tyt felsefe · 2019-05-14 · felsefe soru kİtabi tyt Ösym’nİn yenİ sinav sİstemİne uygun...
TRANSCRIPT
FELSEFESORU KİTABI
TYT
ÖSYM’NİN YENİ SINAV SİSTEMİNE UYGUN
Yeni tarz sorular Planlanmış ünitelerSeviye 1 testlerSeviye 2 testlerGenel testlerBilgi, ipucu ve deneyler
örn
ekti
rö
rnek
tir
2
ÜNİTE
İÇERİK
3. ÜNİ
TE
FELSEFENİN TEMEL KONULARI VE PROBLEMLERİ
Varlık Felsefesinin Konusu ve Problemleri
Bilgi Felsefesinin Konusu ve Problemleri
Bilim Felsefesinin Konusu ve Problemleri
Ahlak Felsefesinin Konusu ve Problemleri
Din Felsefesinin Konusu ve Soruları
Siyaset Felsefesinin Konusu ve Problemleri
Sanat Felsefesinin Konusu ve Soruları
örn
ekti
rö
rnek
tir
3
FELSEFENİN TEMEL KONULARI VE PROBLEMLERİ
Varlık Felsefesi
Varlık felsefesi; varlığın özü, değişimi, mahiyeti, niceliğinin yanı sıra insanın özü, varoluşu ve özgürlüğü ile de ilgilenen disiplindir.
Varlık felsefesinde ele alınan temel problemler; varlığın hakikati ve bilgisi, varlığın mahiyeti, evrendeki amaçlılık problemleridir.
Bilgi Felsefesi
Bilgi felsefesi; bilginin kaynağı, sınırları, yapısı, türleri ve imkanı ile ilgili sorgulamaları içeren felsefe di-siplinidir.
Bilgi felsefesinin başlıca problemleri; doğru bilginin imkanı, bilginin kaynağı, bilginin ölçütleri, bilginin sınırları, bilginin değeri ve güvenilirliği problemleridir.
Bilim Felsefesi
Bilim felsefesi; genel olarak bilimin doğasını, yapısını ve işleyişini özel olarak da onun kavramlarını, ilkele-rini ve yöntemini sorgulayan felsefe disiplinidir. Bilimin ne olduğu, bilimsel yöntemin aşamalarının neler olduğu, bilim insanının hangi özellikleri taşıdığı, bilimsel bilginin özelliklerinin neler olduğu gibi konuları tartışmaya açmaktadır.
Ahlak Felsefesi
Ahlak felsefesi, felsefenin ahlakla ilgilenen ve ahlaki ilkeler üzerine düşünceler yürüten dalıdır. Ahlaki eylemin ve iyiyle kötünün ne olduğunu, irade ve seçmenin ahlaki eylemle ilişkisini, ahlaklı ve erdemli bir yaşayışın hangi öğeleri taşıdığını araştıran felsefe alanıdır.
Din Felsefesi
Din felsefesi, felsefenin din üzerine rasyonel, tutarlı ve kapsamlı olarak düşünmesiyle oluşan disiplindir. “Tanrı’nın varlığı ile ilgili görüşler nelerdir?”, “Evren sonlu mudur, sonsuz mudur?” ve “Ölümden sonra yaşam var mıdır?” gibi problemleri tartışmaya açmaktadır.
Tanrı’nın varlığına yönelik; Teizm, deizm, panteizm, panenteizm, ateizm ve agnostisizm gibi görüşler oluşturulmuştur. Bunlardan ateizm Tanrı’nın varlığını reddederken, agnostisizm Tanrı’nın varlığı ya da yokluğunun bilinemeyeceğini savunmaktadır.
Siyaset Felsefesi
Siyaset felsefesi; devlet, hükümet, siyaset, özgürlük, mülkiyet, meşruiyet, haklar, hukuk gibi konular hak-kındaki sorgulamaları içeren felsefe disiplinidir. “Hak, adalet, özgürlük nedir?” “İktidarın kaynağı nedir?” “İdeal devlet düzeni sağlanabilir mi?” “Egemenliğin kaynağı nedir? gibi problemlere yönelik açıklamalar-dan oluşmaktadır.
Sanat Felsefesi
Sanat felsefesi, sanatı tüm yönleriyle ele alan felsefi bir disiplindir. Sanatla ilgili her türlü kavram ve prob-lemi analiz eden; “sanatsal güzelliğin ne anlama geldiği”, “sanat, sanat eseri ve alımlayıcı” ilişkisi, “sanat eserinin hangi niteliklere ve işlevlere sahip olduğu” ve “sanatın amacının ne olduğu” gibi problemlerle ilgilenen felsefe disiplinidir.
ÖZETÖnceö
rnek
tir
örn
ekti
r
TEST1.Seviye
4
09 VARLIK FELSEFESİ - 11. Günümüzde ontoloji ve metafizik, çoğu kez eş
anlamlı olarak kullanılıyor olsa da ontolojiyi olgu-sal varlıklarla, metafiziği ise zihinsel, ideal varlık-larla ilgili bir disiplin olarak görme eğilimi vardır. Bununla birlikte varlık felsefesi, bir yandan var olanları açıklamaya çalışan ontoloji olarak nitelen-dirildiği gibi var olanların ardındaki gerçeği sorgu-layan metafizik karşılığında da ifade edilmektedir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi varlık felse-fesi için ileri sürülebilir?
A) Gözlenebilir ve ölçülebilir varlıkların yasalarını bulmayı amaçlayan bir disiplindir.
B) Varlığı her yönüyle yadsıyan ve gerçekliği tümüyle reddeden bir disiplindir.
C) Somut ve soyut tüm var olanlara yönelik sor-gulayıcı bir disiplindir.
D) Varlığı nesnel bir tutumla anlama ve açıklama çabasında olan bir disiplindir.
E) Varlığın olgusal yönünü reddedip sadece ideal yönüne ilişkin açıklamalar getiren bir disiplin-dir.
2. Aristoteles’e göre varlık olmak bakımından varlığı ve ona özü gereği ait olan ana nitelikleri inceleyen bir bilim vardır. Bu bilim, özel bilimler diye adlan-dırılan bilimlerin hiçbiriyle aynı değildir. Çünkü bu diğer bilimlerin hiçbiri, genel olarak varlığı varlık olmak bakımından ele almaz. Tersine onlar, örne-ğin matematik bilimlerin yaptıkları gibi varlığın belli bir parçasını ayırarak sadece bu parçanın ana niteliklerini inceler. İlk ilkeler ve en yüce nedenler bu ilkeler ve nedenlerin doğası gereği kendisine ait olacakları bir şeyin zorunlu olarak var olması gerektiği açıktır. O hâlde eğer varlıkların öğelerini arayanlar, gerçekte mutlak anlamda ilk ilkeleri ara-makta idiyseler onların aradıkları bu ögelerin de ilineksel anlamda varlığın değil, varlık olmak bakı-mından varlığın ögeleri olmaları gerekir. Bundan dolayı bizim de varlık olmak bakımından varlığın ilk nedenlerini kavramamız gerekir.
Aristoteles’in bu parçada sözünü ettiği, varlı-ğın ilk nedenlerini araştıran alan aşağıdakilerin hangisi olabilir?
