ibn teymiyye kulliyati 8

Upload: utkemail

Post on 20-Jul-2015

323 views

Category:

Documents


7 download

TRANSCRIPT

NDEKLER YCE RABBIN KUDRET RADE, ZN, KTAP, HKM, KAZA VE HARAM KILMA MSLMANLARIN NDE GELEN MAMLARININ GRLER YCE YARATICININ SAPTIRMASI VE HDAYETE ERDRMES ALLAH, KULLARININ GNAH LEMESN RADE EDER M ETMEZ M? KULUN RABB'IN BAKASINA UMUT BALAMAMASI ULEMANIN DRT ANA SORUSU:YARATMA, BADET, YAZILMA VE DUA KAZA, KADER VE RADE KAZA, KADER VE HKMET YLK ALLAH'TAN, KTLK NEFSTENDR HAYIR ALLAH'TAN, ER EYTANDANDIR HAYIR ER, TEKVN KADER, ER EMR NEFSLERMZN ALLAH'IN OLMASI SZ KADER HAKKINDA BR SUAL VE CEVABI KADERYECLERN SINIFLARI ADEM'N MUSA'YA KARI KANITI KULUN YAPABLRL ALLAH'IN FLLERNN LLETLER MEYET MESELES KULUN HTYAR FLLER KULLARIN FLLERNN KADM VEYA YARATILMI OLDUU GEMTE STSNA AKLIN GZEL VE RKN GRMES KULUN RADES EHL- SNNET VE KADERYECLERE GRE KADER ECEL MESELES PAHALILIK VE UCUZLUK RIZIK MESELES RIZIK VE RIZKIN ARTIP EKSLMES HARAM YOLLA KAZANMA K VE HARAM EYLER HAK N HAK ARACILIIYLA HAKKIN TAKDRYLE MCADELE G VE KUDRETTEN ANCAK O'NA TEBERR EDERM SZ GR ALFABETK FHRST

YCE RABBIN KUDRET Rabbin kudreti hakknda gr Cumhura gre madum bir (ey) deildir Allah'n kudretinin kapsamna her ey girer Geisiz ve geili fiil ve ayr gr Kadim ve sonradan olma varlk Allah'n harekete yatknlk nitelii Allah'n ezelde ve ebedde kadir oluu Her mahluk Allah'n nimetlerindendir kr - tevhid birlemesi Tevhid dinin ba ve sonudur Yaratmadaki hikmet ve rahmet Yaratma ve emir hikmeti hakknda insanlarn grleri nsanlar ibadet iin yaratld Beni tansnlar, bilsinler diye Emrolunan ey zerine ibadet Kaderi kabul edenlerin ve etmeyenlerin grleri NDEKLER ALFABETK FHRST

Rabbin kudreti hakknda gr Bismillahirrahmanirrahim Bir ve ortaksz olan Allaha hamdolsun. Salat ve selam kendisinden sonra peygamber gelmeyecek olan Hz. Muhammedin zerine olsun. eyhl slm Ahmed b. Teymiye (Allah ruhunu kutsasn) buyurdu: Mslmanlar ve dier dinlerin mensuplar, Allahn gcnn her eye yettii hususunda gr birlii iindedirler. Nitekim Kuran- Kerm, birok yerde bu hususu dile getirmitir. Ben de deiik yerlerde, yce Rabbin kudretini (her eye g yetirmesini) inkr edenlere cevap niteliinde uzun aklamalarda bulundum. Bu balamda el-Erbain zerine yaptmz deerlendirmeler kapsamnda, el-Muhassalda ve el-sbehaniye erhinde grlerimizi dile getirdik. mam Fahreddin er-Razi ve bakalarnn, Allahn her eye kadir ve serbest iradeye sahip oluu meselesi zerine yaptklar deerlendirmelere ilikin grlerimizi ifade ettik. Bu hususta eksik braklan birok noktay gzler nne serdik. Ancak, sz konusu hususlar uzun uzadya anlatmann yeri buras deildir. Burada zerinde durmay amaladmz husus, peygamberleri tasdik eden gruplarn deerlendirmeleri hakknda grlerimizi aklamaktr. Diyoruz ki: Burada zerinde durulmas gereken birka mesele vardr: Rabbin kudreti hakknda gr

Birinci mesele: Yce Allah, her eye kadir olduunu haber vermitir. nsanlar bu mesele balamnda gruba ayrlmlardr: Bir grup, herey geneldir, bunun kapsamna iki zddn bir arada bulunmas gibi bizzat imknsz olan eyler de girer. Bunlar g yetirilenler kategorisine de girerler. Bu gr aralarnda bn-i Hazmn da bulunduu bir grup ileri srmtr. Bir dier grubun gr de yledir: Bu ifade (Allahn her eye kadir oluu), zellii olan bir genellemedir. zellii de, bizzat imknsz olann darda tutulmasdr. nk bizzat imknsz olan, bir ey olsa da g yetirilenler kapsamna girmez. Bu gr bn-i Atiye ve bakalar dile getirmilerdir. Her iki gr de yanltr. Dorusu, tartmac gzlemcilerin genelinin savunduu u nc grtr. Buna gre, zatndan dolay imknsz olan bir ey, kesinlikle ey deildir. Bu gr savunanlar Madum = yok kavram hakknda farkl grler savunmakla birlikte, onlara gre, zatndan dolay imknsz olann objeler dnyasnda gereklemesi imknszdr. Zihin, onun objeler dnyasnda sabit oluunu tasavvur edemez. Ama iki zddn zihinde bir araya gelmesi mmkndr. Sonra da iki zddn objeler dnyasnda bir araya gelmesinin imknsz olduuna hkmedilir. nk, nesneler arasnda gereklemesi ve zihinde tasavvur edilmesi, ancak temsili olarak mmkndr. Zihinsel bir egzersiz olarak yle demek gibi: Hareket etme ve durma, bir eyde ayn anda olabilir. Acaba, hareket etme ve durmann ayn anda bir yerde bulunmas gibi, objeler dnyasnda siyah ve beyaz da bir yerde ayn anda bulunabilirler mi? Sonra yle denir: Hayr! Bu imknszdr. Bylece, nce mmkn olann benzerinin bir arada oluu takdir edilir, ardndan bunun imknszlna hkmedilir. Siyah ve beyaz renklerin bir yerde ayn anda bulunmalarna gelince; bu, imknsz olduu gibi, dnlemez de. O halde bu, ne objeler dnyasnda, ne de zihinde bir ey deildir. Dolaysyla: O her eye kadirdir. (Hadid, 2) ayetinin kapsamna girmez. NDEKLER YCE RABBIN KUDRET

Cumhura gre madum bir (ey) deildir kinci mesele: Ulemann ounluuna (cumhur) gre, madum (yok), bir ey deildir. Bizce bu yaklam dorudur. ey in, mevcut olan, var olan demek olduu ifade edilir. Buna dayal olarak denilir ki:

Bu durumda yce Allahn varolmayan eylere kadir olmamas gerekir. Bunun anlam, Allah, yaratmad bir eye kadir deildir, demektir. Baz bidat gruplar bu gr savunmulardr. Diyorlar ki: Allah, ancak irade ettii eye kadirdir, irade etmediine deil. Bu yorum, en-Nazzamn rencisinden aktarlmtr. Eari gibi msebbite ekolnn tartmaclar, yine onunla ayn gr paylaan, mezhep imamlarnn takipilerinden Ahmed, Kad Ebu Yala ve bn-i Zauni gibi ey, varolana denir diyenler, unu savunuyorlar: Allah, varolana kadirdir. Buna dayal olarak onlara: Bunlar, ayetin ispat etmediini ispat ediyorlar. nk ayet, Allahn mevcut olana kadir olduunu sylyor, bunlar ise, Allah varolana da yok olana da (mevcuda da maduma da) kadirdir, diyorlar, eklinde karlk verilir. Dorusu ey, objeler dnyasnda var olan ve zihinlerde tasavvur edilene denir. Dolaysyla yce Allah neyi takdir etmi ve ileride olacan biliyorsa o, takdir, bilgi ve kitap kapsamnda eydir, henz objeler dnyasnda ey olmasa da: Onun emri, bir eyi diledii zaman, ona ol demekten ibarettir. O da hemen oluverir. (Yasin, 82) ayeti bu hususa iaret etmektedir. Bu ayette geen ey lafz hem objeler dnyasnda var olan, hem de zihnin varln tasavvur ettiini kapsar. u halde yce Allah, her eye; var olana, zihnin varolduunu tasavvur ettiine, var olacan tasavvur ettiine kadirdir. Bundan hibir ey istisna edilemez ve buna eklemede de bulunulamaz. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: Bilakis, biz onlarn parmak ularn toplamaya kadiriz. De ki: O, stnzden veya ayaklarnzn altndan zerinize bir azap gndermeye kadirdir. (Enam, 65) Buhari ve Mslimde u rivayet yer alr: Bu ayet indii zaman Resulullah (s.a.v) yle buyurdu: Allahm, senin vechine snrm. Ama Birbirinize drmeye gc yeter (Enam, 65) ayeti inince yle buyurdu: Bu, ilk ikisinden daha ehvendir. (Buhari, 6. Sure 2; Tirmizi, 6. Sure 2; Ahmed b. Hanbel, 3/309) Bundan da anlalyor ki, yce Allah, ilk ikisini yapmam olsa da onlara kadirdir. Yine yce Allah bir ayette yle buyurmutur: Gkten uygun bir lde yamur indirip onu arzda durdurduk. Bizim onu gidermeye de elbette gcmz yeter. (Mminun, 18) Mfessirler bu ayetle ilgili olarak u yorumu yapmlar: Biz bu suyu giderip yok etmeye, bunun sonucunda susuzluktan lmenize, srlerinizin helk olmasna, yerlerinizin harap olmasna kadiriz. Bilindii gibi yce Allah, bu suyu giderip yok etmemitir. te aadaki ayette de ayn geree iaret edilir:

Ya itiiniz suya ne dersiniz? Allahn verdii rzka kar kr, onu yalanlamakla m yerine getiriyorsunuz? (Vaka, 68-82) Bu ayet, Allahn yapmadna da kadir olduunu gsteriyor. nk, dilerse suyu ac yapabileceini bildiriyor ki, byle yapmamtr. Aadaki ayetleri de buna rnek gsterebiliriz: Eer dileseydik her nefse hidayetini verirdik. (Secde, 13) Eer Rabbin dileseydi yeryzndeki herkes iman ederdi. (Yunus, 99) Eer Allah dileseydi savamazlard. (Bakara, 253) Bu ayetlerden de anlalaca gibi, yce Allah birok yerde, dilemesi durumunda, yapmad eylere kadir olduunu dile getirmitir. nk Allah bunlar yapmaa kadir olmasayd, onlar yapmay dilemesi durumunda da yapamazd. NDEKLER YCE RABBIN KUDRET

Allah'n kudretinin kapsamna her ey girer nc mesele: Allah her eye kadirdir: Bunun kapsamna kullarn fiilleri girdii gibi, kullarn fiillerinin dndaki eyler de girer. Mutezile mezhebine mensup olanlarn ou, kullarn fiilleri, Allahn g yetirdiklerinin (makdur olanlarn) kapsamna girmezler. Drdnc mesele: Allahn kudretinin kapsamna, kulun kendi fiilleri de girer. Birok nasta bu husus aka dile getirilmitir. Gkleri ve yeri yaratan bunlarn benzerini yaratmaya kadir deil midir? (Yasin, 81) Byleyken, lleri diriltmeye kadir deil midir? (Kyamet, 4) Bilakis, biz, onlarn parmak ularn eski haline getirmeye kadiriz. (Kyamet, 4) Buna benzer birok ayet rnek gsterilebilir. Allahn objelere g yetirdii, onlar yaratmaa kadir olduu u ekilde dile getirilmitir: Andolsun biz insan yarattk. (Kaf, 16) nsan, hi kimsenin kendisine g yetiremeyeceini mi sanyor? (Beled, 5) Bu gerek kitap ve snnette yer alan birok nassla vurgulanmtr. Kitaptan aadaki rnekleri

verebiliriz: Biz seni onlardan alp gtrsek de yine onlardan intikam alrz. (Zuhruf, 41) Bu ayette yce Allah onlarn kendilerine (nefislerine) de kadir olduunu vurguluyor. Bu ayet, Allahn yaplm-edilmi (meful) objelere de kadir olduuna ilikin bir nasstr. Sen onlarn zerinde bir zorlayc deilsin. (Casiye, 22; Kaf, 45) gibi ayetler, sadece yce Allahn kullar zerinde zorlayc, onlara egemen olduunu gsteriyor. Bu da Allahn onlara kadir olmasn, g yetirmesini gerektirir. Bizim kendisini asla sktrmayacamz zannetmiti. (Enbiya, 87) Ayetine gelince, bu ayetin de Allahn kudretine ilikin olduunu savunan el-Hasan ve benzeri selef (ilk kuak) ulemasna gre, Allahn buna ve benzerlerine kadir oluunun kantdr. Ayn ekilde ailesine vasiyet ederken, beni yakn ve kllerimi bolua savurun, Eer Allah beni bulmaya, kllerimi bir araya getirip hesap sormaya g yetirirse, hi phesiz alemler iinde hi kimseye etmedii ar bir azaba beni arptrr diyen adamn durumunu da buna rnek gsterebiliriz. Nitekim adam lnce ailesi onu yakp kllerini bolua savurmutu. Allah onu yeniden bir araya getirip ona: Niin byle yaptn? demiti. O: Senden korktuum iin, ya rab! demiti. Bunun zerine yce Allah onu balamt. (Buhari, Tevhid 35, Mslim, Tevbe 24-25) Bu adam Eer Allah beni bulmaya, kllerimi bir araya getirmeye g yetirirse, beni azaba arptrr. derken yanllk iindeydi. Nitekim hadiste bu hususa iaret ediliyor. Nitekim Allah ona g yetirmi, ama kendisinden korktuu ve iman ettii iin de onu balamt. Bu cehaletini ve iledii bu hatasn affetmiti. Biz sizi dayanksz bir sudan yaratmadk m? (...) ve bizim gcmz ne byktr! (Mrselat, 20-23) ayetleri, bunu, kudretin kapsamna giren bir olgu olarak deerlendirenlerin szlerine ynelik bir kant olarak deerlendirilmitir. nk burada, Allahn varlklar yaratmaa g yetirdii gibi, onlarn kendilerine de g yetirdii gereine iaret ediliyor. Bir hadiste peygamber efendimizin (s.a.v.) klesini dven Abdullah bn-i Mesuda yle dedii belirtiliyor: Senin u kleye g yetirdiinden ok daha fazla ona g yetiren Allah iin dvme. (Mslim Eyman 34-35-36, Ebu Davud, Edeb 124, Tirmizi, Birr 30, Ahmed, 3/120) Bu hadiste, yce Allahn klenin nesnesine kadir olduu gibi, sahibinden daha ok ona kadir olduu ifade ediliyor ki bu, ayn zamanda kulun da kudretinin olduuna delalet etmektedir. Alimler Rabbin ve kulun kudreti zerine youn bir tartmaya girmilerdir. Bir gruba gre, kudretin bu iki trnn her biri fail ile kaim olan fiili kapsad gibi failin g yetirdiini de kapsar. Bu, konuyla ilgili olarak ileri srlen grlerin en dorusudur. Kitap ve snnet bunu ifade eder. Buna gre, bu kudretlerin her bir tr, kadir (g yetiren) ile kaim olan fiili kapsad gibi, ondan farkl olan g yetirilmiini de kapsar. Rabbin kudretini incelerken, bu geree delalet eden baz naslara yer vermitik. Kulun kudretine gelince, kulun kendisiyle kaim olan fiillere kadir olduu birok yerde zikredilmitir.

Kulun bir yapabilirlie (kudret) sahip olduunu kabul eden ekoller, bu hususta gr birlii iindedirler. Buna iaret eden baz ayetler unlardr: Gcnz yettiince Allaha isyandan kannz. (Tegabun, 16) Art arda iki ay oru tutar... Buna da gc yetmeyen, altm fakiri doyurur. (Mcadele, 4) Gcmz yetseydi mutlaka sizinle beraber kardk, diye kendilerini helk edercesine Allaha yemin edecekler. (Tevbe, 42) Peygamber efendimizin (s.a.v.) u hadisi de buna ilikin bir kant konumundadr: Ayakta dikilerek namaz kl, eer buna gcn yetmiyorsa oturarak kl, buna da gcn yetmiyorsa yann zere yatarak kl. (Buhari, Taksirus-selat 19, Tirmizi, Selat 15, bnu Mace, kame 139, Ahmed, 4/426) Kudretin belirginletii yere gre farkllk arz etmesine gelince, buna u ayetleri; rnek gsterebiliriz: Allah size, elde edeceiniz birok ganimet vadetmitir. (...) Henz elde edemediiniz baka ganimetler de vardr. (...) Allah her eye kadirdir. (Fetih, 20-21) Bu ayetler, onlarn nceki ganimetlere g yetirdiklerine delalet etmektedir. Dier bir grup ganimet daha vardr ki, ona da baka bir zaman g yetirmelerinin mmkn olduuna iaret etmektedir. Bu, objelere g yetirme, nesnelere kadir olmadr. Gleri yettii halde, onlar yardmdan mahrum etmek niyet ve azmi ile erkenden yola dtler. (...) Belki Rabbimiz bize bunun yerine daha iyisini verir. (Kalem, 25-32) Ebul Ferec, burada geen Gleri yettii halde ifadesiyle ilgili olarak gr ileri srlmtr, der. Birincisi: Kendilerince bahelerine glerinin yettiini dnyorlard. Bu gr Katade savunmutur. -Ben derim ki:- Bu, Mcahit ve Katadenin grdr. bn-i Ebu Hatem her ikisinden de rivayet etmitir. Mcahit der ki: Onlar, kendi ilerinde buna g yetirecek durumdaydlar. Baavi ise unlar sylemitir: Kendi yanlarnda bahelerine g yetirecek durumda olduklarn, hi kimsenin bahelerinin meyvelerini devirmelerine engel olamayacan dnyorlard. Katadenin de yle dedii rivayet edilmitir: Sabah erkenden bahelerine gitmek zere yola koyuldular. Kendilerince buna gleri yetiyordu. kincisi: Yoksullara g yetirdiklerini dnyorlard. Bu gr e-abi savunmutur. Yani, yoksullarn bahelerin meyvelerinden yemelerine engel olma gcne sahip olduklarn dnyorlard. Bir gre gre, kastedilen anlam udur:

Yoksullara vermeye gleri vard, fakat cimrilik onlar vermekten alkoyuyordu. Dorusunu Allah herkesten daha iyi bilir. ncs: Sabah erkenden, muktedir olduklar, yani varlkl olduklar halde yola koyuldular. Bu gr bn-i Kuteybe ileri srmtr. Bana gre, ayet, onlar, glerinin yettiine dayal bir azim ve kararllkla sabah erkenden yola koyuldular, eklinde vasfediyor. El-Hardu kelimesi sonu itibariyle kastetme anlamn ifade eder. Buna gre onlar, sabah erkenden kesin bir irade ve yapabilirlik zgveniyle yola koyulmaya niyetlendiler. Fakat Allah onlar aciz brakt. Onlar kendilerince buna g yetirdiklerini dnyorlard. diyenlerin bu szne gelince, bundan maksat udur: Onlar, iin hep byle olacan sanyorlard. Eer byle olsayd, kudretleri tamamlanm olurdu. Ancak bahelerinin yok edilmesiyle gleri ortadan kaldrld. Baavi yle der: el-Hardu kelimesi szlkte kastetme, engelleme ve fke anlamna gelir. El-Hasan, Katade ve Ebul Aliye yle derler: Bir kararllk ve aba zere... eklinde bir anlam kastedilmitir. Kurtubi, Mcahid ve krimeye gre de: Aralarnda gr birliine varlarak kurduklar bir i zere harekete getiler, eklinde bir anlam kastedilmitir. -Baavi der ki:- Bu da netice de kastetme anlamna gelip dayanyor. nk bir ie niyetlenen kimse, ile ilgili olarak kararl ve tm gcn veren bir kimse demektir. Ebu Ubeyde ve el-Kuteybi yle demilerdir: lerinde, yoksullar engelleyeceklerine dair bir kararllkla yola koyuldular. Araplar: Sene yamursuz geince Haredetis Senetu, devenin st olmaynca Haredetin Naqetu derler. E-abi ve Sfyan da yle demilerdir: Yoksullara kar bir kin ve fkeyle yola koyuldular. Tefsir-ul Walibide yle deniyor: bn-i Abbastan, bir gce sahip olarak... eklinde bir yorum rivayet edilmitir. Bana gre, el-Hardu kelimesi, iddetli azim ve kararllk anlamn da ierir. nk bu lafz, byle bir anlam gerektirir. Senenin ve devenin yamursuz ve stsz olular iddet ve zorluu da beraberinde getirdii iin bu kelimeyle ifade edilmilerdir. Ayn ekilde kin ve fkede de bir iddet unsuru vardr. Bu demektir ki, onlar bahelerin meyvelerini alma hususunda iddetli bir kararllk iindeydiler. Ayn ekilde yoksullar engellemeye de kesin kararlydlar. te byle bir kararla, gl kimseler olarak, kendilerini aciz brakacak ve engelleyecek bir kimsenin olmadn dnerek sabahleyin erkenden yola koyuldular. Ne var ki, baheleriyle ilgili gkten bir emir geldi. Btn planlarn bozdu, dzenlerini altst etti. Bazlarna gre, el-Hardu, gayz ve gazap anlamna gelir. Dorusunu Allah herkesten daha iyi bilir.

Kulun kudreti asndan maksad daha ak ifade eden ve bu ayetle de benzeen bir nass da udur: Dnya hayatnn durumu, gkten indirdiimiz bir su gibidir. (...) Gece veya gndz ona emrimiz gelir de onu sanki dn yerinde yokmu gibi kknden koparlarak biilmi bir hale getiririz. (Yunus, 24) Bu ayette yer alan: Sahipleri de onun zerinde kudret sahibi olduklarn sandlar. (Yunus, 24) ifadesinden anlalyor ki, ayet sahip olduklar eyler helk edilmeseydi bu zanlar doru olacakt. Fakat, sahip olduklar eylerin helk edilmesine ilikin ilh emir gerekleince, bu zanlarnn yanll ortaya km oldu. ayet onlar, mallarnn yerinde durduu zamanda da, bozulduu zamanda da, onlara g yetirecek durumda olmasalard, yce Allah, mallarn helk etme yoluyla bu zanlarn boa karmazd. Yce Allah bahelerini helk etmekle, zanlarn iptal etmemiti. Ayrca onlar da bahelerinin meyvelerini devirmek iin gitmi deillerdi. Sadece bahelere ynelik -eksiksiz kudretleriolumsuzlanmt. Kukusuz kudretlerini gerekletirecekleri zemin, mekan olumsuzland iin, failin zayitlii iin deil. Bundan dolay yce Allah Gleri yettii halde, (...) niyet ve azmi ile... buyurmutur. Szgelimi Kendilerince buna g yetireceklerini dnyorlard... eklinde bir ifade kullanmamtr. Eer Kendilerince... eklinde anlam verenlerin dedii gibi demi olsayd, anlam ayn olurdu. Yani, onlarn glerinin yetmesiyle, nefislerinde bu gc olumsuzlayan hastalk ve zayflk gibi bir ey olmad, fakat glerini gerekletirecekleri yer iptal edilmiti eklinde bir anlam kastedilmi olacakt. Bu da, paraya ve rzk kazanmaya gc yettii halde alacak bir ey bulamayan kimsenin durumuna benzer. Rablerini inkr edenlerin durumu udur: Onlarn amelleri frtnal bir gnde rzgarn iddetle savurduu kle benzer. Kazandklarndan hibir eyi elde edemezler. yiden iyiye saptma ite budur. (brahim, 18) Buna gre, onlar kazandklar hibir eye g yetiremez haldedirler. Bu da gsteriyor ki, onlar, bu halin dndaki durumlar-da kazandklarna g yetirmektedirler. Yine bundan anlalyor ki onlarn dndaki kimseler kazandklarna g yetiriyorlar. Buna gre, kazanlanlardan maksat, kazanlan maldr. Allah, hibir eye gc yetmeyen, bakasnn mal olmu bir kle ile katmzdan kendisine verdiimiz gzel rzktan gizli ve ak olarak harcayan bir kimseyi misal verir. (Nahl, 75) Bu ayette yce Allah, bakasnn mal olmu klenin hibir eye gcnn yetmediini belirtince, bunun anlam, dieri (hr kimse) byle deildir, eklinde belirginleiyor. Bilakis, bu hr kimse, kle kimsenin g yetiremedii eylere g yetirmektedir. Bu, sahibi tarafndan g yetirilen, gzel rzkn ve kiinin bu gzel rzka kadir oluunun ispatdr. Nitekim akl sahibi olan herkes bunu ifade etmektedir. Falan adam una una g yetirir. Falan da una una g yetirir derler. Herkesin g yetirdii alan, brnden farkldr. Bu konuya aklk getirecek bir deerlendirme udur: Hi kukusuz mlk, kullara, Allahn kendilerini sahip klmasyla tevdi edilmitir. Mlke sahip olmak

ise gc gerektirir. Kendi gcnden kaynaklanan veya velisi ve vekili araclyla bir tasarrufu yapabilen kimseden bakas sahip olamaz. Akid ve menkul eyler sahibinin mlk saylrlar. Bu, sahibin onlara g yetirdiini gsterir. Nitekim Kuranda Hz. Musann (a.s.) u sz aktarlmaktadr: Rabbim! Ben kendimden ve kardeimden bakasna malik olamyorum. (Maide, 25) Hz. Musa (a.s.), kardeinin kendisine itaat etmesi sonucu onun zerinde tasarrufta bulunuunu kendisi asndan bir mlkiyet olarak deerlendiriyor. Bir ayette yle buyurulmutur: Onlar bunlara sahip olmulardr. (Yasin, 71) Dier bir ayette de yle buyuruluyor: Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz, yoksa biz bunlara g yetiremezdik, diyesiniz. (Zuhruf, 13) Yani, bunlar hizmetimize sokmaya gcmz yetmezdi. Bundan da anlalyor ki, bunlar, onlarn hizmetine verildii iin g yetirecek duruma gelmilerdir. te Onlar bunlara sahip olmulardr. ayetinde kastedilen anlam budur. Bir ayette: Bu sebeple onu ne amaya muktedir oldular ne de onu delebildiler. (Kehf, 97) buyuruluyor. Bu ayet gsteriyor ki, onlar delebilselerdi, delmeye g yetirmi olacaklard. Delme, onlarn ellerinin bir hareketi deil, bir eyin delinmi klnmasdr. Dolaysyla delme iinin kullarn yapabilirliklerinin kapsamnda olduu anlalyor. Ayn ekilde Kuran, objeler dnyasnda yaplm-edilmi eylerin de insanlar tarafndan yaplm, meydana getirilmi olduklarna delalet eden ifadeler iermektedir. Onlar tarafndan yaplm bir eyinde, zorunlu olarak onlar g yetirdikleri bir ey olduu hususunda gr birlii vardr. Ama buna kar kanlar diyorlar ki: Onlarn kudretlerinin mahallinin dnda olan bir ey, onlar tarafndan meydana getirilmi, yaplm bir ey olamaz. Bu, Kurann ifadelerine aykr bir ifadedir. Yce Allah Hz. Nuha (a.s.) hitaben yle buyuruyor: Gzlerimizin nnde ve vahyimiz uyarnca gemiyi yap. (Hud, 37) Bir ayette de yle buyuruyor: Gemiyi yapyor (Hud, 38) Ayrca gemi, Ademoullar tarafndan yaplan bir ey olduu halde, yce Allah onun yaratlm olduunu haber veriyor ve onun ayetlerinden, iaretlerinden biri olduunu belirtiyor: Onlarn zrriyetlerini dopdolu bir gemide tamamz da onlar iin bir ayettir. (Yasin, 41) Size bineceiniz gemiler ve hayvanlar var etmitir. (Zuhruf, 12) Yonttuunuz eylere mi ibadet edersiniz? Oysa ki sizi ve yapmakta olduklarnz Allah yaratt.

(Saffat, 95-96) Bu ayetlerde yce Allah, yontulmu heykellerin onlar tarafndan imal edildiklerini belirttikten sonra, hem onlarn, hem de imal ettikleri eylerin yaratcsnn kendisi olduunu haber veriyor. Bu ayette geen ma edat, akl sahibi varlklara iaret etmek iin kullanlan ellezi anlamndadr. Kastedilen de, insanlarn imal ettikleri heykellerin yaratlmasdr. Allah imal edilen eyin yaratcs olduuna ve imal edilen eyde de fiilin izi, etkisi bulunduuna gre, kullarn fiillerinin de yaratcsdr. Fakat, ayette geen ma edatnn mastariye olduunu syleyenlerin bu gr ok zayftr. Firavun ve kavminin yapmakta olduklarn ve yetitirdikleri baheleri helk ettik. (Araf, 137) Helk edilen, yerle bir edilen, onlarn yaptklar binalar ve yetitirdikleri bahelerdir. Firavun ve kavminin, bunlarla hedefledikleri sonular ise, suda boulmalarndan nce olumsuzlanm, uup gitmitir. Yetitirdikleri baheler ifadesi gsteriyor ki, bunlar, onlar tarafndan yaplmlardr. Dier bir ifadeyle Firavunun tahtn onlar yapmlardr. Yani paralar bir araya getirip kurmulardr. Buna u ayeti de rnek gsterebiliriz: Siz her yksek yere bir alamet dikerek eleniyor musunuz? (uara, 128) Bu ayet, bina edilip dikilen eyi onlarn kurduklarna delalet ediyor. nk: Dikerek eleniyor musunuz? buyuruyor. Baka bir ayette de yle buyuruyor: Dalarda ustaca evler yontuyorsunuz. (uara, 149) Bu ayet yonttuunuz eylere mi ibadet ediyorsunuz? (Saffat, 95) ayetine benziyor. Ayrca O vadide kayalar yontan... (Fecir, 9) ayeti, onlarn kayalar kesip yonttuklarna delalet etmektedir. Buna bir rnek de aadaki ayettir: Haram aylar knca mrikleri ldrn. (Tevbe, 5) Burada yce Allah mslmanlara mrikleri ldrmelerini emrediyor. Emri ancak kulun kudretinin dahilinde olan bir eyle ilgili olabilir. Dolaysyla bundan, ldrmenin kulun yapabilirliinin kapsamnda olduu anlalyor. O da (yani, ldrme) bir ahsa kar yapt ve sonunda lmesine neden olduu bir fiildir. Bu tpk hayvan boazlama gibidir. Dolaysyla aadaki ayetler de buna rnek oluturmaktadr: Yetiip kestikleriniz. (Maide, 3) ...Av ldrmeyin. (Maide, 95) inizden kim onu kasten ldrrse ldrd hayvann dengi ona cezadr. (Maide, 95) Bu ayet gsteriyor ki, av, kendisini ldren insan tarafndan ldrlmtr. Ama u ayette bundan farkl bir anlama iaret edilmitir: Onlar siz ldrmediniz, fakat Allah ldrd onlar. (Enfal, 17) Bu ifade, anlam itibariyle ayn ayette yer alan u ifadeye benziyor. Attn zaman da sen atmadn, fakat Allah att. (Enfal, 17)

nk, o srada mriklerin ldrlmeleri, mslmanlarn kudretlerinin dndaki sebeplerle gereklemiti, meleklerin indirilmesi, mriklerin kalplerine ldrc bir korkunun salnmas gibi. Ayn ekilde, atma eylemi de peygamberin (s.a.v.) kudreti dahilinde deildi. nk grnrde peygamberin (s.a.v.) att toprak btn mriklerin gzlerine girmi, kalplerine korku salmt. u halde, burada yce Allahn kulun alla gelmi kudretinin dnda tuttuu atma eylemidir bu ayette olumsuzlanan... Ebu Ubeyd bu ifadeye u aklamay getirir: Zaferi sen kazanmadn ve attn zaman da hedefi sen tutturmadn, fakat Allah seni baarl kld ve seni destekledi. Ez-Zeccac ise u aklamada bulunur: Bir avu toprak veya akl ta atm olman, o kalabalk ordudaki her askerin gzn dolduramazd, fakat Allah bunu gerekletirdi. bn-ul Enbari yle der: Onlarn yzlerine doru toprak savurduun zaman, yreklerine korkuyu sen salmadn. Dolaysyla bu, peygamberin (s.a.v.) yapabilirliinin dnda bir olayd, ama onun peygamberliinin de bir iaretiydi. Bir gre gre, yce Allah, yaratlm, ayr, ama g yetirdii bir fiille kaim olmayan eylere kadirdir. Kul ise, ancak kaim olan eylere g yetirir. Kendisinden ayr olan bir eye g yetirmez. Bu gr Eari ve kelm imamlarnn tabilerinden Kad Ebu Yala, bn-i Akil ve bn-i Zauni gibi zatlar savunmutur. Bir dier gr de yledir: Kul, kendisiyle kaim olana da, kendisinden ayr olana da g yetirir. Yce Allah ise, ayr olana g yetirir. Bu gr Mutezile mezhebinin mensuplar savunmutur. Bir dier gr de yledir: Allah da, kul da ancak kendisiyle kaim olana g yetirir, ayr olana deil. Allah da, kul da ayr olana g yetirir, bitiik olana deil, diyen birini bulamazsnz. NDEKLER YCE RABBIN KUDRET

Geisiz ve geili fiil ve ayr gr Kudret, fiili yapabilme gcdr.

Fiil ise, lazm (geisiz) ve mteaddi (geili) olmak zere iki ksma ayrlr. Fiilin her iki trn de aadaki ayette grebiliriz: O, gkleri ve yeri alt gnde yaratan, sonra arn zerine istiva edendir. (Hadid, 4) Dolaysyla, istiva etmek (brmek, kurulmak), gelmek, varmak ve inmek gibi fiiller lazm (geisiz) fiillerdir, bir mefule gei yapmazlar. Sadece fail ile kaimdirler. Yaratma, rzk verme, ldrme, diriltme verme, alkoyma, hidayet etme, yardm etme ve indirme gibi fiillerde bir mefule gei yaparlar.

Alimler bu iki eit fiil hakknda ayr gr ileri srmlerdir:

Birinci gr: Lazm olsun, mteaddi olsun, hibir fiil fail ile kaim deildir. Lazm fiil, bu dncede olanlar nezdinde tamamen uzak kabul edilir ve olumsuzlanr. Yaratma gibi mteaddi filler, ise u ekilde deerlendirilir: Yaratma aslnda yaratlmn kendisidir. Ya da yaratlm olmayan anlamn ifade eder. Bu, Cehmiye ve Mutezile ekolnn savunduu bir grtr. Ear ve izleyicileri de bu grtedir. Kad Ebu Yalann ilk gr de byleydi. bn-i Ukayl de bu dncededir. Mutezile mezhebine mensup olanlarn ou, yaratma, yaratln kendisidir. Geri kalan ise, yaratma yaratlm olandan baka bir eydir, diyorlar. Ama unu da ekliyorlar: Yaratmann da baka bir yaratlmas vardr. rnein Mamer b. Abbad bu grtedir. Bunlara zincirleme anlamlar ehli denir. Bunlardan bazlar yle demilerdir: Yaratma, iradenin kendisidir. rnein Basral Mutezililerin bir ksm bu grtedir.

kinci gr: Lazm fiil deil ama mteaddi fiil, kendisiyle kaimdir. Bunlar diyorlar ki: Kendisiyle kaim olan yaratma, yaratlmn kendisi deildir. Bu dnceyi savunanlar da iki ayr gr ileri srmlerdir. Bazs bu fiili sonradan olma (hadis) olarak nitelendirirken, bazs ncesiz (kadim) olduunu savunmu ve yaratl ve varolu ncesiz ve ezeli olgulardr, demilerdir. Bunlardan bazlarna gre, yaratl objesi bir tek eydir ve o da kadimdir, yaratlmlar ise, onun maddesini olutururlar. Bununla beraber kadim ve ezelidir. Onlara gre, kendisiyle kaim bir ini de, kendisiyle kaim bir istiva da yoktur.

nk bunlar sonradan olma (hadis)dirler. Bu, Allahn kelm gibi fiili de kadimdir. diyen elKlabiye ekolnn savunduu bir grtr. bn-i Huzeymenin arkadalar da bunu savunmulardr. Hanefilerin, Hanbelilerin, Malikilerin ve afiilerin ou da bu kanaate sahiptir. Bunlar arasnda tr kadim sayp fertlerini, birimlerini sonradan olma (hadis) olarak deerlendirenler de vardr. Bu gre gre, fiilin kendisi, g yetirilen bir olgu olarak belirginleir. Fiili muayyen bir ey olarak kabul edenlerse, onun kadim olduunu syleseler elikiye dm olurlar. Kanlmaz olarak muayyen kadimin g yetirilen olmasn kabul etmek zorunda kalrlar. Eer g yetirilen deildir, deseler, yine elikiye dm olurlar. nk fiil, g yetirilen olmak zorundadr. Dorusunu Allah herkesten daha iyi bilir.

nc gr: Kurann da delalet ettii gibi, lazm ve mteaddi fiilin ispat.

Biz diyoruz ki: Yce Allah, gkleri ve yeri alt gnde yarattn, sonra ara istiva ettiini bildiriyor. Selef ulemas ve ehl-i snnet imamlar bunu savunur. Ayrca, Ebu Muazn arkadalar, Zheyr el-Babi, Davud b. Ali gibi alimler ve Kerramiye gibi deiik ekollerden olup, ihtiyari sfatlar da Onunla kaimdir, diyenler de bu grtedir. Geri Kerramiye ekol, ini ve geli fiilleri Onunla kaimdir, derken, brleri gelmeye, inmeye ve istiva etmeye ve benzeri fiillere g yetirir, derler. Nitekim yce Allah, byle haber vermitir ve kemal dediimiz de budur. Bu dnceyi savunanlar, Allahn hareket ettiini de sylerler. Nitekim Harb el-Kermani ehl-i snnet vel cemaat mezhebinin bu dnceyi esas aldn syler ve Ahmed b. Hanbel, Said b. Mansur ve shak b. brahim gibi isimleri verir. Ayn ekilde Osman b. Said ed-Darimi de bu gr ehl-i snneti kaynak gstererek nakleder. Ona gre, Allahtan hareketi olumsuzlamak, selef ulemasnn kar kt Cehmiye ekolnn grdr. Ardndan unlar syler: Her canl hareket eder, hareket etmeyen diri olamaz. Bazlar yle demilerdir: Eer Cehmiye ekolnden biri: Ben hareket eden bir Rabbi inkr ediyorum, derse, sen: Ben dilediini yapan Rabbe inanyorum, de. Bunlar diyorlar ki: Bu hareketlerin mmkn nitelikli olmadklarn ve Onun tarafndan g yetirilenler olmadklarn syleyenler, Onu cansz varlklardan (cemad) da ayr kabul etmi olurlar. nk cansz varlklar kendilerinden kaynaklanan bir gle hareket ediyor olmasalar da, genel olarak harekete yatkndrlar. Bunlar unu da diyorlar: Allah, hareketi hibir ekilde kabul etmez. Hareket etmesine imkn yoktur.

Hareket ve fiil ise kemal sfatdr. Tpk ilim, kudret ve irade gibi. Bu gibi sfatlar olumsuzlayanlar, Allahn kemal sfatlarn yok saym olurlar. te Klabiye ekolnn yaklam bundan ibarettir. Bu sfat olumsuzlayclara:

Eer Allah, diri, bilen, iiten, gren ve konuan deilse, bu Onun l, bilmeyen, sar, kr ve lal olmasn gerektirir. Bunlar da yce Allahn mnezzeh klnmas gereken noksanlklardr. Ayrca yce Allah, diri, iiten, gren, konuan, bilen, g yetiren ve hareket edebilen bir varlk yarattna gre, O, herkesten ok bu niteliklere en mkemmel ekliyle sahip olmaya layktr. nk malul her mahlktaki bir kemal sfat, etkin illet denilen yaratcnn kemalinden kaynaklanr... NDEKLER YCE RABBIN KUDRET

Kadim ve sonradan olma varlk Kendiliinden vacip olan ncesiz (kadim) varlk, sonradan olma (hadis) varlktan daha mkemmeldir. nk eksik olann kemal niteliine zg klnmas imknszdr, denilse: cansz (cemad) bir varla diri ve l denilemez. karln verirler. Biz birok yerde, onlarn bu tezlerine deiik cevaplar verdik. Birincisi: Diyorlar ki: Cemad olan bir ey, diri diye isimlendirilmez. Bir ey diri olabilme zelliine haiz ise l olarak isimlendirilebilir. Bu bir stlahtr. Yani terminolojide tanm byledir. Yoksa Kuran birok yerde cansz (cemad) varlklar l diye nitelendirmitir. Allah brakpta taptklar (putlar), hibir ey yaratmazlar. nk onlar kendileri yaratlmlardr. Onlar diriler deil, llerdir. (...) bilmezler. (Nahl, 20-21) Burada yce Allah, talardan yaplm putlar l diye niteliyor. Bir dier ayette de yle buyurmutur: l toprak onlar iin mhim bir delildir. Biz ona hayat verdik. (Yasin, 33) kincisi: Cansz varlklarn byle bir hayata sahip olmaya yatkn olmalarn imknsz grmeyiz. Bilakis, yce Allah cansz varlklar, hayata yatkn klm, bu hayata sahip olabilmelerini imknsz klmamtr. Nitekim yce Allah Hz. Musann (a.s.) asasn koan bir ylan yapm, bylece bir odun

parasnn canl bir varlk olabileceini gstermiti. Bir gn Hz. Musa (a.s.) bir suda ykanrken elbiselerini bir tan stne koymu, ta elbiselerini alp kamt. (Buhari, Gusl: 20) Bir keresinde yce Allah, Musa (a.s.) ile gen arkadann yannda bulunan pimi bal diriltmiti. akl talar ve yiyecekler -hem de yenildikleri srada- tesbih getirmilerdi. (Buhari, Menakb: 21) Talar peygamberimize (s.a.v.) selam verirlerdi. (Mslim, Fedail: 2) Hurma kk ayrlndan dolay inlerdi. (Buhari, Menakb: 25) Dalar Davud peygamberle (a.s.) birlikte Allah tesbih ederlerdi. Bunun rneklerini oaltmak mmkndr. Nitekim yce Allah bir ayette yle buyurmutur: Onu vg ile tesbih etmeyen hibir ey yoktur. (sra, 44) ncs: unu demek mmkndr: Diyelim ki, ancak hayata yatkn olan, hayat kabul eden bir varlk lmle nitelendirilebilir, kuku yoktur ki, hayata yatkn olan bir varlk, hayat niteliini almaya elverili olmayan bir varla gre daha mkemmel ve daha kusursuzdur. Szgelimi, annesinin karnnda olan ve henz ruh frlmemi olan bir cenin, bir tatan daha mkemmeldir. Nitekim yce Allah bir ayette yle buyurmutur: Siz l iken, O sizi diriltti. (Bakara, 28) nk normal olarak bir ceninin hayat bulmas, konumas, konumasn baka bir insann normal bir ekilde duymas mmkndr. Dolaysyla cenin, ta ve topraktan daha mkemmeldir.

Onlara yle denir: Alemlerin Rabbi, ya hayat ve ilim gibi sfatlarla nitelenmeye yatkndr, elverilidir, ya da deildir. Eer buna yatkn deilse, bu sfatlarla nitelenmeye elverili deilse, kr, sar ve lal birinden daha aadr demektir. ayet buna yatkn olmakla beraber bu sfatlara sahip deilse, bu sfatlara sahip olan biri ondan stn, ondan mkemmeldir demektir. Byle dnenler, Onu insandan ve hayvanlardan daha aa bir konuma indiriyorlar. Ayn szler, Onunla kaim olan gelme, varma, inme ve hareket cinsi gibi fiillerle ilgili olarak da onlara yneltilir; Bunlarla nitelenmeye ya yatkndr, ya da deildir. Eer yatkn deilse, bu, hareket etmeye yatkn, ama hareket etmeyen cisimler Ondan daha mkemmeldir demektir. Buna yatkn olmakla beraber yapmyorsa, hareket eden bir cisim Ondan daha mkemmel olarak belirginleir. nk hareket, hareket eden iin bir mkemmelliktir. Bilindii gibi kendiliinden hareket edebilen bir ey, hareket etmesine imkn olmayan bir eyden, hareket etmeye yatkn olan bir ey de buna yatkn olmayan bir eyden daha mkemmeldir.

NDEKLER YCE RABBIN KUDRET

Allah'n harekete yatknlk nitelii Alemlerin Rabbinden harekete yatknlk niteliini olumsuzlayanlarn temel dayana udur: Eer hareket etmeye yatkn olsa, artk hareket fiilinden hibir zaman hali olmaz. Bu da sonu gelmez hadiselerin meydana gelmesini kanlmaz klar. te buna dayal olarak hareket sfatn olumsuzlamlardr. Oysa bu sfat olumsuzlamak sonu gelmez noksanlklar kanlmaz klar. Hareket sfatn olumlayanlar ise unu diyorlar: Asl kemal budur. Nitekim selef ulemas: Allah, diledii zaman, daima kelm sfatna sahipti. bn-i Mbarek, Ahmed b. Hanbel v.b. syledii gibi. Buhari Nuaym b. Hammadn yle dediinden sz eder: Diri olan faal olandr. Faal olmayan diri olamaz. Cehmiye ekol ve benzerlerinin fiil ve hadiselerin srekliliinin imknszlna ilikin grlerinin yanll artk bilinmektedir. Nitekim birok yerde bu konu ayrntl olarak ele alnmtr. Burada vurgulamak istediimiz udur: Bunlar, byle sylemekle yce Allah bu fiillere kadir olmayan biri olarak tanmlam oluyorlar. Oysa bir eye kadir olmak onunla ilgili fiilin asldr. Onlara gre, Allah, bu durumda baka hibir eye de kadir olamaz. Hem de hibir eye... Oysa yce Allah bir ayette yle buyurmutur: Allah gerei gibi tanmadlar. (Enam, 91) Valibi, bn-i Abbasn bu ayetle ilgili olarak yle dediini rivayet eder: Bu, kfirlerle ilgilidir. Ama Allahn her eye kadir olduuna inanan bir kimse, Allah gerei gibi tanmtr. Allah gerei gibi tanmadlar. Ayeti, Onu tannmas gerektii ekilde tanmadlar, eklinde de aklanmtr. Ululanmas gerektii gibi ululamadlar ve vasfedilmesi gerektii gibi vasfetmediler, eklinde yorumlayanlar da vardr. Yce Allah, bu cmleyi yerde tekrarlar. 1 - Birinde muattileye,

2 - Birinde mriklere, 3 - Birinde de Allahn herhangi bir beere bir ey indirmi olmasn inkr edenlere kar... rnein: 1 - Hac suresinde yle buyuruyor: Allah brakp yalvardklarnz (...) Onlar Allah gerei gibi tanmadlar. Hi phesiz Allah, ok kuvvetlidir, ok stndr. (Hac, 73-74) 2 - Zmer suresinde ise yle buyuruyor: Onlar Allah hakkyla tanyp bilemediler. Kyamet gn btn yeryz Onun tasarrufundadr. Gkler Onun kudret eliyle drlm olacaktr. O, mriklerin ortak komalarndan yce ve mnezzehtir. (Zmer, 67) 3 - Enam suresinde yle buyuruyor: Allah gerei gibi tanmadlar. nk Allah hibir beere bir ey indirmedi dediler. (Enam, 91)

Buhari ve Mslimde bn-i Mesuddan yle rivayet edilir: Yahudi bilginlerinden biri peygamber efendimize (s.a.v.) dedi ki: Ey Muhammed! Allah kyamet gn gkleri bir parmann, yeri bir parmann, dalar ve aalar bir parmann, sular, slaklklar ve dier mahlkat bir parmann zerine koyar. Sonra onlar sallar ve yle der: Melik benim. Peygamberimiz (s.a.v.) bilginin szlerini tasdik mahiyetinde gld, ardndan Allah gerei gibi tanyamadlar ayetini okudu. Yine Buhari ve Mslimde Ebu Hureyreden yle rivayet edilir: (Buhari, Tevhid 36, Mslim, Mnafkn 19-20) Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki: Yce Allah kyamet gn yeri avucuna alr, g de drp sana alr, sonra yle der: Melik benim. Nerede yerin krallar? Sonra, nerede zorbalar? Nerede byklenenler? der. (Buhari, Rikak, 44. Mslim, Mnafkn, 23) Ayn ekilde Buhari ve Mslimde bn-i merden yle rivayet edilir: Yce Allah kyamet gn gkleri drp sa eline alr, sonra yle der: Hkmdar benim. Nerede zorbalar? Nerede byklenenler? (Buhari, Tevhid 6. Mslim, Mnafkn, 24) Bu hadisin Mslimdeki versiyonunun lafz yledir:

Cabbar olan yce Allah gklerinin ve yerinin tmn eline alr; toplar ve yayar. Sonra yle der: Hkmdar benim. Cabbar benim. Melik benim. Nerede zorbalar? Nerede byklenenler? O srada Resulullah (s.a.v.) saa ve sola sendeliyordu. Minbere baktm, aa ksm sallanyordu. Acaba, dedim, Resulullah (s.a.v.) drmesin? (Mslim, Mnafkn, 25) Snen kitaplarnda Avf b. Malik el-Ecainin yle dedii rivayet edilir: Bir gece Resulullah (s.a.v.) ile birlikte ibadet ediyordum. Resulullah (s.a.v.) nce Bakara suresini okudu. - Rahmetten bahseden bir ayete geldiinde, mutlaka durur ve Allahtan rahmetini isterdi. - Azaptan bahseden bir ayete geldiin de, mutlaka durur ve azaptan Allaha snrd. Sonra kyamda durduu miktar kadar rkuda durdu ve unlar syledi: Ceberut, Melekut, Kibriya ve azamet sahibi Allah tenzih ederim. Sonra kyamda durduu miktar kadar secdede durdu ve rku da sylediklerinin aynsn syledi. Ardndan kalkt Al-i mran suresini okudu. Sonra baka bir sure okudu. Ebu Davud, Nesai ve Tirmizi e-emailde rivayet ederler. (Tirmizi, Mevakt, 79, Nesai ftitah, 77, Darimi, Selat, 69, Ahmed, 6/24) Tirmizi Ceberut, Melekut, Kibriya ve azamet sahibi Allah tenzih ederim. ifadesiyle ilgili olarak u deerlendirmeyi yapar: Bu drt hususta baz kullar Allahla ekimeye girerler. Nitekim yce Allah: Nerede hkmdarlar? Nerede zorbalar? Nerede byklenenler? diyerek buna iaret eder. Yine yle der: Azamet benim perdemdir. Kibriya benim rtmdr. Kim bunlar benden ekip almaya alrsa ona azap ederim. (Ebu Davud, Libas, 25, bnu Mace, Zhd, 16) Dolaysyla Allahn sfatlarn olumsuzlayanlar, Onu gerei gibi tanmamlardr. nk onlara gre Allah, hibir ey tutmaz, hibir ey kabzetmez ve hibir eyi drp toplamaz. Hatta btn bunlar Onun asndan imknszdr. Allah bunlara g yetiremez. Dolaysyla onlar gerekte unu demeye getiriyorlar: Allah hibir beere bir ey indirmez. Bu sonuca iki adan varyoruz: Birincisi: ndirme, ancak yukar olmakla mmkn olan bir eydir. Onlara gre yce Allah yukarda deildir. Dolaysyla yukardan bir ey indirmez, oysa yce Allah yle buyurmutur: Kendilerine kitap verdiimiz kimseler, onun gerekten Rabbin tarafndan indirilmi olduunu bilirler. (Enam, 114) Bu kitap izzet ve hikmet sahibi Allah katndan indirilmitir. (Zmer, 1) Bunun gibi daha birok ayet rnek gsterilebilir. Bunlar Kurann indiriliini izah etmeye alrken diyorlar ki:

Allah onu bir mahlkta yaratt. Batl da ondan aaya indirdi. nk Rabbinden indirilmitir. deniliyor ve bu ifade Kurandan bakas iin kullanlmamtr. Szgelimi, demirin indirilii mutlak olarak ifade edilir ve ondan indirildi denmez. nk demir dalardan indirilmitir. Yamur gkten indirilir. Bundan maksat da onun bulutlardan indirildiidir. Nitekim yce Allah bir ayette yamurun nereden indirildiine yle iaret eder: Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz? (Vaka, 69) kincisi: Eer Kuran bir mahlkta yaratlmsa, o mahlkun sfat ve kelm olur. nk bir sfat bir yerde kaim olduu zaman, onun hkm bu yere dner. Ayrca yce Allah yaratlm eylerle nitelenemez. Eer nitelendirilirse, bu, Onun sesleri yaratt srada ses kard, bakalarndaki hareketleri yaratt zaman hareket ettii... v.s. anlamna gelir... Bundan da anlalyor ki, Cehmiye mezhebinin mensuplar Allah gerei gibi tanyamamlardr. Dolaysyla sz konusu ayetin kapsamna giriyorlar. nk Allahn bir fiile veya dilemesi durumunda konumaya, inmeye ve katndan bir ey indirmeye kadir olmadn, buna gcnn yetmediini tasavvur ediyorlar. Bu nedenle, Allahn kudretini, Onun her eye kadir olduunu tasdik etmekten en uzak kimselerdirler. Kadir olmaynca da kuvvetli de olmaz. Dolaysyla Onun hibir ey yaratmadn sylemeleri de ve isteyen de aciz, kendisinden istenen de. Onlar, Allah gerei gibi tanyamadlar. (Hac, 72-73) ayetlerinin kapsamna girmeleri de kanlmaz olur. Dolaysyla onlar, Allahn kudretinin ezeli oluunu da olumsuzluyorlar. Onlarn szlerinin gerek anlam udur: Allah, nceden kadir deilken, sonradan kadir oldu. Bu bakmdan Allah iin ngrdkleri kudretin bir gereklii yoktur. Bu, son derece nemli bir temel prensiptir. Bu prensibi gerei gibi tasavvur eden kimse, batl szleri btn plaklyla bilir ve bunlarn kanlmaz sonularn da tespit eder. Sahih rivayetlerin ve akln apak deerlendirmelerinin ak ekilde ortaya koyduu gerei grr. zellikle bu gibi prensipler, btn prensiplerin temelini olutururlar. Bu nedenle, bu prensipler baznda sapan bir kimse, temellerini yitirecei iin, ngrlen sonuca ulamaktan da yoksun kalr. Bylece aa kyor ki, gerekler btn plaklyla gn yzne ktka, gzlemin ve kantsamann hakk verilerek aratrldka, Kurann ifade ettii gerekler, makul diye nitelenen baka olgularla kartrlma ihtimali bulunmayan sarih akln ngrdne uygundur. nk makul dediimiz bir ey, baka bir makule benzediinde kark ve benzeen bir olgu olarak belirginleir. Nitekim Mcahit: Dinlerini para para edip gruplara ayrlanlar... (Enam, 159) ayeti hakknda unlar sylemitir: Burada bidat ve phe ehli gruplar kast edilmitir. nk onlar, eriat asndan bidat olan fiillerin peinde, akl olarak da kukularn girdabnda bocalamaktadrlar. Dorusu, eriata uygun olup aklen ak ve anlalr olandr. nk yce Allah, Kurann kendisinden indiini, katndan bir indirme olduunu, kendi sz olduunu, onun beer sz olduunu syleyenlerin kfre girdiini bildirmitir. Yine, onun meleklerden deerli bir elisi ve beerden deerli bir elinin sz olduunu haber vermitir. Bir eli, eliyi gnderenin varln kanlmaz klar. Dolaysyla aa kyor ki, gerek melek eli ve gerekse beer eli Kuran sadece tebli etmitir; kendinden ona herhangi bir ey

katmamtr. Ayn ekilde yce Allah onu Arapa bir Kuran kldn da haber vermitir. te yandan yce Allah, daha nce katndan inen kitaplardan sonra yeni bir kitabn inmi olmasyla ilgili olarak yle buyurmutur: Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse... (Enbiya, 2) Baka bir yerde de muayyen bir kelmn muayyen bir vaktinin olduunu ifade etmitir: Oraya vardnda kendisine: Ey Musa! diye seslenildi. (Taha, 11) Bir dier ayette de yle buyurmutur: Andolsun sizi yarattk, sonra size ekil verdik, sonra da meleklere, Ademe secde edin! diye emrettik. (Araf, 11) Allahn indirdii Kurann mahlk olduunu syleyenlerin elindeki tek kant, Allahn dilemesi ve kudretiyle konutuuna dair nasslardr. Kukusuz bu dorudur. Ama bu doru sonuca unu da eklediler: Allahn dilemesiyle olan bir ey, Onun zatyla kaim olmaz. Bylece byk bir yanlln iine dtler; hakk batla kartrdlar. Bunun sonucunda Kurann dile getirdii eriata ve akla uygun hakikatleri kendi uydurduklar bidat ve phelere bulatrdlar. Ayn ekilde, Kurann Kadim = ncesiz olduunu syleyenlerin elindeki tek kant da, onun Allah ile kaim olduunu ifade eden nasslardr. Ama bu kantn normal sonularna unu da eklediler: Allahn zat ile kaim olan bir ey, Onun dilemesi ve kudretiyle olmaz. Bylece bu hususta affedilmez bir hataya dtler ve hakk batla kartrmak durumunda kaldlar. ncekiler: Biz onu Arapa bir Kuran kldk. (Zuhruf, 3) ayetini, Kurann Allahtan ayr ve mahlk klnd eklinde yorumladlar ve dediler ki: Burada geen ceale fiili Halaka = yaratt anlamndadr. Dierleri ise, onu kldk ifadesinin onu adlandrdk anlamnda olduunu sylediler. Buna kant olarak da aadaki ayette cealu kelimesinin adlandrdlar anlamnda kullanlm olmasn gsterdiler: Onlar, Rahmann kullar olan melekleri de dii saydlar. (Zuhruf, 19) Oysa byle bir deerlendirme, herhangi bir eyle ilgili olarak hak veya batl bir sfat tasavvur eden, ayn zamanda tasavvur ettii sfat da gizli olan, biriyle ilgili olarak geerli olur ve denir ki: Onun yle olduunu haber verdi... Fakat Kurann Arapa olduu aktr; ayrca Arapa olduunu haber vermeye ihtiya yoktur. Sonra, onun Arapa olduunu syleyen herkes, bu itibarla onu Arapa olarak isimlendirmi olur. Sadece yce Allah, onu Arapa klmtr. nk onu syleyen ve indiren Odur. O halde yce Allahn onu Arapa bir Kuran klmas, kendisiyle kaim olan bir fiille gereklemitir. O da, onu sylemesi, onun -dier btn dillerden ayr olarak- Arapa sylenmesini semesi ve Arap diliyle indirmesidir. Bu nedenle Ahmed yle der: Klmak = ceale fiili, Allah ile ilgili olarak kullanld zaman bazen yaratma, bazen de baka bir

anlam ifade eder. nk klmak (el-Calu) bir fiildir. Fiil de bazen geili (mteaddi) olur, yani kendisinden ayr olan bir mefula gei yapar. Yaratma gibi. Bazen de geisiz (lazm) olur, ama bunun da dilin mant iinde fiille kaim olan bir mefulu vardr. rnein, konuma... Bilindii gibi, konuma, konuan ile kaimdir. Szn kendisi de konuan ile kaimdir. Yce Allah Kuran Arapa klmtr. Klma Onunla kaimdir. Arapa Kuran da Onunla kaimdir. nk sz iki eyi ierir. Birincisi, fiildir. Yani konumadr. kincisi ise, bu fiil araclyla gerekleen dzenli harfler ve seslerdir. Bu yzden sz bazen bir tr fiil olarak alglanr, bazen de fiilin bir hissesi gibi deerlendirilir. Bu olgular baka yerlerde ayrntl olarak aklamtk. Allah dorusunu herkesten daha iyi bilir.

Baka bir yerde unu demitik: Bir kimse, batl olan bir eye kar nakli ve akli bir kant ileri srd zaman, bunun kant olarak deer grmesi iin, hakkn tam vermek ve delalet ettii eyi, delalet etmedii eyden ayrmak gibi zorunlu bir nitelie sahip olmas gerekir. O zaman, bu kantn, kar tarafn iddiasnn batl ve fasit olduuna delalet ettii kesin olarak aa kar. Ve bu, hak ehli iin bir kant muamelesi grr. Sahih kantlarn, medlulleri (kantladklar) de haktan baka bir ey olamaz. nk hak kendi iinde eliki barndrmaz. Bilakis paralar, birbirini tasdik eder. Allah dorusunu herkesten daha iyi bilir. NDEKLER YCE RABBIN KUDRET

Allah'n ezelde ve ebedde kadir oluu Altnc mesele: Allahn ezelde ve ebedde kadir oluunun devamll; kukusuz Allah kadirdir ve dilemesiyle istedii her eyi yapmaya ynelik kudreti hep devam eder. Diledii zaman ve diledii ekilde konuan olmas da hep devam eder. Bu, selef ulemasnn ve bn-i Mbarek ve Ahmed gibi imamlarn grdr. ...Sahih-i Buharide Said b. Cbeyrden rivayet edilir ki: Bir adam bn-i Abbasa: Allah gafurdur, rahimdir. (Ahzab, 73)

Allah stndr, hikmet sahibidir. (Feth, 7) Allah iitendir, grendir. (Nisa, 134) ayetlerinin anlamn sordu. Sanki adam -ayetlerin bandaki mazi siasyla zaman bildiren Kne = idi edatn gz nnde bulundurarak- bunun gemite olduunu dnyordu. bn-i Abbas u karl verdi: Allah (...)dr. Allah (...)dr. O, zatn bundan tenzih eder ve yine de kendini bununla nitelendirir. Hi kimse bu hususta Ondan yce deildir. Bu ayetlerde geen Kne nin anlam hep byledir. eklindedir. Bu hadisi Abd b. Hamid tefsirinde msned ve mevsul olarak rivayet etmitir. bn-i Mnzir de bunu tefsirinde rivayet etmitir. Hadisin yukarya aldmz metni Abdn rivayetinden alnmtr. Burada gttmz ama, insanlarn kudret meselesinde ekime iinde olduklarna dikkat ekmektir. Dorusu, selefin grnde olmayanlar, Allahn kudret sfatn ispat etmi olamazlar. Onun kadir olduunu da kantlamam olurlar. u halde Cehmiye grubu ve onlar izleyenler, Mutezile, Kaderiye, Mcebbire ve Nafiye gibi gruplar, gerekte unu sylyorlar: Allah kadir deildir, Onun mlk de yoktur. nk mlk, ya kudrettir ya da g yetirilendir, yahut da her ikisi birdendir. Her halukrda kudret kanlmazdr. Gerek anlamda Allahn kudretini ispat etmeyenler, Onun mlknn olduunu da ispat etmemi olurlar, Ona hamdetmeyi ispat etmedikleri gibi.

... Ayn ekilde, Kadim ve ezeli (ncesiz) olan, hi kimseye ihtiyac bulunmayan (samed) vacibulvcud (varl zorunlu), zat itibariyle her eyden mstani olan, baka her eyin kendisine muhta olduu yce Allah, kemal sfatna sahip olmaya, mmkn nitelikli, sonradan olma ve muhta bir varla gre daha layktr. Byle bir varlk, konumaya ve fiil ilemeye kadir olacak da, her eye egemen (kayyum) ve her eyin muhta olduu, ama kendisi muhta olmayan (samed) zat, fiil ilemeye ve konumaya kadir olmayacak! te bu mmkn deildir. (...)

Bu meselede gzetilen maksat udur: Yce Allah adildir, kesinlikle zulmetmez. Adaleti, kullarna, yaratt varlklara ynelik bir ihsandr. Dolaysyla yaratt her ey kullarna ynelik bir ihsan olarak belirginleir. Bu yzden her durumda vgy, hamd edilmeyi hakkeder. Bunun iin Necm suresinde ezeli takdirinin eitli rneklerine iaret edildikten sonra: imdi Rabbinin nimetlerinin hangisinde pheye dersin. (Necm, 55) buyuruluyor. Bu da gsteriyor ki, peygamberleri yalanlayan milletleri helk etmek gibi nimetler;Allahn kudretine, hikmetine, mminlere ynelik nimetine ve peygamberlere yardm ediine delalet etmeleri, peygamberlerin getirdikleri ilh mesajn pratikte gerekletiini gsterdikleri, peygamberlere tabi olmann mutluluk ve onlara kar kmann bedbahtlk, mutsuzluk sebebi olduunu somut olarak gzler nne serdikleri iin ilh nimetlerin en byklerinden saylrlar.

NDEKLER YCE RABBIN KUDRET

Her mahluk Allah'n nimetlerindendir Buna Rahman suresinde zikredilen hususlar da rnek gsterebiliriz. Buna gre, her mahlk, eitli alardan Allahn nimeti, ayeti konumundadr. Allahn birliine, kudretine v.s. delalet etmeleri gibi. Bunlarn gzlemlenmesi sonucu Allaha imann, ilmin ve Onu zikretmenin gereklemesi de varlklarn varolu amalarndandr. Bunlar yce Allahn dnyada kullarna bahettii en stn nimetlerdir. Her mahlk bu nimetlerin somut gstergesi ve kantdr. Bunun dnda, yukarda saydmz olgulara ilikin kantlar olmalarnn yan sra, btn mahlkat, kullar iin eitli menfaatler de salamaktadr. nk yce Allah: O halde, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? (Rahman, 13) buyuruyor. Bu ifadeyi, iaret ettii herhangi bir ayetinin, iaretinin ardndan zikrediyor. te yandan: imdi Rabbinizin nimetlerinin hangisinde pheye dersiniz. (Necm, 55) buyuruyor. El-Alau; nimetler demektir. Btn nimetler, Onun kutsal zatna, birliine, sfatlarna ve isimlerinin anlamlarna delalet ederler. Yani bunlar ayet, iaret nitelikli nimetlerdir. Dolaysyla Onun nimetlerinden olan bir ey, ayn zamanda Onun ayetlerindendir de. Bu husus son derece aktr. Ayn ekilde Onun ayetlerinden olan bir ey de, doal olarak Onun nimetlerindendir. nk yce Allah tantma, yol gsterme ve varln kantlama gibi ilevleri grrler. Kudretine, hikmetine, rahmetine ve dinine delalet ederler. Hidayet nimetlerin en stndr. Ayrca varlk aleminde, kullarna dnk nimetler ve menfaatler vardr ve bu, varlklarn kantsallk misyonlarndan te bir olgudur. Gnein, ayn, bulutlarn, yamurun, hayvanlarn ve bitkilerin yaratlmas gibi. Bunlarn tm Allahn ayetleridir. Kantsallk misyonlar dnda, kullara dnk byk nimetler de barndrmaktadrlar. Bu yzden, ilerindeki nimet olgusundan dolay insann Allaha kretmesini gerektirici zelliktedirler. Kantsallklarndan dolay da Allah anmay gerektirici niteliktedirler. Yce Allah bu geree yle iaret ediyor: bret almak veya kretmek dileyen kimseler gece ile gndz birbiri ardnca getiren Odur. (Furkan, 62)

Allaha ynelen her kula gnl gzn amak ve ibret vermek iin btn bunlar yaptk. (Kaf, 8) nk kretmeye ve bilgiye ynelten etkenler insan Allaha kulluk sunmaya da yneltir. nk insana Allahn nimetlerini gsterirler ve bu da kretmesine yol aar. Kukusuz insan nefsi, kendisine iyilik edene teekkr etme zelliine sahip olarak yaratlmtr. Yce Allah nimet bahedici (munim) ve iyilik edici (muhsin)dir. Kullarn sahip olduu btn nimetler, sadece Onun tarafndan bahedilmilerdir. Nitekim bir hadiste yle buyuruluyor: Sabahleyin uyannca bir kimse: Allahm! Bu sabah bana veya baka herhangi bir kuluna ulaan herhangi bir nimet, sadece sendendir, senin ortan yoktur, derse, o gnn krn yerine getirmi olur. Bunu akam syleyen bir kimse de o gecenin krn eda etmi olur. Bu hadisi Ebu Hatem bn-i Hibban sahihinde bn-i Abbastan rivayet eder. (bnu Hibban: 858) Dier bir rivayette ise, peygamberimizin (s.a.v.): Kim: Allaha hamd olsun. O, benim Rabbimdir, Ona hibir eyi ortak komam. Allahtan baka ibadete layk ilah olmadna ahitlik (tanklk) ederim, derse akamlayncaya kadar gnahlar af olunur. Eer akamleyin sylerse sabahlayncaya kadar gnahlar af olunur. (Heysemi, Mucmeuzzevaid, 10/19-120. Kenzul-ummal, 3589) buyurduu belirtiliyor. te yandan yce Allah, iman ettikten sonra inkr edenleri yermitir. De ki: Karann ve denizin karanlklarndan sizi kim kurtarr? (Enam, 63) Bu ayet, insanlara ilien herhangi bir zararn giderilmesiyle ilgilidir. Nimetlerle ilgili olarak da yle buyuruyor: Allahn verdii rzka kar kr, onu yalanlamakla m yerine getiriyorsunuz? (Vaka, 82) Yani, byle mi teekkr ediyorsunuz? Allahn size verdii rzklara ve size bahettii nasibe karlk, size verilen rzk yalanlayarak m krediyorsunuz. Bu davran, yldzlardan yamur istemek gibi bir eydir. Nitekim sahih kanallardan bn-i Abbasn yle dedii rivayet edilir: Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki: nsanlar, bir ksm kreden, bir ksm da nankrlk edenler olarak sabahladlar; bazs: Bu, Allahn rahmetidir, derken, bazs da: falan falan yldzlar doru sylediler, dediler. te bunun zerine u ayetler indi: Hayr! Yldzlarn yerlerine yemin ederim ki, (...) Allahn verdii rzka kar kr, onu yalanlamakla m yerine getiriyorsunuz? (Vaka, 75-82) Bu hadisi Mslim rivayet etmitir. (Mslim, man, 73)

Yine Sahih-i Mslimde Ebu Hureyrenin peygamberimizden (s.a.v.) yle rivayet ettii belirtiliyor: Allah ne zaman gkten bir bereket indirirse, mutlaka baz insanlar onu inkr ederler. Allah yamur yadrr, onlar: Falan falan yldz yapt. derler. Yine Mslimde bu hadisin bir de u lafz ieren bir versiyonu vardr: Bu yamur falan falan yldz sayesindedir. (Mslim, man, 72) Buhari ve Mslimde Zeyd b. Halid el-Cuheniden yle rivayet edilir: Resulullah (s.a.v.) geceleyin yaan bir yamurun ardndan bize sabah namazn kldrd. Ardndan yle buyurdu: Biliyor musunuz Rabbiniz ne dedi? Dediler ki: Allah ve Resul daha iyi bilir. Bunun zerine Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki: Rabbiniz yle dedi: Kullarm, bir ksm bana inanarak, bir ksm da beni inkr ederek sabahladlar. Allahn ltfu ve rahmeti sayesinde zerimize yamur yad diyenler bana inanan yldzlar inkr edenlerdir. Falan falan yldz sayesinde zerimize yamur yad diyenler de, beni inkr eden ve yldzlara inanan kimselerdir. (Buhari, Ezan, 156, Mslim, man, 125) Bu tr ifadelerin birok benzeri Kuran ve snnette vardr. Yce Allah, bahettii nimetlerini bakasna izafe ederek ve bu bakasn kendisine ortak koanlar yeriyor. Selef ulemasndan bazlar yle demilerdir: Rzgar iyiydi ve gemici de ustayd. (Bu sayede boulmaktan kurtulduk) demek de bu yerginin kapsamna girmeyi gerektirir. NDEKLER YCE RABBIN KUDRET

kr - tevhid birlemesi Fatiha suresinde ve baka surelerde kr tevhidle birlikte zikredilir. Nitekim Fatiha suresinin ba taraf krle, ortas da tevhidle ilgilidir. (Cuma ve bayram gibi) eriatn ngrd hutbelerde hamd ve tevhidin birlikte olmas bir zorunluluktur. Bu ikisi btn hitaplarn temel unsurlardr. Bunlar yerine getirdikten sonradr ki, konumac maksadn ifade etmeye, emir ve yasaklar, tevik ve uyarlar sralamaya balar. La ilahe illallahu vahdehu la erike lehu, lehul mlk ve lehul hamdu: Allahtan baka ibadete layk ilah yoktur, O, birdir. Onun orta yoktur. Mlk Onundur, Hamd da Onadr. (Buhari, Ezan, 155; Tirmizi, Mevakt, 108; Nesai, Sehv, 83; Ahmed, 2/14) sz de tevhid ve hamd (Allah birlemeyi ve vmeyi) birlikte ieriyor.

Namazlardan sonra sylenen: Allahtan baka ibadeye layk ilah yoktur. Yalnz Ona ibadet ederiz. Dini srf Ona has klarz, kfirler istemeseler de. (Ahmed, 4/4-5) sz de ayn unsurlar iermektedir. Yce Allah hitaplarna hamd ile balyor, olgular, ileri hamd ile sonlandryor. Ademi ilk kez yarattnda, ona hamd syletmiti. nk Adem haprm, bunun zerine yce Allah ona: elhamdulillah: Allaha hamdolsun dedirtmiti. Bunu syleyince de ona: Allah sana rahmet etsin ey Adem! diye karlk vermiti. Dolaysyla Ademin (a.s.) ilk syledii hamd, ilk iittii de rahmetti. Yce Allah, olgular, ileri de hamd ile sonlandrr. Buna aadaki ayetleri rnek gsterebiliriz: Aralarnda adaletle hkmolunmu ve alemlerin Rabbi olan Allaha hamd olsun. denilmitir. (Zmer, 75) Bylece zulmeden toplumun kk kesildi. Hamd, alemlerin Rabbi olan Allaha mahsusutur. (Enam, 45) Onlarn dualarnn sonu udur: Hamd, alemlerin Rabbi olan Allaha mahsustur. (Yunus, 10) Onu tenzih ederiz. nnde de, sonunda da hamd onundur. Ve ancak Ona dndrleceksiniz. (Kasas, 70) NDEKLER YCE RABBIN KUDRET

Tevhid dinin ba ve sonudur Tevhid, dinin ba ve sonudur. nk Resulullah (s.a.v.) ilk nce insanlar, Allahtan baka ibadete layk ilah olmadna ahitlik (tanklk) etmeye davet etmitir. Bir keresinde yle buyurmutur: Allahtan baka ibadete layk ilah olmadna ahitlik (tanklk) edinceye kadar insanlarla savamakla emrolundum. (Buhari, man, 17; Mslim, man, 32-36) Bir gn Muaz'a yle demiti: Sen ehl-i kitaba mensup bir kavme gidiyorsun. Onlar ilk ardn ey:

La ilahe illallah. Muhammedun resulullah (Allahtan baka ibadete layk ilah olmadna, Muhammedin Allahn elisi olduuna ehadet (tanklk) etmek) olsun. (Buhari, Zekat, 1; Mslim, man, 29; Nesai, Zekat, 1-46; bnu Mace, Zekat, 1) Yine emirlerini de tevhidle noktalam ve Mslimin Osmandan aktard sahih bir rivayette yle demitir: Bir kimse, Allahtan baka ibadete layk ilah olmadn bilerek lrse cennete girer. (Mslim, man, 43) Mslimin Ebu Hureyreden aktard sahih bir hadiste de yle buyurmutur: lmek zere olanlara la ilahe illallah demelerini telkin edin. (Mslim, Cenaiz, 2) Snen kitaplarnda belirtildiine gre Muaz, peygamberimizden (s.a.v.) yle rivayet etmitir: Son sz la ilahe illallah olan kimse cennete girer. (Buhari, Cenaiz, 16; Ebu Davud, Cenaiz, 1) El-Msnedde u hadise yer verilir: Bir sz biliyorum ki, lmek zere olan kimse bunu sylediinde ruhunu ho bir koku sarar. (Ahmed, 1/28-37) Bu, peygamberimizin (s.a.v.) lmek zere olan amcas Ebu Talibe telkin ettii la ilahe illallah (Tevhid) szdr.

Buna gre yce Allah gece ve gndz; dnmek, Allah zikretmek veya kretmek isteyenler iin birbirinin ardndan gelecek, birbirinin yerini alacak ekilde yaratmtr. Ki insanlar ilh bilgiyi kantlayan ve iman etmeye nayak olan ayetler zerinde dnsn. nsan Allahn nimetlerini bilip tanynca, bu nimetlerinden dolay Ona kreder. nk bilmekle kretmek birbirinden ayrlmaz, birbirini gerektiren olgulardr.

kreden kimse, ancak Allaha hamdetmek, Ona itaat etmek ve emrettiklerini yerine getirmek eklinde kredebilir. Bunun yolu da; Allahn ayetlerinin delalet ettikleri isimleri, dile getirdikleri vgleri, emir ve yasaklar zerinde dnp Onun bahettii hayrlar anarak Onu vmek, emirleri balamnda Ona itaat etmektir. te kr budur.

Bundan nce dnp anlama abasnn olmas bir zorunluluktur. Dnme eylemi sonucunda Allahn ayetleri anlalp kavrannca, bunlarn ierdikleri ilh nimet ve ihsan da gzlemlenir. nk

Allahn ayetleri Onun btn mahlkatn kapsar, bunlar da btnyle hayrlardan, nimetlerden ve ihsandan ibarettirler. Buradan hareketle anlyoruz ki, Allahn yaratt her ey, kullar iin bir nimettir, hayrdr. Zaten hayr da Onun elindedir. Onun elinden gelir hayr. Kunut duasnda Her trl hayrdan dolay seni veriz. (Kenzul-Ummal: 21969) eklinde bir ibare vardr. stiftah (namaza balama) duasnda yle diyoruz: Hayr senin elindedir. errin sorumluluu ise sana ait deildir. (Mslim, Musafirin: 201; Nesai, ftitah: 17) NDEKLER YCE RABBIN KUDRET

Yaratmadaki hikmet ve rahmet Allahn yaratt her eyin altnda bir hikmet yatar. Nitekim yle buyurmutur: Bu, her eyi sapa salam yapan Allahn sanatdr. (Neml, 88) O ki, yaratt her eyi gzel yapmtr. (Secde, 7) Ayrca unu kesin olarak biliyoruz ki, yce Allahn alemlere ihtiyac yoktur, btn alemlerden mstanidir. O halde hikmet iki olguyu kapsyor: Birincisi: Allaha dnk olan, Allah tarafndan sevilen ve honut olunan hikmettir. kincisi: Kullarna dnktr. Onlar iin bir nimet ve onunla sevinip lezzet aldklar bir ltuftur. Bu, Allahn emirleri ve yarattklar erevesinde belirginleen bir olgudur. Emirlerine gelince; hi kukusuz Allah, bu emirleri seviyor ve onlardan honuttur. Tevbe eden bir kimsenin tevbesi zerine, insanlarn bilebildiklerinin fevkinde bir sevin duyar. Allah, lmcl tehlikelerin kol gezdii bir arazide yiyeceini ve bineini yitirip onlardan btnyle midini kestikten sonra, bulan bir kimsenin duyabilecei sevincin ok daha stnde bir sevin duyar. Ayrca kullar gayrete getiren bir eyin meydana getirdii etkinin ok daha stnde gayrete gelir. Kul, Allahn haram kld bir eyi ileyince bu, Allahn gayretine dokunur. Kii Allahn yasaklad bir eyi yapnca Allah gayrete gelir. Ama tevbe ettii ve sonunda dnya ve ahiret mutluluuna yol aan emirlerine uymaya, Ona itaat etmeye baladnda da Allah sevinir. Ki bu itaatkar kulu da sevindiren bir eydir. Dolaysyla yce Allahn emrettii bir ibadetin vgye deer akibeti hem kendisine, hem de kuluna dner. Bu adan Onun emrettii bir eyde kendisi iin bir hikmet ve kullar iin de bir rahmet vardr. Nitekim yce Allah yle buyurmutur:

Ey iman edenler! Sizi ac bir azaptan kurtaracak ticareti size gstereyim mi? Allaha ve Resulne inanr, mallarnzla ve canlarnzla Allah yolunda cihad edersiniz. Eer bilirseniz, bu sizin iin daha hayrldr. te bu takdirde O, sizin gnahlarnz balar, sizi zemininden rmaklar akan cennetlere, adn cennetlerindeki gzel meskenlere koyar. te en byk kurtulu budur. Seveceiniz baka bir ey daha var: Allahtan yardm ve yakn bir fetih. Mminlere mjdele. (Saf, 10-13) Bundan anlyoruz ki, cihadn dnyada vlesi bir akbeti var ve mminler bunu seviyorlar: Allahn yardm ve fetih. Ahiretteki akbeti ise cennettir. Bunda da ateten kurtulu vardr. Nitekim yce Allah Saf suresinin giri blmnde yle buyurmutur: Allah, kendi yolunda kenetlenmi bir yap gibi saf balayarak savaanlar sever. (Saf, 4) u halde Allah, bu ayette tasvir edilen davran seviyor. Bu yzden bunda, Allaha dnk bir hikmet ve kullara dnk bir rahmet vardr. Bu da dnya ve ahiret nimeti eklinde kendilerine ular. Allahn emrettii dier hususlar iin de ayn durum geerlidir. te yandan yce Allah bir ey yaratmsa, bunu kendisine dnk olup sevdii bir hikmet iin ve kullarnn yararlandklar bir rahmet iin yaratmtr. nsanlar yaratl ve hikmeti zerine fikir yrtnce, her grup bildikleri orannda fikir yrtt. Bunun neticesinde hakkn bir ynn tutturdular, ama birok ynleri de zeri rtl kalmaya devam etti. Ayn durum, insanlarn zerinde tarttklar konularn geneli iin de geerlidir. Hakkn bir boyutuna sahip olmalar ihtimal dahilindedir. Ama bir boyutunu da terk etmi olabilirler. Bakalar da yle. nsanlar kesinlikle salt batl tespit etme hususunda yanlgya dmezler. Ama haktan baz krntlar barndrd zaman batl batl olarak alglayp tespit etmeleri zorlar. Bundan dolay Rabbinin rahmetine nail olanlar mstesna, insanlar daima bir ekime ve tartma halinde olurlar. Ama Allahn rahmetine nail olanlar, hakkn tmne iman eden kimselerdir, bunlar her grubun dile getirdii hakkn ksmlarn tasdik ederler. Dolaysyla onlar doruyu getirdiler, doruyu tasdik ettiler ve bu yzden ihtilaf etmezler. Kelmclarn bu hususta ileri srdkleri gr vardr ki, bu grlerin her birini nl gruplardan biri savunur. Her grubu da, Ebu Hanife, Malik, afii ve Ahmed gibi mezhep imamlarnn izleyicilerinden bir ksm desteklemektedir. NDEKLER YCE RABBIN KUDRET

Yaratma ve emir hikmeti hakknda insanlarn grleri Birinci gr: Hikmet olgusunu olumsuzlayanlar Hikmet olgusunu olumsuzlayanlarn grdr bu. Bunlara gre, hikmeti olumlamak Allah iin muhta olmak gibi bir sonu dourur. Diyorlar ki, Allah dilediini yapar, ama bir hikmetten dolay deil. Bunu derken Allahn kudretinin ve dilemesinin olmasn, Onun dilediini yapmasn

olumluyorlar. Kukusuz bu, Allah tazim etmektir. Ama, ihtiyac gerektirir zannyla hikmeti olumsuzluyorlar. te bu, Eari ve arkadalarnn grdr. Kad Ebu Yala, bn-i Zauni, elCuveyni ve el-Baci gibi baz zatlar da onun grn paylamlardr. Aslnda bu, Cehm b. Safvann ve Cebriye ekolnden izleyicilerinin grdr. Felsefecilerin gr ise, bundan ok daha uzaktr. Onlara gre, nefislerin ektii azap ve benzeri zararlar savmann imkn yoktur. Diyorlar ki: Bu tr eyler bizzat gereklidirler. Meydana gelen her ey, zatnn ayrlmaz gereidir. Eer, Allah, dilemesi ve kudretiyle yaptnn gerektiricisidir, deselerdi, doru sylemi olurlard. Ayrca unu diyorlar: Ktlk alemde, hayrla birlikte ama malup olarak vardr. Bu deerlendirme dorudur, fakat bu, yaratcnn, kabul edilen ve yinelenmeyen malm bir hikmetten dolay yaratma fiilini gerekletirmesini de gerektirir. Aksi takdirde, bu iki olgunun olumsuzlanmasyla btn szler boa gitmi olur. u halde diyebiliriz ki, her grubun grnde bir tr hak da var, bir tr batl da. Buraya kadar sraladklarmz felsefecilere ait drt grt. Beincisi ise, imamlarn u grdr: Allahn her yarattnda Ona ait bir hikmet vardr. Daha dorusu her yarattnda bir hikmet ve rahmet vardr. kinci gr: Kullara dnk olan hikmet (Kelmclarn grnden ikincisini kastediyoruz.) O, kullara dnk bir hikmetten dolay yaratr ve emreder. Bu hikmet de kullarn yararlanmas, onlara iyilik edilmesidir. Bundan baka bir ey iin yaratmaz, emretmez. Bu, Mutezilenin ve onlarn dndaki baz gruplarn grdr. Daha sonra, bunlar iinde bazlar, hikmetin ayrntlar zerinde fikir yrtm ve neticede kaderi inkr etmiler ve Rableri iin deitirme ve ama esasna dayal bir yasa (eriat) ngrmlerdir. Bunlardan bazlar kaderi kabul etmi ve: Allahn bize gizli kalan bir hikmeti vardr, demilerdir. Bu da bn-i Ukayl gibi kaderi olumlayanlarn grdr. Dolaysyla bunlar, kula dnk olan hikmeti olumlama noktasnda Mutezile ile rtrlerken, kaderi kabul etme noktasnda sz konusu mezheple ayryorlar. nc gr: Rabbe dnk olan hikmet Yaratln temelinde yce Allaha dnk olan bir hikmetin varln kabul edenlerin grdr bu. Ancak bu hikmeti, Allahn ilmiyle kaytlandrrlar ve derler ki: Allah, onlar kedisine kulluk sunsunlar, hamd etsinler, vnsnler ve ululasnlar diye yaratmtr. Dolaysyla varlklar, bu yzden onun iin yaratlm, onun iin meydana getirilmi, dier bir ifadeyle onun iin halkedilmilerdir. Yani, mmindirler -kulluk sunduklar, hamdettikleri, vdkleri ve ululadklar iin-. Ama kendisinde bu zellikler bulunmayanlar, Onun iin yaratlm deildirler. Diyorlar ki: Bu, amalanan bir hikmettir ve bu yzden gerekleen (vak olan) bir hikmettir. Bu yzden Mutezile mezhebine mensup olanlarn savunduklar hikmetten farkldr. nk Mutezililer, bir hikmeti savunurlar ki bu, kullarn menfaatidir. Ama ardndan unu da sylyorlar: Allah, kullarn yararlanamayacan bilakis greceini bildii eyleri de yaratmtr. te bunu

sylemekle elikiye dmlerdir. Biz ise; Allahn gerekleeceini bildii bir hikmeti savunuyoruz, nitekim bu hikmet gereklemitir de. Bu da yce Allahn, kendisine iman eden, hamdeden, ven ve ululayan kullarn bilmesidir ki bu, fiilen mminler aracyla gereklemi bir hikmettir. te yandan unu da diyorlar: Yce Allah, bazlarna yararl olduu iin, baz kullarna zararl olan eyleri de yaratmtr. ok bir hayr elde etmek iin az bir er ilemek hikmetin gereidir. Baz insanlara zarar verse de, kullarn yararna yamur yadrmak gibi. Ayrca diyorlar ki: Kfirleri yaratmann ve onlara azap etmenin hikmeti, mminlere itibar kazandrmak, cihad ameliyesini gerekletirmek ve birok maslahatlarn elde edilmesini salamaktr. Bu gr, Kad Ebu Hazm b. Kad Ebu Yalann tercihidir. Bu gr, Muhammed b. Heysem el-Kerraminin kitabna karlk olmak zere tasnif ettii Usulud Din adl kitabnda dile getirmitir. Bu gr, savunanlar unu da sylyorlar: Ben cinleri ve insanlar, ancak bana kulluk etsinler diye yarattm. (Zariyat: 56) ayeti, fiilen ibadeti gerekletirenlere zgdr. lk kuak (selef) ve son kuak (halef) ulemasndan bir grup savunmutur bu gr. Diyorlar ki: Bu ayetten maksat udur: Kendisinde ibadet etme nitelii bulunan kimse, ibadet iin yaratlm kimsedir, bu nitelii bulunmayan kimse de, ibadet iin yaratlmam kimsedir. Said b. Mseyyebden sz konusu ayetle ilgili olarak yle rivayet edilir: Bana ibadet etmekte olan, ancak bana ibadet etmesi iin yarattm... Dahhak, Ferra ve bn-i Kuteybeden de bu ynde bir gr rivayet edilmitir. Yani, bu ayet, sadece Allaha ibadet edenlerle ilgilidir... Dahhak yle der: Bu, mmin olanlara zg bir husustur.... Kerramiye grubunun gr de budur. Nitekim Muhammed b. Heysem de buna iaret etmitir. Diyor ki: Bu ayetten nceki bir ayette yer alan Onlara aldrma... (Zariyat: 54) ifadesi de buna delalet eder. Sonra da yle buyurmutur: Ben cinleri ve insanlar, ancak bana kulluk etsinler diye yarattm. (Zariyat: 56) Yani, t vermenin fayda verdii u mminleri bana ibadet etsinler diye yarattm. Diyorlar ki: Bu, kastedilen ve fiilen gerekleen bir amatr. nk ibadet, mminler arasnda gereklemitir.

Bu, Ebu Bekir b. Tayyibin tercih ettii grtr. Kad Ebu Yala da bu grtedir. Bu ikisinin dnda: Allah bir illetten dolay bir ey yapmaz diyenler de bu gr benimsemilerdir. Bunlar diyorlar ki -ifade Kad Ebu Yalaya aittir-: Bunu genelleme anlamna deil, zelletirme anlamna almak gerekir. nk ahmaklar, ocuklar ve deliler insan olsalar da bu hitabn kapsamna girmezler. Ayn ekilde kfirler de: Andolsun, biz cinler ve insanlardan birounu cehennem iin yaratmzdr. (Araf: 179) ayetinde iaret edildii gibi, bu genellemenin dndadrlar. Dolaysyla bedbahtlk ve cehennem iin yaratlanlar ibadet iin yaratlmamlardr.

Ben diyorum ki: Bunlar Kerramiye grubuna mensup ve onlar onaylayan kimselerdir. Geri, Cehmiye ve Mutezile mezheplerine gre, Allah iin bir tr hikmet ngrmelerinden dolay tercih edilebilir olsalar da, sz konusu ayete ilikin tefsirlerini selef ulemasndan bazlar olumlu grse de, bu, zayf bir grtr, ulemann ounluunun (cumhurun) grne ve ayetin delalet ettii anlama aykrdr. nk ayette genel bir anlamn kastedildii aktr. O kadar aktr ki, aksini kantlamak mmkn deildir. nk eer sadece mminler kastedilmi olsayd, onlarla melekler arasnda bir fark kalmazd. nk her biri, yaratld eyle snrl bir faaliyet iinde olacakt ve ayette insanlarla cinler genel olarak zikredilmeyecekti. Sonra ayette meleklerden sz edilmiyor. Oysa itaat ve ibadet insanlarn ve cinlerin byk bir ksmndan ok melekler tarafndan sergilenen bir niteliktir. te yandan ayetin ak, bunun Allaha ibadet etmeyen kimselere ynelik bir yergi, bir knama olmasn gerektiriyor. Allah onlar bir ama iin yaratm, ama onlar bunu gerekletirmemilerdir... Nitekim zerinde durduumuz ayetin ardndan: Ben onlardan rzk istemiyorum. Beni doyurmalarn da istemiyorum. (Zariyat: 57) ifadesinin yer almas da bu yzdendir. Dolaysyla nceki ayette ibadetin olumlanmas, bu ayette de saylan hususlarn olumsuzlanmas, onlarn ibadet iin yaratldklarn gsterir. Yani onlardan istenen ey, efendilerin klelerinden istedikleri rzk ve yiyecek yoluyla kendilerine yardmc olmalar deildir. Bu yzden takip eden ayetlerin birinde yle buyuruluyor: Muhakkak ki bu zulmedenlerin gnahtan bir paylar vardr... Tpk gemilerin pay gibi. (Zariyat: 59) Daha nce gelip gemi kfirler gibi. Yani azaptan bir paylar vardr. Bu, insanlardan ve cinlerden olup da Allaha ibadet etmeyen kimselere ynelik bir tehdittir. Bu nedenle, tehdidin, bandan sonuna kadar ayetin ardndan yer almas, Allaha ibadet etmeyenlere ynelik bir tehdit olduunu gsterir. Nitekim yce Allah, dnya ve ahirette onlar iin ngrd azaba da iaret etmi ve Zariyat suresinin banda yle buyurmutur: Tozdurup savuranlara... (...) andolsun ki, size vaadedilen kesinlikle dorudur; ve ceza mutlaka vuku bulacaktr. (Zariyat, 1-6) sonra yle buyurmutur:

Siz elikili szler sylyorsunuz. Ondan dnen dndrlr. (Zariyat: 8-9) ardndan uhrevi tehdide yer veriyor: Kahrolsun o koyu yalanclar! Onlar koyu bir cehalet ierisinde kalm gafillerdir. Ceza gnnn ne zaman olduunu sorarlar. O gn onlar atee sokulacaklardr. (Zariyat, 10-13) Sonra da Allahn mminlere ynelik vaadine yer veriliyor: phesiz ki Allaha isyandan saknanlar cennetlerde ve pnar balarnda bulunacaklar. (...) Kesin olarak inananlar iin yeryznde ayetler vardr. (...) Semada da rzknz ve size vadedilen baka eyler vardr. Gn ve yerin Rabbine andolsun ki bu vaad, sizin konumanz gibi kesin ve gerektir. (Zariyat, 15-23) Ardndan iman edip de imanndan yarar gren, inkr edip de inkrndan dolay azaba arptrlan kimselerin kssalarna yer veriliyor. Bu balamda Hz. brahim ve Lut peygamberlerin (a.s.) kssalar ile Lut kavminin tutumu ve sonunda azaba arptrlmalar anlatlyor. Sonra yle buyuruyor: Ac azaptan korkanlar iin orada bir iaret braktk. Musada da ibret vardr. Onu apak bir delil ile Firavuna gndermitik. (Zariyat, 37-38) Yani, Musann kssasnda da alnacak ibret dersleri vardr. Mfessirlerin byk ounluunun gr budur. Hatta Ebul Ferec gibi, sadece bu gr zikreden kimseler de vardr. Bazlarna gre, bu, Kesin olarak inananlar iin yeryznde ayetler vardr (...) Musada da... ayetlerine atfedilmitir. Ama bu, zayf bir grtr. nk Firavun ve Ad kavmi kssalar Lut kavmi kssasna benzemektedir. Bu kssalarda peygamberlerden, onlara tabi olanlardan ve onlara kar kanlardan sz ediliyor ki bu da peygamberlik misyonunu ve itaat edenlerle kar kanlarn akibetlerini ispat etmektedir. Yeryznde... ve Kendi nefislerinizde... ifadelerine gelince, burada iaret edilen hususlar, yce yaratcya ynelik ayetlerdir. Ki daha nce bunlara iaret ettik. Ayrca bu ifadeler, iaret edilen u uzun aklamalar gibi, matuf ve matuf aleyhi birbirinden ayrmadklar iin bu ekilde deerlendirilmi deildirler. Kald ki ncesinde yer alan: Ac azaptan korkanlar iin orada bir iaret braktk. ayeti, szn ettiimiz ayetin atfedilmesine elverili deildir. Nitekim daha sonra: Ad kavminde... (Zariyat, 41) Semud kavminde... (Zariyat, 43) buyurulmutur. Ardndan yce Allah, g kendi elleriyle kurduunu (Zariyat, 47), yeri dediini (Zariyat, 48), dnp t alasnz diye hereyden ift ift yarattn (Zariyat, 49) belirtmitir. Nitekim imana ve ibadetin gerekliliine delalet eden bu ayetlerin aklanmasnn ardndan da bunu emretmi ve yle buyurmutur. O halde Allaha koun. nk ben, size Onun katndan gelmi ak bir uyarcym. Allah ile beraber baka bir ilah edinmeyin. (Zariyat, 50-51) Ardndan, Kuran yalanlayanlarn, kendilerinden nceki kfirlere benzediklerini belirtmitir, bununla Hz. Peygamberi (s.a.v.) ve mminleri teselli etmek, kfirlerden grdkleri eziyetlere sabretmelerinin salanmas amalanmtr.

te bylece, onlardan ncekilere herhangi bir peygamber geldiinde hemen; O, bir bycdr veya delidir, dediler. Bunu birbirlerine vasiyet mi ettiler? Dorusu onlar azgn bir topluluktur. (Zariyat, 52-53) Btn bunlar, insanlara ve cinlere ynelik, Allaha ibadet etmeye, Ona ve Resulne itaat etmeye ilikin emri, bunu yerine getirenlerin dnya ve ahirette ngrlen akibeti hakketmeleri gereini iermektedir. Bundan sonra: Ben cinleri ve insanlar, ancak bana kulluk etsinler diye yarattm. Ben onlardan rzk istemiyorum. Beni doyurmalarn da istemiyorum. (Zariyat, 56-57) buyurulmusa bu, nceki aklamalarla uyumlu, onlarla btnlk arzeden bir aklamadr. Yani, benim emrettiim bunlardr. Ben onlar bana ibadet etmeleri iin yarattm. Bundan baka bir ey istemiyorum onlardan; ne bir rzk, ne de yiyecek... Eer denilse ki: Bununla sadece mminler kastedilmi. ayet byleyse, bu, surede daha nce geen aklamalarla kesinlikle eliir. O zaman, Allaha ibadet etmedii iin, Onun tarafndan yerilen ve knanan kimseler asndan bu bir mazeret oluturur. Ve derler ki: Sen beni sana ibadet etmem, emirlerine uymam iin yaratmadn ki; eer bunun iin yaratm olsaydn kesinlikle sana ibadet eden biri olurdum. Sen sadece u kimseleri sana ibadet etsinler diye yarattn. Bize gelince, seni inkr edelim, sana ortak koalm, senin elilerini yalanlayalm, eytana ibadet edip, ona uyalm diye yarattn. u mminler, senin onlar yarattn eyi gerekletirdikleri gibi, biz de bizi yarattn eyi yaptk. Dolaysyla bizim bir gnahmz yok ve biz azab hakketmiyoruz!... te bu ve benzeri szler, bu tr grleri savunanlarn sarldklar bir bahanedir. Oysa Allahn kelm bu tr elikilerden mnezzehtir. Onlar, bu tr mazeretleri dile getirirken dayanak olarak yce Allahn diledii eyi kesinlikle yapmasn gsteriyorlar ve diyorlar ki: Eer Allah bizden kendisine itaat etmemizi isteseydi, mminlerde olduu gibi, bizi de itaatkar kullarndan yapard. Kaderiye grubu diyor ki: Allah bunlardan (mminler) da, onlardan (kfirler) da, sadece kendisine itaat etmelerini istedi; ancak O, bunlar da, onlar da itaatkar yapmad. Aksine, irade emir anlamndadr ve Allah her iki gruba da emreder. Bunlar kendi iradelerini ve itaatlerini meydana getirmek sretiyle Ona ibadet ederler, unlarda kendi iradelerini ve gnahlarn meydana getirmek sretiyle Ona isyan ederler. Fakat yukardaki gr savunanlar, Kaderiye grubunun bu deerlendirmelerinin yanl olduunu biliyorlar. nk Allah, her eyin yaratcs, rabbi ve sahibidir. Diledii olur, dilemedii de olmaz. Onun mlknde sadece diledii eyler olur. Onun mlknde bir ey olursa bu Onun kudreti, yaratmas ve dilemesi ile mmkndr. Nitekim iitsel (nakli) kant da, akli (dnsel) kant da buna delalet eder. Ki bu, btn sahabenin, mslman imamlarnn, cumhuru ulemann grdr. Ehl-i Snnet mezhebi bu esasa dayanr. Bunca somut kanttan dolay, ad geen grup, zerinde durduumuz ayeti genel nitelikli olarak tefsir etmekten vazgeip zel nitelikli bir anlam erevesinde tefsir etmeye ynelmilerdir. nk kadere inanmakla, Allaha ibadet etmek iin yaratldklar halde, Ona ibadet etmemeleri durumunu birbirleriyle badatramamlardr. Bu yzden yle demiler: Allah birini cehennem iin var etmise, onu kendisine ibadet etmesi iin yaratmamtr... Allah, mminler kendisine ibadet etsinler diye, insanlar yaratmtr, diyenler de bu yolu izlemilerdir. Eari ve Kad Ebu Bekir ve Ebu Yala gibi izleyicilerinden ve bakalarndan oluan hikmeti olumsuzlayanlara gelince, bunlarn bu balamdaki temel dnceleri udur:

Allah bir eyi dier bir ey iin yaratmaz. Dolaysyla bir kimseyi ibadet etmesi iin veya baka bir ey iin yaratmamtr. Onlara ...Olsun diye ...nun iin anlamnda Lam harfi cerri Kuranda kullanlmamtr. Bu harfi cerr kullanld yerde sonu anlamn bildirir. Aadaki ayette olduu gibi: Nihayet Firavun ailesi onu yitik ocuk olarak ald. O, sonunda kendileri iin bir dman ve tasa olacakt. (Kasas, 8) Ayn yaklam aadaki ayete kar da sergilerler: Andolsun, biz cinler ve insanlardan birounu cehennem iin yaratmzdr. (Araf, 179) Onlara gre, bu ayette, cinlerden ve insanlardan birounun akibetinin cehennem olaca kastedilmitir. Mminlerin akibeti de ibadettir. Fakat, Allah onlar ne unun iin, ne de bunun iin yaratmtr. Sadece yaratt btn eyleri yaratmay dilemitir. Baka bir ey iin deil. Szn ettiimiz grubun gr bundan ibarettir ve bu gr birok adan zayftr: Birincisi: Fiilinde sonu hedeflenmeyen lam harfi cerri, ancak sonucu bilinmeyen veya bilip de elinden bir ey gelmeyen bir kimseyle ilintili olarak kullanlr. Sonutan haberi olmadan bir fiili ilemeye aadaki ayeti rnek gsterebiliriz: Nihayet Firavun ailesi onu yitik ocuk olarak ald. O, sonunda kendileri iin bir dman ve tasa olacakt. (Kasas, 8) nk Firavun bu sonucu bilmiyordu. Elinden bir ey gelmeme durumuna da Araplarn u szlerini rnek gsterebiliriz: lm pahasna dourun, harap olmak iin bina yapn (Sonunun lm olacan bile bile) Ykm iin yaptlar. (Yklacan bile bile binay yaptlar.) nk bu sonucu biliyorlar, ama ellerinden bir ey gelmiyor. Allah ise, her eyi bilir ve her eye gc yeter. Onun fiili, bilmeyen veya elinden bir ey gelmeyen bir kimsenin gibidir, denemez. kincisi: Btn gruplar, yce Allahn bu amac irade ettii hususunda gr birlii iindedir. u halde, yce Allahn varlklar onun iin yaratt ibadet, btn gruplarn ortak gr olarak, irade edilen bir ama olarak belirginleiyor. Dolaysyla yce Allahn bunu, yani ibadeti irade ettiini kabul ediyorlar. Ancak lam harfi cerrinin sonu bildirir nitelikte olduu bir yerde, fail sonucu irade etmez de diyorlar. Bunlar diyorlar ki, Allah bizi yaratt ve fiilerimizi de irade etti. Bunlara dayal olarak akibetlerini de irade etti. Dolaysyla bunlardan biri gerekletii anda Allah tarafndan irade edilmi olur. Ancak bunlara gre, yce Allah, irade edilen bir eyi, kesinlikle irade edilen bir baka ey iin yapmaz. nk bir illetten dolay fiil ilemek, ihtiya sahibi olmay gerektirir. Bu ise, son derece zayf bir grtr ve zayfl apak ortadadr. Ayeti daha zel bir anlam erevesinde ele alanlar da buna benzer bir cevap veriyorlar. Bir dier grup yle demektedir: Ayeti genel bir erevede ele almak gerekir. Ancak ayette geen ibadetten maksat, Allahn onlar kendine kul yapmas, kullua zorlamas, kudretini ve iradesini onlar zerinde etkin klmasdr. Allahn onlar, yaratllarnn maksad olan mutlulua ve mutsuzlua meylettirmesidir. Bu, Zeyd b. Eslemin ve bir baka grubun verdii cevaptr. zerinde durduumuz ayete ilikin ikinci bir tefsir de diyebiliriz buna. bn-i Ebu Hatem, bn-i Cureyhten, o da Zeyd b. Eslemden:

Ben cinleri ve insanlar, ancak bana kulluk etsinler diye yarattm. (Zariyat, 56) ayetiyle ilgili olarak yle rivayet etmitir: Yani, Allah cinleri ve insanlar mutsuzluk ve mutluluk cibiliyetine, tabiatna sahip olarak yaratmtr. Vehb b. Mnebbih: Onlar itaat etme zelliine ve isyan etme zelliine sahip olarak yaratmtr der. Bu aklamalar, peygamber efendimizin (s.a.v.): Her ocuk ftrat zere doar. (Buhari , Kader, 3; Mslim , Kader, 23-24) hadisini, kendisi iin ngrlen mutluluk ve mutsuzluk cibiliyeti zere doar, eklinde yorumlayanlarn grlerine benziyor. Nitekim aralarnda bn-i Mbarekin, Ahmed b. Hanbelin de kendisinden aktarlan bir rivayetiyle yer ald bir grup bu gr savunmutur. Nitekim mam Malike: Kaderiye grubu mensuplar, bu hadisi bize kar kant olarak kullanyorlar; onlara kar ne yapalm? diye sorulmu, o da: Siz de onlara kar bu hadisin son cmlesini ileri srn. O da u: Allah onlarn yapmakta olduklarn herkesten daha iyi bilir. Bu, Allahn fiilin gereklemesinden nce onu bilmesini inkr edenlere verilebilecek en gzel cevaptr. Nitekim ilk kuak kelmclardan bir grup bu grteydi. mam Malik terminolojisinde bunlara Kaderiye denir. (...) zerinde durduumuz ayeti tefsir ederken ibadet ederler.. ifadesini, burada kastedilen, Allahn onlar yaratrken zlerine yerletirdii cibiliyetleridir, onlar iin takdir ettii mutluluk ve mutsuzluktur. Yukardaki hadiste de kastedilen anlam budur, eklinde aklayanlar ibadet ediyorlar... ifadesini Benim irademe ve kudretime teslim oluyorlar. Bylece kulluk sunanlar ve zelil olanlar oluyorlar ki, onlar hakknda hkmm ve iradem geerli olsun. Benim verdiim hkmn ve kudretimin dna kmyorlar. eklinde anlamlandrm oluyorlar. Bu, Kaderiye grubu tarafndan reddedilse de, z itibariyle doru bir yorumdur. Zaten Kaderiye grubu bunu inkr etmekle bidatlarn safna katlm oluyorlar. Kukusuz yce Allah her eyin yaratcsdr, Onun diledii olur, dilemedii de olmaz. Nitekim peygamber efendimiz (s.a.v.) istiazede bulunurken yle buyurmutur: Yaratt ve meydana getirdii varlklarn errinden, Allahn eksiksiz kelimelerine snrm ki, ne iyi ne de gnahkr hi kimse bu kelimelerin dna kamaz. Allahn gazabndan, azabndan ve kullarnn errinden Onun eksiksiz kelimelerine snrm. (Ahmed, 3/419; Malik, iir, 10) Buna gre Allahn eksiksiz kelimeleri, varlklarn oluumunu gerekletirme aralardr. Nitekim yce Allah bir ayette yle buyurmutur: Bir ey yaratmak istedii zaman Onun yapt ol demekten ibarettir. Hemen oluverir. (Yasin, 82) Dolaysyla ne iyi, ne de gnahkr hi kimse bu kelimeleri aamaz, hi kimse tasarlanan kaderin dna kamaz. Yazl levhte kendisi iin belirlenen izginin dna kamaz. Kuran birok yerde bu anlama iaret eder:

Allah dilemedike yine de inanacak deillerdi. (Enam, 111) Andolsun, biz cehennem iin yarattk. (...) (Araf, 179) Bilmez misin ki, Allah, yerde ve gkten ne varsa bilir? Bu, bir kitapta mevcuttur. Bu, Allah iin ok kolaydr. (Hac, 70) Yce Allahn sihirle ilgili u szn de buna rnek gsterebiliriz: Oysa bycler, Allahn izni olmadan hi kimseye zarar veremezler. (Bakara, 102) Dier bir ayette de yle buyuruluyor: Allah kimi doru yola iletmek isterse onun kalbini islma aar; kimi de saptrmak isterse, kalbini iyice daraltr. (Enam, 125) Bunun gibi daha birok ayeti rnek gsterebiliriz. u kadar var ki: Ben cinleri ve insanlar, ancak bana kulluk etsinler diye yarattm. (Zariyat, 56) ayetinde, onlarn benimsedikleri ve hararetle savunduklar: Btn varlklar Allahn meiyeti, zorlamas ve hkm altndadrlar anlam kastedilmemitir. Bu anlam z itibariyle dorudur, fakat bu ayetin maksad bu anlam deildir. Evet btn varlklar bunun iindedir ve hibir varlk bundan istisna deildir. imdi aadaki ayetlere bir gz atalm: Ey Ademoullar! Size eytana tapmayn, nk o sizin apak bir dmannzdr, demedim mi? Ve bana kulluk ediniz... (Yasin, 60-61) Allaha ibadet edin ve Ona hibir eyi ortak komayn. (Nisa, 36) Tauta kulluk etmekten kanp, Allaha ynelenler... (Zmer, 17) Onu brakp kendilerine bir takm dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allaha yaklatrsnlar diye kulluk ediyoruz. (Zmer, 3) Allah brakp kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek eylere tapyorlar... (Yunus, 18) Bunlara benzer birok ayet vardr Kuranda. Ve bu ayetlerde, ibadet kavramyla sadece peygamberlerin emrettikleri eyler kastedilmitir; tek ve ortaksz Allaha kulluk etmek yani. Mriklerse Allaha ibadet etmiyorlar, aksine, eytana ve Allah bir yana brakarak dua ettikleri baka eylere tapyorlar. Bu baka eylerin Melek, peygamber, ermi-salih insan veya kendi elleriyle yonttuklar putlar, heykeller olmas farketmez. Neticede bu mrikler, yce Allahn da haber verdii gibi Allahtan bakasna ibadet ediyorlar. Allahn kaderi zerlerinde caridir diye btn insanlarn ve cinlerin Allaha ibadet ettikleri nasl sylenebilir? nsanlarn ve cinlerin kendi iradeleri, tercihleri, dini Allaha zg klmalar ve Onun peygamberine

uymalar sonucu Allaha ibadet etmeleri ile, Allahn onlar kendine taptrmas, iradesini onlar zerinde hkmran klmas, bunun yannda, onlarn eytana ve putlara ibadet etmelerinin takdir gerei olmas arasnda byk bir fark vardr. Bu deerlendirme, son dnem kelmclarndan bazlarnn: Biz isyan edilebilen, iradesinin dna klabilen bir tanry inkr ederiz, eklindeki yaklamlarna benziyor. Onlara gre meydana gelen her ey, itaattir ve Allaha ynelik ibadettir. nk her ey Allahn dilemesi altndadr. Bunlarn nde gelen eyhlerinden bazlar yle demilerdir: blis, emre kar gelmise de, ilh iradeye itaat etmitir. Her eyi mbah gren bu ibahiyeciler, ilh emir olgusunu tamamen geersiz klyorlar. Zeyd b. Eslem ve Vehb b. Mnebbih gibilerini bu tr dncelerden tenzih etmek gerekir. nk bu ahslar, Allahn emir ve yasaklarna, vaad ve tehditlerine en ok sayg gsteren kimselerdi. Ancak kaderi yalanlayanlar reddetmek maksadyla yle dediler: Allah olmayan dileyebildii gibi, dilemedii de olabilir. Aslnda onlarn bu szlerinin z udur: Allah, onlarn baka ilahlara kulluk sunmalarn takdir etmez, onlar iradesinin tasarrufu altnda bu yne ynlendirmez. Bylece, yukardaki gr savunanlarn dncelerini iptal etmek istemilerdi. stedikleri gzel de, fakat bunu, ayette kastedilen anlam erevesinde ifade etmek daha da gzeldir! bahiye grubunun bu grleri, baz gruplarn u deerlendirmelerine benziyor: Arif kii ilh meiyeti gzlemledii zaman artk knamay brakr. Hkm -yani meiyeti- seyrettii zaman, artk sebebini ne iyi, ne de kt grr. Ki bu ve benzeri grler mriklerin u szlerine benziyor: Allah dileseydi ne biz ortak koardk ne de atalarmz. Hibir eyi de haram klmazdk. (Enam, 148) Biz, bu dnceye ilikin deerlendirmelerimizi baka yerlerde etraflca sunduk. Bu erevede ortaya koymutuk ki, nceden tasarlanm bir kaderin olmas haktr. Fakat bu, kulun izledii yoldur, yaratlnn (ftratnn) esas deildir. Nitekim peygamber efendimiz (s.a.v.) yle buyurmutur: Her ocuk ftrat zere doar. Sonra anne-babas onu yahudiletirir veya hristiyanlatrr ya da mecusiletirir. Tpk bir hayvann btn organlar salam bir yavru dourmas gibi. Yavru doarken bir tarafnda kesiklik fark eder misiniz? (Buhari, Kader, 3; Mslim, Kader, 23-24) Burada peygamberimiz (s.a.v.) hayvann btn organlar salam bir yavru dourduunu, sonra insanlarn kulaklarn veya burnunu kestiklerini rnek veriyor. Ki yavrunun kulak ve burnunun kesilmesi, nceden tasarlanarak onun iin takdir edilmitir. Ayn ekilde kul da ftrat zere doar, balangta salamdr, sonra yahudiletirilmesi, hristiyanlatrlmas... sonucu bozulur. Bu, olaca nceden yazlm bir olgudur. Bu sz syleyenler, kulun yaratlnn amac olan eyi aklamak iin sylyorlar. Nitekim bir grup da ibadet, genelde vak olan olgular eklinde aklamlardr. Bu ise, peygamberler araclyla emredilen ibadet deildir.

rnein bn-i Abbasa nispet edilen bn-i Ebu Talha tefsirinde yle deniyor: Zariyat 56. ayetin anlam yledir: steyerek veya istemeyerek kulluklarn itiraf etmeleri iin. Burada iaret edilen kulluk aadaki ayetlerde iaret edilen duruma benzer: Gklerde ve yerdekiler, ister istemez Ona teslim olmulardr. (Al-i mran, 83) Gklerde ve yerdekiler, ister istemez Allah secde ederler. (Rad, 15) Bir grup el-Kurhu = istememeyi, kaderin hkmnn yrrlkte olmas eklinde aklamlardr. Dolaysyla bu aklama, nceki grle bulumu oluyor. Dorusu bundan maksat, varlklarn kendi istekleri olmakszn Allahn kader erevesinde belirginleen hkmne boyun emeleridir. Musibetler zamannda teslim olmak zorunda kallar ve holanmadklar eri hkmlere boyun eileri gibi. u halde herkes, Allahn takdiri ve terii hkmne boyun emek zorundadr. Kukusuz bu, doru bir anlamdr ve baka yerlerde de bu anlam uzun uzadya akladk; ancak bu, ibadet demek deildir. Dier bazlar da sz konusu ayeti u ekilde aklamlardr: Bana boyun esinler ve eilsinler diye... Diyorlar ki: el - badetu kelimesi, szlkte zelillik ve boyun eme anlamna gelir. Cinlerin ve insanlarn her biri Allahn ezeli ntasarmna (kazasna) boyun eer, iradesi karsnda ezilir. Hi kimse, kendi gcne dayanarak yaratlnn maksad olan izginin dna kamaz. Ebul Ferec, bn-i Abbasn u szn nakleder: zerinde durduumuz ayetin (Zariyat, 56) aklamas u ayettir: Andolsun onlara kendilerini kimin yarattn sorsan elbette Allah derler. (Zuhruf, 87) Bu ayet, ileride yer verilecei gibi, sz konusu ayeti ...Beni tansnlar, bilsinler diye yarattm. eklinde aklayanlarn grleriyle uyumaktadr. Allahn kendilerini yarattn syleyen bu insanlar, bunu zorla sylemek durumunda kaldklar iin sylyor deiller. Ama Allaha teslim olular ve Ona boyun eileri bundan farkldr, nk bu, istemeden gerekleir. Ama Allahn yaratclnn ikrar ediliinin kendisi ftridir ve insanlar bu ftrat zere yaratlmlardr, bu yzden isteyerek bunu itiraf ederler. NDEKLER YCE RABBIN KUDRET

nsanlar ibadet iin yaratld

Bir drdnc gr daha ileri srlmtr: bn-i Ebu Hatem Zaideden, o da Sddiden rivayet eder ki: Ben cinleri ve insanlar, ancak bana kulluk etsinler diye yarattm. (Zariyat, 56) Burada, Allahn onlar ibadet iin yaratt kastediliyor. Fakat bir ibadet vardr ki, fayda verir, biri de vardr ki, fayda vermez. Eer onlara: Gkleri ve yeri kim yaratt? diye sorsan, kesinlikle: Allah, diyecekler. (Zmer, 38) te bunu demeleri bir ibadettir; ama bu ibadet irk ilemeleri haliyle birlikte onlara bir fayda salamaz. Kukusuz bu, doru bir anlamdr. Ancak mrik insan eytana ibadet eder ve Allah onu eytana ibadet etmekten alkoymaz. Allaha ortak kouyorken srf yaratcy ikrar etmesi de Allah