hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü eylül 2013 sayı: …...sağlık bakanlığı, 90 gün...

16
İade Adresi: Ankara Tabip Odası Mithatpaşa Cad. No: 62/18 06420 Kızılay ANKARA P.P. 44 Yenişehir Ankara Asistan hekimler Aile hekimleri Röportaj Tıp fakültesi Sağlık politikaları hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Eylül 2013 Sayı: 54 Aile hekimlerine zorunlu nöbet Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği’nde son yapılan değişiklikle, aile hekimlerine ve aile sağlığı elemanlarına “ihtiyaç halinde” haftada 30 saate kadar nöbet tutma zorunluluğu getirildi. 13 )) Yabancı uyruklu asistanlara müjde Ankara İdare Mahkemesi, tuttuğu nöbet hizmeti ücretlerinin ödenmesi için hastane yönetimine yaptığı başvurunun reddi üzerine konuyu yargıya taşıyan yabancı uyruklu asistan hekimi haklı buldu. 7 )) Hacettepe Rektörü’ne açık mektup Hacettepe Üniversitesi’nde sular durulmuyor. Öğretim üyeleri, yapılan atamalarda liyakat esası ve akademik kriterler gözetilmeyişinin eğitimi ve bilim ortamını olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor. 9 )) Türkiye sağlık sistemi İngiltere Parlamentosu’nda İngiltere Parlamentosu’nda düzenlenen toplantıyla, Türkiye sağlık sistemi ve uygulanmakta olan sağlıkta dönüşüm programı hakkında tartışıldı. 10 )) Hayatına müzik yön veriyor Estetik Cerrahi alanında çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Sühan Ayhan, gitarı eline aldığı günden Eurovision’da Türkiye’yi temsil etmelerine kadar yaşadıklarını anlattı. 15 )) Hekimin dinlenecek yeri yok! Poliklinik, yoğun bakım ve özel oda sayılarını artırarak her gün büyüyen eğitim ve araştırma hastanelerinde, hekimlerin kısa süre nefes almaları için ihtiyaç duydukları özel dinlenme alanlarına yer bulunamıyor. 2 )) Ankara 112 özelleşti Ankara 112’de kiralık ambulans dönemi başladı. Düzenlenen ihale sonucunda, şoför, ekipman ve düzenli bakım masrafları firmaya ait olacak şekilde Demirhan Turizm’den 20 ambulans kiralandı. 5 )) Gazi Üniversitesi Rektörlüğü, öğretim üyelerinin tüm itirazlarına rağmen tıp fakültesi araştırma laboratuvarlarını Gölbaşı Yerleşkesine taşıma kararında ısrarcı. Milyon dolarlık cihazların taşınması için tutulan Öz Sıla Nakliyat kamyonlarının hazır beklediği hastane bahçesinde toplanan öğretim üyeleri ve TTB-ATO temsilcilerinin tepkileri üzerine taşınma iki kez ertelendi. 8 )) Türkiye Kamu Hastaneleri Birliği hastaneleri “90 Gün Çalışması” kapsamında gizli müşteri uygulaması ile kontrol edilecek. 3 )) Hastanelerde gizli müşteri dönemi başlıyor KISMEN İki YÖK YÖK genelgeyle “kişiye özgü şart koymayın” dedi ama yardımcı doçent alımı için “anastrozolun rat testisi üzerine etkisi alanında çalışması olmak” şartına onay verdi. 9 )) Milyon dolarlık cihazlar için “evden eve nakliyat” Kamu-özel ortaklığı yoluyla 14 ilde yapılacak 15 şehir hastanesi için imzalar atıldı. Daha önce bir açıklamasında, “Bu fakirin altı yıldır hayal ettiği bir şehir hastaneleri projesi var.” diye konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da imza törenine katıldı. Türk Tabipleri Birliği törenin yapıldığı gün ve saatte İstanbul Tabip Odası’nda bir basın toplantısı düzenledi. 12 Eylül darbesiyle sağlıkta özelleştirmenin önünün açıldığı, bugün de AKP Hükümeti tarafından aynı yolda önemli bir adım daha atıldığı ifade edilen toplantıda, TTB’nin açtığı davalarda Ankara-Etlik, Ankara-Bilkent ve Elazığ şehir hastanelerinin ihalelerinin yürütmesinin durdurulduğu hatırlatıldı. 4 )) “Fakir”in hayali gerçek oluyor… TTB’nin açtığı davada, Danıştay 15. Dairesi pek çok maddenin yürütmesini durdurdu. Yürütmesi durdurulanlar arasında, “Yan dal veya iki ayrı uzmanlığı bulunan hekimlerin poliklinikte kadrolu çalıştıkları uzmanlık dalı dışındaki uzmanlık dalında çalışmasının yasaklanmasına ilişkin düzenleme”, “emekli olan hekimlerin poliklinikte kadro dışı geçici çalışmasına izin verilmemesine ilişkin düzenleme” de dahil olmak üzere pek çok madde yer alıyor. Yaz Boz

Upload: others

Post on 28-Jul-2020

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Eylül 2013 Sayı: …...Sağlık Bakanlığı, 90 Gün Çalışması projesi adlı yeni bir proje başlattı. Ana hede-finin etkin bir yönetişim

İad

e A

dre

si:

An

kara

Tab

ip O

dası

Mit

hat

paşa

Cad

. No:

62/

18

0642

0 K

ızıl

ay A

NK

AR

A

P.P.

44

Yen

işeh

ir A

nk

ara

Asistan hekimlerAile hekimleri RöportajTıp fakültesi Sağlık politikaları

hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Eylül 2013 Sayı: 54

Aile hekimlerinezorunlu nöbet Aile Hekimliği UygulamaYönetmeliği’nde son yapılandeğişiklikle, aile hekimlerine ve aile sağlığıelemanlarına “ihtiyaç halinde”haftada 30 saate kadar nöbettutma zorunluluğu getirildi. 13 ))

Yabancı uyrukluasistanlara müjdeAnkara İdare Mahkemesi,tuttuğu nöbet hizmetiücretlerinin ödenmesi içinhastane yönetimine yaptığıbaşvurunun reddi üzerinekonuyu yargıya taşıyan yabancıuyruklu asistan hekimi haklıbuldu. 7 ))

Hacettepe Rektörü’neaçık mektupHacettepe Üniversitesi’ndesular durulmuyor. Öğretimüyeleri, yapılan atamalardaliyakat esası ve akademikkriterler gözetilmeyişinineğitimi ve bilim ortamınıolumsuz etkilediğine dikkatçekiyor. 9 ))

Türkiye sağlık sistemiİngiltereParlamentosu’ndaİngiltere Parlamentosu’ndadüzenlenen toplantıyla, Türkiye sağlık sistemi veuygulanmakta olan sağlıktadönüşüm programı hakkında tartışıldı. 10 ))

Hayatına müzikyön veriyorEstetik Cerrahi alanındaçalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Sühan Ayhan, gitarı eline aldığı gündenEurovision’da Türkiye’yi temsiletmelerine kadar yaşadıklarını anlattı. 15 ))

Hekimindinlenecek yeriyok!Poliklinik, yoğun bakım ve özel odasayılarını artırarak her gün büyüyeneğitim ve araştırma hastanelerinde,hekimlerin kısa süre nefes almalarıiçin ihtiyaç duydukları özel dinlenmealanlarına yer bulunamıyor. 2 ))

Ankara 112

özelleştiAnkara 112’de kiralık ambulansdönemi başladı. Düzenlenen ihalesonucunda, şoför, ekipman ve düzenlibakım masrafları firmaya ait olacakşekilde Demirhan Turizm’den 20ambulans kiralandı. 5 ))

Gazi Üniversitesi Rektörlüğü,öğretim üyelerinin tümitirazlarına rağmen tıpfakültesi araştırmalaboratuvarlarını GölbaşıYerleşkesine taşımakararında ısrarcı. Milyondolarlık cihazların taşınmasıiçin tutulan Öz Sıla Nakliyatkamyonlarının hazırbeklediği hastane bahçesindetoplanan öğretim üyeleri veTTB-ATO temsilcilerinintepkileri üzerine taşınma ikikez ertelendi. 8 ))

Türkiye KamuHastaneleri Birliği

hastaneleri “90 GünÇalışması”

kapsamında gizlimüşteri uygulaması

ile kontrol edilecek. 3 ))

Hastanelerdegizli müşteridönemi başlıyor

KISMEN

İki YÖKYÖK genelgeyle “kişiye özgü şartkoymayın” dedi ama yardımcıdoçent alımı için“anastrozolun rat testisi üzerineetkisi alanında çalışması olmak”şartına onay verdi. 9 ))

Milyon dolarlık cihazlariçin “evden eve nakliyat”

Kamu-özel ortaklığı yoluyla 14 ilde yapılacak 15 şehirhastanesi için imzalar atıldı. Daha önce bir açıklamasında,

“Bu fakirin altı yıldır hayal ettiği bir şehir hastaneleriprojesi var.” diye konuşan Başbakan Recep Tayyip

Erdoğan da imza törenine katıldı. Türk Tabipleri Birliğitörenin yapıldığı gün ve saatte İstanbul Tabip Odası’nda bir

basın toplantısı düzenledi. 12 Eylül darbesiyle sağlıktaözelleştirmenin önünün açıldığı, bugün de AKP Hükümetitarafından aynı yolda önemli bir adım daha atıldığı ifadeedilen toplantıda, TTB’nin açtığı davalarda Ankara-Etlik,

Ankara-Bilkent ve Elazığ şehir hastanelerininihalelerinin yürütmesinin durdurulduğu hatırlatıldı. 4 ))

“Fakir”in hayali gerçek oluyor…

TTB’nin açtığı davada, Danıştay 15. Dairesipek çok maddenin yürütmesini durdurdu.Yürütmesi durdurulanlar arasında, “Yan dal veyaiki ayrı uzmanlığı bulunan hekimlerin polikliniktekadrolu çalıştıkları uzmanlık dalı dışındakiuzmanlık dalında çalışmasının yasaklanmasınailişkin düzenleme”, “emekli olan hekimlerinpoliklinikte kadro dışı geçici çalışmasına izinverilmemesine ilişkin düzenleme” de dahil olmaküzere pek çok madde yer alıyor.

Yaz Boz

Page 2: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Eylül 2013 Sayı: …...Sağlık Bakanlığı, 90 Gün Çalışması projesi adlı yeni bir proje başlattı. Ana hede-finin etkin bir yönetişim

Ankara’daki eğitim ve araştırmahastanelerinde hekimlere dinlenmezamanlarında kullanabilecekleri me-kanlar bile çok görülüyor. Yoğun iştemposu nedeniyle gün boyu odala-rından çıkamayan uzman hekimler,mekan olmayışından ötürü dinlenmezamanlarını da odalarında geçirmekdurumunda kalıyorlar. Sağlık çalı-şanlarına özel bir dinlenme alanıolmayan pek çok hastaneden biriolan Ankara Numune Eğitim ve Araş-tırma Hastanesi’nde görevli bir uz-man hekim, “En ufak köşe bulun-duğunda poliklinik açalım düşüncesiiçindeler. Çalışan sağlığını ve gü-venliğini düşünen bir anlayış sözkonusu değil” diye anlatıyor yaşanandurumu.

Hasta hekim iç içe Hekimler, hastanenin ücra bir kö-

şesinde hem kütüphane hem de kan-tin olarak kullanılan küçük bir me-kanı  hasta ve hasta yakınlarıylapaylaşıyorlar. Öğle aralarında bumekanı kullandığını belirten bir baş-

ka hekim, “Bir çay içelim desenizhasta ve hasta yakınlarıyla aynı me-kanı paylaşmak zorundasınız. Kimisikanser hastası, kimisi yakınınınkritik ameliyattan salimen çıkmasınıumut ediyor. Cenaze sahipleri de

aynı ortamda bekliyorlar. Yemekmolasında ya da işten çıkınca ondakika oturup soluklanmak, arka-daşlarımızla sohbet etmek istiyoruz.Yerine göre sohbet sırasında gülüpşakalaşıyoruz da. Bu insanca bir ih-

tiyaçtır. Ama hastalarımızın durumunedeniyle rahat hareket edemiyor,tedirgin oluyoruz. Bu hem hastala-rımız hem de bizim için çok zor birdurum” açıklamasını yapıyor.  

Hiçbir sosyal mekan yokHastane bünyesinde çalışanlara

yönelik hiçbir sosyal mekan olma-dığını söyleyen hekim, “Bir kütüp-hanemiz yok. Genel olarak doktor-ların kullandığı yemekhane son de-rece sıkışık. Personel yemekhanesiise zemin katta. Bu ortamlar da sonderece  rahatsız, demoralize edici.”diye konuşuyor.  

“Şiddeti önler”Hekimlere dinlenme alanı sun-

mayan bir başka hastane de DışkapıYıldırım Beyazıt Eğitim ve AraştırmaHastanesi. Kendileri için ayrılmışhiçbir özel  alan bulunmadığını dilegetiren hekimler, yemek yenilen yer-lerin dışında tüm mekanların, ‘şiddetiönlemede yardımcı olur’ gerekçesiylehastalar için bekleme alanı olarakplanlandığını anlatıyorlar.

Hekim PostasıSahibi:Ankara Tabip Odası adınaDr. H. Özden ŞenerSorumlu Yazı işleri Müdürü:Dr. H. Özden Şener

Yayımlayan:Ankara Tabip Odası Yayının Türü:Yerel, süreliYayının Şekli:Aylık Türkçe Yıl: 2013, Sayı: 5412.000 adet basılmıştır.

Yayın İdare Merkezi:Ankara Tabip Odası Mithatpaşa Cad. No: 62/18 Kızılay ANKARA www.ato.org.trTel : (312) 418 87 00 Fax : (312) 418 77 94

Yayın Kurulu: Dr. Burhanettin Kaya,Dr. Mine Önal, Dr. H. Özden Şener

Editör:Bercis Mani Şipal

Haber Merkezi:Bercis Mani Şipal,Kansu Yıldırım,Sibel Durak

Haber, yorum ve yazılarınızı [email protected] gönderebilirsiniz.Ankara Tabip Odası Basın YayınKomisyonu ürünüdür.Ayda bir yayınlanır.

ATO üyelerine ücretsiz gönderilir.

