körfez vizyon dergisi 4. sayı

68
04 2012 / 01 BİLİŞİM VE TEKNOLOJİ Web 3.0’ın yeni trendleri neler olacak? MARKA Genel Sekreteri Erkan AYAN; “Akıllı ve kazançlı yatırım için Doğu Marmara’ya bekliyoruz” Türk girişimcileri için Küresel entegrasyon devri Cengiz Topel Havaalanı sivil uçuşlara açıldı Neden Vergi İncelemesine Tabi Tutuluruz? Vergi İncelemesi Nedir? Dosya Vizyon Nedir? Misyon Nedir? Etkili Vizyon ve Misyon Oluşturmak Bilime Dayalı Ekonomiye Geçiş Balkanlarda Gezilecek Yerler Görülmesi Gereken En İyi 5 Balkan Şehri

Upload: fevzi-torun

Post on 01-Dec-2014

434 views

Category:

Business


11 download

DESCRIPTION

Körfez Ticaret Odası, Körfez Vizyon Dergisi

TRANSCRIPT

Page 1: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

04

2012 / 01

BİLİŞİM VE TEKNOLOJİ

Web 3.0’ın yeni trendleri neler olacak?

MARKA Genel Sekreteri Erkan AYAN;“Akıllı ve kazançlı yatırım içinDoğu Marmara’ya bekliyoruz”

Türk girişimcileri içinKüresel entegrasyon devri

Cengiz Topel Havaalanısivil uçuşlara açıldı

Neden Vergi İncelemesine Tabi Tutuluruz?Vergi İncelemesi Nedir?

Dosya

Vizyon Nedir?Misyon Nedir?

Etkili Vizyon veMisyon Oluşturmak

Bilime DayalıEkonomiye Geçiş

Balkanlarda Gezilecek YerlerGörülmesi Gereken

En İyi 5 Balkan Şehri

Page 2: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

Körfez Mahallesi Şehit Rafet Karaca Bulvarı No: 50 (Real Yanı) İzmit/KOCAELİ

Tel: 0262 323 02 02 Fax: 0262 323 02 84Email: [email protected]

www.kocaelitipmerkezi.com.tr

Sağlıklı bir yaşam içinyanınızdayız!Özel Kocaeli Tıp Merkezi

BranşlarımızAcil Servis Ağız ve Diş Sağlığı Ayak SağlığıAkupuntur Check -Up Cildiye Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dahiliye Endoskopi ve Gastroenteroloji Ünitesi Enfeksiyon Hastalıkları Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Genel Cerrahi Göz Hastalıkları Güzellik Ünitesi(Lazer Epilasyon, Cilt Bakımı, Masaj)

Kadın Hastalıkları ve Doğum Kulak Burun Boğaz Laboratuvar Ortopedi ve Travmatoloji Psikoloji Radyoloji Üroloji

2500 m2 kapalı alana sahip yeni binamızda,15 ayrı branşta, 20 hekim ve 60’ı aşkınpersonelimiz ile 7 gün 24 saatkesintisiz sağlık hizmet vermeye devam ediyoruz.

0262 323 02 02

Kurumumuz

SGK ve

Tüm Özel Sağlık

Sigortaları ile

anlaşmalıdır.

Page 3: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u İŞ DÜNYASI

36 40

46

64

u u İÇİNDEKİLER

u u 03

KÖRFEZ VİZYONKörfez Ticaret Odası (KTO)

Süreli Yayın Organı2012 / 1 Yıl: 3 Sayı: 4

İMTİYAZ SAHİBİ KÖRFEZ TİCARET ODASI

Adına Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa EFE

YAYIN KURULUMehmet AKBULUT

Serhan ÖRGüngör AYHANYasemin SEZER

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜYasemin SEZER

EDİTÖRAyla TORUN

GÖRSEL YÖNETMENFevzi Kemal TORUN

TASARIM VE UYGULAMAAfiş İletişim

www.afisiletisim.come-posta: [email protected]

BASKIBizim Gazete (Ekspres Grup Ltd. Şti.)

Güney MahallesibSaatçi Sokak.bNo:3Körfez -Kocaeli

Tel: (262) 526 74 17 - 5268086Faks : (262) 526 02 63

www.bizimgazete.com.tr

Bu dergi içeriğindeki tüm yazı ve resimler kaynak gösterilmeden ve izin alınmadan kullanılamaz. Tüm yazıların sorumluluğu

yazarlarına aittir.

Körfez Vizyon Dergisi Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir.

KÖRFEZ TİCARET ODASI Hacı Osman Mah.

Hızır Reis Cad. No: 130 P.K: 41780 Körfez/KOCAELİ

Tel: 0 262 528 48 00Faks: 0 262 528 83 22www.korfezto.org.tr

e-posta: [email protected]

u u TOBB BAŞKANI u u GÜNDEM u u YATIRIM

u u DOSYAu u BAKIŞ AÇISI

u u HUKUK

u u GEZİ

08

u u PAZARLAMA

54

20

30

24

u u BİLİŞİM TEKNO

42u u KİŞİSEL GELİŞİM

52

u u SEKTÖR

48

TOBB BAŞKANI YAZIYOR: Türk girişimcileri için küresel entegrasyon devri 08 HABERLER 12KOBİ: KOBİ’ler ticarette hız kesmedi 18 GÜNDEM: Cengiz Topel Havaalanı sivil uçuşlara açıldı 20 YATIRIM OLANAKLARI: “Akıllı ve kazançlı yatırım için MARKA’ya bekliyoruz” 24 YORUM: Yeni Türk Ticaret Kanunu Beraberinde Çok Önemli Cezalar Getiriyor 28BAKIŞ AÇISI: Bilime Dayalı Ekonomiye Geçiş 30 SAĞLIK: Bademcik nedir? Neden ameliyat edilir? 34İŞ DÜNYASI: Vizyon Nedir? Misyon Nedir? 36DOSYA: Neden Vergi İncelemesine Tabi Tutuluruz? 40BİLİŞİM TEKNOLOJİSİ: Web 3.0’ın yeni trendleri neler olacak? 42YAŞAM: Renklerin İş Yaşamında Önemi 45HUKUK: Yeni TTK’nın Tacirler Hakkında Getirdiği Bazı Önemli Hükümler 46SEKTÖR: Taşımacılık ve Lojistik Sektöründe Sorunlar ve Çözüm Önerileri 48HUKUKÇU GÖZÜYLE: Çek Kanunu’na Yeni Düzenlemeler Getiriliyor 50KİŞİSEL GELİŞİM: Başarısızlık Yoktur, Sadece Sonuçlar Vardır 52PAZARLAMA: Sosyal Medya Nedir? 54BESLENME: Masa Başı Çalışanların Beslenme Çantasında Olması Gerekenler 56DOKTORUNUZ UYARIYOR: Erken teşhis hayat kurtarır! 58KİTAP 59ÜYELERİMİZ 60 OTOMOTİV 62 GEZİ: Balkanlarda Gezilecek Yerler 64

Sağlıklı bir yaşam içinyanınızdayız! Türk girişimcileri

içinküresel entegrasyon devri

Web 3.0’ınyeni trendleri neler olacak?

Yeni TTK’nınTacirler Hakkında Önemli Hükümleri

Taşımacılık ve Lojistik SektöründeSorunlar ve Çözüm Önerileri

Balkanlarda Gezilecek YerlerGörülmesi GerekenEn İyi 5 Balkan Şehri

Vizyon Nedir? Misyon Nedir?Etkili Vizyon veMisyon Oluşturmak

Bilime DayalıEkonomiye Geçiş

Akıllı ve kazançlı yatırım için

Doğu Marmara’ya

bekliyoruz

Cengiz Topel Havaalanısivil uçuşlara açıldı…

Vergi İncelemesi Nedir?

Başarısızlık Yoktur,Sadece SonuçlarVardır

Sosyal MedyaNedir?

Page 4: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

04 u u

Değerli Üyelerimiz ve KÖRFEZ VİZYON okuyucularımız,

2011 yılında terör olaylarıyla, deprem fela-ketleriyle üzüldük, ekonomimizdeki büyüme rakamları ile sevindik. 2012 yılının ülkemize daha fazla refah getirmesini temenni ediyo-rum.

İş dünyası olarak, ülkemizin refah ve zen-ginlik seviyesini artırmak ilk hedefimiz olacak-tır.

Küresel ekonomi ve finansal piyasalarda yaşanan olumsuzluklar, özellikle Euro bölge-sinde yaşanan kriz beklentileri, bu bölgelere ih-racatını yükseltme çabası içindeki Türkiye’nin de yurt içi piyasalarındaki dalgalanmaları ar-tırdığı söylenebilir. TL’nin değer kaybetmesi ve döviz kurunda yaşanan yükselmenin bu du-rumla bağlantılı olabileceğini söylemek müm-kündür.

Öte yandan küresel ekonomide yaşanan büyük sıkıntılara rağmen, hızlı toparlanan is-tihdam piyasası ve devam eden fiyat istikrarı ile güçlü bir makroekonomik altyapıya sahip Türkiye’nin yıl sonundaki büyüme hızının 9’un üzerinde gerçekleşeceği neredeyse belli ol-muştur. Türkiye bu oranla Çin’in hemen ardın-dan dünya ikincisi olacağı kesindir.

Bu büyümeye ve artan istihdama bağlı ola-rak işsizlik oranında % 8 civarında bir gerileme yaşanmıştır. Bu işsizliğin en büyük olduğu ül-kemiz için sevindirici bir durumdur. Lokomotif sektörlerden inşaat sektöründe yaşanan geri-lemeye rağmen sanayi yatırımlarındaki artışla-rın istihdama pozitif anlamda katkısı olduğunu düşünüyoruz.

İhracatımızın büyük bir bölümünü yaptığı-mız AB bölgesinde yaşanan sorunlara rağmen sanayi sektöründeki üretim artışı, doğal ola-rak ihracatımıza da tetiklemiş ve artış trendi devam etmiştir. Küresel tüm olumsuzluklara

2011’de performansını koruyan Türkiye

2012’ye umutla bakıyor

u u BAŞKANDAN

Hükümetin 2023 hedefleri arasında yer alan 500 milyar dolar hedefine ulaşılabilmesi için bütün sektörlerde üretim ve ihracat seferberliği başlatılması gerekmektedir.

Page 5: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 05

rağmen yıl sonu itibari ile yaklaşık 134 milyar dolara ulaşan ihracatımız, ulaştığı bu rakamla Cumhuriyet ta-rihinin rekorunu da kırmıştır.

İhracatımızda bu artış yaşanırken enflasyonun da artış eğilimine girerek iki haneli rakamlara doğru iler-lediğini gördük. Aralık ayı değerlendirmelerine göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) 10.45 iken, Üretici Fiyat Endeksinin (ÜFE) 13.33 oranlarına tırmandığı görüyo-ruz. Bu artışların döviz kuru hareketleri, Özel Tüketim Vergisi’ndeki (ÖTV) yaşanan değişiklikler ve işlenme-miş gıda fiyatlarındaki baz etkisine bağlı olarak yaşan-dığını düşünüyoruz.

Tüm bu olumlu verilere ve hükümetin alınan tedbir-ler doğrultusunda azalacağını açıklamasına rağmen, cari açığın Türkiye ekonomisi için ha-len risk unsuru olmaya devam ettiği-ni belirtmek zorundayız. Şu günlerde azalma eğilimine girmesine rağmen ara mallar ve enerji ithalatının cari açığı arttırdığı ve rakamların yıl so-nunda 73,6 milyar dolara dayandığı görülmektedir. Bu anlamda ara malla-ra ve dış enerjiye bağımlılığı azaltacak politikaların belirlenerek kısa ve uzun vadeli çözümlerin hayata geçirilmesi hedeflenmelidir.

Bu arada hükümetimizin 2023 he-defleri arasında yer alan 500 milyar dolar hedefine ulaşılabilmesi için bü-tün sektörlerde üretim ve ihracat se-ferberliği başlatılması gerekmektedir. Hükümetin “Pazarı yerinde araştır, ihracat kalemini ona göre belirle” şek-linde özetleyebileceğimiz politikasının özellikle KOBİ’lere yönelik olarak altyapı destekleme programları ile beslenmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Önümüzdeki süreçte özellikle Euro bölgesindeki ekonomilerde yaşanacak daralmanın Türkiye ihracatı-nı olumsuz etkileyeceği açıktır. İhracat konusunda yeni stratejilerin geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Bu anlamda cari açığı tetikleyen unsurlar olan ara mallar ve enerji girdilerinde yeni tedarik stratejilerinin geliştirilmesi düşünülmelidir. Lokomotif sektörlerdeki üreticilerin mümkün olabildiğince yerli kaynakların ve atıl kaynakların kullanılmasına öncelik vermeleri konu-sunda istekli ve kararlı olmaları gerekmektedir.

Görünen tabloda Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 72’sini ara mallar oluşturmaktadır. Türkiye en çok ithal ettiği ilk 25 ara malı içinde enerji dışındaki 19 ara malının 16’sında dünyanın en büyük 10 ithalat-çısı içinde yer almaktadır. Veriler göstermektedir ki; ara mal ithalatı konusunda birçok ülkenin önünde yer almaktayız. Bu durumun süreç içinde önce azalmaya daha sonra denk hale getirilmeyi ihtiyaç vardır.

Bu anlamda ara mal üreten sanayicilerimizin ortak mal alımına yönelik organizasyonlar içinde olmaması önemli bir zafiyet olarak görünmektedir. Sanayi üretimi içinde yer alan firmalarımızın birbirleriyle rekabet eder-

ken tedarik ettikleri ara malların fiyatlarını yükselttikleri farkında olmadıkları bir gerçektir. Söz konusu firmala-rın ortak hareket ederek aralarında işbirliği sağlanması halinde, büyük ihracatçılar nezdinde pazarlık gücü-müzün çok artacağı ve daha uygun fiyatlarla tedarik imkânı sağlanacağı açıktır.

Bir başka bakış açısıyla da Türkiye gelecekte çok ön plana çıkacak yüksek teknoloji ürünlerinde kullanıl-ması gereken özel elementleri işleme, değerlendirme ve ara mal olarak ihraç etme stratejisini geliştirmek ve buna göre altyapısını oluşturmak zorundadır. Aksi halde bu günkü mevcut ihraç kalemleri ile 500 milyar dolar gibi bir hedefi yakalamamız mümkün olmayacak-tır. Aslında bu yönde geliştirilecek stratejiler üretim ya-

pımızın ve üretim meselemizin hangi sektörlerde Türkiye’nin söz sahibi olacağını, yüksek teknolojili ve yük-sek katma değerli üretimlerde, ihra-catımızda hangi sektörlerde büyü-memiz gerektiğini ortaya koyacaktır.

2011’de yaşanan başarılı per-formansın 2012’de de devam ettiri-lebilmesi için daralan AB pazarına alternatif olarak Asya, Rusya, Kuzey Afrika ve Ortadoğu pazarlarına yö-nelerek yeni pazarlar geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi sağlanmalıdır. Bu çalışmaya paralel olarak da ihraç kalemlerindeki ürünlerin kaliteleri ve teslimat sürelerinin de geliştirilmesi göz ardı edilmemelidir.

Ekonomideki kararlı adımları-mızdan taviz vermez ve hedefimiz-den uzaklaşmazsak tüm dünya için

gıpta edilen bir ülke olmaya devam edebiliriz. 2012’de en önemli beklentimiz istikrara katkı sunacak yeni bir anayasa, yükseköğrenim başta olmak üzere eğitimde yeniden yapılanma, tabana yaygınlaştırılmış vergi re-formu ve daha hızlı, etkin işleyen hukuk düzenini ger-çekleştirmemiz halinde, bugün elde ettiğimiz kalkınma performansımızı uzun vadeli ve sürdürülebilir hale ge-tireceğimize inanıyoruz.

Bu anlamda belirlenen ve yürütülen politikalarda taviz verilmeden sürdürülecek çabalarla Türkiye’nin var olan potansiyelinin ve güçlü performansının arta-rak süreceğini umut ediyoruz. Birçok ekonomistin 2012 beklentilerinde bu görüşlerimizi negatife çevirecek un-surların olmadığını görüyoruz. Sonuç olarak; Türkiye, AB ve Arap dünyasındaki tüm gelişmelere rağmen, siyasi ve ekonomik istikrara bağlı olarak kendine güve-nen bir ülke olarak 2012’ye giriyor. İş dünyasının tem-silcileri olarak yeni yılda ezber bozacak çok önemli ne-gatif gelişmeler yaşanmaz ise 2011 yılında gösterilen performansın artarak süreceğine inanıyoruz.

MUSTAFA EFEKörfez Ticaret OdasıYönetim Kurulu Başkanı

Page 6: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

06 u u

u u KTO MECLİS BAŞKANI’NDAN

Değerli Okurlar,2012 yılında daha çok çalışmalıyız, daha

verimli, daha karlı projelere imza atmalıyız ve risk yönetimine çok dikkat etmeliyiz.

Başarılı bir yılı geride bırakıyoruz. 2011 yılın-da yaşanan ekonomik büyümenin 2012 yılında da devam edeceğine inanıyoruz. Cari açık so-runumuz devam ettiği için 2-3 puanlık bir düşüş yaşansa da, yine de ülkemizdeki istikrar ortamının devam etmesi ile birilikte Avrupa ortalamasının üzerinde bir büyüme gerçek-leştirdik.

Avrupa ülkelerine baktığı-mızda ise büyüme rakamların düşürüldüğünü görüyoruz. Euro bölgesinde büyüme tahmini 2011 yılı için 1.6’dan 1.5’e; 2012 yılı için de yüzde 1.8’den 0.5’e olarak belirlendi. Avrupa ülkelerinde büyüme-nin yavaşladığını görüyoruz.

2011 yılında Türkiye, diğer ülkelerin aksine % 8 büyüme gerçekleştirdi. Bu başarının temelinde yatan ekonomik ve si-yasi istikrar tüm dünyaya örnek olmalıdır.

İş dünyası olarak, ekonomik büyümemiz açısından cari açık ikileminden kurtulmamız

gerektiğini düşünüyoruz. Cari açığı ancak üre-timle ve ihracatla kapatabiliriz. Bunun da yolu 2012 yılında yapılacak teşvikler ile üretimin canlandırılmasından geçiyor.

Enflasyon rakamlarındaki artış, ekonomik büyüme, döviz ve mevsimsel fiyat artışların-dan kaynaklanıyor. Bu büyüme ekonomide

birazcık olsun enflasyonun dengesini yukarı çekmiş gibi görünüyor.

Hükümetin yatırımları beklenenin üzerinde oldu-ğundan dolayı bu artışlar ol-muştur. 2012 yılında bunlar dengelenecektir.

2011 yılında ihracatta, 2010 yılına göre % 18’lik artış ile 135 milyar dolarlık rakama ulaşıldı ve Cumhu-riyet tarihinin rekoru kırıldı. En fazla ihracat yaptığımız sektör otomotiv sektörü olur-ken, en fazla ihracat yapılan ülkeler ise Almanya ve Irak

olarak gerçekleşti. Dünyada küresel ölçekte sorunların devam ettiği ortamda, ihracatımız-da yaşanan bu artış önemlidir.

Türkiye ekonomisi sağlam temeller üzerin-de yoluna devam edecektir.

2011 yılında Türkiye, diğer

ülkelerin aksine % 8 büyüme

gerçekleştirdi. Bu başarının temelinde

yatan ekonomik ve siyasi istikrar

tüm dünyaya örnek olmalıdır.

Ekonomik büyüme2012 yılında da devam edecek...

Osman ÇalıkKörfez Ticaret Odası

Meclis Başkanı

Page 7: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 11

Page 8: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

08 u u

u u TOBB BAŞKANI YAZIYOR

Dünya Türk Girişimciler Kurultayı 18-19 Kasım 2011 tarihlerinde İstanbul’da ikinci defa toplandı. Yurt dışında yer-

leşik girişimciler ve işadamı örgütleri, ulusla-rarası şirketlerde başarı sağlamış Türk yöne-ticiler, Türk profesyoneller, genç girişimciler, ekonomistler, uzmanlar, siyasi temsilciler, bürokratlar, Türkiye’de yerleşik işadamları ve iş dünyası liderleri, akademisyenler, genç gi-rişimciler ile kadın girişimci örgütlerinden olu-şan bu topluluk bir kez daha bir araya geldi.

Sayıları 5 milyonu aşan Türk diasporasını küresel hedeflerimiz doğrultusunda örgütle-mek, hedeflerimiz etrafında kenetlenmek için Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünye-sinde Dünya Türk İş Konseyini (DTİK) kurduk. 2009 yılında Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ve Bakanlarımızın katılımıyla gerçekleştirdiği-miz Dünya Türk Girişimciler Kurultayı ile yak-laşık 80 ülkeden 2000’i aşkın Türk girişimci ve profesyoneli ilk defa aynı platformda buluştur-duk. Türk diasporası kavramını yine ilk defa pozitif anlamda bu çatı altında kullandık. Yurt dışında yaşayan girişimciler ve profesyoneller arasında etkin bir iletişim kurulabilmesi için DTİK İletişim Platformu’nu (dtik.org.tr) kura-rak Türk girişimci ve profesyonellerini elektro-nik ortamda bir araya getirdik.

İkinci Kurultay’da Avustralya’dan Orta-doğu ülkelerine, Brezilya, Şili’ye kadar dün-yanın muhtelif yerlerinde, yaklaşık 90 ülkede faaliyet gösteren 2 bin 200 Türk girişimciyle biraraya geldik. Bu kurultayda bir kez daha gördük ki Türkiye’nin, insanımızın özgüveni eskisiyle mukayese edilemeyecek ölçüde art-mıştır. Amerika ve Avrupa başta olmak üzere dünya genelinde baş gösteren kriz dalgasına rağmen, Türkiye istikrarlı bir şekilde büyüme periyodunu sürdürüyor. Girişimcilerimiz, sa-nayicilerimiz, işverenlerimiz, yatırımcılarımız, müteahhitlerimiz dünyanın dört bir yanında büyük başarılara imza atıyor, Türkiye’yi ve mil-letimizi gururla temsil ediyorlar.

Küresel güç dengeleri yeniden şekillenir-ken, ülkemizin küresel düzendeki ağırlığının artması için birlik olup, başarı öyküleri yaz-maya devam edeceğiz. Bu çerçevede hedefi-miz sürdürülebilir ‘Yurtdışı Türkler’ stratejisi ile dünyadaki en etkin diasporalardan birisi olmaktır. Sürdürülebilir stratejimizin temel ek-seni yurtdışı Türklerinin anavatanları, anadil-leri ve öz kültürleriyle olan bağlarını korurken, bulundukları ülkelerin sosyal, ekonomik, kül-türel ve siyasi hayatına aktif biçimde katılan,

Türkiye’nin küresel başarı öyküleri, Türk girişimcisinin cesareti, tecrübesi, bilgisi ile dün olduğu gibi bugün de yazılacaktır. Küresel hedeflerimize dünyanın dört bir yanına yayılmış Türk girişimcisinin dinamizmiyle ulaşacağız.

Türk girişimcileri içinKüresel entegrasyon devri

M. RifatHisarcıklıoğlu

TOBB Başkanı

Page 9: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

yasalara saygılı, mutlu, müreffeh ve başarılı bireyler halinde yaşamala-rıdır. Vatandaşlarımızın yaşadıkları yerlerde daha mutlu, daha müref-feh ve güvenli yaşamalarının sağ-lanması ve aynı zamanda ülkelerine katkılarının artırılması için çalışma-ya devam edeceğiz.

Bugün Türkiye, ekonomik büyük-lüğü, zengin insan kaynağı ve sahip olduğu stratejik değerler ile tüm dünyanın dikkatini çeken bir mer-kez ülkedir. Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 yılı için büyük küresel hedeflerimiz var. 500 milyar dolarlık ihracat yaparak dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girip, insanların yaşamak-tan büyük mutluluk duyduğu, ileri çoğulcu demokrasi ile yönetilen, vatandaşını yücelten, her alanda AB standartlarını uygulayan, küre-sel bir aktör haline gelmiş bir ülke olmak istiyoruz.

Türk Hava Yolları’nın dünyanın dört bir köşesine uçtuğu, bankaları-mızın girişimcimizin ihtiyaç duydu-ğu her noktada faaliyet gösterdiği, ‘made in Turkey’ ibaresini taşıyan ürünlerin dünyanın her yerinde ta-lep gördüğü, dünyanın saygın yayı-nevlerinin yazarlarımızın kitaplarını bastığı, gençlerin yüksek eğitimini Türkiye’de yapmayı arzuladığı ve Türkçe öğrendiği bir dünya ve Tür-kiye hayal ediyoruz.

Çin ve İtalya arasındaki en bü-yük sanayi gücü haline gelen Tür-kiye bu hayallerini de insanımızın, girişimcimizin dinamizmiyle ger-çekleştirecektir. Vancouver’dan Vladivostok’a, Helsinki’den Cape Town’a kadar geniş coğrafyada iş

yapan, dünyanın her köşesine mal ve hizmet satma becerisini göste-ren Türk girişimci ve profesyonelle-ri, Türklerin girişimci bir millet oldu-ğunu dünyaya gösteriyor.

Hiç şüphesiz, Türkiye’nin kü-resel başarı öyküleri, Türk girişim-cisinin cesareti, tecrübesi, bilgisi ile dün olduğu gibi bugün de ya-zılacaktır. Küresel hedeflerimize dünyanın dört bir yanına yayılmış Türk girişimcisinin dinamizmiyle ulaşacağız. Küresel düzende daha etkili olmak, değer zincirinde ileri konumlarda olmak için ortak bir küresel gündem takip edip, dünya

sistemine daha fazla eklemlenmiş olacağız. Bunun için de daha iyi örgütlenip birbirimiz ile daha etkin etkileşim içinde olacağız; hedefleri-miz için uygun araç ve platformları ivedilikle yaratacağız; arzuladığımız Türkiye’yi ve dünyayı kurgulayaca-ğız.

Çin’i dünyanın üretim üssü, Hindistan’ı dünyanın yazılım mer-kezi, İsrail’i inovasyon merkezi yapan kendi dinamik diasporaları ile etkin iletişim içinde olmaları ve onları ortak hedefleri doğrultusun-da birleştirilmeleridir. Yurtdışındaki Türk varlığı da küresel aktör olma-

u u 09

Page 10: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

10 u u

u u TOBB BAŞKANI YAZIYOR

mız ve dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefini gerçekleş-tirmemiz için en önemli varlıkları-mızdan birisidir.

1961 yılında iki gün iki gece sü-ren bir tren yolculuğu sonrasında Türkler Avrupa’da 50 yıl geçirdi. Bugün 5,2 milyon Türk Avrupa’da yaşıyor, 140 bin ticari işletmeyi ça-lıştırıyor, 640 bin kişiye iş veriyor, 50 milyar Euro ciro yapıyor. Dün-yanın en büyük yazılım ve bilişim şirketi Microsoft’ta 350, dünyanın en büyük internet arama motoru Google’da 35, ABD’li havacılık devi Boeing firmasında ise 75 Türk mü-hendis görev yapıyor.