A) Metafizik B) Mantık
C) Astronomi D) Matematik
E) Fizik
3. Nihilizm, varlığı her şekliyle şüpheyle karşılayan buna bağlı olarak da her çeşit bilgi imkanını inkar ederek, genelgeçer doğruların olamayacağını ileri süren felsefi görüştür. Bu görüşün kökleri Antik Çağ Yunan felsefesine kadar geriye gitmekte-dir. Gorgias, nihilizmini şu üç önermede ortaya koymuştur: Hiçbir şey yoktur. Olsa da bilinemez. Bilinse de başkalarına aktarılamaz.
Buna göre, nihilist anlayışın aşağıdakilerden hangisini reddettiği söylenebilir?
A) Bilginin göreceli bir yapıda olduğunu
B) Varlığın hakikati ve bilgisini
C) Varlığın anlamsızlığını ve belirsizliğini
D) İnsanın varlığı kavramadaki sınırlılığını
E) Varlığa kuşkuyla yaklaşılması gerektiğini
4. Varlığın real veya ideal var olduğunu ifade eden her görüş, felsefede hangi yaklaşımın içinde kabul edilmektedir?
A) İdealizm B) Nihilizm
C) Septisizm D) Realizm
E) Materyalizm
5. Her şeyin oluş içinde olduğunu ve olduğu gibi kalan hiçbir şeyin olamayacağını dile getiren Herakleitos, bunu karşıt güçlerin yasası olan Logos’la temellen-dirir. Bu düşüncelerini “Değişmeyen tek şey deği-şimin kendisidir.” yargısıyla özetler. İnsanların var diye gördükleri her şey zamana bağlıdır ve sürekli oluş içinde karşıtına dönüşmesinden dolayı varlık, yokluğa veya tersine dönüşür. Parmenides ise “varlığın bir ve kendisiyle özdeş” olduğu savından hareketle var olanın var olmayandan gelemeye-ceği gibi yok da olamayacağı kanıtına dayanır. Parmenides’e göre değişim ancak algıların yanıltı-cı görünüşü olabilir. En sonunda “Varlık, vardır.” ve “Var olmayan yoktur.” düşüncesine ulaşır.
Bu parça, varlık felsefesinin aşağıdaki prob-lemlerinden hangisiyle ilişkilidir?
A) Varlığın bilgisi edinilebilir mi?
B) Evrende amaçlılık var mıdır?
C) Varlığın ilk nedeni nedir?
D) Varlıkta değişim söz konusu mudur?
E) İnsanın varoluşunun anlamı nedir?
örn
ekti
rö
rnek
tir
Soru Soru Soru
C E
V A
P L
A R
Num
ara AD SOYAD
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1
2
3
4
5
A B C D E
6
7
8
9
10
A B C D E
11
12
13
14
15
A B C D E
101353
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
UYARIve SÖZve İPUCUve BİLGİve
5
Var
lığın
olg
usal
yön
üyle
ilgi
lene
n al
an o
ntol
oji,
zihi
n-se
l, id
eal y
önüy
le il
gile
nen
alan
ise
met
afiz
iktir
. Var
lık fe
lsefe
si h
em o
ntol
oji h
em d
e m
etaf
izik
ola
rak
ifade
edi
lebi
lmek
tedi
r. 6. Bilimler, varlığa yönelik bilgi sürecinde deney ve gözlemlere dayalı bilgilere ulaşmaya çalışır. Felsefe ise varlığa yönelik akıl yürütme ve görüş oluşturma şeklinde bilgi oluşturur.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bilimler-de olup da felsefede olmayan bir özelliktir?
A) Varlıkla ilgili tekrarlanabilir bilgiler ortaya koyma
B) Varlığın mahiyetini sorgulama
C) Varlığa ilişkin açıklamalar getirme
D) Varlığa yönelik subjektif değerlendirmelerde bulunma
E) Varlığın anlamı üzerine görüş oluşturma
7. La Mettrie’ye göre evrende bütün varlıkların ondan meydana geldiği tek bir töz vardır o da maddedir. Evrendeki varlıklar mekanik yer değiş-tirme ve hareketin nedensel etkileriyle oluşur.
La Mettrie’nin varlıkla ilgili görüşü, aşağıda-ki yaklaşımlardan hangisinin açıklamalarına uygun düşmektedir?
A) Düalizm B) Nihilizm
C) İdealizm D) Rasyonalizm
E) Materyalizm
8. İnsanı et ve kemikten ibaret bir varlık olarak gör-mek ne kadar eksik ve kusurluysa, onu sadece ruhsal bir varlık olarak tanımlamak da bir o kadar yanlıştır. İnsan ruh ve bedenin bir toplamıdır.
Bu görüşteki birinin aşağıdaki varlık anlayış-larından hangisine dahil olduğu söylenebilir?
A) Monizm B) Düalizm
C) Materyalizm D) İdealizm
E) Nihilizm
9. Yalnız insandır ki önce varlaşır, sonra özünü yaratır; nasıl olacağını, neye yarayacağını kendi-si çizer. İnsan var olmadan önce tanımlanamaz, çünkü var olmadan önce hiçbir şey değildir. Ancak var olduktan sonra bir şey olacaktır, hem de kendisini nasıl yaparsa öyle olacaktır.
Varoluşsal felsefeye ait olan bu görüşün temelinde aşağıdaki yargıların hangisi bulun-maktadır?
A) İnsan davranışları toplumsal iradeye göre biçimlenir.
B) Evrendeki tüm varlıkların var oluş amacı aynıdır.
C) İnsan türdeşlerine benzedikçe yaşamına anlam kazandırır.
D) Davranışlarına özgürce yön verebilen tek varlık insandır.
E) İnsanın varoluşu özüne uygun davranması-na bağlıdır.
10. Evren sürekli bir değişim ve hareket içindedir. Bu süreçte her varlık var olmak için başka bir varlığa ihtiyaç duyar. Her varlık başka varlıklarla ilişki içinde doğar. Bir varlık yok olup gitse bile başka varlıklarla gerçekleştirdiği ilişkilerden dolayı var olmaya devam eder.
Bu parçada savunulan görüşü aşağıdakiler-den hangisi özetlemektedir?
A) Nesneler değişse de özleri değişmez nitelik-tedir.
B) Varlıktaki değişimin arkasında bilinçli bir irade bulunmaktadır.
C) Evren canlı bir oluş olarak varlığını sürdürür.
D) Gerçek varlık var olmak için hiçbir şeye gereksinim duymaz.
E) Var olduğu iddia edilen her şey hiçlikten iba-rettir.
örn
ekti
rö
rnek
tir
TEST2.Seviye
6
10 VARLIK FELSEFESİ - 21. Felsefe tarihinde ilk filozoflar varlığın ilk nedeni ve
ana maddesini bulmaya çalışmışlar, bu sorunun cevabını da doğanın içinde aramışlardır. Bu filo-zoflardan kimi “su”, kimi “hava” kimi de “ateş” gibi unsurları varlığı açıklamada temele almışlardır. Zamanla, insanın akıl ve duyu yetenekleri tartışıl-maya başlanmış, bu tartışmalarda duyuların insan aklını yanıltabileceği anlayışı öne çıkmıştır. Buna bağlı olarak da bazı filozoflar gerçekliğin ideal (düşünsel) bir nitelikte olduğunu ileri sürmüşlerdir. Varlığın idea veya madde temellerinden birinin veya ikisinin birlikte ele alınışı günümüzde de pek çok varlık anlayışının savunulmasına kaynaklık etmektedir.
