hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 sayı: 39 “tam...

20
Sağlıkta Dönüşüm Projesinin yürürlüğe girmesinin ardından zamanla pek çok alanda bir takım yeni sıkıntılar yaşanmaya başladı. Son dönemde özellikle radyoloji alanında tetkiklerin sayı ve niteliğine ilişkin tartışmalar sıklıkla dile gelir oldu. Hekim Postası olarak, yaşanan problemlere ilişkin sorularımızı, geçtiğimiz dönem Türk Radyoloji Derneği başkanlığını da yürüten Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Akhan’a yönelttik. 6 )) hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 Güncel ATO’dan kadro satışına müdahale Ankara Tabip Odası, ulaşan şikayetler üzerine Ocak ayında TTB ve ATO hukuk bürolarından avukatların katıldığı bir toplantı düzenleneyerek, özelde çalışan hekimleri işsiz bırakan kadro satış ve devrine karşı Sağlık Bakanlığı nezdinde girişimde bulundu.  2 )) Hekime yönelik şiddetle mücadele sonuçsuz kalmıyor Ankara Tabip Odası (ATO) tarafından görevi başında sözlü ya da fiziki şiddete maruz kalan hekimlere sunulan hukuki destek ve gerçekleştirilen adli çabalar lehte sonuçlanmaya devam ediyor. 7 )) Eliniz ‘sözleşme imzalamaya’ alışsın! Ödemiş Devlet Hastanesi Başhekimi’nden tüm personele giden “gizlilik sözleşmesi”nin imzalanması talebi, hekimler arasında olduğu kadar hukuk çevrelerinde de şaşkınlık yarattı.Öte yandan mevzuatta gizlilik sözleşmesi diye bir kavrama da rastlanamadı. 5 )) TSE muayenehane standartlarını Sağlık Bakanlığı’nın yönetmeliğine bakarak belirliyor Danıştay Bakanlığa “muayenehane standartlarını TSE’ye sor” dese de TSE bu görevini Bakanlığa devretmiş görünüyor ve “Sağlık Bakanlığı’nın yürürlükteki ilgili yönetmeliğine uygun olmalıdır” önerisinde bulunuyor. 14 )) Şiddet Hekim bağımsızlığı "Hekim Postası internette" Özel hekimlik Hekim Postası gazetesine artık www.hekimpostasi.org adresinden de ulaşabilir, dijital ortamda haberlere yorum yazabilirsiniz. )) Bakan açıkladı: “Tam gün çalışmayan doktorların üniversite hastanelerinde ameliyat yapmaları yasak değil. Doğrudan bu doktorlar üzerinden fatura yapılması yasak.” )) Ankara Tabip Odası, konuyla ilgili uygulamayı SGK Genel Müdürlüğü ve tıp fakültesi dekanlıklarına sordu. 11 )) “Tam Gün” kayığı su almaya devam ediyor Niteliksiz ama çok tetkik yapana para kazandıran sistem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Müdürü, acil servis başasistanına saldırdı. Müdür Arif Sezgin halen görevine devam ediyor. ATO, tüm hekimleri şiddet gören meslektaşlarına destek olmaya çağırdı. 7 )) Gazi Tıp’ta müdür terörü Bakan’ın parmak ısırtan buluşu Sağlık Bakanı, hekimlere performans ödemesi yaparken memnuniyet kriteri kullanacaklarını açıkladı. Hekimler buna karşılık olarak, “iyi hekimlik ölür” dedi. Bakan’ın açıklamasının ardından bir memnuniyet anketi de ATO yaptı. 12 )) ‘Hastanı memnun et, performansı kap!’ Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastanelerinde 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname sonrası yapılan görevlendirmeler büyük tepki çekiyor. Birçok birimde, kuruluşundan bu yana yıllardır emek veren klinik şef ve şef yardımcıları “eğitim sorumlusu” olmayı başaramadılar. 13 )) Eğitim araştırma hastanelerinde Keyfi ‘Eğitim Sorumlusu’ ve ‘İdari Sorumlu’ atamaları ! Tıp ve uzmanlık eğitiminde büyük tehlike Bakan’ın “Tam Gün” ısrarı bölüm boşalttırıyor. Bazı bölümlerde eğitim durma noktasına geldi. "Tam Gün" Yasası’nın Anayasa Mahkemesi'nden dönmesinden sonra hükümetin "kamu ile özelin ilişkisini kesmek" gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları çözmek yerine büyütüyor. 650 sayılı Kararname uyarınca, kamuda çalışmakta olan hekimler mesai sonrası başka işlerde çalışamıyor; tıp fakültesi öğretim üyelerine ise iki yıllık ücretsiz izin kullanma hakkı tanınıyor. 10 )) Doktorun cebindeki el! SGK’nın paket fiyatları yerinde sayıyor. Enflasyon parayı eritiyor. Kamuda ve özelde reel aylıklar düşüyor. Kamuda ve özelde hekim emeği üçtebir oranında değer yitirdi. Bu beş yıllık dönemdeki enflasyon %50’ye yakın olduğu halde paket fiyatların yerinde sayması nedeniyle hekim emeği 1/3 oranında ucuzladı. 2007 yılında günde 50 hasta gören bir hekimin aynı geliri elde edebilmesi için bugün artık günde 75 hasta bakması gerekiyor. 4 ))

Upload: others

Post on 15-Jan-2020

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları

Sağlıkta Dönüşüm Projesininyürürlüğe girmesinin ardından

zamanla pek çok alanda bir takımyeni sıkıntılar yaşanmaya başladı.

Son dönemde özellikle radyolojialanında tetkiklerin sayı ve

niteliğine ilişkin tartışmalarsıklıkla dile gelir oldu. Hekim

Postası olarak, yaşananproblemlere ilişkin

sorularımızı, geçtiğimizdönem Türk Radyoloji

Derneği başkanlığını dayürüten Hacettepe

Üniversitesi Tıp FakültesiRadyoloji Anabilim DalıÖğretim Üyesi Prof. Dr.

Okan Akhan’a yönelttik. 6 ))

hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39

Güncel

ATO’dan kadro satışınamüdahaleAnkara Tabip Odası, ulaşanşikayetler üzerine Ocak ayındaTTB ve ATO hukukbürolarından avukatlarınkatıldığı bir toplantıdüzenleneyerek, özelde çalışanhekimleri işsiz bırakan kadrosatış ve devrine karşı SağlıkBakanlığı nezdinde girişimde bulundu.   2 ))

Hekime yönelikşiddetle mücadelesonuçsuz kalmıyorAnkara Tabip Odası(ATO) tarafındangörevi başında sözlüya da fiziki şiddetemaruz kalanhekimlere sunulan hukukidestek ve gerçekleştirilen adliçabalar lehte sonuçlanmayadevam ediyor. 7 ))

Eliniz ‘sözleşme imzalamaya’alışsın! Ödemiş Devlet HastanesiBaşhekimi’nden tüm personelegiden “gizlilik sözleşmesi”ninimzalanması talebi, hekimlerarasında olduğu kadar hukukçevrelerinde de şaşkınlıkyarattı.Öte yandan mevzuattagizlilik sözleşmesi diye bir kavrama da rastlanamadı. 5 ))

TSE muayenehanestandartlarını SağlıkBakanlığı’nın yönetmeliğinebakarak belirliyorDanıştay Bakanlığa“muayenehane standartlarınıTSE’ye sor” dese de TSE bugörevini Bakanlığa devretmişgörünüyor ve “SağlıkBakanlığı’nın yürürlükteki ilgiliyönetmeliğine uygun olmalıdır”önerisinde bulunuyor. 14 ))

Şiddet Hekim bağımsızlığı "Hekim Postası internette"Özel hekimlik

Hekim Postası gazetesine artık

www.hekimpostasi.org

adresinden de ulaşabilir, dijital ortamda

haberlere yorum

yazabilirsiniz.

)) Bakan açıkladı: “Tam gün çalışmayandoktorların üniversite hastanelerindeameliyat yapmaları yasak değil.Doğrudan bu doktorlar üzerindenfatura yapılması yasak.”

)) Ankara Tabip Odası, konuyla ilgiliuygulamayı SGK Genel Müdürlüğü ve tıpfakültesi dekanlıklarına sordu. 11 ))

“Tam Gün” kayığı sualmaya devam ediyor

Niteliksiz ama çoktetkik yapana parakazandıran sistem

Gazi Üniversitesi TıpFakültesi HastanesiMüdürü, acil servisbaşasistanınasaldırdı. Müdür ArifSezgin halengörevine devam ediyor.ATO, tüm hekimleri şiddet görenmeslektaşlarına destek olmayaçağırdı. 7 ))

Gazi Tıp’tamüdür terörü

Bakan’ın parmak ısırtan buluşu

Sağlık Bakanı, hekimlereperformans ödemesi yaparkenmemnuniyet kriterikullanacaklarını açıkladı. Hekimlerbuna karşılık olarak, “iyi hekimlikölür” dedi. Bakan’ın açıklamasınınardından bir memnuniyet anketi deATO yaptı. 12 ))

‘Hastanı memnun et,performansıkap!’

Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırmahastanelerinde 663 sayılı KanunHükmünde Kararname sonrasıyapılan görevlendirmeler büyüktepki çekiyor. Birçok birimde,kuruluşundan bu yana yıllardıremek veren klinik şef ve şefyardımcıları “eğitim sorumlusu”olmayı başaramadılar. 13 ))

Eğitim araştırma hastanelerinde

Keyfi ‘EğitimSorumlusu’ ve‘İdari Sorumlu’atamaları!

Tıp ve uzmanlıkeğitiminde büyük tehlikeBakan’ın “Tam Gün” ısrarı bölüm boşalttırıyor.Bazı bölümlerde eğitim durma noktasınageldi. "Tam Gün" Yasası’nın AnayasaMahkemesi'nden dönmesinden sonrahükümetin "kamu ile özelin ilişkisini kesmek"gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunlarıçözmek yerine büyütüyor. 650 sayılıKararname uyarınca, kamuda çalışmakta olanhekimler mesai sonrası başka işlerdeçalışamıyor; tıp fakültesi öğretim üyelerineise iki yıllık ücretsiz izin kullanma hakkıtanınıyor. 10 ))

Doktorun cebindeki el!

SGK’nın paket fiyatları yerinde sayıyor. Enflasyon parayı eritiyor.Kamuda ve özelde reel aylıklar düşüyor.Kamuda ve özelde hekim emeği üçtebir oranında değer yitirdi. Bu beşyıllık dönemdeki enflasyon %50’ye yakın olduğu halde paket fiyatlarınyerinde sayması nedeniyle hekim emeği 1/3 oranında ucuzladı. 2007yılında günde 50 hasta gören bir hekimin aynı geliri elde edebilmesiiçin bugün artık günde 75 hasta bakması gerekiyor. 4 ))

Page 2: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları

Hekim PostasıSahibi:Ankara Tabip Odası adınaDr. Bayazıt İlhan

Sorumlu Yazı işleri Müdürü:Dr. Bayazıt İlhan

Yayımlayan:Ankara Tabip Odası Yayının Türü:Yerel, süreliYayının Şekli:Aylık Türkçe Yıl: 2012Sayı:39

Yayın İdare Merkezi:Ankara Tabip Odası Mithatpaşa Cad. No: 62/18 Kızılay ANKARA Tel : (312) 418 87 00 Fax : (312) 418 77 94www.ato.org.tr

Yayın Kurulu: Dr. Selçuk Atalay, Dr. Serdar Koç, Dr. Seyfi Durmaz, Dr. Özden Şener,Kansu Yıldırım

Haber Merkezi:Jülide Kaya, Kansu Yıldırım

Editör: Bercis Mani Şipal

İletişim:

Bercis Mani Şipal,Jülide Kaya

Haber, yorum ve yazılarınızı [email protected] gönderebilirsiniz.

Ankara Tabip Odası Basın YayınKomisyonu ürünüdür.

Ayda bir yayınlanır.

ATO üyelerine ücretsiz gönderilir.

Baskı öncesi hazırlık: GEO Tanıtım ve Reklam Hizmetleri Turgut Reis Caddesi 47/6 06570Maltepe /Ankara Tel :(0312) 229 09 85 Faks :(0312) 230 82 76 [email protected]ım yeri ve tarihi: İhlas Gazetecilik AŞ. TurgutÖzal Bulvarı Demirciler Sitesi 1.Cadde No:68Siteler Ankara TEL: 353 29 61 / 12 Şubat 2012

özel hekimlik

Dr. Bayazıt İlhan Ankara Tabip Odası Başkanı[email protected]

Nasıl da güzel kelimelerbuluyorlar. Artık sağ-lık hizmetlerinde “is-

tisnalar” var. İstisnanın kelimeanlamı sözlüklerde “bir kimseveya bir şeyi benzerlerinden ayrıtutma, genelden ayrı, kural dışıolma, ayrıklık” olarak geçiyor.Demek ki bazı sağlık hizmetlerinialmak artık “kural dışı”dır, “ge-nelden ayrı”dır. Bu ayrıksı hiz-metleri almaya kalkarsanız Sos-yal Güvenlik Kurumu’nun belir-lediği bedelin üç katına kadarbedeli cebinizden ödemek zo-rundasınız. Örneğin epiduralanestezi ile doğum mu yapacak-sınız, normal doğum bedelinin3 katını, yaklaşık 1300 TL’yi ce-binizden ödeyeceksiniz. Üsteliksadece özelde değil kamu hasta-nelerinde de ödeyeceksiniz. Paranvarsa ağrısız doğum, yoksa ağrılıdoğum…

Prostat cerrahisi, katarakt cer-rahisi, diş protezi, endoskopi gibiişlemlerde de “ayrıksı” olan yön-temler seçerseniz elinizi cebinizeatacak ve yüklüce bir miktar “bı-çak parası”nı - devlet ve üniver-site hastaneleri dahil - ödeye-ceksiniz. Ama korkmayın, Tür-kiye’de eskisi gibi bir bıçak parasısorunu yok! Artık bu paralar ya-sal olarak alınıyor.

***Acil servislerde renk renk alan-

lar var. Yeşil olanındaysanız mua-yene paralarını ödeyeceksiniz.Bu şekilde hastalara renkler veriponlarla karşı karşıya kalmak, şid-dete uğramak da tabii ki hekim-lere düşüyor. Sağlık Bakanımızbir gece örneğin Dışkapı Hasta-nesi, Ankara Hastanesi ya da An-kara Numune Hastanesi acilindenöbet tutsa, hastalara renklerverse, yeşil olanlarına “siz acildeğilsiniz, muayene parası öde-yeceksiniz” dese ne güzel olurdeğil mi? Böylelikle vatandaşınmemnuniyetini sahada canlı ola-

rak görme şansı da olacaktır,“memnuniyet anketleri”nin doğ-ruluğu konusunda kuşkusu dakalmayacaktır.

***Gelişmeler yetişecek olan “din-

dar” nesil için pek de iyi şeylerdüşünülmediğini gösteriyor. Ba-kın çocuklarımız, gençlerimiziçin nasıl bir gelecek hazırlanıyor:

Yetişecek yeni nesil için sağlıkhizmetleri “istisna” olacak.

Dersane köşelerinde çocukluk-ları, gençlikleri geçecek, sınav-larda şifreler olacak. Okul bitinceonları işsizlik bekleyecek.

