hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2013 sayı: 49 ato...

16
Kamu Özel Ortaklığı Tasarısı neler getirecek? TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen tasarı sağlık hizmetinin finansmanında ve sunumunda yeni bir dönemin habercisi. Türk Tabipleri Birliği Avukatı Özgür Erbaş’la tasarı ve KÖO modeli hakkında konuştuk. 10)) Performans ödemeleri dibe vurdu Türkiye genelinde tıp fakültesi ve eğitim ve araştırma hastanesinde çalışan asistanların performans ödemeleri 2012 yılının son aylarında “sıfır” liraya kadar indi. 8 )) Kalp nakli yapmak suç mu? Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. Erol Özdiler, göreve gelişinden kısa bir süre sonra yaşanan İbni Sina Hastanesi ameliyathane çalışanlarının grevinden tıp fakültelerinin mali durumu kadar pek çok soruyu cevapladı. 14 )) Meslek Kuruluşları Raporu hazırlandı Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının (KKNMK) Anayasal statüsüne ilişkin olarak yürütülen ve yeni Anayasa çalışmalarına da konu edilen tartışmalara katkı sunmak üzere bağımsız hukukçularca bir rapor hazırlandı. 11 )) “Hoca farkı” geri gelebilir Öğretim üyelerine muayene ve tedavi olmak için ödenen ve “hoca farkı” diye bilinen ek ücretin geri getirilmesi konusunda gözler yeni YÖK Yasasına çevrildi. Katılım payı alınmasına dair bir hükmün yer alması halinde düzenleme uygulamaya geçirilebilecek. 7 )) İade Adresi: Ankara Tabip Odası Mithatpaşa Cad. No: 62/18 06420 Kızılay ANKARA Sağlık Bakanı Dr. Recep Akdağ koltuğunu Dr. Mehmet Müezzinoğlu’na bıraktı. Kamuoyunda, bugüne dek çok başarılı olduğu söylenen Recep Akdağ’ın neden görevden alındığına dair tartışmalar devam ediyor. 4 )) hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2013 Sayı: 49 P.P. 44 Yenişehir Ankara )) Sağlık Bakanlığı Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uzmanlık eğitimi gören asistan hekimlere bir süredir hastane yönetimi tarafından dayatılan “acil serviste triaj nöbeti tutma” uygulamasına karşı Ankara Tabip Odası tarafından açılan iptal davasında, yürütmenin durdurulması kararı verildi. 8 )) asistan hekim sağlık politikaları güncel Sami Ulus’ta bıçaklı saldırı Sami Ulus EAH acil servisinde hafta başında nöbetçi asistan hekim hasta yakınlarının bıçaklı saldırısından güçlükle kurtuldu. ATO hukuk bürosu hızla devreye girerken, ATO Başkanı Dr. Özden Şener hastane yöneticisi Dr. Nurullah Okumuş ve 1. Bölge Gn. Skr. Dr. Şerif Serdar Mercan’ı ziyaret ederek konunun aciliyetini ve hassasiyetlerini iletti. Olay, hastanede 25 Şubat’ta yapılacak ATO toplantısının önemini artırdı. ATO keyfi nöbet uygulamasını durdurdu! SABİM artık yazılı bilgi istemeyecek )) SABİM’i ziyaret eden Ankara Tabip Odası heyeti, hekimlerin yoğun tepkisine neden olan merkezin yöneticileriyle görüştü. Yürütülen mekanizma dolayısıyla hekimlerin yaşadığı sıkıntıları aktaran ATO heyeti, toplantının ardından sistemin işleyiş biçimine ilişkin incelemelerde bulundu. )) Çözüm yolları üzerine yapılan karşılıklı görüş alışverişinin ardından ATO heyetinin “yazılı bilgi istenmesi uygulamasından vazgeçilmesi” talebine olumlu yanıt geldi. 7 )) tıp fakültesi Anayasa Mahkemesi duvarında: SAĞLIK HAKTIR 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin iptalini isteyen Ankaralı hekimler ve sağlık çalışanlarının fenerli gece eyleminde Anayasa Mahkemesi’nin duvarına lazerle “Sağlık Haktır” yazıldı. Kan ağlayan adaleti temsilen siyahlar giyinmiş bir canlı heykel eylem boyunca Mahkeme önünde performans sergiledi. 11 )) Sağlık Bakanı değişti 663’e kısmi iptal Anayasa Mahkemesi 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin kişisel bilgilerin paylaşılması, çalışılan yerde ikamet etme zorunluluğu ve Sağlık Bakanlığı’na meslekten men yetkisi veren maddeleri ile TTB’nin “tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak” ibaresini yürürlükten kaldıran maddeyi iptal etti. güncel

Upload: others

Post on 14-Jun-2020

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2013 Sayı: 49 ATO ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/subat2013.pdf · heykel eylem boyunca Mahkeme önünde performans sergiledi

Kamu Özel OrtaklığıTasarısı nelergetirecek?TBMM Plan ve BütçeKomisyonu’nda kabul edilentasarı sağlık hizmetininfinansmanında ve sunumundayeni bir dönemin habercisi.Türk Tabipleri Birliği AvukatıÖzgür Erbaş’la tasarı ve KÖOmodeli hakkında konuştuk. 10))

Performans ödemeleridibe vurduTürkiye genelinde tıp fakültesive eğitim ve araştırmahastanesinde çalışan asistanların performans ödemeleri 2012yılının son aylarında “sıfır” liraya kadar indi. 8 ))

Kalp nakli yapmaksuç mu?Ankara Üniversitesi TıpFakültesi Hastaneler BaşhekimiProf. Dr. Erol Özdiler, görevegelişinden kısa bir süre sonrayaşanan İbni Sina Hastanesiameliyathane çalışanlarınıngrevinden tıp fakültelerininmali durumu kadar pek çoksoruyu cevapladı. 14 ))

Meslek KuruluşlarıRaporu hazırlandıKamu kurumu niteliğindekimeslek kuruluşlarının(KKNMK) Anayasal statüsüneilişkin olarak yürütülen ve yeniAnayasa çalışmalarına da konuedilen tartışmalara katkısunmak üzere bağımsızhukukçularca bir raporhazırlandı. 11 ))

“Hoca farkı” gerigelebilirÖğretim üyelerine muayene vetedavi olmak için ödenen ve“hoca farkı” diye bilinen ekücretin geri getirilmesikonusunda gözler yeni YÖKYasasına çevrildi. Katılım payıalınmasına dair bir hükmün yeralması halinde düzenlemeuygulamaya geçirilebilecek. 7 ))

İad

e A

dre

si:

An

kara

Tab

ip O

dası

Mit

hat

paşa

Cad

. No:

62/

18

0642

0 K

ızıl

ay A

NK

AR

A

Sağlık Bakanı Dr. Recep Akdağkoltuğunu Dr. Mehmet

Müezzinoğlu’na bıraktı.Kamuoyunda, bugüne dek

çok başarılı olduğu söylenen Recep Akdağ’ın neden

görevden alındığına dair tartışmalar devam ediyor. 4 ))

hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2013 Sayı: 49

P.P.

44

Yen

işeh

ir A

nk

ara

)) Sağlık Bakanlığı Ankara Eğitim ve AraştırmaHastanesi’nde uzmanlık eğitimi gören asistan hekimlere bir süredir hastane yönetimi tarafından dayatılan “acil serviste triaj nöbeti tutma” uygulamasına karşıAnkara Tabip Odası tarafından açılan iptal davasında,

yürütmenin durdurulması kararı verildi. 8 ))

asistan hekimsağlık politikaları güncel

Sami Ulus’tabıçaklı saldırıSami Ulus EAH acil servisinde hafta

başında nöbetçi asistan hekim hasta

yakınlarının bıçaklı saldırısından

güçlükle kurtuldu. ATO hukuk bürosu

hızla devreye girerken, ATO Başkanı Dr.

Özden Şener hastane yöneticisi Dr.

Nurullah Okumuş ve 1. Bölge Gn. Skr.

Dr. Şerif Serdar Mercan’ı ziyaret ederek

konunun aciliyetini ve hassasiyetlerini

iletti. Olay, hastanede 25 Şubat’ta

yapılacak ATO toplantısının önemini

artırdı.

ATO keyfi nöbetuygulamasınıdurdurdu!

SABİM artık yazılı bilgi istemeyecek)) SABİM’i ziyaret eden

Ankara Tabip Odasıheyeti, hekimlerin

yoğun tepkisine nedenolan merkezin

yöneticileriyle görüştü.Yürütülen mekanizmadolayısıyla hekimlerin

yaşadığı sıkıntılarıaktaran ATO heyeti,

toplantının ardındansistemin işleyişbiçimine ilişkin

incelemelerde bulundu.

)) Çözüm yollarıüzerine yapılankarşılıklı görüşalışverişininardından ATO heyetinin“yazılı bilgiistenmesiuygulamasındanvazgeçilmesi”talebine olumlu yanıtgeldi. 7 ))

tıp fakültesi

Anayasa Mahkemesiduvarında:

SAĞLIK HAKTIR663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’niniptalini isteyen Ankaralı hekimler ve sağlıkçalışanlarının fenerli gece eyleminde AnayasaMahkemesi’ninduvarına lazerle“Sağlık Haktır”yazıldı. Kanağlayan adaletitemsilen siyahlargiyinmiş bir canlıheykel eylemboyunca Mahkemeönündeperformanssergiledi. 11 ))

Sağlık Bakanı değişti 663’ekısmi iptal

Anayasa Mahkemesi 663 sayılı KanunHükmünde Kararname’nin kişiselbilgilerin paylaşılması, çalışılan yerdeikamet etme zorunluluğu ve SağlıkBakanlığı’na meslekten men yetkisiveren maddeleri ile TTB’nin“tabipliğin kamu ve kişi yararınauygulanıp geliştirilmesini sağlamak”ibaresini yürürlükten kaldıranmaddeyi iptal etti.

güncel

Page 2: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2013 Sayı: 49 ATO ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/subat2013.pdf · heykel eylem boyunca Mahkeme önünde performans sergiledi

Hekim PostasıSahibi:Ankara Tabip Odası adınaDr. H. Özden ŞenerSorumlu Yazı işleri Müdürü:Dr. H. Özden Şener

Yayımlayan:Ankara Tabip Odası Yayının Türü:Yerel, süreliYayının Şekli:Aylık Türkçe Yıl: 2013, Sayı: 4912.000 adet basılmıştır.

Yayın İdare Merkezi:Ankara Tabip Odası Mithatpaşa Cad. No: 62/18 Kızılay ANKARA www.ato.org.trTel : (312) 418 87 00 Fax : (312) 418 77 94

Yayın Kurulu: Dr. Selçuk Atalay,Dr. Ebru Basa,Dr. Burhanettin Kaya,Dr. Mine Önal, Dr. Özden Şener

Editör:Bercis Mani Şipal

Haber Merkezi:Bercis Mani Şipal,Kansu Yıldırım,Sibel Durak

Haber, yorum ve yazılarınızı [email protected] gönderebilirsiniz.Ankara Tabip Odası Basın YayınKomisyonu ürünüdür.Ayda bir yayınlanır.

ATO üyelerine ücretsiz gönderilir.

Baskı öncesi hazırlık: GEO Tanıtım ve Reklam HizmetleriTurgut Reis Caddesi 47/6 06570Maltepe /Ankara Tel :(0312) 229 09 85 Faks :(0312) 230 82 76 [email protected]

Basım yeri ve tarihi: İhlas Gazetecilik AŞ. TurgutÖzal Bulvarı Demirciler Sitesi 1.Cadde No:68Siteler Ankara TEL: 353 29 61 / 15 Şubat 2013

Page 3: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2013 Sayı: 49 ATO ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/subat2013.pdf · heykel eylem boyunca Mahkeme önünde performans sergiledi

1. Kronik Hastalıklarla Mücadele-Birinci BasamakHekimliğinde Kronik Hastalıklarla MücadeleKongresi 19-23 Nisan tarihlerinde Antalya AntedonDeluxe Otelde gerçekleştirilecek. Kronik hastalıklarabütüncül bir bakış açısıyla yaklaşacak olan kongrebu anlamda Türkiye’de bir ilk olacak. Ankara TabipOdası tarafından düzenlenen Kongrenin GenelSekreteri Dr. Selçuk Dağdelen, Hekim Postası içinsorularımızı cevapladı.

Dr. Özden Şener ATO Yönetim Kurulu Başkanı[email protected]

Dr.Recep Akdağ AKPiktidarının mut-lak gücünü arka-

sına alarak Dünya Bankası projesisağlıkta dönüşüm programını ken-disinden önceki bakanların aksinetavizsiz uygulama imkanı buldu.

Söylenen nihai hedef; insanı-mızın daha iyi sağlık hizmeti al-ması, yüzünün gülmesi idi. Yapılanher şey bu kutsal amaç için yapı-lıyordu. Hiçbir fedakarlıktan ka-çınılmadı. Tıbbi cihaza, tetkik vetedaviye çok para harcandı. Top-lam sağlık harcaması 12 milyarliradan (2002) 50 milyar liraya(2011) çıktı.

Dr. Akdağ hekimde niteliktenziyade sayıya önem veriyordu.Kadavrasız anatomi laboratuvar-ları, tabeladan ibaret tıp fakülteleriile 2023 yılına bugünkünün ikikatı hekimle girmenin hazırlıkla-rını yaptı. Böylece Türkiye’de he-kim açığı kalmayacaktı.

Dr. Akdağ’ın ardında bıraktığıhastanelerde hastalar hala kuy-ruklarda. Dışkapı Yıldırım BeyazıtEğitim Araştırma Hastanesi’ndekibir poliklinik hekimi geçtiğimizhafta bir günde 230 hasta baktı.Dr. Akdağ’ın parlak sistemi iledevam edildiğinde 2023 yılındaaynı hekim günde 115 hasta ba-kacak.

Dr. Recep Akdağ’ın uyguladığıdönüşüm programı çok hasta bak-ma üzerine kuruluydu. Meşhurtavsiyesini hatırlarsınız: “Alın film-lerinizi, doktor doktor dolaşın”.

Her yurttaş ortalama yılda 2kez yerine bugün artık 8 kez he-kime başvuruyor. Hastalar ya iyi-leşemiyorlar ya da o kadar kısasürede doğru sağlık hizmeti alıpalamadıklarından emin değillerki doktor doktor dolaşıyorlar.

