din peerformans ödevi

25
İSLAM DİNİNE GÖRE ALIŞKANLIKLAR DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ PERFORMANS ÖDEVİ Berkan ÇALIKOĞLU Akın AKDENİZ Adnan ÖZTÜRK Necat i KOÇ ALİ DERE Öğretmen : NoT:

Upload: guestb75167f1

Post on 05-Dec-2014

3.253 views

Category:

Travel


2 download

DESCRIPTION

 

TRANSCRIPT

Page 1: Din Peerformans öDevi

İSLAM DİNİNE GÖRE ALIŞKANLIKLARDİN KÜLTÜRÜ

VE AHLAK BİLGİSİ

PERFORMANS ÖDEVİ

Berkan ÇALIKOĞLU

Akın AKDENİZ

Adnan ÖZTÜRK

Necati

KOÇ

ALİDERE

Öğretmen:

NoT:

Page 2: Din Peerformans öDevi

İÇİNDEKİLER

Zararlı Alışkanlıklar________________________4 Devamı___________________________________5 Gençlik ve Kötü Alışkanlıklar________________6 Devamı___________________________________7 Dinimizin Sakınmamızı İstediği Bazı Kötü

Alışkanlıklar 1:Yalan Söylemek ve Hile Yapmak__________________________________8

2:Gıybet ve İftira___________________________9 3:Hırsızlık________________________________10 4:Kıskançlık______________________________11

Page 3: Din Peerformans öDevi

5:Alay Etmek___________________________12 6:Büyüklenmek_________________________13 7:Kötü Zanda Bulunmak_________________14 8:Başkalarının Özel Hayatlarını Araştırmak_15 9:Anne, Baba ve Büyüklerine saygısızlık____16 10:Alkollü İçki İçmek____________________17 11:Uyuşturucu Kullanmak_______________18 12:Kumar Oynamak_____________________19 a=Kötü Alışkanlıklar Nasıl Başlıyor?______20 b=Kötü Alışkanlık ve Davranışlardan Nasıl

Korunalım?____________________________21 Kötü Davranışlar Karşısında Duyarsız

Kalmayalım____________________________22 Başkalarına Zarar Vermek Kul Hakkı Yemektir_23

Page 4: Din Peerformans öDevi

ZARARLI ALIŞKANLIKLAR 

  Muhterem Müslümanlar! Yüce dinimiz İslam; aklı, canı, nesli, malı ve dini korumayı esas almış, bunları güzelce

değerlendirmeyi farz kılmış, bu değerlere herhangi bir şekilde zarar verilmesini de şiddetle yasaklamıştır. Dünya ve âhiret mutluluğunu engelleyen kişisel, ailevî ve toplumsal huzursuzluklara yol açan başta alkol, uyuşturucu ve kumar olmak üzere bütün zararlı alışkanlıkları yasaklamıştır.

Zararlı alışkanlıklar; bazen taklit, özenti ve kötü çevre, bazen de merak ve kişilik zafiyeti sebebiyle oluşmaktadır. Bundan dolayı gençlerin eğitim, yetişme ve çevreden etkilenme dönemlerinde anne babaların çok dikkatli olmaları gerekir.

Önemle belirtelim ki uyuşturucu ve sigara gibi maddelerin en belirgin özelliklerinden birisi, az miktarda kullanılsalar bile zamanla bağımlılık yapmalarıdır. Alkol ve uyuşturucu batağına saplanmış kişilerin hemen hemen hepsinin zararlı alışkanlıklara bu şeklide başladıkları bilinmektedir.

Aziz Müminler! Ne yazık ki, günümüzde alkol ve uyuşturucu kullanımı her geçen gün biraz daha

artmaktadır. Kumar hastalığının ilk basamağı niteliğinde olan şans oyunları gittikçe yaygınlaşmaktadır.

