Çukurova Ünİversİtesİ fen bİlİmlerİ …library.cu.edu.tr/tezler/7265.pdf · i Çukurova...
TRANSCRIPT
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
İlkgül ŞİMŞEK
SUBKRİTİK SU ORTAMINDA ALDOL KONDENSASYON TEPKİMELERİNİN İNCELENMESİ
KİMYA ANABİLİM DALI
ADANA–2009
I
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
SUBKRİTİK SU ORTAMINDA ALDOL KONDENSASYON
TEPKİMELERİNİN İNCELENMESİ
İlkgül ŞİMŞEK
YÜKSEK LİSANS
KİMYA ANABİLİM DALI Bu tez / /2009 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği/Oyçokluğu İle Kabul Edilmiştir. İmza……………………….... İmza…………………………..İmza………………………….. Prof. Dr. E. Sultan GİRAY Prof. Dr. Hunay EVLİYA Doç. Dr. Mesut BAŞIBÜYÜK DANIŞMAN ÜYE ÜYE Bu tez Enstitümüz Kimya Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No: Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü İmza ve Mühür Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje No:FEF2007YL9 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.
II
ÖZ
YÜKSEK LİSANS
SUBKRİTİK SU ORTAMINDA ALDOL KONDENSASYON TEPKİMELERİNİN İNCELENMESİ
İlkgül ŞİMŞEK
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
KİMYA ANABİLİM DALI
Danışman: Prof. Dr. E. Sultan GİRAY Yıl : 2009, Sayfa: 78 Jüri : Prof. Dr. E. Sultan GİRAY
Prof. Dr. Hunay EVLİYA Doç. Dr. Mesut BAŞIBÜYÜK
Bu çalışmada, subkritik su ortamında benzaldehitin, asetofenon, hekzanal,
etilmetil keton, izobütilmetil keton, asetilaseton, siklohekzanon ile aldol
kondensasyonu, hekzanalın, etilmetil keton, izobütilmetil keton, asetilasetonla çapraz
aldol kondensasyon tepkimeleri gerçekleştirilmiştir. Deneylerde herhangi bir
organokatalizör kullanmadan sadece birkaç damla NH3 ilave edilmesiyle ∼%100
verimle reaksiyonlar gerçekleştirilmiştir. Bu araştırma, subkritik su ortamında aldol
kondensasyon tepkimelerinde, verimin enolat oluşturacak reaktifin aşırısının
kullanılması ve reaksiyon süresinin artmasıyla artığını göstermiştir.
Anahtar Kelimeler: Aldol Kondensasyonu, Subkritik Su, organik sentez,
Süperkritik Akışkanlar.
III
ABSTRACT
MSc THESIS
INVESTIGATION OF ALDOL CONDENSATİON REACTIONS IN SUBCRITICAL WATER
İlkgül ŞİMŞEK
DEPARTMENT OF CHEMISTRY
INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES
UNIVERSITY OF ÇUKUROVA
Supervisor : Prof. Dr. E. Sultan GİRAY Year : 2008, Pages: 78 Jury : Prof. Dr. E. Sultan GİRAY
Prof. Dr. Hunay EVLİYA Assoc.Prof. Dr. Mesut BAŞIBÜYÜK
In this study, Aldol condensation of benzaldehyde with acetophenone, hexanal,
ethylmethyl ketone, isobutylmethyl ketone, acetylacetone and cyclohexanone and cross
aldol condensation of hexanal with ethylmethyl ketone, isobutylmethyl ketone,
acetylacetone have been carried out in sub-critical water. In all experiments, no
orgonocatalyst was used except, a few drop of NH3. This investigation has shown
Key Words: Aldol condensations, organic syntheses in subcritical water,
süpercritical fluids.
IV
TEŞEKKÜR
Öncelikle yüksek lisans dönemi boyunca gerek ders aşamasında gerekse
deneysel kısımda bütün bilgi ve deneyimlerinden yararlandığım danışman hocam
sayın Prof. Dr. E. Sultan GİRAY’a sonsuz saygı ve teşekkürlerimi sunarım. Arş.
Gör. Murat TÜRK’e, organik kimya master programına devam etmekte olan Zeynep
TUNALI, Sibel TAHMAZOĞLU, Kimya Bölümü Uzmanı Serkan KARACA’ ya, bu
tezin hazırlanmasında emeği geçen tüm arkadaşlarıma ve özellikle sevgili aileme
teşekkürlerimi sunarım.
Bu tez çalışması uzun zaman almasıyla birlikte yorucu da olmuştur. Dileğim
o ki bizden sonra bu alanda yapılacak çalışmalar için bir nebze de olsa yardımcı
kaynak özelliği taşımasıdır.
V
İÇİNDEKİLER SAYFA
ÖZ…………………………………………………………………………………….II
ABSTRACT…………………………………………………………………………III
TEŞEKKÜR……………………………………………………………….………...IV
İÇİNDEKİLER…………………………………………………………….……….V
ŞEKİLLER DİZİNİ………………………………………………..……………...VIII
ÇİZELGELERDİZİNİ……………………………………...………………………X
SİMGELER ve KISALTMALAR……..…………………………………………..XI
1. GİRİŞ………………………………………………………………………………1
1.1.Yeşil Kimya Nedir? ………………………………………………….……….....3
1.2. Yeşil kimyanın 12 kuralı…………………………………………………………4
1.3. Süperkritik Akışkanlar…………………………………………………………...7
1.3.1. Maddelerin süperkritik halleri……………………………………………..8
1.3.2. Süperkritik Akışkanların Temel Fiziksel Özellikleri…………………......11
1.3.2.1. Süperkritik Akışkanların Kullanım Alanları…………………..…13
1.3.2.2. Süperkritik Akışkan Ortamda Organik Sentez…………………..14
1.3.3. SubKritik Su…………………………...……………………….…….…..15
1.4. Neden Su ?...........................................................................................................16
1.4.1. Suyun Özellikleri………………………………………………………....17
1.4.1.1. Makroskopik Özellikleri………………………………………....17
1.4.1.2. Mikroskopik Özellikler………………………………………….19
1.5. Aldol Tepkimeleri………………...………..…………………………………...22
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR……………………………………………………..22
3. MATERYAL VE METOD…………………………………………………….29
3.1. MATERYAL………………………………………………………………...29
3.1.1. Kullanılan Kimyasallar………………….……………………………..29
3.1.2. Kullanılan Araç ve Gereçler……………….…………………………..29
3.1.3. Örneklerin GC-MS ile Analizleri……………………………………....29
3.1.4. GC ile Kantitatif Analiz……………………………………………..…30
VI
3.2. METODLAR…………………………………………………………………….31
3.2.1. Benzaldehit ve Asetofenon ile Yapılan Deneyler…………………….…..31
3.2.2 .Benzaldehit ve Etilmetil keton İle Yapılan Deneyler…..………………....32
3.2.3. Benzaldehit ve İzobütilmetil keton İle Yapılan Deneyler..…………….....33
3.2.4. Benzaldehit ve Siklohekzanon İle Yapılan Deneyler …………..………...34
3.2.5. Benzaldehit ve Aseton İle Yapılan Deneyler …………….……………....35
3.2.6. Benzaldehit ve Asetilaseton İle Yapılan Deneyler …………………….....36
3.2.7. Benzaldehit ve Hekzanal İle Yapılan Deneyler ………………………......37
3.2.8. Hekzanal ve Etilmetil keton İle Yapılan Deneyler………...…………......38
3.2.9. Hekzanal ve İzobütilmetil keton İle Yapılan Deneyler …......……............39
3.2.10. Hekzanal ve Asetilaseton İle Yapılan Deneyler ……………………..….40
4. BULGULAR VE TARTIŞMA……………………………….…………....…....44
4.1. Benzaldehit ile yapılan çalışmalar …..…………………………….….….....47
4.1.1 Benzaldehitin Asetofenon ile SbKSu Ortamında Tepkimesi ……….…47
4.1.2.Benzaldehitin EtilmetilKeton ile SbKSu Ortamında Tepkimesi……....48
4.1.3.Benzaldehitin İzobütilmetil Keton ile SbKSu Ortamında Tepkimesi….49
4.1.4 Benzaldehitin Siklohekzanon ile SbKSu Ortamında Tepkimesi……... 50
4.1.5.Benzaldehit ve aseton ile SbKSu Ortamında Tepkimesi………..……..51
4.1.6. Benzaldehit ve asetilaseton ile SbKSu Ortamında Tepkimesi …….….52
4.1.7. Benzaldehit ve 1-3siklohekzadion ile SbKSu Ortamında Tepkimesi…52
4.2. Hekzanal ile çapraz aldol kondensasyon çalışmaları ………………………..53
4.2.1 Benzaldehit ve hekzanal ile SbKSu Ortamında Tepkimesi …………....53
4.2.2. Hekzanal ve etil metil keton ile SbKSu Ortamında Tepkimesi………...54
4.2.3. Hekzanal ve izobütilmetil keton ile SbKSu Ortamında Tepkimesi ...….55
4.2.4. Hekzanal ve asetilaseton ile SbKSu Ortamında Tepkimesi …………...56
4.3. NMP ( 1-metil-2pirolidin) ile yapılan çalışmalar …………………………....57
4.3.1. Benzaldehit ve NMP(1-metil-2pirolidin) ile SbKSu Ortamında
Tepkimesi. ………………………………..……………………….…57
4.3.2. N-metil α-prolin (NMP) ve etilmetilketon ile SbKSu Ortamında
Tepkimesi………………………………………..………...….……...57
VII
4.3.3. N-metil α-prolin (NMP) ve asetilaseton ile SbKSu Ortamında
Tepkime………………………...……………………...……………...57
4.3.4. N-metil α-prolin (NMP) ve benzaldehit ile SbKSu Ortamında
Tepkimesi…..………………………………………….….………..…..58
4.4. Formaldehit ile yapılan çalışmalar………….….……...………………….…....58
4.4.1. Formaldehit ve izobütil metil keton ile SbKSu Ortamında Tepkimesi…58
4.4.2. Formaldehit ve etil metil keton ile SbKSu Ortamında Tepkimesi……...58
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER………………………………………………..…59
KAYNAKLAR………………………………………………………………...…..61
ÖZGEÇMİŞ…………………………………………………………………...…...64
EKLER……………………………………………………………………………..65
VIII
ŞEKİLLERDİZİNİ SAYFA
Şekil 1.1. Karbondioksitin faz diyağramı ……………………..………………..……8
Şekil 1.2. Suyun Üçlü Faz Diyagramı Ve Süperkritik Bölgesi …...……………….10
Şekil 1.3. Suyun yüksek sıcaklık ve basınçlarda seçilmiş bazı özellikleri…..…......15
Şekil 1.4. Hidronyum iyonunun oluşumu ………………………...…...……...…....20
Şekil 4.1. Enolat oluşumu ve aldol kondensasyonu tepkimeleri …………….….….45
Şekil 4.2. Benzaldehitin asetofenonla SbKsu ortamında aldol kondensasyontepkimesi sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin GC kromatogramı ….……..65
Şekil 4.3. Kalkonun MS spekrumu ………..………………….………….…………65
Şekil 4.4. Benzaldehitle etilmetil ketonunun SbKsu ortamında aldol kondensasyontepkimesi sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin GC kromatogramı………………………………………………….……….....66
Şekil 4.5. 1-penten-3-one 1-fenil MS spekrumu ……….……………………….….66
Şekil 4.6. 3-büten 2-one 3-metil 4 fenil MS spekrumu …...………………......…...67
Şekil 4.7. Benzaldehitle izobütilmetil ketonunun SbKsu ortamında aldol
kondensasyontepkimesi sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin GC
kromatogramı ………………………………………….……………..…68
Şekil 4.8. Stirilizobütil keton MS spekrumu……...…………………………….…68 Şekil 4.9. Benzaldehitle siklohekzanon ketonunun SbKsu ortamında
aldol kondensasyontepkimesi sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin
GC kromatogramı…………….…….………………….……………......69
Şekil 4.10. 2-benzildenesiklohekzanon MS spekrumu ………………………....….69
Şekil 4.11.Benzaldehitle asetonun ketonunun SbKsu ortamında aldol kondensasyontepkimesi sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin GC kromatogramı……………………………………………………….....…70
Şekil 4.12. Benzalaseton MS spekrumu.……………………………………….......70
Şekil 4.13. Benzaldehitle asetilasetonun ketonunun SbKsu ortamında aldol kondensasyontepkimesi sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin GC kromatogramı…………………….………………………………...…...71
Şekil 4.14 7 fenilhept-6-ene-2.5-dion MS spekrumu …….…..……………..….…...71
Şekil 4.15. Benzaldehitle hekzanalın SbKsu ortamında aldol kondensasyontepkimesi sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin GC kromatogramı GC kromatoğramı…………………………….…………………………….72
Şekil 4.16. α-bütilsinamik aldehit MS spekrumu………………...…………...…… 72
IX
Şekil 4.17. 2-bütil 2-oktenal MS spekrumu ……………………………….….…....73
Şekil 4.18. Hekzanala etilmetilketonun SbKsu ortamında aldol kondensasyontepkimesi sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin GC kromatogramı…………………………………………..………....….....73
Şekil 4.19. 2-büten-(2yliden)hekzanal MS spekrumu ………………………….......74
Şekil 4.20. Krezol ile 2-butanol’ün sulu ortamda reaksiyonu sonucu oluşan ürünün
GCkromatogramı……………………...…………………..………........74
Şekil 4.21. Hekzanala izobütilmetilketonun SbKsu ortamında aldol kondensasyontepkimesi sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin GC kromatogramı……………………………………………………….......75
Şekil 4.22. 2-metilundeka-5-en-4-one MS spekrumu…………………………….....75
Şekil 4.23. 2-bütil-3,6-dimetil 2-heptenal MS spekrumu ………………….…..…..76
Şekil 4.24. 2-bütil 2-oktenal MS spekrumu MS spekrumu ………….……….…....76
Şekil 4.25. . Hekzanala asetilaseton SbKsu ortamında aldol kondensasyontepkimesi
sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin GC kromatogramı……………………77
Şekil 4.26. 2-bütil 2-oktenal MS spekrumu …………………….………….……....77
Şekil 4.27. undeka-5-en-2,4-dion MS spekrumu ………………………...……......78
X
ÇİZELGELERDİZİNİ SAYFA
Çizelge 1.1. Gazların, Sıvıların ve Kritik ve Süperkritik sıvıların fiziksel özellikleri
nin karşılaştırılması …………………………………………………11
Çizelge 1.2 Bazı Süperkritik Akışkanların Kritik Sıcaklık, Basınç Değerleri Ve
Dielektrik Sabitleri.…… ……………………….…………………….12
Çizelge 3.1. Çalışmalarda kullanılan kimyasallar, miktarlar, reaksiyon şartları……41
XI
SİMGELER VE KISALTMALAR
DfE: Çevre için Tasarım
GCa: Yeşil Kimya
ÇED: Çevre Etki Değerlendirmesi
EPA: Avrupa Çevre Koruma
SCFs: Süperkritik Akışkanlar
Pk=Pc: Kritik Basınç
Tk=Tc: Kritik Sıcaklık
Pt: Üçlü Faz Noktasındaki Basınç
Tt: Üçlü Faz Noktasındaki Sıcaklık
NCF: Kritik Değerlere Yakın Akışkanlar
Θ: Sıcaklık Değeri (Celcius, C0)
T: Sıcaklık Değeri (Kelvin, K0)
P: Basınç (bar)
ρ : Yoğunluk (g/cm3)
εr: Dielektrik Sabiti
SFE: Süper kritik Akışkan Ekstraksiyon
SbKsu: Yüksek Sıcaklıkta Su
ρk : Kritik Noktada Suyun Yoğunluğu
SCW: Kaynama Noktası ile Kritik Sıcaklık Arasındaki Su
SN2: İkinci Mertebeden Nükleofilik Yer Değiştirme Tepkimesi
R: Alkil Grubu
HTW: Yüksek Sıcaklıkta Su
ILs: İyonik Karakterli Sıvılar
SKA: Süperkeritik Akışkanlar
GCb: Gaz Kromatoğrafisi
MS: Kütle Spektrometresi
m/z: Kütle/Yük Oranı
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
1
1.GİRİŞ
Kimyasal maddelerin plastik, kozmetik, boya sanayi gibi birçok alanda
kullanımı ile zararlı kimyasalların atık olarak ortaya çıkması kimya hakkında ciddi
ve haklı kaygılara neden olmaktadır (Breslow , 1997). 1960’lı yılların başlarında
Avrupa’da ve Amerika’da kimyasal maddelerin kullanımı ile belirlenen hastalıklar
yüzünden çeşitli önlemler almak için , 1970 yılında Çevre Koruma Teşkilatı
(Environmental Protection Agency-EPA) kurulmuştur. Bu şekilde; çevre koruma
politikasıyla düşünülen, belli büyüklüklere ve niteliklere sahip tesislerin yer
seçiminden süreçlerin, proseslerin ve yöntemlerin belirlenmesine, inşaatından
işletilmelerine kadar, çevreye olan tesir ve zararlarının ortadan kaldırılmasına veya
azaltılmasına, tesislerin ömrünü tamamladıktan sonra nasıl tabiata terk edileceğine
ilişkin konuların incelenip araştırılması zorunlu hale getirildi (Anastas, 1998)
ABD’de Niagara şelalesinin bulunduğu bölgede çok önceden açılmış ‘Love’ adlı
kanalın içine 1920’lerden itibaren petrokimya ve kimyasal silah sanayilerinin
atıkları, 1942’den itibaren toksin ve zehirli atıklar depolanmasıyla başlatılmıştır.
1978’den itibaren bu çevrede oturan insanlarda görülen kanser vakaları ile yeni
doğan bebeklerdeki bozuklukların artmasıyla şikâyetler çoğalmıştır. Bunun sonucu
yapılan çalışmalarda Poliklorürlü bifenil gibi zehirli kimyasal maddelerin
yeraltından sızarak evlerde kullanılan suların içine karıştığı da tespit edilmiştir. Bu
ve benzeri çevre felaketleri ile çıkan olumsuzluklar, çevresel etki değerlendirme
çalışmalarının önemini ve gerekliliğini ortaya koymuştur (www.epa.com.tr).
Ülkelerin duyarlılık ve uygulamaları farklı olmakla beraber; bugün bütün
ülkelerde genel hatları ile ÇED (Çevre Etki Değerlendirmesi ) konulu yasal
düzenleme ve çalışmalar mevcuttur. (ÇED), belirli bir proje veya gelişmenin, çevre
üzerindeki önemli etkilerinin belirlendiği bir süreçtir. Bu süreç, kendi başına bir karar
verme süreci değildir; karar verme süreci ile birlikte gelişen ve onu destekleyen bir
süreçtir. Yeni proje ve gelişmelerin çevreye olabilecek sürekli veya geçici potansiyel
etkilerinin sosyal sonuçlarını ve alternatif çözümlerini de içine alacak şekilde analiz
edilmesi ve değerlendirilmesidir. ÇED'in amacı; ekonomik ve sosyal gelişmeye engel
olmaksızın, çevre değerlerini ekonomik politikalar karşısında korumak, planlanan bir
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
2
faaliyetin yol açabileceği bütün olumsuz çevresel etkilerin önceden tespit edilip,
gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamaktır. (www.cedgm.gov.tr)
Öte yandan, kimyasal üretimden ve kullanımından ortaya çıkan atık ürünlerin
zararlarının da anlaşılması ile ülkeler tarafından alınan önlemler artmıştır. Bunlardan
birisi olan ve 1986 yılında kurulan “ Toxics Release Inventory (TRI) ” endüstüri
tarafından çevreye salınan kimyasalları sınıflandırarak kayıt altına almıştır (Office of
Pollution Prevention and Toxics, 1996).
Organik ve inorganik kimyadaki önemli gelişmeler ve bu gelişmelerin tıp,
ziraat ve endüstriyel alanda etkisi ve bu alanlarda kullanılan kimyasalların büyük bir
bölümünün sentezi organik çözücüler içerisinde gerçekleştirilmektedir. Kullanılan bu
çözücülerin geri kazanılması zor olduğu gibi çevreye verdikleri zarar insan sağlığı
açısından büyük tehditler oluşturmaktadır (Steeper, 1996).