Baskı öncesi hazırlık: GEO Tanıtım ve Reklam HizmetleriTurgut Reis Caddesi 47/6 06570Maltepe /Ankara Tel :(0312) 229 09 85 Faks :(0312) 230 82 76 [email protected]

Basım yeri ve tarihi: İhlas Gazetecilik AŞ. TurgutÖzal Bulvarı Demirciler Sitesi 1.Cadde No:68Siteler Ankara TEL: 353 29 61 / 15 Eylül 2013

devlet hastanesi

Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. ÖzdenŞener ve Genel Sekreter Dr. Selçuk Atalay,Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesiyöneticisi Dr. Nurullah Zengin’i ziyaret etti.Ziyarette, yürütülmekte olan sağlık politi-kalarının hekimlere ve sağlık çalışanlarınaetkisi değerlendirildi.

ATO yetkilileri, hastanede başlatılacakolan yüz tanıma yoluyla personel takibinin,zaten çok zor şartlarda ve tedirgin görev

yapan çalışanlar üzerindeki baskıyı artıra-cağı kaygısını dile getirdiler. Ayrıca çalı-şanların molalarda nefes alabileceklerisosyal alanlar yaratılmasının zorunlu olduğuda ifade edildi.

Hastane Yöneticisi Dr. Zengin, yüz tanı-manın sadece bu uygulamayı kabul edenpersonelde kullanılacağını, sosyal alanlarınimkanlar ölçüsünde iyileştirilmeye çalışıl-dığını ancak hastanenin çok dar bir alandayerleşmiş olması nedeniyle bunda güçlükyaşandığını belirtti. 

ATO’dan Numune Hastanesiyönetimine ziyaretHekim Postası

Poliklinik, yoğun bakım ve özel oda sayılarını artırarak her gün büyüyen eğitim ve araştırma hastanelerinde,hekimlerin kısa süre nefes almaları için ihtiyaç duydukları özel dinlenme alanlarına yer bulunamıyor. Hekimler,dinlenme zamanlarını ya tek başlarına poliklinik odalarında ya da hasta ve hasta yakınlarıyla iç içe geçirmekdurumunda kalıyor.

Hekimin dinlenecek yeri yok!

Hekim Postası

Page 3: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Eylül 2013 Sayı: …...Sağlık Bakanlığı, 90 Gün Çalışması projesi adlı yeni bir proje başlattı. Ana hede-finin etkin bir yönetişim

Dr. Özden Şener ATO Yönetim Kurulu Başkanı[email protected]

Michael Curtiz’in 1942tarihli sinema klasiğiCasablanca’da Rick

Binbaşı Strasser’i öldürür; öylegereklidir. Cinayetin tanığı olanYüzbaşı Renault Rick’i ele vermezve emrindeki personele şöyle ses-lenir: “Binbaşı öldürüldü. Olağanşüphelileri toparlayın.”

Yine bir kült film olan “OlağanŞüpheliler”in adını bu repliktenaldığı bilinir. Hatta filmin hikaye-sinin bu addan doğup yazıldığı dasöylenir. Olağan şüpheliler filmininafişinde görünen beş şüphelininyüz ifadeleri enteresandır. Yüzle-rinde ne şaşkınlık vardır ve ne dekorku. Bu gözaltı onlar için ola-ğandır. Hani neredeyse gözaltınaalınmasalar şaşıracaklardır.

Kriminal tarih kadar dünya si-yasi tarihi belki her türlü tahminiaşacak sayıda olağan şüpheli iledolu. Bu arkadaşların ortak özel-likleri iktidara, kudret sahibine,hükmediciye muhalif olmalarıdır.Malumaliniz iktidarlar muhale-fetten pek hazzetmezler. O nedenleortada gerçekleşmiş bir “suç” varsao suçla eşlenebilecek bir grup herzaman vardır. Tabii kudret sahibiönce neyin “suç” olduğunu tarifeder. Böylece önce suç yaratılmışolur ardından da toplanması iste-nen olağan şüpheliler toparlanır.Sonra bir gün bir Gezi tutuklusuhakime sorar: “Buraya bir sürüörgüt ismi yazmışsınız ama benihangi örgüte üyelikle suçladığınızıbelirtmemişsiniz. Biz mi beğeni-yoruz yoksa siz mi seçiyorsunuz?!”

Ne yazık ki tarihimiz “olağanşüphelilerin toparlandığını”, zin-danlarda çürütüldüğünü, işken-celerden geçirildiğini, öldürüldü-ğünü, kaybedildiğini yazıyor. Vene yazık! 12 Eylül cehennemininüzerinden asır geçmiş ve bugünhala hapishaneler ağzına kadardolu ve hala sokaklarda mızıkaçalan yeşil fularlı çocuklar vuru-luyor polis fişekleriyle! Ve biz hergün yas tutuyoruz.

***Sağlıkta dönüşümün olağan şüp-

helileri hekimler, sağlık çalışanları.Sistemin neresini tutsanız elinizdekalıyor ama her türlü aksaklıkta

fatura hekimlere kesiliyor. Bakan-lık şimdi yeni bir “suç” yaratıyor:“Hastana hoş geldin demedin”!

Biliyorsunuz Bakanlık “doksangün” adında bir çalışma başlatmışbulunuyor. Uygulamanın detayınabakınca sağlıkta işlerin düze çıkmışve sadece son rötuşların kalmışolduğunu anlıyoruz. Şöyle ki; dok-san gün boyunca Bakanlığa bağlıhastanelerde “gizli müşteriler” gö-rev yapacak. Bu “müşteriler” dok-torların hastaya “hoş geldin, geçmişolsun” deyip demediğini kontroledecek. Ona göre de hastane puanalacak. Düşük puanın elbette birkarşılığı olacak. Ayıp tabii! Hemde çok ayıp! Doktor canı burnundakan ter içinde hastanın derdinianlamaya çalışacak. Ama meğer ohasta değil para karşılığı rol yapanbirisiymiş. Üstelik hasta olsa nedeğişir? Hekim senin hastalığınlacebelleşirken sen onun “geçmişolsun” demediğini rapor edeceksin.Hekimlere çok güvendiğini her fır-satta söyleyen, sağlık personelininfedakarlıklarını anlata anlata bi-tiremeyen Sağlık Bakanı’nın buuygulamadan haberi yok mu?

Bir de tuvaletler ortak olacak.Hasta ve personel aynı mekanıkullanacaklar. Dilerim TBMM vebakanlıklar dahil bütün devlet ku-ruluşlarına örnek olur bu uygula-ma. Yine de sağlık hizmetindenmemnuniyeti artırmak adına dahaiyisi yapılabilir belki. Tuvaletlerdaha bakımlı, süslü olabilir, nebileyim oturacak yerleri, musluklaraltın kaplama filan olabilir. Meseladantel örtülü rokoko tarzı bir rafdüşünülebilir her kabinde; hasta,üzerinde 165.sıra yazılı muayenebiletini, dört hastane gezip birik-tirdiği emar sidilerini bu rafa ko-yabilir. Pisuvarlarda negatoskopdüşünülebilir vakit kaybını önle-mek bakımından.

3-5 dakikalık muayenelerle iyi-leşemeyen hasta hastane hastanedoktor doktor gezecek, avuç dolusukatkı payı ödeyecek. Ama doktorlaaynı tuvaleti kullanırsa ve hoşgeldin sözünü duyarsa memnuni-yet tam olacak. Ala! Tek sorunkalıyor geriye: Tuvalette karşılaş-tıklarında doktor hastaya ne di-yecek?

Olağan Şüpheliler

ato’dan

Hastanelerde gizlimüşteri dönemi başlıyor

Sağlık Bakanlığı, 90 GünÇalışması projesi adlı yenibir proje başlattı. Ana hede-finin etkin bir yönetişim vehasta-çalışan memnuniyetiniartırmak olduğu ifade edilenprojede, hastanelerden buhedeflere yönelik bir dizi ta-limatı gerçekleştirmeleribekleniyor. Hastaneler 90günlük süre içinde tamam-ladıkları talimatları proje ta-kip sistemi üzerinden beyanedecekler.

Bu beyanların doğruluğuise gizli müşteri uygulama-sıyla kontrol edilecek. Buuygulamayla, hastane çalı-şanları ve yönetimince ta-nınmayan kişiler hasta ola-rak hastaneye gidecek vekarşılaştıkları olumlu veolumsuz tecrübelerini göz-lem raporu halinde il genelsekreterliğine raporlayacak-lar.

Hasta-personeltuvaleti ayrımıkalkıyor

Talimatlar gereğince, tümkamu hastanelerine müra-caat eden ve kayıt yaptıranhastalar standart olarak “Hoşgeldiniz, geçmiş olsun” cüm-lesi ile karşılanacak. Hasta-neler genelinde istisnasız bü-tün tuvaletlerde personel vehasta ayrımı kaldırılacak vetuvaletlerin temiz tutulması

sağlanacak. Kamu hastane-leri kurum başkanlığı, il ge-nel sekreterlik ve hastaneçalışanlarının tamamı ad,soyad ve görevlerinin basitve anlaşılır şekilde yazılı ol-duğu yaka kartları takmayabaşlayacaklar.

Hastane yönetimleriev ziyaretleriyapacak

Bundan böyle her hastaneyönetimi 90 gün süresinceher hafta en az bir kez kendihastanesinden taburcu ol-muş bir hastayı evinde zi-yaret edecek. Hastanelerden,her ay en az 4 hasta ziyaretiraporunu sisteme bildirme-leri bekleniyor.

Memnuniyetsizliksebepleriaraştırılacak

Ayaktan hastalarda polik-linik müracaat sayısının enaz yüzde 3’üne, yatan has-talarda hasta sayısının yüzde5’ine, çalışanlarda ise en azyüzde 10’una sorular soru-larak, hastalar ve hastane

çalışanlarının en memnunve en memnuniyetsiz olduk-ları üç konu tespit edilecek.

Çalışanlaroryantasyonprogramına katılacak

Hastane yöneticileri, baş-hekim, müdür ve yardımcı-larının görev tanımları artıkyazılı olarak tebliğ edilecek.Tıbbi cihaz ve radyoloji hiz-metleri, hastane ilaç kulla-nımı, yoğun bakım, acil ser-vis, laboratuar hizmetleri,ameliyathane değerlendirmeraporları ile yaşlı ve engel-lilere yönelik düzenlemelerraporu hazırlanacak.

Çalışanlara yönelik or-yantasyon programı oluştu-rulacak. “Hasta ve yakınla-rına taahhütlerimiz” adlı bel-ge, poliklinik ve acil girişle-rine, kliniklere ve görülebi-lecek yerlere asılarak duyu-rulacak. Kurum başkanlığıtarafından faydalı bilgilen-dirme videoları derlenerek,hasta ve yakınlarının izle-yebilecekleri alanlarda gös-terilecek.

Hekim Postası

Türkiye Kamu Hastaneleri Birliği hastaneleri “90 Gün Çalışması”kapsamında gizli müşteri uygulaması ile kontrol edilecek.

Dr.

Tan

er Ö

zek

Amerikan Ulusal Bilimler Aka-demisi, Ulusal Mühendislik Aka-demisi ve Tıp Enstitüsünün İn-

san Hakları Komitesini temsilen Prof. Dr.Peter Diamond, Alman Leopoldina UlusalBilimler Akademisinin İnsan Hakları Ko-mitesini temsilen Alman cerrah Hans-Peter Zenner ve Uluslararası Akademive Bilim Toplulukları İnsan Hakları AğıDirektörü Carol Corillon imzası ile 77sayfalık bir rapor hazırlandı. Raporda,aralarında Prof. Dr. Mehmet Haberal,Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, Prof. Dr. FeritBernay ve Prof. Dr. Mustafa Abbas Yurt-kuran’ın da bulunduğu 8 bilim insanıiçin, ‘’Sekiz meslektaşımızın her biri hak-kında ileri sürülen kanıtlar, iddia edilen

suçları işledikleri sonucunu doğurmayayetmez. Yargılandıkları adalet sistemievrensel adalet sistemi standartlarındanuzaktır. Bu isimler, uluslararası stan-dartları karşılayan yeni bir yargılamayatabi tutulmalı ve tutuklu bulunanlar ser-best bırakılmalıdır’’ denildi.

Bilim insanlarının uğradığı insan hak-ları ihlallerine karşı çalışmalar yapanUluslararası Akademi ve Bilim Toplu-lukları İnsan Hakları Ağı, 79 ulusal aka-demi ve bilim topluluğundan oluşuyor.Ağ içerisinde oluşturulan bir heyetin ko-nuyla ilgili olarak Şubat ayında Türkiye’yegeldiği hükümetten aldıkları özel izinlecezaevindeki bilim insanları ile görüştüğübiliniyor.

Tutuklu bilim insanları için uluslararası rapor

devlet hastanesi

Page 4: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Eylül 2013 Sayı: …...Sağlık Bakanlığı, 90 Gün Çalışması projesi adlı yeni bir proje başlattı. Ana hede-finin etkin bir yönetişim

güncel

Sağlık Bakanlığı tarafından 12Eylül günü İstanbul Haliç KongreMerkezi’nde düzenlenen törenle,14 ilde inşa edilecek 15 “şehirhastanesi” ile Türkiye Halk SağlığıKurumu Binası inşaatı için, Ba-kanlığın 25 yıllığına hem şirket-lerin kiracısı olması hem de tümhizmetleri taşerona devretmesiniöngören projeler imzalandı.

Hükümet suç işliyor Türk Tabipleri Birliği de törenin

yapıldığı gün ve saatte İstanbulTabip Odası’nda bir basın top-lantısı düzenledi. 12 Eylül dar-besiyle sağlıkta özelleştirmeninönünün açıldı ve bugün de AKPHükümeti tarafından aynı yoldaönemli bir adım daha atıldığıifade edilen toplantıda, TTB’ninaçtığı davalarda Ankara-Etlik,Ankara-Bilkent ve Elazığ şehirhastanelerinin ihalelerinin yü-rütmesinin durdurulduğu, Ba-kanlık tarafından yapılan itiraz-ların da Danıştay İdari Dava Dai-releri Kurulu’nca reddedildiği ha-tırlatıldı. TTB Başkanı Dr. Özde-mir Aktan’ında katıldığı basınaçıklamasında, bu üç ihaleye iliş-kin yeni bir ihale yapmadan  söz-leşme imzalanmasının “suç işle-mek” anlamına geleceği vurgu-landı.

Somali’de kamuTürkiye’de özel

Somali’de Türkiye Sağlık Ba-kanlığı tarafından kamu özel or-

taklığı yoluyla yapılacak hastaneiçin görüntüleme ve laboratuvarhizmetleri “kamu” eliyle yürütü-lecekken, Türkiye’de yapılan iha-lelerde bu hizmetlerin özel şir-ketlere verildiğine dikkat çekenTTB yöneticileri, bugüne kadarklasik ihale yöntemiyle yaptırılanhastaneler ile kamu özel ortaklığımodeliyle yaptırılacak tesislereilişkin maliyet karşılaştırmasınıkamuoyuyla paylaştı.