Türkiye yurt dışında en çok va-tandaşı yaşayan, ABD’ye en çok öğrenci gönderen 10. ülkedir. Yurt dışında 130 bin Türk üniversite öğ-rencisi, 830 bin Türk ilköğretim öğ-rencisi, 3900 Türk derneği var. Sınır tanımayan genç ve dinamik iyi eği-timli profesyonellerimiz dünyanın saygın şirketlerinde ve kurumların-da çalışıyor, bu kurumları ve şirket-leri idare ediyor.

Bundan 50 yıl önce, 30 Ekim 1961’de Anadolu’dan, Trakya’dan insanlarımız ‘misafir işçi’ olarak Almanya’ya gitmeye başlamıştı. Almanya’ya gitmiş vatandaşlarımı-zın ve Türk kökenli Alman vatan-daşlarının sayıları bugün 3 milyona

yaklaşıyor. Şu anda Almanya’da Türk ve Türk kökenli Alman vatan-daşları tarafından kurulmuş 72 binin üzerinde işletme var. Bu iş-letmeler, yılda 33 milyar Avro ciro yapıyor. 350 bin kişiye istihdam sağlayarak, Almanya ekonomisine ciddi bir katkıda bulunuyor.

50 yıl önce Avrupa’nın misa-fir işçileri olarak başladığımız bu serüvende, artık girişimcilerimiz dünyanın dört bir yanında ekono-mileri yönlendiriyor. Artık üreten, yöneten, istihdam sağlayan Türk girişimcileri için küresel enteg-rasyon devri, karşılıklı uyum devri başlıyor. Değişen dünyada yükse-len Türkiye’nin daha büyük küresel başarı öyküleri yazmaya devam et-mesi için; değişimin öncüsü olma ve değişimi yönetme yolunda daha etkin örgütlenmek ve stratejiler be-lirlemek istiyoruz.

Artık işçi göçü devri sona erdi. Şimdi devir, girişimci hareketliliği devri. Artık acı gurbet öykülerini değil, küresel başarı öykülerini ko-nuşuyoruz. Türkler olarak gönül birliğine, akıl ortaklığına, kurumsal yapılara ihtiyacımız var. Bu inançla diasporamızı küresel hedeflerimiz doğrultusunda örgütlemek, hedef-lerimiz etrafında kenetlenmesini sağlamak amacıyla DEİK bünyesin-de Dünya Türk İş Konseyini kurduk. Diliyle, kültürüyle, gelenekleriyle, inançlarıyla var olan ve ayakta du-ran ve yaşadığı ülkeye her yönden önemli katkılar yapan bir Türk top-lumu görmek istiyoruz.

Yurtdışındaki Türk varlığı da küresel aktör olmamız ve

dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına

girme hedefini gerçekleştirmemiz

için en önemli varlıklarımızdan

birisidir.

Page 11: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

Hacı Osman Mah. Bağdat Cad. No: 210/A Körfez / KocaeliTelefon : +90 262 528 58 31 Faks : +90 262 528 96 34

e-posta: [email protected] www.bereketpen.com.tr

alo bereketpen: 444 26 51

KÖRFEZ’DEN DÜNYA’YA AÇILAN PENCERENİZ

Page 12: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

12 u u

u u HABERLER

Odamız, “Satış ve Pazarlama Okulu” eğitim progra-mı başarıyla tamamlandı ve katılımcılara belgeleri

Oda binamızda yapılan bir törenle teslim edildi.Katılım belgesi teslim törenine Odamız Yönetim

Kurulu Başkanı Mustafa Efe, Yönetim Kurulu Üyeleri-miz Ali Çakır, Erdoğan Bozkurt, Mehmet Akbulut, Ya-şar Kocaman ve Hasan Yazıcı katıldı.

Eğitmen İsmail Karasu ve Hakan Ömer Gider’in su-numları ile 5 gün süren eğitim programı için Yönetim Kurulu Başkanımız Mustafa Efe, katılımcılara eğitim programına gösterdikleri ilgi nedeniyle teşekkür ede-rek, “Günümüzde müşteri ilişkilerinin yeniden yaratıl-ması sürecinde; müşteri ilişkileri, müşteri kavramı ve

müşterinin görüşlerinin ön planda olduğu bir süreç var. Satışta müşteri beklentilerini karşılayabilmek çok önemlidir. Eğitime katılan herkesin bu eğitim sonra-sında satış ve pazarlama kabiliyetlerinin artacağını, farkındalık elde edeceklerini düşünüyorum. KTO ola-rak üyelerimize yönelik bu tür eğitim faaliyetlerine de-vam edeceğiz.” açıklamasını yaptı.

Belge teslim törenimizde ilk olarak Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Efe, eğitmenler İsmail Karasu ve Ha-kan Ömer Gider’e teşekkür ederek kendilerine plaket takdim etti.

Tören devamında katılımcılara belgeleri teslim edi-lerek, kutlama pastasının kesilmesiyle son buldu.

“Satış ve Pazarlama Okulu” Eğitim Programına

Üyelerimizden Yoğun İlgi

Page 13: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

Mavi Nokta Petrol Nakliye Otomotiv Turizm İnşaat ve Tic. Ltd. Şti Yeniyalı Mahallesi Hızırreis Caddesi No: 88 Körfez / KOCAELİ

Tel: 0 262 527 09 18 Faks: 0 262 527 09 17

Türkiye Petrolleri, 1963 yılında ana kuruluşu TPAO’nun TP markasıyla kurduğu akaryakıt istasyonları, 16 Şubat 2006 tarihinde TP Petrol Dağıtım adı altında yeniden kurulmuş; 15 Ocak 2007’de ise akaryakıt pazarlama faaliyetine aktif olarak

başlamıştır.

Türkiye Petrolleri, otomasyon sistemleri sayesinde akaryakıtı dolumdan pompa çıkışına kadar takip edebilen bir yapı ile

tüketicilere güvenli ve kaliteli bir akaryakıt sunmaktadır.

Türkiye Petrolleri, “Mutlak Müşteri Memnuniyeti” prensibi doğrultusunda 2010 yılı itibariyle CrediTP müşterilerine akaryakıt

alımında, anında % 3 indirim sağlanmaktadır.

www.tppd.com.tr

Page 14: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u HABERLER

14 u u

Odamızda düzenlenen protokol imza töreninde Zi-raat Bankası Yarımca Şube Müdürü Sebahat Di-

laver, Yönetmen Ruşen Tüfekçi ile Odamız Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Efe ve Yönetim Kurulu üye-lerimiz katıldı.

Yapılan protokol kapsamında Odamız üyelerine banka tarafından kullandırılacak taksitli kredilerde uy-gulanmakta olan cari kredi faiz oranlarından % 8 ora-nında indirim yapılacak ve yine banka tarafından BCH kredilerinde uygulanmakta olan cari faiz oranından % 5 oranında indirim yapılarak, hesaplanan faiz oranı uy-gulanacaktır.

Bu protokolle oda üyelerine daha uygun kredi im-kanı sunulduğunu ifade eden Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Efe, üyelerin Ziraat Bankası Yarımca şubesin-den daha rahat kredi çekip ihtiyaçları doğrultusunda kullanabileceklerini söyledi.

Üyelerin, kredi ile birlikte çeşitli indirimlerden de yaralanabileceklerini dile getiren Yönetim Kurulu Baş-kanımız Mustafa Efe, ‘Üyelerimiz için iyi bir anlaşma yapmış olduk. Oda olarak kısa sürede yeni anlaşmalar yaparak üyelerimize çeşitli imkanlar sunacağız’ diye konuştu.

Ziraat Bankası Yarımca Şubesi ile

Odamız Arasında Protokol İmzalandı

Özel Kocaeli Tıp Merkezi’nden

Odamız Üyelerine İndirimOdamız ve Özel Kocaeli Tıp Merkezi arasında Oda

üyelerimize hastanede indirimli tedavi imkanı sağ-layacak protokol anlaşması imzalandı.

Oda üyelerimizin sağlık hizmetlerinden daha kaliteli ve ekonomik koşullarda yararlanmaları amacıyla Sağ-lık protokolü imzaladı. İlimizde faaliyet gösteren Özel Kocaeli Tıp Merkezi ile imzalanan protokolle Oda üye-leri hızlı, kaliteli ve daha ucuz sağlık hizmeti alabilecek.

Odamızda düzenlenen törende protokole Odamız Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Efe ile Özel Kocae-li Tıp Merkezi Genel Müdürü Dr. Fuat Ayar imza attı. İmza töreninde Odamız Yönetim Kurulu Üyeleri ve Ge-nel Sekreteri de hazır bulundular.

Özel Kocaeli Tıp Merkezi Genel Müdürü Dr. Fuat Ayar, imzalanan protokolün hem oda üyelerini hem de kendilerini memnun edeceğini belirterek; “Körfez Ticaret Odası’nın bölge ekonomisi ve ticaretiyle ilgili yaptığı başarılı çalışmaları görüyoruz. Böylesine etkin bir kurumun tüm üyelerini kapsayacak şekilde sağlık protokolü yapmaktan çok memnunuz. Bu protokol bize bireysel sağlık hizmetinin yanında kurumsal hizmet

sunma imkânı da sağlayacak. Körfez Ticaret Odası üyelerine en hızlı etkin ve avantajlı koşullarda sağlık hizmeti sunmaktan büyük memnuniyet duyacağız” dedi.

İmzalanan bu protokol çerçevesinde, Odamız üye-leri ve aileleri Özel Kocaeli Tıp Merkezi’ndeki hizmetler-den yüzde 10 indirimli yararlanacak.

Page 15: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 19

Şantad Gıda Yemek Üretim Tem. İnş. Tic. Ltd. Şti.ÖMER ŞAN

Fatih Mah. Orgeneral Eşref Bitlis Caddesi No:35 Körfez / KOCAELİ GSM: 0 532 392 00 46 Faks: 0 262 526 55 53

ALO SİPARİŞ0 262 526 72 31

İŞYERLERİNE

TOPLU

YEMEK

VERİLİR

Lezzetin Yeni Adresi

Page 16: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u HABERLER

16 u u

Odamızdan Eğitime Destek

Kuveyt Türk Bekirpaşa Şubesi’ndenOdamız Üyelerine Özel Kredi Paketi

Tüpraş İlköğretim Okulu’nun öğretmenler odasının masaları, dolapları ve oturma grupları odamız ta-

rafından yenilendi. Tüpraş İlköğretim Okulu, Odamıza okullarına verdikleri eğitim desteği için teşekkür ziya-retinde bulundu.

Odamız Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Efe, Yö-netim Kurulu Üyelerimiz Ali Çakır, Hasan Yazıcı, Meh-met Akbulut ve Yaşar Kocaman tarafından karşılanan Tüpraş İlköğretim Okulu yöneticileri, okul aile birliği üyeleri ve öğrenciler Odamız Yöneticilerine çiçek vere-rek teşekkür ettiler.

Tüpraş İlköğretim Okulu müdürü Göksel Taş, Oda-mız adına Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Efe’ye pla-ket de takdim ederek, “Öğretmenler odamızın masaları ve dolapları sizlerin desteği ile yenilendi ve çok güzel oldu. Körfez Ticaret Odası yönetimine Tüpraş İlköğre-tim Okulu ve öğretmenlerimiz adına sonsuz teşekkür-lerimizi sunuyoruz.” dedi.

Odamız Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Efe, Oda-mızın kurulduğu günden itibaren eğitime destek ver-meye devam ettiğine değinerek Körfez Ticaret Odası olarak her zaman maddi desteklerinde eğitime öncelik verdiklerini belirtti.

Odamız ile Kuveyt Türk Bekirpaşa Şubesi reel sek-töre destek için güçlerini birleştirdi. İmzalanan

protokol kapsamında, Odamız üyesi firmalara düşük faiz ve uygun ödeme koşullarıyla kredi seçenekleri su-nuluyor.

Kuveyt Türk Bekirpaşa Şubesi ile Odamız arasın-daki kredi protokolüne Kuveyt Türk Şube Müdürü Mu-hammet Akçay ve Odamız Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Efe imza attı.

Odamız Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Çakır, Hasan Yazıcı, Mehmet Akbulut ve Yaşar Kocaman, Kuveyt Türk Marmara Bölge Müdürü Kadir Alpay, Şube Müdü-rü Muhammet Akçay, Şube Ticari Satış Uzmanı Olcay Sıvakçı ve beraberlerindeki banka yöneticilerinin hazır bulunduğu imza töreninde konuşan Odamız Yönetim

Kurulu Başkanı Mustafa Efe, Kuveyt Türk’ün her za-man kuruluş amacı doğrultusunda esnafa ve tüccara finansal konularda yardımcı oluğunu dile getirdi. Efe, finans sektörünün ticari hayatın en önemli unsurların-dan biri olduğunu belirterek, “Kuveyt Türk Bekirpaşa Şubesi’nin, bundan sonraki çalışmalarında üyelerimi-ze desteklerini daha da artırarak, ülkemizin ve bölge-mizin hak ettiği konuma gelmesine yardımcı olacağına inanıyoruz.” diye konuştu.

Kuveyt Türk Bekirpaşa Şubesi Müdürü Muhammet Akçay ise Odamız üyelerine bu protokol kapsamında belirlenen özel koşullar ile nakdi ve gayri nakdi ticari kredi kullandırılmasını amaçladıklarını söyleyerek, “Körfez Ticaret Odası üyeleri imzalanan bu protokol ile uygun faiz, komisyon ve ödeme seçeneklerinden de faydalanma fırsatları elde edecekler” dedi.

Page 17: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 21

ViZYON

Page 18: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

18 u u

u u KOBİ

Alibaba.com’un Ocak-Eylül 2011 arasını içeren ve KOBİ’lere yönelik hazırladığı rapora göre, Türk KOBİ’lerinin ithalat

için ilk seçeneği yine Çin.

Elektronik ticaret sitesi Alibaba.com’un, Ocak-Eylül 2011 arasını içeren ve Türkiye’ye özel hazırladığı e-ticaret eğilimleri raporunda, Türk KOBİ’lerinin diğer pazarlarla olan ticare-tinin hız kesmediği belirtildi.

Alibaba.com’dan yapılan açıklamaya göre, 2011’in üçüncü çeyreğinde Amerika, Türk KOBİ’ler için en büyük ihracat pazarını oluş-turdu. Amerika’yı Mısır, Çin, İngiltere ve İran takip etti. İthalat verilerine göre ise, Çin yüz-de 61’e varan genel taleple Türk KOBİ’lerin en rağbet ettiği pazar olmayı 2011’in üçüncü çey-reğinde de sürdürdü. Çin’i, Hindistan, Ameri-ka ve Malezya takip etti.

Rapora göre, üçüncü çeyrekte kaydedilen gelişmelerin başında, Türk alıcı ve satıcıların e-ticarette buluşmaları geldi. Türk alıcılar, Türk satıcıların mallarına taleplerini artırdılar. Bir diğer önemli gelişme ise, İngiltere’nin ilk defa Türk mallarının ihraç edildiği ilk 10 ülke arasın-da yer almasıydı.

2011 üçüncü çeyrek küresel e-ticaret veri araştırmasında, yurt dışından Türkiye’ye en çok gıda ve içecek sektörüyle ilgili talep gel-diği, bu talebin yüzde 12 büyümeyle artışa de-vam ettiği kaydedildi.

Türk ihracatçıların en çok tarım, makine, in-şaat ve gayrimenkul sektörleriyle ilgili talepleri karşıladığı belirtilen raporda, Türk KOBİ’lerin sırasıyla en çok Çin’den makine parçası, Ame-rika ve Hindistan’dan ise tarım ürünleri ithal ettiği vurgulandı.

Türk KOBİ’lerin makine parçalarının ardın-dan yurt dışından en çok talep ettiği ürünlerin sırasıyla, gıda ve içecek, inşaat malzemeleri, maden ve metalürji, otomobil ve motosiklet, ev ve bahçe malzemeleri olduğu ifade edildi.

KOBİ’ler ticarette hız kesmedi

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

19.5x24.5dergi_ilan.pdf 1 29.12.2011 10:41

Page 19: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 25

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

19.5x24.5dergi_ilan.pdf 1 29.12.2011 10:41

Page 20: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

20 u u

u u GÜNDEM

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, bugün Türkiye’nin en sağlam, en çok güven duyulan ekonomilerden

birine sahip olduğunu belirterek, ‘’Yanıbaşı-mızdaki Avrupa’da müşkül durumlar ortaya çıkmışken Türkiye yoluna emin adımlarla de-vam ediyor’’ dedi.

Ergün, Cengiz Topel Havaalanı’nın sivil uçuşlara açılması dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Cengiz Topel Havaalanı’ndan ilk kez sivil uçuşları başlattık-larını, bunun Kocaeli için değil, Sakarya, Bolu, Düzce ve Bilecik için de önemli bir olay oldu-ğunu söyledi.

İlk uçuşun Trabzon’a gerçekleştirileceğini aktaran Ergün, ‘’Bu noktanın sadece Trab-zon değil, Artvin, Gümüşhane, Rize, Giresun ve Batum olarak da algılanması gerekir. Yani

geniş bir bölge olarak algılamayız. Marmara Bölgesinde yaşayan Karadenizli vatandaşları-mızı dikkate aldığımızda ilk uçuşun Trabzon’a yapılmış olması ayrı bir öneme sahip’’ diye ko-nuştu.

Kocaeli’nin ülkenin en küçük yüzölçümüne sahip illerinden biri olmasına rağmen üretim ve istihdam açısından en önde gelen illerinden birisi olduğunu vurgulayan Ergün, ekonomisi bu kadar güçlü olan bir ilin ulaşım ağlarını da her açında güçlendirilmesi ve zenginleştiril-mesi gerektiğini kaydetti.

Cengiz Topel Havaalanı’nın sivil uçuşlara açılmasının da bunlardan birisi olduğunu ak-taran Ergün, ‘’Kocaeli bugüne kadar hem Sa-biha Gökçen Havaalanı’ndan hem de Atatürk Havaalanı’ndan istifade etti. Bu uçuşla Cengiz Topel Havaalanı bu bölge için gerçekten önem-li bir terminal haline gelmiş olacaktır’’ dedi.

Türkiye’yi daha yaşanır hale getirmek, şe-hirleri imar etmek için gece gündüz çalışıl-ması ve önemli projelerin gerçekleştirilmesi gerektiğini belirten Ergün, bu kararlılıkla yolla-rına devam ettiklerini vurguladı.

‘’Ulaşım Kalkınmanın da İşareti’’Geçmişte güç dengelerini Baharat ve İpek

Yolu ile Akdeniz gibi geçiş yollarındaki siyasi hakimiyetin belirlediğini aktaran Ergün, şöyle devam etti:

‘’Çünkü ulaşım demek, sadece insanların bir yerden bir yere intikali değil, sanayinin, turizmin, kültürün, emniyetin ve kalkınmanın

Cengiz Topel Havaalanısivil uçuşlara açıldı…

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün, Cengiz Topel Havaalanı’nın sivil uçuşlara açılması dolayısıyla düzenlenen törene katıldı.

Page 21: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 21

da işaretidir. İşte bu nedenle Ka-radeniz Sahil Yolu, Bolu Dağı Tü-neli gibi yarım kalmış olan devasa projeleri süratle tamamlamayı bir görev bildik ve 9 yıl içerisinde de 15 bin kilometreye yakın bölün-müş yol inşa ettik. İşte bu nedenle Ankara-Konya, Ankara-Eskişehir arasında hızlı tren seferleri başlat-tık. Yenileri için de çalışmalarımız devam ediyor ve yüzyılın en önemli projelerinden biri sayılan Marma-ray Projesi’nde sona yaklaşıyoruz. İstanbul Boğazı’nın altından artık trenler geçecek. Hemen ondan sonra da lastik tekerlekli araçlar geçecek, onun çalışmaları devam ediyor. Marmaray sadece Gebze ile Halkalı’yı bir birine bağlama-yacak, aynı zamanda Londra ve Pekin’i de birbirine bağlayan apay-rı bir güzergah olacak.’’

Hava ulaşımını geliştirmek için yeni havaalanaları yaptıklarını da ifade eden Ergün, atıl havaalanla-rını devreye soktuklarını, mevcut havaalanlarının da kapasitelerini arttırdıklarını belirtti.

Havayolunu halkın yolu haline getirdiklerini dile getiren Ergün, milyonlarca vatandaşın bu dönem-de ilk defa uçakla tanışmış olduğu-nu, 2002 yılında iç hatlarda tek bir işletmecinin sadece iki merkezden 25 noktaya uçuş gerçekleştirdiğini, ancak bugün 7 havayolu şirketinin 7 merkezden 46 noktaya uçuş ger-çekleştirdiğini söyledi.

2002’ye göre iç hatlardaki yol-cu sayısının da 6 katına çıktığına dikkati çeken Ergün, dış hatlarda-ki yolcu sayısının da 2 kattan fazla arttığını vurguladı.

Bakan Ergün, Körfez Köprüsü ile dünyanın en uzun asma köp-rülerinden birini yapacaklarını be-lirterek, bu şekilde İstanbul-İzmir yolunu kısaltmış ve Kocaeli’nin üzerindeki trafik yükünü ciddi ma-nada azaltmış olacaklarını ifade etti.

Türkiye’deki DeğişimTürkiye’nin son yıllarda ekono-

miden dış politikaya, demokratik-leşmeden sosyal politikalara kadar hayatın her alanında ilerleme kay-dettiğini anlatan Ergün, sözlerine şöyle devam etti:

‘’Bugün eğitime, sağlığa, ada-lete, enerjiye, tarıma hangi alana bakarsanız bakın geçmişte kıyas-lanmayacak kadar iyi bir noktada olduğumuzu görebiliriz. Türkiye büyük bir ülkeyse, böyle bir ülkede büyük düşünmek, büyük projeler üretmek, hayata geçirmek gereki-yor. Biz hep bunun gayretini taşıdık. Ülkemizin ihtiyaçlarını belirledik ve çözüm yollarını belirledik. Bu ülke-nin kaynaklarının israf edilmediği ve milletini yararına olacak şekilde kul-lanıldığı zaman nelerin başarılabile-ceğini artık çok iyi biliyoruz. Türkiye geçmişteki sorunlarını çözüyor ve bir yandan da gelecek 30 yılın 40 yı-lın hesaplarını, planlarını yapan bir

ülke. Türkiye’nin yaşadığı büyük de-ğişimin, yaşadığı istikrarın ve besle-diği büyük gelecek umudunun kıy-metini iyi bilmeliyiz. Merkezi idare, yerel yönetimler, sivil toplum el ele vererek ülkemizi hakettiği seviyeye taşımalıyız. Elde ettiğimiz bütün ba-şarılar bu birlik ve beraberlikten, bu sinerjiden doğdu. Türkiye’nin yaşa-dığı bu değişim hedefler tamamen yakalanmadan, milletimizin bek-lentilerini bir bir gerçekleştirmeden bitmeyecektir. Türkiye’nin büyüklü-ğüne inanan, gelişmeleri inceleyen, bilgi toplumu olmaya doğru adımla-rını sıklaştıran yeni nesille dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasındaki yeri-mizi muhakkak suretle alacağız.’’

Page 22: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u GÜNDEM

22 u u

‘’Türkiye Yoluna Emin Adımlarla Devam Ediyor’’

‘’2023 yılında yılda 500 milyar dolarlık ihracat yaparak dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi olacağız’’ diyen Ergün, şunları kay-detti:

‘’Bugün Türkiye, dış politikada sözü dinlenen, dostluğuna ihtiyaç duyulan bir ülkedir. Bugün Türkiye en sağlam en çok güven duyulan ekonomilerden birine sahiptir. Yanı başımızdaki Avrupa’da müşkül du-rumlar ortaya çıkmışken Türkiye yo-luna emin adımlarla devam ediyor. Önümüzdeki yıllarda reel sektörün ihtiyaç duyduğu mikro reformları gerçekleştirdikçe işletmelerimiz daha rekabetçi bir hale kavuşmuş olacak. Daha ileri teknolojili ve yüksek katma değerli bir üretim aşamasına da geçmiş olacağız. Ülkemizdeki zenginliği, üretimi ve istihdamı gün geçtikçe daha faz-la arttırmış olacağız. Demokrasi, özgürlükler gelişsin ama hukuk sistemi gelişmesin diyemeyiz. Bi-lim ve teknoloji de üst lige çıkalım ama eğitimde yerinde sayalım diye-meyiz. Bu nedenle hayatımızın her alanını birlikte kurgulamak, insa-nımızın hayatını kolaylaştıran, gü-zelleştiren her adıma birlikte önem vermeliyiz.’’

‘’Başarılara İmza Attık’’Türk Hava Yolları (THY) Yönetim

Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ise 2003’te başlattıkları büyüme politi-kası çerçevesinde önce yurt içinde daha sonra da yurt dışında başarı-lara imza attıklarını söyledi.

Anadolujet’in iki yıl önce yurt içinde daha ekonomik uçuşlar sağ-

lamak ve bölgesel uçuşları daha ekonomik olarak sağlamak amacıy-la kurulduğuna dikkati çeken Top-çu, Anadolujet’in sadece iç hatlar-da bugün 41. noktaya ulaştığını dile getirdi.

Trabzon seferlerinin her gün olacağını, bölgenin teveccühüne bağlı olarak bu sayıyı arttıracakları-nı ifade eden Topçu, ‘’Aynı zaman-da bölgesel uçuşlara bir hap olması bakımından Anadolujet önümüzde-ki günlerde başka destinasyonları da incelemekte. Biz Kocaeli nokta-mızı başka noktalara nasıl bağlarız onun çalışması içindeyiz. Onu da önümüzdeki günlerde sizlere duyu-racağız’’ diye konuştu.

Diğer KonuşmalarKocaeli Valisi Ercan Topaca da

Kocaeli’nin ufkunu ve geleceğini açacak, yeni ufuklara götürecek olan bu havaalanının kentin ve böl-genin gelişmesine vesile olacağını vurguladı.

Cengiz Topel Havaalanı’nın bu şekli ile hizmete başlayacağını an-cak bunun Kocaeli’ye, Sakarya’ya, Düzce’ye, Bolu’ya ve Yalova’ya yetmeyeceğini ifade eden Topaca, ‘’Daha büyük bir terminal binası ve pisti de dahil olmak üzere bunu da kısa bir süre sonra tartışmaya başlayacağız. Buranın potansiyeli buna hazır’’ dedi.

