ibn teymiyye - vasitiyye akidesi (tevhid yayinlari

Upload: utkemail

Post on 20-Jul-2015

212 views

Category:

Documents


15 download

TRANSCRIPT

Vasitiyye Akidesieviren: Kollektif TEVHD YAYINLARI EL-AKDETU'L-VASITYYE.. 2 Snnet Hakknda: 5 Allah'n Beraberlii Ve Ycelii: 6 Kur'an: 7 Ru'yetullah: 7 Kabir Halleri: 7 Hesap, Mizan ve Srat: 8 efaat: 8 Kader: 8 man-Amel ve Tekfir: 9 Ehl- Snnefin Sahabe Hakkndaki Gr: 10 Keramet Haktr: 11 Kur'an, Snnet Ve cma Esaslar: 11 Emr- Bi'1-Maruf Ve Nehy- Ani'l-Mnker Yapp Cemaat Hareketlerini Korumalar: 11 EL-AKDET'L-VASITYYE ZERNE TARTIMA.. 12 bn Teymiye'ye Yaplan ftiralar Ve Ona thaf Edilen Kitaplar: 12 El-Akidet'1-Vastiyye Ve Yazl Sebebi: 13 tirazlara Cevaplar 18 Mu'tezile: 18 VASITYYE MNAZARASININ ZET. 22 (eyh Alem'd-din'in nakli) 22 Vasityye Mzakeresinin Bir Dier zeti 24

EL-AKDETU'L-VASITYYE Vast kadlarndan biri, eyhulislam'a-Allah rahmet etsin- kendisi ve ailesi iin esas olacak bir akide yazmasn istedi. eyhlislam ona cevap olarak u risaleyi yazd: Hamd, Rasul'n hidayet ve hak dinle gnderen Allah'a (c.c.) mahsustur. Onu hak dinle gnderdi ki o'nu (hak din) btn dinlere stn klsn. ahit olarak Allah (c.c.) yeter. ehadet ederim ki, Allah'tan baka ilah yoktur. Sadece O vardr, orta yoktur. Bunu ikrar ediyor ve O'nu birliyorum. Yine ehadet ederim ki Muhammed (s.a.v.) O'nun kulu ve elisidir. Salat ve selam o elisinin, al ve ashabnn zerine olsun. Bu kyamete kadar gelecek Frka-i Naciye'nin Ehli snnet inancdr ki; Allah'a (c.c), meleklerine, kitaplarna, rasullerine, lmden sonra dirilmeye, hayr ve errine iman etmektir. mann temel prensipleri bunlardr. Bunlarn geni aklamasna gelince: Allah'a (c.c.) iman kapsamna giren eyler; tahrif ve tatil, tekyif (nasilk) ve temsil (yaratklara benzetme) olmakszn Kitab'nda vasflandrd ve Rasulullah'n (s.a.v.) O'nu niteledii zere iman etmektir. Ehl-i Snnet inanr ki: "O'na benzer hibir ey yoktur. O iitendir, grendir. (ura: 42/11) Allah'n (c.c.) kendisini vasfettii eyleri, O'nun hakknda reddetmez, kelimeler ters yz ederek manalandrmaz, isim ve ayetlerinde ilhada sapmaz, sfatlarnn nasll zerinde durmaz ve onlar yaratklarnkine benzetmezler.O Subhan'n ne bir ada, ne dengi ne de bir benzeri vardr. O yaratklaryla kyaslanmaktan mnezzeh ve ycedir. O kendisini de, bakasn da daha iyi bilendir. Endoru ve en gzel szl O'dur. Yaratklar O'na ulaamaz. Ayrca peygamberleri, bilmeden kendisi hakknda konuanlarn aksine dorudurlar ve dorulanmlardr. Bu sebepledir ki yce Allah yle buyuruyor: "Kudret ve eref sahibi Rabbin, onlarn taktklar sfatlardan ycedir (mnezzehtir). Selam gnderilen peygamberlere, hem de alemlerin Rabbi Allah'a" (Saffat: 37/180-182) Yce Allah bu ayette, peygamberlere muhalif kimselerin kendisine taktklar sfatlardan kendisini tenzih ediyor ve sylediklerinin eksiklik ve kusurdan uzak olmas sebebiyle peygamberlere selam diyor. Her trl eksiklikten mnezzeh olan Allah (c.c), kendisini tavsif ve isimlendirdii eylerden red ile kabuln arasn birletirmitir. Ehl-i Snnet ve'1-Cemaat'm, peygamberlerin getirdiklerinden bir sapmalar yoktur. O, dosdoru yoldur. Allah'n kendilerine nimetini bahettii peygamberlerin, sddklarn, ehitlerin, salihlerin yoludur o. Kur'an'n te birine eit olan hlas Suresinde kendisini nitelemesi de bu cmledendir. Bu surede yle buyuruyor: "De ki: O Allah birdir. Allah sameddir (her ey Ona muhtatr. O, hibir eye muhta deildir. Her eyin bavuraca, yardm dileyecei tek varlk O'dur.) dourmam ve dourulmamtr. Hibir ey O'nun dengi olmamtr. (hlas: 112/14) Yine Kuran'in kadri en byk ayetinde kendisini tavsifi de bu cmleye girer. Sz konusu ayette yle buyuruyor: "Allah ki Q'ndan baka ilah yoktur, daima diri ve yaratklarn koruyup yneticidir.. Kendisini ne bir uyuklama, ne de uyku tutar. Gklerde ve yerde olanlarn hepsi O'nundur. O'nun izni olmadan kendisinin katnda kim efaat edebilir? Onlarn nlerinde ve arkalarnda olan bilir. O'nun ilminden, ancak kendisinin diledii kadarndan baka bir ey kavrayamazlar. O'nun krss gkleri ve yeri kaplamtr. Onlar koruyup gzetmek, kendisine ar gelmez. O ycedir, byktr." (Bakara: 2/255) Bu sebepledir ki, gece bu ayeti okuyan kii o gece boyunca Allah'n (c.c.) korumas alnda olur ve sabahlayncaya kadar eytan ona yaklaamaz. Yine u aadaki ayetler de bu cmledendir: . "Ve lmeyen (diriy)e tevekkl et." (Furkan: 25/58) "O, ilktir (kendisinden nce hibir varlk yoktur), sondur (kendisinden sonra bir varlk yoktur. Her ey yok olurken O kalacaktr), zahirdir (delilleriyle varl gn gibi aktr) batndr, (zatnn hakikati gizlidir, akllar O'nun zn idrak edemez), O her eyi bilendir." (Hadid: 57/3) "O yegane hikmet sahibi, her eyden haberdar olandr. (En'am: 6/18) "Yerin iine gireni ve ondan kan, gkten ineni, oraya kan bilir. (Sebe: 34/2) "Gaybn anahtarlar O'nun yanndadr, onlar O'ndan bakas bilmez. (O) karada ve denizde olan her, eyi bilir. Den bir yaprak ki mutlaka onu bilir- yerin karanlklarna gmlen tane, ya ve kuru hibir ey yoktur ki, apak bir kitapta olmasn. (En'am: 6/59) "Bir diinin gebe kalmas ve dourmas hep O'nun bil-gisiyledir. (Fatr: 35/11) "Allah'n her eye kadir olduunu ve Allah'n bilgisinin, her eyi kuattn bilesiniz. (Talak: 65/12)

"phesiz rizk veren, salam kuvvet sahibi olan ancak Allah'tr. (Zariyat: 51/58) "O'na benzer hibir ey yoktur. O iitendir, grendir." (ura: 42/11) "Allah size ne gzel t veriyor. phesiz Allah iitendir, grendir. (Nisa: 4/58) "Bana girdiin zaman 'kuvvet ancak Allah'a mahsustur' demen gerekmez miydi. (Kehf: 18/39) "Allah dileseydi onlarn arkasndan gelenler, kendilerine ak belgeler gelmi olduktan sonra birbirlerini ldrmezlerdi. Fakat anlamazla dtler. Onlardan kimi inand, kimi de inkar etti. Allah dileseydi, birbirlerini ldrmezlerdi. Ama Allah dilediini yapar. (Bakara: 2/253) "Size (haram olduklar) okunacak olanlarn dnda kalan hayvanlar szin iin helal klnd. Yalnz ihramda iken av helal saymamak artyla. Allah istedii hkm verir. (Maide: 5/1) "Allah kimi doru yola iletmek isterse onun gsn slam'a aar, kimi de saptrmak isterse onun gsn, (o kimse) ge kyormu gibi dar ve tkank yapar. (En'am: 6/125) "yilik edin, dorusu Allah iyilik edenleri sever. (Bakara: 2/195) "Adil olun, Allah adalet (le hareket) edenleri sever. (Hucurat: 49/9) "Onlar size drst davrandka siz de onlara drst davrann, nk Allah muttakileri sever." (Tevbe: 9/7) "Allah tevbe edenleri sever, temizlenenleri sever. (Bakara: 2/222) "De ki: Eer Allah' seviyorsanz bana uyun ki Allah'da sizi sevsin. (Al-i mran: 3/31) "Allah yaknda yle bir toplum getirecek ki (O) onlar, sever, onlar da O'nu severler. (Maide: 5/54) "Allah kendi yolunda birbirine kenetlenmi binalar gibi saf balayarak arpanlar sever. (Saff: 61/4) "O balayandr, ok sevendir. (Buruc: 85/14) "Rahman ve Rahim Allah'n adyla." "Rabbimiz, rahmet ve bilgi bakmndan her eyi kaplamtr. (M'min: 40/7) "Mminlere kar, ok merhamet edendir. (Ahzab: 33/43) "Rahmetim her eyi kuatmtr. (A'raf: 7/156) "Rabbiniz rahmeti kendi zerine yazd. (En'am: 6/54) "O, balayan, esirgeyendir. (Ahkaf: 46/8) "En iyi koruyan Allah'tr ve O, merhametlilerin merhametlisidir. (Yusuf: 12/64) "Allah onlardan raz olmutur, onlar da O'ndan raz olmulardr. (Mcadele: 58/22) "Her kim bir mmini kasten ldrrse onun cezas, iinde ebedi kalmak zere (gidecei) Cehennemdir. Allah ona gazap etmi, lanet etmi ve onun iin byk bir azap hazrlanmtr. (Nisa: 4/93) "nk onlar, Allah' kzdran eylerin ardnca gittiler. O'nu raz edecek eylerden holanmadlar." (Muhammed: 47/28) "Ne zaman ki bizi kzdrdlar, biz de onlardan intikam aldk. (Zuhruf: 43/55) "Fakat Allah, onlarn davranlardan holanmad da onlar durdurdu. (Tevbe: 9/46) "Yapmayacanz eyi sylemeniz, Allah yannda en sevilmeyen itir. (Saf: 61/3) "Onlar buluttan glgeler iinde Allah'n ve meleklerin gelmesini ve iin bitirilmesini bekliyorlar deil mi?" (Bakara: 2/210) "Onlar kendilerine meleklerin gelmesini, yahut Rab-bnin gelmesini ya da Rabbinin baz ayetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin baz ayetleri geldiinde. (En'am: 6/158) "Hayr, yer arplp paraland zaman, melekler sra sra olduu halde, Rabbin geldii zaman."(Fecr: 89/21-22) "O gn ki gk bulutlarla paralanr ve melekler blk blk indirilir. (Furkan: 25/25) "Yalnz Rabbinin, celal ve ikram sahibi yz (vechi) baki kalacaktr. (Rahman: 55/27) "O'nun yz (vechi)nden baka her ey helak olacaktr. (Kasas: 28/88) "Elimle yarattma secde etmekten seni ne alkoydu? (Sad: 38/75) "Yahudiler: 'Allah'n eli baldr' dediler. Kendileri baland ve sylediklerinden tr lanetlendiler. Hayr, Allah'n iki eli de aktr, diledii gibi verir." (Maide: 5/64)

"Rabbinin hkmne sabret, nk sen, gzlerimiz nndesin. (Tur: 52/48) "Onu (kulumuz Nuh'u) da tahtalar (dan yaplm) iviler (le birbirine aklm gemi) zerinde tad. (Kendisine kar) nankrlk edilen (kulumuz)e (bizden) bir mkafat olmak zere (gemi), gzlerimizin nnde akp gidiyordu. (Kamer: 54/13-14) "(Ey Musa), gzmn nnde byyesin diye senin zerine benden bir sevgi koydum (Taha: 20/39) "Allah, kocas hakknda seninle tartan ve Allah'a ikayette bulunan (kadn)n szn iitti. Allah, aranzda geen konumalar iitiyordu. nk Allah iitendir, grendir" (Mcadele: 58/1) "Allah: 'Allah fakirdir, biz zenginiz' diyenlerin szn iitti. (Al-i mran: 3/181) "Yoksa biz, onlarn srlarm ve gizli konumalarn iitmez miyiz sanyorlar? Hayr, iitiriz ve yanlarnda bulunan elilerimiz de (her yaptklarm) yazarlar. (Zuhruf: 43/80) u ayetler de byledir: "Korkmayn, dedi. Ben sizinle beraberim, iitir ve grrm. (Taha: 20/46) "Allah'n (daima kendisini) grdn bilmiyor mu?" (Alak: 96/14) "O ki, (gece namaza) kalktn zaman seni gryor. Secde edenler arasnda dolaman da (gryor). nk O iitendir, bilendir. (uara: 26/218,220) "De ki: Yapn (yapacanz), yaptnz ileri Allah da grecek, Rasul de, mminler de. (Tevbe: 9/105) "Allah gc pek etin olandr. (Ra'd: 13/13) "Tuzak kurdular, Allah da tuzak kurdu. Allah tuzak kuranlarn en iyi (tuzak kuran)dr" (AI-i mran: 3/54) "(Bu ekilde) bir tuzak kurdular. Biz de onlar hi farknda olmadan onlara bir tuzak kurduk"(NemI: 27/50) "Onlar bir tuzak kuruyorlar. Ben de bir tuzak kuruyorum. (Tark: 86/15, 16) "Bir iyilii aa vurur veya gizlerseniz yahut bir ktl affederseniz (bilin ki) Allah da affedicidir, gldr." (Nisa: 4/149) "Affetsinler, gesinler (ho grsnler), Allah'n sizi balamasn sevmez misiniz? Allah balayan, esirgeyendir. (Nur: 24/22) "stnlk (izzet) Allah'n, Rasul'nn ve mminlerindir. (Mnafikun: 62/8) "blis dedi ki: "Senin izzetine yemin ederim ki, onlarn tmn azdracam. (Sad: 38/82) "Byklk ve ikram sahibi Rabbi'nin ad ne ycedir" (Rahman: 55/78) "O'na kulluk et ve O'na kullukta sabret. Hi O'nun adyla anlan birini biliyor musun?" (Meryem: 19/65) "Hibir ey onun dengi olmamtr. (hlas: 112/5) "yleyse siz de bile bile Allah'a eler komayn." (Bakara: 2/22) "nsanlardan kimi Allah' brakr. O'na eler tutar, Allah' sever gibi onlar severler. nananlar ise en ok Allah' severler. (Bakara: 2/165) "ocuk edinmeyen, mlkte orta olmayan, acizlikten tr bir yardmcs da bulunmayan Allah'a hamdolsun, de ve O 'nu hakkyla tekbir et. (sra: 7/111) "Gklerde ve yerde bulunanlarn hepsi Allah'n annn yceliini anmaktadr. Mlk O'nundur, ha m d O'nundur. O !*er eye kadirdir. (Teabun: 64/1) "Alemlere uyarc olsun diye kulu (Muhammed)'e Furkan' (hakk batldan ayran Kur'an) indiren Allah ne ycedir. O Allah ki gklerin ve yerin mlk (ve ynete-mi) O'nundur. Hi ocuk edinmemitir, mlknde orta yoktur. Her eyi yaratm, ona bir dzen vermi, mukadderatn tayin etmitir. (Furkan: 25/1-2) "Allah ocuk edinmemitir. O'nunla beraber hibir ilah yoktur. (Olsayd) o takdirde her ilah kendi yarattn alp gtrrd ve birbirlerine stn gelmeye alrlard, Allah onlarn yaktrdklarndan mnezzehtir. Grnmeyeni de, grneni de bilir. Onlarn ortak kotuklar eylerden ycedir. (M'minun: 23/91-92) "Allah'a meseller vermeye (birtakm benzerler ortaya kararak Allah' onlara benzetmeye ve O'nu kotuunuz ortaklarla kyaslamaya) kalkmayn. phesiz Allah bilir, siz bilmezsiniz. (Nahl: 16/74) "De ki: Rabbim ancak ktlkleri, gerek an gerek gizlisini, gnah ve haksz yere saldrmay, hakknda hibir delil indirmedii bir eyi Allah'a ortak komay ve Allah hakknda bilmediiniz eyler sylemenizi haram etmitir." (A'raf: 7/33)

"Rahman, Ar'a istiva etti. (Taha: 20/5) "Sonra Ar'a istiva etti." ifadesi ise Kur'an'da alt yerde geiyor. "Rabbiniz o Allah'tr ki gkleri ve yeri att gnde yaratt, sonra Ar'a istiva etti. (A'raf: 7/54) "Rabbiniz o Allah'tr ki gkleri ve yeri alt gnde yaratt, sonra Ar'a istiva etti. (Yunus: 10/3) "Allah O'dur ki gkleri grebileceiniz bir direk olmadan ylseltti, sonra Ar'a istiva etti. (Rad: 13/2) "Rahman Ar'a istiva etti." "Sonra Ar'a istiva etti; O Rahman'dr. (Furkan: 25/59) "O Allah ki gkleri, yeri ve bunlar arasndakileri alt gnde yaratt, sonra Ar'a istiva etti. (Secde: 32/4) "O, odur ki gkleri ve yeri alt gnde yaratt, sonra da Ar'a istiva etti, (Hadid: 57/4) "Ey sa! Ben seni vefat ettireceim. Bana ykselteceim. (Al-i mran: 3/55) "Hayr, Allah onu (sa'y) kendisine ykseltti."(Nisa: 4/158) "Gzel sz O'na kar, iyi amel O'na ykselir (veya iyi ameli de Allah'a ykselten O'dur.) (Fatr: 35/10) "Firavun dedi ki: Ey Haman, bana yksek bir kule yap ki sebeplere erieyim (gklerin yollarna). Musa'nn ilahna kp bakaym. nk ben onu (Musa'y) yalanc sanyorum. (M'min: 40/36, 37) "Gkte olan (Allah)'in sizi yere batrmayacaindan emin misiniz? O zaman yer birden sallanmaya balar. Yoksa siz gkte olann zerinize ta yadrmayacandan emin misiniz? (O zaman) tehdidi naslm bileceksiniz." (Mlk: 67/16,17) "O'dur ki gkleri ve yeri alt gnde yaratt, sonra Ar'a istiva etti. Yere gireni, ondan kan, gkten ineni, ona kan bilir. Nerede olsanz, O sizinle beraberdir. Allah yaptklarnz grmektedir. (Hadid: 57/4) " kii gizli konua mutlaka drdncleri O'dur. Bein altncs da mutlaka O'dur. Bundan az, bundan ok da olsalar, nerde bulunsalar mutlaka onlarla beraberdir. Sonra Kyamet gn onlara yaptklarn haber verir. nk Allah her eyi bilendir. (Mcadele: 58/7) "zlme, Allah bizimle beraberdir. (Tevbe: 9/40) "nk Allah korunanlarla (muttakilerle) ve iyilik edenlerle beraberdir. (Nahl: 16/128) "Sabredin, nk Allah sabredenlerle beraberdir. (Enfal: 8/46) "Nice az topluluklar var ki, Allah'n izniyle ok topluluklara galip gelmitir. Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara: 2/249) "Allah'tan daha doru szl kim olabilir? (Nisa: 4/87) "Allah'tan daha doru syleyen kim olabilir?" (Nisa: 4/122) "Ve yine Allah demi ki: Ey Meryemolu sa...(Maide: 5/116) "Rabbinin sz (kelam) hem doruluka hem de ada lete tamam olmutur. (En'am: 6/115) "Ve Allah Musa ile konumutu. (Nisa: 4/164) "Allah onlardan kimiyle konutu. (Bakara: 2/253) "Musa tayin ettiim vakitte bizimle bulumaya gelip de Rabbi onunla konuunca. (A'raf: 7/143) "Ona Tur'un sa tarafndan seslendik ve O'nu kendisiyle zel konumak iin yaklatrdk."(Meryem: 19/52) "Rabbin Musa'ya o zalim kavme git diye seslendi. (uara: 26/10) "Rableri onlara (Adem ile Havva'ya) ben sizi o aatan menetmemi miydim diye seslendi." (A'raf: 7/22) "O gn, onlara seslenerek; 'iddia ettiiniz ortaklarm nerede?'der. (Kasas: 28/62) "O gn onlara seslenerek, gnderilen (elilere) cevap verdiniz der. (Kasas: 28/65) "Eer mriklerden biri eman dileyip yanna gelmek isterse onu yanna al ki Allah'n szn (kelamn) iitsin." (Tevbe: 9/6) "Oysa bunlardan bir grup vard ki, Allah'n szn (kelamn) iitirlerdi de dnp akl erdirdikten sonra bile bile onu deitirirlerdi. (Bakara: 2/75) "Onlar Allah'n szn deitirmek istiyorlar. De ki: Siz bizimle gelemezsiniz. Allah nceden byle buyurdu." (Fetih:

48/15) "Rabbinin kitabndan sana vahyedileni oku. O'nun szlerini (kelimeleri) deitirecek yoktur."(Kehf: 18/27) "Bu Kur'an srailoullarna ayrla dtkleri eylerin bir ounu anlatyor. (Nemi: 27/76) "Bu sana indirdiimiz feyz kayna (mbarek) bir Kitaptr. (En'am: 6/92) "Biz bu Kur'an'i bir daa indirseydik, Allah'n korkusundan onu ba emi, para para olmu grrdn." (Har: 59/21) "Biz bir ayetin yerine baka bir ayet getirdiimiz zaman ne indirdiini Allah bilirken- bunlar sen uyduruyorsun derler. Hayr oklar bilmiyor. De ki: man edenlerin imanlarn salamlatrmak ve mslmanlara yol gsterici ve mjde olmak zere onu Ruh'ul-Kuds (Cebrail) Rabbinden hak (ve hikmet) gereince indirdi. Biz onlarn ona bir insan retiyor, dediklerini biliyoruz. Hak'tan saparak meylettikleri o adamn dili a'cemi (yabanc) dir, bu ise apak Arapa dildir. (Nahl: 16/101,103) "Yzler var ki; o gn l l parlar Rabbine bakar. (Kyamet: 75/22, 23) "Koltuklar zerinden bakarIar."(Mutaffifn: 83/23) "Gzel davrananlara en gzel karlk (Cennet) ve fazlas (Allah' grmek) vardr. (Yunus: 10/26) "Orada istediklerini bulurlar. Katmzda daha fazlas (Allah' grmek) var. (Kaf: 50/35) Allah'n Kitabnda, bunlara benzer ok ayet vardr. Kim hidayet gayesiyle Kur'an'i okur, dnrse o kimseye hak yol aka belli olur.[1] Snnet Hakknda: Snnet, Kur'an' tefsir eder, onu aklar, ona iaret eder, Kur'an' anlatr ve Rasulullah'm (s.a.s.), tavsif ettii, marifet ehlinin de kabulne mazhar olmu sahih hadislere de ayn ekilde iman etmek vaciptir. Mesela u hadisler byledir: "Rabbiniz her gece, gecenin son te biri kaldnda dnya semasna iner ve 'var m bana dua eden, onun duasna icabet edeyim, var m benden isteyen, istediini vereyim, var m bana isifar eden, ona mafiret edeyim', der.[2] "Allah kulunun tevbesi sebebiyle, birinizin, yitirdii devesini bulduunda sevindiinden daha ok sevinir. [3] "Allah biri dierini ldren ve ikisi de Cennet'e giren iki kiiye gler. [4] "Rabbimiz, kullarnn hallerinin deimesi yakn olmasna ramen mitsizliklere aar. Daralm, mitsiz dm halinize bakar bakar da durmadan gler. Rahatlamanzn yakn olduunu bilmektedir. [5] "Cehennemlikler, Cehennem'e durmadan atlrken Cehennem 'daha yok mu, daha yok mu?' der. zzet sahibi Rab, Cehennem'e ayan (dier bir rivayete gre tabann) koyuncaya kadar, bu ekilde devam eder. O, ayan koyar koymaz Cehennem toplanr, yumulur ve yeter, yeter der.[6] "Allahu Teala: Ey Adem, der. Adem (a.s.): "Buyur ya Rabbi, emret" diye cevap verir. Bunun zerine ona yle seslenilir: Zrriyetinden Cehennem'e girecekleri se ayr. [7] "Sizden hi kimse yoktur ki, Rabbi onunla arada tercman olmakszn konuacak olmasn. [8] Hastay rukye konusunda da yle buyurur: "Ey gkte olan Rabbimiz Allah, ismin mukaddestir. Rahmetin nasl gkte ise emrin de gkte ve yerdedir. Rahmetini yere indir. Bizim gnahmz, hatalarmz bala. Sen iyilerin Rabbisin. Rahmetinden bir rahmet bu szya ifandan bir ifa indir. Sonra hasta iyileirdi. [9] "Ben gktekinin emini olduum halde bana emniyet etmez misiniz? [10] "Ar suyun stnde Allah'da Ar'n stndedir ve sizin ne zere, ne halde olduunuzu O bilir. [11] Rasulullah'm (s.a.s.) cariyeye syledii u sz de byle: "Allah nerede?" Cariye: "Gkte." "Ben kimim?" "Sen Allah'n Rasul'sn." Bunun zerine Rasuluilah: "Onu azad et, nk mmindir. [12] buyurdu. "mann en faziletlisi, her nerede olursan ol, Allah'n seninle beraber olduunu bilinendir.[13] "Sizden biriniz namaza kalkt zaman yz tarafna tkrmesin, sa tarafna da tkrmesin. nk Allah onun yz

tarafndadr. Soluna veya ayann altna tkrsn. [14] "Allah'm! Ey yedi gn ve byk Ar'n Rabbi. Ey bizim ve her eyin Rabb. Ey taneyi ve ekirdei ve senin alnndan tutacan her canlnn errinden sana snrm. Evvel sensin, senden nce hibir ey yoktur. Ahir sensin, senden sonra bir ey yoktur. Zahir sensin, stnde bir ey yok batn sensin, senden beri bir ey yok. Benden borcu kapat. Beni muhta etme, fakirlikten halas et. [15] Ashab, zikir yaparlarken seslerini ykseltince de yle buyurmutu: "Ey insanlar, nefesinize acynz. (Yava tekbir getiriniz). nk siz ne bir sara aryorsunuz, ne de uzaktaki birine sesleniyorsunuz. Dorusu u ki, iyi iiten ve size ok yakn olan Allah'a dua ediyorsunuz. Dua ettiiniz Allah sizden her birinize, bindii binitin boynundan bile yakndr. [16] "Dorusu Rabbinizi ayn ondrdnde, dolunay grdnz gibi skklk olmadan, itiip kakmadan greceksiniz. yleyse eer gnein domas ve batmasndan nceki namazlar (sabah ve ikindiyi) geirmemek elinizdeyse geirmemeye bakn, (zamannda kln). [17] te Rasulullah (s.a.s.)'n Rabbini, Rabbinin kendisine bildirdiklerine gre, bize bildirip tantt bu ve buna benzer daha nice hadis vardr. Firka-i Naciye olan Ehl-i Snnet ve'1-Cemaat, Allah'n Kitabnda haber verdiklerine inandklar gibi, btn bu hadislere de inanr, hepsine de hibir tahrif (bozma ve arptma), hibir tatil (ilevsiz klma), hibir tekyif (keyfiyet izafe etme) hibir temsil (denk ve benzer tanma) olmakszn iman ederler. stelik, nasl Muhammed mmeti dier mmetleri iinde orta (vasat) bir mmet ise, onlara btn frkalar iinde orta bir frkadrlar. Evet, onlar Allah'n (c.c.) sfatlar konusunda Cehmiy-ye ile, Mebbihe arasnda vasattrlar. Allah'n (c.c.) filleri konusunda, Kaderiyye ve Cebriy-ye arasnda vasattrlar Allah'n (c.c.) vaidi (tehdidi) konusunda Mrcie ile Kaderiyye ve Vaidiyye mensuplar arasnda vasattrlar. mani ve dini isimlendirmeler konusunda, Haruriyye ile Mutezile, Mrcie ve Cehmiyye arasnda vasattrlar. Rasulullah'n sahabileri konusunda ise, Rafizilerle Hariciler arasnda vasattrlar. [18] Allah'n Beraberlii Ve Ycelii: Allah'a iman ile ilgili olarak sylediklerimizin iine, gerek Allah'n Kitabnda haber verdii, gerek Rasulullah'dan (s.a.s) tevatren gelen ve gerekse selefin icma ettii u hususa iman etmek girmektedir. Allah Sbhanehu, gklerinin stndeki Ar'mn zerindedir. Mahlukatnn zerinde yce bir yerdedir. Yine o, nerede olurlarsa olsunlar onlarla beraberdir. Onlarn ne yaptklarndan haberdardr. Nitekim bunlar u ayette birlikte zikredilmitir: "O'dur ki, gkleri ve yeri alt gnde yaratt, sonra Ar'a istiva etti. Yere gireni, ondan kan, gkten ineni ona kan bilir. Nerede olsanz, o sizinle beraberdir. Allah yaptklarnz grmektedir. (Hadid: 57/4) Bu ayette geen "O sizinle beraberdir" sz O'nm yaratklaryla karm olduu anlamnda deildir. nk dil, byle bir mana anlamay gerektirmiyor. stelik bu hem selefin icma'na, hem Allah'n kullarna verdii selim ftrata aykrdr. Ay bile, Allah'n ayetlerinden bir ayet, benzeri yaratklarnn en k iken, gkte yerletirilmi olduu halde yolcusuyla, yolcu olmayamyla beraberdir, nerede olurlarsa olsunlar onlarla beraberdir. Allah Sbhanehu'da Ar'n stnde, mahlukatm gzetler, onlar denetler, onlara hkmrandr. Ve onlardan haberdardr. te ayetteki "O sizinle beraberdir." sz bu ve benzeri rububiyyet manasna iaret etmektedir. Allah Sbhanehu'nun zikrettii "Ar'n stnde olmas, bizimle beraberlii" eklindeki btn szleri, hakiki anlamyla hak szlerdir, tahrif edilmez. Ancak bu szler yalan yanl kanaatlerden muhafaza edilmelidirler. Mesela: "O gktedir" sznn d grne bakarak, gn O'nu tadn, O'nu glgelendirdiini sanmak gibi. Bu kanaat iman ve ilim ehlinin icmayla batl bir eydir. nk Allah'n Krsi'si gkleri ve yeri kaplamtr. Allah zeval bulmasnlar diye gkleri ve yeri tutmaktadr. Yerin zerine dmesin diye de izni olursa o baka g tutmaktadr. "Gnjerin O'nun emriyle ayakta durmas O'nun ayetleridir."(Rum: 30/25) Allah'a (c.c.) iman ile ilgili olarak zikrettiklerimizin iine, O'nun yaratklarna yakn ve dualara icabet edici olduuna iman etmek de girer. Nitekim u ayette ikisi birlikte zikredilmitir: "Kullarm beni sana sorarlarsa, phesiz ben yaknm, bana dua edenin duasna icabet ederim. O halde onlar da benim arma icabet etsinler, bana iman etsinler ki doru yolu bulmu olsunlar. (Bakara: 2/186) Rasulullah'n (s.a.s) zikrederlerken seslerini ykselten ashaba syledii u szde de ayn husus gemektedir: "Ey insanlar, nefesinize acyn, ne sara sesleniyorsunuz, ne uzaktaki birine. Dua ettiiniz (Allah) her birinize, bindii devesinin boynundan daha yakndr.[19]

Bu bakmdan gerek Kur'an'da, gerekse snnette zikredilen Allah'n yaknl ve beraberlii, O'nun ycelii ve stte oluuyla tezat deildir. nk Allah Sbhanehu'nun hibir sfatna ei benzeri yoktur, yaknlnda yce, yceliine yakndr. [20] Kur'an: Kur'an'm, Allah'tan (c.c.) indirilmi yaratlm olmayan, O'ndan balam ve O'na dnecek yce bir kelam olduuna Allah'n (c.c.) Kur'an' hakikat olarak konutuuna, Muhammed'e (s.a.s) indirdii haliyle de yine bakasnn deil ancak gerek bir Allah (c.c.) kelam olduuna Kur'an hakknda "Allah kelmanin ifadesi ve rivayeti" demenin caiz olmayp hatta insanlar onu okuyup mushaflara yazdklarnda bile gerekten bir Allah kelam olma zelliini kaybetmediine, nk kelamn ilk syleyene nisbet edilip aktarana ve tebfi edene nispet edilmeyeceine iman etmek, Allah'a (c.c.) ve kitaplarnn kapsamndadr. O harfleri ve manalar ile bir btn olarak Allah (c.c.) kelamdr. Ne manasz harflerden ne de harfsiz manalardan ibarettir. [21] Ru'yetullah: Allah'a, kitaplarna ve peygamberine iman ile ilgili olarak sylediklerimizin iine, mminlerin Kyamet gn Allah' tpk gnei, bulutsuz bir gnde apak grdkleri veya ayn ondrdnde dolunay rahat rahat seyrettikleri ekilde gzleriyle aka greceklerine, bu srada Kyamet Arasat'nda olacaklarna, ayrca Cennet'e girdikten sonra Allahu Teala nasl istiyorsa O'nu ylece greceklerine iman da girmektedir. [22] Kabir Halleri: lm sonras ile ilgili olarak Rasulullah'n (s.a.v.) haber verdii eylere, kabirdeki fitnelere, azaba, nimetlere ve son gne (ahirete) iman cmlesindendir. Kabir fitnesinden (snavndan) maksat udur: nsanlar kabirlerinde snanacak, sorguya ekilecek ve kiiye, "Rabbin kim, dinin ne, peygamberin kim", diye sorulacak, bu halde Allah mminlere gerek dnyadaki, gerekse ahiretteki deimez sz zere sebat nasip edecek ve her mmin" Allah, Rabbim, slam, dinim, Rasulullah (s.a.v.) da peygamberimdir" diyecek. pheli kimse ise, ben ne bileyim, insanlar duydum, bir eyler sylyorlard, ben de syledim" diyecek. Bunun zerine demir balyozla dvlecek. yle bir feryad koparacak ki, insanlar dnda her ey o feryad iitecek. Eer insanlar tunu duyacak olsayd baylr, lrlerdi.[23] Bu imtihandan sonra da ya nimetler veya azap balar. Kyamete kadar byle devam eder. Kyamet gelince, ruhlar cesetlere dndrlr. Ondan sonra Allah'n (c.c.) Kitabnda ve Rasulullah'in (s.a.v.) dilinden (snnette) haber verdii, mminlerin icma ettii Kyamet kopar. nsanlar kabirlerinden alemlerin Rabbi'ne doru ayaklar yaln, plak ve snnetsiz olarak kalkarlar. Gne yaklar ve kulaklarna kadar tere batarlar. [24] Hesap, Mizan ve Srat: Teraziler kurulur, kullarn amelleri tartlr: "Kimlerin tartlar ar gelirse ite onlar kurtulua erenlerdir. Kimlerin tartlan hafif gelirse ite onlar da kendilerini ziyana sokar, Cehennem'de temelli kalacak onlardr. (Mmin: 23/102-103) Divanlar, yani amel defterleri datlr, kimi sa eliyle alr, kimi sol eliyle kimisi de arkasndan. Nitekim Allah Subhanehu: "Her insann (amel) kuunu boynuna doladk. Kyamet gn onun iin alm olarak bulaca bir kitap (amel defteri) karacaz. Kitabn oku, bugn hesap sorucu olarak nefsin sana yeter. (sra: 17/13-14) Allah (c.c.) yaratiklanm hesaba eker. Mmin kulu ile yalnz kalr. Mmin, tpk Kur'an ve Snnet'te getii zere gnahlanm itiraf eder. Kafirler ise iyilikleri ve ktlkleri tartlan kimseler gibi bir hesaba ekilmezler. nk onlarn iyilikleri yoktur. Ancak amelleri saylr, tek tek hesap edilir, kendilerine bildirilir, ikrar edip cezalarn ekerler. Kyamet alannda Rasulullah'n (s.a.v.) varlan havz bulunacaktr. Suyu, stten beyaz, baldan tatldr. Kaplan, gn yldzlan saysncadir. Uzunluu da, genilii de bir aylk mesafedir. Kim ondan bir defa ierse artk ebediyyen su-s anlayacaktr. Atele Cennet arasnda bir srat kprs, Cehennem zerine kurulacak, insanlar zerinden amellerine gre gee eklerdir. Kimisi bir gz a mddeti iinde geecek, kimi imek hzyla, kimi rzgar gibi, kimi bir kheylan sratiyle, kimi deve binicisi gibi, kimi koarak, kimi yryerek, kimi srnerek geip gidecek, kimisi de kaplp Cehennem'e atlacaktr. yle ki, kpr zerinde insanlar amellerine gre kapan kancalar olacaktr. Sonunda Srat' geenler Cennet'e gireceklerdir. Srat' getikleri zaman atele Cennet arasnda bir kpr zerinde duracaklar, birbirlerinden haklar alnacak, ksas edilecekler, bylece slah edilip temizlendiklerinde Cennet'e girmelerine izin verilecektir. Cennet'in kaps ilk olarak Rasuhllah'n (s.a.v.) istei zerine alacak ve Cennet'e ilk giren mmet onun mmeti olacaktr. [25]

efaat: Rasulullah'm (s.a.v.) Kyamet gn efaati vardr: 1- Birinci efaati mevkf[26] ehline yapaca efaattir. Adem, Nuh, brahim, Musa ve Meryem olu sa'ya (a.s.) yaplan efaat mracaatlarndan sonra en son olarak Rasulul-lah'a (s.a.v.) mracaat olunacak ve onun efaatyla mevkf ehli arasnda hkmedecektir. 2- kinci efaati Cennet ehlinin Cennet'e girmeleri iin yapaca efaattir. Bu iki efaat O'na (s.a.v.) mahsus efaati ardr. 3- nc efaat ise ate hak etmi olanlar iin yaplacaktr. Bunu iin hem O (s.a.v.) hem dier peygamberler, hem de sddklar ve baka kimseler efaat edecektir. Atei haketmi olanlarn atee atlmamas, girmi olanlarn kmas iin efaat olunacak, ayrca Allah (c.c.) efaat olmakszn yalnzca kendi fazl keremiyle Cehennem'den grup grup insanlar karacak, dnyallardan bu kadar kimse girdii halde Cennette yine fazla yerler kalacak, bu sebeple Allah (c.c.) Cennet iin baka gruplar yaratp onlar da oraya koyacaktr. Ahiret yurdunun ierdii hesap, mkafat ve mcazat Cennet ve Cehennem ile bunlarn ayrntlar semavi kitaplarda Rasulullah'tan (s.a.v.) nakledilen mesur haberlerde zik-redife gelmitir. Rasulullar tan (s.a.v.) nakledilen ilmi mirasta da bunlara dair yeterli ve sadra ifa mevcuttur. Bunlar istiyen bulabilir. [27] Kader: Frka-i Naciye olan Ehli Snnet ve'1-Cemaat, kadere hayrna ve errine iman eder. Kadere iman iki derecedir. Her derece iin de iki durum sz konusudur: 1- Kadere imanda ilk derece. Allah'n (c.c.) ezeli ilmine gre mahlukatm ne yapacaklarn bildiine iman etmek, taatleri, isyanlar nzklan ve ecelleri gibi btn hallerine vakf olduuna inanmaktr. Allah (c.c), bundan sonra mahlukatm kaderlerini Levhi Mahfuz'a yazmtr. Nitekim Allah'n (c.c), ilk yaratt ey kalemdir. Ona 'yaz' dedi. Kalem 'ne yazaym' dedi. Allah (c.c), 'Kyamet'e kadar olacaklar yaz' dedi. Artk insann bana gelecek bir ey asla gelmemezlik edemez. Gelmeyecek bir eyin de gelmesine ihtimal yoktur. Kalemler kurumu, sayfalar durulmutur.[28] Nitekim Allahu Teala yle buyurur: "Bilmez inisin ki Allah, gkte ve yerde ne varsa hepsini bilir. Bu (bilgisi) bir kitap (Levhi Mahfuz) dadr. Bu, Allah'a kolaydr. (Hacc: 22/70) "Ne yerde ne de kendi canlarnzda meydana gelen hibir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan nce bir kitapta (yazlm, ezeli bilgimizde tesbit edilmi) olmasn. Dorusu, bu Allah'a kolaydr. (Hadid: 57/22) Allah'n (c.c.) ilmine tabi olan bu takdir, eitli zamanlarda toplu ve ayrntl olarak meydana gelir. Mesela; Allah (c.c.) Levhi Mahfuz'a murad ettiklerini yazmtr. Cenini yaratt zaman da ona ruh flemeden nce bir melek gnderir ve melee drt kelime emredilir, rzkn, ecelini, amelini aki (Cehennemlik) mi, said (Cennetlik) mi olacan (aa yukar byle) yaz denilir. te bu kaderi, eskiden ar Kaderiyye inkar edermi. Bugn bunu inkar eden azdr. 2- Kadere imanda ikinci derece, Allah'n (c.c.) yrrlkteki iradesi ve her eyi kuatan kudret meselesidir. Bu da Allah'n (c.c.) ne isterse olduuna, neyi istememise olmadna, gklerde ve yerde btn hareket ve skunun ancak O'nun iradesiyle meydana geldiine, mlknde sadece O'nun muradnn hakim bulunduuna, ne var ne yoksa her eye yalnzca O'nun g yetirdiine iman etmektir. Bu bakmdan, yerde ve gkte hibir yaratk yoktur ki, onun yaratcs Allah Subhanehu olmas'n. O'ndan baka ne yaratc vardr, ne de rab. Bununla birlikte Allah (c.c), kullarna, kendisine ve peygamberlerine itaati emretmi ve kendisine isyan etmekten nehyetmitir. O Subhan muttakileri, iyilik yapanlar, adaletli hareket edenleri sever. man edip salih amel ileyenlerden raz olur. Kafirleri sevmez. taatsiz toplumlardan raz olmaz. irfeini emretmez. Kullarnn kflne raz olmaz. Bozgunculuu sevmez. Kullar gerek fail (ii yapan)dirler. Allahv(c.c.) ise kullarn fiillerinin yaratcsdr. Aslnda mmin olan, kafir olan, iyi olan, kt olan, namaz klan, oru tutan kuldur. Kullar kendi ilerinde g yetirirler, iradeleri vardr. Allah (c.c.) Iem onlarn, hem glerinin, hem de iradelerinin yaratcsdr. Nitekim yle buyurur: "Aranzdan doru hareket etmek dileyenler iin... Alemlerin Rabbi Allah dilemedike, siz bir ey dilemeyemezsiniz. (Tekvir: 81/28-29) Kaderin bu derecesini, Rasulullah (s.a.v.) tarafndan bu mmetin mecusileri diye isimlendirilen[29] Kaderiyye'nin tamam inkar etmilerdir. lerinde ispat ehli bir grup ok an gitmi, kulun hibir gc ve ihtiyar (seenei) olmadn sylemilerdir. Ayrca bunlar, Allah'n (c.c.) fiil ve hkmlerini hikmet ve maslahatlarn, O'nun fiil ve hkmlerinin dnda tutarlar. [30] man-Amel ve Tekfir: Ehl-i Snnet'in usulnden biri de udur: Din ve iman, hem sz, hem ameldir. Kalbin, dilin ve organlarn amelidir ve iman itaat ile artar, isyan ile azalr.

Bununla birlikte onlar (Ehli Snnet) ehli kbleyi, Haricilerin yapt gibi srf isyanlar ve gnah- kebairleri (byk gnahlar) sebebiyle tekfir etmezler. Aksine masiyetlere ramen din kardelii devam eder. Nitekim Allah Sbha-nehu ve Teala ksas ayetinde yle buyurmutur: "Fakat kim (yani katil), kardei tarafndan affedilirse, o zaman (affedenin rfe gre) uygun olan yapmas (uygun diyeti istemesi, affedilenin de) gzele onu demesi gerekir." (Bakara: 2/178) "Eer inanlardan iki grup vuruurlarsa onlarn arasn dzeltin. ayet biri tekisine saldrrsa Allah'n buyruuna dnnceye kadar saldran tarafla vuruun. (Allah'n buyruuna) dnerse artk onlarn arasn adaletle dzeltin ve adil olun. Allah adaletli hareketedenleri sever. Muhakkak mminler kardetirler. Kardelerinizin arasn dzeltin." (Hucurat: 49/9-10) Onlar, fk, zahir olanlar bsbtn imansz sayarak, ebedi Cehennem'de kalacan da sylemezler. Mutezile, bylelerini imansz sayarak sonsuza kadar Cehennem'de kalacaklar grndedirler. Halbuki fask, iman dairesi iindedir. Nitekim: "Mmin bir kle azad etmesi gerekir." (Nisa: 4/92) (eklindeki bir mmini hata ile ldrene ceza takdir ederek onu iman diresinde sayan) ayette ve benzerlerinde bu durum sz konusudur. "Mminler o kimselerdir ki, Allah anld zaman yrekleri rperir, kendilerine Allah'n ayetleri okunduu zaman (bu ayetler) onlarn imanlarn artrr. (Enfal: 8/2) Rasulullah (s.a.v.) yle buyuruyor: "Zina eden, zina ettii zaman, mmin olduu halde zina etmez.[31] "alan, ald zaman, mmin olduu halde almaz. [32] "Halkn gzleri nnde kymetli bir eyi yama ederken, mmin olarak yama etmez. [33] Bu szlerde olduu gibi, byleleri mutlak mmin ismiyle anilmayabilirler. Bu bakmdan ehli snnet bu gibi kinv seler iin "mam eksik mmin" veya "man sebebiyle mmin, byk gnah sebebiyle fask" derler. Yani ona, ne mutlak "iman" ismi veriyor, ne de tamamen verilmezJik ediyor. [34] Ehl- Snnefin Sahabe Hakkndaki Gr: Ehl-i Snnet ve'1-Cemaatin esaslarndan birisi de Rasu-lullah'n (s.a.v.) ashabna kar kalben saygl olmalar ve dillerini tutup, onlar u ayette nitelendirildikleri gibi anmalardr: "Onlardan sonra gelenler derler ki: Rabbimiz, bizi ve bizden nce iman eden kardelerimizi yarla, kalplerimizde inananlara kar bir kin brakma. Rabbimiz, Sen ok efkatli, ok merhametlisin. (Har: 59/10) Onlar Rasulullah'n (s.a.v.) u szne itaat zeredirler: "Ashabm dilinize dolamaynz. Nefsim elinde olan Allah'a yemin ederim ki, biriniz Uhud da kadar altn infak etse bile, onlarn ne bir md (832 gram)lk ne de yars kadarlk bir infaklarna ulaabilir.[35] Ehl-i Snnet ashabn Kitap, Snnet ve icma ile sabit olan faziletlerini ve mertebelerini de kabul eder, fetihten (Hudeybiye Anlamasndan) nce infak edip savalardan stn tutar, muhacirleri ensara takdim eder. Allahu Teala'nn Bedir ehline (iki yz ksur idiler): "stediinizi yapn, nk sizi yarladm." buyurduuna iman eder, Rasulullah'n (s.a.v.) haber verdii zere aa altnda biat eden Hudeybiye ashabn'dan hi birinin Ce-hennem'e girmek yle dursun, Allah'n (c.c.) onlardan, onlann Allah'tan (c.c.) raz olduklarna inanrlar. Bunlar ise bindrtyz kiiden fazla idiler. Rasulullah'n (s.a.v.) Cennetle mjdeledii Aere-i M-beere'nin Sabit b. Kays b. emmas ve dierlerinin cennetlik olduuna inanrlar. Mminlerin emiri Ali b. Ebu Talip (r.a.) ve bakasndan tevatren rivayet edildii zere bu mmetin Rasulullah'tan (s.a.v.) sonra en hayrlsnn Ebu Bekir, sonra mer, sonra Osman, sonra Ali (r.anlum) olduunu ikrar ederler. Nitekim rivayetler bu ekildedir ve ashab (r.a.), Osman' biatte (hilafette) takdim hususunda icma etmilerdir. (Onu, Ali'den nce halife semilerdir.) Geri Ehl-i Snnetten bazs Ebu Bekir ve mer'den (r.a.) hangisinin daha faziletli olduunda ittifak etmekle birlikte Osman ve Ali hakknda ihtilaf etmiler, bir ksm Osman' ne alp baka bir ey sylememi veya "Osman ncdr, Ali drdncdr" demiler, bir ksm da Ali'yi ne alm, bir ksm fikir beyan etmemi, fakat i ehli snnet yannda Osman 'in mukaddem olduu gryle neticelenmitir. u var ki, Osman ve Ali meselesi Ehl-i Snnetin ounluuna gre, muhalif olanlarn dalaletle nitelendii esaslardan deildir. Bu konuda sapklkla nitelenme hilafet asndandr. yle ki, ehli snnet Rasulullah'tan (s.a.v.) sonra halifenin nce Ebu Bekir, sonra mer, sonra Osman ve sonra da Ali olduu (yani bunlarn fiilen vaki olan hilafetlerinin meru olduu) inancndadrlar. Dolaysyla kim bunlardan birinin hilafetinde sulama yapar, meru halife olmadklarn sylerse evindeki eekten daha akn bir sapk ofur. Ehl-i Snnet Rasulullah'n (s.a.v.) ehli beytini sever, onlar dost bilir, Rasulullah'n (s.a.v.) onlarn hakknda varid olan

vasiyyetine riayet ederler. yle ki Gadir-i Hum'da yle buyurmutu: "Ehli beytim hakknda size Allah' hatrlatrm. Ehli beytim hakknda size Allah' hatrlatrm.[36] Kurey'ten bazsnn Haimoullarma eziyet ettiinden yaknan amcas Abbas'a da ayn ekilde: "Nefsim elinde olan Allah'a yemin ederim ki, sizi Allah iin ve benim akrabam olmanz sebebiyle sevmedike iman etmi olmazlar. [37] buyurmutu. Yine yle buyurur: "Allah smailoullarn sekin kld. Onlardan Ki-nane'yi, Kinane'den Kurey'i, Kurey'ten Haimoulla-rm Haimoullarndan da beni semitir.[38] Ayn zamanda onlar, mminlerin anneleri olan ezvac tahirat (Peygamberimizin pak elerini) dost bilir, onlar ahi-rette de Rasulullah'n (s.a.v.) hanmlar olacaklarna, zellikle ocuklarnn annesi, kendisine ilk iman eden, peygamberliinde destei olan ve yannda yce bir mertebeye sahip bulunan Hatice'nin (r.a.) de byle olduuna inanrlar. Ebu Bekir Sddik'n (r.a.) kz ve Rasulullah'n (s.a.v.): "Aie'nin kadnlara stnl, tiridin dier yemeklere stnl gibidir. [39] buyurduu, Aie-i Sddka hakkndaki inanlar da byledir. Onlar sahabeye buzeden ve dil uzatan Rafizilerin yolundan uzak dururlar. Ehli beyte sz ve hareketleriyle eza veren Nasibe'nin de gittii yoldan gitmez, sahabe arasnda meydana gelmi anlamazlklarda dillerini tutarlar, ilerinden kin tutmazlar. yle derler: Onlar hakknda rivayet edilen bu naho eylerin bir ksm yalandr, bir ksmna ilaveler yaplm, eksiltilmi ve saptrlmtr. Doru ve sahih olanlarnda ise onlar aslnda mazurdurlar. yle ki: Ya itihad etmi ve isabet etmilerdir veya hata etmilerdir. Bununla birlikte onlar elbette btn sahabilerin masum olduklar, byk, kk hibir gnah ilemeyecekleri inancnda deildirler. Aksine genel anlamda onlarn da gnahlar olabilir. Ancak onlarn yle ileri ve yle faziletli amelleri vardr ki, bunlar onlardan sadr olan- tabii olmusa-eylerin balanmasn mucibtir. Hatta onlardan sonra geleceklerin affedilmez ktlkleri bile onlar iin balanr. nk onlarn, ktlkleri silip spren ve kendinden sonrakilerde olmayan iyilikleri, hasenatlar vardr. Nitekim Rasulullah'm (s.a.v.) szleriyle sabittir ki, onlar: "En hayrl nesil[40]dir. ve: "Onlarn bir md (832 gram) lk tasadduklan sonrakilerin Ulnd da kadar altm sadaka olarak vermelerinde daha faziletlidir. [41] Sonra eer herhangi birinden bir gnah sadr olmusa, olur ki, tevbe etmitir veya onu silip sprecek hasenat ilemitir veya nceden iledii salih amelleri ve ilk nesil olma erefi vardr veya Rasulullah'm (s.a.v.) efaatiyla -ki onlar bu efaata en layk nesildir- affedlmitir. Yahutta bana bir musibet gelmi ve gnahna kefferat olmutur. imdi bunlar kati gnahlar hakknda bile geerli olduuna gre, nasl olur da itihad ettikleri eylerde geerli olmaz? Hem eer isabet ettilerse, iki, hata ettilerse bir ecir alacak ve hatalar mafiret edilecektir? Sonra naho karlanacak hareketleri toplansa hi denecek kadar az olsun. Bunlar Allah'a ve RasulU'ne imanlar, Allah yolundaki cihadlar, hicret ve yardmlar, bereketli ilim ve salih ameller gibi faziletleri ve gzellikleri yannda devede kulak kalr. O neslin (r.a.) hayatm, Allah'n (c.c.) onlara ihsan ettii faziletleri, ilmi ve basiretli bir ekilde gzden geiren herkes, onlarn peygamberlerden sonra mahlukatn en hayrllar olduklarn, onlar gibisinin gelmediini, gelmeyeceini ve onlarn mmetlerin Allah (c.c.) katnda en hayrls, en ereflisi olan Mtfhammed (s.a.v.) mmetinin en sekin nesli olduklarm yakinen anlar. [42] Keramet Haktr: Ehli Snnetve'l-Cemaatn esaslarndan birisi de, velilerin kerametlerini Allah'n (c.c.) elinde meydana getirdii eitli ilmi stnlkleri, mkaefeleri, g ve tesirleri gibi harikulade halleri tasdik etmeleridir. Nitekim Ashabi-i Kehf vesaire gibi eski mmetlerden nakledilen bu tr kerametlerle, bu mmetin ilk nesilleri ashab ve tabiin ile dier nesillerden nakledilen kerametler byledir. Bu kerametler Kyamete kadar da bulunacaktr. [43] Kur'an, Snnet Ve cma Esaslar: Sonra Rasulullah'n (s.a.v.) snnetine (asarna) batnen ve zahiren tabi olmak, ilk mslmanlar olan Muhacir ve Ensar'm yolundan gitmek ve Rasulullah'n u vasiyyetini tutmak da Ehl-i Snnet ve'I-Cemaatin yolundandr. Buyurur ki: "Benim ve benden sonraki hidayete erdirilmi raid halifelerimin yolundan gidin. Buna smsk sarln, asla bu yoldan ayrlmayn. Sonradan kan eylerden saknn. nk sonradan kan her ey bidattir ve her bidat dalalettir."[44] Ehl-i Snnet ve'1-Cemaat'ten olanlar en doru szn Allah sz, en hayrl yolun Muhammed'in (s.a.v.) yolu olduunu

bilir, Allah'n szn insanlarn szne tercih eder, Rasulullah'n yolunu herkesin yoluna takdim ederler. te bu sebeple Ehl'l-Kitap ve's-Snneh (Yani Kur'an ve Snnet ehli) diye de adlandrlmlardr. Bunlar Ehl'-Cemaa diye de adlandrlmlardr. nk cemaat itima (toplanmak) demektir ve frka (aynlk)nn zttdr. Geri cemaat toplanm olan grup anlamnda bir isim haline gelmitir. Ayrca icma, ifim ve dinde dayanlan nc bir asl olduu iin onlara Ehlti'l-Cemaa denmitir. Onlar, din ile ilgili olan zahiri ve batini eyleri de insanlarn yapt her eyi bu esas (Kur'an, Snnet ve icma-) ile lerler. Kabul edilmeye en layk icma ise selefi salihinin yapt icmadir. nk onlardan sonra ihtilaf artm, mmet dalmtr. [45] Emr- Bi'1-Maruf Ve Nehy- Ani'l-Mnker Yapp Cemaat Hareketlerini Korumalar: Ehl-i Snnet ve'1-Cemaat'ten olanlar, sz edilen bu esaslar yannda eriatn emrettii ekilde iyilii emreder, ktlklerden nehyederler; idareciler ister iyi olsunlar, ister fa-cir (buna bakmadan) hacc, cihad, cumay ve bayramlar ayakta tutar, cemaatleri muhafaza ederler. mmete kar samimi ve ihlash hareket ederler. nanlar Rasulullah'n (s.a.v.) u szlerinde yerini bulmaktadr: "Mminler paralar birbirini destekleyen bina gibidirler. (Veya mminler bir bina gibidirler) birbirlerine destek olurlar. [46] Rasululiah (s.a.v.) bunu sylerkenparmaklarn birbirine geirdi. "Mminler birbirini sevmek, birbirine merhametli olmak ve nazik davranmak hususunda bir tek vcuda benzerler ki vcudun bir azas rahatsz olunca dier azalar da rahatsz olur, ateler iinde uykusuz kalrlar. [47] Onlar belalara sabr, bollukta kr ve kaderin aclna rza gstermeyi tavsiye eder, gzei,amellere ve yce ahlaka arrlar. Onlarn bu itikad, Rasulullah'n (s.a.v.) u sznde yerini bulmaktadr: "Mminlerin imanca en kamil olanlar ahlak en gzel olanlardr.[48] Onlar seninle ilgilenmeyen akraba ile ilgiyi kesmemem, sana vermeyene vermeni, sana hakszlk edeni affetmeni ngrr. Ana-babaya iyilik yapman, sla rahimi gzetmeni, gzel komuluk yapman, yetimlere, yoksullara ve yolculara iyilik etmeyi, kleye iyi muameleyi emreder. vnmekten, bbrlenmek ten, ecavzkarlktan, haddi amaktan, hakl veya haksz nasl olursa olsun yaratklara kar mtecaviz davranmaktan nehyeder, yce ahlak emreder, dkl menederler. Onlar yaptklar her eyde, syledikleri her szde mutlaka Kur'an ve Snnet'e tabi olmulardr. Onlarn tarikati slam'dr. Allah'n Peygamberimizle gnderdii dindir. Ancak Rasuullah (s.a.y.): "mmetinin yetmi frkaya ayrlacan biri hari -ki o cemaattir- dierlerinin hep Cehennemde olduunu." bildirdii dier bir rivayette: "Onlar (yani Frka-i Naciye) bugn benim ve ashabmn bulunduu yolda olanlardr. [49]dedii iin her trl aibeden uzak, saf ve halis slam' a sarlanlar ite onlar Ehli Snnet ve'1-Cemaat'tir. lerinde sddklar, ehidler ve salihler vardr. Kimisi hidayet nderidir, karanlklarn lambalardr, mesur menkbelere, dilden dile dolaan faziletlere sahiptirler, kimisi de ebdal yani mslmanlarm hidayet ve dirayet zere olduklarna, icma ettii imam (nder)lardr. Ehl-i Snnet'ten olanlar, Rasulullah'n (s.a.v.): "mmetimden bir taife daima hak zere sabit ve grnr bulunacaktr. Onlara, onlar yardmsz brakanlarn da, onlara muhalefet edenlerin de kyamete kadar hibir zarar olmayacaktr. [50]buyurduu kimselerdir. Allahu Teala'dan niyazmz odur ki, bizi onlardan klsn, kalplerimizi artk hidayete erdirmiken saptrmasn, bize katndan rahmet baheylesin. phesiz O'dur, yeganebaei. sahibi. En iyi bilen Allah'tr. Allah (c.c), Muhammed'e. aline ve ashabna salat ve selam eylesin. [51] EL-AKDET'L-VASITYYE ZERNE TARTIMA Btn hamdler, alemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan, din gnnn sahibi Ailalva(c.c) mahsustur. ehadet ederim ki, Allah'tan (c.c.) baka hibir ilah yoktur. Yegane ilah O'dur ve hibir ortaa, hibir arka kana ve hibir yardmcya muhta deildir. Yine ehadet ederim ki, Muhammet! (s.a.v.), O'nunmahlukata gnderdii kulu veeli-sidir. Allah (c.c.) O 'na, aline ve sair kullarna bol bol salat ve selam eylesin. Hkmdarlarn Msr'dan lkemiz emirine, kendisine Cehmiyye, ttihadiyye,,Rafiza ve dier kindar gruplarca yaplan bavuru zerine gnderdii mektup uyarnca itikat konusunda akdedilen toplantda geenlerden hatrlayabildiklerimi yazmam ok kez istemilerdir. O mektup zerine emir drt mezheb kadsnn, vekillerini, deerli ve sz geer mft ve eyhlerin toplanmasn emretti. Onlar o zaman niin toplandklarm bilmiyorlard. Olay, hicri 705 ylnn mbarek Recep aynn sekizinde, sal gn meydana geldi. Emir bana, bu toplanty senin iin yapyoruz, bana hkmdarn yazl emri geldi, itikadn soracam. Msr'a yazp

gnderdiin ve insanlar inanmaya davet ettiin kitaplarnda ne var ne yok reneceim. Sanyorum emir: "Hkmdar kadlar ve fatihleri de toplamam ve mevzu-yu aratrmalarn emretti" dedi. Ben itikad denen ey ne benden alnr, ne benden byk birinden. Bu Allah'tan (c.c), Rasulullah'dan (s.a.v.) ve mmetin selefinin icma ettii eylerden alnr. Yani Kur'an'da ne varsa ona inanmak vacip (farz) dir. Sahih hadislerde geen eylere de bu ekilde inanlr. Mesela, Buha-ri ve Mslim'deker gibi, dedim. [52] bn Teymiye'ye Yaplan ftiralar Ve Ona thaf Edilen Kitaplar: Yazp gnderdiimi sylediiniz kitaplara (mektuplara) gelince, ben dorusu hibir zaman durup dururken kimseye bu konuda propaganda amacyla hibir ey yazmadm. Sadece soru soranlara gerek Msr'dan olsun, gerek baka yerden, cevap yazmmdr. Dorusu benm adma uydurulmu bir kitab (mektup)m Dars's-Sultan hocas emir Rukn'd-Din Canekir'e ulatrldndan haberim var. Tahrif edilmi bir itikad ieri-yormu, ama hakikatine vakf deilim. Ancak uydurulmu olduunu biliyorum; Aynea Msr'dan bana, gerek itikad konusunda, gerekse baka hususlarda soru sormaya gelenler oluyor. Ben de onlara Kitap, Snnet ve selefin icma ettii eylerle cevp veriyorum. Emir: "nancn bize yazman istiyoruz" dedi. Yazn de-dirh, Emir, eyh Kernald'-Din'in yazmasn emretti. eyh ona Allah'n sfatlan, kader, iman, vaid, hilafet ve halifelerin fazilet dereceleri ile ilgili meselelerde mcmel itikad yazd. Ehl-i Snnet ve'1-Cemaat'm mcmel itikad ise udur: Allah'n ve Rasulullah'n (s.a.v.) vasfetti ekilde Allah'a (c.c.) inanmak, tahrif, tatil, tekyif ve temsile sapmamak, Kur'an- Kerim'in de yaratlmam bir Allah kelam olup, O'ndan balandna ve O'na dneceine iman etmek, Allah'n (c.c.) hem kullarnn fiillerini, hem dier eyleri yarattna, dilediinin olduuna, dilemediinin olmadna, itaati emredip itaati sevdiine ve bundan raz olduuna, gnahtan yasaklayp buntfn holanmadna, kulun hakikaten fail (yapan) olup Allah'n (c.c.) onun fiilinin yaratcs olduuna, iman ve dinin kavil (sz) ve amel olup artp edilmediine, ehli kbleden hibir kimseyi gnahlar sebebiyle tekfir edemeyeceimize, hibir ehli iman ebedi cehennemlik sayamayacamza, Rasulullah'tan (s.a.v.) sonra (mejra) halifelerin sraryla Ebu Bekir, mer, Osman ve Ali olup fazilet bakmndan da ayn sralamaya tabi olduklarna, Ali'yi Osman'a takdim edenlerin muhacir ve ensar' nemsememi olacana iman etmektir. Bu ekilde veya buna yakn bir ey syledim. Dorusu imdi ok zaman gemi bulunuyor. Ne yazdrdm tam hafzamda deil. Fakat o zaman yazlmt. Sonra emire ve meclisteki lere dnerek, gruplarn bana yalan attklarn biliyorum. Daha nceden de atyorlard. Bu itikad ezberimden yazdrrsam, belki 'bazsn gizlemitir veya mdahane ve mudara ediyordur', diyebilirler. Onun iin, Tatarlarn Suriye'ye gelmesinden takriben yedi yl nce yazlm bir itikad getireyim dedim. Yazl itikad gelmeden nce de bir eyler sylemi ok fena kzmtm. Tabii yllar geti, u kadarm hatrlyorum. Gruplarn bana yalan attklarm, hkmdara jurnal ettiklerini biliyorum. Bir eyler sylemi.kendimi yle savunmutum. Mesela dedim ki: htiya vaktinde slam'a benden baka kim sahip kyor. Delilleri kim aklyor, kim izah ediyor, slam dmanlaryla kim mcadele ediyor, slam' sahihine kim dorultuyor, herkes bu ie yanamazken bunu kim yapyor;, hani delilini ortaya koyan, savunan? Kimse yokken ben delilini ortaya koydum, ben slam iin mcadele ettim. Ona, insanlar beri ekmeye altm. imdi bu adamlar bana dil uzattktan sonra bakasna nasl uzatmazlar? imdi bir yahudi bile hkmdardan adalet ve insaf istese insaf etmesi gerekir. Yani ben hakkmdan feragat edebilir, etmeyebilirim de, ondan insaf da isteyebilir, yalan syleyen bu adamlarn getirilip yalan sylediklerini anlayp beni tasdik etmelerini de talep edebilirim. Dorusu bu ekilden ok eyler sylemitim: Fakat yllar geti. Bu szlerim zerine emir, divan katibi Muhyiddin'e bunlar yazmasn iafetetti. Ayrca bana yazdklarmdan herhangi bir hususta muhalefet edenin mezhebini ondan daha iyi bilirim, dedim. Fakat bunu yazl akide gelmeden nce mi, sonra m dedim bilmiyorum. Ancak o getirilip okunduktan sonra akide ile ilgili hibir fasl yoktur ki, onda ehli kbleden herhangi birilerinin aksi gr olmasn. Bu akidenin her bir cmlesi grup ve frkalardan mutlaka birine terstir. Sonra akideyi getirene haber saldm. Akideyle birlikte kendi el yazmla notlarm olduu halde evden geldi, el-Akidet'I-Vasitiyye hazrd. [53] El-Akidet'1-Vastiyye Ve Yazl Sebebi: Onlara bu akidenin yazl sebebini akladm. Dedim ki: Vast blgesinden, afii mezhebli ve Vasit'n evre kadlarndan Raziy'd-din el-Vasiti adl bir eyh hac niyetiyle km, bize de uramt. Hayrl ve dindar bir zat idi. Gerek bu lkelerde, gerek Tatar devleti iindeki insanlarn cehaletinden, zulmn alp yrmesinden, dinin ve ilmin zayflamasndan yaknarak benden hem kendine hem ailesine esas olarak bir akide yazmam istedi. zr dileyerek, "insanlar bu konuda mteaddit akideler yazm bulunuyor, sen snnet imamlar (ehli's-snne) nm yazd bir akideyi al, oku" dedim. Israr etti ve "ancak senin yazdn bir akide olsun istiyorum" dedi. kindiden sonra oturup, bu akideyi ona yazdm. Halen Msr'da, Suriye'de ve dier lkelerde bir ok nshalar yaylm bulunuyor, Bunun zerine emir, pheyi gidermek iin benim oku-. mamam iaret ile akideyi katibi eyh Kemal'd-Din'e verdi. eyh onu mieclistekilere kelime kelime okudu. Meclis-tekiler dinliyor, isteyene istedii yer tekrar okunuyor, istedii yerde tartma alyordu. Emir de ayn ekilde eitli yerlerde sorular yneltiyordu. nsanlar meclistekilerden bir grubun tad aksilik ve garazkarl -ki bunun bir ksna vakftlar- anladlar. Bunun bir ksm i'tikad konusunda idi, bazs da baka sebeplere dayanyordu.

Bu meclislerde geen konumalarn ve tartmalarn zikrine imkan yok. nk yazlamayacak kadar ok. Fakat aklma gelenlerin her ne kadar yllar gemi, toplantlarda sesler ykselmi, bir ok ey grltye gelmi ise de- bir zetini yazaym: Akidenin ba taraf zikredilip, Allah'a iman ile ilgili olarak "Allah ve Rasuluilah'm, Allah' vasfettii ekilde hibir tahrif, tatil, tekyif ve temsile sapmakszn" ksm okununca birisi itiraz etti. Dedi ki: Tahrif ve tatilden maksat nedir? Adam. bu ifade, tevilcilerin kulland ve sz vcuben veya cevazen zahiri anlamndan baka bir anlamda kullanmak demek olan tevil szcn reddediyor demek istiyordu. Dedim ki: Szlerin anlamndan baka bir ekilde kullanlmas (tahrif) Allah'n (c.c.) kitabnda ktledii zere szcn ifade ettii anlamdan uzaklatrlmasdr. Mesela Cehmiyye: "Allah Musa ile konumutur." (Nisa: 4/164) ayetini "Allah Musa'y hikmet trnaklaryla yaralamtr." eklinde tevil ederler. Karamita'nm Batmilerin. Cehmiyye'nin, Rafza'nn, Kaderiyye'nin ve dier bakalarnn tevilleri de byledir. Ben bunlar syleyince (iinden pazarla devam ederek) sustu. Baka meclislerde de niin tevil szcn kullanmayp da tahrif szcn kullandm zikretmitim. nk tahrif szc Kur'an'da yerilen bir szckt, ben de bu akide de Kitap ve Snnete ittibay gzetmitim. Bu sebeple Allah'n (c.c.) yerdii tahrif szcn kullanarak "tahrife sapmakszn" dedim. Tevil szn "tevil ile veya tevilsiz" eklinde olumlu ve olumsuz olarak zikretmedim. nk tevil kelimesinin kaideleri konusunda, yerinde akladm gibi, bir ok manas var. Ayrca tevil kelimesi Allah'n (c.c.) Kitabnda, mteahhirin usulcii ve fakihlerinistlahndaki tevil lafz ile bir ok tefsirci ve selefin stlahndaki tevil lafzndan da ayr bir anlamdadr. nk tevil ad verilen baz kavramlar sahihtir ve bazs seleften de nakledilmitir. Dolaysyla sahibi de olduuna delil bulunan bir terimi 'tevile sapmakszn' diyerek olumsuz kullanmadm. nk sahih olduuna delili bulunduu ve seleften nakledildiine gre, bu tahrif deildir. Ayrca ona unu da syledim: "Temsile sapmakszn" eklinde bir ifade kullandm "tebihe sapmakszn" demedim. nk Allah Kitabnda temsil lafzn olumsuz olarak kullanyor. yle ki: "O'nun asla hibir misli (benzeri) yoktur." (ura: 42/11) "O'nun bir adam (bir dengini, mislini) biliyor musunuz?" (Meryem: 19/65)[54] Bu bakmdan temsil szc Allah'n (c.c.) Kitabnda ve Rasuluah'n (s.a.v.) snnetinde olmayan bir szckten daha sevimli geldi. sterse bryle olumsuz bir kullanta hem sahih bir mana, hem fasit bir mana kastedilebilir olsun. Onlarn (ehl-i snnetin) Allah'tan, kendisini vasfettii eyleri nefyetmediklerini, kelimeleri yerlerinden kaydrp saptrmadklarn ve ne Allah'n isimlerinde, ne ayetlerinde ihtilafa dmediklerini zikredince de, meclistekilerin biri bu szlerimde kendisine kar ak bir red bulunduunu sezdii iin di bilemeye balad. Ancak syledii, benim szlerime cevap deildi. Bildiim sorulan sormay denedi, cevabn bildiim iin imkan bulamad. Ayete'l-Krsi'yi zikredince, sanyorum emir ('onu okuyana sabahlayncaya kadar eytan yaklaamaz.') szmz sordu. Buna karlk olarak ftr sadakasn alan hakkndaki Ebu Hureyre hadisini ve bu hadisi Buhari'nin sahihinde rivayet ettiini syledim. Bu sefer tecsim ve tebihi reddetmek meselesinden szetmeye baladlar ve sz ok uzatp bazlarnn bu konuda bize isnat ettikleri eyleri ne srdler. Dedim ki: "Tekyife ve temsile sapmakszn" eklindeki szm her batl darda brakyor. Bu iki ismi ben zellikle setim. nk tekyif ismi seleften gelen mehur bir szdr ve bundan Allah tenzih edilmitir. Nitekim Rabia, Malik, bn Uyeyne ve bakalar, alimlerin hsn kabul gsterip kullandklar u sz sylemilerdir: "stiva malumdur, keyfiyyeti (tekyif) mehuldr, iman edilmesi vaciptir, ondan sual etmek ise bidattir." Dolaysyla selefi salihin tek-yifin bizim iin malum olmadnda ittifak etmitir. Bu sebeple onlara uyarak "tekyife sapmakszn" dedim. Ayrca, bu nass ile de reddedilmitir. nk Allah'n (c.c.) sfatlarnn getii ayetlerin teviline (manasna), vasfedilen (Allah'n) hakikati ile sfatlarnn hakikati dahildir. Bu tevili (manay) ise ancak Allah (c.c.) bilir. Nitekim bu konuyu mstakil bir esasta ele alarak, bu esas tevil ve mana asndan inceleyip szn manasn bilmemizle, arasndaki fark gsterdim. Temsil dahi (tpk tekyif gibi) hem nass ile hem icma ile reddedilmitir. stelik akl da bunun ve tekyifin reddedilmesinden yanadr. nk yaratcnn knh insan tarafndan bilinemez. Bu arada bu sylediklerimi selefin mezhebi olarak nakleden Hattabi'nin szn de naklettim. Selefin mezhebi ise Allah'n (c.c.) sfatlarn bildiren ayetleri ve hadisleri olduu gibi kabul edip, onlar keyfiyet ve tebihten tenzih etmektir. nk sfatlar konusu Allah'n (c.c.) zat konusunun bir blmdr. Ayn usul ile ele alnr, ayn ekilde irdelenir. Yani nasl ki, Allah'n (c.c.) zatn ispat var olduunu ispat ise ve keyfiyyetini (tekyifni) isbat deilse ayn ekilde sfatlarm ispat da onlarn var olduunu ispattr. Keyfiyyetlerini ispat deildir. ieri gelen bir muhalif, o halde dedi, bu durumda 'O dier cisimler gibi olmayan bir cisimdir* demek caiz olur. Ben ve faziletli hazmndan biri 'Allah kendisinin ve Rasul'niin vasfettii eylerle vasfedilir denildi. imdi Kitap ve Sn-net'te

Allah cisimdir diye bir ey yok ki, byle bir soru sormak icab etsin' dedik. Mecliste hazr bulunan dindarliyla bilinen bir kad bize isnad edilen ve hakkmzda sylenenlerin aka reddedilmesini isteyerek tebih ve tecsimden Allah'n olabildiince tenzihi konusunda uzun bir konumaya balad. Olabildiince tenzih konusunda bir ok yerde sz ettim ve "tahrife, tatile tekyife ve temsile sapmaksizm" dedim. Bu szlerime balarken de Allah'n kendisinin Kitabnda ve Rasul'niin (s.a.v.) Snnetinde vasfettii eylerle iman etmek Allah'a (c.c.) imandr. Tabii "Tahrif, ta'til, tekyif ve temsil olmakszn" dediimi hatrlattm. Sonra dedim ki: Rasulul-lah'n Rabbini vasfettii ve marifet ehlince kabul edilen sahih hadislerle Rasulullah'n (s.a.v.) ne olursa olsun haber verdii emsali sahih hadislere iman etmek vaciptir. nk frka-i naciye olan Ehl-i Snnet ve'I-Cemaat Allah'n Kitabnda haber verdiklerine inandklar gibi btn bunl^raYia tahrife, ta'tile, tekyif ve temsile sapmaksizm iman ederler. zellikle u var ki onlar, mmetin frkalar iinde vasat frkadrlar. Nitekim bu mmet de dier mmetlerin vasatdr. Onlar Allah'n sfatlan konusunda ta'til ehli olan Ceh-miyye ile temsil ehli olan Mebbihe arasnda vasattrlar. Bu adaletli l^akim (erriiri kastediyor) onlar eip bktn, taassub gsterdiklerini bilip .yardm edenin az olduunu grp onlardan da ekilince; "Sen mam Ahmed'in itikadn tasnif etmisin, bu Ahmed'in itikaddr" diyorsun. Yani emir bu szyle, kii mezhebi zere yazabilir, buna itiraz edilmez. nk bu mezhep de tabi olunan (hak) birmezheptir, demeye getiriyordu. Amac hasmlarn kar klarna son vermekti. Ben btn selefi salihinin itikadn topladm. Bu itikad mam Ahmed'e has deildir. mam Ahmed, Peygamberin (s.a.v.) getirdiklerinin bir teblicisi durumundadr sadece. Eer mam Ahmed, Rasulullah'm getirmedii bir eyi kendi nefsinden sylemi olsayd onu kabul etmezdik. O halde bu Muhammed'in (s.a.v,) akidesidir, dedim. Defalarca unu syledim: Ben, bana bu konuda en ufak bir itiraz olana yl sre verdim. Eer bana Rasulullah'n (s.a.v.): "Nesillerin en hayrls, peygamber olduum nesildir, sonra onlar takip edenler, sonra onlar takip edenler.[55] buyurarak vd neslin herhangi bir mensubundan sylediklerime ters bir ey getirirse ben de ondan dnerim (dedim). ster Hanefi, ister Maliki, ister afii,, ister Hanbeli, ister E'ari, ister hadisi, ister sufi, isterse bakas olsun ilk neslin hepsinden sylediklerime muvafakat eden nakiller getirmek der. Baka meclislerde unu da syledim. Dedim ki: "mam Ahmed'e bakalarndan daha ok snnet ve Rasullullah'dan (s.a.v.) nakiller ulat mihnete duar olduu, bidatlar reddetmek durumunda kald iin bu konuda bilgisi ve szleri bakasndan, tabii olarak daha ok olmu, snnette daha belirgin bir sima haline gelmitir. Byle deil dersek bile aslnda hakikat Maribli alim ve salihlerden bir zatn dedii gibidir: "Mezheb, Malik ile afii'nin zuhur (bu mezhep ile sivrilip ortaya kma) ise Ahmed b. Hanbel'indir." Yani Ahmed'in bulunduu mezheb btn slam imamlarn zerinde olduu mezhep idi. Tabii ki aralarnda ilim, bu ilmi aklama hakk ortaya koyup, batl reddetmek konusunda farkllklar olacaktr. "Akide"deki "Peygamber'in sahih hadislerde Rabbini vasfettii ve ilim ehlinin hsn kabul gsterdii eyler ksm ile mttefakun aleyh olan ve Buhari ve Mslim'de Ra-sulullah'tan (s.a.v.) rivayet edilen Ebu Said hadisi, yani: Allah Kyamet gn: Ey Adem' buyurur. Adem: Buyur ya Rabbi' der. Allah Teala; Atee girecekleri (halk arasndan) karp gnder', der. Adem: Yarabbi! Cehenneme gnderileceklerin miktar ne kadardr?' diye sorar. Allah Teala: Her bin kiiden dokuzyz doksan dokuzu!' diye cevap verir.[56] hadisi sz konusu olunca Emir, meclisteki!e re bu hadis sahih midir diye sordu. Ben 'evet', dedim. Bu hadis, Buhari ve Mslim'de vardr ve kimse bu konuda muhalefet etmemitir. Hasm ikrar etmek durumunda kald. Meclistekiler de buna muvafakat ettiler. Emir kendisinin bir talebi olmak zere harf ve ses meselesinde sz edilmesini istedi. Dedim ki; nsanlarn bir ou, mam Ahmed'in ve ashabnn "Okuyanlarn sesi, mushafarn mrekkebi kadimdir, ezelidir" dediklerim nakleder. Nitekim Mecd'd-Din b-n'1-Hatib ve bakas byle bir nakil yapmaktadr. Ancak bu yalandr, iftiradr. Ne Ahmed, ne Ahmed'in ashabndan ve bakasndan hibir mslman alim bunu sylememitir. Ayrca "Akide" ile beraber getirdiim, iinde Ahmed'e ait ve Ebu Bekir el-Hallal'n "Snnet" kitabnda mam Ahmed'den naklettii ifadeler bulunan bir not defteri ile mam'n talebesi Ebu Bekir el-Mervezi'nin mam Ahmed'in ona ada imamlarn ve sair ashabnn szlerinden derledii bir mecmuay da getirmitim. Bunlardaki ifadeler "Kim 'Kurar okuyuum mahluktur' derse Cehmi'dir, kim 'mahluk deildir' derse bidatdr" eklinde idi. Sonra dedim ki; E'ari. Makalat isimli kitabnda Ehl-i Snnet'ten ve hadisilerclen naklettii, kendisinin de inand grn bu olduunu sylyor. Peki, dedim imdi "Okuyuum kadimdir, sesim mahluk deildir, sesim kadimdir" gibi szler syleyenlere ne demeli?

tmam Ahmed'in ifadeleri Allah'n (c.c.) bir ses ile, konumas ile kulun sesi arasndaki fark belirtme ynndedir. Nitekim bunu Sahih'in sahibi Buhari ve dier snnet imamlar "kullarn fiillerinin yaratlmas" konusunda zikretmitir. Eskiden bana sorulmu bir meselenin de cevabn getirmitim. Soru 'Harf ve ses' konusu ile, 'Ar'da zahir olan' konusunda talaka yemin eden hakknda idi. Bu konudaki o eski cevap ile tafsilat zikrederek hem Kur'an'm mutlak ekilde harf ve ses olduunu sylemenin ve hem harf ve ses olmadn sylemenin nc hicri asrdan sonra ortaya km birer bidat olduklarn syledim ve cevabm budur dedim. Bu mesele Cehmi tavrl ve bazs mecliste hazr bulunan banaz bir grubun, gelii gzel sz ettii bir mesele idi. Cevap kendilerine ulanca sustular. Akllarnca onlarn Ehl-i snnetin gr sandklar grle cevap vermi olsaydm istedikleri yaygaraya frsat bulacaklard. Onlarn szlerine uygun cevap verseydim onlarla mutabk kalmam hususunda emellerine ulaacaklard. Fakat cevap olarak Ehl-i Snneti Ehl-i Snnet yapan bariz grki Ehl-i Snnetten onlarn naklettii gr idi, onu sadece baz cahiller sylyordu- alr almaz app kaldlar. Bu grte Kur'an'm tamamnn harfleri ve manalar ile birlikte Allah kelam olduu, ne sadece harflerine, ne de sadece manalarna Kur'an denemeyecei yer alyordu. Bu konuma srasnda ayrca Sadrud-Din bnl-Vekil'e durmadan elikilere dtn, gelip gidip az deiti diini bu bakmdan iinin gcnn mslmanlan blmek, aralarnda fitne karmak olduunu aklamak zere "bende eyh Ebu'I-Beyan'a ait bir akide var, orafla 'kim Kur'an' in bir tek harfi bile mahluktur derse kafir olmutur' deniyor. Sen de bu sze bir haiye karak 'bu sz mam afii'nin ve afii imamlarnn grdr' eklinde kendi ellerinle yazmsn, imdi Allah'a byle bir din tutuyorsun, bunu itiraf et", dedim. Ben de byle deyince eyh Kemal'd-Din b. ezZemelkani, onun bunu nasl sylediine hayret etti. kinci toplantda Zemelkani bn'l-Vekile bn Dirbas 'ntiar" isimli kitabnda afii'den senin yaptn nakli yapyor dedi. nc mecliste de bn'l-Vekil sz tekrar bu konuya getirdi. Bunun zerine eyh Kemalddin Sadrud-Din bn'I-VekiPe o toplantda eyh Takiyyuddin (bn Teymiye) ve Kur'an'n bir tek harfinin bile mahluk olduunu syleyen kafirdir demitin dedi. Bunu tekrar tekrar syledi. Artk eyh Kemalddin ok kzmt sesini ykseltti ve dedi ki: Bu adam nasl ki Muhammed (mam'I-Harameyn) ve sair insanlar mahluk ise Kur'an'n btn harfleri de mahluktur diyen ashabmz E'ari kelamclan tekfir ediyor, ashabmzn tekfir edilmesine dayanamayz." Bu sefer bn'l-Vekil bu szn inkar ederek: "Ben bylesyleme-dim, sadece kim Kur'an'n bir harfini inkar ederse kafir olur dedim." dedi. Meclistekiler itiraz ettiler ve hayr tam yle yle dedin, nce bir ey deyip sonra da baka bir ey sylemek sana yakmyor dediler. Birisi de byle sylemedi dedi. Dierleri eip bknce byle sylediini iitmedik diyerek evirdi. Nihayet Sultan'in naibi (emir) araya girdi ve biri yalari.sylyor, biri yalanc ahidk yapyor, dedi. eyh Kemal'd-Din kzarak, b sefer kadlar kads Necm'd-Dii e-afii'ye, ashabn tekfir eden bn'l-Vekil'i al-tedeblmek in yardm istemek zere dnd. Kad Necm'd-Din, ben o sz iitmedim dedi. eyh,Kemal'd-Dinbunada kzarak, kelimesi kelimesine hatrlamyorum ancak bu sz mam afii'ye lekedir. afiilere utantr, mezheblerinin alimleri imamlar tekfir ediyor da sahip aklmyor, anlamnda bir ey syledi. Bu arada eyh Kemal'd-Din'in kad Necm'd-Din hakknda bir ey syleyip sylemediini duymadm. Bunu bakalarna sordum. Duymadklarn sylediler. Fakat Kad Necm'd-Din az nceki ayplamann afii mezhebi kads olmas ve afii ashabna sahib kmamas gerekesiyle kendisini hedef ald eyh Kemald-Din'in byle demek istediini sanmt. Bu sebeple kad sinirlenerek, 'ahit olun, ben kendimi bu grevden alyorum', dedi ve mukaddem olu sebebini, liyakatini cemaati diline dolamadn (iffetini) zikretmeye balad. Bu arada bunlar hakknda sultan emirini ahit tutuyordu. Ben de onu tazim eder mahiyette szler syledim, bu makama layk olduunu belirttim. Bunu greve devam etmesi iin yaptm. Daha sonra Kur'an meselesi ve bu arada "Kur'an'n Allah kelam olup mahluk olmadna O'ndan baladna ve O'na dneceine, iman da O'na imandandr" szmz gndeme gelince birisi "O'ndan balam ve O'na dnecek olmasna" itiraz etti. Meclistekiler bunun aklanmasn istediler. Dedim ki: Bu sz seleften sabit olmu mesur bir szdr. Mesela; Amr b. Dinar nakleder ve der ki: Yetmi senedir o insanlarla beraber oluyorum. "Allah yaratcdr. O'ndan bakas mahluk (yaratlm) tur. Fakat Kur'an bunun dndadr, nk Kur'an, Allah'n mahluk olmayan kelamdr, O'ndan balam ve O'na dnecektir" diyorlard. Bir ok zat bu konuda Rasulullah'tan (s.a.v.) sahabe ve tabiinden rivayet edilen haberleri bir araya toplamlardr. Hafz Ebul Fazl, b. Nasr Hafz Ebu Abdullah el-Makdisi bu zatlardandr. "O'ndan balamtr" szlerinin manasna gelince yani: "Kur'an' Allah konumu, katndan O indirmitir, Kur'an Cehmiyye'nin dedii gibi" havada veya baka bir yerde yaratlm, ya da "Allah'tan bakasndan balam" deildir. "O'na dnecek" olmasna gelince bu, Allah' (c.c.) onu kyamete doru mushaflardan ve zihinlerden ahp gtrecek, ne zihinlerde ondan bir kelime, ne mushaflarda ondan bir harf kalmayacak anlamndadr. Bu aklamaya meclisteki-lerin ou muvafakat etti. tirazclar ise sustular. Baka bir mecliste de onlardan birisine mam Kadiri'nin biraraya getirdii akideyi gstermek suretiyle hitap etmitim. O akidede "Kur'an Allah kelamdr, O 'ndan kmtr" ibaresi vard. Bunu zerine o kii bu szde durdu. Peygam-ber'den (s.a.v.) ayn ekilde: "Kullar Allah'a, O'ndan kan (yani Kur'an) ile yaklatklar kadar hibir eyle yaklamamtr.[57] buyurmu, Habbab b. Eret de; "A kardeceizim, Allah'a gcn yettii kadar yakla. O'na O'ndan kandan daha sevimli bir eyle asla

yaklalamaz." demitir dedi. Birde Ebu Bekr'in (r.a.) sz var. "Mseylemet'l-Kezzab'n Kur'an (diye uydurduklar) okununca "bu sz bir ilahtan (illden) kmamtr" der. Akide'de geen ve onlarla ilgili olarak "Kuran'm gnderilmi olan, mahluk olmayan Allah kelam olduuna, O'ndan baladna ve O'na dneceine, Allah'n onu hakikaten konutuuna Muhammed'e (s.a.v) indirilen bu Kur'an'n hakikaten Allah kelam olduuna ve bakasnn kelam olmadna, o Allah kelamnn bir yanstlmas ve ifadesidir demenin mutlak ekilde caiz olmadna, aksine onu insanlar okurken veya mushaflara yazarken de Allah kelam olmaktan kmayacana nk kelamn ilk syleyene, hakikaten o symemitir diye isnat olunacana, aktarana, tekrar edene nispet olunamayacana inanmak" eklindeki ifadeler sz konusu olunca birisi Kur'an'n Allah'n (c.c.) hakikaten konumu olmasn kabul etmekle birlikte hakikaten Allah kelamdr sznden rahatsz oldu. Daha sonra kendisine mecazn nefyinin sahih olduu, halbuki bunun (kelamn) reddinin caiz olmad aklanp, eskilerin nakledilegelen szlerinin, airlere nispet edilen iirlerinin hakikaten onlarn szleri olduu izah edilerek Kur'an'n Allah'a (c.c.) nisbetinin bundan aa kalmayaca sylenince o da bunu kabul etti. Dolaysyla Kur'an meselesinde sylenenlerin hepsini, onu Allah'n (c.c.) hakikaten konutuunu ve onun hakikaten Allah kelam olup bakasnn kelam olmadn btn cemaat kabul etmi oldu. Akidedeki sz ilk olarak onu sylemi olana nispet edilir, aktarana ve tekrar edene deil ifadesi geince bu ifadeyi ok gzel buldular, byttler. fonu'1-Vekil ve^ bakalar gibi en byk hasmlardan biri bu ifadenin tazimine girierek ve bu zl szden dolay sevincini belirterek "phemizi giderdin, gsmzde ifa oldun" gibisinden szler syledi. Ahiret gnne iman ile ilgili tafsilet ve bunu ifade tarz da holarna gitti, bunu da byttler. Kadere iman konusu ve bunun iki derecede olmas ile sair yce kaidelere varncaya kadar hepsi ayn ekilde karland. Fk zahir gnahkar hakkndaki sze kar da ayn tutum taknld. Ancak o en byk hasm buna itiraz etti. Bunu daha sonra zikredeceim. nat itirazclarn, akide tamamen okunduktan ve incelendikten sonra yaptklar itiraz drt soruda toplanyordu. 1- Birincisi "man ve dinin sz ve amelden meydana geldiine, artp eksildiine; hem kalbin, hem dilin, hem de organlarn ameli olduuna iman, frka-i naciyenin esaslarn-dandr, szmz idi. Dediler ki, bunun frka-i naciyenin esaslarndan olduu sylendii zaman, buna inanmayan ve mesela bizim ke-lamc ashabmz gibi 'iman tasdikten ibarettir' diyenlerle 'iman tasdik ve ikrardan ibarettir', diyenler frka-i naciye-nin dnda kalr. Naciye (kurtulanlar) den olmaynca helak olanlardan olmalar gerekir. Dier sorulan: "-ki bunlar onlarn mesnedi idi- szlerimiz dolaysylaydi. Allah'a (c.c.) iman ile ilgili olarak sylediklerimiz iinde, Allah'n (c.c.) Kitabnda haber verdiklerine iman, RasuluIIah'dan (s.a.v) tevatren gelenlere iman, mmetin selefinin icma ettiklerine iman da vardr, demi ve yle devam etmitir: Bu cmleden olarak Allah Subhanehu'nun gklerinin stnde, Ar'mm zerinde olduuna, yaratklarnn zerinde bir yce yerde (aliyy) olup, onlar nerede olurlarsa olsunlar onlarla beraber bulunduuna, her ne yaparlarsa bildiine iman etmek lazmdr. Nitekim bu hususlarn hepsi u ayette bir arada zikredilmitir: "O'dur ki gkleri ve yeri alt gnde yaratt, sonra Ar'a istiva etti. Yere gireni ondan kan, gkten ineni, ona kan bilir. Nerede olursanz, O sizinle beraberdir. Allah yaptklarn grmektedir? (Hadid: 57/4) Buradaki, "O sizinle beraberdir" demek, yaratklaryla karm halindedir demek deildir. nk dil, bu anlam ifade etmez. Ayrca mmetin selefinin icmasna, mahluka-tm Allah (c.c.) tarafndan yaratlan ftratna da aykr bir anlaytr. Hatta Allah'n (c.c.) ayetlerinden biri ve yaratt en kk eylerden olan ay bile ge konulmu, fakat nerede olursa olsunlar yolcu olan, yolcu olmayan herkesle beraberdir, O Sbhan da Ar'in stnde mahlukatm gzetlemekte, onlar hkm altnda tutup onlara muttali olmakta, rubu-biyetinin daha nice manalanyla rabl ile tasarruf etmektedir. Bizimle beraber olduu, Ar'n'n stnde olduu ifade olunan btn bu szler hakikti zere haktrlar, tahrife (eip bkmeye) ihtiyalar yoktur. Ancak yanl anlamlardan kurtarlmaldr. 2- kinci soru: Birisi yle dedi: Gelen (ayet, hadis ve rivayetlerde geen) lafz ikrar ederiz. Mesela; Abbas hadisi, Ev'al hadisindeki ifadeler gibi. Evet "Allah Ar'm stndedir." Gklerin stndedir demiyoruz, Ar'm zerindedir de demiyoruz. Szlerine devamla dediler ki: "Rahman Ar'in zerine istiva etti." (Taha: 20/5) deriz. 'Allah Ar'a istiva etti" veya "istiva edicidir" demeyiz. Bu manay defalarca tekrar ettiler. Yani gelen lafzn ayniyle tekrar edileceini, yerine mradif (e anlaml) in getirilemeyeceini, onun manasnn asla verilemeyeceini kesinlikle bu Allah'n (c.c.) bir sfatna iaret eder denemeyeceini sylediler ve bu konuda ikinci mecliste uzun uzun sz edeceiz dediler. naallah bunu da zikredeceim. 3- Aya benzetme yaptn. Bununla, Allah'n (c.c.) gkte olmasn ayn gkte olmasna benzetmek sz konusu! 4- "Hakikati zere haktr" dedin. Hakikat, lavi (szlk) anlamdr. Bu bakmdan istivann lavi hakikatmdan sadece ve sadece cisimlerin oturmas, yerlemesi ve stte olmas anlalr. Araplar bu kelimeyi cisimlerin bu halini ifade etmek iin kullanmlardr. O halde hakikati zere kabul bal gibi tecsim (Allah' cisimletirmek) tir. Hem byle demek, hem de

tecsimi reddedip, tecsim yoktur demek bir eliki ya da ii geitirmektir. Sorularn yle cevapladm: 'Frka-i naciyenin itikaddr' eklindeki szmde frka-i naciyeden maksat Rasulullah'm kurtulacan syledii frkadr. yle buyurur: "mmetim yetmi frkaya ayrlacak. Yetmiikisi Cehennemde, biri Cennette olacak. Cennette olan bugn benim ve ashabmn bulunduu yolda olanlardr.[58] Dolaysyla bu itikad, Rasulullah'tan (s.a.v.) mesurolan ashabndan (r.a) nakledilen itikaddr. Ashab ve onlara tabi olanlar ise frka-i naciyedir. nk bir ok sahabiden iman artar ve eksilir dedii nakledilmitir. Bu konuda sylediklerimin tamam sahabeden lafz ve manas sabit isnad-larla rivayet olunmu (me'urat)tr. Sonrakilerin onlara muhalefet etmesinin bir zarar olmaz. Sonra onlara unu da syledim: Bu itikadn herhangi bir noktasnda onlara muhalefet eden herkesin helakte olmas gerekmez. nk ihtilaf eden kimse itihad etmi fakat isabet etmemi olup Allah'n (c.c.) mafiret ettii biri olabilir veya aleyhine hccet sabit olacak bilgi bu konuda kendisine ulam olmayabilir. Veya byle iyi amelleri olabilir ki, Allah (c.c.) onlar sebebiyle gnahlarn silip affetmitir. yleyse hataly iine alan tehdit lafzlarn, tevil edeni itaatkar, affettirici iyiliklere sahip olan, mafur kiiyi ve benzerlerini de iine almas gerekmiyor. Zaten layk olan da budur. Bu sz dorusu una varyor: Kim onlar gibi inanrsa bu inanc sebebiyle kurtulur. Aksine inanan ise kurtulabilir de kurtulmayabilir de. Bu "susan kurtulur" demek gibidir. (Yani konuan mutlaka lmez.) imdi ikinci soruya dnelim: nce onlara sylediim her lafzn, mesela "Gklerin stndedir", "Ar'n zerindedir" "Ar'm stndedir" gibi btn ifadelerin Rasulullah'tan (s.a.v.) mesur olduunu syledim. Ve cevab yazn dedim. Katip yazmaya balad. Sonra topluluktan biri 'bugn meclis ok uzad baka bir toplantya ertelense' dedi ve 'cevab siz yazar, o meclise getirirsiniz' diye ekledi. Buna katlanlardan birisi de cevabn yazlarak szn bitirilmesini, sorularn ve itirazlarn dalp gitmesine, sebebiyet verilmemesine iaret etti. Hasmlar ise hazrlklarn grmek, mtalaa etmek, gelmeyen arkadalarn getirmek, akideyi aralarnda enine boyuna incelemek, dolaysyla tam ve itiraz edecek yerler tespit etmek iin cevabn yazmnn ertelenmesi amacn gdyorlard. Neticede szn Cuma gn tamamlanmasnda sz birlii edildi. Bunu kararlatrp kalktk. Allah (c.c.) Snnet'i ve (Ehl-i Snnet) cemaatn aziz eden bidat ve dalalet ehlinin burnunu yere srten bir frsat ortaya karm, hcceti kaim, doru yolu ayan beyan eylemiti. kinci mecliste olanlar sayesinde bir ok insann gnlnde bir eyler kmldamaya balam, istiva konusuna dair olan Hameviyye Fetvas (el-Meselet'l-Hameviyye), haberi sfatlar ve sair itikad konulardaki cevaplarm dnmeye balamlard. [59] tirazlara Cevaplar Receb'in 12.sinde Cuma gn, ikinci meclis topland. br mecliste bulunmayan bir ok stadlanm da getirmilerdi. Ayrca Safiyy'd Din el-Hindi de getirdikleri arasndayd. "Bu, cemaatin en faziletlisi ve bizim kelam ilminde stadmzdr" dediler. Aralarnda konumular, anlap gr birliine varmlar, bu meclise nceki meciiste sahip olmadklar bir g ve yaknlk ile gelmilerdi. nk nceki meclis onlar anszn yakalamt. Geri soru sorulan, cevaplar veren, tek bana mnazara eden, muhataplarna olan benim iin de bu ani bir toplant olmutu. Ben de nceki mecliste bugne tehir edilmesini istedikleri sorulara cevap olarak yazdklarm getirmitim. Toplantya balaynca Allah'a (c.c.) bn Mes'ud'un (r.a.) hacet hutbesi ile giri yaparak hamdettim ve unlar syledim: "Allah bize cemaat olmamz, birbirimizlealp kaynamamz emretmi, bizi ayrlk ve ihtilaftan nehyetmitir. Kur'an'da bize unlar emretmitir: "Ve topluca Allah'n ipine yapn, ayrlmayn."(Al-imran: 3/103) "Dinlerini para para edip, grup grup olanlar var ya senin onlarla hibir ikin yoktur. (En'am: 6/159) "Kendilerine ak deliller geldikten sonra ayrla dp ihtilaf edenler gibi olmayn."(Al-i mran: 1/105) Rabbimiz birdir, kitabmz birdir, Peygamberimiz birdir. Dinimizin temelleri ayrlmaya, ihtilaf etmeye tahamml etmez. Ben mslmanlar arasnda cemaat olmay gerektiren eyi sylyorum. Bu ey selefin ittifak ettii eydir ve cemaat uygun gryorsa Allah'a (c.c.) hamd olsun. Deilse artk kim bundan byle bana muhalefet ederse onun gerek yzn ortaya dkerim, perdeleri aralarm, dinleri devletleri fesada uratan bozuk mezhepleri aklarm. Ve ben zamann hkmdarna derdimi posta araclyla dkerim. Bu mecliste size sylemeyeceim eyleri ona bildiririm. Dorusu barta sylenecek sz baka, sava halinde sylenecek sz bakadr. unlar da syledim: Hi phe yok ki, insanlar arasndaki anlamazlklar bitmiyor. Birisi ben Hanbeliyim diyor, br ben E'ariyim diyor. Aralarnda ayrlmalar, fitneler, hakikatim bilmedikleri konular zerinde anlamazlklar oluyor. Ben de zikrettiim hususta mezheplerin ittifakn aklayan eyler getirmitim. "Tebyin Kizbi'l-Mfteri fi-ma Yensib ile'eyh Ebi'l-Hasen el-E'ari" (iftiracnn E'ari'ye nispet ettii konularda yalannn aklanmas) isimli ve Hafz Ebu'lKasm bn Asakir'inte' lif ettii kitab da yanma almtm. Dedim ki E'ari'nin vgye layk haberlerini ieren bunun gibi bir kitap tasnif edilmemitir, orada "bane"' isimli kitabnda zikrettii ifadelerini zikretmitir. [60] Mu'tezile: Mu'tezile'den sz edilince Emir. 'Mutezile'nin anlamn sordu. Dedim ki. insanlar eskilerde fk ak olan gnahkar

hakknda ihtilaf etmiti. Bu dinde ortaya kan ilk ihtilaft. Mesele u idi: Aka fsk iinde bulunan gnahkar mmin midir, kafir midir? Hariciler kafirdir dediler Cemaat mmin olduunu syledi. Bir grup da o fask (isyankardr, mmin veya kafir deildir, onu iki nokta arasnda dnrz (Menziletn beynel-Menzileteyn) diyerek, onu Cehennemde kalacaklardan saydlar. Hasen'l-Basri'nin ve ashabnn meclisinden ayrldlar (itizal) ve bu sebeple Mu'tezile (yani ayrlanlar) diye adlandrldlar. Byk eyh(leri), cbbesine ve sangna bakmadan "mesele dediin gibi deil" deyip kt. Mslmanlarn, dedi. lk ihtilaf ettii mesele kelam meselesidir. Kelamclar, bu konularda sz (kelam) ettikleri iin kelamc diye ad 1 andrl m -lardir, ve bunu (kelamc lafn) ilk syleyen Amr b. Ubeyd'dir. Sonra onun lmn takiben Ata b. Vasl byle syledi ve buna yakn bir eyler de zikretti. Ona kzdm, hata ettin dedim, bu sz icmaya aykr bir yalandr, artk ne edeb var ne mrvvet! Benimle konuurken edebli de dav-ranmiyorsun, stelik isabetli cevap da vermiyorsun. Sonra dedim ki: nsanlar kelam konusunda Me'mun'un halifeliinde ve daha sonra, ikinci yzyln sonlarnda ihtilaf ettiler. Mu'tezile ise bundan ok nce vard. Hasen'l-Basri'nin lmnden sonra Amr b.Ubeyd'in zamannda ikinci yzyln balarnda vardrlar. Ve bunlar (Mu'tezile mezhebindekiler), ne kelam meselesinde konumular, ne de bu konuda bir tartmaya girmilerdi. lk bidatleri esma, ahkam ve vaid meselelerinde konumalar olmutur. O byk eyh bu szlerim zerine, bunu ehristani "el-Milel ve'n-Nihal" isimli kiabnda zikrediyor dedi. Dedim ki ehristani onlar kelamclar balnda, onlara niin kelamclar dendiini aklad blmde zikretmitir. Mutezile isminde zikretmemitir, halbuki Emirbana Mu'tezile ismini sordu! Meclistekiier de onun bu hareketini yadrgadlar, hata ettin dediler. Szlerim esnasnda ben slam'da ortaya km her bidati ilk defa kimin ortaya kardn ve niin ortaya kardn bilirim dedim. Ayrca dedim, ehris-tani'nin "kelamclar ismi"nde zikrettii doru deildir. nk kelamclar kelam isminde niza etmeden evvel de kelamc diye adlandrlyor, Vas b. Ata'nm kelamc olduunu sylyor, onu kelamclkla vasfediyorlard. Kelam meselesinde insanlar (henz o zaman) ihtilaf etmemilerdi. Ayrca ben ve bakas o adam Vasl b. Ata'dr diyoruz. Yani itirazcnn zikrettii gibi Ata b. Vasl diye biri yoktur. stelik Vasl. Amr b. Ubeyd'in lmnden sonra yaamamtr; onun adalarndandr. Rivayet edilmitir ki, Vasl bir defasnda bir konuma yapm, Amr b. Ubeyd de eer bir peygamber gnderilseydi bundan daha gzel konuma yapamazd demi. Fesahati mehurdu. Hatta peltek idi. "ra" harfinin bulunduu kelimeleri kullanamazd da denilmitir. Ona emilin bir kuyu (bir) kazlmasn (hafr) emrettii sylenmi, bunun zerine (emri ilgililere aktarrken 'ra' harfini kullanmayarak) komutan yolda bir kuyu kazlmasn emretti. (ev azelkaide en yaklibe kaliybu filcadeh) demi. (Bu da Vasl'n Amr ile ada olduunu gsterir.) Sz E'ari 'nin sylediklerine gelince ilerinde nde gelen bir eyhleri: "phesiz mam Ahmed kadri byk bir imam, hem slam imamlarnn en byklerindendir. Ancak ona bir bidat karm kimselerden mensup olanlar var" dedi. Dedim ki: Evet bu doru, ama mam Ahmed'e has bir zellik deil. Belki hemen hemen hibir imam yok ki, uzak olaca topluluklar kendisine mensup olmu olmasn. mam Malik'e mensup baz insanlar var ki, Malik onlardan uzaktr. afii'ye mensup baz insanlar var ki, afii onlardan uzaktr. Ebu Hanife'ye mensup baz insanlar var ki Ebu Hanife onlardan uzaktr. Musa'ya (a.s.) mensup baz insanlar var ki, Musa onlardan uzaktr. sa'ya (a.s.) mensup baz insanlar var ki, sa (a.s.) onlardan uzaktr. Ali b. Ebi Ta-lib'e mensup baz insanlar var ki, Ali (r.a.) onlardan uzaktr. Peygamber'e (s.a.v.) de Karamita'dan. Batniyye'den ve baka frkalardan nice dinsizler, nice mnafklar mensup olmulardr ama O (s.a.v.), onlardan uzaktr. O nde gelen eyh szleri esnasnda "mam Ahmed'e Ha-eviye'ye ve Mebbihe'den de bir ok insan mensup olmutur" veya buna benzer bir ey dedi. Dedim ki: Mebbihe ve Mcessime'den olanlar mam Ahmed'in ashab dndaki dier mezhep ashab arasnda mam Ahmed'in ashabnda olduundan daha oktur/ Hani u kurt boylarn (bilirsiniz, onlar)n hepsi afii'dir. Onlardaki mebbihe vemcessime taraftarl baka hibir insanda yoktur. Ciylan halknn da kimisi afii'dir, kimisi Hanbeli. Ama halis Hanbelilere gelince onlar arasnda, bakalarnda olan kadar bu tipten eyler yoktur, diye ilave ettim. Mcessimeci Kerramilerin hepsi Hanefi'dir diyerek cevab tamamladm. Haeviyye lafzna da temas ettim. Ancak bu temas Emir'in veya baka birinin sorusuna cevap olarak myd, yoksa dorudan bir temas myd bilmiyorum. Bu szc ilk ortaya atanlarn Mu'teziie olduunu syledim. nk onlar Cemaat veSevad-i A'zam'ahav ismini verirler. Rafiziler ise cumhur derler. Halbuki hav, insanlarn geneli ve ounluu demektir ve ileri gelen gzide kiiler dnda kalanlar gsterir. Araplar bu adam insanlarn havin-dendir (yani avamdandr) derler. Ayn ekilde bu adam insanlarn cumhurundandir (yani avamdandr) da denilir. Bu ekilde bir ismi kullanan kimse Amr b. Ubeyd'dir. "Abduliah (r.a.) haevi idi" eklinde bir sz var. Bu sebeple nasl ki, RafizilerCemaat'e Cumhur demilerse, Mutezi-Hler de Hav dediler. Ayrca, bilmiyorum ya ikinci mecliste veya birincisinde ilk defa "Allah bir cisimdir" diyen Hi-am b. el-Hakem er-Rafizi'dir, dedim. O nde gelen eyh'e mam Ahmed'in (r.a.) ashab iinde senin kasdettiin mana ile haevi olan kimdir, syle dedim, Esrem m, Ebu Davud mu. Mervezi mi, Hallal m, Ebu Bekr Abd'l-Azizmi, Ebu'l-Hasenet-Temirni mi, bn Hamidmi,

Kad Ebu Ya'lami. Ebu'l-Hattabm, bn Akil mi kim? Sesimi ykselttim ve isimlerini syle, bazlarn say bakalm kimmi onlar? dedim. bn'l-Hatib (Fahnrd-Din er-Razi)'nin insanlara mezhepler konusunda syledii yalanlar, ettii iftiralarla m eriat gme gidecek, dinin iarlar silinip kaybolacak? O ve bakalarnn rivayet ettiine gre onlar (mam Ah-med'ler vs.) kadim olan Kur'an okuyucularn sesleridir, yazanlarn mrekkebidir, ses ve mrekkeb kadimdir, ezelidir diyorlarm. Kim demi bunu? Onlarn byle dediklerini hangi kitapta grmler? Sylesene! u da var. Onlardan nakledildiine (veya bnu'l-Hatib (Razi'nin) naklettiine) gre iddia ettii gereke ve onlara yamad sebep nedeniyle Allah (c.c.) ahirette grlmeyecekmi! (Kim demi bunu?) Bu ve benzeri szlerle bu eyhe layk olduu ekilde verdim veritirdim. Cemaatinin by ve ustasyd bir, bu ekilde bir muameleyi hakedecek kadar akla ve dine sahipti iki. Akide'nin ona batan sona okunmasn da istedim. nk birinci mecliste yoktu. kinci meclise ondan destek almak iin getirmilerdi. Gvenilir bir zat bana anlatt: O nde gelen eyh meclisten kp gittikten sonra kendisiyle karlam, ona meclis hakknda fikrini syle demi. Adam, ne benim, ne falann bir suu var. nk Emir bir ey sordu, o da cevap verdi. Halbuki ben baka bir ey sordu sanmtm. eyh unu da sylemi: Onlara (kendini getirenlere) sizin o adama (bn Teymiye'ye) bir itiraznz olamaz. O te'vilin terkedilmesinden yana, siz ise te'vilden yananz. Dorusu iki gr de E'ari'nin gr. Ayrca eyh, ben te'vilin terkedilmesi grn tercih eder, onun ettii vasiyyeti de karrm. O vasyyette te'vilin terkedilmesi gr yer alyor. Bu olay bana anlatan gvenilir zat bana unlar da syledi: eyhe dedim ki: "Hakknda edindiim habere gere meclis biterken -bn Teymiye cemaatin kendine muvafakat ettiini ortaya koyunca- kabul veya red eklinde benden hibir ey yazmayn demisiniz, bu niye?" eyh iki sebeple byle syledim, dedi. Bir kerre ben birinci mecliste akide'nin tamam okunurken yoktum. kincisi, ikinci meclise geldim, nk arkadalarm benim, desteimi salamak iin istemilerdi. Onlarla ters dmek uygun olmazd. Bu sebeple her iki tarafa (kabul veya red) bir ey sylemedim. Ben (bn Teymiye) btn akidenin bu eyhe bir daha okunmasn defalarca istemi, cemaatten biri bunun uzun sreceini belirterek sorularnn olduu yerlerin okunmasn salk vermiti. Ona "hakikat" szc byk gelmiti. eyhe o ksm okudular. eyh "lafzn delaleti" ile ilgili gzel bir aratrma sundu. Ben de gzel buldum, onu bundan dolay vdm ve dedim ki: phesiz Allah "hakikaten" diridir, hakikaten bilendir, hakikaten iiticidir, hakikaten grendir. Bu konu btn taifelerden Ehl-i Snnet ve Sfatiyye (Allah'n sfatlarn kabul edenler) arasnda ittifak edilmi bir konudur. Bu konuda bidatlar baz alardan kart grlerde srar etmi olsalar bile hi phe yok ki, Allah vardr, yaratklar da vardr ve vcud (varlk) szc Allah ile yaratklar iin ister mterek bir lafz olarak kullanlm olsun, ister hem lafzan, hem de anlam bakmndan ortaklaa iine alan bir tetabuk (teva'tu) suretiyle kullanlm olsun, isterse tetabuk'un bir tr olan tekik suretiyle kullanlm olsun farketmez. nk btn durumlarda hem Allah (c.c.) gerekten mevcut, hem de yaratklar gerekten mevcuttur. Bu ismin hakikat anlamyla hem yaratcya, hem yaratlana isnat edilmesinde herhangi bir saknca yoktur. Bu konumda grten (itirak, tevatu ve tekik) birini dierine tercih de etmiyorum, nk amacm tamamen gereklemi bulunuyor. Evethmacm btn taifelerin grleriyle ilgili olarak sylediklerini yazmak, selefin ve onlara tabi olanlarn, sylediklerim konusunda ittifak halinde olduklarn, drt mezhebin ileri gelen alilmlerinin E'ari'nin ve ona tabi olanlardan byk simalarn bu gr zere bulunduklarn aklamakt. Dorusu ikinci meclis ncesinde, afii alimlerden byk zatlar, E'ari, Hanefi ve baka mezhep mensuplar yanma gelmilerdi. Byle bir meclisten endieliydiler. Kendi alarndan bir tefrikann kmasndan, slam cemaatinin blnmesinden korkuyorlard. Zikrettiklerimi destekleyecek delili ortaya koymu olsam veya onlarn arkadalar arasnda imam olan zatlardan bu delile katlanlar kmazsa bir gruplama olacak, kendilerine genel meclislerde mezheplerinin grlerinden ayrlmak zor gelecekti. nk ay-nlsaydlar dmanlarna frsat vermi olacaklard. Halbuki (bence) onlarn mezhep imamlar arasnda bunu syleyenler olur, buna dair delil tespit edilir ve bu grn selefin mezhebi olduu belirlenirse kendi ilerinde, hak olmas hasebiyle inanacaklarna inanabilecekleri gibi selef grne inanma imkanlar da olacakt. Hatta Hanefilerin ileri gelenlerinden bir zat benimle buluarak bu mam Ahmed'in grdr ve bu gr zere kalmtr deseydin ekime biterdi dedi. Bylece bu gr metbu' (hak) bir mezhep olduu iin hasmlarnn hedefi olmaz, kazanan da, kar kan da muvafakatini belirtme zahmetine katlanmazd demek istiyordu. Ben hemen hayr vallahi dedim, bu gr sadece mam Ahmed'e ait deil. Bilakis mmetin selefinin ve hadis imamlarnn gr. Hatta, dedim, bu Rasulullah'n (s.a.v) da itikaddr. nk azmdan kan her sz, ya bir ayet ya bir hadis veya selefin icma ettii bir eydir. stelik seleften bu icmalarm nakledenleri, her taifeden drt m-tehidden, kelamclardan, hadisilerden, sufyyeden hangisiyse onu da zikrediyorum...! afii'lerin byklerinden benimle konuan bir zata zikrettiimiz selefin ve afii mezhebi imamlarnn gr olduunu aklamak iin "E'ari"nin ve bu hasmlarn dediini dememi olan E'ari mezhebi imamlarnn grn de zikrediyorum. Bunu yapmann sebebi her afii g bulsun, selefin mezhebine uygun olan E'ari'nin grne inanan herkes destek alsn diyedir. Bakn unu da iade edeyim ki, haberi, sfatlar te'vil ettiine dair E'ari'den nakledilen gr onun szleri arasnda yeri olmayan bir grtr. O gr onun yolunda giden bir grubun grdr, E'arilerin bir gr vardr. E'ari'nin iki gr yoktur, dedim. Mecliste ben, Allah'n (c.c.) btn isimlen ile yaratklar da isimlendirilmitir, mesela vcud (var olu) lafz hakikat anlamyla vacip (olan Allah) ile mmkn (olan yaratklar) hakknda, o gr zere (itirak, tevatu ve tekik) sylenmitir deyince iki byk sima bu itirak yoluyla m. yoksa tevatu yoluyla m eklinde bir mnakaaya girdiler.

Birisi bu mutavati (her kullanld varlk hakknda doru) bir lafzdr, dedi. Dieri ise, terkib zorunda kalnmas iin mterek (bir varlk iin bir anlamda baka varlk iin baka bir anlamda olan) bir lafzdr dedi. Bu beriki unu da syledi: Fahruddin Razi, bu mnakaann, Allah'n (c.c.) vcudunun (varlnn), mahiyyetiy-le ayn olup olmadna dayandn zikretmitir. Kim 'her eyin vcudu mahiyyetiyle ayndr." derse lafzn itirak yoluyla kullanldn sylemi olur. Kim de vcudunun, ma-hiyyeti zerine zaid (ilave) bir miktar olduunu sylerse, lafzn tevatu yoluyla kullanlm olduunu sylemi olur. Bu aklama zerine birinci zat bu lafzlarn tevatu yoluyla kullanld grn karmak iin, vcudun mahiyet zerine zaid (fazla) olduunu syleyenlerin grn tercihe yneldi. kinci zat, E'ari'nin veEhl-i Snnet'in gr, vcudun mahiyyetiyle ayn olduu eklinde deildir, dedi. Birincisi bunt-reddetti. Araya ben girdim, dedim ki: Ehl-i Snnet kelamclarna gre her eyin vcudu mahiyetinin ayndr. kinci gr, yani her eyin vcudu mahiyyeti zerine zaid bir miktardr gr ise Mutezile'ye aittir. Her iki grtekiler de bir ynden isabet etmilerdir. nk dorusu bu isimleri tevatu yoluyla sylenmi olmasdr. Nitekim bunu baka bir yerde tesbit etmi, terkib phesinin varid olmayacan bilinen iki cevap ile belirtmitim. Fakat bu mnakaann, her eyin vcudunun mahiyyetiyle ayn olup olmadna dayandrlmas ise, bn'l-Hatib'e (Fahruddin Razi) nispet edilmi bir yanltr. nk biz her ne kadar bir eyin vcudu mahiyyetiyle ayndr demi olsak bile, bundan, bu ismin o ey ve benzeri hakknda sadece lafzi itirak yoluyla sylenmi olmas karlamaz. nk btn cins isimlerde bu sz konusudur. yle ki, mesela sevad (siyahlk) bir isimdir ve hem bu siyahlk iin hem u siyahlk iin tevatu yoluyla sylenmitir. Ve bu siyahlkla u siyahlk tamamen birbiriyle ayn olmayabilir. nk isim, o ikisi arasndaki ortak miktar jstermektedir. Bu ortak miktar klli mutlaktr. Itlak artyla mutlak (yani hibir zellii, kayd, art vs. olmayan mutlak) ancak zihinde bulunabilir. Ama, bundan dolay darda mevcd ayn (varhk)lar arasndaki ortak miktar reddetmek de gerekmez. Eer gereklilii sylenirse, o zaman mutavati isimler -ki bunlar mevcut isimlerin ounluudur ve genellikle cins isimleri byledir- bir eyi ve ona benzeyen ister varlk, ister zellik, ister tremi, ister trememi, ister mantki bir cins, ister fkh bir cins olsun veya olmasn, hereyi iine alr, hatta dildeki cins isimlere btn cinsler, snflar, trler