Hepimiz biliyoruz ki, içki ve uyuşturucu kullanmak insanın aklî dengesini, beden sağlığını bozar, sinir sistemini alt-üst eder. İçki ve uyuşturucu bağımlıları, Allah’ın en büyük lütfu olan akıl ve iradelerini kullanamazlar, kendilerine sahip olamazlar, kâr ve zararlarını ayırt edemezler. Bu duruma düşen kimseler artık günahkâr olmanın ötesinde, ruhen ve bedenen sağlıklarını yitirmiş olurlar.

Page 5: Din Peerformans öDevi

Değerli Kardeşlerim! Dinimize göre menfaate dayalı her türlü şans oyunu kumardır. Kumar ise insanın zamanını,

sağlığını, aile huzurunu, toplumdaki itibarını ve malını mülkünü heder eder. Yüce Allah, Mâide suresinin 90 ve 91. âyetlerinde şöyle buyurmaktadır. “Ey iman edenler!

İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz, değil mi?” Peygamberimiz (a.s.) ise "Sarhoşluk veren şeylerden sakının. Çünkü sarhoşluk veren şeyler bütün kötülüklerin anasıdır”[1], "Sarhoşluk veren şeyler, devâ değil bilakis derttir” [2] buyurmuştur.

Aziz Müslümanlar! Gençlerimizi içki, kumar ve uyuşturucu illetinden korumada en önemli görev aile ve eğitim

kurumlarına düşmektedir. Ana babalar, çocuklarının nerelere girip çıktıklarına, kimlerle arkadaşlık yaptıklarına dikkat etmeli, onlarla sağlıklı iletişim kurmalıdırlar. Genç nesil iman, ahlâk ve güzel ameller noktasından takviye edilmeli, onlara büyük ideal ve hedefler gösterilmelidir.

Şu gerçek iyi bilinmeli ki, toplum, ancak ruhen ve bedenen sağlam ve dinamik gençlerle ayakta durabilir. Gençlerimizi kötü alışkanlıklardan uzak tutmak için,  onlara güzel örnek olmalıyız Şuurlu, inançlı ve ahlaklı kişiler olarak yetiştirmenin en önemli görevlerimizden birisi olduğunu unutmamalıyız. ___________________(1) Neseî, Eşribe, 44.(2) Müslim, Eşribe,12.

 

Page 6: Din Peerformans öDevi

Gençlik ve Kötü Alışkanlıklar Yaratılışı gereği yeniliklere ve değişime açık olan gençlerin karşılaştıkları

en büyük tehlikelerden birisi, kötü alışkanlıklardır. Duygusal tabiatları ve farklılıklara olan istekleri sebebiyle kolayca kötü alışkanlıkların tuzağına düşebilirler.

Nitekim birçok zararlı alışkanlık gençlik döneminde edinilir. Başta sigara, içki, uyuşturucu, kumar olmak üzere birçok kötü

alışkanlıklar sayabiliriz. Yüce Peygamberimiz (a.s.m.) bizleri kötü alışkanlıklardan sakındırmış, zamanımızı güzel işlerle geçirmemizi istemiştir.

Sigara hakkında mekruh, hattâ haram diyen âlimler vardır. Çünkü bu husustaki hüküm, kişinin durumuna göre değişir. Eğer geçim sıkıntısı çekiyor veya sağlığı açısından hayatî bir zarar veriyorsa elbette büyük günahtır.

Sigara içmek, en azından mekruhtur, kötü görülmüştür. Çünkü hem hiçbir faydası yoktur, hem de sağlığa zararlıdır. Üstelik kokusuyla başkasına da zarar vermektedir.

İçki ve kumarı yasaklayan kesin âyetler vardır. Peygamberimiz (a.s.m.), "Sarhoş eden her içki haramdır" buyurarak, haram olan içkinin özelliğini belirtmiştir. Buna göre, insanları sarhoş etme özelliği olan her şey haramdır.

Page 7: Din Peerformans öDevi

Yine "Çoğu sarhoş edenin azı da haramdır" (Tirmizi, Eşribe: 2) diyerek, önemli bir soruyu cevaplamıştır. Günümüzde bazıları, "Birada çok az alkol var. Bu da mı haram?" diyebilmektedir. İşte bu hadîs, çoğu sarhoş eden bir şeyin az dahi olsa yasak olduğunu belirtmektedir.