Bu parça, varlık felsefesinin aşağıdaki prob-lemlerinden hangisiyle ilişkilidir?
A) Varlığın niceliği
B) Varlığın mahiyeti
C) Varlığın anlamı
D) Varlığın bilgisi
E) Varlığın değişimi
2. • Demokritos’agöreevrenbirzorunluluksonu-cu oluşmuştur ve ondaki düzen kendiliğinden meydana gelir. Evrendeki her şey maddi tür-den olan atomlarla ve onların mekanik birleşi-miyle açıklanabilir.
• Hobbes’agöre tözniteliğindemaddedışındahiçbir şey yoktur. Bilinç de buna dahildir.
Yukarıdaki açıklamaların ortak yönü aşağıdaki seçeneklerin hangisinde gösterilmiştir?
A) Varlığın gerçekliğini madde türünden açıkla-maları
B) Tüm maddi unsurları ideal süreçlere indirge-meleri
C) Maddeyi tek başına eksik ve kusurlu görmeleri
D) Maddenin devinim halinde olduğunu ileri sür-meleri
E) Varlığın birden çok tözle açıklanması gerektiği-ni savunmaları
3. Pek çok insan açısından varlıklar, evrendeki fizik yasalarının sonucu olarak şekillenmektedir. Canlılık bile böyle bir gücün sonucudur. Dolayısıyla varlıkların belli bir tasarımın ürünü oldukları veya belli amaçlar gözeterek hareket ettikleri söylene-mez. Oysa böylesi bir yaklaşımla varlığı ele almak çok yavan kaçmıyor mu? En küçüğünden en büyüğüne, evrendeki varlıkların belli işlevleri yeri-ne getirdikleri düşünüldüğünde onların varoluşsal rolleri olması gerekmez mi? Tüm bu hareket ve değişimin arkasında bir tasarımcı ve onun kurgu-sunu görmezden gelebilir miyiz?
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisi tartı-şılmaktadır?
A) Varlığın mahiyeti nedir?
B) Varlık var mıdır?
C) Evrende amaçlılık var mıdır?
D) Varlığın sınırları var mıdır?
E) Varlığın bilgisine ulaşılabilir mi?
4. Bilim insanı, uzay ve zamanda var olan yani insan zihninden bağımsız bir gerçekliğin var olduğunu kabullenir, ardından da bu gerçekliğin yasalarına ulaşmak için araştırmalar yapar. Oysa bilim insanı için bu denli berrak olan varlık alanı filozof için sorgulama konusudur.
Filozofun varlığa yönelimindeki bu farklılığın nedeni olarak aşağıdakilerden hangisi gösteri-lebilir?
A) Somut veya soyut nitelikteki varlıkların tümü-nün gerçekliğini yadsıması
B) Gerçekliğin görünüşle sınırlı olmadığı anlayışı-na sahip olması
C) Varlığın yapısıyla ilgili bilgi oluşturulamayaca-ğını düşünmesi
D) Somut varlıkların ölçülebilir ve gözlenebilir bir yapıda olmadığını ileri sürmesi
E) Varlığın duyu organları aracılığıyla bilinebile-ceğini savunması
örn
ekti
rö
rnek
tir
Soru Soru Soru
C E
V A
P L
A R
Num
ara AD SOYAD
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1
2
3
4
5
A B C D E
6
7
8
9
10
A B C D E
11
12
13
14
15
A B C D E
101354
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
UYARIve SÖZve İPUCUve BİLGİve
7
Real
ist
varlı
k an
layı
şları,
“var
lık” p
robl
emin
i çok
çeş
itli b
içim
lerd
e el
e al
mışl
ar, b
unda
n da
çok
fark
lı öğ
retil
er o
rtay
a çı
kmış
tır. B
u du
rum
, “V
arlığ
ın m
ahiy
eti n
edir?
” pro
blem
ini d
oğur
muş
tur. 5. Çağdaş felsefede öz tartışmalarına farklı bir
bakış getiren Sartre’a göre, insanın önceden belirlenmiş özü (kaderi) yoktur. Bu özü verecek bir güç (Tanrı) de yoktur. Bu durumda insan tamamen özgürdür. Özgür insan, özünü ve değerlerini de kendi oluşturacaktır.
Sartre’ın bu ifadeleri onu hangi felsefi görüşe dahil etmektedir?
A) Egzistansiyalizmf B) Düalizm
C) Plüralizm D) Pozitivizm
E) Materyalizm
6. Güne her uyanışımızda gökyüzünde gördüğü-müz güneş, sabah aynaya baktığımızda karşı-mızda duran yüz farklı varlıklardır. Herakleitos’un da söylediği gibi “Aynı nehirde iki kez yıkana-mazsınız; çünkü üzerinizde akan sular şimdi yeni sulardır.”
Aşağıdaki yargılardan hangisi bu parçada ileri sürülen varlık anlayışıyla çelişmektedir?
A) Değişim varlığın kaçınılmaz yüzüdür.
B) Varlık sürekli bir oluş halindedir.
C) Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.
D) Hiçbir şey kendi ile sabit kalamaz.
E) Varlıktaki değişim duyusal bir aldatmacadır.
7. Düşünsel varlıklar, maddi ve deneyime tabi olan gerçekliğin eksik ve kusurlarından bağımsızdır. Soyutlama ve yasalar, duyularımızla aldığımız bilgilerden daha gerçektir ve gerçeklik insan zihninden bağımsız değildir.
Bu parçadaki görüş, aşağıdaki varlık anlayış-larından hangisine uygun düşmektedir?
A) Materyalizm B) Plüralizm
C) İdealizm D) Düalizm
E) Fenomenalizm
8. Bilimin ve felsefenin varlığı ele alışlarında belir-gin bir farklılık bulunmaktadır. Bilimlerin her biri, kendi alanının ayrıntı bilgisine ulaşmaya olabil-diğince çalışırken felsefede ise oluşan tüm bilgi-lerin yorumlanıp varlığın geneline yönelik bilgiye ulaşma çabası söz konusudur. Felsefenin varlığa yönelik bu yaklaşımı puzzle parçalarını bir araya getirip resmin bütününü görmeye benzer.
Bu parçadan hareketle, bilimin ve felsefenin varlığı ele alışlarıyla ilgili aşağıdakilerin han-gisi söylenemez?
A) Felsefe varlığı tümel bir bakışla anlamaya çalışmaktadır.
B) Bilim varlığa yönelik indirgemeci bir tutuma sahiptir.
C) Felsefe varlığın anlamına dönük yorumlama-ları içermektedir.
D) Bilim parçacı bir yaklaşımla bilgide uzman-laşma amacı taşır.
E) Felsefe olguları incelerken bilim değerler alanını açıklamaya çalışır.
9. Mekanist anlayışı benimseyen düşünürler, evrendeki tüm varlıkların fizik yasalara göre şekillendiğini belirtirler. Bu düşünürlere göre evrendeki bu hareketliliğin ve değişimin gerisin-de bir üst irade aramanın veya varlıkların belli bir tasarımla yaratıldıklarını ileri sürmenin hiçbir anlamı yoktur.