Kamu zararı çok büyükÇarpıcı verilerin sunulduğu

karşılaştırma tablosuyla katril-yonlarca liralık kamu kaynağınınsadece bina yenileme adı altındaşirketlere dağıtılacağını gösterenTTB yöneticileri, vatandaşlarınbu tesislerden ancak çok yüksekücretler ödeyerek yararlanabile-ceklerinin, hekim ve sağlıkçılarıngüvencesiz taşeron işçisi halinegetirileceklerinin ve bu hastane-lerde eğitim alacak hekimlerinçalışma koşullarının belirsiz halegeleceğinin bugünden bilindiğinisavundular.

Yirmi yılı aşkın zamandır buyöntemi uygulayan İngiltere’deşu an itibariyle 7 hastanenin res-men iflas ettiğini ve tüm sağlıksisteminin mali krize girdiği be-lirtilen açıklamada, “Kamu ÖzelOrtaklığı adı altında ‘torunları-mızın bile ödeyemeyeceği’ kat-rilyonlarca liralık borçların altınaimza atıp sağlığı uluslararası kon-sorsiyumlara kurban ederek kimehizmet ediyorsunuz?” sorusu yö-neltildi.

“Fakir”inhayali gerçekoluyor…

Hekim Postası

Sağlık Bakanlığı’nın Klasik İhale Yöntemi ve Kamu ÖzelOrtaklığı Modeliyle Yaptırdığı Bazı Sağlık Tesislerinin

Maliyet Karşılaştırması

KLASİK İHALE (Hak edişolarak 1 kere ödenen)

333 yataklı Aydın Kadın Doğum ve ÇocukHastanesini donanımı ilebirlikte toplam: 37 Milyon 797 Bin 556 TL

400 yataklı Trabzon Kanuni Eğitim ve AraştırmaHastanesi donanımı ilebirlikte toplam: 80 Milyon 115 Bin 600 TL

1200 yataklı Erzurum Devlet Hastanesi 193 Milyon TL

İl sağlık müdürlüğü, diyaliz merkezi, ağız ve diş sağlığı merkezi,112 komuta kontrolmerkezi ve istasyon iletoplum sağlığı merkeziiçeren Yalova Sağlık Kompleksi: 10 Milyon 30Bin TL

KAMU ÖZEL ORTAKLIĞI (25 yıl ödenecek)

Ankara-Etlik (3566 yataklı)276.000.000 (Bina kirası)256.288.181,53 (Hizmet

bedeli) 532.288.181,53 (Toplam 1yıllık kira)

Ankara-Bilkent(3660 yataklı)240.000.000 (Bina kirası) 233.881.598,64(Hizmet bedeli) 473.881.598,64(Toplam1yıllık kira

Elazığ (1040 yataklı)94.837.104 (Bina kirası)

58.451.037(Hizmet bedeli) 153.288.141,00 (Toplam 1 yıllık kira)

Manisa (558 Yataklı)64.250.000(Bina kirası)(Hizmet bedeli henüzöğrenilemedi)

Bu 4 ihalede kira ve hizmetbedellerinin yanı sırakapatılarak bu hastaneyetaşınacak mevcut hastanebinalarının da şirketlereverilmesi öngörüldü

Türk Tabipleri Birliği de törenin yapıldığı gün ve saatte İstanbulTabip Odası’nda bir basın toplantısı düzenledi.

15 “şehir hastanesi” ile Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Binasıinşaatı için, Bakanlığın 25 yıllığına hem şirketlerin kiracısıolması hem de tüm hizmetleri taşerona devretmesiniöngören projeler imzalandı.

Kamu-özel ortaklığı yoluyla 14 ilde yapılacak 15 şehirhastanesi için imzalar atıldı. Daha önce bir açıklamasında,“Bu fakirin altı yıldır hayal ettiği bir şehir hastaneleriprojesi var.” diye konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğanda imza törenine katıldı.

Page 5: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Eylül 2013 Sayı: …...Sağlık Bakanlığı, 90 Gün Çalışması projesi adlı yeni bir proje başlattı. Ana hede-finin etkin bir yönetişim

KISMEN

Başardınız!

Her saat bir sağlıkçışiddete maruz kalıyor!

güncel

Bursa ve Kocaeli 112’de başlayankiralık ambulans uygulamasına An-kara 112’de de geçildi. Uygulama,Sağlık Bakanlığı tarafından 2006 yı-lında yayımlanan Ambulanslar veAcil Sağlık Araçları ile AmbulansHizmetleri Yönetmeliği’nde yer alan“Ambulans servisleri, özel sağlık ku-ruluşları ile ambulans hizmet alımıiçin sözleşme yapabilir” maddesinedayanıyor.

Ankara İl Sağlık Müdürlüğü İlAmbulans Servisi Başhekimliği, acilsağlık hizmetleri istasyonlarında kul-lanılmak üzere, sağlık personeli vearaç yakıtını Ankara İl Sağlık Mü-dürlüğünün karşılayacağı ‘sürücülüambulans kiralama hizmeti’ almakiçin 23 Mayıs’ta ihaleye gitti.

Yaklaşık maliyeti 9 milyon 227bin 836 TL olan ve sonuçları 17 Tem-muz’da açıklanan ihaleyi, 4 milyon669 bin 940 TL’lik en düşük teklifleDemirhan Turizm aldı. Firma ile 3Temmuz’da sözleşme imzalanmasınınardından Ankara 112’de yeni dönembaşladı. Demirhan Turizm 15 Tem-muz 2013 ile 25 Şubat 2015 tarihleriarasında toplam 590 gün sürücülüambulans kiralama hizmeti verecek.

Aylık çalışma süresi192 saat

Sürücülerin adaptasyon eğitiminin

ardından 20 Temmuz tarihi itibariylekiralık ambulansların merkezdekiyoğun istasyonlarda görevlerine baş-ladıkları öğrenildi. Kesintisiz 7 gün24 saat hizmet verecek olan firmaylayapılan sözleşmede, “Yüklenici firmafaaliyette olan her acil yardım am-bulansı için yeterli sayıda ve nitelikte,kesintisiz hizmet süresi maksimum24 saat olacak şekilde elamanları ça-lıştırır” hükmü yer aldı. Nöbet ara-larının, kesintisiz çalışma süresinin2 katından az olamayacağı belirtilensözleşmeye göre, çalışanların aylıkçalışma süresi 192 saati geçemeyecek.

Başhekimlik nereyiuygun görürse oradaçalışacaklar

Çalışma noktaları günlük olarakİl Ambulans Servisi Başhekimliğincebelirlenecek olan ambulanslar, acilyardım talebinde bulunan hastayagidilmesi, müdahale edilmesi, stabi-lizasyonun sağlanması ve gerekti-ğinde bir sağlık kurumuna nakledil-mesinde kullanılacak. Görev gereğigidilmesi gereken komşu il ve ilçelerdışında ambulanslar sadece Ankarail sınırları içinde hizmet verecek.Şartname uyarınca araçların hertürlü vergi, sigorta, kasko, bakım,onarım, lastik, yedek parça değişimve trafik cezaları gibi tüm giderleriyüklenici firmaya ait olacak.

Hekim Postası

Ankara 112 özelleşti

Beyaz Kod sistemine son bir yıldagelen başvurulara göre her ay 770, hergün 26, her saat 1 sağlık çalışanı şiddeteuğruyor!

Türk Tabipleri Birliği (TTB) bünyesindekurulan “Şiddete sıfır Tolerans ÇalışmaGrubu”nun ülke genelinde tabip odalarıile yürüttükleri çalışmalara göre sağlıkçalışanlarına yönelik şiddetin periyodikve sistematik hale gelmesi 2008 yılınakadar uzanıyor.

Bir yılda 10 bin şiddet olayı!Ulusal basına yansıyan haberler ve

TTB’ye bildirilen olaylar ışığında 2009yılında 55, 2010 yılında 80, 2011 yılındaise 120 sağlık çalışanı şiddete maruzkaldı. 2012 ise “şiddetin yılı” oldu. Özelve kamu sağlık hizmeti sunucularında180’in üzerinde şiddet olayı yaşandı.

Dr. Ersin Arslan’ın Gaziantep’te 17Nisan 2012’de öldürülmesinin ardından14 Mayıs’ta Sağlık Bakanlığı bünyesinde,şiddet olaylarının bildirilmesi için kurulanBeyaz Kod-Alo 113 hattının kayıtlarınayansıyan rakamlar, basında yer alan ha-berlerin buz dağının görünen kısmı ol-duğunu kanıtladı.

Beyaz Kod sistemine yapılan başvu-rulara göre 14 Mayıs 2012-12 Haziran2013 tarihleri arasında şiddete uğrayansağlık personeli sayısı 10.069. Şiddet baş-vurularının 3231 tanesi fiziksel şiddet,6838 tanesi sözel şiddet kaynaklı. Bubaşvuruların 6208’i hekim, 3861’i isehekim dışı sağlık personeli tarafındangerçekleştirildi.

113 hattına yapılan başvuruların%42’si devlet hastanelerinden, %29’u eği-tim ve araştırma hastanelerinden, %12’siaile sağlığı merkezinden, %5’i ise 112Acil İstasyonundan geldi.

Hekim Postası

İstanbul (Samatya) Eğitim ve AraştırmaHastanesi’nde acil tıp asistanı olarak gö-rev yaparken hakkında SABİM’e yapılanbir şikayetle ilgili olarak 30 Kasım 2012tarihinde savunmasını verdikten sonrahastanenin 6. katından atlayıp intihareden Dr. Melike Erdem’in ailesi, SağlıkBakanlığı’na dava açtı. Habertürk gaze-tesinde yer alan habere göre Erdem’inannesi Sebahat Erdem ile ablaları FuldenErdem Çakmak ve Neslihan Erdem, 1milyon 550 bin lira maddi, 450bin lira manevi olmak üzere top-lam 2 milyon lira tazminat talepetti.

İstanbul İdare Mahkemesi Baş-kanlığı’na yapılan başvuruda, Dr.Erdem’in Ümraniye Devlet Has-tanesi’nde görevli iken, 23 Aralık2011’de nöbet yerinde olmasınarağmen ‘görev yerinde olmadığı’gerekçesiyle tutanak tutulup ken-disine uyarı cezası verildiği, sonolarak SABİM’e yapılan asılsız birşikâyet sonucu hiçbir araştırmayapılmadan savunmasının alındığıve tüm bunların doktorun onu-

runun zedelenmesine ve psikolojisininbozulmasına yol açtığı ifade edildi.

Ölümünün ardından Bakanlık resmisitesinden yapılan tek açıklama ise, Dr.Erdem hakkında bir şikayet olmadığı bil-gisiydi. Ancak daha sonra, bu açıklamanınaksine şikayet üzerine Başhekimlik ta-rafından Dr. Erdem’den savunma istenmişolduğu anlaşılmış, hekimler ve sağlık ça-lışanları pek çok ilde yürüyüşler düzen-leyerek, SABİM hattının sağlıkçılar üze-rinde baskı aracı kullanılmasını protestoetmişti.

Hekim Postası

Dr. Melike Erdem’in ailesiBakanlığa dava açtıİstanbul’da görev yaptığı hastanenin 6. katından atlayarak intihareden Dr. Melike Erdem’in ailesi Sağlık Bakanlığı’na 2 milyon liralıktazminat davası açtı. Dilekçede, asılsız bir şikâyet sonucusavunması alınan Dr. Erdem’in onurunun zedelendiği vurgulandı.

Ankara 112’de kiralık ambulans dönemi başladı.Düzenlenen ihale sonucunda şoför, ekipman ve düzenlibakım masrafları firmaya ait olacak şekilde DemirhanTurizm’den 20 ambulans kiralandı. Sözleşmeye göreambulans şoförleri kesintisiz 24 saat çalıştırılabilecek.

Ankara Tabip Odası, protesto içinSağlık Bakanlığı'na yürümüştü.

Page 6: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Eylül 2013 Sayı: …...Sağlık Bakanlığı, 90 Gün Çalışması projesi adlı yeni bir proje başlattı. Ana hede-finin etkin bir yönetişim

sağlık politikaları

TBMM’nin kapanmasından önceçıkarılan son torba yasada sağlıkalanına ilişkin önemli maddelerde yer aldı. Meslekten men cezasıverme yetkisi fiilen siyasi iktidarıneline geçti. Meslekten men cezasıverebilme yetkisinin Sağlık Mes-lekleri Kuruluna verilmesinin hemadil yargılanma hem de ceza adaletiaçısından sorunlar yaratacağı ilerisürülüyor.

Ceza adaleti açısındansorunlu

Yeni yasaya göre “Meslek icrasıesnasında sonucunu öngörerekveya görevinin gereklerine aykırıhareket ederek veyahut göreviningereklerini yapmakta ihmal veyagecikme göstererek bir kişinin ağırengelliliğine veya ölümüne sebe-biyet verenlerin bir yıldan üç yılakadar meslekten geçici menine ka-rar verilir. Bu fiillerin beş yıl içindetekrarı hâlinde meslekten süreklimen kararı verilir” denildi. Ağırderecede olmayan engelliliğe se-bebiyet verenlerin ise üç aydanbir yıla kadar meslekten geçicimen edilmesi kararlaştırıldı.

Öte yandan, taksirle ölüme se-bebiyet ya da yaralama hallerindeTürk Ceza Kanunu uyarınca bellibir süre meslekten men cezası ve-rilebileceğini hatırlatan AvukatZiynet Özçelik, “Diyelim ki sağlıkpersoneli yargılandı ve hakim böylebir karar verdi. Diğer taraftan Sağ-lık Meslekleri Kurulunun da mes-lekten men cezası verme yetkisivar. Bu durumda ceza adaleti açı-sından ortada sorun yaratacak birdüzenleme ile karşı karşıyayız.”değerlendirmesinde bulundu.

Kurul’un dediği olacakKurul ve ilgili meslek örgütü

aynı konuda çelişen kararlar verirseyasa gereği Kurulun kararı uygu-lanacak. Bu durumun da adil yar-gılanma açısından sorun taşıdığınıbelirten Av. Özçelik, “Sağlık Ba-kanlığı tarafından oluşturulan, bi-leşimi onun tarafından belirlenenbir kurul söz konusu. Özerk değil.