İçki hakkındaki bir başka hadîs de şöyledir: "Allah içkiye, onu içene, dağıtana, satana, satın alana, üzümünü sıkana [îmal edene], kendisi

için sıktırana, taşıyana ve kendisine taşınana ve parasını yiyene lânet etsin." (Tirmizi, Büyû: 58)

Burada içkiyle ilgili on grup insan lânetlenmektedir ki, sadece içmekten değil, diğer 9 gruba girmekten de sakınmamız şarttır.

Gençlerin temiz ve pâk zihinlerini aldatmak, onları kendi pis menfaatlerine âlet etmek isteyen çevreler; sigara, içki, uyuşturucu ve kumarı çekici ambalajlarla, süslü reklâmlarla sunmaktadırlar. Gençlerimizi tuzaklarına düşürüp, kendi keselerini doldurmak isteyen kimseler, kötü alışkanlıklara özendirmek için her vesileyi kullanmaktadırlar.

Oysa, gazete ve televizyonlardaki en acı ve en üzücü haberler, hep kötü alışkanlıkların sonucudur. "İçki bütün kötülüklerin anasıdır" buyuran Peygamberimiz (a.s.m.), bizleri 14 asır önce uyarmıştır. Bu sese kulak verilmediği içindir ki, her gün bir sürü cinâyet, hırsızlık, gasp, trafik kazası içki yüzünden olmaktadır.

Kötü alışkanlıklardan korunmanın çaresi, iyi bir dinî bilgi alıp İslâmı yaşamaktır. Çünkü, bu tür alışkanlıklar, akıl, kalp ve ruhun aç bırakılmasından kaynaklanır. Halbuki, mânevî duygularımızı îman ve ibâdetle doyurursak, her günümüzü dinimize hizmet etmek ve güzellikleri başkalarına aktarmak gayretiyle geçirirsek, kötü alışkanlıklara ne ihtiyaç duyarız, ne de zaman buluruz.

En iyisi, kötü alışkanlıklara hiç bulaşmamak, tuzağa düşmemektir. "Canım ne olacakmış bir kere içiver, tadına bak" veya "Düğünde herkes içer" gibi teşviklerde bulunanlar, bizim dostumuz değil, düşmanımızdır. Böyle diyerek verdikleri zararın farkında bile değillerdir. O sahte gülücük ve zevkler, hem dünyada, hem âhirette gözyaşına ve azaba dönüşecektir.

Bazı düğün, yaş günü, eğlence partisi ve mezuniyet baloları; kötü alışkanlıkların tuzakları durumundadır.

Bu tuzaklara bir kere yakalanırsak, devamı gelebilir. Çünkü nefis, his, şeytan dâima kötülüğe teşvik eder.

Bunun için kötü alışkanlıkların cirit attığı yerlerden uzak durmalıyız. Kahvehâne, disko, bar gibi yerler, gençlerin dünyasını ve âhiretini karartan mekânlardır.

Bunlardan uzak durup nezih yerlerde buluşup görüşmeliyiz.

Page 8: Din Peerformans öDevi

DİNİMİZİN SAKINMAMIZI İSTEDİĞİ BAZI KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR

1.Yalan Söylemek ve Hile Yapmak Dinimiz kişiye ve topluma zararlı olan tutum ve davranışlara elbette izin vermez. Allah, insanları yalandan kaçınmaya ve doğru olmaya çağırır. Nitekim Kuran'da şöyle buyrulmaktadır: ''... Yalan sözden kaçının!'' , ''...Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!'' 2 Yüce Allah, doğruluğu, adaletle hükmetmeyi, yalan ve hileden uzak durmayı herkesten istemektedir. Peygamberimiz de doğruluğa sarılmayı emretmektedir .0, doğruluğun iyiliğe, iyiliğin de cennete; yalanın kötülüğe, kötülüğün ise, cennetten mahrum edeceğini bildirmiştir.3 Bu demektir ki, insan, yalan söylemeyi alışkanlık haline getirirse, kötülüklere yakın olur. Bunun sonunda da cezalandırılır. Aklını kullanan herkes, yalan ve hilenin ne kadar kötü olduğunu bilir. Ancak, aklını iyi kullanamayanlar, yalan ve hile ile elde ettikleri geçici yararları kar zannederler, halbuki, onlar zarar etmişlerdir.

