ibn teymiyye - ihlas ve tevhid

Upload: utkemail

Post on 20-Jul-2015

185 views

Category:

Documents


9 download

TRANSCRIPT

Ihlas ve Tevhideviren: Abdi KeskinsoyMellitin Hayat ve Eserleri 3 stadn Cenazesi 5 NEML KAYNAKLAR.. 5 nsz. 6 Eserin Telif Teknii 6 Konularn Tasnif ve Tanzim Yntemi 6 hls Suresinin Fazileti 8 Soru II. 10 DPNOTLAR.. 10 hlas Suresinin Tefsiri 11 Ihls Suresi'nin Tefsin. 11 Samed Kavram ile lgili Grler 11 Samed Kelimesiyle lgili Hadisler 13 Kelimenin Tretilmesi 14 DPNOTLAR.. 15 Ehadiyet ve Samedyet Kavramlar 16 DPNOTLAR.. 25 Yaratl Olgusu ve Hz. sann (a.s) Yaratlmas 27 DPNOTLAR.. 28 Tevelld Kavram, Hz. dem... 29 Hz. Havv ve Hz. Mesh'in Yaratl 29 Yahudi ve Hristiyanlarn Allah Hakknda Syledikleri Szler 30 DPNOTLAR.. 31 Araplarn Tanr Anlaylar 32 Hristiyanlarn Allan nanlarnn. 32 ncelenmesi ve Eletirisi 32 Hristiyanlarn Ulhiyet Anlaylarnn Eletirisi 33 DPNOTLAR.. 37 Felsefecilerin Varlk ve. 38 Tanr Anlaylar 38 DPNOTLAR.. 42 Yeni Kelamclan. 42 Vark ve Tanr Anlaylar 42 Kur'an ve Snnet Inda Kelamclann Eletirisi 42 Bu Gr Savunan Gruplarn Eletirisi 44

Cisim Kavram ve Bu Kavram zerine Kelamclar ve Snnet Ehli limler Arasndaki Tartmalar 48 Cisim Kelimesinin Szlk Anlam 49 Kelamclarn Cisim Anlay 49 Cisimlerin Benzeme Durumlar 51 "Tehayyz" Kavram zerine Yaplan Tartmalar 54 Akli Cevher Olgusu. 55 lk Neden (llet-i l) Kavram 55 Gayb Bilgi Problemi 57 Mtevtir Haber 57 Yeniden Cihet ve Tehayyz Kavramlar 58 Allah'n Dnya Semasna nmesi 62 DPNOTLAR.. 63 Kuran Nasslarn. 64 Yorumlanmas Sorunu. 64 (Tevil Meselesi) 64 Kelm n ve hbr Olmak zere kiye Ayrlr 70 Allah'n Sfatlar ve stiv Meselesi 72 Tevil Meselesi ile lgili l-i mrn 7. Ayetinin Nzul Sebebi 73 Kr'an'da Geen Biz Anlamndaki 73 nn ve Nahn Kelimeleri 73 Selef Ulemasnn Muhkem ve Mteabih. 77 Ayetlerle lgili Grleri 77 DPNOTLAR.. 99 Bidat Ehli Mezheberinin. 100 slam Asndan Durumlar 100 Mezarlarn Kutsallatrlmalarnn Tarihesi 104 Allah Rasl'nn Hacc 112 Akabe Biat 113 Hz. Muhammed le brahimin Halil Olma Durumlar 114 Allah Rasl'nn Kan Aldrmas (Hacamat) 115 Kble Meselesi 116 Ftr Sadakasnn Belirlenmesi 116 Sahabenin Kulland Sava Malzemeleri 116 Harac Arazilerin Satlmas 117 Raslllahn Mellefe-i Kulb'a. 119 Ganimetten ve Zekat'tan Pay Vermesi 119 Raslllah'n Gnein Doma ve Batma Zamanlarnda Namaz Klmay Yasaklamas 122 DPNOTLAR.. 123

Mellitin Hayat ve Eserleri eyhlislm, Takiyddin, Rehber, alimler alimi, mcahid, nc; bilgide, ileri grllkte, hkmleri bilmede, meseleleri ortaya karmada, zhdde, takvada, ibadetlere devamllkta, Allah'a dayanmada, toplumun slahna verdii nemde zamannn biricik alimi Ahmed b. Abdlhalim b. Abdsselm b. Abdullah bn Teymiye el-Harrn, ed-Dmek Hicr 661 ylnda Harran'da dodu. 667'de yaad yrenin Tatarlar (Moollar) tarafndan igal edilmesi nedeniyle, henz alt yanda iken babas le birlikte Dmak'a (bugnk am) hicret etti. Bu igal olay ve olayn gereklemesi srasnda mslmanlarn topraklarnn gasbedilmesi, kanlarnn dklmesi, namus ve ereflerinin ayaklar altna alnmas, henz ocuk yataki bn Teymiye zerinde olumsuz etkiler, mr boyunca izlerini belleinden silemeyecei ac anlar brakmt. Hayatnn daha sonraki yllarn, islm mmetinin toplumsal yapsnn rmesine ve kntye uramasna neden olan etkenleri tesbit yolunda harcamas ve insan gcn aan straplara gs germesi belki de srf bu yzden. bn Teymiye ya ilerledike bir yandan okuyup renme etkinliini srdryor bir yandan da islm lkelerinde olup biten hadiseleri, mslmanlarn duar olduklar siyasal bozulmalar, ihlas ve tevhid ahlk ve din yozlamalar bizzat gzlemliyordu. Mslmanlarn geri kallarnn dmanlarna kar koyma ve lkelerini savunma hususunda gsz dmelerinin balca nedeninin Raslllah'n (s.a) kendilerine emanet ettii "Srt- mstakm"den sapmalar olduunu erken yata idrak etmiti. te bu nedenle o, tm mslmanlarn dncelerini egemenlikleri altna alm olan bid'atlarla hurfecilerin yalanlarn, hilelerini ortaya karp onlara kar etin bir sava vermeye karar vermiti. Bu arada ayn dnemde, btn bir slm aleminde terr estiren, slm mmetini kasp kavuran Tatarlara kar savaabilmek iin maddi ve manevi g hazrlama iini de ihmal etmemiti. Bu hususta kendisinin kayda deer pek ok kahramanlk rnekleri vardr ki bunlardan yeri geldiinde bahsedilecektir. Ibn Teymiye akl ve nakl ilimlerde, hibir insann ulaamayaca denli geni bir bilgi birikimi edinmeyi baarm ve sahasnda, derinlii kolaylkla tesbit edilmeyecek bir ilim deryas haline gelmiti. Hayat boyunca zellikle Kur'an okumay, manas zerinde uzun uzadya durmay, dnmeyi aralksz srdrm, ve bu alanda bir fninin ulaabilecei en st dzeye ulamt. Nitekim bu konuda da kendisi "Bugne dek yzyirmt kadar tefsir gzden geirdim. Bunlarda kaydedilen salam grlerin nerdeyse tamamm hafzamda tayabiliyorum." demitir. Ibn Teymiye'nin Kur'an sahasnda sahip olduu bu engin bilgi birikimi, tefsircile-rin grleri hakknda konumasn ve onlarn Kur'an ve sahih hadislere ters den grlerini eletirmesini salyordu. Ibn Teymiye Kur'an'n herhangi bir ayeti zerinde ylesine geni aklamalarda bulunuyordu ki, bunlara baka kaynaklarda rastlamak mmkn deildir. Tek bir ayetin yorumlanmas bir iki haftay alyor hatta daha da fazla sryordu. Bu srada o, ayetin en gzel manalarn birbir sralyor, dier nsanlara sakl kalan inceliklerini ortaya karyor, hi kimsenin aklna gelmeyen nkteleri birer birer tesbit ediyordu ve btn bu bulgularn da tatl, vr'dellifv bayat ve eserleri kolay bir anlatmla; ikna edici ve hi kimsenin itiraz edemeyecei bir slupla ifade ediyordu. eyhlislam Ibn Teymiye savunduu tezi kantlamak iin ilk nce Kur'an'a bavuruyor, iledii konu ile alakal ayetlerin tmn teker teker sralyordu. Kur'an'm bir konudaki ayetlerini ayklama ve bunlar ilgili olduklar konularda delil getirme hususunda, hi kimsenin baaramayaca bir hza sahipti; ki bunun birok rneini, bu kitabnda gzlemlemek mmkndr. stadn, Kur'an'la olan bu sk ilikisi mrnn sonuna dek srmt. Nitekim eyh, son nefesini verdii hapishanede, bu hususta unlar sylemitir. Cenb- Hak bu zindanda bu kez bana Kur'an'm manalar ve ilmin esaslar ile ilgili -pek ok alimin elde etmeyi umduu- birok eyin srrn at. imdi, zamanmn ounu Kur'an'm manalarndan baka eyleri incelemek iin harcadmdan dolay pimanlk duyuyoHadis sahasndaki lmi ve kudreti, Kur'an alanndakinden daha az deildi. Szgelii birok ilim ehlinin g yetiremedii sayda hadis metnini ezberlemiti. Bir tartma srasnda, tartlan konu le ilgili hadisleri, kaynaklaryla birlikte getiriyor, sahihlik ve zayflk derecelerini btn detaylaryla aklyordu. Ksacas o, ayn zamanda devrinde hibir ilim adamnn ulaamad derecede byk bir hadis alimiydi. Bu zelliinden tr, yaad dnemde hakknda sylenen

