oyuncak ödevi

12
AYSEGÜL NALAN KESKINKILIÇ

Upload: ank96

Post on 27-Jun-2015

5.378 views

Category:

Documents


10 download

TRANSCRIPT

Page 1: Oyuncak ödevi

AYSEGÜL NALAN KESKINKILIÇ

Page 2: Oyuncak ödevi

Oyuncağın Tanımı Ve Önemi• OYUNCAĞIN TANIMI VE ÖNEMİ

Oyunun, çocuğun gelişimi üzerindeki etkileri ne kadar önemliyse, aynı şekilde oyun materyalleri de çok önemlidir. Oyuncaklar, çocuğun seçme, değerlendirme duygusunu ve yaratıcılığını geliştirirken aynı zamanda da kendi kendine karar verebilme ve belirli alanlarda beceriler kazanmasına da olanaklar hazırlamaktadır. Bu durumda bizler oyuncakları, “gelişim basamakları boyunca çocuğun hareketlerine düzen getiren zihinsel, bedensel ve psiko-sosyal gelişimlerinde yardımcı olan hayal gücünü ve yaratıcı yeteneklerini geliştiren tüm oyun malzemeleridir” şeklinde tanımlayabiliriz. Çocuklar için büyük öneme sahip olan çeşitli boyutlar ve renklerdeki oyun malzemeleri aynı zamanda, çocukların oynarken hem eğlenmesine hem de renk, boyut, biçim, şekil gibi kavramları öğrenmelerine yardımcı olur. Çocuk arkadaşlarıyla birlikte oynarken paylaşmayı, beklemeyi, işbirliği yapmayı da öğrenebilir. Buna ilaveten çocuklar ellerine geçen oyuncakları bozarak, kırarak, parçaları ayırıp birleştirerek hem meraklarını giderir tatmin olurlar hem de objelerin özelliklerini inceler ve keşfederler. Okulöncesi dönemde çocukların oyuncaklara ve oyun materyallerine karşı olan bu ilgilerinin yanı sıra, artan bir yaratıcılık, yetişkine benzeme ve taklit çabası da vardır. Bu noktada anne babaya düşen en büyük görev alıcı ve öğrenmeye hazır olan çocuğa uygun oyuncakların sunumudur. Anne baba bu dönemde, çocuğun gelişim özelliklerine uygun, ihtiyaç duyduğu ortamı ve materyalleri sağlamaktan sorumludur. Bu dönemde, anne babalar tarafından üzerinde önemle durulması gereken bir başka konu da çocukların gelişimlerine katkısı olmayan pahalı ve süslü oyuncakların yerine yaşlarına ve gelişim düzeylerine uygun, uyarıcı ve düşündürücü oyuncakların tercih edilmesidir. Yine bu dönemde yetişkinler çocuklarına gereğinden fazla oyuncak alarak, onların tüm gereksinimlerine cevap vereceklerine inanırlar. Önemli olan, oyuncağın çokluğunun değil, nitelikli olmasıdır. 

Page 3: Oyuncak ödevi

Eğitici Oyuncağın Gelişime Etkileri

• Çocuğa verilecek oyun sayısı ve çeşitliliği, oyunun amacını ve çeşitliliğini belirler. Okul çocukları üzerinde bir çalışma yapılmış ve az oyuncağın sosyal ilişkinin fazlalaşmasına neden olduğu belirlenmiştir. Çocukların daha çok kumla, çamurla oynadığı görülür. “Çok sayıda oyun malzemesinin çocuklar arası ilişkiyi engellediği fakat bireysel keşifler ve yaratıcılık üzerinde uyarıcı etkisi olduğu da gözlenmiştir. Ayrıca çeşitli oyuncaklar çocuklar arasındaki sosyal ilişkiyi engelleme veya teşvik etme derecesine göre de farklılıklar gösterir”

