4 turklerde egitim
TRANSCRIPT
ÜNİTE 5
TÜRKLERDE EĞİTİM
EĞİTİM ANLAYIŞI
İlk Türk devletlerinde bilgili olmak sadece yönetici kısma tanınan bir ayrıcalık olarak görülmemiş,halkın da ilgili olması sağlanmaya çalışılmıştır.
Bu anlayış Türklerde Alp İnsan kavramının çıkmasına olanak sağlamıştır.
MÖ V. yy’a ait Esik Kurganı’nda bulunan bir kabın üzerinde 11 harflik iki satır yazının bulunması Türklerin yazıyı çok önceki dönemlerden beri bildiğinin göstergesidir.
İLK TÜRK DEVLETLERİNDE EĞİTİM
Alfabe Özelliği Verilen Eserler Kullanıldığı Devlet
Köktürk Türklerin kullandığı ilk milli
alfabe
Yenisey ve Göktürk kitabeleri
Köktürk,Bulgar,Hazar ve Peçenekler
Uygur Türklerin ikinci milli alfabesi
Bulunan en eski Uygurca metinler
IX. Yy’a aittir
Uygur,Timur ve devamında
kurulan Türk devletleri
İlk Türk devletlerinde kullanılan alfabeler
NOT: Avrupa’da ilk yazılı belgelere örnek olarak 750’lerden sonraya ait olarak Merseburg Büyük Tekerlemeleri(Almanca) ve küçük şiir parçaları(İngilizce) ve 842 tarihli antlaşma(Fransızca) gösterilebilir.
Türkler töre kurallarını aile içinde ve sosyal yaşamda sürekli birbirlerine aktarmışlardır.Bu da eğitimin ne kadar yaygın olduğunu göstermektedir.
Uygurlar yerleşik yaşam tarzının etkisiyle ilk kez örgün eğitim kurumları oluşturmuşlardır.
Bu örgün eğitim kurumlarından çıkan öğrencilerin bazıları komşu devletlerde idari ve bürokratik işlerde çalışmışlardır.
Uygurlar kağıt ve matbaayı Avrupa’dan önce kullanmışlardır.
ASKERİ EĞİTİM
Askerlik eski Türklerde son derece önemli olduğundan askeri eğitime de büyük önem verilmiştir.
Her çocuk at binmeyi ve at üzerinde ok atmayı çok küçük yaşlarda öğrenirdi.
Barış zamanında yapılan sürek avları bir tür askeri tatbikat niteliği taşırdı.
MESLEKİ EĞİTİM
Türkler yaşam tarzlarına uygun olarak çadır,kürk,halı,kilim,madeni eşya ve silah yapımında ileri gitmişlerdir.
Savaşlarda kullanılan silahlar özel olarak üretilmiş ve kullanılmıştır.
Mesleki eğitim usta-çırak ilişkisi içinde gerçekleşmiştir.
Tahta oymacılığı alanında faaliyet gösteren Uygurlar tahta kalıplar hazırlayıp kitap basmışlardır.
Balbal,halı,altın işlemeli süs eşyaları,altın elbiseli adam zırhı,kılıç,ahşap disk,eyer takımı Türklerden kalan çeşitli eserlerdir.
TÜRKLERDE BİLİM
Türk topluluklarında tarımla uğraşanlar ve göçebe hayat yaşayanlar astronomi bilimiyle ilgilenmek zorunda kalmışlardır.
Türkler Nevruz denilen bayramı bu şekilde bulmuşlardır.
Türkler Venüs ve Merkür gezegenlerinin varlığından haberdardırlar ve bu yıldızlara sabah ve akşam yıldızı demişlerdir.
On İki Hayvanlı Türk Takvimini bulmuşlardır.
Ticaretle uğraşan Türkler belli ağırlık ve uzunluk ölçülerini kullanmışlar ve matematiksel işlemler yapmışlardır.
Köktürkler demiri eritmiş,Uygurlar da maden kömürü kullanmışlar ve kuyumculukta ileri gitmişlerdir.
Otacı doktor göreviyle ciddi çalışmalar yapmıştır.
Uygurlar ilaçla tedavi yapmışlar ,akupunktur benzeri tedavi yöntemleri uygulamışlar ve eczacılıkta gelişme göstermişlerdir.