10 yıldan fazla süredir yeşil kimya ve kimyasal üretimlerin önemle vurguladığı ;
doğaya zarar vermeyen ,insan sağlığını ön planda tutan ,enerji ve atom ekonomisini
göz önünde bulunduran,daha güvenli çözücü ve yardımcı maddelerin kullanılması
öngören temel amaçtır ve artarak büyümüştür. Bu çaba tamamen eliminasyon veya
azaltılmış atıkların ve sürdürülebilir prosesleri içeren 12 temel prensibi
benimsemelerini sağlamıştır. Bu girişimler, kimyasal analizlerin, kimyasal proseslerin
rutin sentezlerinin tasarımı sırasında kapsamlı bir şekilde, bu prensiplerin amaçlarına
uygun ilerlemesini sağlamışlardır. Yeşil sentezin stratejisini; toksin olmayan
kimyasallar, çevresel ılımlı çözücülerin ve yenilenebilir materyallerin kullanılması
oluşturmaktadır (Fu ve ark. 1999) .
Bu çalışmanın amacı; bazı aldehit ve ketonları kullanarak, yeşil kimya
felsefesine ve doğaya uygun, daha ılımlı koşullar altında, katalizör kullanmadan, SbK
su ortamında aldol kondensasyon ürünlerini sentezlemektir.
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
3
1.1.Yeşil Kimya Nedir?
Yeşil kimya kavramı, gittikçe yaşlanan, yaşlandıkça kirlenen dünyamıza yeni
bir umut ışığıdır. Kimyasal ürünlerin ve proseslerdeki çevre ve insan sağlığına zararlı
maddelerin oluşumunu engelleyici ve önleyici yöntemlerin bulunması, planlanması
ve geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Yeşil kimya bilinci, kimyasal ürünler ve süreçlerin
ekosisteme zararlarının minimuma indirilmesini amaçlamaktadır. Buradaki asıl hedef,
kimyasal maddelerin zararlı etkilerinin farkında olunarak, bu bilincin aşılanması ve
toplumun belirli basamaklarına kadar ulaştırılmasıdır. Çevre korumada yeşil kimya
bilinci; küresel değişim sürecinde tüm disiplinlerdeki bireyler için ekosistemi koruyan
bir alternatif olarak yerini almaktadır. Bugün, bu uğraşlar “sürdürülebilir” ve “yeşil
kimya” olarak bilinir (www.yesilkimya.com).
Yeşil kimya ekolojik endişeleri çıkış noktası yaparak ekonomik ve teknolojik
faktörleri göz önüne alır. Varolan çözümler içinde ekolojik-ekonomik olarak en
uygununu seçmeye yönelir. Yeşil kimyayı geleneksel kimyadan ayıran, yeşil
kimyanın, kimyasal süreçlerin çevre ve ekolojik denge üzerine etkilerini hareket
noktası olarak almasıdır . Kimyasal ürünlerin kullanımından , üretiminden ve
tasarımlarından zararlı maddeleri uzaklaştırarak ya da tamamen zararlı
kimyasallardan uzak durarak, kirliliği önlemeyi veya azaltmayı hedefleyen bir
yöntemdir(www.kimyamuhendisi.com).
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
4
1.2. Yeşil kimyanın 12 kuralı
1) Önleme
Bir kirlilik, çevre için zararlı atık madde oluştuğunda onu giderme ya da
temizlemektense onu önlemek daha iyidir.
2) Atom Ekonomisi
Tasarlanan metotlarla, proseste kullanılan bütün materyallerin reaksiyona girmesi
azami ölçüde sağlanarak nihai ürün elde edilir.
3) Daha Az Tehlikeli Kimyasalların Sentezleri
Çevreye ve insan sağlığına etkisi az olan veya tehlikesiz maddelerin
kullanımını ve üretilmesini temin edecek süreçlerin tasarlanmasıdır
4) Daha Güvenli Kimyasalların Tasarımı
Kimyasal ürünlerin zararlı yanlarını en aza indirerek beklenen işlevleri etkili bir
şekilde tasarımlanabilir.
5) Daha Güvenli Çözücü Ve Yardımcı Maddelerin Kullanılması
6) Enerji Verimi İçin Tasarı
Kimyasal proseslerin enerji gereksinimleri onların çevresel ve ekonomik
etkileri göz önünde bulundurularak en aza indirilebilinir . Eğer mümkünse, sentetik
metotlar çevreye uygun sıcaklık ve basınçta yürütülür.
7). Yenilenebilir Stokların Kullanımı
Tükenir kaynaklar yerine yenilenebilir ham madde ve besin kaynağı tercih
edilebilir.
8). Atık Maddeleri Azaltma
Gereksiz işlemler mümkün olduğu kadar azaltılmalı veya kullanılmamalıdır.
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
5
9) Katalizör
Katalizör kendisi harcanmadığı halde tepkimenin hızını artıran maddedir.
Katalitik reaktiflerin kullanıldığı kimyasal tepkimelerde, katalizörün kullanılmadığı
tepkimelere oranla reaktiflerle ürünlerin ağırlıkları arasındaki ilişki daha büyük
olmalıdır.
10) İndirgeme İçin Tasarı
Tepkime sonrası oluşan kimyasal yan ürünler çevre için istenmeyen durumdan
zararsız indirgenmiş ürünlere dönüştürülecek şekilde tasarlanabilir.
11) Kirliliği Önlemek İçin Zamanında Analiz
Analitik metotlar, proses, yönetim ve kontrolünde öncül zararlı maddelerin
oluşumu zamanında saptaması için ileri seviyede geliştirilmeye ihtiyaç duyarlar.
12) Kazaları Önlemek İçin Doğal Daha Güvenli Kimya
Maddeler ve bir kimyasal proseste kullanılmış olanlar, yanma, patlama ve
çevreye yayılıp zarar vererek kimyasal kazalara neden olma gibi potansiyelleri
taşıdıklarından bu gibi riskler en aza indirilecek şekilde seçilebilinir (Anastas ve
Warner 1998).
Yeşil kimyanın 12 prensibinden biri daha güvenli kimyasallar kullanılmasıdır.
Bunun için de alternatif reaksiyon çözücüleri vardır. CO2 bunların başında gelir, CO2
kimyasal proseslerde organik çözücü olarak kullanılır ve çevreye yayıldığın zaman
önemli bir kirletici etkisi yoktur. Bu da 12 prensipten 5. sine uyduğunu gösterir.
CO2 ‘ in toksik değeri diğer organik çözücüler içerisinde daha düşük bir değere
sahiptir. Doğada sık bulunan bir moleküldür, buda 12 prensipten 7. sine uyduğunu
gösterir.
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
6
Yeni teknolojiyle uğraşanlar sentez ortamı olarak geleneksel olmayan çözücüleri
ya da çözücüsüz ortamları kullanmışlardır. Yapılan çalışmalarda alınan veriler
olumlu sonuçlara ulaşıldığını göstermiştir. Bu alışılmadık ortam, bir çözücüsüz
ortam, (solvent-free organic synthesis, 2003) Su, Süper Kritik su (SKsu), Sub-Kritik
su (SbKsu), Süper Kritik CO2 (SkCO2), iyonik sıvılar (Inoic liquids in
synthesis,2003) ve perfluorinat (Tetrahedron 2002,) çözücüleridir. Bu çözücüler
içerisinde su ve karbondioksit toksin olmayan maddelerin başında gelir.
Su içinde gerçekleşen yeşil kimya sentezlerinde gözlenen sonuçlardan birisi de
yüksek atom etkili katalitik proseslerin geliştirilmesidir. Bunların başında katalizör
geri kazanımını ve ürün izalosyonu basitleştirmek gelir. Sonuçta; ürünler ya da
katalizörler basit faz ayırma yöntemiyle geri kazanılabilir ya da yalıtılabilir
(J.mol.cat,1990).
Suda çözünebilen mataryellerin doğrudan kullanılmasıyla; su ortamın da
gerçekleşen organik sentezler hızlı bir şekilde geri kazanımlı olarak
gerçeklemektedir. Böylelikle uçucu ve toksin organik çözücülerin ( özellikle
klorlanmış hidrokarbonların ) kullanımı engellenmiş ve çevreye olumsuz etkileri
azaltılmıştır. Sonuç olarak; geliştirilmiş çevresel, ılımlı proseslerin kullanılması
istenen bir durumdur ve bu da su ortamında reaksiyonların yürütülmesini sağlamıştır
(www.epa.gov).
Suyun kullanım alanı sadece kimya ile sınırlı kalmamıştır. Yapılan biyokimya
çalışmalarında uygun bir ortam sağlamıştır. Örneğin; bugüne kadar sadece
karbonhidratlar içinde eriyebildiği düşünülen substratların, su içinde de eriyebildiği
gözlenmiştir.
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
7
Son 20 yıl boyunca sadece geleneksel organik çözücülerin içinde meydana
geldiğine inanılan reaksiyonların sulu ortamlarda denenmesi ve bu çalışmalardan
olumlu sonuçların alınması, Breslow Beri, Diels-Alder reaksiyonlarını sulu ortamda
gerçekleştirerek bu gelişmelere temel oluşturmuştur (Acc.chem.res.1991). Su
ortamında gerçekleşen bu reaksiyon katalitik hidrojenlenme ve hidroformilasyon,
metal aracılığıyla karbon karbon bağ oluşumu, su toleranslı Lewis asit gibi
katalizörlerin geliştirilmesinde etkin olmuştur (J.am.chem.soc.1999). Bu; su içinde
gerçekleşen reaksiyonların doğrudan şartları değiştirilmiş su içinde çözünebilen ve
yenilenebilen materyallerin, korumalı-korumasız olarak gerçekleşen geleneksel
kimyayla birleştirilmesini sağlamaktadır (Am.chem.soc.1991).
1.3. Süperkritik Akışkan Nedir ?
Bir saf maddenin hem sıcaklığı(T) hem de basıncı(P) kritik değerlerinin (Tk,
Pk) üzerinde ise “süperkritik akışkan” olarak adlandırılır.
1822’de Baron Cagniard de la Tour, ağzı sıkıca kapatılmış bir cam kap
içerisinde kuru bir maddenin sıcaklığını artırarak süperkritik fazın görünüşünü ilk
defa gözlemledi. Öyle ki bu olay iki ayrı gaz ve sıvı fazın kaybolup tek görünümlü
bir halin oluşması şeklinde gerçekleşti. Bu erken dönemlerde yapılan keşif ilk olarak
SKA (süperkritik akışkan) olarak değerlendirildi.
Son yıllarda zaman zaman karşılaşılan ayırma problemlerine süper kritik
akışkanlarla çözüm getirilebileceği ortaya çıkmıştır. SKA ‘nın başlıca özelliği, bu
akışkanların çözme gücünün, yoğunluk değişimi ile kontrol edilebilmesidir. SKA
çözünürlüğü, yoğunluğu ve difüzyon hızı yüksektir. İlk analitik uygulamaları son
yıllarda geliştirilmiş, gıda, kimya sanayi (polimeri, eczacılık, atık giderimi) vb. pek
çok endüstriyel alanda kullanılma girmiştir. SKA ekstraksiyon ; (Supercritical Fluid
Extraction, SFE) ve kromatografi (Supercritical Fluid Chromatography, SFC) olmak
üzere iki uygulama alanı bulunmaktadır.
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
8
1.3.1 Maddelerin Süperkritik Haller
Bir süper kritik akışkanın (SKA),maddenin bastırılabildiği ve bir gaz olarak
davrandığı halidir. Diğer bir değişle, kritik sıcaklığının yukarısına ısıtılan ve aynı
zamanda kritik basıncının yukarısına bastırılan bir gazdır. Kritik basıncın (PK)
üzerinde bir basınçta tutulan bir sıvının bazı özellikleri (yoğunluk, viskozite vb.)
sıcaklığın yavaş yavaş arttırılması ile değişir, bu da SKA oluşumunu sağlar. Benzer
şekilde kritik sıcaklığın (TK) yukarısında ısıtılan gaz, yavaşça artan basınçla süper
kritik akışkanı oluşturur. Katı kimyasal maddeler, dışardan uygulanan etkilerle
basınç ve sıcaklık değerleri değiştirilerek, maddenin birçok haline dönüştürülür.
Süper kritik bölgede; çözme gücü, yoğunluğun doğrusal bir fonksiyonudur.
Yoğunluk, sıcaklık sabit tutulduğunda, artan basınçla kuvvetlice artarken,
basınç sabit tutulduğunda, artan sıcaklıkla azalır. SKA, bir sıvının yoğunluğuna ( 0.1
ve 1.0 gm /L arasında) ve onun karakteristik çözme gücüne sahiptir. Böylece çözme
gücü sıcaklık ve/veya basınç ayarlaması ile değiştirilebilir. Difüzyon, süper kritik
akışkanlarda, sıvı haline göre daha yüksektir. Viskozite ise, sıvı haldekinden daha
düşük. SKA’ın bu fiziksel özellikleri kütle transferinin hızlı olmasını sağlar (Taylor,
1993).
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
9
Şekil 1.1 Karbondioksitin faz diyağramı (Lemmon ve ark. 2003, Angus ve ark.
1976, Bridgman, 1914, Grace ve Kennedy, 1967)
Şekil 1.1.’de karbondioksit için verilen grafik kuru, katı bir maddenin
sıcaklıkla ve basınçla faz değişimini göstermesi açısından örnek olarak verilebilir. Bu
şekil her bir basınç (P),sıcaklık (T) değeri için madenin halini belirlemeyi sağlar.
Katı, sıvı ve gaz fazı olmak üzere tek fazlı bölgeler ve iki fazı birbirinden ayıran, iki
fazın dengesini ve birlikte varlığını gösteren eğrilerden şekil meydana gelmiştir
(Baron Cagniard De La Tour, 1822 ). Grafikteki süblimleşme eğrisi; katı ile gaz faz
arasındaki dengeyi, erime eğrisi; katı ile sıvı arasındaki dengeyi gösterir. Diğer
taraftan basınç buhar eğrisi; sıvı ile gaz fazın birlikte olduğu yeri gösterir. Üç
eğrinin kesiştiği üçlü nokta üçlü faz noktasıdır. Üçlü faz noktası; ortak denge
içerisinde bütün üç fazında bu şartlar altında bir arada bulunduğunu gösterir. İki fazı
da içerisinde barındıran eğriler, sonsuza doğru meyillidir veya en sonunda başka bir
eğrinin önünü keser. Fakat buhar-basınç eğrisi üçlü faz noktasından başlar ve kritik
noktada sonlanır. Bu eğri boyunca sıcaklığın artmasıyla kritik noktaya doğru birlikte
bulunan iki fazın sadece basıncı artmaz aynı zamanda gaz ve sıvı hal arasındaki
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
10
yaygın özelliklerdeki farklılıkların azalması sonucunu doğurur. Kritik noktada,
maddenin karakterize edilmiş spesifik kritik sıcaklık (Tk) ,kritik basıncı (Pk)
,yoğunlukları, gaz ve sıvı fazın diğer yaygın bütün özellikleri özdeştir.
Sonuç olarak, gaz ve sıvı arasındaki faz sınırı, ortadan kalkar ve her iki faz
onların kritik sıcaklık, basınç değerlerinde ayırt edilemez olup, tek görünümlü hale
dönüşür (Barrow, 1984)
Şekil 1.2. Suyun Üçlü Faz Diyagramı Ve Süperkritik Bölge
Şekil 1.2 de suyun üçlü faz diyagramı gösterilmiştir. Kritik noktanın üzerinde
var olan faz süper kritik suyu temsil eder. Süper kritik nokta da suyun kritik sıcaklığı
Tc = 374 oC, kritik basıncı Pc = 22.1 MPa ya da 218 atm dır dır. Kritik sıcaklık ve
basıncının altındaki koşullarda bulunan su “sub kritik su ” ya da “aşırı ısıtılmış su”
olarak adlandırılır. Reaksiyon koşulları, süper kritik noktanın üstündeki bölgede,
ortamın basıncına bağlı olarak sıvı ve gaz bölgesinin her ikisine de giriş yapmış
olabilir. Bundan dolayı eğer reaksiyon iki farklı faz içerisinde, iki madde arasında
yer alıyorsa heterojen reaksiyon olarak adlandırılır. SKA özelliklerinin kullanılması,
reaksiyonu aynı faz içerisinde meydana getirmektedir ( homojen ortam). Bu da
homojenasyon olarak adlandırılır ve bir homojen reaksiyon genellikle hızlıdır.
Homojenasyon ürünün ayrımını da kolaylaştırır (Döker ve ark. 2004).
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
11
Su, CO2 gibi “çevre dostu bir çözücü” olması, hemen ve ucuz olarak temin
edilebilmesi ve toksik olmaması gibi avantajları olan bir çözücüdür. Ancak, CO2’in
aksine su “doğal” haliyle, çok polardır. Bu nedenle pek çok organik bileşik için
uygun bir çözücü değildir. Ama süper kritik koşullarda ya da subkritik koşullarda su
iyi bir çözücü olabilir. Normal koşullarda suyun dielektrik sabiti ε= 80 dır. 250–
325°C aralığında suyun dieletrik sabitinin basıncının artmasıyla, organik maddeler
için mükemmel bir çözücü olmasına imkân veren bir aralığa düştüğünü
göstermektedir. Çünkü suyun sıcaklığı arttıkça polaritesi azalmaktadır. Böylece çok
polar bileşenler düşük sıcaklıkta, düşük polariteli bileşenler ise yüksek sıcaklıktaki su
ile ekstrakte edilebilir(Döker ve ark. 2004). Süper kritik su, çok düşük dielektrik
sabitine sahiptir ve dolayısıyla pek çok organik madde için mükemmel bir çözücü
olur. Ancak bir dezavantajı vardır; süper kritik su son derece koroziftir ve özel
malzeme ile hazırlanmış reaktörler kullanılması zorunludur.
1.3.2. Süperkritik Akışkanların Temel Fiziksel Özellikleri
SKA’ın fiziksel özellikleri sıcaklık ve basınca bağlı olarak geniş bir skalada
değişir. Fakat genellikle bu özellikler sıvıların ve gazlardaki değerlerin arasında bir
yerdedir (Jessop ve ark.1999). SKA’ın seçilmiş fiziksel özellikleri gazlar ve sıvılara
göre bir kıyaslama içerisinde bir tablo halinde çizelge 1.1.’de verilmiştir.
a p0 1 bar, T=25oC, b p= pc, T=Tc, c p=4Pc, T ≅ Tc
Çizelge 1.1. Gazların, Sıvıların ve Kritik ve Süperkritik sıvıların fiziksel özellikleri
nin karşılaştırılması (Brunner, 1987)
Çözücü Yoğunluk(p/gcm-3) Viskosite(η/Pa s) Difüzyon(D/cm2 s1)
Gaz a 6.10-4-2.10-3 1.10-5-3. 10-5 0,1-0,4
Sıvı b 0,2-0,5 1.105-3. 10-5 7. 10-3
SKA c 0,4-0,9 3.10-5.-9.10-5 2. 10-3
Kritik sıvı b 0,6-1,6 2. 10-4-3. 10-3 2-10-6-2.10-5
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
12
Melez karakter özelliği gösteren bu sıvılar kritik noktada sıvı ve gaz fazın
kaynaşmasıyla ne sıvı ne de gaz fazın özelliğini taşıyan tek fazlı bir şekle dönüşürler.
Çizelge 1.1 sıvı maddenin, sıvı halinin, gaz halinin ve süper kritik sıcaklığındaki
yoğunluğu, viskozitesi ve difüzyon değişimleri gösterilmiştir. Maddenin süper kritik
sıcaklıktaki yoğunlu, sıvı halinin yoğunluğundan daha düşükken, gaz halindeki
yoğunluğundan daha yüksektir. Viskozitesi sıvı fazındakinden daha küçük ama gaz
fazındakinden daha büyüktür. Dizüzyon hızı ise, hem gaz fazından hem de sıvı
fazındaki hızından daha büyüktür.
Çözücü Tc(K) Pc(MPa) Ρ (kg.m–3)
Etilen 282,5 5,0 220
Karbondioksit 304,3 7,4 470
Metan 190,6 4,6 162
Klorometan 302 3,92 579
Piridin 620 5,63 312
Dietileter 467,7 3,64 265
Propilen 365 4,62 233
Aseton 508,1 4,7 278
Etan 305,4 4,9 200
Propan 369,9 4,3 220
Amonyak 405,4 11,3 240
n-pentan 469,6 3,4 240
Metanol 512,7 8,1 270
Toluen 591,8 4,1 290
Su 647,7 22,1 320
Çizelge 1.2. Bazı Süperkritik Akışkanların Kritik Sıcaklık, Basınç Değerleri Ve
Dielektrik Sabitleri.