•  • Beraber oynanan oyun malzemelerinin yani oyuncakların diğerleriyle ilişkiye özendirici bir rol

oynadığı da bilinen bir gerçektir. Çocuklar, küçük bebek setleri ve benzeri oyuncaklarla insanlar, arabalar, çiftlikler, yollar yaparak kendilerine bir dünya kurarlar ve yaptıkları bu etkinlikler sırasında diğer zamanlardan daha çok konuşurlar. Bilindiği kadarıyla yumuşak oyuncaklara sarılmanın sıkıntıyı azaltıcı etkisi olduğuna, onların korkutucu ortamda başvurulan veya annenin yerini alan şeyler olduğuna dair bilgiler varsayılmıştır ancak bunların kesinliği bilinmemektedir.

•  • “Küçük çocukların bebekleri seçerken yüz hatlarından çok, esnekliğe baktıkları görülür.

Olayların tekrarı, tanınmışlığı ve düzeni, uyaranın ani ve sert değil de yavaş yavaş verilmesi ve yumuşak olması azaltıcı etkiler olarak bilinir”(Uluğ 1999; 102). Çocukların çoğu oyuncağın yumuşaklığı ve esnekliğiyle ilgilenirler. Örneğin oynanan oyunlarda çocuğun bez bebeğinin onun hayali oyunlarında destek olabildiğini, çocuğun duygularını aktardığı şekil görevi gördüğünü ayrıca çocuk korktuğu zaman bu oyuncakların rahatlatıcı bir rol oynadığını ortaya çıkarmaktadır.

Page 4: Oyuncak ödevi

• “Çocuk oyunları çocuk eğitimi ve gelişimi ile toplumsal, kültürel açılardan önemli olduğu gibi, eğitimbilim ve ruhbilim açılarından da önem taşımaktadırlar. Eğitimbilime göre çocukların eğitimde en etkin yol oyundur. Çocuk yaşam için gerekli olan davranış, bilgi, beceri vb şeyleri onun içinde kendiliğinden öğrenir”(Seyrek, Sun 1991; 3-4).

•  • Çocuk insan ilişkilerini, yardımlaşma, konuşma, bilgi edinme, alışkanlık ve deneyim

kazanmak, yaşamın rollerini anlama vb. olguları oyun içinde kavrar, benimser ve geliştirir. Çocuğun kişiliği oyun içinde daha belirgin çizgilerle ortaya çıkar ve gelişir. Çocuğun yetenekleri oyun içinde daha iyi gözlenebilir ve gelişimi yönlendirilebilir. Çocuğun oyun karşısındaki davranışları onun ruhsal sağlığını da yansıtmaktadır. Oyun sırasında çocuğun isteksiz, keyifsiz, suskun veya hırçın, yaramaz, oyuncaklarını paylaşmayan, sınıfın huzurunu bozacak davranışlarda bulunan davranışlar gösterdiğinde aslında çocuğun ruhsal yapısında bir sorun olduğunu ortaya koymaktadır. Oyun sırasında öğrencileri iyi gözlemleyen öğretmenler bunu hemen fark edebilmektedirler.

•  • Oyun çocukların en doğal anlaşma ortamıdır. Bir araya gelen çocuk daha

birbirlerinin adını bile bilmeden hemen oyuna başlarlar. Çünkü çocuklar en iyi, rahat oyunda kendilerini ortaya koyarlar. Ancak birlikte oynamak içinde oyuncakları paylaşmak gerekmektedir. Bu paylaşım sağlanamazsa başta mızıkçılık, küslük gibi olaylar görülebilmektedir. Yine oyunun ve oyuncağın eğitici yönüne değinilirse kendi hakkını savunma, başkalarının hakkını gözetmek, işbirliği ve paylaşma evde değil ancak oyun ilişkilerinde kendi oyuncaklarını paylaşarak toplumsal özellikleri de öğrenmiş olurlar.