EĞİTİM ANLAYIŞI
İlk Türk Devletlerinde dağınık olarak yürütülen eğitim faaliyetleri Karahanlılar döneminde belirli bir programa bağlanmıştır.
Yöneticilerin eğitim faaliyetlerine önem vermeleri sadece halkın bilinçlenmesini değil bilim adamlarının bu devletlerin himayesine girmesini de sağlamıştır.
TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE EĞİTİM
MEDRESELER
Türk İslam devletlerinde ilk medreseler Karahanlılar döneminde yapılmaya başlanmıştır.
Dönemin ilk medresesi Tabgaç Buğra Han tarafından Semerkant’ta kurulmuştur.
Medreseler kurulurken Uygur tapınakları,Darül Hikme,Darül İlim ve Beytül Hikme gibi kurumlar örnek alınmıştır.
Karahanlılarda medrese yöneticilerine fakih,öğretmenlerine müderris denirdi.
Medrese öğretmenleri Semerkant’taki bilim adamları tarafından seçilir ,böylece medreselerin özerk olması sağlanmıştır.
Medreseler sadece eğitim ortamı değil aynı zamanda öğrencilerin ihtiyaçlarının sağlandığı mekanlardı.
Büyük Selçuklularda ilk medrese Tuğrul Bey tarafından Nişabur’da kurulmuştur.
Vezir Nizammülmülk tarafından Bağdat’ta açılan medreseler eğitimde çığır açmıştır.
Nizamiye Medreselerinin açılmasında;
1. Batınılik faaliyetlerine karşı Sünni inancı kuvvetlendirmek
2. Devlet memuru ihtiyacını karşılama
3. Türk boylarının İslam inancını pekiştirme
4. Bilim insanı yetiştirme fikirleri etkili olmuştur.
Din ve Hukuk Dersleri
Dil,Edebiyat dersleri
Felsefe Dersleri Müspet Bilim Dersleri
Kuran okuma,tefsir,hadis,fıkıh,kelam
Arap Edebiyatı,Farsça,nahiv,şiir,hitabet,tarih ,edebiyat
Felsefe,mantık Tıp,cerrahi,riyaziye,hesap,hendese,nücum,tabiat
Dönemin ilk üniversitesi sayılan Nizamiye Medreselerinde hukuk,din ve dil ağırlıklı bir program izlenmiştir.
Tıp eğitimi bimaristan ve darüşşifalarda,heyet(astronomi)eğitimi de rasathanelerde verilmiştir.
Öğrencilerin sadece eğitime odaklanması için öğrencilere burs verilmiştir.
Medreselerde eğitim dili Arapçadır.
Mezun olanlara diploma yerine geçen icazetname verilmiştir.
Müderrisler vezir veya hükümdar emriyle atanır ve kendisi ayrılmadığı sürece hayat boyu görevde kalabilirdi.
Ayrıca medrese dışından uzman kişilerde bazen ders vermişlerdir.
Anadolu beylikleri ve Selçukluların kurdukları medreseler külliye şeklinde inşa edilmiştir.
Anadolu’da ilk medrese Danişmentliler tarafından Tokat Niksar’da yaptırılan Yağıbasan Medresesidir.
İlk beylikler ve Türkiye Selçukluları döneminde kurulan medreselere örnek olarak;
Süleyman Pervane Medresesi(Sinop)
Cacabey Medresesi(Kırşehir)
Gök Medrese(Sivas)
Karatay Medresesi(Konya)
Mesudiye Medresesi(Diyarbakır)
Verilebilir.
AHİLİK
Anadolu’da Ahilik Teşkilatı ilk kez Anadolu Selçukluları tarafından geliştirilmiştir.
Usta-çırak ilişkisiyle mesleki eğitim vermiştir.
Ahilikte eğitim iş başı ve iş dışı şeklinde ikiye ayrılırdı.
İş dışında eğitim teşkilata bağlı zaviyelerde muallim ahi veya pir denilen öğreticiler tarafından yapılırdı.(yaygın eğitim)
İş başında ise ustaların verdiği mesleki eğitim vardı.
Ahilikte;yamaklık,çıraklık,kalfalık,ustalık,yiğitbaşılık,ahi babalık ve kethüdalık safhaları vardır.
ATABEYLİK
Hükümdar çocuklarına eğitim veren eğitmenlere Atabey denmiştir.
TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE BİLİM
Abbasiler döneminde Yunanca ve Hintçeden yapılan çevirilerden yararlanan Müslüman bilim adamları pozitif bilimlerde ciddi aşama kaydetmişlerdir.
Devlet adamlarının medreseleri desteklemesi bilimsel gelişimi hızlandırmıştır.
Semerkant,Buhara,Fergana ve Bağdat önemli kültür merkezleri olmuştur.
HAREZMİ:Cebiri matematiğin bir dalı haline getirdi.
İBN-İ TÜRK:Cebiri geliştirdi.
BİRUNİ:Hint Tarihi kitabını Gazneli Mahmut’a sundu.Dünyanın çapını buldu.Jeodezi ilmini buldu.
İBN-İ SİNA:El Kanun Fit Tıp adlı eseri Avrupa’da ders kitabı olarak kullanılmıştır.
GAZALİ:İhyaü’l Ulumiddin adlı eseri yazdı.
ÖMER HAYYAM:Celali Takvimi düzenledi.
FARABİ:Yunan filozoflarının eserlerini İslam dünyasına tanıttı.Bilimleri sınıflandırdı.Tıp alanında eserleri Avrupa’da ders kitabı olarak okutuldu.
UTBİ:Tarih-i Yemini adlı eserinde Gazneli dönemi olaylarını anlatır.
CABİR BİN HAYYAM:Atomun parçalanarak büyük bir enerjinin ortaya çıkabileceğini savunmuştur.
CEZERİ:Sibernetik ve robot biliminde çalışmalar yapan ilk bilim insanıdır.
YUSUF HAS HACİP:Kutadgu Bilig’i yazmıştır.
KAŞGARLI MAHMUT:Divan-ı Lügatit Türk’ü yazdı.
OSMANLI DEVLETİ’NDE EĞİTİM(13-18. yy) Osmanlı eğitiminin ilk hedefi kendine yetebilecek
insan oluşturmaktır.
18.yy’a kadar Osmanlı eğitiminin temeli yönetici kadroya eleman yetiştirme amacına yönelik olmuştur.
Osmanlı Devleti’nde eğitim düzenli(örgün) ve sosyal(yaygın) olarak yapılırdı.
ÖRGÜN EĞİTİM KURUMLARI:
Sıbyan Mektepleri:
Eğitimin temel basamağıdır.
Genellikle mahallelerde camilerin bitişiği veya ayrı bir yapı halinde kurulmuşlardır.
Karma veya kız-erkek ayrı olanları vardır.
Devlet adamları veya varlıklı kişiler tarafından kurulmuşlar ve giderleri vakıflar tarafından karşılanmıştır.
Mektebin amacı okuma yazma ve Kuran okumayı öğretmekti.
Mezuniyet şartı Kuran’ı hatmetmekti.
İlköğretim II.Mahmut döneminde İstanbul’da zorunlu hale gelmiş,Tanzimat dönemiyle bu mekteplerin yerini iptidailer almıştır.
Azınlıklara ait bu tarz okullarda vardır.
Medreseler:
Günümüzdeki orta ve yüksek öğretim kurumlarına denk gelen okullardır.
İlk Osmanlı medresesi Orhan Bey döneminde İznik’te açılmıştır.
Bu medresenin ilk müderrisi Davud-ı Kayseri’dir.
Klasik dönemde medreseler genel ve ihtisas medreseleri (Darul Hadis,Darul Tıp)olarak ayrılmıştır.
Fatih dönemine kadar Nizamiye Medreselerinin örnek alınmasıyla eğitim verilirken Fatih döneminde medreseler Hariç,Dahil,Sahn olarak bölümlere ayrılmıştır.
Sahn-ı Seman medreseleri İlahiyat Fakültesi ve İslam Akademisi seviyesindeydi.
Kanuni döneminde Süleymaniye Medresesi açılmıştır.
Orta düzeyde eğitim veren medreselerin öğrencilerine softa,yükseköğretim düzeyinde eğitim veren medrese öğrencilerine danişment denirdi.
Sahn adı veriler yüksek medreseyi bitirenlere icazetname denilen diploma verilirdi.
Medreselerde akademik kariyer basamakları; softa(suhte),Danişmend,Muid,Mülazım,müderris şeklindeydi.
Medrese hocasına müderris, yardımcısına Muid denirdi.