Belli bir mesleğe özgü insanlardanseçilmiyor, bu anlamda yeterli de-ğil. Bilirkişi atayabileceği yönet-melikle düzenlendi ama hangi ni-telikte olacağı, ne olacağı belir-lenmiş değil. Bünyesinde birçoksorunu barındırıyorken neden bukurulun kararı daha üstün? Nere-sinden tutarsanız elinizde kalanbir düzenleme ile karşı karşıyayız”diye konuştu.

Hasta haklarına ağırdarbe

Son torba yasa ile geçen birdiğer madde de, hekimlik mesle-ğinin etik değerleri ve hasta hak-larına ağır darbe vuran “kişiselbilgilerin paylaşılması” konusundaoldu. Bakanlık ve bağlı kuruluşları,tüm kamu ve özel sağlık kurumve kuruluşlarından hizmet alanvatandaşlara ait kişisel bilgileri vekendilerine sunulan hizmete ilişkinbilgileri toplama, işleme ve pay-laşmaya yetkili kılındı. Toplananbu bilgiler, görevlerini yapmalarınayetecek derecede ilgili üçüncü ki-şiler ve kamu kurum ve kuruluşlarıile paylaşılabilecek. Yasayla, he-kimler ve sağlık kuruluşları iste-nilen bilgileri vermekle yükümlü

tutuldu. Bu uygulama ile hastabilgilerinin saklanması olanaksızhale gelecek.

TTB sağlık verilerininkorunması için çalışıyor

Türk Tabipleri Birliği Özel He-kimlik Kolunun 18 Ağustos 2013tarihli çağrısı ile İstanbul’da sağlıkverilerinin korunmasına ilişkin birtoplantı gerçekleştirildi. ToplantıyaAdana, Ankara, Antalya, Bursa, İs-tanbul, İzmir, Mersin, Tekirdağ ta-bip odalarının yanı sıra Adli TıpDerneği, Halk Sağlığı Derneği, TürkDermatoloji Derneği, Türk Gas-troentereloji Derneği, Türk İç Has-talıkları Uzmanlık Derneği, TürkNöroşirürji Derneği, Türk Perina-toloji Derneği, Türk Toraks Derneği,Türkiye Psikiyatri Derneği, TürkNöroloji Derneği, TTB hukuk bü-rosu, öğretim üyeleri ve konuyailgi duyan uzmanlar katıldı. Top-lantı sonunda, Sağlık Bakanlığı’nınve Sosyal Güvenlik Kurumu’nunbilim ve etik dışı uygulamalarınakarşı ilgili tüm kurum ve kişilerceortaklaşa bir süreç başlatılması ve“kişisel sağlık verilerinin” korun-ması yönünde gerekli çalışmalarınyürütülmesi için ortak karar alındı.

Hekim Postası

Asgari ücret tarifesi rehbertarife olduAsgari ücret belirleme hakkıTTB’den sonra şimdi de Türk DişHekimleri Birliği’nin elindenalındı. Daha önce SağlıkBakanlığı’nın onayı ile yürürlüğegiren TDB Asgari Muayene veTedavi Ücret Tarifesi, “rehbertarife” olarak nitelendirildi.

Ankara’da bir tıp fakültesidaha açılıyorAnkara’da, bünyesinde tıpfakültesi de bulunan Yüksekİhtisas Üniversitesi adıylabir vakıf üniversitesikurulması kararı da yasaylageçen maddeler arasındayer aldı.

Anayasa Mahkemesi tarafından hukuksuz bulunup iptal edilen pek çok hüküm,çıkarılan torba yasayla yasalaştı. Sağlık Meslekleri Kurulu’nun tıp doktorlarınave diş hekimlerine men cezası vermesi ile hastaların rızaları olmaksızın kişiselbilgilerinin toplanması, işlenmesi ve paylaşılmasına ilişkin hükümler tepkilereneden oldu.

Torbadan çıkanlar

Bir ayda 147 işçi Ağustos ayında 50’si tarım işçisi,

21’i ise çocuk olmak üzere 147 işçi

yaşamını yitirdi.İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi

tarafından hazırlanan Ağustos ayı iş cinayetleri

raporu açıklandı. Rapora göre, Ağustos ayında

Türkiye’de en az 147 işçi hayatını kaybetti. Bir

ayda 34’ü mevsimlik tarım işçisi 16’sı çiftçi

olmak üzere 50 tarım işçisi ölürken inşaat sek-

töründe 26, taşımacılıkta 14 işçi yaşamını yitirdi.

İş cinayetlerinde ölenlerin 15’i kadın, 21’i çocuk

işçi. Raporda, Ankara Adliyesi’nde hakim adayı

olarak stajyerlik yapan 26 yaşındaki Didem

Yaylalı’nın yapılan baskılar ve hakim olma

hakkı elinden alındığı için intihar ettiğine de

yer verildi.

Kızamıksalgınına karşı uyarı

TTB  Pratisyen Hekimler Kolu, okulların açılmasıve sonbahar mevsimi nedeniyle kızamık salgınıtehlikesine dikkat çekti. Uygulanan sağlık politi-kalarının birinci basamak sağlık sisteminin kamusalanlayışını yok ettiği savunulan açıklamada, elimi-nasyon programına  rağmen  kızamık olgu sayısınınarttığına dikkat çekildi.

Açıklamada, “Yaz aylarında okulların kapanma-sıyla evlere çekilen kızamığın okulların açılmasıve mevsim itibari ile yeniden artışa geçeceğinigörmemek mümkün değildir.” denildi.

Son bir yıldaki bildirimlere göre Türkiye’de1000’den fazla yeni kızamık olgusunun bulunduğu,vakaların dörtte birinin aşılama programı kapsa-mındaki 1-4 yaş arası çocuklar olduğu biliniyor.

Dr. Aksoy’danbir madalya daha…

Ankaralı aile hekimi Dr. Kamuran Aksoy, 34.Dünya Tıp ve Sağlık Oyunları’ndan yine madalyayladöndü.

Bu yıl Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’te düzen-lenen 34. Dünya Tıp ve Sağlık Oyunları’nda (WMWG)4x100 metre koşusunda bronz madalya, KeçiörenEtlik ASM doktorlarından Kamuran Aksoy’un oldu.Aksoy, 29 Haziran- 06 Temmuz tarihleri arasındayapılan atletizm oyunlarında 400 metre ve 800metre koşularını da 4. olarak tamamladı.

Tüm dünyadan hekim, hemşire, eczacı, veterinerve sağlık çalışanlarının katıldığı yarışlara uzunsüredir düzenli olarak iştirak edip derecelerledönen Dr. Aksoy, bu yılki yarışlara Türkiye veAnkara hekimlerini temsilen Ankara Tabip Odası(ATO) sponsorluğunda katıldı.

Hasta hakları veceza adaletine ağır darbe

Page 7: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Eylül 2013 Sayı: …...Sağlık Bakanlığı, 90 Gün Çalışması projesi adlı yeni bir proje başlattı. Ana hede-finin etkin bir yönetişim

Yabancı uyruklu kontenjanından tıpta uzmanlıkeğitimi gören asistan hekim, kendisine döner serma-yeden aylık ödeme yapılması ve tuttuğu nöbet hizmetiücretlerinin ödenmesi için hastane yönetimine yaptığıbaşvurunun reddi üzerine konuyu yargıya taşıdı. An-kara İdare Mahkemesinde görülen davada, nöbetintek başına eğitim olmadığı, bir hizmet olduğu ve kar-şılığında ücret ödenmesi gerektiğine hükmedildi. Mah-keme, asistan hekimin çalıştığı hastaneye müracaattarihinden itibaren hak ettiği nöbet ücretini almasınakarar verdi.

Nöbet ücretleri ödenecekDavaya konu olan olayda, asistan hekim 25 Haziran

2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tarafınadöner sermayeden aylık ödeme yapılması ve tuttuğunöbet hizmeti ücretlerinin ödenmesi için avukatlarıaracılığıyla 29 Ağustos 2012 tarihli dilekçe ile hastaneyönetimine başvurmuştu. Başvurusu reddedilen asistanhekimin 4 Kasım 2012’de hastane yönetimine karşıaçtığı dava, “15 Ağustos 2012 tarihinden sonraki dö-neme ilişkin gördüğü nöbet hizmeti karşılığı ücretlerinintarafına ödenmesi isteminin kabulü ile” sonuçlandı.Asistan hekimin başvuru öncesine ilişkin talepleri isereddedildi.

Nöbet eğitimin parçası değilMahkemenin gerekçeli kararında, “Nöbet hizmetinin

uzmanlık eğitiminin bir parçası olmadığı, öte yandandavacıya nöbet hizmeti karşılığı ücretlerinin de öden-mediği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukukauyarlık bulunmamakta olup, bundan kaynaklananparasal hak isteminin Anayasanın 125. maddesininson fıkrası gereğince davalı idarece davacıya ödenmesigerekmektedir.” denildi.

Haksızlığı dile getirdikMahkemenin verdiği kararı değerlendiren Avukat

Gökner Kayaş Zor, “Dünyanın hiçbir yerinde ücretsizçalışma yoktur. Nöbet diğer doktorlar için neyseyabancı uyruklu asistanlar için de aynıdır. Onlar neyapıyorsa yabancı uyruklu asistanlar da aynısını ya-pıyorlar. Birinin hakkı varken diğerinin yoksa bu hak-sızlıktır.” diye konuştu. Kayaş Zor, yabancı uyrukluasistanların sosyal güvencelerinin olmaması ve ücretalamamalarıyla ilgili çalışmalar başlattıklarını da söz-lerine ekledi.

Bu bir başlangıçEmsali olmayan bir konu olmasına rağmen davanın

8 ay gibi kısa bir sürede sonuçlanmasının sevindiriciolduğunu belirten Kayaş Zor, “Bizim müvekkilimizinkibir cesarettir. Hastaneye müracaat tarihinden itibarenhak ettiği nöbet ücretlerini alacak. Maddi olarak cüzibir ücret, verdiği emeğin karşılığı değil ama bu birbaşlangıç” değerlendirmesinde bulundu.

Yabancı uyrukluasistanlaramüjde

Sibel Durak

Ankara İdare Mahkemesi tıptauzmanlık eğitimi gören yabancıuyruklu asistan hekimin nöbet ücretialmasına hükmetti.

Sağlık Uygulama Tebliğinde(SUT) Ağustos ayında yapılandeğişiklikle, vakıf üniversitelerihariç olmak üzere yükseköğre-tim kurumlarına ait sağlık hiz-meti sunucularında öğretim üye-si muayene farkı tekrar yürür-lüğe girdi. Tebliğde, “öğretimüyeleri tarafından mesai saatleridışında bizzat verilen sağlık hiz-metleri için poliklinik muaye-nelerinde bir katını, diğer hiz-metlerde yüzde ellisini geçme-mek üzere, kişilerden ilave ücretalınabilir” ifadesine yer verildi.Yoğun bakım, yanık tedavisi,yeni doğan, organ, doku ve kökhücre nakilleri, doğumsal ano-maliler için yapılan cerrahi iş-lemlere yönelik sağlık hizmetleri,kanser, hemodiyaliz tedavilerive kardiyovasküler cerrahi iş-lemleri bu uygulamanın dışındatutulacak.

Bakanlık kendisiyleçelişiyor

Konuyu değerlendiren TürkCerrahi Derneği Başkanı Prof.Dr. Yeşim Erbil, “Sağlık Bakan-lığı  ‘Hekimin elini cebinizdençekeceğiz’ deyip halkın nefretinikörükledikten sonra, bu seferde daha önce kaldırdığı uygula-mayı yeniden hayata geçirdi.Tam bir tezat, kendisiyle çelişi-yor” diye konuştu.

Hasta ile hekim parailişkisine girmesin

Tam Gün Yasası nedeniylekamu hastanelerinin içinin boş-altıldığına, halkın üniversite has-tanesinde profesöre muayeneolma şansının sıfırlandığına dik-kat çeken Erbil, yapılan düzen-lemeyi, Tam Gün Yasası nede-niyle üniversiteden istifa edenveya ücretsiz izne ayrı-lan öğretim üyele-rini geri getirmekiçin bir “ara formül”olarak nitelendir-

di.  Öğretim üyesi farkı ile bıçakparasının aynı anlamda kulla-nılmasından rahatsızlık duyduk-larını ifade eden Erbil, “Dahaöncesinde kötü uygulamalar ola-bildiğini biliyoruz. Kişisel olarakda dernek olarak da bu tarz uy-gulamalara karşıyız. Öğretimüyesi farkı da olmasın. Hekimeyeterli maaş verilsin. Hiçbir şe-kilde hasta ile hekim para iliş-kisine girmesin, bunu karşıla-yacaksa devlet karşılasın” dedi.

Hükümet eliylehastanelermuayenehaneyedöndü

Üniversitelerden ayrılan öğ-retim üyelerini geri kazanmakiçin bu değişikliğin yeterli ol-madığını söyleyen genel cerrahProf. Dr. Ethem Geçim de, “Birzamanlar ‘Hastaneleri muaye-nehaneye çevirdiniz’ gibi ağırsözlerle hekimleri eleştirirken,şimdi kendilerinin hükümet ka-nalıyla hastaneleri muayeneha-neye çevirmelerini nasıl açıkla-

yacaklarını me-rakla bekliyo-rum” diye ko-nuştu. Geçim,2003’e kadar

uygulanan modelin bu tartış-maların çok daha ilerisinde vebirçok sorunu çözmüş olmasınakarşın, önce o modelin kaldırılıpsonra ondan da kötüsünün geti-rilmesinin akılcı olmadığını sa-vundu.

Para içindönmeyecekler

Yürürlüğe girecek uygulamaile muayene için ödenecek i-lave azami ücret 50-60 TL ola-bilecek. Ameliyatlar için alınacakfark ücretler ise 2 bin 42 TL’yiaşmayacak. Bu uygulama ile öğ-retim üyelerinin eline 15-20 TLcivarı bir ücret geçeceğini önesüren Geçim, “Hiçbir öğretimüyesinin bu rakam için geri dö-neceğini sanmıyorum. Dönecekolanlar da bu para için dönme-yeceklerdir” diye konuştu. Geçimayrıca, öğretim üyelerinin yanısıra diğer sağlık personelininkatkılarının dikkate alınmadığıve sadece öğretim üyesinemesai sonrası buhakkın ve-r i ld iğ inisöyledi.

Özel muayene geri döndü

Hekim Postası

Hükümet üniversitelerde özel muayene katılım payında çark etti. Öğretimüyesi muayene farkı geri geldi. 