Doktorlar öğle yemeklerini ko-şarak yiyip geliyor ve hasta bak-maya devam ediyorlar. Çay molasıyok, “Arkama yaslanıp bir nefesalayım” yok. Asistan eğitim saat-lerini başhekim yardımcıları ba-sıyor: “Ne yapıyorsunuz burada?Haydi doğru polikliniğe!”

Recep Akdağ “Hastalanan pa-rasını versin” diyen bir hekimdi.Onun bakanlığı dönemindeSGK’nın eli yurttaşın cebindençıkmadı.

Aynı Dr. Akdağ kimilerine gön-lübol da olabildi. BakanlığındaDışkapı Eğitim Araştırma Hasta-nesi büyük bölümünü kullanma-

dığı Özel Ulus Hastanesi’ne ayda380.000 lira kira ödedi, hala daödüyor. Bu para her ay çalışanlarınaylıklarından kesiliyor.

Kendisi de hekim olan BakanAkdağ meslektaşlarının hasta bak-manın yanı sıra muhasebe, ecri-misil, damga pulu, temizlik işle-riyle uğraşması gerektiğini düşü-nüyordu; öyle bir sistem kurdu.

Dr. Recep Akdağ hekimlerihalkla karşı karşıya getiren, halkahedef gösteren pek çok demecinsahibiydi. Onun bakanlığında he-kime, sağlık çalışanına yönelikşiddet çığ gibi büyüdü. Bu haftakiolayda Sami Ulus Hastanesi’ndenöbette asistan arkadaşımıza beşkişi bıçaklarla saldırdılar. Akdağ’agöre “trafikte de böyle kabalıklarolur”du.

Bakan Recep Akdağ “tamgün”cüydü ama şoförü ya da eşiiçin bu kuralı delmekten de hiçrahatsız olmadı.

Ona göre amaca giden yoldaher şey mübahtı. Bu uğurda hekimmeslek örgütünü düşman gibi gör-dü ve gösterdi. Bunun kitabınıyazdı.

Bugün yılda 50 milyar lira buhalkın kesesinden çıkıp birilerininkesesine giriyor,

devletin eli hastaların cebindençıkmıyor,

ama yine de Türkiye’nin dörtbir yanında ASM’ler, hastanelerhastalarla dolup taşıyor,

öfkeli hasta yakınları sağa solasaldırıyor,

hekimler tükenmiş, mutsuz, tıp eğitimi, uzmanlık eğitimi

bitmiş, dünyanın tanıdığı tıp fa-kültelerinin içi boşalmış,

fakültede bir saat ders anlat-madan profesör de rektör de olu-nuyor,

yıllarını mesleğe vermiş feda-kar hekimler oradan oraya sürü-lüyor, çocukları torunları yaşın-daki yöneticiler tarafından hor-lanıyor,

hekimler terletme usulüyle ça-lıştırılıyor,

emekli hekime açlık sınırındabir aylık veriliyor.

Recep Akdağ’ın Türkiye taba-betindeki yeri işte budur.

(Biliyorum, her biriniz “şunuunutmuşsun” diyorsunuz şu an.Haklısınız. Say say bitmiyor.)

Recep Akdağ

ato’dan

Hekim Postası

Böyle bir kongre yapma fikri nasıl doğdu?Türkiye’de kronik hastalıklarla mücadelede

hangi noktadayız? Hastalıkların tanı ve tedavisiaçısından dünya nerede, biz neredeyiz? Sağlıksistemindeki değişiklikler kronik hastalığı olanhastaların yükünü azaltmaya mı arttırmayamı yönelik? Bu sistemde hastalar tedavi şansınasahip mi? Tüm bunları konuşabilmek için birkongreye ihtiyacımız olduğunu gördük.

Neden özellikle kronik hastalıklar?Sağlık sistemindeki her tür reform ve majör

değişikliklere en duyarlı hastalık grubu kronikhastalıklardır. Tüm dünyada kronik hastalıklarlamücadele sağlık sistemlerinin kördüğüm nok-tasıdır. Dünyada sağlık sistemlerinin başarısınıkronik hastalıklarla mücadeleyle ölçmeye yö-nelen bir eğilim söz konusu.

Kongrede belli hastalıklar mı ele alına-cak?

Belli bir hastalığı konuşmayacağız, kronikhastalıklara bütün olarak bakmaya çalışacağız.Türkiye’de görülen en yaygın hastalık nedir?Önleme oranı, tedavi başarısı nedir? Nasıl biryöntem izlenmeli? Kronik hastalıklarla müca-delede elimizi bağlayan noktalar nelerdir? Tümbu sorulara Türkiye’deki sistemi Amerika’danHindistan’a kadar dünyadan örneklerle karşı-laştırarak cevap bulmaya çalışacağız.

Kronik hasta-lıkları bu şekildeele alan başkabir kongre ya-pıldı mı?

Branşlar bazında belli hastalıkları işleyenkongreler yapılıyor ama kronik hastalıklarabütüncül bir bakış açısıyla bakan kongre yok.Bu anlamda bu kongre Türkiye’de ilk olacak.

Neden özellikle birinci basamak hekimliğitercih edildi?

Birinci basamak hekimliği kronik hastalık-ların izlem ve tedavisinde önde gelen bir işlevesahip. Birinci basamak hekimlerinin en önemliihtiyaçlarından birisi sürekli tıp eğitimi ancakyoğun tempo içerisinde günceli takip etmekher zaman kolay olmuyor. Dolayısıyla önceli-ğimiz, birinci basamak hekimlerinin önemlibir ihtiyacını karşılarken, aynı zamanda kronikhastalıkları, gerek tıbbi gerekse stratejik açıdantek bir masada bütüncül olarak değerlendire-bilmek.

İçeriği neye göre belirlediniz?Önce bir anketle hekimlerden gelen talepleri

topladık. Bu taleplere karşılık gelecek oturumlar,kurslar planladık. Türkiye’nin her yanındançeşitli uzmanlık dallarından hekimler, tıp eği-timcileri, meslek örgütleri ve uzmanlık der-nekleri temsilcilerinden oluşan geniş bir katı-lımcı yelpazemiz olacak.

Aile hekimlerinden… Ankara Tabip Odası Aile HekimliğiKomisyon Başkanı Dr. Zafer Çelikyapılacak kongreyle ilgili şudeğerlendirmede bulundu: “Ailehekimlerinin yüzde 60’ı kronik hastalığıolan hastalarla ilgileniyor. Kronikhastalıklarla mücadelede yaşamtarzının, tedavinin planlanması, ilaç yanetkilerinin gözlenmesi, oluşabilecekproblemlerin yakından izlenmesi, önlemalınması hem hasta hem hekim içinbüyük önem taşıyor. Bu hastalıklarlamücadelede hekimlerin insani

sorumluluklarını yanında hukukisorumlulukları da var. Bu nedenlehekimin hastalığın hep bir adım önündeolması gerekiyor. Kongreden hekimlerinbu anlamda faydalanacaklarınıdüşünüyorum.”

Dr. Filiz Ünal İncekara kongreye ilişkin“Kronik hastalıkların tedavisi ABD tipisağlık sistemlerinde göz ardı ediliyor. Buhastalıkları önlemek çok daha ucuzkenbizim hükümetimiz ne önlemek ne deolduktan sonra kaynak ayırmakistemiyor. Gözden kaçırılan bu noktalaradikkat çekmek için bu kongreninyapılması önemli.” açıklamasını yaptı.

güncel

Kronik hastalıklar tüm yönleriyle masaya yatırılacak

Page 4: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2013 Sayı: 49 ATO ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/subat2013.pdf · heykel eylem boyunca Mahkeme önünde performans sergiledi

Sibel Durak

Vatandaş artık muayene vetedavi giderlerine ilişkin katı-lım paylarını, reçetesiyle ec-zaneye gidip ilaç alırken ödü-yor. İlaç fiyatlarının eskiyeoranla düşmüş olmasına rağ-men reçeteyle ilaç almak halkapahalıya patlıyor. Muayene pa-yının 5 TL’ye kadar çıkmasıve reçete başına 3 TL ve 3kutu ilaca ilave her kutu için1 TL ödenmesi, reçeteyle ilaçalmak yerine ilaç ücretini cep-ten ödemeye yöneltiyor. Katkıve katılım paylarını ödeyeme-

yeceği için bir doktora mua-yene olmadan doğrudan ecza-neye giderek ilaç alıp kullan-ması ise halk sağlığını tehditediyor.

Bu düşük ilaç fiyatlarınınmuayene ücreti ve katkı payıtoplamının altında kaldığınıbelirten Ankara Eczacılar Oda-sı Genel Koordinatörü ÇağatayTümer, uygulamanın hasta ileeczacıyı karşı karşıya getirdi-ğini söyledi.

Sen beni muayene miettin?

Vatandaşların eczanede kar-

şılarına çıkan muayene ücre-tine itiraz ettiğini aktaran Tü-mer, “Sen beni muayene miettin benden ücretini istiyor-sun?” sorusuyla karşılaştıkla-rını aktardı. Halka bu konudaeksik bilgi verilmesi nedeniyleTümer,  gelen her hastaya tektek durumu açıklamak zorun-da kaldıklarını belirtti.

Katkı payını almayaneczaneler var

Kimi eczaneler ise sürekliilaç kullanan hastaları kendi-lerine bağlamak adına, bu has-talardan muayene ve katkı

payı talep etmiyor. Tümer ko-nuyu, “Yokluk mertliği bozar.Bu, etik bozulmaya kadar gidenbir süreç. Bir eczaneden payödemeden ilacını alan vatan-daş, başka bir eczanede ken-disinden ücret istemesine tepkigöstererek eczaneyi sahtekarlıkyapmakla bile suçlayabiliyor”diye değerlendirdi.

Hekimsiz tedavi

İlaç parasını cepten ödemek daha ucuzEskiden muayene olup ilaçlarını reçetesiyle alan vatandaş, artık doğrudan eczaneye gidip ilaçücretini cepten vermeyi tercih eder oldu. Sağlık Bakanlığı kontrolsüz ilaç kullanımının önünegeçmeye,  akılcı ilaç kullanımını teşvik etmeye çalışsa da sağlık hizmetleri karşılığında ödenenkatkı ve muayene paylarının ilaç fiyatlarını aşmaya başlaması, vatandaşları hekime muayeneolmadan, reçetesiz ilaç almaya itiyor.  

Konuyla ilgili görüştüğümüz bireczacı ise “Eskiden hastaneyeücret ödediğinde vatandaşlaramakbuz verilirdi. Şimdi reçeteiçin 8 TL alıyoruz ancakvatandaşa makbuzveremiyoruz. Bu tutar faturabedelimizden düşüyor amabizim de elimizde hiçbir belgeyok.” değerlendirmesindebulundu. Kredi kartı ile ilaçalmak isteyen vatandaşlarınkendilerini zora soktuğunubelirten eczacı, “Kartla ilaçversek komisyonunu, KDV’siniödememiz gerekiyor, vermesekvatandaş ilaçsız kalıyor” dedi.

Reçetesiz ilaç almak

daha karlıAysel Ç.: Kalp, yüksek tansiyonve çölyak hastası olarak rutinmuayenelerini üniversitehastanesinde sürdüren Aysel Ç.kalp ve tansiyon ilaçlarınısürekli alıp kullanmasıgerektiğini belirtirken,eczaneye her defasında 15, 20lirayı bulan ücretler ödediğiniaktarıyor. Reçeteye herseferinde para ödemek yerinesoğuk algınlığı gibi durumlarda

ilacı doktora yazdırmayıpdoğrudan eczaneden almayıtercih ediyor.

Birsel K.:  Sürekli aynıeczaneden ilaç aldığını belirtenBirsel K. her defasındaeczacıyla kavga ettiğini ve artıkkendisinden ilaç alırken paraistenmediğini anlatıyor.

Önder D.: Üniversitehastanesinde diş tedavisigördüğü dönemde geçirdiğisoğuk algınlığı için eczanedenreçeteyle ilaç almak istediğinde40 lira ödediğini söylüyor.

Vatandaş, katkı-katılım paylarıylabirlikte ilaç fiyatıkadar ücretödüyor

İlaç adı:Lustral 50 mgİlaç fiyatı: 12,77Muayene ücreti: 5 tlFiyat farkı: 2,52 tlİlaç katılım payı:1,34 tlReçete katılım payı:3 tlToplam eczaneyeödenen: 11,86

Sağlık Bakanı Dr. RecepAkdağ koltuğunu Dr. Meh-met Müezzinoğlu’na bıraktı.Yeni Bakan devir teslim tö-reninde, “İlk duam olarakRabbim bana da onun gibionurlu bir görev vermeyinasip etsin” dedi. 

Akdağ ise bayrağı gönülrahatlığıyla teslim ettiğinibelirterek, “Görev yaptığımsüre içinde yanımızda olan,Sağlıkta Dönüşüm Progra-mını kararlılıkla destekleyensaygıdeğer Başbakanımızave kabinedeki arkadaşlarımamilletim adına teşekkür edi-yorum. Takdirle karşılananuygulamalarımızın bir sırrıvar. Bütün hizmetlerin te-melinde insana hizmet sev-dası var. Bu vizyon, bu bü-yük dönüşümleri gerçekleş-tirmiş durumda. İnsanımızınyüzünü güldürmek istedik.Bunu başta sağlık olmaküzere pek çok alanda da ba-şardığımıza inanıyorum. Üs-tümüze düşen görevleri bun-dan böyle de yapmaya de-vam edeceğiz. Bütünsağlık çalışanları ve mesaiarkadaşlarıma teşekkür edi-yorum. Birlikte çalıştığımkardeşlerimden haklarını he-lal etmelerini istiyorum, bende helal ediyorum. Milleti-mizin hayır duasını almaken büyük ödüldür. Bizi mil-letimize mahcup etmediğiiçin Allah’a hamd ediyorum.AK Parti İstanbul İl Başkan-lığı döneminden beri büyükbir başarı gösteren, kabili-yetlerini bildiğim değerli Ba-kanımız Müezzinoğlu’na damuvaffakiyetler diliyorum.”diye konuştu. 

Kamuoyunda, bugüne dekçok başarılı olduğu söylenenRecep Akdağ’ın neden gö-revden alındığına dair tar-tışmalar devam ediyor.