Devlet Hava Meydanları İşletme-si (DHMİ) Genel Müdürü Orhan Bir-dal da Cengiz Topel Havaalanı’nın DHMİ’nin işlettiği 45. havaalanı olduğunu, bundan sonra diğer 44 havaalanı gibi Türk sivil havacılığı-na üst düzeyde hizmet verebilecek düzeyde donatılacağını söyledi.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu da Türkiye’de havacılık sektörünün hayallerin üzerinde hızlı bir şekilde geliştiğini söyledi.

Kocaeli’de, İstanbul’a yakın-lıktan dolayı havacılık sektörünün fazla gelişmediğini aktaran Ka-raosmanoğlu, ‘’Ama artık mutlu sona ulaştık. Artık Kocaeli’den Türkiye’nin her yerine uçma imka-nımız var’’ dedi.

Konuşmaların ardından Bakan Ergün, Kocaeli Valisi Topaca, THY Yönetim Kurulu Başkanı Topçu, DHMİ Genel Müdürü Birdal ve di-ğer yetkililer Anadolujet’e ait yolcu uçağıyla Trabzon’a gitti.

İlk Uçuş Trabzon’a…Kocaeli’deki Cengiz Topel

Havaalanı’nın sivil uçuşlara açıl-masının ardından ilk uçuş ‘’Ana-dolu Jet’’ tarafından Trabzon’a ger-çekleştirildi.

Bu ilk seferde yer alan Bakan Er-gün ile birlikte Kocaeli Valisi Ercan Topaca, Kocaeli Milletvekili Sibel Gönül, Kocaeli Büyükşehir Beledi-ye Başkanı İbrahim Karaosmanoğ-lu, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Kocaeli Üni-versitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şe-ner Komsuoğlu, siyasi parti, kamu kurum ve kuruluşları ile sivil top-lum kuruluşlarının temsilcileri de Trabzon’a geldi.

Trabzon Havalimanı’nda Trab-zon Valisi Recep Kızılcık, Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğ-lu ve diğer ilgililer tarafından karşı-lanan Bakan Ergün ve beraberinde-kilere, VIP çıkışında halk oyunları ekibi horon gösterisi sundu.

Page 23: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 23

Uçuşlara açılan Cengiz Topel Havaalanı’nda Büyükşehir

Belediyesi, belediye otobüsleriyle yolculara servis hizmeti vermeye başladı. Yolcuları havaalanına ta-şıyan belediye otobüsü ilk günden itibaren yoğun ilgi gördü. Çeşitli güzergâhlardan alınan yolcular Ha-valimanına getiriliyor, Havalimanına inen yolcular da otogara ve şehrin çeşitli yerlerine Belediye otobüsleri ile taşınıyor.

Kirazlıyalı’dan Havalimanı’na

Cengiz Topel Havaalanı’na yol-cuları taşıyacak olan Büyükşehir’in belediye otobüsü, saat 13.00’te Kirazlıyalı’dan kalkıyor. D-100’den devam ederek, Tütünçiftlik, Körfez, 95 Evler, Derince, Çenesuyu, Seka Devlet Hastanesi, Orduevi, Halkevi, Vilayet Durağı, 42 Evler, Kandıra Sa-pağı, Kavakçılık, Yahyakaptan, Go-odyear ışıklar, Köseköy ve Uzunçift-lik güzergâhlarından Cengiz Topel Havaalanı’na yolcuları taşıyor. Uçak ile Kocaeli’ne gelen yolcular için de

aynı güzergâhları kullanan beledi-ye otobüsü Bolu, Bursa ve Yalova istikametine gidecekler için İzmit Şehirler Arası Otobüs Terminali’ne girip yolcuları indiriyor.

Uçak’tan İnen YolcularŞehir Merkezine

Belediye otobüsü 13.00’da Kirazlıyalı’dan kalkarak Cengiz Topel Havaalanı’na, gelen yolcular için-de tekrar uçağın iniş saatine göre Kirazlıyalı’ya kadar yolcu taşıyor. Otobüs ücreti ise, Derince’ye kadar 2 lira, Havaalanı’ndan Kirazlıyalı’ya kadar ise 3 lira olarak fiyatlandırılı-yor.

Çevre İller İçin KolaylıkCengiz Topel Havalimanı’nı sa-

dece Kocaeli için değil Sakarya, Düzce ve Bolu için büyük önem arz ediyor. Çevre illerden gelen yolcular için de kolaylık sağlayan belediye otobüs seferleri, yolcuları otogardan alıp tekrar otogara bırakıyor.

Cengiz Topel’e Belediye Otobüs Seferi

Trabzonspor Şamil Ekinci Müzesi’ni Gezdi…

Bakan Ergün, beraberindeki Trabzon Valisi Recep Kızılcık, Ko-caeli Valisi Ercan Topaca, Trab-zon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Kocaeli Üniversi-tesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı ve TFF Denetleme Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ve diğer ilgililerle birlikte Trabzonspor Şamil Ekinci Müzesi’ni ziyaret etti.

Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, Nihat Ergün’e müze-deki kupalar ve diğer sergilenen materyallerle ilgili bilgi verdi.

Bakan Ergün, Cumhurbaşkan-lığı kupalarının yer aldığı bölüm-deki bir kupanın diğerlerine göre daha küçük olduğunu görünce, bunun nedenini sordu. O kupanın, Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in döneminde kazanıldığını öğrenen Ergün, esprili bir biçimde, ‘’İhtilal iyi bir şey değil. Kupalar bile küçül-müş’’ dedi.

Sadri Şener ise futboldaki şike ve teşvik iddialarına yönelik yürü-tülen soruşturmaya atıfta buluna-rak, şampiyonluk kupalarının bu-lunduğu boş alanı gösterip, ‘’7’nci kupa şuraya gelecek’’ ifadelerini kullandı.

Başkan Şener ayrıca, Hamdi Topçu’nun taktığı sarı ve lacivert renkteki kravatından dolayı, ‘’Sayın Bakanım, Trabzon’a geldiği krava-ta bakar mısınız?’’ diyerek espri yaptı. Topçu da espriye katılarak, ‘’Belki Aziz Yıldırım hediye etmiş-tir. Siz de hediye edin, sizinkini de takayım’’ dedi. Bunun üzerine Şe-ner, kendisine bordo-mavi renkte kravat hediye edeceklerini söyledi.

Bakan Ergün, ziyaretin sonun-da müzeyi çok beğendiğini söyledi.

Page 24: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

24 u u

u u YATIRIM OLANAKLARI

Körfez Vizyon dergisinin bu sayısında Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Erkan Ayan ile Kocaeli’nin dinamikleri, Kocaeli’nin konumu ve yatımım olanakları hakkında geniş kapsamlı bir değerlendirme aldık.

Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) Genel Sekreteri Erkan AYAN;

Akıllı ve kazançlı yatırım içinDoğu Marmara’ya bekliyoruz

Kısa süre önce kurulan Kalkınma Ajans-ları ülkemize yeni bir soluk getirerek özellikle yerelde kısa zamanda önemli

işlere imza attılar. Türkiye’de kurulan toplam 26 adet bölgesel kalkınma ajansından biri olan Doğu Marmara Kalkınma Ajansı MARKA, gö-rev tanımı gereği sorumluluk bölgesine giren illerin (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) yerli ve yabancı ilgililere tanıtımı, yatırımcıların bölgeye çekilmesi, bölge önceliklerine göre ya-tırımcıların yönlendirilmesi, bilgilendirilmesi, ruhsat ve izin işlemlerinin takibinden sorumlu. Kısaltılmış adı MARKA olan ve bugüne kadar yaptığı faaliyetler açısından hem ajanslar ara-sında hem de ülkede MARKA olan Doğu Mar-mara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Sayın Erkan Ayan ile sorumluluk sahası içerisinde olan illerden Kocaeli’nin yatırım ortamı hak-kında görüştük.

Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’nın lokomotif kenti

Göreve geldiği 2009 yılı Kasım ayından bu-güne kadar Doğu Marmara Bölgesi’nin mev-cut güçlü konumunu daha da ileriye taşımak için çalıştıklarını ifade eden Genel Sekreter Er-kan Ayan, bu amaçla sorumluluk sahalarında bulunan her ile ayrı ayrı önem verdiklerini ve her ilin dinamikleri ve özelliklerini baz alarak çalışmalar yaptıklarını belirtti. Ajans merke-zinin de bulunduğu Kocaeli’nin ise kendileri için kalkınmanın lokomotif ili olduğunu be-lirten Genel Sekreter Erkan Ayan, Türkiye’nin sanayi başkenti olan Kocaeli’ye yatırım için, 17 neden gibi Kocaeli’nin güçlü yönlerini tüm dünyaya tanıttıklarını belirtiyor. Kocaeli için önemli olan, yatırımlar için mevcut güçlü yön-leri saymaktan ziyade; dünyadaki stratejik ko-num ve yapılanmasından dolayı “doğal cazibe merkezi” olan kente yatırım taleplerini belirli bir vizyon dahilinde yönlendirdiklerini belirti-yor. Ajans olarak bu noktada devreye girdikle-rini belirten Genel Sekreter Erkan Ayan, gerek bölgesel ölçekte hazırlanan planlar gerekse planın alt ölçekli çalışmaları ile Kocaeli için en doğru ve nitelikli katma değeri, yatırımları çek-meye çalıştıklarını ifade ediyor.

Konum itibari ile Kocaeli’yitanımlamak

Rakamlarla ifade etmek gerekirse, Kocaeli ilimiz, Marmara Bölgesi’nde Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan kavşak konumundadır. Yü-zölçümü 3.418 km² olan Kocaeli İlinin nüfusu 2010 yıl sonu itibariyle 1.560.138’dir. Km²ye düşen nüfus 43 kişiye ulaşarak İstanbul’dan sonra ülkenin en kalabalık ili olmuştur. Yü-zölçümü bakımından Türkiye’nin en küçük 7. ilidir. Kocaeli’nin şehir merkezi İzmit’in İstanbul’a uzaklığı 85 km’dir. İstanbul’un batı yakasında bulunan Atatürk Havalimanı ve do-ğusunda faaliyet gösteren hemen yakınındaki Sabiha Gökçen Havalimanı ile dünyaya açılan Kocaeli, Ankara’ya da TEM otoyolu ile bağlıdır.

Page 25: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 25

Uluslararası İstanbul Atatürk Hava-limanı 90 km. mesafededir. Ayrıca Uluslararası Sabiha Gökçen Hava-limanı 50 km. mesafededir. İkincisi Kamu Limanı (Derince ve Yarımca) ve 37 özel iskele ile deniz ulaşımı ola-nakları açısından tüm Anadolu’nun en iç noktasındadır. Ayrıca Kocaeli, İstanbul’u; Ankara’ya, Denizli’ye, Konya’ya ve Sakarya’ya; özetle metropolü ve Avrupa’yı Anadolu’ya ve Asya’ya bağlayan ana demiryo-lu hattı üzerinde yer almaktadır. Devlet Demiryolu lojistik merkezi Kocaeli’de yer almakta limanlar ve karayolu, otoyolu bağlantısı önem-li avantajlar sunmaktadır. Özetle Kocaeli, stratejik konumu ve ge-lişmiş tahmil –tahliye imkanları ile “Türkiye’nin lojistik üssü”’dür

Türkiye’nin bilim ve teknoloji üssü

Kocaeli, İstanbul metropolüne olan yakınlığı, doğal limanı (İzmit Körfezi), orman varlığı, kara, deniz ve demiryolu ulaşımında sağladığı ciddi avantajlar nedeniyle bütün dö-nemlerde önemli bir cazibe merke-zi olmuştur. Kocaeli’nin ekonomik yapılanmasını sanayi sektörü şekil-lendirmiştir. Kocaeli İli, ülkemizde planlama dönemi içinde başlayan ve yoğunluk kazanan sanayi yatırım-ları ile Türkiye’nin en hızlı gelişen sanayi bölgelerinden biri olmuştur. Stratejik konumu ve deniz-kara-ha-va ve demiryollarının kesiştiği şehir

olarak bu cazibesini Türkiye’nin sür-dürülebilir küresel rekabette lider Marka şehir olarak taçlandıran Ko-caeli, bünyesinde barındırdığı bin-lerce işletmeleriyle bir Sanayi Kenti, iki Üniversitesi, TÜBİTAK – Marma-ra Araştırma Merkezi ve TÜSSİDE – Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Ens-titüsü ile bir Bilim ve Teknoloji Ken-tidir. Kurulan ve kuruluş çalışmaları devam eden nitelikli ve alt yapısı ha-zır 13 adet OSB’si, 2 serbest bölgesi (ki bunlardan bir tanesi ülkenin ilk ve tek teknoloji serbest bölgesi) ve 3 adet teknoparkı, KOSGEB tekno-loji geliştirme merkezi, TSE Kalite Enstitüsü ile “Türkiye Sanayisinin Başkenti” konumunda olup, tekno-loji ve araştırma–geliştirme merkez-lerinin ağırlık merkezidir. Vizyonunu da sürdürülebilir küresel rekabette lider marka şehir konumunu daha da güçlendirmek olarak ortaya koy-muştur. Kocaeli, gelişmiş alt yapı-sıyla ve insan kaynağıyla Türkiye’nin bilim ve teknoloji üssüdür.

Güçlü sanayi yapısıKocaeli’deki sanayi rakamları-

na biraz daha detaylı bakacak olur-sak, 325 adet yabancı sermayeli şirket Kocaeli’de faaliyet göster-mektedir. Sanayi kuruluşları ağır-lıklı olarak Gebze, İzmit ve Körfez ilçelerinde toplanmıştır. 2010 yılı verilerine göre ise, 500 büyük sa-nayi kuruluşunun 84’ü Kocaeli’de yer almaktadır. Türkiye imalat sa-

Page 26: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u YATIRIM OLANAKLARI

26 u u

nayi tüketim mallarının %2,82’si, ara mallarının %22,03’ü ve yatırım mallarının %10,23’ü Kocaeli’nde üretilmektedir. İmalat sanayi açı-sından ülke içindeki payı %13, dış ticaretteki payı ise %15,4’dür. Sek-törlerin GSMH’sı %73,4 ile sanayi-den karşılanmaktadır. Kocaeli’de faaliyet gösteren önemli sektörlerin Türkiye içerisindeki payı incelendi-ğinde ülke kimya sanayinin %28’i Kocaeli’den karşılanmaktadır

Kocaeli’de faaliyet gösteren otomotiv ana sanayi firmaları 2010 yılında gerçekleştirdikleri 342.667 adetlik üretim ile Türkiye araç üre-timinin %30,5’ini karşılamaktadır. Otomotiv sanayinin yanı sıra geliş-mekte olan diğer önemli sektörleri-miz ise deniz taşıtları ve yat sanayi ile ICT bilişim sektörleridir.

Cazibe MerkeziUlusal Rekabet Araştırmaları

Kurumu URAK tarafından 2009-2010 yılları için yapılan araştırma-da rekabetçilik açısından 5. sırada olan Kocaeli’de ticari yapı incelen-diğinde, İl çapında yaklaşık 45.000 civarında ticarethane bulunduğu görülmektedir. Büyük mağazacı-lık girişimleri yörede ticari yapının bölgesel nitelik kazanmasına yol açmaktadır. Tüm bu avantajları Kocaeli’yi ülkenin dış ticaret ala-nında da baş rol oynar konuma getirmiştir. Kocaeli ilinde 2010 yı-lında yaklaşık toplam 13 Milyar $ ihracat ve 22 Milyar $ ithalat ger-çekleşmiştir. 2010 yılında ülke ih-racatının yaklaşık % 10’u Kocaeli ilinde üretilmiştir ve böylece il; ülke ihracat sıralamasında 3. sırada yer

almıştır. İl ihracatının % 58’i sanayi mamulleri, % 40’ı kimyevi madde-ler ve mamulleri ihracatı ve % 2’si ise tarım ürünleri ihracatıdır. 2010 yılı ihracatında İngiltere, Almanya, ABD, Suriye, Birleşik Arap Emir-likleri ve Fransa öne çıkmaktadır. 2010 yılı ihracatının % 41’i (3,7 mil-yar $) AB 27 ülkelerinden olan 22 ülkeye, % 32’si (2,8 milyar $) İslam Konferansı Örgütü üyesi olan 56 ülkenin (Türkiye hariç) 55’ine doğ-ru gerçekleşmiştir. Bu rakamlara, şirket merkezi İstanbul’da olup üre-timlerini Kocaeli’de yapan şirketler eklenmemiştir.

Tüm bu özellikleriyle Kocaeli gerek yabancı gerekse yerli yatırım-cılar için cazibe merkezidir. Sanayi-nin artık katma değer üreten, bilgi üreten yapıya bürünmesi için hem

Page 27: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 27

üniversitelerle hem de araştırma merkezleriyle işbirliği sağlanmak-ta ve bilginin üretim merkezleri olarak Teknopark’lar kurulmakta-dır. Ulusal ve uluslararası ölçek-te Türkiye projesi olan “Bilişim Vadisi”nin Kocaeli’de olması için gerekli alt yapının var olduğu dü-şünülmektedir.

2002-2010 yılları arasında 3 mil-yar $’ın üzerinde yerli ve yabancı yatırım çeken Kocaeli’de yoğun-laşmanın yüksek olduğu sektör-ler olarak rafine petrol, otomotiv ve yan sanayi, metal, kimya, ağaç ürünleri ve tersanecilik önümüze çıkarken; yükselen sektörler ola-rak ise bilişim, metal sanayi, eko- turizm, termal turizm, kıyı turizmi, kimya, makine, tarıma dayalı sana-yi, sağlık, eğlence, kara taşımacılı-ğı, lojistik ve hizmet sektörleri öne çıkmaktadır. Türkiye’de Kandıra Gıda İhtisas OSB, Gebze Kimyacı-lar İhtisas OSB gibi ilk ve tek olan planlı alanlarda kümelenmiş ve Ar-Ge ve teknoloji alt yapısı ile de-ğer yaratan organize sanayi alan-ları Kocaeli’de bu durumu güçlen-dirmek için oluşturulmuştur.

Kocaeli ili, “Sanayi Kenti” ve “Bilim ve Teknoloji Kenti” ağırlık merkezi olmasının yanında “Tu-rizm Kenti” olma vizyonuna da sahiptir. Kocaeli’nde sınırları içeri-sinde yer alan Kartepe Dağ Turizm Merkezi, Batı Karadeniz Turizm Merkezi içerisinde yer alan Kan-dıra İlçesi, Gölcük Termal Turizm Merkezi yerli ve yabancı turistler için çekim merkezi olurken, turizm yatırımcılarına da cazip imkan-lar sunmaktadır. Gerek ilin kendi nüfusu gerek Doğu Marmara’da yaşayan 20 milyon kişilik nüfu-sun ortası konumunda yer alması tüm bu doğal güzellikleriyle kenti bu anlamda da turizm odağı yap-

maktadır. Özellikle kentte bulunan yatak sayısı eksikliği otel yatırımcı-larını kentimize çekmektedir. Ancak mevcut taleplerin fazlalığı dikkate alındığında Kocaeli’ne bu alanda yatırım yapmak isteyenlerin biraz acele etmesinde yarar görülmekte-dir. Yakın dönemde sivil havacılığa açılmış olan Kocaeli Cengiz Topel Havaalanı’nın sadece Kocaeli’ye değil bölgeye büyük katkısı olacağı ve yeni imkanları tetikleyeceği mu-hakkaktır.

Depremden çok önemli dersler çıkartıldı

Kocaeli deprem sonrası dö-nemde yaşanan doğal felaketten kendine önemli dersler çıkarmıştır. Kentte yaşayan halk için güvenilir, sağlam ve modern yaşam alanla-rı oluşturulmaya başlanmıştır. Bu kentin sosyal yapısını da olumlu etkilemiş ve kentte yaşam kalitesi yükselmeye başlamıştır. Özellikle özel sağlık kurumları, eğitim kurum-ları kenti tercih etmeye başlamış ve kentte önemli alışveriş alanları oluş-muştur ve kentin potansiyeli bu yatı-

rımlara hala cevap verebilmektedir.Son olarak Kocaeli dahil olmak

üzere sorumluluk sahasındaki 5 ilde MARKA’nın da yatırımcılara önemli destek olduğunu hatırlatan Genel Sekreter Erkan Ayan, Ajans’a bağlı Kocaeli Yatırım Destek Ofisi Koordinatörlüğü’nce tüm yatırımcı-lara destek verdiklerini hatırlattı ve doğru yatırımın adresi olarak yatı-rımcıları Doğu Marmara’ya bekle-diklerini belirtti.

MARKA hakkında daha detaylı bilgi almak için: www.marka.org.tr

Page 28: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

Fikret Gökmen

Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir

u u YORUM

28 u u

Bilindiği üzere Yeni Türk Ticaret Kanunu 14.02.2011 tarihli 27846 sayılı resmi gaze-

tede yayınlandı. Ancak yürürlülük tarihi ola-rak 01.07.2012 tarihi kabul edildi. Yeni yasada bizleri beleyen önemli sürprizlerde var. Bu yazımızın konusunu sürpriz cezalara yönelik hükümler oluşturmaktadır. Yeni Türk Ticaret Kanunun suç ve cezaları düzenleyen 562. mad-desi incelendiğinde yeni kanunun çok sayıda, çok önemli cezaları içerdiği görülmektedir.

Üstelik bu cezalar herhangi birinin şika-yeti üzerine düzenlenecek cezalarda değil. Yasanın 563. maddesinde “…562. madde de belirtilen suçlar resen takip olunur…” diyerek, mahkemelerin bu suçların tespitinde cezaları resen uygulanması gündeme gelecektir. Diğer önemli bir hususta, bu durum şirket yöneticile-

ri ve temsilcileri hakkında ceza yargılamasını gerektirecek ve verilen cezalar onlar hakkında adli sicilde sabıka kaydı olarak yer alacaktır. Diğer bir ifade ile suçun ekonomik olmasına karşın, ceza adli olacaktır.

Yasada cezalar genellikle gün olarak belir-lenmiştir. Örneğin “200 güne kadar adli para cezası” gibi. Bunun paraya çevrilmesi ile ilgili düzenleme Türk Ceza Yasasının 61. madde-sinde belirtilmektedir. Hakim, kişinin ekono-mik ve sosyal durumu ile diğer faktörleri de dikkate alarak bir günlük ceza tutarının 20 TL’ den az 100 TL’ den fazla olmamak üzere be-lirleyecektir. Örnekte olduğu şekliyle 200 gün adli para cezası gerektiren bir suç nedeni ile hakim günlük 20 TL belirlenmesi durumunda 20 x 200 = 4.000 TL ceza olacak demektir. 100 TL olarak belirlenmesi durumunda ise 200 x 100 = 20.000 TL olacaktır. Bu durumda 200 günlük adli para cezasının tutarı 4.000 TL ile 20.000 TL arasında değişecektir. Yeni Türk Ti-caret Kanunda suç olarak kabul edilen fiiller ve fiillere öngörülen cezalar yandaki tabloda sıralanmıştır.

Bu suç ve cezaları gördüğümüzde, artık ser-maye şirketi kurmak daha da ciddileşecektir. Uygulamada olduğu gibi her önüne gelen bana bir şirket kuruver anlayışından vazgeçecektir. Yukarıda görüldüğü üzere önemli yaptırımlar gelmektedir. Birde bu şirketlerin denetim ayağı var ki çok daha önemli yükümlülükler içermektedir.

Ancak şunu da unutmamak gerekir. Yeni T.T.K’nu bu kanun metinlerine bakıp, olumlu yada olumsuz şekilde değerlendirmek çok doğru değildir. Önemli olan uygulamadır. Kuşkusuz bazı madde metinleri ile ilgili uygu-lamada farklı yorumlar olacaktır. Ancak ke-sin olan şu ki olaya ciddi bakılmıştır. Ticaret erbabımızın da olaya ciddi yaklaşması yeni yasaya uyum sağlamasını kolaylaştıracaktır. Aksi durumda, arzu etmeyiz ama yukarıda be-lirtilen cezalara muhatap olunması kaçınılmaz görünmektedir.

Yeni Türk Ticaret Kanunu Beraberinde Çok Önemli Cezaları da Getiriyor

Yeni Türk Ticaret Kanunu 14.02.2011 tarihli 27846 sayılı resmi gazetede yayınlandı. Ancak yürürlülük tarihi olarak 01.07.2012 tarihi kabul edildi. Yeni yasada bizleri bekleyen önemli sürprizler de var.

Page 29: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

Suç Olarak Kabul Edilen FiillerDefter tutma yükümlülüğünü yerine getirmemek (md. 64/1)

Ticari işletmeyle ilgili gönderilen her türlü belgenin kopyasını saklamamak (md. 64/2)

Defterlerin açılış ve kapanışlarını notere onaylattırmamak (md. 64/3)

Defterlerin usulüne uygun tutmamak (md. 65)

Hileli envanter çıkartmak (md. 66)

Defter ve belgelerin basılı ortamda ibraz edilememesi (md. 86)

Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’nca belirlenmiş Muhasebe Standartlarına uymamak (md. 88)

Bağlı Şirket Yönetim Kurulunun, faaliyet yılının ilk 3 ayı içinde bağlı şirketler hakkında gerekli raporu düzenlememesi (md. 199/1 ve 4)

Bu Kanun’a göre tutulan veya muhafaza edilen defter, kayıt ve belgeleri yetkililere ibraz etmeme, denetim elemanlarının görevlerini yapmalarına engel olma

Şirket Kurucularının gerçeğe aykırı beyanname tanzimleri (md. 349)

Şirket kuruluşunda, kuruluş denetçisinin gerçeğe aykırı rapor tanzimi (md. 351)

Pay sahiplerinin mutad ticari gerekler dışında şirkete borçlanması (md. 358)

Yönetim Kurulu üyelerinin kendisinin veya yakınlarının ortağı oldukları şahıs şirketleri ile en az % 20’sine iştirak ettikleri şirketlerin şirkete borçlanması (md. 395)

Anonim şirketin ve topluluğun finansal tablolarını düzenlemekle yükümlü ana şirketin yönetim kurulunun tabloları, raporları, genel kurul kararını ilan ettirmemesi (md. 524)

Görevleri dolayısıyla defter ve belgeleri inceleyenlerin öğrendikleri iş ve işletme sırlarını açıklamaları (md. 527)

Şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı, azaltılma, birleşme, bölünme, tür değiştirme veya menkul kıymet ihracıyla ile belge, beyan ve taahhütnamelerinin Kanun’a veya gerçeğe aykırı olması (md. 549)

Taahhüt olunmamış veya ödenmemiş sermayeyi taahhüt edilmiş veya ödenmiş gibi göstermek veya sermaye taahhüdünde bulunanların ödeme yeterliliğinin olmadığını bilerek taahhüde muvafakat etmek (md. 550)

Ayni sermaye veya devralınacak işletme veya ayınlara emsaline nazaran yüksek fiyat takdir etmek veya bunların durumlarını farklı göstermek (md. 551)

Şirket kurmak veya sermaye artırımı amacıyla Sermaye Piyasası Kurulu’ndan izinsiz olarak halktan para toplamak (md. 552)

Kanun’un yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde Anonim, Limited ve Paylı Komandit Şirketlerde Kanun’un 1502. maddesi uyarınca web sayfasını oluşturmamak veya mevcut web sayfasının bir bölümünü bilgi toplumu hizmetlerine özgülememek

Web sayfasına konulması gereken bilgileri koymamak

Öngörülen Ceza 200 güne kadar adli para cezası200 güne kadar adli para cezası

200 güne kadar adli para cezası

200 güne kadar adli para cezası

200 güne kadar adli para cezası

200 güne kadar adli para cezası

100 günden 300 güne kadar adli para cezası

2 yıla kadar hapis ve adli para cezasıÜç aydan iki yıla kadar hapis

300 günden az olmamak üzere adli para cezası

300 günden az olmamak üzere para cezası

300 günden az olmamak üzere adli para cezası

300 günden az olmamak üzere adli para cezası

200 günden az olmamak üzere adli para cezası 1 yıla kadar hapis 300 güne kadar adli para cezası

1 yıldan 3 yıla kadar hapis

3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası

3 aydan 2 yıla kadar hapis

6 aya kadar hapis

6 aya kadar hapis ve 100 günden

300 güne kadar adli para cezası

3 aya kadar hapis ve 100 güne kadar adli para cezası

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 562. Maddesi ileSuç Olarak Kabul Edilen Fiiller

u u 29

Page 30: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

30 u u

u u BAKIŞ AÇISI

Bilime DayalıEkonomiye Geçiş

Yenilikçilik, yaratıcılık ve inovasyonun altyapısıysa elbette bilgi ve bilim olmalıdır. Ekonomi, ekonomik gelişme gibi kavramlar nasıl akla üretim, sanayi, ticaret kavramlarını getiriyorsa; bilgi ve bilim dendiğinde akla bilim insanları, bilimsel çalışmalar, “üniversiteler” gelmektedir.