2010 yılında çıkarılan 5947 sayılı tam gün yasasınınbeşinci maddesinde “Döner sermaye işletmesinden verilenhizmetler dolayısıyla öğretim elamanları adına her ne namaltında olursa olsun ayrıca ücret talep edilemez.”denilerek üniversitelerde öğretim üyeleri adına fark ücretialınamayacağı düzenlenmişti. Bu madde halen yürürlüğünükoruyor. Bu yılın Mayıs ayında çıkarılan 5510 sayılı yasanın73. maddesi ise fark ücretine izin veriyor. Bu çelişik durumunötesinde, bizzat yaptıkları muayene ve girişimler için alınacakfark ücretinin öğretim üyelerine nasıl yansıtılacağına dairbir hukuki düzenleme bulunmuyor. Bir düzenleme yapılmasıdurumunda bunun geriye dönük geçerliliği olup olmayacağıda bilinmiyor. 

Sağlık Uygulama Tebliği fark ücretine izinverirken bunun öğretim üyelerine yansıtılabilmesi

için bir hukuki düzenlemeye ihtiyaç var.

tıp fakültesi

Page 8: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Eylül 2013 Sayı: …...Sağlık Bakanlığı, 90 Gün Çalışması projesi adlı yeni bir proje başlattı. Ana hede-finin etkin bir yönetişim

tıp fakültesi

Gazi Üniversitesi Rektörlüğü, konuylailgili hukuki süreç tamamlanmadığıhalde tıp fakültesi temel tıp bilimleriaraştırma laboratuvarlarını Gölbaşı Yer-leşkesine taşıma kararında ısrar ediyor.Karara itiraz eden öğretim üyeleri sabahgeldikleri fakülteleri önünde, milyondolarlık cihazlar ve oldukça hassas kanve doku örneklerinin taşınması için ki-ralanan Öz Sıla Evden Eve Nakliyatfirmasına ait kamyonlarla karşılaştılar.

Laboratuarlar ilk olarak 25-26 Tem-muz 2013 tarihinde akademik kurullarınhiçbirinin görüşleri alınmadan oldubit-tiyle taşınmak istenirken, Tıp Fakültesiöğretim üyelerinin direnişiyle karşılaş-mış, TTB ve Ankara Tabip Odası da öğ-retim üyelerine destek vermek ve zorlataşımanın önüne geçmek üzere hızlaharekete geçmişti. Yaşanacak kamu za-rarından ötürü konuyu kamuoyu gün-demine taşımak amacıyla akademis-yenler ve meslek örgütü tarafından ya-pılan basın açıklamasına CHP AnkaraMilletvekili Aylin Nazlıaka da katılmıştı.Yapılan başvuru üzerine Ankara İdareMahkemesi adli tatil olmasına rağmenacil bir kararla uygulamanın yürütme-sini durdurdu ancak kısa bir süre sonrabu kararın kaldırılması üzerine konuBölge İdare Mahkemesine götürüldü.

Öğretim üyelerihukuksuzluklara dikkatçekiyor

Öğrencilerin ihtiyacı olan amfilerindüzenlenmesi için taşınma işleminin

gerekli olduğunu savu-nan Rektörlüğün tale-biyle yürütmenin dur-durulması kaldırıldı.Öğretim üyeleri ise,amfilere ilişkin mevcutdüzenlemelerin Üniver-site Eğitim Koordina-törlüğü tarafından ye-terli bulunduğu vederslik düzenlemeleri-nin çoktan bitmiş ol-duğunu ifade ediyorlar.Diğer yandan, kararınkaldırılmasının hemen ardından labo-ratuvarların taşınacağı “Yaşam BilimleriAraştırma Uygulama Merkezi” için dö-ner sermaye kurularak banka hesaplarıoluşturulmasının manidar olduğunaişaret edilirken, bu şekilde laboratuarmaliyeti 20-30 TL olan bir işlemin üni-versite personel ve mezunları için 400TL olarak belirlendiği dile getiriliyor.

Profesör ve doçent öğretim üyelerininamiri olarak Yaşam Bilimleri AraştırmaMerkezin Müdürlüğüne Yrd. Doç. Dr.Turgay Tekinay’ın getirilmesine de tep-kiler var.

Çekyat taşır gibi hassasekipman taşınacak

Konuyla ilgili olarak Bölge İdare

Mahkemelerinde halen 5 ayrı davasürmesine rağmen 11 Eylül’dehastane bahçesine Rektörlük ta-limatıyla yine evden eve nakliyatkamyonu gelmesi de gerginliğe

neden oldu. Gerçekleştirdikleribasın açıklamasıyla çok kıymetli

laboratuvar ekipmanlarının çekyattaşır gibi götürülmesi çabasına tepkigösteren ATO ve TTB yöneticileri, hu-kuki olup olmadığına henüz karar ve-rilmediği halde telafisi imkansız zarar-lara yol açabilecek olan nakil konusundaRektörlüğün telaşı ve ısrarını eleştirdiler.

“Gölbaşı’na nakil,laboratuvarlarınkapatılması demektir!”

Taşınmaya itiraz eden öğretim üye-leri, tüm dünyada deney laboratuvar-larının öğrencilere, araştırıcılara ve he-kimlere yakın kurulması ve bu yolladeneyle çalışmanın daha çok özendi-rilmesi söz konusuyken, burada labo-ratuvarların yok edilmeye çalışıldığınısöylediler. Büyük emek ve harcamalarkurulan ve öğrencilere, araştırıcılara,hekimlere ve bilime önemli katkı sunanlaboratuvarların, kimsenin kullanama-yacağı bir yere gönderilmek istenmesineanlam veremediklerini ifade eden öğ-retim üyeleri, konuyla ilgili çekincelerinigerekçeleriyle birlikte Rektörlüğe de-falarca ilettiklerini ancak hocalardangelen bu itirazlara saygı gösterilmeyerekkararda diretildiğini anlattılar.

“Üniversite zarar görür”dedi görevden alındı

İlk aşamada taşınması planlanan la-boratuvarlar arasında fizyoloji, farma-koloji, histoloji ve embriyoloji, biyofizik,biyokimya ve hayvan deneyleri labo-ratuvarları bulunuyor. Türkiye için sonderece önemli bir referans laboratuvarıolan ve 4-5 trilyon harcanarak kurulanDeney Hayvanları Araştırma MerkezininMüdürü Prof. Dr. Nurten Türközkan,taşınılması planlanan yeri gezdiğini vebu haliyle bir naklin asla mümkün ola-mayacağını söyledi. Bu durumu, birdönem öğrencisi olan Rektör Prof. Dr.Süleyman Büyükberber’e özel ve resmiyazılarla ilettiğini, YÖK’ten konuylailgili yardım istediğini anlatan Türköz-kan, üniversitenin ve Türkiye’nin zarargörmemesi için verdiği uğraşlar karşı-lığında, Rektörlük, tarafından kurucu-larından olduğu Merkezin Müdürlüğügörevinden alındığını ifade etti.

Milyon dolarlık cihazlar için“evden eve nakliyat”Gazi Üniversitesi Rektörlüğü, öğretim üyelerinin tüm itirazlarına rağmen tıp fakültesi araştırma laboratuvarlarınıGölbaşı Yerleşkesine taşıma kararında ısrarcı. Milyon dolarlık cihazların taşınması için tutulan Öz Sıla Nakliyatkamyonlarının hazır beklediği hastane bahçesinde toplanan öğretim üyeleri ve TTB, ATO temsilcilerinin tepkileri üzerinetaşınma iki kez ertelendi.

Hekim Postası

Mobbing ile Mücadele Derneği BaşkanıHüseyin Gün, öğretim üyelerine kurumsal

mobing uygulandığı iddalarını aktardı.

ATO yönetim kurulu bir basın açıklamasıylaTürkiye'de polis şiddetinin halk sağlığısorunu haline geldiğini ifade etti.

Ankara’da son yaşanan olaylarda yüzlerce insanınsağlığının etkilendiği belirtilen açıklamada SağlıkBakanı'na bu şiddetin bitmesi için çalışma çağrısıyapıldı. Açıklamada halka kimyasal silahkullanıldığı da vurgulanarak 'Bu ülke ve buülkenin güzel insanları, şiddetin ve savaşıntimsali olan bir ülkeyi değil savaşsız vesömürüsüz, bölgede barışın en kuvvetli sesi olanbir Türkiye’yi hak ediyorlar!' denildi.

ATO'dan Sağlık Bakanı'na çağrı

Page 9: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Eylül 2013 Sayı: …...Sağlık Bakanlığı, 90 Gün Çalışması projesi adlı yeni bir proje başlattı. Ana hede-finin etkin bir yönetişim

tıp fakültesi

Öğretim elemanı alımlarında bazıüniversitelerin özellikle de tıp fakül-telerinin kişiye özel kriterler tarif et-mesi akademik çevrede rahatsızlıkyaratıyor. Son yıllarda özellikle yenikurulan üniversitelerde yaygın olarakkullanılan bu yöntem jürileri etki-sizleştiriyor ve rektörleri tek seçicihaline getiriyor.

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’neatanacak 32 öğretim üyesinin 31’ininAnkara Tabip Odası’nca önceden notertespitiyle tahmin edilmesinden sonrakonu kamuoyunun dikkatini dahaçok çekmişti. Benzer tutumun yo-ğunlaşarak sürmesi YÖK’ü de rahatsızetti.

“Kişiye özgü tarifyapmayın”

YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çe-tinsaya imzasıyla üniver-sitelere yollanan10.07.2013 tarihli yazıda;“Başkanlığımıza gelen şi-kayet ve talepler ile in-celemelerimizden, rek-törlüklerimizin öğretimüyesi kadro ilanlarında,bilimsel, objektif ve de-netlenebilir nitelikte ol-mayan, kişiye özgü, ada-yı tanımlayan şartlarayer verdiği tespit edil-miştir. Bilgilerinizi veöğretim üyesi kadroilanlarında bilimsel, ob-jektif ve denetlenebilirnitelikte olmayan, ki-şiye özgü, adayı tanım-layan şartlara yer ve-rilmemesi hususundagereğini rica ederim.”denildi.

Tarif sürüyor,YÖK onaylıyor

YÖK’ün bu uyarıcıyazısına karşın ilan-larda kişi tarifi sü-

rüyor. YÖK yazısından 50 gün sonra31 Ağustos 2013 tarihinde Resmi Ga-zete’de yayınlanan Giresun Üniver-sitesi Rektörlüğü öğretim üyesi alımıilanında kalp ve damar cerrahisi pro-fesör kadrosu için “kanserli hastalardakoroner bypass cerrahisi üzerine ça-lışmaları olmak”, çocuk hastalıklarıprofesör kadrosu için “D vitamini ileilgili çalışmaları olmak”, üroloji yar-dımcı doçent kadrosu için “anastro-zolun rat testisi üzerine etkisi alanındaçalışması olmak” ve kardiyoloji yar-dımcı doçent kadrosu için “endotel-yal pro-genitör hücreler ve kardi-yo-vasküler hastalıklar üzerine çalışma-ları olmak” şartları aranıyor.

Mevzuat gereğince bütün öğretimelemanı alımı ilanları YÖK onayındangeçmek zorunda. Akademide, YÖK’ünkendi genelgesine rağmen bu özelşartlara nasıl onay verdiği tartışılıyor.

İki YÖK

Hacettepe Üniversitesi’nde birsüredir en çok tartışılan konularınbaşında, yönetim politikalarındandolayı akademik ve idari personelinrahatsızlıkları geliyor. Daha öncekonuya ilişkin memnuniyetsizlik-lerini meslek örgütlerine bildirentıp fakültesi öğretim üyelerinin ta-lebiyle, Ankara Tabip Odası tem-silcileri ile Hacettepe Üniversitesiemekli ve çalışanlarının katıldığıbir basın açıklamasında tepkilerdile getirilmişti.

Rektörlük tarafından akademikkadrolara yapılan atamalarda uy-gulanan yönteme dair rahatsızlıkgeçtiğimiz günlerde Tıp FakültesiRadyoloji Anabilim Dalı ÖğretimÜyesi Prof. Dr. Okan Akhan’ın, Rek-tör Prof. Dr. Murat Tuncer’e yazmışolduğu açık mektup ile bir kez dahagündeme geldi.

Dekana bilebilgi verilmiyor

Mektubunda, Hacettepe Üniver-sitesi Tıp Fakültesi akademik kad-rolarına atamalarda “liyakat” kav-ramının bugüne kadar en önemliunsur olduğunu ifade edenDr. Akhan, Murat Tuncer’inrektörlüğü ile birlikte artıkbu atama sürecinin uygu-lanmadığına işaret etti. Ak-han, kadro ilanlarının ço-ğunlukla akademik

kurullarının bilgisi ve isteği dışındayapıldığı ve eğitimden birinci de-recede sorumlu olan fakülte kuruluve Dekanın dahi bu atama süre-cinden bilgisi olmadığını savundu.

Kriterlere uygunlukortalamanın altındakalıyor

Bölümlere bu şekilde atananlarınçoğunun uluslararası dergilerde ya-yınlanan makale sayısı, atıfları veh-faktörü gibi bilimsel kriterlerinin,atandıkları bölümlerdeki öğretimüyelerinin ortalamalarının çok al-tında olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Akhan, kendilerinin en önemlibeklentilerinin atanacak adaylarınbilimsel düzeylerinin yüksekliği ol-duğunu söyledi.

Mektupta, atama jürilerinin oluş-turulma yöntemi hakkında şaibedoğuran yöntemler kullanmamanında yönetici sorumluluğunda olduğubelirtilerek, tüm atamaların, aka-demik kurulların içinde olduğu tar-tışma ve karar süreçleri ile düzen-lenmesi istendi. Rektörlük isteğiyleyapılan bu atamalar yasal olsa bile

yönteminin meşruiye-tinin tartışmalı olduğudile getirilen mektupta,“demokratik ve özerküniversite idealine ya-kışan uygulamalar”beklentisi ifade edildi.

Hekim Postası

YÖK genelgeyle “kişiye özgü şart koymayın” dedi amayardımcı doçent alımı için “anastrozolun rat testisiüzerine etkisi alanında çalışması olmak” şartına onayverdi.

Hacettepe Rektörü’neaçık mektup

Page 10: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Eylül 2013 Sayı: …...Sağlık Bakanlığı, 90 Gün Çalışması projesi adlı yeni bir proje başlattı. Ana hede-finin etkin bir yönetişim

sağlık politikaları

Türkiye sağlık sistemi İngiltereParlamentosu’nda tartışıldı

İngiltere Parlamentosu’ndaki konuşmanınsatırbaşları:

İngiltere Parlamentosu’nda Muhafazakar Parti North Enfieldmilletvekili Nick DeBois ve İngiltere Türkiyeli Sağlık EmekçileriBirliği (ITSEB) tarafından 9 Eylül 2013 Pazartesi günü Türkiyesağlık sistemi hakkında bir toplantı düzenlendi.

Türk Oftalmoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. SüleymanKaynak’ın davetli konuşmacı olarak katıldığı toplantıda, geçtiğimizaylarda Lancet Dergisi’nde yayınlanan ve Türkiye’deki sağlıktadönüşümü öven makale değerlendirildi. Konuya ilişkin olarakTTB Genel Sekreteri Dr. Bayazıt İlhan da bir mektup göndererek,makaleye ilişkin hekimlerin ve Türk Tabipleri Birliği’nin iti-razlarını, Sağlıkta Dönüşüm Programına ilişkin değerlendir-melerini iletti.

Prof. Dr. Kaynak İngiliz Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada,Türkiye’deki sağlık sistemindeki değişimlerin ne yönde seyret-tiğine ilişkin olarak Sağlık Bakanlığı verilerini kullandı. Sağlıkocaklarının yerini yarı özel aile hekimliğinin aldığını ve zamaniçinde aile hekimlerine verilen sorumlulukların çok ağırlaştı-rıldığını belirten Prof. Dr. Kaynak, bugün temel sorunlar arasındaen ön planda performans sisteminin geldiğini vurguladı. Prof.Dr. Kaynak konuşmasında, günde 100-120 hasta bakan hekimlerinhastaya zaman ayıramadıkları için çok sayıda tetkik ve ilaçyazdığını ve hastaların bu durumdan “mutlu” olduğunu belir-tirken, aslında hekime ulaşmanın kolaylaşmasına paralel olarakgerçek tedaviden uzaklaşıldığının altını çizdi.

Performans sistemi ile kısa hasta hekim görüşmesi, çokhastanın sağlık sistemine girip çıkması sağlanıyor

Yılda yaklaşık 10 milyon MR isteniyor, 2 milyar kutuilaç tüketiliyor

700 milyon hasta bakılıyor, vatandaşların doktorabaşvuru sayısı yıllık ortalama 10’a ulaştı

Yıl boyu acil servis hizmeti alan hasta sayısı 90milyona ulaştı. Bu rakam Türkiye nüfusunun üzerinde

Son altı aylık dönemde sağlık personeline 6580’denfazla kayıtlı saldırı var

Sağlık Bakanlığı’na göre hastaların sağlık sistemindenmemnuniyet oranı %76, TTB’nin anket çalışmasında isehekimlerin %94’ü gelecekten umutsuz ve mutsuz

Türkiye sağlık sistemi diğer ülkelerden yaklaşık 4 kezdaha ucuza yaklaşık 3 kat daha fazla bir hastamemnuniyeti temin ediyor

Bu özellikleri ile Türkiye’deki sağlık sistemi dünyadatek!

Toplam sağlık harcamaları artarken, bu tablo içindehekimin gelir payı giderek düşüyor

İyi yetişmiş ve kaliteli bir hekim nüfusunun popülistpolitikalarla bir anlamda aşırı baskı ve hastayüklenmesi sonucu, Türkiye’de sağlık sistemi temeldengelerini yitirmeye başladı. Sosyal güvenlikmasraflarının aşırı tetkik ve ilaç tüketimi gibiunsurlarla yükselmesi ancak hekim ve diğer sağlıkpersonelinin maliyetinin düşürülmesi esasına dayalıbir yaklaşım ile sistem dönüştürüldü.

Kampa kayıtlıolmayana ücretsiztedavi yok

Kampların bulunduğu il-lerin dışında konaklayan vehiçbir kampa kaydı bulun-mayan Suriyeli sığınmacı-ların, bulundukları illerdekisağlık kuruluşlarının acilservislerine başvurması veyaambulansla getirilmeleriüzerine tedavi giderleri-nin nasıl ve ne şe-kilde faturalandırı-lacağı konusundasağlık kuruluşlarıçaresiz kalınca,konu Türkiye KamuHastaneleri Kurumu(TKHK) tarafındanaçıklığa kavuşturul-du.

TKHK tarafından87 Kamu HastanelerBirliği Genel Sekre-terliğine gönderilen“Suriyeli MisafirlerinTedavi Giderleri” baş-lıklı yazıda, kamplarınbulunduğu illerde ko-naklayan ve kayıt al-tına alınan Suriyelile-rin tedavi ve ilaç gi-derlerinin, Afet ve AcilDurum Yönetim Baş-kanlığının “Suriyeli Mi-safirlerin Sağlık Hiz-metleri” konulu genel-gesi uyarınca SUT kap-samında karşılanacağıbildirildi.

Kampların bulunduğu il-lerin dışındaki illerde ko-naklayan, herhangi birkampta kaydı bulunmayıpsevk zincirine uymadan bu-lunduğu ildeki sağlık tesis-lerinin poliklinik veya acilservislerine müracaat edensığınmacıların tedavi gider-lerinin ise, Başbakan Yar-

dımcısı Beşir Atalay’ın baş-kanlığında 26 Mart tarihindeyapılan Suriye koordinasyontoplantısında alınan kararuyarınca ödenmeyeceği be-lirtildi. Gönderilen yazıdaKHB’lerden, bu kişilerin üc-retli hasta olarak değerlen-dirilmesi ve tedavi giderle-

rinin kişiyefatura edil-mesi istendi.

Genelgedeayrıca, bu ki-şilerin kamp-lara kaydınıyaptırmasıve o ildekisağlık tesis-lerinde teda-vi olmayayönlendiril-mesi, sevk-lerinin ya-pılması ha-l i n d e ,kamplarınbulunduğuillerde te-davilerininyapılabile-ceği yö-nünde bil-gilendiril-melerininu y g u no l a c a ğ ıiletildi.

Hekim Postası

Suriye’deki iç karışıklıktan kaçıp Türkiye’ye sığınanmültecilerin sağlık giderleri akılları karıştırdı.

Page 11: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Eylül 2013 Sayı: …...Sağlık Bakanlığı, 90 Gün Çalışması projesi adlı yeni bir proje başlattı. Ana hede-finin etkin bir yönetişim

güncel

Dr. Ebru BasaAnkara Tabip Odası Yönetim Kurulu Ü[email protected]

Rusya’dan Arjantin’e...Kaptanın seyir defteri

2020 Olimpiyatları Buenos Aires’te yapılanoylamaya göre Japonya’nın başkenti Tokyo’dayapılacak. Seçmeler için maiyetindeki 600 kişilik(altıyüz evet) heyetle Arjantin’e uçan BaşbakanRecep Tayyip Erdoğan dönüşte İstanbul hava-limanında gündeme dair çeşitli açıklamalardabulundu. Açıklamaları sırasında Rusya’da ger-çekleşen G-20 zirvesinden Arjantin’deki temas-larına kadar ayrıntılı bilgilere yer veren Erdoğan,kendisi ve bakanlarının görüşmeler esnasındaŞam rejiminin halkına yaptığı katliamlara dahafazla seyirci kalınamayacağını ağırlıklı olarakifade ettiklerini de belirtti.

Kimyasal silah iddiaları400 çocuğun bir kimyasal saldırıda katledil-

mesinin kenara konulacak bir durum olmadığınıbelirten Başbakan, annelik ve babalık şefkatinedir bilmeyenlerin bu tabloya kör ve sağır ka-lacağını iddia etti.

Oysa Esad rejiminin sivil halka yönelik kim-yasal silah kullandığına ilişkin iddialar henüzkanıtlanmış değil ve BM heyeti tarafından dahalen raporte edilmedi. Beri yandan ÖzgürSuriye Ordusu adlı rejim karşıtı paramilitergüçlerin Suriye’deki Alevi köylerine ve Rojava’yakonvansiyonel-kimyasal silahlarla vahşice sal-dırarak katliamlar gerçekleştirdiği ise kanıt-lanmış savaş suçu niteliğinde. Halkı üzerindetonlarca kimyasal kullanmış ve kullanmaktada ısrarcı olan bir iktidarın en yetkili kişisininağzından kimyasal silah kullanımına ilişkinsöylenenler bir de bu nedenle inandırıcı olamıyor.

AKP’nin emperyal hedeflerle uyumlu Yeni-Osmanlıcı dış politikası muz cumhuriyeti ol-madığını çoktan kanıtlamış bulunan Suriye’debir hayli sürçtü aslında.

Öncelikle “komşularla sıfır sorun” mottosu -Türkiye’yi Ortadoğu’nun bölge gücü yapmakiddiası taşıyan hükümetin emperyal hayalleriylezaten örtüş(e)mediği için- hızlıca terk edildi.Ve bugün de Sünni ekseninin güçlü ve kilitülkesi olmak iddiasıyla boyundan büyük ma-ceralara atılmakta beis görmeyen AKP hükümeti,bu doğrultuda her türlü koalisyona gireceğiniBaşbakan’ın ağzından beyan etmiş bulunuyorartık. Türkiye kapitalizminin körfez sermayesinebağımlı kırılgan yapısına rağmen… Kof yayılmacıheveslerin ve maceracılığın ne tür dramatiksonuçlar verebileceği, paramiliter güçlerin ik-mal-eğitim-sevk ve idaresi sırasında ne tür yolkazalarının yaşanabileceği ise Reyhanlı katlia-mında ortaya çıkmış bulunuyor.

Emperyalist güçlerin rejimi devirmek yerineyine Esad’la fakat zayıflatılmış bir Suriye’yledevam etmeye yönelik bir strateji değişikliğineyöneldiği -Amerikan kongresinden BM raporu-nun sonuçlarını beklemeden harekete geçmemekararının çıktığı- yalnızca Fransa’nın ve o daABD Suriye’ye müdahale ettikten sonra birkoalisyona yanaşacağını açıkladığı bu konjonk-türde, AKP iktidarı etten evvel çömleğe düşmüşdurumda.

REKORU HAVADA KIRDIK BİZ“Oradan 16 saatlik uçuşla ki bu bir rek-

ordur, yolculuk sonunda Buenos Aires’e geç-tik”

Bu hassas ayrıntıya değindikten sonra BuenosAires’te tüm ekibiyle birlikte en iyi şekilde ça-lıştıklarını belirten Erdoğan 2020 olimpiyatla-

rının İstanbul’da yapılmasından Türkiye’ninçok geniş şeyler kazanacağını belirterek, “Kay-betmemize sevinenlere cevabı halkımız verecek”dedi. Üst üste yaşanan doping ve şike skandalları,yetersiz altyapı, her an gümleyecek gibi duranbir ekonomi ve yanı başında savaş çıkmaolasılığı gibi handikapları çok da önemsemediğianlaşılan Başbakan’ın ardından Sağlık BakanıMehmet Müezzinoğlu da olimpiyatlarla ilgiliaçıklamalarda bulundu.

Kararın ideolojik ve siyasi olduğunu; 75 mil-yonluk Türk milletinin tarihi geçmişinden,inanç değerlerinden ve medeniyet tarihindenkaynaklandığına inandığını belirten Müezzi-noğlu, bu bilinçli ve stratejik kararı doğru bul-madığını ifade ederek, “Buradaki temel şey,Türk milletinin Müslüman olmasıdır” dedi. So-nucu yanlış anlayan Ankara Büyükşehir Belediyebaşkanı İ.Melih Gökçek de önce bir kutlamamesajı yayınladı ve nihayet doğru kavrayabil-diğinde ise, sonuçtan, yurtdışındaki Gezici ha-inlerin ( Arjantinli bir grup protestocu aslında)sorumlu olduğunu savundu. Devlet Bakanı Ege-men Bağış da geçtiğimiz günlerde olimpiyatlarınTürkiye’ye verilmemesi durumunda sorumlununGezi direnişçileri olacağını söylemişti.

“Oyunu gör Japonya!”Sonuçların ardından Bağış’a sürpriz destek

Japonya Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Tsu-nekazu Takeda’dan geldi.*

Gelinen noktada Gezi Parkı eylemlerinin sırfJaponya’yı meşgul etmek için düzenlenmiş ol-duğu konusunda herhangi bir kuşkularının kal-madığını belirten deneyimli Başkan şöyle devametti: “Şimdi düşününce her şey daha net aslında.Orada bir avuç göstericinin üzerine yüzlercepolis gaz yağdıracak, herkesin gözü önünde ça-dırlar yakılacak, 5 kişi ölecek, 8000 kişi yara-lanacak, hükümet bu yüzden tüm dünya ilepapaz olacak falan... İlk bakışta ‘bu adamlarne yapmaya çalışıyor, isteseler 2 günde kimseninburnu kanamadan bitirirlerdi bu olayı’ diyordukama meğer hesap başkaymış. Zaten iki taneağaç için o kadar tantana olmayacağı belliydi.Vardı altında bir çapanoğlu. Bu resmen Japon-yamıza masraf çıkarmak, Olimpiyatları bizekitlemek için tertiplenmiş bir oyundur. Büyükresmi şimdi şimdi görebiliyoruz. İnanın diyecekbir şeyim yok, bir ülkenin üzerine Gezi eylem-cisiyle böyle gelinmez... Ne yaptı Japonya size?Neyin hıncı bu?”

Olimpiyatlara tokyoyla girdilerBen sevindim. Başbakanımızın dediğine göre

halkımız günü geldiğinde bunun da cevabınıverecekmiş. O sandık ne büyükmüş yahu. Amaben aslında Olimpiyatlara ev sahipliği yapmahakkını kaybettiğimize üzülemedim ki…

Olimpiyat köyü yapma bahanesiyle ağaç ke-seceklerdi, ulaşımı daha da içinden çıkılmazhale getirecek ve akabinde hayalet şehre dönü-şecek yeni yerleşimler kuracaklardı, bunun içinkentsel dönüşüm yapacaklardı….

Yeni rantın kaynağı emekçi halkın yersizyurtsuzlaşması ve daha da yoksullaşması ola-cakken ne diye üzüleyim.

Ali Ağaoğlu üzülsün!

*Zaytungdan alıntıdır. Haberin orijinali için:http://zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=223538

SuriyeTabipleriBirliği’ndenmektup var

Suriye Tabipler BirliğiTürk Tabipleri Birliği’ne birmektup yazarak ülkelerineyönelik askeri müdahale ha-zırlığına karşı yardım istedi.Suriye Arap Ordusu’nun kim-yasal silah kullandığı iddia-sıyla Suriye’ye askeri müda-hale planlanmasına tepkilerindile getirildiği mektupta, buiddiaların hiçbir gerçekliğiolmadığı belirtildi. “Yeni OrtaDoğu Projesi çerçevesinde di-ğer Arap ülkeleri nasıl vehangi bahanelerle istila edil-mek isteniyorsa, bugün Su-riye için de aynı bahanelerinkullanılıyor” denilen mek-tupta, geçtiğimiz yıllardaIrak’a yapılan müdahale ör-nek gösterildi.