Müderrisler mülazemet denilen bir sıraya göre atanırlardı.
Medreselerin giderleri vakıflar tarafından karşılanmıştır.
Medreseler pozitif bilimlerin terk edilmesi,beşik uleması ve bazı öğrencilerin celalilere katılması sebebiyle bozulmuştur.
Koçi Bey ve Katip Çelebi bu okulların düzelmesi için raporlar hazırlamış fakat başarılı olamamışlardır.
1914’te Medreseleri ıslah Nizamnamesi çıkarılmıştır.
Saray Eğitimi:
Saray okulu olan enderunda devşirme kökenli çocuklar ciddi bir eğitimden geçer ve sonucunda devlet adamı olmaları amaçlanırdı.
Acemioğlanlar Ocağı’nın başarılı öğrencileri bu okula alınırdı.
Enderunda eğitim küçük ve büyük odalar
doğancılar odası
seferli odası
kiler odası
hazine odası
has oda
birimlerinde verilirdi.
Enderundan çıkan öğrenci birun ya da taşrada “çıkma usulü” ile görevlendirilirdi.
Şehzadeler Şehzadegan Mektebinde eğitim alırlar ve daha sonra sancağa gönderilirlerdi.
Sonraki yıllarda sancak usulü kaldırılmış yerine kafes ya da şimşirlik denilen uygulama getirilmiştir.
Harem cariyelerin ve hizmetkarların kalfalar denetiminde görev aldığı mekandır.
Haremde eğitim süresi 8 yıldır.
Kapsamlı bir eğitim süreci söz konusudur.
Askeri Eğitim:
Devşirme sistemiyle ocağa alınan çocuklar belirli bir eğitimden geçtikten sonra çocukların içinden çok zeki olanlar enderuna alınırdı.
Enderuna giremeyenler Kapıkulu Ocaklarına gönderilirdi.
Acemioğlanlar Ocağı I. Murat döneminde Gelibolu’da kurulmuştur.
Anadolu’da askeri eğitim tımar sistemi içinde verilirdi.
Acemioğlanlar Ocağı’nda Cambazhane,mehterhane,Tophane,Humbarahane, Tüfekhane,Kılıçhane bölümleri bulunurdu.
YAYGIN EĞİTİM KURUMLARI
Esnaf Eğitimi:
Ahilik ve lonca teşkilatları üyelerine eğitim veren bir okul gibi de çalışmışlardır.
Çırak(şakird) olarak işe başlayanlar önce kalfa sonra da icazet alarak usta olurlar ve dükkan açma hakkını kazanırlardı.
Halk Eğitimi:
Halk Tanzimat dönemine kadar genellikle cami,mescit,cem evleri,konak,tekke ve kütüphanelerde eğitim görmüştür.
XVIII VE XIX. YÜZYIL BAŞLARINDA EĞİTİMDE YENİLEŞME ÇABALARI
Osmanlı Devleti özellikle 18. yy’da Avrupa’ya karşı aldığı mağlubiyetlerden dolayı daha çok askeri alanda ıslahatlar yapmıştır.
I. Mahmut döneminde Humbaracı Ahmet Paşa Hendesehane’yi açmıştır.
Bu okul Avrupa tarzı ilk askeri okuldur ve geliştirilerek Mühendishane-i Berri Hümayun ismini almıştır.
III. Mustafa döneminde Deniz subayı yetiştirmek için Mühendishane-i Bahri Hümayun açılmıştır.
18.yy’da Türk matbaasının kurulmasıyla kültürel faaliyetler artmıştır.(İlk eser Vankulu)
II. Mahmut döneminde Avrupa’ya öğrenci gönderilmiş ve Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Mamure kurulmuştur.
Ayrıca Asakiri Mansurei Muhammediye Ocağının subay ihtiyacını karşılamak için Mekteb-i Fünun-ı Harbiye kurulmuştur.
OSMANLIDA BİLİM
Kadızade Rumi: Matematik ve astronomi alanında eserler vermiştir.Uluğ Bey ve Ali Kuşçu öğrencileridir.
Sabuncuoğlu Şerafettin: Fatih’e ithaf ettiği Kitabü’l Cerrahiyetül Haniye eserinde tedavi yöntemlerini minyatürlerle süslemiştir.Mücerrebname adlı eserinde ilaç ve tedavi yöntemlerini anlatmıştır.
Altuncuzade: Fatih döneminde hekimlik yapmıştır.Bitkilerden ilaç yapma konusunda uzmanlaşmıştır.
Ali Kuşçu:Matematik,Astronomi,Kelam ve Filoloji alanında çalışmalar yapmıştır.Uzun Hasan’ın elçisiyken Fatih’in davetiyle İstanbul’da kalmıştır.
Ebussuud Efendi:Şeyhülislamdır. Kanuni’nin kanunlarını düzenlemiştir.
Piri Reis:Kitab-ı Bahriye adlı eseri yazmıştır.
Seydi Ali Reis:Miratü’l Memalik ve Kitabül Muhit adlı eserleri yazmıştır.
Takiyüddin Mehmet:Astronomi,matematik ve mühendislik alanlarında çalışmalar yapmıştır.İlk Osmanlı rasathanesini açmıştır.
Katip Çelebi:Hazırladığı raporlarla ıslahat yollarını göstermiş Keşfüz Zünun bibliyografya ansiklopedi niteliğinde, Cihannüma ise coğrafya kitabı niteliğindedir.
Hezarfen Ahmet Çelebi:IV. Murat döneminde ilk defa uçmuştur.
Lagari Hasan Çelebi:IV. Murat döneminde füzeyle uçmuştur.
Evliya Çelebi:Seyahatname adlı eseri yazmıştır.
Koçi Bey: IV. Murat döneminde ıslahatlar için raporlar hazırlamıştır.
Humbaracı Ahmet Paşa:Modern anlamda topçu ocağını kurmuştur.
Ahmet Cevdet Paşa:Mecelleyi hazırlayan komisyonun başkanıdır.Tarih-i Cevdet adlı eserinde son dönem Osmanlı tarihini,Kısas-ı Enbiya’da ise peygamberler tarihi ve ilk dönem Osmanlı tarihini anlatmıştır.
TANZİMAT SONRASI OSMANLI EĞİTİMİ
Müslüman ve Gayrimüslim öğrencilerin eğitim aldığı yeni okullar açılmıştır.
Medrese dışında eğitim ilk,orta,yüksek olarak düzenlenmiştir.
1857’de Maarif-i Umumiye Nezareti kurularak bütün eğitim işlerinden sorumlu hale geldi.
1869’da Maarif-i Umumiye Nizamnamesi çıkarıldı.
Eğitim Meclisi kuruldu ve ders kitaplarının yazımı okulların denetimi ve öğretmenlerin tayiniyle ilgilenmiştir.
Maarif-i Umumiye Nizamnamesiyle,
1. Her mahalle ve köyde sıbyan mektebi açılması
2. Kasabalarda rüştiyeler açılması,
3. Büyük kasabalarda Müslüman ve Gayrimüslimlerin beraber eğitim gördüğü idadilerin açılması,
4. Darülfünunun açılması
5. Azınlık ve yabancı okulların denetlenmesi
Kararlaştırılmıştır.
MAARİF-İ UMUMİYEYE GÖRE OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİİLKÖĞRETİM:
Yeni usüllere göre eğitim vermek için kurulan mekteb-i iptidailer Maarif Nezaretine,eski sıbyan mektepleri de Evkaf Nezaretine bağlanmıştır.
1876’da kabul edilen Kanunu Esasiyle ilköğretim zorunlu hale gelmiştir.
II. Meşrutiyet döneminin sonlarında iptidai ve rüştiyeler birleştirilerek eğitim süresi 4 yıldan 6 yıla çıkarılmıştır.
1910’dan itibaren azınlıklar tarafından özel okul öncesi kurumlar açılmış ,devlet 1914’te ilk resmi okul öncesi eğitim kurumunu açmıştır.
ORTAÖĞRETİM
II. Mahmut döneminde askeri okullara öğrenci yetiştirmek için açılan rüştiyeler yaygınlaşmıştır.
Sıbyan mekteplerinden şehadetname alanlar rüştiyelere sınavsız girmişlerdir.
İlk kız rüştiyesi 1861’de İstanbul’da açılmıştır.
Gündüzlü olan 5 yıllık idadiler o bölge halkına hizmet vermek için açılmıştır.7 yıllık idadiler ise daha kapsamlı devlet memurları yetiştirirlerdi.
7 Yıllık idadiler 1910-1913 arasında önce sultani sonra da lise ismini almışlardır.
İlk kız idadisi 1911’de İstanbul’da açılmış,1913’te İstanbul Kız Sultanisi,1915’te Bezm-i Alem Sultanisi adını almıştır.
İdadilerin üstünde eğitim veren kurumlara sultani denmiş ve Galatasaray Sultanisi’yle Darüşşafaka bu okulların öncüsü olmuşlardır.
YÜKSEKÖĞRETİM
1845’te Darülfünun açılmıştır.
Bu okula öğrenci yetiştirmek amacıyla Darülmaarif kurulmuştur.
Darülfünunda okutulacak kitaplar belirlemek amacıyla Ahmet Cevdet Paşa başkanlığında Encümen-i Daniş kurulmuştur.Darülfünun eğitime 1863’te ara vermiş 1870’te felsefe-edebiyat\tabii bilimler\matematik-hukuk bölümleri açılmıştır.
1933’te İstanbul Üniversitesi açılmıştır.
1914’te İnas(Kız) Darülfünu’nu 1921’de kapanmıştır.
MESLEKİ EĞİTİM
Mithat Paşa’nın Niş ve Tuna valilikleri sırasında kimsesiz çocuklara verdiği mesleki eğitim temel olmuştur.
1868’de İstanbul’da Sanayi Mektebi açılmıştır.
II. Abdülhamit döneminde Baytar Mektebi,Orman ve Maden Mektebi,Telgraf Mektebi,Kadastro Mektebi açılmıştır.
Meşrutiyet Döneminde Sanayi-i Nefise Mektebi,Hendese-i Mülkiye Mektebi(iktisat mektebi),Polis Mektebi,Darülelhan(Konservatuvar) açılmıştır.
AZINLIK VE YABANCI OKULLARI
Tanzimat döneminde devletin denetimi dışında açılan azınlık okulları milliyetçilik propagandası yapılmıştır.
Maarif-i Umumiye Nizamnamesi sonucunda azınlıklara özel okul açma izni verilmiştir.
19.yy’da Osmanlı ülkesinde 7000 kadar azınlık,400 kadar da yabancı okulu bulunmaktadır.
Yabancı okulların üstün eğitim kalitesi Türklerinde çocuklarını bu okullara göndermelerinde etkili olmuştur.
Çok farklı okulların bulunması kültür çatışmasını doğurmuştur.
CUMHURİYET DÖNEMİNDE EĞİTİM
15 Temmuz 1921’de Ankara’da Maarif Kongresi toplanmıştır.
Lozan Konferansında ülkedeki eğitim kurumlarının tam anlamıyla Türkiye’ye bağlanmasına karar verilmiştir.
3 Mart 1924’te Tevhid-i Tedrisat kanunuyla tüm okullar Milli Eğitim Bakanlığına bağlanmış ve eğitim –öğretim faaliyetlerinin esasları belirlenmiştir.
1 Kasım 1928’de Türk Harfleri Hakkında kanun çıkarılmıştır
Millet Mektepleri açılarak yeni harflerin öğrenilmesi kolaylaştırılmıştır.
Cumhuriyet Döneminde eğitimin;
1. Milli
2. Bilimsel
3. Halkçı
4. Çağdaş
5. Gerçekçi
6. Disiplinli olması amaçlanmıştır.
İlk ve Orta Öğretim
Mesleki Teknik Eğitim
Yükseköğretim Güzel sanatlar
1924’te ilköğretim zorunlu oldu.
Erkek sanat okulu Ankara Hukuk Mektebi
Musiki Muallim Mektebi
1924’te ortaokullar ortaöğretimin ilk kademesi kabul
edildi.
Kız sanat okulu Orta Muallim mektebi ve terbiye
enstitüsü
Güzel sanatlar akademisi
Liseler ortaöğretimin ikinci kademesi
kabul edildi.
Yapı enstitüsü Ziraat enstitüsü Milli Musiki ve Temsil
Akademisi(Devlet Konservatuvarı)
İlkokul ,ortaokul ve lise sayısı arttırıldı.
Ticaret okulları İstanbul Üniversitesi
Kız teknik yüksek öğretmen okulu
Dil tarih coğrafya
Mülkiye mektebi(siyasal bilgiler
fakültesi)
Cumhuriyet döneminde eğitim kurumları