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
13
Çizelge 1.2 ‘de yaygın olarak kullanılan bazı süper kritik akışkanları ve
özellikleri verilmiştir, yüksek çözme gücü CO2 ve H2O gibi SKA (süper kritik
akışkan) akışkanların ayarlanabilir yoğunluğu, onların endüstriyel çözücü ve toksik
olmayan reaksiyon ortamı olarak kullanılmasını sağlar. Toksik olmayan çözücüler;
toksik çözücülerin, daha büyük maliyete ihtiyaç duymalarından dolayı daha çok
tercih edilirler. SKA arasında en çok tercih edilen SK CO2 ‘dir (süper kritik
karbondioksit ). Fakat su da, SKA arasında çok geniş yer tutar. Su her geçen gün
kullanımı yaygın bir çözücü olmakla birlikte SKsu daha iyi bir çözücüdür.
Ayrıca; su reaksiyon başlatma etkisine sahiptir ve kontrol altında tutulan basınç
reaktörleriyle de çözücü gücünün artırılması başarılmıştır. Böylece SKsu çok
basamaklı organik reaksiyonlarda da kullanılmaya başlanmıştır.
SKA; ayarlanabilir yoğunlukları, çözünürlük özellikleri ve artan yayılabilme
özellikleri ile reaksiyon ortamı olarak kullanılabilirler (High-Temparature Aquaous
Solutions, 1992). SKA teknolojisindeki gelişmeler tahmin edilenden daha uzun
sürede gerçekleşmiştir. Bu, yüksek sıcaklık ve basınçta deney yapmanın zorluğundan
kaynaklanır. SK CO2 1869’ da Andrews tarafından araştırılmıştır. 1880 yılında ise
Hanay ve Hogard tarafından akışkanların gösterdiği ilginç çözünürlük gücü
kanıtlanmıştır. Daha sonra Van der Waals SKA termodinamiğini araştırmayı
sürdürmüştür. SKA’ ların doğal fiziksel etkileri ilk araştırmacılar tarafından
bilinmesine rağmen, bu alanda hızlı gelişmeler son 30 yılda artmıştır (Gao ve ark.
1993).
1.3.2.1. Süperkritik Akışkanların Kullanım Alanları
Daha önceki bölümlerde tartışıldığı gibi SKA’ın özel fiziksel özelliklere sahip
olması değişik teknik kullanım alanı bulması sonucunu doğurmuştur.
SKA ‘ların göze çarpan özelliklerinden dolayı süper kritik akışkanla yapılan
kromatografi sıvı ve gaz kromatografisi arasında hibrit kromatografi olarak önem arz
etmektedir. Başka bir teknik ise süper kritik akışkanlar genellikle arıtılmış,
saflaştırılmış tanecikler hazırlamada kullanılır. Bu alanda kapsamlı bir terimle “süper
kritik çöktürme” olarak bilinen farklı teknikler vardır. Ayrıca SKA ‘ların çözme
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
14
gücünün ayarlanabilir olması, kimyasal reaksiyonlar için bir avantaj oluşturmaktadır.
Bunlardan bazıları aldol reaksiyonları, esterleşme tepkimeleri, polimerileşme
tepkimeleridir.
1.3.2.2. Süperkritik Akışkan Ortamlarda Organik Sentez
Kimyasal reaksiyonlar, birkaç sebepten dolayı SKA ortamlar da daha avantajlı
olmaktadır. Bunlar; (www.criticalprocesses.com)
1. Ürünün saflaştırılması ve homojenize edilmesi daha kolaydır. (Bu aynı zamanda
dengenin ileri yönde olmasını sağlar.)
2. Difüzyon hızı kontrol edildiğinde; çok hızlı difüzyonla, hızla gerçekleşen
reaksiyonlar meydana gelir.
3. Sıcaklığı ve basıncı kontrol ederek reaksiyonun yönünü ve ürünleri kontrol etmek
mümkündür.
4. Çevre açısından avantajlıdır (Organic-Chemical Drug and Their Synonyms,
Extensively Enlarged 9 th ed. 2007).
Bu alandaki pek çok çalışma hala araştırma aşamasındadır. Ancak bunun yanı
sıra Japonya’ da 40.000 ton/yıl kapasiteyle metil etil keton üretimi yapılmaktadır.
Organik sentezlerin SK (Süper Kritik) akışkan ortamında yapılması için yukarıda
verilen gerekçekler içinden en fazla göz önünde bulundurulan sıcaklık ve basıncın
değiştirilmesiyle faz davranışının kontrol edilmesidir. Bu istenildiğinde reaktif veya
ürünlerin tek fazda veya iki fazda (ayrılmış olarak) bulunmasını sağlayabilmektedir.
Tek faz veya faz homojenasyonu, normalde heterojen olacak karışımların homojen
olması demektir. Bu da H2 ve O2 gibi hafif gazların büyük miktarda reaksiyon
ortamında çözünebilmesi demektir.
Aril-aril bağ oluşumu modern organik sentezlerin önemli bir parçasıdır. Bu
bağlar sıklıkla doğal ürünlerin örneğin; alkoloidler gibi biyolojik aktiviteleri yüksek,
ilaç kullanımında ve tarım da kullanılan kimyasalların verimini artıran ürünlerde
bulunur. Bazı ticari boyaların içeriğinde poliaromatiklerin, birkaç aromatik halkayla
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
15
sarılmış, sahip olduğu fiziksel özellikler, iletkenler ve yarı iletken organiklerin
uygulanmasında yol gösterici olarak kullanır. Di ya da tri aromatik halkaların önemli
etkileri, asimetrik katalizörlü ligandların bel kemiğini oluştururlar.
1.3.3. Sub kritik Su
Yüksek sıcaklıkta sıkıştırılmış su (Sub kritik su burada suyun sıcaklığı 200 o C
derecenin üzerinde) çok ilginç özelliklere sahiptir. Sıcak sıkıştırılmış suyun
özelliklerine dair (Franck, 1961) yapılan çalışmalar ve SbKsuyun karma davranışı bu
sıra dışı özelliklerini kimyasal reaksiyonlar için kullanmada önemli fırsatlara olanak
sağlayabileceğini göstermiştir. Sub kritik suyun özellikleri sıcaklık ve basınçla
değişir. Bunun anlamı; reaksiyonların doğasının ,suyun kritik sıcaklığının altında ve
yüksek başınçta yapılan en küçük değişimlerle değişebilmesidir. Bunlardan biri
iyonik yapısındaki değişmelerdir. Sub kritik suyun iyon derişimi normal şartlardaki
suyun yaklaşık üç katıdır.
Şekil1.3 Suyun yüksek sıcaklık ve basınçlarda seçilmiş bazı özellikleri (Anastas ve Warner 1998).
Şekil 1.3 ‘ta suyun basıncının p=25 MPa olduğu ve suyun yüksek sıcaklıktaki
değişimine bağlı olarak suyun dielektirik(E) sabitindeki, iyonlaşma sabitindeki (IP)
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
16
ve yoğunluğundaki (ρ)değişimlerini göstermektedir. Sıcaklığın artmasıyla birlikte,
suyun dielektirik sabitinde azalma gözlenmektedir. Bu azalış suyun süper kritik
sıcaklığa ulaşmasıyla, dielektirik sabitinin hızı azalışıyla birlikte, dielektirik sabiti
alabileceği en küçük değeri almıştır. Aynı etki suyun yoğunluğunda da
gözlenmektedir. Suyun yoğunluğun sıcaklığın artmasıyla dielektirik sabitine oranla
daha doğrusal bir azalış göstermiş fakat süper kritik sıcaklığına ulaşmasıyla birlikte
ani bir azalış gözlenmektedir. Suyun yoğunluğundaki ve dielektirik sabitindeki
düzenli azalmanın yanı sıra iyonlaşma sabitinde dalgalanmalar görülmektedir. Süper
kritik sıcaklıkta IP en yüksek değerine ulaşırken sıcaklığın artmaya devam etmesiyle
birlikte ani bir azalma görülmüştür.
1.4. Neden Su?
Çok yakın zamanlarda su organik reaksiyonlarda, reaksiyon ortamı olarak
kullanılmaya başlandı ve THF, toluen veya metilen klorür gibi çözücülerde
gerçekleştirilen reaksiyonların, su içinde gerçekleştirilmesi için bir “ Yeniden
Keşfediş “ yapılmaktadır. Suyun bu çözücülerin yerini alması için çok önemli birkaç
sebep vardır. Bunlardan ilki maliyet ( bu çözücülerin hiçbiri sudan ucuz değil ),
ikincisi ise güvenliktir (organik kimya laboratuarında kullanılan pek çok organik
çözücü, alev alıcı, patlayıcı ve kanserejonik vb. riskler taşımaktadır) .
Kimya sanayi, çevre kirliliğinin ana sorumlularından biri olarak kabul
edilmektedir. Bu nedenle organik çözücülerin yerine “zararsız” alternatif çözücü ler
kullanmalıdır. Ancak ortada bir de gerçek var ki su pek çok organik bileşik için iyi
bir çözücü değildir. Bu nedenle de sub kritik su ve süperkritik su ortamındaki
reaksiyonlarda araştırılmaktadır (Gajewski, 1997) .
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
17
1.4.1. Suyun Özellikleri
1.4.1.1. Suyun Makroskopik Özellikleri
Su doğanın her yerinde bulunan çevre açısından güvenli ve tehlikesiz bir
maddedir. Kritik noktanın altında buhar basınç eğrisi, sıvı fazı gaz fazından ayırır.
Ne zamanki kritik noktaya yaklaşıldığında(Tk ( krirtik sıcaklığı)=374 °C, Pk (kritik
basıncı )= 22.1 MPa, ρk (kritik yoğunluğu) =320 kg/m3 ), bu iki fazın özellikleri
artan bir şekilde birbirine benzer ve sonunda kritik noktada özdeşleşirler. Kritik
noktanın ötesinde süper kritik suyun yoğunluğu devamlı bir şekilde sıvıya benzer
halde gaz halindeki benzer değerlere herhangi bir faz dönüşümü olmaksızın geniş bir
alana yayılan skalada değişir (Franck, 1968).
• Karışabilirlik
Sıvı su standart koşullarda (T (sıcaklık) =25 °C, P ( basınç) =0,1 MPa) gazlar
ve hidrokarbonlar ile çok az karışır. Buna zıt olarak da yüksek yoğunluk (997 kg/m3)
ve yüksek dielektirik sabitine sahip olmasından dolayı tuzlar için iyi bir çözücüdür
(Hori ve ark., 2003).
Dielektrik sabiti artan sıcaklığa paralel olarak azalır. Bunun sonucu SKsu
düşük yoğunluklarda inorganik tuzlar için zayıf bir çözücü olurlar. Diğer taraftan
SKsu birçok organik bileşik ve gazlar ile tamamen karışabilir. Sonuç olarak; SK
suyun çözücü gücü sıcaklığa ve basınca bağlıdır. Sıcaklığın ve basıncın değişmesiyle
yoğunlu değişir (Hakuta ve ark., 2005). Bu özellikleriyle su, birçok organik
bileşiklerle mükemmel karışabilir ve gazların homojen reaksiyonları için çok iyi bir
çözücü görevi yapar. Bu reaksiyonlara, oksidasyon reaksiyonları örnek verilebilir.
SKsu içerisinde polar olmayan maddelerin iyi çözünmesi yüksek sıcaklıklarda
olurken sıcaklığın artması entropiyi artırır (Matubayasi ve Nakahara, 2000). Kritik
sıcaklığın altındaki koşullarda, Sub kritik su organik bileşiklerde mükemmel
çözünürlük sağlarken, karışabilirlik sağlamaz.
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
18
• Dielektrik Sabit
Çözücünün özellikleri, kimyasal reaksiyonların verimini de etkiler. Reaksiyon
esnasında çözücünün polaritesi, başlangıç durumundaki polaritesinden farklılık
gösterebilir. Başlangıçta yüksek dielektirik sabiti sahip su sıcaklığın ve basıncın
artmasıyla, dielektirik sabiti azalır ve reaksiyon aktivasyon enerjisini azaltır. Bu da
reaksiyon verimini etkiler. Sıcaklık ve basınç parametrelerinin değiştirilmesiyle
dielektirik sabiti belirli aralıklarda tutularak reaksiyon hızı kontrol altında tutulabilir.
• İyonik Ürün
İyonik ürün, yüksek basınçta sub-kritik ve süper kritik suda normal
şartlardakinden daha yüksek miktarlarda olabilir. Sub-kritik ve süper kritik
koşullarda (275 ve 364 oC ) su, yüksek konsantrasyonda H3O+ ve OH – iyonları
içerdiğinden asit baz katalizörlüğüne öncü bir rol oynayabilir. İyonlaşma sabiti 200–
300 °C arasında sıcaklık artışı ile 10-11 civarındadır. Kritik nokta üzerinde iyonik
ürün miktarı, sıcaklık artışı ile şiddetli bir şekilde düşerken artan basınçla iyonik
üründe de artış gözlenir. Makroskopik bakış açısından düşünüldüğünde sıcaklıkla
ürün miktarının artmasının sebebi suyun iyonlaşmasının endotermik olmasıdır.
Yüksek sıcaklıklarda suyun yoğunluğu ve dilektrik sabiti oldukça düşüktür. Sonuç
olarak iyonik türlerin çözünme ve kararlılık güçlerinin azalması ortamda iyonik
türlerin azalmasına neden olur.
• Taşıma Özellikleri
Süper kritik ortamda difüzyon hızı yüksek ve vizkositesi düşüktür. SK su
taşıma özellikleri ve karışabilirliğinde reaksiyon hızını etkileyen önemli
parametrelerdir. Yüksek difüzyon hızları, düşük vizkosite ve bununla birlikte birçok
madde ile mükemmel karışabilirliği, SKsu ’yi homojen yada heterojen ortamda hızlı
ve verimli reaksiyonlar için mükemmel bir çözücü ortamı sağlar.
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
19
1.4.1.2. Mikroskopik Özellikler
• Çarpışma Sıklıkları
SKsu yüksek basınçlı bir çözücüdür. Bu yüksek basınç, reaksiyonlar üzerine
ilave etkileri vardır. Şöyle ki tepkimeye giren reaktifin suyla çarpışma sıklığı diğer
reaktifle oranla daha fazladır. Bunun sonucu olarak da bimoleküler reaksiyon hızı
azalır. Bazı durumlarda bu etki, suyun özelliklerinden, yani su moleküllerinin güçlü
hidrojen bağlarının, reaksiyona giren tanecikleri yoğunlaşmasından dolayı artabilir (
Hippler, 1997).
• Dipol Moment
Su, yüksek dipol momente sahip bir moleküldür ve bunun sonucu olarak çeşitli
reaksiyonlara duyarlıdır. Örnek olarak: hidroliz, oksidasyon, aldol
,nitroanilinlerihidrolizi ve dekarboksilasyon reaksiyonları verilebilir (Savage, 2000).
Hem ölçümler hem de bilgisayar simülasyonlarıyla dipol momentinin, sıcaklık ve
basınçla SKsu’nin fonksiyonel özellikleri önemli derecede değiştiğini göstermiştir
(Matubayasi ve ark., 1999). Su, sıcaklığın artması ile tetrehedral yapıdaki düzenini
kaybederek değişik bir yapıya kendini uyarlar. Yoğunluğun düşmesi ile suyun kendi
moleküleri arasındaki etkileşimlerinin ortadan kalkması ile normal gaza benzer.
Süper kritik koşullarda su molekülleri arasındaki bağ, normal şartlardaki suya göre
çok zayıftır. Diğer taraftan sub kritik suyun yoğunlaşmaya (kümeleşmeye) büyük bir
eğilim gösterir.
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
20
• Hidrojen Bağları
Hidrojen bağları, yoğunluk ve sıcaklığın bir fonksiyonu olarak geçmiş yıllarda
üzerinde birçok tartışmanın yapıldığı konudur. SbKsu ortalama olarak su molekülleri
kümeler halinde hidrojen bağları ile birbirine bağlıdırlar. Hidrojen bağı artan
sıcaklıkla ve azalan yoğunlukla zayıflar (Coitino ve ark.,1994). Termodinamik
kararlılık sınırlamalarından dolayı bağlı ve bağsız su molekülleri çok düşük
yoğunlukta dahi bir arada bulunmak zorundadırlar. 0.3 g/cm3 veya 0.2 g/cm3 gibi
düşük yoğunluklarda süper kritik sudaki hidrojen bağlarının varlığı NMR, X-Ray ve
Nötron saçılması ile enstrumental tekniklerle doğrulanmıştır (Yamaguchi, 1998).
Geniş alana yayılan hidrojen ağının bozulması, su moleküllerinin
kümeleşmeye uygun yapısı, hidrojen bağlarının ömürlerinin daha kısa olması ve aynı
zamanda su moleküllerinin hareketliliğinin artmasını sağlar. Sonuç alarak hidrojen
bağının zayıflaması, çevrilme, dönme ve devinime engel teşkil eden etmenlerin
azalması ile molekülün difüzyon hızının artmasına ve etkileşime giren çözünen ve
çözücü arasındaki enerji (Beta ve ark. 2003) transferinin daha hızlı olmasına öncülük
eder. Bu hidrojen ağının bozulması ve büyük kümelerin oluşumu H+ ve OH-
iyonlarının yerel derişimlerini artırır.
• Kimyasal Reaksiyonlar Üzerine Etkisi
Su çözücü olarak kullanılmasının yanında SN2 reaksiyonları için suyun yapısal
etkisi araştırılmıştır. Bu araştırmada sub kritik suyun yapısı ve yoğunlaşma olayının
giderek daha iyi anlaşılması sağlanmıştır. Bu çalışmadalar da Sub kritik suyun yapısı
ve yoğunlaşması üzerine gidilerek kimyasal reaksiyonlar üzerindeki etkisi
bulunmuştur.
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
21
Şekil 1.4 Hidronyum iyonunun oluşumu
Bu çalışmanın sonucunda; su molekülüne bir protonun atak yapması ile
hidrojen bağının oluşturduğu zincirlere doğru göçme olabileceği anlaşılmıştır. Bu
yüksek reaksiyon veriminin nedeni olarak varsayılmıştır (Hori ve ark., 2003). Diğer
bir anlatımla göreceli güçlü çözücü kabuğu ve sub kritik suyun kümelenme eğilimi
reaksiyonun halkasal geçiş hali yoluyla ilerlemesine neden olur. Bu olay iyonik
mekanizma yolu ile olmayıp bir benzeri şekilde gösterilmektedir. Reaksiyon hızlı
gerçekleşir ve su bir katalizör olarak aktifleşmiş kompleks halini alır. Sub kritik
suyun geniş alana yayılan hidrojen bağ ağı bulunma özelliği, su molekülünü
düşünüldüğü gibi olabildiğince çözelti içerisinde yayılma ve uyumu sağlayan daha
hareketli ve esnek davranmasını sağlar. Genel olarak bu alanda en son çalışmalar
başlıca Japon çalışma grubu tarafından hidrojen bağ ağının bozulması ile tek su
molekülünün artan reaktivitesi ve bir su kümesindeki artan hareketlilik potansiyeli
üzerine yoğunlaşmıştır.
O
H
H
HO
H
H
H H2O H
1.GİRİŞ İlkgül ŞİMŞEK
22
1.5. Aldol Tepkimeleri
Aldehitler reaksiyon yetenekleri fazla olan bileşiklerdir. Yükseltgenme,
indirgenme, katılma, kondensasyon reaksiyonları gibi birçok reaksiyon verebilirler.
Aldehitlerin küçük moleküllü olanları suda çözünürler; çünkü su molekülleriyle
hidrojen bağıları yapabilirler. Molekül büyüdükçe hidrofobik etkiden
dolayı suda çözünürlükleri azalır.
Bir aldehitin sulu NaOH gibi bazik ortamda, meydana gelen enolat iyonunun,
başka bir karbonil grubuyla tepkimeye girmesine aldol reaksiyonu denir.
Aldol, aldehit ve alkol kelimelerinden türemiştir. Yapısında nükleofilik bir karbon
atomu bulunduran bileşik, diğer karbonil grubunun kısmi pozitif yüküne sahip olan
karbonil karbonuna saldırır. Sonuçta bu reaksiyon bir aldehit molekülüne ikinci bir
aldehit molekülünün katılması ile gerçekleşir. Oluşan ürün, β−hidroksi aldehit
bileşiğidir. En iyi nükleofillerden biri de, enolatlardır.
