sanayi sektörleri ve ab Çevre mevzuat›haber.tobb.org.tr/ekonomikforum/2008/07/58-60ab.pdfentegre...

3
evre, günümüzde sanayi faaliyetlerinin ayr›l- maz bir parças›d›r. Zira çevre, özellikle ihra- catta en önemli ölçütlerden birisi haline gel- mifltir. AB bu konuda, detayl› düzenlemeler haz›rlam›flt›r. Özellikle baz› sektörlerde kimyasal mad- delerin yayg›n üretimi ve kullan›m›, insan sa¤l›¤› ve çevreyi önemli derecede etkilemektedir. Tehlikeli kimyasal maddeler, toprak, nehir, ya¤mur suyu, hay- van ve bitkilerde birikebildi¤i gibi, besin zincirine de bulaflabilmektedir. Çevre alan›ndaki AB düzenlemele- ri, sürecin tüm aflamalar›n› bir yaflam döngüsü pers- pektifi içinde ele almaktad›r. Sanayi ürünlerinin üreti- minde kullan›lan materyallerin nihai at›k haline gel- melerine kadar tüm aflamalara AB düzenlemeleri kap- sam›nda yer verilmektedir. AB uyum çal›flmalar›nda, çevre konusu teknik aç›dan sektörlerin uyum sa¤la- makla yükümlü oldu¤u ve en çok zorlanaca¤› alan olarak ortaya ç›kmaktad›r. Çevre fasl› kapsaml› teknik düzenlemeler içermektedir. ‹lgili mevzuat, kapsaml› ve teknik olman›n yan› s›ra, s›n›rl› say›da uzun geçifl süreleri kapsayan uygulama takvimleri gerektirmekte- dir. Çevre alan›nda sanayimizin karfl›laflt›¤› bafll›ca so- runlar, yasal düzenlemelerdeki yetki karmaflas›, alt ya- p›n›n yetersizli¤i, sektörün maliyetlerini art›ran uygu- lamalar olarak özetlenebilir. Bu durum, sektörlerin re- kabet gücünü azaltmaktad›r. Örne¤in, at›k sular›n yö- netimi alan›nda, fabrikalar›n ba¤l› bulunduklar› yetki- li merciler net olarak tan›mlanmam›flt›r. Bu nedenle, çeflitli resmi kurumlar taraf›ndan kontrol yap›labil- mekte ve bu kurumlar farkl› parametreler uygulayabil- mektedir. At›k yönetiminde ise, tehlikeli at›klar›n geri kazan›m›na iliflkin faaliyet gösteren yeterli tesis bulun- mamaktad›r. AVRUPA B‹RL‹⁄‹ Türkiye aç›s›ndan EKÖK'e uyum sürecinin daha h›zl› ve emin ad›mlarla ilerlemesi için, AB uyum çal›flmalar›n›n her aflamas›na sanayicilerin kat›lmas› sa¤lanmal›d›r. Aksi takdirde EKÖK direktifinin yürürlü¤e girmesiyle birlikte yüksek miktardaki maliyetleri karfl›lamak durumunda kalacak olan sanayinin rekabet gücünün hem iç pazarda, hem de d›fl pazarda olumsuz etkilenmesi kaç›n›lmazd›r. Sanayi Sektörleri ve AB Çevre Mevzuat› Ç 58 EKONOM‹K FORUM k Temmuz 2008

Upload: duongthuy

Post on 29-Aug-2019

227 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Sanayi Sektörleri ve AB Çevre Mevzuat›haber.tobb.org.tr/ekonomikforum/2008/07/58-60AB.pdfEntegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Direktifi çerçevesinde, mevcut veya yeni endüstriyel

evre, günümüzde sanayi faaliyetlerinin ayr›l-maz bir parças›d›r. Zira çevre, özellikle ihra-catta en önemli ölçütlerden birisi haline gel-mifltir. AB bu konuda, detayl› düzenlemeler

haz›rlam›flt›r. Özellikle baz› sektörlerde kimyasal mad-delerin yayg›n üretimi ve kullan›m›, insan sa¤l›¤› veçevreyi önemli derecede etkilemektedir. Tehlikelikimyasal maddeler, toprak, nehir, ya¤mur suyu, hay-van ve bitkilerde birikebildi¤i gibi, besin zincirine debulaflabilmektedir. Çevre alan›ndaki AB düzenlemele-ri, sürecin tüm aflamalar›n› bir yaflam döngüsü pers-pektifi içinde ele almaktad›r. Sanayi ürünlerinin üreti-minde kullan›lan materyallerin nihai at›k haline gel-melerine kadar tüm aflamalara AB düzenlemeleri kap-sam›nda yer verilmektedir. AB uyum çal›flmalar›nda,çevre konusu teknik aç›dan sektörlerin uyum sa¤la-makla yükümlü oldu¤u ve en çok zorlanaca¤› alanolarak ortaya ç›kmaktad›r. Çevre fasl› kapsaml› teknikdüzenlemeler içermektedir. ‹lgili mevzuat, kapsaml›ve teknik olman›n yan› s›ra, s›n›rl› say›da uzun geçiflsüreleri kapsayan uygulama takvimleri gerektirmekte-dir.

Çevre alan›nda sanayimizin karfl›laflt›¤› bafll›ca so-runlar, yasal düzenlemelerdeki yetki karmaflas›, alt ya-p›n›n yetersizli¤i, sektörün maliyetlerini art›ran uygu-lamalar olarak özetlenebilir. Bu durum, sektörlerin re-kabet gücünü azaltmaktad›r. Örne¤in, at›k sular›n yö-netimi alan›nda, fabrikalar›n ba¤l› bulunduklar› yetki-li merciler net olarak tan›mlanmam›flt›r. Bu nedenle,çeflitli resmi kurumlar taraf›ndan kontrol yap›labil-mekte ve bu kurumlar farkl› parametreler uygulayabil-mektedir. At›k yönetiminde ise, tehlikeli at›klar›n gerikazan›m›na iliflkin faaliyet gösteren yeterli tesis bulun-mamaktad›r.

AVRUPA B‹RL‹⁄‹

Türkiye aç›s›ndan EKÖK'e uyum sürecinin daha h›zl› ve emin ad›mlarla ilerlemesi için, AB uyum çal›flmalar›n›n her aflamas›na sanayicilerin kat›lmas› sa¤lanmal›d›r. Aksitakdirde EKÖK direktifinin yürürlü¤e girmesiyle birlikte yüksek miktardaki maliyetlerikarfl›lamak durumunda kalacak olan sanayinin rekabet gücünün hem iç pazarda, hem ded›fl pazarda olumsuz etkilenmesi kaç›n›lmazd›r.

Sanayi Sektörleri ve AB Çevre Mevzuat›

Ç

58 EKONOM‹K FORUM k Temmuz 2008

Page 2: Sanayi Sektörleri ve AB Çevre Mevzuat›haber.tobb.org.tr/ekonomikforum/2008/07/58-60AB.pdfEntegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Direktifi çerçevesinde, mevcut veya yeni endüstriyel

Çevre müktesebat› kapsam›nda kimya, seramik,çimento vb. sanayi sektörlerinin önemli bir bölümünüetkileyen düzenlemeleri IPPC-EKÖK Direktifi (In-tergrated Pollution Prevention and Control-EntegreKirlili¤in Önlenmesi ve Kontrol Direktifi) ve iklimde¤iflikli¤i konusu oluflturmaktad›r.

ENTEGRE K‹RL‹L‹K ÖNLENMES‹ VE KONTROL

Konuyla ilgili temel düzenleme “1996/61/AETsay›l› Entegre Kirlilik Önlenmesi ve Kontrol” Direkti-fidir. EKÖK Direktifi, Avrupa Birli¤i taraf›ndan en-düstriyel tesislerin izin prosedürlerine iliflkin olarak1996 tarihinde yay›mlanm›flt›r. Bu direktifin genelamac›; AB içerisinde çeflitli kaynaklardan gelen kirlili-¤in minimize edilmesidir. Burada “entegre” kavram›,izin prosedüründe, tesisin havaya, suya ve topra¤aemisyonlar›, at›k oluflumu, ham madde kullan›m›,enerji verimlili¤i, gürültü, kazalar›n önlenmesi, riskyönetimi gibi tüm çevresel performanslar›n dikkateal›nmas› anlam›na gelmektedir.

AB'de mevcut tesislere, bahsi geçen direktifin ge-rekliliklerine uygun flekilde ifller hale getirilebilmesiiçin bir geçifl dönemi (30 Ekim 1999-30 Ekim 2007)verilmifltir. Ancak, AB üyesi ülkelerin ço¤unun sözkonusu direktif yükümlülüklerini tam olarak iç hu-kuklar›na yans›tamad›klar› bilinmektedir.

Direktif çerçevesinde izin sisteminin etkinli¤ininsa¤lanmas› üzerine, afla¤›daki hususlar, temel gerekli-lik olarak belirlenmektedir;

l Kurulacak ulusal izin sisteminin, direktifinekinde yer alan bütün tesisleri kapsamas›,

l ‹zin baflvurusu s›ras›nda sa¤lanan bilginin ye-terlili¤i,

l ‹zin sürecine kat›lan kurumlar aras›nda eflgüdümün sa¤lanmas›,l ‹zin koflullar›n›n bütün önemli çevresel etkileri kapsamas›,l Temel izin koflulu olarak mevcut en iyi tekniklerin (BAT) kullan›lmas›,l Çevresel kalite standartlar›na uyumluluk,l ‹znin verilmesi sonras›nda yeterli düzeyde uygunluk izlemesi,l ‹zinlerin düzenli olarak gözden geçirilmesi,l ‹zin prosedürüne halk›n kat›l›m› ve yarg›ya baflvuru imkân›.Direktifte at›fta bulunulan ve her sektör için çevrenin bir bütün olarak korunmas›na yö-

nelik uygulanmas› gereken en uygun mevcut teknikler (Best Available Techniques/BAT) en-düstriyel tesislere izin verilmesinde temel al›nmaktad›r.

‹lgili direktifte yer alan tüm endüstrilerin çevrenin korunmas›na yönelik uygulamalar› ge-reken en uygun mevcut teknikleri belirlemek ve üye devletlere yol göstermek amac›yla kuru-lan Avrupa Entegre Kirlilik Önlenmesi ve Kontrolü Bürosu taraf›ndan en etkin mevcut tek-niklere referans oluflturacak olan BREF belgeleri haz›rlanmaktad›r.

AB MÜKTESEBATINA UYUM

Türkiye'de henüz söz konusu AB mevzuat›na karfl›l›k gelen bir düzenleme bulunma-maktad›r. Türkiye'nin AB müktesebat›na uyumu çerçevesinde 2013 y›l›na kadar planlananuyum program› içerisinde ilgili mevzuat›n üstlenilmesi 2008 y›l› içinde öngörülmektedir.Üretim tesislerinde maliyetli bir dönüflüm ihtiyac›n›n ortaya ç›kmas› beklenmektedir.

Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Direktifi çerçevesinde, mevcut veya yeni endüstriyeltesislerin, çevreyi kirleten maddeler için emisyon de¤erleri çerçevesinde çal›flma izni almas›söz konusudur. Amaç, AB içinde büyük endüstriyel kaynaklar›n neden oldu¤u kirlili¤in as-gariye indirilmesidir. Bu ba¤lamda, kirlenmenin üretim süreci ile birlikte de¤erlendirildi¤i birbak›fl aç›s› benimsenmektedir.

Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Direktifi'ne uyum sürecinde ortaya ç›kacak sorunla-ra yönelik bir stratejinin de gelifltirilmesi gerekmektedir. Bahse konu yönetmeli¤in de öngör-dü¤ü esneklik mekanizmas› çerçevesinde, yükümlülüklerin uygulanacaklar› sektörün teknikve ekonomik yönleriyle, ilgili tesisin içinde bulundu¤u yerel koflullar›n dikkate al›nmas›n›nsa¤lanmas› gerekmektedir. Sektörel çeflitlili¤in hayli fazla oldu¤u Türk sanayisinde, esneklikolana¤›n›n uyum sürecindeki müzakerelerde görüfl bildirirken göz önünde bulundurulmas›yararl› olacakt›r. Buna ilaveten, EKÖK Direktifi'nin üye devlet mevzuatlar›na aktar›l›fl flekli desektörler taraf›ndan göz önünde bulundurulup, referans teflkil etmesi aç›s›ndan Türkiye'nin

Temmuz 2008 l EKONOM‹K FORUM 59

AVRUPA B‹RL‹⁄‹ <

Page 3: Sanayi Sektörleri ve AB Çevre Mevzuat›haber.tobb.org.tr/ekonomikforum/2008/07/58-60AB.pdfEntegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Direktifi çerçevesinde, mevcut veya yeni endüstriyel

> AVRUPA B‹RL‹⁄‹

ilgili mevzuata uyum sürecinde gündeme getirilmesi faydal› olacakt›r. Ayr›ca, EKÖK direk-tifinin uygulanmas› konusunda, kamu ve özel sektörün kurumsal ve teknik altyap›s›n›n güç-lendirilmesi büyük önem tafl›yacakt›r.

Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Direktifi, kamu ve özel sektör için yüksek yat›r›m ih-tiyac› gerektirmektedir. Dolay›s›yla, yetkili mercilerin mevzuat uyumu ve gerçeklefltirilecekyat›r›mlar ile tam üyelik tarihi dikkate al›narak uygulama takviminin sürekli olarak gözden ge-çirilmesi konusundaki görüflleri bu noktada önem tafl›maktad›r.

Di¤er yandan; sektörün müktesebata uyum maliyetinin büyük ölçüde özel sektör tara-f›ndan karfl›lanmas›n›n gerekece¤i düflünülmektedir. Bu noktada, özel sektöre destek sa¤la-yacak do¤rudan ve dolayl› teflviklerin oluflturulmas› önem tafl›yacakt›r.

‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹ VE SERA GAZI AZALTIM POL‹T‹KALARI

‹klim De¤iflikli¤i bafll›¤› alt›nda Türkiye'nin afla¤›da s›ralanan mevzuata uyumu gerek-mektedir:

l Topluluk sera gaz› sal›m› ve Kyoto Protokolü'nün uygulanmas› için bir kontrol me-kanizmas› oluflturulmas›na iliflkin 280/2004/AT Say›l› Karar;

l 96/61/AT say›l› Konsey Direktifi'ni De¤ifltiren ve Topluluk'ta sera gaz› emisyonlar›-n›n ticaretine yönelik bir plan oluflturan 2003/87/AT Say›l› Direktif ve

l Sera gaz› emisyonlar›n›n Topluluk içinde ticaretine yönelik bir plan oluflturan2003/87/AT Say›l› Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Direktifi'ni tadil eden, Kyoto Proto-kolü proje mekanizmalar›na uyumlu 2004/101/AT Say›l› Direktif.

Topluluk mevzuat›na uyumun Türk sanayisinin büyümesine k›sa vadede olumsuz etki-ler yaratmas› beklenmektedir. Bu nedenle, bu bafll›k alt›nda yer alan mevzuat Türkiye'ninçevre müktesebat›na uyumda en çok zorlanaca¤› bafll›kt›r.

Türkiye'de söz konusu sistem henüz mevcut olmay›p, bir ölçüm mekanizmas›n›n olufl-turularak standart bir iflleyifl elde edilmesi sektöre ek yat›r›m gerektirecektir. Türkiye'ninuyum plan› 2010-2013 olarak belirlenmifltir. ‹klim de¤iflikli¤i ve Kyoto Protokolü'nün ge-rekleri konusunda ise, sera gaz› limit de¤erlerinin iflletme baz›nda azalt›lmas› ve emisyon ti-caretinin ifllerlik kazanmas› için, her iflletmenin belirlenen kota limitini ölçmek üzere bir sis-tem oluflturmas› gerekmektedir.

Türkiye; Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesini, Ek-I ülkesi olaraközel flartlar ile imzalam›flt›r. Kyoto Protokolü'nü henüz imzalamam›flt›r; ancak bu konununhükümetin gündeminde oldu¤u bilinmektedir.

KYOTO PROTOLOLÜ KAPSAMINDA DÜZENLEMELER

Avrupa Birli¤i, Kyoto Protokolü kapsam›nda afla¤›daki düzenlemeleri ve sonuçlar› takip

etmektedir:Avrupa Birli¤i Kyoto Protokolü kapsam›nda belir-

lenen hedeflerin sa¤lanabilmesi amac›yla; AB EmisyonTicaret Sistemi (EU-ETS) kapsam›nda, AB ülkeleriaras›nda “Yükümlülük Paylafl›m› Anlaflmas›” (BurdenSharing Agreement) ad› alt›nda karbondioksit gazlar›-na ait emisyon kotalar› belirlemifltir.

Bu kapsamda; emisyon kotalar›n›n sa¤lanabilmesiiçin de her ülkenin kendi kota ve emisyon durumunugöz önüne alarak sanayisi için belirledi¤i emisyon pay-lafl›m prensipleri kapsam›nda tahsisat yapmas› gerek-mektedir. NAP (Ulusal Tahsisat Plan›-National Allo-cation Plan) ad› verilen tahsisat planlar› Avrupa Komis-yonu'na sunulmufltur.

NAP kapsam›nda ülkelerin varmak istedikleriemisyon azalt›m hedefleri, tahsisat kriterleri, referansy›l olarak hangi y›l›n seçilece¤i, “erken aksiyon”lar›n ta-n›mlar› ve kazan›mlar›, sektörel büyüme trendi, alter-natif yak›t ile ilgili tahsisatlar, proses emisyonlar› ile il-gili tahsisatlar, yeni tesislerin kurulmas› ve eski tesisle-rin kapat›lmas› ile ilgili hususlar ve en önemlisi 1. safha(2005-2007) ve 2. safha (2008-2012) y›llar› aras›ndaemisyon kotas›n›n ne kadarl›k bölümünün ücretsiz ve-rilece¤i kararlaflt›r›lmaktad›r.

Mevcut durum ve karfl›lafl›laca¤› tahmin edilenzorluklar de¤erlendirilirken; afla¤›daki noktalar›n gözönüne al›nmas› yararl› olacakt›r:

Türkiye'nin ekonomik konum ve geliflme ihtiyac›nedeniyle Kyoto Protokolü'nü imzalayan OECD veAB ülkeleri ile aras›nda farklar bulunmaktad›r (kifli ba-fl›na birim enerji ihtiyac›, CO2 üretimi, GSY‹H'ninOECD ülkeleri ortalamas›ndan düflük olmas›). Bu du-rumda, OECD/AB ülkeleri ile ayn› rekabet ortam›ndayer al›nmas›n›n yarataca¤› ekonomik yüklerin, maliyet-lerin ve ülke ekonomisine katk›lar›n iyi hesaplanmas›gerekmektedir.

Geliflme sürecinde bir ülke olarak Türkiye'nin,uyum çal›flmalar› kapsam›ndaki düzenlemeler hayatageçirilirken, söz konusu düzenlemelerin iç ve d›fl pa-zardaki rekabet gücü üzerinde do¤uraca¤› etkileringöz önüne al›nmas› gerekmektedir. Bu düzenlemele-rin ayr›ca, di¤er Bakanl›klar ve ilgili kurumlar taraf›n-dan yay›mlanm›fl olan düzenlemelerle uyumu, yönet-meliklerin uygulanmas›na iliflkin mevcut alt yap›n›ndurumu ve düzenlemelerin geliflime aç›k olup olmad›-¤›n›n dikkate al›nmas› gerekti¤i sanayi temsilci kurulufl-lar› taraf›ndan s›kça vurgulanmaktad›r. Bu kapsamda,Çevre ve Orman Bakanl›¤› taraf›ndan haz›rlanan mev-zuat›n sanayinin beklentilerini yans›tabilmesi için, Ba-kanl›k bünyesinde faaliyet gösteren komisyonlarda sü-rekli olarak sektör temsilcilerinin olmas›n›n faydal› ola-ca¤› belirtilmektedir.

60 EKONOM‹K FORUM k Temmuz 2008

* ‹KV AB Yay›nlar›ndan derlenmifltir.