data tarih - İslamiyet Öncesi türk tarihi, İlk türk İslam devletleri, türkiye tarihi

103
İ Ç İ N D E K İ L E R 1. BÖLÜM ♦ TÜRK KÜLTÜR TARİHİ 1 Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı 1 İlk Türk Devletleri 5 Diğer Türk Devletleri 13 İlk Türk Devletlerinde Kültür Ve Medeniyet 17 Tarihte İlkler 29 Özet Bilgiler 30 İlk Türk Devletleri (Test-1,2) 31 2. BÖLÜM ♦ TÜRK DÜNYASI 39 İlk Türk-İslam İlişkileri 39 Türk-İslam Devletleri 40 Büyük Selçuklu İmparatorluğu 44 Türk İslam Devletlerinde Kültür ve Medeniyet 48 ANADOLU TARİHİ 60 Anadolu'nun Türkleşmesi 60 Anadolu'da Kurulan İlk Türk Beylikleri 61 Önemli Türk Beylikleri ve Özellikleri 63 Anadolu Selçuklu Devri 64 Anadolu Beylikleri Dönemi 66 Anadolu Selçukluları ve Beylikler Dönemi'nde Kültür- Medeniyet 68 Moğollar ve Diğer Türk Devletleri 80 Tarihte İlkler 83 Özet Bilgiler 84 Türk-İslam Devletlerinde Kültür ve Medeniyet (Test-1,2,3) 89 3. BÖLÜM ♦ OSMANLI DEVLETİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET 99 Osmanlı Devlet Yönetimi 99 V

Upload: cumhuriyetim

Post on 27-Jul-2015

3.275 views

Category:

Documents


8 download

TRANSCRIPT

İ Ç İ N D E K İ L E R

1. BÖLÜM ♦ TÜRK KÜLTÜR TARİHİ 1

Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı 1 İlk Türk Devletleri 5 Diğer Türk Devletleri 13 İlk Türk Devletlerinde Kültür Ve Medeniyet 17 Tarihte İlkler 29 Özet Bilgiler 30 İlk Türk Devletleri (Test-1,2) 31

2. BÖLÜM ♦ TÜRK DÜNYASI 39

İlk Türk-İslam İlişkileri 39 Türk-İslam Devletleri 40 Büyük Selçuklu İmparatorluğu 44 Türk İslam Devletlerinde Kültür ve Medeniyet 48 ANADOLU TARİHİ 60 Anadolu'nun Türkleşmesi 60 Anadolu'da Kurulan İlk Türk Beylikleri 61 Önemli Türk Beylikleri ve Özellikleri 63 Anadolu Selçuklu Devri 64 Anadolu Beylikleri Dönemi 66 Anadolu Selçukluları ve Beylikler Dönemi'nde Kültür- Medeniyet 68 Moğollar ve Diğer Türk Devletleri 80 Tarihte İlkler 83 Özet Bilgiler 84 Türk-İslam Devletlerinde Kültür ve Medeniyet (Test-1,2,3) 89

3. BÖLÜM ♦ OSMANLI DEVLETİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET 99

Osmanlı Devlet Yönetimi 99

V

Osmanlılarda Ekonomik Hayat 110 Osmanlılarda Eğitim ve Öğretim 116 Osmanlılarda Toplum Yapısı 118 Osmanlılarda Kültür ve Sanat 119 Osmanlılara Ait Terimler 128 Özet Bilgiler 130 Osmanlı Devletinde Kültür ve Uygarlık (Çözümlü Örnekler) 135 Osmanlı Devletinde Kültür ve Uygarlık (Test-1,2,3,4,5) 142 Türk Kültürü Genel Soruları 156

4. BÖLÜM ♦ III. SELİM'DEN İTİBAREN TÜRK İNKILÂBINI HAZIRLAYAN ETMENLER 161

Osmanlı Devletinin Genel Özellikleri 161 Yükselme Dönemi 164 Fatih Sultan Mehmet Dönemi 164 Duraklama Dönemi 169 Gerileme Dönemi 175 III. Selim Dönemi 178 Dağılma Dönemi 181 Dağılma Dönemi Padişahları ve Faaliyetleri 181 II. Mahmut Dönemi 181 Abdulmecit Dönemi 185 Tanzimat Fermanı 186 Islahat Fermanı 188 Abdulaziz Dönemi 190 II. Abdulhamit Dönemi 191 I. Meşrutiyet'in İlanı 191 II. Meşrutiyet'in İlanı 194 Osmanlı Devletinin Dağılmasını Önleme Çabaları 197 Trablusgarp Savaşı 199 Balkan Savaşları 200 I. DÜNYA SAVAŞI ve SONRAKİ GELİŞMELER 203 Osmanlı Devleti'nin Savaşa Girmesi 205 Osmanlının Savaştığı Cepheler 207 Osmanlı Devleti'nin Paylaşımı İçin Yapılan Gizli Antlaşmalar 210 I. Dünya Savaşının Sona Ermesi 212 VVilson İlkeleri 212 I. Dünya Savaşı'ndan Sonra Yapılan Barış Antlaşmaları 213 I. Dünya Savaşı'nın Sonuçları 215 Mondoros Ateşkes Antlaşması 215 Egemenlik Haklarını Kısıtlayan Hükümler 215 Mondros'un Uygulanması 217 Paris Barış Konferansı 219 MEMLEKETİN İÇ DURUMU VE CEMİYETLER 221

VI

CEMİYETLER 222 Azınlıkların Kurduğu Cemiyetler 222 Milli Varlığa Düşman Cemiyetler 223 Milli Cemiyetler 224 Kuvay-ı Milliye 226 Tarihte İlkler 228 Özet Bilgiler 230

III. Selim'den İtibaren Türk İnkılâbını Etkileyen Etmenler Çözümlü Sorular 243 III. Selim'den İtibaren Türk İnkılâbını Etkileyen Etmenler (Test -1,2,3,4,5,6) 257

5. BÖLÜM ♦ ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞI 277

Hazırlık Dönemi 277 Mustafa Kemal'in İstanbul'a Gelişi ve Faaliyetleri 278 Mustafa Kemal'in Samsun'a Çıkışı ve Sonuçları 278 GENELGELER VE KONGRELER 280 Milli Kongre 281 Havza Genelgesi 281 Amasya Genelgesi 281 Erzurum Kongresi 284 Balıkesir Kongresi •. 287 Nazilli Kongreleri 287 Alaşehir Kongresi 287 Sivas Kongresi 288 Amasya Görüşmeleri 290 Temsil Kurulu'nun Ankara'ya Gelmesi 292 Son Osmanlı Mebuslar Meclisinin Toplanması ve Misak-ı Milli 292 Misak-ı Milli Kararları 293 TBMM'nin Açılması 296 TBMM'ye Karşı Çıkarılan Ayaklanmalar 299 Sevr Barış Antlaşması 304 MUHAREBELER ve SONUÇLARI 305 Cepheler 306 Doğu Cephesi 306 Güney Cephesi : 307 Batı Cephesi 307 I. İnönü Savaşı 307 Londra Konferası 308 II. İnönü Savaşı 309 Eskişehir- Kütahya Savaşları .309 Sakarya Meydan Savaşı 310 Büyük Taarruz 311 Mudanya Ateşkes Antlaşması 311

VII

Lozan Barış Antlaşması 312 Kurtuluş Savaşı Dönemi Olayları ve Önemleri 314 Kurtuluş Savaşı Mücadelesinin Kronolojisi 316 Tarihte İlkler 317 Özet Bilgiler 319 Ulusal Kurtuluş Savaşı Çözümlü Sorular 333 Ulusal Kurtuluş Savaşı (Testler -1, 2, 3, 4, 5, 6, 7) 336

6. BÖLÜM ♦ ATATÜRK İLKE VE İNKILAPLARI 365

İnkılaplar 367 SİYASİ ALANDA YAPILAN İNKILAPLAR 368 Saltanatın Kaldırılması 368 Cumhuriyet'in İlanı 368 Halifeliğin Kaldırılması 370 Çok Partili Hayata Geçiş Denemeleri 371 Cumhuriyet Halk Fırkası 371 Terraki Perver Cumhuriyet Fırkası 371 Şeyh Sait Ayaklanması 372 M.Kemal Paşa'ya Karşı Suikast Girişimi 373 Serbest Cumhuriyet Fırkası 373 Menemen Olayı 373 Özet 375 HUKUK ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR 376 Türk Medeni Kanunun Kabulü 378 Yeni Türk Devletinin Anayasaları 379 Kanun-i Esasi'nin İlanı 379 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu 380 1921 Anayasası (Teşkilat-I Esasiye) 380 1924 Anayasası 380 1961 Anayasası 381 EĞİTİM ve KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR 382 Tevhid-i Tedrisat Kanunu 382 Medreselerin Kaldırılması 383 Maarif Teşkilatı Hakkındaki Kanun 383 Yeni Türk Harflerinin Kabulü 383 Türk Tarih Kurumu'nun Kuruluşu 384 Türk Dil Kurumu'nun Kuruluşu 384 SOSYAL ALANDA YAPILAN İNKILAPLAR 385 Tekke, zaviye ve Türbelerin Kapatılması 385 Kılık-Kıyafet Değişikliği 385 Soyadı Kanunu 386 Takvim, Saat ve Ölçülerde Yapılan Değişiklikler 386

VIII

EKONOMİ ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR 386 İzmir İktisadi Kongresi 387 Tarım Alanındaki Gelişmeler 387 Ticaret Alanındaki Gelişmeler 387 Sanayi Alanındaki Gelişmeler 388 ATATÜRKÇÜLÜK 389 ATATÜRK İLKELERİ 389 TEMEL İLKELER 389 Cumhuriyetçilik 389 Milliyetçilik 390 Halkçılık 390 Devletçilik 391 İnkılâpçılık 391 Laiklik 391 Bütünleyici İlkeler 392 Tarihte İlkler 393 Özet Bilgiler 394 Atatürk İlkeleri ve İnkılâpları (Testler -1, 2, 3, 4, 5, 6, 7) 399

7. BÖLÜM ♦ ATATÜRK DÖNEMİ DIŞ POLİTİKA VE İÇ OLAYLAR 425

DIŞ POLİTİKA 426 1923-1930 DÖNEMİ DIŞ POLİTİKA 426 Nüfus Mübadelesi 426 Yabancı Okullar Sorunu 426 Musul Sorunu 427 1931-1939 DÖNEMİ DIŞ POLİTİKA 427 Türkiye'nin Milletler Cemiyetine Girişi 427 Balkan Atlantı 427 Montrö Boğazlar Sözleşmesi 428 Sadabat Paktı 428 Hatay Sorunu 428 MUSTAFA KEMAL'İN HAYATI 429

II. DÜNYA SAVAŞI 433 II. Dünya Savaşı Sonrası Türkiye 433 Türkiye'nin İç Durumu 433 Türkiye'nin Dış İlişkileri 436 Türk-Yugoslav-Yunan İlişkileri ve Kıbrıs 438 Türkiye İslam Ülkeleri İlişkileri 440 Türkiye ve Dünya ile ilgili Genel-Güncel Olaylar 441 Özet Bilgiler 444 Atatürk Dönemi Dış Politika ve İç Olaylar (Test - 1, 2) 447

IX

8. BÖLÜM ♦ SORU-CEVAP 457

9. BÖLÜM ♦ YAKIN TARİHTEKİ BAZI GENEL VE GÜNCEL OLAYLAR VE KRONOLOJİSİ 469

10. BÖLÜM ♦ ÖNEMLİ BAZI OLAYLARIN KRONOLOJİSİ 471

X

T Ü R K K Ü L T Ü R TARİH İ

Türklerin Orta Asya'dan yayılışı

Türk Adının Anlamı: Türk kelimesinin anlamı hakkında yaygın olan iki görüş vardır. Birinci görüşe göre Türk; "do­ğan, türeyen, çoğalan", ikinci görüşe göre ise, "güçlü, kudretli, kuvvetli" anlamındadır. Türk adı ilk defa Orhun kitabelerinde, "Türük" şeklinde geçer.

•Türk Adının Anlamı •Türklerin ilk Anayurdu •Göçler ve Sonuçları •İskitler

TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞLARI

Türk kelimesini siyasal ad olarak İlk Defa Göktürk Devleti kullanmış, daha sonra Türk boyuna mensup bütün topluluklan ifade eden bir ad olarak kullanılmıştır.

2 KPSSDATA TARİH

Coğrafi bir terim olarak Türkiye keli­mesi VI. yy Bizans kaynaklarında kul­lanılmıştır. XII. yy'âan itibaren Anado­lu'nun adı bir daha değişmemek üzere Türkiye olmuştur.

Türk tarihiyle ilgili ilk bilgilere Çin kaynak­larında rastlanır. Bu kaynaklarda "Kunlar" adı verilen "Hun" Türklerinden bahsedil­mektedir. Ayrıca Asur yazılı kaynakların­da, Heredot tarihinde, Arap, İran ve Hint metinlerinde de Türklerle ilgili bilgilere rastlanır.

Türklerin İlk Anayurdu: Türklerin anayurdu Orta Asya'dır.

Orta Asya: kuzeyde Sibirya; güneyde Himalaya Dağları; doğuda Kingan Dağla­rı; batıda Hazar Denizi ile çevrelenen geniş bir coğrafi bölgedir.

Yapılan araştırmalar sonucu Orta Asya Türk kültürünün Paleolitik (Kabataş) Dev­rine kadar uzandığı görülmüştür. Orta Asya'nın en eski kültür merkezleri; Anav, Karasuk, Abakan, Andronova, Kelteminar ve Afanesyova, Tagar kültür­leridir.

Anav Kültürü:

MÖ 5000-3000 arası Türkistan'ın Baş­kenti Aşkabat yakınlarında ortaya çıka­rılmıştır.

Kelteminar Kültürü:

MÖ 3000 yıllarında Aral gölüne dökülen Amuderya'nın deltasında bulunmuştur. Buradaki insanlar yerleşik hayat sürdür­müşlerdir. Bu kültürün mensuplarının balıkçılık ve hayvancılık ile geçimlerini sağladıkları anlaşılmaktadır.

Afanesyevo Kültürü:

MÖ 3000-2000 de Altay-Sayan dağlarının kuzey batısında bulunmuştur. Orta Asya medeniyetinin temelini oluşturduğu sa­nılmaktadır. Avcılık ve hayvancılıkla uğ­raşan savaşçı bir toplum tarafından mey­dana getirilmiştir. Altay yöresinde iki kurgan (tepe biçimindeki mezar)da yapı­lan kazılar sonucu ele geçen buluntular­dan anlaşılmaktadır. Yapılan kazılarda ayrıca çeşitli bakır eşyalar, çakmak ta­şından yapılmış ok uçları, kemikten ya­pılmış iğnelerde bulunmuştur.

Andronova Kültürü:

MÖ 2000-1200 yıllarında Yenisey'deki Andronova'da bulunmuştur. Türklerin ilk ataları tarafından meydana getirilmiştir. Orta Asya kültürleri içinde yayılma alanı en geniş olanıdır. Afanasyevo kültürü ile olan benzerliğinden dolayı onun devamı olarak da kabul edilebilir.

Karasuk Kültürü:

Yenisey Irmağı'nın kollarından biri olan Karasuk Nehri'nden adını alan bu kültür, Orta Asya'nın uygarlık tarihi yönünden büyük önem taşır. Orta Asya uygarlığında demir madeni ilk olarak bu kültürde iş­lenmiştir.

Tagar Kültürü (MÖ 700-100):

MÖ 700-100 yılları arasında Karasuk kültüründen sonra Altay dağları bölgesin-

Bu geniş bölge içerisinde Türklerin ilk anayurdunun Altay-Ural Dağları ve Aral Gölü üçgeni içinde kalan bölge olduğu belirtilmektedir.

TÜRK KÜLTÜR TARİHİ 3

de görülmüş olan bu kültür, bu bölgedeki diğer kültürlerin içinde en genci ve en gelişmiş olanıdır. Bu kültüre ait tunçtan iki yanı keskin bıçaklar, hançerler, çok sayı­da ok uçları, altın süs eşyaları, iğne, tarak gibi eşyalar bulunmuştur.

Göçler ve Sonuçları:

Milattan önceki devirlerde (M. Ö 1700) başlayıp, Milattan sonraki devirlerde de devam eden göçlerin başlıca sebepleri şunlardır:

■ Kuraklık, uzun geçen kışlar ve bunların doğurduğu ekonomik sıkıntılar,

■ Nüfusun artışı ve mevcut geçim kay­naklarının yetersizliği,

■ Nüfus artışından dolayı otlakların ye­tersiz kalması,

■ Boylar arasındaki hâkimiyet mücadele­si,

■ Dış baskılar (Çin, Kitan, Moğol).

M.Ö.ki dönemlerde kalabalık Türk Boyla-rı'ndan bir kısmı Çin'e, bir kısmı da batıya doğru göç ederek İran üzerinden Mezo­potamya, Anadolu ve Ege Bölgesine kadar ilerlediler. Yakutlar ve Çuvaşlar Sibirya'ya doğru göç ettiler. Bir grup da Hindistan'ın İndus-Pencap bölgesine doğru yayılmaya başladılar.

M.Ö.ki göçler daha çok güneye (Çin) ve batıya doğru olmuştur. Batıya yapılan göçler IV. yy'da başlayıp IX. yy'ın sonla­rına kadar devam eder. Batıya göç eden­lerden bir kısmı Hazar Denizi ve Karade­niz'in kuzeyinden geçerek Orta Avrupa ve Balkanlar'a kadar gelmiş, buralarda güçlü devletler kurmuşlarıdır. (Hunlar, Avarlar, Bulgarlar, Macarlar, Peçenekler, Ku-manlar, Oğuzlar). Batıya gidenlerden

diğer bir grup Afganistan ve Kuzey Hin­distan'a yerleşip Akhunlar Devleti'ni kur­muştur.

Sonuçları:

■ Göç etmeyip de Orta Asya'da kalan Türk boyları Asya Hun İmparatorluğu çatısı altında ilk siyasi teşekkülünü oluşturmuştur.

■ Hunlar ve Avarlar, Macaristan merkez olmak üzere Avrupa'da birçok devlet kurmuştur.

■ Türk kültür ve uygarlığı dünyanın dört bir köşesine yayılmış, Türklerin gittiği yerde taş devri yaşayan insanlar, ma­den devrine geçmişlerdir.

■ XI. yy'da Anadolu'ya girmeye başlayan Oğuzlar, Anadolu'nun Türk yurdu olma­sını sağlamışlardır.

■ Kavimler göçünü başlatmışlardır.

■ Göçler dört yönde olmuştur.

NOT:

• Avrupaya göç eden Türkler, Hristi-yanlığı benimsemişler ve asimile olmuşlardır.

• Sibiryaya gidenler uygarlık açısından daha da geriye gitmişlerdir.

• Çin'e gidenler kalabalık Çin nüfusun­dan dolayı asimile olmuşlardır.

İskitler (Sakalar):

Orta Asya kökenli atlı göçebe bir toplu­luktur. M. Ö VII. yy'da batıya göç ederek Karadeniz'in kuzeyinden Tuna Nehrine kadar uzanan topraklara yerleşmişlerdir.

Kimmerler, Medler, Persler, Asurlular ve Urartular ile savaşan İskitler; Kafkas

4 KPSSDATA TARİH

dağlarını aşarak Anadolu, Suriye, Filis­tin üzerinden Mısır sınırlarına kadar akın­larda bulunmuşlardır.

Arap kaynaklarında adları Sakalar diye geçmektedir. Çoğunluğu göçebedir. İskit­ler birçok kaynakta Türk olarak geçer.

İskitler çok tanrılı bir tabiat dinine inanır­lardı. Tanrıların en büyüğü Göktanrı' ydı. İskitler'in yaşam tarzları, gelenek ve gö­renekleri, dilleri, sanatları diğer Türk topluluklarıyla bağlantılıydı. Altın ve gümüş işletmeciliğinde çok ustaydılar.

■ İskitler Orta Asya ve atlı göçebe kül­türünü, Ön Asya toplumlarına tanıt­mışlardır.

■ Ön Asya toplumlarıyla yaptıkları mü­cadeleleri Alp Er Tunga Destanı'nda anlatmışlardır. Diğer önemli destan ise Şu Destanı'dır. Falcılık, büyücülük (hekimlik) ve maden işlemeciliğinde ol­dukça ileri gitmişlerdir.

■ Yunanlıları özellikle hekimlik (tıp) ala­nında etkilemişlerdir.

■ İskit-Yunan ilişkisi sonucu Amazon kadınları efsanesi ortaya çıkmıştır. Bu efsanede İskitler'de kadın egemenliği­nin olduğu görülmektedir.

NOT:

•İskitler atı evcilleştiren ilk topluluktur. •Atlı arabalar kullandıkları için dünyanın birçok ülkesine gitmişlerdir.

TÜRK KÜLTÜR TARİHİ 5

İLK TÜRK DEVLETLERİ

•Asya Hun İmparatorluğu

•Avrupa Hun İmparatorluğu (375 - 4 5 5 )

•Göktürk Devleti (552-630)

• I I . Göktürk (Kutluk) Devleti (682 - 745)

•Uygurlar Devleti (745 - 840)

Asya Hun İmparatorluğu:

Asya Hun Devleti

Tarihte Türkler tarafından kurulduğu bilinen ilk devlet Büyük Hun Devletidir. Göç etmeyip Anayurtta kalan bazı Türk boyları Orta Asya'nın doğusuna çekilerek Orhun ve Selenga nehirleri çevresinde toplanmışlardır. Hunlar adı verilen bu Türk boyları Çin'in kuzeyine doğru yayıl­mışlar ve burada bir devlet kurmuşlardır. Başkentleri Ötüken'dir. Devletin ne za­man kurulduğuna dair kesin bir bilgi yok­tur. Hun Devleti hakkında ilk belge M.Ö.318'de Çin ile yapılmış bir antlaş­madır.

Hunların bilinen ilk hükümdarı Teo­man'dır. Çinliler Hunların yaptığı sürekli akınlar sonucunda daha önce inşa ettikle­ri kaleleri birleştirerek Çin Seddi'ni yap­mışlardır (M.Ö.214). Hun İmparatorluğu­nun en güçlü dönemi Mete'nin hükümdar­lığı sırasında olmuştur. Mete Yüeçi ve Tung-Hujan gibi çevre kavimleri yönetmiş

Çin Seddi'ni aşarak Kuzey Çin'i ele ge­çirmiş ve Çin Devleti'ni vergiye bağlamış­tır. Çin'e yerleşmemesinin nedeni ise kalabalık Çin nüfusudur. Bir süre sonra da Mete tüm Türk topluluklarını bir bayrak altında toplamıştır.

Mete'nin en Önemli faaliyetlerinden biri devlet yönetim biçimini değişti­rerek ülkeyi üçe bölmesi (Orta, Sağ, Sol) ve orduda onlu sistemi kurma­sıdır. Bu sistemler daha sonraki Türk devletlerine de örnek olmuştur.

Mete ölünce devlet biraz daha yaşadıysa da devletin hanedan üyelerinin ortak malı sayılması, Prenslerin Çinli prenseslerle evlenmeleri gibi gelişmeler sonucu impa­ratorluk zayıfladı. Gücü gittikçe azalan Hunlar bir süre sonra Güney ve Kuzey olmak üzere ikiye bölündü. Güney Hun-ları Çin egemenliğine girdi. Çin hâkimiye­tini kabul etmeyen Kuzey Hunları Çinliler­le yaptıkları savaşlar sonucunda iyice zayıfladılar ve Siyenpiler tarafından yıkıl­dılar.

Orta Asya'daki Türk Devletleriyle Çin arasında en büyük sorun İpek Yolu olmuştur. Çinliler bu yola egemen olabilmek için Türk Devletlerinde entrikalar çevirmişlerdir.

6 KPSSDATA TARİH

KAVİMLER GÖÇÜ:

Büyük Hun İmparatorluğu parçalandıktan sonra Asya'nın batı kesiminde oturan Hunlar daha batıya giderek Hazar Denizi ile Aral Gölü arasındaki toprakları ele geçirdiler. Bu olay; Hunların Avrupa içlerine kadar ilerlemelerinin başlangıcı oldu. Karadeniz'in kuzeyi ve Doğu Avru­pa'da yaşayan kavimler (Vandallar, Gepitler, Ostrogotlar, Vizigotlar) Hunla­rın bu ilerlemeleri karşısında tutunama­mışlar; ya Hun hakimiyetini kabul etmişler ya da Avrupa içlerine göç etmek zorunda kalmışlardır.

Bu göçün sonucunda;

■ Avrupa uzun yıllar karışıklık içinde kalmıştır.

■ İlk Çağ kapanmış, Orta Çağ açılmıştır.

■ Roma İmparatorluğu 395 yılında Doğu ve Batı olmak üzere ikiye ayrılmıştır, 476 yılında Batı Roma İmparatorluğu yıkılmıştır.

■ Roma toprakları üzerinde birçok Ger­men devleti kurulmuştur. Bunların en önemlisi Frenk İmparatorluğudur.

■ Germen kavimleri arasında Hıristiyanlık yayılmış, kilise ve Papalık güçlenmiş­tir.

■ Bugünkü Avrupa milletleri oluştu.

■ Avrupa'da Feodalite (Derebeylik) rejimi ortaya çıktı.

■ Türkler Avrupa'da birçok devlet kur­muşlardır (Avrupa Hun İmparatorluğu, Avarlar, Macarlar, Peçenekler).

NOT:

•Türklerin göç etmeleri bağımsızlıklarına düşkün olduklarını gösterir.

Avrupa Hun İmparatorluğu (375-455):

Bu devletin ilk hükümdarı Balamir'dir. Balamir önce Doğu Gotları (Ostrogotlar)'nı ortadan kaldırmış, sonra da Batı Gotları (Vizigotları)'nı yurtlarından çıkarmıştır. Avrupa Hunları en güçlü zamanını Atilla devrinde yaşamıştır.

Avrupa Hunlannı büyük bir imparatorluk haline getiren Atilla, Bizans üzerine akın­lar düzenledi, baskısını artırarak Bizans ile Margos Barışını imzaladı. 434'te imzalanan antlaşma bozulunca Bizans üzerine iki sefer daha düzenlediler. Bu seferler sonucunda iki devlet arasında Anatolyos Barışı imzalandı. Bunun üze­rine Bizanslılardan alınan vergi üç katına çıkarıldı. Daha sonra Roma üzerine Galya seferi düzenlendi. Ama Papanın devreye girmesiyle sefer sonuçsuz kaldı. Atilla'nın ölümünden sonra taht kavgala­rının yoğunlaşması ve imparatorluk bün­yesindeki kavimlerin isyanları sonucunda devlet yıkıldı (455).

TÜRK KÜLTÜR TARİHİ 7

Hunlar'da Kültür ve Medeniyet Devlet Yönetimi

Ordu

Yaşayış

Din ve İnanış

Sanat

Devletin başında bulunan hakan (kağan) kutsal sayılır ve Tanrıkut unvanını taşırdı.

Atilla, Hun Devleti'nde babadan oğula geçen bir hükümdarlık sistemini yürürlüğe koydu.

Hakan Kurultay meclisine başkanlık ederdi.

Komutanlık da babadan oğula geçerdi ve komutanlar vergi ver­mezdi. Ordunun tümüne yakını atlı idi.

Çoğunluğu göçebe olan Hunlar, başta "At" olmak üzere hayvan beslerlerdi.

Hunlar Gök Tanrı'ya inanırdı. "Güneş, Ay, Yer ve Su"yu kutsal sayarlardı.

Ölülerine büyük saygı gösterirler, onları eşyaları ve atıyla birlikte gömerlerdi. Bu da ahiret inancını gösterir.

Tuna boylarında yaşayan Hunların bir bölümü Hıristiyanlığa geç­mişlerdi.

Hunlar madenleri işliyor ve dokuma yapıyorlardı.

Philadelphia Üniversite Müzcsi'nde bulunan kabartma. T'ang Taitsung'un (ölümü 649) mezanndaki kabartmada Hun kıyafeti giy­miş süvari, Gök menşeli atıyla birlikte.

KPSSDATA TARİH

Göktürler Devleti

Büyük Hun İmparatorluğunun yıkılmasın­dan sonra Orta Asya'daki Çin egemenli­ğine, Avarlar son verdiler.

Göktürkler Avarlar'a bağlı olarak yaşıyor­lardı. Silah yapıyorlardı. Avar ülkesinde çıkan tölesler isyanını bastıran Bumin Kağan'ın istekleri

Avar hakanı tarafından reddedilince Bumin Kağan, Avar Devleti'ni yıkarak Göktürk Devleti'ni kurdu (552).

Göktürkler tarafından devletlerine son verilen Avarlar batıya göç ederek Avru­pa'da tekrar güçlü bir devlet kurmuşlardır.

Göktürkler;

■ Türk adıyla kurulan ilk Türk devleti­dir.

■ Göktürkler Aşına soyuna mensuptur.

■ Bumin Kağan devleti iki yönetim bölü­müne ayırarak Batı illeri Yabguluğu-nun komutanlığını kardeşi İstemi Ka-ğan'a vermiştir.

■ Doğu Göktürk İmparatorluğu / 582-630

■ Batı Göktürk İmparatorluğu / 582-630

■ İstemi Yabgu, İpek Yolu'na egemen olmak amacıyla önce Sasanilerle anla­şarak Akhun Devleti'ni ortadan kaldır­mış, sonra da Bizans'la anlaşarak Sasaniler'i zayıflatmıştır. Bu da Müs­lümanların İran'ı fethini kolaylaştırmış­tır.

■ Göktürklerin en parlak dönemi Mukan Kağan zamanı olmuştur.

■ Veraset sistemi ve Çin politikası sonu­cu önce ikiye ayrılmış, daha sonra Göktürk toprakları Çin egemenliğine girmiştir.

II. Göktürk (Kutluk) Devleti ( 682 - 745 )

Bir süre dağınık halde ve Çin hakimiyeti altında yaşayan Göktürkler İlteriş Kutluk Kağan tarafından yeniden örgütlendi. Bu nedenle bu devlete Kutluk Devleti denir.

Göktürk Devleti (552-630):

8

TÜRK KÜLTÜR TARİHİ 9

Türk tarihinin ilk büyük bağımsızlık sava­şını vererek milletini Çin egemenliğinden kurtaran Kutluk Kağan tıpkı Bumin Ka­ğan gibi ülkesini bölümlere ayırdı.

Kutluktan sonra devletin başına Kapgan Kağan geçti. Bu dönemde Çin'e seferler düzenledi. Daha sonra başa geçen Bilge Kağan, ülkeyi kardeşi Kültigin ile birlikte yönetti. Vezir Tonyukuk da onlara yardım etti. Kutluk Devleti en parlak dönemini yaşadı. Bu dönemde Orta Asya'nın pek çok yeri egemenlik altına alındı. Tarihte bütün Türklerin bir bayrak altında toplan­dıkları ikinci dönem Göktürkler dönemidir.

Göktürkler döneminde; Tonyukuk, Kültigin ve Bilge Kağan ' ın ölümünden sonra adlarına dikilen Orhun yazıtları o dönemin en önemli kültür mirasıdır. Göktürk Devleti, ülke içinde çıkan iç karışıklıklar sonucu Uygur, Kartuk, Basmil, Yağma, Çiğli Türk Boyları tarafından yıkılmıştır.

■ Göktürkler Türk adıyla kurulan ilk devlettir. Türk adını kullanmaları mil­liyetçi bir yapıla sahip olduklarını gösterir.

■ İlk Türk alfabesi olan Orhon alfa­besini oluşturmuşlardır. Bu da ede­biyatta ileri bir topluluk olduğunu gösterir.

■ Devletin Doğu-Batı diye ikili teşkilat şeklinde yönetmeleri devletin kısa sürede yıkılmasına neden olmuştur.

