aralik 2014 tus’a hazirlik deneme sinavi 40 temel …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_40.pdf ·...

124
1. Bu kitapçıkta Temel Bilimler Testi bulunmaktadır. Soru kitapçığınızın kapağındaki ilgili yerlere adınızı, soyadınızı, T.C. Kimlik numaranızı ve sınav salonu- nuzu yazmayı unutmayınız. 2. Bu kitapçıktaki test toplam 120 sorudan oluşmak- tadır. 3. Bu test için verilen toplam cevaplama süresi 150 dakikadır (2,5 saat). 4. Bu kitapçıktaki testte yer alan her sorunun sadece bir doğru cevabı vardır. Bir soru için birden çok ce- vap yeri işaretlenmişse o soru yanlış cevaplanmış sayılacaktır. 5. İşaretlediğiniz bir cevabı değiştirmek istediğinizde, silme işlemini çok iyi yapmanız gerektiğini unut- mayınız. 6. Bu test puanlanırken doğru cevaplarınızın sayısın- dan yanlış cevaplarınızın sayısının dörtte biri dü- şülecek ve kalan sayı ham puanınız olacaktır. Bu nedenle, hakkında hiçbir fikriniz olmayan soruları boş bırakınız. Ancak, soruda verilen seçeneklerden birkaçını eleyebiliyorsanız kalanlar arasında doğru cevabı kestirmeniz yararınıza olabilir. 7. Cevaplamaya istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. Bir soru ile ilgili cevabınızı, cevap kâğıdında o soru için ayrılmış olan yere işaretlemeyi unutmayınız. 8. Cevap kağıdında T.C. Kimlik numaranızın eksik ol- ması halinde sınavınız değerlendirmeye alınmaya- caktır. Bu testin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının Tustime’ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki külfeti peşinen kabullenmiş sayılır. Bu kitapçık basıldıktan sonra ortaya çıkacak baskı hataları ve düzeltmeleri “www.tustime.com” adresin- den takip edebilirsiniz. ADAYIN ADI : .................................................................................................... SOYADI : .................................................................................................... T.C. KİMLİK NO : .................................................................................................... SINAV SALONU : .................................................................................................... ARALIK 2014 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 40 TEMEL BİLİMLER TESTİ GENEL AÇIKLAMA

Upload: trinhliem

Post on 10-Aug-2019

236 views

Category:

Documents


1 download

TRANSCRIPT

1. Bu kitapçıkta Temel Bilimler Testi bulunmaktadır. Soru kitapçığınızın kapağındaki ilgili yerlere adınızı, soyadınızı, T.C. Kimlik numaranızı ve sınav salonu-nuzu yazmayı unutmayınız.

2. Bu kitapçıktaki test toplam 120 sorudan oluşmak-tadır.

3. Bu test için verilen toplam cevaplama süresi 150 dakikadır (2,5 saat).

4. Bu kitapçıktaki testte yer alan her sorunun sadece bir doğru cevabı vardır. Bir soru için birden çok ce-vap yeri işaretlenmişse o soru yanlış cevaplanmış sayılacaktır.

5. İşaretlediğiniz bir cevabı değiştirmek istediğinizde, silme işlemini çok iyi yapmanız gerektiğini unut-mayınız.

6. Bu test puanlanırken doğru cevaplarınızın sayısın-dan yanlış cevaplarınızın sayısının dörtte biri dü-şülecek ve kalan sayı ham puanınız olacaktır. Bu nedenle, hakkında hiçbir fikriniz olmayan soruları boş bırakınız. Ancak, soruda verilen seçeneklerden birkaçını eleyebiliyorsanız kalanlar arasında doğru cevabı kestirmeniz yararınıza olabilir.

7. Cevaplamaya istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. Bir soru ile ilgili cevabınızı, cevap kâğıdında o soru için ayrılmış olan yere işaretlemeyi unutmayınız.

8. Cevap kağıdında T.C. Kimlik numaranızın eksik ol-ması halinde sınavınız değerlendirmeye alınmaya-caktır.

Bu testin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının Tustime’ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.

Bu kitapçık basıldıktan sonra ortaya çıkacak baskı hataları ve düzeltmeleri “www.tustime.com” adresin-den takip edebilirsiniz.

ADAYIN

ADI : ....................................................................................................

SOYADI : ....................................................................................................

T.C. KİMLİK NO : ....................................................................................................

SINAV SALONU : ....................................................................................................

ARALIK 2014 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 40TEMEL BİLİMLER TESTİ

GENEL AÇIKLAMA

01. 14. (14 Soru) :

15. 22. (8 Soru) :

23. 32. (10 Soru) :

33. 54. (22 Soru) :

55. 76. (22 Soru) :

77. 98. (22 Soru) :

99. 120. (22 Soru) :

Anatomi

Histoloji, Embriyoloji

Fizyoloji

Biyokimya

Mikrobiyoloji

Patoloji

Farmakoloji

TEMEL BİLİMLER

İSTANBUL–MERKEZ Molla Gürani Mah. Oğuzhan Cad. Akkoyunlu Sok. Transal İş Merkezi No:1 FINDIKZADE / İSTANBULTel: 0212 521 77 85Faks: 0212 521 77 65

TUSTIME–KADIKÖYİbrahimağa Zaviye Sokak Kat: 1 Bağımsız Bölüm No: 3 Koşuyolu - KADIKÖY / İSTANBULTel: 0216 336 24 29Faks: 0216 336 24 82

ANKARAMamak Cad. Dikimevi Postahanesi Yanı Dikimevi-MAMAK/ANKARATel: 0312 417 23 45Faks: 0312 425 14 09

İZMİRCumhuriyet Bulvarı No: 99/7 Kat: 2 M. Rıza İş Merkezi (Anadolubank Üstü)Pasaport / İZMİRTel: 0232 425 11 55Faks: 0232 425 11 57

ISPARTAGazi Kemal Mah. 1317 Sok.Henden Ap. No: 11 D: 9/10 Merkez / ISPARTATel: 0246 232 66 00Faks: 0246 232 77 00Gsm: 0507 408 01 51

TUSTIME–KARTAL (OFFLINE)Akşemsettin Cad. Firuz Hanım Sit. 6. Blok D:7 Uğurmumcu-Yakacık/KARTALTel: 0507 202 61 84

TUSTIME–MANİSA (OFFLINE)Uncubozköy Mah. 5504 Sokak 13/A/25 MANİSA

TUSTIME–BALÇOVA (OFFLINE)Poyraz Sok.No: 4/A BALÇOVA – İZMİR

TUSTIME–BORNOVA (OFFLINE)Kazım Dirik Mah. 185 Sk. N:2/A BORNOVA – İZMİR

TUSTIME–AYDIN (OFFLINE)Meşrutiyet Mah. Gençlik Cad. No:74/A Merkez – AYDIN

TUSTIME–KIRIKKALE (OFFLINE)Yenişehir Mahallesi Fevzi Çakmak CaddesiNo:47/3– KIRIKKALETel: 0318 218 99 00

3DENEME SINAVI – 40

1. Linea musculi solei aşağıdaki kemiklerden hangisinde yer

alır?

A) Tibia

B) Femur

C) Fibula

D) Talus

E) Calcaneus

2. Aşağıdaki yapılardan hangisi protuberentia occipitalis

externa’ya tutunur?

A) M. rectus capitis posterior major

B) Lig. apicis dentis

C) Lig. supraspinale

D) Lig. nuchae

E) Membrana atlantooccipitalıs posterior

3. Ganglion geniculi nerede bulunur?

A) Foramen lacerum’un üzerinde

B) Fossa cranii media’da

C) Canalis nervi facialis içerisinde

D) Meatus acusticus internus içerisinde

E) Fossa pterygopalatina’da

4. Aşağıdaki kaslardan hangisi karın arka duvarında yer

almaz?

A) M. quadratus lumborum

B) M. iliacus

C) M. psoas major

D) M. psoas minor

E) M. erector spinae

5. M. abductor pollicis longus’un siniri aşağıdakilerden

hangisidir?

A) N. radialis

B) N. ulnaris

C) N. medianus

D) N. musculocutaneus

E) N. axillaris

6. Aşağıdaki kanallardan hangisi fossa ischioanalis’in lateral

duvarında yer alır?

A) Canalis analis

B) Canalis inguinalis

C) Canalis pudendalis

D) Canalis femoralis

E) Canalis obturatorius

7. Epistaksisi bulunan bir hastanın yapılan muayenesinde

kanamanın septum nasi’nin ön-alt parçasında yer alan

kiesselbach pleksusundan olduğu tespit edilmiştir.

Aşağıdaki arterlerden hangisi bu pleksusa katılmaz?

A) A. ethmoidalis anterior

B) A. ethmoidalis posterior

C) A. labialis superior

D) A. palatina major

E) A. sphenopalatina

2014 ARALIK TUS 40. DENEME SINAVITEMEL BİLİMLER TESTİ SORULARI

Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,Patoloji, Farmakoloji soruları bulunmaktadır.

4 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

8.

I- Truncus pulmonalis

II- V. cava superior

III- Aorta ascendens

IV- Vv. pulmonales

Sinus transversus pericardii yukarıda verilen damarlardan

hangi ikisi arasında yer almaz?

A) I ve II

B) I ve IV

C) II ve III

D) I ve III

E) III ve IV

9.

I- A. colica dextra

II- A. colica media

III- A. colica sinistra

IV- A. rectalis superior

Yukarıda verilen arterlerden hangisi(leri) a. mesenterica

inferior’un dalıdır?

A) I-II-III

B) II-III-IV

C) I-II

D) III-IV

E) IV

10. Glandulae submandibularis’in yüzeyel ve derin parçalarının

arasından aşağıdaki kaslardan hangisi geçer?

A) M. hyoglossus

B) M. genioglossus

C) M. geniohyoideus

D) M. mylohyoideus

E) M. stylohyoideus

11. Aşağıdakilerden hangisi diaphragma urogenitale’de

bulunan bezdir?

A) Gl. vestibularis major

B) Gl. bulbourethralis

C) Gl. paraurethralis

D) Gl. vesiculosa

E) Gl. prostatae

12. A. communicans posterior’daki bir anevrizma sonucu sağ n.

oculomotorius hasar görmüştür.

Bu hastada aşağıdaki bulgulardan hangisinin görülmesi

beklenmez?

A) Sağ gözde pitoz

B) Sol gözde indirek pupilla refleksinin alınamaması

C) Sağ gözde midriazis

D) Sağ gözde dışa şaşılık

E) Sağ gözde akomodasyon bozukluğu

13. Aşağıdaki sinirlerden hangisi sadece “gl. parotidea’ya

gidecek olan pre-gangliyonik parasempatik lifleri taşıyan”

sinirdir?

A) N. tympanicus

B) Chorda tympani

C) N. petrosus minor

D) N. petrosus major

E) N. auriculotemporalis

5DENEME SINAVI – 40

14. Fenestra vestibuli hangi iki boşluğu birbirine bağlayan bir

yapıdır?

A) Cavitas tympani’yi scala vestibuli’ye

B) Cavitas tympani’yi scala tympani’ye

C) Cavitas tympani’yi antrum mastoideum’a

D) Scala vestibuli’yi scala tympani’ye

E) Vestibulum’u cochlea’ya

15. Fetal dönemde kan ve kan damarlarının yapımı

için mezenkimal hücrelerden farklanan ilk hücre

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Anjiyoblast

B) Fetal eritroblast

C) Proeritroblast

D) Hemositoblast

E) Hemanjiyoblast

16. Dişi üreme sistemine atılmış olan sperm hücrelerinin oositi

dölleme yeteneği kazanmasına ne ad verilir?

A) Akrozom reaksiyonu

B) Zona reaksiyonu

C) Hiperaktivasyon

D) Kapasitasyon

E) Hipermotilite

17. Kan–testis bariyeri aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak

verilmiştir?

A) Sertoli hücreleri arasındaki sıkı bağlantıları

B) Sertoli hücreleri arasındaki desmozom tipi bağlantılar

C) Spermatogonyumların arasındaki sıkı bağlantıları

D) Spermatogonyumların arasındaki desmozom tipi

bağlantılar

E) Sertoli hücreleri ile endotel hücreleri arasındaki sıkı

bağlantılar

18. Aşağıdakilerden hangisi bir ekstraselüler bağ dokusu ara

maddesi bileşeni değildir?

A) Fibrillin

B) Laminin

C) Fibronektin

D) İntegrin

E) Kollajen

19. Hücrede Golgi cisimlerindeki proteinlerin mannoz

rezidülerine fosfat eklenememesi hangi organelin görevinin

hatalı olmasına neden olur?

A) Granüllü endoplazma retikulumu

B) Granülsüz endoplazma retikulumu

C) Golgi cismi

D) Lizozom

E) Endozom

6 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

20. Kas kasılmasıyla ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden

yanlış olanı işaretleyiniz?

A) İskelet kaslarında sarkomerin kısalması iki Z çizgisinin

birbirine yaklaşması şeklinde izlenir.

B) İskelet kasının kasılması için kalsiyum iyonları

kalmoduline bağlanır.

C) İskelet kasının gevşemesinde titin proteini görev alır.

D) Kalp kasında kalsiyum kaynağı olarak hücre dışı ortam da

kullanılır.

E) Düz kaslar kasıldığında çekirdeğin şeklini değiştirdiği

izlenir.

21. Aşağıdakilerden hangisi bir glia hücresi değildir?

A) Pinealosit

B) Tanisit

C) Pituisit

D) Astrosit

E) Müller hücresi

22. Aşağıdaki hücrelerden hangisinin hormon salgılama

yeteneği yoktur?

A) Tiroid C hücresi

B) Mide G hücresi

C) Barsaklar M hücresi

D) Pankreas D hücresi

E) Trakea APUD hücresi

23. İskelet kasında çapraz köprülerin kurulmasında fonksiyonu

olmayan molekül aşağıdakilerden hangisidir?

A) ADP

B) Aktin

C) Titin

D) Tropomiyozin

E) Troponin–C

24. Aşağıdakilerin hangisinde nikotinik reseptör bulunmaz?

A) Adrenal medulla

B) Sempatik ganglion

C) Parasempatik ganglion

D) Sinoatrial nod hücresi

E) İskelet kası hücre membranı

25. Bir duyu reseptöründe, uyaran şiddetinin artması sonucu

afferent sinir aksiyon potansiyelinde meydana gelen

değişiklikler ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi

doğrudur?

A) Sinaptik aralıkta nörotransmitter salınması azalır.

B) Tek bir aksiyon potansiyelinin oluşma süresi kısalır.

C) Aksiyon potansiyelinin genliği artar.

D) Aksiyon potansiyelinin frekansı artar.

E) Aksiyon potansiyelinin eşik frekansı düşer.

26. Aşağıdaki hormonlardan hangisi mide ve bağırsak mukoza

duvarlarının büyümesinde uyarıcı (trofik) etkiye sahiptir?

A) Gastrin

B) Kolesistokinin

C) Sekretin

D) Ghrelin

E) Motilin

27. Aşağıdaki solunum fonksiyonu parametrelerinden hangisi

solunumsal bozukluğun tipini belirlemede en fazla yardımcı

olur?

A) Rezidüel hacim

B) Zorlu vital kapasite

C) İnspiratuar yedek hacim

D) Total akciğer kapasitesi

E) FEV1 / FVC oranı

7DENEME SINAVI – 40

28. Aşağıdakilerden hangisi, antidiüretik hormon

sekresyonunda artışa yol açmaz?

A) Plazma ozmolaritesinin artması

B) Ekstraselüler sıvı hacminin artması

C) Egzersiz

D) Anjiyotensin II

E) Ağrı

29. Sinus karotikus’ta baroreseptörlerin uyarılması

aşağıdakilerden hangisine neden olur?

A) Kalp hızında azalma

B) Periferik dirençte artma

C) Sistemik kan basıncında artma

D) Miyokart kontraktilitesinde artma

E) Plazma kolloid ozmotik basıncında azalma

30. Aşağıdaki glukoz taşıyıcı proteinlerden hangisi kas

dokusunda insüline bağımlı olarak çalışır?

A) GLUT1

B) GLUT2

C) GLUT3

D) GLUT4

E) GLUT5

31. Bir maddenin böbrek tübüllerindeki maksimal geri emilim

kapasitesinin azalması aşağıdakilerden hangisine yol açar?

A) Atılma eşiğinin düşmesine

B) Filtrasyon yükünün artmasına

C) Geri emilim miktarının artmasına

D) Filtrasyon yükünün azalmasına

E) Atılma eşiğinin yükselmesine

32. Aşağıdaki grafiklerden hangisi, yirmi sekiz günlük

menstrüel siklustaki follikül stimüle edici hormonun

salınım paterni için en uygundur?

33. Bir hastanın beslenme durumu hakkında bilgi sahibi olmak

için aşağıdaki proteinlerden hangisinin bakılması uygun

olur?

A) Albumin

B) Hemopeksin

C) Haptoglobin

D) Beta lipoprotein

E) İmmunoglobulin A

34. Aşağıdaki enzimlerden hangisinin eksikliği kanda amonyak

yükselmesine neden olur?

A) Karbamoil fosfat sentetaz II

B) Fenilalanin hidroksilaz

C) Sistationinaz

D) Tirozinaz

E) Argininosüksinaz

8 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

35. Aşağıdakilerden hangisi tripeptit yapılıdır?

A) Anserin

B) Spermin

C) Melatonin

D) Tiroksin

E) Glutatyon

36. Glukagon hormonu, cAMP sentezini uyarmaktadır.

Aşağıdakilerden hangisinin aktivitesi bu yolla artmaktadır?

A) Asetil KoA karboksilaz

B) Hormon duyarlı lipaz

C) HMG KoA reduktaz

D) Hidroksi metil glutaril KoA redüktaz

E) Lipoprotein lipaz

37. İnsülin yetersizliğinde, aşağıdaki biyokimyasal olaylar veya

yollardan hangileri hızlanır?

A) Karaciğere glukoz transportu

B) Asetil KoA oksidasyonu

C) Glikoliz

D) Lipoliz

E) Yağ dokusuna glukoz ve amino asit transportu

38. Akut miyokard infarktüsü tanısı almış bir hastada gelişen

karaciğer hücre hasarı tanısında hangi enzim yararlıdır?

A) Alanin aminotransferaz

B) Aspartat aminotransferaz

C) Laktat dehidrogenaz–I

D) CK–MB

E) Troponin

39. Tiroid hormon sentezinde hangi iyona kofaktör olarak

gereksinim vardır?

A) Kobalt

B) Selenyum

C) Lityum

D) Nikel

E) İyot

40. Aşağıdaki pH değerlerinden hangisinde hemoglobinin

oksijen ile doygunluğu en azdır?

A) 11.6

B) 7.4

C) 8.2

D) 7.0

E) 4.8

41. Aşağıdakilerden hangisi kemik yapımını belirlemede

kullanılan biyokimyasal belirteçlerden biridir?

A) Asit fosfataz

B) Osteokalsin

C) Telopeptitler

D) Hidroksilizin

E) Hidroksiprolin

42. Aşağıdaki durumlardan hangisinde dışkıda dışkı pigmenti

bulunmaz?

A) Gilbert sendromu

B) Yenidoğan sarılığı

C) Dubin– Johnson Sendromu

D) Hemolitik anemi

E) Yanlış kan transfüzyonu

9DENEME SINAVI – 40

43. Folik asit eksikliği olan hastaların plazmasında

aşağıdakilerden hangisinde yükselme gözlenir?

A) Molanik asit

B) Sistein

C) Homosistein

D) Arginin

E) Aspartat

44. Pıhtılaşma faktörlerinden hangisi plazmanın tiyol bağımlı

transglutaminazıdır?

A) Faktör I

B) Faktör XIII

C) Faktör II

D) Faktör VIII

E) Faktör V

45. Aşağıdaki lipitlerden hangisi hücre membranında en fazla

miktarda bulunur?

A) Kolesterol

B) Fosfotidilkolin

C) Fosfotidilserin

D) Triaçilgliserol

E) Ester Kolesterol

46. Aşağıdaki GLUT tiplerinden hangisi ince barsakta primer

fruktoz alımından sorumludur?

A) GLUT1

B) GLUT2

C) GLUT3

D) GLUT4

E) GLUT5

47. Glikolizin ilk hız kısıtlayıcı basamağı olan hekzokinaz enzimi

glukoz’a fosfat transfer etmektedir.

Hekzokinaz enzimi hangi enzim sınıfına dahildir?

A) Transferaz

B) Liyaz

C) Ligaz

D) Hidrolaz

E) Nükleaz

48. Glikoprotein yapısında kullanılmayan şeker

aşağıdakilerden hangisidir?

A) UDP Glukoz

B) UDP Fukoz

C) UDP Fruktoz

D) UDP Galaktoz

E) CMP NANA

49. Aşağıdaki yağ sentezi enzimlerinden hangisi NADPH

kullanır?

A) Asetil coA karboksilaz

B) Enoil Redüktaz

C) Tiyoesteraz

D) ACP

E) Asetil açiltransferaz

50. Ezetimib barsakta kolesterol absorbsiyonunu hangi protein

üzerinden engeller?

A) Lamin

B) Niemann Pick C Like Protein

C) Anneksin

D) Laminin

E) Lipokortin

10 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

51. Safra asidi sentezinin düzenleyici enzimi aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Asetil coA Karboksilaz

B) HMG coA Redüktaz

C) HMG coA Liyaz

C) HMG coA Sentaz

E) 7–a Hidroksikaz

52. Aşağıdaki enzimlerden hangisi pürin sentezinde görev

almaz?

A) PRPP sentaz

B) Karbamoil fosfat sentetaz II

C) Glutamin PRPP amidotransferaz

D) Formilglisinamid sentaz

E) Aminoimidazol ribotid sentaz

53. Hücrenin hayat döngüsünün hangi fazında DNA

replikasyonu meydana gelir?

A) G0

B) G1

C) S

D) G2

E) M

54. RNA sentezinin başladığı DNA bölgesine ne ad verilir?

A) Ekzon

B) İntron

C) Poli A

D) Promotor

E) Ori

55. Çocukluğunda damda uyurken düşme hikayesi olan ve

üç defa menenjit geçiren 24 yaşındaki bir erkek hastanın

BOS’unda mum alevi şeklinde gram pozitif diplokoklar

görülüyor.

Aşağıdakileren hangisi bu bakteriye ait özelliklerden biri

değildir?

A) Safrada erimesi

B) Kapsül şişme reaksiyonu pozitif olması

C) Alfa hemoliz yapması

D) Optokin diskine duyarlı olması

E) Beta laktamaz üretmesi

56. Aşağıdakilerden hangisi Vankomisine dirençli enterokok

enfeksiyonlarında kullanılabilir?

A) Seftazidim

B) Linezolid

C) İmipenem

D) Aztreonam

E) Siprofloksasin

57. Aşağıdaki antibiyotiklerden hangisinin Gram negatif

bakterilere etkisinin olması beklenmez?

A) Sefuroksim

B) Penisilin G

C) Temosilin

D) Teikoplanin

E) Doksisiklin

58. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde aminoglikozid

kullanımı kontrendikedir?

A) Tetanoz

B) Gazlı gangren

C) BotuIizm

D) Şarbon

E) Nekrotizan fasit

11DENEME SINAVI – 40

59. Aşağıdakilerden hangisi Şarbon toksinin hedef hücreye

tutunarak hücre içine alınmasını sağlar?

A) Ödem faktörü

B) Letal faktör

C) Koruyucu antijen

D) Elastaz

E) Eritrojenik toksin

60. Aşağıdaki bakterilerden hangisinin hareketi aksiyel

filamanladır?

A) Mycobacterium tuberculosis

B) Proteus vulgaris

C) Leptospira interrogans

D) Klebsiella pneumoniae

E) Vibrio cholerae

61. Diz protezi yapılan bir hasta 7 gün sonra ortopedi

polikliniğine kötü kokulu akıntı şikayetiyle başvuruyor.

Akıntıdan yapılan kültürde aerop şartlarda üreme olmuyor.

Tiyoglikolatlı sıvı besiyerinden pasaj yapılıp anaerop şartlarda

inkübe edildiğinde gram pozitif basil ürediği görülüyor.

En olası etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Actinomyces israeli

B) Propionibacterium acnes

C) Bacterioides fragilis

D) Peptostreptococcus

E) Prevotella melaninogenica

62. Brusellozda nadir görülmesine rağmen, en sık ölüm sebebi

olan komplikasyon hangisidir?

A) Endokardit

B) Menenjit

C) Ensefalit

D) Sepsis

E) Pnömoni

63. Nontifoidal Salmonella bakterilerinin en sık neden olduğu

klinik tablo aşağıdakilerden hangisidir?

A) Pyelonefrit

B) Gastroenterit

C) Endokardit

D) Osteomyelit

E) Menenjit

64. Kanlı agara düz bir hat boyunca β–hemoliz yapan

Staphylococcus aureus ve arkasından bu hatta dik olarak test

edilen bir Streptokok türü ekilmektedir. Normal atmosferde

inkübasyon sonrasında her iki çizginin kesiştiği bölgede

test edilen bakteriye doğru ok şeklinde hemoliz artışı

izlenmektedir.

Test edilen Streptokok türü aşağıdakilerden hangisidir?

A) S. bovis

B) S. pyogenes

C) S. pneumoniae

D) S. Anginosus

E) S. agalactiae

65. İnfluenza virüsüyle ilgili hangi eşleşme yanlıştır?

A) Hemaglütinin – Hücreye tutunma

B) Nöraminidaz – Hücreden atılma

C) Segmentli RNA – Mutasyon

D) Füzyon proteini – Çok çekirdekli dev hücre oluşumu

E) M2 proteini – Kapsitten soyunma

12 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

66. Kronik Hepatit C tedavisi alarak viral yükü negatif olan 40

yaşındaki immün sistemi normal bir kişide, akut Hepatit B

enfeksiyonunun varlığını aşağıdaki serolojik sonuçlardan

hangisi gösterir?

HBsAg anti– HBcIgM anti– HBs Anti HCV HCVRNA

A) + + – + –

B) – – + – +

C) + + – – +

D) + – – – –

E) – – – + –

67. Çocuklarda ikinci sıklıkta gastroenterit etkeni olan ve aynı

zamanda her yaş grubunda görülebilen, gastroenterit,

konjunktivit ve solunum yolu hastalıkları gibi çeşitli

klinik tablolara neden olan DNA virusu aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Adenovirus

B) İnsan Boca virusu

C) İnsan Metapneumovirus

D) İnsan Papilloma virusu

E) Herpes simpleks virus

68. Aşağıdaki antifungal ilaçlardan hangisi mantar hücresinde

RNA üzerinde etkilidir?

A) Ekinokandinler

B) Flukonazol

C) Nistatin

D) Amfoterisin B

E) Flusitozin

69. Onikomikoz tanısıyla tedavi başlanan hastada lezyondan

yapılan kültürde aşağıdakilerden hangisinin üremesi

beklenmez?

A) Trichophyton rubrum

B) Trichophyton mentagrophytes

C) Epidermophyton floccosum

D) Microsporum canis

E) Trichophyton verrucosum

70. Aşağıdaki mikoz etkenlerinin hangisinde rozet şeklinde

mikrokonidiler görülür?

A) Aspergillus

B) Mucor

C) Rhizopus

D) Blastomyces

E) Sporothrix

71. Aşağıdakilerden hangisi CD21’e ait özellikler arasında

sayılmaz?

A) T lenfositlerin yüzeyinde bulunur

B) Antikor üretiminin güçlenmesinde görev alır

C) EBV’nin hücreye tutunma yeridir

D) C3b’nin tutunma yeridir

E) B lenfositlerin yüzeyinde bulunur

13DENEME SINAVI – 40

72. Aşağıdakilerden hangisi septik şokta antiinflamatuvar

olarak etki eder?

A) TNF alfa

B) TNF beta

C) TGF beta

D) IL–1

E) IL–6

73. Komplemanın düzenlenmesinde rol oynayan bozunma

hızlandırıcı faktör eksikliğinde aşağıdaki hastalıklardan

hangisinin gelişmesi beklenir?

A) Herediter anjionörotik ödem,

B) HÜS

C) Paroksismal nokturnal hemoglobinüri

D) Neissseria enfeksiyonları

E) Pyojenik enfeksiyonlar

74. Aşağıda Sıtma etkenlerinden hangisi(ler)nin hastalığında

hipnozoit vardır?

I. P. falciparum

II. P. malariae

III. P. vivax

IV. P. ovale

A) Yalnız I

B) I ve II

C) I ve III

D) II ve III

E) III ve IV

75. Diphyllobothrium latum hakkında verilen bilgilerden

hangisi doğru değildir?

A) Diphyllobothrium latum insanlara larva içeren balıkların

çiğ olarak yenmesi sonucu bulaşır.

B) Diphyllobothrium latum yumurtaları insan dışkısı ile dış

ortama atılır.

C) Tatlı suda, yumurta içinde erginleşen hareketli korasidyum

larvalar yumurtadan ayrılır.

D) Yumurtaları Enterobius yumurtaları içinde taşınır.

E) Balıkların çiğ olarak yenmesi sonucunda da insan

infeksiyonu gelişir.

76. Leishmaniaziste parazitin promastigot şekli aşağıdakilerin

hangisinde bulunur?

A) Anofel

B) Makrofaj

C) Kültür

D) Kan

E) Deri lezyonu

77. Gebelikte uterusun büyümesi aşağıdaki hücresel

adaptasyon mekanizmalarından hangisininin bir örneğidir?

A) Hiperplazi ve hipertrofi

B) Hiperplazi

C) Hipertrofi

D) Metaplazi

E) Atrofi

14 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

78. Endometriyumda menstrüel siklus kanaması öncesinde,

hücrelerde görülen patolojik değişiklik aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Apoptozis

B) Heterofagositoz

C) Atrofi

D) Koagülasyon nekrozu

E) Likefaksiyon nekrozu

79. Granulamatöz inflamasyon gelişiminde CD4 T lenfositinin

TH 1 yönünde diferansiasyonu için özellikle makrofajlar

tarafından salınan sitokin aşağıdakilerden hangisidir?

A) IL2

B) IL4

C) IL5

D) IL8

E) IL12

80. Aşağıdaki lenfomalardan hangisinde neoplastik hücreler

epidermotropizm gösterir?

A) Hairy cell lösemi

B) Hodgkin lenfoma, mikst sellüler tip

C) Mikozis fungoides

D) Multipl miyeloma

E) Burkitt Lenfoma

81. AIDS hastalarında santral sinir sisteminde mikroglialarda

yaygın HIV virüs varlığıyla karakterli nörolojik bulgu

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Progresif multifokal lökoensefalopati

B) AIDS demans kompleks

C) Menenjit

D) Vakuoler myelopati

E) Meningoensefalit

82. Aşağıdaki preneoplastik hastalıklardan hangisinde

adenokarsinom gelişme riski artmıştır?

A) Pernisiyöz anemi

B) Eritroplaki

C) Marjolin ülser

D) Solar keratoz

E) Servikal displazi

83. Genellikle kadınlarda, normal doğum ya da rekürren

sezaryen sonrasında batın ön duvarında gelişen agresif

fibromatozis aşağıdakilerden hangisidir?

A) Dupuytren kontraktürü

B) Lederhausen hastalığı

C) Peyroni hastalığı

D) Desmoid tümör

E) Hipertrofik skar

84. Son 6 aydır ortalama kan basıncı 220/130 mmHg olarak

saptanan 32 yaşındaki erkek hastanın arteriol duvarında

izlenebilecek histopatolojik bulgu aşağıdakilerden hangisi

ile uyumludur?

A) Mediada lipohiyalinozis

B) İntimada lipit birikimi

C) Hiperplastik arterioloskleroz

D) Rekanalize trombüs

E) Duvarda amiloid birikimi

15DENEME SINAVI – 40

85. Elli iki yaşında bir erkek hastada splenomegali ve pansitopeni

saptanıyor. Kemik iliği biyopsisinde şeffaf sitoplazmalı, oval–

yuvarlak çekirdekli neoplastik lenfoid hücreler belirleniyor.

İmmünhistokimyasal incelemede neoplastik hücreler CD20 ve

TRAP pozitif sonuç veriyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mantle hücreli lenfoma

B) Saçlı hücreli (hairy cell) lösemi

C) B hücreli prolenfositik lösemi

D) Foliküler lenfoma

E) B hücreli kronik lenfositik lösemi

86. Bronkioloalveolar karsinomu diğer akciğer

adenokarsinomlardan ayıran en önemli özellik

aşağıdakilerden hangisidir?

A) İnvazyon yokluğu

B) Müsin sekresyonu

C) Tümör çapı

D) Santral skar varlığı

E) Hücre morfolojisi

87. Herediter retinoblastom olgularında izlenen konjenital gen

defekti aşağıdakilerden hangisidir?

A) 13q14 delesyon

B) t (11;22)

C) 11p13 delesyon

D) 17p delesyon

E) t (2;13)

88. Hirschprung hastalığında en sık görülen gen mutasyonu

aşağıdakilerden hangisidir?

A) K–ras

B) RET

C) APC

D) PTEN

E) C–Kit

89. Otoimmün gastrittte aşağıdakilerden hangisinin görülme

olasılığı en azdır?

A) Parietal hücrelere karşı gelişmiş antikorlar

B) Nöroendokrin hiperplazi

C) Artmış pepsinojen konsantrasyonu

D) Vitamin B12 eksikliği

E) Aklorhidri

90. Mide Maltoma’sında en sık görülen translokasyon

aşağıdakilerden hangisidir?

A) t(11;18)

B) t(1;14)

C) t(14;18)

D) t(14;22)

E) T(11;21)

91. Aşağıdaki karaciğer tümörlerinden hangisinin etyolojisinde

hem throtrast hem de vinyl clorid önemli faktörlerdir?

A) Hepatoselüler adenom

B) Hepatotoselüler kanser

C) Kolanjiokanser

D) Anjiosarkom

E) Hemanjiom

92. Aşağıdakilerden hangisi primer glomerulonefrit değildir?

A) Membranöz nefropati

B) Minimal change hastalığı

C) Dens depozit hastalığı

D) Ig A Nefropatisi

E) Good pasture hastalığı

16 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

93. Aşağıdakilerden hangisinin Kalsiyum taşı yapma olasılığı

en azdır?

A) İdiopatik hiper kalsüri

B) Hiperoksalüri

C) Hiperürikozüri

D) Hipersitratüri

E) Enfeksiyon

94. Aşağıdaki testis tümörlerinden hangisinde KIT mutasyonu

görülür?

A) Yolc sac tümörü

B) Seminom

C) Koryokarsinom

D) Embriyonel karsinom

E) Lenfoma

95. Kadınlarda meme kanseri için en önemli risk faktörleri

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Erken menarş ve geç menapoz

B) Nulliparite ve emzirmeme

C) Obezite ve östrojenik hiperstimülasyon

D) Gen mutasyonları

E) Östrojenik hiperstimülasyon ve yaş

96. İskelette fibröz displazi ve yumuşak doku miksoması ile

karakterize olan durum aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mc Cune Albright sendromu

B) Mazabraud sendromu

C) Tuberoz skleroz

D) Multiple skleroz

E) Osteogenezis imperfekta

97. Serebral amiloid anjiopatide en sık görülen kanama

lokalizasyonu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Putamen

B) Nukleus subtalamicus

C) Korpus kallozum

D) Pons

E) Korteks

98. Aşağıdaki nörodejeneratif hastalıklardan hangisinde alfa

synuclein birikimi olur?

A) Alzheimer hastalığı

B) Huntington hastalığı

C) Parkinson hastalığı

D) Frontotemporal lobar dejenerasyon

E) Amyotrofik lateral skleroz

99. Kalpte yoğun olarak bulunan beta–1 adrenerjik

reseptörlerin dobutamin tarafından uyarılması aşağıdaki

hücresel olaylardan hangisine neden olmaz?

A) Fosfolipaz C enziminin aktive olması

B) Hücre içi cAMP düzeyinin artması

C) Gs proteinin aktive olması

D) Adenilat siklaz enziminin uyarılması

E) Protein kinaz A enziminin uyarılması

100. Nitrik Oksit’in farmakolojik özellikleri ile ilgili aşağıdaki

ifadelerden hangisi doğru değildir ?

A)  Soluble   Guanilat siklaz enzimini aktive ederek hücre içi

cGMP düzeyini artırır

B)   Bronkodilatasyon oluşturur

C)  Antiagregan özelliği vardır

D)  Ereksiyondan primer sorumlu olan mediyatördür

E)  Mitojenik özellik gösterir 

17DENEME SINAVI – 40

101. Lityumun yan etkileri için aşağıdakilerden hangisi doğru

değildir?

A) Hipotiroidi

B) Koreatetoz

C) Akne

D) Bronkokonstrüksiyon

E) Nefrojenik Diyabetes İnsipidus

102. Aşağıdaki benzodiazepin türü ilaçlardan hangisi özellikle

epilepsinin kronik tedavisinde kullanılır?

A) Diazepam

B) Klonazepam

C) Flurazepam

D) Alprazolam

E) Triazolam

103. Aşağıdaki antidepresan ilaçlardan hangisi en az seksüel

disfonksiyona neden olur ?

A) Amitriptilin

B) Bupropion

C) Trazodon

D) Klomipramin

E) Doksepin

104. Aşağıdaki kas gevşetici ve etki mekanizması

eşleştirmelerinden hangisi doğrudur?

A) Süksinilkolin –Nikotinik reseptörlerin stimülasyonu

B) Baklofen – GABA B antagonisti

C) Tizanidin – Alfa–1 reseptör agonisti

D) Roküronyum – Muskarinik reseptör blokajı

E) Botilinum toksini – Sarkoplazmik retikulumdaki kalsiyum

kanal blokajı

105. Aşağıdaki immunsupresan ilaçlardan hangisi multiple

myelom tedavisinde kullanılan proteazom bağımlı protein

yıkım inhibitörüdür?

A) Bortezomib

B) Sirolimus

C) Takrolimus

D) Siklosporin

E) Talidomid

106. Aşağıdaki ilaç geliştime aşamalarından hangisinde

özellikle insanın tolere edebildiği doz aralığı belirlenir?

A) Faz 0

B) Faz I

C) Faz II

D) Faz III

E) Faz IV

107. Aşağıdaki etkilerden hangisinin β2 adrenerjik reseptörlerin

uyarılmasına bağlı gelişmesi beklenmez ?

A) Bronkodilatasyon

B) Glikojenoliz

C) İskelet kası kan damarlarında vazodilatasyon

D) Piloereksiyon

E) Tokoliz

108. Aşağıdakilerden hangisi diüretik etkisini toplayıcı tübüller

üzerinden gösterir?

A) Eplerenon

B) Furosemid

C) Asetazolamid

D) Hidroklorotiyazid

E) Mannitol

18 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

109. Anjina pektoris tedavisinde kullanılan aşağıdaki ilaçlardan

hangisinin etkisine karşı tolerans gelişmesi beklenir?

A) Nikorandil

B) Metoprolol

C) Verapamil

D) İvabradin

E) İzosorbid mononitrat

110. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde karbamazepin tedavisi

uygun değildir ?

A) Bipolar affektif bozukluk

B) Trigeminal nevralji

C) Absens nöbet

D) Grand–mal epilepsi

E) Diabetes insipitus

111. Aşağıdakilerden hangisi atropin tarafından önlenemez?

A) Asetilkolin verilmesiyle oluşan iskelet kası kontraksiyonu

B) Neostigmin verilmesiyle oluşan bronkokonstrüksiyon

C) Betanekol verilmesiyle oluşan miyozis

D) Pilokarpin verilmesiyle oluşan terleme artışı

E) Karbakol verilmesiyle oluşan akomodasyon spazmı

112. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi barsakları inerve eden

sinirlerde presinaptik opioid reseptörleri uyararak

antidiyareik özellik gösterir?

A) Kaolin

B) Loperamid

C) Karbenoksolon

D) Metoklopramid

E) Dronabinol

113. Aşağıdaki immünsupresif ilaçlardan hangisinin etki

mekanizması yanlış olarak verilmiştir?

A) Leflunomid, dihidroorotat dehidrogenaz enzimini inhibe

eder.

B) Mikofenolat mofetil, inozin monofosfat dehidrogenaz

enzimini inhibe eder.

C) Siklosporin, kalsinörin fosfataz enzimini inhibe eder.

D) Sirolimus kalsinörini aktive eder

E) Prednizon, hücresel immün yanıtı baskılar

114. Hücre membranında bulunan sodyum

kanallarına bağlanarak uyarılabilen hücrelerin

depolarizasyondurumunda kalmasını sağlayan ve

kalpte atriyoventriküler blok yapabilen toksin aşağıdaki

seçeneklerden hangisinde doğru verilmiştir?

A) Tapsigargin

B Latrotoksin

C) Omega–konotoksin

D) Grayanotoksin

E) Striknin

115. Aşağıdaki antiemetik ilaçlardan hangisi uzun süre

kullanıldığında parkinson benzeri yan etkiler görülmesi en

olasıdır ?

A) Metoklopramid

B) Tropisetron

C) Skopolamin

D) Dronabinol

E) Meklizin

116. Aşağıdaki antianjinal ilaçlardan hangisi myositlerde yağ

asidi oksidasyonunu inhibe ederek etki gösterir?

A) Trimetazidin

B) Nikorandil

C) Metoprolol

D) İvabradin

E) İsosorbid Mononitrat

19DENEME SINAVI – 40

117. Aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi SSRI’ lar ile birlikte

kullanıldığında serotonerjik sendroma yol açar?

A) Daptomisin

B) Vankomisin

C) Linezolid

D) Streptogramin B

E) Tigesiklin

118. Aşağıdakilerden hangisi MRSA tedavisinde kullanılan 5.

jenerasyon sefalosporindir ?

A) Sefazolin

B) Sefepim

C) Seftriakson

D) Sefotaksim

E) Seftarolin

119. Aşağıdakilerden hangisi HIV tedavisinde kullanılan CD4’ e

karşı geliştirilmiş monoklonal antikordur?

A) İnfliksimab

B) Alemtuzumab

C) Transtuzumab

D) İbalizumab

E) Palivizumab

120. Aşağıdaki antidiyabetik ilaçlardan hangisi AMP bağımlı

protein kinazları uyararak etki gösterir?

A) Metformin

B) Akarboz

C) Pioglitazon

D) Pramlintid

E) Sitagliptin

20 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

1. Bu kitapçıkta Klinik Bilimler Testi bulunmaktadır. Soru kitapçığınızın kapağındaki ilgili yerlere adınızı, soyadınızı, T.C. Kimlik numaranızı ve sınav salonu-nuzu yazmayı unutmayınız.

2. Bu kitapçıktaki test toplam 120 sorudan oluşmak-tadır.

3. Bu test için verilen toplam cevaplama süresi 150 dakikadır (2,5 saat).

4. Bu kitapçıktaki testte yer alan her sorunun sadece bir doğru cevabı vardır. Bir soru için birden çok ce-vap yeri işaretlenmişse o soru yanlış cevaplanmış sayılacaktır.

5. İşaretlediğiniz bir cevabı değiştirmek istediğinizde, silme işlemini çok iyi yapmanız gerektiğini unut-mayınız.

6. Bu test puanlanırken doğru cevaplarınızın sayısın-dan yanlış cevaplarınızın sayısının dörtte biri dü-şülecek ve kalan sayı ham puanınız olacaktır. Bu nedenle, hakkında hiçbir fikriniz olmayan soruları boş bırakınız. Ancak, soruda verilen seçeneklerden birkaçını eleyebiliyorsanız kalanlar arasında doğru cevabı kestirmeniz yararınıza olabilir.

7. Cevaplamaya istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. Bir soru ile ilgili cevabınızı, cevap kâğıdında o soru için ayrılmış olan yere işaretlemeyi unutmayınız.

8. Cevap kağıdında T.C. Kimlik numaranızın eksik ol-ması halinde sınavınız değerlendirmeye alınmaya-caktır.

Bu testin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının Tustime’ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.

Bu kitapçık basıldıktan sonra ortaya çıkacak baskı hataları ve düzeltmeleri “www.tustime.com” adresin-den takip edebilirsiniz.

ADAYIN

ADI : ....................................................................................................

SOYADI : ....................................................................................................

T.C. KİMLİK NO : ....................................................................................................

SINAV SALONU : ....................................................................................................

ARALIK 2014 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 40KLİNİK BİLİMLER TESTİ

GENEL AÇIKLAMA

01. 42. (42 Soru) :

43. 72. (30 Soru) :

73. 108. (36 Soru) :

109. 120. (12 Soru) :

Dahiliye Grubu

(Dahili Bilimler + K. Stajlar)

Pediatri

Cerrahi Bilimler

(Genel Cerrahi + K. Stajlar)

Kadın Hastalıkları ve Doğum

KLİNİK BİLİMLER

İSTANBUL–MERKEZ Molla Gürani Mah. Oğuzhan Cad. Akkoyunlu Sok. Transal İş Merkezi No:1 FINDIKZADE / İSTANBULTel: 0212 521 77 85Faks: 0212 521 77 65

TUSTIME–KADIKÖYİbrahimağa Zaviye Sokak Kat: 1 Bağımsız Bölüm No: 3 Koşuyolu - KADIKÖY / İSTANBULTel: 0216 336 24 29Faks: 0216 336 24 82

ANKARAMamak Cad. Dikimevi Postahanesi Yanı Dikimevi-MAMAK/ANKARATel: 0312 417 23 45Faks: 0312 425 14 09

İZMİRCumhuriyet Bulvarı No: 99/7 Kat: 2 M. Rıza İş Merkezi (Anadolubank Üstü)Pasaport / İZMİRTel: 0232 425 11 55Faks: 0232 425 11 57

ISPARTAGazi Kemal Mah. 1317 Sok.Henden Ap. No: 11 D: 9/10 Merkez / ISPARTATel: 0246 232 66 00Faks: 0246 232 77 00Gsm: 0507 408 01 51

TUSTIME–KARTAL (OFFLINE)Akşemsettin Cad. Firuz Hanım Sit. 6. Blok D:7 Uğurmumcu-Yakacık/KARTALTel: 0507 202 61 84

TUSTIME–MANİSA (OFFLINE)Uncubozköy Mah. 5504 Sokak 13/A/25 MANİSA

TUSTIME–BALÇOVA (OFFLINE)Poyraz Sok.No: 4/A BALÇOVA – İZMİR

TUSTIME–BORNOVA (OFFLINE)Kazım Dirik Mah. 185 Sk. N:2/A BORNOVA – İZMİR

TUSTIME–AYDIN (OFFLINE)Meşrutiyet Mah. Gençlik Cad. No:74/A Merkez – AYDIN

TUSTIME–KIRIKKALE (OFFLINE)Yenişehir Mahallesi Fevzi Çakmak CaddesiNo:47/3– KIRIKKALETel: 0318 218 99 00

3DENEME SINAVI – 40

1.

Yukarıda verilen elektrokardiyogram kaydı aşağıdaki

durumlardan hangisi ile uyumludur?

A) Atrial fibrilasyon

B) Nodal ritm

C) Atrial flutter

D) Ventriküler taşikardi

E) Sinüs taşikardisi

2. Kırk dört yaşında erkek hasta akut inferior myokard infarktüsü

nedeniyle koroner yoğun bakım ünitesine yatırılıyor. Hastanın

takibinde yapılan fizik muayenesinde boyun venöz dolgunluğu

izleniyor. Hastanın akciğerlerinde ral duyulmuyor. Hastada

ölçülen tansiyon değeri 80/50 mmHg ve nabız 51 atım /dk

saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Serbest duvar rüptürü

B) Papiler adale rüptürü

C) Sağ ventrikül myokard infarktüsü

D) Atriyoventriküler tam blok

E) İnterventriküler septum rüptürü

3. Yukarıdaki (2. soruda) verilen hastada bir sonraki aşamada

ne yapılmalıdır?

A) İntravenöz atropin

B) İntravenöz hidrasyon (izotonik )

C) Geçici kalp pili takılması

D) İntravenöz diürerik

E) Acil cerrahi

4. Aşağıdakilerden hangisi gastroözefageal reflü hastalığının

en sık komplikasyonudur?