Page 9: Din Peerformans öDevi

2.Gıybet ve İftira Gıybet, bir kimsenin yüzüne karşı söylendiğinde üzüleceği eksiklerini ve hatalarını arkasından konuşmaktır. Dinimizde, başkalarının gıybetini yapmak kusurunu aramak yasaklanmıştır. Bu konuda Yüce Allah, Kuran'da şöyle buyurmaktadır:

...Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz, diğerinizi arkasından çekiştirmesin...''1 iftira ise, kelime anlamıyla bir kimseyi yapmadığı bir kötülükle suçlamak demek tir. iftira etmek ahlaksızlıktır. 0, ne insanlığa, ne de Müslümanlığa sığar. iftira edenler zulme yol açar, kötülüğe alet olurlar. iftira etmek, aynı zamanda, kul hakkı almaktır, Kul hakkı alanlar, başkalarının "ahını alırlar. Onlar da mutlaka karşılığını görürler.

Page 10: Din Peerformans öDevi

3. Hırsızlık Hırsızlık, sözlükte "kendine ait olmayan bir şeyi çalıp, kendine mal etme işi" di ye tanımlanmaktadır. İslamiyet, her ne şekilde olursa olsun, bir kimsenin başkasına ait mala el uzatmasını yasaklamıştır. Bu bakımdan, hırsızlık, çalıp-çarpma, gasp, haksız kazanç, rüşvet, hileli kazanç, eksik tartı ve ölçü hepsi haramdır. Başkalarının kapılarını dinlemek, evlerinin içini gözetlemek de göz ve kulak hırsızlığıdır. Öğrencilerin kopya çekmesi de haksız kazançtır, bir başka çeşit hırsızlıktır. Kopya şahsiyeti zedeler, kişinin kendine güvenini yitirmesine yol açar.

Page 11: Din Peerformans öDevi

4.Kıskançlık Kıskançlık yani haset, bir arkadaşımızın veya başkalarının başarılarını çekememektir. Onların yaptıkları, başardıkları işler karşısında eziklik duymaktır. Başkalarının üstünlüklerini çekememek, kötü bir huydur, ruhsal bozukluktur. çoğu kıskanç kişiler, bazen çılgınca işler de yapabilirler. Kıskançlık, onları saldırgan yapar. Yahut kıskandığı kişiye akıl almaz zararlar vermesine yol açar. Ama sonunda yine de kıskanç olan kişinin kendisi zarar görür. Kuran’ı kerim, kıskançlığı reddederken, aç gözlülükten korunmuş kimselerin gerçek mutluluğa ulaşacaklarını bildirir. 2 Başkalarını kıskanmamalı, onlara imrenmeliyiz. imrenmek, onların iyi hallerine özenmek demektir. imrenilecek insanları da takdir etmek gerekir. Ahlak açısından buna "gıpta etmek" denir. Peygamberimiz de bunu teşvik etmiştir. insan gıpta ederek yükselebilir.

Page 12: Din Peerformans öDevi

5.Alay Etmekİstihza yani alay etmek, bir insanı hor görmedir yahut bir insanla söz, yazı veya hareketle eğlenme, onu aşağılama demektir .Alay etmek, İslam hoş görmediği davranışlardandır. Alay etmek de ruhsal bir rahatsızlıktır. Yalancılık gibi, kıskançlık gibi alay etmek de insanı içten içe çökertir. Alay ettiği kişilerin düşmanlığını çeker. Herkes ondan uzak durmak ister. insan kendini büyük görmezse, alay etme alış kanlığından kurtulabilir. Bunun gibi insan kişiliğine saygı duyarsa, yine bu hastalık tan kurtulabilir .