Bilginin egemen olduğu yenidünya ticaret düzeninde, üretimi ya da üretimde verim-liliği artırarak gelişmiş ülkeler sınıfına

girmek artık pek mümkün görünmüyor. Eko-nomik gelişmişlik için yenilikçilik, yaratıcılık ve inovasyon kapasitelerinin belirleyici olduğu bir döneme çoktan girmiş bulunuyoruz.

Üniversite-Sanayii/Ticaret İşbirliğiYenilikçilik, yaratıcılık ve inovasyonun altya-

pısıysa elbette bilgi ve bilim olmalıdır. Ekono-mi, ekonomik gelişme gibi kavramlar nasıl akla üretim, sanayi, ticaret kavramlarını getiriyorsa; bilgi ve bilim dendiğinde akla bilim insanları, bi-limsel çalışmalar, “üniversiteler” gelmektedir ya da mevcut durum itibarıyla “gelmelidir”.

Dolayısıyla, ekonomik gelişme ve refah artışı için üniversitelerin, sanayiciler ve tüccarlar ile yakın işbirliği içinde olması elzemdir. Elbette

bilim ve teknoloji üretiminin tek yolu üniversite-sanayi işbirliği değildir. TÜBİTAK gibi devlet ku-rumları ve şirketlerin Ar-Ge çalışmaları mevcut-tur. Ancak üniversitelerin bu konuda dinamik olması, sadece şirketlere özel proje ve teknoloji üretilmesine katkı sağlamayıp, öğrencilerin de daha iyi yetişmesine ve bilim insanlarının sayı-sının artmasına katkıda bulunacağından geliş-meye çok büyük bir ivme kazandıracaktır.

Mevcut durum üniversite-sanayii/ticaret iş-birliğinin ülkemizde pek de iyi yürümediği şek-lindedir. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından periyodik olarak yapılmaya başlanan İmalat Sa-nayii Teknolojik Yenilik Faaliyetleri Anket Sonuç-larına göre teknolojik yenilik faaliyetinde kulla-nılan bilgi kaynaklarına ilişkin belirtilen 10’dan fazla seçenek içinde üniversiteler son sıralarda yer almaktadır. Elbette, bu konuda yapılmış çok sayıda çalışma mevcuttur. Yazımızda sanayici-tüccar tarafından gördüğümüz eksikliklerden ve sonra bu işbirliğini kolaylaştırma yöntemle-rinden bahsetmeye çalışacağız. Özellikle belirt-mek isterim ki referans bölgemiz Körfez ilçemiz ve Kocaeli’dir.

En büyük sorun bu işbirliğinin küçük ve orta ölçekli imalat ve ticaret firmaları için oldukça ulaşılması zor olmasıdır. Ve ancak kişisel ilişkiler yoluyla kurulabilmektedir. Sürekli bahsedilme-sine rağmen bu ilişki kurumsallaştırılamamış-tır. İhtiyaç sahibi firmalar ya böyle bir işbirliğinin mümkün olduğunun farkında değildir ya da ne-reye nasıl başvurması, kiminle ilişkiye geçmesi gerektiğini bilememektedir. Kanaatimizce bu işbirliği sanayi ve ticaret odaları vasıtasıyla ku-rumsallaştırılabilir. Ancak birlikteliği bazı özel günlerde yapılan protokol buluşmalarından ve toplantı sonrası beraberce yapılan “temenni” konuşmalarından öteye geçirmek gerekir.

Fehmi Gümüşel

Körfez Ticaret Odası Meclis Üyesi

Page 31: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

Sanayi ve ticaret odalarında üni-versite işbirliğini sağlamak adına birimler oluşturulmalı ve bu işe uy-gun personel görevlendirilmelidir. Elbette, sanayici ve tüccarların hepsi ihtiyaçlarını akademik bir dille anlata-mayacaktır. Personelin birinci görevi konuyu dinlemek, anlamak ve uygun şekilde üniversiteye aktarmak olmalı-dır. Böylelikle bölgemizdeki sanayici ve tüccarlar nereye, ne şekilde baş-vurmak konusunda sıkıntı yaşamaya-caklardır. Kocaeli, üç ticaret odası ve bir sanayi odasıyla bu konuda olduk-ça geniş imkanlara sahiptir.

Ticaret ve sanayi odalarında ku-rulan birimlerin üniversitede bir kar-şılığı olmalıdır. Rektörlük bünyesinde genel olarak başvuruları alıp ilgili fa-kültelere dağıtan bir işbirliği merkezi ya da her fakültede dekanlıklar tara-fından belirlenecek sorumlu personel vasıtasıyla ilişki kurulabilir.

İşbirliği çeşitli konularda olabilir. Üretimde ve ticarette verimliliği ar-tırma yolları elbette önemlidir, ancak

ekonomiye asıl ivme kazandıracak olan yeni ürün ve teknolojiler ola-caktır. Sanayici ve tüccar piyasanın içinde sürekli insan ihtiyaçlarını göz-lemlemektedir. Bu gözlemler bilim insanlarının elinden piyasaya yeni ürün ve teknolojiler olarak dönebil-melidir. Böylelikle araştırmalar “pa-zar odaklı” olabilecektir. Bu konuda sınır yoktur, başaran ülkeler bugün dünyaya yön vermektedir. Yıllarca evvel bir dost sohbetinde konu edip, olur mu öyle şey dediğimiz “kablosuz elektrik aktarımı” bugün Sony şirketi tarafından bazı elektronik aletlerde sınırlı bir mesafe için de olsa gerçek-leştirilmiştir. (Sony tarafından gelişti-rilen söz konusu aletler herhangi bir elektrik kablosu prize takılmaksızın, 80 cm mesafeye kadar kablosuz ola-rak enerji alarak çalışmaktadır. İlerle-yen yıllarda bu mesafenin artıp tüm elektrik şebekesinin kablosuz çalışa-bileceğini düşünün ve sonra bu yeni teknolojinin ortaya çıkaracağı dev ekonomiyi hayal edin.)

Kurulacak birimler vasıtasıyla sanayi ve ticaret odaları üniversite öğrencilerine ve öğretim üyelerine de açık olmalıdır. İşbirliği sadece sanayiciden üniversiteye yönlü değil, üniversiteden sanayiciye yönlü de olabilir.

İşbirliği konusunda bir diğer önemli sorun bu işbirliğinden tüm tarafların kesinlikle kazançlı çıka-cağının anlaşılmasıdır. Sanayici ve tüccar yeni ürün ve teknoloji üreti-mi ya da verimlilik artırıcı süreçlerle elbette kazançlı olacaktır. Konuyla ilgili çalışan öğrenciler ve öğretim üyeleri de kazançlı olmalıdır. Önce-likle bu projeler öğrencilerin eğitim hayatlarının bir parçası haline gel-meli başarılı projeler için akademik kazanım elde etmelidirler. Başarılı projeler yayınlanmalı, projede ça-lışan öğretim üyelerinin akademik kariyerlerine katkı yapar hale ge-tirilmelidir. Bu yayınlar vasıtasıyla ilgili üniversitenin de tanınırlığı ve saygınlığı artacaktır. Hepsinden önemlisi, iyi eğitimli mezunların ye-tiştirilecek olmasıdır. Bu mezunlar, firmalar için en büyük ekonomik kazanç olarak görülmelidir. Yeni mezunlar firmaya en son bilim-sel araştırma bilgilerini, karmaşık problemleri çözme yöntemlerini ve Ar-Ge fikirleri ve uygulamalarını getirecektir. Yeni bir teknoloji orta-ya çıkmasa bile, üniversite-sanayii/ticaret işbirliği iki tarafın birbirleri-nin fikirlerinden faydalanmalarını sağlayacak ve ortaya çıkacak sinerji ekonomik büyümeye ivme kazandı-racaktır.

İşbirliği çerçevesinde yapıla-cak araştırmaların elbette bir ma-liyeti olacaktır. Bu maliyetin nasıl

u u 31

Page 32: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

32 u u

u u BAKIŞ AÇISI

karşılanacağı konusu önemli bir sorudur. Pek çok ülkede üniversi-te araştırmalarının ana sponsoru devlettir. Ancak üniversitelerin bu araştırma sonuçlarını ticarileştire-bilmesi gerekmektedir. Bu konuda-ki mevzuat düzenlenmelidir. ABD’de 1980’de çıkarılan Bayh-Dole Yasası (P.L. 96–517, Patent and Trademark Act Amendments) ile federal büt-çeden desteklenen üniversite ve araştırma enstitülerinin Ar-Ge faali-yetleri sonuçlarının ticarileştirilme-sinden elde edilecek gelirlerin ilgili üniversite, araştırmacı ve teknoloji transfer sürecini sağlayan ara yüz arasında paylaşılmasına olanak sağlanmıştır. Bu kanun ABD’de teknolojik gelişime büyük bir ivme kazandırmıştır. Üniversiteler, şirket-lere özel araştırmaları devlet deste-ğini de göz önüne alarak fiyatlandı-rabilmelidir. Yeni ürün ve teknoloji gelişimi gibi uzun süreçli araştırma-larda ise proje sahibine öncelikli pa-tent satın alma opsiyonu verilebilir. ABD’de üniversiteler 2005 yılında araştırma faaliyetlerinden 1,46 mil-yar dolar gelir elde etmişlerdir.

Ekonomik Veri Toplama ve Depolama

Bilgi ve bilimin öneminden bu kadar bahsetmişken, neredeyse hiç dikkat etmediğimiz ancak bilimin ve bilime dayalı ekonominin teme-li olan “veri toplama ve depolama” konusunu açmamız gerekir.

Ülkemiz ticari hayatında eksikli-ği hissedilen çok önemli bir husus,

detaylı sektörel ve bölgesel ekono-mik veri toplanması konusudur. İstatistik, Ar-Ge çalışmaları ve eko-nomik analiz konularında olmazsa olmazdır. Yatırım kararları alınırken istatistiki veriye dayanmayan fizibi-lite çalışmalarının sonuçları sağlıklı olamamaktadır. Eldeki veri mikta-rının çokluğu ekonomik analizlerin doğruluk oranını yükseltir ve daha

Page 33: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 33

sağlıklı ticari kararlar alınması-na zemin sağlar. Dolayısıyla, atıl yatırım miktarını azaltır. Verilerin çokluğu kadar kolay ulaşılabilir olması da önemlidir. İstatistiki veri toplama amacıyla kurulmuş olan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) halkın kolayca ulaşabileceği bir konumda değildir. Kurumdan veri talep etmek bürokrasiye tabidir. Bölgemiz özelinde ihtiyaç duydu-ğumuz veriler de kurumda mev-cut değildir. Sektörel sivil toplum kuruluşları ki bunlara Odamız da dahildir, veri toplamalı, depolama-lı, talep halinde istenen istatistiği üyesine temin edebilmelidir. Çok basit bir örnek olarak; bir mahal-lede son yirmi yıllık dükkan başına ortalama et satışlarını gösteren bir veri seti, izlenen artış ya da azalış trendine göre o mahallede yeni bir kasap dükkanına ihtiyaç olup olmadığını anlamaya yardımcı olacak, eğer bir azalış trendi söz konusuysa gereksiz bir yatırım ya-pılmasının önüne geçilebilecektir. Böylelikle ticari kaynaklar yanlış yatırımlarla heba olmayacak, doğ-ru yapılmış yatırımlar ülkemizin ekonomik kalkınma hızını ve top-lumsal refahı artıracaktır.

Talep halinde eldeki veriyi kul-lanarak analiz yapmak ve talep sahibine sonuçlarıyla birlikte ilet-mek, bir sonraki aşama olmalıdır. Ancak hepimizin malumudur ki birçok Oda ve sivil toplum kuru-luşunun istatistikî veri toplama konusunda imkanları sınırlıdır. Bu proje maddi olarak bir üst kuruluş, örneğin TOBB tarafından, teknik olarak da üniversitemiz tarafından desteklenirse hayata geçebilir. TOBB, veri toplama, depolama ve verileri analiz edip girişimcilere servis etme konusunda tüm oda-larda birimler kurulmasına öncü-lük etmelidir. Bu birimler gerekli bilgi-işlem altyapısı ve uzman per-sonelle donatılmalıdır.

Belediyelerde bu konuda oda-larla işbirliği içinde olmalı, mevcut veri ağını genişleterek odaların kullanımına açmalıdır. Ayrıca veri toplama ve işleme konusunda ya-pılacak özel girişimler devlet tara-fından desteklenirse bu konuda istenen seviyeye ulaşmak adına daha hızlı sonuç alınabilir.

Page 34: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u SAĞLIK

34 u u

Bademcik nedir?

Neden ameliyat edilir? Bademcik hastalıkları çocuk yaş grubu hastalığı olarak bilinmekle birlikte erişkinlerde de görülebilmektedir. Alt yaş sınırı zorunlu haller dışında 3 yaş olarak belirlenmiştir. Erişkinlerde de sık boğaz enfeksiyonu ve solunum yolunu tıkayıcı belirtiler varsa ameliyat yapılmalıdır.

Bademcikler ağız boşluğunda dil kökü-nün her iki yanında bulunan, vücuda giren mikropları toplayan ve vücutta

savunma maddelerinin yapılmasını sağlayan organlarımızdır. Bademciklerin fonksiyonu çocukların mikropları tanıdığı ve bağışıklık sisteminin mikroplara karşı cevap oluştur-duğu erken çocukluk döneminde önemlidir, bademciklerin bu fonksiyonu yaş ilerledikçe süratle azalır. Bazı çocuklarda 4-5 yaş civarı sık enfeksiyona bağlı fazla büyürler ve enfek-siyon müzminleşerek bademcik fonksiyonunu bozar. Artık korumaktan ziyade çocukta enfek-siyon kaynağı olmaya başlar. Bazı çocuklarda ise boyutlarının büyük olması solunuma ve yemek yemesine engel olup gece solunum

durmasına neden olmaktadır. Bu gibi durum-larda bademciklerin ameliyatla çıkarılması ge-rekmektedir. Bademciklerden başka boğazda birçok yerde aynı yapıda dokular olduğundan bademciklerin alınması bağışıklık sistemini olumsuz etkilemez.

Sık tekrarlayan bademcik iltihapları her ilti-hap tekrarladığında antibiyotikle tedavi edilebi-lir. Müzmin bademcik iltihapları 3-4 haftada bir yapılan uzun etkili penisilin iğneleri ile kontrol altında tutulabilir. Ancak bu kadar sık antibi-yotik kullanılmasının vücutta çeşitli olumsuz etkilerinin olacağının akılda tutulması gerekir.

Bademciklerin alınması şu durum-larda gereklidir: n Bademcik iltihabının sık tekrarlaması (ço-

cuklarda yılda 3 - 5’ten fazla, erişkinlerde yılda 2’den fazla)

n Uykuda solunum durması (uyku apnesi hastalığı)

n Bademcik apsesi,n Kötü huylu bademcik tümörü şüphesin Solunum ve yutma güçlüğü yapan aşırı ba-

demcik büyümesi,n Nefes / ağız kokusu yapan, lenf bezlerinin

şişmesine neden olan müzmin bademcik iltihapları,

n Kalp romatizması (akut romatizmal ateş), kalp kapakçığı iltihabı veya böbrek iltihabı olan kişilerde görülen müzmin bademcik iltihapları,

n Çene yapısını bozan geniz eti ve bademcik büyümeleri. Çocukta burun solunumu bozukluğu veya

horlama varsa, genellikle bademcik ve geniz eti birlikte alınır.

Geniz eti nedir?Neden ameliyat edilir?

Adenoid dokusu veya geniz eti, burnun arka tarafında yumuşak damağın üst tarafın-da bulunan ve vücudu mikroplardan koruyan

Op. Dr. Evren Ay ÖğredikKBB UzmanıKocaeli Tıp

Merkezi

Page 35: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 35

lenfoid bir dokudur. Normalde tüm çocuklarda bulunur ve ağızdan bakıldığında görülmez. Eğer fazla büyürse genizde ve burunda tıka-nıklığa neden olarak belirti verir.Aşağıdaki belirtiler ortaya çıkar:n Burun solunumunun bozulma-

sı, ağızdan soluma, horlama, uykuda solunum durması

n Burun, geniz ve sinüslerin tek-rarlayan veya müzminleşen ilti-hapları

n Ağır işitme ile birlikte orta kulak iltihapları ve orta kulakta sıvı bi-rikmesi

n Boyunda bezelerin büyümesiBu belirtiler varsa büyümüş

veya iltihaplanmış olan geniz eti ameliyatla çıkarılmalıdır.

Geniz eti ve bademcik ameliyatının yapılmaması durumunda neler olabilir?

Eğer ameliyat bademciklerin aşırı büyük olması ve geniz etine bağlı uykuda nefes kesilmesi (uyku apnesi) veya nefes alma / yutma zorluğu nedeniyle önerilmişse ame-liyatın yapılmaması aşağıdaki prob-lemlere neden olabilir:n Uykuda nefes kesilmesine bağlı

kalp ve akciğer yetmezliklerin Kalp ritmi bozuklukları, yüksek

tansiyon (çocuklarda bile görü-lebilir)

n Uykuda ani ölümn Büyüme ve gelişme geriliği

(Büyümüş olan bademcikler ve geniz eti alındıktan sonra çocuk-ların çoğunluğunda büyüme ve gelişmenin hızlandığı da bir ger-çektir.)

n Devamlı ağız solunumuna bağlı yüz ve çene kemiklerinde şekil bozuklukları

n Dişlerde çarpılmalar ve çene ka-panma bozuklukları

n Kronik (müzmin) orta kulak ilti-habı ve sinüzitlerEğer ameliyat sık tekrarlayan

veya müzmin bademcik iltihabı ne-deniyle önerilmişse ameliyatın ya-pılmaması aşağıdaki problemlere neden olabilir:n İleride kalp yetmezliğine neden

olabilecek kalp romatizması, kalp kapakçığı iltihabı

n İleride böbrek yetmezliğine ne-den olabilecek böbrek iltihabı

n Vücutta devamlı bir iltihap oda-ğı varlığına bağlı çeşitli müzmin hastalıklar, devamlı yorgunluk, halsizlik

Geniz eti ve bademcik ameliyatı hangi yaşta yapılmaktadır?

Bademcik hastalıkları çocuk yaş grubu hastalığı olarak bilin-mekle birlikte erişkinlerde de görü-lebilmektedir. Alt yaş sınırı zorunlu haller dışında 3 yaş olarak belir-lenmiştir.Erişkinlerde de sık boğaz enfeksiyonu ve solunum yolunu tı-kayıcı belirtiler varsa ameliyat yapıl-malıdır. Üst yaş sınırı yoktur, genel olarak ileri yaşlarda bu hastalığın görülme oranı düşüktür ve anestezi açısından eşlik eden riskli hastalık-lar mevcutsa çoğu zaman basit çö-zümler tercih edilmektedir.

Geniz eti ve bademcik ameliyatlarının riski nedir?

Bademcik ve geniz eti ameliyat-ları çocuklarda en sık uygulanan ameliyatlardır ve riski oldukça dü-şüktür. 14.000 ameliyattan birin-de anesteziye veya cerrahiye bağlı ciddi komplikasyon, 1000 ameli-yattan 5 inde ciddi kanama oranı bildirilmiştir. Toplumda bademcik ameliyatından sonra daha sık fa-renjit olunduğu yolunda bir inanış vardır ama bademciklerin alınması farenjit olma oranını artırmamak-tadır. Bademciklerin alınmasının bağışıklık sistemi üzerine olumsuz etkisi yoktur.

Geniz eti ve bademcik ameliyatı nasıl yapılmaktadır?

Girişim çocuklarda genel (nar-koz) anestezi altında yapılır. Anes-teziyi takiben ağız özel bir alet ile açıldıktan sonra yumuşak damağın ve küçük dilin üst kısmında bulu-nan büyümüş olan geniz eti, ağız-dan sokulan bir alet ile çıkartılır. Bademcikler çevredeki kaslardan ve örtüden sıyrılır ve bağlantı yerle-rinden ayrılarak, açık olan ağızdan çıkarılır. Takiben kanama kontrolü yapılır ve ameliyat sonlandırılır. Ba-demciklerin çıkarılması için makas, bistüri (bıçak) gibi klasik teknikler kullanılabildiği gibi, dokuyu elekt-rikle yakma (elektrokoter, radyofre-kans...), veya benzeri yeni teknolo-jiler de kullanılabilir. Bu tekniklerin her birinin kendine göre avantaj ve dezavantajları mevcuttur.

Page 36: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

36 u u

Sözlük anlamı; görme, görüş, öngörü, önse-zi, hayal gücü, hayal düş, rüya olarak açık-

lanan bu kelime kendi anlamı içinde birçok ifa-deye de birlikte anlam kazandırmaktadır.

Vizyon Nedir?Vizyon, ulaşılmak istenen hedef ve amaç-

lardır. Tarihe ismini yazdıran kişi, lider ve ön-derlere baktığımızda hepsinin mutlaka bir viz-yonlarının olduğunu görürüz. Bu kişiler içinde bulundukları zorlukların ötesinde başarılması imkansız gibi görünen, hedeflerini ortaya koya-rak, mücadele edip başarıya ulaşmış liderlerdir. Vizyonlarıyla bizleri bu günlere taşımışlardır.

Vizyon, uzun bir gelecekte ulaşmak isteği-miz durum, kendiliğinden gerçekleşmeyecek ancak gerekli çabaları harcarsak başarabilece-ğimiz bir ideal, içinde bulunduğumuz şartlarla uzun vadeli amaçlarımızın bileşiminden olu-şur. Vizyon, ulaşılmak istenen, farklılaştırılmış bir gelecek düşüncesi ve geleceği öngörmek, vizyonun altında stratejilerin, amaçların, moti-vasyonların, duyguların ve değerlerin yönlendi-rileceği eğilimleri belirlemektir.

Organizasyonlarda Vizyon Bildirisi Oluşturulmasında Murgatroyd/Morgan’ın Dokuz İlkesi1. Başarı için iddialı olma. Organizasyonun

vizyon bildirisi başarıya ulaşmak için iddialı olduğunu ortaya koymalıdır.

2. Açık ve anlaşılır olma. Organizasyon vizyo-nu çeşitli yorumlara yol açmayacak ölçüde açık ve anlaşılır olmalıdır.

Tarihe ismini yazdıran kişi, lider ve önderlere baktığımızda hepsinin mutlaka bir vizyonlarının olduğunu görürüz. Bu kişiler içinde bulundukları zorlukların ötesinde başarılması imkansız gibi görünen, hedeflerini ortaya koyarak, mücadele edip başarıya ulaşmış liderlerdir. Vizyonlarıyla bizleri bu günlere taşımışlardır.

Vizyon Nedir? Misyon Nedir?Etkili Vizyon veMisyon Oluşturmak

u u İŞ DÜNYASI

Page 37: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 37

3. Hatırlanabilir olma. Organizas-yon vizyonu çok uzun olmamalı ve kolayca hatırlanabilecek ke-limelerden oluşmalıdır.

4. Katılımcı özellik. Organizasyon vizyonu organizasyon ile ilgili tüm kesimleri kapsayacak ifa-delere yer vermeli ve özellikle çalışanların katılımını ve onla-ra yetki ve sorumluluk devrini içermelidir.

5. Değerlere önem verme. Orga-nizasyon vizyonu organizasyon değerlerinin önemini ortaya koymalıdır.

6. Görsel olma. Organizasyon viz-yonunda görsel olarak yer ala-bilecek bir şekil ya da resim olmalıdır.

7. Mobilize etme. Organizasyon vizyonu organizasyon çalışan-larını ve diğer ilgili kesimleri mobilize edecek ifadeler içer-melidir.

8. Rehberlik etme. Organizasyon vizyonu organizasyon içerisin-deki faaliyetlerin daha iyi ya-pılması için rehberlik yapacak ifadeler içermelidir.

9. Tüketici ihtiyaçları ile alakalı olma. Organizasyon vizyonu-nun amacı tüketicilerin faaliyet ve başarıları ile ilgili olmalıdır.

Misyon Nedir?Misyon bir örgütün varoluş ne-

denini ifade eder. Genelde bu neden toplumda belirli bir görevi yerine ge-tirmektir.

Örgütlerin ne tür bir işletme olarak gördüklerini ya da varlık ne-denlerini tanımaya misyon denir. Misyon işletmenin hangi mal veya hizmet sektörünü seçtiği ya da han-gi iş kolunda olduğu temel hizmet ve ürün tercihinin neler olduğu, tü-ketici ve pazar ihtiyaçları, teknoloji gereksiniminin veya tüm bu konu-ların birlikte ifade edilmesidir. Kı-

saca misyon organizasyonun varlık nedeni, başarmak istediği amaçtır. Ayrıca organizasyonun hedeflerini ve işbölümünü kapsar.