A) Barret metaplazisi

B) Striktür

C) Özefagus tümörü

D) Özefajit

E) Kronik postnasal akıntı

5. Kırk üç yaşında bayan hasta halsizlik ve kaşıntı ile başvuruyor.

Fizik muayenesinde saptanamıyor. Laboratuar tetkiklerinde.

ALT: 60 IU/L, GGT: 240 IU/L, ALP 810 IU/Lsaptanıyor. Yapılan

karaciğer ultrasonografisi normal izleniyor. Hapatit paneline

ait viral markerlerı da negatif olarak bulunuyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Primer Biliyer siroz

B) Koledokolitiazis

C) Hepatosellüler kanser

D) Otoimmün (Lupoid ) Hepatit

E) Alkolik siroz

6. Aşağıdakilerden hangisi hemolitik anemilerin laboratuvar

bulgusu değildir?

A) Haptoglobin artışı

B) İdrarda ürobilinojen artışı

C) LDH artışı

D) Hemopeksin azalması

E) Eritrosit ömrünün kısalması

2014 ARALIK TUS 40. DENEME SINAVIKLİNİK BİLİMLER TESTİ SORULARI

Bu testte sırasıyla Dahiliye Grubu, Pediatri, Cerrahi Grubu ve Kadın Hastalıkları ve Doğumsoruları bulunmaktadır.

4 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

7. Altmış beş yaşında erkek hasta halsizlik, efor dispnesi

şikayetleri ile başvuruyor. Hastanın fizik muayenesinde

mukozalarda soluklu dışında bulgu saptanmıyor.

Laboratuvarında hemoglogin: 9 gr/dl, trombosit: 220.000

mm3 , BK:3800 bulunuyor Periferik yaymada plateletler

büyük ve granülsüz, lökositlerde anormal segmentasyonlar,

kemik iliğinde megaloid değişiklikler ve halkalı

sideroblastlarda artış saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Megaloblastik anemi

B) Myelodisplastik sendrom

C) Aplastik anemi

D) Myelofitizis

E) Primer myelofibrozis

8. Aşağıdaki bulgulardan hangisi megaloblastik anemilerde

görülmez?

A) İnefektif eritropoez

B) Kemik iliğinde eritroid hiperplazi

C) Retikülositopeni

D) Nükleositoplazmik dissosiasyon

E) Direkt bilirübin artışı

9. Elli beş yaşında erkek hasta gastrointestinal sistem

kanaması ile müracaat ile hospitalize ediliyor. Yapılan

fizik muayenesinde traube aralığında matite saptanıyor.

Laboratuvar tetkiklerinde lökosit sayısı: 110 000/mm3,

trombosit sayısı: 750 000/mm3 saptanıyor. Yapılan sitogenetik

incelemede t(9;22) saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tüylü hücreli lösemi

B) Kronik lenfositik lösemi

C) Kronik miyeloid lösemi

D) Akut lenfoblastik lösemi

E) Plazma hücreli lösemi

10. Aşağıdaki tümörlerden hangisine bağlı hipoglisemi görülme

olasılığı en azdır?

A) Renal hücreli kanser

B) Hepatoma

C) Retroperitoneal fibrosarkom

D) İnsülinoma

E) Küçük hücreli akciğer kanseri

11. Aşağıdakilerden hangisi renal transplant sonrası ortaya

çıkabilen hiperakut (dakikalar içinde) oluşan rejeksiyonun

nedenini en iyi açıklar?

A) Dolaşımdaki anti–HLA antikorları

B) Dolaşan donör T hücre antikorlarına bağlı

C) Kullanılan immünsupresiflere bağlı

D) Fokal segmenteal glomeruloskleroza bağlı

E) Akut tubuler nekroza bağlı

12. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinde nefritik sendrom

kliniği görülmez?

A) Berger hastalığı

B) Membranöz glomerulonefrit

C) Alport sendromu

D) Membranoproliferatif glomerulonefrit

E) Akut poststreptokoksik glomerulonefrit

5DENEME SINAVI – 40

13. Cushing düşünülen bir hastada hem adrenal hem de

hipofizde adenom varsa ayırıcı tanıda en duyarlı test

aşağıdakilerden hangisidir?

A) 8 mg Deksametazon supresyon testi

B) Diurnal ACTH/kortizol düzeyi

C) Adrenal ven örneklemesi ile ACTH/kortizol düzeyi

D) Uyku ACTH/kortizol düzeyi

E) İnferiyor petrosal sinüs örneklemesi ile ACTH/kortizol

düzeyi

14. Tiroid hormon rezistansı olan bir hastada tiroid fonksiyon

testlerinde aşağıdakilerden hangisinin saptanması

beklenir?

A) T3 yüksek, T4 yüksek, TSH yüksek

B) T3 düşük, T4 yüksek,TSH yüksek

C) T3 düşük, T4 düşük, TSH düşük

D) T3 yüksek, T4 düşük, TSH yüksek

E) T3 yüksek,T4 yüksek,TSH düşük

15. Kronik obstrüktif akciğer hastalığının akut alevlenmesine

en sık neden olan etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sigara

B) Hava kirliliği

C) Otoimmünite

D) Enfeksiyon

E) Uygunsuz ilaç kullanımı

16. Kartagener sendromu için aşağıda verilen ifadelerden

hangisi yanlıştır?

A) Bronşektazi

B) İmmotil silialar

C) Erkek infertilitesi

D) Pnömotoraks

E) Situs inversus

17. Elli iki yaşında erkek hasta nefes darlığı ve sağ yan

ağrısı şikayetleri ile hastaneye başvuruyor. Yapılan fizik

muayenesinde hasta takipneik, vokal fremitus sağda azalmış,

perküsyonda sağda matite, solunum sesleri sağda azalmış

saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Pnömotoraks

B) Plevral effüzyon

C) Pnömoni

D) Atelektazi

E) Pulmoner emboli

18. Otuz iki yaşında bayan hasta ellerde ve ciltte kalınlaşma ve

soğuğa çıkınca ellerinde morarma yakınması ile başvuruyor.

Öyküsünde son bir hatadır yutma güçlüğü çektiği de

öğreniliyor.

Bu hasta için aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Hastada tanı sklerodermadır.

B) Anti–jo–1 antikorları pozitiftir.

C) Ösefagusun 1/3 alt bölgesi tutulmuştur.

D) Tedavide immünsupresif tedavi verilmelidir.

E) Hastada pulmoner hipertansiyon gelişebilir.

6 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

19. Ankilozan spondilit hastalarında en sık görülen kardiyak

tutulum aşağıdakilerden hangisidir?

A) Perikardit

B) Mitral yetersizlik

C) İleti defektleri

D) Aort yetersizliği

E) Koroner arter hastalığı

20. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi tifo taşıyıcısı olanlarda

önerilmez?

A) Pefloksasin

B) Kloramfenikol

C) Kotrimoksazol

D) Amoksisilin

E) Ofloksasi

21. Aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?

A) Aort darlığı üfürümü en iyi mezokardiyak odakta duyulur.

B) Mitral yetersizlik üfürümü sırta yayılabilir

C) Valvülar pulmoner darlıkta tedavi balon valvüloplasti

olabilir.

D) Aort koarktasyonunda üst ekstremite arteryel basınçları

genelde düşüktür.

E) En sık görülen konjenital kalp hastalığı atrial septal

defekttir.

22. Amfizem tipleri için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) En sık görülen tipi sentroasiner amfizemdir.

B) Spontan primer pnömotoraksın en sık nedeni panasiner

amfizemdir.

C) Panasiner amfizem genelde alt lobları etkiler ve alfa 1

antitripsin eksikliğinde görülür.

D) KOAH’ta en sık görülen tip sentroasinerdir.

E) Paraseptal amfizem genç, zayıf ,sigara içen erkeklerde

gözlenir.

23. Pulmoner arter anevrizmaları ve tekrarlayan venöz

trombozlar aşağıdaki hangi hastalık için tipiktir?

A) Mounier Kuhn sendromu

B) Williams Campbell

C) Swyer James– Macload sendromu

D) Hughes Stovin sendromu

E) Poncet hastalığı

24. Uygunsuz ADH sendromu için aşağıdakilerden hangisi

yanlıştır?

A) İdrar sodyumu artmıştır.

B) Hipervolemiye rağmen renin angiotensin aldesteron

blokajına bağlı hipertansiyon görülmez.

C) İdrar dansitesi yüksektir.

D) Etyoloji de paraneoplastik durumları düşünmek gerekir.

E) Tanısı ADH düzeyinin yüksek olması ile konulur.

25. On sekiz yaşında bir erkek hasta poliüri şikayeti ile geliyor.

Hastanın baş ağrısının olduğunu ve sol gözünde hafif görme

bozukluğu olduğu saptanıyor.Direk kafa grafisinde suprasellar

kalsifikasyon saptanıyor.

Bu hastada hipofiz hormonlarından hangisinin düzeyinde

azalma ihtimali en düşüktür?

A) ACTH

B) Prolaktin

C) TSH

D) Growth hormon

E) FSH

26. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi akciğer fibrozisine neden

olabilir?

A) Siklofosfamid

B) Sisplastin

C) Mitomisin

D) Bleomisin

E) Vinkristin

7DENEME SINAVI – 40

27. Anemiler için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Demir eksikliği anemisinde MCV yüksekliği tipik bulgudur.

B) Hemolitik anemilerde retikülositoz önemli bir bulgudur.

C) Yetişkinde megaloblastik anemide akla ilk olarak B12

eksikliği gelmelidir.

D) Aplastik anemilerde en sık neden idiopatiktir.

E) Anemi tanısında ilk yaklaşım periferik yayma olmalıdır.

28. CD20 antijeni pozitif lenfomalarda tedavide kullanılan

monoklonal CD20 antikoru aşağıdaki ilaçlardan hangisidir?

A) Anagralid

B) İnfliximab

C) Rituximab

D) Thalidomid

E) Brentixumab

29. Aşağıdaki renal tubuler asidozlardan hangisinde

hiperkalemi görülme olasılığı en fazladır?

A) Renal tubuler asidoz tip I

B) Renal tubuler asidoz tip II

C) Fankoni sendromu

D) Renal tubuler asidoz tip III

E) Renal tubuler asidoz tip IV

30. Kırk üç yaşında yaşında bayan hasta iki–üç aydır olan sağ

üst kadran ağrısı ve bulantı şikayetiyle başvuruyor. Hepatit

belirleyicileri, rutin laboratuvar testleri ve alfa feto–protein

düzeyi normal saptanıyor. USG›de karaciğer sağ lobunda 5

cm›lik hiperekoik lezyon saptanıyor.

Bu hastada bir sonraki aşamada hangi tetkik yapılmalıdır?

A) Karaciğer biyopsisi

B) Kontrastlı BT

C) Üst endoskopi

D) Kolonoskopi

E) Arteriografi

31. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi nonskatrisyel alopesi

yapar?

A) Lichen planopilaris

B) Diskoid Lupus Eritematozus (DLE)

C) Alopecia areolaris profundus

D) 3. Derece sfiliz

E) Alopecia areata

32. Akut paronişial enfeksiyondan sorumlu patojen organizma

hangisidir?

A) Candida albicans

B) Stafilokokus aureus

C) Streptokokus Pyogenes

D) Hepes simpleks virüsü

E) Mikobakterium marinum

8 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

33. Atmışbeş yaşında kadın hasta, 15 gün önce sağ kol ve

bacağında güçsüzlük ile ortaya çıkan serebrovaskuler olay

geçiriyor. Hastanın nörolojik muayenesinde konuşmasının

akıcı olmadığı, söylenenleri anlayamadığı ama tekrar

edebildiği saptanıyor.

Bu hastada en olası afazi tipi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Wernike afazi

B) Transkortikal afazi

C) Konduksiyon afazi

D) Anomik afazi

E) Motor afazi

34. Ellibeş yaşında erkek hasta bir yıldır varolan kişilik

ve davranış bozukluğu şikayeti ile doktora getiriliyor.

Yakınlarından alınan hikayesinden son üç aydır

unutkanlığının ortaya çıktığı, yakınlarını tanımakta zorlandığı

ve artık kendisine bakamadığı öğreniliyor. Çekilen kranial

MR’ında frontotemporal alanda lober atrofi alanı görülüyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Alzheimer hastalığı

B) Creutzfeldt–Jakob hastalığı

C) Pick hastalığı

D) Huntington hastalığı

E) Parkinson hastalığı

35. Posterior İnferior Serebellar Arter (PICA) tıkanıklığında

aşağıdaki yapılardan hangisi etkilenmez?

A) İnferior serebellar pedinkül

B) 5. Kranial sinir

C) Kortikospinal traktus

D) Desendan sempatik traktus

E) Lateral spinotalamik traktus

36. Hastanın basit (hafif) uyaranlarla uyandırılabildiği ancak

uyaran kaldırıldığı zaman tekrar uykuya devamlılığın

gözlendiği bilinç bozukluğu düzeyi aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Konfüzyon

B) Stupor

C) Letarji

D) Hipersomni

E) Koma

37. Aşağıdakilerden hangisi ana ölümü kapsamına girmez?

A) Fertil yaşta ölen anneler

B) Abortus nedeniyle ölen anneler

C) Eklempsi nedeniyle ölen anneler

D) Postpartum kanama nedeniyle ölen anneler

E) Lohusalık döneminde ölen anneler

38. Aşağıdakilerden hangisi birincil (primer) koruma

uygulamaları arasındadır?

A) Erken tanı

B) Uygun tedavi

C) Sakatlığın giderilmesi

D) Aşılamalar

E) Rehabilitasyon

9DENEME SINAVI – 40

39. Belli bir hastalıktan ölen kişi sayısının aynı hastalığa

yakalanan kişi sayısına oranı aşağıdakilerden hangisi ile

ifade edilir?

A) Mortalite hızı

B) Kaba ölüm hızı

C) Morbidite hızı

D) Fatalite hızı

E) Mortalite oranı

40. İntervertebral disk herniasyonu en sık hangi seviyede

görülür?

A) L2–L3

B) L5–S1

C) C5–C6

D) C6–C7

E) T9–T10

41. Elektrokonvulzif tedavi (EKT) nin en sık görülen major yan

etkisi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Amnezi

B) Kırık

C) Aritmi

D) Kanama

E) Bilinç kaybı

42. Sözcük uydurma (neologizm) aşağıdakilerden hangisi ile

ilişkilidir?

A) Algılama

B) Düşünce

C) Bellek

D) Duygulanım

E) Bilinç

43. Atopik dermatit için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) IL–5 artışı

B) IL–12 artışı

C) Eozinofili

D) Filaggrin mutasyonları

E) Ig E yüksekliği

44. Aşağıdakilerden hangisi astım öngörme indeksi

parametrelerinden biri değildir?

A) Besin alerjisi

B) Enfeksiyon olmadan hışıltı olması

C) Hışıltı sırasında eozinofili olması

D) Egzema

E) IgE yüksekliği

10 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

45. Aşağıdakilerden hangisi immün yetmezlik açısından

araştırılması gereken durumlardan biri değildir?

A) Son bir yılda 2 defa pnömoni olan 2 yaşında erkek çocuk

B) Son bir yılda 10 defa otit geçiren 4 yaşında kız çocuk

C) Son 6 ayda 3 defa idrar yolu enfeksiyonu geçiren kız çocuk

D) Büyüme geriliği olan 26 aylık erkek çocuk

E) Karaciğer apsesi olan 10 yaşında erkek çocuk

46. Aşağıdakilerden hangisi büyüme hormonu azaltan

faktörlerden biridir?

A) Hiperglisemi

B) Egzersiz

C) Stres

D) L–Dopa

E) Klonidin

47. Diyabetes mellituslu çocuklarda insüline bağlı en sık

gelişen komplikasyon aşağıdakilerden hangisidir?

A) Down fenomeni

B) Somogy fenomeni

C) İnsülin direnci

D) Hiperglisemi

E) Hipoglisemi

48. Aşağıdakilerden hangisi ince bazal membran hastalığı için

doğrudur?

A) Böbrek yetmezliği

B) Genetik geçiş

C) Hipertansiyon

D) Progresif olması

E) İşitme kaybı

49. Aşağıdakilerdan hangisi çocuklarda hızlı ilerleyen

(kresentrik) glomerülonefrit nedenlerinden biri değildir?

A) Mikroskopik PAN

B) Alport sendromu

C) Goodpasture hastalığı

D) Akut poststreptokokal nefrit

E) SLE

50. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda eritma nodozum

nedenlerinden biri değildir?

A) Bakteriyal tonsillofarenjit

B) Tüberküloz

C) İnek sütü allerjisi

D) Sarkoidoz

E) Fenitoin

51. Aşağıdakilerden hangisi çomak parmak nedenlerinden biri

değildir?

A) Astım

B) Fallot tetralojisi

C) Kistik fibrozis

D) Çölyak hastalığı

E) Talasemi

52. Yenidoğan bebekelerde kistik fibrozis taramasında

aşağıdakilerdan hangisi kullanılır?

A) Ter testi

B) Kan gazı

C) Serum Cl düzeyi

D) İmmün reaktif tripsinojen

E) Guitre testi

11DENEME SINAVI – 40

53. Otuzsekiz haftalık 3200 gr olarak doğan bebeğin 5.

dakikadaki değerlendirmesi şöyledir: Aktif hareketli, güçlü

şekilde ağlıyor, aralıklı öksürüyor, kalp tepe atımı:85/dk,

ektremiteler mor– gövdesi pembedir. Bu bebeğin APGAR

skoru kaç puandır?

A) 6

B) 7

C) 8

D) 9

E) 10

54. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi yenidoğan bir bebeği resüsite

ederken kullanılmaz?

A) Naloksan

B) Atropin

C) Adrenalin

D) Dobutamin

E) İV mayi

55. Aşağıdakilerden hangisi RDS riskini artıran faktörlerden

biri değildir?

A) Erkek bebek

B) Koryoamniyonit

C) Sezaryan ile doğum

D) Prematürite

E) Uzamış membran rüptür zamanı

56. Aşağıdakilerdan hangisinde pulmoner kan akımı

azalmıştır?

A) Büyük arter transpozisyonu

B) Total pulmoner venöz dönüş anomalisi

C) Hipoplastik sol kalp sendromu

D) Ebstein anomalisi

E) Tek ventrikül

57. Fallot tetralojisi nedeniyle izlemde olan 18 aylık erkek bebek;

huzursuzluk, nefes darlığı ve siyanoz nedeniyle getirildi. Fizik

muayenede nabız:142/dk, solunum sayısı:64/dk, sPO2:%65 ve

kan basıncı:80/50 mmHg olarak ölçüldü. Dinlemekle üfürüm

duyulmamaktadır.

Bu hastanın tedavisinde aşağıdakilerden hangisi uygun

değildir?

A) Oksijen verilmesi

B) İV proponalol

C) Bikarbonat infüzyonu

D) Morfin sülfat

E) Furosemid

58. Aşağıdakilerden hangisi prostoglandin E1 kullanma

endikasyonlarından biridir?

A) Trunkus arteriozis

B) Triküspit atrezisi

C) L–TGA

D) Pulmoner hipertansiyon

E) Fallot tetralojisi

59. Aşağıdaki metabolik hastalıklardan hangisinin genetik

geçici otozomal dominanttır?

A) Hawkinsinüri

B) Fabry hastalığı

C) Lech–Nyhan sendromu

D) Niemann Ppick hastalığı

E) Hurler hastalığı

12 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

60. Şiddetli kusma ve uykuya meyil şikayeti ile getirilen

4 günlük erkek bebeğin ebeveyn akrabalığı olduğu

öğreniliyor. Yapılan değerlendirmesinde; dehidratasyon,

asidoz, ketozis ve nötropeni saptanan bu bebek için en olası

tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Fenil ketonüri

B) Propiyonik asidemi

C) Tirozinemi tip 1

D) Homosistinüri tip 2

E) Diyabetik ketoasidoz

61. Aşağıdakilerden hangisi nöronal migrasyon kusurudur?

A) Meningosel

B) Tuberosklerozis

C) Ensefalosel

D) Siringomyeli

E) Holoprozonsefali

62. Dört yaşında kız hasta, karın ağrısı şikayeti ile başvuruyor.

Fizik muayenede hafif solukluk, kot altından 3 cm ele

gelen splenomegali saptanıyor. Batın USG’sinde safra

kesesinde kalkül saptanıyor. Özgeçmişinde; yenidoğan

döneminde uzamış sarılık öyküsü olduğu ve soygeçmişinde

babasında kolesistektomi operasyonu geçirdiği öğreniliyor.

Hemogramında lökosit: 12.000, eritrosit sayısı: 4.170.000,

hemoglobulin: 10 gr/dl, hematokrit: % 30, MCV: 80 fL,

MCH: 29 pg, MCHC: 38 gr/dL, RDW:15, trombosit: 350.000

saptanıyor. Retikülosit sayısı hafif artmış, D. Coombs testi

negatif saptanıyor.

Bu bulgularla bu hastada en olası ön tanınız

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Demir eksikliği anemisi

B) Herediter sferositoz

C) Orak hücreli anemi

D) Otoimmun hemolitik anemi

E) Talasemi minör

63. Aşağıdakilerden hangisi anne sütünün antienfektif özelliği

gösteren maddelerden birisi değildir?

A) Salgılsal IgA

B) Antistafilokokkal faktör

C) Lizozim

D) Laktoperoksidaz

E) Hepsidin

64. Aşağıdaki aşılardan hangisi ulusal aşı takvimimizde

bulunmamaktadır?

A) Hepatit B aşısı

B) Hepatit A aşısı

C) Suçiçeği aşısı

D) Konjuge pnömokok aşısı

E) Polisakkarit pnömokok aşısı

65. Aşağıdakilerden hangisi orantılı boy kısalığı nedenlerinden

birisi değildir?

A) Raşitizm

B) Sayısal kromozom anomalileri

C) Endokrinolojik nedenler

D) Sevgi yoksunluğu sendromu

E) Malnutrisyon

13DENEME SINAVI – 40

66. Konjenital rubella sendromunda en sık görülen klinik bulgu

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Düşük doğum tartısı

B) Konjenital kalp hastalığı

C) Göz bulguları

D) Sağırlık

E) Psikomotor retardasyon

67. Çocukluk çağı kabakulak virüsü ve enfeksiyonu için

aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Rubula virus genusundan tek sarmallı RNA’lı bir virüstür.

B) Tek bir serotipi vardır ve sadece insanları enfekte eder.

C) Kış ve ilkbahar aylarında daha sık görülür

D) En sık görülen klinik prezentasyonu parotis bezinin tek

taraflı şişmesidir

E) Adölesan dönemde testis tutulumu sıktır

68. Fonksiyonel kabızlık için aşağıdaki ifadelerden hangisi

yanlıştır?

A) Çocuklarda sıklıkla tuvalet eğitimi dönemi görülür

B) Çocuklar dışkılarını tutarlar

C) Rektal tuşe yapıldığında rektum dışkı ile doludur

D) Dışkıda gizli kan negatiftir

E) Kabızlık doğumdan itibaren vardır

69. Soyağacı çiziminde aşağıdaki gösterilen işaretin anlamı

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Cinsiyeti belirsiz kişi

B) Ölmüş erkek kişi

C) Sağlıklı erkek kişi

D) Düşük

E) Akraba evliliği

70. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinde fibrilin geninde

mutasyon sonucu görülen hastalıktır?

A) Akondroplazi

B) Marfan sendromu

C) Fin tipi nefrotik sendrom

D) Otozomal dominant poliklisitk böbrek hastalığı

E) Otozomal dominant poliklisitk böbrek hastalığı

71. Ağır K vitamini eksikliğinde PT ve aPTT değişiklikleri için

aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) PT normal, aPTT normal

B) PT normal, aPTT uzamış

C) PT uzamış, aPTT normal

D) PT uzamış, aPTT uzamış

E) PT normal, aPTT kısalmış

14 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

72. Çocukluk çağı akut lenfoblastik lösemi için genetik risk

faktörü olmayan aşağıdakilerden hangisidir?

A) Down sendromu

B) Turner sendromu

C) Fankoni anemisi

D) Ataksi telenjektazi sendromu

E) Translokasyon taşıyıcılığı

73. Aşağıdaki sitokinlerden hangisi serbest radikallerin

salınmasını arttırarak bakterisidal etki gösterir?

A) IL–1

B) IL–2

C) IL–4

D) IL–6

E) IL–8

74. Eğer bir madde vazokonstrüksiyon oluşturuyorsa

trombositlerde agregasyon yapar.

Aşağıdaki mediyatörlerden hangisi vazodilatasyon

yapmasına rağmen trombositlerde agregasyon oluşturur?

A) Seretonin

B) TxA2

C) LT4

D) PAF

E) Histamin

75. Aşağıdakilerden hangisi SIRS’taki organ yetmezlik

bulgularından değildir?

A) Hiperbilirubinemi

B) Trombositopeni

C) İleus

D) Akut oligüri

E) Hiperlaktatemi

76. Aşağıdaki proto–onkogenlerden hangisi apopitozisi inhibe

ederek etkisini gösterir?

A) Bcl–2

B) RAS

C) RET

D) MET

E) TRK

77. Aşağıdakilerden hangisi doku düzeyinde en önemli tampon

sistemidir?

A) Bikarbonat–Karbonik asit tampon sistemi

B) Fosfat tampon sistemi

C) Protein Tampon sistemi

D) Glutamin–Amonyum tampon sistemi

E) Histidin–İmidazol tampon sistemi

78. Aşağıdaki hemostatik bozukluklardan hangisi platelet

faktör–IV e karşı antikor gelişimi sonucu meydana gelir?

A) Trombositopenik purpura

B) Heparinle uyarılan trombositopeni(HİT)

C) Hemolitik üremik sendorm

D) Monoklonal gammopati

E) Miyeloproliferatif bozukluk

79. Septik şoktaki bir hastada aşağıdakilerden hangisi

mortalitenin yüksek olacağını düşündürür?

A) IL–4 artışı

B) ‘Tall like’ reseptör–4 (TLR4) mutasyonuna bağlı

enfeksiyona duyarlılık

C) Periferal monositlerde aşırı nükleer faktör kappa–B (NF–

kb) aktivasyonu

D) Tümör nekroz faktör reseptörü–2 (TNFR–2) aktivasyonu

E) IL–10 artışı

15DENEME SINAVI – 40

80. Yirmi üç yaşında erkek hasta acil servise delici–kesici

alet yaralanması, penetran karın yaralanması nedeniyle

getiriliyor. Hasta ameliyata alınıyor.

Bu hastanın kontaminasyon değerlendirmesi için

aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) Tip–1 cerrahi yaralanma

B) Tip–2 cerrahi yaralanma

C) Tip–3 cerrahi yaralanma

D) Tip–4 cerrahi yaralanma

E) Hiçbiri

81. Yirmi üç yaşındaki erkek hasta acil servise araç dışı

trafik kazası nedeniyle getiriliyor. Hastanın yapılan fizik

muayenesinde multiple fraktür tespit ediliyor. TA:90/60 mm

Hg NB:110/dk olup hastanın mesaneden ölçülen indirekt

abdominal basıncı 20 mm Hg olarak tespit ediliyor.

Bu hasta için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Kariyak output artmıştır

B) Santral venöz dönüş azalmıştır

C) Akciğer kompliansı azalmıştır

D) İntra kranial basınç artmıştır

E) Zirve inspiratuar basınç artmıştır

82. İntraabdominal malignite nedeniyle ameliyat edilen 76

yaşında bir hastada taşikardi, ani dispne ve hemoptizi

saptanıyor. Arteriyal kan gazı analizinde PaCO2: 30 mm Hg,

PaO2 ise 50 mm Hg olarak bulunuyor.

Pulmoner emboliden şüphelenilen kritik ve hemodinamik

olarak instabil olan bu hastada acil tanı için aşağıdaki

yöntemlerden hangisi en uygundur?

A) Ekokardiyografi

B) Venöz

C) Spiral bilgisayarlı tomografi

D) Pulmoner anjiyografi

E) D–dimer tayini

83. Yara iyileşmesinin anjiogenez fazı için aşağıdaki ifadelerden

hangisi yanlıştır?

A) VEGF, 4 ile 7 günler arasında anjiogenetik uyarı sağlar

B) FGF–2 yara iyileşmesinin 10. gününden sonra anjiogenetik

uyarıyı devam ettirir

C) Asidik ve bazik FGFler veya FGF–1 ve FGF–2 hasara uğramış

parankim hürelerinden salınır ve anjiogenez için erken

uyaranlardır

D) Doku yaralanması sırasında oluşan hücre yıkımı ve hipoksi

yara sahasında VEGF ve onun reseptörleri için güçlü

başlangıç faktörleridir

E) TNF alfa üreten makrofajlar inflamatuar süreç boyunca

anjiogenezi yönetir

84. Postoperatif radyoterapinin yara iyileşmesine olumsuz

etkilerini önlemek için aşağıdakilerden hangisi kullanılır?

A) Glutamin

B) Çinko

C) Arjinin

D) İnsülin

E) Vitamin A

85. Karaciğer transplantasyon bekleme listesinde hasta

önceliğinin tespitinde aşağıdakilerden hangisi diğerlerine

göre daha güvenilir bir kriterdir?

A) Evre 3 ensefalopati olması

B) Child–Turcote–Pugh (CTP) skorunun 7’nin üzerinde olması

C) Non–rezektabl hepatoselüler karsinom olması

D) Son evre karaciğer hastalığı modeli (MELD) skorunun

yüksek olması

E) Kronik graft rejeksiyonu olması

16 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

86. Malign melenomda inoperabl ve uzak metaztazı olan

hastalarda kullanılan tek adjuvan kemoteropatik ajan

aşağıdakilerden hangisidir?

A) IFN gama

B) Prokarbazin

C) Siklofosfamid

D) İfliksimap

E) İnterferon alfa –2b

87. Aşağıdaki lezyonlardan hangisi Bİ–RADS–4 ile uyumludur?

A) Sklerozan adenozis

B) Fibroadenom

C) Kalsifiye fibroadenom

D) Segmentel ya da çizgisel bir şekilde toplanmış ince lineer

kalsifikasyonlar

E) Meme koruyucu tedaviden sonra yapılan ilk kontrol

mammografisinde ameliyata ve radyoterapiye bağlı olarak

gelişen yeni skar dokusu ve meme derisinde gelişen

ödem.

88. Kırksekiz yaşında bir kadın hasta şiddetli kusma sonucunda

retrasternal ağrı ve solunum sıkıntısı şikayetleriyle acil

servise başvuruyor. Yapılan fizik muayenesinde taşikardi,

hipotansiyon ve sol akciğerde havalanma azlığı saptanıyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Zenker divertikül perforasyon

B) Boerhaave sendromu

C) Mallory–Weiss yırtığı

D) Wallenberg sendromu

E) Trakeoözefageal fistül

89. Mallory–Weiss sendromu aşağıdaki lokalizasyonlardan

hangisinde en sık bulunur?

A) Distal özefagusta

B) Proksimal özefagusta

C) Özefagogastrik bileşkenin posteriorunda

D) Kardianın büyük kurvatur tarafında

E) Kardianın küçük kurvatur tarafında

90. Malign mezenkimal tümörler aşağıdaki gastrointestinal

organlardan hangisinde en sık bulunma eğilimindedir?

A) Özefagus

B) Mide

C) Sigmoid kolon

D) İnce bağırsak

E) Çıkan kolon

91. Forest kalsifikasyonuna göre peptik ülser tiplerinden

hangisinde tekrar kanama ihtimali en azdır?

A) Forest 1A

B) Forest 1B

C) Forest 2A

D) Forest 2C

E) Forest 3

17DENEME SINAVI – 40

92. Mide adenokarsinomlarından diffüz ve intestinal tip için

aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) E–kaderin azalması daha çok intestinal tip mide

karsinomuna eşlik eder.

B) İntestinal tip mide karsinomu daha çok hematojen yolla

metastaz yapar.

C) Diffüz tip mide karsinomu intestinal tip mide karsinomuna

göre daha kötü histolojik diferansiyasyon gösterir.

D) Mide karsinomunun epidemik olduğu bölgelerde daha çok

intestinal tip mide karsinomu görülür.

E) APC gen mutasyonu daha çok intestinal tip mide

karsinomuna eşlik eder.

93. Karsinoid tümörlerin karaciğer metastazlarının tespit

edilmesinde en sensitif en spesifik tetkik aşağıdakilerden

hangisidir?

A) USG

B)MRCP

C)BT

D) Anjiografi

E)IVP

94. Aşağıdakilerden hangisi akut apandisit tanısında kullanılan

özel fizik muayene testlerinden değildir?

A) Ten Horn Bulgusu

B) Aoron Bulgusu

C) Duphy Belirtisi

D) Rowsing Belirtisi

E) Danforth Belirtisi

95. Metastatik ve inoperabl kolon malignitelerinde irinotekan,

lökovorin ve fluorourasil kemoterapisine ek olarak veya tek

başına kullanılarak yaşam süresini uzatan kemoteropatik

ajan aşağıdakilerden hangisidir?

A) Cetuximab

B) Bevacizumab

C) Transtuzumab

D) Dasatinib

E) Erlotinib

96. Karaciğerin posterior inferior segmenti aşağıdakilerden

hangisidir?

A) II

B) V

C)VII

D)VIII

E) VI

97. Karaciğer hepatosellüler karsinom (HCC) ile fibrolameller

karsinom (FHCC) için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) HCC, FHCC’ye oranla erkeklerde daha sıktır.

B) FHCC, HCC’ye göre daha genç yaşta görülür.

C) HCC, FHCC’ye göre daha sık rezeke edilebilir bir tümördür.

D) HCC, FHCC’ye göre sirozla daha fazla birliktelik gösterir.

E) HCC’de alfa–feto protein pozitifliği FHCC’de ise nörotensin

pozitifliği daha sıktır.

18 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

98. Kemikte multipl enkondromlar ve yumuşak doku

hemanjiomları ile karakterize olan hastalık aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Ollier hastalığı

B) Mafucci hastalığı

C) Mc Cune Albright Sendromu

D) Fibröz displazi

E) Brown Tümörü

99.Araç içi trafik kazasına bağlı olarak gelişen posterior kalça

cıkığı için, olası kalça pozisyonu ve cıkığa neden olan

kuvvetin geliş yönü ile ilgili aşağıdaki eşleştirmelerden

hangisi doğrudur?

Kalça pozisyonu / Kuvvetin geliş yönü

A) Fleksiyon, addüksiyon, / Dizden femur uzun iç rotasyon

aksı boyunca

B) Fleksiyon, addüksiyon, / Lateralden sıkıştırma iç rotasyon

şeklinde

C) Fleksiyon, abdüksiyon, / Lateralden sıkıştırma iç rotasyon

şeklinde

D) Ekstansiyon, abdüksiyon / Dizden femur uzun aksı boyunca

E) Ekstansiyon, abdüksiyon, /Dizden femur uzun iç rotasyon

aksı boyunca

100. Dört yaşındaki kız çocuk, bebekliğinden bu yana 4–5 kez

idrar yolu enfeksiyonu geçirmesi nedeniyle getiriliyor.

Öyküsünde, bu enfeksiyonların bazılarında ateş ve karın

ağrısı bulgularının olduğu, 2 kez idrar kültründe üreme

olduğu öğreniliyor.

Renal ultrasonografide, sol böbreğin sağa oranla daha

küçük olduğu ve kenar düzensizlikleri dışında anormallik

olmadığı saptanıyor.

Bu hasta için bundan sonraki aşamada en uygun yaklaşım

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Direkt üriner sistem grafisi

B) Abdominal bilgisayarlı tomografi

C) Manyetik rezonans ürografi

D) Lumbosakral manyetik rezonans görüntüleme

E) Dimerkaptosüksinik asit renal sintigrafi

101. Akut üretritin en sık rastlanılan sebebi aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Stafilokokus aureus

B) Stafilokokus epidermidis

C) Herpes simpleks virus

D) Neisseria gonorrhea

E) Haemophilus ducrei

102.Konjenital diyafram hernisi ile ilgili aşağıdakilerden

hangisi yanlıştır?

A) Diyafram defekti sıklıkla sol taraftadır

B) Akciğer hipoplazisi eşlik eder

C) Prenatal tanı konulabilmektedir

D) Acil cerrahi tedavi gerektirir

E) Hastaların bir kısmı ekstrakorporeal membran

oksijenasyon sistemine gereksinim duyarlar

103. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi alt ekstremitede akut

arter tıkanıklığına yol açmaz?

A) Sol ventrikül anevrizmasında trombüs

B) Mitral stenoz

C) Atrial fibrilasyon

D) Triküspit yetmezliği

E) Gecirilmiş aort kapak replasmanı

104. Özofagus grafisinde “kalem ucu, kuş gagası” bulgusu

aşağıdaki hastalıklardan hangisinde görülür?

A) Skleroderma

B) Akalazya

C) Hiatus hernisi

D) Özofagus kanseri

E) Divertikül

19DENEME SINAVI – 40

105. Aşağıdakilerden hangisi sağlam korneayı penetre edemez?

A) Gonokok

B) Meningokok

C) H.Influenza

D) C. Difteria

E) S. Aureus

106. En sık görülen malign tükrük bezi tümörü aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Pleomorfik adenom

B) Malign miks tümör

C) Mukoepidermoid karsinom

D) Adenoid kistik karsinom

E) Adenokarsinom

107. Meniere hastalığında aşağıdakilerden hangisi görülmez?

A) Vertigo

B) Tinnitus

C) Otalji

D) Kulakta dolgunluk

E) İşitme kaybı

108. Singulat girus herniasyonunun en olası nörolojik

komplikasyonu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Beyin sapı basısı

B) Okulomotor sinir basısı

C) Duret kanaması

D) Anterior serebral arter basısı

E) Piramidal traktus basısı

109. Aşağıda verilen ligamanlardan hangisinde histerektomi ile

ilişkili ureter yaralanmalarına en sık rastlanır?

A) ligamentum rotundum

B) ligamentum infindibulopelvicum

C) ligamentum sacrouterina

D) ligamentum latum

E) ligamentum ovarii proprium

110. Spontan abortuslarda en sık rastlanan anöploidi

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Trizomi 16

B) Trizomi 18

C) Trizomi 21

D) Monozomi X

E) Trizomi 13

111. Aşağıdakilerden hangisi Pelvik İnflamatuar Hastalığın

(PID) komplikasyonlarından biri değildir?

A) Rekürren PID

B) İnfertilite

C) Ektopik gebelik

D) Kronik pelvik ağrı

E) Endometriozis

112. Aşağıdakilerden hangisinde hcg seviyesi normalden

düşüktür?

A) Trizomi 18

B) Trizomi 21

C) Eritroblastozis fetalis

D) Koryokarsinom

E) Çoğul gebelik

20 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

113. Aşağıdakilerden hangisi prolaktin yüksekliğine neden

olmaz?

A) Fenotiazinler

B) Opiatlar

C) Bromokriptin

D) Alfa metil dopa

E) Metoklopramid

114. Otuziki yaşında primipar hasta, 2 yıllık sekonder infertilite ile

kliniğe başvuruyor. Öyküsünde derin disparoni ve pelvik ağrı

mevcut olan hastaya yapılan ultrasonografide sol overde

5 cm’lik kitle tespit ediliyor. Pelvik muayenede posterıor

forniks hassas ve noduler, uterus retrovert ve fikse olarak

palpe ediliyor. Hastanın CA125 değeri 152 IU/mL’ dir.

Bu aşamadan sonra bu hastanın yönetiminde

aşağıdakilerden hangisi en uygun yöntemdir?

A) Gözlem

B) Laparotomi

C) Diagnostik laparoskopi

D) Laparoskopik kistektomi

E) GnRH agonisti

115. Pelvik girimin en dar çapı aşağıdakilerden hangisidir?

A) İnterspinöz mesafe

B) Konjugata diagonalis

C) Konjugata obstetrika

D) Konjugata vera anatomika

E) Diameter transversa

116. Yirmiüç yaşında G1P0 olan 39 haftalık hasta aktif eylemdedir.

Muayenede makat prezentasyon olduğu tespit ediliyor.

Muayeneden 2 dakika sonra aniden amniotik membranlar

rüptüre oluyor ve kordon vagenden prolabe oluyor.

Bu aşamada bu hasta için aşağıdakilerden hangisi en

uygundur?

A) Anne monitörize edilip sol yana çevrilip takibe alınır

B) Kordon tutularak geri yerleştirilir

C) Acil sezaryene alınır

D) Kordon görüldüğü yerde klemplenmelidir

E) Oksitosin indüksiyonu başlanır

117. Aşağıdakilerden hangisi antenatal kanama nedenlerinden

biri değildir?

A) Uterin atoni

B) Plasenta previa

C) Dekolman plasenta

D) Vasa previa

E) Uterus rupture

118. Otuzbeş yaşında 6 ay ara ile yapılan servikal smear

sonuçlarının her ikisindede ASCUS saptanan hastaya

yaklaşımda bir sonraki yaklaşım ne olmalıdır?

A) 6 ay sonra smear tekrarı

B) Kolposkopi eşliğinde servikal biyopsi

C) Servikal koterizasyon

D) Konizasyon

E) Histeroskopi

119. Aşağıdakilerden hangisi endometrium kanseri için risk

faktörü değildir?

A) Ovulasyon

B) Obezite

C) Erken menarş

D) İnfertilite

E) Granüloza hücreli over tümörü

120. Reinke kristalleri aşağıdaki over tümörlerinden hangisinde

gözlenir?

A) Seröz kistadenokarsinom

B) Brenner tümörü

C) Granüloza hücreli over tümörleri

D) Sertoli– leydig hücreli over tümörleri

E) Disgerminom

01. 14. (14 Soru) : Anatomi15. 22. (8 Soru) : Histoloji, Embriyoloji23. 32. (10 Soru) : Fizyoloji33. 54. (22 Soru) : Biyokimya55. 76. (22 Soru) : Mikrobiyoloji77. 98. (22 Soru) : Patoloji99. 120. (22 Soru) : Farmakoloji

01. 42. (42 Soru) : Dahiliye Grubu (Dahili Bilimler + K. Stajlar)43. 72. (30 Soru) : Pediatri73. 108. (36 Soru) : Cerrahi Bilimler (Genel Cerrahi + K. Stajlar)109. 120. (12 Soru) : Kadın Hastalıkları ve Doğum

TEMEL BİLİMLER

KLİNİK BİLİMLER

TEMEL BİLİMLER CEVAP ANAHTARI

1– A 31– A 61– B 91– D

2– D 32– B 62– A 92– E

3– C 33– A 63– B 93– E

4– E 34– E 64– E 94– B

5– A 35– E 65– D 95– E

6– C 36– B 66– A 96– B

7– B 37– D 67– A 97– E

8– D 38– A 68– E 98– C

9– D 39– B 69– D 99– A

10– D 40– E 70– E 100– E

11– B 41– B 71– A 101– D

12– B 42– C 72– C 102– B

13– C 43– C 73– C 103– B

14– A 44– B 74– E 104– A

15– E 45– B 75– D 105– A

16– D 46– E 76– C 106– B

17– A 47– A 77– A 107– D

18– C 48– C 78– A 108– A

19– D 49– B 79– E 109– A

20– B 50– B 80– C 110– C

21– A 51– E 81– B 111– A

22– C 52– B 82– A 112– B

23– C 53– C 83– D 113– D

24– D 54– D 84– C 114– D

25– D 55– E 85– B 115– A

26– A 56– B 86– A 116– A

27– E 57– D 87– A 117– C

28– B 58– C 88– B 118– E

29– A 59– C 89– C 119– D

30– D 60– C 90– A 120– A

KLİNİK BİLİMLER CEVAP ANAHTARI

1– C 31– E 61– E 91– E

2– C 32– B 62– B 92– A

3– B 33– B 63– E 93– D

4– D 34– C 64– E 94– E

5– A 35– C 65– A 95– A

6– A 36– C 66– C 96– E

7– B 37– A 67– D 97– C

8– E 38– D 68– E 98– B

9– C 39– D 69– B 99– A

10– E 40– B 70– B 100– E

11– A 41– A 71– D 101– D

12– B 42– B 72– E 102– D

13– E 43– B 73– B 103– D

14– A 44– E 74– D 104– B

15– D 45– C 75– E 105– E

16– D 46– A 76– A 106– C

17– B 47– E 77– C 107– C

18– B 48– B 78– B 108– D

19– D 49– B 79– C 109– B

20– B 50– C 80– C 110– D

21– C 51– A 81– A 111– E

22– B 52– D 82– A 112– A

23– D 53– C 83– B 113– C

24– E 54– B 84– E 114– D

25– B 55– E 85– D 115– C

26– D 56– D 86– E 116– C

27– A 57– E 87– A 117– A

28– C 58– B 88– B 118– B

29– E 59– A 89– E 119– A

30– B 60– B 90– B 120– D

İSTANBUL–MERKEZ Molla Gürani Mah. Oğuzhan Cad. Akkoyunlu Sok. Transal İş Merkezi No:1 FINDIKZADE / İSTANBULTel: 0212 521 77 85Faks: 0212 521 77 65

TUSTIME–KADIKÖYİbrahimağa Zaviye Sokak Kat: 1 Bağımsız Bölüm No: 3 Koşuyolu - KADIKÖY / İSTANBULTel: 0216 336 24 29Faks: 0216 336 24 82

ANKARAMamak Cad. Dikimevi Postahanesi Yanı Dikimevi-MAMAK/ANKARATel: 0312 417 23 45Faks: 0312 425 14 09

İZMİRCumhuriyet Bulvarı No: 99/7 Kat: 2 M. Rıza İş Merkezi (Anadolubank Üstü)Pasaport / İZMİRTel: 0232 425 11 55Faks: 0232 425 11 57

ISPARTAGazi Kemal Mah. 1317 Sok.Henden Ap. No: 11 D: 9/10 Merkez / ISPARTATel: 0246 232 66 00Faks: 0246 232 77 00Gsm: 0507 408 01 51

TUSTIME–KARTAL (OFFLINE)Akşemsettin Cad. Firuz Hanım Sit. 6. Blok D:7 Uğurmumcu-Yakacık/KARTALTel: 0507 202 61 84

TUSTIME–MANİSA (OFFLINE)Uncubozköy Mah. 5504 Sokak 13/A/25 MANİSA

TUSTIME–BALÇOVA (OFFLINE)Poyraz Sok.No: 4/A BALÇOVA – İZMİR

TUSTIME–BORNOVA (OFFLINE)Kazım Dirik Mah. 185 Sk. N:2/A BORNOVA – İZMİR

TUSTIME–AYDIN (OFFLINE)Meşrutiyet Mah. Gençlik Cad. No:74/A Merkez – AYDIN

TUSTIME–KIRIKKALE (OFFLINE)Yenişehir Mahallesi Fevzi Çakmak CaddesiNo:47/3– KIRIKKALETel: 0318 218 99 00

TUSTIME YAYINCILIK LTD. ŞTİ.www.tustime.com

3DENEME SINAVI – 40

1. Linea musculi solei aşağıdaki kemiklerden hangisinde yer

alır?

A) Tibia

B) Femur

C) Fibula

D) Talus

E) Calcaneus

Cevap A

Bacağın arka kompartman kaslarından m. soleus tibia’nın

arkasında yer alan linea musculi solei’den başlar. M. soleus,

m. gastrocnemius ile birlikte m. triceps surae’yı oluşturur ve bu

kasın tendonu olan achilles tendonu calcaneus’a tutunur.2. Aşağıdaki yapılardan hangisi protuberentia occipitalis

externa’ya tutunur?

A) M. rectus capitis posterior major

B) Lig. apicis dentis

C) Lig. supraspinale

D) Lig. nuchae

E) Membrana atlantooccipitalıs posterior

Cevap D

Protuberentia occipitalis externa oksipital kemiğin arka

tarafındaki en çıkıntılı yapıdır. Buraya columna vertebralis’in

bağlarından lig. nuchae tutunur. Bu bağ lig. supraspinale’nin

C7’den sonra yukarıya devamı olup başın fleksiyonunu

sınırlandıran bir bağdır.

