görüntülemek İçin tıklayınız

112
Şubat/Mart 2016 February/March Sayı 3 “Şifa sunan ele vefa” “Fidelity for the caring hand” Engelsiz bir yaşam A life free from handicaps Ruh ve sinir hastalarının topluma entegrasyonunda yenilikçi çözümler Innovative solutions for the integration of mental and neurological disordered patients to the society

Upload: hoangkhanh

Post on 16-Jan-2017

284 views

Category:

Documents


6 download

TRANSCRIPT

Page 1: Görüntülemek İçin Tıklayınız

Şubat/Mart 2016 February/MarchSayı 3

“Şifa sunan ele vefa”

“Fidelity for the caring hand”

Engelsiz bir yaşam

A life free from handicaps

Ruh ve sinir hastalarının topluma

entegrasyonunda yenilikçi çözümler

Innovative solutions for the integration of

mental and neurologicaldisordered patients to

the society

Page 2: Görüntülemek İçin Tıklayınız
Page 3: Görüntülemek İçin Tıklayınız

ConvaTec Kolostomi, Ileostomi, ÜrostomiTorbaları, Adaptörleri ve Bakım Ürünleri

.

Page 4: Görüntülemek İçin Tıklayınız
Page 5: Görüntülemek İçin Tıklayınız

5

içindekiler / index

7

8

10

20

12

32

28

16

40

42

48

50

52

56

60

70

64

74

76

80

87

98

92

79

84

88

100

102

106

108

94

Bu yıl daha iyi olacakThis year will be better

Sağlık Bakanlığı’ndan anne ve baba adaylarına web hizmetiWeb service for expectant mothers and fathers from the Ministry of Health

Denetlenen 825 kozmetik ürününden 215’i güvensiz 215 out of 825 cosmetic products inspected are not safe

Sağlıkta yenilik rüzgarı Wind of novelty in health

Antalya’daki kongre zirveye dönüştüThe congress in Antalya turned into a summit

“Hekimlere pozitif ayrımcılık uygulanmalı”“Positive discrimination must be exercised in favor of doctors”

Cilt bakımı ve uygulamalarında yeni dönemA new era in skin care and applications

“Şifa sunan ele vefa”“Fidelity for the caring hand”

28 bini aşkın kişi organ nakli bekliyorOver 28 thousand people waiting for organ transplant

Engelsiz bir yaşamA life free from handicaps

FAO gıda israfına karşı harekete geçtiFAO takes action against waste of food

Yabancı hastaların tercihi “Örümcek Ağı Estetiği”Foreign patients prefer “Spider Web Aesthetic Procedure”

Tüm sağlık bilgileri artık hep yanınızdaYou can keep all medical information at hand now

MR’da kalma süresi azalıyorTime spent in MR lessens

Ruh ve sinir hastalarının topluma entegrasyonunda yenilikçi çözümlerInnovative solutions for the integration of mental and neurologicaldisordered patients to the society

Hizmet yarışında öndeFrontrunner in the Services

Öfkemizi kontrol altına nasıl alabiliriz?How do we keep our anger under control?

Yeni yılda 40 KETEM hizmete açılacak40 KETEMs will be put into

service in the new year

Ölümle yüz yüze çalışmakWorking face to face with death

Kirlenmiş gıda ölüm saçıyorContaminated food spreads death

Tıbbi görüntüleme teknolojilerindeki yenilikler hız kesmiyor

Non-stop innovations in medical imaging technologies

İnsanlık tarihi kadar eski bir hastalık: CüzzamLeprosy: A disease as old

as the history of humanity

Popüler egzersiz programı: “Klinik Pilates”Popular exercise program: “Clinical Pilates”

Ostomi sistemlerinde öncü kuruluşLeading company in Ostomy systems

Kaya tuzu sağlığı tehdit ediyorRock salt threatens health

Evde bakım ve sosyal hizmetlerHome care and social services

Estetik bir profil için “Total Yüz Yenileme”“Total Face Renewal” for

an aesthetical profile

Türkiye’de bireylerin çoğu “hareketsiz” yaşıyor

Most people in Turkey lead “inactive” lives

Ağız ve diş sağlığı, genel sağlığı etkiliyorOral and dental health affects general health

Etimesgut Devlet Hastanesi yeniden inşa ediliyor

Etimesgut Public Hospital is being reconstructed

“RAS” proteini kontrol altında“RAS” protein under control

Page 6: Görüntülemek İçin Tıklayınız

6

Sahibi / OwnerCNR Holding A.Ş. Adına Yönetim Kurulu Başkanı

Chairman of the boardCeyda Erem

Genel Yayın YönetmeniEditor-In-Chiefİlhan Erem

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüResponsible of Publications

Mehmet Zengin

MuhabirReporter

Mert Torun

Foto MuhabiriPhoto ReporterMert Saraç

Grafik TasarımGraphic Designer

İsmail Kavak

Kreatif DirektörCreative DirectorErdoğan Emir

Akademik Paydaş SADEFE

Academic Stakeholders SADEFE

Reklam MüdürüAdvertising Managerİlker Mumcuoğlu

[email protected]

Reklam Satış UzmanıAdvertising Sales Specialist

Kerem [email protected]

Reklam Satış TemsilcisiAdvertising Sales Representative

Onur [email protected]

Reklam RezervasyonAdvertising Reservation

Tel: +90 212 465 74 74Faks: +90 212 465 74 76

Yönetim Yeri ve Yazışma Adresi :Office & Post Adress

CNREXPO Fuar MerkeziAtatürk Havalimanı Karşısı

Yeşilköy 34149, İstanbulwww.cnrexpo.com

CNR Holding Sektörel YayınlarCNR Holding Sectoral Publishing

CNR Sağlık Dergisi Yıl 2 / Sayı 3CNR Healt Magazine Year 2 / Issue 3

Şubat/Mart 2016 February/March

Sayı 3

“Şifa sunan

ele vefa”

“Fidelity for the caring

hand”

Engelsiz

bir yaşam

A life free from

handicaps

Ruh hastalarının

topluma

entegrasyonunda

yenilikçi çözümler

Innovative solutions

in integration of

mental patients in the

community

künye / identity

Page 7: Görüntülemek İçin Tıklayınız

7

Bu yıl daha iyi olacak2015 zor bir yıl oldu. Bir taraftan içerideki

seçimler, bir taraftan ülkemizin çevresin-

deki bölgesel çatışmalar ekonomiyi ve tüm

sektörleri tedirgin etti. Ancak bu zor yılda

bile ülkemiz ‘büyüme, ihracat, konut ve

otomotiv gibi temel sektörlerdeki başarılar

ve makro verilerdeki iyi sonuçlar’ dikkate

alındığında yine de başarılı bir performans

sergiledi. 

Ülkemizin siyasi ve ekonomik istikrarının

uzun süre stabil kalacağı görülüyor. En azından önümüz-

deki 4 yıl boyunca bir seçim stresimiz yok. Rusya, Suriye,

Irak, Libya ve İran gibi tüm sektörlerimizi yakından ilgilen-

diren sorunlu pazarlara baktığımızda ise artık dip noktala-

ra gelindiği, bundan sonra çözümlere ve çıkışa daha yakın

olduğumuzu görüyoruz. İşte bu nedenlerle 2016 kesinlikle

2015’ten daha iyi bir yıl olacak. Biz de tüm sektörlerimiz için

daha çok umutluyuz. 

Turizm ve sağlık

Terör ne yazık ki en başta turizm sektörünü etkiliyor. Son

olarak, Sultanahmet Meydanı’ndaki menfur saldırının doğ-

rudan Türk turizmini hedef aldığı apaçık ortada. Öyle ki

Türkiye, turizmde Akdeniz çanağında çift haneli büyüme

başarısı gösterebilen ender ülkelerden ve bu, her şeye rağ-

men devam edecek. Çünkü en yeni tesisler bizde. Yüksek

hizmet kalitesi ve tarihi doğal güzellikler açısından reka-

bet avantajımız çok iyi durumda. Bu nedenle genel olarak

turizmdeki ‘turist sayısı ve turizm geliri’ artışımız daha uzun

yıllar devam edecek. Ancak bundan da önemlisi sağlık tu-

rizminde çok daha hızlı ve güçlü bir çıkış bekliyoruz. Çünkü,

hükümetimizin özellikle ‘şehir hastaneleri’ komplekslerine

yönelik yatırım stratejisi ortaya çok büyük ve nitelikli bir

‘sağlık hizmeti’ altyapısı çıkarıyor. Bu altyapı her yıl daha da

rekabetçi bir şekilde geniş bir coğrafya için ‘sağlık turizmi’

açısından cazibesini artırıyor. Türkiye’nin sağlık turizminde

rakiplerine göre başka bir avantajı da bu konudaki yatırım ve

hizmetlerin hem kamu hem de özel sektör tarafından uyum-

lu şekilde sürdürülmesidir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızca

hazırlanan “Sağlık Turizmi Stratejisi ve Eylem Planı”na göre

halen yıllık 4 milyar dolar seviyelerinde olan sağlık turizmi

gelirlerimizin Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı olan 2023’te

20 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor. 

Şimdi sağlık turizminde çeşitlenmeye ve hedef pazarlarda

hangi gelir gruplarına dönük pazarlama yapılacağına dair

daha detaylı çalışmalara odaklanmalıyız. 

This year will be better 2015 turned out to be a challenging year. Parliamentary elections on the one hand and the regional conflicts around our country on the other hand disturbed the economy and all sectors. However, even during such a difficult year, our country still exhibited a successful performance considering the ‘growth, exporta-tion, achievements in major sectors such as real estate and automotive and good macro data results’.

It seems that our Turkey will maintain its political and economic stability for a while. At least, we will not have any election-relat-ed stress for the next 4 years. Looking at the problematic mar-kets that are a particular concern to our sectors such as Russia, Syria, Iraq, Libya and Iran, we see that we have arrived at the trough and now are closer to solutions and an exit. Therefore, 2016 will definitely be a better year than 2015. We are more hopeful about all of our sectors.

Tourism and health

Unfortunately, terror particularly affects our tourism sector. It is clear as day that the latest atrocious attack in Sultanahmet Square targeted the Turkish tourism. In fact, Turkey is one of the unique countries that have achieved growing in double digits in tourism within the Mediterranean basin, and this will continue to be so in spite of everything. It is because we have all the new facilities. We have high competition advantage in terms of high-quality service and historical natural beauties. Therefore, the general increase in ‘the number of tourists and the tourism revenue’ in our country will last for years to come. However and most importantly, we are waiting for a much fast-er and stronger boom in health tourism. This is because our government’s investment strategy particularly for ‘city hospi-tals’ complexes brings out a huge and qualified ‘health service’ infrastructure. Each year, such infrastructure becomes more competitively more attractive in terms of ‘health tourism’ for a larger geography. Another advantage of Turkey over her com-petitors in the health sector is that the investments and services in this area are continued in harmony by both the public and the private sectors. According to the “Health Tourism Strategy and Action Plan” prepared by our Ministry of Culture and Tourism, it is expected to increase our health tourism revenues, which is still around 4 billion dollars per year, to 20 billion dollars in 2023, which is the 100th anniversary of our republic.

Now, we must focus on more detailed works to diversify the health tourism and determine which income groups will be our marketing target in the target markets.

Page 8: Görüntülemek İçin Tıklayınız

8

Sağlık Bakanlığı’ndan anne ve baba adaylarına web hizmetiSağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü tarafından, anne ve bebek ölümlerini en aza indirmek için sürdürülen çalışmalar kapsamında hazırlanan “www.annevebebek.gov.tr” internet sitesi yayına başladı.

Sağlık Bakanlığı, anne ve baba adayları için internet si-

tesi kurdu. Sitede uzman hekimler tarafından hazırla-

nan videolarla gebeliğe hazırlık

ve gebelik sürecine ilişkin ani-

masyonlar paylaşılıyor.

Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliş-

tirilmesi Genel Müdürü Ömer

Tontuş, uygulamanın anne ve

baba adaylarına katkı sağlayaca-

ğına dikkati çekerek, web sitesi

hakkında şunları söyledi:

“Sitede; umutlarla beklenen

bir bebek için bu süreçte hem

ailenin hazırlanması hem de

annenin ve bebeğin sağlığı için

yapılması gerekenler anlatılıyor. Burada temel hedef;

hamilelik dönemi, öncesi, sonrası, doğum ve doğum-

dan sonra bebeğin ilk yılları. Site, bu dönemler için sağ-

lık okuryazarlığını artırmak, kişilerin hem kendilerine

hem de doğacak olan bebeğe bilinçli olarak yapacakla-

rı işleri sağlamak adına kurgulandı. Web sitesinde 800

başlık altında videolar bulunuyor. Konunun uzmanla-

rı, mutlaka ilgili bilim kurulları tarafından onaylanmış

içeriklere dayalı olarak bilgiler paylaşıyorlar. Buradaki

bütün konuşmalar akreditedir ve mutlaka bilimsel ger-

çeklere dayanır.

Sitedeki başlıklar altında gebelikte egzersiz, gebe mut-

fağı, bebek bakımı, emzirme, anne sütü, baba olmak,

babalığın getirdiği sorumluluklar gibi farklı konular iş-

Web service for expectant mothers and fathers from the Ministry of HealthThe Ministry of Health General Directorate of Health Promotion has launched “www.annevebebek.gov.tr” designed within the frame of the studies conducted to minimize maternal and infant deaths.

The Ministry of Health has built a website for expectant

mothers and fathers. The website features videos pre-

pared by specialist doctors and

animations related to getting

prepared for pregnancy and

about the pregnancy period.

Omer Tontus, General Director

of Health Promotion under the

Ministry of Health, noted that

the application would help ex-

pectant mothers and fathers

and stated the following about

the website:

“The website contains informa-

tion about what to do when get-

ting prepared as a family during pregnancy when the

new family is waiting for the baby’s arrival and what to

do for the health of both the mother and the baby. The

key focus here is the pregnancy period, preconception

and post-conception periods, the birth and the first

years of the baby after birth. The website has been de-

signed to increase health literacy regarding these peri-

ods and raise awareness among parents about what to

do when they are waiting and how to treat the baby in

general after birth. The website contains videos under

800 headings. Specialists share information based on

contents, which are always approved by relevant scien-

tific boards. All statements included on the website are

accredited and based on scientific facts.

yenilik / innovation

Page 9: Görüntülemek İçin Tıklayınız

9

yenilik / innovation

leniyor. Hazırlık aşamasında anne ve babalara gebelik

sürecini çok geniş bir yelpazede sorduk. Yaşanan so-

runları hekim olarak görmek başka bir şey, hasta olarak

görmek başka bir şey. Öğrenmek istediklerini, bilmek

istediklerini sorduk. Bu soruların cevaplarına göre de

videoları farklı konularda organize ettik.”

“www.annevebebek.gov.tr” adresinde yer alan ana ka-

tegoriler; “TV programları, gebelikte beslenme, gebe

egzersizleri, aile olmak, gebelik ve doğum animasyon-

ları, gebe eğitimleri, uzmana sor, skeçler ile bunları bili-

yor musunuz?” bölümlerinden oluşuyor.

Among others, the headings on the website include

exercise during pregnancy, pregnancy diet, baby-care,

breast-feeding, breast milk, becoming a father and the

responsibilities of being a father. We directed a wide

range of questions about pregnancy to expectant

mothers and fathers. It is one thing to see the prob-

lems experienced as a doctor; it is another thing to see

them as a patient. We asked them about the things they

wanted to learn and know. We organized the videos

under different subjects according to the answers to

these questions”.

The main categories available at “www.annevebebek.

gov.tr” are “TV programs, pregnancy diet, pregnancy

exercises, becoming a family, pregnancy and birth ani-

mations, pregnancy trainings, ask a specialist, sketches

and did you know about these?”.

“www.annevebebek.gov.tr” web sitesinde bilim kurulları tarafından onaylanan

içeriklere yer veriliyor.“www.annevebebek.gov.tr” contains informa-

tion approved by scientific boards.

Page 10: Görüntülemek İçin Tıklayınız

10

Denetlenen 825 kozmetik ürününden 215’i güvensiz Sağlık Bakanlığı’nın denetime tabi tuttuğu 825 üründen 215’i güvensiz çıktı. Tespit edilen ürünlerin arasında ıslak mendil ve lensler de bulunuyor.

Sağlık Bakanlığı, 2015’in Temmuz, Ağustos ve Eylül

aylarını kapsayan kozmetik ürün denetim sonuçlarını

açıkladı. Denetlenen 825 üründen 215’inin, “teknik dü-

zenlemeye aykırı” ve “güvensiz” olduğu açıklandı.

Mikrobiyal üreme tespit edilen ürünlerin arasında ıslak

mendil ve lensler de var. Güvensiz ve düzenlemeye ay-

kırı bulunan ürünleri piyasaya süren firmalara 919 bin

307 TL para cezası kesildi. Güvensiz ürünler arasında

tüy dökücü krem ve idrar torbası da bulunuyor. Islak

mendiller için, “Analiz sonucunda mikrobiyal üreme

tespit edilmiştir” denildi.

215 out of 825 cosmetic products inspected are not safe 215 out of 825 products inspected by the Ministry of Health are not safe. Products detected to be unhealthy include wet wipes and contact lenses.

Ministry of Health published the results of the inspec-

tion on cosmetic products for the months July, August

and September of 2015. It is reported that 215 out of

825 products inspected are “in violation of the technical

regulation” and “unsafe”.

Wet wipes and contact lenses are among the products,

in which microbial reproduction is observed. Companies

that marketed unsafe products in violation of the regu-

lation were imposed penalty fines of TL 919 thousand

307. Unsafe products also include depilatory creams

and urine bags. Regarding wet wipes, it was stated,

Sağlık Bakanlığı denetlenen 825 üründen 215’inin, “teknik düzenlemeye aykırı” ve “güvensiz” olduğunu açıkladı.Ministry of Health reported that 215 out of 825 products inspected are “in violation of the technical regulation” and “unsafe”.

denetim / control

Page 11: Görüntülemek İçin Tıklayınız

11

denetim / control

Uyari Takip Sistemi

Bakanlık, güvensiz ve uygunsuz ürünleri barkodlama

ve ürün takip sistemi ile daha iyi denetlemek için de

harekete geçti. Tıbbi cihazlar ve kozmetik ürünleri için

olumsuz etki bildirimi yapılan Uyarı Takip Sistemi’nin

(UTS) geliştirilmesi kararı alındı. Verilerin sisteme za-

manında ulaştırılması ve düzenli bir şekilde kayıt altına

alınması için firma, sağlık personelleri ve ürün kullanı-

cıları aynı platformda yer alacak.

Sağlık Bakanlığı, 2015’in ilk 6 aylık döneminde de 2 bin

12 ürünü denetlemişti. Bu ürünlerin 745’i teknik dü-

zenlemeye aykırı ve güvensiz bulunmuştu. Firmalara,

1 milyon 137 bin 349 TL ceza kesilmişti. Geçen yıl de-

netlenen 4 bin 311 kozmetik ürününün ise 2 bin 873’ü

güvensiz çıkmıştı. Ürünlerin 1092’sine “Teknik düzen-

lemeye aykırı” damgası vurulurken, güvensiz ve teknik

olarak aykırı ürünler için firmalara 1 milyon 547 bin 663

TL para cezası uygulanmıştı. Uzmanların yaptığı dene-

timlerde, öncelikle ithal edilen tıbbi ürünler incelen-

mişti.

“microbial reproduction was detected as a result of the

analysis”.

Warning Tracking System

The Ministry took action to better inspect unsafe and

non-conforming products through barcoding and

product tracking system. It is decided to improve the

Warning Tracking System (UTS) that is used to report

the medical devices and cosmetic products that have

adverse effects. Companies, healthcare personnel and

product users will be in the same platform to ensure

timely delivery of the data to the system and regular

recording of the same.

Ministry of Health inspected 2 thousand 12 products

within the first 6 months of 2015. 745 products were

detected to be in violation of the technical regulation

and unsafe. Companies were imposed penalty fines of

TL 137 thousand 349. 2 thousand 873 out of 4 thousand

311 products inspected last year were unsafe. Whereas

1092 of the products were branded as “in violation of

the technical regulation”, penalty fines of TL 1 million

547 thousand 663 were imposed on companies for un-

safe products in violation of the technical regulation.

During the inspections conducted by experts, primarily

imported medical products were analyzed.

Tespit edilen ürünlerin arasında ıslak mendil ve lensler de bulunuyor.Products detected to be unhealthy include wet wipes and contact lenses.

Page 12: Görüntülemek İçin Tıklayınız

12

Sağlık sektörünün kalbi CNR EXPO’da İstanbul Health Expo Fuarı’nda attı.

Sağlıkta yenilik rüzgarı Uluslararası arenada adından söz ettiren Türk sağlık sektörü, İstanbul Health Expo’da dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçileri CNR EXPO çatısı altında bir araya getirdi. SADEFE Başkanı Opt. Dr. Orhan Koç, “İstanbul Health Expo bir nevi sağlık sektörünün Ar-Ge çalışmasının yapıldığı platforma dönüştü. Fuarda Bosna Hersek, Suriye, Irak, Moldova, Ukrayna ve Belçika gibi pek çok ülkeyle ciddi bağlantılar kurduk. Türk medikal sektörü olarak, Çin’e mal verilmez algısını kırdık” dedi.

Medikal ve sağlık sektöründeki yeni teknolojilere

ve uygulamalara ev sahipliği yapan “İstanbul Health

Expo-3. Medikal Cihaz Fuarı, Bütünleşik Sağlık Hizmet-

leri, Uluslararası Sağlık Kongreleri ve Sempozyumları”

Heart of the health sector beats at CNR EXPO Istanbul Health Expo.

Wind of novelty in health Turkish health sector, which has made an impression in the international arena, convened visitors from all around the world under CRN EXPO during Istanbul Health Expo. SADEFE Chairman Surgeon Orhan Koc, MD stated, “Istanbul Health Expo has become a platform where R&D studies of the health sector are conducted. We made contacts with many countries such as Bosnia Herzegovina, Syria, Iraq, Moldova, Ukraine and Belgium. We shattered the perception, ‘You cannot sell to China’”.

“Istanbul Health Expo – the 3rd Medical Devices Expo,

Integrated Health Services, International Health Con-

gresses and Symposiums”, which hosted new technolo-

SADEFE Başkanı Opt. Dr. Orhan Koç, İstanbul Health Expo’nun sağlık sektöründe Ar-Ge çalışmasının yapıldığı platforma dönüştüğünü söyledi.Surgeon Orhan Koc, MD, the President of SADEFE, stated that Istanbul Health Expo has become a platform where R&D studies of the health sector are conducted.

fuar / fair

Page 13: Görüntülemek İçin Tıklayınız

13

fuar / fair

21-23 Ekim 2015 tarihleri arasında düzenlendi. CNR

EXPO Yeşilköy’de yapılan fuar, CNR Holding orga-

nizasyonu ile Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dernekleri

Federasyonu (SADEFE) iş birliğinde gerçekleşti. Or-

ganizasyonda sağlık çalışanlarına spesifik konularda

kongre ve kurslar düzenlenirken, üretici firmaların

sağlık alanındaki ürün ve projeleri de yabancı alıcı-

larla buluştu. Yoğun ilgiyle karşılanan İstanbul He-

alth Expo’da 3.500 sağlık profesyoneli, 1.500 sağlık

çalışanı kursiyerleri ile yerli ve yabancı ziyaretçiler

ağırlandı.

Sağlık çalışanlarına ücretsiz kurs ve kongre

İstanbul Healt Expo ve sektörle ilgili bilgi veren SADEFE

Başkanı Opt.Dr. Orhan Koç, “Sağlık sektörüne ve ül-

keye önemli bir katma değer sağlamak amacıyla, ger-

çekleştirdiğimiz organizasyon ile hem üretici firmala-

rımızı yabancı alıcılarla buluşturduk hem de kongre ve

kurslar düzenledik. Türk sağlık profesyonellerinin yanı

sıra Amerika’dan ve Avrupa’dan davet ettiğimiz sektör

profesyonellerinin verdiği kurslara da ilgi büyük oldu.

1.500 kursiyerimizi kongre ve kurslarımızda ücretsiz

olarak bilgilendirip, sertifikalandırdık” diye konuştu.

Kronik yaradan, beslenmeye, enfeksiyona ve simülas-

yona kadar pek çok konuda kurslar düzenlediklerini

gies and applications in the medical and health sectors,

was organized during October 21-23, 2015. CNR Hold-

ing organization and the Federation of Health and So-

cial Services Associations (SADEFE) cooperated in the

organization of the expo that was held in CNR EXPO Ye-

silkoy. The organization included congresses and cours-

es in specific areas intended for healthcare workers

whereas it brought together products and projects of

manufacturing companies in health sector with foreign

buyers. Istanbul Health Expo, which drew great interest,

hosted 3,500 healthcare professionals, 1,500 healthcare

workers, trainees and local and foreign visitors.

Healthcare workers were offered free courses and congresses

Surgeon Orhan Koc, MD, the President of SADEFE, gave

information on Istanbul Health expo and the sector

and noted, “We helped local manufacturing compa-

nies meet with foreign buyers and held congresses and

courses through this organization we carried out in or-

der to provide the health sector and our country with

an important added value. The courses offered by Turk-

ish health professionals in addition to the professionals

of the sector from the United States and Europe drew

great interest. We trained 1,500 course attendees and

given them certificates free of charge”.

İstanbul Health Expo’da dünyanın dört bir yanından gelen sağlık profesyonelleri CNR EXPO çatısı altında bir araya geldi.Istanbul Health Expo convened healthcare professionals from all around the world under CRN EXPO.

Page 14: Görüntülemek İçin Tıklayınız

14

ifade eden Koç, “Organizasyonumuz sağlık çalışanları-

mıza katkı sağlamanın yanında, sektörün Ar-Ge platfor-

muna dönüştü” dedi.

“Yerli üreticileri Çin pazarı için destekleyeceğiz”

Dünyada nüfus yoğunluğu en fazla olan ülke konumun-

daki Çin’de medikal alanda ciddi bir pazar olduğunu ifa-

de eden Koç, “ Sektörümüzün algısında Çin’in ithalatçı

ülke olduğu ve ucuza mal aldığı imajı var. Bu da Çin’e

girilmez havasını oluşturdu. Burada gördük ki medikal

sektörü olarak, pek çok pazarda varız. Çin pazarında da

olmalıyız. İstanbul Health Expo’da Çin’e mal verilmez

algısını kırdık” diyerek, Çin’deki kullanıcıların beğenisi-

ni kazanabilecek yerli üreticileri bir an önce destekle-

yeceklerini söyledi.

“Bosna Hersek’e rol model olacağız”

İstanbul Health Expo’da, Bosna Hersek, Suriye, Irak,

Moldova, Ukrayna ve Belçika gibi pek çok ülkeyle ciddi

bağlantılar kurduklarını anlatan Orhan Koç, şöyle ko-

nuştu:

“Bosna Hersek Sağlık Bakanı ile Bosna Hersek’te sağlık,

sosyal hizmetler ve eğitim alanlarında model oluştur-

ma konusunda ön görüşmelerimizi yaptık. Bosna Her-

sek’e bu alanlarda rol model olacağız. Yakında sistem-

lerimizi Bosna Hersek’e kuracağız.”

Stating that a wide range of courses were organized in

areas from chronic scar to nutrition, infection and simu-

lation, Koc further noted, “Our organization has turned

into the R&D platform of the sector apart from contrib-

uting in our healthcare workers”.

“We will support local manufacturers regarding the Chinese market”

Indicating that China, which has the heaviest popu-

lation in the world, has a significant medical market,

Koc further says, “Our sector perceives China as an ex-

porter country which purchases goods at low prices.

In turn, this makes the sector believe China is impene-

trable. In this organization, we have seen that we have

a presence in many markets as a medical sector. We

must attain a place in China, as well. In Istanbul Health

Expo, we shattered the perception, ‘You cannot sell to

China’”. Koc also said they would support local manu-

facturers who could gain appreciation of Chinese us-

ers in no time.

“We will be a role model for Bosnia Herzegovina”

Stating that they made serious contacts with many

countries such as Bosnia Herzegovina, Syria, Iraq, Mol-

dova, Ukraine and Belgium during Istanbul Health Expo,

Orhan Koc further said:

İstanbul Health Expo’nun dördüncüsü 05-07 Ekim 2016 tarihleri arasında CNR EXPO Yeşilköy’de düzenlenecek. The 4th Istanbul Health Expo will be organized in CNR EXPO Yesilkoy during October 05-07, 2016.

fuar / fair

Page 15: Görüntülemek İçin Tıklayınız

15

fuar / fair

Irak’ta hastane ekipmanlarına ihtiyaç var

Koç, Irak’tan gelen heyetle yaptıkları görüşmede de

hastane ekipmanları konusunda ciddi bir ihtiyaç oldu-

ğunu tespit ettiklerini belirterek, bu konuda iş birliği

yapacaklarını vurguladı. Suriye’den gelen sağlık pro-

fesyonelleri ile de görüştüklerini anlatan Orhan Koç,

Suriye’de de özellikle kanser tedavisi cihazlarında yeni

bir hizmet başlatılması gerektiği konusunda mutabık

kaldıklarını kaydetti.

“Türk doktorları, dünyaya örnek oldu”

Suriye Hükümeti Geçici Sağlık Bakanı Mohamed Wajih

de, “Türkiye’nin sağlık çalışanları 9,5 milyon Suriyeliyi

muayene etti. 285 hastayı da ameliyat yaptı. Çok hayat

kurtardılar” diye konuşarak, Türk doktorlarının dünya-

ya örnek olduğunu söyledi. Wajih, “Türkiye Suriyelileri

bağrına bastı, dünya tarihine adını yazdırdı” ifadesini

kullandı.

CNR Holding kuruluşlarından Sektörel Fuarcılık Genel

Müdürü Mustafa Tokatlı ise Türkiye’nin, son 10 yılda

uluslararası arenada medikal ve sağlıkta adından söz

ettirir hale geldiğine dikkati çekerek şunları söyledi:

“Türkiye’de sağlıkta reform sayılacak gelişmeler ya-

şadık. İstanbul Health Expo da sektörde yaşanan bu

reformların sergilendiği önemli bir platform oldu.

Fuarımızda aralarında bakan, müsteşar ve üst düzey

yöneticilerin de bulunduğu İngiltere, Fransa, Suudi

Arabistan, Irak, Katar, İran, Suriye, İtalya, İsviçre, Bos-

na Hersek, Tunus, Mısır, Etipyopya ve Fas gibi pek çok

ülkeden sağlık profesyonellerini ağırladık” dedi. Tokat-

lı İstanbul Health Expo ile medikal cihazı sektöründe

yapılan ihracatın katma değerinin yükseltilmesine ve

sektör rekabetinin artırılmasına katkı sağladıklarını

vurguladı.

İstanbul Health Expo’da ameliyathane cihazlarından

tek kullanımlık ürünlere, hastane mobilyalarından fizik

tedavi ve rehabilitasyon cihazlarına kadar çok sayıda

ürün grubu sergilendi.

“We conducted early negotiations with the Minister of

Health of Bosnia Herzegovina regarding becoming a

role model in health, social services and education ar-

eas in Bosnia Herzegovina. We will be a role model for

Bosnia Herzegovina in these areas. We will soon build

our systems in Bosnia Herzegovina”.

Iraq needs hospital equipment

Koc stated that the committee from Iraq and they de-

tected a serious need for hospital equipment in Iraq and

they would cooperate with Iraq in this subject matter.

Orhan Koc told about their meeting with health profes-

sionals arriving from Syria and said that they agreed on

the need for launching a new service in Syria, particular

in cancer treatment.

“Turkish doctors set an example for the world”

Mohamed Wajih, Syrian Interim Government Minister

of Health said, “Healthcare workers from Turkey exam-

ined 9,5 million Syrians and operated on 285 patients.

They saved many lives”. He further stated that Turkish

doctors set an example for the world. “Turkey has em-

braced Syrians and made a world history”, said Wajih.

Mustafa Tokatli, General Manager of Sektorel Fuarcilik

A.S. from CNR Holding companies, emphasized that

Turkey has made an impression in medical and health

sectors in the international arena for the last 10 years

and added:

“We have experienced developments in Turkey, which

can be considered as reforms. Istanbul Health Expo has

become an important platform where these reforms

made in the sector are exhibited. We have hosted

healthcare professionals including ministers, under-

secretaries and senior executives from many countries

such as Britain, France, Saudi Arabia, Iraq, Qatar, Iran,

Syria, Italy, Bosnia Herzegovina, Tunisia, Egypt, Ethiopia

and Morocco in our expositions. Tokatlı further empha-

sized that they have contributed in increasing the add-

ed value of the exports in the medical device sector and

enhance the sector’s competitiveness thanks to Istan-

bul Health Expo.

A wide range of product groups were displayed in Is-

tanbul Health Expo from operating room equipment to

disposable products, hospital furniture, physical thera-

py and rehabilitation devices.

Page 16: Görüntülemek İçin Tıklayınız

16

Antalya’daki kongre zirveye dönüştü4. Uluslararası Evde Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kongresi, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dernekleri Federasyonu (SADEFE) tarafından Antalya’da düzenlendi.

Dördüncüsü 03-05 Aralık 2015 tarihleri arasında ger-

çekleşen “Evde Sağlık ve Sosyal Hizmetleri Kongresi”

zirveye dönüştü. SADEFE Yönetim Kurulu Başkanı Op.

Dr. Orhan Koç, Türkiye’de uygulanan sağlık projelerine

dikkati çekti. Kongrede; Sağlık Bakanlığı ile Aile ve Sos-

yal Politikalar Bakanlığı başta olmak üzere çok sayıda

bakanlık, kamu kurumları, yerel yönetimler, özel sektör

ve sivil toplum kuruluşları bir araya geldi. Etkinlikte

sağlık alanındaki gelişmeler değerlendirildi.

Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dernekleri Federasyonu

(SADEFE) tarafından; sağlık sektöründe öne çıkan konu-

larla ilgili olarak; “Evde Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kong-

resi, Tıbbi Sosyal Hizmetler Kongresi, Palyatif Bakım

Sempozyumu, Uluslararası Toplum Ruh Sağlığı Sempoz-

yumu, Ulusal Çalışan Hakları ve Güvenliği Sempozyumu

ve Beslenme, Mobbing Temel Danışmanlık, Palyatif Ba-

kım, Yara ve Ostomi Bakımı, Kardiyopulmoner Egzersiz,

KBRN, Uygulamalı Hipnoz, Sağlık İletişimi, Tıbbi Nebevi

ve 1.Basamak Evde Sağlık Hizmetleri” kursları gerçekleş-

ti. Kongre ve kurslar sağlık çalışanlarına büyük katkı sağ-

ladı. 3 gün boyunca devam eden kongrede sağlıkta dönü-

şüm programı ve sosyal alandaki reformlar da tartışıldı.

The congress in Antalya turned into a summit The 4th International Home Healthcare and Social Services Congress was held by Federation of Healthcare and Social Services Associations (SADEFE) in Antalya.

The second “Home Healthcare and Social Services Con-

gress” organized during December 03-05, 2015 turned

into a summit. Surgeon Dr. Orhan Koc, Chairman of SA-

DEFE, called attention to the healthcare projects imple-

mented in Turkey. The congress gathered various minis-

tries, particularly the Ministry of Health and the Ministry

of Family and Social Policies, public organizations, local

governments, private sector members and non-govern-

mental organizations. During the International Health

and Social Services Summit, developments in health

sector were evaluated.

Federation of Healthcare and Social Services Associa-

tions (SADEFE) carried out “Home Healthcare and Social

Services Congress, Medical Social Services Congress,

Palliative Care Symposium, International Community

Mental Health Symposium, National Employees’ Rights

and Safety Symposium” addressing the prominent sub-

jects in the healthcare sector and courses for “Nutrition,

Mobbing Basic Consultation, Palliative Care, Wound and

Ostomy Care, Cardiopulmonary Exercises, CBRN, Ap-

plied Hypnosis, Health Communication, Cupping Thera-

py and Primary Home Health Services”. During the sum-

kongre / congress

Page 17: Görüntülemek İçin Tıklayınız

17

kongre / congress

Geniş kitlelere hitap eden kongre ve kursların konu başlıkları

Kongre Başkanlığını Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektö-

rü Prof. Dr. Cevdet Erdöl’ün yaptığı 4. Uluslararası Evde

Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kongresi’ne katılım yüksek-

ti. Üç gün boyunca devam eden kongrede on iki oturum

düzenlendi. Evde sağlık hizmetlerinden, din psikolojisi

ve manevi bakıma kadar pek çok konu gündeme geldi.

Kongrede, evde sağlık hizmetleri konusunda her türlü

ayrıntı ele alındı.

Mehmet Atasever ve Hulusi Armağan Yıldırım’ın baş-

kanlığında gerçekleşen 2.Ulusal Tıbbi Sosyal Hizmetler

Kongresi iki gün sürdü. Programda, “Tıbbi Sosyal Hiz-

metler” alanındaki tüm gelişmeler değerlendirildi.

Toplumun ve özellikle sağlık ekibinin, palyatif bakım

hizmetiyle ilgili farkındalığının artırılması konusunda

ise Uzm. Dr. Elif Kazancı ve Doç. Dr. Murat Gültekin’in

başkanlığında 2.Palyatif Bakım Sempozyumu da ger-

çekleşti.

2. Ulusal Toplum Ruh Sağlığı Sempozyumu ise Uzm.

Dr. Gazi Alataş, Uzm. Dr. Elif Güler Kazancı ve Uzm. Dr.

Bekir Keskinkılıç’ın başkanlığında yapıldı. 12 oturumda

gerçekleşen sempozyum iki gün sürdü. Ülkemizde uy-

gulanmaya başlayan “Toplum Temelli Ruh Sağlığı” mo-

delini paydaşlara ve uygulayıcılara duyurmak amacıyla

düzenlenen sempozyuma ilgi yoğundu.

2. Ulusal Çalışan Hakları ve Güvenliği Sempozyumu da

Dr. Muhammet Örnek ve Salih Akyüz’ün başkanlığında

gerçekleşti. Sempozyumda ele alınan konu başlıkları

mit that lasted for 3 days, “Transformation in Health

Program” and social reforms were also included among

discussion topics.

The topics of the congresses and courses that address large masses

The attendance was high in the 4th International Home

Healthcare and Social Services Congress organized at

the helm of Prof. Dr. Cevdet Erdol, Rector of Health

Sciences University. During the congress that lasted for 3

days, twelve sessions were organized. Many topics were

discussed from home healthcare services to religion psy-

chology and spiritual care. The congress addressed all

kinds of details about home healthcare services.

The 2nd International Medical Social Services Con-

gress organized at the helm of Mehmet Atasever and

Hulusi Armagan Yildirim lasted for 2 days. The pro-

gram addressed all developments in “Medical Social

Services” area.

The 2nd Palliative Care Symposium was conducted at

the helm of Specialist Dr. Elif Kazanci and Assoc. Prof.

Dr. Murat Gultekin addressing increasing the palliative

care awareness among the community and especially

healthcare teams.

The 2nd International Community Mental Health Sym-

posium was conducted under the leadership of Special-

ist Dr. Gazi Alatas, Specialist Dr. Elif Guler Kazanci and

Specialist Dr. Bekir Keskinkilic. The symposium that was

organized in 12 sessions lasted for two days. There was

Antalya’daki kongre zirveye dönüştüThe congress in Antalya turned into a summit

Page 18: Görüntülemek İçin Tıklayınız

18

ise, “Temel Haklar Işığında Çalışan Hakları ve Güvenli-

ği, Çalışan Hakları ve Güvenliğine Özellikli Birim Boyu-

tunda Bakış ile Çalışan Hakları ve Güvenliğine Sektörel

Bakış” şeklinde idi.