Misyonun stratejik kararlardan önce tanımlanması gerekmektedir. Böylece işletme neyi yapacağını topluma ne tür hizmetler verece-ğini misyonla belirlerken, işletme kaynakları ile bunları nasıl gerçek-leştireceği stratejik kararların konu-sudur. Misyon stratejinin temeli sa-yılmaktadır. Stratejinin daha somut hale gelmesine katkıda bulunarak, uygulamayı kolaylaştırmaktır.

Page 38: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

38 u u

u u İŞ DÜNYASI

Misyon, bir işletmenin varlı-ğının temel amacıdır. Gelecekte olmak istediği yer, şu andaki du-rumu, toplumdaki imajı ve yöneti-cilerin dünya görüşüdür denebilir. Organizasyonun misyonunu ifade eden açıklamaların nasıl olması gerektiği konusunda bir standart olmamakla beraber en azından aşağıdaki konularla ilgili ne düşün-düğünü belirtmiş olması gerekir.• Organizasyonun genel felsefesi

ve iş yapma felsefesi,• Organizasyonun kendisini nasıl

gördüğü,• Hangi pazara hizmet sunulaca-

ğı,• Üretilecek temel mal ve hizmet-

lerin neler olduğu,• Kullanılacak temel teknolojiler,

neler olduğu,• Genel olarak vermek istediği

imajın neler olduğu

Etkin Bir Misyon Oluşturma-nın Yolları

Bir misyonun etkin olabilme-si için (1) Piyasaya yönelik olması (2) Uygulanabilir olması (3) Motive edilmiş olması ve (4) Spesifik olma-sı gereklidir.

1- Piyasaya Yönelik OlmakMisyon ifadesi tanımında hiz-

met edilen piyasanın çalışma ala-nını şekillendirmesi yatar. Bu bağ-lamda misyon belirlemede şirketin çalışma alanı üretim sınıfları, tek-noloji, müşteri grupları, piyasanın gerekleri ya da bunların tümünün bilinmesini gerektirir. İyi organize edilmiş piyasa orjinli misyon tanı-

mı özel müşteri gruplarına hizmeti oluşturan ve onların özel nitelikli gereksinimlerini karşılayan bir iş-letme olarak ifade edilir.

2- Uygulanabilir Olmak: Belirlenen misyon şirketin dar

bir kalıbı ya da üretim sınırlarını tanımlamamalıdır. “Biz hesap cet-vellerimize göre üretim yaparız” de-mek üretim orjinli bir durumu dar bir kalıba sokmaktadır. “Biz iletişim donanımları üzerine çalışacağız” demek de içinde başka sektörlere kayabilecek potansiyel bulunan şir-keti belli bir kısıtlama altına sokmuş olur. Mevcut durumdaki kapasitesi başka bir yayılıma izin vermeyen ancak ilerideki kaynaklarının buna yetebileceğini düşünen bir şirket misyonunu belirlerken ilerideki ka-pasitesini dikkate almalı, buna göre plan yapmalıdır.

3- Motive Edilmiş Olmak:Çalışanların yaptıkları işte bü-

yük rolleri olduğunu, kendilerinin hem maddi hem de manevi olarak destekleneceklerini bilmeleri çalı-şanları daha çok üretmeye teşvik edecektir. Eğer mümkünse, yapılan işin olağan dışı bir başarı olduğu, bu yolla şirketin gelişimini artıra-bileceği ifade edilmelidir. Bu yolla çalışanların hedef müşteri grubu için hizmet etmeleri, üretmeleri or-tak bir bilinçaltına sokulabilecek, böylece yaptıkları işi, iş olarak değil zevk olarak addedeceklerdir.

4- Spesifik Olması:İçerdiği temel politikalar nede-

niyle misyon spesifik bir çerçeveye oturtulmalıdır. Misyon ifadesindeki politika şirket ve onunla bağıntılı müşterileri, arz grubunu, dağıtım kanallarını, rekabeti ve diğer piyasa şirketlerini ifade eder.

Misyon kavramı normal olarak şirket bütünü tarafından oluştu-rulmalı ve benimsenmelidir, fakat günümüzde misyon kavramı üst yönetim tarafından oluşturulan ve çalışanlara dayatılan bir yapıdadır. Bu nedenle şirket geneli tarafından benimsenmekten uzaktır.

StratejiLiteratürde, stratejinin kelime

kökeni bakımından iki kaynağa da-yandığı görülmektedir. Bunlar; La-tince yol çizgi veya yatak anlamına gelen “stratum” ve Yunanlı general Stretagos’un savaş sanatını ve bil-gisini tanımlamak için, “strategos” kavramlarıdır. Strateji kavramı yıllarca, askeri bir kavram olarak kullanılmıştır. “Webster New Inter-national Dictionary” strateji kav-ramını, bir savaşta sonuca gitmek için, tarafların askeri güçlerini şart-lara uygun, elverişli olarak konum-landırma bilimi ve sanatı olarak ta-nımlamıştır. Dilimize strateji olarak Fransızca’dan geçen bu kavramın Türkçe karşılığı ise, savaş yönetim sanatıdır. Türkçede strateji sürme, gönderme, götürme ve gütme ola-rak da kullanılmaktadır.

Page 39: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 39

Strateji kavramının iktisadi alan-da kullanılması 20. yüzyılın sonuna rastlamaktadır. Özellikle işletmeci-lik literatüründe, yönetim ve karar teorilerinde strateji kavramı olduk-ça sık kullanılmaya başlanmıştır. Stratejiyi iktisadi anlamda ilk kulla-nan Nevman ve Morgenstren, kav-ramı kişi ekonomisi açısından ele almışlardır kişisel faydanın maksi-mum seviyeye çıkarılması ve rakibe karşı üstünlük sağlamaya çalışan iki oyuncunun rasyonel davranışla-rını sistematik bir şekilde, olasılıkla-ra bağlı olarak değerlendiren araş-tırmacılar, matematiksel olarak bir sonuca vararak, kararların alınması anlamında strateji kavramını kul-lanmışlardır.

Strateji bir örgütün amaçlarına erişmek için yaptığı kapsamlı ha-reket planıdır. Örneğin işletmenin amacı gelecek yılki satışların bir yıla göre %10 artırmak ise bunun için olası stratejiler, İç pazarlarda pazarlama çabalarını yoğunlaş-tırmak veya dış pazarlara açılmak olabilir.

İşletme literatüründe birbirle-riyle karıştırılan terimler strateji ile politika olmaktadır. Çünkü bu iki terimi birbirinden kesinlikle ayırt etmeye olanak yoktur. Politika yol gösterme ve belirlenmiş amaçlara ulaşmak için izlenen yol veya genel plandır. Bu bakımdan uygulama-larla ilgili ilkeler dizisini ve kurallar toplamını meydana getirir. İlke ve

kurallar ise yoruma imkân ta-nımadıkları için oldukça katı ve verilmiş durumlara uygulanabile-cek pratik çarelerdir. Bu açıdan politika ileride açıklayacağımız taktiğe daha çok yaklaşır.

Strateji ilerde meydana gelebi-lecek bütün durumların önceden tahmin edilemediği kısmî belirsiz-lik koşullarında alınan karar türü-dür. Hâlbuki politika yeter ölçüde tanımlanmış ve gerekli bilgilerle donatılmış belirlilik ortamında alı-nan ve devamlı kararlardan oluş-maktadır. Ansoff, politikayı genel-den özele indirgeyerek veri olarak açıkça bilinen durumları veya sorunları çözmek için sunulan bir takım genel çözümler toplamı haline getirmektedir. Politika, bir

kere belirlendikten sonra sık sık değişmez örneğin fazla mesaî veya hastalık hallerinde personele uy-gulanan ücret politikası aşağıdan yukarıya herkese aynen uygulanır ve her ayrı olay için özel bir kararı gerekli kılmaz. Halbuki strateji de-vamlı değişken olması nedeniyle kontrol altında bulundurulması gereken, ne yönde değişeceği ke-sin olarak bilinmeyen bir ortamda alınmaktadır. Dolayısıyla strateji özel olarak işletme ile çevresi ara-sındaki ilişki ile ilgilidir. Her olay için genellikle özel bir görüşme ve kararı gerekli kılar. Politika devam-lı tekrar eden kurulmuş bir süreç (prosedür) şeklinde olduğu için uygulaması icra edenlere kolayca devredilebilecektir.

Page 40: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

40 u u

u u DOSYA

Neden Vergi İncelemesine Tabi Tutuluruz?

Vergi İncelemesi Nedir?

Ülkemizde vergiler, temelde beyan esasına dayanmaktadır. Mükelleflerin beyanname ile vergilerini bildirmesi esasına dayanan bu sistemde, yapılan beyanların doğruluğunun incelenmesi gerekliliği doğmaktadır.

Yürürlükteki vergi sistemimiz beyan esa-sına dayanmaktadır. Beyan esasının uy-gulandığı vergi sistemimizde, yoklama,

inceleme, arama ve bilgi toplama gibi çeşitli kontrol araçları etkin olarak yer almaktadır.

Beyanların incelenmesi suretiyle;n Bir yandan fiilen var olan, diğer yandan da

potansiyel olarak oluşabilecek vergi kayıp ve kaçağı önlenebilir. İnceleme sonucun-da, tespit edilen vergi kayıp ve kaçağı dola-yısıyla alınacak vergi ve cezalar devlete ek gelir sağlar.

n Kayıt dışı ekonomik faaliyetler engellenebi-lir. Böylelikle bir yandan ticaretteki haksız rekabet önlenebilir, diğer yandan vergi ka-yıplarının neden olacağı bütçe açıklarının ekonomide yapacağı enflasyonist etkinin önüne geçilebilir.

n Vergi, ödeme gücüne göre alınabilir, bu su-retle gelir dağılımının düzenlenmesi müm-kün hale gelir.

n Vergi kanunlarının tam ve doğru olarak uy-gulanması sağlanır. Bu da, devletin saygın-lığını ve gücünü gösterir.

Yukarıda açıklanan gerekler, vergi incele-mesine vergi kanunlarımızda yer verilmesine neden olmuş, Vergi Usul Kanunu’nda vergi incelemesi ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Bilindiği üzere, yürürlükteki vergi sistemimiz beyan esasına dayanmaktadır. Beyan esası-nın uygulandığı vergi sistemimizde, yoklama, inceleme, arama ve bilgi toplama gibi çeşitli kontrol araçları etkin olarak yer almaktadır.

Mükelleflerin eksik ya da beyan dışı bırak-tıkları kazanç ve iratları için farklı ağırlıklarda ekonomik veya hürriyeti bağlayıcı vergi cezala-rı öngörülmüştür.

Vergi incelemesinde amaç; Vergi Usul Kanunu’nun 134’üncü maddesine göre, ver-gi incelemesi, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak amacıyla yapılır. İncelemeye yetkili olanlar tarafından gerek görüldüğü takdirde inceleme, işletmeye dâhil iktisadi kıymetle-rin fiili envanterinin yapılmasına ve beyan-namelerde gösterilmesi gereken unsurların tetkikine de teşmil edilebilir. Fiili envanterin yapılmasının gerektirdiği ve incelemeyi yapan tarafından tasdik edilen giderler Hazinece mü-kellefe ödenir.

Madde hükmünden anlaşılacağı üzere, ver-gi incelemesi yalnızca, vergi kayıp ve kaçağı-nı tespit etmeye yönelik değildir. İncelemede, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğu araş-tırılıp, tespit edilmekle birlikte, vergi mükellef ve sorumlularının doğru vergi ödemeleri de sağlanır. Vergi incelemesi yapmaya yetkili ele-manlar, inceleme konusu vergiyle ilgili gerçek matrahı; defter, belge, kayıt ve hesapların in-celenmesinin yanı sıra, fiili durumları araştırıp incelemek suretiyle de yapabilirler.

İnceleme Zamanı; Vergi incelemesinin ne zaman yapılacağının evvelden haber verilmesi mecburi değildir. İnceleme, neticesi alınma-mış hesap dönemi de dâhil olmak üzere, tarh zamanaşımı süresi sonuna kadar her zaman yapılabilir. Evvelce inceleme yapılmış veya matrahın re’sen takdir edilmiş olması yeniden

Nevzat ErdağMali Müşavir ve

Eğitimci

Page 41: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 41

inceleme yapılmasına ve gerekirse tarhiyatın ikmaline mani değildir. (V.U.K. 138)

Vergi İncelemesine Tabi Olan-

lar; Bu kanuna veya diğer kanunla-ra göre defter ve hesap tutmak, ev-rak ve vesikaları muhafaza ve ibraz etmek mecburiyetinde olan gerçek ve tüzelkişiler vergi incelemelerine tabidirler. (V.U.K. 137)

Vergi İncelemesinin Esasları; Vergi incelemesi yapanlar, yaptık-ları inceleme sırasında aşağıdaki esaslara uymaya mecburdurlar.1. İncelemeye tabi olana, bunun

mevzuunu işe başlamadan ev-vel açık olarak izah ederler;

2. Nezdinde inceleme yapılanın muvafakati olmadıkça resmi ça-lışma saatleri dışında inceleme yapamazlar veya buna devam edemezler. (Tutanak düzenlen-mesi ve inceleme ile ilgili em-niyet tedbirlerinin alınması bu hükmün dışındadır. Ancak bu gibi tedbirler, incelemelerin, ya-pıldığı yerdeki faaliyeti sekteye uğratmayacak şekilde yapılır)

3. İnceleme bitince, bunun yapıl-dığını gösteren bir vesika nez-dinde inceleme yapılana verilir. (V.U.K. Mad.140)

Neler Vergi İncelemesine Sebep Olur?

1- İhbar: Öncelikle bir mükellef hakkında

ciddi ve somut belgelere dayalı bir ihbar varsa bu ihbarın konusuyla

sınırlı olarak bir vergi incelemesi yapılabilir. Burada bir konuyu da hatırlatmak isterim; ihbar kanunun-da yapılan ihbarın doğru çıkması sonucu yapılan tarhiyatta ihbarcıya ödül verme uygulaması halen uy-gulamadadır. Bunu daha sonraki makalelerimde yazacağım.

2- Sahte veya muhteviyatı iti-

barı ile yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma:

Sahte belge, yani halk diliyle naylon fatura, düzenleyen veya kul-lananlar Gelir İdaresi’nin kullanmış olduğu teknolojik altyapısı sayesin-de elektronik ortamda rahatlıkla tespit edilebiliyor. Örneğin sahte belge düzenleyen bir mükelleften mal veya hizmet satın alırsanız bu sahte alış teknolojik imkânlarla her ay verdiğiniz alış ve satışlarınızı bil-dirdiğiniz beyannameler ile tespit edilmesi çok kolay ve incelemeye alınmanıza sebeptir.

3- Düşük kar oranları: Mali tablolarınızda, faaliyette

bulunduğunuz sektördeki diğer mükelleflere göre bariz derecede daha düşük oranda bir karlılık oranı gözüküyorsa vergi incelemesi geçi-rebilirsiniz. Düşük kar oranı haklı sebeplere dayanıyorsa korkacak bir şey yok demektir.

4- Karşıt inceleme: Mal veya hizmet alışverişinde

bulunduğunuz mükelleflerin vergi incelemesi geçirmesi durumunda vergi inceleme elemanı gerek gö-

rürse sizin kayıtlarınızı diğer mü-kellefin kayıtları ile karşılıklı muta-bakat çerçevesinde denetleyebilir.

5- Yüksek rakamlı indirim ve is-tisnalar: Beyannameniz üzerinde ticari bilanço karından düştüğü-nüz istisna veya bağış gibi indi-rimler çok yüksek rakamlarda ise bu rakamın doğruluğu açısından inceleme yapılabilir.

6- Diğer kurumlardan gelen

bilgiler ışığında inceleme: Gelir İdaresi hem kamu kurum

ve kuruluşları ile hem de başta bankalar olmak üzere özel sektör kuruluşları ile oldukça önemli bilgi paylaşımı yapmakta. Bu kapsam-da, gelen verilerin değerlendiril-

mesi neticesinde banka hesap ha-reketleriniz riskli görülebilir. Ya da E devlet sistemi sayesinde başka kurumlarda yaptığınız işlemler ver-gi kaybına sebep olduğu tespit edi-lebilir örneğin yapmış olduğunuz gayrimenkul alım satım işlemleri sebebiyle incelemeye alınabilirsi-niz.

7- Sektör incelemeleri: Faaliyette bulunduğunuz sek-

törde vergi kaybı yaratan bir husus tespit edildiğinde tüm sektör firma-ları bu hususla sınırlı olarak ince-lenebilir. Geçmiş yazılarımızda yeni vergi programları sayesinde belir-lenen rasyolar dikkate alınarak çok çeşitli yöntemlerle hem sektörel hem de bölgesel inceleme yapılabi-leceğini ayrıntılı açıklamıştım

Ülkemizde vergi inceleme ora-nının geçen yıllarda %2–3’lerde olduğunu geçmiş yazılarımızda söylemiştik. Fakat köşemizi takip edenler hatırlayacaktır. Daha önce yazdığım vergi idaresindeki değişi-min farkında mısınız başlıklı maka-lemde bu %2–3’lük denetim oranın artık hayal olacağı bu oranların %40–45’lere çıkacağını nedenleri ile ayrıntılı yazmıştım incelemeler sonucunda mükelleflerin çok ciddi maddi yüklerle karşılaşabileceğini söyleyebiliriz. Korkulu rüya görmek istemeyen mükelleflerin yukarıda saydığımız sebepleri dikkate alma-ları ve işlemlerini gerçekleştirirken bunları göz önünde bulundurmala-rını tavsiye ederim.

Page 42: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

Web 3.0 İstanbul, dijital pazarlama ekosisteminin, ajans, şirket, üniver-site ve basın taraflarından önemli

konuşmacıların sunumlarına sahne oldu.

Web 3.0’ın formülüKonferansın moderatörlüğünü üstlenen

Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yardımcı Doçent Doktor Fatoş Karahasan, etkinliğin odağında yer alan Web 3.0’ın bileşenlerini ka-tılımcılarla paylaştı. “www” kavramının 20. yıl-dönümü olduğunu hatırlatan Karahasan Web 3.0’ın önceki versiyonlardan farklı olarak hız, verimlilik, derinlikli kişisel profiller, akıllı inter-net, birbirleriyle iletişim kuran çipli cihazlar, akıllı ajanlar ve canlı web deneyimi gibi bile-şenlere sahip olduğunu ifade etti.

Kazanan, kazandıran platform: Mobil

Konferansta “Markanız Web 3.0’a ne kadar hazır?” konulu bir sunum yapan Avea Pazar-lama Genel Müdür Yardımcısı Dehşan Ertürk Web 3.0’ın en önemli unsurlarından birinin “konum bilgisi” olduğunu katılımcılarla pay-laştı. Konum bazlı servislerin katma değer anlamında yeni çığırlar açacağını ifade eden Ertürk markaların tüketicileriyle daha bireysel bir iletişim deneyimi yaşamaları için lokasyon bazlı projeler üretmesi gerektiğini söyledi.

Katılımcılara “4 Ekran Birleşiyor, Hangisi Kazanıyor? Yakınsama (Convergence)” konu-lu bir sunum yapan TTNet Pazarlama Genel

42 u u

u u BİLİŞİM TEKNOLOJİSİ

Web 3.0’ın yeni trendleri neler olacak?

Web 3.0 Nedir ?Web 3.0, semantik web yani “yapay zekalı web” demektir.

Web 3.0, içerik kontrolünün insan elinden çıkarak yazılımların kontrolüne geçtiği dünyadır diyebiliriz. Öyle ki birbiri ile konu-şan veritabanları sayesinde, bizim neyi sevip neyi sevmediği-mizi anlayan ve buna göre içerik üreten bir web dünyasıdır. Bu dünyanın içinde internet olan tüm cihazları da kapsayaca-ğını düşünürsek, Web 3.0’ı bizi anlayan robotik teknolojilerin bütünü olarak düşünebiliriz.

Tüm bu yeniliklerin temelinde, semantik web kavramı yat-maktadır. Semantik en yalın hali ile bir kelimenin içeridiği anlam demektir. Web 3.0’la beraber artık bir dökümanın sa-dece içerdiği kelimeler değil, aynı zamanda içerdiği “anlam” da anlaşılabilecek. Bu sayede arama motorları daha akıllı ola-cak, bizim aslında ne aramak istediğimizi, web sayfaının da aslında ne anlatmak istediğini anlam olarak da anlayabilecek.Semantik web, bir dokümanın anlamını anlayabilmek için bir dizi teknoloji kullanır.

Web 3.0 İstanbul etkinliğine mobil platformun sunduğu avantajlar, internet abone sayısı artış beklentileri, dijital pazarlamanın reklam yatırımlarındaki ağırlığı ve online “dijital içerikler” yaratmanın formülü gibi konular damgasını vurdu.

Page 43: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 43

Müdür Yardımcısı Mehmet İlker Koçak ise Türkiye ve Avrupa’daki internet kullanımına dair çarpıcı rakamlar paylaştı. 2001 yılında Türkiye’de sadece 2 milyon in-ternet kullanıcısı olduğunu vur-gulayan Koçak, günümüzde bu rakamın 35 milyona yükseldiğine dikkat çekti. Türkiye’nin internet kullanımı artışında Avrupa’daki en hızlı büyüme oranlarına sa-hip olduğunu belirten Koçak, Avrupa’da genişbant abone sa-yısının 2011 yılında 164 milyona ulaştığını söyledi. Mobil platfor-mun diğer platformlara üstünlük kurduğunu savunan Mehmet İlker Koçak internete girenlerin yüzde 42’sinin video seyrettiğini, mobil platform üzerinden sunulan video servislerinin pazarlama açısından hedefe ulaşmada daha verimli ol-duğunu sözlerine ekledi.

Dijitalin reklam yatırımla-rındaki ağırlığı artıyor

Bir şirketin kurucusu kendin-den sonrasının ne IAB ve Reklam-

verenler Derneği Başkanı Ahmet Pura konferanstaki sunumunda dijital reklam sektörünü değer-lendirirken dünya genelinde 2011 yılındaki reklam yatırımlarının 501 milyon dolarla kapanmasını bek-lediğini söyledi. Türkiye’de 6 aylık reklam yatırımının 2,277 milyon TL olduğunu söyleyen Pura, 2010-2011 yıllarında dijital pazarlama bazlı reklam yatırımlarının yüzde 38 arttığına dikkat çekti. Ahmet Pura, 2015 yılında dijitalin reklam yatırımları içindeki payının yüzde 15-16 civarında olmasını bekledik-lerini de sözlerine ekledi.

Dijitalde “bulaşıcı içerik” yaratmanın yolları

Mey İçki Pazarlama Müdürü Zeliha Şener Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlarda marka hikaye-sini en iyi şekilde yaymanın yol-larını konferansın katılımcılarıyla paylaştı. İnsanları paylaşıma ite-cek “bulaşıcı içerikler” oluşturmak için 7 kuralın göz önünde bulun-durulması gerektiğini vurgulayan

Web 3.0’a geçtiğimizde şöyle bir dünya bekliyorum: Bilgisayarı-ma yaklaştığımda bilgisayar kendi-liğinden açılıyor, çünkü bilgisayar biliyor ki ben her gün 9:00’da iş başı yaptığımda ilk yaptığım şey bilgisayarımı açmak; işletim sis-temi mail programımı ve tarayıcıyı açıyor. Tarayıcı açılır açılmaz her gün okuduğum gazeteyi açılış say-fası olarak getiriyor. Tam burada Web 3.0 devreye giriyor ve haber sitesini tamamen bana özelleşti-riyor; bütün haberler benim ilgimi çekecek olanlar arasından bir der-leme yapılarak belirleniyor. Daha sonra çalıştığım bankanın sitesi-ne giriyorum; site beni tanıyor ve bana özel menüde “e-bankacılık” seçeneğini en üstte getiriyor, çün-kü en çok o bağlantıyı kullandığımı biliyor. Bu arada yandaki kutuda hesabımda olan parayı değerlen-dirmem için yatırım önerileri çı-kıyor üstelik bana en uygun risk seçeneği ile. Çünkü banka, daha önceki yatırım seçimlerimden be-nim ne kadar risk sever bir yatırım-cı olduğumu öğrenmiş durumda. Arama motorunu açtığımda en son yaptığım aramalar ve o gün “bana benzer “ kullanıcıların yap-tığı aramalar görüntüleniyor. Ma-alesef hiç biri işe yaramadığı için arama kutusuna “yüz” yazıyorum, arama motoru son dönemde spor ile ilgili sitelere baktığımı bildiği için hemen bağlamı (context) algı-lıyor ve rakam ile yüz veya vücudun bir bölgesi olan yüz yerine yüzme ile ilgili arama sonuçları karşıma çıkıyor. Ardından GSM operatö-rümün web sitesine giriyorum, geldiğim şehir, saat, kullandığım mobil cihaz ve aylık bant genişliği hesaba katılarak oluşturulan teklif anında karşıma çıkıyor. Şu anda ödediğimin yarısına aynı hizmeti alabileceğimi öğreniyorum.

Web 3.0:Kişiselleşme

Page 44: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

44 u u

u u BİLİŞİM TEKNOLOJİSİ

Zeliha Şener, bu maddeleri şöyle sıraladı:

1. Tüketici içgörüsü kullanın

2. Yaratıcı bir fikir bulun

3. Trendlerden ve güncel olay-lardan faydalanın

4. Duygulara hitap eden tetikle-yici bir unsur bulun

5. 2,5 dakikadan uzun içerik oluşturmamaya dikkat edin

6. İzleyicinin ayağına gidin

7. İzleyicileri özgür bırakıp kulla-nıcı uyarlamalarını destekleyin

Elektronik cihaz pazarında Avrupa’yı sollayan büyüme

Konferansta konuşan GfK Tür-kiye Müşteri Hizmetleri Yöneticisi Cengiz Yorgancıoğlu Türkiye’de elektronik cihaz pazarındaki ola-ğanüstü büyümeye dikkat çekti. Avrupa’da ilk 6 aylık dönemde glo-bal teknoloji cihazları harcamasın-daki artışın yüzde 19’dan yüzde 6’ya gerilediğini ifade eden Yorgancıoğ-lu, Türkiye’de bu trendin tam tersi-ne olacak şekilde yüzde 20’lik bir artış yakalandığını ifade etti.

Başarılı kampanyaların ortak özelliği

Konferansta “Popüler Kültürden Esinlenerek Nasıl Eğlenceli Olu-nur?” başlıklı bir sunuma imza atan Yıldız Holding Dijital Pazarlama Di-rektörü Nevgül Anbarlılar başarılı içerik stratejilerinin ortak özellikle-rini katılımcılarla paylaştı. Mevcut tüketici davranışlarına değer katan, tüketici içgörülerine dayanan, insa-ni özelliklere sahip olan ve eğlen-diren içerik stratejilerinin başarıya ulaştığını söyleyen Anbarlılar, ba-şarılı kampanyaların arkasında da içgörülere dayanan, içerik odaklı, belirli bir stratejisi olan ve online-offline entegrasyonuna değer veren uygulamaların olduğunu belirtti.