Parçada belirtilen düşünürlerin, aşağıdaki problemlerden hangisine olumsuz yanıt ver-dikleri söylenebilir?
A) Evrende bir amaçlılık var mıdır?
B) Varlık var mıdır?
C) Varlıkta değişim var mıdır?
D) Varlığın bilgisi edinilebilir mi?
E) Varlıkta bir düzen var mıdır?
örn
ekti
rö
rnek
tir
TEST1.Seviye
8
BİLGİ FELSEFESİ - 1111. Günlük yaşamda yaşantılarımız yoluyla edindiği-
miz bilgilerin kaynağını, güvenilirliğini ve geçerli-liğini çoğu kez sorgulamayız. Oysa bilgi konusu filozoflar açısından tartışılması ve üzerine görüş oluşturulması zorunlu konulardandır. Bilen özne, bilinen nesneyi nasıl bilir? Bilinen nesne, bilen öznenin zihninden bağımsız mıdır? Bilen özne olarak insan bir şey bilebilir mi yoksa bildiğini sanmakta mıdır? Eğer bir şeyi biliyorsa, bildiği şeyi hangi kaynakla ve hangi yollarla bilmektedir? Bilginin doğruluğunu sağlayan ölçüt veya ölçütler nelerdir? Bilginin sınırları ve kapsamı ne kadardır? İşte filozoflar bunlar gibi daha birçok soruya cevap-lar aramaktadır.
Parçada sözü edilen sorulara yanıt arayan fel-sefe disiplini aşağıdakilerden hangisidir?
A) Siyaset felsefesi
B) Aksiyoloji
C) Epistemoloji
D) Ontoloji
E) Bilim felsefesi
2. Empiristler, evrendeki olayların zorunlu olduğunu nereden bileceğimizi irdeleyip şu soruları sorarlar: Biz zorunluluğu görebilir miyiz? Nasıl görebiliriz? Pembe bir ışık olarak mı? Zorunluluğu işitebilir miyiz? Mesela alçak bir vızıltı sesi gibi mi? Elbette değil. Zorunluluk, basit duyusal izlenimlerimize konu olan bir şey olmadığı için onun bilgisine hiçbir şekilde sahip olamayız.
Bu parçaya göre empiristler, bilgi edinme konu-sunda aşağıdakilerden hangisini savunurlar?
A) Mutlak bilgiye hiçbir zaman ulaşılamayacağını
B) Doğru bilgiye yalnızca sezgilerle ulaşılabilece-ğini
C) Deneyden gelmeyen bir şeyin bilinemeyeceği-ni
D) İnsanın aklıyla her şeyi kavrayabileceğini
E) Bilgilerimizin, bizim bildiklerimizle sınırlı olma-dığını
3. Felsefede ele alınan konuya göre farklı disiplin-ler söz konusudur. Bu disiplinler belli kavramlar ve problemlere açıklık getirmek amacıyla birçok soruya yanıt aramaktadır. Felsefenin önemli disip-linlerinden biri olan bilgi felsefesi ise genel olarak bilginin kaynağını, ilkelerini, yöntemini ve çeşitli bilgi dallarını araştıran bir felsefe dalıdır.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi bilgi kura-mının sorduğu sorulardan biri değildir?
A) Bilginin kaynağı nedir?
B) İnsan neyi bilebilir?
C) Genelgeçer bilgi mümkün müdür?
D) Doğru bilginin ölçütü nedir?
E) Egemenliğin kaynağı nedir?
4. Mantıkçı pozitivistlere göre doğrulanabilir olmayan her önerme metafizik bir içeriğe sahip olduğu için anlamsızdır. Anlamsız önermeler iki türlüdür; birin-ciler cümle yapısı itibariyle düzgün olmalarına rağ-men anlamsız olanlardır. İkinci türdekiler ise cümle kuruluşları itibariyle anlamsız olanlardır. Metafizik olarak belirtilen ve yadsınan önermeler asıl olarak birinci tür önermelerdir. Bunlar sözde-sorunlardır, çünkü anlamsızdırlar.
Buna göre bir önermenin anlamsız olarak değerlendirilmesi aşağıdakilerden hangisine bağlıdır?
A) Deney ve gözlem alanının dışında kalmasına
B) Dilbilgisi kurallarına uygun olmasına
C) Problem çözme gücünden yoksun olmasına
D) Açık ve anlaşılır olmamasına
E) Bilimsel yöntemlerle doğrulanabilir olmasına
5. Aşağıdaki soruların hangisi, doğru bilginin ölçütü problemiyle ilgili değildir?
A) Sahip olduğumuz bilgileri hangi yollarla edin-mekteyiz?
B) Apaçık bir şekilde bilinebilecek bilgiler var mıdır?
C) Herkesin doğru olarak kabul ettiği şey doğru mudur?
D) Bir bilgi bir diğer bilgiyle çelişmiyorsa doğru olarak kabul edilebilir mi?
E) Faydalı olan bilgi her zaman doğru kabul edile-bilir mi?
örn
ekti
rö
rnek
tir
Soru Soru Soru
C E
V A
P L
A R
Num
ara AD SOYAD
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1
2
3
4
5
A B C D E
6
7
8
9
10
A B C D E
11
12
13
14
15
A B C D E
101355
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
UYARIve SÖZve İPUCUve BİLGİve
9
Prag
mat
izm
(Fay
dacı
lık);
doğr
uluğ
u ve
ger
çekl
iği t
ek y
anlı
olar
ak, y
alnı
zca
eyle
mle
rin s
onuç
ları
ile d
eğer
-len
dire
n ve
onl
ara
yaln
ızca
sağ
-la
dığı
“fay
da” a
çısı
ndan
bak
an a
kım
dır. 6. Bilgi felsefesi disiplini içinde, bilgiye erişim konu-
sunda filozoflar arasında temelde iki farklı yak-laşım söz konusudur. İnsandan bağımsız bir varlık alanını kabul eden ve insanın o alandaki nesneleri olduğu gibi bildiğini savunan filozoflar olduğu gibi insanın nesneleri olduğu gibi değil de kendisine göründüğü kadarıyla bilebileceğini savunan filozoflardan söz edilebilir.
Bu parça bilgi felsefesinin hangi problemiyle ilişkilidir?
A) Bilginin kaynağı
B) Bilginin imkanı
C) Bilginin doğruluk ölçütleri
D) Bilginin insan yaşamındaki yeri
E) Bilginin sınırı
7. İnsanoğlu muhtemelen tarihin en başından iti-baren bilgiye ihtiyaç duymuştur. Bilgisiz yaşanı-labilir mi? Tabi ki hayır. Bununla birlikte her bilgi aynı değerde midir? Modern dünyada her insan bilgi bombardımanına tutulmaktadır. Özellikle TV ve İnternet aracılığıyla bilgiye erişimin çok kolay-laştığı bir çağdayız. Böyle bir ortamda yüzlerce televizyon ve radyo kanalı, gazeteler, sayısız genel ağ siteleri her gün her saat sağlık, eğitim, müzik, sinema, reklam, siyasal partiler, savaş ve çatışmalar gibi akla gelebilecek hemen her alan-da sayısız haber yapmaktadır. İşte bu noktada sahip olduğumuz bilgilerin gerçekliği ne kadar karşıladığı gibi temel bir sorunla karşı karşıya kalmaktayız.