SağlıkBakanıdeğişti

Page 5: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2013 Sayı: 49 ATO ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/subat2013.pdf · heykel eylem boyunca Mahkeme önünde performans sergiledi

11-16 Mart 2013 boyunca Çağdaş Sanatlar Merkezi Sergi Salonunda

“Hastalık Kokusu” Belgeseli, belgesel, kısa film ve video-art gösterimleri / Seyreylem Film Kolektifi Gösterimler hafta boyunca devam edecektir

11 Mart 2013 Pazartesi

MEDYADA HEKİMLER VE SAĞLIK PANELİ Çağdaş Sanatlar Merkezi 18:30

12 Mart 2013 Salı

14 MART HEKİMLERİN SERGİSİ AÇILIŞI(fotoğraf, resim, heykel seramik vb) AÇILIŞ KOKTEYLİ

Çağdaş Sanatlar Merkezi 18:30

TİYATRO OYUNU “AY CARMELA” Ankara Tiyatro FabrikasıÇağdaş Sanatlar Merkezi 19:00

13 Mart 2013 Çarşamba

“BİR ZAMANLAR ANADOLU’DA” FİLM GÖSTERİMİ SENARİST Dr. ERCAN KESAL İLE SÖYLEŞİÇağdaş Sanatlar Merkezi 18:30

14 Mart 2013 Perşembe

KABARE “BEN BERTOLT BRECHT” Genco Erkal ve Tülay Günal Tiyatro OyunuYenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Sanat Merkezi Çok Amaçlı Salon 20:30

15 Mart 2013 Cuma

BEHÇET AYSAN ŞİİR AKŞAMI Ankara Tabip Odası 18:30

16 Mart 2013 Cumartesi

İŞÇİ SAĞLIĞINDA TAŞERON ÖRGÜTLENMESİ PANELİPetrol-İş Ankara Şube Toplantı Salonu 14:00-17:00

ŞİİR VE MUSİKİ DÜNYAMIZDAKİ HEKİMLERİMİZÇağdaş Sanatlar Merkezi 14:00

MESLEKTE 40.-50.-60. YILINI DOLDURAN HEKİMLERE PLAKET TÖRENİÇağdaş Sanatlar Merkezi 17:30

KAPANIŞ KOKTEYLİÇağdaş Sanatlar Merkezi 20:30

29 Mart 2013 Cuma

DEVLET HALK DANSLARI TOPLULUĞU GÖSTERİSİGençlik Parkı Tiyatro Salonu 20:00

14

Mart H

aftası etk

inlik

leri

Detaylı bilgi için:www.ato.org.tr

Page 6: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2013 Sayı: 49 ATO ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/subat2013.pdf · heykel eylem boyunca Mahkeme önünde performans sergiledi

Hazırlanmakta olanyeni bir yasayla, 06Kasım 1981’den buyana yürürlükte olanYükseköğretimKurulu’nun (YÖK),“Türkiye YüksekÖğretim Kurumu”adıyla baştan aşağıdeğiştirilmesi içinçalışmalaryürütülüyor.Hükümetin, 2013 yılıiçinde yasalaşmasıiçin YÖK BaşkanıGökhan Çetinsaya veüst düzeybürokratlara verdiğitalimatla hazırlananyeni YÖK Yasa Tasarısıtaslağı bilimseleğitim, kamuculuk veakademik personelindurumu hakkında pekçok soru işaretibarındırıyor.

Hekim Postası olarakEğitim-Sen YüksekÖğrenim BürosuÜyesi, MarmaraÜniversitesi İktisatFakültesi, ÇalışmaEkonomisi ve Endüstriİlişkileri BölümüÖğretim Görevlisi Dr.Miris MeryemKurtulmuş ilehazırlanan taslağı veönümüzdeki dönemdeüniversiteler içinneler öngörüldüğünükonuştuk.

Kansu Yıldırım

Yasa taslağı üniversiteler-deki çalışma ilişkilerini na-sıl etkileyecek? Öğretimüyeleri ve asistanları ne-ler bekliyor?

Yeni personel rejimive 657’de yapılacak de-ğişiklikler ile kamu hiz-

metinin devlet memur-ları eliyle yürütülmesinin

ortadan kaldırılmasına ve sözleşmeli ça-lışmaya dönüştürülmesine çalışılıyor.Yeni Yükseköğretim Yasa Taslağında aka-demik personel için de bu öngörülüyor.Dolayısıyla üniversitelerde de güvencesizve esnek çalışma, temel çalışma biçimiyapılmak isteniyor.

Öyleyse öğretim üyeleri ve asistan-ların istihdam modelinde önemli birdeğişiklik amaçlanıyor? Öngörülen ça-lışma biçimini biraz detaylandırabilirmisiniz?

Yeni yasa taslağına göre sadece araş-tırma görevlileri değil yardımcı doçentlerile doçent ve profesörlerin de bir kısmınınsözleşmeli olması planlanıyor. Diğer bü-tün özelleştirme süreçlerinde olduğugibi, kadrolu olanların sözleşmeli statüyegeçmeleri için ücret artışlarıyla özendi-rileceği belirtiliyor. Tabii aradaki fark,üniversitenin kendi yarattığı kaynaklar-dan ödenecek.

Araştırma görevlilerini neler bekli-yor?

Yasa tasarısı taslağında ayrıca, “projearaştırmacısı” ve “doktora sonrası araş-tırmacısı” olarak tanımlanan genç biliminsanlarının geleceğin öğretim üyeleriolarak yetiştirilmesi bir yana, proje ilebağlantılı sözleşmeli çalışan, hiçbir gü-vencesi olmayan geçici personel olarakistihdam edilmesi öngörülüyor. Ya projebittiğinde ya da doktora sonrasında ikisene daha çalıştırılıp işten atılacaklar.İstanbul Teknik Üniversitesi’nde şu andabunun provası yapılıyor. İTÜ’de başlayanuygulama diğer üniversitelere de yay-gınlaştırmak isteniyor. Bu uygulama as-lında taslak yasalaşırsa olacakların gös-tergesi.

Bu tür güvencesiz çalışmanın, eleş-tirel bilginin üretimine etkisi nasıl olur?

İş güvencesi özgür düşüncenin, özgürve eleştirel düşünce ise üniversitenintemel ve kurucu koşuludur. Bu yasanınçıkmasıyla birlikte esnek istihdam edilen,piyasaya yönelik gelir getirici çalışmalaryapma, performans sistemi ve akademikbaşarı puanları toplama baskısı altındaakademisyenler istedikleri akademik ça-lışmaları yapamayacak, piyasaya yönelikgelir getiren çalışmalar yapmıyorlarsaakademide var olamayacaklar. Akademiközgürlük siyasi otoriteden ve kapitalistişleyişten özerkliği gerektirir. Dolayısıylataslağın bu haliyle yasalaşmasıyla birliktezaten zor olan özgür bilimsel araştırmayapmak imkânsız hale gelecektir. Dahada önemlisi akademisyenler toplum,doğa, insan yararına bilimsel çalışmalarhiç yapamayacaklardır.Bugün Onur Ham-zaoğlu, Beyza Üstün ve Büşra Ersanlıgibi pek çok değerli akademisyen hakaret,hedef gösterme, tutuklanma gibi hertürlü baskı ve yıldırma yöntemiyle en-gellenmeye çalışılsalar da insan, toplumve doğa yararına çalışmalar yapmayadevam etmekte ve çalışmalarını öğren-cileriyle ve toplumla paylaşmaktadırlar.Yeni yasayla birlikte bu tür çalışmalarıyapma koşulları baştan ortadan kaldırı-lacak, bu tür çalışmalar yapmak isteyenakademisyenler üniversitelerde var ola-mayacaktır.

Performansa bağlı çalışmanın olum-suz etkileri sağlık alanında gün yüzüneçıkmaya devam ediyor. Yeni YÖK YasaTasarısı taslağındaki performans vegüvencesiz istihdam ilişkisinden bah-sedebilir misiniz?

Türkiye’de son otuz yıldır özellikleeğitim ve sağlık gibi kamu hizmetlerininsunumunda esnek istihdam biçimleri

yaygınlaştırıldı. Yeni YÖK Yasa Tasarısıtaslağı ile esnek istihdam ve mesleki gü-vencesizlik üniversitede de yasal halegetirilmek isteniyor.

Yeni yasa taslağına göre akademikyükseltmeler performansa dayalı ola-caktır. Performansın ise akademik başarıpuanlarıyla hesaplanacağı belirtiliyor.Öğretim elemanlarının akademik başarıpuanları sadece kendilerini değil aynızamanda bölüm başkanı ve dekanın aka-demik başarı puanını da etkileyecektir.Dolayısıyla öğretim elemanları sadeceYÖK tarafından denetlenmeyecek öğretimelemanlarının birbirini denetlemesi desağlanmış olacak.

Bu aslında tüm memurlar için ön-görülen bir düzenleme değil mi?

Yükseköğretim idari ve akademik per-soneli, esas itibariyle, genel kanun nite-liğinde olan 657 sayılı Devlet MemurlarıKanununa tabidir. 657 sayılı Kanun yerineçıkarılması düşünülen yeni “Kamu Per-soneli Kanunu” ile getirilecek düzenle-meler, yükseköğretim akademik ve özel-likle idari personeli için de geçerli halegelecektir. Yeni Personel Kanunu’nda yeralması beklenen düzenlemelerin nihaisonucu, memurların iş güvencesinin or-tadan kaldırılmasıdır. Böylece perfor-mansa dayalı ücretlendirme ve özlükhakları, yönetimin keyfi uygulamalarıylapersonel kıyımına dönüşecektir.

İTÜ Rektörlüğü, 25 Şubat 2011 tarihinde yürürlüğegiren “Torba Yasa”yı gerekçe göstererekaraştırma görevlilerini işten çıkarmayabaşlamıştı. İTÜ'lü asistanlar işten çıkarmalarınhukuksuzluğunu dile getirerek çeşitli eylemleryapmış, İTÜ Rektörlüğü'nün başlattığı asistankıyımını 31.01.2013 günü’de Ankara'da YÖKbinası önünde protesto etmişlerdi.

YÖK gidiyor, (T)YÖK geliyor!

‘ ‘Öğretim elemanlarının

akademik başarı puanlarısadece kendilerini değil aynızamanda bölüm başkanı vedekanın akademik başarıpuanını da etkileyecektir.

‘ ‘Bu yasanın çıkmasıylabirlikte esnek istihdam

edilen, piyasaya yönelik gelirgetirici çalışmalar yapma,

performans sistemi veakademik başarı puanları

toplama baskısı altındaakademisyenler istedikleri

akademik çalışmalarıyapamayacak, piyasaya

yönelik gelir getirençalışmalar yapmıyorlarsa

akademide varolamayacaklar.

Not: YÖK'ten yapılan açıklamada, 30 Haziran’a kadar doktora tezlerini vermeleridurumunda işlerine son verilen asistanlar geri alınacak.

güncel

Page 7: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2013 Sayı: 49 ATO ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/subat2013.pdf · heykel eylem boyunca Mahkeme önünde performans sergiledi

güncel

Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) 29 Aralık2012’de yapılan değişiklikle üniversite hasta-nelerinde “hoca farkı”nın geri getirilmesininyolu aralandı. İkinci ve üçüncü basamak sağlıkhizmeti sunucularına ödenecek katılım payının5 TL olduğu belirtilen Tebliğe, “Bu tutarı vakıfüniversiteleri hariç olmak üzere 2547 sayılıYükseköğretim Kanunu kapsamında olan üni-versitelerdeki öğretim üyesi muayenelerindearttırmaya ve farklılaştırarak uygulamaya Kurumyetkilidir” ifadesinin eklenmesiyle, “hoca farkı”nıgeri getirmeye yönelik ilk adım atılmış oldu. Budüzenlemenin ardından gözler, hazırlıkları sürenYÖK Yasasına çevrildi. Yasada, öğretim üyelerinemuayene olmak isteyenlerden katılım payı alın-masına dair bir hükmün yer alması halinde dü-zenleme uygulamaya geçirilebilecek.

Çalışmalar henüz başlamadıSGK Sağlık Hizmetleri Şube Başkanlığı, Kurum

bünyesinde konuya ilişkin henüz bir çalışmabaşlatılmadığını açıkladı. SUT tebliğinde yeralan hükmün, katılım payı alınabileceğine dairbir düzenleme olduğunu belirten yetkililer, ancakkanunla yapılacak bir değişiklikten sonra budüzenlemenin hayata geçirilebileceğini söylediler.

Mart ayında başlayabilirGazi, Ankara ve Hacettepe üniversiteleri, SGK

tarafından kendilerine gönderilecek resmi yazıyagöre işlemleri başlatacaklarını bildirdi. Üniver-sitelerden edinilen bilgiye göre, YÖK Yasa Tasa-rısının kanunlaşmasından sonra öğretim üyele-rine muayene olmak isteyenlerden katılım payıalınmasına imkan tanınacağı düşünülüyor.

Eski Bakan geri adım atmıştı Bilindiği gibi, 30 Ocak 2010 tarihli 5947 sayılı

yasa ile öğretim üyesi muayenesinde fark ücretiyasaklanmıştı. Dönemin Sağlık Bakanı Akdağ,fark ücretini muayenehaneciliğin fakültedekihali olarak tanımlamıştı. Akdağ koltuğunu dev-retmeden önce bazı üniversite rektörlerindengelen “Öğretim üyeleri için düşük miktardamuayene farkı ödenmesi” talebini değerlendi-rerek, tam gün uygulamasının kendileri için“Dar ve orta gelirlilerin kamuya ait bir hastanedenhizmet almak istediğinde para ödemek zorundakalmaması” anlamına geldiğini vurgulamış, bu-nun dışında her çözüm ve öneriye “evet” diye-ceklerini söyleyerek hoca farkının geri gelebileceğidair yeşil ışık yakmıştı.

GözlerYÖKYasasında

“Hoca farkı”geri gelebilir Öğretim üyelerine muayene ve tedaviolmak için ödenen ve “hoca farkı” diyebilinen ek ücretin geri getirilmesikonusunda gözler yeni YÖK Yasasınaçevrildi.

