eylül 2014 - aylık piyasa raporu

32
EYLÜL 2014- AYLIK RAPOR

Upload: gcmforex

Post on 23-Jun-2015

4.034 views

Category:

Economy & Finance


3 download

DESCRIPTION

Ağustos 2014 - Aylık Piyasa Raporu

TRANSCRIPT

Page 1: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

1

EYLÜL - 2014

GCM MENKUL KIYMETLER A.Ş.

ARAŞTIRMA VE ANALİZ DEPARTMANI

EYLÜL 2014- AYLIK RAPOR

Page 2: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

2

EYLÜL - 2014

Giriş Sayfa

İçindekiler 2

Ağustos Ayı Özeti 3-4

Eylül ayında öne çıkan makro-ekonomik gelişmeler 5-6

Ekonomik Takvim 6

ANALİZ ÇALIŞMASI 7-29

Parite Analizleri 7-13

EURUSD Analizi 7

GBPUSD Analizi 8

USDTRY Analizi 9

USDJPY Analizi 10

EURJPY Analizi 11

USDCHF Analizi 12

EURGBP Analizi 13

EMTİA ANALİZLERİ 14-24

Kıymetli Maden Analizleri 14-17

Altın Analizi 14

Gümüş Analizi 15

Platinum Analizi 16

Bakır Analizi 17

Enerji Fiyatları Analizleri 18-19

Ham Petrol Analizi 18

Doğalgaz Analizi 19

Tarım Ürünleri Analizleri 20-24

Şeker Analizi 20

Buğday Analizi 21

Mısır Analizi 22

Soya Fasulyesi Analizi 23

Pamuk Analizi 24

ENDEKS ANALİZLERİ 25-26

S&P500 Analizi 25

Dax30 Analizi 26

HİSSE SENEDİ ANALİZLERİ 27-29

Morgan Stanley Analizi 27

Boeing Analizi 28

Bank Of America Analizi 29

Risk Açıklaması 30

Hazırlayanlar 31

Page 3: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

3

EYLÜL - 2014

“Asya - Pasifik”

Asya-Pasifik tarafında Ağustos ayının makro-ekonomik gündemi, yine büyük ekonomilere sahip ülkelerdeki

gelişmeler ile şekillendi. Yayımlanan veriler ve merkez bankalarından gelen açıklamalar, doğunun merceği

altındaki başlıklar arasında yer aldı.

Asya’nın en büyük ekonomisi olan Çin için son aylar içerisinde yükselişi ile dikkat çeken PMI verileri, geride kalan

ay içerisinde aynı performansı göstermedi. Çin hükümetinin ülke ekonomisine verdiği desteğin işe yaramaya

başlamış olabileceği şeklinde değerlendirilen rakamlardaki olumlu seyir, yerini daha muhafazakar PMI datalarına

bıraktı diyebiliriz. Temmuz ayına ilişkin açıklanan hükümet ve HSBC’nin verileri, ekonominin bir miktar

soluklanabileceğine işaret etti. Sanayi üretimi ise Temmuz’da, geride kalan yılın aynı dönemine göre %9 yükseliş

kaydederek beklentilerin küçük bir miktar altında kaldı. Petrol, sanayi metalleri, gelişen ülke varlıkları ve

Avustralya gibi Çin ile iyi ticari ilişkiler içerisinde bulunan ülkelerin para birimlerindeki seyir, yine Çin’den gelecek

makro-ekonomik veriler ile yeni ayda da yön arayışında olabilir.

Kıtanın en büyük ikinci ekonomisi konumunda olan Japonya’da ise geride kalan ay, %3.3 olarak değişmeyen

ulusal çekirdek enflasyon ve çeyreklik bazda %1.7 daralmaya işaret eden büyüme oranı rakamlarının dikkat

çektiğini ifade edebiliriz. Diğer taraftan Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) Ağustos’ta değişikliğe gitmediği para

politikasına rağmen, basına yansıyan bazı spekülasyonlar önemli bir başlık olarak değerlendirilebilir. BOJ

yetkililerinin, 2014 mali yılı için büyüme tahminini aşağı yönlü revize etmeyi değerlendirdikleri söylentiler

arasındaydı.

Asya-Pasifik ekonomisinin önemli ülkelerinden Avustralya’da ise %6.4 ile son 12 yılın en yüksek seviyesine çıkan

işsizlik oranı ve ülkenin Merkez Bankası (RBA) dikkat çekti. RBA’nın son toplantısının yayınlanan tutanaklarında,

büyüme konusundaki belirsizlikler nedeni ile faiz oranının %2.50 seviyesinde kalmaya devam edebileceğinin

ipuçları verildi. Diğer bir önemli ekonomi Yeni Zelanda’da işsizlik yaklaşık 5 yılın en düşüğüne geldi. (%5.6)

Ağustos ayında toplantısı olmayan Yeni Zelanda Merkez Bankası (RBNZ) önceki ay faiz oranını değiştirmeyerek,

üç aylık faiz artırım serisini sona erdirmişti.

“Avrupa”

Tüm dünya gündemini meşgul eden son aylardaki jeopolitik gerilim, Avrupa tarafında, Ukrayna-Rusya

anlaşmazlığına yakınlığı nedeni ile daha fazla hissediliyor diyebiliriz. Söz konusu bu risklerin yanında kıtadaki

ekonomik gündem de geride kalan ay boyunca son derece yakından takip edildi. Gerek Euro Bölgesi gerekse

İngiltere, hem para politikaları hem de makro-ekonomik rakamlar ile yatırımcıların merceği altında yer aldı.

Avrupa’yı yakından ilgilendiren Ukrayna’nın doğusundaki çatışmalar, geride kalan ay içerisindeki önemli gündem

başlıkları arasında idi. Ukrayna ve Rusya devlet başkanlarının ilk kez bir araya gelerek müzakerelerde bulunması

olumlu karşılanırken, çatışmaların ve iddiaların son bulmadığını ifade edebiliriz. Rus askerlerinin Ukrayna’nın

doğu sınırından giriş yaparak ve ayrılıkçılara yardım ettikleri her ne kadar Rusya tarafından kabul edilmese de,

piyasalarda tansiyonu yükseltti.

Kıtanın ekonomik gündemine göz attığımızda ise özellikle Euro Bölgesi’nden iyi sinyaller gelmediğini

söyleyebiliriz. Enflasyon oranı, Bölge’deki zayıf ekonomik aktivitelerin bir kanıtı olarak %0.3’e gerilerken, büyüme

ise ikinci çeyrekte %0.0 ile yerinde saydı. Ortak para birimini kullanan ülkeler arasında en büyük ekonomiye sahip

olan Almanya’dan da pek iyi rakamlar gelmiyor. Kıta ekonomisinin lokomotifi ikinci üç aylık dönemde %0.2

daralırken, Ukrayna belirsizliği ve Euro Bölgesi ekonomisinin seyrinden olumsuz etkileniyor.

Bu karamsar tablonun yanında ABD’de düzenlenen Jackson Hole Sempozyumu’na katılan Avrupa Merkez

Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi’nin konuşmasının piyasalarda heyecan yarattığını ifade edebiliriz. Euro

Bölgesi’ndeki yüksek işsizlik ve düşük enflasyon görünümünün sürmesi halinde ECB’nin para politikasını daha da

genişletebileceği şeklinde yorumlanan Draghi’nin cümleleri, Banka’nın Eylül ayı toplantısına ait beklentilerin

artmasına neden oldu.

Kıtanın bir diğer büyük ekonomisi İngiltere ise Ağustos ayı oldukça hareketli geçti. Diğer gelişmiş ülkelere göre

daha hızlı bir toparlanma sağlayan ada ülkesinde ekonomik verilerin genel olarak bu kez beklentileri pek

yakalayamadığını gördük. İmalat ve yapı PMI göstergeleri gerilerken, İngiltere ekonomisinin en büyük kalemi

“Piyasalar Ağustos Ayında Neleri Konuştu?”

Page 4: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

4

EYLÜL - 2014

hizmet sektörüne ilişkin PMI yükseliş kaydetmeyi başardı. Ülke %0.8 ile ikinci çeyrekte beklenti paralelinde

büyürken, %1.6’ya gerileyen enflasyon oranı, İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) faiz artırım tarihini

öteleyebileceği düşüncesi ile Sterlin’de kayıplar izlenmesine zemin oluşturdu. Ancak Ağustos ayı başında yapılan

BOE toplantısının daha sonra yayımlanan tutanaklarında iki Para Politikası Komitesi (MPC) üyesinin faiz oranının

artırılması yönünde oy kullandığının görülmesi, “Banka faiz artırımına yaklaşmış olabilir mi?” sorularını akla

getirdi.

Yurtiçine döndüğümüzde ise piyasalarda daha çok siyasi gündemin öne çıktığı bir işlem döneminin geride

kaldığını ifade edebiliriz. Cumhurbaşkanı olarak seçilen Erdoğan sonrasında yeni Başbakan Ahmet Davutoğlu

olarak seçilirken, kabinede ise önemli değişiklikler olmadı. TCMB’nin politika faizini değiştirmediği Ağustos ayında

yayımlanan makro-ekonomik verilerde, enflasyonun %9.32 ile yüksek kalmaya devam ettiği, sanayi üretimindeki

artışın ise yavaşlamayı sürdürdüğü görüldü.

“ABD”

Dünyanın en büyük ekonomisi Ağustos ayında da piyasaların en önemli gündem başlıkları arasında yer aldı. ABD

Merkez Bankası’nın (FED) politika faiz oranını ne zaman artıracağına ilişkin ipucu sunabilen her veri, haber ve

açıklama yatırımcılar tarafından dikkatle incelendi.

Temmuz ayına ait istihdam raporunun görüldüğü Ağustos’un ilk haftasında her ne kadar tarım dışı istihdam

değişimi verisi 209 bin ile beklentinin altında kalsa da, istihdam artışının 200 bin seviyesinin üzerinde kalmayı

sürdürmesi olumlu algılandı. 30 Temmuz’da tamamlanan Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) 20 Ağustos’ta

yayımlanan tutanaklarında ise istihdam piyasasındaki toparlanmanın beklenenden daha hızlı olduğu ve şartların

normale yaklaştığı şeklindeki ifadeler dikkat çekti. FED üyelerinin istihdamdaki artışın, faiz artışının beklenenden

daha erken yapılmasına neden olabileceği yönündeki tartışmalarda bulunduğunun görülmesi ise tutanaklardaki

öne çıkan noktalar arasında yer aldı. Ayrıca Jackson Hole Sempozyumu’nda söz alan FED Başkanı Janet

Yellen’ın tahmin edildiği kadar güvercin bir tonda konuşmaması, FED’in faiz artırımını erkene alabileceği

düşüncesini destekleyen bir faktör olarak değerlendirildi. Bunun yanına, daha önce %4 olarak tahmin edilen ABD

ekonomisinin büyüme oranının %4.2’ye revize edilmesini de ekleyebiliriz. FED’in faiz artırımına ne zaman

gideceğine ait spekülasyonlar önümüzdeki dönemlerde de yakından izlenmeye devam edilecek.

“Ağustos Ayının Kritik Grafikleri”

*İngiltere – Enflasyon Oranı, ABD – Tarım Dışı İstihdam Değişimi, Euro Bölgesi – Enflasyon Oranı, Türkiye – Faiz Oranı

Page 5: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

5

EYLÜL - 2014

“Eylül Ayında Öne Çıkan Gelişmeler”

“Asya - Pasifik”

Yılın üçüncü çeyreğinin son ayına girilirken doğuda, yine ekonomik dataların büyük bir dikkatle izleneceği bir

dönemin piyasaları beklediğini ifade edebiliriz. Asya’nın lokomotif ülkesi olan Çin ekonomisine ait görünüm

özellikle öne çıkarken, Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkeler de yatırımcıların merceği altında yer

alacak.

Çin hükümeti yıl sonu büyüme hedefini (%7.5) yakalayabilmek adına ekonomik ilerlemeyi dikkatle izlemeye

devam ediyor. Verilen teşviklerin işe yaramaya başlıyor olabileceğine ilişkin sinyaller önceki ay piyasaları

heyecanlandırmıştı. Geride kalan ay ise nispeten daha sönük rakamlar izlenen Çin’den Eylül’de, PMI göstergeleri,

enflasyon oranı ve sanayi üretimi rakamları masaya yatırılacak. Bunun yanında hükümetin ekonominin

hızlanmasına destek vermek için yeni adımlar atıp atmayacağı da yine Asya gündeminin önemli başlıkları

arasında kalmaya devam edecek. Kıtanın ikinci büyük ekonomisine sahip Japonya’da ise ülkenin Merkez

Bankası’nın (BOJ) açıklamaları merakla bekleniyor. BOJ’un büyüme tahminlerinde bir değişiklik yapıp

yapmayacağı, eğer yapacaksa bunun para politikasını genişletmek için bir gerekçe düzeyinde olup olmayacağı

izlenecek.

Avustralya ve Yeni Zelanda tarafında merkez bankalarının yapacağı açıklamalar yine öne çıkacak. Aynı zamanda

iki ülke için de açıklanacak ikinci çeyreğe ilişkin büyüme verileri mercek altında olacak. Avustralya Merkez

Bankası’nın (RBA) ilk çeyrekteki %1.1’lik büyüme oranından sonra, ikinci üç aylık dönemde %0.4’lük büyüme

beklentisi sonrasında ilerleyen aylarda nasıl bir duruş sergileyeceği merak konusu olabilir. Yeni Zelanda Merkez

Bankası’nın (RBNZ) faiz oranında nasıl bir yol izleyeceği takip edilecekken, ülkede 20 Eylül’de genel seçimler

yapılacak.

“Avrupa”

Eylül ayında Avrupa kıtasını oldukça yoğun ve kritik bir gündem bekliyor. Hem merkez bankalarının kararları ve

açıklamaları büyük önem taşırken, hem de jeopolitik gelişmeler dikkat çekiyor. Ukrayna’nın doğusundaki gerilimin

tonu ve Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya ile olan görüşmelerinin yönü yeni ay içerisinde de yakından takip edilecek.

Öncelikle Euro Bölgesi için değerlendirmelerde bulunursak, daralan Almanya ekonomisi, büyüyemeyen Birlik

geneli ekonomisi ve düşük enflasyon konularının masadaki başlıklar arasında yer almaya devam edeceğini ifade

edebiliriz. Ukrayna konusuna ait gelişmeler tabi ki büyük bir önem taşıyor ancak, söz konusu pek parlak olmayan

ekonomik şartlar içerisinde iken Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) para politikası tarafında atacağı adımlar, yeni

ayın en çok konuşulacak konuları arasında öne çıkıyor. ECB’nin ayın ilk haftasındaki toplantısında para

politikasını genişleteceği yönündeki beklentilerin oldukça güçlendiğini ifade edebiliriz. Bu paralelde ECB’nin faiz

oranı beyanatı ve basın konferansında Banka’nın Başkanı Mario Draghi’nin kullanacağı cümleler kritik önem

taşıyor. Varlık alımı gibi bir program uygulanıp uygulanmayacağı ise merak uyandıran önemli bir madde

diyebiliriz. Ayrıca TLTRO (Hedefli Uzun Vadeli Refinansman Operasyonu) programının ilk aksiyonu Eylül ayında

alınacak ve etkilerinin ne yönde olacağı takip edilecek.

Yeni ay içerisinde İngiltere’de de yoğun bir gündem izlenecek. 9 Eylül’de İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE)

Parlamento’nun Hazine Komitesi’ne sunacağı enflasyon raporu ve 18 Eylül’de İskoçya’nın bağımsızlık

konusundaki kararının belli olacağı halk oylaması dikkat çekiyor. İskoçların bağımsızlık istemesi halinde ülkenin

Sterlin kullanmaya devam edip etmeyeceği ve AB’deki konumunun ne olacağı merak ediliyor. Ekonomi tarafındaki

gündemde ülkenin PMI verileri ve Temmuz’da %1.6’ya gerileyen enflasyon oranına ait rakamlar öne çıkıyor. Tabi

ki İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) toplantısı da yakından izlenecek ancak, alınan kararlardan çok, toplantının

17 Eylül’de yayımlanacak tutanaklarında, üyelerin faiz konusundaki oylarının nasıl şekillendiği takip edilecek.

Avrupa tarafında bu ay İsviçre Merkez Bankası’nın (SNB) toplantısı da gündemdeki başlıklar arasında yer alıyor.

Özellikle EUR/CHF paritesinin, Banka için bir eşik olan 1.20 seviyelerine gerilemesi sonrasında konuya ilişkin bir

açıklama yapılıp yapılmayacağı merakla beklenecek. SNB, söz konusu paritenin 1.20’nin altına inmesini

istemediğini daha önce ifade etmişti.

Yurtiçine döndüğümüzde Eylül ayına yeni bir hükümet ile başlayacak Türkiye’nin makro-ekonomik veri ve TCMB

kararlarının öne çıktığını söyleyebiliriz. Enflasyon oranı, Merkez Bankası’nın faiz oranı konusundaki adımlarını

belirlerken öne çıkabilir. Ayrıca işsizlik ve sanayi üretimi ülke ekonomisinin ilerleyişi için mercek altında yer alacak.

Page 6: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

6

EYLÜL - 2014

“ABD”

Tüm dünyanın yakından takip ettiği ABD ekonomisi ve ülkenin Merkez Bankası (FED), yeni ay içerisinde de varlık

fiyatlarında yönü tayin edecek ana faktörler olarak yatırımcıların masasında yer alacak. Ülke ekonomisinin gidişatı

ve bu paralelde FED’in para politikası tarafında atacağı adımlar Dolar’ın değeri için belirleyici olabilecekken,

Banka’nın 2006’dan bu yana gerçekleştireceği ilk faiz artışının zamanlaması kilit bir soru olarak küresel piyasalara

yön verebilir.

Her ayın ilk haftası genellikle ABD ekonomisi, dolayısı ile dünya piyasaları için oldukça büyük önem taşımaktadır.

Benzer şekilde Eylül ayında da özellikle istihdam raporunun yakından takip edileceğini ifade edebiliriz. Tarım dışı

istihdam değişimi verisi, FED’in faiz oranı konusundaki zamanlamasının fiyatlanmasını sağlayabileceği için

Dolar’da sert fiyat değişimlerinin görülmesine neden olabilir. Bunun yanında Federal Açık Piyasa Komitesi

(FOMC) üyelerinin ayın ilk haftasında yoğun bir konuşma programı olduğunu söyleyebiliriz.

ABD’de ayın en kritik gelişmesi ise 17 Eylül’de tamamlanacak FOMC toplantısı olarak öne çıkıyor. Tahvil

alımlarının 10 milyar Dolar azaltılmasının beklendiği kritik toplantı sonrasında FED Başkanı Janet Yellen’ın

konuşması ve yayımlanacak ekonomik projeksiyonlar, Eylül ayı toplantısını diğer FOMC toplantılarına göre daha

önemli bir noktaya taşıyor. Yellen’ın yapacağı konuşmada, faiz oranının ne zaman artırılacağına ilişkin

değerlendirmeler piyasalar tarafından dikkatle takip edilecek. 2015 yılının ortalarında gelmesi beklenen ilk faiz

artırımına ait zamanlamanın değişebileceği yönünde izlenim bırakılması halinde, Dolar ve tabi ki birçok finansal

araçta sert hareketler izlenebilir. Ayın ilerleyen günlerinde açıklanacak büyüme oranı verisi ise, yılın ikinci

çeyreğine ilişkin son rakam olarak gündemde yer alacak.

Detaylı Ekonomik Takvim verilerini görüntülemek için tıklayınız.

“Eylül ayı Ekonomik Takvim”

Page 7: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

7

EYLÜL - 2014

Euro Bölgesi’nde en kötüsü geride kalamıyor. Son gelen büyüme rakamları bölgenin büyüme motoru Almanya’nın da teklediğini gösteriyor. Sorunlu güney ülkeleri daha iyi toparlanırken, toparlanma problemi bölge içinde yer değiştiriyor. Deflasyon tehlikesinin yanında, büyüyememe ve yüksek işsizliği de eklersek Euro Bölgesi için alarm zilleri çalmaya devam ediyor diyeceğiz. Draghi tehlikenin farkında ve Jackson Hole toplantısında para politikaları yanında maliye politikalarıyla bölgenin tetiklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Bir de Rusya’ya yaptırımların bölge ekonomilerini vurma tehlikesi var. Eldeki bütün veriler bir şeyler yapılması gerektiğine işaret ediyor. Piyasalar Draghi’nin söylediğini hızlı bir parasal gevşeme olarak değerlendirmek istese de ECB yönetimi çok aceleci olmayabilir. Eylül ayında başlayacak TLTRO paketinin uygulama sonuçları beklenebilir. Diğer taraftan ECB yönetiminden varlığa dayalı menkul kıymet alımı için çalışmaların devam ettiği haberleri geliyor. Büyük ihtimalle küçük-orta çaplı bir yeni genişleme paketi açıklanacak. Ama bu paket ECB’nin eylül toplantısında mı açıklanır ondan emin değiliz. ECB’nin hala politika faizinde indirim yeri var, yeni faiz indirimi de gündeme gelebilir. Draghi’nin açıklamaları Euro’ya satış getirdi. Temmuz ayı sonunda 1.3390 seviyesinden 1.3150 seviyesine doğru hızlı bir geri çekilme izledik. Bir taraftan daha çok gevşemeye yakın ECB, diğer taraftan faiz artırımına her iyi veri ile bir adım daha yaklaşan Fed etkisinde, güçlenen dolar, zayıflayan Euro pariteyi 1.31 seviyesine çok yaklaştırdı. 1.31 seviyesi paritede ilk önemli destek. 1.31 seviyesi altına inilirse ve günlük kapanışlarla 1.31 seviyesi altında kalınırsa orta vadede paritede hedef 1.2750 seviyesi olabilir. Draghi, piyasanın önceden satın aldığı “daha çok gevşeme” beklentilerini boşa çıkarır ve TLTRO sonuçlarını bekleyeceğiz tarzında bir açıklamayla eylül toplantısını bitirirse paritede 1.33 seviyesine doğru bir hareket izleyebiliriz.

EURUSD ANALİZ

“ EUR/USD GÜNLÜK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 1.3100-1.2900-1.2750

Direnç: 1.3300-1.3400-1.3500

Page 8: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

8

EYLÜL - 2014

GBPUSD paritesi uzunca bir süredir 89 günlük üssel hareketli ortalama altında hareketlerine devam etmekte ve bu tutum aşağı yönlü baskıların devamı için önemli bir gösterge olarak karşımıza çıkmaktadır. Güncel seviyesi 1,6810 olan bu ortalama altında satıcılı seyrini sürdüren GBPUSD paritesinde yeni ayın ilk haftası yoğun makro-ekonomik gelişmeler dolayısıyla sert hareketlerin görülebileceği bir hafta olarak değerlendirilebilir.

İngiltere Merkez Bankası (BOE) Faiz Toplantısı

BOE Başkanı Mark Carney’in Basın Açıklaması

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Faiz Toplantısı

ECB Başkanı Mario Draghi’nin Basın Açıklaması

Tarım Dışı İstihdam ve İşsizlik Oranı verileri

Eylül ayının ilk haftasındaki en kritik makro-ekonomik veriler yukarıda paylaşılmıştır. Bu verilere ilaveten ayın ortasında FOMC Toplantı Tutanakları ve ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Janet Yellen’in gerçekleştireceği basın açıklaması, GBPUSD paritesinde sert hareketlerin oluşumunu tetikleyebilir. Teknik olarak GBPUSD paritesini incelediğimizde 1,6530 seviyesinden başlatılan ve 1,6612 seviyesine kadar devam eden tepki alımının yeni ayda devam edip etmeyeceği sorusudur. Bu sorunun cevabı için 200 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,6640 bariyeri dikkatle takip edilmelidir.

GBPUSD paritesi eğer günlük kapanışını 200 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,6640 seviyesi üzerinde gerçekleştirirse tepki alımları için önemli bir sinyal alabilir ve bu tutum 1,6735 ile 1,6810 seviyelerinin hedeflenme ihtimallerini güçlendirebilir.

GBPUSD paritesi eğer günlük kapanışını 200 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,6640 seviyesi altında gerçekleştirirse tepki alımları sonlandı düşüncesi piyasa da satış rallisinin yeniden oluşmasını tetikleyebilir. Bu da bu haftanın dip noktası olan 1,6530 desteğinin aşağı yönlü kırılarak 1,6460 ve 1,6370 seviyelerinin hedeflenme ihtimallerini güçlendirebilir.

Bu bağlamda da yeni hafta da 200 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,6640 seviyesi dikkatle takip edilmelidir.

“GBP/USD ANALİZ”

/USD”

“ GBP/USD GÜNLÜK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek; 1,6530 - 1,6460 - 1,6370

Direnç; 1,6640 - 1,6745 - 1,6810

Page 9: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

9

EYLÜL - 2014

Güçlenen ABD verileri FED’i faiz artırma noktasına bir adım daha yaklaştırıyor. Jackson Hole toplantısında Yellen erken faiz artırımının zor sağlanan dengeleri bozma tehlikesinden bahsetse de görünen o ki ABD ekonomisinde toparlanmada istikrara işaret eden her veri doları değerli kılacak. FED’in faiz artırımı konusunda odaklandığı istihdam piyasası verileri detayında hala bazı sorunlara işaret etse de Fed içinde şahin kanadın ağırlığının arttığını izliyoruz. İstihdam piyasasında ücretlerde istikrarlı artışın görüldüğü noktada faiz artımının geleceği fikrimizi koruyoruz. Ağustos ayında dolar endeksinin 81.3 seviyesinden 82.7 seviyesine yükseldiğini gördük. Dolar değer kazanıyor, sadece büyük para birimlerine karşı değil, gelişmekte olan ülke para birimlerine karşı da değerlenmeyi ay boyunca izledik. Kendi kulvarındaki para birimleri içinde TL, Ruble’den sonra en kötü performansı gösterdi. Ay içinde rating şirketlerinden gelen açıklamalar da TL’nin değer kaybetmesinde etkili oldu. Önümüzdeki dönem için ABD verileri iyi gelmeye devam ettikçe doların değerlenme sürecinin devam edeceği beklentimizi koruyoruz. Ağustos ayına 2.1410 seviyesinden başlayan parite 2.1884 seviyesini gördü. 2.16 seviyesi üzerinde olmak orta vadede yükseliş beklentilerinin korunmasına sebep olabilir. Ayrıca grafikte mavi çizgi ile gösterilen 200 günlük basit hareketli ortalamanın da üzerinde olan paritede 2.15 seviyesi üzerinde kalındığı sürece düşüş beklenmemesine işaret ediliyor. 2.15 seviyesi altına inen paritede ilk güçlü destek bölgesi 2.10-2.12 aralığı olabilir.

“USD/TRY ANALİZ”

“ USD/TRY GÜNLÜK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 2.1500-2.1200-2.0800

Direnç: 2.1900-2,2200-2,2500

Page 10: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

10

EYLÜL - 2014

Ağustos ayında, tüm küresel piyasaların takip ettiği ana başlık FED'in ilk faiz artırımına yönelik beklentiler ve jeopolitik gelişmeler durumundaydı. ABD ekonomisine dair olumlu veriler, bu tutuma yönelik beklentileri destekleyerek Dolar'ın güç kazanmasında rol oynadı. Jeopolitik gelişmeler ise, bu süreçte Yen'e değer katarak, paritedeki toparlanma hareketlerine destek oluşturdu. Eylül ayında, ilk hafta çok kritik olacak. Paritenin her iki tarafına dair verilerin takibinin yanı sıra, ayın ilk haftasında gerçekleşecek olan Japonya Merkez Bankası (BOJ) para politikası kararları takip edilecek. Ay boyunca, yine FED'e dair beklentiler ile özellikle Ağustos ayının son döneminde artış gösteren jeopolitik risklerin izlenmesi önemlidir. Pariteyi teknik olarak incelediğimizde, 2014 Ocak ayından bu yana 100,70 - 104,30 aralığında süren fiyat hareketlerini görüyoruz. Önümüzdeki süreçte, sorgulanmakta olan bu bant aralığı nedeniyle, ileriye yönelik beklentiler oluşturulabilir. Teknik incemeyi sürdürdüğümüzde, kırmızı renkle belirttiğimiz yükseliş trendi içerisinde, sözünü ettğimiz bandın üst noktası olan 104,30'a yaklaşıldığı görülüyor. Kanalın alt noktası olan 102,00 seviyesi üzerinde etkinlik gösterebilecek olan yükseliş baskısı, 104,30 seviyesinin geçilmesiyle netlik kazanarak 105,45 bölgesine doğru fiyatlamalara destek oluşturabilir. Paritenin içinde bulunduğu durumda, düşüş beklentisi oluşturabilmek için yeni yılın rekor seviyelerinde oluşabilecek tepki satışlarının takibi sürdürülmelidir. 104,30 seviyesinin geçilememesiyle oluşabilecek bu şart, paritenin kanal alt noktası olan 102,00'lere doğru fiyatlamaların gerçekleşmesine neden olabilir. Ancak, kanal kırılana dek oluşabilecek olası düşüşlerin, kısa vadeli değerlendirilmesi ve tepki satışı olduğunun bilinmesi gerekmektedir.

“USD/JPY ANALİZİ”

USDJPY HAFTALIK GRAFIK

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 103,45 - 102,00 - 100,70

Direnç: 104,30 - 105,45 - 107,05

Page 11: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

11

EYLÜL - 2014

Küresel piyasalarda bir yandan ABD ve İngiltere'de ilk faiz artırımına dair spekülasyonlar etkili olurken, diğer tarafta büyük ekonomilerden Euro Bölgesi ve Japonya'da ise soğuyan ekonomiyi desteklemek için daha gevşek para politikalarının uygulanıp uygulanmayacağına dair tartışmalar söz konusu. Her iki ekonomide de ekonomik verilerin, bu yöndeki beklentilerle fiyatlandığını görmüştük. Eylül ayının ilk haftası, her iki bankanın da para politikası kararları açıklanacak. Bu nedenle teknik kısımda bahsedeceğimiz bant hareketinin sorgulanması söz konusu olabilir. Bu durum da, pariteyle ilgili kritik bir sürece işaret etmektedir. Teknik olarak incelediğimizde, 135,50 - 138,03 aralığındaki fiyatlamaların etkinliğini sürdürdüğünü görüyoruz. Aynı zamanda yükseliş kanalının alt noktası olan 135,50 seviyesinin test edilmesi, kanalın sınanmasıyla birlikte kritik bir sürece girildiğini göstermektedir. Paritede her iki yöndeki beklentide de, merkez bankası kararları ve verilerin takibi önem taşımaktadır. Bandın güncelliğini koruması gözetildiğinde, kanalın alt noktasını oluşturan bu bölgenin korunması, yükseliş yönlü baskıların etkinlik göstermesine neden olabilir. Olası alımlardan netlik bekleyebilmek için 138,03 seviyesinin geçilmesi gerekmektedir. Ancak, daha uzun vadeli yükseliş beklentisi için yeşil renkle belirtilen düşüş trendinin aşılması gerekmektedir. Bu trendin sınırını da, 24 haftalık basit (simple) hareketli ortalama üzerinde bulunan 140,13 seviyesi oluşturmaktadır. Paritede düşüş yönlü beklenti oluşturabilmek için, kanalın alt bölgesini oluşturan bandın kırılması gerekmektedir. 135,50 seviyesinin kırılmasıyla oluşabilecek bu durum, kanalın güncelliğini yitirmesine ve satış baskılarının etkinlik kazanmasına neden olabilir. Diğer yandan, benzer sorunlarla mücade eden iki ülke para biriminin mücadelesinde bant aralığının sürmesi de muhtemeldir.

“EURJPY ANALİZİ”

“ EUR/JPY HAFTALIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 135,50 - 133,73 - 131,13

Direnç: 138,03 - 140,13 - 142,45

Page 12: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

12

EYLÜL - 2014

Küresel piyasalarda dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD'de ilk faiz artırımına ilişkin beklentilerin fiyatlamaları etkilediği süreçte, Avrupa'daki ekonomik gerilim ve jeopolitik riskler USD/CHF paritesinin etkili başlıkları arasında yer aldı. Dolar endeksinin güçlü ABD verileriyle birlikte yükseldiği süreçten etkilenen parite, jeopolitik gerilmelerle birlikte İsviçre Frangı'nın değerlenmesiyle aşağı yönlü toparlanma fırsatı da buldu. Önümüzdeki ay FED'in faiz artırımına yönelik beklentiler oluşturması nedeniyle ABD verilerinin takibi önem arz edecek. Diğer yandan Avrupa ile etkileşimde olan İsviçre ekonomisi nedeniyle, Euro Bölgesi'ndeki toparlanmaya yönelik aksaklıklar etkili olabilecekken, Ağustos'un son günlerinde tekrar artan jeopolitik riskler gündemde olabilir. Teknik olarak incelediğimizde, paritede uzun süredir güncelliğini koruyan kırmızı renkle belirttiğimiz düşüş kanalının içerisinde, mor renkle belirttiğimiz yükseliş trendinin ön plana çıktığı görülüyor. Kanalın orta bölgesini oluşturmayı sürdüren 50 haftalık üssel (exponential) hareketli ortalama (0,9025), yükseliş trendine ay boyunca destek olmuş durumda. Önümüzdeki süreçte, paritenin bu gösterge üzerinde kalma çabası, yükseliş baskısının etkili olmasında rol oynayabilir. FED'e yönelik beklentilerle destek bulabilecek bu tutum için, DOlar endeksinin takibi de önem taşımaktadır. Olası yükselişlerde 0,9270 seviyesinin geçilmesi, kanalın üst bölgesine oluşabilecek alımları netleştirebilir. Paritede düşüş yönlü beklenti oluşturabilmek için, öncelikle 2014'ün rekor seviyelerinde seyreden paritede tepki satışlarını takip etmek gerekmektedir. Bu şartla birlikte yükseliş trendinin sınır olan 0,9025 seviyesi hedeflenebileceği gibi, kanalın alt bölgesini hedefleyebilecek kalıcı düşüş baskısı bekleyebilmek için 50 haftalık üssel hareketli ortalama altında haftalık kapanış gerçekleşmesi gerekmektedir.

“USDCHF ANALİZİ”

“USD/CHF HAFTALIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 0,9025 - 0,8854 - 0,8696

Direnç: 0,9269 - 0,9385 - 0,9510

Page 13: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

13

EYLÜL - 2014

EUR/GBP paritesi geride kalan ay içerisinde dalgalı bir seyir izlerken, Euro Bölgesi ve İngiltere ekonomilerine ilişkin gelişmelerin merkez bankalarına yönelik beklentileri şekillendirmesi, söz konusu fiyat değişimlerinde etkili oldu. Düşüş trendi içerisinde olan fiyatın bu hareketi şimdilik temel faktörlerle de destekleniyor. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) para politikasını genişleteceği spekülasyonları gündemde yer alırken, İngiltere’de ise faiz oranının ne zaman artırılacağı konusu sorgulanıyor. İki merkez bankası arasındaki bu farklılık, paritede ise aşağı yönlü baskıların hissedilmesine neden oluyor. Her ne kadar ada ülkesi tarafında düşük gelen Temmuz ayı enflasyon oranı, İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) erken bir faiz artırımına gidebileceği beklentilerini kırsa da, BOE’nin son toplantısında iki üyenin 3 yıllık fikir birliğini bozarak faiz artırımı yönünde oy kullanması dikkat çekti. Gelecek ay içerisinde ECB’nin para politikası beyanatı ve iki ekonomiden gelecek veriler, paritenin seyrinde etkili olmaya devam edecek faktörler olarak öne çıkıyor. EUR/GBP paritesini teknik olarak incelediğimizde, fiyat geride kalan ay içerisinde 0,8034 seviyesine kadar çıksa da, Eylül ayının düşüş ile tamamlandığını görülüyoruz. Bun noktada özellikle ayın son haftasında, ECB’ye ilişkin beklentilerin Euro’nun değer kayıplarında etkili olduğunu ifade edebiliriz. Uzun vadede parite, 34 haftalık basit hareketli ortalama ve kanalın üst noktası olan 0,8139 altında fiyat değişimlerini devam ettirmektedir. Düşüş trendi içerisindeki hareketlerine devam eden paritede fiyatın, Ağustos ayının en yüksek seviyesi olan 0,8034 altında kalmayı sürdürmesi halinde aşağı yönlü hareketlerin devam edebileceği beklenmektedir. EUR/GBP paritesinin düşüşlerini sürdürmesi ile önce 0.7872, bu desteğin kırılması durumunda ise 0,7750 seviyeleri test edilebilir. Paritenin yönünü yukarı çevirmesi halinde ise 0,7977 ve 0,8034 bariyerleri yakından takip edilmeli.

“EUR/GBP ANALİZ”

“ EUR/GBP HAFTALIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 0,7872-0,7750-0,7560

Direnç: 0,7977-0,8034-0,8139

Page 14: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

14

EYLÜL - 2014

Geçen ayı 1282 dolar seviyesinden kapatan altın, ağustos ayında 1320 dolar seviyesine kadar yükselse de ağustos kapanışı temmuz kapanışından farklı bir seviyede olamadı. Rusya-Ukrayna gerginliğine dair gelen tansiyon yükseltici haberler, ABD’nin IŞİD ile mücadelesinde hava harekatı kararları, özetle jeopolitik risk tarafında sakin bir gündem olmamasına rağmen altın 1330 dolar seviyesini aşamamayı bir kenara bırakalım 1300 dolar seviyesi üzerinde bile kalamıyor. Bu durumun sebebi olabilecek 2 başlığı inceleyelim. Güvenli liman algısı ile yatırımcıların siyasi-jeopolitik veya ekonomik sebeplerde riskli varlıklardan kaçtığı dönemde altın ciddi bir alternatif. Fakat altın güvenli liman olma seçeneğini tahvil-bono piyasasına kaptırmış gibi görünüyor. ABD ve AB tahvil piyasasında faizler geriliyor, tahvil bono piyasası talep görüyor. Riskli varlıklarda durum ne diye bakınca ilk gözlenecek piyasa ABD borsaları. SP500 endeksi temmuz sonunda 1990 seviyesinden ağustos ayının ilk haftasına kadar 1909 seviyesine doğru geri çekildi. Aynı dönemde altın 1300 dolar seviyesinden 1320 dolar seviyesine yükseldi. Fakat SP500 ağustosun ilk haftasındaki 1909 dibinden 2000 seviyesine yükselip rekor kırdı. Avrupa borsaları da son dönemdeki hızlı geri çekilmelerini bir kısmını geri aldılar. Riskli varlıklardan kalıcı kaçış, borsa endekslerinde yükseliş trendi kırılmaları görülmeden bu taraftan altın için yükseliş anlamında destek görünmüyor. Altın için son güçlü destek 1275 seviyesinde. Bu seviye aşağı yönde kırılırsa 1240 seviyesine doğru geri çekilme mümkün. Kısa vadede 1300 dolar seviyesi aşılmadan yükselişten bahsetmek güç. Orta vade için ise yükseliş beklentileri ancak 1350 dolar seviyesi aşılabilirse güç kazanacak.

“ALTIN ANALİZ”

“ ALTIN GÜNLÜK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 1275-1240-1200

Direnç: 1306-1331-1344

Page 15: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

15

EYLÜL - 2014

ABD Merkez Banka’sının (FED) 2014 yılı içerisinde Parasal Genişleme miktarını sonlandırma ihtimali ve buna bağlı olarak 2015 ortalarında Faiz Artırımı düşüncesinin hemen hemen herkes tarafından bilindiği finansal piyasalarda, bu tutumun kıymetli madenler üzerinde negatif fiyatlanması nedeniyle Gümüş fiyatının son zamanların dip noktası olan 18,63 seviyesine kadar gerilediğini gözlemlemiştik. Mevcut düşüşler devam ederken özellikle Ortadoğu da yaşanılan gerginlik ve olası savaş spekülasyonlarının piyasalar üzerinde yer alması 2014 yılı ikinci yarısından itibaren yukarı yönlü çıkışlarda önemli bir adım atılması sağlandı. Son olarak da İsrail – Gazze, Rusya-Ukrayna gerilimlerden dolayı yukarı yönlü hareketler gerçekleştiren Gümüş yukarı yönlü çıkışlarını 19,90 seviyesine kadar taşımıştır. Teknik olarak Gümüş fiyatını incelediğimizde 55 haftalık üssel hareketli ortalama olan 21,10 bariyerinin önemli olduğunu, bu bariyer altında kaldığı müddetçe orta vadeli düşüş baskısının devam etme isteğinin güçlü olduğunu söyleyebiliriz. Böyle bir durumda 30 Ağustos 2013 tarihinden beri bir türlü kırılamayan 18,63 seviyesine kadar gerileme ihtimali gücünü korumaktadır. Kısa vadeli olarak Gümüş fiyatını incelediğimizde ise 20,00 seviyesi önemli bir bariyer olarak karşımızdadır. Gümüş, eğer 20,00 seviyesi altında kalmayı sürdürürse yukarıda ifade etmiş olduğumuz kritik destek olan 18,63 seviyesi hedeflenmek istenebilir. Tepki alımı beklentisi içerisinde olan Forex katılımcıları ise 20,00 bariyerinin geçilmesini beklemelidir. Bu durum, 55 haftalık üssel hareketli ortalama olan 21,10 bariyerine doğru olası hareketleri tetikleyebilir. Ancak unutulmamalıdır ki 21,10 direnci altında kaldığı müddetçe yaşanılacak kısa vadeli yükselişler orta vadeli satış fırsatı olarak önemli bir yere sahiptir.

“GÜMÜŞ ANALİZ”

“ GÜMÜŞ HAFTALIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 19,30-18,63-18,00

Direnç: 20,00-21,10-22,10

Page 16: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

16

EYLÜL - 2014

Güney Afrika’da, dünya platin arzının yaklaşık %40’ını sağlayan üç büyük platin üreticisi şirketin, işçileri ile anlaşmaya varması ve Ocak ayından bu yana süren grevin sona ermesi, platin fiyatları üzerinde etkili olan temel faktör olarak karşımıza çıktı. Her ne kadar üretimi aksatan iş bırakma eylemi bitmiş olsa da, üretim hacminin eski seviyesine çıkmasının aylar alabileceği düşünülüyor. Yine de platin fiyatlarının geride kalan ay içerisinde baskı altında kaldığını gördük. Yılın ikinci çeyreğinde yukarı yönlü hareketleri destek bulan platin fiyatlarının, üçüncü çeyrekte Güney Afrika’dan gelen haberler ile yönünü aşağı çevirdiğini gördük. Ekim 2008’den itibaren devam eden kanal içi hareketlerini sürdüren emtia, Temmuz ayından sonra Ağustos’u da kayıp ile tamamladı. Platin fiyatının 1378 desteği üzerinde kaldığı sürece, kanal içi hareketlerini sürdürerek, kanalın üst noktası olan 1568 direncine kadar yükseliş içerisinde olması beklenebilir. Ancak kanal alt noktası olan söz konusu1378 seviyesinin kırılması halinde düşüşler hız kazanarak, emtianın fiyatında düşüşler 1290 ve 1195 desteklerine kadar gerçekleşebilir.

“PLATINUM ANALİZ”

“PLATINUM AYLIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 1378 – 1290 – 1195

Direnç: 1488 – 1520 – 1568

Page 17: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

17

EYLÜL - 2014

Bakır fiyatlarında geçtiğimiz ay özellikle Avrupa ve Çin'e dair gelişmelerin etkili olduğu görüldü. Avrupa ve Rusya arasında Ukrayna sorunu yüzünden uygulanan yaptırım - karşı yaptırım süreci, talebe olan beklentinin düşmesiyle birlikte fiyat üzerinde baskı oluşturdu. Diğer yandan Bölge'nin iyi gitmeyen toparlanma süreci de bunda etkili olurken, Çin verileri her ne kadar beklentinin altında açıklandığı süreçte hükümetin teşvik politikalarını destekleyeceği spekülasyonlarını ortaya çıkarsa da, özellikle sanayi verilerinin zayıf sonuçları dev bakır talepçisinin fiyat üzerinde baskı oluşturmasını etkileyen diğer unsur konumundaydı. Fiyatı desteklemekte olan ana unsur ise ebola virüsüyle birlikte etkilenen Afrika. Özellikle Kongo'da üretime dair endişeler kısa vadeli yükselişlerde etkili oldu. Önümüzdeki süreçte, özellikle Çin'e dair gelişmeler fiyat üzerinde etkili olabilecekken, talebin yüksek olduğu ülkelerin merkez bankaları kararları da etkileşimdere dahil olabilir. Teknik olarak incelediğimizde, bakır fiyatında uzun vadede devam eden ve kırmızıyla belirttiğimiz düşüş trendi içerisinde, mor ile belirttiğimiz tepki alımlarıyla desteklenen bir yükseliş trendi bulunduğunu görmekteyiz. Ay boyunca etkili olan düşüş baskısına dair beklenti oluşturabilmek için, düşüşleri sınırlandıran yükseliş trendinin yani 3,0843 seviyesinin kırılması gerekmektedir. Bu şartla birlikte, fiyat üzerinde baskının artması beklenebilir. Olası düşüşlerde 2,9332 seviyesi önemli bir hedef olarak karşımıza çıkmaktadır. Temel faktörlerle destek bulan düşüş baskılarına rağmen, yükseliş trendinin güncelliğini koruduğunu görüyoruz. Haftalık kapanışın bu seviye üzerinde gerçekleşmesiyle birlikte yükseliş yönlü baskıların etkin olması beklenebilir. 3,2934, bu tutumla birlikte hedeflenebilecek seviye olmakla birlikte, işlem stratejilerinde Eylül ayının ilk haftasına özellikle dikkat edilmelidir. Hem büyük bir talepçi olan Çin'de açıklanacak veriler, hem de önemli merkez bankası kararları kıymetli metalin fiyatlamasında önemli etkiler oluşturabilir.

“BAKIR ANALİZİ”

“ BAKIR HAFTALIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 3,0843 - 2,9332 - 2,7938

Direnç: 3,2934 - 3,4677 - 3,6420

Page 18: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

18

EYLÜL - 2014

Ham Petrol fiyatı, jeopolitik riskler nedeniyle uzunca bir süredir satış baskısına maruz kalmış ve bu tutum Ham Petrol’ün 92,60 seviyesini test etmesini sağlamıştır. Kısa ve orta vadeli satıcılı seyrin etkisini hissettiğimiz bugünlerde özellikle düşüşlerin bazı bölgelerde sınırlı kalması, uzun vadeli alıcıların piyasada güçlü olduğunun bir göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu tutum Ham Petrol fiyatının düşmeyeceği anlamına gelmesin. ***Jeopolitik riskler devam ettiği müddetçe Ham Petrol fiyatında kısa ve orta vadeli negatif beklenti devam etmek isteyebilir. Ham Petrol fiyatını teknik olarak değerlendirdiğimizde 200 haftalık basit hareketli ortalama olan 96,22 önemini korumaktadır. Ham Petrol, eğer 96,22 seviyesi altında hareketlerini sürdürürse uzun vadeli alıcılar için kritik bir seviye olarak ifade edebileceğimiz 91,20 ile 85,50 destekleri hedeflenmek isteyebilir. Bu test sonrasında uzun vadeli alıcılar yeniden karar aşamasına geçebilir. 200 haftalık basit hareketli ortalama olan 96,22 üzerinde gerçekleşecek haftalık kapanış ise kısa ve orta vadeli düşüşlerin sonlanması açısından önem arz etmektedir. ***91,20 ve 85,50 destekleri, 16 Mayıs 2010 tarihinden beri Ham Petrol fiyatının yukarı yönlü çıkış gerçekleştirmesine katkı sağlayan yükseliş trendlerinin alt noktaları olarak kaydedilmiştir. Ham Petrol fiyatındaki teknik çalışmamızı özetlersek 200 haftalık basit hareketli ortalama olan 96,22 seviyesi altında kısa ve orta vadeli düşüşler hâkimken, bu baskının devam edip etmeyeceğine ise 91,20 ile 85,50 seviyelerinin karar vereceğini söyleyebiliriz.

“HAM PETROL ANALİZİ”

“HAM PETROL HAFTALIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 92,60 – 91,20 – 89,80

Direnç: 96,22 – 98,60 - 100,00

Page 19: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

19

EYLÜL - 2014

Küresel piyasaları etkileyen Ukrayna sorununun, Ağustos ayı içerisinde doğalgaz fiyatlarında da etkili olduğu söyleyebiliriz. Rusya'nın gönderdiği yardım konvoyuyla birlikte, doğalgaz üretiminin yüksek olduğu bölgede gerilimin artması, fiyatın yükselmesinde etkili oldu. Kısa vadeli tepki satışlarında bile, gündemin önemi kendini gösterdi. Bölgedeki gerilimin azaldığı süreçlerde fiyatın düşüş yaşadığı görüldü. Bu görünüme bağlı olarak, Eylül ayında yine yaptırım sürecinin takibi ve Ukrayna - Rusya sınırındaki askeri hareketlere dair haberler doğalgaz fiyatlamalarında önemli bir yere sahip olabilir. Ek olarak belirtmek gerekir ki, Ukrayna'nın Rusya'ya olan doğalgaz borcu ve Rusya'nın Batı'yı doğalgaz yaptırımıyla tehdit edebileceğine dair korku da fiyatın yükselişi yönünde etki oluşturabilecek etkenler arasında. Teknik olarak incelediğimizde, gerilimin düştüğü süreçle birlikte gelinen en düşük seviye olan 3,726'nın, aynı zamanda yükseliş trendinin tabanını oluşturduğunu görüyoruz. Bu seviye üzerinde ısrarla tutunma çabasının sürmesi, yükseliş baskısının artmasında etkili olabilir. Ayın son haftasında oluşan yükselişle birlikte, 3,954 seviyesi üzerinde kalıcı olma çabası yeni taban fiyat oluşumu için önemli bir potansiyel oluşturabilir. Olası alımlarda 4,206 ve 4,361 seviyeleri önemli hedefler konumundadır. Doğalgazda düşüş yönlü beklenti oluşturabilmek için, jeopolitik gündemin takibi önem taşımaktadır. Gerilimin düşmesiyle birlikte destek bulabilecek düşüş baskısı, trendin sınırını oluşturan 3,726'nın tekrar hedeflenmesine yol açabilecek tepki satışlarının destekleyebilir. Düşüşlerde daha kalıcı bir beklenti için ise, 3,726'nın kırılması gerekmektedir.

“DOĞALGAZ ANALİZ”

“DOĞALGAZ HAFTALIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 3,954 - 3,726 - 3,376

Direnç: 4,206 - 4,361 - 4,605

Page 20: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

20

EYLÜL - 2014

ABD Tarım Bakanlığı'nın (USDA) hazırladığı raporda, şeker üretiminin yıllık bazda düşmesine rağmen, 2014 hasatında elde edilecek şeker miktarının önceki yılın üzerinde olacağının belirtilmesiyle birlikte fiyat üzerinde baskı oluştuğu görüldü. Fiyatlamalarda, mevsimsel etkilerin de raporu desteklemesinin yanı sıra, Güney Amerika üretiminde de paralel etkilerin oluşmasıyla birlikte, Ağustos ayı boyunca istikrarlı bir düşüş tablosu karşımıza çıktı. Önümüzdeki süreçte, USDA raporlarının takibi önemli olacağı gibi, özellikle Amerika kıtasındaki ekonomilerde tarımla ilgili teşvik ve ekim alanlarına dair gelişmelerin takibi önemli rol oynayabilir. Teknik olarak incelediğimizde, şeker fiyatında 2010 yılından bu yana düşüşün devam ettiğini, 2011 yılından bu yana ise istikrarlı baskıyla birlikte kırmızı renk ile belirttiğimiz düşüş kanalının oluştuğunu görüyoruz. Düşüş kanalının içerisinde, Ağustos ayının son 3 haftasının zirve noktası olan 16,42 seviyesi altında kalındığı müddetçe, düşüş baskılarının ağırlık kazanması beklenebilir. Temel gelişmelerin de desteklemesiyle birlikte olası satışlarda 14,45 ve kanal alt noktası olan 12,99 seviyesi hedeflenebilir. Şeker fiyatında, yükseliş yönlü beklenti oluşturabilmek için, 2014 yılı hasat beklentilerinden ziyade, mevsimsel etkiler ve hükümet politikalarının etkisiyle oluşabilecek tepki alımlarının takip edilmesi gerekmektedir. Olası düşüşlerde 14,45 seviyesi, 4 yılın dip noktası olarak psikolojik bir bariyer durumunda. Bu seviyenini kırılamamasıyla, olası tepki alımları destek görebilir. Yükselişlerde 3 haftanın zirvesi olan 16,42 hedeflenebileceği gibi, bu seviyenin geçilmesi kanal üst bölgesinin fiyatlanmasına katkı sağlayabilir.

“ŞEKER ANALİZ”

“ŞEKER HAFTALIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 15,07 - 14,45 - 12,99

Direnç: 16,42 - 17,51 - 18,81

Page 21: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

21

EYLÜL - 2014

ABD Tarım Bakanlığı’nın (USDA) son raporunda, Mısırdan Buğdaya kadar genel anlamda ürün stoklarının ve arzın artacağı beklentilerin tarım ürünlerinin fiyatı üzerinde aşağı yönlü etkilere neden olduğunu görmekteyiz. Buğday fiyatlarını incelediğimizde 2010 yılından bu yana Göreceli Güç Endeksinin (RSI) 30 seviyesi yakınlarından gerçekleştirdiği dönüşler dikkat çekmektedir. Aşırı Satış bölgesinden tekrar yukarı yönlü çıkan indikatör yeniden 30 seviyesi üzerindeki hareketlerini sürdürürken bir yandan da yukarı yönlü çıkışlarını 41 seviyesine kadar sürdürmüştür. Buğday fiyatı, RSI göstergesindeki bu dönüşle birlikte yukarı yönlü çıkışını devam ettirdi ve Ağustos ayının son haftasında gerçekleştirdiği performans ile 564 seviyesine kadar yükseldi. Buğday fiyatlarında 510 seviyesinden başlatılan yukarı yönlü hareketler devam edecek mi sorusunun cevabını aramaktayız. 572 seviyesi son haftaların zirve noktası olarak karşımızdadır. RSI göstergesine göre yukarı yönlü çıkış ihtimalinin daha kuvvetli olduğu Buğday fiyatları için 572 direncinin geçilmesi teyit niteliğinde değerlendirilebilir. Bu bağlamda da yeni ayda 572 seviyesi dikkatle takip edilmelidir. Buğday fiyatı eğer 572 bariyerini yukarı yönlü geçebilirse yükselişlerini 610 ve 656 seviyesine kadar taşıyabilir. Aksi takdirde bir müddet daha 572 – 510 arasında hareketler görülebilir.

“BUĞDAY ANALİZİ”

“BUĞDAY HAFTALIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 510,00 – 470,00 – 430,00

Direnç: 572,00 – 610,00 – 656,00

Page 22: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

22

EYLÜL - 2014

Mısırda Ağustos ayının ilk haftasında ABD Tarım Bakanlığı tarafından hazırlanan raporda, gerek ABD, gerek mısır üretiminde önemli bir konumda bulunan ülkelerde hasatın beklenenden fazla gerçekleşebileceğine dair verilerin yer aldığı görüldü. Uzun süredir tarım ürünleri üzerinde baskı oluşturmakta olan üretim artışının devam ettiğinin görülmesi ve mevsimsel şartlarında bu beklentileri desteklemesiyle birlikte, mısır fiyatında düşüşler yaşandığını gördük. Ancak ABD'nin Güney Amerika ülkeleri ile mısır sevkiyatında yaşadığı sıkıntı sonrasında fiyatın düzeltmeye yönelik hareketinin de ağırlık kazanması, ayın yatay bir seyirde sonlanmasında etkili oldu. Diğer yandan jeopolitik gelişmelerin mısır üretimine dair endişeleri beraberinde getirmesi, bu tutumda etkili başlıklar arasında yerini alıyor. Teknik olarak incelediğimizde, özellikle Nisan 2014 tarihinden bu yana gerçekleşen düşüşler sonrası ilk kez yatay bir aylık kapanış gerçekleştiğini görüyoruz. Kar realizasyonlarının da desteklediği bu görünüme rağmen, yükseliş trendinin sınırını oluşturan 250 haftalık basit (simple) hareketli ortalama (415,43) ve 424,84 bandı altında kalındığı müddetçe, aşağı yönlü baskıların ağırlık kazanması beklenebilir. Bu süreçte üretimde artışa dair beklentiler nedeniyle, arz miktarları önemli rol oynayacaktır. Düşüşlerde 350,71 seviyesinin kırılması, satılşlara netlik kazandırabilir. Mısır fiyatında fiyatın yükselişi yönünde beklenti oluşturabilmek için, üretime dair fiyatlamaların zayıflamasıyla birlikte oluşabilecek tepki alımları takip edilmelidir. Son 4 yılın dip noktalarına ulaşılması bu tutum için destek oluşturabilir. Nisan 2014'ten beri ilk kez yatay bir kapanış gerçekleşmesi, alımlar için cesaret verici olabilir. Bu süreçte, 350,71 noktasının sınırlayıcı etkisi ve bu seviyenin kırılamaması, alımlar için tetikleyici olabilir.

“MISIR ANALİZİ”

“MISIR AYLIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 350,71 - 335,70 - 324,82

Direnç: 366,30 - 378,95 - 395,80

Page 23: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

23

EYLÜL - 2014

Global tahıl stoklarının 2014-2015 döneminde rekor seviyelere ulaşacağı yönündeki beklentiler ile geride kalan ay fiyat düşüşlerini hızlandıran tarım ürünlerinin arasında soya fasulyesi de yer alıyor. ABD Tarım Bakanlığı’nın (USDA) raporlarında, artan üretim ve stok miktarları tahminleri de, soya fasulyesi fiyatında baskı yapan temel faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Emtianın fiyatını teknik olarak incelediğimizde, Ağustos ayındaki düşüşler ile 2006 yılından itibaren devam eden yükseliş hareketinin sona erdiğini görülüyoruz. Bu noktada fiyatın, sona eren kanalın alt noktası olan 1150 seviyesinin altında aşağı yönlü baskı altında kalabileceğini bekleyebiliriz. Ancak düşüşlerin sürmesi adına Ağustos ayının en düşük seviyesi olan 1064 desteğinin kırılması önem taşımaktadır. Soya fasulyesinin yeniden yükseliş eğilimi içerisine girmesi halinde ise fiyat 1150 seviyesini test ederek kanal içi hareketlere dönmek isteyebilir. Bu gibi bir durumda ise yükselişlerin teyidi için 1222 bariyeri önem kazanabilir. Destek: 1064 – 994 – 895 Direnç: 1150 – 1222 – 1330

“SOYA FASULYESİ ANALİZİ”

“SOYA FASULYESİ AYLIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Page 24: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

24

EYLÜL - 2014

2014 yılının ilk çeyreğinde pozitif bir ilerleme gerçekleştiren ve 97,25 seviyesine kadar yükselen Pamuk fiyatı, 2. Çeyrek ile birlikte aşağı yönlü baskıya maruz kalarak önemli bir düşüş kaydetti. Özellikle de Temmuz ayında gerçekleştirilen bu düşüş, 2009 – Ekim dönemdeki seviyelere (61,40) ulaşmasını sağladı. 61,40 seviyesine kadar geriledikten sonra tepki alımına maruz kalan ve bu tepkiyi Ağustos ayı içerisinde gerçekleştiren Pamuk, şu sıralar 67 seviyesine yakın hareketlerini sürdürmektedir. Teknik olarak Pamuk fiyatını incelediğimizde uzun vadeli düşüş trendi devam etmektedir. Bu bağlamda da 61,40 seviyesinden başlayan tepki alımlarının nerede sonlanacağı dikkatle takip edilmelidir. 73-79 aralığı ise özellikle bu süreçte dikkatle takip edilmesi gereken bölge olarak karşımızdadır. Genel görünüm, 73-79 bölgesi altında kaldığı müddetçe aşağı yönlü baskının yeniden 61,40 seviyesine doğru gerilemesi yönündedir. Bu bağlamda da kısa vadeli yaşanılacak olası yükselişler orta vadeli satış fırsatı olarak değerlendirilebilir.

“PAMUK ANALİZİ”

“PAMUK AYLIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 61,40 – 57,00 – 51,00

Direnç: 68,30 – 73,00 – 79,00

Page 25: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

25

EYLÜL - 2014

ABD borsaları rekor tazeliyor. Yeni rekorlarda son gelen ekonomik verilerin payı büyük. Konut sektörü hariç ABD ekonomisi beklenen iyi performansını gösteriyor. Toparlanan ekonomi hisse senetleri piyasasına destek oluyor. Gerileyen tahvil faizleri de borsalara yeni rekorlar getiriyor. Her ne kadar balon tehlikesinden bahsedile- tarihinin en nefret edilen yükselişini yaşıyor dense de görülen o ki ABD hisse senedi yatırımcıları yaklaşan faiz artırım sürecinden çok korkmuyor. Normal koşullarda yükselen faiz borsa yatırımcısını rahatsız edebilir fakat bu kez farklı olabilir. Faiz neden yükselecek sorunun cevabı piyasalara pozitif cepheden bakanlar için basit; faiz yükselecek ama ABD ekonomisi büyüdüğü, istikrarlı toparlanmaya kavuştuğu için. Büyüme-ekonomik toparlanma hisse senedi yatırımcısı için iyi haber, bu durumda yavaş yavaş yükselen faizlerden korkmaya gerek yok, büyüme satın alınabilir. Burada kilit fikir FED’in faizleri hızlı artırmayacağı. Hisse senedi getirileri faiz getirisinden yüksek olacaksa, diğer piyasalar için değil ama ABD borsaları için hala hareket alanı var. Balon tehlikesinden bahsetmek elbette mümkün ama hangi seviyenin balon olduğunu, balon patlamadan bilmek mümkün değil. Endeks %10 oranında geriliyorsa, uzun vadeli yükseliş trendi kırılıyorsa ancak bu durumda eve dönüş zilinin çaldığından emin olabileceğiz. Endeks 2000 seviyesi üzerinde kalabilirse yeni zirveler mümkün olabilecek. Daha önce gidilmeyen yerler olduğu için 2000 seviyesi üzerinde kayda değer dirençlerden bahsetmek zor. Yükseliş umutlarının korunabilmesi için önemli olan endeksin 1985 seviyesi üzerinde kalabilmesi. Tekrar 1985 seviyesi altına inilirse 1950 seviyesine doğru geri çekilme izlenebilir. Orta vadede 1890 seviyesi önemli bir destek. Bu desteğin kırılması uzun vadeli yükseliş trendinin de kırılması anlamına geleceği için önemli.

“S&P500 ANALİZİ

“ S&P500 GÜNLÜK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 1985-1950-1890

Direnç: 2000-2010-2030

Page 26: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

26

EYLÜL - 2014

Endeks temmuz ayı sonundaki 9800 seviyesinden, ağustos ayı içinde hızlı bir geri çekilmeyle 8900 seviyesine kadar düştü. Akabinde ağustos sonuna doğru 8900 desteğinden 9600 seviyesine doğru bir yükseliş izledik. Kötü gelen Almanya verileri kriz döneminde sağlam duran Alman ekonomisine dair soru işaretleri doğurdu. Rusya’ya yaptırımlardan en fazla etkilenen-etkilenecek olan ülkede son büyüme rakamları yüzde 0,2 oranında küçüldü. Alman ekonomisi tekliyor. Bugüne kadar Euro Bölgesi içinde uygulanan politikalar en çok Alman ekonomisine fayda sağladı ve ECB üzerinde Alman Merkez Bankası’nın etkisi yadsınamaz. Fakat artık bugüne kadar bölgeyi bir yere götürmeyen politikalarda değişikliğe ihtiyaç var. Draghi’nin bu konudaki uyarıları düne göre daha çok taraftar buluyor. Bölgede toparlanmayı sağlayacak her adım bölge borsalarına destek olabilecek. Bunun yanında ECB’nin daha çok gevşeme beklentileri de riskli varlıklarda alım getiriyor. ECB hayal kırıklığı yaratmaz, piyasa beklentilerini karşılarsa endekste yükselişin devamı gelebilir. Aksi takdirde Rusya gerginliği, kötü gelebilecek makro veriler endeksi tekrar 8900 bölgesine çekebilir. Endeks grafikte mavi çizgi ile gösterilen 200 günlük hareketli ortalama üzerinde kalabilirse orta vadede yükselişin devamı beklenebilir. 9500 seviyesi üzerinde kalındıkça yükselişte ilk hedef 9800 seviyesi olabilir. Tersi durumda 9400 desteği aşağı yönde kırılırsa tekrar 8900 desteğine geri çekilme ihtimali mevcut.

.

“DAX30 ANALİZİ”

“ DAX30 GÜNLÜK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destekler: 9400-9080-8900

Dirençler: 9600-9790-10000

Page 27: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

27

EYLÜL - 2014

Morgan Stanley (#MORGAN_STA) , bankacılık sektöründe istikrarlı ilerleyişini Ağustos ayında da sürdürdü. Bankaların mortgage kullanımı yüzünden karşılaştıkları cezaların sektörü etkilediği süreçte, banka hem teknik göstergeleri hem de yeni atılımlarıyla değer kazandı. 2. Çeyreğe dair bilançosunda başarılı bir görünüm sergileyen Morgan Stanley, arka arkaya 4. çeyrekte de hisse başına kar rakamlarında beklentiyi aştı. Her ne kadar birinci çeyreğe göre daha düşük bir performans gerçekleştirse de, geçtiğimiz yılın ortalamasının üzerinde kalarak olumlu bir görünüm çizdi. Fiziksel emtia alanında da yatırım planlayan Morgan Stanley, Texas'ta doğal gaz ihracı yapmak için hazırlıklar yapıyor. Bu atılıma dair beklentiler de hisse senedi fiyatı üzerinde pozitif etki oluşturan başlıklar arasındaydı. Önümüzdeki süreçte, bu atılıma dair geri dönüşler ile bankacılık sektöründe cezalar nedeniyle oluşan baskı etkili olabilir. Teknik olarak incelediğimizde, hisse senedi fiyatında 2 seneyi aşkın süredir yükselişle birlikte oluşan kırmızı renkle belirttiğimiz yükseliş kanalının güncelliğini koruduğunu ve fiyatın kanalın orta bölgesine doğru atak gerçekleştirdiğini görüyoruz. Güncel fiyatın, aynı zamanda 5 senenin en yüksek seviyesi olduğunu belirtmekte fayda var. Kanalın güncel alt noktası olan 32,26 seviyesi üzerinde kalıcılık, yükseliş baskılarının etkinliğini artırabilir. Olası alımlarda 34,58 seviyesinin geçilmesi ise, yukarı yönlü baskıların netlik kazanmasını ve kanalın yeni yılın başından bu yana ilk kez tekrardan kanalın üst noktasının test edilmesini sağlayabilecek potansiyeli oluşturabilir. Hisse senedi fiyatında tekrar düşüş beklentisi oluşturabilmek için, 34,58 seviyesinin fiyat için oluşturabileceği sınırlayıcı etki takip edilmelidir. Bu seviyenin geçilememesi, kanal alt noktası olan 32,26'yı hedefleyebilecek tepki satışlarına olanak sağlayabilir. Bu süreçte daha kalıcı düşüş beklentileri için ise, kanalın kırılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.

“MORGAN STANLEY ANALİZİ”

“MORGAN STANLEY HAFTALIK GRAFİK”

Grafiğin büyük halini incelemek için tıklayınız.

Destek: 33,44 - 32,26 - 31,05

Direnç: 33,44 - 32,26 - 31,05

Page 28: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

28

EYLÜL - 2014

Dünyanın en büyük sivil ve askeri uçak üreticilerinden olan ABD’li Boeing şirketinin pay (hisse) senetleri, geride kalan ay içerisinde yükseliş kaydeden firmalar arsında yer aldı. Özellikle şirketin, Temmuz ayında rekor seviyede, 324 ticari uçak siparişi aldığının açıklanması dikkat çekti. Alınan siparişlerin 220 tanesinin, firmanın en pahalı modellerinden olan 777X için gelmesi ise, ilgili dönemde ABD’nin dayanıklı mal siparişleri verisinin de rekor seviyede yükseliş kaydetmesini sağladı. Boeing pay senedini teknik olarak incelediğimizde, fiyatın 2014 yılı başlarından itibaren süren üçgen figürü içerisindeki hareketlerinin devam ettiğini ifade edebiliriz. Ağustos ayı ile figürün alt noktasından başlayan yükselişin ise ichimoku göstergesindeki bulutun üst kısmı (128) ile sınırlandığını görüyoruz. Yukarı yönlü hareketlerin üçgen formasyonun üst noktası olan 134 seviyesine doğru devam edebilmesi için 128 bariyerinin aşılması önem taşımaktadır. Bu direncin geçilememesi halinde ise fiyat yeniden 117 desteğini test etmek isteyebilir.

“BOEİNG ANALİZİ”

“BOEİNG HAFTALIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek: 126 – 121 – 117

Direnç: 128 – 131 – 134

Page 29: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

29

EYLÜL - 2014

ABD’nin en büyük ikinci bankası olarak bilinen Bank Of America (#BOA), mortgage ile ilgili yürütülen soruşturmada, 16.65 milyar dolar cezaya çarptırıldı. 9.65 milyar Doları nakit olarak ödeyerek Federal Devlet ve Eyaletlerin açtığı çok sayıda davayı kapatacak. Ayrıca zor durumda kalmış olan konut sahiplerine de yardım için 7 milyar dolar sağlayacak.

#BOA’nın gerçekleştirdiği bu ödeme ile birlikte kriz döneminden itibaren beşinci cezai yaptırıma maruz kaldığını yukarıdaki resimden net bir şekilde görebiliyoruz.

Teknik olarak #BOA hisse fiyatını incelediğimizde Aralık 2011 tarihinden itibaren etkisini her fırsatta hissettiren “Yükseliş Trendinin” devam ettiğini görmekteyiz. Son aylarda mevcut trend içerisinde kanalın alt noktası olan 14,80 destek noktası testi sonrası dönüş dikkat çekici. Bu bağlamda da 14,80 destek noktası üzerindeki hareketler yukarı yönlü çıkışların devamı için önemlidir. #BOA eğer 14,80 destek noktası üzerinde kalmayı sürdürürse yukarı yönlü çıkışını daha önceki zirve noktası olan 18,69 seviyesine taşıyabileceği gibi gerek yükseliş trendinde kanalın üst noktası gerekse 100 aylık basit hareketli ortalama olan 21,16 seviyesinin hedeflenme ihtimalinin güçlü olduğunu söyleyebiliriz.

“BANK OF AMERİCA ANALİZ”

“#BOA AYLIK GRAFİK”

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Destek:15,50-14,80-13,55

Direnç:16,50-17,45-18,69

Page 30: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

30

EYLÜL - 2014

RİSK AÇIKLAMASI

Kaldıraçlı alım satım işlemleri sonucunda kar elde edebileceğiniz gibi zarar riskiniz de bulunmaktadır. Bu nedenle işlem

yapmaya karar vermeden önce, karşılaşabileceğiniz riskleri anlamanız ve kısıtlarınızı dikkate alarak karar vermeniz

gerekmektedir.

Bu amaçla, Sermaye Piyasası Kurulu'nun Seri:V, No:125 "Kaldıraçlı Alım Satım İşlemleri ve Bu İşlemleri Gerçekleştirebilecek

Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ"inin 9 uncu maddesinde öngörüldüğü üzere "Kaldıraçlı Alım Satım İşlemlerine İlişkin

Risk Bildirim Formu"nda yer alan aşağıdaki hususları anlamanız gerekmektedir.

UYARI

Kaldıraçlı alım satım işlemi hizmeti sunmak Sermaye Piyasası Kurulu'nun iznine tabidir. Bu nedenle, işlem yapmaya

başlamadan önce çalışmayı düşündüğünüz kuruluşun söz konusu işlemlere ilişkin yetkisinin olup olmadığını kontrol ediniz.

Kaldıraçlı alım satım işlemi yapmaya yetkili olan kuruluşları www.spk.gov.tr veya www.tspakb.org internet sitelerinden

öğrenebilirsiniz.

RİSK BİLDİRİMİ

İşlem yapacağınız yetkili kuruluş ile imzalanacak "Çerçeve Sözleşmesi"nde belirtilen hususlara ek olarak, aşağıdaki hususları

anlamanız çok önemlidir.

1.Yetkili kuruluş nezdinde açtıracağınız hesap ve bu hesap üzerinden gerçekleştirilecek tüm işlemler için Sermaye Piyasası

Kurulu tarafından çıkartılan ilgili her türlü mevzuat ve benzeri idari düzenleme hükümleri uygulanacaktır.

2.Kaldıraçlı alım satım işlemleri çok risklidir. Kaldıraç etkisi nedeniyle, düşük teminatla işlem yapmanın piyasada lehe

çalışabileceği gibi aleyhe de çalışabileceği ve bu anlamda kaldıraç etkisinin tarafınıza yüksek kazançlar sağlayabileceği gibi

yüksek zararlara da yol açabileceği ihtimali daima göz önünde bulundurulmalıdır. Ters fiyat hareketleri sonucunda yetkili

kuruluşa yatırdığınız paranın tümünü kaybedebilirsiniz. Yüksek getiri vaatlerine itibar etmeyiniz.

3.Yetkili kuruluşun yapacağınız işlemlere ilişkin tarafınıza aktaracağı bilgiler ve yapacağı tavsiyelerin eksik ve doğrulanmaya

muhtaç olabileceği tarafınızca dikkate alınmalıdır.

4.Kaldıraçlı alım satım işlemlerine ilişkin olarak yetkili kuruluş personelince yapılacak teknik ve temel analizin kişiden kişiye

farklılık arz edebileceği bu analizlerde yapılan öngörülerin gerçekleşmeme olasılığının bulunduğu dikkate alınmalıdır.

5.Yabancı para cinsinden yapılan işlemlerde, yukarıda sayılan risklere ek olarak kur riskinin bulunduğu, kur dalgalanmaları

nedeniyle Türk Lirası bazında değer kaybı olabileceği, devletlerin yabancı sermaye ve alım satım hareketlerini kısıtlayabileceği,

ek ve/veya yeni vergiler getirebileceği, alım satım işlemlerinin zamanında gerçekleşmeyebileceği bilinmelidir.

6.Kaldıraçlı alım satım işlemlerinde size sunulan parite fiyatları ve "spread"ler en iyi fiyat durumunu yansıtmayabilir. Başka

kurumların fiyatlarını da kontrol etmeniz yerinde olacaktır.

7.İşlemlere başlamadan önce yetkili kuruluşunuzdan yükümlü olacağınız bütün komisyon ve diğer muamele ücretleri konusunda

teyit almalısınız. Eğer ücretler parasal olarak ifade edilmemişse size nasıl yansıyacağı ile ilgili anlaşılır örnekler içeren yazılı bir

açıklama talep etmelisiniz.

8.Yetkili kuruluşlar tarafından kaldıraçlı alım satım işlemleri sonucunda kayba uğramayacağınız, kaybınızın kontrol altında

tutulacağına veya kayba uğramanız durumunda ek teminat çağrısı yapılacağı konularında garanti verilemeyeceğini dikkate

almanız gerekmektedir.

İşbu kaldıraçlı alım satım işlemleri risk bildirim formu, yatırımcıyı genel olarak mevcut riskler hakkında bilgilendirmeyi

amaçlamakta olup, kaldıraçlı alım satım alım satımından ve uygulamadan kaynaklanan tüm riskleri kapsamayabilir. Dolayısıyla

tasarruflarınızı bu tip işlemlere yönlendirmeden önce dikkatli bir şekilde araştırma yapmalısınız.

Page 31: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

31

EYLÜL - 2014

Hazırlayanlar

Ağustos Ayı Özeti Sermet Doğan

Eylül ayında öne çıkan makro-ekonomik gelişmeler Sermet Doğan

Eylül Ayı Ekonomik Takvim Sermet Doğan

ANALİZ ÇALIŞMASI

Parite Analizleri

EURUSD Analizi Erdoğan Turan

GBPUSD Analizi Kudret Ayyıldır

USDTRY Analizi Erdoğan Turan

USDJPY Analizi Umut Tuncer

EURJPY Analizi Umut Tuncer

USDCHF Analizi Umut Tuncer

EURGBP Analizi Sermet Doğan

EMTİA ANALİZLERİ

Kıymetli Maden Analizleri

Altın Analizi Erdoğan Turan

Gümüş Analizi Kudret Ayyıldır

Platinum Analizi Sermet Doğan

Bakır Analizi Umut Tuncer

Enerji Fiyatları Analizleri

Ham Petrol Analizi Kudret Ayyıldır

Doğalgaz Analizi Umut Tuncer

Tarım Ürünleri Analizleri

Şeker Analizi Umut Tuncer

Buğday Analizi Kudret Ayyıldır

Mısır Analizi Umut Tuncer

Soya Fasulyesi Analizi Sermet Doğan

Pamuk Analizi Kudret Ayyıldır

ENDEKS ANALİZLERİ

S&P500 Analizi Erdoğan Turan

Dax30 Analizi Erdoğan Turan

HİSSE SENEDİ ANALİZLERİ

Morgan Stanley Analizi Umut Tuncer

Boeing Analizi Sermet Doğan

Bank Of America Analizi Kudret Ayyıldır

Page 32: Eylül 2014 - Aylık Piyasa Raporu

32

EYLÜL - 2014