Bu parçada bilgi felsefesinin hangi problemi tartışılmaktadır?
A) Bilginin işe yararlılığı
B) Bilginin tarihsel gelişimi
C) Bilginin güvenilirliği
D) Bilginin sınırları
E) Bilginin ölçütleri
8. Bilginin oluşumunda tek başına ne akılcı görüş ne de deneyimci görüş yeterli olabilir. Bilgi için hem deneyime hem de akla ihtiyaç vardır. İnsanın tüm bilgisi deneyimden başlar ama bu, bilgilerin tek kaynağının deneyim olduğu sonu-cunu çıkarmaz. Aklın formları olmadan dene-yimin anlamlı hâle gelmesi mümkün değildir. Örneğin kaynayan suyun buharlaşması bilgisi, duyuyla başlayan ve aklın formlarında oluşan bilgidir.
Parçada sözü edilen bilgi kuramı aşağıdaki-lerden hangisidir?
A) Septisizm B) Rasyonalizm
C) Entüisyonizm D) Kritisizm
E) Pozitivizm
9. İnsan doğası özellikle de insan zihni sınırlı ve sonlu bir yapıya sahiptir. Bu nedenle insanın çevresinde olup biten olayları ve süreçleri olduk-ları haliyle kavraması mümkün görünmemekte-dir. Nesnelerin gerçek yapısını anlama ve bilme çabası, insanın asla sahip olamayacağı bir şeyin peşinde koşmaktan başka bir şey değildir.
Parçada savunulan görüş, bilgi felsefesinin hangi problemiyle ilişkilidir?
A) Doğru bilginin ölçütü
B) Bilginin imkanı
C) Bilginin kaynağı
D) Bilginin değeri
E) Bilgi türleri
örn
ekti
rö
rnek
tir
TEST2.Seviye
10
12 BİLGİ FELSEFESİ - 21. Yaşamımızda kırmızı rengine dair herhangi bir
örneği deneyimlememişsek, kırmızılıkla ilgili hiç-bir fikre sahip olamamışız demektir. Örneğin, kör doğan bir kimsenin hiçbir renk fikri olamaz. Bu kişi, görüş yetisini kazanıp, renkleri tecrübe edinceye kadar bu fikre asla sahip olamayacaktır.
Bu parçadaki anlatım aşağıdaki sorulardan hangisine yanıt niteliğindedir?
A) Bilginin değeri nedir?
B) Doğru bilgiye ulaşılabilir mi?
C) Bilginin sınırları nelerdir?
D) Bilginin kaynağı nedir?
E) Bilginin doğruluk ölçütleri nelerdir?
2. Bazı filozoflara göre öne sürülen bir ifade, doğru olarak kabul edilen başka bilgilerle çelişmiyorsa veya bir akıl yürütmeye dayanma sonucunda oluşmuş ve mantıksal açıdan geçerliyse doğrudur. Örneğin “Bütün üçgenler üç kenarlıdır” ifadesi mantık açısından geçerli olduğu için doğrudur.
Bu parçada, doğru bilginin ölçütü olarak aşağı-dakilerin hangisi gösterilmektedir?
A) Tutarlılık B) Uygunluk
C) Tümel uzlaşım D) Yararlılık
E) Apaçıklık
3. • Bilginin doğruluğunun duyum ve deneyimdedeğil, düşüncede ve zihinde temellendirilebi-leceğini öne süren felsefi görüştür.
• Bilgininkaynağınısezgiolarakgören;sezgiyeakıl, zihin ve soyut düşünme karşısında hem öncelik hem de üstünlük tanıyan felsefe akı-mıdır.
Yukarıda açıklaması yapılan bilgi kuramları aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla gösteril-miştir?
A) Kritisizm-empirizm
B) Septisizm-mantıkçı pozitivizm
C) Rasyonalizm-entüisyonizm
D) Pozitivizm-kritisizm
E) Rasyonalizm-empirizm
4. • Gerçekliğiolduğuhaliylebilebiliriz.
• Gerçekliğibilemeyizancakgörünüşleribilebili-riz.
Yukarıdaki açıklamalar, bilgi felsefesinin hangi problemiyle ilgilidir?
A) Bilginin sınırları var mıdır?
B) Bilginin kaynağı nedir?
C) Doğru bilginin ölçütü nedir?
D) Bilginin değeri nedir?
E) Bilginin çeşitleri nelerdir?
5. Genellikle gündelik hayatta karşımızdakinin bir iddiasını doğru bulmadığımızı belirtmek istedi-ğimizde “Senin bu sözün yanlış.” dediğimiz gibi “Senin bu sözün gerçek değil.” dediğimiz de olur ya da daha ilginç bir örnek olarak Amerikan film-lerindeki mahkeme sahnelerinde tanığa ettirilen yemini verebiliriz: Bu yemin Türkçeye bazen “doğ-ruyu, yalnızca doğruyu söyleyeceğime…” bazen ise “ gerçeği, yalnızca gerçeği söyleyeceğime…” şeklinde çevrilmektedir. Aslında doğrusu birinci yani tanığın yalnızca “doğru”yu söyleyeceğine yemin etmesidir. Çünkü “gerçek” asla söylenemez: Gerçek, söylenen şeyin, iddianın konusu olan şeydir ve dış dünyada, nesnel dünyada bulunur. Örneğin “güneş”, “havanın sıcaklığı”, “yağmur yağması” bir doğru değildir, bir gerçektir. Ama güneşin var olduğuna, havanın sıcak olduğuna, dışarıda yağmur yağdığına ilişkin sözümüz, ifade-miz “doğru”dur (veya eğer dış dünyada bir güneş yoksa hava sıcak değilse, yağmur yağmıyorsa “yanlıştır).
Bu parçadan, gerçeklik ve doğruluk ile ilgili olarak aşağıdaki ifadelerin hangisi çıkarıla-maz?
A) Gerçeklik kişiden kişiye değişmezken doğruluk görecelidir.
B) Gerçeklik insan zihninden bağımsız olarak var olma halidir.
C) Doğruluk ileri sürülen bir yargının gerçeğe uygun olma durumudur.
D) Bir bilginin yanlış olması gerçeklikle örtüşme-mesi anlamına gelmektedir.
E) Gerçeklik ileri sürülen yargının konusu olan şeydir.
örn
ekti
rö
rnek
tir
Soru Soru Soru
C E
V A
P L
A R
Num
ara AD SOYAD
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1
2
3
4
5
A B C D E
6
7
8
9
10
A B C D E
11
12
13
14
15
A B C D E
101356
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
UYARIve SÖZve İPUCUve BİLGİve
11
Bilg
inin
bağ
lant
ılı h
âlde
bul
undu
ğu b
ir di
ğer a
lan
da a
hlak
tır. A
hlak
i eyl
emle
rin g
erisi
nde
doğr
u bi
lgi b
ulun
-mak
tadı
r. İn
san,
iyi i
le k
ötü
olan
ı birb
irind
en a
yırt
ede
-bilm
ek iç
in b
ilgiy
e ih
tiyaç
duy
ar. B
u ko
nuda
Sok
rate
s: “B
ilgili
olm
ak e
rdem
li ol
mak
tır.”
dem
iştir
. 6. Pozitivizme göre nesnelerin kendilikleri biline-mez. İnsan zihninin soyutlamalarından doğmuş olan kavramlar deney alanının ve bundan ötürü de bilgi alanının dışındadır. Bu nedenle filozofun görevi, olgular üzerine görüş oluşturmak ve olgular arasındaki ilişkileri açıklamaktan ibarettir.