Page 13: Din Peerformans öDevi

6.Büyüklenmek (Kibir)Kibir, kelime olarak büyüklük, büyük olma, kibirlenme, büyüklük taslama ve kendini başkalarından üstün tutma gibi anlamlara gelir. Kibir, İslam'da kötü huyların başında gelir. Tehlikeli bir davranış olan kibir, insanlar arasında kin doğurur. Toplum sal uyuşma ve kaynaşmayı baltalar, dostların gönüllerine nefret sokar. Zira kibirli in san, kendisi için sevip istediğini öteki Müslümanlar için istemez. Kibirde benlik iddi ası bulunduğundan böyle birisi alçak gönüllü olamaz. Bundan dolayı kibiri ve kibirli insanı hiçbir din hoş görmez. Büyüklenen, böbürlenen kişi, hem çevresinde hem de toplumda sevilmez. Çünkü böyle bir kişi, herkese tepeden bakar. Kendi dışındaki in sanları hakir görür. Hep kırıcı ve yıkıcı bir tavır içinde olur. insanlar arasında büyüklenen, böbürlenen kişileri Yüce Allah, şu şekilde uyar maktadır. "...Yeryüzünde böbürlenerek yürüme..." 1 Yine Kuran'da Allah, "...0 (Allah) büyüklük taslayanları asla sevmez." 2 buyurarak, kibirlileri sevmediğini belirtmektedir .

Page 14: Din Peerformans öDevi

7.Kötü Zanda Bulunmak insanlar, kusursuz değildir. Bazen en yakın dostumuz bile, bize karşı kırıcı ve incitici davranışlarda bulunabilir. Ancak bu gibi olayları büyütüp o dostumuz hakkın da kötü zanda bulunmamız, dostluk bağlarını koparabilir. Bu doğru bir davranış değildir. Yüce Allah, değil kötü zan, hatta zandan bile kaçınmak gerektiğini Kuranıkerim’de şöyle belirtmiştir; "Ey iman edenler! Zandan çokça kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin." 3 Burada kaçınmamız istenen zan, kötü zandır. Ancak iyi zanda bulunmak gerekir. Aksi halde Allah'ın sevmediği davranışı yapmış oluruz. Gerçek mümin, kendisine karşı yapılan her kırıcı ve incitici davranışlara karşı kötü zanda bulunmamalıdır. Mümin dostlarını hemen terk etmemelidir. Çünkü dost kazanmak zor; ama kaybetmek kolaydır.

Page 15: Din Peerformans öDevi

8.Başkalarının Özel Hayatını Araştırmak İslam, Özel hayatın gizliliğine saygı duyar. Onun açığa vurulmasına karşı çıkar. Özel hayatın gizliliğinin korunmasından yanadır. Nitekim Kuran’da Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Ey iman edenler! Kendi evinizden başka evlere geldiğinizi fark ettirip ev halkına selam vermedikçe girmeyin. Bu, sizin için daha iyidir; herhalde (bunu) düşünüp anlarsınız. Orada kimse bulamadınızsa, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Eğer size "Geri dönün!" denilirse hemen dönün. Çünkü bu, sizin için daha temiz bir davranıştır. Allah yaptığınızı bilir."

Page 16: Din Peerformans öDevi

9. Anne, Baba ve Büyüklere Saygısızlık Dinimiz, Allah'a kulluktan sonra, en önemli görevin ana ve babaya iyi davranmak olduğunu bildirir. Bu hususta Kuranıkerim’de şöyle buyrulmaktadır: "...Onlara "öf" bile deme..." Bundan dolayı onlara iyi davranmalı, istedikleri her şeyi yapmalıyız. Onların gönüllerini kırmamalı, onları hoşnut etmek için özen göstermeliyiz. Ellerini öpüp hayır dualarını almalıyız. Bu bize, büyük bir manevi destek verir. Annemiz, babamız, öğretmenlerimiz gibi büyüklerimiz, bizim hayata daha iyi ha zırlanmamız için bize yol gösterirler, örnek olurlar. Bize iyi, dürüst olmayı öğretirler. Kötülere ve kötülüklere karşı bizi hep uyarırlar. Bütün bunlardan dolayı onlara saygı duyarız.

Page 17: Din Peerformans öDevi

10. Alkollü İçki İçmek Alkolün bedende yaptığı yol açtığı çok çeşitli hastalıklardan başka, ruhsal bir takım zararları da vardır. Onun ruhi zararları daha çok, zihin, dikkat, bilinç ve irade üzerinde görülür. Ayrıca ümitsizlik ve karamsarlık doğurur. Trafik kazaları, cinayetler, aile kavgaları ve hukuka aykırı her çeşit eylemde alkolün etkisi görülür. Ayrıca ruh ve akıl hastalıklarında da alkolün etkisi unutulmamalıdır. Bireysel ve toplumsal zararlara yol açan alkollü içkiyi dinimiz de açık hükümlerle yasaklamıştır. Kuran’da içkinin yasaklanması aşama aşama gerçekleşmiştir. En sonunda Yüce Allah, şöyle buyurmuştur: "Ey inananlar! içki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi olan pisliklerdir. Bunlardan sakının ki kurtuluşa eresiniz." 1 İslam içkiyi yasaklamakla akla önem vermiştir. Çünkü alkol, aklı baştan alır. Aklın kontrolünü kaybetmesine yol açar .

Page 18: Din Peerformans öDevi

11. Uyuşturucu KullanmakUyuşturucu alışkanlığı, bir hastalıktır. Bu kötü alışkanlık ve hastalığın nedenleri de çeşitlidir. Bunlar arasında insanın zaafları, sorumluluktan kaçışı, eğitimsizlik sayılabilir. Ayrıca, insanların birbirini olumsuz yönde etkilemeleri ve kötü çevre şartları, Lükse ve gösterişe dayalı yapay hayatın verdiği tatminsizlik, manevi boşluk, ide al yoksunluğu, fakirlik ve yalnızlığın verdiği çaresizlik gibi hususlar da bu hastalığın nedenleri arasında gösterilebilir . İslam, aynen içkiyi yasakladığı gibi uyuşturucu madde kullanımını da kesin bir ifadeyle yasaklamıştır. Zira, Kuran’da geçen içki yasağı, sarhoşluk veren, insanın akli ve ruhi dengesini bozan bütün katı ve SIVI maddeleri kapsar .Nitekim beden ve ruh sağlığını bozduğu, sarhoşluk ve uyuşukluk verdiği için uyuşturucular da dinimizce yasaklanmıştır.

Page 19: Din Peerformans öDevi

12. Kumar Oynamak

Dinimizin bizden sakınmamızı, uzak durmamızı istediği alışkanlıklardan birisi de kumardır. Nitekim alkollü içki konusunda metnini verdiğimiz ayette Yüce Allah, kumarın ve falcılığın da yasak olduğunu belirtmiştir. İslam, kumarın herhangi bir şeklini belirtmemiştir. Bunu yaparken onun anlamını ve doğuracağı sonuçları göz önüne alarak yasaklamıştır. Şekli ve metodu ne olursa olsun, kumar, haramdır.

Page 20: Din Peerformans öDevi

a. KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR NASIL BAŞLIYOR?

Bugün yapılan pek çok araştırmada kötü alışkanlıkların, nedenleri üzerine önemli bulgular elde edilmektedir. Buna göre merak, en başta gelen nedenlerdendir. Sonra kötü alışkanlık edinmiş kişilerle kurulan arkadaşlıklar gelmektedir. Bunlardan başka, can sıkıntısı, stres, ailedeki huzursuzluklar gibi gerekçeler bu kötü alışkanlıklara sürüklemektedir.

Page 21: Din Peerformans öDevi

b. KÖTÜ ALIŞKANLIK VE DAVRANIŞLARDAN NASIL KORUNALIM?

