temmuz 2014 - aylık piyasa raporu

32
TEMMUZ 2014- AYLIK RAPOR

Upload: gcmforex

Post on 13-Jul-2015

2.824 views

Category:

News & Politics


1 download

TRANSCRIPT

1

TEMMUZ - 2014

GCM MENKUL KIYMETLER A.Ş.

ARAŞTIRMA VE ANALİZ DEPARTMANI

TEMMUZ 2014- AYLIK RAPOR

2

TEMMUZ - 2014

İçindekiler Sayfa

Giriş 2

Haziran Ayı Özeti 3-4

Temmuz ayında öne çıkan makro-ekonomik gelişmeler 5-7

Ekonomik Takvim 7

ANALİZ ÇALIŞMASI 8-29

Parite Analizleri 8-14

EURUSD Analizi 8

GBPUSD Analizi 9

USDTRY Analizi 10

USDJPY Analizi 11

EURJPY Analizi 12

GBPJPY Analizi 13

AUDNZD Analizi 14

EMTİA ANALİZLERİ 15-25

Kıymetli Maden Analizleri 15-17

Altın Analizi 15

Platinum Analizi 16

Bakır Analizi 17

Enerji Fiyatları Analizleri 18-19

Ham Petrol Analizi 18

Doğalgaz Analizi 19

Tarım Ürünleri Analizleri 20-24

Şeker Analizi 20

Buğday Analizi 21

Mısır Analizi 22

Soya Fasulyesi Analizi 23

Pamuk Analizi 24

ENDEKS ANALİZLERİ 25-26

S&P500 Analizi 25

Dax30 Analizi 26

HİSSE SENEDİ ANALİZLERİ 27-29

Boeing Analizi 27

Caterpillar Analizi 28

Goldman Sachs Analizi 29

Risk Açıklaması 30

Hazırlayanlar 31

3

TEMMUZ - 2014

“ASYA - PASİFİK”

Asya-Pasifik bölgesinin gündeminde Haziran ayı boyunca ağırlıklı olarak yine Çin ekonomisine ilişkin

gelişmelerin yer aldığını ifade edebiliriz. Bunun yanında Japonya ile birlikte Avustralya ve Yeni

Zelanda gibi ülkelerin varlık fiyatlarındaki değişimler de dikkat çeken başlıklar arasında kendine yer

buldu.

Asya’nın en büyük ekonomisine sahip olan Çin’e ilişkin görünümün geride kalan ay içerisinde belirgin

bir şekilde değiştiğini söyleyebiliriz. Hükümetin ekonomik büyümenin hız kesmemesi için attığı

adımların işe yarayıp yaramayacağına ilişkin şüpheler canlı kalsa da, ülkeden açıklanan makro-

ekonomik göstergeler dikkat çekti. Çin’in ihracatı Mayıs ayında analist tahminlerini aşarken, global

ekonomik büyümeye ilişkin olumlu sinyaller verdi. Diğer taraftan enflasyon oranı %2.5 ile yine aynı

ayda beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, ekonomik aktivitelerin artıyor olabileceğine dair ipuçları

verdi. Ancak, yıllık bazda %8.8 yükseliş kaydeden sanayi üretimi ile birlikte en dikkat çekici datalar

arasında, HSBC tarafından hazırlanan öncü imalat PMI verisinin öne çıktığını ifade edebiliriz. 5 ay

sonra ilk kez 50 seviyesinin üzerine çıkarak imalat sektöründe genişlemeye işaret eden rakam, 9 ayın

en yüksek seviyesinde gerçekleşti. Geride kalan aylarda ekonomisinin hız kestiğine yönelik kaygıların

küresel piyasaların risk algısına yön verebildiğini gördüğümüz Çin’e ait görünümün, söz konusu

başlıklar ile bir miktar olumlu tarafa yaklaştığını ifade edebiliriz.

Dünyanın üçüncü büyük ekonomisine sahip ülkesi olan Japonya’da ise dikkatler ağırlıklı olarak Merkez

Bankası’nda (BOJ) odaklandı. Enflasyonun, satış vergilerindeki artış ile son 32 yılın en yüksek

seviyesine çıktığını gösteren datalar öne çıkarken, BOJ, yeni adımlar atmaktan kaçınarak, gelen veri

setlerini izlemeye devam etti. Diğer taraftan, hükümetin de ekonomik aktiviteleri canlandırabilmek

adına attığı adımlar uzak doğu ülkesinin gündeminde yer aldı. Başbakan Abe, birkaç yıl içerisinde

kurumlar vergisinin %30’a indirileceği yönünde söz verirken, BOJ Başkanı Kuroda, Haziran ayı

boyunca basına yansıyan konuşmalarında genel çizgisini bozmadı.

Avustralya tarafında Çin ekonomisine ilişkin iyileşen görünümün ülkenin para birimine de genel

anlamda olumlu yansıdığını söyleyebiliriz. Yeni Zelanda Merkez Bankası (RBNZ) ise beklendiği gibi

politika faiz oranını %3.25’e yükseltirken, yeni faiz artırımı beklentilerinin canlı kalması ile ülkenin para

biriminde sert yükselişler izlendi.

“AVRUPA”

Küresel piyasalarda tüm dikkatlerin Haziran ayının başında Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB)

merakla beklenen toplantısından çıkacak sonuçlara odaklandığını söylemek yanlış olmayacaktır. Belki

de tüm yılın en önemli gelişmeleri arasında en üstte yer alacak ECB’nin Haziran ayı toplantısındaki

hamleleri, dünya genelinde yankı bulan bir gelişme olarak tarihe geçti.

Gerek ECB üyelerinin açıklamaları, gerekse ECB Başkanı Mario Draghi’nin ifadeleri, yatırımcıların

odak noktasına Avrupa Merkez Bankası’nı taşımıştı. ECB, tamamlanan toplantısı sonrasında

beklendiği gibi para politikasını genişletici adımlar attı. Politika faiz oranı %0.15’e çekilirken, Banka,

daha önce de iki kez gerçekleştirdiği ve bu kez piyasalara toplam 400 milyar Euro likidite sağlamasını

planladığı LTRO (Uzun Vadeli Refinansman Operasyonu) uygulamasını duyurdu. Dikkat çeken nokta

ise, daha önceki aylarda çokça tartışılan negatif mevduat faiz oranı konusu idi. ECB %-0.10 ile

mevduata negatif oran uygulamasına geçen ilk önemli merkez bankası olarak tarihe geçerken,

yayınlanan söz konusu kararlar sonrasında Euro’da sert kayıplar izledi. Geride kalan ay içerisinde

Euro Bölgesi için açıklanan ekonomik veriler ise genel anlamda pek iç açıcı olmayan bir tablo ortaya

koyamaya devam etti.

“Piyasalar Haziran Ayında Neleri Konuştu?”

4

TEMMUZ - 2014

İngiltere cephesine döndüğümüzde, ayın en dikkat çekici gelişmesinin İngiltere Merkez Bankası (BOE)

Başkanı Mark Carney’nin, alışılagelmişin dışındaki açıklamaları olduğunu ifade edebiliriz. Carney,

BOE’nin piyasa beklentilerinden daha erken bir tarihte faiz artırımına gidebileceğini ifade ederken, ada

ülkesinin para biriminde yükselişlerin hız kazandığı görülmüştü. Ülkede, olumlu bir performans

gösteren işsizlik oranı ise %6.6 olarak açıklanırken, son 5 yılın en düşük seviyesine geriledi.

Merkez bankalarından gelen açıklamalar ve politika yapıcıların değerlendirmeleri piyasaların

gündeminde yankı bulan başlıklar olarak dikkat çekerken, Irak ve Ukrayna tarafından gelen haberlerin

jeopolitik riskleri artırdığı algısının oluşması da, varlık fiyatlarında oldukça önemli bir etki yarattı. Irak

Şam İslam Devleti (IŞİD) olarak isimlendirilen örgütün, Irak’ın en büyük ikinci şehri olan Musul’u ele

geçirmesi ile alevlenen kaygılar, sonrasında ise örgütün ilerleyişini sürdürmesi ile devam etti. Türk

diplomatların ve tır şoförlerinin de IŞİD tarafından rehin alınması, yurtiçi piyasalarda fiyat değişimlerine

neden oldu. Ancak çözümün askeri boyut kazanmayacağının anlaşılması ve TCMB’ye yönelik

fiyatlamalar, ayın ilerleyen günlerinde olumlu bir görünüm sağlanmasına destek verdi. TCMB ise

politika faiz oranını %8.75’e çekerken, faiz koridorunu değiştirmedi ve gerektiği sürece Banka’nın para

politikasındaki sıkı duruşunu koruyacağı vurgusu yaptı.

“ABD”

Dünyanın en büyük ekonomisinde her ay olduğu gibi bu kez de, ayın ilk haftası yayınlanan istihdam

raporu piyasaların odak noktasında yer aldı. Tarım dışı istihdam değişimi verisi beklentiye yakın bir

performans gösterirken, işsizlik oranı ise %6.3 ile bir değişiklik göstermedi. Bunun sonrasında ise

dikkatler 18 Haziran’da tamamlanan ABD Merkez Bankası’nın (FED) Federal Açık Piyasa Komitesi

(FOMC) toplantısına çevrildi.

Merakla beklenen FOMC toplantısı sonrasında Banka, tahmin edildiği gibi aylık tahvil alımlarını 10

milyar Dolar daha indirdi ve politika faiz oranında bir değişikliğe gitmedi. Mart ayından sonra ekonomik

projeksiyonlarını güncelleyen FED’in yeni rakamları arasında aşağı yönlü revize edilen 2014 yılı

işsizlik oranı tahmini dikkat çekti. Banka’nın Başkanı Janet Yellen ise toplantıdan sonra düzenlenen

basın konferansında genişlemeci para politikalarına yakın bir duruş sergileyerek FED’in faiz oranını

artırmak için aceleci davranmayacağını vurgulayınca, Dolar’da kayıpların öne çıktığı görüldü. ABD

ekonomisinde imalat ve istihdam piyasalarındaki toparlanma tatmin edici görülse de, FED’in

değerlendirmesinde de görüldüğü üzere konut piyasasından karışık sinyaller gelmeye devam ediyor.