Buna göre, pozitivist yaklaşımın aşağıdaki alanlardan hangisini reddettiği söylenebilir?
A) Fizik B) Metafizik
C) Matematik D) Kimya
E) Psikoloji
7. Bilme fenomeni ve bilginin doğasına yönelik yapılan sorgulama ve incelemeler bilgi felsefesi-nin alanını oluşturmaktadır.
Buna göre, aşağıdaki soruların hangisinin bilgi felsefesinin alanına girdiği söylenebilir?
A) Doğruluk nedir?
B) Varlığın mahiyeti nedir?
C) Ahlaki eylemin amacı nedir?
D) Birey-devlet ilişkisi nasıl olmalıdır?
E) Güzelliğin kaynağı nedir?
8. Bilgi felsefesinde insanın bilgiye hangi yeti-si veya özelliğiyle sahip olabileceği meselesi önemli bir yer tutmaktadır. İnsana ait olan yeti ve özellikler düşünülecek olursa akıl, duyu ve sezgi öne çıkar. Bunun farkında olan dogmatik filozoflar, bu yeti ve özelliklerden yola çıkarak düşüncelerini ifade etmeye çalışmıştır.
Bu parçada bilgi felsefesinin hangi problemi üzerine açıklama getirilmektedir?
A) Doğru bilgi olanaklı mıdır?
B) Bilginin ölçütü nedir?
C) Bilginin değerini ne belirlemektedir?
D) Bilginin kaynağı nedir?
E) Bilginin sınırları var mıdır?
9. Yaşanılan çoğu sorun, neleri ne şekilde ve kesin olarak bilemeyişten veya onu tanımlayamayış-tan kaynaklanmaktadır. Bu noktada, “İnsanın bilemeyeceği bir şey var mıdır?” “Eğer varsa bunu neler belirler?” gibi sorular bilgi felsefesi açısından önem taşımaktadır. Bunun yanında, bilgimizin doğruluğunu belirleyecek bir kıstasa gereksinim duyarız. “Bilgiyi neye göre doğru kabul etmeliyiz?” sorusu bir diğer öneme sahip-tir. Bu merkezde oluşan problemlerin çözümüne yönelik cevap arayışlarında bilgi felsefesinde iki kavram öne çıkar.
Parçada sözü edilen kavramlar aşağıdakilerin hangisinde gösterilmiştir?
A) Özne-nesne
B) Paradigma-deney
C) Doğrulama-yanlışlama
D) Ölçme-değerlendirme
E) Sınır-ölçüt
10. Bilginin kaynağını duyulara dayalı deneyimler olarak gören felsefi görüş doğruluktan yoksun-dur. Aklın formları olmadan deneyimin anlamlı hâle gelmesi mümkün değildir. Örneğin ısınan cisimlerin enleştiği bilgisi, duyuyla başlayan ve aklın formlarında oluşan bilgidir.
Bu görüşteki birinin savunduğu ve eleştirdi-ği bilgi yaklaşımları aşağıdaki seçeneklerin hangisinde sırasıyla gösterilmiştir?
A) Rasyonalizm-fenomenalizm
B) Kritisizm-empirizm
C) Pozitivizm-entüisyonizm
D) Entüisyonizm-kritisizm
E) Mantıkçı pozitivizm-empirizm
örn
ekti
rö
rnek
tir
TEST1.Seviye
12
151. Kant’a göre, insanın uyması gereken evrensel bir
ahlak yasası vardır. Ondan beklenen şey bu yasa-ya ne koşulda olursa olsun uymaktır. Bu sorumlu-luk, insana kaldıramayacağı bir yük vermek değil-dir. İnsan, bütün bunların üstesinden gelebilecek bir iradeye sahiptir.
Kant bu görüşüyle aşağıdaki sorulardan hangi-sine cevap vermiştir?
A) İnsan neye karşı ahlaklı olmalıdır?
B) Vicdan, eylemlere yol göstericilik yapabilir mi?
C) Ahlaki yargıların özellikleri nelerdir?
D) Ahlaki davranışta bulunurken insan özgür müdür?
E) İyilik ve doğruluk arasında ne tür bir ilişki var-dır?
2. “İnsan doğası diye bir şey yoktur. İnsan kendisini nasıl yapıyorsa öyledir. Evrende kendi varlığını yaratan tek varlık insandır. İnsan değerlerini kendi-si yaratır.” görüşündeki birinin aşağıdakilerden hangisini savunduğu söylenemez?
A) Birey toplumun ahlak kurallarının, tutkularının arkasına saklanmaz.
B) İnsan kendi eyleminin sorumluluğunu üstlenen bir varlıktır.
C) İnsan davranışları iradenin ürünü olan seçim-lerle belirir.
D) İnsan eylemlerine yön veren değerleri kendi yaratır.
E) İnsanın yaptığı davranışlar, kendi kontrolü dışındadır.
3. İyi ahlak, insanların hoşlandığı şeylerin gizli ifade-sinden başka bir şey değildir. Üstelik farklı insanlar, farklı şeylerden hoşlanacağından ahlak, farklı yol-larla tarif edilebilir. Herkesi bağlayan ‘doğru ahlak’ diye bir şey yoktur; sadece farklı bencil beğeniler ve beğenilmeyenler vardır.
Bu görüşteki birinin, aşağıdakilerden hangisini vurgulamak istediği söylenebilir?
A) Doğru eylemlerin temelinde doğru bilginin olduğunu
B) İnsanda varoluşun özden önce geldiğini
C) İnsanın eylemlerinin önceden belirlendiğini
D) Genelgeçer bir ahlaktan söz edilemeyeceğini
E) Ahlakın herkesi bağlayıcı bir yönünün olduğu-nu
4. Ahlak felsefesi, insan yapıp ettiği davranışlarını iyi kötü olarak değerlendirir. İnsan yaşamının amacının ne olması gerektiğini sorgulayan felsefe disiplinidir.
Bu parçaya göre ahlak felsefesi aşağıdaki sorulardan hangisine cevap aramaz?
A) Evrensel ahlak yasası var mıdır?
B) Ahlaki eylemin amacı nedir?
C) İnsan ahlaki eylemde bulunurken özgür müdür?
D) Bürokrasiden vazgeçilebilir mi?
E) Ahlaki değerler insanın yalnızca iç dünyası ile mi ilgilidir?
5. Herhangi bir bilgi dalının bağımsızlığını kazana-bilmesi için kendine özgü konu ve kavramlarının olması gerekir. Örneğin kimya; madde, maddenin yapısı gibi kendine özgü temel konu ve kavramları oluşturduktan sonra bağımsız bir bilgi dalı olarak kurulabilmiştir. Ahlak felsefesi de kendine özgü bir kavram dizgisine kavuştuktan sonra doğmuştur. Başka bir deyişle ahlak felsefesi bu kavramlar üzerine derinliğine düşünme sonucunda felsefi bir disiplin olarak ortaya çıkmıştır.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi ahlak felse-fesinin kavramlarından biri olamaz?