Önce kötülüğün zarar verdiğinin bilincine ermeliyiz. Bu bilinç ile bunlara başlama ve alışma nedenlerinden uzak durmalıyız. Bunun için merak ile de olsa dinimizce yasaklanan davranışları yapmamız gerekir. Olabildiğince bu alışkanlık ve davranışlardan uzak duran kişilerle arkadaşlık kurmalıyız. Ayrıca bunların yapıldığı, kötülüklerin yeşerdiği ortamlardan uzak durmalıyız. Özellikle hem kendimizin hem de dost ve yakınlarımızın böyle ortamlara girip çıkmalarının önüne geçmeliyiz.

Page 22: Din Peerformans öDevi

c. KÖTÜ DAVRANIŞLAR KARŞISINDA DUYARSIZ KALMAYALIM

Her insan, içinde yaşadığı toplumun üyesidir. Her birey, üyesi olduğu toplumun yerleşik düzenine uymalıdır. Unutmamalıyız ki toplum dışındaki insan tek başına ne yaşayabilir, ne de medeniyet kurabilir. Bundan dolayı ailenin, okulun, çarşının ve çevremizdeki her şeyin dirliğine, düzenine sahip çıkmalıyız, onları korumalıyız. Onları bozanlardan olmamalıyız. Hatta bu da yetmez; medeni cesaret sahibi olmalıyız. Kötü davranışların sahiplerini uyarmalıyız. Peygamberimiz de kötü davranış karşısında bir Müslüman’ın nasıl davranacağını şöyle dile getirmektedir: ''içinizden her kim, çirkin bir davranış veya hoş olmayan bir şey gördüğünde, onu eliyle değiştir sin. Bunu eliyle değiştirmeye gücü yoksa, diliyle değiştirsin. Buna da gücü yetmiyorsa, gönlünde o şeye veya harekete buğzetsin (tepkisini canlı tutsun)...'' Böylece peygamberimiz, kötü davranışlar karşısında suskun kalmamamız gerektiğini açıkça belirtmektedir. Bu tutum, ayrıca sorumlu bir vatandaş davranışıdır.

Page 23: Din Peerformans öDevi

d. BAŞKALARINA ZARAR VERMEK KUL HAKKI YEMEKTİR

Biz kendimize nasıl zarar verilmesini istemiyorsak, başkalarına da zarar vermemeliyiz. İslam dini, insan haklarına saygılı olunmasını emreder. Bunu yaparken, haksızlık yapmayı da yasaklamıştır. Kul hakkı kavramı ile ifade edilen, başkalarının hak ve hukukuna saygı, Kuranın ve hadislerin üzerinde durduğu hususlardandır. Birinin işini engellemek, aleyhinde konuşmak; malını çalmak kul hakkı tanımamaktır. Bunun gibi güçlünün zayıfı ezmesi ve başkasına iftira atması da böyledir. Bunların yanında gözün gördüğü ve canın çektiği bir yiyecekten göreni faydalandır Mamak da, kul hakkına saygısızlıktır. Bunlardan başka devletin malını çalmak veya yemek, milyonlarca vatandaşın hakkını yemektir. Aldığı ücretin, maaşın karşılığı kadar çalışmamak da kul hakkı yemektir .Haksız kazanç sağlamak, topluma ait şeylerden çalmak, insanlara zarar vermektir, yani kul hakkı yemektir.

 

Page 24: Din Peerformans öDevi

KAYNAKÇA

http://www.hanimlar.com/moduller.php?modul=makale_oku&id=716

http://www.genelforum.gen.tr/din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi/16867-dinimizin-sakinmamizi-istedigi-bazi-kotu-davranislar-ve-aliskanliklar.html

www.kubacami.info/indir/hut_2004/12.03.2004.doc

Page 25: Din Peerformans öDevi

RAPOR

İlk önce herkes evinde araştırdı. Sonra pek Berkan ve Akın iyi bilgiler bulabildi, diğerleri konuyu yanlış anlamış onlar başka bir şeyler bulmuş. Konuyu Akın ve Berkan iyice anlattıktan sonra herkes bir şeyler buldu. Bilgilerin hepsini toparlayıp Berkanların evinde Microsoft PowerPoint 2007’ye yazdık. Her şey bittikten sonra siteye koyduk.