Hipopod (at ayaklı adam) tasvirleri (Ayaklarına hayvan kemikleri bağlaya­rak karda kayarken gören Çin ve Yu­nanlıların taktıkları isim)

II. Göktürk (Kutluk) Devleti

10 KPSSDATA TARİH

Göktürkler'de Kültür ve Medeniyet

Devlet Yönetimi

Ordu

Yaşayış

Din ve İnanış

Sanat / Yazı

Başta Hakan bulunurdu. Hakana devleti yönetme yetkisinin Tanrı tarafından verildiğine inanılırdı. Hakanın eşi Katun (Hatun) devlet işlerinde hakana yardım ederdi.

Hakan olmadığında hatun kurultaya başkanlık ederdi. Bu durum hatunun da siyasi yetkilere sahip olduğunu gösterir.

Devlet işleri Kurultay denilen mecliste görüşülüp karara bağlanırdı (demokratik bir yapıya sahip olduklarını gösterir).

Göktürkler, büyük kısmı atlı askerlerden oluşan güçlü bir orduya sahipti.

Eli silah tutan herkes asker sayılırdı (Ordu-millet anlayışı olduğunu gösterir).

Çoğunlukla göçebe olarak yaşarlar, hayvancılık ve avcılıkla geçimle­rini sağlarlardı.

Göktürkler, Gök Tanrıya inanırlardı. Ölülerine büyük saygı gösterir­ler, ölüleri Yuğ denilen bir törenle gömer ve mezarın etrafına öldür­düğü düşman sayısı kadar taş heykel dikerlerdi. Bunlara "Balbal" denirdi (Savaşçı bir topluluk olduğunu gösterir).

Balbal heykel sanatının ilk örneğidir.

Tarihte yazıyı ilk defa kullanan Türk devleti Göktürkler'dir.

Türklerin ilk kez kullandığı alfabe olan Göktürk (Orhon) alfabesi 38 harfliydi. Orhun Nehri kıyısında Kültigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk adına dikilmiş olan Orhun Abideleri Göktürk alfabesi ile yazılmıştır.

Orhun Abideleri, Türk tarih, dil ve edebiyatının ilk yazılı belgesidir.

Göktürkler, madenleri işleyerek, çeşitli eşya ve aletler, gümüş su kapları yapmışlardır.

TÜRK KÜLTÜR TARİHİ 11

Uygurlar Devleti (745-840):

■ Yağma, Çiğil, Basmil ve Karluklularla işbirliği yaparak Kutluk devletini yıkan Uygurlular, Orta Asya'da kurulan son Türk federasyonudur.

■ Devletin kurucusu Bilge Kutluk Kağan, ve Moyunçur'dur.

■ Devletin başkenti Ordu-Balık (Kara-bala-sagun)'tır.

■ Uygur siyasi tarihinin ilk ve en önemli olayı hiç kuşkusuz Talaş Savaşı'dır. Türk-Arap iş birliği sayesinde Çinlilerin ağır bir yenilgiye uğratıldığı bu savaş Uygurların Orta Asya'da egemenlik kurmalarını kolaylaştırmıştır.

■ Çeşitli bölgelere dağılan Uygurlar Kan-su ve Turfan Bölgesinde zaman zaman etkili olmuşlardır. Moğol istilası sonu­cunda siyasi bağımsızlıklarını kaybet­mişlerdir.

■ Zayıflayan devlet Kırgız İsyanı sonu­cunda yıkılmıştır.

■ Siyasi alandan çok kültürel alanda varlık göstermişlerdir.

■ Ticaret ve bayındırlık alanında geliş­mişlerdir.

•Mani dinini kabul eden ilk Türk devletidir.

• Mani dini hayvan etini yemeyi yasakladığı için tarım ile uğraşmışlar ve yerleşik hayata geçmişlerdir.

• Yerleşik yaşama geçen ilk Türk devletidir.

• Uygurlar matbaayı kullanan ilk Türk devletidir.

Uygur Devleti

İPUCU

12 KPSSDATA TARİH

Örnek:

Aşağıdakilerden hangisi Uygur devletine ait bir özellik değildir?

A) Kendine özgü alfabesi vardır.

B) Mani dinin kabul etmiştir.

C) Yerleşik hayat geçen ilk Türk devletidir.

D) Matbaayı kullanmışlardır.

E) İlk düzenli Türk ordusunu kurmuşlardır.

Çözüm: ilk düzenli Türk ordusunu Hunlar (Mete) kurmuştur. Dolayısıyla doğru cevap E seçeneğidir.

Devlet Yönetimi ve Ordu

Yaşayış

Din ve İnanış

Sanat / Yazı

Uygurlarda devlet yönetimi ve ordu sistemi Hunlar ve Göktürklerde olduğu gibidir.

Yerleşik hayata geçen ilk Türk devletidir. (Türk tarihinde ilk defa kent ve kasaba kurmuşlardır). Çinlilerle dostça ilişkiler kurarak İpek Yolu ticaretini canlı tuttular. Tarım Uygurlar zamanında önem kazanmaya başlamıştır. Bugün Anadolu'da yaygın olan "orta oyunu" Uygurlardan gelmedir.

Orta Asya Türk Devletleri içerisinde Orta Asya dinleri dışında yabancı bir dine inanan ilk Türk devletidir. (Maniheizm) Uygurların "Mani" dinini benimsemesi savaşçılık özelliklerini yitirmelerine neden olmuştur. Bu da yıkılmalarında önemli etken olmuştur. Uygurlar son dönemlerde Budizmi benimsemişlerdir (Uygurların farklı dinleri benimsemeleri dini hoşgörüye sahip olduklarını gösterir).

14 harfli Uygur alfabesini kullanmışlardır. Çinlilerle olan ilişkileri sonucunda Türk Devletleri arasında ilk kez kağıt ve matbaayı kullanmışlardır. Sanata önem vermişlerdir. Budizm ve Maniheizmin etkisiyle sanat alanında daha da gelişmişlerdir. Resim ve heykelcilikte kendilerini göstermişlerdir. Dokumacılıkta da ilerlemişlerdir.

Uygurlarda Kültür ve Medeniyet

TÜRK KÜLTÜR TARİHİ 13

• Avarlar

• Bulgarlar

• Hazarlar

• Macarlar

• Peçenekler

• Kumanlar

• Oğuzlar

• Sabirler

• Türgişler

• Kırgızlar

• Karluklar

Avarlar:

■ 552 yılında Göktürkler Avar devletine son verince Avarlar batıya göç ederek Orta Avrupa'da bir devlet kurmuşlardır.

Macaristan merkez olmak üzere Orta Avrupa'da güçlü bir devlet kuran Avar­lar Sasanilerle işbirliği yaparak İstan­bul'u iki defa kuşatmışlardır. (İstan­bul'u kuşatan ilk Türk devletidir).

■ Balkanlarda ve Orta Avrupa'da iki yüz­yıldan fazla bir süre egemen olan Avar­lar Slav topluluklarını özellikle teşki­latlanma ve devlet kuruculuğu konu­sunda etkilemişlerdir.

■ Avarlarda devlet örgütlenmesi tümüyle askeri temellere dayanıyordu. Avar or­dusu atlı ve yaya birliklerinden oluşu­yordu. Atlı birlikleri Avarlardan, yaya birlikleri ise Avarlara bağlı Slavlar, Germenler gibi Avrupalı kavimlerden kurulmuştu.

■ Avarların geçim kaynağı hayvancılık ve savaş ganimetleriydi. Günlük yaşamda, savaşta ve göç sırasında kullanılan atın özel bir önemi vardı. Üzengiyi de Avarların bulduğu bilinmektedir. Avarlar kuyumculuk sanatında oldukça ileriydi­ler.

■ Avarların dini Gök Tanrı dini idi. Daha sonra dinleri Hristiyanlığa dönüşmüştür.

■ En parlak dönemini Bayan Kağan za­manında yaşayan Avar Devleti, yöneti­cilerinin Hıristiyanlığı kabul etmesi ve Frenk krallığının saldırıları sonucu 805'te yıkılmıştır.

Not: Hem Asya hem de Avrupa'da devlet kuran Türk topluluğudur.

Bulgarlar: ■ Göktürklerin Avarları mağlup etmesiyle

Avar baskısından kurtulan Bulgarlar Dinyester nehrinden İran'a kadar uza­nan topraklarda Büyük Bulgarya Devle­tini kurdular.

DİĞER TÜRK DEVLETLERİ

14 KPSSDATA TARİH

■ VII. yy ortalarında Hazarların baskısı sonucu Bulgarlar ikiye ayrıldı. Bir kıs­mı itil (Volga) boylarına göç edip İtil Bulgar Devletini kurdular. Diğer bir kısmı ise Tuna boylarına göç edip Tu­na Bulgar Devletini kurdular.

■ Tuna Bulgarları zamanla Slavların etki­sinde kalıp Hıristiyanlığı kabul edince Türklük özelliklerini kaybettiler. İtil Bul­garları ise X. yy'da İslamiyet'i kabul et­tiler

■ Papa tarafından hükümdarlarına Çar unvanı verilmiştir.

■ 1236'da Moğollar tarafından yıkıldı.

Hazarlar:

■ Göktürkler ve Sibirlerle aynı soydan geldiği varsayılan, Don-Volga nehirleri arasında Kafkasya'nın kuzeyinde ya­şayan Hazarlar, Göktürklerin yıkılışıyla bağımsız hale geldiler.

■ Sasanilerle savaştılar. Bizanslılarla ticari ilişkiler kurdular. Müslümanların ilerleyişine karşı da Bizansla işbirliği yaptılar.

■ Halk arasındaki davalara Müslüman, Hıristiyan ve Samanlardan oluşan bir hakimler kurulu bakıyordu.

■ Uzakdoğu ile Bizans, islam ülkeleri ile kuzeydeki Slavlar arasındaki ticaret yolları Hazarların kontrolünde idi. Bu yüzden devlet'in ana gelir kaynağı tica­retti.

Hazarlar, Musevilik dinini kabul eden tek Türk devletidir. Halk arasında Müs­lüman, Hıristiyan, Şaman ist olanlar da vardı (Birden fazla dinin olması, dini hoşgörünün göstergesidir).

Hazar Askeri

■ Peçenek ve Rus saldırıları sonucu zayıflamış, Ruslar tarafından yıkılmış­lardır (956).

Macarlar: ■ İlk yurtları, Ural Dağları ve İtil (Volga)

Nehri dolaylarındadır.

■ Peçeneklerin baskısı sonucu, bugün­kü Macaristan'a gelerek burada bir devlet kurdular. 1000 yıllarında Hıristi­yanlığı kabul eden Macarlar zamanla Türklük özeliğini kaybettiler.

■ Krallık sistemine dayalı bir yönetim kurdular.

1870 yılında dünyadaki ilk Türkoloji kürsü­sünü Budapeşte Üniversitesinde açmış­lardır.

Peçenekler: ■ Göktürklere bağlı olarak yaşayan Pe­

çenekler, IX. yy ortalarında Don ve Dinyester nehirleri arasında yaşayıp boy teşkilatından devlet düzenine ge­çememişlerdir.

TÜRK KÜLTÜR TARİHİ 15

■ Göktürk Devleti'nin yıkılmasından son­ra batıya göç etmiş, Sibirya, Macaris­tan ve Balkanlarda yaşamışlardır.

■ Peçenekler, Batı ve Güney Slavlarının arasına girerek irtibatlarının kesilmesi­ne neden olmuştur.

■ Peçenekler, Malazgirt savaşı sırasında Selçukluların safına geçerek, savaşın Selçuklular tarafından kazanılmasında etkili olmuşlardır.

■ Peçenekler, Slavların Karadeniz'e inmelerini de engellemişlerdir. Trak­ya'da bulundukları sırada Çaka Bey ile Bizans'a karşı ittifak yapmışlar, Bunu öğrenen Bizans komutanının, Peçe-neklerin üzerine saldırması sonucu yı­kılmışlardır (1091).

Kumanlar (Kıpçaklar): ■ Batı Göktürk topluluklarından

Kimeklerin bir kolu olan Kumanlar, 1030 yıllarında Karadeniz'in kuzeyine hakim oldular. 1239'da Moğol saldırısı sonucu Kuman Devleti yıkıldı.

Oğuzlar (Uzlar): ■ Oğuzlar Türk tarihinde en önemli

rolü oynayan Türk boyudur.

■ Oğuzlar önce Göktürklere, ardından Uygurlar'a bağlı olarak yaşamışlardır.

■ Uygurların yıkılmasından sonra Kara­deniz'in kuzeyinden batıya göç etmişler ve burada "Uz" adını almışlardır.

■ Oğuzların bir kısmı ise güneye inerek İslamiyet'i kabul etmişler ve XI. yüzyılın ortalarına doğru Selçuklu Devleti'ni kur­muşlardır.

■ XIII. yüzyıldaki Moğol istilasından kur­tulabilmek için de Anadoiu'ya göç et­mişlerdir.

■ Oğuzlar Müslüman olduktan sonra Müslüman komşuları onlara Müslüman Türk anlamında Türkmen adını vermiş­lerdir.

Günümüzde; Türkmenistan, İran, Irak, Suriye, Azerbaycan, Türkiye, Kıbrıs ve Balkanlarda yaşayan Türklerin ataları oğuzlardır.

Sabirler (Sibirler):

■ Sabirler, V. yy'da Issık gölü dolayla­rında yaşadılar.

■ Avarların baskısı sonucu batıya doğu göç ettiler.

■ Sibirya'da ve Kafkasya'da etkin rol oynadılar. Anadolu'ya seferler düzen­lediler.

■ Sibirlerin Kafkaslardaki hakimiyetleri Bizans tarafından yıkıldı. Dağılan Sihirler sonradan kurulan, Hazar Dev­leti'nin esas kitlesini meydana getirmiş­lerdir. Bugünkü Sibirya bölgesine ismini vermişlerdir.

Türgişler:

■ Göktürk Devleti'nin yıkılması üzerine bağımsız hale gelen Türgişler, Talas, Çu, ve İdil nehri ile Issık Gölü dolayla­rında yaşıyorlardı.

■ Bu devletin Türk tarihindeki önemi Göktürk Devleti'nin yıkılmasıyla dağınık

16 KPSSDATA TARİH

■ Türgişlerin Bilinen ilk hükümdarı Bağa Tarkan'dır. Kendi adına para bastırmış­tır.

■ Türgişler, Emeviler devrinde İslam ordularının karşısına dikilerek Orta As­ya'nın Araplaşmasını önlemişlerdir. 776 yılında Karluklar Türgiş hakimiyeti­ne son verdiler.

■ İlk madeni Türk parası bu dönemde bastırılmıştır.

Karluklar:

■ Uzun süre Göktürkler ile beraber yaşa­yan Karluklar, Kutluk Devletinin yıkıl­masından sonra Uygurların egemenli­ğinde yaşamaya başladılar.

■ Talas Savaşında Çinlilere karşı Arapla­rın yanında yer alarak savaşı Müslü­manların kazanmasını sağladılar. Bu savaş sonrasında İslamiyet'i kabul etti-

ler (Karluklar İslamiyet'i kabul eden ilk Türk boyudur).

■ Karluklar Karahanlılar Devletinin teme­lini oluşturdular.

■ Cengiz Han'a itaat eden ilk Müslüman topluluğudur.

■ XII. yy'da Moğol, egemenliğine girdiler.

■ Kırgızlar, Asya Hun Devleti zamanın­da Baykal Gölünün batısında yaşıyor­lardı.

■ Önce Göktürklerin daha sonra Uygurla­rın egemenliği altında yaşadılar. 840 yılında Uygur Devletini yıkan Kırgızlar burada bir devlet kurdular.

■ 1207 yılında Moğolların egemenliği altına girdiler. Ünlü "Manas Destanı'' Kırgızlara aittir. (Manas Destanı dün­yanın en uzun destanıdır)

■ Cengiz Han'a itaat eden ilk Türk toplu­luğudur.

■ Ötüken bölgesini Moğollara terk ederek Orhun kültürünün ortadan kalkmasına neden olmuşlardır.

Kırgızlar:

TÜRK KÜLTÜR TARİHİ 17

DEVLET YÖNETİMİ

■ İslamiyet'ten önceki Türkler en büyük sosyal yapı olan devleti (il) boylar birliği anlamına gelen federasyon tarzında örgütlenmişlerdi. Devletin başında Ha­kan bulunurdu.

■ Hükümdarlar çeşitli unvanlar kullanır­lardı. Bunların başında; Tanhu ve Şanyü unvanı gelir. Ayrıca, Kağan, Hakan, Han, Yabgu, İlteber, idikut gibi unvanlar da kullanılmıştır.

■ Türk Devletlerinde hükümdar yönetimi kolaylaştırmak için ülkeyi Doğu ve Batı olmak üzere ikiye ayırırdı. Ortada (Merkezde) ise asıl hükümdar bulunur­du. Sağ ve Solda ise Hanedan üyele­rinden YABGU'lar bulunurdu.

■ Hiçbir şekilde töreye aykırı davranma yetkisi olmayan hükümdarın temel gö­revi halkının huzur ve refahını sağla­maktı. Kurultay (Danışma Meclisi) başkanlığı ve ordu komutanlığı da hü­kümdarın görevleri arasındaydı.

■ Hun ve Göktürk hükümdarları "Otağ" adı verilen çadırlarda otururlardı. Uy­gurlardan itibaren hükümdar sarayları yaptırıldı. Her sonbaharda halka "Şö­len" denilen ziyafetler verilirdi.

Hükümdarlara Kurultayın yanı sıra "hatun" denilen hükümdar eşleri de yardımcı olurdu (Hükümdar olmadığı zaman kurultaya Hatun başkanlık eder­di). Bu durum Türk toplumunda kadına verilen değeri ortaya koymaktadır.

Hükümdarlık sembolleri şunlar idi:

♦ Otağ (hakan çadırı)

♦ Örgin (taht)

♦ Kotuz (sorguç)

♦ Tuğ (sancak)

♦ Yay ve davul

Bu semboller sadece hükümdar tarafın­dan kullanılabilir, başkaları tarafından kullanılamazdı. Kullanılması hükümdara isyan etme ile eş anlamlıydı.

Tanrı vergisi kabul edilen siyasi iktidar kut kavramı ile ifade edilmiş, hükümdarın şahsı ve ailesi kutlu sayılmıştır. Yani siyasi iktidar hakkı, diğer insanlar arasın­dan seçilmiş hükümdara ve ailesine ve­rilmiştir. Kut kavramı bir bakıma ilâhî seçkinliğin bir ifadesidir.

■ Kut'un kan yoluyla babadan oğula geçtiğine inanılırdı.

■ Hükümdarlara Tanrı tarafından verildiği düşünülen yetkinin kalıtımsal olarak oğullarına da geçtiği görüşü Türk dev­let yönetiminde veraset sorununu da beraberinde getirmiş; bu durum taht kavgalarını ve parçalanmayı hızlandır­mıştır. (Bazen, kardeşlerin devleti par­çalamadan birlikte yönettikleri de görü­lürdü. Örneğin, Bumin - İstemi kardeş­ler (I. Göktürk devleti), Bilge - Kültigin kardeşler (II. Göktürk devleti) gibi.

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET

Devlet (Merkez)

Batı Yabgu

Hükümdarın kardeşi

Doğu Şad

Hükümdarın büyük oğlu

18 KPSSDATA TARİH

HÜKÜMDARIN TAHTA ÇIKIŞI

Tarih boyu hanedana mensup Türk hü­kümdarlarının tahta çıkışı başlıca dört şekilde gerçekleşmiştir:

a) Hanedan üyeleri arasındaki siyasi ve askerî mücadeleyi kazanan hükümdar olarak tahta çıkıyordu. Türk tarihinde, tahta çıkmada en sık rastlanan usul bu idi.

b) Hükümdarın rakipsiz aday olması kolayca tahta çıkmasını sağlıyordu.

c) Hükümdarın tahta çıkmasındaki diğer şekil ise seçim usulü idi. Hükümdar ölün­ce, yüksek dereceli meclis (kengeş, toy, kurultay veya meşveret meclisi) toplanır, Hanedan üyelerinden birini hükümdar seçerdi.

d) Hükümdarın tahta çıkışında uygulanan diğer bir sistem de Ekberiyet (en yaşlı üye) Sistemi idi. Bu sistem uzun süre tartışılmış, sonunda XVII. yüzyıl başında Osmanlı Devleti hükümdarı I. Ahmet (1603-1617), kardeş katli geleneğine son vererek ekber ve erşed sistemini getir­miştir. Buna göre hanedan üyeleri ara­sında hükümdar seçilirken bu üyelerin öncelikle büyüklüğüne (ekber), sonra da akıllı ve sağlıklı oluşuna (erşed) bakılırdı. Bu özellikleri taşıyan hanedan üyesi hükümdar olurdu.

■ Hükümdar ailesinin en yetkili üyesi veliaht olurdu. Hükümdarın oturduğu başkente "Ordu" denirdi. Onun devlet yönetimi ve askeri konulurda yetişmesi sağlanırdı.

■ Türkler teşkilatçı bir millet olduğundan yıkılan devletin yerine hemen yenisini kurmuşlardır.

■ Ülke töreye uygun olarak yönetilirdi. Töre eski Türklerde devlet ve toplum yaşamını düzenleyen yazılı olmayan kurallardı.

Türklerde ilk devlet teşkilatını Hun-lar kurmuşlardır. Devlete il, millete budun denirdi. Devlet işleri Kurul-tay'da görüşülürdü Türk devletle­rinde meclislere 'Toy' "Kurultay" ve "Kengeş" denirdi. Meclis sadece hükümdar seçimi, savaş ve barış gibi önemli kararları vermek için toplanırdı. Hakan meclisin başkanı idi. Meclise katılan üyelere "Toy-gun" denirdi. Herkesin kurultaya katılma hakkı yoktu.

DEVLETİN İŞLERİNİ YÜRÜTEN GÖREVLİLER

Buyruklar

İç buyruklar

Tamgaçlar

Danışmanlar

Tudun Bitikçi

Tekin

Subaşı

Yargucu

Tarkan ve Apa

Bakanlar

Saray işleri ile ilgili bakanlar

Damgacılar

Müşavirler

Vali Yazışmacı / Sek­reter

Şehzade Ordu komutanı

Yargıç Saray görevlileri

SOSYAL HAYAT

■ Toplum sağlam bir aile yapısına daya­nıyordu. Tek kadınla evlilik olup, ka­dın erkek eşitti.

■ Türk toplumunun en küçük sosyal birimi aile (Oguş) idi. Türk toplumunda ailelerin bir araya gelmesiyle "Uruğlar (akraba, sülale) bunların birleşmesiyle "Boy"lar meydana geliyordu. Boy, si­yasi bir nitelik taşır ve başında Bey bu­lunurdu. Boyların birleşmesiyle "Bu­dun" (Boylar birliği - millet) meydana gelir ve başında Han bulunurdu.

■ Budunların birleşmesiyle "İl" (Devlet) oluşurdu.

■ Hayat tarzı göçebeliktir. Kışın kışlıkla­ra, yazın yazlıklara gidilirdi. Göçebe hayatın zorunlu kıldığı hayvancılığa önem verilmiştir.

■ At'ın önemli bir yeri vardır. Savaşçılık herkesin ortak bir yeteneğidir. En fazla hayvansal gıda tüketilirdi, içilen içki ise atın sütünden elde edilen Kımız'dır. Atın etinden ve sütünden de yararlanı­lırdı.

■ Bahar mevsiminin başlangıcında şölen­ler düzenlenirdi. Günümüzde 21 Mart'ta kutlanan "Nevruz Bayramı" bu geleneğin devamıdır. Bu şölenlerde ça­lınan müzik aletine Kopuz denirdi.

■ Türk erkekleri pantolon, ceket, çizme, gömlek ve kaftan gibi kıyafetleri giyerek Çinlileri, Bizansları ve Slavları etkile­mişlerdir.

Yerleşik hayata geçen ilk Türk toplu­

luğu Uygurlar'dır. Devlet ve toplum

düzeni gelenek ve göreneklere göre

düzenlenirdi. Töre adı verilen bu ku­

rallar yazısızdı. Göçebelikten dolayı

mülkiyet gelişmediği için özel mülki­

yet gelişmemiştir. Tarıma dayalı işçi­

lik olmadığı için kölecilik anlayışı

yoktur.

DİNİ HAYAT

■ Tabiat kuvvetlerine inanma şeklinde başlayan din ölmüş ataların ruhlarına inanma (Atalar Kültü) şeklinde devam etmiştir.

Atalar Kültü: Eski Türklerde ölmüş bü­yükler ve atalara ait hatıralar kutsal sayı­lırdı. Türkler babalarının ve atalarının, öldükten sonra ruhları aracılığı ile aile bireylerini korumaya devam ettiklerine inanırlar, bu nedenle de onlara karşı duydukları minnet hissi ile atalara kur­banlar keserlerdi. En değerli kurban at idi. Atalara ait hatıralara verilen önem, mezarlara yapılan saldırıların ağır bir şekilde cezalandırılmasından da anla­şılmaktadır.

■ Gök, güneş, ay, yıldız, yer ve su kutsal kabul edilir ve bunlara kurbanlar sunu­lurdu.

■ Bir dinden çok bir sihir karakterine sahip olan Şamanizm eski Türk toplu­luğuna damgasını vurmuştur. İlk Türk devletlerinde din ve inanışı üç gurupta toplayabiliriz:

TÜRK KÜL TÜR TARİHİ 19

20 KPSSDATA TARİH

1. Tabiat Kuvvetleri'ne inanma

2. Atalar kültü

3. Göktanrı

■ Türklerin asıl dini Göktanrı diniydi. En eski inançları ise totemizm'dir.

Totemizmde, kutlu olduğu kabul edi­len cisimlere inanılırdı. Bunlar, insan veya hayvan olabilirdi.

■ Din adamlarına Şaman, kam; cenaze törenlerine de "yuğ" adı verilmiştir. Devletin ileri gelenleri, devlet işlerinde Şamanların düşüncelerini de alırlardı.

■ Kişinin hayatta iken öldürdüğü düşman sayısını simgeleyen mezar taşlarına "balbal", mezarlarına ise kurgan de­nilmiştir.

Kurgan

Kurgan; eskiden Orta Asya'da ölen Türk­lerin eşyaları ile beraber gömülerek, kimsenin de tahrip etmemesi için üzerine tonlarca toprak yığılmak suretiyle kaidesi yuvarlak bir tepecik şekli verilen mezarla­ra denir. Orta Asya'da Ural Dağlarından Yenisey nehri bölgesine kadar olan alan­da ve Kırgız steplerinde binlerce Kurgan bulunmaktaydı. Oralarda yaşayan Türkler kutsal saydıkları bu mezarları hep koru­muş kollamışlardır. Fakat XVII. yüzyıldan sonra buralar Ruslar eline geçince bura­lara yerleştirilen Rus muhacirler bu Kur­ganlarda gömülü olan hazineleri almak için bu mezarları kısa zamanda tahrip ederek çıkardıkları çeşitli madenleri eritip yok etmişlerdir. Kurganlarda bulunan eşya ve kalıntılar

sayesinde Orta Asya tarihi ve kültürü hakkında bilgilere ulaşmaktayız .

■ Türkler arasında zamanla diğer dinler de yayıldı. Uygurlar arasında Mani ve Budizm dini yayılmıştır. Macarlar, Bulgarlar, Peçenekler ve Kumanlar Hı­ristiyanlığı benimserken, Hazarlar Mu­seviliği Hıristiyanlığı ve İslamiyeti kabul etmişlerdir. Ama bu dinlerin hiçbiri İs­lamiyet kadar Türkler arasında yayıl­mamış ve etkili olmamıştır.

■ Milli benliklerini koruma konusunda en hassas olanı Uygurlardır. Uygurlar, iliş­ki kurdukları kültürlerin terimlerine bile Türkçe karşılıklarını kullanmaya özen göstermişlerdir.

Ölü Gömme Adetleri:

Ölüler atı ile beraber gömülürler (Cennet yolculuğunu kolaylaştıracağına inanılırdı). Öldürdüğü kişilerin cennette ona hizmet edeceği anlayışı vardı.

Ölümden sonra hayatın devam ettiğine inanıldığı için ölen kişi eş­yalarıyla beraber gömülürdü.

■ Gelenek, görenek ve ahlak kuralların­dan oluşan sözlü hukukun (Töre) sos­yal hayatta önemli bir yeri vardır.

■ Törenin üç kaynağı vardı.

Bunlar:

■ Hükümdar da töreye uymak zorunda idi. Törenin bazı hükümleri zamanla değişebilirdi.

TÜRK KÜLTÜR TARİHİ 21

■ Miras hukukuna göre topraklar en küçük oğula, taşınabilir mallar ise diğer oğullara verilirdi.

■ Devlete ihanet etme, adam öldürme, zina hırsızlık gibi suçların cezası idam­dı.

■ Yüksek mahkeme hükümdar başkanlı­ğında toplanırdı. Yargıçlar yorgucu ve yargan gibi isimlerle anılırlardı.

Uygurlar döneminde ticari ilişkilerin

gelişmesinden dolayı, kişiler arası

anlaşmazlıkları çözümleyecek kural­

ların yazılı hale getirilmesi ihtiyacı

ortaya çıktı. Böylece Türk hukuku ilk

kez Uygurlar tarafından yazılı hale

getirildi.

■ Türk töreleri Moğollar tarafından yazılı hale getirilerek, Cengiz Yasaları oluşturulmuştur.

ORDU

■ Sürülerin bakımı ve sürek avları savaş usullerinin öğrenilmesinde en etkili yol idi.

■ Askerilik hayatın kendisi olduğundan ayrı bir meslek değildi. Ordu-millet an­layışı hakimdir.

■ Türk ordusu daimi olup eli silah tutan herkes askerdi. Ordunun asıl gücü atlı süvari birlikleridir.

■ Orduda (Hazarlar hariç) ücretli askerle­re yer veren Türk topluluğu yoktu. Sa­vaşta ölmek en büyük şeref sayılıyor­du.

■ Türklerin kullandığı en önemli savaş taktiği Turan taktiği idi. Bu taktik iki aşamalı uygulanırdı. Bunlar: Sahte geri çekilme ve pusu idi.

Turan taktiği şöyle uygulanırdı: Savaş sırasında süvari birlikleri düşmana saldırdıktan sonra kaçıyormuş gibi geri çekilerek düşmanın üzerlerine doğru gelmesini sağlarlardı. Giderek hilal şeklini alan atlı birlikler, düşmanı çember içine alarak yok ederlerdi. Bu yüzden bu taktik hilal taktiği olarak da adlandırılır. Türkler bu savaş takti­ğini daha sonraki dönemlerde de başarı ile uygulamışlardır. (Malazgirt, Niğbolu, Mohaç ).

■ Türk ordusunda ilk teşkilatı kuran Mete Han oldu. Mete'ye dayanan ordu örgü­tü onlu, yüzlü ve binli gruplardan olu­şuyordu.

■ Mete'nin tahta geçişi, günümüzde kara kuvvetlerinin kuruluş tarihi ola­rak kabul edilmektedir (M.Ö. 209).

Dünyada ilk kez Türklerde görülen bu askeri sistem Batıya ilk olarak Avrupa Hunları tarafından tanıtıl­mıştır.

NOT:

22 KPSSDATA TARİH

EKONOMİK HAYAT

■ Eski Türk toplumunda ekonomik yaşa­mın temeli hayvancılığa dayalıydı. At ve koyun en çok beslenen hayvandı.

■ Tarım, ancak nehir ve göl kıyıları ile ya­ğış alan elverişli bölgelerde yapılıyor­du. Hunlara ve Göktürklere ait sulama kanalları, Türklerin tarıma da büyük önem verdiğini göstermektedir.

Uygurlar yerleşik hayata geçtik­lerinden dolayı tarıma daha büyük önem vermişler, hayvancılıkta ise diğer Türk Devletleri kadar etkili olamamışlar.

■ Türkler Hunlardan itibaren ticarete önem vermeye başlamışlar ve yakın komşuları ile yoğun ticari ilişkilerde bu­lunmuşlardır, (en çok Çinlilerle) Bu ül­kelere canlı hayvan, deri, kösele, kürk ve hayvansal gıdalar satmışlar, karşılı­ğında tahıl ve giyim eşyası almışlardır.

■ İpek yolu ve kürk yolunun Türklerin elinde olması Türk devletlerine büyük avantaj sağlamıştır.

♦ İpek yolu:

♦ Çin'den başlayıp Orta Asya'yı aşa­rak Akdeniz ve Karadeniz'de sona eren ticaret yoludur. Türkler ile Çinliler arasındaki savaşların temelinde de bu ticaret yolu vardı.

♦ Kürk yolu: Hazar ve Bulgar ülkele­rinden başlayıp Altay ve Sayan dağla­rından ipek yoluna paralel olarak Çin'e ulaşan ticaret yolu.

■ Talaş savaşından (751) sonra ticari yaşamda Çinli tüccarların yerini giderek Müslüman tüccarlar almaya başladı. Böylece Türklerle Müslümanlar arasın­daki ticari etkinlikler artmaya başladı.

■ Türkler eski devirlerden beri çeşitli madenleri işlemesini ve bu madenler­den araç gereç yapmasını biliyorlardı. Göktürklerin demircilikle uğraştıkları, Hunların Altaylardaki demir madenleri­ni, Hazarların da Kafkaslardaki altın ve gümüş madenlerini işledikleri bilinmek­tedir.

■ Devletin başlıca gelirleri toprak ve hay­van vergileri, savaş ganimetleri, bağlı devletlerden ve ticaretten sağlanan vergilerdir.

■ Türklere ait ilk madeni para örneğinin Göktürklere ait olduğu ortaya çıkmıştır. Bu paralar Türklerin ticarette de geliş­miş olduklarını ve ileri bir medeniyete sahip olduklarını göstermektedir.

YAZI, DİL VE EDEBİYAT

■ Türkçe, en eski dillerden biridir. Köken olarak Ural-Altay dil ailesinin Altay ko­luna bağlıdır.

■ Türkçe yazılan en önemli metinler, mezar taşları ve kitabelerdir.

TÜRK KÜLTÜR TARİHİ 23

Göktürk alfabesi: İlk Türk alfabesi Göktürk Alfabesi olup 38 harften iba­rettir. Orhun alfabesi olarak da anıl­maktadır. Bu alfabe sağdan sola doğ­ru yazılır, kelimeler arasına nokta konur. Orhun kitabeleri ve Yenisey Yazıtları bu alfabe ile yazılmıştır.

Uygur alfabesi: ikinci Türk alfabesi ise Soğd Alfabesinden esinlenerek hazırlanan Uygur Alfabesi, 18 harf olarak düzenlenmiştir. Sağdan sola yazılır. 8 ve 18. yüzyıllar arasında kullanıldı.

■ Uygurlar XIII. yüzyılda Moğol egemenli­ğine girdikten sonra Uygur alfabesi Mo­ğolların resmi yazısı oldu. Uygurlar ka­ğıt yapımını biliyorlardı. Bu yüzden ya­zılarını kağıt üzerine yazmışlardır. Ay­rıca hareketli harf sistemine dayanan matbaayı da Uygurların bulduğu, bası­lan Uygurca kitapların çokluğundan an­laşılmaktadır. Uygurlara ait hukuk bel­geleri de bu alfabe ile yazılmıştır.

■ Türklerin en eski yazıtları Orhun Yazıt­ları ile Yenisey Yazıtları'dır. Yenisey Yazıtları Orhun Yazıtları'ndan daha önce dikilmiştir.

Göktürk Alfabesi

• Göktürk • Uygur • Soğd • Arap • Kiril • Latin

Türkler Tarih Boyunca Şu Alfabeleri Kullanmışlar

24 KPSSDATA TARİH

TÜRKLERİN EN ESKİ YAZITLARI

Yenisey ırmağı dolaylarında bulunmuş olup Kırgız Türklerinin mezar taşlarına yazdıkları yazılardır. İslam öncesi ilk yazılara Yenisey mezar taşlarında rastlanmıştır. Ancak bu yazılar bir alfabe oluşturmazlar.

II. Göktürk (kutluk) hükümdarı Bilge Kağan, kardeşi Kültigin ve devlet adamı Tonyukuk için dikilmiştir. Tonyukuk, kitabesini kendisi yazmış; Kültigin ve Bilge Kağana ait olanları ise Yolluğ Tigin yazmıştır.

* Devlet anlayışı ve vatan sevgisi

* Devlet adamlarının ve halkın sorum­lulukları

* Çin'in Türk devletlerini yıkma politi-kaları

* Türklerin tutsaklık yılları

* Bağımsızlığın önemi

* Devlet kurmanın zorlukları

* Türk ulusunun geçmişteki olaylardan ders alması dile getirilmiştir.

* ilk Türk alfabesi kullanılmıştır.

* ilk yazılı milli tarih kaynağıdır.

* Türk kelimesi ilk kez bu yazıtlarda millet adı olarak kullanılmıştır.

* İlk yazılı, edebi, siyasi, mimari ve heykeltıraşçılık eserleridir.

* 1893 yılında Danimarkalı Thomsen tarafından okunmuştur.

Türk kavimlerinde bilinen en meşhur Runik yazılar kuşkusuz Orhun ve Yenisey yazıtlarıdır.

Bu yazıt lardan başka Karabalasagun yazıtları da vardır. Bu yazıtlar Uygurlar 'a aittir. Mani dininin anlayışını yansıtır. Uygur dönemi eserleri genell ikle Maniheist yaşam görüşü ile büyücülük, falcılık gibi konular ele alınmıştır.

TÜRK KÜLTÜR TARİHİ 25

Türkçenin İlk Edebiyat Ürünleri Sözlüdür;

Bunlar:

Sagu Cenaze törenlerinde söylenen ağıtlar.

Koşuk Şölenlerde saz eşliğinde söylenen şiir.

Sav Atasözleri.

Destanlar Bağımsızlık, vatanın kutsallığı, birlik beraberlik ve kahraman­

lık konularının işlendiği sözlü ürünler.

Türk edebiyatının sözlü edebiyat alanındaki ilk ve en önemli eserleri destanlardır.

İskit Hükümdarı Alper Tunga'nın ölümü üzerine yakılan bir ağıt­tır.

Mete Han'ın hayatı ile Orta Asya'da siyasal birliği sağlaması ve ülkesini oğulları arasında bölüştürmesini anlatır. Hunlara ait olan bu destan Türklerin ortak destanıdır.

Uygur Destanı'dır. Bir Hun hakanının kızlarını tanrılarla evlen­dirmesi bu evlilikten doğan çocukların bozkurt ruhuna sahip olmaları ve böylece çoğaldıkları anlatılır.

Göktürk destanıdır. Bir savaştan yenik çıkan Göktürk'lerin Er-genekon denilen topraklardan çıkmak için verdikleri mücadele anlatılır.

Uygur destanıdır. Kutsal bir kayanın yok olması ile Türk ilinde başlayan kıtlıkla beraber göç etmek zorunda kalındığı anlatılır.

ÖNEMLİ TÜRK DESTANLARI

Alp Er Tunga

Oğuz kağan

Türeyiş

Ergenekon

Göç

Manas

Dede Korkut Hikayeleri

Kırgızlara aittir. En uzun Türk destanıdır. Birleşmiş Milletler tarafından 2000 yılında dünyaya tanıtılmıştır.

Oğuz kağan destanındaki olaylar ayrı ayrı anlatılmış. 16. yüzyıl sonlarında yazıya geçirilmiştir. Destanla halk hikâyesi arasında bir geçiş özelliği gösterir.

26 KPSSDATA TARİH

BİLİM VE SANAT

■ İlk Türk devletlerinden günümüze ula­şabilen yazılı kaynaklar oldukça azdır. Bu nedenle Türklerin bilim alanındaki etkinlikleri konusunda yeterli bilgiye sahip değiliz.

■ Gök bilimi ile ilgilenen Türkler bir yılı 365 gün 5 saatten biraz fazla olarak hesaplamışlar ve günümüzdeki hesap­lamaya son derece yaklaşmayı başar­mışlardır. Türkler bu çalışmalar sonucu On İki Hayvanlı Türk Takvimini oluş­turmuşlardır.

■ Astronomi bilimiyle uğraşmışlardır.

■ Türkler bilim adamlarına çok büyük önem vermişlerdir. Kağanlar bu bilim adamlarını daima yanlarında bulundur­muşlardır. "Tayanç" ve "keneşçi" deni­len bu danışmanlar kağanların her top­lantısına katılmışlardır. Danışmanların bulunduğu meclise; eski Türklerde "Keneş Meclisi", Selçuklularda "Müşa­vere Meclisi", Osmanlılarda ise "Meclis-i Meşveret" ismi verilmiştir.

Mimarlık

■ Hunlar ve Göktürklerin göçebe yaşam tarzı sürdürdükleri için kalıcı mimari eserler verilmemiştir.

■ Uygurların yerleşik hayata geçmesiyle birlikte Türklerde çadır sanatı yerini mimariye bıraktı. Şehircilik ve bayın­dırlık alanında da bu dönemden itiba­ren gelişmeler görüldü. Uygurlarda mimarinin yanı sıra heykel ve resim sanatları da gelişme göstermiştir. Uy­gurlar kurdukları şehirlere Ordu-balık adını vermişlerdir.

El sanatları Demircilik ve maden işlemeciliği, Türkler­de gelişmiştir. Dokumacılık, altın ve diğer madenlerden yapılan süs eşyaları, eyer ve koşum takımları, çeşitli savaş aletleri­nin yapımı, gelişen başlıca el sanatları olmuştur. Süsleme Sanatı'nda daha çok hayvan ve bitki motiflerine yer verilmiştir. Türk sanatındaki bu tür süslemeye hay­van üslubu denilmiştir.

Türk kültürüne ait son yılların en önemli buluşu, 1970 yılında Kazakistan'ın mer­kezi Almaata yakınlarındaki bir kurgan­dan çıkarılan altın elbiseli adam heykeli­dir. Bu heykeldeki altın işçiliği Türk ma­den sanatının en gelişmiş örneğini göste­rir.

Altın Elbiseli Adam

Altaylar'da Pazırık Kurganı'nda bulu­nan halı (M.Ö.IV. yüzyıl) dünyanın en eski halisidir. Bu halıda süvariler, geyik ve hayvan figürleri yer almaktadır. Bu bulgu da Türklerde dokumacılığın ne kadar geliştiğini gösterir.

TÜRK KÜLTÜR TARİHİ 27

Resim:

Hunlardan kalma eserler üzerinde insan ve hayvan resimlerinin bulunması Türkle­rin resim sanatıyla ilgilendiklerini gösterir. Türk resim sanatı Uygurlar döneminde ilerlemiştir. Duvar resimlerinde (fresk) genellikle Mani ve Buda dinlerine ait konular işlenmiştir. Uygur şehirlerinin kalıntılarındaki minyatürler, Türk resim sanatının ilk önemli örnekleridir. Uygur­lardan kalma bu minyatürler Moğollar aracılığı ile islam dünyasına girmiştir.

Resim: Uygur asil ve rahipleri

Heykel:

Türk sanatındaki ilk heykel örnekleri Göktürkler dönemindeki balbal taşlarıdır. Bu taşlar, ölen kahramanların mezarları­nın başına dikilir ve öldürdüğü düşmanla­rı simgelerdi. Uygurlar döneminde heykel sanatı oldukça gelişmiştir. Uygur heykel sanatında daha çok hayvan üslubu kulla­nılmıştır.

Balbal (Mezar taşı)

Türk sanatı içinde en gelişmiş unsurlar­dan birisi de musikidir. Türk devletlerinde askeri bando çok yaygındı. Göktürk ve Uygur bandolarında davulun yanında nefesli çalgılar da bulunurdu. Askeri ban­donun hükümdar huzurunda marş çalma­sı, daha sonraki Selçuklular ve Osmanlı­lar döneminde de devam etmiştir. Türk müzik aletleri içinde en önemlisi kopuz idi. Destan, kahramanlık olayları ve çeşitli hatıralar, saz şairleri tarafından kopuz çalınarak söylenirdi.

Kopuz

Müzik:

28 KPSSDATA TARİH

Figür

Aygucu

Ayuki

Balbal

Bedizci

Budun

Buyruk

Bodun

İdikut

Kamdu

Oguş

Otağ

Suhaşı

Tigin

Toy

Urug

Yuğ

Yarmak

İl Kurultay (Kengeş)

: Resim ve heykel sanatlarında tasvir edilen insan resmi

: Vezir

: Hükümet

: Mezar taşı

: Ressam

: Millet

: Bakan

: Boylar birliği

: Uygur hükümdarlarının kullandığı bir unvan

: Bez para

: Aile

: Hükümdar çadırı

: Ordu komutanı

: Prens

: Devlet Meclisi

: Sülale

: Cenaze töreni

: Madeni para

: Devlet

: Meclis

İSLAM ÖNCESİ TÜRKLERE AİT TERİMLER

TÜRK KÜLTÜR TARİHİ 29

♦ Tarihte rol oynayan İlk Türk topluluğu İskitler (Sakalar) dir.

♦ Tarihte Türkler tarafından kurulduğu bilinen ilk devlet Büyük Hun devletidir.

♦ Tarihte ilk defa bütün Türkleri tek bayrak altında toplayan Türk Devleti Asya Hun dev­letidir.

♦ Anadolu'ya ilk Türk akınları Avrupa Hunları tarafından yapılmıştır.

♦ Kutluk Kağan Çine karşı "Ulusal Kurtuluş Savaşına" girişerek II. Göktürk devletini kurmuştur. Bu özelliği ile Kutluk Kağan Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran M.Kemal Atatürk'e benzer.

♦ Tarihte ilk defa Türk adıyla kurulan devlet, Göktürk Devleti'dir.

♦ Kutluk Bilge Kül Kağan Türklerin şehir kuran ilk hükümdarıdır. İlk Türk şehri Ordu-balık'tır.

♦ Uygurlar yerleşik hayata geçen ilk Türk topluluğudur.

♦ Anadolu'ya ilk Türk akınları Avrupa Hunları tarafından, ikinci akın Sihirler tarafından yapılmıştır.

♦ Bugünkü SİBİRYA adı Sibir Türklerinden gelir.

♦ Kırgızlar, Cengiz Han'a bağlanan ilk Türk Kavmidir. Daha sonra Rusların egemenliğine girmişler­dir.

♦ İlk defa İstanbul'u kuşatan Türkler, Avarlar'dır.

♦ OĞUZLAR, Tarihte Türk Milletinin siyasi, kültür ve medeniyet alanında en büyük rolü oynayan koludur.

♦ Türk ordu teşkilatını ilk kuran METE HAN Olmuştur. Mete Orduyu 10'luk sisteme göre teşkilatlan-dırmıştı. Onluk sistem daha sonra tüm Türk devletlerinde kullanılmıştır.

♦ Türklerin ilk kullandığı takvim 12 Hayvanlı Türk Takvimi'dir.

♦ Musevilik'i resmi din olarak kabul eden ilk ve tek Türk devleti Hazarlar'dır.

♦ İslamiyet'i kabul eden ilk Türk boyları Karluklular'dır)

♦ İlk defa ücretli askerlerdi kullananlar Hazarlardır.

TARİHTE İLKLER (Türk Kültür Tarihi)

30 KPSSDATA TARİH

ÖZET BİLGİLER Türkler, tarih sahnesine Orta Asya'da çıkmıştır. Orta Asya'nın sınırları;

Doğuda Kingan Dağları, Batıda Hazar Denizi,

Güneyde Himalaya Dağları, Kuzeyde Sibirya'dır.

1. Nüfus artışı ve toprakların yetersiz kalışı,

2. Olumsuz iklim şartları (Kuraklık, şiddetli kışlar),

3. Kendi aralarında ve diğer kavimlerle olan mücadeleler,

4. Salgın hastalıklar,

5. Türklerin Cihan hakimiyeti düşüncesi (Güneşin doğduğu yerden, battığı yere kadar her yeri fethetme arzusu),

6. Çin baskısı.

Kuzeye Gidenler; Sibirya'ya

Doğuya Gidenler; Çin ve Uzakdoğu ülkelerine

Güneye Gidenler; Hindistan, Afganistan ve Çin'e

Batıya Gidenler; İki yol izlemişlerdir. Bir kısmı Hazar Denizinin kuze­yinden Karadeniz'in kuzeyine ve Avrupa'ya; Diğer kısmı ise Hazar Denizinin güneyinden İran, Irak, Suriye, Mısır ve Anadolu'ya göç etmiş­lerdir.

1. Orta Asya kültür ve Medeniyeti dünyanın değişik bölgelerine taşın­mıştır.

2. Göç etmeyip, Orta Asya'da kalan Türkler, ilk Türk Devleti olan "As­ya Hun Devleti"ni kurmuşlardır.

3. Göç eden Türk boyları gittikleri yerlerde yeni Türk Devletleri kurar­ken, oralardaki bazı devletleri de yıktılar.

1. Ziya Gökalp'e göre; Töre kelimesinden gelir. Buna göre Türk de­mek "Türeli = Nizamlı, geleneklerine bağlı" demektir.

2. Danimarkalı Bilgin VVAMBERY'e göre Türemekten (Türük) gelir. Buna göre Türk demek TÜREMİŞ, ÇOĞALMIŞ demektir.

3. Kaşgarlı Mahmut'un "Divan-ı Lügatıt Türk" adlı eserinde Türk dernek "OLGUNLUK ÇAĞI"demektir.

4. Genel olarak Türk demek, GÜÇLÜ, KUVVETLİ manasında kabul edilir.

ANAYURDU

GÖÇLERİN SEBEPLERİ

GÖÇ YÖNLERİ

GÖÇLERİN SONUÇLARI

TÜRK ADININ ANLAMI VE KÖKENİ

TÜRK KÜLTÜR TARİHİ 31

TEST -1 İlk Türk Devletleri

1. Uygur Türkleri, başta Budizm olmak üzere çeşitli dinlere bağlı değişik kültürlerle ilişki kurdukları halde dini terimlerin bile Türkçe karşılıklarını kullanmaya özen göstermişler­dir.

Uygurlar bu davranışlarıyla aşağıda-kilerden hangisini korumaya çalışmışlar­dır. A) Toprak bütünlüğünü

B) Yönetim biçimlerini C) Milli benliklerini

D) Toplumda eşitlik anlayışını E) Eski inanç sistemlerini

2. Türk tarihi açısından "Yuğ" neyi ifade etmektedir? A) Hükümdar soyunu B) Hükümdarlık törenini

C) Danışma meclisini

D) Süsleme sanatını E) Cenaze törenini

3. Uygurlar, Orta Asya'daki diğer Türk dev­letlerine göre;

I. Halıcılık II. Demircilik III. Tarım IV. Resim ve heykel

Alanlarının hangilerinde daha başarılı olmuşlardır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) ll-lll D) ll-IV E) lll-IV

4. Eski Türklerin aşağıdaki özelliklerinden hangisi Türk Ulusunun demokrasiye yatkınlığının bir kanıtıdır?

A) Yönetimleri altındaki kavimlere eşitlik ve adaletle hükmetmeleri

B) Komşuları ile iyi ilişkiler kurmuş olmala­rı

C) Devlet yönetiminde hakanların yetkile­rini sınırlayan bir kurultayın bulunması

D) Çok çabuk teşkilatlanıp devlet kurabil­me yeteneği

E) Hakanların sefere çıktığı zamanlarda yerine eşlerinin vekalet etmesi

5. Aşağıdakilerden hangisi "Orhun Kitabele-ri'nin yazılış amaçlarından biri olamaz?

A) Toplumsal dayanışmayı geliştirmek B) Ulus olma bilincini pekiştirmek

C) Hükümdar ailesinin soyluluğunu vurgu­lamak

D) Türk tarihini gelecek kuşaklara yansıt­mak

E) Yöneticilik konusunda bilgi vermek

6. Aşağıdakilerden hangisi, Türk devletle­rinde ülkenin hükümdar ailesinin ortak malı sayılması geleneğinin bir sonucu değildir? A) Parçalanmanın hızlanması B) Çok sayıda Türk devleti kurulması

C) Güçlü orduların oluşturulması

D) Dış baskıların artması E) Kardeş kavgalarına rastlanması

7. Aşağıdakilerden hangisi Orta Asya Türk devletlerinin ortak özelliklerinden biri değildir? A) Törelere saygı duyulması B) Yönetimin federatif karakterli olması C) İpek yolu ticaretinden yararlanılması

D) Sık sık savaşlara girişilmesi

E) İslamiyet'in Türk boyları arasında hızla yayılması

8. Uygurlar; I. Savaşı ve hayvansal gıdaları yasakla­

yan Mani dinini benimsediler, II. Şehircilik ve bayındırlığa önem verdi­

ler.

Bu bilgiler ışığında Uygurlar için aşağı­dakilerden hangisi söylenemez? A) Yerleşik hayata geçtikleri

B) Askeri yönden sarsıldıkları C) Uygarlık alanında önceki Türk federas­

yonlarını geçtikleri D) Ekonomilerini hayvancılığa dayandır­

dıkları E) Çevre kavimlerin kültürlerinden etkilen­

dikleri

32 KPSSDATA TARİH

9. "Orta Asya'da kurulan Türk devletleri kısa sürede yıkılmıştır. Bu dönemde Türk tarihi kısa aralıklarla birbiri içinden filizlenen dev­letlerle doludur."

Bu durumun ortaya çıkmasında aşağıda-kilerden hangisi en çok etkili olmuştur? A) Türklerin göçebe bir hayat yaşamaları.

B) Orta Asya'nın coğrafi konumu C) Türk Çin ilişkilerinin gerginliği

D) İyi bir yönetim biçiminin kurulamaması E) Geleneklere göre devletin şehzade

arasında bölünmesi

10. İlk Türk devletlerindeki teşkilatlanma biçimi konusunda ayrıntılı bilgi sahibi olamayışımızın nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazılı belgelerin az oluşu

B) Türk boylarının çok geniş alanlara ya­yılması

C) Göçebe hayat tarzının uzun süre de­vam etmesi

D) Orta Asya'da sık sık savaşlar görülme­si

E) Gelişmiş bir yönetim örgütünün bulun­ması

11. Türk devletlerinin zayıflamasında ve parçalanmasında aşağıdakilerden hangi­si daha etkili olmuştur A) Türk devletlerinin çoğunun anayurt dı­

şında kurulması B) Bazı devlet adamlarının Çinlilerin etki­

sinde kalması C) Hükümdarın bütün erkek çocuklarının

tahta çıkma hakkına sahip olması D) Yöneticilerin farklı dinlere inanması

E) Hayat tarzının göçebe olması

12. Türklerde hükümdar-halk ilişkisi göz önüne alındığında aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? A) Hükümdarlar genelde sade bir hayat

yaşarlardı B) Halk için büyük ziyafetler verirlerdi

C) Hükümdar, halkın babası kabul edilirdi

D) Halk hükümdarın kölesi sayılırdı E) Yöneticilerin başlıca görevi halkın mut­

luluğunu sağlamaktı

13. Dünya tarihçileri, Türk Tarihini önemsemi­yor, Türkleri köklü bir uygarlığı olmayan, göçebe bir topluluk olarak görüyorlardı.

Araştırmacıların Türk Tarihi ile yakından ilgilenmelerini sağlayan ilk etken aşağı-dakilerden hangisidir? A) Orhun kitabelerinin okunması B) Türk Kurtuluş Savaşının zaferle sonuç­

lanması C) Osmanlıların Avrupa'da ilerleyişi D) Türk Tarih Kurumunun kurulması

E) İstanbul'un fethi

14. Aşağıdakilerden hangisi Türklerde savaş yeteneğinin artmasına olumlu kat­kı sağlamamıştır? A) Sürek avları düzenlenmesi B) Atın evcilleştirilmesi

C) Hayvancılığın yapılması D) Mani dininin benimsenmesi

E) Göçebe bir hayat yaşanması

15. Türklerin ilk dönemlerinden itibaren görülmeye başlayan aşağıdaki özellikle­rinden hangisi günümüzde de bütün can­lılığı ile önemini korumaktadır? A) Ordu-millet anlayışına sahip olunması

B) Ülke topraklarının tümüyle devlet malı sayılması.

C) Yönetimin belli soyların elinde olması

D) Yargılamanın sözlü hukuka göre yapıl­ması

E) Ülkenin özerk yönetim birimlerine ayrıl­ması

16. I. Latin Harfleri II. Arap Harfleri III. Orhun Harfleri IV. Uygur Harfleri

Türkler tarih boyunca bu dört alfabeyi hangi kronolojik sıraya göre kullan­mışlardır? A) ll-IV-l-lll B) IV-III-II-I

C) l-lll-IV-ll D) IV-II-III-I

E) lll-IV-ll-l

TÜRK KÜLTÜR TARİHİ 33

17. Türklerin anayurtlarından yaptıkları göç­lerde oldukça uzak ülkelere gidebilmele­rini sağlayan ana etken nedir?

A) Yaşadıkları zor şartlar

B) Göç yollarının coğrafi uygunluğu

C) Ulaştırma imkanlarının gelişmiş olması

D) Maden devrine erken girmeleri

E) Askeri alanda üstünlükleri

18. Göktürk Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ortak yön aşağıdakilerden hangisidir?

A) Orta Asya'da kurulmuş olmaları

B) Türk adını kullanmaları

C) Anadolu'da egemenlik kurmuş olmaları

D) Müslüman olmaları

E) Avrupa'da topraklarının olması

19. Aşağıdakilerden hangisi Uygurlara ait özelliklerden biri değildir?

A) Yerleşik hayata geçmeleri

B) Din değiştiren ilk Türk devleti olması

C) Bilinen ilk Türk devleti olması

D) Tarım ve ticarette ilerlemeleri

E) Kırgızlar tarafından yıkılmaları

20. Uygurların, kendilerinden önceki Türk devletlerine göre uygarlıkta daha ilerle­miş olduklarını gösteren en önemli kanıt aşağıdakilerden hangisidir?

A) Askeri yeteneklerinin gelişmiş olması

B) Yerleşik hayatı benimsemeleri

C) İlk alfabeyi kullanmaları

D) Geniş bir coğrafi alana yayılmaları

E) Nüfuslarının fazla olması

21. Aşağıdakilerden hangisi alfabe oluştu­ran ilk Türk devletidir?

A) Hazarlar

B) Uygurlar

C) Göktürkler

D) Akhunlar

E) Karluklar

22."Türklerin Orta Asya'da dış tehlikelerle karşı karşıya kalmaları ve topraklarının doğal sı­nırlarla korunmamış olması'' aşağıdakilerin hangisinde yeteneklerinin gelişmesine neden olmuştur?

A) Askerlik

B) Ticaret

C) Tarım

D) Dokumacılık

E) Hayvancılık

23. "Türklerin geleneksel dini olan Şama­nizm'in diğer dini etkinliklere açık olması." Aşağıdakilerden hangisine ortam hazır­lamıştır?

A) Şamanizm'in yaygınlaşmasına

B) Türkler arasında çeşitli dinlerin yayıl­masına

C) Devletin resmi bir dini olmasına

D) Türk törelerinin uygulanmasından vaz­geçilmesine

E) Diğer dinlere inananların sayısının azalmasına

İLK TÜRK DEVLETLERİ TEST-1

CEVAP ANAHTARI 1 C 11 C 21 C

2 E 12 D 22 A

3 E 13 A 23 B

4 C 14 D

5 C 15 A

6 C 16 E

7 E 17 C

8 D 18 B

9 E 19 C

10 A 20 B

34 KPSSDATA TARİH

TEST -2 İlk Türk Devletleri

1. Eski Türklerde ölen bir kişinin cesedinin hemen gömülmeyerek bir süre bekle­tilmesinin temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Bedeni kötü ruhlardan temizlemek için

B) Göçebeliğin bir gereği olduğu içi C) Cesedin tekrar dirileceğine inandıkları

için D) Kurban geleneğinin bir gereği olduğu

için E) Mezar yerinin tespiti için

2. Eski Türklerde toplum düzenini sağlayan en önemli kurallara ne denirdi? A) Dini kurallar

B) Şaman kaideleri

C) Kurultay

D) Hükümdar kanunları E) Töre

3. Orta Asya'da belirli tarihlerde kurulan Türk devletlerinin uzun ömürlü olmama­larının nedeni aşağıdakilerden hangisi­dir? A) Çinlilerin Türk devletlerinin yaşamasına

fırsat vermemesi B) Orta Asya'nın istilalara uğraması C) Güçlü ordular meydana getirememeleri

D) Devletin birçok boyların birleşmesinden medyana gelmesi

E) Ticarete önem vermeleri

4. İslamiyet'ten önce kurulan Türk devlet­lerinde, hanedan prenslerinden ve boy beylerinden oluşan, devlet işlerinin gö­rüşüldüğü meclise ne denirdi?

A) Divan

B) Pankuş C) Asiller meclisi D) Divan-ı Hümayun

E) Kurultay

5. Aşağıdakilerden hangisi, Göktürkler için yanlıştır? A) Türklerde devlet ve millet olma şuuru­

nu ilk defa başlatmışlardır B) Yazı ve takvim kullanmışlardır

C) Devlet adamları Çinlilerin oyunlarına gelmişlerdir

D) Sasani ve Bizanslılar üzerine baskı yapmışlardır

E) İlk defa milli adla kurulmuşlardır

6. Türklerin tarih boyunca değişik ülkelere yerleşmeleri, çeşitli alanlarda farklı boyutlar­da gelişmeler göstermelerine neden olmuş­tur.

Aşağıdaki alanların hangisinde bu farklı­lığın en az olduğu savunulabilir? A) Din B) Ekonomi

C) Askerlik D) Sosyal yaşam

E) Sanat

7. Orta Asya'da kurulan Türk devletlerinde; I. Kağan II. Budun III. Han IV. Hakan

Unvanlarından hangileri hükümdarlar için kullanılmamıştır? A) Yalnız I

B) Yalnız II C) Yalnız III D) l-ll

E) l-IV

8. Aşağıdakilerden hangisi Göktürklerde devlet adamlarının millete hesap verme­si, devlet ve halkın karşılıklı olarak gö­revlerinin belirtilmesi konularını içermek­tedir?

A) Orhun yazıtları

B) Karabalasagun yazıtları C) Oğuz Kağan destanı

D) Şehname E) Manas destanı

TÜRK KÜLTÜR TARİHİ 35

9. İslamiyet'ten önceki Türk devletlerinin dini anlayışlarında aşağıdakilerden han­gisi yoktur? A) Gök tanrıya inanılması

B) Ölümden sonra yaşama inanılması C) Dinsel inançlara saygı gösterilmesi

D) Kendi dinlerinden olmayanlardan cizye vergisi alınması

E) Ölen kişinin mezarının yanına öldürdü­ğü düşman sayısı kadar balbal dikil­mesi

10. I. Karluklular II. Hazarlar III. Avarlar IV. Avrupa Hunları

Yukarıdaki Türk topluluklarından hangi­leri Orta Avrupa'da teşkilatlı bir devlet kurmuşlardır? A) Yalnız I B) Yalnız II

C) Yalnız IV D) ll-lll E) Ill-IV

11. Aşağıdakilerden hangisi Orta Asyada kurulan Türk devletlerinde yönetimin özelliklerinden biri değildir? A) Herkesin kurultaya katılma hakkının ol­

ması B) Ülkenin bölümler halinde yönetilmesi C) Devlet yönetiminde törelere uyma zo­

runluluğunun olması D) Hatunun kurultaya katılması

E) Devlet yönetme yetkisinin hükümdara tanrı tarafından verildiğine inanılması

12. İslamiyet'ten önceki Türk devletlerinde hükümdarın egemenlik hakkı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine inanı­lırdı? A) Halk tarafından verildiğine B) Kurultay tarafından verildiğine C) Büyük devletler tarafından verildiğine D) Başkalarından zorla alındığına E) Tanrı tarafından verildiğine

13. Aşağıdakilerden hangisi Orhun Kitabe­lerinin tarihi açısından önemini belirleyen özelliklerden biri değildir? A) Türk adının geçmesi ve Türkçe yazıl­

mış olması B) Hun tarihi ile ilgili ayrıntılı bilgi vermesi

C) Türk yazısının en eski alfabesiyle yazıl­mış olması

D) Siyasi bir beyanname olması E) VIII. yüzyılda yazılmış olması

14. I. Duvar resmi lI. Dokuma III. Mimari

Uygurların yukarıdaki sanat alanlarının hangilerinde etkinlik göstermeleri onların yerleşik hayata geçtiklerine bir kanıt sa­yılabilir? A) Yalnız I

B) Yalnız II

C) Yalnız III D) I-lll E) l-ll-lll

15. Orta Asya Türk devletlerinde sosyal hayatı düzenleyen ve yazılı olmayan ku­rallara ne denir? A) Yargu

B) Töre C) Kün D) Oğüş E) Budun

16. Türk mimarisinde; I. Külliye II. Medrese III.Kümbet

Yukarıdaki yapılardan hangileri anıtme­zar niteliğindedir? A) Yalnız I B) Yalnız II

C) Yalnız III D) l-lll E) ll-lll

36 KPSSDATA TARİH

17. I. Orhun Kitabeleri II. Manas Destanı III. Karabalasagun Yazıtları

Yukarıdakilerden hangileri Göktürklere aittir? A) Yalnız I

B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II

E) II ve III

18. I. Toy II. Kurultay III. İl

Yukarıdakilerden hangileri İslamiyet'ten önce kuruian Türk devletlerinde siyasi, ekonomik, kültürel işlerin görüşülüp ka­rara bağlandığı meclistir? A) Yalnız I

B) Yalnız II C) Yalnız III

D) l-ll E) l-ll-lll

19. I. Orhun kitabeleri M. Ergenekon destanı III. Manas destanı

Yukarıdakilerden hangileri Göktürk dö­nemine aittir? A) Yalnız I B) Yalnız II

C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III

21. VIII. yüzyıla ait olan Orhun Anıtları (Gök­türk Kitabeleri) devietin kuruluşunu, yükse­lişini ve Çin entrikalarını anlatan, Türklerin ilk ulusal kaynağıdır.

Sadece bu bilgilere dayanarak aşağıdaki-lerden hangisi söylenemez? A) Göktürklerin Ortaçağ'da yaşadığı

B) Orhun Anıtları'nın Türkler için önemli bir kaynak olduğu

C) Orta Asya'da Türklere ait tüm bilgilerin sadece Çin kaynaklarından öğrenildiği

D) Çinliler ile Türklerin mücadele halinde olduğu

E) Çinlilerin, Türklere karşı savaşın dı­şında değişik yöntemler de uyguladığı

22. Uygurlar döneminde ticari ilişkilerin gelişmesiyle kişiler arasındaki anlaşma­lar yazılı hale getirilmiştir. Bu durum aşağıdaki alanlardan hangisi ile ilgili bel­gelerin oluşturulduğunu gösterir? A) Hukuk

B) Sanat C) Edebiyat D) Spor

E) Siyaset

23. Tarih, en basit ifade ile "geçmişin bilimi" olarak tarif edilmiştir.

Buna göre aşağıdakilerden hangisi Tarih biliminin inceleme alanına girmez? A) Hitit - Mısır ilişkileri

B) Orta Asya Türk kültürü

C) Fransız İhtilali'nin etkisi D) Dünya Savaşlarının sonuçları E) Devletlerarası gerginlikten doğabilecek

savaşlar

20. Türklerde resim sanatının temsilcisi ve öncüsü sayılan topluluk aşağıdakilerden hangisidir? A) Hunlar

B) Avarlar C) Göktürkler D) Türgişler E) Uygurlar

TÜRK KÜLTÜR TARİHİ 37

24. Göktürklerle ilgili bilgilerden bazıları şunlardır:

I. İlk kez "Türk" adını taşıyan kavim olarak ortaya çıkmışlardır.

II. Doğu - batı olmak üzere iki koldan yönetilmişlerdir.

III. Kendilerine özgü yazıya geçmişler­dir.

IV. Orta Asya'da devlet kurmuşlardır. V. Hükümdarları, komşu ülke hane­

danlarıyla akrabalık kurmuştur.

Bu bilgilerden hangilerine dayanarak Göktürklerde ulusçu bir devlet anlayışı olduğu söylenebilir?

A) I ve III B) II ve III C) II ve IV D) III ve IV E) IV ve V

25. Aşağıdaki alfabelerden hangisi Türklere özgüdür?

A) Soğd B) Kiril

C) Orhun D) Latin

E) Sanskrit

26. İslamiyetten önce Türklerin, I. Tarımda sulama kanalları yapma, II. Halı - kilim dokumacılığı yapma,

III. Silah, at koşum takımları, süs eşyası imal etme

uğraşlarından hangileri yerleşik hayata geçtiklerinin kesin bir kanıtıdır?

A) Yalnız I

B) Yalnız II

C) Yalnız III

D) I ve I

E) II ve III

27. İslam hukukuna göre, herhangi bir kişinin mülklerinin veya gelirlerinin bir kısmının kamu yararı için süresiz ola­rak kullanılması sistemi aşağıdakiler-den hangisidir?

A) İltizam

B) Dirlik

C) Vakıf

D) Devşirme

E) Saliyane

28. I. Samanoğulları

II. Karamanoğulları

III. Büyük Selçuklular

Yukarıdaki devletlerden hangilerinin res­mî dili Türkçeydi?

A) Yalnız I

B) Yalnız II

C) Yalnızlll

D) I ve II

E) II ve III

1

A

11 A

21

C

2 E

12

E 22

A

3

D

13

B

23

E

4

E .

14 D

24

A

5 A

15

B

25

C

6

C

16

C

26

A

7 B

17

A 27

C

8

A

18 D

28 B

9 D

19

D

10 E

20

E

İLK TÜRK DEVLETLERİ TEST-2

CEVAP ANAHTARI

TÜRK DÜNYASI

Hz. Ömer Sasani İmparatorluğu'na son ve­rip İran ve Irak'ın bir bölümünü fethedince Horasan'da yaşayan Türklerle sınır komşu­su olmuştur. Hz. Osman döneminde sınır­daki anlaşmazlıklar yüzünden ilk Türk-İslam savaşları başlamıştır. Ama en yoğun ve şiddetli Türk-Arap mücadelesi Emeviler döneminde (Abdulmelik zamanı) yaşandı. Hz. Osman döneminde Hazarlar, Emeviler döneminde ise Türgişler İslam ordusuna karşı savaşmışlardır.

Emeviler'in ırkçı ve baskıcı politikaları Ab­basiler döneminde terk edilmiştir. Hoşgörü temel alınmış ve kısa zamanda Türk-Arap dostluğu güçlenmiş. Talaş savaşıyla bu dostluk pekişmiştir.

• Türk-İslam devletlerinin kurulması

Talaş savaşından sonra gerçekleşti.

Bu tarihten itibaren Türklerin büyük

çoğunluğunun İslamiyet'i kabul ettiği

ye kurulacak devletlerin de resmen

Müslümanlığı kabul ettiği görülür.

• İslamiyet Türkler arasında özellikle

ticaret yoluyla yayılmıştır.

Talaş Savaşı (751):

Orta Asya'da yeni kurulan Uygur Devleti daha siyasi birliğini tamamen sağlaya­madan, Orta Asya'ya egemen olmak iste­yen Çin'in harekete geçtiğini görüyoruz. Çinlilerin Orta Asya'ya egemen olmak için harekete geçmeleriyle birlikte, Çin ilerleyişi-

ni durdurmak için Abbasiler harekete geçti­

ler. Bu mücadelede Türklerin ezeli düşmanı

olan Çinlilere karşı Abbasilere yardım ettiler

ve Talaş nehri kıyısında yapılan savaşta

Çin ordusu mağlup edildi (751). Abbasilere

yardım eden Türk topluluğu Karluklardır.

Sonuçları ve Önemi:

1 Orta Asya Çinlileşmekten kurtulmuş,

bölge Çin kültürü yerine İslam kültürünün

etkisine girmiştir.

a Türk-Müslüman mücadelesi sona ermiştir

* Türkler kitleler halinde Müslüman oldular.

Müslümanlığı kabul eden İlk Türk boyu

Karluklardır.

İslamiyet Türkler arasında özellikle ticaret

yoluyla yayılmıştır.

! Talaş Savaşı Türk-İslam tarihinin başlan­

gıcı olmuştur.

İlk kez Çin dışında, Semerkant'ta kâğıt

üretilmeye başlandı.

• Uygurların Orta Asya'da otoriteyi ele ge­

çirmelerine katkıda bulunmuştur.

•Türklerdeki tek Tanrı inancı ve aile yapısının uygun olması •Ahlak ve Cihan anlayışlarının benzer olması •Türklerde kurban kesme ve Cennet Cehennem inancının varlığı •Abbasilerin ırkçı bir politika takip et­memeleri •Türkler ile Müslümanlar arasındaki ticaretin etkisi •Ahiret inancına sahip olmaları •Temizlik anlayışı

ILK TÜRK- ISLAM ILIŞKILERI

40 KPSSDATA TARİH

Türklerin İslamiyet'e Hizmetleri

:; İslam dünyasının koruyuculuğunu üstlen­mişlerdir (Önceleri Büveyhoğullarına sonra Bizans ve Haçlılara karşı).

r- İslamiyet'in geniş alanlara yayılmasını sağlamışlardır.

Halifeliği koruyarak varlığını sürdürmesini sağlamışlardır.

• Dağınık haldeki Müslümanları bir araya toplamışlardır (Selçuklu, Osmanlılar).

: İslam kültür ve medeniyetinin gelişme­sine ve yayılmasına katkıda bulunmuş­lardır.

•Tulunoğulları (Mısırda) •Akşitler (Mısır) • Eyyubiler (Mısır) • Memlükler (Mısır) • Harzemşahlar (Harzem) •Karahanlılar (Orta Asya) •Gazneliler (Afganistan)

• Büyük Selçuklular (Horosan)

Talaş Savaşı Türk tarihinde bir dönüm nok­tası oldu. Türkler arasında İslamiyet hızla yayılmaya başladı. Karluk, Yağma ve Çiğil Türkleri, islamiyet'i kabul eden ilk Türk boyları oldular. X.yy'm başlarında Türklerin en büyük kolu olan Oğuzlar Müslüman oldular. Daha sonra İtil (Volga) Bulgarları Müslümanlığı kabul etmişlerdir.

TULUNOĞULLARI (868-905)

• Mısırda kurulan ilk Müslüman Türk devle­tidir.

• Kurucusu Tulunoğlu Ahmet'tir.

• Abbasi Devletine bağlı olarak valilik ya­pan Tulunoğlu Ahmet otorite boşluğun­dan yararlanarak Mısır'da bağımsızlığını ilan etmiştir.

• Tulunoğulları kısa sürede Suriye, Filistin, Lübnan ve Bingazi'yi ele geçirmiştir.

• Mısır bayındırlık ve zenginlik bakımından en parlak dönemini yaşamıştır.

• Ulu Cami Tulunoğlu Camii (Mısır'da Türk mimari eseridir).

• Abbasiler tarafından yıkılmıştır.

AKŞİTLER (İHŞİDİLER) (935-969)

• Kurucusu Ferganalı Mehmet'tir. Mısır da kurulan ikinci Türk devletidir

• Abbasiler ve Fatımilerle savaşmışlardır.

• Suriye ve Filistin toprakları yanı sıra, kut­sal toprakları (Hicaz) sınırlarına dahil eden ilk Türk devletidir.

• Abbasileri, Fatımilere karşı korumaya ça­lışmışlardır.

• Fatımiler tarafından yıkılmıştır.

:' Tulunoğulları ve Akşitlerin, yöneti­

cileri ve askeri gücü Türk olup, hakim

oldukları toplum farklıydı. Bu sebeple

çok çabuk yıkılmışlardır. Akşitlerden

sonra Mısır'da sırasıyla, Fatımiler,

Eyyubi ve Memlûk Devleti kurulmuş­

tur.

HARZEMŞAHLAR (1097-1231)

Ceyhun ırmağının Aral gölüne döküldüğü yerin güney kesimleri Harezm (Harzem) adıyla anılır. Öteden beri burada hüküm sürenlere Harzemşah (Harezmşah) denil-

TÜRK DÜNYASI 41

mistir. Harzemşahlar sülâlesinin atası Anuş-Tegin isminde, Begdili Türk zümresine mensup bir kişidir. Anuş-tegin Selçuklu Sultanı Melikşah'ın saray hizmetinde bulu­nuyordu. Oğlu Kudbeddin Muhammed, Selçuklulara bağlı kalarak, Harzemşah unvanı ile bu bölgenin valiliğini üstlenmiştir (1097-1128).

Daha sonra başa geçen Atsız ve İl-Arsian devirlerinde hem Irak Selçukluları hem de Kara-Hıtaylarla mücadele edildi. Nitekim il-Arslan, Sultan Sencer'in ölümü üzerine bağımsızlığını ilân etti (1157).

Harzemşahların en büyük hükümdarı Alaaddin Tekiş'tir (1172 -1200). Tekiş, önce Kara-Hıtaylar'ı, ardından son Selçuklu Hü­kümdarı II. Tuğrul'u yendi. Harzemşahlar kısa sürede sınırlarını Doğu Anadolu'dan Maverâünnehir'e kadar genişlettiler. Âdeta Selçuklu devletinin vârisi oldular. Karahanlı ve Karahıtay devletlerine son verdiler. An­cak bu parlak dönem uzun sürmedi. 1220'de bütün ülke Cengiz Moğolları'nın istilâsına uğradı. Celâleddin Harzemşah devleti yeniden toparlamak için uğraştıysa da başarılı olamadı. Ölümü üzerine Harzemşahlar Devleti tamamen ortadan kalktı (1231).

Haleb Atabeyi Nureddin Mahmut'un komu­tanlarından Selâhaddin, Haçlılarla işbirliği yapmakla Mısır'daki Fatımî devletine son vermişti (1171). Burada güçlü bir idare kuran Selâhaddin, Nurettin Mahmut'un ölümünden sonra bağımsızlığını ilân etti (1174). Kurduğu devlet babasının adından dolayı Eyyûbîler olarak bilinir.

Selahattin Eyyûbî, emrinde bulunan Türk askerleriyle beraber Haçlılara karşı çetin mücadeleler verdi. Ünlü Hıttîn savaşı ile

Haçlıları Kudüs'ten çıkardı ve İslâm dünya­sında bir efsane hâline geldi (1187). Nitekim bir Arap şairi Selahattin Eyyûbî'nin Halep'i de alması üzerine "Arap milleti, Türklerin devletiyle yüceldi. Ehl-i Salib (Haçlılar) davası Eyyûb'un oğlu tarafından perişan edildi" demiştir.

Eyyûbî Devleti'nin sınırları kısa sürede Mısır, Suriye, Güneydoğu Anadolu ve Ara­bistan'ın güneyine kadar genişledi. Ancak Selahattin Eyyûbî'nin ölümü üzerine devlet hanedan üyeleri tarafından paylaşıl­d ı n 93). Mısır'daki asıl kol, ordu komutan­larından Aybeg tarafından yıkıldı ve yerine Memlûkler devleti kuruldu (1250). Hama kolu ise 1348'e kadar varlığını devam ettir­miştir.

MEMLÛKLER (1250-1517)

Memlûk kelime manasıyla beyaz köle de­mektir. Ancak bu söz zamanla bir terimi ifade eder olmuştur. Savaş esiri veya satın alınanların oluşturduğu hükümdarın muha­fız birliklerine bu isim verilmiştir.

İlk defa Abbasi halifeleri Türk asıllı Memlûkleri kullanmış, zamanla bunlar güç­lenerek kendi devletlerini kurmuşlardır. Mısır'da kurulan Tolunoğulları ve İhşidîler (Akşitler) böyle ortaya çıkmışlardır. İşte Mısır' da kurulan Memlûk Devleti'nin kuru­cusu izzettin Aybeg de, Memlûk adı verilen askerî komutanlardan biriydi.

Eyyûbîlerin son hükümdarı ölünce tahta, karısı Şecerüddür geçmişti. Ancak bu du­rum hoş karşılanmadığından komutan­lardan İzzettin Aybeg ile evlendi. Ordu, İzzettin Aybeg'i sultan ilân etti.Böylece Eyyûbî hanedanına son verilmiş oluyordu (1250).Memlûkler, Haçlıları ve o zamana kadar yenilemeyen Moğolları durdurarak

42 KPSSDATA TARİH

İslâm dünyasının koruyuculuğunu üstlen­mişlerdir.

Aybeg'den sonra tahta çıkan Kotuz, Moğol-Ermeni ve Haçlı müttefik ordusunu Ayn-Câllûd Savaşı'nda bozguna uğratmıştır (1260). Bir Kıpçak Türk'ü olan Baybars, Suriye'yi Haçlılardan kurtarmış, Moğollara karşı başarılar kazanmıştır.

Moğolların Abbasi halifesini öldürmesi üze­rine, aynı aileden birini halife ilân ederek, halifeliği Mısır'a taşımıştır. Döneminin en güçlü devleti hâline gelen Memlûklar ara­sında zamanla iç çekişmeler başlamış ve bu durumdan faydalanan Çerkeş kölemen­leri devleti ele geçirmiştir (1382). Nitekim Yavuz Sultan Selim, Mısır'ı alarak bu devle­tin varlığına son vermiştir (1517).

•Moğolları durduraın tek Türk devleti Memlüklerdir.

• Memlüklerin siyasi tarihi Osmanlı Devletinin siyasi tarihinden daha kısa sürmesine karşın Memlüklerde başa geçen hükümdar sayısı Osmanlı Devletinde başa geçen hükümdar sayısını geçmiştir. Bunun temel nedeni Memlüklerde kendine güvenen komutanların devletin başına geçme hakkına sahip olmasıdır.

KARAHANLILAR (840-1212)

îlk Müslüman Türk devleti olan Karahanlı-Iarı, Karluk, Yağma ve Çiğil Türkleri kur­muştur.

Karahanlılar Orta Asya Türk kültürüyle İslam kültürünü kaynaştırmış böylece Türk-lslam sentezinin öncüsü olmuş­lardır. Halkın tamamı Türk'tür. Türkle­rin İslamiyet'e geçişlerinde köprü vazifesi görmüşlerdir. Türkçeyi her alanda etkili kılmışlardır.

Uygur Alfabesini kullanmışlardır.

İslam kültürü yanında Türk geleneklerini

de devam ettirmişlerdir.

• Türk-islam edebiyatının oluştuğu bu dö­

nemde, bazı önemli eserler şunlardır:

• Yusuf Has Hacib'in yazdığı eser, Kutadgu Bilig,

• Kaşgarlı Mahmut'un yazdığı eser, Di-van-ı Lügat-it Türk.

• Ayrıca çok sayıda Kur'an-ı Kerim ve tercüme eser kaleme alınmıştır.

Karahanlı Devleti Kaynak: Tarih Atlası Cemre Yay,

TÜRK DÜNYASI 43

G A Z N E L İ L E R (962-1187)

Devletin kurcusu Sarnanoğulları devletinde Herat valisi olan Alp Tigin'dir. Gazneli dev leti Afganistan'ın Gazne şehrinde kurulmuş­tur. Gazneliler, Sebuk Tigin zamanında güçlendiler. Sebuk Tigin Hindistan'a sefer­ler düzenlediyse de, istediği sonucu alama­dan öldü. Yerine Gaznelilerin en büyük hü­kümdarı Sultan Mahmut geçmiştir.

Sultan Mahmut döneminde;

• Devlet en parlak dönemini yaşamıştır.

• Karahanlılarla işbirliği yaparak Samano-ğullan'na son vermişlerdir.

• Hindistan'ın büyük bölümünü fethederek İslamiyet'i yaymışlardır.

• Abbasi halifesini Şii Buveyoğullarfna kar­

şı koruyan Gazneliler, Abbasi halifesinin koruyuculuğunu üstlenen ilk Türk devleti olmuştur.

• Selçuklularla sınırdaş olmaları yıkılmala­rına neden olmuştur.

Sultan Mahmut'tan sonra yerine oğlu Mesut geçti (1030). Mesut, 1040 yılında Selçuklu­larla yaptığı Dandanakan Savaşı'nı kaybetti. Bu savaş Gaznelilerin çöküşünü hızlandır­dı. Gazneliler, Dandanakan yenilgisinden sonra Selçuklulara bağlandılar. 1187 yılında Gurlular, Gaznelilere son verdiler. Gazne devletinin çok uluslu olması onun yıkılma­sında önemli etken olmuştur.

44 KPSSDATA TARİH

Gaznelılerın bazı önemli özelliklen de şunlardır:

s Çok uluslu bir devlettir. Bu yüzden ağır yasalar hazırlamışlardır.

B Ordusu çok ulusludur. Bu da yıkılmaları­na neden olmuştur.

'•• Yönetici kesim Kalaç Türkleri'dir.

• Sarayda Türkçe konuşulduğu halde, bi­lim dili Arapça, Edebiyat dili de Farsça-dır.

• Hindistanda İslamiyet'i yaymışlardır.

BÜYÜK SELÇUKLU

İMPARATORLUĞU (1040-1157)

Oğuz Adı ve Anlamı

Oğuzlar Türklerin bir kolu olup, islamiyet­'ten önce ve sonra pek çok devlet kurmuş­lardır. Arapların, Guz, Bizanslıların Uz, Rusların Tor adını verdikleri Oğuzlar, İsla­miyet'i kabul ettikten sonra Türkmen adını almışlardır. Oğuz kelimesinin aslı "Ok + uz"dur. "Ok" eski Türk dilinde boy anlamına gelmektedir, "z" çoğul ekidir. Buna göre "Oğuz" kelimesi boylar anlamına gelmek­tedir.

Oğuzlar, Xl.yy'dan başlayarak değişik böl­gelerde birçok devlet kurmuşlardır. Bunlar­dan bazıları şunlardır;

• Büyük Selçuklu Devleti

• Karakoyunlu

• Akkoyunlu

• Türkiye Selçuklu Devleti

• Osmanlı Devleti

• Türkiye Cumhuriyeti

Selçukluların Ortaya Çıkışı

Selçuklular Oğuzların Üçok kolundan Kınık boyuna mensuptur. Oğuz Yabğu Devletin­de Subaşı (Komutan) olarak görev yapan Selçuk Bey, Oğuz Yabgusuyla anlaşama­mış ve boyu ile beraber Cend şehrine gel­miştir. Burada İslamiyet'i kabul etmiş ve üzerine gönderilen Oğuz ordusunu bozgu­na uğratmıştır. Böylece ilk bağımsızlık mü­cadelesini başlatmışlardır.

Selçuk Bey'in ölümünden sonra yerine Arslan Yabgu geçmiştir. Bu dönemde Sel­çukluların güçlenmesinden çekinen Gazneli Mahmut, Arslan Yabgu'yu tutsak etmiştir. Tutukluluğu sırasında Arslan Bey'in ölümü üzerine devletin başına, yeğenleri, Tuğrul ve Çağrı Bey geçmiştir.

Devletin Kuruluşu ve Yükselişi

Yurt edinmek amacıyla Gazne Devleti ile büyük bir mücadeleye giren Tuğrul ve Çağrı Beyler, bir yandan da Anadolu'ya keşif amacıyla akınlar düzenlediler.

1035 yılında Horasan'a gelen Selçuklular, Gazneli Mesut'tan buraya yerleşmek için izin istediler.

Gazneli Mesut bunu kabul etmedi ve Sel­çuklular üzerine ordu gönderdi. Selçuklular, Gazneliler karşısında Nesa (1035) ve Serahs (1037) savaşlarını kazanarak Nişabur'da ilk defa bağımsızlıklarını ilan ettiler.

Ancak Gazne Sultanı Mesut'un Nişabur'u geri alması üzerine bağımsızlıkları kısa süreli oldu. Çöllere çekilen Tuğrul Bey ertesi yıl yapılan Dandanakan Savaşı'yla (1040) Gazne Devleti'ni ağır bir yenilgiye uğrattı.

TÜRK DÜNYASI 45

Bu savaş sonucunda;

Gazne Devleti çökme sürecine girerken, Selçuklular tüm kurumlarıyla bir devlet haline geldiler.

,- Büyük Selçuklu devleti resmen kurul­muştur.

i- Abbasi halifesinin onayıyla Sultan ilan edilen Tuğrul Bey, Rey Şehrini başkent yapmıştır.

Horasandaki egemenlik kesinleşmiştir.

Tuğrul Bey amcası Musa Yabgu ve kar­deşi Çağrı Bey aracılığıyla doğuya ve güneye seferler düzenledi. Kendisi ise Anadolu'nun fethiyle ilgilendi. İbrahim Yinal komutasında Anadolu'ya gönder­diği Selçuklu ordusu Pasinler Savaşında (1048) Bizans, Gürcü ve Ermeni birleşik ordusunu yenmiştir.

Bu savaş ile;

Trabzon'a kadar olan yerler ele geçiril­di.

Anadolu'da ilk büyük başarı kazanılmış oldu.

Bu olay Türk-Ermeni ilişkilerinin başlan­gıcı oldu.

Pasinler savaşı Bizans ile bir Türk-

İslam devleti arasındaki ilk savaştır.

Abbasi halifesinin Şii Büveyhoğullarma karşı Tuğrul Bey'den yardım istemesi üzeri­ne 1055'te Bağdat'a giren Tuğrul Bey;

Büveyhoğullan'nı yıkarak Halifeyi kurtardı.

Doğunun ve Batının hükümdarı unvanını aldı.

Halifenin siyasi yetkilerine son verildi (Laik anlayış). Bu olay ilerde Sultan Halife çe­kişmelerine neden olmuştur.

•Selçuklular halifeliğin koruyuculuğunu üstlenmişlerdir.

Anadolu'nun Fethine Ağırlık Verilme­sinin Nedenleri;

• Türkmenlere yurt bulma zorunluluğu,

• Doğuda Çin gibi devletlerin bulunması,

• Güneyde Müslüman devletlerin olması,

• Anadolu'da etkili bir askeri gücün bu­lunmaması,

• Anadolu'nun yerleşmeye uygun olması ve fetih politikası.

Ağabeyi Süleyman ve Kutalmış'ın ayaklan­malarını bastırarak iç huzuru sağlamış ve fetih hareketlerine başlamıştır. Anadolu'ya yönelen Alparslan Ani ve Kars kalelerini aldığı gibi Kafkaslarda Gürcistan'ı da ele geçirdi. Kardeşi Kavurd'un isyanını bastırdı. Fatımiler üzerine yöneldiği sırada büyük bir Bizans ordusunun üzerine geldiğini öğrene­rek Malazgirt'e geldi. Romen Diyojen ko­mutasındaki Bizans ordusunu burada büyük bir yenilgiye uğrattı (1071).

Alparslan ile Bizans arasındaki savaş

46 KPSSDATA TARİH

•Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı.

i «Türkiye Tarihi başladı (1071). •Anadolu Türklerin yeni yurdu

oldu.

•İslam Dünyası üzerinde Bizans

tehdidi kalmadı.

•İlkTürk denizciliği başladı.

• Haçlı Seferlerinin sebeplerinden

bir oldu.

•Anadolu'da ilk Türk Beylikleri kuruldu. Saltuklular, Artuklular, Mengücekler, Danişmentliler, Çaka Beyliği).

Melikşah Dönemi

Selçuklu Devleti en geniş sınırlarına ulaşa­rak, en güçlü dönemini yaşadı. Ayaklanan amcası Kavurttu mağlup etti. Babası Al­parslan'ın veziri olan Nizam-ül Mülk'ü göre­vinde bıraktı. Anadolu akınlarına devam etti. Kutalmışoğlu Süleyman Şah ile Tutak ve Artuk beyleri Anadolu'nun fethiyle görev­lendirildi. Daha sonra Selçuklu fetihleri Suriye, Filistin, Arabistan yönlerinde hızlan­dı. Gazneliler ve Karahanlılar Selçuklu ege­menliğini tanıdı

İran asıllı bir devlet adamı olan Nizam-

ül Mülk, Alparslan ve Melikşah dö­

nemlerinde kesintisiz olarak vezirlik

yaptı. En önemli hizmetlerinden biri

Bağdat'ta Nizamiye Medreselerini

açmasıydı.

Melikşah öneminin en önemli iç olayı Hasan

Sabbah'ın siyasi amaçlı Batınilik faaliyetleri

oldu. Bu faaliyetlerin amacı Selçukluları içerden çöküntüye uğratmaktı, idi. Batıniler düzenledikleri bir suikast ile Nizam-ül Mülk'ü öldürdüler. Bu sorunu halletmek isteyen Melikşah, Hasan Sabbah'ın saklan­dığı Alamut Kalesi'ne kuvvetler gönderdi. Ama Melikşah'ın ölümü üzerine sorun çözü­lemedi. Melikşah'ın ölümüyle devlet dağıl­ma sürecine girdi.

Selçukluların Dağılışı

Melikşah'ın ölümünden sonra Suriye, Ana­dolu, Kirman Selçukluları merkezden ayrıla­rak bağımsızlıklarını ilan ettiler. Merkezde ise Melikşah'ın çocukları arasında taht kavgaları başladı (Mahmut, Mehmet Tapar, Berkyaruk).

Bu döneme Selçuklu tarihinde Fetret Devri denilmiştir. Önce Berkyaruk başa geçmiştir. Bu dönemde Haçlı Seferleri başlamıştır. Daha sonra Mehmet Tapar ve ondan sonra da Sencer başa geçti. Selçukluların son büyük hükümdarı olan Sencer, Gaznelilerle savaştı. Karahanlıları egemenlik altına aldı. Bu sırada Büyük Selçukluları iki büyük tehlike bekliyordu. Bunlar; batıda Haçlı, doğuda Karahitaylar tehlikesiydi.

Sencer Karahitaylara Savaşı'nda (1141) yenilince devlet yeniden çökme sürecine girdi. 1157'de Sencerin ölümüyle devlet tamamen yıkıldı.

Selçukluların Parçalanma Nedenleri:

• Geleneksel veraset anlayışı

• Selçuklu prenslerinin ayaklanmaları

• Atabeylerin zararlı çalışmaları

• Şii Fatımi ve Batınilerin çalışmaları

• Haçlı Seferlerinin başlaması

• Türkmenlerin küstürülmesi

• Halifelerin eski güçlerine ulaşmak iste­meleri

TÜRK DÜNYASI 47

• Moğol baskısının yoğunlaşması

Büyük Selçuklu Devletinin zayıflamasıyla birlikte şehzadeler, bulundukları bölgelerde devletler kurdular. Sultan Sencer'in ölü­münden sonra bağımsızlıklarını ilan ettiler.

Bu devletler şunlardır;

• Horasan ve Irak Selçukluları,

• Kirman Selçukluları,

• Suriye Selçukluları,

• Türkiye Selçukluları.

Selçuklularda illere yönetici olarak gönderi­len şehzadelerin yanına "atabey" denilen tecrübeli devlet adamları verilirdi. Atabeyler, devletin zayıfladığı zamanlarda bulundukları bölgelerde yönetimi ele geçirip devletler kurdular.

Bu devletlerin en önemlileri şunlardır:

• Şam'da Böriler,

• Musul ve Halep'te Zengiler,

• Azerbaycan'da İldenizoğulları,

• Fars'ta Salgurlular,

• Erbil'de Beytekinoğulları.

Büyük Selçuklular'ın Türk Tarihi Açısın­

dan Önemi:

• Anadolu'yu Türk yurdu haline getirmek için mücadele etmişlerdir.

• Kalabalık Türkmen kabilelerini Bizans sınırına sevk ettiler.

• Anadolu'da Türk tarihinin başlamasını sağladılar.

• İslam birliği için Haçlılarla ve Şii Büveyhoğullarfyla mücadele ettiler.

• Türk siyasi ve sosyal hayatı, hukukun örf ve geleneklerinin İslam kültürü ile kay­naşması Büyük Selçuklularla pekişti.

• Kendilerinden sonraki Türk Devletlerine örnek oldular.

48 KPSSDATA TARİH

TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE

KÜLTÜR ve MEDENİYET

D E V L E T Y Ö N E T İ M İ

İslamiyet'ten önce Türkler arasında yay­gın olan, hükümdarların Tanrı adına ülke­yi yönettiği görüşü İslamiyet'ten sonra da devam etmiştir (Türklerin milli benliklerini koruduklarını gösterir).

Tulunoğulları ve Akşitler'de devlet yöneti­mi, Abbasi devlet teşkilatı ile büyük ben­zerlik göstermektedir.

Karahanlılar

Karahanlılar tamamen Türk bölgelerinde kurulduğu için devlet yönetiminde İran ve Arap etkileri pek görülmez.

Ülkeyi yönetmede ikili yönetimi (doğu-batı) esas almışlardır (Türklerin milli ben­liklerini koruduklarını gösterir)..

Hükümdarlar hakan, han, kadir, kara,

buğra, il ig gibi unvanlar kullanmışlardı.

Saraya, ordu veya kapu adı verilmek­teydi.

• Hacipler: Sarayın en önemli görevlileri idi. Başkanlarına hacibülhüccap denilirdi. Saraydaki görüşmeleri sağlamakla görevlidir. • Kapucubaşı: Sarayın güvenliğinden sorumludur. •Silahtar: Silahlardan sorumludur. •Alemdar: Sancak ve bayraklardan

sorumludur. • İlbaşı: Atlardan sorumludur. • Camedar: Hükümdarın elbiselerinden

sorumludur.

Gazneliler

* Gazneliler devlet yönetiminde Saman-oğullan'ndan etkilenmişlerdir (iran).

Sultan unvanını ilk kullanan hükümdar

Gazneli Mahmut olmuştur.

İslam Devlet anlayışında hüküm­darlığın halife tarafından tasdik edilmesi \kuralı Gazneliler ve Karahanlılarda da işletildi. Ama devletlerin hükümdarları hiçbir zaman hakimiyetlerini Abbasi halifeleriyle paylaşmadılar. Aksine Selçuklular ve Memlükler halifeyi dini lider kabul etmişlerdi. Siyasal güç olarak destek istemişlerdir.

Selçuklular

Selçuklularda devlet hükümdar ailesinin ortak malı sayılırdı. Tuğrul Bey merke­ziyetçi bir sistem oluşturmak istediyse de Melikşah döneminde devlet çok geniş­lediği için bu mümkün olmadı. Kara­hanlılar, Gazneliler, Abbasiler gibi dev­letlerin yönetim şekilleri örnek alınarak gelişmiş bir devlet teşkilatı kuruldu (İran).

Hükümdarlar önce Yabgu Bey, Tuğrul Bey'den itibaren Sultan ve daha sonraları da Sultan-ı Azam unvanlarını kullanmış­lardır.

•Hutbe okutmak

•Para basmak

•Taht

•Taç

• Bayrak (Bayrak)

•Tuğra

•Nevbet (davul)

•Otağ (çadır)

TÜRK DÜNYASİ 49

• Nizam-ül Mülk zamanında devlet teşkilatı daha da gelişmiştir. Önemli işler mutlaka divanda tartışılarak karara bağlanmıştır.

•Merkez ve memleket yönetiminde İslam-İran gelenekleri görülmektedir.

• Merkez ile taşra arasında güçlü bir posta teşkilatı kurulmuştur.

• Devlet işleri Büyük Divan'da (Divan-ı Saltanat) görüşülürdü. Büyük Divana Ve­zir başkanlık ederdi.

Hükümdar eş ve annelerinin de özel divanları bulunurdu.

• Divan-ı Berid, posta ve haberleşme işleri­ne bakardı.

• Devlet eyalet adı verilen on iki büyük idari bölgeye ayrılmıştı. Ülke şu yönetim birim­lerine ayrılmıştır:

• Eyaletler Melik ve Şahne (şıhne) denilen prenslerle yönetiliyordu. Eyaletlerde bele­diye görevlerini yerine getirmekle görevli olan muhtesipler bulunurdu. Eyaletler­deki vergi işlerine amil, yönetim işlerine reis, posta işlerine de ulaklar bakardı.

• Şehzadelerin yetişmesi için yanlarına de­neyimli devlet adamı olan atabeyler veri­lirdi.

Atabeyin Osmanlılarda karşılığı "lala" idi. Atabeyler bazen devletin parçalanmasına neden oluyorlardı, çünkü seçkin kimseler olan atabeyler, merkezde zayıf bir hüküm­darın bulunması ya da taht kavgalarının çıkması gibi hallerde bunları fırsat bilerek bulundukları bölgelerde bağımsız devletler kurabiliyorlardı.

• Sultanlar devletin bütün işlerinden birinci

derecede sorumluydular.

• Ağır siyasi suçlar, onların başkanlığında­

ki özel mahkemelerde hükme bağlanırdı.

• Haftanın belirli günlerinde devletin ileri

gelenlerini ve komutanları kabul ederler­

di.

• Aynı şekilde halkın şikayetlerini dinler,

onların dertlerine çare bulurlardı.

• Kadıları tayin ve görevden alma,

• iktaların dağıtımı,

• Valilerin tayini,

• Ordulara başkomutanlık da yapmak hü­

kümdarların görevlerindendi.

• Büyük Selçuklu Devleti'nde eski Türk

veraset sistemi aynen uygulanıyordu.

Sultanlar ülkenin çeşitli yerlerini akraba­

larına veriyorlardı. Buralara giden şehza­

de ve melikler merkezdeki büyük sultana

bağlı olarak hüküm sürüyordu. Ancak hü­

kümdarın ölümü veya zayıf birisinin başa

geçmesi halinde taht çekişmesi başlıyor­

du. Bu çekişmeler devletin parça­

lanmasına sebep oluyordu. Çünkü her

şehzadenin tahta geçme hakkı bulun­

maktaydı.

Bu sistemin kötü yanlarının yanında bir de iyi yönü vardır. O da; ordu ve devlet ileri gelenlerinin desteklediği en kabiliyetli kişinin tahta geçmesiydi.

Yazışmalara bakardı.

Maliye işlerine bakardı

Ordunun ihtiyaçlarına bakardı. Askeri ve hukuki işler hariç devletin bütün işlerini denetleme yetki­sine sahipti.

50 KPSSDATA TARİH

• İlk Türk-İslam devletlerinin ordularının or­tak özelliği büyük çoğunluğunun Türk a-sıllı askerlerden oluşması idi. Hükümet teşkilatında İranlıların çoğunluğuna karşı­lık orduda Türklerin sayısı fazlaydı.

Karahanlı ve Gazneli ordusu şu kısım­lardan oluşur:

Karahanlı ordusunun temelini Karluk, Yağma ve Çiğil Türkleri oluşturuyordu. Ordunun komutanına "subaşı" denili­yordu. Orduda hastane ve posta teşkilatı bulunurdu. Gazne ordusunun temelini ise Gulamlar (Köleler) adı verilen çeşitli ülke­lerden toplanmış Müslüman askerler oluşturmaktadır. Ancak Gazne ordusunun büyük çoğunluğunu atlı birlikler oluşturu­yordu. Gazneliler savaşlarda filleri de kul­lanmışlardır.

•Gulaman-ı Saray (Osmanlı Kapıkulu) •Hassa Ordusu (Ücretli askerler} •Türkmenler •İkta Askerler •Meliklerin, Askeri Valilerin Askerleri

•Bağlı Devlet ve Beyliklerin Askerleri

Türk devletlerinde ilk defa orduda fil kullananlar Gaznelilerdir.

Gulaman-ı Saray

Çeşitli milletlerden seçilerek toplanan müs-lüman askerlerdir. Özel olarak yetiştirilen ve devşirme usulüne dayanan bu ordu, doğru­dan Sultan'a bağlı, maaşlı olup saray muha­fızı olarak görev yapardı.

Hassa Ordusu

Bunlar her an savaşa hazır atlı birliklerdi. Çeşitli Türk boylarından toplanan asker­lerden meydana gelirdi. Bunların her türlü masrafları devletçe karşılanırdı. Bu ordunun Osmanlılardaki karşılığı kapıkulu askerleri­dir.

Türkmenler

Göçebe bir yaşam tarzı olan Türkmenler, sınır bölgelerine yerleştirilerek hem sınırları korumuşlar hem de sultanın daveti üzerine savaşlara katılmışlardır.

İkta Askerler

İkta sahibi olanların, gelirlerinin bir bölü­müyle beslemek zorunda oldukları asker­lerdi. Tamamı atlı birliklerdi.

Selçuklularda ordu teşkilatı ile toprak

yönetimi arasında bağlantı vardır.

Buna göre ülke toprakları vergi gelirle­

rine göre bölümlere ayrılırdı. Bu bö­

lümlere ikta denirdi. Bu toprakları

işleyen çiftçiler, devlete vermeleri

gereken vergiyi Sipahiye verirdi. Sipa­

hi de gelirinin bir bölümü ile atlı asker­

ler yetiştirirdi. Bu sistem Osman­

lılarda Tımar adını aldı.

Saray muhafızları

Hassa ordusu

Eyalet askerleri

Ücretli askerler

Düzenli birlikler

Eyalet askerleri

Gulam askerleri

TÜRK DÜNYASI 51

SOSYAL HAYAT

• İlk Türk-İslam devletlerinde, halk genellik­le eski yaşam tarzını devam ettirmiştir. Halk göçebe, köylü ve şehirli olmak üzere üçe ayrılırdı.

• İslamiyet'in kabulünden sonra halkın ço­ğunluğunu yine göçebeler meydana geti­riyordu. Bunların geçim kaynağı hayvan­cılık idi.

• Yerleşik hayata geçenler ise tarım, ticaret ve el sanatlarıyla meşgul oluyorlardı. Es­naf ve sanatkarlar kendi meslek grupları­na ait Loncalar kurmuşlardı.

• Selçuklularda büyük devlet memurlukları babadan oğula geçerdi. Devlet yöneti­minde İranlıların büyük etkisi vardı.

• Toplumda kesin çizgilerle belirlenmiş bir tabakalaşma söz konusu değildi. Herke­sin yükselme şansı vardı. Köylü, şehirli tam bir hürriyete sahipti.

Göçebe ve her an savaşa hazır Türkmen­ler, toprağa yerleşip çiftçi, şehre yerleşip esnaf olmuşsa da, "ordu-millet" şuurunu sımsıkı korumuştur. Ancak günlük yaşa­yıştan, dini inanç ve ibadete hatta müziğe kadar, maddi ve manevi her alanda bir yapı değişikliği olmuştur.

Müslüman olmayan bütün topluluklara adil davranılmıştır. Melikşah zamanında çıka­rılan mülkiyet ve kadın haklarına ait kanun buna en güzel örnektir. Bu kanunla yalnız Müslümanların değil Müslüman olmayan­ların da hakları devlet güvencesi altına alınmıştır.

Bağlı Devletlerin ve Beyliklerin Askerleri

Meliklerin, Askeri Valilerin Askerleri

On'lu sisteme göre teşkilatlanan Selçuklu ordusunun büyük bir kısmı süvarilerden oluşuyordu. Sefer sırasında ordunun arka­sından gezici hastaneler ve hamamlar gelirdi.

• Türk-islam Devletlerinde adliye, Şer'i ve Örfi yargı olmak üzere ikiye ayrılmıştı (Hukuk birliğinin olmadığını gösterir).

• Ordu içindeki anlaşmazlıklara "Kadı-asker" (Kazasker) bakardı.

• Bunların yanısıra Sultanın başkanlık ettiği "Divan-ı Mezalim" denilen bir yüksek mahkeme vardı. Sultan, haftanın belirli günlerinde halkın şikayetlerini dinler ve karar verirdi (Bugünkü Anayasa Mahke­mesi gibi).

•Adalet işleri tamamen bağımsız olduğun­dan siyasi otoriteden etkilenmezdi.

Şer'i davalara Kadılar bakardı. Kadıların başında Kadı'l Kudat bulunur ve Kadıları kontrol ederdi.

Örfi yargı, düzeni bozan ve kanunlara uymayanla­rın davalarına bakardı. Örfi yargının başında Emir-i Dâd bulunurdu.

EKONOMİK HAYAT

• Tulunoğulları ve Akşidler tarıma önem vermişler ve ülkelerinden geçen Baharat Yolundan önemli gelir elde etmişlerdir.

• Selçuklularda ilk parayı, Tuğrul Bey bas­tırdı.

• Horasan önemli bir ticaret merkeziydi.

• Karahanlılar'ın egemen olduğu Mave-raunehir önemli bir tarım bölgesiydi. Bu­nun yanında satılan ürünlerden ve güm­rüklerden alınan gelirler de önemli bir yer tutmaktaydı. Ayrıca topraklarından geçen baharat yolunun da Karahanlı ekonomisi­ne büyük katkısı vardır.

• Türk-İslam devletlerinde ekonomik hayat Selçuklular zamanında büyük gelişme göstermiştir. Ekonominin temeli tarım ve hayvancılığa dayanıyordu.

Bu dönemde:

Selçukluların güvenliği sağlamaları sonucu ekonomik ve ticari hayat hız kazandı. Tica­ret yolları üzerinde güvenlik sağlanıp, han­lar ve kervansaraylar inşa edildi. Yabancı tüccarların can ve mal güvenliği devlet tara­fından sağlandı.

• Selçuklu topraklarından geçen ipek ve baharat yolları, ticari hayatı geliştirdi.

Türk-İslam devletlerinde esnaf ve tüccarlar Ahilik adı verilen bir örgüt oluşturmuşlardı. Müslüman olma­yanların kabul edilmediği bu örgüt Türklerin, ekonomik yaşamda etkin bir rol oynamalarına neden olmuştur.

• Türk-İslam devletlerinde ülke toprakları iktisadi hayatın önemli bir parçasıydı. Ev, bahçe, ağıl gibi emlak özel mülkiyete da­hildi. Tarım arazisi, ormanlar, yaylak ve otlaklar ise devlet malı idi.

Gelirleri hükümdara ve hane­dan üyelerine ayrılan toprak­lardır. :.

Müslüman olmayanlara ekip biçmeleri karşılığında verilen topraklardı. Geliri hazineye aktarılırdı.

Hayır kurumlarının, eğitim ve sosyal müesseselerin ihtiyaç­larını karşılamak için ayrılmış topraklardır.

Mülkiyeti devlete aittir. Geliri hizmet veya maaş karşılığı olarak komutanlara, asker­lere ve devlet adamlarına verilen topraklardır. Paranın bir kısmıyla atlı asker besle­nirdi. İkta sahibi halktan tespit edilmiş miktardan fazla vergi toplayamazdı.

Mülk Topraklar Miri Topraklar

Kişilere ait topraklardı.

Sahibi isterse bu toprakları

satabilir, miras olarak bırakabilir,

bağış yapabilirdi

Devlete ait arazilerdir. Şu kısımlara ayrılırlar.

*Has

* Haraci

* Vakıf

* İkta

Ülke toprakları şu kısımlardan oluşurdu:

KPSSDA TA TARİH 52

TÜRK DÜNYASI 53

İkta sisteminin sağladığı faydaları şöyle sıralayabiliriz:

> Hazineden para almadan büyük ve güçlü ordu oluşturulmuştur.

> Üretimin sürekliliği ve artışı sağlan­mıştır.

> Devlet otoritesi en uzak bölgelere kadar yayılmıştır.

> İkta sahipleri bulundukları yerlerde idare ve güvenliği sağlamışlardır.

> Göçebeler yerleşik hayata geçirilmiştir.

• Türk-îslam devletlerinde ticaret, tarım, demircilik, dokumacılık gibi sanayi dalları, el sanatları ve hayvancılık gelişmiştir.

• Asker ve memur maaşları, sefer masraf­ları, sosyal tesislerin yapımı, şehirlerin ve yolların bakımı başlıca gider kaynak­larıydı.

• Altın paraya dinar, gümüş paraya dir­hem denirdi.

• Şehir ve kasabaların mali işlerine "imga" bakardı.

* Savaşta elde edilen ganimetlerin 1/5'i,

* Çeşitli iş kolları ve tüccarlardan alınan vergiler,

* İpek ve Baharat yolları üzerindeki ker­vanların bıraktığı gümrük vergisi,

*Ormanların, tuzlaların, madenlerin, bağlı devlet ve beyliklerin vergileri önemli gelir kaynaklarıydı.

DİL VE EDEBİYAT

• Karahanlılarda resmi dil Türkçe idi. Halk Türkçe konuşurdu. Kullanılan alfabe Uy­gur alfabesi idi.

•Çeşitli etnik grupların oluşturduğu Gaz-nelilerde saray ve orduda Türkçe konu­şulurken Resmi dil Arapça idi. Tulunoğul-ları ve Akşitlerde de aynı durum söz ko­nusu idi. Memlüklerde resmi dil Türkçe idi.

• Selçuklularda bilim dili Arapça, resmi yazışma dili Farsçaydı. Bununla birlikte günlük hayatta konuşma dili Türkçe idi.

Müslümanlardan, yetiştirdikleri ürün üzerinden alınan onda birlik vergidir.

Müslüman olmayanların arazi ve ürünleri üzerinden alınan vergidir.

Müslüman olmayan sağlam erkeklerden askere gitmeme karşılığı yılda bir kez alınan vergidir (yaşlı ve çocuklardan alınmazdı).

Türk-İslam devletlerinde edebiyat dili

olarak Farsça, bilim dili olarak da

Arapça yaygın olarak kullanılmaya

başlandı. Türkçenin bu dillerden gide­

rek daha fazla etkilenmesine rağmen

halk Türkçe konuşmaya devam etti.

Bu etkilenme en çok aydınlar üzerinde

görüldü. Bu durum, sonraki yıllarda

edebiyatımızın divan edebiyatı ve halk

edebiyatı olarak ikiye ayrılmasına yol

açtı.

54 KPSSDATA TARİH

• Türk-İslam devletlerinde edebiyat sözlü ve yazılı olarak ikiye ayrılırdı:

Türklerin İslamiyet'i kabul etmelerinden sonra İslami Türk Edebiyatı ortaya çık­mıştır. Bu alanda ilk örnekler Karahanlılar tarafından meydana getirilmiştir.

Saltuk Buğra Han Destanı'nda Karahanlı hükümdarı Saltuk Buğra Hanın Müslü­manlığı kabul etmesi efsanevi bir şekilde anlatılmaktadır.

Sözlü Edebiyat Ürünleri

Yazılı Edebiyat Ürünleri

Sagu

Mani

Destan

Kutadgu Bilig

Divan-ı Lügat-it Türk

Atabetü'l Hakayık

Divan-ı Hikmet

Siyasetname

Şehname

Yazarı, Yusuf Has Hacib'dir. Yönetim bilimi konusunda bilgi verir. Türk-İslam edebiyatının ilk yazılı örneğidir. Karahanlılar döneminde yazılmıştır. Mutluluk veren bilgi anlamına gelir.

Karahanlılar döneminde Kaşgarlı Mahmut tarafından Türk dilinin zenginliğini ortaya koymak ve Araplara Türkçeyi öğret­mek amacıyla yazılmıştır. İlk Türk dünyası haritası bu kitapta yer elır. Türk halk edebiyatının önemli bir kaynağıdır.

Yazarı Edip Ahmet'tir. Uygur alfabesiyle yazılmış, ahlaki de­ğerleri anlatan eğitici, öğretici bir eserdir.

Arap harfleriyle Türkçe yazılmış Türk tasavvuf edebiyatının önemli eserlerindendir. Bu eser İlk Türk mutasavvıf Ahmet Yesevi tarafından yazılmıştır. Dini ve ahlaki öğütlerle İslamiyeti Türkler arasında yaymayı amaç edinen şiirsel anlatımlı bir eserdir Karahanlılar döneminde yazılmıştır.

Firdevsi tarafından yazılıp Gazneli Mahmut'a sunulmuştur. Türk -İran savaşları konu edilmiştir.

Yazarı Selçuklu veziri Nizam-ül Mülk'tür. Devlet yönetimi ile ilgili öğütler bulunmaktadır. Farsça olarak yazılmıştır.

Yazarı Ömer Hayyam (Büyük Selçuklu dönemi)

Enveri. (Büyük Selçuklu dönemi)

TÜRK DÜNYASI 55

BİLİM VE SANAT

• Türk-İslam devletlerinde bilim ve sanat alanlarında, Farabi, Biruni, İbn-i Sina, Ha-rezmî gibi pek çok bilgin, filozof ve sanat­kâr yetişmiştir.

• Bu dönemin başlıca ilim kuruluşları med­reselerdi. Medreselerde islami bilimlerin yanısıra, matematik, tıp, astronomi, kim­ya, coğrafya, tarih gibi dersler okutulurdu.

• Karahanlılar zamanında Buhara, Semer-kant, Balasagun ve Kaşgar önemli bilim ve kültür merkezleri olmuştur.

• İlk medrese Karahanlılar zamanında Aslan Gazi Tabgaçhan tarafından Merv'de açılmıştır.

• İlk Selçuklu medresesi, Tuğrul Bey tara­fından Nişabur'da açıldı. Dönemin en bü­yük medresesini ise Vezir Nizam-ül Mülk Bağdat'ta yaptırdı. Nizamiye merde-sesi olarak isimlendirilen bu medrese devrin en büyük eğitim ve öğretim kurumudur. Nizamülmülk devlet adamlarına yol gös­termek amacıyla ünlü eseri "Siya-setname"yi yazmıştır. İmam-ı Gazali, başmüderris olarak bu dönemde medre­selerde ders vermiştir.

• Astronomi alanında önemli eserler veril­miştir. Melikşah döneminde bir rasathane kurulmuş ve Ömer Hayyam'ın başkanlık ettiği bir heyet tarafından bir takvim ya­pılmıştır. Bu takvime Celali Takvimi adı verilmiştir.

Dönemin önemli bilim adamları ve filo-zofları şunlardır:

Farabi

İslam felsefesinin ve siyaset biliminin kurucusudur.

• Aristo başta olmak üzere eski Yunan filozoflarının düşüncelerini çok iyi açık­lamıştır. Bu nedenle Muallim-i Sani (İkin­ci öğretmen) adıyla tanınmıştır.

• Felsefe, matematik, astronomi, siyaset, fizik alanında eserler vermiştir.

• Bilim, felsefe ve din arasında bir uz­laştırma görevi üstlenmiştir.

• "Bütün devletlerin üstünde en olgun devlet; milli devletleri içine alan, bütün yeryüzündeki insanları kapsayan bir teş­kilattır." Diyerek tam bin yıl sonra ku­rulan "Birleşmiş Milletler" idealini ileri sürmüştür.

İbn-i Sina

• Avrupa'da Avicenna diye tanınmıştır.

• İslam filozoflarının reisidir.

• İlk kez bedensel hastalıkların Psikolojik nedenlerine dikkat çeken Medikal Psiko­logudur.

• Tıp, astronomi, fizik, felsefe alanında etkili olmuştur.

• Asıl şöhretini tıp dalında yapmıştır.

• Farabi'nin öğrencisi olup en önemli eseri 'EI-kanun-Fittıb'dur.

İbn-i Rüşt

• Aristo'yu batıya tanıtan filozoftur.

• Batı dünyasında "Averreos" olarak ta­nınır.

• Aklı dinden üstün tutar. Bu nedenle fikir­leri Gazali ile uyuşmaz.

• Mutezile akımını temsil eder.

KPSSDA TA TARİH 56

TÜRK DÜNYASI 57

Gazali_______________________

• Kişi Allah'la ilgili gerçek bilgiye ancak sezgi yoluyla, yani Allah'ı içinde duyarak varabilir.

• Tüm felsefi tartışmaları akılla yapmış, aklı yine akılla yenmiştir.

• Ona göre din felsefeden üstündür ve dinle bağdaşmayan felsefe saçmalar.

• Bu ünlü eseri "İhyaü'l-Ulumiddin"dir.

Biruni________________________

• Biruni olaylara tarafsız yaklaşmış, fikirle­rini gözlem ve deneylere dayandırmıştır.

• Dünyanın güneş etrafında bir yılda dön­düğünü söylemiştir.

Kürenin alanının nasıl ölçüleceğini keş­fetmiştir.

• Ona göre ilmin ilerlemesi için serbest düşünmek şarttır.

Ebu Hanife__________________

• İslam hukuk bilgini ve Hanefi mezhe­binin kurucusudur.

• Ömer Hayyam, Melikşah bir takvim yapmıştır.

Buhari______________________

En ünlü hadis bilginlerindendir. (Cami-i Sahih).

El Razi______________________

• Kimyagerdir. (Sülfirik asidi bulmuştur.)

İbni Yusuf____________________

• Sarkacı bulmuştur.

Uluğ Bey______________________

Astronomi bilginidir (hayat cetveli ile yıldızların fihristini yapmıştır). İlk rasathaneyi kurmuştur.

SANAT

İlk Türk- islam devletlerinde ortaya konulan eserlerde hem Orta Asya Türk kültürünün hem de İslamiyet'in etkileri görülür.

Mimaride cami, medrese, türbe, su kanalı, han, hamam, köprü, yol, kervansaray gibi eserlerin yanı sıra taş işçiliği, tezhib, sera­mik, çinicilik, hattatlık, minyatür ve kuyum­culuk sanatı gibi dallarda önemli eserler vücuda getirilmiştir.

Çinicilik:

Çin kökenli olan çiniciliğin İslamiyet döne­minde oldukça yaygın hale geldiği ve mima­ri süslemelerde bolca kullanıldığı görülmek­tedir.

Tezhip

El yazması kitap ve levhaların, altın tozu ve boya kullanılarak çiçek ve nakışlarla süs­lenmesi sanatı olan tezhip, Türk- İslam devletlerinde başarıyla uygulanmıştır.

Hat

Arap harflerinin değişik şekillerde süslü olarak yazılması sanatı olan hat; cami, türbe ve saray gibi mimari eserlerde uygu­lanmıştır.

İran'lı Taberi, Mesudi, İbni Haldun.

İbni Havkal, İbni Batuta (Seyyah).

Muhammed Bin Musa, İbni Ceşmit, Harezmi.

58 KPSSDATA TARİH

Heykeltıraşlık

islamiyet'ten önce Türkler arasında görülen bir sanat dalıydı. İslamiyet ten sonra dinin etkisi ile bu sanat dalından uzaklaşılmıştır.

Minyatür

Bir resim türü olan minyatürler kitap sayfala­rına yapılırdı. Minyatürde cismin esas rengi ışık ve gölge düşürülmeden verilir. Derinlik ve perspektif düşünülmez. Figürlerde kişinin önemine göre büyüklük ve küçüklük vardır. Minyatür Türk İslam sanatında en çok kul­lanılan resim türüdür. Tarihte en eski minya­türlere Orta Asya'da rastlanmaktadır. Min­yatür, tüccarlar aracılığı ile İran'a gelmiş ve kitaplar yoluyla Avrupa'ya yayılmıştır. Sel­çuklular döneminde Bağdat'da minyatür okulu açılmıştır.

Müzik

Bir sanat dalı olmasının yanında Türkler için bir hakimiyet alameti idi. Hükümdarların kapılarında beş vakit nevbet çalınırdı. Sel­çuklular zamanında yayılan tasavvuf akımı müziği de etkilemiş; Türk tasavvuf müziği doğmuştur. Kitabü'l - Musıki'l Kebir (Farabi) müzik konularını işleyen önemli bir kitaptır.

Türkler, Uygurlar zamanında yerleşik haya­ta geçerek mimari alanda ilk örnekleri ver­mişlerdir. Bu nedenle göçebe yaşayan Hunlar ve Göktürkler dönemine ait mimari eserlere rastlamak zordur. Türk İslam dev­letleri de mimaride önemli eserler vermiş­lerdir. İlk Türk - İslam mimari eseri Tulunoğulları zamanında Kahire'de yapılan Tulunoğlu Camii'dir. İlk kubbeli cami Karahanlılar

tarafından inşa edilmiştir. Karahanlılar'dan günümüze kadar gelen en önemli eser Talas'taki 'Ayşe Bibi Türbesidir'. Türk İslam sanatının en eski kervansaray örnek­leri de Karahanlı eserleridir. Gazneli-ler'den günümüze kadar ulaşabilen önemli mimari eserler arasında en ünlüleri sultan Mah­mut'un ve Sultan Mesut'un yaptırdığı 'Zafer Kuleleri'dir.

En fozla gelişme gösteren güzel sanot dalı

mimaridir. Türk-İslam mimarisinin ilk

örneklerine türbe, cami ve kervansaray

olarak Karahanlılar'da rastlanmaktadır.

Selçuklular eski Türk mimari tarzlarını İslam mimari tarzıyla birleştirdiler. Böylece İslam dünyasında yeni bir anlayışla güzel eserler meydana getirildi. Bu mimari yapılarda kemer, kubbe ve değişik sütun biçimleri kullanıldı. İnce minare stilini İslam cami mimarisine Türkler kazandırdı. Büyük Sel­çukluların İslam mimarisine getirdiği en önemli yeniliklerden biri de çadır şeklinde yapılan ve kümbet denilen türbelerdir.

TÜRK DÜNYASI 59

• Mescid-i Cuma(Ulu Camii)

• Gülpâyegan Camii

• Zavere Camii

• Kazvin Camii

• Dolugan Mescidi (En eski minareye sahiptir)

• Nizamiye Medresesi • Hargird Medresesi • Küçük Medrese

• Kümbed-i Ali

• Cihil Duhteran (Kırk kızlar)

• Harrekân Kümbetleri

• Demavent Kümbetleri

• Kümbet-i Surh

• Sultan Sencer Türbesi

• (Kervansaraylar) Konakla­ma ve savunma amaçlı te­sisler.

• Ribat-ı Zafarani

• Ribat-ı Şerif

• Ribat-ı Anuşirvan

ANADOLU TARİHİ

ANADOLU'NUN TÜRKLEŞMESİ

• ANADOLU SELÇUKLU DEVRİ

(1077-1308)

• ANADOLU BEYLİKLERİ DÖNEMİ

• ANADOLU SELÇUKLULARI VE

BEYLİKLER DÖNEMİNDE

KÜLTÜR-MEDENİYET

Anadolu'ya ilk Türk akınları Avrupa Hun-ları tarafından yapılmıştır. Anadolu'ya ikinci Türk akınları Sabir (Sibir)'ler tara­fından Vl.yy'da gerçekleştirildi. Hunlar ve Sihirlerden sonra üçüncü olarak Abbasi-lerin hizmetine giren Türkler, Anadolu'ya girmiş ve Abbasiierle beraber Bizans'a karşı mücadele etmişlerdir. Ama bu hare­ketler yerleşme amacı gütmez. Anado­lu'yu ebedi bir Türk vatanı haline getiren­ler Oğuz Türkleri olmuştur Anadolu'da Bizans ile yapılan ilk savaş Pasinler Sa-vaşı'dır(1048).

Anadolu'yu yurt edinmek amacıyla keşif hareketlerini başlatan Çağrı Bey'dir. Büyük Selçuklu Devletinin kurulmasın­dan Malazgirt Zaferine kadar Anadolu'ya yapılan tüm akınlar Bizans'ı yıpratma ve yıldırmaya yöneliktir.

Alparslan döneminde Bizans'la yapılan Malazgirt Zaferi Türkiye Tarihi açısından bir dönüm noktası olmuştur. Bu zaferle Anadolu'nun kapıları Türklere açılmış ve Türklerde Anadolu'yu yurt edinme dü­şüncesi hakim olmuştur.

Melikşah döneminde Anadolu'nun fethi­ne devam edilmiş ve fethedilen

yerlere Türkmenler yerleştirilerek Ege Denizine kadar ulaşılmıştır. Bu fetihler ve yerleşimler Anadolu'nun etnik yapısı­nı değiştirerek Türkleşmesini sağlamış­tır. Anadolu'nun fethine katılan beyler fethettikleri bölgelerde bazı beylikler veya küçük devletler kurmuşlardır.

Anadolu'ya yapılan sistemli ve planlı Türk akınları Büyük Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey zamanında başlamış, Alp Arslan devrinde devam etmiştir. Büyük Selçuklu­ların XI.yy' dan itibaren Anadolu'nun fethiyle başlayan, günümüzde de devam eden Türkiye Tarihi şu devirlere ayrılır;

• İlk Türk Beylikleri Devri

• Anadolu Selçukluları Devri

• Anadolu Türk Beylikleri Devri

• Osmanlı İmparatorluğu Devri

• Türkiye Cumhuriyeti Devri

Anadolu'da Kurulan İlk Türk Beylikleri

Alp Arslan'ın emri üzerine Türk komutan­lar Anadolu'da fetih hareketlerine başladı­lar. Komutanların fethettikleri topraklar kendilerine ikta olarak verildi, bu toprak­larda devlete bağlı beylikler kuruldu. Ancak Melikşah'ın vefatından sonra bu beylikler bağımsız hareket etmeye başla­dılar.

TÜRK DÜNYASI 61

ANADOLU'DA KURULAN İLK TÜRK BEYLİKLER

Beyliklerin Türk Kültür ve Tarihine Katkıları:

• Anadolu'nun fethedilmesinde büyük rol oynadılar.

• Anadolu'nun; Türkleşmesini sağla­dılar.

• Anadolu'da Türk varlığını Bizans, Gür­cü, Ermeni ve Haçlı saldırılarına karşı korudular.

• Anadolu'daki küçük yerleşim merkez­lerini büyük şehirler haline getirdiler.

• Anadolu'da kültür ve sanat eserleri meydana getirdiler.

Sivas

Erzurum (Anado­lu'da kurulan ilk beyliktir)

Erzincan, Kemah

Hasankeyf, Harput, Mardin olmak üzere üç kol halinde ya­şamışlardır.

İzmir'de kurulmuştur. Türk tarihinde ilk denizcilik çalışmala­rını başlatmışlardır.

62 KPSSDATA TARİH

ÖNEMLİ TURK BEYLİKLERİ ve ÖZELLİKLERİ

DANİŞMENTLİLER (1080-1178):

Gök Medrese (Sivas)

Kurucusu : Danişment Gazi

Kurulduğu Tarih : 1080

Kurulduğu Yer: Sivas, Tokat, Çorum, Yozgat

ve Malatya dolaylarında kurulmuştur.

En Ünlü Hükümdarı : Melik Gazi ve Melik

Mehmet

Yıkılışı: Anadolu Selçuklu Sultanı Il. Kılıç

Arslan 1178 yılında bu beyliğe son vermiştir.

SALTUKLULAR (1072-1202):

Çifte Minareli Medrese (Erzurum) SALTUKLULAR Kurucusu: Ebulkasım Kurulduğu Tarihi: 1072 Kurulduğu Yer: Erzurum ve çevresi En Ünlü Hükümdarı: İzzettin Saltuk Yıkılışı: Anadolu Selçuklu Devleti tarafından 1202'de yıkılmıştır.

TÜRK DÜNYASI 63

M E N G Ü C E K L E R ( 1 0 8 0 - 1 2 2 8 )

Kurucusu: Mengücek Gazi

Kurulduğu Tarihi: 1030

Kurulduğu Yer: Erzincan ve çevresi.

En Ünlü Hükümdarı: ishak Bey

Yıkılışı: Anadolu Selçuklu Devleti

tarafından 1228 de Erzincan-Kemah kolu,

1252'de Divriği kolu yıkılmıştır.

ARTUKLULAR (1102-1409):

Artuklular Artuklular 3 kola ayrılmıştır. 1. Hısnıkeyfa Artukluları Kurucusu: Sokman (Sökmen) Kurulduğu Tarih: 1102 Kurulduğu Yer: Hasankeyf, Diyarbakır Yıkılışı: Eyyübiler tarafından 1231 yılında yıkılmıştır. 2. Mardin Artukluları Kurucusu: İlgazi Kurulduğu Tarih: 1108 Kurulduğu Yer: Mardin Yıkılışı: Karakoyunlular tarafından 1409 yılında yıkılmıştır. 3. Harput Artukluları Kurucusu: İmameddin Bekir Kurulduğu Tarih: 1185 Kurulduğu Yer: Harput Yıkılışı: And. Sel. Dev. tarafından 1234 yılında yıkılmıştır.

64 KPSSDATA TARİH

ANADOLU SELÇUKLU DEVRİ (1077-1308)

Devletin kurcusu Kutalmış oğlu Süleyman Şah'tır. Bizans'ın elinden Konya ve çev­resini alan Süleyman Şah daha sonra İznik'i alarak bağımsızlığını ilan etti. Bü­yük Selçuklu Sultanı Melikşah da, Sü­leyman Şah'ın bağımsızlığını tanıdı (1277).

I. Kılıç Arslan Dönemi

(1092-1107)

Süleyman Şah'tan sonra I. Kılıç Arslan Anadolu'ya gelerek devletin başına geçti (1092).

Bizans'ın etkisiyle Çaka Beyliğine son verdi.

Doğu seferine çıkan I. Kılıç Arslan Malatya'yı kuşatmışken I. Haçlı Seferi­nin başlaması üzerine kuşatma kaldı­rıldı.

Haçlılarla başarılı savaşlar yapmasına rağmen başkent İznik ve Batı Anado lu'nun elden çıkmasına, Haçlıların Ku­düs'e ulaşmasına engel olamadı.

• Daha sonra Konya'ya çekildi ve Devle­tin merkezini Konya'ya taşıdı.

I. Mesut Dönemi (1116-1155)

Bizans ve Haçlıları yenerek Anado­lu'nun güvenli bir Türk yurdu olmasını sağlamıştır.

• Bu dönemde batı kaynaklarında Ana­dolu ilk defa Türkiye adı ile anılmaya başlamıştır.

Anadolu'daki ilk kurumlaşma ve bayın­dırlık hareketlerini başlatmıştır.

• Anadolu'da siyasi birliği sağlamıştır.

II. Kılıç Arslan Dönemi (1155-1192)

Dönemin en önemli olayı Miryakefalon Savaşıdır (1176). Bu savaşın sebebi; Bizans'ın, Türkleri Anadolu'dan atmak ve tekrar Anadolu'ya egemen olmak isteğidir. Türklerin zaferiyle sonuçlanan bu savaşın önemi ve sonuçları;

• Anadolu'nun Türk yurdu olması ke­sinleşti.

• Bizans'ın Anadolu'yu Türklerden alma ümidi son buldu.

• Haçlı Seferleriyle elden çıkan üstün­lük yeniden Türklere geçti.

TÜRK DÜNYASI 65

• Hıristiyanlar Anadolu'nun Türk yur­du olduğunu kabul etti.

• Bizans savunmaya geçerken Türk­ler taarruza geçti.

• Anadolu'da büyük ölçüde Türk birliğini sağlayan II. Kılıç Arslan ülkeyi oğulları arasında paylaştırdı.

I. Gıyaseddin Keyhüsrev

Dönemi (1192-1196)

• Trabzon Rum İmparatorluğu mağlup edilerek Karadeniz ticaret yolu güvence altına alındı.

• Antalya fethedildi. Burada donanma kurularak ilk defa denizcilik alanında faaliyete başlandı.

• Venediklerle ticaret antlaşması yapıldı.

• 1196-1205 tarihleri arasında II. Süleymanşah, tahta geçmiş sonra ye­niden I. Gıyaseddin Keyhüsrev tahta geçmiştir.

I. İzzeddin Keyhüsrev (1211-1220)

• Sinop alınarak önemli ticaret ve ithalat

limanı haline getirildi.

• Kıbrıs Krallığı ile ticaret anlaşması

yaptı.

• Anadolu'da çok sayıda kervansaraylar

inşa edildi.

• Anadolu'nun ekonomik düzeyi geliştiril­di.

I. Alaaddin Keykubat Dönemi

(1220-1237):

• Selçukluların en parlak dönemi olmuş­tur.

• Alaiye alınıp burada tersane yapıldı (Alanya ismi verildi).

• Kırım (Suğdak) sahilleri egemenlik altına alındı. Deniz aşırı yapılan bu se­fer ticari amaç taşıyordu.

• Anadolu'nun siyasi birliği tamamen sağlandı ve devlet siyasi, ekonomik, kültürel alanda en parlak zamanını ya­şandı.

• Anadolu uluslararası ticaret merkezi haline geldi.

• Yassı Çemen savaşıyla Harzem-şahlarla savaşmış savaşı kazanmış ya da Moğollara karşı savunmasız kalın­mıştır.

II. Gıyaseddin Keyhüsrev

(1237-1246):

Dönemin önemli olaylarından biri dini nitelikli olan Baba İshak (Babailer) Ayaklanmasıdır. Anadolu'ya gelen Türkmenlerin ekonomik sıkıntılarından yararlanan Baba İshak isyan etti. İsyan güçlükle bastırıldı.

• Ayaklanmadan cesaret alan Moğollar Anadolu Selçuklu Devleti'ne saldırdı­lar (1243). Kösedağ Savaşı'nda Anadolu Selçukluları yenildi

Bu savaş sonucunda;

• Moğollar, Anadolu'yu hakimiyetleri altına aldılar.

• Anadolu Selçukluları, Moğollara bağlandı ve ağır vergi ödemeye başladılar.

• Selçuklulara tabi olan Ermeniler ve Trabzon Rum İmparatorluğu ayrıla­rak Moğollara bağlandı.

• Moğol istilasıyla Anadolu'da çok sa­yıda Beylik kuruldu.

• Anadolu'daki Türk Birliği bozuldu.

66 KPSSDATA TARİH

• Sivas ve Kayseri şehirleri tahrip edi­lerek yağmalandı. Moğollar yarım yüzyıl Anadolu'yu sömürdüler.

• Devlet adamlarının iktidar hırsı, Sel­çukluları Moğolların oyuncağı haline getirdi. Tahta çıkmak isteyen şehza­deler Moğollara başvurdu.

• Selçuklular parçalanma ve yıkılma sürecine girdi.

ANADOLU BEYLİKLERİ DÖNEMİ

Türk devletlerinde sınırlara ve sınır boyla­rındaki vilayetler ile sancaklara "uç" adı verilmiştir. Malazgirt zaferinden sonra Bizans sınırı boyunca Karadeniz'den Akdeniz'e uzanan bölgelere Türkmen beyleri, aşiret ve oymaklarla birlikte yer­leştirildi.

Bu beyler Bizans'a karşı fetihlerde bu­lunmuşlardır. Uç beyleri yarı bağımsız olup merkezi otoritenin güçsüz olduğu dönemlerde Selçuklu devletine olan bu bağlılık bozuluyordu. Bu durumlarda uç beylikleri bağımsız beylikler haline geli­yorlardı.

Kösedağ Savaşı Türkmenlerin, batı, kuzey ve güneyde yığılmasına neden oldu. Batı Akdeniz ve Ege Bölgesi Türk­menler tarafından ele geçirildi. Diğer taraftan Anadolu Selçukluları İlhanlılara bağlıydı, ama XIV.yy başlarında İlhanlıla­rın Müslüman olmasıyla Moğol baskıları da son buldu.

Kösedağ Savaşı'ndan sonra bazı beylikler bağımsız hale gelmiş, XIV.yy'da İlhanlı hakimiyetinin sona ermesiyle Anadolu'nun her tarafında birçok beylik kurulmuştur

Anadolu Beylikleri Dönemi

TÜRK DÜNYASI 67

•Beylikler, Moğollar ve Bizanslılarla savaşmışlardır.

•Anadolu'da Türk Birliği kurmak ve Türkiye Selçukluları'nın yerini alabilmek için birbirleriyle mücadele ettiler.

• Beylikler siyasal gücün parçalanmasına neden olmalarının yanında Anadolu'nun uç noktalarının Türkleşmesi ve Selçuklu Kültür ve uygarlığının yayılmasından önemli rol oynamışlardır.

•Karesioğulları ve Eratna Beyliği dışındaki beylikler 1402'deki Ankara Savaşı'yla tekrar bağımsızlıklarını kazanmışlardır.

•Osmanlılara ilk katılan beylik Karesioğulları'dır,

•Osmanlıları en çok uğraştıran beylik Karamanoğulları ve Osmanlılara en geç

katılan beylik ise Ramazanoğulları'dır.

•Menteşe, Aydın ve Saruhan Beylikleri denizcilikte oldukça gelişmişlerdir.

• Yönetim şekilleri Anadolu Selçuklulan'nın yönetimiyle aynıdır.

• Türkçeye büyük önem vermişlerdir.

Osmanoğulları

Karamanoğulları

Germiyanoğulları

Karesioğulları

Hamitoğulları

Menteşoğulları

Candaroğulları (İsfendiyaroğulları)

Aydınoğulları

Saruhanoğulları

Eretnaoğulları

Dulkadiroğulları

Ramazanoğulları

Tacettinoğulları

Eşrefoğulları

Sahip Ataoğulları

Pervaneoğulları

Söğüt, Domaniç

Konya

Kütahya

Balıkesir, Çanakkale

Antalya, Eğridir

Muğla, Denizli

Kastamonu, Sinop

Aydın, İzmir

Manisa

Sivas, Kayseri

Maraş

Adana

Ordu

Beyşehir

Afyon

Samsun, Bafra

ANADOLU'DA KURULAN BEYLİKLER

68

ANADOLU SELÇUKLULARI ve BEYLİKLER DÖNEMİNDE

KÜLTÜR - MEDENİYET

DEVLET YÖNETİMİ:

• Devlet teşkilatı Büyük Selçuklular örnek alınarak düzenlenmiştir. Orta Asya Türk devletlerinde olduğu gibi ülke hükümdar ailesinin ortak malı sayılırdı.

• Bu yüzden sık sık saltanat kavgaları görülmektedir. Ama Türkiye Selçukluları Anadolu'nun coğrafi bir bütün olması sa­yesinde merkeziyetçi bir yönetim oluştur­mayı başarmışlardır.

• Bazen hükümdarlar, yerine geçecek şehzadeyi veliaht tayin edebilirdi. Ancak genellikle buna uyulmaz; devlet adamları­nın ve emirlerin desteğini alan şehzade tahta çıkardı. Şehzadeler, melik unvanıyla çeşitli bölgelerde atabeylerin gözetiminde eğitilir ve yöneticilik yaparlardı. Bunun amacı ileride tahta çıkacak şehzadenin ülkeyi yakından tanımasını ve yönetimde başarılı olabilmesini sağlamaktı.

• Hükümdar sultan unvanını taşıyordu. Hükümdarın yetkisi sınırsız değildir. Hü­kümdar da töre ve din kurallarına uymak zorunda idi. Hükümdardan sonra geien en yetkili devlet adamına Vezir denirdi.

• Ülkenin her yerinde sultan adına hutbe okutulur ve para bastırılırdı. Sultanlar halifeyi manevi otorite olarak tanırlardı. Hükümdarlık sembolleri de şunlardı: Tuğ, çetr, sancak, otağ, nevbet, hilat (elbise) saray, taht, hutbe, mühür, para.

• Hükümdarlar; sultan unvanı yanında Rükneddin, Keykubat, Sultan-ı Azam, Sultan-ı Galip unvanlarını da kullan­mışlardır.

• Sultanın oturduğu ve devlet işlerini yürüttüğü saray, en önemli devlet kuru­muydu. Dergah, devlet hanı gibi isimlerle anılan sarayda büyük Selçuklularda oldu­ğu gibi sultanın şahsına bağlı çok sayıda görevli vardı. Anadolu beylikleri de Selçuk­lularda^ saray teşkilatını Örnek aldılar.

• Ülke hanedan ailesinin ortak malıydı. Başkent önce İznik, daha sonra Konya olmuştur. Anadolu Selçukluları Müslüman oldukları halde devlet yönetimi hiçbir za­man teokratik olmamıştır. Devlet işleri büyük bir düzen içinde yürütülürdü. İllerin ve kalelerin arazi, mal ve nüfusu ayrın­tılarına kadar defterlere yazılırdı.

• Devlet işlerini Büyük Divan (Divan-ı Saltanat) ve diğer alt divanlarda yürütü­yordu. Divana genellikle vezir, bazen de hükümdar başkanlık ederdi. Divan gö­rüşmeleri deftere kaydediliyordu.

Bu dönemde devlet işlerinin görüşü­lüp karara bağlandığı kurula "Divan" denirdi. Daha önceki dönemlerde "Toy, Kurultay ve Kengeş" isimleri de kullanılmıştır.

• Taşra teşklatına bakıldığında; memleket yönetim bakımından illere (eyalet) ayrılır­dı. Bu iller yönetim bakımından üçe ayrı­lırdı. Bunların birincisini Melikler, ikincisini Subaşılar, üçüncüsünü ise Bizans sını­rında bulunan uç beyleri yönetirdi. Melik­ler başkentte olduğu gibi Divan kurarlardı.

• Beyliklerde ise hükümdarın temsilcisi olan iki yetkili bulunurdu. "Mirliva" adı verilen kişiler siyasi otoriteyi sağlamakla görevliy­di. Yargı işlerine "kadılar" bakardı.

TÜRK DUNYASI 69

Adalet işlerine bakan Emir-i dad kararlarında bağımsız olması için divana dahil edilmezdi.

Maliye işleriyle,

Dirliklerin dağıtılmasıyla,

Yazışma işleriyle,

Askeri ve hukuki işler dışında devletin bütün işlerinin denetimiy­le,

Ordunun ihtiyacıyla,

Askeri davalarla ilgilenirdi.

Bulundukları yerin askeri komutanlığını yaptıkları gibi asayiş ve güvenliğine de bakarlardı.

Adalet işleri Kadılar tarafından yönetilirdi.

Belediye işlerine; "Muhtesib" denen kişiler bakardı.

Önemli şehir merkezlerinde "şıhne" denilen askeri valiler bulu­nurdu. Bunlar güvenlik ve zabıta işlerine bakarlardı.

Vezirden sonra ünlü komutan ve devlet adamlarının oluşturduğu divandı.

Hükümdar başkentten ayrıldığında devlet işlerini yürütür, hü­kümdara vekalet ederdi.

Mali işleri yürüten divandır.

Ordunun ihtiyaçlarını karşılar.

İç ve dış yazışmaları yürütürdü.

Mali ve idari işleri denetlerdi.

Ülke topraklarının kayıt defterlerini tutar, has ve iktalara ait ka­rarları düzenlerdi.

70 KPSSDATA TARİH

ORDU VE DONANMA:

Türkiye Selçukluları ve Beyliklerin askeri teşkilatı Büyük Selçuklu askeri teşkilatına benzemekteydi.

Türkiye Selçuklularında ordunun esa­sını Kapıkulu askerleri ile Tımarlı Si­pahiler meydana getirirdi.

Ordunun başkomutanı Sultan'dı. Sul­tan olmazsa orduyu vezir yönetirdi.

Türkiye Selçuklularında ordu şu bö­lümlerden oluşuyordu;

1) Hassa Birlikleri

(Gulam - Kapıkulu Askerleri):

Doğrudan Sultana bağlı olup başkente yakın garnizonlarda bulunurlardı. Atlı ve yayalardan meydana gelir. Savaşta Sulta­nın yanında yer alırlardı.

Devşirme usulüne dayanıyordu. Çoğun­lukla Türk çocuklarıyla Hıristiyan çocuk­larının özel olarak yetiştirilmesiyle meyda­na geliyordu. Bu usul Osmanlı yeniçeri teşkilatının temeli olmuştur.

2) Sipahiler (Dirlik (ikta) Askerler):

Ordunun asıl kısmını oluşturan Sipahiler tamamen Türklerden oluşuyordu. İkta Sipahilerinin yetiştirdiği askerlerdir. Maaş yerine ikta verilen atlı askerlerdi. Osman­lılarda bu orduya tımarlı sipahiler adı ve­rilmiştir. Komutanları Subaşılardır. Ordu­nun temelini meydana getirirlerdi.

3) Türkmenler:

Sınır boylarında savaşa hazır durumda bulunan kuvvetlerdir. Bunlardan başka, savaş zamanlarında geçici olarak para karşılığı orduya alınan ücretli askerler, lağımcılar, mancınıkçılar gibi yardımcı sınıflar da vardı. Anadolu Selçuklular,

Ermeni ve Gürcü askerleri de kullanmış­lardır.

Donanma, Büyük Selçuklularda olmayan bir teşkilattı. Anadolu Selçuklularında Donanmaya da önem verilmiş, Sinop, Alanya, Antalya ve Samsun gibi merkez­lerde tersaneler kurulmuştur. Ordu ko­mutanına Emir'ül Ümera; donanma komutanına Reis'ül Bahr denir. Beylik­ler döneminde Saruhan, Karesi, Mente­şe ve İsfendiyaroğulları denizcilikte çok ileri gittiler. Gerçek anlamda ilk Türk do­nanması Çaka Bey tarafından İzmir'de kuruldu.

* Anadolu beyliklerinde de ordu sistemin­de Anadolu Selçukluları örnek alınmıştır.

TOPRAK YÖNETİMİ:

Türkiye Selçuklularında toprak devletin olup, bu topraklara arazi-i amiriye (Miri Arazi) denirdi. Bu topraklar dört bölüme ayrılır.

Geliri hükümdara ayrılan topraklar.

Ordu mensuplarına ve devlet memurlarına hizmet ve maaş karşı­lığı verilen topraklardır.

Başarılarından dolayı devlet adamlarına verilen topraklar.

Miri veya mülk arazile­rinden geliri ilmi veya sosyal kuruluşların masraflarına tahsil edilen topraklardır.

Has Topraklar

İkta Toprakları

Mülk Topraklar

Vakıf Topraklar

MİRİ ARAZİ

TÜRK DÜNYASI 71

• Özel toprak sahipliği yerine "miri" (mül­

kiyeti devlete, işletmesi halka ait) top­

rak sisteminin uygulanması büyük bir

yenilikti. Bu uygulama yüzünden Hıris­

tiyan halk da kölelikten kurtuldu. Bağ,

bahçe, bostan gibi küçük toprakların

dışındaki bütün arazilerde, kişiler kiracı

durumundaydılar.

• Elde edilen ürünler, ödenecek vergiler

'tahrir' defterlerine yazılırdı. Köylü top­

rağı ekmezse, sipahi üzerine düşeni

yapmaz ise azledilir ve toprağı elinden

alınırdı.

Daha önce Bizans'ın yönetiminde ezilen

Hıristiyan halk toprağa, eve ve hürriyete

kavuştu. Türk yönetimini tercih edişleri­

nin temel sebebi buydu.

HUKUK SİSTEMİ:

Hukuk şer'i ve örfi yargı sistemi olarak ikiye ayrılıyordu:

Türkiye Selçukluları hukuk alanında kendi­lerinden önceki Türk-İslam devletlerinin etkisinde kaldılar.

• Askeri davalara Selçukluda Kadıyı leşker denilen ordu komutanları bakı­yordu.

Türk-İslam devletlerinde ağır siyasi suçlar sultanın başkanlığındaki Divan-ı Mezalim adı verilen mahkemede gö­rüşülerek karara bağlanırdı. Gayrimüs­limler de devletin yasa ve hükümlerine uymak zorundaydılar. Ülkedeki tüm kadılar mahkemedeki Başkadı (Kâdi Kudât)ya bağlıydı.

SOSYAL VE İKTİSADİ HAYAT:

• Halk üç guruba ayrılmaktaydı:

Tarım: Her türlü tarım ve hayvancılık köylüler ile göçebeler tarafından yapı­lıyordu. Şehir hayatında ise meyvecili­ğin ve bağcılığın önemli bir yeri vardı. Devlet köylüye tohum, saban, öküz sağlamada yardımcı oluyordu.

Sanayi: Türkiye Selçuklularında sa­nayi büyük ölçüde esnaf teşkilatları (Ahiler) tarafından organize ediliyordu. Ahilik, şehirde oturan esnafın meslek gruplarına göre kendi aralarında kur­dukları dini-iktisadi bir özellik taşıyan teşkilata verilen isimdi. Selçuklu dö­neminde bütün esnaflar mutlaka kendi meslekleri ile ilgili bir esnaf loncasına üye idi. Şehirdeki Hıristiyan halktan zanaatkar olanlar da kendi aralarında Loncalar kurmuşlardı.

Davalara hükümdar veya vezir tarafından

tayin edilen kadılar

bakıyordu. Kadılar din ve hukukla ilgili işlerde yetkili

idiler. Evlenme, nafaka, miras, alacak, hırsızlık

gibi davalara bakarlardı.

Vakıfları denetlerlerdi.

Asayişi bozan ve yasaları

çiğneyenlerle ilgili davaları kapsardı. Bu

davalara Emir-i Dad bakıyordu. Emir-i Dad bir

nevi adalet bakanı ve başsavcı

durumunda idi.

72 KPSSDATA TARİH

Ahilik, Avrupa'daki Lonca örgüt­lerine benzemekle birlikte Lonca sa­dece ekonomik nitelik taşırken Ahilik ekonominin yanı sıra ahlaki, dini, sosyal, ve hukuki nitelik taşımakta­dır.

Bu dönemde dokumacılık ve dericilikte önemli gelişmeler sağlandı. Üretim küçük el tezgâhları ile atölyelerde yapılıyordu. Ayrıca dokunan kumaşlara renk ve desen kazandırılması için birçok şehirde boya­haneler kurulmuştu. Dericilik Türklerin ve Hıristiyanların ileri oldukları bir sanattı. Maden işçiliğinde daha çok Ermeni ve Rumlar uğraşıyorlardı. Halkın ihtiyaç duy­duğu her türlü eşya ülke içinde üretiliyor­du.

Ticaret: Ekonominin temelini ticaret oluşturuyordu. Anadolu'nun dünya üzerindeki konumunun önemini koru­yan Türkiye Selçukluları ticaret faali­yetlerine önem verdiler. Türkiye Sel­çukluları, Anadolu'yu izledikleri ticaret politikasıyla kıtalar arası transit ticaret merkezi haline getirdiler.

Anadolu'da ticaretin gelişmesinin neden leh şunlardır;

• Anadolu'nun doğu-batı ve güney-kuzey ticaret yolları üzerinde bulun­ması ve kıtaları birbirine bağlaması.

• Ticaret yolları üzerinde kervansaray­ların kurulması. Anadolu'da ilk kervan­saraylar II. Kılıç Arslan zamanında ku­rulmaya başlamış, daha sonra da sayı­ları arttırılmıştır.

• Ticaretin gelişmesi için Latin Cumhu­riyeti ile ticaret antlaşmalarının yapıl­ması.

• Ticaret amaçlı fetihlerin yapılması (Suğdak, Sinop, Antalya ve Alanya' nın fethedilmesi).

• Malları zarar gören veya kervanı so­yulan tüccarların zararlarının ödenme­si, yani bugünkü anlamda malların si­gortalanması.

• Gümrük vergilerinin hafifletilmesi.

• Ticari önemi olan merkezlere Türk ve müslüman tüccarların yerleştirilmesi.

• Anadolu en çok Venedik, Ceneviz ve Floransa gibi İtalyan Cumhuriyetleriyle ve İran, Suriye, Mısır ile ticaret ilişkile­rinde bulunuyordu. İhraç ürünlerinin başlıcaları; tahıl, pamuk, ipek, halı, ki­lim, çeşitli kumaşlar ile boyalı ve iş­lenmiş deri gibi mallardı. Ayrıca koyun ve at ihraç ediliyordu.

MALİYE:

• Türkiye Selçuklularfnda maliye işlerine Divan-ı İstifa bakardı. İki çeşit hazine vardı.

• İlk para (sikke) I.Mesut; ilk gümüş ve altın paralar ise II.Kılıç Arslan zamanın­da bastırıldı. Bu durum Anadolu'nun ekonomik vaziyetinin II. Kılıç Arslan za­manında sağlam temellere oturduğunu gösterir. Gümüş paraya dirhem, altın paraya dinar deniyordu.

TÜRK DÜNYASI 73

Devletin başlıca gelir kaynaklan şun­lardı:

• Müslüman köylülerden alınan öşür ve hayvan vergisi

• Müslüman olmayanlardan alınan arazi vergisi (Haraç)

• Müslüman olmayanlardan alınan kafa vergisi (Cizye)

• Gümrük gelirleri

• Maden, tuzla, orman, işletmelerinin ge­lirleri

• Savaşlardan elde edilen ganimetin 1/5'i

• Bağlı beyliklerin gönderdiği vergi ve hediyeler

DÎN VE İNANIŞ

• Türkiye Selçukluları ve beylikler Anado­lu'nun İslamlaşmasına büyük katkı sağ­lamışlardır. Tekke ve zaviyeler kurul­muştur.

• En yaygın mezhep Hanefilik idi.

• Nakşibendi, Mevlevilik, Bektaşilik, Ekberilik, Kadirilik, Yesevilik, Babailik, Rufailik tarikatları ortaya çıkmıştır.

• Hıristiyanlarca yapılan savaşlarda kah­ramanlık gösterenlerin adlarının sonuna konan alp ve gazi gibi unvanlar, dini bir düşünceyi ifade ediyordu.

• Samanlık geleneği yerleşik Türkler ara­sında kısmen yaşıyordu.

DİL VE EDEBİYAT

• Türkiye Selçuklularında resmi dil ve bilim dili Arapça, edebi dil Farsçaydı. Ama or­duda, Sarayda ve halk arasında Türkçe konuşulurdu.

• Türkiye Selçukluları Devletinin İlhanlı egemenliğine girmesi ve İran'dan gelen

şairlerin bilim adamlarının etkisiyle dev­letin resmi dili Farsça oldu. Bu durum Türk dilindeki gelişmenin yavaşla­masına neden olmuştur.

• Beylikler döneminde Karamanoğulları (Mehmet Bey) Türkçeyi resmi dil ilan etti. Günümüzde bu olayın yıldönümü dil bayramı olarak kutlanmaktadır. Xlll.yy'da Anadolu'da Türk dili gelişti.

• Anadolu'da Türkçenin gelişmesinde Moğolların büyük payı oldu. Moğol istila­sından kaçarak batıya göç eden birçok bilgin ve edebiyatçı Anadolu'ya gelerek bilim ve fikir hayatının gelişmesine kat­kıda bulundu.

Selçuklularda hem edebiyat dili hem de resmi dil Farsçaydı.Bunun başlıca sebebi, Selçukluların Müslüman olmasında İran'ın etkileridir. Selçuklu - Iran arasındaki kültürel ve siyasi yakınlığın sonucu olarak Türkler bu dönemde Farsçayı benimsemişlerdir.

• Anadolu'da Türk Edebiyatı XI11.yy ve sonlarında en parlak çağını yaşadı.

Bu dönemde edebiyat; Halk Edebiyatı, Tasavvuf Edebiyatı ve Divan Edebiyatı olarak üç kolda gelişmiştir:

Yunus Emre, Hoca Dehhani, Sultan Velet, Gülşehri, Aşık Paşa, Nesimi gibi Türk aydınları eserlerini Türkçe yazdılar. Bu dönemde Anadolu Türk toplumunun inanç, ahlak ve ruh yapısının olgunlaşmasında "Battal Gazi ve Danişment Gazi" Destanla­rının büyük etkisi olmuştur.

• Hoca Dehhani ilk Türkçe divanı yazmış­tır. Aruz veznini Türkçeye uyarlayan Di­van edebiyatı onunla başlamıştır.

74 KPSSDATA TARİH

B İ L İ M

Anadolu'da ilk medrese XII. yüzyılın

yarısında Danişmendoğulları tarafından

Niksar'da kuruldu. Türkiye Selçuklula­

rında ilk medrese II. Kılıç Arslan tarafın­

dan Aksaray'da kuruldu.

Medreselerde dini ilimler yanında diğer

müsbet ilimler de (Matematik, astronomi,

tarih, hukuk, dil vb.) okutuluyordu.

Moğolların zulmünden kaçan Türkmen­

ler arasında bulunan düşünürler ile Sel­

çuklu hükümdarları tarafından Anado­

lu'ya davet edilen ilim adamları, Anado­

lu'nun bilim ve sanat alanında gelişme­

sini önemli ölçüde etkilemişlerdir. Ana­

dolu'da bilim hayatının en çok geliştiği

dönem, I. Alaeddin Keykubat zamanı

oldu.

B u d ö n e m d e y a ş a y a n fikir a d a m l a ­

rından bazıları şunlardır;

Muhyiddin-i Arabi:

• Türkiye'de tasavvufun gelişmesinin te­

meli olmuştur. Tasavvufla ilgili fikirleri

son derece derin ve karışıktı.

• Şeyh-i Ekber adıyla ün kazanmıştır.

• Vahdet-i vücut görüşü ile gerçek varlığın

Allah olduğunu söylemiştir.

S a d r e d d i n K o n e v i :

• Büyük bir filozoftu. Öğrencisi olduğu

Muhuddin Arabi'nin fikir ve düşünceleri­

nin yayılmasını ve anlaşılmasını sağladı.

• Ekberilik adında bir tarikat kurmuştur.

M e v l a n a :

• Derin tasavvuf fikirleri, engin hoşgörü­

süyle büyük ün kazandı.

• Yanında yalnız müslümanlar değil başka

din ve mezheplerden olanlar da bulunu­

yor ve kendisine saygı duyuyorlardı.

• Eserlerini Farsça yazdığı için fikirleri ge­

niş halk tabakalarına yayılmamıştır.

• Eserlerinde Allah ve insan sevgisi, hoş­

görü gibi konuları işledi.

Hacı Bektaş-ı V e l i :

• Kurduğu Bektaşilik tarikatı ile hoşgörü ve

insan sevgisini yaymaya çalışmıştır.

• Bektaşilik yeniçeri ocağının resmi tarikatı

olmuştur.

• Temel kitabı, Makâlât'tır.

Y u n u s E m r e :

• Türkçe yazdığı şiirleriyle daha kendi

zamanında büyük üne kavuştu.

Halk Edebi- Tasavvuf Divan yatı Edebiyatı Edebiyatı

• Battalname

• Danişment-name" • Garipname (Aşık paşa). • Dede korkut hikayeleri • Bektaşi ve Nasrettin hoca fıkraları

• Mantıku't tayr (kuşların dili) (gülşehri)

• Mevlana (Mesnevi, Divan-ı Kebir, Fihi Mafih.)

• Yunus Emre (Di­van, Risaletü'n-nushiyye)

• Hoca Dehhani (Selçuklu şeh­namesi)

• Germiyanlı Ahmedi (Divan İskendemame ve Cemşid-ü Huşid)

• Hoca Mesut

TÜRK DÜNYASİ 75

•Tasavvuf aşkıyla Türkçenin şaheserle­rini yarattı.

• Çok iyi Arapça ve Farsça bilmesine rağ­men, Türkçe şiirler yazması şöhretinin yayılmasında etkili olmuştur.

• Anlaşılması zor tasavvufi fikirleri başa­rıyla açıklamıştır.

• Türkçeyi en güzel şekilde kullanan bir sanatkardır.

SANAT

Meydana getirilen eserlerin başlıca özellik­leri şunlardır:

• Diğer Türk devletlerinden farklı olarak resim sanatı da gelişmiştir.

• Selçuklular Döneminde Konya, Kayseri, Sivas ve Tokat önem kazanırken Beylik­ler devrinde Bursa, iznik, Kastamonu gelişmiştir.

• Medreselerin köylere kadar yayıldığı, kollar boyunca han, zaviye gibi misafir­hanelerin yapıldığı düşünülürse bu dö­nemde sanat hareketlerinin ne kadar canlı olduğu görülür.

• Devletin imar ve inşaat faaliyetlerini "Emir-i Mimar" başkanlığında bir heyet yürütüyordu.

• Yapılan eserler devlet bütçesinden, sul­tanlar ve yakınları veya devlet adamları tarafından inşa ettiriliyordu.

• Yurdun her yerinde öğrencilere, yolcu­lara, fakir halka sabah, akşam yemek dağıtılan "imaretler" kurulmuştu.

• Yol boyunca inşa edilen zaviye, han ve kervansaraylarda yolcular parasız olarak üç güne kadar yedirilir ve yatırılırdı.

• Hastaneler kim olursa olsun bütün halka şifa dağıtan kuruluşlardı (darüşşifa).

• Tesislerin masraflarını karşılamak için her birinin zengin vakıfları vardı.

• Bütün mimari eserlerde en küçük bir taklit göze çarpmaz.

• Görülen "kübik inşaat" Selçuklu mima­risinin tipik özelliğidir.

• Taş ve ağaç oymacılığı da ön plana çıkmıştır.

• En fazla gelişen sanat dalı mimaridir. Mimaride ilk yapılan camilerdi. Bunun yanısıra, Mescidler, Medreseler, Küm­betler, Külliyeler, Kervansaraylar, Köprü­ler, Darü'şşifalar, yapılmıştır. Süsleme sanatı oldukça gelişmişti. Selçuklularda Mimari eserler üzerinde Orta Asya Türk özelliklerini de görmek mümkündür. Sel­çuklular mimari ve sanat alanlarını geliş­tirerek Osmanlı'ya iyi bir miras bırakmış­tır. Çinicilik ve hat sanatı, Selçuklularda gelişmeye başlamıştır.

Anadolu'da ilk darüşşifa (hastane) Selçuklular döneminde (1205) Gevher Nesibe Hatun Darüşşifası adıyla açıldı.

MİMARİ

Dini Mimari

Camiler, Mescitler, Medrese, Külliye, Kümbet ve Türbeler, Tekke ve zaviyeler.

Sivil Mimari

Saraylar, Köşkler, Kervansaray, IHamam, Köprü, Limşn, Tersane, iDarüşşifa.

• Camiler: Türkiye Selçukluları sanatı­nın en önemli mimari eserleridir.

Askeri Mimari:

Kale,

Surlar.

76 KPSSDATA TARİH

Ulu Cami (Karamanoğulları) Ermenek (Karaman)

Ulu Cami (Mengücek) Divriği (Sivas)

Ulu Cami (Artukoğulları) Mardin

Ulu Cami (Danişmentoğ.) Kayseri

Ulu Cami (Ramazanoğ.) Adana

İlyas Bey Camii (Aydınoğ.) Selçuk

Yivli Minare Camii (Hamitoğ.) Antalya

Meydan Camii (Karamanoğ.) Ermenek

Saraçhane Camii (Danişmentoğ.) Amasya

Sungur Camii (İlhanlılar) Niğde

Ulu Cami (Menteşeoğ.) Milas (Muğla)

İsabey Camii (Menteşeoğ.) Milas (Muğla)

Firuz Bey Camii (Menteşeoğ.) Milas (Muğla)

Yağıbasan Medresesi Tokat ve Niksar - Danişmentler

Dündarbey Medresesi Eğridir (İsparta) - Hamitoğuiları

Hatuniye Medresesi Karaman - Karamanoğulları

Zincirli Medresesi Aksaray - Karamanoğulları

Tol Medresesi Ermenek (Karaman) - Karamanoğulları

Ak Medrese Niğde - Karamanoğulları

Yakutiye Medresesi Erzurum - İlhanlılar

Vecidiye Medresesi Kütahya -Aydınoğulları

H ü d a v e n t H a t u n T ü r b e s i Niğde - Anadolu Selçuklu

Ahlat Emir Bayındır Türbesi Ahlat - Akkoyunlu

Aşık Paşa Türbesi Kırşehir - Eretna

Sitte Melik Kümbeti Divriği (Sivas) - Mengücek

Mama Hatun Kümbeti Tercan (Erzcincan) -Saltuklu

TÜRK DÜNYASI 11

1. Camiler Yeri

Arslanhane Camii Ankara

Ulu Cami Diyarbakır

Kızıltepe Camii Mardin

Ulu Cami Malatya

Ulu Cami Sivas

Alaeddin Camii Konya

Ulu Cami Divriği (Sivas)

Alaeddin Camii Niğde

Hunad Hatun Camii Kayseri

Hacı Kılıç Camii Kayseri

Gökmedrese Camii Amasya

Sahip Ata Camii Konya

Taş Mescid Konya

Sırçalı Mescid Konya

Arap Baba Mescidi Harput (Elazığ)

Güdük Minare Mescidi Akşehir (Konya)

2. Mescitler Yeri

B. SİVİL MİMARİLER

a. Kervansaraylar Yeri

Alay Han Sivas-Malatya arası

Evdir Han (Aksaray)

Al ara Han Kayseri-Elbistan

Şarapsa Han Antalya - Alanya arası

Sultan Han Konya - Akaray arası

Karatay Kervansarayı Antalya-lsparta arası

Ağzıkara Han Antalya-Alanya arası

Hekim Han Kayseri-Aksaray arası

78 KPSSDATA TARİH

Kervansaraylar: Yol boyunca kervanların konaklamaları için yapılan yapılardır.

Amaç, ticareti canlandırmak, yolların güvenliğini sağlamak ve yolculuğu

kolaylaştırmaktı, kervansaraylar birbirlerinden bir günlük uzaklıkta inşa edilirdi.

Gerek yapı tekniği, gerekse gördükleri hizmet bakımından dünyada benzerleri

bulunmamaktadır. Yolcuların her türlü ihtiyacı düşünülmüştür.

b. Saraylar Yeri

Kubadâbad Sarayı Beyşehir (Konya)

Kubadiye Sarayı Kayseri

Alâeddin Köşkü Konya

Haydar Bey Köşkü Kayseri

c. Köşkler Yeri

Alâeddin Köşkü Konya

ç. Köprü-Liman-Tersane Yeri

Malabadi Köprüsü Sivas, (Diyarbakır) Kötür Köprüsü Tercan (Erzincan)

Tersanesi Alanya

d. Asken Kale ve Surlar Yeri

Niğde Kalesi Niğde

Bayburt Kalesi Bayburt

e. Darüşşifalar Yeri

Gevher Nesibe Darüşşifahanesi Kayseri

Daru'ş-şifa Sivas'da

Torumtay Bimarhanesi (Akıl Amasya Hastahanesi)

Turan Melek Hastanesi Divriği (Sivas)

f. Köprüler - Hamamlar Yeri

Silvan - Malabadi Köprüsü (Artuk) Diyarbakır

Tercan - Kötür Köprüsü Erzincan

Çermik Haburman köprüsü Çermik (Diyarbakır)

Alanya Tersanesi Alanya

Konya Sultan Hamamı Konya

TÜRK DÜNYASI 79

Yerler

Kayseri

Kayseri

Konya

Sivas

g. Külliyeler

Hunad Hatun külliyesi

Hacı kılıç külliyesi

Sahip ata külliyesi

Divriği külliyesi (Mengücek)

h. Medreseler

Karatay Medresesi

İnce Minareli Medresesi

Sincanlı Medresesi

Çifte Medresesi

Gök Medrese

Külliye:

Bir camiinin etrafına yapılmış medrese, şifahane, kütüphane, hamam, türbe ve imaret gibi değişik görevleri olan yapılar topluluğuna külliye denir.

Kümbet ve Türbeler:

Kümbetler ve Türbe Anadolu'da dini mi­marinin ne kadar gelişmiş olduğunu göste­ren önemli mezar anıtlardır. Bunlardan dört duvarının üzeri kubbe ile örtülenlerine türbe; silindirik, çokgen gövdeli, konik veya piramit çatılı olanlarına kümbet denir. Kümbetler silindirik gövdeli ve konik çatılarıyla Orta Asya Türk çadır sanatının etkisini sürdürmüştür.

Tekke ve Zaviyeler:

XIII. Yüzyıla ait önemli dini yapılar arsında yer alan Tekke ve zaviyeler şunlardır:

•Konya Sırçalı Sultan Miskinler tekkesi

•Tokat Sümbül Baba ve Hilafet Gazi zaviyeleri

Yerler

Konya - Anadolu Selçuklu

Konya - Anadolu Selçuklu

Afyon -Anadolu Selçuklu

Kayseri - Anadolu Selçuklu

Sivas - Anadolu Selçuklu

Kale ve Surlar:

Askeri mimarinin en önemli yapılarıdır.

Konya, Alanya, Tokat, Amasya, Çankırı, Karaman, Kütahya gibi illerimizde kale ve surlar bulunmaktadır.

Diyarbakır kale ve surları Bizanslar döne­minde yapılmıştır.

EL SANATLARI

Resim (minyatür) ve Heykel:

Türkiye Selçukluları zamanında resim ve heykel sanatları ile özellikle ilgilenilmiştir. Bu özellik, onları sanat anlayışı bakımın­dan diğer Türk-İslam devletlerinden ayırır. Türkiye Selçukluları, saray kapısı ve du­varlarını, kale surlarını insan ve hayvan kabartmaları ile süslediler. Selçukluların dini yapılarında çift başlı kartal, at üstünde avcılık yapan insan kabartmaları görülür.

• İlerlemiş sanatlardan biri de çinicilik idi. Çiniler mimari eserlerin birçoğunda özel­likle cami, medrese, türbe ve mescitlerin iç ve dış süslemelerinde kullanılır.

• Bu sanatların dışında kumaş, halı ve kilim dokumacılığı, hat sanatı, tezhip, ciltçilik, oymacılık ve kakmacılık (ahşap) ile ileri maden işçiliği gelişmişti.

80 KPSSDATA TARİH

MOĞOLLAR ve DİĞER TÜRK DEVLETLERİ

1-MOĞOLLAR

Moğol devleti Cengiz Han tarafından ku-rulmuştur(1196). Moğolistan'da kurulan bu devletin başkenti Karakum'dur.

Cengiz Han

Cengiz Han'ın ölümünden sonra impara­torluk; Kubilay hanlığı, Altınorda Devleti, Çağatay Devleti ve ilhanlılar olmak üzere dörde ayrıldı.

2-ALTINORDA DEVLETİ

Altınorda Devleti, Moğol İmparatorlu­ğunun parçalanmasından sonra Karade­niz'in kuzeydoğusunda kuruldu (1227). Devletin kurucusu Batu Han, başkenti Saray şehriydi.

Timur'un arka arkaya yapmış olduğu se­ferler bu ülkenin gücünü yitirmesine neden oldu. Altınorda Devleti'nin topraklarında, Kırım, Kazan, Özbek ve Sibir Hanlıkları ortaya çıktı.

3-TİMUR DEVLETİ

Devletin kurucusu Timur'dur. Belh şehrin­de emir ilan edildi(1369). Timur doğuda Hindistan'dan batıda Ana­dolu'ya, güneyde Basra Körfezi'nden

kuzeyde Ukrayna'ya kadar uzanan ülkele­re egemen oldu. Osmanlı Devleti Padişahı Yıldırım Beyazıt'la yaptığı Ankara savaşını kazandı. Ölümünden sonra kurduğu devlet parçalanarak küçük beyliklere ayrıldı. Özbekler, 1507 yılında Timur hanedanının hakimiyetine son verdiler.

4- BABÜR DEVLETİ

Kuzey Hindistan ile Afganistan'da kurulan bir Türk devletidir. Devletin kurucusu olan Babür Timur ailesindendir. Babür devleti­nin bir diğer ünlü hükümdarı olan Şah Cihan Agra'da dünyanın en güzel anıtla­rından biri olan Taç Mahal'i yaptırdı. Babür devleti Hindistan'ı sömürge haline getiren İngilizler tarafından yıkıldı.(1858)

5-AKKOYUNLULAR (1350-1502)

Diyarbakır'da kurulmuştur. Kurucusu Kara Yülük Osman'dır. Timur'un Anadolu'ya yürüdüğü sıralarda onunla işbirliği yapan Akkoyunlular, en güçlü çağını Uzun Hasan döneminde yaşadılar. Uzun Hasan Os­manlı hükümdarı Fatih ile giriştiği Otlukbeli Savaşı'nı kaybetmiş ve zayıflayan Akkoyunlu devletine Safevi Devleti'nin kurucusu Şah İsmail son vermiştir (1502).

6- KARAKOYUNLULAR(1365-1469)

Doğu Anadolu'da kurulmuş, kurucusu Bayram Hocadır. Etkinlik alanları; Erciş, Erzurum, Musul dolaylarıdır. Merkezi Tebriz olan Karakoyunlular, Azerbaycan'ı Türkleştirdiler. Artuklulara son verdiler. Devlet teşkilatında İlhanlıları kendilerine örnek aldılar. Taht kavgaları sonucu zayıf­layan Karakoyunlulara, Akkoyunlular son verdiler.

TÜRK DÜNYASI 81

MOĞOLLAR VE DİĞER TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR,

UYGARLIK

DEVLET YÖNETİMİ

• Moğollar devlet yönetiminde Uygur Türk­lerine görev verdiler. Moğol Devleti' nin başında çok geniş yetkilere sahip bir hü­kümdar bulunurdu. Devlet Cengiz Han'ın koyduğu yasalara göre yönetilirdi. (Cen­giz yasaları)

• Moğollarda hükümdarın başkanlığında toplanan devlet işlerinin görüşülüp kara­ra bağlandığı bir kurultay bulunurdu.

• Moğollar askerlik teşkilatında Türklerden öğrendikleri onlu sistemi esas almışlar­dır.

• Altın Orda Devleti'nde yönetim anlayışı Moğollardaki gibidir.

• Timur, hükümdarda bulunması gereken bütün yetkilere sahipti. Timur, han so­yundan olmadığı için "Emir" unvanını kullanıyordu. Yönetimde hem Cengiz yasaları uygulanıyor hem de Türk töre­sine bağlı hareket ediliyordu.

• Timur'un ordusunda fillerden yararlanılı­yordu.

İbadet eden bir moğol Moğollarda birden çok din ve inanç anla­yışı olduğu bilinmektedir. Totemizm, Şa­

manizm, Budizm ve Hıristiyanlık bunlar arşındaydı. Altın Orda Devleti zamanında Berke Han islamiyet'i kabul etti.

SOSYAL VE EKONOMİK YAŞAM

Moğolların göçebe bir yaşam tarzı vardı. Daha sonraları sanat ve ticaretle de uğ­raştılar.

Moğollarda sosyal yapı dört gruptan olu­şuyordu. Bunlar; han ailesi, noyanlar, askerler, halk ve köleler olarak sıralanırdı.

Timur Devleti zamanında tarıma önem verildi. Kanallar açıldı.

YAZI, DİL ve EDEBİYAT

Moğollar Uygur alfabesini kullandılar. Dönemin en ünlü eseri "Moğolların Gizli Tarihi"dir.

Çağatay edebiyatının en ünlü temsilcisi Ali Şir Nevai, Türk dilinin Farsça'dan daha zengin olduğunu anlatmak için Muhake-metü'l-Lügateyn adlı eseri yazmıştır.

Babür Şah, Babürname adlı eseri yazmış­tır. Bu eserde Moğolların yaşam tarzları ile ilgili önemli bilgilere yer verilmiştir. Bu eser aynı zamanda ilk gezi-seyahat eseridir.

BİLİM ve SANAT

Altın Orda Devleti zamanında tıp konu­sunda çalışmalar yapılmıştır.

Babür Devleti zamanında mimari gelişmiş­

tir. Taç Mahal adlı türbe Şah Cihan tara­

fından, eşi "Mümtaz Mahal" (diğer ismi

Ercümen Banu) anısına yapılmıştır.

82 KPSSDATA TARİH

TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNE AİT TERİMLER

Emir-i Da d

Fetihname

Ha cip

İmaret

Kadil-Kudat

Kadı Leşker

Melik

Gulam

Menşur

Muhtesip

Naip

Emir-i Sevahil

Reis ül Bahr

Atabey

Pervaneci

Medrese

: Örfi hukukun başkanı, Adalet Bakanı

: Zafer mektubu

: Vezir

: Yoksullara yiyecek dağıtılan yer

: Seri hukukun başkanı

: Selçuklularda askeri davalara bakan kişi

: Hanedan üyesi şehzade olup eyaletleri yönetirler

: Köle

: Yüksek rütbeli devlet görevlilerinin atamalarını içeren

padişah fermanıdır(vezirlik, beylerbeyliği)

: Zabıta

: Vekil

: Donanma komutanı

: Donanma komutanı

: Sultan çocuklarını eğiten kişi

: Arazi defterlerini tutan iktaları dağıtan kişi

: Eğitim öğretim hizmetlerinin yapıldığı yer

Hat (yazı sanatı): Arap harflerini malzeme olarak kullanan yüzey sanatı.

Kabartma

Kümbet

Minyatür

Çini

Çanak - çömlek

Resim sanatı kapsamında ela alınmaktadır.

: Taş, kil, metal, ahşap, gibi malzeme yüzeylerinin

oyulması yöntemiyle yapılan sanat eseri

: Silindirik ya da çokgen planlı bir gövde üzerine konik

biçimde yada piramidal bir külahla örtülü olarak

yapılmış Türk ve İran mezar yapısı

: Çoğunlukla eski yazma kitaplarda görülen, ışık-gölge

ve derinlik duygusu yansıtmayan küçük, renkli resim

sanatı.

: Duvar kaplaması olarak kullanılan renkli ve genellikle

bezeli ve sırlı, ince fakat saydam olmayan toprak işleri.

: Pişmiş topraktan yapılan her türlü kullanım eşyası.

Seramik.

TÜRK DÜNYASI 83

• Türk tarihiyle ilgili bilgi veren ilk yazılı kaynaklar Orhun Kitabeleridir.

• İlk Müslüman Türk Devleti Karahanlılar'dır.

• Türkçeyi resmi dil olarak kabul eden ilk devlet Karahanlılar'dır.

• Türk-lslam eserlerini ilk Karahanlılar yapmışlardır.

• İlk Türk-lslam Vakfı Karahanlı Ebu İshak İbrahim'e aittir.

• Kervansaraylar ilk defa Karahanlılar tarafından yapılmıştır.

• Sultan unvanını ilk kullanan hükümdar Gazneli Mahmut'tur.

• Hindistan'da İslamiyet'i yaymaya çalışan ilk Türk hükümdarı Gazneli Mah­mut'tur.

• Türkler ilk defa İslamiyet'e Talaş Savaşından sonra topluca girmeye başlamış­lardır.

• Mısır'da kurulan ilk Müslüman Türk devleti Tolunoğulları devletidir.

• Malazgirt savaşından sonra Anadolu'da kurulan ilk Türk beylikleri Danişmentli-ler, Saltukoğulları, Mengücekler ve Artukoğulları'dır.

• Anadolu'da ilk medrese Danişmentliler tarafından kuruldu (Niksar-Tokat)

• İlk Türk denizci beyi Çaka Bey'dir (Çaka Beyliği).

• Anadolu'da Türkçe'yi ilk kez resmi dil olarak kabul eden Karamanoğlu Mehmet Beydir (1277).

• Büyük Selçukluların Bizans'a karşı kazandığı ilk önemli savaş Pasinler Savaşı­dır (1048).

• Selçuklularda Hassa ordusu ilk defa Tuğrul Bey tarafından kurulmuştur.

• Büyük Selçukluların ilk başkenti Nişabur'dur.

• İkta Sistemini ilk olarak Büyük Selçuklu veziri Nîzamülmülk kurdu.

• Büyük Selçuklularda ilk Medrese, Tuğrul Bey tarafından Nişabur'da kuruldu.

• Anadolu'nun kapısı ilk defa Malazgirt Savaşı sonunda Türklere açıldı.

• Anadolu Selçuklu devletinin ilk başkenti İznik şehridir.

• Anadolu ilk kez Miryakefalon Savaşı sonunda kesin yurt oldu.

• Anadolu Selçuklu Devletinde ilk tersane I. İzzettin Keykavuş döneminde Sinop'­ta inşa edildi.

• Anadolu Selçuklu Devletinde ilk Donanma Alaaddin Keykubat tarafından ku­rulmuştur.

• Anadolu Türk birliğini ilk defa I. Mesut kurmuştur,

• İstanbul'u ilk defa Kuşatan Türk Devleti Avarlar'dır.

• Türk-lslam edebiyatının ilk yazılı örneği Kutadgu Biligdir (Yusuf Has Hacip).

• İlk Türk-lslam mimari eseri Tulunoğulları zamanında Kahire'de yapılan Tulunoğiu Camisi'dir.

34 KPSSDATA TARİH

ANADOLU'NUN TÜRKLEŞMESİ Anadolu'ya ilk Türk akınları, 4. yüzyılda Hunlar, 6. yüzyılda Sibirler tarafından yapıldı. Bu akınlar, Anadolu'ya yerleşme amacıyla yapılmamıştır. Anadolu'yu yurt edinmek amacıyla gelen ilk Türkler ise Oğuzlardır. Oğuzların Anadolu'ya akınları Çağrı Bey zamanında başlatıldı. Büyük Selçuklu Devleti'nin kurulmasına kadar sürdü. Bu akınlar, keşif yaparak yeni bir yurt arama amacına yönelikti.

Tuğrul Bey ve Alparslan Zamanında Anadoluya Yapıları Akınlar: Pasinler Sava­şı'ndan sonra Anadolu'ya akınlar devam etti. Tuğrul Bey zamanında Sivas'a kadar olan yerlerde Bizans'ın savunma gücü kırıldı.

Alp Arslan Azerbaycan'a geldi. Van şehrini aldı, Gürcistan'ı fethettikten sonra Kars yakın­larındaki Ani kalesini ele geçirdi.

Selçuklu Türkleri zamanında 1071'e kadar Anadolu'ya yapılan bu akınlar keşif hareketi niteliğindeydi. Bu akınlar Bizans'ın direncini yıpratmış, Türklerin Anadolu'yu yakından tanımalarını sağlamıştır.

• Bizans imparatoru Romanos Dioge- • Anadolu'nun kapıları Türklere açıl-nes'in, Türklerin akınlarını durdurmak di.Türkler istemesi

• Türkler Anadolu'ya yerleşmeye baş-• Türklerin Anadolu'ya yerleşmesine ladılar.

engel olmak istemesidir. • Türkiye Tarihinin başlangıcı kabul

• Türklerin "cihangirlik" anlayışı edildi. • Türklerin yurt edinme ideali • Anadolu'da ilk büyük beylikler kurul­

du.

Anadolu da Kurulan İlk Türk Beylikleri

Anadolu'nun fethine katılan beyler burada aldıkları yerlere yerleştiler ve beylik kurdular. Kurulan bu ilk Türk devletleri, Anadolu'nun Türkleşmesine katkıda bulunmuşlardır.

• DANİŞMENTLİLER (1071-1178)

• SALTUKLULAR (1072-1202)

• MENGÜCEKLİLER (1072-1277)

• ARTUKLULAR (1102-1408)

Pasinler Savaşı: Selçukluların Bizans'a karşı kazandığı ilk büyük zaferdir.

TÜRK DÜNYASI 85

ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ (1075-1308)

DEVLETİN KURULUŞU

Devletin kurucusu Süleyman Şah'tır (1015-1086).

Süleyman Şah; Anadolu'yu fethetmekle görevlendirilen Büyük Selçuklu komutanlarm-dandır. Bizanslıların iç karışıklığından yararlanarak Iznik'i aldı ve Anadolu Selçuklu dev­letini kurdu. Melikşah'ın üzerine gönderdiği Komutan Porsuk'u yendi. Anadolu Selçuklu Devleti'nin sınırlarını Fırat'a kadar genişletti. Suriye Selçuklu sultanı ile yaptığı savaşta

yenildi ve öldü.

I. Kılıç Arslan; Melikşah'ın ölümünden sonra Anadolu'ya geldi ve babasının kurduğu

devletin başına geçti. Başkenti İznik'ten Konya'ya taşıdı.

• Birinci Haçlı Seferleri sırasında Haçlılarla mücadele etti.

I. Mesut; Bizanslılarla ve II. Haçlı seferleri sırasında Haçlılarla savaştı.

II. Kılıç Arslan; Döneminin en önemli olayı Miryokefalon Savaşıdır.

MİRYAKEFALON SAVAŞI

Nedeni: Haçlıların Anadolu'da yarattığı huzursuzluktan yararlanıp Türkleri Anadolu'dan

atmak istemeleridir.

Sonuç: Bizanslılar Türkleri Anadolu'dan atma düşüncesinin hayal olduğunu anladılar.

• Bu zafer Anadolu'nun Türk yurdu olduğunu ve hep böyle kalacağını kesinleştirdi.

Devletin Yükselişi; I. Gıyaseddin Keyhüsrev ile gelişme dönemi başlar. Antalya Şehrini ele geçirdi.

I. İzzettin Keykavus; Trabzon Rum İmparatorluğu'ndan Sinop'u aldı. Burada bir tersane yaptırdı.

Alaaddin Keykubat zamanı devletin en parlak dönemidir. Bu dönemde:

• Anadolu Türk birliği sağlanmış.

• Alanya fethedilerek burada bir tersane yaptırılmıştır.

• Celaleddin Harzemşah ile 1230 yılında Yassı Çemen' de karşılaşılmış ve

Harzemşahlar yenilmiştir.

I. Alaaddin Keykubat zehirlenerek öldürülünce yerine oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev sultan oldu.

ANADOLU SELÇUKLULARI VE HAÇLI SEFERLERİ

Haçlı Seferlerinin Nedenleri:

Dini nedenler: Hıristiyanların başta Hz. İsa'nın doğum yeri olan kutsal toprakları geri almak istemeleridir.

Ekonomik nedenler: İslam ülkelerine göre fakir olan Avrupalıların zengin İslam ülkelerini ele geçirmek ve rahat etmek istemeleri.

Siyasi neden: Selçuklu Türkleri Anadolu'nun büyük bir bölümünü ele geçirmişlerdi Bunun üzerine Bizans imparatoru Papa'ya başvurarak yardım istemiş, İstanbul Türk­lerin eline geçerse Avrupa'nın da tehlikeye gireceğini bildirmişti.

Karadan ve denizden sekiz Haçlı Seferi yapılmıştır. En önemli olanları birinci, üçüncü ve dördüncü olanlarıdır.

ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİNİN DAĞILIŞI

I. Alaaddin Keykubat'm ölümünden sonra başa geçen sultanlar devleti iyi yönetemediler. II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Baba Ishak adında bir Dervişin çıkardığı isyan zorla bastırıldı. II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında devlet iyice zayıfladı bu dönemde İran'ı alarak Anadolu'ya giren Moğollarla Kösedağ Savaşı (1243) yapıldı.

• Avrupa'da derebeylik rejimi zayıfladı. Krallar güçlendi.

• Anadolu'daki Türk ilerleyişi bir süre dur­du.

• Avrupa'da din adamlarına ve kiliseye güven sarsıldı.

• Akdeniz'de ticaret gelişti. Akdeniz liman­ları gelişti.

• Haçlı Seferleri sonunda matbaa, pusula, kâğıt, ba­rut gibi birçok yeni­likler Avrupalılar tarafından öğrenil­di.

ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ VE BEYLİKLER DÖNEMİNDE TÜRK DENİZCİLİĞİ

Türk denizcilik tarihinde ilk donanma Çaka Bey tarafından oluşturuldu. Anadolu Selçuklu Devleti döneminde Antalya, Alanya ve Sinop'ta tersaneler kuruldu. Anadolu Beylikleri döneminde Aydın, Menteşe, Karesi, Saruhan, Hamitoğulları, Candaroğulları beylikleri donanma kurmuşlardır.

: II. Gıyaseddin Keyhüsrev Moğollara karşı yenildi. Ana­dolu birliği bozuldu. Anadolu Selçuklu Devleti üstünlüğünü kaybetti. Moğollar Erzincan, Sivas ve Kayseri'ye kadar ilerledi. II. Mesut'un 1308'de ölmesiyle Anadolu Selçuklu Dev­leti yıkılmıştır.

Kösedağ savaşının sonuçları:

KPSSDATA TARİH 86

A B C

TÜRK DÜNYASI 87

ANADOLU TÜRK BEYLİKLERİ Anadolu Selçuklu Devletinin Moğol baskısı sonucu dağılma dönemine girdi. Bunun sonu­cunda sınırlardaki uç beyleri bağımsızlıklarını ilan ettiler.

•Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılması ve Moğol egemenliğinin Anadolu'da sona ermesiyle kurulmuştur.

•Yıldırım Beyazıt döneminde birçoğu Osmanlı egemenliğine girmiş. Ancak Ankara Savaşından sonra tekrar kurulmuşlardır.

• Bu beylikler, yasal parçalanmaya neden olmalarına rağmen Anadolu'da Türk kültür ve uygarlığına olumlu katkıları olmuş Anadolu'nun Türkleşmesine ve bulundukları yörelerin bayındır hale gelmesi için çalışmışlardır.

ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ VE BEYLİKLER DÖNEMİNDE KÜLTÜR VE UYGARLIK

DEVLET YÖNETİMİ: Devletin başında Sultan unvanı verilen bir hükümdar bulunurdu. Devlet ve ülke hükümdar ailesini ortak malı sayılırdı. Devlet işleri Divan denen kurulda görüşülürdü. Divana vezir başkanlık yapardı. Ülke eyalet adı verilen bölümlere ayrılmış­tı. Eyaletleri hükümdar ailesinden olan Melikler yönetirdi. Eyaletlerde askerlik işlerine Su­başılar , adalet işlerine Kadılar bakardı.

ORDU VE DONANMA: Anadolu Selçuklularda ordu, sultanın şahsına ait askerler (hassa ordusu) Türkmenler ve ikta sahiplerinin besledikleri askerlerden oluşurdu. Anadolu Sel­çukluları donanmaya önem verdiler. Akdeniz ve Karadeniz kıyılarında tersaneler kuruldu.

Oluşturulan donanma ile hem deniz ticareti geliştirildi hem de kıyıların güvenliği sağlandı.

Kurulan bu beyliklerin bazıları şunlardır:

• Karamanoğulları: Konya-Karaman

• Germiyanoğulları:Kütahya-Emet-Tavşanlı

• Aydınoğulları: Aydın-Birgi-İzmir

• Candaroğulları: Kastamonu-Sinop

• Osmanoğulları: Söğüt-Domaniç

• Karesioğulları: Balıkesir-Çanakkale

• Hamitoğulları: Isparta-Burdur, Eğirdir-Antalya

• Menteşeoğulları: Muğla

• Ramazanoğulları: Adana'nın batısı ve İçel

• Saruhanğulları: Manisa-Menemen ve Turgutlu

• Dülkadiroğuiları: Adana-Maraş-Elbistan

• Eretna Devleti: Erzurum-Erzincan, Sivas ve

Tokat

88 KPSSDATA TARİH

SOSYAL VE EKONOMİK HAYAT: Türk­lerin Anadolu'yu yurt edinmeleriyle bura­da her bakımdan gelişmeler oldu. Halk şehirli, köylü ve göçebe olmak üzere üçe ayrılıyordu. Şehirlerde ticaretle uğraşanlar tarafından kurulan Ahi teşkilatları vardı. Bu teşkilatın içinde zanaatkarların iş kollarına göre Loncaları olurdu. Ahi teşkilatı şehirle­rin güvenliğini sağlar yönetimde etkili olurdu. Ticaret yolları güvenceye alındı. Kervansaraylar yaptırıldı. Anadolu Selçuk­lularında topraklar, devlet malı olarak kabul edilir ve "Miri arazi" olarak adlandı­rıldı. Miri arazi; Has, ikta, mülk ve vakıf arazi olarak ayrıldı.

YAZI, DİL VE EDEBİYAT: Anadolu Sel­çuklu Devleti döneminde halkın Türkçe konuşmasına karşı bilim dili Arapça'ydı. Edebiyat ve devletin resmi dili Farsça idi. Karamanoğlu Mehmet bey Anadolu Sel­çuklu Devleti'nin veziri olduğu sırada dev­letin resmi dilinin Türkçe olduğunu ilan etti Mevlana Celaleddin Rumi, yunus Emre ve Hacı Bektaş Veli'nin Türk düşünce ve edebiyat hayatında önemli yerleri vardır.

BİLİM VE SANAT: Anadolu Selçuklu sultanları bilim adamlarına, yazar ve şair­lere çok değer verirlerdi. Medreselerde dini bilgilerin yanında matematik, tıp, fel­sefe ve gökbilimiyle ilgili derslerde okutul­du. Türkler Anadolu'nun her tarafında saraylar camiler, mescitler, medreseler, imaretler, hastahaneler, kervansaraylar, hamamlar, köprüler, surlar, kaleler ve tersaneler yaptırdılar. Bu eserler çok güzel çiniler, taş ve tahta oymalar, kabartma yazılar ve nakışlarla süslendi. Halıcılık ve maden işçiliğinde de ileri gitmişlerdi.

TÜRK DÜNYASI 89

TEST-1 Türk - İslam Devletlerinde

Kültür ve Medeniyet

1. İslam dünyasında önemli bir eğitim-öğre-tim kurumu olan Nizamiye Medresesi'ni aşağıdaki devletlerden hangisi kurmuş­tur?

A) Selçuklular B) Abbasiler

C) Karahanlılar D) Gazneliler

E) Osmanlılar

2. Büyük Selçuklularda fethedilen toprağın fethedenin malı olması aşağıdakilerden hangisine yol açmıştır

A) Feodal beyliklerin ortaya çıkmasına

B) Merkeziyetçiliğin güçlenmesine

C) Deneyimsiz kişilerin komutan olmasına

D) Ticarete önem verilmesine

E) Ülkede bayındırlık işlerinin aksamasına

3. Türk-İslam uygarlığında aşağıdakilerden hangisinin yasaklanması, oymacılık, kak­macılık, nakkaşlık gibi süsleme sanatları­nın gelişmesine zemin hazırlamıştır?

A) Yazı (Hat Sanatı)

B) Duvar çiniciliği

C) Resim ve Heykelcilik

D) Figürlü plastik sanat

E) Minyatür sanatı

4. Selçuklularda resmi yazışmalar Farsçaydı. Medreselerde eğitim Arapça yapılıyordu. Halk ve ordu kesimi ise Türkçe konuşuyordu.

Bu durum Selçuklularda aşağıdakilerden hangisine neden olmuştur?

A) Ordudaki asker sayısının azalmasına

B) Yöneticiler ile halk arasındaki bağların güçlenmesine

C) Türk dilindeki gelişmenin yavaşlama­sına

D) Yabancıların siyasal baskılarının önlen­mesine

E) Yönetimde bilim adamlarının söz sahibi olmasına.

5. Anadolu'daki 'Kervansaraylar' en çok hangi amaca hizmet için yapılmıştır?

A) Anadolu'da iç düzeni sağlama

B) Dıştan gelecek tehlikelere karşı koruma

C) Ticareti geliştirme

D) Türk konukseverliğini tanıtma

E) Yoksul kişilere yardım etme

6. XIII. Yüzyılın ilk yarısında; Selçuklu şehzadeleri arasında taht kav­galarının olması Beyliklerin ortaya çıkması

Aşağıdakilerden hangisinin sonuçları arasındadır?

A) Katvan savaşı

B) Yassı Çemen savaşı

C) Kösedağ savaşı

D) Miryokefalon savaşı

E) Dandanakan savaşı

7. XIII. Yüzyıl sonlarına doğru Anadolu'da Moğol baskısının azalması üzerine sınırlara yerleştirilen Türkmen beyleri ve halk üze­rindeki Selçuklu otoritesi de zayıflamıştır.

Bu durum aşağıdakilerden hangisine hız kazandırmıştır?

A) Anadolu'da ticaretin gelişmesine

B) Bizans'ta entrikaların başlamasına

C) Anadolu'da nüfusun artmasına

D) Anadolu'daki karışıklıkların sona ermesi

E) Beyliklerin ortaya çıkmasına

8. Anadolu Selçuklu Devletinde kendilerine bir bölgenin yönetimi verilen hanedan üyelerine 'Melik' deniyordu. Kendi bölgelerinin yöneti­minde söz sahibi olan meliklerin para bas­tırma, savaş açma ve siyasi görüşme yapma yetkileri yoktu.

Meliklerin yetkilerinin sınırlı tutulması, aşağıdakilerden hangisine önem verildi­ğini gösterir?

A) Sınırların güvenliğinin arttırılmasına

B) Ekonomik durumun düzeltilmesine

C) Ülke bütünlüğünün korunmasına

D) Yerleşik hayatın yaygınlaştırılmasına

E) Dış ilişkilerin arttırılmasına

90 KPSSDATA TARIH

9. Anadolu Selçukluları Antalya, Alanya, Sinop gibi limanları ele geçirdikten sonra bu liman­larda Avrupalı tüccarlara düşük gümrük tari­fesi uygulamışlardır.

Bu uygulamanın amacı ne olabilir?

A) Ticari ilişkileri geliştirmek

B) Avrupalıların Türklere karşı birleşmesini önlemek

C) Avrupa'da nüfus bölgeleri kurmak

D) Denizlerde üstünlük sağlamak

E) Anadolu'da siyasi birliği sağlamak

10. Anadolu Selçukluları döneminde çiftçilere işleye bilecekleri kadar toprak verilir, toprak­lar ekilip biçildikleri sürece, babadan oğula kalırdı.

Bu durumun aşağıdakilerden hangisine karşı bir önlem niteliği taşıdığı savunula­bilir?

A) Toprakların devletin denetimi dışında el değiştirmesine

B) Ayaklanmaların baş göstermesine

C) El sanatlarının önemini kaybetmesine

D) Başka ülkelerden kaçak olarak gelenle­rin yerleşmesine

E) Yöneticilerin aynı aileden seçilmesine

11. Selçuklu sultanları, din ve ırk ayrımı gözet­meksizin halka toprak dağıtarak boş araziyi değerlendirmeyi devletin görevi saymışlardır.

Selçuklu sultanlarının izledikleri bu politi­ka öncelikle aşağıdakilerden hangisini sağlamaya yöneliktir?

A) Vergi toplamada düzeni

B) Üretimde artışı

C) Toprak bütünlüğünün korunmasını

D) Ülkede asayişi

E) Yönetimde sürekliliği

12. Anadolu Selçuklu Devleti döneminde İtal­yan, Fransız, İranlı, Suriyeli ve Yahudilerden bazı gruplar Antalya, Konya, Kayseri ve Si­vas gibi şehirlere; Türkler ise Kıbrıs, Suriye ve Kırım'a yerleşmişlerdir.

Bu durumun başlıca nedeni aşağıdaki alanlardan hangisinde görülen gelişme­lerdir?

A) Ticaret

B) Savunma

C) Eğitim

D) Mimari

E) Tarım

13. Anadolu Selçukluları ticaret yollarının ele geçirilmesine önem vermişlerdir.

Aşağıdakilerden hangisi Anadolu Selçuk­lularının bu yaklaşımının sonuçlarından biri değildir?

A) Kervan ticaretinin yaygınlaşması

B) Kervansaraylara ihtiyaç duyulması

C) İkta sisteminin kurulması

D) Şehirciliğin önem kazanması

E) Ülkenin stratejik önem kazanması

14. Müslüman Türk geleneğinde adalet işleriyle uğraşanların hükümet ile ilgileri yasaklanmış­tır.

Bunun en önemli nedeni hangisidir?

A) Rüşveti önlemek

B) Kadıların sayısını azaltmak

C) Adil kararlar vermek

D) Adliyede kargaşayı önlemek

E) İdari mekanizmayı güçlendirmek

15. Selçukluların son dönemlerinde prensle­rin iç mücadelelerini fırsat bilerek kurulan küçük devletlerden oluşmuş yönetimlere ne denirdi?

A) Uçbeylik

B) Emirlik

C) Prenslik

D) Atabeylik

E) Eyalet

TÜRK DÜNYASI 91

16. Aşağıdakilerden hangisi Büyük Selçuklu Devleti'nin devlet idaresiyle ilgili değildir?

A) Devlet işleri divanda yürütülürdü

B) Başta büyük sultan bulunurdu

C) Saray ve orduda Arapça hakimdi

D) Ülke 12 büyük eyalete ayrılmıştı

E) Yönetim işlerine vezir bakardı

17. Osmanlı Devletinde, geliri doğrudan doğruya veya mültezimler aracılığı ile dev­let hazinesine giren topraklara ne ad veri­lirdi?

A) Ocaklık

B) Yurtluk

C) Mülk arazi

D) Mukataa

E) Has

18. Aşağıdakilerden hangisi "Birleşmiş Mil­letler" teşkilatının ilk olarak oluşumu dü­şüncesini ortaya atmıştır?

A) ibn-i Sina

B) Farabi

C) Gazali

D) Biruni

E) Harezmi

19. Aşağıdaki eşleşmelerden hangisi yanlış-tır?

A) Kutatgu Bilig - Yusuf Has Hacib

B) Divan-ı Lugat-ı Türk - Kaşgarlı Mahmut

C) Atabet-ül Hakayık - Edip Ahmet

D) El-Kanun - İbni Sina

E) Asar-ı Bakiye - Ahmet Yesevi

20. Türk tarihinde Orhun Abideleri 'nden sonra ikinci özgün ve yazılı örnekler hangi devlet tarafından meydana getir i lmiştir?

A) Avarlar

B) Karahanlılar

C) Gazneliler

D) Selçuklular

E) Osmanlılar

TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET

TEST-1 CEVAP ANAHTARI

1

A

11

B

2

A

12

A

3

C

13

C

4

C

14

C

5

C

15

D

6

C

16

C

7

E

17

D

8

C

18

B

-9

A

19

E

10

A

20

B

92 KPSSDATA TARİH

TEST-2 Türk - İslam Devletlerinde

Kültür ve Medeniyet

1. Aşağıda verilen ordu ile ilgili terimlerden hangisinin Büyük Selçuklu Devletiyle ilgili olduğu söylenemez?

A) Hassa ordusu

B) Türkmen ordusu

C) Yardımcı kuvvetler

D) Gulaman-ı Saray

E) Emir-ül Sevahil

2. İlk Müslüman Türk devletlerinde devlet ve memleket işleri aşağıdakilerden hangisin­de görüşülürdü?

A) Kurultay

B) Mebusan meclisi

C) Divan

D) Meclis

E) Danışma kurulu

3. Aşağıdakilerden hangisi Orta Asya'da kurulan Türk devletleriyle ilk Müslüman Türk devletlerinin ortak özelliklerinden bi­ridir?

A) Arap ve Fars kültürünün etkili olması

B) Aynı dini inanca sahip olmaları

C) Aynı coğrafi bölgede kurulmuş olmaları

D) Hükümdarlarının aynı unvanı kullanma­ları

E) Ülke topraklarının hükümdar ailesinin ortak malı sayılması

4. Aşağıdakilerden hangisi Türklerin İslami­yet'i kabul etmelerinden sonra görülen gelişmelerden biri değildir?

A) Göçebelikten yerleşik hayata geçiş hız­lanmıştır

B) Savaşçılıklarını yitirmeye başlamışlardır

C) İslam hukuku uygulanmaya başlanmıştır

D) Tasavvuf düşüncesi yayılmaya başla­mış.

E) Arapça ve Farsça kullanılmaya başlan­mıştır.

5. Selçuklularda devlet işlerinin görüşül­düğü divan, yaptığı işe göre bölümlere ay­rılırdı. İstifa divanının yaptığı iş aşağıdaki-lerden hangisiydi?

A) Dışişlerini yönetmek

B) Yazı işlerini düzenlemek

C) Askerlik işlerine bakmak

D) Orduyu düzenlemek

E) Ekonomik ve mali işlere bakmak

6. Aşağıdakilerden hangisi büyük Selçuklu devletinin Türk - İslam dünyasına sağla­mış olduğu katkılardan biri değildir?

A) Çok sayıda medrese açarak bilime katkı sağlamaları.

B) Anadolu'nun Türkler tarafından fethine öncelik vermeleri

C) Sanatta Türk-İslam anlayışını uzlaştır­maları.

D) Halifeyi Şiilerin baskısından kurtarmaları

E) Türklerin Balkanlara geçişini sağlamala­rı

7. Türk-İslam devletlerindeki en önemli eğitim kurumu aşağıdakilerden hangisi­dir?

A) Medrese

B) Vakıf

C) İkta

D) Divan

E) Ahilik

8. Büyük Selçuklular döneminde açılan ilk medresenin yeri ve kurucusu aşağıdaki­lerden hangisinde doğru olarak verilmiş­tir?

A) Bağdat - Melikşah

B) İsfahan - Alparslan

C) Rey - Sencer

D) Nişabur-Tuğrul Bey

E) Kaşgar - Selçuk Bey

TÜRK DÜNYASI 93

9. Aşağıdakilerden hangisi Selçuklularda esnaf ve sanatkarların mesleki ilkelerini saptayan ve denetleyen toplumsal örgüt­tür?

A) Vakıf B) İltizam C) Ahilik

D) Kurultay E) Tekke

10. Aşağıdakilerden hangisi Anadolu'da Sel­çuklular döneminde ticareti geliştirmek amacıyla inşa edilmiştir?

A) Medreseler

B) Vakıflar

C) Tekkeler

D) Zaviyeler

E) Kervansaraylar

11. Yunus Emre hangi devlet döneminde Anadolu'da yaşamıştır?

A) Büyük Selçuklu Devleti

B) Anadolu Selçuklu Devleti

C) Osmanlı Devleti

D) Karahanlı Devleti

E) Gazneli Devleti

12. Anadolu Selçuklu Devleti döneminde, kendinden önceki Türk - İslam devletle­rinden farklı olarak hangi sanat gelişmiş­tir?

A) Mimari

B) Hat sanatı

C) Çinicilik

D) Halıcılık

E) Resim

13. Türkler aşağıdaki olaylardan hangisi ile ilk defa Müslümanlar arasında etkin rol almaya başlamışlardır?

A) Selçuklu Devletinin kurulması

B) Malazgirt savaşının kazanılması

C) Talaş savaşı

D) Karahanlı Devletinin kurulması

E) Oğuzların İslamiyet'i kabulü

14. I. Anadolu'nun kapılarının Türklere açıl­

ması II. Anadolu'nun Türk yurdu olmasını kesin­

leşmesi

Yukarıdaki gelişmeler hangi iki devlet döneminde gerçekleşmiştir?

A) Büyük Selçuklular - Anadolu Selçuklula­rı

B) Gazneliler-Büyük Selçuklular

C) Karahanlılar - Anadolu Selçukluları

D) Karahanlılar - Gazneliler

E) Anadolu Selçuklular - Gazneliler

15. Aşağıdakilerden hangisi Büyük Selçuk­luların özelliklerinden biri değildir

A) Anadolu'nun Türkleşmesi sürecini baş­lattılar

B) Haçlılara karşı başarılı savaşlar yaptılar

C) Atabeylik denilen özerk yönetim birimleri oluşturdular

D) Hükümdar-veraset sistemini sürdürdüler

E) İslam dünyası üzerindeki Bizans baskı­sını sona erdirdiler

16. Dandanakan savaşından sonra Bağdat'a giren Tuğrul Bey dünya işlerini kendi üzerine din işlerini de halifenin sorumluluğuna bıraktı.

Bu olay Atatürk'ün hangi ilkesiyle benzer­lik gösterir?

A) Halkçılık

B) Devletçilik

C) Laiklik

D) İnkılapçılık

E) Milliyetçilik

17. Türkler aşağıdakilerden hangisini diğer­lerinden sonra kurmuşlardır?

A) Ahi teşkilatını

B) Lonca teşkilatını

C) Merkez teşkilatını

D) Medrese teşkilatını

E) Yeniçeri teşkilatını

94 KPSSDATA TARİH

18. Karahanlı Devleti, saray ve askeri teşkilat­lanmalarında Türk geleneklerini büyük ölçüde korumuştur. Buna karşılık kadılık, muhtesip-lik, cihad ve benzeri konularda İslam kültürü­nün etkisinde kalmıştır.

Yalnızca yukarıdaki uygulamalar, Kara-haniılar'da aşağıdakilerden hangisinin gö­rülmesine ortam hazırlamıştır?

A) Türk - İslam sentezinin oluşmasına

B) Orta Asya Türk geleneklerinin tamamen sona ermesine

C) Töre hükümlerinden tamamen vazgeçil­mesine

D) İslam dininin kurallarının değiştirilmesi­ne

E) Arap kültürünün bütünüyle kabul edil-me-sine

19. Anadolu Selçuklu devletinde Büyük Divan yaptığı işler yönünden, günümüzde aşağıdakilerden hangisine benzemek­tedir?

A) Danıştay

B) Milli Güvenlik Kurulu

C) TBMM

D) Yargıtay

E) Bakanlar Kurulu

20. İslam dininin resim yapmayı yasakla­ması Türk - İslam Devletleri'nde hangi sanat dallarının daha çok gelişmesinde etkili olmuştur?

A) Çinicilik - Mimari

B) Hattatlık-Minyatür

C) Mimari - Halıcılık

D) Halıcılık-Seramikçilik

E) Minyatür-Nakkaşçılık

21. İlk Türk İslam Devletlerinde en fazla gelişme gösteren güzel sanat dalı aşağı­dakilerden hangisidir?

A) Çinicilik

B) Seramik

C) Halıcılık

D) Mimari

E) Minyatür

TÜRK-İSLAM DEVLETLERİ'NDE KÜLTÜR VE MEDENİYET

TEST-2 CEVAP ANAHTARI

1

E

11

B

21

D

2

C

12

E

3

E

13

C

4

B

14

A

5

E

15

B

6

E

16

C

7

A

17

E

8

D

18

A

9

C

19

E

10

E

20

B

TÜRK DÜNYASI 95

1. Anadolu Selçuklularda edebi dil olarak Fars­ça, din dili olarak Arapça kullanılırdı. Saray­da, orduda ve halk arasında Türkçe konu­şuluyordu.

Bu durum aşağıdakilerden hangisinin bir göstergesidir?

A) Ülkede çok sayıda etnik grubun bulun­duğunun

B) Türkçede Farsça sözcüklerin Arapça sözcüklerden daha fazla bulunduğunun

C) Yönetim ile halk arasında kopukluk ol­duğunun

D) Bilimsel çalışmaların hız kazandığının E) Ülkede Türkçenin daha yaygın kullanıl­

dığının

2. "Anadolu Selçuklu Devletinde 1. Mesut za­manında ilk kez basılan para bakır, 2. Kılıçarslan zamanında basılan para gümüş, Alaattin Keykubat döneminde basılan para ise altındır."

Bu duruma dayanılarak, Anadolu Selçuklu Devleti ile ilgili aşağıdaki yargılardan han­gisine ulaşılamaz?

A) Devletin ekonomik ve siyasal gücü gide­rek artmıştır

B) Tarımın gelişmesine ticaretten daha faz­la önem verilmiştir

C) Para bir değişim aracı olarak kullanıl­maktadır.

D) Yeni kurulduğunda devletin kendine öz­gü parası yoktur

E) Para giderek değer kazanmıştır

3. Konya'da yüzeyi mozaik çini ile kaplı Karatay Medresesi kime aittir?

A) Akkoyunlular

B) Karamanoğulları

C) Germiyanoğulları D) Anadolu Selçukluları E) Osmanlılar

4. Konya'da bulunan; İnce Minareli Merdese, Karatay Medresesi ve Sırçalı Medrese Türk sanatının hangi dönemine aittir?

A) Osmanlı

B) Büyük Selçuklu C) Anadolu Selçuklu D) Anadolu Beylikleri E) Memlükler

5. Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah döne­minde

I. Yeni bir mezhep olan Batınilerin vezir Nizamülmülk'ü öldürmeleri

II. Bağdat'a Nizamiye medresesinin kurul­ması

III. Medreselerde din bilimlerinin yanında pozitif bilimlerinde okutulması

IV. Yeni bir takvim düzenlenmesi

gelişmelerinden hangisi sosyal hayatı olumlu yönde etkilemiştir?

A) IV

B) l-ll

C) l-ll-lll

D) ll-lll-IV

E) l-ll-lll-IV

6. I. Bitki ve hayvan figürleri II. Geometrik şekiller

III. İnsan figürleri

Anadolu Selçukluları döneminde süsleme sanatında yukarıdakilerden hangileri kul­lanılmıştır?

A) Yalnız I

B) Yalnız II C) Yalnız III

D) l-ll

E) l-ll-lll

TEST -3 Türk - İslam Devletlerinde

Kültür ve Medeniyet

96 KPSSDATA TARİH

7. Türk-lslam dünyasında pozitif bilimler kiminle başlamıştır?

A) Vasiti

B) İbn Heysem C) Farabi D) Ömer Hayyam

E) İbn Rüşd

8. Kayseri'de bulunan Gevher Nesibe Şifa-hanesi hangi dönemde yapılmıştır?

A) Anadolu Selçukluları B) Osmanlılar C) Karamanoğulları

D) Saltukoğulları E) Mengücekler

9. I. Bitki motifleri II. Hayvan resimleri

III. Yazı Suçluklu mimarisinde yukarıdakilerden hangileri süsleme amacıyla kullanılmıştır?

A) Yalnız I

B) Yalnız II

C) Yalnız III

D) II ve III

E) I, II ve III

10. Aşağıdaki eserlerden hangisi Selçuklu Devleti Dönemi'ne aittir?

A) Bursa Yeşil Cami

B) Konya Alaaddin Camii

C) Edirne Selimiye Camii

D) Bursa Hüdavendigar Camii

E) Edirne Muradiye Camii

11. Anadolu Selçuklu paralarını, Osmanlı paralarından ayıran özellik aşağıdakiler-den hangisidir?

A) Belli ağırlıkta olması

B) Değerli madenlerden kesilmesi C) Üzerinde sultanların portreleri ve aslan

resimlerinin bulunması D) Yapımında kullanılan madenlere göre

adlandırılması E) Hükümdarın emriyle kesilmesi

12. Karahanlılar Devleti'nin Türk tarihindeki önemi nedir?

A) Bünyesinde çeşitli kavimleri barındırma­sı

B) Doğu Türkistan'da kurulan bir Türk dev­leti olması

C) Adını, kurulduğu yerden almamış olma­sı

D) Doğu ve Batı Karahanlılar olmak üzere ikiye ayrılması

E) İlk müslüman Türk devleti olması

13. Aşağıdakilerden hangisi, Ahi topluluğu olarak örgütlenmiştir?

A) Esnaf B) Asker C) Kadılar D) Müderrisler E) Melikler

14. Selçuklular, bölge ve eyaletlerin başına idareci olarak atadıkları şehzadelerin yanına "Atabey" unvanlı kişilerde verirlerdi.

Bu uygulamadaki temel amaç aşağıdaki­lerden hangisidir?

A) Şehzadeler arasındaki taht kavgalarını önlemek

B) Atabeylerin merkeze bağlılığını artırmak

C) Eyalet güvenliğini sağlamak D) Şehzadeleri devlet yönetimiyle ilgili ko­

nularda yetiştirmek E) Orduyu güçlendirmek

15. Türk denizciliğinin Anadolu Selçukluları dönemine kadar gelismemesindeki başlı­ca etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Devletin yönetim biçimi

B) Ülke topraklarının coğrafi konumu C) Komşuların güçlü olması

D) Devletin ekonomik durumu E) Sınırların sürekli genişletilmesi

TÜRK DÜNYASI 97

16. Çin'den başlayarak Ön Asya'ya ulaşan İpek Yolu'nun geçtiği yerler zaman zaman değiş­miştir. Bu gelişmelerde aşağıdakilerden hangisi etkili olmuştur?

A) Gereksinim duyulan maddelerin çeşitlilik göstermesi

B) Dünya nüfusunun artması

C) Coğrafya keşiflerine ara verilmesi D) Doğu ile Batı arasında siyasi ilişkilerin

başlaması. E) Güçlü devlet ve kabilelerin tutumlarında

değişme olması

17. Türk İslam devletlerinde, köyde yaşa­yanlarla ilgili olarak; I. Ürün üzerinden vergi verme

II. Elindeki toprağa, ona işleyebildiği süre­ce sahip olma.

III. Ölüm halinde, erkek evlada toprağı iş­leme olanağı tanıma

uygulamalarından hangisi ya da hangileri vardır?

A) Yalnız I B) Yalnız II

C) Yalnız III

D) II ve III E) I, il ve III

18. Karahanlılar'da Hassa Ordusu küçük yaşta esir edilen veya para ile satın alınan gençler­den oluşturuldu.

Hassa Ordusu'nun oluşturulma biçiminin Osmanlılar'da aşağıdakilerden hangisinde temel olduğu savunulabilir?

A) İltizam sistemine B) Tımar sistemine

C) Devşirme sistemine D) Müsamere sistemine E) Merkezi devlet sistemine

19. Eski Türk devletlerinde, kamu yararını korumakla görevli olan devlet otoritesi her şeyden üstün tutulmuştur.

Aşağıdaki Türk-islam devletlerinin hangi­sinde, hükümdar din işlerini halifeye bıra­karak devlet işlerini tümüyle kendi üzerine almakla bu eski Türk geleneğini tekrar başlatmıştır?

A) Osmanlılar B) Gazneliler C) Karahanlılar D) Memlükler E) Selçuklular

20. Türk - İslam sanatında, çeşitli amaçlara hizmet eden yapı topluluğuna ne ad veri­lir?

A) Cami B) Kervansaray C) Medrese D) Han

E) Külliye

21. Türk-İslam devletlerinde kişiler; I. Otlak II. Yaylak ili. Bahçe IV. Orman

alanlarından hangilerine sahip olabilmiş­lerdir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) III ve IV

22. I. Karamanoğulları Beyliği II. Anadolu Selçuklu Beyliği III. Büyük Selçuklu Devlet

Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri­nin merkezi Koynadır?

A) Yalnız I B) Yalnız II

C) l-ll D) ll-lll

E)l-ll-lll

KPSSDATA TARİH

23. Aşağıdakilerden hangisi Türk-lslam devletlerinde toprak yönetimi ile ilgili de­ğildir?

A) İkta

B) Ocaklık

C) Zeamet

D) Has

E) Ulak

24. Anadolu Selçuklu Sultanlarından bazıları Farsça unvanlar kullanmıştır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) İran kültürünün etkisinde kalmışlardır B) Kültürel etkileşim vardır.

C) Iran egemenliğini benimsemişler D) Farsçayı kullanmışlar E) Kültür alışverişi olmuştur

25. Anadolu Selçuklulan'nda toprak yöne­timine ne ad verilirdi?

A) Tımar

B) Öşür C) İltizam

D) İkta E) Yurtluk

26. Aşağıdakilerden hangisi Selçuklu döne­mi mimarisine örnek değildir?

A) Kubadabad Sarayı B) İnce Minareli Medrese C) Alaaddin Camii D) Selimiye Camii E) Hatuniye Medresesi

27.

I. Çini

II. Taş

III. Ahşap

Anadolu Selçukluları mimari yapıların iç ve dış süslemelerinde yukarıdakilerden hangilerini kullanmıştır?

A) Yalnız I

B) Yalnız II

C) Yalnızlll

D) I ve II

E) I, II ve III

28. Batman yakınındaki Hasankeyfte aşağı­dakilerden hangisine ait eserler bulun­maktadır?

A) Artukoğulları

B) Germiyanoğulları

C) Karamanoğulları

D) Candaroğulları

E) Aydınoğulları

29. Osmanlı Devleti'nde, aşağıdakilerden hangisi hiyerarşik sıralamada diğerlerin­den yüksektedir?

A) Nişancı

B) Defterdar

C) Kazasker

D) Sadrazam

E) Reisülküttap

30. Kitab-ı Bahriye adlı eseri ve yaptığı hari­talarla ünlü denizci aşağıdakilerden han­gisidir?

A) Kılıç Ali Reis

B) Piri Reis

C) Murat Reis

D) Şeydi Ali Reis

E) Barbaros Hayrettin

TÜRK-İSLAM DEVLETLERİ 'NDE KÜLTÜR VE MEDENİYET

TEST -3 CEVAP A N A H T A R I

1

E

11

c

21

C

2

B

12

E

22

c

3

D

13

A

23

E

4

C

14

D

24

C

5

D

15

B

25

D

6

E

16

E

26

D

7

C

17

E

27

E

8

A

18

C

28

A

9

E

19

E

29

D

10

B

20

E

30

B

98