A) Doğruluk B) Erdem
C) İrade D) Vicdan
E) Sorumluluk
6. Tutkusuz akıl ya da çekiciliği olmayan töresel ilkeler insanlar üstünde hiçbir etki yapamaz. Her şeyde olduğu gibi törede de en gerçek yönetici, çıkar düşüncesidir. Gerçekte iyi, hoşa giden; kötü de hoşa gitmeyendir.
Bu görüşün temelinde aşağıdaki yargılardan hangisi yer almaktadır?
A) Doğru bilgi doğru eylem doğurur.
B) İnsanın özü önceden belirlenmemiştir.
C) Davranışlarımız isteklerimizin elindedir.
D) Doğaya uygun yaşamak erdemliliği sağlar.
E) Akıl, eylemin iyi olduğuna karar verebilir.
AHLAK FELSEFESİ - 1ö
rnek
tir
örn
ekti
r
Soru Soru Soru
C E
V A
P L
A R
Num
ara AD SOYAD
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1
2
3
4
5
A B C D E
6
7
8
9
10
A B C D E
11
12
13
14
15
A B C D E
101359
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
UYARIve SÖZve İPUCUve BİLGİve
13
Özg
ürlü
ğün
olm
amas
ı hal
inde
sor
umlu
lukt
an d
a sö
z ed
ilem
ez. Ç
ocuk
lar,
akıl
hast
alar
ı ve
bilin
çli h
arek
et e
dem
eyen
hiç
kim
se a
hlak
i ba-
kım
dan
soru
mlu
tut
ula-
maz
. 7. İnsanlar arasındaki ilişkiyi düzenleyen ilke ve kurallar geliştirilmeksizin, iyilik ve güzellik anla-yışı olmaksızın bir toplum oluşamaz. Bilinen en eski toplumlardan günümüze kadarki tüm toplumlarda ahlak kurallarının mevcut olduğu görülmektedir. Bu da bize geçmişten günümüze ahlak sistemi olmayan herhangi bir toplumdan söz edilemeyeceğini göstermektedir.
Parçada vurgulanmak istenen düşünce aşa-ğıdakilerin hangisinde gösterilmiştir?
A) Ahlaki kurallar görecelidir.
B) Ahlaki değerlerin temelinde inançlar vardır.
C) Ahlak insanın doğayla ilişkisi sonucu oluşur.
D) Ahlak evrensel bir olgudur.
E) Ahlak insan ilişkilerinden bağımsız olarak vardır.
8. • Özgürlüğünkaynağıkişide,onunkişiliğinde-dir. İnsanlar, aklını kullanabildiği ve kişiliğini geliştirebildiği ölçüde özgürdür.
• Kişininahlakiseçimleridahaöncekifizikselve ruhsal olaylar tarafından belirlenmez. İn-san, aklı sayesinde mutlak bir seçme özgür-lüğüne sahiptir.
Yukarıda, özgürlüğe yönelik felsefi yaklaşım-lardan hangilerinin görüşlerine sırasıyla yer verilmiştir?
A) Otodeterminizm-indeterminizm
B) Fatalizm-determinizm
C) İndeterminizm-fatalizm
D) Otodeterminizm-determinizm
E) İndeterminizm-otodeterminizm
9. Köyün birinde bir eşek kör bir kuyuya düşer. Eşek acı içinde kıvranarak bağırır. Sesini duyan-lar gelip baktığında zavallı eşeği acı çeker hâlde bulurlar. Daha da kalabalıklaşan grup, eşeği kur-tarmanın yollarını düşünür ancak bunun müm-kün olamayacağına bu nedenle bunun için çaba sarf etmenin gereksiz olduğuna karar verirler. Tek çözüm, hayvanın daha fazla acı çekmemesi için kuyuyu toprakla örtmektir. İçlerinden bazıla-rı, ellerine aldığı küreklerle kuyunun içine toprak atmaya başlar. Eşek ise üzerine gelen toprağı her seferinde silkeler ve üzerinden atar. Toprak sürekli dibe dökülür ve eşek gittikçe yüksel-meye başlar. Eşek, en sonunda kuyudan çıkar. Köylüler bu duruma çok şaşırır.
Bu parça, ahlak felsefesinin aşağıdaki soru-larından hangisine yönelik bir örnek niteliğin-dedir?
A) Ahlaki eylemin amacı nedir?
B) İnsan ahlaki davranışta bulunurken özgür müdür?
C) Evrensel bir ahlak yasasından söz edilebilir mi?
D) Özgürlük ve sorumluluk arasındaki ilişki nasıldır?
E) Bir davranışın ahlaki değerlendirmesinde sonuç mu niyet mi önemlidir?
10. Aşağıdakilerden hangisi ahlak felsefesinin sorularından biri değildir?
A) Evrensel ahlak yasasından söz edilebilir mi?
B) Kişisel hak ve özgürlükler yasalarla sınırlan-malı mıdır?
C) İyi ve kötünün anlamı nedir?
D) İnsan neye karşı ahlaklıdır?
E) Vicdan doğuştan mı gelir?
örn
ekti
rö
rnek
tir
TEST1.Seviye
14
21 SANAT FELSEFESİ - 11. Biz karşımızdaki insana bir filmin güzelliğini anlatır-
ken filmin senaryosunun iyi kurgulanmış olduğunu, filmde kameranın başarılı hareketler yaptığını vb. söylemeye çalışırız. Ancak karşımızdaki, filmin, açıklamaya çalıştığımız bu özelliklerini dinleyecek, kabul edecek ama yine de bizim gördüğümüz güzelliği göremeyebilecektir. Çünkü filmin güzelliği, bizim anlattığımız özelliklerle ilişkili olmasına rağ-men bu özelliklerden başka bir şeydir.
Bu parçada güzellikle ilgili olarak aşağıdakiler-den hangisi savunulmaktadır?
A) Evrensel değerlere bağlı olduğu
B) Kişinin bakış açısını değiştirdiği
C) Konusundan bağımsız olduğu
D) Uyumlu bir bütünlüğü yansıttığı
E) Çağının değerlerini yansıttığı
2. İnsanlar hiçbir pratik yarar gözetmeden, yalnızca hayranlık duygusuyla doğayı seyrederler; pratik çıkarlarla birlikte ahlaki yargıları ve kuramsal çözümlemeyi de dışarıda bırakan bu uzaktan sey-retme ilişkisi estetik yaşantının özünü oluşturur.
Bu açıklamaya göre “estetik yaşantı”nın teme-linde aşağıdakilerden hangisi vardır?
A) Ahlaksal bakımdan iyi olanı keşfetme
B) Çıkarsız biçimde hoşa gidene yönelme
C) Estetiğin kavramlarına hâkim olma
D) İlahi doğruluğa ulaşma
E) Estetik nesnedeki öz ve biçim dengesini fark etme
3. Sanatsal etkinlikte bulunan kişi duygu, düşünce, inanç ve hayallerine bir form kazandıran kişidir. O, dünyayı ve evreni kendine has bakış açısıyla yorumlar. Bu yorumlama teknik bir hünerle birleşe-rek sanatsal ürünü oluşturur. Ortaya çıkan eser ise ona yönelen kişilerle farklı anlamlara kavuşur.
Bu parçada, sanatsal etkinlikte bir arada düşü-nülmesi gereken hangi ögeler vurgulanmakta-dır?
A) Filozof-mantık-akıl yürütme
B) Zanaat-gözlem-zanaatkâr
C) Teknik-imgeleme-izleyici
D) Sanatçı-sanat eseri-alımlayıcı
E) Bilim-deney-sanatçı
4. Güzellik değeri herkes için aynı değere sahiptir. Çünkü nesnenin kendi içindeki biçim ve içerik bütünlüğü özneden bağımsız olarak vardır. Özne sadece bu uyumlu bütünlüğü algılayandır.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi söylenirse doğru olur?
A) Sanatta biçim ve içerik yoktur.
B) Güzellik kişisel bir algılamadır.
C) Nesneye biçim veren sanatçının ruhudur.
D) Güzellik nesneldir.
E) Sanatçı olmasa sanat da olmaz.
5. Sanatçı dünyayı anlamlandırmaya çalışan, bilim insanı dünyanın yapı ve işleyişini açıklayan, filozof ise dünyayı bütünlüğü içinde kavramaya, olup biteni anlamaya çalışan kimsedir. Bundan dolayı sanatçısı olmayan bir toplum kör, bilim insanı olmayan bir toplum topal, filozofu olmayan bir top-lum ise sağırdır.
Bu parçada, aşağıdakilerden hangisi hakkında bilgi verilmemiştir?
A) Felsefeyi diğer alanlardan ayıran özellikler
B) Sanatın konusuna yaklaşımı
C) Bilimi ve bilim insanını diğerlerinden ayıran özellikler
D) Felsefe, sanat ve bilimin gerekliliği
E) Sanatsal ifadelerin nesnelliği
6. Sanatın ayırıcı yönü pratik bir yarar kaygısından öte beğenilere yönelik oluşturulması, taklitleri veya benzerleri ortaya konuyor olsa da biricik ve özgün olmasıdır.
Sanatın bu yönü onun aşağıda verilen özellik-lerinden hangisine bağlı olarak ortaya çıkmak-tadır?
A) Yaratıcılık ve hayal gücüne dayanma
B) Belli tekniklere bağlı olarak üretim yapma
C) Doğal ve toplumsal alanı konu edinme
D) Özverili bir çalışma disiplinine sahip olma
E) İnsan eliyle oluşturulan bir etkinlik olma
örn
ekti
rö
rnek
tir
Soru Soru Soru
C E
V A
P L
A R
Num
ara AD SOYAD
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1
2
3
4
5
A B C D E
6
7
8
9
10
A B C D E
11
12
13
14
15
A B C D E
101365
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
UYARIve SÖZve İPUCUve BİLGİve
15
Sana
t fe
lsefe
si s
adec
e sa
natt
aki g
üzel
le il
gile
nir.
Este
tik h
em d
oğad
aki g
üzel
ile
hem
de
sana
ttak
i güz
el il
e ilg
ilend
iğin
den
sana
t fe
lsefe
-si
nden
dah
a ge
niş
bir a
lana
sah
iptir
. 7. İnsanlar arasındaki beğeniler ve zevklerin fark-lılığını vurgulamak amacıyla “Zevkler ve renk-ler tartışılmaz.” denir. Bu sözün dile getirdiği anlayışa göre herkesin bir zevki, bir beğenisi vardır. Biri çiçeklerden laleyi sever, biri gülü sever ve ondan hoşlanır. Biri dağlardan zevk alır, biri denizlerden. Dağlardan zevk aldığını söyle-yen bir kimseye niçin zevk aldığını soramayız. Verdi’yi seven birine, Verdi’yi bırak, Bach’ı sev diyemeyiz. Böyle bir şey tamamen saçma olur.
Bu parçada, aşağıdaki düşüncelerden hangi-si savunulmaktadır?
A) İnsanlar bir nesne ile ilgili beğenilerini başka-larıyla paylaşmak ister.
B) Sanatın amacı, insanlarda haz ve heyecan uyandırmaktır.
C) Herkesin bir beğenisi vardır ve her beğeni değerlidir.
D) İnsan, sanat eserlerini yalnızca duyusal özellikleriyle kavrayabilir.
E) Beğeniler, nesnenin bütününe değil, belirli özelliklerine yöneliktir.
8. Sanat felsefesinde, sanat algılarına bağlı olarak farklı sanat kuramları ortaya çıkmıştır. Bunlardan sanatın var olanı ve hayatı doğrudan sanata taşıdığını iddia eden bir kuram olduğu gibi sana-tı, duygu ve düşüncelerin aktarıldığı bir etkinlik olarak gören sanat kuramı da söz konusudur.
Parçada sözü edilen sanat kuramları, sırasıy-la aşağıdaki seçeneklerin hangisinde göste-rilmiştir?
A) Biçimci kuram-yansıtmacı kuram
B) İşlevselci kuram-biçimci kuram
C) Yansıtmacı kuram-dışavurumcu kuram
D) Dışavurumcu kuram-işlevselci kuram
E) Yansıtmacı kuram-işlevselci kuram
9. Venüs heykeli, dünyada hiçbir insan kalmasa da yine aynı güzellik niteliğini taşıyacaktır. Mermerin sertliği, boyu, şekli gibi heykelin güzelliği de bizim dışımızda var olan kendi başına bir nitelik-tir.
Parçaya göre, aşağıdaki yargılardan hangisi-ne ulaşılabilir?
A) Güzellik Tanrısal aklın bu dünyaya ışıması-dır.
B) Sanattaki güzel doğadaki güzelden farklıdır.
C) Güzellik onu yaratan sanatçının düşüncesin-dedir.
D) Sanat yapıtının güzelliği alımlayıcının ona verdiği anlamda değil kendisindedir.
E) Hiç kimseye zevk vermeyen bir obje sanat eseri olamaz.
10. Beğeni, bir nesne ya da bir kurgu üzerine, ondan hiçbir karşılık beklemeden hoşlanma ya da hoş-lanmama ile ilgili yargı verme yetisidir; böyle bir hoşlanmanın konusu olan şeye de güzel denir.
Bu açıklamaya göre, estetik bir tavırla estetik nesneye yönelmiş bir kişinin aşağıdakilerden hangisini yapması beklenir?
A) Estetik objede gerçekliğin ögelerini arama
B) Estetik nesneden pratik bilgiler elde etme
C) Kişisel hayatı ile sanat eserini karşılaştırma
D) Çıkardan uzak biçimde estetik objeden hoş-lanma
E) Yaşam deneyimini zenginleştirme
örn
ekti
rö
rnek
tir
Gülbahar Mh. Cemal Sururi Sk. Halim Meriç İş Mrk.No: 15/E Mecidiyeköy / İSTANBUL Telefon (212) 275 00 35 - (212) 356 53 63 Faks (212) 356 68 37 E-Posta [email protected]
“OKULLARIN ÖZEL YAYINI”
örn
ekti
rö
rnek
tir