2014 ARALIK TUS 40. DENEME SINAVITEMEL BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARI

Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,Patoloji, Farmakoloji soruları ve açıklamaları bulunmaktadır.

4 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

3. Ganglion geniculi nerede bulunur?

A) Foramen lacerum’un üzerinde

B) Fossa cranii media’da

C) Canalis nervi facialis içerisinde

D) Meatus acusticus internus içerisinde

E) Fossa pterygopalatina’da

Cevap C

Gang. geniculi n. facialis’in duyu gangliyonudur ve temporal

kemikteki canalis nervi facialis içerisinde sinirin ilk dirsek yaptığı

yerde bulunur.

4. Aşağıdaki kaslardan hangisi karın arka duvarında yer

almaz?

A) M. quadratus lumborum

B) M. iliacus

C) M. psoas major

D) M. psoas minor

E) M. erector spinae

Cevap E

M. erector spinae derin sırt kaslarının yüzeyel grubunun

genel adıdır. Mm. iliocostales, mm. longissimus ve mm.

spinales’lerden oluşur. Bu kaslar vertebra arkusları ile costalar

arasında yerleşiktirler. Karın arka duvarında yer almazlar.

5DENEME SINAVI – 40

5. M. abductor pollicis longus’un siniri aşağıdakilerden

hangisidir?

A) N. radialis

B) N. ulnaris

C) N. medianus

D) N. musculocutaneus

E) N. axillaris

Cevap A

M. abductor pollicis longus (APL) önkolun ekstensor grup

kaslarından ve fovea radialis (anatomik enfiye çukuru)’in

sınırlarına katılan kaslardan biridir. Bu kasın siniri n. radialis, r.

profundus’tur.

6. Aşağıdaki kanallardan hangisi fossa ischioanalis’in lateral

duvarında yer alır?

A) Canalis analis

B) Canalis inguinalis

C) Canalis pudendalis

D) Canalis femoralis

E) Canalis obturatorius

Cevap C

Fossa ischioanalis, canalis analis ile tuber ischiadicum arasında

yer alan bir bölgedir. Abseleri nedeniyle klinik öneme sahiptir.

Buraya yapılan cerrahi girişimlerde fossa’nın lateral duvarında m.

obturatorius internus’un fasciasında yer alan canalis pudendalis

(Alcock kanalı) ve kanalın içerisinde yer alan a. ve v. pudenda

interna ile n. pudendus’un yaralanmamasına dikkat edilmelidir.

6 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

7. Epistaksisi bulunan bir hastanın yapılan muayenesinde

kanamanın septum nasi’nin ön-alt parçasında yer alan

kiesselbach pleksusundan olduğu tespit edilmiştir.

Aşağıdaki arterlerden hangisi bu pleksusa katılmaz?

A) A. ethmoidalis anterior

B) A. ethmoidalis posterior

C) A. labialis superior

D) A. palatina major

E) A. sphenopalatina

Cevap B

Epistaksis en sık Little alanında yer alan Kiesselbach

plexusu’ndan olur. Bu pleksusa katılan damarlar a.

ethmoidalis anterior, a. labialis superior, a. palatina major ve

a. sphenopalatina’dır. A. ethmoidalis posterior bu pleksusa

katılmaz.

8.

I- Truncus pulmonalis

II- V. cava superior

III- Aorta ascendens

IV- Vv. pulmonales

Sinus transversus pericardii yukarıda verilen damarlardan

hangi ikisi arasında yer almaz?

A) I ve II

B) I ve IV

C) II ve III

D) I ve III

E) III ve IV

Cevap D

7DENEME SINAVI – 40

Sinus transversus pericardii perikardda yer alan geçitlerden

biridir. Bu geçit arterleri venlerden ayıran bir geçittir. Truncus

pulmonalis ile ascendens aorta arasında bulunmaz.

9.

I- A. colica dextra

II- A. colica media

III- A. colica sinistra

IV- A. rectalis superior

Yukarıda verilen arterlerden hangisi(leri) a. mesenterica

inferior’un dalıdır?

A) I-II-III

B) II-III-IV

C) I-II

D) III-IV

E) IV

Cevap D

A. mesenterica inferior son bağırsağın arteridir. Colon

transversum’un 2/3’lük proksimali ile rektum’un 1/3’lük üst kısmı

arasındaki kalın bağırsak bölümlerini besler. Bu arterin 3 dalı

vardır. A. colica sinistra, aa. sigmoidei ve a. rectalis superior’dur.

8 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

10. Glandulae submandibularis’in yüzeyel ve derin parçalarının

arasından aşağıdaki kaslardan hangisi geçer?

A) M. hyoglossus

B) M. genioglossus

C) M. geniohyoideus

D) M. mylohyoideus

E) M. stylohyoideus

Cevap D

Gl. submandibularis’in topoğrafik anatomisi önemlidir.

Bu bezin arkasından veya içerisinde a. facialis, bezin yüzeyel

parçasının yüzeyelinden ise v. facialis geçer. Bezin yüzeyel

ve derin parçaları arasından ise m. mylohyoideus geçer. Gl.

submandibularis’in kanalı olan ductus submandibularis de n.

lingualis ile çaprazlaşır.

11. Aşağıdakilerden hangisi diaphragma urogenitale’de

bulunan bezdir?

A) Gl. vestibularis major

B) Gl. bulbourethralis

C) Gl. paraurethralis

D) Gl. vesiculosa

E) Gl. prostatae

Cevap B

Diaphragma urogenitale spatium perinei profunda’da yer alan

m. transversus perinei profundus ile m. sphincter urethra externum

tarafından oluşturulur. M. transversus perinei profundus’un lifleri

arasında gl. bulbourethralis (Cowper bezi) yer alır.

9DENEME SINAVI – 40

12. A. communicans posterior’daki bir anevrizma sonucu sağ n.

oculomotorius hasar görmüştür.

Bu hastada aşağıdaki bulgulardan hangisinin görülmesi

beklenmez?

A) Sağ gözde pitoz

B) Sol gözde indirek pupilla refleksinin alınamaması

C) Sağ gözde midriazis

D) Sağ gözde dışa şaşılık

E) Sağ gözde akomodasyon bozukluğu

Cevap B

N. oculomotorius, a. carotis interna ile a. cerebri

posterior’u birbirne bağlayan a. communicans posterior’un

anevrizmalarından en çok etkilenen siniridir.

N. oculomotorius lezyonunda o taraf gözdeki m. levator

palpebrae superioris’in çalışmaması nedeniyle pitoz, m. ciliaris’in

çalışmaması nedeniyle akomodasyon bozukluğu, m. rectus

medialis’in çalışmaması nedeniyle dışa şaşılık ve m. sphincter

puplillae’nin çalışmaması nedeniyle de midriazis bulguları

görülür. Ayrıca o taraf gözde (hasta gözde) direk ve indirek pupilla

ışık refleksleri alınamaz. Sağlam taraf gözde ise direk ve indirek

pupilla ışık refleksleri sağlamdır.

10 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

13. Aşağıdaki sinirlerden hangisi sadece “gl. parotidea’ya

gidecek olan pre-gangliyonik parasempatik lifleri taşıyan”

sinirdir?

A) N. tympanicus

B) Chorda tympani

C) N. petrosus minor

D) N. petrosus major

E) N. auriculotemporalis

Cevap C

N. tympanicus (Jacopson siniri), n. glossopharyngeus’un

for. jugulare’den çıktıktan sonra verdiği bir daldır. Bu sinir

nuc. salivatorius inferior’daki parotis’e ait pre-gangliyonik

parasempatik nöronların aksonları tarafından oluşur. Ayrıca bu

sinir orta kulak boşluğunun duyusun alan afferentleri de taşır.

Orta kulak boşluğuna giren n. tympanicus iç duvardaki

promontorium üzerinde plexus tympanicus’a katıldıktan sonra

yukarıya orta kulağın üst duvarı olan tegmen tympani’ye doğru

yükselirken n. petrosus minor adını alır. Bu sinir içerisinde

sadece pre-gangliyonik parasempatik lifler bulunmaktadır.

N. auriculotemporalis, n. mandibularis’in bir dalıdır. Gang.

oticum’da bulunan post-gangliyonik parasempatik nöronların

aksonlarını parotis bezine taşıyan ayrıca dış kulak yolu ve

temporal bölgeden de genel duyu taşıyan bir sinirdir.

Chorda tympani gl. submandibularis ve gl. sublingualis’e

gidecek olan pre-gangliyonik parasempatik aksonlar tarafından

ve dilin 2/3 ön kısmından tat duyusu taşıyacak (nöron gövdesi

gang. geniculi’de bulunan) aksonlar tarafından oluşturulur.

N. petrosus major ise n. facialis’in geniküler dalıdır. Nuc.

salivatorius superior’daki pre-gangliyonik parasempatik

nöronların aksonları bu sinir ile gang. pterygopalatinum’a

taşınır. Bu sinir ayrıca damaktan n. petrosus minor ile alınan tat

duyusunu da taşır.

14. Fenestra vestibuli hangi iki boşluğu birbirine bağlayan bir

yapıdır?

A) Cavitas tympani’yi scala vestibuli’ye

B) Cavitas tympani’yi scala tympani’ye

C) Cavitas tympani’yi antrum mastoideum’a

D) Scala vestibuli’yi scala tympani’ye

E) Vestibulum’u cochlea’ya

Cevap A

11DENEME SINAVI – 40

Fenestra vestibuli (oval pencere) orta kulak boşluğunun iç

duvarında yer alır. Cavitas tympani’yi (orta kulak boşluğunu)

scala vestibuli’ye bağlayan bir açıklıktır. Burası stapes’in tabanı

tarafından kapatılmaktadır.

15. Fetal dönemde kan ve kan damarlarının yapımı

için mezenkimal hücrelerden farklanan ilk hücre

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Anjiyoblast

B) Fetal eritroblast

C) Proeritroblast

D) Hemositoblast

E) Hemanjiyoblast

Cevap E

Hemanjioblastlar mezenkimal kökenli hücrelerdir.

Embriyonel dönemde mezodermden gelişen bu hücreler

daha sonra damar oluşturmak üzere anjioblastlara ya da kan

hücresine dönüşmek üzere hemasitoblastlara farklanmaktadır.

Soruda seçeneklerde verilen proeritroblast ve eritroblastlarsa

hemasitoblastların eritrosite dönüşümü sırasında geçirdikleri

aşamalardır. Bunlardan proeritroblastlarda transferrin

reseptörünün izlendiğini, bazofilik eritroblastta hemaglobin

sentezinin artıp polikromatofilikte belirgin düzeye çıktığını,

ortokromatofilik eritroblastta mitozun durduğunu, retikülositlerin

kana geçen aşama olduğunu hatırlayınız.

16. Dişi üreme sistemine atılmış olan sperm hücrelerinin oositi

dölleme yeteneği kazanmasına ne ad verilir?

A) Akrozom reaksiyonu

B) Zona reaksiyonu

C) Hiperaktivasyon

D) Kapasitasyon

E) Hipermotilite

Cevap D

Soruda kapasitasyon tanımlanmıştır. Kapasitasyonda sperm

hücreleri hiperaktivite kazanır ve akrozom reaksiyonu izlenir.

Erkek üreme sisteminde epididimiste baskılanan kapasitasyon,

spermler dişi sistemine atıldıktan sonra servikal mukusun

etkisiyle gerçekleşir.

Zona reaksiyonuysa oosit fertilize olduktan sonra kalsiyum

ossilasyonunu izleyerek kortikal granüllerin ekzositozu

sonrasında zona pellüsida proteinlerinden sperm bağlanma

reseptörü olan ZP3’ün yıkılması şeklinde izlenir.

17. Kan–testis bariyeri aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak

verilmiştir?

A) Sertoli hücreleri arasındaki sıkı bağlantıları

B) Sertoli hücreleri arasındaki desmozom tipi bağlantılar

C) Spermatogonyumların arasındaki sıkı bağlantıları

D) Spermatogonyumların arasındaki desmozom tipi

bağlantılar

E) Sertoli hücreleri ile endotel hücreleri arasındaki sıkı

bağlantılar

Cevap A

Kan testis bariyerini Sertoli hücrelerinin arasında

bulunan sıkı bağlantılar yapar. Spermatogenez aşamalarında

spermatogonyumlar bu bariyerin dışında izlenirken; izleyen

aşamalar bariyerin içinde gerçekleşmektedir.

18. Aşağıdakilerden hangisi bir ekstraselüler bağ dokusu ara

maddesi bileşeni değildir?

A) Fibrillin

B) Laminin

C) Fibronektin

D) İntegrin

E) Kollajen

Cevap C

12 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Fibrillin: Fibroblastlar tarafından ekstraselüler ortama

salınan ve burada elastik liflerin olgunlaşmasını sağlayan

glikoproteindir.

Laminin ve fibronektin: Bağ dokusunda bulunan ve hücre

zarında yer alan transmembran protein olan integrin’in

bağlandığı proteinlerdir.

Kollajen bağ dokusunda yer alan ana liflerden birisidir.

19. Hücrede Golgi cisimlerindeki proteinlerin mannoz

rezidülerine fosfat eklenememesi hangi organelin görevinin

hatalı olmasına neden olur?

A) Granüllü endoplazma retikulumu

B) Granülsüz endoplazma retikulumu

C) Golgi cismi

D) Lizozom

E) Endozom

Cevap D

Protein sentezinde granüllü endoplazma retikulumu ve Golgi

cisimleri post–translasyonel modifikasyon yapan organellerdir.

Granüllü endoplazma retikulumunda başlayan post–

translasyonel modifikasyon işleminden sonra proteinler Golgi’ye

cis yüzünden girerler. Lizozoma gidecek yani lizozom enzimi

olacak proteinlere burada mannoz 6 fosfat işaretlemesi yapılır ve

fosfotransferaz enzimiyle mannoz rezidülerine fosfat eklenir. Bu

durumda Golgi’nin trans yüzünde mannoz 6 fosfat reseptörüne

bağlanıp lizozomal enzim olarak görev yapabilir. Aksi taktirde

lizozom oluşup görevini yapamaz.

20. Kas kasılmasıyla ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden

yanlış olanı işaretleyiniz?

A) İskelet kaslarında sarkomerin kısalması iki Z çizgisinin

birbirine yaklaşması şeklinde izlenir.

B) İskelet kasının kasılması için kalsiyum iyonları

kalmoduline bağlanır.

C) İskelet kasının gevşemesinde titin proteini görev alır.

D) Kalp kasında kalsiyum kaynağı olarak hücre dışı ortam da

kullanılır.

E) Düz kaslar kasıldığında çekirdeğin şeklini değiştirdiği

izlenir.

Cevap B

İskelet kasında kasılma sırasında kalsiyum iyonlarının

bağlandığı protein Troponin–C’dir. Düz kas kasılmasındaysa

kalmodulin’e bağlanma izlenir.

İskelet kasının kasılması şu şekilde olur;

Nöromusküler kavşağa asetil kolin (Ach) boşaldıktan

sonra, Ach sarkolemmadaki aynı zamanda katyon kanalı olan

nikotinik reseptörlerine (Nm tipi) bağlanır. Resepörüne Ach’nin

bağlanmasıyla reseptör aktive olur ve hücre içine Na+ alınır. Na+

çizgili kasta depolarizasyonu başlatır, bu depolarizasyon hücrenin

zarında bulunan dihidropiridin reseptörü adı da verilen L–tipi

voltaja duyarlı kalsiyum kanalında konformasyonel değişikliğe

neden olur. Bu değişim T tübülün hemen komşuluğundaki

sarkoplazma retikulumu membranında bulunan ryanodin’e

duyarlı kalsiyum kanalının açılarak sarkoplazmaya Ca++

salınımına neden olur.

Ca++ iyonları Troponin C’ye bağlanır ve troponin molekülünü

döndürür. Troponin T’ye bağlı olan tropomiyozin aktin üzerindeki

yerinden ayrılır ve böylece miyozinin bağlanması için uygun

bölüm açığa çıkar. Aktin bağlanma bölgeleri miyozin başını

13DENEME SINAVI – 40

fosforiller. Ortamda Mg++ varlığında miyozin başının (ağır

zincirinde) ATPaz etkisi ortaya çıkar. Kasılma öncesinde myozin

başına ATP bağlanmış durumdadır. ATPaz etkinlikle bir inorganik

fosfat uzaklaşırken myozin başı aktine bağlanır. Bu sırada myozin

başında bir ADP kalmış durumdadır. Yine myozin başının ATPaz

etkisiyle ADP’nin de ayrılmasıyla myozin başı boyun kısmından

kuyruğa doğru hareket eder ve bu sırada tutunduğu aktini de

kendiyle beraber çeker. Böylece myozin aktini kuyruğuna doğru

çekmiş olur.

21. Aşağıdakilerden hangisi bir glia hücresi değildir?

A) Pinealosit

B) Tanisit

C) Pituisit

D) Astrosit

E) Müller hücresi

Cevap A

Pinealosit: Epifiz bezinin melatonin hormonunu salgılayan

hücresidir, bir glia hücresi değildir.

Tanisit: Özellikle 3. ventrikülde olmak üzere 3. ve 4.

ventrikülde izlenen ependim hücresidir.

Pituisit: Nörohipofizin glia hücresidir.

Astrosit: Santral sinir sisteminde izlenen, kan–beyin bariyerini

yapan ve hasar durumunda gliozis yanıtının verilmesini sağlayan

glia hücreleridir. Protoplazmik (gri cevherde) ve fibröz (beyaz

cevherde) olmak üzere iki türü bilinmektedir.

22. Aşağıdaki hücrelerden hangisinin hormon salgılama

yeteneği yoktur?

A) Tiroid C hücresi

B) Mide G hücresi

C) Barsaklar M hücresi

D) Pankreas D hücresi

E) Trakea APUD hücresi

Cevap C

Soruda verilen hücreler ve salgıladıkları hormoları şu şekilde

sıralamak mümkündür.

Tiroid C hücresi: Kalsitonin

Mide G hücresi: Gastrin

Pankreas D hücresi: Pankreatik somatostatin ve gastrin

Trakea APUD hücresi: Serotonin, Kalsitonin, kolesistokinin

Öte yandan barsaklarda bulunan M hücreleri immün görev

yerine getirir. Barsak bölümlerinden özellikle ileum, kolon ve

appendikste lenf folikülleri (Peyer plakları) yoğundur. Peyer

plaklarının üstündeki epitelin arasında bulunan fagositoz

yapabilen epitelyal hücrelere M (mikrofold) hücreleri denir.

Epitel hücreleri arasında bulunan bu hücrelerin içinde cepler

şeklinde girintiler, bu girintilerde de B lenfositleri bulunmaktadır.

M hücreleri barsak lümenindeki antijenik yapıyı alır ve bu B

lenfositlere aktarır. Benzer işlemi epitel arasında bulunan

dentritik hücreler de yapar. B lenfositler aldıkları bu antijenik

yapıyı epitel altında bulunan antijen sunan hücrelere aktarırlar.

Bunlar da epitel altında bulunan foliküler dendritik hücrelere,

onlar da T lenfositlere aktarırlar.

23. İskelet kasında çapraz köprülerin kurulmasında fonksiyonu

olmayan molekül aşağıdakilerden hangisidir?

A) ADP

B) Aktin

C) Titin

D) Tropomiyozin

E) Troponin–C

Cevap C

İskelet kasında çapraz köprülerin oluşturulmasında rol

alan yapılar;

•• Aktin

•• Tropomiyozin

•• Troponin–T, I ve C

•• Miyozin başının ATPaz’ın hidrolize edici etkisiyle oluşan

ADP ve Pi (İnorganik fosfat) molekülleri çapraz köprüyü

oluşturur.

14 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Diğer taraftan, Titin, Nebulin, Alfa–aktinin, Desmin

ve Distrofin gibi proteinler yapısal proteinlerdir. Bunların

fonksiyonları da sınavda sorulma potansiyelleri açısından

önemlidir. Onun için bunlara da kısaca bir göz atalım…

•• Titin:

•• Kalın filamanları (miyozin) her iki taraflarından ikişer

olmak üzere 4 adet elastik proteinden oluşur.

Miyozini, Z çizgisine bağlar, Miyozinleri sabit tutarak

sarkomerin aşırı gerilmesini önler ve böylece sarkomerin

boyunun korunmasını sağlar.

•• Alfa–aktinin: Aktini, Z çizgisine bağlar

•• Nebulin: G aktin’leri birbirine bağlayarak F–aktin

fibrillerini oluşturur.

•• Desmin: Z çizgisini hücre zarına bağlar.

•• Distrofin: Aktini hücre zarına bağlar ve hücre içi

stabiliteyi oluşturur.

24. Aşağıdakilerin hangisinde nikotinik reseptör bulunmaz?

A) Adrenal medulla

B) Sempatik ganglion

C) Parasempatik ganglion

D) Sinoatrial nod hücresi

E) İskelet kası hücre membranı

Cevap D

Asetilkolinin 2 tip reseptörü var. Bunlar;

1. Nikotinik Reseptörler

2. Muskarinik Reseptörler

1. Nikotinik Reseptörler: Nonspesifik katyon iyon

kanallarıdır. İki tipi bulunur:

•• Adrenal medullada

•• Sempatik ganglionda

•• Parasempatik ganglionda

•• İskelet kası hücre membranında (yani sinir–kas

kavşağındaki motor son plaktaki reseptörler)

Nikotinik reseptörlerin iki tipi bulunur:

Çizgili kas tipi (Nm):

•• Çizgili kasta bulunan nikotinik reseptöre Nm adı verilir.

•• D–tübokürarin gibi çizgili kas blokerleri ve bir yılan zehiri

olan bungarotoksin gibi maddelerle selektif olarak bloke

edilir.

•• Myastenia Gravis’de çizgili kas tipi nikotinik reseptörlere

karşı antikor gelişir.

•• Bu antikorlar (aynı kürar gibi) bu reseptörleri bloke

ederler.

Nöron tipi (Nn):

•• Gangliyonda bulunan nikotinik reseptöre Nn adı verilir.

•• Heksametonyum, trimetofan kamsilat gibi gangliyon

blokerleri ile bloklanırlar.

2. Muskarinik Reseptörler:

•• G–proteini ile kenetlidirler.

•• G proteinine bağlı reseptörler membranı yedi kez kat

ederler.

•• Bu reseptörlere serpantine reseptörü denir.

15DENEME SINAVI – 40

Asetilkolinin muskarinik reseptörleri

Lokalizasyon Etki Mekanizması

M1 Beyin IP3, DAG sistemi üzerinden

M2 Kalp, sinir dokusu, düz kas cAMP’yi azaltır, K

kanallarını açar

M3 Glandlar, düz kas, endotel,

Mide parietal hücreleri

IP3, DAG sistemi üzerinden

M4 Merkez sinir sistemi,

Pankreas Beta hücresi

cAMP’yi azaltır,

M5 Merkez sinir sistemi IP3, DAG sistemi üzerinden

25. Bir duyu reseptöründe, uyaran şiddetinin artması sonucu

afferent sinir aksiyon potansiyelinde meydana gelen

değişiklikler ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi

doğrudur?

A) Sinaptik aralıkta nörotransmitter salınması azalır.

B) Tek bir aksiyon potansiyelinin oluşma süresi kısalır.

C) Aksiyon potansiyelinin genliği artar.

D) Aksiyon potansiyelinin frekansı artar.

E) Aksiyon potansiyelinin eşik frekansı düşer.

Cevap D

Bu soru aslında bir duyu reseptörü ile onun sinyallerini

taşıyan afferent sinir arasındaki etkileşim nasıl olduğu konusunu

irdelemekte olup bunlar aşağıdaki şekilde özetlenmiştir.

26. Aşağıdaki hormonlardan hangisi mide ve bağırsak mukoza

duvarlarının büyümesinde uyarıcı (trofik) etkiye sahiptir?

A) Gastrin

B) Kolesistokinin

C) Sekretin

D) Ghrelin

E) Motilin

Cevap A

GASTRİN: Bilindiği üzere gastrin GIS fonksiyonlarının

düzenlenmesinde oldukça önemli bir hormondur. Ayrıca, Mide

Parietal (oksintik) hücrelerinden asit sekresyonunu artırıcı

etkisinin olması da sınavlarda sıkça sorulan özelliklerinden

biridir. Onun için gastrin hakkındaki bilgilerden detaylı olarak

fikir sahibi olmakta fayda var.

•• Mide antrumundaki G hücrelerinden salgılanır.

•• Parietal hücrelerdeki reseptörü CCK–B

•• Mide asit miktarının azalması ile Gastrin salınması

uyarılır.

•• Vagus (parasempatik, Ach) ile Gastrin salınması uyarılır.

Gastrinin Etkileri:

•• Asit salgısını uyarır. CCK–B reseptörü ile (Buna dikkat,

potansiyel sınav sorusu).

•• Pepsinojenin Pepsine dönüşmesini artırır.

•• Mide ve bağırsak mukoza duvarlarının büyümesinde

uyarıcı (trofik) etkiye sahiptir

•• Yüksek gastrin düzeyleri, insülin salgısını uyarır.

Gastrin salgılanmasını inhibe edenler:

•• Lümene ait: Asit ve somatostain

•• Hormon: Sekretin, GIP, VIP, glukagon, kalsitonin

16 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

27. Aşağıdaki solunum fonksiyonu parametrelerinden hangisi

solunumsal bozukluğun tipini belirlemede en fazla yardımcı

olur?

A) Rezidüel hacim

B) Zorlu vital kapasite

C) İnspiratuar yedek hacim

D) Total akciğer kapasitesi

E) FEV1 / FVC oranı

Cevap E

FEV1/FVC (Tiffeneau indeksi):

•• Normalde > %75.

•• Solunumsal bozukluğun tipini belirlemede

•• Düşükse Obstrüktif bozukluk (astım)

•• Yüksekse Restriktif bozukluğu (amfizem)

•• FVC ve FEV1 ayrı ayrı düşmüş ancak indeksi normal

Restriktif

28. Aşağıdakilerden hangisi, antidiüretik hormon

sekresyonunda artışa yol açmaz?

A) Plazma ozmolaritesinin artması

B) Ekstraselüler sıvı hacminin artması

C) Egzersiz

D) Anjiyotensin II

E) Ağrı

Cevap B

ADH salınımını artıranlar:

•• Plazma efektif osmotik basıncının azalması

•• Hücre dışı sıvı hacminin artması

•• Alkol

•• Klonidin, Haloperidol

•• Soğuk

ADH salınımını artıranlar:

•• Plazma osmotik basıncında artış

•• Plazma hacminin azalması

•• Kanama, KB düşmesi

•• Ağrı, heyecan, stres, egzersiz

•• Bulantı, kusma, Ayakta durma

•• Morfin, nikotin, siklofosfamit, Vinka alkaloidleri

(Vinkristin, vinblastin)

•• Klofibrat, karbamazepin

•• Anjiotensin II

29. Sinus karotikus’ta baroreseptörlerin uyarılması

aşağıdakilerden hangisine neden olur?

A) Kalp hızında azalma

B) Periferik dirençte artma

C) Sistemik kan basıncında artma

D) Miyokart kontraktilitesinde artma

E) Plazma kolloid ozmotik basıncında azalma

Cevap A

BARORESEPTÖR REFLEKS:

Kan basıncı arttığında baroreseptörler uyarılır. Bu uyarılma

9 ve 10. kafa çiftleri tarafından kardiyovasküler merkeze iletilir.

Sonuç olarak damarlar üzerindeki sempatik tonus azalır. Böylece

periferik damarlarda vazodilatasyon oluşur. Ayrıca, vagus

aracılığı ile kalp hızı yavaşlatılır. Böylelikle kan basıncı normale

döndürülmüş olur.

30. Aşağıdaki glukoz taşıyıcı proteinlerden hangisi kas

dokusunda insüline bağımlı olarak çalışır?

A) GLUT1

B) GLUT2

C) GLUT3

D) GLUT4

E) GLUT5

Cevap D

17DENEME SINAVI – 40

GLUT–1: Merkezi sinir sistemi, eritrositlerde

GLUT–2: Pankreasın beta hücresinde

GLUT–3: Visseral organlarda

GLUT–4: İnsulin bağımlı GLUT, kalp ve iskelet kası, yağ dokusu

GLUT–5: GİS’de früktozun enterosite emiliminde görevli

GLUT 7: ER’de glikoz–6–fosfat taşıyıcısı

31. Bir maddenin böbrek tübüllerindeki maksimal geri emilim

kapasitesinin azalması aşağıdakilerden hangisine yol açar?

A) Atılma eşiğinin düşmesine

B) Filtrasyon yükünün artmasına

C) Geri emilim miktarının artmasına

D) Filtrasyon yükünün azalmasına

E) Atılma eşiğinin yükselmesine

Cevap A

Transport Maksimum

Renal tübülüslardaki aktif transport sistemlerinin bir limiti

vardır ve buna transport maksimum

(Tm) denir. Tm değerinde, membran transport proteinleri

doygunluğa ulaşır.

Önemli bir örnek proksimal tübülüsta glikozun sekonder

aktif transporttudur. Normalde idrarla glikoz atılmaz, çünkü

filtre edilen glikozun tamamı geri emilir. Ancak plazma glikozu

(filtrasyon yükü) artmaya devam ettikçe, tüm filtre edilen glikoz

geri emilemeyeceğinden idrarda glikoz görülmeye başlar. Yani;

Tübuluslar, aşırı filtrasyon yükü karşısında yetersiz kalır

veya bu soruda olduğu gibi tübüllerdeki maksimal geri emilim

kapasitesinin azalmasından dolayı oluşan atılma eşiğindeki

düşmeden dolayı idrarda glikoz görülmeye başlar.

32. Aşağıdaki grafiklerden hangisi, yirmi sekiz günlük

menstrüel siklustaki follikül stimüle edici hormonun

salınım paterni için en uygundur?

Cevap B

Normal bir menstrüel siklusta hormonların salınım

paternleri farklılık göstermektedir. Progestrenonun salınım

paterni daha önceki sınavların birinde soruldu. Bundan dolayı

diğer hormonlarında salınım paternlerinde özellikle hangi

günlerde en yüksek olduklarına dikkat etmekte fayda var. Burada;

FSH’nın salınım paterni için en uygun grafik B seçeneğinde

verilmiştir. Özellikle 14. günde en yüksek seviyede olması LH

ile karıştırılabilir. Ancak daha öncesinde 7.günde de belirgin bir

yükselme vardır.

Progesteron A seçeneğinde

FSH B seçeneğinde

Östrojen C seçeneğinde

LH D seçeneğinde verilmiştir.

33. Bir hastanın beslenme durumu hakkında bilgi sahibi olmak

için aşağıdaki proteinlerden hangisinin bakılması uygun

olur?

A) Albumin

B) Hemopeksin

C) Haptoglobin

D) Beta lipoprotein

E) İmmunoglobulin A

Cevap A

18 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Prealbumin, albumin, retinol bağlayıcı globulin, transferrin

hastanın beslenme durumunun gösteren başlıca proteinlerdir.

Aynı zamanda bu proteinler negatif faz reaktanlarındandır.

34. Aşağıdaki enzimlerden hangisinin eksikliği kanda amonyak

yükselmesine neden olur?

A) Karbamoil fosfat sentetaz II

B) Fenilalanin hidroksilaz

C) Sistationinaz

D) Tirozinaz

E) Argininosüksinaz

Cevap E

Üre sentezinde yer alan enzim eksiklikleri kanda amonyağın

yükselmesine neden olur. Fenilalanin hidroksilaz eksikliğinde

fenil ketonüri; tirozinaz eksikliğinde albinizm, sitationaz

eksikliğinde sistationinüri görülür. Karbamoil fosfat sentetaz II

pirimidin sentezinde yer alan bir enzimdir.

Üre siklusu defektleri

Hastalık Eksik enzim Klinik

N–asetil glutamat

eksikliği

Hiperammonemi, genel

amino asidüri,

Hiperammonemi

Tip l

Karbamoil P

sentaz l

NH3 artışı, konvulsiyon,

mental gerilik gözlenir.

Glutamin, alanin ve

aspartat artar.

Hiperammonemi

TipII (En sık)

Ornitin

transkarbamoilaz

NH3, glutamin, alanin ve

aspartat (idrar,kan ve BOS)

artar,

İdrar orotik asit artışı

Sitrullinemi Argininosüksinat

sentaz

Sitrullin artışı

Argininosuksinik

asidüri

Argininosüksinaz Argininosüksinat artışı,

Kolay kırılan topaklaşmış

saçlar (trikoreksis nodosa)

Hiperargininemi Arginaz Arginin artışı, sistinüri,

eritrosit arginaz seviyesi

düşük

35. Aşağıdakilerden hangisi tripeptit yapılıdır?

A) Anserin

B) Spermin

C) Melatonin

D) Tiroksin

E) Glutatyon

Cevap E

Anserin karnozinin metilasyonu sentezlenen bir beta alanil

dipeptitdir. Spermin bir poliamin olup metionin ve argininden

sentezlenir. Tiroksinin öncüsü tirozindir. Melatonin triptofandan

sentezlenir. Glutatyon, gama glutamat, sistein ve glisinden oluşan

bir tripeptitdir.

36. Glukagon hormonu, cAMP sentezini uyarmaktadır.

Aşağıdakilerden hangisinin aktivitesi bu yolla artmaktadır?

A) Asetil KoA karboksilaz

B) Hormon duyarlı lipaz

C) HMG KoA reduktaz

D) Hidroksi metil glutaril KoA redüktaz

E) Lipoprotein lipaz

Cevap B

Glukagon cAMP sentezini uyarır ve proteinlerin

fosforilasyonuna yol açar. Glukagon yağ yıkılımını, yağ yıkılımının

hız kısıtlayıcı enzimi olan hormon duyarlı lipazın fosforilasyonu

yolu ile gerçekleştirir. Kolesterol sentezini ve yağ asidi sentezini

inhibe eder. Karaciğerde glikojen fosforilazı aktifleyerek glikojen

yıkılımını arttırır.

37. İnsülin yetersizliğinde, aşağıdaki biyokimyasal olaylar veya

yollardan hangileri hızlanır?

A) Karaciğere glukoz transportu

B) Asetil KoA oksidasyonu

C) Glikoliz

D) Lipoliz

E) Yağ dokusuna glukoz ve amino asit transportu

Cevap D

İnsulin eksikliğinde glikojen ve yağ yıkılımı artar. İnsulin

kasa ve yağ dokusuna glukoz transportunu arttırır. Karaciğerde

glukozun oksidasyonu nu(glikoliz) ve asetil KoA oksidasyonunu

arttırır.

38. Akut miyokard infarktüsü tanısı almış bir hastada gelişen

karaciğer hücre hasarı tanısında hangi enzim yararlıdır?

A) Alanin aminotransferaz

B) Aspartat aminotransferaz

C) Laktat dehidrogenaz–I

D) CK–MB

E) Troponin

Cevap A

19DENEME SINAVI – 40

Alanin aminotransaminaz karaciğer hücre harabiyetini,

Aspartat aminotransferaz (AST) hem karaciğer hem de kas

hastalıklarında artar. LDH–I, kalp spesifik bir izoenzimdir.

Troponin kas harabiyetinde artar.

39. Tiroid hormon sentezinde hangi iyona kofaktör olarak

gereksinim vardır?

A) Kobalt

B) Selenyum

C) Lityum

D) Nikel

E) İyot

Cevap B

Minerallar, selenyum (se) Selenyum, selenoproteinlerinin

yapı taşıdır. En az 11 selenoprotein karakterize edilmiştir

Selenoproteinlerin bir grubu antioksidan özellik gösterir, tiroid

fonksiyonunun düzenlenmesine yardımcı olurlar ve bağışıklık

sistemi içerisinde rol oynarlar. T4–T3 dönüşümünde yer alan

5’ deiyodinaz enziminin kofaktörü selenyumdur. Selenyum

Eksikliği; Keshan sendromu, endemik bir kardiomiyopatidir.

En yaygın belirtileri baş dönmesi, iştah kaybı, bulantı, soğuğa

hassaslık, EKG bozuklukları, kardiyojenik şok, kalp büyümesi ve

sonunda kalp yetmezliğidir. Diğer bir eksiklik tablosu Kashin–

Beck hastalığı‘dır. Kıkırdak nekrozu olup, endemik osteoartrit

nedenidir.

40. Aşağıdaki pH değerlerinden hangisinde hemoglobinin

oksijen ile doygunluğu en azdır?

A) 11.6

B) 7.4

C) 8.2

D) 7.0

E) 4.8

Cevap E

Hb–O2, doygunluğu (satürasyonu), pH değişikliklerinden

etkilenir. pH azalması hemoglobinden oksijen açığa çıkmasını

kolaylaştırarak yani satürasyonu azaltır ve dissosiyasyon

eğrisini sağa kaydırır. pH azalaması ise oksijenin ayrılmasını

kolaylaştırıp doygunluğu azaltır. OksiHb’den O2’nin ayrılmasına

dissosiasyon denir. pO2:100 mmHg olduğunda Hb’nin %96–98’ı

doymuştur. Parsiyel O2 basıncı 40 mmHg olduğunda ise oksi

Hb komponentlerine ayrılır. p50 değeri: Hemoglobinin taşıdığı

oksijenin %50 ‘sini bıraktığı oksijen basıncıdır. Miyoglobin için 1

mmHg, hemoglobin için 26 mmHg’dir. Hb–O2 dissosiasyon eğrisi

sigmoid özellik göstermektedir. Sigmoid özellik hemoglobin ‘deki

kooperatif etkiden kaynaklanır. Oksijen dissosiasyon eğrisi sola

veya sağa kayar. Sola kayma affiniteyi arttırırken,sağa kayma

affiniteyi azaltır.

Tablo. Hemoglobinin oksijene affinitesini etkileyen faktörler

Sağa kaydıran faktörler Sola kaydıran durumlar

− pH azalması − pO2 azalması, − pCO2 artışı, − Temparatür artışı, − 2,3 Bifosfogliserat artışı

− pH artışı, − pO2 artışı, − p CO2 azalması.− 2,3 Bifosfogliserat

azalması, − HbF artışı,− CO artışı

41. Aşağıdakilerden hangisi kemik yapımını belirlemede

kullanılan biyokimyasal belirteçlerden biridir?

A) Asit fosfataz

B) Osteokalsin

C) Telopeptitler

D) Hidroksilizin

E) Hidroksiprolin

Cevap B

Osteoklastik aktivite asit fosfataz ile gözlenir. Hidroksil izin,

hidroksi prolin ve telopeptitler kollajen yıkım ürünleridir. Kemikte

tip I kollajen bulunur. Alkali fosfataz ve osteokalsin kemik yapım

belirteçleridir.

42. Aşağıdaki durumlardan hangisinde dışkıda dışkı pigmenti

bulunmaz?

A) Gilbert sendromu

B) Yenidoğan sarılığı

C) Dubin– Johnson Sendromu

D) Hemolitik anemi

E) Yanlış kan transfüzyonu

Cevap C

Hemolitik ikterler: Kan uyumsuzlukları, yanlış kan

transfüzyonları, infeksiyonlar, ilaçlar (rifamisin, sulfanamid,

salisilat gibi), hemolitik anemiler, pernizyöz anemi, talessemi,

Glukoz 6P dehidrogenaz eksikliğinde görülen bulgulardır.

Serumda indirekt bilirubin artar, idrarda urobilinojen artar,

İdrarda bilirubin yoktur.Dışkıda urobilinojen artar

20 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Hepatik ikterlerde: Akut ve kronik karaciğer enfeksiyonları,

hepatit, siroz da görülen bulgulardır. Bilirubinin karaciğere

girişinde ki bozukluğa (Gilbert ) veya karaciğer içi safra yolları

tıkanıklığına bağlı olabilir. Serumda her iki bilirubin artar.İdrarda

urobilinojen azalır, idrarda bilirubin bulunur.Dışkıda urobilinojen

azalır.

Crigler Najar ve yeni doğanın fizyolojik sarılığında serumda

indirekt bilirubin artar

Kolestatik ikterlerde; Serumda direkt bilirubin artar.

İdrarda urobilinojen yoktur. İdrarda bilirubin bulunur. Dışkıda

urobilinojen yoktur (renksiz gaita)

Bilirubinin safra yollarına atılım defekti: Taş, tümör, parazit

gibi olaylar bu tip bir sarılığa yol açar.

Dubin– Johnson ve Rotor sendromları bilirubinin intrahepatik

safra yolları atılım defektidir.

43. Folik asit eksikliği olan hastaların plazmasında

aşağıdakilerden hangisinde yükselme gözlenir?

A) Molanik asit

B) Sistein

C) Homosistein

D) Arginin

E) Aspartat

Cevap C

Folik asit

• Pürin çekirdeğindeki 2 ve 8. C’ları verir (N10–formil THF

ve N10–metenil THF)

• Bakteriyel protein sentezinin başlangıç kompleksinde yer

alan N–formil metionin oluşumu (N10 –formil THF)

• Glisin– Serin dönüşümü ( N5–metil THF)

• Homosistein– Metionin dönüşümü (N5– metil THF)

• Urasil– Timin dönüşümü

• Metionin aracılı kolin oluşumu

• Histidin metabolizmasında yer alır.

Folik asit eksikliği

• Nütrisyonel: Keçi sütüne dayalı beslenme, alkolizm, kronik

hastalıklar, prematurite, yaşlılık, hemodiyaliz

• Gereksinim artışı: Gebelik, hipertiroidizm, hemolitik

anemi, laktasyon, neoplazi

• Malabsorbsiyon

• Folik asit antagonistlerin kullanımı: Dihidrofolat redüktaz

inhibitörlerinin alınması (metotreksat). Folik asit, DNA

sentezinde kullanılan deoksi timidilat (d–TMP) sentezinde

yer alır. Folat redüktaz inhibitörleri örneğin metotreksat,

d –TMP ‘ın oluşumunu sınırlar.

• Folik asit eksikliğinde homosistein ve formomino

glutamate artar.

44. Pıhtılaşma faktörlerinden hangisi plazmanın tiyol bağımlı

transglutaminazıdır?

A) Faktör I

B) Faktör XIII

C) Faktör II

D) Faktör VIII

E) Faktör V

Cevap B

Faktör I – Fibrinojendir. Trombin ile fibrini oluşturur.

Faktör II – Bir çeşit zimojen olup sentezi K vitaminine bağlıdır.

Trombinin öncüsüdür.

Faktör V ortak yolda ve VIII ise intrensek yolda yer alan

kofaktördür.

Faktör XIII ise tiyol bağımlı transglutaminaz olup aktif formu

fibrinde çapraz bağların oluşumunda yer alır. Çapraz bağların

oluşumuna katılan amino asitler lizin ve glutamindir.

45. Aşağıdaki lipitlerden hangisi hücre membranında en fazla

miktarda bulunur?

A) Kolesterol

B) Fosfotidilkolin

C) Fosfotidilserin

D) Triaçilgliserol

E) Ester Kolesterol

Cevap B

Çıkmış TUS soruları her zaman çıkmaya adaydır. Bilinmeli.

Membranda en fazla lipidler bulunmaktadır. Pek çok farklı

lipid sınıfı membranda bulunabilir. Bunlardan fosfolipidler,

glikosfingolipidler ve kolesterol özellikle önemlidir. Fakat, ester kolesterol (kolesterol depo şekli) ve triaçilgliserol (enerjinin

depo formu) saf hidrofobik oldukları için membranda asla

bulunamaz.

Membranda en çok lipitler, lipitlerden fosfolipitler,

fosfolipitlerden ise en çok fosfotidilkolin bulunur.

21DENEME SINAVI – 40

46. Aşağıdaki GLUT tiplerinden hangisi ince barsakta primer

fruktoz alımından sorumludur?

A) GLUT1

B) GLUT2

C) GLUT3

D) GLUT4

E) GLUT5

Cevap E

Fruktoz’un hücreye alımı sorulabilir.

Hücrelere glukoz girişi kolaylaştırılmış difüzyonla olmaktadır.

Kolaylaştırılmış difüzyon için membranda bulunan glukoz

transporter’lar adı verilen GLUT’lar kullanılmaktadır. Farklı

dokularda farklı GLUT’lar bulunmaktadır.

GLUT Doku Özellik

GLUT 1 Eritrosit Bazal glukoz alımı

GLUT 2 KC, pankreas, ince

barsak

Vmax, Km yüksek

GLUT 3 Beyin Km düşük, afinitesi yüksek

GLUT 4 Kas, yağ dokusu, kalp Insülin ile regüle olan

GLUT 5 Ince barsak Primer fruktoz alımı

GLUT 7 KC Endoplazmik

Retikulum

Hücre içi

GLUT 8 Testis

SGLT 1 İnce barsak epitel

hücreleri Koroid

pleksus hücreleri

Böbrek tübul

hücreleri

Na ile birlikte glukoz

taşınımı

47. Glikolizin ilk hız kısıtlayıcı basamağı olan hekzokinaz enzimi

glukoz’a fosfat transfer etmektedir.

Hekzokinaz enzimi hangi enzim sınıfına dahildir?

A) Transferaz

B) Liyaz

C) Ligaz

D) Hidrolaz

E) Nükleaz

Cevap A

Beklenen TUS sorusu. Dikkat!

Glikolizin ilk basamağında, glukoz hücreye girdiği anda,

hekzokinaz veya glukokinaz enzimleri tarafından altıncı

karbonundan irriversbl olarak fosforillenir. Enerji kaynağı

olarak ATP kullanılır. ATP’den koparılan fosfat glukozun altıncı

karbonuna transfer edilir. Glukokinaz ve Hekzokinaz transferaz

sınıfı enzimlerdir. Kofaktör olarak Mg kullanılır. Reaksiyon geri

dönüşümsüzdür (irriversbl).

48. Glikoprotein yapısında kullanılmayan şeker

aşağıdakilerden hangisidir?

A) UDP Glukoz

B) UDP Fukoz

C) UDP Fruktoz

D) UDP Galaktoz

E) CMP NANA

Cevap C

Dikkat! Seçeneklerin hepsi UDP şeker, bir tek CMP farklı. Ama

dikkat Cevap UDP Fruktoz. İstisna şeker. TUS, bu formatı kullanır.

Farklı olduğu için Cevap olmayabilir.

Glikoprotein yapısındaki şeker grupları için kaynak,

aktiflenmiş nükleotid şekerlerdir. Genelde bu iş için kullanılan

nükleotid ise UDP’dir. Nadiren GDP ve CMP kullanılabilir.

Glikoprotein Yapısındaki Bazı Şekerler

UDP Glukoz UDP Galaktoz UDP N–asetilglukozamin

GDP Mannoz

UDP Ksiloz GDP Fukoz UDP N–asetilgalaktozamin

CMP NANA

49. Aşağıdaki yağ sentezi enzimlerinden hangisi NADPH

kullanır?

A) Asetil coA karboksilaz

B) Enoil Redüktaz

C) Tiyoesteraz

D) ACP

E) Asetil açiltransferaz

Cevap B

Benzer soru TUS’ta soruldu. Yağ sentezi konusundan

beklenen soru.

Asetil coA sitoplazmada asetil coA karboksilaz ile malonil

coA’ya çevrilir. Bu basamak yağ asidi sentezinin hız kısıtlayıcı

basamağıdır. Reaksiyonda kofaktör olarak biotin, ATP ve

bikarbonattan gelen CO2 kullanılır.

Daha sonra malonil coA yağ asidi sentaz kompleksi ile

reaksiyonlar devam eder. Sonuçta palmitat sentezlenir.

Yağ asidi sentaz kompleksine ait 2 basamakta NADPH

kullanılır. Bunlar;

– Enoil Redüktaz

– β–ketoaçil redüktaz

22 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

50. Ezetimib barsakta kolesterol absorbsiyonunu hangi protein

üzerinden engeller?

A) Lamin

B) Niemann Pick C Like Protein

C) Anneksin

D) Laminin

E) Lipokortin

Cevap B

Zor soru. TUS’ta çıkabilir.