Page 5: Oyuncak ödevi

• Çocuk oyun oynarken özgürdür, kuralları kendi koyar-bozar, yetişkinlerin kısıtlamaları yoktur. 3-6 yaş arası çocuğun en önemli dönemidir. Durmadan soru sorar "bu neden, niçin, nasıl?" sorularına yanıt isterler. Öğrenme açlığı mevcuttur, her şeyi bilmek isterler. Enerjiktirler, yorulmak nedir bilmezler. Bu yüzden veliler onları anlamalı sabırlı davranışlar sergilemeli, onları yanıtlarken yanıtların kısa, net ve anlaşılır olmasına dikkat etmelidirler. Çocuklar oyuncaklarla oynamayı severler, ancak oyuncakların iyi davranışların karşılığında ödül, anne-baba sevgisinin kanıtı olarak kullanılması yanlış olup, kesinlikle kaçınılması gereken bir tutumdur. Oyuncaklar çocuk gelişiminde büyük bir yer tutarlar, ancak bize sarılmaz, sevmez ve öpemezler. Ne kadar meşgul olursanız olun, çocuğa ayıracak olduğunuz birkaç zaman diliminde onunla sohbet etmeniz, ona sarılmanız, yerlerde yuvarlanmanız, onun oyuncakları ile oyun oynamanız çocuğu mutlu edecektir.

•Duygusal ve fiziksel gelişim açısından, en doğal ve aktif öğrenme ortamının oyun zamanı olduğu belirtilerek, ailelerin çocuklarını bilinçli, teşvik edici ve uygun materyalleri seçerek yönlendirmesi gerektiği bildirilmektedir.

•  • “Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaşare Aktaş,

oyunun, çocuğun kendisini ve duygularını ifade edebildiği, yeteneklerini, dil, zihin, sosyal ve duygusal becerilerini geliştirebildiği, yaratıcı potansiyelini kullandığı en önemli süreç olduğunu belirtir. Çocuğun duygusal ve fiziksel yönden gelişimini sağlayan en doğal ve aktif öğrenme ortamı oyun zamanıdır diyen Doç. Dr. Aktaş, koşma, atlama, sıçrama, tırmanma, sürünme gibi fiziksel güç gerektiren aktivitelerin dolaşım, solunum, sindirim ve boşaltım sistemlerinin düzenli çalışmasını sağladığını kaydetti” (mıknatıs). Oyun sırasında çocuğun yasaklanan güdülerini de ifade ettiğini belirten Doç. Dr. Aktaş, konuşmasına şöyle devam  etmiştir:

• “Çocuk, ailede yaşanılan herhangi bir olumsuz olayı, kardeş kıskançlığını, korkularını veya arkadaşlarıyla iletişim kuramama gibi problemlerini oyununa yansıtabilir. Böylece kendi istediği gibi bir çözüm yolunu bulabilir ve bu şekilde kaygılarından da kurtulabilir. Dr. Aktaş, çocuğun oyun sırasında mutluluk, sevinç, acıma, korku, kaygı, dostluk, düşmanlık, kin, nefret, sevgi, sevilme, sevme, güven duyma, bağımlılık, ayrılık ve ölüm gibi birçok duygusal tepkiyi de öğrendiğini belirtti. Aktaş, oyunla zihinsel gelişimin paralellik gösterdiğini ifade ederek, bunun en önemli göstergesi çocuğun dil gelişimidir. Çocuk oyunlarının çoğunluğu dil kullanımı gerektirmektedir dedi”. Oyun (boşa geçen zaman) olarak görülmemeli, çocuk yaşına uygun materyaller seçilerek teşvik edilmelidir diye konuşan Doç. Dr. Aktaş, şöyle devam etmiştir:

Page 6: Oyuncak ödevi

• “Çocuğu oyun sürecinden birden koparmamak gereklidir. Ayrıca, çocuğun oyuncağını kendisinin seçmesine izin verilmelidir.Çocuğu hediye olarak oyuncak alınacaksa yaşı ve gelişim düzeyi dikkate alınmalıdır. Fazla gösterişli ve pahalı oyuncaklar yerine, kaslarını çalıştıracak, girişimciliğini ve hayal   gücünü artıracak materyaller seçilmelidir. Oyuncak alacak maddi imkanı bulamayan aileler de çocuklarını sık sık parka götürmeli, oyun ihtiyaçlarını karşılamalıdır ”(miknatis).