Konferansta ayrıca United Pe-ople CDO’su Emre Faks, Unilever Deodorant Kategorisi Ürün Müdü-rü Pınar Ak, Unilever – AXE Ürün Müdür Yardımcısı Barış Erdoğan, Algida Max & Fruttare Marka Müdü-rü Göze İşcan, Lipton Ürün Müdürü Sevgi Gür, HP Türkiye Genel Müdü-rü Serdar Urçar, Grey Grup İspan-ya Yönetim Kurulu Başkanı John A. Lynn, Sabancı Vakfı Programlar

Direktörü Filiz Bikmen, Garanti İn-teraktif İletişim ve Tasarım Yönetici-si Aylin Daylan, Coca-Cola Türkiye İnteraktif Pazarlama Müdürü Yüce Zerey, GfK Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Fulya Durmuş, Mey İçki Rakı Pazarlama Müdürü Nejat Çif-çi, MedyaNet Genel Müdürü Rima Erdemir, MedyaNet Satış Grup Koordinatörü Banu Barbarosoğlu, MedyaNet Portal & Operasyon Grup Koordinatörü İpek Karadağ, Genna Ajans Başkanı A. Selim Tuncer, Bil-gi Üniversitesi Öğretim Üyesi Uğur Özmen, Fikir Atölyesi Kurucusu Tunç Kılınç, Zete Yayın Yönetmeni Nurcan Akad gibi alanında uzman üst düzey yönetici ve akademis-yenlerin yanı sıra Radikal Gazetesi Köşe Yazarı Ezgi Başaran, CNN Türk Ekonomi Müdürü Emin Çapa, Habertürk Gazetesi Köşe Yazarı Rahşan Gülşan gibi basın mensup-ları ekran ekonomisinde yaşanan dönüşüm, dijital kampanyada ürün kullanımı, sosyal pazarlama, sosyal ağların gücü, etkileşimi artırmanın yolları, dijital sosyal sorumluluk, değişen tüketici alışkanlıkları ve daha pek çok konuya dair yaklaşım-larını ayrıntılarıyla paylaşma fırsatı buldu.n

Page 45: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 45

u u YAŞAM

Renkler, yaşamımızda tahmin ettiğimizden daha önemli bir yere sahiptir. Gerek günlük yaşamda, gerekse iş yaşamımızda renklerin

önemini yadsınamaz. Renklerin önemini birkaç ka-tegoride ele alabiliriz. Tıpkı giyim tarzımızda ve kı-yafetlerimizde olduğu gibi bulunduğumuz ortamın renklerinin de motivasyonumuzu doğrudan etkile-diğini göz ardı edemeyiz. Ofislerde aydınlık renkler daha verimli çalışmamızı sağlarken, karanlık, loş odalarda çalışanların verimlerinin çok daha düşük olduğu bir gerçektir.

Olmazsa olmaz KAHVERENGİ Renk uzmanları, iş dünyasında kahverengiyi fast

food restoranlarında ideal renk olarak seçmişler. İşte bu yüzden, dünyadaki fast food restoranlarında masa ve sandalyeler kahverengidir. “Çabuk yiyin ve çabuk gidin” mesajı vermek üzere tüm firmalar da genellikle bu renkleri kullanırlar. Eğer sizin de ofisi-nizde insanların çok fazla vakit harcamalarını iste-mediğiniz bir bölüm varsa, kahverengi ve tonlarında boyatabilir ve bu renkte eşyalarla döşeyebilirsiniz. Bunun yanı sıra, kahverenginin toprak tonlarında bir renk olmasından dolayı resmiyetten uzak, ra-hat ve teklifsiz hissettirdiği ve insanların kendileri-ni daha güvende hissederek açılmalarını sağladığı da dünyaca kabul edilmiş bir gerçektir. Bu nedenle de, gazetecilerin bir çoğunun röportaja giderken, mutlaka kahverengi ve tonlarında giyinmeleri (tabii renklerle ilgilenen ve etkilerini bilen gazetecilerden söz ediyoruz) tamamen karşısındaki insanın güve-nini kazanarak, doğru cevaplar almak ve açılmasını sağlamaktır.

Gelelim KIRMIZIyaKırmızı, kesinlikle iştah açmasıyla bilinen bir

renktir. Dünyadaki tanınmış ve en çok tüketilen gı-daları üreten firmaları bir düşünün… Hepsinin lo-gosunun kırmızı olduğunu farkedeceksiniz. Kırmızı; tansiyonu yükseltir ve kan akışını hızlandırır ki; iştah açması da bu yüzdendir. Bunların yanı sıra, öfkeyi arttırma özelliğinin olmasından dolayı, kırmızı ofis-lerde çok fazla tercih edilmeyen bir renktir.

YEŞİL’e baktığımızda iseGüven duygusunu görürüz; yeşile baktığımız-

da... Bankaların da bu nedenle en çok tercih ettik-leri iki renkten biri yeşildir. Ülkemizdeki bankaların logolarını bir düşünün; yarısından fazlasının yeşil olduğunu fark edeceksiniz. Siz de güven telkin et-mek istiyorsanız, ofisinizi yeşille veya tonlarıyla renklendirebilir veya yeşil dekorasyon malzemeleri kullanabilirsiniz. Yeşil aynı zamanda doğayı çağrış-tıran, rahatlatıcı, sakinleştirici ve huzur veren bir renk olmasından dolayı, neredeyse tüm hastaneler gerek iç dizaynlar, gerekse doktor üniformaları ve ameliyathanelerde, yeşili tercih ederler. Yaratıcılığı canlandırması ise bir diğer özelliğidir. Eğer ki, sizin de ofisinizde yaratıcılığınızı canlandıracak bir meka-

na ihtiyacınız varsa, o halde bir miktar da olsa yeşil kullanmayı ihmal etmeyin.

Asil renk SİYAH Siyah her zaman çok asil ve mağrur bir renk

olarak görülür. Çünkü renk biliminde siyah gücü ve tutkuyu temsil eder. Aynı zamanda da hırsın bir ifadesidir. Bu nedenle tüm makam arabaları veya güç simgesi olan araçlar siyahtır. Güçlü ve hırslı birçok duygunun da temsilcisi siyahtır. Fonda kulla-nıldığında karamsarlığı ifade etmesine karşın, ışığı yok ettiği için dikkati dağıtacak unsurların algıyı da-ğıtmasını en aza indiren ve dolayısıyla da konsant-rasyon sağlamasıyla da bilinen bir renktir. Bazı ünlü düşünürlerin/sanatçıların, ışıksız, karanlık bir odaya girerek konsantre olmaları bu yüzdendir.

Sakin MAVİMAVİ sakinleştirir. Mavinin her zaman huzur ve

dinginlik verdiği söylenir. Doğrudur da... Çünkü ka-nın akışını yavaşlattığı için sakinleştirir. Kırmızının aksine, mavi yeme içgüdüsünü engelleyen bir renk olduğundan, yemek firmaları maviyi pek tercih et-mezler. Ancak eğer diyetteyseniz, mavi tabaklarda yemek yemeniz, batıda diyetisyenler tarafından en çok önerilen yollardan birisidir. Mavinin çok önemli bir diğer özelliği de, uzaktan çok net fark edilebil-mesidir. İşte bu yüzden, eğer ofisinizde herkesin uzaktan bile olsa, hemen fark etmesini istediğiniz bölümler varsa, bu bölümlerde mutlaka mavi kul-lanmalısınız. Yakından kırmızı çok daha dikkat çeki-cidir evet, ancak uzaktan fazla fark edilmez. Mavi ise kendini hemen gösterecektir.

Renklerinİş Yaşamında Önemi 1

Gelecek Sayımızda; Lacivert, Portakal, Gri, Sarı ve Beyaz

Page 46: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

46 u u

u u HUKUK

Giriş 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe gire-

cek olan 6102 Sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu (kısaca TTK), gerçek ve tüzel kişi tacirler ile, tacir hükümlerine tabi tutulanlar bakımından önemli bazı düzenlemeler içermekte olup, bu düzenlemelere aykırı davranışlar, cezai yaptırı-ma da bağlanmıştır.

Bu düzenlemelerden, uygulama açısından, mutlaka bilinmesi gereken üç adedini ele ala-rak, bunların başlıca neler getireceğini ve ön-gördükleri yükümlülüklere aykırılık için hangi cezai yaptırımların uygulanacağını göstermek, bu kısa yazının amacını oluşturmaktadır.

I. Ticaret Ünvanı Seçme, Kullanma, Tescil Ettirme, Özellikle de İşletme İle İlgili “Her Tür Kağıt ve Belgede”, Kanunda Sayılan Bilgilere Yer Verme Zorunluluğu

Her tacir, açıldığı günden itibaren onbeş gün içerisinde, işletmesini ve seçtiği ticaret ünvanını tescil ettirmek zorundadır (TTK. 40/1). Tacir, işletmesiyle ilgili işlemleri yaparken ve senetleri imzalarken, bu ünvan altında imza at-malıdır (TTK. 39/1). Ünvanın, işletmenin görü-lebilecek bir yerine ünvanın kolayca okunacak şekilde yazılması gerekir (TTK. .Ünvan altında imzaya kim yetkiliyse o kişi ya da kişilerin imza sirkülerinin de notere onaylattırılması ve sici-le verilmesi gerekir (TTK. 40/2). Bu hükümler, halen yürürlükte olan 6762 Sayılı (eski) Ticaret Kanunu’nun (kısaca ETK), 40 ve 41. maddele-rinde de zaten bulunmakta idi.

Fakat yeni Kanun, ETK’da olmayan, olduk-ça ilginç ve uygulama bakımından sıkıntı ya-ratacak bir başka yükümlülük getirmektedir :

TTK. 39/2 uyarınca, “…tacirin işletmesiyle ilgili olarak kullandığı her türlü kâğıt ve bel-gede, tacirin sicil numarası, ticaret unvanı, işletmesinin merkezi, tacir sermaye şirketi ise taahhüt edilen ve ödenen sermaye, internet sitesinin adresi ve numarası gösterilir. Ano-

nim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde, sırasıyla yönetim kurulu başkan ve üyelerinin; müdürlerin ve yönetici-lerin adları ile soyadları gösterilir. Tüm bu bil-giler şirketin internet sitesinde de yayımlanır”.

Öncelikle belirtmeliyiz ki, her tür kağıt ve belgede denilmiş olmasının yaratacağı belir-sizlik bir yana, bu kadar genel bir ifade kulla-nılmış olması karşısında, sayılan bilgilere yer verilmesi gerekmeyecek kağıt ve belgeler aca-ba var mıdır sorusu akla gelmektedir. İfade, sanki, düzenlenecek fatura, tahsilat makbuzu ve yazar kasa fişlerini dahi kapsar izlenimi ya-ratmaktadır.

Sözkonusu hüküm, işletme faaliyetlerin-de kullanılmak üzere matbu evrak bastırmış olan tacir ve sanayicileri, bu evrakı anlaşmalı oldukları matbaalara gönderterek değiştirtme ve sayılan bilgileri içerecek şekilde yeniden bastırtma gibi bir külfet altına sokmaktadır. Bu durum, mutlaka ek bir maliyet ve zahmet yaratacaktır.

Ayrıca, matbu evrakta bu kadar çok bilgi-ye yer verilebilmesi için, ya kağıt boyutlarının çok büyük olması, hatta, neredeyse fakültele-rin sınav kağıtları gibi çift yapraklı olması ge-rekecek, ya da, sırf bu yükümlülüğün şeklen de olsa ifası uğruna, anılan bilgilerin, karınca duası gibi küçük ve okunamayacak puntolarla bastırılması gibi, hükmün amacıyla bağdaş-mayan yollara gidilecektir.

Daha da önemlisi, oldukça geniş sayılan bu bilgilerin her tür kağıt ve belgede bulunma-sını öngören sözkonusu hükme aykırılık, cezai yaptırıma da bağlanmış bulunmasıdır. Gerçek-ten, TTK. 51/2’ye göre, 39. madde hükmünü ihlal edenler hakkında, m. 38/1’de belirtilen yaptırım uygulanacaktır. TTK. 38/1’de de, “üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para ceza-sı” gösterilmiştir.

Özetle, TTK. 39/2’deki bu hükmün, amacını oldukça aştığı, deyim yerinde ise “vur deyince

TTK. 39/2 uyarınca, “…tacirin işletmesiyle ilgili olarak kullandığı her türlü kâğıt ve belgede, tacirin sicil numarası, ticaret unvanı, işletmesinin merkezi, tacir sermaye şirketi ise taahhüt edilen ve ödenen sermaye, internet sitesinin adresi ve numarası gösterilir.

Yeni TTK’nın Tacirler hakkında getirdiği cezai yaptırıma bağlanan

Bazı Önemli Hükümler

Prof. Dr. Mehmet

BAHTİYAR

Page 47: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 47

öldür” misali kapsamlı ve ağır bir yükümlülük içerdiği görülmektedir. Kanımızca, hüküm acilen değişti-rilmeli, bu yükümlülüğün kapsamı daraltılmalı, hangi belgelerde han-gi bilgilerin gösterilmesi gerektiği açıkça belirtilmeli, bu yapılırken de, gösterilecek bilgilerin sayısı ve kapsamı da mutlaka daraltılmalı-dır. Örneğin, gösterilecek bilgiler, ticaret sicil numarası ile sermaye şirketlerinde şirketin internet site-sinin adresi ve numarası ile dahi sınırlı tutulabilir.

II. Anonim ve Limited Şirketler-de Pay Sahiplerinin ve Yöneti-cilerin Şirkete Borçlanma Yasa-ğı

A. TTK. 358 uyarınca, “İştirak taahhüdünden doğan borç hariç, pay sahipleri şirkete borçlanamaz. Meğerki, borç, şirketle, şirketin işletme konusu ve pay sahibinin işletmesi gereği olarak yapılmış bu-lunan bir işlemden doğmuş olsun ve emsalleriyle aynı veya benzer şartlara tabi tutulsun”. Bu hüküm, m. 644/1,b’nin atfı nedeniyle, limi-ted şirkette de uygulanacaktır.

Fakat, şirketin işletme konusu kapsamında üçüncü kişilerle yaptı-ğı türden işlemleri, pay sahipleri ile de yapmasına bir engel yoktur; ye-ter ki, pay sahibi ile yapılan işlemler de, emsalleri (üçüncü kişilerle yapı-lanlar) ile eşit veya benzer koşullara

sahip olsun. Bu anlamda örneğin, şirketin fabrikasında ürettiği oto lastikleri üçüncü kişilere hangi fiyat ve şartlarda, kaç taksitle satılabi-liyorsa, pay sahiplerine de ancak aynı veya benzer şart ve taksitlerle satılabilecek, yani pay sahibi lehi-ne, şirket aleyhine olan ve emsal-lerinden farklı olan uygulamalara gidilemeyecektir.

Önemle eklemeliyiz ki, 6103 Sayılı, “Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hak-kında Kanun”un 24. Maddesi, TTK. 358’e aykırı şekilde anonim veya li-mited şirkete borçlanmış olan pay sahipleri için, 1 Temmuz 2012’den itibaren üç yıllık süre öngörmüş ve borçların bu sürede nakit ödeme yoluyla tasfiyesi gerektiğini hükme bağlamıştır. Borcun tamamen veya kısmen bir başkasınca üstlenilme-si, borç için kambiyo senedi (çek, bono veya poliçe) verilmesi, ödeme planı yapılması veya benzer yollara başvurulmasının, bu madde an-lamında tasfiye sayılmayacağı da açıkça düzenlenmiştir.

TTK. 358’deki yasağa aykırı dav-ranışların yaptırımı, m. 562/5,c’de gösterilmiş olup, yasağa aykırı ola-rak şirkete borçlananlar için, “üç-yüz günden az olmamak üzere adli para cezası” öngörülmüştür.

B. TTK. 395/2’deki düzenlemeye göre, “Yönetim kurulu üyesi, onun 393 üncü maddede sayılan yakınla-rı, kendisinin ve söz konusu yakınla-rının ortağı oldukları şahıs şirketleri ve en az yüzde yirmisine katıldıkla-rı sermaye şirketleri, şirkete nakit veya ayın borçlanamazlar. Bu ki-şiler için şirket kefalet, garanti ve teminat veremez, sorumluluk yük-lenemez, bunların borçlarını dev-ralamaz. Aksi hâlde, şirkete borç-lanılan tutar için şirket alacaklıları bu kişileri, şirketin yükümlendi-rildiği tutarda şirket borçları için doğrudan takip edebilirler”.

TTK. 395/3 uyarınca da, 202 nci madde hükmü saklı kalmak şartıyla, şirketler topluluğuna dâhil şirketler birbirlerine kefil olabilir ve garanti verebilirler. TTK. 395/4, Bankacılık Kanu-nunun özel hükümlerini saklı tutmuştur.

TTK. 395/2’deki borçlanma ya-sağına aykırılığın yaptırımı da, m. 562/5,d’de gösterilmiş olup, yasağa aykırı olarak şirkete borçlanan kişi-ler için, “üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezası” getirilmiştir.

C. Ülkemiz uygulamasında, şir-ket kasasını kendi cebi gibi gören ve dilediği zaman ve miktarlarda şirketten para almayı alışkanlık ha-line getirmiş pay sahipleri ve şirket yöneticilerinin bu yasaklamalara özellikle dikkat etmesi gerekecektir.

III. Sermaye Şirketlerinin İnter-net Sitesi Kurma Zorunluluğu

TTK. 1524 gereği, her sermaye şirketi, bir internet sitesi açmak, site zaten var ise, bu sitenin belir-li bir bölümünü, maddede sayılan hususların yayımlanmasına tahsis etmek zorundadır. TTK. 124/2, ano-nim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketi serma-ye şirketleri olarak saydığından, bu şirketler, m. 1524’te öngörülen yü-kümlülüğe tabidirler.

TTK. 1534’e göre, internet sitesi kurma zorunluluğuna dair m. 1524, TTK’nın yürürlüğe girmesinden (1 Temmuz 2012’den) itibaren bir yıl sonra, yani, 1 Temmuz 2013’de yü-rürlüğe girecektir.

TTK. 562/12 ise, aynı kanu-nun 1534. Maddesinin getirdiği bir yıllık süre ile açıkça çelişecek biçimde, internet sitesini, 1 Tem-muz 2012’den itibaren üç ay içinde oluşturmayan veya site içeriğinde, gerekli hususları açıklamayan ano-nim şirket yönetim kurulu üyeleri, limited şirket müdürleri ve paylı komandit şirket yöneticisi olan ko-mandite ortaklar hakkında, altı aya kadar hapis ve yüz günden üçyüz güne kadar adli para cezası yaptırı-mı getirmektedir.

Son olarak eklemeliyiz ki, yuka-rıda, II nolu kısımda ele aldığımız borçlanma yasağı ile, III nolu kısım-da değindiğimiz internet sitesi kur-ma ve öngörülen hususları orada açıklama yükümlerine aykırılıkların cezai yaptırımını düzenleyen TTK. 562’deki suçların, resen takip edi-leceği de, m. 563’te hükme bağlan-mıştır.

Page 48: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

48 u u

u u SEKTÖR

Taşımacılık ve Lojistik SektöründeSorunlar ve Çözüm Önerileri

Körfez Ticaret Odası Meclis Başkan Vekili Vahit Eryıldız, taşımacılık ve nakliye sektörü ile ilgili yıllardır biriken sorunları ve çözüm önerilerini dergimiz için derledi.

Değerli Meslektaşlarım veOdamızın Değerli Üyeleri,

Sizlerin de bildiği gibi sektörümüzün en büyük sorununun birlik ve beraberliğin, birbiri-mize olan saygının, güvenin tam olmayışından kaynaklandığını düşünmekteyim. Hal böyle olunca da nakliye sektörümüz gücü olan ve en acısı da yabancı lojistik firmalarının istekleri ve üyesi fazla olan taşıma kooperatiflerinin dü-şünceleri alınarak orta ölçekli nakliyecileri ve yıllarca tek başına ekmeği bir araçla çalışarak kazanan şoför arkadaşlarımızı güçlülerin hi-mayesine itmektedir.

Kurumsallaşabilmek çok önemliTOBB Başkanımız Sayın M. Rifat

Hisarcıklıoğlu’nun her toplantıda bahsettiği ve biz orta ölçekli nakliyecilerin bir türlü uz-laşarak gücümüzü birleştirip ortak iş kuralım

kavramına bir türlü alışamıyoruz. Onun nedeni de Türkiye genelinde şirketlerimiz çoğunlukla aile şirketi olarak güvendikleri bir iki kişiyle kurulmuş şirketler olmasıdır. Onun içindir ki kurumsallaşma olmadan yapılandırılan aile şirketlerinin maalesef ömürleri 20 veya 25 yılı geçmemektedir. Genelde ortak yapılan işler ortakların birbirlerine olan güveni kadar kağıt üzerinde değil de sözle yapılan ortaklıklar ol-duğu için o ortaklıklarında nakit akışı işin içine girince tabiri caizse ipin ucu kimdeyse karşı tarafın menfaatlerini kendi çıkarları kadar dü-şünmediği için yapılan o ortaklıklarda fazla sürmüyor ve üzücü sonuçlar doğurabiliyor.

Avrupa uyum yasalarıDeğerli meslektaşlarım, sizlerin de bildiği

gibi 2004 yılında Avrupa uyum yasaları mutte-sebatına uymak için 4925 sayılı kanun yürür-lüğe girdi ve sektörde 40’a yakın belge hayata

Vahit EryılmazKörfez Ticaret OdasıMeclis Başkan Vekili

Page 49: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 49

geçirildi ama birçok sorunu da beraberinde getirdi. Nedeni alt ya-pısını oluşturmadan birkaç büyük yabancı lojistik firmalarının isteği doğrultusunda yapıldığı için onla-rın menfaatleri ön planda tutuldu. Sorunlar kar kış demeden yükle-diği yükü sağ salim yerine ulaştır-maya çalışan şoför arkadaşlardan veya nakliye sektöründe faaliyet gösteren kişilerden sorulmadı. Tek düşünce hangi belgeden ne kadar gelir sağlanacağı idi şu bir gerçek ki yüce Türk esnafının fikirleri hiçe sayıldı.

Avrupa uyum yasalarında 2004 yılında aynı sektörde olduğumuz Cengiz Akyıldız ile yaptığımız araş-tırmalarda Avrupa’da bu işlemler-den çok cüzi miktarlarda para alın-dığı ve bu belgelerin sınırsız olduğu belgelerin 5 yılda bir denetlendiği-ni, o mesleği icra edip etmeyeceği kanaatinden sonra tekrar müsaade verildiği yönünde olduğunu gördük. Biz nakliyeci esnaflar ve şoför esna-fımız ek maliyet külfeti içine girdik.

Şoför MağduriyetleriŞoför arkadaşlar her yönden

mağdur oldukları için masrafları azaltmak ve günü kurtarmak için araçlarına 10 numara yağ koyarak maliyet düşürerek kar etme yolları-na gitmektedir. Ama iş sadece ma-zotla bitmemektedir. Bir kamyon lastiği geçen sene 800,00-850,00 TL idi; bu sene 1,100-1,150 TL civarın-da. Bu araçların kaskosu, sigortası, yağ, balatası, tamir, vergisi, bağ-kuru, bakım masrafları ve bunun gibi daha sayamadığımız bir sürü maliyet vardır. Bunlar hesaba katı-larak en kısa zamanda 2007 yılında hayata geçirilecek olan ton klm. taban fiyatların uygulanması gerek-mektedir. Tabiî ki, 2007 yılında ma-

zot 2,400 TL civarındaydı. Şu anda 3,820 TL civarındadır. 2007 yılında 20.tonluk araca 1,532 TL x taşıma mesafesine verilen şu anda 2,500 TL.

X taşıma mesafesi olarak he-saplanırsa bir nebze çare olur dü-şüncesindeyiz. Bir de nakliyeci es-nafımızda şu düşüncesi var; mazot fiyatı düşerse nakliyeden daha çok kazanırız. Diyelim ki mazot fiyatı 3,840 TL’den 3,000 Tl’ ye düştü. Ma-lını taşıttıran sanayici demeyecek mi ‘Mazot eskalasyonu uygulayaca-ğım.’? Mazot ücretleri düştü. Paha-lıyken şu fiyattı şimdi bu fiyata çeke-ceksin. Sanayicilerimiz için nakliye maliyeti biz taşıyıcılar için mazot maliyeti ne kadar önemliyse taşıttı-ran içinde taşıma maliyeti o kadar önemlidir. Biz nakliyeciler sanayi-ciyle taşıyıcı arasında tampon göre-vi üstlenmekteyiz. Fakat devletimiz-den bizlere karşı görevlerini yerine getirip belgesiz faaliyet gösterenleri tespit ederek, bunun devletimiz ta-rafından çok zor bir şey olduğunu zannetmiyorum, maliye ve kolluk kuvvetlerimiz ve sanayicilerimizi bu konuda bilgilendirip taahhüt işleri yapanlardan R-1 belgesi istenme-sini, komisyon işi yapanlardan H-1 belgesi aranmasının uygun olaca-ğını düşünüyoruz.

Taşıma belgesi ücretleriTaşıma belgelerinden yenile-

nirken alınacak ücretlerin fazla olduğunu Odamızda yaptığımız her toplantıda dile getirdik. Bu ya-kınmalarımıza sağ olsun Körfez

Şoförler Odası Başkanımız Ali Ka-radeniz ve Yarımca Taşıyıcılar Ko-operatifi Başkanı Veysel Şenol da kendi toplantılarında dile getirdiler. Tabandan gelen tepkiler dolayısıyla sektörümüzde daha önceden bel-geler yenilenirken alınacak ücretler konusu Ulaştırma, Denizcilik ve Ha-berleşme Bakanımız Binali Yıldırım tarafından müjdeli haber olarak ye-nilenecek belgeler 03 Kasım 2011 tarihinden başlayarak 31 Aralık 2013 tarihine kadar yenilendiği süre içersinde % 15 ten % 5 e düşürül-düğünün haberini vermiştir. Ken-dilerine teşekkür ediyoruz. Fakat bizlerin sorunları bunlarla bitmiyor. Bireysel kamyonculuk yapan şoför arkadaşların 25 ton kapasitelerini 25 ton değil de 20 tona düşürülme-sini, şirketlerde 75 ton kapasite yeri-ne 50 ton kapasiteye düşürülmesini veya bir süre daha uzatılmasının vergi ve borç batağında olan esnafı-mıza biraz nefes aldıracağını Körfez Ticaret Odası komite yönetimi ola-rak düşünmekteyiz.