Ezetimib kolesterol absorbsiyonunu Niemann Pick C–like 1

Protein üzerinden inhibe eder.

51. Safra asidi sentezinin düzenleyici enzimi aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Asetil coA Karboksilaz

B) HMG coA Redüktaz

C) HMG coA Liyaz

C) HMG coA Sentaz

E) 7–a Hidroksikaz

Cevap E

Düzenleyici enzimler her zaman potasiyel TUS sorusudur.

Safra asitleri karaciğerde kolesterolden sentezlenen 24

karbonlu steroid bileşiklerdir. Karaciğerde sentezlenen bu safra

asitlerine primer safra asitleri (kolik asit, kenodeoskikolik

asit) denir. Safra asitlerinin sentezinde hız kısıtlayıcı basamak

mikrozomal (sitokrom p450) bir enzim olan 7–α hidroksilaz tarafından katalizlenir. Bu basamakta H, O2, NADPH ve C

vitamini kullanılır. Daha sonra bir reaksiyon daha gerçekleşir ve

primer safra asitleri (kolik asit, kenodeoskikolik asit) oluşur.

52. Aşağıdaki enzimlerden hangisi pürin sentezinde görev

almaz?

A) PRPP sentaz

B) Karbamoil fosfat sentetaz II

C) Glutamin PRPP amidotransferaz

D) Formilglisinamid sentaz

E) Aminoimidazol ribotid sentaz

Cevap B

Zor gibi görünen ama düzenleyici enzimlerin bilinmesiyle

yapılabilecek soru.

Pürin sentezinin düzenleyici enzimi; Glutamin PRPP

amidotransferaz

Pirimidin sentezinin düzenleyici enzimi; Karbamoil fosfat

sentetaz II

Dolayısıyla pirimidin sentezinin ana enzimi pürin sentezinde

görev almaz.

53. Hücrenin hayat döngüsünün hangi fazında DNA

replikasyonu meydana gelir?

A) G0

B) G1

C) S

D) G2

E) M

Cevap C

Basit soru.

Ökaryotik hücre döngüsü G1,S,G2,M evrelerinden oluşur.

Mitozdan hemen sonra hücre bölünebilen bir hücreyse, G1

adı verilen DNA sentezinin olmadığı evreye girer. G1’i DNA’nın

sentezlendiği S fazı izler. Ökaryotlarda replikasyon aynı anda

bir çok noktadan başlar. S fazının sonunda, hücrenin DNA

içeriği 2 katına çıkar ve hücre G2 fazına girer. G2 fazında DNA

tamiri gerçekleşir, bu fazda RNA ve protein sentezi devam eder

fakat DNA sentezi olmaz. G2 her kromozomun kondanse olup

mikroskop altında görünebilir hale geldiği mitoz (M) ile sonlanır.

54. RNA sentezinin başladığı DNA bölgesine ne ad verilir?

A) Ekzon

B) İntron

C) Poli A

D) Promotor

E) Ori

Cevap D

Çıkmış TUS sorusu tekrar gelebilir.

RNA sentezi DNA’nın herhangi bir yerinden başlayamaz.

Aksine, RNA polimeraz enzimi transkripsiyonu yönlendiren

promotor denilen bölgeye bağlanır.

Promotor bölgeler, genin başlama bölgesinin önünde veya

arkasında bulunabilen özel dizilerdir. RNA polimeraz bu dizileri

(promotor) tanıyarak bağlanır. DNA sentezinde olduğu gibi kalıp

3’–5’ yönünde okunur ve sentez 5’–3’ yönünde gerçekleşir.

23DENEME SINAVI – 40

55. Çocukluğunda damda uyurken düşme hikayesi olan ve

üç defa menenjit geçiren 24 yaşındaki bir erkek hastanın

BOS’unda mum alevi şeklinde gram pozitif diplokoklar

görülüyor.

Aşağıdakileren hangisi bu bakteriye ait özelliklerden biri

değildir?

A) Safrada erimesi

B) Kapsül şişme reaksiyonu pozitif olması

C) Alfa hemoliz yapması

D) Optokin diskine duyarlı olması

E) Beta laktamaz üretmesi

Cevap E

Pnömokoklar beta laktamaz üretemez ve bu enzimin tayini

gereksizdir. Pnömokoklarda penisilin direncinin varlığını tesbit

etmek için oksasilin diski kulanılmaktadır. Antibiyogramda

oksasiline yüksek derecede dirençli olduğu tesbit edilen

pnömokok, antibiyogramda duyarlı bile görünse betalaktamaz

inhibitörlü kombinasyonlar dahil tüm penisilinlere dirençlidir.

Optokin duyarlılık testi, kapsül şişme reaksiyonu, alfa hemoliz

yapması ve Gram pozitif kapsüllü diplokok boyanma özellikleri

tanıda önemlidir.

Optokin testi

56. Aşağıdakilerden hangisi Vankomisine dirençli enterokok

enfeksiyonlarında kullanılabilir?

A) Seftazidim

B) Linezolid

C) İmipenem

D) Aztreonam

E) Siprofloksasin

Cevap B

Vankomisine dirençli enterokok (VRE) enfeksiyonlarının

tedavisinde kullanılabilecek ilaçlar kinupristin–dalfopristin,

linezolid ve tigesiklindir.

Kinupristin–dalfopristin 50 S ribozoma bağlanarak peptid

zincirinin prematür salınmasına neden olarak protein sentezini

engeller. Bu ilaç E. faecalis’e etkisizdir.

Linezolid 50S ve 30S ribozomun birbirlerine bağlanmalarını

engelleyerek protein sentezini inhibe eder. Buna benzer

etki mekanizması olan başka bir ilaç yoktur. Streptokok ve

stafilokoklara da etkilidir. Özellikle yumuşak dokulara geçişi

yüksektir.

Tigesiklin, minosiklinden türetilen glisiklin grubunun tek

üyesidir. 30s ribozoma bağlanarak tRNA’nın 30S ribozoma

tutunmasını engeller.

Daptomisin, Ramoplanin ve 5.kuşak sefalosporinlerde

endikasyonları dahilinde vankomisine dirençli enterokoklarda

kullanılabilir.

57. Aşağıdaki antibiyotiklerden hangisinin Gram negatif

bakterilere etkisinin olması beklenmez?

A) Sefuroksim

B) Penisilin G

C) Temosilin

D) Teikoplanin

E) Doksisiklin

Cevap D

Glikopeptid antibiyotikler (vankomisin ve teikoplanin) Gram

negatif bakterilerin porlarından geçemezler. Bu nedenle sadece

Gram pozitif bakteri enfeksiyonlarında kullanılırlar. Penisilin

G esas olarak Gram pozitif bakterilere etkili olmakla beraber,

menengokok ve gonokok gibi Gram negatif koklara da etkilidir.

Temosilin Gram negatiflerin betalaktamazlarına dayanıklı tek

penisilinaza dayanıklı penisilindir.

58. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde aminoglikozid

kullanımı kontrendikedir?

A) Tetanoz

B) Gazlı gangren

C) BotuIizm

D) Şarbon

E) Nekrotizan fasit

Cevap C

Aminoglikozidler noromüsküler blokaja neden oldukları için

botulizm, myastenia gravis, Guillan–Barre ve Eaton–Lambert

sendromunda kullanılamazlar. IV yoldan hızla verilmemelidirler,

aksi takdirde solunum kaslarının durmasına bağlı ölüm

görülebilir.

24 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

59. Aşağıdakilerden hangisi Şarbon toksinin hedef hücreye

tutunarak hücre içine alınmasını sağlar?

A) Ödem faktörü

B) Letal faktör

C) Koruyucu antijen

D) Elastaz

E) Eritrojenik toksin

Cevap C

Şarbon ekzotoksini A ve B kısmından oluşan diğer

toksinlerden farklı olarak üç parçası vardır:

1. Ödem faktörü (EF): Adenilat siklaz yapısındadır.

Sitoplazmada kalmodulin etkisiyle aktifleşip,

ATP’yi cAMP’ye çevirir. cAMP memeli hücrelerinde

aşırı sekresyona, ödeme ve nötrofillerin fagositoz

yeteneklerinin bozulmasına neden olur. Ayrıca

makrofajlardan IL–6 ve TNF salınmasını engeller.

(Ekzotoksinlerin A kısmına eş değer)

2. Öldürücü faktör (LF): Sıçanlar için öldürücüdür.

İnsanda hücre üremesini inhibe eden bir proteazdır.

Hücreler arası sinyallerin iletimini engeller,

Makrofajlardan TNF ve IL–1 salınmasını uyarır.

3. Koruyucu antijen (PA): Konak hücre membranına

bağlanıp, EF’nin sitoplazmaya geçişine imkan sağlar.

(Ekzotoksinlerin B kısmına eşdeğer). Antijeniktir, aşı

yapımında kullanılır. Koruyucu antijene karşı üretilen

antikorlar kişiyi hastalıktan korur.

Hem ödem faktörünün hem de öldürücü faktörün biyolojik

etki göstermesi için mutlaka koruyucu antijenle birlikte

bulunmaları gerekir. Tek başlarına hiçbir etkileri yoktur.

60. Aşağıdaki bakterilerden hangisinin hareketi aksiyel

filamanladır?

A) Mycobacterium tuberculosis

B) Proteus vulgaris

C) Leptospira interrogans

D) Klebsiella pneumoniae

E) Vibrio cholerae

Cevap C

Spiroketler (Treponema, Leptospira ve Borrelia) aksiyel

filamanla hipertonik ortamlarda bile hareket edebilirler.

Mycobacterium Shigella ve Klebsiella hareketsiz bakterilerdir.

Proteus hareketli bir bakteri olup besiyerinde buğu, buhar, dalga

veya sıvanma şeklinde yayılır. Listeria takla atma hareketi yapar.

Kolera basili ise ok, kurşun veya sinek gibi çok hızlı hareket eder.

61. Diz protezi yapılan bir hasta 7 gün sonra ortopedi

polikliniğine kötü kokulu akıntı şikayetiyle başvuruyor.

Akıntıdan yapılan kültürde aerop şartlarda üreme olmuyor.

Tiyoglikolatlı sıvı besiyerinden pasaj yapılıp anaerop şartlarda

inkübe edildiğinde gram pozitif basil ürediği görülüyor.

En olası etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Actinomyces israeli

B) Propionibacterium acnes

C) Bacterioides fragilis

D) Peptostreptococcus

E) Prevotella melaninogenica

Cevap B

Yabancı cisimde en sık enfeksiyon yapan bakteri

Staphylococcus epidermidis, en sık anaerop bakteri ise

Propionibacterium acnes’tir. Yabancı cisimde en sık enfeksiyon

yapan aside dirençli etken ise Mycobacterium chelonei’dir.

Soruda anaerop Gram pozitif bakteri soruluduğu için Cevap

Propionibacterium acnes’tir.

62. Brusellozda nadir görülmesine rağmen, en sık ölüm sebebi

olan komplikasyon hangisidir?

A) Endokardit

B) Menenjit

C) Ensefalit

D) Sepsis

E) Pnömoni

Cevap A

En sık komplikasyon osteomiyelittir. En sık sakroileit ve ikinci

sıklıkla vertebral spondilit görülür. L4–L5 vertebralarda karga

gagası görüntüsüne ve pedro pons arazına neden olur.

Pedro Pons belirtisi

Bruselloz tedavi edilmediğinde bile genellikle ölüme neden

olmaz. Ancak endokardit geliştiğinde ölümle sonuçlanır. En sık

ölüm nedeni endokardittir.

25DENEME SINAVI – 40

Brusellozda görülen diğer komplikasyonlar kolit,

granülomatoz hepatit, kolesistit, menenjit, ensefalit, plevral

efüzyon, böbrek tutulumu, orşit, epididimit, cilt tutulumu (makül,

papül, peteşi, purpura, eritema nodosum) ve splenomegaliye

bağlı anemi, lökopeni ve trombositopenidir.

63. Nontifoidal Salmonella bakterilerinin en sık neden olduğu

klinik tablo aşağıdakilerden hangisidir?

A) Pyelonefrit

B) Gastroenterit

C) Endokardit

D) Osteomyelit

E) Menenjit

Cevap B

Gastroenterit Nontifoidal Salmonella’ların en sık görülen

formudur. En sık etken S. typhimurium ve S. enteritidis’tir. En sık

bulaş kaynağı özellikle tavuklar başta olmak üzere hayvanlardır

(köpek, kaplumbağa, yılan, kertenkele, iguana vs). Hastalık CD4

sayısı düşük AIDS’lilerde daha sık ve daha ağır seyretmekte,

metastatik apselere neden olmaktadır.

Dışkıda bakteri atılma süresini uzatacağından erişkin

hastaların gastroenteritlerinde antibiyotik verilmemelidir. Ancak

çocuklarda, yaşlılarda (ateroskleroz plaklarında apselere neden

olur), protez kapağı olanlarda ve bağışıklık sistemi baskılanmış

hastalarda antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır.

64. Kanlı agara düz bir hat boyunca β–hemoliz yapan

Staphylococcus aureus ve arkasından bu hatta dik olarak test

edilen bir Streptokok türü ekilmektedir. Normal atmosferde

inkübasyon sonrasında her iki çizginin kesiştiği bölgede

test edilen bakteriye doğru ok şeklinde hemoliz artışı

izlenmektedir.

Test edilen Streptokok türü aşağıdakilerden hangisidir?

A) S. bovis

B) S. pyogenes

C) S. pneumoniae

D) S. Anginosus

E) S. agalactiae

Cevap E

Streptococcus agalactia Hippuratı hidrolize eder, basitrasin

ve kotrimoksazole dirençlidir. CAMP testi pozitiftir. Bu teste S.

aureus’un hemolizi, Streptococcus agalactia tarafından artırılır.

CAMP testi

CAMP testi pozitif bakteriler

•B grubu streptokok

•Listeria

65. İnfluenza virüsüyle ilgili hangi eşleşme yanlıştır?

A) Hemaglütinin – Hücreye tutunma

B) Nöraminidaz – Hücreden atılma

C) Segmentli RNA – Mutasyon

D) Füzyon proteini – Çok çekirdekli dev hücre oluşumu

E) M2 proteini – Kapsitten soyunma

Cevap D

Hemaglütinin influenza virüsün hücreye tutunmasını,

nöraminidaz ise hücre içindeki virüsün dışarıya salınmasını

sağlar. Nöraminidaz ayrıca mukusu parçalayarak virüsün epitel

hücresine ulaşmasını da sağlar. RNa segmentli olup burada

oluşan mutasyonlarla yeni antijenik tipler oluşur. M2 proteini

kapsitten soyunmayı sağlar ve Amantadin ve Rimantadin’in

hedefidir. Füzyon proteini ortomiksovirüslerde yoktur.

66. Kronik Hepatit C tedavisi alarak viral yükü negatif olan 40

yaşındaki immün sistemi normal bir kişide, akut Hepatit B

enfeksiyonunun varlığını aşağıdaki serolojik sonuçlardan

hangisi gösterir?

HBsAg anti– HBcIgM anti– HBs Anti HCV HCVRNA

A) + + – + –

B) – – + – +

C) + + – – +

D) + – – – –

E) – – – + –

Cevap A

26 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Akut Hepatit B’yi gösteren marker AntiHBcIgM’dir. Kronik

Hepatit C’de başarılı tedavi sonrası HCVRNA negatifleşir. AntiHCV

ömür boyu pozitif kalır.

67. Çocuklarda ikinci sıklıkta gastroenterit etkeni olan ve aynı

zamanda her yaş grubunda görülebilen, gastroenterit,

konjunktivit ve solunum yolu hastalıkları gibi çeşitli

klinik tablolara neden olan DNA virusu aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Adenovirus

B) İnsan Boca virusu

C) İnsan Metapneumovirus

D) İnsan Papilloma virusu

E) Herpes simpleks virus

Cevap A

Adenovirüsler adından da anlaşılabileceği gibi adenoid

dokuda latent kalabilen virüslerdir. Bu ailedeki virüsler

faringokonjunktival ateş, pnömoni, menenjit, ensefalit,

keratokonjunktivit, yüzme havuzu konjunktiviti, hemorajik sistit

gibi bir çok hastalığa neden olabilmektedir.

68. Aşağıdaki antifungal ilaçlardan hangisi mantar hücresinde

RNA üzerinde etkilidir?

A) Ekinokandinler

B) Flukonazol

C) Nistatin

D) Amfoterisin B

E) Flusitozin

Cevap E

Flusitozin (5 fluorositozin, 5–FS) mantar hücresinde 5–

fluorourasile dönüşür. Bu madde hem hatalı RNA sentezine

neden olur, hem de DNA sentezini engeller. BOS’a en yüksek

oranda geçen antifungal flusitozindir. Kolay direnç geliştiği için

tek başına kullanılmaz.

Ekinokandinler mantar hücre duvarındaki kitin sentezi

için gerekli olan beta glukan formasyonunu önler. Bu ilaçlar

(1,3)–beta–D glukan sentetaz enzimini inhibe ederler. Candida

cinsine fungisidal, Aspergillus cinsine bazı türler dışında ise

fungostatik etkilidirler. Amfoterisin B’ye dirençli aspergilloz

vakalarında kullanılırlar. Hücre duvarına etkili olduğu için,

hücre zarına etki eden ilaçlarla yani amfoterisin ve azollerle

çarpraz direnç görülmez. Mucor ve Cryptococcus neoformans’a

etkili değildirler.

Azoller ergosterol sentezini inhibe ederler. Sitokrom 450

ile etkileşime girerek lanosterolden ergosterol sentezleyen

lanosterol demetilaz enzimini inhibe ederler.

Amfoterisin B gibi poliyenler fungusidal ajanlar olup hücre

zarındaki ergosterole irreversibl olarak tutunurlar ve hücre zarını

yırtarlar. Hücre zarında oluşan aköz kanallardan Na, K ve Ca gibi

katyonlar hücre dışına çıkar. Dermatofitlere etkisizidirler. Bu

ilaçlar insan hücre zarında bulunan kolesterole de tutunarak

toksik etki gösterirler. Ateş, titreme, bulantı gibi yan etkiler

görülebilir.

Nistatin ise topikal kullanılan polyendir. Bu ilaç sistemik

yoldan kullanılamayacak kadar toksiktir.

69. Onikomikoz tanısıyla tedavi başlanan hastada lezyondan

yapılan kültürde aşağıdakilerden hangisinin üremesi

beklenmez?

A) Trichophyton rubrum

B) Trichophyton mentagrophytes

C) Epidermophyton floccosum

D) Microsporum canis

E) Trichophyton verrucosum

Cevap D

Deriyi enfekte eden mantarlar dermatofitler ve Candida

olarak ikiye ayrılırlar.

Dermatofitlerin Epidermophyton, Trichophyton ve

Microsporum olmak üzere üç cinsi olup bunlar sadece keratinize

dokuları enfekte ederler. Tırnağı tutan dermatofitler, Tricophyton

ve Epidermophyton türleridir.Microsporum türleri tırnağı tutmaz

ve kültürde üremesi beklenmez.

70. Aşağıdaki mikoz etkenlerinin hangisinde rozet şeklinde

mikrokonidiler görülür?

A) Aspergillus

B) Mucor

C) Rhizopus

D) Blastomyces

E) Sporothrix

Cevap E

Aspergillus hifleri birbirine paralel duvarlı, düzenli ve

septalıdır. Dikotom dallanma gösterir. Sporları ışınsal uzantılıdır.

Hifler damara ve dokuya invaze olabilir. Mucor, Rhizopus

Absidia ve Cunnighamella’nın hifleri birbirine paralel olmayan,

düzensiz ve septasızdır. 90 C açıyla dallanır. Damar invazyonu

27DENEME SINAVI – 40

Aspergillus›tan daha şiddetlidir. Sporları kese içindedir

(sporanjiospor).

Blastomyces diğer sistemik mantarlar gibi hem

mikrokonidilerinin inhalasyonu ile hem de farklı olarak köpek

ısırması ile bulaşır.

Sprothrix ise diken batması ile bulaşan dimorfik mantardır.

En çok lenfokütanöz formu görülür. Deride ülserasyonlar ve cilt

altında kızarık lastik kıvamında ağrısız nodüllere neden olur.

Dokuda Puro şeklinde maya hücreleri ve asteroid cisimcik/er/

görülür. Kültürde çiçek demeti (kasımpatı, rozet) şeklinde hifleri

görülür. Tedavide oral Kİ damla kullanılır.

71. Aşağıdakilerden hangisi CD21’e ait özellikler arasında

sayılmaz?

A) T lenfositlerin yüzeyinde bulunur

B) Antikor üretiminin güçlenmesinde görev alır

C) EBV’nin hücreye tutunma yeridir

D) C3b’nin tutunma yeridir

E) B lenfositlerin yüzeyinde bulunur

Cevap A

CD19,20 ve 21 sadece B lenfositlerde bulunur. Başka hiçbir

hücrede bulunmaz. CD21 C3b’nin tutunma yeri olup eski adı (CR.–

2) bu tutunma B lenfositlerin antikor yapımını güçlendirir. CD21

aynı zamanda EBV için de reseptördür.

72. Aşağıdakilerden hangisi septik şokta antiinflamatuvar

olarak etki eder?

A) TNF alfa

B) TNF beta

C) TGF beta

D) IL–1

E) IL–6

Cevap C

Septik şokta proinflamatuar etkili sitokinler TNFalfa, IL–1,

IL–8, antiinflamatuvar etkililer ise IL–4, IL–10, IL–13 ve TGF–beta

‘dır.

73. Komplemanın düzenlenmesinde rol oynayan bozunma

hızlandırıcı faktör eksikliğinde aşağıdaki hastalıklardan

hangisinin gelişmesi beklenir?

A) Herediter anjionörotik ödem,

B) HÜS

C) Paroksismal nokturnal hemoglobinüri

D) Neissseria enfeksiyonları

E) Pyojenik enfeksiyonlar

Cevap C

Bozunma hızlandırıcı faktör normalde hücre yüzeylerinde

bulunan bu faktör komplemanın aşırı aktivasyonunu engeller.

Eksikliğinde kompleman aşırı aktive olarak eritrositlerde

hemolize neden olur. (Paroksismal nokturnal hemoglobinüri)

74. Aşağıda Sıtma etkenlerinden hangisi(ler)nin hastalığında

hipnozoit vardır?

I. P. falciparum

II. P. malariae

III. P. vivax

IV. P. ovale

A) Yalnız I

B) I ve II

C) I ve III

D) II ve III

E) III ve IV

Cevap E

Günümüzde her yıl 300–350 milyon kişinin sıtmaya

yakalanmakta ve yine her yıl 2 milyon insan sıtmadan ölmektedir.

P.ovale ve vivax sıtmasında karaciğerde saklanan sıtma formuna

hipnozoit denilir. Hipnozoitler relapstan sorumludur.

75. Diphyllobothrium latum hakkında verilen bilgilerden

hangisi doğru değildir?

A) Diphyllobothrium latum insanlara larva içeren balıkların

çiğ olarak yenmesi sonucu bulaşır.

B) Diphyllobothrium latum yumurtaları insan dışkısı ile dış

ortama atılır.

C) Tatlı suda, yumurta içinde erginleşen hareketli korasidyum

larvalar yumurtadan ayrılır.

D) Yumurtaları Enterobius yumurtaları içinde taşınır.

E) Balıkların çiğ olarak yenmesi sonucunda da insan

infeksiyonu gelişir.

Cevap D

28 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

D.latum B12 eksikliğine neden olan bir anemiye neden olur.

Çiğ balık yemekle bulaşır. Dientamoeba fragilis’in kisti yoktur

ve Enterobius vermicularis yumurtaları ile bulaşır. D.latum,

E.vermicularis yumurtaları ile taşınamaz.

76. Leishmaniaziste parazitin promastigot şekli aşağıdakilerin

hangisinde bulunur?

A) Anofel

B) Makrofaj

C) Kültür

D) Kan

E) Deri lezyonu

Cevap C

Hastalık tatarcığın hasta insanı ısırması ile tatarcığa bulaşan

etken tatarcıkta promastigot haline dönüşür. Bu tatarcığın

soktuğu yeni insanda ise bulaştırdığı promastigotlar dokularda

amastigota dönüşür. Tanı, kemik iliği ya da kanda makrofajlar

içinde amastigotların ya da kültür ile NNN besiyerinde

promastigotların gösterilmesi olur.

77. Gebelikte uterusun büyümesi aşağıdaki hücresel

adaptasyon mekanizmalarından hangisininin bir örneğidir?

A) Hiperplazi ve hipertrofi

B) Hiperplazi

C) Hipertrofi

D) Metaplazi

E) Atrofi

Cevap A

Gebelikte uterusun büyümesi düz kas hücrelerinin hem

hiperplazisi, hem de hipertrofisi ile gerçekleşir.

78. Endometriyumda menstrüel siklus kanaması öncesinde,

hücrelerde görülen patolojik değişiklik aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Apoptozis

B) Heterofagositoz

C) Atrofi

D) Koagülasyon nekrozu

E) Likefaksiyon nekrozu

Cevap A

Apopitoz, hücre ölümünün nekroz dışındaki nedenidir.

Fizyolojik ve patolojik süreçlerde oluşabilir.

a– Embriyogenez sırasında implantasyon, organogenez ve

gelişimsel involüsyon olaylarında izlenen programlanmış

hücre ölümü.

b– Erişkinlerde hormonal uyarı azalması ile oluşabilir

(Endometriumun menstrüel siklusu, emzirme sonrası

meme ve kastrasyon sonrası prostat atrofisi).

c– Prolifere hücre popülasyonlarından hücre ayıklanması

(Barsak kriptleri ).

d– Tümör hücrelerinin ölümü ( sıklıkla tümör regresyonu

sürecinde ).

e– Akut inflamasyon sürecinde nötrofillerin ölümü, immün

sistem hücrelerinin ölümü, timusda otoreaktif T

hücrelerinin ölümü ve foliküllerde B hücrelerinin ölümü.

f– Virüs ile enfekte olmuş veya neoplastik değişime uğramış

hücrelerin sitotoksik T hücreleri tarafından apopitoz

ile öldürülmesi. ( viral hepatitde oluşan Councilman

cisimleri).

g– Düşük dozda ısı, radyasyon, sitotoksik ilaçlar ve hipoksi gibi

farklı etkenler etkisi ile gerçekleşen hücre ölümü apopitoz

ile gerçekleşirken; yüksek dozda hücre ölümü ise nekroz

ile gerçekleşir.

Apopitozda üç ayrı mekanizma işlemektedir. Bir yandan

endonükleazlar ile kromatin parçalanırken diğer yandan sitozolik

proteazlar sitoplazmayı bozmakta ve aynı zamanda hücre iskeleti

yıkılmaktadır.

79. Granulamatöz inflamasyon gelişiminde CD4 T lenfositinin

TH 1 yönünde diferansiasyonu için özellikle makrofajlar

tarafından salınan sitokin aşağıdakilerden hangisidir?

A) IL2

B) IL4

C) IL5

D) IL8

E) IL12

Cevap E

Granulamatöz İnflamasyonda, antijen ile karşılaşılan bölgede

antijeni fagosite eden ve CD4 (+) T lenfosite sunan makrofaj IL–

12 ile CD4 (+) T lenfositini uyarır. Bu uyarı CD4 (+) T lenfositinin

TH 1 yönünde diferansiasyonunu sağlar. TH 1 yönünde diferansiye

olan CD4 T lenfositi tarafından salınan IFN etkisi ile kandan olay

yerine geçen makrofajlar öldürülemeyen veya yok edilemeyen

antijeni olay yerinde sınırlandırmak için antijeni çevreler.

Zamanla granülom biçimlenir ve makrofajlar sıkışarak epiteloid

görünüm alırlar.

29DENEME SINAVI – 40

Granülom oluşumu esnasında IL–4 ve IFN yardımı ile

makrofajlar birleşerek makrofajlardan dev hücre oluşumunu

sağlarlar (tüberkülozda izlenen Langhans dev hücreleri gibi).

Granülomatöz inflamasyon daima kronik inflamasyonun bir

tipi ve farklı bir paternidir.

Granülomların çevresi pek çok durumda lenfositlerle

çevrilidir. Sarkoidoz ve berilyozis granülomlarında ise

çevrelerinde lenfositik hücre azdır. Buna çıplak granülom adı

verilir.

80. Aşağıdaki lenfomalardan hangisinde neoplastik hücreler

epidermotropizm gösterir?

A) Hairy cell lösemi

B) Hodgkin lenfoma, mikst sellüler tip

C) Mikozis fungoides

D) Multipl miyeloma

E) Burkitt Lenfoma

Cevap C

Mikozis fungoides ve Sezary sendromu, primer olarak

derinin CD4+ T hücreli lenfomasıdır. Nonspesifik deri

bulgularından, plak ve tümör aşamasına kadar değişen klinik

bulguları vardır. Epidermisin neoplastik serebriform nüveli

lenfositler (CD4+ T lenfosit) ile infiltrasyonu (epidermotropizm)

ve epidermisde Pautrier mikroapselerinin bulunuşu tipiktir.

Hastalığın son döneminde neoplastik hücreler, periferik kan

ve kemik iliğini tutarak lösemi tablosuna neden olurlar. Lösemi

geliştiğinde tablonun adı Sezary sendromu olarak değişir.

Periferik kanda izlenen neoplastik serebrifom hücreler “sezary

hücreleri” olarak adlandırılırlar. Hastalarda ortalama survey 10

yıl civarındadır.

81. AIDS hastalarında santral sinir sisteminde mikroglialarda

yaygın HIV virüs varlığıyla karakterli nörolojik bulgu

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Progresif multifokal lökoensefalopati

B) AIDS demans kompleks

C) Menenjit

D) Vakuoler myelopati

E) Meningoensefalit

Cevap B

HIV/AIDS’de santral sinir sistemi tutulumu %10 olguda ilk

klinik bulgudur. Lenfositik menenjit tanı anında bulunabilir. Fokal

ve generalize bulgular görülebilirse de sıklıkla asemptomatiktir.

• AIDS demans kompleks (en sık nörolojik bulgu):

Mikroglialarda yaygın HIV virüs varlığıdır.

• Progresif multifokal lökoensefalopati: Polyoma virus

oligodendrositleri enfekte ederek demyelinizan hastalık

tablosu oluşturur.

• Vakuoler myelopati (medulla spinalis tutulumu)

• Nöropati

• Meningoensefalit

• Menenjit

82. Aşağıdaki preneoplastik hastalıklardan hangisinde

adenokarsinom gelişme riski artmıştır?

A) Pernisiyöz anemi

B) Eritroplaki

C) Marjolin ülser

D) Solar keratoz

E) Servikal displazi

Cevap A

Pernisiyöz anemi veya H. Pylori nedenli gelişen kronik

atrofik gastrit zemininde mide adenokarsinomları gelişme riski

artmıştır. Şıklarda verilen diğer preneoplastik hastalıklarda

skuamöz hücreli karsinom gelişme riski artmıştır.

83. Genellikle kadınlarda, normal doğum ya da rekürren

sezaryen sonrasında batın ön duvarında gelişen agresif

fibromatozis aşağıdakilerden hangisidir?

A) Dupuytren kontraktürü

B) Lederhausen hastalığı

C) Peyroni hastalığı

D) Desmoid tümör

E) Hipertrofik skar

Cevap D

Bazı durumlarda yara iyileşmesi ya da kronik mekanik

irritasyon yaşanan bölgelerde, yoğun fibroblast proliferasyonu

oluşur. Bunlar insizyon skarlarında veya travma alanlarında

izlenebilirler. Bu yoğun fibroblast ve buna eşlik eden yoğun

kollajen üretimi, lokal agresif bir tümör olarak gelişebilir. Cerrahi

rezeksiyon sonrası nüks edebilen bu konnektif doku tümörlerine

desmoidler veya agresif fibromatozisler adı verilir. Gerçek bir

neoplazi değil, fibroblastların reaktif proliferasyonu sonucu

ortaya çıkan kitlelerdir.

Agresif fibromatozisler lokal agresif (yetersiz cerrahi çıkarım

sonrası sıklıkla nüks eder, ama metastaz yapmazlar) lezyonlardır.

30 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Dupuytren kontraktürü: Palmar (avuç içi) kontraktür.

Lederhausen hastalığı: Plantar (ayak tabanı) kontraktür

Peyroni hastalığı: Peniste kavernöz doku kontraktürü.

Desmoid tümör: Batın ön duvarı yerleşimlidir. Sıklıkla kadınlarda

normal doğum ya da rekürren sezaryen sonrası batın

ön duvarında sıklıkla izlenir. Desmoid tümör Gardner

sendromunun bir komponentidir. Desmoid tümörü olan

her hasta kolonda adenomatöz polip varlığı yönünden

araştırılmalıdır.

84. Son 6 aydır ortalama kan basıncı 220/130 mmHg olarak

saptanan 32 yaşındaki erkek hastanın arteriol duvarında

izlenebilecek histopatolojik bulgu aşağıdakilerden hangisi

ile uyumludur?

A) Mediada lipohiyalinozis

B) İntimada lipit birikimi

C) Hiperplastik arterioloskleroz

D) Rekanalize trombüs

E) Duvarda amiloid birikimi

Cevap C

Hastanın malign hipertansiyonu vardır. Malign

hipertansiyonda özellikle böbrek arteriollerinin duvarında

“soğan–zarı” benzeri konsantrik laminer fibröz kalınlaşma ve

arteriol lümeninde daralma (tıkanma) görülür.

Damar düz kas hücrelerinde hipertrofi, hiperplazi; bazal

membranda kalınlaşma ve reduplikasyon mevcuttur. Sıklıkla

bu konsantrik hiperplastik değişiklik ile birlikte arter duvarında

fibrinoid depozit ve nekroz görülür. Bu nedenle nekrotizan

hiperplastik arterioloskleroz ismi de verilir.

Böbrekte kortikal yüzeyde kanama odakları, geç dönemlerde

fibrozis ve kontraktür belirgindir (malign nefrosklerozis).

85. Elli iki yaşında bir erkek hastada splenomegali ve pansitopeni

saptanıyor. Kemik iliği biyopsisinde şeffaf sitoplazmalı, oval–

yuvarlak çekirdekli neoplastik lenfoid hücreler belirleniyor.

İmmünhistokimyasal incelemede neoplastik hücreler CD20 ve

TRAP pozitif sonuç veriyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mantle hücreli lenfoma

B) Saçlı hücreli (hairy cell) lösemi

C) B hücreli prolenfositik lösemi

D) Foliküler lenfoma

E) B hücreli kronik lenfositik lösemi

Cevap B

Saçlı hücreli (Hairy cell) lösemi (HCL), KLL’nin kötü

prognozlu bir alt tipidir (düşük grade’li kronik B hücreli lösemi).

Lösemik hücrelerin ince, saç benzeri sitoplazmik uzantıları

bulunur. Bu nedenle saçak ya da saçsı hücreli lösemi olarak

adladırılırlar. HCL olgularında kandaki neoplastik hücrelerde

tartarata dirençli asit fosfatazın (TRAP) saptanması kolay ve

oldukça karakteristiktir. Bu nedenle tanıda hemen daima TRAP

pozitifliği kullanılır.

Sıklıkla yaşlı erkeklerin hastalığıdır ve klinik bulgular

neoplastik hücrelerin kemik iliği ve dalak infiltrasyonunun

sonucudur. Splenomegali sıklıkla masiftir ve muayenede

saptanan tek anormal bulgu olabilir (en sık fizik muayene

bulgusu). Hipersplenizm bulguları olguların yarıdan fazlasında

saptanır, bu etki hastada zaman içinde gelişen pansitopeni

tablosuna yardımcıdır.

HCL tipik olarak dalakta kırmızı pulpayı tutar. Neoplastik

hücrelerin kemik iliği infiltrasyonu ve hastalarda genellikle tanı

anında da saptanan kemik iliği fibrozisinin gelişmesinin sonucu

olarak pansitopeni gelişir. Miyelofibrozis nedeniyle kemik iliği

aspirasyonu kurudur (Dry tap). Hepatomegali ve lenfadenomegali

daha az sıklıkta izlenir. Survey yaklaşık tanı sonrası 4 yıldır.

Pansitopeni ve buna bağlı gelişen enfeksiyonlar major ölüm

nedenidir.

86. Bronkioloalveolar karsinomu diğer akciğer

adenokarsinomlardan ayıran en önemli özellik

aşağıdakilerden hangisidir?

A) İnvazyon yokluğu

B) Müsin sekresyonu

C) Tümör çapı

D) Santral skar varlığı

E) Hücre morfolojisi

Cevap A

Bronkioloalveoler karsinom, adenokarsinomun bir alt

tipidir. Sigarayla en az ilişkili akciğer karsinomudur. Tip I, tip II

pnömositler (alveoler epitel hücreleri) ve Clara hücrelerinden

kaynaklanır. Alveolden gelişir ve alveol boyunca ilerler. Alveolden

alveole atlıyarak, sadece iç yüzleri örterek (lepidik yayılım

paterni) bütün bir akciğer lobunu dolaşabilir. Ama stromal

invazyon ve lenfatik/vasküler invazyon yapmaz. Bu nedenle

prognozu daha iyidir. Pnömoniyi taklit eder tarzda yaygın

bilateral multipl küçük konsolidasyonlar yapar.

31DENEME SINAVI – 40

87. Herediter retinoblastom olgularında izlenen konjenital gen

defekti aşağıdakilerden hangisidir?

A) 13q14 delesyon

B) t (11;22)

C) 11p13 delesyon

D) 17p delesyon

E) t (2;13)

Cevap A

Retinoblastom çocukluk çağının en sık malign göz

tümörüdür. Herediter veya sporadik olabilir. Herediter

(familyal) retinoblastom (tüm retinoblastomların %40’ını içerir)

genellikle 2 yaşında tanı alır. Sıklıkla multifokal ve bilateraldir.

Otozomal dominant geçişlidir. Genetik temelli olgularda 13.

kromozom uzun kolunda yerleşimli bir tümör süpresör gen olan

retinoblastom geninde delesyon vardır (13q14 Rb delesyon).

Bu olgularda RB gen kaybı sonrası retinoblastoma ek olarak

osteosarkom başta olmak üzere diğer yumuşak doku tümörlerine

yatkınlık izlenir. Sporadik olgularda tümör 4 yaşında, %90 tek

taraflı ve unifokaldir. Genetik ya da sporadik olarak oluşan

retinoblastomlar arasında prognostik fark yoktur.

88. Hirschprung hastalığında en sık görülen gen mutasyonu

aşağıdakilerden hangisidir?

A) K–ras

B) RET

C) APC

D) PTEN

E) C–Kit

Cevap B

Hirschprurg hastalığı gangliyon hücrelerinin kolonda

yokluğuyla karakterize bir hastalıktır. Familyal olguların tamamına

yakınında sporadik olguların %15’inde RET mutasyonu izlenir.

89. Otoimmün gastrittte aşağıdakilerden hangisinin görülme

olasılığı en azdır?

A) Parietal hücrelere karşı gelişmiş antikorlar

B) Nöroendokrin hiperplazi

C) Artmış pepsinojen konsantrasyonu

D) Vitamin B12 eksikliği

E) Aklorhidri

Cevap C

Otoimmün gastritte pepsinojen konsantrasyonu azalmıştır.

Aynı zamanda parietal hücre kaybına bağlı olarak B12 eksikliği,

aklorhidri görülebilir.

90. Mide Maltoma’sında en sık görülen translokasyon

aşağıdakilerden hangisidir?

A) t(11;18) B) t(1;14) C) t(14;18)

D) t(14;22) E) T(11;21)

Cevap A

Maltomada en sık görülen translokasyon t(11;18)’dir. Bunu

T(1;14) ve t(14;18) izler.

91. Aşağıdaki karaciğer tümörlerinden hangisinin etyolojisinde

hem throtrast hem de vinyl clorid önemli faktörlerdir?

A) Hepatoselüler adenom

B) Hepatotoselüler kanser

C) Kolanjiokanser

D) Anjiosarkom

E) Hemanjiom

Cevap D

32 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

92. Aşağıdakilerden hangisi primer glomerulonefrit değildir?

A) Membranöz nefropati

B) Minimal change hastalığı

C) Dens depozit hastalığı

D) Ig A Nefropatisi

E) Good pasture hastalığı

Cevap E

Yalnızca glomerülü etkileryen patolojiler primer

glomerülonefrite neden olurlar.

2015 ROBİNS TABLO!!!!!!!!!!!!!

93. Aşağıdakilerden hangisinin Kalsiyum taşı yapma olasılığı

en azdır?

A) İdiopatik hiper kalsüri

B) Hiperoksalüri

C) Hiperürikozüri

D) Hipersitratüri

E) Enfeksiyon

Cevap E

Enfeksiyon magnezyum amonyum fosfat taşı yapar.

94. Aşağıdaki testis tümörlerinden hangisinde KIT mutasyonu

görülür?

A) Yolc sac tümörü

B) Seminom

C) Koryokarsinom

D) Embriyonel karsinom

E) Lenfoma

Cevap B

KIT mutasyonu seminomun %25’inde pozitiftir.

Germ hücreli tümörlerde 12. Kromozomda izokromozom

görülür.

33DENEME SINAVI – 40

95. Kadınlarda meme kanseri için en önemli risk faktörleri

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Erken menarş ve geç menapoz

B) Nulliparite ve emzirmeme

C) Obezite ve östrojenik hiperstimülasyon

D) Gen mutasyonları

E) Östrojenik hiperstimülasyon ve yaş

Cevap E

2015 ROBBİNS BİLGİSİ!!!!!!!!!

Meme kanserinde en önemli risk faktörleri Östrojenik

hiperstimülasyon ve yaş’tır.

96. İskelette fibröz displazi ve yumuşak doku miksoması ile

karakterize olan durum aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mc Cune Albright sendromu

B) Mazabraud sendromu

C) Tuberoz skleroz

D) Multiple skleroz

E) Osteogenezis imperfekta

Cevap B

Zor bir soru!!

2015 ROBBİNS bilgisi!!!

Eminim bir çok doktor arkadaşım iskelette fibröz displazinin,

cafea ula lekelerinin olduğu ve multiple endokrin patalojilerin

olduğu Mc cune albright sendromunu işaretlemiştir. Ancak Cevap

mazabraud sendromudur.

97. Serebral amiloid anjiopatide en sık görülen kanama

lokalizasyonu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Putamen

B) Nukleus subtalamicus

C) Korpus kallozum

D) Pons

E) Korteks

Cevap E

Alzheimer hastalığında görülen serebral amiloid anjiopatide

özellikle kortekse lober kanamalar olur.

Hipertansiyonda ise en sık kanama putamene olur.

98. Aşağıdaki nörodejeneratif hastalıklardan hangisinde alfa

synuclein birikimi olur?

A) Alzheimer hastalığı

B) Huntington hastalığı

C) Parkinson hastalığı

D) Frontotemporal lobar dejenerasyon

E) Amyotrofik lateral skleroz

Cevap C

2015 ROBBİNS TABLOSU!!!!!!!!!

99. Kalpte yoğun olarak bulunan beta–1 adrenerjik

reseptörlerin dobutamin tarafından uyarılması aşağıdaki

hücresel olaylardan hangisine neden olmaz?

A) Fosfolipaz C enziminin aktive olması

B) Hücre içi cAMP düzeyinin artması

C) Gs proteinin aktive olması

D) Adenilat siklaz enziminin uyarılması

E) Protein kinaz A enziminin uyarılması

Cevap A

Reseptör sadece TUS Farmakolojisinin değil, TUS sınavının

en önemli konularından biridir!..

G Proteini kenetli reseptörler

G proteini reseptörü hücre membranını 7 kez sarar. Bu

yapıya serpantin yapı denir.

G protenin ise Hücre membranının stoplazmaya yakın

kısmında yerleşmişlerdir.

Üç alt üniteden oluşurlar Reseptörlerle etkinleşirler GDP

bağlı iken inaktive formdadırlar.

Aktive olmasıyla hücre içinde ikinci haberci ve enzimlerin

aktive olmasını sağlarlar.

34 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Beta reseptörler Gs ile kenetli membran reseptörleridir.

Stimülan G proteinin (Gs) uyarılması sonucunda aktive olan

alfa subüniti adenilil siklaz enzimini aktive ederek ATP’den cAMP

oluşumunu stimüle eder. cAMP bir ikinci habercidir ve protein

kinaz A (PKA) enzimini aktive ederek protein fosforilasyonu ve

biyolojik yanıta neden olur.

Gq proteini aktive olunca fosfolipaz C(5 enzimini stimüle eder

ve bir membran fosfolipidi olan fosfoditil inositol 4–5–bifosfatı

parçalayarak iki adet ikinci haberci oluşturur. İnositol trifosfat

(İP3) endoplazmik retikulumda kalsiyum salınımına neden olur.

DAG ise; protein kinaz C enzimini aktive eder.

100. Nitrik Oksit’in farmakolojik özellikleri ile ilgili aşağıdaki

ifadelerden hangisi doğru değildir ?

A)  Soluble   Guanilat siklaz enzimini aktive ederek hücre içi

cGMP düzeyini artırır

B)   Bronkodilatasyon oluşturur

C)  Antiagregan özelliği vardır

D)  Ereksiyondan primer sorumlu olan mediyatördür

E)  Mitojenik özellik gösterir 

Cevap E

NO Bir Tus Klasiğidir ve iyi bilinmelidir...

NİTRİK OKSİT (NO)

Nitrik Oksid, L– Argininden nitrik oksid sentaz (NOS) enzimi

yardımı ile oluşur.

Bu reaksiyon O2 ve NADPH bağımlı reaksiyondur.

NO gaz yapısında ve oldukça lipofilik nöromediatördür.

NO solubl guanilat siklazın demir iyonuna bağlanarak hücre

içi cGMP düzeyini artırır

Veziküllerde depolanmaz

Etki süresi çok kısadır

Metilen mavisi ve O2, NOS enzimini inhibe eder

NO’ in Farmakolojik Etkileri

Vazodilatasyon oluşturur.

Proliferasyonu önler. Antimitotjenik etki oluşturur.

Tüm düz kasları ve sfinkterleri gevşetir.

Ereksiyon oluşturur.

Antiagregan ve antitrombositik etki oluşturur

Hücrede oksidatif stresi azaltır ve damarlarda plak oluşumu

baskılanır.

Sitotoksik etki: NO peroksinitrit oluşturarak DNA’ da hasar yaratır.

Bakterisid etki

Proinflamatuvar etki

101. Lityumun yan etkileri için aşağıdakilerden hangisi doğru

değildir?

A) Hipotiroidi

B) Koreatetoz

C) Akne

D) Bronkokonstrüksiyon

E) Nefrojenik Diyabetes İnsipidus

Cevap D

Lityumun yan etkilleri potansiyel soru değeri taşır!...

Lityum

İnozitol monofosfataz enzimini inhibe ederek etki gösterir

Bipolar hastalık tedavisinde kullanılır.

Özellikle manik faza etkilidir.

Plazma proteinlerine bağlanmaz

Güvenlik indeksi dardır

Etkileri 1–2 haftada başlar, bu nedenle maninin daha çok

profilaksisinde kullanılır.

Vücutta metabolize edilmez.

Yan Etkiler:

Tremor (en sık)

Ataksi, Nistagmus, Koreatetoz

Nefrojenik Diyabetes insipidus

Lökositoz

Hipotiroidi

Akne

Bradikardi, A–V blok

emen bebekte; floppy baby sendromu

gebeye verilirse fetüste konjenital; Ebstein anomalisi

102. Aşağıdaki benzodiazepin türü ilaçlardan hangisi özellikle

epilepsinin kronik tedavisinde kullanılır?

A) Diazepam

B) Klonazepam

C) Flurazepam

D) Alprazolam

E) Triazolam

Cevap B

Benzodiazepin türevlerinin soru değeri taşıyan özellikleri

vardır.

Alprazolam: Anksiyolitik özellği yanısıra antidepresan

35DENEME SINAVI – 40

özelliğide vardır. Özellikle panik atakta ilk tercihtir.