Yeni nesil taşeron şirketlerdegüvencesiz çalışacak. “Esnek” ça-lışacak. Aldıkları paranın yüklücebir bölümüne “aracı” işverenlerel koyacak. Sen çalışmazsan “it-hal” olanı ucuza çalışır denecek.

Yeni neslin kız çocukları da18 yaşından sonra (öğrenci iseler25) anne-babalarının sosyal gü-vencesinden faydalanamayacak.

290 TL kazanıyorlarsa 35 TLGenel Sağlık Sigortası primi öde-yecekler. Ama yine de muayeneparası, reçete parası, tahlil parası,hastane yatağı parası, ilaç parasıödemekten kurtulamayacaklar.

Kıdem tazminatları gaspedi-lecek.

Yeni nesil 65 yaşından önceemekli olamayacak.

“Yanlışlıkla” üzerlerine bombaatılacak, “zaten kaçakçıydılar”denecek.

Kadın olanlarını kocaları sır-tından bıçaklayacak.

…***Sahi bu “dindar nesil yetiştir-

me” tartışmaları tüm bu kötükokuların üzerini örtme çabasıolabilir mi? Yoksa “dindar” olur-larsa Allah’a şükredip sesleriniçıkarmazlar beklentisi mi? Hak-ların gaspedilmesinin üzerini“dindarlık” tartışmasıyla örtmekyeni bir şey değil. İnsanlarınhakları için mücadelesi de…

İstisna

ato’dan

Özel İmece Tıp Merkezi’nin 2011’inson günlerinde kapatılarak buradakidoktor kadrolarının Gaziantep’te açı-lacak bir başka sağlık kuruluşuna sa-tılması ve 22 hekimin işten çıkarılma-sının özel sektör hekimleri arasındayarattığı rahatsızlık büyüyor.

ATO’ya ulaşan şikayetlerüzerine Ocak ayında ATO’nun ev sa-hipliğinde, işten çıkarılan hekimlerleTTB ve ATO hukuk bürolarından avu-katların katıldığı bir toplantı düzen-lendi.

Hukuki mücadele başlatılıyorToplantıda, bunun sadece bugün ve

sadece İmece hekimleriyle sınırlı birsorun olmadığı, özelde çalışan tümhekimlerin her an aynı durumla yüzyüze gelebileceği vurgulandı. Sağlıkalanına ilişkin düzenlemelerin yeterliplanlama yapılmadan gerçekleştirildiğideğerlendirilen toplantıda, bu konudabir mücadele planı geliştirilmesine ka-rar verildi. ATO Yönetim Kurulu adınatoplantıya katılan Dr. Özden Şener,hekim kadrolarında farklı illere birkaydırma yapılması gerekiyorsa da,bunun hekimi işsiz bırakarak yapıla-mayacağını vurguladı ve hekimlere“Bu sefer bulduğunuz kadrolar da yarınsatılırsa ne olacak?” diyerek konudanmuzdarip tüm meslektaşlarını verilecekmücadeleye katkı sağlamaya çağırdı.Standart kadrolar bağlamında planlamaeksiğinden kaynaklanan bu sorunailişkin verilecek hukuki mücadele içinçalışmalara başlanması amacıyla top-lantıya katılan hekimler ATO’ya dilekçeile başvuruda bulundular. Sağlık Ba-

kanlığı’nın sorunu çözmemesi halindeATO’nun yargıya başvuracağı öğrenil-di.

Amaç doktor maaşlarınındüşürülmesi

Konuyla ilgili olarak hekimleri bil-gilendiren avukatlar Ziynet Özçelik veAyşegül Bulut, özel sağlık kuruluşla-rında kadro satışı ve devrini kolaylaş-tıran, hekimlerin işsiz kalmalarına hat-ta yeni bir kadro bulmak adına başkaşehirlere taşınmalarına neden olabi-lecek bu tür yasal düzenlemeler yapı-lırken kadro planlamasına ilişkin öl-çütlerin iyi belirlenmesi gerektiğiniifade ettiler. Bu düzenlemelerle aslındaözel sektörde çalışan doktor maaşla-rının zaman içerisinde ciddi orandadüşürülmesinin hedeflendiğini belirtenavukatlar, yaşadıkları şehirlerde kul-lanmakta oldukları kadroların hekim-lerin kendilerine ait olması gereklili-ğinin de altını çizdiler.

Kadro hekimin mi,patronun mu?

Toplantıda, yaşadıkları sürecin de-taylarına ilişkin bilgi veren hekimler,son bir buçuk aylık maaşlarını alabil-mek için kıdem ve ihbar tazminatındanvazgeçmek ve alacakları olmadığınadair belge imzalamak zorunda bıra-kıldıklarını aktardılar. Yüksek meb-lağlar karşılığında kadrolarının satıl-ması sonucu işlerini kaybeden hekimler,hekimlik yapmak üzere kendilerinetahsis edilen kadroların tıp merkezin-deki herhangi bir masa, sandalye gibipatronun malı olduğuna işaret ederek,“Bir taksi plakası kadar değerimiz var-mış demek ki” şeklinde konuştular.

ATO’dan kadrosatışına müdahaleAnkara Tabip Odası özelde çalışan hekimleri işsizbırakan kadro satış ve devrine karşı Sağlık Bakanlığınezdinde girişimde bulundu.

Hekim Postası

Page 3: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları

güncel

21 Ocak 2012 tarihinde Resmi Ga-zete’de yayımlanan Sağlık UygulamaTebliği (SUT) uyarınca artık “istisnaisağlık hizmetleri” başlıklı bir sağlıkhizmeti grubu var. Buna göre, bugünedek bedelini SGK’nın karşıladığı bazıhizmetler için artık hastalar elleriniceplerine sokmak zorunda. Sözü edi-len hizmetler için kamu özel ayrımıolmaksızın bütün sağlık kuruluşla-rında SUT tarifesinin üç katına kadarek ücret alınabilecek.

Parası olana robotlaameliyat… Parası olmayanasancılı doğum!

İstisnai sağlık hizmetleri içindeSUT bedelinin 3 katına kadar ilaveücret alınabileceği haller tanımlandı.Robotik cerrahi yöntem ile yapılanişlemlerde prostata lazer tedavisiveya plazmakinetik tedavisi için üc-ret tarifesi getirildi. Robotik rehabi-litasyon sistemi uygulamaları içinde üç katına kadar ilave ücret alı-nabilecek. Anne adaylarından sudadoğum için 1200 lira, epidural anes-tezi ile ağrısız bir doğum için 1275lira istenecek. Diş protez işlemle-rinden bazıları ve kapsül endoskopigibi sağlık hizmetlerinde de ilaveücret alınmasının önü açıldı. Örneğinözel hastanede akciğer transplan-tasyon ücreti %64 artış ile 79.000TL’den 130.000 TL’ye, ince barsak

transplantasyonu ise %310 artış ile31.000 TL’den 130.000 TL’ye çıka-rıldı.

“Odanız nasıl olsun?”SUT’ta yapılan değişikliklerden

birisi de oda tarifeleri. Tek kişiliktuvaletsiz özel oda günlük 60 TL,tuvaletlisi 90 TL oldu. İki yataklıtuvaletli odalar ise 45 TL. Sağlık ku-ruluşu hastadan bu tutarların üçkatına kadar fark ücreti talep ede-bilecek.

Sağlık UygulamaTebliğinde değişenler

Ayaktan tedavilerde ekokardiyo-grafi ayrıca faturalandırılamayacak.Yine ayaktan tedavilerde iç hasta-lıkları, kardiyoloji, çocuk kardiyolo-jisi, KVC ve çocuk KVC muayene üc-retleri artırıldı. Çocuk sağlığı ve has-talıkları ile FTR muayene ücreti isedüşürüldü.

Özel hastanelere yaptırımÖzel hastanelere, aynı başvuru

numarası altında hastaya yapılanişlem bedeli toplamı 100 TL’yi aşı-yorsa, hastaya ayrıntıları gösterirbelge verme zorunluluğu getirildi.Bu belge verilmediği takdirde cezası3.000 TL. Yaptırım kararına gerekçeolarak, Maliye Bakanlığı 2006-2010Faaliyet Raporlarında özel hastane-lerin faturaları şişirdiğinin ortayaçıkması gösteriliyor. Denetimlerde,BT ve MR işlemlerinin sınırlamalaraaykırı olarak 60 günde bir adettenfazla fatura edilmesi, aynı gündebirden fazla muayene faturası dü-zenlenmesi, günlük sınırlamalarıaşan damar yolu faturaları, enjeksi-yon işlemlerinde günde 3 adettenfazla fatura kesilmesi gibi usulsüzişlemler tespit edildiği vurgulanı-yor.

SGK açıkları Hükümet’in canını yakıyor.Sağlıkta dönüşümün hedeflerinden biri detamamlayıcı sigorta. Buna göre “istisnaihizmetler listesi” her yıl genişleyecek. Hemenbütün hastalıklar için devlet tedavimaliyetinin bir bölümünü karşılayacak. Ötesiiçin özel sigorta şirketlerine prim ödemekgerekecek.

Hedef: TamamlayıcıSigorta

Hastadan ilave ücret istenen bazı işlemler

Fiyat Hastadan İşlem tarifesi (TL) istenen (TL)

Epidural anestezi ile doğum 425 1275Suda doğum 400 1200Penil protez implantasyonu (çok parçalı) 1345 4035Prostata lazer veya plazmakinetik tedavisi 1300 3900

(www.webmedula.com/dosya/butce_kodlari.xls)

Sağlıkta dönüşüm treni vatandaşa doğru tam gaz ilerliyor!

!2012 SUTyayınlandı

Devletin hastanesinde paralı tedavi

Kansu Yıldırım

Page 4: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları

Sosyal Güvenlik Kurumuönceki yıllarda, yatarak veyapoliklinikte hizmet verilenSGK’lı hastalar için sağlıkkuruluşlarınca düzenlenenfaturaları kontrol ediyor vekuruluşlara bu kontrolünsonunda ödeme yapıyordu.Ancak bu yolla yüzmilyon-larca fatura ile başa çıka-mayan Kurum kamu kuru-luşlarında 2007’den, özelsağlık kuruluşlarında da2008’den başlayarak bir uy-gulama değişikliğine gitti. Otarihten bu yana SGK an-laşmalı olduğu sağlık kuru-luşlarına başvuran her po-liklinik hastası için bir paketücret ödüyor. Böylece has-taya yapılan tıbbi tetkik vetedavileri tek tek denetle-meye gerek kalmıyor.

Hastane değil,ticari işletme

Sağlıkta özelleştirme po-litikaları kamu sağlık kuru-luşlarını kar amacıyla çalı-şan ticari işletmeler halinegetirdi. Hastanelerin hekim-lere ve diğer personele per-formans ödemesi adıyla yap-tığı ödemeler maaşın yerinialdı. Hastanenin ihtiyacıolan tıbbi cihazlar, sarf mal-zemeleri yine hastanenin ge-lirinden karşılanmaya baş-ladı.

Yeterli maaş yerineparça başı

Bugün SGK tek büyük sağ-lık hizmeti alıcısı durumun-da. Bütün kamu ve özel sağlıkkuruluşları çok büyük orandaSGK’lı hastalara hizmet ve-riyorlar. Hekimlerin aylıkperformans ücretleri SGK’nınhastaneye yaptığı ödemeler-den karşılanıyor.

SGK fiyatları sabitledi2007’den bu yana paket

fiyatları artmıyor. Oysa busüre zarfındaki kümülatifenflasyon % 49.4. Hastane-lerin aldığı her türlü mal vehizmetin fiyatı bu enflasyonölçüsünde artıyor. İşletmeninkarlılığının düşmesi, hekim-lerin performans gelirlerindekayba yol açıyor. Hekimleraynı geliri elde edebilmekiçin her yıl daha da çok ça-lışmak, daha çok hasta gör-mek zorunda bırakılıyor.

Günde 50 hastayerine 75 hasta

Kamuda ve özelde hekimemeği üçtebir oranında değeryitirdi. Bu beş yıllık dönem-deki enflasyon %50’ye yakınolduğu halde paket fiyatlarınyerinde sayması nedeniylehekim emeği 1/3 oranındaucuzladı. 2007 yılında günde50 hasta gören bir hekiminaynı geliri elde edebilmesiiçin bugün artık günde 75hasta bakması gerekiyor.

özlük

Hekim Postası

Yıllara göre Tüketici Fiyat İndeksi (TÜFE) Enflasyon Oranları2007 2008 2009 2010 2011 KÜMÜLATİF TOPLAM

TÜFE ORANI 8,39 10,06 6,53 6,4 10,45 49.4

1/4 Uzman Hekim Maaşı (çıplak, emekliliğe esas)Aralık 2007 1.400 TLAralık 2011 1.950 TL

ÜNİVERSİTE HASTANESİ 2007 2008 2011 2012 İç Hastalıkları 55 55 55 56Nöroloji 51 51 51 51Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları 44 44 44 45Dermatoloji 41 41 41 41Kadın Hastalıkları ve Doğum 61 61 61 61Genel Cerrahi 5 55 55 55Ortopedi ve Travmatoloji 49 49 49 49 Üroloji 55 55 55 55

EĞİTİM HASTANESİ İç Hastalıkları 44 44 44 45 Nöroloji 41 41 41 41 Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları 35 35 35 36 Dermatoloji 33 33 33 33 Kadın Hastalıkları ve Doğum 49 49 49 49 Genel Cerrahi 44 44 44 44 Ortopedi ve Travmatoloji 39 39 39 39 Üroloji 44 44 44 44

ÖZEL HASTANE İç Hastalıkları   27 27 28 Nöroloji   29 29 29 Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları   25 25 25 Dermatoloji   25 25 25Kadın Hastalıkları ve Doğum   31 31 31 Genel Cerrahi   28 28 28 Ortopedi ve Travmatoloji   24 24 24 Üroloji   26 26 26

ÖZEL TIP MERKEZİ İç Hastalıkları   23 23 24 Nöroloji   25 25 25 Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları   21 21 21 Dermatoloji   20 20 20Kadın Hastalıkları ve Doğum   27 27 27Genel Cerrahi   24 24 24 Ortopedi ve Travmatoloji   20 20 20 Üroloji   22 22 22

SGK’nın paket fiyatlarıyerinde sayıyor. Enflasyonparayı eritiyor. Kamudave özelde reel aylıklardüşüyor.

Doktorun cebindeki el!

SGK’nın Bazı Branşlarda AyaktanHasta başına Sağlık Kuruluşuna

Ödediği Ücret (Türk Lirası)

Page 5: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları

Dr. Özden ŞenerAnkara Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi

[email protected]

Bakan sizefena haldegüveniyor

İnsan herhalde değişen yaşam koşullarına ençabuk ve en kolay uyum sağlayan canlı varlık.Sıcak, soğuk, sel, deprem, kıtlık, yokluk insanı

önce bir sersemletiyor, ardından bu zeki canlı hızlayeni duruma adapte olup kendisine bir çıkış yolubuluyor; problem çözme yeteneği sayesinde kendisineyeni bir yaşam alanı yaratıyor.

Dünya Bankası Türkiye Direktörü SGK Genel Müdü-rü’nü ziyaret edip onu “Sizin başarınıza dünyada yak-laşabilen yok” diyerek kutlamış.