Aldol kondensasyonu reaksiyonları ise; bazik ortamda aldol ürünü ısıtılırsa,
yapıdan su ayrılması meydana gelir. Bu ayrılma α-hidrojenlerinin asitliği ve ürünün
içerdiği konjuge ikili bağ nedeniyle kolayca oluşur. Sonuçta; ürün aldol halinde elde
edilemez ve yerine türevi olan ‘’enal’’ şeklinde elde edilir. Bu reaksiyona aldol
kondensasyonu adı verilir ve aldol ürünü yerine aldol kondensasyonu ürünü olan
yerine α,β-doymamış aldehit meydana gelir (List in modern Aldol Reaction.2004).
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
22
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Phihko ve arkadaşları 2006; asidik, bazik ve su ortamında L-pirolidin
katalizörünü kullanarak, çeşitli aldehit ve ketonların aldol reaksiyonlarını
incelemişlerdir. Aseton ve p-trifluorometilbenzaldehit ile yapılan reaksiyonlar
başarıyla gerçekleşmiştir. 2 saatlik reaksiyon süresinde elde edilen ürün miktarları;
ortamda asit ya da baz türevi olmadan, sadece L-pirolin ilavesiyle %80 olarak
gözlenmiştir. Oluşan ürünün ee izomer oluşumu %80’ dir. Ortama %20’ lik
trietilamin ilavesiyle ( pKa 10.6) verim %87 ye kadar arttığı ve ee ürünün %79
olduğu gözlenmiştir.
Reaksiyon ortamında kullanılan bazın % 50 mol oranına çıkarıldığın ve 0 oC ile
23 oC yapılan deneylerde, ilk 5 dakikada alınan ürün miktarlarında tutarsızlık
gözlenmiştir. Trietilamin ortamda olduğunda 0 oC de %15 verim oluşurken 23 oC de
%12 verim oluşmuştur. Sadece L-pirolin kullanıldığında ise; 0 oC de % 1 verim 23 oC % 12 verim oluşumu kaydedilmiştir. Reaksiyon süresinin 2 saatte çıkarıldığında;
sadece L-pirolin kullanıldığında ise; 0oC de %16 verim, 23 oC %80 verim
oluşmuştur. Trietilamin ortamda olduğunda ise; 0 oC de %35 verim oluşurken 23 0 oC de%84 verim ve ee izomer yapısının %38 - %80 arasında oluştuğu gözlenmiştir.
Sonuçta ee ürünün 23 oC daha fazla oluştuğu gözlenmiştir.
Yine aseton ve p-trifluorometilbenzaldehit ile L-prolin katalizörlüğünde ,23 oC
de , bu sefer farklı organik asidikler kullanılarak deneyler yapılmıştır. Deneylerde
reaksiyon ortamına, L-pirolinden % 20 mol ve asit ten %50 mol kullanılmıştır.
Sonuçta; kullanılan asetik asit türevleri içerisinde en iyi ürün verimini trietilamin
asetik asit olduğu ve %67 lik verimle oluştuğu rapor edilmiştir.
Aseton ve p-trifluorometilbenzaldehit ile L-prolin katalizörlüğünde yapılan
başka denemelerinde; 4 saatlik reaksiyon süresinin sonunda, trietilamin ortamında
%34 ürün oluşmuş, bu ürünün %81cis ürün ,%19 trans ürün oluşmuştur. Diğer
ortamlarda yapılan çalışmada ise; pKa =11.6 olduğunda % 61’lik verim 4 saat
sonunda alınmıştır. Bu ürünün %79 cis, %21 trans ürün oluşturmuştur. Bu yapılan
çalışmada ee izomer ürün oluşumu gözlenmemiştir.
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
23
Reaksiyon ortamında bulunan %10’ luk L-prolin katalizörlüğünde, 4-tianon ve
izobütiraldehit aldol reaksiyonları başarıyla gerçekleştirilmiştir. Ortama 1ml DMF
(N,N-dimetilforamid) ilavesiyle, oda koşullarında % 0-25-100-300 mol oranında
değişen su miktarlarıyla aldol reaksiyonları da gerçekleştirmişlerdir. Alınan
sonuçlarda; reaksiyon ortamındaki % 300’ luk su kullanılması verimin artmasına
sebep olmuştur.
Bunun sonucu olarak; aseton ve p-trifluorometilbenzaldehit ile %20’ luk L-
prolin katalizörlüğünde , DMF (dimetilfumarat) ile susuz ya da su ortamında
kullanılarak bir çok denemeler yapmışlardır. Yapılan çalışmalarda, susuz koşullarda
4 saatlik reaksiyon süresi sonunda, ürünün miktarının %92, %300’ luk su
kullanıldığında ise %79 olduğu saptanmıştır. Aynı koşullarda aseton ve
izobütiraldehit kullanıldığında; susuz ortamda, 168 saatlik reaksiyon sonunda %95
verime ulaşırken , %300’ luk su ilavesiyle verimin %68 olduğu gözlenmiştir
Benzaldehit ve asetonun %10’ lük L-pirolin katalizörlüğünde, DMF ile sulu ve
susuz ortamda yapılan çalışmalarda, reaksiyonun başlamasından 3 gün sonra %30
verimle ürün oluşmuştur. Reaksiyon ortamına %100 mol su ilavesiyle verimin
%92’den %45’ e azaldığı gözlenmiştir. Reaksiyon ortamın su miktarı arttıkça,
verimin % 2 kadar azaldığı gözlenmiştir (Pihko ve ark. 2006)
Chimni ve arkadaşları; prolin, prolidin, piperidin, morfolin, (C6H11)2NH,
katalizörlerini su ortamında kullanarak , aseton ve piridin-2-karboksialdehittin aldol
reaksiyonunu başarıyla gerçekleştirmiştir. Aseton ve piridin-2-karboksialdehittin
katalizör kullanmadan sadece, su kullanarak 48 saatlik reaksiyon süresinde ürün
oluşmuştur. Katalizör olarak prolidin kullanıldığında, 5 dakikada %93 verime
ulaşılmıştır. Prolin kullanıldığında ise; 24 saatte %47 verime, piperidin
kullanıldığında, 50 dakikada %87 verime ulaşmıştır. Bu sonuçlara bakılarak en
uygun katalizörün prolidin olduğuna karar verilmiştir.
Piridin2-karboksialdehit ile siklik ya da siklik olmayan ketonlar, prolidin
katalizörü ile denenmiştir. Piridin2-karboksialdehit ile 2-bütanonun 10 dakikalık
reaksiyonunda %84 ürün elde edilirken, Piridin-2-karboksialdehit ile asetofenonun
6saat süren reaksiyonunda hiç bir ürün elde edilmemiştir. Piridin2-karboksialdehit ile
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
24
siklohekzanonun ve pentanonun, 15 dakikalık reaksiyonlarında % 86 ve %62
verim elde edilmiştir.
Aseton ve piridin2-karboksialdehit, denemelerinde kullanılan prolidin
katalizörünün miktarı %30 olarak değiştirilmesiyle (pH =11.75 olması) verimin
% 93 olmasını sağlamıştır. pH 11.59’açıkzrılmasıyla a verimin %83 kadar
düştüğünü saptamışlardır. Ortama pirolidin yerine sadece 1 N NaOH ilave
edildiğinde ise, 30 dakikada %87 ürün oluşumu gözlenmiştir. .Pirolinin reaksiyon
içerisindeki % mol oranı değiştikçe ürün veriminin de değiştiği anlaşılmıştır. Fakat
asetofenonun, bu koşullar altındaki aldol tepkimesi olumlu sonuç vermemiştir.
Asetonun pKa=19.16 ,asetofenonun pKa =18.24 olmasından dolayı beklenen
reaksiyon enolat mekanizması üzerinden olmamıştır.
Yapılan çalışmalarda; asetonun çeşitli aldehitlerle pirolidin katalizörlüğünde
aldol reaksiyonları incelenmiştir. Asetonun pruvalaldehit1,1-dimetilasetal ile
reaksiyonunda %87 verimle ürün elde edilmiştir. Prolidin katalizli çapraz aldol
reaksiyonları gösteriyor ki; baz katalizli reaksiyonlarda muhtemel reaksiyon enolat
mekanizması üzerinden yürümektedir.
Ayrıca asetonun, hetero siklik aldehitlerle aldol reaksiyonlarını incelenmiştir.
Piridin-3-karboksialdehit ve Piridin-4-karboksialdehit ‘in reaksiyonları sonucu,
%71 ve %78 verimle sadece aldol reaksiyonu ürünler elde edilmiştir. Elektronca
zengin aldehit olan, pirol-2-karboksialdehit kullanıldığında yalnızca aldol
kondensasyon ürünü, % 62 verimle elde edilmiştir. Furan-2-karboksialdehit ile aldol
reaksiyonu %44, aldol kondensasyonu ise %52 verimle tamamlanmıştır. Tiofen-2-
karboksialdehit ise, %30 aldol reaksiyonu gözlenirken, %65 aldol kondensazyonu
ürünü gözlenmiştir. Elektronca fakir olanlar sadece aldol reaksiyonunu
oluşturmuştur. İndol aldehitler suda çözünmediğinden, bunların aldol ve aldol
kondensasyon reaksiyonları başarısız olmuştur. Fakat DMSO ( dimetil sülfa oksit) su
karışımında reaksiyonları başarılı olmuştur.
Pirolidin katalizörlüğünde aseton, farklı aromatik aldehitlerle reaksiyona girmiş
ve 5 dakikada oluşan ürünlerin verimleri incelenmiştir. Aromatik halkada subsitite
olarak nitro ya da klor grubu bulunan aldehitlerde verim %92 ve %94 oranında
bulunmuştur. En şaşılacak sonuçlar benzaldehit ile asetondan alınmıştır.
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
25
Benzaldehitte hiçbir subsitite olmadığı halde, %93 oranında aldol reaksiyonu
gerçekleşirken %6 oranında aldol kondensasyon ürünü oluşmuştur. Aromatik
aldehitlerin yapısında metoksi grubun olması %83 verimle sadece aldol reaksiyon
ürünlerinin oluşmasını sağlamıştır. Aromatik aldehitlerin yapısında OH ya da
–N(CH3)2 bulunması halinde ne aldol nede kondensason ürünlerin oluşumunu
gözlenmiştir. Yani halkadan elektron çeken gruplar olduğunda (Cl, ..vs) aldol
oluşumunu artırırken, halkaya elektron veren gruplar olduğunda aldol kondensazyon
oluşum hızını artırdığını belirlemişlerdir (Chimni ve ark. 2006).
Nolen ve arkadaşlarının yaptığı çalışmalarda; benzaldehit ve 2-bütanaon
Claisen-Schimit kondensasyonun reaksiyonlarını katalizörsüz olarak incelemişler ve
1-fenil3-one1-penten ve 4-fenil3-metil3-büten2-one öncelikli ürünlerini
bulmuşlardır. Reaksiyon ortamına HCl asidin ilavesiyle sıradan asit katalizli,
gerçekleşen 4-fenil3-metil3-büten2-one ürününün miktarında artış olduğunu
bulmuşlardır (Savage ve ark.2004)
Comiser ve arkadaşlarının yaptığı çalışmalarda; benzaldehit ile asetonun ve
asetofenonun çapraz aldol kondensasyon reaksiyonlarını araştırmışlar. Benzalaseton
ile kalkon ürünlerini bulmuşlar ve en iyi sonucu 250 oC de %24 ve %21 verimle elde
etmişlerdir. Benzaldehidin fazla kullanılması verim kaybına yol açtığını
belirlemişlerdir (Comiser ve ark. 2004).
Hayashi ve arkadaşları; pirolidini, çeşitli sürfaktanlarla birleştirilerek o-
klorobenzaldehit ve propanalın aldol reaksiyonları üzerindeki katalitik etkisini
araştırmışlardır. İlk olarak o-klorobenzaldehit ve propanalın, su ortamında 0 oC ‘de,
24 saatlik reaksiyon süresince, 13 farklı pirolin-sürfaktan katalizörü içeren denemeler
yapmıştır. Prolin N-sülfonilamidleri ve bunların uzun alkil zincirleri içerenleri
incelemişlerdir. N-arilsulfonil amidlerin daha önce aldol reaksiyonları incelenmiştir.
Fakat artan uzun alkil grupları katalizörü daha zayıf kıldığı anlaşılmıştır. Bu
çalışmada N-arilsulfonil amidlerin katalizör olarak kullanıldığı deneylerde alınan
sonuçlar %14 ile %17 arasında ürün verimiyle sonuçlanmıştır. Sadece pirolin içeren
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
26
ya da hidroksi pirolin ya da pirolin-tetrazole içeren katalizörlerle yapılan
denemelerde ürün verimi %5 ten daha az oluşmuştur. Pirolidin-2- karboksi asit
türevleriyle yapılan deneylerde şaşırtıcı sonuçlar alınmıştır. Özellikle ( 2S,4R) -4-
dekanoloksipirilodin-2-karboksilik asit katalizörüyle aynı koşullarda 96 saat süren
deneyin sonucunda %97 ürün elde edilmişti. Aynı zamanda bu ürünün anti/sin ürün
oranı 19:1’dır.
Enantiomerik çapraz aldol reaksiyonlarını, 0 oC , 130 mikrolitre su içerisinde ,
( 2S,4R) -4-dekanoloksipirilodin-2-karboksilik asit katalizöründe%10 mol
kullanarak , birbirinden farklı 16 aldehitin denmelerini yapmışlardır. α−hidrojen
kaynağı olarak; propanal, isovaleraldehit ve 3-fenilpropanal kullanılmıştır. Bunlar
o-kloro benzaldehit / p-klora benzaldehit / p-fluro benzaldehit / benzaldehit,
propanalla reaksiyona sokulmuş sırasıyla % 92 - 90 - 76 - 88 verimi, 110 saatlik
reaksiyon süreleri sonunda alınmıştır. Ürünlerin anti /sin oranları yaklaşık 20:1 iken,
ee izomer ürününün oranı %99 dur. Düşük verimli ürünler alifatik aldehitlerin
kullanılması sonucu ortaya çıkmıştır. Bunun nedeni; akseptör aldehitteki, aldehitin
yetersiz hidrofobik kısmından kaynaklandığı öngörülmüştür. Dimetoksiasetalaldehit
bu aldehitlere örnektir ve 3-fenilpropanal ile yapılan 62 saatlik deney sonucunda
%35 verim elde edilmiştir. Bu verimin anti/sin oranı 10:1 iken ee izomerisi %89 dur.
Siklohekzanalın propanal ile olan 118 saat süren deneyinde %29 ürün gözlenmiştir.
Bu verimin anti/sin oranı 10:1 iken ee ürün %92dir (Kobayashi ve ark. 2002-2003).
Maya ve arkadaşları; Aseton ve benzaldehiti 2 farklı organo katalizörle
reaksiyonlarını incelemişlerdir. Bu iki farklı katalizör L-prolin den türetilmiştir.
Farkları ise R gruplarından kaynaklanıyor. Birinde izobütil ve diğerinde fenil grubu
bulunmaktadır. Bu iki farklı katalizör seçilirken özellikle kiral yapıya sahip
olmasına özen gösterilmiştir. Bu yüzden enantiomer ve steroizomer ürünlerin
oluşması sağlanmıştır. Katalizörlere destek olmak için iki farklı çözücü ortamı
kullanılmıştır: su ve tuzlu su.
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
27
Aseton ve benzaldehittin 2 farklı katalizörle, 0.5 mmol su yada tuzlu su
ortamında, 4:1 mmol oranında, oda koşullarında, 10 oC , -5 oC, ve -10 oC de
denemelerini yapmışlardır. Kullanılan katalizörler; (2) –N-(2-hidroksi-1,2,2-
tirifeniletil)pirolidin-2-karboksiamid (A) ve(2S)-N((3E,5Z)-2-hidroksi-2izobütil-1-
fenilhepta-3,5-dienil)pirolidin-2-karboksiamittir (B). R grubu izobütil olan
katalizörle(B) yapılan deneylerin sonucunda; katalizör miktarının % 10 mol
kullanılmasıyla ve su ortamında, oda sıcaklığında, 90 dakika süren deney sonunda
%75 ürün elde edilmiştir ve ee izomer ürünü %80’dir. Aynı deney tuzlu su
ortamında %81 verimle sonuçlanmıştır. Katalizör miktarı %0.5 mol düşürüldüğünde,
oda koşullarında, su ortamında, 8 saatte %95 verim alınmıştır. Koşullar
değiştirilmeden sadece su ortamı yerine tuzlu su ilave edilince 5 saatteki verimi %97
olmuştur. Sıcaklığın -5 oC tuzlu suda verim %72 ve ee izomer ürünü %99 olmuştur.
-10 oC ,tuzlu suda, 12 saat deney sonunda %70 verim ve ee ürünü %87 olduğunu
saptamışlardır. Sonuç olarak; katalizörün %mol sayısı azaldıkça, tuzlu su ortamı
kullanıldıkça ve düşük sıcaklıklarda ee izomer ürün oranı artmıştır (Maya ve ark.
2007).
Aromatik aldehitlerle asetonun aldol reaksiyonu incelenmiştir. Bu çalışmalarda
reaksiyon süreleri 10 ile 16 saat arası yapılmıştır. Aseton ile benzaldehitin oda
koşullarında, katalizör olarak L-pirolinnin izobütil türevi (B) kullanılmıştır. 90
dakikalık deneyin sonunda %72 ürün verimi ve %99 ee ürün oluşumu gözlenmiştir.
Aynı deneme katalizör olarak A ile yapılan çalışmada %83 verim ve %99 ee
izomeri elde edilmiştir. Yapılan diğer çalışmalarda; asetonla kullanılan aromatik
aldehitlere bağlı subsititeler; Cl , Fl , NO2, CF3 , OMe , Me olarak belirlenmiştir. Bu
çalışmalarda en iyi sonucu; meta metoksi benzaldehit ile orto klorobenzaldehit
vermiştir. Oluşan ürünlerin verimleri %85 ve %99 ee ürün elde edilmiştir. Aynı
çalışma izobütil grubu bulunan katalizörle yapıldığında; sırasıyla %73 ve %72 verim
elde ederken ee ürün ikisinde de %98 dir.
Aynı aromatik aldehitler, siklohekzanon ile -10 oC de reaksiyon ortamına
% 0,5 mol içeren 2 farklı katalizörle tuzlu suda denenmiştir. Reaksiyon süresi 20 ile
48 saat arasındadır. Siklohekzanonun benzaldehitle olan reaksiyonunda ürünün
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
28
anti/sin oranı 94:6 dır.4-kloro benzaldehit ile yapılan çalışmada ürünün anti/sin oranı
99:1 dır. 4-nitrobenzaldehit kullanıldığında ürünün antı /sin oranı 84:14 dır.
Bu deneylerden çıkan sonuç; halkaya elektron sağlayan grup varsa ve
katalizördeki -OH gurubu ile aromatik halkadaki sübsitite gruplar arasında bir
etkileşim oluyorsa ( NH-OH etkileşimi, hidrojen bağı gibi) sin ürün oluşumu artmış
ve anti ürün miktarı azalmıştır. (Bu durum reaksiyonlarda kullanılan katalizörlerin
R gruplarındaki farklılığına bağlı değildir. Sadece katalizörlerin yapısındaki OH
grubuyla ilgilidir. )
Sonuç olarak; siklik yada siklik olmayan ketonlar ve aldehitler, organo
katalizörler kullanarak, doğrudan asimetrik aldol reaksiyonlarını ,tuzlu suda %0,5
mol katalizör kullanarak %99 ee izomer ürün elde edilmiştir (Organic Letter, 2007)
3.MATERYAL VE METOD İlkgül ŞİMŞEK
29
3. MATERYAL ve METOD
3.1. Materyal
3.1.1. Kullanılan Kimyasallar
Benzaldehit (Merck), Asetofenon (Merck), Etilmetil keton (Merck),
İzobütilmetil keton (Merck), Siklohekzanon (Merck), 1- siklohekzadion (Merck) ,
Dietil eter (Merck), Aseton (Merck), Sodyum sülfat (Merck) firması tarafından
sağlanmıştır.