Diazepam: Antikonvülsan ve antiepileptik özelliği en

güçlü olan benzodiazepin türevidir. Özellikle epilepsinin akut

tedavisinde kullanılır. Status epileptikus ve febril konvülziyonda

ilk tercihtir. Ayrıca santral etkili myorelaksandır.

Flurazepam: Eliminasyon yarı ömrü en uzun olandır.

Klonazepam: Özellikle epilepsinin kronik tedavisinde

kullanılan benzodiazepin türevidir. Hem absens hem de

myoklonik nöbetlerde kullanılır

Triazolam: Kısa etkilidir. Deliryum, agresyon, şiddet gibi

istenmeyen yan etkilere yol açar.

103. Aşağıdaki antidepresan ilaçlardan hangisi en az seksüel

disfonksiyona neden olur ?

A) Amitriptilin

B) Bupropion

C) Trazodon

D) Klomipramin

E) Doksepin

Cevap B

Bupropion soru değeri taşıyan özelliklere sahip bir

antidepresandır.

Bupropion yapısal olarak amfetaminlere benzeyen dopamin

agonisti özelliğide bulunan antidepresandır...

En eksitatif ve en konvülzan antidepresandır.

En az sedasyon ve en az seksüel disfonksiyon yapan

antidepresandır.

Bupropion ayrıca nikotin bağımlılığı tedavisinde kullanılır

En fazla seksüel disfonksiyona neden olan antidepresan

gurbu ise SSRI’lardır..

104. Aşağıdaki kas gevşetici ve etki mekanizması

eşleştirmelerinden hangisi doğrudur?

A) Süksinilkolin –Nikotinik reseptörlerin stimülasyonu

B) Baklofen – GABA B antagonisti

C) Tizanidin – Alfa–1 reseptör agonisti

D) Roküronyum – Muskarinik reseptör blokajı

E) Botilinum toksini – Sarkoplazmik retikulumdaki kalsiyum

kanal blokajı

Cevap A

Santral kas gevşeticiler ve nöromüsküler blokörler tus

farmakolojisi için önemli konulardır.

Baklofen: GABA B agonistidir. Omurilik yaralanmalarında

spastik kasılmaları önlemede kullanılır.

Tizanidin: Alfa–2 agonisti santral miyorelaksandır.

Roküronyum: Nöromüsküler blokördür. Sinir kas

kavşağındaki musküler tip nikotinik reseptörleri bloke eder.

Botilinum toksini: Presinaptik kolinerjik nöronlardan

Asetilkolin salınımını engeller, sinir kas kavşağında asetilkolin

salınımını engellendiği için çizgili kasları gevşetir. Oromandibüler

distoni, bleferospazm, tortikollis, strabismus, akalazya, anal fissür

ve kozmetik amaçla kullanılır.

Süksinilkolin: Sinir kas kavşağındaki musküler tip nikotinik

reseptörleri sürekli uyararak yani depolarizasyonlu blok yaparak

etki gösteren nöromusküler blokördür.

105. Aşağıdaki immunsupresan ilaçlardan hangisi multiple

myelom tedavisinde kullanılan proteazom bağımlı protein

yıkım inhibitörüdür?

A) Bortezomib

B) Sirolimus

C) Takrolimus

D) Siklosporin

E) Talidomid

Cevap A

Yeni bilgiler ve immünsupresif ilaçlar soru olarak karşımıza

çıkabilmektedir.

Bortezomib: Proteazom bağımlı protein yıkım inhibitörüdür.

Multipl myeloma tedavisinde kullanılır.

Siklosporin: Siklospsorin–siklofilin kompleksi T–hücre

spesifik transkripsiyon faktörünün aktivasyonu için gerekli olan

kalsinörini ve sitoplazmik fosfatazı inhibe eder. Uveit, romatoid

artrit, psöriasis ve astım gibi otoimmün hastalıklarda da kullanılır.

Takrolimus:Tacrolimus (FK 506) immünsupresan bir makrolid

antibiyotiktir ve kalsinörini inhibe eder. Tacrolimus siklosporinle

aynı endikasyonlara sahiptir ve özellikle organ ve stem hücre

transplantasyonlarında kullanılır

Sirolimus:Sirolimus (rapamisin) ve everolimus FK506

immünofilinlere bağlanarak, hücre proliferasyonunda önemli

bir sinyal mekanizması olan mTOR’u bloke ederler. mTOR lokajı

sonucunda interlökinler tarafından yönlendirilen T ve B hücre

proliferasyonları inhibe olur.

Talidomid: Neoanjogenezi inhibe ederek tümörün

beslenmesini engeller. Özellikle multiple myelomda kullanılır.

36 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

106. Aşağıdaki ilaç geliştime aşamalarından hangisinde

özellikle insanın tolere edebildiği doz aralığı belirlenir?

A) Faz 0

B) Faz I

C) Faz II

D) Faz III

E) Faz IV

Cevap B

İlaç geliştirme aşamaları genel farmakolojinin olmazsa

olmazıdır....

İlaç geliştirme aşamları beş aşamadan oluşur.

Faz O Çalışmaları: Yeni kimyasal bileşimlerin sentezi ile

başlar. Preklinik testlerde izole organlarda (in–vitro) ve çeşitli

hayvanlarda (in–vivo) deneyler yapılarak ilacın farmakokinetiği.

toksisitesi. mutaienitesi. karsinojenitesi araştırılır..Bu aşamadan

sonra 4 fazdan oluşan klinik test fazlarına geçilir.

Faz I çalışmaları: Kısıtlı sayıda sağlıklı gönüllü üzerinde

ilaç denenip insanlardaki etkisi incelenir. Bu dönemde yapılan

çalışmalarla ilacın insandaki farmakokinetiği. yan etkileri

ve maksimum dozu plazma düzeyi ile farmakodinamik etki

arasındaki ilişki (farmakokinetik / farmakodinamik ilişkisi),

güvenirliliği araştırılır.

Faz II Çalışmaları: Kısıtlı sayıda hastada hastalarda ilacın

terapötik etkinliği olup olmadığına bakılır

Faz III Çalışmaları: Çok sayıda hasta üzerinde çok merkezli

olarak standart tedavi protokollerine göre yeni ilaç kıyaslanır. Bu

aşamanın sonunda ilaç ruhsatlandırılıp piyasaya verilir.Faz 3 iki

alt gruba ayrılır. Ruhsat başvurusuna kadar olan Faz 3A, ruhsat

başvurusundan sonra faz 3B

Faz IV Çalışmaları: İlaç piyasaya sürüldükten sonra ilaçların

yan etkilerinin izlenmesidir. Post marketing faz da denilir.

107. Aşağıdaki etkilerden hangisinin β2 adrenerjik reseptörlerin

uyarılmasına bağlı gelişmesi beklenmez ?

A) Bronkodilatasyon

B) Glikojenoliz

C) İskelet kası kan damarlarında vazodilatasyon

D) Piloereksiyon

E) Tokoliz

Cevap D

Otonom sinir sisteminin reseptörleri son derece

önemlidir!....

β2 adrenerjik reseptörle relaksan reseptörlerdir. Damarı

gevşetir, damar dışı düz kasları da gevşetir.

alfa–1 adrenerjik reseptörler ise konstrüktan reseptörlerdir.

Piloreksiyondan da bunlar sorumludur.

β2 adrenerjik reseptör aracılı önemli etkiler:

• Kalpte (+) inotrop ve (+) kronotrop etki, atriyoventriküler

iletimde hızlanma, koronerde ve iskelet kaslarında

dilatasyon

• Glikojenoliz

• Bronkodilatasyon

• Silyer kasta gevşeme

• Safra kesesinde gevşeme

• Dalak kapsülünde gevşeme

• Uterusta gevşeme

β2 adrenerjik reseptörlerin uyarılması glikojenolizi uyarır

ve glukoz düzeyini yükseltir.Hiperglisemiye rebound insülin

sekresyonu da artar.

108. Aşağıdakilerden hangisi diüretik etkisini toplayıcı tübüller

üzerinden gösterir?

A) Eplerenon

B) Furosemid

C) Asetazolamid

D) Hidroklorotiyazid

E) Mannitol

Cevap A

Diüretiklerin etki yerlerine göre sınıflandırılması

• Proksimal tübülde etki gösterenler

• Karbonik anhidraz inhibitörleri

• Osmotik etkili diüretikler

• Ksantin türevleri

• Henle kıvrımı üzerinde etki gösterenler

• Furosemid

• Bumetanid

• Etakrinik asid

• Civalı diüretikler

• Distal tübül üzerinde etki gösterenler

• Tiazid ve benzerleri

• Metolazon

• İndapamid

• Toplayıcı tübül üzerinde etki gösterenler

• Aldosteron antagonistleri (Spirinolakton, Eplerenon)

• Triamteren

• Amilorid

37DENEME SINAVI – 40

109. Anjina pektoris tedavisinde kullanılan aşağıdaki ilaçlardan

hangisinin etkisine karşı tolerans gelişmesi beklenir?

A) Nikorandil

B) Metoprolol

C) Verapamil

D) İvabradin

E) İzosorbid mononitrat

Cevap A

Organik Nitratlara tolerans gelişmesi beklenen TUS sorusudur!..

Organik Nitratlar

Hücre içinde sülfidril grubu içeren endojen organik

maddelerle (sistein ve asetilsistein gibi) etkileşerek S–nitrozotiol

türevlerine dönüşürler. Bu dönüşüm sırasında NO salınır. NO

solübl guanilat siklaz enzimini aktive eder ve cGMP sentezine yol

açıp defosforilasyona bağlı dilatasyon oluşturur.

Guanilat siklazı inhibe eden metilen mavisi organik

nitratların etkisini önler.

Uzun süreli kullanımda tüm nitratların etkisine tolerans

gelişir. Bunun nedeni; ortamda nitratların uzun süre bulunması

sülfidrilli endojen maddelerin tükenmesine ve dolayısıyla NO

oluşumunun azalmasına yol açmasıdır.

Organik nitratların mortalite üzerine etkileri yoktur. Ayrıca

sağ ventrikül myokard infarktüsünde ve sildenafille birlikte

kullanılmaları kontrendikedir.

Kısa Etki Süreliler

Nitrogliserin (oral / lingual / bukkal / transdermal / iv = alkol

ile infüze edilir)

Amilnitrit (inhalasyon): En kısa etki süreli

Uzun Etki Süreliler

İzosorbid dinitrat (oral)

İzosorbid mononitrat (oral); En uzun etki süreli

Eritritil tetranitrat (oral)

Pantaeritriol tetranitrat

Manitol heksanitrat

110. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde karbamazepin tedavisi

uygun değildir ?

A) Bipolar affektif bozukluk

B) Trigeminal nevralji

C) Absens nöbet

D) Grand–mal epilepsi

E) Diabetes insipitus

Cevap C

Karbamazepinin önemli endikasyonları bilinmelidir..

Karbamazepin Endikasyonları

• Bipolar affektif bozukluk

• Diabetes insipitus

• Trigeminal nevralji

• Grand–mal epilepsi

• Kompleks parsiyel nöbet

Absenst nöbette ise Etosüksimid kullanılır.

111. Aşağıdakilerden hangisi atropin tarafından önlenemez?

A) Asetilkolin verilmesiyle oluşan iskelet kası kontraksiyonu

B) Neostigmin verilmesiyle oluşan bronkokonstrüksiyon

C) Betanekol verilmesiyle oluşan miyozis

D) Pilokarpin verilmesiyle oluşan terleme artışı

E) Karbakol verilmesiyle oluşan akomodasyon spazmı

Cevap A

Çizgili kas sinir kavşağında bulunan reseptör müsküler tip

nikotinik reseptördür. Atropin ise non selektif antimuskarinik

ilaçtır...

Asetilkolin hem nikotinik hem de muskarinik reseptörleri

etkiler. Atropin ise yalnızca muskarinik reseptörleri bloke eder.

Asetilkolin verilmesiyle oluşan çizgili kas kontraksiyonları

nikotinik (NM) reseptörlerin uyarılması ile meydana gelir.

Yalnızca antimuskarinik olan ve nikotinik reseptörleri

etkilemeyen atropin tarafından önlenemez.

Yine atropin nikotin verilmesiyle Sempatik gangliyonların

uyarılmasıyla oluşan kan basıncı artışını da önleyemez.

112. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi barsakları inerve eden

sinirlerde presinaptik opioid reseptörleri uyararak

antidiyareik özellik gösterir?

A) Kaolin

B) Loperamid

C) Karbenoksolon

D) Metoklopramid

E) Dronabinol

Cevap B

38 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Antidiyareik özelliği olan narkotik analjezikler

Loperamid/Difenoksilat

• Barsakları inerve eden sinirlerde presinaptik opioid

reseptörleri uyararak asetilkolin salgılanmasını azaltırlar.

• En çabuk ve en güçlü etki yapan antidiyareik ilaçlardır.

• Diyarenin en etkili ilaçlarıdır.

113. Aşağıdaki immünsupresif ilaçlardan hangisinin etki

mekanizması yanlış olarak verilmiştir?

A) Leflunomid, dihidroorotat dehidrogenaz enzimini inhibe

eder.

B) Mikofenolat mofetil, inozin monofosfat dehidrogenaz

enzimini inhibe eder.

C) Siklosporin, kalsinörin fosfataz enzimini inhibe eder.

D) Sirolimus kalsinörini aktive eder

E) Prednizon, hücresel immün yanıtı baskılar

Cevap D

Etki Mekanizmaları son TUS sınavlarının favori sorularındandır..

Önemli İmmün Supresif İlaçların Etki Mekanizmları

• Siklosporin: Kalsinörini ve sitoplazmik fosfatazı inhibe

eder.

• Takrolimus: T–hücre spesifik transkripsiyon faktörünün

(NF–AT) aktivasyonu için gerekli olan kalsinörini inhibe

eder.

• Sirolimus: İmmünofilinlere bağlanır ve kalsinörini inhibe

eder.

• Mikofenolat mofetil: İnozin monofosfat dehidrogenaz

enzimini inhibe eder.

• Siklofosfamid: Prolifere olan lenfoid hücreleri yıkan

alkilleyici ilaçtır.

• Leflunomid: Dihidroorotat dehidrogenaz enzimini inhibe

ederek pirimidin sentezini inhibe eder.

• Muromonab: İnsan T lenfosit ve timositindeki CD3

reseptörünün monoklonal antikorudur.

• Daklizumab, Basiliksimab: Anti –İnterlökin –2 (Anti–CD25)

antikorlarıdır.

• İnfliksimab, Etanercept, Adalimumab: TNFalfa

antikorlarıdır.

• Glukokortikoidler: Hücresel immün yanıtın başlamasını

inhibe ederler.

114. Hücre membranında bulunan sodyum

kanallarına bağlanarak uyarılabilen hücrelerin

depolarizasyondurumunda kalmasını sağlayan ve

kalpte atriyoventriküler blok yapabilen toksin aşağıdaki

seçeneklerden hangisinde doğru verilmiştir?

A) Tapsigargin

B Latrotoksin

C) Omega–konotoksin

D) Grayanotoksin

E) Striknin

Cevap D

Farmakolojide soru değeri taşıyan önemli toksinler..

• Omega konotoksin – N tipi kalsiyum kanallarını bloke eder.

• Omega agatoksin – P tipi kalsiyum kanallarını bloke eder.

• Amanita phalloides – RNA polimeraz II enzimini bloke eder.

• Grayanotoksin – Deli bal toksinidir. Hücre membranında

bulunan sodyum kanallarına bağlanarak uyarılabilen

hücrelerin depolarizasyon durumunda kalmasını sağlar

• Bungarotoksin – Nikotinik reseptörleri bloke eder.

• Tapsigargin: Sitoplazmik kalsiyumun endoplazmik

retikuluma pompalayan Ca–ATP’az pompasını bloke eder

• Botulinum toksini – Asetilkolinin salgılanmasını bloke eder.

• Latratoksin – Asetilkolin ve noradrenalin salgılanmasını

artırır.

• Tetradotoksin, Saksitoksin – Voltaj bağımlı sodyum

kanallarını bloke eder.

• Striknin: Glisin reseptörlerini bloke ederek konvulsiyon

oluşturur.

• Ryanodin: Sarkoplazmik retikulumdan kalsiyum

salgılanmasını inhibe eder.

115. Aşağıdaki antiemetik ilaçlardan hangisi uzun süre

kullanıldığında parkinson benzeri yan etkiler görülmesi en

olasıdır ?

A) Metoklopramid

B) Tropisetron

C) Skopolamin

D) Dronabinol

E) Meklizin

Cevap A

39DENEME SINAVI – 40

Metoklopramid TUS farmakolojisinin klasiklerindendir..

Metoklopramid

• Dopamin ve serotonin antagonistidir.

• Küçük dozlarda D2, yüksek dozlarda ise 5–HT3 reseptör

blokörüdür. Ayrıca 5–HT4 reseptör agonistidir.

• 5–HT4 reseptörlerini aktive ve D2 reseptörlerini

bloke ettikleri için prokinetik / gastrokinetik etkileri

bulunmaktadır. Bu nedenle mide boşalmasını hızlandırır.

Metoklopramid Endikasyonları

• Diyabetik gastroparezi: Gastrokinetik etkileri nedeniyle

kullanılır.

• Refluks özafajit tedavisi: Regürjitasyonu inhibe eder ve alt

ösefagial sfinkter tonüsünü arttırır.

• Aspirasyon riskini azaltmak için anestezi indüksiyonu

sırasında kullanılabilir.

• Mesanenin flask paralizisinde: Detrüsör kasın tonus ve

motilitesini arttırır.

• Hıçkırık tedavisi

Ekstrapiramidal sistemle ilişkili olan dopamin D2

reseptörünü bloke ettiği için uzun süre kullanıldıklarında

parkinson benzeri yan etkiler ve tardif diskineziye neden

olabilir.

116. Aşağıdaki antianjinal ilaçlardan hangisi myositlerde yağ

asidi oksidasyonunu inhibe ederek etki gösterir?

A) Trimetazidin

B) Nikorandil

C) Metoprolol

D) İvabradin

E) İsosorbid Mononitrat

Cevap A

Trimetazidin / Ranolazin

• Bu ilaçlara metabolik düzenleyiciler de denmektedir.

• Miyositlerde daha çok oksijen harcanmasını gerektiren

Yağ asidi oksidasyonunu inhibe ederek enerjik

metabolizmasını daha çok glikolize kaydırırlar. Böylece

oksijen tüketimi azaltılarak antianjina etki elde edilir.

• Ranolazin kalsiyum geçişini artıran geç Na kanallarını

da inhibe eder ve uzun QT sendromuna yol açabilir.

117. Aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi SSRI’ lar ile birlikte

kullanıldığında serotonerjik sendroma yol açar?

A) Daptomisin

B) Vankomisin

C) Linezolid

D) Streptogramin B

E) Tigesiklin

Cevap C

Linezolid Tus farmakolojisinin en önemli antibiyotiklerinden biridir..

LİNEZOLİD

• 50S ribozomal ünitede 23S alt üniteye bağlanarak

protein entezini inhibe eder.

• Oral kullanılılır ve biyoyararlanımı %100’ dür.

• Linozolid bakteriyostatik etkili bir antibiyotiktir.

• MRSA ve Vankomisine dirençli enterokok (VRE) tedavisi

en önemli endikasyonlarıdır. Ayrıca antitüberküloz

etkinliği de vardır.

• Non spesifik MAO inhibitörüdür. Bu yüzden tiramin içeren

gıdalarla birlikte alındığında hipertansif krize yol açabilir.

SSRI’ lar ile birlikte kullanıldığında ise serotonerjik

sendroma yol açar.

• Anemi, lökopeni, trombositopeni gibi hematolojik yan

etkileri vardır.

118. Aşağıdakilerden hangisi MRSA tedavisinde kullanılan 5.

jenerasyon sefalosporindir ?

A) Sefazolin

B) Sefepim

C) Seftriakson

D) Sefotaksim

E) Seftarolin

Cevap E

40 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

5.jenerasyon sefalosporinler beklenen TUS sorusudur...

1.KUŞAK 2. KUŞAK 3.KUŞAK 4. KUŞAK 5.KUŞAK

SefalotinSefazolinSefaleksinSefradinSefadroksilSefasetril

SefoksitinSefaklorSefuroksimSefprozilSefotetanSeftibutenSefiksimLorakarbefSefetametSefamandol

SefotaksimSeftriaksonSefoperazonSeftazidimSefodizimMoksalak-tamSefprozil

SefepimSefpirom

Seftabiprol Seftarolin

Seftabiprol/Seftarolin: MRSA tedavisinde kullanılan 5.

jenerasyon sefalosporinlerdir. Ayrıca belirgin gram negatif

etkinlikleri vardır.

119. Aşağıdakilerden hangisi HIV tedavisinde kullanılan CD4’ e

karşı geliştirilmiş monoklonal antikordur?

A) İnfliksimab

B) Alemtuzumab

C) Transtuzumab

D) İbalizumab

E) Palivizumab

Cevap D

Monoklonal antikorların sayısı giderek artıyor.. İbalizumab ise soru değeri en yüksek olanlardan..

İbalizumab: HIV tedavisinde yeni kullanıma giren CD4’ e karşı

geliştirilmiş monoklonal antikordur.

120. Aşağıdaki antidiyabetik ilaçlardan hangisi AMP bağımlı

protein kinazları uyararak etki gösterir?

A) Metformin

B) Akarboz

C) Pioglitazon

D) Pramlintid

E) Sitagliptin

Cevap A

Parametre Metformin Thiazolidinedion

Etki Mekanizması İçin Hedef Molekül

AMPK (AMP bağımlı protein kinaz) uyarılması

PPAR–Gama (Peroksizon proliferator aktive edici faktör) Agonizması

Farmakoloji Etki Hepatik Glukoz Üretiminin Azaltılması

Artmış İnsülin Duyarlılığı

Hb A1c Düzeyi Azalışı

1.0 –1. 25 0.5 – 1.4

Serbest Yağ Asidi Düzeyinde Azalma

Minimal Orta Dereceli

Kilo Üzerine Etki Kilo Verdirir Kilo Aldırır

Adinopektin Uyarılması

Minimal Önemli Derecede

Periferik Ödem Yapmaz Yapar

Osteoporoz Gelişimine Bağlı Kemik Kırığı Riski

Yok Önemli Derecede

Laktik Asidoz Yapar Yapmaz

Gebelikte Kullanım

B Kategorisi C Kategorisi

Oral antidiyabetik ilaçlar TUS farmakolojisinin gediklisidirler.

41DENEME SINAVI – 40

1.

Yukarıda verilen elektrokardiyogram kaydı aşağıdaki

durumlardan hangisi ile uyumludur?

A) Atrial fibrilasyon

B) Nodal ritm

C) Atrial flutter

D) Ventriküler taşikardi

E) Sinüs taşikardisi

Cevap C

Basit bir EKG sorusu, özellikle testere dişi şeklindeki f

dalgaları ve QRS aralarının eşit olması tanıyı koydurur: ATRİAL

FLUTTER

Atrial fibrilasyon p dalgası yok QRS araları düzensiz ritmdir.

Nodal ritm:Kalp hızı 40–60 arasında ,p yok(uyarılar hep A–V

nodan çıkar) ve QRS araları eşit ritmdir.

Ventriküler taşikardi: 3‘den fazla VES’in yan yana geldiği geniş

QRS ‘li ritmdir.,

Sinüs taşikardisi: Şık bulamadığımız için mecburen yazdık….

2. Kırk dört yaşında erkek hasta akut inferior myokard infarktüsü

nedeniyle koroner yoğun bakım ünitesine yatırılıyor. Hastanın

takibinde yapılan fizik muayenesinde boyun venöz dolgunluğu

izleniyor. Hastanın akciğerlerinde ral duyulmuyor. Hastada

ölçülen tansiyon değeri 80/50 mmHg ve nabız 51 atım /dk

saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Serbest duvar rüptürü

B) Papiler adale rüptürü

C) Sağ ventrikül myokard infarktüsü

D) Atriyoventriküler tam blok

E) İnterventriküler septum rüptürü

Cevap C

3. Yukarıdaki (2. soruda) verilen hastada bir sonraki aşamada

ne yapılmalıdır?

A) İntravenöz atropin

B) İntravenöz hidrasyon (izotonik )

C) Geçici kalp pili takılması

D) İntravenöz diürerik

E) Acil cerrahi

Cevap B

Hasta inferior MI ,yani muhtemel sağ koroner arteri tıkalı.

Sağ koroner aynı zamanda sağ ventrikül ve posterior kalbide

beslediği için eşlik eden sağ ve/veya posterior MI olabilir.

Soruda hipotansiyon, bradikardi ve boyun venöz dolgunluğu

(sağ yetmezlik bulgusu) bize sağ MI ‘ı işaret ediyor.Peki sağ

MI ilk ne yapılır. Tabiki hidrasyon eğer tansiyon toparlamazsa

pozitif inotorp tedaviye geçilir.zaten akciğerlerin normal olması

papiler adale rüptürünü ekarte ettirir. Serbes duvar rüptürü

de tamponada bağlı sağ yetmezlik yapabilir, lakin daha hızlı

seyreder. A–V blok için hiçbir EKG verisi yok. Septum rüptürü ise

mezokardiyakta pansistolik üfürüm ile karakterize olur.

Yani sağ MI tanı ve tedavisi özeldir.

4. Aşağıdakilerden hangisi gastroözefageal reflü hastalığının

en sık komplikasyonudur?

A) Barret metaplazisi

B) Striktür

C) Özefagus tümörü

D) Özefajit

E) Kronik postnasal akıntı

Cevap D

Bakıldığı zaman şıkların hepsi gastroözefageal reflü de (GÖR)

görülen komplikasyonlardır. En sık görülen komplikasyonu ise

özefajittir. Özefajit (özefagus distalinde mukozal erozyonlar)

kesin tanısı endoskopi ve biposi ile konulur. En az görülen

komplikasyon ise barrett metaplazi ve buna bağlı adenokanserdir.

2014 ARALIK TUS 40. DENEME SINAVIKLİNİK BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARIBu testte sırasıyla Dahiliye Grubu, Pediatri, Cerrahi Grubu ve Kadın Hastalıkları ve Doğum

soruları ve açıklamaları bulunmaktadır.

42 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

5. Kırk üç yaşında bayan hasta halsizlik ve kaşıntı ile başvuruyor.

Fizik muayenesinde saptanamıyor. Laboratuar tetkiklerinde.

ALT: 60 IU/L, GGT: 240 IU/L, ALP 810 IU/Lsaptanıyor. Yapılan

karaciğer ultrasonografisi normal izleniyor. Hapatit paneline

ait viral markerlerı da negatif olarak bulunuyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Primer Biliyer siroz

B) Koledokolitiazis

C) Hepatosellüler kanser

D) Otoimmün (Lupoid ) Hepatit

E) Alkolik siroz

Cevap A

PRİMER BİLİYER SİROZ(Genç bayan kaşıntı)

Etyoloji:

İdiyopatiktir.

Patoloji:

İnterlobuler orta boy safra kanallarında hasar vardır.

Hasar kronik granülomatöz inflamasyona bağlıdır. Progresif

inflamasyon ve fibrozis portal alanlardan karaciğer parankimine

yayılır ve sonuçta siroza neden olur. Safra kanallarındaki kırmızı

lezyonlar patognomoniktir.

Klinik:

Erken dönemde yorgunluk, uyku hali, artralji gibi non spesifik

semptomlar olabilir. Kaşıntı hepatobiliyer hastalığı düşündüren

ilk ve en önemli semptomdur. Sarılık kaşıntıdan aylar hatta yıllar

sonra gelişir. Kaşıntıdan safra asitleri sorumlu tutulmaktadırlar

ancak kanıtlanmamıştır. Kaşıntı mutlaka olurken sarılık her

vakada görülmeyebilir. Karın ağrısı, ateş gibi semptomlar olsa

da ana safra kanalları etkilenmemiştir. Yağ malabsorbsiyonu

meydana gelebilir. Yağ malabsorbsiyonuna bağlı bulgular ortaya

çıkabilir.

Başlangıçta hastaların beslenmeleri iyidir ancak hastalık

ilerledikçe kilo kaybı olur. Hastaların bir kısmında özellikle gözler

etrafında olmak üzere, el bileklerinde,dizlerde, dirseklerde ve

kalçalarda ksantomlar bulunur. En son dönemde siroz bulguları

ortaya çıkar.

Eşlik eden hastalıklar: En sık Hashimoto tiroiditi eşlik eder.

Hastalarda yağda çözünen vitaminlerin eksikliği sık görülür

Primer bilyer sirozda hepatoselüler kanser riski artmamıştır.

Tanı:

1. Kolestaz enzimleri artmıştır. Asemptomatik bir kadında

ALP ve GGT yüksekliği varsa PBS düşünülmelidir.

2. Antimitokondrial antikorlar hastaların % 95’inde vardır.

3. Kolesterol ve HDL kolesterol artmıştır.

4. Ultrason biliyer obstrüksiyonu göstermez.

5. Kesin tanı: Karaciğer biyopsisinde orta boy safra yolu

hasarının gösterilmesi ile konur.

Tedavi:

1. Ursodeoksikolik asit: Karaciğer fonksiyon testlerini

düzeltir, hastalığın histolojik progresyonunu yavaşlatır.

2. İmmünsüpresif tedavi etkilidir.

3. Karaciğer yetmezliği geliştiğinde karaciğer

transplantasyonu yapılmalıdır.

4. Kolestazın yol açtığı kaşıntı ve malabsorbsiyon tedavi

edilmelidir.

6. Aşağıdakilerden hangisi hemolitik anemilerin laboratuvar

bulgusu değildir?

A) Haptoglobin artışı

B) İdrarda ürobilinojen artışı

C) LDH artışı

D) Hemopeksin azalması

E) Eritrosit ömrünün kısalması

Cevap A

Hemolitik anemilerde laboratuar bulguları aşağıdaki tabloda

belirtilmiştir.

  Ekstravasküler İntravasküler

HEMATOLOJIK    

Periferik yayma Polikromazi Polikromazi

Retikülosit

Kemik iliği Eritroid hiperplazi Eritroid hiperplazi

SERUM    

Bilirubin indirekt indirekt

Haptoglobin – Yok Yok

Plazma hemoglobin –−N •

Laktat dehidrogenaz •

İDRAR

Bilirubin 0 0

Hemosiderin 0 +

Hemoglobin 0 + (şiddetli vakalarda)

43DENEME SINAVI – 40

7. Altmış beş yaşında erkek hasta halsizlik, efor dispnesi

şikayetleri ile başvuruyor. Hastanın fizik muayenesinde

mukozalarda soluklu dışında bulgu saptanmıyor.

Laboratuvarında hemoglogin: 9 gr/dl, trombosit: 220.000

mm3 , BK:3800 bulunuyor Periferik yaymada plateletler

büyük ve granülsüz, lökositlerde anormal segmentasyonlar,

kemik iliğinde megaloid değişiklikler ve halkalı

sideroblastlarda artış saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Megaloblastik anemi

B) Myelodisplastik sendrom

C) Aplastik anemi

D) Myelofitizis

E) Primer myelofibrozis

Cevap B

MYELODİSPLASTİK SENDROM (PRE–LÖSEMİ)

Klinik:

•• Yaşlıların hastalığıdır (ortalama tanı>68),

•• Genellikle semptomatik olup başka bir amaçla

araştırılırken farkedilir. Sıklıkla anemi ve %20 vakada

splenomegali görülebilir. LAP nadirdir.

5 evreye ayrılır:

1. Refrakter anemi: En sık görülen tip’dir.

2. Refrakter anemi ve ring sideroblastlar

3. Refrakter anemi ve blast artışı

4. Refrakter anemi ve transformasyonda blast artışı; K.İ.

de %20–30, periferde %5’den fazla blast vardır, auer rodları

görülebilir ve ve bu form sıklıkla akut lösemiye dönüşür.

5. Kronik myelomonositik lösemi

PY:

•• Makrositozun ağırlıkta olduğu bir dimorfizm vardır.

•• Plateletler büyük ve granülsüzdür.

•• Pelger–Huet (hipolobule) lökosit,

•• Döhle cisimciği içeren hipogranüle lökosit

•• Total beyaz küre sayısı normal yada düşüktür. Genellikle

pansitopeni vardır.

Kİ: Hipo, normo veya hiperselüler olabilir, megaloid ve

diseritropoetik değişiklikler, immatür megalomonositik formlar,

halkalı sideroblastlar görülebilir.

Tedavi: Herediter formunda piridoksin yararlıdır. Diğer

formlarda androjenler, steroidler, düşük doz ARA–C ve retinoidler

(Kİ olgunlaşmasını indüklerler) deneniyor ama prognoz kötüdür.

İki yıl içinde ve sıklıkla pansitopeninin komplikasyonlarından

ölürler.

8. Aşağıdaki bulgulardan hangisi megaloblastik anemilerde

görülmez?

A) İnefektif eritropoez

B) Kemik iliğinde eritroid hiperplazi

C) Retikülositopeni

D) Nükleositoplazmik dissosiasyon

E) Direkt bilirübin artışı

Cevap E

MEGALOBLASTİK ANEMİLERDE PATOFİZYOLOJİ:

1. Hücrelerde sitoplazma gelişimi normaldir, ancak hücre

bölünmesi yavaşlamıştır. Bu hücre çapının artmasına

yol açar ve RNA/DNA oranı artar, nükleositoplazmik

disosiasyon gelişir.

2. Kemik iliğindeki tüm öncül hücrelerde yani blastlarda

büyüme görülür ve kemik iliği megaloblastik bir özellik

kazanır. En değerli bulgudur.

3. Defektif nükleer sentezi olan bu hücreler kemik iliğinde

yıkılma eğilimindedirler. Dolayısıyla kemik iliğinde

selulerite artmıştır yani yapım, ancak matür eritrosit

sentezi azalmıştır. Sonuçta elde bir şey kalmıyor. Buna

inefektif eritropoez denir. Aynı zamanda inefektif

trombıpoez ve myelopoez.

4. Perifere çıkan hücre sayısı azaldığı(KI’de yıkıldığından) için

retikülositopeni görülür. Kemik iliğinde eritroid aktivite

artışına rağmen retikulositopeni görülen tek anemidir.

5. Kemik iliğindeki yıkımdan dolayı serumda hemoliz

bulguları saptanabilir. Haptoglobulin düşer Fe artar,

howel jolly (parçalanmış DNA) cisimcikleri oluşur

6. Kemik iliğinde eritroid seri ile birlikte myeloid seri

sentezinde de benzer bozukluklar görülebilir ve hastalık

pansitopeni ile seyreder.

7. Myeloblastlar içindeki kromatin kötü kaliteli ve

gevşek olduğundan çabuk lobüle olur: nötrofil

hipersegmentasyonu

44 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

9. Elli beş yaşında erkek hasta gastrointestinal sistem

kanaması ile müracaat ile hospitalize ediliyor. Yapılan

fizik muayenesinde traube aralığında matite saptanıyor.

Laboratuvar tetkiklerinde lökosit sayısı: 110 000/mm3,

trombosit sayısı: 750 000/mm3 saptanıyor. Yapılan sitogenetik

incelemede t(9;22) saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tüylü hücreli lösemi

B) Kronik lenfositik lösemi

C) Kronik miyeloid lösemi

D) Akut lenfoblastik lösemi

E) Plazma hücreli lösemi

Cevap C

Gastro–hemato ortak yapımı basit bir soru.Hastada fizik

muayenede traube kapalı ,spenomegalinin başka bir ifadesi…

Tam kan sayımı lökosit, trombosit artmış. Buraya kadar bu

lökosit sayısı lösemi lehine ama en önemli ipucu sonda t(9;22)

Philedelphia kromozomu tanıyı Kronik myeloid lösemiye

götürü. Peki GIS kanaması ne alaka. Artan bazofillerde salınan

histamine bağlı KML ‘de peptik ülser sıklığı artar. Bu da işin kafa

karıştırması………

10. Aşağıdaki tümörlerden hangisine bağlı hipoglisemi görülme

olasılığı en azdır?

A) Renal hücreli kanser

B) Hepatoma

C) Retroperitoneal fibrosarkom

D) İnsülinoma

E) Küçük hücreli akciğer kanseri

Cevap E

Paraneoplastik sendromlar her zaman onkoloji pratiğinde

bilinmelidir.

BAZI PARANEOPLASTİK SENDROMLAR ve NEDEN OLAN

TÜMÖRLER

Sendrom Mediatör Neden olan tümörler

Hiperkalsemi PTHrPEpidermoid ve diğer AC kanserleri, meme, 6ÜS, GİS

Cushing sendromu ACTHKüçük hücreli akciğer, karsi–noid tümör

Uygunsuz ADH ADHKüçük hücreli akciğer, pankreas, duodenum

AkromegaliGrovvth hormon,

GHRH

Küçük hücreli akciğer, karsinoid, pankreas adacık hücre tümörü

Ünekolastı HCG Testis, akciğer, karsinoid

Hipoglisemi IGF–2Mezankimal tümörler, sarkomlar, hepatoma, adrenal, böbrek

Hipertiroidi TSHMol hidatiform, embriyonal tümörler, struma ovari

11. Aşağıdakilerden hangisi renal transplant sonrası ortaya

çıkabilen hiperakut (dakikalar içinde) oluşan rejeksiyonun

nedenini en iyi açıklar?

A) Dolaşımdaki anti–HLA antikorları

B) Dolaşan donör T hücre antikorlarına bağlı

C) Kullanılan immünsupresiflere bağlı

D) Fokal segmenteal glomeruloskleroza bağlı

E) Akut tubuler nekroza bağlı

Cevap A

Transplant sonrası greft rejeksiyonları dört gruba ayrılır:

Hiperakut rejeksiyon; hastanın kanında vericinin HLA

antijenine karşı sitotoksik antikor vardır. Greft takıldığında hemen

gelişir. Tedavisi yoktur, greftin çıkartılması gerekir.

Akselere rejeksiyon, dolaşan antikorlara (anti–donör T

hücre antikorları) bağlı ilk bir haftada gelişir. Nadiren yüksek

doz steroidlere veya poliklonal – monoklonal antikorlara Cevap

verebilir.

Akut rejeksiyon; *en sık rastlanan tiptir. Sıklıkla ilk 3 ay

içerisinde görülürsede transplantasyondan sonra herhangi

bir zamanda da görülebilir. Patogenezde hücresel faktörler

(T–helper), humoral veya vasküler faktörler rol alabilir. Greftte

ağrı ve hassasiyet, ateş, idrar miktarında azalma ve lökositoz

tanıda yardımcıdır. Kesin tanı biyopsi ile konur. En sık ATN ve

siklosporine bağlı nefrotoksisite ile karışır.

Kronik rejeksiyon; immünolojik veya non–immünolojik

(iskemi) sebeplere bağlı olarak gelişen yavaş nefrosklerozla

karekterizedir. GFH azalır, proteinüri (nefrotik olabilir) ve

hipertansiyon belirgindir.

12. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinde nefritik sendrom

kliniği görülmez?

A) Berger hastalığı

B) Membranöz glomerulonefrit

C) Alport sendromu

D) Membranoproliferatif glomerulonefrit

E) Akut poststreptokoksik glomerulonefrit

Cevap B

45DENEME SINAVI – 40

Bir genel nefroloji sorusu; her zaman beklenen sorulardan

birisidir.

Nefritik ve nefrotik sendromun özellikleri

Ağırlıklı klinik Majör Hastalıklar Bulgular

Nefritik sendrom

APSGN

Vaskülitler

RPGN

Goodpasture sendromu

Hemolifik Üremik sendrom

Hematüri

GFH’de azalma, oligüri

Ödem

Hipertansiyon

Hafif proteinüri olabilir

Nefrotik sendrom

Membranöz nefropati

Fokal glomerüloskleroz

Minimal değişiklik hastalığı

Amiloidoz

>3.5gr/gün proteinüri

Hipoalbüminemi

Yaygın ödem

Hiperlipidemi, lipidüri

Hiperkoagulopati

Nefritik–Nefrotik sendrom

Membranoproliferatif GN

Mesangioproliferatif GN (Ig A nefropatisi)

SLE

iki klinik durumdan biri görülebilir

veya miks olabilir

13. Cushing düşünülen bir hastada hem adrenal hem de

hipofizde adenom varsa ayırıcı tanıda en duyarlı test

aşağıdakilerden hangisidir?

A) 8 mg Deksametazon supresyon testi

B) Diurnal ACTH/kortizol düzeyi

C) Adrenal ven örneklemesi ile ACTH/kortizol düzeyi

D) Uyku ACTH/kortizol düzeyi

E) İnferiyor petrosal sinüs örneklemesi ile ACTH/kortizol

düzeyi

Cevap E

Bu sınavın kazık gibi gözüken lakin biraz düşününce cevabı

sırıtan sorusu bu olsun….

İnferiyor petrosal sinüs örneklemesi ile ACTH ve kortizol

düzeyi bakılarak hipofiz ve adrenal ayırıcı tanısı daha güvenle

yapılabilir. Adrenal ven örneklemesi ile ACTH/kortizol düzeyi

iki adrenal arasında ayrım yapmak amacıyla kullanılır.

Diurnal ACTH/kortizol düzeyi ve uyku ACTH/kortizol düzeyi

hiperkortizolizmin teşhisinde yararlıdır. 8 mg Deksametazon

supresyon testi hipofizer cushing hastalığının ayırıcı tanısında

kullanılabilir.

14. Tiroid hormon rezistansı olan bir hastada tiroid fonksiyon

testlerinde aşağıdakilerden hangisinin saptanması

beklenir?

A) T3 yüksek, T4 yüksek, TSH yüksek

B) T3 düşük, T4 yüksek,TSH yüksek

C) T3 düşük, T4 düşük, TSH düşük

D) T3 yüksek, T4 düşük, TSH yüksek

E) T3 yüksek,T4 yüksek,TSH düşük

Cevap A

Tiroid hormon rezistansı olan hastada T3 ve T4 düzeyleri

yüksektir. Lakin hipofizde de tiroid hormonlarna rezistans olacağı

için TSH baskılanamaz, dokularda hipotiroidik olduğu içi TSH

salgısı artacaktır.

T4 T3 TSH YORUM

Primer hipotiroidi

N N Subklinik hipotiroidi

Sekonder-tersiyer hipotiroidi

Primer tirotoksikoz

N N Subklinik tirotoksikoz

Sekonder-tersiyer tirotoksikoz

N N Ötiroid hasta sendromu

N (klinik hipotiroidi ise) Periferik direnç-Refetof sendromu

(klinik hipertiroidi ise) TSHoma

15. Kronik obstrüktif akciğer hastalığının akut alevlenmesine

en sık neden olan etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sigara

B) Hava kirliliği

C) Otoimmünite

D) Enfeksiyon

E) Uygunsuz ilaç kullanımı

Cevap D

KOAH akut alevlenmesinin en sık nedeni bakteriyel

enfeksiyonlardır. Özellikle S. pnomonia ve H. influenza en önemli

patojenlerdir. Bunun nedeni bronşial mukosilier ve lokal immün

mekanizmaların tahribidir. Hava kirliliği ve sigara daha çok

KOAH’ın etyolojisinde önemlidirler. Uygunsuz ilaç kullanımı

atakları tetikler ama nadiren görülür. Otoimmünite yine şık

bulamadığımız için…..

46 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

16. Kartagener sendromu için aşağıda verilen ifadelerden

hangisi yanlıştır?

A) Bronşektazi

B) İmmotil silialar

C) Erkek infertilitesi

D) Pnömotoraks

E) Situs inversus

Cevap D

Kartagener sendromu

İmmotil silia hareketi karakterizedir.Silia olan heryerde klinik

bulgu olabilir.

Erkek infertilitesi

Situs inversus

Kronik sinüzit buna bağlı nazal polipler

Bronşektazi

17. Elli iki yaşında erkek hasta nefes darlığı ve sağ yan

ağrısı şikayetleri ile hastaneye başvuruyor. Yapılan fizik

muayenesinde hasta takipneik, vokal fremitus sağda azalmış,

perküsyonda sağda matite, solunum sesleri sağda azalmış

saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Pnömotoraks

B) Plevral effüzyon

C) Pnömoni

D) Atelektazi

E) Pulmoner emboli

Cevap B

Plevral effüzyon özellikle erken dönemde yan ağrısı geç

dönemde nefes darlığı ile karşımıza çıkabilir. Solunum seslerinin

aynı tarafta azalması dışında vibrasyon torasik azalması ve

perküsyonda matite ile karakterizedir.

PA akciğer grafisinde açıklığı yukarı bakan konsolide alanla

görülür.Eğer az miktarda sıvı varsa lateral dekübit grafi çekilir.

Kesin tanısı torasentez ile alınan plevral sıvı örneği ile

konulur.

18. Otuz iki yaşında bayan hasta ellerde ve ciltte kalınlaşma ve

soğuğa çıkınca ellerinde morarma yakınması ile başvuruyor.

Öyküsünde son bir hatadır yutma güçlüğü çektiği de

öğreniliyor.

Bu hasta için aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Hastada tanı sklerodermadır.

B) Anti–jo–1 antikorları pozitiftir.

C) Ösefagusun 1/3 alt bölgesi tutulmuştur.

D) Tedavide immünsupresif tedavi verilmelidir.

E) Hastada pulmoner hipertansiyon gelişebilir.

Cevap B

Skleroderma hastalarında en sık geliş yakınması raynaud

fenomenidir. Raynaug ‘un en sık birlikte olduğu hastalıktır.

Özefagus alt 1/3 tutulumu ile birlikte disfaji yapabilir. Akciğer

tutulumuna bağlı interstisyel fibroz ve pulmoner hipertansiyon

görülebilir. Ölüm genelde solunum yetmezliğinden olur.

Tedavide Raynaud tedavisi ve immünsupresif verilebilir

Hastalarda tanıda antitopoizomeraz (scl –70) antikorları

önemlidir.

Anti Jo–1: Polimyozit ve dermatomyozit hastalarında görülen

antikordur.

19. Ankilozan spondilit hastalarında en sık görülen kardiyak

tutulum aşağıdakilerden hangisidir?

A) Perikardit

B) Mitral yetersizlik

C) İleti defektleri

D) Aort yetersizliği

E) Koroner arter hastalığı

Cevap D

Eski TUS sorusu sormadan olmaz.

Ankilozan spondilit ekstaintestinal bulguları önemlidir:

1. Ön üveit: Akut, hemen daima tek taraflı, B27 ile çok

yakından ilişkili. En sık görülen ekstraartiküler bulgu

ön üveittir. Tabloda Romatizmal hastalıklar ve göz

komplikasyonları verilmiştir.

2. Akciğer tutulumu: Kostokondrit, bilateral apikal lob

fibrozisi–kavitasyon, restriktif tipte akciğer fonksiyon

bozukluğu

3. Kalp tutulumu: Aort yetmezliği(en sık), kardiyomegali,

iletim defektleri

4. Renal tutulum: Mezangiyoproliferatif glomerülonefrit,

IgA nefropatisi, amiloidozis

47DENEME SINAVI – 40

5. Osteoporoz: En belirgin olarak vertebralarda görülür.

Sistemik osteoporoz yapar.

6. Nörolojik bulgular: Spinal fraktür, spinal stenoz, kauda

equina sendromu, atlantoaksiyel subluksasyon

7. Kronik hastalık anemisi olabilir.

20. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi tifo taşıyıcısı olanlarda

önerilmez?

A) Pefloksasin

B) Kloramfenikol

C) Kotrimoksazol

D) Amoksisilin

E) Ofloksasi

Cevap B

Bu da sınavımızın enfeksiyon hastalıkları sorusu. Tifo her

zaman ülkemizde önemli bir enfeksiyon olmuştur.

Tifo tedavisinde ilk seçenek olarak kinolonlar kullanılır. Diğer

kullanılan ilaçlar,

3. kuşak sefalosporinler,

Kloramfenikol,

Aminopenisilinler

Kotrimoksazol

Taşıyıcıların tedavisinde ise ilk seçenek erişkinlerde

kinolonlar, çocuklarda ise amoksisilindir. Tifo taşıyıcılarında

kloramfenikolün hiç etkisi yoktur.

21. Aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?

A) Aort darlığı üfürümü en iyi mezokardiyak odakta duyulur.

B) Mitral yetersizlik üfürümü sırta yayılabilir

C) Valvülar pulmoner darlıkta tedavi balon valvüloplasti

olabilir.

D) Aort koarktasyonunda üst ekstremite arteryel basınçları

genelde düşüktür.

E) En sık görülen konjenital kalp hastalığı atrial septal

defekttir.

Cevap C

Kardiyoloji sorusu tepeden bir bakış açısı oluştursun istedik;

• Aort Darlığı üfürümü en iyi sağ 2. İnterkostal aralıkta

duyulur.

• Aort koartasyonunda üst ekstremite arteryel basınçarı

yüksektir

• En sık görülen konjenital kalp hastalığı ventriküler septal

defekttir.

• Mitral yetersilik üfürümü aksillaya yayılabilir.

• Çocukta balon valvüloplasti en sık pulmoner darlığa

yapılır.

22. Amfizem tipleri için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) En sık görülen tipi sentroasiner amfizemdir.

B) Spontan primer pnömotoraksın en sık nedeni panasiner

amfizemdir.

C) Panasiner amfizem genelde alt lobları etkiler ve alfa 1

antitripsin eksikliğinde görülür.

D) KOAH’ta en sık görülen tip sentroasinerdir.

E) Paraseptal amfizem genç, zayıf ,sigara içen erkeklerde

gözlenir.

Cevap B

Amfizem terminal bronşun distalindeki hava boşluklarının

kalıcı destrüktif değişikliğidir.

En sık sentroasiner alt tipi görülür ve üst lobları etkiler.

Panasiner amfizem alt lobları etkiler ve alfa 1 antitripsin

eksikliğinde görülür.

KOAH’ta en sık sentroasiner amfizem görülür.

Paraseptal amfizem genç, zayıf, sigara içen erkeklerde görülür

ve spontan primer pnömotoraksın en sık nedenidir.

23. Pulmoner arter anevrizmaları ve tekrarlayan venöz

trombozlar aşağıdaki hangi hastalık için tipiktir?

A) Mounier Kuhn sendromu

B) Williams Campbell

C) Swyer James– Macload sendromu

D) Hughes Stovin sendromu

E) Poncet hastalığı

Cevap D

Hepiniz Behçet diye soruyu bitridir demiş olabilirsiniz, lakin

bu soru kazık. Soru sayısının da arttığını düşünerek dahiliye de

sürpriz yeni bilgiler kullanmak faydalı olabilir.

Löfgren sendromu: Artralji, eritema nodosum ve bilateral

hiler LAP ile beraber olan sarkoidozdur.

Heertfordt sendromu: Ateş, uveit, parotis bez tutulumu ve

fasial sinir paralizisi ile karekterize sarkoidozdur.

Albright sendromu: Kemiklerde fibröz displazi, plazmada

kalsiyum, alkalen fosfataz ve fosfor artışı

48 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Tietze sendromu: Kostokondral eklemlerde ağrılı nonsüpüratif

şişlik.

Vena cava superior sendromu: Santral tümor, mediasten

fibrozisi veya trombüs sonucu vena cava süperiorda tıkanıklık,

boyun venöz dolgunluğu, yüz–boyunda pelerin tarzında ödem ve

göğüs duvarında kollateraller

Kaplan sendromu: Romatoid artrit ile beraber kömür işçisi

pnömokonyozu olması.

Hughes Stovin sendromu: Behçet hastalığında tekrarlayıcı

tromboflebitler.

Hamman Rich sendromu: Hızlı ve akut seyirli interstisyel

fibrozis

Mounier Kuhn sendromu: Trakeobronkomegali, bronşektazi

Williams Campbell: Bronş kıkırdağında kartilaj defekti veya

eksıkliği vardır, bronkomalazi

Sarı tırnak (yellow nail) sendromu: lenfödem, bronşektazi, sinüzit

Kartagener sendromu: Bronşektazi, sinüzit ve situs inversus,

otozomal resesif geçişli bir hastalıktır.

Youngs sendromu: Kronik sinopulmoner enfeksiyon, obstrüktif

azospermi,

Samter sendromu: rinosinüzit, nazal polip ve aspirine bağlı astım

Swyer James– Macload sendromu: Çocuklukta geçirilen

şiddetli adenovirus enfeksiyonuna bağlı tek taraflı bronşiolitis

obliterans ve saydam akciğer

Poncet hastalığı: Post primer tüberkuloz ile beraber

romatizmal ateş ve poliartritis.

Ivemark sendromu: Dalak yokluğu ile beraber her iki

akciğerde 3 lob vardır.

24. Uygunsuz ADH sendromu için aşağıdakilerden hangisi

yanlıştır?

A) İdrar sodyumu artmıştır.

B) Hipervolemiye rağmen renin angiotensin aldesteron

blokajına bağlı hipertansiyon görülmez.

C) İdrar dansitesi yüksektir.

D) Etyoloji de paraneoplastik durumları düşünmek gerekir.

E) Tanısı ADH düzeyinin yüksek olması ile konulur.

Cevap E

Yine genel dahiliye yaklaşım soruları hakim olmamız gerekir.

İdrar sodyumu yüksekliği ve dansite artışı zaten tipik bulgularıdır.

Etyolojide kesinlikle küçük hücreli akciğer kanserini unutmamak

gerekir.Ödem ve hipertansiyon görülmez.

Tanısı su yükleme testi ile konulur.bazal hormon düzeyi tanı

değeri azdır.Endokrinoloji de dinamik testler iyi bilinmelidir.

25. On sekiz yaşında bir erkek hasta poliüri şikayeti ile geliyor.

Hastanın baş ağrısının olduğunu ve sol gözünde hafif görme

bozukluğu olduğu saptanıyor.Direk kafa grafisinde suprasellar

kalsifikasyon saptanıyor.

Bu hastada hipofiz hormonlarından hangisinin düzeyinde

azalma ihtimali en düşüktür?

A) ACTH

B) Prolaktin

C) TSH

D) Growth hormon

E) FSH

Cevap B

Özellikle çocuk ve gençlerde hipofizer yetmezlik ,suprasellar

kalsifikasyon karniofarengeoma için tipiktir. Önemli bir konjenital

tümördür. Rathe kesesinden köken alması dışında çocukta

hipofizer yetmezlikte direkt aklımıza gelmektedir. Tabi burada

genel hormon bilgisi ile soru çözülebilir. Hipotalamik hipofizer

yetmezliklerde tek inhibitör etki altında olan (dopamin etkisi)

prolaktin etkiden kurtulup düzeyi artacaktır. Bu soru için diğer

görülebilecek bulgular ise puberte bozuklukları olabilirdi.

26. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi akciğer fibrozisine neden

olabilir?

A) Siklofosfamid

B) Sisplastin

C) Mitomisin

D) Bleomisin

E) Vinkristin

Cevap D

Son sınavlarda 4–6 adet farmakoloji de kemoteröpatik ilaç

çıktığını düşünürsek bir tanede biz soralım istedik. Tipik yan etki

profilleri önemlidir.

Busulfan ve Bleomisin akciğer toksitesi belirgin olan

antineoplastik ilaçlardır.

49DENEME SINAVI – 40

27. Anemiler için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Demir eksikliği anemisinde MCV yüksekliği tipik bulgudur.

B) Hemolitik anemilerde retikülositoz önemli bir bulgudur.

C) Yetişkinde megaloblastik anemide akla ilk olarak B12

eksikliği gelmelidir.

D) Aplastik anemilerde en sık neden idiopatiktir.

E) Anemi tanısında ilk yaklaşım periferik yayma olmalıdır.

Cevap A

Her sınavda bir soru bizden demiştik. Devam ediyoruz. MCV

düşüklüğü ve demir eksikliği zaten ayrılmaz bulgulardır.

Genel bilgilerle hematolojiye giriş yaptık. Son sınavda soru

sayısının düşmesi kesinlikle yanıltıcı olmamalıdır. Her zaman

dahiliye de belirleyici bölümlerden biri olacaktır.

28. CD20 antijeni pozitif lenfomalarda tedavide kullanılan

monoklonal CD20 antikoru aşağıdaki ilaçlardan hangisidir?

A) Anagralid

B) İnfliximab

C) Rituximab

D) Thalidomid

E) Brentixumab

Cevap C

Yeni jenerasyon ilaçlarla hematoloji–onkoloji defterini

kapatalım istedik.CD20 antijeni pozitif lenfomalarda tedavide

monoklonal CD20 antikoru olan rituximab kullanılır.Özellikle ITP

ve KLL hastalrı bunlara örnek olabilir.

29. Aşağıdaki renal tubuler asidozlardan hangisinde

hiperkalemi görülme olasılığı en fazladır?

A) Renal tubuler asidoz tip I

B) Renal tubuler asidoz tip II

C) Fankoni sendromu

D) Renal tubuler asidoz tip III

E) Renal tubuler asidoz tip IV

Cevap E

Renal tubuler asidoz tip IV’de aldosteron eksikliği veya

aldosterona direnç söz konusudur. Bu hastalarda su ve sodyum

atılır. Potasyum tutulur. Buna bağlı hiperkalemi gelişir.

Renal Tübüler Asidozlar

Hastalık Renal defekt

Serum K idrar pH

Anyon gap

Tedavi

RTA tip IKlasik distal tübüler

Distal H iyonsekresyonu

Düşük >5.5 Pozitif Bikarbonat1–3 meq/kg

RTA tip IIProksimal tübüler

Bikarbonat sekresyonu

Düşük <5.5 Pozitif Bikarbonattiyazid

RTA tip IIIProksimal tübüler

GFH <30amonyaksentezi azalır

Düşük/Normal

<5.5 Pozitif Bikarbonat

RTA tip IVHiporeninemikhipoaldestero-nizm

Aldosteron eksik veyadirenç var

Yüksek <5.5 Pozitif Fludrokor-tiz.K kısıtlamaFrusemidBikarbonat

30. Kırk üç yaşında yaşında bayan hasta iki–üç aydır olan sağ

üst kadran ağrısı ve bulantı şikayetiyle başvuruyor. Hepatit

belirleyicileri, rutin laboratuvar testleri ve alfa feto–protein

düzeyi normal saptanıyor. USG›de karaciğer sağ lobunda 5

cm›lik hiperekoik lezyon saptanıyor.

Bu hastada bir sonraki aşamada hangi tetkik yapılmalıdır?

A) Karaciğer biyopsisi

B) Kontrastlı BT

C) Üst endoskopi

D) Kolonoskopi

E) Arteriografi

Cevap B

Tablo aslında karışık gibi dursada basitleştirelim. Hasta

orta yaş bayan sağ üst kadran ağrısı ve bulantı sanki safra taşı

gibi ama USG normal. Dahası hastada tüm laboratuvar testler

normal. USG’de hiperekoik aslında maligniteden uzaklaştırıyor.

Zaten AFP düzeyi de normal.Hastada hemanjiom ve /veya

adenom mevcut. Bu hasta için sonrasında BT çektirip (kontrastlı)

olayı netleştirmek gerekir. Kanama riski nedeni ile zaten

hemangiomlardan biopsi alınmaz. Endoskopi, kolonoskopi belki

kitlenin BT ‘de malign olduğunu düşünürsek bir sonraki aşamada

etyoloji için yapılabilir. Arterirografi şık bulamadığımız için yazdık.

50 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

31. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi nonskatrisyel alopesi

yapar?

A) Lichen planopilaris

B) Diskoid Lupus Eritematozus (DLE)

C) Alopecia areolaris profundus

D) 3. Derece sfiliz

E) Alopecia areata

Cevap E

Arkadaşlar son yıllarda alopesi konusu hem TUS’ta sorusu

gelen, hem de yandal sınavlarında sorulan bir konu. Burada

nonskatrisyel alopesi yapan en sık etmenlerden olan Alopesi

Areata’yı anlatalım istedik.

Lokal alopesiler:

a) Skatrisyel alopesiler (Atrofik alopesiler): Deri incelmesi,

dermo–epidermal lezyonlar

bağ dokusu ile telafisi sonucu oluşur.

Etkenler: Enfeksiyon (fronkül, karbonkül), 3. Derecede

yanıklar, protozoa enfeksiyonları, mikobakteri enfeksiyonlar, 3.

derece sifiliz ve saçlı deri tümörleri.

b) Nonskatrisyel allopesiler: En tipik şekli allopesia

areata(pelad)’dır.

Para büyükklüğünde dökülmeler olur. Atrofi yoktur. Stres

etyolojisi nedenler olarak kabul edilir. Kıllar çekilince çıkabilir. Kıl

follikülü içindeki kısım incelmiştir ve bulber siyah olarak görülür.

Beraberinde yüksük tırnak (pitting) görülür. Saçlı saçsız deri

boyunca saç dökülmesi olur (OFİAZİS).

*** DLE skatrisyel alopesi nedenlerindendir (TUS)

***FAVUS kalıcı kellik yapan hastalıklardandır (TUS)

32. Akut paronişial enfeksiyondan sorumlu patojen organizma

hangisidir?

A) Candida albicans

B) Stafilokokus aureus

C) Streptokokus Pyogenes

D) Hepes simpleks virüsü

E) Mikobakterium marinum

Cevap B

Paronişi tırnak yatağının enfeksiyonu olup en sık etmen

olarak karşımıza ‘Stafilokokus aureus’ çıkmaktadır.

Stafilokoklar ayrıca;

• Toksik şok sendromunun,

• Hastanelerdeki Gr (+) pnömoni’nin,

• Pnömonilerden sonra görülen abse, pnömotosel,

ampiyem ve pnömotoraksın,

• Pyodermi enfeksiyozumların

• Scalded (haşlanmış) skin sendromunun,

• Gebelerdeki ve laktasyon dönemindeki kadınlardaki akut

mastitin,

• Tırnak pulpası enfeksiyonuun (felon),

• Fronkülün,

• Follikülitin,

• Karbonkülün,

• Besin zehirlenmelerinin,

• Açık kafa travmalarında menenjit

• Akut bakteryel endokarditlerin en sık sebebidir

• S. aureus, kistik fibrozisli hastalarda erken dönemlerde

en sık akciğer enfeksiyonu sebebidir.

• Staph. aureus halen osteomiyelitin en önemli etkenidir.

33. Atmışbeş yaşında kadın hasta, 15 gün önce sağ kol ve

bacağında güçsüzlük ile ortaya çıkan serebrovaskuler olay

geçiriyor. Hastanın nörolojik muayenesinde konuşmasının

akıcı olmadığı, söylenenleri anlayamadığı ama tekrar

edebildiği saptanıyor.

Bu hastada en olası afazi tipi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Wernike afazi

B) Transkortikal afazi

C) Konduksiyon afazi

D) Anomik afazi

E) Motor afazi

Cevap B

KLASİK AFAZİ SENDROMLARI:

Broca (Motor) afazisi: Konuşulanı anlama oldukca

iyi durumda iken kendini ifade etme (konuşmanın motor

komponenti) bozulmuştur (Arteria cerebri medianın inferior

frontal gyrus lezyonlarında frontal lobun etkilendiği durumlarda

ortaya çıkar.

Wernicke (sensori) afazisi: Hastanın anlamasının ileri

derecede bozulduğu afazi tipidir.

Akıcı ama sacma konuşma vardır. (Verbal parafazi)

İletim tipi (konduksiyon) afazi: Wernicke ve broca alanını

bağlayan arcuat fasikul lezyonlarında oluşur. Konuşulanı

anlama ve konuşma normaldir. Ancak duyduğunu tekrar etme

tipik olarak bozulmuştur.

51DENEME SINAVI – 40

Transkortikal afazi: Başlıca ozelliği yalnızca tekrarlama

ozelliğinin korunmuş olmasıdır.

Global (total) afazi: Broca, Wernicke ve arkuat fasikülü içine

alan lezyonlarda görülür.

Konuşma, anlama ve tekrarlama bozulmuştur. Sol Orta

serebral arter tıkanıklıklarında görülür. Budurumda perisilvian

bölge etkilenir (TUS). Daima sağ hemipleji eşlik eder.

Anomik afazi: İsimlendirmenin bozulduğu afazi tipidir.

Hastalar cisimlerin isimlerini bulmakta büyük zorluk çekerler.

34. Ellibeş yaşında erkek hasta bir yıldır varolan kişilik

ve davranış bozukluğu şikayeti ile doktora getiriliyor.

Yakınlarından alınan hikayesinden son üç aydır

unutkanlığının ortaya çıktığı, yakınlarını tanımakta zorlandığı

ve artık kendisine bakamadığı öğreniliyor. Çekilen kranial

MR’ında frontotemporal alanda lober atrofi alanı görülüyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Alzheimer hastalığı

B) Creutzfeldt–Jakob hastalığı

C) Pick hastalığı

D) Huntington hastalığı

E) Parkinson hastalığı

Cevap C

PİCK HASTALIĞI (FRONTOTEMPORAL DEMANS)

Erken başlangıc ve başlangıcta davranış bozukluklarının

kognitif bozukluklardan onde olması ile alzheimerdan farklıdır.

40–60 yaşta başlar. MRI ve BT de frontotemporal lober atrofi

vardır. Frontal lob atrofisine bağlı kişilik değişiklikleri klinikte ön

plandadır. Patolojide arginofilik inklüzyon cisimcikleri = (pick

cisimcikleri) görülür. Tedavisi yoktur.

CREUTZFELD–JAKOB HASTALIĞI

Hızlı ilerleyen progressif demansla karakterize prion

hastalığıdır. Serebral korteks, bazal gangliyon, serebellum,

beyin sapı ve spinal kord tutulumu olur. Kuru, gerstman–strauser

sendromu, fatal familial insomnia insanda hastalık yapan diğer

prion hastalıklarıdır. Psikiatrik semptomlar olluşabilir (anksiete,

ofori, depresyon, deluzyon). Kognitif bozuklukları biryana

bırakırsak en sık klinik bulgu myoklonusdur. Tedavisi yoktur.

HUNGTİNGTON HASTALIĞI

Hareket bozuklukları, psikiatrik semptomlar ve demansla

karakterize otozomal dominant dejeneratif bir hastalıktır. 40–50

yaşlarda başlar. Dorduncu kromozomda trinükleotid tekrarlar

(CAG) vardır. Kore ve psikiatrik semptomlardan sonra demans

gelişir. Gec donemde afazi, apraksi, agnozi, global kognitif

disfonksiyon görülür.

35. Posterior İnferior Serebellar Arter (PICA) tıkanıklığında

aşağıdaki yapılardan hangisi etkilenmez?

A) İnferior serebellar pedinkül

B) 5. Kranial sinir

C) Kortikospinal traktus

D) Desendan sempatik traktus

E) Lateral spinotalamik traktus

Cevap C

PICA Tıkanıklığı (Lateral medulla S – Wallenberg)

Hastada, ana bulgu yuzde ipsilateral vucutta kontralateral

ağrı–ısı duyusu kaybıdır.

• İpsilateral 5, 9, 10. sinir parezileri

• Kontralateral Hemihipoestezi

• İpsilateral Serebeller bozukluk

• İpsilateral Horner S (desendan sempatik traktus

etkilenmesine bağlı)

Motor kayıp yoktur, (kortikospinal traktus etkilenmez.)

36. Hastanın basit (hafif) uyaranlarla uyandırılabildiği ancak

uyaran kaldırıldığı zaman tekrar uykuya devamlılığın

gözlendiği bilinç bozukluğu düzeyi aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Konfüzyon

B) Stupor

C) Letarji

D) Hipersomni

E) Koma

Cevap C

BİLİNÇ BOZUKLUKLARI

KONFÜZYON: Yer zaman ve kişi oryantasyonunun

bozukluğudur. Yeterli hızda ve netlikte düşünme gerçekleşmez.

Genellikle beyni global olarak etkileyen metabolik, toksik,

enfeksiyon, hipoksi gibi nedenler sonucunda ortaya cıkan, bilinç

bozukluğunun ağır olmadığı, uyku–uyanıklık dongusunun belirgin

etkilenmediği klinik tablodur.

LETARJİ (SOMNOLANS): Basit dış uyaranlarla uyandırılabilen

ve uyanık durumdayken bilincin normal olduğu izlenim veren

ancak uyaran kaldırılır kaldırılmaz uykuya devamının gözlendiği

patolojik uyku durumudur.

STUPOR: Letarji ile koma arasındaki bilinc bozukluğudur.

Uyaranlara yanıtlılığın azaldığı ve uykuya eğilimin arttığı, ancak

güçlü uyaranlarla uyandırılarak basit motor komutların yerine

getirilebildiği klinik tablodur.

52 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

KOMA: Beyin sapı reflekslerinin elde edildiği ve iskelet kası

tonusunun tumuyle kaybolmadığı, ağrılı uyaranlara minimal

yanıtın elde edildiği klinik durum semi–koma olarak adlandırılır.

Beyin sapı reflekslerinin elde edilmediği tam yanıtsızlık durumu

ise derin koma olarak tanımlanmaktadır.

37. Aşağıdakilerden hangisi ana ölümü kapsamına girmez?

A) Fertil yaşta ölen anneler

B) Abortus nedeniyle ölen anneler

C) Eklempsi nedeniyle ölen anneler

D) Postpartum kanama nedeniyle ölen anneler

E) Lohusalık döneminde ölen anneler

Cevap A

MORTALİTE DÜZEYİNİ BELİRLEYEN ÖLÇÜTLER

Doğumla ilgili mortaliteler:

Neonatal–yenidoğan: 0–28 gün ölen

a) Erken neonatal: 0–7 gün ölen

b) Geç neonatal: 7–28 gün ölen

Post neonatal: 29–365 gün ölen

Bebek: 0–365 gün ölen

Anne: Gebe + doğum + loğusa (doğum sonrası ilk 6 hafta)

dönemlerinde ölen

Payda ise tamamında Canlı doğum sayısı dır.

38. Aşağıdakilerden hangisi birincil (primer) koruma

uygulamaları arasındadır?

A) Erken tanı

B) Uygun tedavi

C) Sakatlığın giderilmesi

D) Aşılamalar

E) Rehabilitasyon

Cevap D

KORUYUCU HİZMETLER

Bir hastalık etkeni vücuda girmeden once hastalığa ait hicbir

belirti yoktur. Herhangi bir patolojik değişiklik gelişmemiştir.

Duyarlılık evresi adı verilen bu dönemde verilen koruyucu

hizmetlere Birincil Koruma hizmeti denir.

Hastalığa ait belirtilrin cıkmadığı, ancak etken nedeniyle

hastalık oluşturacak patolojik değişikliklerin olduğu ve

presemptomatik evre adı verilen dönemdeki korumaya ise

ikincil koruma denir ve erken tanı hizmeti ile ikincil koruma

sağlanır.

Üçüncül doneme ise klinik evre denir. Hastalık aşikar

haldedir. Bu donemde hasta ölümden korunmaya veya

tam olarak tedavi edilmeye calışılır. Ayrıca sakatlıklar veya

komplikasyonların önüne geçilmeye calışılır. Bu dönemde verilen

koruyucu hizmetler yani hastaların tedavisi, rehabilitasyonu ve

sakatlıkların önlenmesi üçüncül koruyucu hizmetlerdir.

39. Belli bir hastalıktan ölen kişi sayısının aynı hastalığa

yakalanan kişi sayısına oranı aşağıdakilerden hangisi ile

ifade edilir?

A) Mortalite hızı

B) Kaba ölüm hızı

C) Morbidite hızı

D) Fatalite hızı

E) Mortalite oranı

Cevap D

Mortalite (nedene özel) hızı:

Belirli bir hastalıktan olum sayısı X k

Yıl ortası nufus

Fatalite hızı:

Belirli bir hastalıktan olum sayısı X k

‘O’ hastalığa yakalananların sayısı

40. İntervertebral disk herniasyonu en sık hangi seviyede

görülür?

A) L2–L3

B) L5–S1

C) C5–C6

D) C6–C7

E) T9–T10

Cevap B

LOMBER DİSK HERNİASYONU: En sık L5–S1 disk hernisi

görülür. Anterior ve posterior Longitudinal Ligamentler,

diske sıkıca yapışarak destek sağlarlar. Anterior longitudinal

ligament cok gucludur. Posterior Longutidinal Ligament ise,

ortada biraz gucludur, yanlarda daha zayıftır. Bu nedenle en sık

herniasyon posterolateral yonde olur. Gençlerde en sık nedeni

mikro ve makrotravmalardır. Yaşlılarda ise, en sık nedeni

dejenerasyondur.

53DENEME SINAVI – 40

41. Elektrokonvulzif tedavi (EKT) nin en sık görülen major yan

etkisi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Amnezi

B) Kırık

C) Aritmi

D) Kanama

E) Bilinç kaybı

Cevap A

Elektrokonvulzif Tedavi:

Endikasyonları

• Major depresyon (ağır, suisid riski yuksek, ilac alamayan

hastalarda)

• Katatonik şizofreni

• Mani (ağır, saldırgan, zaptedilemeyen hastalarda)

• İlaçlara Cevapsızlık.

• İlaçların kontrendike olduğu durumlar, gebe depresyon

• Ağır anoreksia nevroza

EKT kontraendikasyonları

• Genel anestezi kontrendikasyonları

• Beyin kanaması

• KİBAS

• Aort anevrizması, yeni miyokard enfarktusu

• Şiddetli osteoporoz (kemik kırıklarına yol acabilir.)

• Ateş, aritmi ve şiddetli hipertansiyon

EKT’nin yan etkileri

• Bellek bozukluğu (en sık görülen yan etkidir).

Anterograd ve retrograd amnezi görülür.

• Kırık ve çıkıklar

• Uzamış apne

• Başağrısı, kas ağrısı

• Aritmi

42. Sözcük uydurma (neologizm) aşağıdakilerden hangisi ile

ilişkilidir?

A) Algılama

B) Düşünce

C) Bellek

D) Duygulanım

E) Bilinç

Cevap B

Düşünce Bozuklukları

Düşünce süreci:

Düşünceyi oluşturan kelimeler arasında mantıksal zincir

kopar, sapmalar, dağınıklık, duraksamalar, blok, kafiyeli kelimeler

(clang çağrışım), yeni sözcük uydurmalar (neologizm), ağır

vakalarda karmakarışık konuşma, laf salatası (enkoherans),

birbirine zıt düşünceler görülür.

Düşünce içeriği:

En önemli düşünce içeriğindeki bozukluğu sanrılardır. Sanrı

gerceğe dayanmayan – garip – mantık dışı – kanıt gosterilmesine

rağmen değiştirilemeyen, tutarsız sabit fikir yada inançlardır.

43. Atopik dermatit için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) IL–5 artışı

B) IL–12 artışı

C) Eozinofili

D) Filaggrin mutasyonları

E) Ig E yüksekliği

Cevap B

ATOPİK DERMATİT (AD)

Çocuklardaki en sık kronik deri hastalığıdır. Kasıntı, kronik ve

tekrarlayıcı seyir, deri lezyonlarının tipik morfoloji ve dağılımları,

ailede atopik hastalık öyküsü klasik bulgulardır. En erken çıkan

atopik hastalıktır.

AD olan çocuklarda astım ve alerjik rinit gelişme riski

artmıştır. Buna atopik marş denir.

Etiyoloji: Bazı hastalarda filaggrin proteininde mutasyonlar

saptanmıştır. Deri bariyeri bozukluğu, derinin doğal bağışıklık

cevabında azalma, alerjenlere ve enfeksiyöz etkenlere T

hücrelerinin artmış cevabı ile karakterize kronik inflamatuar bir

hastalıktır.

Atopik dermatitin iki formu vardır. AD’nin %70–80 IgE aracılı

olan atopik egzema, %20–30 IgE bağımlı olmayan non–atopik

egzemadır. Her ikisinde eozinofili vardır. Atopik egzemada Th2,

IL4, IL13 ve IL5 rol oynar.

Hastalığın tanısı için 3 majör ve 3 minör kriter gerekir.

AD tanı kriterleri

Major kriterler (majör özellikler)

• Kaşıntı

• Tipik dağılım ve morfoloji: Süt çocuğu ve küçük

çocuklarda yüz ve ekstansör yüzeylerde,

• Adölesanda fleksör yüzeylerde dermatit.

• Kronik veya tekrarlayıcı dermatit

• Kişisel veya ailesel atopi öyküsü

54 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

İlişkili kriteler

• Kserosis

• Deri enfeksiyonları (S. aureus, GAS, H. simpleks,

molloskum, siğil)

• El ve ayaklarda dermatit

• İktiosis, palmar çizgilede artış, keratosis piliaris

• Meme başı ekzeması

• Beyaz dermografizm

• Anterior subkapsüller katarakt, keratokonus

• Yüksek IgE

• Pozitif deri testleri

• Erken başlangıç

• Yüzde solukluk veya eritem

• Dennie–Morgan göz altı çizgileri

• Tekrarlayıcı konjonktivit

• Emosyonel ve çevresel faktörlere artmış duyarlılık

Komplikasyonlar:

Enfeksiyonlar: En sık S. aureusa bağlıdır. Aşikar enfeksiyon

bulguları olmasa da tedavi edilmesi ile bulgular düzelir.

En ciddi olan viral enfeksiyon HSV ye bağlı ekzema

herpetikumdur. Yaygın vezikülopüstüler lezyonlar ile

karakterizedir.

Siğil ve molloskum kontagosum da sıktır. Ekzema vaksinatum:

Çiçek aşısına bağlı gelişir.

Mantar: T. Rubrum (en sık) ve M. furfur (özellikle baş boyun

dermatitinde görülür).

Göz tutulumu: Kronik blefarit, keratokonus, katarakt, vernal

konjunktivit, keratokonjunktivit

Tedavi:

• Tetikleyici faktörden kaçınma: İrritanlar, gıdalar,

aeroallerjenler ve enfeksiyonlar.

• Derinin hidrasyonu: Tedavide ilk basamaktır.

• Topikal kortikosteroidler ve kalsinörin inhibitörleri

(takrolimus, pimekrolimus)

• Antihistaminikler

• Katran: Antiinflamatuar ve antipruritik

• Ağır vakalarda: Sistemik kortikosteroidler, siklosporin,

PUVA kullanılabilir.

Kötü prognoz göstergeleri:

• Erken başlangıç

• Yaygın olması

• Filaggrin gen mutasyonları (Nelson Textbook of

Pediatrics. 19th ed.2011)

• Eşlik eden alerjik rinit veya astım varlığı

• Ailede atopik dermatit olması (ebeveyn veya kardeşlerde)

• Çok yüksek IgE düzeyi

• Tek çocuk olmak

44. Aşağıdakilerden hangisi astım öngörme indeksi

parametrelerinden biri değildir?

A) Besin alerjisi

B) Enfeksiyon olmadan hışıltı olması

C) Hışıltı sırasında eozinofili olması

D) Egzema

E) IgE yüksekliği

Cevap E

Astım prediktif indeksi

Major

• Ailede astım

• Hastada egzema

• İnhale allerjen duyarlılığı

Minör

• ÜSYE ile bağıntısız hışıltı

• >%4 serum eozinofili

• Doktor tanılı alerjik rinit varlığı

• Besin alerjen duyarlaşması.

1 major ya da 2 minör varlığında astım gelişme riski yüksektir.

45. Aşağıdakilerden hangisi immün yetmezlik açısından

araştırılması gereken durumlardan biri değildir?

A) Son bir yılda 2 defa pnömoni olan 2 yaşında erkek çocuk

B) Son bir yılda 10 defa otit geçiren 4 yaşında kız çocuk

C) Son 6 ayda 3 defa idrar yolu enfeksiyonu geçiren kız çocuk

D) Büyüme geriliği olan 26 aylık erkek çocuk

E) Karaciğer apsesi olan 10 yaşında erkek çocuk

Cevap C

Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarında üriner sistem

anomalileri ve fizyolojik durumların araştırılması gerekir. İmmün

sistem genellikle normal saptanır.

İmmun fonksiyonların değerlendirilmesi gereken durumlar:

• Bir veya daha fazla ciddi bakteriyel enfeksiyon geçirilmesi

(sepsis menejit gibi)

• Bir yıl içinde iki veya daha fazla solunum yolu enfeksiyonu

55DENEME SINAVI – 40

veya dökümante edilmiş bakteriyel enfeksiyon (sellulit,

draine otitis media, pnömoni, lenfadenit).

• Sıra dışı yerlerde bakteriyel enfeksiyon(karaciğer, beyin

apsesi)

• Olağan dışı patojenlerle enfeksiyon (Aspergillus, Serratia

marcescens, Nocardia, Burkholderia cepacia..)

• Olağan patojenlerle ciddi enfeksiyon geçirilmesi

• Yılda >8 kulak enfeksiyonu ve >2 ciddi sinüs enfeksiyonu

• >2 aylık antibiyotik tedavisine rağmen cevabın olmaması

• Enfeksiyon tedavisi için IV antibiyotik ihtiyacı

• Büyüme geriliği

46. Aşağıdakilerden hangisi büyüme hormonu azaltan

faktörlerden biridir?

A) Hiperglisemi

B) Egzersiz

C) Stres

D) L–Dopa

E) Klonidin

Cevap A

GH salınımını artıran faktörler:• Egzersiz• Uyku (non–Rem evre 3–4)• Stres• Hipoglisemi• Seks steroidleri• Alfa 2 agonistler (klonidin,

lofeksidin) • L–Dopa

GH salınımını azaltan faktörler:• Obezite• Hiperglisemi• Hipotiroidi• Glukokortikoid artışı• Psikososyal baskı• Beta adrenerjik tonus artışı

47. Diyabetes mellituslu çocuklarda insüline bağlı en sık

gelişen komplikasyon aşağıdakilerden hangisidir?

A) Down fenomeni

B) Somogy fenomeni

C) İnsülin direnci

D) Hiperglisemi

E) Hipoglisemi

Cevap E

DM’de İnsülin Tedavisi Sorunları

• Hipoglisemi: En sık komplikasyonudur

• Lipodistrofiler (lipohipertrofi): Sürekli aynı yere yapılan

insülin sonucu yağ dokusundaki sertleşmedir.

• Down fenomeni: Sabaha karşı artan GH etkisi ile insülin

temizlenmesinin artması ve insülin dozunun yetersiz

olmasından kaynaklanır, saat 03.00’da bakılan kan şekeri

normaldir.

• Somogy Fenomeni: Özellikle gece yarısından sonra oluşan

hipoglisemiye karşı insülin karşıtı hormonların artışına

bağlı ortaya çıkar. Saat 03.00–04.00 civarında bakılan kan

şekeri düşüktür. Hipoglisemiye bağlı gece terlemeleri,

kabuslar ve gece korkuları olur.

• İnsülin direnci: Yüksek titredeki insülin antikorlarının

varlığına bağlıdır.

• İnsülin allerjisi

48. Aşağıdakilerden hangisi ince bazal membran hastalığı için

doğrudur?

A) Böbrek yetmezliği

B) Genetik geçiş

C) Hipertansiyon

D) Progresif olması

E) İşitme kaybı

Cevap B

İnce bazal membran hastalığı (selim familyal hematüri)

• Persistan mikroskopik hematüri ve izole bazal membran

incelmesi vardır.

• OD/sporadik olabilir. Tip IV kollajen defekti vardır.

• Böbrek fonksiyonları normaldir.

• ÜSYE’den sonra makroskopik hematüri de görülebilir.

İlerleyici karakterdeyse, böbrek yetersizliği ortaya çıkarsa,

hipertansiyon, proteinüri, ekstrarenal tutulum varsa Alport

sendromu düşünülmelidir.

49. Aşağıdakilerdan hangisi çocuklarda hızlı ilerleyen

(kresentrik) glomerülonefrit nedenlerinden biri değildir?

A) Mikroskopik PAN

B) Alport sendromu

C) Goodpasture hastalığı

D) Akut poststreptokokal nefrit

E) SLE

Cevap B

56 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

RPGN Sınıflama

Anti GBM ilişkili RPGN (%20)Goodpasture hastalığıIdiyopatik anti GBM nefritiKresentli mebranöz nefropati

Granüler birikimle giden RPGN (%40)Postinfeksiyöz: APSGN, bakteriyel endokardit, şant nefritiİnfeksiyon dışı: SLE, HSP, solid tümörlerPrimer renal hastalık: MPGN, IgA nefropatisi

İmmun birikim olmayan RPGN(%40)PANWegener (ANCA ilişkili)

50.Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda eritma nodozum

nedenlerinden biri değildir?

A) Bakteriyal tonsillofarenjit

B) Tüberküloz

C) İnek sütü allerjisi

D) Sarkoidoz

E) Fenitoin

Cevap C

Eritema nodosum nedenleri:

• İnfeksiyonlar; GAS farenjiti, Tüberkulöz, Yersinia,

Histoplasmosis, Coccidioidomycosis.

• İnflamatuar barsak hastalıkları, Sarkoidoz,

Spondiloartropatiler.

• İlaç sonrası; Sulfonamidler, Fenitoin, OKS.

Altta yatan neden tedavi edilir, ağrı kesiciler–dinlendirme

önerilir.

51. Aşağıdakilerden hangisi çomak parmak nedenlerinden biri

değildir?

A) Astım

B) Fallot tetralojisi

C) Kistik fibrozis

D) Çölyak hastalığı

E) Talasemi

Cevap A

Çomak Parmak

Akciğer hastalıkları yanında birçok hastalıkta da görülür.

Komplikasyonsuz astımda görülmez. Pulmoner vasküler hastalık

varsa hastada alt ekstremitede belirgin siyanoz ve çomak parmak

saptanırken üst ekstremite normal olabilir.

Çomak parmak nedenleri

Pulmoner: Kistik fibroz, bronşektazi, akciğer apsesi, interstisyel pnömoni ve fibroz, neoplaziler

Kardiyak: Siyanotik konjenital kalp hastalıkları, subakut bakteriyel endokardit, kronik konjestif kalp yetersizliği

GİS: İnflamatuar barsak hastalıkları, kronik dizanteri, çölyak, polipozis koli, ince barsak lenfoması, ağır hemoraji, karaciğer sirozu

Hematolojik: Talasemi, konjenital methemoglobinemi

Diğer: Tiroid hastalıkları, kronik pyelonefrit, Raynaud hastalığı, skleroderma

Tek taraflı çomak parmak: Lokal travma, N. medianus hasarı, brakial AV fistül, subklavian arter anevrizması

52. Yenidoğan bebekelerde kistik fibrozis taramasında

aşağıdakilerdan hangisi kullanılır?

A) Ter testi

B) Kan gazı

C) Serum Cl düzeyi

D) İmmün reaktif tripsinojen

E) Guitre testi

Cevap D

Yenidoğanda Kistik Fibrozis Taraması

Kanda immunreaktif tripsinojen veya DNA testi ile yapılır.

Ter testi ile doğrulanır.

53. Otuzsekiz haftalık 3200 gr olarak doğan bebeğin 5.

dakikadaki değerlendirmesi şöyledir: Aktif hareketli, güçlü

şekilde ağlıyor, aralıklı öksürüyor, kalp tepe atımı:85/dk,

ektremiteler mor– gövdesi pembedir. Bu bebeğin APGAR

skoru kaç puandır?

A) 6

B) 7

C) 8

D) 9

E) 10

Cevap C

APGAR Skorlaması

Birinci ve 5. dakikada APGAR değerlendirilir. Birinci dakika

Apgar skoru resüsitasyon gereksimini değerlendirmede

kullanılmaz.

Resüsitasyon ihtiyacını değerlendirmede kalp hızı ve solunum

kullanılır. Serebral palsy (CP) olasılığını öngörmez. CP’lerin

çoğunda APGAR normaldir. Ancak CP APGAR düşük olanlarda

57DENEME SINAVI – 40

normallerden daha fazla gelişir. Umblikal arter pH’sı ile birlikte

neonatal ölümü öngörmede kullanılır. 5. Dakika APGAR 0–3 ise

mortalite için pH 7.0’dan daha iyi prediktördür.

APGAR skorunda kullanılan parametreler:

• Cilt rengi (Appearence)

• Kalp hızı (Pulse)

• Refleks yanıt (Grimace)

• Tonus (Activity)

• Solunum (Respiration)

Apgar skoru 7–10: normal bebek. Apgar skoru 4–6: riskli

bebek. Apgar skoru: < 4 şiddetli asfiksi.

APGAR değerlendirilmesi

Parametre

Kalp hızı

Solunum

Kas tonusu

NG katerere Cevap

Renk

0

Yok

Yok

Hipotoni

Yok

Mavi– Soluk

1

< 100

Düzensiz–yavaş

Ekstremitelerde fleksiyon

Yüz buruşturma

Ekstremiteler mavi, vucüt pembe

2

>100

Düzenli, ağlıyor

Aktif hareketli

Öksürük hapşırık

Tamamen pembe

54. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi yenidoğan bir bebeği resüsite

ederken kullanılmaz?

A) Naloksan

B) Atropin

C) Adrenalin

D) Dobutamin

E) İV mayi

Cevap B

Yenidoğan resüsitasyonunda kullanılan ilaçlar:

1. Adrenalin: 1:10000 konsantrasyonunda 0.1–0.3 ml/kg i.v.

veya endotrakeal tüpten verilir.

2. Hacim genişleticiler: serum fizyolojik, laktatlı ringer ve

kan.

3. Sodyum bikarbonat: Kanıtlanmış asidoz veya uzamış

resüsitasyonda kullanılır. Bire– bir sulandırılmış % 8.4

NaHCO3 kullanılır. Yeterli ventilasyon ve oksijenasyon

sağlanmadan kullanılmamalıdır. IVK ve paradoksal

serebral asidoza neden olabilir.

4. Naloksan: Opioid antagonistidir.

Dopamin/dobutamin, dekstroz kullanılabilen diğer ilaçlardır.

Kullanılmayanlar: Atropin ve kalsiyumun

55. Aşağıdakilerden hangisi RDS riskini artıran faktörlerden

biri değildir?

A) Erkek bebek

B) Koryoamniyonit

C) Sezaryan ile doğum

D) Prematürite

E) Uzamış membran rüptür zamanı

Cevap E

RESPİRATUAR DİSTRES SENDROMU (RDS)

Artmış Risk Azalmış Risk

• Prematürite (en önemlisi)

• Erkek cinsiyet

• Sezaryen

• Aile öyküsü

• Asfiksi/soğuk stres

• Annede diyabet

• Çoğul gebelik (2. Bebek)

• Koryoamniyonit

• Hidrops fetalis

• Kronik İU stres

• Kız cinsiyet

• NSD

• Uzamış membran rüptür zamanı

• Annede hipertansiyon

• Kokain/sigara kullanımı

• İUBG/SGA

• Steroid, troid hormonları, teofilin, tokolitikler

56. Aşağıdakilerdan hangisinde pulmoner kan akımı

azalmıştır?

A) Büyük arter transpozisyonu

B) Total pulmoner venöz dönüş anomalisi

C) Hipoplastik sol kalp sendromu

D) Ebstein anomalisi

E) Tek ventrikül

Cevap D

Pulmoner kan akımı normal/ artmış (anormal bağlantı)

Büyük arter transpozisyonu

Total pulmoner venöz dönüş anomalisi

Trunkus arteriosus

Hipoplastik sol kalp sendromu

Tek ventrikül veya trikuspid atrezisi (geniş VSD’li, pulmoner

stenoz olmayan)

Azalmış pulmoner kan akımı (obstrüktif)

Pulmoner atrezi VSD’siz

Fallot tetralojisi

Kritik pulmoner stenoz

58 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Tricuspid atrezisi

Tek ventrikül pulmoner stenozla birlikte

Ebstein anomalisi

Persistant fetal dolaşım

57. Fallot tetralojisi nedeniyle izlemde olan 18 aylık erkek bebek;

huzursuzluk, nefes darlığı ve siyanoz nedeniyle getirildi. Fizik

muayenede nabız:142/dk, solunum sayısı:64/dk, sPO2:%65 ve

kan basıncı:80/50 mmHg olarak ölçüldü. Dinlemekle üfürüm

duyulmamaktadır.

Bu hastanın tedavisinde aşağıdakilerden hangisi uygun

değildir?

A) Oksijen verilmesi

B) İV proponalol

C) Bikarbonat infüzyonu

D) Morfin sülfat

E) Furosemid

Cevap E

Fallot Tetralojisi / Paroksismal Hipersiyanotik Ataklar

(Hipoksik atak=Mavi atak)

Sistemik vasküler direncin düşmesi ve pulmoner kan akımının

azalması sonucu oluşur.

İnfant hiperpneik ve huzursuz olur, siyanoz artar, zorlu

solunum ve ardından senkop ortaya çıkar. İlk 2 yılda sıktır.

Bir kaç dakikadan birkaç saate kadar sürebilir.

Sıklıkla sabah uyandığında ve aşırı ağlama sonrası oluşur.

Kısa ataklar sonrası güçsüzlük ve uyku görülürken şiddetli

ataklarda şuur kaybı, konvülziyon veya hemiparezi görülebilir.

Nöbetler kendiliğinden olur ve önceden belirlenemez.

İstirahatte hafif derece siyanoze olan bebekler nöbetlere daha

yatkındır.

Hipoksik atak tedavisinde;

1. Çocuk çömeltilir veya dizler karına–göğüse çekilir

(sistemik venöz dönüşü azaltmak ve femoral arter

direncini (sonuçta SVR) artırmak için)

2. Oksijen verilir.

3. Morfin sülfat verilir (0.2 mg/kg geçmemeli)

4. Asidoz tedavi edilir (NaHCO3 ile)

5. Sistemik vasküler direnci arttıran ilaçlar vermek (ketamin,

fenilefrin)

6. IV sıvı desteği

7. IV propranolol vermek (katekolaminlerin etkisini bloke

ederek pulmoner çıkış yolunu rahatlatır)

Hipoksik atağın profilaksisinde oral propanolol kullanılır.

Soğuk, hipoglisemi kötüleştireceği için kontrol edilir.

• Digoksin ve diğer pozitif inotropik ajanlar pulmoner çıkış yolu darlığını artırarak durumu daha da kötüleştireceklerinden kullanılmamalıdır.

• Diüretikler hipovolemi yaparak, vazodilatatörler de vazodilatasyon yapıp sistemik direnci daha da azaltacağı için kullanılmaması gereken diğer ilaçlardır.

58. Aşağıdakilerden hangisi prostoglandin E1 kullanma

endikasyonlarından biridir?

A) Trunkus arteriozis

B) Triküspit atrezisi

C) L–TGA

D) Pulmoner hipertansiyon

E) Fallot tetralojisi

Cevap B

Duktus Arteriozusun Açık Kalması İstenen Durumlar

PGE1 verilmesi gereken durumlar

Pulmoner atrezi (VSD var ya da yok)

Aort atrezisi

Kritik aort koartikasyonu

Triküspit atrezisi (özellikle VSD’siz ise)

Kritik aort veya pulmoner stenoz

D–Transpozisyon (iyi bir karışım yoksa)

Hipoplastik sol kalp sendromu

Ağır Fallot tetralojisi

Gerekmeyen durumlar

Trunkus arteriosus

VSD’li Trunkus arteriosus

L– transpozisyon

Pulmoner hipertansiyon (Prostoglandin I2 kullanılır),

İnfrakardiyak anormal total pulmoner dönüş (etkisizdir).

59. Aşağıdaki metabolik hastalıklardan hangisinin genetik

geçici otozomal dominanttır?

A) Hawkinsinüri

B) Fabry hastalığı

C) Lech–Nyhan sendromu

D) Niemann Ppick hastalığı

E) Hurler hastalığı

Cevap A

59DENEME SINAVI – 40

Doğumsal Metabolik hastalıkların (DMH) çoğu otozomal

resesif (OR) kalıtırlar.