•  • Hemen hemen her erkek çocuğun rüyasında kırmızı bir araba, her kız çocuğunun da düşlerinde

kocaman bir bebek vardır. Çıngıraklar, bez bebekler, uzaktan kumandalı arabalar…Zaman zaman anne babalar için gereksiz görünebilen bu oyuncakların her birinin çocuk gelişiminde ayrı bir yeri ve önemi var.

•  • “Oyuncaklar Çocukların Meslek Seçimlerinde Büyük Bir Etkendir! Oyuncak, çocukların kişilik ve

yetenek gelişimini sağlayarak, yetişkin dünyasına hazırlanmasına yardımcı olmaktadır, doğru seçilen oyuncağın çocukların psikolojik gelişimi kadar, kültürel gelişimine ve hatta ileride meslek seçimine de fayda sağlamaktadır. Örneğin arabalara merakı çok yoğun olan bir çocuğun ileride yarış sporlarına ilgisi olması, lego ya da el hamurlarına ilgisi olan bir çocuğun da mimar ya da mühendis olması olasıdır ”   ( Uz. Dr. Abdurrahman Yıldırım).

• Oyuncaklara olan ilgi çocukların içinden gelmektedir ve çocuğu zorla başka bir oyuncağa yönlendirmek imkansızdır. Önemli olan çok küçükken yeteneğini keşfetmek ve ona göre çocuğu yönlendirmektir. Bu nedenle yaş grubuna göre çocuğa uygun oyuncağı almak son derecede önem arz etmektedir.

Page 7: Oyuncak ödevi
Page 8: Oyuncak ödevi

• Çocuk, kendini ve çevresini oyun yolu ile tanır. Oynarken oyuncaklarıyla olsun, çevresindeki kişilerle olsun etkileşim halinde olduğu için hem bilişsel becerileri (zekası, hafızası, kelime bilgisi, duyguları…) hem de motor becerileri gelişmektedir.

•Teknolojinin hızla ilerlemesiyle elektronik oyuncaklarda da artış görülmektedir. Çoğu çocuğumuz zamanını artık ya bilgisayar başında sanal oyunlar oynayarak ya da yaratıcılığı geliştirmeyen hatta şiddet içeren oyuncaklarla oynayarak geçiriyor

•  • Bu tür oyuncakların, çocukları hem psikolojik hem de fiziksel açıdan olumsuz yönde

etkilediği gözlenmektedir. Örneğin; son dönemlerde çocuklarımız bilgisayar başından kalkamamaktadır. Böyle olunca da iletişim halinde olduğu tek varlık hiçbir alış veriş de bulunmadığı bilgisayar ekranı olmaktadır. Hem kasları çalışmamakta, hem de ekranla sevgi sadakat gibi güzel duyguları paylaşamamaktadırlar. Oyun alanı daraldığı gibi yaratıcılıkları da kısıtlanmaktadır. Üstelik oynadıkları oyunlar da genellikle savaş oyunları; yani, adam öldürmenin bir oyun olduğu, elinde silahı olanın güçlü olduğu mesajını veren oyunlardır. Bu tür oyunlar özellikle internet kafelerde ticari amaç güdüldüğü için bilgisayarlara yükleniyor. Bu konuda internet kafe işleten kişilerin eğitilmesi ya da bu tür yerlerin denetlenmesi gerekmektedir.

•  

Page 9: Oyuncak ödevi
Page 10: Oyuncak ödevi
Page 11: Oyuncak ödevi
Page 12: Oyuncak ödevi