SADEFE’nin ev sahipliğini yaptığı zirvede, sağlık sektö-

rünün öne çıkan konularıyla ilgili olarak da 11 kurs dü-

zenlendi. İşte yoğun katılım ve ilginin olduğu o kurslar:

2.Evde Sağlıkta Beslenme Kursu: Doç. Dr. Mutlu Do-

ğanay, Doç Dr. Gülistan Bahat Öztürk, Op. Dr. İdris Kur-

tuluş’un başkanlığında gerçekleşen kurs 5 saat sürdü.

Kursta, “Evde Sağlık Hizmetlerinde Beslenme”nin tüm

detayları ele alındı.

2. Mobbing Temel Danışmanlık Kursu: Doç. Dr. İbrahim

Yakut’un başkanlığında gerçekleşti. Mobbing kavramı

hem avukat, hem mobbing uzmanları, hem de sağlık

çalışanları ile en ince ayrıntısına kadar değerlendirildi.

2.Palyatif Bakım Kursu: Uzm. Dr. Fatih Göksel ve Dr.

Emre Yatman’ın başkanlığında düzenlendi. Doktor, di-

yetisyen, hemşire, ebe, sağlık memuru ve yaşlı bakım

teknisyenlerinin de katıldığı kurs yoğun ilgi gördü. Pal-

yatif Bakım’da ağrının sınıflanması, değerlendirilmesi

ve tedavi prensiplerine de değinildi.

2.Yara ve Ostomi Bakım Kursu: Doç. Dr. Halil Alış ile

Prof. Dr. Ahmet Çınar Yastı başkanlığında gerçekleşti.

Yara iyileşmesi fizyolojisi ile ilgili tüm konular alanında

uzman eğitimciler eşliğinde, katılımcılarla paylaşıldı.

Kardiyopulmoner Egzersiz Testleri Kursu: Prof. Dr.

Tevfik Özlü ve Yrd. Doç. Dr. Halit Çınarka başkanlığın-

da yapıldı. Yurt dışından gelen eğitimci kadrosu ile

a deep interest in the symposium that was organized

to inform the stakeholders and practitioners regarding

the “Community-based Mental Health” model.

The 2nd National Employees’ Rights and Safety Sym-

posium was conducted under the leadership of Dr. Mu-

hammet Ornek and Salih Akyuz. The topics addressed

during the symposium include “Employees’ Rights and

Safety in the Light of Civil Liberties, Sectoral Look on

the Employees’ Rights and Safety with a Look on Em-

ployees’ Rights and Safety as a Specific Dimension”.

11 courses were also organized regarding the promi-

nent issues in the health sector during the summit host-

ed by SADEFE... The courses that attracted keen attend-

ance and interest are as follows:

The 2nd Course for Nutrition in Home Healthcare: The

course organized under the leadership of Assoc. Prof.

Dr. Mutlu Doganay, Assoc. Prof. Dr. Gulistan Bahar Oz-

turk, and Surgeon Dr. Idris Kurtulus lasted for 5 hours.

The course addressed all details of “Nutrition in Home

Healthcare Services”.

The 2nd Mobbing Basic Consultation Course: The course

was organized under the leadership of Assoc. Prof. Dr.

Ibrahim Yakut. The term mobbing was evaluated down

to the last detail with lawyers, mobbing specialist and

healthcare workers.

The 2nd Palliative Care Course: It was organized under

the leadership of Specialist Dr. Fatih Goksel and Dr. Emre

Yatman. Doctors, dieticians, nurses, midwives, medical

assistants and elderly care technicians attended the

SADEFE Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Orhan Koç, Türkiye’de uygulanan sağlık projelerine dikkati çekti.Surgeon Dr. Orhan Koc, Chairman of SADEFE, called attention to the healthcare projects implemented in Turkey.

kongre / congress

Page 19: Görüntülemek İçin Tıklayınız

19

kongre / congress

gerçekleşen kursa, Kardiyopulmoner Egzersiz Testleri

Ünitesi’nde görev yapan sağlık personellerinin ilgisi

yoğun oldu.

2. Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer Temel Eği-tim Kursu: Dr. Muhammed Bayram ve Dr. Fatih Saçkan

başkanlığında gerçekleşti. Kursta, kimyasal biyolojik

radyolojik ve nükleer tehlikeler ele alındı.

Uygulamalı Hipnoz Kursu: Yrd. Doç. Dr. Kenan Taş-

tan’ın başkanlığında düzenlendi. Her branştan katılı-

mın olduğu kursa ilgi yoğun oldu. Kursta ayrıca pratik

uygulamalı hipnoz da yapıldı.

Sağlık İletişimi Kursu: Ali Özhan ile Mine Tuncel baş-

kanlığında düzenlendi. Hem basın hem de bakanlık sek-

töründen alanında uzman eğitimcilerin olduğu kursta

sağlık iletişiminde medya kampanyaları ve sağlık ha-

berciliği konuları ele alındı.

Tıbbi Nebevi Kursu: Fetal Dolaşım ve Doğum Sonrası

Adaptasyon, Akupunktur ve Bioenerji, Helal ve Sağlıklı

Gıdalar, Kupa Terapileri gibi konular ele alındı.

1.Basamak Evde Sağlık Hizmetleri Yönetimi Kursu: Prof. Dr. G. Nurhan İnce başkanlığında gerçekleşti. Ka-

tılımcılara, Evde Sağlık Hizmeti Mevzuatı- Sağlık Bakan-

lığı Kurum Vizyonu konuları ile ilgili eğitim verildi.

Zirvenin son gününde de 2. Din Psikolojisi ve Manevi

Bakım Çalıştayı düzenlendi. Çalıştaya, Sağlık Bakanlığı,

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Diyanet İşleri Baş-

kanlığı ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

course that attracted deep interest. The Palliative Care

course addressed the classification and evaluation of

pain and the principles of treating it.

The 2nd Wound and Ostomy Care Course: It was or-

ganized under the leadership of Assoc. Prof. Dr. Halil

Alis and Prof. Dr. Ahmet Cinar Yasti. Expert instructors

shared all aspects of wound healing physiology with the

participants.

Cardiopulmonary Exercise Tests Course: It was organ-

ized under the leadership of Prof. Dr. Tevfik Ozlu and

Assistant Prof. Dr. Halit Cinarkaya. Healthcare person-

nel working at Cardiopulmonary Exercise Tests Units

showed keen interest in the course that was conducted

by a team of instructors coming from abroad.

The 2nd Chemical, Biological, Radiological and Nuclear

Basic Training Course: It was organized under the lead-

ership of Dr. Muhammed Bayram and Dr. Fatih Sackan.

The course addressed chemical, biological, radiological

and nuclear hazards.

Applied Hypnosis Course: It was organized under the

leadership of Assistant Prof. Dr. Kenan Tastan. The

course attracted great interest from every branch. An

applied hypnosis was also performed during the course.

Health Communication Course: It was organized under

the leadership of Ali Ozhan and Mine Tuncel. Expert

specialist from the press and the ministerial sector par-

ticipated in the course that addressed media campaigns

in health communication and health reporting.

Cupping Therapy: The course addressed certain topics

such as Fetal Circulation and Postnatal Adaptation, Ac-

upuncture and Bioenergy, Halal and Healthy Foods and

Cupping Therapy.

Primary Home Health Services Management Course: It

was organized under the leadership of Prof. Dr. G. Nurhan

Ince. The participants were offered training on Home

Health Services Legislation – Ministry of Health Institu-

tional Vision.

On the last day of the summit, the 2nd Religion Psy-

chology and Spiritual Care Workshop was organized.

Representatives of the Ministry of Health, ministry of

Family and Social Policies, Directorate of Religious Af-

fairs and non-governmental organizations attended the

workshop.

Page 20: Görüntülemek İçin Tıklayınız

20

“Hekimlere pozitif ayrımcılık uygulanmalı”Gönüllü üyelerden oluşan Hekim Hakları Derneği, kurulduğu 1990 yılından bu yana hekim haklarının korunmasına yönelik faaliyetlerde bulunuyor. Derneğin Başkanı Prof.Dr. Adem Akçakaya’dan dernek çalışmalarına ilişkin bilgiler alarak sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesindeki önerilerini sorduk. Akçakaya, hekimlere pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini düşünüyor.

Derneğiniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Hekim Hakları Derneği evrensel, milli ve manevi de-

ğerleri gözeten, hekimlerin yaşadıkları sorunlarla ilgili

destek alabildikleri, bilimsel ve sosyal ortak çalışmalar

üretebildikleri, sağlık politikalarının belirlenmesinde

söz sahibi oldukları, diğer sağlık çalışanlarının ve hasta-

ların haklarını önemseyen ve gelecek kuşaklara önder-

lik edebilecek düzeyde bir sivil toplum kuruluşu olmak

amacıyla 1990 yılında bir grup hekimin bir araya gelme-

si ile kuruldu. Biz, ‘önce hekim’ anlayışı ile yola çıktık ve

şu an yaklaşık 2 bin civarında üyemizle çok güçlü bir alt

yapı oluşturduk. Derneğimiz, bir siyasi görüşü temsil

etmemekte olup dil, din ve siyasi görüşüne bakmaksı-

zın hekimlerimizin hakları için mücadele etmeye gönül

vermiş üyelerinden oluşan bir yapıdır. Her geçen gün

daha da güçlenmektedir.

Doktor olarak ne gibi sıkıntılar yaşadınız? Sizi böyle bir örgütlenmeye iten neydi?

Hekimler, bu ülkenin en çalışkan ve en üretken top-

luluklarından biridir ve yıllardan beri sınavlarda en

yüksek puanla öğrenci alan okullardan yetişmişlerdir.

Mezun olan her bir meslektaşımız, ülkemizin ve hatta

yolu dahi olmayan dünyanın en ücra köşelerinde görev

almakta bir saniye bile tereddüt etmemektedirler. Bu

kadar özverili çalışan meslektaşlarımızın haklarının ne

yazık ki göz ardı edildiğini, hekimlerin meslek örgütü-

nün ise yetersiz kalmaları üzerine yeni bir yapılanma-

ya ihtiyaç olduğunu düşündük. Böylece Hekim Hakları

Derneği doğmuş oldu.

“Positive discrimination must be exercised in favor of doctors”Doctors’ Rights Association, formed of voluntary members, has carried out activities intended to protect the rights of doctors since it was founded in 1990. Prof. Dr. Adem Akcakaya, the President of the Association, illuminated us on the activities of the association, and we asked him about his suggestions regarding what to do to prevent the violence against healthcare workers. Akcakaya is of the opinion that there is a need to discriminate positively in favor of doctors.

Could you please tell us about your Association?

Doctors’ Rights Association was founded in 1990 when

a group of doctors came together in order to form a

non-governmental organization that can guide the gen-

erations to come, observes national and moral values,

provides doctors with support regarding the problems

they experience, cares about the rights of other health-

care workers and patients, where doctors can co-pro-

duce social studies and have a say in defining health

policies. When we started out, our understanding

was that ‘doctors came first’; and now, we have a very

strong infrastructure with nearly 2 thousand members.

Our Association is not affiliated to any political views; it

is an organization consisting of members who put their

hearts and souls into the fight for the rights of our doc-

tors from all languages, religions and political views.

As a doctor, what kind of problems have you gone through? What was it that pushed you into such an organization?

Doctors constitute one of the most hardworking and

productive communities of a country, and they receive

röportaj / interview

Page 21: Görüntülemek İçin Tıklayınız

21

röportaj / interview

Türkiye, hekimlere şiddetin sık sık görüldüğü ülkeler arasında. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Hekim ve sağlık çalışanlarına karşı dünyanın birçok ül-

kesinde olumsuz davranışlar görülmektedir. Ne yazık

ki ülkemizde de sağlık çalışanlarına karşı fiziki ve sözel

şiddet azımsanmayacak kadar çoktur. Sağlıkta olduğu

gibi ülkemizde hemen her alanda şiddet mevcuttur.

Şiddet, birçok faktörün birleşimi sonucu ortaya çıkar.

Tek bir nedenle bağlantı kurmak bilimsel değildir. Sağ-

lık çalışanlarına yönelik şiddet son zamanlarda gerek

sağlık camiasında, gerek medyada, gerekse uluslarara-

sı platformlarda çokça tartışılan bir konudur. Bununla

ilgili ülkemiz genelinde bazı çalışmalar yapılmış, şiddeti

yönetme konusunda adımlar atılmıştır. Türü ne olursa

olsun şiddet, çalışma yaşamı ve motivasyonunu bozan,

verimi azaltan, güveni zedeleyen, işlevselliği düşüren

bir olgudur. Şiddeti önleyici politikalar ile çok daha

kaliteli bir sağlık hizmeti sunulacağı, hasta ve çalışan

memnuniyetinin artacağı unutulmamalıdır.

Hekimlere yönelik şiddetin en yoğun olduğu branş hangisidir?

Hemen her bölümde olabilmesine rağmen şiddeti en

çok “Acil Servis”lerde görüyoruz. Beklenti yüksek, veri-

len hizmet standart ise kişi isyan ediyor. Oysa isyanında

education in the schools which accept the students that

score the highest in exams. Each of our graduating col-

league never hesitates and will never hesitate for a sec-

ond to serve in remoter parts of our country and even

the world, where there are even no roads. We thought

that the rights of such self-sacrificing colleagues were

ignored unfortunately and doctors needed a new struc-

turing since the professional organization of doctors

fell behind the expectations. This is how the Doctors’

Rights Association was born.

Turkey is a country where violence against doctors is seen quite often. Why do you think this happens?

We see negative behaviors against doctors and health-

care workers in various countries in the world. Un-

fortunately, the physical and verbal violence against

healthcare workers is quite substantial in our country.

The violence experienced in health sector exists in al-

most all spheres in our country. Violence is a result of

the combination of many factors. It is not scientific to

relate it to a single reason. Violence against healthcare

workers is a recently much debated topic in health

world, media and international platforms. Certain ef-

forts have been made across our country regarding

Prof.Dr. Adem Akçakaya

Page 22: Görüntülemek İçin Tıklayınız

22

çok da haklı olmuyorlar genellikle. Örneğin, bir hafta-

dır kaşıntısı olan ve bu süre içerisinde polikliniğe dahi

başvurmayan bir hasta gece yarısı acil servise geldiğin-

de, doğal olarak hastaya polikliniğe gitmesi söyleniyor.

Ancak kişi kendini kaybedip sağlık çalışanlarına sözel

ya da fiziki şiddette bulunabiliyor. Kanunlar ve ahlaki

değerler yoluyla, sağlık çalışanlarının çalışma şevkini

kıran bu gibi kişilere gereken yaptırımı uygulamalıdır.

Çalışma şartları zaten oldukça zor olan hekimlerin bu ortamdan etkilenmemeleri için neler yapıyorsunuz?

Hekim Hakları Derneği olarak sağlık çalışanlarına yöne-

lik şiddeti asla kabul etmiyoruz. Tüm meslektaşlarımıza

olay durumunda bize doğrudan ulaşabileceği iletişim

kanallarımızı açtık. Hemen hukuki süreci başlatıyoruz.

Hastane yöneticileri ile görüşüp lokal önlemler alınma-

sını talep ediyoruz. Şiddet ile karşılaşan sağlık çalışa-

nına hukuki ve sosyal destek sağlanmalıdır. Bunun için

oluşturulmuş mevzuat eksiksiz bir biçimde uygulanma-

lıdır. Hukuki destek konusunda ilgili kurum ve kuruluş-

lar aktif bir çalışma izlemelidir. “Acil Sağlık Hizmetleri“

çalışanları için çalışma alanlarında acil çıkış kapıları, şif-

reli giriş kapıları oluşturulmalı, ambulans içi ve dışında

hasta mahremiyetini ihlal etmeyecek kamera sistemle-

ri kurulmalıdır. Genel ve sağlık personelinin kusuru bu-

this issue, and steps were taken in relation to violence

management. Regardless of its form, violence is a

phenomenon that disrupts the work life and motiva-

tion, decreases productivity, impairs trust and lowers

functionality. It must be kept in mind that anti-violence

policies will ensure a higher quality health service of-

fering and increase the satisfaction of patients and

healthcare workers.

What are the branches in which doctors are exposed to the most intensive violence?

Even though violence is seen in almost all branches,

we mostly see it in emergency services. If the expec-

tation is high and what is offered is standard, people

get frustrated. However, they are not quite right in

their frustration. For example, when a patient, who

has suffered from itching for a week and has not even

consulted a polyclinic during such period, comes to

the Emergency service in the middle of the night, he

is naturally told to go to a polyclinic. However, that

person may lose himself and inflict verbal or physical

violence on healthcare workers. Such people who dis-

courage healthcare workers from working must face

the consequences of their actions by the hand of both

the government through laws and the society through

moral values.

röportaj / interview

“Hekim Hakları Derneği olarak sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti asla kabul etmiyoruz.”“Even though violence is seen in almost all branches, we mostly see it in emergency services.”

Page 23: Görüntülemek İçin Tıklayınız

23

röportaj / interview

lunmadığı açıkça belli olan şikayetler değerlendirmeye

alınmamalıdır. Sağlık yöneticileri ve siyasetçiler, sağlık

çalışanına yönelik şiddeti kınayan ve sağlık çalışanla-

rının verdiği hizmetin önemini ve vazgeçilmezliğini

vurgulayan söylemler geliştirmelidir. Sağlık çalışanının

itibarı artırılmalıdır. Şiddet olayları sonrasında Bakan-

lıkça belirlenen yetkili ve yetkin kişilerce kamuoyuna

bilgilendirici demeçler verilmesi sağlanmalıdır. Yerine

getirdikleri kamu görevi nedeniyle sağlık çalışanlarına

karşı işlenen suçlarda, herhangi bir şikayet olmadan

doğrudan kamu davası açılması sağlanmalıdır. Ceza-

ların artırılması ve ertelenmemesi sağlanmalıdır. Özel

sağlık sektöründe hizmet veren sağlık çalışanlarının da

hizmet sunarken “kamu görevlisi” olarak tarif edilmesi

gerekmektedir. Sağlık çalışanının tehdit altında oldu-

ğu durumlarda; sağlık çalışanı ve ailesinin korunması-

na yönelik yasal düzenlemeler getirilmelidir. Hastane

polislerinin her türlü şiddet olayına müdahale etmeleri

sağlanmalıdır. Tüm bunlarla birlikte öncelikle toplum-

sal şiddeti azaltmaya yönelik politikalar oluşturulmalı

ve uygulanmalıdır. “Şiddete Sıfır Tolerans” söylemi bir

“devlet politikası” haline getirilmelidir. Şiddete maruz

kalan tüm sağlık personelinin ‘hizmet sunmama hak-

kı’nın olduğu konusunda halkın bilgilendirilmesi de ge-

rekmektedir. Sağlık çalışanlarına yönelik olarak işlenen

suçlar ile ilgili verilen mahkûmiyet kararları kamuoyu

ile paylaşılmalıdır. Medyada sağlık çalışanlarına yönelik

şiddeti teşvik edici, şiddeti bir sorun çözme yolu ola-

rak gören yayınlardan kaçınılmalıdır. Sağlık kurumları

ve sağlık çalışanları konusunda doğru mesajlar veren

kamu spotları oluşturulmalı, şiddeti önlemeye yönelik

eğitici yayınlar yapılmalı, sağlık çalışanlarının azalan

itibarı yeniden artırılmalıdır. Bilgilendirici kamu spot-

larında “hasta sorumlulukları” da anlatılmalıdır. Sağlık

çalışanlarına yönelik şiddet konusuna hutbe ve vaazlar-

da da yer verilmeli, sağlık çalışanlarının fedakârca çalış-

tıkları vurgulanmalıdır. Ayrıca tüm sağlık çalışanlarına

sağlık meslek lise-yüksek okul ve üniversite yıllarından

itibaren “iletişim” dersleri verilmeli ve meslek yaşantı-

ları boyunca hizmet içi eğitimlerle devam ettirilmelidir.

Çünkü anlaşmazlıkların temelinde en önemli nedenler-

den birinin de iletişim bozukluğu olduğuna inanıyoruz.

Hekim Hakları Derneği olarak sadece şiddet olayları ile mi ilgileniyorsunuz? Hekimlerin yaşadığı diğer zorluklar nelerdir?

Bu sorunuza yanıtımız ‘tabi ki hayır’. Mesleki koşullar

anlamında ya da emekliliğimiz döneminde birçok zor-

luklarımız var. Özlük haklarımızda yetersizlikler var. Biz

hekimlerin daha güvenli ve kabul edilebilir koşullarda

What do you do / what can be done so that such environment does not influence doctors working under difficult conditions?

As the Doctors’ Rights Association, we never condone

violence against healthcare workers. We have direct

communication channels that all colleagues can use to

reach us in case of an incident. We immediately initiate

the legal process. We meet with hospital managers and

ask them to take local measures. A healthcare worker

who is exposed to violence must be offered legal and

social support. The legislation prepared for this must be

enforced precisely. Relevant institutions and establish-

ments must actively work towards legal support. Emer-

gency exits and password-protected entrance doors

must be installed in working environments of emergen-

cy health care workers, and camera systems must be

installed inside and outside ambulances without violat-

ing the privacy of patients. Complaints, which clearly do

not involve any fault on the part of general and health-

care workers, must not be evaluated. Health adminis-

trators and politicians must work towards discourses

that condemn the violence against healthcare workers

and emphasize the importance and indispensability of

the services offered by healthcare workers. Healthcare

workers must be respected more. Authorized and com-

petent people appointed by the Ministry must make

informative public statements. Necessary arrange-

ments must be made to facilitate directly filing a public

lawsuit without seeking a complaint in case of crimes

committed against healthcare workers due to the

public service they fulfill. Punishments must be more

severe and should not be subject to postponement.

Healthcare workers serving in the private sector must

also be described as “public servants” when offering

services. Legal arrangements must be made intended

to protect healthcare workers and their families in case

of a threat against healthcare workers. Hospital polices

must be able to intervene in all kinds of violence. Fur-

thermore, policies must be prepared and implement-

ed first to decrease the social violence. The discourse

“Zero Tolerance to Violence” must become a “govern-

ment policy”. The public must be made aware that any

healthcare worker who is exposed to violence has the

‘right to not serve’. The sentence rulings on the cases

of violence committed against healthcare workers must

be shared with the public. The media must avoid broad-

casting or publishing materials that encourage violence

against healthcare workers or reflect violence as a way

of solution. Public service announcements must be pre-

Page 24: Görüntülemek İçin Tıklayınız

24

çalışmasını istiyoruz. Öncelikle T.C. Anayasası, 657 sa-

yılı DMK, Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetme-

liği ile 4857 sayılı İş Kanunu ve Postalar Halinde İşçi

Çalıştırılarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Özel

Usul ve Esasalar Hakkında Yönetmelik’in birbirleriyle

uyumlu hale getirilmesi çok daha sağlıklı olacaktır. Bir

diğer asıl konu mevcutta 657 sayılı DMK’ya göre me-

mur statüsündeki hekimlere haftalık 40 saat çalışma

öngörülmüş olmasına rağmen aynı maddede gerekli

düzenlemelerle farklı çalışma süreleri belirlenebile-

ceği ifade edilmektedir. Bu nedenle sağlık çalışanları

haftada 45 saat çalışmaktadırlar. Ancak S.B.’nın 2014/1

genelgesinde, öğle arası yemek iznini kullanamayan

birimlerde çalışanlara bir saat önceden mesai tamam-

lama hakkı tanınmaktadır. Biz özelde ya da kamudaki

sağlık çalışanlarının yemek süresi dahil haftalık 40 sa-

atten fazla çalışmamasını savunuyoruz. Ülke çapında

sağlık çalışanının dağılımı düzenlenmeli ve sayısal ye-

tersizliği giderilmelidir. Hastalara ayrılan süre artırıl-

malıdır. Tabii dinlenmek de çalışma motivasyonunun

önemli faktörlerindendir. Hastanelerde ya da sağlık

merkezlerinde hekimlerin dinlenebileceği sosyal alan-

ların yapılandırılması önemlidir. Çalışanların mesai ve

nöbetleri düzenlenmeli, uzun çalışma sürelerinden ka-

çınılmalıdır. Ne yazık ki nöbet ertesi çalışmak zorunda

kalıyoruz. Bu da bizi sinirli, huzursuz ve hataya açık hale

getiriyor. Hekimlerin en fazla çalışabileceği sürelerin

belirlenmesi ve hekimin kendi istese dahi kesinlikle faz-

la çalışma sürelerine izin verilmemesi gerekir. Nöbet

ücretlerinin hekimlerimizin nöbete isteyerek gelme-

lerini teşvik edecek şekilde düzenleme yapılması sağ-

lanmalıdır. Acil servislerdeki yığılmanın önüne geçebil-

mek için gerekirse “Akşam Poliklinikleri” oluşturulmalı,

pared to give the right messages about health institu-

tions and healthcare workers, educational publications/

broadcastings must be offered to prevent violence and

the impaired credibility of healthcare workers must be

restored. Informative public service announcements

should also explain the “responsibilities of patients”.

Additionally, sermons must be preached about the vi-

olence against healthcare workers, and these sermons

should emphasize the self-sacrificing services offered

by healthcare workers. Moreover, all healthcare work-

ers must be offered “communication” courses starting

from medical vocational high schools and in colleges

and universities, and such courses should be continued

through in-service trainings during their professional

lives. It is because we believe that lack of communica-

tion is one of the most important reasons that underlie

the disagreements.

As Doctors’ Rights Association, do you only concentrate on violence? What are the other challenges experienced by doctors?

My answer to your question is, ‘of course not’. We face

many challenges in terms of professional conditions or

during retirement. Our personal benefits are lacking in

certain aspects. We want doctors to work under safer

and more acceptable conditions. First, it is necessary

to accord the Constitution of the Republic of Turkey,

DMK (Public Servants Law) no. 657, the Regulation on

Operating Inpatient Treatment Institutions, the Labor

Law no. 4857 and the Regulation on Special Working

Procedures and Principles on the Businesses Operated

through Employing Workers by Posts. Another issue

is that, even though DMK no. 657 stipulates 40 work

hours per week for doctors who hold public servant sta-

tus, the same article in the Law indicates that different

work hours can be defined by way of required arrange-

ments. Therefore, healthcare workers work 45 hours a

week. However, the Circular no. 2014/1 of the Ministry

of Health entitles those workers, who work at depart-

ments where it is not possible to use a lunch break,

to finish their shift one hour earlier. We advocate that

healthcare workers employed in private sector or public

sector should not work for more than 40 hours a week

including the lunch breaks. The distribution of health-

care workers across the country must be arranged, and

the insufficiency in number must be eliminated. Pa-

tients must be spared more time. Of course, recreation

is one of the important factors regarding the work mo-

tivation. It is important to arrange social facilities in hos-

röportaj / interview

Page 25: Görüntülemek İçin Tıklayınız

25

röportaj / interview

burada gönüllülük esasına göre görev alan hekimlerin

çalışması gündüz mesaisinden sayılmamalı ve tatmin-

kar bir ücretlendirme yapılmalıdır. Böylece hem sağlık

çalışanları hem de halkımızın memnuniyeti sağlanmış

olacaktır. Tüm hekimlerin (akademik olsun ya da olma-

sın) mesleki bilgi kaynaklarına erişimi ücretsiz ve hızlı

olmalıdır. Örneğin haftalık çalışma saati sağlık çalışan-

ları dışında 40 iken, sağlıkta 45 saattir. Deprem, sel, kar,

sis, yağmur vb. nedenlerle çeşit izinler sağlık çalışanları

dışında her çalışana verilmektedir. Ama bizler her daim

görevde olmak zorundayız. Bu nedenle, maaşlarımızın

belirlenmesinde hekimlere pozitif ayrım yapılmalıdır.

Ek ödeme sisteminin adilane bir şekilde yeniden göz-

den geçirilmesini ve emekliliğe tamamının yansıtılması

iyi olacaktır. Emekli hekimlerin geçim sıkıntısı nedeniy-

le çalışmak zorunda bırakılmamaları ve hekimlik onuru-

na ve statüsüne uygun maaş ve haklarına kavuşturul-

ması önceliklerimizdendir. Çünkü emekli bir doktorun

İstanbul gibi bir yerde hayatını idame ettirmesi çok

zordur. Yıllık izin, mazeret izni, rapor, görevlendirme,

kongre vb. gibi durumlarda ek ödemelerimiz kesintiye

uğramaktadır. Bunların hiçbiri keyfi değil hepsi de zo-

runluluk (sağlık raporu, görevlendirme, vb.) ya da yasal

hakkımızdır (yıllık izin, kongre, vb.). Özel sağlık sektö-

ründe çalışan hekimlerimizin de cumartesi günlerinde

izinli sayılmasını talep ediyoruz. Özel sağlık sektörün-

de hekimlerin sendikal haklarına engel olunmamalıdır.

Kamuda tam zamanlı çalışan hekimlerimiz, istedikleri

takdirde özel sektörde de yarı zamanlı çalışabilmeli-

ler. Muayenehane hekimliğinin üzerindeki baskı kaldı-

rılmalı, hekimlerimizin SGK ile bireysel anlaşma yapa-

bilmesinin önü açılmalıdır. Hekimlerimizin iş yükü çok

ağırdır ve iş riskleri de bir o kadar fazladır. Bu nedenle

pitals or health centers where doctors can spend recre-

ational time. Day shifts and night shifts of workers must

be regulated, and long working hours must be avoided.

Unfortunately, we have to work day shifts following

night shifts. We want work shifts of doctors to be regu-

lated by defining the maximum amount of time they can

work and doctors to be not allowed to work overtime

even though they want to. It is clear that this requires

a legal regulation. We demand that night shift pays be

regulated in a manner that will encourage our doctors

to work the night shifts. “Evening Polyclinics” must be

opened, if necessary, in order to prevent the queuing of

patients in emergency services; the day shifts must not

be inclusive of the services offered in such polyclinics by

doctors on a voluntary basis, and such services must be

remunerated satisfactorily. Thus, both our healthcare

workers and the public will be contended. All doctors

(either academicians or not) must be provided with free

and quick access to professional information sources.

For example, the Law stipulates 45 work hours per week

for health sector but 40 work hours per week for oth-

er sectors. All workers are entitled to the right to take

time off from work in case of earthquake, floor, snow,

fog, rain, etc. except for healthcare workers. However,

we must always be on duty. Therefore, positive discrim-

ination must be exercised in favor of doctors when de-

fining our salaries. We ask that extra pay system be re-

viewed fairly and it be recognized in the retirement. It is

among our priorities to ensure that retired doctors are

not obligated to work due to financial difficulty and are

entitled to salaries and rights suited for the dignity and

status of medical practice since, for example, it is very

challenging for a retired doctor to live on in a city like

Istanbul. Our extra pays are subjected to deductions in

case of annual leaves, casual leaves, sick leaves, assign-

ments and congresses, etc. None of these are arbitrary

but obligatory (sick leaves and assignments, etc.) or our

legal rights (annual leaves and congresses, etc.). We de-

mand that the doctors employed in the private sector

also be considered on leave on Saturdays. Our doctors

working in the private sector should not be deprived of

their union rights. Doctors working at full-time jobs in

the public sector should also be able to hold part-time

jobs in the private sector if they like. The pressure on

clinical practice must be removed, and doctors must be

allowed to make individual agreements with the SGK

(Social Security Institution). Our doctors have a very

heavy workload along with the high professional risks.

Therefore, we demand that a regulation on the attri-

Page 26: Görüntülemek İçin Tıklayınız

26

yıpranma payı ve fiili hizmet zammı düzenlemesinin bir

an önce hayata geçirilmesi de önemli bir konudur.

Hekimlerin daha sağlıklı ve uygun bir ortamda çalışması için topluma, STK’lara, medyaya ve yasa koyuculara ne gibi görevler düşüyor?

Sağlık o kadar önemli bir kavramdır ki o olmadığında

diğer şeylerin hiç önemi kalmamaktadır. Birey sağlıklı

değilse üretemez, üretemezse topluma yararlı olamaz,

yararı olmazsa ülke ve millet geriler, yok olur. İşte tüm

bunları sağlayacak olanların başında sağlık çalışanları

gelmektedir. Genelde sağlık çalışanları özelde ise he-

kimlerin sivil toplum kuruluşları bazında örgütlenmeleri

maalesef yeterli değil. Tabip odamız maalesef hekim

haklarını savunmak için gayret etse de başarılı olama-

maktadır. Bu sorun bence meslek odalarının yapısını

değiştirip nisbi temsil sistemine geçilerek ve tüm gö-

rüşlerin odada temsil edilmesi ile mümkün olabilir. He-

kimlerin art niyetli olmadığı ön koşulu ile yaklaşımını

belirlemeli ve hekimlerine bu ilkeye göre davranmalı-

dır. Sevgi ve saygısını kaybeden bir toplum her şeyini

kaybeder. Sağlık çalışanları ve hekimler bu ülkenin ve

milletin en önemli değerlerindendir. Son söz olarak

şunu belirtmek istiyorum “lütfen milletimiz bu değer-

lere sahip çıksın”. Sağlıklı toplumlar için rahat huzurlu

ve kaygılarından arındırılmış sağlık çalışanlarına ihtiyaç

olduğunu unutmayalım.

Biyografi

Prof.Dr. Adem Akçakaya

1966 yılında Kayseri Bünyan ilçesi Akmescit kasabasın-

da doğdu. İlkokulu burada okuduktan sonra ortaokulu

Ankara, liseyi İstanbul Şehremini Lisesi’nde tamamladı.

1990 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun ol-

duktan sonra Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hasta-

nesi’nde genel cerrahi ihtisasını yaptı. İstanbul Üniver-

sitesi Tıp Fakültesi’nde endoskopi ve ERCP eğitimi aldı.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde biyoistatistik ve demog-

rafi alanında yüksek lisans okudu. Beykent Üniversitesi

Hastane ve Sağlık Kurumları Yönetimi’nde de yine yük-

sek lisans eğitimi aldı. Erasmus Üniversitesi’nde lapa-

roskopik canlı böbrek nakli kursu, Yale Üniversitesi’nde

transplantasyon merkezinde transplantasyon eğitimi,

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde böbrek transplantasyo-

nu eğitimi, Mayo Klinik’te endosonografi eğitimlerini

tamamladı. 2005 yılında Vakıf Gureba Eğitim ve Araş-

tırma Hastanesi’nde başasistan, 2007 yılında ise genel

cerrahi doçenti oldu. 2008 yılında Şişli Etfal Eğitim ve

tion rate and actual service salary increase be realized

as soon as possible.

What are the roles of the society, NGOs, the media and the lawmakers in providing a healthier and safer working environment for doctors?

Health is such an important concept that other things

have no significance when we are deprived of it. If an

individual is not healthy, he cannot produce; if he can-

not produce, he will be no good to the society; if he is

no good to the society, the country and the people will

regress and disappear. You see, healthcare workers are

the first people who will ensure such things. Unioniza-

tion is not sufficient among healthcare workers in the

public sector and among doctors in the private sector.

Our Chamber of Doctors strains at defending doctors’

rights, but it is not successful. I think this issue can be

solved if we change the structure of professional cham-

bers and switch to proportional representation and if

all points of view are represented via the chamber. An

approach must be defined with the prerequisite that

doctors are not ill intentioned and doctors must be

treated according to such principle. A society that has

lost its love and respect will lose everything. Healthcare

workers and doctors are among the most important val-

ues of this country and society. Finally, I would like to

say this to our government and people, “please protect

and look after these values”. We must keep in mind that

healthy societies need peaceful healthcare workers

freed from concerns.

Biography Prof.Dr. Adem Akçakaya

He was born in 1966 in Akmescit town of Bunyan district

in Kayseri city. Having completed his primary school ed-

ucation there, he went to middle school in Ankara and

received his high school education in Istanbul Sehremini

High School. Having graduated from Cerrahpasa Med-

ical Faculty in 1990, he completed his surgical speciali-

zation in Vakif Gureba Training and Research Hospital.

He received endoscopy and ERCP trainings in Istanbul

University Medical Faculty. He did a master’s degree in

biostatistics and demography in Cerrahpasa Medical

Faculty. He did a master’s degree also in Hospital and

Health Institutions Management in Beykent University.

He received laparoscopic live kidney transplantation

course in Erasmus University, transplantation train-

ing in transplantation center of Yale University, kidney

röportaj / interview

Page 27: Görüntülemek İçin Tıklayınız

27

röportaj / interview

transplantation training in Cerrahpasa Medical Faculty

and endosonography training in Mayo Clinic. He be-

came the chief assistant in Vakif Gureba Training and

Research Hospital in 2005 and Associate Professor of

General Surgery in 2007. He served as the clinical chief

of general surgery in Sisli Etfal Training and Research

Hospital in 2008. He served as the 1st Chief of General

Surgery in Vakif Gureba Training and Research Hospital

between the years 2009 and 2010. He acted as the As-

sistant Chief Physician in Vakif Gureba Training and Re-

search Hospital during 2003-2005 and Deputy Director

responsible for Education in Istanbul Provincial Directo-

rate of Health during 2005-2008. He became the chief

physician of Okmeydani Training and Research Hospital

in 2008. As of 2012, he is an Assistant Professor in the

Department of Surgery in Bezmialem Foundation Uni-

versity Medical Faculty. He has been also serving as the

General Coordinator of Bezmialem Foundation Univer-

sity Medical Faculty since April 2013. He is a founding

member of the Doctors’ Rights Association and its pres-

ident since 2014.

Araştırma Hastanesi’nde genel cerrahi klinik şefliği gö-

revinde bulundu. 2009 -2010 yılları arasında Vakıf Gu-

reba Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 1.Genel Cerra-

hi Klinik Şefliği görevini yürüttü. 2003-2005 arası Vakıf

Gureba EAH Başhekim Yardımcılığı, 2005-2008 yılları

arası Eğitimden Sorumlu İstanbul İl Sağlık Müdür Yar-

dımcılığı görevlerinde bulundu. 2008’de Okmeydanı

Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başhekim oldu. 2012

yılından itibaren Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fa-

kültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda Öğretim Üyesi

olarak görev yapmaktadır. 2013 Nisan ayı itibariyle de

Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Koor-

dinatörü olarak görevini sürdürmektedir. 2014 yılından

bu yana kurucu üyesi olduğu Hekim Hakları Derne-

ği’nin başkanıdır.

“Sağlık çalışanları ve hekimler bu ülkenin ve milletin en önemli değerlerindendir.”“Healthcare workers and doctors are among the most important values of this country and society.”

Page 28: Görüntülemek İçin Tıklayınız

28

Eğitim ve araştırma hastanelerinde kozmotolojik işlemlere de başlandı.

Cilt bakımı ve uygulamalarında yeni dönemİstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hizmete açılan kozmotoloji merkezinden vatandaşlar yararlanabilecekler. Merkezde cilt bakımı, botox, kimyasal peeling, PRP, mezoterapi ve lazer işlemleri yapılıyor.

Kozmetik ve estetik işlemlerin eğitim ve araştırma has-

tanelerinde gerçekleştirilebilmesi amacıyla Sağlık Ba-

kanlığı tarafından yapılan düzenlemenin ardından, Fa-

tih Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği

bünyesindeki İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi

dermatoloji kliniğinde kozmotoloji merkezi kuruldu.

Merkeze, dermatoloji polikliniğine başvuran ve hekimi

tarafından kozmotolojik işlemler için uygun olduğu dü-

şünülen hastalar yönlendiriliyor.

Genel sağlık durumumuzu yansıtan cildimiz, yıllar için-

de kırışıklık, sarkma ve kahverengi lekeler gibi yaş-

lanma belirtileri gösterebiliyor. Günümüzde ciltteki

yaşlanma belirtilerinin bazıları bilinçli uygulamalarla

engellenebilirken bazıları da uygun yöntemlerle tedavi

edilebiliyor.

İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kozmotoloji

Merkezi’nde tüm işlemler, dermatoloji ve plastik cerra-

hi uzmanlarının kontrolünde yapılıyor. Kozmetik işlem-

ler doğru ellerde, doğru ortamlarda ve kurallara uygun

yapılmadığı takdirde, deride kalıcı hasarlar oluşabiliyor.

Bu nedenle işlemlere başlanmadan önce muhakkak bil-

gi edinilmesi, uygulamayı yapacak doktorla olası yan

etkiler ve beklenen faydalar konusunda konuşulması

gerekiyor.

Kozmotoloji merkezinde verilen hizmetlerden bazıları:

Cilt bakımı: Profesyonel cilt bakımında kullanılacak

ürünler, kişinin yaşına, cilt tipine, herhangi bir cilt prob-

lemi varsa o problemi çözmeye odaklı olmalıdır.

Kimyasal peeling (soyma): Deriye uygulanan bazı kim-

yasal ajanlarla derinin kontrollü olarak soyulmasıdır.

Training and research hospitals have started to offer cosmetology services.

A new era in skin care and applicationsCitizens will now benefit from the cosmetology department opened in Istanbul Training and Research Hospital. The services offered in the center include skin care, Botox, chemical peeling, PRP, mesotherapy and laser procedures.

Following the regulation put into effect by the Ministry

of Health in order to ensure practice of cosmetic and

aesthetical procedures in training and research hospi-

tals, a cosmetology center was opened in Istanbul Train-

ing and Research Hospital operating within the body of

the Secretariat General of Fatih Region Public Hospitals

Association. Patients who consult to dermatology de-

partment and are considered suitable for cosmetology

procedures by the doctor are referred to the center.

Over the years, signs of aging such as wrinkles, sagging

and brown spots may appear on our skin, which reflects

our health in general. While some of the signs of aging

can be prevented with informed applications while oth-

ers can be treated with appropriate methods.

All procedures in Istanbul Training and Research Hos-

pital’s Cosmetology Center are performed under the

control of dermatologists and plastic surgeons. Unless

cosmetic procedures are performed by the right hands

in the right environments and according to rules, the

skin may be permanently damaged. Therefore, it is nec-

essary to get informed about the cosmetic procedures

before undergoing them and consult the operating

doctor about the possible side effects and expected ad-

vantages of the procedure.

Some of the services offered in the cosmetology center:

Skin care: The products to be used in professional skin

care must be suitable for the age and skin type of the

person and focus on solving the skin problem, if any.

Chemical peeling: It is a controlled peeling of the skin

using certain chemicals applied onto the skin. Peelings

estetik / esthetic

Page 29: Görüntülemek İçin Tıklayınız

29

estetik / esthetic

Ciltteki sorunlar göz önüne alınarak yüzeysel, orta

derinlikte ve derin peeling olarak uygulanır. Genellik-

le akne ve akne izlerini yok etmek, güneşe bağlı ya da

gebelikte oluşan lekeleri gidermek, kırışıklıkları hafif-

letmek, cildi canlandırıp, nemlendirmek için kullanılır.

Botox: Botox, clostridyum botulinum adlı bakteriden

elde edilen bir toksindir. Sinir uçlarından kaslara iletimi

sağlayan maddeleri engelleyerek kas kasılmasını dur-

durur. Kasılamayan kaslar sayesinde kırışıklar düzelir.

Kişinin yüz kasları yaptığı mimiklerle devamlı kasılır ve

yıllar içinde kasların üzerindeki deride çizgilenmeler

başlar. Botox etkisi, uygulamadan yaklaşık olarak bir

hafta sonra başlar ve etki ortalama altı ay devam eder.

Botox ayrıca hiperhidroz (aşırı terleme) tedavisinde,

koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanına da uygulanabilir.

Mezoterapi: Çeşitli maddeleri deri içine mikroenjek-

siyonla verme işlemidir. Yüz gençleştirme, saç dökül-

mesi, selülit tedavisi başlıca kullanım alanlarıdır. Her

kullanım alanı için farklı maddelerden oluşan mezo-

terapi ürünleri hazırlanır, mezoterapi iğneleri veya

mezoterapi tabancalarıyla cilt altına verilir. Uygula-

malarda sonuç alabilmek için işlemi belirli aralıklarla

tekrarlamak gereklidir.

PRP: Kişinin kendisinden alınan kanın bazı özel işlem-

lerden geçirildikten sonra büyüme faktörlerinden zen-

gin kısmının tekrar kişiye verilmesi işlemidir. Özellikle

cilt gençleştirme, ince kırışıklıkların tedavisi, hacim ka-

are applied as surface, medium deep and deep peel-

ing considering the problems of the skin. Peelings are

generally used for eliminating acne and acne scars, sun-

spots or pregnancy spots, alleviate wrinkles, invigorate

and moisten the skin.

Botox: Botox is a toxin derived from the bacterium

called clostridium botulinum. It prevents the agents

providing for transmission from nerve endings to the

muscles, and thus, stops muscle contractions. Wrinkles

visually improve when muscles cannot contract. Face

muscles always contract when a person uses mimics,

and lines start to appear on the skin above the muscles

over the years. The effect of Botox starts approximately

one week after the procedure and the effect lasts ap-

proximately six weeks. Botox can also be applied in the

treatment of hyperhidrosis (extreme sweating) on arm-

pits, palms and soles.

Mesotherapy: It is a procedure that involves intrader-

mal microinjection of a variety of agents. The areas of

use include face rejuvenation, hair loss and cellulite

treatment. For each area of use, different mesothera-

py products containing different agents are prepared.

Mesotherapy is applied subcutaneously using meso-

therapy needles or guns. The procedure must be re-

peated at certain intervals in order to get results.

PRP: It is a procedure that involves drawing blood from

the person and subjecting it to certain procedures be-

İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi dermatoloji kliniğinde kozmotoloji merkezi kuruldu.A cosmetology center was opened in Istanbul Training and Research Hospital.

Page 30: Görüntülemek İçin Tıklayınız

30

zandırmak, akne ve yara izi tedavisi, saç dökülmesi ve

kapanmayan yaralarda uygulanan başarılı bir yöntem-

dir. Ortalama bir ay arayla birkaç seans olarak planlanır.

Uygulama uzun etkilidir, kişinin kendi serumu olduğu

için allerji riski taşımaz.

Lazer: Lazer enerjisi yoğun bir ışık demetidir. Farklı dal-

ga boylarında, derideki su, renkli maddeler, hemoglo-

bin tarafından emilir ve etkilerini bu sayede gerçekleş-

tirir. Epilasyon damarsal lezyonları silmek cilt lekelerini

temizlemek dövme silmek ve cilt gençleştirmek için

birçok lazer aleti geliştirilmiştir.

İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kozmotoloji

Merkezi’nde yapılan uygulamaların ücretleri Sağlık Ba-

kanlığı tarafından belirlenmekte olup hasta tarafından

karşılanıyor.

fore its component that is enriched from growth factors

is reintroduced to the person. It is a successful method

particularly used for skin rejuvenation, treatment of

fine lines, giving volume, treatment of acne and scars,

hair loss and non-healing wounds. It is planned as a cou-

ple of séances at approximately one-month intervals.

The procedure has a long-lasting effect and has no risk

of allergy since it is a serum prepared from the person’s

own blood.

Laser: Laser energy is an intensive light beam. At differ-

ent wavelengths, the water in the skin and pigments are

absorbed by hemoglobin, and this is how the procedure

takes effect. A wide range of laser instruments have

been developed for epilation, erasing vascular lesions,

removing skin spots, removing tattoos and rejuvenating

the skin.

The prices of the procedures performed in Istanbul

Training and Research Hospital’s Cosmetology Center is

determined by the Ministry of Health and covered by

patients.

Kozmotoloji merkezinde tüm işlemler, dermatoloji ve plastik cerrahi uzmanlarının kontrolünde yapılıyor.All procedures in the Cosmetology Center are performed under the control of dermatologists and plastic surgeons.

estetik / esthetic

Page 31: Görüntülemek İçin Tıklayınız

31

Page 32: Görüntülemek İçin Tıklayınız

32

“Şifa sunan ele vefa”Tedavi gören hastalar ve sağlık çalışanlarına yönelik hizmetlerde bulunan Hasta ve Çalışan Hakları ve Güvenliği Derneği, önemli projelerde yer alıyor. Diğer sivil toplum kuruluşları ile de ortak çalışmalar yapan derneğin hedeflerini, Başkan Salih Akyüz’e sorduk. Akyüz, son dönemde yapılan yasal düzenlemelerle birlikte sağlık alanında sivil toplum kuruluşlarına (STK) daha çok görev düştüğünü söyledi.

Hasta ve Çalışan Hakları ve Güvenliği Derneği ne zaman kuruldu, kuruluş amacı nedir?

Derneğimiz 2012 yılında Aydın’da

kuruldu. 2013 Nisan ayında der-

neğimizi Ankara’ya taşıdık ve çalış-

malarımıza burada devam ettik.

Çağdaş dünyanın gereklerine uygun,

hakkaniyet ve eşitlik ilkesine bağlı olarak yataklı te-

davi kurumlarında tedavi gören hastalar ile bu kişilere

hizmet sunan sağlık çalışanlarının hakları ve güvenliği

faaliyetlerinin etkinleştirilmesini, geliştirilmesini sağ-

lamak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi-kuruluşlara

eğitim ve destek vermek amacıyla hareket etmekteyiz.

İş birliği içinde olduğunuz üst birlik ve STK’lar hangileridir? Yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Derneğimiz Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dernekleri Fe-

derasyonu (SADEFE)’nun kurucu üyesidir. SADEFE ola-

rak ve biz de sağlığın, “sadece hastalık ve sakatlık duru-

munun olmayışı değil kişinin bedenen ruhen ve sosyal

yönden tam bir iyilik hali”  tanımından yola çıkarak ki

bu tanım dünya sağlık örgütü tanımıdır, hasta olduk-

tan sonra değil, hastalanmadan da koruyucu tedbirleri

almalıyız. STK olarak her branşa yetişmemiz mümkün

“Fidelity for the caring hand”Offering services to patients and healthcare workers, the Patient and Worker Rights and Security Association takes part in important projects. We asked Salih Akyuz, the President

of the Association, about the objectives of the association that also cooperates with other non-governmental organizations. Akyuz indicated that the non-governmental organizations in the health sector now have greater responsibilities with the recent legal regulations in place.

When was the Patient and Work-

er Rights and Security Association

founded and what is its objective?

Our association was founded in

2012 in Aydın. We moved our as-

sociation to Ankara in April 2013

and continued our operations here.

We work towards enabling and improving the activities

regarding the rights and security of inpatients and the

healthcare workers who offer services to such patients

according to the needs of the modern world and bound

by the principle of fairness and equality, and providing

training and support to people and establishments

working in this area.

What are the higher units and NGOs you cooperate? Could you please tell us about your activities?

Our Association is the founding member of the Fed-

eration of Health and Social Services Associations (SA-

DEFE). As SADEFE, we believe we must take protective

measures not only after but also before getting sick

based on the World Health Organization’s definition of

health, “a complete state of physical, mental and social

well-being, and not merely the absence of disease or in-

röportaj / interview

Page 33: Görüntülemek İçin Tıklayınız

33

röportaj / interview

değildir. Bu alanda yetişmiş sadece gönüllülük esasına

dayanan her sivil toplum kuruluşu ile iş birliği yapıyo-

ruz. CNR İstanbul HEALTH EXPO fuar ve kongresine ge-

çen yıl olduğu gibi bilimsel desteğimizi SADEFE olarak

vereceğiz. SADEFE olarak hem özel sektör hem sağlık

ve sosyal hizmet sunucularını bir araya getirmek ve

hastalarımıza hizmet veren hizmet sağlayıcılarının kay-

naşmasını hedeflemekteyiz.

Bir Çin atasözü vardır: “Bir yıl sonrasını düşünüyorsan

tohum ek; on yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik; yüz

yıl sonrasını düşünüyorsan insan yetiştir”. Biz, insan ye-

tiştirmeyi bilgi ve donanımını artırmayı hedefliyoruz.

Bilgili sağlık çalışanı hastasına daha nitelikli sağlık hiz-

meti sunacaktır.

Yaşlılar bizim için yaşayan çınarlarımızdır. SADEFE ola-

rak kimsesizlere ses olmak için Gönül Komşum Proje-

si’ne imza attık. Adanmış hayatlara bir ışık olma gay-

retindeyiz. 22 yaşına kadar siz ve ben gibi sağlıklı olan

bir kardeşimiz düğün gecesi bir serseri kurşun ile ya-

tağa bağlı hale gelebiliyor ve tek dünyası penceresinin

önünden sokağı izlemek oluyor. Bu kişiyi ve anne ile ba-

basını düşününce bizlerin daha yapacak çok işi olduğu

açıkça görülüyor.

STK olarak hayata geçirdiğiniz projeleriniz var mı?

Derneğimiz 2015 yılında İçişleri Bakanlığı Dernekler

Daire Başkanlığı’nın desteklediği “Hastam Emin Eller-

de” projesini yürütmektedir. Projenin amacı ülkemizde

ihtiyaç duyulan yaşlı ve hasta refakatçisi yetiştirmektir.

Bu kapsamda yaşlı ve hasta bakım elemanı yetiştirme

kursu, yaşlı ve hastaların bilgili ellerde bakılarak top-

lum ve aile sağlığına bedenen-ruhen ve sosyal yönden

olumlu etkide bulunmayı ve sağlıklı toplum gelişimine

yardımcı olmayı amaçlıyor. Etrafımızda sürekli duya-

rız “Hastam - yaşlım var güvenilir bir bakıcı tanıdığınız

var mı?” diye. Ülkemizde hasta bakıcı olarak maalesef

büyük sorunlar yaşanmakta olup yabancı uyruklu ve

eğitim niteliklerini bilmediğimiz veya hasta bakıcı şir-

ketleri vasıtası ile sosyoekonomik olarak zayıf olan

vatandaşlarımızın evlerde ve hastane koridorlarında

dolaştığını görmekteyiz.

Yaşlı ve hasta bakım elemanı yetiştirme kursu, 3 ay bo-

yunca teorik ve uygulamalı eğitim ile kursiyerleri yeterli

donanıma ulaştıracak. Eğitimini tamamlayan kursiyer-

ler, bakımevleri, evde bakım hizmetleri, hastaneler ve

huzurevlerinde bakıma ihtiyaç duyulan hasta ve hasta

firmity”. As NGOs, it is not possible for us to reach out to

all branches. We cooperate with all non-governmental

organizations working on a voluntary basis in this area.

As SADEFE, we will give scientific support to HEALTH

EXPO fair and congress as in last year. As SADEFE, it

is our goal to unite the private sector and healthcare

and social services providers and ensure socialization

among the service providers of our patients.

There is a Chinese proverb, “If you want a crop for one

year, grow grain; if you want a crop for ten years, grow a

tree; if you want a crop for a hundred years, grow men”.

Our goal is to raise men and increase their knowledge.

Informed healthcare workers will offer higher quality

services to their patients.

Elder people are our living plane trees. As SADEFE, we

initiated the Neighbors of Hearts Project to support

people who have no one to take care of them. We are

trying to be a light to dedicated lives. A healthy person

who was like you and me until age 22 might get shot

by a stray bullet at a wedding night and get bedridden,

so his whole life becomes watching the street from his

window. It is clear that we have a lot work to do when

we think of that person and his mother and father.

Are there any projects you have carried out as a NGO?

Our association conducts My Patient is in Safe Hands

project supported by the Ministry of Interior Affairs De-

partment of Associations in 2015. The purpose of the

project is to raise companions for elder people and pa-

tients to fill the great need in our country.

Elder people and patient caretaking course is intended to ensure that elder people and patients are cared for by informed people, to have a positive physical, spiritual and social effect in social and family health and to help in the development of a healthy society. We always hear people saying, “I have a patient, an elderly. Do you know a reliable caretaker”? Unfortunately, we have ma-jor caretaker problems in our country; our citizens who are economically challenged can only afford to be taken care of by foreign caretakers whose educational skills are unknown to us or through caretaker companies, and we come across these citizens wandering in their homes and hospital corridors.

Elder people and patient caretaking course will allow

trainees to get well equipped through 3-month theoret-

ical and practical training. Trainees who have completed

their course will be able to offer services to patients and

Page 34: Görüntülemek İçin Tıklayınız

34

yakınlarına hizmet sunabileceklerdir. 2016 yılında ise ya-

bancı dil bilen bakım elemanı yetiştirmeyi hedefliyoruz.

Hizmet içi eğitim, kongre ya da sempozyum gibi organizasyonlar yapıyor musunuz? İçeriğinden bahseder misiniz?

13-14 Haziran 2012 tarihinde Ankara’da “Sağlıkta Ener-

ji Verimliliği ve Kaynak Geliştirme Çalıştayı” düzenlen-

miştir. Bu çalıştayın organizasyonunda görev aldık.

Çalıştaya; Sağlık Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar

Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, EPDK, TOKİ,

Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Kalkınma

Bankası gibi Türkiye’nin önde gelen kuruluşları katıl-

mıştır. Çalıştayda alternatif enerji tedarik yöntemleri,

yakıt/ısıtma sistemleri, ısı yalıtım sistemleri, elektrik ve

aydınlatma sistemleri, yenilenebilir enerji kaynakları

ana başlıklarında birçok konuya değinilmiş ve çalıştay

sonucunda sonuç raporu oluşturulmuştur.

17-18 Haziran 2013 tarihlerinde Ankara’da gerçekleş-

tirilen “Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Önlenmesi ve

Kontrolü Programı Ülke Değerlendirilmesi” toplantısı

yapılmıştır. Söz konusu toplantıya Dünya Sağlık Örgü-

tü, Sağlık Bakanlığı merkez ve bağlı kuruluşlarından

yetkililer ile sivil toplum kuruluşlarından katılımlar

olmuştur. Dernek olarak söz konusu toplantıda çalı-

patient relatives in need of care in nursing homes, home

care service facilities and hospitals. We are planning on

training foreign language speaking caretakers in 2016.

Do you conduct organizations such as in-ser-vice training, congresses or symposiums? Could you please tell us about their contents?

“Energy Efficiency in Health and Resource Develop-

ment Workshop” was organized in Ankara during June

13-14, 2012. Our association took part in the organiza-

tion of this workshop. Ministry of Health, Ministry of

Energy and Natural Resources, Ministry of Environment

and Urbanization, Energy Market Regulation Board,

Housing Development Administration of Turkey, An-

kara Metropolitan Municipality, Turkish Development

Bank and other leading institutions of Turkey attended

the workshop. During the workshop, various subjects

were discussed such as alternative energy supply meth-

ods, fuel/heating systems, thermal insulation systems,

electricity and lightning systems and renewable energy

sources, and a final report was prepared at the end of

the workshop.

During June 17-18, 2013, “Country Evaluation for Pre-

vention and Control of Non-contagious Diseases Pro-

gram” meeting was held in Ankara. The subject meeting

Akyüz, “Şifa veren ele vefa” projesinin 2015 yılında tüm yurda yayıldığını söyledi. Akyüz said that “Fidelity for the Caring Hand” project has started to be implemented across the whole country in 2015.

röportaj / interview

Page 35: Görüntülemek İçin Tıklayınız

35

röportaj / interview

şan hakları ile ilgili toplantı gruplarına önerilerde bu-

lunduk. Toplantıda Dünya Sağlık Örgütü’ne çalışmalar

hakkında bilgi verildi. Bu çalışmanın devamı 12-14 Ekim

2015 tarihinde yine Ankara’da düzenlendi. Birinci ba-

samak sağlık hizmetlerinin bulaşıcı olmayan hastalık-

lardaki rolünün artırılması için atılacak adımlar nokta-

sında ciddi katkılarımız oldu. Önerilerimizi toplantının

haricinde Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nun ilgili daire-

sine de ilettik.

Genel anlamda baktığımızda çıkacak eylem planına

önemli bir paydaş olmuş durumdayız. Deneyimlerimizi

paylaşarak sivil toplum kuruluşu olarak eylem planına

çok önemli bakış açıları getireceğimizi düşünüyoruz.

Yapılacak eylem planında hem hastaların hem de çalı-

şanların taleplerini iyi bir şekilde harmanlayıp, planın

daha güçlü uygulanması adına önemli katkılar sağlaya-

cağımızı düşünüyoruz.

Yine 04 Temmuz 2013 tarihinde Ankara’da Çalışan Hak-

ları ve Güvenliği Sempozyumu yapıldı. Sağlık Bakanlı-

ğı, Kamu Hastane Birlikleri Genel Sekreterlikleri, Halk

Sağlığı Kurumu ve İl Müdürlükleri, Aile ve Sosyal Poli-

tikalar Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatından, Çalış-

ma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan yaklaşık 450 kişi

sempozyuma katılım sağladı. Farklı kurumlardan bunca

kişiyi bir araya getirdik ve sinerji oluşturmaya çalıştık.

Bunda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum.

Yeri gelmişken şunu da belirtmekte fayda var. Dernek

olarak sağlık çalışanlarının güvenli ortamda çalışması-

nı önemsiyoruz. Bu vesile ile Güneydoğu Anadolu’da

yaşanan ve sağlık çalışanlarının hayatına kast eden ey-

lemleri şiddetle kınıyoruz. 2014 yılında Ankara’da evde

sağlık hizmetlerinde çalışanlara yönelik güvenliği sem-

pozyumu düzenledik. Güvenlik deyince aklımıza hemen

silahlı ya da silahsız unsurlarla yapılan güvenlik geliyor.

Oysa çalışanlara yönelik uygulanan mobbing başlı başı-

na bir güvenlik sorunudur. Mobbing sorununu derneği-

miz önemsemekte olup 2015 yılında SADEFE ile ortak

düzenlediğimiz Bütünleşik Sağlık Hizmeti Kongresi’nde

ve İstanbul’da CNR EXPO’daki Health Expo fuar ve

kongresinde mobbing kursu düzenledik. Çalışanlarımı-

za mobbing hakkında detaylı bilgi verdik ve 2016’da bu

bilgilendirme kurslarımız, derneğimizin merkezinde ve

düzenleyeceğimiz kongre, kurslar ve çeşitli etkinlikler-

de dile getireceğiz. Bununla ilgili derneğimizin uhde-

sinde bir Mobbing danışma kurulu kurduk.

17 Şubat 2014 tarihinde Nevşehir Kamu Hastanele-

ri Birliği Genel Sekreterliği ve Kritik Bakım Derneği,

Evde Sağlık ve Sosyal Hizmetler Derneği iş birliği ile

took place with the participation of officials from the

World Health Organization, central and provincial or-

ganizations of the Ministry of Health and non-govern-

mental organizations. As an association, we proposed

suggestions about worker rights to the meeting groups.

We informed the World Health Organization on the op-

erations conducted. The sequel of this organization was

held again in Ankara on October 12-14, 2015. We great-

ly contributed in the steps to be taken to increase the

role of primary healthcare services in non-contagious

diseases. Aside from the meeting, we communicated

our suggestions also to the relevant department of the

Turkish Public Health Institution.

Overall, we have become an important stakeholder of

the action plan to be implemented. We believe that, as

a non-governmental organization, we will introduce im-

portant perspectives to the action plan by sharing our

experiences. We think that we will make important con-

tributions to a stronger implementation of the action

plan by blending the demands of patients and workers

during the action plan to be implemented.

Again, Worker Rights and Security Symposium was held

in Ankara on June 04, 2013. Approximately 450 people

attended the symposium from Ministry of Health, Sec-

retariats General of Public Hospitals Association, Public

Health Institution and Provincial Directorates, central

and provincial organizations of the Ministry of Family

and Social Policies and Ministry of Labor and Social Se-

curity. We gathered that many people from different

institutions and tried to create a synergy. I believe we

were successful at it.

By the way, I would like to stress one thing out. As

an association, we believe in the importance of a

safe working environment for healthcare workers.

We fiercely condemn the events that take place in

the southeast which threaten the lives of healthcare

workers. We organized the home healthcare workers

security symposium in 2014 in Ankara. When we say

security, what comes first to our mind is the armed or

unarmed security. However, mobbing against workers

is a security issue all by itself. Our association places

emphasis on the mobbing issue. In 2015, we organized

mobbing courses during the integrated health service

congress co-organized with SADEFE and HEALTH EXPO

fair and congress in CNR EXPO in Istanbul. We provid-

ed detailed information on mobbing to our workers.

In 2016, we will talk about these informative courses

at the headquarters of our association and during the

Page 36: Görüntülemek İçin Tıklayınız

36

‘’Toksikoloji Günleri Nevşehir Sempozyumu’’ düzenlen-

di. Sempozyumda “Toksikolojik Maruziyetler ve İnsan

Sağlığı, Toksit Maruziyetler ve Toplum Sağlığı, Bölgede

Yoğunlaşan Toksikolojik Aciller ve Karbonmonoksit Ze-

hirlenme Olguları” başlıklarına değinildi. Bu da önemli

bir farkındalık çalışması olarak yerini aldı.

24 Aralık 2014’te “Evde Sağlıkta Hasta ve Çalışan Hakla-

rı ve Güvenliği” konulu özellikli bir sempozyum gerçek-

leştirdik. Son dönemde “Sağlıkta Dönüşüm” programı-

nın öncü konularından olan evde sağlık hizmetlerinde

karşılaşılan sorunları ve çözüm önerilerini ele aldık.

Hasta ve çalışan hakları ve güvenliği hizmetlerinin ge-

liştirilmesi maksadıyla yapılacak yasal düzenlemelere

ilişkin Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere diğer kamu

kurumlarımıza önerilerde bulunuyoruz. Yönetmelik,

yönerge, genelge ya da daha üst düzeyde yapılacak

yasal düzenlemelere katılım sağlıyoruz. Görüşlerimizi

iletiyoruz.

Evde sağlık hizmetlerinde çalışanları ve diğer sağlık

personellerimizin radyasyon güvenliği, tıbbi atık gü-

venliği ve şiddete karşı uygulanacak güvenlik tedbirle-

rini 2016 yılında da dile getirmeye gayret edeceğiz.

Hasta ve çalışan hakları ve güvenliği hizmeti sunan

kişi ve birimler arasında koordinasyonu sağlamak ve

iş birliğine teşvik etmek amacıyla Aile ve Sosyal Poli-

tikalar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

ve Sağlık Bakanlığı ile görüşmelerimiz sürmektedir.

Çalışanların motivasyonlarını artırmak için hastanelere

ziyaretler gerçekleştirmekteyiz. Görüşmelerimizden

ortaya çıkan olumlu ve olumsuz bildirimleri üst düzeye

iletmeye devam edeceğiz.

Hastalar için yaptığınız çalışmaları anlatır mısınız?

Bir dönem Kamu Hastaneleri Kurumu Müşterek Sağlık

Hizmetleri Daire Başkanlığı’nda görev aldım. Dairenin

yürüttüğü hizmetler daha çok sosyal içerikli idi. O dö-

nem hem kamu alanında hem STK olarak yapılan ça-

lışmalara katkı verdik. Halen, yapılan çalışmaları daha

üstlere taşıma gayretindeyiz. Bir zamanlar hayalini bile

kuramadığımız bir çok uygulama hayata geçti. Örneğin

hekim seçme hakkı. Yeterli bilgiye sahip her birey fark-

lı tedavi yöntemleri ve tedaviyi verecek kişiler arasında

seçim yapma hakkına sahip oldu. Hasta, hangi teşhis ve

tedavi yönteminin kullanılacağı; doktor, uzman veya has-

tane seçimi konularında karar verme hakkına sahip oldu.

Sağlık hizmetleri, bu tedaviyi uygulayan diğer sağlık ku-

congresses, courses and various activities we will or-

ganize. We also organized a mobbing advisory board

within the body of our association.

“Toxicology Days Nevsehir Symposium” was organized

on February 17, 2014 with the cooperation among Gen-

eral Secretariat of Nevsehir Public Hospitals and Critical

Care Association, Home Health and Social Services Asso-

ciation. During the symposium, Toxicological Exposures

and Human Health, Toxicological Exposures and Public

Health, Toxicological Emergencies Concentrated in the

Region and Carbon monoxide Poisoning Cases were ad-

dressed. This is also considered as one of the important

awareness activities.

We carried out a special symposium on December 24,

2014 about Patient and Worker Rights and Security

in Home Health Services. We addressed the problems

experienced in home health service, which is recently

among the key concepts of transformation in health

program, and the solution offers for these problems.

We forward our suggestions primarily to the Ministry of

Health and other public institutions regarding the legal

regulations to be adopted to improve patient and work-

er rights and security services. We get involved in crea-

tion of regulations, directives, circulars or higher-level

legal regulations. We forward our opinions.

We will try to talk about radiation safety and medical

waste safety of our home health workers and other

healthcare workers and security measures against vio-

lence in 2016, as well.

We continue holding meetings with the Ministry of

Family and Social Policies, the Ministry of Labor and So-

cial Security and the Ministry of Health in order to en-

sure coordination among the people and divisions that

offer patient and worker rights and security services

and encourage them to cooperate. We visit hospitals to

increase the motivation of workers. We will keep com-

municating positive and negative feedbacks we receive

from our meetings to the senior level.

Could you please tell us about the activities you conduct regarding patients?

I used to work at the Public Hospitals Institution Joint

Healthcare Services Department. The services conduct-

ed by the department had rather social contents. Dur-

ing that time, we contributed in both public works and

NGO works. We are still trying to improve the activities

conducted. Many practices, which we once could not

röportaj / interview

Page 37: Görüntülemek İçin Tıklayınız

37

röportaj / interview

rumları, doktorlar ve başarı durumu hakkında bilgi vere-

rek hastaya seçme hakkını tanıdığını göstermelidir. Bu

hakkın kullanımını kısıtlayan tüm engeller kaldırılmalıdır.

Ayrıca her birey; sağlık durumu, konulan teşhis ve ya-

pılan tedavi konularındaki bilgilerinin yanı sıra özel zi-

yaretlerinin gizli tutulmasını talep etme hakkına sahip

oldu. Bir bireyin sağlık durumuna veya ona uygulanan

tedaviye ilişkin bilgileri ve verileri gizli olmalı, muhafa-

za edilmelidir. Tıbbi müdahale süresince hastanın kişi-

sel mahremiyetine saygı gösterilmeli, işlem uygun bir

ortamda yapılmalı ve gerçekten orada bulunması ge-

rekli olan kişiler nezdinde yapılmalıdır. Tedavisi ile ilgili

olmayan kişileri (ziyaretçiler dâhil) kabul etmeme hakkı

vardır. Bu durum fiilen uygulanmaya başlandı.

Her birey zarar gördüğünde şikâyette bulunma hakkına

sahiptir. Hastalarla ilgilenen tüm çalışanlar, hastalara

sahip oldukları haklar konusunda bilgi vermelidir. Şikâ-

yet, iletildikten belli bir süre sonra Hasta Hakları Birimi

yetkilileri tarafından sözlü ya da yazılı olarak cevaplan-

dırılmalıdır. Çözülemeyen şikâyetler ile ilgili 6023 sayılı

kanun gereğince ilgili meslek kuruluşları ve mahkeme-

lere başvuru hakkı yönünce ciddi revizyonlar yapıldı.

Sağlık tedavisi sırasında fiziksel, manevi veya psikolo-

jik zarar gören bireyin kısa sürede tazminat alma hakkı

even dream of, have been realized such as the right

to choose doctors. Every individual who has sufficient

knowledge now has the right to choose from different

treatment methods and the people who will adminis-

ter the treatment. Patients now have the right to de-

cide on which diagnosis and treatment method will be

used and choose the doctor, specialist or the hospital.

Healthcare services should inform the patient about

other healthcare organizations which offer the same

treatment, doctors and the success rate to show that

the patient is given the right to choose. All obstacles

that restrict patients from exercising this right should

be eliminated.

Furthermore, every individual now has the right to de-

mand confidentiality regarding his health status, his di-

agnosis and the treatment he receives in addition to his

private visits. An individual’s health status or the treat-

ment he receives should be considered confidential and

should not be disclosed. Personal privacy of the patient

should be respected during the medical intervention,

the procedure should be performed in a suitable envi-

ronment and before people who really need to be pres-

ent there. Patients have the right to not accept in the

room the people who are irrelevant to the treatment

(including visitors). This has started to be implemented

in health institutions.

Salih Akyüz, bilgili sağlık çalışanlarının hastasına daha nitelikli sağlık hizmeti sunacağını vurguladı.Salih Akyuz pointed out that informed healthcare workers would offer higher quality services to their patients.

Page 38: Görüntülemek İçin Tıklayınız

38

var mesela. Sağlık hizmetleri, sorumluluğun gerçekte

kimde olduğu tespit edilemese bile, zararın nedeni ve

önemi ne olursa olsun, tazminat hakkının her zaman

var olduğunu bilmelidir. Hastalar ve yakınları, tüm bu

haklarını anlayabilmek ve kullanabilmek için bilgilendi-

rilme ve gereken desteğe ulaşma hakkına sahip.

Bunların yanı sıra hiçbir hasta ve hasta yakınının sağlık

personeline şiddet uygulama hakkı yoktur. Bizler bir

yanda hastalarımızın yanındayken diğer yandan da ça-

lışanımızın yanındayız. Sağlıkta Haklar bir bütün içinde

değerlendirmelidir. Çalışmalarımızı sağlıkta hakların

birbirinin karşıtı değil birbirinin tamamlayıcısı olduğu

bilinciyle gerçekleştirmekteyiz. Zira hak ve sorumluluk,

birbirini tamamlayan biri olmazsa, diğerinin anlamı ol-

mayacak kavramlardır. Hastalar sorumluluklarını yeri-

ne getirmeden hak talep etmemeli, çalışanlar da üzer-

lerine düşen sorumluluklarını yerine getirmelidir. Bu

iki kavram birbirini tamamladığı zaman hizmetin üretil-

mesinde hiçbir aksama olmayacağı ve böylece hizmetin

etkin bir şekilde sunulacağı düşünmekteyiz.

Bu maksat ile bizler sağlık çalışanına şiddet değil, “Şifa

sunan ele vefa” olmalı diyoruz. Ankara’da bu amaçla

2014 yılında ilk sempozyumumuzu gerçekleştirdik.

SADEFE henüz kurulmamıştı ama SADEFE’yi oluşturan

STK’larla birlikte hareket etme imkânımız vardı. Bartın

Genel Sekreteri Dr. Osman Açıkgöz’ün Sinop’ta başlat-

mış olduğu projeyi biz de vefa borcu olarak gündeme

taşıdık. Dönemin proje uygulayıcılarını, Sayın Valimiz

Ahmet Cengiz ve Dr. Ülgen Güllü’yü Ankara’ya davet

ederek 5 sivil toplum kuruluşu bir araya geldik ve “şid-

dete dur” dedik. Ankara’ya taşıdığımız “Şifa veren ele

vefa” projesi şu an Sağlık Bakanlığı tarafından benim-

senerek 2015 yılında tüm yurdumuza yayılmıştır. Bu

da bizi mutlu etmektedir. Farkındalık etkinliklerimizi

yapmaya devam edeceğiz. Millet olarak yapılan iyilik-

leri hayırla yâd ederiz. Sağlığımıza kavuşmamıza vesile

olan tüm sağlık personeline uygulana şiddeti kınıyor ve

onlara hasta ve hasta yakınları olarak vefa duymanın

gerekli olduğu bilincini taşıyoruz.

Eklemek istedikleriniz?

Son dönemde yapılan yasal düzenlemelerle birlikte

STK’lara daha çok görev düşmektedir. Bu bilinçle çalış-

malı ve kendimizi dişlinin bir parçası olarak görmeliyiz.

Sorunları ne kadar çok göz değerlendirirse o kadar et-

kin bir sonuç alınacağı kanaatindeyiz. Derneğimiz bu

çerçevede hem hastaların hem de çalışanlarının hak-

larını korunması için çalışmakta ve haklarının gerekle-

Every individual has the right to complain if he is injured.

All workers caring for patients must inform patients on

the rights they are entitled to. Complaints must be replied

verbally or in writing by the officials of Patient Rights Di-

vision within a certain period after the complaint is filed.

Serious revisions have taken place regarding applications

to relevant professional organizations and courts for un-

solved complaints as per the Law no. 6023.

For example, an individual who is injured physically,

spiritually or psychologically during treatment is enti-

tled to recover damages in a short while. Healthcare

services should always know that patients are always

entitled to recover damages whether the person who

is responsible for such injury is detected or not or what-

ever the reason or importance of such injury is. Patient

and their relatives are entitled to be informed and ob-

tain the necessary assistance to understand and exer-

cise all these rights.

Furthermore, no patient or relative has the right to use

violence against healthcare workers. We support our

patients on the one hand and support our workers on

the other hand. Rights in Health must be considered as

a whole. We must work knowing that rights in health do

not oppose but complement each other. It is because

rights and responsibilities are complementary concepts;

if one of them is missing, the other will not have a mean-

ing. Patients should not claim their rights before fulfill-

ing their responsibilities, and workers should fulfill their

responsibilities. We believe that service production will

not be interrupted and services will be offered effective-

ly when these two concepts complement each other.

To that end, we advocate that there must be “fidelity

for the caring hand”, not violence against healthcare

workers. For this, we organized our first symposium in

2014 in Ankara. SADEFE was not established then, but

we had the opportunity to cooperate with the NGOs

that compose SADEFE. The project “Fidelity for the Car-

ing Hand” was initiated in Sinop by Dr. Osman Acikgoz

who is still our Secretary General in Bartin. We invited

our esteemed Governor Ahmet Cengiz and Dr. Ulgen

Gullu, who brought up the project as a duty of fidelity

and who were then the project implementers, to Anka-

ra, and we gathered as 5 non-governmental organiza-

tions and said stop to violence and will continue to do

so. “Fidelity for the Caring Hand” project we brought to

Ankara has currently been adopted by the Ministry of

Health, and it has started to be implemented across the

whole country in 2015. This is a source of happiness for

röportaj / interview

Page 39: Görüntülemek İçin Tıklayınız

39

röportaj / interview

rinin yerine getirilmesi için sivil toplum örgütü olarak

üstüne düşen sorumluluğu almaktadır. Sizlerin aracılığı

ile tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımıza yöneti-

minde olmaktan mutluluk duyduğum dernek ve fede-

rasyon adına teşekkür ediyorum.

BiyografiSalih Akyüz

1982 yılında Trabzon’da doğdu. Lisans eğitimini 2007

yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi Bölümü’n-

de tamamladı. Yüksek lisans eğitimini 2014 yılında

Gazi Üniversitesi Hastane İşletmeciliği Bölümü’nde ta-

mamladı. 2010’da Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşlet-

me Bölümü’nü de lisans derecesiyle tamamladı. 2003

yılında Erzincan İl Sağlık Müdürlüğü’nde memuriyet

hayatına başladı. 2003-2004 yıllarında Ankara İl Sağlık

Müdürlüğü, 2005-2007 yılları arasında Polatlı İlçe Ta-

rım Müdürlüğü ve Ankara İl Tarım Müdürlüğü’nde gö-

rev yaptı. 2007-2009 yılları arasında ise Ankara Meslek

Hastalıkları Hastanesi, Ankara İl Sağlık Müdürlüğü, An-

kara-Hekimevi’nde görev aldı.

2009-2011 yılları arasında Sağlık Bakanlığı Tedavi Hiz-

metleri Genel Müdürlüğü’nde, 2011-2014 yılları ara-

sında ise Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’nda görev

yaptı. 2015 yılında Sincan Dr. Nafiz Körez Devlet Hasta-

nesi’nde İdari Mali İşler Müdürü olarak çalıştı. Ankara

Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde İdari Mali

İşler Müdürü olarak görev yapmaktadır.

us. We will continue to organize awareness events. As a

nation, we remember the goodness with gratitude. We

condemn the violence used against all healthcare per-

sonnel who have a part in our recoveries, and we, as pa-

tients and patient relatives, are aware of the necessity

of feeling fidelity for them.

Is there anything you would like to add?

The non-governmental organizations in the health sec-

tor now have greater responsibilities with the recent le-

gal regulations in place. We must work with this in mind

and think of it as a part of the whole. We believe that

the more people evaluate a problem, the more effec-

tive the result will be. Our association works towards

protecting the rights of both patients and workers, and

assumes its share of the responsibility as a non-gov-

ernmental organization in doing what is necessary to

ensure the exercise of the rights. As the president of

the association and the federation that I happily serve, I

would like to thank all our healthcare and social service

workers through you.

BiographySalih Akyuz

He was born in 1982 in Trabzon.

He received his bachelor’s degree in 2007 in Hacettepe

University Health Administration Department. He com-

pleted his master’s degree education in 2014 in Gazi

University Hospital Management Department. In 2010,

he completed his bachelor’s degree in Eskisehir Anad-

olu University Business Administration Department.

He started working as a civil servant in 2003 at Erzin-

can Provincial Health Directorate. We worked at Ankara

Provincial Health Directorate during 2003-2004, Polatli

District Agriculture Directorate and Ankara Provincial

Agriculture Directorate during 2005-2007. We worked

at Ankara Professional Diseases Hospital, Ankara Pro-

vincial Health Directorate and the Doctor’s Lodge in An-

kara during 2007-2009.

He worked at the Ministry of Health General Directo-

rate for Treatment Services during 2009-2011 and Turk-

ish Public Hospitals Institution during 2011-2014. He

worked as the Administrative Financial Affairs Manag-

er at Sincan Dr. Nafix Korez Public Hospital in 2015. He

works as the Administrative Financial Affairs Manager

at Ankara Ataturk Training and Research Hospital as of

15.12.2015.

Page 40: Görüntülemek İçin Tıklayınız

40

28 bini aşkın kişi organ nakli bekliyorTürkiye’de 28 bini aşkın kişi organ nakli bekleme listesinde yer alıyor. Böbrek, karaciğer ve kornea nakli en çok gereksinim duyulan organ nakli operasyonları arasında bulunuyor.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, listede bulunanların

22 bin 146’sı böbrek, 2 bin 934’ü kornea, 2 bin 223’ü

karaciğer, 623’ü kalp, 265’i pankreas, 51’i akciğer, 5’i

ince bağırsak ve 4’ü kalp kapağı için gereksinim duyan

hastalardan oluşuyor. Sağlık Hizmetleri Genel Müdür

Yardımcısı Arif Kapuağası, “Her yıl bekleme listesine

yaklaşık 4 bin kişi ekleniyor. Kadavradan organ bağı-

şındaki yetersizlik nedeniyle yılda yaklaşık 2 bin kişi

organ nakli olamadan hayatını kaybediyor. Geçen yıl

beyin ölümü gerçekleşen 1.606 kişiden sadece 376’sı-

nın ailesinden organ nakli için izin alınabilirken, 28 bin

251 kişi yapılacak bir organ bağışıyla hayata tutunma-

yı istiyor” dedi.

Over 28 thousand people waiting for organ transplant Over 28 thousand people in Turkey are on the waiting list for organ transplant. Organs demanded most for transplant operations include kidneys, livers and corneas.

According to the data from the Ministry of Health, 22

thousand 146 patients are on the list waiting for kidney

transplant followed by 2 thousand 934 people, 2 thou-

sand 223 people, 623 people, 256 people, 51 people, 5

people and 4 people waiting for corneas, livers, hearts,

pancreases, lungs, small intestines and cardiac valve,

respectively. Arif Kapuagasi, Assistant General Manag-

er for Healthcare Services, stated, “Every year, nearly 4

thousand people are added to the waiting list. Due to

inadequacy of organ donations from cadavers, nearly

2 thousand people lose their lives without organ trans-

plant every year. Whereas families of only 376 out of

1.606 brain-dead patients gave consent for organ trans-

plant last year, 28 thousand 251 people wanted to hold

on to life with an organ donation”.

Türkiye’de 28 bini aşkın kişi organ nakli bekleme listesinde yer alıyor.Over 28 thousand people in Turkey are on the waiting list for organ transplant.

istatistik / statistics

Page 41: Görüntülemek İçin Tıklayınız

41

istatistik / statistics

Kornea naklinde artış

Organ bağışına duyulan ihtiyacın artmasıyla birlikte

yapılan organ nakli sayısında da artış görülüyor. Buna

göre, 2011’de, 2 bin 952 böbrek, 96 kalp, 906 karaciğer,

5 akciğer, 2 ince bağırsak, 1 kalp kapağı, 27 pankreas ve

6 kornea nakli gerçekleştirildi. Ekim 2015 itibariyle ise

2 bin 580 böbrek, 71 kalp, 965 karaciğer, 26 akciğer, 3 ince

bağırsak, 6 pankreas ve 2 bin 472 kornea nakli yapıldı.

“Bağışçı sayımız 150 bine ulaştı”

Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Arif Kapua-

ğası, 09 Şubat 2013’te gönüllü organ bağışçısı bilgile-

rinin kayıt altına alındığı Türkiye Organ ve Doku Bağış

Bilgi Sistemi’nin (TODBS) devreye sokulduğunu hatır-

lattı. Kapuağası, “Sistemimizde TODBS’ye kayıtlı gönül-

lü bağışçı sayımız 150 bine ulaştı” diye konuştu.

Increase in cornea transplant

Together with the increase in the need for organ trans-

plant, the number of organ transplants also tends to in-

crease. Accordingly; 2 thousand 952 kidneys, 96 hearts,

906 livers, 5 lungs, 2 small intestines, 1 cardiac valve, 27

pancreases and 6 corneas were transplanted in 2011.

As of October 2015, 2 thousand 580 kidneys, 71 hearts,

965 livers, 26 lungs, 3 small intestines, 6 pancreases and

2 thousand 472 corneas were transplanted.

“Number of donors has reached 150 thousand”

Arif Kapuagasi, Assistant General Manager for Health-

care Services, reminded that Turkish Organ and Tissue

Donation Information System (TODBS), which is the da-

tabase of voluntary organ donors, was launched on Feb-

ruary 09, 2013. Kapuagasi stated that, “The number of

voluntary donors registered with TODBS in our system

has reached 150 thousand”.

TODBS’ye kayıtlı gönüllü bağışçı sayısı 150 bine ulaştı.The number of voluntary donors registered with TODBS has reached 150 thousand.

Page 42: Görüntülemek İçin Tıklayınız

42

Engelsiz bir yaşamTürkiye’de yakın zamanda “Engelli Hakları” ile ilgili önemli çalışmalar yapıldı. Sektör yetkilileri, son yıllarda yapılan değişikliklerle birlikte Türkiye’nin bu konuda en iyi mevzuata sahip ülke olduğunu söylüyorlar. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müşaviri ve Toplum Ruh Sağlığı Derneği (TORSAD) Başkanı Uzm. Dr. Gazi Alataş, Engelli Hakları Kanunu’nda yapılan değişiklikleri ve gelişmeleri değerlendirdi.

“Bir gün hepimiz engelli olabiliriz…” sözüne katılıyor musunuz?

‘Bir gün hepimiz engelli olabili-

riz. Bu yüzden engelli hakları he-

pimiz için çok önemlidir’ ifadesi

çok doğruymuş gibi geliyor ama

bu söze katılmıyorum. Engel-

li haklarını biz, bir gün engelli

olabiliriz mantığıyla savunma-

malıyız. İyi niyetli söylenmiş bir

söz ama biraz düşünüldüğünde

eksik. Engelli haklarını ve en-

gelli ayrımcılıklarını konuşurken

temel bazı metinler var. Bun-

lardan en önemlisi Birleşmiş

Milletler Engelli Hakları’na ait

sözleşmedir. Sözleşmede ayrım-

cılığın yapılmaması ve eşitlikle

ilgili noktalar var.

Örneğin madde 5’te, “Taraf devletlerin, engellilerde

ayrımcılığa karşı eşit ve etkin bir şekilde korunmasını

güvence altına almak” deniyor.

Burada eşit koruma ve hukuktan, eşit yararlanma hak-

kının altı çizilmiş. Taraf devletler, makul düzenleme ya-

pılması diye yeni bir tanım getirmiş ve engellilerle ilgili

makul bir düzenleme istiyor. Burada yapılan özel tedbir-

lerin kendisi bir ayrımcılık değildir. Ayrımcılık genelde

negatif anlamda kullandığımız bir kelimedir. Pozitif ay-

A life free from handicaps “Disability rights” is a term that must be sensitively emphasized. Significant works have been conducted in Turkey recently in this area. Officials of the sector indicate that Turkey has the best legislation regarding the subject matter. Specialist Dr. Gazi Alatas, Ministry of Family and Social Policies Consultant and the President of Social Mental Health Association

(TORSAD), commented on the revisions and improvements in the Disability Rights Law.

Do you agree with the statement “Any of us can be disabled one day…”?

The statement, ‘Any of us might

be disabled one day. Therefore,

disability rights are highly im-

portant for all of us’ seems to be

genuinely true, but I do not agree

with this statement. If we were

to support disability rights bear-

ing in mind that any of us could

be disabled one day, a question

would come to mind: are we go-

ing to support children’s rights

believing that we could all be

children one day? It is a saying

pronounced in good faith, but

when you think about it, it seems

to be somewhat shortcoming.

There are certain basic texts when talking about disa-

bility rights and disability discriminations. The most im-

portant of these is the United Nations Convention on

the Rights of Persons with Disabilities. The Convention

contains provisions on non-discrimination and equality:

Article 5 – “States Parties shall prohibit all discrimina-

tion on the basis of disability and guarantee to persons

with disabilities equal and effective legal protection

against discrimination on all ground”.

röportaj / interview

Page 43: Görüntülemek İçin Tıklayınız

43

röportaj / interview

rımcılık da bir ayrımcılıktır ya da öyle midir? diye bir tar-

tışma hep var. Zannediyorum bu tartışma bir süre daha

devam etmek zorunda. Yani kadın hakları, çocuk hakları,

engelli hakları, hayvan hakları ve diğer özel haklar ya da

tüm ayrımcılıkla ilgili özel düzenlemeler bertaraf edile-

ne kadar kalması gereken uygulamalar gibi duruyor.

Ülkemizde “Engelli Hakları Kanunu”nda yapılan düzenleme ve gelişmeler hakkında bilgi alabilir miyiz?

Engelli Hakları Kanunu’nda 2005’te bir düzenleme ya-

pılmıştı. Yalnız en son 2014’te de yeni bir düzenleme

getirildi ve kanun baştan aşağı değiştirildi. Madde 3’te

“doğrudan ayrımcılık” tanımlanmış durumda ve engel-

lilere yönelik doğrudan ayrımcılıkta her türlü farklı mu-

ameleyi ifade ediyor. Dolaylı ayrımcılıkta ise engellilere

yönelik dolaylı ayrımcılık tanımlanmış durumda. Bunlar

bizim mevzuatımıza aslında yeni giren kavramlar. Ön-

ceki tanıma kıyasla aslında bir kişinin engelli olması

demek onun kendi suçu gibi görmemek gerektiğini ve

diğer bireylerle birlikte yaşama tam, etkin katılımını

kısıtlayan tutum ve çevre koşullarına da etkilenen bi-

reyi ifade ediyor. Yani kişinin engelli olması kendisine

ait bir özellik değil, çevresel koşulların ve yaşam ko-

şullarının sonucudur gibi bir yaklaşım... 2014 yılında

yapılan mevzuat değişikliği ile şunu gönül rahatlığıyla

söyleyebilirim ki Türkiye’de mevzuat açısından 2014

Şubat ayı itibariyle dünyadaki en iyi mevzuata sahibiz.

Kanun anlamında engelliliğin tanımı ve yaklaşımı ba-

The right to equal protection and equality before and

under the law are underlined. Here, states parties in-

troduce a new definition as reasonable arrangement

and seek for a reasonable arrangement related to

people with disabilities. Specific measures defined

therein are not discrimination on their own. Discrimi-

nation is a word we generally use to connote a nega-

tive meaning. It is always debated, ‘Positive discrimi-

nation is also a kind of discrimination, or is it?’. I think

this will have to continue for a while longer. I mean,

women’s rights, children’s rights, disability rights, an-

imal rights and other specific rights or all regulations

on all kinds of discrimination must be considered as

regulations that need to be in place until they are

ruled out.

Could you tell us about the regulation and developments in the “Disability Rights Law” in our country?

Disability Rights Law was revised in 2005. However,

the law was completely revised in 2014. Article 3 de-

fines “direct discrimination” and includes a definition

that goes, direct discrimination involves any treatment

that prevents, restricts or obstructs people with dis-

abilities. As for indirect discrimination, it is defined

in relation to people with disabilities. Actually, these

terms have just entered our legislation. Compared to

the previous definition, the current definition con-

notes that if a person has a disability this should not

Alataş, engelliler için “Özel gereksinimi olan birey” ifadesinin daha şık ve insancıl olduğunu düşünüyor.Alatas believes that the phrase “individual with a spe-cific need” is a more elegant and humane usage when referring to people with disabilities.

Page 44: Görüntülemek İçin Tıklayınız

44

kımından Birleşmiş Milletler sözleşmesinin ruhunu bir

maddesi hariç iç mevzuatına en iyi şekilde aktarmış ve

bu konuda, çalışan herkesin mevzuat açısından takdir

ettiği bir ülkeyiz. Aynı kanunun engellilere yönelik ge-

nel esaslarında “Engelliye dayalı ayrımcılık yapılamaz,

ayrımcılıkla mücadele engellilere yönelik politikaların

temel esasıdır” diye bir esas var. Bu genel esaslarda

fırsat eşitliğinin sağlanmasının altı çizilmiş ve engelli-

lerin bağımsız yaşayabilmelerini topluma tam etkin ka-

tılmaları için erişilebilirliğin sağlanması temel alınmış.

Bu maddede engelliye dayalı her türlü ayrımcılık yasak

diye çok net belirlenmiş ve sözleşmede geçen makul

düzenlemelerin yapılması için gerekli tedbirler alınmış.

Bu makul düzenlemeler nelerdir?

Örneğin, beşinci katta oturan engelli bir kişinin teker-

lekli sandalye kullanması gerekiyor ama apartmanda

asansör yok ve o kişinin sosyal hayata katılması için

aslında asansör isteme hakkı var. 10 daireli bir apart-

manda asansör düşünülmemiş. Bu tip durumlarda ma-

kul düzenleme kavramı gerekiyor. Mutlaka bir çözüm

getirilmesi gerekir. Yine kanunda da sözleşmeye uy-

gun olarak özel tedbirler ayrımcılık olarak değerlendi-

rilmez diye yazıyor.

be perceived as his own fault, and it describes the

individual that is influenced by attitudes and environ-

mental conditions that limit his active and complete

involvement in life together with other individuals. In

other words, such description does not ascribe the dis-

ability to the individual but sees it as kind of a result of

environmental and living conditions… I can sincerely

say that the revision of the legislation in 2014 has ren-

dered the Turkish legislation as the best in the world

as of February 2014. In terms of the legal definition of

and approach to disability, we are a country that has

best internalized the spirit of the UN Convention in its

internal legislation except for one article and that is

appreciated by all involved in this scope of work. The

general principles of the same Law related to people

with disabilities regulates that “discrimination on the

basis of disabilities is not allowed and the fight against

discrimination constitutes the basis of the policies re-

lated to people with disabilities”. Such general princi-

ples underline the delivery of equality of opportunity

and allowing accessibility to ensure complete and ac-

tive involvement of people with disabilities in the soci-

ety and so that they can lead their lives independently.

Any discrimination on the basis of disabilities is strictly

prohibited as per this article, and necessary measures

röportaj / interview

Page 45: Görüntülemek İçin Tıklayınız

45

röportaj / interview

Şimdi bizde durum ne? Aslında 2014’deki düzenleme-

lerden önce 2012’de yeni bir düzenleme yapılmıştı.

Bütün mevzuattaki 100’den fazla kanunda geçen sa-

kat, özürlü kelimesini engelliye çevirdik. Çok ciddi bir

çabaydı. Binlerce madde tek tek incelenip yapıldı. Daha

önceden sakat diyorduk. Fakat “sakat” kelimesinin ne-

gatif yükünden dolayı özürlü demeye başladık. Bir süre

sonra özürlü kelimesinin de bir ayrımcılık içerdiği düşü-

nüldü. Bunu da engelliye çevirdik.

Bu tip değişikliklerin süresi yaklaşık 5-7 yıl arasındadır.

Bu demek ki 2020 yılında engelli kelimesinin negatif

yükünü ve ayrımcılığa sebep olduğunu konuşmaya baş-

layacağız ve o yıllarda da engelli yerine yeni bir kelime

bulacağız ve onu kullanacağız.

Görme engellilere daha önceden âmâ diyorduk, kör diyorduk. Karşılıyor mu bu durumu?

Bence karşılamıyor. Kanunda bu değişikliklere dikkat

edildi. Böyle durumlarda kelimelerin tam anlamını kar-

şılayıp karşılamadığı tartışılır. Siz karşınızdaki insana

negatif bir anlam yüklüyorsanız o kavramı adlandırdığı-

nız kelime bir süre sonra negatifleşecektir. Bu yüzden

temeldeki değişikliğin iyi olduğunu düşünüyorum. En-

gelli kelimesi ana amacına hizmet etmedi ama en azın-

dan engellilerle ilgili bir farkındalık oluştu. Bu anlamda

ciddi katkısı oldu.

Doğrudan engelli demek de aslında bir ayrımcılıktır. Biz

önce bireyi söyleyip ne yazık ki sonra da özelliğini düz-

gün bir Türkçe’de söyleyemiyoruz. Ama “Özel gereksi-

nimi olan birey” ifadesi çok şık ve çok insancıl geliyor

bana. Muhtemelen 2020’de devrim yapacağız ve en-

gelli birey yerine özel gereksinimi olan birey diye tüm

kanunlarda değişiklik yapacağız.

are taken in order to carry out the reasonable arrange-

ments specified in the Convention.

What are these reasonable arrangements?

For example, a person with a disability residing on

the fifth floor needs to use a wheelchair, but there is

no elevator in the apartment building and that per-

son actually has the right to seek an elevator in order

to get involved in the social life. It is a serious prob-

lem to install an elevator in a 10-apartment building

where no elevator shaft is designed. In these cases,

reasonable arrangements must step in. A solution is

necessary. The Law also states that specific measures

in line with the convention cannot be considered as a

discrimination.

So, what is the state of affairs in our country? Actually,

a revision was made in the legislation in 2012 prior to

the revisions in 2014. We replaced the word disabled

with people with disability in more than 100 laws in the

whole legislation. It was a serious effort. Thousands

of articles were checked and corrected one by one.

We used to prefer the word handicapped before; but

due to the negative connotations of the word “hand-

icapped” we started using the word “disabled”. After

a while, people believed that the word “disabled” in-

volved a sort of discrimination. Therefore, we replaced

it with people with disabilities.

The duration of such changes vary between 5 and 7

years. This means that, in 2020, we will start discussing

the negative implications of the phrase “people with

disabilities” and that it causes discrimination; we will

come up with a new term and start using it.

We used to call visually impaired people blind. Does the phrase compensate the meaning?

I do not think it does. This is a disability, but I am not

blind. The law pays attention to such changes. Alter-

natively, do terms deaf and hearing-impaired have the

same meanings? Then, we started using “psychiatric

patient”; now we use the term people with intellectual

disabilities. At this point, it is debatable whether these

terms fully compensate the meaning. If you ascribe a

negative meaning to a person, the word you use to de-

nominate the meaning will insinuate negativity. There-

fore, I believe the change in principle is good. The term

people with disabilities do not serve the main purpose,

but it has raised awareness of people with disabilities. In

this sense, it has made a serious contribution.

Page 46: Görüntülemek İçin Tıklayınız

46

Engelli olmayanlar için görme engelliler her zaman en

zor grup olarak düşünülür. Engelli gruplarla çok çalış-

tım ve hepsini tanıma fırsatı buldum.

En dezavantajlı grup işitme engelliler… Çok ciddi sıkın-

tıları var. Bizler kendi bakış açımızla anlamaya çalışıyo-

ruz. Tamamen bilmediğimiz ama öğrenmemiz gereken

bir dünya. Çünkü bu hayatı beraber paylaşıyoruz.

Zihinsel ve ruhsal engelliler başlı başına bir konu. Zi-

hinsel ve ruhsal engelliler yardım nesnesi mi hukuk

öznesi mi tartışılır. Mesela onların muhakeme yetene-

ğine yapılan bir vurgu var ve muhakeme yeteneği ol-

madığı için onlar hukuk öznesi değil. Şöyle ki Medeni

Kanun’da madde 13’e baktığınızda akla uygun biçimde

davranma yeteneğinden yoksun olamayan herkes ayırt

etme gücüne sahiptir. Madde 14’te de ayırt etme gücü

bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlılarının fiili ehliye-

ti yoktur. Yani burada temelde şöyle bir sıkıntı var. Biz

Birleşmiş Milletler Sözleşme’sini imzalamış bir ülkeyiz.

Bizim hukuk sistemimizde fiili ehliyet ve hak ehliyeti

olmak üzere iki ayrı ehliyet var. Ama sözleşmenin met-

ninde “hukuk ehliyeti” diye bir kavram var. Yani ikiye

ayırmıyor ve bu metnin yazıldığı ülkelerde tekli sistem

Directly using the word disabled is a sort of discrimi-

nation. In Turkish, we are not able to properly denote

the individual and his specific condition afterwards. I

feel “individual with a specific need” is an elegant and

humane usage. We will probably revolutionize in 2020

and revise all laws replacing the phrase people with

disabilities with people with specific needs. It is also

open to discussion how realistic it is to dwell on words

to such degree.

People with visual impairment are considered as the

most difficult group for people without disabilities. As

an individual without a disability, I have cooperated a lot

with all groups of people with disabilities and had the

chance to know all of them.

People with hearing impairment are the most disadvan-

tageous group… They have serious problems. We are

trying to understand them from our own perspective.

It is a world we know nothing of but must learn about

because together we share this life.

People with mental disabilities are another thing. It is

open to discussion whether people with mental disabil-

ities are an object of assistance or a subject of law. For

example, there is an emphasis on their ability to hear;

and since they do not have it, they are not considered

as subjects of law. In the light of Article 12 of the Civil

Code, anybody who is not deprived of the ability to be-

have reasonable has the power of discernment. As Arti-

cle 14 stipulates, those who are deprived of the power

of discernment, minors and those under legal disability

lack de facto capacitas. In other words, there is such a

problem in principle. We are a state party to United Na-

tions Convention. Our law system includes two differ-

ent capacitas, which are de facto capacitas and rights

capacitas. The text of the convention only includes the

word “capacitas”; it does not subcategorize the term.

However, we have a binary system. The nations where this

text was written have a single system. Legal capacitas is

written in the main text as capacitas; and the language

of the main text prevails in such conventions; translation

does not prevail. Our friends translated the legal capaci-

tas as the rights and legal capacitas back in the day when

translating the convention; people with disabilities are

irrevocably entitled to the rights capacitas; and rights ca-

pacitas apply in our law system. Countries such as ours

have reservations about Article 12 of the convention; be-

cause when you agree to it, in other words when you de-

fine the legal capacity, you need to have recognized both

röportaj / interview

Page 47: Görüntülemek İçin Tıklayınız

47

röportaj / interview

the rights capacitas and the de facto capacitas; however,

this is not possible. The reason is we suggest that people

with disabilities have no de facto capacitas. As I said earli-

er, we have internalized the convention entirely except for

one article, which is Article 12. There are serious problems

with this article. We have adopted it from Switzerland, and

Switzerland changed this article in 2013. The rights capac-

itas and de facto capacitas were transferred to a separate

system with 6 steps. This article needs to be revised.

People with disabilities have been entitled with numerous rights. What are these rights?

We pay them a salary; we offer care benefits to 470

thousand people. They are entitled to free travel.

Should they be entitled to such right? I think it is not

necessary. Actually, people with disabilities are not

comfortable with this; because when they get on a bus,

they are treated as freeloaders. They are all uncomfort-

able with this treatment.

We use to have a separated education system. For exam-

ple, schools for visually impaired, schools for hearing im-

paired… We switched from separated education model

to inclusive education model; yet, the method we are try-

ing to implement is integrated education. We are trying

to implement the most advanced.

What is the right approach towards people with disabilities? Should we sympathize or em-pathize with them?

We should not walk in their shoes; we must not empa-

thize with them… Pity, affection and empathy are not

things we can feel. People with disabilities are also peo-

ple. Let’s think of it this way, and then, we do not need

to do anything else…

var. “Legal kapasiti” hukuk diye ana metinde yazıyor

ve bu sözleşmelerde ana metnin dilidir esas. Çeviri

esas değildir. Bizdeki arkadaşlar bu sözleşmeyi çevirir-

ken zamanında o “legal kapasiti”yi hukuk hak ehliyeti

diye çevirmişler. Hukuk sitemimizde de hak ehliyeti ge-

çerli. Bizim gibi ülkelerde sözleşmenin 12.maddesinde

çekince var. Çünkü siz bunu onayladığınız zaman hak

ehliyetini ve fiil ehliyetini ikisini birden tanımış olmanız

gerekiyor. Başta da demiştim bir madde hariç hepsini

içselleştirdik o madde 12. madde, bu söylediğim mad-

de idi. Bunu biz İsviçre’den aldık. İsviçre 2013 yılında bu

maddeyi değiştirdi. Hak ve fiil ehliyeti 6 basamaklı ayrı

bir sisteme geçirildi. Bu madde üzerinde de tekrar çalı-

şılması gerekiyor.

Engellilere yönelik birçok hak sağlandı. Bu haklar nelerdir?

Maaş veriyoruz, 470 bin kişiye bakım yardımı yapıyo-

ruz. Ücretsiz seyahat hakkı da tanınıyor. Peki olmalı mı?

Bence gerek yok. Engelliler aslında bundan rahatsızlar.

Çünkü hepsi otobüse bindiğinde beleşçi muamelesi gö-

rüyor. Hepsi de bu muameleden rahatsız.

Bizde önceleri ayrı eğitim vardı. Örneğin; görme engel-

liler okulu, işitme engelliler okulu… Biz ayrı eğitim mo-

delinden adı kaynaştırma olan eğitim modeline geçtik

ama uygulamaya çalıştığımız şey bütünleşik eğitim. En

ileriyi uygulamaya çalışıyoruz.

Engellilere yaklaşımın doğrusu nedir? Sempatik mi olunmalı, empati mi kurulmalı?

Kendimizi onların yerine koymamalı, bir empati asla

olmamalı… Yani acımak, sevmek ve empati, yapabile-

ceğimiz bir şey değil. Engelliler de bir insandır. Bunu bu

şekilde anlayalım, başka da bir şeye gerek yok…

Page 48: Görüntülemek İçin Tıklayınız

48

FAO gıda israfına karşı harekete geçtiBirleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), gıda israfının önlenmesi amacıyla G20 ülkelerince yapılan çağrının ardından teknik bir platform oluşturdu.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, Türkiye’nin

girişimiyle G20 ülkelerinin gıda israfı ve kaybının azal-

tılması çağrısına yönelik olarak, dünyada gıda israfının

ölçülmesi ve sorunun önlenebilmesi için ülkeler arasın-

da bilgi paylaşımını temel alan girişim başlattı. İstan-

bul’da 2015 Mayıs ayında yapılan G20 ülkelerinin tarım

bakanları toplantısında, küresel bazda bütün gıda un-

surlarının israfının önlenmesi için yapılan “FAO hareke-

te geçsin” çağrısı, örgüt tarafından dikkate alındı.

FAO Direktörü Jose Graziano Da Silva, G20’nin önceki

dönem başkanı Türkiye’nin ve mevcut dönem başkanı

Çin’in temsilcileri, merkezi Roma’da bulunan FAO’da

yapılan törene katıldılar. Törende, Uluslararası Gıda

FAO takes action against waste of foodFood and Agriculture Organization of the United Nations (FAO) has established a technical platform following the call of G20 nations for prevention of waste of food.

Food and Agriculture Organization of the United Nations

has launched an initiative that is intended for sharing in-

formation and knowledge among countries to measure

waste of food and get ahead of the problem following

the call of G20 nations for prevention of waste and loss

of food with the initiative of Turkey. During the conven-

tion of the ministers of agriculture of G20 nations in

May 2015 in Istanbul, they called FAO to “take action” in

order to prevent waste of all food products on a global

scale, and the organization has taken this call into con-

sideration. FAO Director Jose Graziano da Silva, repre-

sentatives from Turkey, the previous chairman of G20

and from China, the current chairman of G20, attended

the ceremony held at FAO headquarters in Rome.

gıda israfı / food waste

Page 49: Görüntülemek İçin Tıklayınız

49

gıda israfı / food waste

Politikası Araştırma Enstitüsü (IFPRI) ve CGIAR Araş-

tırma Enstitüsü’nce gıda kaybını ve israfını küresel

bazda ölçmek, bu sorunun önüne geçebilmek için ül-

keler arasında deneyim ile bilgi paylaşımını esas alan

teknik bir platform oluşturuldu.

FAO Direktörü Da Silva törende yaptığı konuşmada,

G20 ülkelerinin çağrısıyla oluşturulan platformun, G20

ülkelerinde ve düşük gelirli ülkelerde besin kaybı ile

atıklarını ölçme kapasitesini artıracağını ifade ederek,

“Bu platform, ülkelerin iyi uygulama ve bilgi ihtiyacına

da yanıt verecektir” dedi.

IFPRI Genel Direktörü Shenggen Fan da, “Biz, gıda kay-

bını ve israfını azaltmak için küresel çabaları koordine

etmeliyiz. Bugün atılan adım da bu yönde” diye konuştu.

Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği Müsteşarı Sinem Min-

gan da Türkiye’nin gıda kaybı ve israfını önleme konu-

sundaki perspektifi ile hayata geçirilen önlemlere ve

alınan sonuçlara değindi.

G20 ülkelerinin FAO’ya yaptığı çağrının temelinde, Tür-

kiye’nin ekmek israfına yönelik tüketici farkındalığını

artıran kampanyasının etkili olduğu belirtildi.

During the ceremony, International Food Policy Re-

search Institute (IFPRI) and CGIAR Research Institute

established a technical platform that is intended for

measuring the loss and waste of food at the global level

and sharing experience and information among coun-

tries in order to get ahead of this problem.

In his speech in the ceremony, FAO Director Da Silva stat-

ed that the platform established upon the call of G20

nations would enhance the capacity to measure the loss

and waste of food in G20 nations and low-income coun-

tries and further indicated, “This platform will respond

to countries’ need for the best practice and knowledge”.

IFPRI General Director Shenggen Fan stated, “We must

coordinate global efforts in order to minimize food loss

and waste. This platform is a critical step in this direction”.

Sinem Mingan, Undersecretary of the Embassy of the

Republic of Turkey in Rome, addressed the measures

taken with Turkey’s perspective on preventing loss and

waste of food and the results obtained.

It was indicated that Turkey’s campaign that raised

awareness among consumers about bread waste was

effective in the call made by G20 nations to FAO.

FAO, gıda israfının ölçülmesi ve önlenebilmesi için ülkeler arasında bilgi paylaşımını temel alan girişim başlattı.

FAO has launched an initiative that is intended for sharing information and knowledge among coun-tries to measure and prevent waste of food.

Page 50: Görüntülemek İçin Tıklayınız

50

Yabancı hastaların tercihi “Örümcek Ağı Estetiği”Ameliyatsız cilt germe tekniği olarak 2014 yılına damgasını vuran “Örümcek Ağı Estetiği” yeni yılda da cilt germe teknikleri içinde favoriler arasında yer alıyor. “Örümcek Ağı Estetiği”ni geliştiren Op. Dr. Bülent Cihantimur, bu teknik hakkındaki tüm ayrıntıları CNR Sağlık ile paylaştı…

Örümcek Ağı Estetiği yurt dışından da ilgi görüyor mu?

Örümcek Ağı Estetiği sınırları

aştı. Ameliyatsız ve son derece

konforlu bir cilt gençleştirme

tekniği olan Örümcek Ağı Este-

tiği için, yabancı hastalar ülke-

mize geliyorlar. Sağlık turizmi,

küreselleşen dünya içerisinde

en fazla talep gören pazar-

lardan birisi olmaya başladı.

Hastalar hem gezmek, hem de

tedavi olmak amacıyla ülkemizi

tercih ediyorlar.

Bu tekniğin sürecini anlatır mısınız?

“Örümcek Ağı Estetiği” için ülkemize gelen hastalar,

yüzlerindeki yorgunluk ifadesinden ve başlayan mimik

çizgilerinden şikayetçi olarak bize başvuruda bulunu-

yorlar. Kendileri henüz ülkelerindeyken, operasyon

planlamaları yapılıyor. Yüzlerinin operasyon sonrası

nasıl gözükeceğine dair dijital simülasyon tekniği ile

bilgilendirmede bulunuluyor. Hastalarımız havalima-

nında karşılanırlar ve kliniklerimize gelirler. Zaten bü-

tün planlama yapılmıştır ve hiçbir aksama yaşanma-

dan süreç işler… Sınır ötesi hastalar sonuçtan oldukça

memnun kalıyorlar.

Foreign patients prefer “Spider Web Aesthetic Procedure”Leaving its mark on the year 2014 as a non-surgical facial lifting technique, “Spider Web Aesthetical Procedure” is also counted among the favorite face lifting techniques for the new year.

Plastic Surgeon Bulent Cihantimur, MD who developed the Spider Web Aesthetical Procedure shared all the details of this technique with CNR Health…

Does Spider Web Technique also receive demand from abroad?

Spider Web Aesthetical Pro-

cedure has went beyond bor-

ders. Foreign patients come

to our country to have the Spi-

der Web Aesthetic Procedure,

which is a non-surgical and

extremely comfortable skin

rejuvenation technique. Health

tourism has started to become

one of the most demanded markets

in the globalizing world. Patients come to our country

both to visit Turkey and to receive treatment.

Could you please tell us about the process that this technique involves?

Patients who come to our country for Spider Web Aes-

thetical Procedure consult to us complaining about a fa-

tigue expression on their face and mimic lines starting

to appear. We plan the operations when our patients

are still in their country. We inform them using the dig-

ital simulation technique showing them how their face

will look after the operation. We welcome our patients

röportaj / interview

Page 51: Görüntülemek İçin Tıklayınız

51

röportaj / interview

Örümcek Ağı Estetiği ciltte nasıl bir değişim oluşturuyor?

Cilt altına iğneler vasıtasıyla tıpkı örümcek ağı gibi

yerleştirilen iplerle yapılan “Örümcek Ağı Estetiği”,

günden güne tazelenen bir cilt armağan ediyor. İşlem

ameliyatsız, acısız ve sonrasında morarma - şişlik gibi

yan etkiler oluşturmadığı için çok tercih ediliyor. İpler

6 ay içerisinde eriyor ama vücut biyolojik ağ ile yeni-

lenmeye devam ediyor. Cilt geriliyor, mimik çizgileri

ve form kayıpları yok oluyor. Teknik özellikle ameli-

yatsız bir şekilde uygulanabildiği gibi içerisine “Yağ

Transfer Tekniği” de eklenerek operasyon şeklinde

yapılabiliyor.

Neden yağ enjeksiyonu da yapılıyor?

Çünkü içerisinde kök hücre var. Kök hücre de bu istek-

lerimizi cevaplayabilecek bir yapıya sahip olarak en ve-

rimli halde yağ hücrelerinde bulunuyor. Hastamızın ge-

nellikle göbek ya da kalça bölgesinden bir miktar yağ

alıyoruz ve bunu kök hücreden zengin hale getiriyoruz.

Bu haliyle “Total Yüz Yenileme” olarak, muhteşem bir

değişime imza atıyoruz.

at the airport and take them to our clinics. All stages are

already planned; so we proceed with the process with-

out any hiccups… Foreign patients are highly content

with the results.

How does Spider Web Aesthetical Procedure change the skin?

Conducted with strings placed in the shape of a spider

web under the skin using needles, Spider Web Aesthetic

Procedure offers you a skin that rejuvenates day by day.

The technique is highly popular since it is non-surgical,

painless and has no side effects such as bruises-swell-

ings after the procedure. The strings melt within 6

months, but the body continues rejuvenating thanks

to the biological web it has formed. The skin is tight-

ened, and mimic lines and form losses disappear. The

technique is especially non-surgical, but it can also be

performed as an operation when we include the “Fat

Transfer Technique”.

Why fat injection is also conducted?

Because it involves stem cells. Having a structure that

may answer all our demands, the stem cell is found in its

richest form in fat cells. We extract a little fat generally

from the belly or thigh of the patient and enrich it us-

ing stem cell. This way, we perform a wonderful change

known as “Total Face Renewal”.

Op.Dr. Bülent Cihantimur, Örümcek Ağı Esteti-ği’nin yurt dışından yoğun ilgi gördüğünü belirtti.Plastic Surgeon Bulent Cihantimur, MD states that Spider Web Aesthetic Procedure receives high de-mand from abroad.

Page 52: Görüntülemek İçin Tıklayınız

52

Tüm sağlık bilgileri artık hep yanınızdaHaftanın yedi günü, günün her saati sağlık!

Dr. Mahir ÜLGÜ Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü

Vatandaşların tüm sağlık kayıtlarını kendi istekleri doğ-

rultusunda paylaşabildikleri ve her zaman yanlarında

taşıyabildikleri e-Nabız Kişisel Sağlık Sistemi hızla bü-

yüyor. Henüz 8 ay önce hizmete alınan e-Nabız’da şu

ana kadar 2,5 milyonun üzerinde profil oluşturuldu.

e-Nabız Kişisel Sağlık Sistemi, Sağlık Bakanlığı’nın son

zamanlarda en çok ses getiren projelerinden biri ola-

rak görülen bir sistem. e-Nabız ile tüm vatandaşlar la-

boratuvar tahlilleri, radyolojik görüntüleri, kullandığı

reçete ve ilaç bilgileri, acil durum bilgileri, konulmuş

teşhis, verilmiş her türlü rapor, kısaca muayenelerine

ait her tür detay bilgileri içeren sağlık kayıtlarına cep

telefonlarından, tabletlerinden, bilgisayarlarından 7

gün 24 saat erişebiliyor, dilerse belirlediği kurallar çer-

çevesinde tümünü ya da bir kısmını istediği süre kadar

hekimleri ya da yakınlarıyla paylaşabiliyorlar. Vatanda-

şın sağlığını kesintisiz olarak kontrol altında tutması-

nı sağlayan, ilacını içme zamanı geldiğinde hatırlatan

e-Nabız, kapsamının genişliği itibariyle dünyada benze-

ri olmayan bir proje olarak biliniyor.

Kısaca e-Nabız…

Sağlık Bakanlığı’nın, tüm sağlık kuruluşlarının bilgi sis-

temlerini birbirine entegre ettiği e-Nabız, vatandaşla-

rın kişisel sağlık kayıtlarına, hem kendilerinin hem de

yetkileri doğrultusunda ilgili sağlık personelinin erişe-

bileceği bir platform olarak hizmet veriyor.

e-Nabız sayesinde vatandaşlar, sağlık kurum ve ku-

ruluşlarında gerçekleştirilen tüm muayene, tetkik ve

operasyonlarını, yetki vererek Türkiye’nin 81 ilindeki

tüm sağlık kuruluşlarındaki hekimleriyle paylaşabili-

yorlar. e-Nabız, tablet bilgisayarlar ve akıllı telefonlar

için geliştirilen mobil uygulama ile kolayca kullanıla-

biliyor. Böylece vatandaşlar kendilerine ait tüm sağlık

bilgilerini artık yanlarında taşıyabiliyorlar.

You can keep all medical information at hand nowHealth: seven days a week and around the clock!

Dr. Mahir ÜLGÜ General Director for Health Information Systems

Allowing citizens to share all of their health records and

keep them at hand as they wish, e-Pulse Personal Health

System is rapidly growing. Initiated only 8 months ago,

e-Pulse has more than 2.5 million profiles as of now.

E-Pulse Personal Health System is regarded as one of the

most distinguished projects of the Ministry of Health

recently. All citizens can reach their laboratory results,

radiological images, prescriptions and medications they

use, emergency information, diagnoses, reports issued;

in short, all their health records containing all kinds of

details of their examinations via their mobile phones,

tablets and computers 24/7 and share all or a part of

them with their doctors, relatives or friends within the

frame of the rules and for a period of time they have

defined. E-Pulse, which allows citizens to control their

health uninterruptedly and reminds them when to take

their medications, is known as an unprecedented pro-

ject in the world due to its extensive scope.

E-Pulse in short…

E-Pulse, in which the Ministry of Health integrated infor-

mation systems of all healthcare establishments, serves

as a platform where citizens can access their personal

health records and allow relevant healthcare personnel

to access them as per their authorizations.

Thanks to e-Pulse, citizens can share all of their exami-

nations, analyses and operations performed in health-

care institutions and establishments with their doctors

in any healthcare institution located in 81 cities of Tur-

key upon giving them authorization. E-Pulse is easy to

use with the mobile application developed for tablet

computers and smart phones. Thus, citizens can carry

all their health information on them.

makale / article

Page 53: Görüntülemek İçin Tıklayınız

53

makale / article

e-Nabız’da vatandaşlar, Merkezi Hekim Randevu Siste-

mi’ne bağlanarak randevu alabiliyor, hekimiyle geçmiş

sağlık kayıtlarını paylaşıp tedavi süreçlerine hız katabi-

liyorlar. Bununla birlikte giyilebilir teknolojileri ya da

GSM operatörlerinin mobil uygulamalarını kullanarak

adım, nabız, kalori, tansiyon ve şeker gibi sağlık verile-

rini sisteme kaydedebiliyorlar. Bunların istatistiklerini

inceleyebildikleri gibi hekimiyle paylaşabiliyorlar. He-

kimine göstermek istediği alerjik durumlarının fotoğ-

raflarını sisteme kaydedebildiği gibi çocuklarının sağlık

kayıtlarına 15 yaşına kadar erişebiliyorlar. Vatandaşlar,

organ bağışı ve kan bağışı bildirimlerinde bulunabildiği

gibi sistemin mobil uygulamasında bulunan 112 acil bu-

tonunu kullanarak acil durumlarda konum bilgisinin ve

acil sağlık verilerinin sağlık ekiplerine ulaşmasını sağla-

yabiliyorlar.

e-Nabız her geçen gün geliştiriliyor

Henüz 8 ay önce hizmete girmesine rağmen kullanıcı

sayısı 2,5 milyonu aşmış olan e-Nabız’a her geçen gün

yeni özellikler ekleniyor. Çalışmaları devam eden Spor-

cu Sağlığı Bilgi Sistemi ile sporcuların ilaç-gıda etkile-

şimleri ve doping etkisine yol açacak çapraz etkileşim

bilgilerine erişmeleri sağlanacak, böylelikle bilinçsiz ilaç

kullanımı ve söz konusu ilaç-gıda etkileşimleri kaynak-

lı doping vakaları da öngörülebilecek. Ayrıca, Diyanet

İşleri Başkanlığı’na bağlı sağlık ekipleri hac ve umreye

giden vatandaşların sağlık bilgilerine erişim sağlayarak

In e-Pulse, citizens can make appointments connect-

ing to Central Doctor Appointment System, share their

past health records with their doctors and speed up the

treatment processes. Moreover, they can enter their

health data in the system such as steps, pulse, calories,

blood pressure and glucose using wearable technolo-

gies or mobile applications of GSM operators. They can

view their statistics and share them with their doctors.

They can upload to the system the photograph of their

allergic conditions they want to show to the doctor and

access health records of their children aged 15 and un-

der. Citizens can give notifications of organ and blood

donations, and share the location of emergencies and

emergency health data with healthcare teams using the

112 emergency button located in the mobile applica-

tion of the system.

E-Pulse is being improved each passing day

Even though it was launched only 8 months ago, more

and more features are added to e-Pulse which has more

than 2 and a half million users. With the Athlete Health

Information System that is under construction, athletes

will be able to access drug-food interactions and infor-

mation of cross interaction, which may cause doping

effect; this way, uninformed drug usage and doping

cases resulting from such drug-food interactions may

be foreseen. In addition, healthcare teams operating

under Directorate of Religious Affairs will be able to

Dr. Mahir ÜLGÜ Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü

General Director for Health Information Systems

Page 54: Görüntülemek İçin Tıklayınız

54

orada yapılan işlemleri e-Nabız’a gönderebilecekler.

Diğer işlemler gibi bu da hac ve umreye giden vatan-

daşların izin vermeleri şartıyla mümkün olabilecek. Mil-

li Eğitim Bakanlığı ile koordinasyon kurulacak, bulaşıcı

hastalığa yakalanmış öğrenciler tespit edilecek ve söz

konusu öğrencilerin okul ve sınıf bilgileri ışığında bula-

şıcı hastalığın yayılması da engellenecek.

Bütün bunlara ek olarak e-Nabız, hamileler için gebelik

takibine yönelik bilgilendirme ve hatırlatma mesajları,

aşı takip bilgileri ve büyüme eğrileri, hekim randevula-

rına ilişkin bilgilendirme mesajları gibi özelliklerle ge-

liştirilecek. Bu özelliklere yönelik çalışmalar tüm hızıyla

devam ediyor.

Hizmete sunulan ve sunulması planlanan tüm bu özel-

likleriyle e-Nabız, vatandaşların sağlık kayıtlarını tek

bir platformda topluyor, zaman ve mekândan bağım-

sız olarak vatandaşın erişimine ve kontrolüne sunuyor.

Bütün bu yönleriyle e-Nabız, sağlık hizmet sunumun-

da maksimum kalite, hız ve performans sağlayacak,

Türkiye’nin sağlık hizmetinde bir devrim yaşatacak.

access health information of citizens going on hajj and

umrah, and the treatments and procedures performed

there may be sent to e-Pulse. Like other operations, this

will be possible provided authorized by the citizens go-

ing on hajj and umrah. In coordination with the Ministry

of National Education, students with contagious dis-

eases will be detected and contagious diseases will be

prevented from spreading in the light of the school and

classroom details of these students.

Furthermore, e-Pulse will be improved with features

such as notification and reminder messages intended

for expectant mothers to follow up pregnancy, vacci-

nation follow-up information and growth curves and

notification messages related to doctor appointments.

These features are being developed at full speed.

With all of its features launched or planned to be

launched, e-Pulse gathers health records of all citi-

zens in a single platform and provides citizens with

the means to access and control these records inde-

pendently from time and space. With all these fea-

tures, e-Pulse will offer maximum quality, speed and

performance in healthcare services and revolutionize

the healthcare services of Turkey.

makale / article

e-Nabız, tüm vatandaşların sağlık kayıtlarını tek bir platformda toplayarak erişim ve kontrol kolaylığı sunuyor.

E-Pulse gathers health records of all citizens in a single platform and provides citizens with the means to access and control them.

Page 55: Görüntülemek İçin Tıklayınız

55

Page 56: Görüntülemek İçin Tıklayınız

56

MR’da kalma süresi azalıyorASELSAN ve Bilkent Üniversitesi tarafından yürütülecek projeyle, hastaların Manyetik Rezonans (MR) cihazında geçirdiği süreler ve çekim maliyetleri önemli ölçüde azalacak.

ASELSAN ve Bilkent Üniversitesi, Türkiye’nin katma de-

ğeri yüksek yeni nesil teknolojiler geliştirme çabasına

tıbbi görüntüleme cihazları alanında katkıda bulunmak

için güçlerini birleştirdi. Kalkınma Bakanlığı desteğiyle

kurulan Bilkent Üniversitesi Ulusal Manyetik Rezonans

Araştırma Merkezi (UMRAM) ile ASELSAN Araştırma

Merkezi, Sıkıştırılmış Algılayıcı MR Görüntüleme Tek-

nikleri ve Hesaplama Mimarisi Geliştirme Projesi’ne

yönelik iş birliği yapacak. Böylece ASELSAN Araştırma

Merkezi’nde yürütülmekte olan çalışmalar UMRAM ile

imzalanan sözleşmeyle hız kazanacak. Proje kapsamın-

da, MR çekimlerini yaklaşık 5 kat hızlandırabilen “sıkış-

tırılmış algılama” tekniklerinin, klinik kullanımı müm-

kün kılacak şekilde hayata geçirilmesi hedefleniyor.

Yılda 9 milyon kişiye MR çekimi

Türkiye’de bine yakın MR cihazında her yıl toplam 9 mil-

yon kişi MR çektiriyor. Cihaz başına günlük hasta yükü

ortalama 25-30 kişiyi buluyor. MR çekimlerinin hızlan-

dırılmasıyla yarım saat süren bir MR çekiminin 5-6 daki-

kada gerçekleştirilmesi mümkün olacak. Hastaların MR

cihazında geçirdiği sürelerin azalmasıyla bir cihazdan

daha fazla sayıda hasta yararlanabilecek ve MR çekim

maliyetleri önemli ölçüde düşecek. Bu teknolojinin

sağladığı olanaklarla kapalı alanda uzun süre kalama-

yan yetişkin hastaların ve çocukların MR çekimleri de

daha kolay gerçekleştirilebilecek. ASELSAN Araştır-

ma Merkezi’nde şirketin, savunma alanında rekabetçi

konumunu artırmasını hedefleyen diğer “sıkıştırılmış

algılama” uygulamalarına yönelik çalışmalar da sürdü-

rülüyor.

UMRAM, MR araştırmaları konusunda yapılan araş-

tırma projelerini teşvik etmek, desteklemek ve ger-

çekleştirmek amacıyla Bilkent-Cyberpark içerisinde

2009’da kuruldu. Merkez, MR görüntüleme teknoloji-

sini kullanan ve geliştiren multi-disipliner grupları bir

araya getiriyor. “Açık kapı politikasıyla” faaliyet göste-

Time spent in MR lessens The project co-conducted by ASELSAN and Bilkent University will substantially decrease the period of time the patients spend in Magnetic Resonance (MR) device and the imaging costs.

ASELSAN and Bilkent University joined forces in an

attempt to contribute in Turkey’s efforts to develop

new generation technologies with high added value in

medical imaging devices sector. Bilkent University Na-

tional Magnetic Resonance Research Center (UMRAM)

founded with the support from the Ministry of Devel-

opment and ASELSAN Research Center will cooperate

on the Compressed Sensing MR Imaging Techniques

and Calculation Architecture Development Project.

Thus, studies conducted in ASELSAN Research Center

will gain momentum upon the agreement signed with

UMRAM. The objective of the project is to introduce

“compressed sensing” techniques, which may make MR

imaging 5 times faster, allowing clinical usage.

MR imaging for 9 million people per year

A total of 9 million people per year benefit from near-

ly a thousand MR devices for MR imaging Turkey. Daily

patient load per device can be as high as 25-30 people.

Acceleration of MR imaging will decrease imaging peri-

od from half an hour to 5-6 minutes. Such decrease in

the time spent in MR device will allow more patients to

benefit from the same device and decrease MR imaging

costs to a great extent. The opportunities introduced

by this technology will facilitate MR imaging of adult

patients and children who cannot spend a long time in

closed areas. Studies towards other “compressed sens-

ing” applications are conducted in ASELSAN Research

Center in order to take the company to a higher com-

petitive ground in the defense sector.

UMRAM was founded in 2009 within Bilkent-Cyberpark

in order to encourage, support and conduct research

projects in MR research field. The Center brings together

multidisciplinary groups that use and develop MR imag-

ing technology. Researchers can use the equipment in

the center and get help from personnel when collecting

data in UMRAM that operates with an “open door policy”.

proje / project

Page 57: Görüntülemek İçin Tıklayınız

57

proje / project

ren UMRAM’da, araştırmacılar, merkezdeki ekipmanla-

rı kullanabiliyor, gerekirse veri toplamak için personel-

den yardım alabiliyor.

Radyolojideki gidişatı değiştirecek

Türk Manyetik Rezonans Derneği Yönetim Kurulu Baş-

kanı Prof. Dr. Muhteşem Ağıldere, MR çekim süresini

kısaltacak bir çalışmanın çok önemli sonuçları olacağını

söyledi. Bu çabaların başarıya ulaşmasının radyolojide-

ki gidişatı değiştireceğini vurgulayan Ağıldere, “Görün-

tülemede bilgisayarlı tomografi (CT) ve MR yöntemleri

yaygın olarak kullanılıyor. Tomografi hızlı ama radyas-

yonlu bir yöntem. Süre kısaldığında MR çok daha büyük

bir avantaj elde edecek” dedi.

Ağıldere, görüntü kalitesinin korunarak çekim süresi-

nin kısaltılmasının, MR teknolojisinin önünü daha da

açacağını ifade etti. Dernek olarak bu tür çabaları des-

teklediklerini, yıllık toplantılarla mühendis, fizikçi ve

doktorları bir araya getirerek teknolojik gelişmeleri de-

ğerlendirdiklerini de anlatan Ağıldere, şunları kaydetti:

“MR teknolojisi çok hızlı gelişen bir teknoloji. Son

yıllarda da bu gelişimini sürdürüyor. Buna karşın

radyasyonlu yöntemler aynı şekilde gelişmiyor. MR

çekim süresinin kısalması dünyada büyük bir devrim

olur. Buradaki en önemli unsurlardan birisi de farklı

It will change the course of radiology

Prof. Dr. Muhtesem Agildere, Chairman of Turkish

Magnetic Resonance Association, stated that a study

that will shorten the period of MR imaging would

have dramatic results. Stressing that these attempts

will change the course of radiology, Agildere further

says, “Computer tomography (CT) and MR methods

are widely used in imaging. Tomography is a fast but

radiant method. When the period is lessened, MR will

have a greater advantage”.

Agildere stated that shortening the duration of imaging

but maintaining the image quality would further pave

the way for MR technology. Expressing that, as an as-

sociation, they were supportive of these studies and

they evaluated technological advancements bringing

together engineers, physicists and doctors in annual

conventions, Agildere stated:

“MR is a technology that advances really fast. It has

also continued advancing in the last years. On the oth-

er hand, radiation methods do not exhibit the same

advancement. Shortening the duration of MR imaging

would be a revolution in the world. One of the most

important factors here is the convention and cooper-

ation of scientists from different fields of science. We

MR, kanser tanısında çok etkili bir inceleme yöntemi olarak tercih ediliyor.MR is preferred as a highly effective examination method in cancer diagnosis.

Page 58: Görüntülemek İçin Tıklayınız

58

alanlardan bilim insanlarının bir araya gelerek çalışma

yapmaları. Ülkemizde bu tür çabaları yaygınlaştırabi-

lirsek atılım yapabiliriz.”

Hayati rahatsızlıklara tanı konuluyor

MR görüntüleme cihazları, organların, yumuşak do-

kuların, kemiklerin ve diğer tüm iç yapıların görüntü-

lenmesinde kullanılıyor. Bu işlemler sırasında güçlü

bir manyetik alan ve radyo dalgaları kullanıldığından

radyasyon içermiyor. Oluşturulan görüntüler radyolog

tarafından değerlendirilip, raporlanıyor. MR, yumuşak

doku hastalıklarında, beyin-omurilik, boyunla ilgili has-

talıklarda, kas-iskelet sitemi ile ilişkili rahatsızlıklarda,

karaciğer, pankreas gibi karın içi organların görüntü-

lenmesinde, kalp ve damar hastalıklarında kullanılıyor.

Kalp ve kardiovasküler sistem hastalıklarının tanısın-

da hızlı, yan etkisiz bir seçenek oluşturan MR, kanser

tanısında da çok etkili bir inceleme yöntemi olarak

tercih ediliyor.

may leap forward if we were able to make these studies

more widespread”.

Diagnosis for life-critical ailments

MR imaging devices are used in imaging of organs, soft

tissues, bones and all the other internal structures.

These procedures do not involve radiation since they

use a very powerful magnetic field and radio waves.

Images generated are assessed and reported by radi-

ologists. MR is used in soft tissue diseases, cerebrospi-

nal and cervical diseases, imaging of intra-abdominal

organs such as liver and pancreas and cardiovascular

diseases.

As a fast option that has no adverse effects in diagno-

sis of heart and cardiovascular diseases, MR is also pre-

ferred as a highly effective examination method in can-

cer diagnosis.

Türkiye’de bine yakın MR cihazında her yıl toplam 9 milyon kişi MR çektiriyor.A total of 9 million people per year benefit from nearly a thousand MR devices for MR imaging Turkey.

proje / project

Page 59: Görüntülemek İçin Tıklayınız

59

Deneyimli kadromuzun, kaliteli ve taze malzemelerlehijyenik koşullarda hazırladığı gıdaları;

katılımcı ve ziyaretçilerimizinbeğenisine sunuyoruz.

“MENŞEİNİ BİLMEDİĞİNİZ YİYECEKLERİ TÜKETMEYİNİZ”

DÜNYA GIDA HİZMETLERİ

Page 60: Görüntülemek İçin Tıklayınız

60

Ruh ve sinir hastalarının topluma entegrasyonunda yenilikçi çözümlerKronik psikotik bozukluğu bulunan hastaların topluma kazandırılması yönündeki çalışmalar son dönemlerde büyük bir ivme kazandı. Fatih Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’nden Psikiyatr Dr. Gamze Sönmez ile ruh hastalıkları, tedavi yöntemleri ve sosyal faaliyetler üzerine konuştuk. Tedavisi süren hastaların, hayattan kopmamaları ve sosyalleşmeleri gerektiğinin önemini vurgulayan Sönmez, Fatih ve çevre ilçelerden gelen 350 kadar hastayı, yatış vermeden tedavi ettiklerini söyledi.

Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri (TRSM) hakkında bilgi verir misiniz?

Dünya genelinde hastane odaklı tedavi yaklaşımından

toplum temelli tedavi yaklaşımına geçiş süreci var.

Dünya Sağlık Örgütü’nün de bununla ilgili çalışmaları

mevcut. Sağlık Bakanlığı’nın projesi kapsamında ül-

kemizde de hastaları yatarak tedavi etmekten ziyade

evlerinde, iş yerlerinde ve bulundukları ortamlarda te-

daviyi hedefleyen toplum temelli ruh sağlığı anlayışının

yaygınlaştırılması için önemli adımlar atıldı. Bu adımlar

mevcut olan hastane odaklı tedavi yaklaşımından top-

lum temelli tedavi yaklaşımı modeline geçiş yönünde-

dir. Tabii burada ağır ruhsal bozukluğu (şizofreni vs.)

olan hastalardan bahsediyoruz.

“Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri” yaygınlaşıyor diyebilir miyiz? 

Elbette… Artık birçok noktada toplum ruh sağlığı mer-

kezleri açılıyor. İstanbul’da  TRSM’lerin sayısı 18’e yüksel-

di. Bu sayının daha da yukarılara taşınması hedefleniyor.

Bu merkezlerin amacı nedir?

Amaçları şöyle sıralayabiliriz:

Kronik psikotik bozukluğu olan hastaları kayıt altına

Innovative solutions for the integration of mental and neurologicaldisordered patients to the societyRecently, activities intended to integrate patients suffering from chronic psychotic disorders into the community have rather gained momentum. We talked about mental disorders, therapy methods and social activities with Psychiatrist Dr. Gamze Sonmez from Fatih Community Mental Health Center. Underlining how important it is for patients receiving home therapy to become social and not to get estranged from life, Sonmez indicates that they have treated nearly 350 patients coming from Fatih and neighboring districts without committing them to the center.

Could you please tell us about Community Mental Health Centers?

There is a tendency to switch from hospital-based ther-

apy approach to community-based therapy approach all

around the world. The World Health Organization con-

ducts studies regarding this issue. In our country, im-

portant steps are taken to promote community-based

mental health approach that aims to provide therapy to

patients at their homes, work places and their own envi-

ronments instead of admitting them to hospitals within

the scope of the project of the Ministry of Health. These

steps are taken to shift from hospital-based therapy

approach to community-based therapy approach. Of

course, we are talking about patients with severe men-

tal disorders (schizophrenia, etc.).

Could we say that Community Mental Health Centers are becoming widespread? 

Of course… Now, there are community mental health

centers being opened in many locations. The number of

röportaj / interview

Page 61: Görüntülemek İçin Tıklayınız

61

röportaj / interview

almak. Bu hastaları aile ortamlarında, evlerinde ve ge-

rekirse iş yerlerinde ziyaret etmek. Ailelerinin sosyal

güvenceleri yoksa bunlara sosyal güvence açısından

yardımcı olmak. Hastaları ve ailelerini konu hakkında

bilgilendirmek. En önemlisi de hastalara düzenli ilaç

kullandırma alışkanlığı kazandırmak. Çünkü hastalar

düzenli bir şekilde ilaçlarını kullandığı zaman hastane-

ye yatışlarında azalmalar oluyor. Yatış sayıları azalınca

maliyet açısından olumlu tablo ortaya çıkıyor. Daha

da önemlisi hastaların işlevsellikleri artıyor. Böylelikle

topluma adaptasyonları ivme kazanıyor.

Bu merkezlerde tedavi aşamasında hastaların işlevselliğinin artmasından bahsettiniz. Konuyu biraz daha açabilir misiniz?

İşlevsellik dediğimiz zaman hastaların düzenli ilaç kul-

lanımından, öz bakımlarını, çevrelerindeki insanlarla

iletişimlerini, sosyal hayata entegrasyonlarını ve hatta

yeniden hastalık durumlarına göre çalışabilir hale gel-

melerinden bahsediyorum. Düzenli ilaç kullanma alış-

kanlığı edindikleri zaman hastane yatışları azalıyor, do-

layısıyla iş bulabiliyorlar, topluma karışıp hayata entegre

oluyorlar. Hastalar evde sürekli yatmanın dışında toplu-

ma kazandırılıyorlar ki bu, çok önemli bir nokta. Az önce-

ki sorunuzun aslında en net karşılığı bu. Bizler hastaların,

hayatlarının kısıtlanmadan tedavi olmasını amaçlıyoruz.

Bundan dolayı psikotik bozukluğu olan hastalar artık

toplum ruh sağlığı merkezleri sayesinde kendilerini ha-

yattan dışlanmış bireyler olarak değil, toplumun bir par-

çası olarak görmekte ve hayatlarına devam etmekteler.

TRSMs has increased to 18 in Istanbul. It is planned to

further increase this number.

What is the objective of these centers?

Our objectives are to register patients with chronic psy-

chotic disorders and visit them in their family environ-

ments, homes and work places, if necessary, help fam-

ilies who have no social security, inform patients and

their families and get patients to take their medications

regularly. If patients take their medications regularly,

the rate of hospital admission decreases. When such

number decreases, it positively contributes to the costs

and, most importantly, the functionality of patients.

This way, their adaptation to the society is accelerated.

You have just spoken of the increasing func-tionality of patients in these centers at the therapy stage. Could you please elaborate on the subject?

What I mean by functionality is the patients’ habit of

taking their medication regularly, their ability to care

for themselves, their communication with the people

in their environments, integration into the social life

and even becoming functional depending on the level

of their disorders. When patients make a habit of tak-

ing their medication, the rate of hospital admission de-

creases, and therefore, they can find a job and get in-

tegrated into the life getting mingled with the society.

Patients are adapted into the society instead of letting

them constantly stay in bed at home, and this has a rath-

Psikiyatr Dr. Gamze Sönmez, Fatih ve çevre ilçelerden gelen 350 kadar hastayı, yatış vermeden tedavi ettiklerini söyledi. Psychiatrist Dr. Gamze Sonmez indicates that they have treated nearly 350 patients coming from Fatih and neighboring districts without committing them to the center.

Page 62: Görüntülemek İçin Tıklayınız

62

Sosyalleştirme faaliyetleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? 

Merkezimizde grup terapisi yapıyoruz. Bu terapilerde

hastalarımız rahatsızlıkları hakkında bilgilenip bir ta-

raftan da günlük yaşam içinde karşılaştıkları sorunları

paylaşıyor ve fikir alışverişinde bulunuyorlar. Ayrıca halk

eğitim merkezlerinden ve İSMEK’ten de öğretmenleri-

miz geliyor. Sosyalleşme amacıyla resim ve takı gibi el

becerilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar yapıyoruz.

Ayrıca müzik de önemli bir yer kaplıyor. Halk eğitimden

müzik öğretmenimiz geliyor ve bir müzik grubu kurarak

etkinlik yapıyoruz. Sonuçta dışarıda insanlarla merhaba-

laşmayan, içine kapanık kişiler buraya geldiği zaman, ko-

nuşabilir ve iletişim kurabilir hale geliyorlar. Şehir içi ve

şehir dışı gezileri de düzenliyoruz. Piknik, mutfak faali-

yeti ve kermes de sosyal faaliyetlerin arasında yer alıyor.

Hastalar ve hasta yakınları size nasıl ulaşıyorlar? 

Bazı hastanelerden bizlere, Fatih bölgesi ve çevresin-

de oturanların adresleri ve telefonları geliyor. Ancak

sadece psikoz gurubunun bilgilerini alıyoruz. Telefon

ile arayıp merkezimize çağırıyoruz. Gelmeyen hastaları

evlerinde ziyaret ediyoruz. Her hastamızı en az 1 kere

er critical importance. This is indeed the clearest answer

to your previous question. We intend to treat patients

without restricting their lives. Therefore, patients with

psychotic disorders now see themselves as part of the

society instead of feeling rejected and continue their

lives thanks to community mental health centers.

Could you please tell us about your socialization activities? 

We conduct group therapies in our center. During

these therapies, our patients get informed on their

disorders, share the problems they experience in their

daily lives and exchange ideas. Additionally, we have

instructors coming from community training centers

and ISMEK. We carry out activities to improve their

hand skills such as painting and jewelry design to help

their socialization. Furthermore, music plays an impor-

tant role. We have an instructor coming from the com-

munity training center, and we have activities with the

music band we have formed. As a result, when intro-

verted people who cannot even say hi to other people

outside come here, we help them talk and communi-

cate easily. We organize visits to locations within and

outside the city. We also carry out kitchen and charity

bazaar activities.

Sönmez, İstanbul’da  TRSM’lerin sayısının 18’e yükseldiğini ifade etti.Sonmez says that the number of TRSMs has increased to 18 in Istanbul

röportaj / interview

Page 63: Görüntülemek İçin Tıklayınız

63

röportaj / interview

evinde ziyaret ediyoruz. Aile ortamlarına bakıyoruz.

Bu, bizim için önemli. Evin temizliği nasıl, yiyecekleri

var mı, maaş alıyorlar mı gibi durumları tespit ediyo-

ruz. Evin hijyenik ve yaşam şartları müsait değilse be-

lediye ile temasa geçiyoruz. Maaşları yoksa sosyal hiz-

met uzmanımız aracılığıyla sosyal hizmetlerle irtibat

kurmalarına vesile oluyoruz. İhtiyacı olan hastalarımı-

zın, bakım evlerine yerleşmesine yardımcı oluyoruz.

Tabii sadece biz hastalara ulaşmıyoruz. Merkezimiz

tanındıkça müracaatlar artıyor. Şu anda 380 kayıtlı

hastamız var. Toplum ruh sağlığı merkezlerinde mut-

laka tedaviyi biz yapacağız diye bir kural da yok. Başka

bir doktora ya da üniversite hastanelerine de gidiyor

olabilirler. Amaç onları kayıt altına alıp takip etmek.

Çünkü bu hastalıkların grubu kronik hastalıklar sınıfına

girdiğinden ömür boyu tedavi ve takip edilmesi, tıbbi

tedavinin kesintisiz yapılması gerekiyor. Bu hizmetler

hasta ve hasta yakınlarının yaşam kalitesinin artırılma-

sı açısından önemlidir.

How do patients and their relatives contact you? 

Some hospitals send us the addresses and telephone

numbers of people residing in Fatih region and the

neighboring districts. However, we only record the infor-

mation of patients included in the psychosis group. We

call them on the phone and invite them to our center.

When they do not come to our center, we visit them at

their homes. We observe their family environment. This

is important to us. We observe the cleanliness of the

house; whether they have food and earn income, etc.

If the house is not hygienic and does not have suitable

living conditions, we contact the municipality. If they do

not earn incomes, we help them contact the social ser-

vices through our social services specialist. We help our

patients in need be admitted to care homes. Of course,

we are not the only ones that reach the patients. The

applications we receive increases as our center gains

recognition among the society. Currently, we have 380

registered patients. There is no rule in community men-

tal health centers that we will be the ones who treat the

patients. Patients may choose to see another doctor

or university hospitals. Our goal is to record and follow

them. The reason is that this group of disorders requires

lifelong therapy, follow-up and uninterrupted medical

therapy since they are chronic disorders. These services

are important to increase the quality of life of the pa-

tients and their families and friends.

Sönmez, dünya genelinde hastane odaklı tedavi yaklaşımından toplum temelli tedavi yaklaşımına geçiş süreci olduğunu belirtti.Sonmez states that there is a tendency to switch from hospital-based therapy approach to community-based therapy approach all around the world.

Page 64: Görüntülemek İçin Tıklayınız

64

Hizmet yarışında öndeTürkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Bakırköy Bölgesi Genel Sekreterliği geniş yelpazede sunduğu hizmetleriyle dikkati çekiyor.

Sağlık Bakanlığı’nın kuruluşlarından olan Türkiye Kamu

Hastaneleri Kurumu Bakırköy Bölgesi Genel Sekreterli-

ği, sağlığın tüm klinik branşları ve yan dallarında verdiği

özellikli sağlık hizmetleri ile öne çıkıyor. Genel sekreterli-

ğin bünyesinde 4 eğitim ve araştırma hastanesi, 3 devlet

hastanesi ve 3 ağız diş sağlığı merkezi olmak üzere top-

lamda 10 hastane ve merkez yer alıyor. Bu kurumlarda

ise 10 bin çalışan bulunuyor. Türkiye Kamu Hastaneleri

Kurumu Bakırköy Bölgesi Genel Sekreterliği böylelikle

Bakırköy, Güngören, Bahçelievler, Esenler ve Bağcılar’da

yaklaşık 2 milyon 400 bin kişiye hizmet sağlıyor.

Bakırköy Bölgesi Genel Sekreterliği bünyesindeki has-

taneler, verdikleri özellikli hizmetlerle dikkatleri üzeri-

ne topluyor. “İnme merkezleri, Girişimsel ve Nörorad-

yoloji, Kadına Yönelik Şiddet Tanı ve Rehabilitasyon

Frontrunner in the ServicesTurkish Public Hospitals Institution Secretariat General of Bakirkoy Region attracts attention with its wide range of services.

One of the institutions of the Ministry of Health, Turkish

Public Hospitals Institution Secretariat General of Ba-

kirkoy Region attracts attention with the specific health

services it offers in all clinical branches and sub-branches

of health. The Secretariat General includes 10 hospitals

in total consisting of 4 training and research hospitals,

3 public hospitals and 3 oral and dental health centers

and nearly 10 thousand employees. Turkish Public Hos-

pitals Institution Secretariat General of Bakirkoy Region

offers services to approximately 2 million and 400 thou-

sand people in Bakirkoy, Gungoren, Bahcelievler, Esen-

ler and Bagcilar.

The hospitals affiliated to the Secretariat General of Ba-

kirkoy Region come to the fore in the public and private

health sector with the specific services they offer. Such

Bağcılar EAH yanık merkezi ekibi.Bagcilar Training and Research Hospital burn center and its staff.

sağlık hizmetleri / health care

Page 65: Görüntülemek İçin Tıklayınız

65

sağlık hizmetleri / health care

Merkezi, Palyatif Bakım Hizmetleri, Erişkin, Çocuk, Ye-

nidoğan, Nöroloji, Yoğun Bakım Hizmetleri, Yanık Mer-

kezi, KBRN Üniteleri, Toplum Temelli Ruh Sağlığı Hiz-

metleri (TRSM) ve Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM), Lokomat

Robot Hizmeti, Ortez-Protez Atölyesi ile ülkenin ilk ve

tek Ruh Sağlığı Müzesi, bu özellikli hizmetler arasında

yer alıyor.

Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Bakırköy Bölgesi

Genel Sekreterliği bünyesindeki hastaneler tarafından

verilen hizmetlerin bazıları şöyle:

İnmeli hastalara zaman ve yaşam kalitesi kazandıran sağlık hizmetleri

İnme (stroke), zamanında doğru müdahale yapılmadığı

takdirde hastanın yaşam kalitesini tamamen değiştiren

bir sağlık durumudur. Bu hastalarda ilk 5 saat içinde

yapılacak olan yerinde ve doğru müdahale, hastanın

ilerideki yaşam kalitesini etkileyen önemli bir faktör-

dür. Bakırköy Dr. Sadi Konuk EAH Nöroloji Kliniği bün-

yesindeki “İnme Merkezi” ve yine aynı hastanedeki gi-

rişimsel radyoloji, kalp ve damar cerrahi ile nöroşirurji

kliniklerinde inme hastalarına 7 gün 24 saat kesintisiz

hizmet sunuluyor. Aynı şekilde Bakırköy Prof. Dr. Maz-

har Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve

Araştırma Hastanesi’ndeki nöroloji kliniklerinde de

specific services include Stroke centers, Interventional

and Neuroradiology, Violence to Women Diagnosis and

Rehabilitation Center, Palliative Care Services, Adult,

Children, Neonatal, Neurology, Intensive Care Servic-

es, Burn Center, CBRN units, Community-based Men-

tal Health Services (TRSM) and Children Observation

Center (CIM), Lokomat Robot Services, Orthesis-Pros-

thesis Atelier in addition to the first and only Mental

Health Museum of our country.

Brief information on some of the services offered by

the hospitals affiliated to the Turkish Public Hospitals

Institution Secretariat General of Bakirkoy Region:

Health services that offer time and quality of life to patients suffering from strokes

Stroke is a health issue that completely changes a pa-

tient’s quality of life unless treated properly at the right

time. The on-site and proper intervention in these pa-

tients that will be performed within the first 5 hours is an

important factor that affects the patient’s quality of life

in the future. The “Stroke Center” affiliated to Bakirkoy

Dr. Sadi Konuk Research and Training Hospital Neurolo-

gy Clinic and the Interventional Radiology consisting ex-

perienced personnel in Neuroradiology within the same

hospital, Cardiovascular Surgery, Neurosurgery Clinics

Lokomat robot.

Page 66: Görüntülemek İçin Tıklayınız

66

inmeli hastalara hizmet veriliyor. İki hastanedeki mer-

kezlerde, hasta tedavilerinin yanı sıra uzman ekipler

tarafından, 112 Acil Sağlık hizmeti çalışanları ve klinik

çalışanları da belli dönemlerde, erken müdahalenin

önemine dair eğitime tabi tutuluyor.

“Kadına Yönelik Şiddet Tanı ve Rehabilitasyon Merkezi”

“Kadına Yönelik Şiddet Tanı ve Rehabilitasyon Merkezi”

birlik hastanelerinden Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim

ve Araştırma Hastanesi bünyesinde 2013’ten bu yana

hizmet veriyor. Merkez, bir adli tıp uzmanı, iki uzman

psikolog ve bir avukat kadrosuyla şiddet mağduru ka-

dınların rehabilitasyonlarının sağlanması, kadınların

hukuki hakları konusunda bilinç düzeyinin artırılması ve

toplumsal cinsiyet bilinci oluşturulması amaçlarıyla hiz-

met sağlıyor. Merkezin en önemli özelliği, hem hukuki

hem de psikolojik destek hizmetinin bir arada sunuluyor

olması. Tıbbi, hukuki ve psikolojik desteğe ihtiyacı olan

tüm şiddet mağduru kadınlar, ön koşul aranmaksızın ve

ücret talep edilmeksizin merkeze kabul ediliyorlar.

Palyatif sağlık hizmetleri

Palyatif sağlık hizmetleri alanında Bakırköy Genel Sek-

reterliği bünyesindeki dört hastanede (Bakırköy Dr.

Sadi Konuk, Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Bahçelievler Devlet Hastanesi ve Esenler Kadın Do-

ğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi) toplam 35 yatak-

la özellikle son dönem kanser hastalarına destek sağ-

lanıyor. Bu birimlerde hastaların hem tedavileri hem

de bakımları yapılırken iş - uğraş tedavisiyle de psiko-

offer uninterrupted services to stroke patients on 24/7

basis. Likewise, the Neurology Clinics in Bakirkoy Prof. Dr.

Mazhar Osman Mental Health and Neurological Diseases

Training and Research Hospital offer services to patients

who suffer from strokes. In the centers of both hospi-

tals, trainings are offered, aside from treating patients,

by specialist teams on the importance of early interven-

tion for the personnel of 112 Emergency Health services

and the personnel of the clinics they coordinate with.

Violence to Women Diagnosis and Rehabilitation Center

Violence to Women Diagnosis and Rehabilitation Center

has been operating since 2013 as a part of Bakirkoy Dr.

Sadi Konuk Training and Research Hospital affiliated

to the association. A forensic specialist, two specialist

psychologists and a lawyer on staff in the center offer

services to rehabilitate women suffering from violence,

raise awareness among women regarding their legal

rights and awareness of social gender. The most im-

portant feature of the center is that it offers legal and

psychological support services together. All women suf-

fering from violence and in need of medical, legal and

psychological support are admitted to the center with-

out any preconditions or charging a fee.

Palliative Health Services

Palliative health services are offered in four hospitals

affiliated to Secretariat General of Bakirkoy Region (Ba-

kirkoy Dr. Sadi Konuk, Bagcilar Training and Research

Hospital, Bahcelievler Public Hospital and Esenler Gyne-

Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri.Community Mental Health Centers.

sağlık hizmetleri / health care

Page 67: Görüntülemek İçin Tıklayınız

67

sağlık hizmetleri / health care

lojik destek sunuluyor. Bu birimlerde çalışan anestezi/

ağrı yönetim uzmanı, psikiyatrist, sosyal hizmet uzma-

nı, fizyoterapist ve hemşireden oluşan ekiple hastala-

rın son dönemlerini daha rahat geçirmelerine olanak

tanınıyor. Bu merkezlerde, hasta refakat ve yakınları-

nın dinleneceği - zaman geçireceği sosyal alanlar da

yer alıyor.

Geniş kapsamlı ve bütünsel yoğun bakım hizmetleri

Bakırköy Bölgesi Genel Sekreterliği bünyesindeki bi-

rimlerde gerek yaş olarak (yeni doğan, çocuk, yetişkin)

gerekse branş olarak (erişkin, nöroşirurji, nöroloji, ko-

roner, kalp-damar cerrahisi, yeni doğan ve çocuk yoğun

bakım) çeşitli ve özellikli yoğun bakım hizmeti verilebi-

liyor. İstanbul’da Avrupa yakası başta olmak üzere 148

erişkin, 81 yenidoğan ve 9 çocuk olmak üzere toplam

238 yoğun bakım yatağı bulunuyor.

Yanık merkezi

Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bulunan

yanık merkezi, 10 servis yatağı, altı yoğun bakım yatağı

ve ameliyathanesiyle İstanbul’un Avrupa yakasının tek

yanık merkezi olarak hastalarını kabul ediyor. Merkez,

2016 Şubat ayından itibaren yanık hastalarının yanı

sıra, yoğun bakım hastalarını da kabule hazırlanıyor.

KBRN üniteleri

Ülkemizde KBRN birimlerinin kurulması; herhangi bir

kimyasal, biyolojik, radyolojik veya nükleer kaza-saldırı

durumunda maruz kalanlara, yerinde ve doğru olarak

müdahale edilmesi amacıyla planlanmıştır. Bakırköy

Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi KBRN

Dekontaminasyon Ünitesi Ağustos 2015 tarihinden

itibaren aktif olarak hizmettedir. Dekontaminasyon

ünitesi erkek ve kadın olmak üzere planlanmış soyun-

ma, yıkanma ve giyinme bölümlerinden oluşmaktadır.

Bahçelievler Devlet ve Bağcılar Eğitim ve Araştırma

Hastaneleri’nde ise KBRN Dekontaminasyon Üniteleri

yapım aşamasındadır. 2016 yılı içinde faaliyete geçmesi

planlanmaktadır.

Toplum Temelli Ruh Sağlığı Merkezi (TRSM ) hizmetleri

Toplum temelli ruh sağlığı yaklaşımında hastalar kendi

sosyal ortamlarında, uzman ekipler tarafından klinik

ve uğraş terapi yaklaşımları ile tedavi ediliyorlar. TRSM

hizmetleri, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Bakır-

köy Bölgesi Genel Sekreterliği bünyesinde ülkemizin

en büyük ruh sağlığı hastanesi olan BRSHH koordina-

cology and Pediatrics Hospital) with a total of 35-bed

capacity for purposes of supporting cancer patients

especially in the terminal stage. Patients receive treat-

ment and care in addition to psychological support

through occupational therapies. Anesthesiologists/

pain management specialists, psychiatrists, social ser-

vices specialists, physiotherapists and nurses working

in these units help patients spend their last days under

more comfortable conditions. These centers have been

designed also considering the comfort of the relatives

of patients. There are social facilities created for attend-

ants and relatives of patients to rest and spend time.

Wide-ranging and holistic intensive care services

Wide-ranging and specific intensive care services are

offered in the Secretariat General of Bakirkoy Region

either with respect to age (neonatal, children, adult) or

branches (adult, neurosurgery, coroner, cardiovascular

surgery, neonatal and children intensive care). There

are a total of 238 intensive care beds including 148 for

adults, 81 for newborns and 9 for children especially in

the European side of Istanbul.

Burn center

The burn center in Bagcilar Training and Research Hos-

pital consisting of 10 service beds, six intensive care

beds and an operating room admits its patients as the

single burn center in the European side of Istanbul. The

center is getting ready to admit intensive care patients

in addition to regular burn patients as of February 2016.

CBRN units

It has been planned to open CBRN units in our country

as part of healthcare facilities in order to ensure on-site

and proper intervention in people who get exposed

to any chemical, biological, radiological or nuclear ac-

cidents-attacks. The CBRN Decontamination Unit in

Bakirkoy Dr. Sadi Konuk Training and Research Hospi-

tal was commissioned in August 2015. The decontam-

ination unit consists of planned undressing, bathing

and dressing sections for men and women. The CBRN

Decontamination Units in Bahcelievler Public Hospital

and Bagcilar Training and Research Hospital are under

construction and planned to be put into service in 2016.

Community-based Mental Health Center (TRSM) services

In community-based mental health approach, patients

are treated in their own social environments by a team

Page 68: Görüntülemek İçin Tıklayınız

68

törlüğünde yürütülüyor. Toplam 6 TRSM merkezinde;

bilişsel, yönetsel ve sosyal beceri alanlarında yeti kaybı

ile giden şizofreni ve benzeri hastalıklar, duygu durum

bozuklukları gibi kronik ruhsal hastalıklara sahip hasta-

lara bireysel işlevi iyileştirmeye dönük etkin tedaviler

sunulurken, psikososyal destek hizmetleri de veriliyor.

Bakırköy, Zeytinburnu, Güngören, Bağcılar, Esenler ve

Bahçelievler TRSM olmak üzere 6 merkezde toplam

2.680 hastaya hizmet sağlanıyor.

ÇİM (Çocuk İzlem Merkezi)

Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir

Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde İstanbul

içindeki ikinci ÇİM olarak, Aralık 2015 itibariyle aktif

olarak hizmet vermeye başladı. ÇİM’lerin kuruluş amacı

psikolojik ve fiziksel travmaya uğrayan çocuklara huku-

ki, tıbbi, ruhsal ve sosyal açıdan destek vermek, ikincil

örselenmelerini asgariye indirmek, adli ve tıbbi işlem-

lerin bu alanda eğitimli kişilerin yer aldığı merkezde

tek seferde gerçekleştirilmesini sağlamaktır. Merkez-

de, kız-erkek çocuk dinlenme odaları, adli görüşmeci

odası, aile görüşme odası, fizik muayene odası, mutfak,

doktor odası gibi bölümler yer alıyor. Adli görüşmeci,

hemşire, adli tıp uzmanı kadrosuyla sürekli olarak hiz-

met veriliyor. Gerekli durumlarda savcı, Aile ve Sosyal

Politikalar İl Müdürlüğü’nden sosyal çalışmacı ve avu-

kat desteğiyle 2012/20 Başbakanlık Genelgesi’ne göre

hizmet sunuyor.

of specialists using clinical and occupational therapy

approaches. TRSM services are coordinated by BRSHH,

which is the largest mental health hospital of our coun-

try, affiliated to Turkish Public Hospitals Institution Sec-

retariat General of Bakirkoy Region. Total of 6 TRSM

centers offer effective therapy and psychosocial sup-

port services intended to improve individual function-

ing for patients suffering from schizophrenia and sim-

ilar disorders that take place with loss of competence

in cognitive, administrative and social skills and patients

suffering from chronic mental disorders such as mood

disorders. 2,680 patients in total are offered services in

6 centers, which are Bakirkoy, Zeytinburnu, Gungoren,

Bagcilar, Esenler and Bahcelievler TSRMs.

CIM (Child Observation Center)

The CIM in Bakirkoy Prof. Dr. Mazhar Osman Mental

Health and Neurological Diseases Training and Research

Hospital was put into service in December 2015 as the

second CIM in Istanbul. The purpose of opening CIMs

is to offer legal, medical, mental and social support to

children who suffer from psychological and physical

traumas, minimize secondary disturbance and ensure

performance of legal and medical procedures at the

center and at once by specialists trained in these are-

as. The center includes units such as recreation rooms

for girls-boys, a legal consultant room, a family meeting

room, a physical examination room, a kitchen and a doc-

tor’s room. Services are offered constantly with the le-

gal consultant, nurses and forensics specialists on staff.

The center offers services as per the Prime Ministry Cir-

cular no. 2012/20 with the supports of public prosecu-

tors, social workers from the Provincial Directorate for

Family and Social Policies and lawyers.

Palyatif Bakım Merkezleri.Palliative Care Centers.

sağlık hizmetleri / health care

Page 69: Görüntülemek İçin Tıklayınız

69

Page 70: Görüntülemek İçin Tıklayınız

70

Öfkemizi kontrol altına nasıl alabiliriz?Günlük yaşantımızda birçok aksilikle karşılaşıyoruz. Bu aksiliklerde de hemen öfkeleniyor, tepkimizi sözlü ifadelerden başlayıp fiziksel şiddete kadar götürebiliyoruz. Bu süreçte de hem kendimize hem de karşımızdakilere zarar verebiliyoruz. Öfke kontrolünü sağlamak, hayatı cehenneme çevirmek yerine daha güzel yaşamak anlamına geliyor. Böylece yaşadığımız kötü olaylar unutulan anılara dönüşebiliyor. Klinik Refleksolog ve Psikolog Ömer Yalçın ile öfke üzerine konuştuk. Yalçın, öfkenin yönetilmesi gereken bir duygu olmadığını, öfkeyi oluşturan duyguların doyurulması ve farkındalığın sağlanması ile öfkenin zararsız hale dönüşebileceğini söyledi.

Öfke nedir?

Öfke bir duygudur. Öfkenin değişik tanımları vardır.

Bunların hepsini inceleyip zihnimizde daha kapsamlı

bir harita çizmemiz, öfkeyi anlamamız açısından faydalı

olacaktır:

• “Gerçek veya hayali bir zarar görme sonucunda or-

taya çıkan intikam ve cezalandırma etkilerinin de

sıklıkla refakat ettiği kuvvetli bir memnuniyetsizlik

hissidir.”

• “Engellenme, saldırıya uğrama, tehdit edilme,

yoksun bırakma, kısıtlama vb. durumlarda hisse-

dilen ve genellikle neden olan şeye ya da kişiye

yönelik şu ya da bu biçimde saldırgan davranış-

larla sonuçlanabilen oldukça yoğun olumsuz bir

duygudur.”

How do we keep our anger under control?Many things may go wrong in our daily lives. If something goes wrong, we may get angry right away, start to express our reaction in words and even take it to another level, which is physical

violence. In the process, we may hurt both those around

us and ourselves. Anger management means living a better life instead of turning it into a living hell. Thus, those misfortunate incidents we experience might turn into forgotten memories. We had a chat about anger with Clinical Reflexologist and Psychologist Omer Yalcin. Yalcin states that anger is not a feeling that needs to be managed and it may be

transformed into a harmless feeling if the feelings that build up the anger are satiated and awareness is raised among people.

What is anger?

Anger is a feeling. It has many different definitions. Look-

ing into all of these definitions and drawing a more ex-

tensive map in our minds will help us understand anger:

• “It is a strong feeling of dissatisfaction accompa-

nied with the impulses of revenge and punishment

resulting from a real or perceived harm”.

• “It is an extremely intense negative feeling expe-

rienced in situations such as frustration, assault,

threat, deprival, restriction, etc. and which may

generally result in offensive behaviors one way or

the other towards the causative thing or person.”

• “It is a strong and negative feeling that disturbs the

individual, the person confronted and the other

people around”.

röportaj / interview

Page 71: Görüntülemek İçin Tıklayınız

71

röportaj / interview

• “Bireyin hem kendisini, hem yöneltilen kişiyi, hem

de çevredeki diğer insanları rahatsız eden şiddetli

ve olumsuz bir duygudur.”

İnsan neden öfkelenir?

Öfke tanımlarının içeriğinde neden öfkelendiğimize

dair ipuçları var ama bu konuyu şöyle özetleyebiliriz:

Yetersizlik, acizlik, kıskançlık, korku, endişe, yalnızlık,

itilmişlik ve anlaşılamamak öfkeyi ortaya çıkaran duy-

gulardır. Bu duyguların doyurulması ve farkındalığın

sağlanması ile öfke zararsız bir hale dönüşebilir. Amacı-

mız öfkenin yok edilmesi değil, aktarımın bize ve çevre-

mize zarar vermesini engellemektir.

Öfke kontrolü nasıl sağlanır?

Öfke kontrolü aslında popülerleşmiş bir isim fakat tam

olarak doğru olduğu düşünülemez. Öfke, yönetilmesi

gereken bir duygu değildir. Amaç, ego açığının meyda-

na çıkardığı öfke sorununun, değer yargılarımıza sada-

kat yoluyla azaltılması, bize ve çevremize zararsız hale

getirilmesidir.

Öfke denetiminde günlük hayatta uygulanabilir yöntemler hakkında bilgi alabilir miyiz?

Sağlıklı öfkelenme için farkındalık kazanmak ve bu

kötü huyumuzu ortadan kaldırmak için şu yöntemler

denenebilir:

Why people get angry?

There are clues about why we get angry in the definitions

of anger, but we can summarize the subject this way:

Inadequacy, helplessness, jealousy, anxiety, loneliness,

alienation and not being understood are among the feel-

ings that result in anger. Satiation of these feelings and

raising awareness may help turn anger into a harmless

feeling. Our purpose is not to make anger disappear but

prevent it from hurting those around us and ourselves.

How is anger managed?

In fact, anger management is a term that has become

popular; however, it cannot be considered that the

term is exactly right. Anger is not a feeling that needs

to be managed. The purpose is to alleviate the anger

issue resulting from the flawed ego through our value

judgments and devotion and prevent it from hurting

those around us and ourselves.

Could you tell us about the practical methods we can use to manage anger in our daily lives?

The following methods can be tried to become aware

of getting angry in a healthy manner and to make this

bad habit go away:

• Do not forget that anger is a defense mechanism.

You can feel insecure and unworthy one way or the

other. Such awareness will help you understand

Öfke karşımızdakini değersizleştirme davranışıdır.Anger is an act of making the person we confront less worthy.

Page 72: Görüntülemek İçin Tıklayınız

72

• Öfkenin bir savunma mekanizması olduğunu unut-

mayın. Çünkü bir şekilde kendinizi güvensiz ve de-

ğersiz hissediyorsunuz. Bu farkındalık konunun biraz

da sizinle ilgili olduğunu anlamanızı sağlayacaktır.

• Öfkeli hissettiğiniz zaman kendinizi değerli hissetti-

recek bir şey düşünün ya da yapın. Dikkatinizi öfke-

ye değil bu alana kaydırmanız daha doğru olacaktır.

• Öfkeliyken yaptığınız değerlendirmelere güven-

meyin. Öfke gerçekçi değerlendirme yapmanızın

önüne geçerek sorunun sadece olumsuz yönlerini

güçlendirip büyümesine neden olacaktır. Öfkeli

iken bir savunma mekanizması olarak salgıladığı-

mız hormonlar bizi bu düşünceye iter.

• Konunun karmaşıklığını görmeye çalışın. Öfke anın-

da bakış açımız daralacak ve çözüm yollarını görme

yeteneğimiz azalacaktır. İçinde bulunduğunuz du-

rumun farkında olmalı ve bakış açınızı daraltmadan

olaya çok yönlü bakabilmeyi denemelisiniz.

• Öfkenin getireceği zararları hatırlayın. Öfke sonrası

yaşayabileceğimiz pişmanlık, kendini daha çok de-

ğersiz hissetme, sağlık sorunları ve moral bozukluğu

gibi olumsuz etkilerinin olacağını bilerek bu durum-

dan uzaklaşmanız gerektiğinin farkına varabilirsiniz.

• Diğer insanların bakış açılarını anlamaya çalışmalı-

yız. Öfkeliyken bütün varsayımlarımız konunun en

kötü ve negatif yönlerine odaklanacaktır. Kendini-

ze rol model olabilecek birisini belirleyerek ‘’O bu

durumda ne yapardı?’’ gibi düşünerek bakış açınızı

genişletebilirsiniz.

that the issue is a little bit related to you.

• When you feel angry, try to think about or do some-

thing that will make you feel worthy. It would be

the right thing to do to shift your attention to such

areas instead of your anger.

• Do not trust in your judgment when you are angry.

Anger prevents you from passing realistic judg-

ment and strengthens and heightens the negative

aspects of the issue. When we are angry, the hor-

mones we secrete as a defense mechanism push us

towards thinking this way.

• Try to see the complexity of the issue. When we are

angry, our perspective will get narrowed down and

we will be less likely to see the ways out. You must

be aware of the state that you are in and try to see

the situation from different angles without narrow-

ing your perspective down.

• Remember the damages that anger will cause. You

can realize that you need to avoid putting yourself

in such a situation keeping in mind that you may

feel adverse effects such as regret, feeling less

worthy, health problems and feeling depressed fol-

lowing an anger tantrum.

• We must try to understand the viewpoints of other

people. When we are angry, our assumptions will

focus on the worst and negative aspects of an is-

sue. You can choose a role model for yourself and

broaden your perspective thinking, “What would

he or she do in such a situation”.

Yalçın, öfkenin yönetilmesi gereken bir duygu olmadığını belirtti.Yalcin states that anger is not a feeling that needs to be managed.

röportaj / interview

Page 73: Görüntülemek İçin Tıklayınız

73

röportaj / interview

• Öfkenizi haklı çıkartmayın. Bunun yerine o vakte

odaklanmayı bırakıp uzun vadeli çıkarlarınızı ve ka-

zanımlarınızı düşünme yoluna gidebilirsiniz. Anlık

öfkenizin bu kazanımlarınıza zarar vereceğini aklı-

nıza getirmeniz, durumu daha sakin karşılamanızı

sağlayacaktır.

• Fiziksel ve zihinsel durumunuzun farkında olun.

Öfke daha çok yorgun, aç, hasta, şaşkın, endişeli ve

saplantılı zamanlarımızda ortaya çıkar. İçinde bu-

lunduğunuz durumun sağlıklı düşünmenize engel

olduğunun farkında olmak, sakinleşmenize destek

olacaktır.

• Suçlamaya odaklanmak yerine durumu iyileştir-

meye ve onarmaya odaklanın. Suçlama olmadan

öfkeli kalmak zordur ve durumu düzeltme çaba-

sı içerisindeyken de öfkelenmek zordur. Odak

noktamızı durumu daha da zorlaştırmaya değil,

çözüm yollarına çevirmemiz öfke halinden kurtul-

mamıza yardımcı olacaktır.

• Öfkeliyken değer yargılarınızı hatırlayın. Öfke karşı-

mızdakini değersizleştirme davranışıdır ve bu muh-

temelen değer yargılarımız ile örtüşmeyecektir.

Bunu aklımıza getirmek durumu düzeltmeye yara-

yacaktır. Öfkenin geçici bir durum olduğunu bilin.

• Öfkenin içinizdeki problem çözme, merhamet,

sevgi ve iyilik gibi değer - yeteneklerinizle savaş

halinde olduğunun farkında olun.

• Do not justify your anger. Instead, you may try to

think about your interests and gains in the long

run rather than focusing on that moment. Remem-

bering that your momentary anger will harm your

gains will help you handle the situation in a calmer

manner.

• Be aware of your physical and mental state. Anger

appears at times when we are very tired, hungry,

sick, confused, anxious and obsessed. Being aware

that the state you are in will prevent you from

thinking straight will help you get calm.

• Focus on making things right instead of focusing

on blaming. It is hard to stay angry without blam-

ing just as it is hard to get angry when attempting

to make things right. Focusing on the ways out in-

stead of making things difficult will help us get out

of the state of anger.

• Remember your value judgments when you are an-

gry. Anger is an act of making the person we con-

front less worthy, which will probably not sit right

with your value judgments. Keeping this in mind

will help us put things on the right track. Know that

anger is a temporary state of mind.

• Be aware that anger is at war with your values –

abilities such as problem-solving, mercy, love and

kindness.

Öfke daha çok yorgun, aç, hasta, şaşkın, endi-şeli ve saplantılı zamanlarımızda ortaya çıkar.Anger appears at times when we are very tired, hungry, sick, confused, anxious and obsessed.

Page 74: Görüntülemek İçin Tıklayınız

74

Yeni yılda 40 KETEM hizmete açılacakSağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanlığı, kanserle mücadele kapsamında 40 yeni Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) açmayı hedefliyor.

Türkiye genelindeki 24’ü mobil olmak üzere toplam

197 Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi

(KETEM) sayısı, 2016 yılında 40 merkezin daha yapıl-

masıyla 237’ye çıkarılacak. Kanserle mücadelede çok

önemli adımlar atan Türkiye, bu kapsamda kanser ta-

ramaları ve erken teşhise ağırlık veriyor. KETEM’lerde

“Erken teşhis, hayat kurtarır” prensibiyle meme, kolo-

rektal ve serviks kanserlerine karşı tarama hizmetleri

ücretsiz alınabiliyor.

Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanlığı yetkililerinden

alınan bilgiye göre, KETEM sayısı her ilde en az bir adet

olmak üzere 2015 yılı itibarıyla toplam 197’ye ulaştı. Bu

merkezler içinde 24’ü mobil hizmet veriyor. Önümüz-

deki dönemde Şırnak-Cizre; Aydın-Söke; Afyonkarahi-

sar-Dinar, Bolvadin; Muğla-Bodrum, Fethiye; Balıke-

40 KETEMs will be put into service in the new yearMinistry of Health Department of Cancer plans on opening 40 new Early Diagnosis for Cancer, Screening and Training Centers (KETEM) in an effort to fight against cancer.

The number of Early Diagnosis for Cancer, Screening

and Training Centers (KETEM) will be increased from

197, including 24 mobile centers, to 237 with the con-

struction of 40 more centers in 2016. Taking crucial

steps towards fighting cancer, Turkey focuses on can-

cer screenings and early diagnoses. Breast, colorectal

and cervical cancer screening services are available for

free in KETEMs that adopt the principle, “Early diagnosis

saves lives”.

According to the information received from the offi-

cials of the Ministry of Health Department of Cancer,

the number of KETEMs has reached 197 in total in 2015

with each city having at least one center. Among these

Kayıtlara göre, yılda en az 5 milyon vatandaşa kanser taraması yapılıyor.

According to the records, at least 5 million people are screened for cancer every year.

kanserle mücadele / struggling with cancer

Page 75: Görüntülemek İçin Tıklayınız

75

kanserle mücadele / struggling with cancer

sir-Bandırma ve Edremit gibi büyük nüfuslu şehirlere

bağlı ilçelerde de KETEM’ler açılacak. Yeni 10 mobil KE-

TEM de İstanbul, Bursa, Adana, Konya, Malatya, Sivas,

Trabzon ve Uşak’ta hizmet verecek.

Yılda 5 milyon kişi kanser taramasından geçiyor

Vatandaşların kanser taramalarına ulaşımını kolaylaş-

tırmak için daha kolay uygulanabilir ve daha hızlı so-

nuç veren yöntemsel değişikliklere (HPV, DNA testle-

ri, merkezi mamografi okuma birimleri, gezici kanser

tarama araçları gibi) ilişkin çalışmalar da tamamlandı.

Kayıtlara göre, yılda en az 5 milyon vatandaşa kan-

ser taraması gerçekleştiriliyor. Kanser taramalarında

KETEM’lerle birlikte saha çalışmaları yapan “Toplum

Sağlığı Merkezleri” ve “Aile Sağlığı Merkezleri” de ak-

tif görev alıyor.

Meme kanseri taramalarında kullanılan cihazlar son

teknolojiyle yenilenirken, dijitalizasyonu tamamlanan

tüm KETEM’lerde mamografilerin merkezi okunma-

sını sağlayacak birim oluşturulmak üzere çalışmalar

sona erdirildi. Bu birimin yeni yılda hizmete girmesi

öngörülüyor.

centers, 24 of them offer mobile services. In the forth-

coming months, KETEMs will be opened in certain towns

of largely populated cities such as Cizre in Sirnak, Soke

in Aydin, Dinar and Bolvadin in Afyonkarahisar, Bodrum

and Fethiye in Mugla and Bandirma and Edremit in Ba-

likesir. 10 new mobile KETEMs will serve in Istanbul, Bur-

sa, Adana, Konya, Malatya, Sivas, Trabzon and Usak.

5 million people are screened for cancer every year

Studies on procedural changes are also completed for

easier applications and faster results (such as HPV, DNA

tests, central mammography reading units and mobile

cancer screening vehicles, etc.) to facilitate accessibili-

ty by citizens. According to the records, at least 5 mil-

lion people are screened for cancer every year. “Public

Health Centers” and “Family Health Center” are also ac-

tively involved in the process cooperating with KETEMs

in field operations.

The devices used in breast cancer screenings are re-

placed with the latest technology devices, and the stud-

ies intended to set up units that will enable reading of

mammograms within a center have been completed in

all KETEMs that have been digitalized. This unit is ex-

pected to be launched in the new year.

2016’da 40 merkezin daha yapılmasıyla KETEM sayısı 237’ye çıkacak.The number of KETEMs will increase from 197 to 237 with the construction of 40 more centers in 2016.

Page 76: Görüntülemek İçin Tıklayınız

76

Ölümle yüz yüze çalışmakProf. Dr. İsmet Kırpınar

Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi

Tıp Fakültesi Psikiyatri

Modern zamanların tıp uygulamalarında, sağlık bakım

sistemleri daha çok tanı ve akut tedavi yönetimlerine

odaklandığından ölüme yaklaşan hastaların ihtiyaçları-

na uzun süre yeterli dikkat gösterilmemiştir. Halbuki,

geçtiğimiz yüzyıl boyunca gerçekleşen bilimsel ve tıb-

bi ilerlemeler, yaşamı uzatıp kolaylaşmasını sağlarken,

ölümü geciktirmiştir. Biyomedikal ve klinik tıptaki iler-

lemeler, birçok hastalığın önlenme-

sini ya da tedavisini olanaklı hale

getirmiştir. Tedavi yöntemlerin-

deki gelişmeler daha önceden

insanların kısa sürede ölmeleri-

ne neden olan birçok hastalık-

ta yaşam sürelerinin uzamasını

sağlamıştır. Hasta bir yandan acı

çekmek istemezken, diğer taraf-

tan yaşam süresinin uzamasını

da arzular. Ölüm, yaşam sürecinin

doğal bir parçasıdır. Ancak yaşa-

mın sonlanmasını önleyici tıbbi ve

teknolojik gelişmeler ölümü kişi-

sel ve manevi bir olay olmaktan

çıkarıp mücadele edilmesi gere-

ken tıbbi bir olay haline getirmiştir.

Gelişmiş toplumlarda ölüm; bilinmeyen korkusunun

yaşandığı, yadsınan, reddedilen ve karşı konulan bir ol-

gudur. Bu durum, ölümün gerçekleşmesinin tıbbi başa-

rısızlık olarak yorumlanmasına ve sağlık çalışanlarının

suçluluk duymasına zemin hazırlayabilmektedir. Bu

toplumun bir üyesi olarak sağlık çalışanları da ölmekte

olan hastalara nasıl yardım edeceklerini bilememekte

ve onlarla destekleyici bir ilişki kurmada yetersiz kal-

maktadırlar. Hem toplum hem de sağlık personeli, ölü-

mü yadsımakta ve ölmekte olan bireylerin kaçınılmaz

sonunu görmezden gelip hasta bireyler olarak tedavi

etme çabası göstermektedir.

Terminal evredeki hasta, yaşamının son günlerini ya-

şayan, ölmek üzere olan hasta anlamına gelir. Hayatın

tehdit altında olduğunu hissettiren bir hastalık teşhis

edildiğinde hastaların çoğu sıkıntılı bir mutsuzluk, ka-

Working face to face with death Prof. Dr. Ismet Kirpinar

Bezmialem Foundation University,

Medical Faculty, Psychiatry Department

Since healthcare systems mostly focus on diagnosis and

acute treatment managements in modern medicinal

practice, the needs of patients who are in terminal stag-

es have not been sufficiently regarded for a long term.

However, scientific and medicinal advancements in the

last century have extended and facilitated life and re-

tarded death. Progresses in biomedical and clinical

medicine have made it possible to

prevent or cure many diseases. De-

velopments in treatment meth-

ods have extended the lifespan of

people in the face of many forms

of diseases that formerly resulted

in death in a short time. On the

one hand, patients do not want

to suffer, and on the other hand,

they want to live longer. Death

is a natural part of life. However,

due to medical and technological

developments that prevent ter-

mination of life, death has ceased

to be a personal and spiritual phe-

nomenon and become rather a

medical one that needs to be inter-

vened. In developed societies, death is a phenomenon

that causes the fear of the unknown, is denied, rejected

and confronted. This may result in interpreting death as

a medical failure and trigger guilt on the part of health-

care workers. As members of society, healthcare work-

ers might not know to help terminally ill patients and

fail to establish a supportive relationship with them.

Both the society and healthcare personnel reject death

and ignore the inevitable end of terminally ill patients;

thus, try to treat them as sick individuals.

A terminally ill patient means a patient living the last

days of his life and who is about to die. When patients

are diagnosed with a disease that makes them feel

their life is threatened, most of them go through a

shock in distress, unhappiness, frustration and sor-

row. A terminally ill patient unavoidably goes through

makale / article

Page 77: Görüntülemek İçin Tıklayınız

77

makale / article

dere yanma ve kederle belli bir şok yaşarlar. Terminal

dönemdeki hasta, hastalığı ile savaşma çabasındayken

zorunlu olarak birçok aşamadan geçer (Kübler-Ross,

1995). Bu aşamalar inkar, öfke, pazarlık, depresyon

ve kabullenme olarak sıralanmıştır. Düzenli bir şekilde

tanımlanan bu evreler, terminal dönemdeki tüm birey-

lerde aynı şekilde yaşanmayabilir. Hatta hastaların ço-

ğunluğu iki ya da üç evreyi aynı zamanda yaşayabilirler.

Ölümle karşı karşıya kalan hastanın en azından anlaşıl-

maya, semptomatik de olsa rahatlamaya ve hayatının

son anlarını daha huzurlu geçirmeye hakkı ve ihtiyacı

olduğu açıktır. İlk basamak; sağlık çalışanlarının hasta-

larını anlaması, onlara saygı duyması ve onlara nezaket

göstermeleridir. Bir hastaya onu anladığını, ona saygı

duyduğunu ve nezaket içerisinde yaklaştığını göster-

menin, özellikle beden dili aracığıyla sayısız yöntemi

vardır. Örneğin hastaya nazik bir dokunuş, hastanın ya-

tak kenarında oturarak kısa süreli vakit geçirme gibi…

Bütün bunlar hastaya şu mesajı iletir: “Sen -bir bütün

olarak- benim zamanımı ve saygımı hak ediyorsun…”.

İçtenlik, koşulsuz saygı ve empatik anlayış; hastanın

kendisini önemli, değerli hissetmesine ve duygusal acı

hissinin azalmasına yol açar.

many stages when he is struggling with his sickness

(Kübler-Ross, 1995). These stages are listed as denial,

anger, bargaining, depression and acceptance. These

stages that are defined in order may not occur in all

individuals in terminal stage. Most patients even go

through two or more stages at the same time. It is

clear that a patient facing death at least needs and has

the right to be understood, get relieved even if symp-

tomatically and spend the last moments of his life in

peace. The first step is to show understanding, respect

and kindness to patients on the part of healthcare

workers. There are countless ways of showing a patient

that he is understood, respected and treated kindly, in

particular through body language, such as a kind touch

and spending a while with the patient sitting beside his

bed… All of these will convey this message, “You, as a

whole, are worthy of my time and respect…” Sincerity,

unconditional respect and empathetic understanding

will make the patient feel important, worthy and expe-

rience less emotional pain.

Terminally ill patients naturally tend to experience psy-

chological distress. Each patient exhibits psychiatric

İçtenlik, koşulsuz saygı ve empatik anlayış; hastanın kendisini önemli, değerli hissetmesine ve duygusal acı hissinin azalmasına yol açar.

Sincerity, unconditional respect and empathetic understanding will make the patient feel important, worthy and experience less emotional pain.

Page 78: Görüntülemek İçin Tıklayınız

78

Ölümle karşı karşıya gelen hastalar doğal olarak psiko-

lojik sıkıntılar yaşamaya eğilim gösterirler. Her hastada

farklı şiddet, düzey ve çeşitte psikiyatrik belirti ve bo-

zukluklar görülür. Psikolojik sıkıntılar ile iş, ekonomi

ve aile alanlarındaki problemler çok sık görülür. Bu tu-

tumlar aşırı olur ve hastanın gündelik faaliyetlerini çok

etkilerse mutlaka psikososyal destek gerekir. Terminal

dönem hastalarında major psikiyatrik bozuklukların sık-

lığı da yüksektir ve özellikle ilerlemiş hastalığı olanlarla

tedavi edilmeyen ağrısı olanlarda bu daha da belirgindir.

Bu hastaların yaklaşık yarısı, DSM tanı ölçütlerine göre;

uyum bozukluğu, major depresyon, fobiler, panik ve di-

ğer anksiyete bozuklukları veya deliryum gibi psikiyatrik

bozukluk tanıları alırlar. Uyum bozuklukları en sık görü-

len psikiyatrik tanılardır. Ölmek üzere olan hastada psi-

kiyatrik durumlara müdahale sadece psişik morbiditeyi

ve psikolojik acıyı azaltmakla kalmaz, aynı zamanda uyu-

mu sağlayarak yaşam kalitesini artırmak, kaygı, yalnızlık

ve izolasyonu önlemek, ağrı ve diğer fizyolojik semp-

tomlarla baş etmeye yardım etmek, hastanın tedaviye

etkin katılımını sağlamak ve hastanın umutlarını destek-

leyip güçlendirmek gibi temel amaçlara da hizmet eder.

symptoms and disorders at different severities, levels

and forms. Psychological distress, problems at work, in

family and economic problems are rather common. If

such attitude is extreme and has a significant effect on

daily activities, psychosocial support is necessary. Major

psychiatric disorders are also highly frequent in termi-

nally ill patients and more significant in patients whose

disease has progressed and who suffer from untreated

pain. According to DSM diagnosis criteria, nearly half

of these patients are diagnosed with psychiatric dis-

orders such as adjustment disorder, major depression,

phobias, panic and other anxiety disorders or delirium.

Adjustment disorders are the most common psychiatric

diagnosis. Intervention in psychiatric conditions in ter-

minally ill patients not only decreases psychic morbidity

and psychological suffering but also increases quality

of life by ensuring adjustment, prevents anxiety, loneli-

ness and isolation, helps cope with pain and other phys-

iological symptoms, ensures patient’s active participa-

tion in the treatment and supports and increases hopes

of the patient.

makale / article

Ölümle karşı karşıya gelen hastalar doğal olarak psikolojik sıkıntılar yaşamaya eğilim gösterirler. Terminally ill patients naturally tend to experience psychological distress.

Page 79: Görüntülemek İçin Tıklayınız

79

Kirlenmiş gıda ölüm saçıyorDünya Sağlık Örgütü(WHO), “kirlenmiş gıda”ların neden olduğu hastalıklardan, her yıl 125 bini çocuklar olmak üzere 420 bin kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Dünya Sağlık Örgütü’nün, gıda kaynaklı hastalıkların

küresel yüküne ilişkin raporu yayımlandı. Rapo-

ra göre kimyasallar, bakteri, virüs, parazit

ve toksin gibi maddelerle kirlenen gı-

daların tüketilmesi sonucu, her yıl

600 milyon kişi hastalanıyor. Bu

da dünyada her 10 kişiden bi-

rinin “kirlenmiş gıda” tüketimi

nedeniyle hastalandığı anla-

mına geliyor. Rapor, “kirlen-

miş gıda”ların yol açtığı ölüm-

leri de ortaya koydu. Bu tür

gıdaların yarattığı hastalıklar

nedeniyle her yıl 420 bin kişinin

hayatını kaybettiği belirtilen rapor

da, “kirlenmiş gıdalar”dan özelikle de

dünya nüfusunun %9’unu oluşturan 5 yaş

altı çocukların etkilendiği belirtildi. Buna göre,

“kirlenmiş gıda”lardan ölen 420 bin kişinin 125 binini

beş yaş altı çocuklar oluşturuyor.

İshalli hastalıklar her yıl 230 bin ölüme neden oluyor

Rapora göre, “kirlenmiş gıda” tüketimi sonucu her yıl

550 milyon kişide ishal vakaları görülüyor. Bunlar sonu-

cunda da 96 bini çocuklar olmak üzere 230 bin kişi ishal

nedeniyle hayatını kaybediyor.

Gıda kaynaklı hastalıklar ve ölümler, en çok Afrika ve

Güneydoğu Asya’da gözlemleniyor.

Contaminated food spreads death World Health Organization (WHO) states that 420 thousand people including 125 thousand children die from diseases caused by “contaminated

food” every year.

World Health Organization issued its

report on the global load of food-in-

duced diseases. According to the

report, 600 million people get

sick every year due to con-

sumption of food products

contaminated by chemicals,

bacteria, viruses, parasites and

toxins. This means that one in

every 10 people in the world

gets sick due to consumption

of “contaminated food”. The re-

port also reveals the deaths caused

by “contaminated food”. Indicating that

420 thousand people die every year due to

the diseases induced by contaminated food, the report

shows that particularly children aged under 5, which

consist 9% of the world population, are affected by

“contaminated food”. Accordingly, 125 thousand out of

420 thousand people who lose their lives due to “con-

taminated food” are children aged under five.

Diarrheal diseases result in 230 thousand deaths every year

According to the report, 550 million people suffer from

diarrheal diseases due to consumption of “contaminated

food” every year. As a result, 230 thousand people includ-

ing 96 thousand children lose their lives due to diarrhea.

Food-induced diseases and deaths are mostly encoun-

tered in Africa and the Southeast Asia.

gıda kaynaklı hastalıklar / foodborne diseases

Page 80: Görüntülemek İçin Tıklayınız

80

Tıbbi görüntüleme teknolojilerindeki yenilikler hız kesmiyorSon yıllarda tıbbi görüntüleme teknolojilerinde büyük gelişmeler yaşanıyor. Görüntüleme teknolojilerinde maliyetler değişken olsa da tıp ve tanı merkezleri yeni cihazlarla hizmet yelpazelerini genişletiyorlar. 1992 yılında ‘Doppler Ultrasonografi’ muayenehanesi olarak hizmete başladıklarını belirten Sonomed Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Serdar Mutlu, hizmette çözüm üretici olmanın başarının en önemli nedenleri arasında yer aldığını söylüyor. Mutlu, hem tıbbi görüntüleme merkezi hem de tıbbi tahlil laboratuvarının bir arada olduğu JCI belgesi alan tek tanı merkezi olduklarını ifade ediyor.

Kuruluşunuzun büyüme süreci hakkında bilgi alabilir miyiz?

1992 yılında Kadıköy Bahariye’de Doppler Ultrasonog-

rafi muayenehanesi olarak hizmet vermeye başladık.

Esasen Kadıköy’e ‘Doppler’i getiren ekip Sonomed

ekibidir diyebilirim. Kuruluşumuz bu konuda ciddi çalış-

malar yapmış ve yoğun bir emek harcamıştır. 1996’da

ise şu anki yerimize geçerek tüm görüntüleme moda-

litelerini kurduk. Sürekli daha iyiye daha güzele ulaş-

mayı hedefleyen ekibimiz, gerek teknoloji açısından

gerekse nitelikli ve spesifik işgücüyle hep liderliği he-

deflemiştir. Şimdi daha da güçlü olduğumuzu ve yakın

gelecekte, “Dünyanın en aranılan markası” olacağımıza

inanıyoruz. Bu kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz.

Tanı merkezinizde ne tür tetkikler yapılabiliyor?

İki adet MR, 64 kesitli CT, 5 adet renkli Doppler US, digi-

tal röntgen, kemik dansitometresi, full dijital mamog-

Non-stop innovations in medical imaging technologies In recent years, there have been great developments in medical imaging technologies. Even though the costs in imaging technologies tend to be variable, medical and diagnosis centers expand the range of their services through new devices. Dr. Serdar Mutlu, Chairman of Sonomed founded in 1992 as a ‘Doppler Ultrasonography’ clinic, indicates that being a solution maker in the service is among the most important reasons of being successful. Mutlu says that they are the only diagnosis center having a JCI certificate where medical imaging center and medical analysis laboratory exist together.

Could you please tell us about the growth pro-cess of your company?

We started our services in 1992 in Kadikoy-Bahariye as

a Doppler Ultrasonography clinic. Indeed, I could say

that it was Sonomed team who brought ‘Doppler’ to

Kadikoy. Our company has carried out serious studies

and exerted great effort in this field. In 1996, we moved

to our current address and installed all imaging modal-

ities. Our team has always aimed for attaining the best

and the most beautiful in practice and for the leader-

ship with technology and qualified and specific work-

force. We believe we are stronger today and we will be

the “most wanted brand of the world” in the near fu-

ture. We keep going with this in mind.

What type of analyses can be conducted in your diagnosis center?

We have two MRI units, 64-Slice CT scanner, 5 colored

Doppler US scanners, digital x-ray, bone densitometry,

full digital mammography, nuclear medicine (Scintigra-

phy) and an advanced medical analysis laboratory; and

röportaj / interview

Page 81: Görüntülemek İçin Tıklayınız

81

röportaj / interview

rafi, nükleer tıp (sintigrafi) ve gelişmiş tıbbi tahlil labo-

ratuvarı bulunmakta olup, gerek US eşliğinde (prostat,

tiroid, meme gibi) ve gerekse de CT eşliğinde (torax)

biopsiler de yapmaktayız. Kuruluş olarak bir önemli

özelliğimiz de başka çoğu merkezde yapılamayan bazı

özellikli çekimlerin bizde yapılıyor olmasıdır. Yine en

önemli farkımız da tüm modaliteler bir arada olduğu

için sorunun çözülüp hastanın mutlu olarak ayrılması-

dır. Uzman hekim arkadaşlarımızın hepsi de yaptıkları

işe odaklı çok spesifik çalışmaktadırlar.

Tıbbi tahlil laboratuvarımız da en son teknoloji ile en

doğru sonucu vermekte ve evden kan alma ekiplerimiz

de bu hizmeti yaygınlaştırmaktadırlar. Yine görüntüle-

mede olduğu gibi laboratuvar hizmetlerinde de lider

olmayı hedefliyoruz.

Tıbbi görüntüleme teknolojileriyle ilgili neler söylemek istersiniz?

Tıbbi görüntüleme teknolojileri hızla ilerliyor ve yatı-

rım giderleri çok yüksek. Bakım giderleri de çok ciddi

harcamalar gerektiriyor. Şu anda PET MR teknolojisi

geldi ama bunun da maliyeti 3.5-4 milyon Euro düzeyle-

rinde. Takdir edersiniz ki böyle bir yatırım yapmak tanı

merkezleri açısından bugünkü konjonktürde imkansıza

we conduct biopsies with the aid of either US (Prostate,

Thyroid, Breast) or CT (Thorax). One of the distinctive

features of our company is that we can conduct certain

specific imaging procedures that cannot be performed

in many other centers. Our most important difference is

our ability to solve the problems and leave the custom-

ers contented since we have all the modalities together.

Our medical analysis laboratory provides the most accu-

rate results using the latest technology, and our home

phlebotomy teams are promoting this service. We also

aim to become the leader in laboratory services as we

do so in the imaging.

What would you like to say on medical imag-ing technologies?

Medical imaging technologies progress fast and invest-

ment costs are very high. Aside from investment, the

maintenance of the technology requires very serious

expenses. Right now, we have PET MRI technology;

however, it costs over Euros 3.5-4 million. As you know,

making such an investment is nearly impossible and not

feasible for diagnosis centers considering the current

conjuncture. I believe the prices will reasonably drop af-

ter a certain period. Besides, the most important prob-

Dr. Serdar Mutlu

Page 82: Görüntülemek İçin Tıklayınız

82

yakın ve fizibil değil. Fiyatların bir süre sonra makul ra-

kamlara ineceğini düşünüyorum. Bir de en önemli so-

run bu teknolojiyi arz eden firmalarda da teknik ekip

sayısının maalesef yetersiz oluşu. Tüm ülkeye servis

sağladıkları düşünülürse onlar da kendilerince haklı

olabilirler ancak diğer taraftan da işin durmasını engel-

leyici önlemleri almaları yani teknik ekiplerini güçlen-

dirmeleri şart. Yine bir diğer sorun da bu teknolojilerle

ilgili olarak firmalar maalesef yedek parça bulundur-

muyorlar. Parça gerektiğinde yurt dışından tedarik edi-

yoruz ve beklemek zorunda kalıyoruz.

Bu sürece nasıl adapte oldunuz, ne gibi önlemler aldınız?

20 yılı aşkın süredir bu işin içinde olmamız nedeniyle

açıkçası çok ciddi bir sıkıntı yaşamıyoruz. Örneğin bizde

iki MR, 5 US olduğu için hiçbir zaman iş durmuyor. Gru-

bumuz son yıllarda daha da genişlediğinden bir başka

kuruluşumuzdan da gerekli desteği alabiliyoruz.

Geleceğe yönelik hedef ve planlamalarınızdan söz eder misiniz?

Uluslararası akreditasyon kuruluşu olan JCI’a müraca-

at ettik ve yeni yıla girmeden önce de 23 Aralık 2015

tarihi itibariyle akredite olmayı başardık. Yani artık

dünya markası olma yolunda çok önemli bir adım at-

tığımızı gururla söyleyebilirim. Ülkemizde bu belgeyi

alan ilk ve tek tanı merkezi olduğumuz gibi dünyada

da hem tıbbi görüntüleme merkezi hem de tıbbi tahlil

laboratuvarının bir arada olduğu JCI belgesi alan tek

tanı merkeziyiz. Bu da hem şirketimiz hem de ülkemiz

adına gurur verici.

Diğer taraftan da tıbbi tahlil laboratuvarımızı daha da

geliştirip büyütmeye devam edeceğiz. Zira tıbbi görün-

tülemede olduğu gibi tıbbi laboratuvar alanında da 18

yıllık bir tecrübeye sahibiz.

Son olarak şunu söyleyebilirim ki yaptığınız işe gerçek-

ten hakim olmanız ve doğru yapmanız gerekir. İyi niyet-

liyseniz, sorun çözüyorsanız ve çevrenizle ilişkileriniz

de iyi ise insanlar mutlaka sizi buluyorlar ve başarınızın

önünde hiçbir engel kalmıyor.

lem is the lack of technical personnel, who will inter-

vene in any malfunctions experienced, in the companies

that offer such technology. They may be right in their

own opinion considering that they offer service across

the entire country; however, they are required to take

measures to prevent operational interruptions, namely

strengthen their technical teams. Another problem is

that companies unfortunately do not keep spare parts

available for these technologies. When we need spare

parts, we have to wait for them to come from abroad.

How did you adapt yourself to this process, what kind of measures did you take?

We do not experience serious problems since we have

been active in this business for more than 20 years. For

example, our operations never stop since we have two

MRI and 5 US units. Since our group has expanded re-

cently, we can get assistance from one of our other es-

tablishments.

Could you please tell us about your future ob-jectives and plans?

We applied to JCI, which is an International Accredi-

tation Body, and managed to get accredited as of

December 23, 2015 before entering the new year. In

other words, I can proudly say that we have taken a

huge step towards becoming a world brand. We are

both the first and only diagnosis center that has been

awarded this certificate in our country and the only

diagnosis center to have obtained the JCI certificate

as an integrated medical imaging and medical analysis

laboratory in the world. This is both sublime for our

company and our country.

On the other hand, we will continue improving and ex-

panding our medical analysis laboratory since we have

18-year experience in medical laboratory field just as

we are experienced in medical imaging.

Finally, I must say that if you have a good command of

your profession and do it right, have good intentions

and solve problems and have good relations with the

people in your circle, it is certain that you will come

across good people and have nothing to prevent you

from success.

röportaj / interview

Page 83: Görüntülemek İçin Tıklayınız

83

Page 84: Görüntülemek İçin Tıklayınız

84

İnsanlık tarihi kadar eski bir hastalık: CüzzamTedavi edilmediği zaman ömür boyu süren ağır hasarlarla uğraşılması gereken bir hastalık olan cüzzam(lepra), insanlık tarihi kadar eski bir hastalık. Bu hastalığa yakalanan kişilerin tıbbi ve sosyal yönden desteklenmesi gerekiyor. 1876’da Gerhard Armauer Hansen tarafından bulunan “Lepra Basili’nin sebep olduğu hastalık, kronik seyirli bir enfeksiyon olarak tarihe geçti. İstanbul Lepra Hastanesi Yöneticisi-Başhekim Op. Dr. Ali Kemal Güler’, hastalıkla ilgili süreçleri CNR Sağlık’a anlattı…

“İnsanlık tarihi kadar eski olan bu hastalığın günümüz

dünyasında bilinirliği, sahiplenilmesi ve desteklenmesi

hâlâ yeterli değildir. Türkiye’de kayıtlı eski hasta sayısı

2000 civarında olup bu hastaların takip ve olası sorun-

larıyla ilgilenilmesi gerekmektedir. Lepra özelindeki iş

ve işlemler yıllarca bir grup gönüllü tarafından yapılmış

ve o grubun doğal süreçte azalması nedeniyle unutul-

muş (yetim ) hastalıklar sınıfında kalmıştır.

Prof.Dr. Türkan Saylan ve arkadaşları tarafından kendi

özel ilgi ve araştırmalarıyla toplanan hastaların tetkik,

tedavi ve cerrahi girişimleri ağırlıklı olarak İstanbul

Lepra Hastanesi’nde yapılmıştır. Hastaların sosyal yön-

den tüm sorunlarıyla da aynı ekip ilgilenmiştir. Maddi

ve manevi yönden sahiplenilen bu hastalar, İstanbul

başta olmak üzere Elazığ ve Ankara’daki hastanelerde

muhatap bulmuş ve tedavi imkanları olmuştur.

Yeni hastalığın çıkmadığı veya yılda 1-2 yeni hastanın

çıktığı görülünce hastalık unutulmaya yüz tutmuş ,Ela-

zığ ve Ankara’daki hastaneler ile Türkiye genelindeki

cüzzam (lepra) ve Frengi dispanserlerinin kapanmasıy-

la tek adres olarak İstanbul Lepra Hastanesi kalmıştır.

Lepra, bir kez alındı ve tedavi edilmedi mi ömür boyu

ortaya çıkacak ağır hasarlarla uğraşılması gereken bir

hastalıktır. Hastalık, evdeki lepralı bir hastadan bulaş-

tıktan uzun süre sonra (7-10 yıl ) ortaya çıkabilmek-

Leprosy: A disease as old as the history of humanityLeprosy (lepra), which requires dealing with severe damages for life unless treated, is a disease as old as the history of humanity. People suffering from this disease must be provided with medical and social support. The disease, which is caused by “Lepra Basili” discovered by Gerhard Armauer Hansen in 1876, went down in history as a chronic infection. Surgeon Dr. Ali Kemal Guler, Manager-Chief Physician of Istanbul Lepra Hospital, told CNR Health about the processes related to the disease…

“This disease, which is as old as the history of humanity,

is still not known, embraced and supported enough in

today’s world. The number of registered patients in Tur-

key is around 2000, and it is necessary to follow up these

patients and deal with their possible problems. Studies

and works related to leprosy was conducted by a group

of volunteers for years, and the disease became one of

the forgotten (orphan) diseases since that group of vol-

unteers decreased in number in the natural process.

The examinations, treatments and surgical interven-

tions for the patients who were gathered together by

Prof Dr. Turkan Saylan and her colleagues through their

own particular interest and researches were mostly

conducted in Istanbul Lepra Hospital. The same health-

care team also addressed all social problems of the pa-

tients. These patients, who were protected materially

and morally, were admitted to hospitals particularly in

Istanbul and in Elazig and Ankara and had the opportu-

nity to get treatments.

The disease began to be forgotten due to the lack of

incidence or 1-2 new cases seen in a year; so, the hos-

pitals in Elazig and Ankara were shut down along with

the leprosy (lepra) and Syphilis dispensaries across Tur-

key, and only Istanbul Lepra Hospital was left as the

single address.

kronik enfeksiyon / chronic infection

Page 85: Görüntülemek İçin Tıklayınız

85

kronik enfeksiyon / chronic infection

tedir. Yakınında cüzzam hastası olup döküntü, burun

tıkanıklığı ve hissizlik gibi görülebilen şikayetlerde en

başta hekimin şüphelenerek lepra için gerekli tetkik-

leri yaptırmasının sonrasında adını koyabileceğimiz bir

vaka olması, işin en zor kısmını oluşturmaktadır.

Her yıl 200.000 yeni hastanın ortaya çıktığı dünyada, ül-

kemizde yeni vaka nadir de olsa görülmekte olup bun-

lar teşhis edildiği takdirde, 2 yıl ilaç tedavisi verilerek bu

hastalıktan tamamen kurtulmak mümkün olmaktadır.

Bu hastalığın teşhis ve tedavisinde, müthiş bir ku-

rum hafızası olan İstanbul Lepra Hastanesi’nin devam

etmesi gerekliliği tartışma götürmez bir gerçektir.

Sağlık Bakanlığı’nın ve hastanemizi de bünyesinde

barındıran  Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’nun bu

konudaki yaklaşımı her zaman yapıcı ve destekleyici

olmuştur.

Ömür tanısı konulamamış ve bu hastalığa yakalanmış

tüm yurttaşlarımızın, tıbbi ve sosyal yönden desteklen-

mesi gerekmektedir. Filmlere ve korkunç hikayelere

konu olmuş lepra hastalığının tedavi edilebilir ve hasta-

larının da toplum tarafından dışlanmaması gerektiğine

inanarak farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz.

Leprosy is a disease that requires dealing with severe dam-

ages that will occur for the rest of a patient’s life when it is

contracted once and not treated. The disease may reveal

itself after a long period (7-10 years) after it is contract-

ed from leprous patient at home. The hardest part of the

work is that leprosy is a disease that can be diagnosed only

after carrying out the necessary examinations when espe-

cially a doctor suspects of leprosy in case of complaints

such as rash, nasal congestion and numbness.

The incidence of new leprosy cases in the world is

200.000 every year. Leprosy cases are also seen in our

country, even though rarely; however, it is possible to

get rid of this disease completely when it is diagnosed

and the patient receives medication for 2 years.

It is an indisputable fact that Istanbul Lepra Hospital,

which has an excellent institutional memory, should

continue diagnosing and treating this disease. The Min-

istry of Health and the Turkish Public Hospitals Insti-

tution, to which our hospital is affiliated, have always

been constructive and supportive of this matter.

All our citizens who have contracted this disease and

not given a life diagnosis must be supported medically

İstanbul Lepra Hastanesi Yöneticisi

Op. Dr. Ali  Kemal Güler.

Surgeon Dr. Ali Kemal Guler, Manager-Chief Physician of

Istanbul Lepra Hospital.

Page 86: Görüntülemek İçin Tıklayınız

86

Tarih boyunca toplum tarafından değişik inanç ve efsa-

nelerle uzaklaştırılmış bu hastalarla bir arada yaşama-

mız gerekmektedir. Lepra sadece bir hastalık olup eski

inanışlardaki gibi lanet değildir.

Türk İslam tarihinde her hastalıkta olduğu gibi bu has-

talara da gereken özen gösterilmiş, lepra hastalarının

maddi ve manevi tüm ihtiyaçları devletin ve toplumun

iş birliğiyle karşılanmıştır.

Biyografi

Op. Dr. Ali  Kemal Güler

1967 yılında Ordu’da dünyaya geldi. 6 kardeşinin 4’ü

gibi tıp eğitimini seçti. KTÜ Tıp Fakültesi’nden mezun

oldu.1992 yılında ziyaret için geldiği Lepra Hastane-

si’nde “Lepra Hastalığı” ve bu işe gönül vermiş insan-

larla tanışınca, lepra gönüllüsü oldu.1998 yılında İhti-

sas için Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne

başladı. Lepra serüveni, 1999 yılında, Prof.Dr. Türker

Özkan’ın başkanlığında Lepra Deri ve Zührevi Hasta-

lıkları Hastanesi’ndeki ameliyatlara girerek başladı.

2003’te beyin ve sinir cerrahisi uzmanı oldu. Mesleki

çalışmaları devam ederken idari organizasyonlarda

görev aldı. 2015’te Lepra Hastanesi’ne Yönetici-Baş-

hekim olarak atandı.

and socially. We are trying to raise awareness for lep-

rosy, which has been mentioned in movies and horror

stories, saying that it is a treatable disease and believing

that patients must not be cast out of society.

We must live side by side with these patients who have

been cast out by the society due to different beliefs and

legends throughout the history. Unlike the old beliefs,

leprosy is not a curse but only a disease.

Throughout the Turkish-Islamic history, these patients

have been provided with the necessary care just like in

other diseases, and the material and moral needs of lep-

rous patients have been met through the cooperation

of the government and the people.

Biography

Surgeon Dr. Ali Kemal Guler

He was born in 1967 in Ordu. He chose to study medicine

just like 4 of his 6 siblings. He graduated from Karadeniz

Technical University Medical Faculty. When he became

acquainted with the “Leprosy Disease” and the people

who put their hearts and souls in this effort in Lepra Hos-

pital that he visited in 1992, he volunteered for leprosy.

He started working at Bakirkoy Mental and Psychiatric

Hospital for specialization in 1998. His leprosy adven-

ture started in 1999 when he began participating in the

procedures performed under the leadership of Prof. Dr.

Turker Ozkan in Lepra Dermatological and Venereal Dis-

eases Hospital. He became a brain and nerve surgeon in

2003. He took part in administrative organizations while

continuing his professional works. He was appointed as

the Manager-Chief Physician of Lepra Hospital in 2015.

kronik enfeksiyon / chronic infection

Lepra sadece bir hastalık olup eski inanışlardaki gibi lanet değildir.Unlike the old beliefs, leprosy is not a curse but only a disease.

Page 87: Görüntülemek İçin Tıklayınız

87

Popüler egzersiz programı: “Klinik Pilates”Son yılların popüler egzersiz programı “Klinik Pilates”, omurga sağlığını korumak ve mevcut omurga hastalıklarını ortadan kaldırmaya yönelik bir tedavi yöntemi olarak dikkati çekiyor.

Joseph Pilates tarafından geliştirilen egzersiz sistemi

olan pilates, vücut kaslarını güçlendirmek ve esneklik

kazandırmak amacıyla kullanılıyor. Ayrıca karın ve sırt

bölgelerini güçlendirerek sağ-

lam bir iskelet yapısı oluşturuyor.

Kasları da bir bütün halinde çalış-

tırıyor. Fizyoterapist Emre Uçar

“Klinik Pilates”in, kişinin omurga

sağlığını korumak ve mevcut has-

talıklarını ortadan kaldırmaya yö-

nelik bir tedavi yöntemi olduğu-

nu belirtti. Uçar şöyle konuştu:

“Omurganın düzgün kullanılma-

dığı, vücut dengesinin sağlıklı ol-

madığı duruş bozuklukları, yanlış

oturuş pozisyonlarında uzun süre

kalınması ya da bu pozisyonlarda

sürekli olarak tekrarlanan hare-

ketler ile kaslarda gerilme, yor-

gunluk, stress ve bazı meslekler

de vücudumuzda hasar bırakabi-

lir. Boyun fıtığı, bel fıtığı ile skol-

yoz gibi sırt, boyun ve omurga ra-

hatsızlıkları, duruş bozuklukları ve

buna bağlı ağrılar, ortopedik ameliyatlar, omuz, kalça

ve diz eklem problemleri ‘Klinik Pilates’in tedavi etme-

ye yönelik çalıştığı rahatsızlara örnektir.”

Fizyoterapist Emre Uçar, “Klinik Pilates”in, belirtileri

(semptomları) tekrarlayan veya kronik kas-iskelet sis-

teminde ağrısı ya da yaralanması olan pek çok kişi için

uygun olduğunu söylüyor. Uçar bu yöntemin, doğum

öncesiyle doğum sonrasında kadınlarda pelvik taban

gücü, alt sırt pelvik ağrı dindirilmesinde, önleme ile

kontrolün artırılmasında ve vücudun yeniden şekillen-

dirilmesinde kullanıldığını vurguladı.

Popular exercise program: “Clinical Pilates” “Clinical Pilates”, a popular exercise program of recent years, stands out as a method of treatment intended to protect spinal health and eliminate existing spinal diseases.

Pilates, an exercise system developed by Joseph Pi-

lates, is used to strengthen body muscles and give

them flexibility. In addition, it strengthens abdomen

and back muscles and creates a robust skeletal struc-

ture. It works up the muscles as

a whole. Physiotherapist Emre

Ucar states, “Clinical Pilates is a

method of treatment intended

to protect one’s spinal health and

eliminate existing spinal diseas-

es”. Ucar indicates that, “When

the spine is not correctly used,

posture problems may develop

if the body is not properly bal-

anced; and prolonged periods

of wrong posture or movements

continuously repeated in such

postures may lead to contraction

of muscles, fatigue, stress and

damage in some professions. Dis-

eases that Clinical Pilates targets

to treat include cervical disc her-

nia, spinal disc herniation, prob-

lems in the back, neck and spine

such as scoliosis, posture disor-

ders and associated pain, orthopedic surgeries, prob-

lems in shoulders, hips and knees”.

Physiotherapist Emre Ucar says that “Clinical Pi-

lates” is suitable for many people who suffer from

recurring indications (symptoms) or chronic pain or

wounds in the musculoskeletal system. Ucar empha-

sizes that it is used in women to strengthen the pel-

vic floor before and after birth, alleviate lower back

pelvic pains, increase the control by prevention and

reshape the body.

klinik plates / clinical Pilates

Page 88: Görüntülemek İçin Tıklayınız

88

Ostomi sistemlerinde öncü kuruluşİki parçalı ostomi sistemlerinin dünyadaki ilk üreticilerinden olan ConvaTec, sadece ürenleriyle değil sunduğu hizmetlerle de fark oluşturmaya çalışıyor. Merkezi ABD’de Greensboro’da bulunan firma; ostomi, yara ve yanık bakımı, kontinans, yoğun bakım ve infüzyon sistemleri alanlarında, 30 yılı aşkın süredir faaliyet gösteriyor. 90’dan fazla ülkede aktif olan kuruluşun Türkiye’deki çalışmalarını değerlendiren Ülke Müdürü İrem Taşpınar, CNR EXPO’da düzenlenen İstanbul Health Expo’nun da sağlık teknolojileri ve sektörün iletişimi açısından önemli bir platform olduğunu söyledi…

Görev yaptığınız firmanın Türkiye’deki faaliyetleri hakkında bilgi alabilir miyiz?

1990’lı yılların başından itibaren çeşitli temsilciler ara-

cılığı ile Türkiye’de ostomi ürünlerimiz başta olmak

üzere belirli ürünlerimiz bulunmakta idi. ConvaTec ola-

rak 2009 yılında aracısız direkt ticaret kararı alarak ça-

lışma şeklimizi yeniledik. Türkiye yapılanmamızda, ana

işimiz olan ostomi ürünlerine erişimin kolaylaştırılması-

nı kendi ofislerimiz aracılığı ile sağlamaya karar verdik.

Bu karar doğrultusunda İstanbul, Ankara ve İzmir’de

kendi satış ofislerimizi açtık. Bunun dışındaki illerde de,

standartlarımıza uyan yetkili bayilerimiz ile yapılanma-

mızı genişlettik. Son olarak da, 2013 yılında Adana satış

ofisimizi hizmete açtık.

Ürün ve hizmetlerinizi anlatır mısınız?

Dünyada genelinde iki parçalı ostomi sistemlerinin ve

modern yara bakım ürünlerinin de ilki olan hidrokol-

loid örtülerin ilk üreticisiyiz. Ayrıca ‘İngiltere Kraliyet

Teknoloji Ödüllü’ Hydrofiber teknolojisi ile üretilen

yara-yanık bakım ürünlerinde de global firmalar ara-

sındayız. Ayrıca, sıvı/yarı sıvı fekal inkontinans yöne-

timi için geliştirilmiş, FlexiSeal isimli fekal diversiyon

Leading company in Ostomy systems One of the first manufacturers of two-piece ostomy systems in the world, ConvaTec tries to be different with not only its products but also the services it offers. Headquartered in Greensboro in the United States, the company has been active for more than 30 years in areas of ostomy, wound and burn care, continence, intensive care and infusion systems. Irem Taspinar, Turkey Manager of the company that operates in more than 90 countries, indicated that Istanbul Health Expo organized in CNR EXPO is an important platform in terms of health technologies and the communication within the sector…

Could you please tell us about the operations of the company you work for in Turkey?

Since the beginning of 1990s, we had a presence in Tur-

key through various agents with certain products espe-

cially our ostomy products. As ConvaTec, we renewed

our ways of operation in 2009 by deciding to deal di-

rectly without agents. Regarding our structuring in Tur-

key, we decided to ensure accessibility to ostomy prod-

ucts, which are our main field of work, through our own

offices. Accordingly, we opened our own sales offices in

Istanbul, Ankara and Izmir. We extended our organiza-

tion in certain cities through authorized dealers meet-

ing our standards. Finally, we opened our sales office in

Adana in 2013.

Could you tell us about your products and services?

We are the first manufacturer of two-piece ostomy sys-

tems and hydrocolloid dressings, which are also the first

in modern wound care products in the world. As of late,

we are among the global leading companies operating

in this field with our wound and burn care products pro-

duced with Hydrofiber Technology awarded the United

Kingdom’s Royal Award for Technology. In addition, we

röportaj / interview

Page 89: Görüntülemek İçin Tıklayınız

89

röportaj / interview

sistemi ile yine bu alanda, faaliyet gösteren öncü ku-

ruluşlardanız.

Ostomi ürünlerinde (kolostomi, ileostomi, ürostomi

ürünleri) sadece ürünlerle değil, sunulan hizmetlerle

de insanların hayatında fark yaratmak isteği ile çalışı-

yoruz. Bu anlamda Türkiye’de ostomili bireylere hizmet

veren ilk çağrı merkezini 3 yıl önce hizmete sunduk.

Ostomili bireylerin ürünler konusunda her türlü bilgiyi

alabilecekleri hemşiremiz sadece geçen yıl içerisinde

2.000’den fazla yeni ostomi ameliyatı geçirmiş hastaya

ulaşarak sorularına cevap verdi.

Bunun yanı sıra, yine ülkemizde bir ilk olarak sadece os-

tomililere yönelik ‘Kontak’ isimli ostomili birey dergisi

çıkarıyoruz. Bu dergi ile amacımız, yeni ameliyat olmuş

hastalara genel bilgiler vermek, merak ettikleri konu-

larda değerli hocalarımızdan röportajlar sunmak ve

tabii ki hizmet alabilecekleri stoma terapi ünitelerini

tanıtmaktır.

Gurur duyduğumuz projelerimizden biri de “Benim

Hikayem” sosyal sorumluluk projesi… Faaliyet göster-

diğimiz tüm ülkelerde uygulanan projenin amacı daha

önce ameliyat olmuş ve hayatına kaldığı yerden devam

ederek stomasını ikinci bir şansa çeviren kişilerin hayat

are also one of the leading companies operating in this

field with our fecal diversion system called FlexiSeal de-

veloped for liquid/semi liquid fecal incontinence man-

agement.

We work with the desire to create a difference in the

lives of patients not only with ostomy products (Colos-

tomy, Ileostomy, Urostomy products) but also through

the services offered. In this sense, we commissioned

the first call center that offered services to individuals

suffering from ostomy in Turkey 3 years ago. Our nurse

who could give all kinds of information about the prod-

ucts to ostomy patients reached out to more than 2,000

new patients who recently had ostomy surgeries and

answered their questions.

Furthermore, we issue an ostomy magazine called ‘Kon-

tak’ (Contact) intended for only the people with osto-

my, again as a first in our country. Our objective to is-

sue this magazine is to provide general information to

patients who has recently had surgeries, provide inter-

views made with our esteemed surgeons about the top-

ics they wonder and introduce the stoma therapy units

where they can receive services.

One of the projects we are proud of is “My Story” social

responsibility project… The purpose of the project im-

Taşpınar, İstanbul Health Expo’nun sağlık tek-nolojilerindeki yenilikler ve iletişim açısından önemli bir platform olduğunu söyledi.Taspinar indicates that Istanbul Health Expo is an important platform in terms of innovations in the health technologies and communication.

Page 90: Görüntülemek İçin Tıklayınız

90

hikayelerini paylaşmak, yeni ameliyat olacak kişilere

ilham vermek. Bir çok hasta göz korkutucu olabilecek

bu deneyimi, birebir yaşamış insanlardan dinleyince

stomalı yaşama bakış açıları değişiyor, hayata tekrar

bağlanıyorlar.

Teknolojik ve idari açıdan, sağlık sektörü son yıllarda nasıl bir aşama kaydetti? 

Türkiye, inovatif ürünlere erişimin hem mevzuatsal,

hem sektörel olarak iyi olduğu ülkelerden. Türkiye’de

sağlık sektörü son yıllarda, “Sağlıkta Dönüşüm” proje-

leri ile her alanda oldukça olumlu gelişmeler yaşıyor.

Sağlık Bakanlığı’nın özellikle tıbbi malzemelerin satışı

ve tanıtımı alanlarında uygulamaya koyduğu regülas-

yonların, Türkiye’deki sağlık sektörüne olumlu etkileri

olacağı fikrindeyiz.

İstanbul Health Expo hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

Yeni teknolojileri takip etmek, birçok hastane ve ku-

rum yetkilisiyle birebir görüşerek kendimizi ifade et-

mek açısından çok önemli bir fuar.

plemented in all countries where we operate is to share

the life stories of people who has previously had sur-

geries, then resumed their lives, and turned their stoma

into a second chance and to inspire those people who

will undergo surgeries. People change the way they see

the life with stoma and hold onto life when they hear

the stories of people who have personally had such ex-

perience, which may be frightening for most patients.

To what extent the health sector has progressed recently in technological and administrative terms?

Turkey is one of the countries where accessibility to

innovative products is good in terms of both legisla-

tion and the sector. The health sector has experienced

rather positive developments in each area with the re-

cent “Transformation in Health” projects. We are of the

opinion that the regulations enforced by the Ministry of

Health especially in the sales and promotion of medical

equipment will have positive effects on the health sec-

tor in Turkey.

Could you please tell us about your opinions on Istanbul Health Expo?

It is a very important expo to follow up new technolo-

gies and express ourselves through one-one-one meet-

ings with the officials of many hospitals and institutions.

röportaj / interview

“Türkiye, inovatif ürünlere erişimin hem mevzuatsal, hem sektörel olarak iyi olduğu ülkelerden.““Turkey is one of the countries where accessibility to innovative products is good in terms of both legislation and the sector.”

Page 91: Görüntülemek İçin Tıklayınız

91

Page 92: Görüntülemek İçin Tıklayınız

92

Kaya tuzu sağlığı tehdit ediyorSağlık Bakanlığı’nın raporuna göre, kaya tuzunda atom bombasında kullanılan, sağlık açısından çok riskli “Plütonyum” ile radyasyon içeren “Talyum” ve “Radyum” gibi maddeler var. Kaya tuzunun 84 ayrı mineral içerdiği bilgisi de doğru değil…

Sağlık Bakanlığı, bileşeninde 84 ayrı mineral bulunduğu

iddia edilen ve son dönemde sofraların vazgeçilmezi

haline gelen kaya tuzunu mercek altına aldı. “Kaya Tuzu

Hakkında Gerçekler” başlıklı bir rapor hazırlayan ba-

kanlık, kaya tuzunun bileşenlerinde atom bombasının

yapımında da kullanılan ve insan sağlığı için çok riskli

görülen “Plütonyum” maddesinin yer aldığını açıkladı.

Sodyumun insanlar için önemli bir mineral olduğu belir-

tilen raporda, günlük 184-230 mg. tüketmenin gerekli

olduğu ifade edildi. Raporda tüketimi önemli oran-

da artan kaya ve Himalaya tuzlarının, 84 adet mineral

içerdiği ve sağlık açısından önemli olduğu yönündeki

değerlendirmelerin doğru olmadığı belirtildi. Tuzun

birçok hastalığın önlenmesinde yararlı olduğu görüşü

de doğrulanmadı.

Rock salt threatens healthAccording to the report of the Ministry of Health, rock salt contains “Plutonium”, which is also used in atomic bomb and a great risk for health, “Thallium” and “Radium”, which contain radiation. It is also not true that rock salt contains 84 different minerals…

The Ministry of Health has put rock salt under the scope,

which is claimed to contain 84 different minerals and

has become an indispensable element on dinner tables.

In its report “Truths about the Rock Salt”, the Ministry

explains that rock salt contains “Plutonium”, which is

also used in atomic bomb and considered as a great risk

for health.

Stating that sodium is an important mineral for humans,

the report indicates that sufficient daily consumption

of sodium is 184-230 mg. The report also indicates that

beliefs such as rock salt and Himalaya salt, which are in-

creasingly consumed, contain 84 different minerals and

are very important for health are not true. The report

does not verify the opinion that salt is helpful in pre-

venting many forms of diseases.

Sağlık Bakanlığı’nın raporunda kaya tuzunun 84 ayrı mineral içermediği belirtiliyor.The report of the Ministry of Health indicates that rock salt does not contain 84 different minerals.

Sağlık Bakanlığı raporu / The Ministry of Health reports

Page 93: Görüntülemek İçin Tıklayınız

93

Sağlık Bakanlığı raporu / The Ministry of Health reports

Kaya tuzlarının bileşimi hakkında bilgiler verilen raporda, şunlar paylaşıldı:

• İnsan sağlığı açısından çok riskli olduğu bilinen

Plütonyum (atom bombası yapımında kullanılıyor)

bulunuyor.

• ”Talyum” ve “Radyum” (radyasyon yani ışın içerir ki

radyasyonun kanser yapıcı etkisi çok iyi bilinmek-

tedir) gibi maddeler de bileşende yer alıyor.

• Kaya tuzunun esas maddesini yüzde 97.35 oranın-

da “Sodyum” oluşturuyor.

• Sodyum’un da sofra tuzu gibi fazla tüketilmesi

kalp ve damar sağlığı açısından kötüdür.

• Kaya tuzlarının sağlık üzerinde olumlu etkilerini

gösteren hiçbir bilimsel yayın bulunmamaktadır.

Providing information on the composition of rock salts, the report also shares the following details:

• It contains Plutonium, which is known to pose many

risks against human health (used in manufacturing

atomic bombs).

• The composition also includes elements such as

“Thallium” and “Radium” (contains radiation, which

is well-known for its carcinogenic effects).

• The main component of rock salt is “Sodium” by

97.35 percent.

• Consumption of Sodium as table salt is bad for car-

diovascular health.

• There are no scientific publications showing the

positive effects of rock salts on health.

Sağlık Bakanlığı’nın “Kaya Tuzu Hakkında Gerçekler” başlıklı raporunda çarpıcı veriler bulunuyor.The report “Truths about Rock Salt” by the Ministry of Health contains striking data.

Page 94: Görüntülemek İçin Tıklayınız

94

Evde bakım ve sosyal hizmetlerMehmet Keleş Düzce Belediye BaşkanıTürkiye Belediye Başkanları Birliği Genel Başkanı

“Halk içinde muteber bir nesne

yok devlet gibi, olmaya devlet

cihanda bir nefes sıhhat gibi.”

Şüphesiz ki, sağlıklı yaşam sür-

mek insanlar için başka hiçbir

şeyle ölçülemeyecek kadar de-

ğerlidir. Özellikle yaşlılar için,

engelliler için, kronik rahat-

sızlıkları olanlar için bu durum

bir kat daha fazla önem arz et-

mektedir.

Cihan Sultanı Kanuni yukarıdaki

dizelerde bunu ne kadar güzel

anlatmış. Yine Yüce Peygambe-

rimiz (S.A.V.) bir hadisi şerifinde

“ Beş şey gelmeden, beş şeyin

kıymetini biliniz.” hadisini buyur-

muşlardır. Bunlardan birisi “Hastalık gelmeden önce

sağlığın kıymetinin bilinmesi gerektiğidir.”

Belediye Başkanı olarak şehri yönetirken ve insanların

birçok alanda ihtiyaçlarını karşılarken sadece yol, kal-

dırım, asfalt, su, kanalizasyon vb. fiziki hizmetleri değil

özellikle sosyal alanda da birçok hizmeti de beraber

düşünmek zorundayız. Yaşlıları, düşkünleri, engellileri,

çocukları, hastaları ayrı ayrı düşünmeli ve daha huzurlu

bir hayat sürebilmelerini temin edici çalışmalara en az

diğer faaliyetler kadar önem vermeliyiz.

Bu kapsamda Düzce Belediyesi olarak gerçekleştirdi-

ğimiz sosyal çalışmalardan birisi de bakanlıklar düze-

yinde imzalanan “Evde Sağlık, Bakım ve Sosyal Destek

Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Protokol” çerçeve-

sinde, ilimizde İl Halk Sağlığı Müdürlüğü, Aile ve Sosyal

Politikalar İl Müdürlüğü ve belediyemiz tarafından im-

zalanan ve hayata geçirilen protokoldür.

Bu kapsamda hizmet satın alma yönetimiyle Düzce’de

üç önemli araştırma çalışması gerçekleştirildi. İlk aşa-

mada evde bakım ve manevi bakım projesi mevcut du-

rum analiz raporu hazırlandı. İkinci aşamada bütünleşik

Home care and social servicesMehmet Keles Mayor of DuzceGeneral President of Union of Mayors in Turkey

“There is no other thing a society

respects more than its govern-

ment; isn’t the government like a

sigh of health in the world.”

There is no doubt that living a

healthy life is by far the most

valued thing by people when

compared to all the other things.

In particular, this is still more im-

portant for the elderly and peo-

ple with disabilities or chronic

diseases.

How beautifully Suleiman the

Magnificent expressed this in the

verses above. Once more, Proph-

et Mohammad (S.A.V. [Peace be

upon him]) wills in one of his ha-

diths, “Know the value of five things before such five

things happen”. One of them is that “we must appreci-

ate the value of health before illness strikes”.

As Mayors, we must also think about various services

and particularly social services aside from physical ser-

vices such as roads, pavements, asphalts, water, canal-

ization, etc. when administering a city and meeting a

wide range of needs of people. We must think of the

elderly, the needy, people with disabilities, children and

the sick separately and prioritize works that facilitate a

more peaceful life for them as much as other activities.

One of the social works we conduct as Duzce Municipal-

ity is the protocol signed and put into effect among the

Provincial Directorate of Public Health, Provincial Direc-

torate of Family and Social Policies and our municipality

within the frame of the “Protocol on Offering Health at

Home, Home Care and Social Support Services”.

Three important research studies were conducted in

Duzce with service purchasing method. At the first stage,

we prepared a status analysis report for home care and

spiritual care project. At the second stage, we conduct-

makale / article

Page 95: Görüntülemek İçin Tıklayınız

95

makale / article

bakım modellemesi çalışması gerçekleştirildi. Üçüncü

aşamada ise yapılan bu çalışmalar teknik şartnameye

dönüştürüldü. Çalışmalar bu kapsamda gelişerek de-

vam etmektedir.

Düzce Belediyesi’nin evde bakım ve manevi bakım ko-

nusunda geliştirdiği çalışmalar ve bu konuya bakış açısı

başlıklar halinde aşağıda ifade edilmeye çalışılmıştır.

Yapılan çalışmaların tüm bu konuda çalışma yapmak is-

teyen belediyelere örnek olması temennisiyle…

Düzce Belediyesi Evde Bakım ve Manevi Bakım Projesi

Belediyelerin görevleri sadece altyapı, üstyapı ve çev-

re düzenlemesi çalışmaları değildir. Yerel yönetimlerde

sosyal hizmetler üretme anlayışı aslında sosyal devlet

ilkeleri ile yakından ilgilidir. Bilindiği gibi sosyal devlet,

güçsüzleri, fakirleri, yardıma ve bakıma muhtaç kişileri

korur. Bu hizmetleri de ihtiyaç sahiplerine götürebil-

mek için, sosyal kurumlarını tesis eder, koruyucu ted-

birler vasıtasıyla toplumun sorunlarını olabildiği kadar

önlemeye ve gidermeye çalışır. Yerel yönetimlerin

özellikle de belediyelerin görevi sadece altyapı, çevre

düzenlemesi, imar, asfalt v.s. işler yapmak değil, sosyal

anlamda o yerleşim yerinde yaşayan halkın her türlü

sorunlarıyla ilgilenmektir.

Sosyal alanda en önemli görev evde bakım hizmetleridir

Yerel yönetimlerin sosyal alanda en önemli görevlerin-

den birisi de evde bakım hizmetleridir. Evde bakım, ge-

rek teşhis ve tedavi sonrası bakım sürecinde, gerek kro-

nik bir hastalığın takibinde, gerekse herhangi bir sağlık

problemi olmaksızın koruyucu sağlık ve tetkik hizmet-

lerinin verilmesi süreçlerinde, ihtiyaç sahiplerine kendi

ortamlarında sağlık bakımı hizmetlerinin verilmesidir.

Yaşlılar ev ortamında tedavi görmeyi tercih ediyor

Hastanın ya da yaşlının ailesiyle birlikte ve kendi ev

ortamında bulunması, bu hizmeti birey için cazip kılan

en önemli faktörlerdendir. Bunların ötesinde yaşlıların

çok büyük bir bölümü kendi ev ortamında kalmayı ter-

cih etmektedir. Tüm bu faktörler yaşlıların ev ortamın-

da bakımını gündeme getirmiştir.

Evde bakım hastanın yaşam kalitesini yükseltmektir

Evde bakım hizmetinde amaç, hastanın günlük yaşam

şartlarını en az etkileyerek en doğru tedaviye ulaşmak

ed an integrated care modelling. At the third stage, we

shaped these studies into technical specifications. Our

works are improvingly continuing within such scope.

We tried to describe the works conducted by Duzce Mu-

nicipality in terms of home care and spiritual care and its

perspective on this matter under the headings below.

We hope that the works conducted set an example for all

municipalities that want to work towards this matter…

Duzce Municipality Home Care and Spiritual Care Project

Duties of municipalities are not only infrastructure,

superstructure and landscaping works. In local govern-

ments, the concept of producing social services is actu-

ally closely related to the principles of a social state. As

is known, social state protects the weak, the econom-

ically disadvantaged and people in need of assistance

and care. It institutes its social institutions in order to

deliver these services to those in need and tries to pre-

vent and eliminate the social problems to the extent

possible through protective measures. The duties of lo-

cal governments and particularly municipalities are not

only conducting works such as infrastructure, landscap-

ing, zoning, asphalting, etc. but also addressing all kinds

of social problems of the residents.

Home care services are the most important duty in the social sphere.

One of the most important social duties of local gov-

ernments is home care services. Home care involves of-

fering healthcare services to those in need in their own

environments during diagnosis or after treatment, or

follow-up of a chronic disease or when offering protec-

tive healthcare and examination services when there is

no health problem.

Elderly people prefer receiving treatment at home.

Presence of the patients or the elderly at their home

together with their family is one of the most important

factors that make this service desirable. Furthermore,

majority of elder people prefer staying at their homes.

All these factors have brought forward the need for

home care services for the elderlies.

Home care improves life quality of patients.

The objective of home care services is to minimize the

effects of disease and incapacity and improve the qual-

ity of life through attaining the best treatment that

Page 96: Görüntülemek İçin Tıklayınız

96

yolu ile hastalığın ve yetersizliğin etkilerini en aza indir-

mek ve aynı zamanda yaşam kalitesini yükseltmektir. Bu

hizmet ayrıca; evde kalmayı tercih eden ve tedavisi, bakı-

mı devam eden ancak yakın aile çevresi ve arkadaşları ta-

rafından bakımı gerçekleştirilemeyenler için gereklidir.

Yeni Türkiye’yi doğru okumalıyız

2016 Türkiye’sinde biz de yeniçağı, yeni Türkiye’yi doğ-

ru okumak ve her alanda olduğu gibi sağlık ve sosyal

alanda insanımızın hayatını kolaylaştırıcı yeni çözümler

üretmek zorundayız. Ülkemizde yerel sosyal hizmet

uygulamaları her geçen gün yeni bir ivme kazanarak

iyileşmektedir. Sosyal devletin ve belediyeciliğin bir

getirisi olan bu yaklaşım son zamanlar tüm yerel yöne-

timlerin gündemindedir.

Sosyal belediyeciliği hükümet politikamızla uyumlu kılıyoruz

Çalışmalarımızı bugünden ufka bakarak değil, hayal

edilmiş bir gelecekten bugüne ve insanlara, insanla-

rın gelecek beklentilerine bakarak şekillendiriyoruz.

Günlük yaşamı kolaylaştırmak amacı ile fiziki şartlarını

yenilediğimiz Düzce’mizde, sosyal hizmet anlayışına da

farklı bir bakış açısı getirerek hükümet politikaları ile

de desteklenen ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlı-

ğı’nın öncülüğünde sürdürülen evde bakım hizmetleri

konusunda çalışmalarımıza hız kazandırıyoruz.

would least effect the daily living conditions of patients.

In addition, this service is necessary for those who pre-

fer staying home and who are still being treated and

cared for but whose care cannot be undertaken by their

family and friends.

We must accurately read the new Turkey.

In 2016’s Turkey, we have to accurately read the new

age, the new Turkey and produce new solutions that

facilitate lives of our people in healthcare and social

services as in all the other areas of life. In our country,

local social service practices are increasingly improving

day by day. This approach, which is introduced by social

state and municipal work, has been an item included

the agenda of all local governments recently.

We render social municipal work in harmony with our government’s policy.

We shape our works not looking at the horizon as of

this moment but seeing today, people and their ex-

pectations from an envisaged future. In our city Duzce,

where we have renewed the physical conditions to fa-

cilitate daily lives, we introduce a different perspective

to understanding of social services and speed up our

works regarding home care services supported by gov-

ernment policies and continued under the leadership of

the Ministry of Family and Social Policies.

makale / article

Düzce Belediyesi olarak ihtiyaç duyan hastalara ulaşacağızAs Duzce Municipality, we will reach out to patients in need.

Page 97: Görüntülemek İçin Tıklayınız

97

makale / article

Düzce Belediyesi olarak ihtiyaç duyan hastalara ulaşacağız

Bu anlamda geçtiğimiz günlerde Düzce Belediyesi,

Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ve İl Halk Sağ-

lığı Müdürlüğü arasında imzalanan protokol ile “Evde

Sağlık Bakım Hizmeti” uygulaması hayata geçmiştir.

Paydaşlarımızla yapılan protokol ile evde sağlık bakım

hizmeti sahada çalışan personelin vereceği bilgi akışı

çerçevesinde yürütülecektir. Düzce Belediyesi olarak

evde bakım hizmetine ihtiyaç duyan hasta, engelli ve

yaşlılara ulaşarak, sıcak yemek, bakım-tamirat ve ku-

aförlük hizmetlerinin yanı sıra pek çok kolaylıkla va-

tandaşlara ulaşmayı hedefliyoruz. Sahada çalışacak

ekibimiz kişisel bakımını sağlayamayan bireylerin, ki-

şisel bakımlarını gerçekleştirip, hastaların yaşadıkları

ortamı sağlık koşullarına uygun hale getirerek, evle-

rinde her türlü temizlik, bakım, onarım ve tadilat iş-

lemlerini gerçekleştirecektir. Evde bakım hizmeti alan

vatandaşların faydalanacağı çalışmalar ilerleyen gün-

lerde yapılacak planlamalar ile daha geniş kitlelere de

ulaşacaktır.

Sosyal hizmetlere önem veriyoruz

Yerel yönetimlerin, özellikle de belediyelerin halkımı-

zın ihtiyaç ve memnuniyet durumlarını dikkate alma-

sı gerektiğinden hareketle sosyal hizmetlere ağırlık

verilmesi gerektiğini görmekteyiz. Düzce Belediye

Başkanı olarak büyük mimari projeler üretirken, sağ-

lık ve sosyal hizmetlere önem vermemiz gerektiğine

inanıyorum.

As Duzce Municipality, we will reach out to patients in need.

Accordingly, we have recently initiated “Home Health-

care Services” with the protocol signed among Duzce

Municipality, Provincial Directorate of Family and So-

cial Policies and Provincial Directorate of Public Health.

Thanks to the protocol signed with our stakeholders,

home healthcare services shall be conducted within

the scope of the information flow to be provided by

the personnel on the field. We are aiming to reach out

to patients, people with disabilities and elderly people

who are in need of home care services and provide them

with warm foods, maintenance and repair works and

hairdressing services in addition to many other conveni-

ences. Our field personnel shall care for those individu-

als who are not able to care for themselves, render the

living environments of patients suitable for conditions

of health and perform cleaning, maintenance, repair and

alteration works in their homes. The services that will be

offered to those citizens who are currently benefitting

from the services shall be extended to reach out to larg-

er groups with a new planning in the forthcoming days.

We place emphasis on social services.

We see that social services must be the focus consider-

ing that local governments and particularly municipali-

ties must pay attention to the needs and contentedness

of our people. As Mayor of Duzce, I believe we must

place emphasis on healthcare and social services when

producing major architectural projects.

Sosyal hizmetlere önem veriyoruzWe place emphasis on social services.

Page 98: Görüntülemek İçin Tıklayınız

98

Estetik bir profil için “Total Yüz Yenileme”Profiloplasty olarak da bilinen “Total Yüz Yenileme” cerrahisi, yüz kontüründen ve profilinden memnun olmayanlara canlı, dinamik ve estetik bir görüntü kazandırıyor. Op. Dr. Yücel Sarıaltın, bireylerin genel yüz harmonisine ve profiline uyumlu bir şekilde yüzlerinin yeniden yapılandırılmasına olanak sağlayan profiloplasty (Total Yüz Yenileme Estetiği) ile ilgili detayları CNR Sağlık ile paylaştı.

Total Yüz Yenileme Estetiği hakkında bilgi alabilir miyiz?

Total Yüz Yenileme Estetiği, ev-

rensel bir modele uygun hale

getirmek amacıyla yapılan bir

cerrahi girişim değildir. Aksine,

bireylerin yüz bütününe uyum

sağlamayan yüz hatlarını, özü-

ne uyumlu ve çok daha estetik

hale getirme işlemidir. “Total Yüz

Yenileme”de yüz üzerinde pek

çok işlem yapılabilir. Kişinin ken-

di yağından elde ettiğimiz kök

hücreden zengin yağ transferi

uygulamasıyla, elmacık kemikle-

ri geliştirilebilir, dudak dolgusu

yapılabilir, çene ve kontür hattı belirgin hale getirile-

bilir. Göz ve çevresine müdahale edilebilir. Eğer has-

tanın burnuyla ilgili herhangi bir estetik sorunu varsa,

sadece burun ucuna yönelik bir işlem olan “Basit Burun

Estetiği” ile burun ucu kaldırılabilir veya burun estetiği

cerrahisi yapılabilir. Kısaca adı üzerinde, yüze bir bütün

olarak yaklaşım esastır.

Bu uygulamanın temel prensipleri nelerdir?

Aslında yüzü yeni bir görüntüye kavuşturmaktan ziya-

de, bir nevi yüz özelliklerini geliştirip, ilgili işlevsellik

“Total Face Renewal” for an aesthetical profile “Total Face Renewal” also known as profiloplasty gives a lively, dynamic and aesthetical look to those who are not content with their face contour and profile. Plastic Surgeon Yucel Sarialtin, MD talked to CNR Health about the

details of profiloplasty (Total Face Renewal operation) that allows for reconstruction of faces of individuals matching with their general face harmony and profile.

Can you tell us about Total Face Renewal Operation?

Total Face Renewal Surgery is not

an operation performed to give a

look matching with a universal

model. On the contrary, it is a pro-

cedure performed give a much

more aesthetical look to the fea-

tures of the individual, which do

not harmonize with the entirety

of the face, and make them suit-

able to the essence. Many proce-

dures may be performed on the

face in “Total Face Renewal”. Cheekbones may be im-

proved, lip filling may be performed, jaw and contour

line may be rendered more prominent with the method

of transferring the rich fat from the stem cell derived

from the person’s own fat. Operation can be performed

on and around the eye. If the patient has an aesthetical

problem with his or her nose, the tip of the nose may

be lifted using “Simple Nose Procedure”, which is an

operation performed only on the nose, or rhinoplasty

may be performed. In short, as the name suggests, the

approach involves the entirety of the face.

röportaj / interview

Page 99: Görüntülemek İçin Tıklayınız

99

röportaj / interview

şartlarına bağlı kalarak özgün bir biçimde ve en doğal

oranlamalarla bu işlemi yapıyoruz. Bu haliyle muazzam

bir canlanma ve estetik duruş kazandırılıyor. Hasta ke-

sinlikle bambaşka birisine dönüşmüyor. “Total Yüz Ye-

nileme Estetiği”nin temel prensibi, başkalaştırmadan

özgün ve doğal bir profile ulaşmak.

Kök hücreden de yararlanılıyor mu?

Doğallığı ve özgünlüğü yakalamamızda bize en fazla

faydayı sağlayan da, kök hücreden zengin hale getir-

diğimiz yağ transferi uygulamasıdır. Hastanın bölgesel

yağından aldığımız bir miktar yağı, kök hücreden zengin

hale getirip “Total Yüz Yenileme Estetiği”nde kullanı-

yoruz. Bedene, yabancı bir madde girmediğinden işlem

son derece estetik oluyor ve kök hücrenin hızlı adaptas-

yon yeteneği, hızlı iyileştirme sürecini de beraberinde

getiriyor. Total Yüz Yenileme yaptığımız hastalarımızın

tamamına yakını bu işlemden son derece iyi geri dönüş-

ler alıyorlar. Elbette bu da bizi çok mutlu ediyor. Bu uy-

gulama 18 yaşını doldurmuş herkese yapılabilir.

What are the basic principles of this procedure?

In fact, rather than giving a new look to the face; we im-

prove the features of the face in the most natural pro-

portioning and in an authentic way sticking to its func-

tionality requirements. This way, patients gain a perfect

revitalization and aesthetical appearance, but they do

not look totally different. The basic principle of “Total

Face Renewal Operation” is to have an authentic and

natural profile without transformation.

Do you also benefit from stem cells?

The method of transferring the fat enriched from stem

cells is the most beneficial step for us when attaining

naturalness and authenticity. A certain amount of re-

gional fat we obtain from the patient is enriched from

stem cells and used in “Total Face Renewal Operation”.

Since no foreign substance is introduced to the body,

the operation is highly aesthetical; and the fast adapta-

tion capability of the stem cell brings along a fast recov-

ery. Almost all of our patients who have undergone To-

tal Face Renewal procedure receive positive feedbacks,

which definitely make us very content. Everybody aged

18 or older can undergo this surgery.

Page 100: Görüntülemek İçin Tıklayınız

100

Türkiye’de bireylerin çoğu “hareketsiz” yaşıyorSağlık Bakanlığı’nın “Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması”nın sonuçlarına göre, Türkiye’deki bireylerin %71,9’u hareketsiz yaşıyor.

Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ile Mil-

li Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen “Yeterli ve

Dengeli Beslenme”, “Fiziksel Aktivite ve Sağlık Etkileri”

konulu okullar arası resim, video ve fotoğraf yarışması-

nın ödül töreni gerçekleştirildi.

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı(vekaleten) Prof.

Dr. İrfan Şencan, törende yaptığı konuşmada fiziksel

aktivitenin önemini vurgulayarak, insanların fiziksel ve

ruhsal sağlığının bozulmasında önemli bir risk faktörü-

nün de “hareketsizlik” olduğunu söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü(WHO)’ne göre, Avrupa’da her

3 yetişkinden birinin yeterli fiziksel aktivite yapmadı-

Most people in Turkey lead “inactive” livesAccording to the results of the “Turkish Diet and Health Research” conducted by the Ministry of Health, 71.9% of the Turkish population leads an inactive life.

The award ceremony of interschool drawing, video

and photograph contest on “Sufficient and Balanced

Nutrition” and “Physical Activity and Health Effects” or-

ganized by the Ministry of Health Turkish Public Health

Institution and the Ministry of National Education was

carried out.

Prof. Dr. Irfan Sencan, Acting President of Turkish Public

Health Institution, emphasized the importance of phys-

ical activity during his speech in the ceremony and said

that “inactivity” was an important risk factor in the dete-

rioration of physical and mental health of people.

Indicating that one in every 3 adults in Europe did not

get engaged in sufficient physical activity according to

the World Health Organization (WHO), Sencan further

Prof.Dr. İrfan Şencan

etkinlik / activity

Page 101: Görüntülemek İçin Tıklayınız

101

etkinlik / activity

ğını anlatan Şencan, “Bakanlığımızca gerçekleştirilen

‘Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması’nın yayımlan-

mamış rapor sonuçlarına göre, ülkemizde bireylerin

%71,9’unun hareketsiz yaşadığı belirlenmiştir. Aynı

çalışmada, 06-11 yaş grubu çocukların % 58,4’ünün dü-

zenli egzersiz yapmadığı saptanmıştır” diye konuştu.

Fiziksel hareketsizliğin çocuklar ve gençler için de cid-

di sağlık riski taşıdığına dikkati çeken Şencan, bebek-

lik çağından itibaren çocuklarda hareketin artırılması

ve gün içinde hareketsiz geçen sürenin azaltılmasının

önemli olduğunu kaydetti.

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muhterem

Kurt da dengeli beslenmenin ve fiziksel aktivitenin

önemine dikkati çekerek, günümüzde televizyonun

beslenme üzerindeki etkilerini anlattı.

Konuşmaların ardından yarışmada dereceye giren ilko-

kul, ortaokul ve lise öğrencilerinin resim - fotoğrafları

sergilendi. Öğrencilerin çektiği videolar gösterildikten

sonra ödül olarak bisiklet hediye edildi.

said, “According to the unpublished report results of

the ‘Turkish Diet and Health Research’ conducted by

our Ministry, 71.9% of the population in Turkey leads an

inactive life. As a result of the same study, it was de-

tected that 58.5% of the children aged 06-11 did not

regularly exercise”.

Pointing out that physical inactivity bears serious health

risks for children and youngsters, Sencan noted the im-

portance of increasing activity in children starting from

babyhood and decreasing the time of inactivity during

day.

Muhterem Kurt, Vice Undersecretary for the Ministry

of National Education, emphasized the importance of a

balanced diet and physical activity and talked about the

effects of television in our diets today.

Following the speeches, drawings-photographs of the

ranking students from primary, secondary and high

schools were exhibited. After the screening of the vid-

eos shot by students, they were awarded with bicycles.

Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması’nın sonuçlarına göre, Türkiye’deki bireylerin %71,9’u hareketsiz yaşıyor.According to the results of the Turkish Diet and Health Research, 71.9% of the population in Turkey leads an inactive life.

Page 102: Görüntülemek İçin Tıklayınız

102

Ağız ve diş sağlığı, genel sağlığı etkiliyorAğız ve diş sağlığı, genel sağlığı etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Yapılan araştırmalar ağız ve diş sağlığının bazı hastalıkların kaynağı ve habercisi olduğunu ortaya koyuyor. Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dr. Serdar Sütçü diş eti hastalıklarının kalp rahatsızlığı, felç, diyabet, erken doğum ve düşüklerde etken olabileceğini söyledi. Sütçü, CNR Sağlık’ın sorularını yanıtladı.

Günümüzde diş ve diş eti hastalıklarının genel sağlığı etkilediğine dair çok fazla açıklamalar, yayınlar görüyoruz. Bu konuda sizin görüşlerinizi alabilir miyiz?

Son 10-15 yıla kadar hep der-

dik ki diyabet (şeker hastalığı)

diş eti hastalıklarını etkiler,

şiddetlenmesine yol açar.

Ama bugün diyoruz ki bu ilişki

tek taraflı değildir. Diş eti ilti-

hapları da vücudun glisemik

kontrolünü bozar. Yani diya-

bet üzerinde olumsuz etki ya-

par. Bir başka deyişle de çift

taraflı bir olumlu ya da olum-

suz ilişki var. Diş eti iltihabı

varsa diyabet yıkımı şiddetlendiriyor. Diş eti iltihabını

tedavi ettiğinizde ise glisemik kontrol üzerine olumlu

etki yapıyorsunuz.

O zaman şunu diyebilir miyiz diş ve dişeti rahatsızlıkları sadece ağzımızı ilgilendiren hastalıklar değildir?

Kesinlikle evet. Diş eti hastalıkları sadece ağzımızı il-

gilendiren hastalıklar değildir. Vücudun birçok sistemi

Oral and dental health affects general health Oral and dental health is among the factors that affect general health. Researches carried out reveal that oral and dental health is the source and sign of certain diseases. Oral and Dental Health Specialist Dr. Serdar Sutcu expressed that gum diseases may be a factor in heart conditions, paralysis, diabetes, premature birth and miscarriage. Sutcu answered the

questions of CNR Health.

Today, we see a lot of statements and reports that periodontal diseases affect general health. Could you please tell us your opinions on the subject?

Up until 10-15 years ago, we

used to say diabetes affects

and exacerbates gum diseas-

es. Yet today, we say that this

is not a one-way relationship.

Gum diseases also disrupt the

glycemic control of the body.

In other words, it has a neg-

ative effect on diabetes. In e

sense, there is a positive or

negative two-way relationship.

If a gum disease exists, diabe-

tes exacerbates degradation. When the gum disease is

treated, this has a positive effect on glycemic control.

Then, can we say that dental and gum diseas-es do not only concern our oral health?

Definitely, yes. Gum diseases do not only concern our

oral health. They have effects on many systems in our

body. For example, they lead to cardiovascular diseases,

paralyses, diabetes, respiratory tract and genitourinary

röportaj / interview

Page 103: Görüntülemek İçin Tıklayınız

103

röportaj / interview

üzerine etkileri vardır. Örneğin; kalp hastalıkları, felç-

ler, diyabet, solunum sistemi ve genito-ürüner sistem

enfeksiyonların oluşmasına neden olmaktadır. Geni-

to-üriner sistem hastalıklarında en önemli nokta, erken

doğum ve düşük bebek doğurma riskidir.

Yani diş eti iltihabı hamilelik için risktir diyorsunuz…

Evet… Diş eti iltihapları erken doğum ve düşük do-

ğumlar için risk faktörüdür. Ağız hijyeni kötü olan,

gingivitis ve periodontitis olarak tanımlanan diş eti

hastalıklarına sahip annelerde düşük, sıklıkla görülen

bir durumdur. Dolayısıyla anne adaylarının hamile kal-

dıkları günden itibaren ağız bakımına daha fazla özen

göstermeleri ve diş hekimlerine de kontrollere gitme-

leri gerekir.

Etkilenen diğer vücut dokuları da var mı?

Ağız hijyeni kötü olan kişilerde koroner kalp hastalı-

ğı gelişme riski 2-3 kat artmaktadır. Ağız hijyeni kötü

olan kişilerde diş eti iltihapları oluşur. Bunun en önemli

belirtisi de diş eti kanamasıdır. Ağızda kanama olduğu

zaman pıhtılaşma oluşacak, bu arada kanda pıhtılaşma

faktörleri yükselecektir. Kanın vizkozitesi (yoğunluğu)

artacak ve bu da kalp hastalıkları ile felce sebep olabi-

lecektir. O açıdan geçmişte felç hikayesi olan kişilerde

de tekrarlayan ataklardan korunmak için mutlaka diş

eti enfeksiyonları tedavi edilmelidir. Diş eti iltihabına

bağlı kemik kaybı olan kişilerde KOAH oluşma riski %70

oranında daha fazladır.

system infections. The most important aspect in genito-

urinary system diseases is the risk of premature birth or

miscarriage.

So, you say that gum diseases are a risk to pregnancy…

Yes… Gum diseases are a risk factor for premature birth

and miscarriages. Miscarriage is common in mothers

who have poor oral hygiene and gum diseases defined

as gingivitis and periodontitis. Therefore, expectant

mothers must care for their oral hygiene starting from

the first day of conception and see a dentist for controls.

Are there any other body tissues that are affected?

The risk of developing coronary heart disease is 2-3 times

higher for people who have poor oral hygiene. Gum in-

flammations occur in people with poor oral hygiene. The

most important symptom of this is gum bleeding. When

there is a bleeding in the mouth, coagulation will occur

and this will result in an increase in the coagulation fac-

tors in the blood. Viscosity of blood will increase, which

may result in heart diseases and paralysis. Therefore,

people who have paralysis history must definitely have

their gum infections treated in order to prevent recur-

ring attacks. The risk of COPD is higher by 70% in people

who suffer from bone loss due to gum inflammation.

Here is another important thing; the bleeding that oc-

curs during routing oral care in people who suffer from

gum bleeding is a similar risk factor.

Dr. Serdar Sütçü, çocuklara bırakılacak en güzel miraslardan birinin ağız bakımı alışkanlığının kazandırılması olduğunu söyledi.Dr. Serdar Sutcu said that one of the best things we can pass to our children who are the future is to help them acquire brushing habit.

Page 104: Görüntülemek İçin Tıklayınız

104

Burada önemli bir noktada şudur; diş eti iltihabı olan

kişilerde rutin ağız bakımı esnasında oluşan kanama da

aynı şekilde risk faktörüdür.

Ağız sağlığı için önerileriniz nelerdir?

Öncelikle sabah-öğlen ve akşam dişler en az 3 dakika

fırçalanmalıdır. Dişlerimizin hem iç, hem de dış yüzey-

lerinde her bir dişe 8-10 kez değmek üzere bu işlem

yapılmalıdır. Tabii ki fırça ara yüzeylere tam olarak ula-

şamadığı için ara yüzeylerin temizliği de önemli. Bura-

larda da diş ipi, ara yüz fırçası veya tek kıl demetli fırça-

ları kullanabiliriz.

Herkesin ağız yapısı, dişler ve diş etlerinin durumu aynı

olmadığı için diş hekimimizin gösterdiği, önerdiği şekil-

de bu uygulamaları doğru bir şekilde yapmalıyız.

Diş macunları hakkında ne önerirsiniz?

Burada temizlikte temel olan fırça kıllarının mekanik

etkisidir. Yani fırça kıllarının yaptığı temizlik önemli

olandır. Macunlar bir ferahlık, temizlenmiş hissi yaratır

ve bunu da çok küçük (mercimek büyüklüğü) oranlarda

kullanabiliriz. Ama esas olan fırça kıllarının temizliğidir.

Piyasada hassasiyet giderici macunlar da var. Diş eti

çekilmesi olan ve diş hassasiyetleri olan kişilerde kul-

lanılabilir. Son yıllarda tedavi edici katkısının olduğu

macunlar da vardır. Ama bunların ezbere değil mutlaka

bir diş hekimi önerisinde kontrollü kullanılması gerekir.

Eklemek istedikleriniz…

Diş çürükleri ve diş eti hastalıkları önlenebilir hastalık-

lardır. Diş kayıpları sonucu fonksiyon, estetik ve konuş-

ma ile ilgili sıkıntılar yaşanabilir. Ama en önemlisi genel

sağlığımız bozulabilir.

Onun için diyoruz, ağız diş sağlığı sorunları sadece ağ-

zımızı ilgilendiren sorunlar değildir. Genel sağlığımızı il-

gilendiren sorunlardır. Hamilelik döneminden itibaren

anne adayları bilgilendirilmeli, bu bilinç kazandırılma-

lıdır. Doğumdan sonra da çocukları diş bakımları hak-

kında eğitmek gerekir. Kişilere diş fırçalama alışkanlığı

çocuk yaşlarda kazandırılmalıdır. Rutin diş hekimi kont-

rolleri flour vernik uygulanmalarını önleme açısından

çok önemlidir. Yarının geleceği olan çocuklarımıza bı-

rakacağımız en güzel miras, ağız bakımı alışkanlığının

kazandırılmasıdır. Bu, sağlıklı yaşamın da anahtarıdır.

What do you recommend for oral health?

First, we must brush our teeth in the morning, at noon

and in the evening for at least 3 minutes. This must be

performed by brushing inner and outer surfaces of our

teeth by touching each tooth for at least 8-10 times.

Since a toothbrush cannot reach the area between the

teeth, it is important that we clean these surfaces, as

well. We can use dental floss, interdental brush or sin-

gle-tuft toothbrushes to clean these areas.

Since everybody does not have the same oral structure,

teeth and gum health, we must perform these steps ac-

curately as instructed and recommended by our dentist.

What do you recommend regarding toothpastes?

The important factor in cleaning our teeth is the me-

chanical effect of the brush bristles. In other words,

the important thing is the cleaning performed by

brush bristles. Toothpaste leaves you with a fresh and

clean feeling, and we can use toothpastes in very lit-

tle amounts (as small as a lentil). However, we say that

the most important thing is the cleaning performed by

brush bristles. There are toothpastes for sensitive teeth

available on the market. People who suffer from gin-

gival recession and sensitivity may use these products.

Recently, toothpastes with treating properties have

been released to the market. However, we should not

use these products without knowing but under control

and as recommended by a dentist.

Is there anything you would like to add?

Dental caries and gum diseases can be prevented. Teeth

loss may result in problems in functioning, aesthetic ap-

pearance and speaking. However, the most important

of all, they may deteriorate our health in general.

Therefore, we say that oral and dental health problems

do not only concern our mouth. They also concern our

general health. Starting from conception, expectant

mothers should be informed and made aware of these

matters. After birth, children should be educated about

their dental care. People should acquire brushing habit

in their childhood. This is important for routine dentist

controls and preventing fluoride varnish applications.The

best thing we can pass to our children who are the future

is to help them acquire brushing habit. This is also the key

to a healthy life.

röportaj / interview

Page 105: Görüntülemek İçin Tıklayınız

105

Page 106: Görüntülemek İçin Tıklayınız

106

Etimesgut Devlet Hastanesi yeniden inşa ediliyor Etimesgut’ta talebi karşılayamayan devlet hastanesi için yeni bir proje hazırlandı. 1930’lu yıllardan kalan binalarda hizmet veren hastane tamamen yıkılarak yerine 350 yataklı modern bir sağlık yerleşkesi yapılacak.

Son yıllarda hızla gelişen Etimesgut’ta ihtiyacı karşıla-

mayan devlet hastanesinin yenilenmesi için harekete

geçildi ve ilk temel atıldı... Etimesgut Devlet Hasta-

nesi’nin temel atma töreni, Başbakan Yardımcısı Yal-

çın Akdoğan, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof.Dr. Eyüp

Gümüş, Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı Hakkı Ye-

şilyurt, Ankara 3.Bölge Kamu Hastaneleri Birliği Genel

Sekreteri Doç.Dr. Halil İbrahim Yakut, Tıbbı Hizmetler

Başkanı Uzm.Dr. Mustafa Sırrı Kotanoğlu, Prof.Dr. Ce-

lal Ertuğ Etimesgut Devlet Hastane Yöneticisi Op. Dr.

Orhan Koç ve çok sayıda üst düzey yetkilinin katılımıyla

gerçekleşti.

Etimesgut Public Hospital is being reconstructed A new project has been prepared for the public hospital in Etimesgut, which fails to meet the demand. The hospital offering services in a building dating back to 1930s will be completely demolished, and a modern healthcare compound of 350-bed capacity will be constructed instead.

The renewal works have been initiated for the public

hospital, which fails to meet the demand in Etimesgut

that has undergone a rapid development in recent

years, and the first foundation of the premises has been

laid… The groundbreaking ceremony of Etimesgut Pub-

lic Hospital took place with the participation of the Vice

Prime Minister Yalcin Akdogan, Ministry of Health Un-

dersecretariat Prof. Dr. Eyup Gumus, President of Public

Hospitals Institution Hakki Yesilyurt, General Secretary

for Ankara Region 3 Public Hospitals Association Assoc.

sahadan haberler / news from the field

Etimesgut’ta yeni hastanesinin temel atma töreni Baş-bakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın katılımıyla yapıldı.The groundbreaking ceremony of the new hospital in Etimesgut was performed with the participation of the Vice Prime Minister Yalcin Akdogan.

Page 107: Görüntülemek İçin Tıklayınız

107

sahadan haberler / news from the field

Türkiye’nin sağlık konusunda devrim niteliğinde büyük

dönüşümler gerçekleştirdiğini belirten Başbakan Yar-

dımcısı Yalçın Akdoğan, 757 yeni hastane yapıldığını

ve şehir hastanelerinin kurulduğunu anlattı. Akdoğan,

Etimesgut Devlet Hastanesi’nden 500 bin kişinin sağ-

lık hizmeti alacağı bilgisini de paylaştı. Konuşmasının

ardından Etimesgut Devlet Hastanesi ile Etimesgut

Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin açılışını gerçekleştiren

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, burada hastane

yetkililerinden bilgi aldı.

Yeni yapılacak Prof. Dr. Celal Ertuğ Etimesgut Devlet

Hastanesi, 250 yatak kapasitesine sahip olmakla bir-

likte rezerve yatak sayısıyla birlikte 350 yatak kapasi-

tesine ulaşacak. Hastanenin toplam arsa alanı 37.181

metrekare ve kapalı alanı ise 34.164 metrekare olacak.

Hastane binasında, poliklinik odalarının dışında, yeni

birimler de hizmete açılacak.

Yapılacak hastane, hızla gelişen ve göç alan Etimesgut

ilçesinde yaşayan 500 binden fazla vatandaşa sağlık

hizmeti sunacak. Yeni hastanenin iki yılda bitirilmesi

hedefleniyor.

Prof. Dr. Halil İbrahim Yakut, President of Medical Ser-

vices Specialist Dr. Mustafa Sirri Kotanoglu, Prof. Dr. Cel-

al Ertug Etimesgut Public Hospital’s Manager Surgeon

Orhan Koc, MD and many other senior officials.

Stating that Turkey has brought about major revolu-

tionary transformations in health sector, Vice Prime

Minister Yalcin Akdogan further said that 757 new

hospitals are under construction and city hospitals are

being built. Akdogan also expressed that 500 thousand

people would receive healthcare services from Etimes-

gut Public Hospital. Vice Prime Minister Yalcin Akdogan,

who performed the opening ceremony of Etimesgut

Public Hospital and Etimesgut Oral and Dental Health

Center, received information from the hospital offices

present there following his speech.

Prof. Dr. Celal Ertug Etimesgut Public Hospital to be

constructed will have a 250-bed capacity and it a total

of 350-bed capacity together with the reserved beds.

The total land area of the hospital will be 37,181 square

meters, and it will have an indoor area of 34,164 square

meters. The hospital building will also include new units

aside from the polyclinic rooms.

The hospital to be constructed will offer services to

more than 500 thousand citizens residing in Etimes-

gut district, which undergoes a rapid development and

receives new population. The anticipated completion

time of the construction of the hospital is two years.

Page 108: Görüntülemek İçin Tıklayınız

108

“RAS” proteini kontrol altındaKanada’da Toronto Üniversitesi uzmanları, kanser vakalarının %30’undan sorumlu “RAS” proteinini devre dışı bırakacak bir ilaç üzerinde ilerleme kaydettiklerini bildirdiler.

Henüz sadece hayvanlar üzerinde denenen ilaçta bulu-

nan SHP2 proteini, RAS proteinini öldürüyor. Deneyler-

de SHP2 proteini sayesinde tümörlerin %80 oranında

küçüldüğü görüldü.

RAS proteini normalde hücrelerin büyümesini sağlıyor.

Ancak bu protein kontrolden çıktığında kansere yol açı-

yor. Ras proteininin kanserdeki rolü 30 yıldır biliniyor-

du. Ancak bugüne kadar yapılan araştırmalarda bu pro-

teini devre dışı bırakacak bir yöntem geliştirilememişti.

SHP2 proteininin kanserli hücreleri küçültmedeki başa-

rısı daha da artırılırsa insanlar üzerinde denemeler baş-

layacak. Ancak yeni bir kanser ilacının geliştirilmesinin

birkaç yıl alabileceği belirtiliyor.

“RAS” protein under controlExperts from Toronto University, Canada report that they have made a progress on a drug that will inactivate “RAS” protein, which is responsible for 30% of cancer cases.

SHP2 protein found in a drug, which has only been

experimented in animals yet, kills RAS protein. Experi-

ments revealed that tumors shrink by 80% due to SHP2

protein.

RAS protein normally facilitates growth in cells. Howev-

er, this protein causes cancer when it is out of control.

The role of RAS protein in cancer has been known for

30 years. Nevertheless, no method could be developed

to inactivate this protein in the studies carried out up

to date. If SHP2 protein proves to be more successful

in shrinking the size of cancerous cells, human trials will

be initiated. However, it may reportedly take a couple

of years to develop a new cancer drug.

SHP2 proteni sayesinde tümörlerin %80 oranında küçüldüğü görüldü.It is seen that tumors shrink by 80% due to SHP2 protein.

kanser çalışmaları / cancer studies

Page 109: Görüntülemek İçin Tıklayınız

109

Page 110: Görüntülemek İçin Tıklayınız

110

Ağaç İşleri Bölümü Mahmudiye Mah.24.Mob Sok No:1/A İnegöl/BURSA

Tel:0 224 711 31 69www.lidyamobilya.com

Biz Sizi Düşündük...

Page 111: Görüntülemek İçin Tıklayınız

111

Page 112: Görüntülemek İçin Tıklayınız

Dünya Standartlarında Sağlıkla,Daha Mutlu Yarınlara...

24 yıllık birikimle her zaman yanınızda olduk. Sizlere sunduğumuz dünya standartlarında sağlık hizmeti şimdi JCI akreditasyonuyla daha da anlam kazandı. Sonomed Görüntüleme Merkezi ve Laboratuvarı her zaman olduğu gibi bugün de dünyanın takip ettiği sağlık reformlarını sizlere ulaştırmaya devam ediyor.

Fahrettin Kerim Gökay Cad. Poyraz Sok. No:7 Ziverbey/Kadıköy/İstanbul (Kadıköy Evlendirme Dairesi Karşısı) - 0 (216) 349 51 00

www.sonomed.com.tr