Farklı kalıtımı olan hastalıklar:

Fabry hastalığı (X’e bağlı)

Hunter hastalığı (X’e bağlı)

Lech–Nyhan sendromu (X’e bağlı)

Ornitin transkarbomilaz eksikliği (X’e bağlı parsiyel dominant)

Hawkinsinüri (OD)

X’e bağlı adrenolökodistrofi (X’e bağlı)

Familyal hiperkolesterolemi (OD)

60. Şiddetli kusma ve uykuya meyil şikayeti ile getirilen

4 günlük erkek bebeğin ebeveyn akrabalığı olduğu

öğreniliyor. Yapılan değerlendirmesinde; dehidratasyon,

asidoz, ketozis ve nötropeni saptanan bu bebek için en olası

tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Fenil ketonüri

B) Propiyonik asidemi

C) Tirozinemi tip 1

D) Homosistinüri tip 2

E) Diyabetik ketoasidoz

Cevap B

Organik asidemiler:

MSUD: Valin, lösin, izolösin

Metil malonik asidemi (MMA): Valin ve izolösin

Propionik asidemi (PA): Valin ve izolösin

İzovalerik asidemi (İVA): Lösin

Beta ketotiyolaz eksikliği

Mevalonik asidüri

Multipl karboksilaz eksikliği

3–OH–3–metil glutarik asdüri

Organik asidemi bulguları:

Ortak bulgular: Ortak olmayan bulgular:

Beslenme zorluğu

Kusma

Asidoz

Dehidratasyon

Nötropeni

Hipoglisemidir.

Ketoz

Deri bulgusu

Koku

Anemi

Trombositopeni.

61. Aşağıdakilerden hangisi nöronal migrasyon kusurudur?

A) Meningosel

B) Tuberosklerozis

C) Ensefalosel

D) Siringomyeli

E) Holoprozonsefali

Cevap E

Nöral Tüp Defektleri Nöronal migrasyon kusurları

Spina bifida okülta

Meningosel

Miyelomeningosel

Ensefalosel

Anensefali

Tethered (Gerili) kord

Siringomiyeli

Diastometamiyeli

Dermal sinüs

Lipoma (Konus medullaris ve/veya film terminaleyi içeren)

Lizensefali

Şizensefali

Nöronal heterotopi

Polimikrogria

Fokal kortikal displazi

Porensefali

Holoprozonsefali

62. Dört yaşında kız hasta, karın ağrısı şikayeti ile başvuruyor.

Fizik muayenede hafif solukluk, kot altından 3 cm ele

gelen splenomegali saptanıyor. Batın USG’sinde safra

kesesinde kalkül saptanıyor. Özgeçmişinde; yenidoğan

döneminde uzamış sarılık öyküsü olduğu ve soygeçmişinde

babasında kolesistektomi operasyonu geçirdiği öğreniliyor.

Hemogramında lökosit: 12.000, eritrosit sayısı: 4.170.000,

hemoglobulin: 10 gr/dl, hematokrit: % 30, MCV: 80 fL,

MCH: 29 pg, MCHC: 38 gr/dL, RDW:15, trombosit: 350.000

saptanıyor. Retikülosit sayısı hafif artmış, D. Coombs testi

negatif saptanıyor.

Bu bulgularla bu hastada en olası ön tanınız

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Demir eksikliği anemisi

B) Herediter sferositoz

C) Orak hücreli anemi

D) Otoimmun hemolitik anemi

E) Talasemi minör

Cevap B

Hematoloji sorularında hemogramı iyi yorumlamak gerekir.

Pediatri sorularında anemi soruları sklıkla sorgulanmaktadır.

Anemi için hemoglobulin alt sınırı 2 yaş üstü çocuklar için

60 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

11,5 gr/dl kabul edilebilir.

Daha sonra bakılması gereken parametre MCV olmalıdır. MCV

için alt sınır 1–12 yaş için: 70+yaş formulu ile hesaplanabilir.

Buna göre bizim olgumuzun hemogramında normositer bir

anemiden bahsedebiliriz.

Hemogramda MCHC değerinin >36 üzerinde olması özellikle

herediter sferositoz için önemli bir ipucudur. Bu soruda bu bilgi

sınanmaktadır. Ayrıca soygeçmişteki bilgi OD kalıtım için ipucu

vermekte.

HEREDİTER SFEROSİTOZ

• En sık görülen eritrosit membran defekti hastalığıdır.

• Herediter sferositozda görülen membran protein

mutasyonlarında en sık Ankirin mutasyonudur.

Herediter sferositozda görülen membran protein mutasyonları

PROTEİN CİDDİYETİ ORAN KALITIM

Ankirin–1 Hafif–orta 50–67% Dominant ve resesif

Band 3 Hafif–orta 15–20% Çoğunlukla dominant

β Spectrin Hafif–orta 15–20% Dominant

α Spectrin Şiddetli <5% Resesif

Protein 4.2 Hafif–orta <5% Resesif

• Hücre membran proteinleri arasında vertikal etkileşim

bozulmasına bağlı hücre membranı kaybeder, volümünü

kaybetmez, sfer halini alır ve bikonkav disk şekli kaybolur.

Hücre içi değerli maddeleri ATP gibi kaybeder, katyonlara

membran geçirgenliği artar. Sfer şeklindeki eritrositler

dalak kordonlarından geçerken hemolize uğrarlar.

• Tipik bulgular

– Anemi, sarılık, splenomegali

– Sferositoz ve retikülositoz

– Osmotik frajilite artışı

– Negatif Coombs testi

• Yenidoğan döneminde anemi ve sarılık olabilir.

• Klinik bulgular değişken olur.

• Dalak genellikle süt çocukluğu döneminden sonra büyür.

• 4–5 yaşları gibi erken dönemde pigment safra taşları

görülebilir.

Laboratuvar:

• Osmotik frajilite artmıştır (glukoz ilavesi ile kısmen

düzelir). Spesifik değildir.

• Direkt Coombs negatif anemi, retikülositoz.

• MCHC> %36–38 tanısında önemli bir ipucudur, MCV

normal.

• İndirekt hiperbilirubinemi, haptoglobulin azalması

• Safrada pigment taşları

• Röntgende artmış kemik iliği aktivitesine bağlı kemik

değişiklikleri (ciddi ise belirgin)

Komplikasyonlar:

• Aplastik kriz: En ciddi komplikasyondur. En sık neden

Parvovirüs B19 dur. Her üç seri de de etkilenme olur.

• Folat eksikliği (artmış yapım nedeni ile),

• Safra taşıdır.

Tedavi:

• Splenektomi küratif’tir. Membranda olan bozukluk devam

ettiği halde hemoliz bulguları düzelir. Öncesinde kapsüllü

bakteri aşıları yapılır ve sonrasında penisilin profilaksisi

verilir.

• Hb > 10 g/dL ve retikülosit < 10% ise splenektomi

önerilmez

• Günde 1 mg folik asit verilmesi önerilir.

Ayırıcı tanı:

Sferositoz görülen durumlar (ayırıcı tanısının yapılması

gereken durumlar):

• Herediter sferositoz

• izoimmun hemolitik anemiler, özellikle ABO

uygunsuzluğu

• Otoimmun hemolitik anemi

• Nadir nedenler:

• Wilson hastalığı

• Klostridyal sepsis (toksine bağlı)

• Yanık/Termal hasar

• Pirüvat kinaz eksikliği

63. Aşağıdakilerden hangisi anne sütünün antienfektif özelliği

gösteren maddelerden birisi değildir?

A) Salgılsal IgA

B) Antistafilokokkal faktör

C) Lizozim

D) Laktoperoksidaz

E) Hepsidin

Cevap E

Anne sütü ile ilgili sorular pediatrinin temel konularındandır.

Anne sütü bebek için ilk 6 ayda temel bir besin kaynağı olup, 6

aydan sonra ek gıdayla beraber 2 yaşına kadar devam edilmesi

önerilir.

61DENEME SINAVI – 40

Anne sütü bebeği özellikle enfeksiyonlara karşı korur. Bunu

yaparken de antienfektif özellikli maddeler sayesinde yapar.

Hepsidin proteini ise demir metabolizmasında rol alan ve

karaciğerde üretilen bir maddedir.

Anne sütünün antienfektif özelliği:

• İmmünoglobülinler: En fazla bulunan immunglobulin

IgA’dır. Sekretuvar IgA bakterilerden E Coli, vibrio kolera,

H. influenza, difteri, pnömoni, salmonella, shigella ve

virüslerden polio, rotavirüs, HIV ve sitomegalovirusa karşı

etkilidir.

• Laktoferrin: : E.coli üremesini engeller.

• Bifidus Faktörü: Barsak pH’sını düşürerek, diyareye

neden olan mikroorganizma ve mantarların üremesine

engel olan Laktobasillus bifidus adlı yararlı bakterinin

oluşumunu sağlar. : E.coli üremesini engeller.

• Lizozim: Bakterisidal etkili enzimdir.

• İnterferon

• Laktoperoksidaz: Antiviral etkili ve bakteriostatik etkisi

olan proteindir.

• Hücre ve Antikorlar: T ve B lenfositler, makrofajlar,

nötrofiller, epitelyal hücreler.

• Komplemanlar, Fibronektin: Özellikle C3 opsonin

(antijenle birleşerek onu fagositoza hassas kılan antikor)

olarak görev alır.

• Proteaz inhibitörleri

• Antistafilokokkal faktör

• Safra ile sitümüle olan lipaz; G.lamblia ve E.histolytica

üremesini engeller.

• Nükleotidler

• Sitokinler: Anne sütünde bulunan sitokinlerden

IL–1β, T hücrelerini aktive eder; IL–6, IgA yapımını,

TNF–α komplamen salgılanmasını ve transforming

growth factor β; (TGFβ) ise T hücrelerine dönüşümü

arttırmaktadır.

• Oligosakkaritler: Reseptör analoğu, bakterilerin epitel

dokuya bağlanmasını önlerler.

• Müsin: Reseptör analoğu

• K–kazein: Bifidobacterium bifidum büyüme faktörü

64. Aşağıdaki aşılardan hangisi ulusal aşı takvimimizde

bulunmamaktadır?

A) Hepatit B aşısı

B) Hepatit A aşısı

C) Suçiçeği aşısı

D) Konjuge pnömokok aşısı

E) Polisakkarit pnömokok aşısı

Cevap E

Ulusal aşı takvimi sürekli güncellenmektedir. Bu nedenle

girilecek TUS sınavında mutlaka en son güncel aşı takvimi takip

edilmelidir.

Pnömokok aşılamasında piyasada bulunan konjuge ve

polisakkarit aşıları mevcuttur. Ulusal aşı takviminde ise

uygulanan aşu konjuge pnmokok aşısıdır. Oysa ki polisakkarit

pnömokok aşısı rutin olarak uygulanan ve ulusal aşı takviminde

olan bir aşı değildir.

65. Aşağıdakilerden hangisi orantılı boy kısalığı nedenlerinden

birisi değildir?

A) Raşitizm

B) Sayısal kromozom anomalileri

C) Endokrinolojik nedenler

D) Sevgi yoksunluğu sendromu

E) Malnutrisyon

Cevap A

BOY KISALIĞI

• Belirli bir toplum için hazırlanmış standartlarda, boyun 3

persentilin (–2 standart deviasyonun) altında olmasıdır.

62 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

A) PATOLOJİK OLMAYAN BOY KISALIKLARI (% 80)

1) Genetik (ailevi) boy kısalığı

2) Konstitüsyonel (yapısal) boy kısalığı

3) İdiyopatik boy kısalığı

B) PATOLOJİK BOY KISALIKLARI (% 20)

1) Vücut oranlarını bozan boy kısalıkları (Orantısız

boy kısalıkları)

i. İskelet displazileri

ii. Radyasyon

iii. Raşitizm

2) Vücut oranlarını bozmayan (Orantılı boy kısalıkları)

i. Prenatal nedenler

1. İUBG

2. Kromozom anomalileri

(Turner, Down, SHOX sendromu…)

3. Boy kısalığı ile giden dismorfik sendromlar

(Noonan sendromu, Russell–Silver sendromu,

Aarskog sendromu, Williams sendromu,

Prader Willi sendromu, Seckel sendromu…)

ii. Postnatal nedenler

1. Endokrin nedenler

a. Büyüme hormonu eksikliği

b. Hipotiroidi

c. Cushing sendromu

d. Pseudohipoparatiroidi

e. Diabetes mellitus

f. Puberte prekoks; başlangıçta boy

uzaması hızlıdır. Ancak epifiz plakları kapatıp

nihayi boyu kısa kalır.

2. Malnütrisyon

3. Kronik hastalık

a. GİS hastalıkları (Chron, Ülseratif

kolit, Çölyak, Kistik fibrozis)

b. Kronik karaciğer hastalıkları

c. Kronik böbrek hastalıkları ve KBY

d. Kronik akciğer hastalıkları

(bronşektazi, kistik fibrozis)

e. Kronik kardiyovasküler hastalıklar

f. Kronik anemiler

g. Metabolik hastalıklar

4. Sevgi yoksunluğu sendromu

66. Konjenital rubella sendromunda en sık görülen klinik bulgu

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Düşük doğum tartısı

B) Konjenital kalp hastalığı

C) Göz bulguları

D) Sağırlık

E) Psikomotor retardasyon

Cevap C

KRS’da en sık klinik manifestasyonları;

•• Göz bulguları (%71)En sık bulgusu

•• Sağırlık (%67) Tek başına en sık bulgusu

•• Düşük doğum tartısı (%60)IUGR

•• Konjenital kalp hastalıkları (% 48) En sık PDA

•• Psikomotor retardasyon (%45)

•• Ölüm (%35) Pnömoni nedeni ile olur

•• Neonatal purpura (%23)

67. Çocukluk çağı kabakulak virüsü ve enfeksiyonu için

aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Rubula virus genusundan tek sarmallı RNA’lı bir virüstür.

B) Tek bir serotipi vardır ve sadece insanları enfekte eder.

C) Kış ve ilkbahar aylarında daha sık görülür

D) En sık görülen klinik prezentasyonu parotis bezinin tek

taraflı şişmesidir

E) Adölesan dönemde testis tutulumu sıktır

Cevap D

KABAKULAK

Etiyoloji:

•• Paramiksoviridae ailesinden Rubula virus genusundan tek

sarmallı RNA’lı bir virustur. Tek bir serotipi vardır. Sadece

insanları enfekte eder.

Epidemiyoloji:

•• Aşısız bölgelerde özellikle 5–9 yaş arası çocuklarda

enfeksiyona neden olur ve ortalama 4 yılda bir

epidemilere neden olur.

•• Kabakulak enfeksiyonu kış ve ilkbahar aylarında görülür.

•• Damlacık yolu ile virus bulaşır. Virüs parotis bezi

şişmeden 7 gün önce ve şiştikten 7 gün sonrasına kadar

tükrükte saptanır. En çok bulaştırıcılığı parotis bezi

şişmeden 2 gün önce ve şiştikten 5 gün sonrası dönemdir.

Bu nedenle parotis bezi şiştikten 5 gün sonrasına kadar

izolasyon önerilir.

63DENEME SINAVI – 40

Patogenez:

•• Kuluçka dönemi 12–25 gün, genellikle 6–18 gündür.

•• Virusun hedefi: tükrük bezleri, sinir sistemi, pankreas,

testis sık tutulur. Daha az olarak tiroid, over, kalp, böbrek,

karaciğer ve sinovyal dokudur.

Klinik bulgular:

•• Asemptomatik nonspesifik klinik bulgulardan tipik parotis

bezi şişliği klinik yelpazesi gösterir.

•• Prodromal dönemi: 1–2 gün, ateş baş ağrısı, kusma ve

halsizliktir.

•• Parotis bezi çift taraflı (%70), daha az tek taraflı şiş ve

ağrılıdır. Parotisler veya submandibular tükrük bezleri

şişmiştir. Yemekle özellikle asidik yiyeceklerle tükrük

bezlerinde ağrı gözlenir. Kulak ağrısı görülebilir. Ateş

vardır. Stenon kanal ağzında (ikinci molar hizası) hiperemi

görülebilir. Şişlik ilerleyince çene açısı kaybolur ve

kulak yukarı itilir, fakat kulak–parotis aksı bozulmaz.

Kabakulakta nadir olarakta morbiliform döküntü

görülebilir. Lenf drenajından blokaja bağlı sternum

üstünde ödem görülebilir.

Laboratuvar:

•• Lökopeni ve rölatif lenfositoz hakimdir.

•• Parotis bezinin tutulmasına bağlı serum amilaz düzeyi

artar.

Tanı:

•• Klinik bulgularla konulur.

•• Günümüzde parotis bezi >2 günden fazla şişmesi

durumunda ve bunun spesifik bir nedeni yoksa

kabakulak ekarte eddilmesi için kabakulak viral serolojisi

bakılmalıdır.

•• Virus antijenleri, kültürü, PCR ile virus gösterilebilinir.

Akut hastalık döneminde virus solunum sekresyonlarında,

BOS ve idrarda izole edilebilinir.

Ayırıcı tanı:

•• Parotit yapabilen diğer etkenlerle yapılmalıdır.

•• Virusler: Parainfluenza tip1 ve tip3, İnfluenza A, CMV, EBV,

enterovirusler, lenfositik koriyomenejit virusu, HIV

•• Pürülan parotitin en sık etkeni S. aureus’tur.

•• Stenson kanal tıkanıklığı yapan nedenler;

Kollajenozlardan Sjögren sendromu, SLE ve tümör

Komplikasyonlar:

•• En sık komplikasyonları menenjit/meningoensefait ve

gonadal tutulumdur.

•• Gebelerin ilk trimester da kabakulak virusuna maruz

kalması düşüğe neden olur. Konjenital malformasyonlara

neden olmaz.

•• Sinir sistemi komplikasyonları:

•• Menenjit ve/veya meningoensefalit:

•• Kabakulağın en sık görülen komplikasyonudur.

•• Parotis bezi şişmesinde öncesinde, sırasında ve sonrasında

da görülebilir. En sık bez şişmesinden 5 gün sonra olur.

•• En sık bulgusu ateş, sonra kusmadır. Diğer bulguları; ense

sertliği, letarji, baş ağrısı, parotit ve daha az olanı nöbettir.

•• BOS bulguları; lenfosit hakimiyetinde, glukoz normal

nadir olarak hafif düşük, protein normal veya artmıştır.

•• Klinik 7–10 gün içinde iyleşir.

•• Diğer SSS komplikasyonları: Transvers myelit, aquaduktus

stenozu, fasiyal paralizi, sensörinöral sağırlık.

•• Orşit ve ooforit;

•• Kabakulağın parotis bezi şişliğinden sonra ikinci en sık

bulgusu orşittir. Kabakulağı puberte sonrası geçiren

çocuklarda orşit daha sık görülür. Sıklıkla unilateral

orşit görülürken % 30 olguda bilateral orşit görülür.

Orşit sonrası testislerde atrofi görülebilir. Bilateral testis

tutulumunda bile infertilite nadirdir.

•• Pankreatit;

•• Parotis bezi şişliği ile birlikte veya yalnızca görülebilir.

Ateş epigastrik ağrı ve kusma olur. Epidemiyolojik veriler

DM ile ilgili olduğunu göstermiş ancak nedensel ilişki

kanıtlanmamıştır.

•• Kardiyak tutulum; miyokardit, fetüste endokardiyal

fibroelastoz yapar.

•• Eklem tutulumu; atralji, monoartrit ve migratuvar

poliartrit yapar. Parotis şişliğinden sonraki 3 hafta içinde

görülür. Kalıcı hasar meydana getirmeden iyleşir.

•• Tiroidit; nadiren nüks ve hipotiroidiye neden olur, genelde

düzelir.

•• Ölüm; MSS tutulumu ve myokardit nedeni iledir.

Tedavisi: semptomatiktir, spesifik bir tedavisi yoktur.

Korunma:

•• MMR şeklinde, canlı aşısı vardır. İlk dozu 12–15 ayda, ikinci

dozu 4–6 yaşta yapılır.

•• Aşı yan etkileri; parotit, orşit, febril konvülziton, sağırlık,

döküntü, purpura, ensefalit ve menenjit, PPD testi

yanıtında supresyon

64 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

68. Fonksiyonel kabızlık için aşağıdaki ifadelerden hangisi

yanlıştır?

A) Çocuklarda sıklıkla tuvalet eğitimi dönemi görülür

B) Çocuklar dışkılarını tutarlar

C) Rektal tuşe yapıldığında rektum dışkı ile doludur

D) Dışkıda gizli kan negatiftir

E) Kabızlık doğumdan itibaren vardır

Cevap E

Fonksyonel kabızlık ile patolojik kabızlık ayırımı mutlaka

bilinmelidir. Buda özellikle hirchprung hastalığı ile ayırıcı tanısı

yapılmalıdır.

FONKSİYONEL KABIZLIK (İdiyopatik kabızlık da denir)

•• Kabızlık; iki haftadan fazla süren dışkı yapmada gecikme

veya zorluk olarak tanımlanır. Geç başlaması diğer

hastalıklardan ayrımda önemlidir.

•• Genellikle tuvalet eğitimi sırasında sorun olan çocuklarda olur.

•• Dışkılarını tuttukları için büyük miktarda dışkı suprapubik

alanda ele gelir. Rektumları doludur. Gizli kan pozitif olmaz.

Hirschsprung hastalığı ve fonksiyonel kabızlık ayırıcı tanısı

Değişken Fonksiyonel kabızlık

Hirschsprung hastalığı

ÖYKÜBaşlangıç Enkopresis Büyüme geriliği Enterokolit Tuvalet eğitiminde sorunMUAYENE Abdominal distansiyon Azalmış kilo alımı Anal tonus Rektal muayene Malnütrisyon LABORATUVARAnal manometri

Biyopsi

Baryumlu

> 2 yaş Sık Yok YokVar Nadir Nadir Normal Ampullada gayta var Yok

İnternal sfinkter gevşemesine bağlı rektum distansiyonu Normal Geçiş zonu yok

Masif dışkı

Doğumdan sonraNadirVarVarYok

YaygınYaygınNormalAmpulla boşVar

Sfinkterde gevşeme yok, paradoksik basınç artışı

Gangliyon hücresi yok, asetil kolinesteraz boyanması atmışTransizyon zonu var

69. Soyağacı çiziminde aşağıdaki gösterilen işaretin anlamı

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Cinsiyeti belirsiz kişi

B) Ölmüş erkek kişi

C) Sağlıklı erkek kişi

D) Düşük

E) Akraba evliliği

Cevap B

Pedigri (Aile ağacı): Genetik hastalıkların

değerlendirilmesinde çok önemlidir.

•• Proband: Hakkında aile ağacı çizilen kişidir. Okla

gösterilir.

•• Birinci derece akraba; anne– baba, kardeş, çocuk. Genetik

yapıları ½ ortak.

•• Birinci derece kuzen; teyze, amca, dayı, hala çocukları (1/8

ortak genetik).

65DENEME SINAVI – 40

70. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinde fibrilin geninde

mutasyon sonucu görülen hastalıktır?

A) Akondroplazi

B) Marfan sendromu

C) Fin tipi nefrotik sendrom

D) Otozomal dominant poliklisitk böbrek hastalığı

E) Otozomal dominant poliklisitk böbrek hastalığı

Cevap B

Hastalıkların genetik temelleri önemlidir

Akondroplazi; Fibroblast growth faktör reseptör 3 geni

Marfan sendromu; Fibrilin geni

Fin tipi nefrotik sendrom; Nefrin, podosin geni

Otozomal dominant poliklisitk böbrek hastalığı; polisistin geni

Otozomal dominant poliklisitk böbrek hastalığıı; Fibrosistin

geni

71. Ağır K vitamini eksikliğinde PT ve aPTT değişiklikleri için

aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) PT normal, aPTT normal

B) PT normal, aPTT uzamış

C) PT uzamış, aPTT normal

D) PT uzamış, aPTT uzamış

E) PT normal, aPTT kısalmış

Cevap D

K VİTAMİNİ

Çocuklardaki eksiklik tablosu genellikle yağ emiliminin

bozulmasına veya metabolizmasının bozulmasına bağlıdır.

• Uzun süre antibiyotik kullanımı vitamin K sentezini önler.

• Uzun süre diare de vitamin K eksikliğine yol açabilir.

• Oral antikoagülanlar K vitamini antagonistidir

• Fare zehirleri de K vitamini antagonistidir.

• K vitaminin suda çözünen türevleri yenidoğanda hemoliz

yapar.

• K vitamini eksikliğine bağlı kanamada; gastrointestinal,

mukozal, cilt, göbek ve sünnet sonrası kanama sık

görülürken, intrakranial kanama nadirdir.

• K vitaminine bağlı proteiner; Faktör II, VII, IX, X ve protein

C, S, Z, matriks gla proteini, osteokalsindir. K vitamini bu

proteinlerin post–translasyonel karboksilasyonunu sağlar.

• Ciddi K vitamini eksikliğinde bu koagülasyon faktörlerinin

eksiklikleri görüleceğinden hem PT, hemde aPTT

uzar. Fakat erken dönemde aPTT normal saptanabilir.

K vitamini eksikliğinde en erken eksikliği görülen

koagülasyon faktörü; faktör VII’dir.

• K vitaminin hafif eksikliğinde PT normal saptanabiir fakat

unkarboksile proteinlerin (PIVKA= proteins induced by

vitamin K absence) artışı saptanır. Bu nedenle hafif K

vitamini eksikliği taramasında PIVKA–II kullanılır.

72. Çocukluk çağı akut lenfoblastik lösemi için genetik risk

faktörü olmayan aşağıdakilerden hangisidir?

A) Down sendromu

B) Turner sendromu

C) Fankoni anemisi

D) Ataksi telenjektazi sendromu

E) Translokasyon taşıyıcılığı

Cevap E

Translokasyon taşıyıcılığı ile löemi hücrelerinde görülen

translokasyonları karıştırmamak gerekir. Soru bunu hatırlatmak

için kurgulandı. Diğer 4 seçenek zaten genetik faktörlerden

olduğu biliniyor.

Lösemi için risk faktörleri

Çevresel faktörler Genetik faktörler

• İyonize radyasyon

• İlaçlar

• Alkilleyiciler

• Nitrozüre

• Epipodofilotoksin

• Benzen maruziyeti

• İleri anne yaşı (?)

• Down s, Turner s, Klinefelter s,

• Fanconi anemisi, Diamond –Blackfan anemisi,

• Schwachman–Diamond s,

• Ataksi telanjiektazi, Bloom s,

• Ağır kombine immun yetersizlik,

• Kostman s,

• Nörofibromatozis tip 1

• Li–Fraumeni s,

• Paraksismal nokturnal hemoglobinüri

73. Aşağıdaki sitokinlerden hangisi serbest radikallerin

salınmasını arttırarak bakterisidal etki gösterir?

A) IL–1

B) IL–2

C) IL–4

D) IL–6

E) IL–8

Cevap B

66 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Lenfosit çoğalmasını / büyümesini artırır, natürel killer ve

makrofaj aktivitesini artırır. TNF alfa ve interferona benzer etki

gösterir.Serbest radikallerin salınmasını sağlayarak bakterisidal

etki gösterir.Lenfosit proliferasyonunu arttırır, immünoglobulin

üzertimini arttırır, barsak mukozal bütünlüğü arttırır, yarı

ömrü 10 dakikadan azdır, lenfosit apoptozunu düzenler, majör

kan kaybından sonra üretimi azalır.Bu durum immün Cevapta

azalmaya neden olur.

74. Eğer bir madde vazokonstrüksiyon oluşturuyorsa

trombositlerde agregasyon yapar.

Aşağıdaki mediyatörlerden hangisi vazodilatasyon

yapmasına rağmen trombositlerde agregasyon oluşturur?

A) Seretonin

B) TxA2

C) LT4

D) PAF

E) Histamin

Cevap D

Eğer bir madde damarda vazokonstrüksiyon ortaya çıkartıyor

ise trombositte agregasyon ortaya çıkartır. Vazodilatasyon

ortaya çıkarıyorsa antiagregan etki oluşturur. Bunun iki tane

istisnası vardır; yani vazodilatasyon ortaya çıkartmasına rağmen

trombositte agregasyon ortaya çıkartan iki tane otakoid vardır;

PAF ve PGE2.

75. Aşağıdakilerden hangisi SIRS’taki organ yetmezlik

bulgularından değildir?

A) Hiperbilirubinemi

B) Trombositopeni

C) İleus

D) Akut oligüri

E) Hiperlaktatemi

Cevap E

SIRS kriterleri

Genel değişkenler

• Ateş (iç ısı >38,3 C)

• Hiportermi (iç ısı <36 C)

• Kalp hızı >90 dakika

• Takipne

• Mental durumda değişiklik

• Belirgin ödem ve pozitif sıvı dengesi (>20 mL / kg 24

saatte)

• Diabet yokluğunda hiperglisemi

İnflamatuar değişkenler

• Lökositoz (BK>12,000)

• Lökopeni (BK<4000)

• Bandemi (>10 % band formu)

• Plazma C–reaktif protein >2 standart deviasyon normalin

üstünde olması

• Plazma prokalsitonin >2 standart deviasyon normalin

üstünde olması

Hemodinamik değişkenler

• Arterial hipotansiyon (SBP <90 mm Hg MAP <70, veya

SBP azalma >40 mm Hg)

• SvO2 >70 %

• Kardiak indeks >3,5 L / dk / m2

Organ disfonksiyonu değişkenleri

• Arterial hipoksemi

• Akut oliguri

• Kreatinin artışı

• Koagulasyon anormalliği

• İleus

• Trombositopeni

• Hiperbilirubinemi

Doku perfüzyon değişkenleri

• Hiperlaktatemi

• Azalmış kapiller dolgunluk

76. Aşağıdaki proto–onkogenlerden hangisi apopitozisi inhibe

ederek etkisini gösterir?

A) Bcl–2

B) RAS

C) RET

D) MET

E) TRK

Cevap A

Bcl–2 ailesi apoptozu güçlü bir şekilde inhibe eder.

Kolanjioselüler, kolon epitel hücreler ve pankreas kanal

hücrelerinde belirgin olarak eksprese edilir. Bcl–2’nin apoptozu

inhibisyon mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Ancak

bu proteinin antioksidan, proteaz inhibitörü veya apoptotik

mekanizmasının organelin içine girmesini engelleyen bir koruma

gibi çalıştığı düşünülmektedir. Proapoptotik ve antiapoptotik

proteinler üzerinde denge hücresini apoptoza gidip gitmeyeceğini

düzenler.

67DENEME SINAVI – 40

77. Aşağıdakilerden hangisi doku düzeyinde en önemli tampon

sistemidir?

A) Bikarbonat–Karbonik asit tampon sistemi

B) Fosfat tampon sistemi

C) Protein Tampon sistemi

D) Glutamin–Amonyum tampon sistemi

E) Histidin–İmidazol tampon sistemi

Cevap C

Kanın kimyasal tampon sistemleri

1. Karbonik asit ve karbonat tampon sistemleri

2. Fosfat tampon sistemi

3. Protein tampon sistemi

4. Hemoglobin ve eritrosit içi tampon sistemi

Karbonik asit–karbonat tampon sistemi

• Birincil olarak hücre dışı bir sistemdir ve pH

dengesizliklerine en hızlı yanıt veren sistemdir. En önemli

tampon sistemidir.

• Fakat hücre içi sistemlerine oranla daha az kapasiteye

sahiptir.

• Karbonik asit zayıf bir asittir.

• Reaksiyona girdiği kuvvetli bir alkaliyi, zayıf alkaliye ve

suya çevirmektedir.

• H2CO3+NaOH NaHCO3+H2O

• Oluşan zayıf alkali böbrekler tarafından atılacaktır.

• NaHCO3+HCI H2CO3+NaCI

• H2CO3 H2O+CO2

• NaCI böbreklerde CO2 ise akciğerlerle atılacaktır.

Fosfat tampon sistemi

• Hücre dışı sıvıda çok az miktarda bulunan fosfatlar asıl

hücre içi elementi olduklarından, hücre içi tamponlamada

en önemli sistemi oluştururlar.

• Kuvvetli asit ya da kuvvetli alkalinin zayıf asit ya da

alkaliye çevrilmesi söz konusudur.

• Mono hidrojen fosfatlar kuvvetli asitlerle reaksiyona

girerek, Na2HPO4+HCI NaH2PO4+NACI denkleminde

olduğu gibi zayıf bir asit oluştururlar. Bazı zayıf asit ve

böbreklerle atılır.

• Dihidrojen fosfatlar ise kuvvetli alkalilerle reaksiyona

girerek, NaHPO3+NaOH Na2HPO4+H2O zayıf bir alkali

oluştururlar. Böbreklerle atılır.

Protein tampon sistemi

• Dokuda en önemli tampon sistemidir.

• Plazma proteinleri asit ya da alkali olabilirler.

• Alkalen proteinin bir diğer görevi de dokuda oluşan CO2’i

akciğerlere taşımasıdır.

Hemoglobin tampon sistemi

• Karbondioksiti dokulardan akciğere taşır.

• Asit–baz dengesinin sağlanmasında önemli bir maddedir.

78. Aşağıdaki hemostatik bozukluklardan hangisi platelet

faktör–IV e karşı antikor gelişimi sonucu meydana gelir?

A) Trombositopenik purpura

B) Heparinle uyarılan trombositopeni(HİT)

C) Hemolitik üremik sendorm

D) Monoklonal gammopati

E) Miyeloproliferatif bozukluk

Cevap B

Heparin ile indükte olan trombositopeni (HİT)

• Heparin ile indükte olan trombositopeni (HİT) heparin

trombosit faktör 4 komplekslerine karşı gelişmiş lgG

antikorlar ile oluşur.

• HİT ile preheparin seviyelerine göre platelet sayısı en az %

50 azalabilir.

• Genellikle heparin verildikten sonra 4–5 gün sonra ortaya

çıkar.

• Heparin uygulamasından sonra 24 saat içinde

gelişebileceği gibi 100 gün sonra da gelişebilir.

• HİT heparin bağlı kateterler ile de gelişebilir.

• Sekonder arterial ve venöz trombozlar heparin kesildikten

sonra 4–6 hafta sonra görülebilir.

• Trombosit sayısı %30–50 arasında azalan hastada heparin

kesilmesi başka bir antikoagülan ajana (lepirudin veya

argatroban) geçilir.

68 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

79. Septik şoktaki bir hastada aşağıdakilerden hangisi

mortalitenin yüksek olacağını düşündürür?

A) IL–4 artışı

B) ‘Tall like’ reseptör–4 (TLR4) mutasyonuna bağlı

enfeksiyona duyarlılık

C) Periferal monositlerde aşırı nükleer faktör kappa–B (NF–

kb) aktivasyonu

D) Tümör nekroz faktör reseptörü–2 (TNFR–2) aktivasyonu

E) IL–10 artışı

Cevap C

• Şok durumunda oksijen radikallerinin oluşumu ve

intraselüler redoks durumunda olması bu kaskatlarda

görevli bazı proteinlerle olmaktadır.

• Enzim sisteminde değişiklikler Ca bağımlı olaylar veya

oksijene hassas proteinlerinin yapısal değişimi ile olur.

• Oksijen radikalleri ayrıca birçok transkripsiyon faktörlerini

de düzenler.

• Periferal moositlerde aşırı nükleer faktör kapa–B (NF–kb)

aktivasyonu sepsisteki mortaliteyle ilişkilidir.

80. Yirmi üç yaşında erkek hasta acil servise delici–kesici

alet yaralanması, penetran karın yaralanması nedeniyle

getiriliyor. Hasta ameliyata alınıyor.

Bu hastanın kontaminasyon değerlendirmesi için

aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) Tip–1 cerrahi yaralanma

B) Tip–2 cerrahi yaralanma

C) Tip–3 cerrahi yaralanma

D) Tip–4 cerrahi yaralanma

E) Hiçbiri

Cevap C

Tip–1:

• İçi boş organ açılması yok

• Primer yarar yeri kapaması

• İnflamasyon yok

• Aseptik teknikte bozulma yok

• Elektif ameliyat

Örnek:

Herni tamiri, meme biyopsisi

Tip–2:

• İçi boş organ kontrollü bir şekilde açılmış

• İnflamasyon yok

• Primer yara yeri kapaması

• Aseptik teknikte minimal bozulma

• Mekanik dren kullanılmış

• Bağırsak temizliği ameliyat öncesinde yapılmış

Örnek:

Elektif Kolesistektomi, elektif GIS cerrahisi

Tip–3:

• İçi boş organ kontrolsüz bir şekilde açılmış

• İnflamasyon belirgin ancak kontrol edilebilir

• Açık veya travmatik yara

• Aseptik teknikte majör bozulma

Örnek:

Penetran karın travması, geniş doku yaralanması, intestinal

tıkanıklıkta enterotomi

Tip–4:

• İçi boş organ tedavi edilmemiş ve kontrolsüz bir şekilde

açılmış

• Ameliyat yarasında püy mevcut

• Açık enfekte yara

• Ciddi inflamasyon

Örnek:

Perfore divertikülit, nekrotizan yumuşak doku enfeksiyonu

81. Yirmi üç yaşındaki erkek hasta acil servise araç dışı

trafik kazası nedeniyle getiriliyor. Hastanın yapılan fizik

muayenesinde multiple fraktür tespit ediliyor. TA:90/60 mm

Hg NB:110/dk olup hastanın mesaneden ölçülen indirekt

abdominal basıncı 20 mm Hg olarak tespit ediliyor.

Bu hasta için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Kariyak output artmıştır

B) Santral venöz dönüş azalmıştır

C) Akciğer kompliansı azalmıştır

D) İntra kranial basınç artmıştır

E) Zirve inspiratuar basınç artmıştır

Cevap A

Yukarıda tanımlanan hastada abdominal kompartman

sendromu mevcuttur.

Abdominal kompartman sendorumu

• İntraabdominal hipertansiyon intraabdominal basıncın 12

mm Hg’den yüksek olmasıdır.

69DENEME SINAVI – 40

• Abdominal kompartman sendromu organ bozukluğu ve

yetmezliği ile beraber intraabdominal basıncın 20 mm

Hg’den yüksek olması ile karakterizedir

• Abdominal kompartman sendromu intraabdominal

organların yaralanması (primer) veya masif resüsitasyon

sonrasında splanknik reperfüzyon (sekonder) sonucu

oluşan bir durumdur

• Sekonder abdominal kompartman sendromu fazla,

miktardan kristalloid resüsitasyonu sonrasında oluşur.

• Abdominal kompartman sendromu ağırlıklı olarak

abdominal viseral organ ve damar yaralanmalarında

derin şok hali bulunması nedeniyle fazla miktarda sıvı ve

kan transfüzyonu yapılan hastalarda görülür

• Abdominal kompartman sendromu intraabdominal basınç

artışı, zirve inspiratuar basıncın artışı, idrar çıkım azlığı,

hipoksi, hiperkapni ve azalmış kardiak dönüş nedeniyle

hipotansiyon ile karakterizedir

• İntraabdominal basıncın artmasının kaynağı barsak

ödemi, asit, kanama veya hasar kontrol cerrahisindeki

packingdir.

Abdominal kompartman sendromunda azalan değişkenler:

• Kardiak output, hipoksi, azalmış kardiak dönüşü

• Ventriküler diastol sonu hacmi, hipota

• Atım hacmi, preload

• Santral venöz dönüş

• Viseral kan akımı

• Renal kan akımı (idrar çıkışı)

• Glomerüler filtrasyon

• Akciğer kompliansı

Abdominal kompartman sendromunda artan değişkenler:

• Kalp hızı, intraabdominal basınç

• Pulmoner damar köşe basıncı, hiperkabni

• Hava yolu basıncı

• Zirve inspiratuar basınç, pulmoner basınçlar

• Santral venöz basınç, afterload

• İntraplevral basınç

• Sistemik vasküler direnç

• İntrakranial basınç

82. İntraabdominal malignite nedeniyle ameliyat edilen 76

yaşında bir hastada taşikardi, ani dispne ve hemoptizi

saptanıyor. Arteriyal kan gazı analizinde PaCO2: 30 mm Hg,

PaO2 ise 50 mm Hg olarak bulunuyor.

Pulmoner emboliden şüphelenilen kritik ve hemodinamik

olarak instabil olan bu hastada acil tanı için aşağıdaki

yöntemlerden hangisi en uygundur?

A) Ekokardiyografi

B) Venöz

C) Spiral bilgisayarlı tomografi

D) Pulmoner anjiyografi

E) D–dimer tayini

Cevap A

Pulmoner Emboli

• Derin femoral venler en sık sebep olup ikinci sırada pelvik

venlerden kaynaklanmaktadır.

• En sık akkiz neden ortapedik kalça cerrahisi

• En sık herediter neden fakör–5 leiden mutasyonu

• Pulmoner damar yatağındaki tıkanıklığa bağlı ventilasyon

devam ederken perfüzyon bozulmuş ve azalmıştır.

• Ventilasyon / perfüzyon oranı artmıştır.

• Ölü alan benzeri ventilasyon artmıştır.

• Klinik olarak ani başlayan solunum sıkıntısı en sık görülen

semptomdur.

• Plöretik tipte göğüs ağrısı olabilir.

• Akut dönemde (ilk 24 saat) sağ ventriküler gallop ritmi

görülür.

• Tanıda D–dimer normal ise pulmoner emboli ekarte edilir.

• Direkt grafide tabanı plevrada tepesi hilusta olan opasitler

mevcuttur buna hampton hörgücü denir.

• Direkt grafide lineer atelektazi (flechner çizgisi) en sık

görülen direkt grafi bulgusudur.

• Pulmoner damar göllerinde ani sonlanma görülür buna

westermark belirtisi denir.

• Ekokardiyo grafi akut pulmoner embolide sıklıkla

normaldir. Daha çok ayrıcı tanı için kullanılır.

• Ekokardiyo grafide sağ ventrikül yüklenme bulguları

tespit edilebilir ve pulmoner arterin proksimalindeki

trombüs görülebilir.

• Ekokardiyo grafi hemodinamisi uygun olmayan hastalar

için yatak başı yapılabildiği için en uygun tanı yöntemidir

70 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

83. Yara iyileşmesinin anjiogenez fazı için aşağıdaki ifadelerden

hangisi yanlıştır?

A) VEGF, 4 ile 7 günler arasında anjiogenetik uyarı sağlar

B) FGF–2 yara iyileşmesinin 10. gününden sonra anjiogenetik

uyarıyı devam ettirir

C) Asidik ve bazik FGFler veya FGF–1 ve FGF–2 hasara uğramış

parankim hürelerinden salınır ve anjiogenez için erken

uyaranlardır

D) Doku yaralanması sırasında oluşan hücre yıkımı ve hipoksi

yara sahasında VEGF ve onun reseptörleri için güçlü

başlangıç faktörleridir

E) TNF alfa üreten makrofajlar inflamatuar süreç boyunca

anjiogenezi yönetir

Cevap B

• VEGF, 4 ile 7 günler arasında anjiogenetik uyarı sağlar

• Asidik ve bazik FGFler veya FGF–1 ve FGF–2 hasara

uğramış parankim hürelerinden salınır ve anjiogenez için

erken uyaranlardır

• Doku yaralanması sırasında oluşan hücre yıkımı ve

hipoksi yara sahasında VEGF ve onun reseptörleri için

güçlü başlangıç faktörleridir

• TNF alfa üreten makrofajlar inflamatuar süreç boyunca

anjiogenezi yönetir

• FGF–2 yara iyileşmesinin ilk 3 günündeki başlangıç

anjiogenetik uyarıyı başlatır

• Anjiogenez esas olarak makrofaj ve plateletlerce üretilen

sitokinler tarafından uyarılır ve düzenlenir

• PDGF ailesinin bir üyesi olarak VEGF yüksek anjiogenetik

aktiviteye sahiptir

• VEGF ve FGF–2’nin anjiogenez doz bağımlı etkisi vardır

• TNF alfa endotel hücreler için kemotaktik bir faktördür

• Hipoksi ile indüklenebilen faktör 1’in (HIF–1) indüksiyonu

ile anjiogenezi düzenler

• HIF–1 indüklenebilen NO sentaz ve VEGF gibi öteki

hipoksiye Cevap veren genlerin ekspresyonunu düzenler

84. Postoperatif radyoterapinin yara iyileşmesine olumsuz

etkilerini önlemek için aşağıdakilerden hangisi kullanılır?

A) Glutamin

B) Çinko

C) Arjinin

D) İnsülin

E) Vitamin A

Cevap E

• A vitamini eksikliği yara iyileşmesinin bozar

• A vitamini lizozomal membranların kararsızlığını

arttırarak inflamatuar cevabı arttırır

• Vitamin A direkt olarak kollajen üretimini ve epidermal

büyüme faktörü reseptörünü arttırır

• A vitamini kortikosteroidlerin yara iyileşme etkisini tersine

çevirir

• A vitamini diabet, tümör oluşumu siklofosfamid ve

radyasyonun yara iyileşmesini azaltıcı etkisini düzeltir

85. Karaciğer transplantasyon bekleme listesinde hasta

önceliğinin tespitinde aşağıdakilerden hangisi diğerlerine

göre daha güvenilir bir kriterdir?

A) Evre 3 ensefalopati olması

B) Child–Turcote–Pugh (CTP) skorunun 7’nin üzerinde olması

C) Non–rezektabl hepatoselüler karsinom olması

D) Son evre karaciğer hastalığı modeli (MELD) skorunun

yüksek olması

E) Kronik graft rejeksiyonu olması

Cevap D

• Transplantasyon için sıra bekleyen hastalarda sıranın

triajını yapmak için en yaralı tetkik MELD (model for end–

stage liver disease–son dönem karaciğer hastalığı için

model ) skor sistemidir

• Bu skorlama sistemi ile 3 ay içinde mortalite beklenen

hastalar daha efektif belirlenir

• MELD skorlama sistemi total bilirubin INR ve kreatinin

düzeyine göre sıralama belirler

• Child–Turtoce–Pugh skorlama sisteminden daha iyi

tahmin özelliği taşır

• Yüksek MELD skoru daha fazla hasta olanı gösterir

• Bu yüzden MELD skoru ile en hasta olana öncelik tanınır

71DENEME SINAVI – 40

86. Malign melenomda inoperabl ve uzak metaztazı olan

hastalarda kullanılan tek adjuvan kemoteropatik ajan

aşağıdakilerden hangisidir?

A) IFN gama

B) Prokarbazin

C) Siklofosfamid

D) İfliksimap

E) İnterferon alfa –2b

Cevap E

• Malign melenomda T4(>4 mm) ve lenf nodu metaztazı

(N1) olan hastalarda sağ kalımı etkileyen tek adjuvan ajan

interferon alfa–2b’dir

87. Aşağıdaki lezyonlardan hangisi Bİ–RADS–4 ile uyumludur?

A) Sklerozan adenozis

B) Fibroadenom

C) Kalsifiye fibroadenom

D) Segmentel ya da çizgisel bir şekilde toplanmış ince lineer

kalsifikasyonlar

E) Meme koruyucu tedaviden sonra yapılan ilk kontrol

mammografisinde ameliyata ve radyoterapiye bağlı olarak

gelişen yeni skar dokusu ve meme derisinde gelişen

ödem.

Cevap A

Bİ–RADS Kategori 0 :

• Eksik incelemeyi göstermektedir.

• Ya önceki incelemeler ile karşılaştırma yapılmalı ya da

USG ve MR gibi ek incelemeler gerekmektedir.

Bİ–RADS Kategori 1 :

• Negatif ya da normal incelemeyi göstermektedir.

• Herhangi bir sorun yoktur ilave inceleme

gerekmemektedir.

Bİ–RADS Kategori 2 :

• Benign (iyi huylu) bulguları göstermektedir.

• Kategori 1’deki gibi normaldir.

Örneğin :

İnvolüsyon, kalsifiye (kireçlenmiş) fibroadenoma, multipl

sekretuar kalsifikasyonları, yağlı oluşumlar (yağ kisti ve lipom

gibi) galaktosel (süt kisti) ve hamartomalar.

Bİ–RADS Kategori 3 :

• Muhtemelen benign (iyi huylu) bulguları göstermekte

olup kısa takip önerilmektedir.

• Nonpalpabl (elle muayenede saptamayan) ve belirgin

sınırlı (kenarlı) kitle: Ancak bu kitlenin kist, meme içi lenf

bezi (intramamarian lenf nodu) veya başka bir benign

bulgu olmadığı anlaşılmış olmalıdır. Yani bunlardan biri

ise kategori 2 söz konusu demektir.