Başarı büyük; zira son beş yılda muayene ve tedaviücretlerinde artış yok. Beş yıllık enflasyon % 50. Kamu

ya da özel sektör, aile hekimliği veya fakülte farketmez, geliriniz beş yıl önceki kadarsa 1.5 kat hastabakıyorsunuz demektir. Eskisi kadar hasta bakıyorsanızgeliriniz 1/3 oranında azaldı bu beş yılda. Doktor dainsan tabii! Performansa da alışmıştık. Şimdi iseeksilen gelirimize, artan hasta sayısına farkında bileolmadan uyum sağlamışız. İşte Bakan buna çok güve-niyor!

Yıldan yıla reel geliriniz düşüyor. Geliriniz düştükçesözleşmeli çalışmaya adım adım yaklaşıyorsunuz. Çokyakında (bu yıl sonunda dahi olabilir) iş ve gelecek gü-venceli fakat çıplak maaşlı devlet memurluğu ile CEOpatronajında performans gelirli iş güvencesiz, “esneksaatli” sözleşmeli çalışma arasında bir tercihe zorlana-caksınız.

Bakan 1950 lirayla geçinmeyi göze alamayacağınızıve sözleşme yapmaya razı olacağınızı düşünüyor. DünyaBankası’ndan yeni teşekkürler almanın yolu sizi söz-leşmeli yapmaktan geçiyor. Bakan bu konuda size çokgüveniyor.

Fakülteden sonra tam 41 yıl bu topluma en ağır be-densel ve zihinsel emekle hizmet edenlere şu anda1.400 lira emekli aylığı ile teşekkür ediyor SağlıkBakanı. “Akarken doldursaydı testisini!” deniyor; oysa“akan” hayatta kalmaya kıt kanaat yeter miktarda ha-lihazırda. Ve yaşlılıkta 1.400 lira ile geçinmek!

Veriler gayet somut ve açık. Geçinebilmek için hergün daha çok çalışmak zorundayız ve artık çalışama-yacak duruma geldiğimizde kimsenin umurunda ol-mayacağız.

O nedenle şimdi bir kez daha; problem çözme yete-neğimizi kullanmaya ihtiyacımız var.

Mevcut sorunu düşük gelire, niteliksiz sağlık hizmetivermeye, karanlık bir geleceğe uyum sağlayarak çözmeyeçalışacak değiliz.

Artık tek başına kendini kurtarmanın söz konusuolmadığını hepimiz görüyoruz.

Bize, emeğimize, geleceğimize yapılan saldırıya hepbirlikte direneceğiz.

Herbirimiz yanımızdaki meslektaşımızdan küçük,çok küçük bir adım daha önde – ama kesinlikle dahageride değil- olmakla gururlanacak; kararlılığımız vecesaretimizle kazanacağız.

Bakan’ın güvendiği dağlara karlar yağdıracağız.

İzmir Ödemiş Devlet Hastanesi’ninbaşhekiminden tüm personele giden“gizlilik sözleşmesi”nin imzalanmasıtalebi, hekimler arasında olduğu kadarhukuk çevrelerinde de şaşkınlık yarattı.Hekimler, memurun görev ve sorum-luluk sınırlarının 657 sayılı Kanun’labelirlendiğini ifade ediyorlar. Öte yan-dan mevzuatta gizlilik sözleşmesi diyebir kavrama da rastlanamadı.

Yakın gelecekte: sözleşmeyoksa performans ödemesi deyok

Konuyla ilgili olarak görüşlerinebaşvurduğumuz Ankara Tabip OdasıBaşkanı Dr. Bayazıt İlhan, kamu ku-ruluşlarının adım adım, kazancınher şey demek olduğu ticari şirketleredönüştürülmeye çalışıldığını savunduve “Projenin yöntemi oldukça ba-sittir. Aile hekimliğinde olduğu gibikamu hastanelerinin personeli vehekimleri de aylık gelir tehdidiyleiş güvencesiz, gelecek güvencesizsözleşme imzalamaya zorlanacak-lar. Sözleşme imzalamak isteme-yenler 1900 liralık maaşla yetine-cek; performans ödemeleri kesi-lecek, sürgün tehdidi altında çalı-şacaklar. Şimdi istenen imzalar o günleriçin psikolojik hazırlık anlamında önemli.”diye konuştu. Kamu görevlilerinin sözleş-meye imza atma gibi bir yükümlülükleri

o l -madığını hatırlatan Dr. İlhan, bugibi taleplere hep birlikte ve şiddetle karşıçıkılması gerektiğinin altını çizdi.

Eliniz “sözleşmeimzalamaya”alışsın!

TTB Hukuk Bürosu avukatlarındanZiynet Özçelik konuyla ilgili şöyle ko-nuştu: “Anayasa ve Devlet MemurlarıKanunu değişmediği sürece hastanelerdeçalışanlar kamu hizmeti veren kamu ça-lışanıdır. Kamu çalışanlarının çalışmakoşulları, hakları, görevleri  sözleşmeilişkisi ile değil kamu tarafından oluş-turulan statü hukuku ile belirlenir. Mes-leki özerkliğe sahip hekimler yönündenise durum daha da özellik arzetmektedir.657 sayılı Yasada yer alan hizmetin yü-rütülmesinde gizlilik dahil uyulacak ku-ralların yanı sıra Tıbbi Deontoloji Tüzüğü

ve Hekimlik Etik Kurallarında yer alanhükümler uyarınca zaten hasta bilgilerinisaklamakla yükümlüdürler.”

“Başhekim’in yaptığı işlemhukuka aykırıdır”

Özçelik ayrıca bir başka önemli hususada değinerek, “Başhekimler kaynağı ya-saya dayanmayan bir yetkiyi kullana-mazlar. Bu işlem kamu görevlilerininçalışma koşulları ve haklarının kanunladüzenleneceğine ilişkin Anayasa kuralına,kamu personeli hukukuna aykırı bir du-rumdur.” dedi.

Hukukçu görüşü

güncel

Ödemiş Devlet Hastanesibaşhekimi, bütün personele“Gizlilik Sözleşmesi” göndererekimzalanmasını istedi.

Hekim Postası

Page 6: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları

Sağlıkta Dönüşüm Projesi-nin radyoloji alanında yarat-tığı dönüşümü dinleyebilirmiyiz sizden?

Son yıllarda ultrasonografi,bilgisayarlı tomografi ve MRgörüntüleme tekniklerininsayısında oldukça büyük birartış söz konusu. Bunun ne-denlerinin başında, hizmetalım ihaleleri ile özel şirketlertarafından hizmet verilenradyoloji klinikleri geliyor.Tam sayısını bilemiyorumancak, Türkiye’de 200’denfazla devlet hastanesi ve bazıüniversite hastanelerinin rad-yoloji klinikleri hizmet alımyöntemiyle özel şirketler ta-rafından işletiliyor. Buralardaçalıştırılan cihazlarla yapılangünlük tetkiklerin sayısı çok

yüksek. Örneğin bir bil-gisayarlı tomografi ci-

hazı ile günde ner-deyse 400’e varansayıda tetkik yapıl-dığı biliniyor. Ay-rıca bir MR cihazıile günde 170-180tetkik yapan mer-kezler mevcut.

Bu sayıları hemmeslektaşlarınız hem de

hastalar açısından yorum-lamak gerekirse neler söyle-nebilir?

Bu tetkik sayılarınaulaşabilmek için has-

taya ayrılan zama-nın büyük ölçüdeazaltılması gere-kiyor. Böyleceuluslararası bil-gi standartları-na uymak yeri-ne bu tür tetkik-

lerin çok dar birzamanda yapılma-

sı söz konusu olu-yor ve tetkik kaliteleri

de hastanın tanı süreç-

lerinde yeterli bilgivermekten uzakkalabiliyor. Ayrıcabu tetkikleri rapor-

lamak zorunda kalan radyo-log meslektaşlarımız inanıl-maz bir iş yükü ile boğuşu-yorlar. Sonuçta, uluslararasıstandartlara uygun olmayankoşullarda çalışmaya zorla-nan radyologlar, uluslararasıbilgi standartlarına uygunolmayan tetkikler raporla-mak durumunda kalıyorlar.Eğer hastanın ciddi bir has-talığı varsa bu tetkiklerinönemli bir kısmının da ye-niden tekrarlanması gereki-yor.

Bu kadar çok tetkik isten-mesinin nedeni nedir?

Bu biraz da, polikliniklerdeklinisyenlerin çok fazla sa-yıda hasta bakmaya zorlan-malarıyla ilişkili. Hekimler,uluslararası standartlardaöyküsünü alıp fizik muayeneyapacak oranda zaman ayı-ramayınca hastayı tetkikegönderiyor ve böylelikle sı-rada bekleyen diğer hasta-larına da yetişmeye çalışı-yorlar. Dolayısıyla bir hastayadüşen süre azaldıkça, has-tanın tetkik sayısı artıyor.Söz konusu bu iki neden,önemli bir kısır döngü yara-tıyor ve bence radyoloji ala-nındaki temel problem deböyle ortaya çıkıyor.

Radyoloji alanında makulsüre ve tetkik sayılarına birörnek verebilir misiniz?

Uluslararası bilgi standart-larına uygun MR tetkiki ya-pılabilmesi için ortalama 20dakikaya ihtiyaç vardır. 24saat çalışma esası temelindeyasaların emrettiği koşullar-da vardiyalarla çalışıldığındabir MR cihazında en fazla72 hasta tetkiki yapılabilir.Birçok merkezde bu stan-dartlar ihlal edildiği için, ya-pılan tetkikler olağanüstüyüksek sayılara varmaktadır.Bu durumun en önemli ne-deni ise, ihale yönteminde

hasta başına düşen birimmaliyetini karşılamak içinihaleyi alan şirketlerin yük-sek tetkik yapıp para kazan-masına olanak veren bir sis-tem kurulmuş olmasıdır.

Bu görüntüleme yöntemle-rinin insan vücudu üzerindeolumsuz etkileri var mıdır?

Artık günümüzde özellikle3. basamak hastanelerde rad-yolojiden geçmeden tanı alanbir hasta ya da hastalıktipi yoktur. Kon-vansiyonel rad-yolojide vebilgisayarlıtomografi-de görün-tü eldeedilen Xışını, biyo-lojik doku-lar üstündeolumsuz yanetki özelliğinesahiptir. Bu neden-le dikkatli endikasyon-larda kullanılması çok önem-lidir. Ultrasonografi ve man-yetik rezonans görüntüleme-de kullandığımız teknolojiise biyolojik dokular üstündeyan etki bırakacak özelliktedeğildir. Dolayısıyla hastalaraçısından bu görüntülemeyöntemleri daha güvenlidir.Ancak X ışını ile çalışan gö-rüntüleme yöntemlerine ih-tiyaç olduğunda mutlaka uy-gun endikasyonlarla kulla-nılması gerekir.

Tetkiklere ilişkin olarak Tür-kiye’yi yansıtan istatistikselveriler mevcut mu?

2007-2009 yılları göz önü-ne alındığında MR incelemesayısının bir kişiye oranı Tür-kiye’de 67.2 civarında. OECDortalaması 46, ABD’de ise burakam 91.2. Benzer şekildeBT inceleme sayılarının birkişiye oranı Türkiye’de95.8’dir. Bu sayı ABD’de227.9’dur. Bunlar çok fazlagibi görülebilir ancak ABD’deabdominal incelemelerde enönemli görüntüleme yöntemi

bilgisayarlı tomografi. Bizimülkemizde ise ilk başta kul-lanılan yöntem ultrasono-grafi. Yine 2009 yılı göz önü-ne alındığında Türkiye’dekişi başına düşen MR tetkiksayısı, İngiltere’deki 65 yaşüzeri nüfusta kişi başına dü-şen tetkik sayısı civarında.Bu rakamlar da göstermek-tedir ki, tetkik sayıları gide-rek artıyor. Bu sayıların ger-çekte ne olması gerektiği ayrı

bir tartışma konusuve dünyada da

bununla ilgilibir stan-d a r t t a nb a h s e t -mek he-n ü zmümkündeğil. An-

cak bu tet-k i k l e r i n

uluslararasıbilgi standartla-

rında hastalara ye-terli zaman ayrılarak yapıl-ması son derecede önemlidir.Türkiye’de temel eksiklik biryönüyle bu durumla ilgilidir.Diğer yandan, hastaların en-dikasyon tartışmaları yeterikadar yapılmayan polikliniksüreçlerinden geçmesi nede-niyle, tetkikin gerçekten ge-rekli olup olmadığı bilinme-mektedir.

Konuyla ile ilgili olarakTürk Radyoloji Derneği’ninbir çalışması var mı?

Son 2 yıldır Türk RadyolojiDerneği bu konu ile ilgili yo-ğun şekilde çalışmakta vesorunun ne kadar ciddi ol-duğunu dile getirme, halksağlığını tehdit eden yönünüve hastaların tanı süreçle-rinde karşılaştıkları zorluk-ları dikkate alarak, bunu hemBakanlık hem kamuoyu ilepaylaşma çabası içerisinde.Sağlık Bakanlığı yetkilileride, Türk Radyoloji Derne-ği’nin gerçekleştirdiği, sorunuişaret eden ve çözüm yolla-rını gösteren çalışmaları iz-liyorlar.

“Yaşanandurumun en

önemli nedeni,ihaleyi alan şirketlerin

yüksek tetkik yapıppara kazanmasınaolanak veren birsistem kurulmuş

olmasıdır.”

“Konvansiyonelradyolojide ve

bilgisayarlı tomografidegörüntü elde edilen X ışınıbiyolojik dokular üstünde

olumsuz yan etki özelliğinesahiptir. Bu nedenle

dikkatli endikasyonlardakullanılması çok

önemlidir.”

“Tetkiklerinuluslararası bilgistandartlarında

hastalara yeterli zamanayrılarak yapılması son

derecede önemlidir.Türkiye’de temel

eksiklik bir yönüylebu durumla

ilgilidir.”

Niteliksiz ama çoktetkik yapana parakazandıran sistem

söyleşiSağlıkta Dönüşüm

Projesininyürürlüğe

girmesininardından zamanlapek çok alanda bir

takım yenisıkıntılar

yaşanmayabaşladı. Son

dönemde özellikleradyoloji alanındatetkiklerin sayı ve

niteliğine ilişkintartışmalar

sıklıkla dile geliroldu. Hekim

Postası olarak,yaşanan

problemlereilişkin

sorularımızı,geçtiğimiz dönem

Türk RadyolojiDerneği

başkanlığını dayürüten

HacettepeÜniversitesi Tıp

FakültesiRadyoloji

Anabilim DalıÖğretim ÜyesiProf. Dr. Okan

Akhan’a yönelttik.

Hekim Postası

Sağlıkta Dönüşüm Projesinin yürürlüğe girmesinin ardından radyolojialanında yaşanan problemleri Prof. Dr. Okan Akhan ‘la konuştuk

Page 7: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları

hukuk

Savcıdan Sağlık Müdürü’ne ret

Hekime yönelik şiddetle mücadele sonuçsuz kalmıyor:

Hekime yönelik şiddete 3.5 yıl hapis

Gazi Üniversitesi Tıp Fa-kültesi Hastanesi’nde 10 Şu-bat 2012 Cuma günü yaşanansaldırı olayına ilişkin olarakgelen haberlere göre, HastaneMüdürü Arif Sezgin Acil Ser-vis Başasistanı Dr. VolkanÜlker’i arayıp yakını olan birhastayla ilgilenmesini istedi.Dr. Ülker de, hastanın giri-şinin yapılmış olduğu veröntgene gönderildiği bilgisinivererek diğer acil hastalarınabakmak üzere servise döndü.Bunun üzerine sinirli bir şe-kilde acil servise giden Has-tane Müdürü Sezgin, “Senbenim kim olduğumu biliyormusun?” diyerek doktorunüzerine yürüdü ve kendisinidarp etti.

Müdür halen görevdeÇalıştığı hastanenin heki-

mini darp eden GÜTF Has-tanesi Müdürü Sezgin ise ha-len görevinin başında. ArifSezgin görevinden alınmadığıtakdirde, hastane araştırmagörevlilerinin, eylem hazır-lığında oldukları da alınanduyumlar arasında.

ATO devredeDarp sonucu yüzünde tır-

nak izleri ve çizikler oluşanDr. Ülker’in, Arif Sezgin hak-kında şikayette bulunduğuöğrenildi. Yaşanan şiddet ola-yını kınayan Ankara TabipOdası (ATO), hukuki destekde dahil olmak üzere gerekenher konuda yardımın sağla-nacağını açıklayarak, tümhekimleri meslektaşlarınadestek olmaya çağırdı.

Gazi Üniversitesi Tıp FakültesiHastanesi Müdürü, acil servisbaşasistanına saldırdı. Hekimeyönelik şiddetle mücadele etmesibeklenirken bizzat kendisi şiddet uygulayanMüdür Arif Sezgin halen görevine devamediyor. ATO, tüm hekimleri şiddet görenmeslektaşlarına destek olmaya çağırdı.

Hekim Postası

Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’nün,“mesleğini serbest olarak icra edenhekimlerin adlarının kendisine bil-dirilmesi” yolundaki talebinin ya-nıtsız bırakılması nedeniyle AnkaraTabip Odası Yönetim Kurulu Başkanıaleyhinde bulunduğu suç duyurusuhakkında kovuşturmaya yer olma-dığına karar verildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığıtarafından yürütülen soruşturmasonucunda, Dr. Bayazıt İlhan ve odaavukatlarının savunmaları haklı veyerinde görülerek, 12.12.2011 tari-hinde kovuşturmaya yer olmadığınakarar verildi. Savcılık bu kararında,“yasa metninde Ankara Tabip Oda-sı’na bu yönde verilmiş herhangi biryükümlülük olmadığını” da özelliklevurguladı.

İl Sağlık Müdürlüğü’ndehekimlerin bilgisi yokmuş!

Tam Gün uygulamasına dair yasal

düzenlemeler sonrası Ankara İl SağlıkMüdürlüğü, 2011 yılı içerisinde An-kara Tabip Odası’na yazılar gönde-rerek, Ankara’da mesleğini serbestolarak icra eden hekimlerin adlarınınbir liste halinde kendisine bildiril-mesini talep etti. Bu talebi usuleuygun ve samimi bulmayan tabipodasının söz konusu bilgiyi verme-mesi üzerine ise ATO Başkanı Dr.Bayazıt İlhan aleyhinde, AnkaraCumhuriyet Başsavcılığı’na suç du-yurusunda bulunuldu.

Bu suç duyurusu üzerine savcılığın“görevi kötüye kullanma” isnadıylabaşlattığı soruşturma sürecinde, odahukuk bürosu avukatlarının da ka-tılımı ile ifadesi alınan Dr. Bayazıtİlhan; ilgili mevzuat uyarınca tabipodalarının TTB’ye ve TTB kanalıylaSağlık Bakanlığı’na üyelik kayıtlarıhakkında gerekli bilgi paylaşımındabulunduğunu, bunun dışında “mes-leğini serbest olarak icra eden he-kimlerin adlarının liste halinde bil-dirimi” şeklinde bir yasal bildirimyükümlülüğün söz konusu olmadığını

dile getirdi. Dr. İlhan, kamuda yada özelde çalışan hekimlerin bilgi-lerinin asıl olarak Sağlık Bakanlığıve İl Sağlık Müdürlüğünde zatenmevcut bulunması gerektiğini, bunedenle talebin ve dolayısıyla suç-lamanın samimi olmadığını da be-lirtti.

Öte yandan Ankara İl Sağlık Mü-

dürlüğü’nün aynı konuda 4982 SayılıBilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsa-mında başvurduğu süreçlerin de,bilgi edinme hakkı kavramının veilgili mevzuatın, “idarenin kişi vekurumlardan bilgi talebini kapsa-madığı” gerekçesi ile ilgili kurul ta-rafından reddedildiği bilgisi edinil-di.

ATO Hukuk Bürosu

Ankara İl Sağlık Müdürlüğü ATO'dan serbest çalışan hekimlerin listesini istemiş, listenin verilmemesi nedeniyleMüdürlük ATO Başkanı Dr. Bayazıt İlhan hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

Gazi Tıp’ta müdür terörü

Ankara Tabip Odası (ATO)tarafından görevi başındasözlü ya da fiziki şiddetemaruz kalan hekimlere su-nulan hukuki destek ve ger-çekleştirilen adli çabalar leh-te sonuçlanmaya devam edi-yor.

Davalar bir yıliçerisinde sonucabağlandı

Ankara Numune Eğitimve Araştırma Hastanesi psi-kiyatri servisinde iki heki-min 26 Ocak 2011’de silahlıbir kişi tarafından alıkonul-masının ardından ATO Hu-kuk Bürosunca açılan davasonucunda, Ankara 24. As-liye Ceza Mahkemesi sal-dırgana 3 yıl 4 ay hapis ce-zası verdi.

Sözlü şiddete dayanan birbaşka davadan da yine ba-şarılı sonuç alındı. Ankara

Eğitim ve Araştırma Has-tanesi acil servisinde görevyapan bir hekimin 13 Hazi-ran 2011 günü bir hasta ya-kınının hakaretine maruzkalması nedeniyle açılandavada, Ankara 12. SulhCeza Mahkemesi’nde sal-dırgan hakkında 10 ayhapis cezası kararı veril-di.

Şiddetle mücadeledevam edecek

Öte yandan, Ankara Nu-mune Eğitim ve AraştırmaHastanesi acil servisinde gö-rev yaparken 09 Aralık 2010tarihinde iki hasta yakınınıntehdit ve hakaretine maruzkalan bir hekimin şikayetihakkında Ankara Cumhuri-yet Başsavcılığı tarafındanverilen takipsizlik kararına,ATO Hukuk Bürosu tarafın-dan itirazda bulunulmuştu.Ağır Ceza Mahkemesi tara-fından haklı görülen itirazsonucunda saldırganlar hak-kında Ankara 2. Sulh Ceza

Mah-k e m e -

si’nde cezadavası açılması sağlandı.

ATO’dan konuyla ilgili ya-pılan açıklamada, “Hekimeve sağlık çalışanına yönelikşiddetin durması en acil is-teklerimizdendir. Ankara Ta-bip Odası olarak bu konu-daki hukuki ve demokratikmücadelemiz sürecektir.”denilerek, hekimlerden, ya-şadıkları her türlü şiddetolayını odaya bildirmeleriistendi.

ATO Hukuk Bürosu

Saldırıya uğrayan meslektaşların davaları ATO HukukBürosu tarafından başarıyla sonuçlandırılıyor.

Page 8: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları

güncel

Bingöl’ün Karlıova İlçesi’ne bağlıTaşlıçay Köyünden 8 yıl önce İstanbul’agiderek kot taşlama atölyelerinde ça-lışan 28 yaşındaki İdris Oral, yaka-landığı silikozis hastalığına yenik düş-tü. Bingöl Devlet Hastanesi’nde 2 aydırtedavi gören İdris Oral, yaklaşık 50silikosiz hastasının bulunduğu Taşlıçayköyünde bu hastalıktan yaşamını yi-tiren yedinci kişi oldu.

Silikosiz hastalığına yakalanmasınınardından İstanbul Süreyya Paşa MeslekHastanesinde iki ay tedavi gördüktensonra memleketine geri dönen Oral,daha sonra tekrar rahatsızlandığı içinErzurum Devlet Hastanesi’ne giderekbir süre de burada tedavi altına alındı.Karlıova Kaymakamlığı ve bazı işadamlarının verdiği oksijen cihazlarıylaköydeki evinde tedavi olmaya çalışanİdris Oral, durumu daha da kötüleşince

Bingöl Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.Bingöl’ün Karlıova İlçesi’ne bağlı

Taşlıçay Köyü, silikozis hastalarınınen fazla olduğu yer. Karlıova ilçe ge-nelinde bulunan 168 silikosiz hasta-sından, dördü ağır hasta olmak üzere50’sinin Taşlıçay köyünde oturduğubelirtiliyor. Bingöl genelinde ise sili-kozis hastası olan 320 kişi bulunuyor.

Hastalar malulen emeklilikistiyor

Yıllardır silikozis hastalarının hak-larının verilmesi için mücadele edentoplum gönüllüsü Semiramis Karaars-lan ise şunları söyledi: “İdris Oral’ındurumunda olan yüzlerce çocuğumuzvar. Bunların tek isteği malulen emekliolmak. Bir kaç gün önce emekli olmakiçin başvuran 92 silikozis hastasınınbaşvurusu reddedilmişti.”

Bundan böyle acil servisebaşvuran hastalardan du-rumları acil görülmeyenler-den de muayene katılım payıalınacak.

Poliklinik muayenelerin-deki katılım payını ödemekistemeyen ya da ödeyemeyenhastalar, katılım payının alın-madığı acil servislere baş-vuruyor; bu durum da acilmüdahale gerektiren hasta-ların tedavisini aksatıyordu.

SGK ve Sağlık Bakanlı-ğı’nın çalışmasıyla getirilendüzenleme ile acil servisler-deki yığılma önlenmeye ça-lışılıyor. Artık hastanın acilolup olmadığına “triyaj” sis-temiyle karar verilecek vedurumu acil olmayan hastakatılım payı ödeyecek.

Hekimle hasta karşıkarşıya

Acil sağlık hizmeti talepeden hastaların başvuru sı-rasına göre değil tıbbi du-rumlarının aciliyetine göretedavi edilmelerini esas alantriyaj uygulamasıyla acil ser-viste hekim, muayene ettiği

hastanın acil olup olmadığınısistemde işaretleyecek. Eğerhekim hastayı “acil” olaraktanımlamamışsa, hasta sis-tem tarafından poliklinikhastası olarak algılanacak veeczaneden ilacını alırkenmuayene katılım payını daödeyecek. Hasta para ödemekzorunda olduğunu eczaneyegidene kadar bilmeyecek.

Hekimleryorgun ve tedirgin

Halen bir nöbette tek ba-şına 600 hastaya hizmet ver-mek zorunda bırakılan acilservis doktorları var. Acilservise gelen hastadan katı-lım payı alınıp alınmayaca-ğına ilişkin kararın hekimebırakılıyor olması acil servishekimlerinin tedirginliğiniartırıyor. Hekime yönelik şid-det vakalarının büyük ço-ğunluğu, katılım payı uygu-lamasından önceki dönemdede acil servislerde gerçekle-şiyordu. Ankara Tabip Oda-sı’nın 2010-2011 “Hekimlereve Sağlık Çalışanlarına Yö-nelik Şiddet Raporu”na göretoplam şiddet vakalarının%36’sı acil servislerde ve po-

likliniklerde yaşandı. Avrupa Acil Tıp Birliği’nin

yaptığı bir açıklamaya görede, acil servislerde şiddet va-kaları daha fazla. Hastalar“tedavi yetersizliği” gerekçe-siyle şiddet içeren davranış-larda bulunuyorlar.

Acil’e başvurudarekor

SGK verilerine göre, herüç hastadan biri acil servisebaşvuruyor, 2011’de ise bu

sayı 90 milyon civarındaydı.Üniversite hastanelerinde2010 ve 2011 yıllarında acilservise başvuru oranı yüzde10 ve 12, özel hastanelerdeyüzde 15 ve 16 ve kamu has-tanelerinde ise yüzde 28 ve30 civarında. Aynı oranOECD ülkelerinde yüzde 5-8kadar.

Yüzde 43“bedava” diyor

Sağlık Bakanlığı Tedavi

Hizmetleri Müdürlüğü tara-fından geçtiğimiz sene, “AcilSağlık Hizmetleri Değerlen-dirmesi” adı altında yapılanaraştırma kapsamında 1005kişiyle yüz yüze görüşüldü.Çalışma ile; acil servislerebaşvuran hastaların yüzde43’ünün kendilerini gerçekteacil görmedikleri, büyük ço-ğunluğun acile başvurudakatılım payı alınmamasınıgerekçe gösterdikleri belir-lendi.

Kansu Yıldırım

Acil servis hekimleri“acillik” olacakBundan böyle acil servise başvuran hastalardan durumları acilgörülmeyenlerden de muayene katılım payı alınacak.

Silikozise bir kurban daha...

Page 9: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları

işçi sağlığı

DİSK-KESK-TMMOB veTTB tarafından 2-4 Aralık2011 tarihlerinde Ankaraİnşaat Mühendisleri Odasıkonferans salonunda ger-çekleştirilen İşçi Sağlığı veGüvenliği Kongresi’nin so-nuç bildirgesi yayımlandı.Mücadelenin tüm dil, etnikköken, inanç, cinsiyet, cinselyönelim ve benzeri alt kim-likleri kapsayarak hedefine

ulaşabileceğinin belirtildiğibildirgede, kongrenin beyaz-mavi yakalı, kol-kafa emeği,memur-işçi gibi ayrımlarıreddettiğinin altı çizildi.

“Bilme ve sağlıklı ortam-larda çalışma hakkı”nı mer-keze alan kongre boyunca,“işçiden-işçiye, emekçiden-emekçiye” ilkesine uygunbir eğitim modelinin tartış-maya açıldığı vurgulananbildirgede, işçi sağlığı ve işgüvenliği alanının salt hu-

kuksal ve sendikal değil bi-limsel-politik ve siyasal dabir mücadele alanı olduğubelirtildi.

Sağlık hizmetleri tümemekçiler içinerişilebilir olmalı

İşçi sağlığı ve iş güvenliğihizmetlerine erişimin olduk-ça düşük olduğu ifade edilenbildirgede ayrıca, bu bağ-lamda sağlık hizmetinin ön-celikli olarak geliştirici ve

koruyucu hizmetleri kapsa-ması, fakat birinci basamaközelliği nedeniyle tedavi edi-ci hizmetleri de içermesigerekliliği üzerinde duruldu.‘Sağlık hizmetinde meslekibağımsızlık’ vurgusunu daiçeren bildirgede, bu hiz-metin tüm emekçilerin eri-şebileceği, multidisiplinerbir ekip hizmeti olaraküretim birimlerinde ve-rilmesi gerektiği anlayışıdile getirildi.

DİSK–KESK–TMMOB veTTB tarafından organize edi-lip sekreteryasını Ankara Ta-bip Odası’nın üstlendiği İşçiSağlığı ve Güvenliği Kongresi2-3-4 Aralık 2011 tarihindedüzenlendi.

Kongremiz, sermayenindaha fazla kar hırsı ile esneküretim modelinin tüm alt bi-leşenlerini yaşama geçirdiği,emeğin sağlıklı olma hakkınaher geçen gün yeni saldırılareklediği, Ostim ve İvedik’teyaşanan iş cinayetlerinin,madenlerdeki göçüklerin si-yasi iktidar temsilcilerincekader olarak değerlendirildiğibir dönemde gerçekleştiril-di.

