve Güvenlik Kuruluşunun(HSE) düzenleyici sıfatı altındaki ilgilerinükleer tesisat ve madenlerden, fabrika-lar, çiftlikler, hastaneler ve okullara, sınırötesi gaz ve petrol tesisatı, gaz şebekesigüvenliği ve tehlikeli mallar ve maddele-rin taşınmasına, demiryolu güvenliği vekamunun ve işçilerin korunmasını ilgilen-diren diğer pek çok konuya kadar uzanır.Buna ek olarak, 400'den fazla yerel kurumda perakendecilik, finans ve boş zamanla-rın değerlendirilmesi hizmet sektörlerinide içine alan geniş bir yelpazede yürütüm-den sorumludur.

Büyük Britanya'da sağlık ve güvenlikleilgili standartlar 1974' yılında İş Sağlığı veGüvenliği Kanunu ile getirilen esnekdüzenleme sistemi ile ortaya konmuştur.1999 yılındaki İş Sağlığı ve GüvenliğiYönetimi yönetmelikleri ile de esaslarbelirtilmiştir. Bunlar 19. y.y.'a kadar uza-nan iş sağlığı ve güvenliği yasalarını dayansıtmaktadır. Komisyon, İş Sağlığı veGüvenliği kanununun yürürlüğe konma-sından sonra endüstrilere özgü detaylarveren, mümkün olduğunca amaç ve genelprensipleri içeren ve gerekliliklerinkurallar/kodlar ve rehberlerde yer verildiğimodern bir yaklaşım benimseyerekkanunda düzeltme yoluna gitmiştir.Onaylanan kodlar/kurallar, standartlaraulaşma yollarını ortaya koymaları sebebiile İngiliz sağlık ve güvenlik kanunundaözel bir yere sahiptirler. Bu kurallarıizlemeyenler kendi yaklaşımlarının yasalgerekleri karşılamada geçerli olduğunugöstermeye hazır olmalıdır. Bu şekilde,yasal zorunluluklar çerçevesinde tekno-lojik gelişmeler için esneklik getirilmek-tedir.

İngiliz sağlık ve güvenlik sistemindetemel sorumluluk; endüstriyel ve ticariişlerdeki işletme sahipleri, yöneticiler veçalışanlardadır. Buna kendi hesabınaçalışanlar da dahildir.

Kanunların yürütümünde, sağlık vegüvenlik müfettişlerinin önemli kanunigüçleri bulunmaktadır. Bazı sağlık vegüvenlik müfettişleri tüm faaliyetlereuygulanabilen sistem ve ilkeler hakkındaeğitilirken, diğerleri yüksek risk içerenendüstrilerde, örneğin, nükleer, maden-cilik, demiryolları ve off shore petrolkonusunda ihtisaslaşırlar.

HSE ve HSC 1974 yılında çıkarılankanunla oluşturulmuş iki kurumdur. HSCUlaştırma, Yerel ve Bölgesel Yönetimdensorumlu Devlet Bakanınca atanan işveren,işçi, yerel yönetim ve diğer uygun temsilci-lerden oluşan on kişilik bir birimdir.

Komisyonun bir üyesi kamu menfaatinigözetmek üzere atanır. Sağlık GüvenlikKomisyonunun birincil vazifesi çeşitligirişimlerin ortaya konması sırasındaçalışan insanların ve halkın sağlık, güvenlikv e r e f a h ı n ı k o r u m a y a y ö n e l i kdüzenlemeler yapmaktır. Bunu da; yenikanun ve standard önerileri, araştırma,bilgi ve danışmanlık ile patlayıcılar vebaşka tehlikeli maddele rin kontrolüyo l u y l a y a p a r. İ s t i h d a m d a T ı b b iDanışmanlık Hizmetinin sürdürülmesinde,iş sağlığı konularında danışmanlıksunarken, yanı sıra, bu konularla ilgilikişileri teşvik eder.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve diğerilgili yönetmelikler, işyerlerindeki temelfaaliyetin içeriğine göre HSE tarafındanveya yerel yönetimler tarafından yürürlüğekonur. Sağlık ve Güvenlik Yönetmelikleriyürütme makamı, yerine göre HSE, yerinegöre yerel yönetimlerdir. Yerel yönetim-lerin başlıca kanun icra görevleri dağıtım,perakende, büro, boş zaman endüstrisi,yiyecek içecek sanayi işyerlerinedir. HSE veyerel yönetimler arasında yürütmeyle ilgiliir tibat kurmayı kolaylaştırmak içinHSE/yerel yönetimler yürütme irtibatkomitesi bulunmaktadır. İngiltere genelin-de HSE bölge ofisleri arasında kurulanyürütme irtibat yöneticileri ağı da yerelyönetimlere tavsiye ve destek vermektedir.

HSE komisyona politik, teknolojik ve

21

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 24: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

mesleki tavsiyeler sunar. Başka uzmanönerileri HSC ağındaki belli tehlike konu-larına ve endüstri kollarına göre ayrı ayrıoluşturulan danışma kurulları vasıtasıylayapılır. Bu oluşumların her birisinde işçi,işveren temsilcileri, yerine göre bilimsel veteknik uzmanlar bulunur.

Yeni kanun tasarıları veya uygulamakuralları bakanlığa sunulmadan önce,Sağlık Güvenlik Komitesi resmi danışmadokümanlarını yayınlayarak yüksek tiraj-da sirkülasyona ve halkın bilgisine sunar.Bunu yapmaktaki maksat, tasarılarısonuçlandırmadan önce, sağlık ve güven-

likle ilgili yaptırımlardan etkilenebilecekdaha geniş kitleler ve kurumların görüş-lerinin yeterince farkında olunduğundanemin olmaktır.

Bu işlem, hem AB kaynaklı hem de yer-li standart kanunları için geçerlidir. Bu aşa-mada, gerek uygulama ve ifade yönünden,gerekse direktif uygulama yöntemi açısın-dan sorular ortaya çıkabilir ancak, HSC'ninasıl amacı Avrupa standartları ile ilgilimüzakereler yaparken veya bunları uygu-larken, ihdas edilen İngiliz Standartlarınınmuhafaza edilmesi ve geliştirilmesidir.

Komisyonun sorumluluk alanınagirmeyen ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanu-nunun kapsamadığı ancak risk ve tehlikebarındıran temel faaliyetler; tüketici veyiyecek güvenliği, denizcilik ve havacılıkgüvenliği ile çevre ve hava kirliliğidir.

HSE'nin Bilim ve Inovasyon Stratejisi;bilim ve teknolojiyi, iş faaliyetlerindendoğan risklerin kontrolü misyonu için nasıluyguladığını tarif etmektedir. Stratejiözellikle, bilimsel kaynakların iş/girişimhedeflerini karşılamak için nasıl düzen-lendiğini anlatır.

Her ne kadar araştırmanın büyük birkısmı dış tedarikçilerce yerine getirilse de,HSE kurumda önemli bir birim olan Sağlıkve Güvenlik laboratuvarına (HSL) sahiptir.HSL'nin başlıca rolü araştırmacı faaliyetlerve HSE'nin günlük işleriyle bağlantılı çoğuzaman hızlı bir multidisipliner çalışmagerektiren bilimsel hizmetlerdir. Politikageliştirme eylem aşamasında çeşitliendüstri ve bilimsel branşlardan oluşan biryelpazede Teknoloji Biriminden, SağlıkMüdürlüğünden, Sağlık Güvenlik Labora-tuvarından ve faaliyetlerle ilgili diğermüdürlüklerden nitelikli çalışanlar tara-fından bilimsel ve teknolojik içerik hazır-lanır. HSE'nin şef bilim uzmanı aynızamanda Tehlikeli Tesisatlar Müdürlüğü'nün de müdürüdür. Bu uzmanların pekçoğu eğitilmiş müfettişlerdir, kaza ve olayincelemelerinde yol gösterirler ve katkısağlarlar. Ayrıca, sağlık ve güvenlikle ilgili

HSC ve HSE, uluslararasıstandartlar, uygulamalar verehberleri geliştirme veuygulamada AvrupaBirliğinin ilgili kuruluşları,çalışma grupları, OECD, ILO,WHO ve uluslararası AtomEnerjisi Ajansı ile işbirliği veyardımlaşma içindedir.

22

İngiltere'de İSG Sistemi

Page 25: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

bilim ve teknoloji trendlerini öngörmedeve iş faaliyetlerinden doğan risklerinkontrolü için yeni yaklaşımlar sunmadaetkilidirler.

İngiltere, İskoçya ve Galler'de 400'denfazla yerel yönetim on bir milyondan fazlainsanın çalıştığı bir milyondan fazlaişyerinde iş sağlığı ve güvenliği kanunları-nın uygulanmasından sorumludur. Ancak,HSE'nin de uygulamada sorumluluğubulunabilmektedir.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunundabelirtilen başlangıç noktası ve temelprensip; iş faaliyetlerinden doğan işrisklerine olanak tanıyanlar, çalışanlarınve halkın bunların sonuçlarından korun-malarını sağlayacak olanlardır. Kanun;,işverenler, kendi hesabına çalışanlar,işçiler, tasarımcılar, imalatçılar, ithalatçılarve tedarikçilere kesin sorumluluklaryüklemektedir. İlgili mevzuat ayrıca malsahipleri, lisans sahipleri, yöneticiler vebina kullanımından sorumlu kişilere desorumluluk tanımaktadır. Kanunda belir-tilen temel şartlar genel görevleri belirt-mektedir. Örneğin, işverenlere güvenli birişyeri temin etme, bir iş faaliyeti yürütenherhangi birine kamuyu korumasını vemalların güvenlik ve sağlık riskleritaşımamasını gerektirmektedir. İşçiler deihtiyat konusunda işverenleri ile işbirliğiyapmak mecburiyetindedir.

Kanun ile verilen veya yüklenen kimiyasal yükümlülükler hem özgün hem dezorunludur. Örneğin, bir madenin herzaman iki çıkışı olması gerekir veya bellihizmetler veren laboratuvarlar HSE tara-fından onaylanmalıdır. Risklerin değer-lendirilmesi ve uygun tedbirlerin alınmasıesas ve temel şarttır. Bunun ötesinderisklere yönelik olarak “uygun tedbirlerinalınması” ve “uygulanabilirliği ölçüsünde”

gibi kullanılan ifadeler bir seçim serbest-liği ve karar ima etmektedir. İyi uygulamabelirgin değilse veya belirtilmemişse,riskin derecesini ortadan kaldırma zorluğuve maliyeti ile kıyaslamak mantıklıdır. Budurumlarda riski bertaraf eden tedbirleryasal olarak artık riskin maliyetinin büyükorantısızlık gösterdiği noktaya kadardevam eder. Bütün bunlar büyük küçüktüm işletmeler ve ekonomik koşullar içingeçerlidir.

Çok nadir durumlarda bir mevzuattamaliyet ne olursa olsun belirtilen yapılma-lıdır denir.

Kanun ve Yönetmelikler ilgili kabineüyesi tarafından, Komisyonun danışmasürecinden sonra yaptığı teklifleri temelalarak hazırlanır, Parlamento'ya sunulur.Sunumdan 21 gün sonra kanun, yönet-melik önerileri itiraz yapılmadıysa oto-matik olarak kanunlaşır.

Onaylanmış Uygulama Kuralları(ACOP) ilgili devlet bakanı tarafındanonaylanır. Parlamento anlaşması gerek-tirmez. Onaylanmış Uygulama Kuralla-rının kanunlarda özel bir yetkisi vardır.Hükümlere uyulmaması halinde mahke-melerdeki davalarda eğer başka birbiçimde gereklerin sağlandığı gösteri-lemez ise Kanun gereklerine uyulmadığıveya ACOP'un ilgili olduğu yönetmeliklereuyulmadığı yönünde yargılanır. Uygulamakuralları çok daha kolay revize edilebil-dikleri için standartlar düşürülmedenteknolojik gelişmeler ve yeniliklere uyumsağlayacak esneklik gösterilebilmektedir.

Komisyon veya onun danışmanlıkkomitesi veya HSE tarafından yayınlananrehberler ise müfettişlerin görmeyibekledikleri standartları bildirmektedir.Ancak, bunlara uymakla ilgili bir zorun-luluk yoktur. İşverenler başka türlütedbirler almakta serbesttirler. HSE ve HSC

her yıl değişik sektörler ve prosesler için350'den fazla bilgi, tavsiye ve rehberdoküman yayınlar. Herhangi bir dönemdeyaklaşık 1200 ücretli ve 800 ücretsizbasılmış başlık bulunmaktadır.

1974 Kanunu öncesinde çıkartılanmadenler, demiryolları ve nükleer güven-lik, fabrikalar, ofisler, dükkanlar ve demir-yolları binaları ile ilgili olan kimi mevzuathalen yürürlüktedir.

1965 Nükleer Tesisatlar Kanununa göremüdürlük, nükleer tesisat için belge-lendirme merciidir. Madencilik nitelikleriniMadenlerde Sağlık ve Güvenlik 1993Kanununa göre denetler.

Sağlık ve güvenlikle ilgili, temel olarakişçilerin sağlık ve güvenliği için minimumstandartları teşvik eden, Avrupa tekpazarını veya çevrenin korunmasınıdestekleyen AB Direktiflerine uygun olarakyönetmelikler çıkarılmıştır. Artık şu andagelişmiş bir AB sağlık ve güvenlik kanunuvardır.

Pek çok sağlık ve güvenlik standardınınçıkış noktası teftiş ve incelemelerdir.Tavsiyelerde bulunmak ve kanunların tamolarak uygulanmasını temin etmek için uy-gulamaların standartlaştırılması gerek-mektedir. Bu yüzden inceleme standartlarıgelişir. İç teftiş ve inceleme standartlarıbelirlendiğinde artık resmi olmayan rehberolarak yayınlanabilir ve bu rehberler dedanışma kurulları tarafından dikkatea l ı n a r a k d a h a re s m i re h b e r l e r i nhazırlanmasında ve müdürlüğün hazırla-yacağı yeni düzenlemelerde ve kod veyakurallarda kullanılabilir.

İngiliz Standartlar Enstitüsü (BSI)İngiliz standartlarının geliştirilmesindensorumlu ulusal kuruluştur. Bu standartlarınçoğunluğu uyumlaştırılmış Avrupa stan-dartları veya uluslararası standartlardır.BSI (CEN) ve Uluslararası Standartlar Örgü-

KANUNİ ÇERÇEVE

Kanunla verilen görevlerKanun ve Yönetmelikler, UygulamaKuralları ve Rehberlik

Diğer Mevzuat

23

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 26: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

İngiltere'de İSG Sistemi

24

Hukuk Ofisi 22

Kaynaklar ve Planlama Müdürlüğü 500

Sağlık Müdürlüğü 245

Güvenlik Politikası Müdürlüğü 127

Strateji ve Analitik Destek Müdürlüğü 103

Faaliyet Grubu

Çalışma Birimi 13

Yerel Yönetim Birimi 17

Saha İşleri Müdürlüğü ve DemiryoluMüfettişliği

1567

Tehlikeli Tesisatlar Müdürlüğü 526

Nükleer Güvenlik Müdürlüğü 247

Elektrikli Cihazlar BelgelendirmeHizmetleri

44

Teknoloji Birimi 123

Toplam HSE personeli 3534

Sağlık ve Güvenlik laboratuvarı 360

Toplam Personel sayısı 3894

tü (ISO) ve İngiliz Elektroteknik Komitesivasıtasıyla Avrupa Elektroteknik Normal-leşme Komitesi (CENELEC)'ne geçmeyoludur. HSE burada sağlık ve güvenlikleilgili standartlarda sıklıkla BSI namınabaşlıca aktördür. Standartların değişiktipleri bulunmaktadır. İş hedefleri şart-namesi, eylemsel uygulamalarda rehber,endüstriyel ürün kriterleri tasarımları gibifarklı standartlar vardır. Bunlara mev-zuatta atıfta bulunulabildiği gibi zamanzaman da HSE rehber yayınlarında yerverilmektedir. Politik ilkeler beyanna-mesinde belirtildiği gibi sağlık ve güven-liğin teşvik edilmesinde standartlarındevamı önemlidir. Roma Anlaşmasınadayanan 'Yeni yaklaşım' direktiflerinidestekleyen harmonize güvenlik stan-dartlarının geliştirilmesi HSE'nin Avrupatek pazarı ile bağlantılı olarak yaptığı biriştir. Bu standartlar; imalatçıların tasarımve ürünlerin geliştirilmesini harmonizesisteme göre yapmaları ve sağlık vegüvenlik gereklerini karşıladıklarını beyanetmeleri açısından özellikle önemlidir.

HSE'nin politika oluşturma sürecindeşunlara dikkat edilmektedir;

-mevzuat yeterince açık veanlaşılır olmalıdır. Kişiler ve işletmelere yo-rum yapmaları için fırsat ve zaman verilir.

-HSE/HSC; bakanlara, par-lamento'ya ve kamuoyuna hazırlanmaktaolan her yönetmelik için açıklama yapmakdurumundadır ve temyiz yolu açıktır.

-Problemler ve bunlarınetkilerini minimuma indirmeye odaklıdır.

-Yönetmeliklerin insanlar veişletmeler üzerinde etkisinde riskler vemaliyetin nisbiliği göz önünde bulundu-rulur.

İngiltere'de verilen tekliflerde hiçbirkişi veya grup için ayrımcılık yapılmamasıkonusuna özen gösterilmektedir. Alter-natif çözüm önerileri geliştirildiğinde, buanalizler ilgili taraflara ve kamuoyunagörüş için sunulur. Danışma süreci iki

aşamada yapılır: Tartışma Dokümanınınyayınlanması ve istişare dokümanı hazır-lanması. Sonra bu politika geliştirmesüreci ve istişare sonuçları eğer alınankarar bu yöndeyse yönetmeliğin uygun-luğu konusunda danışılmak üzere HSC'yesunulur. Eğer yönetmeliğe ihtiyaç olduğukonusunda fikir birlikteliği sağlanırsa bu-nunla ilgili rehberler yönetmeliğin yürür-lüğe konmasından önce yayınlanır. Busüreçte özellikle geniş kamu desteği sağ-lamaya, kasıtsız sonuçların ortaya çıkma-masına, uygulanabilir çözümler üretilme-sine ve riskler, maliyetler ve faydalararasında denge yaratmaya özen gösterilir.

İşletmeler, yardım fonları veya gönül-lü kesim üzerinde etkileri olan kanun gücübulunan tüm yönetmelik önerileri ve basılırehberler için düzenleyici etki değerlen-dirmesi (RIA) yapılmasına ihtiyaç vardır.

Bu değerlendirme, mevcut problem-leri ve önerinin özgün amaçlarını belirle-mek; riskleri değerlendirmek; hiçbir şeyyapmamak veya kanuni düzenleme dışın-daki yöntemler gibi olasılıklar da dahilolmak üzere tüm farklı olasılıkların faydave maliyetlerini karşılaştırmak; bu faydave maliyetlerden kimin nasıl etkilendiğinive bunlar arasında adil olunup olunmadı-ğını özetlemek; küçük işletmeler üzerin-deki etkiyi ve özel birtakım tedbirleringerekliliğini irdelemek; yasal gerekli-liklerin yerine getirilmesi konusundayapılması gereken düzenlemeleri ortayakoymak ve yükümlülüklerin yerine geti-rilmemesi durumunda yasal müeyyideleritam olarak ortaya koymak; politikanınnasıl izleneceği ve değerlendirileceğini vebunların sonuçlarının politika üretimsürecine nasıl geri iletileceğini tanım-lamak içindir. Değerlendirme sonucubakanlara iletilir ve bakanlar RIA'yıokuduklarına ve faydaların maliyeti karşı-ladığına dair beyanat imzalarlar. Yönet-melik etki değerlendirmesi ile ilgili planla-rın yönetmelik yürürlüğe girmeden yapıl-ması gerekmektedir. Süreçte müdaha-

lenin gerekliliğini ortaya koymak ve yö-netmeliklerin etkisini sayısallaştırmak içinedinilen tüm bu veriler planlarda kullanı-lır. Yönetmeliğin başarısı hedefleri nekadar karşıladığı ile ölçülür. Amaç; yönet-melik bir kez teklif edildiğinde öncedenaçıklanan bir takvime göre belli aralıklarlasüreci tekrarlayarak yönetmelikte değişik-liğe veya yönetmeliğin iptaline ihtiyaçolup olmadığını kesinleştirmektir.

(2001 yılı)aşağıda verilmiştir:

Bunun yanında 3650 yerel yönetimgörevlisi sağlık ve güvenliğin uygulan-masında çalışmıştır. Bu rakam 1110 tam-zamanlı çalışana karşılık gelmektedir.

Saydamlık

Sorumluluk

Hedef odaklı

Nisbilik

HSE'ye ait personel sayıları ve dağılımı

Page 27: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

ÇOCUK İŞÇİLERAyşegül Ercan, İnşaat Yüksek Mühendisi,

Ulaştırma Bakanlığı DLH Genel Müdürlüğü

makale

Page 28: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

İş sağlığı ve güvenliği; bir işyerindeçalışan tüm personelin sağlığını ve iş

güvenliğini sağlamayı, çalışma ortamındameydana gelebilecek iş kazası ve meslekhastalıkları gibi her türlü tehlikeye karşıgerekli tüm tedbirleri almayı öngörenmühendislik, teknik ve eğitim gibi sistemliçalışmaların yer aldığı bir kavramdır.

Türkiye'de iş kazaları ve meslek hasta-lıkları, birçok kişinin hastalanmasına vehayatlarını kaybetmesine sebep ol-maktadır. Sosyal Sigortalar Kurumu'nun2008 yılı istatistiklerine göre Türkiye'de5.414.23 kayıtlı işçi bulunmaktadır. Kayıtdışı çalışan işçilerin sayısı bu rakama dahildeğildir. Yine Sosyal Sigortalar Kurumu'nun 2008 yılı istatistiklerine göre, 2006yılında Türkiye'de meydana gelen toplamiş kazası sayısı 79.027'dir. Meydana geleniş kazaları toplamda % 3 değerinde sürekliiş görmezlik, % 2 değerinde de ölümlesonuçlanmaktadır . Bunun yanında işsağlığı ve güvenliği konularında yeterlidüzeye ulaşamayan ülkelerin ekonomileride bu durumdan olumsuz etkilenmekte-dir. Türkiye'de Avrupa Birliği mükteseba-tına uygun olarak 10 Haziran 2003tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu yürürlüğegirmiş ve bir takım yönetmelik ve tüzükleroluşturulmuştur.

İşçilerin çalışma alanlarında karşılaşa-bilecekleri tehlikeleri önlemek açısından,işveren; sadece işin niteliğine uygun koru-yucu malzemeler tedarik etmenin yanısıra, bu malzemelerin kullanılmasını sağ-lamak ve bunların uygulanıp uygulanma-dığını denetlemek zorundadır. Ayrıca, işsağlığı ve güvenliğini sağlama açısından,

06 Nisan 2004 tarihli 25.425 sayılı Çocukve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul veEsasları Hakkındaki Yönetmelik gereğince,15 yaşından küçük çocukların çalıştırıl-maları yasaktır . Ancak, Türkiye İstatistikKurumu'nun 2006 yılı verilerine göreTürkiye'de 6-17 yaş grubunda bulunan16.264.000 çocuğun 956.000 kadarınınbir işte çalıştığı tespit edilmiştir .

06 Nisan 2004 tarihli 25.425 sayılıÇocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul veEsasları Hakkındaki Yönetmeliğe göre;temel eğitimini tamamlamış ve okula git-meyen çocukların çalışma saatleri gündeyedi ve haftada otuz beş saatten fazlaolamaz. Ancak, 15 yaşını tamamlamışçocuklar için bu süre günde sekiz ve hafta-da kırk saate kadar artırılabilir. Çocuk vegenç işçilerin günlük çalışma süreleri,yirmi dört saatlik zaman diliminde, kesin-tisiz on dört saat dinlenme süresi dikkatealınarak uygulanır. Okula devam edençocukların eğitim dönemindeki çalışmasüreleri, eğitim saatleri dışında olmaküzere, en fazla günde iki saat ve haftada onsaat olabilir. İki saatten fazla dört saattenaz süren işlerde otuz dakika, dört saattenyedi buçuk saate kadar olan işlerde çalış-ma süresinin ortasında bir saat olmak üze-re ara dinlenmesi verilmesi zorunludur .

Tüm bu yasa ve yönetmelikler AvrupaBirliği müktesebatına uygun olup, teorikolarak kusursuz görünmektedir. Ancak,pratik olarak uygulanmasına bakıldığındapek de başarılı olunmadığı görülmektedir.Çünkü; oto tamirhaneleri, tekstil atölye-leri, kuaför dükkanları, tarlalar v.b. yerler

kendilerini koruma amaçlı ortaya çıkarıl-mış bu yasalardan habersiz şekilde çalış-makta olan çocuklarla dolu bulunmakta-dır. Burada sorunun kökenine inilmeli, buçocukların neden çalışmak zorunda olduk-ları araştırılmalıdır, ki bunun da sebebiçoğunlukla ebeveynlerin işsiz olmaları,çocukların da okumak yerine ailelerinigeçindirmek için çalışmak zorunda kalma-larıdır. Bu çocuklar için en azından çalıştık-ları mesleklerde ehil olabilmeleri için mes-leki eğitimleri sağlanmalıdır. Bunun içinde ülke genelinde Mesleki Eğitim Merkez-leri yaygınlaştırılmalı ve bu çocuklarınburalara gelmeleri sağlanmalıdır.

Genel anlamda iş sağlığı ve güven-liğini sağlamak için ise; çalışanlar eğitim,yetenek ve mesleki bilgisine uygun işlerdeçalıştırılmalı, yapılan işlerin özelliğinegöre çalışanlara koruyucu malzemelerverilmeli ve bunların kullanılıp kulla-nılmadığı sıklıkla denetlenmelidir. Gerekişçiler, gerek işveren, gerekse denetle-yiciler iş güvenliği konusunda gerekli özenve hassasiyeti göstermeli, bu konudabilgilendirilmeleri ve bilinçlendirilmeleriiçin devlet de üzerine düşeni yapmalıdır.Ayrıca, işçilerin meslek içi eğitimlerineönem verilmelidir. Kayıt dışı işçi istihdamedilmemesine özen gösterilmelidir.

1

2

3

2

Sonuçta iş sağlığı vegüvenliğini sağlamayayönelik yapılan tümçalışmalar insan hayatınaverilen değerin bir ölçütüsayılmaktadır.

26

1. SSK İstatistikleri, 2006/2008

2. 06/ 04/ 2004 tarihli ve 25425 sayılı ÇSGBYönetmeliği

3. TÜİK İstatistikleri, 2006

kayn

akla

r

Çocuk İşçiler

Page 29: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

HUKUKİ YÖNDEN

Dr. Mahmut KabakcıİTÜ İşletme Fakültesi İşletme Mühendisliği Bölümü Hukuk Anabilim Dalı

RİSK DEĞERLENDİRMESİ

makale

Page 30: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

İş sağlığı ve güvenliği, yaşam hakkıylaolan ilişkisi nedeniyle 4857 sayılı İş

Kanununda işverenin kamu hukukundandoğan bir yükümlülüğü olarak düzenlen-miştir. Kanunun 77. maddesine göre,“İşverenler, işyerlerinde iş sağlığı vegüvenliğinin sağlanması için gerekli hertürlü önlemi almak, araç ve gereçlerinoksansız bulundurmak(la)… yüküm-lüdürler”. Hükümde işverenin iş sağlığı vegüvenliği yükümlülüğünün sınırı, isabetliolarak “gerekli” ölçütüyle çizilmiştir.

İş Kanununun 81. maddesi uyarıncakabul edilen İşyeri Sağlık ve GüvenlikBirimleri ile Ortak Sağlık ve GüvenlikBirimleri Hakkında Yönetmelik (GüvenlikBirimi Y.) incelendiğinde, içerdiği şart veyükümlülükler itibariyle hem İş Kanunu77. maddedeki yükümlülüğü karşılamak-tadır hem de ülkemizin uyumu hedefledi-ği Avrupa Birliğinin iş sağlığı ve güvenli-ğine ilişkin Çerçeve Yönerge'sinin sistemiile uyumludur. Yönetmeliğin işverenlerinyükümlülükleri başlıklı 5. maddesi,Çerçeve Yönergenin m. 6/1 hükmündekiesası karşılamaktadır: “İşverenler, işyerle-rinde, sağlıklı ve güvenli çalışma ortamını(iş sağlığı ve güvenliğini) sağlamakamacıyla, iş sağlığı ve güvenliği tedbirle-rini belirlemek, almak, uygulanmasınıizlemek, denetlemek ve geliştirmek(le)… yükümlüdürler”.

Buna göre, işyeri uygulamasında işsağlığı ve güvenliği süreci, gerekli işsağlığı ve güvenliği önlemlerininalınmasıyla başlar. İkinci aşamada,işyerinde uygulanmakta olan önlemlerinetkinlikleri, amaç bakımından yeterlilik-leri kontrol edilir. Üçüncü ve son aşamadaise, işyeri şartlarında ortaya çıkandeğiş ikl ik ler ya da teknoloj idekigelişmeler gerektirdiği takdirde, uyarlamaönlemlerinin alınması gerekir.

Bu şekilde uygulama sürecine odakla-nan bir iş sağlığı ve güvenliği anlayışında,işyeri uygulamaları açısından önemli olan

konu, işyerinin somut şartları itibariylehangi iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin“gerekli” olduğunun saptanmasıdır. Busorunun cevabı ise, işyerinde iş sağlığı vegüvenliği önlemlerinin planlanması aşa-masında bir araç olarak risk değerlen-dirmesinin uygulanmasına bağlıdır. Riskdeğerlendirmesi, AB Çerçeve Yönergesi vebununla paralel olarak yeni iş sağlığı vegüvenliği mevzuatımızın en önemliyeniliğini oluşturmaktadır.

Risk değerlendirmesinin yardımıyla,işçilerin sağlık ve güvenliklerinin korun-ması, iş kazası ve meslek hastalıklarınınönlenmesi için hangi iş sağlığı ve güvenliğiönlemlerinin “gerekli” olduğu araştırılır.Bu araştırmada, iş sağlığı ve güvenliğiaçısından tehlike oluşturan, işten kaynaklıtüm tehlikeli etkenler tespit edilerekdeğerlendirilir. İşveren tarafından alın-ması gereken iş sağlığı ve güvenliğiönlemlerinin belirlenmesinde hareketnoktası, işyerinde mevcut tehlikeli etken-ler hakkındaki bilgilerdir. Buna göre riskdeğerlendirmesi yükümlülüğünün arka-sında, söz konusu bilgilerin tespiti için biraracın başarılması amacı vardır.

Yükümlülüğün içeriği hakkında mev-zuatta somut hükümlere yer verilmemesi,uygulamada işveren ve Güvenlik Birimi Y.hükmü uyarınca risk değerlendirmesiniişyerinde fiilen uygulayacak iş güvenliğiuzmanı açısından önemli bir esnekliksağlayacaktır. Ancak bu, işyeri uygulama-sında bir keyfilik anlamına da gelmez.İşveren ve iş güvenliği uzmanı tarafındanişyerinde risk değerlendirmesi uygulanır-ken, bunun amacının objektif biçimdedikkate alınması gerekir.

Yükümlülüğün içeriğinin iş sağlığı vegüvenliği denetimi kapsamında somut-laştırılması, isabetli olmayacaktır. Müfet-tiş ancak risk değerlendirmesinin uygu-lanması konusunda talimat verebilmeli,

idari yaptırım uygulayabilmelidir. İşyerin-de risk değerlendirmesinin somut uygula-ma şekli hakkında işverene ve iş güvenliğiuzmanına bir özerklik tanınması, onlarınişyerinin somut şartlarına hakim olmala-rının bir gereğidir. Denetim kurumu bunoktada işvereni danışman olarak destek-lemelidir. Bu konuda, İş Teftiş Tüzüğündebir değişikliğe gidilmesi isabetli olacaktır.

Risk değerlendirmesinin somut içeriğive kapsamı, İş Kanunu 77 gibi mevzu-attaki çok genel içerikteki düzenlemelernedeniyle, yükümlülüğün anlam ve ama-cından hareket edilerek belirlenmelidir.Risk değerlendirmesi ve bunun belgelen-dirilmesinin (Güvenlik Birimi Y. m.23) asliamacı, işyerinin somut şartları itibariyle“gerekli” olanların tespit edilmesidir.Ancak, bu yükümlülük, iş sağlığı ve güven-liği denetimlerinde, iş sağlığı ve güven-liğiyle ilgili kurallara uyulup uyulmadı-ğının denetlenmesini de kolaylaştırır.AB'nin Çerçeve Yönergesine uygun bir işsağlığı ve güvenliğinde denetim, bugünekadar olan işyeri teftişinden başka, artıkrisk değerlendirmesi ve belgelendirmeyide kapsayan sistem denetimi şeklindegerçekleştirilmelidir.

Risk değerlendirmesi, işverenin kamuhukuki nitelikli bir yükümlülüğü olarak,öncelikle işyerindeki tehlikeli etkenlerintahlil edilmesine hizmet eder. İşveren busurette, işyerinin iş sağlığı ve güvenliğiyleilgili durumunu tespit eder ve alınmasıgerekli önlemleri belirler.

Risk analizinin hangi kapsamdaolacağı ve somut olarak ilerleyiş sürecininne şekilde yapılandırılacağı, işyerinin türü,organizasyonel şartları, burada çalışanpersonelin nitelikleri gibi unsulara bağlıolduğundan, her bir somut olayda farklıolabilecektir. Genel olarak bir risk değer-lendirmesi, işyerinin türünden ve büyük-lüğünden bağımsız, kronolojik açıdan şuaşamaları içermelidir:

RİSK DEĞERLENDİRMESİNİN KONUSU

m.

28

Hukuki Yönden Risk Değerlendirmesi

Page 31: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

1. İşyerindeki tüm çalışma alanlarıhakkında yazılı risk analizininhazırlanması.

2. Tespit edilen tehlikeli etkenlerin, işsağlığı ve güvenliği şartları bakımın-dan değerlendirilmesi.

3. Tespit edilen tehlikeli etkenleribertaraf edecek yeterlilikte önlem-lerin geliştirilmesi ve belgelendiril-mesi.

4. Önlemlerin alınarak uygulanması veetkinliklerinin kontrol edilmesi.

5. İşçilerin sağlık ve güvenliklerininkorunması için, işyerinin çalışmaalanlarında, iş organizasyonunda,çalışma saatlerinde, üretim süreç-lerinde, hiyerarşik yapıda, işletme içiiletişim kanallarında iyileştirmeçabası içinde olmak.

6. İşyerinde, çalışma alanlarındakideğişiklikler ya da iş kazası dışında,belirli zaman aralıklarında yapılacaksürekli kontroller.

İşyerinin iş şartlarını değerlendirecekpersonel, öncelikli olarak konuyla ilgiligerekli bilgileri temin etmelidir. İlkeolarak risk değerlendirmesinin bizzatişveren tarafından uygulanması mümkünolmadığından, bu konuda işyerindeki işgüvenliği uzmanları ve işyeri hekimleriaktif rol oynayacaktır (Güvenlik Birimi Y.m.32, 37).

Risk değerlendirmesinin aynı andabirden fazla görevli tarafından uygulan-ması mümkündür. Örneğin teknik ölçüm-ler için işyeri dışından uzman personeldenhizmet alınması, kaçınılmaz bir gerek-liliktir. Risk değerlendirmesinin aynı andabirden fazla personel tarafından ortakbiçimde yürütüldüğü durumda, kiminyönetim ve koordinasyondan yetkiliolduğunun tespiti gerekir. İş güvenliği

uzmanı tarafından risk değerlendir-mesinin somut ilerleyiş şekli, işverenin veiş sağlığı ve güvenliğinden sorumluişveren vekillerinin görüşlerinin alınmasısuretiyle kararlaştırılmalıdır. İşçilerin ve işsağlığı ve güvenliğiyle ilgili görev alandiğer personelin, risk değerlendirmesinekatılımlarının sağlanmasına dikkat edil-melidir. İşveren, risk değerlendirmesiniyürüten görevlilere, işyeriyle ilgili tümbilgileri ve belgeleri sağlamalıdır (Güven-lik Birimi Y. m.5/5). Bu kapsamda bilgi vebelgeler olarak, işyeriyle ilgili tehlikeli gazölçümlerini, iş sağlığı ve güvenliğineilişkin iç yönergeyi ve diğer özel tali-matları, işyerinde gerçekleşmiş iş kazalarıhakkındaki raporları sayabiliriz.

Büyük işyerlerinde, risk değerlendir-mesi için yapılacak araştırma hakkında birusulün kararlaştırılması yerinde olacaktır.Böylelikle risk değerlendirmesini uygu-layacak iş güvenliği uzmanının yol haritasıaçık hale gelecektir. Risk değerlendirme-sini yürütecek iş güvenliği uzmanının,işyerindeki diğer görevliler tarafındandesteklenmesi, risk değerlendirmesiuygulanmasında işyerindeki bölümler yada faaliyetler itibariyle bu görevliler ara-sında uygun işbölümüne gidilmesi isabetliolacaktır. Özel bir tehlike potansiyeliolmayan küçük ya da orta büyüklüktekiişyerlerinde, ilke olarak risk değerlendir-mesi hakkında özel bir usulün belirlenmişolması gerekli değildir. Bu işyerlerinde riskdeğerlendirmesinin ilerleyiş şekli, bunuuygulayacak görevli tarafından serbestçetayin edilir. Bunun için, önceden riskdeğerlendirmesi hakkında ayrıntılı birhazırlığın yapılmış olması gerekmez.

Risk değerlendirmesi için yapılanhazırlıklardan sonra ikinci aşama,işyerinde mevcut tehlikeli etkenlerindeğerlendirilmesidir. Bunun ne şekilde

RİSK DEĞERLENDİRMESİNİNHAZIRLANMASI

TEHLİKELİ ETKENLERİNARAŞTIRILMASI USULÜ

29

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 32: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

olacağı hakkında, Güvenlik Birimi Y. ya dadiğer bir düzenlemede açık hüküm yoktur.Alman İş Güvenliği Kanunu 5. m. de, bazıtehlikeli etkenler örnek olarak sayılmıştır.Buna göre tehlike kaynağı olarak özel birpotansiyele sahip etkenler;

İşyerinin bina ve makineler itiba-riyle düzenlenme şekli,

Fiziki, kimyevi ya da biyolojik etken-ler,

Üretimde kullanılacak hammad-delerin, makinelerin, tesislerin seçi-mi ve kullanımının yapılandı-rılması,

İş ve üretim sürecinin ve çalışmasaatlerinin bir bütün olarak yapılan-dırılması,

İşçilerin eğitim ve tecrübe itibariyleyetersiz olması.

Bu hükümden hareket ile riskdeğerlendirmesi yardımıyla işyerindetehlikeli etkenler hakkında yapılacakaraştırma için dört nokta ön planaçıkmaktadır:

İşyerinin kendisi; özellikle yetersizaydınlatma, kötü havalandırma gibinedenlerle, iş sağlığı ve güvenliğiaçısından önemli bir tehlike kayna-ğıdır.

İkinci aşamada olası tehlikelietkenler olarak, işyerinde mevcut işaraçlarından kaynaklanabilecektehlikelerin kontrol edilmesi gere-kir. Bu kapsamda özellikle makine,teçhizat ve diğer donanım ile kişiselkoruma araçları temin edilirken,üreticinin güvenlik standartlarınauyup uymadığının denetlenmesigerekir.

Üçüncü aşamada, işyerinin çalışmaalanlarının, her bir yerde yürütülensomut faaliyet itibariyle kontroledilmesi gerekir. Bu kapsamdaözellikle, ağır yüklerin kaldırılması

ve taşınması gibi, somut işin, işçininsağlık ve güvenliğini bozucu etkiyesahip olup olmadığı denetlenir.

- Son aşamada ise, işyerinde çalışanişçilerin değerlendirilmesi gerekir.Örneğin gençler, hamile ya daemziren kadınlar gibi, özelliklekorunması gereken işçilere ilişkinözel tehlikelerin yanında, işyerin-deki birbirinden bağımsız farklıtehlikeli etkenlerin, bir bütün olarakişçiler üzerinde ortaya çıkarmasımuhtemel yüklerin tespiti gerekir.Burada özellikle bir iş günündedeğişen faaliyetlerin ya da gündüzve gece vardiyalarının dikkatealınması gerekir.

Bu dört bakış açısından, işyerindekiolası iş sağlığı ve güvenliği risklerideğerlendirilmelidir. Bu çerçevede örne-ğin tehlikeli maddeler, biyolojik maddeler,elektrikten kaynaklanan ya da mekaniktehlikeler, yangın ve patlama tehlikesi,radyasyon gibi etkenler dikkate alınabilir.Bu sayım kesin değildir. Özel faaliyetleraçısından başka tehlikeli etkenler hakkın-da istisnaların kabulü gerekebilir. Örneğingökdelen inşaatı gibi yüksekte yapılançalışmalarda tehlikeli etken olarak rüzgâ-rın dikkate alınması mümkündür. Ya dahayvanat bahçesi gibi hayvanlarla ilgiliişlerde, güvenli bir çalışmayı sağlayanbelirli bir davranış modelinin geliştirilmesigerekebilir.

İşyerinde yapılacak araştırma kapsa-mında, her şartta çalışanlarla görüşül-meli, bilgi ve önerileri alınmalıdır. Özel birtehlike arz eden bir işte çalışan işçiler,ayrıca dikkate alınmalıdır. Tehlikelerinaraştırılması, kural olarak iki aşamadagerçekleştirilmelidir. İlk aşamada, mevcuttehlike çeşitleri basit bir araştırma vasıta-sıyla ortaya çıkarılmalı ve değerlen-dirilmelidir. Bu araştırmada, bir kontrollistesi (check list) kullanılarak, mevcutkayıt ve ölçümlerin, testlerin, meydana

gelen iş kazaları hakkındaki soruşturmalardenetlenmelidir.

Bu genel araştırmadan sonra, kap-samlı bir değerlendirmeye gerek olupolmadığına karar verilmelidir. Kapsamlıbir değerlendirme, genel bir araştırma iletehlikeli etkenlerin güvenli bir şekildedeğerlendirilmesinin mümkün olmadığıhallerde ya da elde edilen araştırmasonuçlarının açıklığı ve güvenilirliği nok-tasında bir tereddüdün olduğu durumdagereklidir. Kapsamlı değerlendirme, genelaraştırmadan farklı olarak, özel uygula-malar aracılığıyla tehlikeli etken çeşitle-rinin nitel ve nicel değerlendirilmesinigerektirir. Bu uygulamalarda, özellikle işsağlığı ve güvenliğiyle ilgili tüzük veyönetmelikler, meslek standartları ya daTSE standartları, değerlendirme ölçütle-rini oluşturur.

İşyerindeki mevcut tehlikeli etkenlerinaraştırılması sonucunda, farklı sonuçlaraulaşılabilir. En iyi ihtimalde, işyerinde birtehlikeli etkenin olmadığı, önemli tümtehlike kaynaklarının önceden alınmışyerinde önlemler ile giderilmiş olduğusonucu elde edilir. Ancak, belirli işlerinişçiler için bazı tehlikeli etkenleri barındır-dığının tespit edilmesi yüksek olasılıktır.Bu durumda, tespit edilen etkenlere ilişkingerekli önlemlerin araştırılması gerekir.Bu kapsamda işyerinin iş sağlığı vegüvenliği şartları açısından bir olmasıgereken -olan- karşılaştırması (Soll-SeinVergleich) yapılır. Bu karşılaştırmadaolması gereken bakımından, iş sağlığı vegüvenliğini düzenleyen mevzuat esasalınır. Ülkemizin uyumu hedeflediğiAB'nin 89/391/AET sayılı ÇerçeveYönergesi'nde ise, değerlendirmededikkate alınması gereken ölçütler, öncelikaçısından bir hiyerarşi halinde düzen-lenmiştir (m.6/2). İş güvenliği uzmanı,yapacağı karşılaştırma suretiyle, hangi iş

-

-

-

-

-

-

-

-

RİSK DEĞERLENDİRMESİ SONUCUNDAYAPILACAK KARARLAŞTIRMA

30

Hukuki Yönden Risk Değerlendirmesi

Page 33: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

sağlığı ve güvenliği önlemlerinin riskdeğerlendirmesinde tespit edilen riskleringiderilmesi için yeterli olabileceğine kararverir. Önlemlerin tespitinde, somuttehlikeli etken için iş sağlığı ve güvenliğimevzuatında bir önlemin düzenlendiğidurumda, iş güvenliği uzmanı bunauymak zorundadır. Böyle açık birdüzenlemenin olmadığı ihtimalde, işgüvenliği uzmanı tekniğin durumunudikkate alarak, somut önlemi kendisikararlaştırabilecektir.

Çerçeve Yönerge m.6/2 hükmüçerçevesinde önlemlerin öncel iğiaçısından şu sıra dikkate alınmalıdır:

1. Tehlikeli etkeni tamamen bertarafeden önlemin öncelikle alınmasıgerekir (örneğin üretim sürecindedeğişiklik ya da tehlikeli olmayan birhammaddenin kullanılması sure-tiyle).

Tehlikeli etken kalıcı nitelikte ise,bunun olumsuz etkilerini asgariyedüşüren önlemler alınmalıdır.

2. Tehlikelerle kaynağında mücadeleedilmelidir.

3. Bireysel önlemlere değil, kollektifönlemlere öncelik verilmelidir.

Öngörülen çözümlerin önceliği açısındanise şu sıra geçerlidir:

1. Teknik çözümler,

2. Organizasyon nitelikli çözümler,

3. İşçi bazıda çözümler.

İşyerindeki tehlikeli etkenlerin araştı-rılarak değerlendirilmesi suretiyle önlem-lerin tespit edilmesi; işyerinin iş sağlığı vegüvenliği şartlarının en uygun halegetirilmesi amacı bakımından alınmasıgereken iyileştirme önlemleri içinkesintisiz bir süreci ifade eder. Bu nedenle

işyerinde, ilk risk değerlendirmesindensonra düzenli olarak ya da iş kazası gibi birgerektirici olay söz konusu olduğundabunun tekrarlanması gerekir. Bu açıdanGüvenlik Birimi Y.'nde öngörülen yıllıkçalışma planı (m.24) ve yıllık değerlen-dirme raporu (m.25), risk değerlendir-mesinin düzenli biçimde tekrarlanmasıiçin yerinde hükümlerdir.

Alman öğretisinde, risk değerlen-dirmesi yapılmasını gerektiren haller içinşu örnekler sayılmıştır:

1. İşyerinde mevcut üretim sürecinde birdeğişiklik öngörülerek, işyerinin vekullanılan iş araçlarının yenidenplanlanması.

2. Yeni hammaddelerin kullanılması.

3. Bir iş kazası gibi, iş sağlığı ve güvenliğişartlarını ilgilendiren somut birgelişme durumunda.

Risk değerlendirmesi, işçilerin işsağlığı ve güvenliğinin korunması içinhangi önlemlerin gerekli olduğununtespitinde, işverence başvurulmasızorunlu bir araçtır. Çünkü işyerindealınacak somut önlemler, buranın işsağlığı ve güvenliğini etkileyen şartlarınbilinmesini gerektirir.

Büyüklüğü, yürütülen faaliyetin çeşidiya da işçilerin nitelikleri gibi, her işyerininiş sağlığı ve güvenliğini etkileyen şartlarçok farklı olabileceğinden, risk değerlen-dir mesi konusunda İş Kanunu 78.maddede çıkarılması öngörülen yönet-meliğin, tüm işyerleri için geçerliolabilecek çok genel noktalarla sınırlıolması yerinde olacaktır. Bunun dışında İşSağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğütarafından risk değerlendirmesinde kulla-nılabilecek örnek formların hazırlanması,işyeri uygulamaları için büyük kolaylıksağlacaktır.

1.

RİSK DEĞERLENDİRMESİNİNTEKRARLANMASI

SONUÇ

31

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

1. RG. 15.08.2009, 27320.

2. RG. 31.12.2008, 27097, 5. mükerrer.

3. “İş Hukuku, 3. Bası, İstanbul 2008,; Alpagut,Gülsevil: İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı AçısındanYenilikler, AB Perspektifinde İş Sağlığı ve GüvenliğiUygulamaları, Ankara 2005, 27-28; Bayram, Fuat:Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatımıza HakimOlan İlkeler, Legal İHSGHD, 7/2005, 1117 vd.

4. Kollmer, Norbert: Arbeitsschutzgesetz und–verordnungen, 3. Auflage, München 2008, Rn.95; Kittner, Michael / Pieper, Ralf:Arbeitsschutzrecht – Kommentar für die Praxiszum Arbeitsschutzgesetz,Arbeitssicherheitsgesetz und zu den anderenArbeitsschutzvorschriften, 3. Auflage, Frankfurtam Main 2006, ArbSchG, § 5, Rn. 1; Brock,Gabrielle: Arbeitsschutzgesetz, Neuwied, Kriftel,Berlin, Luchterhand 1997, 36.

5. Bürkert, Ulrich: Beurteilung von Gefährdungenund Belastungen, Arbeit und Arbeitsrecht 1997,192; Kollmer, Rn. 98.

6. Nöthlichs, Matthias: Arbeitsschutz undArbeitssicherheit – Ergänzbarer Kommentar zumArbeitsschutzgesetz und zumArbeitssicherheitsgesetz, Bonn, Berlin 1996-2007, § 5, Anm. 2; Kittner/Pieper, § 5, Rn. 1.

7. Özkılıç, Özlem: İş Sağlığı ve Güvenliği YönetimSistemleri ve Risk DeğerlendirmesiMetodolojileri, Ankara 2005, 44; Brock, 28.

8. Kollmer, Rn. 100.

9. Kittner/Pieper, § 5, Rn. 7; Bürkert, 197.

10. Brock, 29.

11. Kittner/Pieper, § 5, Rn. 14.

12. Nöthlichs, § 5, Anm. 3.

13. Kollmer, Rn. 105.

14. Bürkert, 199; Nöthlichs, § 5, Anm. 3.4.

15. Kittner/Pieper, § 5, Rn. 7.

16. Örneğin Mess tarafından hazırlanan meslekstandartları gibi(http://www.mess.org.tr/tc.asp?ktid=103).

17. Kollmer, Rn. 108.

18. Nöthlichs, § 5, Anm. 9.

19. Kittner/Pieper, § 5, Rn. 15.

20. Brock, 28.

21. Brock, 29. Benzer şekilde bak. Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği GenelMüdürlüğü tarafından hazırlanan Risk Değerlen-dirmesiYönergesi, m.3.

22. Örneğin Almanya'da risk değerlendirmesihakkında tüzük ya da yönetmelik şeklinde özel birdüzenleme olmayıp, İş Sağlığı ve GüvenliğiKurumu, işverenler açısından bir bağlayıcıolmayan bir yönerge hazırlamıştır (Bundesanstaltfür Arbeitsschutz und Arbeitsmedizin, Ratgeberzur Ermittlung gefährdungsbezogener Arbeits-schutzmaßnahmen im Betrieb, Sonderschrift S 42,(Autoren: Leistner u.a.), 4. Auflage, Dortmund/Berlin 2004).

kayn

akla

r

Page 34: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

İŞ ORTAMINDA VERİMLİLİĞİ ETKİLEYEN

İpek İMİRLİOĞLU, Milli Prodüktivite Merkezi Uzmanı

DAVRANIŞSAL FAKTÖRLER

makale

Page 35: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

Çalışma veya iş, insanın yeryüzündekien önemli etkinliklerinin başında

gelmektedir. En basit iş bile, yaşamamıziçin gerekli olan temel ihtiyaçlarımızı(giysi, yiyecek, barınma, vb.) karşılamakiçin bize gelir sağlamaktadır. İnsan olarak,dikkate alınma, bağımsızlık hissi, statü veprestij kazanma gibi psikolojik durumlar,çalışan kişiye ait duygulardır. Yapılan iştenzevk alınması, öncelikle meslek seçimininakıllıca yapılmasıyla mümkündür. Eğerkişi, kendi seçtiği mesleğinde veyayapmak istediği bir işte çalışıyorsa, verimive performansı oldukça iyi olmaktadır.Çünkü yapılan iş, stresle karşılaşma vestresle mücadeleyi belirleyen en önemlikaynaktır. Ancak bireyler, işe girmedenönce zihinlerinde canlandırdıkları örgütyaşamını, genellikle işe girdikten sonrabulamamaktadırlar. Beklentilerini iş yaşa-mında bulamayan birey düş kırıklığınauğrayarak, bunalıma girebilmektedir .

Yapılan işten ya da iş ortamındanmemnun olunmaması neticesinde, stresdenilen kavramın etkisinin görülmesikaçınılmazdır. Bu noktada; örgütsel streskonusuna yer verilmesi gerekmektedir.

Ç

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) iş sağlığı-nı; “her türlü işte çalışanların bedensel,ruhsal ve sosyal refahını en üst düzeydeyükseltmek, çalışanların sağlık ve işkoşullarından kaynaklanan sorunlarınıönlemek, çalışanları sağlığa aykırı riskfaktörlerinden korumak ve her çalışanıkendi iş çevresinde bedensel ve psikolojikkoşullarına uygun yere yerleştirmek veorada korumak”olarak tanımlamaktadır .

İşyerinde yaşanan stresin derecesiyapılan işin özelliğine göre değişmektedir.Eğer bir iş, doyumsuzluğa neden oluyorsa,bireyin fiziksel ve psikolojik sağlığı budurumdan olumsuz yönde etkilenmek-tedir. Bu da tükenmenin ortaya çıkmasınaneden olmaktadır. Daha önce ele alındığıgibi, stresin doğal bir sonucu olan tüken-me, kendini olumsuz algılama, olumsuz işdavranışlarında bulunma, ilgi kaybı vemüşteri/müracaatçılara karşı olumsuzduygular hissetme ile karakterize edil-mektedir. Herhangi bir işyerinde yaşananstres ne kadar fazla ise tükenmenin dere-c si de o kadar fazla olmaktadır. Kurumsalstres, kurumsal isteklerin yerine getirile-memesinden kaynaklanmaktadır.

Örgütsel Stres

e

alışma yaşamı bireye, toplum içindebelli bir rol, statü ve ekonomik bir güçsağlamaktadır. Çalışma yaşamı, bireyesağladığı bu olanakların yanı sıra fizyolojikve psikososyal yönden bazı olumsuzluklarıda beraberinde getirmektedir. Bu olum-suzluklar; fazla mesai, vardiya çalışması, işbaskısı, sağlığı tehdit edebilecek tehlikeliortamlarda çalışmak, kişiler arası çatış-malar ve gerginlikler, sınırları iyi çizil-memiş belirsiz sorumluluklar, sosyalizolasyon vb. şeklinde sıralanabilmektedir.İşyerinde yaşanan olumsuzluklar, çalışanbireyin stres yaşamasına neden olabil-mekte ve bireyin hem fiziksel hem depsikolojik olarak sağlığını tehdit edebil-mektedir. Çalışan bireyin fiziksel ve psiko-sosyal sağlığını bozarak milyarlarca dolarmaddi kayba yol açan iş stresi, BirleşmişMilletler İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsütarafından 1999 yılında şu şekildetanımlanmıştır: “İş stresi; işin gerekleri,çalışanın ihtiyaçları, kapasitesi ya dakaynaklarıyla uyuşmadığı zaman oluşanzararlı fiziksel ve duygusal tepkilerdir”.

33

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 36: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

İstekler, bir takım stres ve endişelereyol açmakta ve kişide gerginlik yaratmak-tadır. Gerginlik süresince insan kaynak-larının kullanımını zarara uğratmaktadır.Bu yüzden düşük çalışma seviyesi veverimsizlik görülmektedir.

Araştırmacı Mc Grath, kurumlardastresin çeşitli faktörlerden dolayı ortayaçıkabileceğini ileri sürmüştür. İş stresiyleilgili literatüre dayanarak, çalışanları işortamında etkileyen stres kaynaklarının;işin yapısı, kurumsal rol, kariyer gelişimi,işteki beşeri ilişkiler, kurumsal yapı, iklimve kurum dışı stres faktörleri olduğu kabuledilmektedir.

İş ve kurum dışından kaynaklananstres faktörlerinin açıklanmasında bu yolizlenmiştir.

Bu noktada, çalışanların sosyo-demografik ve çalışma hayatıyla ilgiliözelliklerinin iş streslerini etkileme konu-sunda yer alan araştırmaların sonuçları şuşeklide olmaktadır:

Sosyo-demografik ve çalışma haya-tıyla ilgili bazı özelliklerin stresin oluşu-muna etkisi aşağıdaki şekilde belirlen-miştir;

Bireyin geçmiş deneyimleri, sahipolduğu kişilik özellikleri ve eğitimi karşıla-şacağı stresli bir durumdan nasıl kurtula-cağına yardımcı olabilmektedir.

Kadınlar, erkeklere göre stresin olum-suz etkilerine daha açıktır. Kadınlar gerekevlerinde gerekse işlerinde, erkeklere göredaha çok stres etmeniyle savaşmak zorun-dadır. İş yükü yanında, önyargılı olmak,rolle ilgili sorunlar, kadın-erkek farklılığıve başkalarından uzaklaşmış olma duygu-su gibi bir takım etmenler kadınlarınstresten daha çok etkilenmelerine nedenolmaktadır .

Evli olup olmama, boşanma veya eşinkaybı gibi durumlar çalışanlar açısındanönemli birer stres faktörüdür. Bekarlarınevlilerden daha fazla stres altında olması-na rağmen, evlilerin bekarlara göre stresedaha fazla eğilimli olduğu saptanmıştır .

Bireyin iş yaşamındaki deneyimi veeğitimi arttıkça, stresle daha etkin müca-dele içinde olabileceği söylenebilir.

İşe yeni başlayan bir gencin beklen-tileri, uzun süreli çalışanlara oranla dahayüksektir. Bu durum da önemli bir stresfaktörüdür.

İşin yönetimi, ücret, çalışma koşullarıgibi objektif özelliklerin yanı sıra, bireyingereksinim, istek ve beklentilerinin etkiside iş doyumu açısından dikkate alınmalıdır.Genel olarak iş doyumsuzluğu, bireyin ruhve beden sağlığı üzerinde olumsuz etkilereyol açabilmektedir .

Yöneticilerin, yönetimden, kişiler arasırekabetlerden, kurum ile ilgili faktörler-den, aile ve diğer iş dışı durumlardanetkilenerek, sık sık gerginlik ve endişeyaşamaları neticesinde stresli ortamdaçalıştıkları bilinmektedir.

Genellikle bireyler strese eğimli olmadüzeyleri açısından birbirinden farklıdır.Meyer Friedman ve Ray Rosenman adlı ikiAmerikalı doktorun yaptığı çalışmalaradayanılarak, insan kişilik tiplerinin birsınıflaması yapılmıştır. Bu iki doktor çoksayıdaki San Francisco'lu erkeği incele-yerek, onları Tip A ve Tip B olmak üzeregruplandırmışlardır. A ve B tipi kişilik özel-liklerinin bireylerin davranışlarını etki-lediği ve kişilik tipleri ile stres arasındayakın bir ilişki bulunduğu yapılançalışmalarda ortaya konulmuştur.

A tipi dav-ranış özellikleri şu şekildedir; genellikleacele konuşmak, diğer insanlar konu-şurken sabırsızlanmak, hızlı yemek, sıradabeklemekten, zamanı boşa harcamaktannefret etmek, aynı anda pek çok şeyi birdenyapmaya çalışmak, çok yavaş insanlarakarşı sabırsızlık, dinlenmeye, dostlukilişkilerine ve zevk verici şeylere çok azzaman ayırmaktır.

Çalışanları İş Ortamında EtkileyenStres Faktörleri

Genç Olmak

Kadın Olmak

Evli Olmak

Çok Okumuş Olmak

İşe Yeni Başlamak

İşten Doyum Alamamak

Yönetici Olmak

Kişilik Özellikleri

A Tipi Kişilik Özellikleri:

Verimliliği Etkileyen Faktörler

Page 37: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

B Tipi Kişilik Özellikleri:

Yapılan İşten Kaynaklanan Talep-ler:

Fiziksel Talepler:

Rol Talepleri:

Kişilerarası Talepler:

B tipidavranış özellikleri şu şekildedir; iş konu-sunda rahat olmak, zaman ve başarı ilepek ilgilenmemek, işte kalite aramak,başkalarıyla yarışmamak, kendindenemin olmak, sağlığına önem vermek, herşeyi olduğu gibi kabul etmek, herkesledostluk içinde olmak, çevreye açık vesosyal yaşamı seven bir özellik taşımak.

A tipi özelliklere sahip kişilerinkanındaki kollestrol miktarı ve kalp krizigeçirme olasılıkları çok yüksektir. Btipindeki kişiler sigara ve içki alışkanlığı vekalıtsal kalp sorunları olsa bile sağlıklıkişilerdir.

Stresin etkisinden kolayca kurtulabil-mektedirler. İşletmeler yöneticilik için, Atipini tercih etmektedirler. Bu kişiler,yüksek devirle çalışan motor gibi verimli-dir ancak, çabuk yıpranmaktadırlar.

Kurumsal stresörler kendi aralarındadörde ayrılabilir:

Bu tür stres kaynakları, yapılan

işin durumuna göre değişmektedir.Örneğin, Futbol antrenörünün, birfutbol takımında teçhizat menajerinegöre daha fazla stres altında olması.

İşin yapıldığı meka-nın aşırı sıcak ve soğuk oluşu, zayıfışıklandırma, uygunsuz çalışma masa-ları gibi olumsuzlukların yarattığı stresdurumu.

Rol belirsizliği ve rolçatışması olarak iki şekilde düşünül-mektedir.

Kişiler arası ta-lepler üç kategoriye ayrılabilir; grupbaskıları, üretimin sınırlandırılması vegrubun normlarına uyma zorunluluğu.

Hemen hemen her iş, potansiyel birstres kaynağıdır. Her kurumun kendineözgü bazı kuralları ve prosedürleri bulun-maktadır: Doldurulması gereken formlar,zaman sınırlamaları, yetki yetersizliği,yapılması gereken bürokratik işlemler vekırtasiyecilik, kötü organizasyon ve

yönetim, uzun rapor yazma zorunluluğu,rol belirsizliği, yönetim ve çalışanlararasındaki haberleşme kopukluğu, işgüvenliğinin eksikliği, terfi olanaklarınınyetersizliği, meslektaşlarla ilişkiler veçatışmalar yaşama ve iş yüküdür.

Ayrıca; işin niteliği, kararsızlık, yeter-siz liderlik, görevin çeşitliliği, monoton-luk, yetersiz kaynaklar, ücret yetersizliği,vardiyalı çalışma da kişileri etkileyen enönemli stres kaynaklarıdır. Alınan ücretinazlığı, çalışma zamanının düzensizliğikişileri yıpratıp, hayat standartlarını ayar-lamaları konusunda kaygı ve stresesebebiyet vermektedir.

Kurumda oynanılan rol de stres kay-nağı olabilir. Burada, rol belirsizliği ve rolçatışması iki önemli noktadır. Eğer kurum-daki rol karmaşık bir yapıdaysa, görev biraçıklıktan yoksunsa, çelişkiler ve çatışma-lar yaratıyorsa, böyle bir görevin stresfaktörü olması kaçınılmazdır. Rol belirsiz-liği ve rol çatışması aşağıdaki gibi tanım-lanmaktadır:

İşten ve Kurum DışındanKaynaklanan Stres Kaynakları

İşin Yapısından Kaynaklanan StresFaktörleri

Kurumdaki Rolden KaynaklananStres Faktörleri

1-

2-

3-

4-

35

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 38: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

Rollerdeki Belirsizlik:

Rol Çatışması:

Eğer bir işgören, karar verme yetkisine sahip değil-se, kendisinden neleri başarmasının bek-lendiğini ya da ne şekilde değerlendirile-ceğini bilmiyorsa, rol belirsizliği yaşan-maktadır.

Araştırmacı Katz veKahn rol çatışmasını, aynı anda iki veyadaha fazla rol gönderiminden birineuymanın, diğerine uymayı güçleştirecekbiçimde ortaya çıkması olarak tanımla-mışlardır.

İşte ilerleyememe gibi, hızla yükselmeve başarıya çabuk ulaşma da strese nedenolmaktadır. Ağır görevler yükleme, yapıla-cak işlerin çok olması ve kişinin bu işler içinkendisini yetersiz görmesi de strese yolaçmaktadır. Çalışan, kendisinden başkakişilerin de sorumluluğunu taşıyorsa veyatam tersi, hemen hemen hiç ya da çok azbir sorumluluğu varsa, yine stres ortayaçıkmaktadır .

Kişilerin diğer insanlar hakkındakiolumsuz düşünceleri, anlayışsızlığı, tü-kenmişlik sendromuna neden olmaktadır.Etrafına olumsuz gözlerle bakan bir kişi,insanların değerini takdir etmede yetersizkalarak, kapasiteleri hakkında olumsuzdüşünceler geliştirebilmektedir.

Bir örgütte çatışma yoksa o örgütte birdurağanlık bulunmaktadır. Örgütte geliş-me, değişme ve yeni değerlerin oluşma-sında çatışmanın payı oldukça önemlidir.Çatışma ortamlarında örgütteki eksiklerinve yetersizliklerin farkına varılabilir, farklıfikirler ortaya çıkabilir. Sonuçta örgütteolumlu yönde ilerlemeler kaydedilebilir.

Karşıt kişisel istekler sonucunda olu-

şan çatışmalarda kişiler rekabeti yıpratıcıhale dönüştürerek, örgüt amaçları yerinekişisel amaçlarını ön plana çıkarmışlarsabu tür çatışmalar organizasyonlara zararverebilmektedir. Bu duruma gelen çatış-ma, örgütsel etkinliği ve verimliliği azalt-makta ve örgüt düzenini bozarak, geliş-mesini durdurmaktadır. Bireyler ve grup-lar, çatışma nedeniyle zamanlarını veenerjilerini örgütsel amaçların yerinegetirilmesi dışındaki konulara harcamak-tadırlar. Böyle bir durumda, stres mey-dana gelmekte, kişiler arasında sıkıntı veilgisizlik oluşturmakta, neticede kişilerinperformanslarının düşmesine; öfke patla-malarının ve çirkin davranış modellerininortaya çıkmasına neden olmaktadır.Burada işletme yöneticisine önemli görev-ler düşmektedir.

Yöneticilerin, “işletmede çatışmayoktur”şeklindeki yaklaşımı kişiler arasın-daki çatışmaların görmezden gelindiğinigöstermektedir. Çatışmaların çözümündeve beraber karar almanın kolaylaştı-rılmasında liderin iki önemli fonksiyonubulunmaktadır. Bunlardan ilki, fikirlerinaçıklanmasında kişilerin birbirlerini dinle-mesinin sağlanması ve bu şekilde konu-nun müzakeresinin devam ettirilmesidir.İkincisi ise tartışmaları sürükleme fonk-siyonudur. Lider, tecrübeleriyle kişilerinasıl konu üzerinde tatmin edici bir kararavarmalarını sağlamaktadır. Burada soru-nun çözümü hakkında olgulara dayalı vemantıksal bilgiler vermekte veya onlarıduygusal olarak etkileyebilmektedir.

Çatışmaların çözümlenmesinde yöne-ticilerin belirleyecekleri temel hedefler;kişiler arasında olumlu rekabeti artırmakve bireyler arasında işbirliğini sağlayaraktakım çalışmasına gitmek olmalıdır. Böylebir tutum işletmede kişilerin performan-sını yükseltmekte ve dolayısıyla işletme-nin verimliliğini artırmaktadır.

Kariyer Gelişiminden KaynaklananStres Faktörleri

İşteki Beşeri İlişkilerdenKaynaklanan Stres Faktörleri

İş Ortamında Çatışmanın Etkileri

1. Aydın. İ.(2002). İş Yaşamında Stres. Ankara:Pegem AYayıncılık , 2. bsk.

2. Baltaş. A., Baltaş. Z. (1999). Stres ve Başa ÇıkmaYolları. İstanbul: Remzi Kitabevi

3. Baltaş. A., Baltaş. Z. (2000). Stres ve Başa ÇıkmaYolları, İstanbul: Remzi Kitabevi

5. Başaran. İ. E.(1989) Yönetim. Ankara: GülYayınevi, 2. Baskı

6. Çimen.M. (2002). “Sağlık Personeli İçin ÖnemliBir Sorun, Rol Çatışması ve Rol Belirsizliği”Ankara: GATAYayınları

7. Temmuz-Ağustos 2003) “Hemşire-lerin Çalışma Ortamlarında Stres OluşturanFaktörlerin İrdelenmesi”. Toplum ve HekimDergisi. Cilt 18, Sayı 4

8. Ertekin. Y. (1993). Örgüt İklimi. Ankara: DoğanBasımevi

9. Işıkhan. V. (2004). Çalışma Hayatında Stres veBaşa ÇıkmaYolları. Ankara: Sandal Yayınları

10. İncir. G. (1993). “Çalışma Yaşamındaki Psiko-sosyal Etmenler ve Bu etmenlerin ÇalışanlarınFiziksel ve Ussal Sağlığına Etkileri”. VerimlilikDergisi, Sayı. 3, Ankara

11. Öktem. M. K. (1993). “Zaman Yönetimi:Örgütsel Etkililiği Artırmada Zaman faktö-ründen Yararlanılması”. Amme İdaresi Dergisi.26,1

12. Örmen. U. (1993). “Tükenmişlik Duygusu veYöneticiler Üzerinde Bir Uygulama”. (Yayınlan-mamış Yüksek Lisans Tezi) İstanbul MarmaraÜniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü İngilizceİşletme Ana Bilim Dalı.

13. ÖZ Taygun. (2004). Başkent Üniversitesi(Yayınlanmamış DoktoraTezi)

14. Özcanarslan. F. (1990) “Kanserli HastalaraBakım Veren Hemşirelerde Strese Neden OlanFaktörler”. (Yayınlanmamış Doktora Tezi),Ankara, Ocak

15. Platin. N. (1988). “Stresi Tanıyalım”. TürkHemşireler Dergisi. 38 (3-4)

Demir. A. (

kayn

akla

r

36

Verimliliği Etkileyen Faktörler

Page 39: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

ÖRGÜTSEL BAĞLILIKÇERÇEVESİNDE İŞE GÖNÜLDEN

ADANMA (ENGAGEMENT)Yeter DEMİR, İ ı ğ

ı İ ş ş ığı, ıller Bankas Genel Müdürlü ü

Uluslararas li kiler Daire Ba kanl AB Uzman

makale

Page 40: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

2000'li yılların başından bu yana ivmekazanan Pozitif Psikoloji akımı, psikolojibiliminin sadece olumsuzlukları onarıcı birişlev görmesinin yeterli olmadığını,bunun yanı sıra kişilerin mutluluğu içinkritik olan olumlu özelliklerin geliştiril-mesi açısından da çok önemli bir rolüolduğunu vurgulamaktadır. Bu amaçdoğrultusunda ilerleyen pozitif psikolojive onun tetiklediği pozitif örgütsel dav-ranış akımı özellikle son yıllarda insankaynakları alanındaki akademik ve sektö-rel faaliyetlerin de gündemini oluştur-maktadır. Bu akımlar, çalışanları kurumsalverimliliğin bir aracı olarak gören prag-matist yaklaşımın aksine; kişilerin sağlıklı,huzurlu ve mutlu bir yaşam sürmeleriniana amaç olarak ortaya koymaktadır. Sonyıllarda bu doğrultuda yapılan çalışmalarözellikle; esenlik, dayanıklılık, işe gönül-den adanma umut ve özgüven gibi pozitifpsikoloji kavramlarını iş ortamında yay-gınlaştıracak yöntemlerin arayışına odak-lanmıştır. İşe gönülden adanma kavramınıİngizce'deki orijinalinden (engagement)Türkçe'ye çevirmek insan kaynaklarıalanında birçok akademisyen uygulayıcıyızorlamaktadır. Bu kavramı netleştirmekiçin yakından ilişkili olduğu işe bağlılık veorganizayona bağlılık gibi kavramlarlailişkisini incelemek bu çalışmanın amacınıoluşturmaktadır. Bu bağlamda örgütselbağlılık kısaca, işgörenin örgüte karşı olansadakat tutumudur ve çalıştığı örgütünbaşarılı olabilmesi için gösterdiği ilgidir.Örgüte bağlılık tutumunda; yaş, örgüt içikıdem gibi bireysel değişkenler ve işdizaynı, yöneticinin liderlik vasıfları gibiörgütsel değişkenler önemli rol oynamak-tadır. Örgütsel bağlılık, beş nedendendolayı örgütler için yaşamsal bir konuhaline gelmiştir. Bu kavram; ilk olarak işibırakma, devamsızlık, geri çekilme ve işarama faaliyetleri ile ikinci olarak işdoyumu, işe sarılma, moral ve performansgibi tutumsal, duygusal ve bilişsel yapılar-la; üçüncü olarak özerklik, sorumluluk,katılım, görev anlayışı gibi işgörenin işi ve

38

Örgütsel Bağlılık

Page 41: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

rolüne ilişkin özelliklerle; dördüncü olarakyaş, cinsiyet, hizmet süresi ve eğitim gibiişgörenlerin kişisel özellikleriyle ve sonolarak, bireylerin sahip olduğu örgütselbağlılık kestiricilerini bilmeyle yakındanilişkilidir .

Geleneksel organizasyonel yapılar veekonomik prensiplerin vurgulanması yeri-ne, modern organizasyonlarda en önemlifaktörün insan sermayesinin yönetimiolduğu göze çarpmaktadır. Günümüzdeorganizasyonlar, çalışanlarının proaktifdavranarak inisiyatif almalarını, ekiparkadaşlarıyla işbirliği içerisinde olmaları-nı, profesyonel gelişimleri için sorumluluküstlenmelerini ve üstün kaliteli perfor-mans sergilemelerini beklemektedir .Dolayısıyla sadece “verilen işi yapmak”yerine, çalışanlardan artık daha fazlasıbeklenmektedir. Bu yüzden de enerji veverimlilik seviyesi yüksek ve kendini işineadamış çalışanlara duyulan ihtiyaç hergeçen gün daha da artmaktadır. İşegönülden adanma yeni bir kavram oldu-ğundan konu ile ilgili literatürde fazlaçalışma bulunmamaktadır. Ancak, sonyıllarda yapılan araştırmalar, işe gönüldenadanmanın iş kaynakları ile olumlu birilişki içinde olduğunu ortaya koymuştur. İşkaynakları; iş taleplerini azaltmaya yar-dımcı olan, çalışanların iş hedeflerineulaşmasını kolaylaştıran, kişisel gelişimive öğrenmeyi teşvik eden faktörler olaraktanımlanabilir. Örneğin, kişinin çalışmaarkadaşlarından ve amirinden gördüğüsosyal destek arttıkça işe gönülden adan-ma düzeyi de artmaktadır. Bunun yanısıra, çalışanın performansı ile geri bildirimalabilmesi, iş üzerinde kontrol sahibiolması, koçluk uygulamaları, görevçeşitliliği ve eğitim hizmetleri gibi kaynak-lar da kişinin işe gönülden adanmadüzeyini artıracak unsurlardandır . Bu

araştırmaların da ışığında, iş kaynakları nekadar çok ve çeşitli ise çalışanların işegönülden adanma seviyelerinin de oölçüde artacağını belirtmek yanlış olma-yacaktır.

Örgütsel bağlılık kavramı, modernyönetim kavramları arasında en fazla ilgitoplayan kavramlardan biri olarak karşı-mıza çıkmaktadır. İşgörenlerin işle ilgilitutumlarından biri olan örgütsel bağlılık,özellikle son 50 yılda üzerinde fazlacadurulan bir konu olmasına rağmen, henüzbu kavramın tanımı üzerinde fikir birliğinevarılamamıştır Bunun en önemli nedeni,sosyoloji, psikoloji, sosyal psikoloji veörgütsel davranış gibi farklı disiplinlerdengelen araştırmacıların konuyu kendi uz-manlık alanları temelinde ele almalarıdır .Örgütsel bağlılığı araştırmacı Yüksel;“sadece işverene sadakat demek değil,örgütün iyiliği ve başarısının sürmesi içinörgüte dâhil olanların düşünceleriniaçıklayıp, çaba gösterdikleri bir süreçtir”şeklinde tanımlarken, Celep de örgütselbağlılığı, “bir örgütün bireyden beklediğiformal ve normatif beklentilerin ötesinde,bireyin bu amaç ve değerlere yönelikdavranışlarıdır” şeklinde tanımlamak-tadır.

Son yıllarda pozitif psikoloji akımınında etkisiyle gündeme gelen işe gönüldenadanma olan ilgi mesleki tükenmişlik üze-rine yapılan araştırmaların sonucunda or-taya çıkmıştır İşe gönülden adanma, bukonuda önde gelen araştırmacılar tara-fından “enerji, adanma ve işe gömülmeözelliklerini içeren işle ilgili olumlu vetatminkar bir zihinsel durum” olaraktanımlanmıştır .

İşe gönülden adanmanın Örgütsel Dav-ranış ve İnsan Kaynakları literatürünegeçerli bir katkısının olabilmesi için işekatılım ve kuruma bağlılık gibi benzerkavramlardan da ayırt edilebilmesi gere-

kir. İşe gönülden adanma ve çalışan bağlı-lığı birbirinden farklı anlamlar içeren kav-ramlardır. İşe katılım çalışanın işiyle ara-sındaki psikolojik özdeşleşmeyi ifade eder,bu durumda, işin büyük olasılıkla çalışanınbelli başlı ihtiyaçlarını tatmin ettiği dedüşünülür. Kuruma bağlılık ise, çalışanınorganizasyonu ile arasındaki duygusalbağlılık olarak ifade edilebilir. Son yapılanaraştırmalar, işe gönülden adanma, işekatılım ve kuruma bağlılık kavramlarınınampirik olarak birbirinden farklı olduğunukanıtlamıştır Bu üç kavramın ayrıca, sağ-lıkla ilgili şikâyetler, işin ve kişinin özellik-leri ve işten ayrılma niyeti gibi faktörlerlede farklı şekilde etkileşim gösterdiği sonyıllarda yapılan araştırmalarda ortayakonmuştur. Bu araştırmalarda, işe gönül-den adanma sağlık ile olumlu ilişkilersergilerken, işe katılımın içsel motivasyon,kuruma bağlılığın ise işten ayrılmaniyetinde azalma ile yakından ilişkiliolduğu görülmüştür

Örgütsel bağlılık, örgütlerin varlık-larını koruma uğraşlarının hem temeletkinliklerinden hem de nihai hedeflerin-den biridir. Çünkü örgütsel bağlılığı olanbireyler daha uyumlu, daha doyumlu,daha üretken olmakta, daha yüksek dere-cede sadakat ve sorumluluk duygusu için-de çalışmakta, örgütte daha az maliyeteneden olmaktadır Örgütsel amaçlarabağlılık, sadece belli bir rolün başarı dere-cesini nitelik ve nicelik yönünden yük-selterek devamsızlığın ve işgücü devrininazalmasına katkıda bulunmakla kalma-yıp; aynı zamanda bireyi, örgütsel yaşamve en üst düzeyde sistem başarısı içingerekli birçok gönüllü eyleme yönelt-mektedir Araştırmacı Çöl 2004'deörgütsel bağlılık ile ilgili olarak yaptığıçalışmalarda örgütsel bağlılığı, “işgöreninçalıştığı örgüt ile özdeşleşerek, örgütünilke, amaç ve değerlerini benimsemesinin,örgütsel kazançlar için çaba gösterme-sinin ve örgütte çalışmayı sürdürmeisteğinin ölçüsü”olarak tanımlamıştır.

1

ÖRGÜTSEL BAĞLILIK VE İŞEGÖNÜLDEN ADANMA

KAVRAMLARI

İŞE GÖNÜLDEN ADANMA VEÖRGÜTSEL BAĞLILIK İLİŞKİSİ

(ENGAGEMENT)

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

.

.

.

.

.

.

39

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 42: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

Son zamanlarda örgütsel bağlılığındoğasına ilişkin teoriler, “değer bağlılığı”(value commitment) ve “devam bağlılığı”(continues commitment) olmak üzerebağlılığın iki türünü öne çıkarmıştır. Sonakademik araştırmalar üç tür bağlılıkolduğunu desteklemektedir. Bunlar:devam bağlılığı, duygusal bağlılık vemoral-normatif bağlılık şeklindedir.İşgörenlerin örgütsel menfaatlerdensağladıkları doyumun bağlılığa nasıldönüştüğüne ilişkin araştırma sonuçları,bu alandaki doyumun örgütsel bağlılığındaha çok duygusal bağlılık türü üzerindeönemli bir etkisi olduğunu ortayakoymuştur

Bu çalışmada, bir pozitif örgütseldavranış kavramı olan işe gönüldenadanmanın ilgili olduğu kavramlardanyola çıkılarak örgütsel bağlılıkla olanilişkileri incelenmeye çalışılmıştır. İşegönülden adanmanın insan kaynaklarıliteratürüne geçerli katkısının olabilmesiiçin öncelikle işe katılım ve kurumabağlılık gibi kavramlardan farklı oldu-ğunun altı çizilmesi gerekmektedir.Nitekim işe gönülden adanmış çalışanlarişlerini içsel bir motivasyon kaynağı olarakalgılarlar ve söz konusu adanmışlık onlariçin bir güdü kaynağı oluşturur. Bubağlamda örgütsel bağlılık, örgütselhedeflere ulaşmada kritik öneme sahipfaktörlerin başında gelmektedir Bunedenle tüm örgütler üyelerinin bağlılıkdüzeylerini artırmak istemektedirler.Çünkü; örgütsel bağlılık, çalışanlarıproblem üreten değil, problem çözenbireyler haline getirmektedir Araştır-malar bağlılığı yüksek olan işgörenlerin,görevlerini yerine getirmede ve örgütselhedeflere ulaşmada ekstra çaba sarfettiklerini göstermektedir. Ayrıca, bu türişgörenlerin örgüt ile olumlu ilişkilerkurdukları ve daha uzun süre üyeliklerinidevam ettirdikleri ifade edilmektedir

12

13

15

16

17

.

.

.

.

SONUÇÖrgütsel bağlılığın temelindeiki önemli kavrambulunmaktadır. Bunlar;sadakat ve örgütte kalmaeğilimidir. Sadakat, görev vesorumluluk duygusunadayanan, bir örgütleözdeşleşme ve duygusalsorumluluk duyma anlamınagelir. Çalışanın değer vebeklentileri ile örgütte kalmaya da ayrılma kararlarıarasındaki ilişkide önemli birdeğişken olarak ortaya çıkar.Buna göre sadakat, örgüttenayrılma ile azalmagösterirken, olumlu veödüllendirici bir ortamdaartma gösterir. Örgüttekalma eğilimi ise duygusalbir yakınlık ve çalışanınörgütün bir üyesi olarakkalma niyeti olarakaçıklanabilir. Birey, örgütte

kalmanın algılanan yararınıhesaplayarak örgütte kalmaya da ayrılma kararınavarır . Yüksek seviyede işegönülden adanma,organizasyonlar için, değerlive yetenekli çalışanların eldetutulması, olumlu birkurumsal imaj, sağlıklı,rekabetçi ve etkin bir kurumortamı gibi önemli katkılarsağlar.

14

1. Balay, R. (2000). Yönetici ve ÖğretmenlerdeÖrgütsel Bağlılık, Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.

2. Ulrich D. (1997). Human Resource Champions,Boston, MA: Harvard Business School Pres

3. Hakanen, J.J. Bakker, A.B.& Schaufelli W.B. (2006).Burnout and Work Engagement Among Teachers,Journal of Psycholoy, 43, 495- 513

4. İnce, M. ve Gül, H. (2005). Yönetimde Yeni BirParadigma. Örgütsel Bağlılık, Konya: ÇizgiYayıncılık.

5. Çöl, G. (2004). İnsan Kaynakları Örgütsel BağlılıkKavramı ve Benzer Kavramlarla İlişkisi, Cilt. 6.Sayı:2. S. 4–11.

6. Maslach C. Schaufelli W.B.& Leiter M.P. (2001) JobBurnout. Annual Rewiev of Psychololy, 52,397–422

7. Schaufelli, W.B., Taris, T.W.&Rhenen, W. (2008).Workaholism, Burnout, and Work EngagementThree of a Kind of Three Different Kinds ofEmployee Well-Being? Applied Psychology, 88, pp.518–528

8. Hallberg E.U.&Schaufelli, W.B. (2006). Same SameBut Different? Can Work Engagement beDiscriminated From Job Involvement andO rg a n i z a t i o n a l Co m m i t m e n t ? Eu ro p a nPsychologist, 11, 2, 119–127

9. Bal E.A.(2009). İnsan Kaynakları Alanında Yeni BirKavram: İşe Gönülden Adanma ve Türkiye'deDurum, HR Dergi,Yıl:12, Sayı:13, 36- 46

10. Balcı, A. (2003). Örgütsel Sosyalleşme KuramStrateji veTaktikler, Ankara: PegemYayıncılık.

11. Katz, D., Kahn, R.L. (1977). Örgütlerin ToplumsalPsikolojisi. (Çev: H. Can, Y. Bayar) Ankara: TODAİE167.

12. Meyer R.C. Schoorman F.D. (1998). DifferentiatingAntecedents of Organizational Commitment: ATest of March and Simon's Model, Journal ofOrganizatioanl Behavior,V:19, N:1

13. Ward E.A.,Davis E. (1995). The Effect of BenefitSatisfaction on Organizationel CommitmentCompensation and Benefits Management V.11,N:1, pp:35–40

14. Mueller, C.W., J.E. Wallace Ve J.L. Prıce. (1992),,

Work and Occupations, 3.

15. Dıck, G. And Metcalfe, B., Managerial Factors andOrganizational Commitment: A Comparative Studyof Police Officers and Civilian Staff, TheI nte r n at i o n a l J o u r n a l o f Pu b l i c S e c to rManagement,Vol:14, No:2, 111-128, 2001.,

16. Savery, L. K. And Syme, P. D., OrganizationalCommitment And Hospital Pharmacists, Journal OfManagement Development, Vol:15, No:1, 14-22,1996.

17. Oberholster, F. R. And Taylor, J. W., SpiritualExperience and The Organizational Commitmentof College Faculty, Info,Vol:2, No:1, 57-78, 1999.

Employee Commitment Resolving Some Issues

kayn

akla

r

40

Örgütsel Bağlılık

Page 43: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

ALMANYA'DAİŞ SAĞLIĞI ÖRGÜTLENMESİVE GEZİCİ İŞ SAĞLIĞI HİZMETLERİNİN

ORGANİZASYONU(İSGÜM - tarafından düzenlenen çalışma ziyaretinden izlenimler)

Dr. Ayşe Öztürk , Dr Buhara Önal, Dr Nuri Vidinli, Dr Erkin Tanİş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü (İSGÜM)

çalışmaziyareti

Page 44: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

İş

Almanya'da kaza sigortaları, sosyalsigorta sisteminin önemli bir kısmını oluş-turur ve 1884 yılından beri uygulanmak-tadır. Sistemde yer alan sigorta türleri;sağlık ve bakım sigortası, emekliliksigortası, işsizlik sigortası ve iş kazalarısigortası olarak sınıflandırılmıştır. Sağlıkve bakım, emeklilik ve işsizlik sigortapayları işçi ve işverence % 50 oranında eşitolarak ödenirken, kaza sigortası priminintamamı işveren tarafından ödenmektedir.1 Haziran 2007 tarihinden beri Alman-ya'da endüstri ve kamu sektörü kazalarıiçin oluşturulan zorunlu kaza sigortasıkurumları ve belediye kaza sigortalarıortak bir şemsiye kuruluş tarafındantemsil edilmektedir. Yeni oluşturulan ve

Almanya Sosyal Kaza Sigortası (DGUV)olarak adlandırılan bu yapı, Berlin'defaaliyet göstermektedir. Üye kuruluşla-rının ilgileri doğrultusunda sorumluluküstlenmekte ve üye şirketlerin ve çalışan-larının ilgileri doğrultusunda fonksi-yonlarını geliştirmektedir. DGUV; politikayapıcılar, bölgesel, ulusal, Avrupa veuluslararası kuruluşlar ve işveren veçalışanların kuruluşları ile işbirliği içindezorunlu kaza sigortalarını temsil etmekte-dir. DGUV'ün Üye Toplantıları ve birYönetim Kurulu vardır; bağımsız çalışan buoluşumlarda işveren ve çalışanlar eşitdüzeyde temsil edilirler.

ÜyeToplantıları DGUV'ün Parlemento-sudur ve yılda en az bir kere yapılan butoplantılarda Yönetim Kurulu seçilir, temelsorunlar ve buna bağlı kurallar tartışılır.

Almanya'da iş sağlığı ve güvenliğiuygulamaları yönünden ikili bir sistem bu-lunmaktadır. Bu ikili sistemin bir ayağınıMerkezi (Devlet) ve Yerel (Eyaletler) hükü-metlerin faaliyetleri, ikinci ayağını iseAlmanya İş Kazası ve Meslek HastalığıSigortası Federasyonu-DGUV oluşturmak-tadır. Almanya'da iş sağlığı ve güvenliğihizmetlerinin %90-93'ünü DGUV, %7-10'unu Devlet yürütmektedir (Şekil-1).

DGUV'un Berlin'in yanısıra SanktAugustin ve Münih'de de büroları vardır;ayrıca Bad Hersfeld, Bochum, Dresden,Hennef ve Sankt Augustin'de akademi veenstitüleri bulunmaktadır.

DGUV; İş Kazası ve Meslek HastalığıSigortası-(BG)'lerin birleşmesinden oluş-muştur. BG'ler kendi kendilerini idare edenözerk kuruluşlardır ve bu özerk idare siste-minin üst kuruluşu DGUV'dir. 2003 yılında34 olan BG sayısı, bu yıl içinde 14'e düşürül-müştür ve sonuçta 9 BG'ye düşürülmesihedeflenmektedir. BG'leri işverenler, BG'lerde kendilerine bağlı olan enstitüleri finan-se etmektedirler (Şekil-2). BG'ler sigortakapsamındaki işte ve işe giderken olankazalar ile meslek hastalıklarından sorum-lu olup görev dağılımları yasal olarak %8önleme, %32 rehabilitasyon ve %60 tazmi-nat olarak belirlenmiştir. Eğitimler genel-likle iş kazaları, meslek hastalıkları, işleilgili hastalıklar, sektöre özel riskler ve burisklerle ilişkili önleme stratejilerine yöne-liktir. Ayrıca yönetim sistemleri ve orga-nizasyonel prosedürlerin yönetimi veuygulanması eğitimleri de düzenlenmek-tedir. İSG profesyonellerinin eğitimi ve ser-tifikalandırılması gibi kapsamlı eğitimlerde verilmektedir. BG'lerin KOBİ lere uygunolan işveren modeli uygulamasında,

sağlığı hizmetleri ile ilgili çalışmalarınhızlı bir ivme kazandığı ve bu konudaki

farkındalığın artmaya başladığı ülkemiz-de, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İşSağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü veİSGÜM Merkez Müdürlüğü'nde deyeniden yapılanma, bilimsel ve teknikdonanımı artırma çalışmaları devametmektedir. Bu kapsamda Avrupa Birliği veTürk Hükümeti tarafından finanse edilenİSGÜM gezici iş sağlığı araçları İş Sağlığı veGüvenliği Genel Müdürlüğü tarafındanhizmete sunulmuştur. Gezici iş sağlığıaraçlarında görev yapan hekim, kimya-ger, röntgen teknikeri ile teknisyenindenoluşan toplam yedi kişilik ekip 27-31Temmuz 2009 tarihleri arasında, AlmanyaSosyal Kaza Sigortası Enerji – Tekstil –Elektrik ve Maden Bölümü'ne, konuylailgili olarak faaliyet gösteren birimlere vegezici araçlarının hizmet verdiği işletme-lere gözlemlerde bulunmak üzere gezidüzenlenmiştir. Bu yazıda, Almanya işsağlığı hizmetlerinin örgütlenmesi vegezide gözlenen iş sağlığı uygulamalarıözetlenecektir.

'Almanya'da İş SağlığıHizmetlerinin Organizasyonuve Sosyal Kaza Sigortası

42

Almanya'da İSG Örgütlenmesi

Şekil-1: Almanya'da İş Sağlığı HizmetlerininOrganizasyonu Almanya

İş SağlığıSistemi

Devlet(%7-10)

Sosyal KazaSigortası

(% 93-97)

Merkez Eyaletler

İş Kazası veMeslek Has.Sandığı (BG)

* Ölçüm veAnalizler

* Denetimler

* İnceleme,Araştırma.

* Eğitim,bilgilendirme

* Politikalar* Mevzuat

İnceleme,Araştırma

* Eğitim

Enstitüler

Enstitüler

Page 45: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

işverenlerin bilgilendirme ve teşvik ile İSGkonusunda duyarlılığı artırılmakta veişyerlerinde tehlikeleri tanımlama ve çö-zümlerini kendileri bulma veya dış danış-manlık ve destek almaları konusundahazırlanmaları sağlanmaktadır (şekil-3).

2006 yılı verilerine göre Almanya'da38. 536.000 sigortalı çalışanın % 54.7'sierkek, % 45.3 kadın çalışandır.

Yukarıda özetlenen kuramsal çerçeve-de Almanya'da iş sağlığı hizmetlerininorganizasyonundaki Almanya Sosyal KazaSigortası Enerji-Tekstil-Elektrik ve MadenBG'sinin farklı kesitleri ziyaret sırasındadeğerlendirilmiştir.

• İSGÜM gezici iş sağlığı araçlarındagörev yapan ekip ile, Almanya'dagezici iş sağlığı araçlarında görevyapan ekip arasında bilgi ve dene-yim paylaşımında bulunmayı,

• KOBİ ve diğer işletmelerde işegiriş, periyodik muayene ve diğeriş sağlığı hizmetlerinin yerindegörülmesini,

• Meslek hastalıklarının tanı, sağal-tım ve esenlendirme hizmet-lerinin yapıldığı kliniklerin ince-lenmesi amaçlanmıştır.

Bu hedeflere ulaşmak üzere Enerji-Tekstil-Elektrik BG'sinin “Koruyucu SağlıkMerkezi” OSRAM işyeri Sağlık Birimi, TaşOcağı ve Gezici Röntgen Aracı, MadenKazalarında Kurtarma Çalışmaları Merkezi

Vogtland'da Taş Ocağı, Falkenstein bölge-sinde BG'ye bağlı Meslek HastalıklarıHastanesi ziyaret edilmiştir.

BG'ye bağlı Enerji-Tekstil-Elektriksektöründe hizmet veren işletmelerekoruyucu sağlık ve güvenlik hizmetlerivermektedir. Merkezde 3'ü hekim olmaküzere toplam 250 personel çalışmaktadır.BG'de görev yapan hekimler; işyerihekimlerine danışmanlık yapmakta; İSG,meslek hastalıkları ve özellikle asbestkonusunda koruyucu sağlık hizmetleri ileilgili eğitim vermekte ve araştırmalaryürütmektedir.

Merkeze bağlı işletmelerden gelensağlık kayıtları tarayıcıdan geçirildiktensonra dijital olarak veri sisteminde saklan-maktadır. Merkezin iş sağlığı gözetimi vemeslek hastalıkları yönetim sistemiyazılım programı ve veri sistemi bulun-makta olup işletmelerde çalışanlarınsağlık gözetimi bu yazılım programınagöre yapılmakta, veri sistemine girilmekteve saklanmaktadır. Bu programla, işyerihekimleri veya dışarıdan sağlık gözetimi

Almanya'nın bazı İş Sağlığı Verileri 27 Temmuz tarihindegerçekleştirilen ziyaretinbaşlangıcında aşağıdaki hedeflereulaşılması amaçlanmıştır:

Koruyucu Sağlık Merkezi

Augsburg'da Enerji-Tekstil-ElektrikBG'sinin “Koruyucu Sağlık Merkezi”ziyareti ve OSRAM işyeri SağlıkBirimi Ziyareti

Şeki 3. Almanya'da İş Kazası ve Sigorta Sandıklarının yaptıkları çalışmalarve görevleri

Şekil 2. Almanya'da Sosyal Kaza Sigortasının Yapılanma Şeması

İşçi sayısına göre işyeri dağılımına bakarsak;

Çalışan Sayısı

250

50-249

10-49

0-9

Toplam işyeri sayısı

İşyeri Sayısı

11.221

65.059

286.336

3.301.860

3.664.506

İş Sağlığı Hizmetlerinde Çalışan personel

İşyeri Hekimi Sayısı

İSG Personeli

İşyeri Müfettişi

Teknik Müfettiş

12.280 (1/3.138 İşçi)

3.521 (1/5.929 işyeri)*

105.000 (1/367 işçi)

2.978 (1/564 işyeri)**

*Devlete bağlı olarak çalışan. **BG'ye bağlı olarak çalışan.

En fazla tazminat ödenen meslek hastalıkları

Mesleki AKC has.

Fiziksel et. bağlı mes. has.

Mesleki deri hastalığı

Kas - iskelet sistemi has.

%41.5 (asbestozis %60.1)

% 5.4

% 32.8 (GBİK % 60.9)

% 3.2

43

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 46: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

hizmeti veren hekimler yönlendirilmekte,sağlık gözetimi verileri saklanmakta,hatta hekimlerin ücretleri bile belirlene-bilmektedir.

Ayrıca Merkezde Almanya'da asbestemaruz kalan çalışanların tüm kayıtları veradyografileri arşivlenmektedir. Akciğerfilmlerinin saklandığı arşiv ziyaret edilereksevk zinciri hakkında bilgi alınmıştır. Dahasonra asbeste maruz kalan çalışanlarınizlem çalışmaları, kayıt sistemleri ve veritabanı hakkında ayrıntılı bilgi verilmiş veörnek bir kayıt incelenmiştir.

Enerji-Tekstil-Elektrik BG'sine bağlıOSRAM fabrikası ziyaret edilmiştir. İşye-rinde üretimden sorumlu Teknik Müdürtarafından işyerinin üretim kapasitesi,üretim akışı, çalışan sayısı hakkında bilgiverilmiştir. Sonra fabrikanın iş güvenliğiuzmanı ile BG'nin fabrikadan sorumlu işgüvenliği uzmanı ve BG müfettişi tara-fından fabrikanın iş güvenliği hizmetlerikonusunda sunum yapılmış ve BG'ninişyerinde yaptığı eğitim ve destek çalış-maları hakkında bilgi alınmıştır. Dahasonra OSRAM fabrikasının işyeri hekimitarafından fabrikadaki iş sağlığı hizmetleri

ve koruyucu sağlık hizmetleri hakkındasunum yapılmıştır. Yapılan sunumlarınardından OSRAM fabrikası üretim akışşeması doğrultusunda ziyaret edilerekampul üretimi gözlenmiş, daha sonraişyerinin sağlık merkezi hakkında bilgialınmıştır. OSRAM fabrikasının İşyerisağlık merkezinde ergometri cihazı, EKG,eforlu EKG cihazı, SFT cihazı, sessiz kabinve odyometri cihazı bulunmaktadır.Çalışanların sağlık gözetiminin MeslekiTıbbi Muayeneler Rehberine göre yürü-tüldüğü, işitme testlerinin Rehberingürültü bölümündeki işitme kayıplarının

değerlendirilmesi prosedürü doğrultu-sunda yapıldığı ve meslek hastalığı olaraken fazla gürültüye bağlı işitme kaybınıngörüldüğü işyeri hekimi tarafından ifadeedilmiştir.

Maden BG'sine bağlı hazır beton veçakıl üretimi yapan işletme ziyaret edildi. İşgüvenliğinden sorumlu kişi tarafındanüretim, çalışanlar ve İSG çalışmalarıhakkında bilgi alındı. Çalışan sayısı 50'ninaltında olan işletmede işyeri hekimi bulun-mamaktaydı. Çalışanların sağlık gözetimi,Maden BG'sinin Gezici İş Sağlığı Aracı ileyapılmaktaydı. TIR şeklinde düzenlenenGezici İş Sağlığı Aracında giriş bölümündesağlık teknisyeni tarafından (aynı zamandatır şoförü) çalışanların boy, kilo, BMI,tansiyon ölçümü yapılmakta ve kayıtlartutulmaktaydı. İkinci bölümde röntgeneğitimi almış sağlık teknikeri bulunmaktave PACS sisteminin de bulunduğu bubölümde aynı zamanda çalışanların SFT'side yapılmaktaydı. Digital röntgen labora-tuvarının bulunduğu üçüncü bölümde isePA akciğer grafileri çekilmektediydi. Doktorodası olan dördüncü bölümde hasta

Osram İşyeri Sağlık Birimi

Taş Ocağı ve Gezici Röntgen Aracı

ziyareti Çalışanlara YapılanKoruyucu Muayeneler

44

Almanya'da İSG Örgütlenmesi

Page 47: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

muayene masası ve dual medikal ekranbulunmaktaydı. Çekilen dijital film doktorodasındaki ekrana gönderilmekte veburada doktor tarafından değerlendiril-mektedir. Ayrıca, doktor odasındaçalışanların sağlığı gözetimi ve meslekhastalıkları yönetim sistemi programıbulunmakta olup doktor bu sisteme göreçalışanların sağlık gözetimini yapmak-tadır. Sağlık gözetimini yapan doktorunçalışması gözlemlenmiş ve tüm muayeneve tetkik sonuçlarının bir veri kayıtsistemine girildiği izlenmiştir. Gezici işsağlığı aracı, personelinin rahat vekonforlu çalışabilmesi için oldukça uygunbir şekilde düzenlendiği görülmüştür.

Ayrıca Maden BG'sine ait gezici işitmearacı olduğu ve bu araçta bulunanodyometri cihazı ve sessiz kabin ile çalı-şanların işitme taramalarının yapıldığıifade edilmiştir.

Maden BG'sine ait HohenpeiBenbergAna Kurtarma İstasyonu ziyaret edilmiştir.Programın ilk bölümünde maden mühen-disi ve iş güvenliği uzmanı tarafından Kur-tarma İstasyonu hakkında bilgi verilmiş veistasyon incelenmiştir. Bu merkezde,madenlerde kurtarma ekibinin temel

eğitimi ile sürekli eğitimleri yapılmakta veyeterlilikleri test edilmektedir. Ayrıca,madenlerde kurtarma faaliyetlerinde kul-lanılan ekipmanların, kurtarmada kulla-nılan koruyucu elbise, oksijen tüpleri vediğer ekipmanların testleri de yapılmakta;üniversite ve diğer kurumların kurtarmaile ilgili eğitimleri de burada verilmekte-dir. Madenlerde kurtarma eğitimi içinsimulasyon ocakları, kurtarma eğitimimalzemeleri ve eğitim alanları ve akreditesolunum koruyucuları test laboratuvarlarıbulunmaktadır. Almanya'da kurulmuşolan 3 akredite solunum koruyucuları testlaboratuvarından 2 tanesinin BG'ye, 1tanesinin de özele ait olduğu ifade edil-miştir. Bu laboratuvarda tüm solunum

koruyucu donanımların uygunluk testleriyapılabildiği uygulamalı olarak gösteril-miştir. Kurtarma görevini üstlenecek kişi-lerin sağlık muayenelerinin yapılması veçeşitli testlerden geçmesi gerekmektedir.Güç testi, ergometri testi, eforlu EKG vb.testlerden geçen kişilere kurtarıcı olarakeğitim verilmektedir.

Almanya'nın Vogtland Bölgesinde birtaş ocağı ziyaret edilmiş ve işyerinin işgüvenliği uzmanı bir maden mühendisi veBG'nin işyerinden sorumlu danışmanhekimi tarafından üretim akışına göreişyeri gezdirilerek yapılan İSG çalışmalarıhakkında bilgi verilmiştir. İşletmenin BGtarafından verilen güvenli işyeri sertifikasıbulunmaktadır. Her iki yılda bir, BG tara-fından işyerinin İSG koşullarının kontroledilerek sertifikanın yenilenip yenilenme-mesine karar verildiği ifade edilmiştir. Taşocağının asbest yönünden araştırıldığı vesürekli numune alınarak akredite labora-tuvarlarda analizinin yapıldığı ifade edil-miştir. Burada dikkati çeken önemli birkonu da, yük taşıma kamyonlarının gerigörüş kameralarının finansmanının işkazalarını önlemek amacıyla BG tarafın-dan karşılanması olmuştur.

Son olarak işyerinde İSG çalışmala-

Maden Kazalarında

Merkezi Ziyareti

Vogtland'da Ziyareti

KurtarmaÇalışmaları

Taş Ocağı

45

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 48: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

rının yer aldığı ve BG tarafındanstandardize edilen dosyalar incelenmiş vekayıt sistemleri hakkında bilgi alınmıştır.

Mesleki solunum sistemi hastalıklarıve cilt hastalıklarına yönelik olarak hizmetveren hastanede önce Başhekim tarafın-dan kliniğin tanıtımı yapılarak klinikleilgili video filmi gösterilmiş, daha sonrameslek hastalıkları kliniği gezilerek klini-ğin işleyişi hakkında bilgi alınmıştır.

133 yatak kapasiteli olan hastanede45'i sağlık personeli olmak üzere toplam90 personel çalışmaktadır.

Sağlık personeli olarak 8 göğüs hasta-lıkları uzmanı, 3 cilt hastalıkları uzmanı vedahiliye uzmanı ile işyeri hekimleri bulun-maktadır. Hastanede mesleki solunumsistemi hastalıkları ve cilt hastalıkları ileilgili tanı, tedavi, maluliyet değerlen-dirmesi, rehabilitasyon ve eğitim hizmet-leri verilmektedir. Klinik aynı zamanda işsağlığı uzmanlarının ve işyeri hekimleri-nin eğitimlerinin yapıldığı yerdir.

Ayrıca, meslek odaları ve sendikalariçin de eğitim verilmektedir. Kliniktesigarayı bırakma ve stres seminerleri gibiözel konulu eğitim programları dadüzenlenmektedir.

27-31 Temmuz 2009 tarihlerini kap-sayan Almanya ziyaretinde hedeflenenamaçlara büyük ölçüde ulaşılmış etkin veverimli bir gezi gerçekleştirilmiştir.

100 yıllık bir geçmişe dayanan AlmanSosyal Kaza Sigortası;

- Veri kayıt sisteminin iyi yapılanmışolması,

- Kurumsal alt yapının her ne kadarkarışık gibi görünse de iyi organizeolması,

İş Sağlığı hizmetlerinin teknikolanaklar açısından gelişmişliği,

İş Sağlığı hizmetlerinde çalışanpersonelin eğitim düzeyi veorganizasyonda gösterdikleri işbirliğive motivasyonları ile ülkemiz için iyibir örnek olarak değerlendirilmiştir.

Falkenstein bölgesinde BG'ye bağlı

ziyareti

-

-

SONUÇ

Meslek Hastalıkları Hastanesi

Öncelikle iki ülkenin İSGsistemleri farklı olmasınarağmen uygulamada çokbenzer koşulların bulunduğugözlemlenmiştir. Almanya'nınİş Sağlığı hizmetlerininörgütlenmesi ve bu örgütselyapı içerisinde gezici iş sağlığıaraçlarının hizmetsunumunun yerindegörülmesi ülkemizde bualanda çalışacak ekibe ışıktutmuş ve rehberoluşturmuştur.

46

Almanya'da İSG Örgütlenmesi

Page 49: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

ALMANYA-BAUAFEDERAL İŞ SAĞLIĞI VEGÜVENLİĞİ ENSTİTÜSÜ ALMANYA

KAZA SİGORTASI SİSTEMİB. ATLI, F. IŞIK COŞKUNSES, İ. ÇAKAR

İSG Uzmanları,İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü

çalışmaziyareti

Page 50: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

AlmanyaBAUA FEDERAL İŞ SAĞLIĞI VEGÜVENLİĞİ ENSTİTÜSÜ

Federal İş Sağlığı ve Güvenliği Ensti-tüsü 1996 yılında merkez ofisi Dortmund'da olmak üzere Dortmund, Berlin,Dresden ve Chemnitz de 4 farklı birimolarak, kamu hukuku ile kurulmuştur.BAUA, Federal Çalışma ve Sosyal İşlerBakanlığı bünyesinde bir otoritedir.

Enstitü, işyerlerine, hükümete, sosyal

taraflara ve halka iş sağlığı ve güvenliğialanında tavsiye ve teknik destek vermek-tedir. Enstitü, işyerlerini sağlıklı ve güvenlihale getirmek için çalışma alanlarında İSGile ilgili araştırma ve analizler yapmak-tadır. Elde ettiği sonuçları bilimsel yayınhaline getirmekte ve yayınlamaktadır.

Farklı birimler ile işbirliği yaparak araştır-ma alanlarını geliştirmektedirler. Bunlaraek olarak İSG alanında yapılan eğitimfaaliyetleri de enstitünün çalışmalarıiçinde önemli bir yer tutmaktadır.

İşyerlerinde yapılan araştırma veinceleme çalışmaları proje kapsamındayapılmakta ve bu çalışmalar için ücrettalep edilmemektedir. Enstitünün finans-manı hükümet tarafından karşılan-maktadır. Enstitünün Bakanlığa bağlantısıŞekil 1' de verilmiştir.

Enstitü bünyesinde 383 kadın, 311erkek olmak üzere toplam 694 kişiçalışmaktadır. Bunların 143 tanesi bilimadamından, 39 tanesi de stajyerdenoluşmaktadır. BAUA merkezlerinde per-sonel durumu ise; Dortmund'da 472,Berlin'de 164, Dresden'de 39 ve Chemnitz'

de 19 kişi görev yapmaktadır. Enstitününorganizasyon şeması Şekil 2 de bulunmak-tadır.

Enstitünün merkezi Dortmund'dabulunmakta ve 1 yönetim ( Başkan, Ar-GeMüdürü), Yasal Birim, İç Denetim Birimi, 6Teknik Birim ve İSG müzesinden (DASA)oluşmaktadır. Teknik birimler; Strateji veProgramlama Birimi, Ürün ve ÇalışmaSistemleri Birimi, İş ve Sağlık Birimi,Tehlikeli Maddeler ve Biyolojik AjanlarBirimi, Kimyasal Federal Ofisi ve Biocide

Yetkilendirme Birimi ve Transfer YönetimiBirimi'dir. Ayrıca merkezde Danışma Kuru-lu, Bilimsel Danışma Kurulu ve DASADanışma Kurulu bulunmaktadır.

Enstitünün 2009 yılı toplam bütçesi45,8 milyon Euro'dur. Bu bütçeden 31,5milyon Euro personel, 3,5 milyon Euroaraştırma, 4,9 milyon Euro DASA ve 2,5milyon Euro IT hizmetleri için ayrılmıştır.

Resim 2. BAUA BirimleriResim 1. BAUA Federal İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü

48

Almanya Kaza Sigortası Sistemi

Fedaral İş Sağlığı veGüvenliği Enstitüsü

(BAUA)

Bilgi Arşivi(Wismut AG)

Chemnitz

Federal İş GüvenliğiEnstitüsü

(BAU)

Federal İş SağlığıEnstitüsü(BAfAM)

Merkez İş SağlığıEnstitüsü(BAfAM)

Merkez İş GüvenliğiEnstitüsü

(ZIAS)

1991

Federal İş Güvenliği veKaza Analizi Enstitüsü

(BAU)

1996

1991

FederalÇalışma

Mahkemeleri

Federalİdari

Mahkemeleri

Federal İşSağlığı veGüvenliğiEnstitüsü

DiğerBakanlıkBirimleri

Federal Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı

Şekil 1. BAUA Federal İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü - Bakanlık Bağlantısı

Şekil 2. Almanya BAUA Federal İş Sağlığı ve GüvenliğiEnstitüsü Organizasyon Şeması

Page 51: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

ALMANYA'DA KAZA SİGORTASISİSTEMİ

Yasal kaza sigortası ile sigortalıolanlar:

Kapsamlı

Sigortalının Hakları:

Tedavi

Almanya'da1884 yılından günümüzekadar yasal olarak kaza sigortası sistemibulunmaktadır. Bu sigorta sanayi vetarımsal meslek kooperatifleri ve kamusalkaza sigorta kurumları tarafındanyürütülmektedir.

Çalışanların ve meslek eğitimi gören-lerin kazançları ne kadar olursa olsun yasagereğince kaza sigortası olmak zorun-luluğu vardır. Genelde, bunun dışındaişyerine grup halinde gidip gelenler, bunedenle yolda normal güzergâhtanayrılmaları gerekse bile sigortalıdırlar.

Tarımda çalışanlar,

Tam günlük yuvalara gidençocuklar,

Öğrenciler,

Yüksek okul ve üniversiteöğrencileri,

Kazalarda yardımcılar,

Sivil korunma görevlileri veyardım görevlileri,

Kan ve organ bağışındabulunanlar,

Gönüllü çalışan kişiler.

İşletmeciler, bağımsız çalışanlar veserbest meslek sahipleri, yasa gereğinceya da tüzükte öngörülmesi dolayısıylazorunlu sigortalı bulunmuyorlarsa, kendi-lerini ve birlikte çalışan eşlerini gönüllüolarak sigorta ettirebilirler. Memurlar içinkazalardan korunmada özel kurallarvardır.

Almanya'da Yasal kaza sigortasıçalışanları ve ailelerini mesleklerini icra

ederken iş kazaları ve meslek hastalıklarısonucunda ortaya çıkabilecek sigortaproblemini ortadan kaldırır.

Sigorta aynı zamanda, iş kazaların-dan, meslek hastalıklarından ve çalış-malarından kaynaklanan sağlık risklerinekarşı sigortalıyı korur. İş kazaları veyameslek hastalıklarının ortaya çıkmasın-dan sonra sigorta şu hizmetleri sunar:

İş katılımı, yardımlar ve teşviktedbirleri, (örneğin, gerekliolduğu durumlarda yeniöğrenimi)

Toplumsal katılım ve destekleyiciyardımlar,

Sigortalılara ve aile fertlerinepara yardımları.

Kaza sigortası, bir sigorta durumunda(iş kazası ya da meslek hastalığı) hekimtedavisi, gerekli ilaç, sargı malzemesi, şifaverici önlemler ve hastane ya da rehabili-tasyon kurumu masraflarını üstlenir. Busırada söz konusu yardımlara ne kadarzaman ihtiyaç olacağı hususu önemlideğildir. İlaç, tedavi, yardımcı malzeme vemuayene ücretlerine sigortalı tarafındanek ödeme yapılmaz.

Sigortalı bir işte çalıştığınızsürece sigortanın korumasınatabisinizdir. İş yerine gidipgelme de bu sigortaya dahildir.Ayrıca birden fazla kişinin yolupaylaşmak üzere aynı araba ileişe gidip gelmeleri durumunda,bundan dolayı yolu uzatmalarıda söz konusu olsa, bu kişiler işegidiş gelişlerde prensip olaraksigortalıdırlar.

49

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Resim 3. DASA İSG Müzesinden Görüntü

Page 52: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

Kaza parası

İş hayatına katılımı amaçlayanyardımlar

Toplumsal katılımı amaçlayan vetamamlayıcı yardımlar

Sigortalılara emeklilik hakkı

Bakım parası

Ölüm

Dul aylığı

Çalışanın çalışamayacak durumdaolduğu sürece kendisine ödenen kazaparası, ücret ödenmediği taktirde veödenmediği sürece, kaybettiği brütkazancın yüzde 80'i tutarında, en çok netgelir kadardır. Ödeme süresi en çok 78haftadır.

Bu ödemeler, öncelikle motorlu taşıtve konut yardımı, ev işleri yardımı, psiko-lojik yardım ve rehabilitasyonu kapsar.Bunlar, kaza sonuçlarının gerektirdiğiölçüde, tedavi ve mesleki rehabilitas-yonun yanında aynı ağırlıkla sağlanır.

Sigortasının aylıkları gibi her yılayarlanır.

Bir sigorta durumundan ötürü bakımamuhtaç hale gelirseniz, kaza emekliaylığının yanısıra bakım yardımı veyabakım parası veya ev bakımı alırsınız.

Sigortalının iş nedeni ile ölümü sözkonusu ise, ailesine ölüm parası ödenir. Buparanın miktarı, ölüm tarihinde geçerliolan gelirin yedide biridir.

Eşiniz bir sigorta durumu sonucuölecek olursa, kaza sigortası size muhte-mel bir yeniden evlenme durumuna kadaryeniden dul aylığı (Hinterbliebenenrente)

Noti:

Bir kaza ya da bir meslekhastalığı dolayısıyla işinizdeçalışamayacak durumagelirseniz, meslek yardımıhakkı doğar. Bu ilk etaptaeski işyerinin korunmasınıveya yeni bir işyeribulunmasını kapsar. Buçabalar başarılı olmazsa,çalışanın mesleği ile ilgiliyeni bir dalda eğitime ya dabaşka bir meslek eğitiminekatılması sağlanabilir. Bueğitim süresince, başka bir işgeliri yoksa, geçiş dönemiparası çalışana ödenir.

Çalışma gücünüz bir kazaya da meslek hastalığı

dolayısıyla sigortadurumundan en az 26 haftasüreyle ama en az yüzde 20ya da daha çok azaldığıtaktirde emekli aylığıalırsınız. Emekli aylığınınmiktarı, çalışma gücünüzdekiazalma derecesine ve işkazasından önceki 12 takvimayı içinde kazanmışolduğunuz paraya bağlıdır.

50

Almanya Kaza Sigortası Sistemi

Resim 4. Tehlikeli Kimyasallar Birimi Laboratuvarı

Page 53: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

bağlar. Bu aylığın miktarı, yaşınıza,çalışma veya meslek icra etme gücünüzeve çocuklarınızın sayısına bağlıdır.Aşağıda sıralanan şartları yerine getirdi-ğiniz takdirde, yıllık dul aylığınız ölen eşi-nizin yıllık kazancının yüzde 40'ı oranındaolur. Söz konusu şartlar şunlardır:

45 yaşında ya da yaşlı olmak veölüm durumunun 1 ocak 2012'denönce olması, ya da ya daicra durumda olmamak, ya daancak kısmen çalışabiliyor olmak.

*yetim aylığı alma hakkı olan en az birçocuğa bakmak.

31 Aralık 2011' den sonra olan ölüm-lerde 45 yaş sınırı kademe kademe 47yaşına yükseltilecektir. Bu yükseliş dullukaylıklarının yasal emeklilik sigortasındatabi olduğu yaş sınırlarına göre düzen-lenecektir.

45 yaşından (ya da 47 yaşından) dahaküçükseniz ve ölüm sırasında çocuğunuzyoktuysa, iki yıl boyunca yılda, öleneşinizin yıllık gelirinin yüzde 30'unualırsınız.

1.1.2002 yılından önce evlenmiş olanve birinin bu tarihte en azından 40yaşında olduğu çiftler için emeklilik aylığımuhtemel bir yeniden evlenmedurumuna kadar 2 yılın ötesinde, sınırsızsüreyle ödenir.

Bir sigorta durumu sonucu ölensigortalı arkasında 18 yaşın altındaçocuklar bırakacak olursa, bu çocuklaryetim aylığı alırlar. Anne ve babasındanbirini kaybetmiş olan yarı yetime, sigorta,ölen sigortalının yıllık kazancının yüzde20'sini, hem annesini hem de babasınıkaybetmiş olan tam yetime yüzde 30'unuöder. Yetim aylığının 18 yaşından sonra27 yaşına kadar ödenmesi için şu şartlararanır:

Çocuğun okulda olması ya da eğitimgörmesi, isteğe bağlı olarak bir sosyal yada ekolojik yıl hizmetinde bulunması veyaya da özür dolayısıyla geçimini bizzatsağlayamaması,

18 yaşın üzerindeki yetimin kendigeliri olursa, dul aylığında olduğu gibi, bugelirden vergiden muaf dinamik miktarçıkıldıktan sonra kalan kısmın yüzde 40'ıyetim aylığından düşülür.

Dul ve yetim aylığı toplam olarak,ölen sigortalının yıllık gelirinin en çokyüzde 80'i kadar olabilir, aksi haldeaylıklar orantılı olarak azaltılır.

Sınai ve tarımsal alandaki yasal kazasigortalarını finanse eden meslekbirliklerinin mali kaynakları, işletmelerinödedikleri primlerdir; tarımsal alandakiyasal kaza sigortaları devlet yardımıalırlar. Bu primlerin miktarı, yıllık maaşödemelerine ve kaza tehlikesininderecesine bağlıdır.

İşçi konumunda veya okul /yüksekokulöğrencisi vs. durumunda iseniz aidatödemezsiniz.

çalışacak

Not:

Yetim aylığı

Emeklilik tazminatıMali Temeller

Çalışma gücünüz maluliyetdolayısıyla yüzde 40 ya dadaha fazla azaldıysa ve 18yaşını doldurmuşbulunuyorsanız, başvuruüzerine yarım emekli aylığı10 yıl için tazminat olaraködenebilir. Bunun için başkabir belgeye gereksinimyoktur. Tazminat yıllık yarımemekli aylığının en çokdokuz katı kadar olabilir. Butaktirde 10 yıllık bir süre içintazminatın yanında emekliaylığının yarısını daalabilirsiniz. 11. emeklilikyılından itibaren kazasigortası tekrar tam emekliaylığı öder. Çalışmagücünüzün yüzde 40'tandaha az azalması halinde debir tazminat alabilirsiniz.Ancak bu ödeme devamlı

olabilir - yani emekli aylığıbir defalık tazminat iletamamen ödenmiş olur.Bundan sonra emekli aylığıalamazsınız. Fakat

sağlıkdurumunuz çok bozulduğutakdirde, tazminat olaraködenen emekli aylığındandaha fazlasına hakkazanırsınız.

kazasonucu olarak

BAUA- Federal İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü,Almanya

kayn

akla

r

51

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 54: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

Etkinlikler

ETKİNLİK

Page 55: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

53

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıve TAIEX işbirliği ile düzenlenen ve açılışkonuşmalarının Genel Müdürümüz SayınKasım Özer tarafından yapıldığı seminer150 kişilik bir katılımcı ile gerçekleştiril-miştir. Dünyada ve ülkemizde iyonize olanve olmayan radyasyon kaynakları, yaşamstandardımızı yükseltmek amacıyla yo-ğun olarak kullanılmaktadır. Sağlık ala-nında, güvenlik sistemlerinde ve insanyaşamını kolaylaştırıp konfor sağlamalarınedeniyle elektromanyetik enerjilerebağımlı bir hale gelinmiştir. Bu yaygın kul-lanımlarının yanında elektromanyetikalanların canlı organizmayı etkilemesigibi istenmeyen etkileri de vardır. Sonyıllarda elektromanyetik alanların canlılarüzerine etkileri konusu üzerine yapılanaraştırmaların sayısı hızla artmıştır ve buçalışmalar tüm dünyanın ilgisini çekmek-tedir. Günlük hayatta elektromanyetikenerjinin kullanımının artmasıyla insanlarda daha fazla elektromanyetik alanamaruz kalmaktadır.

sayılı ABçerçeve direktifi uyarınca

2006/25/AT sayılı “İşyerlerinde Çalışanların MaruzKaldığı Yapay Radyasyondan Korunmakiçin Asgari Sağlık ve Güvenlik Şartları”direktifi ile 2004/40/AT sayılı (İşyerlerindeÇalışanların Maruz Kaldığı Elektroman-yetik Alanlardan Korunmak İçin AsgariSağlık ve Güvenlik Şartları” direktifiniyayımlamıştır. Türkiye'nin 2007-2013 ABMüktesebatına Uyum Programı içerisinde,Sosyal Politika ve İstihdam Başlığı altında,2006/ 25/AT ve 2004/40/AT direktiflerineuyum sağlanması amacıyla, çıkarılma-sında yarar görülen yasal düzenlemeler

içerisinde “Optik Radyasyon Yönetmeliği”ve “Çalışanların Sağlık ve GüvenliklerininElektromanyetik Alan MaruziyetindenKaynaklanan Risklere Karşı KorunmasıHakkında Yönetmelik” yer almaktadır. Budüzenlemelerin hazırlanması göreviniBakanlığımız üstlenmiştir.

Çalışma hayatınındeğişik alanlarında yapılan işin niteliğinegöre karşılaşılan iyonize veya iyonizeolmayan radyasyon, elektromanyetik dal-galar, lazer, doğal radyasyon gibi, çalışan-ların sağlık ve güvenlikleri için risk oluştu-rabilecek fiziksel faktörler konusundakarşılıklı bilgi alış verişinde bulunmak, bugibi maruziyetlerden çalışanların sağlık vegüvenliklerinin korunmasını sağlamaküzere uluslararası işbirliğinin geliştirilme-sinin sağlanmasıdır.

2006/25/EC (çalışanların işyerlerindeoptik radyasyona maruziyetinde mini-mum sağlık ve güvenlik gereksinimleri) ve2004/40/EC (çalışanların işyerlerindeelektromanyetik alan maruziyetindeminimum sağlık ve güvenlik gereksi-nimleri) direktifleri ve bunlarım uyumlaş-tırılması, 2006/25/EC ve 2004/40/ECdirektiflerinin uyumlaştırılması ve uygu-lanmasında karşılaşılan zorluklar, AvrupaBirliği Ülkelerinde Radyasyon maruziyetiile ilgili çalışan benzer enstitülerin sahaçalışmaları, görevleri, organizasyonyapıları, Mesleki radyasyon maruzi-yetinden korunma ve teftiş standart-larının oluşturulması ve uygulanması,İşyerlerinde iyonize radyasyon kaynaklarıve maruziyeti, Non-iyonize radyasyon ileilgili genel bilgi: İşyerlerinde lazermaruziyeti, Maruziyet ölçüm teknikleri ve

limit değerler, sağlık etkileri, korunmayöntemleri, KKD kullanımı konularıüzerinde durulmuştur.

İkinci gün; Non-iyonize radyasyon(İşyerlerinde optik radyasyon maruziyeti,maruziyet ölçüm teknikleri ve limitdeğerler, sağlık etkileri, korunma yöntem-leri, KKD kullanımı, İşyerlerinde elektro-manyetik alan maruziyeti, maruziyetölçüm teknikleri ve limit değerler, sağlıketkileri, korunma yöntemleri, KKDkullanımı), İşyerlerinde radyasyon maru-ziyeti için risk değerlendirmesi metotları(iyonize ve non-iyonize radyasyon),Mesleki radyasyon maruziyeti görüntü-lemesi (lazer, optik radyasyon, elektro-manyetik alanlar), İç ve dış maruziyet içinkişisel görüntüleme ve maruziyetdeğerlendirmesi (Görüntüleme teknikleri,biyolojik dozimetre, kayıt altına alma veraporlama, karşılaştırma programları),Doğal radyasyon, maden, mineral tuzprosesleri, yüksek radon seviyeli çalışmayerleri, hava çalışanlarının meslekiradyasyon maruziyetleri konuları değer-lendirilmiştir.

Avrupa Birli 89/391

ki günlük seminerin ilk gününde;

ğiı ı ı

Seminerin amacı:

İ

iyonlaşt r colmayan radyasyon ile ilgili

“”

konulu TAIEX Semineri, Ekim 2009, İstanbul

İşyerinde Radyasyon Maruziyet Riskleri,Değerlendirme ve Korunma Metodları

Page 56: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

54

Etkinlik

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıve TAIEX işbirliği ile düzenlenen ve açılışkonuşmalarının Genel Müdür YardımcımızSayın İsmail Gerim tarafından yapıldığıseminer 120 kişilik bir katılımcı ilegerçekleştirilmiştir.

Seminerin amacı: Tarım; sanayisektörüne hammadde sağlaması, ülkemiznüfusunun yaklaşık üçte birinin geçimkaynağı olması ve kazandırdığı ihracatgelirleri nedeni ile ülkemiz için önemli birsektördür.Tarım işleri bu faydaları yanındaçeşitli sağlık sorunlarını beraberindegetirebilmektedir. Tarım çalışanları;kanser, solunum hastalıkları, yaralan-malar ve kazalar konusunda önemlirisklerle karşılaşmaktadırlar.

Tarım sektöründe çalışma ortamı;havadan, araziden, ateşten ve makine-lerden kaynaklanan 'fiziksel tehlikeleri',pestisit, gübre ve yakıttan kaynaklanan

'toksikolojik tehlikeleri' ve tozlardankaynaklanan tehlikeleri içinde barındır-maktadır. Yoğun ve bilinçsiz bir şekildekullanılan ve çevre kirliliğine neden olanetkenlerden biri olan pestisitler, ekonomikbir şekilde üretilmeleri ve kullanımkolaylığı nedeniyle; ürünü; hastalıkların,böceklerin, yabancı otların ve diğerzararlıların olumsuz etkilerinden koru-yarak verim ve kaliteyi güvence altınaalmayı amaçlayan tarımsal savaşımda çokönemli bir yer tutmaktadır.

Bu seminerin düzenlenmesi ile tarımsektöründe çok yoğun kullanım alanı olanpestisitlere maruziyet risklerinin belir-lenmesi, maruziyeti önlemek için alın-ması gereken tedbirler ve pestisit maru-ziyetini belirlemek amacı ile örneklememetodları konularında karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmak, bu maruziyetlerdençalışanların sağlık ve güvenliklerinin

korunmasını sağlamak üzere uluslararasıişbirliğinin geliştirilmesi amaçlanmıştır.

Bir günlük seminer kapsamında; Tarımsektöründe pestisit maruziyeti sebebiyleortaya çıkan sağlık riskleri, Tarımda pestisitkullanımından kaynaklanan sağlıktehlikelerinin azaltılması, İşçiler, işlet-meciler ve diğerleri için kısa ve uzun vadelimaruziyetin değerlendirilmesi, Bitkikoruyuculardan numune alımı, Çevreninpestisit maruziyetine karşı riskin azal-tılmasına yönelik tedbirler (yeraltı suları veyüzey suları), Pestisitlerin sürdürülebilirkullanımını sağlamaya yönelik bir stratejiolarak kullanımda olan püskürtücülerinperiyodik kontrolü, AB üye ülkelerindepestisitlerle ilgili İyi Uygulama Örneklerikonuları işlenmiştir.

“”

Tarım Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği(Pestisitler) konulu TAIEX SemineriKasım 2009, Ankara

Page 57: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

55

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıve TAIEX işbirliği ile düzenlenen ve açılışkonuşmalarının Genel Müdürümüz SayınKasım Özer tarafından yapıldığı seminer150 kişilik bir katılımcı ile gerçekleştiril-miştir.

Seminerin amacı: Tüm dünyada veülkemizde mobilya sektörünün hızlageliştiği, büyüdüğü ve kendini yenilediğibu dönemde, ülkemiz mobilya sektöründede gelişmeler ve yenilik hareketleri devametmektedir. Sektörün gelişmesi ve dahaverimli hale gelmesinde iş sağlığı vegüvenliği vazgeçilmez bir öneme sahiptir.

Mobilya sektöründe en çok karşılaşılaniş sağlığı ve güvenliği sorunlarıkaynaklanmaktadır. Makineler kullanılır-ken duruş bozuklukları, kas-iskelet sistemiile ilgili rahatsızlıklara neden olmaktadır.Ayrıca sektörde çalışanlar yoğun olaraktoza ve kimyasal maddelere maruz kal-maktadırlar.

Mobilya sektöründe görülen kazalar ve

meslek hastalıklarını önlemek konusundaöncelikle makinelerde ve ortamda alına-cak önlemlerin, eğer bu başarılamazsa

kullanımı-nın büyük önemi vardır. Öncelikle işçilerkullandıkları makineler ve ortamdaki risk-ler konusunda eğitilmeli, risk analiz yön-temleri kullanılarak görülen ve görülmesimuhtemel kazaların nasıl ortadan kaldırı-labileceği incelenmelidir. Eğer var olan teh-likeler ortadan kaldırılamıyorsa o zamanbu tehlikelerle karşılaşma riski azaltılma-lıdır. Bu tehlikelerle karşılaşıldığında sa-katlanma ve yaralanma riskini aza indir-mek için ise kişisel koruyucu donanımlarınuygun kullanımının büyük önemi vardır.

Bu seminerle, mobilya sektöründe çalı-şanların iş sağlığı ve güvenliği alanındakikarşılaştıkları sorunlar ve çözüm önerilerikonularında karşılıklı bilgi alışverişinde bu-lunarak, ve mevcut iyi örnekleri inceleyerekbu alanda çalışanların korunmasını sağla-mak üzere uluslararası işbirliğinin gelişti-rilmesinin sağlanması amaçlanmıştır.

İki günlük seminerin ilk gününde; ABÜlkelerinde mobilya sektöründe işkazaları-Sayısal değerler ve azaltılmasıiçin öneriler, Risk kaynakları (ağaç tozu,toksik kimyasallar, gürültü ve titreşim,muhafazasız makineler, ergonomikolmayan elle taşıma, atık yönetimininyetersiz oluşu ve yangın/patlama), Riskdeğerlendirmesi, KKD kullanımı, gürültü,odun tozu ve kimyasallara karşı korunmaTürkiye'de mobilya sektöründe İSGkoşulları, sorunlar ve çözüm önerileri,Mobilya sektöründe İSG konusunda İyiUygulama Örnekleri ele alınmıştır.

İkinci gün; İSG alanında etkili interaktifeğitimler ve mobilya sektöründekiuygulamaları, Sağlık etkileri (Allerjik veallerjik olmayan solunum etkileri, nazaletkiler, biyolojik tehlikeler, cilt iritasyonlarıve hassasiyetler, karsijonesite, v.b) vemobilya sektöründe ortaya çıkan sağlıktehlikelerinin ortadan kaldırılması, Sosyaltaraflarla sosyal diyaloğun sağlanmasıdeğerlendirilmiştir.

kazalardan

Kişisel Koruyucu Donanımların

,

“ ”Konulu TAIEX Semineri, Aralık 2009, Kayseri

Mobilya Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği

Page 58: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

Etkinlik

DSÖ Genel Kurulunda imzalanarak2007 yılında tüm DSÖ üye ülkeleritarafından onaylanan“Çalışanların SağlığıKüresel Eylem Planı”nın uygulanması ileilişkili olarak 19-23 Ekim 2009 tarihlerindeİsviçre'nin Cenevre kentinde, DSÖ tarafın-dan

düzenlenmiştir.Periyodik olarak her üç yılda bir yapılan sözkonusu toplantı, İSGÜM'ün bu kapsamdakatıldığı ilk küresel toplantı olma özelliğinitaşımaktadır.

Toplantıda, Uluslararası ÇalışmaÖrgütü (UÇÖ) Enformasyon Merkezleri iledeneyimlerin paylaşılması ve ortaklaşa

proje işbirlikleri sağlanması için düzen-lenen ortak bir toplantı da yer almıştır.Ayrıca toplantının tamamlanmasını taki-ben “Kapasiteyi Geliştirme”, “SağlıkÇalışanları” ve “Sağlıklı İşyerleri” olmaküzere üç kapsamlı çalıştay düzenlenmiştir.

Gerek DSÖ-UÇÖ ortak toplantısınagerekse yukarda sözü edilen, “KapasiteyiGeliştirme” ve “Sağlıklı İşyerleri” çalıştay-larına İSGÜM tarafından aktif katılımsağlanmıştır.

Sonuç olarak, katılım sağlanan DSÖKüresel İşbirliği Merkezleri 8. Toplantı-sında alınan izlenimler doğrultusunda,toplantıya katılan tüm işbirliği merkez-

lerinin İSGÜM'ün üyeliğine büyük destekverdikleri gözlenmiştir. Bu destek, üyeliksürecimizin başlamasıyla birlikte uluslar-arası düzeyde birçok bilimsel araştırmalarave projelere katılma potansiyelimizi açıkçagöstermektedir ki bu da İSGÜM'ün kapasi-tesini geliştirmesi anlamına gelmektedir.

Ayrıca, katılım sağlanan çalıştaylar,ülkemizde İş Sağlığı ve Güvenliği alanındagerek eğitimin geliştirilmesi gerekse işyer-lerinde sağlığın korunması ve geliştirilmesiamacıyla sağlıklı işyeri programına uygunolarak daha somut çalışmaların planla-narak uygulamaya konulmasının öneminigöstermiştir.

“Dünya Sağlık Örgütü İş Sağlığıİşbirliği Merkezleri Ağı SekizinciKüresel Toplantısı”

Dünya Sağlık Örgütü

8. Küresel Toplantısı

(DSÖ)İş Sağlığı İşbirliği Merkezleri Ağı

56

Page 59: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

57

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Toplantı Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği

Ajansı direktörü Jukka Takala'nın açılış

konuşması ile başlamıştır. Bu konuşma

sonrasında toplantının içeriği hakkında

katılımcılara bilgi verilmiştir. Daha sonra

Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansının

2008-2009 yıllarında yapılan çalışmaları

hakkında detaylı sunumlar yapılmıştır.

Özellikle kas iskelet sistemi hastalıkları,

nakliye sektörü, göçmen ve genç

çalışanlar, işyerinde stres ve psikososyal

riskler, kimya sektöründe yeni çıkan

riskler, nanopartiküller, temizlik çalışan-

ları ve üzerinde en çok durulan işyerinde

şiddet ve taciz konularında tartışmalar

gerçekleşmiştir. Ayrıca, toplantıda çalışma

grupları oluşturulmuş ve 2011-2012

yıllarında hangi konuların üzerinde

çalışmalar yapılması gerektiğine değinil-

miştir. Çalışma gruplarının sonuç sunum-

larında özellikle vardiyalı çalışmalar,

psikososyal riskler, genetiği ile oynanmış

maddeler ile çalışanlar, yaşlı çalışanlar, iş

kazalarının maliyetleri, termal konfor,

kanserojen maddelere maruziyet konula-

rında çalışmalar yapılması önerilmiştir.

Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği AjansıRisk Gözlem Birimi Uzman Grubu ToplantısıKasım 2009, Bilbao-İspanya

Avrupa Birliği Topluluk Ajansları:

Kasım 2009, Sintra – Portekiz

Katılımın Ortakları Konferansı

Avrupa Birliği aday ve potansiyel adayülkeleri Portekiz'de Topluluk ajanslarıylabir araya getirmeyi amaç edinen;'Topluluk ajansları: katılımın ortakları'başlıklı bir konferans, Avrupa Komisyo-nunun' girişimiyle Lizbon merkezli ABuyuşturucu ajansı (EMCDDA) tarafından25–27 Kasım tarihleri arasında Sintra'dadüzenlenmiştir. Bu konferans, AvrupaBirliğinin genişlemesi ve Avrupa Birliğininuzun süreli yapılanması bağlamındaTopluluk ajansları ile IPA lehtarı ülkelerarasındaki işbirliğini sağlamak ve buişbirliğinin sürdürülebilmesine yardımcıolmak açısından oldukça önemlidir.Konferansta, aday ve potansiyel adayülkeler ile AB üyesi devletlerin yanı sıra

ajanslar ve AB kurumlarının temsilcileridâhil olmak üzere yaklaşık 100 delege biraraya gelerek; çalışmalar yapmış, bilgi alışverişi ile ileriye yönelik planlar gözdengeçirilmiştir. Genel Müdürlüğümüzütemsilen İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı AliRıza ERGUN'un katıldığı toplantılarda;açılış ve ortak panelleri takiben Ulaşım,Sağlık, Çevre ve Tarım ile Yaşama veÇalışma Koşulları başlıklarına eğilen dörtadet paralel grup oluşturulmuş ve bupanellerde toplantılara devam edilmiştir.Yapılan panellerde teknik destekteöğrenilen dersler ve geleceğe yöneliktahminler değerlendirilmiş, başarınıntemel anahtarları, problemlerin nasılçözüldüğü, teknik yardım projeleri,

beklentiler ve işbirliğini daha etkin veverimli kılmak gibi konular ele alınmıştır.

Page 60: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı
Page 61: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

11-15 Eylül 2011 tarihleri arasındaİstanbul'da 19'uncusu gerçekleştirilecekolan Dünya İş Sağlığı ve GüvenliğiKongresi'nin hazırlık çalışmaları kapsa-mında gerçekleştirilen Uluslararası Orga-nizasyon Komitesinin birinci toplantısı 8-10 Ekim 2009 tarihlerinde İsviçre Cenevre'de bulunan ILO binasında yapılmıştır.Toplantıya Bakanlığımızı temsilen Müste-şar Yardımcısı Sn. Dr. Sıdık TOPALOĞLU, İşSağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Sn.Kasım ÖZER, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel

Müdür Yardımcısı Sn. İsmail GERİM ve İSGuzmanı Umut YÜZER, ILO tarafını temsilenSameera Al-TUWAJIRI, Valentina FORAS-TIERI, Seiji MACHIDA, Roberto OCON,Annik VIROT ve ISSA tarafını temsilenHans-Horst KONKOLEWSKY, WalterEICHENDORF, Bernd TREICHEL, GülcanMİYANYEDİ katılmışlardır.

Toplantıda kongre ile ilgili yapılanhazırlıklar gözden geçirilmiş, kongre tari-hi, kongrenin gerçekleştirileceği mekan vekongre logosu üzerinde mutabakatavarılmış, kongrenin sloganı ve ana konu

başlıkları üzerinde tartışıldıktan sonrabunlar da karara bağlanmıştır.

Kongrenin içeriği ve yapısı ve bunabağlı olarak tarafların sorumlulukları hak-kında fikir alışverişinde bulunulmuş, kong-re temel kurallarına son şekli verilerekimzaya hazır hale getirilmiştir. Toplantıdaayrıca Kongre web sayfasının durumuhakkında bilgi aktarılmış, kongre ile eşzamanlı düzenlenecek olan fuar ile ilgilikonular görüşülmüştür. Toplantı sonuçlan-dırılmadan önce bir sonraki toplantının yerive zamanı karara bağlanmıştır.

19 Dünya İSG Kongresi 1. IOC ToplantısıEkim 2009, Cenevre İsviçre

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

59

Page 62: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan-lığının Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)ve Uluslararası Sosyal Güvenlik Birliği(ISSA) ile birlikte Bakanlığımız 11-15 Eylül2011 tarihlerinde İstanbul'da Haliç KongreMerkezinde 19. Dünya İş Sağlığı veGüvenliği Kongresine ev sahibipliğiyapacaktır.

İlki Roma'da yapılan, 2008 de Seul'de18.si gerçekleştirilen bu kongre 1955yılından bu yana, her üç yılda bir tekrar-lanmaktadır.

Dünya Kongresinin amacı; önlemekültürünün dünya çapında tanıtılmasıamacıyla iş sağlığı ve güvenliği ile ilgilikonularda ilgili kişilere yeni bilgilerindeğiş-tokuşu imkanını sağlamaktır.Dünya Kongresine katılacaklar için hedef;dünya genelinde, çalışanların yaralanmasıve hastalıkları önlemenin geliştirilmesiiçin hükümetler, işverenler, sivil toplumkuruluşları, işveren temsilcileri, çalışanlarve onların örgütleri ile iş sağlığı ve güven-liği profesyonelleri arasındaki ilişkilerinnasıl güçlendirileceği konusunda fikirkazanmaktır. İş sağlığı ve güvenliği pratis-yenlerinin de hemen uyumlaştırıp kulla-nabilecekleri pratik fikirler hususundabilgi kazanacakları beklenmektedir.

Son yıllarda tüm dünya ülkelerinietkileyen küresel mali ve ekonomik krizin,istihdama, çalışma hayatına ve aynızamanda iş sağlığı ve güvenliğine olum-suz etkileri göz önüne alındığında bukongrenin önemi bir kez daha ortayaçıkmış olacaktır, dolayısıyla küresel sorun-ların küresel işbirliği gerektirdiğini düşün-düğümüzde 19. Dünya Kongresi kamu veözel sektör yöneticilerini, iş sağlığı vegüvenliği profesyonellerini, işçi ve işverentemsilcileri ile iş sağlığı ve güvenliğialanında çalışan tüm tarafların dünyanın

her yanından gelen uzmanlarla bilgialışverişine zemin oluşturacaktır.

19. Dünya İş Sağlığı ve GüvenliğiKongre lerinin hazırlık çalışmalarını,Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,

tarafından yürütülecektir.

19. Dünya Kongresinin parolası“SAĞLIKLI VE GÜVENLİ BİR GELECEK İÇİNGÜVENLİK KÜLTÜRÜ OLUŞTURALIM”olarak belirlenmiştir. Bu kültürün oluşu-munda iş kazaları ve meslek hastalıklarınıönleme yoluyla çalışanların refahını ve işverimliliğini artıracak güvenli çalışmaortamına yatırım yapmak şarttır.

2011 yılında gerçekleşecek olan 19.Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği KongresindeUluslararası Film ve Multimedya FestivaliKongrenin ayrılmaz bir parçası olacaktır.Festival ISSA Uluslararası Önleme Komis-yonunun “Elektrik, Gaz ve Su” ile “Bilgi”birimleri aracılığıyla organize edilecektir.

Kongre katılımcılarına “İş Sağlığı veGüvenliği” konulu film ve multimedya

yapıtları alanında çok sayıda öneriyigözden geçirme olanağını sağlayacaktır.Uzman jüri en iyi yapıtları seçecek ve buyapıtlar ödüllendirilecektir.

Önceden kayıt yaptırmak suretiyleilgilenen gruplar için İstanbul ve civarın-daki yerlerde bulunan endüstriyel, ticari vehizmet kuruluşlarına teknik ziyaretlertertip edilecektir. Aynı şekilde kongreöncesinde, kongre esnasında ve kongresonrasında kültürel geziler, çeşitli sosyaletkinlikler düzenlenecektir.

Bu anlamda İstanbul antik ve modern,Asyalı ve Avrupalı, mistik ve dünyalı herkesibir arada bulunduran tarihi mekanları,camileri, müzeleri ve çarşıları ile Türkiyeninen büyük Dünyanın ise dördüncü büyükşehridir. Dolayısı ile Kongrede bir arayagelecek olan tüm iş sağlığı ve güvenliğiprofesyonelleri, işverenler ve yöneticiler,sendika temsilcileri, kamu yönetiminden,sigorta ve sosyal güvenlikten sorumlukişiler, üreticiler ve ithalatçılar kadar işsağlığı ve güvenliği ile ilgili herkes için buKongre eşsiz bir fırsat olacaktır.

İşS a ğ l ı ğ ı v e G ü v e n l i ğ i G e n e lMüdürlüğü

19. Dünya İş sağlığı ve Güvenliği KongresiI. Duyurusu Yapıldı, Kasım 2009

19. Dünya İSG Kongresi

60

Page 63: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

61

Katılımcılar için aşağıdaki örnek Ön Kayıt Formu doldurularak kongre sekreteryasına gönderilebilir. Ayrıca, kongre hakkında ayrıntılıbilgilere ile adresinden ulaşılabilir.www.isggm.gov.tr www.safety2011turkey.org

Page 64: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

11 – 15 Eylül 2011 tarihleri arasındaİstanbul’da Haliç Kongre ve Kültür merke-zinde yapılacak olan 19. Dünya İş Sağlığı veGüvenliği Kongresi'nin tanıtımı içinAlmanya’nın Düsseldorf eyaletinde 03 – 06Kasım 2009 tarihleri arasında yapılan A+Aİş Sağlığı ve Güvenliği fuarında stant açıldı.

Bu stant alanında ülkemizde düzen-lenecek olan Dünya kongresinin tanıtımıiçin hazırlanan ve içerisinde kongrenin ilkduyurusu, Kongre tanıtım filmi, ülkemizive kongreyi anımsatacak hediyelik malze-meleri içeren 1000 adet İngilizce 1000adet Almanca olmak üzere toplam 2000adet Türk motifli bir heybe çanta stantziyaretçilerine dağıtıldı. Fuarın ilk günüDüsseldorf Başkonsolosumuz stantımızıziyaret etti ve yurtdışındaki Türk medyakuruluşlarının katıldığı bir basın toplantısıgerçekleştirildi.

A+A fuarı ile birlikte yaklaşık 60ülkeden 300 delegenin katıldığı ve 5500’eyakın izleyicinin takip ettiği ILO tarafındanorganize edilen bir kongre de gerçekleşti-rilmiştir. Kongrede İngilizce, Fransızca,İspanyolca, Rusça ve Almanca olmak üzere5 farklı dilde eşzamanlı tercüme yapılmış-tır. Kongrenin ana konuları aşağıdaverilmiştir.

- İş Sağlığı ve Güvenliği ve EkonomikKrizler. (İş Sağlığı ve Güvenliği temelbir insan hakkıdır)

- Seul Bildirgesi hakkında Forum.(Ulusal önleme kültürü ve stratejile-rini yaygınlaştırmak ve geliştirmekiçin birlikte çalışalım)

- Önleme ve İSG yönetimi konusunda İyiUygulamalar.

- Değişim sürecinde İşTeftişi.

- Ekonomik Krizlerde İSG için Fırsatlar veTehditler. (Yuvarlak MasaToplantısı)

Kongrenin detaylı programınahttp://www.ilosafetyconference2009.org/conference_schedule.html adresindenulaşmak mümkündür.

Kongrenin 04 Kasım 2009 tarihli“Ekonomik Krizler ve İş Sağlığı veGüvenliği” oturumu başlamadan önceülkemizde yapılacak olan 19. Dünya İşSağlığı ve Güvenliği Kongresinin tanıtımfilmi izleyicilere takdim edilmiş ve büyükbir beğeni almıştır. Kongrenin 05 Kasım2009 tarihindeki 2 inci gününde “Önlemekonusunda İyi Uygulamalar” başlıklıoturumda İş Sağlığı ve Güvenliği GenelMüdürü Sn. Kasım ÖZER “Türk Tersaneleri,Kazaların Önlenmesinde Etkin Önlemler”başlıklı bir sunum yapmıştır.

06 Kasım 2009 tarihinde ise İSGÜMpersonelinden Eczacı Selen SÖZEN, “İşSağlığı ve Güvenliği ve Eğitim AlanındaBaşarılı bir İşbirliği için Yaklaşımlar”Konulu ENETOSH (Avrupa İş Sağlığı veGüvenliği Eğitim, Öğretim Bilgi Ağı)çalıştayında “T.C. Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanlığı ile Milli EğitimBakanlığı Arasındaki İşbirliği” konuluçalışmaları katılımcılara aktarmıştır.

Kongre ve fuar sürecinde İş Sağlığı veGüvenliği alanındaki Uluslararası Kurumve Kuruluşların yöneticileri yanındaDüsseldorf ve Köln’deki Türk işadamları ile19. Dünya Kongresi tanıtım çalışmalarıkapsamında bir araya gelindi. Düsseldorfve Köln’deki Türkiye Başkonsolosu ziyaretedildi ve Dünya Kongresi hakkında gereklibilgi alışverişinde bulunuldu.

19. Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi'

A+A İş Sağlığı ve Güvenliği Fuarı'nda stant açıldı

nin tanıtımıiçin Almanya’nın Düsseldorf eyaletinde03 - 06 Kasım 2009 tarihleri arasında yapılan

62

19. Dünya İSG Kongresi

Page 65: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

63

bulm

aca

eğlencelikBulmaca 43'ün cevabı

Çağatay GÜLER

N1

G2

K3

K4

K5

O E K6

U Y U L A R D7

E R İ Ö

K Ç R R Ç8

İ M

S İ U9

Y K U B A R Y10

T11

Ü

A C T O S E E O R

N İ12

Ş Ç İ O N G K T13

O Z K

D T Z D E T E Ö E

O A W14

İ L L İ A M F A R R N S

N H U O Y S L M

A K15

R O M Y K İ16

Ş D A İ R E S İ

N İ A S I Z N Ş

I M B17

E N Z İ N N H M Y

M A G T L A E O

K18

Ö T Ü A Y19

D I N L A T20

M A V L L

U A N İ L T A İ L

L I21

Ğ S Y V M L A

L S L Ö A A22

Y A K L A23

R

A24

Y I R M A N N G25

N S

N R D G Ü D B

M U26

Ü I R I E

A Ç A27

R I N I S Ü P Ü R M E S İ

K28

U R Ş U N Ü S L M T

C C Ö T A B29

P30

U Ü N Ü P31

E

A D L32

Ü K S S

R Y33

A Ğ D Ö K Ü L M E S İ L

L R N E

Y34

A N G I N Y Ü K Ü İ35

Ş Y E R İ N

M C M

A36

R S E N İ K Ü37

L T R A V İ Y O L E

Page 66: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞIİŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİMAKALE YAZIM KURALLARI

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi'nde yayınlanması istemiyle gönderilecek olanyazılarda aşağıdaki kurallara uyulmalıdır.

Gönderilecek makaleler, iş sağlığı ve güvenliği alanı ile doğrudan veya dolaylıilgili, orjinal araştırma veya derleme şeklinde olmalıdır.

Makalelerin başlığı metne uygun, kısa ve açık ifadeli olmalı, büyük harfle vekoyu karakterde yazılmalı ve başlık satırı ortalanmalıdır.

Yazar ad ve soyadları başlığın altına konulmalı, ünvan ve adresler soyadın sonkısmında üst indis şeklinde veya daha çok (*) ile sayfanın alt bölümündekiçizgi altına yerleştirilmelidir.

Yazılar, A-4 kağıdının tek yüzüne, üstten ve sol yandan 4'er cm, sağ yandan vealttan 2'şer cm bırakılarak yazılmalıdır. Yazımda Microsoft Word programıkullanılmalı, Times New Roman fontu ile 12 punto olarak yazılmalı ve basılmışbir adet makale ile birlikte makalenin kaydedildiği cd de gönderilmelidir.

Makale en az 2, en çok 6 sayfa olmalıdır. Satır aralarında 1.5 cm boşlukbırakılmalıdır.

Şekil, tablo ve grafikler makale içine yerleştirilmeli, şekil ve grafiklerin numarave başlığı alt kısma yerleştirilmelidir. Şekil ve grafikler bilgisayar ile çizilmemişise aydıngere çini mürekkebi ile çizilmiş olmalıdır.

Kaynaklar konu içinde üst indis numara şeklinde verilmeli, makale sonundaaynı numara sırasıyla düzenlenmelidir.

Yazıların ilmi ve hukuki sorumluluğu tamamen yazar(lar)ına aittir. Gönderi-len yazıların doğrudan veya bazı düzeltmeler yapılarak yayınlanmasına veyayayınlanmamasına Yayın Kurulu'nca karar verilir.

Gönderilen yazılar yayınlanıp yayınlanmamasına bakılmaksızın yazar(lar)ınageri verilmez.Ancak Yayın Kurulu'nun görüşü doğrultusunda yeniden düzen-lenmesi söz konusu olduğunda yazar(lar)ına gönderilir.

*

1.

2.

3.

4.

5.

6.

7.

8.

9.

64

Page 67: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı
Page 68: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ · bu sayıda 20 İNGİLTERE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SİSTEMİ Hatice Tülay Alpman, MBA, Endüstri Mühendisi İş Sağlığı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıİş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

İnönü Bulvarı No: 42 İ - Blok4. Kat 06100 Emek / Ankara

Tel : 0312. 296 68 20Faks: 0312. 215 50 [email protected]

İLETİŞİM BİLGİLERİ

T.C.ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