Geride kalan ay içerisinde piyasaları şaşırtan bir başka gelişme ise, ABD’nin yılın ilk çeyreğine ilişkin

büyüme oranındaki revize oldu. Mayıs ayında %-1.0 olarak yayınlanan rakam, Haziran’da %-2.9’a

çekilirken, dünyanın en büyük ekonomisindeki toparlanma sürecine ilişkin soru işaretlerinin doğmasına

neden oldu. Veri ayrıca ABD’de son 5 yılın en kötü büyüme rakamı olarak dikkat çekerken, ikinci

tahmine yapılan en büyük revize olarak da tarihe geçti.

“Haziran Ayının Kritik Grafikleri”

Çin – İmalat PMI, Euro Bölgesi – Politika Faiz Oranı, ABD – İşsizlik Oranı, İngiltere – İşsizlik Oranı

5

TEMMUZ - 2014

“Temmuz Ayında Öne Çıkan Gelişmeler”

“ASYA - PASİFİK”

Temmuz ayı uzak doğu ülkeleri için oldukça yoğun geçecek bir dönem olarak dikkat çekiyor. Gerek

açıklanacak makro-ekonomik göstergeler, gerekse merkez bankaları kararları ile yine hızlı bir tempoda

ilerleyecek, yeni bir aylık dönem, yatırımcıların dikkatlerini üzerinde toplayacağa benziyor.

Öncelikle Asya-Pasifik’in en büyük ekonomisi olan Çin’den başlayacak olursak, büyüme oranı başta

olmak üzere önemli verilerin dikkatle takip edilmesi gerektiğini söylemeliyiz. Ayın ilk yarısında

açıklanacak olan, hem hükümetin hem de HSBC’nin imalat PMI verileri, enflasyon ve ticaret rakamları

ile birlikte ülkenin büyüme performansı adına önemli ipuçları verecek. Sonrasında ise tüm dikkatler,

yılın ikinci çeyreğinde, bir önceki yılın aynı dönemine göre Çin ekonomisinin ne kadar büyüme

kaydettiğini gösterecek GDP verisinde olacak. İlk çeyrekte aynı rakamda %7.4’lük bir data okunmuştu.

Hükümetin yıl sonu büyüme hedefine (en az %7.5) ulaşıp ulaşamayacağına yönelik sinyaller de, bir

miktar daha bu rakam ile alınabilecek. Ayın sonlarına doğru ise, son iki aydır beklentileri aşan ve 5 ay

sonra yeniden sektörde genişlemeye işaret eden 50 seviyesinin üzerine tırmanan HSBC öncü imalat

PMI verisi, global ekonomideki risk algısını yönlendirebileceği için yatırımcıların merceği altında yer

alacak.

Japonya tarafında da kritik bir döneme girildiğini ifade edebiliriz. Kıtanın en büyük ikinci ekonomisine

sahip ülkede, Nisan ayında devreye giren satış vergisinin ekonomik göstergeler üzerindeki etkisi

izlenecek. Bu bağlamda özellikle ayın hemen başında yayınlanacak ve dikkatle izlenecek Tankan

verilerinin gündemde yer alacağını ifade edebiliriz. Tankan imalat ve imal olmayan endeks, ülke

ekonomisinin gidişatına ilişkin bilgiler verecekken, Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) ayın ortasında

yapacağı toplantısındaki kararlarına ilişkin fiyatlamaların yapılmasını sağlayabilir. Japonya Başbakanı

Abe’nin ekonomi danışmanlarından Honda daha önce, BOJ’un, genişlemeci para politikalarına ek

önlemler alıp almama konusunda Temmuz ayını bekleyebileceğini ifade etmişti. Bu paralelde 15

Temmuz’da tamamlanması beklenen Banka’nın toplantısı bir kat daha önem taşıyabilir. Ayın sonunda

ise enflasyon verileri söz konusu ülke için gündemde yer alacak önem derecesi yüksek göstergeler

arasında yer alacak.

Avustralya ve Yeni Zelanda’ya döndüğümüzde, iki ülkenin de merkez bankalarının atacağı adımlar ile

birlikte yapacağı açıklamaların yakından izlenmesi gerektiğini görüyoruz. Yeni Zelanda Merkez

Bankası’nın (RBNZ) faiz artırımlarına devam edip etmeyeceği merakla beklenecekken, Avustralya için

Merkez Bankası’nın 1 Temmuz’daki kararlarının ardından, istihdam ve enflasyon rakamlarının da

büyük önem taşıdığını ifade edebiliriz.

“Avrupa”

Avrupa tarafında hiç şüphesiz tüm dünyanın dikkatlerini üzerine çeken ECB’nin son toplantısındaki

adımları, kıta gündemin ilk sırasında yer almıştı. Temmuz ayında ise yine Avrupa Merkez

Bankası’ndan gelecek açıklamalar ve Banka’nın Başkanı Mario Draghi’nin ekonomiye ilişkin

değerlendirmeleri yakından takip edilecek. Bunun yanında gerek İngiltere, gerekse Euro Bölgesi geneli

için açıklanacak makro-ekonomik göstergeler piyasalarda yönü belirleyici olabilir.

Her ne kadar 3 Temmuz’daki Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) para politikası beyanatında büyük

değişiklikler görülmesi beklenmese de, Haziran toplantısının ardından özellikle Drahi’nin tavrı büyük

bir dikkatle takip edilecek. Para politikasının genişletileceğine yönelik açıklamaların ardından

Banka’nın bundan sonraki süreç için nasıl bir yol haritası çizeceği, Başkan’ın ifadeleri ile şekillenebilir.

Bu noktada, varlık alımlarına dayalı bir parasal genişleme programının gündemde olduğuna dair

sinyaller, kıtanın ortak para biriminde kayıplar görülmesini sağlayabilecekken, Euro’da aşağı yönlü

kalıcı baskı oluşturabilmek için Draghi’nin piyasalar için “yeni” söylemler kullanması gerektiği de

önemli faktörler arasında değerlendirilebilir. Yatırımcıların, ECB Başkanı’nın ağzından duymaya alışık

olduğu ifadelerin yinelenmesi, ECB’nin son adımları sonrasında yeni bir hamle yapmak için aceleci

6

TEMMUZ - 2014

davranmayacağı beklentisini destekleyebilir. Böyle bir durumda ise ortak para biriminin yükselişleri

kendine zemin bulabilir. Ayrıca söz konusu beklentiler, ay boyunca takip edilecek enflasyon oranı ve

PMI verileri gibi ekonomik göstergeler ile yön bulabilir.

Kıtanın önemli ülkelerinden İngiltere cephesine döndüğümüzde ise imalat, inşaat ve hizmet sektörüne

ilişkin PMI rakamlarının yanı sıra, istihdam, enflasyon ve büyüme verilerinin ada ülkesinin varlık

fiyatlarında etkili olabileceğini ifade edebiliriz. 10 Temmuz’daki İngiltere Merkez Bankası (BOE)

toplantısında ise yeni bir adım beklenmiyor. Ancak, Banka’nın yavaş yavaş faiz artırımına yaklaştığı

beklentisini destekleyebilecek olumlu ekonomik veri ve yetkililerden gelecek açıklamalar, Sterlin’in ay

boyunca izleyeceği fiyat değişimlerinde rotayı belirleyebilir. Diğer taraftan Avrupa Birliği (AB) Komisyon

Başkanlığı için yapılacak seçim (16 Temmuz’da oylama yapılması planlanıyor) öncesinde İngiltere’nin,

Başkan adayı konusunda diğer ülkeler ile ayrı düşmesi, ülkenin AB’den ayrılmaya biraz daha

yaklaşabileceği düşüncelerini gündeme taşıdı. Bu konu hakkında Temmuz ayı içerisinde yapılacak

açıklamalar da kıta genelinde olabileceği gibi, özellikle İngiltere’nin finansal araçları üzerinde etkili

olabileceği için yakından takip edilecek.

Yurtiçine döndüğümüzde ise en önemli gündem maddesinin Cumhurbaşkanlığı seçiminde izlenecek

yol olduğunu ifade edebiliriz. Siyasi sürecin yanında enflasyon başta olmak üzere makro-ekonomik

veriler ve Para Politikası Kurulu’nun (PPK) faiz indirimleri konusundaki tutumu, varlık fiyatlarında etkili

olabilecek ana başlıklar arasında bulunuyor.

“ABD”

Dünyanın en büyük ekonomisi için yeni çeyreğin ilk ayı, oldukça önemli ve kritik gelişmeler ile

piyasalarda sert hareketlere neden olabilecek bir işlem dönemi. ABD merkezli ekonomik gelişmeler

için önce dikkatler her ay olduğu gibi istihdam raporunda olacak. Ay boyunca, ülke ekonomisinin

gidişatına ilişkin izlenecek makro-ekonomik göstergeler ve Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC)

üyelerinden gelecek açıklamalar takip edilecekken, ayın sonundaki FOMC toplantısı ve büyüme oranı

(GDP) verisi büyük bir merakla beklenecek.

Hakkında, istihdam piyasasının yönü konusunda verdiği bilgilerin yetersiz olabileceği yönündeki sesler

giderek yükselen işsizlik oranı verisi, yapılan açıklamalara rağmen izlenmeye ve önemli bir performans

göstermeye devam ediyor. Diğer taraftan ABD ekonomisi için dikkatle takip edilen tarım dışı istihdam

değişimi verisi ise, son iki aydır 200 bin seviyesinin üzerinde. 3 Temmuz’da yayınlanacak Haziran

ayına ait rapordaki rakamlar ise, yine Forex piyasasının en önemli ekonomik göstergesi olarak dikkatle

analiz edilecekken, 9 Temmuz’da yayınlanacak FOMC tutanakları ve 30 Temmuz’daki yeni FOMC

toplantısı öncesinde piyasalara yön verebilir.

Yılın üçüncü çeyreğinin ilk FOMC toplantısı ise yine iki gün sürecek ve 30 Temmuz’da sonlandıktan

sonra, Banka’nın aldığı kararlar açıklanacak. ABD Merkez Bankası’nın (FED) aylık tahvil alımlarını 10

milyar Dolar azaltmayı sürdürdüğü programında bir değişiklik yapması beklenmiyor. Ayrıca, politika

faizinin olabildiğince uzun bir süre düşük tutulmaya devam edileceği vurgusunun yineleneceği ve

FED’in, piyasaların bu konuda endişelenmesinin önüne geçme çabalarının süreceği tahmin ediliyor.

Bunun dışında kalacak açıklamalar piyasalarda sürpriz olarak algılanarak Dolar’da ve birçok finansal

enstrümanda sert hareketlerin görülmesine yol açabilir. Bu noktada, ayın en dikkat çekici ekonomik

göstergeleri arasında yer alacak GDP verisinin ise, FOMC kararlarından önce aynı gün içerisinde

yayınlanacağını belirtmekte fayda var.

ABD ekonomisi, açıklanan son verilere göre yılın ilk çeyreğinde %2.9 küçüldü. Piyasalarda, ABD’de

yaşanan sert kış koşullarının ekonomik aktiviteleri olumsuz etkilediği bilinse de, %-2.9’luk GDP verisi

büyük bir sürpriz oldu. Yılın ilk üç aylık dönemindeki bu performans karşısında 30 Temmuz’da

açıklanacak olan ikinci çeyreğe ilişkin GDP verisi kritik bir önem kazandı. Yatırımcılar, “İlk çeyrekteki

daralma mevsimsel etkilerden mi kaynaklandı, yoksa yapısal sorunlardan mı?” sorusunun cevabını bu

veri ile almayı bekleyecekler. Eğer olumsuz büyüme rakamları sürecekse piyasalarda ABD

7

TEMMUZ - 2014

ekonomisinden kaynaklanan bir panik havası yaşanabilir. Ancak güçlü büyüme rakamları, geçici

etkilerin ekonomik veriler üzerinden arınmaya başlayacağı ve ABD ekonomisinin rayında ilerlediği

düşüncesini destekleyebilir. Bu gibi bir durumda ise FED’in nasıl adımlar atacağı yine cevap bulması

gereken gündemdeki sorular arasında yer alacak. Bu noktada da yine FOMC toplantısından çıkacak

sonuçlar piyasalara yön gösterebileceği için dikkatleri üzerinde toplayacak.

Detaylı Ekonomik Takvim verilerini görüntülemek için tıklayınız.

“Temmuz ayı Ekonomik Takvim”

8

TEMMUZ - 2014

Parite ECB’nin kredi mekanizmasını canlandırıp enflasyonu yükseltmek için aldığı son kararlarla 1.3502 seviyesine kadar geriledi. EURUSD için bir aylık periyodun tamamına bakılırsa kayda değer bir değişiklik yaşanmadığı görülebilir. 1.35 seviyesine kadar gerileyen parite tekrar 1.36 seviyesi üzerinde işlem görüyor. Euro’nun güçlü kalmasında (dolayısıyla deflasyon tehlikesinin canlı kalmasında) birincil etken piyasanın ECB’nin beklediği pozitif ekonomik sonuçların kazanılmasının kolay olmadığını düşünmesinde. Daha önce 2 kez denenen benzer yol Euro bölgesi ekonomilerini istenen hedeflere yaklaştıramadı bile. Son açıklanan pakete dair şüpheler ortadan kalmakmış değil fakat şimdiden ECB’nin son paketi kesinlikle işe yaramaz diyemeyiz. Eylül ayında sistemin çalışmaya başlamasıyla sonuçlarını izlemeye devam edeceğiz. ECB’den piyasanın istediği, FED benzeri bir varlık alım programı. ECB, varlık alım programı ihtimalinin de masada olduğunu ifade ediyor. Varlık alım programına dair gelen her açıklamada euro’da hareketlenmeye sebep oluyor. Biz ise varlık alım programının, ECB son hamlesinin sonuçlarını görmeden yüksek olasılıkla uygulanabilir bir program olduğunu düşünmüyoruz. Teknik-hukuki sorunlar da ayrı bir konu. Arada aşağı yönde sarkma yaşansa da paritede ortalamalardan çok da uzak olmayan bir seyir izleniyor. 1.35 seviyesi kısa vadeli dip olarak düşünülebilir. 1.3650 seviyesi ise 50-200 günlük hareketli ortalamaların geçtiği, son düşüşün başladığı seviye, bu anlamda ilk güçlü direnç. Temmuz ayında 1,35-1.36 aralığında ABD ekonomisine dair gelen her güçlü sinyalle aşağı, her zayıf sinyalle yukarı hareket izleyebileceğiz. Euro bölgesinden gelen güçlenme işaretleri euro’yu güçlendirip paritede yukarı yönde hareketlere sebep olabilir. Uzun vadede 1.20’li seviyelerden başlayan yükseliş trendi devam ediyor (sarı çizgi). Orta vadede siyah çizgi ile gösterilen yükseliş trendi altında seyir devam ediyor.

EURUSD ANALİZ

“ EUR/USD GÜNLÜK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 1,3500-1,3470-1,3300

Direnç: 1,3650-1,3750-1,3930

9

TEMMUZ - 2014

İngiltere Merkez Bankası (BOE) başkanı Mark Carney’in göreve geldiği andan itibaren gerçekleştirmiş olduğu çalışmalar ve para politikası kurulu ile alınan stratejilerle birlikte değer kazanan Sterlin, GBPUSD paritesinin karar aşamasına gelmesine katkı sağladı. GBPUSD paritesini aylık grafikte incelediğimizde 1 Ekim 2008 tarihinden beri GBPUSD paritesinin 1,7050 bariyeri altında kapanış gerçekleştirdiğini görmekteyiz. Parite, Haziran ayı içerisinde 1,7050 seviyesi üzerinde 1,7061 seviyesine kadar çıkış gerçekleştirse de 1,7050 seviyesi üzerinde herhangi bir kapanış göremedik. Bu da uzun vadeli ayı piyasasının ne denli güçlü olduğunun bir kanıtı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda da 1,7050 seviyesi altında kapanışların devam etmesi durumunda uzun vadeli ayı piyasası etkin bir şekilde devam etmektedir. Bugün haftanın kapanışı, Pazartesi günü ise ayın kapanışı olduğu için özellikle bugün ve Pazartesi günü GBPUSD paritesinin hangi seviyede kapanış gerçekleştireceği dikkat edilmelidir. 1,7050 seviyesi altında kapanışların devam etmesi ayı piyasasının devamı için önemlidir. Aksi takdirde GBPUSD paritesi için yeni bir dönem başlayabilir. Kısa ve Orta vadeli olarak GBPUSD paritesini (günlük grafikte) incelediğimizde 7 Ağustos 2013 tarihinden itibaren etkisini net bir şekilde hissetmiş olduğumuz 89 günlük basit hareketli ortalamanın her fırsatta destek olması, GBPUSD paritesinin orta vadeli yükseliş baskısına maruz kalmasının en önemli nedenidir. Şuanda bu ortalama 1,6772 seviyesinden geçmektedir. Yani orta vadeli olarak 89 günlük basit hareketli ortalama üzerinde kaldığımız müddetçe orta vadeli yükseliş baskısı devam etmek isteyebilir. 1,6918 destek noktası da GBPUSD paritesinde kısa vadeli yön tayininde dikkatle takip etmemiz gereken bir seviye olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle de mevcut kısa ve orta vadeli yükselişler göz önüne aldığımızda tepki satışlarının devamı için 1,7050 seviyesi altındaki kapanışlara ilaveten 1,6918 seviyesinin de aşağı yönlü kırılması gerekmektedir. Böyle bir durumda 89 günlük basit hareketli ortalama yeniden gündemimizde yer alabilir. Aksi takdirde 1,6995 – 1,7061 seviyeleri arasında bir müddet daha hareketler görebiliriz.

“GBP/USD ANALİZ”

/USD”

“ GBP/USD AYLIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek; 1,6995-1,6918-1,6772

Direnç; 1,7061-1,7150-1,7250

“ GBP/USD GUNLUK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

10

TEMMUZ - 2014

Mayıs ayını 2,0950 seviyesinde tamamlayan parite haziran ayında 2,1530 seviyesine kadar yükseldi. Yaklaşık %1.5’lik yükselişle haziran ayı tamamlandı. Paritedeki yükselişin ana sebebi Irak sorunu. Musul’da başlayıp petrol hattı üzerinden Irak’ın geneline yayılma tehlikesi taşıyan süreç TL’yi aşağı yönde baskıladı. Petrol fiyatlarının artması, bu durumun cari açık endişelerini canlandırması iç piyasaların geneli için baskı unsuruydu. İkinci büyük ihracat pazarı olan Irak’ta yaşananlar ticari kaygıları da artırdı fakat saydığımız unsurlar paritede bir kırılmaya sebep olmadı. Şimdilik 2,15 seviyesi direnç, 2.12 seviyesi destek olarak kabul edilebilir. Paritenin 2,15 seviyesi üzerine çıkması için Irak’tan daha kötü haberlerin gelmesine, gelişen ülkelere bakışta bozulmaya, Brent petrolde 115 dolar seviyesi üzerinde kalmaya ihtiyaç var. 2,12 seviyesi altına inmek için de Irak’tan gerginliğin azaldığına dair haberlere, Brent petrolde 112 dolar seviyesi altına inilmesine ve bugünden daha yüksek sermaye girişine ihtiyaç var. Temmuz ayı cumhurbaşkanlığı seçimi ile iç siyasi gündemin geçen aya göre daha yoğun olacağı bir ay olacak. Seçim sürecinde piyasaların gergin olmasını beklemiyoruz. Fakat adayların netleşmesiyle genel seçimlere dair projeksiyonların şimdiden gözden geçirileceğini unutmamak gerek. 2,12 seviyesi kısa vadede ilk destek bölgesi. Bu seviye altında hareketli ortalamaların işaret ettiği 2,10 desteği mevcut. 2,06 seviyesi şimdilik dip seviye olarak görünüyor. Yukarıda 2,15 direnci aşılırsa yeni hedef 2,17 seviyesi olabilir.

“USD/TRY ANALİZ”

“ USD/TRY GÜNLÜK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 2,12-2,10-2,08

Direnç: 2,15-2,17-2,20

11

TEMMUZ - 2014

USD/JPY paritesinin, Haziran ayında genel anlamda ABD kaynaklı hareketler gerçekleştirdiğini gördük. Ek olarak Yen'in ekonomik göstergeler ve jeopolitik gelişmelerle birlikte hareketliliğe katkıda bulunduğunu söyleyebiliriz. ABD'de ekonomik göstergelerin ağırlıklı olarak olumlu görünmesine rağmen, özellikle ilk çeyreğe ait büyüme verisinin %2,9'luk daralmaya işaret etmesi Dolar endeksinde düşüşlere neden oldu. Major para birimlerine karşı değer kazanan Yen'in de etkisiyle birlikte, paritenin satış ağırlıklı bir şekilde ayı sonlandırdığını söyleyebiliriz. Teknik olarak incelediğimizde, düşüş kanalının üst noktası olan 102,85’in sınırlayıcı etkisiyle birlikte oluşan satışların 100,75 – 101,20 bandına kadar ulaştığını görüyoruz. Paritede 7,5 aydır düşüşleri sınırlandıran bu bölgede, 101,20’nin kırılması bandın alt noktası olan 100,75’in hedeflenmesine katkı sağlayabilir. Kritik kısım ise, 100,75 altında gerçekleşebilecek haftalık kapanıştır. Çünkü bu durumda uzun süredir sınırlandırıcı etkinin pasif duruma geçmesiyle birlikte satışlar hız kazanabilir. 50 haftalık basit (simple) hareketli ortalamayla da destek bulan 100,75 – 101,20 bandının aşağı yönlü hareketleri sınırlandırıcı etkisi dikkat çekmeye devam ediyor. Bant kırılmadığı müddetçe, kanalın üst noktası olan 102,80 seviyesini hedefleyebilecek tepki alımlarının devreye girme ihtimali artabilmektedir. Genel anlamda baktığımızda, yaklaşık 2,5 aydır güncel durumundaki 100,75 – 100,80 aralığı dışına çıkılmadığı müddetçe, bantta dipten al - zirveden sat mantığının pariteye yansımaları görülebilir.

“USD/JPY ANALİZİ”

USDJPY HAFTALIK GRAFIK

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 101,20 – 100,75 – 99,52

Direnç: 102,16 – 102,80 – 104,10

“100,75 – 101,20 KRiTiK BOLGEYE DIKKAT!”

12

TEMMUZ - 2014

Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) Haziran ayının ilk haftasında faiz oranlarında yaptığı indirim sonrasında Euro'da zayıflama oluşsa da, önlemlerin genel olarak bankacılık sektörüne yaradığı spekülasyonlarıyla birlikte dalgalı bir seyir izlendi. Yen'in jeopolitik gelişmelerin ve ekonomik göstergelerin de etkisiyle birlikte değer kazanması, EUR/JPY paritesinde aşağı yönlü hareketlerin etkin olmasına katkı sağladı. Hareketli geçen ayın ardından, satış ağırlıklı bir görünüm karşımıza çıkıyor. Temmuz ayında Euro Bölgesi verileri ve ayın ilk haftasında gerçekleşecek olan Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısı takip edilecektir. Diğer yandan, Japonya ekonomik göstergeleri de, olası ek genişleyici politika beklentileri nedeniyle bu ay da etkili olabileceği için dikkatle takip edilmelidir. Teknik olarak incelediğimizde, 145,68’lerden başlayan düşüşlerin 137,68 – 140,08 aralığında hareketlerini sürdürmekte olduğunu görüyoruz. Bandın dışında gerçekleşebilecek hareketler, kanal içerisindeki yön arayışında rol oynayabilir. Yükseliş kanalı içerisinde, bandın alt noktası ve aynı zamanda İchimoku bulutunun üst sınırı olan 137,68 seviyesi üzerinde yukarı yönlü baskıların etkin olması beklenebilir. Yükselişlerde 140,08 hedeflenebileceği gibi, dikkatle takip edilmesi gereken bu seviye geçildiği taktirde alımlar ivme kazanabilir. Bu şartla 142,45’lere doğru fiyatlamalar gerçekleşebilir. Bandın düşüşleri sınırlamasına rağmen, alt nokta olan 137,68’in hemen üzerinde yoğunlaşan hareketler dikkat çekiyor. 137,68’in kırılmasını sağlayabilecek temek faktörlerin de desteği sağlandığı durumda, mor renkle belirttiğimiz düşüş eğiminin etkisinin de artmasıyla kanal alt noktası olarak belirlediğimiz 134,00 bölgesine doğru fiyatlamalar gerçekleşebilir. Bu süreçte, kanal kırılmadığı müddetçe gerçekleşebilecek düşüşlerin, kısa vadeli ve tepki olarak gerçekleşeceğini unutmamakta fayda var.

“EURJPY ANALİZİ”

“ EUR/JPY HAFTALIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 137,68 – 135,50 – 134,00

Direnç: 138,92 – 140,08 – 142,45

13

TEMMUZ - 2014

Haziran ayı boyunca İngiltere’de olumlu gelişmeler ve faiz üzerinde fiyatlamaların etkisi görülürken, Japonya’da veriler ve genişlemeci politikalar üzerinde yarattığı baskı takip edildi. İngiltere’de en önemli gelişme, olumlu ekonomik göstergelerin ardından, İngiltere Merkez Bankası (BOE) Başkanı Carney’in, piyasaların beklentisinden daha erken bir süreçte ilk faiz artırımının gerçekleşebileceğine dair açıklamaları oldu. Olumlu gelişmelerle birlikte hali hazırda değer kazanan Sterlin, bu süreçte daha da güç kazandı. Ancak, yetkililerin daha sonraki açıklamaları daha temkinliydi ve Yen’in de değer kazanımlarıyla birlikte, dengeye oturmaya çalışan bir parite seyrettik. Yen’deki değer kazanımlarının ise genel anlamda genişlemeci para politikasına dair oluşan baskılar ve jeopolitik gelişmelerden kaynaklandığını ifade edebiliriz. Ayın sonunda tüm bu gelişmelerle birlikte, alımların ön planda olduğu bir süreci geride bıraktık. Teknik olarak incelediğimizde, kırmızı renkle belirttiğimiz yükseliş trendinin, 21 haftalık üssel (exponential) hareketli ortalamayla desteklendiğini görüyoruz. Güncel seviyesi 170,88 olan 21 haftalık hareketli ortalama, aynı zamanda yükseliş trendinin tabanını oluşturmaktadır. Bu nedenle 170,88 üzerinde kalındığı müddetçe, yukarı yönlü baskıların ağırlık kazanması beklenebilir. Alımlarda ivme bekleyebilmek için, yükselişlerde sınırlayıcı etkisini gördüğümüz 174,08 seviyesinin geçilmesi gerekmektedir. Ek olarak bu bölgede gerçekleşebilecek (174,08 üzerinde) haftalık kapanış, yükseliş beklentilerinin kalıcı olmasında etkili olabilir. Paritenin 174,08’i geçememesiyle birlikte ortaya çıkan tepki satışları dikkat çekmektedir. Bu şartla birlikte 174,08 geçilemediği müddetçe, kısa vadeli tepki satışlarının devreye girme potansiyeli artabilir. Gerçekleşebilecek düşüşlerde trendin tabanı olan 170,88 hedeflenebileceği gibi, bu seviyenin kırılması yükseliş trendinin bittiği anlamına gelmemektedir. Mor renkle belirttiğimiz trendin tabanı olan 167,43 kırılmadığı müddetçe, bu bölgeye doğru yaşanabilecek geri çekilmelerin tepki hareketi olduğu bilinmelidir.

“GBPJPY ANALİZİ”

“ GBP/JPY HAFTALIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 171,90 – 170,88 – 169,35

Direnç: 174,08 – 174,85 – 176,65

14

TEMMUZ - 2014

1992 yılından itibaren (son 22 yıldır) her fırsatta dip noktalardan toparlanan ve yukarı yönlü hareketler gerçekleştiren AUDNZD paritesi bu çıkışlarını trendi görmemizi sağlayan en önemli indikatörlerden birisi RSI (Göreceli Güç Endeksi) göstergesinin desteği ile sürdürmektedir. 2014 yılından itibaren AUDNZD paritesinin performansını incelediğimizde yükselişlerini Mayıs ayında sınırlandıran ve Haziran ayında tepki satışlarına maruz kalan parite, RSI göstergesinde 36 seviyesinden dönüş gerçekleştirdi ve kritik bir bölge olarak adlandırdığımız 36 – 27 seviyeleri arasında seyrini sürdürmektedir. Şuanda RSI göstergesi 32,59 seviyesinde hareketini sürdürmekte ve kritik bölge (36-27) içerisindedir. 30 seviyesinin üzerindeki hareketlerin yükseliş rallisi için önemli bir sinyal olduğunu indikatör özelliğinden biliyoruz. AUDNZD paritesinin şuanda 32,59 seviyesinde oluşu da paritenin yükseliş isteğini devam ettirme ihtimalini güçlendirmektedir. Ancak bu yükselişlerin teyit kazanabilmesi için RSI göstergesinin daha önce test edip geçemediği 36 seviyesini geçmesi gerekmektedir. Bu şart sağlanırsa AUDNZD paritesi 1,1142 ve 1,1549 seviyelerini test edebilir.

Mevcut senaryonun iptal edilmesi için AUDNZD paritesinin fibonacci %100’lük düzeltme noktası olan 1,0485 seviyesi altında haftalık kapanış gerçekleştirmesi gerekmektedir. (Haftalık kapanış, ilgili haftanın son işlem günü TR saati ile 00.00’daki kapanış fiyatıdır)

“AUD/NZD ANALİZ”

“ AUD/NZD AYLIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 1,0640-1,0485-1,0300

Direnç: 1,0940-1,1142-1,1380

15

TEMMUZ - 2014

Altın Haziran ayını yaklaşık %5’lik primle tamamladı. 1250 dolar seviyesinden 1325 dolar seviyesine kadar hızlı bir yükseliş yaşandı. Bu yükselişte jeopolitik risklerin artıyor olması etken olmakla birlikte asıl etki FED, FED’in izlediği politikalardan geliyor. ABD ekonomisi yıl başından bu yana enflasyon üretiyor, istihdamda iyileşme kaliteli olmasa da devam ediyor. FED varlık alımında azaltıma devam ediyor. FED funds faizi ne zaman artacak, artık piyasaların odaklandığı konu bu. Faiz artırımı konusunda FED’in aceleci olmadığını biliyoruz. Ekonomik hedeflere ulaşılsa bile FED faiz artırımı için hızlı davranmayacağı sinyallerini veriyor. Her ne kadar ekonomik iyileşme FED’i faiz konusunda adım atmaya zorlayacak olsa da FED’e göre ekonomide FED’in desteğine daha uzun süre ihtiyaç olacak. FED’in faiz artırımında sakin duruşu altında yükseliş için fırsat oluyor. Enflasyon yükselse de FED aynı hızla faizi artırmayacaksa altın enflasyon döneminin güvenli limanı olabilir. Altın analizinde alternatif piyasalardan neler yaşandığına da bakmak gerektiğini düşünüyoruz. Bir süredir hisse senetleri piyasaları ile altın arasında ters yönlü ilişki var. Riskli varlıklar tercih edildiği sürece güvenli liman aranmadı. Borsa endeksleri yeni zirvelere giderken altın geriledi, arada yaşanan yükselişler cılız kaldı. Önümüzdeki dönemde ABD borsaları yüksek seviyelerinden gerilemeye başlarsa altın yükselmek için destek bulabilir. Tersi durumda, borsalar yeni zirvelerine giderse haziran ayındaki yükseliş cılız kalabilir. Altın 1800 dolar seviyesinden başlayıp 1180 dolar seviyesinde don bulan düşüşünde Fibonacci hesaplamalarıyla önemli bir noktasında. 1325 dolar seviyesi üzerinde günlük kapanışlar yaşanırsa orta vadede yeni hedef 1415 dolar olabilir. 1325 seviyesi üzerinde ilk dirençler 1331-1360 bölgelerinde. 1387 dolar seviyesinde de mart ayı zirvesi görünüyor. 50 ve 200 günlük ortalamaların kesiştiği 1285 dolar seviyesi güçlü destek. Bu seviye üzerinde kalındığı sürece orta vadede yükselişin devamı beklenebilir. 1310 ve 1300 seviyeleri geri çekilmelerde ilk destek bölgeleri.

“ALTIN ANALİZ”

“ ALTIN GÜNLÜK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 1310-1300-1285

Direnç: 1325-1331-1360

16

TEMMUZ - 2014

Platinum fiyatları 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren kanal içi hareketlerini sürdürmektedir. 2014 yılından itibaren gerçekleştirmiş olduğu performansı incelediğimizde özellikle de 1375 destek noktasından almış olduğu güçle yukarı yönlü çıkış gerçekleştirme isteği dikkat çekmektedir. Teknik olarak Platinum fiyatını incelediğimizde 1375 destek noktasının önemli olduğunu, bu destek noktası üzerinde kaldığı müddetçe orta ve uzun vadeli yükseliş baskısının devam etmek isteyeceğini ifade edebiliriz. Böyle bir durumda 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren devam eden kanalda üst nokta olarak belirlediğimiz 1615 seviyesine doğru yeni bir hareket görebiliriz. Düşüş beklentisi içerişinde olan Forex işlemcileri ise kanalın kırılmasını takip etmelidir. 1375 destek noktasının aşağı yönlü kırılması durumunda ise satıcılı seyir yeniden kendisini hissettirmek isteyebilir.

“PLATINUM ANALİZ”

“PLATINUM AYLIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 1375-1292-1198

Direnç: 1515-1615-1738

17

TEMMUZ - 2014

Bakırda, Haziran ayı süresince gerçekleşen fiyat hareketlerini incelediğimizde, Çin’e dair arz ve taleple ilgili etkilerin fiyatlamalarda hareketliliği sağladığını, küresel üretim ve tüketime dair gelişmelerin de takibinin sürdüğünü söyleyebiliriz. Ayın ilk yarısında stok endişelerinin azalmasıyla birlikte fiyatlarda düşüş görülse ve bu süreç Dolar endeksindeki düşüşle desteklense de, geride bıraktığımız iki haftada sert yükselişlerin gerçekleştiğini gördük. Özellikle Çin’de finansal kaynaklara teminat olarak kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte fiziksel talebin de artması, bakır fiyatlarındaki artışta etkenlerin ana maddeleriydi. Önümüzdeki süreçte özellikle Çin imalat verileri dikkatle takip edilmekle beraber, küresel arz ve talebe ilişkin gelişmeler fiyat hareketlerinde etkili olabilir. Teknik olarak incelediğimizde, son iki hafta gerçekleşen yükselişlere rağmen, düşüş kanalının güncelliğini koruduğunu görüyoruz. 110 haftalık basit (simple) hareketli ortalama altında sürmesi beklenen düşüş baskılarının, 4 aydır yükselişlerin sınırlandırıcı etkisini gördüğümüz 3,1989 altında kalındığı müddetçe ağırlık kazanması beklenebilir. Bu şartla birlikte 3,0061 ve kanal alt noktası olan 2,9050 hedeflenebilir. Bakır fiyatında yukarı yönlü beklenti oluşturabilmek için, 3,1989 seviyesinin geçilmesi gerekmektedir. Özellikle bu bölgede gerçekleşebilecek haftalık kapanışın da katkısıyla, tepki alımlarının ağırlık kazanması beklenebilir. Bununla birlikte, yeşil renkle belirttiğimiz kanalın üst noktası ve 110 haftalık basit hareketli ortalama üzerinde bulunan 3,3550 seviyesine fiyatlamalar gerçekleşebilir.

“BAKIR ANALİZİ”

“ BAKIR AYLIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 3,0990 – 3,0061 – 2,9050

Direnç: 3,1989 – 3,2815 – 3,3550

18

TEMMUZ - 2014

Ham petrol fiyatında ağırlıklı olarak jeopolitik risklerin etkisiyle birlikte, hareketli bir ayı geride bıraktığımızı söyleyebiliriz. Fiyatın, Irak gerilimiyle birlikte 9 ayın zirvesine ulaşması sonrasında, yeni itici güçlerin oluşmamasıyla nedeniyle her ne kadar hareketli bir ay yaşansa da, 105,10 – 107,66 bandının bozulmadığını gördük. Diğer yandan, Libya’da isyancıların kapatılan limanların Ağustos ayında tekrar işler hale geleceğini bildirmeleriyle birlikte ay sonunda fiyat üzerinde baskıların arttığını gördük. Ay boyunca bu bandın dışına çıkılabilmesi için, gündeme yeni maddelerin eklenmesi gerektiğini belirtmiştik. Temmuz ayında Irak dışında, Ukrayna'da tırmanan gerginliklerin takibi sürdürülecek. Ek olarak stok verilerinin takibi de arz yönündeki endişelerin artabileceği süreçte etkili olabilir. Teknik olarak incelediğimizde, 200 haftalık basit (simple) hareketli ortalamayla desteklenen yükseliş kanalının aktif bir şekilde devam ettiğini görüyoruz. Irak gündemiyle beraber, kanalın ortasında bulunan 105,00 engelinin aşılmasıyla birlikte, üst bölgelere doğru hamle yapma şansının daha da arttığını söyleyebiliriz. 9 aydır sınırlayıcı etkilerini gördüğümüz 105,00 bölgesi üzerinde, yeşil renkle belirttiğimiz kanalın da desteğiyle alımların ağırlık kazanması beklenebilir. Bu şartla birlikte 108,15’in geçilmesi, 110,70’lerin hedeflenmesine katkı sağlayabilir. Ham petrolde Irak gündeminin fiyatlanması sonrasında, 108,15’in geçilememesi ve gündeme yeni ataklar için yeterli gelişmelerin gelmemesi nedeniyle 105,00 üzerinde yoğunlaşan hareket dikkat çekmektedir. Temel gelişme ve göstergelerin küresel arz ve talebe yönelik endişeleri azaltması durumunda 105,00 seviyesi altına düşen fiyat, kanal alt bölgesini hedeflemek isteyebilir. Özellikle 105,00 altında gerçekleşebilecek haftalık kapanış, tepki satışları için teyit niteliği taşıyabilir. Düşüşlerde 102,65’in kırılması, yeşil kanalın kırılmasıyla birlikte satışları hızlandırabilir.

“HAM PETROL ANALİZİ”

“HAM PETROL HAFTALIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek:105,00 – 103,65 – 102,65

Direnç: 107,66 – 108,15 – 110,70

19

TEMMUZ - 2014

Haziran ayında mevsim ortalamalarının üzerinde seyreden sıcaklar ve stokların artışıyla birlikte doğalgaz fiyatında aşağı yönlü baskıların ön planda olduğunu gördük. Haziran ayı ortalamasının yaklaşık 8 derece üzerinde seyreden sıcaklıklar ve ABD doğalgaz stoklarının beklenenin üzerinde artışıyla birlikte, hem arz hem talep tarafındaki rahatlama fiyatın aşağı çekilmesinde önemli rol oynadı. Ukrayna gündemine geldiğimizde ise, arza yönelik tehlikelerin artık fiyatlanmış olduğunu, bu nedenle gündeme eklenebilecek yeni ve önemli gelişmelerin hareketlilik yaratabileceğine dair uyarımızı tekrar hatırlatmak gerekiyor. Önümüzdeki süreçte jeopolitik riskler ve Haziran ayı boyunca etkisi görülen stok verilerinin takip edilmesi gerekmektedir. Teknik olarak incelediğimizde, 4,848 seviyesinin geçilememesiyle birlikte, ayın ortasından itibaren aşağı yönlü baskıların ağırlık kazandığını görüyoruz. Kısa vadeli incelediğimizde, mor renk ile belirttiğimiz yükseliş trendinin kırıldığını görüyoruz. Trendin kırılmasıyla birlikte, 4,604 seviyesi altında, düşüş baskılarının hakim olması beklenebilir. Düşüşlerde 4,200 hedeflenebileceği gibi, bu seviyenin kırılması 3,853’lere kadar fiyatlamalara neden olabilir. Kanal (kırmızı) kırılmadığı müddetçe, gerçekleşebilecek düşüşlerin tepki satışı olduğu unutulmamalıdır. Doğalgaz fiyatında yukarı yönlü beklenti oluşturabilmek için, kırılan trendin alt noktası diyebileceğimiz 4,604 üzerinde haftalık kapanış ihtiyacı bulunmaktadır. Bu şartla birlikte gerçekleşebilecek yükselişlerde 4,848 seviyesi hedeflenebilir. 4 ayı aşkın süredir yükselişleri sınırlandıran 4,848’in geçilmesi durumunda alımların netlik kazanması olasıdır.

“DOĞALGAZ ANALİZ”

“DOĞALGAZ HAFTALIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 4,200 – 3,995 – 3,853

Direnç: 4,604 – 4,848 – 5,203

20

TEMMUZ - 2014

Haziran ayı aylık bültenimizde Şeker fiyatları için alçalan takoz formasyonunu ve 18,45 seviyesinin önemini vurgulamıştık. Şeker fiyatı Haziran ayı içerisinde gerçekleştirmiş olduğu yükselişlerle alçalan takoz formasyonunun sonlanmasına katkı sağlamış ve gerçekleştirdiği yükselişlerle 18,78 seviyesine kadar çıkışını sürdürmüştür. Alçalan takoz formasyonunun sonlanması ile yükseliş baskısının devam etme ihtimalinin güçlü olduğu Şeker için yeni ayda iki kritik seviye belirlenmiştir. Bu seviyelerden en önemlisi yükselişlerin devamı için kritik bir destek olarak ifade edebileceğimiz 16,30 seviyesidir. Şeker fiyatının bu destek noktası üzerinde kalma isteği yükseliş baskısının devamı için önemlidir. İkinci önemli seviye ise mevcut yükselişlerin devam teyit niteliği kazanması için geçilmesi gereken seviye olarak belirlenmiştir. Bu da 18,90 olarak belirlenmiştir. Yani Şeker fiyatı 16,30 destek noktası üzerinde kaldığı müddetçe yükseliş baskısına devam etmek isteyebilir. Bu yükselişin daha da netleşebilmesi için 18,90 seviyesinin geçilmesini beklememiz gerekmektedir. Böyle bir durumda 20,08 ve 21,28 seviyeleri test edilebilir. Aksi takdirde 16,30 – 18,90 arasında bir müddet daha hareketler görebiliriz.

NOT: ABD Tarım Bakanlığı (USDA) tarafından yayınlanan raporlara ulaşmak için tıklayınız

“ŞEKER ANALİZ”

“ŞEKER AYLIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 17,44 – 16,30 – 14,36

Direnç: 18,90 – 20,08 – 21,28

21

TEMMUZ - 2014

Mayıs ayının ilk günlerinde başlayan buğday fiyatlarındaki düşüşler, üst üste 8 hafta devam ederek emtianın fiyatında önemli bir gerileme gerçekleşmesine neden oldu. Bunun temelinde yatan ana faktörün ise artan buğday stoklarının olduğunu ifade edebiliriz. ABD hükümetine göre; Hindistan ve Avrupa’daki üreticiler, ABD’deki daha az ürünü telafi ederek üretimlerini artırırken, 2015 yılı hasadı başlamadan önce global buğday stok miktarı 3 yılın en yüksek seviyesine ulaşacak. Dünyanın en büyük tahıl üreticisi konumunda olan ABD’deki ılık havaların kaliteli ürün miktarını artırması da, buğday fiyatlarında etkili olan başlıklar arasında yer aldı. Önümüzdeki ay, ABD Tarım Bakanlığı (USDA) tarafından yapılacak açıklamalar ve Uluslararası Tahıl Konseyi’nin (IGC) raporları, yine arza ilişkin beklentiler ile emtianın fiyatındaki değişimlerde rol alabilir.

Teknik açıdan incelediğimizde, buğdayın fiyatında Mayıs ayı başlarında hız kazanarak, kanalın üst noktası olan 713 direncinden gerçekleşen düşüşlerin dikkat çektiğini ifade edebiliriz. Bu kayıplar sonrasında fiyatın, kanalın alt noktası olan 570,35 seviyesi üzerinde kalması halinde, emtiada yukarı yönlü hareketlerin beklenebileceğini ifade edebiliriz. Bu gibi bir durumda yükselişler yeninden ivmelenebilecekken, 600 ve 630 dirençleri test edilebilir. 570,35 desteğinin kırılması halinde ise düşüşler hız kazanabilecekken, sonrasında 550,85 ve 520,15 seviyeleri görülebilir. NOT: ABD Tarım Bakanlığı (USDA) tarafından yayınlanan raporlara ulaşmak için tıklayınız

“BUĞDAY ANALİZİ”

“BUĞDAY HAFTALIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 570,35 – 550,85 – 520,15

Direnç: 600 – 630 – 670,55

“Buğdayda 570,35 desteği önemli”

22

TEMMUZ - 2014

Ukrayna, Rusya ve Avrupa Birliği mısır üretiminin artışıyla birlikte 2014/15 dönemi üretimi 79 milyon balya artış gösterdi. Öte yandan ABD mısır stoklarının %35’lik bir artışla birlikte 2005’ten bu yana en büyük yükselişi göstermesi bekleniyor. Güney Afrika’da ise 1981 tarihinden beri en büyük mısır hasat dönemi gerçekleştirilecek. Tüm bu şartların oluşumuyla birlikte, mısır fiyatı sadece Haziran ayı için değil, yılın ikinci çeyreğine dair genel görünümde kayıp yaşamış durumda. Arzın artmasıyla birlikte fiyat üzerindeki baskı oldukça ağırlaştı. Önümüzdeki süreçte, talebin artışına yönelik beklentiler fiyat üzerinde etkili olabilir.

Teknik olarak incelediğimizde, 2005 yılından bu yana devam eden yükseliş trendinin 250 periyotluk üssel (exponential) hareketli ortalamayla (415,00) desteklendiğini görüyoruz. Bu yükselişin, trendi görmemizi sağlayan göreceli güç endeksi (RSI) indikatöründe 30 seviyesi üzerinde destek bulduğunu söyleyebiliriz. Trend alt noktası olan 415,00 seviyesi kırılmadığı sürece, alımları devreye girme ve bu bölgeye kadar gerçekleşen gerilemelerin alım fırsatı olarak değerlendirilebileceğine yönelik beklentimizi koruyoruz. Yükselişlerde 513,50 seviyesine doğru fiyatlamalar gerçekleşebilir. Alım yönlü stratejilerde, RSI indikatöründe 47 seviyesinin geçilmesi, yükselişler için teyit niteliği taşıyabilir.

Mısır fiyatında düşüş yönlü beklenti oluşturabilmek için, trendin destek noktası konumundaki 415,00 seviyesinin altındaki haftalık kapanışları görmemiz gerekmektedir. Bu şartla birlikte, düşüş yönlü baskıların kalıcılığı açısından teyit sağlanabilir. Düşüşlerde 380,00 seviyesi 4 yılın dip noktası olarak dikkatle takip edilmelidir.

NOT: ABD Tarım Bakanlığı (USDA) tarafından yayınlanan raporlara ulaşmak için tıklayınız

“MISIR ANALİZİ”

“MISIR AYLIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 428,50 – 415,00 – 404,75

Direnç: 457,66 – 470,00 – 484,10

“415 seviyesi üzerinde yükseliş baskısı devam etmektedir”

23

TEMMUZ - 2014

Haziran ayında genel olarak diğer tahıllara benzer şekilde fiyatı düşen tarım ürünleri arasında yer alan soya fasulyesi, dünyanın en büyük yetiştiricisi olan ABD’deki ılık ve yağışlı hava koşullarının kaliteli ürün ve stok miktarını artıracağı beklentisi ile hareket etti. Bu düşünce ile değer kaybeden emtia, ayın ikinci yarısından sonra ise ABD’de soya fasulyesi ihracatının arttığının görülmesi ve hızlanan yağışların ekilecek alanı kısıtlayacağı endişeleri ile toparlanma eğilimine girdi. Ancak ABD Tarım Bakanlığı’nın (USDA) tahminlerine göre ABD’li yerel çiftçiler bu yıl, 3.635 milyar kile (bushels) soya fasulyesi hasadı yapacaklar ve söz konusu rakam, bu zaman kadar görülen en yüksek üretime işaret edecek. Temmuz ayı içerisinde USDA ve Uluslararası Tahıl Konseyi’nin (IGC) raporları arz yönlü fiyat değişimleri için yakından izlenecekken, ABD ürününe olan talepteki değişimler de, takip edilecek faktörler arasında yer alıyor.

Soya fasulyesinin fiyatında Mayıs ayının sonlarında kanalın üst noktasından başlayan düşüş, emtiada 4 haftalık aşağı yönlü bir hareket yaşanmasına neden oldu. Ancak fiyatın 144 günlük basit hareketli ortalama civarında kayıplarını sınırlandırdığını görüyoruz. Fiyatın, kanalın üst noktası konumundaki 1516.40 seviyesinin altına kaldığı sürece, düşüşlerini, kanalın alt noktası olan 1324.70 desteğine doğru sürdürebileceğini bekleyebiliriz. Ancak aşağı yönlü hareketlerin güç kazanabilmesi için kontrol noktası olarak belirlediğimiz 1394.90 desteğinin kırılması, düşüşlerin devamı için önem taşımaktadır. Gelecek haberlerin soya fasulyesi fiyatını yukarı taşıması halinde ise, 1516.40 direncinin geçilmesi yükselişlerin hızlanmasını sağlayabilir. NOT: ABD Tarım Bakanlığı (USDA) tarafından yayınlanan raporlara ulaşmak için tıklayınız

“SOYA FASULYESİ ANALİZİ”

“SOYA FASULYESİ HAFTALIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 1406,75 – 1394,90 – 1360,50

Direnç: 1455,65 – 1546,40 – 1586,65

“1460 – 1531 KRITIK BOLGEYE DIKKAT!”

24

TEMMUZ - 2014

Haziran ayı gerçekleştirmiş olduğumuz aylık bülten raporumuzda Pamuk fiyatı için 90,65 direncinin önemli olduğunu, bu bariyer altında kaldığımız müddetçe kontrol noktası olarak belirlediğimiz 79,00 seviyesine kadar gerileme potansiyelinin güçlü olduğunu ifade etmiştik. Pamuk, Haziran ayı içerisinde gerçekleştirmiş olduğu satış baskısı ile 79,25 seviyesini test etmiş, yani kontrol noktasına yaklaşmıştır. Şu sıralar 80,30 seviyesine yakın hareketlerine devam etmektedir. Teknik olarak Pamuk fiyatını incelediğimizde 79,00 seviyesi kritik bir önem taşımaktadır. Mevcut satış baskısı devam edecek mi yoksa sonlanacak mı sorusunun cevabını aramaktayız. Bu bağlamda da özellikle satış baskısının devamı için 79,00 destek noktasının aşağı yönlü kırılması gerekmektedir. Böyle bir durumda 75 ve 70 seviyeleri test edilebilir. Aksi takdirde yeniden 90,65 direncine yaklaşmak isteyecektir. Destek: 79,00 – 75,00 – 70,00 Direnç: 83,00 – 87,00 – 90,65

NOT: ABD Tarım Bakanlığı (USDA) tarafından yayınlanan raporlara ulaşmak için tıklayınız

“PAMUK ANALİZİ”

“PAMUK HAFTALIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

25

TEMMUZ - 2014

Ne ABD ekonomisinde ilk çeyrekte hayal kırıklığı yaşatan küçülme ne de faiz artırım endişeleri endeksi rahatsız etmiş görünmüyor, endeks 1950 zirvesinde dolaşmaya devam ediyor. Mayıs ayını 1920 seviyesinden kapatan endeks haziran ayında 1959 seviyesini gördü, aylık yükseliş %1.5 civarında gerçekleşti. FED’in yarattığı süreç borsaları desteklemeye devam ediyor. Kötü ekonomik veriler FED’in güvercin tutumunun devamını sağlayacak düşüncesiyle endeksi desteklerken, iyi ekonomik veriler ekonomide toparlanma, dolayısıyla şirket karlılıklarında artış düşüncesiyle piyasayı destekliyor. Yani piyasa her veriyi maksimum fayda için kendi istediği tarzda yorumlamaya devam ediyor. Her ne kadar balon tehlikesi, ekonomik gerçeklikten kopuş gibi mantıklı ama yeni olmayan kaygılar taşınsa da endeks güçlü seyrini koruyor. Endekste gün sonu kapanışlar 1950 seviyesi üzerinde olduğu sürece yeni uzun vadeli hedef 2000 seviyesi olarak duruyor. 1950 seviyesi altına gerilemede ilk güçlü destek 1900 seviyesinde. Kısa vadede 1960 seviyesini direnç, 1938 seviyesini de destek olarak kabul edebiliriz. Grafikte ikili zirve yaşanma ihtimali teknik analiz anlamında var. Bu düşüş tehdidinden kurtulmak için endeksin 1950 seviyesi üzerinde kalmasına ihtiyaç var. 1900 desteği aşağı yönde geçilirse ikili zirve görünümü teyit alıp 1850-1800 bölgesini hedefleyebilir. Uzun vadeli yükseliş trendi devam ediyor.

“S&P500 ANALİZİ

“ S&P500 GÜNLÜK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 1938-1918-1900

Direnç: 1960-1975-2000

26

TEMMUZ - 2014

Mayıs ayını 9953 seviyesinden kapatan DAX30 haziran ayı içinde 10000 seviyesine ulaştı fakat bu zirveden hızla 9800 seviyesine kadar geri çekilme yaşandı, yüzde 1’e yakın gerileme yaşandı. Endeks için 9800 seviyesi önemli. Bu seviye altında günlük kapanışlar yaşanmaya başlarsa geri çekilmede hedef 9600 bölgesi olabilir. Şimdilik 9800-10000 aralığında, zirvede yatay ve yükselişin devamı açısından tehlike barındıran görünüm, temmuz ayında Almanya ve Euro bölgesi ekonomisine dair gelecek iyi haberlere ihtiyaç duyuyor. Grafikte kırmız çizgi ile gösterilen 50 günlük hareketli ortalama son düşüşte destek görevi gördü. Temmuz ayı için de destek olmaya devam edebilir. 50 günlük ortalama altına inilmesi durumunda yükselişin devamı daha yüksek sesle sorgulanacaktır. Uzun vadeli yükseliş trendi devam ediyor. Grafikte mavi çizgi ile gösterilen trend altına inilmedikçe geri çekilmeler normal trend içi düzeltmeler olarak kabul edilebilir. Destek: 9800-9730-9600 Direnç: 9950-10000-10020 .

“DAX30 ANALİZİ”

“ DAX30 GÜNLÜK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

27

TEMMUZ - 2014

Haziran ayının ilk haftasına iyi bir başlangıç yapan Boeing firması, kalan 3 haftayı satış ağırlıklı geçirdi. Özellikle yüklü bir miktarda siparişin iptal edilmesiyle birlikte gerileyen pay (hisse) senedi fiyatları, 1 ay içerisinde 138 Dolar’dan 126 Dolar’a kadar düşüş yaşadı. Firmanın ayın sonlarına doğru, 1500. 747 modelini teslim etmesi ve yeni siparişler almasıyla beraber bir miktar toparlanma yaşandığını görüyoruz. Özellikle 26 Haziran’da varılan anlaşmayla birlikte, hisse fiyatının bir miktar toparlandığını söyleyebiliriz. Temmuz ayının 23’ünde bilanço açıklaması beklenen firmanın, güçlü sermaye yapısı ve yeni siparişleriyle birlikte toparlanma sürecine girmesi beklense de, geride bıraktığımız aya benzer şekilde sürprizlere hazırlıklı olmak gerekmektedir.

Teknik olarak incelediğimizde, yükseliş trendinin devam ettiği Boeing hisse senedi fiyatının, aynı zamanda 40 haftalık basit (simple) hareketli ortalama ile destek bulduğunu görüyoruz. Son günlerde yaşanan pozitif gelişmelerde birlikte, 138,30’dan başlayan düşüşlerde bir miktar geri çekilme yaşanmış durumda. Güncel seviyesi 125,69 olan 40 haftalık basit hareketli ortalama üzerinde kalındığı müddetçe, yukarı yönlü baskıların ağırlık kazanması beklenebilir. Yükselişlerde 130,97 – 131,46 bölgesi hedeflenebilir. Alımlarda devamlılık bekleyebilmek için bu bölgenin geçilmesi gerekmektedir. Böylece kanal üst bölgesi olarak belirtebileceğimiz 138,30’a doğru tekrar fiyatlamalar bekleyebiliriz.

Hisse senedi fiyatında düşüş yönlü beklentisi olan Forex katılımcılarının, kanal alt noktası olan 125,69 altında gerçekleşebilecek haftalık kapanışı veya 130,97 – 131,46 bölgesinin geçilememesiyle gerçekleşebilecek geri dönüşleri takip etmeleri gerekmektedir. Ek olarak, 125,69 seviyesi kırılmadığı sürece, bu bölgeye gerçekleşebilecek çekilmelerin alım fırsatı oluşturabileceği unutulmamalıdır.

“BOEİNG ANALİZİ”

“BOEING HAFTALIK GRAFİK”

Grafiğin büyük halini incelemek için tıklayınız.

Destek: 125,69 – 121,00 – 118,72

Direnç: 130,97 – 131,46 – 135,40

28

TEMMUZ - 2014

Caterpillar (#CAT) hisse fiyatı 2011 yılından itibaren kırmızı renkle belirtmiş olduğum bant içerisinde hareketlerine devam etmektedir. (Bandın üst noktası 116,50, Bandın alt noktası ise 79,50 olarak belirlenmiştir) 2014 Nisan ayında ise kontrol noktası olarak belirlemiş olduğumuz 99,50 seviyesini geçerek yükselişler için önemli adımlar atmış ve özellikle de bandın üst noktası olan 116,50 seviyesinin hedeflenmesi için önemli sinyaller vermiştir. Teknik olarak #CAT hisse fiyatını incelediğimizde kontrol noktası olarak belirlemiş olduğumuz 99,50 destek noktası önemini korumaktadır. #CAT hisse fiyatı eğer 99,50 destek noktası üzerinde kalmayı sürdürürse yukarı yönlü çıkışını bandın üst noktası olan 116,50 seviyesine taşıyabilir. Bu seviye öncesinde de ilk hedef olarak bu ayın tepe noktası olan 110 seviyesi belirlenmiştir. 110 direncinin geçilmesi durumunda yukarı yönlü çıkış isteği daha da netlik kazanabilir. Aksi takdirde bir müddet daha 110 – 99,50 arası sıkışık seyir devam etmek isteyebilir. NOT: Caterpillar (#CAT) hisse fiyatında düşüş beklentisi olan Forex katılımcılarının bandın üst noktası olan 116,50 direncinden gerçekleştirilecek olası dönüşü ya da kontrol noktası olarak ifade ettiğimiz 99,50 desteğinin aşağı yönlü kırılmasını takip etmelidir.

“CATERPİLLAR ANALİZİ”

“CATERPİLLAR AYLIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek:107,00-104,70-102,00

Direnç:110,00-113,00-116,50

29

TEMMUZ - 2014

Goldman Sachs (#GS) hisse fiyatı 2008 yılından itibaren kırmızı renkle belirtmiş olduğum kanal içerisinde hareketlerine devam ederken 2013 yılının başında kanalın dışına çıkarak yükselişler için önemli adımlar atmıştı. Bu çıkışını 2014 yılında da devam ettiren #GS, 181 seviyesini test etti ve şu sıralar 167 seviyesine yakın hareketlerine devam etmektedir. Teknik olarak #GS hisse fiyatını incelediğimizde son 1 yılın dip noktası olarak ifade edebileceğimiz 148,70 destek noktası üzerinde yükseliş beklentimizin devam ettiğini ifade edebiliriz. Hisse fiyatı eğer 148,70 destek noktası üzerinde kalmayı sürdürürse yukarı yönlü hareketlerini bu yılın zirve noktası olan 181 seviyesini test etmek isteyebilir. Bu ayın tepe noktası olan 171 direncinin geçilmesi durumunda son 1 yılın tepe noktası olarak kaydedilen 181 seviyesinin test edilme ihtimali de teyit kazanabilir. Bu bağlamda da bu ay özellikle 171 direnci dikkatle takip edilmelidir. Destek:157,00-148,70-148,00 Direnç:171,00-181,00-195,00

“GOLDMAN SACHS ANALİZ”

“GOLDMAN SACHS AYLIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

30

TEMMUZ - 2014

RİSK AÇIKLAMASI

Kaldıraçlı alım satım işlemleri sonucunda kar elde edebileceğiniz gibi zarar riskiniz de bulunmaktadır. Bu nedenle işlem

yapmaya karar vermeden önce, karşılaşabileceğiniz riskleri anlamanız ve kısıtlarınızı dikkate alarak karar vermeniz

gerekmektedir.

Bu amaçla, Sermaye Piyasası Kurulu'nun Seri:V, No:125 "Kaldıraçlı Alım Satım İşlemleri ve Bu İşlemleri Gerçekleştirebilecek

Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ"inin 9 uncu maddesinde öngörüldüğü üzere "Kaldıraçlı Alım Satım İşlemlerine İlişkin

Risk Bildirim Formu"nda yer alan aşağıdaki hususları anlamanız gerekmektedir.

UYARI

Kaldıraçlı alım satım işlemi hizmeti sunmak Sermaye Piyasası Kurulu'nun iznine tabidir. Bu nedenle, işlem yapmaya

başlamadan önce çalışmayı düşündüğünüz kuruluşun söz konusu işlemlere ilişkin yetkisinin olup olmadığını kontrol ediniz.

Kaldıraçlı alım satım işlemi yapmaya yetkili olan kuruluşları www.spk.gov.tr veya www.tspakb.org internet sitelerinden

öğrenebilirsiniz.

RİSK BİLDİRİMİ

İşlem yapacağınız yetkili kuruluş ile imzalanacak "Çerçeve Sözleşmesi"nde belirtilen hususlara ek olarak, aşağıdaki hususları

anlamanız çok önemlidir.

1.Yetkili kuruluş nezdinde açtıracağınız hesap ve bu hesap üzerinden gerçekleştirilecek tüm işlemler için Sermaye Piyasası

Kurulu tarafından çıkartılan ilgili her türlü mevzuat ve benzeri idari düzenleme hükümleri uygulanacaktır.

2.Kaldıraçlı alım satım işlemleri çok risklidir. Kaldıraç etkisi nedeniyle, düşük teminatla işlem yapmanın piyasada lehe

çalışabileceği gibi aleyhe de çalışabileceği ve bu anlamda kaldıraç etkisinin tarafınıza yüksek kazançlar sağlayabileceği gibi

yüksek zararlara da yol açabileceği ihtimali daima göz önünde bulundurulmalıdır. Ters fiyat hareketleri sonucunda yetkili

kuruluşa yatırdığınız paranın tümünü kaybedebilirsiniz. Yüksek getiri vaatlerine itibar etmeyiniz.

3.Yetkili kuruluşun yapacağınız işlemlere ilişkin tarafınıza aktaracağı bilgiler ve yapacağı tavsiyelerin eksik ve doğrulanmaya

muhtaç olabileceği tarafınızca dikkate alınmalıdır.

4.Kaldıraçlı alım satım işlemlerine ilişkin olarak yetkili kuruluş personelince yapılacak teknik ve temel analizin kişiden kişiye

farklılık arz edebileceği bu analizlerde yapılan öngörülerin gerçekleşmeme olasılığının bulunduğu dikkate alınmalıdır.

5.Yabancı para cinsinden yapılan işlemlerde, yukarıda sayılan risklere ek olarak kur riskinin bulunduğu, kur dalgalanmaları

nedeniyle Türk Lirası bazında değer kaybı olabileceği, devletlerin yabancı sermaye ve alım satım hareketlerini kısıtlayabileceği,

ek ve/veya yeni vergiler getirebileceği, alım satım işlemlerinin zamanında gerçekleşmeyebileceği bilinmelidir.

6.Kaldıraçlı alım satım işlemlerinde size sunulan parite fiyatları ve "spread"ler en iyi fiyat durumunu yansıtmayabilir. Başka

kurumların fiyatlarını da kontrol etmeniz yerinde olacaktır.

7.İşlemlere başlamadan önce yetkili kuruluşunuzdan yükümlü olacağınız bütün komisyon ve diğer muamele ücretleri konusunda

teyit almalısınız. Eğer ücretler parasal olarak ifade edilmemişse size nasıl yansıyacağı ile ilgili anlaşılır örnekler içeren yazılı bir

açıklama talep etmelisiniz.

8.Yetkili kuruluşlar tarafından kaldıraçlı alım satım işlemleri sonucunda kayba uğramayacağınız, kaybınızın kontrol altında

tutulacağına veya kayba uğramanız durumunda ek teminat çağrısı yapılacağı konularında garanti verilemeyeceğini dikkate

almanız gerekmektedir.

İşbu kaldıraçlı alım satım işlemleri risk bildirim formu, yatırımcıyı genel olarak mevcut riskler hakkında bilgilendirmeyi

amaçlamakta olup, kaldıraçlı alım satım alım satımından ve uygulamadan kaynaklanan tüm riskleri kapsamayabilir. Dolayısıyla

tasarruflarınızı bu tip işlemlere yönlendirmeden önce dikkatli bir şekilde araştırma yapmalısınız.

31

TEMMUZ - 2014

Hazırlayanlar

Haziran Ayı Özeti Sermet Doğan

Temmuz ayında öne çıkan makro-ekonomik gelişmeler Sermet Doğan

Temmuz Ayı Ekonomik Takvim Sermet Doğan

ANALİZ ÇALIŞMASI

Parite Analizleri

EURUSD Analizi Erdoğan Turan

GBPUSD Analizi Kudret Ayyıldır

USDTRY Analizi Erdoğan Turan

USDJPY Analizi Umut Tuncer

EURJPY Analizi Umut Tuncer

GBPJPY Analizi Umut Tuncer

AUDNZD Analizi Kudret Ayyıldır

EMTİA ANALİZLERİ

Kıymetli Maden Analizleri

Altın Analizi Erdoğan Turan

Platinum Analizi Kudret Ayyıldır

Bakır Analizi Umut Tuncer

Enerji Fiyatları Analizleri

Ham Petrol Analizi Umut Tuncer

Doğalgaz Analizi Umut Tuncer

Tarım Ürünleri Analizleri

Şeker Analizi Kudret Ayyıldır

Buğday Analizi Sermet Doğan

Mısır Analizi Umut Tuncer

Soya Fasulyesi Analizi Sermet Doğan

Pamuk Analizi Kudret Ayyıldır

ENDEKS ANALİZLERİ

S&P500 Analizi Erdoğan Turan

Dax30 Analizi Erdoğan Turan

HİSSE SENEDİ ANALİZLERİ

Boeing Analizi Umut Tuncer

Caterpillar Analizi Kudret Ayyıldır

Goldman Sachs Analizi Kudret Ayyıldır

32

TEMMUZ - 2014