Kongrenin birinci duyu-rusunda “alana ilişkin üre-timlerin parçalı olması, öne-mine denk sonuç alıcı birfaaliyet yürütmeyi güçleş-tirmektedir. Ciddi bir maliyet,zaman ve emek gerektirentek tek duruşlar anlamlı ol-makla birlikte, yeterli bir si-nerji yaratmamakta ve karşıtgüçlerin elini güçlendirmek-tedir. Bugüne kadar işçi sağ-lığı ve güvenliğine ilişkin bi-rikimlerin üzerine yenisiniekleyen, güç alıp güç verenkatılımcı yapıların ortak or-ganı olduğu, arasına hiyerarşikoymayan, kolektif ruh veüretimin esas alındığı, emeğeve emekçiye sorumlu bir işçisağlığı kongresi bizi bekliyor”çağrısında bulunulmuştu.

Bu anlayışla alanda mü-

cadele eden örgütlü-örgütsüz,güvenceli-güvencesiz tümişçi ve emekçilerle buluşuldu.Kongre günü geldiğinde, kotkumlama işçilerinden tuzlatersane işçilerine, ev eksenliçalışan kadınlardan atık kağıtişçilerine, Ostim’li işçilerdenmevsimlik tarım işçilerinekadar pek çok çalışan grubusorunlarını dile getirme ola-nağı buldu. 680 kişinin ka-tıldığı kongrenin katılımcıprofili (%53 işçi–emekçi, %16mühendis, %14 doktor, %7öğrenci, %5 emekli, %3 aka-demisyen) kongrenin ruhunave ana kurgusuna da uygunolarak (ağırlığı işçi ve emek-çilerin oluşturduğu bir katı-lımcı grubu) şekillendi. Sen-dikalı, sendikasız işçilerden,güvencesizlerden, akademis-

yenlerden, öğrencilerden,mühendislerden ve işyeri he-kimlerinden oluşan 680 ka-tılımcı büyük bir coşkuyla,sağlığı her geçen gün tükenenişçi ve emekçinin, bizatihikendilerinin sorunlarını ko-nuştular. Yaşadıklarını yalınbir şekilde dile getirdiler. Çö-züm önerileri ürettiler.

Taşeronlaşmanın işçi sağ-lığına etkileri, güvencesizlik,geleceksizlik ve sağlık konu-larının konuşulduğu kongre-de, kadınların çalışma yaşa-mındaki sorunları dile geti-rilirken, alanda direnen ka-dınlar mücadele deneyimle-rini katılımcılarla paylaştılar.Sermayenin çalışma yaşa-mında oluşturduğu hegemon-ya ve karşı hegemonya mü-cadelesinin nasıl örüleceği,

katılımcıların aktif katılımıile tartışıldı. Çalışma gruplarıişçi sağlığı ve iş güvenliğindemodel tartışması yürüttüler.

Kongre salonu, kongreninruhuna da uygun olarakTürkçe, Kürtçe, Ermenice veYunanca işçi sağlığı ve gü-venliği ile ilgili sloganlarınyer aldığı afişlerle bezenmişti.

Bitiş tarihi olan 4 Aralıksonrasında da işçi ve emek-çilerin yoğun olarak bulun-duğu bölge ve havzalardaişçi sağlığı ve güvenliği mecl-isleri ile devamlılığını sür-dürmekte olan Kongre, “Sağ-lık için mücadele, mücadeleiçin sağlık” haykırışıyla, eme-ğin sağlıklı olması yönündekimeşru mücadelesini yaşamınher alanına yaymaya çalış-maktadır.

İşçi Sağlığı ve Güvenliği2011 Kongresi’nin ardından

Dr. Levent KoşerDr. Sedat Abbasoğlu

Hekim Postası

İşçi Sağlığı ve Güvenliği 2011 Kongresisonuç bildirgesi yayımlandı

Page 10: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları

tıp fakültesi

"Tam Gün" Yasası’nın Ana-yasa Mahkemesi'nden dön-mesinden sonra hükümetin"kamu ile özelin ilişkisini kes-mek" gerekçesiyle çıkardığıkararname, sorunları çözmekyerine büyütüyor. 650 sayılıKararname uyarınca, kamudaçalışmakta olan hekimler me-sai sonrası başka işlerde çalı-şamıyor; tıp fakültesi öğretimüyelerine ise iki yıllık ücretsizizin kullanma hakkı tanınıyor.Anayasa Mahkemesi'nde gö-rüşülmeyi bekleyen bu dü-zenlemenin ardından bazı öğ-retim üyeleri tıp fakültele-rindeki görevlerinden ayrıldı.

Bakan: Ayrılanlarınsayısı çok az

Sağlık Bakanı bu konudakieleştirileri kaygılanmaya gerekolmadığı, ücretsiz izin ya daistifayla tıp fakültelerindekigörevlerinden ayrılanların sa-yısının çok az olduğu, tıp eği-timinin bu durumdan etki-lenmesinin mümkün olmadığısözleriyle yanıtladı. İlk bakıştamakul bile görünebilecek budeğerlendirmenin eksik yön-

leri var. Ankara Tabip Oda-sı'nın (ATO) araştırmasına göreAnkara'daki kamu tıp fakül-telerinde son altı ayda ücretsizizin, istifa veya erken emek-lilikle Hacettepe’den 19, An-kara’dan 25, Gazi'den ise 14öğretim üyesi ayrıldı.

Görünmeyen tehlikeBu kaybın toplam öğretim

üyesine oranla küçüklüğü, as-lında büyük bir tehlikeyi mas-keliyor. Bugün bazı bölümlertamamen veya büyük orandaboşalmış durumda. Konuylailgili görüşüne başvurduğu-muz öğretim üyeleri, “Tıp fa-kültelerindeki anabilim dal-larında farklı alt disiplinlervardır. Örneğin; meme cer-rahisi ve transplantasyon cer-rahisi genel cerrahinin alt di-siplinlerinden ikisidir. Öğretimüyeleri bölümün ihtiyacı doğ-rultusunda belli alanda özel-leşirler; yurtdışı da dahil ol-mak üzere uzun yıllar o alan-da çalışarak yetişirler. Asistanhekimler, her hastalık grubu-nu o alanın en yetkin hocala-rından öğrenir ve tam dona-nımlı uzman hekimler olarakdiploma alırlar. Böylece, uz-

manlık sonrası görev yaptık-ları yerlerde de hastalarınıyetkin bir biçimde tedavi ede-bilirler.” diyor ve tıp fakülte-lerinde yaşanan soruna buaçıdan bakmak gerektiğinisöylüyorlar.

Hocası olmayanbölümden iyi uzmançıkmaz

Bundan böyle belli bazıbölümlerde alt disiplinlerdeasistanların gerekli ve yeterlieğitimi alamayabileceğinedikkat çeken öğretim üyeleri,“Antalya'da yüz nakli operas-yonunu gerçekleştiren Dr.Ömer Özkan ‘Beni Hacettepeyetiştirdi’ derken bunu kas-tediyordu aslında. Bir ana-bilim dalının eksiksiz uzmanhekim yetiştirebilmesi için,orada her alt disiplinin eği-timini mümkün olan en iyi

düzeyde verebilecek hocala-rın bulunması gerekir. Bu ül-kenin kaynaklarıyla yetişmiş,pek çoğunun alanlarındakibaşarıları sadece ülkemizdedeğil dünyaca takdir edilenbilim insanlarının bir kıs-mından artık yararlanamı-

yoruz. Bu durum ‘bir iki bö-lüm de böyle oluversin’ de-nilip geçilebilecek bir durumdeğil. Hocaları üniversitedetutmanın zorlayıcı olmayan,özendirici, makul yollarınıbulmak zorundayız.” açıkla-masını da ekliyorlar.

Tıp ve uzmanlık eğitimindebüyük tehlikeHekim Postası

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyovasküler cerrahiKBB - çocuk KBB KBB - ses hastalıkları Genel Cerrahi - karaciğer transplantasyonu

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel cerrahi - vasküler cerrahiRadyoloji - Ultrasonografi Nöroşirurji - anevrizma cerrahisi Nöroşirurji - spinal cerrahiNöroşirurji - kafa tabanı cerrahisi

Öğretim üyesi kaybından ağır derecedeetkilenen bölümlerden bazıları

Bakan’ın “Tam Gün” ısrarı bölüm boşalttırıyor. Bazı bölümlerde eğitim durma noktasına geldi. 

Dünya Tabipleri Birliği’nin(DTB) üye tabip birlikleriniTürk Tabipleri Birliği’ne (TTB)desteğe çağıran mektubu, İn-giltere’nin ulusal ve uluslar-arası alanda prestijli sağlıkdergisi British Medical Jour-nal’a (BMJ) konu oldu. Ba-ğımsız gazeteci Ned Staf-ford’un konuyla ilgili olarakTTB Genel Sekreteri Dr. FerideAksu Tanık ve DTB Genel Se-kreteri Dr. Otmar Kloiber ileyaptığı söyleşi, 20 Ocak 2012tarihinde BMJ’de yayımlan-dı.

Türkiye’dekigelişmeler haber oldu

Haberde, Türkiye’de Kasımayında çıkartılan bir karar-nameyle temel bazı işlev ve

görevleri ortadan kaldırılmasıhedeflenen TTB’nin, uluslar-arası alanda duyarlılık ya-ratmak ve destek istemeküzere Dünya Tabipleri Birli-ği’ne bir mektup gönderdiğiaktarıldı. TTB’nin kullanmak-ta olduğu birçok yetkinin dev-redildiği Sağlık Meslekleri Ku-ruluna geniş yer ayrılan ha-berde, ayrıca Dr. Feride AksuTanık’ın “bu değişikliklerinyalnızca TTB’yi değil tıpla il-gili diğer kuruluşları ve tıpfakültelerini de etkilediği” yo-lundaki açıklamalarının daaltı çizildi.

DTB’den destek:“Mesleki özerklik birayrıcalık değildir”

Stafford’ın haberinde, Dün-ya Tabipleri Birliği’nin, üyesiolan tabip meslek örgütlerineTTB’yi destekleyen bir mek-

tup gönderdiği belirtildi.Öte yandan, DTB Genel Se-kreteri Otmar Kloiber’inBMJ’ye görüş verirken,“Dünya tıp camiası bir kezdaha açıkça belirtmek isterki, mesleki özerklik, özyö-netim ve bunlarla birliktemahremiyet ilkelerineuyma, doktorların elit birkesim olarak ayrıcalıklarıdeğil, hasta haklarınıntürevidir. Bu ilkeler, has-ta-hekim ilişkisini koru-mak [ve] çoğu durumdaamaçları kaynakların nasıldağıtılacağına karar ver-mekten ibaret olan hükü-metlerin veya sigorta kurum-larının yersiz etkilerindenmuaf olarak hekimlerin has-taları için ellerinden geleniyapabilmelerini sağlamak içingetirilmiştir” diye konuştu-ğuna da yer verildi.

DTB Başkanı’nınTürkiye’yi ziyaretigündemde

Yaşanan gelişmelerin ar-dından DTB’nin verdiği des-teği sürdüreceği belirtilirken,

DTB Başkanı Otmar Kloiberde önümüzdeki bahar ayla-rında TTB’yi ziyaret etmeyehazırlanıyor. DTB ile TTBarasında ziyaret programınailişkin görüşmelerse devamediyor.

Hekim Postası

TTB’ye destek çağrısı dünya sağlık alanının gündeminde

Page 11: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları

Bakan açıkladı: “Tam gün çalışmayan doktorların üniversitehastanelerinde ameliyat yapmaları yasak değil. Doğrudan bu

doktorlar üzerinden fatura yapılması yasak.”Ankara Tabip Odası, konuyla ilgili uygulamayı SGK Genel

Müdürlüğü ve tıp fakültesi dekanlıklarına sordu.

Sağlık Bakanı Recep Ak-dağ, 3 Şubat 2012 tarihliAkşam Gazetesi’nde yayım-lanan mülakatında, Türki-ye’de ilk yüz ve aynı andabacak ve iki kol nakli ope-rasyonlarına imza atanProf. Dr. Ömer Özkan’ıntam gün mağduriyetindenkaynaklı soruları yanıtladı.Tam gün sürecinde mua-yenehanesi olduğu için öğ-retim üyeliği devam edenancak ameliyatlara gireme-yen Prof. Dr. Ömer Özkan’ınAkdeniz Üniversitesi’ndegerçekleştirdiği nakiller“tam gün”de bir delik dahaşeklinde yorumlanırken,Bakan Akdağ konuyla ilgiliilginç açıklamalarda bulun-du.

Dünya bu cerrahıkonuşuyor amaSGK’nın haberi yok!

Tam Gün KHK’sının birtürlü dikiş tutmaması üze-rine Akdağ yaptığı açıkla-mada, “Ekipten biri, ÖmerBey tam gün çalışmıyor.Ama zaten normalde tamgün çalışmayan doktorlarınüniversite hastanelerindeameliyat yapmaları yasakdeğil. Doğrudan bu doktor-lar üzerinden fatura yapıl-ması yasak.” şeklinde ko-nuştu.

Bilindiği gibi Sosyal Gü-venlik Kurumu (SGK), an-laşmalı olduğu sağlık ku-ruluşlarının faturalarındaişlemi yapan doktorun adı-nın da yazılı olmasını isti-yor. SGK daha önce tıp fa-kültelerine birer yazı gön-dererek mesai sonrası dı-şarıda çalışan öğretim üye-lerinin adının bulunduğufaturalar için ödeme yapıl-mayacağını bildirmiş, tıp

fakültesi yönetimleri de budurumdaki öğretim üyele-rinin adlarını her türlü iş-lem ve girişim listelerindençıkarmıştı. Pek çok öğretimüyesi bu işlemi yargıya ta-şıdı. Öte yandan 650 sayılıKanun Hükmünde Karar-name’de (KHK) açıkça, “öğ-retim üyeleri yalnızca eği-tim ve araştırma faaliyet-lerinde bulunmak ve dönersermaye faaliyetleri kap-samında gelir elde edilenhizmetlerde çalışmamakkaydıyla yükseköğretim ku-rumlarından başka yerlerdemesleki faaliyette buluna-bilir” deniliyor.

“Faturaya başkaisim” yasal mı?

Sağlık Bakanı yaptığıaçıklamayla, faturalandır-ma sırasında isim değiştir-me yoluyla tam günün de-linmesinde kendisinin debir mahsur görmediğini or-taya koymuş oldu. Oysa uy-gulamanın ilk haftalarındaDekanlıklar öğretim üyele-rine yazdıkları yazılarlabaşkasının adıyla işlem ya-pılamayacağını hatırlatmış-lardı. Mesai sonrası başkaişlerde çalışan öğretim üye-lerinin ise bundan böyleteşhis ve tedavi hizmetle-rine dahil olup olamaya-cakları konusunda kafalarıkarışık.

ATO, SGK’ya vedekanlıklaragörüş sordu

Ankara Tabip Odası, mes-lektaşların mağdur durumadüşmemeleri ve kurumlarınfaturalandırma uygulama-larına ilişkin belirsizliğinortadan kalkması amacıylaSGK Genel Müdürlüğü vetıp fakültesi dekanlıklarınabirer yazı yazdı.

Hekim Postası

a) Tıp fakültelerinde görevliöğretim üyelerinden mesaisonrası başka işlerde çalışanlartıp fakültesi hastanelerindeteşhis ve tedavi hizmetlerinekatılabilecekler midir? b) Bu durumdaki öğretimüyelerinin -eğitim veyaaraştırma faaliyetlerikapsamında dahi olsa- vermişoldukları teşhis ve tedavihizmetleri SGK’ya fatura

edilebilecek midir? c) Hizmeti verenin yerine -aynıekipten dahi olsa- başka biröğretim üyesinin adınınyazılmasına Sayın Dekanlığınızcaizin verilecek midir?d) Hizmeti verenin yerine -aynıekipten dahi olsa- başka biröğretim üyesinin adınınyazılması durumunda ilgililerhakkında disiplin işlemiyapılacak mıdır?

Ankara Tabip Odası, tıp fakültesi dekanlıklarınagönderdiği yazıda ise şu sorulara yanıt aradı:

Sağlık Bakanı’nın “Tam Gün” kayığı su almaya devam ediyor

a) Tıp fakültelerinde görevli öğ-retim üyelerinden mesai sonrasıbaşka işlerde çalışanlar tıp fakül-tesi hastanelerinde teşhis ve te-davi hizmetlerine katılabileceklermidir?

b) Bu durumdaki öğretim üye-lerinin -eğitim veya araştırma faa-liyetleri kapsamında dahi olsa-vermiş oldukları teşhis ve tedavihizmetleri SGK’ya fatura edildi-ğinde, ilgili tıp fakültesi geri ödeme

alabilecek midir? c) Hizmeti verenin yerine -aynı

ekipten dahi olsa- başka bir öğre-tim üyesinin adının yazılması fa-turaların ödenmesine engel olacakmıdır?

d) Hizmeti verenin veya veren-lerden birinin adının faturada gös-terilmemesi halinde Kurum geriödemelerde kesintiye ve cezai uy-gulamaya başvuracak mıdır?

Ankara Tabip Odası, SGK Genel Müdürlüğü’negönderdiği yazısında şu sorulara yer verdi:

hekim bağımsızlığı

Page 12: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları

Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açık-lamalara göre halkın büyük çoğun-luğu sağlık hizmetlerinden memnun.Hükümetin bu alandaki başarısıylaoylarını artırdığı da sıkça dile geti-riliyor. Sağlık Bakanlığı’na bağlı genelmüdürlüklerin art arda yaptırdıklarıhasta memnuniyeti anketi sonuçla-rına göre vatandaşların %70’ten faz-lası sağlık hizmetlerinden memnun.Bu yüksek memnuniyet oranı daSağlık Bakanı için yeterli görünmemişolacak ki, Bakan geçtiğimiz günlerdebir gazeteye verdiği mülakatta, has-talara doktorlarından memnun olupolmadıklarını soracaklarını ve bun-dan böyle doktorlara buna göre per-formans ödemesi yapacaklarını söy-ledi.

İyi hekimlik ölür!Hekimler bu uygulamayı kabul

edilemez bulduklarını açıkladı. Halk-tan, iyi doktorla kötü doktoru ayırt

etmesini beklemenin ve doktorların“başarısı”nı bununla “ücretlendir-menin”, sağlık hizmetini değil “mem-nun etmenin” niteliğini iyileştirdiğinivurgulayan pek çok hekim “İyi he-kimlik ölür” diye konuştu.

ATO’dan anketAçıklamanın ardından Ankara Ta-

bip Odası, Bakan’a yardımcı olmaküzere bir hasta memnuniyeti anketiyapmayı kararlaştırdı ve bunu birbasın açıklamasıyla kamuoyuna du-yurdu.

ATO tarafından yaptırılan anketteAnkara Numune, Türkiye Yüksekİhtisas, Dışkapı Yıldırım Beyazıt veAnkara Keçiören eğitim ve araştırmahastanelerinde poliklinik muayene-sinden çıkan toplam 290 hastaylayüz yüze görüşme gerçekleştirildi.Hastalara muayenenin nitelikleri vesağlık hizmetine ödenen ücretlereilişkin beş soru sorulurken, hasta-lardan her soru için “evet”, “hayır”ve “kararsız” seçeneklerinden birinitercih etmeleri istendi.

devlet hastanesiBakan’ın parmak ısırtan buluşu

Sağlık Bakanı, hekimlere performans ödemesiyaparken memnuniyet kriteri kullanacaklarınıaçıkladı. Hekimler buna karşılık olarak, “iyi hekimlikölür” dedi. Bakan’ın açıklamasının ardından birmemnuniyet anketi de ATO yaptı.

Hekim Postası

Vatandaş paralısağlık hizmetindenrahatsız

Bu sonuçlar hastaların büyükçoğunluğunun sağlık hizmetleri-nin ücretli olmasından memnunolmadıklarını gösteriyor. Hasta-ların sadece %9’u muayene veilaca ilave para ödemekten mem-nun.

Hastaların yarıdan çoğunitelikli sağlık hizmetialdığını düşünmüyor

Ankara’daki devlet hastanele-rinden poliklinik hizmeti alanlarınancak %40 kadarı hekimin ken-disine yeterli süre ayırıp dinle-yebildiğini, yeterince muayeneedebildiğini düşünüyor. Hastala-rın çoğu konulan teşhis ve verilentedavinin başarısından emin de-ğil.

Doktorlar da böyledemişti

Ankara Tabip Odası’nın geçenyıl 288 hekimle yüz yüze görüşmeyoluyla yaptığı ankette

“Size göre halk yeterli ve nite-likli sağlık hizmeti alabiliyor mu?”sorusuna verilen yanıtların da-ğılımı şöyle: Evet % 13, Hayır %83, Fikrim Yok % 4

Doktorlar ve halkmemnun değil. AmaBakan memnun!

Doktorların %83’ünün “niteliklisağlık hizmeti veremiyoruz” de-diği, halkın %65’inin güven duy-madığı sağlık sisteminden SağlıkBakanı’nın memnun olması, he-kimler arasında da şaşırtıcı ol-duğu kadar üzüntü verici bir du-rum olarak yorumlanıyor.

Memnun olanlar “neden”memnun

Öte yandan, anket sonuçlarıhastaların üçte birinin de aldıklarısağlık hizmetinden memnun ol-duğunu gösteriyor. Bu memnu-niyete ilişkin görüşlerini sordu-ğumuz hekimler “Doktorlar ni-telikli sağlık hizmeti veremedik-lerini söylüyorlarsa, halkın nehissettiği önemini yitiriyor.” di-yerek, “Asıl memnuniyet vericiolan halktaki memnuniyet ora-nının giderek düşüyor olması.Sağlık Bakanlığı uzun süre halkabir illüzyonu pazarladı. Ama gö-rünen o ki; artık halk başınagelen felaketi fark ediyor.” şek-linde konuştular.

1. Muayene, reçete, ilaç ve randevu alabilmekiçin devlete para ödemekten memnunmusunuz?Evet 26 (%9)           Kararsız 5 Hayır 2592. Doktorunuzun size ayırdığı süreden memnunmusunuz?Evet 117 (%40)         Kararsız 28 Hayır 1453. Doktorunuz şikayetlerinizi ayrıntılı olarakdinleyebildi mi?Evet 136   (%47)        Kararsız 41 Hayır113 4. Doktorunuz sizi ayrıntılı muayene edebildi

mi?Evet 118  (%41)         Kararsız 26 Hayır 1465. Hastalığınıza konan teşhis ve size verilentedavinin yeterli olduğunu düşünüyormusunuz?

Evet 103  (%35)        Kararsız 35  Hayır 152

‘Hastanı memnun et,performansıkap!’

ANKARA TABİP ODASI VATANDAŞMEMNUNİYET ANKETİ

ATO’nun anketindençıkan sonuçlar

Page 13: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları

devlet hastanesi

Türk Tabipler Birliği (TTB)ile Sağlık ve Sosyal HizmetEmekçileri Sendikası (SES)tarafından Van depremineilişkin olarak hazırlanan 3.ay değerlendirme raporu 27Ocak 2012 tarihinde bir basınaçıklaması ile kamuoyuylapaylaşıldı. Yapılan açıklama-da deprem bölgesine ilişkineksikler ve önerilere yer ve-rilirken, 21 Kasım 2011’denitibaren devam edilen hiz-metlerin, ASM ve hastane-lerin faaliyete geçmesi ne-deniyle sonlandırılmasına ka-

rar verildiği belirtildi. Açık-lamada, “Ancak Van’ı terket-miyoruz. Düzenli aralıklarlaincelemelerimizi yapıp ha-zırlayacağımız raporlarla ka-muoyunu bilgilendirmeye de-vam edeceğiz.” denildi.

Devlet, yapılançalışmalara duyarsızkaldı

SES Van Şube Başkanı Yıl-maz Berki tarafından yapılanaçıklamada, TTB ve SES’inbirlikte kurduğu incelemeekibi ile birlikte Van’da çokciddi çalışmalar yapıldığı an-cak devlet yetkililerinin buçalışmalara duyarsız kaldığı

ifade edildi. Depremden buyana çeşitli illerden 1500’eyakın gönüllü sağlık emek-çisinin, TTB ve SES tarafın-dan önce Erciş ardından Vanmerkezde kurulan sağlıkmerkezinde faaliyette bulun-duğunu dile getiren Berki,bu süre içerisinde 16 bin 750kişinin muayene edildiğinive 18 bin 400 kişiye ilaç da-ğıtıldığını söyledi.

Deprem bölgesi içinöneriler

Halen önemli bir sorunolan barınma konusunun biran önce çözülmesi gerektiğivurgulanan raporda, bundan

sonrası için getirilen öneri-lerden bazıları ise şöyle:“Hastanelerin ve birinci ba-samak sağlık kurumlarınınkesin hasar tespiti bir anönce tamamlanmalı. 22 Ara-lık tarihinde kaldırılan üc-retsiz ilaç yardımı tekrar ya-

pılmalıdır. Van’da sürdürülenbirinci basamak sağlık hiz-metinde hekimlere bağlı has-ta listeleri uygulamasındanvazgeçilmeli ve hizmetler nü-fus tabanlı olarak düzenlen-melidir.”

Hekim Postası

Bilindiği üzere söz konusukararname ile önceden klinikşefi ve şef yardımcısı olanhekimler “eğitim görevlisi”olarak tanımlandılar ve ara-larından birinin “eğitim so-rumlusu” olacağı hükme bağ-landı. Bu süreçte aynı branştasayısı birden fazla olan kli-nikler birleştirildi. Geçtiğimizgünlerde Ankara’da pek çokklinikte yapılan “eğitim so-rumlusu” ve “idari sorumlu”atamaları tepkiyle karşılandı.

Birçok birimde kuruluşun-dan bu yana yıllardır emekveren klinik şef ve şef yar-dımcıları “eğitim sorumlusu”olmayı başaramadılar. Ken-dilerinden yıllar sonra gelenhatta kadrosu başka yerlerdeolup görevlendirmeyle gelen-ler eğitim sorumlusu ve idarisorumlu olabildiler. Bu gö-revlendirmelerde liyakat, de-neyim, mesleki beceri gibikavramların sıklıkla altüstedildiği görüldü.

Kimi bölümlerde kendi eği-tim görevlileri dururken başkabölümlerden eğitim sorum-lusu atanması “şaşkınlık” ya-

rattı. Bu son gelişmelerle eği-tim ve araştırma hastanele-rindeki kadrolaşmada yeni birboyuta geçilmiş oldu.

YBÜ Atatürk Eğitim veAraştırma Hastanesi

En dikkat çekici görevlen-dirmelerden bazıları yine Yıl-dırım Beyazıt Üniversitesi(YBÜ) ile ortak kullanım pro-tokolü uygulanan Atatürk Eği-tim ve Araştırma Hastane-si’nde yaşandı. Bu üniversi-teye atanan yardımcı doçent-ler Atatürk Eğitim ve Araş-tırma Hastanesi’nde “eğitimgörevlisi” olarak görevlendi-rilirken, aynı hastanede yıl-lardır çalışıp doçent ünvanıolanların eğitim görevlisi ola-bilmeleri için kadro ilan edil-mesi, dosyalarıyla başvurma-ları ve belirlenen jüri tara-fından diğer başvurular ara-sından seçilmeleri gerekiyor!

Öte yandan kadrosu Yıldı-rım Beyazıt Üniversitesi’negeçen ve yardımcı doçent ola-rak atananların Yükseköğre-tim Kanunu’nun 38. madde-sine göre görevlendirildikleridüşünülürse ve bu görevlen-dirmelerde öteden beri doçentve profesör olanların şef ve

şef yardımcılığı görevlendir-melerine tabi tutuldukları dik-kate alınırsa, nasıl olup dayardımcı doçentlerin “eğitimgörevlisi” olarak görevlendi-rilebildikleri hekimler tara-fından anlaşılamıyor. Bir yan-dan da keyfi uygulamalarınsınırının kalmadığı bir dö-nemden geçildiği göz önünealındığında hiç de şaşkınlıkyaratmıyor.

YBÜ: “Talebe görekarar veriyoruz”

Atama kriterlerine ilişkinbilgi almak üzere görüştüğü-müz YBÜ Genel Sekreteri Doç.Dr. Yavuz Sanisoğlu, SağlıkBakanlığı’ndan hekimlerin gö-revlendirmelerini talep eder-ken iş yüklerine ve kaç kişiningöreve talip olduğuna da ba-kıldığını söyledi. Genellikleidari görevlere talip çıkma-dığını dile getiren Sanisoğlu,birden fazla hekimin talip ol-ması durumunda ise başhe-kimlik ve dekanlığın bir arayagelerek eğitim işini kimindaha iyi yapacağına ilişkin fi-kir teatisinde bulunduklarıve buna göre isim belirlemeyoluna gittiklerini açıkladı.

Eğitim araştırma hastanelerinde

Keyfi ‘Eğitim Sorumlusu’ ve‘İdari Sorumlu’ atamalarıSağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastanelerinde 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname sonrası yapılangörevlendirmeler büyük tepki çekiyor. Birçok birimde, kuruluşundan bu yana yıllardır emek veren klinik şef ve şefyardımcıları “eğitim sorumlusu” olmayı başaramadılar.

Eğitim ve araştırmahastanelerinde yeni icat-ların sonu gelmiyor. Sonolarak Dışkapı YıldırımBeyazıt Eğitim ve Araş-tırma Hastanesi’nde imzaföyleri “profesör”, “doçent”ve “uzman” imzaları ola-rak sıralandı. Yeni kuru-lan üniversitelerde, bu-ralara hiç uğramadan “jet”profesör olanların onur-

landırılarak, bu hastane-lerde yıllardır emek vereneğiticilerin ve hekimlerinböyle sınıflandırmalarla“gerilere” itilmeye çalışıl-ması büyük tepki çekti.Öte yandan hekim olma-nın başlı başına değerigöz önüne alındığında,imza atarken dahi sınıf-landırılmaya çalışılmalarıhekimleri öfkelendirdi.

İmza föyleri: profesör, doçent, uzman, diğerleri…

663 sayılı Kanun Hük-münde Kararname ile şefve şef yardımcılığı ün-vanları ellerinden alınanpek çok hekim Ankara Ta-bip Odası’nın hukuki des-teği ile yargı yoluna baş-vurdu. Gerek kararname

gerekçe gösterilerek ya-pılan tebligatlara gerekse27 Aralık 2011’de çıkarı-lan genelgeye karşı davayoluna gidilebiliyor ve An-kara Tabip Odası’nca hertürlü hukuki destek sağ-lanıyor.

Klinik şef ve şef yardımcılarıyargı yolunda

Hekim Postası

“Van’ı terketmiyoruz…”

Page 14: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları

hekim bağımsızlığı

Türk Standartları Enstitüsü (TSE)muayenehane standartlarını belir-leme çalışmasına başladı. Kamu gö-revlisi hekimlerin mesai sonrası ça-lışmasını yasaklayan 5947 sayılı Ka-nun’un ilgili maddeleri Anayasa Mah-kemesi’nce iptal edildiğinde SağlıkBakanı muayenehaneleri kapatmakiçin başka enstrümanları da olduğunusöylemiş, bu açıklamanın hemen ar-dından da merdiven basamak ge-nişliğinden iç kapı genişliklerine ka-dar tarif eden bir muayenehane stan-dartları yönetmeliği yayınlanmıştı.

Mahkeme: TSE’nin işiDanıştay 10. Dairesi, bütün mua-

yenehanelerin taşıması gereken şart-

ları belirleyen bu düzenlemelerinbüyük bölümünün yürütmesini dur-durmuş; kararın gerekçesinde de Ba-kanlığın hizmet gereklerine ve kamuyararına uygun standartlar koymasıgerektiğine işaret edilerek, meslekkuruluşlarından ve uzmanlık der-neklerinden görüş alınmaması ek-siklik olarak görülmüş, Türkiye’destandart hazırlamakta yetkili kuru-luşun Türk Standartları Enstitüsüolduğunu ifade edilmişti.

Ardından Bakanlık “Muayeneha-nenin Açılacağı Binaya Ait Kriterler”başlıklı bir genelge yayınladı. Bu ge-nelge de TTB tarafından yargıya ta-şındı.

TSE çalışmaya başladıBu süreçte TSE “İş Yerleri-Mua-

yenehaneler İçin Kurallar” isimli

2011/86724 sayılı birinci Müta-laasında muayenehaneler için tas-lak kriterler belirleyerek bu taslağıfarklı kişi ve kuruluşların öneri-lerine açtı. Taslak kriterler dosyasıdikkat çekici özelliklere sahip.

TSE standart belirlemeyetkisini SağlıkBakanlığı’na devrediyor

TSE, taslak metinde açık birifadeyle “Sağlık Bakanlığı’nın yü-rürlükteki ilgili yönetmeliğine uy-gun olmalıdır” önerisinde bulu-nuyor. Bunun yanı sıra, taslaktatarif edilen bütün ölçüler Bakan-lığın son yayınladığı genelgede-kilerle tamamen aynı. MahkemeBakanlığa “standartları TSE be-lirler” derken, TSE’nin “Bakan-lığın yönetmeliğine uygun olsun”

önerisi yetki ve sorumluluk devrianlamına geliyor. TSE’nin nedenböyle bir tasarrufta bulunduğu be-lirsiz.

Başka ülkelerdemuayenehane standardı yok

Taslağın kaynakça bölümü ince-lendiğinde muayenehaneler için ulus-lararası standart bulunamadığı an-laşılıyor. Muayenehane standartlarıbelirlenirken kullanılan kaynaklarıntümü yerli kaynaklar. Kaynakçanınneredeyse tümünün ortez ve protezalanında yayımlanmış raporlardanve kongre bildirilerinden oluşturul-duğu görülüyor.

Tabip Odası yerine SanayiOdasına görüş soruluyor

Mütalaada görüş istenen kuru-luşların neye göre seçildiği de anla-şılamıyor. TTB ve tabip odalarınınyer almadığı dağıtım listesinde Ge-nelkurmay Başkanlığı, İstanbul Sa-nayi Odası, Ankara Sanayi Odası,Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Tüketimve Rekabet Koruma Genel Müdür-lüğü, Ürün Belgelendirme Merkezigibi kuruluşlar, “Yeryüzü Doktorları”gibi gruplarla birlikte Hacı OsmanMülayim gibi şahıs adları da var.Kamu kuruluşlarından ziyade özelhastanelerin görüşlerinin sorulduğulistede uzmanlık derneklerinden sa-dece Türkiye Aile Hekimleri Uzman-lık Derneği’ne yer verilmiş. Kayseridört farklı kuruluşla listenin gözde-lerinden.

TSE muayenehane standartlarınıSağlık Bakanlığı’nın yönetmeliğinebakarak belirliyorDanıştay Bakanlığa “muayenehane standartlarını TSE’ye sor”dese de TSE bu görevini Bakanlığa devretmiş görünüyor.

Kansu Yıldırım

''Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan ÖzelSağlık Kuruluşları HakkındaYönetmelik''te yapılan değişiklik gereği,tüm yurtta yasal, ruhsatlı ve izinlimuayenehanelerin, belirtilen fizikişartları sağlamamaları halindekapatılması tehdidi protesto edilmişti.

TSE tarafından görüş istenen

kuruluşlar

Hacı Osman MÜLAYİM

Page 15: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları

Ülkemizde sağlık sistemi bir bütün olarak elealındığında, uygulamaya konulan performanssistemi ve sağlıkta dönüşüm politikaları ile

bir devir sona ermektedir. Herkesin gözü aydın. Sonaermekte olan devir, insan hayatına adanmışlığın, gö-nülden bağlılığın ve koşulsuz insan sevgisinin bitendevridir. Duyguların sökülmeye çalışıldığı, gönüllerinkırıldığı, hastanın can değil maliyet, sağlık emekçilerinininsan değil robot olarak algılandığı bir devir başla-maktadır. Bu devir daha henüz başlarken her türlüimkânsızlık içinde olmazı olur yapmak için gecesinigündüzüne katan sağlıkçılara deniyor ki sağlık, hayatve can artık hepsi puan.

Kimse ‘’ama’’ ile başlayan cümleler kurarak bugerçeği görmezden gelmesin. Mutlaka sistem içindeyanlışlıklar ve yanlış yapanlar olacaktır. Burada kritiksoru şudur? Amacımız bu yanlışlıklar ile mücadeleederek sağlık sistemini daha işler hale getirmek midiryoksa bu yanlışlıklardan yola çıkarak sistemi istenildiğişekilde(!) değiştirmek midir? Eğer Sağlık Bakanımızıniddia ettiği şekilde sistemi daha işler ve halkın yarınahaline getirmek ise o zaman tüm sağlık emekçileri veinsan hayatını her şeyin önünde tutan büyük çoğunlukolarak soruyoruz:

Uygulamaya konulan sistemde hastanın en kalitelisağlık hizmetini mi yoksa en ucuzunu mu alması he-deflenmiştir? Aynı cümle içinde geçen ‘’kalite’’ ve‘’ucuz’’ kelimelerinin birbirine pek uyumlu olmadığınıfark etmişsinizdir. Çoğu üçüncü dünya ülkelerindensağlık personeli ithali, hasta katılım paylarının ve si-gorta primlerinin artırılması ve sağlık çalışanlarınınücretlerinin sürekli tırpanlaması bize hedefin kaliteninön planda tutulmadığı ucuza sağlık olduğun düşün-dürmektedir ne yazık ki.

Üniversitenin içinin boşaltılmasına çanak tutankararnameler çıkarmak, aklın ve bilimin önünütıkamak ne kadar akılcıdır? Üniversite özerkliğinikırmak için üniversiteleri borçlandırarak sonundasağlık bakanlığının işletmeleri haline getirmeye ça-lışmak ülkenin gelecekteki bilim gücünün altınadinamit koymak değil de nedir?

Uygulamaya konulan sistemde hastanın doktorseçme hakkı var mıdır? Hastanın doktor seçme hakkıyoksa bunun neresi halkın yararınadır? Doktor seçmehakkının sadece rüyasında Cleveland eyaletini göre-bilenlere verilmesi vicdanın neresine sığar?

Bilime ömürlerini adamış üniversite hocalarına,değeri asla para ile ölçülemeyecek hizmetler üretenbeyinlere, insan gücü yetiştirenlere gelir getirici faa-liyette bulunma demek ne kadar halkın yararınadır?Bir cerrah ameliyata girmeden nasıl ameliyat yapmayıöğretir? Siz yarın o mezuna ailenizden birini emaneteder misiniz?

Üniversitelerin içleri boşaldığından organ transp-lantasyonu, kalp ve beyin cerrahi ameliyatları, mul-tidisipliner yaklaşım gerektiren ameliyatlar, kanserve diyaliz gibi özellik arz eden kronik hastalık takipleri,ileri teknik ve tecrübe gerektiren girişimsel uygula-malar, nörofizyolojik tanısal testler durma noktasın-dadır. Hastalar mağdurdur. Sağlık çalışanları mağ-durdur. Bu birilerinin yararına ise de halkın ve sağlıkemekçilerin yararına değildir Sayın Sağlık Bakanım.

Dr. Hasan Çağlar Uğ[email protected]

Canın kaçpuan?

kentten

Ankara Büyükşehir Bele-diye Başkanı Melih Gökçektarafından kentsel dönüşümadı altında Dikmen Vadisi’neyapılan saldırılara karşı 28Ocak cumartesi günü Vadihalkına destek ziyareti ger-çekleştirildi. Barınma HakkıBüroları’nın katıldığı ziya-rete Ankara Tabip Odası Baş-kanı Dr. Bayazıt İlhan, SESAnkara Şube Başkanı İbra-him Kara ve DHF temsilcisiİbrahim Bay ve Halkevlerive DHF temsilcileri de des-tek verdi. 

Alkışlarlakarşılandılar 

Yoğun kara ve çamura

rağmen Vadi’ye gelen kurumtemsilciler ve destekçilerVadililerin alkışlarıyla kar-şılandı. İlk olarak sözü alanDikmen Vadisi BarınmaHakkı Bürosu temsilcisi Ta-rık Çalışkan, Dikmen Vadi-si’nde yaşananları anlatarakdesteğe gelen herkese teşek-kür etti. 

Barınma hakkı içindireniyorlar 

Konuşmasında Gökçek’ede seslenen Çalışkan, Va-di’den kesinlikle çıkmaya-caklarının altını çizdi ve ev-leri yıkılsa dahi yerine çadırkuracaklarını ama hiçbir ko-şulda yaşam alanlarını terk

etmeyeceklerini söyledi. Ça-lışkan son olarak barınmahakları için sonuna kadardireneceklerini söyleyerekbasın aracılığıyla Gökçek’eseslendi: “Buradan bizi çı-kartmak için Uludere’de ya-şananlar gibi bizi de bom-balamanız gerekir.” 

Gerçekleşen buluşmadayapılan konuşmalarda; Dik-men Vadisi’nde yaşayan halkile Ankara Büyükşehir Be-lediyesi arasında süre gelenuzlaşmazlığın yıkım ve şid-det ile çözülemeyeceği, Vadihalkının insani taleplerininve ekonomik-sosyal gerçek-liğinin yetkililer tarafındandikkate alınması gerektiğivurgulandı.

Dikmen Vadisi’nedestek ziyareti

Ülke açık havahapishanesine döndü

Dikmen Vadisi’ne yönelik psikolojik ve fiili saldırılara karşı Vadihalkına destek için gerçekleştirilen ziyarete ATO ve SES’ten detemsilciler katıldı.

DİSK Ankara Bölge Temsilciliği, TMMOBAnkara İl Koordinasyonu, KESK AnkaraŞubeler Platformu ve Ankara Tabip Odasıtarafından AKP hükümetinin totaliter, oto-riter ve baskıcı uygulamalarına ilişkin birbasın açıklaması gerçekleştirildi. SakaryaCaddesi’nde 4 Şubat’ta gerçekleştirilenbasın açıklamasında “Korkmuyoruz-Sus-muyoruz” pankartı açılırken, hazırlananortak basın metni ATO Genel Sekreteri Dr.Selçuk Atalay tarafından okundu. AKP ik-tidarının ülkeyi açık hava hapishanesineçevirdiği vurgulanan açıklamada, tutuk-

lamalardaki niyetin devleti AKP’lileştirmekve yeşil gladyoyu tesis etmek olduğu vemuhalif gazeteci ve aydınların da sindiril-meye çalışıldığı belirtildi.

Başbakan’ın “Dindar bir gençlik yetiş-tirmek istiyoruz” sözlerini de eleştiren Ata-lay, bundan en çok kadınlar ve çocuklarınzarar gördüğünü söyledi. Başbakan’ın dindarnesil anlayışının “Türk-İslam-piyasa faşiz-mi” olduğunu ifade eden Atalay, “Bu devirdeBaşbakan ya da ayağında takunya, omzundaapolet ve başında totaliter şapkası olanlarhariç, kimsenin garantisi yok” diye konuştu.Emekçiler daha sonra yanlarında getirdikleriapolet, takunya ve tespihi Yenişehir Posta-nesi’nden Başbakan’a yolladı.

Hekim Postası

Page 16: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları

dünyadan

Yunanistan’ın Kilkis şeh-rinde sağlık emekçileri geç-tiğimiz hafta içinde, ulusalsağlık sisteminde uzun sü-redir devam eden problem-lerin çözüme kavuşturulma-ması nedeniyle çalıştıklarıyerel hastanenin yönetiminitamamen ele geçirdikleriniduyurdu.

Eylemlerinin, mevcut re-jimin hızla faşizme doğrukaymasına karşı bir yanıt ol-duğunu belirten sağlık emek-çileri ayrıca, bundan sonrahastaneyle ilgili kararlarınkurulan “işçi meclisinde” alı-nacağını da açıkladı.

Hastane yönetimini alanemekçiler, hükümetin malisorumluluklarını yerine ge-tirmemesi ve taleplerininkarşılanmaması durumunda,ücretsiz kamusal sağlık hiz-metlerinin elde edilmesi veneoliberal politikaların ala-şağı edilmesi için yerel öl-çekte elde edecekleri genişçaplı bir destekle mücadeleyiyürüteceklerini deklare etti.

6 Şubattan itibaren, sadeceacil vakalarla ilgilenecekle-rini söyleyen emekçiler, üc-retlerin kemer sıkma politi-kalarından önceki düzeye

geri çekilmesini hükümettentalep etti.

Sağlık emekçilerininamaçları vehükümetten talepleri

1- Kamu hastanelerininayakta tutulması için gereklimali ve idari adımların atıl-

ması;2- Kamusal ve ücretsiz

sağlık hakkının hükümetçetanınması ve her alanda des-teklenmesi;

3- Mevcut iktidara ve hertürlü neoliberal politikayakarşı ortak bir halk müca-delesinin yürütülmesi;

4- Halkı kendi geleceğiyle

ilgili konularda karar alıcıkonuma getirecek köklü birdemokrasi ortamının sağlan-ması

Sağlık emekçileri, kendi-lerini destekleyen bütünyurttaşları; toplumun ezilentüm kesimlerini; diğer has-tanelerde kendileriyle aynıkaderi paylaşan meslektaş-

larını; kamu ve özel sektörçalışanlarını; sendika ve ile-rici örgütlerin üyelerini Yu-nanistan’ı ve bütün dünyayıbaskı altına alan ekonomikve politik elitlere karşı yü-rütülen mücadelede nihai za-fere ulaşana kadar yanların-da olmaya davet etti. (Kay-nak: www.libcom.org)

Yunanistan’da sağlık emekçilerihastane yönetimine el koydu!

Romanya’da haklar içinmücadele devam ediyor

Romanya’da sağlık alanında piyasalaştırma veözelleştirme kararları alınmasını protesto etmeküzere istifa eden kabine üyesi Raed Arafat’ı des-teklemek için halkın sokağa dökülmesiyle başlayansüreç, Başbakan Emil Boc’un 6 Şubat’ta istifasınakadar ilerledi.

Hükümet tarafından hazırlanan kemer sıkmaönlemleri paketinde alınan kararlardan birisi deözelleştirmeler yoluyla sağlık alanında piyasalaş-tırmaydı. Buna göre Romanya genelinde 67 hastanekapatılacak, 670 doktor ve 2000 sağlık çalışanınınişine son verilecekti. Sağlıkta özelleştirmeyi protestoetmek amacıyla kabineden istifa eden Dr. Arafat’ahalk da destek verdi.

Sağlık reformu geri çekildi amaeylemler bitmedi

Eylemlerin kitleselleşerek ilerlemesi üzerineEmil Boc başbakanlığındaki hükümet, sağlık re-

formunu kemer sıkma paketinden çıkarma kararıaldı. Ancak pakette emekçi ve emeklilerin maaş-larında kesinti ile bütçede kısılma hakkındakimaddelerin durması, eylemlerin sürmesine yolaçtı.

İş piyasaları için “kötü haber”Başbakan’ın istifası, dünya iş piyasalarında “Ro-

manya’daki özel sağlık sigortası sağlayıcıları adınakötü haber” olarak yorumlandı. Uluslararası işpiyasalarını takip eden internet sitesi BMI’da ya-yımlanan haberde, “Daha birkaç ay önce, özelsağlık sigortacılarına kamuyla rekabette eşit ko-şullar sağlayacak ve sağlık alanı pazarına erişimikolaylaştıracak olan yasal düzenlemelerin 2012yılında gerçekleştirilmesi planlanıyor diye sevini-liyordu” denildi.

(Kaynak: http://www.pharmaceuticalsinsight.com,http://leftlaborreporter.wordpress.com )

Romanya’da hükümetin kemer sıkma önlemleri ve sağlık alanında yapılan düzenlemelereyönelik protestolar dinmeyince Başbakan Emil Boc’tan istifa açıklaması geldi.

Page 17: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları

sağlık politikaları

Sağlık Bakanlığı yetkililerince te-laffuz edilen ve resmi belgelerindesıkça geçen “cazibe merkezi” ibaresi,Türkiye’de sağlık politikalarının yur-tiçi ve yurtdışı sermaye gruplarınıngüdümüne girmesi anlamına geli-yor.

Dünyada durumUluslararası ve ulusal düzeyde

sağlık göstergeleri ve veri tabanlarıincelendiğinde, son birkaç on yıldırülkelerarası hasta hareketliliğininarttığı görülüyor. “Sağlık turizmi”adı altında sektörleşen bu hareket-lilik, sağlık sistemlerinin finansma-nını ve personelin çalışma biçimleriniçok yakından ilgilendiriyor. Ayrıcaülkeler, ulusal sağlık politikalarınısağlık turizmine göre yeniden şekil-lendirme çabası içindeler. Aşağıdakitabloda 2009 yılı verileri bulunu-yor:

Ülkelerin sağlık turizmine yö-nelmesine farklı sosyo-ekonomik vejeopolitik koşullar neden oluyor.Singapur, Tayland, Kosta Rika gibiülkeler, başlıca ekonomik gelirleriturizm olduğu için sağlık turizmineyönelmiş. Almanya, ABD, GüneyKore, İsrail gibi ülkeler yüksek sağlıkteknolojisine sahip olduklarındanötürü önemli tedaviler söz konusuolunca sağlık turistlerinin ilgisiniçekiyor. Yabancı sermaye girişiningörece kolay olduğu Ürdün, Hindis-tan, Malezya, Malta ve Brezilya gibiülkeler sağlık turizmi yatırımcılarıiçin “cazibe merkezi” haline gelmiş.Diğer bir başat etken ise, sağlık hiz-metlerinin ve diğer ülkelerle kıyas-landığında sağlık personelinin aldığıücretlerin düşük olması. Bu katego-riye uyan az sayıdaki ülke arasındaTürkiye, İsrail ve Malezya yer alıyor.Sağlık turizminde “cazibe merkezi”haline gelmiş ülkelerin ortak özel-likleri arasında “devlet bünyesi içindekurumsallaşmaya gidilmesi” dikkatçekiyor. Hindistan, Malezya, GüneyKore, Tayland ve Singapur’un “sağlık

tu-r i z -mi hiz-met bi-rimleri” bu-lunuyor.

Türkiye’de durumTürkiye’de, Sağlık Bakanlığı idari

organizasyon şeması içinde 18 ildeki40 hastanede “yurtdışı hasta birim-leri” kuruldu. Sağlık turizmini ya-kından ilgilendiren yönetsel uygu-lama ise 2011/41 sayılı “Sağlık Tu-rizmi ve Turistin Sağlığı KapsamındaSunulacak Sağlık Hizmetleri Hak-kında Genelge” oldu. Bu genelgeyegöre sağlık turizmi kapsamında hiz-met alacaklar ile turistin sağlığı kap-

s a -m ı n -

da hiz-met ala-

caklar birbi-rinden ayrıldı ve

bu ayrıma uygun bir fiyatlistesi belirlendi. Buna ilaveten, Yurt-dışı İl Hasta Koordinasyon Merkezleri(YHİKM) kurulmasına karar verildi.Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya,Gaziantep, Aydın ve Muğla illerindeYHİKM kuruldu. En dikkat çekenmadde, çalışma rejimi ve merkezidenetimden bağımsız bir iş sürecitayin edilmesiydi. Buna göre, “hizmetalımı usulü ile çalıştırılacak eleman-lar Strateji Geliştirme Başkanlığıncayayımlanan genelgeler ile getirilen

sınırlamaya tabi değildir” ibaresi ek-lendi. Yoruma gerek olmayan bumadde ile sağlık turizmi alanında“cazibe merkezi” olunması önündekibelli başlı engeller kaldırılmış oldu.Ayrıca hükümetin proaktif dış poli-tikası neticesinde bazı ülkelerle kar-şılıklı vize uygulamasının kaldırıl-ması, sağlık turisti hareketliliğiniarttırdı. 2010 yılında yurtdışındagelen yabancı hastalardan tahsil edi-len toplam tutar, 5.155.058.82 liray-dı.(Tablo 2)

Tasarruf AracıSağlık turizmi, dünyada hükü-

metlerin tasarruf politikaları içinkullandığı bir araç haline gelmeyebaşladı. Bir örnek vermek gerekirse;Northwestern Üniversitesi’nin ha-zırladığı rapora göre, sadece ABD’denTürkiye’ye 7 bin 500 hasta gönde-rilmesiyle sağlık harcamalarındakitasarrufun 144 milyon dolar olacağıtelaffuz ediliyor. Bu duruma nedenolan etkenler ücret tarifeleriyle çokyakından ilgili. Anjiyo tedavisiABD’de 44 bin dolar iken, Türkiye’de3.500 dolara yapılıyor. Koroner by-pass ameliyatı ABD’de de 154 bindolarken, Türkiye’de ortalama 12bin 500 dolar civarında. Obama yö-netiminin sağlık harcamalarını diz-ginleme politikaları sonucunda Tür-kiye’nin ise 182 milyon dolar kaza-nacağı konuşuluyor.

İşte bir ülkenin “cazibe merkezi”haline gelmesi; dolar akışının ya-şanması, nitelikli sağlık hizmetininve sağlık hakkının parayla ölçülmesive sözleşmeli çalışmanın normal-leşmesi anlamına geliyor.

Kansu Yıldırım

Bir ülkenin “cazibe merkezi”nedönüşmesi ne demek?

Tablo 1(Küresel ölçekte) sağlık turisti 790 milyon sayısı

(Küresel ölçekte) 100 milyar ciro ABD/Dolar

Tablo 2İl adı Acile Poliklinik Yatarak Ameliyat Gelen

başvuru Hizmetinden tedavi olan Toplam yararlanan Hasta

İstanbul 3656 5097 811 365 9929İzmir 1237 4310 171 172 5370Bursa 1387 3096 318 182 4830Antalya 2973 6234 117 426 9233Ankara 493 1127 114 106 1840Gaziantep 1379 4545 283 160 5732Muğla 1551 911 50 2501Erzurum 41 41 6 6 78Diyarbakır 4 23 3 30Van 45 237 1 294(Diğer illerle birlikte) Toplam 15313 28265 4958 1515 45303

Kaynak: T.C. Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sağlık Turizmi Koordinatörlüğü, 2010

Page 18: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları

güncel

Bir yılda 815çocuk...Gündem: Çocuk! Çocuk HaklarıMerkezi tarafından hazırlanan birrapora göre Türkiye’de bir yılda enaz 815 çocuk önlenebilirsebeplerden dolayı yaşamını yitirdi.

Çocuk hakları konusundaçalışan sivil toplum örgütü“Gündem: Çocuk!” yaygınbasında çıkan haberler, buhaberlerle ilgili yaptığı araş-tırmalar ve diğer insan hak-ları örgütlerinin yayımladığırapor ve verileri kullanarak,2011 yılında Türkiye’de ço-cukların maruz kaldığıölümle sonuçlanan yaşamhakkı ihlallerini derleyen birdurum raporu hazırladı. Ra-pora göre 1 Ocak 2011 - 31Aralık 2011 tarihileri ara-

sında Türkiye’de, en az815 çocuk önlenebilir

sebeplerden dolayıyaşamını yitir-

di.

Önlenebilir sebeplerYaşam hakkı ihlallerinin

birçoğunun “devlet eliyle”ve “devlet önlem almadığıiçin” gerçekleştiği ortaya se-rilen raporda, toplumsalolaylar, kara mayınları, as-keri mühimmatlar ve silahlıçatışmalar gibi nedenlerleolduğu kadar kamu görevli-lerinin ihmalleri nedeniylede pek çok çocuğun öldüğüvurgulanıyor.

En önemli nedenlerdenbiri cezasızlık

Raporda, kapsamlı ve cay-dırıcı bir soruşturma yürü-tülmemesi ve sorumlularınortaya çıkarılıp yargılanma-masının, 815 çocuk ölümü-nün en önemli nedenlerin-

den olduğu ifade ediliyor.Aile içi şiddet, namus ve ço-cuk cinayetleri, akran şiddetive bireysel silahlanma gibiçocuk ölümleriyle sonlananolaylar karşısında yaygın ce-zasızlık durumu devam et-tiği belirtilen rapora göre,trafik kazaları, ev kazaları,kanalizasyon çukuruna, sukuyusuna, göle düşme, ır-makta boğulma ve doğalafetler de çocuklar içinnormalleşmiş ölümsebeplerine dönüş-müş durumda.

Cumhuriyet gazetesi yazarı araştırmacıgazeteci Uğur Mumcu, katledilmesinin 19.yılında düzenlenen Adalet ve DemokrasiHaftası ile anıldı. Uğur Mumcu’nun kat-ledildiği 24 Ocak’ta başlayan etkinliklerMuammer Aksoy’un öldürüldüğü 31 Ocaktarihine kadar devam etti. Bu yılki etkin-liklerin ana başlığı “Yargısız Adalet Ada-letsiz Hukuk” olarak belirlendi. Haftaboyunca düzenlenen paneller, sergiler,söyleşiler, konferanslar ve belgesel filmgösterimleriyle tutuklu gazeteciler, KanunHükmünde Kararnamelere, yargıdaki “re-formlar”, öldürülen aydınlar gibi birçokkonu masaya yatırıldı. Etkinliğe AnkaraTabip Odası’nın da aralarında bulunduğu50’den fazla demokratik kitle örgütü destekverdi.

Adalet ve Demokrasi Haftası kapsamında25 Ocak’ta Çankaya Belediyesi Çağdaş Sa-natlar Merkezi’nde Ankara Tabip OdasıBaşkanı Bayazıt İlhan, Nükleer TehlikeyeKarşı Barış ve Çevre İçin Sağlıkçılar Der-neği Genel Sekreteri Derman Boztok veTüketici Hakları Derneği Başkanı TurhanÇakar’ın düzenleyicisi oldukları “Emper-yalizm Adalet ve Hukuk” konulu bir söyleşide gerçekleştirildi. Söyleşiye konuşmacıolarak katılan Anayasa Mahkemesi EskiRaportörü Ali Rıza Aydın, artık aydınlarınadil yargılanabilmek için Avrupa İnsanHakları Mahkemesi’ne gittiklerine dikkatçekti. Aydın, Türkiye’de yargı bağımsızlığıkavramının içinin boşaldığını dile getirdive yasaların yasama organı olan TBMMtarafından değil kural koyucular tarafındanyapıldığını ifade etti.

Etkinlikler haftası, kapanış gecesindeSuavi’nin verdiği konserle son buldu.

Uğur Mumcu19. Adalet veDemokrasiHaftası ileanıldı

Page 19: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları

Çocuk Köflesi

Türk Tabipleri Birliği (TTB)Behçet Aysan Şiir Ödülü SeçiciKurulu, 2011 yılı ödülüne To-zan Alkan’ı layık gördü.

TTB’nin çağrısıyla 26 Ara-lık 2011 günü toplanan Beh-çet Aysan Şiir Ödülü SeçiciKurulu’nda, Emin Özdemir,Ahmet Telli, Doğan Hızlan,Cevat Çapan, Turgay Fişekçi,Ali Cengizkan ve Zeynep Oralyer aldı. TTB’den 23 Ocak2012 tarihinde yapılan açık-lamada, Behçet Aysan ŞiirÖdülü Seçici Kurulu’nun 2011yılı ödülünü, “şiirlerini yoğunve dingin söyleyiş ile insancıl

bir öz üzerinde temellendir-mesi” nedeniyle To-zan Al-k a n ’ ı n“ S a n aŞehir Ge-lecek” adlı kitabına veril-mesine oybirliği ile kararverdiği belirtildi.

1963 doğumlu Tozan Alkan,Boğaziçi Üniversitesi İşletmeBölümünden mezun. Halenİstanbul Üniversitesi YabancıDiller Bölümünde okutmanolan Alkan’ın ilk şiir kitabı“Zaman ve Maske” 2003’teyayınlanmıştı.

Sana ŞehirGelecekSana şehir gelecek uzaklardan esmer bir aşkı yüklenerek gelecek

Kimsesiz bir ağacın dallarından acısını dut gibi dökerek gelecek

Yıllar sonra buğulu bir sabah vakti kapına yaralı bir at gibi gelecek

Kâğıdın kalemin tozlu sunağından beyaz kefenini yırtarak gelecek

Aşkta kaybedilmiş bir eli kazanıp geçmişini unutmaktan gelecek

Dilin terkisinden, harflerin hızından söze küskün kelimelerden gelecekSana şehir gelecek uzaklardan bir halkın içinden geçerek gelecek

(Tozan Alkan’ın ödül alan kitabınaadını veren şiiri.)

kültür sanat

"Alp Özdal, 5 yaşında"

Defne Azap, 6 yaş

Hayri Alp Azap, 9 yaş

Deniz İlhan, 11 yaş

TTB Behçet Aysan Şiir Ödülü Tozan Alkan’ın

“Değerli meslektaşlarımız, bundan böyle bu köşede sizler deçocuklarınızın resim, şiir gibi sanatsal ürünlerini paylaşabilirsiniz. ([email protected])

Page 20: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Şubat 2012 Sayı: 39 “Tam ...static.ato.org.tr/fs/4f4d046f67cde9b608000000/subat.pdf · gerekçesiyle çıkardığı kararname, sorunları