3.1.2. Kullanılan Araç ve Gereçler
Reaktör: 20 mL haciminde SS-316 çelik malzemeden yapılmış reaktör
kullanılmıştır, oksitlenmeyi engellemek için önceden % 3 lük H2O2 çözeltisi ile 10
saat 400 °C ve 3500 psi basınçta bekletilerek oksitlenmiştir
3.1.3. Örneklerin GC-MS ile Analizleri
Deneyler sonucunda elde edilen bütün örneklerin GC-MS analizleri Finnigan
marka Trace-Mass kütle spektrometresinde elektron impakt (70 eV) ile yapılmıştır.
Analizler, 60m x 0.25mm x 0.25μm, %5 fenil metilpolisiloksan (DB-5) kolonda
gerçekleştirilmiştir.
Asetofenon ile kullanılan sıcaklık programı: 50 °C de 1 dakika bekletilip 5
°C/dk. ısıtma hızıyla sıcaklık 280 °C ye çıkarılır ve burada 15 dakika bekletilir.
Enjeksiyon sıcaklığı 280 °C ve splitless/split modunda çalışılmıştır.
Etilmetil keton ile kullanılan sıcaklık programı: 50 °C de 1 dakika
bekletilip, 15 °C/dk. ısıtma hızıyla sıcaklık 280 °C ye çıkarılır ve burada 4 dakika
bekletilir.
3.MATERYAL VE METOD İlkgül ŞİMŞEK
30
İzobütilmetil keton ile kullanılan sıcaklık programı: 50 °C de 4 dakika
bekletilip, 12 °C/dk. ısıtma hızıyla sıcaklık 280 °C ye çıkarılır ve burada 10 dakika
bekletilir.
Siklohekzanon ile kullanılan sıcaklık programı: 60 °C de 1 dakika
bekletilip, 12.5°C/dk. ısıtma hızıyla sıcaklık 200 °C ye çıkarılır ve burada 1 dakika
bekletilir sonra 6°C/dk. Isıtma hızıyla sıcaklık 280 °C ye çıkarılır burada 10 dakika
bekletilir.
1,3 siklohekzadion ile kullanılan sıcaklık programı: 60 °C de 1 dakika
bekletilip, 12.5°C/dk. ısıtma hızıyla sıcaklık 200 °C ye çıkarılır ve burada 1 dakika
bekletilir sonra 6°C/dk. Isıtma hızıyla sıcaklık 280 °C ye çıkarılır ve burada 10
dakika bekletilir.
Kesikli reaktöre, çizelge–3.1’de verilen miktarda reaktifleri kullanarak
deneyler yapılmıştır.
3.1.4. GC ile Kantitatif Analiz
Yapılan çalışmalarda, benzaldehitin standardı hazırlanmıştır. Hazırlanan
benzaldehitin 100 ppm, 80 ppm, 60 ppm, 40 ppm, 20 ppm, çözeltileri hazırlanmış ve
bu çözeltiler GC Kromatografisin de uygulanan sıcaklık programı sonucu istenilen
veriler alınmıştır. 100 ppmm, 80 ppm,60 ppm, 40 ppm, 20 ppm, benzaldehit
çözeltilerinin, GC Kromatografisinde alınan pik alanlarına karşılık bir grafik
hazırlanmış ve bundan yararlanılarak ürünlerin verim hesabı yapılmıştır.
3.MATERYAL VE METOD İlkgül ŞİMŞEK
31
3.2. Metotlar
3.2.1. Benzaldehit ve asetofenon ile yapılan deneyler
Benzaldehitin 1 ve asetofenonun 2 optimum koşullarını belirlemek için kesikli
reaktörde 32 deney yapılmıştır. 1 ve 2 bileşikleri için, 10 : 10 (mmol) ; 10 : 20
(mmol); 10 : 40 (mmol), değerleri denenmiştir. Bu oranlar arasında en iyi sonuç
10:10 (mmol) oranında gözlenmiştir. Buna göre belirlenen miktardaki 1 ve 2
bileşiklerine, 10 ml ultra saf su ilave edilerek, reaktöre konulmuştur. Reaktör ve
içindekiler çalışma sıcaklığına ( 280 °C veya 250°C) kadar ısıtılmıştır. İstenilen
çalışma sıcaklığına yaklaşık 30 dakikada ulaştıktan sonra 30, 60 ve/veya 90 dakikalık
sürelerle bekletilmiştir. Reaksiyon bittiğinde reaktör özel soğutucu bölmesine alınmış
ve yaklaşık 20 dakikada oda koşullarına soğutulmuştur. Reaktörün içindekiler eter
ile alınmıştır. 3 defa 5 ml eter ile ekstrakte edilerek organik faz alınmıştır. Ekstraktlar
birleştirilerek ve Na2SO4 ile kurutulmuştur. Eter Ekstraktları deriştirildikten sonra
GC-MS ile analiz edilmiştir. Oluşan ürünün Benzalasetofenon (kalkon) 1a olduğu
belirlenmiştir. Kantitatif analizi GC-FID ile yapılmıştır.
CH
O
C
O
CH3+ C
O
1 2 1a
3.MATERYAL VE METOD İlkgül ŞİMŞEK
32
3.2.2. Benzaldehit ve etilmetil keton ile yapılan deneyler
Benzaldehit 1 ile etilmetil ketonun 3 optimum koşullarını belirlemek için
kesikli reaktörde 25 deney yapılmıştır. 1ve 3 bileşikleri için; 10 : 10 (mmol); 10 : 20
(mmol); 10 : 40 (mmol), değerleri denenmiştir. Bu oranlar arasında 10 :40 (mmol)
oranında gözlenmiştir. Buna göre belirlenen miktardaki 1 ve 3 bileşiklerine 10 ml
ultra saf su ilave ederek reaktör içine konulmuştur. Reaktör ve içindekiler çalışma
sıcaklığına ( 280 °C veya 250°C) kadar ısıtılmıştır. İstenilen çalışma sıcaklığına
yaklaşık 30 dakikada ulaştıktan sonra 30 ,60 ve/veya 90 dakikalık sürelerle
bekletilmiştir. Reaksiyon bittiğinde reaktör özel soğutucu bölmesine alınmış ve
yaklaşık 20 dakikada oda koşullarına soğutulmuştur.Reaktörün içindekiler eter ile
alınmıştır. 3 defa 5 ml eter ile ekstrakte edilerek organik faz alınmıştır. Ekstraktlar
birleştirilerek ve Na2SO4 ile kurutulmuştur. Eter Ekstraktları deriştirildikten sonra
GC-MS ile analiz edilmiştir. Oluşan ürünlerin 1-penten-3-one 1-fenil 1b 3-büten 2-
one 3-metil 4 fenil 1c olduğu belirlenmiştir. Kantitatif analizi GC-FID ile
yapılmıştır.
CH
O
1
C
O
+
3
CH CH C
O
1b +
CH C C
O
CH3
1c
3.MATERYAL VE METOD İlkgül ŞİMŞEK
33
3.2.3. Benzaldehit ve izobütilmetil keton ile yapılan deneyler
Benzaldehit 1 ile izobütilmetil keton 4 optimum koşulları belirlemek için
kesikli reaktörde 11 deney yapılmıştır. 1 ve 4 bileşikleri için; 10 : 10 (mmol); 10 : 40
(mmol); 10 : 60 (mmol); 10 : 80 (mmol), değerleri denenmiştir. Bu oranlar arasında
en iyi sonuç 10 : 80 (mmol) oranında gözlenmiştir. Buna göre belirlenen miktardaki
1 ve 4 bileşiklerine, 10 ml ultra saf su ilave ederek reaktör içine konulmuştur.
Reaktör ve içindekiler çalışma sıcaklığına ( 280 °C veya 250°C) kadar ısıtılmıştır.
İstenilen çalışma sıcaklığına yaklaşık 30 dakikada ulaştıktan sonra 30 ,60 ve/veya 90
dakikalık sürelerle bekletilmiştir. Reaksiyon bittiğinde reaktör özel soğutucu
bölmesine alınmış ve yaklaşık 20 dakikada oda koşullarına soğutulmuştur.Reaktörün
içindekiler eter ile alınmıştır. 3 defa 5 ml eter ile ekstrakte edilerek organik faz
alınmıştır. Ekstraktlar birleştirilerek ve Na2SO4 ile kurutulmuştur. Eter Ekstraktları
deriştirildikten sonra GC-MS ile analiz edilmiştir. Oluşan ürünün stirilizobütil keton
1d olduğu belirlenmiştir. Kantitatif analizi GC-FID ile yapılmıştır.
CH
O
1 +
H3C
CH
H3C
CH2 C
o
CH3
4
C
OCH3
CH
H3C CH31e
3.MATERYAL VE METOD İlkgül ŞİMŞEK
34
3.2.4. Benzaldehit ve siklohekzanon İle yapılan deneyler
Benzaldehit 1 ile siklohekzanonun 5 optimum koşullarını belirlemek için
kesikli reaktörde 7 deney yapılmıştır. 1 ve 5 bileşikleri için; 10 : 10 (mmol); 10: 40
(mmol) ; 30 : 40 (mmol); 40 : 50 (mmol); 10 :100 (mmol), değerleri denenmiştir. Bu
oranlar arasında en iyi sonuç 10 : 100 (mmol) oranında gözlenmiştir. Buna göre
belirlenen miktardaki 1 ve 5 bileşiklerine, 10 ml ultra saf su ilave ederek reaktör
içine konulmuştur. Reaktör ve içindekiler çalışma sıcaklığına ( 280 °C veya 250°C)
kadar ısıtılmıştır. İstenilen çalışma sıcaklığına yaklaşık 30 dakikada ulaştıktan sonra
30 ve 60 dakikalık sürelerle bekletilmiştir. Reaksiyon bittiğinde reaktör özel
soğutucu bölmesine alınmış ve yaklaşık 20 dakikada oda koşullarına
soğutulmuştur.Reaktörün içindekiler eter ile alınmıştır. 3 defa 5 ml eter ile ekstrakte
edilerek organik faz alınmıştır. Ekstraktlar birleştirilerek ve Na2SO4 ile
kurutulmuştur. Eter Ekstraktları deriştirildikten sonra GC-MS ile analiz edilmiştir.
Oluşan ürünün (E)-2-benzildenesiklohekzanon 1e olduğu belirlenmiştir. Kantitatif
analizi GC-FID ile yapılmıştır.
OH + OCH
O
CH
5 1
1e
3.MATERYAL VE METOD İlkgül ŞİMŞEK
35
3.2.5. Benzaldehit ve aseton ile yapılan deneyler
Benzaldehit 1 ile asetonun 6 optimum koşullarını belirlemek için kesikli
reaktörde 3 deney yapılmıştır. 1 ve 6 bileşikleri için; 10 : 20 (mmol); 10 : 30 (mmol);
10 : 100 (mmol), değerleri denenmiştir. Bu oranlar arasında en iyi sonuç 10 : 100
(mmol) oranında gözlenmiştir. Buna göre belirlenen miktardaki 1 ve 6 bileşiklerine,
10 ml ultra saf su ilave ederek reaktör içine konulmuştur. Reaktör ve içindekiler
çalışma sıcaklığına ( 280 °C ) kadar ısıtılmıştır. İstenilen çalışma sıcaklığına yaklaşık
30 dakikada ulaştıktan sonra 30 ve 60 dakikalık sürelerle bekletilmiştir. Reaksiyon
bittiğinde reaktör özel soğutucu bölmesine alınmış ve yaklaşık 20 dakikada oda
koşullarına soğutulmuştur. Reaktörün içindekiler eter ile alınmıştır. 3 defa 5 ml eter
ile ekstrakte edilerek organik faz alınmıştır. Ekstraktlar birleştirilerek ve Na2SO4 ile
kurutulmuştur. Eter Ekstraktları deriştirildikten sonra GC-MS ile analiz edilmiştir.
Oluşan ürünün benzalaseton 1f olduğu belirlenmiştir. Kantitatif analizi GC-FID ile
yapılmıştır.
CH
O
1 +
1f
CH=CH CCH3
O
6
O
3.MATERYAL VE METOD İlkgül ŞİMŞEK
36
3.2.6. Benzaldehit ve asetil aseton ile yapılan deneyler
Benzaldehit 1 ile asetilaseton 7 optimum koşullarını belirlemek için kesikli
reaktörde 8 deney yapılmıştır. 1 ve 7 bileşikleri için; 10 : 10 (mmol); 10 : 20
(mmol), değerleri denenmiştir. Bu oranlar arasında en iyi sonuç 10 : 10 (mmol)
oranında gözlenmiştir. Buna göre belirlenen miktardaki 1 ve 7 bileşiklerine, 10 ml
ultra saf su ilave ederek reaktör içine konulmuştur. Reaktör ve içindekiler çalışma
sıcaklığına ( 280 °C veya 250°C) kadar ısıtılmıştır. İstenilen çalışma sıcaklığına
yaklaşık 30 dakikada ulaştıktan sonra 30 ve 60 dakikalık sürelerle bekletilmiştir.
Reaksiyon bittiğinde reaktör özel soğutucu bölmesine alınmış ve yaklaşık 20
dakikada oda koşullarına soğutulmuştur. Reaktörün içindekiler eter ile alınmıştır. 3
defa 5 ml eter ile ekstrakte edilerek organik faz alınmıştır. Ekstraktlar birleştirilerek
ve Na2SO4 ile kurutulmuştur. Eter Ekstraktları deriştirildikten sonra GC-MS ile
analiz edilmiştir. Oluşan ürünün 7 fenilhept-6-ene-2.5-dion 1g olduğu belirlenmiştir.
Kantitatif analizi GC-FID ile yapılmıştır.
CH
O
1 +
O
O7
O
O
1 g
3.MATERYAL VE METOD İlkgül ŞİMŞEK
37
3.2.7. Benzaldehit ve hekzanal ile yapılan deneyler
Benzaldehit 1 ile hekzanal 10 optimum koşullarını belirlemek için kesikli
reaktörde 10 deney yapılmıştır. 1 ve 10 bileşikleri için; 10 : 10 (mmol); 10: 20
(mmol), değerleri denenmiştir. Bu oranlar arasında en iyi sonuç 10 : 10 (mmol)
oranında gözlenmiştir. Buna göre belirlenen miktardaki 1 ve 10 bileşiklerine, 10 ml
ultra saf su ilave ederek reaktör içine konulmuştur. Reaktör ve içindekiler, 10 ml
ultra saf su ilave ederek reaktör içine konulmuştur. Reaktör ve içindekiler çalışma
sıcaklığına ( 280 °C veya 250°C) na kadar ısıtılmıştır. İstenilen çalışma sıcaklığına
yaklaşık 30 dakikada ulaştıktan sonra 30 ve 60 dakikalık sürelerle bekletilmiştir.
Reaksiyon bittiğinde reaktör özel soğutucu bölmesine alınmış ve yaklaşık 20
dakikada oda koşullarına soğutulmuştur. Reaktörün içindekiler eter ile alınmıştır. 3
defa 5 ml eter ile ekstrakte edilerek organik faz alınmıştır. Ekstraktlar birleştirilerek
ve Na2SO4 ile kurutulmuştur. Eter Ekstraktları deriştirildikten sonra GC-MS ile
analiz edilmiştir. Oluşan ürünlerin; α-bütilsinamik aldehit 1j, 2-bütil 2-oktenal 1p,
olduğu belirlenmiştir. Kantitatif analizi GC-FID ile yapılmıştır.
CH
O
1 +
O10
3.MATERYAL VE METOD İlkgül ŞİMŞEK
38
3.2.8. Hekzanal ve etil metil keton ile yapılan deneyler
Hekzanal 10 ile etilmetil keton 3 optimum koşullarını belirlemek için kesikli
reaktörde 4 deney yapılmıştır. 10 ve 3 bileşikleri için; 10 : 10 (mmol); 10 : 20
(mmol), değerleri denenmiştir. Bu oranlar arasında en iyi sonuç 10 : 10 (mmol)
oranında gözlenmiştir. Buna göre belirlenen miktardaki 10 ve 3 bileşiklerine, 10 ml
ultra saf su ilave ederek reaktör içine konulmuştur. Reaktör ve içindekiler , 10 ml
ultra saf su ilave ederek reaktör içine konulmuştur. Reaktör ve içindekiler çalışma
sıcaklığına ( 280 °C veya 250°C) kadar ısıtılmıştır. İstenilen çalışma sıcaklığına
yaklaşık 30 dakikada ulaştıktan sonra 60 dakikalık süreyle bekletilmiştir. Reaksiyon
bittiğinde reaktör özel soğutucu bölmesine alınmış ve yaklaşık 20 dakikada oda
koşullarına soğutulmuştur. Reaktörün içindekiler eter ile alınmıştır. 3 defa 5 ml eter
ile ekstrakte edilerek organik faz alınmıştır. Ekstraktlar birleştirilerek ve Na2SO4 ile
kurutulmuştur. Eter Ekstraktları deriştirildikten sonra GC-MS ile analiz edilmiştir.
Oluşan ürünler; 2-büten-(2yliden)hekzanal 1k, dek-4-en-3-on 1l, 3-metilnon-3-3n-2-
on 1m, 2-bütil 2-oktenal 1p, olduğu belirlenmiştir. Kantitatif analizi GC-FID ile
yapılmıştır.
+
C O
1m +
O
1l
O10 C
O
3
O
1k
3.MATERYAL VE METOD İlkgül ŞİMŞEK
39
3.2.9. Hekzanal ve izobütilmetil keton ile yapılan deneyler
Hekzanal 10 ile izobütil metil keton 4 optimum koşullarını belirlemek için
kesikli reaktörde 4 deney yapılmıştır. 10 ve 4 bileşikleri için; 10 : 10 (mmol); 10 : 20
(mmol), değerleri denenmiştir. Bu oranlar arasında en iyi sonuç 10 : 10 (mmol)
oranında gözlenmiştir. Buna göre belirlenen miktardaki 10 ve 4 bileşiklerine, 10 ml
ultra saf su ilave ederek reaktör içine konulmuştur. Reaktör ve içindekiler, 10 ml
ultra saf su ilave ederek reaktör içine konulmuştur. Reaktör ve içindekiler çalışma
sıcaklığına ( 280 °C veya 250°C) kadar ısıtılmıştır. İstenilen çalışma sıcaklığına
yaklaşık 30 dakikada ulaştıktan sonra 60 dakikalık süreyle bekletilmiştir. Reaksiyon
bittiğinde reaktör özel soğutucu bölmesine alınmış ve yaklaşık 20 dakikada oda
koşullarına soğutulmuştur. Reaktörün içindekiler eter ile alınmıştır. 3 defa 5 ml eter
ile ekstrakte edilerek organik faz alınmıştır. Ekstraktlar birleştirilerek ve Na2SO4 ile
kurutulmuştur. Eter Ekstraktları deriştirildikten sonra GC-MS ile analiz edilmiştir.
Oluşan ürünler 2-metilundeka-5-en-4-one 1n, 2-bütil-3, 6-dimetil 2-heptenal 1o, 2-
bütil 2-oktenal 1p, olduğu belirlenmiştir. Kantitatif analizi GC-FID ile yapılmıştır.
O10
+
H3C
CH
H3C
CH2 C
o
CH3
4
CH
O1o
+ O1n
O10
+ O10
HC O
1p
3.MATERYAL VE METOD İlkgül ŞİMŞEK
40
3.2.10. Hekzanal ve asetilaseton ile yapılan deneyler
Hekzanal 10 ile asetilaseton keton 7 optimum koşullarını belirlemek için
kesikli reaktörde 4 deney yapılmıştır. 10 ve 7 bileşikleri için; 10 : 10 (mmol); 10 : 20
(mmol), değerleri denenmiştir. Bu oranlar arasında en iyi sonuç 10 : 10 (mmol)
oranında gözlenmiştir. Buna göre belirlenen miktardaki 10 ve 7 bileşiklerine, 10 ml
ultra saf su ilave ederek reaktör içine konulmuştur. Reaktör ve içindekiler10 ml ultra
saf su ilave ederek reaktör içine konulmuştur. Reaktör ve içindekiler çalışma
sıcaklığına ( 280 °C veya 250°C) kadar ısıtılmıştır. İstenilen çalışma sıcaklığına
yaklaşık 30 dakikada ulaştıktan sonra 60 dakikalık süreyle bekletilmiştir. Reaksiyon
bittiğinde reaktör özel soğutucu bölmesine alınmış ve yaklaşık 20 dakikada oda
koşullarına soğutulmuştur. Reaktörün içindekiler eter ile alınmıştır. 3 defa 5 ml eter
ile ekstrakte edilerek organik faz alınmıştır. Ekstraktlar birleştirilerek ve Na2SO4 ile
kurutulmuştur. Eter Ekstraktları deriştirildikten sonra GC-MS ile analiz edilmiştir.
Oluşan ürünler, undeka-5-en-2,4-dion 1q , 2-bütil 2-oktenal 1p, olduğu
belirlenmiştir. Kantitatif analizi GC-FID ile yapılmıştır.
O10
+
O
O7
O O 1q
O10
+ O10
HC O
1p
4. BULGULAR ve TARTIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
44
H3C
O
CH2
H
OH-
1.adim
H3C
O
HC
O
CH2
alkoksit
H3C
O
CH2
enolat
CO
H
2.adim
4. BULGULAR ve TARTIŞMALAR
Aldol reaksiyonları, karbon karbon bağ oluşturmak için önemli tepkimelerdir.
Kondensasyon reaksiyonları; su içinde, aktif metilen bileşikleriyle (asetofenon ve
siklohekzanon gibi) aril aldehitlerin tepkimeleri yalnızca aldol ürünlerini vermez.
Ayrıca yüksek verimle kondensasyon ürünlerinide verir. Aldol kondensasyon
tepkimesi α-H içeren aldehit ya da ketondan enolat iyonun oluşmasıyla başlar.
Proton koparılması sonucu oluşan karbanyonda ki negatif yükün rezonans ile
delokalizasyonundan dolayı, karbonil grubuna göre α-pozisyonundaki C-H bağının
asitliği artar. Oluşan enolat anyonları birçok reaksiyonda nükleofil gibi davranır.
Enolat anyonları karbonil grubuna nükleofil olarak katılır ve molekülden su çıkışıyla
sona erer. Bu tür reaksiyonlar, yeni karbon-karbon bağlarının oluşumuna öncülük
ederler. Sentetik organik kimyada son derece kullanışlıdırlar. Şekil 4.1’ de enolat
oluşumu ve aldol kondensasyonu tepkimeleri verilmiştir.
1.basamak : Enolat Oluşumu
2.basamak : Enolatın nükleofil olarak karbonil grubuna katılması
H3C
O
CH2 H3C
O
CH2
4. BULGULAR ve TARTIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
45
H3C
O
HC
O
CH2
alkoksit
-H2O
H3C
O
HC
OH
C
Hhidroksienolat
H3C
O
HC
OH
C
HHhidroksi keton
OH
H3C
OHC
CH enon
3. basamak : Oluşan alkoksit iyonun protonlanması
4. basamak : α-hidrolizi ketonun deprotanlanması
5. basamak : Kondensasyonla α−β doymamış karbonil bileşiğinin oluşumu
α−β doymamış karbonil bileşiği
Şekil 4. 1. Enolat oluşumu ve aldol kondensasyonu tepkimeleri
4. BULGULAR ve TARTIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
46
Çapraz aldol kondensasyonları; Aldol reaksiyonlarında, her iki bileşen de α-
hidrojene sahip olmak zorunda değildir. Fakat çapraz aldol kondensasyonlarında, α-
hidrojeni içeren iki farklı karbonil bileşiği vardır (Modern Metods of Organic
Synthesis ,2006). Çapraz aldol kondensasyon tepkimelerinin çıkış maddesi olan
aldehit, bazik ortamda bir enolat iyonu oluşturabilmesi için α konumunda bir
hidrojenin olması gerekir. α-hidrojeni olan bu aldehit ile enolat oluşturabilecek
başka bir aldehit veya keton karşılaşınca ikisi arasında bir kondensasyon
gerçekleşebilir, bu olaya çapraz aldol kondensasyonu denir. Çapraz aldol
kondensasyonunda karbonil bileşiklerinden bir tanesi alfa hidrojene sahip olursa
daha yaralı olur aksi halde birden fazla ürün oluşur ve ürün karışımını birbirinden
ayırmak zorlaşır (Fessenden And Fessenden )
Bu çalışmada; katalizör kullanılmadan yüksek sıcaklıkta sıkıştırılmış su
(SbKSu) ortamında aldol kondensasyon tepkimeleri gerçekleştirilmiştir. Deneylerde
280 °C ve 250 °C sıcaklık ve 30, 60, 90 dakika reaksiyon süreleri kullanılmıştır. 280
C0 dolaylarında suyun iyonlaşma sabiti 10-11’dir. Bu da normal koşullardaki suya
kıyasla 103 kat daha fazla H+ ve OH- iyonlarının olduğunu gösterir. Bu sayede SbK
su asit-baz katalizörü ile gerçekleşen reaksiyonlarda katalizör gibi kullanılabilir. Bu
noktada suyun polaritesinin daha düşük olması, tepkimeye giren apolar reaktifler ve
ürünler için iyi bir çözücü olmasını sağlar.
SbKSu ortamında (280ºC ) de gerçekleştirilen deneylerde elde edilen ürünlerin
GC kromatogramları ve MS spektrumları EK1 de verilmiştir.
4. BULGULAR ve TARTIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
47
4.1. Benzaldehit ile yapılan çalışmalar
4.1.1. Benzaldehitin Asetofenon ile SbKSu Ortamında Tepkimesi
Benzaldehit 1 ve asetofenon 2 bileşiklerinin optimum koşullarda
gerçekleştirilen reaksiyonlarında, 2 nolu bileşikte bir tane α- H olduğu için tek ürün:
kalkon (1a) elde edilmiştir. 1 ve 2 bileşiklerinin optimum koşullarını belirlemek için
yapılan deneylerde, reaktiflerin en iyi birleşme oranı olarak 10mmol 1 nolu
bileşikten ve 10 mmol 2 nolu bileşikten alınarak yapılmıştır. Ortamda fazla enolat
bulunmasını sağlayacak şekilde, α−Η içeren reaktifin miktarındaki artış verimin
daha fazla artmasına sebep olmamıştır. Ancak sıcaklığın 250 o C ‘den 280 o C ‘ye
çıkarılmasıyla, verimin %11 den %80’ e çıktığı gözlenmiştir. Aynı zamanda
reaksiyon sürelerinin verim üzerinde etkisi araştırılmış ve 280 o C‘de gözlenen %80
verim, reaksiyon süresinin 30 dakikadan 60 dakikaya çıkarılmasıyla elde edilmiştir.
Reaksiyon süresinin 90 dakikaya çıkarılması ise; verimde herhangi bir artışa neden
olmamıştır, ayrıca parçalanma ürünleri verilmiştir. SbKsu ortamına NH3 ilave
edilmesi ise; verimde herhangi bir değişikliğe neden olmamıştır.
GC analizi sonucu, verimin % 80 olduğunu göstermiştir.(Çizelge4.1)
Oluşan ürünlerin MS sonuçları aşağıda verilmiştir:
Kalkon : m/z 208 [M+, 85 ] ; m/z 207 [M-H, 85] , m/z 179 [M-CHO, 10] , m/z 131
[M-C6H5 ,18] , m/z 105 [M- C6H5C=O ,30] , m/z77 [ M-C6H5H=CHC=O,100] ,m/z
51 [ M-C4H3 ,40]
Literatürde yer alan bir çalışmada, Chimni, ve arkadaşları; pirolidin
katalizörlüğünde, aseton ve piridin-2-karboksialdehit deneylerinde, pirolidinin
miktarını değiştirerek ortamın pH değerini ayarlamışlardır. Verimin en yüksek
olduğu pH değerinin 11.75 olduğunu ispatlamışlardır. Bizim yaptığımız çalışmada,
ortamın pH ’ın 11.75 yapmak için 3 damla derişik NH3 ilave ettik. Fakat asetofenon
ve benzaldehit denemelerinde istediğimiz sonuçlara ulaşamadık. Dolayısıyla bizim
koşullarımızda herhangi bir katalizöre gerek yoktur. Çünkü suyun 280 o C ‘deki
[OH-] =5.10 -6 olduğundan katalizör kullanımına gerek duyulmamıştır.
4. BULGULAR ve TARTIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
48
4.1.2. Benzaldehitin Etilmetil Keton ile SbKSu Ortamında Tepkimesi
Benzaldehit 1 ve Etilmetil keton 3 bileşiklerinin, optimum koşullarda
gerçekleştirilen reaksiyonlarında, 3 nolu bileşikte iki farklı α−Η içermesinden, iki
farklı ürün; 1-penten-3-one 1-fenil 1b ve 3-büten 2-one 3-metil 4 fenil 1c elde
edilmiştir. 1 ve 3 bileşiklerinin optimum koşullarını belirlemek için yapılan
deneylerde, reaktiflerin en iyi birleşme oranı olarak 10mmol 1 nolu bileşikten ve 20
mmol 3 nolu bileşikten alınarak yapılmıştır. Sıcaklığın 250 o C ’ den 280 o C’ye
artırılmasıyla, toplam verimin %45’den %62’ye artığı gözlenmiştir. Fakat bu
deneyde, verimdeki artış oranı, iki izomer ürün için de aynı olmamıştır. Bu sonuç,
reaksiyonun yer seçimli olarak gerçekleştiğini ve bu iki izomer üründen 1b ‘nin
veriminin daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Bu da sıcaklığın, yer seçiminde rol
aldığını göstermektedir. SbKsu ortamına NH3 ilave edildiğinde, verim %62’den
%69’a yükselmiştir. Reaksiyon süresinin 30 dakikadan 60 dakikaya çıkarılmasıyla
250 o C verimde bir değişiklik gözlenmemiştir.
GC analizi sonucu, toplam verimin % 69 olduğunu göstermiştir. Çizelge 3.1 de
gösterildiği gibi 1b (1-penten-3-one 1-fenil) %40.7 ve 1c (3-büten 2-one 3-metil 4
fenil) %11.3 olarak belirlenmiştir.
Oluşan ürünlerin MS sonuçları aşağıda verilmiştir:
1-penten-3-one 1-fenil : m/z 160 [M+ ,65 ], m/z 131 [M-C6H5,100 ], m/z103 [M-
C2H5 C=O, 90 ] , m/z 77 [M-C6H5 , 77 ], m/z51 [ M-C4H3 , 45 ]
3-büten 2-one 3-metil 4 fenil : m/z160 [M+ ,65 ], m/z 159 [M-2H, 100] , m/z1 45
[M-CH3, 30 ] , m/z117 [CH3C=O, 85 ] , m/z115 [M-C2H5O ,95] , m/z91 [M-
CH3CH=CHC=O, 35 ] , m/z 43 [M-CH3 C=O, 45 ]
4. BULGULAR ve TARTIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
49
Literatürde yer alan, Chimni ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada; Pirolidin
katalizörlüğünde, piridin-2-karboksialdehit ile 2-bütanonun, oda koşullarında ,10
dakikalık reaksiyonu sonucu %84 verimle ürün elde etmişlerdir. Bizim yaptığımız
çalışmada; katalizör kullanmadan SbKsu ortamında %62 ‘lik verim elde ettik. SbKsu
ortamına NH3 ilavesiyle verimde %7 ‘lik bir artış olmuştur.
4.1.3. Benzaldehitin İzobütilmetil Keton ile SbKSu Ortamında Tepkimesi
Benzaldehit 1 ve İzobütil metil keton 4 bileşiklerinin optimum koşullarda
gerçekleştirilen reaksiyonlarında, 4 nolu bileşikte, iki tane α −Η olmasına karşın
reaksiyon yer seçimli ve tek ürün benzalpinakolon 1d elde edilmiştir. 1 ve 4
bileşiklerinin optimum koşullarını belirlemek için yapılan deneylerde, reaktiflerin en
iyi birleşme oranı olarak, 10mmol 1 nolu bileşikten ve 80 mmol 4 nolu bileşikten
alınarak yapılmıştır. Ortamda enolat oluşturacak reaktifin aşırısının kullanılması
verimin daha fazla artmasına sebep olmuştur. Hem Reaksiyon süresinin 30
dakikadan 60 dakikaya çıkarılmasıyla hem de SbKsu ortamına NH3 ilave edilmesi,
verimin %100 olmasını sağlamıştır. Reaksiyon sıcaklığının 300 o C ve 350 o C
çıkarılmasıyla, ürün oluşumunun azaldığı gözlenmiştir.
GC analizi sonucu, verimin % 100 olduğunu göstermiştir.( Çizelge 4.1 )
Oluşan ürünlerin MS sonuçları aşağıda verilmiştir:
Sitiril izobütil keton (Benzalpinakolon) : m/z 188 [M+ ,10] , m/z 146
[ M-CH2=C=O, 20 ] , m/z131 [M-C6H5, 100 ], m/z103 [M-C2H5 C=O 90] ,
m/z77 [ M-C6H5 , 85 ], m/z51 [ M-C4H3 , 30 ]
Literatürde yer alan Carruthers W. ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada;
Asimetrik ketonlarda, yer seçimli enolat oluşumu kinetik kontrollü bir tepkimedir ve
-78 o C ‘de LDA (Lityum Diizopropil Amit) gibi orta kuvvetli baz kullanılarak
gerçekleştirilir. Oysa bizim kullandığımız yöntemde çok daha ılımlı koşullarda
reaksiyon yer seçimli olarak gerçekleştirilebilmiştir (Maya ve ark,2007)
4. BULGULAR ve TARTIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
50
4.1.4. Benzaldehitin Siklohekzanon ile SbKSu Ortamında Tepkimesi
Benzaldehit 1 ve siklohekzanon 5 bileşiklerinin optimum koşullarda
gerçekleştirilen reaksiyonlarda, tek ürün olarak 1e 2-benzildenesiklohekzanon elde
edilmiştir. 5 nolu bileşikte iki tane α- H vardır ve bu hidrojenler birbirinin eşdeğeri
olduğu için tek ürün elde edilmiştir. 1 ve 5 bileşiklerinin optimum koşullarını
belirlemek için yapılan deneylerde, reaktiflerin en iyi birleşme oranı olarak
1.bileşikten 10 mmol ve 5. bileşikten 100 mmol alınarak yapılmıştır. 250 o C ‘de
yapılan denemelerde ürün oluşumu gözlenmemektedir. Fakat reaksiyon süresinin 30
dakika olması ve sıcaklığın 280 oC’ ye çıkarılmasıyla %20 verimle ürün elde
edilmiştir. ortamdaki, enolat oluşturacak reaktifin aşırısının kullanılması verimin
daha fazla artmasına sebep olmuştur. Reaksiyon süresinin 30 dakikadan 60 dakikaya
çıkarılması verim %46 ve aynı ortama NH3 ilave edilmesi, verimin %98 ‘e
ulaşmasını sağlamıştır.
GC analizi sonucu, verimin % 98 olduğunu göstermiştir.
Oluşan ürünlerin MS sonuçları aşağıda verilmiştir:
2-benzildenesiklohekzanon : m/z 185 [ M-H , 100 ] , m/z 128 [M-CH3COCH3 ,
80 ] , m/z 115 [M-C5H11, 55 ], m/z 91 [M-C6H5CH2 , 40 ] , m/z 67 [ M- C5H7 , 45]
, m/z 39 [M-C3H3 ,25 ]
Maya ve arkadaşlarının literatüre geçen çalışmalarında; benzaldehit ile
siklohekzanon’ un -10 oC’ de, tuzlu suda, (2) –N-(2-hidroksi-1,2,2-
tirifeniletil)pirolidin-2-karboksiamid ve(2S)-N((3E,5Z)-2-hidroksi-2-izobütil-1-
fenilhepta-3,5-dienil)pirolidin-2-karboksiamid katalizörleriyle yapılan deneylerde 1e
2-benzildenesiklohekzanon ürünü %69 ile %85 arası verime ulaşmışlardır. Bizim
yaptığımız çalışmada; 3 damla NH3 ilave edilmesiyle, SbKsu ortamında, %98
verimle 1e 2-benzildenesiklohekzanon elde edilmiştir.
4. BULGULAR ve TARTIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
51
4.1.5. Benzaldehit ve aseton ile SbKSu Ortamında Tepkimesi
Benzaldehit 1 ve aseton 6 bileşiklerinin SbKsu ortamında gerçekleşentirilen
reaksiyonlarda, tek ürün benzalaseton 1f elde edilmiştir. 6 nolu bileşikte iki tane α-
H vardır ve bu hidrojenler birbirinin eşdeğeri olduğu için tek ürün elde edilmiştir.1
ve 6 bileşiklerinin optimum koşullarını belirlemek için yapılan deneylerde,
reaktiflerin en iyi birleşme oranı; 1.bileşikten 10 mmol ve 6. bileşikten 100 mmol
alınarak yaplmıştır. SbKsu ortamında reaksiyon süresinin 30 dakikadan 60 dakikaya
çıkarılmasıyla verim %72 den %84’de artığı gözlenmiştir. SbKsu ortamında yapılan
çalışmada, ortamda enolat oluşturacak reaktifin aşırısının kullanılması verimin daha
fazla artmasına sebep olmuştur Aynı koşullarda bu ortamına NH3 ilave edilmesi ile
verimin %100 olduğu gözlenmiştir.
GC analizi sonucu, verimin % 100 olduğunu göstermiştir.
Oluşan ürünlerin MS sonuçları aşağıda verilmiştir:
Benzalaseton : m/z 145 [ M-H , 58] , m/z 131 [M-CH3 , 94 ] , m/z 103 [M-
CH3C=O, 100 ], m/z 77 [M-C6H5, 56 ] , m/z 51 [ M- C4H3 , 42] , m/z 43 [M-C3H7
,38 ]
Maya ve arkadaşlarının literatüre geçen çalışmalarında; benzaldehit ve
asetonun ,(2)–N-(2-hidroksi-1,2,2-tirifeniletil)pirolidin-2-karboksiamid katalizörüyle,
tuzlu suda ve oda koşullarında yaptığı deneylerde %81 verim ile benzalaseton 1f
sentezlemişlerdir.(2S)-N((3E,5Z)-2-hidroksi-2izobütil-1-fenilhepta-3,5dienil)
pirolidin-2-karboksiamidin katalizörü ile, 5 oC ‘de, 16 saat süren reaksiyon
sonucunda %83 benzalaseton 1f sentezlemişlerdir.
4. BULGULAR ve TARTIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
52
4.1.6. Benzaldehit ve asetilaseton ile SbKSu Ortamında Tepkimesi
Benzaldehit 1 ve asetilaseton 7 nolu bileşiklerinin optimum koşullarda
gerçekleştirilen reaksiyonlarda; 7 fenilhept-6-ene-2.5-dion 1g elde edilmiştir. 1 ve 7
bileşiklerinin optimum koşullarını belirlemek için yapılan deneylerde, reaktiflerin en
iyi birleşme oranı olarak; 1. bileşikten 10 mmol ve 7. bileşikten 10 mmol alınarak
yapılmıştır. Sıcaklığın 250 oC’ de ve reaksiyon süresinin 60 dakika olduğu denemede
% 45,5 verim elde edilmiştir. Sıcaklığın 280 oC’ ye çıkarılmasıyla verimin %10’a
düştüğü gözlenmiştir.
GC analizi sonucu, verimin % 45,5 olduğunu göstermiştir.
Oluşan ürünlerin MS sonuçları aşağıda verilmiştir.
7-fenilhept-6-ene-2.5-dion : m/z 202 [ M+ , 40] , m/z 144 [M-CH3 C=OCH2 .75]
m/z 131 [M-C5H11 , 100 ] , m/z 103 [M-C5H15, 80 ], m/z 77 [M-C6H5, 70] , m/z] ,
m/z 43 [M-C3H7 ,60 ]
4.1.7. Benzaldehit ve 1-3siklohekzadion ile SbKSu Ortamında Tepkimesi
Benzaldehit 1 ile 1-3siklohekzadion 9 nolu bileşiklerinin SbKsu ortamında
gerçekleşen reaksiyonda, ürün 2-benzylidenecyclohexane-1,3-dione 1ı elde
edilmemiştir. Hem 250 oC hemde 280 oC’ de deneyler yapılmıştır. Reaksiyon süreleri
30 dakikadan 60 dakikaya çıkarılmış ve ortama NH3 ilave edilmiştir. Fakat 2-
benzylidenecyclohexane-1,3-dione 1ı ürünü elde edilememiştir.
4. BULGULAR ve TARTIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
53
4.2.Hekzanal ile çapraz aldol kondensasyon çalışmaları
4.2.1. Benzaldehit ve hekzanal ile SbKSu Ortamında Tepkimesi
Benzaldehit 1 ile hekzanal 10 nolu bileşiklerinin optimum koşullarda
gerçekleştirilen reaksiyonlarda, α-bütilsinamik aldehit 1j ve 2-bütil 2-oktenal 1p
elde edilmiştir. Bu reaksiyonda 1 tane enolat kaynağı bulunmasına rağmen, biri
hekzanalın 10, benzaldehitle 1 olan ürünü α-bütilsinamik aldehit 1j, diğeri
hekzanalın 10 kendisiyle verdiği tepkime sonrası oluşan ürün 2-bütil 2-oktenal 1p
oluşmuştur. SbKsu ortamında ve 60 dakika reaksiyon süresince gerçekleşen
reaksiyon sonucu, 1j ürünü %17, 1p ürünü %29 verimle elde edilmiştir. Sıcaklığın
250 oC’ ye düşülmesiyle ise; verimin azaldığı gözlenmiştir.
GC analizi sonucu, toplam verimin % 46 olduğunu göstermiştir.
Oluşan ürünlerin MS sonuçları aşağıda verilmiştir:
α-bütilsinamik aldehit: : m/z 187 [ M –H, 75] , m/z 159 [M- C=O ,20] m/z 145
[M-CH3C=O,45 ] , m/z 130[M- CH3C=OCH3, 80 ], m/z 115 [M- CH3C=OCH3CH3
100 ], m/z 77 [M-C6H5, 30]
2-bütil 2-oktenal : m/z 182 [ M+ , 70] , m/z 139 [M-CH3 C=O ,72] , m/z 111 [M-
C3H7 C=O , 100 ] , m/z 55 [M-CH2=CHCHCH3, 100 ]
Literatürde yer alan çalışmada Hayashi ve arkadaşları; 0 oC ‘de pirolin-
sürfaktant organokatalizörüyle, su ortamında benzaldehit ve hekzanalın aldol
reaksiyonunu başarıyla gerçekleşmiştir. Reaksiyon süresi 73 saattir. Reaksiyon
sonunda %88 verim elde edilmiştir. Bizim yaptığım çalışmada; daha ılımlı
koşullarda, katalizörsüz olarak başarıyla gerçekleştirilmiştir. Fakat reaksiyon
sonucunda yan ürün olarak 1p gözlenmiş buda oluşmasını istediğimiz 1j ürününün
verimini düşürmüştür. Bu çalışmada, SbKsu koşullarında yer seçimli bir reaksiyon
gözlenmemiştir. Ayrıca aldehitlerin kullanılmasıyla çapraz aldol reaksiyonları
oluşmuştur. Bu çalışmada, verimin bu kadar küçük olmasının nedeni, hekzanalın
bazık ortamla etkileşerek düşük enolat iyonları oluşturmuştur ve oluşan bu denge
4. BULGULAR ve TARTIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
54
reaksiyonunun, enolat yönüne değil de, reaktantlar lehine kaymasından
kaynaklanmıştır. Solomaon.
4.2.2. Hekzanal ve etil metil keton ile SbKSu Ortamında Tepkimesi
Hekzanal 10 ile etilmetil keton 3 bileşiklerinin optimum koşullarda
gerçekleştirilen reaksiyonlarda, 2-büten-(2yliden)hekzanal 1k, 4-deken-3-on 1l, 3-
metilnon-3-3n-2-on 1m, 2-bütil 2-oktenal 1p ürünlerinin oluşması beklenmiştir.
Fakat bu ürünlerden 1p, 1k elde edilmiştir. Bu reaksiyonda 3 tane farklı enolat
kaynağı bulunmaktadır. 3 ile 10 bileşiklerinin oluşturduğu ürün 1m ve 1l ile
gösterilmiştir. 10 bileşiğin kendisiyle oluşturduğu ürün 1p, 3 bileşiğinin kendisiyle
oluşturduğu ürün 1k olarak belirlenmiştir. 250 oC ve 280 oC de yapılan denemelerde
ürün oluşumları gözlenmemiştir. Ama SbKsu ortamında, NH3 ilave edilmesiyle, %2
verimle 1p, %0,3 verimle 2-büten-(2yliden)hekzanal 1k oluşmuştur. Kullanılan
reaktiflerde, α- H’ leri nin sayısı fazla olduğu için verimi oldukça düşük olmuştur.
Ve yer seçimli bir reaksiyon gerçekleşmemiştir.
GC analizi sonucu, toplam verimin % 2,3 olduğunu göstermiştir.
Oluşan ürünlerin MS sonuçları aşağıda verilmiştir
2-büten-(2yliden)hekzanal: : m/z 126 [ M-H, 60] , m/z 57 [M-C4H9, 50] , , m/z 55
[M-CH2=CHCHCH3, 100 ]
2-bütil 2-oktenal: : m/z 182 [ M+ , 70] , m/z 139 [M-CH3 C=O ,72] , m/z 111 [M-
C3H7 C=O , 100 ] , m/z 55 [M-CH2=CHCHCH3, 100 ]
Literatürde yer alan Phiko ve arkadaşların yaptığı çalışmada; 2-bütanon ve 4-
triflurometilbenzaldehitin, L-pirolin katalizörlüğünde, DMF ortamındaki
reaksiyonunda, metil grubu tarafında bulunan α- H ‘nin aldol oluşumu %83 iken,
etil grubundaki α- H’nin oluşturduğu aldol ürünü %17 oluştuğu gözlenmiştir. Bizim
yaptığımız çalışmada; metil grubundaki α- H’ın daha fazla ürün oluşturduğu, diğer
α- H ‘ni taşıyan grubun daha az ürün oluşturduğu gözlenmiştir. Buda sterik engelin
aldol ve aldol kondensasyon tepkimelerinde önemli olduğunu kanıtlamıştır.
4. BULGULAR ve TARTIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
55
4.2.3. Hekzanal ve izobütilmetil keton ile SbKSu Ortamında Tepkimesi
Hekzanal 10 ile izobütil metil keton 4 bileşiklerinin optimum koşullarda
gerçekleştirilen reaksiyonlarda, 2-metilundeka-5-en-4-one 1n, 2-bütil-3,6-dimetil 2-
heptenal 1o, 2-bütil 2-oktenal 1p ürünleri elde edilmiştir. SbKsu ortamın da, 60
dakikalık reaksiyon süresi sonunda, izobütilmetil keton ve hekzanalın çapraz aldol
kondensasyon ürünü olan 2-metilundeka-5-en-4-one 1n ve 2-bütil-3,6-dimetil 2-
heptenal 1o ürünleri %7 verimle elde edilirken, hekzanalın kendisiyle olan aldol
kondensasyon ürünü 2-bütil 2-oktenal 1p %16 verimle elde edilmiştir. Ayrıca
izobütilmetil ketonun, α- H içeren izobütil grubu, hekzanalla bir katılma reaksiyon
vermemiştir. Bu da bize sterik engellin, çapraz aldol kondensasyon tepkimelerinde
yer seçimli olduğunu göstermiştir.
GC analizi sonucu, toplam verimin % 23 olduğunu göstermiştir
Oluşan ürünlerin MS sonuçları aşağıda verilmiştir:
2-bütil 2-oktenal: : m/z 182 [ M+ , 70] , m/z 139 [M-CH3 C=O ,72] , m/z 111 [M-
C3H7 C=O , 100 ] , m/z 55 [M-CH2=CHCHCH3, 100 ]
2-metilundeka-5-en-4-one: m/z 85 [M-C4H9 C=O , 100] , m/z 57 [M-C4H9 ,72] ,
m/z 41 [M-CH2 =CHCH2 , 45 ]
2-bütil-3,6-dimetil 2-heptenal: m/z 97 [M- M-C4H9 C=O, 40] , m/z 69 [M-CH3
CH =CHC=O,40] , m/z 55 [M-CH2=CHCHCH3, 100 ]
4. BULGULAR ve TARTIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
56
4.2.4. Hekzanal ve asetilaseton ile SbKSu Ortamında Tepkimesi
Hekzanal 10 ile asetilaseton 7 bileşiklerinin optimum koşullarda
gerçekleştirilen reaksiyonlarda, undeka-5-en-2,4-dion 1q , 2-bütil 2-oktenal 1p
ürünleri elde edilmiştir. 250 oC ’de, 60 dakika yapılan deneyde, hekzanalın ve
asetilasetonun çapraz aldol kondensasyon ürünü, undeka-5-en-2,4-dion 1q % 19 ,
hekzanalın kendisiyle olan çapraz aldol kondensasyon ürünü, 2-bütil 2-oktenal 1p %
34 verimle elde edilmiştir. Sıcaklık 280 oC’ ye yükseltildiğinde, undeka-5-en-2,4-
dion 1q ürünün verimi % 9,2’ ye , 2-bütil 2-oktenal 1p ürününü veriminin de %24
düştüğü gözlenmiştir. SbK su ortamında verimin azaldığı gözlenmiştir.
GC analizi sonucu, toplam verimin % 53olduğunu göstermiştir.
Oluşan ürünlerin MS sonuçları aşağıda verilmiştir:
Undeka-5-en-2,4-dion: : m/z 196 [ M+ , 15] , m/z 139 [M-CH3 C=O ,30] , m/z 125
[M-C5H11 , 100 ] , m/z 55 [M-CH2=CHCHCH3, 100 ],
2-bütil 2-oktenal : m/z 182 [ M+ , 70] , m/z 139 [M-CH3 C=O ,72] , m/z 111 [M-
C3H7 C=O , 100 ] , m/z 55 [M-CH2=CHCHCH3, 100 ]
4. BULGULAR ve TARTIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
57
4.3. NMP ( 1-metil-2pirolidin) ile yapılan çalışmalar
4.3.1. Benzaldehit ve NMP ( 1-metil-2pirolidin) ile SbKSu Ortamında Tepkimesi
Benzaldehit 1 ile NMP 8 nolu bileşiklerinin SbKsu ortamında gerçekleşen
reaksiyonda, ürün 2-benzileiden-4-(dimetilaminpo)bütanal 1h elde edilmemiştir.
Hem 250 oC hemde 280 oC’ de deneyler yapılmıştır. Reaksiyon süreleri 30 dakikadan
60 dakikaya çıkarılmış ve ortama NH3 ilave edilmiştir. Fakat 2-benzileiden-4-
(dimetilaminpo)bütanal 1h ürünü elde edilememiştir.
4.3.2. N-metil α-prolin (NMP) ve etilmetilketon ile SbKSu Ortamında
Tepkimesi
NMP 8 ile etilmetil keton 3 bileşiklerinin SbKsu ortamında gerçekleşen
reaksiyonda, olması beklenen ürünler, 1-metil-3-(2-oksobütiliden)prolidin-2-on1r ,
1-metil-3-(3-oksobütan-2-yliden)propilidin-2-on 1s elde edilememiştir. Hem SbKsu
ortamında hem de 250 oC’de, 30 ve 60 dakikalık reaksiyon sürelerinde denenmiş
fakat ürün oluşumu gözlenmemiştir. Ortama NH3 ilave edilmiş fakat bu seferde hem
NMP’nin hem de etilmetil ketonun parçalanma ürünlerin oluştuğu gözlenmiştir.
4.3.3. N-metil α-prolin (NMP) ve asetilaseton ile SbKSu Ortamında Tepkimesi
NMP 8 ile asetilaseton 3 bileşiklerinin SbKsu ortamında gerçekleşen
reaksiyonda, olması beklenen ürünler, 1-(1-metil-2-oksoprolidin-3-ylidene)hekzan-
2,5-dion 1t elde edilememiştir. Hem SbKsu ortamında hem de 250 oC’de, 30 ve 60
dakikalık reaksiyon sürelerinde denenmiş fakat ürün oluşumu gözlenmemiştir.
Ortama NH3 ilave edilmiş fakat bu seferde hem NMP’nin hem de asetil aseton
parçalanma ürünlerin oluştuğu gözlenmiştir.
4. BULGULAR ve TARTIŞMALAR İlkgül ŞİMŞEK
58
HCH(OH)2formalinH H
O
formaldehit
4.3.4. N-metil α-prolin (NMP) ve benzaldehit ile SbKSu Ortamında Tepkimesi
NMP 8 ile benzaldehit 1 bileşiklerinin SbKsu ortamında gerçekleşen
reaksiyonda, olması beklenen ürünler, 2-benzeliden-4-(dimetilamino)bütanal 1y elde
edilememiştir. Hem SbKsu ortamında hem de 250 oC’de ,30 ve 60 dakikalık
reaksiyon sürelerinde denenmiş fakat ürün oluşumu gözlenmemiştir. Ortama NH3
ilave edilmiş fakat bu seferde hem NMP’nin hem de asetil aseton parçalanma
ürünlerin oluştuğu gözlenmiştir.
4.4. Formaldehit ile yapılan çalışmalar
4.4.1. Formaldehit ve izobütil metil keton ile SbKSu Ortamında Tepkimesi
Formaldehit 11 ile izobütilmetil keton 4 bileşiklerinin SbKsu ortamında
gerçekleşen reaksiyonda, olması beklenen ürünler, 4-metil-3-metilenpentan-2-on 1u
,5-metilhek-1-en-3-on 1v elde edilememiştir. Hem SbKsu ortamında hem de 250 oC’de ,30 ve 60 dakikalık reaksiyon sürelerinde denenmiş fakat ürün oluşumu
gözlenmemiştir. Ortama NH3 ilave edilmiş fakat olumlu sonuç alınamamıştır. Bunun
nedeninin; formaldehitin karbonil grubu üzerinde , pozitif yükün dağılmasını
sağlayacak bir alkil grubu olmaması ve formaldehitin, SbKsu ortamında ,su ile
etkileşerek , formaldehitin kararlı sulu hidratını oluşturduğu düşünülmüştür.
+ H2O
4.4.2. Formaldehit ve etil metil keton ile SbKSu Ortamında Tepkimesi
Formaldehit 11 ile etilmetil keton 3 bileşiklerinin SbKsu ortamında
gerçekleşen reaksiyonda, olması beklenen ürünler; 3-metilbüt-3-en2-one 1w ve 3-
metilenpent-1-en 1z elde edilememiştir. Hem SbKsu ortamında hem de 250 oC’de
,30 ve 60 dakikalık reaksiyon sürelerinde denenmiş fakat ürün oluşumu
gözlenmemiştir. Ortama NH3 ilave edilmiş fakat olumlu sonuç alınamamıştır. Bunun
nedeninin; formaldehitin karbonil grubu üzerinde, pozitif yükün dağılmasını
sağlayacak bir alkil grubu olmaması ve formaldehitin, SbKsu ortamında ,su ile
etkileşerek , formaldehitin kararlı sulu hidratını oluşturduğu düşünülmüştür.
5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER İlkgül ŞİMŞEK
59
5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER
Bu bilimsel çalışmada ‘Yeşil Kimya’ çerçevesinde yeni metotlar
kullanılmıştır. Kullanılan bu metot zararlı organik çözücüler ya da çevreye zararlı
çeşitli katalizörler kullanmak yerine, çevre dosttu su kullanılmıştır. Daha önce
siklohekzanon ve benzaldehit ile iki farklı katalizörle – 10 oC 20-48 saatler arasında
yapılmış çalışmada %69-85 arasında verim elde edilmiştir (Maya ve ark 2006).
Aynı reaksiyonu sub-kritik su ortamında 1 saatte yaptığımız bu çalışmada % 98
verimle ürün elde edilmiştir. Benzaldehitin, etanal ve propanalla %10 oranında
katalizör kullanılarak oda koşullarında 73-96 saat süren reaksiyon koşullarında %88-
%35 verimle aldol reaksiyonlarını gerçekleştirilmiştir (Hyashi ve ark,2003). Sub-
kritik su ortamında yaptığımız bu çalışmalarda, herhangi bir katalizör kullanılmamış
ve reaksiyon süreleri 30 dakika ile 60 dakika arasında tutulmuştur. Daha önceki
yapılan çalışmada ortamın pH 9.40 ile 11.78 aralığında olduğu aldol ve aldol
kondensasyon tepkimelerinin verimin % 73 den %93 e kadar arttığı, bu sonuçlar
içinde en iyi verimin pH 11.75 olduğu belirtilmiştir (Chimni ve ark. 2005). Bu
sonuçtan yola çıkarak, sub-kritik su ortamında pH değerini 11.75 getirmek için
reaksiyon ortamına 2 damla NH3 ilave ederek gerçekleştirilen tepkimelerde oluşan
ürün ya da ürünlerin verimini artırmıştır. Aynı zamanda sub-kritik su ortamında
reaksiyon sırasında katalizör kullanımı olmadığı için, reaksiyonların bitiminde de
zararlı atıkların oluşmadığı gözlenmiştir, bu da çevreye dost ,insan sağlığını ve
ekolojik dengeyi tehdit etmeyen ,maliyetleri daha düşük tutan yeni metotların
,proseslerin tasarlanması üzerine odaklanmıştır. Bu çalışma kesikli reaktörle
gerçekleştirilmiştir.
5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER İlkgül ŞİMŞEK
60
Bu çalışmadan elde edilen sonuçları aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür.
1. Yapılan bu çalışmada Aldol Kondensasyonu tepkimesi çalışmalarında yeşil
kimya prosesine uygun olarak katalizör, yahut bazik bir çözücü ya da organik
çözücü atığı oluşmamıştır.
2. Yapılan çalışmada SbK Su ’yun bir baz özelliği göstererek kuvvetli bir
katalizöre gerek duymadan Aldol Kondensasyonu tepkimelerini
gerçekleştirmiştir. Bu da suyun hem reaksiyon ortamı olarak, hem de
katalizör yerine kullanılabileceği göstermiştir.
3. Reaksiyonun 30 veya 60 dk gibi göreceli olarak çok kısa sürelerde
gerçekleşebileceği bu çalışmanın önemli sonuçlarından biridir.
4. Reaksiyon sürelerinin artması ürün verimini artırırken sıcaklığın 400 o C ‘ ye
çıkması reaktiflerin parçalanmasıyla sonuçlandığı gözlenmiştir.
5. Aldol Kondensasyon reaksiyonlarında birden fazla izomer ürün elde
edildiğinde bu ürünlerin sıcaklıktaki değişimlerle değiştiği uygun reaksiyon
koşullarının belirlenmesiyle yer seçimli olarak gerçekleşe bileceği bu
denemelerle anlaşılmıştır.
6. Reaksiyon ortamında kullandığımız saf suyun miktarı değiştirilmiş yapılan
bu çeşitli denemelerde ürün veriminin değişmediği gözlemlenmiştir.
7. Çalışmada elde edilen ürünler ancak GC-MS ile analiz edilerek yapısal
aydınlatılma yapılabilmiştir. Ancak özellikle birden fazla izomer elde edilen
çalışmaların ürünlerinin saflaştırılıp NMR analizlerinin de yapılması
gerekmektedir.
Son olarak bu çalışmanın daha yüksek verimle ve yeşil kimya felsefesine tam
uyumla gerekleşebilmesi için, son basamakta uygulanan saflaştırma işleminin de
organik çözücü kullanılmadan gerçekleştirilmesi gerekir.
61
KAYNAKLAR
AKIYA, N., SAVAGE, P. E., 2000, Effect of Water Density on Hydrogen Peroxide
Dissociation in Süpercritical Water.104: 4433- 4448
ALLENBY, B. R., RICHARDS, D., eds., 1994, The Greening of Industrial
Ecosystems. National Academy Press, Washıngton
ANASTAS, P. T. , FARRIS, C. A. eds., 1994, Bening by Desing: Alternative
Synthetic Desing for Pollution Prevention. ACS Symposium Series No. 577
ANASTAS, P.T AND WARNER, J.C., 1998 Gren Chemistry:Theory and
Practice.New York:Oxford University Pres
ANASTAS, P.T, AND WİLLİAMSON, T.C., 1996 GREEN
CHEMİSTRY,DESİGNİNG Chemistry for Environment, Washington
ANASTAS, P.T, and WİLLİAMSON, T.C., 1998 Green Chemistry,Oxford
University Pres,Oxford.
ANASTAS, P.T., and WARNER, J.C., 1998 Gren Chemistry:Theory and Practice,
Oxford University Pres,
ACC.CHEM.RES.1991,24,159
BACCİNİ, P., BRUNNER, P. H., 1991, Metabolism of the Anthroposphere.
Springer-Verlag, New York
BARROW, G. M., 1984, Physikalische Chemie-Gesamtausgabe,6th Edition,
BELLİSSENT-FUNEL M.-C., 20001, Structure of Suprecritical Water, J.Mol.Liq.
90: 313- 322
BREEN, J. J., DELLARCO, M. J.eds., 1992, Pollution Prevention in Industrial
Prosesses: The Role of Proses Analytical Chemistry. ACS symposium Series
BRUNNER, G., 1987, Stofftrennung Mit Überkritischen Gasen (Gasextraktion),
Chem. Ing. Tech. 59: 12- 22.
BRESLOW, R. 1997. Chemistry Today and Tomorrow. American Chemical Society,
B.LİST in modern Aldol Reaction, vol 1 (ED:R.Mahrword)
Chem.rev.2005, 105, 3095, acc.chem.res.2002, 53, 533 ;
CHARPENTİER, B. A., SEVENANTS, M. R. (eds.), 1988, ACS Symposium Series
366-Süpercritical Fluid Extraction and Chromatography
62
CHESTER, T. L., PİNKSTON , J. D., RAYNİE, D. E., 1998, Süpercritical Fluid
Chromatography and Extraction, Anal. Chem. 70, 301R-319R.
CLİFFORD, T., 1999, Fundamentals of Süpercritical Fluids, Oxford University Pres
COİTİNO, E. L., TOMASİ, J., VENTURA, O. N., 1994, İmportance of Water in
Aldol Condensation Reactions of Acetaldehyde, J.Chem. Soc. Faraday
Transact. 90: 1745- 1755
COİTİNO, E. L., TOMASİ, J. , VENTURA, O. N., 1994, İmportance of Water in
Aldol Condensation Reactions of Acetaldehyde, J.Chem. Soc. Faraday
Transact. 90: 1745- 1755
COMİSAR AND SAVAGE Green chemistry,2004 .p.227-231
DE LA TOUR, C. C., 1822, Ann.Chim.Phys.21: 127-132
DE LA TOUR, C. C., 1822, Ann.Chim.Phys.21: 178-182
DEVİTO, S. C., GARRET, R. L. eds, 1996, Desingning Safer Chemicals: Green
Chemistry for Pollution Prevention. ACS symposium series No. 640
DUBREUİL, J. F., SERNA, J. G.,VERDUGO, E. G.,DUDD, L. M.,AİRD, G.
R.,THOMAS, W. B., POLİAKOFF, M., 2006, Journal of Supercritical
Fluids 39: 220-227 Elsevier.
DÖKER, O., Salgın U., Şanal İ., Mehmetoğlu Ü, Çalımlı A., 2004, Journal of
Supercritical Fluids, 28, 11-19.
ECKERT , C. A., CHANDLER, K., 1998, Tuning Fluid Solvents for Chemical
Reactions, J. Supercrit. Fluids 13: 187- 195
FRANCK, 1968, MARSHALL VE FRANCK, 1981, FRANCK, 1983, FRANCK VE
WEİNGARTNER, 1999
GRAEDEL, T. E., ALLENBY, B. R., 1995, Industrial Ecology. Prentice Hall,
GRAEDEL, T. E., ALLENBY, B. R.,1996, Desing for Environment. Prentice Hall,
HAKUTA, Y., HAGANUMA, T., SUE, K., ADSCHİRİ, T., ARAİ, K., 2003,
Continuous Production of Phosphorus YAG: Tb Nanoparticals by
Hydrothermal Synthesis in Süpercritical Water, Mater. Res. Bull. 38: 1257
HİPPLER, H., 1997, Elementary Raections in Supercritical Fluids, in; E. Reverchon
(Ed.), Proceedings of the Fourth Conference on Supercritical Fluids and Their
Applications, p.279
63
HORİ, T., TAKAHASHİ, H., NİTTA, T., 2003, Hybrid Quantum Chemical Studies
fort the Methanol Formation Reaction Assisted by the Proton Transfer
Mechanism in Süpercritical Water, J.Chem Phys.119: 8492- 8499
HU, X., CHUAH, G. K., JAENİCKE, S., 2000, Department of Chemistry , National
University of Singapore
IKUSHIMA, Y., SATO, M., 2004, Chemical Engineering Science 59: 4895- 4901. Elsevier.
JESSOP, P.G., LEİTNER, W. (Eds)., 1999, Chemical Synthesis Using Supercritical
Fluids,Weinheim
KALİNİCHEV, A.G., 2001, Moleculer Simulations of Liquid and Süpercritical
Water: Thermodynamics, Structure and Hydrogen Bonding, in: R.T. Cygan,
J.D. Dubicki (eds.),Moleculer Modeling Theory: Applications in the
Geoscience, p.83
KALİNİCHEV, A.G., 2001, Moleculer Simulations of Liquid and Süpercritical
Water: Thermodynamics, Structure and Hydrogen Bonding, in: R.T. Cygan,
J.D. Dubicki (eds.),Moleculer Modeling Theory: Applications in the
Geoscience, p.83
POLİAKOFF, M., FITZPATRICK, JM.,FARRAN, TR., ANASTAS, PT.,
2002,Green Chemistry: Science and the Politics of Change. Science 297: 807
JİE FU AND SCOTT WALLEN ,Kenan and venable laboratories,
poovanthinthodiyil raveendran departman of chemsitry , the university of
North Carolina,Chapel hill, North Carolina 27599-3290
SWAPANDEEP SİNG CHİMNİ AND DİNESH MHAJAN terahedron 61 (2005)
5019-5025
VİSHNU MAYA , Organic Letters 2007, Vol. 9, No 13, Sayfa 2593-2595 YURİJO HYASHİ,. Synthesise Catal. 2003 4346, sayfa 1435 www.yesilkimya.com
www.kimyamuhendisi.com
64
ÖZGEÇMİŞ
1982 yılında ADANA’da doğdum. İlköğretimi Celalettin Sayhan ve Ortaöğrenimi
Gazi Orta Okulunda tamamladıktan sonra, 1999 yılında Ege Üniversitesi Fen-Edeb.
Fak. lisans eğitimine başladım. 2004 yılında bu bölümden mezun olduktan sonra aynı
yıl içerisinde Çukurova Üniversitesi Fen-Edeb. Fak. Kimya bölümünden yüksek
lisansa başladım. Mayıs 2009’da Çukurova Üniversitesi Fen-Edeb. Fak. Kimya
bölümü yüksek lisans programından mezun oldum.
EKLER
65
RT: 21,93 - 54,52
25 30 35 40 45 50Time (min)
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
100
110
120
130
140
Relat
ive Abu
ndan
ce
RT: 25,86
RT: 29,19
40,91
54,3452,5550,5747,9837,5023,00 46,5043,5638,5730,24 32,96
NL:3,15E7TIC MS b05
Şekil.4.2. Benzaldehitin asetofenonla SbKsu ortamında aldol kondensasyontepkimesi sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin GC kromatogramı b05 280 C 60 dk 11 #4182 RT: 40,99 AV: 1 NL: 4,64E4T: {0;0} + c EI det=350,00 Full ms [ 35,00-453,00]
50 100 150 200 250 300 350 400 450m/z
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Relative Ab
unda
nce
77,0
40,0
207,2
51,2
103,2208,2105,1
131,2
102,1179,2
78,2 165,2130,174,189,6 209,3191,2152,2
281,2223,5 327,3 395,7343,1 407,6 437,4
Şekil.4.3. Kalkonun MS spekrumu
EKLER
66
Şekil.4.4. Benzaldehitle etilmetil ketonunun SbKsu ortamında aldol
kondensasyontepkimesi sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin GC kromatogramı
Şekil.4.5. 1-penten-3-one 1-fenil 1b MS spekrum
RT: 0,00 - 20,28
0 2 4 6 8 10 12 14 16 18 20Time (min)
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Relative Ab
unda
nce
13,90
13,33
14,08
9,489,29
9,58 12,28 16,76 19,0914,58
NL:4,05E7TIC MS a-2
a-2 #736 RT: 13,88 AV: 1 NL: 4,55E6T: {0;0} + c EI det=350,00 Full ms [ 35,00-453,00]
50 100 150 200 250 300 350 400 450m/z
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Rel
ativ
e Ab
unda
nce
131,1
103,1
77,1160,2
51,2
132,2
102,0
159,1104,276,2
161,263,2 78,2 115,191,1 157,1
162,3 207,1 281,2221,2 267,2 341,3 355,1325,2 401,0 415,3 444,2
EKLER
67
Şekil.4.6. 3-büten 2-one 3-metil 4 fenil 1c MS spekrumu
a-2 #651 RT: 13,32 AV: 1 NL: 5,69E5T: {0;0} + c EI det=350,00 Full ms [ 35,00-453,00]
50 100 150 200 250 300 350 400 450m/z
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Rel
ativ
e Abu
ndan
ce
40,1
159,2
115,2
117,2
160,2
43,1
91,1 145,1
51,265,2
118,2 161,2141,2 162,3 207,2 281,2267,0221,1 365,2330,2 381,6 418,0298,5 440,9
EKLER
68
Şekil.4.7. Benzaldehitle izobütilmetil ketonunun SbKsu ortamında aldol
kondensasyontepkimesi sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin GC kromatogramı
iso18 #4848 RT: 44,17 AV: 1 NL: 6,11E6T: {0;0} + c EI det=350,00 Full ms [ 35,00-453,00]
50 100 150 200 250 300 350 400 450m /z
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Rel
ativ
e Ab
unda
nce
130,9
103,0
77,0146,0 188,1
102,0 104,051,0
117,0
189,1173,176,0
147,178,091,0
57,1
155,1 190,1210,2 291,3244,2 334,3 375,6 434,2415,2
Şekil.4.8. Stirilizobütil keton 1d MS spekrumu
RT: 0,00 - 64,28
0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50 55 60 Time (min)
0
5
10 15 20 25 30 35 40 45 50 55 60 65 70 75 80 85 90 95
100
Relative Abundance
44,21
53,9153,17
40,4439,9812,10 32,29 54,4452,9831,2023,13 60,56 14,73 47,59
NL: 8,55E7TIC MS iso18
EKLER
69
Şekil.4.9. Benzaldehitle siklohekzanon ketonunun SbKsu ortamında aldol
kondensasyontepkimesi sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin GC kromatogramı
Şekil.4.10. 2-benzildenesiklohekzanon 1e MS spekrumu
RT: 19,84 - 36,35
20 22 24 26 28 30 32 34 36Tim e (m in)
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Rel
ativ
e Abu
ndan
ce
30,00
25,65 28,7926,63 28,4221,77 24,98 30,3523,48 35,1132,7821,03 31,37 33,45
NL:1,10E8TIC MS SH3 280 C 30 dk 45
SH3 280 C 30 dk 45 #3765 RT: 29,99 AV: 1 NL: 1,08E7T: {0;0} + c EI det=350,00 Full ms [ 35,00-453,00]
50 100 150 200 250 300 350 400 450m/z
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Relative Abu
ndan
ce
185,5
128,6
66,8
115,0
91,0
130,2
142,977,139,0
157,1 187,3
158,2
167,0 188,4 207,0 281,1267,0 355,1341,0295,2 401,0 429,1 444,2
EKLER
70
Şekil.4.11. Benzaldehitle asetonun ketonunun SbKsu ortamında aldol
kondensasyontepkimesi sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin GC kromatogramı
Şekil.4.12. Benzalaseton 1f MS spekrumu
RT: 0,00 - 32,00
0 5 10 15 20 25 30Time (min)
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Relat
ive Abu
ndan
ce
14,54
19,11
17,96 30,8812,97 17,50 26,765,11 9,05 21,29 29,3224,189,965,94
NL:3,86E7TIC MS d3aetonbenz2801103amonyak 60dk
d3aetonbenz2801103amonyak 60dk #1432 RT: 14,54 AV: 1 NL: 4,11E6T: {0;0} + c EI det=350,00 Full ms [ 35,00-453,00]
50 100 150 200 250 300 350 400 450m/z
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Rel
ative
Abu
ndan
ce
131,0103,0 145,0
146,1
77,0
51,1
102,0
104,176,0147,163,0
115,078,1
91,0
148,1 180,1 207,0 270,2249,1 320,8 354,9296,3 392,7 424,7 440,1
EKLER
71
Şekil.4.13. Benzaldehitle asetilasetonun ketonunun SbKsu ortamında aldol
kondensasyontepkimesi sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin GC kromatogramı
Şekil.4.14. 7 fenilhept-6-ene-2.5-dion 1g MS spekrumu
RT: 6,48 - 23,77
8 10 12 14 16 18 20 22Time (min)
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Rel
ative
Abu
ndan
ce
17,63
19,59
8,98
9,59
17,7919,7814,81
15,4016,07 18,50 19,9212,70 20,9713,40 22,507,77 10,69
NL:8,82E7TIC MS asetilaseton-benzaldehit-250C-1sa_090307160558
asetilaseton-benzaldehit-250C-1sa_090307160558 #1973 RT: 19,59 AV: 1 NL: 6,16E6T: {0;0} + c EI det=350,00 Full ms [ 35,00-453,00]
50 100 150 200 250 300 350 400 450m/z
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Relative Abu
ndan
ce
131,0
103,0144,0
77,0
43,051,1
102,0
104,1145,1 202,1
159,1
76,1201,1
78,1115,063,0 91,0
187,1 203,1
204,1 244,2 281,2 355,2341,2305,2 401,2 415,4 445,3
EKLER
72
Şekil.4.15. Benzaldehitle hekzanalın SbKsu ortamında aldol kondensasyontepkimesi
sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin GC kromatogramı Şekil.4.16. α-bütilsinamik aldehit 1j MS spekrumu
RT: 6,76 - 29,77
8 10 12 14 16 18 20 22 24 26 28Time (min)
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100Rel
ative
Abu
ndan
ce16,59
19,79
8,80
20,62
16,7523,8515,659,18 29,3122,3813,05 25,1319,49 26,7111,127,39
NL:1,99E8TIC MS bi1 hekzanal-benzaldeht 280C1sa 1-1
bi1 hekzanal-benzaldeht 280C1sa 1-1 #2221 RT: 19,78 AV: 1 NL: 1,31E7T: {0;0} + c EI det=350,00 Full m s [ 35,00-453,00]
50 100 150 200 250 300 350 400 450m /z
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Rel
ative
Abun
danc
e
115,6
187,6
128,7
90,9
144,8
77,039,0
159,165,0189,297,0
173,0
190,2297,2220,1 244,2 311,3 341,2 389,3 401,3 429,3
EKLER
73
Şekil.4.17. 2-bütil 2-oktenal 1p MS spekrumu Şekil.4.18. Hekzanala etilmetilketonun SbKsu ortamında aldol
kondensasyontepkimesi sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin GC kromatogramı
bi1 hekzanal-benzaldeht 280C1sa 1-1 #1735 RT: 16,54 AV: 1 NL: 6,06E6T: {0;0} + c EI det=350,00 Full ms [ 35,00-453,00]
50 100 150 200 250 300 350 400 450m/z
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Rel
ative
Abu
ndan
ce
110,940,9
55,1
139,0 182,066,978,9 124,9
93,0
183,2
140,2
153,0
167,1184,2185,3 223,2 281,1244,2 313,2 327,3 415,1355,2 398,3 431,3
RT: 15,79 - 50,18
20 25 30 35 40 45 50Time (min)
0
20
40
60
80
100
120
140
160
180
200
220
240
Rel
ative
Abun
danc
e
20,4045,99
36,9835,63
20,81
21,09 35,3437,84
45,4533,00 38,4129,57 32,74 49,2126,38 44,1743,0921,47
38,6516,19 19,62 26,27
NL:1,23E7TIC MS z1
EKLER
74
Şekil.4.19. 2-büten-(2yliden)hekzanal 1k MS spekrumu Şekil.4.20. 2-bütil 2-oktenal 1p MS spekrumu
z1 #4544 RT: 35,64 AV: 1 NL: 2,08E6T: {0;0} + c EI det=350,00 Full m s [ 35,00-453,00]
50 100 150 200 250 300 350 400 450m /z
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Relat
ive Ab
unda
nce
55,0 125,0
57,0
81,067,0 126,194,9
97,0 222,1151,0 179,0 193,1 223,3 254,4 271,1 313,5 340,5 430,1413,4378,1 446,6
bi1 hekzanal-benzaldeht 280C1sa 1-1 #1735 RT: 16,54 AV: 1 NL: 6,06E6T: {0;0} + c EI det=350,00 Full ms [ 35,00-453,00]
50 100 150 200 250 300 350 400 450m/z
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Rel
ative
Abu
ndan
ce
110,940,9
55,1
139,0 182,066,978,9 124,9
93,0
183,2
140,2
153,0
167,1184,2185,3 223,2 281,1244,2 313,2 327,3 415,1355,2 398,3 431,3
EKLER
75
Şekil.4.21. Hekzanala izobütilmetilketonun SbKsu ortamında aldol
kondensasyontepkimesi sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin GC kromatogramı
Şekil.4.22. 2-metilundeka-5-en-4-one 1n MS spekrumu
RT: 7,96 - 28,73
8 10 12 14 16 18 20 22 24 26 28Time (min)
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
100
110
120
130
140
150
160
170
180
190R
elat
ive
Abun
danc
e
20,13
19,93
12,39
11,0520,3419,50
15,4014,16 18,4815,56 27,6510,16 23,27 26,3323,90
NL:2,18E7TIC MS z2
z2 #2246 RT: 19,90 AV: 1 NL: 2,47E6T: {0;0} + c EI det=350,00 Full ms [ 35,00-453,00]
50 100 150 200 250 300 350 400 450m/z
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Relative Abu
ndan
ce
57,085,0
40,9
58,1 86,1125,0
140,0 182,1 226,0 255,1
EKLER
76
Şekil.4.23. 2-bütil-3,6-dimetil 2-heptenal 1o MS spekrumu Şekil.4.24. 2-bütil 2-oktenal 1p MS spekrumu MS spekrumu
z2 #2278 RT: 20,11 AV: 1 NL: 4,68E6T: {0;0} + c EI det=350,00 Full ms [ 35,00-453,00]
50 100 150 200 250 300 350 400 450m /z
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Rel
ative
Abun
danc
e
84,9
56,9
40,9
86,0
69,0182,1125,0 140,0
98,0 183,2 207,1 267,3
bi1 hekzanal-benzaldeht 280C1sa 1-1 #1735 RT: 16,54 AV: 1 NL: 6,06E6T: {0;0} + c EI det=350,00 Full ms [ 35,00-453,00]
50 100 150 200 250 300 350 400 450m/z
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Rel
ative
Abu
ndan
ce
110,940,9
55,1
139,0 182,066,978,9 124,9
93,0
183,2
140,2
153,0
167,1184,2185,3 223,2 281,1244,2 313,2 327,3 415,1355,2 398,3 431,3
EKLER
77
Şekil.4.25. Hekzanala asetilaseton SbKsu ortamında aldol kondensasyontepkimesi
sonucu oluşan ürünün ve giriş reaktiflerinin GC kromatogramı Şekil.4.26. 2-bütil 2-oktenal 1p MS spekrumu
RT: 0,00 - 62,86
0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50 55 60Tim e (m in)
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Rel
ativ
e A
bund
ance
22,88
21,81
31,4023,21
26,7419,60 46,0712,39
12,70
18,97 34,5337,27
39,5113,0412,15 41,14 46,8617,44 50,64 55,61 58,61
NL:1,01E8TIC MS z4
bi1 hekzanal-benzaldeht 280C1sa 1-1 #1735 RT: 16,54 AV: 1 NL: 6,06E6T: {0;0} + c EI det=350,00 Full ms [ 35,00-453,00]
50 100 150 200 250 300 350 400 450m/z
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Rel
ative
Abu
ndan
ce
110,940,9
55,1
139,0 182,066,978,9 124,9
93,0
183,2
140,2
153,0
167,1184,2185,3 223,2 281,1244,2 313,2 327,3 415,1355,2 398,3 431,3
EKLER
78
Şekil.4.27. undeka-5-en-2,4-dion 1q MS spekrumu
z4 #2915 RT: 31,34 AV: 1 NL: 5,15E6T: {0;0} + c EI det=350,00 Full ms [ 35,00-453,00]
50 100 150 200 250 300 350 400 450m/z
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Relative Abu
ndan
ce54,8
124,9
82,8
98,9
137,980,9
153,069,0
196,1110,8
154,1 197,1179,1 199,2 256,3 281,3 327,2 415,3379,7 437,4342,2