• İlk mamografide az sayıda saptanan amorf

kalsifikasyonlar 12 ay sora çekilen mamografide artmış

ve kümelenme meydana getirmiş ise ; bu artık katagori

4 grubuna girer. İnvaziv karsinomalı DCIS’te böyle

olur.(DCIS: Duktal karsinoma insitu yani başlangıç

safhasındaki kanser demektir.) İlk mamografde

saptanan belirgin sınırlı (kenarlı) solid bir kitle büyük bir

ihtimalle fibroadenomadır ve kategori 3’tür. Ama izleme

sırasında bu solid kitle fibroadenomanın karakteristik

özelliklerinden başka özelliklere döner ise; bu artık

kategori 4 grubuna girer ve biyopsi yapılması gerekir.

• Meme koruyucu tedaviden (MKT) sonra yapılan ilk kontrol

mamografilerinde ameliyata ve

• Radyoterapiye bağlı olarak yeni skar dokusu gelişmesi

ve meme derisinde kalınlaşma görülmektedir ve bunlar

kategori 3’tür.

• İkinci kontrol grafilerinde ise bu değişiklikler azalır ve

kategori 2 olurlar.

Bİ–RADS Kategori 4 :

• Kötü huylu (malignite) bakımımdan kuşkulu bulguları

göstermekte olup biyopsi yapılması önerilir.

• Ayrıca herhangi bir nedenle memeden yapılan bir

biyopsi materyalinde patolog sklerozan adenozis veya

DCIS sonucunu vermiş ise bu da kategori 4’tür. Bu grup

lezyonlar taşıdıkları kuşkuya üç alt grubu ayrılırlar:

1. Kategori 4A: Hafif derecede kuşkulu

2. Kategori 4B: Orta derecede kuşkulu

3. Kategori 4C: İleri derecede kuşkulu

Bİ–RADS Kategori 5 :

• Muhtemelen malign bulguları göstermekte olup gerekli

işlem yani biyopsi mutlaka yapılmalıdır.

• Kenarları irregüler ve dikensi çıkıntılı yüksek dansite

veren kitleler.

• Segmental ya da çizgisel bir şekilde bir araya gelmiş ince

lineer kalsifikasyonlar.

• Pleomorfik kalsifikasyon ile bir arada görülen kenarları

dikensi çıkıntlı kitleler.

Bİ–RADS Kategori 6 :

• Malign olduğu biyopsi ile kanıtlanmış ancak henüz

kesin tedavi uygulanmamış lezyonları göstermektedir.

72 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

88. Kırksekiz yaşında bir kadın hasta şiddetli kusma sonucunda

retrasternal ağrı ve solunum sıkıntısı şikayetleriyle acil

servise başvuruyor. Yapılan fizik muayenesinde taşikardi,

hipotansiyon ve sol akciğerde havalanma azlığı saptanıyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Zenker divertikül perforasyon

B) Boerhaave sendromu

C) Mallory–Weiss yırtığı

D) Wallenberg sendromu

E) Trakeoözefageal fistül

Cevap B

Boerhaave sendromunda perforasyon genellikle

özefagogastrik bileşkenin proksimalinde ve sol postero

lateral pozisyondadır. Bu bölge tanımlama olarak torakal

özefagusa uymaktadır. Bu lokalizasyondaki sadece mukoza ve

submukozadaki lineer yırtıklara Mallory–Weiss yırtığı denir. Eğer

tam kat bir perforasyon söz konusu ise buna boerhaave sendromu

denir.

89. Mallory–Weiss sendromu aşağıdaki lokalizasyonlardan

hangisinde en sık bulunur?

A) Distal özefagusta

B) Proksimal özefagusta

C) Özefagogastrik bileşkenin posteriorunda

D) Kardianın büyük kurvatur tarafında

E) Kardianın küçük kurvatur tarafında

Cevap E

Boerhaave sendromunda perforasyon genellikle

özefagogastrik bileşkenin proksimalinde ve sol postero

lateral pozisyondadır. Bu bölge tanımlama olarak torakal

özefagusa uymaktadır. Bu lokalizasyondaki sadece mukoza ve

submukozadaki lineer yırtıklara mallory–Weiss yırtığı denir. Eğer

tam kat bir perforasyon söz konusu ise buna boerhaave sendromu

denir.Mallory–Weiss sendromu genellikle tekrarlayan kusma

atakları olan (alkolik ve gebeler) hastalarda gastroözefagial

bileşkede mukoza ve submukozadaki lineer laserasyonlar ile

seyreder. Gastroözefagial bileşim yerinin hemen altında ve

kardianın küçük kurvatur tarafındaki lineer laserasyonlar en sık

lokalizasyondur.

90. Malign mezenkimal tümörler aşağıdaki gastrointestinal

organlardan hangisinde en sık bulunma eğilimindedir?

A) Özefagus

B) Mide

C) Sigmoid kolon

D) İnce bağırsak

E) Çıkan kolon

Cevap B

Gastrointestinal sistemin mezenkimal kaynaklı en sık

tümörü gastrointestinal stromal tümördür(GIST). Bu tümör

gastrointestinal sistem motilitesini düzenliyen cajal hücrelerinde

kaynaklanır. Bu hücreler bağırsakta miyenterik pleksusun içinde

ve çevresinde yer alırlar. Cajal hücrelerinde hücre içi olayları

düzenleyen c–kit gen proteini bulunur. GIST’lerin patogenezinde

c–kit protoonkogeninde mutasyon bulunur. GIST’lerin en

sık yerleştiği organ mide olup ikinci sırada ince bağırsaklar

gelir.GIST’ler gastrointestinal sistemin en sık mezenkimal

tümörleridir. İnoperabl ve metastatik GIST’lerin tedavisinde C–

kit, bcr–abl, PDGFR ,inhibitörü olan imatinip kullanılmaktadır.

Son zamanlarda imatinibe dirençli vakalarda sunitinip (VEGFR,

PDGFR,C–kit, FLT–3, RET inhibitörü) kullanılmaktadır. Sunitinip

yeni bir ilaç olup bundan sonraki aşamada TUS sorusu olmaya

aday bir bilgidir.

91. Forest kalsifikasyonuna göre peptik ülser tiplerinden

hangisinde tekrar kanama ihtimali en azdır?

A) Forest 1A

B) Forest 1B

C) Forest 2A

D) Forest 2C

E) Forest 3

Cevap E

• Forest 1A– Arteriyal fışkırır tarzda kanama.

• Forest 1B– Sızıntı tarzında kanama.

• Forest 2A– Görünen damar (kanama ihtimali en yüksek

olan tip).

• Forest 2B– Lezyonun pıhtı ile kaplı olması.

• Forest 2C– Lezyonun hematin ile kaplı olması.

• Forest 3– Lezyonun eksuda ile kaplı olması(kanama

ihtimali en az olan tip).

73DENEME SINAVI – 40

92. Mide adenokarsinomlarından diffüz ve intestinal tip için

aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) E–kaderin azalması daha çok intestinal tip mide

karsinomuna eşlik eder.

B) İntestinal tip mide karsinomu daha çok hematojen yolla

metastaz yapar.

C) Diffüz tip mide karsinomu intestinal tip mide karsinomuna

göre daha kötü histolojik diferansiyasyon gösterir.

D) Mide karsinomunun epidemik olduğu bölgelerde daha çok

intestinal tip mide karsinomu görülür.

E) APC gen mutasyonu daha çok intestinal tip mide

karsinomuna eşlik eder.

Cevap A

Mide Karsinomunda Lauren Sınıflaması

İntestinal Tip Mide Karsinomu

Diffüz Tip Mide Karsinomu

Çevresel Ailesel

Gastrik atrofi ve intestinal metapilaziden gelişir

A kan grubu pozitif olanlarda sıkdır

Erkek>kadın Kadın≥erkek

Yaşla insidansı artar Daha genç yaşlarda görülür

Gland yapısı oluşturur Az diferansiye, taşlı yüzük hücreleri içerir

Hematojen yayılır Transmural ve lenfojen yayılır

APC gen mutasyonu pozitiftir

E–kaderin azalması mevcuttur

Endemik bölgelerde daha sık görülür

Endemik bölgelerde daha nadir görülür

P53 ve P16 inaktivasyonu mevcuttur

P53 ve P16 inaktivasyonu mevcuttur

Polipoit yapıdadır Müsin salgılar infiltratif yapıdadır

Daha iyi diferansiyasyon gösterir

Daha kötü diferansiyasyon(az diferansiye) gösterir

93. Karsinoid tümörlerin karaciğer metastazlarının tespit

edilmesinde en sensitif en spesifik tetkik aşağıdakilerden

hangisidir?

A) USG

B) MRCP

C) BT

D) Anjiografi

E) IVP

Cevap D

Karsinoid tümörlerin karaciğer metastazlarının tespit

edilmesinde en sensitif en spesifik tetkik anjiografidir.

94. Aşağıdakilerden hangisi akut apandisit tanısında kullanılan

özel fizik muayene testlerinden değildir?

A) Ten Horn Bulgusu

B) Aoron Bulgusu

C) Duphy Belirtisi

D) Rowsing Belirtisi

E) Danforth Belirtisi

Cevap E

• Danforth Belirtisi: Hemopritoniumda inspirasyonda omuz

ağrısı

• Ten Horn Belirtisi: Akut apandisitte sağ testisin

çekilmesiyle ağrı oluşması.

• Aoron Belirtisi: Akut apandisitte MC burney noktasına

basıldığında epigastrik ve ön göğüs duvarında ağrı

duyulması.

• Duphy Belirtisi: Akut apandisitte öksürüldüğünde sağ alt

kadranda ağrı hissedilmesi.

• Rowsing Belirtisi: Akut apandisitte sol alt kadrana basınç

uygulandığında kolon gazının hareketine bağlı olarak sağ

alt kadranda ağrı duyulması.

95. Metastatik ve inoperabl kolon malignitelerinde irinotekan,

lökovorin ve fluorourasil kemoterapisine ek olarak veya tek

başına kullanılarak yaşam süresini uzatan kemoteropatik

ajan aşağıdakilerden hangisidir?

A) Cetuximab

B) Bevacizumab

C) Transtuzumab

D) Dasatinib

E) Erlotinib

Cevap A

Metastatik kolon malignitelerinde irinotekan, lökovorin

ve fluorourasil kemoterapisine ek olarak veya tek başına

kullanılarak yaşam süresini uzatan kemoteropatik ajan

cetüximabdır. Cetüximab epidermal büyüme faktör reseptörüne

bağlanır ve onu inhibe eder. Epidermal büyüme faktör reseptörü

kolorektal malignitelerde %80 oranında aşırı eksprese olur

ve kısa yaşam süresi ile ilişkilidir. Bu ajan hem monoterapide

hem de kombine terapide kullanılabilir ve hayat süresini uzatır.

Bevacizumab vasküler endotelial büyüme faktörü inhibitörü olup

kombine terapide hayatı uzatan kemoteropatik ajandır. Bu iki ilaç

önümüzdeki dönemde TUS sorusu olmaya adaydır.

74 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

96. Karaciğerin posterior inferior segmenti aşağıdakilerden

hangisidir?

A) II

B) V

C)VII

D)VIII

E) VI

Cevap E

• Segment I:Caudat lop

• Segment II: Lateral süperior (posterior)

• Segment III: Lateral inferior

• Segment IVA: Medial süperior

• Segment IVB: Medial inferior

• Segment V: Anterior inferior

• Segment VI: Posterior inferior

• Segment VII: Posterior süperior

• Segment VIII: Anterior süperior

97. Karaciğer hepatosellüler karsinom (HCC) ile fibrolameller

karsinom (FHCC) için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) HCC, FHCC’ye oranla erkeklerde daha sıktır.

B) FHCC, HCC’ye göre daha genç yaşta görülür.

C) HCC, FHCC’ye göre daha sık rezeke edilebilir bir tümördür.

D) HCC, FHCC’ye göre sirozla daha fazla birliktelik gösterir.

E) HCC’de alfa–feto protein pozitifliği FHCC’de ise nörotensin

pozitifliği daha sıktır.

Cevap C

HCC ile FHCC Ayrımı

Özellik HCC(Hepatosellüler) FHCC (fibrolameller)

Cinsiyet Erkek>kadın Erkek≥kadın

Tümör özelliği Multipl nodüller, invaziv tm

Daha lokalize tm

Rezektabilite <%25 >%50

Ortalama yaşam 6–8 ay 35–70 ay

Siroz birlikteliği %90 %5

AFP yüksekliği %80–90 %2–5

HBV pozitifliği %65–70 %2–5

Nörotensin pozitifliği ––– %50–60

Lokalizasyon Her iki lop daha çok sağ multipl, daha çok yaşlı hasta, santral skar yok

Daha çok sol ve tek, daha çok genç hasta, santral skar genellikle pozitif

98. Kemikte multipl enkondromlar ve yumuşak doku

hemanjiomları ile karakterize olan hastalık aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Ollier hastalığı

B) Mafucci hastalığı

C) Mc Cune Albright Sendromu

D) Fibröz displazi

E) Brown Tümörü

Cevap B

Enkondrom

Genellikle uzun kemiklerin medüller kanalında, falanks

(TUS) ve metakarpallerde görülür. Epifizden köken alır. %1–2

malign transformasyon oluşabilir.

Genelde asemptomatik olup, falanks ve metakarpallere

yerleştiğinden şişlik yapar ve benign santral radyolusen

görünüm sağlar (TUS).

Tek ekstremitede çok sayıda (multiple) olması OLLİER

Hastalığında gözlenir (ENKONDROMATOZİS).

Ollier hastalığı hemanjiomlarla birlikte olursa mafucci

hastalığı denir.

99.Araç içi trafik kazasına bağlı olarak gelişen posterior kalça

cıkığı için, olası kalça pozisyonu ve cıkığa neden olan

kuvvetin geliş yönü ile ilgili aşağıdaki eşleştirmelerden

hangisi doğrudur?

Kalça pozisyonu / Kuvvetin geliş yönü

A) Fleksiyon, addüksiyon, / Dizden femur uzun iç rotasyon

aksı boyunca

B) Fleksiyon, addüksiyon, / Lateralden sıkıştırma iç rotasyon

şeklinde

C) Fleksiyon, abdüksiyon, / Lateralden sıkıştırma iç rotasyon

şeklinde

D) Ekstansiyon, abdüksiyon / Dizden femur uzun aksı boyunca

E) Ekstansiyon, abdüksiyon, /Dizden femur uzun iç rotasyon

aksı boyunca

Cevap A

75DENEME SINAVI – 40

Değerli arakadaşlar, Posterior kalça çıkıklarında hastanın

posteriorunu göstereceğini unutmayalım

a) Posterior kalça çıkıkları:

En sık görülen kalça çıkık tipidir. Daha çok dize gelen travma

ile oluşur.

Kalça Pozisyonu (TUS) flexion–iç rotasyon–adduksiyon

tarzındadır.

100. Dört yaşındaki kız çocuk, bebekliğinden bu yana 4–5 kez

idrar yolu enfeksiyonu geçirmesi nedeniyle getiriliyor.

Öyküsünde, bu enfeksiyonların bazılarında ateş ve karın

ağrısı bulgularının olduğu, 2 kez idrar kültründe üreme

olduğu öğreniliyor.

Renal ultrasonografide, sol böbreğin sağa oranla daha

küçük olduğu ve kenar düzensizlikleri dışında anormallik

olmadığı saptanıyor.

Bu hasta için bundan sonraki aşamada en uygun yaklaşım

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Direkt üriner sistem grafisi

B) Abdominal bilgisayarlı tomografi

C) Manyetik rezonans ürografi

D) Lumbosakral manyetik rezonans görüntüleme

E) Dimerkaptosüksinik asit renal sintigrafi

Cevap E

İdrar yolu enfeksiyonu (İYE) çocukluk cağında anatomik

yatkınlığında olması nedeniyle, soruda da verildiği gibi kız

çocuklarında daha sık karşımıza çıkmaktadır. Çocuk hastada

yılda 3’den fazla idrar yolu enfeksiyonu olması Tekrarlayan İYE

tanımını alarak altta Vezikoüreteral Reflü (VUR) benzeri anatomik

bir bozukluk araştırılmasını gerektirir.

Ayrıca tekrarlayan İYE’da en çok korkulan durum

tekrarlayan pyelonefritler sonrası böbrekte skar oluşumudur.

Bu hastalarda böbrekte skar varlığınıgösteren tetkik DMSA

(Dimerkaptosüksinik asit)Sintigrafisidir.

Akut pyelonefrit (TUS):

Genelde tek taraflıdır. Böbrek ödemli ve büyüktür.

Klinik (TUS);

• Ateş (40 üzeri), titreme, terleme, taşikardi

• Bögür–yan ağrısı

• Bulantı kusma

• Sistizm semptomları Pollaküri, noktüri, disüri,

urgency

• KVAH (+) liği

Lab;

İdrar analizinde lökosit ve bakteri varlığı, kültürde

üreme ile karekterizedir

Kanda lökositoz

İVP yapılmaz**

Skar varlığını araştırma amaçlı DMSA sintigrafisi tetkiki

uygulanır.

Parenteral ve en az 2 haftalık tedavi esastır

72 saatte tedaviye yanıt vermeyen hastalarda perirenel abse

araştırılır.

101. Akut üretritin en sık rastlanılan sebebi aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Stafilokokus aureus

B) Stafilokokus epidermidis

C) Herpes simpleks virus

D) Neisseria gonorrhea

E) Haemophilus ducrei

Cevap D

Normalde üriner sistemi enfeksiyonlarının genel en

sık sebebi E.colilerdir. İstisna olarak üretrit ve epididimit

gösterilebilir. Akut üretritin en sık sebebi Neisseria gonorea’dir.

Gonoreye, % 30 Clamydia trachomatis eşlik eder.

76 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

102.Konjenital diyafram hernisi ile ilgili aşağıdakilerden

hangisi yanlıştır?

A) Diyafram defekti sıklıkla sol taraftadır

B) Akciğer hipoplazisi eşlik eder

C) Prenatal tanı konulabilmektedir

D) Acil cerrahi tedavi gerektirir

E) Hastaların bir kısmı ekstrakorporeal membran

oksijenasyon sistemine gereksinim duyarlar

Cevap D

KONJENİTAL DİYAFRAGMA HERNİSİ (KDH)

Bu defektler fetal hayatın 8–10. Haftalarında torakal ve

abdominal kavitelerin ayrılmasındaki yetersizlik sonucu oluşur.

1. Bochdalek hernisi:

En sık gorülen tiptir ve diyafragmanın posterolateral

bölgesindedir.

Posterolateral defektlerin %80’i soldadır.

İntrauterin (İU) dönemde gelişen herniasyon akciğer

hipoplazisine neden olur. Bu ise mortaliteyi artırır.

2. Morgagni hernisi:

Defekt diyafragmanın önünde ve retrosternal

bölgesindedir.

Yenidoğanda coğunlukla bulgu vermez ve ileri yaşlara kadar

tanı konamayabilir.

Tanı:

• Doğumdan itibaren bebekte belirgin respiratuar

distres, hipoksemi, asidoz, pulmoner hipertansiyon

ve buna bağlı persistan fetal dolaşıma neden olur.

• Bu klinik bulgulara ek olarak karnın cökük olması

(skafoid abdomen) tanıya yaklaştırır.

• Dinlemekle etkilenen tarafta solunum sesleri

azalmıştır ve AC grafisinde barsakların toraks içinde

ve mediastinal yapıların karşı tarafa şift yaptığı

görülür.

• Mekanik ventilasyon ve esktrakorporial membran

oksijenasyonu (ECMO) da dahil yoğun solunum

desteği hayatta kalmayı artırmıştır.

• Agresif tedaviye karşın mortalite % 50 gibi yüksek

olabilir. Kesin tedavi cerrahi olmakla birlikte cerrahi

zamanı akciğer hipoplazisinin derecesine göre

ayarlanmalıdır.

103. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi alt ekstremitede akut

arter tıkanıklığına yol açmaz?

A) Sol ventrikül anevrizmasında trombüs

B) Mitral stenoz

C) Atrial fibrilasyon

D) Triküspit yetmezliği

E) Gecirilmiş aort kapak replasmanı

Cevap D

Daha once de sorulmuş kolay bir soru.

Sağ kalpte oluşan emboliler (ör. Trikuspit yetmezliği)

akciğeri etkiler. Buradan kalkacak emboliler alt ekstremitelere

değil akciğere gider.

Sol kalpte oluşan emboliler ise sistemik dolaşıma geçerek

arteriel tıkanmalara yol açarlar.

104. Özofagus grafisinde “kalem ucu, kuş gagası” bulgusu

aşağıdaki hastalıklardan hangisinde görülür?

A) Skleroderma

B) Akalazya

C) Hiatus hernisi

D) Özofagus kanseri

E) Divertikül

Cevap B

Kalem ucu veya kuş gagası görünümü (özellikle baryumlu

grafide) Akalazya’da gözlenen bir bulgudur.

AKALAZYADA RADYOLOJİK BULGULAR

• Ösefagus peristaltizmi azalmıştır.

• Kardiada spazm vardır.

• Kalem ucu görünümü vardır. Proksimali çok genişler.

77DENEME SINAVI – 40

SKLERODERMA RADYOLOJİK BULGULAR

• Düz kas hastalığıdır.

• Patoloji 2/3 distalde olur. Kardia çok gevşektir.

• Primer hareketler olmadığından yiyecek ilerleyemez.

NEOPLAZİLERDE RADYOLOJİK BULGULAR

• Benign – En sık Leiomiyoma – Düz kenarlı dolma

defektidir.

• Malign – En sık 1/3 ortada squamöz hücreli

karsinomdur

• Ösefagus dolma defekti, omuz işareti, lezyon

tarafında yumuşak doku kitlesi görülür.

105. Aşağıdakilerden hangisi sağlam korneayı penetre edemez?

A) Gonokok

B) Meningokok

C) H.Influenza

D) C. Difteria

E) S. Aureus

Cevap E

Kornea saydam, saat camı gibi şekle sahip cevresindeki 1

mm lik limbus ile skleradan ayrılan gözün en kırıcı ortamıdır.

Kornea epiteli cok katlı yassı epiteldir.

Avaskulerdir, ancak patolojik durumlarda (keratitlerde)

vaskuler hale gelir.Normal kornea yapısı sağlamdır ve

mikroorganizmaların gecişine izin vermez. Ancak gonokok,

meningokok, H. influenza ve difteri basili sağlam korneayı da

penetre edebilir.

106. En sık görülen malign tükrük bezi tümörü aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Pleomorfik adenom

B) Malign miks tümör

C) Mukoepidermoid karsinom

D) Adenoid kistik karsinom

E) Adenokarsinom

Cevap C

En sık tukruk bezi tumoru pleomorfik adenom (benign

miks tümör) dur ve en sık parotis’de yerleşir. Lokal invazyon

(psodopodlar) gosterir. Parsiyel paratidektomi yapılır.

Pleomorfik adenomdan sonra en sık tukruk bezi tumoru

wartin tümörüdür. En sık bilateral tumor warthin tümörü

(kistadenom lenfomatozum) dur, %3–4 lenfomaya dönüşür.

Tükrük bezlerinin en sık malignitesi mukoepidermoid

karsinomdur ve en sık parotiste gelişir.

Adenoid kistik karsinom tukruk bezi tumorleri icinde en

sık fasial paralizi nedenidir (perinöral invazyon sıktır, ağrılıdır.)

Minor tükrük bezlerinin en sık malignitesidir.

107. Meniere hastalığında aşağıdakilerden hangisi görülmez?

A) Vertigo

B) Tinnitus

C) Otalji

D) Kulakta dolgunluk

E) İşitme kaybı

Cevap C

MENİERE HASTALIĞI

Meniere hastalığı endolenfatik hidrops atakları ile seyreder.

Patogenezde endolenf salınım fazlalığı veya emilim azlığı vardır.

Kliniğinde sıklıkla 2–3 ayda tekrarlayan ataklar halinde

gelen vertigo ile karakterizedir.

Vertigonun hastayı uykudan uyandırması tipiktir. Vertigo

ile beraber bulantı–kusma ve dengesizlik olabilir. Baş donmesi

ile beraber onceleri alcak frekansları tutan sensorinoral işitme

kaybı vardır. Tekrarlayan ataklarla etkilenen kulakta flat tip

(tum frekansları tutan)sensorinoral işitme kaybına neden olur.

Hastaların ses artışlarına hassasiyeti atmıştır. Buna recruitment

pozitif denilir.

Tanı kriterleri (TUS)

Vertigo

Kulakta dolgunluk

İşitme kaybı

Tinnitus

Dort kriterden ikisinin varlığı ile tanı konulur.

108. Singulat girus herniasyonunun en olası nörolojik

komplikasyonu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Beyin sapı basısı

B) Okulomotor sinir basısı

C) Duret kanaması

D) Anterior serebral arter basısı

E) Piramidal traktus basısı

Cevap D

78 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

HERNİASYON SENDROMLARI:

Subfalxian Herniasyon

Parietal lob lezyonlarının beynin falx serebri altına

sıkıştırmasıdır. Singulat gyrus karşıya geçer Arterior Serebrel

Arter basısı nedeniyle kontralateral hemipleji–parezi, inkontinans

meydana gelir.

Tonsiller Herniasyon

Posterior fossada yerleşen bir kitle nedeniyle serebellar

tonsillerin foramen magnum’dan aşağı herniye olarak

medulla’ya bası uygulamasıdır. Medulla kompresyonu ani bilinc,

solunum kaybına yol acabilir. En sık cerebellar tümörlerde olur.

Transtentorial herniasyon

1. Uncal herniasyon (lateral transtentorial fıtıklanma)

Klinikte en sık karşılaşılan herniasyondur. Supratentorial

bir kitle nedeniyle temporal lob unkus bolumunun tentorium

yanından aşağı herniye olmasıdır. İlk olarak bu bolgede posterior

serebral arter ve superior serebellar arter arasında seyreden 3.

kranial sinir etkilenir.

İpsilateral midriazis gelişir. Lezyonun karşı tarafında

piramidal irritasyon bulguları ve hemiparezi gelişir. Daha sonra

ARAS etkilenir ve bilinc bozukluğu ortaya cıkar. Basının devam

etmesi Duret kanamalarına yol acar. İlerleyen dönemde beyin

sapı karşı tentoryum kenarında sıkışır ve lezyonla aynı tarafta

hemiparezi yapar. (Kernohan belirtisi)

2. Aksiel (santral):

2 taraflı unkal transtentorial Herniasyondur.

İki yanlı yerleşmiş kronik subdural hematom gibi lezyonlarda

oluşabilir.

Hemiasyon. Diensafalon ve mezensefalon tentoryum

acıklığından aşağı doğru fıtıklaşmasıyla oluşur.

İki yanlı myotik pupil, yukarı bakış kısıtlılığı, cheyne–stokes

solunumu klinik özellikleridir.

109. Aşağıda verilen ligamanlardan hangisinde histerektomi ile

ilişkili ureter yaralanmalarına en sık rastlanır?

A) ligamentum rotundum

B) ligamentum infindibulopelvicum

C) ligamentum sacrouterina

D) ligamentum latum

E) ligamentum ovarii proprium

Cevap B

Üreter komşulukları

• Üreter ortalama 25 cm uzunluğundadır. Pelvise

girerken a. İliaka kommunisi çaprazlar ve overin

arkasından geçer.

• Overle olan yakın komşuluğu nedeniyle

histerektomi ile ilişkili üreter zedelenmeleri en sık

infindubilopelvik ligamanın kesilmesi sırasında

oluşur.

• Sonrasında pelvik yan duvarda ilerler ve a. uterinayı

altından çaprazlar. Bu nokta internal servikal os

hizasıdır ve serviksin 1.5–2 cm yanındadır.

• Histerektomi sırasında yapılan uterin arter kesilmesi

sırasında da üreter zedelenebilmektedir.

• Üreter mukozası transisyonel epiteldir. Kas tabakası

içte longitudinal, dışta sirküler düz kaslardan oluşur.

Peritona yapışık, koruyucu bir bağ dokusu tabakası tüm

üreteri çevreler.

Üreterin üç yerde darlığı vardır:

• Renal pelvisten çıkarken

• İliak damarlarla çaprazlaştığı yer

• Mesaneye girdiği yer (intramural tabaka) burası en dar

olan bölgesidir.

110. Spontan abortuslarda en sık rastlanan anöploidi

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Trizomi 16

B) Trizomi 18

C) Trizomi 21

D) Monozomi X

E) Trizomi 13

Cevap D

• Spontan düşüklerde en sık rastlanan kromozom yapısı

normal diploid karyotiptir (46,XX veya 46,XY).

• Spontan abortusların yaklaşık %50’sinde otozomal

trizomiler (1. kromozom hariç tüm kromozomlarda

gösterilmiştir) saptanmıştır ve bunlar arasında en sık

trizomi 16 izlenir.

• Spontan abortuslarda tek başına en sık rastlanan

anöploidi ise monozomi X’tir. (45,X= Turner sendromu).

• Olguların %20’sinde poliploidi (sıklıkla triploidi)

gözlenir. Triploidi genellikle blighted ovum (boş kese)

ya da parsiyel mol hidatiform nedenidir.

• Tetraploidi çok nadiren canlı doğumla sonuçlanırken,

sıklıkla erken evrede abortus ile sonuçlanır.

• Otozomal monozomi oldukça nadir gözlenen bir

durumdur ve yaşamla bağdaşmaz.

• Seks kromozom polizomi (47,XXX veya 47,XXY)

düşüklerde daha az oranda rastlanırken, sıklıkla canlı

79DENEME SINAVI – 40

doğumlarda izlenmektedir.

• % 2–3 babada, %6–7 annede karyotip analizi

anormaldir.

111. Aşağıdakilerden hangisi Pelvik İnflamatuar Hastalığın

(PID) komplikasyonlarından biri değildir?

A) Rekürren PID

B) İnfertilite

C) Ektopik gebelik

D) Kronik pelvik ağrı

E) Endometriozis

Cevap E

PELVİK İNFLAMATUVAR HASTALIK (PID)

• PID reprodüktif yaş hastalığıdır ve endoservikste

kolonize olan mikroorganizmaların asendan yolla

endometrium, fallop tüpleri ve bu yapıları çevreleyen

peritona ulaşması ile gelişir.

• Üst genital yapıların infeksiyonudur (endometrit,

salpinjit, peritonit).

• PID’de primer patojenler C. trachomatis ve N.

gonorhoae olup infeksiyon sıklıkla polimikrobialdir.

• İmmunsuprese olgularda Mycoplasma tuberculosis

akla gelmelidir.

• Kural olarak gonokokal PID hızlı başlangıçlı (akut)

iken, klamidyal PID subakut seyreder ve genellikle RiA

vardır.

Risk faktörleri

• Seksüel olarak aktif adolesanlar/genç kadınlar

• Multiple seksüel partner, son 30 gün içinde yeni partner

• RIA (risk en yüksek uygulanım esnasında ve/veya

uygulanımdan 4–5 ay sonradır. Gonokokal PID’de

genellikle RIA anamnezi yoktur)

• Daha önce geçirilmiş PID

• Vajinal duş

• Sigara

Tanı

• Klinik triad: Pelvik ağrı, servikal hareket ile uterin veya

adneksial hassasiyet ve ateş.

• Minör (ek) bulgular: 38°C’den yüksek ateş,

lökosit>10.000/mm3, gonore veya klamidya için pozitif

testler, CRP ve sedimantasyon artışı.

• PID’nin kesin tanısı laparoskopi veya laparotomi ile

konur.

• Kesin tam konulamadığı, pelvik abseden

şüphelenildiği, klinik olarak hastalığın ağır olduğu

veya hastanın ayaktan tedavide uyumunun iyi

olmayacağı düşünüldüğü durumlarda hospitalizasyon

önerilir.

• Hasta ateşi tam olarak düştüğünde (<99°F 24 saatten

uzun süreyle), lökositler normale döndüğünde,

rebound hassasiyet kalktığında ve birden fazla

muayenede pelvik organ hassasiyetinde düzelme

olduğunda taburcu edilebilir.

Tedavi

• PID tedavisinde kliniğin ciddi olduğu veya pelvik abse

şüphesi bulunan olgularda hastaneye yatış önerilir.

• Tipik olarak kombine antibiyotik [(1)Sefoksitin veya

seftriakson + doksisiklin veya tetrasiklin (doksisiklini

tolere edemeyen olgulara eritromisin verilir) (2)

Ofloksasin + metronidazol] tedavisi tercih edilir.

• PID hastalarının cinsel partneri de değerlendirilmeli ve

tedavi edilmelidir.

PID Komplikasyonları

• Rekürren PID (%25)

• İnfertilite (sıklığı tekrarlayan infeksiyonlar ile artar)

• Ektopik gebelik (%5)

• Kronik pelvik ağrı (%15)

112. Aşağıdakilerden hangisinde hcg seviyesi normalden

düşüktür?

A) Trizomi 18

B) Trizomi 21

C) Eritroblastozis fetalis

D) Koryokarsinom

E) Çoğul gebelik

Cevap A

hCG’nin Seviye Değişikliklerinin olduğu durumlar

Normalden yüksek olduğu durumlar

Normalden düşük olduğu durumlar

• Çoğul gebelikler• Eritroblastozis fetalis• Down sendromu• Hidatiform gebelik• Koryokarsinom

• Olması yakın abortuslar• Trizomi 18• Ektopik gebelik

80 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

113. Aşağıdakilerden hangisi prolaktin yüksekliğine neden

olmaz?

A) Fenotiazinler

B) Opiatlar

C) Bromokriptin

D) Alfa metil dopa

E) Metoklopramid

Cevap C

• PRL yükselmesine neden olan ilaçlar arasında

fenotiyazinler, trisiklik antidepresanlar, opiatlar,

kombine oral kontraseptifler, alfa–metil dopa ve

metoklopramid sayılabilir.

• Tedavide bromokriptin, pergolid, kuinagolid,

tergurid, kabergolin, metergolin ve lisurid

kullanılmaktadır.

• Bromokriptin, hasta gebe kaldıktan sonra

kesilmelidir. Ancak fetus üzerine olumsuz etki

bildirilmemiştir.

• Medikal tedaviye yanıtsız prolaktinoma veya görme

alanı defekti var ise cerrahi uygulanır.

114. Otuziki yaşında primipar hasta, 2 yıllık sekonder infertilite ile

kliniğe başvuruyor. Öyküsünde derin disparoni ve pelvik ağrı

mevcut olan hastaya yapılan ultrasonografide sol overde

5 cm’lik kitle tespit ediliyor. Pelvik muayenede posterıor

forniks hassas ve noduler, uterus retrovert ve fikse olarak

palpe ediliyor. Hastanın CA125 değeri 152 IU/mL’ dir.

Bu aşamadan sonra bu hastanın yönetiminde

aşağıdakilerden hangisi en uygun yöntemdir?

A) Gözlem

B) Laparotomi

C) Diagnostik laparoskopi

D) Laparoskopik kistektomi

E) GnRH agonisti

Cevap D

ENDOMETRİOZİS

• Endometrial dokunun uterin kavite ve musküler

tabaka (adenomyosis) dışında olması olarak

tanımlanır.

• En sık yerleşim yeri overlerdir. Bunu uterosakral

ligamanlar ve Douglas peritonu izler.

• Overlerin olaya katılması ile endometriotik kistler

(endometrioma=çukulata kisti) gelişebilir.

• Nadiren ekstragenital implantlar gelişebilir (kolon,

rektum, akciğer, beyin, göz, burun).

• En sık ekstrapelvik görüldüğü yer kolon ve

rektumdur.

• Herediter bir yatkınlık bulunmaktadır, ailesinde

endometrizis (1° akraba) bulunanlarda risk 7 kat

artmıştır.

• Geçiş poligenik multifaktöryeldir. Ayrıca HLA–B7

ve k–ras alelinin muhtemel rolüne ait kanıtlar

bulunmaktadır.

• Endometriozis daha çok reprodüktif yaştaki

kadınlarda bulunur. Fakat adolesanlarda ve hormon

replasmanı yapılan postmenopozal kadınlarda da

izlenebilir.

• Bununla birlikte endometriozis SLE, displastik nevüs

ve melanom öyküsü ile ilişkili bulunmuştur.

Klinik

• En yaygın görülen semptom pelvik ağrı olup,

premenstruel ağrı ve dismenore (özellikle sekonder)

karakterindedir.

• Reprodüktif yaş grubunda kronik pelvik ağrı, disparoni

ve infertilite problemi olan her hastada endometriozis

akla gelmelidir.

• Endometriozis şiddeti ile pelvik ağrının derecesi

arasında bir korelasyon yoktur.

• Endometriozisli hastalarda, ağrıya neden olan olası

mekanizmalar, lokal peritoneal inflamasyon, doku

hasarı ile beraber olan derin infiltrasyon, adezyon

formasyonu, fibrotik kalınlaşma ve endometriyotik

implantlarda menstrüel kanın koleksiyonudur.

Tanı

• Endometriozisli birçok kadında klinik muayene

sırasında hiçbir anormallik saptanmaz.

• Bununla birlikte posterior vajinal forniks ve uterosakral

bağlar üzerinde hassas nodüller saptanabilir.

• Adezyonlar nedeniyle pelvik yapılar fikse olabilir.

• CA125 düzeyinin yüksekliği tanıda ve tedavi sonrası

rekürrens değerlendirilmesinde yardımcı olabilir.

• Kesin tanı, laparoskopi veya laparotomide implant ve

lezyonların direkt vizualizasyonu ve alınan biyopsilerin

histopatolojik incelenmesine dayanır.

81DENEME SINAVI – 40

Tedavi

İzlem

• Asemptomatik veya hafif endometriozisi olan

olgularda uygulanabilir.

• Hafif endometriozis olgularında izlem, hormonal veya

cerrahi tedaviye eşit sonuçlar vermektedir.

Cerrahi tedavi

• İnfertilite problemi olan olgularda konservatif cerrahi

tercih edilir.

• Laparoskopi tercih edilmelidir.

• Kist kapsülünün çıkarıldığı olgularda rekürrens riski

kistektomi yapılmayan olgulara göre daha düşüktür.

• 3 cm’den küçük endometriomalarda kist içeriğinin

aspire edilmesi ve kist kapsülünün koagüle edilmesi

önerilirken, 3 cm’den büyük endometriomalarda kist

kapsülünün çıkarılması tercih edilir.

• Bununla birlikte over fonksiyonları kist kapsülünün

çıkarıldığı olgularda, kapsülün koagüle edildiği

olgulara oranla daha fazla azalmaktadır.

Cerrahi tedavinin amacı tüm görülebilen endometriotik

lezyonları ve beraberindeki adezyonları, peritoneal lezyonları,

ovaryen kistleri, derin rektovajinal endometriozisi eksize etmek

veya koagüle etmek ve normal anatomiyi sağlamaktadır.

İnfertiliteyi ortadan kaldıran cerrahinin başarısı endometriozis

şiddeti ile direk olarak ilişkilidir.

Hormonal tedavi

• Endometriozis odakları, normal endometrium gibi,

gelişmek için ovaryan steroidlere, özellikle östrojene

gereksinim duyar. Bu nedenle tedavide östrojen tek

başına kullanılmaz. Medikal tedavinin infertilite

üzerine kanıtlanmış hiçbir etkisi yoktur, sadece pelvik

ağrı, dismenore ve disparoni üzerine etkilidir.

• KOK: 6–12 ay kullanılır. Endometriumda desidual

değişiklikler meydana getirerek etki eder. KOK’ler

siklik değil sürekli kullanılmalıdır.

• Progestinler (MPA, linestrenol, megestrol asetat):

Endometriumda desidual değişiklikler meydana

getirerek etki eder.

Progestinler gösterdikleri antiendometriyotik etki ile

endometriyal dokuda ilk olarak desidualizasyon ve takip eden

atrofiye neden olurlar. Endometriozis tedavisinde ilk seçenek

olarak kabul edilir

•• Danazol: Midsiklusta GnRH veya gonadotropin (LH)

yükselmesini baskılar (psödomenopoz). Ovaryan

steroidogenezi baskılar, östradiol ve progesteronun

dolaşımdan temizlenmesini artırır. Endometriumdaki

androjen ve progesteron reseptörleri üzerine direkt

agonistik ve antagonistik etki gösterir. SHBG’e

bağlanarak serbest testosteron düzeyini arttırır.

•• Danazol serum immunglobulin düzeylerini azaltır;

interlökin–1 ve TNF üretimini baskılar. Bu immünolojik

etkileri nedeniyle herediter anjioödem, otoimmün

hemolitik anemi, SLE ve ITP gibi otoimmün

hastalıkların tedavisinde de kullanılır.

•• Gestrinon: 19–nortestosteron derivesidir. Androjenik,

antiprogestajenik, antiöstrojenik ve antigonadotropik

etkileri vardır. Gestrinon endometriotik implantlarda

hücresel inaktivasyon ve dejenerasyon oluşturur

ancak bu hücreleri yok etmez. Olguların %50–100’de

amenore gelişir ve bu etki doz bağımlıdır. Androjenik

yan etkiler belirgindir ve gestrinon kullanan olgularda

fetal maskülinizasyon riski nedeniyle gebelikte

kontraendikedir.

•• GnRH agonistleri: Gonadotropin sekresyonunu ve

ovaryan steroidogenezi baskılar. Tedavi yan etkileri

nedeniyle 6 ay ile sınırlandırılmalıdır. Maksimal kemik

dansitesine ulaşmamış kızlarda kullanılmamalıdır.

•• Aromataz inhibitörleri (fadrazol, anastrazol, YM511):

Endometriotik implantlarda doz bağımlı azalma ve

hipoöstrojenizm oluştururlar.

•• Selektif östrjen reseptör modülatörleri (SERM):

Hayvan deneylerinde raloksifen endometrioziste

gerilemeye neden olmuştur.

Prognoz

• Fertilite isteği olan olgularda medikal tedavi uygun

yaklaşım değildir. Fertilite oranları hastalığın ciddiyeti

ile ters orantılıdır ve cerrahi tedavi sonucu bu negatif

korelasyon değişmemektedir.

115. Pelvik girimin en dar çapı aşağıdakilerden hangisidir?

A) İnterspinöz mesafe

B) Konjugata diagonalis

C) Konjugata obstetrika

D) Konjugata vera anatomika

E) Diameter transversa

Cevap C

82 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Kemik pelvisin en dar yeri: interspinöz mesafe

Pelvik girimin en dar çapı: konjugata obstetrika dır.

116. Yirmiüç yaşında G1P0 olan 39 haftalık hasta aktif eylemdedir.

Muayenede makat prezentasyon olduğu tespit ediliyor.

Muayeneden 2 dakika sonra aniden amniotik membranlar

rüptüre oluyor ve kordon vagenden prolabe oluyor.

Bu aşamada bu hasta için aşağıdakilerden hangisi en

uygundur?

A) Anne monitörize edilip sol yana çevrilip takibe alınır

B) Kordon tutularak geri yerleştirilir

C) Acil sezaryene alınır

D) Kordon görüldüğü yerde klemplenmelidir

E) Oksitosin indüksiyonu başlanır

Cevap C

Umbilikal Kord Prezentasyonu ve Prolapsusu

• Fetal membranların açılmasını takiben, umbilikal

kordun alt uterin segmentte, prezente olan fetal

kısmın yanında (gizli) ya da doğum kanalında, önünde

olmasıdır.

• Umbilikal kordun, servikal os’ta intakt membranlar

ile fetal baş arasında olması durumuna ise kordon

prezentasyonu adı verilir.

• En sık transvers situs (%20) nedeniyle ortaya çıkar,

daha sonra ayak geliş (%15) önemli risk faktörüdür.

Umbilikal kord prolabe olduğunda perinatal morbidite

ve mortaliteyi düşürmek için acil sezaryan yapılmalıdır.

117. Aşağıdakilerden hangisi antenatal kanama nedenlerinden

biri değildir?

A) Uterin atoni

B) Plasenta previa

C) Dekolman plasenta

D) Vasa previa

E) Uterus rupture

Cevap A

Uterin Atoni:

• Postpartum erken dönemdeki (ilk 24 saat)

kanamaların ve sezaryan sonrası acil

histerektomilerin en sık nedenidir. Uterusun

kasılmasında sorun vardır:

• Uterin cerrahi

• Çoğul gebelik

•Makrozomik bebek doğumu

• Polihidramnios

• Aşırı oksitosin stimulasyonu

• Uterin relaksanlar (magnezyum sülfat, ritodrin)

• Koryoamnionitis

• Hızlı doğum, uzamış doğum

• Grand multiparite bilinen risk faktörleridir.

118. Otuzbeş yaşında 6 ay ara ile yapılan servikal smear

sonuçlarının her ikisindede ASCUS saptanan hastaya

yaklaşımda bir sonraki yaklaşım ne olmalıdır?

A) 6 ay sonra smear tekrarı

B) Kolposkopi eşliğinde servikal biyopsi

C) Servikal koterizasyon

D) Konizasyon

E) Histeroskopi

Cevap B

Atipik skuamöz hücrelerin (ASC) varlığı

• ASC–US varlığında 3 farklı yönetim uygulanabilir:

• Seri servikal sitoloji: Servikal smear, ard arda en az 3

normal smear elde edilinceye kadar, 4–6 ay aralarla

tekrar edilir. Ardışık smearlarda tekrar anormal bulgu

tespit edilirse hasta hemen kolposkopiye refere edilir.

• HPV testi: Risk grubunda öncelikle HPV testi veya

direkt kolposkopi uygulanabilir. HPV pozitif gelen

olgular kolposkopiye refere edilir.

• Kolposkopi: Kolposkopi negatif olan olgular, tekrar seri

servikal sitoloji takibine alınmalıdır.

• ASC–US dışında kalan diğer tüm skuamöz hücre

anormallikleri (ASC–H, LGSIL ve HGSIL) kolposkopiye

refere edilir.

119. Aşağıdakilerden hangisi endometrium kanseri için risk

faktörü değildir?

A) Ovulasyon

B) Obezite

C) Erken menarş

D) İnfertilite

E) Granüloza hücreli over tümörü

Cevap A

83DENEME SINAVI – 40

ENDOMETRİAL HİPERPLAZİLER

• Endometrial stroma ve bezlerin östrojenik

hiperstimulasyona bağlı olarak fizyolojik durumun

abartılı şekli ile karsinoma in situ arasında değişiklik

gösteren biyolojik ve morfolojik olarak farklılaşma

spekturumunu yansıtan lezyonlar serisidir.

• Endometriumun en sık gözlenen benign lezyonudur.

• En sık anovulasyona bağlı gelişirler.

• Premalign lezyonlardır.

• Peri ve postmenopozal dönemde daha sık görülürler.

ETİYOLOJİ

• Anovulasyon (PCOS, adolesan ve premenopozal

dönem)

• Nulliparite

• Endojen östrojen üreten tümörler ve ya patolojiler

(granüloza hücreli tümörler, teka hücreli tümörler,

adrenokortikal hiperplazi, ovaryan stromal hiperplazi)

• Prosgesteronsuz eksojen östrojen kullanımı

• Erken menaş, geç menopoz

• Obezite

• Meme kanseri tedavisinde uzun süreli tamoksifen

kullanımı

• Karaciğer yetmezliği

120. Reinke kristalleri aşağıdaki over tümörlerinden hangisinde

gözlenir?

A) Seröz kistadenokarsinom

B) Brenner tümörü

C) Granüloza hücreli over tümörleri

D) Sertoli– leydig hücreli over tümörleri

E) Disgerminom

Cevap D

• Psammoma cisimleri seröz over tümörlerinde

• Walthard adacıkları, coffee–bean manzarası

brenner tümörlerinde

• Schiller–Duval cisimcikleri endodermal sinüs

tümörlerinde

• Call– exner cisimleri granüloza hücreli tümörlerde

• Reinke kristalleri sertoli– leydig hücreli tümörlerde

görülür.

84 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES