y e g aze k t r e Ü s t y r i a - mehmetoruc.com · halinde “peygamberler tarihi...

447
T Ü R K Y E G A Z E T E S Y A Y I N L A R I

Upload: others

Post on 12-Oct-2019

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

RK

‹ YE G A ZE

TE

S‹

Y

AY I N L A

R

I

Page 2: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

T Ü R K ‹ Y E G A Z E T E S ‹ Y A Y I N L A R I

PEYGAMBERLERTAR‹H‹

ANS‹KLOPED‹S‹1

RK

‹ YE G A ZE

TE

S‹

Y

AY I N L A

R

I

ÂDEM, fi‹T, ‹DR‹S, NUH, HÛD, SAL‹H, ZÜLKARNEYN,‹BRAH‹M, LUT, ‹SMA‹L, ‹SHAK, YAKUP, YUSUF

(Aleyhimüsselâm)

Page 3: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

Tertip HeyetiGazetesi Yay›nlar›

Ansiklopedi Grubu

Bask› Öncesi Haz›rl›kGazetesi Teknik Servis

ISBN- 975-8818-12-0 (Tk. No.)975- 8818-13-9 (1.Cild)

Bask›‹hlas Gazetecilik A.fi.

29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna / ‹stanbul 34197Tel: (0212) 454 30 00 Faks: (0212) 454 31 00

www.turkiyegazetesi.com

‹stanbul-2004

PEYGAMBERLER TAR‹H‹ ANS‹KLOPED‹S‹-1

Page 4: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

Takdim

Anadolumuzun manevi koruyucular› olan Allah dostlar›n›nhayatlar›n›n konu edildi¤i “ Anadolu Evliyalar›” serisindensonra flimdi de peygamberlerin ibretli hayatlar›n› anlatan iki cildhalinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erliokuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz.

Bugüne kadar verdi¤imiz öz kültürümüze mahsus eserlerin,her biri tek bafl›na bir müessesenin yüzünü a¤artacak evsaftad›r.Böyle olmakla beraber, daha flimdiden kütüphanenizi doldur-maya bafllad›¤›m›z bu temel eserlerin neflri durmayacak ve maziile istikbal aras›nda alt›n köprüler kurmaya devam edece¤iz.

Avrupal› münevverlerin, ‹slamiyet’e kofltu¤u bir zamandaher yavrumuz, her delikanl›m›z ve her yetiflkinimiz kâinat›n bafltac› Peygamber Efendimizi ve di¤er peygamberlerin hayat›n› iyiö¤renmelidir. Böylece bilenlerle bilmeyenler bir olmayacak veilim, cehaleti ma¤lup edecektir.

Elinizdeki bu eser ile ilk insan ve ilk peygamber ÂdemAleyhisselâmdan son Peygamber Muhammed aleyhisselâma ka-dar, peygamberlerin ibretlerle dolu ve insanlar›n ebedi cehennemdeyanmamas› için çektikleri çileli hayatlar›n› ö¤reneceksiniz.

Daha sonra da, onun hürmetine bütün kâinat›n yarat›lm›floldu¤u, sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâm›n ha-yat›n› iki cild halinde sizlere sunmak istiyoruz.

Bütün peygamberler, insanlar›n azg›nlaflt›¤› her türlü vah-fletin sergilendi¤i karanl›k devirlerde gelerek, Cenab-› Hak’tangetirdikleri din ile insanlar›n yolunu ayd›nlatm›fllar dünya veâh›ret saadetine kavuflturmufllard›r.

Bu eserin meydana gelmesinde eme¤i geçen tüm ilimadamlar›m›za ve arkadafllar›m›za teflekkür ediyoruz.

Hay›rl› olsun. Selam ve sayg›lar›m›zla

Türkiye Gazetesi Yay›nlar› Ansiklopedi Grubu

Page 5: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz
Page 6: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

G‹R‹fi

Peygamberler, Allahü teâlâ taraf›ndan insanlar aras›ndanseçilmifl ve görevlendirilmifl, her bak›mdan güvenilen, kusursuz,günâhs›z kimseler olup insanlara, dînin hükümlerini tebli¤eden, duyuran, ö¤reten elçilerdir, habercilerdir.

Peygamber, Farsça bir kelimedir. Lügatta, gönderilmifl zât vehaberci mânâs›na gelir. Nebî ve Resûl ise Arapçad›r. Türkçedeher üçü de kullan›lmaktad›r. Resûl kelimesinin ço¤ulu Rusül,Nebi’nin ço¤ulu ise Enbiyâ’d›r.

Dinde inan›lacak alt› fleyden dördüncüsü, Allahü teâlân›nPeygamberlerine inanmakt›r. ‹nsanlar›, Allahü teâlân›n be¤en-di¤i yola kavuflturmak, do¤ru yolu göstermek için gönderilmifl-lerdir. ‹slâmiyette peygamber demek, yarat›l›fl›, huyu, ilmi, akl›zamân›nda bulunan bütün insanlardan üstün, k›ymetli, muhte-rem bir adam demektir. Hiçbir kötü huyu, be¤enilmeyecek hâliyoktur. Peygamber oldu¤u bildirilmeden önce ve bildirildiktensonra, küçük ve büyük hiçbir günâh ifllemezler. Peygamber ol-du¤u bildirildikten sonra, peygamber oldu¤u yay›l›ncaya, anla-fl›l›ncaya kadar, körlük, sa¤›rl›k ve benzeri ay›p ve kusurlar› daolmaz. Peygamberler de, di¤er insanlar gibi do¤arlar, yerler,içerler, hasta olurlar ve vefât ederler. Dünyâya ba¤l›l›klar› görü-nüfltedir, muhabbet üzere de¤ildir. ‹nsanl›klar› icâb›d›r. Hakî-katte meleklerden de üstündürler.

Din, insanlar› saâdet-i ebediyyeye götürmek için Allahü te-âlâ taraf›ndan peygamberler vas›tas› ile gösterilen yol demektir.

Page 7: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamber ve peygamberlik

Din ismi alt›nda insanlar›n uydurdu¤u e¤ri yollara din denmez,dinsizlik denir. Allahü teâlâ Âdem aleyhisselâmdan beri, her binsenede bir peygamber vâs›tas›yla, insanlara bir din göndermifl-tir. Her as›rda, en temiz bir insan› peygamber yaparak, bunlar-la, dinleri kuvvetlendirmifltir. Yeni bir din getiren peygamberle-re “Resûl” denir. Yeni din getirmeyip, insanlar›, önceki dînedâvet eden peygamberlere “Nebî” denir. Emirleri tebli¤ etmekteve insanlar›, Allah’›n dînine ça¤›rmakta, Resûl ile Nebî aras›n-da bir ayr›l›k yoktur.

Peygamberlere îmân etmek, aralar›nda hiçbir fark görmeye-rek, hepsinin sâd›k, do¤ru sözlü oldu¤una inanmak demektir.Onlardan birine inanmayan kimse, hiçbirine inanmam›fl olur.Bütün peygamberler, hep ayn› îmân› söylemifl, hepsi ümmetle-rinden ayn› fleylere îmân etmeyi istemifllerdir. Fakat ibâdet veamelleri, yâni kalple, bedenle yap›lmas› ve sak›n›lmas› lâz›molan fleyleri baflka baflka oldu¤undan, ‹slâml›klar›, Müslüman-l›klar› da ayr›d›r.

Peygamberlerin her söyledi¤i do¤rudur. Peygamberlik; ça-l›flmakla, açl›k, s›k›nt› çekmekle ve çok ibâdet yapmakla ele geç-mez. Yaln›z Allahü teâlân›n ihsân›, seçmesiyle olur. ‹nsanlar›ndünyâdaki ve âhiretteki ifllerinin düzgün ve faydal› olmas› içinve onlar› yanl›fl, zararl› ifllerden koruyup, selâmete, hidâyete,rahata ve saâdete kavuflturmak için, peygamberlerle, dinlergönderilmifltir. Düflmanlar› çok oldu¤u ve alay ettikleri, üzdük-leri hâlde, Allahü teâlân›n, inanmak için ve yapmak için olanemirlerini insanlara tebli¤ etmekte, bildirmekte, düflmanlardankorkmam›fl, göz k›rpmam›fllard›r. Allahü teâlâ, peygamberlerins›dk sâhibi olduklar›n›, do¤ru söylediklerini göstermek için, on-lar› mûcizelerle kuvvetlendirdi. Hiç kimse bu mûcizelere karfl›gelemedi. Peygamberi kabul edip inanan kimseye, o peygambe-rin ümmeti denir. K›yâmet gününde, ümmetlerinden, günâh›çok olanlara flefâat etmeleri için izin verilecek ve flefâatlar› kabul

Page 8: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamber ve peygamberlik

olacakt›r. Ümmetlerinden, âlim, sâlih, velî olanlar›na da, flefaatetmeleri için Allahü teâlâ izin verecek ve flefâatlerini kabûl bu-yuracakt›r.

Peygamberler, mezarlar›nda, bizim bilmedi¤imiz bir hayatile diridir. Mübârek vücutlar›n› toprak çürütmez. Bunun için-dir ki, hadîs-i flerîfte; “Peygamberler, mezarlar›nda, namazk›larlar.” buyuruldu.

Peygamberlik vazifelerini görmekte, peygamberlik üstünlükle-rini tafl›makta, bütün peygamberler müsâvidir, eflittir. Afla¤›dabildirilen yedi s›fat hepsinde vard›r. Peygamberler, peygamberlik-ten at›lmaz. Velîler ise, evliyâl›k derecesinden düflebilirler. Pey-gamberler insandan olur, cinden, melekten insanlara peygamberolmaz. Cin ve melek, peygamberlerin derecelerine yükselemez.

Peygamberlerin S›fatlar›1. Emânet: Peygamberler emindirler. Bir kimsenin ›rz›na,

mal›na veya can›na h›yânet etmekten münezzeh, uzak olduklar›gibi Allahü teâlân›n vahyine karfl› da hâinlik etmeleri düflünüle-mez. Allahü teâlâ onlar› vahy’e ve peygamberli¤e emin etmifltir.

2. S›dk: Din ve dünyâ ifllerinde sâd›k olduklar›nda icmâ yâ-ni söz birli¤i vard›r. Do¤rudurlar, do¤ru söyleyicidirler. Aslâonlardan yalan duyulmam›flt›r.

3. Tebli¤: Allahü teâlan›n vahy etti¤i hükümleri tebli¤ eder-ler, bildirirler. Aslâ bir fleyi söylememezlik etmezler, saklamaz-lar. Do¤ruyu söylerler. Bir kimsenin hât›r› için müdâhene et-mezler. Allahü teâlân›n emrini yerine getirirler.

4. Adâlet: Peygamberler âdildirler. Hak üzere gönderilmifl-lerdir. Onlarda aslâ zulüm yoktur.

5. ‹smet: Peygamberden küfür, yalan, f›sk, zinâ gibi fleyler pey-gamberlikten önce ve sonra meydana gelmez. Bu icmâ-› ümmettir.Böyle inanmamak küfürdür. Be¤enilmeyen ve çirkin fleylerden veinsanlar›n nefret ettikleri fleylerden münezzehtirler. Adâlete uyma-yan ifllerden mâsumdurlar, hepsi âlim, âmil ve kâmildirler.

Page 9: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamber ve peygamberlik

6. Emnü’l-Azl: Peygamberler peygamberlik makam›ndan,dünyâ ve âhirette azl olmazlar. Peygamberlik s›fat› onlar›n zâtla-r›ndan dünyâda ve âhirette ayr›lmaz. Önce gelen peygamberlerindinleri nesh olmakla peygamberlikten azl lâz›m gelmez. Zîrâ pey-gamberlik onlar›n s›fatlar›d›r. Allahü teâlân›n ihsân›d›r. Çal›flmak-la elde edilmez. Evliyâl›k ise cenab-› Hak’k›n ihsan› ile çal›flmaklakazan›l›r. Her peygamberde zaten evliyâl›k vard›r. Peygamberlikle-ri evliyâl›klar›ndan üstündür. Çünkü peygamberlikle vahye kavufl-mufl, melekleri görmüfl ve di¤er üstünlüklere sâhip olmufllard›r.

7. Fetânet: Peygamberlerin ak›llar› kâmildir. Ak›ls›zl›ktanve akl› az olmaktan münezzehtirler, uzakt›rlar. Köleden ve soyuasil olmayan âileden peygamber gelmemifltir. ‹nsanlar aras›ndaafla¤› olanlardan peygamber gelmemifltir. Kusurlu kimselerden,kör, çolak, topal, sa¤›r, di¤er ay›p ve noksanlar› bulunan insan-lardan da peygamber gelmemifltir.

Peygamberlerin dereceleri: Peygamberlerin, birbirleri üze-rinde, flerefleri, üstünlükleri vard›r. Meselâ, ümmetlerinin çokolmas›, gönderildikleri memleketlerin büyük olmas›, ilim ve mâ-rifetlerinin çok yerlere yay›lmas›, mûcizelerinin daha çok ve de-vaml› olmas› ve kendileri için ayr› k›ymetler ve ihsânlar bulun-mas› gibi üstünlükler bak›m›ndan, âhir zaman peygamberi Mu-hammed aleyhisselâm, bütün peygamberlerden daha üstündür.“Ülül’azm” olan peygamberler, böyle olmayanlardan ve resûl-ler, nebîlerden daha üstündürler.

Peygamberler, üstünlük s›ras›na göre dört makamda (derece-de) bulunurlar:

1) Nebîler. 2) Resûller. 3) Ulül’azm peygamberler; bunlaralt› tâne olup gönderilifl s›ras›na göre Âdem, Nûh, ‹brâhim, Mû-sâ, Îsâ ve Muhammed aleyhimüsselâmd›r. 4) Hâtemül-enbiyâ;Peygamberlerin en üstünü ve en sonuncusu olan Muhammedaleyhisselâmd›r.

Page 10: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamber ve peygamberlik

‹brâhim aleyhisselâm, Halîlullaht›r. Çünkü, bunun kalbinde,Allah sevgisinden baflka, hiçbir mahlûkun sevgisi yoktu. Mûsâaleyhisselâm, Kelîmullaht›r. Çünkü, Allahü teâlâ ile konufltu.Îsâ aleyhisselâm Rûhullah ve Kelime-tullaht›r. Çünkü babas›yoktur. Yaln›z “Ol!” kelime-i ilahiyyesiyle anas›ndan dünyâyageldi. Bundan baflka, Allahü teâlân›n hikmet dolu âyetlerini, va-az vererek, insanlar›n kulaklar›na ulaflt›r›rd›.

Mahlûklar›n yarat›lmas›na sebep olan ve Âdemo¤ullar›n›nen üstünü, en flereflisi, en k›ymetlisi bulunan Muhammed aley-hisselâm, Habîbullaht›r. Onun Habîbullah oldu¤unu ve büyük-lü¤ünü, üstünlü¤ünü gösteren fleyler pek çoktur. Bunun için,O’na, ma¤lup olmak, bozguna u¤ramak gibi sözler söylenemez.K›yâmette, herkesten önce kabirden kalkacakt›r. Mahfler yerineönce gidecektir. Cennete herkesten önce girecektir. Güzel ahlâk›,say›lmakla bitmez ve insan gücü yetiflmez. Bu konuda ciltler do-lusu kitaplar yaz›lm›flt›r.

Peygamberlerin say›lar›: Peygamberlerin say›s› tam bellide¤ildir. 124.000’den çok olduklar› meflhurdur. Bunlardan 313veya 315 adedi Resûldür.

Bunlardan, yaln›z yirmi sekizinin isimleri Kur’ân-› kerîmdebildirilmifltir. Bu yirmi sekizden Zülkarneyn, Lokmân veUzeyr’in peygamber olup olmad›klar› kesin belli de¤ildir.

Allahü teâlâ, yaratt›¤› bu âlemle varl›¤›n› belli etti¤i gibi,kullar›na çok ac›yarak, var oldu¤unu ayr›ca da bildirmifltir.Âdem aleyhisselâmdan bafllayarak, her as›rda, dünyân›n her ta-raf›ndaki insanlar aras›ndan en iyi, en üstün olarak yaratt›¤› bi-risine melekle haber göndererek, kendi isimlerini bildirmifl ve in-sanlar›n dünyâda ve âhirette rahat etmeleri, iyi yaflamalar› için,ne yapmalar› ve nelerden sak›nmalar› lâz›m oldu¤unu aç›kla-m›flt›r. ‹nsanlar eski fleyleri unuttuklar› için ve her zaman bulu-nan kötü kimseler, peygamberlerin kitaplar›n› ve sözlerini de¤ifl-tirdiklerinden, eski dinler unutulmufl, bilinenleri de bozulmufl-tur. Her fleyi yaratan yüce Allah, insanlara ac›d›¤› için, kullar›-

Page 11: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamber ve peygamberlik

na son bir peygamber ve yeni bir din göndermifltir. Bu dîni k›-yâmete kadar koruyaca¤›n›, kötü insanlar sald›racaklar, de¤ifltir-meye, bozmaya kalk›flacaklarsa da kendisi bunu, bozulmam›flolarak her yere yayaca¤›n› müjdelemifltir.

Allahü teâlâ, insanlar› olgunlaflt›rmak ve kalplerindeki hasta-l›klar›n› tedâvi etmek için, ezelde merhamet ederek, peygamberlergöndermeyi dilemifltir. Peygamberlerin, bu vazifelerini yapabilme-leri için, itâat etmeyenleri korkutmalar›, itâat edenleri müjdelemle-ri lâz›md›r. Âhirette, birinciler için azap, ikinciler için sevap bulun-du¤unu haber vermeleri lâz›md›r. ‹nsan, kendine tatl› gelen fleyle-re kavuflmak ister. Bunlara kavuflabilmek için do¤ru yoldan sapar,günah ifller. Baflkalar›na kötülük yapar. ‹nsanlar› kötülük yapmak-tan korumak, dünyâda ve âhirette rahat ve huzur içinde yaflamala-r›n› sa¤lamak için peygamberlerin gönderilmesi lâz›md›r. Dünyâhayât› k›sad›r. Âhiret hayât› sonsuzdur. Bunun için, âhiret hayâ-t›ndaki saâdeti sa¤lamak önce gelmektedir.

Peygamberler Allahü teâlâ taraf›ndan seçilmifl, gönderilmiflinsanlard›r. Ümmetlerini Allahü teâlâya ça¤›rmak, azg›n, yan-l›fl yoldan, do¤ru yola, saâdet yoluna çekmek için gönderilmifl-lerdir. Dâvetlerini kabûl edenlere, Cenneti müjdelemifller, inan-mayanlar› Cehennem azâb› ile korkutmufllard›r. Onlar›n Allahüteâlâdan getirdikleri her haber do¤rudur, yanl›fll›k yoktur. Pey-gamberlerin sonuncusu, Muhammed aleyhisselâmd›r. O’nundîni bütün dinleri nesh etmifl, yürürlükten kald›rm›flt›r. O’nunkitab›, geçmifl kitaplar›n en iyisidir. O’nun getirdi¤i din k›yâme-te kadar bâkîdir. Kimse taraf›ndan de¤ifltirilemeyecektir. Îsâaleyhisselâm gökten inecek ise de, O’nun dîniyle amel edecek, yâ-ni O’nun ümmeti olacakt›r.

Büyük ‹slâm âlimleri ‹mâm-› Gazâlî ve ‹mâm-› Rabbânî’ninde ifâde ettikleri gibi, peygamberlerin gönderilmesi kah›rd›r, ce-birdir. ‹nsanlar› cebir zinciriyle Cennete çekmek içindir. Nitekimhadîs-i flerîfte; “Zincirlerle Cennete çekilen insanlara hayretmi ediyorsun?” buyuruldu. Din, Cehenneme gitmemeleri için,

Page 12: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamber ve peygamberlik

insanlar› ba¤layan bir kemenddir. Nitekim hadîs-i flerîfte; “Sizpervâne gibi, kendinizi atefle at›yorsunuz. Ben kemeriniz-den tutup geriye çekiyorum” buyuruldu. Allahü teâlân›n in-sanlara do¤ru yolu gösterdi¤i vâs›talardan biri de peygamberle-rin sözleridir. (Her istedi¤ini yapmak) zincirinin halkalar›ndanbiri de, peygamberlerin sözleridir. ‹nsanlar, do¤ru yolu, e¤ri yol-lardan, bu sözlerle ay›rabilir. Onlar›n gösterdi¤i tehlikeden, in-sanda korku hâs›l olur. Bu ay›r›fl bilgisiyle korku, ak›l aynas› üze-rindeki tozlar› temizler. Ak›l cilâlan›p, âhiret yolunu tutman›n,dünyâ zevklerine kap›lmaktan daha iyi olaca¤›n› anlar. Bu anla-y›fl, âhiret için çal›flmak irâdesini hâs›l eder. ‹nsan›n uzuvlar›,irâdesine tâbi oldu¤undan, Uzuvlar âhiret için çal›flmaya bafllar.Allahü teâlâ, bu zincirle insan› zorla Cehennemden uzaklaflt›r-m›fl, Cennete sürüklemifl olur. Peygamberler koyun sürüsününçoban›na benzer. Sürünün sa¤ taraf›nda çay›r olsa, sol taraf›ndama¤ara bulunsa, ma¤arada kurtlar olsa, çoban, ma¤ara taraf›ndadurup, sopa sallay›p, koyunlar› korkutarak, çay›r taraf›na kova-lar. ‹flte peygamberlerin gönderilmesi de, buna benzer.

‹nsanlar›n do¤ruyu, iyiyi, güzel olan› bulabilmeleri tek bafl›-na ak›lla mümkün de¤ildir. Ak›l, göz gibidir. Peygamber vâs›ta-s› ile gönderilen din ise ›fl›k gibidir. Yâni, insan›n akl›, gözü gi-bi zay›f yarat›lm›flt›r. Göz, maddeleri, cisimleri karanl›kta göre-miyor. Allahü teâlâ, görme âletinden (gözden) faydalanmak içingünefli, ›fl›¤› yaratm›flt›r. Güneflin ve çeflitli ›fl›k kaynaklar›n›nnûru olmasayd›, göz ifle yaramazd›. Tehlikeli cisimlerden, yer-lerden kaçamaz, faydal› fleyleri bulamazd›.

Ak›l da, yaln›z bafl›na mâneviyat›, faydal›, zararl› fleyleri an-lam›yor. Allahü teâlâ, ak›ldan faydalanmak için, Peygamberleri,din ›fl›¤›n› yaratt›. Peygamberler, dünyâda ve âhirette rahat et-mek yolunu bildirmeseydi, ak›l bulamaz, ifle yaramazd›. Tehlike-lerden, zararlardan kurtulamazd›. ‹slâmiyete uymayan veya ak-l› az olan kimseler ve milletler, peygamberlerden faydalanamaz.Dünyâda ve âhirette tehlikelerden, zararlardan kurtulamaz.

Page 13: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamber ve peygamberlik

Peygamberler hakk›nda Kur’ân-› kerîm’de meâlen buyurulu-yor ki:

Peygamberlerin üzerinizdeki (vazifesi) ancak ilâhîemirleri tebli¤dir. Allah, aç›klad›¤›n›z ve gizledi¤iniz söz-lerle hareketlerinizin hepsini bilir. (Mâide sûresi: 99)

Kâfirler, Allahü teâlân›n emirleriyle Peygamberlerininemirlerini birbirinden ay›rmak istiyorlar. Bir k›sm›nainan›r›z; bir k›sm›na inanmay›z diyorlar. Îmân ile küfüraras›nda bir yol açmak istiyorlar. Onlar›n hepsi kâfirdir.Kâfirlerin hepsine Cehennem azâb›n›, çok ac› azâblar› ha-z›rlad›k (Nisâ sûresi: 150-151)

Peygamberler göndermedikçe azap yapmay›z. (‹srâ sû-resi:15)

Peygamberleri, müjde vermek ve korkutmak için gön-derdim. Böylece, insanlar›n Allahü teâlâya özür, bahâneyapmalar› önlendi. (Nisâ sûresi:165)

Page 14: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

vahiy ve vahiy flekilleri

vahiy ve vahiy flekilleri

Vahiy, Allahü teâlân›n diledi¤i fleyleri, emir ve yasaklar›n›vas›tal› veya vas›tas›z olarak peygamberlerine bildirmesine denir.

Allahü teâlâ, insanlar aras›ndan seçti¤i peygamber denilenkullar›n› vahiy ile flereflendirmifltir. Bu sûretle, insanlara, dün-yâda ve âhirette rahat ve huzûra kavuflacaklar› esaslar› bildir-mifltir. Vahiy, ilk peygamber Âdem aleyhisselâmdan son pey-gamber Muhammed aleyhisselâma kadar devâm etmifl ve ondason bulmufltur.

Peygamberimizin sallallahü aleyhi ve sellem mübârek yü-zünde, vahiy esnâs›nda so¤uk k›fl günlerinde bile ya¤mur tâne-cikleri gibi ter belirirdi. O s›rada yan›nda bulunanlar vahiy gel-di¤ini anlarlard›. Hattâ vahyin a¤›rl›¤›n› hissederler, o esnâdaellerini ve kollar›n› kald›racak güçleri kalmazd›. Bir defâs›ndaPeygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem deve üzerindeiken, vahiy gelmifl, deve vahyin a¤›rl›¤›na dayanamayarak arkaayaklar› üzerine çöküvermifltir.

Vahyin gelifl usûlleri:Muteber hadîs ve tefsîr usûlü kitaplar›nda bildirildi¤ine gö-

re vahiy flu flekillerde gelirdi.1. Cebrâil aleyhisselâm›n insan flekline girerek getirdi¤i va-

hiylerdir. Vahyin en kolay flekli de budur. Cebrâil ço¤unluklaPeygamberimize D›hye isimli sahâbînin fleklinde gelirdi. Cibrîlhadîsinde bildirilenler böyledir.

2. Peygamberimizin uyan›kken Cebrâil aleyhisselâm taraf›n-dan vahyin Peygamberimizin kalbine b›rak›lmas›d›r.

3. Do¤ru rüyâlar. Bu, vahyin ilk fleklidir. Peygamberlerin bil-hassa Peygamberimizin gördü¤ü rüyâlar, daha sonra uyan›nca

Page 15: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

vahiy ve vahiy flekilleri

gerçek hayatta aynen meydana gelirdi. Hazret-i Âifle flöyle bu-yurur: “Peygamberimizin gördü¤ü rüyâlar aynen ç›kard›. Burüyâlar sabah ayd›nl›¤› kadar aç›kt›.”

4. Buhârî ve Müslim’de bildirildi¤ine göre Cebrâilin görül-meden, fliddetli bir sesle vahyi bildirmesidir. ‹flitilen bu ses, yavahiy mele¤inin kendi sesi veya kanatlar›n›n u¤ultusu idi. Ken-disinde; korkutma ve azap bulunan âyetler bu flekilde gelirdi.Peygamberimiz, vahyin bu çeflidi gelirken, titrer ve terlerdi.Hattâ heyecanlan›rd›.

5. Cebrâil’in Peygamberimize uyku hâlindeyken gelmesidir.6. Cebrâil’in bizzat kendi flekliyle getirdi¤i vahiydir. Pey-

gamberimize Hira Da¤›nda gelen ilk vahiy bu flekilde olmufltur.Ayn› durum Mîrâc hâdisesinde de meydana gelmifltir.

7. Peygamber efendimiz uyan›kken, arada perde olmaks›z›ndo¤rudun Allahü teâlâ ile konuflmas› fleklindeki vahiydir. Mîrâcgecesi meydana gelmifltir.

8. Mîrâc gecesi befl vakit namaz›n farz olmas›na dâir aradaperde olmadan vukû bulan vahiy.

Page 16: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

ÂDEMALEYH‹SSELÂM

Page 17: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz
Page 18: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 19

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM;Âdem aleyhisselâm›nyarat›l›fl›

Herfleyi yoktan yara-tan, yokluktan varl›k âle-mine getiren Allahü teâlâ-d›r. Allahü teâlân›n ilk ya-ratt›¤› fley, Peygamberi-miz Muhammed aleyhis-selâm›n nurudur. HerfleyMuhammed aleyhisselâ-m›n hürmetine yarat›lm›fl-t›r. Allahü teâlâ bir hadis-ikudside Muhammed aley-hisselâm için buyurdu ki:

- Sen olmasayd›n, senolmasayd›n, hiçbir fleyiyaratmazd›m.

Eshab-› kiramdan Câ-bir bin Abdullah sordu:

- Ya Resulallah! Allahüteâlân›n herfleyden önce,ilk yaratt›¤› fley nedir?

Peygamberimiz flöylebuyurdu:

- Her fleyden önce, be-nim nurumu kendi nu-rundan yaratt›. O zamanne levh, ne kalem, necennet, ne cehennem, nemelek, ne gökler, ne yer-

yüzü, ne günefl, ne ay, neinsan, ne de cin vard›.

Allahü teâlâ, sevgiliPeygamberimiz Muham-med aleyhisselâm›n nu-runu yaratt›ktan sonra, bunurdan âlemleri ve içindeolanlar›, sonra da Âdemaleyhisselâm› yaratt›.

Allahü teâlâ, Âdemaleyhisselâm› yaratmay›dileyince, meleklere, yer-yüzünde bir halife yarata-ca¤›n› bildirdi. Melekler;“Ya Rabbî! Yeryüzündefesat ç›karacak ve kan dö-kecek olan insanlar› niçinyarat›yorsun” dediklerin-de, Allahü teâlâ, “Onlarfesat ç›karmazlar” deme-di. Allahü teâlâ flöyle bu-yurdu:

- Sizin bilmedikleriniziben bilirim, lay›k olma-yanlar› lay›k yapar›m!Uzak kalanlar› yaklaflt›r›r,zelil olanlar› aziz ederim.Siz onlar›n ifllerine bakar-s›n›z, ben kalblerine baka-r›m. Siz, günahs›z oldu¤u-nuza bak›yorsunuz. Onlar,

Page 19: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 20

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

benim rahmetime s›¤›n›r-lar. Sizin günahs›z oldu¤u-nuzu be¤endi¤im gibi, on-lar›n günahlar›n› affetme-yi de severim. Benim bil-di¤imi sizler bilemezsiniz.Onlar›, ezelî olan lütfumakavuflturur, ebedî olan lüt-fum ile hepsini okflar›m.

Meleklerin, “Niçin ya-ratacaks›n” diye sormala-r›, yaratmas›ndaki hikme-ti ö¤renmek istediklerin-den idi.

Allahü teâlân›n emriy-le, melekler, yeryüzününde¤iflik yerlerinden, k›r-m›z›, beyaz, siyah, de¤iflikrenkte topraklar ald›. ‹n-sanlar›n de¤iflik renktenolmas› bundand›r.

Hadis-i flerifte flöylebuyuruldu:

- Allahü teâlâ Âdemaleyhisselâm›, yeryüzü-

nün her taraf›ndan ald›r-d›¤› topraktan yaratt›. Busebeple zürriyetinden si-yah, beyaz, esmer, k›rm›-z› renkte olanlar oldu¤ugibi, baz›lar› da bu renkle-rin aras›ndad›r. Baz›s› yu-muflak, baz›s› sert, baz›s›hâlis ve temiz oldu.

Âdem aleyhisselâm›nyarat›laca¤› toprak, yer-yüzünün çeflitli yerlerin-den al›n›p, bir araya top-land›ktan sonra, melekler,su ile çamur yap›p, insanflekline koydular. Allahüteâlâ, bu topra¤› çeflitlisafhalardan ve flekiller-den geçirdi. Önce çamurhâline getirilip, bir müd-det öylece kald› ve balç›kçamuru oldu. Bu çamur,flekil verilecek bir hâl al›n-ca; insan suretine sokul-du.

Page 20: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 21

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

Hazreti Âdem’e secde edilmesi

Âdem aleyhisselâmruh verilmeden önce, birmüddet de insan suretiverilmifl bir hâlde bekletil-di. Mekke ile Taif aras›ndak›rk y›l yat›p, piflmifl gibikurudu. Önce Muham-med aleyhisselâm›n nurualn›na kondu ve Muhar-rem ay›n›n onunda cumagünü ruh verildi.

Âdem aleyhisselâm›nbedenine ruh verilmedenönce, melekler, Âdemaleyhisselâm›n bedeninigörüp, ondaki uygunlu¤a,ahenge ve yarat›l›fl›n gü-zelli¤ine, mükemmelli¤inehayran kald›lar. “Allahü te-âlâ bundan güzel bir fleyhalk etti mi acaba” dediler.

‹blis, Âdem aleyhisselâ-m›n ruh verilmemifl hâlin-deki bedenini görünce,meleklere dedi ki:

- E¤er o sizden üstün,faziletli k›l›n›rsa ve onahürmet etmeniz emredi-lirse ne yapars›n›z?

Melekler, “Biz Rabbi-mizin emrine uyar›z” de-diler. ‹blis ise kendi kendi-ne dedi ki:

- E¤er ona hürmet et-mem emir olunursa isyanederim. Çünkü, o toprak-tan, ben ise ateflten yara-t›ld›m, ben ondan üstü-nüm.

Allahü teâlâ, Âdemaleyhisselâm›n bedeni-ne ruh verince, ruhuncesede sirayet etti¤i yer-ler canlan›p, ete dönüfl-tü. Önce bafl›na sirayetetti ve Âdem aleyhisse-lâm aks›rd›. Allahü teâlâona, Elhamdülillah; yaniâlemlerin Rabbine ham-dolsun demesini ilhametti ve aks›rd›kça böylededi.

Ruh, Âdem aleyhisse-lâm›n gözlerine sirayetedince, cennetin meyve-lerini gördü. Midesine yü-rüyünce, o meyvelerdenyemeyi arzu edip, ruh he-nüz ayaklar›na gelmedi¤ihâlde, do¤rulup kalkmakistedi. Bu sebeple Allahü

Page 21: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 22

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

teâlâ; (‹nsan aceleci bir ta-biatta yarat›lm›flt›r) bu-yurdu. (Enbiya: 37)

Allahü teâlâ Âdemaleyhisselâm›n bedenineruh vermeden önce, me-leklere, (Ona ruh verdi-¤im zaman, hepiniz onakarfl› secde edin) buyur-du. Bu husus Kur’an-› ke-rimde bildirilmifl olup,mealen flöyledir: (Rabbino vakit meleklere flöyle

demiflti: “Ben çamurdanbir insan yarataca¤›m.Onun yarat›l›fl›n› tamam-lay›p da taraf›mdan onaruh verdi¤im zaman, he-men ona secdeye kapa-n›n.” Bunun üzerine me-lekler hep birden secdeettiler.) (Sâd 71- 73)

Âdem aleyhisselâmaruh verilip, canlan›p aya¤akalk›nca, Allahü teâlân›nemri üzerine melekler, ona

Âdem Aleyhisselam›n yeryüzüne indirildi¤i rivayet edilen Serendipadas›

Page 22: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 23

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

karfl› secde ettiler. Melek-lerin Âdem aleyhisselâmakarfl› olan bu secdesi, na-mazda Allahü teâlân›nemriyle Kâbe’ye yönelipsecde etmek gibidir. YaniKâbe istikametinde Allahüteâlâya secdedir.

‹blis bu inceli¤i anlaya-mad›, kibirlenip, Âdemaleyhisselâma karfl› sec-de etmedi. “O çamurdanyarat›ld›. Ben ise atefltenyarat›ld›m. Ondan üstü-nüm” diye iddiada bulun-du. Bundan dolay›, huzur-›ilâhiden kovuldu. ‹smi dekovulmufl, uzaklaflt›r›l-m›fl manas›nda, “fiey-tan” kald›.

Allahü teâlâ Âdemaleyhisselâm› en güzel birsurette yarat›p, ona ruhverdikten sonra, ona, herfleyin ismini ve faydas›n›ö¤retti. Allahü teâlâ yer-yüzünde insanlar›n bildi¤ibütün eflyan›n isimleriniÂdem aleyhisselâma ö¤-retmifltir. Mesela, insan,hayvan, vâdi, da¤, ova,tepe ve buna benzer isim-

leri, hatta karanl›k veuzunlu¤u da ö¤retti.

Bu hususlar Kur’an-›kerimde flöyle bildirilmifl-tir: (Allahü teâlâ, Âdem’ebütün isimleri ö¤retti.Sonra eflyay› melekleregösterip; “E¤er sad›klar-san›z, bunlar›n isimlerinibana haber verin” buyur-du. Melekler; “Biz senitenzih ederiz, senin bizeö¤retti¤inden baflka, hiç-bir ilmimiz yok. Muhak-kak sen herfleyi hakk›ylabilensin, üstün hikmet sa-hibisin” dediler.

Allahü teâla, Âdem’e;“Ey Âdem! Eflyan›n isminimeleklere haber ver” bu-yurdu. Âdem aleyhisse-lâm da meleklere, o isim-leri haber verince, Allahüteâlâ; “Ben size demedimmi ki, göklerin ve yeringayblerini ben bilirim.Aç›klad›¤›n›z› da, gizledi¤i-nizi de elbet ben bilirim”buyurdu.) (Bekara 30-33.)

Page 23: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 24

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

fieytan’›n isyan›Allahü teâlâ Âdem

aleyhisselâm›n bedeninerûh verdikten sonra me-lekleri ve cinleri haberdâredip; “Âdem’e secde edi-niz!” emrini verince, önceCebrâil aleyhisselâm sec-de etti. Sonra s›rayla; Mi-kâil, ‹srâfil, Azrâil ve di¤erbütün melekler secde etti-ler. Secde eden melekle-rin her biri, Allahü teâlâtaraf›ndan çeflitli hizmet-leri görmekle flereflendi-rildi. ‹blis, kibir ve gurû-rundan secde etmedi.

Allahü teâlâ iblise me-âlen; “Ey mel’ûn! Âdem’eniçin secde etmedin?” bu-yurunca, ‹blis dedi ki: “Benondan daha hay›rl›y›m. Be-ni ateflten onu ise toprak-tan yaratt›n. Atefl; latîf, safve ›fl›kt›r. Elbette topraktanüstündür.” diyerek bu bo-zuk k›yas›n› ileri sürdü.Böylece Allahü teâlân›nemrine isyân etti. Ebedîolarak Cehennemlik oldu.

‹blis, Âdem aleyhisse-lâma secde ediniz emrineuymay›nca, Allahü teâlâ,“Hemen Cennet’ten ç›k!Cennet’ten ç›k! Art›k senhor, alçak ve baya¤› kim-selerdensin.” buyurdu.‹blis Cennet’ten ko¤ulun-ca ölüm ac›s›n› tatmak is-temedi¤inden veya son-suz bir hayat yaflamak is-tedi¤inden dolay› Allahüteâlâya; “Bana halk›n diri-lip kald›r›lacaklar› mahflergününe kadar mühletver.” diyerek dünyâda veâhirette ölümsüz olmay›istedi. Allahü teâlâ da onaölümden ve Cehennemazâb›ndan kurtulufl olma-d›¤›n› bildirip, birinci sûrüflenip bütün canl›lar›nölece¤i vakte kadar müh-let verdi. Böylece k›yâmetgününe kadar ömür veri-lip serbest b›rak›ld›.

‹blis bunun üzerine“Öyle ise beni azd›rmanayemin ederim ki, insano-¤ullar›n› sapt›rmak içinmuhakkak senin do¤ruyoluna oturaca¤›m! Ves-

Page 24: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 25

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

vese verip, pusu kuraca-¤›m. Sonra da onlara; ön-lerinden, arkalar›ndan,sa¤lar›ndan ve sollar›n-dan sokulaca¤›m, musal-lat olaca¤›m. Sen de on-lar›n ço¤unu flükredici kulolarak bulamayacaks›n.”dedi.

Allahü teâlâ buyurduki: “Yemin ederim ki on-lardan kim sana uyarsa,Cehennem’i hep sizdendolduraca¤›m. Benimmuhlas yani ihlasl› kulla-r›m üzerinde senin bir ha-kimiyetin olamaz.”

‹blis, kendisine k›yâ-mete kadar ömür verilip,serbest b›rak›ld›. Âdemaleyhisselâm›n evlâtlar›olan insanlara, dünyâdaimtihan edilmek, denen-mek için üç din düflman›yarat›ld›. Bunlar; ‹blis yânifieytan, insan›n kendisi,yâni nefsi ve kötü arka-daflt›r. Allahü teâlân›n râz›oldu¤u hak yoldan insan-lar› sapt›rmak için u¤rafla-ca¤›na söz alan ve k›yâ-mete kadar da kendisine

mühlet verilen fleytan,herkese zarar yapmayaçal›fl›r. ‹nsan›n, besmele-siz ve haramdan yedi¤iyiyeceklerle ve içeceklerledamarlar›nda dolaflmak-ta, mîdesine yerleflmekteve kalbine vesvese ver-mektedir. Bu hâliyle in-sanlarda çeflitli maddî vemânevî hastal›klara se-bep olmaktad›r. ‹nsanlar›aldatmak için en çok ya-lan, g›ybet, ko¤uculuk,namaz› terk ve tehir ettir-mek, fâiz, kumar vs. gibigünâhlara al›flt›rmaktad›r.‹çki, fuhufl, zinâ ve kumaronun büyük yard›mc›s›-d›r. Bunlar› yapt›rmak içinkendisine, çocuklar›, in-sanlardan ve cinlerdenkötü yolda olanlar yar-d›mc› olur.

fieytan›n, insana bü-tün kötülükleri yapt›rmakiçin bir gücü, kuvveti yok-tur. O sâdece kalbe vesve-se verir, bir fleyi güzelgösterir. Nefsine ve kötüarkadafllar›na aldan›pma¤lup olan insan, onun

Page 25: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 26

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

vesvesesine kan›p kötüiflleri yapmaya bafllar. Al-lahü teâlây› unutmayan-lara, dâimâ O’nun zikriylemeflgul olanlara, her iflin-de ‹slâmiyetin emir ve ya-saklar›na uygun davra-nanlara, haram ve flüphe-lilerden sak›nanlara, zara-r› dokunamaz. Allahü te-âlân›n hâlis, seçilmifl kul-lar›, fleytan›n flerrindenmuhâfaza alt›na al›nm›fl-t›r. fieytan, insano¤lu sonnefesini teslim edinceyekadar onunla u¤rafl›r veson nefeste îmâns›z git-mesi için elinden geleniyapmaya çal›fl›r. Son ne-feste îmâns›z ölmemekiçin fleytan›n sevdi¤i kötüifllerden uzak durmak ge-rekir.

Hazreti Havva’n›nyarat›lmas›

Âdem aleyhisselâmk›rk yafl›nda iken, Firdevsad›ndaki cennete götürül-dü. Cennete girince, pey-gamberler say›s›nca kür-

sîler konulmufl gördü.Her birinde ayr› ayr› otur-du ve her kürsîde otur-dukça, o peygamberinnuru aln›nda parl›yordu.

En son Muhammedaleyhisselâm›n kürsîsin-de oturdu. Melekler yet-mifl bin adet nurdan me-flaleyi bafl› üzerinde tuttu-lar. O kadar ayd›nl›k olduki, evvelki nurlar›n hiçbiri-si kalmad›. Her biri görün-mez olup, günefl ç›k›ncay›ld›zlar›n kaybolmas› gi-bi oldu. Bu hâl Âdemaleyhisselâm›n Muham-med aleyhisselâma mu-habbetini art›rd›.

Âdem aleyhisselâmcennete girince, cennetyemeklerine ve meyveleri-ne ra¤bet eyledi. Cennetba¤lar›n›, bahçelerini vecennet köflklerini dolafl-maya bafllad›. Can› her neisterse, hemen haz›r olur-du. Lâkin yarat›l›fl› îcab›olarak, kendi cinsinden ar-kadafl bulup, onunla ya-k›nl›k kurmak istedi. Budüflüncede iken uyuyu-

Page 26: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 27

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

verdi. O esnada Allahü te-âlâ Âdem aleyhisselâm›nsol kaburga kemi¤indenHazreti Havva’y› yaratt›.Âdem aleyhisselâm uyku-dan uyan›nca, baflucunda,ayakta duran bir kad›ngördü ve ona dedi ki:

- Sen kimsin? Niçin ya-rat›ld›n?

O da; “Ben sana zevce,efl olarak yarat›ld›m” diyecevap verdi.

Hazreti Havva valide-mizin yarat›lmas›ndan,Âdem aleyhisselâm›n hiçhaberi olmad›. HazretiHavva, Âdem aleyhisse-lâm suretinde, onun bo-yunda, onun fleklinde verenginde idi.

Kur’an-› kerimde flöylebuyuruldu:

(Ey insanlar, sizleri birtek flah›stan yaratan, o fla-h›stan da zevcesini vücu-da getiren, ikisinden debirçok erkeklerle kad›nlarhalkeden Rabbinizdenkorkun ve günah ifllemek-ten sak›n›n...) (Nisâ: 1)

Allahü teâlâ Âdemaleyhisselâma HazretiHavva ile birlikte cennetteyerleflmelerini ve cenne-tin meyvelerinden dile-dikleri kadar yemelerinibildirdi. Fakat cennettebir a¤aç için, “Bu a¤acayaklaflmay›n, bundan ye-meyin” buyurdu. Onu ya-saklad› ve, “Bundan yer-seniz zahmete düfler,üzülürsünüz” buyurdu.

Yeryüzüne indirilmeleriÂdem aleyhisselâm,

Hazreti Havva ile cennetteiken, fleytan, onlara düfl-manl›k besleyip, aldat-mak ve öc almak için ha-rekete geçti. Bu husustaKur’an-› kerimde mealenflöyle buyurulmaktad›r:

(Ve biz demifltik ki; eyÂdem, sen zevcenle cen-nette kal. Cennetin ni-metlerinden ikiniz de bolbol yiyin. Fakat flu a¤acayaklaflmay›n, yoksa nefs-lerine zulmedenlerdenolursunuz.) [Bekara 35]

Page 27: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 28

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

fieytan, Âdem aleyhis-selâma ve Hazreti Hav-va’ya düflmanl›k besleyip,onlar›, içinde bulundukla-r› nimetten mahrum et-mek istiyordu. Bunun içinhile düflünüyor, onlar› ya-n›ltma yollar› ar›yordu.Onlara, kendilerine yasakedilen a¤ac›n meyvesin-den yedirmeyi ve böylececennetten ç›kar›lmalar›n›istiyordu.

‹blis, yasak a¤açtan ye-dirmek için, Hazreti Âdemile Hazreti Havva’y› cenne-tin d›fl›ndan gözetleyerekf›rsat kolluyordu. Bir defa-s›nda Âdem aleyhisselâmile Hazreti Havva, cennetinkap›s›n›n yak›n›nda dola-fl›rken, fleytan onlar›n dik-katini çekmek istedi. Bu-nun için karfl›lar›nda a¤la-y›p s›zlayarak feryat etti.‹blis’e sordular:

- Neden böyle feryatediyorsun?

‹blis de, “Ben, sizinölece¤inize ve bu sebep-ten de içinde bulundu¤u-

nuz nimetlerden ayr›laca-¤›n›za a¤lamaktay›m” di-ye cevap verdi. Sonra sö-züne devam edip dedi ki:

- Size ebedîlik a¤ac›n›göstereyim mi? E¤er oa¤açtan yerseniz, iki me-lek olursunuz ve cennettedevaml› kal›rs›n›z, sonaermeyen bir devlete ka-vuflursunuz.

Ayr›ca, konuflmalar›n›nsonunda, “Ben, muhakkaksizin iyili¤inizi istiyorum”diyerek de yemin etti.

‹blisin bu sözleri ve ye-mini üzerine, Hazreti Hav-va ile Âdem aleyhisse-lâm, onun, kendilerinedüflman oldu¤unu unut-tular. Önce Hazreti Havva,sonra da onun teflviki ileÂdem aleyhisselâm, unu-tarak, kendilerine yasakedilen a¤ac›n meyvesin-den tatt›lar.

Âdem aleyhisselâm›nbu yasak edilen a¤açtanyemesi zelle idi. Yani do¤-rular aras›nda, en do¤ru-yu seçememekti. Günah

Page 28: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 29

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

de¤ildi. Kur’an-› kerimdebu hususta flöyle buyu-ruldu: (Do¤rusu bundanönce, Âdem’e, bu a¤aç-tan yeme diye emrettikde unuttu.) [Tâhâ 115]

Allahü teâlâ, Âdemaleyhisselâma buyurdu ki:

- Sana cennette pekçok fleyi mubah etti¤imhâlde, niçin yasak etti¤ima¤ac›n meyvesinden ye-din?

Âdem aleyhisselâmfleytan›n yemin etti¤inisöyleyip, dedi ki:

- Ya Rabbi! Ben birkimsenin senin ad›na ya-lan yere yemin edece¤inizannetmiyordum! Allahüteâlâ, Âdem aleyhisselâ-ma tekrar buyurdu:

- Seni yasak etti¤ima¤ac›n meyvesinden ye-meye teflvik eden sebepnedir?

- Ya Rabbi! Bu ifle beniHavva teflvik etti.

Âdem aleyhisselâm ileHazreti Havva, cennetteiken, kendilerine yasakedilen a¤ac›n meyvesin-

Page 29: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 30

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

den, unutarak yemelerin-den dolay› yeryüzüne in-dirildiler.

Âdem aleyhisselâm,cennetten, cuma günüikindi ve akflam aras›ndaç›kar›larak, Hindistan’daSeylan (Serendib) adas›-na, Hazreti Havva da Cid-de’ye indirildi. fieytan iseçok hakîr ve periflan birhâlde, cennetin civar›n-dan, tafll›k bir yere indiril-di. Bu hususta Kur’an-›kerimde mealen flöylebuyuruldu:

(Nihayet fleytan, onla-r›n, [Âdem ve Havva’n›n],cennetten ç›kar›lmalar›nave içinde bulunduklar› ni-metten uzaklaflt›r›lmalar›-na sebep oldu.) [Bekara 36]

Hazreti Âdem’in Havva ile buluflmas›

Âdem aleyhisselâmcennetten yeryüzüne in-dirilince, gözünün yafl›dinmedi. Hadis-i flerifteflöyle buyuruldu: (Âdemaleyhisselâm›n gözünün

yafllar›, zürriyetinin göz-yafllar›yla tart›lsa,Âdem’in gözyafllar› bü-tün evlad›n›n gözyaflla-r›ndan a¤›r gelirdi.)

Âdem aleyhisselâm veHazreti Havva, cennettenyeryüzüne ayr› yerlere in-dirildikten sonra, seneler-ce ayr› kald›lar. Âdemaleyhisselâm Hindis-tan’da, Hazreti Havva va-lidemiz de Arabistan’dakald›. Dünyan›n dert ve s›-k›nt›lar›na katland›lar.Cennetten ayr› kalman›nüzüntüsü ile uzun y›llara¤lay›p gözyafl› döktüler.

Resulullah efendimizbuyurdu ki:

(Âdem aleyhisselâm,zellesi sebebiyle cennet-ten ç›kar›l›nca dedi ki:

- Ya Rabbi! Beni, Mu-hammed’in hürmetine af-fet.

Allahü teâlâ buyurduki:

- Ya Âdem! Sen Mu-hammed’i nas›l bildin? Da-ha ben Onu yaratmad›m?

Page 30: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 31

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

Âdem aleyhisselâmflöyle cevap verdi:

- Ya Rabbi! Beni yara-t›p, bana ruh verdi¤in za-man, gözümü aç›p bakt›-¤›mda, Arfl’›n kenar›nda“Lâ ilâhe illallah Muham-medün resulullah” yaz›l›gördüm. ‹smini isminleyazd›¤›ndan, yaratt›kla-r›ndan en çok sevdi¤inOdur.

Allahü teâlâ buyurduki:

- Do¤ru söyledin eyÂdem. Mahlûkat›mdanen çok sevdi¤im Odur.Onun hürmetine af dile-di¤in için, seni affettim.)

Daha sonra, Allahü te-âlâ buyurdu ki:

- Ya Âdem, sen dünya-da meflakkat ve tevbeyezürriyetini vâris k›ld›n.Onlardan biri bana duâedip, tazarruda bulundu-¤u zaman, senin tevbenive duân› kabul etti¤im gi-bi, onun da tevbesini veduâs›n› kabul ederim.Onlardan biri, benden af

ve magfiret dileyip, banas›¤›n›rsa, tevbesini kabulederim. Çünkü ben tev-beleri kabul ediciyim.

Ey Âdem, ben, günah-tan tevbe edenleri, cen-nette haflrederim. Onlar›mezarlar›ndan nefleli vegüler yüzlü olduklar› hâl-de, duâlar› kabûl edilmiflolarak kald›r›r›m.

Allahü teâlâ, Âdemaleyhisselâm›n tevbesinikabul ettikten sonra, Kâ-be-i flerifi infla etmesiniemretti.

Allahü teâlân›n tevbe-sini kabul edip, Kâbe’yiinfla etmesini emrettiktensonra, Âdem aleyhisse-lâm, Hindistan’dan Ara-bistan’a gitti. Arabistan’avar›nca, Arafat’ta HazretiHavva validemiz ile bu-lufltu.

Bu s›rada Hazreti Hav-va da Âdem aleyhisselâ-m› aramak için Cidde’denArafat’a gelmiflti. Arafatovas›nda Müzdelife’debulufltular. Hazreti Havva

Page 31: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 32

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

onu tan›yamad›. Cebrailaleyhisselâm tan›flt›rd›.Nice seneler ayr› kalma-n›n üzüntüsü gidip, se-vinç ve ferahl›¤a kavufltu-lar. Beraberce Mina’yagittiler.

Ahd ü mîsakÂdem aleyhisselâm›n

k›yamete kadar gelecekolan çocuklar›, Arafatmeydan›nda, belindenzerreler hâlinde ç›kt›. Alla-hü teâlâ onlara buyurduki:

- Ben sizin Rabbinizde¤il miyim?

Hepsi, “Evet, sen bi-zim Rabbimizsin” dediler.Sonra hepsi zerreler hâ-linde, Âdem aleyhisselâ-m›n beline girdi. Bunaahd ü mîsak, söz vermedenir. Ayr›ca Kâlû Belâ di-ye de meflhur olmufltur.

Ahd ü mîsak, Kur’an-›kerim ve hadis flerif ile sa-bittir. Nitekim ayet-i keri-mede mealen flöyle bu-yurulmaktad›r: (Hani,

Rabbin, Âdemo¤ullar›n-dan, onlar›n sulblerindenzürriyetlerini ç›kar›p, ken-dilerini, nefslerine flahittutmufl; “Ben sizin Rabbi-niz de¤il miyim?” buyur-mufltu. Onlar da; “Evet,Rabbimizsin, flahit olduk”demifllerdi.

‹flte bu flahit tutma k›-yamet günü; “Bizim bun-dan haberimiz yoktu” de-memeniz içindi. Yahut,“Daha evvel atalar›m›zAllaha flirk koflmufltu. Bizde onlardan sonra gelenbir nesiliz. fiimdi o bât›lyolda olanlar›n iflledi¤igünahlar yüzünden bizihelak m› edeceksin” de-memeniz içindi...) [A’raf172]

‹nsanlar›n ço¤almas›Hazreti Havva valide-

miz Âdem aleyhisselâmile bulufltuktan sonra, birik›z, biri erkek olmak üzereyirmi defa ikiz; tek olarakda fiît aleyhisselâm› dün-yaya getirdi.

Page 32: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 33

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

Cebrail aleyhisselâmÂdem aleyhisselâmarençberlik ifllerini, ekip biç-meyi ö¤retti. Rençberlikve di¤er pek çok iflle mefl-gul oldu.

‹lk insanlar, baz› tarih-çilerin zannetti¤i ve ‹slâmdinine inanmayanlar›nuydurdu¤u, baz› filmlerdegösterildi¤i gibi, ilimsiz,fensiz, görgüsüz, ç›plak,vahflî kimseler de¤ildi.

Evet bugün, Asya, Afrikaçöllerinde ve Amerika or-manlar›nda tunç devrin-dekilere benzeyen vahflî-ler yaflad›¤› gibi, ilk insan-larda da bilgisiz, basit ya-flayanlar vard›.

Fakat, bundan dolay›,ne bugünkü, ne de ilk in-sanlar›n hepsi için, vahflî-dir denilemez. Âdemaleyhisselâm ve onaiman edenler, flehirlerde

Âdem Aleyhisselam ile Hazreti Havvâ’n›n Cennet’ten ç›kar›ld›ktansonra yeryüzünde bulufltuklar› ilk yer olan Arafat Ovas› ve Müzdelife

Page 33: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 34

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

yaflard›. Okumak, yazmakbilirdi. Demircilik, iplikyapmak, kumafl doku-mak, çiftçilik, ekmek yap-mak gibi sanatlar› vard›.

Nitekim Hâkim’in bil-dirdi¤i hadis-i flerifte bu-yuruldu ki:

(Allahü teâlâ, Âdem’e,sanatlardan bin türlü sa-nat ö¤retti ve ona flöylebuyurdu: “Evlatlar›na vezürriyetine r›z›k hususun-da sabredemezlerse, busanatlardan biri ile r›z›ktalep etmelerini” söyle.)

Kâbe’nin infla edilmesiÂdem aleyhisselâm,

yeryüzüne indirilmesi se-bebiyle çok üzülüyor vegünlerini a¤lamakla geçi-riyordu. Onun üzüntüsü-ne melekler de ortak olu-yorlard›. Bir defas›ndaÂdem aleyhisselâm sec-dedeyken flöyle arzetti:

- Ya Rabbî! Bana ne ol-du ki, art›k meleklerin ses-lerini, senin zat›n› tesbihve takdis etmelerini duya-

m›yorum. Onlar› göremi-yorum Cenab-› Hak bu-yurdu ki:

- Ey Âdem! Senden sâ-d›r olan zelle, meleklerintesbihini iflitmene mâni-dir. Ancak benim yeryü-zünde bir beytim vard›r.Sen onun temelini bulup,üzerine bir beyt bina et.Beni takdis ve beytin et-raf›n› tavaf et!

Ey Âdem! O beytiMekke’de k›ld›m. Evla-d›ndan her kim beytimegelip, sadece benim r›za-m› isterse, bizzat beni zi-yaret eden misafirim gi-bidir. Bunlar› flan›ma la-y›k bir flekilde a¤›rlar›mve bütün ihtiyaçlar›n› gi-deririm.

Ey Âdem! Sen sa¤ ol-dukça Beytullah’› tamiret! Senden sonra gelecekpeygamberler ve ümmet-ler de zaman zaman onutamir edecekler ve en sonpeygambere kadar buböyle sürüp gidecektir.

Page 34: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 35

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

Âdem aleyhisselâm,Allahü teâlân›n bu emriile Serendip adas›ndanMekke’ye do¤ru yürüme-ye bafllad›. Bir melek ken-disine yol gösteriyordu.Mekke-i mükerremeninbulundu¤u yere gelince,Allahü teâlâ ona yard›mc›melekler gönderdi.

Melekler, Beyt-i Mâ-mur’un tam hizas›na ge-lecek flekilde, yedi kat ye-re kadar varan bir temelkazd›lar. Kaz›lan bu teme-le, toprak seviyesine ka-dar, otuz kiflinin ancakkald›rabilece¤i büyüklük-te tafllar yerlefltirdiler.

Böylece Kâbe inflaedildi. Allahü teâlâ cen-netten Hacer-ül esved ta-fl›n› indirdi. Hacer-ül es-ved o zamanlar beyaz idi.Sonra günahkârlar›n elsürmesiyle karard›.

Âdem aleyhisselâm,Kâbe’yi infla ettikten son-ra, Allahü teâlâya sordu:

- Ey Rabbim! fiüphesizki, her çal›flan›n bir mükâ-

fat› vard›r. Acaba benimmükâfat›m nedir?

Cenab-› Hak buyurdu ki: - Ey Âdem! Benden ne

istersen iste!Âdem aleyhisselâm,

“Ya Rabbî! Beni tekrarcennete gönder” diyeyalvard›. Allahü teâlâ da;“Bu senin için hakikatolacakt›r” buyurdu. Bu-nun üzerine Âdem aley-hisselâm dedi ki:

- Ey günahlar› ba¤›flla-yan Rabbim! Kendi gü-nahlar›m› itiraf etti¤im gi-bi, zürriyetimden de, iflle-dikleri günahlar›n› ikraredip, sana yalvararak, bubeytin çevresinde tavafyapanlar› da affetmeniçin yalvar›r›m.

Allahü teâlâ yine bu-yurdu:

- Ey Âdem! Ben seni af-fettim. Senin zürriyetin-den bu beyti ziyaret edipde, günahlar›ndan tevbeedenleri de affettim.

Allahü teâlâ HazretiÂdem‘e flöyle vahyetti:

Page 35: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 36

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

“Ey Âdem, bafl›na bir iflgelmeden önce flu beytihaccet.” Âdem “Ya Rab-bi, bafl›ma gelecek ifl ne-dir?” dedi. Buyurdu ki:“sordu¤un o fley ölüm-dür.”Âdem “Ölüm ne-dir?” dedi. Buyurdu ki;“sen onu tadacaks›n.”

Âdem aleyhisselâm,Allahü tealan›n emri ile,Kabe-i flerifi infla edip, ilktavaf›n› yapt›ktan sonra,melekler kendisine dedi-ler ki:

- Ey Âdem! Hacc›nmübarek olsun.

Âdem aleyhisselâmonlara; “Siz tavaf esna-s›nda neler söylüyorsu-nuz” diye sordu. Meleklerde flöyle cevap verdiler:

- “Sübhânallahi vel-hamdülillahi velâ ilâhe il-lallahü vallahü ekber” di-yoruz.

Âdem aleyhisselâmonlara buyurdu ki:

- “Velâ havle velâ kuv-vete illâ billah” cümlesinide buna ilâve ediniz.

Âdem aleyhisselâmtavaftan sonra, kap›önünde iki rekât namazk›ld› ve Mültezem’e gelipflu duây› yapt›:

“Yâ Rabbî! Sendenkalbime nüfuz edecekflüphesiz ve dosdo¤ru biriman ve benim hakk›mdasenin hükmettiklerine raz›olma kudreti vermen içinyalvar›yorum.”

Allahü teâlâ flöyle bu-yurdu:

“Ey Âdem! Benden ba-z› dileklerde bulundun.Ben bu dileklerini seniniçin kabul ettim. Seninzürriyetinden bu flekildeduâda bulunanlar›n da du-âlar›n› kabul edip, düflün-ce ve s›k›nt›lar›n› yok ede-ce¤im. Kederlerini da¤›t›p,mallar›n› koruyaca¤›m...”

Âdem aleyhisselâm›nyapt›¤› bu duây› okumak,o zamandan bu güne ka-dar devam etmifl, tavaf›nbir sünneti hâline gelmifl-tir.

Page 36: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 37

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

Kâbe daha sonra Nuhtufan›nda y›k›lm›fl ve te-melleri kalm›flt›. Kâbe’nin,Nuh tufan›ndan sonra ‹b-rahim aleyhisselâma ka-dar yeri belirsiz olup, yal-n›z bulundu¤u saha bilin-mekteydi. Bu bölge k›rm›z›toprakl› ve sel sular›n›nyükselemeyece¤i kadartümsek bir tepe durumun-da idi. ‹brahim aleyhisse-lâm yeniden infla edinceyekadar böyle kald›.

Resullerin ilkiÂdem aleyhisselâm ve

Hazreti Havva, daha son-ra fiam’a geldiler. Buradaevlatlar› ço¤ald›. Neslin-den k›rk bin kifliyi gördü.O¤ullar›na ve torunlar›napeygamber olarak gön-derildi. Kendisi ayn› za-manda ilk din getiren, ya-ni resul peygamberdi.“Ülül’azm” denilen alt›büyük peygamberden il-kidir. Baz› sap›klar HazretiÂdem’in resul oldu¤unainanmamaktad›rlar. Haz-

reti Âdem’in peygamberoldu¤una inanmayandinden ç›kar, kâfir olur.

Hadis-i flerifte buyurul-du ki: Resullerin ilkiÂdem’dir....

Cebrail aleyhisselâmkendisine on iki defa geldi.Kendisine on suhuf (for-ma) kitap verildi. Bu kitap-ta; iman edilecek hususlar,çeflitli diller ve lügatler,her gün bir vakit namazk›lmak, gusül [Boy abdes-ti] almak, oruç tutmak, lefl,kan, domuz eti yememek,ilaçlar, hesap, geometri gi-bi fleyler bildirildi.

Ayr›ca fizik, kimya, t›p,eczac›l›k, matematik bilgi-leri ö¤retildi. Hazreti Âdemve çocuklar› flehirlerde ya-flarlard›. Okuma-yazma bi-lirlerdi. Demircilik, doku-mac›l›k, çiftçilik gibi sanat-lar› vard›. Otla de¤il, bu¤-daydan ekmek yap›p,onunla beslenirlerdi. Alt›nüzerine para dahî bas›lm›fl,maden ocaklar› iflletilip,çeflitli aletler yap›lm›flt›.

Page 37: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 38

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

Hâbil ve KâbilHâbil ve Kâbil, Âdem

aleyhisselâm›n o¤ullar›n-dan ikisiydi. Pefl pefle bi-rer k›z kardeflle ikiz olarakdo¤mufllard›. Beraber ya-flay›p, beraber büyüdüler.Âdem aleyhisselâm›n ilkçocu¤u Kâbil ve ikincisionun ikiz k›z kardefli Akli-mâ idi. Bunlardan sonraHâbil ve sonra ikizi olanLebûdâ do¤du.

Büyüdükleri zaman,Allahü teâlâ, HazretiÂdem’e, Kâbil’i, Hâbil’in;Hâbil’i de Kâbil’in ikiz k›zkardefli ile evlendirmesiniemretti. Âdem aleyhisse-lâm zaman›nda, insanla-r›n ço¤almas› laz›md›. Bu-nun için, bir erke¤in kendik›z kardefli ile evlenmesihelal idi, caiz idi. ‹nsanlarço¤al›nca, buna lüzumkalmad›. Allahü teâlâ ha-ram k›ld›.

Kâbil’in ikiz k›zkardefli,Hâbil’inkinden daha güzelidi. Bu sebeple Kâbil, Hâ-bil’in kendi ikiz k›z kardefli

ile evlendirilmesine raz›olmad›. Hatta dedi ki:

- Ben, kardeflim ile ev-lenmeye daha lây›k›m.

Bunun üzerine HazretiÂdem, Kâbil’e, “K›zkarde-flin sana helal de¤ildir”dedi.

Fakat Kâbil, babas›Hazreti Âdem’in sözünükabul etmedi ve düflünce-sinde ›srar etti. Kâbil, Al-lahü teâlân›n, babas›naböyle bir evlendirmeyiemretti¤ine inanmad›.Âdem aleyhisselâm, Alla-hü teâlân›n emrinin böyleoldu¤unu, buna uymakgerekti¤ini, Kâbil’e îzahetti. Fakat Kâbil bunu ka-bul etmedi.

Bu durum karfl›s›ndaÂdem aleyhisselâm, Kâ-bil ile Hâbil aras›ndaki ih-tilaf› hâlletmek için buyur-du ki:

- Allahü teâlâ her fleyibilendir. Bu ifli hâlletmekiçin bir fley aday›n›z!

Hâbil çobanl›k, Kâbilde rençberlik yapard›.

Page 38: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 39

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

Hâbil koyunlar› aras›n-dan en güzel bir koç seçipgetirdi. Kâbil ise bu¤day-lar› aras›ndan en kötü k›-s›mlar› toplayarak bir ba¤bu¤day getirdi. Bu hu-susta da çok hasis dav-ranm›flt›.

Hâbil ve Kâbil, Âdemaleyhisselâm›n tavsiyesiüzerine, adaklar›n› getirip,bir da¤ üzerine koydular.Hâbil’in koçu üzerine gök-ten beyaz bir atefl inip,yakt›. Böylece Hâbil’inada¤›n›n kabul edildi¤i veKâbil’in haks›z oldu¤u an-lafl›ld›.

O zamanlar, Allahü te-âlâ, ilâhi bir hikmetle, ka-bul buyurdu¤u adak üze-rine bir atefl gönderir,atefl onu yak›p, yok eder-di. Kabul olunmayanadak ise, oldu¤u gibi ka-l›rd›. Bu durum ‹srailo¤ul-lar› zaman›na kadar böyledevam etti. Bundan sonraAllahü teâlâ, kimin ada¤›-n› kabul edip etmedi¤inik›yamete kadar gizledi.

Kâbil kendi ada¤›n›nkabul edilmedi¤ini vehaks›z oldu¤unu anlad›¤›hâlde, ilâhi hükme karfl›gelip, haks›zl›¤a dal›yor,nefsine zulmediyordu.Kardefli Hâbil’e karfl›,duydu¤u derin bir k›s-kançl›k ve nefret ile düfl-manl›k besliyordu. Hattaona diyordu ki:

- Yemin ederim ki, seniöldürece¤im!

Hâbil ise gayet yumu-flak davran›yor, karfl›l›kvermiyor ve Kâbil’e nasi-hat ederek diyordu ki:

- E¤er sen, öldürmekiçin bana el uzat›rsan,ben seni öldürmek için elkald›rmam. Çünkü ben,âlemlerin Rabbi olan Al-lahtan korkar›m.

Kâbil, Hâbil’in yumu-flak davranmas›n› anlaya-cak ve onun do¤ru sözle-rini kabul edecek hâldenuzak oldu¤u için, Hâbil’ekarfl› olan tutumunu de-¤ifltirmedi. Onu öldürme-ye kararl› idi. Âdem aley-

Page 39: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 40

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

hisselâm›n hacca gitti¤ibir s›rada, Kâbil ›ss›z biryerde, elinde bir taflla Hâ-bil’in yan›na gitti. Hâbil, os›rada sürülerinin bafl›n-da bulunuyordu. Kâbil,Hâbil’e dedi ki:

- Seni mutlaka öldüre-ce¤im!

- Niçin?- Sen, benim güzel k›z-

kardeflimle evleniyorsun,ben ise senin güzel olma-yan k›zkardeflin ile evleni-yorum. Hem ebeveynim,senin benden daha üstünoldu¤unu konufluyorlar.

Bunun üzerine Hâbilflöyle cevap verdi:

- E¤er böyle bir fley ya-parsan, büyük suç ve gü-nah ifllemifl olursun. Yerinde cehennemdir ve zâ-limlerin cezas› budur.

Hâbil, böyle söylemek-le kardefline nasihat etti.Onu uyand›rmak, kardefli-ni öldürme iflini yapmak-tan sak›nd›rmak istedi.Böylece, hem kendisi öl-dürülmekten ve hem de

kardefli böyle bir günah›iflleyip, günahkâr olmak-tan kurtulacakt›. Zira o,Allahü teâlân›n emrinemuhalefet edenlerin, Al-lahü teâlân›n huzurundamahcup olacaklar›n› bili-yordu.

Kâbil, Hâbil’in sözlerinive nasihatlar›n› dinleme-di. fieytan›n vesvesesineuyarak Hâbil’i öldürmekiçin kararl› ve ›srarl› dav-ran›yordu. Nihayet onuöldürmek için hareketegeçti.

Kâbil, ›ss›z bir yerde,kardefli Hâbil’i öldürme-ye teflebbüs etti¤inde,nas›l öldürece¤ini bile-miyordu. Bu s›rada fley-tan, insan k›l›¤›na girerekkarfl›s›na ç›kt›. Bir kufl tu-tup, kuflun bafl›n› tafl üze-rine koydu. Baflka bir tafldaha al›p kuflun bafl›navurarak, bafl›n› ezmek su-retiyle öldürdü. BöyleceKâbil’e, kardefli Hâbil’inas›l öldürece¤ini gös-terdi.

Page 40: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 41

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

Kâbil bu hâli görüp,kardeflini ayn› flekilde öl-dürmek üzere hareketegeçti. Hâbil’i uyurken, ba-fl›na bir tafl ile de vurarakflehit etti. Yeryüzünde dö-külen ilk kan budur. ‹lk fle-hit Hâbil, ilk katil de Kâbiloldu. Böylece Kâbil ilk kö-tü 盤›r› açan kimse oldu.Bu sebeple k›yamete ka-dar, haks›z yere insan öl-

düren herkesin günah›naKâbil ortak oldu. Bunungibi, kim kötü bir 盤›raçarsa, o 盤›r devam etti-¤i müddetçe, ona da gü-nah yaz›l›r. Nitekim hadis-iflerifte buyuruldu ki:

(Zulüm ile öldürülenher insan›n kan›ndan, gü-nah›ndan, Âdem’in birin-ci o¤lu Kâbil’e bir pay ay-

Page 41: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 42

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

r›l›r. Çünkü cinayeti âdetedenlerin önderi odur.)

Kâbil’in kardeflini öl-dürmesi hususundaKur’an-› kerimde de flöylebuyuruldu:

(Nihayet Kâbil, nefsineuyarak kardefli Hâbil’i öl-dürmeye kalk›flm›fl vesonra onu öldürmüfltü.Böylece ziyana u¤rayan-lardan olmufltu.) [Maide30]

Kâbil, kardefli Hâbil’iöldürünce, cesedini neyapaca¤›n› bilemedi. Ön-ce onu bir sahraya b›rakt›.Y›rt›c› kufllar Hâbil’in ce-sedi üzerine hücum etti.Bunun üzerine Kâbil, Hâ-bil’in cesedini bir torbayakoyup, s›rt›na ald› ve tafl›-maya bafllad›. Ceset s›r-t›nda, ne yapaca¤›n› bil-mez bir hâlde iken, y›rt›c›kufllar da cesedi yere b›-rakmas›n› bekleyerek,üzerinde dolafl›yordu.

Kâbil böyle flaflk›n birhâlde iken, Allahü teâlâiki karga gönderdi. Bu iki

karga birbirine hücumedip, dövüfltüler ve neti-cede kargan›n biri, di¤eri-ni öldürdü. Sonra da öl-düren karga, ayaklar› vegagas›yla yeri kaz›p, öl-dürdü¤ü kargay› yeregömdü.

Kâbil, bu hâdiseyi gö-rerek, Hâbil’in cesedini neyapaca¤›n› ö¤rendi. Kâbilkendi kendine; “Bana ya-z›klar olsun. Karga kadarolmaktan âciz kald›m” de-di. Hâbil’in cesedini yeregömdü.

Bu husus Kur’an-› ke-rimde mealen flöyle bildi-rilmifltir:

(Allahü teâlâ, kardefli-nin ölüsünü nas›l göme-ce¤ini göstermek üzere,ona, yeri efleleyen birkarga gönderdi. “Banayaz›klar olsun! Kardefli-min ölüsünü örtmek için,bu karga kadar olmaktanâciz kald›m” dedi de,yapt›¤›na piflman oldu.)[Mâide 31]

Page 42: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 43

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

Kâbil’in bu piflmanl›¤›tevbe de¤ildi. Karga kadarak›l edemedi¤i için idi. Yok-sa tevbesi kabul olurdu.

Âdem aleyhisselâm buhâdiseye pek ziyade üzül-dü. Bunun üzerine Cebrailaleyhisselâm, onu teselliiçin geldi ve; “Allahü teâlâyak›nda sana bir evlat ve-recek ve ahir zaman pey-gamberi Muhammedaleyhisselâm onun neslin-den gelecek” müjdesinigetirdi. Bu fiît aleyhisse-lâm idi. Bu sebeple ismifiît, yani Allahü teâlân›n ih-san›, hediyesi manas›na-d›r. Âdem aleyhisselâm›nbütün çocuklar› ikiz do¤-du¤u hâlde, fiît aleyhisse-lâm tek do¤du.

Kâbil, kardefli Hâbil’iöldürdükten sonra peri-flan, uykusu ve huzurukaçm›fl bir hâlde idi. Bü-yük bir günah iflledi¤in-den ve çok kötü bir ifl yap-m›fl oldu¤undan dolay›,çok bedbaht idi. Babas›nakarfl› mahcuptu. Cezadankorkuyordu.

Ateflperestlik ortaya ç›kt›

Kâbil, evlenmek istedi-¤i ve bu sebeple kâtil ol-du¤u k›zkardeflini de al›p,uzaklara kaçt›. Y›llarcaavâre ve bafl›bofl dolaflt›.Rivayet edildi¤ine göre,fleytan, Kâbil’in karfl›s›naç›k›p dedi ki:

- Kardeflin Hâbil ileadak takdim etti¤inizde,Hâbil’inkine atefl isabetedip yakmas› ve onunada¤›n›n kabul olunmas›,Hâbil’in atefle tapmas› se-bebiyledir. Sen de kendiniçin ve senden sonra ge-lecek neslin için bir ateflyak, ona tap!

fieytan böyle söyleye-rek Kâbil’i aldatt›. Kâbil debir yer yap›p, orada ateflyakarak tapmaya bafllad›ve böylece ateflperestlikortaya ç›kt›.

Kâbil’in çocuklar› venesli azg›n bir toplulukhâlini al›p, kendilerine,çeflitli çalg› aletleri yapt›-lar. Oyun, e¤lenceye dal-

Page 43: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 44

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

d›lar. ‹çki içtiler, atefle tap-t›lar, fuhufl ve zina yapt›-lar. Nihayet Allahü teâlâ,onlar›, Nuh aleyhisselâmzaman›nda, tufanda sudabo¤up helak etti.

Hâbil ve Kâbil k›ssas›hakk›nda Resulullah efen-dimiz buyurdu ki:

(Ey insanlar! Âdem’iniki o¤lu sizin için nümu-nedir. Siz, o ikisinden ha-y›rl›, iyi olan›na, Hâbil’ebenzeyiniz! fierli, kötüolan›na, Kâbil’e benze-meyiniz!)

Âdem aleyhisselâm›nmucizeleri

Âdem aleyhisselâm,y›rt›c› hayvanlar ile konu-flurdu. Bu mucizesininsebebi flöyledir: Âdemaleyhisselâm, evlad›n-dan bir kabileye u¤ray›p,onlarla görüflmüfltü. Bukabile, da¤da yaflayanvahflî hayvanlar›n, kendi-lerine musallat oldu¤unubildirip, flikayet etmifller-di.

Âdem aleyhisselâm, ocivarda bulunan y›rt›c›hayvanlar› ça¤›rd›. Hepsitopland›. Bu vahflî hay-vanlar›, “Evlad›ma niçineziyet verip, rahats›z edi-yorsunuz” diyerek azarla-d›.

Toplanan vahflî hay-vanlar dile gelip, dedilerki:

- Bunlar aras›nda g›y-bet, nemîme [ko¤uculuk,söz tafl›mak] gibi kötühuylar yay›ld›¤› için, bizonlara eziyet ediyoruz, s›-k›nt› veriyoruz.

Bunun üzerine Âdemaleyhisselâm, evlatlar›na,iyi geçinmelerini, birbirle-riyle çekiflmemelerini em-retti. O kabile de g›ybet,dedikodu gibi kötü huyla-r› terkedip, iyi geçindiler.Bundan sonra hayvanlaronlara zarar vermedi.

Âdem aleyhisselâmuzak bir yere gitmek iste-yince, mesafeler k›sal›r veoraya k›sa zamanda ula-fl›rd›. Âdem aleyhisselâm

Page 44: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 45

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

Hazreti Havva ile cennet-ten yeryüzüne indirildi-¤inde, kendisi Seylân (Se-rendip) adas›na, HazretiHavva da Cidde’ye indiril-miflti. Aralar›ndaki mesa-fe çok uzakt›.

Âdem aleyhisselâmyasak edilen a¤açtan ye-mesi sebebiyle, cennet-ten ç›kar›ld›¤› için, hemde Hazreti Havva’dan ayr›kalman›n ac›s›yla tevbeedip, Allahü teâlâdan afdiledi. Tevbesi kabul ol-duktan sonra, HazretiHavva ile buluflmak içinAllahü teâlâya duâ etti.Allahü teâlâ duâs›n› kabuledip, ona uzun mesafele-ri k›sa zamanda alma mu-cizesini verdi.

Böylece uzakl›klar ya-k›n k›l›nd›. K›sa zamandaHindistan’dan Mekke’yevard› ve Arafat ovas›ndaHazreti Havva ile bulufltu.Kavufltuklar› bu ovaya,orada buluflmalar›ndandolay› Arafat denilmifltir.

Âdem aleyhisselâm,Kâbe-i muazzamay› yapt›k-tan sonra, Hindistan’a gi-dip orada dünya ifllerindenziraat, ticaret yap›p, evlatla-r›n› yetifltirmekle meflguloldu. Peygamber oldu¤ubildirilince, Allahü teâlân›nemirlerini tebli¤ etti.

Bu s›ralarda evlad› vetorunlar› ço¤alm›flt›. Bun-lar, birbirleriyle gayet iyigeçiniyorlar ve mesut birhayat yafl›yorlard›. Âdemaleyhisselâm›n evlad›n-dan Kâbil, Hâbil’i flehitedince, aralar›nda bir ka-r›fl›kl›k ç›kt›. Kâbil oradankaç›p gitti. Aradan k›rk se-ne geçmiflti. Kâbil’in ev-latlar› haramlara dal›p,kötü ifllerle meflgul olu-yordu.

Allahü teâlâ Âdemaleyhisselâma Kâbil’inevlatlar›n› dine davet et-mesini emretti. Âdemaleyhisselâm, onlar› dinedavet edince, mucize iste-diler. Bunun üzerineÂdem aleyhisselâm mü-barek elini büyük bir ka-

Page 45: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 46

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

yaya dokundurdu. Doku-nur dokunmaz kayadanbirdenbire hâlis bir su f›fl-k›rmaya bafllad›. Bu muci-ze üzerine ço¤u iman etti.Sonra o suyun çevresin-de ziraat ve sanatla mefl-gul oldular.

Hazreti Âdem’in vasiyeti

Âdem aleyhisselâm›nyafl›, boyu kesin olarakbildirilmedi. Âdem aley-hisselâm, bir cuma günüvefat etti. Âdem aleyhisse-lâm vefat›na kadar evlatla-r› aras›nda kald›. OnlaraAllahü teâlân›n emretti¤ifleyleri bildirdi. K›rkbin ev-lad›n› gördü.

Vefat etmeden önce,onbir gün hasta yatt›. Bus›rada evlatlar›n› toplay›p,onlara nasihatlar yapt›.Allahü teâlân›n emirleri-ne uymalar›n› tembih etti.

O¤ullar› aras›ndan fiîtaleyhisselâm› yan›na ça-¤›r›p, ona vasiyetlerini bil-dirdi.

fiît aleyhisselâm ikizolmay›p, tek do¤an o¤luidi. Âdem aleyhisselâm›no¤ullar›ndan Kâbil hasetve k›skançl›¤› sebebiylekardefli Hâbil’i öldürünce,Allahü teâlâ, Âdem aley-hisselâma bir evlat dahavererek teselli etti. Bu ev-lad›n›n ismi, Allahü teâlâ-n›n ihsan› manas›na ge-len, fiît aleyhisselâm idi.

Muhammed aleyhis-selâm›n nuru, Âdem aley-hisselâmdan fiît aleyhis-selâma intikal ederek, al-n›nda parl›yordu. Âdemaleyhisselâm vefat etme-den önce, Cebrail aleyhis-selâm gelip, o¤lu fiît’e va-siyette bulunmas›n› veonu, yerine halef k›lmas›-n› söyledi.

Âdem aleyhisselâm,o¤lu fiît aleyhisselâm› ya-n›na ça¤›r›p, gece ve gün-düzdeki k›ymetli vakitlerive bu vakitlerde yap›lma-s› gereken ibadetleri ö¤-retti. Nuh aleyhisselâmzaman›nda vuku bulacaktufan› önceden ona bildir-

Page 46: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 47

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

di. Tufandan sonraki vukubulacak hadiseleri de ha-ber verdi. Vasiyetini yaz›pfiît aleyhisselâma verdi.Sonra da dedi ki:

- Bu bilgileri Kâbil evlat-lar›ndan gizli tut, onlarabildirme! Çünkü Kâbil, ha-sedi sebebiyle kardefli Hâ-bil’i katletti. Onun evlatlar›da sana haset edip, seniöldürmeye kalk›fl›rlar!

Bu emir üzerine fiîtaleyhisselâm, babas›Âdem aleyhisselâm›nkendisine bildirdi¤i buhususlar› gizli tutup, aç›k-lamad›. Âdem aleyhisse-lâm›n, vefat etmeden ön-ce o¤lu fiît aleyhisselâmayapt›¤› en önemli vasiyet-lerden biri flöyle idi:

“Yavrum! Bu aln›ndaparlayan nur, son peygam-ber olan Muhammed aley-hisselâm›n nurudur. Bu nu-ru, mümin, temiz ve afif ha-n›mlara teslim et ve o¤lunada böyle vasiyette bulun!

Ey o¤lum! Bendensonra halifemsin. Allahü

teâlây› ne zaman anar-san, Onunla beraber Mu-hammed aleyhisselâm›nismini de söyle! ÇünküOnun ismini, ben ruh vebeden aras›nda iken,Arfl’›n alt›nda gördüm.Sonra semalar› dolaflt›m.Seman›n her taraf›ndaOnun isminin yaz›l› oldu-¤unu gördüm.

Rabbim beni cennettebulundurdu. Cennettegördü¤üm her saray veher odada Muhammedaleyhisselâm›n ismi yaz›l›idi. Yine Onun ismini, hû-rîlerin boyunlar›nda, cen-net kalelerinde, Tûba a¤a-c› ile Sidret-ül-müntehâyapraklar›nda, melekleringözleri aras›nda yaz›l› ola-rak gördüm.

Onun için Muhammedaleyhisselâm›n ismini çokan! Çünkü melekler On-dan her an bahsederler.”

Âdem aleyhisselâmson tenbihlerini yap›p, buvasiyeti, onun da çocukla-r›na yapmas›n› bildirdi.

Page 47: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 48

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

Hazreti Âdem’in vefat› Âdem aleyhisselâm›n

hastal›¤› ilerleyince, Ceb-rail aleyhisselâm gelerek,Hazreti Âdem’in hâlinisordu. ‹kisi konuflurlar-ken, Azrail aleyhisselâmedeple içeri girip, selamverdi ve dedi ki:

- Hak teâlâ selam ederve evlad›na senden ötürübafl sa¤l›¤› diler.

Hazreti Havva bir köfle-de oturmufl a¤l›yordu.Âdem aleyhisselâm dediki:

- Ey Havva, buradangit! Beni, Rabbimin me-lekleriyle baflbafla b›rak!

Sonra yüzünü Cebrailaleyhisselâma çevirdi ve,“Ya Cebrail, ben ölümflerbetini içer, Rabbimekavuflurum” deyince,Âdem aleyhisselâm›n buhâline Cebrail aleyhisse-lâm da a¤lad›.

Âdem aleyhisselâmüzüldü. Bütün meleklera¤laflt›lar. O anda; “EyÂdem, yukar›ya bak” diye

bir ses iflitti. Yukar›ya bakt›ve cenneti gördü. Hak te-âlâ hazretleri, Onun içinhaz›rlad›¤› nimetleri gös-terdi. Âdem aleyhisselâm,Hazreti Azrail’e dedi ki:

- Ey Azrail, çabuk gelve can›m› almada aceleet! Zira can›m canan› çokistiyor ve ruh kuflum, tenkafesinden vatan›na uç-mak diliyor.

Azrail aleyhisselâmyaklaflt›. Cebrail aleyhis-selâm dedi ki:

- Ey Azrail! Âdem aley-hisselâm›n ne kadar aziz,büyük oldu¤unu bilirsin.Bu hususta çok yumuflakhareket etmen laz›md›r.

Azrail aleyhisselâm hiçincitmeden Âdem aley-hisselâm›n ruhunu ald›.Böylece can› canana ka-vuflturdu. Cebrail aleyhis-selâm, Âdem aleyhisselâ-ma bir gömlek giydirdi.fiît aleyhisselâma y›ka-may› ö¤retti. Y›kay›p ke-fenlediler. Cebrail aleyhis-selâm, fiît aleyhisselâm›

Page 48: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 49

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

imam yap›p, dört tekbirile bugünkü gibi cenazenamaz›n› k›ld›lar ve def-nettiler. Hadis-i flerifte bu-yuruldu ki:

(Âdem aleyhisselâmvefat edince, melekler suile üç defa y›kad›lar. Onudefnettiler. Sonra çocuk-lar›na dönerek; “Ey Âde-mo¤ullar›! Ölülerinizeböyle yap›n›z” dediler.)

Peygamber efendimiz,Mirac gecesi, birinci katsemada, Âdem aleyhisse-

lâm›n ruhaniyeti ile gö-rüflmüfltür.

Yeryüzünde ilk tevbeeden ve ilk tevbesi kabulolunan Hazreti Âdem’dir.Allahü teâlâ, HazretiÂdem’in tevbesini kabuletti¤i zaman, melekleronu tebrik ettiler. Cebrailve Mikail aleyhimesse-lam yan›na inip dediler ki:

- Ey Âdem! Gözün ay-d›n, Allahü teâlâ tevbenikabul etti.

Page 49: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 50

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

Bunun üzerine, “YaCebrail! Bu tevbemdensonra ben tekrar hesabaçekilirsem hâlim ne olur”deyince, Allahü teâlâ Haz-reti Âdem’e flöyle vahyetti:

- Ey Âdem! Senin zür-riyetine, tevbeyi miras b›-rakt›m. Onlardan bana,kim senin gibi duâ eder-se, senin yalvarman› ka-bul etti¤im gibi, onlar›n-kini de kabul ederim. Kimbenden isterse, ona veri-rim. Çünkü ben, kullar›-

ma yak›n›m ve onlar›n is-teklerini geri çevirmem.

Hazreti Âdem’in hususiyetleri

Âdem aleyhisselâm›nbaz› hususiyetleri vard›r:

1- Allahü teâlâ, Âdemaleyhisselâm› kudretiyletopraktan, babas›z yaratt›.

2- Allahü teâlâ, bütünmahlûkat içinde en soninsan nevini, insanlardanda ilk olarak Âdem aley-hisselâm› yaratt›.

Page 50: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 51

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

3- Âdem aleyhisselâmen güzel surette yarat›ld›.

4- Allahü teâlâ, Âdemaleyhisselâma, aks›r›nca;“Yerhamüke Rabbüke”(Rabbin sana merhametetsin) buyurarak, Âdemaleyhisselâma hamdet-meyi telkin etti.

Bu durum hadis-i fle-riflerde bildirilmifltir

5- Âdem aleyhisselâmve bütün nesli için, Allahüteâlân›n rahmeti gadab›n›aflt›.

6- Allahü teâlâ, Âdemaleyhisselâm› yaratt›ktansonra, hiç ameli olmad›¤›hâlde onu cennete koydu.

7- Allahü teâlâ cennettebir a¤ac›n meyvesi hariç,her fleyi ona mübah k›ld›.

8- Allahü teâlâ, her fle-yin ismini ve faydas›n›ona ö¤retti.

9- Onu insanl›¤›n ba-bas› k›ld›. ‹smi dünyadaEbü’l-Befler, cennette EbuMuhammed’dir.

10- Allahü teâlâ, me-leklere, ona do¤ru secdeetmelerini emretti. Busecde, Âdem aleyhisselâ-ma de¤ildir. Allah için Kâ-be’ye do¤ru secde yap›l-d›¤› gibi, Allah için, Âdemaleyhisselâma do¤ru ya-p›lm›flt›r.

11- Allahü teâlâ, Onuyeryüzünde kendine hali-fe k›ld›.

12- Âdem aleyhisselâ-m›n meleklerden üstünoldu¤unu, meleklere bil-dirdi.

13- fieytan çok ibadetve taat etmifl olmas›nara¤men, Allahü teâlâ fley-tan›, Âdem aleyhisselâ-ma secde etmedi¤i içinebediyen tard etti, kovdu.

14- ‹lk hamd edenÂdem aleyhisselâmd›r.

15- ‹lk tevbe edenÂdem aleyhisselâmd›r.

16- ‹lk seçilen ve yer-yüzünde Allahü teâlân›nilk peygamberidir.

17- Zürriyetinden cen-netlik ve cehennemlik

Page 51: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 52

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM

olanlar› ay›rarak, cehen-nemlikleri k›yamet günü ocehenneme gönderecektir.

Resulullah efendimizbuyurdu ki:

(Allahü teâlâ k›yametgününde flöyle buyurur:“Ey Âdem kalk! Zürriye-tinden binde dokuz yüzdoksandokuzunu cehen-neme, birini de cenneteay›r.”)

Eshab-› kiram bunu ifli-tince, yere kapan›p a¤la-maya bafllad›. Resulullahbuyurdu ki:

(Bafl›n›z› kald›r›n, nef-sim yed-i kudretinde olanAllaha yemin ederim ki,ümmetim, ümmetler için-de siyah öküzün cildindekibeyaz tüy gibi azd›r.)

Peygamber efendimizböyle buyurarak, ümme-tinin di¤er ümmetlerdendaha üstün oldu¤unu,ibadet yap›l›rsa, kurtulmaümidinin fazla oldu¤unubildirdi.

18- Yusuf aleyhisselâ-ma, Âdem aleyhisselâ-

m›n güzelli¤inden yar›s›verilmifltir. Hazret-iÂdem, çok güzeldi. Siyahsaçl› ve bu¤day renkliydi.Hazreti Havva da böyleidi. Hazreti Âdem’in hiçsakal› yoktu. ‹nsanlardailk sakal› ç›kan fiît aley-hisselâmd›r.

19- Bir gün Cebrailaleyhisselâm Âdem aley-hisselâma gelip, ben sa-na üç fley getirdim. Biriniseç al, dedi. Âdem aley-hisselâm, onlar nedir eyCebrail? Diye sordu. Ceb-rail aleyhisselâm, ak›l,hayâ ve din, dedi. Âdemaleyhisselâm, akl› seçtim,dedi. Bunun üzerine Ceb-rail aleyhisselâm, hayâile dine, “akl› seçti. Sizdönüp gidin” dedi. Onlar,biz her nerede olursa ol-sun, ak›l ile birlikte bulun-makla emr olunduk, dedi-ler ve akl›n yan›ndan ay-r›lmad›lar. Âdem aleyhis-selâm akl› seçmekle üçü-ne de sahip oldu.

Page 52: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

fi‹TALEYH‹SSELÂM

Page 53: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz
Page 54: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 55

fi‹T ALEYH‹SSELÂM

fi‹T ALEYH‹SSELÂM;fiît aleyhisselâm Kâbil’inHâbil’i flehit etmesindensonra do¤mufltur. fiîs dedenilir. O do¤du¤u zaman,son peygamber olan ahirzaman peygamberi Mu-hammed aleyhisselâm›nnuru, Âdem aleyhisselâm-dan o¤lu fiît aleyhisselâ-ma intikal etti ve onun al-n›nda parlad›. Bu sebepleÂdem aleyhisselâm, onupek ziyade severdi. Bütünevlad› üzerine onu reisyapt›¤› gibi, vefat edece¤is›rada da bütün yeryüzü-nün halifeli¤ine onu tayinetti ve bu hususta vasiyet-te bulundu. Ayr›ca bütünilimleri ö¤retti.

fiît aleyhisselâm, Âdemaleyhisselâm›n öteki ço-cuklar›n›n hepsinden gü-zel, faziletli ve üstün idi.Hâl ve tav›rda t›pk› babas›-na benzedi¤inden, Âdemaleyhisselâm›n ona karfl›muhabbeti çoktu.

fiît aleyhisselâma pey-gamber oldu¤u bildirilip,vahiy geldi. Allahü teâlâ

fiît aleyhisselâma elli su-huf (forma) gönderdi. Onanâzil olan bu elli suhufdahikmet ve riyaziye (mate-matik) ilimleri, kimya, çe-flitli sanatlar ve daha pekçok fley bildirilmifltir.

Ebu Zer-i G›farî, Resu-lullah efendimize sordu:

- Ya Resulallah! Allahüteâlâ kaç kitap gönderdi?

Resulullah efendimizde buyurdu ki:

- Yüzdört kitap gön-derdi. fiît’e elli sahife in-dirdi...

fiît aleyhisselâm›n di-ninin esaslar›, Âdem aley-hisselâm›n bildirdi¤i di-nin esaslar›na uygun idi.Ekseriya fiam civar›ndaikamet edip; insanlara,Allahü teâlâya iman et-meyi ve emirlerine uyma-y› bildirerek, tebli¤ vazife-sini yapt› ve bin flehir ku-rup, hudutlar›n› tayin etti.Her flehrin kap›s›nda “Lâilâhe illallah Âdem Safiy-yullah Muhammed Habi-bullah” yaz›l› idi.

Page 55: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 56

fi‹T ALEYH‹SSELÂM

fiît aleyhisselâm, ço-cuklar› ve torunlar›, imarettikleri flehirlerde yafla-y›p, Allahü teâlâya ibâdetve taat ile meflgul olurlar-d›. Gayet saadetli bir ha-yat sürerlerdi. Aralar›ndadüflmanl›k, bu¤z ve hasetyoktu. Kötülüklerden, ha-ramlardan ve isyandanuzak dururlard›.

Hazreti fiît ve ona imanedenler, daima emr-i mâ-ruf ve nehy-i münker ya-parlard›. Yani insanlar› Al-lahü teâlân›n raz› oldu¤u,emretti¤i yola davet eder-ler ve kötülüklerden, Alla-hü teâlân›n raz› olmad›¤›,yasak etti¤i fleylerden sa-k›nd›r›rlard›. Bu sebeplefleytan, fiît aleyhisselâmave ona tâbi olanlara karfl›haset ediyor, onlar› sap-t›rmak için u¤rafl›yordu.Fakat ne kadar u¤raflt› ise

de, buna muvaffak ola-mad›.

Hâbil’i flehit ettiktensonra, Yemen’e giden Kâ-bil’in çocuklar› ço¤alm›fl-t›. Bunlar iman etmemiflve azg›n bir hâlde sap›kl›kiçinde yafl›yorlard›. fiîtaleyhisselâm fiam’danYemen’e gidip, Allahü te-âlân›n emri üzere onlar›imana ve ibadet etmeyedavet etti. Fakat bu kavimonun dinini kabul etme-yip, sap›kl›klar›nda ›srarettiler. fiît aleyhisselâmonlar ile savaflt›. Bu sa-vaflta k›l›ç kulland›. ‹lk k›l›çkullanan odur. Yemen’de-ki bu azg›n kavmin bir k›s-m›n› k›l›çtan geçirdi, birk›sm›n› da esir ald›.

fiît aleyhisselâm Kâ-be’yi tafltan yeniden inflaetti. Her y›l hac yapt›.

Page 56: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 57

fi‹T ALEYH‹SSELÂM

Muhammedaleyhisselâm›n nuru

Âdem aleyhisselâmvefat edece¤i zaman, o¤-lu fiît aleyhisselâma bu-yurdu ki:

- Yavrum! Bu aln›ndaparlayan nur, son pey-gamber olan Muhammedaleyhisselâm›n nurudur.Bu nuru, mümin, temiz veafif han›mlara teslim et veo¤luna da böyle vasiyettebulun!

Muhammed aleyhis-selâm›n nuru fiît aleyhis-selâmdan sonra, o¤luEnûfl’a geçmifl ve onunaln›nda sabah y›ld›z› gibiparlam›flt›. fiît aleyhisse-lâm da babas› Âdemaleyhisselâm gibi ayn› va-siyeti o¤lu Enûfl’a yapt›.

Muhammed aleyhis-selâma gelinceye kadar,bütün babalar, o¤ullar›naböyle vasiyet ettiler. Hep-si, bu vasiyeti yerine geti-rip, en asil, en afif k›z ileevlendi. Nur, temiz al›n-lardan, temiz han›mlar-

dan geçerek, evlattan ev-lada intikal edip, as›l sahi-bi olan Hatem-ül-enbiyahazretlerine gelmifltir.

Böylece, Âdemo¤ulla-r› içinde, Muhammedaleyhisselâm›n nurunutafl›yan, seçilmifl bir soyvard› ki, her as›rda, busoydan olan zat›n yüzüçok güzel ve parlak olur-du. Bu nur ile, kardefllerive di¤er insanlar aras›ndatan›n›r, içinde bulundu¤ukabile, baflka kabilelerdendaha üstün, daha flerefliolurdu. fiît alayhisselamvefat ettikten sonra Âdemaleyhisselâm›n yan›nadefnedildi. Kendisindensonra yerine o¤lu Enûfl’uhalife tayin etti.

fiît aleyhisselâm za-man›nda, Kâbil’in soyun-dan gelen kabile, zengin-lik ve servete kavufltukça,azg›nl›klar›n› ve isyanlar›-n› art›rd›klar› gibi, fiîtaleyhisselâm›n kavmi ilesavaflt›lar. fiît aleyhisselâ-ma, babas› Âdem aley-hisselâm, baz› s›rlar› bil-

Page 57: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 58

fi‹T ALEYH‹SSELÂM

dirmiflti. Bunlardan biride, ilerde, Nuh aleyhisse-lâm›n gelece¤i, ona imanetmeyen insanlar›n sudabo¤ulaca¤› ve onlar üzeri-ne bir tufan gönderilece¤iidi.

fiît aleyhisselâm, buhususu önceden bildi¤iiçin, iman etmeyip, dala-let, sap›kl›k içinde bulu-nan insanlara iman etme-lerini söyleyip, nasihat veirfladda bulundu. Kâbil’insoyundan gelen kabileleriman etmemekte ›sraredip, sapt›klar› bozuk yol-da sürüklenip gittiler. Nuhaleyhisselâm zaman›ndatufanda bo¤ulup, helakoldular.

fiît aleyhisselâm›n o¤-lu Enûfl, son derece güzelyüzlü üstün bir evlat idi.fiît aleyhisselâm onu çokseverdi. Ona bütün ilimle-ri ö¤retmiflti. Babas›ndansonra yeryüzünün halife-si, müminlerin reisi oldu.Enûfl da, Kâbil’in soyun-dan gelen azg›n kabileler-le savafl edip, onlara karfl›

mücadele vermifltir.Enûfl, Süryanice’de sad›kmanas›nad›r.

Enûfl, vefat etmedenönce, yerine o¤lu Kinân’›halife b›rakt› ve vasiyettebulundu. Kinân uzun se-neler yaflam›fl olup, bumüddet içerisinde insan-lar›n idaresi ile meflgul ol-mufltur. Kinân da kendi-sinden sonra yerine, o¤luMehlâîl’i halife b›rakm›fl-t›r. Bunun zaman›nda Ba-bil ve Sûs flehirleri kurul-mufl, insanlar iyice ço¤a-larak dünya üzerine yay›l-m›fllard›r.

Mehlâîl’in soyundangelen Yerd zaman›nda, in-sanlar do¤ru yoldan iyiceuzaklafl›p, çok azm›flt›r.Putperestli¤in o zamanortaya ç›kt›¤› da rivayetedilmektedir. Yerd hayat-ta iken, o¤lu ‹dris aleyhis-selâm, o zamanki kavmepeygamber olarak gön-derilmifltir.

Page 58: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

‹DR‹SALEYH‹SSELÂM

Page 59: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz
Page 60: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 61

‹DR‹S ALEYH‹SSELÂM

‹DR‹S ALEYH‹SSELÂM;‹dris aleyhisselâm fiîtaleyhisselâm›n torunla-r›ndand›r. ‹branice olanTevrat’ta ismi Hanûh diyegeçer. Bu, Arapça’ya Ah-nûh diye tercüme edil-mifltir. Kur’an-› kerimdeismi ‹dris diye bildirildi.Kendisine peygamberlik,hikmet ve sultanl›k veril-di¤inden, müselles binni’me, yani kendisine üçnimet verilen de denil-mifltir. Babil’de veya M›-s›r’da Münif denilen yer-de do¤du¤u rivayet edil-mifltir. ‹dris aleyhisselâ-m›n babas›n›n ad› Yerd,annesinin ismi, Berre ve-ya Eflvet’tir.

‹dris aleyhisselâm›niçerisinde büyüdü¤ü ce-miyet, madden ve manenbozulmufltu. Onlar, Kâ-bil’in evlad›ndan bir ce-maat idi. Hazreti Âdem’inve Hazreti fiît’in göster-dikleri do¤ru yoldan ayr›l-m›fllard›. Allahü teâlâyaibadeti ve kulluk vazifesi-ni yerine getirmeyi terket-

mifllerdi. Her türlü kötülü-¤ü iflliyorlar, haramlar›helal say›yorlard›. HazretiÂdem ve fiît aleyhisselâ-m›n bildirdikleri meflru ni-kâha ra¤bet etmiyorlar,zina yap›yorlard›. Günah-lara, oyun ve e¤lenceyedalm›fllard›.

Bütün bunlara ra¤-men, çok sab›rl› ve kulla-r›na pek merhametli olanAllahü teâlâ, dünyada veahirette mesut ve huzurluolacaklar› yolu gösterme-si için, onlara Hazreti ‹d-ris’i peygamber olarakgönderdi. ‹dris aleyhisse-lâma 30 sahife (forma)verdi. Cebrail aleyhisse-lâm dört defa geldi veHazreti ‹dris’e Allahü te-âlân›n emir ve yasaklar›n›bildirdi.

Hazreti ‹dris de bunlar›insanlara tebli¤ etti ve,“Allahtan baflka ilâh yok-tur. Yaln›z Ona ibadet idi-niz! Allahü teâlân›n emir-lerine itaat edip, yasakla-r›ndan sak›nmak suretiylekendinizi cehennem aza-

Page 61: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 62

‹DR‹S ALEYH‹SSELÂM

b›ndan koruyunuz. Dün-yaya ra¤bet etmeyiniz,ona gönül ba¤lamay›n›z!Dünya sevgisini içinizdenat›n›z! Ifllerinizde ve in-sanlara olan muameleniz-de adaletten ayr›lmay›-n›z! Size bildirdi¤im flekil-de ve vakitlerde namazk›l›n›z, oruç tutunuz, mal-lar›n›z›n zekât›n› veriniz!Cünüp oldu¤unuzda, on-dan temizlenmek için y›-kan›n›z! Domuz, eflek veköpek eti yemeyiniz! Sar-hofl eden ve akl› gidereniçki ve maddelerden sak›-n›n›z” buyurarak, Allahüteâlân›n emir ve yasaklar›-n› bildirdi.

‹dris aleyhisselâm biz-zat kendisi, Allahü teâlâ-n›n emir ve yasaklar›n›büyük bir dikkatle yerinegetirirdi. Hergün çok iba-det ve taat ederdi. Melek-ler cemaatler hâlinde onuziyarete gelirler, ona gö-rünürler ve onunla soh-bet ederlerdi.

‹dris aleyhisselâm, on-lar›n her birinin ismini,

yapt›¤› ifli, okudu¤u tesbî-hi bilir; onlar› tek tek gö-rürdü. Allahü teâlân›nkendisine ihsan etti¤i birmucize olarak, a¤açlardane kadar yaprak oldu¤u-nu bilirdi. Daima; “A¤aç-lar›n yapraklar› kadar” di-yerek tesbih okumaktanhofllan›rd›. ‹dris aleyhis-selâm hilâl görüldü¤ü za-man› ve daha baflka vakit-leri ümmeti için bayramyapt›.

Yine Allahü teâlân›nverdi¤i bir mucize olarak,‹dris aleyhisselâm hava-daki bulutlara da¤›lmalar›için emir verebilirdi. Oemir verdi¤i zaman, bu-lutlar derhal da¤›l›rlard›.Hatta bulutlar, onun emri-ne itaatlar›n› sözle de ifa-de ederlerdi.

‹dris aleyhisselâm,kavmine, kendisindensonra gelecek peygam-berleri haber verdi. Onla-ra Resulullah›n vas›flar›n›da bildirdi. Peygamberefendimizin mübarek va-s›flar›n› flöyle anlatt›:

Page 62: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 63

‹DR‹S ALEYH‹SSELÂM

“O ahir zaman nebîsi,bütün kötülüklerden ko-runmufltur. Yüksek birahlâk üzere yarat›lm›flt›r.Göklere ve yere dair hermeseleyi, her ac› ve ele-min flifa ve devas›n› Alla-hü teâlân›n izni ile bilir veduâs› kabul olur. ÂlemOnun dini ve daveti ile ›s-lah olur, düzelir.”

‹dris aleyhisselâm,kendisinden sonra mey-dana gelecek olan Nuhtufan›n› da bütün tafsilat›ile anlatm›flt›r.

‹dris aleyhisselâm›npeygamberli¤ine delaleteden bu kadar aç›k muci-zeleri görmelerine ra¤-men, kavminden pek azkimse ona itaat etti. Bir ri-vayete göre, kavmindenona bin kifli iman etti, pekço¤u karfl› geldi. Bununüzerine ‹dris aleyhisse-lâm o memleketten baflkabir yere hicret etmeye ka-rar verdi. Kendisine imanedenlere de, böyle yap-malar›n› emretti.

Fakat müminlerememleketlerinden ayr›l-mak zor geldi. Hazreti ‹d-ris’e dediler ki:

- Biz Babil’den ayr›l›r-sak, böyle bir yeri nas›lbuluruz?

‹dris aleyhisselâm on-lara buyurdu ki:

- Biz buradan Allahiçin hicret etti¤imizden,inflaallah Allahü teâlâ bi-ze Babil gibi bir yer nasipeder.

Nihayet, ‹dris aleyhis-selâm ve ona iman eden-ler, mallar›n› ve mülklerinib›rakarak, birlikte Ba-bil’den ayr›ld›lar. Uzun biryolculuktan sonra Babil-yun denilen bir yere gel-diler. Burada genifl bir vâ-diyi ve Nil nehrini gördü-ler. ‹dris aleyhisselâm, Nilnehrinin kenar›nda du-rup, Allahü teâlây› tesbîheyledi. Sonra yan›ndaki-lere buyurdu ki:

- ‹flte, sizin terkedipgeldi¤iniz yerdeki gibi birnehir!

Page 63: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 64

‹DR‹S ALEYH‹SSELÂM

Bu m›nt›kaya, Araplar-dan baflka bütün eski mil-letler Babilyun; Araplar iseM›s›r derler. M›s›r ismi;Nuh tufan›ndan sonra bu-raya gelip yerleflen M›s›rbin Hâm ismindeki birflahsa nisbeten verilmifltir.

Böylece, ‹dris aleyhis-selâm kendisine iman

edenlerle beraber buradayerleflti. ‹nsanlar› Allahüteâlân›n emirlerini yap-maya ça¤›r›p, iyilikle em-redip, kötülükten nehyet-meye devam etti. Harpaletleri yap›p, kâfirlerle ci-had yapt›. Onlardan pekçok esir ald›. 100 flehirkurdu. Bunlar›n en küçü-

Page 64: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 65

‹DR‹S ALEYH‹SSELÂM

¤ü Diyarbak›r yak›n›ndabulunan Reha flehridir.Her millet, ö¤rendikleribu kaidelere göre, kendibölgelerinde pek çok fle-hirler kurdu.

‹dris aleyhisselâm bun-lardan baflka, insanlaramuhtelif ilimleri de ö¤retti.Pek çok kimseye hikmet vematematik dersleri verdi.Fen ilimleri, t›p ve y›ld›zlar-la alâkal› ince ve derin me-selelerden bahsetti. Allahüteâlâ ona, semalar›n esra-r›n›, terkiplerini, nedenmeydana geldiklerini, y›l-d›zlarla alakal› derin bilgi-leri, senelerin say›s›n› vehesap ilmini ö¤retti.

‹dris aleyhisselâm,bunlar›n yan›nda kavmi-ne kalem ile yaz› yazmas›-n›, elbise dikip giymeyi deö¤retti. Bundan önce in-sanlar, hayvan derisi gi-yerlerdi. Bu ilimler, Allahüteâlân›n bildirmesi ile ol-du. Yoksa insano¤lununakl› ve zekâs›, sadecearaflt›rma yolu ile bu bil-gilere ulaflamazd›.

Hazreti ‹dris’in hikmetli sözleri

‹dris aleyhisselâm, in-sanlara hikmetli sözler ilepek çok nasihatta bulun-du. Onun bu k›ymetli söz-lerinden baz›lar› flunlard›r:

Ak›ll› kimse, sultanla-ra, âlimlere ve dostlar›nahakaret gözü ile bakma-s›n! Yoksa s›k›nt›ya düfler,dinine zarar gelir, mürüv-vetini yok eder.

Ak›ll› kimse, hikmetiarar. Umumî bela ve mu-sibetten dolay› bofluna ›z-d›rap gösterip, kendisinezarar vermez.

Ak›ll› kimsenin merte-besi yükseldikçe, tevazuuartar.

Ak›ll› kimse baflkalar›-n›n ayb›na bakmaz. Kifli-nin ayb›n› yüzüne vur-maz. Mal› ço¤ald›kça,ma¤rur olup ahlâk›n› boz-maz.

Cahil, mertebesi yük-sek olsa da, basiret ehlinihakîr ve afla¤› görür.

Page 65: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 66

‹DR‹S ALEYH‹SSELÂM

Ak›ll› kimsenin dünya-daki mertebesi ne kadarafla¤› olsa da, basîret ehliyan›nda yüksektir.

Bir kimse; adaletli dev-let reisi, hükmü geçerlihâkim, tabib-i hâz›k veakarsu bulunmayan biryerde yerleflse, can›n› vemal›n› zâyi etmeye çal›fl-m›fl olur.

‹lim ve salih amele ka-vuflmak isteyen, cehaletive kötü iflleri b›raks›n. Ni-tekim her sanattan anla-yan kimse, terzilik yap-mak istedi¤i zaman,onunla alâkal› aletleri al›r,di¤erlerine ait olanlar› b›-rak›r.

Âhiret ile dünya sevgi-si bir arada bulunmaz.

Duâ etti¤iniz zaman ni-yetiniz halis olsun, namazve oruçlar›n›zda da böyleyap›n›z!

Yalan yere yemin et-meyiniz! Âdi ve düflük ka-zançlardan sak›n›n›z!

Âmirlerinize itaat edi-niz! Büyüklerinize tevâzu

gösterip, dillerinizden Al-lahü teâlâya hamdi dü-flürmeyiniz!

Hikmet, insan için ha-yatt›r. Kavufltuklar› nimet-lerden dolay› insanlar›haset etmeyiniz! Çünkü,insanlar bu nimetlerdenaz faydalan›rlar.

Kendisine yetecekmiktardan fazlas›n› eldeetmeye çal›flan› hiçbir fleydoyuramaz.

Dostlar aras›ndaki ha-kiki sevgi, içinde bir men-faat temin etme ve kendi-sinden bir zarar› def etmedüflüncesi olmayan sev-gidir.

‹nsanda bulunan enfaziletli cevher, ak›ld›r. Sa-hibini piflman ettirmeyenen k›ymetli fley, salihameldir.

‹flleri tedbir ve tanzim-de en mühim fley, çal›fl-makt›r.

En koyu karanl›k, ce-halettir.

‹yi hasletlerin en üstü-nü, k›zg›nl›k hâlinde do¤ru-

Page 66: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 67

‹DR‹S ALEYH‹SSELÂM

luk, s›k›nt› hâlinde cömert-lik, ceza vermeye gücü yet-ti¤i hâlde affetmektir.

Ak›ll› ile cahili birbirin-den ay›ran fley, ak›ll›n›nkonufltu¤u lehine, câhilin-ki ise aleyhinedir.

Ölüme haz›rl›kl› olmaksebebiyle ölümden kork-mamak, kiflinin faziletin-dendir.

‹nsanlar için en faydal›fley, kanaat ve kadere r›zagöstermektir. En zararl›s›ise, aç gözlülük ve k›zmak-t›r. Çünkü, kanaat ve kade-re r›za gösteren huzurluolur. Aç gözlü ve h›rsl› olanve k›zan kimse, daimagaml› ve kederli olur.

‹dris aleyhisselâm hik-metli nasihatlar›nda, yineflunlar› buyurmufltur:

Hiçbir kimse, Allahü te-âlân›n mahluklar›na iyiliktebulunmas› ile yapt›¤› flü-kür gibi, hiçbir fleyle ni-metlerine flükür yapamaz.

Dalalet ve helak›n te-meli; kiflinin, hay›r iflleri,Allahü teâlân›n lütfu ve

ihsan› say›p, kötülükleri,fitne ve fesad›, fleytan›niflleri ve tuzaklar›ndansaymamas›d›r.

Bir arkadafl›na, dostu-na iftira eden kimse, mut-laka onun cezas›n› çeker.

‹nsanlar için durumböyle olursa, hep kötü-lüklerin sebebi Allahü te-âlâd›r diye, Allahü teâlâ-ya iftira eden kimse, bu-nun mesuliyetinden nas›lkurtulur?

‹yilik de, kötülük demutlaka sahibine ulafl›r.Kendisine hay›r ulaflan vehayra vesile olan kimseyene mutlu. Kendisine kötü-lük ulaflan ve kötülü¤e se-bep olan kimseye ise ha-kikaten çok yaz›k.

Her fleyi de¤ifltirmekmümkün, fakat, bir fleyintabiat›n›, asl›n› de¤ifltir-mek imkâns›zd›r. Kötü ah-lâktan baflka her fleyi de-¤ifltirmek mümkündür.Her fleyi defetmek müm-kün, fakat kaza bundanmüstesnad›r.

Page 67: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 68

‹DR‹S ALEYH‹SSELÂM

Senin ve yer ehlininyan›nda en be¤enilenfley, insanlar aras›ndaadalet, hikmet ve hak ilekonuflan do¤ru dildir.

Yolu; selamet, rahmet,baflkalar›na eziyetten vaz-geçmek olan›n yolu, Alla-hü teâlân›n yoludur. Yolu;helak etmek, kötü huyluolmak ve baflkas›na eziyetvermek olan›n yolu isefleytan›n yoludur.

Ey insan, ac›kt›¤›n za-man çocuk gibi, doydu-¤un zaman azg›n köle gi-bi, mülk sahibi oldu¤unzaman haddi aflan cahilgibi olma.

Dosta, düflmana her-kese nasihat et. Böylecedostuna karfl› yapmanîcabeden bir vazifeyi yap-m›fl olursun.

Düflman›n ise, seninnasihat›n› ö¤renince,senden korkar ve senik›skan›r. E¤er o ak›ll› olsaidi, senden utan›r ve iflle-rinde sana müracaatederdi.

S›k›fl›k ve darl›k zama-n›nda, kiflinin cömertliktebulunmas›, onun cömert-li¤ine; mala ve dünyayadüflkün oldu¤u hâlde,flüphelilerden bile sak›n-mas›, kiflinin do¤rulu¤u-na; k›zg›nl›k s›ras›nda, af-fetmek ise hilmine, yu-muflakl›¤›na delalet eder.

‹nsanlar›n kendisinisevmesini, yard›m etme-lerini, onlar›n kendisin-den güzel ve iyi yönleri ilebahsetmelerini isteyenkimsenin, onlara ayn› fle-kilde davranmas› gerekir.

Kiflinin hay›r ve hikme-ti elde etmesi ve kendisiniay›plardan muhafazas› üçfleye sahip olmak ilemümkündür: 1- Vezir. 2-Velî. 3- Arkadafl. Kiflininveziri; akl›, velîsi; iffeti, ar-kadafl›; salih amelidir.

‹dris aleyhisselâm›nhem sözleri, hem de ifllerihikmetli idi. ‹dris aleyhis-selâma, “Hüsn-i zan nas›lelde edilir” diye sordular.Buyurdu ki:

Page 68: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 69

‹DR‹S ALEYH‹SSELÂM

- ‹nsanlar› güzel bir fle-kilde karfl›lamak, onlaragüler yüz göstermek, on-lara iyi muamele etmeksuretiyle.

Hazreti ‹dris’in gö¤e ç›kar›lmas›

‹dris aleyhisselâm in-sanlar› üç tabakaya ay›r-d›. Zâhidler, sultanlar vetebaa, yani halk. Yaln›z Al-lahü teâlâdan istediklerive Ondan hiçbir zamangafil olmad›klar› için, zâ-hidleri, di¤er iki s›n›ftanüstün tuttu.

‹dris aleyhisselâm, ge-rek sözleri ve gerekse iflle-ri ile insanlara günlük ha-yatlar›nda laz›m olan pekçok fleyi ö¤retti. Zamanla,insanlar ço¤ald›. ‹dris aley-hisselâm, emri alt›ndakiyerleri dört bölgeye ay›rd›ve oralara, kendi ad›naidare edecek kimseler ta-yin etti. Tayin etti¤i bu ve-killer, onun gibi, insanlaraAllahü teâlân›n emir ve ya-saklar›n› anlatt›lar.

‹dris aleyhisselâm,yeryüzünün meskûn yer-lerini dört bölgeye ay›r›p,herbirine bir vekil tayinedince, M›s›r’dan ayr›ld›.Yeryüzünü dolaflarak tek-rar oraya döndü. Birmüddet sonra Aflûre gü-nünde gö¤e kald›r›ld›. Ni-tekim, Kur’an-› kerimdeMeryem suresi 57. ayet-ikerimesinde mealen flöy-le buyurulur: “Biz onuyüksek bir mekana kal-d›rd›k.”

Resulullah efendimizde flöyle buyurdu:

(Ben Mirac gecesi dör-düncü kat semaya (gö¤e)vard›¤›mda, ‹dris (pey-gamber) ile karfl›laflt›m.Cibril bana; “Bu gördü-¤ün ‹dris’tir. Ona selamver” dedi. Ben de ona se-lam verdim. O da benimselam›ma cevap verdi.Sonra (bana); “Merhabasalih kardefl, salih pey-gamber!” dedi.)

‹dris aleyhisselâm gö-¤e ç›kar›l›nca, onu çok se-

Page 69: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 70

‹DR‹S ALEYH‹SSELÂM

venler, ayr›l›k ac›s›na da-yanamad›. Resmini yap›pseyreyledi. Daha sonragelenler, bu resimleri“tanr›” sand›. Çeflitli hey-keller de yap›l›p tap›ld›.Böylece putperestlik mey-dana ç›kt›.

Peygamberimizden binsene önce, Hicaz’daki Hu-zaa hükümetinin reisiolan Amr bin Luhay, Put-perestli¤i fiam’dan Mek-ke’ye getirdi. Putlara ta-panlar, putlardan ses ifli-tirdi. Cin, putun, yani hey-kelin içine girip söylerdi.Peygamberimizin dünya-y› teflrif etti¤i, ‹slâmiyetinbafllad›¤›, birçok putlar-dan iflitilmiflti. Bu sözler-le, çok kimselerin müslü-man oldu¤u, Mir’ât-›Mekke adl› tarih kitab›ndauzun yaz›l›d›r.

Putperestli¤in HazretiÂdem’in vefat›ndan son-ra, Hazreti ‹dris’in pey-gamber olarak gönderil-mesinden önce ç›kt›¤› darivayet edilir. ‹dris aley-hisselâm peygamber

olarak gönderilmedenönce, duâlar› makbul ba-z› salih kimseler vard›.Bunlar›n isimleri, Ved,Süvâ, Ye¤ûs, Yeûk veNesr idiler.

Bunlar vefat edince,onlar› sevenler, tesellibulmak için, onlar›n su-retlerini yap›p, evlerindesaklad›lar. Zamanla busuretlerin yap›l›fl maksa-d› unutuldu. Onlara tap-maya bafllad›lar. Bu su-retlere tazim ve hürmet-te çok ileri gittiler. Bu s›-rada fleytan onlara, “Busuretler, yeryüzünün tan-r›lar›d›r. Ecdad›n›z onlaraibadet ederlerdi” diyevesvese verip, insanlar›do¤ru yoldan sapt›rd›.Böylece putperestlik or-taya ç›kt› ve ‹slâm›n zu-huruna kadar devam et-ti. ‹slâmiyet gelince, put-perestli¤in kökünü kaz›-d›. ‹slâmiyet, zat›nda ves›fatlar›nda hiçbir zamanAllahü teâlâya flerik, or-tak kabul etmez.

Page 70: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

NUH ALEYH‹SSELÂM

Page 71: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz
Page 72: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 73

NUH ALEYH‹SSELÂM

NUH ALEYH‹SSELÂM;‹dris aleyhisselâm›n Me-tûflâlih isminde bir o¤luvard›. Metûflâlih, babas›-n›n bildirdiklerine tama-men uyan kâmil bir mü-mindi. Meysâha adl› sali-ha bir han›mla evlendi.Bu evlilikten, ismi, Yem-lek ve Lemk fleklinde debildirilen Lâmek dünyayageldi.

Lâmek; do¤umu, ço-cuklu¤u, yetiflmesi vegençli¤inde, herkesin im-rendi¤i bir hâle sahip vepek güzel, güçlü, kuvvetliidi. Muhammed aleyhis-selâm›n mübarek nuru,Âdem aleyhisselâmdanberi temiz ana-babalar-dan geçerek ona ulaflm›fl,flimdi de onun yüzündeparl›yordu.

Lâmek, Kaynûfl ismin-de saliha bir han›mla ev-lendi. Bu evlilikten deHazreti Nuh dünyaya gel-di. Hazreti Nuh, çocuklu-¤unda ve gençli¤inde, zâ-hirde ve bât›nda [görü-nüflte ve iç âleminde] çok

güzel, pek mükemmel idi.Bütün güzel s›fatlar› ken-dinde toplam›flt›. fiekl üflemâil, yani vücut görü-nüflü ile huy ve yarad›l›flbak›m›ndan HazretiÂdem’e çok benzerdi.

‹dris aleyhisselâm, in-sanlara peygamber ola-rak gönderilip, onlarado¤ru yolu gösterdiktensonra, diri olarak gö¤ekald›r›ld›. Bundan sonraona tâbi olup, yolundabulunan ve Hazreti Âdemile Hazreti Nuh aras›nda,çeflitli zamanlarda geldik-leri de bildirilen Ved, Sü-vâ, Yegûs, Yeûk ve Nesrisimlerindeki k›ymetliâlim zatlar Arap Yar›ma-das›’n›n çeflitli yerlerineda¤›larak, Hazreti ‹dris’indinini yaymaya çal›flt›lar.

Bu âlimler, çeflitli yer-lerde da¤›n›k vaziyetteyaflayan insanlar›n yanla-r›na, ayaklar›na kadar gi-derek, onlara; do¤ru olanhidayet yolunu anlat›yor-lard›. Bunun için bütüngayretlerini sarfediyorlar

Page 73: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 74

NUH ALEYH‹SSELÂM

ve hiçbir fedakârl›ktankaçm›yorlard›.

Bu âlimler, ahlâk veedeplerinin fevkalâde ol-mas›, hep Allahü teâlâ-dan, k›yâmetten, ahirettenanlatmalar› ve dinleyenle-ri çeken tatl› sohbetleri ilegittikleri her yerde sevilipsay›ld›lar. Herkes bunlar›pek çok sevip, anlatt›klar›-na inan›yor, onlara tâbioluyordu. Nihayet onlarda, birer birer vefat edip,ahirete göçtüler. Sevenle-ri kedere bo¤uldu ve kim-se onlar› unutamad›.

Putperestli¤inyay›lmas›

Kavmin içinde bulu-nan baz› münaf›klar, do¤-ru iman sahiplerinin, ve-fat eden âlimlere olanmuhabbet ve ba¤l›l›klar›-n› istismar ettiler. Temiziman sahibi insanlar› kan-d›rabilmek için, sanki mü-minlerden imifl gibi gö-ründüler. Onlara yaklafla-rak dediler ki:

- Bizler, bu k›ymetli bü-yüklerimizin, âlim zatlar›n,vefatlar›ndan bir müddetsonra unutulaca¤›ndan venasihatlerinin tesirininkaybolaca¤›ndan ve dola-y›s›yla, insanlar›n do¤ruyoldan ayr›lacaklar›ndanendifle ediyoruz. En iyisi,biz, bu âlimlerin bulun-duklar› yerlere birer ala-met koyup, niflan diksek,hatta, bu âlimlerimizin kü-çük birer timsallerini ya-p›p, evlerimizde bulun-dursak ne kadar güzelolur. Böyle yap›nca, hemdevaml› hat›rlayarak onla-r› unutmam›fl, hem de na-sihatlerine uymufl oluruz.Hep birlik olal›m ve bu hu-susu ihmal etmiyelim.

Münaf›klar›n, k›ymetliâlimler hakk›nda gönülal›c› sözlerle müminlereyaklaflmalar›, fleytancamaksatlar›n›n o an içinanlafl›lmas›na mâni olu-yordu. Onlar›n bu düflün-celerinin arkas›nda put-perestlik illetinin yay›lma-s› fikri yat›yordu. Yani

Page 74: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 75

NUH ALEYH‹SSELÂM

münaf›klar, insanl›¤› ebe-dî felakete, sonsuz azap-lara sürükleyecek olanputperestlik, müflriklik ze-hirini flekerle kaplay›p,yald›zla süsleyerek, tatl›sözlerle insanlara vermekistiyorlard›.

Müminlerin ileri gelen-leri, böyle bir durumun,ileride ne gibi neticelerhâs›l edece¤ini düflüne-mediklerinden ve iflin ga-ribi, bu fikri telkin edenler,müminlerden imifl gibigöründüklerinden, bu iflimakul karfl›lad›lar. Zâhirîsebeplere göre, bu hâlin,maksada uygun oldu¤u-nu zannettiler. Hatta, fley-tan›n, insan flekline gire-rek onlara bu fikri verdi¤ide rivayet edilmifltir.

fiayet bu fikir, ‹drisaleyhisselâma iman et-meyenlerden gelmifl ol-sayd›, iman sahibi olan-lar, durup düflünürler,böyle bir durumun, ilk ba-k›flta faydal› görünse bile,mahzurlar›n›n da buluna-bilece¤ini tahminde geç

kalmaz ve buna göre ha-reket ederlerdi.

Lâkin bu fikir, mümingörünen münaf›klar tara-f›ndan ortaya at›ld›¤› için,hemen hiç kimse karfl›ç›kmad›. Üstelik herkestaraf›ndan da kabule fla-yan görüldü. Böylece mü-naf›klar›n sinsi plânlar›tuttu ve ilk baflta maksat-lar›na uygun bir flekildeifllemeye bafllad›.

Nihayet insanlar, ken-dilerine do¤ru yolu göste-ren ve nasihatlerde bulu-nan Ved, Süvâ, Yegûs, Ye-ûk ve Nesr isimlerindekio âlim zatlar›n birer suret-lerini yaparak, onlar›n da-ha ziyade bulunduklar›yerlere diktiler. Bunu, gü-yâ o âlimlerin feyzlerin-den istifade etmeyi kolay-laflt›rmak, onlar› unutma-mak için yapm›fllard›.

Zaman ak›p giderken,insanlar, bu suretlerin,daha küçüklerini yap›pevlerinde bulundurmayabafllad›lar. Böylece, onla-

Page 75: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 76

NUH ALEYH‹SSELÂM

Page 76: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 77

NUH ALEYH‹SSELÂM

r›n feyzlerinden daha çokistifade edeceklerine, na-sihat ve vasiyetleriniunutmay›p, onlara tamuyacaklar›na inan›yorlar-d›. Münaf›klar›n, hak dinedüflman olanlar›n sinsiplânlar›, maksatlar›na uy-gun bir flekil alm›flt›.

Nesiller de¤iflip, bun-lar›n dikilifl maksatlar›unutulunca, insanlar za-manla bunlara daha çoktâzim etmeye bafllad›lar.Bu husus, münaf›klarca,dine daha çok sar›lmayave ba¤lanmaya sebepfleklinde gösteriliyor vebüsbütün yoldan ç›kara-bilmek için, tahrifleriolanca h›z› ile devam edi-yordu. Öyle bir hâle geldiki, insanlar, farz ibadetle-rini yapt›ktan baflka, mu-ayyen zamanlarda o su-retlerin etraf›nda toplan›r-lar, ziyaret ederler, onlarasayg› ve hürmet gösterir-lerdi.

Mümin olanlar, geç-mifl âlimlerin yolunda ol-mak, nasihatlerini hat›rla-

mak perdesi alt›nda, put-perestli¤e do¤ru ad›mad›m yaklaflt›r›ld›klar›n›nfark›nda bile de¤illerdi.Münaf›klar sinsi ve fley-tanca hareket ediyorlard›.‹nsanlar, bunlar›n evlerdebulunan küçük suretleri-ne de tâzim etmeye, onla-r›, geçmifl âlimlerin soh-bet ve nasihatlerini hat›r-lat›c› ve kendilerini kötü-lüklerden men eden, uya-r›c› olarak kabul etmeyebafllad›lar.

Uzun y›llar geçip, ne-siller de¤ifltikçe, suretlereolan muamele, onlar›nibadete kar›flt›r›lmas›, ön-ceki müminlerin itikadla-r›n›n ve yapt›klar›n›n aksi-ne olarak çok de¤iflti. Budurum fleytan›n ve dinedüflmanl›kta ona ifl b›rak-mayan münaf›klar›n çokhofluna gidiyordu. Çünküonlar, gitgide maksatlar›-na ve hedeflerine yaklafl›-yorlard›.

Zaman ilerledikçe, ye-ni yetiflen nesiller, bu su-retlerin yap›l›fl gayesini

Page 77: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 78

NUH ALEYH‹SSELÂM

unuttular. fieytan›n, mü-naf›klar›n vesvese ve al-datmalar› ile, inanç veibadetlerinde de¤iflikliklermeydana geldi. ‹nsanlar,bu dikili tafllarda üstünvas›flar bulundu¤unuzannetmeye, di¤er yap›-lan ibadetlerden ziyade,bunlara hürmet göster-meye bafllad›lar. Böylece,daha çok sevap kazana-caklar›na, Allahü teâlâ ka-t›nda bunlar›n kendilerineflefaatçi olaca¤›na, dola-y›s›yla bunlara daha çokhürmet ve tâzim etmeninlaz›m geldi¤ine inanmayabafllad›lar.

Daha sonra insanlar,bunlarda, ilâhi kudret bu-lundu¤una inanmaya,bunlar›, mânevî olarakgözlerinde daha çok bü-yütmeye bafllad›lar. Niha-yet, onlar›n ilâh oldu¤unuzannedip, kendilerine putedindiler ve tap›nmayabafllad›lar. Böylece insan-lar putlara tapmaya yö-nelmifl, hakiki ve yegânemâbud olan Allahü teâlâ-

ya ibadetten yüz çevirirolmufllard›. Art›k, insanlarputlara ibadet ediyorlar-d›. Böylece yeryüzündeilk defa putperestlik, put-lara ibadet etme baflla-m›fl, fleytan ve onun ave-nesi olan münaf›klar,maksatlar›na kavuflmufl-lard›.

‹nsanlar puta tapmayabafllay›p, Allahü teâlâyaibadet ve taatten yüz çevi-rince, tabiî olarak, gitgidearalar›nda, zulüm, ahlâk-s›zl›k, fitne, fesat ve zor-bal›k gibi kötülükler artt›ve yay›ld›. Kâinatta bulu-nan her fley, insan akl›n›nidrak edemeyip aciz kald›-¤›, fevkalâde, ak›l almazbir ahenk ve nizam içindecereyan ederken ve herfley bütün teferruat›yla in-sano¤lunun hizmetinesunulmuflken, insanlarbunu anlayam›yorlard›.

Bütün bu nimetlerdenve her nimetin sahibi olanAllahü teâlâdan gafil idi-ler. Üstelik Ondan baflka-s›na, putlara ibadet edi-

Page 78: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 79

NUH ALEYH‹SSELÂM

yorlar, bu hâlin Allahü te-âlây› gadaba getirece¤ini,kendilerine azap edece¤i-ni bir türlü ak›l edemiyor-lard›.

Kâinattaki birçok mah-lûk, kendilerinde hiç fluurolmad›¤› hâlde, insanlarahizmet ederken, bu insan-lar, ihsan edilmifl olan ak›lve fluurlar›n› kullanmaya-rak, Allahü teâlâdan bafl-kas›na ibadet ediyorlard›.

Hiç kimseye fayda vezarar› olmayan tafl parça-lar›na tapan insanlar, ha-kiki ve yegâne mâbudolan Allahü teâlâdan yüzçevirip, Ona kulluk etmek-ten uzaklaflt›kça, daha çokbozuldular. Zaten, Onuunutup, baflka fleylereibadet etmeleri, her fena-l›k ve alçakl›¤›n habercisiolup, en büyük kötülük veçirkinlikti.

Nitekim insanlar gün-den güne daha da bozula-rak her türlü fenal›k ve ah-lâks›zl›¤› ifller oldular.Güçlü, kuvvetli olanlar,

zay›f ve âciz kimselerezulmederlerdi. Fakirler,garipler, zavall›lar, güç vekuvvet bak›m›ndan zay›folanlar, kötülerin flerlerin-den korunabilmek için ka-çacak yer ararlard›.

HazretiNuh’un yetiflmesi

Zulüm ve haks›zl›klar›ngün geçtikçe biraz dahaçirkinleflerek , her gün bi-raz daha kök sald›¤› bukavmin içinde, bunlarahiç benzemeyen birtak›mkimseler vard›. Bunlarhiçbir zaman Allahü te-âlâdan baflkas›na ibadetetmeyen ve tevhid dinin-den ayr›lmayan insanlarolup, kavmin azg›nl›k vetaflk›nl›klar›na kap›lma-m›fl, hakiki iman sahibi te-miz müminler idi.

Hazreti Nuh’un aileside, bunlar aras›nda idi. Bumüminlerin istisnas›z hep-si, Hazreti ‹dris’in bildirdi¤idinin esaslar›na inanarak,uygun amel eden, takva

Page 79: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 80

NUH ALEYH‹SSELÂM

sahibi salih kimselerdi.Fakat zâlim hükümdarla-r›ndan korktuklar› için,imanlar›n› gizlerlerdi. Za-ten say›lar› pek az olup,üçü befli geçmezdi.

Nuh aleyhisselâm,gençli¤inde bir müddetçobanl›k yaparak, kavmi-nin sürülerini otlatt›. Za-man zaman ticaretle mefl-gul oldu. Her ne kadar, buvesilelerle, kavminden,inanmayanlar ile temas›olduysa da, onlar› putlaratapt›klar› için sevmedi.Kavminin bafl›nda, Kâ-bil’in soyundan gelme,Dermesîl veya Dernesîlisminde çok zâlim bir hü-kümdar vard›.

Dermesîl, içki içer, ku-mar oynar, zaman›n›oyun ve e¤lence ile geçi-rirdi. Onun zaman›nda,demir, bak›r ve kurflun-dan muhtelif eflyalar ya-p›l›rd›. Dermesîl ve kav-mi, baba ve dedelerininputlar› olan Ved, Süvâ,Yegûs, Yeûk ve Nesr isim-lerindeki putlara ibadet

ederlerdi. Demir, bak›r vekurflunu rahat iflleyebil-dikleri için, kendilerinegöre muhtelif suretlerdeflekiller yaparlar, sonra buflekil ve heykelleri put ka-bul edip, onlara ibadetederlerdi. Böylece muhte-lif flekillerde binlerce put-lar› oldu. Her kabileninayr› bir putu vard›.

Daha sonra Dermesîl,putlar için büyük bir put-hane yap›lmas›n› emretti.Her put, pek güzel, k›y-metli örtülerle döflenmiflmasalara kondu. Ayr›caputlar için, nöbetle vazifeyapan hizmetçiler vard›.Hazreti Nuh, onlar›n bugülünç durumlar›n› hiçtasvip etmez ve onlardanuzak kal›rd›. Aralar›na ka-r›flmad›¤› gibi, bayramla-r›na da ifltirak etmezdi.

Bu kadar azg›n, haddiaflm›fl, her türlü ahlâks›z-l›k ve kötülü¤ün yay›l›p,yerleflmifl oldu¤u bu kav-me, Allahü teâlâ, HazretiNuh’u elli yafl›nda pey-gamber olarak gönderdi.

Page 80: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 81

NUH ALEYH‹SSELÂM

Peygamber oldu¤unu ha-ber vermek ve kendisinimüjdelemek üzere, Alla-hü teâlâ Cebrail aleyhis-selâm› Hazreti Nuh’agönderdi. Cebrail aleyhis-selâm, Hazreti Nuh’un ya-n›na gelerek dedi ki:

- Esselamü aleyke eyNuh!

- Ve aleykesselam.Kimsiniz?

- Ben Cebrail’im. Alla-hü teâlâ taraf›ndan, pey-gamberli¤ini bildirmekiçin geldim. Allahü teâlâsana selam ediyor. Seni

kavmine peygamber yap-t›. Dermesîl ve kavminegit! Onlar›, Allahü teâlâyaiman etmeye, yaln›z Onaibadet ve kullukta bulun-maya davet et!

Böylece o zamanda, obeldede yaflayan bütün in-sanlara peygamber olarakgönderilen Nuh aleyhisse-lâm, dokuzyüz elli sene, in-sanlar› imana ça¤›r›p, Alla-hü teâlân›n emirlerine uy-maya davet etti.

Hazreti Nuh, peygam-ber oldu¤u kendisine bildi-rildikten sonra, kavmine

Page 81: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 82

NUH ALEYH‹SSELÂM

nasihat etmeye, onlar›imana davet etmeye bafl-lad›. Muhammed aleyhis-selâm gibi, Hazreti Nuh dapeygamberli¤inin ilk za-manlar›nda, gizliden gizli-ye insanlar› hak dine davetediyordu. Y›lmadan, gece-gündüz, gayret ederek ça-l›flt›. Bir zaman sonra aç›k-tan a盤a insanlar› dine da-vet etmeye bafllad›. Kav-minin ismi Benî Rasim idi.Onlara dedi ki:

- Ey kavmim! Allahüteâlâya ibadet ediniz!‹badet edilecek Ondanbaflkas› yoktur. E¤er Onaiman etmezseniz, k›ya-met gününde size büyükbir azab›n isabet etme-sinden korkuyorum.

Ben size Allahü teâlâ-n›n azab›n› haber veriyorve azaptan kurtuluflunçaresini aç›kl›yorum. Al-lahü teâlâdan baflkas›naibadet etmeyin! Banamuhalefet etmeniz hâlin-de, bir gün, dünyada su-da bo¤ulmakla, ahiretteise atefl ile, üzerinize

elem verici çok fliddetlibir azab›n gelmesindenkorkuyorum.

Nuh aleyhisselâm, in-sanlar› bu flekilde Allahüteâlâya iman ve ibadeteça¤›r›rken, kavmi, tam birsefahet içinde idi. ‹çki, ku-mar, zina, zulüm, haks›zl›kgibi her türlü ahlâks›zl›k vekötülük alm›fl yürümüfltü.

Hazreti Nuh da, di¤erbütün peygamberler gibi,çocuklu¤unda da, kavmi-nin azg›nl›k ve taflk›nl›kla-r›na, bozuk ifllerine kap›l-mam›flt›. Çocukluk vegençli¤inden itibaren sa-lih bir zat ve emin bir kim-se olarak tan›nm›fl ve hiçkimse, ondan bir s›k›nt› verahats›zl›k görmemiflti.

Böyle olunca, onun,tevhid dinine davetininçok tesirli olmas›, hemenherkesin onun davetinikolayca ve hemen kabuletmesi îcap ediyordu.Ama böyle olmad›. Bil-hassa kavminin ileri ge-lenleri ona karfl› ç›kt›.

Page 82: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 83

NUH ALEYH‹SSELÂM

Çünkü onun söyledikleri,bu haddi aflm›fl kimsele-rin, habis zevklerine gemvuruyor ve bu kötü ifller-den vazgeçmelerini emre-diyordu. Bunun için Haz-reti Nuh’un davetine çokaz kimse icabet etmiflti.

Nuh aleyhisselâm birbayram gününde kavmi-nin yan›na gitti. O günübayram olarak, babalar›,yani o azg›n kavimde bu-lunanlar›n bir k›sm›n›natalar›, dedeleri olan Kâ-bil koymufltu. Onlar ken-dilerine göre bayram gü-nü geldi¤inde, bir yeretoplan›rlar, putlar›n› ma-salar›n üzerine dikerek,onlara kurban keserlerdi.Putlar›n önünde secdeyekapanarak ibadet ederler-di. Ayr›ca içki içerler veçalg› çal›p oynarlard›. Ka-d›n erkek kar›fl›rlar, hattahepsi ç›plak olarak birarada bulunur, zina ya-parlar, her türlü ahlâks›z-l›k ve rezaleti ifllerlerdi.

‹flte böyle bir gündeHazreti Nuh, onlar›n bu-

lundu¤u yere vard›. Gi-derken de; “Allah›m! On-lara karfl› bana yard›m ey-le” diye duâ etti. Kendile-rine yaklaflt›¤›nda, yükseksesle flöyle seslendi:

- Ey kavmim! Allahüteâlâ taraf›ndan, size na-sihatçi olarak geldim. Si-zi, Allahü teâlâya iman veyaln›z Ona ibadet etmeyedavet ediyorum. ‹badetedilecek Ondan baflkas›yoktur. Sizi, putlara iba-det etmekten men ediyo-rum. Allahü teâlâdan kor-kun, bana itaat edin!

Hazreti Nuh böyle söy-lerken, masalar›n üzerle-rinde bulunan putlar›nhepsi yere devrildi.

Hazreti Nuh’un davetiNuh aleyhisselâm›n,

kavmini putlara tapmak-tan vazgeçmeye ça¤›rma-s› üzerine, kavmin melikiolan Dermesîl, yan›ndabulunanlara, “Bu da kim”diyerek, alay edici bir ta-v›rla Hazreti Nuh’u sordu.

Page 83: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 84

NUH ALEYH‹SSELÂM

Onlar da dediler ki: - Ey Melik! O, bizim

kavmimizden oldu¤u hâl-de, hâli bize uymayan bi-risidir. ‹smi Nuh bin Lâ-mek’tir. Önceleri ak›ll› idi.Sonra akl›n› kaybedippeygamber oldu¤unu, Al-lahü teâlâdan kendisinevahiy geldi¤ini iddia et-meye bafllad›. O, mec-nun, yani delidir. fiu andacinneti, delili¤i fazlalafl-m›fl oldu¤undan böylefleyler söylüyor.

- Peki neler söylüyor?- O, insanlar›, bir olan

Allahü teâlâya iman et-meye, Ondan baflkas›naibadet etmemeye davetediyor. “‹badet edilecekOndan baflkas› yoktur”diyor. Bizi, putlar›m›zaibadet etmekten men edi-yor.

Bu söylenenlere çokk›zan Dermesîl, derhalonu, huzuruna getirmele-rini emretti. Dermesîl’inadamlar›, hemen HazretiNuh’u yakalay›p, döve-

rek, onun yan›na getirdi-ler. Dermesîl, HazretiNuh’a dedi ki:

- Yaz›k sana, demeksen bizim ilâhlar›m›z› in-kâr ediyorsun ha!.. Söylebakal›m sen kimsin?

Hazreti Nuh, büyük birsab›r ve tevâzu ile, fakatvekar ve heybet içerisin-de buyurdu ki:

- Ben Nuh bin Lâ-mek’im. Âlemlerin Rabbiolan Allahü teâlân›n pey-gamberiyim. Sizleri, Alla-hü teâlâya imana davetediyorum. Onun pey-gamberi oldu¤umu tas-dik etmeniz ve putlaraibadeti terketmeniz için,nasihat vermek üzere,peygamber olarak gön-derildim.

Bunun üzerine Derme-sîl, Hazreti Nuh’a dedi ki:

- Ey Nuh! Sen bize, bi-zim bilmedi¤imiz fleylerianlat›yorsun. Böyle olun-ca, biz senin saçmalad›¤›-n› zannediyoruz. E¤ermecnun isen, seni tedavi

Page 84: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 85

NUH ALEYH‹SSELÂM

edelim. Fakir oldu¤un içinböyle yap›yorsan, sanayard›m edelim.

Bunun üzerine HazretiNuh flöyle cevap verdi:

- Ey kavmim! Ben delide¤ilim ki, siz beni teda-vi edesiniz. Ben sizin eli-nizde bulunanlara muh-taç de¤ilim ki, bana yar-d›m edesiniz. Mülk, ken-disinden baflka ilâh bu-lunmayan, her fleye galipve hâkim olan Allahü te-âlân›nd›r. Ben sizdenböyle fleyler istemiyo-rum. Benim sizden iste-di¤im tek fley, Lâ ilâhe il-lallah (Allahü teâlâdanbaflka ilâh yoktur) deme-niz ve benim, Onun resu-lü, peygamberi oldu¤u-mu tasdik etmenizdir.

Hazreti Nuh’un bu söz-lerini dinleyen Dermesîl,fena hâlde k›zd› ve “EyNuh! Bizim âdetlerimizegöre bugün bayram olup,adam öldürmek caiz de-¤ildir. fiayet böyle olma-sayd›, seni, pek fliddetli

bir flekilde öldürürdük”diyerek kin ve düflmanl›-¤›n› bildirdi.

Nuh aleyhisselâma ilkiman eden, Amûre is-minde bir han›md›r. Haz-reti Nuh bu han›mla ev-lendi. Bundan Sâm, Hâmve Yâfes ad›nda üç o¤luile Hadûre, Nesûre veMahbûre isimlerinde üçk›z› oldu. Daha sonra ev-lendi¤i bir kad›ndan daKenân isimli bir o¤lu ol-du. Fakat bu kad›n dahasonra, Hazreti Nuh’un dî-ninden dönüp, mürtedoldu. Yani mümin iken,imandan ayr›l›p, imans›z-l›¤› seçti ve putperestli¤edöndü.

Hazreti Nuh, devaml›olarak kavmine, kendileri-ne peygamber olarak gön-derildi¤ini bildirdi. Onlara;putlara tapmaktan, haks›z-l›ktan, zulüm ve iflkence-den, afla¤›l›ktan vazgeç-melerini ve içinde bulun-duklar› ahlâks›zl›klara sonvermelerini söyledi.

Page 85: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 86

NUH ALEYH‹SSELÂM

Allahü teâlâya iman et-melerini ve Onun emirle-rine tâbi olmalar›n›, bun-lara riayet etmezlerse, Al-lahü teâlân›n azab›n›n pekfliddetli ve çok çetin oldu-¤unu her defas›nda tekrartekrar haber verdi.

Fakat zulüm ve zorbal›-¤a al›flm›fl olan bu gaddarinsanlar, buna inanmad›lar,kabul etmeyip, karfl› geldi-ler. Nitekim fiuarâ suresi-nin 105. ayet-i kerimesindemealen buyuruldu ki:

“Nuh kavmi, peygam-berleri tekzip etti, yalanla-d›.”

Hazreti Nuh, inanma-yanlar›, Allahü tealân›n aza-b› ile korkutunca, bu hâldenen çok, kavmin ileri gelenyönetici durumundaki kim-seler rahats›z oluyordu.Çünkü, di¤er insanlar›n,kendilerine; “Bu peygam-ber oldu¤unu söyleyen zat,bizi fliddetli azap ile korku-tuyor. Söyledikleri do¤ruise hâlimiz ne olur” deme-lerinden çekiniyorlard›.

Onlara göre bunun ça-resi, azap ile korkutandankurtulmak, onu sustur-mak, en az›ndan sindir-mekti. Bu sebeple HazretiNuh’a, en çok kavmin ile-ri gelenleri karfl› ç›k›yor-lar, pek kat› ve sert cevap-lar verdikleri gibi, satafla-rak eziyet ediyorlard›.Kavmin ileri gelenleriNuh’a dediler ki:

- Biz seni ancak, bizimgibi bir insan olarak görü-yoruz. Böyle olunca, se-nin, ne üstünlü¤ün ve nemeziyetin var ki, peygam-berlik vazifesi ve kendisi-ne tâbi olunmas› îcap etti-¤i gibi bir hususiyet sanahas k›l›nm›fl olsun. Biz,sana uymufl, iman etmiflolanlar›n da, afla¤›lar›m›zolduklar›n› görüyoruz.Senin ve sana tâbi olanla-r›n, bizim üzerimize bir fa-ziletiniz, üstünlü¤ünüz ol-du¤unu görmüyoruz ki,sen peygamber olmayaehil ve kendisine tâbiolunmaya lây›k ve müste-hak olas›n. Bilâkis biz, se-

Page 86: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 87

NUH ALEYH‹SSELÂM

ni, peygamberlik davas›n-da; sana tâbi olanlar› da,senin sad›k oldu¤unu bil-meleri hususunda yalan-c›lardan zannediyoruz.

Asl›nda, kendileri pekafla¤› ve rezil kimselerolan o kâfirlerin; HazretiNuh’a iman etmifl olanmüminleri afla¤› görme-lerine sebep, iman nime-tinden mahrum olmalar›,her fleyin, dünyan›n zâhi-rinden, görünüflündenibaret oldu¤unu zannet-meleridir. Çünkü onlar,dünya hayat›ndan sonragelen ahiret hayat›n›,sonsuz yaflamay› bilmez-ler ve inanmazlard›.

Onlara göre lezzet vezevk veren fleyi daha çokolan, en flerefli ve çok üs-tün idi. Bundan mahrumolanlar da rezil kimseleridi. Onlar, hakiki k›ymetve üstünlü¤ün, iman et-mekte oldu¤unu, iman ni-meti ile flereflenmifl s›ra-dan bir insan›n, imandanmahrum olan bir sultan-dan çok daha k›ymetli ve

üstün oldu¤unu anlaya-m›yorlard›.

Nuh aleyhisselâm›nkavmi, peygamber olacakzat›n, melek veya melik,yani hükümdar olmas›îcabetti¤ini düflünüyorlar,bunun aksini kabul etmi-yorlard›. Ayr›ca, imaneden zay›f kimselerle bir-likte olmak istemedikleri-ni bahane ederek, HazretiNuh’a dediler ki:

- Etraf›ndaki o afla¤›,mal, mevki sahibi olma-yan kimseleri kov! O za-man belki biz de sana ina-n›r›z. Yoksa onlarla bera-ber olmay› kendimiz içinafla¤›l›k sayar›z.

Nuh aleyhisselâm,kavminin bu karfl› ç›kma-lar›na ve bozuk isteklerineflöyle cevap verdi:

- Ey kavmim! Bana ha-ber verin! E¤er ben, Rab-bim taraf›ndan, davam›ndo¤ru oldu¤una aç›k hüc-cet ve delil üzere gelmiflisem; O, kendi kat›ndanbana nübüvvet, peygam-

Page 87: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 88

NUH ALEYH‹SSELÂM

berlik vermifl ise ve bütünbunlar da size gizlenmifl,sizde bunlar› görecek gözyok ise, istemedi¤iniz hâl-de onu size zorla m› kabulettirece¤im?

Ey kavmim! Risaletimitebli¤ etti¤im için, bensizden mal istemiyorum.Bu yapt›¤›m tebli¤ iflinekarfl›l›k, benim ecrim Al-lahü teâlâya aittir. Sizintalebinizle müminleri ya-n›mdan kovacak, tardedecek de¤ilim. Zira on-lar, k›yamet günü, Rable-rine kavuflup mükâfatlar›-

n› alacaklar. Allahü teâlâ,onlara mükâfat verdi¤igibi, onlara zulmedenlereve onlar› terkedenlere,kovanlara da cezalar›n›elbette verir.

Lâkin ben sizi; k›yametgünü Allahü teâlân›n huzu-runda mertebeleri çok yük-sek olan, Allahü teâlâyaiman etmifl müminlere, re-zillerin de rezilleri demekleküstahl›kta bulunan, böyle-ce cahillik eden bir kavimolarak görüyorum.

Page 88: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 89

NUH ALEYH‹SSELÂM

Ey kavmim! ‹man edip,bana tâbi olan müminler,bu durumda iken, ben si-zin arzunuza uyarak onla-r› yan›mdan kovsam, otakdirde, Allahü teâlân›nazab›ndan beni kim kurta-r›r? Benim onlar› kovma-m›n, yan›mdan uzaklaflt›r-mam›n do¤ru olmad›¤›n›düflünmez misiniz?

Kavmin ileri gelenleri,Hazreti Nuh’a ak›llar›nagelen her sözü çekinme-den söylüyor, her hakaretiyap›yorlard›. Bunun için,devaml› hücum ediyorlar,kendi k›s›r ak›llar›na ve bo-zuk mant›klar›na göre sus-turmaya, davas›ndan cay-d›rmaya çal›fl›yorlard›.

Onlara göre Nuh aley-hisselâm yanl›fl yolda idi.Hazreti Nuh’u, anlamak is-tememelerinin sebebi;gerçekte, kendilerinin bo-zuk olmalar›ndan ve Haz-reti Nuh’un, kendi isteklerido¤rultusunda hareket et-meyip, onlara hakiki sa-adet yolunu göstermesin-dendi.

Kavminin ileri gelenle-ri Hazreti Nuh’a dediler ki:

- Biz, senin, apaç›k birdalalet içinde bulundu¤u-nu görüyoruz.

Hazreti Nuh da onlaracevaben flöyle dedi:

- Ey kavmim bende da-lalet yoktur. Ben, ancak,âlemlerin Rabbi olan Alla-hü teâlâ taraf›ndan sizegönderilmifl bir peygam-berim. Rabbimin risalât›n›,bana vahyettiklerini, çeflit-li vakitlerde size tebli¤ edi-yorum. Do¤ruluk ve iyili¤i-niz için size nasihat ediyo-rum. Kendim için diledi-¤im hayr›, sizin için de di-lerim. Allahü teâlâdan ba-na vahiy geldi¤i için, sizinbilmedi¤iniz fleyleri; banavahyedilen, bildirilen ka-dar bilirim.

Nuh aleyhisselâm›nkavminden kâfirlerin ilerigelenleri, di¤er insanlaradediler ki:

- Bu Nuh, ancak sizingibi bir insand›r. Sizin gibiyiyor, içiyor, uyuyor. Böy-

Page 89: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 90

NUH ALEYH‹SSELÂM

le birisi, Allahü teâlâ tara-f›ndan gönderilmifl birpeygamber nas›l olabilir?Sizi tevhide davet etmek-le, size reis olmak istiyor.Onun maksad› budur.E¤er hakikaten, Allahü te-âlâ, kendisinden baflkas›-na ibadet olunmamas›n›veya bize peygambergöndermeyi dileseydi,meleklerden peygamber-ler gönderirdi. Biz bunun;tevhid, peygamberlik veöldükten sonra dirilmeyeait olarak, bizi davet ettik-lerinin hiçbirini atalar›-m›zdan duymad›k. BuNuh ancak deli bir kimse-dir. Onun için böyle fley-ler söylüyor. Bu sebeplebir zaman onu bekleyin.Ona nezaret edin. Belkiay›l›r da böyle sözleri söy-lemeye devam etmez.

Hazreti Nuh, kavmin-den iman etmeyenlerinbu sözlerine dedi ki:

- Sizi Allahü teâlân›nyasak etti¤i küfür ve gü-nahlardan sak›nd›rmakve cehennem azab›yla

korkutmak için, Rabbiniztaraf›ndan, içinizden birivas›tas›yla, size vahiy vehaber gelmesine taaccüpmü ediyorsunuz? fiayetAllahü teâlân›n emirleri-ne itaat ederseniz, ahiret-te ebedî azaptan kurtu-lursunuz.

Hazreti Nuh, onlar›nbu kadar itiraz etmelerineve kendini yalanlamalar›-na karfl›, sabrediyor, teb-li¤ vazifesine devam edi-yordu. Onlar istemeselerde, yine gidip, adeta yal-var›rcas›na nasihat edi-yor, dünya ve ahirette fe-lâkete girmemeleri içinçok gayret sarfediyordu.Üstelik kavminin kendisi-ne sataflmalar›na, “Sade-ce bizim gibi bir insand›r,bizden üstünlü¤ü yoktur”gibi sözlerine yumuflak-l›kla cevap veriyordu.

Nuh aleyhisselâm on-lara diyordu ki:

“- ‹stedi¤iniz, itiraz etti-¤iniz fleylerin hepsinindo¤ru olmad›¤›n›, yanl›fl

Page 90: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 91

NUH ALEYH‹SSELÂM

oldu¤unu bildi¤iniz hâl-de, ›srar eder, hâllerinizinve sözlerinizin yanl›fl ol-du¤unu düflünmez, tefek-kür etmez misiniz? Ben si-ze, benim yan›mda Alla-hü teâlân›n hazineleri var-d›r demiyorum ki, istedik-lerinizi vereyim.

Ben gayb› bilirim de-miyorum ki, size maksa-d›n›z› haber vereyim. Si-ze, ben mele¤im de demi-yorum ki, sizin bana an-cak bizim gibi bir insans›ndiyerek itirazda bulunma-n›z›n bir manas› olsun.

Sizin hor ve hakîr gör-dü¤ünüz fakir müminlerhakk›nda da, Allahü te-âlâ, onlara hay›r ve mü-kâfat vermez de demiyo-rum. Bilâkis Allahü teâlâ-n›n onlara dünyada ikenverdi¤i iman ve hidayetnimeti ve ahirette verece-¤i cennet ve yüksek dere-celer; size dünyal›k olarakçok mal vermesinden el-bette daha hay›rl›d›r. On-lar›n kalblerinde Allahsevgisinden, güzel ahlâk-

tan ve temiz itikaddan,s›dk ve ihlastan ne bulun-du¤unu en iyi bilen Alla-hü teâlâd›r.

O hâlde ben, Allahü te-âlân›n hazineleri benimyan›mdad›r, ben gayb› bi-lirim ve ben mele¤im de-sem ve sizin arzunuzauyarak, onlar›n banaiman etmelerini kabul et-mezsem, onlar› yan›m-dan kovarsam ve kendile-rine, Allahü teâlâ size, ha-y›r, mükâfat vermez de-sem, muhakkak ki zâlim-lerden olurum.”

Nuh kavmi hiç yola ge-lebilecek gibi de¤ildi. O nesöylese, kavmi inkâr eder-di. Zaman ilerledikçe, onunsözlerine, Allahü teâlâdanbildirdiklerine inanmama-lar› bir tarafa; karfl› ç›kma-lar›, öfke ve kinleri devaml›olarak art›yordu. ‹nkâr veitirazlar›, zamanla hakareteve üzerine hücum etmederecesine geldi.

Nuh aleyhisselâm, kav-minin yapt›klar›na sabredi-

Page 91: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 92

NUH ALEYH‹SSELÂM

yor, belki iman ederlerümidiyle, tebli¤ine devamediyordu. Gece, onlar›nkap›lar›n› çal›p; “Ey kav-mim! Lâ ilâhe illallah de-yin” diye yalvar›yordu. Bu-na karfl›l›k insanlar, HazretiNuh’un, Allahü teâlâyaiman ve yaln›z Ona ibadetetmeye davetine hep karfl›ç›kt›lar. Fakat o, yine de-vam etti. Mecnun, yani de-li dediler, o yine devam et-ti. Hakaret ettiler, yine de-vam etti. Üzerine hücumettiler, yine devam etti. On-lara dedi ki:

- Siz Allahü teâlâdankorkmaz m›s›n›z da, On-dan baflkas›na ibadetedersiniz? Muhakkak kiben, Allahü teâlâ taraf›n-dan emin olarak size gön-derilmifl bir peygamberim.O hâlde Allahü teâlân›nazab›ndan korkun, veO’na ibadet ve size emret-tiklerimde bana itaat edin!

Sizi Allahü teâlaya da-vet etti¤im ve nasihatler-de bulundu¤um için, siz-den bir ücret istemiyo-

rum. Bilâkis benim ecrimRabbül-âlemîn’in kat›n-dad›r. O hâlde Allahü te-âlâdan korkup, emrini si-ze tebli¤imde bana itaatedin!

Nuh kavmi, iman et-memeye, Hazreti Nuh’atâbi olmamaya kesin vekat’î karar vermifl gibi birhâlde idi. Hazreti Nuh’unanlatt›klar›n›, haber ver-diklerini, nasihatlerini hiçkabul etmiyorlar, kendinoksan ak›llar›na ve bo-zuk mant›klar›na göre ile-ri sürdükleri sözlerle karfl›ç›k›yorlard›.

Bir defas›nda, HazretiNuh’a o zamana kadariman etmifl olanlar› iflaretederek dediler ki:

- Sana tâbi olup, imanedenler, mal ve mevki ba-k›m›ndan, afla¤›, düflükkimseler iken, biz sanaiman eder miyiz?

Bu kibirli, kendini be-¤enmifl kimselerin hepsi;iman eden fakir ve garipkimselerle bir olmaktan

Page 92: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 93

NUH ALEYH‹SSELÂM

kaç›narak, bunu, kendileriiçin afla¤›l›k sayd›lar. Hâl-buki, bu düflünce ve hare-ketlerinden daha büyükalçakl›k ve afla¤›l›k ola-mazd›. Bunu anlayama-d›klar› için, bir türlü uya-nam›yorlard›.

Hazreti Nuh onlaraflöyle cevap verdi:

- Ben onlar›n ihlas ilemi, yoksa dünyadaki rüt-belerini yükseltmek, dün-ya menfaatine kavuflmakiçin mi bana tâbi oldukla-r›n› bilmem. Ben, görünü-fle itibar ederim. Onlar›niçlerini Allahü teâlâ bilir.fiayet fluur sahibi olsayd›-n›z, bunun böyle oldu¤u-nu bilirdiniz. Fakat Allahüteâlâ, size, anlayacak flu-ur vermedi¤inden ve göz-leriniz kör oldu¤undan,bunu anlayam›yorsunuz.Ben, sizin arzu ve istekle-rinize uyarak, bana tâbiolmufl müminleri tarde-decek, yan›mdan kova-cak de¤ilim. Ben; fakir ol-sun, zengin olsun, mükel-lef olan insanlar›, küfür ve

günahlardan sak›nd›r-mak için gönderilmifl birpeygamberim. Allahü te-âlân›n azab› ile korkutu-cuyum. Yoksa sizi raz›edebilmek için, bana tâbiolmufl müminleri yan›m-dan kovucu de¤ilim.

Hazreti Nuh’un tehdit edilmesi

Hazreti Nuh’un bu ka-dar nasihat ve yalvarmala-r›, onlar›n insafa gelip, onatâbi olmalar›na sebep ola-ca¤› yerde, bilâkis onlar›nkin ve düflmanl›klar›n› art›-r›yordu. Devaml› yalanla-d›klar›, karfl› ç›kt›klar› gibi,büsbütün ileri giderek,onu tehdit edip dediler ki:

- Ey Nuh! E¤er bu sö-zünden vazgeçmezsen, da-vet iflinden ve bizi azap ilekorkutmaktan geri dur-mazsan, muhakkak ki, tafllaöldürülenlerden olursun.

Böyle sözler söylemekve ölümle tehdit etmekle,onu, bu ulvî davadan, ya-ni peygamberli¤ini tebli¤

Page 93: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 94

NUH ALEYH‹SSELÂM

vazifesinden cayd›rmak,vazgeçirmek istiyorlard›.Nuh aleyhisselâm, bu gi-bi tehdit ve sataflmalarladavas›ndan elbette vaz-geçecek, hatta, yavaflla-yacak, gerileyecek de¤il-di. O, yine vazifesine de-vam etti.

Zaman ak›p giderken,Hazreti Nuh büyük bir sa-b›rla, belki ak›llar›n› kulla-n›rlar, belki uyan›rlar daküfür ve isyandan, putla-ra ibadet etmekten vazge-çerler ümidiyle, hiçbirfleyden çekinmeden gay-ret ediyor; “Ey kavmim!Lâ ilâhe illallah deyin” di-ye yalvar›yordu. O, bunadevam ettikçe, kavmininhakaretleri de gitgide art›-yordu. Onu susturmak,üzmek ve insanlara birfleyler anlatmas›na mâniolmak için, ellerinden ge-leni yap›yorlard›.

Hazreti Nuh, kavmininyan›na gelip, onlara birfleyler söylemek istese, in-sanlar onu görmemek için,elbiseleriyle yüzlerini, par-

maklar›yla da kulaklar›n›kapat›rlar, hakaretlerini buflekilde gösterirler, bazendaha da ileri giderek, silletokat üzerine hücum edip,k›yas›ya döverlerdi.

Kavmin ileri gelenleri,bir taraftan Hazreti Nuh’ahakaret ve hücum ederek,bir taraftan da, iman etme-ye meyilli kimselerin ara-s›nda dolaflarak, onlar›tehditten geri kalmazlard›.

Kavmin ileri gelenleri,di¤erlerine, as›l mâbudla-r›n›n, atalar›n›n ibadetedegeldikleri bu putlar ol-du¤unu söylüyorlar; “fia-yet bunlar yanl›fl olsayd›,atalar›m›z hiç ibadet eder-ler miydi? E¤er biz bunlar›terkedersek, atalar›m›z›nyapm›fl olduklar›na karfl›ç›km›fl, onlara hakaret et-mifl olmaz m›y›z” diyerek,insanlar›n bu hislerini ok-flay›p, onlar› tahrik edicisözler sarfediyorlard›.

Bu husus Kur’an-› ke-rimde Nuh suresinin 23.ayet-i kerimesinde me-

Page 94: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 95

NUH ALEYH‹SSELÂM

alen flöyle bildirilmekte-dir: “Kavmin ileri gelenle-ri, hakimiyetleri alt›ndakikimselere; ilâhlar›n›zaibadeti terketmeyin. Has-saten, Ved, Süvâ, Yegûs,Yeûk ve Nesr isimlerinde-ki ilâhlar›n›za ibadeti ter-ketmeyin, dediler.”

Müflrikler, HazretiNuh’un tebli¤ etti¤i ve bil-dirdi¤i fleyleri kabul etme-yip karfl› ç›kt›klar› gibi, Haz-reti Nuh’a iman edenlerede zulüm ve eziyette ilerigitmeye bafllad›lar. Mu-hammed aleyhisselâm›nümmetinden, zay›f ve güç-süz olanlara, müflriklerin,ilk zamanlarda reva gör-dükleri zulüm ve haks›zl›kgibi, Nuh kavminin ileri ge-len müflrikleri de, mümin-lere ayn› flekilde davran›-yorlard›. Fakat onlar›n buhareketleri, iman etmiflolan herhangi bir müminiiman›ndan döndürmedi¤igibi, bilâkis, imanlar›n›n veHazreti Nuh’a ba¤l›l›klar›-n›n daha da artmas›na se-bep oluyordu.

Hazreti Nuh, her günkavminin toplu bulunduk-lar›, hep birlikte oturdukla-r› yerlere gider, onlar›, Al-lahü teâlâya ibadet etme-ye davet eder, putlara tap-maktan, günah ifllemektenuzak durmalar›n› söylerdi.Her defas›nda, kavmi onahücum eder, bay›lt›ncayakadar dövüp, ayaklar›ndançekerek, mezbelelik yerle-re atarlard›.

O insanlara nasihatverdikçe, insanlar ona da-ha çok sald›r›r, hatta ka-d›nlar ve çocuklar da taflatarlard›. Bazen geçece¤iyollar›n etraf›na tafl y›¤ar-lar, yoldan geçerken onutafla tutarlard›. Azg›nl›k vetaflk›nl›klar›nda o kadarileri giderlerdi ki, tafllarlarve döverler, art›k mutlakaölmüfltür diye b›rak›rlar,mübarek vücudunu eskibir has›r parças›na sar›p,evine at›verirlerdi.

Bundan sonra Cebrailaleyhisselâm gelerek, ya-ralar›n› temizler, tedavieder, Allahü teâlân›n izni

Page 95: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 96

NUH ALEYH‹SSELÂM

ile tekrar s›hhate kavuflur-du. ‹yileflince Allahü te-âlâya hamd ve flükreder,iki rekât namaz k›lard›.Namazdan sonra; “YaRabbî! ‹zzetine yeminederim ki, onlardan banagelen bela ve musibetler,benim sabr›m› art›rmak-tan baflka bir fley yapm›-yor” diye duâ ederdi. Kal-k›p, tekrar kavmine var›r,nasihat ederdi.

Böylece seneler, hattaas›rlar geçmesine ra¤-men, ilk zamanlardakiiman edenlerden baflkakimse iman etmiyordu.Bilâkis Hazreti Nuh’a veona iman edenlere karfl›zulüm ve eziyetleri de git-tikçe art›yordu.

Bu arada kavmin reisiolan Dermesîl öldü ve ye-rine o¤lu Nevlîn geçti.Nevlîn, babas›ndan dahainançs›z, ondan daha az-g›n ve zâlim idi. HazretiNuh, peygamberli¤initebli¤e bafllayal› dörtyüzsene gibi çok uzun bir za-man geçmiflti. Bu zaman

zarf›nda Hazreti Nuh’unkavmini imana daveti vekavminin karfl› ç›kmas›,hep artarak devam etmifl-ti. Her defas›nda, kavmi-ne; “Allahü teâlâdan bafl-ka ilâh yoktur. Nuh aley-hisselâm Onun resulü-dür” demelerini söylü-yordu. Fakat kavmi, busözüne karfl›l›k, HazretiNuh’un yan›na var›p, to-katl›yorlar, dövüyorlar,yüzüne toprak at›yorlard›.Kötü muamelelerine buflekilde devam ediyorlad›.

Hazreti Nuh, kavminenasihat vermek üzere yan-lar›na gidip geldikçe, onla-ra, güneflin, ay›n ve di¤ery›ld›zlar›n, belirli bir nizamve istikamet içinde gökyü-zünde hareket etmelerini,yerin ve gö¤ün tabakalar›-n› anlat›r, bunlar›n yarat›-l›fllar›ndaki hikmetlerdenve faydalardan bahseder-di. Bütün bunlar›n, insan-lar›n istifadeleri için yarat›l-d›¤›n›, onlar›n hizmetinesunuldu¤unu, insanlar›nda Allahü teâlây› tan›mak,

Page 96: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 97

NUH ALEYH‹SSELÂM

Ona ibadet etmek ve ahi-rette sonsuz yaflamak içinyarat›ld›¤›n› haber verirdi.

Fakat bütün bu anlat›-lanlardan hisse al›p uya-nacaklar› yerde, bu kav-min azg›nl›¤› ve taflk›nl›¤›gittikçe art›yordu. Nuhaleyhisselâm nasihat et-tikçe, onlar›n müflriklikteinat ve ›srarlar› ço¤al›yor-du. Her defas›nda eziyetve cefa ederlerdi.

Nuh aleyhisselâm nezaman kavmini davet etse,kavmi onu yine öldü diyekanaat getirinceye kadardöverlerdi. Daha sonraCebrail aleyhisselâm yinegelerek, yaralar›n› temizle-yip tedavi edince, o tekrarnasihat vermek üzere kav-minin yan›na giderdi. On-lar derlerdi ki:

- Yaz›k sana ey Nuh!Bizim seni o kadar döv-memiz, tahkir etmemiz,afla¤›lamam›z, seni budavadan vazgeçirmeyeyetmedi mi? Sen, Allahüteâlân›n peygamberi ol-

du¤unu söylüyorsun. fia-yet bu sözünde sad›k olsaidin, “Her fleyin Rabbidir”dedi¤in o Allah, seni, bi-zim eziyet, cefa ve kötü-lüklerimizden korurdu.Fakat sen mecnun, delibirisi oldu¤un için, böyleifllere kalk›fl›yorsun.

Hazreti Nuh, onlar›nbu sözlerine flöyle cevapverirdi:

- Ey kavmim! Ben mec-nun de¤ilim. Ancak siz,bilmiyorsunuz. Babalar›-n›z, dedeleriniz ölüp gitti-ler. fiimdi onlar yapt›klar›-na piflman bir vaziyettebulunuyor ve azap çeki-yorlar. Siz, ibret al›p akl›n›-z› bafl›n›za toplayarak,putlara tapmaktan vazge-çin! Yaln›z Allahü teâlâyaiman ve s›rf Ona ibadetedin! ‹badet edilecek On-dan baflkas› yoktur. Sizdediklerime tâbi olursa-n›z, baba ve dedelerinizinâk›betine düflmekten kur-tulur, dünya ve ahirettesaadete erer, rahat ve hu-zura kavuflursunuz.

Page 97: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 98

NUH ALEYH‹SSELÂM

Bütün bunlara ra¤-men bu kavmin insanlar›,flirk ve isyanda o kadarileri gidiyorlard› ki, Hazre-ti Nuh’un davetini kabuletmek flöyle dursun, hiçdikkate bile alm›yorlard›.Buna ra¤men Nuh aley-hisselâm b›kmadan,usanmadan, kavmininbulundu¤u yere tekrartekrar gider, buyururduki:

- Ey kavmim! Lâ ilâheillallah. Nuh nebiyyullahive resulihî deyiniz! Putla-ra tapmay› terkediniz!

O böyle söylerken, bü-tün putlar›n hep birlikteyüzüstü yere düfltü¤ünügördükleri hâlde, yineinanmaz, flirk ve isyanda›srar ederlerdi. Bununlada kalmay›p, hemen, hepbirden üzerine hücumederek, fliddetli bir flekildeonu döverlerdi. O müba-re¤in vücudu yara bereiçinde kal›r, mübarek a¤-z›ndan ve burnundan kangelirdi.

Merhamet hisleri kör-leflmifl olan bu alçak kim-seler, üstelik yapt›klar› buçirkin hareketlerden zevkduyarlard›. Hatta, HazretiNuh’un mübarek karn›nabasarak, “Ey Nuh! ‹flte se-nin cezan budur” diyerek,baya¤›l›k ve afla¤›l›klar›n›göstermekten geri kal-mazlard›. Bütün bu eziyetve s›k›nt›lara ra¤men,Nuh aleyhisselâm kavmi-nin yapt›klar›na sabreder-di. Kendisini her dövdük-lerinde ve iflkence ettikle-rinde onlara lânet etmezve, “Allah›m! Kavmimiaffet; çünkü onlar bilmi-yorlar” derdi.

Bu hâl üzere senelergeçip gitti ve kavmin reisiolan Nevlîn de öldü. Yeri-ne kendi ve babas› gibizâlim ve putperest biriolan o¤lu Tafredûfl geçti.Kavmin ise, imans›zl›k veputlara tapmak hususun-da, reislerine tam bir ba¤-l›l›klar› vard›.

Hatta rivayet edilir ki, okavimden baz› müflrikler

Page 98: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 99

NUH ALEYH‹SSELÂM

ölümlerine yak›n, mallar›-n›n yar›s›n›, putlar›n hiz-metinde kullan›lmak üze-re ayr›lmas›n›, yar›s›n›nda çoluk-çocuklar› ile hiz-metçilerine verilmesinivasiyet ederlerdi. Bundanbaflka olarak, HazretiNuh’a iman etmemek veona tâbi olmamak husu-sunda çoluk çocuklar›n-dan, hizmetçi ve yak›nla-r›ndan da söz al›rlard›.

Kavmi, Nuh aleyhisse-lâma düflmanl›kta o kadarileri giderlerdi ki, babalarçocuklar›na flöyle derlerdi:

- Bana bak! Babam be-ni bundan sak›nd›rd›. Bende seni sak›nd›r›yorum.Onun, seni babalar›m›z›ndininden, putlar›m›za iba-detten cayd›rmas›ndan,çevirmesinden korkuyo-rum. Sak›n ha sak›n,onun söylediklerine kan-mayas›n! Çünkü o, sihiryapan yalanc›n›n biridir.

Birgün, kavmin ilerigelen reislerinden birisi,yan›nda o¤lu ile birlikte

giderken Hazreti Nuh’arastlad›lar. O flah›s o¤lu-na dedi ki:

- O¤lum! Bu adamadikkat et! Sözlerine inan-ma! Bu bir delidir.

Bunun üzerine o¤luyerden bir avuç toprakal›p, Hazreti Nuh’un yüzü-ne att›. Hazreti Nuh’unmübarek yüzü toprak ol-du¤u gibi, mübarek göz-leri de toprak ile doldu.Bu hâlden dolay› çokmahzun oldu.

Kendilerine iki cihansaadetini bildirmek üzeregönderilen bir büyük pey-gambere, kavminin bukadar düflman kesilmesi-ne, ona eziyet ve iflkenceetmelerine çok üzülenmelekler, Allahü teâlayamünacat edip, yalvararakdediler ki:

- Ya Rabbi! Sen bunlarakarfl› ne kadar halimsin.Onlar senin peygamberinekarfl› bu kadar kötü mu-amelede bulunduklar› hâl-de, sen onlara, yine de yu-

Page 99: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 100

NUH ALEYH‹SSELÂM

muflakl›kla muamele edi-yor, azap etmiyorsun. On-lar senin mülkün olan yer-yüzünde yürüyorlar, seninverdi¤in r›zk› yiyorlar. Fa-kat, senden baflkas›na, sa-na ortak kofltuklar› putla-r›na ibadet ediyorlar. Se-nin, kendilerine rahmetolarak gönderdi¤in pey-gamberine ise isyan edi-yor, üstelik bununla dakalmay›p, ona eza ve cefa-da ileri gidiyor, çok s›k›nt›verdikleri gibi, her zulümve iflkenceyi de reva görü-yorlar.

Hazreti Nuh, dörtyüzelli sene kadar uzun birmüddet kavmini imanadavet etti ise de, ilk za-manda iman edenlerdenbaflka kimse iman etme-di. Böyle bir kavmin in-sanlar›n›n, bu daveti ka-bul edeceklerine art›k im-kân ve ihtimal yoktu.

Nitekim, kavmindenbirçoklar› dediler ki:

- Ey Nuh! Sen bizimleçok mücadele ettin ve bumücadelende de çok ilerigittin. Senin bu mücade-len çok uzad›. E¤er sen sö-

Page 100: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 101

NUH ALEYH‹SSELÂM

zünde, vâdinde sad›klar-dan isen, bize vâdeyledi-¤in azab› getir de görelim.Zira senin mücadele etme-nin, nasihat verip durma-n›n bize bir tesiri yoktur.

Onlar›n bu sözleri üze-rine, Nuh aleyhisselâmonlara buyurdu ki:

- Allahü teâlâ dilerse,hemen veya takdir etti¤idaha sonraki bir zamandaazab› size getirir. Ama siz,azaptan kaçmakla Onunazab›ndan kurtulamazs›-n›z. Ben size nasihat et-mek istesem bile, cenab-›Hak dalalette kalman›z› di-lemifl ise, nasihatim sizefayda vermez. Allahü teâlâsizin Rabbinizdir, sizi yara-tan Odur ve siz Ona dön-dürüleceksiniz. Dönüflü-nüz Onad›r. O, size ameli-nizin karfl›l›¤›n› verir.

Hazreti Nuh’un kavminden ümit kesmesi

Nuh aleyhisselâm se-nelerce kavmini davet et-

mesine ra¤men, kavmininiman etmemesi üzerine,yavafl yavafl ümidini kay-betmeye bafllad›. Sonun-da, Allahü teâlâya flöylemünacatta bulundu:

- Ya Rabbi! Ben gece-gündüz devaml› olarak,kavmimi, taat ve ibadetedavet ettim. Benim dave-tim, ancak onlar›n, imanve taattan uzaklaflmalar›n›art›rd›. Senin, iman etme-leri sebebiyle onlar› magfi-ret etmen için, her ne za-man kendilerini imana da-vet ettimse, davetimi duy-mamak için parmaklar›ylakulaklar›n› t›kad›lar.

Yüzümü dahî görme-mek için, elbiselerini bafl-lar›na örttüler. Küfür veisyanlar›nda ›srar edip,bana tâbi olmaktan ka-ç›nd›lar, kibirlendiler.Sonra onlar›, aflikâre ola-rak imana davet ettim.Daha sonra da, hem yük-sek sesle, hem de her bi-rini ayr› ayr› ça¤›rarak,gizliden gizliye davetimedevam ettim.

Page 101: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 102

NUH ALEYH‹SSELÂM

Nuh aleyhisselâm, da-vetini üç flekilde yürüttü.Önce gizli olarak davetebafllad›. Bu hâl kavminepek tesir etmedi. Bundansonra aç›ktan a盤a dave-tini sürdürdü. Bu da tesir-li olmay›nca, davetini heriki flekilde de devam ettir-di. Yani hem gizli, hem deaflikâre olarak insanlar›imana davet etti.

Hazreti Nuh’un, bumünacat› üzerine, Allahüteâlâ, Nuh kavmine k›rksene müddetle ya¤murvermedi. Ayr›ca, bu müd-det içinde, hiçbir kad›n›nçocu¤u olmad›. Üstelikbu asi kavmin çocuklar›,mallar› ve davarlar› dahelâk olmaya bafllad›. Na-sipleri kesilip, ba¤-bahçenam›na ne varsa, hepsikurudu. fiiddetli bir s›k›n-t›ya ve geçim darl›¤›nadüfltüler. Ne yapacaklar›-n› bilemediklerinden, çokflafl›rm›fllard›. SonundaHazreti Nuh’a müracaatettiler. O da kavmine bu-yurdu ki:

- Küfürden, flirktentevbe edip, Rabbinizdenmagfiretinizi isteyiniz! Zi-ra, O, flirk ve isyandantevbe edeni çok magfiretedicidir. Bunu yaparsan›z,Allahü teâlâ, ihtiyac›n›zkadar ya¤mur ya¤d›r›r,çok mal ve evlat ile sizeimdat eder, size meyvelibostanlar, ba¤lar, bahçe-ler verir ve o bostanlardanehirler ak›t›r.

Size ne oluyor ki, Alla-hü teâlân›n azametine,büyüklü¤üne inanm›yor-sunuz. ‹hsanlar›n› ümit et-miyorsunuz ve Onun aza-b›ndan korkmuyorsunuz.Hâlbuki, O sizi yaratm›flt›r.

Hem siz, Allahü teâlâ-n›n yedi kat gökleri, taba-ka tabaka nas›l yaratt›¤›-n›, dünyada ve di¤er gök-lerde Ay’› nur k›ld›¤›n›,Günefl’i, yeryüzünde, ge-cenin karanl›¤›n› giderici›fl›k kayna¤› k›ld›¤›n› gör-mez misiniz? Allahü te-âlâ, sizin asl›n›z olanÂdem’i topraktan yaratt›.

Page 102: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 103

NUH ALEYH‹SSELÂM

Sonra ölümünüzle yi-ne topra¤a iade eder vek›yamet günü tekrar diril-tip yine yerden ç›kar›r. Al-lahü teâlâ yeryüzünü, si-zin için yatak gibi döflen-mifl k›ld›. Tâ ki, onda ge-nifl yollar aç›p, ihtiyac›n›-za gidersiniz.

Nuh aleyhisselâm, k›t-l›¤a u¤rayan kavmine,önce ibadet, takva ve taatiemrettikten sonra, istigfâ-r› emretti. Nuh aleyhisse-lâm›n bu sözlerine ra¤-men, kavmi, helâk olmay›seçerek, yine küfürlerinde›srar ettiler. Hatta Nuhaleyhisselâm› tehdit etti-ler.

Nuh aleyhisselâm on-lara dedi ki:

- Ey kavmim! E¤er be-nim, sizin aran›zda bulun-mam ve Allahü teâlân›nayetlerini hat›rlatarak siziHakka davet edip nasihatvermem size a¤›r geliyor-sa, biliniz ki, ben sizin hi-lenizden Allahü teâlâyatevekkül ettim. Ona gü-

vendim. Art›k siz ve or-taklar›n›z toplan›p ne ya-paca¤›n›z› kararlaflt›r›n!

Sonra benim helâkimekasdetmeniz gizli olma-s›n! Yapaca¤›n›z› aflikâreolarak yap›n! ‹çinizdekile-ri gizlemeyin! Sizin banayapaca¤›n›z fleylere ald›-r›fl etmem. Daha sonra dabana herhangi bir mühletde vermeden istedi¤inizkötülü¤ü yap›n.

Hazreti Nuh, Allahü te-âlân›n muhafaza ve hima-yesinde oldu¤unu bildi-¤inden, düflmanlar›na hiçehemmiyet vermedi¤inigöstermek ve onlar›nacizli¤ini, bir fley yapama-yacaklar›n› meydana ç›-karmak için flöyle bir tek-lifte bulundu:

- Siz, tedbir sahipleri-nizi, tedbirlerinizi, ortak-lar›n›z›, yani bu husustaher neyiniz varsa, hepsinibir araya getirin ve bütünimkânlar›n›z› beni öldür-mekte kullan›n. Hem hiç-bir tedbirinizi de noksan

Page 103: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 104

NUH ALEYH‹SSELÂM

b›rakmay›n ki, sonunda,bu ifli baflaramad›¤›n›zdada, flu tedbiri de alsayd›kdemeyesiniz!

Hazreti Nuh, onlar›ndaveti kabul etmeyip, yüzçevirmelerinin kendisinebir zarar veremeyece¤inide bildirerek buyurdu ki:

- E¤er davetimden yüzçevirirseniz, bunun banabir zarar› yoktur. Zira insaniki fleyden korkar. Birincisi,baflkalar›n›n zarar›ndan,ikincisi de, menfatinin ke-silmesi endiflesinden. Bensizin flerrinizden, zarar ver-menizden korkmad›¤›m›,Allahü teâlâya tevekkül et-ti¤imi önceki sözümde desöyledim. fiimdi de, flunusöylüyorum:

Sözümü dinlememe-nizden dolay› bana bir za-rar gelmez. Çünkü sizdenkorkum yok. Bir ücret iste-miyorum ki, onu da eldenkaç›rma endiflem olsun.Bunda benim bir telâfl›myoktur. Benim ücretim Al-lahü teâlâya aittir. Siz ka-

bul etseniz de, etmesenizde, vazifemi yapm›fl olu-yorum ve Allahü teâlâ ba-na bunu verecek.

fiu hâlde siz iman et-mezseniz, zarara u¤rars›-n›z. Yani iman edip etme-meniz hâlinde, bana birfayda ve zarar yoktur. Ha-kikat apaç›k meydandaiken, Allahü teâlân›n emir-lerini hat›rlatmamdan,sözlerimi ve nasihatlerimikabulden yüz çevirmeyedevam ederseniz, muhak-kak helâk olursunuz.

Kabulüne mâni olacakhiçbir sebep yokken, hak-tan yüz çevirirseniz, Alla-hü teâlâ size azap eder.Çünkü yüz çevirmenizdehakl› oldu¤unuzu iddiaedebilmeniz için; sizden,buna sebep olacak, hakk›kabulünüzü gerektirecekve size a¤›r gelecek her-hangi bir ücret istemedim.

Hazreti Nuh’un duâs›Hazreti Nuh’un davet

ve nasihat›, kavminin

Page 104: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 105

NUH ALEYH‹SSELÂM

nefslerine a¤›r geldi¤iiçin, ona ak›l almaz haka-retler ve iflkenceler yap-m›fllard›. Hazreti Nuh on-lara buyurmufltu ki:

- Bana olan bu¤zunuz,sizi, eziyet etmeye sevket-ti. Hâlbuki, ben size, sizinbana yapt›¤›n›z kötülüklede¤il, Allahü teâlâya te-vekkül etmekle, yaln›zOna itimat edip güven-mekle karfl›l›k veririm. Sa-k›n ola ki, eziyet vermeni-zin ve ölümle tehdit et-menizin, beni, insanlar›Hakka, Allahü teâlâyaimana davetten al›koya-ca¤›n› zannetmeyiniz!

Hazreti Nuh, onlar›nkötü niyetlerinin bulun-du¤unu haber verip,meydan okudu ve flöylededi:

- Maksad›n›z›n meyda-na gelmesini temin ede-cek, ne kadar çare, yolvarsa hepsini toplay›n.Kendilerine yak›n olmak-la, durumunuzun kuvvet-li olaca¤›n› zannetti¤iniz

ortaklar›n›z› kendinizekat›n. Bu ifliniz size tasaolmas›n, faaliyetinizi gizliolarak devam ettirip s›k›l-may›n. Ne yapacaksan›z,aflikâre olarak yap›n! Bü-tün bu haz›rl›klardan son-ra, yapaca¤›n›z kötülü¤übana yöneltin. Bu kötülü-¤ünüzü icra edece¤iniz-de, bana mühlet verme-yin ve bütün gücünüzleacele edin.

Hazreti Nuh’un bu söz-leri, onun, Allahü teâlâyane derece tevekkül sahibioldu¤unu, kavminin hileve kötü plânlar›n›n kendi-sine aslâ zarar veremeye-ce¤ini kat’î olarak, aç›k birflekilde göstermektedir.

Hazreti Nuh, kavmininkendisine yapt›¤› eziyetle-re katlan›yor, iman etme-melerine üzülüyordu. Ni-hayet Allahü teâlâya flöy-le yalvard›:

- Ya Rabbî! Kullar›n›nbana yapt›¤›n› görüyor-sun. Kullar›n hakk›ndahayr dilemiflsen, onlar›

Page 105: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 106

NUH ALEYH‹SSELÂM

hidayete erdir. Yoksa senonlar hakk›nda hükme-dinceye kadar, bana sab›rver. Çünkü sen, hükme-denlerin en hay›rl›s›s›n.

Bunun üzerine, Hudsuresinin 36. ayet-i keri-mesinde mealen flöylebildirildi:

“Nuh’a vahyolundu ki,kavminden daha evveliman etmifl olanlar›n d›fl›n-da hiç kimse iman etme-yecek. O hâlde sen, kav-min seni yalanlad›klar› içinve sana eza verdikleri içinmahzun olma, kederlen-me ki, onlardan intikam al-ma vakti gelmifltir.”

Allahü teâlâdan gelenvahiy ile de sabit olmufl,iyice anlafl›lm›flt› ki, bu ka-vim ›slah olmayacak vebaflka iman eden bulun-mayacakt›. Art›k ümit dekalmam›flt›. Bundan son-ra Hazreti Nuh, kavmininhelâk› için flöyle duâ etti:

- Ya Rabbî! Bu zâlimle-ri helâk ve azab›n› ziyadeeyle! Ey beni hidayet ve

do¤ru yol üzere gitmekyarat›l›fl› ile terbiye edenRabbim! Yeryüzünde ha-reket eden hiçbir kâfiri b›-rakma! E¤er sen, onlar›b›rak›rsan, kullar›n› dala-lete sürüklerler. Seninvahdaniyetini, bir oldu-¤unu tasdik etmifl olankullar›n› do¤ru yoldanay›r›r, tevhîdden küfredöndürmek isterler. Hembundan sonra onlar›n ço-luk-çocu¤u olmaz. Olsabile çocuklar› facir ve kü-fürde pek ileri giden kim-seler olurlar.

Ey Rabbim! Beni, ana-m›, babam› mümin olarakevime girenleri, erkek, ka-d›n, bütün müminlerimagfiret eyle! Zâlimlerin,kâfirlerin ise ancak helâkve hüsranlar›n› artt›r.

Gemi yapmas› vahyediliyor

Nuh aleyhisselâm›nanne ve babas›, onun di-nine girmifl mümin kim-selerdi. Nuh aleyhisselâ-

Page 106: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 107

NUH ALEYH‹SSELÂM

m›n duâs› Kur’an-› kerim-de çeflitli ayetlerde bildi-rilmifltir.

Müminun suresinin26. ayet-i kerimesinde,Hazreti Nuh’un, kavmininiman etmesinden ümitkesince, Allahü teâlâyayönelerek flöyle duâ etti¤ibildirilmektedir:

“Ey Rabbim! Kavmim-den olanlar beni yalanla-d›klar› için vâdetti¤in aza-b› göndermek, onlardanintikam›m› almak suretiy-le onlara karfl› bana yar-d›m et!”

fiuara suresinin 117 ve118. ayet-i kerimelerindemealen buyuruldu ki:

“Nuh (aleyhisselâm)duâ edip dedi ki: Ya Rab-bî! Gerçekten kavmimbeni tekzip etti. Beni ya-lanlad›lar. Art›k benimleonlar›n aras›ndaki hükmüsen ver. Beni kurtar.”

Hazreti Nuh’un yapt›¤›bu duâlara melekler,amin dediler. Allahü teâlâonun duâs›n› kabul etti.

Ona kavminin helâk olmazaman›n›n geldi¤ini vah-yetti ve buyurdu ki:

- Nezaretimiz alt›nda vevahyimiz ile bir gemi yap!Zâlimler hakk›nda azab›ndefi için bana duâ eylemeki, onlar, gark olunmakla,suda bo¤ulmakla hükümolunmufllard›r.

Rivayet olundu ki;Cebrail aleyhisselâm Nuhaleyhisselâma gelerekdedi ki:

- Allahü teâlâ sana birgemi yapman› emredi-yor.

- Ben onu nas›l yapabi-lirim ki?

- Allahü teâlâ sana,onu yapmay› kolaylaflt›r›rve nas›l yap›laca¤› husu-sunda yol gösterir.

Allahü teâlân›n bu em-ri üzerine Nuh aleyhisse-lâm, evlad› ve kavmindeniman edenlerle berabergemiyi yapmaya bafllad›.Gemi yapmak için çoka¤aca ihtiyaç vard›. Bu-lunduklar› yer ise a¤açs›z-

Page 107: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 108

NUH ALEYH‹SSELÂM

d›. Bu yüzden a¤ac›n bololdu¤u bir yerde gemiyiyapmalar› icap etti. Bu-lunduklar› yerin d›fl›na ç›-k›p, a¤ac› çok olan bir ma-halli seçtiler ve çal›flmayabafllad›lar.

Kavmin ileri gelenleri,oraya gelip, HazretiNuh’u bu iflle meflgul gö-rünce, alaya bafllad›lar:

- Neler yap›yorsun eyNuh, bak›yoruz meslekde¤ifltirdin...

- Senin marangozluktananlad›¤›n› bilmiyorduk...

- Keflke bu ifle dahaönce bafllasayd›n. Bu ifltepeygamberlikten dahabaflar›l›s›n...

- Biz k›tl›ktan, kurakl›k-tan k›r›l›yoruz. Sen de tut-mufl, bo¤ulmamak içingemi yap›yorsun...

Bu ve benzeri sözlerlealaylar›n› sürdürüyorlar-d›. Onlar›n bu alaylar›nakarfl› Nuh aleyhisselâmdiyordu ki:

- Gerçi flimdi siz bizim-le alay ediyorsunuz, ama

Allahü teâlân›n azab› sizegeldi¤i zaman çok peri-flan olacaks›n›z. Kendisiniperiflan ve rüsvay edecekazab›n kime gelece¤ini veahirette daimî azab›n ki-min bafl›na gelece¤ini ya-k›nda bileceksiniz.

Nuh aleyhisselâm›nkavmi, gece olunca, Haz-reti Nuh’un yapt›¤› gemi-nin yan›na gelip, yakmakisterler, lâkin hiçbir zararveremeden geri dönerler-di. Nuh aleyhisselâma da;“Ey Nuh! Bu da senin si-hirlerindendir” diyorlar,iman etmeyi ak›llar›na bi-le getirmiyorlard›. Bu ka-dar aç›k mucizeleri gör-dükleri hâlde, küfürlerin-de ›srar ediyorlard›.

Nuh aleyhisselâm, birmüddet geminin yap›m›-na devam etti.

Kur’an-› kerimde, fülk,fülk-i meflhûn, zât-i elvâhve desir gibi kelimelerleiflaret buyurulan, HazretiNuh’un gemisinin mahiye-ti, eni, boyu, yüksekli¤i, na-

Page 108: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 109

NUH ALEYH‹SSELÂM

s›l yap›ld›¤›, yap›l›rkenhangi malzemenin kulla-n›ld›¤› hakk›nda çeflitli ri-vayetler vard›r. Abanoza¤ac›ndan yap›ld›¤› söyle-nen geminin, iki veya dörtsenede tamamland›¤›, üçkatl› oldu¤u rivayeti mefl-hurdur. Atefl yanarak, ka-zan› kaynayarak hareketetti¤i, yani buharla çal›flt›¤›

Kur’an-› kerimde aç›k ola-rak bildirilmifltir.

Nuh aleyhisselâm, yüz-y›llar boyunca, kavminiiman ve hidayete davet et-ti¤i hâlde, onlar›n, inan-mamakta ›srar etmeleri se-bebiyle helâk olmalar›n›nyaklaflt›¤› s›rada, son ola-rak kavmine flöyle söyledi:

Page 109: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 110

NUH ALEYH‹SSELÂM

- Ey insanlar! Ben sizedo¤ru yolu göstermek içinAllahü teâlâ taraf›ndan gö-revlendirildim. Bir ömürboyu size nasihat ettim.Dinlemediniz, benimle alayettiniz, buna ra¤men sab›rve tahammül gösterdim.Bana ve bana inananlaraeziyet edip, incittiniz. Alla-hü teâlâ, yeryüzünü zulümve küfürden temizleyecek.Geliniz, davetimi kabul edi-niz. Cahillik etmeyiniz. Alla-hü teâlâya itaat ediniz.

Ben sizin hay›r ve iyili-¤inizi istiyorum. Siz bilmi-yorsunuz ama, Allahü te-âlân›n azab› en k›sa za-manda büyük bir tufanfleklinde gelecek. Bildirdik-lerime inanmayan herkeshelâk olacakt›r. fiu yapt›-¤›m gemi, iman edenlerinbinip, kurtulufla erece¤igemidir. Allahü teâlâyaiman etmeyen âsiler sudabo¤ulacakt›r. Kurtulmay›isteyen iman etsin ve be-nimle gelsin. Bu, benim,herkesin duymas›n› istedi-¤im son sözümdür.

Hazreti Nuh’un sonolarak söyledi¤i bu sözle-rine de uymayan insanlar,dediler ki:

- Ey Nuh! Uzun y›llar-dan beri, bu sözleri söylü-yorsun. fiimdi de kuru birçöl ortas›nda büyük birgemi yapt›n. Bizi tufanlakorkutuyorsun. Biz sanada, söylediklerine deinanm›yoruz.

Tufan›n bafllamas›ve buharl› gemi

Nuh aleyhisselâm ge-miyi bitirdi¤inde, vâdolu-nan azab›n vakti gelmiflti.Tufan›n alametleri görü-lüp, sular yavafl yavaflyükselmeye bafllad›.

Allahü teâlâ, HazretiNuh’a vahyedip, her hay-van ve kufltan birer çiftive kavminden imanedenleri gemiye almas›n›emretti. Gemiye al›nanmüminlerin say›s› hakk›n-da de¤iflik rivayetler var-d›r. ‹bni Abbas’dan riva-yet edildi¤ine göre; Nuh

Page 110: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 111

NUH ALEYH‹SSELÂM

aleyhisselâm da dahil,gemide 80 kifli bulunu-yordu.

Nuh aleyhisselâm›nson davetini de kavmi ka-bul etmeyince, sular yük-selmeye bafllad›. Bu hu-susta Kur’an-› kerimde,Hud suresinin 40. ayet-ikerimesinde mealen bu-yuruldu ki:

(Nihayet helâk etmeemrimizin, azab›m›z›nvakti geldi¤i, gemi kazan›[Tennûr] kaynad›¤› za-man, biz Nuh’a emreyle-dik ki, kendisinden fayda-lan›lan hayvanlar›n hercinsinden erkek ve difli bi-rer çift hayvan› gemiyekoy. Üzerlerine bo¤ulmaemri takdir olunanlar ha-riç âile efrad›n› ve sanaiman etmifl olanlar› gemi-ye koy. Zaten Nuh’a imanedenler pek az idi.)

Âlimler, ayet-i kerime-de geçen tennûru, gemi-de suyun topland›¤› yerolarak bildirmifller, yanitennûrun geminin kazan›

oldu¤unu haber vermifl-ler; “Nuh’un gemisinin,atefl yanarak, kazan› kay-nayarak hareket etti¤ini,Kur’an-› kerim aç›kça bil-diriyor” buyurmufllard›r.

Tufan alametleri baflla-y›nca, Hazreti Nuh, mü-minlerden birini, kavminmeliki olan Safredûs’agönderdi. Gönderilenmümin, tufan›n bafllad›¤›-n› haber verip, melikiimana davet etti.

Kral derhal at›na atla-y›p geminin yan›na geldi.Hazreti Nuh’a bu olanlar›sordu. O da buyurdu ki:

- Ey Melik! Bu, daimasize söyledi¤im, sizi kor-kuttu¤um gadab-› ‹lâhi-dir. Allahü teâlân›n azab›-d›r. ‹flte zâhir oldu.

Kral ve di¤er müflrik-ler, hâlâ bu hâli, di¤er za-manlarda ya¤an, fliddetliya¤mur olarak zannettilerve en son daveti de kabuletmediler.

Gemiye binecekler ha-z›r olunca, Hazreti Nuh

Page 111: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 112

NUH ALEYH‹SSELÂM

onlara, Besmele ile gemi-ye binmelerini söyledi.Bütün müminler, o azg›nkâfirlerin gözleri önünde,Hazreti Nuh’la berabergemiye bindiler. Nitekimbu hâl, Hud suresinin 41.ayet-i kerimesinde me-alen flöyle bildirildi:

(Nuh, gemiye binecek-lere; “Allahü teâlân›n is-miyle girin ki, gemininyürümesi ve durmas› Al-lahü teâlân›n iradesiyle-dir. Benim Rabbim, mü-minleri magfiret edici vemerhametiyle tufan bela-s›ndan kurtar›c›d›r” dedi.)

Nihayet gemiye bine-cekler bindi. Tufan baflla-m›flt›. Sular yükseliyordu.Hazreti Nuh, geminin git-mesini isteyince, “Bismil-lah” der, gemi giderdi.Durmas›n› isteyince de,yine “Bismillah” der vegemi dururdu.

Hazreti Nuh ilk önce,iman etmifl olan Amûreismindeki bir han›mla ev-lenmiflti. Bundan olan

o¤ullar› ve bunlar›n ha-n›mlar›, yani HazretiNuh’un gelinleri de mü-min idi. Bunlar›n hepsigemiye binmifllerdi. ‹kinciolarak iman etmifl olanVâile ise, daha sonra,imandan ayr›lm›fl, mür-ted olmufltu. HazretiNuh’un bu kad›ndan do-¤an o¤lu Kenan da baba-s›na iman etmemiflti.

Bu Vâile, iman gibi bü-yük bir devlete, sonra dayüce bir peygambere zev-ce olmak gibi çok üstünbir flerefe ve saadete ka-vuflmufl iken, imandanayr›lm›fl ve nasipsizin biriolmufltu. Mürted olduk-tan sonra ise, afla¤›l›k vealçakl›¤›na bir yenisini da-ha ekleyerek, HazretiNuh’a hakaret ve hainlikyapmaya bafllad›. HazretiNuh’a mecnun, deli diye-rek, küstahl›kta bulundu-¤u gibi, onun gizli s›rlar›-n›, kavmin müflrik olan re-islerine vermekten de ge-ri kalm›yordu. Tabiî ki, bukad›n gemiye binemedi.

Page 112: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 113

NUH ALEYH‹SSELÂM

Nuh aleyhisselâm su-lar yükselmeye bafllad›-¤›nda, o¤lu Kenan’› birköflede gördü. Babal›k vepeygamberlik flefkati ileson bir defa daha, bu asievlada nasihat etti. ‹manetmesini söyleyerek bu-yurdu ki:

- Ey o¤ulcu¤um! Bi-zimle beraber gemiye binki, inananlarla beraberselamete eresin. Kâfirler-le beraber olma! E¤er kâ-firlerle beraber olursanhelâk olursun.

- Ne iman ederim, nede gemiye binerim. Birbüyük da¤a s›¤›n›r›m. Oda¤ beni, suda bo¤ul-maktan korur.

- Allahü teâlân›n imannasip etmekle rahmetbuyurduklar› hariç, bu-gün Allahü teâlân›n azab›olan bo¤ulmaktan koru-yucu, kurtar›c› yoktur.

Nuh aleyhisselâmbundan sonra, Allahü te-âlâya nidâ edip dedi ki:

- Ya Rabbî! O¤lum Ke-

nan benim ehlimdendirve senin vâdin elbettehakt›r. Senin vâdinde de-¤ifliklik olmaz. Sen benive ehlimi suda bo¤maya-ca¤›n› vâdetmiflsin.

Allahü teâlâ buyurduki:

- Ey Nuh, o senin ehlin-den, dininden de¤ildir. Zirao salih olmayan bir amelsahibidir. O hâlde ilminevâk›f olmad›¤›n bir fleyibenden isteme! fiüphesizben, seni, cahillerden ol-maktan men ederim.

Bunun üzerine Nuhaleyhisselâm derhal flöylededi:

- Ya Rabbî! ‹lmim ol-mayan fleyi senden iste-mekten, sana s›¤›n›r›m.E¤er beni magfiret ve ba-na aff›nla rahmet etmez-sen, ben ziyana düflenler-den olurum.

Tefsir âlimlerinin bildir-diklerine göre, Kenan,iman etmifl görünen birmünaf›k idi. Hazreti Nuhda bunu bilmedi¤inden,

Page 113: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 114

NUH ALEYH‹SSELÂM

görünüfle göre hüküm ve-rip, onun için niyazda bu-lundu. Kenan, babas›n›n›srar›na ra¤men, gemiyebinmeyerek, o güne kadargizli tuttu¤u küfrünü a盤avurmufl oldu. Bu s›rada birdalga gelip, Kenan da di-¤er kâfirlerle beraber bo-¤ulanlardan oldu.

Tufan bafllam›flt›. Gök-ten âdetâ sel ak›yor, yer-den de su f›flk›r›yordu.Hem bu su, baflka zaman-larda ya¤an ya¤mur sular›gibi, tatl› de¤ildi. Tad› ac›olup, içenin midesini harapederdi. Bunun normal birya¤mur de¤il, azap suyu

oldu¤u, gayet aç›k ve afli-kâr idi. Bu sular her taraf›kaplad›. Gemide bulunan-lar›n haricinde hiçbir canl›mahluk kalmamak üzerehepsi bo¤uldu. Sular›nyükselmesinden, en yük-sek da¤lar bile su alt›ndakald›. Bu kadar büyük vegenifl bir su deryas›nda,dalgalar›n büyüklü¤ünü ta-rif etmek mümkün de¤ildir.

Bu tufan esnas›nda,Hazreti Nuh’un gemisiemniyet ve selamet için-de, rahatça yol al›yordu.Nitekim Hud suresinin 42.ayet-i kerimesinde me-alen buyuruldu ki:

Page 114: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 115

NUH ALEYH‹SSELÂM

(O gemi, da¤lar gibidalgalar içinde yüzüp on-lar› götürüyordu...)

Gemi da¤lar gibi dal-galar aras›nda, bütündünyay› dolaflt›. Her u¤ra-d›¤› yerde, yani flehirlerüzerinden geçerken; “Buflehir filan flehirdir. Tufan-dan sonra da burada filanflehir kurulacakt›r” diyebir ses gelirdi. Mekke-imükerremeye vard›kla-r›nda, gemi, Kâbe-i muaz-zaman›n bulundu¤u yerinetraf›nda, su üzerinde, ye-di defa döndü. BöyleceKâbe-i muazzamay› tavafetmifl oldular.

Tufan sona eriyorRivayet edildi¤ine gö-

re tufan, alt› ay devam et-ti. Nihayet Allahü teâlâyere ve gö¤e emredip bu-yurdu ki:

- Ey yer! Suyunu yutve ey sema suyunu tut,ya¤d›rma!

Bu ‹lâhi emir karfl›s›n-da su çekildi ve gemi Cu-

di Da¤› üzerinde karar k›l-d›. Bundan sonra Allahüteâlâ taraf›ndan HazretiNuh’a denildi ki:

- Ya Nuh! Bizden, sela-met ile ve seninle bera-ber bulunanlardan do-¤up, yetiflecek müminümmetler üzerine birçokbereketler ile gemiden in!Beraberinde bulunanlar-dan gelecek kâfir ümmet-ler de vard›r ki, biz onlar›da dünyada bol r›z›klarlafaydaland›raca¤›z. Sonraise ahirette onlara, biz-den elem verici bir azapverilecektir.

Tufan sona erince ge-mide bulunanlar, emniyetve selamet içinde gemi-den indiler. Yeryüzünde,kendilerinden baflka hiç-bir canl› sa¤ kalmad›. Budehfletli ve korkunç tufan-da, onlar, imanlar›n›n be-reketiyle hiçbir s›k›nt› veelem görmediler.

Da¤lar gibi dalgalar›nmeydana geldi¤i o kor-kunç su deryas›, Allahü te-

Page 115: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 116

NUH ALEYH‹SSELÂM

âlân›n emri ile yine çok k›-sa bir zamanda kuruyup,yeryüzü yaflamaya müsaithâle geldi. Tufandan evvel40 veya 90 sene süren k›t-l›k müddetince, müflrikle-rin çocuklar› da olmam›flt›.Yani tufanda, yeryüzündehep, âk›l bâli¤ olan kimse-ler vard›. Bunlardan mü-min olanlar kurtulup, kâfir-ler ise, tamamen helâk ol-du. Yani tufanda müflrikle-rin çocuklar› olmad›¤›ndangünahs›z kimseler helâkolmam›flt›r.

Nuh ve beraberindeki-ler, Muharrem ay›n›nonuncu (Aflûre) günündegemiden indiler. Tufan-dan sa¤ ve selametle kur-tulmalar›na, karaya inme-lerine flükür olarak, o günoruç tuttular. Az›klar›ndanellerinde kalanlar› topla-d›lar. Hazreti Nuh, bu¤-day, mercimek, nohut gi-bi hububattan tatl› piflirdi.Bu tatl›ya aflûre tatl›s› de-mek âdet olmufltur.

Nuh aleyhisselâm›n ogün aflûre tatl›s› piflirdi¤i

için, müslümanlar›n, Mu-harrem ay›n›n onuncu gü-nünde aflûre piflirmesi iba-det olmaz. Muhammedaleyhisselâm ve eshab-› ki-ram böyle yapmad›. Aflûregünü, aflûre piflirmeyi iba-det sanmak bid’attir, gü-naht›r. Muhammed aley-hisselâm›n yapt›¤› veyaemretti¤i fleyleri yapmakibadet olur. Din kitaplar›n›nyazmad›¤›, ehl-i sünnetâlimlerinin bildirmedi¤ifleyleri yapmak, bunlar›ibadet sanmak sevap ol-maz, günah olur. O gün,herhangi bir tatl› yapmak,tan›d›klara ziyafet, fakirleresadaka vermek sünnettir,ibadettir.

Nuh aleyhisselâm›npeygamberli¤i 950 senesürdü. Yafl› kesin bildiril-medi. Kabr-i flerifinin ne-rede oldu¤u ve tufandansonra ne kadar yaflad›¤›hakk›nda muhtelif riva-yetler vard›r. ‹nsanlar,Nuh aleyhisselâm›n ge-miye binen o¤ullar› veinananlardan ço¤ald›lar.

Page 116: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 117

NUH ALEYH‹SSELÂM

Zamanla di¤er inananlarunutularak Hazreti Nuh’aikinci Âdem denildi.

Hazreti Nuh’un vefat›Hazreti Nuh, tufan son

bulduktan, yeryüzündehayat yeniden bafllad›k-tan ve evlad› etrafa da¤›l-d›ktan sonra vefat etti. Tu-fandan sonra daha uzunseneler yaflad›¤› da bildi-rilmifltir.

Nuh aleyhisselâm ve-fat› yaklaflt›¤› s›rada yeri-ne büyük o¤lu Sâm’› vekilb›rakt› ve yan›na toplanano¤ullar›na birtak›m tavsi-yelerde bulundu. Allahütealaya ibadete devam et-melerini onlara emretti.Ayr›ca o¤lu Sam’a:

- Yavrum, kalbindezerre miktar› flirk oldu¤uhalde kabre girme! Çün-kü Allahü tealan›n kat›n-da müflrik olarak gelenkimse için bir mazeret,özür yoktur. Yavrum, kal-binde zerre miktar› kibirbulundu¤u halde kabre

girme! Çünkü kibriya,büyüklük Allahü tealayamahsustur. Büyüklük tas-layan kimseye azab eder.Yavrum, kalbinde zerremiktar› rahmetten ümitkesmifl olarak kabre gir-me! Çünkü dalalete, küf-re düflmüfl kimsedenbaflkas› Allahü tealan›nrahmetinden ümid kes-mez. Sana vasiyetimisöylüyorum. Sana iki fle-yi emrediyor, iki fleydennehy ediyorum. SanaKelime-i tevhidi emredi-yorum. Çünkü yedi katsema ve yedi kat yer te-razinin bir kefesine ve Lailahe illallah kelimesi dedi¤er kefeye konsa bukelime onlardan a¤›r ge-lir. E¤er yedi kat sema veyedi kat yer uçsuz bucak-s›z bir çenber olsalar Lailahe illallah ve Sübha-nallahi ve bihamdihi keli-meleri onlar› k›rar. Çünkübunlar her fleyin düas›d›rve halk bunlarla r›z›kla-n›r. Seni flirkten ve kibir-den nehy ediyorum. Gü-

Page 117: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 118

NUH ALEYH‹SSELÂM

cün yeterse kalbindeflirkten ve kibirden birfley bulundurmamayaçal›fl.

Hazreti Nuh’un vefat›yaklaflt›¤›nda, Cebrail veAzrail aleyhimesselambirlikte geldiler. Azrailaleyhisselâm buyurdu ki:

- Ey uzun ömürlü pey-gamber! Ömür olarak bukadar hayat sürdün. Çokgünler geçirdin. S›k›nt› vemeflakkat diyar› olan bufâni âlemi nas›l buldun?

Hazreti Nuh da flöylecevap verdi:

- ‹ki kap›s› olan bir ker-vansaray gibi buldum. Bukap›n›n birinden içeri gir-dim. Di¤erinden ç›k›p gi-diyorum. Ancak içerideaz bir miktar kald›m.

Bundan sonra vefatedip, Kudüs’te Beyt-iMakdis civar›na defnedil-di. Bu hususta baflka riva-yetler de vard›r.

Rivayete göre Havari-ler, ‹sa aleyhisselâma de-diler ki:

- Ey Allah›n peygam-beri! Allahü teâlâ sana,ölüleri diriltmek mucizesi-ni verdi. Nuh aleyhisselâ-m›n gemisini görmüfl, bi-ze ondan bahsedecek bi-risini diriltseydin ne iyiolurdu.

Bunun üzerine ‹saaleyhisselâm, onlar›, birkum tepeci¤inin yan›nagötürdü. Oradan bir avuçtoprak al›p, havarilerinesordu:

- Buran›n ne oldu¤unubilir misiniz?

Onlar da dediler ki: - Allahü teâlâ ve pey-

gamberi daha iyi bilir.O zaman ‹sa aleyhisse-

lâm, “Burada HazretiNuh’un o¤lu Sam vard›r”deyip, elindeki asas› iletopra¤a vurdu ve buyur-du ki:

- Allahü teâlân›n izniile kalk!

O böyle söyler söyle-mez, oras› aç›ld› ve Sam,mezardan ç›kt›. Hazreti‹sa ona buyurdu ki:

Page 118: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 119

NUH ALEYH‹SSELÂM

- Nuh aleyhisselâm›ngemisinden bahset, ha-ber ver!

Sam da flöyle anlatt›: - Gemi üç katl› idi. Bi-

rinci katta evcil ve vahflîhayvanlar, ikinci kattakufllar, üçüncü katta damüminler vard›...

Allahü teâlâ, birbirinehas›m olan hayvanlaradostluk verdi. Böylecebirbirlerine zararlar› do-kunmad›.

Bu flekilde suâl ve ce-vaplardan sonra, Hazreti‹sa buyurdu ki:

- Allahü teâlân›n izniy-le geri dön!

Bunun üzerine Sam datekrar vefat edip, topra¤agirdi.

Allahü teâlâ kat›ndaHazreti Nuh’un derecesi okadar yüksek idi ki, onungadaplanmas› ile; gökler,yer ve hava gadaba geldi.

Bu, öyle bir gadablan-ma idi ki, yeryüzünde de-¤iflikli¤e u¤ramas› icabe-

den ne kadar yer varsa,de¤iflikli¤e u¤ray›ncayave yeryüzünde kâfirlerkalmay›ncaya kadar din-medi. Hazreti Nuh’unyüksekli¤i, üstünlü¤ü bu-radan da anlafl›lmaktad›r.

Medeniyetin yeniden kurulmas›

Tufan bitip, Nuh gemi-sindeki seksen kifli d›flar›ç›k›nca, bir kasaba kurup,(Medinetüs-Semanin =Seksenler flehri) isminiverdiler. Sonra ço¤al›nca,Babil diyar›na var›p, ora-da da flehir kurdular. Nü-fuslar› zamanla art›p, yüz-bini buldu. Hepsi müslü-man idiler.

Nitekim Yunus suresi-nin 73. ayet-i kerimesindemealen buyuruldu ki:“Biz Nuh’a ve gemideonunla birlikte bulunankimselere, selamet, kur-tulufl verdik ve onlar› yer-yüzünde halifeler k›ld›k.Onlar› sular›n içinde bo-¤ulup gidenlerin yerleri-

Page 119: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 120

NUH ALEYH‹SSELÂM

ne kaim eyledik. Bizimayetlerimizi yalanlayanla-r› da tufanla suda bo¤-duk. fiu hâlde ey Habi-bim! Bir bak ki, kendileri-ne gönderdi¤imiz pey-gamberler, Allahü teâlâ-n›n azab›yla korkuttu¤uhâlde, iman etmeyenlerinhâli nice oldu.”

Hazreti Nuh’un evlad›zamanla daha da ço¤ala-rak yeryüzünün her taraf›-na da¤›ld›. Di¤er insanlarbunlardan ço¤ald›. Bu-nun için Hazreti Nuh’a, in-sano¤lunun ikinci babas›ve ikinci Âdem de denil-mifltir. Hazreti Nuh’un üçevlad› vard›.

Sâm, Hazreti Nuh’unbüyük o¤lu olup, ak›l vefazilette, salih bir zat ol-makla, kardefllerinden üs-tündü. Yüksek babas›nda-ki nurlardan, gizli marifet-lerden pek çok istifade et-mifl, çok fleylere kavufl-mufl idi. Babas›ndan son-ra bütün müslümanlarahalife oldu. HazretiNuh’un hay›r duâlar›na

mazhar olmufltu. Bu fazi-leti sebebiyle, birçok pey-gamber ve baflka üstün-lük, fleref sahibi pek çokkimse, onun temiz neslin-den gelmifltir.

Keldanîler, Asurîler,Süryanîler, Finikeliler, ‹b-ranîler ve Araplar onunsoyundand›r.

Hazreti Nuh, vefat›yaklaflt›¤›nda, o¤lu Sâm’›yan›na ça¤›r›p flöyle söy-ledi:

- O¤lum, sana iki fleyitavsiye ediyor ve seni ikifleyden de men ediyo-rum. Sana yasak etti¤imiki fley; Allahü teâlâya flirkkoflmak ve kibirdir. Kal-binde zerre kadar kibir bu-lunan kimse cennete gire-mez. Sana tavsiye edece-¤im iki fley de fludur ki,bunlar; Allahü teâlâya yö-nelmeyi artt›r›r. Bunlar-dan birisi, Lâ ilâhe illallahdi¤eri ise Sübhânallahd›r.Çünkü Sübhânallah, mah-lûkât›n duâs›d›r. Onlar bu-nunla r›z›klan›rlar.

Page 120: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 121

NUH ALEYH‹SSELÂM

Hâm, Hazreti Nuh’undi¤er o¤lu olup, Hindis-tan, Habefl ve Afrika halk›,soy itibariyle buna ba¤l›-d›r.

Yâfes de HazretiNuh’un o¤ullar›ndand›r.Çin, Rus, Slav ve Türklerbunun soyundand›r. Yâ-fes beflyüz yafl›nda ikensuda bo¤uldu. Neslindengelenler Asya’n›n ortala-r›nda yerleflti. Do¤u As-ya’ya ve o zaman mevcutolan karayollar› ile Okya-nus adalar›na yay›ld›lar.

Aradan uzun y›llargeçtikten sonra, insanlar,Hazreti Nuh’un dinini venasihatlerini unutarak,y›ld›zlara, günefle, heykel-lere tap›nmaya bafllad›lar.Nitekim Yunus suresinin74. ayet-i kerimesindemealen buyuruldu ki:

“Nuh’dan sonra ka-vimlere peygamberlergönderdik. O peygam-berler kavimlerine, pey-gamberlikleri ispat edenaç›k mucizeler getirdiler.

Fakat, o kavimler evvelceyalanlam›fl olduklar› fley-lere, yine, iman etmedi-ler. ‹flte bunlar gibi hak-tan bât›la koflan, haddiaflm›fl olanlar›n kalbleriüzerine böylece mühürbasar›z.”

Nuh aleyhisselâm do-kuzyüzelli sene peygam-berlik yapm›flt›r. NitekimAnkebût suresinin 14 ve15. ayet-i kerimelerindemealen buyuruldu ki:

“Biz Nuh’u, onlar›imana davet etsin diyekavmine peygamber ola-rak gönderdik. O, kavmi-nin aras›nda dokuzyüzellisene kald›.

Nihayet davetinin tesi-ri olmay›nca, onlar zu-lümde devam edip durur-larken, kendilerini tufanyakalay›verdi.

Nuh’a ve gemideonunla beraber olan mü-minlere tufandan kurtu-lufl verdik ve onu, gemiyive tufan hadisesini âlem-lere ibret k›ld›k.”

Page 121: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 122

NUH ALEYH‹SSELÂM

Âlimlerimiz Nuh aley-hisselâm›n ümmeti ara-s›nda dokuzyüzelli senekald›¤›n›n bildirilmesin-deki hikmet ve fayday›flöyle anlat›yorlar:

“Kureyfl kâfirlerinin ‹s-lâma girmemesi ve müfl-riklikte ›srar etmeleri se-bebiyle, Resulullah efen-dimiz çok üzülüyordu. Busebeple Allahü teâlâ sev-gili Habibini teselli buyu-rarak, Nuh aleyhisselâ-m›n kavmi aras›nda 950sene kald›¤›n›, onlar› hakdine davet etti¤i hâlde,

pek az kimsenin ona inan-d›¤›n›, buna ra¤menonun sabretti¤ini bildirdi.

Muhammed aleyhis-selâm›n ise, HazretiNuh’a göre kavmi aras›n-da daha az kald›¤›n›; imanedenlerin ise daha çok ol-du¤unu, bu bak›mdanOnun sabretmeye dahalay›k oldu¤unu bildirerekteselli buyurdu.

Yine bu ayet-i kerime-de; “... onlar zulme de-vam edip dururlarken,kendilerini tufan yakala-y›verdi” buyurdu.

Page 122: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 123

NUH ALEYH‹SSELÂM

Burada bir incelik var-d›r. Allahü teâlâ sadecezulümden dolay› azap et-mez. Böyle olsa idi, önce-leri zulmedip, sonra tevbeedene de azap ederdi. Fa-kat durum böyle de¤ildir.Allahü teâlâ, ancak,zülümde ›srar edildi¤i za-man azap eder.

Nitekim Allahü teâlâ,onlar›, zulme devam ettik-leri için helak etti. Yoksazulmü terketselerdi, Alla-hü teâlâ onlar› helak et-mezdi.

fiüphesiz ki her pey-gamber, ümmetine, Alla-hü teâlân›n bir nimeti verahmetidir. Bu nimetinflükrünü, iman ederek yeri-ne getirmeyenler, küfrân-›nimette bulunanlar helakolmufllard›r. Zira kavufltu-¤u nimetin k›ymetini bil-meyenler, daima felaketemâruz kalm›fllard›r.”

Kur’an-› kerimin bubeyanat›, Peygamberefendimize bir teselli veinkârc›lar için de küfürden

sak›nd›rma ve bir tehdit-tir.

Nuh kavminin, inanan-lara yapt›klar› iflkenceler,tarih boyunca, bütün ina-nanlara uygulanm›flt›r.

Nitekim fliddetli rüzgârile helak edilen Âd kavmi,sayha, fliddetli ses ve gü-rültü ile helak edilen Se-mûd kavmi, Hazreti ‹bra-him’in kavmi olan Kelda-nîler, Lût kavmi, eshab-›Ress, eshab-› Medyen,eshab-› Eyke ve Kavm-iTübba gibi nice kavimlerepeygamberleri hüccet veapaç›k mucizelerle geldi-ler. Fakat bunlar inanma-d›lar, alay ettiler ve ina-nanlara da iflkence ettiler.

Hazreti Nuh’unhilyesi, görünüflü

Hazreti Nuh, Allahü te-âlân›n korkusuyla çok a¤-lay›p, gözyafl› döktü¤üiçin Nuh denilmifltir. Nuhaleyhisselâm HazretiÂdem’e çok benzerdi.Bu¤day tenli, iri yap›l›, iri

Page 123: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 124

NUH ALEYH‹SSELÂM

gözlü, uzunca boylu, ge-nifl omuzlu olup, kollar›ve bald›rlar› ince ve kal›nde¤ildi. Her fleyin yarat›c›-s› olan yüce Rabbimiz,onun mübarek tenininrengini, hâlis gümüfl mi-sali, beyaz halketmiflti.Mübarek bafl› büyükçe vepek güzel idi. Sakallar›uzunca idi.

Gayet fliddetli ve ga-dabl› idi. Bununla beraberçok kerîm, sab›rl› ve yu-muflak huylu olup, çokflükredici idi. Nitekim ‹srasuresi 3. ayetinde mealenbuyuruldu ki:

“Ey Nuh ile berabergemiye yükledi¤imizkimselerin zürriyeti! Do¤-rusu Nuh, çok flükredicibir kul idi.”

Hazreti Nuh’a inanma-y›p ahirette sonsuz azabaduçar olan; dünyada isesuda bo¤ularak helâk edi-len kavmin, bu durumagelmesine sebep olanhâlleri, k›saca flöyledir:

Her müminin bundan

ibret al›p sak›nmas› veonlar›n âk›betine düfl-mekten korkup, titremesilaz›md›r.

O kavimde, HazretiNuh’a tâbi olanlar›n d›fl›n-daki herkes, imans›z olup,Allahü teâlâya ve gönder-di¤i Nuh aleyhisselâmainanm›yordu. Onlar›n kâ-fir olduklar›, Kur’an-› ke-rimde zikrolunmaktad›r.Bunlar putlara tap›yor,baflkalar›n› da putlaratapmaya teflvik ediyorlar-d›. Putlara tapmak, müfl-riklik olup, bu da küfrünbir çeflididir.

Yine iman edenlerdenbaflka, herkes z›nd›k idi.

Onlar ahiret gününü,öldükten sonra tekrar di-rilmeyi, haflr› ve neflri in-kâr ederlerdi.

Bu azg›n kavim HazretiNuh’un bildirdi¤i tevhiditikad›na, dalalet dediler.K›yamet günü ile korkut-mas›na ise, apaç›k bir sa-p›kl›k, dediler. Onlar›n busözleri, k›yamet gününü

Page 124: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 125

NUH ALEYH‹SSELÂM

yalanlad›klar›n› göster-mektedir. Hâlbuki, Allahüteâlân›n bütün peygam-berleri, baflta, Allahü te-âlâya ve ahiret gününeiman etmeyi bildirmifller-dir. Ümmetlerinden ilkolarak bunu tasdik etme-lerini istemifllerdir.

Allahü teâlâ taraf›ndankendilerine peygamberolarak gönderilen HazretiNuh’a tâbi olmay›p, bunukendileri için afla¤›l›k say-d›lar. O yüce peygamberi,kendileri gibi alelâde birinsan olarak gördüler.Peygamber olarak gön-derilen zat›n, kendilerin-den apayr› cinsten biri ol-mas›, mesela bir melekolmas› laz›m geldi¤inizannettiler.

Ebu Hüreyre’nin rivayetetti¤i bir hadis-i kudside;Allahü teâlâ buyurdu ki:

“Âdemo¤lu yalanla-mamas› laz›m geldi¤i hâl-de, beni yalanlad›. fiet-metmemesi laz›m geldi¤ihâlde beni fletmetti.

Onun beni yalanlamas›,benim kendisini ilk yarat-t›¤›m gibi (tekrar) onu di-riltemeyece¤imi söyle-mesidir. Onun beni flet-metmesi; “Allah çocukedindi” demesidir. Hâlbu-ki ben ehad, var ve bir,efli, orta¤› olmayan ve sa-medim. Üstünlü¤üm ni-hayet derecesinde, son-suz olup, mahlûklar›n hiç-birisine muhtaç olmayanebedî ve ezelî mâlik vehâkimim. Do¤mad›m, do-¤urulmad›m. Bana hiçkimse denk de¤ildir.”

Nuh aleyhisselâm›nkavminin helâkine sebepolan di¤er hâllerden baz›-lar› da flunlard›r:

Bu azg›n kavim, Nuhaleyhisselâma tâbi olma-d›klar› gibi, bir de onu ya-lanlad›lar. Hazreti Nuh’aâsi oldular, karfl› geldiler.Nitekim Nuh suresinin21. ayet-i kerimesindemealen; (Nuh dedi ki: “EyRabbim! Bu kadar uzundavet ve nasihatime ra¤-men, kendilerine emretti-

Page 125: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 126

NUH ALEYH‹SSELÂM

¤im fleylerde, onlar banaâsi oldular...”) buyurul-maktad›r.

Hazreti Nuh’un kav-minden olup, iman etme-yenler, Allahü teâlân›nkendilerine ihsan etti¤i ni-metlere flükretmiyorlar,ondan hayâ etmiyorlar veazab›ndan korkmuyorlar-d›. Allahü teâlân›n yüceli-¤ine, rahmetinin geniflli-¤ine, azab›n›n çetinli¤inehiç ald›r›fl etmiyorlard›.

Onlar›n kad›nlar› da,edep ve hayâs›n› kaybet-mifl, çok ahlâks›z bir hâlüzere idiler. Zînetlerini,edep yerlerini yabanc› er-keklere gösterirlerdi. Giy-dikleri elbiseleri, incilerlesüsleyip, yol ortas›ndaçal›m satarak ve sal›narakyürürlerdi. Bu ise haram-d›r. Nitekim Ahzâb suresi-nin 33. ayet-i kerimesindemealen buyuruldu ki:

(Eski cahiliyye zama-n›ndaki kad›nlar gibi;kendinizi süsleyip sokak-ta sal›narak yürümeyin...)

Zina, bütün dinlerdeharam k›l›nm›fl, en çirkingünahlardan oldu¤u hâl-de, onlar, bu fiili ifllerlerdi.

Hazreti Nuh’un kavmi,zevk ve lezzetlere düflkünolan reislerine uyarlar,onlar›n peflinden gider-lerdi. Hatta bunu da ken-dileri için bir k›ymet sa-yarlar, baflkalar›n›n sevgive muhabbetlerine, bun-lar› tercih ederlerdi. Malve evlat sahibi olup, hâl-leriyle övünen, gururla-nan reislerine uyarlard›.Nitekim, Nuh suresinin21. ayet-i kerimesindemealen buyuruldu ki:

(Nuh flöyle dedi: Rab-bim, onlar kendilerineemretti¤im fleylerde ba-na isyan ettiler. Kavmi-min fakirleri de flu kimse-lere tâbi oldular ki, onla-r›n mal ve evlatlar›, ancakahirette hüsranlar›n› art-t›r›r. Onlar, zenginler vekavmin reisleridir.)

Mekr, hîle yapmak bü-yük günaht›r. Allahü te-

Page 126: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 127

NUH ALEYH‹SSELÂM

âlâ, Nuh aleyhisselâm›nkavmi için, Nuh suresinin22. ayet-i kerimesindemealen; “Ve çok büyükbir mekr, hîle yapt›lar”buyurdu.

‹nsanlar› aldat›p, do¤ruyoldan sapt›rmak, onlar›,Allahü teâlâya imandan,Ona taatten menetmek,günahlara ve kötülükleredavet etmek, kötü kimsele-re tâbi olmak, onlar›n pe-flinden gitmek, çok yanl›flve çirkin bir ifltir. HazretiNuh’un kavmi, bu yanl›flhâlde bulunuyordu. Hadis-i flerifte buyuruldu ki:

“Ümmetim hakk›ndaen korktu¤um; reis, reh-ber durumunda olup da,insanlar› do¤ru yoldansapt›ranlard›r.”

Nasihat dinlemektenyüz çevirdiler. Nasihatdinlememek, insan›, kibreve Allahü teâlâdan yüzçevirmeye götürür. Nuhkavmi, yüz çevirdikleri gi-bi, nasihat edenlere bu¤-zettiler. Hazreti Nuh, kav-mine nasihat ederken,

onlar›n, elbiseleriyle yüz-lerini kapatmalar›; nasi-hat edenlere k›z›p hakaretettiklerini gösteriyor.

Nuh aleyhisselâm›nkavminin helâkine sebepolan di¤er hâllerden baz›-lar› flunlard›r:

Nuh kavmi, günah iflle-mekte ›srar ettiler. Bu daçok hatal› bir davran›flt›r.Günah ifllemekte ›srareden kimse, müptelâ ol-du¤u günah› devaml› ya-par. Bir defa yap›nca, di-¤er bir defa daha yapma-ya azmeder. Günah› tekrarifllemekte sürat gösterir,yani beklemeden tekrartekrar yapar. Hâl böyleolunca, iyilik yapamazolur. Bu sebeple hay›rdanuzaklafl›r. Böyle bir kimse-nin yapt›¤› günahtan pifl-man olmas›, günahtanyüz çevirmesi laz›md›r. ‹s-tigfâr, günahtan ayr›lmak,onu terketmektir. HazretiNuh da kavmine, iman et-melerini, iflledikleri gü-nahlar›ndan dolay› istigfâretmelerini emretmifltir.

Page 127: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 128

NUH ALEYH‹SSELÂM

Nuh kavmi çok kibirlikimselerdi. Kibirlendikleriiçin, imandan mahrumkald›lar. Kibirlenmeleri,bu büyük nimet ve flerefekavuflmalar›na mâni ol-du. fieytan›n da ebedîmelûn olmas›na sebep ki-birlenmesidir.

Nuh aleyhisselâm,kavmine nasihat eyledi.Kavmini, ibadet edilmeyetek lây›k olan Allahü te-âlâya iman etmeye veyaln›z Ona ibadet etmeyedavet etti. Onlara karfl›pek flefkatli davrand›.Çünkü onlara azap gel-mesinden korkuyordu.Buna ra¤men, kavmi, iyi-li¤e kötülükle karfl›l›k ver-dikleri gibi, ona yalanc› vedeli de dediler. Böylece,Hazreti Nuh’un ve onaiman etmifl olanlar›n fazi-let ve üstünlüklerini inkârettiler. Bununla da kalma-y›p, taflk›nl›kta bulundu-lar. Hakaret ve alay ede-rek, afla¤›lad›lar. Hatta ol-mad›k iflkenceyi reva gö-rüp, ac›mas›zca, bay›l›n-

caya kadar dövdüler. Oise kendine geldi¤i zamanderdi ki:

- Allah›m! Kavmimi hi-dayete erdir! Çünkü onlarbilmiyorlar.

Kavmi, Hazreti Nuh’uve ona iman edenleri,afla¤›lamaya ve onlarakötülük etmeye devamedince, Allahü teâlâ onla-r› helâk etti. Hatta, HazretiNuh’u onlara flefkat et-mekten, onlara gelecekazab›n olmamas› için duâetmekten bile men etti.

Azg›nl›k ve taflk›nl›ktabulundular. Büyüklere kar-fl› hayas›zca davranmak,kötülük yapmaya yelten-mek ve sayg›s›zl›k etmek,küçük çocuklar› onlara kö-tülük yapmak için gönder-mek de, Hazreti Nuh’unkavminin azg›n ve taflk›nhâllerinden idi.

Allahü teâlân›n baz›kullar›na, ilim, hikmet vebenzerlerini vererek, on-lar› k›ymetli k›lmas›n› ka-bul etmemek de, o kav-

Page 128: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 129

NUH ALEYH‹SSELÂM

min kötü ahlâk›ndan idi.Hazreti Nuh’a iman edenmüminler için; “Kavmi-mizin en afla¤›, rezil kim-seleri” dediler. ‹nsan ol-mak bak›m›ndan eflit bu-lunmay›, içlerinden baz›kullara ilim, hikmet gibifaziletlerin verilmesinemâni olarak gördüler.

Yine onlar, böyle fazi-letlerin, makam, mevki,zenginlik, soy, akrabalar›-n›n çoklu¤u gibi sebepler-le, kendilerinde bulunma-s› icabetti¤ini zannettiler.Hâlbuki, kendilerine pey-gamber olarak gönderi-len zatlar, içlerinden engüzel soydan, en asil aile-den gelirdi. Buna ra¤meninatla direnirler ve hakika-ti kabul etmezlerdi.

Hazreti Nuh’un kav-minden olanlar, HazretiNuh’un ve ona imanedenlerin faziletlerini, üs-tünlüklerini inkâr ettiler.Bu, onlar›n fazilet ehli ol-mad›klar›n› göstermekte-dir. Zira hadis-i flerifte bu-yuruldu ki:

(Fazilet ehlinin, fazile-tini, üstünlü¤ünü ancakfazilet ehli bilir.)

Hazreti Nuh’unmucizeleri

Her peygamber gibiNuh aleyhisselâm›n damucizeleri vard›r. Bunlar-dan baz›lar› flunlard›r:

Hazreti Nuh’a, kavmin-den bir k›s›m kimseler ge-lip, köylerindeki büyüktafllar›n toprak olmas›n›teklif etmifllerdi. HazretiNuh bunun için duâ edin-ce, cenab-› Hak, Cebrailaleyhisselâm› gönderip;“Eliyle tafllara iflaret et-sin” buyurdu. HazretiNuh eliyle tafllara iflaretedince, bütün tafllar, istis-nas›z toprak kesildi. Onunbu mucizesi ile oniki kifliimana geldi.

Hazreti Nuh, Allahü te-âlân›n izni ile, çok uzakolan, gözlerin göremeye-ce¤i fleyleri görerek, ha-ber verirdi. Bu mucizesi-ne sebep flu idi: Bir defa-

Page 129: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 130

NUH ALEYH‹SSELÂM

s›nda, çocuklar›n› kaybe-den iki kimse gelerek de-diler ki:

- Hak peygamber isen,çocuklar›m›z›n nerede ol-duklar›n› haber ver, biz deiman edelim.

Cenab-› Hak, Cebrailaleyhisselâm› gönderip,ona, uzak yerdeki fleylerigörecek göz verdi¤ini bil-dirdi. Hazreti Nuh, do¤uistikametine bak›p, pekuzak bir yerde, çocuklar›nkoyun gütmekte oldukla-r›n› görüp, haber verdi.Hazreti Nuh’un haber ver-di¤i yer çok uzak oldu-

¤undan, o kimseler, oray›kolay bulabilmeleri içinalamet istediler. HazretiNuh, filân tepe diye tarifetti. O iki kimse, tarif edi-len yere gidip, çocuklar›n›buldular. Bu mucizeyigörmekle, Hazreti Nuh’unhak peygamber oldu¤u-nu anlayan o iki kifli,imanla flereflendiler.

Hazreti Nuh, mucizeolarak, susuz yerlerden suç›kar›rd›. Bir defas›nda kav-minden birtak›m kimseler,susuz bir yerde yerleflmifl-lerdi. Bunlar, ziraatçi olduk-lar›ndan, suya ihtiyaçlar›

Page 130: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 131

NUH ALEYH‹SSELÂM

vard›. Birgün Hazreti Nuh’agelerek dediler ki:

- Bizim yerleflti¤imizyerde su ak›t›rsan imanederiz.

Hazreti Nuh duâ edin-ce; “Orada bulunan bir da-¤a gidip, eliyle iflaret eder-sen, su akacakt›r” diye va-hiy geldi. Nuh aleyhisse-lâm, bildirilen da¤a eliyleiflaret edince, da¤›n etekle-rinden billur gibi berraksular akmaya bafllad›.

Hazreti Nuh’un emirve iflaretiyle, a¤açlar kök-leriyle birlikte yerindenkalk›p, baflka bir yerdedururdu. Bir defas›nda,Hazreti Nuh, kavmindenbaz› kimselerle sefere ç›k-m›flt›. Bir yerde konakla-d›klar›nda, güneflin s›cak-l›¤› kendilerine çok tesiretti. Yan›ndakiler, HazretiNuh’a dediler ki:

- Hak peygamber isen,flu karfl›da bulunan a¤acaemret de, yerinden kalk›pyan›m›za gelip, bize göl-gelik etsin!

Hazreti Nuh buyurduki:

- Allahü teâlân›n izniile bunu yaparsam, haki-katen iman eder misiniz?

Bunun üzerine hepside; “Evet, iman ederiz”dediler.

Hazreti Nuh, bununiçin duâ edince, a¤aç ye-rinden ayr›l›p, yanlar›nageldi. O toplulukta bulu-nanlar›n hepsi, bunu gör-dü ve hayretle seyrettiler.Bu mucize ile, o topluluk-tan sekiz kifli imanla fle-reflendi. Di¤erleri ise; “Busihirdir” diyerek küfür vedalalette ›srar ettiler.

Hazreti Nuh’un di¤ermucizeleri de flunlard›r:

Hazreti Nuh bulutsuzolarak ya¤mur ya¤d›rd›.Rivayet edildi¤ine göre,kavminden baz› kimseler,Hazreti Nuh’a gelerek de-diler ki:

- Bir mucize gösterir-sen, iman ederiz.

Page 131: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 132

NUH ALEYH‹SSELÂM

Hazreti Nuh da buyur-du ki:

- Nas›l mucize istersi-niz?

- Bulut olmad›¤› hâldeya¤mur ya¤d›r.

Hazreti Nuh, bununiçin duâ edince, Allahü te-âlâ; “Ellerini semaya kal-d›r” buyurdu. Hazreti Nuhemir icab›, ellerini sema-ya kald›rd›. Kald›rmas›ylabirlikte ya¤mur ya¤mayabafllad›. Asl›nda, onlar›nböyle mucize istemektenmaksatlar›, mucizeyi gö-rünce iman etmek de¤il-di. Kendi bozuk düflünce-lerine göre, HazretiNuh’tan yapamayaca¤›,gücünün yetmeyece¤i birfley isteyip, yapamay›ncada, güya, birbirlerine;“Bak›n! Bu peygamber fi-lan de¤ildir. Hakikatenpeygamber olsa mucize-ler gösterirdi” diyecekler-di. Fakat, hakikat, onlar›nk›sa görüflleriyle zannet-tikleri gibi olmuyordu.

Hazreti Nuh, kuru bira¤ac›n meyve vermesiiçin duâ edince, a¤aç he-men yeflillenir, meyve ve-rirdi. Bir defas›nda, kav-mini imana davet eder-ken, onlar, mucize olmaküzere, daha önce kuru-mufl olan a¤açlar› göste-rerek; “Bunlar meyve ver-sin” dediler. Hazreti Nuh,bunun için duâ edince, nekadar kuru a¤aç varsa,hepsi meyve verdi.

Hazreti Nuh kum, top-rak, kül gibi fleylere duâedince, Allahü teâlân›n iz-niyle o fleylerin hepsi yiye-cek yemek hâline gelirdi.Hazreti Nuh, gemiyi ta-mamlad›¤›nda, müflriklergemiyi yakmak istediklerihâlde yakamad›lar. Cenab-› Hakk›n kudretiyle, HazretiNuh’un bir mucizesi olarakgemi konufltu. Bu s›radagemiden; “Lâ ilâhe illallah.Ben o gemiyim ki, bana gi-ren kurtulur. Girmeyen he-lâk olur. Bana ancak ihlassahibi olanlar biner” diyeses geldi.

Page 132: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 133

NUH ALEYH‹SSELÂM

Bunun üzerine Nuhaleyhisselâm müflriklerebuyurdu ki:

- Ne dersiniz? fiimdibana iman eder misiniz?

Onlar ise; etraf›nda çokbüyük atefller yakt›klar›hâlde, gemiye bir fley ol-mam›flt›. Bu durum karfl›-s›nda, Hazreti Nuh’a imanedecekleri yerde, k›z›p ha-karete devam ettiler.

Hazreti Nuh’un duâs›bereketiyle, gemide bulu-nan müminler karaya ç›k-t›ktan sonra, k›sa zaman-da ço¤ald›lar. HazretiNuh, selametle gemidenindi¤inde, mübarek eliylebir a¤aç fidan› dikmiflti.Onun bir mucizesi olarak,o fidan biraz sonra, rengibirkaç nevî olan çeflit çe-flit meyveler verdi.

Önceden gemiye koy-mufl olduklar› fidanlar› dadikti. Onlar da k›sa zaman-da yeflerip meyve verdi.Bunlardan ilkinin zeytin ol-du¤u, “Mektubât-› ‹mam-›Rabbanî”de yaz›l›d›r.

Hazreti Nuh’un baz› hususiyetleri

Hazreti Nuh çok ibadetederdi. Vakitleri s›k›nt›l›ve meflakkatli geçerdi.Buna ra¤men her gün vegecede yedi yüz rekât na-maz k›lard›.

Dünya hayat›n›n k›sal›-¤›n› ve dolay›s›yla ömrü,faydas›z, bofl fleylere har-cetmenin çok yanl›fl oldu-¤unu bildirirdi. Her ân›n›n,Allahü teâlân›n emri üzeregeçmesine çok dikkat eder-di. Hatta vefat›nda, Azrailaleyhisselâm ona dedi ki:

- Ey Allahü teâlân›npeygamberi! Dünyay› na-s›l buldun?

O da buyurdu ki: - Kendisine bir ev yap›-

lan ve bir kap›s›ndan girip,di¤er kap›s›ndan ç›kan birkimsenin hâli gibi gör-düm. Nuh aleyhisselâm,kam›fltan bir ev yap›yordu.Kendisine denildi ki:

- Keflke bundan de¤ilde, daha sa¤lam bir fley-den yapsayd›n›z.

Page 133: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 134

NUH ALEYH‹SSELÂM

Buyurdu ki:- Ölecek olan kimseye,

bu kadar› bile çoktur.Nuh aleyhisselâm,

peygamberler silsilesininen üstünlerindendir. Kalbipâk, hâli dürüst olanlar›nönderi, hidayet ve kurtu-lufl gemisinin kaptan›, tev-hid denizinin yüzücüsü idi.Âlemin düzelmesinin se-bebi, Hazreti Âdem’in nes-linin devam›n›n vas›tas›-d›r. Peygamberlerin dör-düncüsü, peygamberler-den ülül’azm denilen enyüksek alt› peygamberinikincisidir. Cebrail aleyhis-selâm, Allahü teâlân›nvahyi için, Hazreti Nuh’aelli defa geldi.

Nuh aleyhisselâm,kendinden önceki dinineshedip, yeni bir din ge-tiren resullerdendir. Haz-reti Âdem de resul idi. Fa-kat kendinden evvel her-hangi bir din, hatta insanolmad›¤› için, onun diniherhangi bir dini neshet-mifl de¤ildir.

Ömrü çok uzun idi. Okadar yafl›na ve pek çokeziyet ve cefa görmüfl ol-mas›na ra¤men, kuvve-tinden bir fley kaybetme-mifl, difli dökülmemifl vesaçlar› a¤armam›fl idi.

O zamanda, yeryüzün-de bulunan bütün kâfirler,onun duâs› sebebiyle he-lâk oldu. Kavmini hak di-ne davet için, 950 seneçok ›srarl› bir flekilde, gizlive âflikâre olarak, gece-gündüz çal›flt›, gayret etti.Kavmi ise, ona devaml›eziyet ettiler.

Mîsak ve vahiyde, Pey-gamber efendimizdensonra ikinci derecede k›-l›nd›. Nitekim, Ahzâb su-resinin 7. ayet-i kerime-sinde mealen buyurulduki:

“... Hususen bu ahd al-d›klar›m›z içinde, meflhurve ülül’azm olanlar› sen,Nuh, ‹brahim, Musa ve‹sa bin Meryem. Biz bun-lardan sa¤lam yeminli,te’kidli bir ahd, söz ald›k.”

Page 134: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 135

NUH ALEYH‹SSELÂM

Allahü teâlâ Nuh aley-hisselâma gemi yapma il-mini ve sanat›n› verdi.Gemiyi suda yürütme im-kân› verdi.

K›yamet gününde Pey-gamber efendimizdensonra, kabrinden ilk kal-kacak olan Nuh aleyhis-selâmd›r.

Devaml› olarak kavmi-ni imana davet ederdi.Bununla beraber ibadet-ten hiç geri durmaz, hergün yediyüz rekât namazk›lard›.

Nuh aleyhisselâm, birfley yiyip içti¤i veya bir elbi-se giydi¤inde, hep Allahüteâlâya hamdederdi. Bu-nun için; “Çok flükredici birkul” olarak zikredilmifltir.

Ayet-i kerimede, Alla-hü teâlâya flükretmeyeteflvik vard›r. Yani, siz,Hazreti Nuh’a inanankimselersiniz. Onun vegemide onunla berabertafl›nanlar›n zürriyetisiniz.O hâlde, siz de onlar gibiolunuz, demektir.

Nuh aleyhisselâm, birelbise giyse “Bismillah”,onu ç›kard›¤›nda ise “El-hamdülillah” derdi.

Hadis-i flerifte, Pey-gamber efendimiz buyur-du ki:

(Nuh (aleyhisselâm),“Bismillah” ve “Elham-dülillah” demeden, bü-yük olsun, küçük olsunherhangi bir ifl yapmazd›.Bu sebeple Allahü tealâ,onu; “Çok flükredici birkul” olarak isimlendirdi.)

O yemek yiyince; “Be-ni doyuran Allahü teâlâyahamdolsun. Dileseydi be-ni aç b›rak›rd›” derdi. Birfley içti¤inde; “Bana suveren Allahü teâlâyahamdolsun. Dileseydi be-ni susuz b›rak›rd›” derdi.

Bir fley giydi¤inde;“Beni giydiren Allahü te-âlâya hamdolsun. Dile-seydi beni ç›plak b›rak›r-d›” derdi.

Ayakkab›s›n› giydi¤in-de; “Bana ayakkab›y› giy-diren Allahü teâlâya ham-

Page 135: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 136

NUH ALEYH‹SSELÂM

dolsun. Dileseydi beni ya-l›n ayak b›rak›rd›” derdi.

Büyük abdest bozdu-¤unda; “Bana eziyet ve-ren fleyi benden ç›karanAllahü teâlâya hamdede-rim. O, ç›kmamas›n› dile-seydi, eziyet veren fleybenden ç›kmazd›” derdi.

‹ftar edece¤i zaman,elinde bulunan yiyece¤i,müminlerden ihtiyac›olan varsa ona verir, ken-disi açl›¤a sabrederdi.

Nuh aleyhisselâm kav-mine flu üç fleyi emretti:

1) Allahü teâlâya iba-det etmek.

2) Allahü teâlâdankorkmak.

3) Kendisine itaat.Hazreti Nuh, bu emret-

ti¤i hususlarla ilgili ola-rak, kavmine dedi ki:

“- Allahü teâlâ beni si-ze, tebli¤ vazifesini yerinegetirmem için gönderdi.Size, Onun taraf›ndan bil-direce¤im hükümler flun-lard›r:

Allahü teâlâya ibadetetmeniz, Onun haram k›l-d›¤› fleylerden kaç›nmaksuretiyle Ondan korkma-n›z ve emredilen ve nehye-dilen hususlarda, benimemirlerim ve yasaklar›m-da, bana itaat etmenizdir.

E¤er bu üç fleye riayetederseniz; büyük menfa-atlere, faydalara kavuflur-sunuz. Bunlara riayetedin ki, Allahü teâlâ sizimagfiret buyursun.”

‹badeti emretmek, kalbve bedene ait olan ifller-den, yap›lmas› istenenle-ri; Allahü teâlâdan kork-may› emretmek de, ha-ram ve mekruhlardan sa-k›nmay› gerektirir.

Hazreti Nuh’a itaatiemretmeye, her ne kadar,Allahü teâlâya ibadet veOndan korkmak dahil isede, bunun ayr›ca zikredil-mesi, teklifte te’kid, yanipekifltirmek içindir.

Nuh aleyhisselâm›ndavetini kabul edenlereflu iki fley vâdedilmiflti:

Page 136: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 137

NUH ALEYH‹SSELÂM

1) Bu emirlere riayetederlerse, günahlar›n›magfiret etmekle, ahirets›k›nt›lar›ndan ve azaplar-dan kurtulacaklard›r.

2) Dünyada karfl›lafla-caklar› zararlar giderile-cektir.

Hazreti Nuh, magfiretolunmalar› için, kavmini,ibadete, takvaya ve taatedavet ettikçe, söyledikleri-ne karfl› ç›kt›lar. Kabul et-meyip yalanlad›lar. Hattaonu, yalanc› ve deli ol-makla itham ettiler.

Hazreti Nuh’un sab›rl›ve flefkatli muamelesi,davetten vazgeçmemesi,uzun seneler devam etti.Zaman içinde onlar›n kar-fl› ç›kmalar› daha da artt›.Baba ve dedelerindengördükleri kötülüklere okadar dalm›fllar ve ba¤-lanm›fllard› ki, HazretiNuh’un hak dine olan da-vetini kabul etmediklerigibi, sözlerini dinlemeyebile dayanam›yorlard›.Nuh suresinin 7. ayet-i ke-

rimesinde bildirildi¤inegöre, Hazreti Nuh’un na-sihatlerini duymamakiçin, parmaklar›yla kulak-lar›n› t›k›yorlard›.

Tarifi mümkün olma-yan bir azg›nl›kla, HazretiNuh’un sözlerini dinlemi-yorlar, yanlar›na geldi¤izaman yüzünü görmek is-temediklerinden, Nuh su-resinin 7. ayet-i kerime-sinde bildirildi¤i gibi, elbi-selerini bafllar›na çekiyor-lard›. Onun, kendilerinicehennem ateflinden ko-rumaya çal›flan ve hay›r-lar›n› isteyen büyük birzat oldu¤unu farkedemi-yorlard›.

Nuh suresinin 22.ayet-i kerimesinde, kav-min ileri gelenlerinin,Hazreti Nuh’a çok büyükbir mekr (hîle) yapt›klar›bildirilmektedir. Çünküonlar, kendilerine tâbiolanlara, vedd, süvâ, ye-gûs, yeûk ve nesr ismin-deki putlar› terketmeme-lerini söylediler. Onlar›tevhid itikad›ndan, Allahü

Page 137: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 138

NUH ALEYH‹SSELÂM

teâlân›n birli¤ine inan-maktan men ettiler. Müfl-rikli¤i emrettiler.

Tevhidi emretmek, bu-nu insanlara ö¤retmek,dinde ne kadar yüksek birderece ve ne büyük bir ha-y›r ise, buna mâni olmakve flirki emretmek de, o de-rece afla¤› ve o derece bü-yük bir musibettir. Bu se-beple Allahü teâlâ, onlar›nmekrini çok büyük bir hîleolarak bildirmifltir.

Onlar›n, insanlar›, tev-hid itikad›ndan men et-melerine, ayet-i kerime-deki mekr (hîle) buyurul-mas›n›n iki sebebi vard›r:

1- Onlar›n, putlara ilâh-l›k isnad etmeleri ve putla-ra ibadete devam etmele-ridir. Onlar, kendilerine tâ-bi olanlara; “Bu putlar si-zin ilâhlar›n›zd›r. Baba vededelerinizin de ilâhlar›bunlar idi. Siz HazretiNuh’un sözünü, davetinikabul ederseniz, kendialeyhinizde bulunmufl; kâ-fir oldu¤unuzu, dalalet ve

cehalette bulundu¤unuzuitiraf etmifl olacaks›n›z.Hem bu itiraf›n›z, babalar›-n›z›n da aleyhinde bulun-man›z demektir...” gibisözler söylediler.

‹nsan›n, gerek kendisive gerekse baba ve dede-lerinin kusur, noksanl›k vecehalette bulundu¤unuitiraf etmesi çok zor oldu-¤undan, onlar›n bu duy-gular›n› istismar edip kul-lanmalar› gizli bir hîle idi.Bu sebeple, onlar›n böylesöylemelerine ayet-i keri-mede mekr (hîle) buyu-rulmufltur.

2- Ayet-i kerimelerde,bu büyük hîleyi yapanla-r›n, yani kavmin ileri ge-lenlerinin, mal ve evlatsahibi olduklar› bildiril-mektedir. Onlar cahil hal-ka, mal ve çok evlada,putlara ibadet etmelerisebebiyle kavufltuklar›n›;Hazreti Nuh’un bildirdi¤iilâh›n ise, hâflâ, mal veevlat veremedi¤ini söyle-diler. Böyle bir hîle ile on-lar› kand›rmaya çal›flt›lar.

Page 138: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

HÛDALEYH‹SSELÂM

Page 139: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz
Page 140: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 141

HÛD ALEYH‹SSELÂM

HÛD ALEYH‹SSELÂM;Hûd aleyhisselâm, Âdkavminin yaflad›klar› yerolan Ahkâf diyar›nda do-¤up yetiflti. Ahkâf, Ye-men’de Aden ile Ummanaras›ndad›r. HazretiHûd’un babas› Abdullah,annesi Mercane isminde-ki saliha han›md›r.

Hazreti Hûd’un annesi,ona hamile kald›¤› gece-nin sabah›nda, kalk›p bak-t›klar›nda, etrafta bulunana¤açlar›n yeflillendi¤ini,çiçeklerinin açt›¤›n› ve hiçmevsimi olmad›¤› hâldeçeflit çeflit meyvelerin bu-lundu¤unu gördüler. Ayn›zamanda; “Hûd aleyhis-selâm›n gelmesi yaklaflt›;ona itaat etmezseniz he-lâk olursunuz” diye seslerduydular.

Bir cuma gecesi Hazre-ti Hûd do¤du. Do¤umuy-la beraber, o beldede ya-flayan bütün insanlarda,sebebini ve hikmetini an-layamad›klar› korkuylakar›fl›k bir titreme, kalbçarp›nt›s› meydana geldi.

Mercane’nin bir çocu¤uoldu¤u ö¤renilince, önce-den gördükleri hâlin hik-metini anlad›lar.

Ana rahmine düflme-sinden itibaren, her za-man fevkalâde hâlleri gö-rülen Hazreti Hûd’un, be-beklik ve çocuklu¤u dabaflkalar›ndan çok farkl›idi. Soy bak›m›ndan babave dedeleri de kendi za-manlar›n›n en seçkini idi-ler.

Büyüyüp yetiflti¤inde,çehre itibariyle zaman›n-daki insanlar›n en güzeli,ak›l bak›m›ndan da onla-r›n en mükemmeli idi. Birgün namaz k›l›yordu. Na-mazdan sonra annesi me-rakla dedi ki:

- Yavrucu¤um! Bu iba-det kimin içindir? Kimeibadet ediyorsun?

- Beni ve her mahlûkuyaratan Allahü teâlâyaibadet ediyorum.

- Yani herkesin ibadetetti¤i putlara ibadet etmi-yorsun, öyle mi?

Page 141: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 142

HÛD ALEYH‹SSELÂM

- Anneci¤im! O putlar,hiç kimseye zarar ve fay-das› dokunmayan taflparçalar›ndan baflka birfley de¤ildir. fieytan, müfl-riklere; yapt›klar› kötüamellerini iyi; putlara tap-may› da süslü gösterdi¤iiçin, onlar putlara tap›yor-lar. Hâlbuki kendisindenbaflka ibadet olunmayalay›k, hiçbir Ilâh bulunma-yan, hak ve yegâne mâ-bud, yaln›z Allahü teâlâ-d›r.

O¤lunun bu sözlerini,dikkatle ve heyecanla din-leyen annesi, HazretiHûd’a sar›larak, “ Yavru-cu¤um! Sen bildi¤in, bil-dirdi¤in flekilde ibadetinedevam et. Muhakkak ki,ben sana hamile iken, do-¤umun esnas›nda çokacayip hâller gördüm vegörüyorum” dedi ve gör-dü¤ü garip hâllerden ba-z›lar›n› flöyle anlatt›:

“Do¤umun yaklaflt›-¤›nda, pek çok vâdiyi do-laflt›m. Bu esnada, sanabir zarar gelmesinden zi-

yadesiyle endifle ediyor-dum. Bir cuma gecesi,sen do¤unca, endifleleri-min yersiz ve lüzumsuzlu-¤unu, senin hususî olarakmuhafaza edildi¤ini anla-d›m. Çünkü do¤du¤ungecenin sabah›nda, o si-yah vâdinin beyazlafl›p,kardan ak oldu¤unu gör-düm. Kupkuru a¤açlar birgecede yeflerip, taptazeolmufllar ve meyve ver-mifllerdi.

Evlad›m! Seninle bera-ber giderken, yoluma çokheybetli birisi ç›kt›. Senibenden al›p, daha öncekendilerini hiç görmedi-¤im, beyaz yüzlü, nurânîkimselere teslim etti. Birmüddet sonra bana geriverdiler ve seni getirdikle-rinde; bafl›n›n üzerindebir nur hâlesi, pazular›n-da ise yeflil renkli yakutlarvard›. O topluluktan biri-nin, sana hitaben; “Alla-hü teâlâ seni peygamberk›ld›. Müjdeler olsun” de-di¤ini iflittim. ”

Page 142: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 143

HÛD ALEYH‹SSELÂM

Pek tatl› ve sevimliolan Hazreti Hûd, simaolarak, Hazreti Âdem’eçok benzerdi. Dünya vedünyal›k ile alâkas› yoktuve çok ibadet ederdi. Ken-dini; Allahü teâlâya iba-det ve taate vermifl idi.Gayet flefkatli, çok cömertbir zat olan Hûd aleyhis-selâm, ara s›ra ticaretlemeflgul olurdu.

Âd kavmiNuh tufan›ndan sonra,

gemide bulunarak kurtu-lanlar, ço¤al›p, zamanlaArabistan Yar›madas› vebaflka yerlere da¤›larakyerlefltiler. Hazreti Nuh’untorunlar›ndan olan Âd; Ye-men’de, Hadramut bölge-sinde, Umman ile Adenaras›nda Ahkâf denilen ye-ri yurt edindi. Âd’›n evlad›burada ço¤alarak büyükbir kabile oldu. Bu kabile,Âd’›n soyundan geldi¤iiçin, bu kavme Âd kavmidenildi. Âd, kendi aras›ndayirmiüç kabileden meyda-

na gelen büyük bir Arapkavmi idi.

Âd kavminin insanlar›,gayet uzun boylu, iri cüs-seli, tuttu¤unu koparancinsten, çok kuvvetli kim-selerdi. Ayn› zamandauzun ömürlü idiler. Bede-nî olan kuvvetleri yan›n-da, Allahü teâlân›n ayr›cabir ihsan› olarak, bulun-duklar› belde de, gayetbereketli idi.

Yaflad›klar› yerin top-ra¤› çok verimli, ya¤mur-lar› da bol idi. Her tarafyemyeflil olup, her yanda,ba¤lar, bahçeler, etraftarengârenk çiçekler, gözgörebildi¤ince çeflit çeflitmeyve a¤açlar› vard›.Ad›m bafl› p›narlar, akar-sular bulunurdu. Hatta buAhkâf diyar›n›n ‹rem diyetan›nd›¤›, ‹rem ba¤lar› ta-birinin oradan geldi¤i derivayet edilmifltir.

Âd kavmi insanlar›,büyük kaya parçalar›n›yontarak sütun, direk flek-line getirirler, bu direkler

Page 143: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 144

HÛD ALEYH‹SSELÂM

üzerine muazzam, göste-riflli binalar yaparlard›. Omuazzam binalar›n›n için-de, ayr›ca ba¤lar, bahçe-ler, güzel havuzlar bulu-nurdu. Her yer ak›l almazsüslere ve göz kamaflt›r›c›güzelliklere sahipti.

Hazreti Nuh’tan sonrauzun bir zaman›n geçme-siyle, Âd kavmi bozulma-ya bafllad›. Önceleri do¤-ruluk, hak ve adalet üzererahat yaflarlarken, zaman-la fitne ve fesada bafllad›-lar. Dinlerine ait ilimleri,büsbütün unutarak do¤ruyoldan ayr›ld›lar.

Nuh tufan›n› görenler,çoktan vefat etmifl olduk-lar›ndan ve tufan›n tesiriyavafl yavafl insanlar›nhaf›za ve gönüllerindensilindi¤i için, azmaya bafl-lad›lar. fieytan da zatenbütün gayretiyle, insanla-r› hidayet yolundan ay›r-mak için, devaml› hîle vetuzaklar haz›rl›yordu.

Boy ve kuvvetlerine,ellerindeki nimetlerin

çoklu¤una bakarak alda-nan bu kavim; kibre kap›l-d›. Bu durum Kur’an-› ke-rimde Fussilet suresinin15. ayetinde mealen flöy-le bildirilmektedir: (Yeryü-zünde haks›z yere büyük-lük taslad›lar ve; “Bizdendaha kuvvetli kim var ki”dediler.)

Bütün nimetleri verenAllahü teâlây› da çoktanunutmufllard›. Kendileri-nin ve bütün âlemin biryarat›c›s› oldu¤u, ak›llar›-na bile gelmiyordu. Hergeçen gün kibir ve büyük-lenmeleri, cehalet ve tafl-k›nl›klar› art›yordu.

Nihayet Âd kavmi; sa-med, samûd, sadâ ve he-bâ adl› putlara tapmaya,etrafta bulunan kabilelerezulüm ve iflkence etmeyebafllad›.

Âd kavmi öyle zâlimve gaddar idiler ki, zay›fve güçsüzler, onlar›n ya-n›nda e¤lence vas›tas› idi.Bunlar üzerinde âdetâkuvvet denemesi yapar-

Page 144: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 145

HÛD ALEYH‹SSELÂM

lar, be¤enmedikleri zaval-l› bir kimseyi çok yüksekbinalardan afla¤›ya at›ve-rirler, merhamet nedir bil-mezlerdi. Âdetâ zorbal›kve fliddet ile muamele et-meyi, kendilerine fliaredinmifllerdi. Kuvvet, flid-det sahibi olanlar, di¤erle-rini ezer, inletir, hatta ifl-kence ile öldürürlerdi.Güçsüz ve korunmas›zolanlar›n hamisi ve s›¤›-na¤› yoktu.

Zulüm ve afla¤›l›ktaak›l almaz derecede ilerigitmifllerdi. Herkesin ge-lip geçmekte oldu¤u çölyollar›na, güya kolay, k›save emin olan istikametigöstermek için çeflitliyanl›fl iflaretler koyarlard›.Yolu bilmeyen garip, za-vall› yolcular, bu yanl›fliflaretlere aldanarak, far-k›nda bile olmadan, k›z-g›n çöllerin içlerine kadargiderlerdi.

Âd kavminin zâlimleride, bu biçarelerin s›cakçöllerde, açl›k ve susuz-luktan, periflan bir vaziye-

te düflmelerini; kurda, ku-fla yem olmalar›n› seyre-derler ve habis ruhlar› bualçakl›k ve vahfletten zevkal›rd›.

Bazan uzak olsun, ya-k›n olsun civarlar›nda bu-lunan kabilelere bask›nyaparlar, her taraf› yak›py›karlard›. Ele geçirdiklerimallar› ya¤ma ederler,yakalad›klar› insanlar› daköle olarak çal›flt›r›r, ya-hut da satarlard›. Merha-met duygular› tamamenkaybolmufl, yerini, cânilikve zulüm duygusu alm›fl-t›. Güç ve kuvvetlerini zu-lüm ve haks›zl›kta kullan›-yorlard›.

Allah korkusu ve in-sanl›k düflünceleri dumu-ra u¤rayan, flefkat vemerhametten tamamenmahrum kalan bu kavim,elindeki maddî imkân vezenginlikleri, sadece zu-lüm vas›tas› olarak kulla-n›yordu. Garip ve kimse-sizleri, zay›flar›, hakl›, hak-s›z ay›rmadan, ak›l almaziflkencelerle inletiyorlar,

Page 145: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 146

HÛD ALEYH‹SSELÂM

onlar› köle gibi çal›flt›r›-yorlard›. Komflu kabilelerde bunlar›n zulüm ve ifl-kencelerinden yaka silkerhâle gelmifllerdi. Çünküayn› flekilde onlara da, zu-lüm ve haks›zl›k ediyor,rahat b›rakm›yorlard›.

Maddî imkân ve ni-metleri artt›kça, Âd kav-minin fl›mar›kl›¤›, haddiaflmas› da art›yor, Allahüteâlân›n sonsuz nimet veihsanlar›na karfl›, flüküryerine nankörlükte ilerigidiyorlard›. Ba¤, bahçe,tarla, hayvan, mahsul vehatta nesillerinde flafl›la-cak bir bereket bulunma-s›, dünya nimetleri bak›-m›ndan, ulafl›lmas› arzuedilen bütün her fleye ka-vuflmufl olmalar›, onlar›ngittikçe az›t›p sap›tmalar›-na, zulüm ve haks›zl›ktadaha da ileri gitmelerinesebep oluyordu.

Bu hesaps›z nimetlereflükredecekleri yerde,flükrü terkedip flirke, müfl-rikli¤e devam ediyorlar,içinde bulunduklar› bol-

luk sebebiyle gurur vekibre kap›l›p, insanî duy-gu ve meziyetlerden ayr›-larak, e¤lence ve sefahetyolunda ilerliyorlard›.

Herkesin gelip geç-mekte oldu¤u ifllek yolla-r›n kenarlar›nda yapt›klar›gayet muazzam binalar-da, benzeri görülmemiflbir ihtiflam içinde yafl›yor-lard›. Bu umumî yerlerde,ayr›ca yüksek tepelerde,yapt›klar› sa¤lam bina veköflklerde vakitlerini oyunve e¤lence ile geçiriyor-lard›.

Hûd aleyhisselâm›npeygamberli¤i

Ahlâkî ve insanî de¤er-lerini kaybetmifl, manevi-yattan tamamen mahrumkalm›fl kimselerin, ellerinegeçirdikleri kuvveti vemaddî imkânlar›, baflkala-r›na zulüm ve iflkence ale-ti olarak kullanacaklar› ga-yet aç›kt›r. ‹flte Âd kavmide böyle olup, ellerindekikuvvet ve imkânlar› ile et-

Page 146: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 147

HÛD ALEYH‹SSELÂM

rafa dehflet saç›yorlar,bundan da zevk duyuyor-lard›. Bu zamanda Âd kav-minin meliki, Halcân binVehm isminde, vicdans›z,zâlim bir kimse idi.

‹flte böyle bir zaman-da, edep ve hayâ bak›-m›ndan her türlü azg›nl›kve taflk›nl›¤a sahip olan,hak hukuk tan›mayan Âdkavmi içinde, bir zat yeti-fliyordu. Bu seçilmifl zat,Hûd aleyhisselâm idi.Hûd aleyhisselâm›n Âdkavmi ile olan münasebe-ti, sadece nesep bak›m›n-dan onlarla ayn› olmas›ve aralar›nda yetiflmesiidi. Baflka hiçbir yöndenonlara benzemiyordu.

Allahü teâlân›n bir ih-san› olarak, yarat›l›fltan,fevkalâde bir güzelli¤e sa-hip olan Hazreti Hûd, kav-minin en güzeli ve ahlâk-ça en üstünü olup, dedesiÂdem aleyhisselâma çokbenziyordu. Muhammedaleyhisselâm›n nuru, Haz-reti Hûd’un mübarek al-n›nda ay gibi parl›yordu.

Daha küçüklü¤ündenitibaren, kendisine; “Mu-hammed aleyhisselâm›nnuru senin aln›ndad›r.Putlar› k›rmak, küffâr› öl-dürmek ve küfür ateflinisöndürmek, Ona nasipolacak” diye nida edildi-¤ini duyard›.

Allahü teâlâ onu mu-hafaza etti. Kavminin tafl-k›nl›klar›na kap›lmad›.Nuh aleyhisselâm›n di-ninde olup, o din üzereibadet ederdi. Kavmi ara-s›nda, sevilen, say›lan,hürmet edilen bir kimseidi. Gayet halim, selim,yumuflak huylu ve flefkat-li olan Hûd aleyhisselâmtemiz, itibar sahibi vesoylu bir aileye mensupidi. Do¤ruluk ve dürüstlü-¤ü ile baflkalar›ndan ta-mamen farkl› bir hâlde ol-du¤u, herkes taraf›ndanbilinirdi. Cesareti ve zekâ-s› ise, fevkalâde idi. Kav-minin itibar ve itimad›n›kazanm›fl oldu¤undan,herkes aras›nda Emin la-kab› ile tan›nm›fl idi.

Page 147: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 148

HÛD ALEYH‹SSELÂM

Hûd aleyhisselâm,kavminin bu azg›n hâlinebakt›kça çok üzülüyor,müdahale edemiyor vekarfl› gelemiyordu. Gayetsakin olan, hiç kimseyebir fley söylemeyen, bu-nunla beraber vekar veheybet sahibi olan Hazre-ti Hûd’a, Âd kavmine pey-gamber oldu¤u bildirildi.Allahü teâlâ, Cebrail aley-hisselâm vas›tas›yla Haz-reti Hûd’a flöyle vahyetti:

- Ey Hûd! Kavmin ara-s›ndan seni seçtim ve se-ni Âd kavmine peygam-ber k›ld›m. Onlara git!Kendilerinden korkma!Ben onlara, senin için,mucize olacak fleyler gös-teririm.

Ya Hûd! Ben onlara, al-t›ndan tahtlar, çok mal veservet yan›nda, kendile-rinden evvel hiçbir kavmenasip olmayan uzunömür ve çok kuvvet ver-dim. Onlara gökten bolya¤mur ya¤d›rd›m. Yer-den çeflit çeflit otlar bitir-dim. R›zk›m› yiyip, ben-

den baflkas›na ibadet edi-yorlar.

Ey Hûd! Sen, benimkulum ve peygamberim-sin. Onlara git! Kendileri-ni tevhide ça¤›r ve ben-den baflka ilâh olmad›¤›-n›, bir oldu¤umu, orta¤›-m›n bulunmad›¤›n› söyleve inanmaya davet et!

Hazreti Hûd’un, kavmini imana daveti

Hazreti Hûd, peygam-ber oldu¤unu bildirenvahyi ald›ktan sonra, do¤-ruca kavminin topland›¤›yere gitti. O gün, onlar›nbayramlar› oldu¤undan,hepsi bir yerde toplan-m›fllard›. Baflta melikleriHalcân ve kavmin ileri ge-lenleri, hususî olarak ha-z›rlanm›fl alt›n tahtlar üze-rinde oturuyorlard›. Reis-lerinin bafl›nda çeflitli mü-cevherat ile süslenmifl birtaç vard›. O s›rada HazretiHûd’un gür sesi duyuldu:

- Ey kavmim! Benimve sizin Rabbimiz olan Al-

Page 148: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 149

HÛD ALEYH‹SSELÂM

lahü teâlâya ibadet edi-niz! ‹badet edilecek On-dan baflkas› yoktur. Alla-hü teâlây› b›rak›p da, ken-dilerine ibadet etti¤iniz fluputlar, sizden önceki Nuhkavminin suda bo¤ularakhelâk olmas›na sebep ol-du. Yani Nuh kavmi, put-lara ibadet ettiler, helâkoldular.

Onun bu sözlerini du-yan Halcân dedi ki:

- Ey Hûd! Yaz›k sana.Biz bu kadar kalabal›kiken, bu kadar güçlü iken,sen bize bu sözlerle galipgelece¤ini mi zannediyor-sun? Sen bilmez misin ki,her gün ve gecede bizimbin çocu¤umuz do¤ar.

Böyle sözlerle, kavmi-nin, davetini kabul etme-yip dinlememelerine üzü-len Hazreti Hud, Allahü te-âlâya duâ edip, bu kavminkad›nlar›n›n k›s›r olmalar›-n› diledi. Allahü teâlâ ka-bul edip, o sene bütün ka-d›nlar k›s›r kald› ve hiç bi-

rinin çocu¤u olmad›.Hud aleyhisselâm da-

vetine devam ettikçe, kav-minden, kâfir olanlar›nileri gelenleri dediler ki:

- Ey Hud! Biz seni, kav-minin dinini terk etti¤iniçin ak›ls›z, peygamberlikdavas›nda da yalanc›lar-dan zannediyoruz.

Hud aleyhisselâmbunlara cevaben flöylededi:

- Ey kavmim! Bendeak›l azl›¤› ve cahillik yok-tur. Ben, âlemlerin Rabbitaraf›ndan size gönderil-mifl bir peygamberim.Ben, Rabbimin emirlerini,bana vahyettiklerini sizetebli¤ ediyorum. Size na-sihatta bulunuyor ve sizitevbe etmeye davet edi-yorum. Ben sizin için, gü-venilir, emin bir nasihatçi-yim. Peygamberli¤imdesâd›k ve eminim. Allahüteâlân›n vahyi ve Allahüteâlân›n bana emanetiolan peygamberlik husu-sunda eminim. Bir de¤i-

Page 149: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 150

HÛD ALEYH‹SSELÂM

fliklik yapmam. Bilakis,bana emrolunan fleyi, ay-nen emrolundu¤um fle-kilde tebli¤ ederim.

Sizi Allahü teâlân›nazab›ndan korkutmakiçin, Rabbiniz taraf›ndan,içinizden biri vas›tas›ylavahiy ve haber gelmesinehayret mi ediyorsunuz?Allahü teâlân›n sizi, Nuhkavminin helâkinden son-ra, onlar›n yerine getirdi-¤ini, yarat›l›flta size onlar-dan kat kat ziyade boy,cüsse ve kuvvet verdi¤inive Allahü teâlân›n dahanice nimetleri ihsan etti¤i-ni düflünün, hat›rlay›n.

‹hlas ile Allahü teâlâyaibadet ederek ve Ona flirkkoflmay› b›rakarak, Onunbu nimetlerine flükredinki, felâh bulas›n›z, kurtula-s›n›z.

Âd kavminin ileri ge-lenleri Hûd aleyhisselâmainanmad›klar› gibi, bir dealay ediyorlar ve diyorlar-d› ki:

- Sen bize, babalar›m›-z›n ibadet etti¤i putlar›m›-z› b›rak›p, Allahü teâlâyaibadet, kulluk etmemiziemretmeye mi geldin?E¤er peygamber oldu¤u-nu bildirmek hususundasad›k isen, haydi, “HâlâOnun azab›ndan korkma-yacak m›s›n›z” diye bizikorkuttu¤un azab› getirde görelim.

Kavminin bu inkârc› vealayc› sözlerine karfl›, Hûdaleyhisselâm onlara dediki:

- Muhakkak ki, size,Rabbiniz taraf›ndan birazap ve gadap vacip vehak oldu. Sizin ve babala-r›n›z›n ilâh diye isimlen-dirdi¤iniz putlar›n›zla, be-nimle mücadele mi edi-yorsunuz? Öyleyse flimdiazab›n gelmesini bekle-yin! Ben de sizinle bera-ber bekleyenlerdenim.

Hud aleyhisselâm,uzun müddet kavmini Al-lahü teâlâya iman ve iba-det etmeye davet etti ise

Page 150: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 151

HÛD ALEYH‹SSELÂM

de, pek az kimse iman et-ti. ‹man edenler de, di¤ermüflriklerin, zulüm ve ifl-kencelerinden çekinerekimanlar›n› gizliyorlar,aç›ktan a盤a söyleyemi-yorlard›.

Kavmin ekserîsi ise,iman etmedikleri gibi, in-kâr ve inatta pek ileri gidi-yorlar, yola gelmiyorlard›.fiirk ve sap›kl›kta kald›kla-r› gibi, üstelik Hûd aley-hisselâma karfl› ç›k›yorlarve onu çok üzüyorlard›.Her defas›nda; “E¤erdo¤ru söylüyorsan, hay-di, bizi korkuttu¤un azab›getir de görelim” dediler.Hûd aleyhisselâm da on-lara dedi ki:

- O azab›n gelece¤ivaktin ilmi Allah kat›nda-d›r. Onu sadece Allahü te-âlâ bilir. Ben size vahyo-lundu¤um fleyi bildiriyo-rum. Peygamberin vazife-si haber vermektir. Lâkingörüyorum ki, siz cahillikediyorsunuz. Peygamber-lerin, tebli¤ ve Allahü te-âlân›n azab› ile korkutmakiçin gönderildi¤ini bilmi-yorsunuz. Sizin bu sözle-riniz azab›n gelmesini sü-ratlendirir.

Hûd aleyhisselâm, yal-var›rcas›na kavmine nasi-hate devam ediyor, onla-r›, Allahü teâlâya imanave yaln›z Ona ibadet et-meye, acizlere zulmetme-meye, baflkalar›na karfl›

Page 151: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 152

HÛD ALEYH‹SSELÂM

merhametli olmaya, Alla-hü teâlân›n ihsan etmifloldu¤u nimetlere nankör-lük etmemeye davet edi-yordu. Da¤ bafllar›nda,çöllerde, ›ss›z yerlerde,korumas›z zavall› kimse-lere sald›rmamalar›n›,haks›z yere baflkalar›n›nmallar›n› almamalar›n›söylüyor, Allahü teâlâyakarfl› gelmenin çok büyükfelâket oldu¤unu anlat›-yordu.

Hûd aleyhisselâm, ne-sep olarak Âd kavmindenolup, onlar›n aras›nda ye-tiflti¤inden, onlar›n hâlle-rini çok iyi biliyor, hangihususlarda çok hassas ol-duklar›n› pek iyi anlad›¤›için, bütün bunlar› dikkatealarak konufluyor, nasihatediyordu. Fakat Âd kavmipek azm›fl, müflriklik veputperestli¤e iyice dalm›floldu¤undan, nasihatlerikabul etmiyor ve inkârda›srar ediyordu.

Âd kavmi, daha dünekadar, akl›, zekas›, cesaretve do¤rulu¤u ile çok yak›n-

dan tan›d›klar›, hatta ken-disine, “Emin” lakab›n›verdikleri Hûd aleyhisselâ-m›, bugün yalanc› ve ak›l-s›z olmakla itham ediyor-lard›. Allahü tealân›n emir-lerini kabul edip, iman et-mek, Onun peygamberinetâbi olmak, bu haddi afl-m›fl, canavarlaflm›fl kavmepek zor geliyordu.

Hûd aleyhisselâm on-lara dedi ki:

- Allahü teâlâya ibadetediniz! ‹badet edilecek, On-dan baflkas› yoktur. Onunazab›ndan korkunuz!

Onlar ise dediler ki:- Bu peygamber, bizim

gibi yiyip içiyor. Kendimizgibi birçok fleye muhtaçolan birine inan›rsak, al-danm›fl ve ziyan etmifloluruz.

Hûd aleyhisselâm›n,“Ölüp, kemikleriniz çürü-yüp, toz toprak olduktansonra, tekrar dirilerek ka-birden kalkacaks›n›z” de-mesi üzerine, kavmi flöylecevap verdiler:

Page 152: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 153

HÛD ALEYH‹SSELÂM

- Hiç böyle fley olurmu? Ne varsa, ancak budünyadad›r. Cennet, ce-hennem, hep buradad›r.Bu dünya böyle gelmifl,böyle gider. Öldüktensonra, bir daha dirilmekyoktur. Hûd, risalet dava-s›nda ve öldükten sonratekrar diriltilece¤imizisöylemek hususunda, Al-lahü teâlâya iftira ediyor.Biz, ona inan›c› ve onutasdik edici de¤iliz.

Onlar›n bu sözlerinekarfl›, Hûd aleyhisselâmAllahü teâlâya duâ edipdedi ki:

- Ya Rabbi! Onlar›n be-ni yalanlamalar›na karfl›,bana yard›m et! Beni ya-lanlad›klar› için, intikam›-m› onlardan al!

Allahü teâlâ buyurdu ki: - Az zamanda azap gel-

di¤ini görüp, seni yalan-lad›klar›na piflman olur-lar.

Hûd aleyhisselâm; “Eykavmim! Allahü teâlâyaibadet ediniz” dedikçe,

onlar; “Hay›r, biz Allahaibadet etmeyiz. Ancak fluputlar›m›za ibadet ederiz”diyerek, putlar›n› gösterir-lerdi. Böylece Hûd aley-hisselema karfl› kaba veinkârc› davranmaya de-vam ederlerdi.

Hûd aleyhisselâm bu-na karfl›l›k, onlara, bu iti-kadlar›n›n yanl›fll›¤›n›, Al-lahü teâlâdan baflka iba-dete lay›k bir ilâh bulun-mad›¤›n› bildiriyor, müfl-riklikte inat ve ›srar etme-melerini söylüyordu. Bu-na ra¤men Âd kavminininsanlar›, Hazreti Hûd’unvaaz ve nasihatlerine ku-lak vermiyor ve bildikle-rinden flaflm›yorlard›.

Devaml› olarak, yük-sek binalar yapmakta, ga-rip, güçsüz, zavall› vekimsesizlere zulmetmekteâdeta birbirleriyle yar›flediyorlard›. Herkesin ge-lip geçti¤i yollar›n kenar-lar›na kurduklar› ihtiflaml›binalardan, gelip geçen-lerle e¤lenirler, bilhassaHûd aleyhisselâm›n evine

Page 153: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 154

HÛD ALEYH‹SSELÂM

giden misafirlerle alayederler ve insanlar›nonun yan›na gidip, konu-flup görüflmelerine mâniolmak isterlerdi.

Hud aleyhisselâm, çokgüç flartlar alt›nda kalm›flolmas›na, pek çok mâniler-le karfl›laflm›fl bulunmas›nara¤men, sab›r ve taham-mül gösteriyor, b›kmadan,usanmadan ve yorulma-dan, onlar› imana davetedevam ediyordu. Onlar ise,ters, sert, k›r›c› ve kaba ce-vaplar›na ve kibirli sözleri-ne devam ediyorlard›.

Kavminin HazretiHûd’a eziyeti

Hazreti Hûd’a ilk imaneden, Cünade bin Esamisminde bir zatt›r. Bu zat,Hazreti Hûd’un amcas›n›no¤lu idi. Cünade bir gün,akrabalar›ndan k›rk kadarkifliyle otururken, onlaradedi ki:

- Ey kavmim! Defalar-ca size, do¤ru olan saadetyolu teklif edildi¤i hâlde,

sizi bundan men eden ne-dir? Niçin kabul etmiyor-sunuz? Bât›lda bir tatl›l›kyoktur, niçin onu terket-miyorsunuz?

Bu Hûd aleyhisselâmsizin yak›n akraban›zd›r,amcan›z›n o¤ludur. fiüp-hesiz siz, onu, önce vesonra, do¤ru, sad›k olaraktan›rs›n›z. O size Allahüteâlâ taraf›ndan vaiz vepeygamber olarak geldi.

fiimdi niçin onu yalan-lay›p, hakaret ediyorsu-nuz? Allahü teâlâdan kor-kunuz ve ona itaat ediniz!

Siz böyle inkâr ve inatta›srar ederseniz, Nûh kav-minin bafl›na gelen felake-tin, sizin bafl›n›za da gel-mesinden korkuyorum.

Âdl›lar, Cünade’nin busözlerine fena hâlde k›zd›-lar. Üzerine hücum edip,hakarete bafllad›lar. Cü-nade, ellerinden kurtulupHazreti Hûd’un yan›nadönerek, olanlar› anlat›n-ca, Hazreti Hûd onu tesel-li ederek buyurdu ki:

Page 154: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 155

HÛD ALEYH‹SSELÂM

- Üzülme! Ahirette se-nin için hüzün yoktur. Mü-kâfat›n› Allahü teâlâ verir.

Hûd aleyhisselâm birgün yolda giderken, Mer-sed isminde bir zat ile kar-fl›laflt›. Mersed dedi ki:

- Ya Hûd! Ben de sanabir ifl için geliyordum.E¤er ben, sana o iflimi ha-ber vermeden önce, senbana haber verirsen, sengerçekten peygambersin.

Hazreti Hûd ona tebes-süm edip, flöyle buyurdu:

- Dün gece yatarken,han›m›nla aran›zda flöylebir konuflma geçti. Senhan›m›na; “Yar›n Hûd’agidece¤im. Bu konuflma-lar›m›z› bana haber verir-se, o peygamberdir. O za-man, kendisine iman ede-ce¤im” dedin.

Mersed bunlar› du-yunca, Kelime-i flehadetisöyleyip; “Ben flehadetederim ki, hak mâbudolarak, Allahtan baflkailâh yoktur. O Allah ki, se-ni peygamber olarak gön-

derdi. Seni tasdik edenkimseye ne mutlu. Seniyalanlayan kimseye deyaz›klar olsun” dedi. Son-ra da flöyle sordu:

- Ey Allah›n peygam-beri! Acaba benim çocu-¤um olacak m›?

Hazreti Hud buna ce-vaben buyurdu ki:

- Han›m›n flimdi hami-ledir. Bu hamilelikten ikierkek çocu¤un olur. Ayr›-ca han›m›n›n, senden da-ha çok çocu¤u olacakt›r.On bat›nda ikiz do¤umyapar. Hepsi de erkekolur. Ayr›ca çocuklar›n›nhepsi de benim ümme-timden olur.

Hazreti Hud’dan bun-lar› dinleyen Mersed, se-vincinden Hazreti Hud’asar›l›p, aln›ndan öptü. Al-lahü teâlâya hamd ve se-na ederek oradan ayr›l›p,han›m›n›n yan›na döndü.Olanlar› han›m›na haberverdi. O da çok sevinip,hemen iman etti.

Page 155: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 156

HÛD ALEYH‹SSELÂM

Mersed, iman›n› giz-lerdi. Kavminin ileri ge-lenlerinden oldu¤u için,onlar›n aras›nda oturur,Hazreti Hûd hakk›nda nekonufltuklar›n›, ne yapa-caklar›n› dinlerdi. Ona birzarar vermeyi konuflurlar-sa; “Ey akrabalar›m! Onamühlet tan›y›n. Hemenöldürmeye kalkmay›n.Çünkü o, kardeflimizdirve amcam›z›n o¤ludur”diyerek, onlar› cayd›r›rd›.

Hûd aleyhisselâm za-man›nda, iman etmifl olanNüheyl isminde bir zat var-d›. Bu zat, o rezil kavminileri gelenleri ile beraberbulunur, onlar›n iman et-meleri için devaml› nasi-hat ederdi. Uzun müddetböyle devam etti¤i hâlde,kavminde hiçbir de¤ifliklikolmad›¤›n› görüp, bu ifltenvazgeçti. Kendisi gibi imanedenlerle birlikte bir köfle-de ibadet ve taat ile mefl-gul olmaya bafllad›. Bir ge-ce uykuda bir ses duydu.Rahmanî olan bu ses flöy-le diyordu:

- Ey Nüheyl! Bafl›n›kald›r, semaya do¤ru bak!Kavminin üzerine gölgeveren ve onlar›n üstünekadar gelen azap bulutu-nu seyredip, ibret al!

Hakikaten, Âd kavmininüzerinde, zulmetten yara-t›lm›fl siyah bir bulutun,büyük bir da¤ gibi dur-makta oldu¤unu gördü.

Korkuyla uyanan Nü-heyl, do¤ruca Amr ismin-deki amcas›n›n o¤lununyan›na gitti. Korku vedehflet içerisinde, gördü-¤ü hâli ona anlatt›. Dahaönce kendisinin, çok u¤-raflt›¤› hâlde, bu azg›nkavme söz geçiremedi¤i-ni söyleyip, gidip bu hâliÂd kavmine haber ver-mesini talep etti. Bununiçin dedi ki:

- Git, Âdo¤ullar›na be-nim gördü¤üm bu hâlianlat! Hidayete kavuflma-lar›na çal›fl! ‹man etmele-ri için gayret göster!

Amr gidip, kavminebunlar› anlatt›. Hûd aley-

Page 156: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 157

HÛD ALEYH‹SSELÂM

hisselâm›n anlatt›klar›n›kabul etmeyen, apaç›k mu-cizelerini gördükleri hâldeyine inkâr eden Âd kavmi,Amr’›n sözlerine ald›rma-d›lar ve onu reddettiler.Hatta öldürmeye kalkt›lar,fakat buna güçleri yetme-di. Amr, ellerinden kurtu-lup Nüheyl’in yan›na geldive olanlar› haber verdi.

Nüheyl de, bu durumuHûd aleyhisselâma bildir-di. Bu hâli, kavmine bizzatkendisi anlatabilmek içinondan izin al›p, Gays va-disine gelerek, Âd kavmi-ni yan›na toplad›. Nüheyl,Âd kavminin aras›nda,sözü dinlenir bir zat idi.Uykuda gördü¤ü hâli on-lara uzun uzun anlatt›. Yu-muflakl›kla, tatl›l›kla, onla-r›n iman etmelerine gay-ret etti. Fakat, bu Âd kav-mi idi ve hakk›, hakikatikabul etmemek hususun-da sanki ahdleri vard›. Neanlat›lsa, ne gösterilsekâr etmiyor, inanm›yor-lard›. Nüheyl’in sözlerine,anlatt›klar›na da kulak as-

mad›lar. Alay ederek de-diler ki:

- Ey Nüheyl! Zaman›-m›zda peygamberlik iflisize mi kald›? Demek ki,peygamberlik size geldi.Siz bu iflinize devam edin.Fakat devaml› olarak biziazapla korkutuyorsunuz.Ama hâlâ biz, o dedi¤inizazaplardan, s›k›nt›lardan,güç hâllerden hiçbir fleygörmedik. E¤er siz, bizleriazap ile korkuttu¤unuz busözlerinizde sad›k iseniz,dedi¤iniz azaplar› bize degösterin!

Hazreti Hûd, bütünbunlar› gördükçe, devam-l› sabrediyor; “Bekleye-lim. Belki iman edip, Alla-hü teâlân›n emirlerineitaatkâr olurlar da, azapve cezalar›, cennet nimet-lerine ve sevaba dönü-flür” diyordu.

Zaman ilerleyip, gün-ler, aylar birbirini takipederek, seneler geçiyorve Hazreti Hûd da kavmi-ni imana davete devam

Page 157: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 158

HÛD ALEYH‹SSELÂM

ediyordu. ‹nsanlar›n, iti-raz ve muhalefetlerine,inanmamalar›na, kendisi-ni yalanlay›p iftira etmele-rine ra¤men, o, bu kudsîvazifesini hiç aksatmadansürdürüyordu. Kavminido¤ru yola kavuflturmakiçin tebli¤ vazifesine de-vam ediyor; onlar› putlaratapmaktan, zulüm ve hak-s›zl›k yapmaktan vazgeç-meye, günahlardan tevbeetmeye, yaln›z Allahü te-âlâya ibadet ve flükretme-ye davet ediyordu.

Âd kavmi, her defas›n-da, onun söylediklerine iti-raz ve onu tekzip ediyorlar-d›. Zaman ilerledikçe, buitiraz ve yalanlamalar› alayve hakarete dönüfltü. Hat-ta, daha ileri giderek, onutafla tutmaya, dövmeyebafllad›lar. Bu hâl o derece-ye geldi ki, Hazreti Hûd’udöverler, kendinden geçipbay›ld›¤› zaman, ayaklar›alt›nda çi¤nerlerdi ve art›köldü diye iyice kanaat ge-tirmedikçe b›rakmazlard›.Bundan sonra da, sanki

mühim bir ifl yapm›fl gibi,alçak tabiatleri ve afla¤›l›kzevkleri icab›, sevinç kah-kahalar› atarlard›.

Hazreti Hûd, bunlar›nak›llanmay›p yola gelme-yeceklerini anlay›nca, Va-di-i Nuh denilen yere gel-di. Oras›, suyu tatl› olanbir yer idi. O sudan ab-dest al›p, yirmi rekât na-maz k›ld›. Sonra ellerinikald›r›p, Allahü teâlâyaflöyle duâ etti:

- Ya Rabbi, sen her fle-yi biliyorsun. Ben onlara,senin emirlerini tebli¤ et-tim. Kendilerini açl›k vek›tl›k azab›yla korkuttum,fakat iman etmiyorlar.

Ey Rabbim! Onlara,ders almalar›na ve ak›llar›-n› bafllar›na toplamalar›navesile olacak bir musibetver. Ümit olunur ki, imanederler. fiayet yine imanetmezlerse, onlar› öyle birazap ile helâk eyle ki, dahaönce ve daha sonra hiçbirkavim öyle bir azap ile he-lâk edilmifl olmas›n.

Page 158: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 159

HÛD ALEYH‹SSELÂM

Allahü teâlâ, onun buduâs›n› kabul etti. Azg›nve taflk›n Âd kavminin so-nu yaklaflm›flt›. Âd kavmi-nin, nasihat dinlememesive Hûd aleyhisselâm›nbildirdiklerini kabul etme-mekte ›srarlar› üzerine;onlara, Allahü teâlâ tara-f›ndan gönderilecek aza-b›n iflaretleri görülmeyebafllad›. Üç sene müddet-le Âd kavminin bulundu-¤u yere hiç ya¤mur ya¤-mad›. Akan p›narlar kuru-yup, a¤açlar, meyvelersarar›p soldu ve meflhur‹rem Ba¤lar› yok oldu.

Ya¤murlar›n ya¤ma-mas› sebebiyle meydanagelen kurakl›k, ortal›¤› ka-s›p kavuruyor, hayvanlar

susuzluktan telef oluyor-du. ‹nsanlar da bir yudumsuya ve bir lokma ekme-¤e muhtaç hâle gelmifl-lerdi. Devaml› olarak bu-nalt›c› kuru bir rüzgâr esi-yor, tozdan göz gözü gör-müyor, Âd kavminin in-sanlar›, a¤›zlar›n› güçlükleaç›yor ve zor nefes al›yor-lard›. Hepsi periflan birvaziyette bulunuyordu.

Âd kavmine gelenmüthifl kurakl›k ortal›¤›kavururken, Hûd aleyhis-selâm, hiç durmadan sa-b›r ve merhametle onlar›dine davet ederek, s›k›nt›-lar›n, bu zor flartlar›n, da-ha büyük bir azab›n ha-bercisi oldu¤unu söylü-yor, bütün bela ve musi-

Page 159: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 160

HÛD ALEYH‹SSELÂM

betlerin, kendini dinleme-yip, karfl› ç›kmalar› sebe-biyle geldi¤ini bildiriyor-du. Böylece, onlar›n küfürve inattan vazgeçmeleri-ne çal›fl›yordu. ‹flin flafl›la-cak taraf›, bu hâlde bileonlar, Hûd aleyhisselâ-m›n söylediklerini kabuletmedikleri gibi, iflkenceetmeye, hatta onu öldür-meye kalk›fl›yorlard›.

Meydana gelen bumüthifl kurakl›k sebebiyle,Âd kavminin hepsi periflanoldu. Sonunda HazretiHûd’a gelerek yalvard›lar:

- Sen do¤ru sözlü, du-âs› makbul, yard›msever,iyilik sahibi, emin bir zat-s›n. Duâ et de, bundansonra davarlar›m›z k›r›l-mas›n. Ya¤murlar ya¤s›n.Bolluk meydana gelsin.

Hazreti Hûd, onlara ce-vaben dedi ki:

- Ben duâ edip de ya¤-mur ya¤arsa, siz benimbildirdi¤im flekilde imanedip, günahlar›n›za tevbeeder misiniz?

Bu durum karfl›s›nda,hemen geri dönüp, buteklifi kabul etmediler.

Âd kavmi üç senedenberi devam eden kurakl›ksebebiyle periflan olup,mecalsiz kald›. Hûd aley-hisselâm, bu hâlin bir f›rsatolmas›n› diliyor, böyleceart›k yola gelebileceklerinitahmin ediyordu. Fakat,durum tam tersine cere-yan etti. Hûd aleyhisselâ-m›n daveti devam ettikçe,Âdl›lar, yumuflayacaklar›yerde, aksine difl biliyorlarve inkâr, yalanlama, kabave sert cevap vermede pekafl›r› gidiyorlard›. Hatta, ku-rakl›k ve k›tl›k sebebiyle, buhâle düflmelerine HazretiHûd’un sebep oldu¤unuileri sürerek, ona daha çokdüflman oluyorlar, kinleride gittikçe art›yordu.

Kendilerinin çok zâlimve âsi olmalar› sebebiyle,bafllar›na gelen bu belay›Hazreti Hûd’a yükleyerek,nihayet onu tuza¤a dü-flürmeye ve öldürmeyekarar verdiler. Kendi ara-

Page 160: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 161

HÛD ALEYH‹SSELÂM

lar›nda ald›klar› bu karar›uygulayabilmek için, birde tuzak haz›rlad›lar. Buçirkin plânlar›na göre,Hazreti Hûd’a güya, ce-vap veremeyece¤i soru-lar soracaklar, ondan gü-cünün yetmeyece¤i baz›fleyler isteyecekler, cevapveremeyince de, etraftabulunanlara; “Gördünüzmü? ‹flte bak›n, bu yalan-c›n›n biridir. Söyledikleri,eskilerin yalanlar›ndanibaret uydurma ve düzmefleylerdir” diyeceklerdi.Böylece, di¤er insanlar›da tahrik edip, Hûd aley-hisselâma sald›racaklar,öldüreceklerdi.

Âdl›lar bu bozuk niyet-lerini tatbik etmek üzereyola ç›kt›lar. Hûd aleyhis-selâm›n yan›na geldiler. O,kavmini yine Allahü teâlâ-ya iman etmeye, yaln›zOna ibadet etmeye davetetti. Onlar dediler ki:

- Ey Hûd! Sen bize, se-nin davan›n do¤ru oldu-¤unu gösteren deliller ge-tirmedin ki!

Asl›nda Hûd aleyhis-selâm mucizeler göster-miflti. Fakat onlar kibir vegururlar› sebebiyle kabuletmemifllerdi. fiimdi de,as›l maksatlar› mucize is-temek ve mucize gösteri-lirse iman etmek de¤il,Hazreti Hûd’u zor durum-da b›rakmakt›.

Hûd aleyhisselâm,kendinden birçok mucizegördükleri hâlde, yinemucize isteyenlere sordu:

- Ne mucize istersiniz?Âd kavmi, mucize ola-

rak, büyük kayalar›n top-rak olmas›n› istediler.Hûd aleyhisselâm›n duâs›ile bu kayalar toprak oldu.Bu ve baflka mucizelerigördükleri hâlde inanma-y›p, h›rç›nl›k ve kabal›kla-r›na devam ettiler.

Aç›kça birçok mucizegörünce, Âdl›lar›n çirkinplânlar› suya düfltü. Üstelikbirbirlerine karfl› mahcupoldular. Bundan do¤an flafl-k›nl›kla, ma¤lubiyetlerini te-lafi etmek için dediler ki:

Page 161: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 162

HÛD ALEYH‹SSELÂM

- Ey Hûd! Sen bize na-sihat ederek; “Ey kav-mim! Rabbinize imanedip istigfarda bulunun!Sonra Ona tevbe edin ki,gökten üzerinize bol bolbereket ve ya¤mur indir-sin ve kuvvetinize kuvvetkatarak sizi ço¤alts›n.Günahlar›n›zda ›srar ede-rek imandan yüz çevir-meyin” diyorsun. Sanabir fley demiyoruz. Senbizim aram›zda yetifltin.Seni çok iyi tan›yoruz.Do¤ru, emin bir kimsesin.Fakat sen putlar›m›za ha-karet ediyorsun. Hatta da-ha da ileri giderek, bizleri,putlara ibadet etmektenal›koymak istiyorsun. EyHûd! Biz, senin bu sözün-le putlar›m›za ibadeti ter-kedecek de¤iliz. Ve sanaiman da etmeyece¤iz. Bizsana ancak flunu söyleye-biliriz ki, sen, bizim putla-r›m›za dil uzatt›¤›n, onlaraibadeti terketmemizi iste-di¤in için, putlar›m›zdanbirisi seni fena hâldeçarpm›fl. Akl›m›z›n alma-

d›¤› hayale gelmez bir da-vada bulundu¤una göre,sana putlar›m›zdan delilikâr›z olmufl.

Onlar›n bu sözlerinidinleyen Hûd aleyhisse-lâm, böyle sözlerle halkakendisini deli gibi göster-meye kalk›flmalar›na üzü-lerek, onlara flöyle cevapverdi:

- Ben kendime, flu kâ-inât› yaratan, her nimetinsahibi olan ve sizin gibizâlim kavimleri de yerlebir edip, geriye ibret içinsadece harabelerini b›ra-kan Allahü teâlây› flahittutar›m ve siz de flahitolun ki, ben, Allahü teâlâ-ya ortak kofltu¤unuz put-lardan uza¤›m.

fiayet o putlar›n›zdabaflkalar›na tesir edecek,sizin dedi¤iniz gibi baflka-lar›n› çarpacak, delilikyükleyecek, zarar verecekbir kuvvet varsa, putlar›-n›z da dahil olmak üzere,hepiniz toplan›n. Beni he-lâk etmek için istedi¤iniz

Page 162: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 163

HÛD ALEYH‹SSELÂM

tuza¤› kurun. Beni yok et-mek için elinizden geleniyap›n. Hem bana mühletde vermeyin. Ben, Allahüteâlâya güvendim ve Onatevekkül ettim. Bütünkuvvetinizi seferber etse-niz, bana zarar veremezsi-niz. Buna gücünüz yet-mez. Allahü teâlâ bütünmahlûkat üzerine tasarrufedici, onlar› diledi¤i flekil-de kullan›c›d›r. BenimRabbim hak ve adaletüzeredir.

E¤er iman etmezseniz,siz bilirsiniz. Ben, pey-gamberlik vazifemi sizetebli¤ ettim. E¤er iman et-mezseniz, Rabbim sizi he-lâk eder ve yerinize baflkabir kavim getirir de, hiçbirfleyle Ona zarar veremez-siniz. Rabbim her fleyihakk›yla görüp gözeten-dir.

Hûd aleyhisselâm›n,son derece cesaret ve fle-caat timsali olarak, gayetvakur bir flekilde cevapvermesi, orada bulunan-lara çok tesir etti. Hiçbiri,

de¤il ona sald›rmak, her-hangi bir söz ile cevap bi-le veremedi. Hepsi donupkald›lar. Ne yapacaklar›n›flafl›rm›fllard›. Çünkü,onun, kendilerinden kork-madan, çekinmeden böy-le sözler söyleyebilece¤i-ni, kendilerine meydanokuyabilece¤ini hiç tah-min etmiyorlard›.

Hûd aleyhisselâm ise,onlar›n flaflk›nl›klar›n› da-ha da art›racak flekildesözlerine flöyle devam et-ti:

- Hani ne oldu sizlere?Oldu¤unuz yerde kalakal-d›n›z. Siz kalabal›k birgrupsunuz. Ben ise yaln›zbafl›may›m. Hep birdenüzerime sald›rsan›za. Be-nim gibi yaln›z bir kimse-nin, sizin gibi kalabal›ktoplulu¤a meydan oku-mas›na flafl›rmad›n›z m›?

Hûd aleyhisselâm, Âdkavmine baz› mucizelergöstermifl olmakla bera-ber, onlara böyle söyleye-rek meydan okumas› da

Page 163: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 164

HÛD ALEYH‹SSELÂM

bir mucizedir. Çünkü, Âdkavminin insanlar›, bede-nen güçlü, kuvvetli, bu-nunla beraber çok kibirlive pek zâlim kimselerdi.Bu hadisede oldu¤u gibi,bir kimsenin kendilerinemeydan okumas› flöyledursun, karfl›lar›nda du-rup herhangi bir fley söy-lemesine bile tahammüledemezlerdi. Devaml›cebr ile hareket eder, s›rfe¤lenmek, gülmek içinadam öldürürler, k›zd›kla-r› birini, yapm›fl olduklar›çok yüksek binalar›n tepe-sinden afla¤›ya at›verir-lerdi. Bu kadar ac›mas›zolan bu kimselere, biri ç›-k›p da ters bir fley söyle-yecek olsa, onu linç ediphemen orac›kta öldürür-lerdi. ‹flte Hazreti Hûd’unyukardaki sözlerine hiçcevap verememeleri, su-sup kalmalar› onun birmucizesidir.

Hûd aleyhisselâm teb-li¤ vazifesine devam ede-rek birgün kavmine bu-yurmufltu ki:

- Ey kavmim! fiu put-lara ibadet etmekten vaz-geçip, Allahü teâlâyaiman edin ve Ondanmagfiret dileyin. Bana tâ-bi olur, dediklerimi yapar-san›z, Allahü teâlâ sizi af-feder ve bol bol ya¤murverir. Çok rahmet edip,k›tl›¤› giderir. Mallar›n›zave kendinize bereket ih-san eder.

O s›ralarda, Âdl›lar›nmemleketlerini kas›p ka-vuran müthifl bir k›tl›k vekad›nlar›nda da k›s›rl›kvard›. Ziraatçi bir kavimolduklar›ndan bol ya¤mu-ra ve kendilerini muhafa-za için çok nüfusa ihtiyaç-lar› vard›.

O böyle nasihat eder-ken, kavmin meliki olanHalcan ismindeki zâlimde orada idi. Hûd aleyhis-selâm bu sözleri, Allahüteâlâdan gelen bir ihsanve ince bir duygu ile cofla-rak söyleyince, ta uzaklar-da bulunan kufllar ve vah-flî hayvanlar bile huzuru-na gelip dediler ki:

Page 164: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 165

HÛD ALEYH‹SSELÂM

- Buyur, biz emrinizehaz›r›z ya Hûd aleyhisse-lâm! Sen vazifeni tebli¤et! Bunu yaparken, Alla-hü teâlân›n mahlûklar›n-dan hiç korkma!

Bu hâli büyük-küçükherkes gördü¤ü hâlde yi-ne inanmad›lar. Bu s›ra-da, kavmin ileri gelenle-rinden olan bir flah›s itirazedip, cevap verecek olduise de, o anda dili tutuldu,konuflamad›. Âd kavmi-nin insanlar›, bu apaç›kmucizeleri gördükleri hâl-de yine inat ediyor ve kar-fl› ç›k›yorlard›. Hûd aley-hisselâm ise büyük bir sa-b›r ve metanetle, belkiak›llan›rlar ve uyan›rlardiye hiç durmadan sab›r-la nasihat ediyordu.

Kendi anlay›fllar›nagöre, kim kuvvetli ise hak-l› odur diyen, maddî vedünyevî zevk ve menfaatnerede ise orada buluna-rak hak, hukuk, adalet vemâneviyattan tamamenuzaklaflan Âd kavmi, Hûdaleyhisselâm›n peygam-

berli¤inde de, maddî birmenfaat arad›. Çünkümaksatlar› ve ölçüleri buidi.

Azg›n ve taflk›n Âdl›la-r›n aralar›nda yetiflip,peygamber olarak gön-derilen Hûd aleyhisse-lâm, her türlü inkâr, ya-lanlama, kaba ve sert ce-vaplara, s›k›nt› ve azarla-malara ra¤men, anlafl›l-mas› mümkün olmayanbir sab›r, tatl› dil ve yumu-flakl›k gösteriyor; y›lmakbilmeyen kuvvetli birazimle davas›na devamediyordu. Bütün kavimkarfl› ç›kt›¤› hâlde, o, da-vas›ndan vazgeçmedi¤igibi, yaymak hususundada en küçük bir gerileme-de bile bulunmuyordu.

O hâlde, Âdl›lar›n ölçü-lerine göre, bu mücadele-nin alt›nda mutlaka çokyüksek bir ücret, maddîbir menfaat bulunmas›icabederdi. Bu gibi bozukdüflüncelerini kendi arala-r›nda konufltuklar› gibi,nihayet birgün Hûd aley-

Page 165: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 166

HÛD ALEYH‹SSELÂM

hisselâma da söylediler.Nitekim, kendisinden ev-vel peygamber olan Nuhaleyhisselâma da, kavmi,böyle bir isnadda bulun-mufllard›. Hazreti Hûd;kavminin, bu mesnetsiziddia ve ithamlar›n› kesin-likle reddedip, böyle birmaksad›n›n bulunmad›¤›-n›, ücretini âlemlerin Rab-bi olan Allahü teâlâdanbekledi¤ini bildirdi.

Onun bu hâli, Kur’an-›kerimin fiuara suresinin123. ve daha sonraki ayet-i kerimelerinde flöyle bil-dirilmektedir:

“Âd kavmi de pey-gamberleri olan Hûd(aleyhisselâm›) ve di¤erpeygamberleri tekzip et-tiler, yalanlad›lar. Nesepbak›m›ndan kardeflleriolan Hûd (aleyhisselâm)onlara flöyle dedi: Allahüteâlâdan korkmaz m›s›n›zda, Ondan baflka fleylere,putlara ibadet edersiniz?Ben size Allahü teâlâ tara-f›ndan gönderilmifl eminbir peygamberim. O hâl-

de, Allahü teâlâdan kor-kun ve bana itaat edin!

Sizi Allahü teâlâyaiman etmeye davet ve siz-lere çok nasihat etti¤imiçin, sizden herhangi birücret istemiyorum. Benimecrim ve mükâfat›m, an-cak, alemlerin Rabbi olanAllahü teâlâya mahsustur.Siz her yüksek yerde birköflk bina eder, geçenlerlealay m› edersiniz? Ve içle-rinde ebedî kalacakm›fl gi-bi muazzam kaleler ve ha-vuzlar ediniyorsunuz. Birkimseyi yakalad›¤›n›z za-man zorbaca, merhamet-sizce yakal›yorsunuz. Art›kAllahü teâlâdan korkun vebana itaat edin!

Size bildi¤iniz nimet-lerle yard›m eden ve sizedavarlar, o¤ullar, cennetmisali çok güzel bahçeler,p›narlar ihsan eden Alla-hü teâlâdan korkun! Onaflirk koflmaktan, karfl› gel-mekten sak›n›n! Gerçek-ten ben, üzerinize büyükbir günün azab›n›n erifl-mesinden korkuyorum.

Page 166: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 167

HÛD ALEYH‹SSELÂM

(Âdl›lar karfl›l›k olarak)dediler ki: Sen bize nasi-hat etsen de, etmesen debirdir. Biz bu hâlimizdenvazgeçecek, eski hâlimizide¤ifltirecek de¤iliz. Se-nin bu söyledi¤in fleyler,eskilerin yalanlar›ndanbaflka bir fley de¤ildir. Biz,azaba u¤rat›lacak da de-¤iliz.”

Âd kavminin kurakl›¤a mâruz kalmas›

Hûd aleyhisselâm, birdefas›nda, kavminin top-lu bulundu¤u bir s›radayanlar›na gitmifl ve onlar›imana davet etmiflti. Kav-min reisi olan Halcan da,Hazreti Hûd’a karfl› de-miflti ki:

- Sen bize gâlip gele-ce¤ini mi zannediyorsun.Günde bizim bin çocu¤u-muz oluyor!

Onun bu sözü gayret-iilâhiyeye dokunup, Alla-hü teâlâ o günden sonra,onlara evlat vermedi. Ço-

cuklar› olmad›. Ne yapt›-larsa, bir çaresini bulama-d›lar. Ne yapacaklar›n› fla-fl›rm›fllard›. Bu hâllerin,Hazreti Hûd’un sözlerineitiraz etmeleri sebebiylebafllar›na geldi¤ini tah-min edip, durumu Hal-can’a bildirdiler. O ise, ih-timalden ziyade, apaç›kbir hakikat olan bu duru-mu hemen kapatmak is-tedi. Kuru kuruya bir inatile, ne pahas›na olursa ol-sun inanmamak, kabul et-memek istiyordu. Yan›nagelenlere dedi ki:

- Hay›r, durum sizinbildi¤iniz gibi de¤ildir.Ben rüyada bir fley gör-düm. E¤er onu yaparsa-n›z çocuklar›n›z olur.

Sonra da flöyle devametti:

- Putlar›n›z› ç›kart›p,onlar› vesile ederek çocukisteyeceksiniz. Hem ihti-yaçlar›n›z giderilecek,hem de Hûd’a karfl› böy-lece zafer kazanm›fl ola-caks›n›z.

Page 167: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 168

HÛD ALEYH‹SSELÂM

Halcan’›n, samimî ol-mayan bu uydurma söz-lerini dinleyen Âdl›lar, yi-ne de onun söyledi¤i fle-kilde davrand›lar, bunara¤men çocuklar› olmad›.

Hazreti Hûd da bir ta-raftan onlara diyordu ki:

- Ey kavmim! Sizi yara-tan, her nimeti veren Alla-hü teâlâdan korkun! Onaitaat edin ki, iste¤inizi ka-bul etsin. Size çocuk ver-sin. Mülkünüze mülk, kuv-vetinize kuvvet kats›n.Ben sizi, Allahü teâlâyaiman ve yaln›z Ona ibadetetmeye davet ediyorum.E¤er icabet eder, davetimikabul ederseniz, nimetekavuflursunuz. fiayet ica-bet etmezseniz, Allahü te-âlâ size azap eder.

Hazreti Hûd böyle söy-leyince, Âdl›lar onun üze-rine hücum edip, dövme-ye bafllad›lar. Hatta mü-barek bafl›ndan ç›kan kan-lar yüzüne akt›. O s›radaiman etmifl olanlardan bi-ri gelip, Âdl›lara dedi ki:

- Peygamberimize ha-karet hususunda çok ilerigidiyorsunuz. Onun ha-ber verdi¤i azaptan kor-kunuz.

Âdl›lar onun müminoldu¤unu bilmiyorlard›.“Sen bizim aleyhimizdebir fley söylemeye cesaretedersin ha” diyerek onave tekrar Hazreti Hûd’a diluzatt›lar. Satafl›p, tersledi-ler. Hazreti Hûd o kimseyeteflekkür etti. Onu övdüve buyurdu ki:

- Sen kavmine nasihat-te bulundun. Allahü teâlâdiledi¤ini dalalette b›rak›r.

Âd kavmi, kendileriniperiflan eden kurakl›¤adört y›l müddetle taham-mül ettiler. Nihayet daya-namayacak hâle gelince,melikleri olan Halcan’›nyan›na geldiler. ‹leri ge-lenleri vas›tas›yla, Hal-can’a dediler ki:

- Art›k daha fazla daya-nam›yoruz. Hûd’un (aley-hisselâm) söylediklerinin,haber verdiklerinin do¤ru

Page 168: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 169

HÛD ALEYH‹SSELÂM

olmas›ndan korkuyoruz.Yani ona iman etmektenbaflka çaremiz kalmad›¤›-n› hissediyoruz.

Âd kavmindekilerin ku-rakl›¤a dayanamay›p,iman edeceklerini söyle-meleri üzerine, Halcan, okadar zulüm ve haks›zl›kla-r›na, afla¤›l›k ve alçakl›kla-r›na, flirk ve isyanlar›na,küfürdeki inat ve ›srarlar›-na bir yenisini daha ekle-yerek, kavminin bu sözleri-ne fliddetle karfl› ç›kt› ve,“‹çinde bulundu¤unuz zor-luklar sebebiyle Hûd’un di-nine girmeyi mi düflünü-yorsunuz? Kumlar› yemekve idrarlar›n›z› içmek pa-has›na da olsa, onun dini-ne girmeyeceksiniz. O çokyalan söyleyen sihirbaz›nbiridir” gibi hezeyanlarlaHazreti Hûd’a dil uzatt›. Busaçma sözlerini kendi bo-zuk mant›¤› ile güya flöyleispat etmeye çal›fl›yordu:

- Bu bela bize, ona ita-at etmedi¤imiz için isabetetmifl ise, o hâlde niyedavarlar›m›z, ehlî ve vah-

flî hayvanlar açl›ktan he-lâk oldular? Onlar›n böylebir günahlar› yok ki. Bizeisabet eden, aynen onlarada isabet etti. fiüphesiz,bu bela size ve sizin d›fl›-n›zda olanlar›n hepsineisabet etmifltir. Siz bu hâ-le bir miktar daha sabre-din. Bu böyle devam ede-cek de¤il ve siz de hep buhâlde kalacak de¤ilsiniz.

Halcan’›n bu sözlerin-den sonra, Âdl›lar, HazretiHûd’a tâbi olmaktan yinevazgeçtiler. Halcan’›n söz-lerine aldanarak, olancagüçleri ile açl›¤a taham-mül etmeye, bu s›k›nt›laragö¤üs germeye çal›flt›lar.

Bu esnada HazretiHûd, yüksek bir tepeye ç›-karak flöyle nida etti:

- Ey Âdl›lar! Beni inkâretmeye devam ediyorsu-nuz. Ama biliniz ki, fluiçinde bulundu¤unuz hâl,benim, sizi, kendisiylekorkuttu¤um azab›n bafl-lang›c›d›r. Benim sözleri-me iltifat etmez, inan-

Page 169: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 170

HÛD ALEYH‹SSELÂM

mazsan›z, o azaba yaka-lan›rs›n›z. fiayet Allahüteâlâya iman ederseniz,gökten size ya¤mur ya¤-d›rmas›, yerden ot bitir-mesi için, Ona duâ ede-rim.

Musibetten kurtulmakiçin, Hûd aleyhisselâmauyman›n flart oldu¤unubir türlü anlayamayanÂdl›lar, bunu dinlediktensonra, birbirlerine dedilerki:

- Bu dört sene içindeyapabildi¤imiz kadar güç-lüklere gö¤üs gerdik. Bu-nu hepiniz biliyorsunuz.Korkar›z ki, bu hâl bizimaleyhimize devam ede-cek. Ya¤mur duâs› içinheyet gönderelim. Çünkünerede ise helâk olaca¤›z.

Bunun üzerine, bir he-yetin ya¤mur duâs› içinMekke’nin bulundu¤u ye-re gitmesine karar verdi-ler.

O zamanda, mümin,müflrik hangi din ve mil-letten olursa olsun; her-

hangi bir kimsenin bir s›-k›nt›s› olsa, bafl› dardakalsa, haks›zl›¤a u¤rasaveya bir fley isteyecek ol-sa, Kabe-i muazzaman›nbulundu¤u yere gelerekduâ ederdi. Buras›, yap›-lan duâlar›n mutlaka ka-bul olmas› sebebiyle,Âdem aleyhisselâmdanberi Beytullah olarak ta-n›nm›fl ve hürmet yönüdaima gözetilmifltir. Buyüzden Mekke hiç boflkalmazd›. De¤iflik belde-lerden gelen çeflitli insan-lar toplan›rlar ve duâdabulunurlard›. Beytullah’›nyerinde, o zaman k›rm›z›bir tepeci¤in oldu¤u söy-lenmektedir.

Azap bulutunun gelmesiHûd aleyhisselâm za-

man›nda Mekke’de otu-ranlar, Nuh aleyhisselâ-m›n o¤lu Sam’›n torunuolan Amalik’in neslindengelenlerdendi. Bu sebep-le bunlara Amalika denil-mifltir. Amalika kabilesi-

Page 170: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 171

HÛD ALEYH‹SSELÂM

nin reisi Âd kavmindenidi. Bu sebeple Âd kav-minden duâ etmek içingelenleri iyi karfl›lad›.

Mekkelilerle günlerceyiyip içtikten sonra, duâiçin Harem’e gittiler. Duâettiler. Ancak bu duâlar›ya¤mur bulutu yerine,azap bulutunun davetçisioldu. Gökyüzünde bir si-yah bulut, Mekke’den, Âdkavminin bulundu¤uHadramut bölgesine do¤-ru gitmeye bafllad›.

Ufuktaki bulutu, ilk ön-ce Âd kavminden Mehderadl› bir kad›n gördü. Meh-

der, buluttaki azab› görürgörmez, bir 盤l›k att› vebay›l›p düfltü. Bir zamansonra kendine geldi¤in-de, kad›na dediler ki:

- Sana ne oldu? Negördün de birdenbire ba-y›l›p düfltün?

Kad›n, bunun üzerineflu cevab› verdi:

- fiu bulutu görüyorsu-nuz ya! Onu, par›ldaya-rak etrafa k›v›lc›m saçankorkunç bir atefl fleklindegördüm. Ve onun içinde,heybetli ve güçlü, kuvvet-li birtak›m kimselerin, o

Page 171: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 172

HÛD ALEYH‹SSELÂM

atefl bulutunu alarak, bi-zim bulundu¤umuz yeredo¤ru ilerlediklerini gö-rünce, bu dehfletli hâldenbay›l›p düfltüm.

Buna ra¤men, Âd kav-minin insanlar›, bu hâlehiç ehemmiyet vermiyor-lar, gelenin ya¤mur yüklübir bulut oldu¤unu zan-nettiklerinden, çok sevi-nip, birbirlerine müjdeveriyorlard›. Nitekimayet-i kerimede mealenbuyuruldu ki:

(Onlar, kendi vadileri-ne do¤ru gelen azab›, birbulut parças› olarak gö-rünce, memnun olup se-vinerek; “‹flte, flu görülenfley, bize çok ya¤mur ya¤-d›racak bir buluttur” dedi-ler. Hûd (aleyhisselâm) daonlar›n bu sözlerine karfl›,“Hay›r, o, ya¤mur ya¤d›-r›c› bir bulut de¤il, bilâkissizin acele gelmesini iste-di¤iniz azapt›r. O bulutzannetti¤iniz fley, kendi-sinde azab-› elim bulunanbir rüzgârd›r. O rüzgâr,Rabbimin emriyle, u¤ra-

d›¤› her fleyi helâk eder”dedi.) [Ahkaf suresi: 24]

Hûd aleyhisselâm, de-vaml› olarak, onlar›, Allahüteâlân›n fliddetli azaplar›ile korkuttukça, Ahkaf su-resinin 22. ayetinde bildi-rildi¤i gibi; “Haydi, bizikorkutmakta oldu¤unazab› getir de görelim” di-yerek taflk›nl›kta daha ilerigiderlerdi. ‹flte Âdl›lar›nya¤mur yüklü bulut zan-nettikleri o fliddetli azab›n,Magis vadisi taraf›ndangeldi¤i görülünce, müflrik-lerin sevinmelerine karfl›,Hûd aleyhisselâm, onlar›n,“Azab› getir de görelim”fleklindeki sözlerine cevapolmak üzere; “O, sizin ace-le gelmesini istedi¤inizazapt›r” buyurdu.

Art›k bu apaç›k sözleriduyduktan sonra, imanetmeye koflmalar›, böyle-ce iki cihanda saadete ka-vuflmalar› gerekirken,inat ve inkârlar›nda ›sraredip, taflk›nl›kta bulundu-lar ve bozuk yoldan ayr›l-mad›lar.

Page 172: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 173

HÛD ALEYH‹SSELÂM

Gördükleri bulut, birtaraftan yaklafl›rken, Âdkavminin insanlar› sevinçve nefle içerisinde, onukarfl›lamak üzere toplan-m›fllard›. Bunun ya¤muryüklü bir bulut olmad›¤›,fliddetli bir azap tafl›d›¤›hususunda, Hûd aleyhis-selâm›n ve bulutu görürgörmez bay›l›p düflen ka-d›n›n sözlerine hiç ald›r›fletmeyen Âd kavminin in-sanlar›, onun ya¤muryüklü oldu¤unu zannedi-yorlard›.

Âd kavminin helâk›Nihayet, o buluttan

fliddetli bir gürültü ve f›rt›-na ç›kt›. Allahü teâlâ, rüz-gâr ile vazifeli mele¤e,rüzgâr›n normalden çokesmesini emretti. Cebrailaleyhisselâm, rüzgâraflöyle emir verdi:

- Ey rüzgâr! Âd kavmi-ne azap olarak, Hûd aley-hisselâm ve ona tâbiolanlara da rahmet ola-rak es!

Hazreti Hûd, yan›ndamüminler bulundu¤u hâl-de, yüksek bir da¤dankavmine seslendi:

- Ey Âd kavmi! Sizigölgeleyen ve bulut flek-linde gelen azab› görmü-yorsan›z, yaz›klar olsun!Bafl›n›za bela gelmedenve azaptan kurtulufl içinkaçacak yer kalmayaca¤›zamandan önce, Allahüteâlâya iman ediniz!

Buna karfl›l›k, bu in-sanlar, onun sözlerine hiçönem vermeyip dedilerki:

- Sabredelim. Bu, ya¤-mur öncesinde görülenbir rüzgârd›r ve arkas›n-dan çok ya¤mur ya¤aca-¤›na iflarettir.

Azap bulutu vadiyi ge-çip, üzerlerine do¤ru iler-leyince, kendilerine pekgüvenen ma¤rur Âdl›lar,birbirlerine dediler ki:

- Gelin! Hep beraberoraya gidelim. Üzerimizegelen kas›rgay›, vadiyikaplayan u¤ultuyu berta-

Page 173: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 174

HÛD ALEYH‹SSELÂM

raf edelim. Mehder’in de-dikleri ve gördükleri do¤-ru ise, o rüzgâr bulutundabulunan ve ellerinde atefl-lerle gelen kimseleri geriçevirelim.

‹çlerinde reisleri Hal-can’›n da bulundu¤u buadamlar, hep berabergelmekte olan bulutado¤ru gidip, yak›n›navard›klar›nda, buluttankorkunç sesler, çöl f›rt›-nas›na benzer, kuvvetlirüzgârlar, çok kuvvetliesen kas›rgalar zuhur et-ti. Âd kavminden orayagelen insanlar›n hepsini

yere seren bu kuvvetlirüzgâr›n müthifl bir u¤ul-tusu ve dayan›lmaz birso¤u¤u vard›.

F›rt›na, hiç ma¤lubiye-te al›flmam›fl, birinin kar-fl›s›nda yenilmek nedirbilmeyen Âdl›lar›n hepsi-ni yere serdi. K›zarak gerigeri kaçmaya bafllad›lar.Evlerine çekildiler ve orta-l›k biraz sakinleflince, bolya¤mura kavuflmak ümi-diyle tekrar ç›kt›lar.

Hûd aleyhisselâmbunlar› görüp, “Olanlar-dan sonra herhâlde us-

Page 174: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 175

HÛD ALEYH‹SSELÂM

land›lar. ‹man etmeye, tâ-bi olmaya geliyorlar” di-ye düflündü. Hâlbuki on-lar, inatlar›nda ›srar edip,Hûd aleyhisselâm› yalan-lamaya devam ettiler.

Tayin olunan vakit ge-lince, vazifeli melekler,bulut ile beraber, bu kav-min etraf›n› kuflatt›lar. Buhâlde, bulut ve melekler,Allahü teâlân›n emrinibeklerken, Hûd aleyhisse-lâm ve ona tâbi olan mü-minler de bu flaflk›n kav-min imana gelmesini isti-yorlard›.

Onlar›n bu hâli Fussi-let suresi 15. ayet-i keri-mesinde, mealen flöyleanlat›l›yor:

(Onlar bilmediler miki, onlar› yoktan yaratan,kendilerine kuvvetli ol-mak hususiyetini veren,üzerlerine azap gönde-rip, hepsini helâk etmeyekâdir olan Allahü teâlâ,kuvvet ve kudrette, onla-r›n hepsinden daha üs-tün, daha fliddetlidir. On-

lar, Allahü teâlân›n herfleye kâdir oldu¤unu,baflkalar›n›n yapmayakâdir olamad›klar› fleyle-re gücünün yetti¤ini, pekkuvvetli oldu¤unu dü-flünmediler mi? Fakatonlar, bizim ayetlerimi-zin hak oldu¤unu bildik-leri hâlde, bile bile inkârediyorlard›.)

Âd kavmi, boy ve cüs-se bak›m›ndan, baflkala-r›ndan daha kuvvetli ise-ler de, onlar› yaratan, on-lardan elbette daha kuv-vetlidir. O hâlde onlaralay›k olan, kuvvetleriylezay›flar› ezmek de¤il,kendilerinden çok dahakuvvetli olan Allahü te-âlâya itaat etmek idi. Fa-kat onlar kibir ve inkâryolunu tutmufllard›.Kat’iyen o bozuk yoldandönmediler. fiiddetli aza-b› hakettiler.

Allahü teâlâ, Kur’an-›kerimde onlar›n bu hâlle-rini haber verdi ki, insan-lar ibret als›nlar, kavufl-tuklar› dünyal›k nimetle-

Page 175: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 176

HÛD ALEYH‹SSELÂM

re aldanmas›nlar, ahireteyönelsinler, oras› için ha-z›rl›kta bulunsunlar.

Nihayet sabah, bulut-tan rüzgâr esmeye baflla-d›. Rüzgâr estikçe fliddet-leniyordu. Esmeye baflla-d›¤›n›n ikinci gününde,a¤açlar› köklerinden sö-küp, havaya f›rlatacak ka-dar oldu. F›rt›na gittikçefliddetlendi¤i gibi, u¤ultu-su ve so¤u¤u da devaml›art›yordu. F›rt›nadan; ya¤-mur yerine, tarifi müm-kün olmayan fliddetli birses ve so¤uk geliyordu.

Âdl›lar, bu rüzgâr›nçok fliddetli oldu¤unu, de-veleri ve iri cüsseli insan-lar› havaya uçurdu¤unugörünce, kofluflarak pekmuhkem ve çok emin bil-dikleri muazzam köflkleri-ne girip, kap›lar›n› kilitle-diler. Fakat rüzgâr çok flid-detli esti¤inden, ne ev, nede a¤aç b›rak›yordu. Omuazzam evleri, muhte-flem köflkleri söküp söküphavaya f›rlatt› ve içindeki-leri helâk etti.

O u¤ultulu f›rt›na, Âdkavminin insanlar›n› tu-tunduklar› büyük a¤aç vekocaman kayalarla birlik-te göz aç›p kapay›ncayakadar, yerden kald›r›p,göklere ç›kar›yor ve çokyükseklerden b›rak›veri-yordu. Bu dayan›lmazrüzgâr; “Bizden daha kuv-vetli kim olabilir ki” diyebüyüklük taslayanlar›, sa-man çöpleri gibi havadauçuruyor, onlar› yüksekle-re kald›r›yor, sonra her bi-rini, o kadar yüksekliktenyere, yüzüstü çarp›yordu.

Sonra Allahü teâlâ rüz-gâra emretti. Rüzgâr, Âd-l›lar›n etraflar›nda bulu-nan kum tepelerini, onla-r›n üzerlerine y›¤d›. Yedigece ve sekiz gün, bukum y›¤›nlar›n›n alt›ndainlediler. Allahü teâlâ yinerüzgâra emredince, rüz-gâr, onlar›n üzerlerindenkumlar› kald›rd› ve hepsi-ni denize att›. Allahü te-âlâ, Âd kavmine gelenfliddetli azab› bildirerekmealen buyuruyor ki:

Page 176: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 177

HÛD ALEYH‹SSELÂM

(Hûd’u (aleyhisselâm)ve dinde ona tâbi olanlar›rahmetimizle kurtard›k.Bizim ayetlerimizi yalan-lay›p, mümin olmayanla-r›n ise silsile ve köklerinikestik.) [A’raf: 72]

(Vakta ki, azap emri-miz geldi. Hûd’u (aleyhis-selâm) ve ona iman eden-leri rahmetimizle kurtar-d›k ve ahiret azab›ndanda necat, kurtulufl ver-dik.) [Hûd: 58]

(Biz de üzerlerine,dünya hayat›nda zillet verüsva olmak azab›n› tat-t›rmak için, u¤ursuz gün-lerde çok so¤uk, kavuru-cu bir rüzgâr gönderdik.Onlar›n ahiretteki azapla-r› ise dünyadaki azapla-r›ndan elbette daha flid-detlidir. Onlar dünyadave ahirette yard›m dagörmezler.) [Fussilet: 16]

Âd kavmini helâk edenrüzgâr, uzun boylu ve iricüsseli insanlar› kald›r›pkald›r›p çarp›yor, kendile-rini korumak için tutun-

duklar› büyük kayalar veiçlerine s›¤›nd›klar› muaz-zam binalar›n hiçbiri ifleyaram›yordu. Çünkü azapf›rt›nas›, bu kavmin insan-lar›n› tutunduklar› kaya-larla ve içine girdikleri ev-lerle birlikte, havaya, çokyükse¤e kald›rd›¤› gibi,birden b›rak›veriyordu.

Yedi gece ve sekiz günsüren, o so¤uk ve u¤ultulu,fliddetli azap rüzgâr›, Âdkavminin insanlar›n›, çokfeci flekilde helâk etmifl;onlardan hiçbiri, de¤il bafl-kalar›n›, kendilerini bile ko-ruyarak, azaptan kurtarma-ya muvaffak olamam›flt›r.Nitekim Zâriyât suresinin41 ve 42. ayet-i kerimele-rinde mealen buyuruldu ki:

(Âd kavminin helâkedilmesinde de bir ibretvard›r. Hani üzerlerine ohelâk edici rüzgâr› gön-dermifltik. Her nereye u¤-rad›ysa, mallar›ndan,hayvanlar›ndan ve canla-r›ndan hiçbir fleylerini b›-rakmay›p, hepsini kül gibisavurdu, helâk etti.)

Page 177: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 178

HÛD ALEYH‹SSELÂM

Ayr›ca Hakka suresinin6, 7 ve 8. ayet-i kerimele-rinde de mealen buyurul-du ki:

(Âd kavmine gelince,onlar da, kas›p kavuran,u¤ultulu, azg›n ve fliddet-li bir kas›rga ile helâk edil-diler. Allahü teâlâ o rüz-gâr›, yedi gece ve sekizgün devaml› olarak, onla-r›n üzerlerine musallat et-ti. Öyle bir hâle geldilerki, o vakit orada bulun-sayd›n, bu müddet zarf›n-da onlar›n, köklerindenkopup, yere serilen kofhurma kütükleri gibi, na-s›l ölüp, y›k›l›p kald›klar›-n› görürdün. fiimdi onlar-dan bir kalan görebiliyormusun?)

Ayet-i kerimelerdeaç›kça bildirildi¤i gibi,kendilerine peygamberolarak gönderilen Hûdaleyhisselâma inanma-y›p, müflriklikte ›srareden, azg›nl›k ve taflk›nl›k-ta, kibir ve gururda haddiaflan, hatta Allahü teâlâ-n›n emir ve yasaklar›n›

tebli¤ eden zata hücumederek inciten, azg›n Âdkavmi, fliddetli rüzgâr ilehelâk edilmifltir. Bir hadis-i flerifte buyurulmufltur ki:

(Ben saba rüzgâr› ileyard›m olundum. Âd kav-mi ise rüzgâr ile helâkedildi.)

Tabiînin büyüklerin-den fiehr bin Havfleb’in,Abdullah ibni Abbas’tannakletti¤i bir hadis-i flerif-te, Peygamber efendimizbuyurdu ki:

(Allahü teâlân›n göktenindirdi¤i hiçbir ya¤mur veesen rüzgâr yoktur ki, öl-çüsüz olsun. Ancak Nuhtufan›nda ve Âd kavmininhelâk edildi¤inde böyle ol-mad›. Nuh tufan› günü su,Allahü teâlân›n emri ilehaznelerinden taflt› ve onahiçbir yol, ölçü olmad›. Âdkavminin helâk edildi¤i za-man da rüzgâr, Allahü te-âlân›n emri ile hiçbir ölçüve yol olmadan, her yer-den korkunç bir flekilde es-ti.)

Page 178: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 179

HÛD ALEYH‹SSELÂM

Ad kavmini helâk et-mek için esen rüzgâr, Al-lahü teâlâya âsi olan veOnun emirlerini hiçe sa-y›p, alay eden o azg›nkavmin insanlar›n› yok et-ti. Ancak peygamberleri-ne tâbi olanlar kurtuldu-lar.

Âd kavminden imanetmeyip, cehalet ve flirkteinat edenlerin hepsi helâkolurken, en son, reisleriHalcan kalm›flt›. Halcancan korkusuyla, bir taraf-tan da¤a do¤ru kaçarken,bir yandan da, kavmininbafl›na gelen bu felaketianlayamaman›n ve haki-kati kabul edememeninverdi¤i hayretle, kar›fl›kbir korku içinde m›r›ldan›-yordu. O, bu zavall›l›k hâ-linde ve ac›nacak durum-da iken bile, iman etmeyidüflünmüyor ve ahmakl›-¤›nda ›srar ediyordu.

O s›rada, Hazreti Hûdonu gördü ve dedi ki:

- Kendine yaz›k ediyor-sun ey Halcan! Bile bile

ebedî felakete gidiyorsun.Gel, iman et! Ancak buflekilde kurtulursun.

- ‹man edersem, Rab-binin kat›nda benim içinne var?

- Cennet var...- Peki, kavmimi helâk

eden flu bulutun içindegördü¤üm çok heybetlikimseler kimdir?

- Rabbimin melekleri-dir.

- fiayet iman edersem,Rabbin beni onlardan ko-rur mu?

- Yaz›k sana! Sen hiçsultan gördün mü ki, o,bir kimseyi ordusundan,askerinden koruyam›yorolsun?

Hazreti Hûd’un bu söz-leri üzerine, Halcan, “Kefl-ke Rabbin, benim raz› ol-du¤umu yap›p, kavmimihelâk etmeseydi. Güç vekuvvetimiz, mal ve serve-timiz devaml› olsayd›”dedi ve yine iman etmedi.Nihayet, fliddetli rüzgârgelip, onu da helâk etti.

Page 179: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 180

HÛD ALEYH‹SSELÂM

Hazreti Aifle validemizbuyurdu ki:

Peygamber efendimiz,semadan ya¤mur yüklübir bulut görünce, onakarfl› yönelir, geri döner,eve girer, ç›kard›. Endiflelioldu¤undan, mübarekyüzünün rengi de¤iflirdi.Gökten ya¤mur ya¤d›¤›n-da, Ondaki bu hâl kaybo-lurdu. Ben bu hâlin sebe-bini, anlamak, ö¤renmekistedim. Bana, (Bilmiyo-rum ki, belki o bulut, Âdkavminin dedi¤i gibi birbuluttur) buyurup, sonra;(Âdl›lar kendi vadilerinekarfl› gelen azab›, bir bu-lut parças› fleklinde gö-rünce, memnun olup, se-vinerek; “‹flte flu görülenfley, bize çok ya¤murya¤d›racak bir buluttur”dediler. Hûd (aleyhisse-lâm), onlar›n bu sözleri-ne karfl›; “Hay›r, o bulut,ya¤mur ya¤d›r›c› bir bu-lut de¤ildir. Bilâkis o, si-zin acele gelmesini iste-di¤iniz azapt›r. O bulutzannetti¤iniz fley, kendi-

sinde elem verici, fliddet-li azap bulunan bir rüz-gârd›r. O rüzgâr, Rabbi-nin emriyle u¤rad›¤› herfleyi helâk eder” dedi)mealindeki Ahkaf suresi-nin 24 ve 25. ayet-i keri-melerini okudu.

Ahkaf denilen kum te-peleri Âd kavmi bu kor-kunç azap ile müthifl birflekilde helâk olurken,Hûd aleyhisselâm ve onaiman edenler, hep birlikteavlu gibi bir yerde bulu-nuyorlard›. Zaten, Hûdaleyhisselâma azab›n gel-di¤i bildirilince, o gün,gün a¤ar›rken, eshab›n›bir yere toplam›flt›. ‹nsan-lar› havalara uçurup, ev-leri harap eden, da¤lar›deviren, “Ahkaf” denilenkum tepelerini, Âdl›lar›nüzerlerine y›¤an o fliddet-li kas›rga, Allahü teâlân›nizni ile, Hûd aleyhisselâ-m›n ve ona tâbi olanlar›nyüzlerine gayet hofl ge-len, tatl› ve serinletici birrüzgâr fleklinde esmiflti.Hazreti Hûd’a iman eden-

Page 180: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 181

HÛD ALEYH‹SSELÂM

lerin dört bin kadar oldu-¤u rivayet olunmufltur.

Eski zamanlarda, azanve do¤ru yoldan ayr›lanbir kavmin insanlar›na,Allahü teâlâ peygambergönderir; onlar, gelenpeygambere inanmaz,eziyet ve hakarette bulu-nup, azg›nl›k ve taflk›nl›k-lar› son haddine ulafl›nca,bir musibet ile onlar› he-lâk ederdi. Bu durumdakipeygamber ve kendisineiman edenler, bulunduk-lar› beldeden ayr›l›p,

Mekke-i mükerremeyegelirler, hac yaparlar, birmüddet veya vefatlar›nakadar orada kal›p, ibadet-le meflgul olurlard›.

Âd kavmi o korkunçrüzgâr ile helâk edilince,Hûd aleyhisselâm, imanedenlere dedi ki:

- Burada yaflayanlar,Hak teâlâ hazretlerininkahr›na, gadab›na u¤rad›k-lar› için, art›k bizim buradadurmam›z uygun de¤ildir.Bu sebepten, bu yerlerdengitmemiz gerekir.

Page 181: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 182

HÛD ALEYH‹SSELÂM

‹man edenlerle birlikteMekke-i mükerremeyegeldiler ve Kâbe-i muaz-zaman›n bulundu¤u yer-de, ibadet ve taatla mefl-gul oldular. Hûd aleyhis-selâm, orada vefat etti.

Bütün hadiselerde ol-du¤u gibi, Âd kavmininhelâk olmas›nda da, mü-minlerin ibret almalar› vesak›nmalar› gereken hu-suslar vard›r. Bunlardanbaz›lar› flöyledir:

fiirk ve küfürden, put-lara ve baflka mahlûklaraibadet etmekten çok sa-k›nmal›d›r. Hakikat apaç›kmeydanda iken, körü kö-rüne, inat ederek cehen-neme gitmemelidir. Buhususta kendini hakl› gös-termek için, baba ve de-delerinin yolunda oldu¤u-nu söylemek, insan› azap-tan kurtarmakta, helâkinemâni olamamaktad›r.

‹ster küfrü icabettirsin,ister büyük günah olsun,dinde hiçbir bid’at ortayaç›karmamal›d›r. Nitekim

Âd kavmi, putlara tapma-y› ç›kard›lar. Bu bid’atlerimüflriklik, yani küfür idi.Bu hâlleri, kendilerinepeygamber gönderilerekikaz edildi. Fakat onlar,flirk ve isyanda ›srar etti-ler. Bu sebepten Allahüteâlâ onlar›n kökünü kes-ti. Yeryüzü onlardan te-mizlendi ve haberleri,kendilerinden sonrakilereibret olarak kald›.

Do¤rulu¤u ile tan›n-m›fl kimseleri yalanla-maktan ve yalan söyle-mekten çok sak›nmal›d›r.Bilindi¤i gibi, bütün pey-gamberler, peygamber-liklerinin bildirilmesindenönce ve sonra, kavimleriaras›nda sad›k ve eminolarak bilinen, meflhurkimselerdir. Peygamberoldu¤u bildirildikten son-ra, bunlar; Allahü teâlâ-dan, k›yamet ve ahirethâllerinden anlatmaya,insanlar› saadete davetetmeye bafllay›nca; inan-mayanlar taraf›ndan ya-lanc›l›kla, sihirbazl›kla, ak-

Page 182: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 183

HÛD ALEYH‹SSELÂM

l›n› kaybetmek gibi s›fat-larla itham edilmifllerdir.‹man edenlerin d›fl›ndaherkes bu hataya düfl-müfl, bundan dolay› ya-lan; bütün dinlerde ha-ram k›l›nm›flt›r.

Hak ve do¤ru olan zâ-hir olup, aç›kça meydanaç›kt›ktan sonra, bât›lda ›s-rar etmekten sak›nmal›-d›r. Ço¤u defa; bir kavmepeygamber geldi¤inde, ozat›n peygamber oldu¤u-nu kabul etmeyenler;“Peygamberlik iddias›n-da sad›k isen, bize aç›kdeliller getir, bunu biz deanlayal›m” diyerek muci-ze isterlerdi. Peygamberolan zat, Allahü teâlân›nizni ile onlara mucize gös-terince de, insaf› olanlar,bu apaç›k delil karfl›s›ndaiman ile flereflenirlerdi.Kuru kuruya bir inat vebât›lda ›srar edenler ise,hakikat bu derece ortadaiken, yine kabul etmeyip,üstelik o peygamberi birde yalanc›l›k ve sihirbaz-l›kla itham ederlerdi.

Âd kavminin helâk ol-mas›ndan al›nacak ders-lerden baz›lar› da flunlar-d›r:

Allahü teâlân›n r›zas›için, insanlara vaaz ve na-sihat veren, onlar› Allahüteâlân›n azab› ile korkutanbir zat›n, bu ifli, mutlakadünyal›k menfaat elde et-mek için yap›yor oldu¤u-nu tahminden ve böyledüflünmekten çok sak›n-mal›d›r. Bu flekilde bir dü-flünce, o yüce kifliyi dünyamenfaatine düflkün ol-makla itham etmek olaca-¤›ndan, bunun çirkinli¤ihemen ortaya ç›kar. Haz-reti Hûd da kavmine, mak-sad›n›n onlara nasihat et-mek oldu¤unu, bununiçin kendilerinden bir üc-ret talep etmedi¤ini, vazi-fesine karfl›l›k mükâfat›n,Allahü teâlâ taraf›ndanverilece¤ini söylerdi.

‹stisnas›z olarak bütünpeygamberler, Allahü te-âlân›n emir ve yasaklar›n›,karfl›l›ks›z olarak, ücret al-madan ö¤retmifllerdir. Ya-

Page 183: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 184

HÛD ALEYH‹SSELÂM

ni onlar›n hiçbiri, bu hu-susta ücret ve karfl›l›k al-mam›fl ve böyle bir fleybeklememifller, her za-man bundan uzak dur-mufllard›r.

Günah ifllemekte ›sraretmekten, tevbe ve istigfâ-r› geciktirmekten veya ter-ketmekten de çok sak›n-mal›d›r. Nitekim HazretiHûd’un davetine icabet et-meyen Âd kavmine, Alla-hü teâlâ uzun müddet ya¤-mur vermedi. Kur’an-› ke-rimde Hûd suresi 52. aye-tinde mealen, (Rabbinizeistigfâr edin! Sonra Onatevbe edin) buyuruldu¤ugibi, onlara nasihat etti. Buayet-i kerime, istigfâr et-menin belay› uzaklaflt›rd›-¤›n› ve pek çok faydalar te-min etti¤ini; günahta ›sra-r›n ise r›zka mâni oldu¤u-nu göstermektedir.

Âd kavminin, fliddetlirüzgâr ile helâk edilip;köklerinin kaz›nmas›nasebep olan ahlâk veamellerinden baz›lar›özetle flöyledir:

Âdl›lar, Allahü teâlân›ndostlar›ndan, sevdiklerin-den yüz çevirip, onlarabu¤zediyorlar ve sevdi¤ipeygamberine karfl› geli-yorlar, onlarla birlikte bu-lunmaktan kaç›n›yorlard›.Kötülerle beraber olmay›üstün görüp, onlara uyu-yorlar, onlar›n yapt›klar›ifllere meylediyorlard›.

Allahü teâlân›n pey-gamberi olan HazretiHûd’a ve ona tâbi olanla-ra eziyet ederler, kötülükyaparlard›. Onlar›n k›y-metlerini alçalt›c› hareket-lerde bulunurlard›. Putla-ra ibadet ederler, onlar›nfayda ve zarar verecekle-rine inan›rlard›.

Allahü teâlân›n kendi-lerine ihsan etti¤i güç vekuvvetlerini be¤enirler,buna güvenirler ve buhâlleriyle övünüp, kibirle-nirlerdi. Üstünlük husu-sunda, daha do¤rusu;övünmek, kibirlenmek,üstünlük taslamak gibiçok kötü olan fleylerdeâdeta yar›fl ederlerdi.

Page 184: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 185

HÛD ALEYH‹SSELÂM

Nitekim hadis-i flerifte,Resulullah efendimiz bu-yurdu ki:

(Bu din yay›l›r. Hatta,denizleri bile aflar. Allahyolunda denizlere atlarlagirilir. Sonra Kur’an-› ke-rim okuyan bir kavim ge-lir; “Biz Kur’an-› kerimiokuduk. Onu bizden dahaiyi okuyan, bizden dahaâlim kim var?” derler. On-larda hiç hay›r var m›d›r?)

Bunun üzerine eshab-›kiram, “Hay›r ya Resulal-lah! Onlarda hiç hay›ryoktur” deyince, Resulul-lah efendimiz buyurdu ki:

(Onlar, bu ümmetiniçerisindedirler. Onlar, ce-hennemin yakacaklar›-d›r.)

Âd kavmi, insanlarazulüm ve onlara karfl› az-g›nl›k ve taflk›nl›k yapar-lar, mallar›n› zorla al›rlarve haks›z yere döverler,hatta öldürürlerdi. ‹nsan-lara karfl› büyüklenmek-ten, zorbal›k yapmaktanzevk al›rlard›. Güç ve kuv-

vetlerine güvendikleri içinaldan›rlar, hiç ihtiyaçlar›olmad›¤› hâlde, yüksekyerlere muhteflem bina-lar yapmakta birbirleriyleyar›fl ederlerdi.

Âd kavminin insanlar›gayet dik kafal›, inatç› veçok kibirli olmalar›n›n ya-n›nda, uzun emel sahibiidiler. Allahü teâlâya iba-det ve taatla vakit geçir-meyi bilmediklerinden,bilseler de kabul etmedik-lerinden, oyun ve e¤len-ceye dal›p, bofl ve uygun-suz ifllerle zamanlar›n› zi-yan ederlerdi. Garip vezavall› kimselerle, yoldangelip geçenlerle e¤lenir-ler ve Allahü teâlân›n lut-fetti¤i nimetlere nankör-lük ederlerdi.

Hûd aleyhisselâm,kavmine; hâllerini, gittik-leri yolun iyi olmad›¤›n›,böyle devam ederse, ak›-betlerinin pek fena olaca-¤›n› haber verirdi. Onlara,Allahü teâlân›n ihsan etti-¤i nimetleri hat›rlat›r, ken-dilerini Allahü teâlân›n

Page 185: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 186

HÛD ALEYH‹SSELÂM

azab› ile korkuturdu. Alla-hü teâlâya iman etmeleri-ni, Ondan korkmalar›n›,Ona itaat ve ibadet etme-lerini söylerdi. Allahü te-âlân›n, çok mal, evlat,bahçeler ve sular vererekihsanda bulundu¤unu,bütün bunlara nankörlüketmeye devam ederlerse,kendilerine, büyük birazab›n gelmesinden kork-tu¤unu bildirdikçe; Âdl›-lar, gaflet ve cehalet uyku-suna tamamen dalm›fl ol-duklar›ndan, onun vaazve nasihatlerine kulak as-mazlar; hatta, “Sen bizenasihat etsen de, etme-sen de bizim için farket-mez. Bu hâl, bizden önce-kilerin, baba ve dedeleri-mizin ahlâk›d›r. Biz bunla-r› terkedip de, senin söy-lediklerine tâbi olacak de-¤iliz” derlerdi.

Hazreti Hûd, tebli¤ va-zifesine devam ederek,kavmine, Allahü teâlân›nihsan etti¤i nimetleri,bunlara karfl› olanlar›nyapt›klar› kötülükleri anla-

t›r, maksad›n›n, onlar›gafletten uyand›rmak ol-du¤unu bildirirdi.

Bütün bunlara ra¤-men, Âdl›lar›n gafleti,kalblerinin kör oluflu, öl-dükten sonra tekrar diril-meye inanmamalar›, budünyada yapm›fl oldukla-r›n›n karfl›l›¤›n› ahirettegörmeyi inkâr etmeleri veHazreti Hûd’u yalanlama-lar›, onlar›n ebedî felaket-lerine sebep oldu.

Nitekim, fiuara suresi-nin 139. ayet-i kerimesin-de mealen buyuruldu ki:

(Böylece Hûd’u [aley-hisselâm] yalanlad›lar.Biz de onlar› helâk ettik.Muhakkak ki, onlara yap-t›¤›m›z bu iflte, sonrakileriçin bir ibret vard›r.)

Âd kavminin hususi-yetlerinden birisi de, çokfl›mar›k, azg›n, kendinibe¤enmifl, kibirli, Hakk›,do¤ruyu kabul etmeyenkimseler olmalar› idi. Ta-mamen oyun, e¤lence vekumara dalm›fllar, böyle-

Page 186: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 187

HÛD ALEYH‹SSELÂM

ce hak ve hakikatten büs-bütün uzaklaflarak, sözdinlemeyen, nasihat ka-bul etmeyen bir hâle gel-mifllerdi. Bu hâl, onlar›nfliddetli rüzgâr azab› ilehelâk edilmelerine sebepoldu.

Âd kavmi mensuplar›-n›n kötü huylar›ndan biride, çok iftirac› olmalar›idi. Do¤ru yoldan, o kadarayr›lm›fl, hak ve hakikat-ten o kadar uzaklaflm›fl-lard› ki, ak›l ve kemâl sa-hiplerini cahil görürlerdi.‹fllerinde do¤ru olup isa-bet edenleri, hataya düfl-mekle ve kusurlu olmaklaitham ederlerdi.

Nitekim Hazreti Hûd,Âd kavmini imana davetedip, onlar›, Allahü teâlâ-n›n azab› ile korkuttu¤uzaman, kabul etmemifller;üstelik, A’raf suresinin 66.ayet-i kerimesinde me-alen bildirildi¤i gibi;

“...Gerçekten biz senisefahet, ak›l azl›¤›, ç›lg›n-l›k içinde görüyoruz ve

seni hakikaten yalanc›lar-dan zannediyoruz” de-mifllerdi.

Kendilerini hak mabudolan Allahü teâlâya imanve yaln›z Ona ibadet et-meye davet eden bir pey-gambere böyle söyleme-leri, onlar›n, büyüklerekarfl› cüretkâr davrand›k-lar›n› ve hitap ederkenedebi gözetmediklerinigöstermektedir.

Üstelik, akl› kemâldeve irfan› zirvede olan Haz-reti Hûd’u sefih olmaklaitham etmeleri, onlar›npek düflük, baya¤› ve al-çak kimseler olduklar›n›ngöstergesidir.

Bir kimsenin, kendisin-de bulunan afla¤› ve ba-ya¤› bir vasf›, kâmil bir za-ta isnat etmesi, gülünç ol-mas›n›n yan›nda, ne ka-dar garip ve ne derece cü-retkâr bir davran›flt›r.

Hâl böyle iken, Hûdaleyhisselâm, onlara; “Ha-y›r! Bilâkis sefihler sizlersi-niz” veya; “Sefihlik ancak

Page 187: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 188

HÛD ALEYH‹SSELÂM

sizde bulunur” diye cevapvermedi. Çünkü böyle ce-vap vermesi, onlar› tama-men ürkütür ve uzaklaflt›-r›rd›. O yine, A’raf suresi-nin 67 ve 68. ayet-i kerime-lerinde mealen bildirildi¤igibi, kavmine flu hikmetlicevab› verdi:

“...Ey kavmim! Bendeç›lg›nl›k, ak›l azl›¤› ve ca-hillik yoktur. Ben ancak,âlemlerin Rabbi taraf›n-dan size gönderilmifl birpeygamberim.

Ben, Rabbimin banavahyettiklerini size tebli¤ediyorum. Size nasihatediyorum. Ben, sizin için,güvenilir, emin bir nasi-hatçiyim.”

Hûd aleyhisselâm kav-minin karfl› ç›kmalar›na,yalanlamalar›na karfl›,kendi hâline en uygun fle-kilde böyle cevap verirdi.

Daha de¤iflik bir tarzdacevap vermifl olsayd›, budurum onlara a¤›r gelirdi.Hem böyle bir cevap, nasi-hat edenin sab›rs›zl›¤›na

delalet eder. Hâlbuki emr-imâruf ve nehy-i münkeryapan›n, sab›r yolundanayr›lmamas› laz›md›r.

Sefihin sefihli¤ine, ca-hilin cahilli¤ine, onun sö-zünün ve iflinin benzeri ilekarfl›l›k vermek, ak›ll› kim-seye yak›flmaz.

‹flte, kötü kimselere ce-vap verirken, öyle bir ce-vap vermelidir ki, verilencevapla, hem onlar, hakve hakikate davet edilmifl;hem de kötülüklerdenmen edilerek, cehaletleride en iyi flekilde yok edil-mifl olsun.

Âdl›lar, nefslerine uya-rak, yapt›klar› bozuk amel-lerine itimat edip, nefsegüvenirler ve bu kötü iflle-rine ceza verilece¤ini dü-flünmedikleri gibi, üstelikbu çirkin amellerine sevapve mükâfat beklerlerdi. Ni-tekim, Ahkaf suresi 24.ayet-i kerimesinde mealenbuyuruldu ki:

(Onlar, kendi vadileri-ne karfl› gelen azab›, bir

Page 188: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 189

HÛD ALEYH‹SSELÂM

bulut parças› olarak gö-rünce, memnun olup, se-vinerek ve birbirlerinemüjde vererek; “‹flte flugörünen fley, bize çokya¤mur ya¤d›racak birbuluttur” dediler.)

Abdullah ibni Abbasflöyle nakletmektedir:

“Ne zaman bir rüzgâresse, Resulullah efendi-miz mübarek iki dizleriüzerine çöker; (Ey Alla-h›m! Onu rahmet eyle!Onu azap k›lma! Allah›m,

onu nimet getirici k›l,azap getirici k›lma) buyu-rurdu.

Âd kavminden olanlar,Allahü teâlân›n ayetlerinigördükleri, kendilerinegelen azab› ayan beyanbildikleri hâlde, günahlar›terketmemeye, kat’î kararvermifl gibi bir hâl ile bo-zuk ifllerine devam eder-lerdi. Kendilerinde bulu-nan, büyüklenmek s›fatla-r› son haddine varm›flt›.Hazreti Hûd’un gösterdi¤i

Page 189: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 190

HÛD ALEYH‹SSELÂM

mucizeleri gördükleri,böylece, onun söyledikle-rinin do¤ru oldu¤u iyiceanlafl›ld›¤› hâlde, yineinanmay›p, yalanlam›fl-lard›. Kendi sözlerinin bâ-t›l ve yanl›fl oldu¤unu, ha-s›m sayd›klar› HazretiHûd’un ise do¤ru söyledi-¤ini bildikleri hâlde, habisve alçak t›ynetleri icab›,yine de kabule yanaflmaz-lar, inat ve muhalefete de-vam ederlerdi. Tefekküretmeyip, hiçbir fleyden ib-ret almazlar, sadece kuv-vetlerine ve kalabal›k ol-malar›na güvenirler vebunda afl›r› giderlerdi.

Mesela, onlar› helâkeden rüzgâr, bir bulut flek-linde gelip, esmeye baflla-y›nca, ailelerini ortalar›naal›p, kendileri, onlar›n etra-f›nda halka oldular. Elbise-lerinin eteklerini birbirleri-ne ba¤layarak, ayaklar›n›yere kuvvetlice dayay›p,ellerini de birbirlerine ke-netleyerek durdular. Güya,rüzgâr ne kadar kuvvetli vefliddetli eserse essin, onla-

ra bir fley yapamayacak,yerlerinden oynatamaya-cakt›. Nitekim bu hâldeiken, Hazreti Hûd’a; “Bizimayaklar›m›z› buradan kimkald›rabilir” dediler. Birazsonra rüzgâr bunlar› yer-den al›p, havaya f›rlatt› veher biri, içi bofl, kof hurmakütükleri gibi yerlere at›ld›-lar.

Ak›ll› insan, böyle hâl-ler karfl›s›nda, her fleyinsahip ve mâlikinin yaln›zAllahü teâlâ oldu¤unu an-lar. Ondan korkar. Daimauyan›k olup, hep Onunraz› oldu¤u, be¤endi¤iamelleri yapar.

Resulullah efendimizzaman›nda, Medine-i mü-nevverede zelzele olmufl-tu. O zaman Resulullahbuyurdu ki: (MuhakkakRabbiniz, sizden, r›zas›n›kazanman›z› istiyor. Öy-leyse Allahü teâlâdan, ra-z› oldu¤u fleylere dönme-yi isteyiniz.)

Yine Resulullah efendi-miz, gök gürültüsü ve y›l-

Page 190: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 191

HÛD ALEYH‹SSELÂM

d›r›mlar› duyunca; (Alla-h›m! Bizi gadab›nla öldür-me! Azab›nla helâk etme!Bundan önce bize afiyetver) diye duâ ederdi.

Hazreti Hûd’un mucizeleri

Hûd aleyhisselâm›nbelli bafll› mucizeleri dörtnevi idi:

Allahü teâlân›n izni ilerüzgârlar› istedi¤i tarafadöndürürdü.

Bu mucizenin meyda-na gelmesine sebep flu-dur: ‹man etmek için, kav-mi, kendisinden mucizeistediklerinde, HazretiHûd kavmine sordu:

- Nas›l mucize istersi-niz?

- Rüzgâr› istedi¤imiztarafa çevir, döndür.

Hazreti Hûd da Allahüteâlâya duâ etti. Vahiy ge-lip, Allahü teâlâ buyurduki:

- Ne tarafa istersen,elinle iflaret et!

Bundan sonra HazretiHûd, rüzgâr› sa¤ tarafadöndürmek isterse sa¤eliyle, sol tarafa döndür-mek isterse sol eliyle ifla-ret ederdi. Böyle iflaret et-mesiyle, rüzgâr›n o tarafadönmesi bir olurdu.

Âd kavmi, bir mucizegösterirsen iman ederizdedikleri ve bu mucizeyigördükleri hâlde, iman et-medikleri için, yine rüzgârcinsinden ve ayet-i keri-mede rih-› sarsar diye bil-dirilen fliddetli rüzgâr ilehelâk olundular.

Âd kavminin insanlar›güçlü, kuvvetli, iri cüsselikimseler idi. Gelip geçmiflbütün insanlar içinde boy,cüsse ve kuvvet bak›m›n-dan en ileride olanlar, Âdkavmine mensuptu. Bukadar iri cüsselerine vekuvvetlerine ra¤men, flid-detli rüzgâr onlar› helâk et-ti. Öylesine kald›r›p yerevurdu ki, onlardan hiçbiri,asla karfl› koyamad›; zatenbuna güçleri de yetmezdi.

Page 191: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 192

HÛD ALEYH‹SSELÂM

Ayet-i kerimelerde, on-lar›n her birinin, rüzgârkendilerine çarpt›ktansonra, rüzgârlara taham-mülü pek az olan hurmaa¤açlar› gibi yere devril-dikleri haber verilmifltir.

Âd kavminin bulundu-¤u havalide, tafl ve kayal›k-lardan ibaret bir da¤ vard›.Bu da¤da ne bir ot biter, nede bir su ç›kard›. Âd kavmi,Hazreti Hûd’a peygamber-lik iddias›nda sad›k oldu-¤una delil olarak, koyunla-r›n› ve di¤er hayvanlar›n›otlatmak üzere, bu da¤›mera hâline çevirmesinisöylediler. O da bunun içinAllahü teâlâya duâ etti.Duân›n hemen akabinde,o kayalar›n hepsi, bir andatemiz, verimli topra¤a dö-nüflüverdi. Üstelik bu da¤,yemyeflil olup, her taraf çi-çeklerle donanm›flt›. Etraf-ta güzel çeflmeler peydaolmufl, her yer gönül al›c›bir güzellikle, güllük gülis-tanl›k hâline gelmiflti.

Bu mucizeyi de gözle-riyle gören Âdl›lar›n kalb-

leri, toprak hâline gelmiflolan kayalardan daha kat›oldu¤undan, yine imanetmediler.

Hazreti Hûd’un mucize-lerinden biri de, duâs› be-reketiyle yünün, ibriflim(‹pekten ifllenmifl bir çeflitiplik) flekline gelmesidir.

Âd kavmi, mucize ola-rak, ondan, koyunlar›n›nyünlerini ibriflim hâline ge-tirmek için cenab-› Hakkaduâ etmesini istemifllerdi.O da duâ edip, bütün yün-ler, Allahü teâlân›n izni ileibriflim hâline gelmifl idi.

Hazreti Hûd, HazretiÂdem’e çok benzerdi. Or-ta boylu, gür saçl› ve nuryüzlü idi. Mübarek yüzüçok güzel idi. Mübarekçehresi ay misali parlard›.

Hazreti Hûd’un s›fat›;zühd, ibadet, seha, cö-mertlik ve flefkat idi. Fakir-lere çok sadaka verirdi. He-lal yoldan geçimini teminetmek için, zaman zamanticaretle meflgul olurdu.

Page 192: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

SAL‹HALEYH‹SSELÂM

Page 193: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz
Page 194: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 195

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM;Hûd aleyhisselâm›n pey-gamber olarak gönderil-di¤i Âd kavmi, âsi olup,fliddetli rüzgârla helâkedilince; iman ettikleriiçin bu azaptan kurtulanmüminler, kendilerine ye-ni yurtlar bulmak için çe-flitli bölgelere da¤›ld›lar.Bu büyük felâketten kur-tulanlardan birisi de, Nuhaleyhisselâm›n o¤luSam’›n neslinden gelenSemud idi. Semud ve be-raberindekiler, fiam ile Hi-caz aras›nda bulunan Hicrmevkiinde yerlefltiler. Se-mud’un torunlar›, bu bel-deden ayr›l›p, Âd kavmi-nin helâk edildi¤i yerleregöç ettiler.

Semûd kavmiÂd kavminin helâkin-

den sonra, Semud kavmionlara halef oldu. Onlar›nyurtlar›na yerleflip, imarettiler. Burada ço¤alanSemud’un torunlar›, öncebir kabile, sonra da büyük

bir kavim, topluluk oldu-lar. Dedeleri Semud’a nis-betle, bunlara Semudkavmi denildi. Kur’an-›kerimde, “Eshab-ül-Hicr”fleklinde zikredilen bu ka-vim, Âd kavminin devam›olmas› ve onun yerini al-mas› sebebiyle ‹kinci Âddiye de an›ld›.

Semud kavmi on kabi-le olup, ço¤alarak, nüfus-lar› kendilerinden önceyaflayan Âd kavmi kadaroldu. Bu kavim t›pk› Âdkavmi gibi tafllar› yontup,da¤lar› oyarak kayalara,tepelere saraylar yap›p,ovalara köflkler kurup,ba¤lar, bahçeler meyda-na getirdiler.

Allahü teâlâ Âd kavmigibi bunlara da bol nimetve çok uzun ömür verdi.Meskenlerinde her türlünimetler içinde yüzüp, üç-yüz sene ile bin sene ara-s›nda ömür sürdüler. Ön-celeri bu nimetlere flükre-derlerken, sonralar› unu-tup terkederek, zevk vesefaya düfltüler. Üstelik

Page 195: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 196

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

kabile reisleri baflta ol-mak üzere, zulüm ve hak-s›zl›¤a dayal› çeteler ku-rup, kar›fl›kl›klar ç›kard›lar.‹nsanlar› ifsat ettiler veputlara tapmaya bafllad›-lar.

Kavmin içinde imansahibi olup, daha öncegönderilen Hazreti Hûd’ainananlar, Semudlulara,Allahü teâlân›n Âd kavmi-ni isyanlar› sebebiyle na-s›l helâk etti¤ini anlatt›lar.Reisleri olan Halcan’›nyapt›klar›n› ve HazretiHûd’un onlara olan nasi-hatlerini hat›rlatt›lar. Çokkere bunu dinleyen Se-mudlular dediler ki:

- Âd kavmi kendilerinesa¤lam binalar yapma-d›klar› için helâk oldular.Zira onlar, evlerini ve ça-d›rlar›n› kumlar üzerinekurduklar›ndan, esen rüz-gâr, evlerini ve kendileriniald› götürdü. Biz ise da¤-larda kayalar› oyup, sa¤-lam, kap›lar› demirdenolan evler yap›yoruz. Rüz-gâr onlar› y›kamaz ve biz-

lere de zarar veremez. Bizkendi ilâhlar›m›za, putlar›-m›za s›ms›k› ba¤l›y›z. On-lara her zaman hizmeteder, kurbanlar keseriz.

Kavmin reisi Cendaidi. Semudlular birgüntoplan›p, reisleri Cen-da’ya geldiler ve dedilerki:

- Biz kendimiz için iba-det edece¤imiz ilâhlaryapmak istiyoruz. Öyle ki,onun bir benzerini Âdkavmi görmemifltir.Nuh’un (aleyhisselâm)kavmi de görmedi. Bu hu-susta fikrinizi almaya gel-dik.

Bunun üzerine, Cenda,onlara izin verip, sanatlar›olan kaya oymac›l›¤› iflin-de çal›flmalar›n› söyledi.

Semudlular Kesibad›ndaki da¤a ç›k›p, bü-yük bir kayay› yonttular.Ona; göz, s›¤›r gö¤sü gibibir gö¤üs, at aya¤› gibiayaklar yap›p, alt›n ve gü-müfl ile kaplad›lar. Bafl›nada alt›ndan yap›lm›fl bir

Page 196: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 197

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

taç koydular. Ayr›ca çeflit-li mücevherlerle donat›p,karfl›s›na geçerek secde-ye kapand›lar.

Semud kavmi, kendielleri ile yapt›klar› putakurbanlar aday›p kestiler.Sonra reislerine gidip,onu haz›rlad›klar›n› söyle-diler ve tap›nmak için gel-mesini rica ettiler. ReisleriCenda da onlar›n davetinikabul ederek, büyük kü-çük her kabilenin, reisle-riyle beraber, putlar›n ya-n›nda toplanmalar›n› em-retti.

Çok süslü bir binekleputun önüne gelen Cen-da, at›ndan inip secdeyekapand›. O zaman bera-berindekiler de yerlerekapand›lar. Daha sonraCenda, bu put için; büyükbir binan›n infla edilerekalt›n ve gümüfllerle süs-lenmesini, yerlerin ipek-lerle döflenmesini, bir deputlar koymak ve kandil-ler yakmak için puthaneçevresinde çok say›da ev-lerin yap›lmas›n› emretti.

O zaman aralar›nda bulu-nan Rabab isimli birisi de-di ki:

- Ey reisim! Bu ilâhlarahizmet edecek eflraftankimseler laz›md›r.

Cenda flöyle cevapverdi:

- Semud kavmindennesep, fleref ve her ba-k›mdan üstün kimseleri,puthanemizin hizmetinetayin ettim.

Böylece, oraya hizmet-çiler ve çok miktarda alt›ntahsisi yap›ld› ve Semud-lular, buradaki putlaratapmaya bafllad›lar. Çeflit-li isimlerle and›klar› putla-r›na uzun seneler tapt›lar.Y›llar uzad›kça uzad› vesürüp gitti. Öyle ki, küçük-ler ihtiyarlad›. Semudkavmi de küfür ve fesattaalabildi¤ince ileri gitti. Ay-n› zamanda mal, mülk veservetler içinde yüzdüler.Hayvanlar› vadileri dol-durdu. A¤açlar senede ikidefa meyve verdi. Hertürlü dünya nimetlerine

Page 197: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 198

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

gark oldular. Ahlâks›zl›kve zina çok yay›ld›. Öyleki, kad›n erke¤i zinaya da-vet ederdi. Emaneti koru-mak kalmad›¤› gibi, ya-lan, haks›zl›k, adam öl-dürme gibi günah iflleme-de adeta birbirleriyle ya-r›flt›lar. Allahü teâlân›n ik-ram ve ihsan etti¤i bu ni-metleri ve bollu¤u putla-r›ndan bilip, günden güneküfürlerinde azd›lar.

Semud kavmi, küfürve fesat üzerinde iken,Salih aleyhisselâm dün-yay› teflrif etti. Salih aley-hisselâm, Semud’un ortahâlli bir ailesine mensupidi. Fakat nesep, soy itiba-riyle kavminin en flereflisiidi. Babas› Ubeyd muhte-rem bir zat idi.

Salih aleyhisselâm›ndünyay› teflrifinden önce,babas› Ubeyd, birgünputhane önünden geçer-ken, kendinde tuhaf birhâl hissetti. Evine gelipuyudu¤u zaman, gaiptenflu sesleri duydu:

- Hak geldi, bât›l y›k›l-d›, Allahü teâlân›n kuluve peygamberi Salihaleyhisselâm dünyayagelecektir. Allahü teâlâonunla insanlara kurtuluflyolunu bildirir.

Ubeyd bundan korktu.Bafl›na baz› fleyler gelece-¤ini anlad›. Baflka birgünputhane önünden geçer-ken putlardan sesler ge-lip; “Senin nesebinde, Al-lahü teâlân›n dünyaya ge-tirip, peygamberlik vere-ce¤i bir zat var” dendi veo anda, kuvvetli bir rüzgâresti. Bütün putlar yüzüstüdüflüp, büyük putun ba-fl›ndaki taç yuvarland›.

Bu hadise üzerineUbeyd, kavminin kendisi-ne zarar vermesindenkorkup, kavminden uzakdurdu.

Salih aleyhisselâmdünyay› teflrif edince, ka-ra, deniz ve sahralarda,ilâhi bir ses, onun do¤u-munu müjdeledi. Do-¤um gecesinde, rahmet

Page 198: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 199

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

melekleri yeryüzüne in-di. Semud’un putlar› dayüzüstü devrildiler. Put-haneye bakan Semudlu,derhal gidip hadiseyi ha-ber verdi. Reisleri Cendave ileri gelenler hemenputhaneye gittiler. Putla-r›n›n ne hâle geldi¤inigörünce, daha da flafl›r-d›lar. Hep birlikte büyükputu kald›rarak, bafl›natac›n› yeniden koydular.Elleri ile kald›rd›klar› put-lar›na tapmaya devamettiler.

Semudlular büyük birbayram gecesinde e¤le-nirken, bütün a¤açlar, Al-lahü teâlân›n izniyle dilegelerek dedi ki:

- Ey Semud kavmi! Ni-çin ibret alan kimseler de-¤ilsiniz? Allahü teâlâ sizesenede iki defa, a¤açlar›-n›zda meyveler veriyor.Siz ise; hâlâ çeflit çeflit vebol bol nimetler gönde-ren Allahü teâlâya de¤ilde, putlar›n›za ibadet edi-yorsunuz.

Bunu duyan Semudkavmi, bu duruma öfkele-nerek, meyve a¤açlar›n›kestiler. Ancak bu defaehlî hayvanlar dile gele-rek ayn› sözleri söylediler.Semudlular hayvanlar›da kesmeye bafllad›lar.Sonra da¤lardaki vahflîhayvanlar, Allahü teâlâ-n›n izniyle dile gelip ses-lendiler:

- Ey Semudlular! Sizeyaz›klar olsun! Niçina¤açlar› kesiyor, neden ohayvanlar› öldürüyorsu-nuz? Onlar do¤ru söyledi-ler.

Bunun üzerine Se-mudlular, silahlar›na sar›-l›p, vahflî hayvanlar›n pe-fline düfltüler. Hayvanlarhem kaç›yor, hem de di-yorlard› ki:

- Bizim Rabbimiz, son-suz kuvvet ve kudret sahi-bi Allahü teâlâd›r. Ya Rab-bi! Semud kavmi seninverdi¤in bol nimetlereflükretmediler. Nimetlerivereni inkar edip, sana

Page 199: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 200

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

de¤il, kendi elleriyle yap-t›klar› putlara tapt›lar. Yer-yüzüne zulüm ve fesad›yayd›lar. Ya Rabbi! Senmutlak adalet sahibisin.Hâkimsin. Sen yeryüzünükulun ve peygamberinSalih aleyhisselâm ile ›s-lah eyle! Ya Rabbi! Onun-la fesad› kald›r!

Semud kavminin in-sanlar›, bu sözleri iflittikle-ri hâlde, ibret alacaklar›yerde küfür ve inatlar›ndadaha da fliddetlendiler.

Yüzü beyaz, yanaklar›k›rm›z› olan Salih aleyhis-

selâm›n çok güzel bir su-reti vard›. Tatl› sözlü olup,çok fasih, düzgün konu-flurdu. Büyüdükçe, kav-minin sevgisini kazand›.Herkesle iyi geçinmesi,güleryüzlülü¤ü, fakir vedüflkünlere yard›m›, zay›f-lar› korumas›, hastalar› zi-yareti ve baflka olgun hâl-leri ile bütün insanlar ta-raf›ndan sevildi ve takdirgördü.

Semudlular, “Bundabüyük bir kabiliyet var,ileride çok istifade ederiz”dediler. Bu yüzden putla-

Page 200: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 201

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

ra tapmay›fl›na ses ç›kar-mad›lar. Salih aleyhisse-lâm›n her geçen sene ol-gunlu¤u art›yor, kavmin-deki insanlardan ayr›l›¤›apaç›k ortaya ç›k›yordu.Yirmi yafl›na bast›¤›nda,yüzündeki nur ve güzellikçok fazlalaflt›. Öyle ki,kimse yüzüne bakmayatâkat getiremezdi. Otuzyafl›na geldi¤inde, ilim,hikmet, vakar ve birçokfaziletler, üstünlükler ih-san edildi.

Salih aleyhisselâm,huy ve yarat›l›fl bak›m›n-dan, zaman›ndaki insan-lar›n en üstünü olup; tica-retle meflgul olur, çantac›-l›k yapar ve elinin eme¤iile kazand›¤›n› yerdi.

Salih aleyhisselam›npeygamberli¤i

Salih aleyhisselâm 40yafl›na girdi¤inde; Allahüteâlâ sap›k Semud kavmi-ni imana davet için, onupeygamber olarak gön-derdi. Cebrail aleyhisselâ-

ma emrederek, Salihaleyhisselâma gitmesinive ona peygamber oldu-¤unu bildirmesini, kavmi-ni imana, itaate, Allahtanbaflka ilâh olmad›¤›na vekendi peygamberli¤initasdik etmeye davet et-mesini bildirdi.

Cebrail aleyhisselâm,Hazreti Salih’e geldi. Se-lam verdi. “Ey Salih!fiimdi kavmini Allahü te-âlâya imana ça¤›r ve tev-hide davet et! fiirk veputlara tapmaktan uzakdurmalar›n› söyle! Allahüteâlân›n kendilerine ih-san buyurdu¤u nimetlerihat›rlat! Ayr›ca Âd kavmi-nin fliddetli rüzgârda ni-çin ve neden helâk olduk-lar›n› sor” dedi ve pey-gamberli¤ini tebli¤ etti.Sonra da buyurdu ki:

- Ey Salih! Sen, Nuh veHûd zamanlar›nda olma-yan birçok acayip hâllerigöreceksin.

Salih aleyhisselâm builâhi emir üzerine, hemen

Page 201: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 202

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

kavminin reisi Cenda’n›nyan›na vard›. Reis Cendaonu görür görmez, tarifiimkâns›z bir korkuya ka-p›ld›. Salih aleyhisselâm,ona güler yüz ve tatl› dillehitap ederek dedi ki:

- Ey Cenda, sana nasi-hat ederim. Allahü teâlâ,beni, size peygamber ola-rak gönderdi. Seni vekavmimi, “Lâ ilâhe illal-lah” demeye ve beni tas-dike, yani Allahü teâlân›nkulu ve resulü oldu¤umainanmaya ça¤›r›yorum.

- Ey Salih! Neler söylü-yorsun? Semud kavmi,senin, Allahü teâlân›npeygamberi oldu¤unukabul etmez. Kavmimebildireyim bakay›m, nederler? Sen yar›n gel.

Sonra Cenda, Semudkavminin önde gelenleri-ni toplay›p, Hazreti Sa-lih’in söylediklerini bildir-di. Kavmin ileri gelenleridediler ki:

- Ey Cenda! Gelsin, bi-ze de söylesin. Söyledik-lerini biz de duyal›m.

Ertesi gün, Salih aley-hisselâm oraya teflrif etti.Peygamber olarak gön-derildi¤ini söyleyip, onla-r› Allahü teâlâya imana veitaate ça¤›rd› ve flu nasi-hatlerde bulundu:

- Ey kavmim! Kendisin-den baflka ilâh olmayan Al-lahü teâlâya iman ve iba-det ediniz! Sizi ve her fleyiyaratan Odur. O, baban›zÂdem’i (aleyhisselâm) top-raktan yaratt›. Siz HazretiÂdem’in evlad›s›n›z. Butopraklarda size uzunömür ve çok nimetler ver-di. Ona tevbe ve istigfârdabulunun! Bu tebli¤im içinsizden ücret istemem. Bi-lin ki, benim ücretim, an-cak âlemlerin Rabbi olanAllahü teâlân›n üzerinedir.O, tevbeleri kabul edicidir.

Salih aleyhisselâm buflekilde davet etti¤inde,kavminden pek az kimseinand›. Ço¤unlu¤u hak di-

Page 202: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 203

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

ni kabul etmemekte di-rendiler. Servetlerine gü-venip, zevk ve sefa içindekendilerinden geçip, zul-me baflvurdular. Salihaleyhisselâma da dedilerki:

- Ey Salih! Sen bundanevvel, yani bizi putlaraibadeti terke ça¤›rmadanönce, bizim aram›zdaümit edilen, güvenilen birkimse idin. Sende rüfld veefendilik alametlerini gö-rüp, bize bafl ve ifllerimiz-de dan›fl›lan bir kimse ol-man›, dinimizi kabul et-meni beklerdik. fiimdisen, bizi, babalar›m›z›nibadet edegeldi¤i putlaraibadetten vazgeçirmek miistiyorsun? Hâlbuki biz,davet etti¤in Allaha iba-detten flüphe içindeyiz.

Salih aleyhisselâm,iman etmeyen kavminededi ki:

- Ey kavmim! Bana ha-ber verin! Allahü teâlâbana aç›k bir mucize vepeygamberlik vermiflken,

e¤er ben Rabbimin emri-ni tebli¤ ve sizi Allahü te-âlâya davet etmeyip, Onaasi olursam, beni Onunazab›ndan kim kurtar›r?Beni kendinize tâbi k›l-makla, bana hüsrandanbaflka bir fley artt›rmazs›-n›z.

Semud kavmi, pey-gamberleri Salih aleyhis-selâm›n, onlar› imana da-vet edip, nasihatte bulun-du¤u zaman, hep yalanla-d›lar. Hazreti Hûd ve Haz-reti Nuh’un inanmayankavimleri gibi, bahaneleraramaya bafllad›lar. Dedi-ler ki:

- O da bizden bir kimsede¤il mi? Üzerimize birüstünlü¤ü olmayan kim-seye mi tâbi olaca¤›z?Ona uydu¤umuz takdirdedalalete düfler, delilik yap-m›fl oluruz. Aram›zdavahye daha lay›k kimselervar iken, ona m› vahiyolundu? Do¤rusu o, ya-lanc› ve kibir sahibidir.

Semud kavmi, Salih

Page 203: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 204

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

aleyhisselâm› büyülen-mifl, yalanc› ve mütekeb-bir diye itham etmelerinera¤men, Salih aleyhisse-lâm onlar›, tatl› dille ima-na davete ve nasihatleri-ne devam etti:

- Ey kavmim! fiu bulun-du¤unuz hâlde, bahçeler,p›narlar, ekinler ve latif,hofl tomurcuklanm›fl hur-ma a¤açlar› aras›nda veda¤lardan yonttu¤unuzve yapt›¤›n›z köflkler, sa-raylar içinde, ölüm veazaptan emin ve ferah ola-rak bafl›bofl mu b›rak›laca-¤›n›z› zannediyorsunuz?Allahü teâlâdan korkun,tul-i emelde, uzun emeldeolmay›n! Art›k bana itaatedin! Çünkü, benim emri-me, dediklerime itaat, Al-lahü teâlâya itaattir!

Semud kavmi, HazretiSalih’i iyi bir insan olarakgörüyordu. Ancak onuniyili¤ini, putlara hizmettegörmek istiyorlard›. Salihaleyhisselâm peygamberoldu¤unu bildirince, birk›sm› dedi ki:

- Salih’in maksad› bizikand›r›p, elimizdeki mal-lara konmakt›r.

Di¤er bir k›sm› ise di-yorlard› ki:

- Hay›r, Salih’in bizimmal›m›za ihtiyac› yoktur.Onun maksad› olsa olsabize reis olmakt›r.

Bir baflka grup da dediki:

- Onun reislikte de gö-zü yoktur. Belki ak›l hasta-l›¤›ndan dolay› böyle bir-tak›m anlafl›lmaz fleylersöylemifl olabilir.

Daha sonra mel’unfleytan da insan suretin-de, onlar›n aralar›na giripdedi ki:

- Ne garip fley! Dahadün bir çoban gibi ara-m›zda bulunan kifli, flimdibirdenbire korkutucu söz-ler söylüyor. Bütün putla-r› bir kenara itip, görün-meyen bir mabuda tap-mam›z› söylüyor. Herke-sin kendi etraf›nda top-lanmas›n›, sözünü dinle-melerini, böylece insanla-

Page 204: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 205

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

ra daha iyi bir hayat vere-ce¤ini söylüyor. Ama na-s›l ve neyle? Belli de¤il.Hepimizin sap›k, kendisi-nin tek bafl›na bize yolgösterici oldu¤unu söylü-yor. Akl›n›n, hepimizin ak-l›ndan çok oldu¤unu veâlemlerin Rabbi ile irtibat-ta bulundu¤unu iddiaediyor. Böyle bir fley nas›lmümkün olabilir? Baflka-lar›n›n yapamad›¤›n› onas›l yapabilir? Yoksa Ay’›gökyüzünden yere mi in-direcek, yoksa yeryüzünügünefle mi yaklaflt›racak?Yoksa ölüyü mü dirilte-cek?

Semudlular fleytan›nvesvesesiyle, kalk›p, Salihaleyhisselâma gittiler veona dediler ki:

- fiimdiye kadar kimse-nin ceddinden ve soyun-dan bir kötülük görmedik.Fakat, sen insanlar›n ha-yat›n› periflan edecek söz-ler söylüyorsun. Sen buputlar›n hiçbirini kabul et-miyorsun ve kar›fl›kl›k ç›-karmaktas›n. Bu yeni söz-

leri nereden getirdin? Vegörülmeyen mabud seninas›l vazifelendirmifltir?Söz ve iddia ile bir fley sa-bit k›l›namaz. E¤er do¤rusöylüyor isen, hiç kimse-nin yapamad›¤› bir ifliyapman gerekir. Do¤rusöz delil ister. Bütün in-sanlar›, senin mabudu-nun yaratt›¤›n› ve herkes-ten güçlü oldu¤unu söy-lüyorsun. Biz de her fleyibildi¤imizi söylemiyoruz.Yaflad›¤›m›z bir dünyavard›r. E¤er sen de yenibir ifl yapamayacaksan veinsanlarla aranda yeni birfark bulunmuyorsa, budavadan vazgeç.

Salih aleyhisselâm,onlara flöyle cevap verdi:

- Söyledi¤im her fleyiRabbimin iradesiyle söy-lüyorum. Rabbim dilerse,düflündü¤ünüz bütünfleyler, istedi¤iniz her ala-met meydana gelir.

O zaman SemudlularKur’an-› kerimde mealenbuyuruldu¤u üzere;

Page 205: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 206

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

“Sen, çok sihre, büyüyeu¤ram›fls›n, dediler.” [fiu-ara: 153]

Salih aleyhisselâm hergün kavmi aras›nda dola-fl›r, güler yüz, tatl› dil ve yu-muflakl›kla, onlar› imanadavet ederdi. Buna karfl›l›k,kavminin alayl› ve hakaretdolu sözlerine sabreder,cevap vermeyip, üzüntülübir flekilde inananlar›n ya-n›na dönerdi. Ayr›ca kâfir-ler, müminlerle de her yer-de alay ederlerdi. Kavmi-nin kendisiyle ve mümin-lerle alay ediflleri Kur’an-›kerimde flöyle bildirilmek-tedir:

(‹mana gelmeyip, kibirüzere olan o kavmin ilerigelenleri, zay›f ve aciz ad-dettikleri müminlerle alayederek dediler ki: “Siz,Salih’in gerçekten Rabbitaraf›ndan gönderilmifl birpeygamber oldu¤unu bili-yor musunuz?” Müminlersa¤lam bir imanla; “Evet,Onun bize ve size pey-gamber oldu¤unda flek veflüphemiz yoktur” dediler.

O zaman, o iman etmeyikibirlerine yediremeyen-ler; “Biz, sizin iman etti¤i-niz fleye inanm›yor, inkarediyoruz” dediler.) [A’raf:75-76]

Semudlular kibirdedaha da ileri giderek de-diler ki:

- Ey Salih! Sen, bizigörmedi¤imiz bir fleyeinanmaya ça¤›r›yor, ba-balar›m›z›n tapt›¤› putlar›-m›z› b›rakmam›z› söylü-yor ve Âd kavminin bafl›-na gelenlerle korkutuyor-sun. Hâlbuki onlar›n evle-ri, çardaklar› kumlar üzeri-ne kurulmufltu. Rüzgâr el-bette onlar› y›kar. Bizimsaraylar›m›z öyle olma-y›p, da¤lara, kayalaraoyulmufltur. Rüzgâr›n ka-yalar› y›kmas› mümkünde¤ildir. Senin Rabbininde bize gücü yetmez.

O esnada fliddetli birsesle irkildiler. “Salihaleyhisselâm, hakikatenAllahü teâlân›n peygam-beridir. Putlar bât›ld›r”

Page 206: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 207

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

sesiyle bütün putlar dev-rildi. Bu hâli aç›kça görenSemudlular, iman ede-cekleri yerde, hayret vedehfletle, “Bu olsa olsaSalih’in sihridir” dediler.

Küfürleri ve düflmanl›k-lar› gittikçe fazlalafl›p; “Sa-lih aram›zda do¤ru bir kifliidi. fiimdi yalan›, sihri,bühtan›, putlar›m›za mu-halefeti apaç›k meydanaç›kt›” diyerek, küfür ve is-yanlar›na devam ettiler.

Salih aleyhisselâm, birara kavminin iman etme-sinden ümidini kesip,Rabbine dedi ki:

- Ya Rabbi! Bir sefereç›kay›m, yolculu¤umdasalih kimselerle karfl›la-fl›p, onlarla dost olay›m.

Hak teâlâ ona izin ver-di. Oradan ayr›ld›. Birçokyerlerden geçti. Birgünkendini ibadete vermiflbir kifliye rastlad›. Ona de-di ki:

- Niçin tenhalarda yal-n›zl›¤› seçtin?

- Bu yerde bir köy var-d›. Ahalisinin tamam› Al-lahü teâlâya inanmazd›.Cümlesi helâk olup, yal-n›z ben kurtuldum. Gerikalan ömrümü, o beladankurtuldu¤um için, Allahüteâlân›n flükrüne hasret-tim. Bu sebeple tenhalar-da ibadet ederim.

Salih aleyhisselâm,onun sözlerinden ve hâ-linden ibret al›p, dahafazla flükürle meflgul ol-du. Sonra yolu bir denizkenar›na u¤rad› ve biradaya geldi. Adada, iba-det eden bir flah›s gördü.Ona da tenhalarda ibadetetmesinin sebebini sor-du. O da flu cevab› verdi:

- Ey Salih! Bir cemaatile idim, onlar çok kötüinsanlard›. Birgün onlarlabirlikte bir gemiye bin-dim. ‹çlerinde bendenbaflka Hak teâlâya inananyoktu. Neticede gemibatt›. Benden baflka hep-si bo¤uldular. Kurtuluflnimetinin flükrünün edas›için, buras›n› seçtim.

Page 207: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 208

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

Salih aleyhisselâm,veda edip ayr›ld›. Çokyerler geçip, halk›n›n ta-mam› imans›z olan birflehre geldi. Orada iki mü-min kimse buldu. Bunlargündüzleri helal kazan›p,akflam kendilerine yete-cek kadar yiyecek al›ko-yup, fazlas›n› fakirlere sa-daka verirlerdi. Bir akflambirlikte otururlarken, hey-betli bir ses iflittiler. Salihaleyhisselâm onlara, busesin sebebini sordu. On-lar da dediler ki:

- Burada y›rt›c› bir hay-van vard›r. Sesi her günbu saatte duyulur. Kimibulursa helâk eder.

- E¤er flehirdekiler ba-na mallar›n›n bir k›sm›n›verirlerse, onlar› bu hay-van›n flerrinden kurtar›-r›m.

Onlar gidip, Salih aley-hisselâm›n sözlerini flehirhalk›na söylediler. Herkesmal›n›n bir k›sm›n› geti-rip, bir yere y›¤d›. Sonrada Hazreti Salih’ten dedi-

¤ini yapmas›n› istediler.Salih aleyhisselâm Allahüteâlâya duâ etti. Duâs› ne-ticesinde, o vahflî hayva-n›n iki parça oldu¤u gö-rüldü. fiehir halk› sözle-rinde durup, mallar›n›Hazreti Salih’e verdiler.Hazreti Salih de, o iki kifli-ye, bu mallar› kabul etme-lerini söyledi. Fakat onlaristemediler ve dediler ki:

- Bize al›nterimizle ka-zand›¤›m›z kifayet eder.

Bunun üzerine, Salihaleyhisselâm, mallar› sa-hiplerine geri verdi. Son-ra da Allahü teâlâya flöyleduâ etti:

- Ya Rabbi! Sana flü-kürler olsun ki, kullar›n-dan salih kimseleri banagösterdin.

O zaman Allahü teâlâ-dan vahiy geldi:

- Ey Salih! Dünyan›nnizam›, âlemin intizam›benim sevgili kullar›m›nmevcut olmalar› iledir.Dünyan›n nizam›n›, âle-min intizam›n› sevgili kul-

Page 208: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 209

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

lar›m›n varl›¤›na ba¤la-d›m. E¤er onlar olmasa,bütün isyan edenleri gözaç›p kapay›ncaya kadarhelâk ederim.

Salih aleyhisselâm da-ha sonra, kendisine imanetmemifl olan kavmininyan›na döndü.

Küfür ve isyanda bukadar ileri giden Semud-lular, Hazreti Salih’i sus-turmak maksad›yla yinetopland›lar ve dediler ki:

- Ey Salih! Peygamberoldu¤un do¤ru ise, bizevahflî hayvanlardan birkaçtane ça¤›r da, gelip seninpeygamber oldu¤unu söy-lesinler. O zaman gerçek-ten sana inanaca¤›z.

Salih aleyhisselâm daonlar›n bu istekleri karfl›-

s›nda, Allahü teâlâya duâetti ve, “Ey hayvanlar, ge-liniz! ‹stedikleri flehadetisöyleyiniz” diye seslendi.

Bunun üzerine, büyükbir arslan kükreyerek ç›-kageldi ve dile gelerek;“Buyur ey Salih aleyhis-selâm” deyip, Allah›n bir-li¤ine, Hazreti Salih’inpeygamberli¤ine flehadetetti. Boynunu e¤di.

Kâfirlerden biri; “fiusihre bak›n›z” dedi. O an-da arslan, o kâfire hücumetti. Kâfirlerden her birida¤›l›p, evlerine kapana-rak, kap›lar›n› da kilitledi-ler. Sonra da piflmanolup; “Ey Salih, bu belay›def et, seni dinleyece¤iz”diye özür dilediler.

Hazreti Salih’in iflaretiile arslan geri dönüp kay-

Page 209: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 210

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

boldu. O gün bir grup Se-mudlu, imanla flereflendi.Bunlardan son imaneden, Hazreti Salih’in am-cas›n›n o¤lu idi. Ancakkavmin ço¤u iman etme-di. Bunun neticesinde ce-nab-› Hak, isyan ve taflk›n-l›¤›n (küfrün) zirvesine ç›-kan bu kavmin de kad›n-lar›n›, Hûd aleyhisselâ-m›n kavminde oldu¤u gi-bi, k›s›r b›rakt›. A¤açlarkuruyup meyve vermedi.S›¤›rlar buza¤›lamay›p,davarlar kuzulamad›. Se-mudlular›n bir kuyusu ha-riç, hepsi kurudu. Bu du-rum karfl›s›nda, Semudkavminin insanlar› kin veöfke ile dediler ki:

- Ey Salih, aram›za fe-sat kar›flt›rd›n. Mallar›m›-za, çoluk-çocu¤umuza,bizlere zarar verdin. Bura-dan çekil git, yoksa seniöldürürüz!

Salih aleyhisselâm mü-minlerin yan›na döndü.

Salih aleyhisselâm, Al-lahü teâlân›n emriyle, bir

müddet kavminin yan›n-dan ayr›ld› ve uzun müd-det dönmedi. Daha sonraemr-i ‹lâhi ile kavmininyan›na gitti. Onlar, bay-ramlar› sebebiyle bir yeretoplanm›fllard›. Reislerisüslü elbiseler giymiflti.Putlar› da sa¤ ve solunadizmifller, alt›n ve gümüfl-ten kürsülere koymufllar-d›. Reisleri Cenda, alt›n vegümüflle süslü bir tahtakurulmufl oturuyordu. Sa-lih aleyhisselâm orayagelince; onlara hitabendedi ki:

- Ey kavmim! “Lâ ilâheillallah. Salih, Allahü te-âlân›n kulu ve peygam-beridir” deyiniz! Ey kav-mim, size bir kere pey-gamber olarak gönderil-dim. fiimdi ikinci defagönderiliyorum.

Kavmi bunu duyunca,hayrette kald›lar. O esna-da putlar yüzüstü düfltü.Uzun zaman geçti¤i için,kendisini tan›yamayanSemud kavminin reisiCenda sordu:

Page 210: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 211

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

- Sen kimsin?Salih aleyhisselâm

kendisini tan›t›nca, Cen-da; “Sen hakikaten Salihmisin? Uzun zaman oldu,seni göremedik. K›rk senekadar aram›zda yoktun.Kaybolmufltun. Ey kifli!Sen Salih olamazs›n. Senbir sihirbazs›n” deyip,onu ölümle tehdit etti.

Kavminin, Salih aley-hisselâm› tehdit etti¤i s›-rada, orada bulunan Cen-da’n›n amcas›n›n o¤lu,“Ey Salih, biz seni tan›-d›k. Sen bize nasihatedensin. Lâkin, biz seninnasihatine muhtaç de¤i-liz. Buradan git! Bizi rahatb›rak” dedi.

Salih aleyhisselâmona dönerek buyurdu ki:

- Ey kifli! Sen bugün,çoluk çocu¤un da falansaatte ölecek. Yar›n daanan ve baban ölecekler.Çabuk iman et! E¤erimanl› vefat edersen, Al-lahü teâlâ seni yar›n diril-tir ve bir mucize olarak

Semud kavmine gösterir.Ömrünü, sonuna kadars›dd›k bir kimse olarakyaflar gidersin.

Bunu duyan Cen-da’n›n amcas›n›n o¤lu,derhal de¤iflti, iman edip,Salih aleyhisselâm›n hakpeygamber oldu¤una fle-hadet getirdi. Sonra dainsanlar›n bak›fllar› ara-s›nda oradan ayr›ld›.

Hazreti Salih’in dedi¤ivakit gelince, hakikatenCenda’n›n amcas›n›n o¤-lu vefat etti. Arkas›ndanda han›m› ve çocuklar› öl-düler. Bu hadise Semudkabilesi aras›nda yay›ld›.Ertesi gün, baba ve anne-si de öldü. Semudlulardaha çok flafl›rd›lar. ReisCenda da korku ve telafl-la, bu olanlar› takip edi-yordu. Salih aleyhisse-lâm, kavmine sordu:

- Ey Semudlular! O ilkvefat eden kifli, aran›zdanas›l bir kimse idi?

Page 211: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 212

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

- Sevdi¤imiz hay›rl› bi-ri idi.

- E¤er Allahü teâlâ onubenim duâmla diriltirse,iman eder misiniz?

- Putlar›m›za tapmak-tan vazgeçer, sana imanederiz.

Sonra beraberce ölenkiflinin evine gittiler. O ki-fli, efli, çocuklar›, anas›,babas› herbiri bir köfledeyat›yorlard›. Salih aley-hisselâm, Allahü teâlâyaduâdan sonra, o ilk vefatedene ismiyle hitap etti.O meyyit; “Buyur ey Alla-hü teâlân›n peygamberi”deyip, flehadet getirdi.Semudlular bu mucizeyigördüler. Lâkin iman ede-ceklerine dair verdiklerisözde durmay›p, yineHazreti Salih’e, “sihir-baz” dediler, iftirada bu-lundular. Telaflla kalk›pputhanelerine gelerek,Hazreti Salih’in mucizesi-ni putlar›na anlatt›lar.Mel’un fleytan putlara gi-rerek dedi ki:

- Sözünüzü anlad›m.E¤lencenizin bafl›na dö-nerek, yiyip içip kendiniz-den geçiniz. Salih’i görür-seniz, ona, senden öncegelen Nuh ve Hûd pey-gamberlerin getirdi¤i mu-cizelerden getir, göster degörelim deyin!

Semudlular sevinç venefle ile geriye döndüler.Hazreti Salih’i görüp, fley-tan›n dediklerini ilettiler.Hazreti Salih onlara dediki:

- Ey kavmim! Bu günekadar peygamberli¤imedelil olan çok alametlergördünüz. Size; vahflî hay-vanlar, kufllar, a¤açlar, ölü-ler ses verip flehadette bu-lundular. Bunlar yetmezmi ki, hâlâ flek ve flüphe-desiniz? Madem ki, bunlaryetmedi, öteki isteklerini-zi de söyleyin. Nas›l birmucize istersiniz?

- Ey Salih! Bizimle be-raber bayram›m›za ifltirakedersin. Sen kendi ilâh›-na, biz de kendi ilâhlar›m›-

Page 212: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 213

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

za duâ ederiz. E¤er seninduân kabul olursa, biz sa-na tâbi oluruz.

- Bayram gününüzde,yan›n›za inflaallah gelece-¤im.

Salih aleyhisselâm›ndevesi

Salih aleyhisselâm ilekararlaflt›r›lan gün gelince,bütün Semudlular e¤lenceyerinde topland›lar. Reisle-ri Cenda da orada alt›ndanbir taht üstünde ve ipek el-biseler içinde idi. HazretiSalih de abdest al›p, iki re-kât namaz k›ld›ktan sonra,Allahü teâlâya duâ ve ni-yazda bulunup yola ç›kt›.Yolda birçok mucizeler zu-hur etti. A¤açlar e¤iliyor,kufllar gölge yap›yor, hay-vanlar muvaffakiyeti içinduâ ediyorlard›.

Salih aleyhisselâmdo¤ruca reis Cenda’n›nkarfl›s›na gitti. Orada top-lananlara seslendi:

- Ey kavmim! Ben, Al-lahü teâlân›n size gön-

derdi¤i peygamberim.Bana itaat edin ki, azap-tan kurtulas›n›z.

Cenda dedi ki:- Ey Salih! E¤er do¤ru

söylüyorsan ve peygam-berlik davas›nda isen, se-ni imtihan etmek istiyo-ruz. Bu imtihan›m›z flöyleolacak: Biliyorsun ki, böl-gemizde El-Katibe ismin-de büyük bir kaya vard›r.Oraya gidece¤iz. Seninilâh›n o kayadan k›z›l tüy-lü, do¤urmak üzere olandifli bir deve ç›kars›n vetafltan ç›kan deve yavru-las›n, yavrusunun da ren-gi anas›na benzesin!

Semudlular›n en k›y-metli mallar› deve oldu¤uiçin, Salih aleyhisselâm-dan deve istediler. Salihaleyhisselâm, müflriklerinkendini aciz b›rak›p, kala-bal›¤›n önünde mahcupetmek için teklif ettikleribu istekler karfl›s›nda, hiçtelafllanmay›p namazadurdu. Allahü teâlâya yal-var›p, bu mucize iste¤in-

Page 213: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 214

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

den r›zas› var m›, yok mudiye vahiy bekledi. Allahüteâlâ o mübarek peygam-berinin do¤rulu¤unumeydana ç›karmak için,öyle bir devenin meyda-na ç›kar›laca¤›n›, kendisi-ne flu flekilde müjdeledi:

- Ey Salih! fiüphe yokki, biz onlar› imtihan için,diledikleri flekilde kaya-dan bir deve ç›kar›r vegöndeririz. Art›k onlar›nyapt›klar›na bak, helâkle-rini bekle ve ezalar›nasabret! Onlara haber verki, kendilerine mahsusolan büyük kuyunun su-yu, kendileri ile deve ara-s›nda taksim olunmufltur.Bir gün devenin, bir günde onlar›n ve hayvanlar›-n›nd›r. Her birisi su nöbe-tinde haz›r bulunsun. De-venin nöbetinde onlar-dan hiçbir kimse gelme-sin!

Salih aleyhisselâm,kavminin mucize istekle-rini kabul etti. Onlara, buistedikleri mucize oldu¤utakdirde ne yapacaklar›n›

sordu. Hep birlikte imanedeceklerini söylediler.Semudlular, asl›nda böy-le bir devenin ortaya ç›ka-bilece¤ine hiç ihtimal ver-miyorlard›. Salih aleyhis-selâm duâ etti. O zaman,önüne geldikleri o kayabüyümeye bafllad›. Gebebir deve flekline döndü.Birtak›m sanc›l› seslerpeyda olup, kaya çatlad›.‹çinden bir deve ç›karak,dedi ki:

- Lâ ilâhe illallah Salihnebiyyullah! Ben Allahüteâlân›n gönderdi¤i birdeveyim. Rabbimi tesbihederim. Beni bir mucizek›ld›.

Reis Cenda, bu muci-zeyi büyük bir dikkatleseyretti ve sonunda koltu-¤undan kalk›p, HazretiSalih’in yan›na gelerek al-n›ndan öptü. Sonra dakavmine dönüp, “Ey Se-mud kabileleri! Bu kadarkörlük yeter. Ben onainand›m. Eflhedü enlâ ilâ-he illallah ve enne Sali-han nebiyyullah, dedi ve

Page 214: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 215

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

onunla birlikte kavmin-den yüz kifli de imanla fle-reflendi.

Semud kabilesi insan-lar›n›n yavafl yavafl imanettiklerini gören puthanemuhaf›z› Darid, yüksek birsesle ba¤›rd›:

- Ey Semud kabileleri!Sihir olan bir fleye ne ka-dar çabuk meylediyor veSalih’i peygamber kabulediyorsunuz. Gelin putla-r›m›za gidelim de, bun-dan daha acayibini onlarbize göstersin!

Bu sözler karfl›s›ndabirço¤u tereddüt göste-rip, iman etmediler. Cen-da’n›n kardefli fiihabiman etmek üzereyken,vazgeçip küfrü seçti. Se-mudlular bu durumu gö-rüp, imans›zl›kta ›srar etti-ler ve onu, kendilerine ku-mandan, reis seçtiler. Tac›onun bafl›na koydular.

Cenda flehre döndü.Evindeki putlar› k›r›p kol-tu¤unu parçalad›. Kendi-ne ait mallar› iman eden-

lere taksim etti. Sert, ke-çeleflmifl bir elbise giydive Semudlular aras›ndadolaflmaya bafllad›. Onla-ra dedi ki:

- Ey Semudo¤ullar›,devenin söyledi¤ini söy-leyiniz, lâ ilâhe illallah Sa-lih nebiyyullah, deyiniz!

Semud kabileleri kötüsözlerle onunla alay et-meye bafllayarak, “Yaz›k-lar olsun sana ey Cenda!Salih’in sihrine kand›n”dediler. O da flöyle cevapverdi:

- Sizin aran›zdaki itiba-r›m› ne çabuk unuttunuz.Ben kendim için bu diniseçtim. Rabbimin azab›n-dan korkum çoktur.

Daha sonra Cenda,Hazreti Salih’ten hiç ayr›l-maz oldu. Allahü teâlâyaibadete bafllad›.

Kayadan istediklericins deve ç›k›nca, Salihaleyhisselâm, onlara, Al-lahü teâlân›n; “‹flte istedi-¤iniz difli deve; su bir güno devenin, bir gün de si-

Page 215: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 216

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

zindir. Su içmekte onadokunmay›n! Sak›n döv-mek, öldürmek suretiyle,ona bir kötülük yapma-y›n! Yoksa sizi büyük birgünün azab› yakalar”fleklindeki kesin azap em-rini de tebli¤ etti.

Deve, yavrusuyla bir-likte da¤lara ç›kar, a¤açlarkendisine dallar›n› e¤erdi.O da en lezzetli yapraklar›yer, sonra vadilerde otlar-d›. Semudun hayvanlar›onu görünce, korkup ka-çarlard›. Deve, akflam ol-du¤unda flehre gelir, Se-mudlular da gelip, kapla-r›n› sütle doldurur gider-lerdi. Sa¤mak zahmeti ol-madan, süt, kaplar›naakard›. Deve, daha sonraHazreti Salih’in ibadet et-ti¤i yerin civar›na gelir,orada kal›r, sabaha kadarAllahü teâlây› tesbih eder,sabah olunca da tekrarmeralara giderdi. Deve,Allahü teâlân›n izni ile di-le gelir, Semudlular› ima-na davet ederdi.

Semudlular›n bir su

kuyusu olup, etraf›nda birhavuzu vard›. Deve su nö-betinde oraya gelir, do-yuncaya kadar su içerdi.Semudlular, bir gün su,bir gün de devenin sütü-nü içiyorlard›. Su nöbetle-rinde, kuyunun suyu de-veye kalmas›n diye, çoksu biriktiriyorlard›. ‹manetmeyenler zaman zamanbirbirlerine dediler ki:

- ‹flte görüyorsunuz,a¤açlar dallar›n›, yaprakla-r›n› yesin diye deveye e¤i-yor. Her gün meralardadeve için otlar bitiyor. Hay-vanlar›m›z ondan kaç›yor,helak oluyor. Sütünü içti-¤imizde bedenlerimizdehastal›k oluyor. Bu devebize hay›r getirmiyor. Bu-na bir ç›kar yol bulal›m.

Böylece nankörlükedip, deveyi helâk etmeyollar›n› arad›lar. FakatHazreti Salih’in haber ver-di¤i azap sebebiyle dekorkup karar veremediler.Yine de f›rsat kollamay›elden b›rakm›yorlard›.

Page 216: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 217

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

Semudlular deveyi bo¤azlad›lar

Semud kavmi içinde,sürüleri zarar gördü¤üiçin, devenin öldürülme-sini çok isteyen iki kad›nvard›. Birisi, yafll› fakatçok mal›, mülkü olan vegüzel k›zlar› bulunanUneyze idi. Di¤eri Sadufidi ki, hem cemâl sahibi,hem de mal›, mülkü pekfazla idi. Hazreti Salih’een çok bu kad›n düflman-d›. Semud kavmindeniman etmeyenleri, deveyibo¤azlamalar› için de-vaml› teflvik ediyordu.

Birgün ismi M›sdaolan amcas›n›n o¤lunuça¤›rarak, ona dedi ki:

- Ey M›sda! E¤er bü-yük zarar›n› gördü¤ümüzSalih’in (aleyhisselâm)devesini öldürürsen, sanavar›r›m. Her fleyimle se-nin olurum.

Bu teklifinde ›srar ede-rek, sonunda onu ikna et-ti. Gidip durumu Uney-ze’ye de anlat›p dedi ki:

- ‹kna etti¤im M›s-da’n›n yan›na yard›mc›larlaz›md›r. Kavmimiz içindeK›dar isminde, evlenme-mifl birisi var. K›zlar›n›ona teklif et. Kabul eder-se, onu da yard›mc› vere-rek deveyi bo¤azlatm›floluruz.

Uneyze kabul edip, k›z-lar›ndan en güzelini giydi-rip süsledi ve K›dar’a gös-terdi. K›dar, kavmi içindeçok çirkin ve babas› belliolmayan biri idi. Teklifikabul etti. K›dar ile M›sdagörüflüp, deveyi öldür-mek için plân yapt›lar.Yanlar›na M›sda’n›n kar-defli, Heril, Düayr, Darid,Reyyan, Lübeyd, Mesredisimli bedbahtlar› da ala-rak tam dokuz kifli oldular.Bunlar kabileleri dolafl›p,yapacaklar› ifli anlatt›larve taraftar toplad›lar.

Semudo¤ullar›n›n kü-çü¤ü-büyü¤ü, kad›n›-er-ke¤i, devenin öldürülme-sine r›za göstermiflti. De-venin öldürülece¤i gün,Uneyze, k›z›n› süsleyip K›-

Page 217: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 218

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

dar’›n yolu üzerine ç›kar-d›. K›dar, evlenmek arzu-suna kavuflmak için deve-yi beklemeye bafllad›.

Kur’an-› kerimde Nemlsuresinin 48. ayet-i keri-mesinde, toplanan bu fe-sat ehli mealen flöyle bil-dirilmektedir:

(O Semud kavmininbulundu¤u flehirde dokuzkimse vard›. Bunlar deve-yi öldürmeye teflebbüsettiler. Bunlar o flehirde›slah ile de¤il, ifsat ilemeflgul idiler.)

Bu dokuz kifli plânlar›gere¤i, devenin geçece¤iyolda pusuya yatt›lar. De-ve yaklafl›nca, M›sda birok at›p, deveyi yaralad› veyere düflürdü. K›dar ve

yan›ndakiler de üzerineat›l›p bo¤azlad›lar.Kur’an-› kerimde A’raf su-resinin 77. ayet-i kerime-sinde mealen flöyle habervermektedir:

(Semud kavmi o deve-yi kestiler. Rablerinin em-rine uymay›p isyan etti-ler.)

Hazreti Salih’in; “Deve-yi kendi hâline b›rak›n, ye-sin, içsin” emrine karfl› ge-lip taflk›nl›k yapt›lar. Deve-nin yavrusunu da yakala-y›p öldürdüler. Semudlu-lar devenin etlerini pay et-tiler ve piflirip yediler.

O zaman kufllar ve y›r-t›c› hayvanlar dile gele-rek, “fiimdi Semud kavmihelâk oldu. Rabbimizin

Page 218: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 219

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

emrine karfl› gelip isyanettiler” diye ça¤r›flt›lar.

Salih aleyhisselâm du-rumu ö¤renip, müminler-le birlikte oraya gitti. De-venin hâlini görünce, çoküzüldü. Hazreti Salih’ingözyafllar› mübarek sa-kallar›na akt› ve “‹lâhi!Ahir zamanda gönderile-cek, âlemlere rahmet ola-cak olan MuhammedMustafa hakk› için kavmi-me hidayet eyle” diye du-âda bulundu.

Semud kavminin helâk›

Semud kavminin azg›nmüflrikleri, deveyi kestik-ten sonra, ifli büsbütün az›-tarak alaya, hakarete bafl-lad›lar ve dediler ki:

- Ey Salih! E¤er gön-derilen peygamberlerdenisen, bize vaadetti¤in aza-b› getir!

Salih aleyhisselâmkavmine buyurdu ki:

- Ey kavmim! Ben sizeRabbimin risaletini tebli¤

ettim ve size nasihat et-tim. Lâkin siz nasihatedenleri sevmezsiniz, eykavmim! Niçin tevbedenevvel azab›n gelmesineacele edersiniz? Niçin Al-lahü teâlâdan magfiret is-teyerek iman etmezsiniz?Keflke Allahü teâlâya is-tigfâr etseniz de merha-met olunsan›z. Zira azapgeldi¤inde tevbe kabulolmaz.

Müflrikler Hazreti Sa-lih’in flefkat ve merhametdolu nasihatlerine karfl›dediler ki:

- Ey Salih! Biz seninleve sana tâbi olan mümin-lerle u¤ursuzlu¤a u¤ra-d›k. Sen bu dini ortaya at-t›¤›ndan beri, bizim bafl›-m›z beladan kurtulmu-yor. Sen böyle bir din ge-tirmeden önce, bu bela-lardan hiçbirisine maruzkalmazd›k.

Allahü teâlâ Hazreti Sa-lih’e vahiy gönderip, “Kav-mine azab›n gelece¤ini bil-dir!” buyurdu. Bunun üze-

Page 219: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 220

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

rine Salih aleyhisselâmkavmine flöyle dedi:

- Evlerinizde üç günyaflay›n›z. Çarflamba, per-flembe ve cuma günü. ‹lkgünde yüzleriniz sarar›r,ikinci günde k›zar›r, üçün-cü günde karar›r, dördün-cü gün de helâk olursu-nuz. Bu kesin bir vaattir.

Bunun üzerine, Se-mudlular, Hazreti Salih’inazap vaadi karfl›s›nda de-diler ki:

- Ey Salih! Elinden gele-ni ard›na koyma! Biz deve-yi öldürerek etini yedik.Sen uzun zamand›r biziazapla korkutursun. Biz on-dan bir eser göremiyoruz.

O gecenin sabah›nda,birtak›m acayip hâllerlekarfl›laflt›lar. Devenin bast›-¤› yerlerden kan f›flk›rd›¤›-n›, a¤açlar›n yapraklar›n›nk›zard›¤›n›, kuyu suyununkan k›rm›z›s›, yüzlerinin desapsar› oldu¤unu görüp,birbirlerine haber verdiler.Sonra Hazreti Salih’e gitti-ler ve “Ey Salih! Sen bizim

renklerimizde ve etraftaolan de¤iflikli¤e ne dersin”dediler. Hazreti Salih debuyurdu ki:

- Bu, Allahü teâlân›nazab›n›n ilk alametidir. Builk gününüzdür.

Semudlulardan deveyiöldüren dokuz kifli; “Salihbizlere ne sihir varsa yap›-yor. Üç güne kadar da azapvaadi var. O gelmezdenönce Salih’i, ailesini ve onainananlar› öldürelim” dedi-ler ve yola ç›kt›lar. Gece ol-du¤unda Hazreti Salih’inibadet etti¤i yere geldiler.Cebrail aleyhisselâm herbirini öldürdü.

Ertesi gün Semudlular,bu dokuz kiflinin cesetleri-ni buldular. Kur’an-› ke-rimde bu durum mealenflöyle bildirilmektedir:

(Onlar bu flekilde Sa-lih’i öldürmek için hileyapt›lar. Biz de onlar›n buhilelerinin cezas›n› ver-dik. Hâlbuki onlar›n bun-dan haberleri yoktu.

Page 220: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 221

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

‹flte bak, o tuzaklar›-n›n ak›beti nice oldu?Çünkü biz onlar› da, ka-vimlerini de helâk ettik.)[Neml 50-51]

Allahü teâlâ, HazretiSalih’e Cebrail aleyhisselâ-m› göndererek, müflrikle-rin tuzaklar›ndan ve baflla-r›na geleceklerden, onuhaberdar etti. O da imanedenlerle birlikte o beldeyiterk ettiler. Bunlar›n kurtul-malar›na sebep imanlar›idi. Allahü teâlâ bu duru-mu flöyle bildirmektedir:

(Vakta ki, azab›m›z ve-ya azapla emrimiz gelin-ce, Salih’i ve onunla bera-ber müminleri indimizderahmetle, o azaptan ve ogünün rüsval›¤›ndan kur-tard›k. Muhakkak seninRabbin, azab›nda kuvvet-li ve düflmanlar›na galip-tir.) [Hûd 66]

(Salih’e ve onunla olanmüminlere necat verdik.Onlar küfür ve günahtansak›n›rlard›.) [Neml 53]

‹kinci günde Semudlu-lar›n yüzleri kana boyan-m›fl gibi k›pk›rm›z› oldu.Azab›n gelece¤ine kanaatgetirip feryat ettiler, ba¤r›fl-t›lar, a¤laflt›lar. “‹ki güngeçti” dediler. Üçüncü gü-nü yüzleri simsiyah oldu.Sanki yüzlerine zift sürül-müfltü. Hepsi ümitsiz olup;“Azap hangi taraftan gelir”diyerek sa¤a, sola ve se-maya do¤ru bak›flt›lar.Azap vakti geldi¤inde, Alla-hü teâlâ Cebrail aleyhisse-lâm› gönderip buyurdu ki:

- Semud kavmi banaiman etmediler. Nimetle-re flükretmediler. Benimhâl›k (yarat›c›) ve Rab ol-du¤umu inkâr ederek,kendilerine mucize olarakgönderdi¤im deveyi bo-¤azlad›lar. Resulüm Sa-lih’i de yalanlad›lar. fiimdionlara fliddetli sayha [öl-dürücü fliddetli bir ses] ileazab› indir! Saraylar›n›,diyarlar›n› harap et!

Bu ‹lâhi emir üzerinebir sabah vakti, öldürücüdehfletli bir ses ve zelzele,

Page 221: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 222

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

Semud kavminin insanla-r›n› yakalad›. Cebrail aley-hisselâm, onlar› muhkembinalarda helâk etti. Fah-reddin-i Râzî’nin beyan›-na göre, sayhan›n fliddetve heybetinden, hepsininödleri patlamak suretiyleöldüler. Allahü teâlâKur’an-› kerimde mealenbu hâli flöyle bildirmekte-dir:

(Semud kavmini sa-bah vaktinde, Cebrailaleyhisselâm›n fliddetlisayhas› yakalad›. Hepsihelâk oldular. Kazanagel-dikleri, iflledikleri o fleyler,muhkem evler, mal venüfuslar›n›n ço¤alm›fl ol-malar› onlardan azab› de-fedemedi.) [Hicr 83-84]

(Onlar›n üzerine Ceb-rail’in bir sayhas›n› gön-derdik de, hayvan a¤›l›nakonan kuru çal› ç›rp› veotlar gibi mahvoluverdi-ler.) [Kamer 31]

(Onlar; gökten heybetlisesle yerde zelzele olup,kalbleri parçalanarak yüz-

leri üzerine düflüp, evlerin-de helâk oldular.) [A’raf 78]

(Küfürle nefslerine zul-medenleri; Cebrail’in say-has› al›p, kalbleri parçala-n›p, evlerinde y›k›l›p he-lâk oldular.) [Hûd 67]

(Biz Semud kavminehay›r ve fler yolunu göster-dik. Onlar körlü¤ü, yanidalaleti hidayet üzerinetercih ettiler. Onlar›, dün-yada kazand›klar› küfür veisyan sebebiyle azap sa-ikas› al›p, zelil ve helâk ol-dular.) [Fussilet 17]

(Onlar› azap yakalad›.Muhakkak bunda bir ib-ret vard›r. Onlar›n ço¤uiman edici olmad›. Mu-hakkak ki, senin Rabbinazizdir, rahimdir.) [fiu-ara158-159]

Bu son ayet-i kerime-de, onlar›n ço¤u veya ya-r›s› iman edici olsa, yaniHazreti Salih’e iman etseidiler, onlara azab›n gel-meyece¤ine, gönderilme-yece¤ine dair iflaret oldu-¤u bildirilmektedir.

Page 222: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 223

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

Salih aleyhisselâm›nmucizeleri

Salih aleyhisselâm,kavminin helâkinden son-ra, kendisine iman eden-lerle birlikte Mekke’ye git-ti. Oraya yerleflti. Baflkayere gitti¤i de bildirilmifl-tir.

Salih aleyhisselâm›ngönderildi¤i Semud kav-minin yaflad›¤› yerlerde,hamt diye bilinen dikensizve meyveleri olmayana¤açlar vard›. Orada bun-lardan baflka a¤aç bulun-mazd›. Birgün Semudkavminin önde gelenleriSalih aleyhisselâma gelip,“Sen, gerçekten peygam-ber isen, bu a¤açlar mey-ve versin” diyerek, Salihaleyhisselâmdan mucizegöstermesini istediler.Onlar›n bu teklifi üzerine,Salih aleyhisselâm duâ et-ti. Orada hamt cinsindenne kadar a¤aç var ise,hepsi meyve verdi.

Salih aleyhisselâm›nkavminin bulundu¤u yer-

de, tek bir kuyu olup, bafl-ka yerde su yoktu. Susuz-luktan dolay› bu beldedemahsul elde edilemedi-¤inden, Semudlular ge-lip; “Gerçekten peygam-ber isen, flu tafltan su ç›-kar” dediler. Salih aley-hisselâm, onlar›n bu tekli-fi üzerine Allahü teâlâyaduâ etti. Onun bu duâs›üzerine, kendisine vahiygelip, “O tafl›n çevresindeyedi kere dolafl” buyurul-du.

Salih aleyhisselâm va-hiy mucibince, o tafl›nçevresinde dolafl›rken, obüyük tafltan göz göz su-lar akmaya bafllad›. Se-mudlular bu sularla boflarazilerini sulad›lar. Kurakarazileri; ba¤lar, bahçelerhâline getirdiler.

Salih aleyhisselâm›nkavmi olan Semudlular,koyunculuk da yaparlard›.Bunun için senenin baz›aylar›n› sahralarda, yayla-larda çad›r kurarak geçi-rirlerdi. Yaylada bulun-duklar› bir s›rada, iman

Page 223: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 224

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM

etmeyenlerden bir kifli,gizlice Salih aleyhisselâ-m›n çad›r›n› atefle verdi.Çad›r atefl ald›. Oradakikâfirler alaya bafllad›larve dediler ki:

- Sen gerçekten pey-gamber isen, çad›r›ndakiyang›n› söndür de görelim.

Bunun üzerine Salihaleyhisselâm duâ etti.Atefl hemen etraftaki ça-d›rlara s›çrad›. Kâfirlerinbütün çad›rlar› yan›p küloldu¤u hâlde, Salihaleyhisselâm›n çad›r›nabir fley olmad›. Semudkavminin helâk olmas›-na sebep olan hususi-yetlerinden baz›lar› flun-lard›r:

Semud kavmi küfüriçinde olup, Salih aleyhis-selâm› yalanlad›lar. Âhi-ret gününde hesap vere-ceklerini düflünmediler.Allahü teâlân›n kendileri-ne birçok nimet verdi¤ihâlde, bu nimetleri verenAllahü teâlâya isyana de-vam ettiler.

Allahü teâlân›n gönder-di¤i Salih aleyhisselâmaitaat etmeyip, nefslerininarzu ve isteklerine uydular.Allahü teâlân›n peygam-berine düflmanl›k ettiler.Kendi görüfllerine uyarakapaç›k olan mucizelereinanmad›lar. Kendilerinenasihat eden kimselerdenrahats›z oldular ve bu kim-selere düflmanl›k yapt›lar.Nitekim Âyet-i kerimedemealen buyuruldu ki: (Sa-lih kavmine dedi ki: Eykavmim! Ben size Rabbi-min emrini tebli¤ ettim vesize nasihat ettim. Lâkinsiz nasihat edenleri sev-mezsiniz.) [A’raf 79]

Semud kavmi dünyamal›na tamah ederek,ömürlerinin uzunlu¤una al-dand›lar. Fuhufl artt›. Nite-kim deveyi bo¤azlamayasebep, iki kad›n›n yapm›flolduklar› vaat idi. Allahü te-âlâya verdikleri sözde dur-mad›lar, emanete riayet et-mediler. Vak›f olan mallara,mesela Allahü teâlân›n vak-fetti¤i deveye el uzatt›lar.

Page 224: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

ZÜLKARNEYNALEYH‹SSELÂM

Page 225: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz
Page 226: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 227

ZÜLKARNEYN ALEYH‹SSELÂM

ZÜLKARNEYNALEYH‹SSELÂM; Haz-reti Zülkarneyn’in Kur’an-› kerimde k›ssas›, do¤uyave bat›ya seferleri zikre-dilmifltir. Peygamber ve-ya velî oldu¤u bildirilmifl-tir. Hazreti Nuh’un o¤luYafes’in soyundand›r. As›lismi ‹skender’dir. Do¤uyave bat›ya gitti¤i için, Zül-karneyn nam›yla an›lm›fl-t›r. Yemen’de yaflam›flolan Münzir ‹skender ileAristo’nun talebesi olanMakedonyal› ‹sken-der’den daha önce yafla-d›. ‹brahim aleyhisselâmile birlikte haccetti. Onunelini öpüp duâs›n› ald›.Teyzesinin o¤lu olan Haz-reti H›z›r’› ordusuna ku-mandan tayin etti.

Hazreti Zülkarneyn,do¤uya ve bat›ya hakimolan bir cihangirdi. Nite-kim Resulullah efendimizbir hadis-i fleriflerinde;(‹smini duydu¤unuz kim-selerden, yeryüzüne dörtkifli malik oldu. ‹kisi mü-min, ikisi de kâfir idi. Mü-

min olan ikisi, Zülkarneynile Süleyman [aleyhimes-selam] idi. Kâfir olan ikiside, Nemrud ile Buhtun-nasar idi. Beflinci olarakyeryüzüne benim evla-d›mdan biri, yani Mehdîmalik olacakt›r) buyur-mufllard›r.

Resulullah efendimizMekke’de peygamberli¤i-ni bildirip, geçmifl üm-metlerin bafllar›na gelenibretli hadiselerden bah-sedince; Kureyfl müflrikle-ri, Ona karfl› ç›kmak için,kendilerince daha ilgi çe-kici olan hikâyeler bulupanlatmaya bafllad›lar. Ya-hûdilerden ve ‹ranl›lardanduyduklar› masallar vegeçmifl ümmetlere dairhikâyelerle, Resulullahefendimize karfl› ç›kmayakalk›flt›lar.

O s›rada, ahir zamanpeygamberinin kendi iç-lerinden ç›kaca¤› ve ora-ya hicret edece¤i inanc›y-la Medine’ye gelip yerlefl-mifl olan birçok Yahûdivard›. Mekkeli müflrikler,

Page 227: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 228

ZÜLKARNEYN ALEYH‹SSELÂM

Medine Yahûdilerineadam gönderip, Resulul-lah efendimizi imtihaniçin, onlardan bilgi istedi-ler. Medine Yahûdileri,onlara; eshab-› Kehf’i,yeryüzünün do¤usuna vebat›s›na gidip fethedenZülkarneyn’i ve ruhunmahiyetini sormalar›n›tavsiye ettiler. Sonra dadediler ki:

- E¤er bu üç fleydenhaber verirse, peygam-berdir, Ona uyun. E¤ercevap veremezse, yalan-c›n›n biridir, istedi¤iniziyap›n.

Yahûdilerden bu bilgi-leri ö¤renen Mekkelimüflrikler, Resulullahefendimize gelip, bu üçsoruyu sordular. Resulul-lah efendimiz, kimsedenilim ö¤renmemifl, oku-ma-yazmas› bile yoktu.‹nsanlara söyledikleri, Al-lahü teâlân›n kendisinevas›tal› ve vas›tas›z olarakbildirdi¤i veya kalbine il-ham etti¤i fleylerdi. Tabiîki, O, ne eshab-› Kehf’i, ne

ruhun mahiyetini, ne deZülkarneyn’i bir yerdenö¤renmifl de¤ildi.

Müflrikler gelip sorula-r›n› sorunca, Allahü teâlâ,Resulüne Kehf suresiniinzal buyurdu. Bu surenin83-98. ayet-i kerimelerin-de, Hazreti Zülkarneyn’indo¤uya ve bat›ya seyaha-ti, bu s›rada karfl›laflt›¤›kavimler ve kâfirlere olanmuamelesi anlat›ld›. Buvesileyle Müslümanlarda, Hazreti Zülkarneynhakk›nda en do¤ru bilgi-lere sahip oldular.

Bu ayet-i kerimeleri,tefsir eden müfessirler,hadis-i fleriflerde ve çeflit-li rivayetlerde bildirilenhaberlerle oldukça geniflaç›klam›fllard›r.

Salih bir zat olan Haz-reti Zülkarneyn’i, Allahüteâlâ, yeryüzündeki in-sanlara, emir ve yasakla-r›n› tebli¤ ile vazifelendir-di. Hazreti Zülkarneyn, Al-lahü teâlâya niyazda bu-lunup dedi ki:

Page 228: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 229

ZÜLKARNEYN ALEYH‹SSELÂM

- Ya Rabbi! Bana tev-cih etti¤in bu iflte, ancaksen yard›ma kâdirsin. Be-ni hangi ümmetlere gön-derdi¤ini, onlara hangiasker ve kuvvetle ve nas›lgalip gelece¤imi, bununiçin hangi çarelere baflvu-raca¤›m›, onlara karfl› ço-¤unlu¤u nas›l elde edece-¤imi, hangi hilm ve sab›r-la karfl› duraca¤›m›, nas›lhitap edece¤imi ve lisan-lar›n› nas›l anlayaca¤›m›,sözlerini hangi kulak ileduyaca¤›m›, hangi göz ileonlara nüfuz edece¤imi,karfl›lar›na hangi hüccetleç›kaca¤›m›, ifllerini hangihikmetle düzenleyece¤i-mi, aralar›nda hangi ilimve adaletle hükmedece¤i-mi bilmiyorum. Bu bah-setti¤im fleylerden hiçbiribende yok. Ya Rabbi! SenRahimsin. Sen hiç kimse-ye gücünün yetece¤in-den baflkas›n› yüklemez-sin. Bilâkis sen, kullar›namerhamet edensin.

Bunun üzerine Allahüteâlâ flöyle buyurdu:

- Sana verdi¤im vazi-feyi yapabilmen için kuv-vet ihsan ederim. Gö¤-sünü açar›m. Herfleyegücün yetecek hâle gelir-sin. Anlay›fl›n› açar, ko-nuflman› geniflletirim.Kula¤›n› açar›m, tâ uzak-takileri iflitirsin. Basireti-ni geniflletirim, çok uzak-lar› görür, her fleye nüfuzedersin. Tedbirli olmakkabiliyetini veririm, herfleyi sa¤lam yapars›n. ‹s-tedi¤in her fleyi ihsanederim. Bunlar›, seniniçin saklar›m. ‹stedi¤iniher zaman bulursun.Aya¤›n› sa¤lam bast›r›-r›m. Sana heybet veri-rim, hiçbir kimse sanakötü gözle bakamaz.

Ben sana yard›m ede-rim. Hiçbir fley sana zararveremez. Seni kuvvetlen-diririm, hiçbir fleye yenil-mezsin. Kalbine kuvvetveririm, hiçbir fleydenkorkmazs›n. Nur, ayd›nl›kve zulmeti, karanl›¤› em-rine verir, onlar› senin as-kerin yapar›m. Nur, önün-

Page 229: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 230

ZÜLKARNEYN ALEYH‹SSELÂM

de yol gösterir; zulmet,arkandan seni muhafazaeder.

Allahü teâlâ Nur ve bafl-ka vas›talar› Hazreti Zülkar-neyn’in emrine verdi. Onailim ve kudret, insanlarüzerinde tasarruf ve haki-miyet verdi. Ayr›ca; beyazve siyah olmak üzere ikisancak ihsan etti. Zifirî ka-ranl›k olan gecede beyazsanca¤› aç›nca, ortal›k ay-d›nl›¤a gark olurdu. Gün-düz harp ederken, düflmanaskerinin karanl›kta kalma-s›n› arzu ederse, siyah san-ca¤›n› açar, düflman taraf›zifirî karanl›k, kendi taraf›ayd›nl›k olur, böylece k›sazamanda düflmana galip

gelirdi. Her sefere ç›k›fl›n-da, önü ayd›nl›k, arkas› ka-ranl›k olurdu.

Çok geçmeden mem-leketi geniflledi, devletigüçlendi. Allahü teâlân›nemir ve yasaklar›n› bütündünyaya yaymay› azmet-ti. Teyzesinin o¤lu olanHazreti H›z›r’› kendisinevezir, ordusuna kuman-dan tayin etti.

Allahü teâlân›n emriy-le, müminlerden meydanagelen ordusu ile birlikte, ilkönce bat›ya yürüdü. Vard›-¤› her yerde kâfirleri hakdine davet etti. ‹nananlarailtifat ve ikramda bulunup,inanmayanlarla harp etti.

Page 230: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 231

ZÜLKARNEYN ALEYH‹SSELÂM

Bat›da meskun yerlerin so-nuna vard›. Art›k karalarbitmifl, hep deniz baflla-m›flt›.

Hazreti Zülkarneyn’inseddi

Hazreti Zülkarneyn ba-t›da bir kavim buldu. Bukavmin fertleri kâfir idi.Vahflî hayvan derilerin-den elbise giyerler, deni-zin d›flar› att›¤› bal›k cin-sinden fleyleri yiyerek ge-çinirlerdi. De¤iflik bir dillekonuflan, bu güçlü kuv-vetli kimselerin acayip ta-biatlar›, yad›rganacakâdet ve huylar› vard›. Al-lahü teâlâ, Hazreti Zülkar-neyn’i, onlar hakk›ndaserbest b›rakt›. Dilerseiman etmeyenlerle müca-dele etmesini, isterse on-lar›n hak dini kabul etme-leri için güzel muameledebulunmas›n› bildirdi.

Hazreti Zülkarneyn,bunlardan ikincisini tercihedip, hüsn-i muameledebulundu ve onlara dedi ki:

- Her kim nefsine zul-mederek davetimi kabuletmez, küfürden ayr›l-mazsa; elbette onu öldü-rürüz. Sonra da ahiretteRabbimizin mahkeme-ikübras›na sevk olunur.Allahü teâlâ da onu flid-detli ve ebedî olan cehen-nem azab›yla cezaland›-r›r. Ama kim davetimi ka-bullenir, Allahü teâlân›nemir ve yasaklar›n› göze-tir ve tasdik eder, yapma-s› emredilen ibadet ve va-zifeleri yerine getirirse,onun için çok güzel veebedî olan cennet vard›r.Böyle iman eden kimseiçin, kendisine emretti¤i-miz fleylerde kolayl›k söy-ler, ona; namaz, zekât, ci-hâd gibi yapabilece¤ifleyleri teklif eder, yapa-mayaca¤› meflakkatlifleyleri emretmeyiz.

Onlar› bu flekilde ima-na davet etti.

Onlar›n bir k›sm›imanla flereflendi, bir k›s-m› da yüz çevirdi. HazretiZülkarneyn iman etme-

Page 231: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 232

ZÜLKARNEYN ALEYH‹SSELÂM

yenlerin üzerine yürüdüve onlar› karanl›k içindeb›rakt›. Onlar karanl›ktane yapacaklar›n› bileme-diler. Helâk olacak bir hâ-le gelince, Hazreti Zülkar-neyn’e yalvararak tevbeedip, davetine icabet etti-ler. Allahü teâlân›n varl›-¤›na ve birli¤ine imanedip, Onun emir ve ya-saklar›na canla baflla tâbiolacaklar›na söz verdiler.

Hazreti Zülkarneyn, buiman edenlerden kalaba-l›k bir ordu kurdu. Bu or-dunun arkas›n› karanl›klaemniyete ald›. Beyaz bay-ra¤›n nuru ile önünü ay-d›nlatt›. Ordusu ile u¤ra-d›¤› her yerde, ne kadarmillete rastlam›flsa, hep-sini hak dine davet etti.Allahü teâlâya imana veibadete ça¤›rd›. ‹man et-meyenler cezalar›n› gör-düler. Yaya olarak Mekke-imükerremeye gitti vehaccetti. Hazreti ‹bra-him’le görüfltü. Hay›r du-âs›n› ald›. Nasihatlerinemazhar oldu.

Hazreti Zülkarneyn,daha sonra do¤uya yö-neldi. Güneflin ilk ›fl›klar›-n›n vurdu¤u en uçtaki ka-ra parças›na vard›. Oradagüneflten korunacak kayave a¤aç cinsinden hiçbirfley yoktu ve buran›n in-sanlar›, günefl do¤unca,ma¤aralara veya suya gi-rerlerdi. Güneflin fliddetlis›ca¤› geçince, girdikleriyerlerden ç›k›p, ihtiyaçla-r›n› gidermeye çal›fl›rlar-d›. Hazreti Zülkarneyn,onlar› da hak dine davetetti.

Hazreti Zülkarneyn,daha sonra, kuzeye bir se-fer yapt›. ‹ki da¤ aras›navard›. O iki da¤›n yak›n›n-da oturan kalabal›k bir ka-vimle karfl›laflt›. Bilmedi¤ibir dille konufltuklar›n-dan, bir fley anlam›yordu.Bir tercüman vas›tas›ylaonlar›n sözlerini anlad›. Okavmin padiflah›, HazretiZülkarneyn’i iyilikle karfl›-lad›. Hediyeler takdim et-ti. Hazreti Zülkarneyn’iniltifat›na mazhar oldu. O

Page 232: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 233

ZÜLKARNEYN ALEYH‹SSELÂM

kavim, Hazreti Zülkar-neyn’e Yecüc ve Me-cüc’den flikâyette bulun-du. O kavimle birlikte Ye-cüc ve Mecüc’ün zarar›n-dan korunmak için setyapt›.

Hazreti Zülkarneynyapt›¤› seferlerin birinde,bir ülkeye u¤rad›. Oradakiinsanlar›n elinde dünyaserveti nam›na bir fleyyoktu. R›z›klar›n› sebze-den temin ederlerdi. Seb-zelerini korumakta çok ih-timam gösterirlerdi. Ayr›-ca bu kavimde herkeskendi mezar›n› kazar, hergün mezar›n› temizler veibadetlerini burada ya-pard›.

Hazreti Zülkarneyn,bunlar›n hükümdarlar›n›ça¤›rtt›. Hükümdar dediki:

- Ben kimseyi istemi-yorum. Beni isteyen deyan›ma gelir.

Hazreti Zülkarneyn busöz üzerine hükümdar›nyan›na giderek dedi ki:

- Ben seni davet ettim,niye gelmedin?

- Sana bir ihtiyac›myok, olsa gelirdim.

- Bu hâliniz nedir? Siz-deki bu hâli kimsede gör-medim.

- Evet biz alt›n ve gü-müfle k›ymet vermiyoruz!Çünkü bakt›k ki; bunlar-dan bir miktar, bir kimse-nin eline geçerse, bu se-fer daha fazlas›n› isteye-cek ve huzuru bozulacak.Onun için dünyal›k peflin-de de¤iliz.

- Bu mezarlar nedir?Neden bunlar› kaz›yor veibadetlerinizi burada ya-p›yorsunuz?

- Dünyal›k peflindekoflmamak için bunu böy-le yapt›k. Mezarlar› görüpde oraya girece¤imizi ha-t›rlay›nca, her fleydenvazgeçeriz.

- Niçin sebzeden bafl-ka yiyece¤iniz yoktur?Hayvan yetifltirseniz desütünden, etinden istifa-de etseniz olmaz m›?

Page 233: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 234

ZÜLKARNEYN ALEYH‹SSELÂM

- Bitkilerle geçimimizisa¤l›yoruz. Zaten bo¤az-dan afla¤› geçtikten sonrahiçbirinin tad›n› alamay›z.

Birgün birisi HazretiZülkarneyn’e gelip dediki:

- Bana, iman ve yakini-mi kuvvetlendirecek birfley ö¤ret.

Buyurdu ki:- Hiddetlenip kimseye

k›zma! Zira fleytan›n insa-na en çok hulûl edebile-ce¤i zaman, insan›n hid-detli zaman›d›r. Bununiçin, hiddetini sükûnetleyenmeye çal›fl! Sak›nacele etme, zira acele et-ti¤in zaman, elindekinikaybedersin. Yak›n veuza¤›na karfl› yumuflakol; inatç›, inkârc› ve zâlimolma!

Hazreti Zülkarneyn,Allahü teâlân›n yard›m›ile do¤u, bat› ve kuzeyde-ki bütün ülkeleri fethe-dip, her tarafa Allahü te-âlân›n emir ve yasaklar›-n› yayma vazifesini ta-

mamlad›ktan sonra, as-kerlerine izin verdi. Ken-disi Medine ile fiam ara-s›ndaki Dumet-ül-Cendeldenilen yerde insanlar-dan ayr›ld›. Yaln›z Allahüteâlâya ibadet ve itaatlemeflgul oldu. Az bir za-man sonra da vefat etti.Mekke’ye veya Mekke ci-var›ndaki Tehame da¤la-r›nda bir yere defnedildi-¤i bildirilmifltir.

Definden sonra, âlimolan büyük bir zat, dediki:

- ‹skender-i Zülkar-neyn, ölümü ile demekistedi ki: Arkamdan gelenordular ile do¤u ve bat›-ya hakim oldum. Hizmet-çilerim emrimden ç›kma-d›. Dünyay› bafltan baflatuttum. Say›s›z hazinele-rim vard›. Fakat bütün budünya nimetleri, kal›c›de¤ildir. Gördü¤ünüz gi-bi, mezara eller bofl gidi-liyor. Dünya mal›, dünya-da kal›yor. Bunun için,ahirette de faydal› olacakiflleri yapmak laz›md›r.

Page 234: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

‹BRAH‹MALEYH‹SSELÂM

Page 235: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz
Page 236: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 237

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

‹BRAH‹MALEYH‹SSELÂM; ‹bra-him aleyhisselâm, Keldâ-nîlerin memleketi olanBâbil’in do¤u taraf›nda veDicle nehri ile F›rat nehir-leri aras›ndaki bölgededo¤du. Babas›, Târûh is-minde temiz bir müminidi. Annesi, ‹brahim aley-hisselâma hamile iken,babas› Târûh vefat etti.Bundan sonra ‹brahimaleyhisselâm›n annesi, ‹b-rahim aleyhisselâm›n am-cas› olan, Âzer ile evlendi.Âzer, üvey babas› ve am-cas› olup, putperest idi.

Azg›n bir kral Nemrûd‹brahim aleyhisselâ-

m›n peygamber olarakgönderildi¤i Keldânî kav-mi, y›ld›zlara ve putlaratap›yordu. Bu kavmin odevirdeki kral› Nemrûdidi. ‹nsanlar›n; putlara vekendine tapmas›n› emre-den Nemrûd, zâlim ve bü-yüklük taslayan ve çokzulmeden azg›n bir kral-

d›r. Nemrûd’un babas›Kenan, Hâm soyundan-d›r. O zaman insanlar›npek ço¤u ona boyun e¤-miflti. Zira, dünyan›nmeskun bölgelerine hâ-kim idi. Nitekim hadis-iflerifte buyuruldu ki:

(‹smini duydu¤unuzkimselerden, yeryüzünedört kifli malik oldu. ‹kisimümin, ikisi de kâfir idi.Mümin olan iki kifli, Zül-karneyn ile Süleyman(aleyhimesselam) idi. Kâ-fir olan ikisi de Nemrûdile Buhtunnasar idi. Be-flinci olarak, yeryüzüne,benim evlad›mdan biri,yani Mehdî malik olacak-t›r.)

Nemrûd gurur, cehaletve ahmakl›kla, hâflâ ulûhi-yet davas›nda bulundu.Kur’an-› kerimde Bekarasuresi 258. ayet-i kerime-sinde mealen buyurulu-yor ki:

(Allah, kendisine salta-nat ve mülk verdi diyeazarak ‹brahim ile Rabbi

Page 237: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 238

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

hakk›nda mücadele edeni[Nemrûd’u] görmedinmi? Haberi sana ulaflma-d› m›?)

Nemrûd, saltanat›n›nilk y›llar›nda adalet ve in-saf ile idare etti. Sonra-dan fleytan›n vesvesesinealdanarak kibre kap›ld› veilâhl›k davas›nda bulun-du. Bütün insanlar› kendi-ne tapt›rmak istedi. ‹nsan-lar, Allahü teâlâya imanve ibadet etmeyi b›rak›p,Nemrûd’a, y›ld›zlara veputlara tapmaya bafllad›.

Nemrûd ve ona tâbiolanlar, azg›nl›k ve isyaniçinde yaflamakta iken,birgün, Nemrûd bir rüyagördü. Rüyas›nda, gökyü-zünde bir nurun parlad›-¤›n›, güneflin, ay›n ve y›l-d›zlar›n, bu nurun ›fl›¤›n-da kayboldu¤unu ve birkimse gelip, kendisinitaht›ndan kald›r›p yerevurdu¤unu gördü.

Müneccimlerini topla-y›p gördü¤ü bu korkunçrüyay› tâbir ettirdi. Mü-

neccimler, “Yeni bir pey-gamber ve din gelecek,senin saltanat›n› temelin-den y›kacak! Ona göretedbirini almal›s›n” diyetâbir ettiler. Nemrûd, “Buiflin tedbiri kolayd›r” diye-rek, buna mâni olaca¤›zann›na kap›l›p, gücünegüvenerek önemsemedive flu emri verdi:

- Bundan sonra, kimseçocuk sahibi olmayacak.Han›mlardan uzak durula-cak. Do¤an çocuklar, er-kekse öldürülecek, k›zsab›rak›lacak!

Bu ifli gerçeklefltirmekiçin memurlar tayin etti.Her on ailenin bafl›na birmemur vazifelendirip,halk› o sene kontrol alt›naald›. Bütün erkekleri fle-hirden d›flar› ç›kard›. fieh-rin çevresine de nöbetçi-ler dikti ve erkeklerin fleh-re girmesini engelletti.Yeni do¤an erkek çocukla-r› derhal öldürtüyordu.Bu suretle yüz bin ma-sum bebe¤in öldürüldü-¤ü bildirilmifltir.

Page 238: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 239

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

Hazreti ‹brahim’in do¤umu

Nemrud, do¤acak er-kek çocuklar›n öldürülme-si için emir verdi¤inde,annesi ‹brahim aleyhisse-lâma hamile idi. Babas›Târûh ise, bu s›ralarda ve-fat etmiflti. ‹brahim aley-hisselâm›n annesi, Tâ-rûh’un kardefli Âzer ile ev-lendi.

Mümine bir han›molan bu kad›n, Âzer’in fler-rini bildi¤i için, do¤acakçocu¤a bir zarar verme-sinden korkuyordu. Onunzarar›ndan kurtulmakiçin, Âzer’e dedi ki:

- E¤er karn›mdaki buçocuk erkek do¤arsa, gö-türüp Nemrûd’a teslimedersin. Böylece Nemrûd

seni daha çok sever vesana k›ymet verir.

Bu sözler üzerine, Âzersevindi. Do¤um zaman›yaklafl›nca da, onu bafl›n-dan savmak için; “Kad›n-lar›n do¤um yapmas›ndaölmek tehlikesi de vard›r.Çok korkuyorum. Senputhaneye git, benim içinduâ et de kurtulay›m” de-di. Böylece hile ile Âzer’iyan›ndan uzaklaflt›rd›.Âzer puthaneye giderek,içeri kapan›p ç›kmad›.

Bu s›rada ‹brahimaleyhisselâm›n annesinindo¤um zaman› geldi. He-men do¤um haz›rl›klar›n›tamamlay›p, gizlice birma¤araya gitti. Orada ‹b-rahim aleyhisselâm do¤-du. Böylece, Nemrûd gibizâlim bir diktatörün bütün

Page 239: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 240

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

tedbirleri bofla gitmifl ve‹brahim aleyhisselâmdünyaya gelmiflti.

Annesi onu iyice emzi-rip, flehre döndü. Âzer’ehaber gönderip, eve gel-mesini istedi. Âzer evegelip, merakla hâlini so-runca, ona dedi ki:

- Bir erkek çocuk do-¤urdum. Çocuk zay›f do¤-du ve hemen öldü.

Buna Âzer inand›. Haz-reti ‹brahim’in annesi,Âzer evden ç›k›p gidince,gizlice çocu¤unu b›rakt›¤›ma¤araya gider, onu em-zirip dönerdi. Çocu¤ununyan›na gitti¤inde, bazanonu, parmaklar›n› emerbir hâlde görürdü. Dörtparma¤›ndan a¤z›na;ya¤, bal, süt ve hurma fl›-ras› gelirdi. Ne zaman yal-n›z kalsa, Allahü teâlâCebrail aleyhisselâm›gönderir, bu g›dalar› par-maklar›ndan ak›t›rd›.

‹brahim aleyhisselâmbüyüyüp, ma¤aradan ç›k-t›ktan sonra, Keldânî kav-

mine do¤ru yolu anlat-maya bafllad›. Bu kavimputlara ve y›ld›zlara tap›-yordu. Azg›n krallar›Nemrûd da ilâhl›k iddi-as›nda bulunuyor, insan-lar› kendine tapt›r›yordu.‹brahim aleyhisselâmputlara ve y›ld›zlara tap-man›n bât›l ve yanl›fll›¤›-n›, Nemrûd’un da âciz birinsan oldu¤unu aç›k delil-lerle ve anlayacaklar› birusûlle insanlara anlatt›.

‹brahim aleyhisselâmma¤aradan ç›k›p, üveybabas› Âzer’in evine gitti-¤i zamanlar, baflta kavminkral› Nemrûd olmak üze-re, insanlar korkunç birsap›kl›k ve azg›nl›k içindeidiler. ‹brahim aleyhisse-lâm, Allahü teâlân›n ver-di¤i rüfld ve hidayet ile, in-sanlar›n hidayete kavufl-malar›, Allahü teâlâyaiman ve ibadet etmeleriiçin tebli¤e bafllad›. Önceüvey babas› olan Âzer’e,putlara tapmaktan vazge-çip, Allahü teâlâya imanetmesini söyledi. ‹brahim

Page 240: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 241

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

aleyhisselâm üvey babas›Âzer’e, peygamberlik ge-re¤i, gayet yumuflak birtav›rla, putlar›n; iflitme-yen, görmeyen, fayda vezarar vermekten âciz; on-lara tapman›n ise sap›kl›kve bofl bir fley oldu¤unusöyledi. Üvey babas›n›imana davet etmesi venasihati, Kur’an-› kerimdeEnbiya suresinde bildiril-mifltir.

Âzer’i imana davet etti ‹brahim aleyhisselâm,

putlara tapmaktan vaz-geçmesini üvey babas›nasöyledikten sonra, sözle-rine flöyle devam etti:

- Niçin bir fayda ver-mekten âciz olan fleyleretapars›n? Duâ, niyaz veibadet, ancak, her fleyekâdir olan, her fleyi bilenAllahü teâlâya yap›l›r.Putlar kendilerini bile ko-rumaktan âciz fleylerdir.Hiç onlara tap›l›r m›?

Ey babac›¤›m! Bana;vahiy yoluyla, senin bil-

medi¤in bir ilim; Allahüteâlây› tan›mak, iman et-mek ve Onun hükümlerigeldi. Bana tâbi ol, söyle-di¤im fleyleri kabul et!Seni, do¤ru bir yola, do¤-ru bir imana kavufltura-y›m. Ta ki, sap›kl›ktankurtulup hidayete kavu-flas›n!

Ey babac›¤›m! fieyta-n›n seni aldatmas›na ka-p›lma, fleytan›n seni al-datmak için süslü göster-di¤i putlara tapma, küf-ründen vazgeç! fiüphesizki fleytan, Allahü teâlân›nemrine uymay›p isyan et-mifltir. Böylesine âsi olanfleytana uyma! E¤er put-lara tapmakla küfürde,iman etmemekte ›sraredersen, fleytana uyar-san, korkar›m ki, bu isya-n›n sebebiyle azaba dü-fler, ebediyen felâkete u¤-rars›n! fieytan› dost edin-mifl olursun ve fleytanlabirlikte cehenneme at›l›r-s›n. Böyle ebedî bir felâ-keti düflün de fleytana uy-ma, putlara tapmaktan

Page 241: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 242

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

vazgeç! Allahü teâlâyaiman et ve ebedî saadetekavufl!

Âzer, ‹brahim aleyhis-selâm›n yumuflakl›klasöylemesine ve Allahü te-âlâya imana davet etme-sine ra¤men, bunu kabuletmedi ve sert bir lisanlacevap verdi:

- Ey ‹brahim! Nedir buö¤ütler? Yoksa sen bizimputlar›m›z›, tanr›lar›m›z› m›reddediyorsun? E¤er tanr›-lar›m›z› kötülemekten vaz-geçmezsen, sana çirkinsözler söylemekten geridurmam veya seni öldürü-rüm! Evimden, yurdum-dan ç›k, uzaklafl, git!

Puthanenin naz›r›, yanibak›c›s› olan Âzer, put ya-p›p satarak geçimini te-min ederdi. Yapt›¤› putla-r› çocuklar›na satt›r›rd›.‹brahim aleyhisselâm›nda satmas›n› ister, ona daverirdi. Âzer’in o¤ullar›,putlar› halk aras›nda öve-rek satarlard›. ‹brahimaleyhisselâm da, satmak

için kendine verilen putaip ba¤lay›p; sürükleyerekpazara götürürdü. ‹nsan-lar›n yapt›¤› bu putlar›n;güçsüz, kudretsiz oldu¤u-nu göstermek için, sürük-leyerek götürdü¤ü putunbafl›n› suya sokar, alayederek; “Hadi iç” derdi.Böylece insanlara, bu âcizputlara tapmalar›n›n ma-nas›zl›¤›n› gösterirdi.

Hadis-i flerifte bildirildiki: (Âzer, k›yamet günü, yü-zü simsiyah ve toz topra¤abatm›fl bir hâlde iken, ‹bra-him aleyhisselâm ona,“Ben sana dünyada ikenbenim bildirdiklerimeiman et, putlara tapma, de-medim mi” deyince, Âzer,“‹flte bugün sana âsi olma-yaca¤›m” diyecek. Fakat ifliflten geçmifl olacak, art›kaffolunmayacak. Bundansonra Âzer, kana bulanm›flbir s›rtlan suretinde ‹bra-him aleyhisselâma gösteri-lecek ve ayaklar›ndan tutu-lup cehenneme at›lacakt›r.)

O zaman insanlar›nputlara tapmas›; y›ld›zlar›

Page 242: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 243

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

ilâh kabul etmeleri ve put-lar› da, ilâh kabul ettikleriy›ld›zlara yaklaflma vas›-tas› olarak düflünmelerisebebiyle idi. ‹brahimaleyhisselâm, Keldânîkavmini bu hususta dauyararak, y›ld›zlara tap-man›n, onlar› ilâh kabuletmelerinin bât›l ve yanl›floldu¤unu, gayet aç›k birflekilde, anlayacaklar›tarzda bildirdi. Bu hususKur’an-› kerimde mealenflöyle bildirildi:

(Vakta ki, ‹brahim[üvey] babas› Âzer’e;“Sen putlar› kendine tan-r›lar m› ediniyorsun? Ger-çekten ben, seni ve kav-mini aç›k bir sap›kl›k için-de görüyorum” demiflti.)[En’âm 74]

‹brahim aleyhisselâmkavmine, onlar›n anlaya-ca¤› dilden tebli¤de bulu-nurdu. Bu konuda onlar›ntapm›fl oldu¤u göklerden,Ay ve Günefl’ten misallerverirdi. Nitekim Kur’an-›kerimde mealen buyurul-du ki:

(Biz ‹brahim’e tevhiddeyakîn üzere sabitlerden ol-mas› için, göklerin ve yerinmelekûtunu öylece gös-terdik.) [En’âm 75]

Tefsir âlimleri buyurduki: Ayet-i kerimedeki gök-lerin melekûtu; Günefl, Ayve y›ld›zlar, arz›nki ise;da¤lar, a¤açlar ve deniz-lerdir. Bütün bunlar; Alla-hü teâlân›n büyüklü¤ünü,her fleye kâdir oldu¤unuve âlemleri yoktan var et-ti¤ini gösteren birer iflaretve delildir. ‹brahim aley-hisselâma, göklerin ve ar-z›n melekûtu gösterildi¤ibeyan edildikten sonra,mealen flöyle buyuruldu:

(Vakta ki, ‹brahim’inüzerini gece bürüdü. Y›l-d›z gördü. [“Böyle Rab ol-maz” manas›nda] “Bumu benim Rabbim” dedi.Y›ld›z bat›nca; “Ben böylebatanlar› sevmem” dedi.Sonra Ay’› do¤arken gör-dü. “Rabbim bu mudur”dedi. Fakat o da bat›pkaybolunca; “Yemin ede-rim ki, e¤er Rabbim beni

Page 243: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 244

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

hidayet üzerinde sabit b›-rakmasayd›, elbette bendalalete düflenler toplulu-¤undan olacakt›m” de-miflti. Daha sonra Günefl’ido¤arken görünce; “Da-ha büyük olan, bu Güneflmi benim Rabbim” dedi.Bat›nca da, “Ey kavmim,bu gördükleriniz hep yokolan varl›klard›r. Ben, si-zin Allaha flirk kofltu¤u-nuz fleylerden kat’î olarakuza¤›m. fiüphesiz ben birmuvahhid, Allahü teâlâyaiman eden olarak, göklerive yeri yaratan Allaha yö-neldim. Ben Allaha ortakkoflanlardan, müflrikler-den de¤ilim” dedi.)[En’âm 76-79]

‹brahim aleyhisselâmböyle söylemekle, y›ld›z-lara tapan bir kavmi k›na-mak, onlara gitti¤i yolunsap›kl›k oldu¤unu göster-mek ve bu delillerle haki-kat› bildirmek, onlar› iyicedüflünmeye ve anlamayasevketmek istemifltir. Y›l-d›zlar›, Ay’› ve Günefl’igösterip, her biri için; “Bu

mu benim Rabbim” diye-rek önce dikkatlerini çek-mifl, sonra da böyle inan-malar›n›n bât›l oldu¤unusöylemifltir. Yani adetaflöyle denmifltir: ‹yice birdüflünün! ‹lâh dedi¤inizbu y›ld›zlardan daha par-lak olan Ay ve Günefl do-¤uyor, bat›yor. Bunlar na-s›l ilâh olabilir? Bunlar› biryaratan vard›r. O da Alla-hü teâlâd›r. O, noksan s›-fatlardan münezzeh veher fleye kâdirdir.

‹brahim aleyhisselâm,Keldânî kavmini sap›kl›k-tan kurtarmak ve hidaye-te kavuflturmak için, tap-t›klar› y›ld›zlar›n ve putla-r›n ilâh olmad›¤›n›, anla-yabilecekleri aç›k deliller-le onlara gösteriyordu.

Onlara flöyle ikazdabulunuyordu:

- Nedir bu tapt›¤›n›zbirtak›m putlar, suretler?Bu cans›z ve âciz fleylerinne faydas›, ne de zarar›vard›r. Ey kavmim! Tafl-tan, a¤açtan yapt›¤›n›z

Page 244: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 245

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

putlara tapmay› b›rak›n›z,Allaha flirk koflmay›n›z!Kesinlikle biliniz ki, ibadetetti¤iniz fleyler, asla sizefayda verme gücüne sa-hip de¤ildirler. Her fleyekâdir olan Allahü teâlâyaiman ediniz ve Ona iba-det yap›n›z. E¤er Allahüteâlâya ibadet edersenizmükâfat›n›; flirk koflarsa-n›z, azap ve cezas›n› göre-ceksiniz. Dönece¤iniz yerahirettir. Yapt›klar›n›z›nhesab›n› Allaha verecek-siniz!

Keldânî kavmi, ‹bra-him aleyhisselâma dedi-ler ki:

- Biz babalar›m›z›, put-lara ibadet ediciler olarakbulduk. Böylece onlarauyarak putlara tapmakta-y›z.

- Ey putlara tapan ka-vim! Yemin ederim ki, sizde, babalar›n›z da apaç›kbir sap›kl›k içinde bulun-maktas›n›z!

Keldânîler, atalar›n›ndalalet içinde bulundukla-

r›na ihtimal vermedikleriiçin, hayretle Hazreti ‹bra-him’e sordular:

- Sen bize bu sözü ger-çek olarak m› söylüyor-sun? Yoksa latife mi yap›-yorsun? Bizimle e¤leni-yor musun?

- Hay›r, sizin Rabbinizhem göklerin, hem de ye-rin Rabbidir ki, her fleyi Oyaratm›flt›r ve ben de budedi¤ime flahitlik eden-lerdenim. Allaha yeminederim ki, siz arkan›z› dö-nüp, bayram yerinize git-tikten sonra, ben putlar›-n›z› elbette k›raca¤›m!

Hazreti ‹brahim’in putlar› k›rmas›

‹brahim aleyhisselâmKeldânî kavmini, daimaAllahü teâlâya imana da-vet eder, onlar›, içinde bu-lunduklar› sap›kl›ktan kur-tarmaya çal›fl›rd›. Bâbilhalk› onu bu tutumundandolay› üvey babas› olanÂzer’e flikâyet etmifllerdi.Âzer, ‹brahim aleyhisselâ-

Page 245: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 246

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

m› azarlamak istedi ve buiflten vazgeçmesini söyle-di. ‹brahim aleyhisselâm,onun sözlerine hiç ald›r-may›p dedi ki:

- Benden delil isteyin,göstereyim. Bana hidayetveren, do¤ru yolu göste-ren Allahü teâlâ, beni siz-den ay›rd›. ‹çinde bulun-du¤unuz sap›kl›¤a düflür-medi. Sizi ve putlar›n›z›sevmiyorum.

‹brahim aleyhisselâm,Allahü teâlân›n emri üze-rine büyük-küçük kimolursa olsun, insanlar›imana davet ediyordu. Bus›rada, insanlara toplucaaç›k bir tebli¤de bulun-may›, putlar›n manas›z veâcizli¤ini, onlara tapma-n›n apaç›k bir dalalet, sa-p›kl›k oldu¤unu gayetaç›k bir flekilde göstermekistiyordu. O zaman Keldâ-nî kavmi, senede birgüntoplan›p, kendilerine görebayram yapard›. O güngelince, halk bayram yap-mak üzere bir yerde top-lan›rd›. Bayram yapt›ktan

sonra puthaneye gidip,putlara secde ederek ta-parlar, sonra evlerine dö-nerlerdi.

Keldânî kavminin top-lan›p, bayram yapacaklar›yere gitti¤i zaman, ‹bra-him aleyhisselâm›n üveybabas› ve puthaneninbekçisi olan Âzer, ona de-di ki:

- Bugün, bayram yap-maya sen de bizimle gel!

‹brahim aleyhisselâmonlarla birlikte, toplana-caklar› yere do¤ru yolaç›kt›. Biraz gittikten sonra;bir bahaneyle geri döndü.‹nsanlar bayram yerindetopland›klar› zaman, fle-hirde kimse kalmam›flt›.

‹brahim aleyhisselâmflehre girip, do¤ruca put-haneye gitti. Burada yet-mifl kadar put vard›. Put-lar›n önüne, çeflit çeflit ye-mekler konmufltu. Putpe-restler bayram yapmayagiderken, bu yemekleriputlar›n önüne koyup;“Yemeklerimiz bereketle-

Page 246: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 247

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

nir, dönünce yeriz” de-mifllerdi.

Bu putlar gümüflten,pirinçten, bak›rdan vea¤açtan yap›lm›flt›. En iriputu alt›ndan yapm›fllarve alt›ndan bir taht üzeri-ne yerlefltirmifllerdi. Üze-rine s›rmal› elbiseler giy-dirip, bafl›na da süslü birtaç koymufllard›.

Putperest Keldânî kav-mi bayram yerinde iken,‹brahim aleyhisselâm, ya-n›nda getirdi¤i bir baltaile bütün putlar› k›r›p, par-ça parça etti. Sadece eniri putu k›rmad› ve baltay›bunun boynuna asarakoradan uzaklaflt›.

Putperest Keldânî kav-mi bayramdan dönünce,

âdetleri üzere puthaneyegittiler. ‹çeri girdikleri za-man, putlar›n k›r›l›p parçaparça edildi¤ini görünceflafl›rd›lar. “Bunu kim yap-t›” diye ba¤r›flmaya bafl-lad›lar. “Putlar› k›ran› ce-zaland›raca¤›z” dediler.Sonra araflt›rmaya baflla-d›lar ve dediler ki:

- Bu ifli, yapsa yapsa‹brahim yapar. Çünkü obizimle bayram yerinegelmedi.

Zaten ‹brahim aleyhis-selâm›n, kendilerini putatapmaktan vazgeçirip, Al-lahü teâlâya iman etmeyeça¤›rd›¤›n›, putlardannefret etti¤ini biliyorlard›.‹brahim aleyhisselâm›derhal yakalay›p, cezalan-

Page 247: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 248

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

d›rmaya karar verdiler.Nihayet ‹brahim aleyhis-selâm› bulup, halk›nönünde sorguya çektiler:

- Ey ‹brahim! Bizimilâhlar›m›z olan putlar›sen mi k›rd›n? Bu hakare-ti sen mi yapt›n?

‹brahim aleyhisselâm,bu sap›k kiflilerin aç›k de-lillerle uyanmalar›n›, sa-p›kl›klar›n› anlamalar›n›ve böylece hidayete ka-vuflmalar›n› istiyordu. Busebeple onlara dedi ki:

- Bu ifli, boynunda bal-ta as›l› duran flu en iri putyapm›fl olamaz m›? “Benvarken bu küçük putlaraniçin tap›yorlar?” demiflolabilir. Siz ona bir soru-nuz.

- Putlar konuflamaz ki,sen bize, “Onlara sor” di-yorsun.

Bunun üzerine ‹bra-him aleyhisselâm flöylededi:

- O hâlde daha kendile-rini k›r›lmaktan kurtara-mayan, size hiçbir faydas›

olmayan bu putlara ilâhdiyerek niçin tap›yorsu-nuz? Hâlâ ak›llanmayacakm›s›n›z? Size ve tapt›¤›n›zbu putlara yaz›klar olsun!

‹brahim aleyhisselâ-m›n bu sözlerine verecekcevap bulamayan putpe-restler, onu, ceza vermeküzere hapsettiler. Durumuilâhl›k davas›nda bulunankrallar› Nemrûd’a bildirdi-ler ve ‹brahim aleyhisselâ-m› Nemrûd’un yan›na gö-türdüler. O zaman insan-lar, Nemrûd’un yan›na gi-rince, Nemrûd’a secdeederlerdi.

‹brahim aleyhisselâm,Nemrûd’a secde etmedi.Aralar›nda flu konuflmageçti:.

- Niçin secde etmedin?- Ben, beni yaratan

Rabbimden baflkas›nasecde etmem.

- Seni yaratan Rabbinkimdir?

- Benim Rabbim, diril-ten, hayat veren ve öldü-ren Allaht›r.

Page 248: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 249

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

Bunun üzerine Nem-rud, “Ben de diriltir ve öl-dürürüm” diyerek, zin-dandan iki kifli getirtti. Bi-rini serbest b›kak›p, biriniöldürdü. Güya böylecediriltmifl ve öldürmüfl ol-du¤unu gösterdi. Nem-rûd, diriltmenin hayat› ol-mayana hayat vermek,yani yaratmak; öldürme-nin de, ruhu almak oldu-¤unu ve bunu ancak herfleye kâdir olan Allahü te-âlân›n yapaca¤›n› bilmi-yordu. Nemrûd’un bu ha-reketi karfl›s›nda ‹brahimaleyhisselâm dedi ki:

- Benim Rabbim güne-fli do¤udan getirir, do¤-durur. E¤er gücün yeti-yorsa sen de bat›dando¤dur!

Nemrûd bu söz karfl›-s›nda flafl›r›p, âciz kald›.

Hazreti ‹brahim’inatefle at›lmas›

Nemrûd’un, ilâhl›k id-dias› ve ‹brahim aleyhis-selâm ile mücadelesi,

mülküne ve saltanat›nabakarak fl›mar›p, taflk›nl›kgöstermesi sebebiyledir.Veya iyilik yapana kötülükyapmak gibi, Allahü te-âlân›n, kendisine verdi¤imülk ve saltanata flükret-mesi gerekirken, aksiniyapmas›ndand›r. ‹brahimaleyhisselâm›n, Nem-rûd’a; “Rabbim dirilten,hayat veren ve öldüren-dir” demesi, Allahü teâlâ-n›n var oldu¤unu ve herfleye gücünün yetti¤inibildirmek için idi.

‹brahim aleyhisselâmKeldânî kavmini dalalet-ten kurtar›p, hidayete ka-vuflturmak için, gayet aç›ktebli¤lerde bulundu. Y›l-d›zlara, putlara ilâht›r di-yerek tapmalar›n›n, Nem-rûd’a boyun e¤melerininve Nemrûd’un ilâhl›k da-vas›nda bulunmas›n›ntam bir sap›kl›k oldu¤unuanlatt›. Ayr›ca bunu onla-ra, ibret alabilecekleri ha-diseler ile aç›kça gösterdi.Ak›llar›n› kullanmalar› içiny›ld›zlar› gösterip; “Bu

Page 249: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 250

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

mu benim Rabbim? Bat›pgidenler Rab olur mu?”ve; putlar› k›r›p, sordukla-r›nda da; “Belki flu büyü-¤ü, di¤erlerini k›rm›flt›r,ona sorun!” diyerek, put-lar›n fayda ve zarardanuzak oldu¤unu anlatmakistedi.

Yine Nemrûd kendisiy-le mücadeleye giriflince,onun da âciz, azg›n vetaflk›n bir kimse oldu¤unuispat etti. Bütün bunlarara¤men Keldânîler bir tür-lü imana gelmediler. Üs-telik mahlûk olan, yarat›l-m›fl fleylere ilâh diyerektapmaya devam ettiler.Daha da ileri giderek ‹bra-him aleyhisselâma nas›lbir ceza verebileceklerinidüflünmeye bafllad›lar.Önce bir müddet hapset-tiler. Sonra hapisten ç›ka-r›p yakmaya karar verdi-ler. Nemrûd’a, ‹brahimaleyhisselâm› ateflte yak-may› Henûn ad›nda birihat›rlatm›flt›r. Allahü teâlâbunu hat›rlatan kimseyiyere bat›rm›flt›r.

Nemrûd ve Keldânîkavmi, fliddetli kin ve düfl-manl›k içinde, ‹brahimaleyhisselâm› yakmak içinhaz›rl›¤a bafllad›lar. Bununiçin genifl bir yer haz›rlad›-lar. Herkesin buraya oduntafl›mas›n›, karfl› ç›kan›nise ‹brahim aleyhisselâmile birlikte atefle at›laca¤›n›ilan ettiler. Putperest kav-min hepsi, bir ay kadarodun tafl›d›lar. Aralar›ndahasta bir kad›n vard›. O daputun önüne giderek;“E¤er hastal›¤›m geçerse,flu kadar odun sat›n al›pverece¤im” demiflti. Birbaflka kad›n ise, ip e¤iripsatar, paras›yla odun al›p,verirdi.

Nihayet her taraftantafl›y›p getirdikleri odun-lar› büyük bir da¤ gibi y›-¤›p, yakmaya bafllad›lar.Yedi gün yanan ateflinalevleri gökleri kaplay›pçok uzaklardan görünü-yordu. Ateflin de¤il yak›-n›ndan, uza¤›ndan geçenkufllar bile s›cakl›¤›n flid-detinden yan›yordu.

Page 250: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 251

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

Nemrûd, kendine yap-t›rd›¤› yüksek bir yerden,bu hâli kibir içinde seyre-diyordu. Keldânî kavmide ayn› merakla büyük birkalabal›k hâlinde ateflinçevresinde toplanm›fllar-d›. Nemrûd’un yard›mc›-lar› ve hizmetçileri ise, ha-z›r bir vaziyette emrinibekliyorlard›. Nemrûd,fliddetle yanan bu kor-kunç atefle at›lmas› için;‹brahim aleyhisselâm›nhapsedildi¤i yerden geti-rilmesini emretti. Bekçilerve halk, onu, boynundazincir, elleri kelepçeli,ayaklar›nda buka¤› [pran-ga, halka] oldu¤u hâlde,ortalar›na al›p getirdiler.

Keldânî kavmi atefleatmak için haz›rl›k yapar-

ken, Allahü teâlân›n Hali-li, dostu ‹brahim aleyhis-selâm, tevekkül ve yakî-nin en yüksek mertebe-sinde oldu¤u için, kalbinezerre kadar korku gelme-di. Oraya toplanan azg›nkavmin bak›fllar› karfl›s›n-da, gayet vakarl› idi.Nemrûd’un önüne götü-rüldü¤ünde, herkes, ya-nan ve gökleri tutan ate-flin içerisine onun nas›lat›laca¤›n› düflünmeyebafllam›flt›.

Bu s›rada fleytan insank›l›¤›na girip, yanlar›nagelerek; onu ancak man-c›n›kla atabilecekleri tekli-fini yapt›. Bu teklif, Nem-rûd’un ve putperestlerinhofluna gitmiflti. ‹brahimaleyhisselâm›, alevleri

Page 251: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 252

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

göklere ç›kan kocamanatefl y›¤›n›n›n içine f›rlat-mak üzere kurduklar›manc›n›¤a ba¤lad›lar. ‹b-rahim aleyhisselâm herzaman oldu¤u gibi, flimdide Allahü teâlâya tam birtevekkül ve muhabbetiçinde idi. Bu bak›mdan,manc›n›¤a ve yanan kor-kunç atefle hiç ald›rm›yor-du. Yerde ve gökte bütünmahlûkat, feryat edip de-diler ki:

- Aman ya Rabbi! Hali-lin ‹brahim aleyhisselâmatefle at›l›yor! O, her anseni zikreder ve seni biran unutmaz. Ona yard›metmek için bize izin verirmisin?

Hatta, ‹brahim aleyhis-selâma meleklerden ge-lip, her biri dedi ki:

- Allahü teâlâ rüzgâr›emrime verdi. Emreder-sen, bu atefli rüzgâr iledarmada¤›n edeyim!

- Sular benim emrim-dedir. ‹stersen bu atefli fluanda söndürürüm!

- Yeryüzü emrime ve-rilmifltir. Emir verirsen buatefli yere yuttururum!

‹brahim aleyhisselâmbu meleklerin hepsine deflu cevab› verdi:

- Dost ile dostun aras›-na girmeyin. Rabbim nedilerse yaps›n. Kurtar›rsalütfundand›r, flükrederim.E¤er yakarsa benim hiz-metimdeki kusurumdan-d›r, sabrederim.

Putperestler; yapt›klar›bütün haz›rl›klardan son-ra, kendilerini dünya veahirette saadete kavufltu-racak, ebediyen kurtuluflagötürecek yolu gösterenyüce peygamber ‹brahimaleyhisselâm› dinlememeve onu reddetme felâketiiçerisinde atefle at›yorlar-d›. Nihayet benzeri görül-memifl bir bedbahtl›k veazg›nl›k içinde, ‹brahimaleyhisselâm› manc›n›klakorkunç atefle f›rlatt›lar.

‹brahim aleyhisselâm,manc›n›¤a konulup, atefleat›lmak üzereyken; “Has-

Page 252: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 253

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

biyallah ve ni’melvekîl=Allahü teâlâ bana yetiflir.O çok iyi vekildir” dedi.Atefle düflerken, Cebrailaleyhisselâm, “Bir dile¤invar m›” deyince; “Var,ama sana de¤il” diye ce-vap verdi. Böylece, “Has-biyallah, yani Allahü teâlâbana kâfidir” sözünün erioldu¤unu gösterdi. Bu-nun için Necm suresinde;“Sözünün eri olan ‹bra-him” mealindeki 37. ayet-ikerime ile metholundu.

Bundan sonra Cebrailaleyhisselâm ile aralar›n-da flu konuflma geçti:

- Niçin Hak teâlâdan is-temiyorsun?

- Hâlimi biliyor, isteme-ye ne hacet. Hem, Allahüteâlâ yakmak dileyince,Onun takdirine raz› ol-maktan baflka ne istenir?

- Ateflten Hak teâlâyas›¤›n, Ondan yard›m iste.

- Atefl kimin emriyle ya-n›yor? Yakma kimin iflidir?

- Allahü teâlân›n em-riyle yan›yor.

- Halil, Celilin yani yü-ce Allah›n iflinden raz›d›r.

‹brahim aleyhisselâmtam atefle düflerken, Alla-hü teâlâ atefle flöyle emirbuyurdu:

- Ey atefl! ‹brahim’inüzerine serin ve selametol!

Bu ilâhi hitap üzerineateflin s›cakl›¤› gidip, so-¤udu. Cebrail aleyhisse-lâm kanad›yla atefli s›va-d›. ‹brahim aleyhisselâmdüflerken, iki melek kolla-r›ndan tutup yere indire-rek, oturttular. ‹ndi¤i yergüllük, gülistanl›k oldu.Bülbüller, kumrular ötme-ye bafllad›. ‹brahim aley-hisselâm için, oradan tatl›bir p›nar kaynay›p akma-ya bafllad›. Cennetten birgömlek getirildi. Hazreti‹brahim’e giydirildi.

Bu gömlek Hazreti Ya-kûb’a kadar gelmifl, O dao¤lu Hazreti Yusuf’a giy-dirmiflti. Hazreti Yusuf ku-yuya at›ld›¤›nda, bu göm-lek üzerinde idi. Üzerinde

Page 253: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 254

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

cennetin kokusu bulunanbu gömlek, bir hastayagiydirildi¤inde, hasta s›h-hate kavuflurdu. HazretiYusuf’un, babas› HazretiYakûb’un gözleri görmezolunca, gözlerine sürmekiçin gönderdi¤i gömlekbu gömlek idi.

Allahü teâlâ, ayr›ca birmelek gönderdi. Bu me-lek, ona hizmet ederdi.Mikail aleyhisselâm dacennetten yemek getirdi.Atefl sadece, ‹brahimaleyhisselâm› ba¤lad›kla-r› ba¤lar›, ipleri yakt›.

‹brahim aleyhisselâm,ateflin ortas›nda bu sa-adetli hâlde iken, Nemrûd,onu yüksek bir yerden sey-rediyordu. Gürül gürül ya-nan ateflin ortas›nda, ‹bra-him aleyhisselâm›n, yem-yeflil bir bahçe içerisindeoturdu¤unu ve yan›nda daonun suretinde birinin bu-lundu¤unu gördü. Hayret-ler içerisinde dedi ki:

- Ey ‹brahim! Senin bil-dirdi¤in ilâh›n›n kudreti

çok büyükmüfl, seni böy-le korudu. fiu gördü¤ümhâli sana verdi. Oradanç›k›p gelebilir misin?

- Evet ç›kabilirim!- Bu ateflin, o zaman

sana zarar vermesinden,yakmas›ndan korkmazm›s›n?

- Hay›r korkmam.- Öyleyse oradan ç›k

gel.‹brahim aleyhisselâm

kalkt› ve etraf›nda yananateflin aras›ndan geçerekd›flar› ç›kt›. Nemrûd’unyan›na var›nca, Nemrûdsordu:

- Ey ‹brahim! Senin ya-n›nda, senin suretindegördü¤üm kifli kimdir?

- O bir melektir. Rabbimonu bana orada arkadafll›ketmesi için gönderdi.

Nemrûd bunu da ö¤-rendikten sonra dedi ki:

- Ey ‹brahim! ‹srarlaOndan baflka ilâh olmad›-¤›n› söyledi¤in ve Ondanbaflkas›na iman ve ibadet

Page 254: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 255

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

etmedi¤in Rabbinin, se-nin hakk›ndaki kudretin-den ve azametinden dola-y›, ben Ona dört bin s›¤›rkurban kesece¤im!

Nemrûd’un bu sözükarfl›s›nda, ‹brahim aley-hisselâm flu cevab› verdi:

- Sen, içinde bulundu-¤un sap›kl›ktan dönüp, Al-lahü teâlâya iman etme-dikçe, Allahü teâlâ seninkurbanlar›n› kabul etmez!

Bunun üzerine Nem-rûd dedi ki:

- Mülkümü, saltanat›-m› terkedemem! Fakatkurbanlar› kesece¤im!

Nemrûd, ‹brahim aley-hisselâma söyledi¤i kur-banlar› kesti ve ‹brahimaleyhisselâm ile mücade-le etmekten âciz kald›¤›n›anlay›p, bu iflten vazgeçti.Fakat iman etmedi¤i için,Allahü teâlâ, onun kur-banlar›n› kabul etmedi.

‹brahim aleyhisselâ-m›n atefle at›lmas›n› ib-retle takip edenlerin birk›sm› imana geldi. ‹bra-

him aleyhisselâm›n kar-deflinin o¤lu Lût ve ‹bra-him aleyhisselâm›n am-cas›n›n k›z› Hazreti Sârede iman edenlerden idi.Nemrûd ise inat ve kibirgöstererek iman etmedive ebedî saadetten mah-rum kal›p, sonsuz bir felâ-kete düfltü.

‹brahim aleyhisselâm,ateflten kurtulduktan son-ra, Keldânî kavmini birmüddet daha imana da-vet etti. Bütün gayretleri-ne ra¤men, putperest ka-vim iman etmeye bir tür-lü yanaflm›yor, üstelikona hakaret ve iflkenceediyorlard›. ‹brahim aley-hisselâm ise bunlara, sa-b›r ve tevekkül ile taham-mül gösteriyordu. Bütüngayretlerine ra¤men, azbir cemaat iman etmiflti.Nihayet, ‹brahim aleyhis-selâm putperestlere sondavetlerini yapt› ve imanetmedikleri müddetçe,inananlarla aralar›ndabu¤z ve düflmanl›¤›n sü-rece¤ini; iman ettikleri

Page 255: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 256

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

takdirde, dost ve kardeflolacaklar›n› ve ebedî sa-adete kavuflacaklar›n› söy-ledi. ‹man edenlerle birlik-te onlardan alakay› kesti.

‹man edenlerle bera-ber onlara dedi ki:

- Biz sizden ve Allah›b›rak›p da tapmakta oldu-¤unuz fleylerden kesinlik-le uza¤›z. Allah›n birli¤ineiman etmedikçe sizi veputlar›n›z› tan›m›yoruz.Allah›n birli¤ine imanedinceye kadar, bizimlearan›zda ebedî düflmanl›kve bu¤z bafllam›flt›r. Dün-ya hayat›nda Allahü te-âlâdan yüz çevirip, putla-ra tapmay› aran›zda mu-habbet vesilesi edindiniz.Fakat k›yamet günündeise, baz›lar›n›z birbirlerineküfür ve inkâr isnat ede-cek, baz›lar›n›z da birbirle-rine lânet edecektir. Sizinyeriniz cehenemdir. Ora-da sizi ateflten kurtaracakhiçbir yard›mc› da yoktur.

Putperest müflrikler,‹brahim aleyhisselâma ve

iman edenlere karfl› flid-detli ve görülmedik birinatla karfl› duruyor veonlar› a¤›r iflkenceleremaruz b›rak›yorlard›. Budurum had safhaya ulafl-m›fl ve dayan›lmaz bir hâlalm›flt›. Allahü teâlâ ‹bra-him aleyhisselâma, iba-det ve taatlar›n› rahatyapmalar› için, bulundu-¤u beldeden hicret etme-sini emir buyurdu. ‹bra-him aleyhisselâm, böyle-ce fiam taraf›na hicret et-ti. Bu hususta Kur’an-› ke-rimde mealen flöyle bu-yuruldu:

(‹brahim [aleyhisse-lâm] flöyle dedi: “Benkavmimin aras›ndan Rab-bimin emretti¤i yere hic-ret edece¤im. fiüphe yok-tur ki, Allah azizdir; herfleye galiptir, hâkimdir;hükmünde hikmet sahi-bidir.”) [Ankebût 26]

Allahü teâlâ, servetineve saltanat›na bak›p, fl›-mar›p, kibre ve gurura ka-p›lan ve böylece ilâhl›k id-dia edip, insanlar› kendi-

Page 256: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 257

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

ne tapt›ran Nemrûd’a vey›ld›zlara, putlara tapanazg›n Keldânî kavminede, ‹brahim aleyhisselâm›peygamber olarak gön-derdi. Fakat Nemrûd veKeldânî kavmi, ‹brahimaleyhisselâm›n bildirdik-lerine iman etmediler.fieytana ve nefslerine uy-dular. ‹brahim aleyhisse-lâma karfl› direndiler, sap-t›klar› bozuk yolda sürük-lenip gittiler.

Nemrûd’un helâk olmas›

Nemrûd ve Keldânîle-rin, ‹brahim aleyhisselâ-ma yapmak istedikleri za-rar ve öldürme teflebbüs-leri bofla ç›kt›. Ma¤lup veperiflan oldular. Bu hu-sus, Kur’an-› kerimde me-alen flöyle bildirilmekte-dir:

(‹brahim’e bir tuzakkurmak istediler. Fakatbiz kendilerini daha ziya-de hüsrâna düflenlerdenk›ld›k.) [Enbiya 70]

‹brahim aleyhisselâm,Nemrûd ve Keldânî kav-mini son bir defa dahaimana davet ettikten son-ra, Babil’den hicret etti.Son davetle de imanagelmeyen Nemrûd veputperest Keldânî kavmi-nin üzerlerine, gökyüzünütamamen kaplayan sivri-sinekler, sürüler hâlindegelerek, onlar›n kanlar›n›emip, onlar› kupkuru birhâlde b›rakt›lar.

Nemrûd’a sivrisinek-lerden bir tanesi musallatolup, peflini b›rakmad›.Ne tarafa kaçsa ve nereyesaklansa sinek hemenkarfl›s›na ç›k›yor, üzerine,yüzüne ve bafl›na konu-yordu. Nemrûd bu sine¤iöldürmek istedi¤i hâldeâciz kalm›flt›.

Saltanat›na ve serveti-ne bakarak kibirlenen veilâhl›k iddia eden bu azg›nhükümdar, küçücük bir si-nek karfl›s›nda âciz ve ça-resiz kalm›flt›! Sonundabu sinek onun helâk ol-mas›na sebep oldu.

Page 257: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 258

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

Defalarca davet edil-mesine ra¤men iman et-meyen, baflkalar›n›n daiman etmesine mani olanNemrûd’un hayat›, salta-nat›, serveti, mülkü, velha-s›l nesi varsa hepsi, bu fle-kilde heba olup gitti. Böy-lece hem kendisi, hem deona tâbi olanlar için dünyahayat› sona ererken, ebedîfelâkete ve cehennem aza-b›na düçar oldular.

Allahü teâlân›n, insan-lar› ebedî saadete kavufl-turmak için gönderdi¤ipeygamberlere, her as›r-da karfl› ç›kan ve insanla-r›n hidayete kavuflmalar›-n› engellemek isteyen zâ-limler olmufltur! Fakat buzâlimlerden hiçbiri iman›yok edememifltir.

Kendileri kahrolmufl,çok ac› ve periflan hâldesaltanatlar›ndan ayr›lm›fl-lar, zevklerine doyama-dan ölümün pençesinedüflmüfller, isimleri lanetile an›lm›fl veya unutul-mufltur.

Allahü teâlâ, bir pey-gamber veya bir âlimgöndererek, iman ›fl›¤› ileyeryüzünü yeniden ay-d›nlatm›flt›r. Beyit:

Ne kendi etti rahat, ne âlem etti huzur,Y›k›ld› gitti cihandan, dayans›n ehl-i kubur.

‹brahim aleyhisselâm,Allahü teâlân›n emri üze-rine Babil’den Harran’a

Page 258: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 259

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

hicret etti. Hicret etmedenönce Nemrûd’a ve Keldâ-nî kavmine son tebli¤iniyapm›flt›. Onlar› son ola-rak bir kere daha imanaça¤›rd›ysa da kabul etme-diler.

Daha sonra kendisineiman eden zevcesi Hazre-ti Sâre ve Hazreti Lût ilebirlikte hicret ettiler.

Bir rivayete göre imanedenlerden az bir toplu-luk da onlarla beraberdi.Hazreti Lût, ‹brahim aley-hisselâm›n kardefli Hâ-rân’›n o¤lu, Hazreti Sârede amcas›n›n k›z› idi.

Hazreti ‹brahim’in hicreti

‹brahim aleyhisselâmateflten kurtulduktan son-ra, hicret etmek üzere ha-z›rlan›p, kavmine dedi ki:

- Bu küfür diyar›ndanayr›l›p, Allahü teâlân›nemir buyurdu¤u bir yeregitmek üzereyim. Rabbimelbette beni emin bir yereiletir. Orada ibadet ve ta-

atlar›m› emniyet içindeyapar›m.

Hicret ederken de flöy-le niyazda bulundu:

- Ey Rabbimiz, ancaksana tevekkül ettik ve sa-na yöneldik ve ahirettede dönüflümüz ancak sa-nad›r. Ey Rabbimiz! Heriflimizde sana güvenerek,bizi muvaffakiyete kavufl-turman niyaz›nda bulun-duk. Senin raz› oldu¤unfleyleri yapmaya yönel-dik. Kabirlerimizden kal-k›nca, öldükten sonra di-rilince de senin tayin bu-yuraca¤›n yere gidece¤iz.Ak›betimizi hayreyle yaRabbi!

‹brahim aleyhisselâmHarrân’da, bir müddet deFilistin’de kald›. Dahasonra ise zevcesi HazretiSâre ile birlikte M›s›r’agitti. O zaman M›s›r’da fi-ravun ünvan› verilen hü-kümdarlar hüküm sürü-yordu. ‹brahim aleyhisse-lâm›n M›s›r’a gitti¤i s›ra-da ise, bu firavunlardan

Page 259: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 260

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

çok zâlim ve pek kibirli,büyüklük taslayan bir hü-kümdar bulunuyordu.

‹brahim aleyhisselâmM›s›r’a girince, hükümda-r›n adamlar› geliflini ha-ber verdiler. Geliflleri M›-s›r hükümdar›na haberverilince, bu zâlim ve zor-ba melik, Hazreti Sâre’yialmak istedi. ‹brahimaleyhisselâma; “Yan›nda-ki bu kad›n kimdir” diyehaber gönderdi. ‹brahimaleyhisselâm, onun mu-sallat olmas›n› engelle-mek için, din bak›m›ndankardefli oldu¤una niyetederek, “Kardeflimdir” di-ye haber gönderdi. Son-ra, Hazreti Sâre’nin yan›-na gelip dedi ki:

- Sak›n beni yalanlama!Çünkü ben onlara seniniçin, kardeflimdir dedim.Allahü teâlâya yemin ede-rim ki, bu yerde benden vesenden baflka Allahü te-âlâya inanan, iman etmiflhiçbir mümin yoktur. Yanisen benim din bak›m›ndankardeflimsin.

Pek zâlim olan bu hü-kümdar, Hazreti Sâre’yialmak isteyip, saray›naça¤›rtt›. Fakat musallatolmak isteyince, HazretiSâre de hemen abdestal›p namaza durdu. Na-mazdan sonra flöyle duâetti:

- Ya Rabbi! Ben sanave senin peygamberineiman ettim. Kad›nl›¤›m›zevcimden baflkas›nakarfl› ebedî muhafaza ey-ledim. Benim üzerime flukâfiri musallat etme!

Hükümdar›n derhalnefesi kesildi, yere düfltü.H›r›ldamaya, hatta aya-¤›yla yere vurup debelen-meye bafllad›. Bu durumugören Hazreti Sâre dediki:

- Ya Rabbi! E¤er buadam ölürse, “Bunu, bukad›n öldürdü” denilir.

Bunun üzerine Melikinnefesi aç›l›p, rahatlad›.Sonra melik, Hazreti Sâ-re’ye ikinci defa musallatolmaya kalk›flt›. Sâre de

Page 260: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 261

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

tekrar namaza durdu vesonra yine ayn› flekildeduâ etti.

Melikin nefesi yine t›-kand›, h›r›ldamaya, debe-lenmeye bafllad›. HazretiSâre yine Allahü teâlâyaniyazda bulunarak dedi ki:

- Ya Rabbi! E¤er buadam ölürse, “Bunu, bukad›n öldürdü” denilir.

Bunun üzerine Melikinnefesi yine aç›l›p rahatla-d›. Bu durum üç defa tek-rarland›.

Hazreti Sâre’ye üç de-fa musallat olmak isteyip,üçünde de nefesi t›kananhükümdar, saraydaki ya-k›nlar›na dedi ki:

- Siz bana insan de¤il,muhakkak bir fleytan gön-dermiflsiniz. Bu kad›n›, ‹b-rahim’e (aleyhisselâm)geri gönderiniz. Cariye-lerden Hacer’i de ona ve-riniz.

Hazreti Sâre, ‹brahimaleyhisselâma döndü-¤ünde, hadiseyi anlatarakdedi ki:

- Allahü teâlâ, kâfiri zil-lete düflürdü. Bu cariyeyide bize hizmetçi verdi.

Âlimler buyurmufllar-d›r ki:

‹brahim aleyhisselâ-m›n, M›s›r’a girdi¤inde,oraya hâkim olan zâlimhükümdara, zevcesi Haz-reti Sâre için, “Kardeflim”demesinin ve Hazreti Sâ-re’ye de bu sözünü yalan-lamamas›n› tenbih etme-sinin sebebi flu idi: O zâ-lim hükümdar evli kad›n-lara musallat oluyor vesahip olmak istedi¤i kad›-n›n kocas›n› da öldürü-yordu. ‹brahim aleyhisse-lâm böyle söylemekle,onun zarar›ndan kurtul-mak istemiflti.

Zâlim hükümdar›n Haz-reti Sâre’ye bir cariye, hiz-metçi hediye etmesi, yaniHazreti Hacer’i vermesi de;onu cin zannedip, zarar›n-dan ancak böyle kurtulabi-lece¤i düflüncesi iledir.Hazreti Sâre’nin; “Ya Rab-bi! Sana ve senin peygam-

Page 261: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 262

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

berine iman ettim. fiu kâfi-rin bana musallat olmas›-na müsaade etme” diyeduâ etmesi de; Allahü te-âlân›n inayetine tam itima-d›n› ifade içindir. Yani; “YaRabbi! Ben sana iman et-tim ve sana s›¤›nd›m, benikoru” manas›nda söyle-mifltir.

Bu hadiseden sonra‹brahim aleyhisselâm,Hazreti Sâre ve ona hedi-ye edilen Hazreti Hacer ilebirlikte M›s›r’dan ayr›l›pFilistin’e gittiler. HazretiHacer asil bir aileden idi.Onlara kat›lmakla lay›k ol-du¤u yere kavuflmufltu.

‹brahim aleyhisselâmM›s›r’dan Filistin’e dönüp,o zaman, ›ss›z, kupkuru biryer olan Sebu denilen yereyerleflti. Bu yerde hiç suyoktu. ‹brahim aleyhisse-lâm burada bir kuyu kazd›.Buradan gayet hofl ve tatl›bir su ç›k›p, çeflme gibi ak-maya bafllad›.

Buraya yerlefltikten birmüddet sonra yiyecekleri

kalmam›flt›. ‹brahim aley-hisselâm, yiyecek getir-mek niyetiyle eline bir çu-val al›p, flehre gitmek üze-re oradan ayr›ld›. Sahra-da bir müddet yol ald›.fiehir uzak oldu¤u gibi,flehre varsa bile, bu¤dayalacak paras› da yoktu. Buhâlde iken, çaresiz geridönüp, Hazreti Sâre’ninve Hazreti Hacer’in yan›-na geldi. Onlar› teselli et-mek için, elindeki bofl çu-vala da bir miktar kum veçak›l doldurdu. Yanlar›nagelince, çuval› bir kenarakoyup uyudu. ‹brahimaleyhisselâm uykudaiken, Hazreti Sâre, Ha-cer’e sordu:

- Çuval› aç bakal›m,içinde ne var?

Çuval› aç›nca, bu¤dayoldu¤unu gördüler. Kumve çak›l bu¤day olmufltu.Hemen bu¤day›n bir k›s-m›n› un hâline getirip ha-mur yapt›lar ve ekmek pi-flirdiler. ‹brahim aleyhis-selâm› da uyand›r›p; “S›-cak ekmek piflirdik, buyur

Page 262: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 263

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

ye” dediler. ‹brahim aley-hisselâm s›cak ekme¤igörünce, dedi ki:

- Unu nereden buldu-nuz?

- Senin getirdi¤in bu¤-daydan yapt›k!

‹brahim aleyhisselâm,bunun, Allahü teâlân›nkudreti ve ihsan› ile oldu-¤unu anlad› ve flükretti.

‹brahim aleyhisselâm,Allahü teâlân›n ihsan› olanbu¤day›n bir k›sm›n› ekipbiçerek rençberlik yapt›.Zamanla çok mala kavufl-tu. Baflta binlerce s›¤›r ol-mak üzere, davarlar›; ova-lar›, vadileri doldurdu. Çokzengin oldu. Bu sebepleduâlarda; “Allahü teâlâHalil ‹brahim bereketi ver-sin” denilmektedir.

‹brahim aleyhisselâ-m›n yerleflti¤i Sebu, za-manla meskûn bir yer hâ-line geldi. Çevreden in-sanlar gruplar hâlinde ge-lerek oraya yerlefltiler venüfuslar› çok artt›. ‹brahimaleyhisselâm›n açt›¤› ku-

yudan ç›kan su, art›k s›ray-la al›n›yor ve nöbet çokgeç geliyordu. Burayasonradan gelenler, yüz-süzlükte bulunarak ‹bra-him aleyhisselâma, kendikazd›¤› kuyunun suyunuvermemeye ve davarlar›-n›n içmesine mani olmayabafllad›lar. ‹brahim aley-hisselâm onlardan çok in-cindi. Sebu’dan ayr›l›p,oraya yak›nl›¤› ile bilinen“K›st” adl› yere göçtü.

Onun Sebu’dan gitme-si üzerine, suyunun gü-zelli¤i ile tan›nan kuyu-nun suyu çekilmeye bafl-lad›. ‹nsanlar suyun azal-d›¤›n› görünce, hep birlik-te, ‹brahim aleyhisselâ-m›n yan›na giderek af di-lediler. Tekrar Sebu’yadönmesi için yalvard›lar-sa da art›k oraya gitmedi.Gelen topluluk, ‹brahimaleyhisselâm›n geri dön-meyece¤ini anlay›nca;“Madem gelmeye raz›de¤ilsiniz, duâ edin de su-yumuz eksilmesin” diyericada bulundular.

Page 263: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 264

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

‹brahim aleyhisselâmda onlara nasihat edip, di-ninden baz› hususlar ö¤-retti ve bu bildirdi¤i fleyle-re göre hareket etmelerinitembih etti. Buna uydularve su eskisi gibi akt›. Fa-kat zamanla tembih etti¤ihususlara uymad›klar› vedo¤ru yolu b›rakt›klar›için, su çekilip, kuyu ta-mamen kurudu.

‹brahim aleyhisselâ-m›n mal›, serveti yemeklebitmezdi. Hatta ‹brahimaleyhisselâm dört-befl sa-atlik mesafedeki uzak yer-lere gidip, misafir arar veadamlar gönderip, insan-lar› yeme¤e davet ettirir-di. ‹brahim aleyhisselâmabu vasf›ndan dolay›Ebüddayfân = Misafirle-rin babas› denmifltir.

‹brahim aleyhisselâm,bir defas›nda, büyük birziyafet vermiflti. Ziyafetteikiyüz Mecusî vard›. Ziya-fetten sonra Mecusîler,Hazreti ‹brahim’e teflek-kür edip, bir miktar karfl›-l›kta bulunmay› arzu etti-

ler. Bu arzular›n› kendisi-ne söylediklerinde, onlaradedi ki:

- Sizden bir dile¤imvar.

- O nedir? - Benim Rabbime bir

kere secde etmenizi isti-yorum.

Mecusîler böyle bir fleyibeklemiyorlard›. Çünküdaha önce kendilerini ima-na davet etmifl, onlar isekabul etmemifllerdi. Arala-r›nda flöyle konufltular:

- Bu zat›n ihsanlar›, zi-yafetleri meflhurdur. Bu-nu k›rmay›p, bir secdeeder, sonra gidip yinekendi ilâhlar›m›za tap›n›-r›z. Böylece hem onu k›r-mam›fl, hem de ziyafetle-rinden mahrum kalma-m›fl oluruz. ‹tiraz edersek,bundan sonra bize ziyafetvermeyi kesebilir.

Bunlar secdede iken,‹brahim aleyhisselâmflöyle duâ etti:

- Ya Rabbi! Bunlar› hi-dayete, saadete kavufl-

Page 264: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 265

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

turmak, ancak senin kud-retindedir. Bunlara imannasip eyle!

Duâs› kabul olup, hep-si imanla flereflendi.

Ölülerin nas›l diriltildi¤ini görmek istemesi

Birgün ‹brahim aley-hisselâm, deniz kenar›n-da bir hayvan lefli gördü.Denizin dalgalar› yükse-lince, bal›klar ve denizdeyaflayan di¤er canl›lar;dalgalar çekilince de, ka-radaki canl›lardan kufllarve y›rt›c› hayvanlar buleflten yiyorlard›. Böyle-ce bu leflin her bir parça-s›, bir canl›n›n karn›nagidiyordu. ‹brahim aley-hisselâm bu manzaray›görünce, Allahü teâlâ-n›n, canl›lar›n parça par-ça yiyerek tüketti¤i buhayvan›n, zerreler hâlin-de da¤›lan cesedini, na-s›l bir araya getirip diril-tece¤ini gözüyle görmekistedi.

‹brahim aleyhisselâm,Allahü teâlân›n diriltti¤inive öldürdü¤ünü, yani ya-ratan›n da, öldürenin deAllahü teâlâ oldu¤unu ke-sin olarak biliyor ve inan›-yordu. Nitekim daha önceNemrûd’a; “Benim Rab-bim diriltir ve öldürür”demiflti. Bu hususta aslaflüphesi yoktu. Bu hadise-yi görerek; “Ya Rabbi!Ölüyü nas›l diriltirsin, ba-na göster” demesi, ilimolarak bildi¤i fleyi ayn-el-yakîn derecesinde, yanibizzat görerek bilmek is-temesi sebebiyledir. Bu-nun için duâ edince, Alla-hü teâlâ buyurdu ki:

- Sen benim kudretim-le ölüleri diriltece¤imeiman ettin, bu sana kifa-yet etmez mi?

- Ya Rabbi! Ben mu-hakkak iman ettim ki, senölüleri diriltmeye kâdir-sin. Bunu kesin olarak bi-liyorum. Fakat, senin kud-retinin tecellisini dünyadaiken gözümle de görmüflolay›m.

Page 265: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 266

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

Bunun üzerine Allahüteâlâ, ‹brahim aleyhisse-lâma dört kufl tutup, bukufllar› iyice görüp tan›-mas›n› emretti. ‹brahimaleyhisselâm bunlar› iyi-ce tan›y›p, özellikleriniö¤rendi. Sonra keserektüylerini yoldu. Her biriniinceden inceye parçala-y›p, parçalar›n› da birbiri-ne iyice kar›flt›rd›. Baflla-r›n› yan›nda b›rakt›. Ka-r›flt›rd›¤› parçalar› isedörde ay›r›p, dört ayr›da¤›n üzerine koydu.Bundan sonra her biriniismiyle yan›na ça¤›r›p,“Allahü teâlân›n izniyleyan›ma gelin” dedi. Par-

çalar havada birbirindenayr›l›p, her hayvan›n ken-di parças› toplan›p, biraraya geldi. Sonra ‹bra-him aleyhisselâm›n ya-n›nda bafllar›yla birleflipdirildiler. Bu hususKur’an-› kerimde Bekarasuresinde aç›k olarak bil-dirilmektedir.

Hazreti ‹brahim’inHacer validemiz ileevlenmesi

‹brahim aleyhisselâ-m›n, zevcesi Hazreti Sâ-re’den çocuklar› olmu-yordu. Yafllar› da gittikçeilerliyordu. ‹brahim aley-

Page 266: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 267

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

hisselâm, kavufltu¤u ni-metlere flükredip, bir deevlat ihsan etmesi içinAllahü teâlâya niyazdabulundu:

- Ey Rabbim! Bana sa-lihlerden bir o¤ul ba¤›fllaki, davet ve taatte yar-d›mc›m ve gurbette mû-nisim, gözümün nuru ol-sun.

Hazreti Sâre de böyleistiyordu. Fakat çocu¤uolmuyordu.

Hazreti Sâre, M›s›r’dakendisine hizmetçi olarakverilen Hazreti Hacer’iazat edip, ‹brahim aley-hisselâm ile evlenmesiniistedi. “Belki ondan seninçocu¤un olur” dedi. Bu-nun üzerine ‹brahim aley-hisselâm Hazreti Hacer ileevlendi. Bu evlilikten ‹s-mail aleyhisselâm dünya-ya geldi. Muhammedaleyhisselâm›n nuru, ‹s-mail aleyhisselâma intikaletti. ‹brahim aleyhisselâmonu çok sever ve hiç ya-n›ndan ay›rmazd›.

Hazreti Hacer’i Mekke’ye b›rakmas›

Hazreti Sâre, ahir za-man peygamberinin nu-runun kendisine intikaledece¤ini umuyordu. An-cak nur önce Hazreti Ha-cer’e, sonra Hazreti ‹sma-il’e geçince, Hazreti Ha-cer’e karfl› kalbinde gayrethâs›l oldu. ‹brahim aley-hisselâm ise, Hazreti Sâ-re’yi hofl tutuyor, devaml›hat›r›n› soruyor, gönlünüal›p, onu incitmemeyegayret ediyordu. NihayetHazreti Sâre’nin gayretiiyice artt› ve ‹brahim aley-hisselâmdan, Hazreti Ha-cer ile o¤lu ‹smail’i baflkabir yere götürüp b›rakma-s›n› istedi.

Allahü teâlâ, ‹brahimaleyhisselâma HazretiSâre’nin bu iste¤ini yeri-ne getirmesini bildirdi.‹brahim aleyhisselâm, Al-lahü teâlân›n emriyle,Hazreti Hacer ve Hazreti‹smail’i yan›na al›p,fiam’dan ayr›larak, onla-r›, o s›rada susuz ve ›ss›z

Page 267: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 268

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

bir yer olan Mekke’ye gö-türdü. Hazreti Hacer ileHazreti ‹smail’i Kâbe’ninflimdi bulundu¤u yerinyak›n›nda, yüksek bir yer-de ve Zemzem kuyusu-nun üzerinde büyük bira¤ac›n yan›na b›rakt›. Ozaman Mekke’de, hiçbirkimse olmad›¤› gibi, içe-cek su da yoktu.

‹brahim aleyhisselâmHazreti Hacer ile o¤lunuburada b›rakt›. Yanlar›naiçi hurma dolu bir sepetve içi su dolu bir testi dekoydu. Sonra, ‹brahimaleyhisselâm fiam’a git-mek üzere oradan ayr›ld›.Hazreti Hacer, ‹brahimaleyhisselâm›n arkas›n-dan giderek dedi ki:

- Ey ‹brahim! Görüpgörüflecek bir fert ve yi-yip içecek bir fley bulun-mayan bu vadide bizi b›-rak›p nereye gidiyorsun?

Hazreti Hacer, tekrartekrar bu sözleri söyleme-sine ra¤men, ‹brahimaleyhisselâm ona iltifat

etmeyip, yoluna devametti. Nihayet Hacer onasordu:

- Bizi burada b›rakmay›sana Allahü teâlâ m› em-retti?

- Evet, Allahü teâlâemretti.

Bunun üzerine HazretiHacer, “Öyleyse Allahüteâlâ bizi zayi etmez vekorur” diyerek, o¤lununyan›na döndü.

‹brahim aleyhisselâmoradan ayr›l›p, Seniyyemevkiine var›nca, yüzü-nü Kâbe’nin bulundu¤uyere çevirdi. Sonra elleri-ni kald›rarak flöyle duâetti:

- Ey Rabbimiz! Ben so-yumdan bir k›sm›n›, mu-kaddes evinin yan›na,ekin bitmez bir vâdiyeyerlefltirdim. Ey Rabbi-miz! Orada namaz› dos-do¤ru k›ls›nlar diye, in-sanlardan bir k›sm›n›ngönüllerini o yerlere yö-nelt. Oray› ziyarete gel-sinler. Onlar› çevreden

Page 268: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 269

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

gelecek her türlü meyve-lerle r›z›kland›r ki, sanaflükretsinler.

Hazreti Hacer, o¤lu ‹s-mail’i emziriyor ve testide-ki sudan içiyorlard›. Niha-yet testideki su tükenince,hem Hazreti Hacer, hemde çocu¤u susad›. HazretiHacer, çocu¤unun susuz-luktan toprak üstünde yu-varland›¤›n› görünce, yav-runun bu ac›kl› hâline bak-maktan üzüldü. Onun ya-n›ndan kalk›p, o m›nt›kadaKâbe’ye en yak›n da¤ olanSafâ tepesini buldu ve bu-nun üstüne ç›kt›. Sonravadiye karfl› durup; “Birkimse görebilir miyim” di-ye bakt›. Fakat hiçbir kim-seyi göremedi.

Bu defa Safâ tepesin-den indi. Vadiye var›nca,aya¤›n› çelmesin diye en-tarisinin ete¤ini toplad›.Sonra, çok müflkül bir ifllekarfl›laflan bir insan az-miyle kofltu. Nihayet va-diyi geçip, Merve tepesi-ne geldi. Orada da birazdurdu ve; “Bir kimse gö-

rebilir miyim” diye bakt›,fakat hiçbir kimse göre-medi. Hazreti Hacer, busuretle Safâ ile Mervearas›nda yedi defa gidipgeldi. ‹flte bunun için ha-c›lar, Safâ ile Merve ara-s›nda say ederler.

Zemzem kuyusuHazreti Hacer, son defa

Merve üzerine ç›kt›¤›nda,bir ses iflitti ve kendi ken-dine hitap ederek; “Sus,iyice dinle” dedi. Sonradikkatle dinleyince, bu se-si evvelki gibi bir defa da-ha iflitti. Bunun üzerineHazreti Hacer, sesin geldi-¤i tarafa bak›p dedi ki:

- Ey ses sahibi, sesiniduyurdun. E¤er sen bizeyard›m edebilecek vazi-yette isen, imdad›m›zayetifl, bize yard›m et!

Ve böyle der demez(flimdiki) Zemzem kuyu-sunun bulundu¤u yerde,insan fleklinde Cibril aley-hisselâm göründü. Arala-r›nda flu konuflma geçti:

Page 269: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 270

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

- Kimsin?- Hazreti ‹brahim’in ha-

n›m›y›m.- Sizi kime emanet et-

ti? - Allahü teâlâya. - Sizi her fleye kâdir

olana emanet etmifl. Cebrail aleyhisselâm

topu¤u ile topra¤› kaz›p,Zemzem suyunu meyda-na ç›kard›. Hazreti ‹sma-il’in ç›kard›¤› da bildiril-mifltir.

Hazreti Hacer bu duru-mu görünce, tafl›p zayi ol-mas›n diye, hemen suyunetraf›n› çevirip havuz hâli-ne getirdi. Bir taraftan datestisini doldurmaya çal›-fl›yordu. Su ise, avuç avuçal›nd›kça, tekrar f›flk›r›yor-du. Resulullah efendimizbuyurdu ki:

- Allahü teâlâ, ‹smail’inannesine rahmet etsin!O, Zemzem’i kendi hâlineb›rakm›fl olsayd›, yahutsuyu avuçlamasa idi, mu-hakkak Zemzem, akar bir›rmak olurdu.

Hazreti Hacer, bu su-dan içti. Çocu¤una içirdi.Cibril aleyhisselâm Haz-reti Hacer’e dedi ki:

- Sak›n mahvoluruz di-ye korkmay›n›z! ‹flte flu-ras› Beytullah’›n yeridir. Obeyti, flu çocukla babas›yapacakt›r. Muhakkak ki,Allahü teâlâ, o beytin eh-lini zayi etmez.

Kâbe’nin mahalli, tepegibi yerden yüksekçe idi.Zamanla seller, sa¤›n› so-lunu kaz›p afl›nd›rm›flt›.

Hazreti Hacer bu flekildeyaflarken, günün birindeCürhüm kabilesinden bircemaat gelip, Mekke’ninalt taraf›na kondular. Cür-hümîler, Zemzem kuyusu-nun bulundu¤u yerde bir-tak›m kufllar›n dolaflt›¤›n›görünce dediler ki:

- Kufl k›sm›, muhakkakbir suyun bafl›nda döner,dolafl›r. Halbuki biz bu va-dide su bulunmad›¤›n› bi-liyorduk. Gidip bakal›m.

Oraya birkaç kifli gön-derdiler. Onlar, orada

Page 270: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 271

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

Zemzem kuyusunu bu-lunca, dönüp suyun mev-cut oldu¤unu haber ver-diler. Bunun üzerine Cür-hümîler de kuyunun yan›-na gelip, yerlefltiler.

Cürhümîler geldi¤in-de, Hazreti Hacer su ba-fl›nda idi. Cürhümîler onadediler ki:

- Bizim de fluraya gelip,civar›n›zda bar›nmam›zamüsaade eder misiniz?

- Evet, gelebilirsiniz vebu sudan istifade edebi-

lirsiniz. Fakat bu sudamülkiyet iddia edemezsi-niz.

Onlar da raz› oldular.Kad›nlarla, muhabbetlesohbet etmeye muhtaçoldu¤u bir s›rada, Cürhü-mîlerin gelifli, Hazreti Ha-cer’in arzusuna muvaf›koldu. Böylece, Cürhümî-ler Mekke civar›na yerlefl-tiler. Sonra kabilelerindenbaflka insanlara habergönderdiler. Onlar da ge-lip Mekke’de yerleflerekev bark sahibi oldular.

Page 271: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 272

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

Hazreti ‹smail’i kurban etmesi

‹brahim aleyhisselâm,Babil’den hicret ederken:

“Ya Rabbi! Bana salih-lerden bir o¤ul ihsan bu-yur ki, davet ve taatteyard›mc›m ve gurbettemûnisim ve gözümün nu-ru olsun” diye duâ etti.

Allahü teâlâ onun du-âs›n› kabul ederek, onaHazreti ‹smail’i müjdele-di. Ayet-i kerimede me-alen buyuruldu ki:

(Biz de ona halim biro¤ul müjdeledik.)

‹brahim aleyhisselâm,‹smail aleyhisselâm›n do-¤umundan sonra, Allahüteâlân›n emri ile, ‹smailaleyhisselâm› ve annesiHacer validemizi Mekke’yeb›rak›p fiam’a döndü. Za-man zaman gider, onlar›Mekke’de ziyaret ederdi.

Yüzünde, Muhammedaleyhisselâm›n temiz ba-balardan temiz ve afifanalara geçip gelen nuruparlayan Hazreti ‹smail

çok güzeldi. Bu sebepten‹brahim aleyhisselâm›n,o¤lu ‹smail’e karfl› mu-habbeti fazla idi.

‹smail aleyhisselâmyedi yafl›nda iken, birgün‹brahim aleyhisselâm iba-det etti¤i mihrabda, bumuhabbet içinde uyudu.

Rüyas›nda o¤lu ‹smailile otururken, bir melekgelip dedi ki:

- Ben, Allahü teâlân›n el-çisiyim. Allahü teâlâ, bu o¤-lunu kurban etmeni istiyor.

‹brahim aleyhisselâmkorku ile uyand›. “Rüyarahmanî mi, yoksa fley-tanî mi” diye tereddütetti.

O gün hep bu rüyay›düflündü. Onun için bugüne Terviye denildi.

‹kinci gece yine rüya-s›nda ayn› melek gelerekdedi ki:

- Ben, Allahü teâlân›nelçisiyim. Allahü teâlâ, buo¤lunu kurban etmeni is-tiyor.

Page 272: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 273

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

Bunun üzerine Hazreti‹brahim uyan›nca, gördü-¤ü rüyan›n Rahmanî ol-du¤unu anlad›.

Bundan dolay› bu gü-ne Arefe denildi.

Üçüncü gece yine ayn›rüyay› gördü. Art›k Hakteâlân›n emri oldu¤undahiç flüphesi kalmad›.

“Bu emri muhakkakyerine getirmem gerek”diyerek han›m› Hacer’inyan›na geldi ve dedi ki:

- Ey Hacer, benim gö-zümün nuru o¤lum ‹sma-il’i y›ka, en iyi elbisesinigiydir, saç›n› tara, onudostuma götürece¤im.

Sonra; Hazreti ‹smail’ededi ki:

- Yan›na ip ile b›çak al!- Bunlar› ne yapaca¤›z

baba?

- Allah r›zas› için kur-ban keseriz.

Yolda giderken, Hazre-ti ‹smail, babas›na sordu:

- Nereye gidiyoruz?- Dostuma.- Evi nerededir?- O, evden ve mekan-

dan münezzehtir. Yer vegök Onun mülküdür.

- Babac›¤›m! O bizimleoturup yemek yer mi?

- O yemekten ve iç-mekten de münezzehtir.

‹brahim aleyhisselâm,o¤lu ‹smail’i kurban et-mek için götürürken, fley-tan; “E¤er bugün ‹bra-him’in (aleyhisselâm)evinde bir fitne ç›kara-mazsam, bundan sonraonlar› hiç fitneye düflüre-mem” diyerek hareketegeçti. Yafll› bir adam k›ya-fetinde Hazreti Hacer’inyan›na geldi. Ona dedi ki:

- ‹brahim, o¤lunu ne-reye götürdü?

- Bir dostunu ziyaretegötürdü.

- Hay›r, onu kesmeyegötürdü.

- Baba, o¤lunu bo¤azla-maz. fiefkat buna mânidir.

Page 273: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 274

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

- Öyle zannederim ki,Allah emretmifltir.

- Allahü teâlân›n emri-ne uymak elbette laz›m-d›r. Onun emrini, can-›gönülden kabul ederiz.Onun Allahü teâlân›n em-rine uymas› elbette engüzel ifltir.

fieytan ondan yüz bu-lamay›nca, yine ayn› k›ya-fette Hazreti ‹smail’in ya-n›na geldi. Hazreti ‹smailedeple babas›n›n arkas›n-dan yürüyordu. fieytan,kand›rmak ümidiyle, Haz-reti ‹smail’e sordu:

- Baban seni nereyegötürüyor, biliyor mu-sun?

- Dostunun ziyaretine.- Vallahi seni öldürme-

ye götürüyor.- Hiç baban›n o¤lunu

öldürdü¤ünü gördünmü?

- Öyle zannederim, Al-lahü teâlâ emretmifltir.

- O emretti ise, can-›gönülden raz›y›m.

Hazreti ‹smail, babas›‹brahim aleyhisselâm›n,kendisini kurban edece¤iyere götürürken, ihtiyark›l›¤›ndaki fleytan›n ko-nuflmalar›ndan s›k›lm›flt›.Çünkü ihtiyar, ‹smail aley-hisselâm›, babas›na, do-lay›s›yla cenab-› Hakkakarfl› isyana teflvik ediyor-du. Bunun için babas›nadedi ki:

- Bu ihtiyar beni rahat-s›z ediyor, kalbime vesve-se vermek istiyor.

‹brahim aleyhisselâm,“Tafl at, yan›ndan uzak-lafls›n” buyurdu.

‹smail aleyhisselâmtafl atarak fleytan› yan›n-dan uzaklaflt›rd›. Bu s›ra-da Mina’da olduklar›n-dan, hac›lar›n “fieytantafllamas›” buradan kald›.Hazreti ‹smail’den de yüzbulamayan fleytan, ‹bra-him aleyhisselâm›n yan›-na sokularak dedi ki:

- Ey ‹brahim, sen yan-l›fl hareket ediyorsun.fieytan sana vesvese ver-

Page 274: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 275

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

di. Sak›n o¤lunu bo¤azla-ma, sonra piflman olur-sun, fakat fayda etmez.

‹brahim aleyhisselâm,onun fleytan oldu¤unuanlad› ve buyurdu ki:

- Vallahi bu, Hak teâlâ-n›n emridir ve sen fley-tans›n. ‹brahim’e ve akra-bas›na zarar yapamazs›n!

‹brahim aleyhisselâmyoluna devam etti. Cem-ret-ül-ûlâ denilen yeregelince, fleytan yine kar-fl›s›na ç›kt›. ‹brahim aley-hisselâm ona yedi taneküçük tafl atarak kovdu,o da dönüp gitti. Cem-ret-ül-vustâ’ya vard›kla-r›nda fleytan tekrar gel-di. ‹brahim aleyhisselâmyedi tafl daha atarak fley-tan› kovdu. Cemret-ül-kübrâ’ya vard›klar›nda,fleytan, aldatmak mak-sad›yla yeniden geldi.‹brahim aleyhisselâm budefa da yedi tafl daha at-t› ve böylece fleytan›kovdu. fieytan rezil olupgeri döndü.

Nihayet baba-o¤ul Bü-seyr da¤›na vard›klar›n-da, Hazreti ‹brahim, o¤lu-na dönüp dedi ki:

- Ey o¤lum! Rüyamdaseni kurban etmem em-redildi. Buna ne dersin?

‹smail aleyhisselâm,babas›n›n bu sözü karfl›-s›nda hiçbir telâfl göster-meden, tam bir teslimiyetiçerisinde sordu:

- Allahü teâlâ m› em-retti?

Babas›; “Evet” deyin-ce; “Ey babac›¤›m! Sanane emrolunduysa onuyap. ‹nflaallah beni sabre-denlerden bulacaks›n” di-yerek, halim, selim, ak›ll›,sab›rl› ve metanetli oldu-¤unu gösterdi.

Bunun üzerine ‹bra-him aleyhisselâm, o¤lunadedi ki:

- Evlâd›m! Seni kurbanedece¤imi haber veriyo-rum, sen ise seviniyor-sun!

- Babac›¤›m nas›l se-vinmeyeyim? Benim tek

Page 275: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 276

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

arzum, Allahü teâlâya,Onun r›zas› üzere kavufl-makt›r. Böylece Onun rah-met ve cennetine de nailolurum. Dünyan›n ömrümüddetince eziyet çek-sem, bu devlete kavufl-mam çok zor. fiimdi ise budevlete kolayca kavuflaca-¤›m. Babac›¤›m, nas›lemir alm›flsan onu yap.O¤ul feda eylemek sen-den, can feda eylemek debendendir. ‹flini çabuk bi-tir. Zira can›m dosta ka-vuflmakta acele ediyor.

Babac›¤›m, Nemrûdseni atefle at›nca, sabret-tin ve Hak teâlâ senden ra-z› oldu. Ben de bo¤azlan-maya sabredece¤im. O za-man belki Hak teâlâ ben-den de raz› olur. Böylececennet nimetlerine kavu-flurum. Babac›¤›m, kesil-mek ac›s› bir anl›k olup,ona sabretmek kolayd›r.Benim as›l tasam, sendendolay›d›r. Çünkü kendielinle o¤lunu bo¤azlaya-caks›n. Ömrün boyuncaunutamad›¤›n gibi, evlât

hasreti de ölünceye kadarsenden gitmez. Keflke da-ha önce haber verseydinde, anneme veda edip, bir-birimizin boynuna sar›l›pa¤lasayd›k.

- Haber verince sen-den veya annenden birgevfleklik olur da, Rabbimtaraf›ndan azarlan›r›z diyekorktum.

- Babac›¤›m, senin r›-zandan baflka murad›myoktur ve senin gibi ba-ban›n hakk›n› ödemek,saadetimin sermayesidir.Kald› ki, bu iflte, Allahüteâlân›n r›zas› ve emrivard›r. E¤er izin verirsen,size söyleyecek birkaç va-siyetim var.

- Söyle, ey saadetli o¤-lum.

- Birincisi; bu ip ile eli-mi ve aya¤›m› kuvvetliceba¤la ki, can ac›s› ile birkusur ifllemeyeyim. ‹kinci-si; mübarek ete¤ini toplaki, kan›mdan s›çramas›n.Üçüncüsü; b›ça¤› iyi bileki, can vermek kolay olsun

Page 276: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 277

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

ve senin iflin iyi görülsün.Dördüncüsü; b›ça¤› vurur-ken yüzüme bak›p da ba-bal›k flefkatiyle emri gecik-tirme. Beflincisi; gömle¤i-mi ç›kar›p bo¤azla ki, kanbulaflmas›n. Sonra ogömle¤i anneme götür vebenden selâm söyle. Be-nim kokumu bu gömlek-ten als›n, a¤lamas›n, tesel-li olsun. Benim için çokelem çekmesin. Ona; “O¤-lun sana flefaatçi olarakAllahü teâlâya gitti. K›ya-met gününde cenâb-› Hak-tan senden baflka bir fleyistemez” de. Ümit edilir ki,Hak teâlâ benim bu iste¤i-mi reddetmez. Alt›nc› va-siyetim; her nerede benimyafl›mda bir çocuk görür-sen beni hat›rla.

‹brahim aleyhisselâm,o¤lunun yürek parçalayanbu sözlerini dinleyince,mübarek gözlerinden yafl-lar bofland› ve çok a¤lad›.

Hazreti ‹smail, vasiye-tini yapt›ktan sonra, elleri-ni kald›r›p flöyle niyazdabulundu:

- Ya Rabbi! Bu iflte ba-na sab›r ve tahammülver!

Sonra yüzünü Hazreti‹brahim’e dönüp dedi ki:

- Babac›¤›m! Görüyormusun, gök kap›lar› aç›l-m›fl, melekler bize bak›p,hayretlerinden Allahüteâlâya secde ediyorlar.Meleklerden bir k›sm›,Allahü teâlâya münacatedip; “Ya Rabbi! Bir pey-gamber bir peygamberikurban etmek üzere!Senin r›zan› gözetmekiçin, onu bo¤azlamak is-tiyor! Sen onlara merha-met eyle” diye yalvar›-yorlar.

‹brahim aleyhisselâmbu sözleri o¤lundan du-yunca, ellerini yüzüne ka-pay›p daha çok a¤lad›.Melekler de onunla bir-likte a¤laflt›lar. ‹smailaleyhisselâm ise; “Mu-habbetin flart›, emri yap-makta gecikmemektir”diyerek tam teslimiyetinigösterdi.

Page 277: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 278

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

‹brahim aleyhisselâm,o¤lu ‹smail aleyhisselâm›kurban etmek üzere sonhaz›rl›¤›n› yapt›. O¤lunugüzelce ba¤lad›. Yüzüko-yun yat›r›p, bo¤az›n› tuttuve flöyle duâ etti:

- Ya Rabbi! Bu benimo¤lum, gözümün nuru,gönlümün sürurudur.Kurban etmemi emrettin.fiu anda emrini yapmakiçin hâlis niyetle geldim.Kurban etmeye haz›r›m.Sana hamd ve sena ede-rim. Ya Rabbi! Bu k›ymet-li yavrumu kurban et-mekte bana sab›r ver!

Sonra b›ça¤› o¤lununboynuna yaklaflt›rd› veson olarak dedi ki:

- Ey yavrum! K›yametekadar sana veda olsun!Tekrar görüflmek, k›ya-met günü olur.

Bu arada ‹smail aley-hisselâm cevap verdi:

- Ey babac›¤›m, aceleet! Rabbimizin emrini ça-buk yerine getir. Emri yap-makta gecikti¤imiz için,

Rabbimizin bizi azarlama-s›ndan korkuyorum. Baba-c›¤›m, elimi, aya¤›m› çözki, melekler, kendi iste¤im-le kurban oldu¤umu gör-sünler ve Halil’in o¤lunun,Allahü teâlân›n iflinden ra-z› oldu¤unu bilsinler.

‹brahim aleyhisselâm,bu söz üzerine ellerini çö-züp, b›ça¤› bo¤az›na da-yay›nca, ‹smail aleyhisse-lâm güldü.

- Ey o¤lum, bu hâldeiken niçin güldün?

- Babac›¤›m, b›çaktaBismillâhirrahmanirra-hîm yaz›l› oldu¤unu görü-yorum. Üzerinde dostunismi yaz›l› olan b›çak, na-s›l keser?

‹brahim aleyhisselâm,Hak teâlân›n ismini zikre-derek, bütün gücüyle, b›-ça¤› o¤lunun boynunaçald›. O anda Hak teâlâ,Cebrail aleyhisselâmaemrederek; “Yetifl! B›ça¤›çevir” buyurdu.

O da Sidret-ül-münte-ha’dan bir anda gelip, b›-

Page 278: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 279

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

ça¤› ters çevirdi. B›çakkesmedi. Bir daha çald›,yine kesmedi. Ne kadaru¤raflt› ise kâr etmedi. ‹s-mail aleyhisselâm dedi ki:

- Babac›¤›m! Ne kadarflefkatlisin, b›ça¤› kuvvetlivuram›yorsun. Yüzümebakma, böylece hizmettekusur etmezsin.

Hazreti ‹brahim, b›ça¤›tekrar biledi ve o¤lununbo¤az›na daha kuvvetliçald›. B›çak yine kesmedi.‹smail aleyhisselâm, “Ba-bac›¤›m, b›ça¤›n ucunuflah damar›ma bast›r” de-yince, öyle yapt› ve diziy-

le de bast›rd›. B›çak iki katolmas›na ra¤men, boy-nuna izi bile ç›kmad›.

‹brahim aleyhisselâm,b›ça¤›n kesmemesineüzülüp b›ça¤› tafla çal›n-ca, tafl ikiye bölündü. B›-çak dile gelip sordu:

- Ey ‹brahim! Nemrûdseni atefle att›¤› vakit, se-ni niçin yakmad›?

- Hak teâlâ, yakma di-ye emreyledi¤i için.

- Ey ‹brahim! Hak teâlâatefle bir kere “Yakma”diye emreylediyse, banayetmifl defa kesme diyeemreyledi.

Page 279: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 280

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

O anda Allahü teâlâ-dan vahiy geldi:

- Ya ‹brahim, elbettesen rüyan› tasdik ettin.Sana düflen vazifeni tamolarak yapt›n. fiimdi s›rabende. Lütuf ve keremimigörmek için flu da¤a bak!

‹brahim aleyhisselâm,da¤a bak›nca, cennettengelmifl eflsiz güzellikte birkoç gördü. Allahü teâlâbuyurdu: “Bu senin o¤lu-na fedad›r.”

Cebrail aleyhisselâmkoçu getirirken, “Allahüekber”, ‹brahim aleyhis-selâm da koçu yakalar-ken, “Lâ ilâhe illallah. Val-lahü ekber”, ‹smail aley-hisselâm da, “Allahü ek-ber ve lillahil hamd” dedi.Böylece, bayram tekbirimeydana geldi:

“Allahü ekber, Allahüekber. Lâ ilâhe illallah.Vallahü ekber, Allahü ek-ber ve lillahil hamd.”

Sonra, ‹smail aleyhis-selâm yerine, bu koç kur-ban edildi. Bu koçun boy-

nuzlar›, Abdullah bin Zü-beyr zaman›na kadar Kâ-be duvar›nda as›l› idi.Sonra ç›kan yang›ndayand›.

Bu koçun kurban edil-di¤i yer, Mina oldu¤u için,hac›lar kurbanlar›n› bura-da kesmektedirler.

Bundan sonra o¤luHazreti ‹smail ile birlikteMekke’ye Hazreti Hacer’inyan›na döndüler. HazretiHacer kap›da durup, Haz-reti ‹brahim’i ve o¤lu Haz-reti ‹smail’i bekliyordu. ‹s-mail aleyhisselâm, anne-sinin kap›da kendilerinibeklemekte oldu¤unu gö-rünce, a¤lad›. Annesi; “Eyo¤lum! Niçin a¤lars›n”deyince, ‹brahim aleyhis-selâm olanlar› anlatt›.Hazreti Hacer, o¤lu Hazre-ti ‹smail’e sar›l›p hem a¤-lad›, hem de Allahü teâlâ-ya flükretti. Bundan sonra‹brahim aleyhisselâmMekke’den fiam’a, yaniHazreti Sâre’nin yan›nadöndü.

Page 280: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 281

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

‹brahim aleyhisselâmüç flekilde imtihan edil-mifltir. Nemrûd taraf›n-dan atefle at›ld›¤› zamannefsi ve can›, o¤lu Hazreti‹smail’i Allah için kurbanetmesi emredilince evlâ-d›, bir de mal› ile imtihanedilmifltir. Mal› ile imtihanedildi¤inde de, ovalar› vevadileri dolduran sürüle-rini Allah için ba¤›fllam›fl-t›r. Âlimler flöyle bildir-mifltir:

Allahü teâlâ ‹brahimaleyhisselâm› Halil, dostedinince, melekler dedi-ler ki:

- Ey Rabbimiz! ‹brahimsana nas›l dost olabilir,nefsi, evlâd› ve mal› var-d›r. Onun kalbinin bunla-ra ba¤l›l›¤› da vard›r.

Bunun üzerine ‹bra-him aleyhisselâm nefsi,can› ve evlad› ile imti-han edildi¤i gibi, mal› ilede imtihan edildi. ‹bra-him aleyhisselâm›n oni-ki bin sürüsü vard›. Sü-rüleri her taraf› kapl›yor-

du. Bu sürülerin her biriiçin koruyucu olarak,yüzlerce köpe¤i bulun-maktayd›. Bu köpeklerinher birinin boynuna alt›ntasmalar takm›flt›. Böy-lece dünya mal›n›n de-¤ersiz oldu¤unu ve bunak›ymet vermedi¤ini gös-teriyordu.

Hazreti ‹shak’›n müjdelenmesi

‹brahim aleyhisselâmmal›yla da imtihan olmufl-tur. Kalbinde, ovalar› dol-duran mal›n›n hiç yeri yok-tu. Nitekim birgün ‹brahimaleyhisselâm sahraya, sü-rülerinin yan›na gitmiflti.Bu s›rada Cebrail aleyhis-selâm, insan k›l›¤›nda ya-n›na geldi. Selâm verdik-ten sonra dedi ki:

- Ya ‹brahim! Bu sürü-ler kimindir?

- Allahü teâlân›nd›r.Benim elimde emanetolarak bulunuyor.

- Bana birini satar m›-s›n?

Page 281: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 282

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

- Allahü teâlân›n ismi-ni bir kere söyle, bu sürü-lerin üçte birini sana ve-reyim.

‹brahim aleyhisselâ-m›n bu sözü üzerine, Ceb-rail aleyhisselâm bir kere,“Lâ ilâhe illallah” dedi. ‹b-rahim aleyhisselâm bunuiflitince, pek ziyade zevk-lenip dedi ki:

- Bir kere daha söyle,di¤er üçte birini daha ve-reyim.

Cebrail aleyhisselâm,Allahü teâlân›n mübarekismini bir kere daha söy-ledi. ‹brahim aleyhisse-lâm daha ziyade zevkle-nip; tekrar flu teklifte bu-lundu:

- Bir kere daha söyle,sürülerin hepsini sana ve-reyim.

Cebrail aleyhisselâmtekrar söyleyince, ‹bra-him aleyhisselâm bütünsürülerini teslim etmek is-tedi. Bunun üzerine Ceb-rail aleyhisselâm durumuaç›klay›p, dedi ki:

- Ben, Allahü teâlân›nemriyle seni imtihanageldim. Bunlar›n hepsinial, hepsi senindir.

‹brahim aleyhisselâmda o sürüleri sat›p, onla-r›n paras› ile arazi ve mülksat›n al›p, insanlar›n fay-dalanmas› için vakfetti.

‹brahim aleyhisselâm,Allahü teâlân›n emri üzeri-ne, o¤lu Hazreti ‹smail’ikurban etmeye teflebbüsetti. Fakat Allahü teâlâCebrail aleyhisselâmacennetten bir koç götür-mesini ve Hazreti ‹bra-him’in o koçu kurban et-mesini emir buyurdu. ‹b-rahim aleyhisselâm buimtihan karfl›s›nda da sa-dakat gösterdi. Bununmükâfat› olarak, Allahü te-âlâ ona ihtiyar yafl›nda ol-mas›na ra¤men, bir o¤uldaha ihsan etti. Bu o¤lu da‹shak aleyhisselâmd›r.

Kur’an-› kerimde, ‹bra-him aleyhisselâm›n, o¤luHazreti ‹smail’i kurban et-mesi emredilince, tefleb-

Page 282: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 283

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

büse geçip, bu husustahem ‹brahim aleyhisselâ-m›n, hem de Hazreti ‹s-mail’in gösterdi¤i sadakatbildirildikten sonra me-alen flöyle buyuruldu:

(Bir de ona salihlerdenbir peygamber olmaküzere ‹shak’› müjdeledik.Kendisine ve ‹shak’a be-reketler verdik. Her ikisi-nin soyundan müminolan da var, nefsine apa-ç›k zulmeden kâfir devar.) [Saffat 112-113]

‹brahim aleyhisselâma,o¤lu Hazreti ‹shak’›n do¤a-ca¤›n› melekler müjdeledi-ler. Bir o¤ullar›n›n olaca¤›müjdelendi¤i s›rada, ‹bra-him aleyhisselâm yüzyir-mi, Hazreti Sâre ise dok-san dokuz yafl›nda idi. Buhaberden bir sene sonraHazreti ‹shak do¤du.

Meleklerin misafirli¤iHazreti ‹shak’› müjde-

lemek için gelen melekler,gayet güzel yüzlü birergenç suretinde olarak, ‹b-

rahim aleyhisselâm›n kar-fl›s›na ç›kt›lar. Bunlar;Cebrail, Mikâil ve ‹srâfilaleyhimüsselâm idi. Yan-lar›nda baflka melekler devard›. Melekler güzel yüz-lü genç suretinde ‹brahimaleyhisselâma gözüküp;selâm verdiler. ‹brahimaleyhisselâm, selâmlar›n›ald›ktan sonra, onlar›,evinde en iyi yere oturttu.Onlara ikram etmek üzerehemen k›zart›lm›fl bir bu-za¤› (dana) getirdi. Bu ne-fis yiyece¤i misafirlerinönüne koyup; “Buyuru-nuz, yiyiniz” dedi. Fakatbu misafirler yeme¤e hiçel uzatmad›lar.

Bu durum karfl›s›nda‹brahim aleyhisselâm te-dirgin olup, endiflelendi.O zamanki âdete göre, bireve misafir geldi¤inde,misafir, ikram edilen fley-leri yerse, o misafirdenemin olunur; yemezse,bu misafirin zarar vermeküzere geldi¤ine hükmedi-lir, ondan çekinilirdi. Hat-ta böylelerinin zarar›ndan

Page 283: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 284

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

korkulurdu. ‹brahim aley-hisselâm›n kalbine bu se-beple bir endifle gelmifltir.

‹brahim aleyhisselâmile melekler aras›nda flukonuflma geçti:

- Buyurun, yemez mi-siniz?

- Biz yeme¤in ücretinivermeden yemeyiz.

- Yiyiniz de bedeliniveriniz. Bu yeme¤in birücreti vard›r.

- Bu yeme¤in ücretinedir?

- Yeme¤in bafl›nda Al-lahü teâlân›n ismini söy-lemek, sonunda da ham-detmektir.

‹brahim aleyhisselâ-m›n bu sözü üzerine, Ceb-rail aleyhisselâm, Mikâilaleyhisselâma bakarakdedi ki:

- Bu zat, Allahü teâlâ-n›n dost (halil) edinmesi-ne lây›k bir kimsedir.

Bundan sonra melek-ler, “Ey ‹brahim! Endifleetme! Biz Lût kavmini he-

lâk etmek için gönderil-dik” diyerek melek olduk-lar›n› aç›klad›lar. Böyleceyeme¤i yememelerininsebebi de anlafl›ld›. Çün-kü melekler yemezler, iç-mezler.

Daha sonra ‹brahimaleyhisselâm›n korkusuda¤›l›nca, melekler onabir o¤lunun, yani Hazreti‹shak’›n olaca¤›n› müjde-lediler. Hazreti Sâre, me-leklerin bu müjdesini ifli-tince, hayrete kap›larakellerini yüzüne kapay›pdedi ki:

- Hayret, benim mi ço-cu¤um olacak? Ben art›kihtiyarlad›m. Çocuk do¤u-racak hâlde de¤ilim! Siznas›l olur da böyle söyler-siniz? Üstelik benim ko-cam da ihtiyarlam›flt›r. Bugörülmemifl bir ifltir.

Hazreti Sâre’nin busözleri üzerine melekler,flu cevab› verdiler:

- Sen Allahü teâlân›nemrine mi, takdirine miflafl›yorsun? Muhakkak

Page 284: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 285

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

Allahü teâlâ neyi dilerse,o olur. Allahü teâlân›nrahmeti ve bereketi sizinüzerinizedir. fiüphesiz ki,Allahü teâlâ, kendisineflükür ve hamd edilmesi-ni gerektiren iflleri yapar,yarat›r ve Onun kullar›nahayr› ve ihsan› pek çok-tur. O kerem sahibidir. Si-zi de nice nimetlere ka-vuflturmaya kâdirdir.

Hazreti Sâre’nin bu ha-bere flaflmas›n›n sebebi,itiraz için de¤ildi. Çünküo, Allahü teâlâya iman et-miflti ve onun flafl›rmas›-n›n sebebi; hiç görülme-di¤i hâlde, bilinenin veâdetin d›fl›nda olarak, çokyafll› kimselerin çocu¤u-nun olaca¤› idi.

Melekler, ‹brahim aley-hisselâma kendilerini ta-n›t›p, bir o¤lu, yani Hazre-ti ‹shak’›n olaca¤›n› müj-deledikten sonra, ‹brahimaleyhisselâm, meleklerinböyle topluca gelmeleri-nin baflka bir sebebi oldu-¤unu da anlay›p, niçingeldiklerini sordu. Melek-

ler, Lût kavmini helâk et-mek üzere geldiklerinisöylediler. ‹brahim aley-hisselâm Lût kavmininhelâk edilece¤ini ö¤renin-ce, meleklere;

- Lût kavmini hemen mihelâk edeceksiniz? O kav-min helâk edilmesi tehiredilse, küfürden ve isyan-dan dönmeleri, iman et-meleri düflünülemez mi?diye temennide bulundu.

Melekler, duâ ve ben-zeri fleyler ile geri çevrile-meyecek bir azab› Allahüteâlân›n emretti¤ini, imanedenlerin ise azaptan kur-tar›lacaklar›n› söylediler.Sonra melekler Lût aley-hisselâma gittiler.

‹brahim aleyhisselâmaverilen müjdeden bir se-ne sonra, Hazreti ‹shakdo¤du. Gerek Yakub aley-hisselâm olsun, gerekseYusuf aleyhisselâm ol-sun, Benî ‹srail’e gönderi-len peygamberler, Hazreti‹shak’›n soyundan geldi.

Page 285: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 286

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

Hazreti ‹smail’i ziyaret‹smail aleyhisselâm

büyüyüp, gençlik ça¤›nagirmiflti. CürhümîlerdenArapça ö¤renmifl ve on-lar aras›nda çok sevilenbir genç olmufltu. Asaletive üstün hâlleri ile Cürhü-mîleri hayran b›rak›yor-du. Bu sebeple evlenecekça¤a girdi¤inde, onu,kendi kabilelerinden birk›z ile evlendirdiler. Orayagelen insanlar›n kalblerionlara ›s›nm›fl, o beldeemin ve mamur bir yerolmufltu.

Hayatlar› böyle hofl birflekilde sürüp giderken,günün birinde Hazreti Ha-cer vefat etti. Vefat etti-¤inde doksan yafl›nda idi.Hazreti Hacer’i Kâbe’ninbitifli¤inde Hicr denilenyere defnettiler.

‹brahim aleyhisselâm,birgün onlar› görmek içinMekke’ye do¤ru yola ç›kt›.‹brahim aleyhisselâm, o¤-lu ‹smail aleyhisselâm›nevine var›p, Hazreti ‹sma-

il’in han›m›ndan, onu sor-du. Hazreti ‹smail’in han›-m› cevaben dedi ki:

- Yiyece¤imizi kazan-mak için d›flar› ç›kt›.

- Geçiminiz, hâliniz na-s›ld›r?

- fiiddetli bir darl›ktave s›k›nt›l› bir hâldeyiz.

- Kocan geldi¤indebenden selâm söyle, ka-p›s›n›n efli¤ini de¤ifltirsin!

Sonra da ayr›l›p gitti. ‹smail aleyhisselâm

evine geldi¤inde, evindegüzel bir koku duydu. Ha-n›m›na sordu:

- Evimize gelen oldumu?

O da, “Evet yafll› birzat geldi” diyerek ‹brahimaleyhisselâm› tarif etti.Sonra ilâve etti:

- Bana maifletimizi, ge-çimimizi sordu. Ben defliddetli bir darl›k içinde bu-lundu¤umuzu söyledim.

- Bana söylemen içinbir tavsiye ve tembihtebulundu mu?

Page 286: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 287

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

- Evet, sana selâm vekap›n›n efli¤ini de¤ifltirme-ni söylememi tembih etti.

- O gelen ihtiyar zatbenim babamd›r. Bana,senden ayr›lmam› emret-mifltir. Art›k sen ailenizinevine gidebilirsin.

‹smail aleyhisselâmondan ayr›l›p, Cürhümî-lerden baflka bir kad›nlaevlendi.

‹brahim aleyhisselâm,bir müddet sonra tekrar,o¤lu ‹smail aleyhisselâm›görmeye geldi. ‹smailaleyhisselâm yine evdeyoktu. ‹smail aleyhisselâ-m›n yeni han›m›na, onusordu. Han›m› de dedi ki:

- Maifletimizi temin et-mek için gitti.

- Geçiminiz, hâliniz na-s›l, iyi midir?

- Biz; hay›r, saadet vebolluk içindeyiz.

- Ne yiyip ne içiyorsu-nuz?

- Et yiyip, zemzem içi-yoruz.

Bunun üzerine ‹bra-him aleyhisselâm flöyleduâ etti:

- Ya Rabbi! Bunlar›n et-lerini ve sular›n› mübarekk›l, bereket ihsan eyle!

Resûlullah efendimizbuyurdu ki:

(‹brahim [aleyhisse-lâm] zaman›nda Mekkecivar›nda hububat bilin-miyordu. Av etiyle g›dala-n›l›rd›. E¤er o zaman hu-bubat malûm olsayd›, ‹b-rahim [aleyhisselâm] hu-bubat hakk›nda duâ eder-di.)

‹brahim aleyhisselâ-m›n bu duâs› bereketiyle,Mekke s›cak olmas›nara¤men, et ile su, buradadi¤er yerlere nazaran in-sanlara daha faydal›d›r.

Hazreti ‹smail’in ikincihan›m›, ‹brahim aleyhis-selâma çok hürmet ve ik-ramda bulunarak, ”Buyu-run, evimizi flereflendirin,haz›rda ne varsa size ik-ram edeyim” dedi. ‹bra-him aleyhisselâm›n, içeri

Page 287: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 288

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

girmeyip dönece¤ini söy-lemesi üzerine de, flu tek-lifte bulundu:

- Bafl›n›z toz içinde kal-m›fl. Müsaade ederseniz,tozlar› silip temizleyeyim.

Bunun üzerine ‹brahimaleyhisselâm müsaade et-ti. O da tozlar› temizleyip,güzel koku sürdü. At›na bi-nip gidece¤i s›rada da, birtabak içinde peynir getiripeliyle tuttu. ‹smail aleyhis-selâm›n bu han›m›n›n is-mi Hâle idi. ‹brahim aley-hisselâm onun hizmetin-den memnun oldu. Onabuyurdu ki:

- Kocan geldi¤inde,benden selâm söyle, evi-nin efli¤ini iyi muhafazaetsin!

Sonra, ‹brahim aley-hisselâm onlar›n bereketekavuflmas› için duâ etti vegeri fiam’a döndü.

Akflam Hazreti ‹smailevine döndü¤ünde, han›-m›na sordu:

- Bugün kimse geldimi?

- ‹htiyar bir zat geldi,aln›nda ve yüzünde bü-yüklük ve peygamberliknuru parl›yordu. Sana se-lâm söyledi, “Evinin efli-¤ini iyi muhafaza etsin”dedi.

‹smail aleyhisselâma¤layarak buyurdu ki:

- O gelen benim ba-bamd›r. Evin efli¤indenmaksad› sensin. Ey Hâlesana müjdeler olsun!Âhir zaman peygamberi-nin mübarek nuru sananasip olacak!

‹smail aleyhisselâm›n,bu han›m›ndan bir o¤luoldu. PeygamberimizMuhammed aleyhisselâ-m›n nuru bu o¤luna ge-çip, ondan da evlâtlar›naintikal etti. Bu nur, bu ev-lâtlardan Peygamberimi-ze kadar ulaflt›.

Kâbe’nin yap›lmas›‹brahim aleyhisselâm

bir müddet sonra,fiam’dan, ‹smail aleyhis-selâm›n bulundu¤u yere,

Page 288: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 289

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

Mekke’ye tekrar geldi. Bugeliflinde, ‹smail aleyhis-selâm, Zemzem kuyusu-nun yak›n›nda, büyük bira¤ac›n alt›nda okunuyontup düzeltmekte idi.Babas› ‹brahim aleyhisse-lâm› görünce, hemen kal-k›p, karfl›lad›. Oturup has-retlerini giderdikten son-ra, ‹brahim aleyhisselâmdedi ki:

- Allahü teâlâ bana,kendi zat› için bir beytyapmam› emrediyor...

- Babac›¤›m! Allahüteâlâ ne emrettiyse, oemri yerine getirin!

- Sen de bana yard›m-c› olacaks›n.

- Babac›¤›m, ben sanaher türlü yard›m› yapar›m.

Sonra ‹brahim aleyhis-selâm, Allahü teâlâyamünacatta bulunarak,“Ya Rabbi! Kâbe’yi nere-de yapay›m” diye arz etti.Bunun üzerine cenâb-›Hak flöyle vahyetti:

Page 289: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 290

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

- Biz, sana onun yerinigösterece¤iz.

Kâbe-i muazzaman›n,yeryüzünde yap›lan ilk bi-na ve ilk mâbet oldu¤uKur’an-› kerimde bildiril-mifltir. ‹lk defa Âdem aley-hisselâm yeryüzünde in-fla etmifl, Nuh tufan›nday›k›lm›fl, temelleri kalm›fl-t›. Allahü teâlâ, tufandanönce, Hacer-ül-esved’iEbu Kubeys da¤›na kon-mas›n› emretti. BöyleceKâbe’nin yeri kesin olarakbilinmez hâle geldi. Sade-ce hangi bölgede oldu¤ubiliniyordu.

Buras› k›rm›z› toprakl›ve hafif tümsek bir tepedurumunda idi. Bu yerdeyap›lan duâlar kabul olup,duâ eden herkes murad›-na kavuflurdu. Her milletburaya sayg› gösterirdi.Bu belirsiz hâl, Nuh aley-hisselâmdan ‹brahimaleyhisselâm zaman›nakadar devam etti.

Cebrail aleyhisselâm,Kâbe’nin yerini, ‹brahim

aleyhisselâma gösterdi.Böylece ‹brahim aleyhis-selâm, o¤lu ‹smail aleyhis-selâm ile birlikte temel kaz-maya bafllad›. Âdem aley-hisselâm zaman›nda kaz›-lan temeli buldular. Ayn›temel üzerine, Kâbe’yi inflaetmeye bafllad›lar.

Cebrail aleyhisselâm›ntarifine göre, ‹brahim aley-hisselâm, ‹smail aleyhisse-lâm›n getirdi¤i tafllarla bi-nay› yap›yordu. NihayetKâbe’nin duvarlar› yüksel-di ve yukar›ya tafl yetifle-mez oldu. Bunun üzerinebüyükçe bir tafl getirdiler.‹brahim aleyhisselâm butafla basarak duvar örme-ye devam etti. Mübarekaya¤›n›n izi ç›kan bu taflada, Makam-› ‹brahim den-di. Kâbe’de tavaf namaz›bu tafl›n bulundu¤u yerolan Makam-› ‹brahim’dek›l›n›r.

Hacer-ül-esvedBinan›n yap›m›nda,

melekler, tafl getirmede

Page 290: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 291

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

‹smail aleyhisselâmayard›m ettiler. S›ra Ha-cer-ül-esved’e gelince,‹brahim aleyhisselâm;“Ey ‹smail! ‹yi bir tafl ge-tir ki, hac›lara iflaret ol-sun” dedi. ‹smail aley-hisselâm bir tafl getirdi.‹brahim aleyhisselâmtekrar; “Bundan daha iyibir tafl getir” deyince,Ebu Kubeys da¤›ndanbir ses iflitti:

- Cebrail aleyhisselâmtufanda bana bir tafl ema-net etti. Gel onu al!

Bunun üzerine Hacer-ül-esved tafl›, Ebu Kubeysda¤›ndan al›n›p, Kâbe’de-ki yerine konuldu.

Baba-o¤ul, Kâbe’yi ya-p›p bitirince, “Ya Rabbi!Bizden bu hay›rl› ifli kabulet! Muhakkak ki, sen, du-âm›z› iflitici, niyetimizi bi-licisin” diye duâ ettiler.

‹brahim Aleyhisselam zaman›nda Kâbe’nin inflas›nda Ebu Kubeysda¤›ndan al›n›p Kâbe duvar›na yerlefltirilen Hacer-ül esved tafl›

Page 291: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 292

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

Hazreti ‹brahim’in hacc›

‹brahim aleyhisselâm,Kâbe-i muazzamay› ya-p›nca, Cebrail aleyhisse-lâm; “Ey ‹brahim! Beytul-lah’› yedi defa tavaf et”dedi. ‹brahim aleyhisse-lâm, o¤lu ‹smail aleyhis-selâm ile birlikte, Kâbe’yitavaf etmeye bafllad›. Hertavafta rükünlerin hepsin-de istilâm yapt›lar. Yeditavaf› bitirdikten sonraMakam-› ‹brahim’in arka-s›nda ikifler rekât namazk›ld›lar. Bundan sonraCebrail aleyhisselâm, ‹b-rahim aleyhisselâma Hacile ilgili bütün ibâdet yer-lerini; Safâ, Merve, Mina,Müzdelife ve Arafat’› gös-terdi. Cebrail aleyhisse-lâm Arafat’a kadar olanher yerde yap›lacak ibâ-detleri yapt›rd› ve tek tekö¤retti. Arafat meydan›nageldikleri zaman, ‹brahimaleyhisselâma sordu:

- Ey ‹brahim! Hac vazi-fesini yapaca¤›n yerleriö¤rendin mi?

- Evet, ö¤rendim.‹brahim aleyhisselâm,

‹smail aleyhisselâmlahacc›n erkân›n› yerine ge-tirdikten sonra, o¤lunaKâbe’nin bak›m› ve ko-runmas› için tembihattabulundu ve fiam’a gitmekistedi. Gitmeden önce birgün Arafat’a ç›km›flt›.Mekke-i mükerremeyebakt›. Buras› bir vadi için-de olup, tafll› ve kumluidi. O¤lu ‹smail aleyhisse-lâm›n evlâd›n› düflünerek,flefkat edip mübarek elle-rini kald›rd› ve; “Ya Rab-bi! ‹smail’in evlâd›na rah-met eyle” diye duâ bu-yurdu. Gidece¤i s›radakendisine flöyle vahiy gel-di:

- Bütün insanlara hacc›ilân et! Gerek yaya ola-rak, gerek uzak yoldanzay›f develer, bineklerüzerinde tavaf için Kâ-be’ye gelsinler!

Bunun üzerine ‹bra-him aleyhisselâm arz ettiki:

Page 292: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 293

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

- Ya Rabbi! Benim se-sim nereye kadar ulafl›rki?

Bunun üzerine cenâb-›Haktan; “Seslenmek sen-den, duyurmak benden.Ta ki, insanlar gelip, buevi ziyaretle flereflensin-ler” emr-i Ilâhisi geldi.

‹brahim aleyhisselâmmübarek yüzünü Yementaraf›na çevirip seslendi:

- Ey insanlar! Allahüteâlâ, bir ev bina ettirdive bu evi ziyaret etmeniziemreyledi. Geliniz, Kâ-be’yi ziyaret ediniz!

Her yöne do¤ru döne-rek birer defa ba¤›rd›. Hakteâlâ ‹brahim aleyhisselâ-m›n sesini bütün dünya-ya duyurdu. ‹nsanlar busesi duyunca; “Lebbeyk!Allahümme Lebbeyk =Emrine amadeyim Alla-h›m” diye cevap verdiler.

O zaman, ana rahmin-de ve baba sulbünde nekadar hacca gidecek kim-se varsa, hepsi “Leb-beyk” dediler. Bir defa

hac yapacak olanlar birdefa, iki defa hacca gide-cekler iki defa, daha fazlayapacaklar da ziyadesiylecevap verdiler.

Sonra ‹brahim aleyhis-selâm, o¤lu ‹smail aley-hisselâm ve Cürhümîlerleberaber hac yapt› vefiam’a döndü. Ertesi senehac mevsiminde refikas›Sâre validemizi ve o¤lu‹shak aleyhisselâm› daalarak Mekke’ye geldi.Hacc› eda ettikten sonra,tekrar fiam’a döndüler.

Kâbe infla edildiktensonra, çeflitli zamanlardatamir ve inflas› yap›ld›.Bunlar s›ras›yla; Âdemaleyhisselâm›n inflas›, fiitaleyhisselâm›n tamiri, ‹b-rahim aleyhisselâm›n in-flas›, Cürhüm kabilesinintamiri, Kusayy’›n tamiri,Kureyfl’in tamiri, Abdul-lah bin Zübeyr’in tamiri,Haccâc’›n tamiri, SultanDördüncü Murad Han’›ntamiri.

Page 293: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 294

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

‹brahim aleyhisselâ-m›n dini

‹brahim aleyhisselâ-m›n dini Hanîf dinidir. Ha-nîf kelimesi, yanl›fl ve sa-p›k olan fleye hiç dalma-dan, do¤ruya yönelenmanas›na gelmektedir. ‹s-lâmiyetten önce putlaratapmayan, putperestler-den bu hususta ayr›lan,hac yapan, sünnet olan,k›sacas›; Allahü teâlâyaiman edip flirkten uzakduranlar demektir. Ümey-ye bin Ebu Said ile ‹slâmi-yetten önce Arabistan’da-ki hatiplerin meflhurlar›n-dan olan ve herkesi ‹bra-him aleyhisselâm›n dini-ne ça¤›ran Kus bin Saidebunlardand›r.

Kus bin Saide, ‹slâmi-yetin gelmesine yak›n birzamanda, Ukaz panay›r›n-da okudu¤u bir hutbesin-de dedi ki:

- Yemin ederim ki, Al-lah›n indinde bir din var-d›r. fiimdi bulundu¤unuzdinden daha sevimlidir.

Ayr›ca gelmesi yaklaflanbir peygamberin gölgesibafl›n›z üstüne düfltü.Ona iman eden bahtl› ki-fliye ne mutlu! Vay ona is-yan ve muhalefet edentalihsizlere ve yaz›klar ol-sun ömürlerini gaflettegeçiren ümmetlere!

Böylece insanlara, ge-lecek olan âhir zamanpeygamberini müjdele-mifltir.

‹brahim aleyhisselâmiçin Kur’an-› kerimde “Ha-nîf” buyurulmas›, bât›lade¤il, Hakka yönelmesisebebiyledir. Yani Keldânîkavminin tapt›¤› putlaraasla tapmay›p, onlar› tah-kir edip, Allahü teâlâyaibâdet etti¤i içindir. Hanîfolmak; dinde istikametüzere olmak demektir. ‹s-tikamet ise, yaln›z Allahüteâlâya yönelmek ve sa-dece Allahü teâlây› Rabbilip, bütün ifllerinde,Onun emrine tâbi olup,bu istikâmette yürümek-tir.

Page 294: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 295

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

Hanîf, dinî tabir olarakda; kendisinde e¤rilik bu-lunmayan, dosdo¤ruolan din manas›nad›r. Da-ha çok ‹brahim aleyhisse-lâm›n milleti ve müflrikli-¤in z›dd› olarak bildiril-mifltir. Hanîfler, tevhid veihlas ile, dinde istikametüzeredir. Nitekim Beyyinesuresi 5. âyet-i kerimesin-de mealen buyuruldu ki:

(Onlar, kitaplar›nda,Hanîfler olarak bât›l iti-kad ve dinlerden yüz çe-virip, yaln›z Allahü teâlâ-ya ihlas ile ibâdet etmek,farz namazlar› vaktindek›lmak, zekât› mahallinevermekle emrolundular.)

K›sacas› Hanîflik, ‹bra-him aleyhisselâm›n dini-nin esas vasf›d›r. Bununlaberaber, bu husus, yaln›zona mahsus de¤ildir. Ha-nîflik, umumiyetle müfl-rikli¤in, Allahü teâlâya,flirk, ortak koflman›n z›dd›olarak, bütün peygam-berlerin bildirdikleri tekbir iman›n, yaln›z Allahüteâlâya iman ve ibâdet et-

menin ad›d›r. Hanîfler;flirk olan bütün bât›l ina-n›fllardan uzak durmay›fliar edinir, sadece Allahüteâlâya iman ve ibâdeteça¤›r›r ve hakk›n mücade-lesini verir, peygamberle-rin yolunda giderler.

‹brahim aleyhisselâmaCebrail aleyhisselâm vas›-tas›yla on suhuf gönderil-mifltir. Bu suhuflarda bildi-rilen hükümlerden baz›lar›Necm suresi 38-47. âyetle-ri aras›nda bildirilmifltir.Ayr›ca Musa aleyhisselâ-m›n Tevrat’›nda da ayn›hususlar bildirilmifltir. Bu-rada, insana kendi çal›flt›-¤›n›n fayda verdi¤i, dünya-da ne yapm›fl ise âhiretteonun karfl›l›¤›n› görece¤i,kimsenin baflkas›n›n güna-h›n› yüklenmeyece¤i, ibâ-detin ihlasla yap›lmas› ge-rekti¤i gibi hususlar bildi-rilmektedir.

‹brahim aleyhisselâmavahyedilen suhuflardabildirilen fleylerin ekseri-si, ibret verici k›ssalar, ha-diseler ve nasihatler idi.

Page 295: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 296

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

Bunlardan bir k›sm› flöy-ledir:

Hak teâlâ hazretleri bu-yuruyor ki: “Ey Âdemo¤-lu! Ben sizin her gün yap-t›¤›n›z ibadetlerden raz›-y›m. Siz de benim hergün verdi¤im r›z›klara raz›olun!

Ey Âdemo¤lu! Aceleetme, r›z›k taksim olun-mufltur. H›rsl› olan mah-rum kal›r. Cimri olan kötü-lenir. Haset eden üzülür.Dünya devaml› de¤ildir.R›z›k verici, sizi yaratan veyaflatan Allahü teâlâd›r.

Ey Âdemo¤lu! fiimdif›rsat›n var iken, elinde ola-n› Allahü teâlâ için ver ki,ilerde sana rehber olsun!

Ey Âdemo¤lu! Nimetverene flükreyle!

Ey Âdemo¤lu! Bütünömrünü dünyay› istemek-le geçirdin. Ya âhireti nevakit talep edeceksin?

Ey Âdemo¤lu! Sizegöz verdim. Görmesi câizolmayan fleylerden gözü-nüzü çeviresiniz! A¤z›n›z›

yaratt›m. Söylenmesi câ-iz olmayan söz söyleme-yesiniz!

Ey Âdemo¤lu! Uzunemel ile dünyay› ve azamel ile âhireti isteyenler-den olma! Sözü âbidlerinkelâm›na, ifli münaf›klar›nameline uygun olanlar-dan ve ihsan olmad›¤› za-man kanaat etmeyenler-den; murad› hâs›l olma-y›nca da sabretmeyenler-den olma! E¤er bunlar-dan olursan, sana öyle birbelâ veririm ki, herkeseibret olsun!

Ey Âdemo¤lu! Her kimseni dost edinirse, kendi-si için edinir. ‹zzet ve celâ-lime yemin ederim ki,ben seni senin için dostedinirim. Sak›n kendinibenden uzak eyleme!

Ey Âdemo¤lu! Sen da-ima kendi ay›plar›n› gö-zet; baflkas›n›n ay›plar›n›araflt›rma! Aksine davra-n›rsan insafs›z olursun.

Ey Âdemo¤lu! “Lâ ilâ-he ilallah” diyen kimse-

Page 296: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 297

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

nin, bununla beraber bir-çok ameller yapmas› dalâz›md›r. Bunlar; tevâzusahibi olmak, ömrünü be-nim zikrimle geçirmek,nefsini haramlardan ko-rumak; benim r›zam içingariplere yan›nda yer ver-mek, fakirlere ihsan eyle-yip yetimlere ac›makt›r.

Ey Âdemo¤lu! Ne za-man kalbinde bir kasa-vet, s›k›nt› ve darl›k duy-san, mal›nda noksanl›kbulsan yahut bedenindehastal›k hissetsen veyanafakanda bereketsizlikolsa, bilmifl ol ki, söyledi-¤in mâlâyâni, faydas›z,bofl bir sözün neticesidir.

Ey Âdemo¤lu! E¤ercenneti seviyorsan Hakteâlâ da taat› sever. SenHak teâlân›n sevdi¤ini ifl-le ki, O da seni sevdi¤inekavufltursun. E¤er cehen-nemi sevmiyorsan, Hakteâlâ da günah› sevmez.Sen Hak teâlân›n sevme-di¤ini terket ki, O da senisevmedi¤inden korusun.

Ey Âdemo¤lu! E¤erdünyaya çal›flt›¤›n kadarâhiret için çal›flsayd›n,hesaps›z cennete girer-din. E¤er kanaat etsey-din, herkesten zenginolurdun. E¤er haramdansak›nsayd›n, dinini halisederdin. E¤er yalan söy-lemeyi terketseydin, s›d-dîklardan olurdun.

‹brahim aleyhisselâmaindirilen suhuflarda bildi-rilen di¤er hususlardanbaz›lar› flöyledir:

Ey Âdemo¤lu! fiüphelifleylerden sak›n ki, benibilesin. Açl›¤› âdet eyle ki,beni tan›yas›n! Bana ibâ-det eyle ki, bana kavufla-s›n.

Ey Âdemo¤lu! Gücü-nün yetti¤i fleyi muhtaç-lardan esirgemezsen, mu-rad›n› hâs›l ederim. Bensenin misafirine ikram et-ti¤im gibi, sen de benimmisafirime ikram eyle! ‹b-rahim aleyhisselâm; “YaRabbi! Senin misafirinkimdir” deyince, Hak teâlâ;

Page 297: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 298

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

“Kap›n›za gelen her fakirve garip, benim misafirim-dir” buyurdu.

Ey Âdemo¤lu! Sizlergünah iflleyici, ben ise af-fediciyim. Günah›n›zapiflman olarak bana gelir-seniz sizi affederim ve gü-nah›n›za bakmam!

Ey Âdemo¤lu! Sanagadap geldi¤i zaman, be-ni hat›rlarsan, gadapla-n›nca, seni anar ve sanaac›r›m.

Ey Âdemo¤lu! Kim be-nim verdi¤im az r›zka raz›olursa, ben de onun azamelinden raz› olurum.

Ey Âdemo¤lu! Üç fleyvard›r: Biri bana mahsus-tur, biri sana, di¤eri de iki-miz aras›ndad›r. Banamahsus olan ruhtur. Sanamahsus olan bedendir.‹kimiz aras›nda olan da;senden duâ, benden ka-bul etmektir. Sak›n aram›-za haram lokma ile perdeçekme!

Ey Âdemo¤lu! Ne ka-dar dünyaya gönül ba¤-larsan, kalbinden muhab-betimi o kadar ç›kar›r›m.Ne kadar dünyaya sar›l›r-san, iman›n›n parlakl›¤›n›o kadar gideririm. EyÂdemo¤lu! Seni dünyal›ktoplaman için de¤il, banaibâdet edesin diye halket-tim. Mazlumlar›n beddu-âs›yla huzuruma gelme!Zira ben, mazlumlar›n du-âs›n› elbette kabul ede-rim.

Ey Âdemo¤lu! Sanayeni r›z›k göndermedi¤imhiçbir gün yoktur. Verdi-¤im r›zk› yer, bana isyaneder ve günah ifllersin.Sonra duâ edersin, kabuleder, istedi¤ini veririm.Seni cennetime davetedince, kabul etmezsin.Senin bu iflin insafa s›¤-maz.

Ey Âdemo¤lu! Duâ et-meyi ihmal etme! Duân›kabul ederim. Ne kadargünah ifllesen bendenümidini kesme! Benimrahmetim her fleyden

Page 298: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 299

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

Makâm-› ‹brâhim: ‹brâhim aleyhisselâm›n Kâbe’deki makâm›d›r.Kâbe’yi inflâ ederken üzerine bast›¤› tafl ve bu tafl›n bulundu¤uyerdir. Bu tafl üzerinde, ‹brâhim aleyhisselâm›n mübârek ayaklar›n›nizleri vard›r.

Page 299: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 300

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

çoktur. Ey Âdemo¤lu!Sen istemeden iman ver-dim. Zannediyor musunki, bu kadar istemene veyalvarmana ra¤men sanacennet vermeyeyim? El-bette veririm.

Ey Âdemo¤lu! Sanaihsan etmeyene sen ih-san eyle! Sana söyleme-yene sen söyle (darg›ndurma) ve sana h›yânetedene sen nasihatte bu-lun ve iyilik eyle! Sanazulmedeni sen affeyle!Kötülük yapana iyilik et!E¤er böyle yaparsan cen-nete önce girenler aras›n-da bulunur, rahmetimekavuflanlardan olursun.Sana da peygamberlerinsevab›n› veririm.

Ey Âdemo¤lu! Seferaz›¤› haz›rla! Çünkü gide-cek yol uzundur ve günahyükünü hafif eyle! Ziraazap fliddetlidir. Geminisa¤lam yap ki, deniz f›rt›-nal›d›r. Amelini halis eyle!Çünkü Rabbin her fleyigören ve bilendir.

Hazreti ‹brahim’infaziletleri

‹brahim aleyhisselâmülül’azm peygamberlerinikincisidir. Ülül’azm; Alla-hü teâlân›n emirlerini in-sanlara tebli¤ etmek, bil-dirmek hususunda gayretve azm sahibi, bu husustainsanlardan gelen s›k›nt›-lara sebatla, y›lmadankatlanan demektir. Hazre-ti ‹brahim, peygamberi-miz Muhammed aleyhis-selâmdan sonra bütünpeygamberlerden ve re-sûllerden üstündür.

Resûlullah efendimizise, her zamanda, hermemlekette, yani dünyayarat›ld›¤› günden k›ya-met kopuncaya kadar,gelmifl ve geleceklerinher bak›mdan en üstünü-dür. ‹brahim aleyhisse-lâmdan sonra gelen bü-tün peygamberler, ‹bra-him aleyhisselâm›n nes-lindendir. Bu bak›mdanEbül-enbiya, yani pey-gamberler babas› diyeisimlendirilmifltir.

Page 300: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 301

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

‹brahim aleyhisselâm,peygamberlik vazifesiniyapmas›, s›k›nt› ve belâla-ra katlanmas›yla da met-hedilmifltir. NitekimKur’an-› kerimde Bekarasuresi 124. âyet-i kerime-sinde mealen flöyle buyu-ruldu:

(Bir vakit Rabbi, ‹bra-him’i birtak›m emirler veyasaklar ile imtihan etti.‹brahim [aleyhisselâm]onlar› tamamen yerinegetirdi. Allahü teâlâ;“Ben seni insanlaraimam, dinde önder, reh-ber yapaca¤›m” buyur-du...)

Hazreti ‹brahim’densonra gelen peygamber-ler, dinlerinin iman edile-cek temel esaslar›ndaona uymakla, bereketli veemin olan yolundan git-mekle emrolunmufllard›r.

‹brahim aleyhisselâm,Allahü teâlâya, sonra ge-lecek ümmetler içinde ha-y›rla yâd edilmesi içinduâ etti. Bu duâs› kabul

olundu. Allahü teâlâ onubütün insanlara önder k›l-d›. Bütün dünya milletleri‹brahim aleyhisselâmakarfl› muhabbet ve hür-mette bulundular.

Muhammed aleyhis-selâm›n ümmeti her na-mazda salevat okurken;“Ya Rabbi! ‹brahim’e ve‹brahim’in âline rahmetetti¤in gibi Muhammed’eve âline de rahmet et” de-mektedir.

‹brahim aleyhisselâm,Kur’an-› kerimde, birçoks›fatlarla övülmüfltür.Bunlardan baz›lar›ndamealen buyuruldu ki:

(Gerçekten ‹brahim,hak dine yönelen, Allahaitaat üzere bulunan, bü-tün iyi hasletleri kendin-de toplayan bir rehberdi.O hiçbir zaman müflrik-lerden olmam›flt›r. O, Al-lah›n nimetlerine flükre-dendi. Allahü teâlâ onube¤enip seçmifl, kendisi-ni do¤ru yola iletmiflti.Biz ona dünyada bir ha-

Page 301: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 302

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

sene vermifltik. fiüphesizki, o, ahirette de salihler-dendir.) [Nahl 120-122]

Bu âyet-i kerimenintefsirini müfessirler flöylebildirmifltir:

Âyet-i kerimede ‹bra-him aleyhisselâm›n tekbafl›na bir ümmet oldu¤ubildirilmifltir. Bunun tefsi-rinde birkaç husus vard›r:

1- ‹brahim aleyhisse-lâm hay›r yolunu gösterir,bunu ö¤retirdi. Bir üm-mette bulunan güzel has-letler yaln›z onda toplan-m›flt›. Bu sebeple bafll›bafl›na bir ümmet olmufl-tu.

2- O zaman insanlarflirk üzere iken, sadece ‹b-rahim aleyhisselâm mü-min idi. Bu sebeple yaln›zbafl›na bir ümmet olmufl-tur.

3- Tevhid ve hak dinüzere bir ümmetin mey-dana gelmesine vesile ol-du¤u için, ona bafll› bafl›-na bir ümmet buyurul-mufltur.

Hazreti ‹brahim’in hususiyetleri

‹brahim aleyhisselâ-m›n di¤er hususiyetlerin-den baz›lar› da flunlard›r:

Allahü teâlâya itaatkâridi. Emirlerini yerine geti-rirdi. Namaz k›larken kal-binin sesi duyulurdu.

‹lk önce ‹brahim aley-hisselâm sünnet olmufl,hac vazifelerini yerine ge-tirmifl ve kurban kesmifl-tir. Bunlar dininin hususi-yetlerindendir.

‹brahim aleyhisselâmküçüklü¤ünde de, büyü-dü¤ü zaman da tevhid iti-kad› üzere idi. Kureyflmüflrikleri, kendilerinin‹brahim aleyhisselâm›ndini üzere olduklar›n› söy-lüyorlard›. Onlar›n iddiaettikleri gibi, ‹brahimaleyhisselâm müflrikler-den de¤ildi. Çünkü o, tev-hid ilminin esaslar›n› or-taya koydu. Zaman›n kra-l›na karfl› kâinat›n yarat›c›-s›n›n varl›¤›n› delillerle is-pat etti. “Benim Rabbim,

Page 302: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 303

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

dirilten ve öldürendir”dedi. Sonra; “Ben batan-lar› sevmem” buyurarakputlara ve y›ld›zlara ibâ-det edilmesinin bât›l vebofl bir fley oldu¤unu is-pat etti. Putlar› da k›rd›.Bu yüzden Nemrûd vekavmi taraf›ndan atefleat›ld›. Allahü teâlâ, kufllar›diriltmek suretiyle, ona,ölüleri nas›l diriltti¤inigösterdi.

‹brahim aleyhisselâmaz olsun, çok olsun, Alla-hü teâlân›n bütün nimet-lerine flükredici idi ve mi-safirsiz yemek yemezdi.

Allahü teâlâ, ona, dün-yada hasene verdi. Bu ha-sene, Allahü teâlân›n onapeygamberlik vermesi,kendisini halil, dost k›l-mas›, ihtiyarl›¤›nda evlâtihsan etmesi, Muham-med aleyhisselâm›n üm-metinin, namazlar›ndaMuhammed aleyhisselâ-ma salât okuduklar› gibi,‹brahim aleyhisselâma dasalât okumas›d›r. Yani na-mazlarda; “Allahümme

salli alâ Muhammedin vealâ âli Muhammedin ke-mâ salleyte alâ ‹bra-him...” demeleridir.

Allahü teâlâ, ‹brahimaleyhisselâm› bütünmahlûkata sevdirdi. Bü-tün dinlerin mensuplar›ondan memnun idiler,onu çok severlerdi.

‹brahim aleyhisselâ-ma, “Halil” isminin veril-mesinin sebebi ile ilgiliçeflitli rivayetler yap›lm›flolup, en muteberi; Allahüteâlâya karfl› pek ziyademuhabbeti olmas› ve Al-lahü teâlân›n r›zas›n› vemuhabbetini celbedenibâdet ve taatlar› yapmas›sebebiyledir.

‹brahim aleyhisselâm‹branîce konuflurdu. ‹bra-nîce Arapçaya benzerdi.‹brahim ismi, ‹branîceolup, manas›; “Ebu Ra-hîm” yani merhametli ba-ba demektir. ‹brahim aley-hisselâm bütün insanlarakarfl› merhametli oldu¤uiçin bu isimle an›ld›.

Page 303: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 304

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

‹brahim aleyhisselâ-m›n, kumafl tüccarl›¤› veziraatle de meflgul oldu¤urivayet edilmifltir. ‹nsanla-r› doyurmak ve misafirle-re ziyafet vermekten bü-yük haz duyard›. Sürüleri,koyunlar› ve s›¤›rlar› say›-lamayacak kadar çoktu.Bütün bunlar› insanlar›nfaydas›na vakfetmifltir.Köy, kasaba ve flehirlerimar etmifltir.

Misafir, yolcu ve garip-ler için iki kap›l› bir misafir-hane yapm›flt›. ‹çinde k›fl›nk›fll›k, yaz›n yazl›k elbiselerive daima yiyeceklerle dolubir sofray› haz›r bulundu-rurdu. Muhtaç kimseler birkap›dan girer, karn›n› do-yurur, istedi¤i elbiseyi gi-yer ve di¤er kap›dan ç›k›pgiderdi. Misafirhanede; yi-yecek, içecek ve giyeceklereksildikçe tamamlard›.

Hazreti ‹brahim’in vefat›

‹brahim aleyhisselâmyüzyetmiflbefl yafl›nda,

Hazreti Hacer ve HazretiSâre’den sonra Kudüs’tevefat etti. Vefat› flöyle oldu:

‹brahim aleyhisselâ-m›n ibâdet etti¤i bir evivar idi. Birgün evden ç›k›pkap›y› kilitledi ve bir müd-det sonra döndü. Kap›y›aç›p girince, içerde birisi-nin oturdu¤unu gördü.Ona sordu:

- Bu eve seni kim koy-du?

- Ev sahibi koydu. - Ev sahibi benim. Ben

seni içeri koymad›m! - Senden ve benden

baflka bir sahip vard›r. Oher fleyin sahibidir.

Bunun üzerine ‹bra-him aleyhisselâm, otura-n›n melek oldu¤unu anla-d›. “Kimsin” diye sorduve Melek-ül-mevt, yaniölüm mele¤i oldu¤unuö¤rendi. Sonra ‹brahimaleyhisselâm, ondan, mü-minlerin ruhunu nas›l al-d›¤›n› göstermesini istedi.O da yüzünü yana çevir-mesini söyledi.

Page 304: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 305

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

‹brahim aleyhisselâmyüzünü çevrince, gayet gü-zel bir suret gördü. Hiç öy-le güzel yüz görmemiflti.Bunun üzerine buyurdu ki:

- Ey Melek-ül-mevt!E¤er ölen bir kimseye busuret gösterilirse, bu onakâfidir.

Bundan sonra, kâfirle-rin ruhunu nas›l ald›¤›n›görmeyi arzu etti. Azrailaleyhisselâm; “Taham-mül edemezsin” buyur-du. Görmek iste¤inde ›s-rar edince, yine yüzünüçevirmesini söyledi.

‹brahim aleyhisselâmyan tarafa dönüp bak›n-ca, çok korkunç bir suretgördü. Bu hâli görüp,kendinden geçti. Kendinegelince de buyurdu ki:

- E¤er kâfire bundanbaflka kötü fley göster-meseler, bu ona yeter.

‹brahim aleyhisselâm,bundan sonra da Azrailaleyhisselâma sordu:

- Ziyarete mi geldin,yoksa ruhumu almaya m›?

- E¤er izin verirsen ru-hunu almaya!

- Dost dostun can›n›al›r m›?

- Ya ‹brahim, bu husu-su Allahü teâlâya arz ede-yim, ne buyurursa sanabildireyim.

Azrail aleyhisselâm gi-dip hemen geldi. Allahüteâlân›n, “Dost dosta ka-vuflmak istemez mi?” bu-yurdu¤unu iletti. ‹brahimaleyhisselâm bunu iflitin-ce dedi ki:

- Çabuk gel kardeflim,hemen can›m› canana ka-vufltur, benim için bun-dan büyük müjde ola-maz.

Bunun üzerine Azrailaleyhisselâm, mübarekruhunu kabzetti.

‹brahim aleyhisselâm,Kudüs civar›nda Habrunkasabas›nda bir ma¤ara-ya defnedilmifltir. Bu ka-saba, ‹brahim aleyhisselâ-m›n Halil ismine izafetenHalilurrahman ismiylemeflhurdur. Bu beldede;

Page 305: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 306

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

Hazreti Lût, Hazreti ‹shakve Hazreti Yakub’un vedaha pek çok peygambe-rin kabrinin bulundu¤u ri-vayet edilmifltir. Müslü-man hükümdarlar oradabulunan mescidleri vetürbeleri kendi devirlerin-de tamir ettirmifllerdir.Halilurrahman’daki mes-cid ve türbeleri ise sonolarak, Osmanl› Sultan›‹kinci Abdülhamid Han ta-mir ettirmifltir.

Hazreti ‹brahim’in mucizeleri

‹brahim aleyhisselâ-m›n birçok mucizesi var-d›r. Bunlardan baz›lar›flunlard›r:

Ölmüfl, parça parçaedilmifl ve parçalar› ayr›ayr› yerlere konmufl olankufllar, ‹brahim aleyhisse-lâm›n ça¤›rmas› üzerineyeniden dirilmifllerdir.

‹brahim aleyhisselâ-m›n mucizesi ile tafllar kö-mür gibi yanm›flt›r. ‹bra-him aleyhisselâm, fiam

taraf›na hicret etti¤indeçay›rl›k, çimenlik bir yer-de konaklam›flt›. Oradayakacak hiçbir fley bula-mayan, bulduklar› az birfleyle ihtiyaçlar›n› karfl›la-yamayan ahali, durumla-r›n› ‹brahim aleyhisselâ-ma anlatt›. ‹brahim aley-hisselâm tafllar› toplatt›ve kömür gibi yakt›. Bumucizeyi gören pek çokkimse de iman etti.

‹brahim aleyhisselâ-m›n mübarek vücudunaatefl tesir etmedi. Nem-rûd onu atefle att›¤›nda,Allahü teâlâ; “Ey atefl! ‹b-rahim’in üzerine serin veselâmet ol” buyurunca,atefl onu yakmad›.

Bazan y›rt›c› ve yabanîhayvanlar, ‹brahim aley-hisselâm ile beraber gi-derler ve dile gelerek ga-yet aç›k olarak onunla ko-nuflurlard›. Bir defas›nda,han›m› Hazreti Hacer veo¤lu Hazreti ‹smail ile gö-rüflmek ve onlar› ziyaretetmek için Mekke’ye git-miflti. fiam’a geri dönü-

Page 306: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 307

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

flünde birçok yabanî hay-van, ‹brahim aleyhisse-lâm ile beraber yürüyüp,onunla aç›kça konufltu-lar.

‹brahim aleyhisselâmduvarlar›n ve da¤lar›n ar-kas›n› da görürdü. Bu mu-

cizesi, M›s›r’a gitti¤inde ol-mufltur. Zevcesi HazretiSâre’ye musallat olmak is-teyen zaman›n kral› Fira-vun, Hazreti Sâre’yi saray›-na al›nca, ‹brahim aleyhis-selâm d›flar›dan içeriyiseyretmifltir. Saray›n du-

Page 307: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 308

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM

varlar› ona cam gibi olmuflve gözünden perde kald›-r›lm›flt›r. Böylece HazretiSâre’ye el uzatmaya kalk›-flan Firavun’un ellerininkuruyup, ayaklar›n›n tut-mayarak yere y›k›ld›¤›naflahit olmufltur.

‹brahim aleyhisselâ-m›n bast›¤› tafl›n üzerindea¤aç bitip yeflermifltir. Buistek, dine davet etti¤i birbeldenin ahalisinden gel-di. Duâs› neticesinde bumucizeyi gösterdi.

‹brahim aleyhisselâm›noturdu¤u yerden güzel ko-kular yay›l›rd›. Ayr›lsa bile,senelerce güzel kokusuoradan ç›kmazd›. Hazreti‹smail de babas›n›n evinegelip gitti¤ini, onun koku-sundan anlam›flt›.

Hazreti ‹brahim’in çu-vala koydu¤u çak›l vekum tanecikleri, Allahüteâlân›n izniyle bu¤dayhâline gelmifltir. Bu bu¤-day›n bir k›sm›ndan ek-mek yap›p, kalan›n› da ek-mifl ve bol miktarda mah-

sul elde ederek mal› mül-kü çok artm›flt›r.

Duâs› bereketiyle Mek-ke ve civar›nda bereketolmufltur.

Allahü teâlâ onun hac-ca ça¤›rmas›n› en uzakyerlere kadar ulaflt›rm›flve insanlar›n, “Lebbeyk”diyerek davete icabet et-melerini sa¤lam›flt›r.

‹brahim aleyhisselâm,uzak mesafelere çok k›sazamanda giderdi. Bu se-beple fiam’dan Mekke’yedefalarca gelmesi müm-kün olmufltur.

‹brahim aleyhisselâm›nmucizesi, vefat›ndan sonrada devam etmifltir. Nite-kim makam›n›n bulundu-¤u Halilurrahman’da birisiaç kalm›fl, yiyecek bulama-m›flt›. Makam›na gelerek;“Ey Allah›n Halil’i! Aç›m,muhtac›m, bana da ziyafe-tinden bir hisse ver” diyehâlini arz edince, Allahü te-âlân›n kudreti ve dileme-siyle, kabrinden bir ekmekbu fakire gönderildi.

Page 308: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

LÛTALEYH‹SSELÂM

Page 309: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

ATILACAK

Page 310: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 311

LÛT ALEYH‹SSELÂM

LÛT ALEYH‹SSELÂM;Lût Gölü yan›ndaki Se-dum flehri halk›na pey-gamber olarak gönderilenLût aleyhisselâm, ‹brahimaleyhisselâm›n kardefliHârân’›n o¤ludur. Hazreti‹brahim’in ateflten kurtul-mas›ndan sonra, birliktefiam taraf›na hicret ettiler.

Bir müddet fiam bölge-sinde kald›lar. Allahü te-âlâ, Hazreti ‹brahim’e vah-yedip; Hazreti Lût’u, Se-dum ahalisine peygamberolarak gönderdi¤ini bildir-di. ‹brahim aleyhisselâm,Allahü teâlân›n emrini, ye-¤eni Hazreti Lût’a tebli¤edip buyurdu ki:

- Sedum flehrine git! Obölge halk›n›, bir olan Al-lahü teâlâya ibâdet etme-ye, putlar› terketmeyedavet et! Allahü teâlân›nemirlerini bildir, yasakla-r›ndan sak›nd›r!

Alt üst edilen yerHazreti Lût’un peygam-

ber olarak gönderildi¤i Se-

dum ahalisi, Kur’an-› ke-rimde; “El-mü’tefikât = Altüst edilen yer” olarak bildi-rilen bölgede yaflarlard›.Bu bölge, bugünkü ‹srailile Ürdün devletleri aras›n-da bulunan Lût Gölü civa-r›ndayd›. Burada baflta enbüyükleri Sedum olmaküzere; Sûd, Sâid, Dumâ veÂmura ad›nda befl flehirvard›. Bu flehirlerde yafla-yan insanlar putlara tap›-yor, yol kesip soygunculukyap›p, o zamana kadar hiç-bir kavim ve millet taraf›n-dan ifllenmemifl, bugün entehlikeli hastal›klardanAIDS’in bafl sebeplerindenoldu¤u tesbit ve ispat edil-mifl olan çirkin ve i¤renç li-vâta [homoseksüellik] fiili-ni aç›kta, herkesin içindeiflliyorlard›.

Adaletsizlik ve zulümkol geziyor, zay›f insanlareziliyor, fuhufl ve ahlâks›z-l›k olan söz ve fiiller, her-kesin içinde alenî olarakyap›l›yordu. Edep ve ha-yâ tamamen yok olmufl-tu. Ay›p ve günah olarak

Page 311: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 312

bilinen her fley toplulukiçinde yap›ld›¤› gibi, ya-panlar daha çok itibar gö-rüyordu. En kötüsü; buyap›lan çirkin ve i¤rençhareketlerden kimse kim-seyi sak›nd›rm›yor, bu ha-reketleri yapmayanlar ise,toplumun d›fl›na itilipay›plan›yordu.

‹flte böylesine azg›n birkavim üzerine peygam-ber olarak gönderilen Lûtaleyhisselâm, Sedum di-yar›na gitti. Sedum flehri,Nemrûd’un akrabalar›n-dan Sedum bin Hârikisimli bir kral taraf›ndanidare ediliyordu.

Lût aleyhisselâm, Se-dum flehrine var›nca, çar-fl›n›n ortas›nda durdu.Onlar› bir olan Allahü te-âlâya imana ve Ona ibâ-det etmeye davet etti.Yapm›fl olduklar› sap›kl›k-lardan ve kötü ifllerdenvazgeçtikleri takdirde,dünyada ve âhirette me-sut ve huzurlu olacaklar›-n›; kötülüklerine devam-da ›srar ettikleri takdirde,

dünyada ve âhirette flid-detli flekilde azap göre-ceklerini bildirerek dediki:

- Ey insanlar! Allahüteâlâdan korkunuz veOna itaat ediniz! Putlaraibâdet etmekten vazgeçi-niz! Sizden önce hiçbirmilletin yapmad›¤› kötü,çirkin iflleri b›rak›n›z! Ben,Allahü teâlân›n, size gön-dermifl oldu¤u peygam-beriyim. Art›k Allahtankorkun ve bana itaatedin! Buna karfl› sizdenbir ücret istemiyorum.Benim ücretim, âlemlerinRabbine aittir. Rabbinizinsizin için yaratt›¤› zevce-lerinizi b›rak›p da, insan-lar›n içinden erkeklere migidiyorsunuz? Siz helâlib›rak›p harama yönelenbir kavimsiniz.

Sedum flehrinin halk›,geçmifl ümmetlerin yapt›-¤› gibi, bu davete uymad›.Lût aleyhisselâm› yalan-lad›lar. Onu dinlemediler.“Biz dedelerimizi böylegördük” dediler.

Page 312: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 313

LÛT ALEYH‹SSELÂM

Hazreti Lût’un hiç kim-seden çekinmeden insan-lar› do¤ru yola daveti ken-disine ulaflt›¤› zaman, kral;“Onu bana getirin” dedi.Lût aleyhisselâm, kral›nyan›na vard›. Kral sordu:

- Sen kimsin? Seni kimgönderdi ve niçin geldin?

Kral›n yan›nda bulu-nanlar; “Onun ismiLût’tur. Kavmini kötülük-lerden sak›nd›rmak, Alla-ha ibâdet etmelerini bil-dirmek üzere peygamberolarak gönderilmifl oldu-¤unu söylüyor” dediler.Kral bu hususlar› HazretiLût’tan da iflitince, kalbineflüphe ve korku düfltü. Lûtaleyhisselâma dedi ki:

- Ben kavmimin içindenbir kifliyim. Rabbinin emir

ve yasaklar›n› onlara anlat.E¤er kabul ederlerse, bende onlarla beraberim.

Lût aleyhisselâm kra-l›n yan›ndan ayr›ld›ktansonra, tekrar kavmini birolan Allahü teâlâya ibâ-det etmeye, isyan ve kö-tülüklerden sak›nd›rma-ya, Allahü teâlân›n aza-b›yla korkutmaya bafllad›.Do¤ru yoldan tamamenayr›lm›fl olan insanlara,yapt›klar› ifllerin fenal›¤›n›ve çirkinli¤ini anlat›p, kö-tülüklerini yüzlerine vur-du. Onlara dedi ki:

- Bu âlemde sizden ön-ce hiç kimsenin yapmad›-¤› hayâs›zl›¤› m› yap›yor-sunuz? Çirkin oldu¤unubile bile o kötülü¤ü yapa-cak m›s›n›z? Gerçekten

Page 313: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 314

LÛT ALEYH‹SSELÂM

siz, cehaletle yapt›¤›n›ziflin kötü ak›betini düflün-mezsiniz. Rabbinizin siziniçin yaratt›¤› kad›nlar›n›z›terkedip, erkeklere mey-letmekle, muhakkak sizazm›fl bir milletsiniz!

Hazreti Lût’un bütün busözlerine, onlara do¤ru yo-lu göstermek için gayretle-rine karfl›l›k kavminin ce-vab›; onu ve ona inananla-r› flehirlerinden kovmayakalk›flmak oldu. HazretiLût’u ve ona tâbi olanlar›Sedum flehrinden ç›kara-rak, kötülüklerine tam birserbestlik içinde devam et-meye karar verdiler. Hazre-ti Lût’a var›p, onu yurtla-r›ndan ç›karmakla tehditederek dediler ki:

- Ey Lût! E¤er sen bizibu amelimizden nehyet-mekten vazgeçmezsen;elbette seni flehrimizdenç›kar›r›z!

Lût aleyhisselâm, on-lar›, Allahü teâlân›n azab›ile korkuttu. Onlar yine al-d›r›fl etmediler. Hatta alay

edip; “E¤er do¤ru sözlüisen, Allahü teâlâdan bi-zim için vaat olunan azab›getir” dediler.

Y›llarca b›k›p usanma-dan kavmini ›slaha çal›-flan Lût aleyhisselâm, on-lar›n ›slah olacaklar›ndanümit kesip, flerlerindenAllahü teâlâya s›¤›nd›:

- Ya Rabbi! Bana veinananlara, onlar›n kötü-lüklerinden ve s›k›nt›la-r›ndan kurtulufl ver! YaRabbi! Bozguncular kav-mi üzerine azap indirerekbana nusret ver!

Lût kavmi her geçengün ifli iyice az›tt›lar. Kötü-lüklerine kötülük eklediler.Hazreti Lût’un misafir ka-bul etmesini, d›flar›dan ge-len gariplere sahip ç›kma-s›n› bile yasaklad›lar. Se-dum kavminin bu isyan veazg›nl›klar›ndan dolay›,yeryüzündeki bütün canl›-lar dayanamay›p, Allahüteâlâya iltica ederek üzün-tüsünü arz ettiler. Allahüteâlâ buyurdu ki:

Page 314: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 315

LÛT ALEYH‹SSELÂM

- Ben halimim, banaisyan edenlere cezas›n›vermekte acele etmem.Takdir edilen zaman ge-lince de bir saat ileri vegeri b›rakmam.

Allahü teâlâ; inanma-y›p isyan eden, çok çirkinfiilleri iflleyen bu Sedumkavmine gereken cezay›vermek ve müminleri kur-tarmak üzere meleklerivazifelendirdi. Bu melek-ler aras›nda; Cebrail, ‹sra-fil ve Azrail aleyhimüsse-lâm da vard›lar. Hepsi bir-likte insan suretinde Haz-reti ‹brahim’e vard›lar. Bus›rada Hazreti ‹brahim’inyafl› yüz yirmiyi, han›m›-n›n ise doksan› geçmiflti.Melekler; Hazreti ‹bra-him’e, Allahü teâlân›nemriyle ‹shak’› müjdeledi-ler.

Meleklerle ‹brahimaleyhisselâm aras›nda flukonuflmalar geçti:

- Ey Allah›n elçileri! Si-zin buraya teflrifinizdenmaksad›n›z nedir?

- Biz günahkâr Lûtkavminin helâk edilmesiiçin gönderildik. Onlar›nüzerine ateflte piflirilmiflçamurdan tafllar ataca-¤›z. Rabbin indinde ohaddi aflan mücrimleriçin her bir taflta, helâkitakdir edilmifl olan flahs›nismi nakflolunmufltur.Çünkü bu kavim, çeflitlikötülüklerle küfür ve zu-lüm edicilerden oldular.

- Orada Lût vard›r. O,zâlimlerden de¤ildir.

- Biz oradaki mümin vekâfirleri biliriz. Biz Lût’a veehline kurtulufl veririz. An-cak zevcesi, azaba dahilolanlardand›r.

Hazreti Lût’un misafirleri

Melekler, ‹brahim aley-hisselâm›n yan›ndan ayr›-l›p, Sedum flehrine do¤ruyola ç›kt›lar. Sedum flehri-ne ö¤le vakti parlak, güzelyüzlü delikanl›lar fleklindegelip, Hazreti Lût’u tarla-da çal›fl›rken buldular.

Page 315: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 316

LÛT ALEYH‹SSELÂM

fiehrin d›fl›nda, Lût aley-hisselâm›n k›zlar›na rast-lad›lar.

Büyük k›z› su dolduru-yordu. Gelen toplulu¤ugörünce dedi ki:

- Bu günahkâr ve azg›nkavmin aras›na ne diyegeldiniz? Bu flehirde sizibir kifliden baflka kimsemisafir etmez. O da bukavmin azg›nl›klar›naüzülüyor.

K›zlar›, misafirleri ol-du¤unu haber verince,Lût aleyhisselâm onlar›nyan›na gitti. Bu güzel yüz-lü gençleri görünce, onla-ra sordu:

- Siz benim bilmedi-¤im kimselersiniz. Bura-ya niçin geldiniz?

Onlar da kendisindemisafir kalmak için gel-diklerini söylediler. Hazre-ti Lût onlar› reddetmedi.Ancak azg›n ve sap›tm›flolan kavminden, genç vegüzel yüzlü olan bu misa-firlere bir zarar gelece¤iendiflesiyle içi s›k›ld›.

Sonra onlara; “Neredengeldiniz” diye sorunca,melekler; “Uzak yoldangeldik” dediler.

Allahü teâlâ meleklere;Lût kavminin kötülükleriy-le ilgili, Lût aleyhisselâm›ndört defa flahitlik etmesinibeklemelerini emretmiflti.Lût aleyhisselâm sordu:

- Bu kavmin azg›nl›kve sap›kl›klar›n› biliyormusunuz?

Bu söz üzerine Cebrailaleyhisselâm di¤er me-leklere dönerek dedi ki:

- Bu birinci flehadetidir.Melekler, Lût aleyhis-

selâma, kavminden flikâ-yetini dinlemek için tekrardediler ki:

- Ya Lût! Biz senin mi-safiriniz. Kavminin azg›n-l›klar› nedir, anlat!

- Yeryüzünde bu beldeahalisinden daha azg›nve flerli bir kavim yoktur.Onlar livata ederler, Alla-hü teâlâ onlara lânet et-sin!

Page 316: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 317

LÛT ALEYH‹SSELÂM

Bunun üzerine Cebrailaleyhisselâm di¤er me-leklere dönerek; “Bu ikin-ci flehadetidir” dedi.

Lût aleyhisselâm in-san k›l›¤›ndaki meleklerededi ki:

- fiurada karanl›k bast›-r›ncaya kadar oturunuz.Sonra flehre girersiniz vesizin geldi¤inizi kimse his-setmez. Çünkü, bu kavimçok azg›nd›r. Allah›n lâne-ti onlar›n üzerine olsun!

Cebrail aleyhisselâmtekrar di¤er meleklere yö-nelip; “Bu üçüncü flehade-tidir” dedi. Bir müddetsonra Lût aleyhisselâmönde, onlar arkada yürü-yerek, Hazreti Lût’un evinegeldiler. Hazreti Lût onlar›içeri al›p kap›s›n› kilitledi.Daha sonra han›m›n› ça¤›-r›p, ona tembihte bulundu:

- Bunlar benim misa-firlerimdir. Bu hususu giz-li tut, kimseye söyleme!

Han›m› bu hususu giz-leyip kimseye söyleme-yece¤ine söz vermesine

ra¤men, h›yanet ederek,evlerinde misafir oldu¤u-nu kavmine haber vere-rek dedi ki:

- Bizim evimizde flim-diye kadar hiç görmedi-¤im güzel yüzlü gençkimseler vard›r.

Böylece Hazreti Lût’unevine misafir geldi¤ini ö¤-renen zâlimler, bu haberibir anda her tarafa yayd›-lar. Süratle toplan›p Hazre-ti Lût’un evine geldiler.Evin etraf›n› çevirdiler.

Hazreti Lût’u d›flar›yaça¤›r›p, misafirlerini ken-dilerine teslim etmesiniistediler. Misafirlere dekötü fiillerini yapmak iste-diklerini aç›kça söylediler.Kavminin bu iste¤i karfl›-s›nda, Lût aleyhisselâm›niçi s›k›ld›, çok s›k›nt›yadüfltü. Onlara nasihat et-meye çal›flarak dedi ki:

- Ey kavmim! Bunlarbenim misafirlerimdir.Onlara karfl› beni mahcupetmeyin. Allahtan kor-kun!

Page 317: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 318

LÛT ALEYH‹SSELÂM

Lût aleyhisselâm kav-minden insaf bekliyordu.Fakat gözü dönmüfl buazg›n kavmin insafa gele-ce¤i yoktu. Diyorlard› ki:

- Ey Lût! Bunlar bizimsenden çoktan beri duy-du¤umuz fleyler. Art›kbunlar› ezberledik. Bunla-r› b›rak ve bizim istedikle-rimizi getir. Bizim onlar›almadan hiçbir yere git-meyece¤imizi bilmelisin.Gerekirse evi bafl›na y›-kar, yine onlar› al›r›z. Senbu kadar adama güç yeti-rebilece¤ini zannediyor-san aldan›yorsun.

Hazreti Lût’un ümitleriyine bofla ç›km›flt›...

‹fl gittikçe zorlafl›yor-du. Misafirler içeride ra-hat rahat oturuyor, yap›-lan konuflmalar› dinle-mekten ötede hiçbir fleyyapm›yorlard›. HazretiLût yine de kavmine; “‹çi-nizde akl› bafl›nda kimseyok mudur” dedi. Kavmibunu hiç duymam›fl gibiflöyle cevap verdiler:

- Biz seni bizim bu gibiifllerimize müdahale et-mekten men etmemiflmiydik?

Hazreti Lût, misafirleri-ni korumak ve insanlar›bu çirkin kötülükten vaz-geçirmek için her türlünasihati yapt›. Fakat kap›-da toplanan halk bir türlüda¤›lm›yordu. Hazreti Lûtiçi daralm›fl, çaresiz kal-m›flt›. “Keflke size yete-cek bir kuvvetim olsa ve-ya sa¤lam bir kaleye s›¤›-nabilseydim” dedi ve el-lerini semaya kald›r›p, on-lar›n flerrinden Allahü te-âlâya s›¤›nd›.

Bu esnada Cebrailaleyhisselâm di¤er me-leklere dönüp; “Bu dör-düncü flehadetidir” dedi.

Azap geliyor! Hazreti Lût’un bu ka-

dar s›k›l›p darald›¤›n› gö-ren melekler, ona mesele-yi açt›lar. Melek olduklar›-n› bildirip, vazifeleriniflöyle aç›klad›lar:

Page 318: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 319

LÛT ALEYH‹SSELÂM

- Ey Lût! Emin ol, bizsenin Rabbinin elçileri-yiz. Onlar sana kat’iyendokunamazlar. Biz onla-r›n flüphe ettikleri azab›getirdik. Sana Hakk›nemri ile geldik. Biz flüp-hesiz do¤ru söyleyenle-riz. Endiflelenme, üzül-me! Do¤rusu biz seni vehan›m›n d›fl›nda kalan ai-leni kurtaraca¤›z. Ancakhan›m›n azaba u¤rayanve helâk olanlardand›r.Bu belde halk›n›n üzerineyapmakta olduklar› kötü-lükler sebebiyle, göktenelbette bir azap indirece-¤iz.

Bunlar› söylediktensonra da dediler ki:

- Ey Lût! Kap›y› aç vegeriye çekil! Gelmelerin-den korkma ve çekinme!

Lût aleyhisselâm öyleyapt›. Kap›y› açt› ve geri-ye çekildi. Azg›nlar içeriyegirdiler. Misafir olan me-lekleri elde etmeye çal›flt›-lar. Cebrail aleyhisselâmonlara kanad›yla vurunca,

yüzleri siyahlaflt› ve göz-leri görmez oldu. fiaflk›nflaflk›n geriye kaç›flt›lar.Bu durum, Kur’an-› keri-min Kamer suresi 37.âyetinde mealen flöylehaber verildi:

(Lût’tan, kavmi, misa-fir melekleri istediler.Akabinde anadan do¤magibi kör oldular. ‹flte aza-b›m› ve tehditlerimin âk›-betini tad›n dedik.)

Kalb gözleri mühür-lenmifl azg›n ve sap›k in-sanlar, bu azaptan da na-siplerini alamay›p, Lûtaleyhisselâm›; “Ya Lût!Yar›n sana yapacaklar›-m›za haz›r ol!” diye teh-dit ederek, neye u¤rad›k-lar›n› flafl›rm›fl bir hâldeevlerine döndüler. Bütünbunlara ra¤men; “Lût,evine sihirbaz ve büyücü-ler getirmifl” diyerek,imans›zl›klar›ndan vaz-geçmediler. Bundan son-ra melekler, Hazreti Lût’adediler ki:

Page 319: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 320

LÛT ALEYH‹SSELÂM

- Gecenin sonunda ai-leni ve sana inananlar› buflehirden ç›kar. Sen de ar-kalar›ndan git. Hepinizazaptan emin olacaks›n›z.Yaln›z han›m›n müstes-na... Çünkü kavmine gele-cek azap, hiç flüphesizona da gelecektir. Onlaravaat olunan helâk zaman›sabah vaktidir. Sabahvakti de yak›nd›r.

Lût aleyhisselâm, Alla-hü teâlân›n emrine uya-rak k›zlar›n› al›p, inanan-larla birlikte flehirden ç›k-t›. Lût aleyhisselâm›n ha-n›m› Vâhile, Sedum ahali-sinden idi. Lût aleyhisse-lâm, birinci han›m›n›n ve-fat›ndan sonra onunla ev-lenmiflti. Lût aleyhisselâ-ma d›fltan inan›yor görü-nüp, kalbden inanmam›fl-t›. Ayr›ca melekler eve ge-lince de kavmine gidip;meleklerin Lût aleyhisse-lâm›n misafiri oldu¤unuhaber vermifl ve h›yanetetmiflti.

Lût aleyhisselâm, ken-dine tâbi olanlarla ve k›z-

lar›yla birlikte yola ç›ka-caklar› s›rada, kar›s› daonlar› görüp sordu:

- Nereye gidiyorsun? - Bunlar Rabbimin me-

lekleridir. Bu kavmi ve buflehirleri helâk etmek üze-re geldiler.

Han›m› Lût aleyhisse-lâm yola ç›kmadan öncebafl›na çamurdan pifliril-mifl tafl düflüp helâk oldu.

Nihayet sabah vaktiolunca, Cebrail aleyhisse-lâm; “Kâfirlerin sabahvakti ne kötüdür”, ‹srafilaleyhisselâm; “Mücrimle-rin sabah› ne kötüdür”,Azrail aleyhisselâm da;“Gafillerin sabah› ne kö-tüdür” diye nida ettiler.

Lût kavmi için bildiri-len azap vakti gelince,Cebrail aleyhisselâm, fle-hirlerin alt›n› üstüne getir-di. O flehirlerin ahalisiüzerine, kime isabet ede-ce¤i belli olan, ateflte pifl-mifl tafllar ya¤d›r›ld›. Oflehirler oldu¤u gibi yerebat›r›ld›. O flehir ahalisin-

Page 320: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 321

LÛT ALEYH‹SSELÂM

den olup, azab›n geldi¤is›rada orada bulunma-yanlar›, di¤er memleket-lere gidenleri de kendileriiçin iflaretlenmifl tafllar,gidip bularak onlar› helâketti.

Allahü teâlâ Kur’an-›kerimde Lût kavminin fle-hirlerini “Mütefikât” yanialt› üstüne gelmifl olarakbildirdi. O bölge harapolup, cenâb-› Hakk›n ga-dab›n›n niflanesi olarak,oradan pis kokulu ve si-yah bir su ç›k›p göl oldu.O flehirlerin izleri hâlâdurmaktad›r. Bunda in-sanlar için ibret vard›r. Al-lahü teâlâ Zâriyât suresi37. âyetinde mealen;(Can yak›c› azaptan kor-kanlar için o beldede biriflaret b›rakt›k) buyura-rak, bu durumu haberverdi.

Bugün Sedum bölge-sinin yerindeki göl, LûtGölü ad›yla an›lmaktad›r.Bu, Filistin’in do¤usun-da, fierîa nehrinin dökül-dü¤ü göldür. Ölü deniz

de denir. Kudüs’ün 24km. do¤usundaki Ürdünvadisinde bulunan gö-lün, kuzeyden güneyeuzunlu¤u 74 km. ve enfazla geniflli¤i 16 km. dir.Deniz seviyesinden 369m. daha afla¤›da olan gö-lün, suyu kokuludur. Ala-n› 930 kilometrekareolup, ortalama derinli¤i300 metredir. En derinyeri ise 401 metredir. Budurumu ile dünyada, sat-h› deniz seviyesinden endüflük su toplulu¤u hu-susiyetine sahiptir.

Lût Gölü dünyan›n entuzlu göllerindendir. Su-yunda bal›k cinsi canl›larmevcut de¤ildir. Çevresin-deki tafllar üst üste olup,dibinde ve yüzünde topla-nan zift sebebiyle suyu si-yaht›r. Allahü teâlân›n kud-retinin büyüklü¤ünün vedüflmanlar›ndan intikamalmas›n›n iflareti olarak,her devirde yaflayan in-sanlara büyük bir ibrettir.

Page 321: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 322

LÛT ALEYH‹SSELÂM

Lût kavminin azg›nl›klar›

Bu kavmin kötülükleri,fecî bir flekilde helâk edil-melerinin sebepleri, âyet-ikerimelerde, hadis-i flerif-lerde ve ‹slâm âlimlerininkitaplar›nda beyan edilmifl-tir. Bu hususta buyurulan-lardan bir k›sm› flöyledir:

Lût kavmi, bugünküasr›n korkunç hastal›¤›denilen AIDS’e de yolaçan livâtay›, yani homo-seksüelli¤i yaparlard›. Lûtaleyhisselâm, onlar› nekadar sak›nd›rd› ise dedinlemediler.

Lût kavmi ayr›ca yoldaoturup, gelenlerin yollar›n›kesiyor, onlar› tafla tutu-yorlard›. Bu husus, Tirmi-

zî’nin ve Ahmed bin Han-bel’in naklettikleri hadis-iflerifte bildirilmektedir.

Sedum ahalisi, kendi-lerini ve bütün kâinat› ya-ratan, zat›nda ve s›fatla-r›nda eflsiz ve benzersizolan Allahü teâlâya imanve ibâdet etmeyi düflün-meyip, insanlara faydas›olmayan tafl parçalar›na,putlara taparlar, onlaraibâdet ederlerdi. Hatta,Sedum bin Hârik ad›ndakikrallar›, putlar› için büyükve süslü bir puthane ile,putlar›n konulabilece¤iyald›zl› kürsüler yapt›r-m›flt›. Lût aleyhisselâm›n,bir olan Allahü teâlâyaiman ve ibâdet etmeyedavetine ve cehennemazab› ile korkutmas›na al-

Page 322: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 323

LÛT ALEYH‹SSELÂM

d›r›fl etmediler. Aksineona karfl› ç›kt›lar, hattaonu Sedum’dan ç›karma-ya kalk›flt›lar.

Lût aleyhisselâm›nmucizeleri

Lût kavminin kötü fiil-lerinden biri de livâta ileöldürmekti. Bu da, Lûtkavminin helâk olmas›nasebep olan fiillerdendir.Çok kötü bir ifl ve en azg›nbir zulümdür. Lût kavmibir kimseyi öldürmek iste-dikleri zaman, ona livâtayap›lmas›n› emrederler;bu flekilde eziyet ettiktensonra öldürürlerdi.

Lût kavmi yapt›klar› çir-kin fiilleri gizlemez ve alenîolarak yaparlard›. Hattayollarda birbirleriyle livâtayaparlard›. Yani homosek-süellikte bulunurlard›.

Lût kavmi, kötülükler-den ve fuhufl sözlerdensak›nmad›klar› gibi, bu ifl-lerden sak›nanlar› ay›plar-lard›. Lût aleyhisselâm on-lar› Hakka davet edip çir-

kin ifllerden sak›nd›rd›¤›zaman, “Ey Lût! Bu dava-dan vazgeçmezsen, mut-laka memleketimizden ko-¤ulacaks›n veya öldürüle-ceksin” diye tehdit ettiler.

Lût kavminin kötü iflle-rinden birisi de, çamur-dan yap›lm›fl ufak tafllar›,toplulukta bulunanlaraveya yoldan geçenlere at-malar›d›r. Onlar yol üs-tünde otururlar, yanlar›n-da çak›l tafl› dolu bir ça-nak bulundururlar, ya-banc› birisi geçince onatafl atarlard›. Kimin tafl›isabet ederse, onunla li-vâta yapmaya o kimsenindaha lây›k oldu¤unu ka-bul ederlerdi.

Lût kavminin helâk ol-mas›na sebep olan kötüifllerden birisi de söz tafl›-makt›r. Nitekim Lût aley-hisselâm›n kar›s› Vâhile,evlerine gelen misafirlerikavmine haber verdi¤iiçin helâk olmufltur.

Lût kavmi vacip olanhaklar› yerine getirmekte

Page 323: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 324

LÛT ALEYH‹SSELÂM

cimri idiler. Yolculara hak-lar›n› vermezlerdi. Sada-kay› terketmifllerdi.

Lût kavminin azg›nl›k-lar›ndan biri de, kendileri-ni baflkalar›ndan üstüngörüp, insanlarla alay et-meleri idi. Hadis-i kudsîdeAllahü teâlâ buyurdu ki:

(Kibriya, üstünlük veazamet bana mahsustur.Bu ikisinde bana ortakolan› cehenneme atar›m,hiç ac›mam.)

Lût aleyhisselâm›n bir-çok mucizesi vard›r. Bun-lardan baz›lar› flunlard›r:

Lût aleyhisselâm kav-mini hak yola ve Allahü te-âlâya iman ve ibâdete da-vet etmek ve kötülüklerdensak›nd›rmak için köyleregiderdi. Bir bölgede ondanmucize istediler ve, “Haki-katen peygamber isen bu-lutsuz havada ya¤murya¤d›r” dediler. Bununüzerine Lût aleyhisselâmduâ edip, Allahü teâlâdanbulutsuz havada ya¤murya¤d›rmas›n› istedi. Allahü

teâlâ, duâs›n›n kabul oldu-¤unu ve eliyle havaya ifla-ret etmesini vahyetti. Lûtaleyhisselâm ald›¤› emirüzerine, eliyle semaya ifla-ret eder etmez, ya¤murya¤maya bafllad›. FakatHazreti Lût’un peygamber-li¤ine yine inanmad›lar.Bulutsuz havada ya¤murya¤mas› mucizesi, bafltasevgili Peygamberimiz ol-mak üzere baflka peygam-berlerde de görülmüfltür.

Asl›nda bulutlar insan-lar için bir perdedir. Bulut-lar› yaratan Allahü teâlâ,bulutsuz da ya¤mur ya¤-d›rmaya kâdirdir. Ancakbulutlar› bir sebep olarakyaratm›flt›r. Hiçbir fleyi se-bepsiz olarak yaratmamak-tad›r. Fakat, peygamberle-rin, peygamberliklerini is-patlamalar› için ve velî kul-lar› için baz› fleyleri sebep-siz olarak yaratmaktad›r.

Hazreti Lût, kavminiyapt›klar› kötü iflten sak›n-d›rmas›na karfl›l›k, kavmi,onun bu sak›nd›rmas›naengel olmak, ondan inti-

Page 324: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 325

LÛT ALEYH‹SSELÂM

kam almak istiyordu. Bu-nun için de, Lût aleyhisse-lâm›n koyunlar›n›n otluyerde yay›lmas›na engeloluyorlard›. Beldelerindeotsuz bir da¤ vard›. Haz-reti Lût’un koyunlar›n› oda¤a sürmüfller, oradanç›kmamalar› için gözcükoymufllard›.

Lût aleyhisselâm, ot-suz da¤da ot bitirmesiiçin, cenâb-› Hakka duâetti. Allahü teâlâ peygam-berinin duâs›n› kabul bu-yurup, o zamana kadarhiç ot bitmeyen da¤dayeflil otlar bitirdi. Lût aley-hisselâm yaflad›¤› müd-detçe, o da¤dan otlar ek-sik olmad›. Baflka ilgi çe-kici bir taraf ise; Lût aley-hisselâm›n koyunlar›, ootlardan yedi¤i hâlde birfley olmuyor, fakat sap›kve azg›n kavminin koyun-lar› yedi¤i zaman onlar›nkoyunlar› ölüyordu.

Lût aleyhisselâm›n kav-mi onun davetini kabul et-medi¤i gibi, ona tafl atar-lard›. Bu tafllar›n hiç birisi,

Allahü teâlân›n korumas›y-la Hazreti Lût’a de¤mezdi.

Lût aleyhisselâm birtafl üzerinde yatsa, sün-ger gibi yumuflak olurdu.Lût aleyhisselâm›n kav-mi, birgün onu öldürme-ye karar vermiflti. Bu hu-susu Allahü teâlâ ona va-hiy ile bildirip, bir da¤agitmesini emir buyurdu.Emr-i ‹lâhiye uyarak birda¤a gitti. Yolda çok yo-ruldu¤undan, bir yere ya-t›p uyumufltu. Kavmin-den yedi kiflilik bir gruponun izini takip ederekbuldular. Bir tafl üzerindeuyudu¤unu, üzerinde yat-m›fl oldu¤u tafl›n süngergibi yumuflak oldu¤unu,yatt›¤› yerin çukurlaflm›floldu¤unu gördüler ve in-safa gelip iman ettiler.

Uzak yerlerde olan hâ-diseleri görüp haber ver-mek de, Lût aleyhisselâ-m›n mucizelerinden idi.Birgün Hazreti Lût’a inan-mayanlardan birisi geldive flöyle dedi:

Page 325: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 326

LÛT ALEYH‹SSELÂM

- O¤lum kayboldu,onun ayr›l›¤›na dayanam›-yorum. Nerede oldu¤unuda bilmiyorum. Hakikatenpeygamber isen, onun ne-rede oldu¤unu ve ne yap-t›¤›n› bana haber ver.

Bunun üzerine HazretiLût, Allahü teâlâya duâetti. Allahü teâlâ HazretiLût’un duâs›n› kabul bu-yurdu. Lût aleyhisselâmile o çocuk aras›ndaki çokuzak mesafeyi açt›. Hazre-ti Lût, o çocu¤un neredebulundu¤unu, ne yapt›¤›-n› ve çocu¤un fleklini ha-ber verdi. Hazreti Lût’tanbu haberi alan kimseiman etti.

Lût aleyhisselâm›n da-vetine karfl›l›k, kavmionunla e¤lenmekten vealay etmekten hiç geridurmuyorlard›. Sonundaufac›k tafllar ve kumlar di-le gelip, Lût aleyhisselâ-ma flöyle dediler:

- Kavminin iman etme-yece¤i sana göre kesinise, Rabbine duâ et, onla-

r› yakmak için bizi atefl k›l-s›n, onlar› yakal›m.

Lût aleyhisselâm dabu flekilde duâ edip, imanetmeyenlerin hepsi atefltepiflirilmifl tafllarla helâkedildiler.

Lût aleyhisselâm ortaboylu, siyah gözlü, iri ya-p›l› idi. Bütün güzel huy-larla huylanm›flt›. Güçlükve s›k›nt›lara karfl› sab›rl›ve cömert idi. Çiftçilik veziraatle u¤rafl›rd›. Herke-se iyilik yapmay› sever,insanlar› Hakka ve do¤ruyola ça¤›r›rd›. Amcas› ‹b-rahim aleyhisselâm›n ge-tirdi¤i dinin emir ve ya-saklar›n› insanlara anlat-makla meflgul olur, onla-r›n kurtulufla ermeleri içinç›rp›n›r ve duâ ederdi.

Lût aleyhisselâma ina-nan kimseler çok az idi.Baz› kaynaklarda ona ina-nanlar›n on iki kifli ile bir-likte iki k›z› oldu¤u veyaiki k›z›yla birlikte on kifli-nin azaptan kurtulduklar›belirtilmektedir.

Page 326: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

‹SMA‹LALEYH‹SSELÂM

Page 327: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

ATILACAK

Page 328: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 329

‹SMA‹L ALEYH‹SSELÂM

‹SMA‹L ALEYH‹SSELÂM;‹smail aleyhisselâm Haz-reti ‹brahim’in büyük o¤luolup, Muhammed aley-hisselâm›n dedelerinden-dir. Annesi Hacer hatun,asil bir soydan gelmek-teydi. ‹brahim aleyhisse-lâm›n, zevcesi Hazreti Sâ-re’den çocuklar› olmuyor-du. Yafllar› da gittikçe iler-liyordu. ‹brahim aleyhis-selâm, kavufltu¤u nimet-lere flükredip, bir de evlâtihsan etmesi için Allahüteâlâya niyazda bulundu:

- Ey Rabbim! Bana sa-lihlerden bir o¤ul ba¤›fllaki, davet ve taatte yar-d›mc›m ve gurbette mu-nisim, gözümün nuru ol-sun.

Hazreti Sâre de böyleistiyordu. Fakat çocu¤uolmuyordu. Hazreti Sâre,M›s›r’da kendisine hiz-metçi olarak verilen Haz-reti Hacer’i azat edip, ‹b-rahim aleyhisselâm ileevlenmesini istedi. “Ce-nâb-› Hak, belki sana bun-dan bir evlât ihsan eder”

dedi. Bunun üzerine ‹bra-him aleyhisselâm HazretiHacer ile evlendi. Bu evli-likten ‹smail aleyhisselâmdünyaya geldi. Muham-med aleyhisselâm›n nu-ru, ‹smail aleyhisselâmaintikal etti. ‹brahim aley-hisselâm onu çok severve hiç yan›ndan ay›rmaz-d›.

Hazreti Sâre, âhir za-man peygamberinin nu-runun kendisine intikaledece¤ini umuyordu. An-cak nur önce Hazreti Ha-cer’e, sonra Hazreti ‹sma-il’e geçince, Hazreti Ha-cer’e karfl› kalbinde gay-ret hâs›l oldu. ‹brahimaleyhisselâm ise, HazretiSâre’yi hofl tutuyor, de-vaml› hat›r›n› soruyor,gönlünü al›p onu incitme-meye gayret ediyordu.Nihayet Hazreti Sâre’ningayreti iyice artt› ve ‹bra-him aleyhisselâmdan,Hazreti Hacer ile o¤lu ‹s-mail’i baflka bir yere götü-rüp b›rakmas›n› istedi.

Page 329: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 330

‹SMA‹L ALEYH‹SSELÂM

Allahü teâlâ, ‹brahimaleyhisselâma Hazreti Sâ-re’nin bu iste¤ini yerinegetirmesini bildirdi. ‹bra-him aleyhisselâm, Allahüteâlân›n emriyle, HazretiHacer ve Hazreti ‹smail’iyan›na al›p, fiam’dan ay-r›larak, onlar›, o s›rada su-suz ve ›ss›z bir yer olanMekke’ye götürdü. Hazre-ti Hacer ile Hazreti ‹smail’iKâbe’nin flimdi bulundu-¤u yerin yak›n›nda, yük-sek bir yerde ve Zemzemkuyusunun üzerinde bü-yük bir a¤ac›n yan›na b›-rakt›. O zaman Mekke’de,hiçbir kimse olmad›¤› gi-bi, içecek su da yoktu.

‹brahim aleyhisselâmHazreti Hacer ile o¤lunuburada b›rakt›. Yanlar›naiçi hurma dolu bir sepetve içi su dolu bir testi dekoydu. Sonra, ‹brahimaleyhisselâm fiam’a git-mek üzere oradan ayr›ld›.Hazreti Hacer, ‹brahimaleyhisselâm›n arkas›n-dan giderek dedi ki:

- Ey ‹brahim! Görüpgörüflecek bir fert ve yiyipiçecek bir fley bulunma-yan bu vadide bizi b›rak›pnereye gidiyorsun?

Hazreti Hacer, tekrartekrar bu sözleri söyleme-sine ra¤men, ‹brahimaleyhisselâm ona iltifat

Page 330: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 331

‹SMA‹L ALEYH‹SSELÂM

etmeyip, yoluna devametti. Nihayet Hacer onasordu:

- Bizi burada b›rakma-y› sana Allahü teâlâ m›emretti?

- Evet, Allahü teâlâemretti.

Bunun üzerine HazretiHacer, “Öyleyse Allahüteâlâ bizi zayi etmez vekorur” diyerek, o¤lununyan›na döndü.

Safa ve Mervede Sa’y‹brahim aleyhisselâm

Hazreti Hacer ve Hazreti‹smail’i Mekke’ye b›rak›payr›l›rken, Seniyye mevki-ine var›nca, yüzünü Kâ-be’nin bulundu¤u yereçevirdi. Sonra ellerini kal-d›rarak flöyle duâ etti:

- Ey Rabbimiz! Ben so-yumdan bir k›sm›n›, mu-kaddes evinin yan›na, ekinbitmez bir vadiye yerlefl-tirdim. Ey Rabbimiz! Ora-da namaz› dosdo¤ru k›l-s›nlar diye, insanlardan birk›sm›n›n gönüllerini o yer-

lere yönelt. Oray› ziyaretegelsinler. Onlar› çevredengelecek her türlü meyve-lerle r›z›kland›r ki, sanaflükretsinler.

Hazreti Hacer, o¤lu ‹s-mail’i emziriyor ve testide-ki sudan içiyorlard›. Niha-yet testideki su tükenince,hem Hazreti Hacer, hemde çocu¤u susad›. HazretiHacer, çocu¤unun susuz-luktan toprak üstünde yu-varland›¤›n› görünce, yav-runun bu ac›kl› hâline bak-maktan üzüldü. Onun ya-n›ndan kalk›p, o m›nt›kadaKâbe’ye en yak›n da¤ olanSafa tepesini buldu ve bu-nun üstüne ç›kt›. Sonra va-diye karfl› durup; “Bir kim-se görebilir miyim” diyebakt›. Fakat hiçbir kimseyigöremedi.

Bu defa Safa tepesin-den indi. Vadiye var›nca,aya¤›n› çelmesin diye en-tarisinin ete¤ini toplad›.Sonra, çok müflkül bir ifllekarfl›laflan bir insan az-miyle kofltu. Nihayet va-diyi geçip, Merve tepesi-

Page 331: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 332

‹SMA‹L ALEYH‹SSELÂM

ne geldi. Orada da birazdurdu ve; “Bir kimse gö-rebilir miyim” diye bakt›,fakat hiçbir kimse göre-medi. Hazreti Hacer, busuretle Safa ile Mervearas›nda yedi defa gidipgeldi. ‹flte bunun için ha-c›lar, Safa ile Merve ara-s›nda sa’y ederler.

Hazreti Hacer, son defaMerve üzerine ç›kt›¤›nda,bir ses iflitti ve kendi ken-dine hitap ederek; “Sus,iyice dinle” dedi. Sonradikkatle dinleyince, bu se-si evvelki gibi bir defa da-ha iflitti. Bunun üzerineHazreti Hacer, sesin geldi-¤i tarafa bak›p dedi ki:

- Ey ses sahibi, sesiniduyurdun. E¤er sen bizeyard›m edebilecek vazi-yette isen, imdad›m›zayetifl, bize yard›m et!

Ve böyle der demez(flimdiki) Zemzem kuyu-sunun bulundu¤u yerde,insan fleklinde Cibril aley-hisselâm göründü. Arala-r›nda flu konuflma geçti:

- Kimsin?- Hazreti ‹brahim’in ha-

n›m›y›m.- Sizi kime emanet etti? - Allahü teâlâya. - Sizi her fleye kâdir

olana emanet etmifl. Cebrail aleyhisselâm

topu¤u ile topra¤› kaz›p,Zemzem suyunu meyda-na ç›kard›. Hazreti ‹sma-il’in ç›kard›¤› da bildiril-mifltir.

Hazreti Hacer bu duru-mu görünce, tafl›p zayi ol-mas›n diye, hemen suyunetraf›n› çevirip havuz hâli-ne getirdi. Bir taraftan datestisini doldurmaya çal›-fl›yordu. Su ise, avuç avuçal›nd›kça, tekrar f›flk›r›yor-du. Resûlullah efendimizbuyurdu ki:

(Allahü teâlâ, ‹smail’inannesine rahmet etsin!O, Zemzem’i kendi hâlineb›rakm›fl olsayd›, yahutsuyu avuçlamasa idi, mu-hakkak Zemzem, akar bir›rmak olurdu.)

Page 332: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 333

‹SMA‹L ALEYH‹SSELÂM

Cürhümîlerin gelmesi Hazreti Hacer, ç›kan

Zemzem suyundan içti.Çocu¤una içirdi. Cibrilaleyhisselâm Hazreti Ha-cer’e dedi ki:

- Sak›n mahvoluruz di-ye korkmay›n›z! ‹flte flu-ras› Beytullah’›n yeridir. Obeyti, flu çocukla babas›yapacakt›r. Muhakkak ki,Allahü teâlâ o beytin ehli-ni zayi etmez.

Hazreti Hacer’in bulun-du¤u Kâbe’nin mahalli, te-pe gibi yerden yüksekçeidi. Zamanla seller, sa¤›n›solunu kaz›p afl›nd›rm›flt›.

Hazreti Hacer bu flekil-de yaflarken, günün birin-de Cürhüm kabilesindenbir cemaat gelip, Mek-ke’nin alt taraf›na kondu-lar. Cürhümîler, Zemzemkuyusunun bulundu¤uyerde birtak›m kufllar›ndolaflt›¤›n› görünce dedi-ler ki:

- Kufl k›sm›, muhakkakbir suyun bafl›nda döner,dolafl›r. Halbuki biz bu va-

dide su bulunmad›¤›n› bi-liyorduk. Gidip bakal›m.

Oraya birkaç kifli gön-derdiler. Onlar, oradaZemzem kuyusunu bu-lunca, dönüp suyun mev-cut oldu¤unu haber ver-diler. Bunun üzerine Cür-hümîler kuyunun yan›nageldi¤inde, Hazreti Hacersu bafl›nda idi. Cürhümî-ler ona dediler ki:

- Bizim de fluraya gelip,civar›n›zda bar›nmam›zamüsaade eder misiniz?

- Evet, gelebilirsiniz vebu sudan istifade edebilir-siniz. Fakat bu suda mülki-yet iddia edemezsiniz.

Onlar da raz› oldular.Cürhümîlerin gelifli, Haz-reti Hacer’in kad›nlarlamuhabbetle sohbet etmearzusuna muvaf›k oldu.Böylece, CürhümîlerMekke civar›na yerlefltiler.Sonra kabilelerinden bafl-ka insanlara haber gön-derdiler. Onlar da gelipMekke’de yerleflerek evbark sahibi oldular.

Page 333: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 334

‹SMA‹L ALEYH‹SSELÂM

‹brahim aleyhisselâm,Babil’den hicret ederken,“Ya Rabbi! Bana salihler-den bir o¤ul ihsan buyurki, davet ve taatte yar-d›mc›m ve gurbette mu-nisim ve gözümün nuruolsun” diye duâ etti.

Allahü teâlâ onun du-âs›n› kabul ederek, onaHazreti ‹smail’i müjdele-di. Âyet-i kerimede me-alen buyuruldu ki:

(Biz de ona halim biro¤ul müjdeledik.)

‹brahim aleyhisselâm,‹smail aleyhisselâm›n do-¤umundan sonra, Allahüteâlân›n emri ile, ‹smailaleyhisselâm› ve annesiHacer validemizi Mekke’yeb›rak›p fiam’a döndü. Za-man zaman gider, onlar›Mekke’de ziyaret ederdi.

Yüzünde, Muhammedaleyhisselâm›n temiz ba-balardan temiz ve afifanalara geçip gelen nuruparlayan Hazreti ‹smailçok güzeldi. Bu sebepten‹brahim aleyhisselâm›n,

o¤lu ‹smail’e karfl› mu-habbeti fazla idi.

‹smail aleyhisselâmyedi yafl›nda iken, birgün‹brahim aleyhisselâm ibâ-det etti¤i mihrabda, bumuhabbet içinde uyudu.Rüyas›nda o¤lu ‹smail ileotururken, bir melek gelipdedi ki:

- Ben, Allahü teâlân›nelçisiyim. Allahü teâlâ, buo¤lunu kurban etmeni is-tiyor.

‹brahim aleyhisselâmkorku ile uyand›. “Rüyarahmanî mi, yoksa fleyta-nî mi” diye tereddüt etti.O gün hep bu rüyay› dü-flündü. Onun için bu güneTerviye denildi.

Allah için kurban‹brahim aleyhisselâma

ikinci gece, yine rüyas›n-da ayn› melek gelerek de-di ki:

- Ben, Allahü teâlân›nelçisiyim. Allahü teâlâ, buo¤lunu kurban etmeni is-tiyor.

Page 334: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 335

‹SMA‹L ALEYH‹SSELÂM

Bunun üzerine Hazreti‹brahim uyan›nca, gördü-¤ü rüyan›n rahmanî oldu-¤unu anlad›. Bundan do-lay› bu güne Arefe denil-di. Üçüncü gece yine ayn›rüyay› gördü. Art›k Hakteâlân›n emri oldu¤undahiç flüphesi kalmad›. “Buemri muhakkak yerinegetirmem gerek” diyerek,han›m› Hacer’in yan›nageldi ve dedi ki:

- Ey Hacer, benim gö-zümün nuru o¤lum ‹sma-il’i y›ka, en iyi elbisesinigiydir, saç›n› tara, onudostuma götürece¤im.

Sonra; Hazreti ‹smail’ededi ki:

- Yan›na ip ile b›çak al!

- Bunlar› ne yapaca¤›zbaba?

- Allah r›zas› için kur-ban keseriz.

Yolda giderken, Hazre-ti ‹smail, babas›na sordu:

- Nereye gidiyoruz?- Dostuma.- Evi nerededir?- O, evden ve mekân-

dan münezzehtir. Yer vegök Onun mülküdür.

- Babac›¤›m! O bizimleoturup yemek yer mi?

- O yemekten ve iç-mekten de münezzehtir.

‹brahim aleyhisselâm,o¤lu ‹smail’i kurban et-mek için götürürken, fley-tan; “E¤er bugün ‹bra-him’in (aleyhisselâm)evinde bir fitne ç›kara-mazsam, bundan sonraonlar› hiç fitneye düflüre-mem” diyerek hareketegeçti. Yafll› bir adam k›ya-fetinde Hazreti Hacer’inyan›na geldi. Ona dedi ki:

- ‹brahim o¤lunu nere-ye götürdü?

- Bir dostunu ziyaretegötürdü.

- Hay›r, onu kesmeyegötürdü.

- Baba, o¤lunu bo¤azla-maz. fiefkat buna mânidir.

Page 335: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 336

‹SMA‹L ALEYH‹SSELÂM

- Öyle zannederim ki,Allah emretmifltir.

- Allahü teâlân›n emri-ne uymak elbette lâz›m-d›r. Onun emrini, can› gö-nülden kabul ederiz.Onun Allahü teâlân›n em-rine uymas› elbette engüzel ifltir.

fieytan ondan yüz bu-lamay›nca, yine ayn› k›ya-fette Hazreti ‹smail’in ya-n›na geldi. Hazreti ‹smailedeple babas›n›n arkas›n-dan yürüyordu. fieytan,kand›rmak ümidiyle, Haz-reti ‹smail’e sordu:

- Baban seni nereyegötürüyor, biliyor mu-sun?

- Dostunun ziyaretine.- Vallahi seni öldürme-

ye götürüyor.- Hiç baban›n o¤lunu

öldürdü¤ünü gördünmü?

Öyle zannederim, Alla-hü teâlâ emretmifltir.

- O emretti ise, can›gönülden raz›y›m.

fieytan Hazreti ‹smailile Hazreti ‹brahim’e gö-rünerek onlara vesvesevermeye çal›flt› ise de,fleytan› dinlemediler. Haz-reti ‹smail, fleytan›n arka-s›ndan yedi tane tafl att›.Hac›lar›n fleytan tafllama-s› buradan kald›. Hazreti‹brahim, bugün Mina de-nilen yere gelince, o¤lunukurban etmek için haz›r-land›. Hazreti ‹smail te-vekkülle babas›na teslimoldu. Zira babas›n›n Alla-hü teâlân›n emrini yerinegetirmesi gerekiyordu.

Hazreti ‹brahim, o¤luHazreti ‹smail’i yere yat›r›pb›ça¤› boynuna çald› isede, b›çak Allahü teâlân›nemri ile kesmedi. Tafla vur-du, tafl› kesti. Nihayet Ceb-rail aleyhisselâm Allahüteâlân›n emriyle cennettenbir koç getirdi. Cebrailaleyhisselâm koçu getirir-ken makam›ndan, “Allahüekber, Allahü ekber” diye-rek geldi. Hazreti ‹brahimbu tekbiri iflitince; “Lâ ilâheillallahü vallahü ekber” de-

Page 336: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 337

‹SMA‹L ALEYH‹SSELÂM

di. Hazreti ‹smail de; “Alla-hü ekber ve lillâhil hamd”diyerek tekbiri tamamlad›.Hazreti ‹brahim koçu kur-ban etti. Bu tekbirler onlar-dan itibaren sünnet oldu.Onlar›n bu hâli Kur’an-› ke-rimde anlat›lmakta ve me-alen; “Muhakkak ki buaç›k bir imtihand›” buyu-rulmaktad›r. Hazreti ‹bra-him, kurban hâdisesindensonra Hazreti Sâre’nin ya-n›na döndü. Bunun ben-zeri bir hâdiseyi de Pey-gamber efendimizin ba-bas› Abdullah da geçir-miflti. Abdullah’›n babas›Abdülmuttalib o devirdeMekke hakimiydi. Zem-zem kuyusunu yenidenortaya ç›kar›p, tamiri es-nas›nda on erkek çocu¤asahip oldu¤undan, birinikurban etmeyi adam›flt›.Arzusu gerçeklefltiktensonra, gördü¤ü bir rüyaüzerine ada¤›n› hat›rlad›.Kurban edilecek o¤lunubelirlemek maksad›ylao¤ullar› aras›nda kuraçekti. Kura Abdullah’a ç›k-

t›. Abdülmuttalib, Medi-neli bir kâhin taraf›ndanteklif edildi¤i üzere, ogünkü âdete göre diyetolarak kabul edilen on de-ve getirtti. Abdullah iledeveler aras›nda kura çe-kildi. Kura Abdullah’a ç›-k›nca, deve say›s›n› onadet art›rd›. Develerin sa-y›s› yüze ulafl›nca, kuradevelere ç›kt›. Bunun üze-rine yüz deveyi kurbanederek çok sevdi¤i o¤luAbdullah’› kurtard›. Pey-gamber efendimiz Hazreti‹smail’i ve babas› Abdul-lah’› kastederek; “Ben ikikurbanl›¤›n o¤luyum”buyurmufltur.

Hazreti ‹smail büyü-yünce Cürhüm kabilesin-den bir k›zla evlendi. Ba-bas› ‹brahim aleyhisselâ-m›n tavsiyesi ile bundanayr›larak Hâle isminde birhan›mla evlendi. Bu ha-n›mdan bir o¤lu oldu. Al-n›ndaki son peygamberinnuru bu han›ma ve bu ha-n›mdan da do¤an o¤lunageçti. Bunun evlâtlar›n-

Page 337: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 338

‹SMA‹L ALEYH‹SSELÂM

dan Peygamber efendi-mize kadar ulaflt›. Bu ha-n›m›n hizmetinden çokmemnun olan Hazreti ‹b-rahim de, bu beldede ya-flayanlar için hay›r duâdabulundu. Onun duâs› be-reketi ile Mekke civar›ndabereket çok oldu.

Bu s›rada annesi Hazre-ti Hacer de vefat etti ve Kâ-be temelinin bitifli¤ine def-nedildi. Hazreti ‹brahim yi-ne ara s›ra gelip gidiyordu.Allahü teâlâ Kâbe’nin ya-

p›lmas›n› emredince, babao¤ul Kâbe’nin eski temeli-ni bulup yeniden infla etti-ler ve flöyle duâ ettiler: “EyRabbimiz bizden bu hay›r-l› ifli kabul et. Hakikatensen duâm›z› iflitici, niyeti-mizi bilicisin.”

Hazreti ‹smail’in peygamberli¤i

Hazreti ‹brahim, Kâ-be’nin inflaat› bitince,Cebrail aleyhisselâm›n ta-

Page 338: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 339

‹SMA‹L ALEYH‹SSELÂM

rifi üzere, o¤lu ve inanan-larla birlikte hac ettiktensonra, Kâbe’nin bak›m veemniyetini o¤lu Hazreti‹smail’e havale ederek,tekrar Filistin’e dönüp, birmüddet sonra orada ve-fat etti ve Kudüs yak›nla-r›nda, bugün Halilürrah-mân ismiyle meflhur olanyerin civar›nda bir ma¤a-raya defnedildi.

‹smail aleyhisselâmaralar›nda yaflamakta ol-du¤u, Yemen’den gelipMekke’ye yerleflen Cür-hüm kabilesine peygam-ber olarak gönderildi vekendisine baflka kitap vedin verilmedi. Babas› ‹b-rahim aleyhisselâm›n di-ninin hükümleri ile amelederek, bunu insanlaratebli¤ etmesi emredildi.‹nsanlar› elli y›l imana da-vet etti, ancak pek az kim-se imanla flereflendi.

‹smail aleyhisselâm›ndini, ‹slâmiyete kadar de-vam etti. Cürhümîlerdeniki defa evlendi. Arapça’y›onlardan daha fasih ko-

nufltu. Hazreti ‹smail’in,Cürhümî kabilesi reisinink›z› olan, ikinci olarak ni-kâhlad›¤› Hâle ad›ndakimübarek hatundan, k›zla-r› ve o¤ullar› oldu. Mu-hammed aleyhisselâm›nnuru da bu mübarek ha-tunun o¤ullar›ndan olanKaydar’a intikal etti. Böy-lece onun soyundan ge-len iman sahibi kimseler,Resûlullah efendimizinnurunu tafl›makla fleref-lendiler. Nitekim, hadis-iflerifte buyuruldu ki:

(Allahü teâlâ, Âdemo-¤ullar›ndan ‹smail’i seçti.‹smail’in evlâd›ndan BenîKinâne’yi seçti. Benî Kinâ-ne’den Kureyfl’i seçti veay›rd›. Kureyfl’ten Benî Hâ-flim’i seçti. Benî Hâflim’dende beni seçti ve ay›rd›.)

‹smail aleyhisselâm,vefat›na yak›n, kardefliHazreti ‹shak’› yan›na da-vet edip, k›z›n› Hazreti ‹s-hak’›n o¤lu ‹ys’e nikâhlad›ve baz› vasiyetlerde bulun-du. Mekke’de 133 veya137 yafllar›nda iken vefat

Page 339: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 340

‹SMA‹L ALEYH‹SSELÂM

edince, Mescid-i Haram’daKâbe-i muazzaman›n ku-zey duvar› önünde bulu-nan ve annesi Hazreti Ha-cer’in de yatt›¤› Hatim de-nilen yere defnedildi.

Abdullah bin Abbashazretlerinin bildirdi¤inegöre; ‹smail aleyhisselâm-la Resûlullah efendimizinyirmi birinci babas› olanAdnan aras›nda otuz babavard›r. Adnan’la Hazreti ‹s-mail aras›ndaki babalar›nisimleri kesin olarak bellide¤ildir. Adnan’dan baflla-yarak, Resûlullah›n müba-rek babalar› olan Abdul-lah’a kadar, yirmi mübarekzat›n isimleri ihtilâfs›z ola-rak bildirilmifltir. Bunlar;Adnan o¤lu Mead o¤lu Ni-zâr o¤lu Mudar o¤lu ‹lyâso¤lu Müdrike (Amir) o¤luHuzeyme o¤lu Kinâne o¤-lu Nadr o¤lu Mâlik o¤luFihr o¤lu Gâlib o¤lu Lüeyyo¤lu Ka’b o¤lu Mürre o¤luKilâb o¤lu Kusayy (Zeyd)o¤lu Abd-i Menâf (Mugîre)o¤lu Hâflim (Amr) o¤luAbdülmuttalib (fieybe)’dir.

Hazreti ‹smail’den Mu-hammed aleyhisselâmakadar Resûlullah›n bütünbabalar› ‹brahim aleyhis-selâm›n dininde, Müslü-man olup, bu dine göreibâdet ederlerdi. Resûlul-lah›n dedelerinden birininiki o¤lu olsa, yahut bir ka-bile iki kola ayr›lsa, Hâ-tem-ül-enbiyâ’n›n soyu,en flerefli ve en hay›rl›olan tarafta bulunur veher as›rda, Onun dedesiolan zat, yüzündeki nur-dan belli olurdu. Bu nur,Peygamberimizin Âdemaleyhisselâma emanetedilen mübarek nuruolup, Hazreti ‹smail’e debabas›ndan intikal etmifltive aln›nda sabah y›ld›z› gi-bi parlard›. Neticede bun-dan da evlâtlar›na geçe-rek, Resûlullaha kadar gel-di.

‹smail aleyhisselâm›nmucizeleri

Hazreti ‹smail’in on ikio¤lu olup, bunlar, Kâ-

Page 340: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 341

‹SMA‹L ALEYH‹SSELÂM

be’nin hizmetini yapar,emniyet ve muhafazas›-n› sa¤larlard›. Onun so-yuna ve Kâbe-i muazza-maya hürmet etmeyenkavimler, Kâbe’nin için-de çok çirkin hareketleryapacak kadar ileri gittik-lerinde gelen bir sel,flehri alt üst edip, Kâbe-imuazzamay› bile y›kt›.Ahali çevreye da¤›ld› vebirçoklar› öldü. Hazreti‹smail’in ço¤alan çocuk-lar›, zamanla Arabis-tan’›n çeflitli bölgelerineyay›ld›lar.

Hazreti ‹smail’in soyuilk defa Adnan’da kabile-lere ayr›ld› ve Araplar›nbirçok kabileleri onlar›nsoyundan meydana gel-di. Resûlullah›n yirmi bi-rinci babas› Adnan’›n ikio¤lundan Akk, Yemen’egidince; Meâd da Mek-ke’de kald›. Resûlullahefendimizin dünyay› tefl-riflerinde, Mekke’ye Ad-nan’›n soyundan gelenKureyflo¤ullar› hâkim ol-mufllard›. Kureyflo¤ulla-

r›, ‹smail aleyhisselâm›ntorunlar› idiler ve onunkonufltu¤u Arapça ile ko-nufluyorlard›. NitekimKur’an-› kerim de, Kureyfllisan›nda inmifltir.

Hazreti ‹smail’in to-runlar›, baba ve dedeleri-nin dininden baz› güzel-likleri örf ve âdet olarakmuhafaza etmekle bera-ber, zamanla çok az say›-daki müminlerden veMuhammed aleyhisselâ-m›n nurunu tafl›yan aile-den baflkalar› az›t›p, do¤-ru yoldan ayr›larak, put-lara tapar oldular. HattaKâbe’nin içini bile putlar-la doldurdular. Bu hâlMuhammed aleyhisselâ-m›n gelifline kadar de-vam etti.

‹smail aleyhisselâm›nmucizelerinden baz›lar›flunlard›r:

Dikenli bir arazide ya-flayan müflriklerin teklifiüzerine duâ edip, dikenlia¤açlarda çeflitli meyve-ler bitmifltir.

Page 341: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 342

‹SMA‹L ALEYH‹SSELÂM

‹smail aleyhisselâmkendisine peygamberlikgelince, Zemzem kuyusu-nun çevresine yerleflenCürhümîleri imana davetetti. Onlar da mucize iste-yip; “fiu k›s›r koyundansüt ç›kar” dediler. O damübarek elini koyununs›rt›na koyarak; “Benipeygamber olarak gön-deren Allahü teâlân›n is-mi ile...” dedi¤i anda, ko-yunun memelerinden sütakmaya bafllad›.

Yine bir defas›nda ken-disine misafir gelen ikiyüz Yemenliye ikram ede-cek bir fley bulamay›nca,mahcup oldu. O anda duâetti ve yan›ndaki kumlarun oldu. Bunu gören mi-safirlerin hepsi imanla fle-reflendiler.

Hazreti ‹smail’in muci-zelerinin en meflhuru; ozamanda hiç su bulunma-yan Mekke-i mükerreme-de, onun teflrifiyle Zem-zem suyunun ortaya ç›k-mas›d›r.

‹smail aleyhisselâm,birisine bir yerde bulufl-mak için söz vermiflti. Sözverdi¤i yere gidip üç günbeklemesine ra¤men oflah›s gelmedi. Bununlabirlikte asla yerinden ay-r›lmad›. Allahü teâlâ,Kur’an-› kerimde Meryemsuresi 54. âyet-i kerimedeonu överek mealen; (O,vaadinde, sözünde sad›k-t›) buyurdu.

Hazreti ‹smail’in husu-siyetlerinden biri de; kav-mine namaz ve zekât› em-rederek emr-i mârufta bu-lunmas›yd›. Nitekim o,Meryem suresinin 56.âyet-i kerimesinde me-alen; (Kavmine namaz vezekât› emrederdi ve Rab-bi kat›nda söz ve hâlleri-nin do¤rulu¤u ile makbulidi) buyurularak, bu husu-siyeti ile de methedilmifl-tir.

‹smail aleyhisselâm›nhususiyetlerinden biri deZebîhullah olmas›, yaniAllahü teâlâ için kurbanedilmesidir.

Page 342: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

‹SHAKALEYH‹SSELÂM

Page 343: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

ATILACAK

Page 344: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 345

‹SHAK ALEYH‹SSELÂM

‹SHAKALEYH‹SSELÂM; ‹shakaleyhisselâm ‹brahimaleyhisselâm›n ikinci o¤lu-dur. Hazreti ‹smail’densonra do¤mufltur. ‹shak,(gülüyor) demektir. AnnesiHazreti Sâre’nin gençlikteçocu¤u olmam›flt›. ‹htiyar-l›kta, çocu¤u olaca¤› Allahtaraf›ndan müjdelenince,flafl›r›p güldü¤ü için o¤lu-na bu isim verilmiflti.

Bu zamana kadar çocu-¤u olmayan Hazreti Sâre,yafl›n›n geçti¤ini düflüne-rek, Hazreti ‹brahim’e,Hazreti Hacer’i nikâhlama-s›n› söylemifl ve bu evlilik-ten ‹smail aleyhisselâmolmufltu. ‹brahim aleyhis-selâm›n aln›ndaki nur, Ha-cer’e ve oradan da Hazreti‹smail’e intikal etti.

Hazreti ‹brahim, Mu-hammed aleyhisselâm›nnurunu tafl›yan Hazreti ‹s-mail’e fazla alâka gösteri-yordu. Bu durum HazretiSâre’nin gayretine sebepoldu. Allahü teâlâ, Hazreti‹brahim’e vahyedip, Haz-

reti ‹smail ile annesini fluanda Mekke’nin bulundu-¤u topraklara götürmesi-ni emreyledi. ‹brahimaleyhisselâm da, onlar›emredilen topraklara gö-türüp geri döndü.

Aradan y›llar›n geçme-si ile ‹brahim aleyhisse-lâm ile Hazreti Sâre iyiceyafllanm›fllard›. Bu za-manda Allahü teâlân›nemriyle melekler, bir ço-cuklar› olaca¤›n› müjdele-diler. Bir o¤ullar›n›n ola-ca¤› müjdelendi¤i s›rada,‹brahim aleyhisselâm yüzyirmi, Hazreti Sâre isedoksan yafl›n› geçmiflti.Bu haberden bir senesonra Hazreti ‹shak do¤-du.

Hazreti ‹shak’› müjde-lemek için gelen melekler,gayet güzel yüzlü birergenç suretinde olarak, ‹b-rahim aleyhisselâm›n kar-fl›s›na ç›kt›lar. Bunlar;Cebrail, Mikâil ve ‹srâfilaleyhimüsselâm idi. Yan-lar›nda baflka melekler devard›. Melekler güzel yüz-

Page 345: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 346

‹SHAK ALEYH‹SSELÂM

lü genç suretinde ‹brahimaleyhisselâma gözüküp;selâm verdiler. ‹brahimaleyhisselâm, selâmlar›n›ald›ktan sonra, onlar›evinde en iyi yere oturttu.Onlara ikram etmek üzerehemen k›zart›lm›fl bir bu-za¤› (dana) getirdi. Bu ne-fis yiyece¤i misafirlerinönüne koyup; “Buyuru-nuz, yiyiniz” dedi. Fakatbu misafirler yeme¤e hiçel uzatmad›lar.

Bu durum karfl›s›nda‹brahim aleyhisselâm te-dirgin olup, endiflelendi.O zamanki âdete göre, bireve misafir geldi¤inde,misafir, ikram edilen fley-leri yerse, o misafirdenemin olunur; yemezse,bu misafirin zarar vermeküzere geldi¤ine hükmedi-lir, ondan çekinilirdi. Hat-ta böylelerinin zarar›ndankorkulurdu. ‹brahim aley-hisselâm›n kalbine bu se-beple bir endifle gelmifltir.

‹brahim aleyhisselâmile melekler aras›nda flukonuflma geçti:

- Buyurun, yemez mi-siniz?

- Biz yeme¤in ücretinivermeden yemeyiz.

- Yiyiniz de bedeliniveriniz. Bu yeme¤in birücreti vard›r.

- Bu yeme¤in ücretinedir?

- Yeme¤in bafl›nda Al-lahü teâlân›n ismini söy-lemek, sonunda da ham-detmektir.

‹brahim aleyhisselâ-m›n bu sözü üzerine, Ceb-rail aleyhisselâm, Mikâilaleyhisselâma bakarakdedi ki:

- Bu zat, Allahü teâlâ-n›n dost (halil) edinmesi-ne lây›k bir kimsedir.

Bundan sonra melek-ler, “Ey ‹brahim! Endifleetme! Biz Lût kavmini he-lâk etmek için gönderil-dik” diyerek melek olduk-lar›n› aç›klad›lar. Böyleceyeme¤i yememelerininsebebi de anlafl›ld›. Çün-kü melekler yemezler, iç-mezler.

Page 346: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 347

‹SHAK ALEYH‹SSELÂM

‹shak aleyhisselâm›nmüjdelenmesi

‹brahim aleyhisselâmagelen melekler melek ol-duklar›n› aç›klay›p, ‹bra-him aleyhisselâm›n endi-flesi da¤›l›nca, meleklerona bir o¤lunun, yaniHazreti ‹shak’›n olaca¤›n›müjdelediler. Hazreti Sâ-re, meleklerin bu müjde-sini iflitince, hayrete kap›-larak ellerini yüzüne ka-pay›p dedi ki:

- Hayret, benim mi ço-cu¤um olacak? Ben art›kihtiyarlad›m. Çocuk do¤u-racak hâlde de¤ilim! Üs-telik benim kocam da ihti-yarlam›flt›r. Bu görülme-mifl bir ifltir.

Hazreti Sâre’nin busözleri üzerine melekler,flu cevab› verdiler:

- Sen Allahü teâlân›nemrine mi, takdirine miflafl›yorsun? MuhakkakAllahü teâlâ neyi dilerse,o olur. Allahü teâlân›nrahmeti ve bereketi sizinüzerinizedir. fiüphesiz ki,

Allahü teâlâ, kendisineflükür ve hamd edilmesi-ni gerektiren iflleri yapar,yarat›r. Onun kullar›nahayr› ve ihsan› pek çok-tur. O kerem sahibidir. Si-zi de nice nimetlere ka-vuflturmaya kâdirdir.

Bu hususta Hazreti ‹b-rahim de meleklere de-miflti ki:

- Benim bu ihtiyarl›-¤›mda bana evlât m› müj-delersiniz? Ne acayipmüjdedir.

- Biz seni hak ile müj-deledik. Sen Hakk›n rah-metinden ümit kesme.

- Allahü teâlân›n rah-metinden kim ümit keserki? Ancak, Allahü teâlân›nrahmetinin bollu¤unu bil-meyen azg›nlar ümit ke-serler.

Hazreti ‹brahim veHazreti Sâre’nin bu habe-re flaflmalar›n›n sebebi,itiraz için de¤ildi. Çünküonlar, Allahü teâlâyaiman etmifllerdi ve flafl›r-malar›n›n sebebi; hiç gö-

Page 347: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 348

‹SHAK ALEYH‹SSELÂM

rülmedi¤i hâlde, bilineninve âdetin d›fl›nda olarak,çok yafll› kimselerin çocu-¤unun olaca¤› idi.

‹brahim aleyhisselâ-m›n Allahü teâlân›n emir-lerine gösterdi¤i sadakatve ihtimam sebebiyle,böyle yafll› iken, Allahüteâlâ ona bir çocuk dahaihsan eyledi. NitekimKur’an-› kerimde mealenflöyle buyuruldu:

(Bir de ona salihlerdenbir peygamber olmaküzere ‹shak’› müjdeledik.Kendisine ve ‹shak’a be-reketler verdik. Her ikisi-nin soyundan müminolan da var, nefsine apa-ç›k zulmeden kâfir devar.) [Saffat 112 - 113]

Meleklerin bu müjdesi,Lût kavminin helâk oldu-¤u gece idi. Çok geçme-den Hazreti Sâre hamilekald›. Do¤an çocu¤a müj-de esnas›nda, annesi se-vinç ve taaccüple güldü-¤ü için Ibranice’de “gülü-yor” manas›na gelen ‹s-

hak ad›n› verdiler. Babas›,Hazreti ‹shak’› yedi gün-lük iken sünnet etti. ‹bra-him aleyhisselâm, büyüko¤lu Hazreti ‹smail’e oku-du¤u gibi ona da; “E’ûzübikelimâtillâhittâmmâtimin külli fleytanin vehâmmetin ve min külliaynin lâmmeh” duâs›n›okurdu.

‹shak aleyhisselâm bü-yüyünce, babas› ve anne-si ile Mekke’ye gitti. Kâbe-i muazzamay› ziyaretedip, a¤abeyi Hazreti ‹s-mail’le görüfltü. Üçü bir-likte Filistin’e döndüler.Burada anne ve babas›nahizmet eder, her sene haczaman›nda, Mekke’ye gi-derdi. fiam ve Filistin aha-lisine peygamber oldu¤ubildirildi. Bu husus En’âmsuresi 84. âyet-i kerime-sinde meâlen flöyle bildi-rilmektedir:

(Biz ‹brahim’e o¤lu ‹s-hak’› ve ‹shak’a o¤lu Ya-kûb’u hibe ettik ve her bi-rine hidayet ve nübüvvetverdik.)

Page 348: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 349

‹SHAK ALEYH‹SSELÂM

Hazreti ‹shak’›n mucizeleri

‹shak aleyhisselâmyüz ve flekil itibariyle, ah-lâk ve yaflay›flta babas›Hazreti ‹brahim’e çokbenzerdi. Hatta sakal› ç›k-t›¤› zaman, baba ile o¤lu-nu birbirinden ay›rmakçok güçleflmiflti. ‹brahimaleyhisselâm›n sakal›a¤ar›nca, aralar›nda farkmeydana geldi ve gören-ler kolayca birbirlerindenay›r›r oldular.

‹shak aleyhisselâmHazreti ‹brahim’in vefa-t›ndan sonra, onun dini-nin hükümlerini yaymayadevam etti. Kavmine na-sihatlerde bulunup, Alla-hü teâlân›n emir ve ya-saklar›n› bildirdi.

Ömrünü, insanlaraAllahü teâlân›n emir veyasaklar›n› bildirmeklegeçiren ‹shak aleyhisse-lâma, Allahü teâlâ ikio¤ul ihsan etti. Bunlar,ikiz olan ‹ys ve Yakûbad›ndaki çocuklar› idi.

‹ys, amcas› Hazreti ‹sma-il’in k›z› ile evlendi. Ba-bas›n›n duâs› bereketiylesoyu bereketli olup, k›sazamanda ço¤ald›. Hazre-ti Yakûb’a da peygam-berlik verildi. O¤ul ve to-runlar›ndan da peygam-berler geldi. Bir ad› da ‹s-rail olan Hazreti Ya-kûb’un soyundan gelen-lere, sonradan ‹srailo-¤ullar› denildi.

Hazreti ‹shak’›n gözleriömrünün sonuna do¤ruzay›flad›. Yüz yirmi seneveya daha fazla yaflad›.Vefat edince, Filistin’deHalilürrahmân civar›nda,baba ve annesinin demedfun bulundu¤u ma-¤araya defnedildi.

Her peygamber gibi‹shak aleyhisselâm›n daçeflitli mucizeleri vard›r.Bunlar›n baz›lar› flöyle:

Hayvanlar, aç›k bir li-sanla ‹shak aleyhisselâ-m›n peygamberli¤ine fle-hadet ederlerdi. Birgünkavmi; Hazreti ‹shak’a bir

Page 349: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 350

‹SHAK ALEYH‹SSELÂM

tilki, bir ceylan ve bir keçi-yi getirip dediler ki:

- Bunlar senin pey-gamberli¤ine flehadet et-medikçe, biz de inanma-y›z.

‹shak aleyhisselâm dahayvanlara dedi ki:

- Ey hayvanlar! Benimkim oldu¤umu bilir misi-niz?

Bunun üzerine tilki;“Allah›n peygamberi-sin” dedi. Ceylan; “Hali-lullah’›n o¤lusun. Kavmi-ni necat ve felaha davetediyorsun. Ben flehadetederim ki, ibâdet edilme-ye hakk› olan ancak veyaln›z Allahü teâlâd›r.Sen de Onun peygambe-risin” dedi. Keçi de; “Al-lah›n peygamberisin.Hak üzere oldu¤undaflüphe yoktur. Sana imanetmeyen, do¤ruca ce-henneme girecektir” de-di.

Bu mucizeyi görenler-den bir k›sm› imanla fle-reflendi. Bir k›sm› da kü-

fürde inat edip cehennemazab›n› haketti.

‹shak aleyhisselâm›nbir di¤er mucizesi de, duâetmesi üzerine da¤›n ha-rekete geçmesidir. ‹shakaleyhisselâm Kudüs’e va-r›p, oran›n halk›na Allahüteâlân›n emir ve yasakla-r›n› tebli¤ edince, insanlaroradaki bir da¤› gösteripdediler ki:

- E¤er flu da¤› hareketegeçirirsen, iman ederiz.

‹shak aleyhisselâm daelini aç›p, Hak teâlâya duâetti. Da¤ sallanmaya bafl-lay›nca, Kudüs halk› hepbirlikte iman ederek, küf-rün zulmetinden kurtul-du.

Hazreti ‹shak’›n baflkabir mucizesi de; fiam aha-lisinin arzusu üzerineyapt›¤› duâ neticesinde,elini s›rt›na koydu¤u birkoyunun, hemen kuzula-mas›d›r. Koyun, ard› ard›-na dokuz veya doksan ta-ne kuzu do¤urmufltur.

Page 350: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

YAKÛBALEYH‹SSELÂM

Page 351: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

ATILACAK

Page 352: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 353

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

YAKÛBALEYH‹SSELÂM; Ya-kûb aleyhisselâm ‹shakaleyhisselâm›n o¤lu, Yu-suf aleyhisselâm›n baba-s›d›r. Melekler, ‹brahimaleyhisselâma ‹shak aley-hisselâmla beraber, Ya-kûb aleyhisselâm›n dado¤umunu ve peygam-berli¤ini müjdelemifltir.

‹brahim aleyhisselâmvefat etti¤i zaman, ‹shakaleyhisselâm fiam’da bu-lunuyordu. Rüyas›nda,belinden, birçok dallar› vebudaklar› bulunan büyükve yeflil bir a¤ac›n yüksel-di¤ini gördü. Rüyas›ndaona; “Bu dallar ve budak-lar, senin soyundan gele-cek olan peygamberlerinnurudur” denildi. Sonrasevinerek uyand›.

Seksen yafl›na geldi¤izaman, zevcesi ona hami-le oldu¤unu müjdeledi.‹shak aleyhisselâm han›-m›na; “Bu hususa flafl-ma” diyerek rüyas›n› an-latt›.

Vakti gelince ikiz o¤ul-lar› oldu. Birincisine ‹ys,ikincisine Yakûb ismi ve-rildi.

Yakûb, ‹branice birisim olup; Saffetullah, ya-ni Allahü teâlân›n saf vetemiz k›ld›¤› kul manas›nagelmektedir. ‹ys isminde-ki kardefli ondan öncedo¤du¤u için, Arapça ta-kip etmek manas›na Ya-kûb denildi¤i de bildiril-mifltir.

Yakûb aleyhisselâm›ndi¤er ad› ‹srail olup, Alla-h›n kulu manas›na gel-mektedir. ‹ys ve Yakûbaleyhisselâm büyüdüklerizaman, ihtiyar hâlde bu-lunan babalar›na hizmetediyorlard›. Babalar›n›nkoyun sürülerini nöbetle-fle olarak bir gün biri, birgün de di¤eri otlat›yordu.

Âdem aleyhisselâm-dan peygamber efendi-mize kadar her peygam-berin hususî bir duâs›vard›. ‹shak aleyhisse-lâm, ölümü yaklaflt›¤› za-

Page 353: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 354

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

man o¤ullar›n› ça¤›r›p,her ikisine de ayr› ayr›duâ etti. Yakûb aleyhisse-lâm huzuruna gelince;“Ya Rabbi! Neslimdenpeygamber gelece¤inibuyurmufltun. O vaadinibu o¤lumdan zuhur et-tir” diye en k›ymetli du-ây› etti. Onun soyundannice peygamberler gön-dermesi için cenâb-› Hak-ka niyazda bulundu.

‹ys’e de; “Zürriyetintoprak kadar çok olsun”diyerek soyundan melik-lerin ve sultanlar›n gel-mesi için duâda bulun-du.

‹shak aleyhisselâm ve-fât›ndan önce mallar›n›

da taksim etti. Ancak ‹ys,kardefli Hazreti Yakûb’unmallar›na el koydu. Bu-nun üzerine annesi Hazre-ti Yakûb’a dedi ki:

- Kalk, day›n Lâyân vekardefllerinin yan›na git!Onlar›n çok genifl arazile-ri, evleri ve servetleri var-d›r. Onlar sana yard›mc›olurlar. Onlara benden deselâm söyle!

Yakûb aleyhisselâm,annesinin bu sözleri üzeri-ne, Harran’a gitti. Oradayüksek evler ve hofl man-zaralarla karfl›laflt›. fiehregiriflte, bir su kuyusunau¤ray›p, orada bulunan-lardan su istedi ve onunlaabdest ald›. Namaz k›l›p

Page 354: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 355

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

Rabbine duâ ve niyazdabulundu. Kuyunun bafl›n-da su dolduranlardan da-y›s›n›n evini sordu. Su içingelenlerden biri, day›s›n›nk›zlar›ndand›. Babas›nagidip, birinin arad›¤›n› ha-ber verince, babas›; “Onubana getiriniz” dedi. K›z,Hazreti Yakûb’a, babas›-n›n kendisini bekledi¤inihaber verdi. Bunun üzeri-ne Hazreti Yakûb day›s›-n›n yan›na vard›.

Day›s› uzun zamand›rgörmedi¤i için, HazretiYakûb’u tan›mam›flt›.Bundan dolay› kendisinesordu:

- Ey genç sen kimsin?Nereden geldin?

- Ad›m Yakûb, ‹shakaleyhisselâm›n o¤luyum.fiam’dan geldim.

Bunun üzerine day›s›Hazreti Yakûb’a annesini,babas›n› ve kardefli ‹ys’isordu. O da babas›n›nvefat etti¤ini söylediktensonra, “Allahü teâlâ be-ni, annemin iste¤i üzeri-

ne size ve sizin beldeniz-de kalmak ve ifllerinizdeyard›m etmek üzeregönderdi. fiu anda sizegeldim” diyerek duru-munu anlatt›.

Day›s› Lâyân buna çoksevindi. Onu, ifllerinde ça-l›flmas› için vazifelendirdi.Bir müddet day›s›n›n iflle-rinde yard›mc› oldu. Ora-da uzun müddet kald›.Önce Leyâ, yedi y›l sonrada Râhil ile evlendi.

Hazreti Yakûb’un Le-yâ’dan Robîl ve fiemûnadl› iki erkek çocu¤u oldu.Arkas›ndan Lâvî ve Yehû-da ad›ndaki o¤ullar› do¤-du. Yine bu han›m›ndan‹sâhâr ve Zablûn adl›o¤ullar› ile Dînâr isimli k›-z› dünyaya geldi. Ayr›caYakûb aleyhisselâm›nBelhe ve Zülfâ isimli ikicariyesi vard›. Belhe’denDân ve Neftâlî, Zülfâ’danda Câd ve Âflir ad›ndakio¤ullar› dünyaya geldi.

Hazreti Yakûb ile ev-lendikten sonra bir müd-

Page 355: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 356

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

det çocu¤u olmayan Râ-hil, Allahü teâlâdan biro¤lan diledi. Allahü teâlâduâs›n› kabul edip, herhâliyle flerefli ve güzelolan Yusuf aleyhisselâm›verdi.

Hazreti Yakûb’un peygamberli¤i

Yakûb aleyhisselâmuzun müddet day›s›n›nyan›nda kald› ve ona hiz-met etti. Hazreti Yusuf’undo¤du¤u sene Allahü te-âlâ taraf›ndan, Kenan di-yar› ahalisine peygamberolarak vazifelendirildi.

Bunun üzerine Yakûbaleyhisselâm day›s› Lâ-yân’a gelerek, gördü¤üiyilikleri için teflekkür ede-rek dedi ki:

- Muhakkak ki Rab-bim, beni Kenan diyar›ahalisine peygamber ola-rak vazifelendirdi. Orayagitmemi emir buyurdu.

- Ey Yakûb! Bana uzunzaman arkadafll›k ettin.Bu uzun zaman içinde,

senden ancak hay›r gör-düm. fiimdi ise peygam-ber olarak vazifelendirildi-¤in yere ailenle git. Senin,yak›nlar›m›n ayr›l›¤› banazor gelir. Fakat senin raz›olman, benim r›zamdanöncedir. ‹stedi¤in ne varise al götür.

- Allahü teâlâ benimsebebimle, sana hay›r ih-san etsin.

Day›s› ona befl yüz adetkoyun, befl yüz adet s›¤›rve çok miktarda at ve kat›rhaz›rlad›. Yakûb aleyhisse-lâm, han›mlar› ve o¤ulla-r›yla birlikte Kenan ilinegitmek üzere yola ç›kt›.

Kenan diyar›, Fenikedenilen Sayda, Sûr veBeyrut ile Filistin ve Suri-ye’nin bir k›sm›ndan iba-ret olan eski bir memle-kettir. Nuh aleyhisselâ-m›n torunu ve Hâm’›no¤lu Kenan, burada yafla-d›¤› için bu beldeye Ke-nan diyar› denilmifltir.

Yakûb aleyhisselâmKenan diyar›na yaklaflt›¤›

Page 356: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 357

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

zaman, onu melekler bir-birlerine müjdeleyerekkarfl›lad›lar. Kardefli ‹ys,Yakûb aleyhisselâm›npeygamber olarak gön-derildi¤ini ve Kenan diya-r›na do¤ru gelmekte ol-du¤unu iflitince; “Pey-gamber olmaya ben on-dan daha lây›¤›m” diye-rek k›zd›. Adamlar›yla bir-likte Hazreti Yakûb’un öl-dürülmesini istedi.

Hazreti Yakûb, kardefli‹ys’e elçi gönderdi. Elçigeriye dönüp, kardefli‹ys’in dört yüz kifliyle bir-likte, Yakûb aleyhisselâ-m›n üzerine gelmekte ol-du¤unu haber verdi. Ya-kûb aleyhisselâm, o¤luRobîl’i ça¤›rd› ve dedi ki:

- fiu da¤›n ard›nda bu-lunan amcan ‹ys’e git, se-lâm›m› söyle! Ayr›ca; “Se-ninle beraber büyüdük,babam›z öldü, bütün mal-lar›m› elimden ald›n. Be-nim helâk olmam› istedin.Ben senden uzaklaflt›m.fiimdi sana Allahü teâlâ-n›n emriyle geldim. Allahü

teâlâ beni peygamber ola-rak gönderdi” dedi¤imikendisine bildir!

Robîl, amcas›na gidip,babas›n›n söylediklerinibildirince; ‹ys, Yakûb aley-hisselâm›n bu davetini dekabul etmedi. Bunun üze-rine Yakûb aleyhisselâm,Allahü teâlâya duâ etti.Kendisini ve ehlini, karde-flinden gelecek kötülük-lerden korumas›n› diledi.Kardefli için hediyeler ha-z›rlad› ve yan›nda bulu-nanlara buyurdu ki:

- Allahü teâlân›n bere-ketiyle yürüyün. Muhak-kak ki Allahü teâlâ, ‹ys’inhile ve tuza¤›n› bizdendefeder.

Yakûb aleyhisselâm,o¤ullar› ve afliretiyle birlik-te yürüdüler. ‹ys ve bera-berindeki dört yüz kifli ilekarfl›laflt›lar. Yakûb aleyhis-selâm ehlinin ve o¤ullar›-n›n önüne geçti. ‹ys ile gö-¤üs gö¤üse karfl›lafl›p onuyere serdi. Onun gö¤süneoturup dedi ki:

Page 357: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 358

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

- Ey ‹ys! Allahü teâlâ-n›n kudretini gördün mü?

Bunun üzerine ‹ys özürdileyip a¤lad›. Yakûbaleyhisselâm ona merha-met edip, gö¤sü üzerin-den kalkt› ve kucaklaflt›lar.‹ys, Yakûb aleyhisselâmaflöyle dedi:

- Ey kardeflim! Bugünekadar sana karfl› yapt›¤›mhatalar›mdan dolay› beniaffetmeni ve magfiretimiçin Allahü teâlâya istigfâr-da bulunman› istiyorum.Allahü teâlâ seni peygam-ber göndermekle, benimüzerime üstün k›ld›.

- Ey kardeflim! Müjde-ler olsun. Allahü teâlâ be-ni peygamber olmaklahususî k›ld›. Senin zürri-yetinden Eyyûb’u pey-gamber gönderecektir.

Bundan sonra ikisi bir-likte Kenan diyar›na geliporada yerlefltiler.

Yakûb aleyhisselâmorada kendisi ve o¤ullar›için evler yapt›rd›. Bu s›ra-da Râhil adl› han›m›ndan

Bünyamin isminde bir o¤-lu oldu. Bu o¤lu do¤du¤uzaman, annesi Râhil vefatetti. Hazreti Yusuf’la karde-fli Bünyamin öksüz kald›-lar.

Yakûb aleyhisselâm,insanlar› hak dine ve birolan Allahü teâlâya inan-maya ve Ona ibâdet et-meye davet etti. Kenandiyar› ahalisinden çokkimse ona iman etti. Budurumu, Kenan ilini idareeden fiüceym bin Dârânisimli kral haber ald›. Ya-kûb aleyhisselâm›n Ke-nan iline hâkim olup, sal-tanat›n› sona erdirece¤in-den korkuyordu. Melikfiüceym, Yakûb aleyhis-selâm› merak edip, vezir-leri ile birlikte huzurunavararak sordu:

- Sen kimsin, bendenizinsiz olarak buraya nas›lgeldin?

- Ben, Yakûb bin ‹s-hak’›m. Bu mekâna, Alla-hü teâlân›n izniyle gel-dim. Çünkü Allahü teâlâ,

Page 358: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 359

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

yerlerin ve göklerin mali-kidir. Seni ve kavmini, birolan Allaha ve benimOnun kulu ve peygambe-ri oldu¤uma imana davetiçin geldim. E¤er daveti-mi kabul edersen, ina-nanlardan ve kurtulanlar-dan olursun. fiayet kabuletmezsen, seninle Allahr›zas› için harp ederim.

Yakûb aleyhisselâm›ndaveti üzerine, melik fiü-ceym dedi ki:

- Ne ile harp edecek-sin? Hangi ordunla karfl›-ma ç›kacaks›n?

Yakûb aleyhisselâmyan›nda duran o¤ullar›nabak›p; “Allahü teâlân›nmeleklerinin yard›m›yla,flu o¤ullar›m ve bana ina-nanlarla” cevab›n› verdi.Yakûb aleyhisselâm›n busözüne iyice sinirlenenmelik, vezirlerine; “Bu nediyor” diye sordu. Birmüddet sonra, melikin s›-k›nt›s› ve k›zg›nl›¤› gidin-ce, yafll› olan veziri aya¤akalkarak dedi ki:

- Ey melik! Bu sözlerseni k›zd›rmas›n. Çünkübu sözler, delilerin vemecnunlar›n sözleridir.

Melik ve adamlar› gel-dikleri yere döndüktensonra, Yakûb aleyhisse-lâm, insanlar› Allahü teâlâ-ya iman ve ibâdete davetetmeye devam etti. Bu da-veti esnas›nda inananlaroldu¤u gibi, hiç ald›rma-yanlar da vard›. Bu u¤urdainsanlardan gelen birçoks›k›nt›lara katlan›yordu.

Peygamberli¤inin ilky›llar›nda zevcesi Râhil öl-müfl ve Yusuf ile Bünya-min öksüz kalm›fllard›.Yakûb aleyhisselâm bu ikio¤lunu çok seviyordu.Çünkü her ikisi de anneflefkatinden mahrum kal-m›fllard›.

Yakûb aleyhisselâm›n,bilhassa Hazreti Yusuf’akarfl› afl›r› muhabbeti var-d›. Bak›p yetifltirmesi için,onu k›z kardefline verdi.Halas› Hazreti Yusuf’u öy-le sevdi ki, bir an bile

Page 359: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 360

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

onun ayr›l›¤›na dayana-maz oldu. Hazreti Yakûb,k›z kardefline dedi ki:

- Ey kardeflim! Yusuf’uart›k bana teslim et. Alla-ha yemin ederim ki,onun, benden bir saatuzak kalmas›na dayana-m›yorum.

- Ben de ondan bir sa-at uzak kalamam. Mademki almak istersin, bir müd-det daha yan›mda kals›nda doya doya yüzüne ba-kay›m, sonra gel al.

Bunun üzerine Yakûbaleyhisselâm bir müddetdaha Yusuf’u halas›na b›-rakt› ve dönüp gitti.

Hazreti ‹shak’›n, ‹bra-him aleyhisselâmdan ka-lan bir kufla¤› var idi.“Ata yadigâr›d›r” diyesaklard›. ‹shak aleyhisse-lâm vefat etmeden önce,o kufla¤› k›z›na vermiflti.O da uzun müddet san-d›kta saklam›flt›. O kufla¤›sand›ktan ç›kar›p, uyudu-¤u bir s›rada Yusuf’ungömle¤i içinden beline

ba¤lad›. Hazreti Yakûb,Hazreti Yusuf’u almayagelince; k›z kardeflini çoküzgün ve hüzünlü görüpsordu:

- Ey kardeflim! Niçinüzgünsün?

- Nas›l üzülmeyeyim,dedem Hazreti ‹bra-him’den ve babam Hazreti‹shak’dan bana kalan mü-barek kufla¤› sand›ktan al-m›fllar. Arad›m bulama-d›m. Onun için üzgünüm.

‹brahim aleyhisselâm›ndininde, bir kifli bir kimse-nin eflyas›n› çalsa, mal sa-hibi de onu yakalasa, o h›r-s›z, mal sahibinin kölesiolurdu. Mal sahibi, o kim-se hakk›nda diledi¤i gibitasarrufta bulunurdu.

K›z kardeflinin kufla¤›-n›n çal›nd›¤›na Hazreti Ya-kûb da üzüldü. Birlikteevin her taraf›n› arad›lar,bulamad›lar. Aranmad›ksadece Hazreti Yusuf’unüzeri kald›. Yakûb aleyhis-selâm; “Yusuf’u da ara-y›n” dedi. Hazreti Yu-

Page 360: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 361

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

suf’un da üzerini arad›kla-r›nda, kufla¤› Hazreti Yu-suf’un belinde buldular.

Yakûb aleyhisselâm, ‹b-rahim aleyhisselâm›n ku-fla¤›n›n Hazreti Yusuf’taç›kmas›na mahcup olupüzüldü. K›z kardefli dedi ki:

- Vallahi o benim elim-dedir. Onun hakk›nda dile-di¤im gibi hareket ederim.

- ‹flte Yusuf, iflte sen, di-ledi¤in gibi hareket eder-sin. ‹ster azat edersin, isteremrinde tutars›n.

Yakûb aleyhisselâm›nk›z kardefli, Hazreti Yu-suf’u ölünceye kadar ya-n›nda tuttu ve serbest b›-rakmad›. ‹ki sene sonravefat edince, Yusuf aley-hisselâm serbest kald›.Yakûb aleyhisselâm daonu al›p evine götürdü.

Yakûb aleyhisselâm,Hazreti Yusuf’u bütüno¤ullar›ndan aziz tutar veyan›ndan ay›rmazd›. Haz-reti Yusuf’un kardeflleri,babalar›n›n Hazreti Yu-suf’a daha fazla muhabbet

beslemesini ve ona kendi-lerinden daha fazla ilgigöstermesini k›skand›lar.Hazreti Yusuf’a bir tuzakkurup, onu öldürmeye ka-rar verdiler. Babalar›ndankorktuklar› için de, ne fle-kilde kötülük yapacaklar›n›bilemiyorlard›.

Daha sonra kendi arala-r›nda konuflup, Yusuf aley-hisselâm› yol üzerindekibir kuyuya atmay› karar-laflt›rd›lar. Yusuf aleyhisse-lâm› babalar›ndan al›p, be-raberlerinde götürebilmekiçin hileye baflvurdular.Yusuf aleyhisselâm› al›pk›ra götürdüler ve kervan-lar›n geçti¤i yolun kenar›n-daki bir kuyuya att›lar. S›r-t›ndaki gömle¤ini ç›kar›p,kestikleri bir hayvan›n ka-n›yla boyad›lar. Akflamolunca da kanl› gömle¤ibabalar›na getirip, “Biz k›r-da yar›fl ederken, Yusuf’ueflyalar›m›z›n yan›nda b›-rakm›flt›k. Onu kurt yemifl”dediler. Yakûb aleyhisse-lâm kana bulanm›fl, fakathiç y›rt›k ve çizik bile olma-

Page 361: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 362

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

yan gömle¤e bak›p, o¤luYusuf’u kurt yemedi¤ini veonun hayatta oldu¤unuanlad›. Di¤er o¤ullar›nadedi ki:

- O kurdun Yusuf’umakarfl› flefkati sizden faz-laym›fl. Vallahi bugünekadar bu kurt gibi yumu-flak huylu bir kurt görme-dim. O¤lumu yemifl des›rt›ndaki gömle¤ini biley›rtmam›fl. Bu söyledikle-riniz yaland›r. Yusuf’a neettinizse siz ettiniz. Fakatelimden ne gelir? Benimiçin sabretmekten güzelbir fley yoktur.

Yakûb aleyhisselâm,o¤lu Yusuf’un ayr›l›¤›ndandolay› üzülüyor, üzüntüsü-nü içine at›yordu. Mahzunve kederli oldu¤u hâldebunu kimseye göstermekistemiyordu. Sabrederekcenâb-› Hakka ilticada bu-lunuyordu. Allah›n takdîri-ne raz› olup, hâlinden kim-seye flikâyette bulunmu-yordu. Ona kavuflaca¤›günü hasretle bekliyordu.Çünkü o¤lunu kurdun ye-medi¤ini yakinen biliyor-du. Bir gece rüyas›nda Az-rail aleyhisselâm› gördü.Ona sordu:

Page 362: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 363

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

- Yusuf’un ruhunukabzettin mi?

Azrail aleyhisselâm da;“Kabzetmedim” cevab›n›verdi. Y›llarca ümit ile ya-flay›p, Allahü teâlâdansabr-› cemil diledi. Sabr-›cemil, bafla gelen belâ vemusibet karfl›s›nda, mah-lûklara hiç flikâyette bu-lunmamak ve sab›rl› ol-mak demektir. Yakûb aley-hisselâm da kimseye flikâ-yet etmedi ve “Ben büyükkederimi, mahzunlu¤u-mu yaln›z Allahü teâlâyaarz ediyorum” dedi.

Hazreti Yakûb’un göz-lerine, o¤lunun hasret veüzüntüsü sebebiyle a¤la-mas›ndan dolay› ak in-mifl, göremez olmufltu.

Hazreti Yusuf’unM›s›r’a maliye nâz›r› olmas›

At›ld›¤› kuyudan su al-mak için gelen bir kervan-c› taraf›ndan ç›kar›lan veM›s›r’a götürülerek bir kö-le diye sat›lan Yusuf aley-

hisselâm, M›s›r MaliyeNâz›r› taraf›ndan sat›nal›nd›. Maliye Nâz›r›n›nsaray›nda özel olarak bü-yütülen Yusuf aleyhisse-lâm, nâz›r›n han›m› Züley-ha’n›n arzusuna karfl› gel-di¤i için, iftiras›na u¤rad›ve zindana at›ld›. Zindan-da uzun müddet kald›ktansonra, M›s›r Melikiningördü¤ü bir rüyay› tabirederek, yedi y›l bolluktansonra yedi y›l k›tl›k olaca-¤›n› haber vermesi üzeri-ne, zindandan kurtuldu veMâliye Nâz›r› oldu.

Yusuf aleyhisselâmbereket y›llar›nda bol bolerzak depo ettirdi. Yediy›ll›k bir bolluktan sonraM›s›r ve civar›ndaki ülke-lerde k›tl›k ve kurakl›k ol-du. Hiçbir yerde tedbiral›nmad›¤›ndan, M›-s›r’dan baflka hiçbir ülke-de bu¤day kalmad›. Bunuö¤renen insanlar, ak›nak›n M›s›r’a gelmeye bafl-lad›lar. Ne kadar k›ymetlimal ve elbiseleri varsabu¤dayla de¤ifltiler.

Page 363: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 364

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

Yakûb aleyhisselâm,Bünyamin d›fl›ndaki o¤ul-lar›n› bu¤day ve erzak al-mak üzere M›s›r’a gön-derdi. Yusuf aleyhisselâmonlar› tan›d› ve ikramlar-da bulunarak erzak ver-dirdi. ‹kinci defa geliflle-rinde kardeflleri Bünya-min’i de getirmelerinisöyledi.

Yakûb aleyhisselâm›no¤ullar› M›s›r’a ikinci ge-lifllerinde babalar›n› iknaederek kardeflleri Bünya-min’i de getirdiler. Yusufaleyhisselâm kendi anave baba bir kardefli olanBünyamin’i Allahü teâlâ-n›n bildirdi¤i bir tedbirleyan›nda al›koydu. Üçün-cü defa M›s›r’a gelifllerin-de, Yusuf aleyhisselâmkendini kardefllerine ta-n›tt›. Gömle¤ini babas›Yakûb aleyhisselâmagönderdi. Babas›n› ve bü-tün akrabalar›n› da M›-s›r’a davet etti. Yakûbaleyhisselâm gömle¤i yü-züne, gözüne sürüncegözleri aç›ld›.

Yusuf aleyhisselâm ba-bas›na ve akrabalar›na ka-vuflunca, onlara büyük ik-ramlarda bulundu. Kar-defllerini affetti¤ini bildirdi.

Yakûb aleyhisselâmM›s›r’a vard›¤›nda, bir cu-ma gecesi seher vaktindekalk›p namaz k›ld›ktansonra ellerini semaya kal-d›r›p cenâb-› Hakka yal-vard› ve o¤ullar›n›n ba-¤›fllanmas›n› diledi. Çün-kü o, Kenan diyar›nday-ken o¤ullar›na; HazretiYusuf’un affetmesindensonra günahlar›n›n ba¤›fl-lanmas› için istigfâr ede-ce¤ini bildirmiflti. HazretiYusuf’la görüflüp, onunda kardefllerini affetti¤inigörünce flu niyazda bu-lundu:

- Allah›m! Yusuf içinferyatlar›m›, onun ayr›l›kve hasretinden olan sab-r›m›n azl›¤›n› ve o¤ullar›-m›n kardefllerine yapt›k-lar›n› magfiret eyle.

Yakûb aleyhisselâmbu duây› etti¤i s›rada, ba-

Page 364: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 365

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

balar›n›n arkas›nda ayak-ta duran Hazreti Yusuf vekardeflleri de “Âmin” di-yerek a¤l›yorlard›. Cebrailaleyhisselâm gelip, magfi-ret olunduklar›n› bildirdi.

Yakûb aleyhisselâmvefat edinceye kadar hercuma gecesi ayn› flekildeistigfâr ve duâ etmeyedevam etti.

Hazreti Yakûb’un vasiyeti

Yakûb aleyhisselâm,o¤lu Hazreti Yusuf’a ka-vufltuktan sonra, M›s›r’dao¤ullar›yla birlikte on se-neden fazla yaflad›. Vefat›yaklafl›nca, o¤ullar›n› ba-fl›na toplay›p flu vasiyettebulundu:

- Ey o¤ullar›m! Muhak-kak ki Allahü teâlâ siziniçin, Allahü teâlâya imanve adâleti emreden hak di-ni seçti. Ölüm gelmedenönce, Allahü teâlâya ibâ-det ediniz. ‹bâdetlerinizdeihlas ve huflû üzere olu-nuz. Hayat›n›z boyunca bu

dinden uzaklaflmay›n›z,yoksa helâk olursunuz.

Yakûb aleyhisselâmbu vasiyeti yapt›ktan son-ra bunu sa¤lama almakiçin sordu:

- Ey o¤ullar›m! Benimölümümden sonra neyeibâdet edeceksiniz?

O¤ullar› da dediler ki: - Ey babam›z! Senin ve

babalar›m›z ‹brahim’in, ‹s-mail’in ve ‹shak’›n ibâdetetti¤i tek olan Allaha, flim-di oldu¤u gibi gelecekte deibâdet edece¤iz. Biz Onateslim olmufluzdur.

Yakûb aleyhisselâm›nölüm vakti gelince, me-lekler de gelip haz›r oldu-lar. Yakûb aleyhisselâmacennetteki makamlar›n›ve çeflit çeflit örtüleriyleörtülmüfl olan kabrinigösterdiler.

Yakûb aleyhisselâmkabre bakt›¤› zaman, ora-da minberler üzerindegüzel ve nur yüzlü kimse-ler gördü. Meleklere sor-du:

Page 365: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 366

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

- Bu minberler üzerin-de bulunan nur yüzlükimseler kimlerdir?

- Onlar Allahü teâlân›nhalili olan ‹brahim aley-hisselâm›n torunlar›d›r.

Yakûb aleyhisselâmonlar›n aras›na girmeyiarzu etti¤i zaman melek-ler dediler ki:

- Onlar›n yan›na ancakflu bardaktan içenler gire-bilir.

Hazreti Yakûb’a bir bar-dak su verdiler. Hazreti Ya-kûb, o bardaktan içmeyebafllay›nca vefat etti. O¤ul-lar›, cenaze namaz›n› k›ld›-lar. Vasiyeti üzerine Kudüsyak›nlar›ndaki Halilürrah-mân’da bulunan babas› ‹s-hak aleyhisselâm›n yan›nadefnedildi.

Bildirildi¤ine göre bura-da dört kabir mevcuttur.Bunlar; ‹brahim aleyhisse-lâma, Sâre validemize, ‹s-hak aleyhisselâma ve Ya-kûb aleyhisselâma aittir.

Yakûb aleyhisselâm,dedesi ‹brahim aleyhisse-

lâma gönderilen sahife-lerdeki emir ve yasaklar›,insanlara tebli¤ ediyordu.Hazreti ‹brahim’in dinin-de haram olmamakla bir-likte, baz› fleyleri kendinefsine haram k›lm›flt›.Bu sebeple ‹srailo¤ullar›da Yakûb aleyhisselâmatâbi olarak onlar› nefsleri-ne haram k›lm›fllard›. Bu-nun sebebi flöyle bildiril-mifltir:

Yakûb aleyhisselâm,fliddetli bir hastal›¤a ya-kalanm›flt›. Hastal›¤›nverdi¤i a¤r› ve s›z›dan do-lay› gece gündüz uyuya-m›yor, çok ac› çekiyordu.Birgün; “E¤er Allahü te-âlâ bana bu hastal›¤›m-dan flifa verirse, yemek iç-mek kabilinden olan ençok sevdi¤im fleyleri yiyipiçmemeyi nezr ediyo-rum” demiflti. Bu sebepledevenin eti ile sütünü veiçya¤›n› nefsine haramk›lm›flt›.

Bu husus Kur’an-› keri-min Âl-i ‹mrân suresi 93.âyetinde mealen; (Tevrat

Page 366: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 367

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

indirilmeden önce, ‹sra-il’in [Yakûb’un] kendisineharam k›ld›¤› fleylerdenbaflka, yiyece¤in her tür-lüsü, ‹srailo¤ullar› için he-lâl idi) buyurularak haberverildi.

Hazreti Yakûb’un mucizeleri

Allahü teâlâ, insanlarahak yolu bildirmekle vazi-felendirdi¤i peygamber-lerine mucizeler ihsan et-mifltir. Yakûb aleyhisselâ-ma verilen mucizelerdenbaz›s› flunlard›r:

Yakûb aleyhisselâm›ngür bir sesi vard›. Seslen-di¤i zaman, üç konakl›kyerden duyulurdu. Düfl-man askerleri, sesini duy-duklar› zaman korkular›n-dan kaçarlard›.

Yakûb aleyhisselâm›natt›¤› bir fley çok uza¤a gi-derdi. Bir defas›nda o¤ul-lar›n› Amâlika kavmi ilemuharebe etmeye gön-dermiflti. Muharebe esna-s›nda, Yehûda ismindeki

o¤lunun m›zra¤› k›r›l›pparçaland›. Zor durumdakalan Yehûda; “Babac›-¤›m! Silah›m k›r›ld›, bir si-lah gönder” diye seslen-di. Yakûb aleyhisselâm,Allahü teâlân›n izniyle o¤-lunun bu sesini iflitip, da-¤›n bafl›na ç›kt› ve önceki-ne benzer bir silah att›.O¤luna da seslenip, silahatt›¤›n› duyurdu. Sesi ifli-tip silah› alan Yehûda,düflmana sald›rd› ve üs-tün geldi.

Yakûb aleyhisselâm,Kenan ahalisini imanadavet etti¤i s›rada, onlar,oturduklar› yerde da¤l›kve tafll›k yerler bulunma-mas›n›, tepelerin ve taflla-r›n toprak olmas›n› istedi-ler. Kavminin bu teklifiüzerine Yakûb aleyhisse-lâm duâ edince, arzular›yerine geldi. Böylecememleketlerinde ekilebi-lecek yerler geniflledi.

Duâs› bereketiyle birkoyundan dört kuzu do¤-mufltu. Bir kavim gelipdemiflti ki:

Page 367: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 368

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

- Ey Allah›n peygambe-ri, geçen sene koyunlar›-m›z hiç do¤urmad›. Cenâb-› Hakka duâ ediniz, hem buseneki, hem de geçen se-neki kuzular› birden versin.

Yakûb aleyhisselâmduâ edince, her bir koyun-dan dörder tane do¤maksuretiyle koyunlar› ço¤ald›.

Bir kimse, Yakûb aley-hisselâma suâl etti ki:

- Gözün niçin görmü-yor, belin niçin büküldü?

- Gözüm, Yusuf’a a¤la-d›¤›m için görmüyor. Bün-yamin’e üzüldü¤ümdendolay› da belim büküldü.

Bu s›rada Cebrail aley-hisselâm gelip dedi ki:

- Hâlinden flikâyet miediyorsun?

- Ben sadece kederimiAllaha arz ediyorum. YaRabbi, gözleri görmez,beli bükülmüfl flu çok yafl-l› ihtiyara merhamet eyle!‹ki o¤lumu bana geri ver!

Cebrail aleyhisselâmdedi ki:

- Allahü teâlâ selâmediyor ve buyuruyor ki:“‹ki çocu¤un ölü bile ol-sayd›, seni sevindirmekiçin onlar› diriltirdim. Gö-zünün görmemesi ve be-linin bükülmesinin sebebifludur: Bir gün oruçlu, aç,fakir bir yetim sana gel-miflti. Bir koyun kesip ai-lenle yedi¤in hâlde onavermedin. Ben yetim vefakirleri sevdi¤im kadarhiçbir fleyi sevmem. Hay-di bir yemek haz›rla, fa-kirleri davet et!”

Yakûb aleyhisselâmda, oruçlu olanlar› akflam,oruç tutmayanlar› da sa-bah yeme¤e davet etti.

Bilindi¤i gibi, nihayetiki çocu¤una kavufltu. fiuhâlde, yetime merhametetmeli, ona zulmetmeme-li, hakk›n› yememelidir!

Yakûb aleyhisselâm›no¤ullar›

Yakûb aleyhisselâm›n,on iki o¤lu vard›r. Yakûbaleyhisselâm›n lâkab› Is-

Page 368: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 369

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

rail oldu¤u için, o¤ullar›-na ve onlar›n soylar›ndangelenlere “Benî ‹srail= ‹s-railo¤ullar›” denilmifltir.

Yakûb aleyhisselâm›n,alt›s› ilk zevcesi Leyâ’dan;dördü, câriyeleri bulunanBelhe ve Zulfâ’dan; Yusufve Bünyamin de ikinci ha-n›m› olan Râhil’den do¤-mufllard›r.

Bunlar on iki erkek kar-defl olup, s›ra ile flunlar-d›r:

1- Robîl: En büyük o¤-ludur. Leyâ isimli ilk zev-cesinden do¤mufltur. Bu-nun soyundan gelenler,Filistin’in kuzeydo¤u k›s-m›nda yerleflmiflti. Remleyak›nlar›nda kabri veyamakam› ziyaretgâht›r.

2- fiem’ûn: Yakûb aley-hisselâm›n, yaflça ikincibüyük o¤ludur. fiem’ûn’unneslinden gelenler de Lûtgölünün bat› sahilinde yer-leflmifllerdir.

3- Lâvî: Annesi Le-yâ’d›r. Hazreti Musa veHarun aleyhimesselâm

bunun neslinden gelmifl-tir. Arz-› mukaddes torun-lar aras›nda taksim edilin-ce, Lâvî soyundan gelen-lere ayr›ca bir yer veril-meyip, di¤er bölgelerinmahsullerinin onda biriveriliyordu.

4- Yehûda: Yakûbaleyhisselâm›n sözünüdinledi¤i, Yusuf aleyhis-selâmdan sonra ak›lcaen üstün olan o¤ludur.Leyâ’dan do¤mufltur.Davud aleyhisselâm, Be-nî ‹srail hükümdarlar› veHazreti ‹sa bunun so-yundan idi. Bunun nes-linden gelenler Filis-tin’de, Kudüs’ün güne-yinde ve Lût gölününbat›s›nda olan bölgedeyerleflmifllerdir.

5- Zablûn (Yâlün): Ya-kûb aleyhisselâm›n ilk ha-n›m›ndand›r. Onun soyun-dan gelenler Taberiye Gölüile Akdeniz aras›nda olanbölgede yerleflmifllerdir.

6- Isâhâr: Bu da ilk zev-cesi Leyâ’dan do¤mufltur.

Page 369: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 370

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

Yakûb aleyhisselâm›n o¤lu Yusuf’a çekti¤i hasret, ‹lâhilerde dile getirilmifltir. Bir tanesi k›saca flöyledir:

A⁄LAR YAKÛB A⁄LAR

Ben bir Yakûb idim kendi hâlimde,Mevlân›n ismi var idi dilimde,Ald›rd›m Yusuf’u Kenan ilinde,A¤lar Yakûb a¤lar Yusuf’um deyü.

Att›lar kuyuya flehit kast›na,Cebrail yetiflti Mevlâ dostuna,‹hlas ile ç›kt› suyun üstüne,A¤lar Yakûb a¤lar Yusuf’um deyü.

Yusuf’un gömle¤in al kan ettiler,Kurtlar yedi diye bühtan ettiler,Yusuf’u götürüp bilmem n’ettiler,A¤lar Yakûb a¤lar Yusuf’um deyü.

Akar da Yakûb’un gözünün yafl›,Âh çekip eritir da¤ ile tafl›,Yusuf’u kuyuya att› kardefli,A¤lar Yakûb a¤lar Yusuf’um deyü.

Bezirgânlar geçip giderken yoldan,Yusuf’u ç›kard› bulup kuyudan,Yusuf sonra oldu M›s›r’a sultan,A¤lar Yakûb a¤lar Yusuf’um deyü.

Bir dertli bulsam da derdime yansam,Yand›m hasretine ba¤r›m da¤lasam,Yusuf’um cemalin bir dahi görsem,A¤lar Yakûb a¤lar Yusuf’um deyü.

Page 370: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 371

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

7- Dân: Belhe isimli câ-riyeden do¤mufltur. Onunneslinden gelenler, Filis-tin’in kuzeyindeki bölge-lerde yerleflmifllerdir. Filis-tin’in kuzeyinde bu isimdebir kasaba da vard›r.

8- Neftâli: Annesi Bel-he’dir. Nesli, Ürdün vadi-sinin bat›s›nda ve di¤erkabilelerin yerleflti¤i böl-genin daha kuzeyindeyerleflmifllerdir.

9- Âflir: Yakûb aleyhis-selâm›n Zülfâ adl› câriye-sinden dünyaya gelmifltir.

10- Câd: Bunun da an-nesi Zülfâ’d›r.

11- Yusuf: Annesininad› Râhil’dir. Yusuf aleyhis-selâm, Yakûb aleyhisselâ-m›n peygamber olarak va-zifelendirilen o¤ludur. ‹sra-ilo¤ullar›na gönderilenpeygamberlerin birço¤uonun neslindendir.

12- Bünyamin: Yakûbaleyhisselâm›n 12. ve enküçük o¤ludur. HazretiYusuf’un anadan da kar-deflidir. Annesi Râhil,

Bünyamin’in do¤umun-dan k›sa bir müddet son-ra vefat etmifl idi.

Bünyamin’in çok evlâ-d› oldu. Kenan iline dö-nünce, onlara çok az birtoprak verildi¤i için Ku-düs’e gittiler. Baz› harp-lerde telef olmufllarsa dasonra tekrar ço¤alm›fllar-d›r. Kur’an-› kerimde zik-redilen Tâlut, Bünya-min’in neslindendir.

Yakûb aleyhisselâm›no¤ullar›ndan her birininsülâlesine torun mana-s›nda “S›bt” ve hepsinebirden torunlar manas›n-da “Esbât” denir.

Yakûb aleyhisselâm›nhususiyetleri

Yakûb aleyhisselâm;Allahü teâlân›n seçti¤i,kendi zaman›nda yafla-yan insanlar›n görünüfl,huy ve yaflay›fl yönündenen üstünü idi. Bu¤day be-nizli, uzun boylu, nazikyap›l› bir bedene sahipti.Babas› ‹shak aleyhisse-

Page 371: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 372

YAKÛB ALEYH‹SSELÂM

lâm gibi; halim, selim, yu-muflak huylu, do¤ru sözlüolup, kerim ve cömert idi.

Bu güzel huy ve vas›f-lar›ndan baflka; Kur’an-›kerimde flu hasletleri debildirilmektedir:

Dinde kuvvetli idi. Yaniibâdet ve taatte devaml›idi. Allahü teâlân›n dininiinsanlara tebli¤ etme hu-susunda, her türlü feda-kârl›ktan çekinmemiflti. Buu¤urda gelen türlü meflak-kat ve s›k›nt›lara karfl›, sa-b›r ve sebat göstermiflti.Bu husus, Kur’an-› keriminSâd suresi 45. âyetindemealen; (Kullar›m›z ‹bra-him, ‹shak ve Yakûb’u dahat›rla ki; onlar taat veibâdette, kuvvet, kudretve dinde basiret sahibidir)buyurulmak suretiyle ha-ber verilmektedir.

‹hlas sahibiydi. Kalbitertemiz ve bütün kötü-lüklerden uzak olup, heryapt›¤›n› sadece Allahüteâlân›n r›zas›na kavufl-mak için yapard›. Allahü

teâlâ, Kur’an-› keriminSâd suresi 46. âyetindemealen; (Biz ‹brahim, ‹s-hak ve Yakûb’u âhireti dü-flünme hasletiyle mümtazihlas sahipleri k›ld›k) bu-yurarak, Yakûb aleyhisse-lâm›n ihlas sahibi oldu¤u-nu beyan buyurdu.

Salihlerdendi. Enbiyasuresi 72. âyetinde me-alen; (Biz ‹brahim’e, iste¤iüzerine ‹shak’› ve iste¤in-den ziyade olarak torunuYakûb’u ihsan ettik.

Biz onlar›n hepsini sa-lihlerden k›ld›k) buyurula-rak Yakûb aleyhisselâm›nsalihlerden oldu¤u bildiril-di.

Bitmeyen, güzel birsabra sahipti. O¤ullar›n›nayr›l›¤›na karfl› sabretti¤iKur’an-› kerimde bildirildi.

Rüya tabirini bilirdi.O¤lu Yusuf aleyhisselâ-m›n rüyas›n› tabir etti¤iYusuf suresinde bildiril-mifltir.

Page 372: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

YUSUFALEYH‹SSELÂM

Page 373: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

ATILACAK

Page 374: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 375

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

YUSUFALEYH‹SSELÂM; Yusufaleyhisselâm Yakûb aley-hisselâm›n o¤ludur. Kur’an-› kerimde Hazreti Yusuf’unk›ssas›, bafl›na gelen hâdi-seler genifl olarak bildiril-mifl; Yusuf suresi ile En’âmve Mümin surelerinde on-dan bahsedilmifltir. Yusufaleyhisselâm›n k›ssas›, bir-çok ibretleri, hikmetleri, in-celikleri; âlimlerin, devletadamlar›n›n ve onlar›nemirlerinde olanlar›n hâlle-rini; düflman›n eziyetinesabretmeyi, gücü yetti¤ihâlde düflman›ndan inti-kam almamay›; iffet, tevhid,rüya tabiri, idarecilik, iktisa-dî tedbirlerle alâkal› dünyave ahirete dair pek çok fay-dalar›; hasedin noksanl›k veAllahü teâlân›n yard›m›n-dan mahrum kalmaya; sab-r›n ise, s›k›nt› ve gamlardankurtulmaya sebep oldu¤u-nu; Hazreti Yakûb’un sab-retti¤i için maksuduna ka-vufltu¤unu; Yusuf aleyhis-selâm›n da sabredenlerdenoldu¤unu ihtiva etmektedir.

K›ssalar›n en güzeliYusuf aleyhisselâm›n

k›ssas›na, tarih kitaplar›n-da ve baflka eserlerde deyer verilmifltir. Ancak,Kur’an-› kerimde, eflsiz birifade; benzeri olmayan birfesahat ve belâgatla anla-t›lm›flt›r. Böylece baflka ki-taplar›n anlat›fllar›,Kur’an-› kerimin yüksekfesahat ve belâgat› yan›n-da pek sönük kalm›flt›r. Buyüzden Yusuf aleyhisselâ-m›n k›ssas›n›n anlat›ld›¤›Yusuf suresi için, bizzat Al-lahü teâlâ mealen buyur-mufltur ki:

(Bu sure-i celîleyi sanavahyetmemizle ahsen-ül-kasas› [k›ssalar›n en güze-lini] anlataca¤›z. Hâlbuki,sen daha önce bundan[Yusuf aleyhisselâm›n k›s-sas›ndan] asla haberdarde¤ildin.) [Yusuf 3]

Mekkeli müflrikler, Re-sûlullah efendimize suâlsorarak s›k›nt› vermek,Onu zor durumda b›rak-mak için, Medine Yahudile-

Page 375: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 376

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

rine adam gönderip, çeflitlisuâller ö¤rendiler. Bu suâl-lerden biri de; “Yakûb aley-hisselâm›n evlâd› ve ailesineden M›s›r’a göç etmifl-tir? Hazreti Yusuf’un k›ssa-s› nedir?” fleklindeki suâl-lerdi. Mekkelilerin bu soru-lar› üzerine Allahü teâlâ,Yusuf suresini gönderdi.Böylelikle, Yusuf aleyhisse-lâm hakk›nda en do¤ru veen güzel bilgileri Müslü-manlar ö¤renmifl oldular.

Yakûb aleyhisselâm›n12 o¤lu olmufltur. Bunlar-dan Hazreti Yusuf ile kar-defli Bünyamin, HazretiYakûb’un en küçük o¤ulla-r› idi.

Yakûb aleyhisselâm,Hazreti Yusuf do¤unca, al-n›ndaki nübüvvet nurunugörmüfl, bu yüzden onadi¤er o¤ullar›ndan dahafazla ihtimam gösterir ol-mufltu.

Bilhassa annesinin,Bünyamin’in do¤umun-dan sonra vefat› ve Yusufile kardeflinin öksüz kal-

mas›, babalar›n›n onlarakarfl› olan ilgisini daha daart›rd›. Di¤er kardeflleri,onlar› k›skanmaya bafllad›.

Babas›, Hazreti Yusuf’uküçük oldu¤u için, halas›-n›n yan›na b›rakt›. HazretiYusuf halas› ölünceye ka-dar onun yan›nda kald›.Yakûb aleyhisselâm, k›zkardeflinin vefat›ndansonra kendi yan›na al›p,bir an bile ayr› kalamaz ol-du. Bu durum kardeflleri-nin k›skançl›klar›n›n iyiceartmas›na sebep oldu.

Yusuf aleyhisselâm bü-yüdükçe, Allahü teâlân›nlütfuyla gittikçe güzellefli-yor, ahlâk ve yüz güzelli¤iile insanlar›n sevgisini cez-bediyordu. Çünkü ondaAllahü teâlân›n verdi¤i ay-r› bir güzellik vard› ve ger-çekten çok güzeldi. Nite-kim Resûlullah efendimiz,Mirac gecesi semaya gö-türüldü¤ünde Hazreti Yu-suf’u gördü. Cebrail aley-hisselâma; “Bu kimdir?”diye sordu. Cebrail aley-hisselâm da; “Yusuf aley-

Page 376: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 377

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

hisselâmd›r.” dedi. Eshab-›kiram da; “Onu nas›l gör-dün?” diye suâl ettiler. Re-sûlullah efendimiz de;“Ondördüncü gecedeki aygibi.” buyurdular.

Yusuf aleyhisselâm, bircuma gecesi, babas›n›nyan›nda yat›yordu. Ans›-z›n, heyecanla uyand›. Ba-bas› Yakûb aleyhisselâm,“Ne oldu, bir fley mi var?”diye sorunca, flöyle anlatt›:

- Rüyamda, yüksek birda¤›n tepesinde imiflim.Etrafta ›rmaklar, yeflila¤açlar vard›. Bu s›radagökten, on bir y›ld›z, Gü-nefl ve Ay gelip bana sec-de ettiler.

Hazreti Yusuf’un anlat-t›klar›n› dinleyen Yakûbaleyhisselâm, on bir y›ld›-z›n Hazreti Yusuf’un kar-deflleri, Günefl’in kendisive Ay’›n da zevcesi oldu¤ufleklinde tabir etti. Yakûbaleyhisselâm, ilerde di¤ero¤ullar›n›n Hazreti Yu-suf’a itaat edeceklerini,hatta Hazreti Yusuf’un,kendisini bile geçece¤inianlad›. Rüya tabirinde ma-hir olan evlâtlar›n›n, Yusufaleyhisselâm›n rüyas›n›duyduklar› takdirde onuk›skanacaklar›n›, hattafleytan›n vesvesesi ile onabir kötülük bile yapmayakalk›flacaklar›n› düflündü.

Page 377: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 378

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Hazreti Yusuf’a tembihedip dedi ki:

- Ey o¤ulcu¤um! Sak›nrüyan› kardefllerine anlat-ma! Sonra fleytan›n ves-vesesi ile helâk›n için sanakötülük yap›p, tuzak ku-rarlar. Muhakkak ki fley-tan, insan›n apaç›k düfl-man›d›r. Rabbin bu rüyaile dereceni yükseltti¤i gi-bi seni seçecek, peygam-berlik verip, sana rüya ta-biri ilmini ö¤retecek. Alla-hü teâlâ seni aziz eyleyip,sana devlet ve ululuk ve-recek, kardefllerin sanamuhtaç olacaklard›r. Dahaönce atalar›n ‹brahim ve‹shak’a nimetlerini pey-gamberlik ile tamamlad›-¤› gibi sana ve Yakûb’unsoyuna da nimetlerini ta-mamlayacakt›r. fiüphesizki, Rabbin bu nimetleremüstahak olanlar› bilir.Lâz›m olan ifllerde hikme-tini icra eder.

Yakûb aleyhisselâm,o¤luna ihtiyatl› davranma-y› bu flekilde tavsiye et-miflti. Çünkü, Yusuf aley-

hisselâm›n kardeflleri rüyatabirini iyi bilirlerdi. Bu se-beple Yakûb aleyhisse-lâm, onlar›n Yusuf’a hasetetmelerinden korktu¤uiçin, haset ederler, dedi.Bir baba evlâd›n›n hay›rl›olmas›n› ister, fakat kar-defl kardeflin kendindenhay›rl› ve daha iyi olmas›-n› istemez. Yusuf aleyhis-selâm gördü¤ü rüyay› kar-defllerine anlatsayd›, buonlar›n hofluna gitmeye-cekti. Çünkü rüyan›n insanüzerinde tesiri vard›r. Nite-kim bir hadis-i flerifte bu-yuruldu ki:

(Sâlih, iyi rüyadan kalbsevinir. Bu rüya Allahü te-âlâdand›r. Kötü rüyahulmdür [korkulu rüyad›r],kalb onu istemez. Böylerüya fleytandand›r. Biriniz,hofluna giden bir rüya gö-rürse, onu sevdi¤i kimse-ye anlats›n. Hofluna git-meyen bir rüya görürse,onu kimseye anlatmas›n.)

Yakûb aleyhisselâmYusuf aleyhisselâm›n rü-yas›n› üç fleyle tabir etti: 1-

Page 378: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 379

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Yusuf aleyhisselâma pey-gamberlik verilece¤i, 2-Rüya tabiri ilminin ö¤reti-lece¤i, 3- Allahü teâlân›n,onun üzerindeki nimetleri-ni tamamlayaca¤›...

Bu rüya hâdisesindensonra, Hazreti Yakûb’unHazreti Yusuf’a karfl› olanmuhabbeti daha da artt›.Elinde olmadan ona ve do-lay›s›yla Hazreti Yusuf’laanneleri ayn› olan kardefliBünyamin’e daha çok ilgigöstermeye bafllad›. Hazre-ti Yakûb’un di¤er o¤ullar›,babalar›n›n Yusuf aleyhis-selâm ve kardefline olan busevgisini görüp, k›skan›-yorlard›. Diyorlard› ki:

- Onlar daha küçükler,bir faydalar›, ifl yapabile-cek durumlar› yok. Hâlbu-ki biz, güçlü kuvvetli kim-seleriz. Geçim ifllerini bizgörüyoruz. Babam›za da-ha faydal›y›z. Buna ra¤-men babam›z, onu bizdenfazla seviyor.

Bu sebeple, Yakûbaleyhisselâm›n Hazreti

Yusuf’a olan sevgisinikendileri aç›s›ndan hatal›buluyorlard›.

Fakat Yakûb aleyhisse-lâm, Yusuf aleyhisselâm›,elinde olmayarak ister iste-mez kalben seviyordu. Ay-r›ca Yusuf ve kardefli Bün-yamin’in anneleri, dahaonlar çocuk iken öldü¤üiçin onlara daha fazla sevgive flefkat göstermiflti. Birde Yakûb aleyhisselâm,Hazreti Yusuf’ta, di¤ero¤ullar›nda görmedi¤irüfld ve asaleti görmüfltü.Sevgisinin bir sebebi debu idi. Buna ilâveten Yusufaleyhisselâm da, babas›-n›n r›zas›n› celbedici güzelhizmetler yap›yordu.

Yakûb aleyhisselâm›ndi¤er o¤ullar›, fleytan›nda vesvesesiyle HazretiYusuf’u iyice k›skand›lar.Zaten öteden beri babala-r›n›n ona gösterdi¤i sevgive verdi¤i k›ymet, onlar›yak›p bitiriyor, babalar›-n›n sevgisini, Yusuf’unüzerinden al›p, kendileri-ne çekmeye çal›fl›yorlar-

Page 379: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 380

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

d›. Bunda baflar›l› olam›-yorlard›. Bir de buna rüyahâdisesinden sonra Ya-kûb aleyhisselâm›n Haz-reti Yusuf’a alâkas›n›n bi-raz daha artmas› üzerine,haset ve k›skançl›klar›had safhaya ulaflt›.

Bunun üzerine toplan›paralar›nda konufltular. Yu-suf’u babalar›ndan uzak-laflt›rmaya karar verdiler.Bunun için de; “Ya öldürü-rüz veya onu babam›zaulaflamayaca¤› çok uzakbir yere b›rak›r›z. Buradaonu y›rt›c› hayvanlar yerveya ölür.” dediler. Hazre-ti Yusuf’u bu flekilde uzak-laflt›rmakla, babalar›n›nsevgisini kendilerine çeke-ceklerini zannediyorlard›.

Ancak yapt›klar› iflinbüyük günah oldu¤unubilmiyor da de¤illerdi. An-cak Yusuf aleyhisselâm›uzaklaflt›r›nca, babalar›nagüzel hizmetlerde bulu-nup, babalar›n›n sevgisinikendi üzerlerine çekecek-lerini umuyorlard›.

Neticede hepsi, Yusufaleyhisselâm› kuyuya at-makta ittifak ettiler. Atma-ya kararlaflt›rd›klar› kuyu,bilinen bir kuyu idi. Onagidip-gelen çok olurdu.Kuyuya att›klar›nda he-men ölmeyece¤ini, ora-dan geçen yolcular›n onuç›kar›p götüreceklerini,dolay›s›yla oradan kurtu-laca¤›n› kuvvetle umuyor-lard›.

Yakûb aleyhisselâm›no¤ullar›, Hazreti Yusuf’ukuyuya atma karar›n› ver-dikten sonra, kardefllerinibabas›ndan istemek ifliniYehûda’ya havale ettiler.Çünkü Yakûb aleyhisse-lâm, di¤er o¤ullar› içindeen çok Yehûda’n›n sözüneitibar ederdi. Ayr›ca Yehû-da, Yusuf’un öldürülmesi-ne raz› de¤ildi. Kardeflleri-nin ona bir kötülük yap-malar›ndan korktu. Onlar-dan, öldürmeyip kuyuyaatacaklar›na dair kesin sözald›. Hep birlikte Yakûbaleyhisselâm›n huzurunavard›lar. Yehûda, kardefl-

Page 380: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 381

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

leri ad›na babas›ndan,Hazreti Yusuf’la beraberk›rlara gitmek için izin is-tedi.

Di¤er kardefller de ba-balar›na diller döktü. Herzaman yapt›klar› gibi, erte-si gün de koyunlar›n› ot-latmak için k›ra giderek,çay›r ve çimenler üzerindeistirahat edip, koflu ve okatma yar›fl› yapacaklar›n›ve yanlar›nda Yusuf’u dagötürmek istediklerinisöylediler ve dediler ki:

- Ey babam›z! Kardefli-miz Yusuf’u da yar›n bi-zimle k›ra gönder, yesin,içsin, ok atmak ve koflmaksuretiyle oynas›n. Biz onuelbette muhafaza ederiz.

Yakûb aleyhisselâm, rü-yas›nda on tane kurdunHazreti Yusuf’a hücumedip, öldürmeye çal›flt›klar›-n› görmüfltü. O kurtlardanbiri onu himaye etmifl, bus›rada yer yar›larak Yusufaleyhisselâm oraya girmifl,üç gün sonra tekrar ortayaç›km›flt›. Yakûb aleyhisse-

lâm, bu rüyadan sonra kar-defllerinin Yusuf’a bir fleyyapmalar›ndan korkar ol-mufltu. Bunun için HazretiYusuf’u kardeflleriyle gön-dermek istemiyordu. Onla-ra dedi ki:

- Onu götürmeniz benimahzun eder. Siz ondanhabersiz iken kurt gelip,onu yemesinden korkar›m.

- Biz kuvvetli bir cema-at iken onu kurt yerse, âcizve güçsüz kimseler olmufloluruz.

Yakûb aleyhisselâm,o¤ullar›n›n teminat verip›srar etmeleri ve HazretiYusuf’un da onlarla bera-ber gitmek için meyletme-si üzerine, kazaya raz›olup, izin verdi.

Bu arada Yakûb aley-hisselâm; “Onu kurt ye-mesinden korkar›m” sözüile o¤ullar›na ipucu verdi.Hazreti Yusuf’un bafl›nagetirecekleri iflten sonra,dönüfllerinde, babalar›naverecekleri cevab› onuna¤z›ndan ald›lar. Çünkü

Page 381: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 382

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

onlar, o zamana kadar,kurdun insan› yiyebilece-¤ini bilmiyorlard›. Âlimle-rimiz buradan, kiflinin has-m›na ipucu telkin etmesi-nin uygun olmad›¤›n› an-lam›fllard›r. Nitekim hadis-i flerifte; “Belâ, a¤›zdan ç›-kan söze ba¤l›d›r.” buyu-ruldu.

Yakûb aleyhisselâm sa-bah olunca, Hazreti Yu-suf’a; “Gel flimdi seni birkere öpeyim ve güzel ko-kunu koklayay›m. Belkibir daha seni göremem.Zira dünya ayr›l›k evidir.”dedi. Elbisesini giydirdi,güzel kokular sürdü. Ba¤-r›na bas›p öptükten sonrakardefllerine ›smarlay›p,“Yusuf’u iyi gözetin!” diyetembih etti. Onlar da göze-tip koruyacaklar›na dairsöz verdiler.

Hazreti Yusuf’unkuyuya at›lmas›

Kardeflleri, Yusuf aley-hisselâm› al›p, gayet izzetve ikram ile k›ra do¤ru gö-

türdüler. Yolculuk gerçek-ten güle oynaya bafllam›fl-t›. Yusuf aleyhisselâm,“Ne iyi ettim de kardeflle-rimle beraber ç›kt›m.” di-ye düflünmeye bafllam›flt›.Ancak bu nefleli durumuzun sürmedi. fiehirdeniyice uzaklafl›p, ba¤›rmak-la duyulamayacak kadarbir mesafeye gelince, kar-deflleri Yusuf aleyhisselâ-ma eziyet etmeye bafllad›-lar.

A¤abeyleri, Hazreti Yu-suf’a yapt›klar› eziyetleri okadar art›rd›lar ki, Yehûda,onu öldüreceklerindenkorktu. Onlara dedi ki:

- Bana, onu öldürme-yece¤inize dair söz ver-mifltiniz!

Bunun üzerine eziyetib›rakt›lar. Az sonra atmay›kararlaflt›rd›klar› kuyununyan›na vard›lar. Bu kuyu-nun üst taraf› dar, alt› isegeniflti. Kardeflleri, Yusufaleyhisselâm› kuyununbafl›na getirdiler. Gömle-¤ini ç›kar›p ald›lar. Yusuf

Page 382: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 383

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

aleyhisselâm kardefllerinebak›yordu. Kardefllerdenbiri dedi ki:

- Ey Yusuf! fiunu iyi bile-sin ki bugünden sonra biz-leri de, baban› da bir dahagöremeyeceksin. Çünkü...

Bir baflka kardefli de busözü tamamlad›:

- Çünkü seni flimdi flukuyuya b›rakaca¤›z.

Bu sözler flaka ile söy-lenmifl sözler de¤ildi. Böy-lece kararlar› Hazreti Yu-suf’a tebli¤ edilmiflti. Der-hal kollar›ndan tutarak ku-yuya sark›tt›lar. Yusufaleyhisselâm kardeflleri-ne, yapt›klar› hareketin,babalar›n›n sevgisini ka-zand›rmayaca¤›n› belirt-mesine ra¤men dinleme-diler ve dediler ki:

- Haydi Yusuf yolun aç›kolsun, güle güle... Bir dahabizimle babam›z›n aras›nagireyim deme sak›n! Ayr›-ca öldürmedi¤imiz için bi-ze teflekkür borçlu oldu¤u-nu da hiç unutma sevgilikardeflimiz...

Bu sözlerle kuyuya b›-rakt›lar. Kuyuda su vard›.Yusuf aleyhisselâm suyuniçine düfltü. Bu s›rada Yu-suf aleyhisselâm flu duây›okudu: “Ya flâhiden gayregâibin ve ya karîben gayrebaîdin ve ya gâliben gayrema¤lûbin. ‹c’al lî min emrîferecen ve mahrecâ. = Eygâib olmayan fiâhid! Eyuzak olmayan Karîb! Eyma¤lûp olmayan Galip!Beni bu musibetten kur-tar! Bunun için bana bir ç›-k›fl yolu nasip et!”

Bu esnada Allahü te-âlâdan Cebrail aleyhisse-lâma; “Kuluma yetifl eyCebrail!” hitab› geldi.

Cebrail aleyhisselâmderhal yetiflerek onu bo-¤ulmaktan kurtard› veonu, suyun içindeki bir ka-yan›n üstüne oturttu. Son-ra Yusuf aleyhisselâmaAllahü teâlân›n selâm›n›tebli¤ etti ve “Sen kardefl-lerine birgün bu yapt›klar›-n› haber vereceksin!” de-di. Ayr›ca duâ etmesini,Allahü teâlâya yalvarma-

Page 383: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 384

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

s›n›, Allahü teâlân›n yap›-lan duâlar› kabul edece¤i-ni söyledi. fiöyle duâ et-mesini bildirdi:

“Allahümme ya kâflifekülli kürbetin ve ya mûcibekülli da’vetin ve ya câbirekülli kesîrin ve ya müyessi-re külli asîrin ve ya sâhibekülli garîbin ve ya mûnisekülli vahîdin ve ya lâ ilâheillâ ente es’elüke en’tec’alelî ferecen, mahrecen ve entakzife hubbeke fî kalbîhatta lâ yekûne lî hemmünve lâ zikru gayrike ve entehfezanî ve terhamenî yaErhamerrâhimîn = Ey herbelây› kald›ran, her duây›

kabul eden, k›r›k kalbleri sa-ran, iyilefltiren, her güçlü¤ükolaylaflt›ran, her garibinsahibi ve yaln›zlar›n teselliedicisi, ey kendisinden bafl-ka ilâh olmayan! Beni için-de bulundu¤um s›k›nt›dankurtarman›, onun için banabir ç›k›fl yolu nasip etmeni,muhabbetini kalbime koy-man›, böylece benim içinsenden baflka bir düflünceve zikir olmamas›n›, hertürlü musibetten muhafazabuyurman›, bana merha-metinle muamele etmeniisterim. Ey merhametlilerinen merhametlisi olan Alla-h›m!”

Page 384: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 385

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Yusuf aleyhisselâm ku-yuda Cebrail aleyhisselâ-m›n ö¤retti¤i duây› edip,Allahü teâlây› zikretmeyebafllad›. Allahü teâlân›nisimlerini (Esmâ-i hüsnâ-y›) söyledi. Melekler Yusufaleyhisselâm›n zikrini du-yup, çevresine topland›lar.Yusuf aleyhisselâmla ya-k›nl›k peyda ettiler. Bu se-beple Yusuf aleyhisselâmkuyuda yaln›zl›k çekmedi.

Kardeflleri, Yusuf aley-hisselâm›n s›rt›ndan ç›kar-d›klar› gömle¤i, kana bula-d›lar ve Yakûb aleyhisselâ-ma götürdüler. “Yusuf’ukurt yedi. ‹flte onun kanl›gömle¤i!” diye göstere-ceklerdi. Babalar›n›n yan›-na akflam vakti geldiler.Çünkü onlar için bu za-man, mazeret için en mü-sait vakitti. Eve yaklafl›r-ken, her biri yalanc›ktana¤lamaya, ba¤r›fl›p 盤r›fl-maya bafllad›.

Yakûb aleyhisselâmonlar›n a¤lamalar›n› iflitipd›flar› ç›kt›, hepsini üzün-tülü bir hâlde gördü. Onla-

ra; “Sürülerinize mi birfley oldu? Ne var?” dedi.Onlardan; “Hay›r!” ceva-b›n› al›nca, Hazreti Yu-suf’un nerede oldu¤unusordu. Onlar da getirdikle-ri kanl› gömle¤i göstere-rek dediler ki:

- Ey babam›z! Biz yar›flyapmak üzere gitmifl, Yu-suf’u da eflyalar›m›z›n veelbiselerimizin yan›na b›-rakm›flt›k. Geri döndü¤ü-müzde bir de ne görelim,onu kurt yemifl. Biz do¤rusöyleyenler olsak da senbize inanmazs›n.

- Hay›r, nefsleriniz sizialdat›p böyle büyük birifle sürüklemifl. Art›k banadüflen sabr-› cemildir. Si-zin bu yapt›klar›n›z üzeri-ne sabr›mla Allahü teâlâ-dan yard›m isterim.

Yakûb aleyhisselâm,o¤lu Yusuf’un kana bulan-m›fl gömle¤ini yüzüne gö-züne sürdü, gömle¤e bak-t›. Kanl› gömle¤in hiç y›r-t›lmam›fl oldu¤unu görün-ce; “O kurdun Yusuf’uma

Page 385: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 386

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

karfl› flefkati sizden fazlaimifl. Vallahi bugüne ka-dar bu kurt gibi yumuflakhuylusunu görmedim.O¤lumu yemifl de s›rt›n-daki gömle¤ini bile y›rt-mam›fl.” dedi ve takdîreraz› olup, sabr-› cemilinkendisi için en güzel yololdu¤unu söyledi.

Bu sözü ile asl›nda on-lar›n yapt›klar› hilenin far-k›na vard›¤›n› o¤ullar›nahissettirmiflti. Ayr›ca ufakbir araflt›rma ile mesele-nin asl›n› da ö¤renebilirdi.Ancak ilâhi takdîrin böyleoldu¤unu anlad›¤› için, Al-lahü teâlâdan sabr-› cemildiledi. Bu hâdise ayr›cagöstermifltir ki; hile ya-panlar mutlaka bir yerdeaç›k vermekte ve hileleriortaya ç›kmaktad›r.

Yakûb aleyhisselâm,o¤ullar›n›n verdi¤i haberekarfl› tahammül gösterebil-mek için, Allahü teâlâdanyard›m istedi. Çünkü, sab-redebilmek, musibete ta-hammül göstermek, ancakAllahü teâlân›n yard›m› ile

mümkündür. ‹nsanda nef-sanî ve ruhî sebepler var-d›r. Nefsanî sebepler, insa-n› belâ ve musibete karfl›feryada yöneltir. Ruhî se-bepler ise, sabretmeye vekadere r›za göstermeyesevkeder. Belâ ve musibeteduçar oldu¤u zaman, insa-n›n içinde, bu iki s›n›f ara-s›nda mücadele bafllar. Al-lahü teâlân›n yard›m› ol-mazsa, nefsanî sebepleregalip gelinemez. Çünkü in-san›n nefsi devaml› feryateder, hiçbir zaman sab›r ver›za göstermez.

Asl›nda Yakûb aleyhis-selâm, o¤ullar›n›n HazretiYusuf’a haset ettiklerini veonun hayatta oldu¤unu bi-liyordu. Çünkü daha öncegördü¤ü rüyay› Yusuf’a;“Rabbin seni seçecek!”fleklinde tabir etmiflti.

Hazreti Yusuf’un M›s›r’da sat›lmas›

Yusuf aleyhisselâm ku-yuya at›ld›ktan bir müddetsonra, Medyen’den gelip

Page 386: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 387

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

M›s›r’a gitmekte olan birkervan, kuyunun yak›n›ndakonaklad›. Su getirmesi içinsakalar›n› kuyuya gönder-diler. Saka, kuyunun bafl›navar›p, kovas›n› sark›tt›. Ko-va, kuyunun dibine inince,Yusuf aleyhisselâm da ko-vayla beraber d›flar›ya ç›kt›.Saka, su beklerken, gözüngörmedi¤i derecede güzelbir çocuk ç›km›flt›. Heyecan-la arkadafllar›na, “Müjde,iflte bir civan!” diye seslen-di. Yusuf aleyhisselâm sü-kût etti. Hiç konuflmad›.“Ben Yakûb aleyhisselâm›no¤luyum!” demedi. Zirakervanc›lar kendisini b›rak-sa bile, kardefllerinin kendi-sini rahat b›rakmayacaklar›-n› biliyordu. Ayr›ca kervan-c›lar da onu köle olarak sa-t›p üç befl kurufl menfaat-lenmeyi umuyorlard›. Böy-le bir durumda onu serbestb›rakmazlard›.

Bu hâdiseden sonra,kardeflleri kuyuya gelip bak-m›fllar, Yusuf aleyhisselâm›bulamay›nca, öldü diye ke-sin hüküm vermifllerdi.

Hazreti ZüleyhaYusuf aleyhisselâm› ku-

yudan ç›karan kervanc›lar,onu M›s›r’a götürüp paza-ra ç›kard›lar. Birçok kimseona müflteri oldu. Fiyat›çok yükseldi. Yüzünde par-layan nur, herkesi celbedi-yor, görenleri hayran b›ra-k›yordu. Herkes onu sat›nalmak istiyordu. Hatta birkocakar› bile iki yumak ip-likle onu sat›n almak iste-di. O s›rada M›s›r Firavu-nu, Reyyân bin Velîd Amâ-likî idi. Onun, yetkilerinihavale etti¤i bir maliye ve-kili vard›. Ona “Azîz” de-nirdi. Azîz, Hazreti Yusuf’ukervanc›lardan çok yüksekbir fiyata sat›n ald›. Ancaksat›n almak için verdi¤i pa-ra, Yusuf aleyhisselâm içinçok az bir para idi.

Allahü teâlâ Azîzin kal-bine, Yusuf aleyhisselâ-m›n muhabbetini yerlefl-tirdi. Eve var›nca, han›m›Zeliha’ya dedi ki:

- Bu çocu¤a iyi bak, ik-ramda kusur etme! Köle

Page 387: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 388

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

gibi, hizmetçi gibi küçükdüflürücü ifllerde kullan-ma ve azarlama! Ona iz-zet ve ikramda bulun!Umulur ki, bize faydas›olur. Yahut onu evlât edi-niriz.

Yusuf aleyhisselâm›sat›n alan M›s›r Azîzinin,han›m› Zeliha (Farsça; Zü-leyha)’dan çocuklar› olma-m›flt›. Azîz, o yüzden Yusufaleyhisselâm› evlât edin-meyi düflünmüfltü.

Yusuf aleyhisselâm,M›s›r Azîzinin evinde ga-yet rahatt›. Azîz, han›m›nas›k› s›k›ya tembih etmifl,ona ihtimam göstermesi-ni söylemiflti. Bu aradaHazreti Yusuf, babas›ndanve kardefllerinden y›llargeçmesine ra¤men hiçhaber alamam›flt›. Ancakflimdilik yapabilece¤i birfley de yoktu.

Züleyha böyle tatl› vesevimli çocu¤u ömründehiç görmemiflti. Ona ge-rekli ihtimam› gösteriyor,yan›ndan ay›rm›yordu.

Yusuf aleyhisselâm da biraile ortam›na kavuflmufl-tu. Aradan zaman geçipHazreti Yusuf büyüdükçe,Züleyha’da da bir hâllerolmaya bafllam›flt›. ZatenHazreti Yusuf’un yüzündeparlayan nübüvvet nuru,herkesi hayran b›rak›rd›.Bu hâl, Züleyha’n›n onaâfl›k olmas›na yol açm›flt›.Hazreti Yusuf için süsleni-yor, onu kendisine celbet-mek için hâlden hâle giri-yordu. Fakat Yusuf aley-hisselâm hiç itibar etmi-yordu.

Azîzin han›m› Züleyha,genç ve güzel bir kad›nd›.Azîz ise ›nnin, yani iktidar-s›z, güçsüz bir kimse idi.Yusuf aleyhisselâm iseak›llara durgunluk verecekderecede güzeldi.

Birgün Züleyha evdekimse yokken, kap›lar› ka-pad› ve ondan murad al-mak istedi. “Hemen yan›-ma gel!” dedi. Daveti ga-yet aç›kt›. Ancak Yusufaleyhisselâm bir peygam-berdi ve Allahü teâlâdan

Page 388: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 389

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

korkar, böyle bir ihanetiyapamazd›. Bunun üzeri-ne hemen dedi ki:

- Efendim iyi bakmaniçin, beni sana b›rakt›. Bu-nun karfl›l›¤›nda onun ha-remine h›yanet etmektenAllaha s›¤›n›r›m. Zina ilenefsine zulmedenler felahbulmazlar, maksatlar›nakavuflamazlar.

Züleyha, arzusuna ka-vuflmay› kafas›na koy-mufltu. Yusuf aleyhisselâ-m›n reddetmesiyle pesedecek de¤ildi. Yalvar›yor,çeflitli vaatlerde bulunu-yordu. Ancak Allahü teâlâ-n›n korumas› alt›nda olanYusuf aleyhisselâm hepreddediyordu. Bir ara f›r-sat›n› bulan Yusuf aleyhis-selâm, kap›ya at›ld›. Zü-leyha da peflinden kofltu.Ona yetiflince, kap›danç›kmamas› için, arkas›n-dan gömle¤ini yakalay›p,kendisine do¤ru çekti.Çekmesi ile beraber göm-le¤in arkas› y›rt›ld›. Bu hâl-de kap›dan d›flar› ç›k›nca,Züleyha’n›n amcas›n›n

o¤lu ve Azîz ile karfl›laflt›-lar. Her ikisi de orada du-ruyordu.

Züleyha, kocas› olanAzîzi görünce, töhmet kor-kusu ile Yusuf aleyhisse-lâmdan önce söze bafllad›:

- Senin han›m›na kas-tedenin cezas› nedir?

Sonra da, kocas›n›n,Yusuf aleyhisselâm› öl-dürmesinden korktu. Da-ha kocas›n›n konuflmas›-na f›rsat vermeden, sözü-ne flöyle devam etti:

- Onun bu cezas›, an-cak hapse at›lmas›, tasar-ruftan men edilmesi yahutsopa ile dövülmesidir.

Züleyha, sopa ile dövül-mesinden önce, hapsedil-mesini söyledi. Çünkü Yu-suf’u çok seviyordu. Se-ven, sevdi¤inin ac› çekme-sini istemez. Ayr›ca Yusufaleyhisselâm hakk›nda ha-pis ve ona azap etmektenbiri ile muamele edilmesilâz›m gelece¤ini aç›kça be-yan etmedi ve onu koru-mak için de umumî bir ifa-

Page 389: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 390

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

de kulland›. Yap›lacak mu-amelenin de uzun de¤il, birveya iki gün gibi k›sa birmüddet olmas›n› istedi.

Yusuf aleyhisselâm onunbu sözlerini iflitince, kendisi-ne isnat edilen bu töhmetidefetmek için dedi ki:

- O benim nefsimdenmurad almak istedi. Benise teklifini kabul etmeyipkaçt›m.

Asl›nda, Yusuf aleyhis-selâm, Züleyha’n›n kendi-sine yapt›klar›n› iffla et-mek istemiyordu. AncakZüleyha, onun hakk›ndabu sözleri sarfedip flerefi-ne ve nezaketine yak›flma-yan sözler sarfedince, butöhmetin alt›ndan kalk-mak zorunda kald›. Bu se-beple; “O benim nefsim-den murad almak istedi.”dedi. Yoksa, Züleyha’n›nbu hâlini iffla etmezdi.

Bu s›rada Züleyha’n›nakrabalar›ndan biri flöylehüküm verdi:

- E¤er Yusuf’un gömle-¤i, önünden y›rt›lm›flsa,

Züleyha hakl›; arkas›ndany›rt›lm›flsa, Yusuf do¤rusöyleyicidir.

Hâkim mevkiinde olankifli, Hazreti Yusuf’ungömle¤inin arkadan y›rt›l-m›fl oldu¤unu ve Yusufaleyhisselâm›n do¤rusöyledi¤ini anlay›nca, Zü-leyha’ya döndü ve dedi ki:

- Hiç flüphe yok ki, busizin kurdu¤unuz tuzaklar-dan biridir. fiüphe yok ki,siz kad›nlar›n tuzak ve hi-leniz büyüktür.

Bütün alâmetler, hâdi-seye Züleyha’n›n sebep ol-du¤unu gösterince, Azîzutand›. Yusuf’un do¤ru,kar›s›n›n ise yalan söyledi-¤ini anlad›. Ancak bu duru-mun yay›lmamas› için,Hazreti Yusuf’a; “Ey Yusuf,bu durumu kimseye söyle-me! Bu mesele yay›lma-s›n!” dedikten sonra, kar›-s›na dönerek sözlerineflöyle devam etti:

- Ey kad›n! Sen de gü-nah›n için tevbe et! Çünkühata edicilerden oldun.

Page 390: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 391

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Hazreti Yusuf’un kendi-sine isnat edilen töhmet-ten, suçtan uzak ve temizoldu¤una dair baflka alâ-metler de vard›. Bunlardanbirincisi; Hazreti Yusuf as-l›nda hür olmas›na ra¤-men, görünüflte Azîzin kö-lesiydi. Böyle bir kimse-nin, efendisinin han›m›nael uzatmas› mümkün ol-mazd›. Bu uzak bir ihtimal-dir. ‹kincisi; gerek Azîz, ge-rekse yan›nda bulunanlar,Hazreti Yusuf’un kap›danç›kmak için süratle kofltu-¤unu görmüfllerdi. E¤erniyeti kötü olsayd›, kap›-dan ç›k›p, hemen oradanuzaklaflmaya çal›flmazd›.Üçüncüsü; Züleyha’n›n,gayet güzel bir flekildesüslenmesine karfl›l›k,Hazreti Yusuf, k›l›k ve k›yâ-feti bak›m›ndan tabiî vesade idi. Dördüncüsü; Haz-reti Yusuf hep emin ol-mufl, onlar›n yan›nda uzunmüddet kalm›fl, böyle birhâl vuku bulmam›flt›. Be-flinci olarak; Züleyha, aç›k-tan Yusuf aleyhisselâm› it-

ham etmeyip, hakk›ndaumumî ve kapal› sözlersöylemifl, Yusuf aleyhisse-lâm ise, hiç korkmadaniflin asl›n› oldu¤u gibi an-latm›flt›. Suçlu olsa idi, hâ-diseyi bu kadar aç›k anla-tamazd›. Azîzin han›m›naböyle harekette bulunankimsenin, korkusundan bukadar aç›k ve rahat konufl-mas› mümkün olmazd›.

Görünüflte mesele ka-panm›fl gibiydi. Zira ne Zü-leyha bu ifli sa¤da soldaanlat›p kendini ele vermekister, ne de Azîz meseleyianlat›p kendini zor durum-da b›rak›rd›. Ancak Züley-ha’n›n Hazreti Yusuf’a yap-t›klar›, bir müddet sonrahizmetçiler vas›tas›yla M›-s›r ahalisi taraf›ndan du-yulmufl, kad›nlar aras›ndayay›lm›flt›. Aralar›nda ko-nufluyorlard›:

- Kad›n dedi¤inin bir fle-refi ve haysiyeti olur. ‹nsanAzîz gibi bir adam›n han›m›olur da hizmetçisinden mu-rad almaya kalkarsa, buda-la deriz biz ona...

Page 391: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 392

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

- Azîzin çocu¤u olmad›-¤›n› bilmiyor musunuz?Kad›nca¤›z ne yaps›n, hiçolmazsa hizmetçisiyle ol-sun gönlümü edeyim, de-mifltir...

- Ben olsam ölürüm, yi-ne hizmetçi ile gönül birli-¤i edemem. Herkes haddi-ni bilmeli...

Bu çeflit sözler etraftasöylenir olmufltu. Zatengizlenmesi de pek müm-kün de¤ildi. Böyle yüksekmevkide bulunanlar›n ha-yatlar› her zaman dikkatletakip edilir olmufltur.

Kad›nlar, bu sözlerirastgele söylemifl de¤il-lerdi. ‹nsan bazen fark›n-da olmadan bir fleyler ko-nuflabilirdi. Fakat Züley-ha’y› ay›playan kad›nlar,ne konufltuklar›n›n fark›n-da idiler. Bilerek konufl-mufllard›. Böyle konufl-malar›yla, güya, Züley-ha’n›n yapt›¤› iflten kendi-lerinin uzak olduklar›n› daifade etmek istiyorlard›.

Asl›nda M›s›rl› kad›nla-r›n bu sözleri hileden bafl-ka bir fley de¤ildi. Çünküonlar, Yusuf aleyhisselâ-m›n güzelli¤ini iflitmifllerve onu görmek hevesinedüflmüfllerdi. Bu gayeleri-ne eriflmek istediler. Bu-nun için aralar›nda böylekonuflup, onu ay›plad›lar.Bundan maksatlar›, Züley-ha’y› ay›plamak de¤il, Zü-leyha’n›n, bu sözleri duya-rak, kendisini mazur gös-terebilmek için, Yusufaleyhisselâm› onlara gös-termek mecburiyetindekalmas›n› sa¤lamakt›. Buhan›mlar ancak HazretiYusuf’u bu flekilde görebi-leceklerini san›yorlard›.

Gerçekten de Yusufaleyhisselâm›n güzelli¤ifevkalâde idi. Âdem aley-hisselâma çok benzerdi.K›tl›k zaman›nda açl›k s›k›n-t›s›ndan muzdarip olan M›-s›rl›lar, onun yüzünü gör-mekle s›k›nt›lar›n› giderirlerve açl›klar›n› unuturlard›.Bütün bunlara ra¤men Yu-suf aleyhisselâma güzellik-

Page 392: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 393

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

ten bir parça verilmiflti.Muhammed aleyhisselâ-ma ise tamam› verilmifl, fa-kat setredilmiflti. ÇünküMuhammed aleyhisselâm,cümle mahlûkat›n en güze-li ve Allahü teâlân›n sevgili-si idi.

Yusuf aleyhisselâmdacemâl, Resûlullah efendi-mizde cemâl ve kemâlvard›. Yusuf aleyhisselâ-m›n cemâli görülünce, el-ler kesildi. Resûlullahefendimizin kemâli ile,zünnarlar kesildi, putlar k›-r›ld› ve küfür bulutlar› da-¤›ld›.

Eshab-› kiram, Pey-gamber efendimize sor-dular:

- Siz mi güzelsiniz, Yu-suf aleyhisselâm m›?

Resûlullah efendimizbuyurdu ki:

- Kardeflim Yusuf ben-den sabîh [yüzü güzel],ben ondan melîhim [se-vimliyim.] Onun görünengüzelli¤i, benim görünengüzelli¤imden çoktur.

Hazreti Aifle’den, Resû-lullah efendimizin güzelli-¤i sorulunca, flu mealdebir fliir söyledi:

- Yusuf aleyhisselâm›sat›n almak için artt›rmayaç›kan M›s›r zenginleri, Mu-hammed aleyhisselâm›nyüzünün güzelli¤ini iflit-mifl olsalard›; güzelli¤i dil-lere destan olan Yusufaleyhisselâm için hiç paravermezler, bütün varl›kla-r›n› Muhammed aleyhis-selâm›n yüzünü görebil-mek için saklarlard›. Haz-reti Yusuf’un yüzünü gö-rünce ellerini kesen M›s›rkad›nlar›, Muhammedaleyhisselâm›n parlak al-n›n› görselerdi, ellerininyerine kalblerini keserlerve hiç ac› duymazlard›.

Züleyha, M›s›r kad›nla-r›n›n, Hazreti Yusuf’a olanmuhabbeti sebebiyle ken-disini ay›plad›klar›n› du-yunca; “Yusuf aleyhisse-lâm gibi cemâl sahibi efl-siz birisine yaln›z ben de-¤il, herkes metfun ve hay-ran olur. Siz de görün ba-

Page 393: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 394

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

kal›m, siz ne diyeceksi-niz?” diye düflünerek, onusevmekte mazur oldu¤u-nu göstermek için bir ziya-fet tertip etti. Kendisiniay›playan ve arkas›ndankonuflan k›rk kadar han›m›davet etti. Onlar için daya-n›p rahat edecekleri yas-t›klar; b›çakla kesilerek ye-necek yiyecekler haz›rlad›.

Züleyha’n›n davet etti-¤i kad›n misafirler, gelipoturdular. Züleyha, onla-r›n her birine birer b›çakverdi. Misafir kad›nlar,yast›klara kibirli bir flekildeyasland›lar ve aralar›ndakonuflup gülerek yiyecek-lerini b›çakla kesip yeme-ye bafllad›lar. Bu kad›nlarmemleketin ileri gelen ha-n›mlar› idi. Bu s›rada Zü-leyha, baflka bir odadagiydirilip kuflat›lan Yusufaleyhisselâma, kad›nlaragörünmesini ve karfl›lar›-na ç›kmas›n› söyledi. Yu-suf aleyhisselâm, Züley-ha’dan çekindi¤i için, em-rine muhalefet etmedi.Kad›nlara göründü.

Kad›nlar, rüyada görül-mesi bile düflünülemeyenbir erkek güzeli olan Yusufaleyhisselâm› görünce,kendilerinden geçtiler. Hay-ran hayran Yusuf aleyhis-selâma bak›yor, gözleriniondan ay›ram›yorlard›. Ce-mâlinin heybetinden, yüzü-nün güzelli¤inden, kendile-rini unutmufllard›. Rüyadam›, yoksa hayal âlemindemi yaflad›klar›n› bilemezhâlde idiler. Fark›nda olma-dan ellerindeki b›çaklarlameyve yerine, hiç ac› duy-madan, ellerini kestiler.

Yusuf aleyhisselâm›nkendilerine ve yiyecekleri-ne iltifat ve itibar etmedi-¤ini gören kad›nlar, onda,meleklerin hususiyetiniseyrettiler. Ona hayrankald›klar›ndan ellerini kes-tiklerinin fark›nda de¤iller-di. Onun güzelli¤ini ve ce-mâlinin heybetini hiçbirinsanda görmemifllerdi.Hepsi bir a¤z›ndan; “Buinsan olamaz, bu kerim birmelektir!” demekten ken-dilerini alamad›lar

Page 394: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 395

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

M›s›r’da, insanlar ara-s›nda bir kimsenin güzelli-¤i mele¤e benzetilerek ifa-de edilmekte idi. Çünkü,onlar›n nazar›nda en çirkinmahlûk fleytan, en güzelvarl›k da melektir. Bu yüz-den mele¤e benzetme ya-parlard›. Yusuf aleyhisse-lâm› gören M›s›rl› kad›nlarda, onun fevkalâde güzel-li¤ini ifade etmek için me-le¤e benzetmifllerdi.

Bir müddet odada du-ran Yusuf aleyhisselâmZüleyha’n›n emriyle oday›terk etti. Onun odadan ç›k›-fl›n› flaflk›n bak›fllarla izle-yen kad›nlar›n gözleri, birmüddet kap›ya çak›l› kald›.Nihayet ellerinde hissettik-leri ac›yla kendilerine gel-diler. Parmaklar›na bakt›k-lar›nda, elma yerine elleri-ni kestiklerini anlad›lar. B›-çaklar› b›rakarak ellerinde-ki kan›n durdurulmas› ileu¤raflmaya bafllad›lar.

Züleyha, hakk›nda de-dikodu yapan kad›nlarakarfl› bir zafer kazanm›flt›.‹çinde bulundu¤u duru-

mu onlara ancak bu flekil-de anlatabilirdi. Onlar›nbu zavall›, ne yapacaklar›-n› bilmez hâlini gülümse-yerek seyreden Züleyhadedi ki:

- ‹flte gördünüz mü? Sizbenden daha çok k›nan-maya, ay›planmaya lây›k-s›n›z. Çünkü, onu bir defagörmekle kendinizi kaybe-dip, ellerinizi kesti¤inizinbile fark›nda olmad›n›z.Ben ise, uzun zamandanberi onunla birlikteyim.Fakat hiçbir vakit sizin buhâlinize düflüp, hayranl›-¤›mdan dolay› kendimdengeçmedim. E¤er flimdigördü¤ünüz gibi, onu ön-ceden gözünüzün önünegetirseydiniz beni mazurgörür, bu sevgimden do-lay› beni k›namazd›n›z.

Züleyha, Yusuf aleyhis-selâm› kad›nlar›n karfl›s›-na ç›karmakla, kendisinindevaml› olarak içinde bu-lundu¤u zor durumu onla-ra göstermek istemiflti. Zi-ra onlar, bir defa Yusufaleyhisselâm› görmekle

Page 395: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 396

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

kendilerinden geçmifllerve ellerini kestiklerinin bilefark›nda olmam›fllard›.Böylece, kendisinin Hazre-ti Yusuf’a karfl› davran›flla-r›nda hakl› oldu¤unu; as›lonlar›n gülünç durumadüfltüklerini göstermifloluyordu.

Kad›nlar›n hiçbirinin,“Hay›r, ben so¤ukkanl›l›¤›-m› muhafaza ettim, duy-gular›ma hakim oldum.Akl›mdan hiçbir fenal›kgeçmedi ve kendimi kay-betmedim!” demeye hak-lar› kalmam›flt›. Çünkü herbiri hâlen kanamakta olanparmaklar›n› s›k›yor, akankan› durdurma çabas›ylau¤rafl›p duruyorlard›. Dil-lerini tutmaman›n cezas›n›bu flekilde çekiyorlard›.

Züleyha onlara unuta-mayacaklar› bir ders ver-dikten sonra, sözlerineflöyle devam etti:

- Yemin ederim ki, benondan murad almak iste-dim. Bu ifl için talepte bu-lundum. O ise bu hususta

masumiyet gösterip tekli-fimi kabul etmedi. Yeminederim ki, e¤er ona em-retti¤im fleyi yapmazsa,muhakkak zindanlarda sü-rünür!

Kad›nlar›n hiçbiri, “Evlibir kad›n bunu nas›l düflü-nür, ay›b›n da bir hududuolmal›” diyecek hâlde de-¤ildi. Zira ellerinin kesil-mesi gözler önünde idi.De¤il bunu söylemek,hepsi birden, Hazreti Yu-suf’un bafl›na toplan›p de-diler ki:

- Azîzin han›m›n›n em-rine karfl› gelmen sana birfayda getirmez. Üstelikhapse düfler, hakaret vezillete u¤rars›n.

Yusuf aleyhisselâm›nkarfl›s›nda kendilerini unu-tan ve ona ra¤bet göste-ren bu kad›nlar, bundansonra onu Züleyha’n›n ar-zusuna uymaya teflvik et-tiler.

Züleyha, güzelli¤ininyan›nda mal, servet vemevki sahibi idi. E¤er ar-

Page 396: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 397

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

zusuna uymazsa, onuhapse att›rabilir, iftira ede-bilir, hatta öldürtebilirdi.

Art›k Züleyha evine s›ks›k misafir getiriyor, onlar-dan yard›m almak istiyor-du. Kad›nlar hem Yusufaleyhisselâm› bir dahagörmek, hem de Züley-ha’ya yard›m etmek içingeliyorlard›. Kimisi Züley-ha’n›n iste¤ini yapmas›n›isterken, kimisi de kendigönlünü yapmas›n› bileteklif ediyordu.

Ancak bir peygamberolan Yusuf aleyhisselâmhiçbirine iltifat etmiyordu.Onlara Allahtan korkmala-r›n› hat›rlat›yordu. Ancakistenilmeyen bütün fleyler-le tehdit ediliyor, karfl›l›¤›n-da insan nefsinin ra¤bet et-ti¤i fleyler teklif ediliyordu.

Hazreti Yusuf’unzindana at›lmas›

Yusuf aleyhisselâm,kad›nlar›n, fuhflu güzelgösteren hileleri ve kendi-ne lây›k olmayan teklifleri

iyice art›nca, Allahü teâlâ-ya s›¤›n›p duâ etti. Bafl›nagelen bu musibetten ko-runmas›n› istedi ve flöyleniyazda bulundu:

- Ey Rabbim! Zindanbana, bu M›s›rl› kad›nlar›nbeni davet ettikleri fley-den daha hofl geliyor. On-lar›n isteklerini yapmak-tansa, zindan› tercih ede-rim. Ya Rabbi! E¤er senonlar›n hilelerini bendençevirmezsen, onlara mey-leder, böylece sefihlerzümresine dahil olurum.

Azîz, bu iflte Yusufaleyhisselâm›n suçsuz ol-du¤unu anlad›¤› için her-hangi bir ceza vermeyelüzum görmemiflti. Bu de-fa Züleyha baflka hilelerleYusuf aleyhisselâm› eldeetmeye çal›flt›. Yusuf aley-hisselâm ise onun hâlleri-ne iltifat etmedi. Züleyha,Hazreti Yusuf’tan ümidinikesince, kocas›na dedi ki:

- Bu Kenanl› genç, beniinsanlar aras›nda rezil et-ti. Kendi nefsinden murad

Page 397: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 398

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

almak istedi¤imi söyledi.Bu hususta mazur oldu-¤umu insanlara anlata-mad›m. Ya bana izin ver,beni k›namamalar› için in-sanlara mazur oldu¤umuanlatay›m veya onu hap-set!

Di¤er kad›nlar›n koca-lar› da han›mlar›n› koruya-bilmek için Azîze bask› ya-p›yorlard›.

Hazreti Yusuf’un ka-d›nlar›n tasallutundankurtulmak için yapt›¤› du-ây› Allahü teâlâ kabul etti.Baflta Azîz olmak üzere,M›s›rl› kad›nlar›n kocalar›da kad›nlar›n mekik dokurgibi Hazreti Yusuf’u gör-meye gelmelerine mâniolmak için bir çare düflün-düler.

Neticede Azîz, dediko-dular›n son bulmas› içinen uygun yolun Yusuf’unhapsedilmesi oldu¤unakarar vermiflti. BöyleceYusuf aleyhisselâm zin-dana at›ld›. Uzun zamanorada kald›. Kaç sene zin-

danda kald›¤› bilinme-mektedir. Yusuf aleyhis-selâm; zindanda, uzun za-man kalm›fl, kurtulmaümidi tükenmifl insanlargördü. Zindan halk› da te-miz ruhlu, güzel ve güleryüzlü, her yönüyle mü-kemmel bir insanla ilk de-fa karfl›lafl›yorlard›. Hiçbi-rinin hat›r›ndan onun birsuç iflleyebilece¤i geçmi-yordu.

Yusuf aleyhisselâmlaberaber, M›s›r Firavunu-nun iki kölesi de zindanaat›lm›flt›. Bunlardan biriekmekçisi, di¤eri de fler-betçisi idi. Her ikisi de Fi-ravuna karfl› suç iflledikle-rinden buraya gönderil-mifllerdi.

Yusuf aleyhisselâm,zindanda hastalar› ziyareteder, onlar›n ifllerini görürve s›k›nt›s› olanlar› ferah-land›r›rd›. Biri bir fleyemuhtaç olsa, onun için,zindandakilerden paratoplar ve yard›mda bulu-nurdu. Geceleri daima na-maz k›lar ve Rabbini zikre-

Page 398: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 399

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

derdi. Belâlara u¤rayan,hayattan ümitlerini kes-mifl hüzünlü kimseleri te-selli eder, onlara derdi ki:

- Sizi müjdelerim! Sab-rediniz! Allahü teâlâ sizeecrinizi verir.

Zindandakilerin her biriona muhabbet eder; “EyYi¤it! Ne güzel yüzlü, tatl›sözlü ve iyi huylusun!”derlerdi. ‹lk geldi¤inde zin-dan arkadafllar› sormufl-lard›:

- Ey güzel yüzlü deli-kanl›! Söyle sen kimsin?

Yusuf aleyhisselâm daflöyle cevap vermiflti:

- Ben Halilullah ‹bra-him’in o¤lu ‹shak’›n o¤luSafiyyullah Yakûb’un o¤-luyum.

Onun suç iflleyebilece-¤ine inanmayan zindanmüdürü bile Yusuf aley-hisselâma demiflti ki:

- Ey delikanl›! Gücümyetse seni sal›verirdim.Buna imkân›m yok. Fakat,zindanda istedi¤in yerdekalabilirsin!

fierbetçi ile ekmekçinin rüyas›

Hazreti Yusuf zindandaiken peygamber oldu¤u bil-dirilmifl ve rüya tabiri deö¤retilmiflti. Yusuf aleyhis-selâm, burada sözleri, ilmive hâlleri ile insanlara do¤-ru yolu gösteriyor; dedele-rinden ‹brahim aleyhisselâ-m›n dininin hükümlerinianlat›yor; Allahü teâlây› birbilip, Ondan baflka hiçbirfleye ibadet etmemelerinisöylüyordu. Firavunun ek-mekçisi ve flerbetçisi de Yu-suf aleyhisselâm› dinleyen-ler aras›nda idi.

Birgün Hazreti Yusuf,ekmekçi ile flerbetçinin ya-n›na u¤ram›flt›. Onlar›dertli ve düflünceli görenHazreti Yusuf dedi ki:

- Sizi dertli ve düflünce-li görüyorum. Bir fley mioldu?

- Ey nur yüzlü kifli! ‹ki-miz de birer rüya gördük.Neye delâlet ettiklerini bil-miyoruz. Lütfen bize anla-t›r m›s›n?

Page 399: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 400

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

- Gördüklerinizi anlat›nda tabir edeyim.

Birisi anlatmaya baflla-d›:

- Ben kendimi rüyamdaüzüm s›k›p flarap yapar-ken gördüm.

Di¤eri de rüyas›n› flöy-le anlatt›:

- Ben kendimi bafl›m›nüzerinde ekmek tafl›rkengördüm. Kufllar o ekme¤iyiyordu.

Böylece rüyalar›n› anlat-malar›ndan sonra dediler ki:

- Ey nur yüzlü genç! Bi-ze bu rüyalar›n yorumunuyap, biz seni iyilik yapan,iyili¤i seven bir insan ola-rak görüyoruz.

Hazreti Yusuf rüyala-r›n yorumunu yapmadanönce, onlara hak din hak-k›nda bilgi verdi ve dediki:

- Size gelecek olan biryeme¤in, daha gelmedenönce onun ne yeme¤i velezzetinin nas›l oldu¤unu,miktar›n› size haber veri-rim. Bu Rabbimin bana

Page 400: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 401

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

ö¤rettiklerinden, bildir-diklerindendir.

Ben sizin zannetti¤inizgibi Allahü teâlây› inkâreden bir kavmin dinindede¤ilim, hiçbir zaman daolmad›m ve bozuk dinler-den de uza¤›m. Ben dede-lerim Hazreti ‹brahim,Hazreti ‹shak ve babamHazreti Yakûb’un dini olantevhid dini üzereyim. Her-hangi bir mahlûku Allahaortak koflmak bize yak›fl-maz.

Hazreti Yusuf böylecehak dini anlatt›ktan sonra,sözlerine flöyle devam etti:

- Ey zindan arkadaflla-r›m! Sizin alt›n, gümüfl,demir ve baflka fleylerdenyap›lm›fl, kimseye zarar vefaydaya gücü yetmeyenirili ufakl› çok say›daki put-lar›n›z m› hay›rl›; yoksa, birve her fleye galip olan Alla-hü teâlâ m›? Sizin, Onu b›-rak›p tapt›klar›n›z; atalar›-n›z›n ve kendinizin takm›floldu¤unuz kuru adlardanbaflka bir fley de¤ildir. Alla-

hü teâlâ o putlar›n ilâh ol-duklar›na dair hiçbir delilindirmedi, bildirmedi. Kul-lar›n dünya ve ahirettekibütün ifllerinde hükümyaln›z Allahü teâlâya aittir.O, kendisinden baflkas›naibadet etmemenizi emrey-lemifltir. Çünkü, ibadetemüstahak olan yaln›zOdur. ‹flte dosdo¤ru olandin budur. Fakat insanlar›nço¤u bunu bilmiyorlar.

Yusuf aleyhisselâm rü-yay› tabir etmeden önce,Allahü teâlân›n peygam-beri oldu¤unu söyleyip,mucize gösterdi. “Size ge-len yemekler daha gelme-den, cinsini ve tad›n› ha-ber veririm.” dedi. Pey-gamberler ailesinden gel-di¤ini, baba ve dedeleri-nin peygamber oldu¤unubildirdi. Babas›n›n Yakûb,dedelerinin ‹brahim ve ‹s-hak aleyhimüsselâm oldu-¤undan bahsetti. Hazreti‹brahim ve ‹shak aleyhis-selâm, M›s›r’da da bilinir,peygamber olduklar› ka-bul edilirdi. Bu yüzden Yu-

Page 401: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 402

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

suf aleyhisselâm, aç›klad›-¤› tevhid itikad›n›n onlartaraf›ndan kabul görmesive sözüne itibar edilerekkendisine itaat edilmesiiçin, peygamber ailesin-den geldi¤ini söyledi.

Yusuf aleyhisselâm,zindan arkadafllar›n› üç ka-demede Hak dine davet et-miflti. ‹lk önce tevhid itika-d›n›n lüzumunu, Allahü te-âlâya inanman›n gerekli ol-du¤unu anlatt›. Sonra Alla-hü teâlâdan baflka fleyle-rin, putlar›n ibadete müsta-hak olmad›klar›na dair de-liller getirdi. Son olarak dahak dini, akl›n ve naklin ka-bul edece¤i bir flekilde or-taya koydu. Nitekim; “‹fltedosdo¤ru olan din budur.Fakat insanlar›n ço¤u bu-nu bilmiyorlar.” sözü debunu göstermektedir.

Yusuf aleyhisselâm, rü-yalar›n›n tabirini isteyenzindan arkadafllar›na, tev-hid inanc›n› anlat›p pey-gamber oldu¤unu aç›kla-d›ktan sonra, onlar›n rüya-lar›n› tabir etmeye bafllad›:

- Ey zindan arkadaflla-r›m! Sizden biri kurtula-cak ve tekrar efendisininhizmetine girecek, onaflerbetçilik yapacakt›r. Di-¤erinize gelince, o as›la-cak ve kufllar tepesine ko-nacak, bafl›n›n etini yiye-cektir. Aç›klanmas›n› iste-di¤iniz rüya hakk›nda hü-küm ve takdir böyle olup,aynen gerçekleflecektir.

Hazreti Yusuf, rüyalar›böyle tabir ettikten sonra,kurtulaca¤›n› söyledi¤ikimseye dönerek dedi ki:

- Kurtuldu¤un zamanefendinin yan›nda bendenbahset!

Resûlullah efendimizYusuf aleyhisselâm›n fler-betçiye söyledi¤i sözle il-gili olarak buyurdu ki:

(Allahü teâlâ, kardeflimYusuf’a [aleyhisselâm]rahmet etsin. O, flerbetçi-ye; “Beni efendinin yan›n-da an!” demeseydi, zin-danda befl seneden sonrayedi sene daha kalmaya-cakt›.)

Page 402: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 403

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Zindandan kurtulan fler-betçiye fleytan vesveseverdi¤i için, Firavuna, Haz-reti Yusuf’tan bahsetmeyiunuttu. Nitekim ayet-i keri-mede mealen; (Fakat fley-tan, efendisine anmay› onaunutturdu.) [Yusuf 42] bu-yurulmufltur.

Yusuf aleyhisselâm›nrüya gören zindan arkadafl-lar› çok geçmeden zindan-dan ç›kar›ld›lar. Rüyalar›n›nneticesi, Yusuf aleyhisselâ-m›n tabir etti¤i gibi ç›kt›.fierbetçi, Firavunun yan›n-da eskisinden daha iyi birmakama kavufltu. Ekmekçiise as›ld› ve beynini kufllaryedi. fierbetçi zindandankurtulunca, Firavunun ya-n›nda fleytan›n vesvesesiy-le Yusuf aleyhisselâm›unuttu. Neticede Allahü te-âlâ, Yusuf aleyhisselâm›nzindanda bir müddet dahakalmas›n› dilemifl, onunsözünü ve fleytan›n unut-turmas›n› buna sebep k›l-m›flt›r. Cenab-› Hak bir fleyimurad edince, sebeplerinide yaratt›¤›n› herkes bilir.

Nitekim flair Nâbi flöyle de-mifltir:

Yani; Nâbi (sen üzülme)bir emrin yap›lmas› hakk›n-da Allahü teâlâ bir fleyi ira-de edip dileyince; onun ye-rine getirilmesi için umul-mayan yönlerden, çeflitlisebepler ortaya ç›kar›r.

Firavunun rüyas›Allahü teâlân›n, Yusuf

aleyhisselâm hakk›ndatakdîr etti¤i zindanda kal-ma müddetinin sonlar›yaklaflm›flt›. Ancak Allahüteâlân›n âdeti sebeplerleyaratmak idi. Bunun içinde sebeplerini yaratt›. Ni-tekim zaman›n M›s›r fira-vunu olan Reyyan, bir ge-ce bir rüya gördü. Dehflet-le uyand›. Bir müddet gör-dü¤ü rüyay› düflündü, birfleye yoramad›. Tekraruyumak istedi, fakat uyu-yamad›. Zira zihni gördü-¤ü rüya ile meflgul idi.

Sabah olunca ilk ifl ola-rak memleketindeki bütünmüneccimleri, sihirbazla-

Page 403: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 404

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

r›, rüya tabircilerini topla-d›. Onlara izzet ve ikramdabulundu. Sonra rüyas›n›anlatt›:

- Bu gece rüyamda ye-di tane iri, semiz inek gör-düm. Daha sonra ortayaç›kan yedi tane c›l›z ve za-y›f inek o semiz inekleriyedi. Ayr›ca yedi adet ye-flil taze baflak gördüm. Ye-di tane de kuru baflak var-d›. Bu baflaklar da yeflil ba-flaklar› mahvettiler...

Firavun bunlar› anlat-t›ktan sonra, divan üyele-rine ve âlimlere ve rüya ta-bircilerine birer birer gözgezdirerek sözlerini flöylebitirdi:

- Ey ileri gelenler! E¤ergerçekten rüya tabirindemahirseniz, benim rüyam›tabir ediniz!

Allahü teâlâ bu kimse-lerin basiretlerini ba¤la-m›flt›. Tabir etmelerimümkün de¤ildi. Zira tak-dîr Hazreti Yusuf’un zin-dandan ç›kmas› idi. Kâhin-ler dediler ki:

- Bu anlatt›klar›n›z kar›-fl›k bir rüyad›r. Biz böylehesaba kitaba gelmeyenrüyalar›n tabirini bilmeyiz.

Firavun ve kâhinleraras›nda cereyan eden bukonuflmalar›n yap›ld›¤›mecliste, Yusuf aleyhisse-lâm›n zindan arkadafl›olan flerbetçi de bulunu-yordu. Kalbi s›zlad›. He-men Yusuf aleyhisselâ-m›n; “Beni efendinin ya-n›nda an!” sözünü hat›rla-d›. Firavuna dedi ki:

- Zindanda ilmi ve iba-deti çok salih bir zat vard›r.Rüyan›z›n tabirini bilecekbiri varsa, o da bu faziletlizatt›r. Onun ilim ve hikmetsahibi bir zat oldu¤unuherkes tasdik eder. Ben vearkadafl›m Ekmekçi zin-danda iken gördü¤ümüzrüyay› ona tabir ettirmifl-tik. Rüyalar›m›z, tabir etti-¤i gibi ç›kt›. ‹zin verirsenizrüyan›z› ona tabir ettiripgeleyim.

Firavun, sevinç vememnuniyet göstererek,

Page 404: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 405

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

flerbetçiyi Yusuf aleyhis-selâm›n yan›na gönderdi.fierbetçi, Hazreti Yusuf’unyan›na var›nca dedi ki:

- Ey Yusuf! Ey S›ddîk!Bize, yedi zay›f ine¤in, ye-di semiz ine¤i yedi¤i veyedi kuru bafla¤›n da yediyeflil bafla¤› yok etti¤i flek-linde görülen rüyan›n ta-birini haber ver! Umulurki, Firavun ve yan›ndakile-re isabetli tabirinizle döne-rim de, onlar, bu vesile ilesenin gerçek de¤erini an-larlar.

fierbetçinin burada“Umulur ki...” gibi ihtima-le yer vermesinin baz› se-bepleri vard›r: fierbetçi,birçok kâhinin, hakk›ndasöz söylemekten âciz kal-d›¤› bir rüyay›, Yusuf aley-hisselâm›n da tabir ede-memesinden çekiniyordu.Ayr›ca Firavun ile yak›nla-r›n›n, Hazreti Yusuf’un ce-vab›n› anlayabileceklerin-den pek ümitli de¤ildi. An-lasalar bile do¤rulu¤unaitimat edeceklerini kat’îolarak bilmiyordu. Ayr›ca,

Firavun ve avenesi, Yusufaleyhisselâm›n faziletin-den habersiz olduklar› gi-bi, di¤er insanlar da faziletve üstünlük sahibinin kad-rini anlayamayacak kadargaflet içindeydiler. Bu vebenzeri sebeplerden dola-y›, kat’î bir ifade yerine“Umulur ki...” dedi.

Yusuf aleyhisselâm rü-yan›n tabirini flöyle yapt›:

- Yedi semiz inek ve ye-di yeflil baflak bolluk ve ge-nifllik y›llar›d›r. Yedi zay›finek ve yedi kuru baflak k›t-l›k y›llar›d›r. fiimdi yedi y›lziraatteki âdetiniz üzeremahsul ekin. Yiyece¤inizaz bir miktar› d›fl›nda, bu¤-day› saklay›n. Bu bolluk y›l-lar› geçtikten sonra yedisene k›tl›k olacak. Bu k›tl›kseneleri için evvelce birik-tirdi¤iniz bu¤day›n, to-humluk olarak saklayaca-¤›n›z az bir miktar›ndanbaflkas›n› o vakte yetiflen-ler yiyip bitirecekler.

K›tl›k seneleri geçtik-ten sonra bir bereketli y›l

Page 405: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 406

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

gelecek. O sene ya¤mur-lar ya¤›p her çeflit mahsul-de bereket olacak. ‹nsan-lar, o zaman üzüm, zeytin,susam gibi fleylerin usare-sinden, suyundan ve hay-vanlar›n sütünden çok is-tifade edecekler.

fierbetçi teflekkür ede-rek ayr›ld›. Hazreti Yu-suf’tan duydu¤u rüyan›ntabirini Firavuna haberverdi. Firavun bu tabiri be-¤endi ve dedi ki:

- Onu bana getiriniz!Bu hâdise, ilmin fazile-

tini göstermektedir. ÇünküAllahü teâlâ, Yusuf aley-hisselâm›n ilmini onundünyevî bir s›k›nt›dan kur-tulmas›na vesile k›ld›. ‹lim,kiflinin dünyevî s›k›nt›dankurtulmas›na vesile oldu-¤u gibi, ahiretteki s›k›nt›-s›ndan kurtulmas›na davesile olacakt›r. fierbetçi,Firavunun emri üzerine,Yusuf aleyhisselâm›n ya-n›na giderek, “Ey büyükzat, Firavun seni istiyor!”dedi.

Fakat Yusuf aleyhisse-lâm bu daveti hemen ka-bul etmeyerek flöyle ce-vap verdi:

- Efendine dön de elle-rini kesen o kad›nlar›n zo-ru neydi, kendisine sor!Benim Rabbim onlar›n hi-lelerinin ne oldu¤unu, nesöylediklerini, ne yapt›kla-r›n› elbette bilir.

Firavuna bu durum ile-tildi. Meseleyi tahkik edenFiravun, o kad›nlar› derhalyan›na getirterek sordu:

- Yusuf’un nefsindenmurad almak istedi¤inizvakit ne hâlde idiniz? Onu,Züleyha’n›n emrine itaateteflvik ederken size karfl›bir meylini hissettiniz mi?Kendisinde bir kötülük,flüphe götürür bir hareketgördünüz mü?

Kad›nlar böyle bir so-ruyla karfl› karfl›ya kala-caklar›n› hiç hesap etme-mifllerdi. Hazreti Yusuf’unsuçsuz yere hapsedilmesionlar›n da vicdan azab›çekmelerine sebep olmufl,

Page 406: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 407

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

ancak zamanla unutmufl-lard›. Firavunun bu mese-leyi açmas›yla, eski vicdanazaplar› tazelenmiflti. Su-çu yine Hazreti Yusuf’ay›kmak mümkün idi, fakattekrar vicdan azab›na düfl-mek vard›. Bunun üzerineellerini kesen kad›nlar›nhepsi, Yusuf aleyhisselâ-m› tenzih edip, onun te-mizli¤ine ve iffetinin yük-sekli¤ine flehadet ederekdediler ki:

- Hâflâ! Biz onun hiçbirkötü hâline, hiçbir günah›-na muttalî olmad›k.

Züleyha da, meclisteidi. Han›mlar onun yüzünebak›p; “Sen ne dersin?”gibi bir imada bulundular.Azîzin han›m› Züleyha da;“fiimdi hak ortaya ç›kt›.Ben onun nefsinden mu-rad almak istemifltim. Oise, fleksiz flüphesiz do¤rusöyleyenlerdendir!” dedi.

Hazreti Yusuf sarayadavet edildi¤i hâlde, he-men bu daveti kabul et-medi. Durumun ayd›nl›¤a

ç›kmas›n› istiyordu. Zirazindana bir suçlu olarakde¤il de iftira at›lm›fl birmazlum olarak at›lm›fl idi.Yusuf aleyhisselâm, yap›-lan daveti kay›ts›z flarts›zkabul edip, zindandan ç›k-makta acele etse idi, Fira-vunun kalbinde bu iftira-dan bir eser ve flüphe ka-labilirdi. Fakat zindandanç›kmadan önce, mesele-nin araflt›r›lmas›n› isteme-si; kendisine at›lan iftira-dan uzak ve temiz oldu¤u-na delâlet etti¤i gibi, zin-dandan ç›kar›ld›ktan son-ra da k›nanmaktan kurtul-mufl olacakt›.

Yusuf aleyhisselâm›n,kendi durumunu, kendisi-ne iftira eden, o ellerini ke-sen kad›nlara sorarak arafl-t›rmas›n› Firavuna teklif et-mesi de; bu meselede te-miz, nezih ve suçsuz oldu-¤unun ayr› bir delilidir.

Yusuf aleyhisselâm›n,kendisine gelen elçiyeböyle demesinin sebebi,Kur’an-› kerimde mealenflöyle beyan buyuruldu:

Page 407: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 408

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

(Benim, iflin do¤rusu-nun anlafl›lmas›na vesileolan bu teflebbüsüm,onun [Azîzin] g›yab›nda[han›m›na] h›yanet etme-di¤imi, Allahü teâlân›n ha-inlerin hilelerini muvaffa-kiyete erdirmeyece¤inibilmesi içindi.) [Yusuf 52]

Yusuf aleyhisselâm,zindana girince Cebrailaleyhisselâm gelmifl vekendisine; “Allahüm-mec’al lî min indike fere-cen ve mahrecen, verzuk-nî min haysü lâ ahtesib =Allah›m! Bana kendi kat›n-dan, içinde bulundu¤umbu s›k›nt›dan ç›k›fl ve kur-tulufl yolu nasip eyle. Beniummad›¤›m yerden, r›z›k-land›r!” duâs›n› ö¤retmifl-ti. Yusuf aleyhisselâm daböyle duâ ederdi.

Hazreti Yusuf’unmaliye naz›r› olmas›

Allahü teâlâ, onun buduâs›n› kabul etti. Zindan-dan ç›kmas› için sebepleryaratt›. Yusuf aleyhisselâ-

m›n hâlleri Firavunun dahofluna gitti. Çünkü, rüyatabiri ilmine vâk›ft›. Zin-dandan ç›kmaya heves-lenmemifl, ellerini kesenkad›nlar›n hâlinin araflt›r›l-mas›n› istemifl, bir de ken-disine yap›lan iftiradanuzak olup temiz ve günah-s›zl›¤›n› göstermiflti.

Ayr›ca Yusuf aleyhisse-lâm›n çok ibadet ve taatyapmas› da, Firavunun ho-fluna giden bir yönü idi.Bütün bunlar; Yusuf aley-hisselâm›n ilminin çoklu¤ubaflta olmak üzere, kendisi-ne güvenilmesine ve ziya-desiyle hayranl›k duyulma-s›na sebebiyet verdi. Böy-lece Firavun, Yusuf aley-hisselâm hakk›nda hüsnü-zan sahibi oldu.

Hükümdarlar›n ortakyönü, en de¤erli kimselerive en k›ymetli fleyleri ken-dilerinde bulundurmak is-temeleridir. Zaman›n M›s›rFiravunu da, böyle üstünhasletlere sahip olan Yusufaleyhisselâm›, kendisinemüsteflar edinmek istedi.

Page 408: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 409

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Bu sebeple, “Onu bana ge-tirin, kendisini has müste-flar edinip ifllerimi ona b›-rakay›m!” dedi. Firavununemri üzerine bir elçi, Yusufaleyhisselâm›n yan›na gel-di. Firavunun kendisini ça-¤›rd›¤›n› söyledi. Yusufaleyhisselâm, hakikat orta-ya ç›kt›¤› için de Firavunundavetini kabul etti.

Zindan arkadafllar›, Yu-suf aleyhisselâm›n arala-r›ndan ayr›l›fl›na çok üzül-düler. Çünkü ondan hepiyilik ve fayda görmüfller-

di. Kendilerine daima yar-d›mc› oluyordu. Yusufaleyhisselâm zindandanç›karken, zindandakilereveda edip flöyle duâ etti:

“Allah›m! Hay›rl›, salihkimselerin kalblerini onla-r›n üzerine çevir! Onlar-dan haberleri gizli tut-ma!”

Yusuf aleyhisselâm›nbu duâs›ndan sonra, ha-berler herkesten önce ha-pishanedekiler taraf›ndanö¤renilmeye bafllad›. Zin-

Page 409: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 410

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

dan›n kap›s›na; “Buras›,belâ, musibet ve hüzünevi, dirilerin kabri, düfl-manlar›n sevinç, dostlar›ntecrübe yeridir” diye yaz-d›. Gusül abdesti al›p elbi-selerini de¤ifltirdi. SonraFiravunun saray›n›n kap›-s›na kadar geldi. Bu s›ra-da, “Rabbim, dünyam veyaratt›klar› hakk›nda banakâfidir. Ondan baflka ilâhyoktur!” diye duâ etti.

Firavunun odas›na gi-rince; “Allah›m! Bana on-dan hay›r gelmesini nasipet! Onun ve baflkas›n›nflerrinden sana s›¤›n›r›m!”diye duâ etti.

Firavun kendisini gö-rünce, Yusuf aleyhisselâmArapça selâm verdi. Fira-vun, çok lisan bilirdi. Han-gi lisan ile konuflursa, Yu-suf aleyhisselâm da o dilile cevap verirdi. Arapçave ‹braniceyi de onun bil-di¤i lisanlardan fazla ola-rak biliyordu. Firavun, on-daki bu hâllere hayran ol-du. Çok iltifatlarda buluna-rak dedi ki:

- Sen bugünden itiba-ren bizim nezdimizde mü-him bir mevki sahibisin,her iflte eminsin, itimatedilen bir müsteflars›n!

Firavun, Yusuf aleyhis-selâmla konufltukça, onaolan hayranl›¤› gitgide art›-yordu. Hâlbuki Yusuf aley-hisselâm› ilk gördü¤ünde;“Bunca yafll› bafll› sihirbazve kâhinin tabir edemedi¤irüyay› bu genç mi yorum-lad›?” diye sormaktan ken-disini alamam›flt›.

Firavun, rüyas›n›n yo-rumunu, bir de Yusufaleyhisselâm›n a¤z›ndandinlemek istedi. Yusufaleyhisselâm, Firavununrüyas›n› ve tabirini flöyleanlatt›:

“Rüyanda, Nil nehri ke-nar›nda semiz ve güzel ye-di ine¤in ortaya ç›kt›¤›n›gördün. Sen onlar›n gü-zelliklerine hayran hayranbakarken, aniden suyunkabard›¤›n› sonra da kuru-du¤unu gördün. Bu s›radaNil’in kokmufl çamurlar›n-

Page 410: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 411

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

dan, zay›fl›ktan kar›nlar›yap›flm›fl yedi ine¤in ç›kt›-¤›n› gördün. Bunlar yedisemiz ine¤in aras›na girip,onlar› y›rt›c› hayvanlar›nparçalad›¤› gibi parçalad›-lar. Etlerini yediler, derile-rini parçalad›lar ve kemik-lerini k›rd›lar. Sen, zay›f ol-malar›na, semiz inekleregalip gelip, onlar› yemele-rine ra¤men, kendilerindehiç semizleflme olmad›¤›-n› görüp hayret ettin.

Bu s›rada aniden, tane-si dolgun yedi yeflil ve ta-ze baflak gördün. Bununhemen yan›nda, kuru vesiyah yedi baflak daha var-d›. Hepsinin kökleri sulubir yerde idi. Sen ise kendikendine hayret içerisinde;“Bitkilerin yeri ayn›, hepside sulu bir yerde bulunu-yor. Fakat bu yedisi yeflilve meyveli; flu yedisi ise,siyah ve kuru, bu nas›loluyor?” diyordun.

Bu s›rada rüzgâr esti.Kuru ve siyah olan baflak-lar›n yapraklar›, yeflil ba-flaklar›n üzerine da¤›ld›.

Bu s›rada yeflil baflaklararas›ndan bir atefl ç›kt›. Buatefl onlar› yak›p karartt›.‹flte, senin gördü¤ün rüyabudur!”

Yusuf aleyhisselâm›dikkatle dinleyen Firavundedi ki:

- Ey S›ddîk! Gördü¤ümrüyay› oldu¤u gibi anlat-t›n. Hiç hata etmedin. Sen-den dinlediklerim, gördü-¤üm bu rüyadan daha ga-rip ve hayret vericidir.fiimdi bunun için ne ted-bir almam›z gerekti¤inisöyle!

Firavun rüyan›n tabiri-ni daha önce dinledi¤i içinsadece rüyay› dinlemekleyetindi. Yusuf aleyhisse-lâm söze bafllad›:

- Bolluk senelerindebol bol ekin ekmenizi tav-siye ederim. Çünkü bu y›l-larda tafl ve kerpiç üzerineekin ekseniz yine bitecek-tir. Daha sonra büyük am-barlar yapt›r›n ve ekinlerisaplar› ile beraber ambar-larda saklay›n! Bu flekilde

Page 411: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 412

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

ekinler bozulmadan kal›r,hem de saplar, hayvanlar›-n›z için yem olur. Halka daekinlerinden ihtiyaçlar›kadar›n› yemelerini, geri-ye kalan›n› saklay›p koru-malar›n› emretmelisin.Saklad›¤›n bu kadar yiye-cek, M›s›r halk› ve etraf›n-dakiler için kâfi gelir. Böy-lece daha evvel kimsenintoplamad›¤› mal› topla-m›fl olursunuz.

K›tl›k zaman› her taraf-tan insanlar, yiyecek al-mak için size gelirler. Top-lad›¤›n›z yiyecekleri, onla-ra satars›n›z. Bu flekildehem onlar ihtiyaçlar›n› gi-derir ve hem de devlet ha-zinesi mal ile dolar!

Yusuf aleyhisselâm›nbu tavsiyeleri, Firavununçok hofluna gitti. Fakat buiflte kendisine yard›m ede-bilecek, kabiliyetli birini ta-n›m›yordu. Yusuf aleyhis-selâma dedi ki:

- Bu hususta bana kimyard›mc› olur? Bu ifli be-nim için kim yapar?

- M›s›r’›n hazinelerininidare iflini bana b›rak! Benonu müstahak olmayanlar-dan muhafaza etmeyemuktedirim, tasarruf yolla-r›n› bilirim. Bu büyük vemühim ifli hakk›yla yapa-r›m!

Melik bu teklifi memnu-niyetle kabul etti. BöyleceHazreti Yusuf M›s›r diyar›n-da Firavundan sonra ençok sözü geçen kimse oldu.

Asl›nda halk›n ifllerindetasarruf ve yetkiyi almas›,Yusuf aleyhisselâma va-cip idi. Bundan dolay› ifliüzerine almak ona câiz ol-du. Halk›n ifllerinde tasar-ruf ve yetkiyi ele almas›-n›n Yusuf aleyhisselâmavacip olmas›n›n birkaç se-bebi vard›:

Yusuf aleyhisselâm Al-lahü teâlâ taraf›ndan in-sanlara gönderilen birpeygamber idi. Onun içinmümkün oldu¤u kadar, in-sanlara ifllerinde faydal›olmas› lâz›m ve vacip idi.

Yusuf aleyhisselâm,

Page 412: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 413

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

yak›nda k›tl›k çekilece¤ini,bu seneler için tedbirli veihtiyatl› bulunulmazsa,halk›n büyük bir k›sm›n›nhelâk olaca¤›n› vahiy ileö¤renmiflti. Allahü teâlâ-n›n, Yusuf aleyhisselâmak›tl›¤›n zarar›n›n az olmas›için tedbir almas›n› emret-mifl olmas› muhtemeldir.

Ayr›ca lây›k olanlarafaydal› olmak, onlardanzarar› defetmek aklen degüzel bir ifltir. Yusuf aley-hisselâm halk›n faydas›naolan ifllerde titizlik göster-mekle mükellef idi. Hazi-nenin idaresi onun elindeolmad›kça, üstlendi¤i va-zifeyi yerine getirmesimümkün de¤ildi. Vacip biriflin yerine getirilmesinesebep olan fley de vacipolur. Bundan dolay›, M›s›rhazinelerini ele almak iste-mesi, Yusuf aleyhisselâ-ma vacip ifllerdendi. Yok-sa k›tl›kta, insanlar›n ihti-yaçlar›n› gidermesi müm-kün olamazd›.

Züleyha ile evlenmesiZüleyha aradan y›llar

geçmesine ra¤men, Haz-reti Yusuf’u unutmufl de-¤ildi. Ancak eskiden Haz-reti Yusuf kendi evinde veemrinde idi. fiimdi iseböyle bir durum olmad›-¤›ndan, Yusuf aleyhisselâ-m› eskisi gibi görme imkâ-n› da yoktu. Bu arada Azîzölmüfl, Züleyha da serbestkalm›flt›.

Züleyha, kocas›n›n ölü-münden sonra her fleydenel etek çekip, saraydanuzaklafl›p, bir viranede ya-flar olmufltu. Yusuf aleyhis-selâm›n Maliye Naz›r› ol-mas›ndan sonra, kocas›n-dan kalan ziynet ve mal›n›da¤›tmaya bafllad›. Yusufaleyhisselâmdan bahse-den herkese veriyordu.Elinde, avucunda hiçbir fle-yi kalmad›. ‹yice fakir düfl-tü. Hak dini seçip, kendisiniibadet ve taate verdi.

Züleyha, birgün Yusufaleyhisselâm›n yolu üstü-ne ç›k›p dedi ki:

Page 413: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 414

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

- Sultanlar› emrine is-yan ile köle eden, köleleriemrine itaatle sultan edenAllahü teâlây› tesbih ede-rim. O, her türlü noksan-l›ktan uzakt›r.

Züleyha’n›n sesini du-yan Yusuf aleyhisselâm,onu tan›y›p iltifatlarda bu-lundu. Daha sonra, Fira-vunun da arac›l›k yapma-s›yla, Allahü teâlân›n emriüzerine nikâh k›y›p, onun-la evlendi. Yusuf aleyhis-selâm, Züleyha’n›n yan›nagirince sordu ki:

- Evlilik yoluyla meflruflekilde bir araya gelme-miz, senin bir zamanlar is-temifl oldu¤undan hay›rl›de¤il mi?

Bunun üzerine Züley-ha’n›n cevab› flöyle oldu:

- Ey S›ddîk, beni ay›pla-ma! Bildi¤in gibi ben; mal,mülk, güzellik gibi dünyanimetlerine sahip bir kad›n-d›m. Ancak kocam kad›nla-ra yaklaflmaktan mahrum-du. Sen de benim gördü-¤üm en güzel kimseydin!

Bundan böyle Züleyhagerçek manas›yla mutlu-lu¤u tadacakt›. Gören ka-d›nlar›n ellerini kesecekle-ri derecede güzel bir koca-s› vard›. Ayn› zamanda ko-cas›, zaman›nda yaflayaninsanlar›n g›pta edecekleriderecede üstün bir edepve terbiye numunesi idi.Züleyha’n›n ikinci mutlu-lu¤u da, Hazreti Yusuf’untan›tt›¤› hak dini tan›m›fl,ona inanm›fl ve ebedî hu-zura kavuflmufl olmas›yd›.Beraber ibadet ediyor vekocas›n›n emirlerine seve-rek uyuyordu. Zaman›n-daki müminlerin annesiolma flerefine de kavufl-mufltu.

Yusuf aleyhisselâm›nZüleyha’dan iki o¤lu ileRahmet ad›nda bir k›z› ol-du. Yûflâ aleyhisselâm veEyyûb aleyhisselâm›n ha-n›m›, Yusuf aleyhisselâ-m›n soyundand›r.

Yusuf aleyhisselâm,devlet ifllerinde bütünyetkileri eline al›nca, gele-cek k›tl›k senelerini düflü-

Page 414: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 415

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

nerek, çeflitli tedbirler al-maya bafllad›. Ülkeninher taraf›na haber gönde-rip, insanlar›n ziraatlemeflgul olmas›n› istedi.Ekilmedik hiçbir yerin b›-rak›lmamas›n› ve her ta-raf›n ekinlerle doldurul-mas›n› emretti. Bu hâltam yedi sene devam etti.Elde edilen mahsulünbeflte birini devlet hesab›-na vergi olarak toplad›.Bunun için kaleler ve de-polar yapt›rd›. Bolluk se-nelerinde toplad›¤› yiye-cekleri, ekinleri, baflaklar›ile buralarda depolad›. ‹n-sanlara çok iyilik ve ih-sanlarda bulundu.

M›s›r halk› Hazreti Yu-suf’tan çok memnundu.Onlara hep adaletle mu-amele ederdi. Bolluk se-neleri böylece geçip gitti.Peflinden bütün fliddetiylek›tl›k bafllad›. O zamanakadar böyle k›tl›k görül-memiflti. Bir damla ya¤-mur düflmedi¤i gibi, yer-den bitki nam›na hiçbirfley bitmez oldu.

Herkes bu bolluk y›lla-r›nda, k›tl›¤› hat›rlar›na bilegetirmek istemiyorlard›.Yedinci bolluk senesi bit-meye yak›n insanlar, acabaFiravunun rüyas› gerçekle-flecek mi diye bekliyor, k›tl›-¤›n gelmesini hiç arzu et-miyorlard›. Ancak sekizincisene ya¤mur mevsimi gel-di¤i hâlde bir damla bileya¤mur düflmüyordu. Ozaman Firavunun rüyas›-n›n gerçekleflti¤ini herkesanlad›. Ancak Firavun burüyay› görmeseydi k›tl›k ol-mazd›, diyen nasipsizler devard›. Nil nehri neredeysekuruyacak hâle gelmiflti.

K›tl›¤›n ilk senesinde,insanlar biriktirdikleri yi-yecekleri bitirdiler. Yusufaleyhisselâmdan para ileyiyecek sat›n almaya bafl-lad›lar. Yusuf aleyhisse-lâm, kim olursa olsun kim-seyi kay›rmadan, ilerde s›-k›nt› olmamas› için, yiye-cek almaya gelene, bir de-ve yükünden fazla yiyecekvermezdi. Bu husustaadaletten asla ayr›lmazd›.

Page 415: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 416

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Yusuf aleyhisselâm›nbizzat kendisinin köle ola-rak sat›ld›¤› M›s›r’da, her-kes onun eline bakar ol-mufltu. ‹nsanlar, ak›n ak›ngelip, yiyecek bir fleyler al-mak için ç›rp›n›rlard›. Açinsanlar, Yusuf aleyhisse-lâm›n mübarek yüzünügörünce, açl›klar›n› unu-turlard›. Yusuf aleyhisse-lâm Firavuna da, yiyece¤ihalka verdi¤i gibi verir, in-san olarak herkesin hakk›-n› gözetir ve baflkalar›n-dan fazla vermezdi. Bu-nunla beraber Firavunaçok iyi muamele ederdi.Çünkü kendisini hazinele-rinin bafl›na geçirerekbunca insan›n s›k›nt›dankurtulmas›na vesile olanFiravun idi.

Yusuf aleyhisselâm, Fi-ravunun Allahü teâlâya vekendisinin peygamberli¤i-ne inanmas› için, gayretederdi. Hazreti Yusuf’unbu güzel muamelesi saye-sinde, Firavun ve dahapek çok insan imanla fle-reflendi.

M›s›r’da halk, k›tl›k y›lla-r›ndan önce biriktirdi¤imahsulü yerken, civar yer-lerde böyle bir tedbir al›n-mad›¤› için büyük s›k›nt›çekiliyordu. K›tl›k, Kenan ili-ne ve fiam taraflar›na daisabet etmiflti. Baflkalar› gi-bi, Yakûb aleyhisselâm›nevindekiler de k›tl›¤›n s›k›n-t›s›n› çekiyordu. M›s›r’dabu¤day›n bulundu¤u, bafl-ka yerlerde bu¤day›n eseri-nin bile bulunmad›¤› habe-ri civar yerlere yay›lm›flt›.Bunu ö¤renen insanlar,ak›n ak›n M›s›r’a gelmeyebafllad›lar. Ne kadar k›y-metli mal ve elbiseleri var-sa bu¤dayla de¤ifltiler.

Yusuf aleyhisselâm in-sanlar›n hâlini, dertlerini iyianlamak için karn› doyas›-ya yemek yemezdi. K›tl›¤›nhüküm sürdü¤ü yedi seneboyunca âdeti böyle ol-mufltu. Ona derlerdi ki:

- Sen ac›km›yor musuney Yusuf?

- Elbette ac›k›yorum.

Page 416: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 417

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

- O hâlde neden yemi-yorsun? M›s›r hazinelerisenin emrinde de¤il mi?

- Kendim doyarsam, açkalanlar›n hâlini unutaca-¤›mdan, dertlerini anlaya-mayaca¤›mdan korkuyo-rum.

Böylece o Peygamber,her insan için geçerli olan,“Tok aç›n hâlinden anla-maz” gerçe¤ine iflaret edi-yordu.

Kardeflleri M›s›r’da M›s›r’da tedbir al›nd›¤›

için k›tl›k fazlas›yla hisse-dilmiyor, ancak civarmemleketlerde ziyadesiy-le hissediliyordu. M›s›r’dabu¤day oldu¤unu ifliten-ler, mal ve para olarak ne-leri varsa al›p geliyorlar vebunlar› verip bu¤day al›-yorlard›. Hazreti Yusuf buifli bizzat kendisi kontrolediyordu. Böylece bu¤days›k›nt›s› çekenler, bu¤dayakavuflup sevinç içinde dö-nüyor, M›s›r hazinesi dealt›n vb. fleylerle doluyor-

du. Firavun da bu durum-dan çok memnun idi.

Bu amans›z k›tl›k Ke-nan ilinde Yakûb aleyhis-selâm›n evinde de hisse-diliyordu. Bu¤day ve ek-mek nam›na bir fley kal-mam›flt›. M›s›r’da bu¤daybulundu¤u haberi burayada gelmiflti. Yakûb aley-hisselâm o¤ullar›na dediki:

- M›s›r’a gidip birazbu¤day getirin! ‹flittim kiM›s›r sultan›n›n bir hazi-nedar› varm›fl ve tah›l am-barlar›n›n hepsi onun elin-de olup, dedemiz ‹brahimaleyhisselâm›n dini üzereimifl. Nas›l bir kimse oldu-¤unu gidip görün ve “Biz‹brahimo¤ullar›ndan›z!”deyin. Belki ‹brahim aley-hisselâm›n soyundan ol-du¤unuzu bilir de size ko-layl›k gösterir.

Bünyamin haricindekidi¤er on o¤lunu M›s›r’agönderdi. Bünyamin, Haz-reti Yusuf ile ayn› anne-den kardefl olup, Hazreti

Page 417: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 418

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Page 418: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 419

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Yakûb onu yan›ndan hiçay›rmazd›. Hazreti Yu-suf’un ayr›l›k ac›s›n› onun-la teskin ediyordu.

Hazreti Yusuf, huzuru-na giren on kiflilik bir gru-bu gördü¤ü vakit gözleri-ne inanamad›. Evet, bun-lar kendi kardeflleriydi. ‹ç-lerinde sadece Bünyaminyoktu. Onlara sordu:

- Ne istiyorsunuz?- Bu¤day istemeye gel-

dik.- Hangi beldenin insan-

lar›s›n›z?- Kenan ilinden geliyo-

ruz. - Oras› M›s›r’a çok uzak

de¤il midir?- Öyledir efendim. An-

cak araya açl›k girdi¤i za-man uzaklar yak›n oluyor.

- Yurdunuzu ne hâldeb›rakt›n›z?

- K›tl›ktan baflka bir fleyyoktur. Sadece kurak ha-va, sadece aç insanlar var-d›. Sizin, gelenleri bofl çe-virmedi¤inizi duyduk,

ümitle geldik. Lütfen bizieli bofl çevirmeyin.

- Siz bu¤day al›c›lar›nade¤il, casuslara benziyor-sunuz.

- Do¤ru söylüyoruz. ‹h-tiyar bir baban›n on evlâ-d›y›z. Babam›z›n ismi Ya-kûb’dur. Beldemizde k›tl›kvar. M›s›r’dan baflka yerdebu¤day bulunmad›¤›n› vesenin iyi bir kimse oldu¤u-nu duyan babam›z, bizigönderdi.

Kardeflleri Hazreti Yu-suf’u tan›mam›fllard›. ZiraYusuf aleyhisselâm maka-m›nda heybetli oldu¤un-dan, huzuruna gelenlermübarek yüzüne baka-mazlard›. Bir de HazretiYusuf bir devletin bafl›ndabulunmakta idi. Onlar, Yu-suf aleyhisselâmdan ayr›l-d›ktan sonra hiç haber ala-mam›fllar, hatta onun,böyle bir devlete kavufla-ca¤›n› hat›rlar›ndan bilegeçirmemifllerdi.

Ayr›ca, Yusuf aleyhis-selâm daha çocuk iken ay-

Page 419: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 420

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

r›lm›flt›. fiimdi ise yüzü,boyu ve flekli de de¤iflmifl-ti. Yusuf aleyhisselâm iseonlar› hemen tan›m›flt›. Zi-ra onlar hiç de¤iflmemiflti.

Hazreti Yusuf kardeflle-ri için sofra serdirdi. Çeflit-li ikramlarda bulundu.Kardeflleri ziyadesi ilememnundu. Daha sonraHazreti Yusuf’un emriyledeveler getirildi. Hizmetçi-ler çuvallar› doldurmayabafllad›lar. Biraz sonraHazreti Yusuf kardefllerinesordu:

- Siz on kiflisiniz. Hâl-buki deve say›s› onbir. Ha-ni bu bir devenin sahibi?

- Efendim, flu anda bizonbir kardefliz. Memleket-te kalan bir kardeflimiz da-ha vard›r. Ancak babam›zonu yan›ndan pek ay›r-mak istemiyor?

- Baban›z neden onuyan›ndan ay›rmak istemi-yor?

- Babam›z›n, o küçükkardeflimizin annesindenbir o¤lu daha vard›. Ad›

Yusuf olan o o¤lunu çokseverdi. K›rda telef oldu.Onun üzüntüsünden dola-y› babam›z, ismi Bünya-min olan küçük kardeflimi-zi yan›ndan hiç ay›rmaz.Yusuf’a çok üzüldü¤ün-den dolay› gözleri de gör-mez oldu. Bir ev yapt›rd›.Yusuf’a olan üzüntüsü se-bebiyle o eve Beyt-ül-ah-zân dedi. Her gün o evegirer, Yusuf diye a¤lar. Ba-bam›z bütün bu üzüntüle-rini bu kardeflimizle teskineder.

Yusuf aleyhisselâm,âdeti oldu¤u üzere flah›sbafl›na bir deve yükündenfazla bu¤day vermezdi.Onlara da birer deve yüküverip paralar›n› ald›. Ayr›-ca Bünyamin için de birdeve yükü verdi. Sonraflöyle buyurdu:

- Sizin sözünüzden, ba-ban›z›n, yan›nda b›rakt›¤›kardeflinizi daha çok sev-di¤i anlafl›l›yor. Bu ise, in-san› hayrette b›rak›yor.Çünkü sizin bu kadar ce-mâl ve olgunluk sahibi ol-

Page 420: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 421

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

man›za ra¤men, baban›-z›n o kardeflinizi daha çoksevmesi, onun ak›l, faziletve edep bak›m›ndan kâ-mil birisi oldu¤unu göste-riyor. Bu yüzden onu gör-mek istiyorum, onu banagetiriniz! E¤er getirmez-seniz bir daha size zahirevermem. Görüyorsunuzki, size de, baban›z›n ya-n›nda kalan kardeflinizad›na da zahire veriyo-rum. Ben misafirperverle-rin hay›rl›s›y›m. E¤er onuda getirmezseniz, art›kbenim yan›mda size hiçbirzahire yoktur! Yan›ma dagelmeyiniz, diyar›ma dagirmeyiniz!

Hazreti Yusuf bu sözle-ri âmirane söylemiflti. Kar-deflleri korka korka cevapverdiler:

- Onu babas›ndan iste-yecek ve emrinizi yerinegetirmeye çal›flaca¤›z.

Daha sonra Hazreti Yu-suf hizmetçilerine, “Onlar-dan al›nan paray› gizliceyüklerinin içine koyun!

Olur ki, ailelerine döndük-leri zaman bunun fark›navar›rlar da, belki yine kar-deflleri Bünyamin ile bera-ber buraya dönerler.” em-rini verdi. Böylece onlar›ntekrar gelmelerini teflviketmek istedi.

Hazreti Yusuf’un kar-deflleri gördükleri ikram-dan son derece memnunolmufllard›. Getirdikleriçuvallar t›ka basa doldu-rulmufl ve çok fazla da birücret al›nmam›flt›. HazretiYusuf’tan gördükleri ikra-m› ara s›ra dile getirmek-ten kendilerini alam›yorlar-d›. Konufla, gülüfle yollar›-na devam ediyorlard›. An-cak onlar› düflündüren birfley vard›. Maliye Naz›r› ke-sin konuflmufltu. Kardeflle-rini bir dahaki gelifllerindegetirmezler ise, o zamanhiç bu¤day alamayacaklar-d›. fiimdi nas›l edip de ba-balar›ndan izin alacaklar›n›düflünüyorlard›.

Yusuf aleyhisselâm›nkardeflleri, Yakûb aleyhis-selâm›n yan›na var›nca,

Page 421: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 422

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

daha yüklerini açmadan,babalar›na, M›s›r’da gör-dükleri izzet ve ikram›,kendilerine gösterilen iyimuameleyi etrafl›ca anlat-t›ktan sonra dediler ki:

- M›s›r Maliye Naz›r›n›çok iyi bir insan olarakgördük. Bize ikramda bu-lundu. Akrabam›z olsa, okadar ikram› bize yapa-mazd›.

- E¤er bir daha giderse-niz, ona benden selâmsöyleyin ve “Babam›z sa-na duâ ediyor!” deyin!

Bunun üzerine o¤ullar›,Yakûb aleyhisselâma flöy-le dediler:

- Baba, bizimle beraberBünyamin’i de gönderme-dikçe bize verilecek zahireyasaklanm›flt›r. Bizimlebirlikte kardeflimizi degönder ki, tekrar bu¤dayve yiyecek alal›m. Hiç flüp-hen olmas›n ki, biz onumutlaka koruruz.

- Onu koruyaca¤›n›zave muhafaza edece¤inizedair size nas›l güvenirim?

Yusuf’un bafl›na neleringeldi¤ini sizler daha iyi bi-lirsiniz. Ancak Allahü te-âlâ en hay›rl› koruyucudurve tevekkül edip, ifllerimiOna b›rakt›m. O, merha-met edenlerin en merha-metlisidir.

Yakûb aleyhisselâm›nbu sözünden, onun gitme-sinde fayda gördü¤ü için,o¤ullar›n›n Bünyamin’igötürmelerine izin verdi¤ianlafl›lmaktad›r.

Yakûb aleyhisselâm›no¤ullar› yüklerini aç›nca,zahire karfl›l›¤›nda verdik-leri bedellerin kendilerineiade edildi¤ini gördüler.Karfl›laflt›klar› bu manzara,babalar›na M›s›r Azîzi hak-k›nda arz ettiklerini teyiteder mahiyette oldu¤uiçin sevindiler. Babalar›n›nhuzuruna var›p nazik vehürmetkâr bir ifade ile du-rumu bildirdiler:

- Ey babam›z! Daha neistiyoruz, bundan ziyadeiyilik olur mu? Iflte serma-yemiz de bize iade edilmifl.

Page 422: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 423

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Biz onunla tekrar ailemizezahire getiririz. Kardeflimizide koruruz. KardeflimizBünyamin’i götürmekle birdeve yükü zahire de fazlaal›r›z. Bu getirdi¤imiz az birzamanda tükenecektir, biziidare etmez.

- O akçeyi geri götü-rün, belki yan›lm›fllard›rveyahut bizi denemifller-dir. “Peygamber o¤ullar›-d›r. Görelim, helâli haram›seçerler mi?” demifl olabi-lirler.

Yakûb aleyhisselâmsözlerine flöyle devam etti:

- Bünyamin’i bana sa¤salim getirece¤inize dairAllahü teâlâ ad›na yeminedip teminat vermedikçeasla sizinle göndermem.Ancak etraf›n›z›n çevrilipçaresiz kalm›fl olman›z du-rumunda izin veririm.

O¤ullar› yemin ederekteminat verince, HazretiYakûb izin verdi ve dedi ki:

- Allahü teâlâ bizimsöyledi¤imiz flu sözlerevekildir.

Burada ibret al›nacakbir husus vard›r: Hadis-iflerifte; (Belâ [bazen] insa-n›n konufltu¤u söze ba¤l›-d›r.) buyuruldu¤u gibi, Ya-kûb aleyhisselâm dahaönce o¤ullar›na; “Yusuf’ukurt yemesinden korkuyo-rum.” buyurmufl, kendisi-ne musibet bu cihetle gel-mifl, o¤ullar›; “Yusuf’ukurt yedi!” demifllerdi. Bu-rada da; “Etraf›n›z›n kufla-t›l›p çaresiz kalm›fl olma-n›z...” buyurdu. Yine buyönden musibete duçaroldu.

Yakûb aleyhisselâm,o¤ullar›n›n Yusuf aleyhis-selâma yapt›klar›n› bilme-sine ra¤men, Bünyamin’ionlarla beraber gönderdi.Çünkü, onlarda Yusufaleyhisselâma karfl› gör-dü¤ü hasedi, Bünyamin’ekarfl› görmemiflti. Onlar›n,ona karfl› iyi niyet sahibiolduklar›n› görüyordu. Birde k›tl›k bütün fliddeti ilesürüyordu. M›s›r Azîzin-den zahire alabilmek içinbuna mecburdu.

Page 423: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 424

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

O¤ullar› ikinci seferehaz›rlan›rken, Yakûb aley-hisselâm, evlâtlar›na yol-culu¤a ç›kmadan önce ba-z› tavsiyelerde bulundu.Çünkü o¤ullar›, yak›fl›kl›,cemâl ve kemâl sahibi,boylu boslu ve kuvvetliolup, hepsi de bir baban›no¤lu idiler. Yusuf aleyhis-selâm›n onlara ikramdabulundu¤u, M›s›r halk› ta-raf›ndan da biliniyordu.Bu sebeple orada flöhret-leri vard›. Yakûb aleyhis-selâm, M›s›r’a hep birliktegirerken, nazar de¤mesin-den endifle etti¤i için onla-ra dedi ki:

- Ey o¤ullar›m! M›s›r’avar›nca, hepiniz bir kap›-dan girmeyin! Her birinizayr› ayr› kap›lardan girin!Bununla beraber bu sö-zümle Allah›n kazas›ndanhiçbir fleyi sizin üzeriniz-den gideremem. Hükümve kaza ancak Allahü te-âlâdand›r. Ben ancak Onagüvenip dayand›m. Te-vekkül edenler de Ona gü-venip dayanmal›d›r.

Bu sözüyle onlar üzeri-ne nazar isabet edece¤in-den korktu. Hâlbuki M›-s›r’a ilk gidifllerinde böylebir tavsiyede bulunma-m›flt›. Çünkü o zaman kim-se onlar› tan›m›yordu.

Yakûb aleyhisselâm›no¤ullar›, M›s›r’a vard›klar›zaman, babalar›n›n emri-ne uyarak ayr› ayr› kap›lar-dan flehre girdiler. Yusufaleyhisselâm›n yan›na gi-derek, ihsanlar›na teflek-kür ettiler. Ayr›ca babalar›-n›n selâm ve duâlar›n› bil-direrek dediler ki:

- ‹flte o küçük kardeflimizbudur, onu da getirdik.

Yusuf aleyhisselâm on-lara gereken ikram ve ilti-fatta bulundu. Hatta önce-kinden daha çok ikramdabulundu. Onlar› yeme¤edavet etti. Her bir sofrayaikifler kifli oturttu. Onbir ki-fli olduklar›ndan, Bünya-min yaln›z kald›. Bu s›radakardefli Bünyamin, Yusufaleyhisselâm› hat›rlay›pa¤lad› ve kendi kendine,

Page 424: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 425

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

“Kardeflim Yusuf sa¤ olsaidi, Sultan beni de onunlaberaber oturturdu.” diyesöylendi.

Bu esnada Yusuf aley-hisselâm kardefllerine de-di ki:

- Bu kardefliniz yaln›zkald›.

- Onun bir kardefli var-d›, öldü.

Bunun üzerine Yusufaleyhisselâm, “Öyleyseonu yan›ma oturtay›m!”diyerek, Bünyamin’le ayn›sofraya oturdu. Bünya-min, sofrada hem yemekyer, hem de s›k s›k Yusufaleyhisselâma bakard›.Yusuf aleyhisselâm sordu:

- Niçin bana böyle dik-katli dikkatli bak›yorsun?

- Vefat eden kardeflimsize çok benzerdi de onuniçin...

Akflam olunca, yat›p is-tirahat etmek için iki kifliyebir oda gösterildi. FakatBünyamin yine tek kald›.Bunun üzerine a¤lad› vededi ki:

- Kardeflim Yusuf sa¤olsa idi, ben de onunla ay-n› odada kal›rd›m.

Bu hâli gören Yusufaleyhisselâm, “Gel, sende benim odamda misafirol!” dedi. Fakat Bünya-min, Yusuf aleyhisselâm›nkardefli oldu¤unu hâlâ an-layamam›fl ve kardefllerin-den ayr› kald›¤›na bileüzülmüfltü. Bunun fark›navaran Hazreti Yusuf, bu-lunduklar› odada kimseyib›rakmad› ve Bünyamin’ededi ki:

- Benim sana kardeflolmam› ister misin?

- Senin gibi eflsiz bir in-sanla kardefl olmay› kimistemez ki? Ama senin ba-ban Yakûb aleyhisselâmve annen Râhil de¤il ki...

Bu defa Hazreti Yu-suf’un gözleri dolmufltu.

- Neler oluyor sana eyAzîz? Seni üzdüm mü?

- Ben senin kardeflinYusuf’um. Art›k huzurlugünlere kavufltun demek-tir. O hâlde kardefllerinin

Page 425: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 426

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

yapt›klar›ndan dolay› mah-zun olma!

Bünyamin bir anda fla-fl›rm›fl, neye u¤rad›¤›n› bi-lemez olmufltu. Y›llard›rözlenen, ard›ndan gözyafl›dökülen a¤abeyi hiçumulmayan bir zamandakarfl›s›na ç›km›flt›. Bu an-cak rüyalarda görülebile-cek bir mutluluktu. HazretiYusuf kardefline sar›lm›fl,hasret gideriyordu.

Yusuf aleyhisselâmBünyamin’e; “Sana söyle-diklerimi kardefllerinesöyleme!” diye tembih et-ti. Bünyamin ayr›lmak is-temedi¤ini söyleyince,Hazreti Yusuf dedi ki:

- Fakat babam›z›n be-nim yoklu¤uma ne kadarüzüldü¤ünü bilirsin. Sende, bir sebep olmadan bu-rada kal›rsan, üzüntüsüdaha da artar. Buna baflkabir yol bulal›m.

- Karar senindir. ‹stedi-¤ini yap!

‹brahim aleyhisselâ-m›n dininde, bir kimsenin

bir fleyi çal›nsa, mal sahibide mal›n› h›rs›z›n elindeyakalasa, mal› çalan, malsahibine kölelik ederdi.Musa aleyhisselâm zama-n›na kadar, bu hüküm ay-nen devam etmiflti.

Yusuf aleyhisselâm dabunu bildi¤inden, alt›ndanyap›lm›fl bir su tas›n›, kim-senin haberi olmadan kar-defli Bünyamin’in yükü-nün içine koydurttu.

Yusuf aleyhisselâm›nkardeflleri, her fley haz›rolunca, vedalaflarak yolakoyuldular. Keyiflerine di-yecek yoktu. Yine oldukçayüklü bir erzak alm›fllar,ayr›ca büyük bir izzet veikram görmüfllerdi. fiehir-den henüz ayr›lm›fl say›l›r-lard› ki, arkalar›ndan yük-selen bir ses onlar› dur-maya mecbur etti:

- Ey kafile ehli! Durun!Muhakkak siz h›rs›zlars›n›z!

Ayn› zamanda kendile-rine do¤ru dolu dizgin gel-mekte olan bir grup insangördüler.

Page 426: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 427

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Münadinin; “Ey kafileehli, muhakkak siz h›rs›z-lars›n›z!” sözünü söyle-melerinin sebebi, alt›n tas›aray›p bulamay›nca; “Bu-rada flu kafiledekilerdenbaflkas› yok idi. Demek kitas› bunlar ald›lar.” diyedüflündükleri içindi.

Yusuf aleyhisselâm›nkardeflleri, flanlar›na ya-k›flmayan böyle bir suçunüzerlerine at›lmas›na çoküzüldüler. Gelenlere döne-rek dediler ki:

- Ne kayboldu? Arad›-¤›n›z nedir?

- Azîzin su kab›n› ara-maktay›z. Onu bulup geti-rene bir deve yükü bahfliflvar.

Yusuf aleyhisselâm›nkardefllerinin, münadiye;“Hay›r biz çalmad›k!” ye-rine, “Ne kayboldu? Ara-d›¤›n›z nedir?” demeleri;“Bizim h›rs›z olmam›zflöyle dursun, sizden zatenbir fley çal›nmam›flt›r. Bubir kay›p olabilir” demek

istemelerindendir.Münadi ve yan›ndakiler,

onlar›n sözündeki inceli¤ianlad›klar›ndan, ikinci defaolarak; “Azîzin tas›n› çald›-n›z!” yahut “Azîzin su kab›çal›nd›!” demeyip; “Azîzinsu kab›n› zayi ettik. Onu ar›-yoruz!” demeye mecburoldular.

Kardefllerin yüzlerindehiçbir korku ve endifle se-zilmiyordu. Kendilerindenemin bir tav›rlar› vard›.Bunca iyiliklerini gördük-leri bu zata karfl› bir deihanet etmeyi düflünmüflolamazlard›. Kardefllerinbiri söz ald›:

- Vallahi siz de bilirsinizki, biz buraya fitne ve fe-sat ç›karmak için gelme-dik. Biz h›rs›z da de¤iliz.

- E¤er “H›rs›z de¤iliz!”sözünüzde yalanc› ç›kar-san›z, eflyam›z› sizde bu-lursak, sizin dininizde h›r-s›zl›¤›n cezas› nedir?

- Su kab› kimin yükündebulunursa, cezas› onun kö-le yap›lmas›d›r. Biz h›rs›zl›k

Page 427: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 428

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

yaparak zulüm yolunu tu-tanlar› böyle cezaland›r›r›z.

- Böyle bir cezaya bizde raz›y›z. Dönün, araya-ca¤›z! Suçsuz oldu¤unuzanlafl›l›ncaya kadar sizleriyan›m›zda tutaca¤›z. On-dan sonra yolunuza de-vam edersiniz.

Yusuf aleyhisselâm›nadamlar›, onlar› Yusufaleyhisselâm›n huzurunagetirdiler. Yusuf aleyhisse-lâm aratmaya kardefliBünyamin’in yükündenbafllatmad›. Onun yükünüsonraya b›rakt›. Böylece,di¤er kardefllerinin kalbin-

de herhangi bir flüphe do-¤arak itiraz edilmesini ön-lemek istedi. Yoksa iflinhakikati ortaya ç›kacak,maksat hâs›l olmayacakt›.Arama, Bünyamin’in yü-küne gelince, Yusuf aley-hisselâm dedi ki:

- Bunun bir fley alm›flolaca¤›n› zannetmem.

Kardeflleri de, “Böyleolursa, hem siz, hem bizvicdanen rahat oluruz.”dediler.

Bunun üzerine Bünya-min’in yükü de arand› vesu kab› oradan ç›kt›.

Page 428: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 429

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Bunu gören kardeflleriutançlar›ndan bafllar›n› ön-lerine e¤diler. Bünyamin’edönerek onu ay›plamayave k›namaya bafllad›lar:

- Bizim bafl›m›za sen ne-ler getirdin? Bizi rezil ettin!Yüzümüzü kara ç›kard›n!

Yusuf aleyhisselâm›nmaksad›; kardefli Bünya-min’i yan›nda al›koymakt›.Bu ise, ancak babas› Ya-kûb aleyhisselâm›n dininegöre mümkündü. Allahüteâlâ Yusuf aleyhisselâmabu tedbiri vahiy ile ö¤retti.Firavunun h›rs›z hakk›nda-ki kanunu, h›rs›z›n dövü-lüp, çald›¤› mal›n iki kat›ile ödetilmesi fleklinde idi.Bu kanuna göre, Yusufaleyhisselâm›n kardefliniyan›nda al›koymas› müm-kün de¤ildi.

Bünyamin’i yan›ndaal›koymas›

Su kab›, umduklar›n›naksine Bünyamin’in yükün-den ç›k›nca, di¤er on kar-defl telâflland›lar. Hepsi hiç

hofla gitmeyen bu manzarakarfl›s›nda ne yapacaklar›n›flafl›rd›lar. Bunun üzerineon kardefl; “Su kab›n›nBünyamin’in yükündenç›kmas› hayret edilecek birfley de¤ildir. Nitekim onunkardefli de daha evvel h›r-s›zl›k yapm›flt›.” diyorlard›.Böylece kardefller, içlerindesaklad›klar›n› d›flar› vuru-yorlard›.

Yusuf aleyhisselâmanisbet ettikleri h›rs›zl›k, Ya-kûb aleyhisselâm›n k›zkardeflinin Yusuf aleyhis-selâm› yan›nda al›koymakiçin baflvurdu¤u çare idi.‹brahim aleyhisselâm›nkemerini Yusuf aleyhisse-lâm›n üzerine ba¤layarakonu yan›nda al›koymufltu.

Gerek Yusuf aleyhisse-lâm›n ve gerekse Bünya-min’in durumlar›nda h›r-s›zl›k yoktu. Ancak h›rs›zl›-¤a benzer bir görünüfl bu-lundu¤u ve bafllar›na ge-len bu hâdiseden canlar›s›k›ld›¤› için kardeflleriböyle söylemifllerdir.

Page 429: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 430

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

‹çlerinden biri yine ken-dini tutamayarak Bünya-min’in üstüne yürüdü:

- Yaz›klar olsun sana eyBünyamin! Bizi zor du-rumda b›rakt›n. Demek kianan Râhil sadece iki h›r-s›z do¤urmufl...

- Vallahi ben h›rs›zl›kyapmad›m.

- Peki bu tas senin çu-val›nda ne ar›yor?

- Kimin koydu¤unu da,nas›l konuldu¤unu da bil-miyorum.

Art›k olan olmufltu. Ka-b› çuvala kim koyarsa koy-sun netice ayn› kap›ya ç›-k›yordu. Bünyamin’e söy-lenen sözlerin hepsi, di¤erkardefllerin içini boflaltma-lar›na yar›yordu. Onlar›nbir korkular› da, art›k M›s›rtopraklar›na girmelerininyasaklanmas› idi. ‹çlerinifliddetli bir s›k›nt› basm›fl-t›. Ne yapacaklar›n›, nesöyleyeceklerini bilmiyor-lard›. H›rslar›n› yenemi-yorlar, ayn› fleyleri tekrar

tekrar söylüyorlard›.Yusuf aleyhisselâm

kardefllerinin durumunuizliyor, bir fley söylemiyor-du. Ne sözle ve ne de fiillebu iflin hakikatini, onlaraaç›klamad›. Kendi kendi-ne; “Sizin durumunuz da-ha kötüdür. Siz benim gibimasum bir kardeflinizi çal-d›n›z, babas›ndan ay›rd›-n›z, götürüp kuyuya b›rak-t›n›z. ‹flin hakikatinin sizinsöyledi¤iniz gibi olmad›¤›-n› Allahü teâlâ çok iyi bil-mektedir.” diye düflündü.

Yakûb aleyhisselâm›no¤ullar›, yükleri aranma-dan önce kendi dinlerindeh›rs›zl›¤›n hükmü soruldu-¤unda, sadece çalan›nmal sahibine köle olaca¤›hükmünü beyan etmifller-di. Tabiî ki onlar, kendile-rinden böyle bir fleyin vakiolaca¤›n› tahmin etmiyor-lard›. Ancak bekledikleri-nin aksine su kab› Bünya-min’in eflyas› aras›ndanç›k›nca; bu defa affetme-nin de, fidye alman›n dacaiz oldu¤unu beyan etti-

Page 430: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 431

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

ler. Yusuf aleyhisselâm›nflefkat ve merhametini cel-betmek için de dediler ki:

- Ey Azîz! Çok muhte-rem bir babam›z vard›r.Kaybolan kardeflimizinac›s›n› Bünyamin’le unu-tur ve onu bizden çok se-ver. Biz onun yerini doldu-ramay›z. Onun yerine biri-mizi al›p onu azat eyle! Bizmuhakkak seni ihsanedenlerden görüyoruz, buihsan›n› tamamla!

Babalar› Yakûb aleyhis-selâm›n peygamber oldu-¤unu, Bünyamin’i geri ge-tirmek üzere babalar›nasöz verdiklerini söylediler.Ancak Yusuf aleyhisselâmonlara flöyle cevap verdi:

- Eflyam›z› buldu¤u-muz kimseden baflkas›n›al›koymaktan Allahü te-âlâya s›¤›n›r›z. Çünkü butakdirde, biz de elbettezalimlerden oluruz. Bafl-kas›ndan meydana gelenbir suçtan dolay› bir kim-seye eza edersem, verdi-¤iniz fetvaya göre zulüm

yapm›fl olurum. Bu sebep-le teklifinizi kabul ede-mem.

Yusuf aleyhisselâm›n,babas›na bulundu¤u yerihaber vermeyip, kendisinigizlemesinde; babas›n›npek çok üzülece¤ini bildi¤ihâlde, Bünyamin’i yan›n-da al›koymas›nda ve kar-defllerine bu flekilde mu-amele etmesinde çeflitlihikmetler vard›r. Bunlar-dan en mühimi fludur:

Yusuf aleyhisselâm,bütün bunlar› kendili¤in-den de¤il, Allahü teâlân›nemri ile yapt›. Onun, kulla-r›ndan hiç kimsenin bil-medi¤i s›rlar› vard›r. Yarat-t›klar› hakk›nda diledi¤iflekilde tasarruf sahibidir.Allahü teâlân›n Yakûbaleyhisselâm›n mihnet,ac› ve s›k›nt›lar›n› art›rma-s›, s›k›nt›lara karfl›l›k, dere-cesini daha da yükseltmekiçindi. Böylece, Yusufaleyhisselâm›n durumunuYakûb aleyhisselâmdangizledi.

Page 431: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 432

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Yakûb aleyhisselâm›no¤ullar›, kardeflleri Bün-yamin’i kurtarmaktanümitlerini kesince bir ke-nara çekilip, kendi arala-r›nda konuflmaya bafllad›-lar. Bir müddet aralar›ndameseleyi konufltuktansonra, en do¤rusunun,babalar›na dönüp, hâdi-seyi aynen anlatmak ol-du¤una karar verdiler.Büyükleri dedi ki:

- Babam›z›n bizden Al-lahü teâlân›n ad›yla temi-nat alm›fl oldu¤unu, dahaevvel de Yusuf hakk›ndaiflledi¤imiz kusuru bilmezmisiniz? Muhakkak bilirsi-niz. Art›k ben, babam ba-na izin verinceye, yan›naça¤›r›ncaya, Allahü teâlâkardeflimi kurtararak iade-sine hükmedinceye kadarM›s›r’dan ayr›lmam. Ba-bam›za hâdiseyi oldu¤ugibi anlat›p deyin ki: “Eybabam›z! Muhakkak ki o¤-lun Bünyamin bizim gör-dü¤ümüze göre h›rs›zl›kyapt›. Biz ancak gördü¤ü-müze flahitlik ederiz. Zira

su kab›n›n Bünyamin’inyükünden ç›kt›¤›n› gör-dük. Biz gayb› yani onungerçekten çal›p çalmad›¤›-n› bilmeyiz. Zaten gayb›Allahü teâlâdan baflkas›bilmez.”

Kardefllerin büyü¤übabalar›n›n inanmas› için,kardefllerine flöyle söyle-melerini de tembih etti:

- Yine babam›za, “E¤erbize inanmazsan, içindebulundu¤umuz M›s›r hal-k›na ve aralar›nda geldi¤i-miz kervana da, su kab›n›nonun yükünde nas›l bu-lundu¤unu sor. Biz, haki-katen do¤ru söyleyicile-riz.” deyin!

Büyüklerini ve Bünya-min’i M›s›r’da b›rakan do-kuz kardefl, babalar›n›nyan›na döndü. M›s›r’dakalan büyüklerinin talima-t› üzerine, bafllar›ndan ge-çenleri ve olup bitenleribabalar›na anlatt›lar. Ya-kûb aleyhisselâm, bu an-lat›lanlar› üzüntü içindedinledi ve dedi ki:

Page 432: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 433

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

- Hay›r! Do¤rusu nefs-leriniz size bu ifli süsleye-rek güzel gösterdi. YoksaM›s›r Azîzi, bizim dinimiz-de h›rs›z›n esir edilece¤inine bilsin? Art›k bana dü-flen sabr-› cemildir. Umu-lur ki, Allahü teâlâ o¤ulla-r›m›n hepsini birden banagetirir. fiüphesiz Allahüteâlâ alimdir, hakimdir.

Yakûb aleyhisselâm›nüzüntü ve kederi son ald›¤›haberle daha da artm›flt›.Zaten uzun zamandan beriüzüntü ve elem içerisin-deydi. Fakat, Allahü teâlâ-n›n kendisini bu s›k›nt›danyak›nda kurtaraca¤›n› dabiliyordu. Çünkü belâ ve s›-k›nt› pek fliddetlenip sonhadde geldi¤i vakit, ondankurtulmak daha çabuk olur.

Yakûb aleyhisselâm buüzüntüsünü flöyle dile ge-tirdi:

- Yusuf’un firak›yla be-ni kaplayan fliddetli hüzünve hasretim! Gel, iflte fluan senin tam gelme za-man›nd›r.

Yakûb aleyhisselâm,Bünyamin’in hayatta veyerinin belli olmas›na kar-fl›l›k Hazreti Yusuf hakk›n-da bir bilgi alamamas› se-bebiyle sadece Hazreti Yu-suf’a olan hasretini dilegetirmiflti.

Yakûb aleyhisselâm;bafl›na gelen a¤›r ve bü-yük bir musibete ra¤men,daima sab›rl› oldu. Aslaferyat ve figan etmedi. ‹n-sanlara da flikayette bu-lunmad›. “Ben kalbimdetutamad›¤›m hüzün vekederimi, yaln›z Allahü te-âlâya arz ediyorum.” di-yerek hâlini Allahü teâlâyaarz etti.

Bir defas›nda Azrailaleyhisselâm Yakûb aley-hisselâm›n yan›na gelmifl-ti. Azrail aleyhisselâmasordu:

- Yusuf’umu görmedenbenim ruhumu almaya m›geldin?

- Hay›r, senin hüzün vekederine ifltirak etmek içingeldim.

Page 433: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 434

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Bu arada Hazreti Yakûbhastalanm›fl ve baca¤›ndasiyatik hastal›¤› da mey-dana gelmiflti. Bu a¤r›lar›da çok s›k›nt› veriyordu.Bir gece a¤r›lar› dayan›l-maz hâle gelince, flayet Al-lahü teâlâ bu hastal›ktanflifa verirse, en sevdi¤i ye-mekleri yememeyi nezret-ti.

Bir zaman sonra flifabuldu. Bunun üzerine ensevdi¤i deve eti ve devesütünü yemedi ve içmedi.Bundan sonra Allahü te-âlâ, onun kendine haramk›ld›klar›n› ‹srailo¤ullar›naharam k›ld›. NitekimKur’an-› kerimde mealenbuyuruldu ki:

(Tevrat’›n indirilme-sinden önce ‹srail’in[Hazreti Yakûb’un] kendi-ne haram etti¤inden bafl-ka bütün yiyecekler ‹sra-ilo¤ullar›na helâl idi.) [Al-iImran 93]

(Yahudilere her t›rnak-l›y› haram ettik. Koyununve s›¤›r›n iç ya¤›n› da ha-

ram ettik. Afl›r› gitmele-rinden ötürü onlar› bu fle-kilde cezaland›rd›k.)[Enam 146]

Yakûb aleyhisselâm,Hazreti Yusuf’tan ayr›ld›¤›andan itibaren gözününyafl› hiç dinmedi. Döktü¤ügözyafl› hiçbir fleyle k›yas-lanamazd›. Neticede gö-züne ak düfltü. Bütün bun-lar onun bir an olsun Alla-hü teâlây› anmas›na mâniolmad›. Çünkü s›k›nt›daolan, üzülen kalbler Allahüteâlâya daha yak›nd›r veonunla meflguldür. Böyleac› ve s›k›nt›lar, Allahü te-âlâdan baflka düflüncelerikalbden ç›kar›r. Neticedekul, Allahü teâlâya dahaçok yönelir, daha çok duâeder.

Yakûb aleyhisselâm›nçok a¤lad›¤›n› gören o¤ul-lar›, torunlar› ve hizmetçi-leri dediler ki:

- Yusuf’u anmaktan ge-ri durmuyor, onun sevgi-sinde gevfleklik göstermi-yorsun. Vallahi sonunda

Page 434: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 435

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

ya kederinden hastalan›periyeceksin, yahut helâkolacaks›n.

- Ben kalbimde tuta-mad›¤›m hüzün ve kederi-mi, ancak Allahü teâlâyaarz ediyorum. Size ve bafl-kas›na flikâyetim yoktur.Beni flikâyetim ile baflba-fla b›rak›n. fiikâyetimiRabbime arz edeyim. Ben,sizin bilemeyece¤iniz nicefleyleri, Allahü teâlâ tara-f›ndan vahiyle biliyorum.

Ey o¤ullar›m, M›s›r’agidin! Yusuf ile kardeflle-rinden haber sorun! Alla-hü teâlâdan ümit kesme-yin! Çünkü, kâfirlerdenbaflkas›, Allahü teâlâdanümit kesmez.

Yakûb aleyhisselâmHazreti Yusuf’un sa¤ oldu-¤unu vahiy yoluyla bili-yordu. Ayr›ca Yusuf aley-hisselâm›n çocuklu¤undagördü¤ü rüyas›n›n do¤ruç›kaca¤›na inan›yordu.Çünkü, Yusuf aleyhisse-lâmda rüfld ve kemâl alâ-metlerini görmüfltü. Bu-

nun için çocuklar›na Haz-reti Yusuf’u aramak içingitmelerini söyledi.

Yakûb aleyhisselâm›no¤ullar›, babalar›n›n tavsi-yesi üzerine M›s›r’a dön-düler. Yusuf aleyhisselâ-m›n huzuruna var›nca de-diler ki:

- Ey Azîz! Bize ve aile-mize darl›k, k›tl›k, fakirlikve açl›k ulaflt›. Çok az veehemmiyetsiz bir serma-ye ile geldik. Bize daha ön-ce tam bedelle verdi¤ingibi tam ölçek ver ve hak-k›m›zda lütufkâr davran!Zira Allahü teâlâ, lütufkârdavrananlar› dünyada veahirette en güzel flekildemükâfatland›r›r.

Yusuf aleyhisselâm on-lara sordu:

- Siz sonunun neye va-raca¤›n› bilmeden Yusuf’ave kardefline yapt›¤›n›ziflin kötülü¤ünü anlay›p,ondan tevbe ettiniz mi?

Yusuf aleyhisselâm,onlar›n yalvar›fllar›n›, ça-resiz kald›klar›n› ve açl›k

Page 435: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 436

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

içinde bulunduklar›n› gö-rünce, merhametindendolay› onlara kendisini ta-n›tmak istedi. Ancak Alla-hü teâlân›n hakk›n› kendihakk›na tercih etti. Onlara,gerek kendisine yapt›klar›zulmü ve gerekse kardefliBünyamin’i kendilerindenay›rman›n, onu aralar›ndahor ve hakir tutman›n çir-kinli¤ini sordu. Bunu, flef-katinden dolay›, onlaradin hususunda nasihat et-mek maksad›yla yapm›flt›.Böyle yapmakla, onlar›ngünahlar›n› ikrar ederek,

tevbe ve istigfârda bulun-malar›n› sa¤lamak istiyor-du. Yoksa maksad›, onlar›paylamak ve k›namak de-¤ildi.

Yusuf aleyhisselâm›n,kendisine yap›lan fleylerisormas› üzerine, kardeflle-ri dikkatle ona bakt›lar.Sonra flaflk›nl›k içinde de-diler ki:

- Yoksa sen gerçektenYusuf musun?

- Evet, ben Yusuf’umve bu kardeflim Bünya-min’dir. Allahü teâlâ bizi

Page 436: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 437

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

birbirimize kavuflturmak-la bize ihsanda bulundu.Muhakkak ki, kim farzlar›yerine getirmek, günah-lardan sak›nmak suretiyleAllahü teâlâdan korkar vebelâlara sabrederse, Alla-hü teâlâdan mükâfat›n›al›r. Çünkü Allahü teâlâ ih-san sahiplerinin mükâfat-lar›n› zayi etmez.

Yusuf aleyhisselâm,böyle söylemekle kardefl-lerinin kendisine yapt›¤›zulmün ve buna karfl›l›kAllahü teâlân›n lütfetti¤izafer ve nusretin büyüklü-¤ünü aç›klad›. Sanki flöyledemek istedi: “Ben, zu-lümlerin en büyü¤ü ilezulmetti¤iniz, buna karfl›-l›k da Rabbimin en yüksekmakam ve mertebeyi ver-di¤i kimseyim. Beni öldür-meye teflebbüs etti¤inizve kuyuya att›¤›n›zda âcizbir kimseydim. fiimdi ise,gördü¤ünüz gibiyim.”

Art›k ayaklar suya er-miflti. Hazreti Yusuf’u kü-çük bir çocukken kuyuyaatan, vicdan azab› çekmek

bir yana, ondan kurtulduk-lar› için huzur duyan kar-defller, o günden bu yanahiç piflman olmam›fllard›.En son Bünyamin olay›n-da da yine kardefllerinesuç isnad›nda bulunmala-r›, Hazreti Yusuf’a duyduk-lar› öfkeyi içlerinden ata-mad›klar›n› göstermiflti.Ama Ilâhî takdîr her defa-s›nda onlar› Hazreti Yu-suf’un aya¤›na getirmiflve yalvarma durumunadüflürmüfltü. Art›k Yusufaleyhisselâm›n fazilet vemeziyetini ve günahkâr ol-duklar›n› itiraf ederek de-diler ki:

- Vallahi Allahü teâlâzikretti¤in yüksek s›fatlar,güzel ahlâk, ilim, hilm vesaltanatla muhakkak senibizden üstün k›ld›. Muhak-kak ki, biz sana yapt›¤›m›zmuameleden dolay› gü-nahkâr olduk.

Yusuf aleyhisselâm on-lar›n itiraflar› üzerine flöy-le cevap verdi:

Page 437: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 438

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

- Bugünden sonra gü-nah›n›z› zikretmek sure-tiyle benim taraf›mdan si-ze bir k›nama ve ay›plamayoktur. Allahü teâlâ siziba¤›fllas›n. O merhametli-lerin en merhametlisidir.

Bundan sonra HazretiYusuf kardefllerine geç-mifli ile ilgili hiçbir kelimesöylemeyecek ve onlar›utand›rma yoluna gitme-yecekti. “Allahü teâlâ siziba¤›fllas›n!” sözüyle, tev-be ederlerse, Allahü te-âlân›n onlar› ba¤›fllayaca-¤›n› da onlara müjdeledi.Onlar da yapt›klar› iflinkötülü¤ünü ve günahkârolduklar›n› da itirafla, tev-be ve istigfârda bulundu-lar.

Yusuf aleyhisselâmkardefllerine çok izzet veikramda bulundu. Onlarda dediler ki:

- Siz bizi sabah akflamyeme¤e davet ediyorsu-nuz. Biz ise yapt›klar›m›z-dan ve kusurumuzdan do-lay› utan›yoruz.

- M›s›rl›lar, flimdiye ka-dar hakk›mda; “Az dirhe-me sat›lm›fl bir köleyi, bumertebeye kavuflturan Al-lahü teâlây› tenzih ede-riz!” diyorlard›. fiimdi isesizin sayenizde fleref bul-dum. Herkesin nazar›ndayükseldim. Çünkü onlar,sizin benim kardefllerimoldu¤unuzu, benim de ‹b-rahim aleyhisselâm›n to-runlar›ndan Yakûb aley-hisselâm›n o¤ullar›ndanoldu¤umu ö¤rendiler.

Yusuf aleyhisselâm›nkendisine zulmeden kar-defllerine gösterdi¤i buasil davran›fl; Resûlullahefendimizin Mekke-i mü-kerremenin fethinde,kendisini ve eshab›n›yurtlar›ndan ç›karanMekkelilere gösterdi¤iâlicenapl›¤a benzemekte-dir. Resûlullah efendimizMekke’nin fethedildi¤igün, Kâbe-i muazzama-n›n kap›s›n›n iki taraf›n-dan tutarak, Kureyfl müfl-riklerinin ileri gelenlerinebuyurdu ki:

Page 438: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 439

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

- Benden ne umars›n›z,size ne yapaca¤›m› zanne-dersiniz?

- ‹stedi¤ini yapabilirsin.Fakat biz senden hay›rumar›z.

Bunun üzerine âlemle-re rahmet olarak gönderi-len Resûlullah efendimizflöyle buyurdu:

- Size kardeflim Yu-suf’un söyledi¤ini söyle-rim. Yani, “Bugündensonra günah›n›z› zikret-mek suretiyle benim tara-f›mdan size bir k›nama veay›plama yoktur!”

Yusuf aleyhisselâm,kardefllerine kendisini ta-n›tt›ktan sonra, babas› Ya-kûb aleyhisselâm›n hâlini,kendisinin yoklu¤undansonra onun ne durumdaoldu¤unu sordu. Onlar da;“Senin için üzüldü ve çoka¤lad›. Bu sebeple gözlerigörmez oldu.” diye cevapverdiler. Bunun üzerineYusuf aleyhisselâm, he-men gömle¤ini ç›kar›p on-lara verdi ve dedi ki:

- Bunu babama götü-rün, yüzüne sürsün. O, be-nim kokumu koklas›n vegömle¤imi gözlerine sür-sün. O art›k rahatl›kla gör-meye bafllar. Sonra ba-bam ve siz, bütün çolukçocu¤unuzla birlikte geribana gelin!

Bundan sonra Yusufaleyhisselâm, kardeflleri-nin bütün sefer ihtiyaçlar›-n› haz›rlad›. Ayr›ca, babas›Yakûb aleyhisselâma ve-rilmek üzere, onun bütünhanedan› ile birlikte M›-s›r’a teflriflerini isteyen birmektup da verdi. Kardefl-leri gömle¤i de alarak yolaç›kt›lar.

Di¤er taraftan Yakûbaleyhisselâm, gömle¤inyola ç›kar›ld›¤› saatte, de-rinden derine çekti¤i bir-kaç nefesten sonra yan›n-dakilere dedi ki:

- E¤er bana yafll›l›k se-bebiyle noksan ak›ll›l›knisbet etmezseniz, benmuhakkak Yusuf’un koku-sunu duyuyorum.

Page 439: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 440

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

- Vallahi sen Yusuf’aolan afl›r› muhabbetindedevam ediyorsun. Onuunutam›yor, hâlâ ona ka-vuflaca¤›n› umuyorsun.

Allahü teâlâ Yusuf aley-hisselâm›n lâtif ve has ko-kusunu Hazreti Yakûb’amucize olarak ulaflt›rm›flt›r.Müjdeci gelip de HazretiYusuf’un gömle¤i HazretiYakûb’un yüzüne sürülün-ce, Yakûb aleyhisselâm es-kisi gibi görmeye bafllad›.

Bu hâdise Kur’an-› ke-rimde mealen flöyle be-yan buyuruldu:

(Vaktaki müjdeci geldi.Yusuf’un gömle¤ini [Ya-kûb aleyhisselâm›n] yüzü-ne sürdü. Gözleri aç›l›ver-di.) [Yusuf 96]

Müjdeyi getiren Yehû-da idi. Daha yola ç›kma-dan önce demiflti ki:

- Babama; “Yusuf’ukurt yedi” diye kanl› göm-le¤ini götürerek, üzülmesi-ne sebep olmufltum. fiimdide onun gömle¤ini bengötürüp sevindireyim.

Yakûb aleyhisselâm›ngözleri aç›l›nca, o¤ullar›nadedi ki:

- Ben size, “Sizin bil-meyece¤iniz fleyleri, Alla-hü teâlâ taraf›ndan biliyo-rum!” demedim mi?

Onlar›n bilmedi¤i fley-den murad›, Yusuf aley-hisselâm›n hayatta oldu-¤u ve Allahü teâlân›n bir-birlerine kavuflturaca¤›d›r.Yakûb aleyhisselâm, müj-deyi getiren Yehûda’yasordu:

- Yusuf [aleyhisselâm]ne durumdad›r?

- M›s›r Azîzidir.- Mülk ve saltanat› ben

ne yapay›m? Ben hangidin üzere oldu¤unu soru-yorum.

- Elhamdülillah ‹bra-him aleyhisselâm›n diniüzeredir.

- ‹flte flimdi nimet ta-mam oldu!

Yapt›klar› hatadan art›kpiflman olan o¤ullar› ba-balar›na dediler ki:

Page 440: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 441

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

- Ey bizim babam›z! Al-lahü teâlâdan bizim içingünahlar›m›z›n magfireti-ni iste! Gerçekten biz gü-nahkârlardan olduk.

Yakûb aleyhisselâm dabu flekilde suçlar›n› itirafedip af dileyen o¤ullar›naflöyle cevap verdi:

- Sizin için, Rabbime,sonra istigfâr ederim. Ha-kikat fludur ki, çok günahörtücü, çok merhametedici ancak Odur!

Yakûb aleyhisselâm,o¤ullar› için istigfâr› he-men o s›rada yapmad›. Bi-lâkis, sonra Allahü teâlâ-dan onlar için af ve magfi-ret dileyece¤ini vadetti.Bunun birçok sebepleribildirilmifltir:

Yakûb aleyhisselâm, is-tigfâr› seher vaktine tehiretti. Çünkü seher vakti du-âlar›n kabul olmas› için enuygun zamand›r.

Yakûb aleyhisselâm,o¤ullar› için magfiret dile-meyi Cuma gecesine b›-rakt›. Zira Cuma gecesi,

duâ ve tevbelerin kabulüiçin en uygun zamand›r.

Yakûb aleyhisselâm;o¤ullar›n›n hakikaten gü-nahlar›na piflman olup,tevbe edip etmediklerinive tevbelerinin ihlâslaolup olmad›¤›n› anlamakiçin istigfâr etmeyi gecik-tirmifltir.

Yakûb aleyhisselâm;“Sizin için sonra istigfârederim!” dedi. Bu, mazlu-mun affetmesi flart›n› bil-di¤inden; “Ancak HazretiYusuf’la görüfltükten son-ra sizi affederse, istigfârederim” demektir. ‹stigfâ-r›, Hazreti Yusuf’la görüfl-tükleri vakte kadar tehir et-ti.

Yakûb aleyhisselâm,duâ edece¤i gece, sehervaktinde kalk›p namaz k›l-d›. Namaz›n› bitirince; “Al-lah›m Yusuf için üzüldü-¤üm, onun için taham-mülsüzlük gösterdi¤imiçin beni ve Yusuf’a yap-t›klar›ndan dolay› da o¤ul-lar›m› af ve magfiret ey-

Page 441: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 442

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

le!” diye duâ etti. Allahüteâlâ, Yakûb aleyhisselâ-ma onlar› af ve magfiretetti¤ini vahiyle bildirdi.

Hazreti Yakub’unM›s›r’a gitmesi

Yusuf aleyhisselâm,kardeflleri ve babas›ndanbaflka öteki akrabalar›n›da M›s›r’a getirmek üzereyüz binek ve ayr›ca seferiçin gerekli fleyleri eksik-siz yollam›flt›. KardeflleriKenan iline var›nca, birmüddet, M›s›r yolculu¤uiçin haz›rl›k yapt›lar. Ya-kûb aleyhisselâm ailefertlerini toplad›. Haz›rl›k-lar›n› bitirip yola ç›kt›lar. 8veya 10 gün süren bir yol-culuktan sonra M›s›r’ayaklaflt›lar.

Yusuf aleyhisselâmHazreti Yakûb’un M›s›r’ayaklaflt›¤› haberini al›nca,M›s›r sultan› Reyyân’ababas›n›n ve akrabalar›-n›n, M›s›r’a yak›n bir yer-de olduklar›n› söyledi.Yusuf aleyhisselâm ve

Reyyân, beraberlerindeaskerleri ve M›s›r halk›n-dan da pek çok kifli olmaküzere Yakûb aleyhisse-lâm ve yan›ndakileri kar-fl›lamaya ç›kt›lar. Süslüdevesine binmifl olanHazreti Yakûb, evlâtlar›ve kalabal›k maiyeti ileyaklafl›yordu.

Bu s›rada Cebrail aley-hisselâm gelerek, HazretiYakûb’a dedi ki:

- Semaya bak, nice za-man sizin elem ve üzüntü-nüz sebebiyle hüzünlüolan melekler, sürur ve se-vincinizi görmek üzereseyre ç›km›fllar.

Hazreti Yakûb, HazretiYusuf’u görünce, devesiüzerinde duramayarak ye-re indi. Yehûda’n›n omu-zuna dayanarak yürüme-ye bafllad›.

Yakûb aleyhisselâm ge-lenlere bakt›. En önde bulu-nan, k›yafeti ile dikkatini çe-ken Yusuf aleyhisselâm›iflaret ederek, yan›nda bu-lunan Yehûda’ya; “Bu kim-

Page 442: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 443

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

dir?” diye sordu. Yehûda;“Yusuf aleyhisselâmd›r.”diye cevap verdi. Birbirleri-ne iyice yaklafl›nca, Yusufaleyhisselâm önce selâmvermek istedi. Cebrail aley-hisselâm dedi ki:

- Önce Hazreti Ya-kûb’un selâm vermesimünasiptir.

Hazreti Yakûb; “Esselâ-mü aleyküm, ey hüzün vekederleri gideren Yusuf!”diye selâm verdi. ‹kisi debirbirlerine sar›ld›lar. Y›l-larca süren hasretlerini gi-derdiler. Hazreti Yakûb to-runlar›n› da kucaklay›pkoklad›.

Yusuf aleyhisselâm›nsaltanat taht› vard›. Babas›ile üvey annesini taht›naç›kar›p oturttu. Babas› ileüvey annesine yapt›¤› ik-ram, kardefllerine yapt›-¤›ndan daha fazlayd›.Çünkü, tahta sadece o iki-sini ç›karm›flt›.

Sonra Yusuf aleyhisse-lâm, babas›na, nail oldu¤ulütuf ve ihsanlar› anlatt› ve

bu ihsanlardan birinin dezindandan kurtulmas› ol-du¤unu belirterek dedi ki:

- Rabbim bana ihsanetti. Çünkü beni zindan-dan ç›kard›.

Yusuf aleyhisselâm,zindana düflmeden öncekuyuya at›lm›flt›. Bu s›ra-da, Allahü teâlân›n kendi-sini sa¤ salim olarak kuyu-dan ç›karmas›ndan bah-setmedi. Çünkü orada kar-deflleri de vard›. Onlar›utand›rmak istemedi.

Bundan sonra Yusufaleyhisselâm babas›naflöyle dedi:

- Ey babac›¤›m! ‹fltebu, evvelce gördü¤üm rü-yan›n aç›klamas›d›r. Haki-katen Rabbim, o rüyay›tahakkuk ettirdi. Beni zin-dandan ç›kar›p mülk ih-san etti. fieytan benimlekardefllerimin aras›n› ha-set ile bozduktan sonra,Allahü teâlâ sizi Kenan di-yar›ndan M›s›r’a getirdi.Muhakkak ki, Rabbim dile-di¤i fleyleri çok güzel ve

Page 443: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 444

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

çok ince tedbir edendir.fiüphesiz ki kullar›n›n men-faatlerine olan fleyleri hak-k›yla bilen, her fleyi hikme-tinin icabettirdi¤i flekildevaktinde yapan Odur.

Böylece Hazreti Yusuf,çocukken görüp, babas›-n›n, “Kardefllerine anlat-ma!” dedi¤i rüyas›n›ngerçekleflti¤ini ifade etti.

Hazreti Yusuf’un mucizeleri

Yusuf aleyhisselâmsohbet esnas›nda, babas›-na dedi ki:

- Babac›¤›m, benim ay-r›l›¤›m sebebiyle, gözlerinikaybedinceye kadar a¤la-d›n. Allahü teâlân›n bizi,k›yamette buluflturaca¤›n›bilmiyor muydun?

- Biliyordum o¤lum, fa-kat senin dinine bir zarargetireceklerinden ve bu su-retle senin ile benim aram›açacaklar›ndan korktum.Bütün korkum, dinine za-rar gelmesiydi. Bu bak›m-dan, Allahü teâlâdan bizi

devaml› iman›m›zda sabitk›lmas›n› diliyorum.

Yusuf aleyhisselâm,sonunun iyi ve ak›betiningüzel olmas› için Allahüteâlâdan hüsn-i hatime is-teyerek flöyle duâ ederdi:

- Ya Rabbi! Bana mülk-ten, M›s›r sultanl›¤›ndanbir nasip verdin, rüya tabi-rini ö¤rettin. Ey gökleri veyeri yaratan Rabbim! Sen,dünyada da ahirette deyard›mc›m ve iflleriminvelisisin. Benim can›m›Müslüman olarak al! Benisalihler zümresine kat!

Yakûb aleyhisselâmYusuf aleyhisselâm›n ya-n›nda 24 sene yaflad›. Ba-bas› ‹shak aleyhisselâm›nyan›na defnedilmesini va-siyet etti. Yusuf aleyhisse-lâm babas›n›n vasiyetiniyerine getirdi. Cenazesinitabutla Halilürrahman’agötürdü. Bu s›rada Yakûbaleyhisselâm›n kardefli ‹ysde vefat etti. Yusuf aley-hisselâm her ikisini dedefnederek M›s›r’a döndü.

Page 444: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

peygamberler tarihi ansiklopedisi 445

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Yusuf aleyhisselâm,babas›n›n vefat›ndan birmüddet sonra vefat etti.Musa aleyhisselâm, kabri-ni bulup, mübarek cesedi-ni oradan alarak Yakûbaleyhisselâm›n da metfunbulundu¤u Halilürrah-man’daki yere defnetti.

Yusuf aleyhisselâm›nda birçok mucizeleri gö-rüldü. Bunlardan baz›lar›flunlard›r:

Yusuf aleyhisselâm›nlisan› çok tatl›yd›. Sözünüduyan›n kalbi ona meyle-derdi. Onun tatl› dili sebe-biyle birçok kimse imanlaflereflendi.

Yusuf aleyhisselâm›nmübarek yüzünde, güneflgibi nur parlard›. Huzuru-na gelen bir âmân›n Yusufaleyhisselâm›n yüzününnuru ile görmeye bafllad›-¤› bildirilmifltir.

Hazreti Yusuf’un huzu-runa gelen nüfuzlu birkimse, yapraklar›n bir ara-ya gelerek kumafl olmas›-n› mucize olarak istedi.

Yusuf aleyhisselâm daduâ etti. Allahü teâlân›n iz-niyle, a¤açlar›n yapraklar›birleflerek paha biçilmezbir kumafl oldu.

Yusuf aleyhisselâm›n dakendisine mahsus baz› hu-susiyetleri vard›. Bu hususi-yetler birçok flekillerde imti-han edilmesinden sonraonda tebarüz etti. ‹mtihan-lar›n hepsinde Allahü teâlâ-n›n izniyle muvaffak oldu.Allahü teâlâ, ona kullar›n›nidaresini verdi. ‹nsanlar›nihtiyaçlar›n› güzel bir flekil-de karfl›lad›. M›s›r kad›nlar›taraf›ndan çirkin ifller yap-mas› teklif edildi. Fakat o,zindan› tercih etti. Ken-disine iyilikte bulunan M›s›rAzîzinin hakk›n› gözeterek,küfrân-› nimetten kaç›nd›.Züleyha’n›n tekliflerini red-dedip, iyilik gördü¤ü kim-seye ihanet etmedi. Hiçbirmenfaat ve zarar, onundo¤ruyu söylemesine mâniolamad›. Allahü teâlâ onu,yüce kitab› Kur’an-› kerim-de S›ddîk=Çok do¤ru söz-lü” olmakla övdü.

Page 445: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

F‹HR‹ST

ÂDEM ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .17

fi‹T ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .53

‹DR‹S ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .59

NUH ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .71

HÛD ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .139

SAL‹H ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .193

ZÜLKARNEYN ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .225

‹BRAH‹M ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .235

LUT ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .309

‹SMA‹L ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .327

‹SHAK ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .343

YAKUP ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .351

YUSUF ALEYH‹SSELÂM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .373

Page 446: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

ONÜÇKIYMETL‹

ESER

Toplam (5504) sayfal›kbu k›ymetli eserler,göz nûru dökülerekuzun y›llar›n çal›flmanetîcesi hâz›rlanm›fl,‹SLÂM dînini asl›na

uygun anlatan enk›ymetli eserlerdir.

HAKÎKAT K‹TÂBEV‹TAKDÎM EDER

HAKÎKAT K‹TÂBEV‹Darüflflefeka Cad. 57/A P.K.: 35

34262 Fatih-‹STANBULTel: 0.212.523 45 56-532 58 43

www.hakikatkitabevi.come-mail: [email protected]

• Büyük boy, lüks cildli, 1248 sayfal›kbu k›ymetli eserde, do¤umdanölüme kadar, hayât›n›zda lâz›molacak bütün dînî bilgileri ASLINAuygun olarak bulacaks›n›z.

• ‹yi bir müslimân olmak için, sevmekve sevilmek için, huzûrlu olmakiçin, okunacak tek eser...

Page 447: Y E G AZE K T R E Ü S T Y R I A - Mehmetoruc.com · halinde “Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi” ile siz de¤erli okuyucular›m›z›n karfl›s›na ç›km›fl bulunuyoruz

ATILACAK