Teşviklerden sektör olarak bizde yaralanmalıyız

Ayrıca devletimiz her sektöre destek vererek teşvik vermektedir. Biz nakliyeciler olarak bir tırın yürü-tülmesi için banka kredili olarak iki yüz bin TL civarında para harcamak-tayız ve şoför istihdam etmekteyiz. Hiç olmazsa çalıştırdığımız şoför arkadaşların sigortalarında iyileştir-me yapılmasını, bankalardaki ticari araç kredilerinin daha düşük sevi-yelere getirilmesini istemekteyiz.

Page 50: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u HUKUKÇU GÖZÜYLE

50 u u

Çek Kanunu’naYeni Düzenlemeler Getiriliyor

20 Aralık 2009 tarihinde yürürlüğe giren Çek Yasası’nda değişiklik yapılması için Türkiye Bankalar Birliği bir yasa tasarısı hazırladı. TBMM Genel Kurulu’nda söz konusu değişikliklere ilişkin tasarı görüşülmeye başlandı.

Karşılıksız çek keşide suçu ile ilgili davalar ve fiiller giderek artış gösterdiği bu gün-lerde 5941 sayılı Çek kanununda değişik-

lik yapılması için kanun tasarısı TBMM adalet komisyonuna sunuldu. Yüz binlerce karşılıksız çek mağdurunu ilgilendirmekte olan yeni kanun tasarısı “ ekonomik suçlara ekonomik ceza” ve-rilmesiyle dikkat çekiyor.

Karşılıksız çek sorunu, ülke ekonomisine de zarar vermekte, ekonomik ilişkilerde güveni or-tadan kaldırmakta, çek ödeme aracı olmaktan çıkmaktadır. Ödenmeyen her çek ekonomik durgunluğa katkı sağlarken, yıllarca piyasanın içinde olan insanlar bir bir ticaret hayatının dı-şına çıkmakta ve hapis cezas almakta , buda zincirleme olarak bütün ekonomik hayata sira-yet etmekte, çek alacağını tahsil edemeyen de üçüncü kişilere karşı sorumluluklarını yerine getirememektedir.

Çek yasasının tekrar güncel hale gelmesi AİHM başvurularının gündeme girmesiyle baş-ladı.

“Karşılıksız Çek Mağdurları”, “borca hapis” nedeniyle konuyu AİHM taşımışlardır. Kabul edilebilir bulunan tek başvuru bile bütün “borca hapis” mağdurları açısından emsal karar olacak ve örnek teşkil edecektir.

Hal böyle olunca henüz 20 Aralık 2009 tari-hinde yürürlüğe giren Çek Yasası’nda değişiklik yapma gereği duyulmuş ve buna ilişkin TBMM Genel Kurulu’nda söz konusu değişikliklere iliş-kin tasarı görüşülmeye başlanmıştır.

Bankalar Birliği’nin tasarısıBankalar Birliği’nin hazırladığı Çek Yasa Ta-

sarısı ‘nın en önemli maddelerinden ikisi geçti-ğimiz günlerde TMBB Genel Kurulu’nda kabul edildi.

Av. BurcuBÜKEN

Page 51: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 51

Kabul edilen maddeye göre, ‘Karşılıksızdır’ işlemi, muhatap ban-kanın hamile kanunen ödemekle yü-kümlü olduğu miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak yapılacak.

Banka, karşılıksız çıkan her bir çek yaprağı ile ilgili olarak ödemek-le yükümlü olduğu miktarı, ancak ibraz eden hamile talep ettiği tak-dirde ödeyecek. Buna göre, banka, hamile, talep ettiği takdirde süresin-de ibraz edilen her çek yaprağı için; karşılığının hiç bulunmaması halin-de, çek bedeli 600 lira veya üzerinde ise 600 lira, bu tutarın altındaysa çek bedelini ödeyecek.

Karşılığının kısmen bulunması halindeyse banka, çek bedeli 600 lira veya altındaysa, çek bedelini aş-mamak koşuluyla kısmi karşılığı 600 liraya tamamlayacak bir miktarı; çek bedelinin 600 liradan fazla olması halinde çek bedelini aşmamak koşu-luyla, kısmi karşılığa ilave olarak 600 lira ödemekle yükümlü olacak.

Banka; çekin karşılığının he-

sapta bulunmamasına rağmen ha-miline ödenmesinin geciktirilmesi, kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın hamile ödenmesinin gecik-tirilmesi hallerinde çek hamiline, her geçen gün için binde 3 gecikme ce-zası ödeyecek.

Üzerindeki tarihten önce ibraz edilen çekin karşılığının kısmen veya tamamen ödenmemiş olması halin-de, bu çekle ilgili olarak hukuki takip yapılamayacak. İleri tarihli çekle ilgi-li olarak hukuki takip yapılabilmesi için, çekin üzerindeki düzenleme ta-rihine göre kanuni ibraz süresi için-de bankaya ibraz edilmesi ve ‘karşı-lıksızdır’ işlemine tabi tutulması şart olacak.

Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı

Tasarının kabul edilen maddesi-ne göre, karşılıksız çeke sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, bin

beşyüz güne kadar adli para cezası verilecek. Ancak, hükmedilecek adli para cezası, çek bedelinin karşılıksız çıkan miktarından az olamayacak.

Karşılıksız çek düzenleyen, adına karşılıksız çek düzenlenen ve ileri düzenleme tarihli çek üzerinde yazılı tarihe göre kanuni ibraz süresi için-de ibrazında, karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmayan gerçek ve tüzel kişi hakkında, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının talebi üzerine sulh ceza hakimi ta-rafından, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından karşılıksız çı-kan her bir çekle ilgili olarak çek dü-zenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilecek.

Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, elindeki bütün çek yaprak-larını ait olduğu bankalara iade et-mekle yükümlü olacak. Bu kişi adına yeni bir çek hesabı açılamayacak.

Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına ilişkin bilgiler, Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla Merkez Bankasına elektronik or-tamda bildirilecek.

Karşılıksız çekle ile ilgili hakkın-da kovuşturmaya yer olmadığı kara-rı verilen ya da mahkemede beraat eden kişiler hakkındaki çek düzen-leme ve çek hesabı açma yasağı kaldırılacak.

Yürürlük tarihi henüz belli ol-mayan ve “Ekonomik suçlara eko-nomik ceza” ilkesiyle hazırlanan ve beraberinde de bir çok tartışmayı getiren yeni Çek Yasası ““Karşılık-sız Çek Mağdurları” ve çek alacaklı-ları arasında hakkaniyetli bir denge sağlamayı amaçlasa da söz konusu yasanın yürürlüğe girdikten sonra neler getirip-götüreceği merak ko-nusudur.

Page 52: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

Başarısızlık sizin az da olsa çaba harca-dığınızın göstergesidir. Bu iyi bir şey. Başarısızlık size birşeyi yapmanın daha

iyi yolunu öğrenmeniz için fırsat tanır. Bu da olumlu bir şeydir. Bir başarısızlık size bir şey öğretir ve deneyimlerinize deneyim katar. Bu çok yararlı bir durumdur. Başarısızlık bir so-nuçtur, geçici bir güvensizlik ve bir basamak taşıdır. Ona vereceğimiz karşılık, onun bize ne dereceye kadar yardımcı olabileceğini belir-ler.

Tavır ve tutum her şeydir.Olumsuz bir düşünce bir diğerini doğurur,

o da başka bir tanesini doğurur ve sonuçta bir olumsuz düşünce ailesine sahip olursunuz. Bunlardan yeterince elde ettiğinizde, ZAVALLI BEN hastalığı gündeme gelir ve kontrolü ele alır.

Dört yaşındaki çocukların günde ortalama 400 kere güldüğünü, bu miktarın yetişkinlerde ise 15 ila 16’ya düştüğünü bilinmektedir.

Dr. John Maxwell “Hayata ve kendisine gülebilen bir insan, yaşamda stresi yenmiş demektir. Eğer iyi bir mizah anlayışına sahip-seniz, merdiveni çok daha hızlı tırmanacak ve bu yükselişten çok büyük zevk alacaksınız de-mektir. Böylece diğer insanlarla iletişiminizde kolaylaşır, çünkü mizah anlayışına sahip in-sanlar çok daha kolay iletişim kurarlar, takım ruhu kuvvetlenir ve üretkenlik artar,” diyor.

Fırsatlar elinize ender olarak geçer. Bunla-rın üstüne üstüne gitmelisiniz . Çoğu durum-da, sizinle yaşamdaki fırsatlar arasında birçok engel bulunur. Sizlere yaşamın her alanında, ön sıralarda boş yerler bulunduğunu belirtmek isterim. Zirvede ise çok az yer vardır, herkes çıkıp oturamaz. Ve şunu sakın unutmayın ki zirvede yerler sizin ayağınıza gelerek oturma-nızı beklemez. Oraya sizin çıkmanız, bu yerleri elde ederek sizin oturmanız lazımdır?

Unutmayın, nereden başladığınız değil

Başarısızlık Yoktur,Sadece SonuçlarVardır

En başarılı insanlar, yaptıkları hatalardan bir şeyler öğrenen ve başarısızlıkları fırsatlara çevirenlerdir. Her bilimsel buluş, her iş girişimi ve her mutlu evlilik bir dizi başarısızlığın sonucunda oluşur. Hiç kimse bunları yaşamadan başarısız olamaz.

52 u u

u u KİŞİSEL GELİŞİM

İsmail KarasuYaşam Koçu

www.ismailkarasu.com

Page 53: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 53

nereye ulaştığınız önemlidir. Colin Powell’in ilk işi lokantada yerleri süpürmekti. O en iyi temizlikçi ün-vanını elde etmeye karar verdi. Aynı tavrı askeriyeye de taşıdı.

Bir meşe palamudunun içinde meşe ağacı vardır fakat eğer bu meşe palamudunun yere düşme-sine izin verilmezse, içindeki meşe ağacı hiçbir zaman yaşayamaz. İşte, aynı şey sizin içinizdeki başarı tohumları için de geçerlidir. Şimdi bir şansınız var- içinizdeki tohum-ları büyütün ve kullanın, ya “meşe ağacınızı” olgunluğa ulaştırın ya da onun ölüp gitmesine göz yumun. Sürekli okuyun. İçinizdeki tohum-ların olgunlaşması için gerekli olan umut, besin ve gübre sizin ellerini-zin arasındadır.

Geçmişimin ne kadar iyi ya da kötü olduğuna önem vermiyorum, şu anda içinde bulunduğum orta-mın ne kadar iyi ya da kötü olduğu-nu umursamıyorum, geleceğimin daha iyi ya da kötü olmasını sağ-lamak için şu anda yapabileceğim bazı şeyler var, ve bunlar tamamıyla benim seçimim.

Dünyayı değiştiremeyebilirsiniz fakat kendi dünyanızı değiştirmeyi başardığınızda, kullandığınız keli-meler ve yaptığınız işler aracılığıyla hiçbir zaman tanışamayacağınız

insanların dünyalarını değiştirme yolunda büyük bir aşama kaydet-miş olursunuz. Dr. John Max-well, herhangi bir insanın, yaşamı boyunca on binden fazla kişiyi etkilediğini söy-ler. Bu çok önemlidir.Dünyayı daha iyiye doğ-ru değiştirdiğinizde, kendinizi çevrenizdeki insanların dünyalarını değiştirebileceğiniz bir konuma yerleştirmiş olursunuz.

İnsanlar neden yeteneklerini geliştir-mez ve kullanmazlar? Fedex’ in kurucusu Fred Smith’e göre bu-nun sebeplerinden bi-risi inkar etmek. Çoğu kişi yeteneklerini inkar etmeyi bir kolaylık olarak görürler. Bu insanlar “Za-vallı ben”, “ben sadece bir ev kadınıyım” ya da “ben sa-dece bir lise mezunuyum” gibi bahaneler öne sürer-ler.

İnsanların yeteneklerini kullanmamalarının ikinci sebebi olarak da işi ağırdan alıp ertelemeyi gösteriyor. Bu insanlar yeteneklerini “bir gün ya-pacağım” olmayan bir gelecekte kullanacaklar.

Yeteneklerimizi kullanmama-mızın diğer bir sebebinin de korku olduğuna inanıyorum. Çoğu kişi, başarısızlığın bir insan değil de bir sonuç olduğunu anlamaz, dolayı-sıyla da güvende olmak için hiçbir şey yapmama yolunu seçer.

İnsanların yeteneklerini kul-lanmamalarının dördüncü sebebi sorumsuzluklarıdır. Başarısızlık-ları yüzünden diğer şeyleri ve di-ğer insanları suçlamak onlar için daha kolaydır. Başarısızlıklarının sorumluluğunu üstlenmezler ve bu yolda sistemi suçlamaktan çe-kinmezler.

“Şu iki cümle her şeyi anlatıyor:

Yapacağım her şey benim elim-dedir. Çözüm, derhal uygulamaya geçmektir.”

Geçmişteki, yaşantınıza baktı-ğınızda “Şunu yapmayı isterdim” demeyi mi yoksa “yaptığımdan memnunum, iyi ki yaptım” demeyi mi istersiniz.

Eğer kim olduğunuzdan ya da nerede olduğunuzdan memnun değilseniz sakın üzülüp kaygılan-mayın çünkü kim olduğunuza ya da nerede olduğunuza bağımlı kalmış değilsiniz. Gelişebilirsiniz. Değişe-bilirsiniz. Olduğunuzdan daha faz-lasını olabilirsiniz.

Ben size inanıyorum. Ya siz ken-dinize inanıyor musunuz?n

Page 54: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

54 u u

Medya; insanların, olaylar ve diğer insan-larla kurduğu bir iletişim ortamıdır. Bu

ortamda ise gazete, televizyon, dergi, internet gibi araçlar aracılığı ile iletişim gerçekleşir.

Klasik Medya NedirÖncelikle medya nedir diye düşünürsek

sosyal medya teriminden önce, medya tek ta-raflı iletişim sunan bir araçtır. Televizyon, ga-zete, dergi vs. medya araçlarından bireye tek taraflı bir iletişim kanalı. Klasik medyada birey olarak tüketiciyizdir. Medya içeriğini (haber, eğlence, görüntü gibi) üretenler ve o içerikleri tüketenler vardır. Üreten ve tüketenler farklı ki-şilerdir ve direk bir bağlantıları yoktur.

Sosyal Medya NedirSosyal medya ise, hem medya içeriğini üre-

ten hem de tüketen herkesin olduğu bir medya kanalıdır. Web 2.0 akımıyla yani herkesin inter-

nette bloglar ve Facebook, Twitter, Friendfeed ve Linkedin gibi platformlar aracılığıyla kolay-lıkla bilgi ve görüşlerini paylaşmasıyla aslında sosyal medya da ortaya çıkmıştır. Başlangıçta tüm bu siteler ve akım web 2.0 olarak anılmak-taydı. Şu an ise sosyal medya ismiyle anılmak-talar.

Peki nereden geliyor bu “sosyal”? Sosyal sözcüğü toplum ve toplumsal olgular için kullanılır. Bu durumda Sosyal Medya tanımı, iletişim aracının toplumun kendisi olduğu bir kavram haline geliyor. Kısaca özetlemek gere-kirse Sosyal Medya, kişinin kendisinin üretti-ği içeriği, yayınladığı ve paylaştığı her türlü platformun genel adıdır. Klasik medyadan en büyük farkı, karşılıklı bir iletişimin söz konusu olmasıdır. Kişilerin birbirleriyle, kurumların kişilerle doğrudan iletişim kurabildiği ve geri dönüş alabildiği bir platformdur.

Örneğin, televizyonda bir haber izlediğiniz-

Sosyal Medya Nedir?

Sosyal medya terimini çok sık duyuyoruz hemen her fırsatta. Peki sosyal medya nedir, sosyal medya ne demektir tam olarak biliyor muyuz? Gelin bu birleşik terimi parçalayalım ve kavramları ayırarak inceleyelim.

u u PAZARLAMA

Page 55: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 55

de ya da gazetenizi okurken, siz o bilgiyi alırsınız ancak konuyla ilgili şahsi yorumunuzu en fazla çevre-nizdekilere sözel olarak aktarabilir-siniz. Oysa kendi blogunuzda ya da üyesi olduğunuz her an telefonu-nuzdan bağlandığınız çılgın sosyal ağ aracılığı ile o an edindiğiniz il-ginç bilgiyi yüzlerce hatta binlerce kullanıcıya aynı anda ulaştırabilir-siniz. İşte bu kadar, siz de sosyal medyanın bir parçasısınız.

Sosyal Medya Nerededir, Neye Benzer?

Sosyal Medyanın tanımını yap-tıktan sonra şimdi de sıra Sosyal Medya web sitelerinden bahset-meye geldi. Sosyal medya çok kap-samlı bir kavram olup, çok çeşitli web sitelerini kapsamaktadır. Bu web sitelerinin ortak bağı size web sitesi ve ziyaretçileriyle paylaşım olanağı tanımasıdır. Söz konusu etkileşimi ölçülebilir teknikler, in-ternet ve internet tabanlı teknolo-jiler desteklemektedir. Bu sayede oluşacak sosyal medya platformla-rında tek kişiden bir topluluğa ya da bir topluluktan diğer topluluklara yayınlanan bilgilerin ulaştırılması mümkün kılınmıştır.

Sosyal Medyanın Ortak Yapıları;n İnternet ve mobil cihazları da

kapsayan, elektronik paylaşımı destekleyen arama teknolojileri-ne sahip olması,

n Kendilerine özgü konseptin, slo-ganların ya da içeriğin akılda ka-lıcılık oranının yüksek olması,

n Yazılı basının yeniden tasarlan-masına ve yayınlanabilmesi ola-nakları şeklinde sıralanabilir.

Sosyal Medya SiteleriSosyal medya, sosyal network

ya da sosyal ağ siteleri. Hemen her gün televizyonda ya da haber-lerde ya da bir arkadaş sohbetin-de duyduğumuz bir kelime haline geldi bu sosyal medya. Peki sos-yal medya denince ne anlaşılmalı, hangi internet siteleri sosyal medya internet sitesi olarak değerlendiri-lebilir, sosyal medyaya ait internet siteleri nelerdir, internet sitenizin ya da firmanızın ya da markanızın reklam ve tanıtımını hangi sosyal medya mecralarında yapabilirsiniz, yapmalısınız, işte aşağıdaki listede bu sorulara cevap verecek sosyal medya sitelerini listeledik. Aşağı-daki listeyi oluştururken öncelikle bu sosyal network ve sosyal medya internet sitelerinin Türkiye’deki po-pülerliklerini göze aldık. Firma ya da markanızı sosyal medyada tanı-tırken aşağıdaki listedeki sıralama-ya göre hareket edebilirsiniz gönül rahatlığıyla.

Sosyal Medya İnternetSiteleri Listesi

1. Facebook 2. Twitter 3. Youtube 4. Blogger – Blogspot 5. Ekşi Sözlük 6. WordPress 7. Uludağ Sözlük 8. İtü Sözlük 9. Linkedin 10. Friendfeed 11. deviantArt, 12. Flickr13. Tumblr 14. Google Plus 15. Second Life16. MySpace

Sosyal Medya ve Sosyal Ağların Büyüme Hızı

Sosyal medya kavramını hemen her gün duymaktayız. Sosyal med-ya siteleri hem kendi içlerinde, hem de sayısal olarak hızla arıyor ve önü-müzdeki en az 2 sene bu artış aynı şekilde devam edecek.

Sosyal medya istatistikleri ile ilgili Sosyal medya ve sosyal net-worklerin büyüme hızları ile ilgili bazı çarpıcı bilgileri sizlerle paylaş-mak istedik bu makalede.

Her saniyede,n 2250 Tweet gönderiliyorn 600 kişi Facebook profil durumu-

nu güncelliyor n Youtube’a 25 dakika uzunluğun-

da video yükleniyorn Sosyal medya’daki oyunlarda 20

dolardan fazla gerçek para har-canıyor sanal ürünler için.

Twitter’daki Tweetleri bir yazı-cıdan çıkarıyor olsaydık; yazıcıdan çıkan kağıdın saatteki hızı 1800 km olurdu. Facebook durum güncelle-rimini yazıcıdan çıkarıyor olsaydı, kağıdın yazıcıdan çıkış hızı saatte 700 km olurdu.

Sosyal ağlarda yazılan herşeyi görmek isteseydik; Twitter için da-kikada 3,7 milyon kelime, Facebook için dakikada 1 milyon kelime hızla okuyor olmamız gerekirdi.

Sosyal ağların 10 milyon kullanıcıya ulaşma süreleri, hızlarıLinkedin ilk 10 miyon üyeye 3,5 se-nede,Twitter ilk 10 milyon üyeye 3 yılda,Facebook ilk 10 milyon üyeye 2,5 senede,Google+ ise ilk 10 milyon üyeye sadece 2 haftada ulaştı.

Yani sosyal medya dünyanın en hızlı yayılan hastalığından daha hızlı yayılmakta dünyaya.

Son olarak sosyal medya her gün değişmekte ve gelişmektedir. Sosyal medyada var olmanın temel şartlarına sonraki yazımızda deği-neceğiz ancak püf noktalar, yeni şeyler denemek, küçük hatalar yapmak, sonrasında doğru cevap-ları öğrenmek ve yeni şeyleri dene-meye devam etmektir.n

Page 56: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

56 u u

u u BESLENME

Hemen herkesin ortak sıkıntılarından biri hareketsiz yaşam… Özellikle masa başı

diye tanımlanan çalışma modeli içinde olan ve sabahtan akşama kadar çalışmalarını otura-rak geçiren kişiler hareketsizlikten sık sık dem vurular. Hareketsiz yaşam ile birlikte zamanla kilo ve kiloya bağlı olarak gelişen kalp-damar hastalıkları, aşırı yağlanma gibi sorunlar baş göstermeye başlar. Peki, işimiz masa başın-daysa ve hareketlerimiz sınırlı ise biz bu sorun-larla nasıl mücadele edebiliriz?

Yeşil Çayı Hayatınıza Sokun!Yeşil çay içeriğinde bulunan maddelerle

toksin atımını sağlar ve metabolizmayı hızlan-dırır. Özellikle şeker kullanımı olmaksızın tüke-

Masa Başı ÇalışanlarınBeslenme ÇantasındaOlması Gerekenler Bazı gıdalar, kilo alımını hızlandırırken bazı gıdaların tüketilmesi de metabolizmayı harekete geçirerek hareketsiz geçen zamanlardan alınan zararın en aza indirgenmesini sağlar. Peki, nedir bu gıdalar?

Page 57: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 57

1. 2 haftada kilo vermek istiyorsanız çöp besinlere ve abur-cubura veda edin. Dışarıda yemek yemeyi bıra-kın ve diyet ürünler dahil olmak üzere şekerli içecek-lerden uzak durun.2. Daha çok taze gıdalar ve tahıllı yiyecekler tüketme-ye özen gösterin. Basit kural günde 2 porsiyon meyve ve 5 porsiyon sebze yemektir.3. Her gün tükettiğinizden daha az asitli içecek tüket-me ve yerine daha fazla meyve yemek gibi alışkanlık-lar geliştirin.4. Her gün midenizi mutlu edecek 6 öğün yemek ye-meyi alışkanlık haline getirin. Buradaki anahtar, her bir öğünde tek porsiyon tüketmektir. İkinci porsiyonu kesinlikle almayın ya da porsiyon hacminizi arttırma-yın. 1 tabak kuralına her zaman için uyun. 5. Pratik olmaları açısından hazır yemek kolaylık ta-şısa da bu besinleri tüketirken pişirme ve porsiyon hacmine dikkat etmeniz gerekiyor. Et ürünlerini tüke-tirken kızartma yerine ızgara tercih etmek, patates kızartması yerine haşlamasını tüketmek gibi küçük detaylarla lezzet aldığınız gıdalardan vazgeçmek zo-runda kalmaksızın öğünlerinize dahil edebilirsiniz.6. Ne yediğinizden çok yedikten sonra vücudunuzun hissettikleridir önemli olan. Eğer sofradan kalkarken doymadığınızı hissediyorsanız, birkaç dakika sonra aç-lığınızı şeker ya da çikolata ile bastırmaya çalışmak yerine bir parça meyve yiyebilirsiniz. 7. Yemekler düşmanınız değil. Yemek yemediğinizde gücünüzü kaybedersiniz. Eğer öğle yemeğine vakit bulamadıysanız, mutlaka meyve ile vücudunuza tak-viyede bulunun.

8. Eğer abur-cubur yemek istemiyorsanız abur-cubur satın almayı kesmelisiniz. Güçlü olun ve daha fazla çikolata tüketmeyin. Kilonuzun yanı sıra market fatu-ranızın da düştüğünü göreceksiniz. 9. Egzersiz yapmak kilo kaybını destekleyen en önem-li şeydir. Günlük yürüyüşler kilonuzun ideal olmasını sağlayacaktır. En kolay yapabileceğiniz spor her gün biraz yürümektir. Mevsimlere göre de bu aktiviteleri belirleyebilirsiniz. Disiplin sorunu yaşıyor ve itici bir güce ihtiyaç duyuyorsanız o zaman bir eğitmenden destek almanız sizin için ideal olacaktır. En yakın spor salonuna yazılarak oradaki eğitmenlerden size uygun bir program hazırlamalarını isteyebilir ve egzersizi bir yaşam biçimi haline getirebilirsiniz. 10. Öğle tatilinizi akıllıca kullanın. Öğle molanızın bir bölümünü yürümeye ayırın. Gün ortası yürüyüş yap-mak ya da koşmak enerjinizi yükseltir ve sizi stresten arındırır.

Masa Başı ÇalışanlarınBeslenme ÇantasındaOlması Gerekenler

tilmesi önemlidir. Hatta yeşil çayınızı var ise bir dilim limon ile tüketmeniz yararlı olacaktır. Günde 3 bardak tüketilen yeşil çay hareketsiz geçen saatlerin size do-kunmamasını sağlayacaktır.

Atıştırmalıkları Sağlıklı Hale Getirin!Eğer çalışma saatlerinde bir şeyler atıştırma ihti-

yacı duyuyorsanız bunu sağlıklı gıdalardan seçmek, sağlığınızı korumanıza yardımcı olacaktır. Örneğin ku-rutulmuş meyveler bu sorunla mücadelede birebirdir. Elma ve armut kurusu (cipsi diye de satışa sunulur) gün arasında size keyifli ve sağlıklı bir mola sağlaya-caktır. Dilerseniz mevsiminde taze olarak satın aldı-

ğınız elma ve armutlardan siz de evde kolaylıkla cips hazırlayabilirsiniz. İnce dilimlerle kestiğiniz elma ve ar-mutları küçük karelere ayırarak bir yağlı kağıt üzerine dizebilir ve fırının turbo özelliğinde kurutarak her daim tüketilebilecek cipsler hazırlayabilirsiniz.

Yoğurt ve Sütü İhmal Etmeyin!Meyveli küçük yoğurtlar, kalorisi azaltılmış süt (özel-

likle keçi sütü çok faydalı) masa başı çalışanların sıklık-la tüketmesi önerilen besin grupları. Ara öğünlerinizde yoğurt, süt, meyve ve kuruyemiş tüketimi (kuruyemiş-ten kasıt badem, ceviz, kuru kayısı, kuru dut… vb) size sağlıklı bir beden kazandıracaktır.