"bn Teymiye'nin bilmedii bir hadis, hadis deildir" sz bir gerei yanstmaktadr. Fkhtaki ve mezheb imamlarnn grleri hakkndaki (mez-hebler tarihi alannda) bilgisi de ayn derecede idi. Bu konularda da yaad ada dengi yoktu. bn Teymiye o dnemdeki alimlerin gelenek haline getirdii gibi belirli bir mezheb imamna balanmam, kitab ve snnetten getirilen salam deliller zerine bina edilmi grlere uyarak bunlarla fetva vermitir. Bunu yaparken de hibir knaycnn knamasndan korkmamtr. Usl'd-din fakid) konusuna; hla s ve tcvhid Hariclerin, Rfzlcrn, M'tezilc ve dier bid'at sapk frkalarn grleri hakkndaki malumatna ve bu grleri rtme yntemlerine gelince; bu alanda da karsna kma cesaretini gsterecek kimse yoktu. Bu ilm gcnn yansra stad gzel bir ahlaka, drst ve dzgn bir yaantya leri derecede cesarete ve dnyadan el etek ekmi zhid bir kiilie sahipti. Nitekim hayat hikayesini yazan nl biyografi alimi Zeheb kendisini yle tan m la m tr. "Daima hakk syleyen, mnkerden (eriatn ve insan vicdannn ho-grmedii flitlerden) sakndran, sert mizal, atak ve hi kimseye boyun emeyen bir kiilie sahipti". Yine Zeheb onun hayat hikayesini tm ayrntlar ile anlatmakta yetersiz kaldn i tirat ile szlerini yle srdrmtr: bn Teymiye; benim gibi aciz birisinin bayat hakknda ortaya koyduu vasflardan ok daha byk bir kiiliktir. Eer Rkn ve Makam (Kabe'de bulunan mekan) arasnda yemin edecek olsaydm "Ben bu gzlerle, onun gibi birini grmedim; kendisine benzeyen bir baka kimseye daha rastlamadm.11 diye yemin ederdim. bn Teymiye okuyup rendiklerini kavrad ve tesbit ettii tm bilgileri mutlaka insanlara aktarr ve anlatrd. Bu amala birok faydal kitap ve risale kaleme ald. Ancak tm aktvitesini ilim ve fetva alannda kitaplar yazmaya, risaleler tasnif etmeye hasretme m itir. Btn bu almalarnn yansra Moollara kar verilen savaa bizzat katlm, sultanlar ve emirleri onlara kar cihada, slm'n eref ve haysiyetini savunmaya tevik etmiti. Bu amala am'dan Msr'a gitmi ve ender rastlanan bir yreklilikle Msr'da ikamet etmekte olan sultann karsna karak ona "am yresinde yaayan ve ynetimi altnda bulunan halka gereken destei verme hususunda ihmalkar davranmas halinde, Allah'n, yerine bu Vecbeyi ifa edecek bir bakasn getireceini ve Cenab Hakk'n bu konuda "Eer yz evirecek olursanz, (Allah) yerinize baka bir toplum getirir de, onlar sizin gibi olmazlar" (Muhammed, 47/38) buyurduunu sylemitir. ibn Teymiye'nin bu nasihati zerine sultan ordusuyla birlikte am'a sefere kmtr. Onun bu cesareti tm Msr ulemas -ki bunlardan birisi de eyh ibn Gkayk el-d idi- parmak srmt. O Allah'a en mkemmel manada man etmi, yalnzca O'na gvenip dayanmt; nk Allah'tan bakasndan, ancak "sadece O'ndan korkmay i'r edinenler" korkmazlard. bn Teymiye'nin ne derece gl bir imana sahip olduunu gsteren bir dier rnek de -adndan krallarn dahi ekindii-Tatar pdihnn karsna karak diplomatik bir ciddiyetle konumas ve ona ak bir dille t vererek mslmanlara ikence etmekten vazgeip gzel nasihatlarda bulunmasn tavsiye etmesidir. Nitekim stadn bu tleri kraln zerinde olumlu etkiler brakmt. Cephelerde mcahidlerle birlikte olur, maneviyatlarn yceltmek ve cihada tevik etmek iin onlara Kur'an'dan ayetler okur, va'z ve nasihatlerde bulunurdu. Yine hakk korkusuzca haykrdnn bir dier delili de ms-lman olduklarn aka ifade etmedikleri, islm mmetinin halifesine de dorudan bakaldrmadklar ve halifeye bir sre itaatten sonra bakaldrm olmadklar halde Tatarlarla (Mool) yaplan savan hangi kategoride deerlendirilmesi gerektiine dair sorulan bir soruya verdii u cevaptr. Tatarlar, emirlik hussunda kendilerini daha layk grerek Muviye ile Hz. Ali'ye bakaidran "Hriciler" gibidirler; zira Hriciler hakk stn tutma hususunda, kendilerini dier miislmanlardan daha layk gryorlar, bakaldrdann zulm ve isyan oiarak tanmlayan msmanlan eletiriyorlard. 'latadarsa u an onlardan kat kat byk zulm ve isyan iinde bulunmaktadrlar. bn Teymiye yine bu balamda mslmanlara "Beni o tarafta (Tatarlar ierisinde) grdnz

de bamn zerinde Kur'an- Kerim dahi tasam ldrmekten ekinmeyin!" demitir. stadn tahrfilerin snr tanmayan isteklerine, bid'atlarm sapklklarna kar islm'n yceliini savunma konusunda verdii savaa gelince, bu hususta kendilerinden sonra gelecekler iin parlak bir numune olmu, benliini yeni batan din bir slahtan geirmeyi amalayan herkesin uymas gereken rnek bir tavr sergilemitir. Islm retileri bulanklatran sflerle mezarclardan (llerden efaat bekleyenler) oluan bid'atlara, dnyev kar uruna slm kavramlar saptranlara kar etin bir mcadele balatm, her trl sapmann karsna tek bana dikilip, iddia ve iftiralar rtm, sndklar kaleleri ve surlar yerle bir etmiti. Balarn sokacaklar smak bulmayp btn hile ve tuzaklarnn aa ktn gren bd'atlar, son are olarak devrin padiahna ve yarglarna snarak onlar bn Teymi-ye'ye kar kkrtmak zorunda kaldlar. stad onlarn bu abalar yznden byk skntlara urad, ikencelerden geti am ve Khire'de birok kez hapse atld. Ancak btn bu olumsuzluklar aktivitesi zerinde menfi bir etki yapmam, onu hakk aka haykrmaktan alkoymam ti. Nitekim bir keresinde am'da bulunan kral vekili, "Ahmediye fakirleri" diye adlandrlan grup hakknda kendisiyle pazarla girmiti. bn Teymiye kraln vekili araclyla kendilerini eletirmekten vazgemesini ve durumlarn onaylamasn isteyen bu gruba u cevab vermitir: Byle birey kesinlikle mmkn deildir. Mslmanm diyen herkesin sz ve eylem olarak mutlaka Kitap ve snnet ats altna girmesi gerekir. Bu iki kaynan snrlar dna kim karsa, reddedilmelidir. Btn bu bid'at ve hurafeperest gruplar frsat bulduka onun karsnda braraya geliyor, avam ve havastan tm insanlar ona kar kkrtyor bir sr hile ve tuzaklar kuruyor hatta ldrme giriiminde bulunuyorlard. O ise btn bu yaplanlar karsnda, insanlarn en yce ahsiyetlisi, en yumuak huylusu olmay ve peygamberlerin serdar Hz. Muhammed'e (a,s) uymay iar edinmiti. stn geldii ve kendilerini yenilgiye uratt her seferinde onlar affeder, kusurlarn grmezlikten gelir ve balard. Nitekim Kral Nasr bir keresinde, aleyhinde konuan kadlar srgne gndermeyi veya boyunlarn vurmay nererek yle demiti: "Daha nce onlar sana kar kyor, aleyhine mcadele veriyorlar, sana sknt ektiriyorlard, imdi dilersen onlar srgne gndereyim ya da boyunlarn vuraym". stad, kraln bu teklifini geri evirerek "Bunlar ldrecek olursan onlar gibisini bulamazsn." demitir. Buna karlk kral szlerini yineleyerek "Ama onlar sana ikence ediyor ve tekrar tekrar senin ldrlmeni istiyorlar." dediinde verdii cevap u olmutur: "Bana ikence eden kimse gvenlik iindedir; ama kim Allah ve Rasl'ne kence ederse, Allah ondan intikamn alr. Ayrca ben kendim iin bir bakasndan yardm talebinde bulunmam". Grld gibi sultan kendisine byle bir neride bulunmasna ramen o yine hasmlarna kar yumuak davranm, sularn grmezlikten gelmitir. stadn bu konudaki tutumunu, kartlarndan birisi olan kad bn Mahf el-Mlikfnin, hakknda syledii u szler daha iyi aklamaktadr: Dorusunu sylemek gerekirse bn Teymiye gibi birine rastlam deilim. Biz srekli zerine saldryor ama kendisine bir trl g yetremiyorduk. O daima bize galip geliyordu. Buna ramen hatalarmz yzmze vurmuyor, bizimle polemie girmeye tenezzl etmiyordu. te szler, stadn ahsiyetinin yksekliini, gl olmasna ramen yumuak davranma ve balamada ulat derecenin kemalini gzler nne sermektedir. Geri bu itirafta bulunan zat, Msr ulemasndan biri di. am'daki meslektalar ise bu itirafla-n okumadklarndan sultann huzurunda ona kar dolaplar evirme, sz tama etkinliklerini srdryorlard. Bu yzden de stad yine hapse atlyordu. Ama o yazlar yazmak ve fetvalar vermek suretiyle cihadn burada da srdryor, bid'atlarn balarna bombalar yadrmaya devam ediyordu. Bu ekilde de baa kamaynca, son avc olarak tm yaz malzemelerine el koyup yaz yazmasn engellemeyi buldular. stad vefatna dek (Hicr, 728) hapishanede bu hal zere kald. Allah'n rahmeti ve rzas onun zerine olsun; Allah, onu raz olduu yurtta yerletirsin! Amin![1]

stadn Cenazesi stada yaplan cenaze merasimi sadakatinin ve brakt emanetin en byk tan idi; nk ondan nce hi kimsenin cenazesinde bu kadar insan toplanmamt. evre kentlerde yaayan tm insanlar akn akm cenazesine komutu. Cenazesine gelip de alamayan tek bir kimse yoktu. Ahmet b. Hanbel ne kadar doru sylemiti: "Bd'atlara deyinki: "Bizimle sizin aranzdaki ayrln gstergesi cenaze m er as im ler im izdir."; nk bir bid'at ldnde lmn farkna bile varmaz. Snneti ihya urunda cihad eden br mcahid'in vefatnn at boluk ise tm dnyada hissedilir. bn Kayym stad eyhlislm bn Teymiye'nin yle dediini naklediyor; Dmanlarm bana ne yapabilirler ki; ben cennetimi ve glistanm yreimde tayorum, nereye gitsem srekli benimle birliktedir; benden bir an olsun ayrlmaz. Benim hapsedilmem halvet, ldrlmem ehdet, srgn edilmemse seyahattir. Yine bn Kayym stad hakknda yle diyor: Allah da bilir ki; srekli karalama, saldr ve tehdit altnda bulunmalara, hapse atlmalara ramen ondan daha huzurlu bir hayat yaayan grmedim. O her trl olumsuzluk ortasnda bile insanlarn en ho yaayan, yreke en geni ve en ferah olan, kalb ynnden en gls, kiilik asndan ise en tutarls idi. Sahip olduu bu nimetlerin parlts yzne yansrd. Biz, iddetli korkuya kapldmzda, phe ve endieler taralndan istila edilip de yeryz bamza dar geldiinde hep ona koardk. Onu grr grmez tm dert ve skntlarmz gider; sklma ferahla, zayflk glle, phe ise yakn ve itmi'nana dntrd. Cenb- Hak ne kadar doru buyurmutur: Dikkat edin! Allah'n dostlarna korku yoktur ve onlar zlmeyeceklerdir de! Onlar ki inandlar ve muttaki oldular. Dnya hayatnda da ahirette de mjde onlara! Allah'n kelimeleri deimez. te bu, byk kurtulutur. (Ynus, 10/62-64)[2] NEML KAYNAKLAR 1- Zeheb, Tezkirat'l-Huffz, c. IV, S. 1496, Haydarbd, 1970. 2- Safd, el-Vfi bil-Vefeyt, c. VII, s.15-33, Viesbaden, 1982. 3- bn kir el-Ktbi, Fevt cl-Vefeyt, c. I, s. 73-80, Dar'- Sdr, Beyrut, 1973. 4- tbn Kesir, el-Bidaye ve'n-Nihye, c. XIV, s. 135-139, Mektebet'l-rif, Beyrut, 1977. 5- bn Receb, Zeyl-i Tabakt'l-Hanbile, c.II, s. 387-408; Matbaat's-Snnet'l-Mu.hammediye,1372 (Hicri]. 6- bn AbcT l-Hd el-Hanbel, d-Ukd-d'Driye min Menkb- eyhlislm Ahmed bn Teymiye; Matbaat'l-Meden, 1983. 7- Hafz Eb Hafs el-Bezzr, el-A'lm'i-Aliyye f-Menkb- eyhlislm bn Teymiye. nsz Okuyucularmza sunduumuz "hls Suresi Tefsin" s-tad bn Teyraiye'nn en nemli eserlerinden ve ilminin enginliini gsteren en iyi delillerden biridir. Eser ayn zamanda malumatnn geniliinin aki ve nakl limlerdeki derinliin de en gzel tanklarn dan dr. Kitab ve snnetten oka deli! getirilmesi stdm felsefecilerle kelmclarn iddialarn bizzat kendi yntemleriyle rtme hususunda gsterdii baar sayesinde eser alannda tek olma nitelii tamaktadr. Aslnda biz bu kitab Abdurrahman b. Muhammed b. Kasm el-Asm en-Necd el-Hanbeli'nin "Mecm'u Fetv-yi eyh'l-Islm Ahmcd bn Teymiye" hazrlad derlemeden aldk. Ancak esere, "Kul Hvallhu Ehd Suresinin Fazileti Hakknda Sorulan Soruya stadn Verdii Cevap" blmn de ekledik. Zira stadn bu konuda "Kul Hvallh Ehad Suresinin Kur'an'm te irine Denk Olmas Hususunda lim ve man Ehlinin Verdii Cevap" adn verdii ve fetvalarnn

topland derlemede de yer alan bamsz bir risalesi vardr. Bu risale Hicr 1322 ylnda Msr'da Takaddm Matbaa s'nd a, eyh Muhammed kr ei-Alsi nshasndan "Kul Hvallhu Ehad'm Kur'an'm te Birine Denk Olduuna Dair RahmVn Elisinin Verdii Haberin Hakikati Hakknda man Ehlinin Verdii Cevapla lgili Kitab" adyla bamsz olarak da baslmtr.[3] Eserin Telif Teknii Mellif, eserine "samed" kelimesinin ierdii manalardan sze-derek balam. Tabcr ve Rz gibi nl tefsircilerin eserlerinde, bu kavramla ilgili olarak kaydedilen grleri aktarm ve nl dilbilimcilerle szlk bilimcilerinin grlerini de tank olarak zikretmitir. Ardndan "ehadiyet" (teklik) ve "samediyet" kavramlarnn aklanmasna ve yaratlm hibir varln, hibir adan Allah'a denk olamayacann isbat konusuna girmitir. Eser, "Kuhvallhu ehad" suresinin tefsiri olarak kaleme alnm olmakla birlikte tevhid konusunda, Allah'n sfatlarndan isbat vacip olan ve O'nun hakknda tenzih edilmesi gereken sfatlarn neler olduuna dair bahbama bir kitaptr.[4] Konularn Tasnif ve Tanzim Yntemi Mellif eserde selefin yntemini izlemitir. Selefin uygulamas yle idi: ncelikle sn yce yaratcnn kendi hakknda bizzat tanmlad veya setii elisinin-salt ve selm zerine olsunszlerinden tesbit edilen isim ve sfatlan kullanmaktr. Kelm ve felsefecilerin "cevher", "araz", "cisim", "mrekkeb", "mtehayyiz" vb. kavramlar hakknda birtakm grler vardr; ki bunlar ne kitap ve snnete ne de sahabe ile onlarn yoluna ihsan zere uyan tabinin szlerine dayanr. Bu durumda bu kavramlar Allah'n zt hakknda isbatlamak veya O'ndan reddetmek (tenzih) bize dmez ve byle bir mecburiyetimiz de yoktur. Tartmalar srasnda grlecei zere, "Ihls Suresi" tevhidin anlamn, baka ibarelerle anlatlamayacak kadar nemli ifadelerlc iermekledir. Surede Allah'n "ehad" (tek), "samed" (nce-siz ve sonrasz), "domayan ve bir bakasn dourmayan" olduu ayr ayr belirtilmi ve surenin, mmetler arasnda bilinen tm irk trlerine kar bir reddiye olduu aklanmtr. Mellif, tezlerini tartt srada, salam metoddan saparak -erei (hakk) Kur'an ve hadisin dndaki kaynaklardan tesbite ynelen slm alimlerinin hatalarna deinmeden gememi; eyhlerden ve evliyalardan yardm dileyip bunlar Allah'a ulamada arac klarak irk ileyen bid'atlara saldrmay ihmal etmemi, eytann kendilerini, farkna varmadan irk bataklna drnceye dek akllanyla nasl oynadn, onlar nasl ayarttn aklam, bu balamda mescidlerle ziyaret yeri olarak kabul edilen mekanlar ve trbeler arasndaki fark izah etmitir. Bunlardan birincisi yani mescidler, Allah'n ve Rasnn sayg duymay, her trl irk eyleminden temiz tutmay emrettii mekanlardr. Bu nedenledir ki mezarlklarn (trbelerin) mescid edinilmemesi, kabirler zerine mescid yaplmamas gerekir; zira Hz. Peygamber mmetini bu eylemden zellikle sakindirmitr. Trbelere, bilhassa yatrlara, ehidlerin ve nl eyhlerin medfun bulunduu kabirlere gelince, Kur'an ve snnette bunlardan bahsedilmedii gibi sahabe de ve onlarn izinden giden tabinde de byle bir uygulamaya rastlanmamtr. Onlarn bu tr yerler la'zim ettikleri veya buralar kutsadklar grlmemitir; zira slm, " mescid dndaki mescidlcre ziyaret amacyla yolculuk yapmay" dahi haram kabul etmitir ki bunlar Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ile Hz. Peygamber'in Medine'deki mescididir. Mellif yle demektedir: "Kendilerinden birtakm iltiyaInn giderilmesini istemek, yahut onlara dua etmek ya da araclklar ile Allah'a and imek veyahut yattklar mezarlarn yannda yaplan dualarn ve klnan namazlarn, dier nescidlerdeyada evlerde klnanlardan daha makbul ve faziletli olduunu kabul etmek... btn bu eylemler mslmanlarn ittifak ile sapklk, irk ve bid'attr". slad kitabn br blmnde olduka nemi bir konu olan "Kur'an'da tefsirini Allah'tan baka kimsenin ne Resul, ne melekler, ne sahabe ne de alimler bilmedii ayetler olup olmad" meselesini ele almaktadr. Mellif bu konuya, Ccnb- Hakk'n u ayetinde geen "te'vil"[5] kavramn irdelemekle balyor. Kalblerinde erilik olanlar, fitne karmak, kendilerine gre yorum yapmak iin onun mtcnbil ayetlerinin ardna derler. Oysa onun yorumunu (te'vilini) Allah'tan baka kimse bilmez. limde derinleenler "Ona inandk, hepsi Rabb'miz katndadr." derler, z akl sahiplerinden bakas dnp anlamaz. (l-i mrn, 3/7) eyh ncelikle ulemann ayette geen "llallah" [Allah'tan baka (kimse bilmez)] kayd zerindeki tartmalarn zikredip ardndan "te'vil" kelimesinin incelenmesine gemektedir.

Mellif "te'vil" kavramnn seef ulemasmca balca iki anlamda kullanldn sylemektedir: 1- Szn bizatihi zledii, darda var olan hakikat. Bu gerekleen bizzat kendisi ile haber verilendir. Bu anlamda "te'vil" u ayette olduu gibi Kur'an'da birka yerde gemektedir: lle de onun te'vilini mi gzetiyorlar?! O'nun te'vilinin gelecei (haber verdii eylerin gerekleecei) gn, nceden onu unutmu olanlar diyecekler ki: "Dorusu Rabb'mizin elileri hakk getirmi. (Araf, 7/53) Kyamet gn gerekleecek bu haberler (bilgiler) Kur'an'm va'd, va'd, cennet, cehennem ve bunlarla ilikili olgular hakknda verdii bilgilerin te'vilidir. Kur'an'm verdii bilgilerin (haberlerin) teViline de gemi milletlerin durumlarn anlatan ayetlerle, gelecekte, kyamet gn meydana gelecek durumlara ve dirilme olgusuna dair bilgileri ihtiva eden ayetler gsterilebilir. 2- Tefsir ve aklama. Burada te'vil kelimesinin -bunlarn dnda- daha sonra gelen fkh, tefsir ve metodoloji alimlerinin kulland nc bir anlam daha vardr; ki bunun anlam "szc, ierdii anlam gerekli klan bir karine bulunduu iin, tercih edenden, tercih edilen manaya evirmektedir" eklinde saptanmtr. stad bu son manay, selefe bilinmedii ve kullanlmad gerekesiyle reddetmekte ve dayanak olarak ilk iki manay alarak bu konudaki hkmn, -yukarda zikredilen- ayetteki te'vil kelimesinin u anlama geldii ynnde vermektedir: "Te'vil, ilerin neticeleri; szcn medlulnn dnda kalan mevcud hakikat olup bunu da Allah'n dnda hi kimse bilmez. Bu nedenle lafza-, celal (illallah) zerinde durmak gerekir". Baz selef ulemasnn lafza-i cell (Allah kelimesi) zerinde deil de "ilimde derinleenler" ifadesi zerinde durduklar rivayetine gelince; bu gr benimseyenlere gre "te'vil" kelimesinin anlam "tefsir ve akla.na"dr; nk, "Kur'an'da ne Cibril'in, ne RasPn, ne sahabenin ve ne de ihsan ile onlarn izinden giden tabinin anlamn bilmedii birtakm ayetler vardr" demek aka byklk taslamak; hakikati, laf kalabal arasnda kaynatmaktr. Zira RasTn (s.a) esas grevi, kendisine gelen lah bilgileri insanlara ulatrmak ve aklamaktr. Hal byle iken anlamn bilmedii ayetlerin ierdii bilgileri insanlara nasl ulatrp aklayabilir? Bu hususta, Kur'an'da selef ulemasnn anlamn aklama giriiminde bulunmadna iaret eden gl deliller ve shhati kantlanm grler vardr. Buraya kadar zikrettiklerimiz, elinizdeki eserde yeraian konulardan sadece birkadr. Okuyucu dier rnekleri kitab okuyunca en sahih kaynanda bulacaktr. Yukarda da deindiimiz gibi biz bu eseri "Mecm'u Fetv-y eyhlislm Ahmed bn Teymiye" adl derlemenin 17. cildinin 214-503. sayfalarndan kardk. Ancak ba tarafna, "hls suresinin" fazileti ile alakal sorulan soru ve bu soruya verilen cevapla ilgili yedi sayfalk bir blm -ayn eserin, ayn cildinin 206-213. sayfalarndan alarak- eklemeyi uygun bulduk. "hs Suresi Tefsiri" daha nce de birka kez bamsz olarak baslmtr. Hicri 1323 ylnda Matbaa-y Hseyniye'de (Msr) yaplan ilk basksna yle bir not dlmtr: Bu nsha, rakl nuislmanlann yegane bavuru kayna faziletli iistd AH's-zade Secici Mahmd kr Efendi -Allah yaamyla o m faydalandrsn- hu/urunda okunmu; es-Seyid Mhammcd Bedreddn Hhu "Firs en-N'san cl-Halebi tarafndan dzeltilmitir. H. 1352 ylnda Mniriye Matbaa idaresi sahibi eyh Mu-hammed Mnir tarafndan yaplan ikinci basknn kapana u kayt dlmtr. 1352 ylnda, esas alnan basks tashih edilmek suretiyle ilk kez baslmtr. Oysa kitabn bu basksnda ne aslna bavurulmu ne de tashih edilmitir. Szkonusu birinci bask hatalar, kelime ve cmle dkleri le ve ayn harflerle yeniden baslmtr. Eser birka bask daha yapmsa da bunlar grme imkan bulamadk. stad Muhammed Eb Zehra "bn Teymiye" adl kitabnda yalnzca szn ettiimiz iki basky zikretmitir.

"Ihls Suresi Tefsiri" adl bu eseri yaymlamamzn nedeni hereyden nce bu surenin slm'n temeli olan tevhid olgusunun temel ilkelerini iermesi bu zelliinden dolay da Kur'an'n te birine denk olmasdr. Mellifi eyhlislm bn Teymi-ye'nin selefi dncenin lideri konumunda bulunmas, dnsel donukluk ve kr krne laklid anda slm'n iki temel kayna olan Kur'an ve snnete yeniden dn arsnn bayraktarln yapm olmas da bunda etkili olmutur. Bu hareketimizle "Dru's-Selcfiye" olarak temci ilkemizin "kiisel gr ve isteklere baml olmakszn hayaln her alannda kitap ve snneti salam bir zemine yerletirmek" olduunu okuyucularmza duyurmaktayz. Eser yayma hazrlarken, imkanlar lsnde elde edebildiimiz nshalar asllar ile karlatrp tashih ettik. Farkllklar ve yanllklar dipnotlarda belirttik. Ayrca kullanlan hadisleri, sahabe ve tabin szlerini sahihlik ve zayflk dereceleri ile birlikte dipnotlara kardk. Kavilerin hayat hkayelerini renmeyi arzulayanlar iin, ulaabildiimiz kadaryla biyografilerini ksaca zikrettik. Hadislerin tahririnde alt temel kaynak hadis kitab (ktb- stte) ile mam Ahmed'in Msned'ini kullandk, Okuyucu, stadn -az da olsa- bu kitabnda hadis ve sahabe szlerinin shhat derecelerine iaret ettiini, zaman zaman zayf, hatta baz limlerin mevzu sayd hadisleri kullandn gzlemleyecektir. Bunun gibi bn Teymiye bazan da hadislerin metinlerini ulemann nemsedii Buhr ve Mslim'den deil mam Ahmed'in Msned'inden almtr. Bu ayrntlara da dipnotta iaret etmiizdir. almamz kabul etmesi, tm mslmanlara faydal ve kerm ztnn rzasna vesile klmas umuduyla m yce Allah'a dua ederiz. Dualarmzn sonu "Alemlerin Rabb'i Allah'a hamdol-sunF'dm. (Fatiha, 1/1) Allah'n salt ve selm yce nebisi zerine olsun![6] Abdll Abdlhamd Dr's-Selefye lm Aratrma ve nceleme Blm Bakam Bombay-Hindistan hls Suresinin Fazileti Mslmanlarn mfts Takyddin Ebu'I-Abbs Ah-med b. Abdlhalim b. Abdsselm ibn Teymiye'ye -Allah ondan raz olsun- yle bir soru soruldu: "Alimlerin ileri gelenleri Hz. Peygamber'in -Allah'n selam zerine olsun-hls Suresi ile ilgili olarak syledikleri "Kur'an'm te birine denktir." hadisi hakknda ne buyurmulardr? Kur'an'n harfleri ok, Ihls Suresi'ninki ise az olmasna ramen byle bir oranlama nasl yaplabiliyor? Bunu bize yeterli bir biimde aklasnlar ve bu hususta -eer Allah dilerse- ilahi ecre ulamalarna vese olacak bir fetva versinler". stad -Allah kendisinden raz olsun- bu soruyu u ekilde cevaplamlardr: Hamd Allah'a aittir. hls Suresi'nin faziletine ve Kur'an'm te birine denk olduuna dair Raslllah'tan (s.a.v) gelen hadis, hadis-i eriflerin en sahihlerinden ve en mehui'larmdandr. Nitekim Drekutn gibi baz hadis tesbitileri bu konuda "Allah Rasl'nden surelerin fazileti hakknda gelen hadisler ierisinde Ihls Suresi'nin faziletine ilikin daha sahihi yoktur." demilerdir. Raslllah'n bu konudaki hadisleri u szlerle nakledilmitir:1 hls Suresi Kr'an'n te birine denktir. hls Surcsi'ni bir kez okuyan Kur'an in te birisini, kez okuyan da tamamn okumu gibidir.2 Konu ile ilgili bir dier rnek de udur: Hz. Peygamber bir keresinde ashabna "nmde toplann ki size Kur'an'm le birini okuyaym." dediler. Bu buyruk zerine mslmanlar gelip toplandnda hls Surcsi'ni okuyarak "Bu sure Kur'an'm te birine denktir."3 buyurdular. Konunun aklanmasna gelince; bir grup alim konuyla ilgili olarak u aklamay yapmtr. Anlam itibari ile Kur'an, te birlik ayr blmden mteekkildir. te biri levhid, te biri

kssalar, te biri de emir ve yasaklar konusuna ayrlmtr. hls Suresi Rahmn'n nitelii ve tanmdr; bu nedenle de Kr'an'n te birlik blmn ierir. Sebebine gelince Kur'an an yce Allah'n kelmdr; kelam ise ya dilek (in) ya da haber vermektir (ihbar); n (dilek) da emir veya yasak ya da cevap ve benzeri yarg bildiren kiplerdir. te yandan ihbar (haber verme) kipi de ya yaratc (halik) ya daya-ratlan (mahluk) hakknda bilgi vermektir. Yaratc hakknda haber vermek de tevhd, Allah'n isim ve sfatlara ve bunlarn kapsad kavramlara ilikin bilgi vermektedir. Yaratklar hakknda bilgi veren konular ise kssalardr. Bunlarda da ya gemite olup bitmi veya gelecekte oiacak olaylar hakknda bilgi verilir. Gemile olup bitmi olaylar kapsamna peygamberler, mmetleri ve onlar yalanlayanlar, gelecekte olacak olaylar kapsamna ise cennet, cehennem, mkafat, zab gibi kavramlar hakknda verilen bilgiler girer. Alimler "Bu olgular dikkate alndnda hls Suresi te birlik manasn ieren tevhid konusunu lemesi dolaysyla Kur'an'm te birine denk der." demilerdir. Geriye "Harflerinin azlna ramen Ihls Suresi Kur'an'm te birine denk dtne gre Kur'an'm dier blmlerine karlk yalnzca bu sure ile yetinilebilr mi? sorusu kalmaktadr. Bu soruya yle bir cevap verilebilir: "Hz. Peygamber -salt ve selam zerine olsun- "hls Suresi, Kur'an'm te birine denktir." buyurmulardr. Hadiste gelen "adi" kavram "...Ya da o kofta re te denk oru olarak..." (Ivlide, 5/95) ayetinde getii gibi trde olmayan eyler iin kullanlr. Grld zere ayette oru keffa-rete denk klnmak suretiyle ikisi ayn cins durumuna getirilmitir. Kukusuz cennetteki mkafatlar farkl eitliliktedir. Kul bunlarn herbirisndcn yiyecek, iecek olarak yararlanp tad alabilecei gibi kimisinden de evlilik ve koklama biiminde yararlanacaktr. Bunlarn hcps sevab karl elde edilen ilahi mkafatlar olup en ycesi de kukusuz Allah'n cemlini grmektir. Dnyann hallerinin eitlilik arzetmesi nedeniyle, buraya gelen canllar bunlarn tmne muhtatr, bunlardan bir ksm, biimce daha byk olan dier ksmlara denk der. Mesela bin dinar, hacimce kendisinden ok daha byk olan gm, yiyecek, giyecek vb. nesnelere denktir. Sonra eline bir para altn geen kimse de o bin dinara denk den bir parasal deere sahip olur; bu altn sayesinde ihtiya duyduu dier mai trlerinden mstani olamyorsa da sonu deimez; nk eitlik trde ve nitelikte deil ldedir. hls Suresi'nin okunmasndan edilen sevabda da durum bunun gibidir, sevab noktasnda Kur'an'm te birine denk dse bile bu durum tr ve nitelikte onun gibi olmasn gerektirmez; zira Kur'an'm geri kalan blmlerinde kullarn ihtiya duyduklar emir, yasak, va'd, va'd, inzr gibi konular ilenmektedir. Bu yzden insanlar Kur'an'm hls Suresi dnda kalan ksmlarna da muhtatrlar. Bu sure "Kur'an'm te birine denk dse bile, onun sevabndan yararlanma, insanlar, Kur'an'm dier ksmlarndan yararlanmaktan mstani klmaz. Bu mesele "Kur'an ayetlerinin kendi ilerinde birbirinden stn ve bir ksmnn dier ksmndan daha faziletli olup olamayaca" esas zerine kurulmutur. Bu hususta, son dnem (mteahhirn) ulemasnn yaygnlk kazanm iki gr vardr: Bunlardan bir ksm "Kur'an ayetleri (sureleri) kendi ierisinde birbirinden stn olamaz; nk lamam Allah'n kelmdr. Kelm ise O'nun sfatdr. Allah'n sfatlar da birbirinden stn olamaz, zellikle de kadimliine (ncelii) hkmedildikten sonra; nk kadim olan kavramlar arasnda stnlkten szedilemez" derler. Szkonusu ilim adamlar "Biz daha iyisini veya benzerini getirmedike bir ayeti neshetmez (yrrlkten kaldrmaz) ya da onu unutturmayz" (Bakara, 2/106) aye hakknda da ayn yorumu yapmakta ve ayette geen "hayr" kelimesi kullarn yararlanmalar ve sevab kazanmalar gibi bir ayetten bir baka ayete dnmektir demektedirler. Dier baz alimlerin konuya ilikin grleri ise yledir. Kur'an'm bir ksm bir ksmndan daha faziletlidir. Selef ve halef ulemasnn ounun gr de bu yndedir; nk Rasllah -salt ve selam zerine olsun- bir sahih hadislerinde "Fatiha suresi'nin benzeri bir sure ne Tevrat'ta, ne ncil'de, ne de Zebur ve Kur'an'da indirilmitir."4 buyurmulardr. Grld gibi Hz. Peygamber hadis-i erifte Fatiha Sure-si'nin benzeri bir surenin olabilme ihtimalini dahi tamamen reddetmitir. Buna gre "Kur'an'm tamam'nn birbirinin benzeri" olduu nasl sylenebilir? Yine sahih olarak nakledilen bir hadiste Allah Rasi Ubeyy b. Ka'b'a; "Ey Ebu'l-Mnzir! Allah'n ki-tab'ndaki en yce ayetin hangisi olduunu biliyor musun?" diye sorarlar. Ka'b'm "Ayet'el-Krs" olduunu sylemesi zerine de onun gsne vurarak "lim

Ebu'l-Mnzir'i doyurup slah etsin!"5 buyururlar. Hz. Peygamber bu hadisi ile Ayet'el-Krs'nin Kur'an'm en yce ayeti olduunu aklamaktadr; ki buda baz Kur'an ayetlerinin dier bazlarndan daha stn olduunu gstermektedir. Ayn ekilde Kur'an Allah'n kelmdr; kelm se syleyenin saygnl orannda saygnlk kazanr. Bunun bir bildiri ya da emir olmas farketmez; zira haberin saygnl muhbirin ve kendisi hakknda haber verilen varlnkiyle doru orantldr; emir mirin ve kendisi ile emredilen eyin erefi nisbetindc eref kazanr. Buna gre Kur'an'm tm, Allah'n onunla konumas nedeniyle ortak bir deere sahiptir; ancak bir ksmmda Cenab- Hak bizzat kendi zt hakknda, bir ksmnda yarattklar hakknda bilgi vermekte; bir blmnde iman etmeyi emrederken bir blmnde kullarn irkten sakndrmaktadr; yine ayn Kur'an'm baz yerlerinde insanlara borlarm yazmalar buyurulurken baz yerlerinde rib (faiz) yasaklanmakladr.. Biz biliyoruz ki Allah Tel'nm zt hakknda bgi verdii ih-]s gibi sure ve ayetler fazilet ynnden mahlukata ilikin sure -Tebbet vb.- ve ayetlerden kullarna imam emredip onlar irke dmekten sakndrd ayetler, borcun yazlmasn emrettii, r-by yasaklad ayetlerden daha yce konumdadrlar. Ayn ekilde kullarn szleri de kendi ilerinde ortak olup tek bir kiinin syledii sz gibidir. Ancak daha sonra ierdikleri konulara gre bazlar dierlerine nisbetle deer kazanr. Szgelii kulun, kendisiyle Rabb'ini zikredip emri-bi'1-ma'ruf ve nehyiani'l mnker yapt szleri, deer asndan, Allah'n kullarna mubah emredip sakncal olandan sakmdrmaya ynelik olandan daha stndr. Burada birinci hkm veren kimse hataya dmtr; nk o yalnzca kelamn bir ynne yani szn, "kendisi ile sylenilen" ynne bakp, "kendisi hakknda konuulan" dier ynn grmezlikten gelmektedir, Oysa kelmn birbirine olan stnlkleri ile benzeen ynlerinin ortaya kmas, ancak her iki ynnde bulunmasna baldr. Alimler szlerini yle srdrmektedirler: Kelm'm kendi bnyesinde bir stnlk bulunmamasna ramen birbirine stnlk olgusunu salt sevabn okluuna eviren kimse, kendi aralarnda birinin dierinden daha meziyetli klmmad, nitelik ynnden birbirine denk iki amelden birinin sevabnn dierin-knden kat kat stn olduunu syleyen kimse konumundadr. Unen ayn zaman ve mekanda her ikisine kar da ayn niyetin beslendii, erdem ynnden birinin dierinden ayrtedilmedi, asndan birbirine denk iki kiiye yaplan ayn miktardaki sadakadan biri dierinden nasl daha stn olabilir? Sonra se-vab (mkafat) ve azab (ceza) arasndaki stnlk fark da, baz amellerin hayr ve er konusunda dierlerinden stn olabileceine delildir. Bu, amellerin sahip olduklar eitli niteliklerini anlatan grle rten bir grtr; ameller, bunlar sayesinde sa-lihik ve gzellik kazandklar gibi, bozukluk ve irkinlik de kazanrlar. Bu meseleye dair baka yerlerde geni bilgi verilmitir. "Allah'n sfatlarnn vb. kavramlarn birbirlerinden stn nitelikleri yoktur." gr, aleyhine kant gsterilemeyen bir grtr. Ancak buradan hareket edildiinde yle bir tartma noktasna varlr, ki bir kimse tutup Allah'n "rahmet" sfatn, "gazab" sfatndan daha faziletli sayabilir? Oysa bu konuda Allah Resul -salt ve selam zerine olsun- yle buyurmulardr. "Kukusuz Allah Tei Ar zerinde, katnda bulundurduu bir Kitab'a "Benim rahmetim, gazabma egemendir." Baka bir rivayette "Rahmetim, gazabm geer" diye yazmtr". Vasflandrlan varln sfatlarndan ilim, irade, kudret, kelm, rz, gazab vb. sfatlar birbirlerinden iki ynden stn kihnabilirler: 1- Allah'n baz sfatlan, bazlarndan ve kendileriyle vasflanan varln yetkinlii hususunda daha kapsamldr. rnein biz kullarn ilim, kudret ve rahmet gibi sfatlarla nitelenmesi, bunlarn kart sfatlarla nitelenmesinden daha stndr. Ancak an yce Allah bu sfatlarn kart olan sfatlarla nitelendirilemez. Ccnab- Hak ancak keml sfatlarla vasfiandrlabilir. Kendileri ile Allah'a dua edilen en gzel adlar O'na aittir; Allah'a, kendisine ait olan en gzel adlarn (esm'l-hsn) dndaki adlarla dua edilemez. O'nun adlan ayn zamanda sfatlarn da ierir; isimlerinden bazs, bazsndan stn, en mkemmel sfatlarla vasflanmas hususunda daha kapsamldr. Bu nedenle makbul dualardan saylan bir duada "Byklerin by, ycelerin ycesi olan ismin ile senden dilerini!"6 buyrulur. Raslllal (s.a.) Allah'a, kendisiyle dua edildiinde mutlaka kabul edecei en yce ismi ile dua ederdi.7 sim ve sfatlarn birbirine stn kilmabmeleri aklk kazanm durumlardandr. 2- Tek bir sfat dahi zaman zaman kendi ierisinde birbirine stn olabilir. Szgelii memur

sayesinde emir, bazan dier bir memur sayesinde olan emirden daha mkemmel olur. Bunun gibi Cenb- Hakk'n peygamberlerinden raz olmas, onlarn dndaki insanlardan raz olmasndan daha stn, onlara olan rahmeti dier kullarna olan rahmetinden daha deerlidir. Yine Allah'n baz kullar iin konumas, dier baz kullar iin konumasndan daha mkemmeldir. Bu balamda zikredilmesi gereken dier sfatlarla isimlerin durumlar da byledir. Allah'n isim ve sfatlan -Kitab, snnet ve aklla birlikte icma-n da iaret ettii gibi- eitli ve birbirinden stndr. Allah'n sfatlarnn birbirinden stn olabileceini kabul etmeyen kiinin tavr, O'nun sfatlarnn birden fazla olabileceini reddeden kimsenin taknd tavrn bir benzeridir; zira bu tutum insan Allah'n sfatlann tamamen reddetmeye gtrr. Nitekim Cehmi-ye ekol bu gibi sama iddialar neticesinde "Allah'n eitli cisimlerin toplam olan bir tertibden meydana geldii" grne varmlardr; ki bu konular yeri geldiinde btn ayrntlaryla aklayacaz.[7] Soru II stada Kur'an okuyan kimse hakknda "hls Suresi'ni bir kez mi yoksa kez mi okumaldr; bu hususta uyulmas gereken snnet nedir?" diye soruldu. mam'm buna cevab u olmutur: Ulemann da dedii gibi, Kur'an'da yer alan ayet ve surelere bir eklemede bulunmu olmak iin, hatim yaplrken hls Suresi'ni bir kez okumak gerekir. Bu sure, Kur'an'n tamamna, tek bana ya da baz sure ve ayetler ile birlikte okunduu srada kez okunmas halinde denk olur. n dorusunu bilen Allah'tr.[8] DPNOTLAR 1- Ebd-Derda'mn lu szlerle naklettii hadisi u kaynaklar kaydetmi: Mslim, Sahili, c. 1, s. 556, Kinh Misafirlerin Namaz, Drm, Snen, s. 856 Nes-, "Amei-l-Yevm velleyle, l. no:701 Ayn hadisi Eb Hreyre'den nakleden hadisiler iin bkz. Tirmizi, Snen, Kur'an'm Faziletleri Blm, c.V, s. 168, h no: 2899; tbn Mce, Snen, c.UI. s. ! 244, l. no: 3787; El-Hkim, c. I, s. 567. bn Abbas'tan Tir-miz, c. V, s. 166, h.no: 2894; E-Hkim, c. I, S. 566 Ayn hadisi Buhri, Kur'an'm Faziletleri Kitab, c. VI, s. 105'de, Yeminler ve Adaklar Kitab, c VII, s. 22 l'de.Tev-hid Kitab c. VIII, s. 164'de Eb Sid'den buna benzer szlerle kaydetmi. Yine Bulr ayn hadisi, ayn blmlerde Eb Said, Katdc b. Nman'dan kaydetmi. Yani sra Nes-i'de "Amd-l-yevm vel-leyle, adl eserinde 700 noki hadis olarak zikretmi. Eb Sd'in rivayet ettii hadisi kaydeden dier kaynaklar unlar: Eb Davd, "Sumen" c. II. s. 152, h.no: 1461; Nes-i, Snen, c.II.s. 171; Amel-l-Yevm vel-leyle, l. no: 69S; Ahned, Msned, c.III, s. 15-23-35-43; .Mlik, El, Mvatt'a, s. 208. Eb Eyyb'den ayn hadisi En-Nes-, El-Mstcb, c. II, s. 172'de h. no: s. 686; Drim, s. 857; Ahmed, c.V, s. 418-43 9 Enes'en bn Bce, Snen, c.II, s. 1244, h. no: 3788; Eb Mcsd el-Ensr'den ibn Mce, h. no: 3789; Ahmed Msned, c. IV, s. 122; Nes- Amel-l-Yevm vel-leyle, h.no: 693; mm Glsm, bint-i Ukbe b. Eb Mud'den Ahmed, c. VI, s. 404; Nes-, Amel-l-Yevm vel-leyle, h. no: 695 2- Syt-i Ed-Dci-Mensr, c. VIII, s. 676; Hafz Eb Muhamned es-Semerkand, Fed-it- Kulhvellah ehd. 3- Mslim, Eb Hreyre'den, c. I, s. 557; Tirmizi, c. V, s. 169, h.no: 2900; Ahmed, Msned eh. II, s. 429 4- Mlik, el-Muvatt'a, s. 83, Amir b. Kureyz'den; ayn raviden Hkim, c.I, s. 557;Ahmed, Snen, c. V,s. 114; Nes-, c. II, s. 139; Hkim, c.I, s. 557 beyy b. K'ab'dan. Tirmizi, ayn hadisi Eb Hreyre'den rivayet etmi; Snen, c. V, s. 155, h.no: 2875. 5- Mslim, Misi fil erin Namaz Kitab, c.I., s. 556; Eb Davud, Ebvabul-Vitr, c.II. s. 151, n. no: 1460; Ahmed. c. V, s. 142; Hkim, c.III, s. 304. 6- Hadisin kayna bulunamad. Hz. Aie'den gelen hadiste Raslliah'n yle dua ettiini duyduu rivayet edilmekte: "Allah'm! Dua edildiinde kesin kabul edecein sence en sevimli, en kutsal en ho en temiz adnla senden dilerim." bn Mce c.II, s. 1268, . no: 3859; Hadisin senedi zerinde baz eletiriler yaplmtr.

7- Enes'ten gelen bu hadisi u kaynaklar zikretmi: Eb Davud, Snen; c.II, s. 167, h. no: 1495; bn Mce, c.II, s. 1268, n. no: 3837; Nes-i, s. III, s. 252; Ahmed, c. III, s. 120158, 245,265; Hkini, s. 504. Ay m hadisi Bireyde'den nakledenler: Tirmi-z, c.V, s. 515, h.no: 3475; bn Mce, h. no: 2856; Ahmed, c.V, s. 349, 350, 360 Hkim, c.J, s. 504. Rahman ve Rahm Allah'n adyla eyhlislm bn Teymiye der k: Ham d Allah'a aittir. O'na hamdeder, yardm yalnzca O'ndan yardm diler, kendisinden balanma isteriz. . Benliklerimizin (nefislerimizin) errinden fiillerimizin ktlklerinden Allah'a snrz. Allah kimi hidayet ederse artk onu saptacak yoktur; kimi saptrsa O'nu doruya gtrecek hibir g yoktur. Allah'tan baka ilah olmadna, ve kendisinin orta bulunmadna ehdet ederiz. Hz. Muhammed'in de (s.a) O'nun kulu ve elisi olduuna tanklk ederiz".[9] Ihls Suresi'nin Tefsin "De ki: "O Allah birdir. "Allah sameddir. "Kendisi dourmamtr ve bakas tarafndan dourulma-m tr. "Ve hibir ey O'nun dengi olmamtr". (hls Suresi, 112/1-4)[10] Samed Kavram ile lgili Grler "Samed" ismi hakknda selef alimlerinin birka gr vardr, bunlarn birbirleriyle elitii sanlrsa da byle deildir. Doru olan ve onlardan nakledilen iki mehur gr vardr. 1- Samed: Kendisinde hibir boluk olmayan eydir; 2- Btn ihtiyalarn giderilmesi hususunda kendisine bavurulan efendidir. Bunlardan birincisi sahabe le tabinden ounun ve szlk-bilimcilerden bir grubun grdr. kincisi ise selef ve daha sonra gelen slm ulemasndan bir grup ile lugatlardan ounun benimsedii grtr. Gvenilir tefsir ve hadis kaynaklarnda selef ulemsndan bu iki manay destekler mahiyette -dayanaklaryla birlikte- baz grler nakledilmitir. "Samed" kelimesinin, "kendisinde boluk bulunmayan ey." olarak tefsir edilmesi ma'rf ve mevkuf olarak bn Mes'd'dan1 gelmitir. te yandan ayn gr bn Abbs, Hasan- Basl, Mchid Sa'd b. Cbeyr, krime, Dahhk, Sdd ve Katde'den de nakledilmitir. Bu anlama yakn bir gr de Sad b. el-Mseyyeb'den nakledilmi. Szgelii o bu konuda yle diyor: Samed kendisinde lzumsuz fazlalk olmayan varlktr. bn Mes'ud da ayn ekilde "samed"in "kendisinde lzumsuz fazlalk bulunmayan varlk" demek olduunu sylemitir. Samed kavramn a'b "birey yeyip imeyen varlk" olarak tanmlarken Muhammed b. Ka'b elKuraz ile krime "kendinden birey kmayan varlk" eklinde aklamlardr. Mcysere samed kelimesi iin "hakknda susulan kimse" demitir. bn Kteybe'nin yorumuna gre kelimedeki dal harfi t harfinden dntrlmtr. Ben derim ki: Burada herhangi bir dntrme szkonusu deildir. Byle bir anlamn karlmas ancak tretilme asndan olabilir. nallah bu hususu kelimenin tretilini ilerken aklayacaz. mam Ahmed'in ve dier hadis alimlerinin beyy b. Ka'b'dan naklettikleri bir hadise gre hls suresi mriklerin Raslliah'a "Bize Rabb'ini tanmla!" demeleri zerine nazil olmutur. Arkasndan Hz. Peygamber (sn) sure ile ilgili olarak u yorumu yapmlardr: Samed, kendisi dourmayan, bir bakas tarafndan dorulmayan varlk demektir; nk bir hlas Suresinin Tefsiri

canldan doan varlk bir sre sonrs mutlaka lecek, her len varlk ise arkasnda miras brakacaktr. Oysa Allah ne lr ne de kendisine miras bu ki mr.2 Samed kelimesinin "ihtiyalarn giderilmesinde kendisine bavurulan efendi" olarak ) orumlanmasma gelince; bu gr de merf3 ve mevkuf olarak ibn Abbas'dan nakledilmitir. Bu, ayn zamanda el-Vlib tarafndan da -yine bn Abbas'dan- nakledilen grtr. Buna gre samed; "sevk ve idare:.:'idc mkemmel efen-di"di\ te yandan akkb. Seleme'dcn u mehur yorum aktarlmtr: Samed 'sevk ve idarede son noktaya ulaan efendi' demektir. Eb shk el-Kf, tkrime'den "Samed; zerinde hibir varln olmad kimsedir" tanmn rivayet etmitir. Ayrca bu gr Iiz, Al'den de nakledilmitir. Ka'b'l-Ahbr'dan nakledilen yorum ise yledir: Samed, 'yaratklarndan hibirisinin kendisine denk olmad zt' demektir. Nakledilen dier yorumlar ylece sralayabiliriz: es-Sdd: "Arzulara ulamada amalanan, felaket srasnda kendisinden vardm dilenen". Eb Hreyre: "Kendisi hi kimseye muhta olmad halde her-eyin varln kendisine borlu olduu zt'. Sa'd b. Cbeyr: "Felaketlerin kendisine zarar veremedii varlk". Muktii b. Hayvan "Kendisinde hibir eksiklik bulunmayan". ibn Keysn: "Sahip olduu niteliklerle baka hi kimsenin nite-lenemedii kii'] Dilbilimci Eb Bekr el-Enbr de "Szlkbilimcler arasnda samed kelimesinin zerinde baka hibir varln bulunmad ihtiyalarnn giderilmesinde ve ilerin grlmesinde tm insanlarn kendisine bavurduu zat" anlamna geldii hususunda ihtilaf yoktur" demektedir. nl dilbilimcilerden Zeccc ise "Btn idarelerin kendisinde son bulduu, hereyin kendisine yonelip (kasd) ona dayand g" manasnda olduunu sylemektedir. Baz lugatlarn yorumu ise yledir: "Samed; htiyalarn giderilmesi hususunda yalnzca ztna ynelin e (kasdeden) varlktr". Cevher'nn aklamas da "Samed -harekeli olarak- efendi demektir; nk ihtiyalarn giderilmesinde kendisine bavurulur" eklindedir. Hutb se "En dorusu samed, ihtiyalarn karlanmasnda kendisine dayanlan kimse'dr; kelimenin treiil biimi de bu grn doruluuna ahitlik etmektedir; zira sam edin asl, kasttr. Bu nedenle de samed denilince btn ilerin oluunda kendisine gvenilip dayanlan ve ihtiyalar karsnda ynelmen varlk demektir" yorumunu yapmtr. Katde'nin tanm da "yarattklarndan sonraya kalan var-hk"tr. Mchid ile Ma'mer de samed kavramn "srekli olan varlk" diye tanmlamlardr. Mrre el-Hamedn de Samed, "Hibir zaman yok olmayan; diledii gibi hkmeden, dilediini yapan; hkmnn arkasna dp onu geri evirecek, kazasn ter yz edecek hi kimse olmayan kiidir" der. bn At'ya gre samed "olutan ve bozulmadan (kevn fesad) uzak olan"n: Samed; "Etkinliklerinden tr kendisinde hibir etki (eser) meydana gelmeyen varlk" diye de tanmlayan bn At bu gr le "Bize hibir yorgunluk dokunmad." (Kf, 50/38) ayetine iaret etmek istemitir. Hseyin b. Fadl: "Hibir eye baml olmayan ncesiz varlk". Muhammed b. Ali el-Hakem et-Trmiz: "Adetsiz ilk, sresiz bak, varln dayanaksz devam ettiren". Yine: "Samed; gzlerin kendisini alglayamad dncelerin varln kap sayamad, llerin niceliini tanmlamaya ulaamad; yannda hereyin bir l le bulunduu varlktr". Bir gre gre de samed "tasvirilerin benzetmelerinden yce olan zat'\\x.

Kelime ile ilgili olarak yaplan dier aklamalar ise unlardr; "Kendi ztndan paralanmay veya te'lifi (bireimi) reddeden varlktr"; k bu kelmclarn grdr. "Samed, akllarn, keyfiyetini kavramakta yetersiz/aciz kald zttr." "Sfatlarn ve zelliklerini hibir akln kavrayamad, dillerin kendisini anlatmaya g ydiremedii, parmaklarn iaret edemedii zt/varlk". Yine "Samed'i, isim ve sfatlar dnda zt hakknda mahluk-tna hibir bilgi vermeyendir" de denilmitir. Cneyd'in (Badad) bu konuya dair "Samed dmanlarna, kendisini bilmek iin yol gstermeyen yce varlk' demektir." dediini nakledilmektedir. Bylece selefin bu kavramla ilgili olarak sylediklerinin neredeyse tamamn zikretmi olduk. [11] Samed Kelimesiyle lgili Hadisler bn Eb Hatim tefsirinde Tbni Abbas'm konu ile alakal u grn yle nakletmektedir: Samed; tm insanlarn ve eylerin, balarna bir felaket, bir sknt geldiinde kendisine bavurmak zorunda kald varlktr. Ebu Zr'a brahim'in (en-Neh) yle dediini aktarmtr: Samed; ihtiyalarn giderilmesi hususunda kullarn kendisine dayanmak zorunda olduklar g sahibi varlktr. el-Hascn'den de u gr rivayet edilmitir; Samed; yaratklarn grp gzeten, daima diri, hibir zaman yok olmayandr. Yine el-Hasen'den: Samed: Yarattklarndan sonraya kalan varlk sahibidir. Tanm nakledilmitir; ki bu ayn zamanda Katde'nin de grdr. Ebu Sa'd el-Eecc "samed" kavram ile ilgili olarak akk'in yle dediini rivayet etmitir: Samed, 'sevk ve idaresinin son noktasna ulat efendi' dernektir.'1 Ebu Salih, bn Abbas'tan yle nakletmitir: Samed, "sevk ve idaresinde en mkemmele ulam efendi, erefli olmada en mkemmele ulam erif, azametinde mkemmel yce zt, hilminde mkemmel halim, lminde mkemmel bilgin (alm), hikmetinde mkemmel hakim (hkm/hikmet sahibi)... ksaca saygnln ve idareciliin h tn trlerinde en mkemmel olan varlk" demektir. te bu varlk, btn eksikliklerden uzak an yce Al-iah'tr. Bu saylan niteliklerin, kendi dnda bir baka varla nsbct edilmesi doru deildir. Bu sfatlarnda hibir varlk O'na denk deildir. Hibir ey O'nun benzeri olamaz. Tek ve mutlak kahretme gcne sahip Allah'n sn ycedir.3 Kesir b. Sihb el-Mezhaci cl-Kazvn, Reb' b. Enes'len, "samed" olarak "Domayan ve bakasn dourmayan varlk anlamndadr"^ grn aktarmtr. Eb Sa'd cl-Eecc krime'nin samed kavramn "kendisinden hibir ey kmayan varln sfatdr" eklinde tanmladn nakletmektedir. Yine el-Eecc bn Mes'd'un "Samed, kendisinde lzumsuz fazlalk bulunmayan varlktr" dediini rivayet etmitir. Ne var ki bu rivayetin senedi zayftr. Ayn gr Sa'd b. el-Mseyyeb'den de nakledilmitir. Eb Breyde babasnn "Samed, 'kendisinde boluk olmayan ey' demektir"7 dediini sylemitir. Buna benzer bir gr Abduliah b. Abbs, Abdullah b. Mes'd, Hasan, krime, Atiyye, Sad b. Cbeyr, Mchid ve Dah-hk gibi sahbilerle tabinden de nakledilmitir. Szgelii Man sr, Mchid'in "Samed, kendisinde boluk bulunmayan ve zt hakknda susulan varlktr'* dediini aktarmtr.

Eb Abdillah el-Tahrn krime'nin "Samed, "birey yemeyen varlk anlamn ierir."9 dediini rivayet etmitir. Ali b. Him b. Merzk a'b'den "Samed, hibir ey yeyip imeyen kimsedir.'***1 tanmn aktarmtr. Eb Zur'a'nm rivayetine gre beyy b, K'b yle demitir. Samed, bakasn dourmayan, bakas tarafndan dourulmayan varlktr; nk doan her varlk mutlaka lecektir; len bireyinse mutlaka mirass olur. Oysa Allah iin ne lm ne de miras sz-konusudur. "Hibir ey O'nun dengi olmamtr". (hls, 112/4) Hibir ey O'na benzemek ve ek'den olamaz ve "O'nun benzeri birey yoktur." (ra, 42/11). n Ali b. el-Hseyn'in beyy b. Ka'b'dan rivayet ettiine gre hls Suresi "mrikler Hz. Peygambcr'c gelerek "Ey Muhammedi Bize Rabb'initanmla!" demeleri zerine indirilmitir.12 Eb Zur'a'nm Katde'dcn -sahih isnadla- rivayet ettii bir hadiste "Hibir ey O'nun dengi olmad." (hlas, 1 2/4} demek, "Yaralklarndan hibir ey Allah'n dengi olamaz." demektir." buyu-rulmaktadr. Buna benzer bir haberi Ali b. el-Hseyn de bn Abbas'tan nakletmi. Buna gre lbn Abbas yle anlatmaktadr. "Yahudiler aralarnda Ka'b b. Eref, Hayy b. Ahtab, Ccdiy b. Ahtab gibi bilginler de olduu halde Hz. Peygamber'c gelerek "Ey Muham-med! Scn gnderen Rabb'ini bize anlat!" dediler. Bunun zerine Allah Tel hlas Suresi'ni indirdi: "De ki: O Allah birdir; Allah Sameddir; dourmad, dourulmad." (114/1-3) n le yandan lbn Cerir ei-laber, beyy b. Ka'b'dan his Su-resi'nin mriklerin Raslllah'a "Bize Rabb'ini tanmla, ey Mu-hammed!" demeleri zerine indirildiini kaydetmektedir.14 bn Hmeyd'de benzer bir olay krime'den ylece rivayet etmitir. "Mrikler bir keresinde Raslllah'a gelip "Bize Rabb'inin niteliklerini anlat! O nedir, nasl bir varlktr, nasl bir-eydir?" dediler. Bnn zerine yce Allah bu sureyi indirdi'1.15 Tabcr de ayn haberi Ebu'l-Aliye aracl ile Cbir b. Abdil-lah'tan nakletmitr. Ancak burada sorunun mrikler tarafndan deil yahudiler tarafndan sorulduu bildirilmektedir. Yine bn Humeyd Sad'den, yle nakletmektedir. Bir grup yahndi Raslllah'a gelerek "Ey Muhammedi te bu Ailah dediimiz varlk btn bu yaratklar yaratt; fakat O'm kim yantt?" diye sordular. Raslllah (s.a) bu soruya yle kzdlar ki yzlerinin rengi deiti ve zerlerine saldiracakmastna gazabland. Bunun zerine Cebrail gelip sinirlerini yattrmaya alarak "Seni kanatlarn indirmen konusunda uyaryorum ey Muhammedi" dedi; zira bu srada da Allah'tan, sorduklar sorunun cevabn getirmiti. Cebrail "bu soru ile ilgili olarak Cenab- Hak buyurdu ki: "Ey Muhammedi De ki: "O Allah birdir."diyerek (his, ] 12/1-4) sureyi sonuna dek okudu. Hz. Peygamber de sureyi aynen soruyu soran Yahudilere okudu. Yahudiler bu kez "Ey Muhammedi Rize; Rabb'inin nasl bir varl, nasl bir pazu gc, nasl bilekleri olduunu anlat!" dediler. Rasllah bu soruya ilkine, ilk soruya fkelen-^ diinden daha fazla fkelendi ve yine zerlerine saldracak gibi oldu. Hunim zerine tekrar gelen Cebrail ilk sylediklerini vindedi ve soruya cevap olarak Cenab- Hak'tan "Onlar Allah' hakkyla bilemediler". (Zmer 39/67) ayetini indirdi.16 Hakem b. Mu'bid "er-Rcdd alc'l-Cehmiyye" adl eserinde Enes'ten, konu ile ilgili u haberi kaydetmitir: Hayber yahudilcr, Raslllah'a gelerek "Ey Ebe'I-Ksm! Allah melekleri hicab nurundan, Adem'i kokumu amurdan, blis'i atein alevinden, g buhardan, yeri suyun kpnden yaratt. Sen imdi bize Rabb'inin ztndan sz eyle, O'nun ahsiyetini tanmla?" dediler. Ra s Kil lal onlarn bu sorularn o anda cevaplandramadi. Daha sonra Cebrail gelerek yle dedi: "Ey Muhammedi De ki: "O Allah birdir; dourmad, dourulmad, hibir ey O'nun dengi olmad". O'nun kk (rk, soyu) yoktur ki kendisinden paralar, blmler, ubeler, kabileler meydana gelsin. O, sameddir; yani O'nda hibir boluk yoktur. O, ne yer ne de ier. Birisini dourmad, birisi tarafndan dourulmad; yani O'nun nisbet edilecei ne baba ve anas ne de kendisine isnad edilebilecek ocuu vardr. "Hibir ey O'nun dengi olmad." ifadesi de yaratklarndan hibir eyin O'na denk olamayacan; gkleri ve yeri yok olmaktan yalnz O'nun kurtardn anlatr".17

lbn Cerr (Taber), lbn Abbas'm "Samed, kendisinde hibir boluk olmayan varlktr."1* dediini nakletmi tir. Yine ayn mellif Mchid'den, Samed kavramnn "kendisinde hibir boluk bulunmayan, ztnn mahiyeti hakknda konu-ulanayan varlk" anlamna geldiini aktarmaktadr.19 Eb Kreyb Mansur'dan; Eb" Nceyh de -yine- Mchid'den benzer ifadeleri rivayet etmilerdir. lbn Bear da bu konuda Hasen'den "kendisinde hibir boluk olmayan ey"20 tanmn aktarmaktadr. Ayn haber, brahim b. Meysere'den de ylece nakledilmitir: "Mcahid, bir keresinde beni samed kavramnn anlamn sormam iin Sa'd b. Cbeyr'e gnderdi. O bana u cevab verdi: "Samed; kendisinde boluk olmayan ey, demektir."21 Yine bn Bear nakletmektedir. a'b'den "Samed yemek yemeyen kimse demektir."11 tanmn

ismail de ayn haberi "birsey yeyip imeyen" szleriyle aktarmtr. Gene bn Bcr Sa'd b. eMMscyyeb'den "Samcd, 'kendisinde lzumsuz fazlalk bulunmayan varlk' anlamna gelir."23 grn rivayet etmitir. el-Hseyin, Dahhak'tan: "Samed, kendisinde boluk olmayan varlk manasmdadr".24 Daha bakalar bu kavram "kendisinden bir ey kmayan, varlk" olarak tanmlamlar. krimc, samed'i, "kendisinden birey kmayan yani dourmayan ve doyurulmayan varlk" diye tanmlamtr".25 Tkrime'den ayn ifadeyi bn Ber da rivayet etmitir.26 Dier sahabi ve tabirler bu kavram, 'dourmayan, dourul-mayan, lmeyen ve kendisine miras olunmayan varlklar' olarak tanmlamlardr.27 Bazlar: "stnlkte, sevk ve idarecilikte zirveye ulaan efendi eklinde yorumlam, samed kavramn. Ebus-Saib, akk'tcn ayn ifadeyi aktarm. te yandan A'me, Eb Vil'den benzeri bir gr rivayet etmitir.[12] Kelimenin Tretilmesi Ben derim ki: Keiime'nin tretili kural iki farkl gr olan, "Samed, kendisinde boluk bulunmayan varlktr" diyenlerle "efendi" anlamna geldiini syleyenlerin grlerinin biraraya geldiine tanklk etmekledir. Ren bunlardan birinci grn daha nemli olduuna iaret ediyorum; nk birinci gr ikincinin asldr. Zira "Samed" kavram szlklerde "Kendinde boluk bulunmayan ey" olarak tanmlanr. Nitekim bu balamda Yahya b. Eb Kesir "Melekler samed'dir; yani kendilerinde boluk bulunmayan varlklardr. nsanolu ise cevftir (kendilerinde boluk bulunan varlktr." demitir. Az. dem'in yaratlnn anlatld hadiste28 blis ondan "dem ecvef bir varlktr (iinde boluk vardr); samed (kendinde boluk bulunmayan varlk) deildir, "dye szetmektedir. nl lugat cevheri de "el-Musammed" "musammet" anlamna gelen bir kelimedir. Musammet ise "kendinde boluk bulunmayan varlk" demektir. Ayn kkten gelen "es-smd" kelimesi, "ie tpas" "es-samed" kelimesi ise "kat (youn), yksek mekan" an!ammdadr."der. Bu kelimenin kk" toplama ve g" demektir. Mesela Arab-larm kullandklar "Yasmud'ul ml""Mal toplad" anlamndadr. "Seyyid" kelimesi de bunun gibidir. Kk "seyvidn"dr. "es-Sevd" ve "su'dcd" kelimeleri de toplama anlamna iaret eder. Mesela siyah renk bak kendi zerine toplar. Nitekim Cenb-i Hak bir ayet-i kerimede "Efendi (Seyyid) ve nefsine hkim..." (l-i mrn, 3/39) buyurmutur. Seleften ou "seyyid" kelimesini "muttaki ve yumuak huylu" anlamna gelen "halm" kelimesi ile aklamlardr. Bu gr el-Hasen, Sa'd b. Cbeyr, krime, At, Ebu'-a'1, Reb' b. Enes ve Muktil gibi selefin ileri gelenlerinden nakledilmitir.

Eb Ravk Dahhk'n bu kelimeyi "ahlak gzellii" olarak yorumladn aktarmaktadr. Salim Said b. Cbeyr'in bu kelime ie ilgili olarak "Seyyid, 'kendisini ktlklerden koruyan kimse, demektir. Bir insan gzel ahlakn tm zelliklerini kendisinde toplamadka insanlarn efendisi, sevk ve idarecisi olamaz." dediini nakletmitir. te yandan seleften bazlar "seyyid" kavramm "toplumunun ncs olan kimse" diye tanmlamtr. Mesela bn Zeyd kelimeyi "seri"; Zeccc, "iyilikte toplumuna stn ve nc olan kimse"; bn elEnbr: "Seyyid burada; bakan, hayrda nc anlamn ierir."; bn Abbas le Mchid "Rabb'nc kar iyi olan;" Sad b. el-Mseyyeb de "fakih ve alim kimse" eklinde tanmlamlardr.29 Ben derim ki: Hz. Peygamber yitik eyalarla ilgili sahih bir hadiste "...Sonra bulunan o eyin "fs (kese) ve vikasn (keseyi balayan ip) tarif et!"^ buyurmulardr. Hadiste geen fs31 kelimesi "ierisine para koyulan bez paras') vik ise "o bezin baland ip" anlamndadr. Bu kelimeler "ie tpas" cinsindendir.[13] DPNOTLAR 1- bn Mes'd; Abdullah b. Mes'd I. Gafil, Eh Abdurrahnn el-Hzel. B;i7.;n da annesine nisbet edilerek lin mnii Abd olarak da anlr, ilk ne geen sahabelerdendir. lk mslman olup iki hicrete katlanlardandr. Rasiliillah'la srekli birlikte olmu sahabiledendir. Mekke'de Kr'an' aktan okuyan ilk sahabidir. Allah'n kitabn en iyi ezberleyenlerdendir. Raslullah ondan Kur'an dinlemekten holanrd. Reslllah bakalarn da buna tevik ederdi. Kur'an'n tefsiri ile ilgili kendisinden en fazla gr nakledilen sahabilerden birisidir. Aralarnda yaad iin Kfe ekol tefsirde onun metodunu benimsemitir. 32 (h) ylnda vefat etmitir. lkz. Muhammed Hseyin ez-Zeheb et-Tefsr vel-Mfessirn, c. I, s. 83-88; El-sbe, c.II, s. 360362; El-lstib, e II, s. 308-316; Tabakat- bn Sn'd, c. III, s. 150, c. VI. Mellifin "Sancd" kelimesinin tefsiri ile lgili bn Mcs'ud'dan merfu olarak nakledildiini syledii hadise rastlayamadm. Ne var ki onun bu grte olduunu bn Kesir tefsirinde (c. IV, s. 570) iaret etmi. Taber de bu hadisi kaydetmi. te yandan bnul-Cevz, Kurtub ve Hzin gibi tefsirciler de bu gr ona nisbet etmemilerdir. 2- Msned, c. V, s. 134; Tirmiz, c. V, s. -151; Beyhk hadisi mrsel olarak tahri etmeyi tercih etmi uab l-man, h. no: 98. Hadis tam metni ile ilerde gelecek. 3- Hadis mevkuf olarak gelecek, merfu olarak rivayet edilmesi meselesine gelince, Ibn'l-Cevz Tefsirinde m gr, bn Abbas aracl ife Reslullah'tan zikretmi. Hadisi kimin falri eniini bulamadk. Ayn rivayeti Hafz el- Heysem Mecma'uz-Zcvid adl eserinde zikretmitir. 4- Buhri bu gr Sahih'inde Eb Vil'den nakletmi. te yandan bn. Hacer yle der: El-Faryb bu gr A'ncs aracl ile yine ondan nakletmi. Ayn ekilde Asn Ebi Vii, aracl ile bn Mcsd'u da, bu gr benimseyenler arasnda zikretmitir. (Fethul-Bar, \ 1II, s. 740) Hu haberi ayn zamanda bn Asm es-Snnc, c, s. 299'da talrc etmi, el-Al bani yle der: Bu haberin snad hasen-dir. Ayn haberi, Ebu Va'il'in gr olarak bn Nenr Vck'den; bn dris A'me aracl ile yine ondan nakletmi. Hadisin ravileri salam ravilerdir. Taber de bu haberi tahri etmi (c. XXX, .s. 346); Beyhaki El-Esm Ves-Sfa, s. 79 Baka bir rivayet kiiki ile A'me'ten her iki rivayette adlar geen ravierin tamam gvenilir kimselerdir. 5- Tabor, Tefsir, c. XXX, s. 3