Suriye’nin, BM GüvenlikKonseyi’ne bir karar tasarısısunarak Orta Doğu’nun kitleimha silahlarından temizlen-mesini isteyen ilk ülke oldu-ğunu hatırlatan Tabipler Bir-liği, kimyasal silah kullanılıpkullanılmadığı konusundaaraştırma yapması için BMdenetçilerini davet eden ta-rafın da yine Suriye olduğu-

nu, BM heyetinin hastaneleriziyaret ederek kimyasal si-lahlarla yaralanan Suriyeliaskerlerle görüştüklerini be-lirtti. Başlıca amacı “herhangibir bahaneyle Suriye’ye sal-dırmak” olan bir iftira kam-panyası yürütüldüğü ifadeedilen mektupta, olası em-peryalist müdahalelere karşıkararlılıkla direnileceği vur-gulandı.

Suriye Tabipler Birliği’necevaben bir mektup gönderenTürk Tabipleri Birliği ise,Türkiye’deki hekimlerin sa-vaşın her türlüsüne karşı ol-duğunu vurguladı. TTB mek-tubunda şu ifadelere yer ver-di: “Ülkenizde yaşanmaktaolan savaşın sağlık alanındapek çok soruna yol açtığınıhaber alabildiğimiz kadarıylagörebiliyoruz. Ülkenizin de-ğişik bölgelerinde sağlık hiz-metlerinin sunumunda, sağ-lığa erişimde, başta ilaç ol-mak üzere tıbbi malzemelerintemininde yaşanan sorunları,bu sorunların duyurulmasıve çözüm aranabilmesi içintarafımıza iletmenizi bekle-riz.”

Hekim Postası

Page 12: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Eylül 2013 Sayı: …...Sağlık Bakanlığı, 90 Gün Çalışması projesi adlı yeni bir proje başlattı. Ana hede-finin etkin bir yönetişim

Yabancılarakendidillerindesağlıkhizmeti

güncel

“İki kat yukarıdahayat değişti”

Kamu yerine özel hastaneyi terciheden hasta yakını Turgay Demirel“Özel hastanede yüksek ücret ödü-yorsun ama insan olduğunu, bireyolduğunu anlıyorsun” diye açıklıyortercihini. Bir süre önce kalçasını kı-ran annesini 112’nin yönlendirme-siyle Numune Hastanesi’nin acil ser-visine kaldırdığını anlatan Demirel,“İki doktor ve hemşireler hastalarayetişmeye çalışıyorlar. Karyolalarpaslanmış, kötü kokular yayılıyor.Bir gece kaldı acil serviste. Başhe-kimliğe ulaştık. On özel odadan biriniverdiler. İki kat yukarıda sanki hayatdeğişti. Plazma televizyonlu özelodalar. Gücün varsa, çevren varsa 2kat yukarıda her şeyden faydalanı-yorsun, yoksa aşağıda paslı karyo-lalara layık oluyorsun.” diye payla-şıyor o günlere dair izlenimini.

Özel ile kamuarasındaki büyük fark

Bu deneyimden sonra babasınınameliyatı için bir özel hastaneyi ter-cih ettiğini aktaran Demirel, ”An-kara’daki en lüks otele eş değer üc-

retler ödüyorsun özelde. Yatak parası450 TL, ameliyat 5-10 bin TL ara-sında ama arada büyük fark var.Kamuda 3 dakika bile ayıramıyorlarhastaya. Numune’de tahmini olarak

saydım 500’e yakın hasta vardı,özele git 3 hasta. Fark bu kadar bü-yük olunca ilgi de o denli fazla olu-yor.” diye konuşuyor.

Hastanekoridorlarındanhasta manzaraları

Sibel Durak

Doktorlar yapılabilecektenfazlasını yapıyor

2009 yılında geçirdiği trafik kazası sonucunda omurilik yara-lanması nedeniyle hastanelerle tanışan Musa Aşkın tedavisininŞanlıurfa Ceylanpınar’daki tek devlet hastanesinde başladığınıanlatıyor. Fizyoterapisti olmayan hastanede Fizik Tedavi DoktoruŞenay Demir Yazıcı yakından ilgilenmiş Aşkın’la. Dört yıldırAnkara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve AraştırmaHastanesinde tedavisi süren Aşkın uzun süre yatarak tedavigörmesi nedeniyle artık doktorlarla aile gibi olduklarını aktarırken,şiddetin de insanların sorunları kendi başlarına çözmek isteme-lerinden kaynaklandığına işaret ediyor. Aşkın, “Doktoruno d a s ı n d ahasta var 10kişi içeri gi-rip çıkıyor.D o k t o r l a raslında yapı-labilecektenfazlasını ya-pıyor” diyekonuşuyor.

Karşısındayım şiddetuygulayanların. Ayıpediyorlar

Vücudunun sol yanındaki his kaybından ötürüİbni Sina Hastanesi Fizik Tedavi Bölümüne baş-vuran Vural’dan MR isteniyor ve beyninde tümörolduğu anlaşılıyor. Daha sonra beyin cerrahisindekitedavisi başlıyor. Teşhisi ilk duyduğunda çok zorgeldiğini söyleyen Vural, “Çürüğüm ben. Göğsümde,boğazımda da nodüller var. Bıçak vurdurtmak is-temiyorum kendime ama doktora güvenmemekolmaz. Öyle uygun görürlerse olacağım, ne yapalım.”diye konuşuyor.. Tedavisine yardımcı olan tümhekimlerinin güler yüzlü, tatlı dilli olduğunu an-latan Vural, “Ben de iyi enerji veriyorum onlara,onlardan da iyi enerji alıyorum. Allah onlardanrazı olsun” diye selamlıyor tüm doktorlarını.

Her yaş, her meslek, her eğitim grubundan insanın derdine çare için koştuğumekanlar hastaneler. Kimi koridorda, kimi bahçede, kimi kantinde ama hepsibenzer yüz ifadeleriyle bekliyor. Bankta yanlarına oturan kişiyi önce bir tartıpardından “geçmiş olsun”la başlayan cümleler, hastalık, hastane, hekimler derkenhayat hikayelerine kadar uzayıp gidiyor.

Sağlık turizmi pazarını daha daaktif hale getirmek isteyen SağlıkBakanlığı, Sağlık Turizmi GenelMüdürlüğü bünyesinde yabancıhastalar için özel hizmet sunumunagidiyor. Geçtiğimiz yıldan bu yana“444 47 28” no’lu telefondanİngilizce, Almanca, Rusça, Arapçahizmet veren Uluslararası HastaDestek Biriminin irtibat hatlarınayeni diller eklendi. Buna göre artıksağlık turizmi çerçevesindeTürkiye’ye gelen Fransızca veFarsça konuşan hastalar da kendidillerinde sağlık hizmeti alabilecek.Sağlık Turizmi Daire Başkanlığıverilerine göre Uluslararası HastaDestek Birimine 2012 yılındaortalama 800 civarında aramayapıldı. Şubat-Kasım aylarıarasında gelen aramaların enbüyük bölümü Arapça iken, onuİngilizce aramalar takip etti. En çokçağrı alan il ise İstanbul oldu. Sağlıkta Dönüşüm Projesikapsamında uygulamaya konansağlık turizmi, tedavi, estetikameliyat, termal, geriatri ve engelliturizmi olarak kamu ve özelkurumlarda hayata geçti. 2008yılında 74 bin olan sağlık turistisayısı 2012 yılında 270 bine çıktı.Özel sağlık kuruluşlarının 2008-2012 yılları arasında pazarınortalama %91’ini elinde tutması,Sağlık Bakanlığı ile EkonomiBakanlığı arasında protokolimzalanarak sağlık turizmininteşvik programı içerisinde yeralmasını da sağladı.

Page 13: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Eylül 2013 Sayı: …...Sağlık Bakanlığı, 90 Gün Çalışması projesi adlı yeni bir proje başlattı. Ana hede-finin etkin bir yönetişim

UtançMüzesi’nde“Gezi” rüzgarı

12 Eylül Utanç Müzesi bu yıl 4. kez Ankaralılarla bulu-şuyor. Her yıl farklı bir temayla açılan 12 Eylül Utanç Mü-zesinin bu yılki ana teması savunma hakkı için ÇHD’li avu-katlara ve direnme hakkı için Gezi Direnişçilerine atfedildi.

Yaşanılan bir tarihin unutulmaması için Devrimci 78’lilerFederasyonu tarafından her yıl Eylül ayında açılması gele-nekselleştirilen Utanç Müzesine bu yıl yine Çankaya Bele-diyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi ev sahipliği yapıyor. Geçenyıllarda sergilenenlerin yanı sıra yeni materyallerin de yeraldığı müzede, Taksim Gezi Parkı Direnişi sürecinde ya-şamlarını yitiren Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Ab-dullah Cömert Mehmet Ayvalıtaş ve Medeni Yıldırım’ınözel eşyaları da sergilenecek. Müzede bunların dışında yeniolarak fotoğraf sanatçısı Mehmet Özer’in Gezi Direnişineait fotoğrafları duvardaki yerlerini alacak.

Müzede Gezi rüzgarı estirecek bir başka sergi de Ankaralıbir hekime ait. İnsanların “Çizgilerle 12 Eylül” karikatürle-rinden tanıdığı Dr. Taner Özek bu kez karikatürlerinde“Gezi Parkı Çocukları”nı anlatacak.

10-24 Eylül tarihleri arasında ziyaret edilebilecek UtançMüzesi’nde katliamlar, Haziran direnişi, idamlar, Onurumuz,Saygı Salonu, cezaevleri, Roboski, yaşamını yitirenlerinözel eşyaları, dönemin gazeteleri, işkencecileri ve yaşanılandöneme ait belge ve evraklara yer verilecek, program kap-samında film gösterimleri, paneller, sempozyumlar ve fo-rumlar yapılacak.

aile hekimleri

“Utanç Müzesi kapsamında Dr. Taner Özek’in“Gezi Parkı Çocukları” adlı

karikatür sergisi de ziyaret edilebilecek.”

Aile Hekimliği UygulamaYönetmeliği’nde 19 Temmuz2013 tarihinde yapılan son dü-zenlemeyle aile hekimleri veaile sağlığı elemanlarının ça-lışma süresini haftada 40 saatolarak belirleyen 10. maddedehekimler aleyhine geri adımatıldı. Haftada 40 saatten fazlaveya hafta sonu çalışmayı he-kim ve personelin talebine bı-rakan 10. madde değiştirilerek,657 sayılı Kanunun ek 33 üncümaddesinde belirtilen yerlerdeihtiyaç olduğunda aile hekim-lerine ve aile sağlığı eleman-larına, mesai saatleri dışındahafta içi 8 hafta sonu ise 16saatten fazla olmamak üzerehaftalık 30 saatte kadar nöbetgörevi verilebileceği kaydedil-di.

“İhtiyaç ve zaruret halinintespiti illerin sağlık personelidoluluk oranı, nüfus, coğrafikoşulları, sosyo-ekonomik vekültürel özellikleri, nöbet tu-tulacak sağlık tesisinin il veyailçe merkezine uzaklığı gibikriterler göz önünde bulun-durulmak suretiyle BakanOnayı ile belirlenir.” denilenson değişiklikle nöbet uygu-lamasında tüm yetki Bakanonayına bırakıldı.

Ayrıntılı kriterlerkaldırıldı

Aile Hekimliği Kanunu’nda12 Temmuz 2012 tarihli 6354sayılı torba yasa ile yapılandeğişiklikle aile hekimlerininnöbet tutmasının yolu açıl-mıştı. Daha sonra Aile Hekim-leri Dernekleri Federasyonu-nun da çabalarıyla 25 Ocak

2013 tarihli Aile Hekimliği Uy-gulama Yönetmeliği ile yasadageçen “ihtiyaç ve zaruret” hal-lerinin ayrıntıları belirlendi.

Yönetmelikte yapılan yenideğişiklikle nöbet konusundason sözün Bakan onayına bı-rakılmasını değerlendirenAHEF 2.Başkanı Dr. Akif EmreEker, “Sağlık Bakanlığı’nın2013 yılı başında yayınladığıyönetmelik ile aile hekimlerinehangi şartlarda hastanelerdenöbet tutturulabileceğine dairkriterler ayrıntılı ve şeffaf birşekilde belirlenmiştir. Oysason yönetmelik ile önceki açıkkriterler ortadan kaldırılarakmuallak cümlelerle tüm ini-siyatif Sağlık Bakanı’nın te-kelinde toplanmıştır. Bu kabuledilebilir ve demokratik birülkeye yakışır bir uygulamadeğildir. Nöbet uygulaması buhaliyle kabul edilemez” dedi.

Ayda 328 saatçalışma

Aile hekimlerinin haftalık40 saatten aylık 160 saat ça-lıştıklarını belirten Eker, aydabir adli nöbet ve defin nöbetigibi görevlerle 208 saate çıkançalışmanın acil nöbetiyle bir-likte aylık 328 saat çalışmayadenk geleceğini belirterek, “Bu,bir insanın sağlıklı olarak ça-lışabileceği bir aylık çalışmasaati değildir.” diye konuştu.

Saati 9 TLAdli ve defin nöbetleri için

ücret ödenmezken, acil nöbet-ler için verilen saatlik 9 TLücreti de komik olarak değer-lendiren Eker, “Aile hekimleriiş yükü altında ezilmektedir.Eğer bir sorun halledilmek is-

teniyorsa bu sorun gönüllülükesasına göre ve iyi bir ücret-lendirmeyle halledilebilir.” de-ğerlendirmesinde bulundu.

İmzalanansözleşmeye aykırı

Ankara Tabip Odası Aile He-kimliği Komisyonundan ko-nuyla ilgili yapılan açıklamadaise acil servislerde performan-sa dayalı çalışma mantığınınyoğunluğu artırdığına işaretedilerek, “Acil servislerin yo-ğunluğuna karşın aile hekim-lerine nöbet tutturulması biryanlışı beslemek demek.” de-ğerlendirmesinde bulunuldu.İmzaladıkları sözleşmede “ailehekimlerine ek bir iş yaptırı-lamaz” maddesi bulunduğunuvurgulayan Komisyon BaşkanıDr. Zafer Çelik, “Sözleşmedeyer almayan bir uygulama be-lirlenirken bu hekim örgütle-riyle, konunun muhataplarıylatartışılmalı, ortak görüş alı-narak yapılmalıydı.” dediler.

Hekimler mücadeleedecek

ATO Aile Hekimleri Komis-yonu toplantılarında da nöbetuygulaması başladığı takdirdeyapılabilecekler üzerine tar-tışmalar yapılıyor. Getirilenöneriler arasında, nöbet içinimzalanacak evraklara “Bunungerçekten bir ihtiyaç olduğuve Bakan tarafından onaylan-dığını bilerek bu nöbeti tutmakistiyoruz” ve yasal açıdan so-run oluşturabilecek durumlarakarşı “Bu çalışmamdan doğa-bilecek yasal problemlerdenötürü Sağlık Bakanlığı sorum-ludur” diye şerh düşme öneriside yer aldı.

Aile hekimlerinden ASM’ler-de “Aile Hekimlerine NöbeteHayır” yazılı siyah tshirt veyaönlük giyerek durumu protestoetmeye çağıran AHEF ise birde imza kampanyası başlattı.Nöbete gidilmemesi konusun-da aile hekimlerine her türlüdesteği vermeye hazırlananAHEF, sürecin olumsuz devametmesi halinde iş bırakma ey-lemlerine gidecek.

Aile hekimlerinezorunlu nöbet

Hekim Postası

Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği’nde son yapılan değişiklikle, ailehekimlerine ve aile sağlığı elemanlarına “ihtiyaç halinde” haftada 30saate kadar nöbet tutma zorunluluğu getirildi. Nöbet görevikonusunda tüm yetki Bakan onayına bırakıldı.

Page 14: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Eylül 2013 Sayı: …...Sağlık Bakanlığı, 90 Gün Çalışması projesi adlı yeni bir proje başlattı. Ana hede-finin etkin bir yönetişim

Peru’da sağlıkemekçileri grevde!

dünyadan

Çin’deRüşvetSkandalı

Çin hüküme-tinin geçtiğimizTemmuz ayındaİngiltere’nin enbüyük ilaç üreticisi GlaxoS-mithKline (GSK) şirketinin bazıüst düzey yetkilileri hakkındarüşvet ve vergi usulsüzlüklerinedeniyle başlattığı soruştur-ma, ilaç sektöründe büyükyankı uyandırdı. Çin hükümetitarafından yapılan soruştur-malarda, ilaç şirketi yetkili-lerinin satışları arttırmakamacıyla “rüşvet sistemi” kur-duğu ve üst düzey GSK yetki-lilerinin ülkedeki sağlık ör-

g ü t l e r i n e ,hastanelereve sağlıkmemurları-na rüşvetverdikleri-ne ait bul-

gulara ulaşıldı. Şirket bünyesindeki hare-

ketliliğin ve Çin’deki çalışan-ların faaliyetlerinin süreklitakip edildiğini kamuoyunaduyuran GSK yetkilileri, suç-lamalar üzerine yaptıklarıkendi incelemelerinde çalışmakurallarına aykırı herhangibir eyleme rastlanmadığınıaçıkladılar. İddialar üzerineÇin’e giden GSK yöneticile-rinden Abbas Hüseyin, “Şir-ketimiz bu tür davranışlarakarşı sıfır tolerans politikası

yürütmektedir” dedi.Soruşturmaları derinleşti-

ren Çin hükümeti, GSK yetki-lilerinin, seyahat acentelerinive hekimleri kullanarak mil-yonlarca dolar rüşvet veril-diğine dair kesin bilgilere ulaş-tı. Soruşturma sürecinde bazışirket yetkilileri yaptıkları iti-raflarda hayalî konferanslardüzenlendiğini, seyahat acen-teleri aracılığıyla hekimlereve sağlık yetkililerine rüşvetverdiklerini kabul etti.

Çin’de yürütülen soruştur-mada GSK suçlu bulunursa,İngiltere ve Amerika BirleşikDevletleri’nde de benzer suç-lamalar hakkında davalarınaçılması bekleniyor.

(Kaynak: BBC & Reuters)

Pfizer’a 491Milyondolarlık ceza!

Amerikan ilaç şirketi Pfizer, 2009yılında satın aldığı Wyeth şirketininyasadışı yollarla ilaç pazarlaması ko-nusunda devam eden soruşturmasınısonuçlandırmak için harekete geçti.Wyeth’ın ürettiği, karaciğer nakli son-rasında vücudun yeni organı reddet-mesini engelleyen Rapamune isimliilaç hakkında Amerikan Adalet Ba-

kanlığı tarafından yürütülen soruş-turmada, Wyeth personelinin, bu ilacıdenetim kurumları tarafından onay-lanmamış haliyle diğer organ naklihastalarına da tavsiye etmek üzeredoktorları ikna ettiklerine ilişkin id-diaları inceleniyordu.

Soruşturma sürecinde ABD AdaletBakanlığı’ndan, “Wyeth, satış eleman-larını, Rapamune adlı ilacı üst ku-rumların onay verdiği maksadının dı-şında da, örneğin böbrek nakillerindede pazarlamaları için eğitti. Hatta butür satışların teşvik edilmesi için ik-ramiye bile önerildi” açıklaması gel-di.

İlaç sektöründe ve basında Wyethşirketine ait bu iddialarla anılmaktanrahatsız olduklarını belirten Pfizeryetkilileri, maddi tazminatlar için hük-me bağlanan 491 milyon dolarlık cezayıödemeyi kabul etti. Şirketten yapılanaçıklamada, “Pfizer, bu soruşturmanınkonusu değildir. Bu soruşturmanınortaya çıktığı 2009 yılının Ekim ayın-dan bu yana hükümetle tamamen iş-birliği içindeyiz” ifadeleri kullanıldı.

2012 yılı içerisinde Wyeth’ın ürettiğiProtonix isimli mide ilacının onay-lanmamış kullanımıyla ilgili bir davayısonuçlandırmak için yine 55 milyondolar ödendiği biliniyor. (Kaynak: VOA)

Sudoku yanıtına www.hekimpostasi.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Mısır’dahekimlere grevyasağı!

Mısır’da ordunun yönetime el koy-masından sonra kurulan teknokrat ka-binenin yeni Sağlık Bakanı Maha Ra-bat’ın devlet hastanelerindeki hekimgrevlerini yasaklaması ülke genelindebüyük tepki topladı.

Hekimlere grevi yasaklamayan Rabat,bu uygulamanın gerekçesini “hastalarıkorumak” olarak açıkladı. “Hastalarınkorunması” gerekçesiyle grevi yasakla-yan Bakan’ın hastalara yönelik sağlıkhizmetlerinin iyileştirilmesi için herhangibir şey yapmadığını belirten Hekim Sen-dikası Genel Sekreteri Dr. Amr El-Shuraşunları söyledi: “Eğer Bakan hastalarıkorumak istiyorsa bütçeden sağlığa ay-rılan payı artırsın, parasız sağlık hizmetisağlasın.” (Kaynak: Hekimedya & Arc-hitectAfrica)

Peru’da hekimler sağlık sistemininözelleştirilmesine karşı daha öncedenduyurdukları 48 saatlik greve 07 Ağus-tos günü başladı.

Sağlık sisteminin özelleştirilmesinekarşı çıkan hekimler aynı zamandamaaşlarının iyileştirilmesini de talepetti. Devlet yetkililerinin hekimlerintaleplerini kabul etmemesi durumundagrevin süresiz olacağı belirtildi. İkigünlük grev süresince Başkent Li-ma’daki hastanelerin sadece acil serv-isleri çalıştı.

Ollanta Humala hükümeti sağlıkalanında idare ile hekimler arasındaözellikle maaşlar ve sağlık hizmetininiyileştirilmesi konularında ortaya çı-kan problemlerin bir sağlık reformuylaçözülebileceğini belirtse de sağlık ör-gütleri Humala hükümetinin sözünüettiği reformların neoliberal politikalarçerçevesinde sağlık hizmetlerinin özel-leştirilmesi anlamına geldiğini düşü-nüyor. (Kaynak: Hekimedya)

Page 15: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Eylül 2013 Sayı: …...Sağlık Bakanlığı, 90 Gün Çalışması projesi adlı yeni bir proje başlattı. Ana hede-finin etkin bir yönetişim

kültür sanat

Müzik eğitimine son derece önemverilen, Milliyet Gazetesinin Liseler-arası Müzik Yarışmalarında her senederece yapan, birçok müzisyenin deyetişmesine ön ayak olan AtatürkAnadolu Lisesi mezunlarından Dr. Sü-han Ayhan, “Arkadaşlarımın gitarlarınıçalarak başladım” diye anlatıyor mü-zikle tanışma serüvenini. Ankara Üni-versitesi Tıp Fakültesi’ne girdiği 1986yılından itibaren önce Dr. Efsun Öztürkile “Günışığı”, ardından Dr. Selim Öncelve Orkun Yazgan ile birlikte kurdukları“S.O.S”li yıllar geliyor. 1992 yılındaGazi Üniversitesi Tıp Fakültesi PlastikRekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalınaasistan olarak başlayan Ayhan, ağırcerrahi eğitimi sürecinde bile kop-muyor müzikten. Yarı profesyonelmüzik yaptıkları o yıllarda Ankara’dadeğişik mekanlarda sahne alıyorlar.

Suyun akışının değiştiği günGrup S.O.S’e 1996 yılında müzisyenSuat Yıldırım’dan gelen teklif Euro-vision yolunu açıyor. “Müthiş birşeydi. Çocukluğumuzdan beri bir günorada olacağız diye hayal ettiğimizsahneye çıkma şansıydı bizim için”diye değerlendiriyor Ayhan gelen tek-lifi. O yıl Türkiye finallerinde derecealamasalar da Ayhan’ın deyimiyle ‘su-yun akışının değiştiği gün’ oluyor.

Daha sonra, aynı yarışmaya Dr. Er-dinç Tunç ile katılan eşi Pınar Karakoç(Ayhan) ile tanışıyor ve Tunç’un ‘SenNerede Ben Orada’ bestesi, Pınar veS.O.S olarak 1997 yılında ikinci kezkatılıyorlar Eurovision finallerine.Kendilerinin ikinci oldukları yarış-mada, birinci ise, Türkiye’ye o zamanakadarki en büyük başarıyı getirenŞebnem Paker’in ‘Dinle’ şarkısı oluyor.

İngilizce şarkı söylemeninyolunu açtılar

Ayhan, “Birincide tanıştık, ikincidenişanlıydık, üçüncüde evliydik” diyeözetliyor Eurovision’un hayatındakiyerini. 1998 yılında uzman olan Ayhan,eşi ile birlikte Amerika’ya deneyselmikro cerrahi çalışmak üzere gidiyor.Amerika’da yaptıkları şarkılardan biri2000 finallerine kalıyor. Finale kalanşarkıya verdikleri rumuz ile ilk ço-cuklarının adı da aynı: Yankı.

Yankı’nın doğumundan bir ay sonraTürkiye finalinde ‘Yorgunum Anla’birinci oluyor. Türkiye’yi temsil etmek

için İsveç’e gidiyorlar. 59 puanla 10.oldukları yarışmada Türkiye’den ilkkez yarı Türkçe yarı İngilizce bir şarkıkatılıyor.

Müziği bir adım öneçıkmasını sağladı

Sühan Ayhan Türkiye’ye döndüktensonra müzikal anlamda hiçbir şey ol-madığını söylese de aslında meslekikariyerine büyük bir artısı oluyor busürecin. 2002 yılında başvurduğu Bel-çika’daki Stephen S. Kroll bursu içinfinale kalan iki adaydan biri olan Dr.Ayhan için, adına burs düzenlenencerrahın eşi “Benim eşim de sanat-çıydı” diyerek Ayhan’ın bursu almasıyönünde görüş bildiriyor. Dr. Ayhan

bu durumu, “Sanat her zaman ilgi vedikkat çekiyor. Benim de bir adımöne çıkmamı sağladı.” diye değerlen-diriyor.

Keyif olsun diye albümyapıyoruz

Mesleki yaşantısı nedeniyle zamanzaman ara vererek de olsa halen müzikserüvenini sürdüren ve “Ünlü olmakgibi bir derdimiz yok. Müziği seviyo-ruz, keyif olsun diye, yeteneğimiziürüne dönüştürmek için albüm yapı-yoruz” diyen Sühan Ayhan’ın eşi PınarAyhan’ın ‘Duyuyor musun’ adlı ilk al-bümü 2010 yılında piyasaya çıktı,ikinci albüm ise kış aylarında müzik-severlerle buluşacak.

Müziğin hayatına yön verdiği bir hekim:

Sühan Ayhan

Hekim Postası

Memekanseriylemücadeleedenkadınlardanoluşan koroNilüfer’lebirliktekonserverdi

Ayhan’ın sanatı vemesleğinin kesiş-me noktalarından

birisi de Farkındalık Korosu.O dönem ana projeleri‘Meme Kanserinde ErkenTanının Önemi’ olan Ro-tary’nin Halkla İlişkiler Ko-mite Başkanlığını yapan Pı-nar Ayhan’ın önerisiyle do-ğuyor bu fikir. Şefliğini Ci-han Can’ın yaptığı ve ko-ristlerin tamamını memekanseri tanısı alıp bu has-talıkla mücadele eden ka-dınların oluşturduğu birkoro kuruyorlar. Ayhan ko-ronun vermek istediği me-sajı “Doktorların halka söz-cüklerle bir yere kadar an-latabildiği şeyi sanat ara-cılığıyla anlattık. Bu kadın-lar bir araya gelecek, sesolarak eğitilecek. Bir yan-dan da bakın ben memekanseriyim, ayaktayım, ha-yattayım ve şarkı söylüyo-rum mesajını verecekler.”diye özetliyor. 15 kişiylebaşlayıp bugün 60 kişiyeulaşan koro, yakın zamandameme kanseri tedavisi gö-ren Nilüfer ile de bir arayagelerek Ankara’da bir kon-ser verdi. Dünyada başkabir örneği olmayan koronunkonserleri Türkiye’nin de-ğişik illerinde sürüyor.

Estetik Cerrahi, Mikrocerrahi Estetik ve Rekonstrüktif Meme Cerrahisinde yaptığı başarılı çalışmalarla bilinenProf. Dr. Sühan Ayhan, gitarı eline aldığı günden Eurovision’da Türkiye’yi temsil etmelerine kadar yaşadıklarınıHekim Postası okuyucularıyla paylaştı.

Page 16: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Eylül 2013 Sayı: …...Sağlık Bakanlığı, 90 Gün Çalışması projesi adlı yeni bir proje başlattı. Ana hede-finin etkin bir yönetişim

Üye Olun Güç Verin