Hekim Postası

Ankara Tabip Odası, uzunsüredir hekimlerin tepkisineneden olan Sağlık Bakanlığıİletişim Merkezi’nin (SABİM)Ankara’daki Merkez Büro-sunu ziyaret etti. Sisteminişleyiş biçimine ilişkin de-taylı bilgi almak ve hekim-lerin SABİM’den kaynakla-nan sıkıntılarını aktarmakamacıyla gerçekleştirilen gö-rüşmede, varolan sorunlarınnasıl çözülebileceği konusunda kar-şılıklı görüş teatisinde bulunuldu.Ankara Tabip Odası Yönetim KuruluBaşkanı Dr. Özden Şener ve YönetimKurulu Üyesi Dr. Haluk Alagöl ileATO Birim Temsilcisi Dr. Mine Önaltarafından gerçekleştirilen ziyarete,Sağlığın Geliştirilmesi Genel MüdürüMine Tuncel, SABİM KoordinatörüNazlıhan Ejderoğlu, SABİM Halklaİlişkiler Daire Başkanı Ümran Benlive Sağlık Bakanlığı Danışmanı Dr.Yasin Akar katıldılar.Ankara TabipOdası heyeti görüşmede özellikle SA-BİM’in hekimler üzerinde önemli birbaskı aracı olarak kullanıldığına veBakanlığın hastanelerdeki hasta hak-ları birimi ve SABİM gibi mekaniz-malarına karşılık sağlıkçıların ken-dilerini çok yalnız hissettiklerine dik-kat çekti. SABİM’in bir şikayet me-kanizması olarak kurulmadığı vekimseden “savunmasının istenmesi-nin” söz konusu olamayacağını dilegetiren yöneticilere, hekimlerden is-tenen “yazılı bilgi talebinin” de sa-vunma istenmesi gibi işlev gördüğüaktarıldı. Yöneticilerin, bir yılda yak-laşık 3000 hekim ve sağlık çalışa-

nından yazılı bilgi ta-lep edilse de bununsadece 25’indehafif

kusur bulunduğunu belirtmeleri üze-rine ATO heyeti, bu durumda şika-yetlerin filtrelenmesinde ciddi birproblem olduğu uyarısında bulun-du.

Hekime sözlüdanışılması istendi

Çözüm yolları üzerine yapılan kar-şılıklı görüş alışverişinin ardındanATO heyetinin “yazılı bilgi istenmesiuygulamasından vazgeçilmesi” tale-bine ise olumlu yanıt geldi. Ziyaretsonrası SABİM yetkilileriyle yapılanikinci bir görüşmede ise Daire BaşkanıBenli, sistem üzerinden tüm il so-rumlularına “Yazılı bilgi istenmemesi,bunun yasal bir dayanağı olmadığı,sadece sözlü danışılma yoluna gidil-mesi” yönünde bir yazı gönderildiğibilgisini verdi.

Öte yandan SABİM yöneticileri,şikayetin doğru olmaması halindehekimlerin karşı şikayette bulunmahakları olduğunu her telefon görüş-mesinin sonunda arayanlara hatır-lattıklarını belirtirken, BİMER ya dahastane bünyelerindeki hasta haklarıbirimlerinden gelen bilgi taleplerininde SABİM zannedilmesinden rahat-sızlık duyduklarını daifade etti-ler.

SABİM artık yazılı bilgiistenmeyecekSABİM’i ziyaret eden Ankara Tabip Odası heyeti, hekimlerin yoğun tepkisine neden olanmerkezin yöneticileriyle görüştü. Yürütülen mekanizma dolayısıyla hekimlerin yaşadığısıkıntıları aktaran ATO heyeti, toplantının ardından sistemin işleyiş biçimine ilişkinincelemelerde bulundu.

Günde 5-7 bintelefonun%5’i şikayetSABİMyöneticilerindenalınan bilgileregöre, yarısıoperatör olmaküzere 200 kişininçalışmakta olduğuİletişim Merkezinegünde 5 bin ila 7bin arası telefongeliyor ve bunlarınsadece %5’i kişiveya fizikselkoşullara ilişkinşikayetlerioluşturuyor.Burada alınanbaşvurulardeğerlendirilmeküzere yardımcısağlıkpersonellerindenoluşan bir ekibegönderilerekfiltrelemedengeçiriliyor. Kabuledilen başvurulardaha sonraincelenmek üzereil sağlıkmüdürlüklerinegönderiliyor.Görüşmede, asılfiltrelemenin 81ilde tamamıhekimlerdenoluşan sorumlulartarafıncayapılmasınınbeklendiği ifadeediliyor.

Page 8: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2013 Sayı: 49 ATO ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/subat2013.pdf · heykel eylem boyunca Mahkeme önünde performans sergiledi

Türkiye genelinde tıp fakültesi veeğitim ve araştırma hastanesindeçalışan asistanların performansödemeleri 2012 yılının son aylarında“sıfır” liraya kadar indi.

asistan hekim

Ankara Tabip Odası (ATO), hekimlerinhaklarını savunma ve koruma konusundabir hukuki başarıya daha imza attı. AnkaraEğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uz-manlık eğitimi gören asistan hekimlerinATO’ya başvurusu üzerine açılan dava ilehastanede dermatoloji, fizik tedavi ve re-habilitasyon, biyokimya, patoloji, aile he-kimliği, mikro biyoloji gibi dallarda uz-manlık eğitimi gören asistan hekimlerekeyfi biçimde acil servis triaj nöbeti tut-turulması uygulaması yargıya taşınmıştı.Ankara 9. İdare Mahkemesi tarafından Şu-bat ayında verilen kararda, kamu sağlıkkuruluşlarında acil servis hizmetlerininyürütülmesine dair önemli tespit ve ilkelerede yer aldı.

Söz konusu yürütmenin durdurulmasıkararında mahkeme; “Davalı idarece gö-revlendirmenin bir anlamda konusundauzman personel açığını kapatmak amacıylayapıldığı ileri sürülmekte ise de, sağlıkhizmetleri nitelikleri gereği diğer kamuhizmetlerinden farklıdır. Bilime dayalı ol-ması gereken tanı ve tedavi metotlarınıninsan yararına sürekli yenilik ve gelişmegöstermesi, hizmet kalite ve beklentileriniçağın koşullarına yaklaştırmayı gerektir-mektedir.

Bu çerçevede, acil sağlık hizmetinin bukonuda donanımlı olan acil servis uzmanıve özel bir eğitim almış sertifikalı pratisyenhekimler tarafından yapılacağı, eğer budallarda kadro açığı var ise bu açığın gide-rilerek halkın sosyal memnuniyetinin art-tırılması, başka bir ifade ile pozitif yü-kümlülüğün yerine getirilmesi idare içinkamusal zorunluluk ve sosyal devlet ol-manın gereğidir. Aksi halde bu sağlık hiz-metinden yararlananlar bakımından herzaman telafisi olanaksız sonuçlara yol aça-bilmesi kaçınılmazdır.

Bu durumda, acil servis bölümününönem derecesi ve niteliği gereği bu bö-lümdeki nöbetlerin acil servis uzmanı vebu konuda eğitim almış pratisyen doktorlartarafından yürütülmesi gerekirken, der-matoloji, fizik tedavi ve rehabilitasyon,biyokimya, patoloji, aile hekimliği, mikrobiyoloji alanlarında uzmanlık eğitimi görenhekimler tarafından yürütülmesi yönündetesis olunan dava konusu işlemde hukukave mevzuata uyarlık bulunmamıştır” gö-rüşünü dile getirdi.

EYLEM ETKİLİ OLDUAralık ayında yaptıkları eylemle seslerini duyuran İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hasta-

nesi’nde çalışan bir asistanın performans ödemesinde yaşanan değişim

AYLAR Döner Sermaye Sabit Ödemesi Ek Ödeme Ek Ödemeler ToplamıHAZİRAN 2012 748,58 890,02 1,638,60 TEMMUZ 2012 1,148,64 264,14 1,412,78 AĞUSTOS 2012 1,148,64 261,27 1,409,91 EYLÜL 2012 1,148,64 328,48 1,477,12 EKİM 2012 1,148,83 134,98 1,283,62 KASİM 2012 1,148,53 79,58 1,228,11 ARALIK 2012 1,148,83 351,29 1,500,12

Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir asistan hekimin aylara göre aldığı performans ödemesi

Döner Sermaye Sabit Ödemesi Ek Ödeme Toplam Tutar EKİM 2012 1,148,53 226,88 1,372,41 KASIM 2012 1,148,53 415,54 1,564,07 ARALIK 2012 1,148,53 0 1,148,53

Hekim Postası

Ankara Eğitim ve Araştırma Has-tanesi 2012 yılının son aylarındadüşen performans ödemeleriyle gün-deme gelen hastanelerden biri. Has-tanenin cildiye, enfeksiyon hasta-lıkları gibi dahili bölümlerinin 1000TL’ye ulaşan ek ödemeleri yıl so-nunda 600 TL’ye kadar düştü. Cerrahibranşlarda ise ek ödemelerin 100-200 TL’ye kadar indiği öğrenildi.Anestezi kliniğinde çalışan bir asistanhekim, diğer kliniklere oranla dahafazla çalışmalarına rağmen 2012’ninson üç ayında performans ödemele-rinde ciddi bir düşüşle karşılaştık-larını söyledi. Birkaç ay öncesinde800 TL’ye yakın ek ödeme aldıklarınıkaydeden asistan hekim yıl sonundakendilerine 350-400 TL verildiğinibelirtti. Aynı hastanenin ortopedikliniğinde sabit ödemelerde küçükbir artış olduğu, buna karşın per-formans ücretlerinde ise düşüş ya-şandığı, toplam maaşta da buna bağlıolarak azalma görüldüğü öğrenildi.

“Sabit ödemeyiartırdık”

Ankara Eğitim ve Araştırma Has-tanesi yönetimi tarafından, ek öde-melerde yaşanan düşmenin yıl sonunedeniyle hastane gelirinde azalmave vergi dilimine girmenin bir sonucuolduğu aktarıldı. Döner sermayedenödenen sabit ücretin 1200 TL’ye ka-dar yükseltildiği, performanslardadüşüş olmasına karşın bunun toplammaaşa yansımadığı ileri sürüldü.Hastane yönetimi, döner sermayegelirlerinin öncelikli olarak personelmaaşlarına gittiği, dahili branşlara300-330 TL, cerrahi branşlara ise400-500 TL ek ödeme yapıldığı bil-gisini verdi.

Hiç performansalmayanlar oldu

Atatürk Eğitim ve Araştırma Has-tanesi’nde çalışan asistanların daklinikler bazında performans ücret-lerinde düşme görüldü. Acil Servisçalışanı bir asistana performans öde-mesi adı altında ekim ayında 160

TL, kasımayında ise 150 TL

verildi. Genel Cerrahide ça-lışan bir asistanın ekim ayında 290olan performans ödemesi kasım ayın-da 170 TL’ye, Radyoloji asistanınınekim ayında 400 TL olan performansıkasım ayında 360 TL’ye düştü. BeyinCerrahide çalışan bir asistanın daekim ayında 293 TL olan performansödemesi kasım ayında 256 TL’yeindi. Asistanlar sabit ödemenin iseartmadığını, Temmuz ayından beriaynı olduğunu ifade ettiler.

Aralık itibariyle kimi bölümlerdeasistanlara 19 TL gibi sembolik öde-meler yapılırken bazı asistanlara buayda performans adı altında hiçbirödeme yapılmadı. Aynı hastanedeçalışan bir asistan hekim ekim ayında234 TL, kasım ayında 353 TL per-formans ödemesi alırken aralık ayın-da yapılan ödeme 44 TL’de kaldı.Bir başka asistan hekimin ekim ayın-da 234 TL olan performans ödemesikasım ayında 353 TL’ye çıkarkenaralık ayında hiç performans ödemesiyapılmadı.

ATO asistanhekimlere keyfinöbet uygulamasınıdurdurdu!

Asistanlarınperformansödemeleri dibevurdu

Asistan hekimlere dayatılan “acilserviste triaj nöbeti tutma”uygulamasına karşı Ankara TabipOdası tarafından açılan iptaldavasında, yürütmenindurdurulması kararı verildi.

Page 9: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2013 Sayı: 49 ATO ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/subat2013.pdf · heykel eylem boyunca Mahkeme önünde performans sergiledi

Ankara’daki üç büyük tıp fakültesinin yıllara göre asistan sayıları Ankara Üniversitesi Hacettepe Üniversitesi Gazi Üniversitesi

2005 122 136 135 2008 117 138 165 2009 140 140 164 2010 114 113 126 2011 99 79 89 2012 63 86 84

Yeni açılan tıp fakülteleri kadroları

2010 2011 2012 Başkent Üniversitesi (Adana) 24 7 Bezm-i Alem Üniversitesi 54 64 26 Yıldırım Beyazıt Üniversitesi 36 Düzce Üniversitesi 36 28 44 Namık Kemal Üniversitesi 17 7 27 Necmettin Erbakan Üniversitesi 47 Rize Üniversitesi 17 5 Bozok Üniversitesi 4 19 İstanbul Bilim Üniversitesi 9 7 10 Şifa Üniversitesi 2 11 Maltepe Üniversitesi 9 2 Adıyaman Üniversitesi 11 İstanbul Medipol Üniversitesi 47 İstanbul Medeniyet Üniversitesi 1 İzmir Katip Çelebi Üniversitesi 6 Bülent Ecevit Üniversitesi 21 Erzincan Üniversitesi 3 Acıbadem Üniversitesi Üniversitesi 11

Asistan Hekim Komisyonu

Sağlıkta dönüşüm veasistan hekim

Türkiye sağlık ortamı, kamuyu yöne-tenlerin üzerinde en fazla tasarruftabulunduğu eğitimle birlikte iki önemli

alandan birini teşkil etmektedir.Her gün yeni düzenlemeler yapılıp karmaşa

yaratılmakta, bir taraftan temel sağlık haklarıkonusunda halkın talepleri karşılanırken bir ta-raftan da özelleştirmenin altyapısı tamamlanarakgüvencesiz sağlık ortamı hazırlanmaktadır.

Geleceğin sağlık üretimini gerçekleştirecekolan tıp fakültelerinin öğrencileri ve uzmanlıkeğitimi almakta olan asistan hekimlerin eğitimaltyapıları ise bu düzenlemelerle tamamen or-tadan kaldırılmıştır. Geçmişin yanlış uygulamalarıbahane edilerek yapılan yeni düzenlemeler halkınsağlık hakkını ve biz asistan hekimlerin eğitiminigeri dönüşümsüz etkilemiştir.

Durumun vahameti gelecek yıllarda belirgin-leşecektir.

Asistan hekimler çoğunlukla hekimlik mesle-ğini yapmak istememekte ya da ülkemizde he-kimlik yapmak noktasında ciddi tereddüde düş-mektedir. Beyin göçünün engellenmesi için çabasarf edildiği söylenirken; eğitimin her alanında%2’lik dilimde yer alarak başarı kazanıp zorlutıp eğitimi sürecine giren bizlere her geçen gündaha az eğitim olanağı reva görülmektedir.

Araştırma yapmak zorlaştırılmıştır. Sağlıkalanında gerçekten araştırma yapabilmek içinmaddi ihtiyacınızın olmaması yani sağlık alanındaçalışmamanız gerekmektedir. Maddi olanakbulmak için yazışma, bürokrasi ve kısıtlamalarile boğuşmak zorunda bırakılmaktayız.

Araştırma ve eğitimin temel öğesi olan zaman,sınırsız çalışma süresi ile baltalanmaktadır.

Toplumun temelini oluşturan aileden bahse-denler, sağlık alanında çalışanların da ailesininolabileceğini düşünmemektedir. Asistan hekim-lerin özellikle ruh sağlığı noktasında ciddi so-runları olduğu ortadadır.

Asistan hekim sayılarının azaltılması ise işyükümüzü iki katına çıkarmıştır.

Birçok alanda azaltılan asistan hekim sayısıile eğitimin (vaka sayılarının artması beklenirken)kalitesi düşmüştür. Genel işleyişi ( çoğunluklahekimin iş tanımının dışında olan işleri) sağlamakiçin harcanan zaman ve emek nedeni ile eğitimson planda düşünülmektedir.

Asistan hekimler ile halk her alanda karşıkarşıya getirilmekte, durumun mağduru olaniki kesim arasındaki gerginlik tırmanmaktadır.Hekime ve sağlık çalışanlarına şiddet konusundahassas olduğunu beyan edenler yine şiddetinoluşması için uygun ortamı yaratmaktadırlar.

Toplumun hekime bakışı yönlendirilip saygıve güvenden yoksun ortam yaratılmaktadır. He-kimler arasında birlik ve beraberlik maddi çı-karlar üzerinden zedelenmeye çalışılmaktadır.Hekimleri bu noktalara getirerek ülkeye hangiyönde hizmet edildiğini yine zaman gösterecek-tir.

Bize düşen birlik ve beraberlik içerisinde,asistan hekim ruhu ile dayatılan düzeni reddediphak ettiğimiz eğitimi almak, kendi ruh ve bedensağlığımızı tehdit etmeyecek sağlık ortamınıtalep etmektir.

Taleplerimizin insani olduğu ortadadır.

asistan hekim

Hekim Postası

Tıp fakültesi ve eğitim araş-tırma hastanesi sayısı gündengüne artarken bu hastanelere ay-rılan asistan kadroları yıllar içindeazaldı. 2005 yılında TUS kon-tenjanında tıp fakültelerine top-lam 3665 kadro ayrılırken eğitimhastaneleri için 2491 kadro ve-rilmiş, bu kadrolar Türkiye ge-nelinde 39 tıp fakültesi ve 40eğitim hastanesi arasında dağı-tılmıştı. 2011 yılında asistan kad-rosu verilen tıp fakültesi sayısı59’a, eğitim ve araştırma hasta-

nesi sayısı 55’e yükseldi. Bunakarşın asistan sayıları tıp fakül-teleri genelinde 2854’e, eğitimaraştırma hastanelerinde 1838’edüştü.

Sayı azalırken iş yüküartıyor

Azalan kadrolar karşısındaasistanların iş yükü ve nöbet yo-ğunluğu da iyice arttı. Konuylailgili olarak görüştüğümüz birasistan hekim şunları söyledi:“Yeni gelen asistan olmadığı içingün aşırı nöbetler iki yıldan uzunsüre devam ediyor. Bu şartlardaasistanların seminer sunması,vaka sunması, kendisine anlatılanşeyi anlaması için bile zihinselgücünün kalmayacağı aşikar.”

Eğitim, kadrosayısından bağımsızolmalı

Sayının azlığı, yoğun iş gücüaltında ezilen asistanların eği-

timlerini de aksatıyor. Asistan he-kimlerin çalışma koşulları ve eği-timlerinin kadro sayısından ba-ğımsız şekilde planlanmasını talepeden asistan hekimler ise, şartlarne olursa olsun eğitim haklarınınengellenmemesi ve insani olma-yan koşullarda çalıştırılmalarınınönüne geçilmesi gerektiğini kay-dettiler.

Köklü tıp fakülteleri veeğitim araştırmahastaneleri krizde

Yeni kurulmakta olan kimi tıpfakülteleri desteklenirken araş-tırma görevlilerinin bugüne kadariyi olanaklarla yetiştiği köklü tıpfakültelerinde ve eğitim araştırmahastanelerinde asistan sayısı heryıl azalıyor. Bu tercih, bu eğitimkurumlarının uzun yıllar içindekazandıkları niteliklerinin bir biryok edildiği eleştirilerine yol açı-yor.

Tıp fakülteleri ve eğitimaraştırma hastanelerineverilen asistan kadrolarıyıllar içinde neredeyseyarı yarıya düştü. Sayıazaldıkça asistanların işyükü arttı, eğitime zamankalmadı.

Hastane sayısı artarkenasistan sayısı azaldı

Page 10: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2013 Sayı: 49 ATO ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/subat2013.pdf · heykel eylem boyunca Mahkeme önünde performans sergiledi

Kansu Yıldırım

Tasarıya göre kamu idaresinin ihtiyaçduyduğu tesisler özel sektör tarafındanfinanse edilerek yapılacak. En fazla 49yıllığına idarenin kullanımına bırakı-lacak. Tesisteki bazı ticari alanlar isetesisi yapan firma tarafından işletilecek,süre sonunda bütünüyle idareye dev-redilecek. Yabancıların yatırım yaptığıtesislerde sözleşme feshedilirse, Hazinebelli bir oran dahilinde yabancı firmanınyatırımını üstlenecek. Borçlanma biçimive tutarı Resmi Gazete’de yayımlan-mayacak; dış borç olarak kaydedile-cek.

Daha önce Türkiye genelinde ihaleleriyapılan, Ankara’da Etlik ve Bilkent’teyapımı planlanan entegre sağlık kam-pusları ile adını duyduğumuz KamuÖzel Ortaklığı modeli hakkında TürkTabipleri Birliği’nden Avukat Özgür Er-baş’la konuştuk:

Kamu Özel Ortaklığı Tasarısı geçti-ğimiz günlerde TBMM Plan Bütçe Ko-misyonu’nda kabul edildi. Tasarı nelergetiriyor?

Kısaca özetlemek gerekirse, bugündevlet hastanelerinde devlet memurusağlık çalışanları (hekimler dâhil) eliyleverilen tüm hizmetlerin ihaleyi alanşirketlere devrinin önü açılıyor. Tasarıdaihaleyi yapacak “idare” tanımı yenidenyapılarak, kamu hastaneleri birliklerigenel sekreterleri de dahil olmak üzereihale yetkisi yaygınlaştırılıyor. Daha

önce 6288 sayılıYasa ile ihale

alan şirketle-re tam KDVmuafiyetig e t i r i l -m i ş t i ,şimdi bu

ş i r -

ketlere asgari 500 milyon TL’lik yatı-rımlar için tam hazine garantisi getiri-liyor. Bu projelere ilişkin imar planla-rının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ta-rafından yapılması öngörülüyor. İhaleyöntemlerine ilişkin bir dizi ayrıntılıdüzenleme yapılıyor.

Ancak hekimleri ve diğer sağlık ça-lışanlarını asıl ilgilendirecek konu, şehirhastanelerinin yapılacağı illerdeki tümikinci ve üçüncü basamak kamu sağlıkkuruluşlarının kapatılacak olması vetabii bu hastanelerde tüm sağlık hiz-metinin de satın alınacağı bilgisi. Yanibu projeler tamamlandığında Türki-ye’nin nüfusunun en yoğun olduğu vedolayısıyla en çok sağlık çalışanınınbulunduğu yaklaşık yüzde 70’lik dilimdegerçek anlamıyla bir özelleştirme ya-pılacak ve hekimlerin uluslararası şirketçalışanı olmanın dışında seçeneği, va-tandaşların da gidebileceği başkaca birdevlet hastanesi olmayacak.

Türkiye’de KÖO ile hastane inşaa-tına başlanmışken, yani fiiliyatta du-rum devam ederken neden şimdi Mec-lise Tasarı sunma gereği duyuldu?

Tasarının gerekçesine göre, “Mevcutkanun hükmünün, bu alanda zamaniçerisinde ortaya çıkan ihtiyaçlar çer-çevesinde yeniden düzenlenmesi ge-rekmektedir”. Yine gerekçede “ihtiyacacevap verecek” bir düzenleme yapıldığıbelirtilmektedir. Tasarının bütünü in-celendiğinde ise “ihtiyaç sahibinin”kamu olmadığı, düzenlemenin de kamuyararına yönelik hazırlanmadığı söy-lenebilir.

Bakanlık KÖO modelinin “özelleş-tirme olmadığı”nda son derece ısrarcı,siz ne düşünüyorsunuz?

Kamu özel ortaklığının 20 yıldır uy-gulandığı İngiltere’de bir akademisyentarafından bu finansman yöntemi, “özel-

leştirme sözününyaratacağı po-

litik ve psi-kolojik

olumsuzlukların önüne geçilmek içinbulunmuş bir kelime oyunu” olaraknitelenmiş. Yakın zamanda Türkiye’deyayımlanan Uluslararası YatırımcılarDerneği YASED’in Türkiye Sağlık Sek-törü Raporu’nda (sf. 43) kamu özel or-taklığı, “kamu hizmetlerinin bugündenözelleştirilmesi” olarak açıklanıyor. Ohalde, karşı çıkanlar ile bu sisteme ya-tırım yapacak yani bu sistemden ka-zançlı çıkacaklar, kamu özel ortaklığınınözelleştirme olduğu konusunda hem-fikir.

Kamu Özel Ortaklığı (KÖO) modelinişu ana kadar gerçekleştirilen özelleş-tirme süreçlerinden ayıran noktalarnelerdir?

Kamu özel ortaklığı, tıpkı yap-işlet-devret gibi özelleştirme modellerindenbiri. Ancak bu yöntem, maden, elektrikdağıtımı, otoyol gibi kendiliğinden kârlıbir alanın, devletin çekilerek özel şir-ketlere devredilmesi ile sınırlı değil.Eğitim ve sağlık gibi devletin temelhizmet alanlarında daha çok uygula-nıyor olmasına bakıldığında, kişilerinyararlanmama seçeneği olmayan, aslendevletin tekelinde olması gereken hiz-metlere özel şirketlerin bitiştirilmesiolarak özetlenebilir. Ayrıca temel özel-leştirmelerde, iktisadi bir işletmeninsatışı söz konusu iken burada kiralamakarşılığı bir kamu hizmeti tesisi yaptı-rılıyor. Devlet hem kira ödüyor hemde bu binada verilen hizmetlerin birkısmını bu şirketlerden satın alıyor.Yani şirket hem yatırımın parasını çokkısa sürede kiralardan karşılıyor (3yılda temel yatırım bedelini tahsil edip,22 yıl daha kira tahsil etmeye devamediyor) hem de devlete hizmet satıyor.Üstelik bunu kamu hizmeti sunarakyaptığı için pek çok teşvik, indirim,muafiyet, garanti elde ediyor. Do-layısıyla diğer özelleştirmelerenazaran şirketler için daha azrisk, daha çok kâr garantisisağlanmış oluyor.

Türkiye genelinde KÖOmodeli çerçevesinde kaçkampus inşaatına baş-

lanmıştır? Kaç ta-nesi ihale sü-

recinde-d i r ?

İnşaatına başlanan sadece Kayserikampusu. Ancak Kayseri Tabip Odasıtarafından bize gönderilen bir yerelgazete haberine göre tahsis edilen arazibataklık çıktığı için 2011 Eylül’ündenbu yana temel atılamamış. Kayseri iha-lesinin hemen ardından yapılan Anka-ra-Etlik, Ankara-Bilkent ve Elazığ iha-lelerinin Danıştay tarafından yürütmesidurdurulduğu için inşaatına başlana-maz. İnşaata başlanılması kendi başınasuç oluşturur.

Bugüne kadar, Kayseri, Ankara-Etlik,Ankara-Bilkent, Elazığ, Yozgat, Manisa,Konya-Karatay, İstanbul-İkitelli, Mersin,Adana, Gaziantep, Bursa, İzmir-Bayraklışehir hastanesi-entegre sağlık kampusuile 8 ilde yapılacak fizik tedavi rehabi-litasyon-psikiyatri-yüksek güvenlikliadli psikiyatri hastaneleri ihaleleri ya-pıldı. Eskişehir, Kocaeli ve Isparta ihalesüreci devam ediyor. Yüksek PlanlamaKurulu’na Antalya, Denizli, Diyarbakır,Kahramanmaraş,Samsun, Şanlı-urfa, Tekirdağilleri için ha-z ı r l a n a np r o j e l e rsunuldu.

Avukat ÖzgürErbaş: “Şehir

hastanelerininyapılacağı illerdeki tümikinci ve üçüncü basamak

kamu sağlık kuruluşlarıkapatılacak ve tabii bu

hastanelerde tüm sağlık hizmetide satın alınacak. “

Kamu Özel Ortaklığı Tasarısı komisyonda kabul edildi

Sağlık sisteminin finansmanında ve sunumunda,

Yeni tasarı neler getirecek?“Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İşbirliği Modeli İle Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi Ve Hizmet Alınması Hakkında Kanun Tasarısı”12 Şubat’ta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Tasarı sağlık hizmetinin finansmanında ve sunumunda yeni birdönemin habercisi. Türk Tabipleri Birliği Avukatı Özgür Erbaş’la tasarı ve KÖO modeli hakkında konuştuk.

KÖOmodeliyle

başlatılan busüreç sağlık

sistemini vefinansmanını

nasıl etkileyecek?

Özelleştirmeninçalışanlara, hizmet

alanlara yansımalarımalum. Sağlık sistemi

açısından bakıldığında,hekimler dahil tüm sağlık

çalışanlarının taşeron işçisihaline geleceği, bunun da

güvencesizlik, statüsüzlükanlamına geleceği; hizmet

alanlar için de SGK tarafındangiderek daraltılmakta olan

temel teminat paketi dışındakiher türlü tetkik ve tedavi için

giderek artan oranlarda katkı-katılım payı ödemek zorunda

kalacakları söylenebilir. Bu aradaSağlık Bakanlığı’nın ihale alan

şirketlere yüzde 70 oranında dolulukvadettiğini de unutmamak gerekiyor.

sağlık politikaları

Page 11: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2013 Sayı: 49 ATO ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/subat2013.pdf · heykel eylem boyunca Mahkeme önünde performans sergiledi

güncel

Hekim Postası

Ankara Sağlıkçılar Meclisibileşenleri Ankara Tabip Odası,Sağlık ve Sosyal Hizmet Emek-çileri Sendikası, Türk Dişhe-kimleri Birliği, Tüm RadyolojiTeknisyenleri ve TeknikerleriDerneği, Türk Hemşireler Der-

neği ve Türk MedikalRadyoteknoloji DerneğiAnkara şubeleri tarafın-dan düzenlenen, örgüt-lerin merkez yönetimle-rinin de katkı sunduğueyleme CHP milletvekil-leri Dr. Aytuğ Atıcı ve Dr.Orhan Düzgün de katılarakdestek verdiler.

Ankara Tabip Odası Baş-kanı Dr. Özden Şener yap-tığı konuşmada, sağlık sis-temini eksikleriyle, kusur-larıyla bir binaya benzete-rek, eski Sağlık Bakanı Ak-dağ’ın ise bu binayı iyileş-

tirmek için çalışmak yerinekolonları kesip gittiğini söy-ledi. Türk Tabipleri BirliğiGenel Sekreteri Dr. Bayazıt İl-han, TTB olarak 14 Şubat’taMahkeme önünde “Beyaz Nö-bete” devam edeceklerini vetüm Türkiye’deki hekim ve sağ-lık çalışanlarının halkın sağlıkhakkı ve özlük hakları için gö-zünün kulağının da AnayasaMahkemesi’nde olacağını be-lirtti.

İtiraz hem içeriğe hemçıkarılış şekline

663 Sayılı KHK’yı AnayasaMahkemesi’ne götüren CHP’ninMersin Milletvekili Dr. AytuğAtıcı ve Tokat Milletvekili Dr.Orhan Düzgün de sağlık çalı-şanlarına destek vermek üzereAnayasa Mahkemesi önüne gel-di. Türkiye’de sağlığı yenidenşekillendiren bu KHK’nın, Mec-

lis açıkken ve komisyonlar ça-lışırken, milletvekillerinin göz-lerinin içine baka baka, yasa-mayı yok sayarak bir gecedeyangından mal kaçırır gibi çı-karıldığını söyleyen Atıcı, bunedenle CHP’nin, KHK’nın hemçıkarılış şekline hem de içeriğineitiraz ettiğini belirtti. Daha son-ra söz alan Düzgün ise, milletinsağlık ve temsil hakkının ça-lındığını vurgulayarak, yarınAnayasa Mahkemesi’nin “mil-letin mahkemesi” olduğunu gör-me umudunu dile getirdi.

Anayasa Mahkemesi duva-rına lazerle “Sağlık Haktır” ya-zılması yoğun alkış alırken, sıksık “Sağlık Haktır Satılamaz”sloganları atıldı. Hekimler vesağlık çalışanları yaktıkları ate-şin başında ısınıp bir yandanda çalan şarkılara eşlik ettiler.

Ankaralı hekimler ve sağlık çalışanları, “Geceyi Gündüze Çevirelim”sloganıyla geldikleri Anayasa Mahkemesi önünde ellerinde mumlu fenerlerleeylem yaptı. Anayasa Mahkemesi tarafından 14 Şubat’ta görüşülecek olan 663sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin iptalini isteyen sağlıkçılarıneyleminde Anayasa Mahkemesi’nin duvarına lazerle “Sağlık Haktır” yazıldı.Adaleti temsilen elinde terazi tutan siyahlar giyinmiş bir canlı heykel eylemboyunca Mahkeme önünde performans sergiledi.

Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuru-luşlarının (KKNMK) Anayasal statüsüne ilişkinolarak yürütülen ve yeni Anayasa çalışmalarınada konu edilen tartışmalara katkı sunmaküzere bağımsız hukukçularca bir rapor hazır-landı. Rapora destek sunan Ankara TabipOdası, Ankara Dişhekimleri Odası ve AnkaraBölgesi Veteriner Hekimler Odası tarafından12 Şubat 2013 tarihinde düzenlenen bir basıntoplantısı ile kamuoyuyla paylaşıldı. KamuKurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları Ra-poru: Anayasa’nın 135. Maddesinin Karşılaştır-malı Değerlendirilmesi ve Bir Öneri başlıklıraporu Metin Günday, Orhan Tekinsoy, MustafaBayram Mısır ve Yunus Bakihan Çamurdan’danoluşan kolektif hazırladı.

Rapor Meclis Anayasa UzlaşmaKomisyonu üyelerine verilecek

Dr. Özden Şener, raporun bağımsız hukukçu-lar tarafından dünyadan örneklerle karşılaştır-malı olarak hazırlandığını kaydetti. YeniAnayasa çalışmaları esnasında bazı gruplarcameslek örgütlerinin yok edilmesi amacıylameslek örgütlerine üyeliğin zorunlu olmaktançıkarılıp birden fazla örgütlenme kurulabilmesiiçin kamuoyu yaratılmaya çalışıldığını ifadeeden ATO Başkanı, raporun TBMM AnayasaUzlaşma Komisyonu üyeleriyle de paylaşılacağıbilgisini verdi.

Denetim, gözetim ve yaptırımdanmuaf bırakır uyarısı

Raporun yazarlarından Öğr. Gör. OrhanTekinsoy yaptığı sunumda, kamu kurumuniteliğindeki meslek kuruluşlarının önemi vekamu gücü kullanacak şekilde yasal yetkilerledonatılmasının demokratik toplumlar içingerekliliğini anlattı. Meslekörgütlerinin, meslek etiğiniortaya koyan, tüm mesleğinyürütülüşünü gözeten ku-ruluşlar olduklarını vemeslek mensupları üz-erinde denetim, gözetimve yaptırım yetkisi bu-lunduğunu vurgulayanTekinsoy, üyeliğin zorun-lu olmayışının ise meslekmensuplarını denetim veyaptırımdan azade tu-tacağı, bu nedenle dekamu yararını zedeleye-ceği uyarısında bulun-du.

Yeni anayasa hazırlıklarıçerçevesinde

Kamu KurumuNiteliğindekiMeslek KuruluşlarıRaporu hazırlandı

Anayasa Mahkemesi duvarına

SAĞLIK HAKTIRyazdılar

Page 12: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2013 Sayı: 49 ATO ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/subat2013.pdf · heykel eylem boyunca Mahkeme önünde performans sergiledi

işyeri hekimliği

Hekim Postası

İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğiuyarınca işverenlerin iş sağlığı ve gü-venliği hizmetlerini OSGB’ler aracılı-ğıyla gerçekleştirmeyi tercih etmeleriişyeri hekimlerini OSGB hekimlerinedönüştürmeye başladı. Ankara’da bu-gün toplam 17 adet OSGB bulunuyor.

Ankara Tabip Odası İşçi Sağlığı veİşyeri Hekimliği Komisyonu Üyesi Dr.Ercan Yavuz, Türk Tabipleri Birliği’nin(TTB) bugüne kadar iyi hekimlik de-ğerlerini göz önüne alarak yetiştirdiğiişyeri hekimlerini ve işçi sağlığını pi-yasa koşullarına terk etmesinden ötürüOSGB’lere karşı olduklarını söyledi.Yavuz sözlerini, “Karışıklığın temeldekinedeni üretimin sosyal karakteri ilepiyasanın kar dürtüsü arasındaki derinve kapatılamaz çelişkiyi atlamaktır.Bir kapitalist piyasanın değerler dür-tüsü ile çalışabileceğini düşünebilmek,kapitalizmin temel çelişkisinin yinekapitalist sistem içinde kalarak çö-zümlenebileceği anlamına gelir. Bizböyle bir illüzyon içinde değiliz.” diyesürdürdü.

OSGB hekimin arkasında durmazYeni yasa ile TTB’nin atama, onay

yetkisinin elinden alınmasına ilişkinolarak Yavuz, “İşverene karşı hekiminarkasında koskoca bir hekim hareketivardı şimdi OSGB var. Hekim arkasındademokratik meslek odasını mı görmekister OSGB’yi mi? Ticari ilişkiler içindeOSGB hiçbir zaman hekimin arkasındaduramaz.”dedi.

Bir kişi birden fazla yerdeçalışabiliyor

OSGB kurulabilmesi için tam süreliiş sözleşmesiyle çalışan en az bir işyerihekimi, iş güvenliği uzmanı ve yar-dımcı sağlık personeli istihdam edil-mesi gerekiyor. Bunun dışında esnekbir yapıları olan OSGB’ler aldıkları iş-lere göre çalıştıkları hekim sayısınıartırabiliyorlar. OSGB’den OSGB’yegeçişin 6 aya indiğini belirten Yavuz,hekimlerin bu sistem içinde çok çalış-malarına karşın ücretlerini alamadık-larını söyledi.

İşçi hekime ulaşamazOSGB’ye bağlı çalışan hekimler farklı

işyerlerinde çalışma sürelerini doldu-rabiliyor. Yeni düzenle işverenin gös-termelik de olsa iş yeri hekimi ve uz-manlarla anlaştığını aktaran Yavuzsözlerini, “İşçinin hekimle buluşmasıgöz ardı ediliyor. Sağlık kar getiricialan olamaz. Ortağı hekim olan bir iş-yerinin hekim emeği üzerinden, işçininsağlığı üzerinden kar etmemesi gere-kiyor.”diye sürdürdü.

Yeni yönetmelik işçinin işyerlerin-deki temsil gücünü de kırıyor. Konuyailişkin olarak Yavuz, “Yeni yönetmelikte‘işçi’ ‘çalışan’a evrilirken, önceki yö-netmelikten farklı olarak temsil gü-cünün zayıfladığını görüyorum. Ön-cekinde kurulun yapısı 8 kişi idi, ‘işçi’adı geçen iki pozisyon vardı, biri “işçitemsilcisi”, diğeri “sağlık güvenlik işçitemsilcisi” idi. Yeni haliyle her iki“işçi”nin kurul dışına alındığını, “çalı-şanın” kurula girdiğini görüyoruz.”değerlendirmesinde bulundu.

İşyeri değil OSGB hekimleriİşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerininyürütülmesi için işverenin kendi bünyesi dışında hizmetalımı yaptığı Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri işyerihekimliğinin şeklini değiştirmeye başladı.

Konuyla ilgili görüş aldığımız Ataç 1 Ortak Sağlık GüvenlikBirimi, A sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Hasan Gündoğan işyer-lerinin OSGB’leri daha profesyonel olduğu ve hizmetin ta-

mamını sunduğu için tercih ettiklerini söyledi. OSGB’ler aracılığıylaçalışmanın hekimleri işveren baskısından kurtaracağını aktaran Gün-doğan, “OSGB’lerde görevli hekimlerin çalışma koşullarına, verdiğikararlara müdahale edilmez. Hekim izin kullanmak istediğinde yerinebaşka bir hekim görevlendirilerek boşluk kapatılır. Özlük haklarınailişkin sorunlarda hem OSGB hem de işyerine karşı hak arayabilir.Tüm bunlardan ötürü OSGB bünyesinde çalışmak hem hekim hem işgüvenliği uzmanı açısından daha uygun” değerlendirmesinde bulundu.Bugüne kadar işçi sağlığının işverenler tarafından ihmal edildiğinikaydeden Gündoğan, “Yeni yasa ile otokontrol sistemi doğdu, birsektör doğdu. Sektör işlemi yapmak istiyor. Bundan sonra özel sektörüneliyle işlerin daha iyiye gideceği kesin” dedi.

Hekim Postası

Türkiye Lokomotif ve MotorSanayi A.Ş (TÜLOMSAŞ) adlı Es-kişehirli şirket, Ocak ayı içerisindeinternet sitesinde buji demonte,kumlama, pompa, vagon tamiratıgibi yapılacak işler kısmında iha-leyle işyeri hekimi alacağını du-yurdu.

Meslek ÖrgütlerindenTepki

İhaleyle işyeri hekimi alımınagidilmesi TTB ve Eskişehir TabipOdası tarafından 31 Ocak 2013tarihinde TÜLOMSAŞ önünde ya-pılan basın açıklaması ile protestoedildi.

Yapılan açıklamada, piyasa ku-ralları doğrultusunda yapılacakolan bu ihaleye yine piyasa ku-ralları çerçevesinde işçi sağlığı vegüvenliği hizmeti sunmakta olanOrtak Sağlık ve Güvenlik Birim-leri’nin (OSGB) üşüşeceği belirtildi.Açıklamada, işçi sağlığı ve güven-liğinin örgütlenmesinde taşeronara kademenin ürünü olanOSGB’lerin hizmetin içini boşalt-tığı, işçi sağlığı üzerinden parakazanmanın hesabını yaptığı dilegetirildi.

İthal istihdam modeliTürkiye’de tepkiyle karşılanan

“ihale” ile ve “kiralama” usulü he-kim istihdamı batı ülkelerinde uy-gulanan bir model. Özellikle Av-rupa’daki tabip örgütleri tarafın-dan eleştirilen bu model, özel is-tihdam büroları aracılığıyla faa-liyetlerini yürütüyor. “Cast ajans-ları” gibi işleyen bürolar, iş bulmakurumlarından farklı olarak ka-munun sınırlı denetimi dışındaözel sektör tarafından idare edi-liyor.

Avrupa’da ismi duyulan “Me-

dical Recruitment” isimli özel is-tihdam şirketi, ortopediden cerrahiişlemlere, anesteziden dermato-lojiye kadar 13 branşta ilgili sağlıkpersonelinin kiralamasını yapı-yor.

Bu bürolar, işyeri hekimi içinihale açan şirketlerle belirli birkomisyon karşılığı anlaşarak işyerihekimi ve başka branşlarda sağlıkgörevlileri temin ediyor. Sağlıkgörevlilerinin hepsi sözleşmeli ça-lışıyor.

Daha Az Memnuniyet,Daha Düşük Ücretler

Eurofound tarafından Avru-pa’da özel istihdam büroları ara-cılığıyla işe girenler üzerine yapı-lan bir araştırmanın sonuçlarınagöre, diğer çalışanlar ile karşılaş-tırıldığında, bu şekilde istihdamedilenlerin çalışma koşullarındandaha az tatmin oldukları saptandı.Ayrıca işyerleri ve çalışma düzeninnet olmayışı işverenlerin sorum-luluklarını da belirsizleştiriyor.Bu şekilde çalıştırılanların ücretdüzeylerinin diğer emekçilere göredaha düşük olduğu da gözlendi.

2004 yılında gündemegelmişti

Sağlık Bakanlığı, Sağlıkta Dö-nüşüm Projesinin başladığı ilk za-manlarda henüz fazla yaygın ol-mayan “ihaleyle doktor istihda-mını”, meslek örgütlerinden gelentepkiler üzerine kaldırmıştı. 2004yılında Resmi Gazete’de yayım-lanarak yürürlüğe giren “Sağlıkve Yardımcı Sağlık Personeli Ta-rafından Yerine Getirilmesi Gere-ken Hizmetlerin Satın Alma Yo-luyla Gördürülmesine İlişkin EsasVe Usuller” tebliği ile planlanmışolan model daha sonra Bakanlıktarafından askıya alınmıştı.

Eskişehir’debir firmanınişyeri hekimialmak içinihaleaçacağını ilanetmesisağlıkçılararasındabüyük tepkiuyandırdı. “İhale” ile ve “kiralama” usulü hekimistihdamı Batı ülkelerinde uygulanan ve Avrupa tabipörgütlerince de eleştirilen bir model.

Hekim Marketing

Page 13: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2013 Sayı: 49 ATO ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/subat2013.pdf · heykel eylem boyunca Mahkeme önünde performans sergiledi

işyeri hekimliği

Dr. Haluk Başçıl

Bizler işyeri hekimleri olarak, işçi-lerin/çalışanların sağlıklarının korunupgeliştirilmesi doğrultusunda işyerle-rinde mesleğimizin gereklerini bilimselbir temelde, etik değerlere uygun vetoplumsal sorumluluklarımız temelindeönerilerimizi tabi ki dile getireceğiz.Bu son yönetmelik taslağını da bu doğ-rultuda ele almaya çalıştık.

Çalışma Yaşamı:Ülkemizin “İthal İkameci Sanayileş-

me Modeli”nden İhracata Dönük Sa-nayileşme Modeline geçmesi başta ol-mak üzere, tüm ülkeleri kapsayan eko-nomik ve toplumsal konjonktür çalışmayaşamında önemli değişimlere yol açı-yor. Çalışma yaşamında ortaya çıkangelişmeler ve bunların işçi sağlığı üze-rine olan etkilerini kısaca belirtmekgerekirse:

Teknolojik gelişmeler, üretim süre-cine giren yeni kimyasal maddeler, bil-gisayarlı otomatizasyon sistemleri ileüretim temposunun hızlanması ve yeniçalışma modelleri, işçilerin karşı karşıyakaldıkları sağlık risklerini ve meslekhastalıkları etkenlerini arttırıyor.

Teknolojik gelişmeler üretimin küçükparçalara bölünerek küçük ve orta boyişyerlerinde aynı standartlarda ve ka-litede daha ucuza üretim yapabilme-sine, dolayısıyla da küçük ve ortaölçekli işletme sayısının hızla artmasınayol açarken, bu tür işletmelerde bilinenişçi sağlığı ve güvenliğinde yaşanansorunlara maruz kalan işçi sayısını daarttırıyor.

Yeni çalıştırma biçimleri ve istihdampoli-

tikaları ile güvenceli istihdamanlayışından uzaklaşılması,yeni çalışma biçimleri, uzunçalışma süreleri, aşırı çalış-maya yönelten ücretlendirmetarzları ve benzerlerinin yanısıra güvencesiz, belirsiz, koru-masız (taşeron vb. usullerde) çalış-manın yaygınlaşması, buna karşın iş-çilerin sağlığını koruyan yasaların vesosyal koruma düzenlemelerinin gev-şetilmesi iş kazalarını, meslek hasta-lıklarını arttırıyor.

Kayıt dışı denilen iş güvencesinden,sosyal güvenlikten, işçi sağlığı ve gü-venliğinden, düzenli ücret ödenmesin-den uzak kaçak işçi çalıştırılmasınınönemli ölçüde artması, kayıt dışı olarakçalışan işçilerin düşük ücretle yetersizya da hiç korunmanın olmadığı işlerdeçalıştırılmaları toplum sağlığı sorun-larını da arttırıyor.

Vb…Ülkemizdeki bu durumu rakamlarla

ifade etmek gerekirse:

Kamuda:- Sözleşmeli personel sayısı son 10

yılda 15 kat artarak yaklaşık 215 bineulaşmakta,

- Son 10 yılda güvenceli istihdam%0.4 oranında azalırken, güvencesizistihdam %2204 oranına (yani 22 kata)çıkmakta,

- Belediyeler dahil kamu kurumla-rında çalışan taşeron işçi sayısı 1 milyon76 bine dayanmaktadır.

Özel sektörde:- Üretim süreci ana ve tali işler

olarak bölünmüş, tali kategorisine so-kulan işler taşeron işçiler eliyle yürü-

tülmekte,- Sosyal güvencesiz, primi-

vergisi ödenmeden çalış-tırılan işçi sayısı 3,3

milyona çıkmakta, - Kayıt dışı ça-

lıştırılan işçile-rin sayısı yak-laşık 10,2milyona çı-karak istih-d a m ı% 4 0 , 2 ’ eulaşmakta,

- İşsiz sa-yısı 2,5-3

milyona da-yanmaktadır.Kısaca ortaya

koymaya çalıştığımızbu tablo, işçilerin ön-

ceki dönemlere göre fizik-

sel,kimyasal,

ergonomik, psikolojik etkenlere dahayoğun maruz kalmalarına yol açarak,aşırı yorgunluğa, dikkatin dağılmasına,motivasyon eksikliği ile birlikte işkazası ve meslek hastalığı gibi tehli-keleri de beraberinde getirmiştir. Birçokülkede olduğu gibi ülkemizde de işyerihekimleri olarak işçilerin işyerlerindesağlıklarını koruyan, can güvenliklerinisağlayan yasal düzenlemelerin ne yazıkki gerektiği gibi yapılmadığını görü-yoruz.

Her ne kadar Ulusal İş Sağlığı veGüvenliği Politika Belgesi Raporu(2009-2013) başlıklı belgeye göre “Birülkede meslek hastalıklarının görülmesıklığı çalışan nüfusun % 4-12’si ara-sında değişmektedir” denilse de, anındabildirimi yapılan işe bağlı olarak ortayaçıkan hastalıkların (bizce bunların hepsimeslek hastalığı olup) çalışan nüfusaoranı AB’nin Eurostat kuruluşunun2001 yılında yaptığı çalışmaya göre%5,4’dür. 1999 yılında İngiltere’de ya-pılan benzer çalışmada bu oran %7,32000 yılında da Finlandiya’da %8,3olarak tespit edilmiştir. Finlandiya’dayapılan çalışmada elde edilen % 8.3’lükoran ülkemize uyguladığında (Eylül2011 verilerine göre):

- 16 milyon 620 bin kayıtlı istih-damda görülmesi beklenen meslek has-talığı sayısı 1.379.460’a ulaşmaktadır.

- 11.061.597 işçide (SSK’ya tabi olan-larda) görülmesi beklenen meslek has-talığı sayısı da 918.112’dir. Resmi ka-yıtlara göre 2011 yılında tespit edilenmeslek hastalığı sayısı ise 697’dir

Ülkemizde işçi sağlığını ve çevreyiolumsuz etkileyen maden-taş ocakları,döküm, imalat, otomotiv, kimya, sera-mik, çimento vb. sektörlerin çok dahafazla olduğu, çalışma ortam ve koşul-larının da Finlandiya’ya göre çok dahafazla olumsuzluklar içerdiğini hepimizbiliyoruz.

İşte böylesi bir ortamda ÇalışmaSosyal Güvenlik Bakanlığı, İşyeri He-kimleri ve Diğer Sağlık PersonelininGörev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitim-leri Hakkında Yönetmelik Taslağı’nailişkin olarak Türk Tabipleri Birliği’ndengörüş istemiştir. (Devam edecek.)

Yeni Bir Yönetmelik Daha…

Biz, işyeri hekimleri ne istiyoruz,Bakanlık ne yapıyor…

Eğer bir sorun varsave bu sorun dagiderilmekisteniyorsa bununçözümü için gereklibilimsel yöntembellidir. Sorunumuzne? Ülkemizdeişçilerin/çalışanlarınmeslekhastalıklarından veiş kazalarındankorunması… Bununiçin de yapılmasıgereken ilk iş,mantıki olarakülkemizdeki çalışmayaşamınıngerçeklerini doğrubir şekilde ortayakonulması. Sonrada, yaşanansorunların ortayakonulması ve çözümyollarının tarifedilmesi. Bunauygun yasaldüzenlemelerinoluşturulması,devletkuruluşlarındanişverenlere, işçisendikalarına,üniversitelere,meslekkuruluşlarına kadareldeki güçlerin birplan doğrultusundahareketegeçirilmesi…

Hal böyle ikenBakanlığınhazırladığı ‘İşyeriHekimleri ve DiğerSağlık PersonelininGörev, Yetki,Sorumluluk veEğitimleri HakkındaYönetmelikTaslağı’nın böylesibir çerçeveyle elealındığı söylenebilirmi? Benim kişiselcevabım: HAYIR.

Page 14: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2013 Sayı: 49 ATO ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/subat2013.pdf · heykel eylem boyunca Mahkeme önünde performans sergiledi

Sibel Durak

Performans ödemelerinin azaltılma-sından sonra ameliyathane çalışan-ları Aralık ayında bir günlük iş bı-rakma eylemi yaptılar. Ödemelerdekibu düşüşü neye bağlıyorsunuz?

Üniversite hastanelerinin mali du-rumları iyi değil. Döner sermayedençalışanlara ödenen payı, firma öde-melerine öncelik vermek adına azal-tınca çalışanların performanstan al-dıkları miktar sembolik rakamlaradüştü. Bu da psikolojik olarak çalı-şanları kötü yönde etkiledi. Çalışan-larımıza sabit ödemelerini en üst se-viyeden verdiğimiz için cebe girenpara aynı. Bunu anlatmakta zorlan-dık.

Eylemin ardından sorunların dü-zeltilmesi yoluna gidildi mi?

Sorunların hepsini tek tek dinledik,Başhekimlik olarak çözebileceğimizkonuları çözmeye çalıştık. Bunlarınbir kısmı yıllardır süregelen sorunlardı.Bir kısmını anabilim dalları bünye-sinde çözmeye çalıştık. Kadrolarınyükseltilmesi meselesinde olduğu gibi,bir kısmı ise başhekimlik olarak bizide aşan konular. İzlenmesi gerekenyolları anlattık. Taşeron firma çalı-

şanlarının yemekhaneyi kullanmasızaten bizim de savunduğumuz bir

konuydu. Ameliyathanede tadilatyapıp fiziki şartları düzenleme gibibir projemiz var. Denge ve perfor-mans ayrımını ortadan kaldırdık.

Maaş ödemelerinde sarkmalar olu-yordu, artık 15’inde hem maaş hemek ödemeler yatıyor. Acil servis, ame-liyathane, onkoloji gibi özellikli yer-lerde çalışan arkadaşların aldığı ücretidiğer yerlere oranla biraz artırdık.

Yaşanan bu süreçte, üniversite has-tanelerinin mali güçlerinin git gidekaybolmasının da payı olsa gerek?

Sağlıkta Dönüşüm Projesinin, Tür-kiye genelinde tüm hastaneleri aynıkategoriye koyarak uygulanması baş-tan yanlış. Üniversite hastanelerindeverilen hizmetle aile sağlığı merkeziya da devlet hastanesinde verilen hiz-meti bir tutarsanız kalite farkı ortadankalkar. Bizim işimiz sadece hasta bak-mak değil, göz ardı edilen noktalardanbiri bu. Eğitim veriyoruz, hakemlikgörevimiz var. Yoğun hizmet üreti-yoruz ama SGK’dan aldığımız paradiğer hastanelerle aynı. Yine de An-kara’daki üniversite hastaneleri içindeen az borcu olan biziz.

Ameliyat yapmak, hastaneleri zararettirir hale geldi. SGK’nın paket fi-yatları konusundaki görüşleriniz ne-ler?

Paket uygulamasıyla nedeniyle,ameliyat yaparsak, girişimsel işlemyaparsak zarar ediyoruz. Ankara’da

şu an bizden başka devlet üniversite-sinde kalp nakli yapan yer kalmadı.SGK’nın yaptığı ödeme, hasta için ya-pılan masrafı bile karşılamıyor. Kalpnakli yaparak suç mu işliyoruz? SayınBaşbakan akademik yıl açılış törenindeöğretim üyelerinin özlük haklarınındüşük olduğunu, üniversitelere yardımedeceklerini söyledi. O sözün arka-sında duracağına inanıyoruz. YÖKKanunu’nda yapılacak değişikliklerinbize nasıl yansıyacağını bekliyoruz.Maliye Bakanlığı’nın üst düzey büro-kratları da, SGK’nın ödediği tutarlarlabu çarkın dönmeyeceğini açıkça söy-lüyorlar.

Tam Gün Yasası nedeniyle 115öğretim üyeniz devre dışı kaldı. Budurumun asistan eğitimlerini ak-satmaması için izlediğiniz bir yolvar mı?

Ameliyat bizim en can alıcı eğitimyöntemimiz. Bu hocalar ameliyatagirmezse asistanlar nasıl eğitim ala-cak? Hem hasta tedavilerinin hem deeğitimin aksamaması için Rektörlü-ğümüz konsültan hekim formu ha-zırladı. Öğretim üyelerimiz gönüllülükesasıyla ameliyatlara giriyor.

Yardımcı personel eksikliği tümhastanelerin sorunu. Burada durumnedir?

Hasta hizmetlerini ve eğitimi ak-satan konulardan biri de bu. Yoğunbakım ve reanimasyon yataklarını ar-tırmaya çalışıyoruz ama hemşire ek-siğinden ötürü tam kapasite çalışa-mıyoruz. Reanimasyonda 23 yatağımızvar, 10 tanesi aktif. Diğerleri, her şeyihazır olmasına rağmen hemşire yok-luğundan kullanılmıyor. Bunlar cankurtarıcı yerler. Maliyeden 144 hem-şire kadrosu aldık, 60 tane daha almakiçin talebimiz oldu. Taşeron firmadangelen personeli de hasta bakıcı olarakkullanıyoruz.

Asistan sayıları da günden güneazalıyor haliyle asistan eğitimleriaksıyor. Bu konuda ne düşünüyoruz?

Bundan 5-6 yıl önce 800’e yakınasistanımız varken bugün 400’e yakın.Nerdeyse yarı yarıya azalma var. Po-liklinik, acil hizmetler ve en önemlisieğitimde aksamalar oluyor. Asistan-larımız kongreye gidemiyor, izin venöbette sıkıntı yaşıyor, daha çok ça-lışmak zorunda kalıyorlar. Hepsi öz-veriyle çalışıyor, hepimiz farkındayız.Ne kadar asistanımız olması gerektiğibelli. Sağlık Bakanlığı nedense üni-versitelere kadro verilmesini engelliyorama kendi hastanelerinde asistan bol-luğu var.

Önümüzdeki süreçte ne gibi çalış-malar yapmayı planlıyorsunuz?

Acil serviste ve hastanenin bir ta-kım yerlerinde tadilatlarımız devamediyor. Yoğun bakıma 6 yeni yatakaçılacak. Her iki hastane için toplam700 tane motorlu hasta yatağı devreyegirdi. Üniversite personelimizi özelodalardan ücretsiz faydalandırma ka-rarı aldık. Cebeci Hastanesinde iyi-leştirme çalışmalarımız var Altındağve Mamak belediyelerinin de deste-ğiyle. Kalp merkezi ile hastane ara-sında tüp geçit yapacağız. Cebeci Has-tanesi’nin ışıklandırma ve kamerasistemini güçlendiriyoruz. Bütün kal-dırımları engellilerin kullanabileceğihale getiriyoruz. Otopark sorununuçözmeye çalışıyoruz. Cebeci Hasta-nesi’ne erişkin acili yapma gibi birgirişimimiz var. Bir önceki yönetiminyaptığı 270 yataklı çocuk hastanesinibu sene hizmete açmayı planlıyoruz.Şu an yüzde 70 kapasite çalışıyoruz,bunun artması için uğraşıyoruz.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. Erol Özdiler, görevegelişinden kısa bir süre sonra yaşanan İbni Sina Hastanesi ameliyathane çalışanlarının

grevinden tıp fakültelerinin mali durumu ve hayata geçirmeyi planladıklarıçalışmalara kadar pek çok soruyu Hekim Postası için cevapladı.

tıp fakültesi

‘‘ Paket uygulaması

nedeniyle, ameliyat yaparsak,girişimsel işlem yaparsakzarar ediyoruz. SGK’nınyaptığı ödeme, hasta içinyapılan masrafı bilekarşılamıyor…

‘‘ Reanimasyonda 23 yatağımız

var, 10 tanesi aktif. Diğerleri,her şeyi hazır olmasınarağmen hemşire yokluğundankullanılmıyor.

‘‘ Sağlıkta Dönüşüm Projesinin,Türkiye genelinde tümhastaneleri aynı kategoriyekoyarak uygulanması baştanyanlış. Bizim işimiz sadecehasta bakmak değil, göz ardıedilen noktalardan biri bu.Eğitim veriyoruz, hakemlikgörevimiz var.

Kalp nakli yapmak suç mu?

Prof. Dr. Erol Özdiler

Page 15: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2013 Sayı: 49 ATO ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/subat2013.pdf · heykel eylem boyunca Mahkeme önünde performans sergiledi

Ekonomik kriz nedeniyle zor günler geçiren Yunanistan’dahükümetin tasarruf etmek amacıyla ücret kesintilerine vekamu harcamalarında tasarrufa gitmesi, yine çalışanlarısokağa döktü.

Maaşlarında ya-pılan kesintileri vesağlık alanında ça-lışanların işten atıl-malarını protesto et-mek amacıyla SağlıkBakanlığı önündetoplanan hekimler,grev kararı aldı.Grev süresince has-tanelerde sadece acil durumlar için hekim bulunuyor.

Hükümetin tasarruf politikaları içinde maaşlarda yaptığıkesintileri karşı başlatılan greve başkent Atina’da otobüs,tramvay, demiryolu ve liman işçileri de destek verdi.

Öte yandan kamu çalışanları, hekimleri desteklemek içinYunanistan Kamu Çalışanları Federasyonu (ADEDY) kararıylakamu kurumlarında saat 12.00’den itibaren iş bırakma eylemiyaptı. (Kaynak:www.keeptalkinggreece.com)

Mozambik Tabipler Birliği’ninverdiği bilgilere göre ülkedekidoktorlar, ücretler ve çalışma

şartlarıyla ilgili hükümetle sürdürülen gö-rüşmelerin sonlanmasının ardından Ocakayı içinde greve gitti.

Tabipler Birliği yöneticileri ilk eylemle-rinin beş gün süreceğini, anlaşmaya varıl-mazsa da devam edeceklerini belirtti. SağlıkBakanlığı, böylesi bir eyleme izin verme-yeceklerini ve grev yapan doktorlardanücret kesintisinde bulunulacaklarını açık-ladı.

Tabipler Birliği Başkanı Jorge Arroz “Hü-kümet taleplerimizi karşılayana kadar, uza-tılabilir bir beş günlük greve gidiyoruz.”dedi. Arroz, Mozambik Ulusal Kanalına(AFP) yaptığı açıklamada “Bu grev, acilservis işlemlerinin işlerliğini devam et-tirilmesi şartı ile doktorların daha iyihizmet sunmasına yönelik nihai araçtır.Sokaklarda hiçbir gösteri olmayacak. Bugünler boyunca evlerimizde olacağız”dedi.

Sağlık Bakanlığı ise, Mozambik ka-nunlarının kamu çalışanlarının grevegitmesine izin vermediğini belirtti. Yet-

kililere göre bu iş bırakma yasa dışı, ziraBirlik bir sendika gibi hareket edemez. Ay-rıca ülkedeki sağlıkçıların bir sendikası dayok.

Sağlık Bakanlığı tarafından sözcü olarakatanan Mouzinho Saide gazetecilere yaptığıaçıklamada, greve çıkan doktorların ma-aşlarından grevde oldukları her gün içinkesinti yapılacağını söyledi.

Yerel medya, geçtiğimiz ay yaptığı açık-lamada, doktorların 90.000 metical (3.000$)talep ettiğini, fakat hükümetin 20,000 ve38,000 metical arasında bir teklifte bulun-duğunu söyledi.

(Kaynak: www.modernghana.com)

ABD Başkanı BarackObama’nın ikinci kezseçilmesinde önemli bir rolesahip olan sağlık reformu,nam-ı diğer “Obama-care”izor günler bekliyor.

2009 mali krizi sonrası toparlanmayaçalışan ABD ekonomisi, kamu harca-malarının büyük kısmında tasarrufagitme kararı aldı. Bu kapsamda çıkar-

tılan “Mali Uçurum” Yasası, kamu har-camaları için en fazla paya sahip olansağlık reformuna aktarılan kaynaktakesintileri öngörüyor. Tam ismi “DüşükMaliyetli Sağlık Kanunu” olan Oba-ma-care için planlanan kesintinin mik-tarı 2 milyar dolar civarında olacak.

“Mali Uçurum” Yasası çerçevesindedüşük gelirli vatandaşlar ile 65 yaşüstü insanların yararlandığı Medicaresistemine bağlı çalışan hekimlerin üc-retlerinde artış yaşanacak. Ne var ki,

hastanelere geriödemelerde kesintilere gidilecek.

Obama-care başlatıldığı tarihten iti-baren yirmi dört eyalette harcanan 2milyar dolarlık fon kesintiden muaftutulacak.

Amerikan Hastaneleri Başkanı Ric-hard Umbenstock hastanelerin bu du-rumdan olumsuz etkileneceğini, dok-torlara ödenecek paranın hastanelerinbütçesinden kesilmemesi gerektiğinibelirterek itirazlarını dile getirmişti.

Çeşitli basın organlarında yer alanuzman görüşlerine göre söz konusukanun sayesinde düşük gelirli 48 milyonAmerikan vatandaşından yaklaşık 30milyonu bu kapsamda sigortalı olacak.Obama-care ile gelen kişi başı 63 do-larlık ek ödeme 2013–2022 yılları ara-sında toplam 1 trilyon dolarlık vergiartışı sağlayacak.

(Kaynak: Euronews)

“Obama-care” krizde Amerikan Sağlık ŞirketlerininKüresel Rüşvet SkandalıDünya sağlık sektörü, Amerikan medikal firmalarınınAvrupa başta olmak üzere bazı ülkelerde hastane yetki-lilerine ve çalışanlarına verdiği rüşvet iddiaları ile sar-sıldı.

Merkezi ABD’de bulunan ve Polonya’da da faaliyetgösteren tıbbi cihaz şirketlerinden birisinin ülke genelindehastane personeline rüşvet vererek kazanç sağlayan an-laşmalar imzaladığı iddiası üzerine soruşturma açıldı.

Bu iddiaları inceleyen Katowice kent savcısı, şirketin2003–2006 yılları arasında kazanç sağlamak amacıylahastane müdürlerine rüşvet verdiğinin bilgisine ulaşıl-dığını açıkladı. Soruşturma kapsamında rüşvet iddialarınaadı karışmış 100’ün üzerinde kişi ve 50 hastane hakkındaincelemeler başlatıldı.İddialar Avrupa ile sınırlı kalmadı ve Amerika’da dabazı şirketler inceleme altına alındı.Birleşik Devletler Sermaye Piyasası Kurulu tarafındanABD dışındaki ülkelerde resmi görevlilere rüşvet verdiğitespit edilen medikal firmalarının ve bazı ilaç şirketlerininisimleri kamuoyu ile paylaşıldı. Orthofix International,Biomet, Smith & Nephew, Eli Lilly and Company en çokses getiren şirketlerden.

(Kaynak: Voice of America)

Mozambikli doktorlar ücretleri için grevdeYunanistan’dahekimler sokakta!

dünya

Page 16: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2013 Sayı: 49 ATO ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/subat2013.pdf · heykel eylem boyunca Mahkeme önünde performans sergiledi

14 Mart 2013 PerşembeYenimahalle Belediyesi

Nazım Hikmet SanatMerkezi Çok Amaçlı Salon

20:30

O değil miydi daha dünbaskıyı eleştirenZafer şölenine çağrılmayanüstelikEzilenlerin dostu değil miydidün bu adamÇok iyi tanıyorlardı onu, çokiyiBir şey, söylendiği vakitvardı, doğruSöylenmediği vakit yoktu oşeyBaskı yok, deniyordumademÖyleyse baskı yoktuKatil için, kurbanınkardeşiniSatın almaktı en kısa yolVe tanıklık ettirmekti onaKardeşimin başına birkiremit düştüydüKardeşimin ölümü bundan

Bu basit yalan da yetmedi,neylersinizGerçeği uzun süregizlemeyeYalan söylemesi gerektidaha bir sürüEkmeğinden olmamakisteyenin

Yarışması gerekti, çılgınlargibiEkmeğinden olmamakisteyenlerleAma yetmedi yalansöylemeye yanaşmakBilmek de gerekti yalansöylemeyiEkmeğinden olmamakdileğineKarıştı bir anlam vermekdileğiBudalaca bir gevezelikleSözle anlatılmayanıSöylemek dileği karıştıÇok daha özel, çok dahainceÖvmek zorundaydı ayrıcaZorbaları başkalarından çokÇakılmasın diye vaktiylebaskıyı yerdiğiGerçeği bilenler, az gittileruz gittilerSonunda en azgınlarıoldular yalancıların

Ama uzun sürmedi bu daAdamın biri çıktı bir gün,ispat ettiOnların namuslu olduklarınıeskiden

Ekmeklerinden oldular işteo zaman

Bertolt Brecht

Baskının arttığı günlerdeEkmeğinden olmamak içinKarar verdi bizimkisiArtık ağzını sıkı tutacaktıGizleyecekti suçlarını bukapkaç düzeninAma yalanlarını dayaymayacaktıYani, ne açığa vuracaktıpisliklerini onunNe de karanlık işleriniövecekti

Baskının arttığı günlerdeEkmeğinden olmamak içinDüzenle uzlaşmışgörünecektiDoğruya aykırı bir şeysöylememe kararıYaradı gerçeği örtbasetmeyeAma uzun süremezdi bu daHiç iyi karşılanamazdıbürolarda, laboratuvarlardaFabrika avlularında iyikarşılanamazdıSöylememesi insanlarındoğruya aykırı bir şeyOlağandı ağzını açmamakMeslektaşlarının görüp dekanlı suçlarını

Yağmur gibiydi korkunçkıyımlarYağmur gibi geçici vekaçınılmazGerçi susmakla suçlulardanyana oluyorduAma çok çabuk anladı herşeyiEkmeğinden olmamak içinYetmeyecekti gerçeğigizlemesiYalan da söylemek vardı işiniçinde

Zorbalar kızmıyor, bir şeydemiyorlardıBayağılaşmasına onun,alçalmasınaEkmeğinden olmamak içinDavranışında bir şey yoktuonlara ters gelenNe bir aldığı vardı onlardan,ne de bir beklediğiGüçlülerin masasında,kalkıp ayağaAçınca ağzını konuşmayapanYemek kırıntılarınıgörüyorduOnun dişleri arasından

Onu kuşkuyla dinliyorduamaGene de ağrına gidiyorduövgüleri bu adamın

BEN BERTOLT BRECHTBertolt Brecht’in şiir, öykü ve şarkılarından

Uyarlayan ve Yöneten:Genco ErkalOyuncular: Tülay Günal - Genco Erkal

Tiyatro… Tiyatro… Dergisi Yılın Yapımı Ödülü

Türkiye Eleştirmenler Birliği Yılın Tiyatro OyunuÖdülü

2012 Afife Tiyatro Ödülleri “Komedi ya da Müzikal Dalında Yılın En İyi Kadın

Oyuncusu Ödülü” (Tülay Günal)

2012 Sadri Alışık Ödülleri “Komedi ya da Müzikal Dalında

Yılın En İyi Kadın Oyuncusu Ödülü” (Tülay Günal)

“Komedi ya da Müzikal Dalında Yılın En İyi Erkek Oyuncusu Ödülü” (Genco Erkal)

Sanat Kurumu 2011-2012 Sezonu Yılın Yapımı Ödülü

Detaylı bilgi için:www.ato.org.tr