2 Haftada Kilo Vermenin 10 Adımı

Page 58: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u DOKTORUNUZ UYARIYOR

58 u u

Erken teşhis hayat kurtarır! Özel Kocaeli Tıp Merkezi hekimlerinden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ertuğrul Yıldırım Momografi ve Kolonoskopi hakkında dergimize bilgi verdi.

Özel Kocaeli Tıp Merkezi he-kimlerinden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ertuğrul

Yıldırım, geçmişte 17 kadından birinde görülen meme kanserin günümüzde her 7 kadından birinin sorunu haline geldiğini belirterek meme kanseri ve mamografi hak-kında sorularımızı yanıtladı:

Mamografi nedir?Meme kanserinde risk grubu-

nun başında, anne tarafından ak-rabalarında meme kanseri görülen kadınlar, ikinci sırada hiç doğum yapmamışlar veya ileri yaşlarda hamile kalan hanımlar yer alıyor. Meme kanserinin erken tanısında düzenli mamografi yaptırılması çok önemli.

Mamografi bir hazırlık gerekti-rir mi, herhangi bir gün yapıla-bilir mi?

Mamografi için herhangi bir ön hazırlık gerekmiyor. 40 yaşından sonra senede bir kere mamografi yaptırılmalıdır. Kanseri en iyi gös-teren yöntem mamografi olup Ult-rason ise yardımcıdır. Her iki yön-temin de hiçbir ağrısı ve yan etkisi yoktur. Sonuçlar 10 dakika içinde alınır.

Mamografi neden 40 yaşından sonra yapılır?

40 yaşından öncede yapılabilir. Önemli olan şudur: diyelim annede 45 yaşında meme kanseri görül-müş. Annenin yaşından 20 çıkarılır ve kızda bu yaştan itibaren tarama-lar başlatılmalıdır. Burada genetik yatkınlık belirleyici, yaşın önemi yoktur.

Endoskopi ve kolonoskopi ne-den gereklidir?

Beslenme alışkanlıklarının kötü yönde değişmesi nedeniyle mide barsak sisteminde görülen kanser-ler de günümüzde artıyor. Kolonos-kopi ile ilgili Amerika’da uygulanan sistem şudur; ailede sindirim siste-mi ile ilgili bir kanser varsa bu ki-şilerde 40 yaşından sonra, hiçbiri

şikayetleri olmasa bile mutlaka se-nede bir kere kolonoskopi gerekir. Ailesel yatkınlık yoksa, kolonoskopi 50 yaşından sonra senede bir kere önerilir. Sonuç temiz çıkarsa ikinci kez 55 yaşında yaptırılması önerilir.

Endoskopi uygulamaları da gü-nümüzde rutin hale gelmiştir. Gü-nümüzde en ufak mide şikayetinde endoskopi yapılıyor. Çok küçük bir işlem olup bir buçuk ile üç dakika arası sürüyor ve hemen ardından hastaya kesin netice veriliyor.

Kolonoskopi ise biraz farklı. Ko-lonoskopiye gerek duyulması için en başta genetik faktörler gelir. Bir de kalın barsakta kanama olmuşsa veya gizli kan mevcutsa muhakkak kolonoskopi yapılmalıdır.

Page 59: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 59

u u KİTAP

Parlak FikirlerNasıl Doğar?

Yazar: Steven JohnsonBoyner Yayınları

İş Hayatı Dizisi328 Sayfa

Parlak Fikirler Nasıl Doğar? İnovasyonların nasıl ortaya çıktığı ve hangi ortamlarda yeşerdiği hakkın-dadır. Bazı ortamlar, parlak fikirleri ezer, bazılarıysa

besler. İşte yazar Steven Johnson bu etkileyici ki-tabında, inovasyonu teşvik eden verimli ortamların

sahip olduğu ortak özellikleri tarihi bir bakış açısıyla ve sanat, bilim ve teknoloji gibi farklı yaratıcılık

alanlarını da kapsayacak şekilde incelemekte ve bulduğu cevapları okurları ile paylaşmaktadır. Eğer

bu ortamların ortak özelliklerini ne kadar iyi anlar ve içimize sindirirsek, kendi çalışma alışkanlıklarımız-da, hobilerimizde ve iş ortamımızda da onları o ka-

dar etkin kullanır ve inovasyon konusunda içimizde zaten var olan yetenekleri o ölçüde başarıyla ortaya

çıkartabiliriz.Siz de parlak fikirleri ve inovasyonu destekleyen

ve yeşerten olağanüstü verimli bir ortam yaratmak istiyorsanız mutlaka bu kitabı okumalısınız.

Türkiye Ekonomisiİlker Parasız

Ezgi Kitabevi Yayınları / İktisat Dizisi660 Sayfa

Kitabın planını oluştururken ülkemizde iktisat ve istikrar politikaları uygulamalarının genelde birbirlerinden kesin çizgilerle ayrılabilen 9 - 11

yıllık dönemler şeklinde incelenebileceğini gördük. Yalnızca 5 Nisan 1994 kararları nedeniyle 1990’lı yılları iki ayrı bölüm

şeklinde incelemek gerekti. Böylece yaptımızı dokuz bölüm olarak hazırladık. Yapıtımızın bölümlerini mümkün olduğunca birbirine

benzer bir plan mantığıyla incelemeye çalıştık. Bununla birlikte her dönemde ön plana çıkan gelişmeleri, iktisat politikası uygulamalarını

ve iktisat politikası çerçevesinde geliştiren teorilerle ülkemizdeki uygulamalar arasındaki ilişkileri ortaya koyma gayreti içinde olduk.

İsmin Marka Hali(Marka İsimlendirme Rehberi)

Duygu PhillipsMediaCat Kitapları İş Dünyası Dizisi

192 Sayfa

Marka Danışmanı ve Marka İsimlendirme Uzmanı Duygu Phillips tarafından kaleme alınan ve

Türkiye’de bir ilk olan İsmin Marka Hali, Mediacat Kitapları tarafından yayımlandı. Phillips’in bu

özenli çalışması marka isimlendirme tekniklerini ve isim bulma sürecini detaylarıyla açıklıyor, başarılı marka isimlerini ve şaşırtıcı hataları akıcı, esprili

ve merak uyandırıcı bir dille okura aktarıyor. Kitap, Türk markalarının dünya markası olma yolunda en

önemli adımlarından birine tam destek veriyor.Marka ismi bulmak gün geçtikçe zorlaşmakta.

Sözlükler tükeniyor, tescil başvurusunda bulunan marka sayıları artıyor, yaratıcılık tek başına yeterli

olmuyor. Markaları isimlendirmek başlı başına bir iş haline geliyor. Doğru isimler için hem

isimlendirme tekniklerini biliyor olmak, çeşitli yabancı dillere hakim olmak, dilbilim, anlambilim,

şekilbilim ve sesbilim bilgi ve birikimine sahip olmak, hem de pazarlama ve marka stratejileri

konusunda uzman olmak gerekiyor. Nitekim başarılı marka isimleri stratejiye dayanan bir süreç

sonrasında tasarlanıyor.

Hukukçu ve Yöneticiler içinMevlana Bilgeliği

Ergin ErgülOrient Yayınları

Araştırma-İnceleme Dizisi160 Sayfa

Ölüme ve hayata, zamana ve tarihe yenilmeyen evrensel bilge Mevlânâ’nın birçok konudaki bilgelik

mücevheri düşünce ve bilimsel öngörülerini daha önce duymuşsunuzdur. Ancak onun, insan hakları, düşünce ve ifade

özgürlüğü, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, yolsuzluk ve rüşvet, terör, kamuda iyi yönetim, etik ilkeler, stratejik düşünce

gibi konuları da günümüze ve geleceğe ışık tutacak şekilde ele aldığını biliyor musunuz?

İnternetten Para Kazanmanın101 Yolu

Ali Yavuz ŞahinPusula Yayıncılık / Web Kitapları Dizisi

130 Sayfa

İnternet dünyasında para kazanmakartık çok zor değil!

Sürekli kullanım oranı artan İnternet’in getirdikleri güzellikler tartışılmaz bir gerçek.

10 yıl önce ailenize ben CEO uzmanı olacağım deseydiniz size gülerek, bu yolunuzdan dönmeniz için ellerinden

geleni artlarına koymazlardı. Şimdi ise durum çok farklı. İsterseniz Internet üzerinden milyarlar kazanabilirsiniz.

Bu tamamen sizin elinizde. Elinizde bulunan kitap içerisinde İnternet’ten para kazanmanın

yüzlerce yolu arasından sadece 101 tanesi bulunuyor. Para kazanmak için size sunduğumuz yolları kullanabilir veya bu

yollar sayesinde hayal gücünüzü harekete geçirerekkendi yolunuzu bulabilirsiniz.

SEO uzmanı olmaktan Blog’dan para kazanmaya, iş ağı oluşturmaktan güncel içerik sitesi yaratmaya uzanan 101 konu

başlığında ufkunuzu açacak bilgiler bulacaksınız. - Çağrı Merkezi Üyesi Olmak

- Twitter Üzerinden Nasıl Para Kazanılır?- HubPage’i Tanıyor musunuz?

- Süresi Dolan Alan Adlarının Peşine düşün- Fotoğraf Çekmeye Başlıyoruz- YouTube’dan Para Kazanmak

- Bir Yerden Alıp Diğerine Satmak- Kitap Eleştirileri Yazarak Para Kazanabilirsiniz

- Hiç Güzin Abla’ya Özendiniz mi?- Tıklama Başına Para Kazanabilirsiniz

Page 60: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

60 u u

u u ÜYELERİMİZİ TANIYORUZ

Körfez’e açılan pencere

BEREKETPENFıratpen’in bölgemizdeki en önemli üretici bayilerinden biri BereketPen, ilkeli ve dürüst çalışma prensibiyle hizmet veriyor.

Bereketpen Yönetim Kurulu BaşkanıAbdullah Kapçak

1975 Yılında Muş’ta doğdu ilk ve orta eğitiminden sonra iş hayatına atıldı. 1997 yılında Bereketpen Ltd. Şti. adlı firmayı kurarak ticaret hayatını geliştirdi. Önce demir çelik ve alüminyum işleri ile başladık-tan sonra PVC kapı ve pencere sistemleri alanında kurumsal bir yapı oluşturarak halkımızın hizmetine sundu. Eğitimine açık öğretimden devam etmekte olan Abdullah Kapçak evli 3 çocuk babasıdır

BerketPen, 1997 yılında Abdullah Kapçak tarafından, Kocaeli İli Körfez İlçesi’nde kurulmuştur. BereketPen ilk yıllarda

faaliyetine, demir ve alüminyum doğrama ile başlamıştır. Dürüstlük misyonu ile çalışarak kaliteli hizmet hedefi ile hak ettiği yere gelmiş-tir.

BereketPen, kuruluşundan günümüze ilke-li ve dürüst çalışması ile müşteri sayısını her geçen gün artırarak hizmet vermeye devam etmektedir.

BereketPen müşteri talepleri doğrultusun-da Kocaeli ve çevre illere kaliteli hizmet ver-mektedir. BereketPen 2004 yılında Fıratpen üretici bayiliğini alarak daha büyük ve kurum-

sal bir yapıya kavuşmuştur. Kocaeli ve çevre iller ile birlikte Körfez’deki tüm müşterilerine kurumsal yapısı ile hizmet vermektedir.

BereketPen ileri teknolojik altyapısı, tec-rübesi ve birikimi ile kaliteli hizmeti ilke edin-miştir. BereketPen kapı ve pencere sistemleri dışında, panjur, duşakabin, sineklik, menfez, çelik kapı, kepenk, otomatik kapı sistemleri, korkuluk, banyo dolapları ve cephe sistemleri alanların da hizmet vermektedir.

Ayrıca inşaat alanında da yap-sat işi ve ta-ahhütlü alt ve üst yapı işlerini yapmaktadır.

Firmanın Kalite BelgeleriCE BELGESİMARKA TESCİL BELGESİ (TSE)

Page 61: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 61

u u ÜYELERİMİZİ TANIYORUZ

Reklamcılık sektöründe hedefleri büyük

ABC ReklamKörfez’de Reklamcılık alanında faaliyet gösteren ABC reklam, açıkhava reklamcılığı başta olmak üzere sektörde birçok alanda uzmanlaşmış durumda.

1999 Yılında 50m2 kurulan firma gelişen teknolojilerle birlikte şu an mevcut olan 1500 m2 kapalı alanda hizmetine devam

etmektedir. Sektör olarak Körfez ilçesinin sağ-ladığı imkanlarla firmaların reklam maliyetle-rini % 50 oranında azaltacak ürün yatımları yapıldı. ABC Reklam yeni makine ve teknolojiy-le müşterilerine daha kaliteli hizmet sunarak memnuniyetini kazanmaya devam ediyor.

Firma kendi dalı olan açık hava sektörün-den hiç kopmadan bünyesinde sadece reklam ağırlıklı olarak çalışan güçlü ve profesyonel bir ekip oluşturdu. Yeni yatırımlar yaparak makine ve ekipmanlarını sürekli yenileyerek teknolojiy-le yarışır hale geldi.

ABC Reklam’ın bünyesinde bulunan makineler;

Büyük ebat dış mekan baskı makinesi,

Büyük ebat yüksek çözünürlüklü makine,

İç mekan baskı makinesi

Transfer baskı makinesi,

Tekstil baskı makinesi,

Laminasyon makinesi,

Folyo kesim makineleri,

CNC rouyter,

Lazer kesim makinesi,

Köpük kesme makinesi,

Avrupa kaşe makinesi.

Firma makine ve ekipman bakımından sek-törde yerini almış olup konusuyla ilgili fuarları yakından takip adiyor. 2011 yılı içersinde China Sing Donguan Fuarı, CNR Promosyon Fuarı, CNR Bayiim Olurmusun Fuarı ve Sing İstanbul fuarlarına katılmıştır.

2012 yılında yeni makine ve ekipmanlarla Kocaeli ve Körfez’deki müşterilerine daha iyi ve daha kaliteli hizmet etmek hedefleri arasın-dadır.

ABC REKLAM VE TİCARET LTD.ŞTİ. Barbaros Mah. Papatya Sok. No: 7Körfez KocaeliTel: 0262 526 59 71Fax: 0262 527 07 45e- mail: [email protected]

Page 62: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u OTOMOTİV

62 u u

Volkswagen Ticari Araç’ın merakla beklenen Pick Up modeli Amarok, Türkiye’de çift turbo şarjlı 163 PS 2.0 BiTDI motoru ve 4x2 ile 4x4 seçenekleriyle pazara sunuluyor.

VOLKSWAGEN AMAROKDoğada gücünü şehirde prestijini göstermeye geldi!

Yenilikçi teknoloji, yüksek güvenlik stan-dartları ve yakıt verimliliğini, konfor ve ergonomideki en iyi değerlerle birleştiren,

Avrupalı üreticinin ürettiği bu sınıftaki ilk araç olan Volkswagen Amarok showroomlarda yeri-ni aldı. 163 PS 2.0 BiTDI motora sahip, Trend-line ve Highline olmak üzere iki farklı donanım seçeneği ile alınabiliyor.

Doğada güç, şehirde prestijHereke’nin halısı gibi, tarihi eserleri de

dünyada Sunduğu üstün performans, güvenlik ve konfor özellikleriyle sınıfında standartların belirleyicisi olan Amarok, sadece gelişmiş ve sağlam mühendislik özelliklerini değil, aynı za-manda verimli motorları ve güncel Volkswagen tasarımının izlerini de taşıyor. Motorda gelecek neslin en gelişmiş teknolojisine sahip, güçlü ve verimli Common Rail Turbo dizel enjeksiyon (TDI) sisteminin kullanıldığı Amarok’un yakıt tüketimi ve egzoz atıkları, pick up kategorisin-deki yeni en iyi değerleri oluşturuyor.

Amarok, kullanım maliyetinden güvenlik özelliklerine, offroad sürüş teknolojilerinden yükleme alanı ve konfor özelliklerine kadar bir çok alanda rakiplerinden öne çıkıyor.

Volkswagen Amarok’da kullanılan 2,0 BiTDI

motor daha önce Transporter ve Caravelle’de de yer alan ve son derece beğeniyle karşıla-nan çift turbo şarjlı motor. Son derece daya-nıklı, yakıtı verimli kullanan, yüksek teknolojili bu turbo dizel, 120 kW / 163 PS güç üretiyor. Common Rail enjeksiyonlu çift turboya sahip ve 1500 d/d’den itibaren 400 Nm tork sağlıyor. Çift Kademeli Turbo Motor, Euro-5 emisyon standardı zorunluluklarını yerine getirdiği gibi, 100 kilometrede sadece 7.8 litre (4x4 Amarok) yakıt tüketimiyle de sınıfının en tasarruflu mo-deli.

Modern çizgilerSportif ve göz alıcı çizgileri ile dikkat çeken

Volkswagen Amarok’un, Trendline donanım seçeneğinde dahi gövde rengi dolgulu geri dönüşümlü tamponlar, elektrik kumandalı ısıt-malı yan aynalar, yükseklik ayarlı halojen farlar ve alaşımlı jantlar gibi üst düzey ekipmanlar standart olarak sunuluyor.

Highline donanımı ise bu özelliklere ek ola-rak sunulan krom çıtalı gövde rengi ön tam-pon, krom kaplamalı basamaklı arka tampon, gövde rengi kapı kolları, kısmi krom kaplamalı yan aynalar, krom çerçeveli ön sis farları, krom kaplı ön panjur ve karartılmış arka camlar ile etkileyici bir görünüme sahip.

Page 63: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 63

’Özel Klavuz Sistemi‘ en zor şart-larda bile maksimum konfor

Sınıfında sadece Volkswagen Amarok’ta sunulan ’Özel Kılavuz Sistemi‘, arazi şartlarında devreye giriyor ve vites kolundaki titreşimi minimuma indirerek büyük kulla-nım kolaylığı sağlıyor.

Ayrıca Amarok’ta sunulan bir di-ğer özellik de yanlış vites geçişleri-nin önüne geçen kilitleme çubuğu sistemi. Bu özellik sayesinde zor yol şartlarında sürücünün hata yapma-sının önüne geçiliyor ve şanzıman korunuyor.

En zorlu yol koşullarında bile maksimum güvenlik sağlayan VW Amarok, standart olarak off-road

ABS, otomatik yokuş çıkış – iniş asistanı ve ESP gibi özellikler sunu-yor.

Çetin arazi şartlarına uygunVolkswagen Amarok’ta güç ak-

tarımı bakımından iki farklı kavram sunuluyor; isteğe bağlı dört teker-lekten çekiş ve arkadan itiş. Dört çeker modellerde, araç hareket ha-lindeyken, tek bir düğmeye basarak kolayca 4 çeker sistemi devreye alı-nıp, çıkartılabiliyor.

Bir düğmeye basarak devreye sokulan diğer bir standart özellik de Off-Road ABS (arazi için ABS) özelliği. Bu sistem, arazide ve ça-kıllı yollarda aracı, zemine gömerek

takoz etkisi yaratıyor ve fren mesa-felerini önemli oranda azaltıyor. Bu özellik sayesinde Amarok, 45 dere-celik yokuşlarda, tam dolu olsa bile rahatlıkla duruyor.

Yokuş yukarı çıkış ve iniş asista-nı da Volkswagen Amarok’un tüm versiyonlarında standart olarak sunuluyor. Bu sistem sayesinde hiç bir pedala basmadan 45 dere-ce eğimli araziye bile tırmanıp aynı şekilde inilebiliyor. Bu sistem, sürü-cünün ayağını frenden çekmesine rağmen aracı kaydırmıyor ve kalkış için yeterli güç oluşana kadar freni bırakmıyor. Hem rampa iniş ve çı-kışları kolaylaştırıyor hem de aracın kayarak devrilme riskini azaltıyor.

DAYANIKLILIKMono blok gövde yapısıEn Uzun Bakım Süresi (15.000 km’lik bakım aralıkları)EKONOMİSınıfının En Düşük Ekonomik Yakıt Tü-ketimiGÜVENLİK: En Kapsamlı Standart Güvenlik Paketi ESP (Viraj Dengeleme Sistemi) ABS (Anti Blokaj Fren Sistemi)Off-road ABSASR (Anti Patinaj Sistemi)EDL (Elektronik Diferansiyel Kilidi)Otomatik yokuş çıkış ve iniş asistanıSürücü, yolcu ve yan hava yastığı

VOLKSWAGEN AMAROK’UN ÜSTÜNLÜKLERİKONFORYol Bilgisayarı KlimaMP3 – CD Çalarlı radyo6 HoparlörHız SabitleyiciÇok sayıda ve kullanışlı eşya gözleriSınıfının en geniş davlumbazlar arası yük-leme mesafesi (1.22 m)En büyük yükleme alanı 2.52 m²Vites kolundaki titreşimleri minimuma in-diren “Özel Kılavuz Sistemi”Yanlış vitese takmanın önüne geçen “Kilit-leme Çubuğu Sistemi”

Page 64: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

64 u u

Balkanlar kültürü, gelenekleri ve zengin ta-rihi ile gezilmesi gereken yerlerden. Şu an

özellikle Balkanlardaki en popüler yerler doğal güzellikleri, değişik kültürleri barındıran yapısı, yemek kültürü ve ziyaretçileri çeken misafirper-ver insanları ile eşsiz bir yer olmayı başarıyor. Avrupa’nın bu köşesini gezmek isteyenler için, Balkanlarda gidilebilecek, görülmesi gereken en iyi 5 yeri sunuyoruz.

Prilep, MakedonyaPrilep gerçekten en çarpıcı yerlerden biri,

şehrin geleneği ve moderniteyi kendine has ilginç ve hoş bir şekilde beraber barındırma-sının yanında konumunun çıplak bir tepenin altında taşlar tarafından çevrilen bir yerde olması da ilginç bir görüntüye sahip olması-nı sağlıyor. Yorgan yaması gibi bir görüntüsü olan orta çağ kalelerinin kalıntıları şehre tepe-den bakıyor. Şehirde görülmesi gereken pek çok yer var: Eski Çarşı, Saat Kulesi, pek çok kilise ve eski manastır gibi.

u u GEZİ

Balkanlar her zaman Avrupa’daki ilk ziyaret edilen yerlerden olmasa da, son yıllarda özellikle siyasi kargaşaların durulmasıyla daha çok insan için ilgi çekici tatil yerlerinden biri olmaya başladı. Özellik-le daha keşfedilmemiş bakir doğal güzelliğinin olması Balkanların daha çok turist çekmesine sağlıyor.

Balkanlarda Gezilecek YerlerGörülmesi gerekenen iyi 5 Balkan şehri

Page 65: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

u u 65

Dubrovnik, HırvatistanDubrovnik Hırvatistan için gerçek bir mücevher de-

ğerinde. Dubrovnik Akdeniz’deki en resmedilmeye de-ğer yerlerden biri. Dubrovnik orta çağın güzelliğini ha-len daha koruyan tarihi bir şehir ve şehrin görülmeye değer mimarisi ve ilginç detaylara gösterilen dikkat 5 yıldızlı oteller tarafından gölgelenmemiş durumda. Şe-hirde görebilecek harika yerlerin dışında, Dubrovnik’te pek çok kültürel etkinlik ve harika kumsallar var.

Brasov, RomanyaRomanya coğrafi olarak Balkan yarımadasında

bulunmasa da kültürel ve tarihsel bağlarından ötürü Balkanların bir parçası olarak kabul ediliyor. Brasov ve çevresinde sık ormanlar bulunuyor ve harika şehir ha-yatı ve çarpıcı manzaralarıyla Brasov Transilvanya’daki tarihsel şehirlerden biri.

Veliko Tarnovo, BulgaristanKuzey Bulgaristan’da bulunan üniversite şehri Ve-

liko Tarnovo orta çağ Bulgaristan’ının başkentiydi ve bugünlerde ülkenin kültürel başkenti konumunda. Ve-liko Tarnovo’da pek çok ilginç müze, tarihsel alan ve öğrenci nüfusunun çok fazla olması nedeniyle canlı bir gece hayatı bulabilirsiniz.

Prizren, KosovoPrizren Sırbistan’ın orta çağdaki başkentiydi, fakat

şehre gittiğinizde etrafınıza dikkatlice bakarsanız pek çok mimari yapıda Türk mimarisinin etkilerini görür-sünüz. Prizren bu anlamda camilerin ve manastırların şehri ve bu camiler ve manastırların çoğunun tarihi 14. yüzyıla kadar gidiyor. Pek çoğu siyasi çatışmaların olduğu zamanlarda zarar görse de halen daha görül-meye değer güzelliklerini saklıyorlar.

Page 66: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı

66 u u

u u BULMACA

Sudoku Bulmaca

8

3

6

1

3

2

6

7

4

5

1

3

5

4

8

2

7

4

6

2

9

5

8

9

3

6

2

5

9

7

1

2

7

4

8

7

9

1

5

8

3

7

5

3

2

8

1

9

3

8

1

7

1

8

6

2

4

9

6

1

3

9

4

2

1

2

7

6

9

4

5

8

2

7

1

1

8

1

6

7

6

8

9

3

5

2

9

4

5

4

7

1

4

2

6

9

1

2

8

3

1

7

5

7

3

8

1

3

9

4

1

9

3

8

8

4

6

1

8

4

3

9

1

7

6

8

2

8

6

8

6

2

7

6

7

9

3

5

8

5

4

1

Japonca “Sayılar tek olmalı” anlamına gelen “Suu wa dokishin ni kagiru” kelimelerinin kısaltılması olan Sudo-ku, günümüzde Asya’dan, Avrupa ve Kuzey Amerika’ya da yayılan oldukça popüler bir oyundur. Oyun alanında 3x3’lük dokuzar kutudan oluşan 9 eşit blok mevcuttur. Oyunun amacı her bloğa sayılar tekrar etmeyecek şekilde yerleştirmeyi başarmaktır. Her bir blok içerisinde 1’den 9’a kadar olan sayılar sadece bir kez kullanılmalıdır. Aynı zamanda, her satır ve sutunda 1 den 9’a kadar olan sayıları sadece bir kez kullanabilirsiniz.Her sudoku’nun sadece bir çözümü vardır ve bu çözümü tahmin ederek bulmak oldukça zordur. Hücre, satır ve sütunları sistematik bir şekilde tarayarak sayıları yerleştirmeye çalışmanızı öneririz. Daha fazla bulunan sayıları kullanarak diğer bir sayının hangi satır, sutun ya da hücrede olamayacağını ya da olabileceğini saptayacak şe-kilde akıl yüretmek size kolaylık sağlar.

Page 67: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı
Page 68: Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı