dr. feza Şen sağlık yönetimi m.b.a. sağlık hizmetleri ... · hekimlerden aynı zamanda fatura...

129
Dr. Feza Şen Sağlık Yönetimi M.B.A. Sağlık Hizmetleri Yatırım Yönetim Çözümleri OHSAD Yön. Kur. Üyesi Bursa Sağlık Kuruluşları Derneği 2. Başkanı Web: www.fezasen.com Tel: 0 532 277 88 27 Mail: [email protected] - [email protected] 21.11.2015

Upload: buiquynh

Post on 27-Jan-2019

229 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Dr. Feza Şen

Sağlık Yönetimi M.B.A.

Sağlık Hizmetleri Yatırım Yönetim Çözümleri

OHSAD Yön. Kur. Üyesi

Bursa Sağlık Kuruluşları Derneği 2. Başkanı

Web: www.fezasen.com

Tel: 0 532 277 88 27

Mail: [email protected] - [email protected]

21.11.2015

1 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

İçindekiler 1. 23.04.2015 TARİHLİ 5510 SAYILI KANUN EK MADDE 10 İLE YAPILAN DÜZENLEMEDEN ÖNCEKİ

DURUM: ................................................................................................................................................... 4

2. 5510 SAYILI KANUNUN EK 10. MADDESİNDE YAPILAN DÜZENLEME: ............................................. 6

A. 6645 SAYILI YASA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ TUTANAKLARI .......................................... 12

3. SGK 2015/19 SAYILI GENELGE İLE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER: .......................................................... 15

4. SAĞLIK BAKANLIĞI MEVZUATLARI AÇISINDAN DURUM NEDİR: ................................................... 20

A. (1219 Sayılı) TABABET VE ŞUABATI SAN'ATLARININ TARZI İCRASINA DAİR KANUN Tarih

11.04.1928 ......................................................................................................................................... 20

B. KADROLU HEKİM ÇALIŞMASI VE İŞ SÖZLEŞMESİ TARTIŞMASI… ................................................ 24

C. “KADROLU HEKİM” TANIMINDAKİ ÇELİŞKİLER: ........................................................................ 26

D. ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARININ KADROLARI BELİRLENİRKEN ESAS PARAMETRE; TAM ZAMANLI

ÇALIŞMADIR… .................................................................................................................................... 31

E. SAĞLIK KURULUŞLARI İLE İLGİLİ YÖNETMELİKLERİN TABİ OLDUĞU KANUNLAR: ...................... 34

5. 3359 SAYILI SAĞLIK HİZMETLERİ KANUNU EK MADDE-11 İLE GETİRİLEN RUHSATSIZ SAĞLIK

HİZMETİNE CEZA UYGULAMASI: ........................................................................................................... 36

6. İŞ AKTİ, HİZMET AKTİ VE HİZMET SÖZLEŞMESİ TANIMLARI, FARKLARI: ........................................ 39

A. 5510 SAYILI KANUNA GÖRE 4 A VE 4 B TANIMI: ....................................................................... 39

B. HİZMET VE İŞ AKİTLERİNİN YASAL TANIMLARI: ......................................................................... 40

C. SÖZLEŞMELER ............................................................................................................................ 43

7. TÜRK TİCARET KANUNUNA GÖRE HEKİM TACİRMİDİR: ................................................................ 52

8. MALİYE BAKANLIĞI MEVZUATI AÇISINDAN DURUM: .................................................................... 54

A. ÜCRETİN YASAL TANIMI; ........................................................................................................... 54

B. SERBEST MESLEK KAZANCI: ....................................................................................................... 55

C. ÜCRET- SERBEST MESLEK KAZANCI AYRIMI:.............................................................................. 56

D. VERGİ USÜL KANUNU AÇISINDAN: ............................................................................................ 57

E. HEKİMLER, FATURA/SMM DÜZENLEYEBİLMEK İÇİN MÜKELLEFİYETİ NASIL TESİS

ETTİRİYORLAR? .................................................................................................................................. 58

9. HEKİMLERİN DÜZENLEDİKLERİ FATURA/SMM KDV ORANI: .......................................................... 60

A. KDV ORANI: ............................................................................................................................... 60

B. İŞGÜCÜ TEMİN HİZMETİ: ........................................................................................................... 61

10. 4857 SAYILI İŞ KANUNU AÇISINDAN HEKİM ŞİRKETLERİ ALT İŞVEREN KABUL EDİLEBİLİR Mİ? . 63

A. ALT İŞVEREN- ASIL İŞVEREN KİMDİR .......................................................................................... 63

11. 6111 SAYILI KANUN İLE 5510 SAYILI KANUN’UN 53. MADDESİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİK

SONRASINDA 4 A SİGORTALILIĞI ÖNCELİKLİ HALE GELDİ: .................................................................... 65

2 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

A. YAPILAN SON DÜZENLEME İLE 5510 SAYIKI KANUNUN MADDE 53 VE EK MADDE 10

ARASINDAKİ ZIT ANLAMLAR… ........................................................................................................... 65

12. HEKİM ÇALIŞMA USULLERİ İLE İLGİLİ DANIŞTAY İPTAL KARARLARI: .......................................... 68

13. ŞİRKET SAHİBİ HEKİMLERİN YAPACAKLARI SÖZLEŞMELERDEKİ TAŞIDIĞI RİSKLER: ................... 73

A. SGK HİZMET SÖZLEŞMESİ AÇISINDAN: ...................................................................................... 73

B. ZORUNLU MESLEKİ SİGORTA AÇISINDAN: ................................................................................. 80

C. HEKİM SAHİPLİĞİNDEKİ ŞİRKETLER İLE ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARI ARASINDAKİ

SÖZLEŞMELERİN İÇERİĞİ VE CEZAİ TAZMİNATLAR AÇISINDAN… ...................................................... 81

14. ŞİRKET SAHİBİ HEKİMLERİN AVANTAJLARI NELER OLABİLİR: .................................................... 85

A. ÜCRETLİ, SERBEST MESLEK FAALİYETİ, SERMAYE ŞİRKETİ KARŞILAŞTIRMASI: .......................... 85

B. GİDERLER, AVANTAJLAR; ........................................................................................................... 87

15. TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ AÇISINDAN DURUM: .......................................................................... 91

16. HEKİM ŞİRKETLERİNİN ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARI İLE YAPACAĞI ANLAŞMALARIN İÇERİĞİ VE

HAKEDİŞ TARİFİ İLE TARAFLAR LEHİNE ÇÖZÜMLER BULUNABİLİR: ....................................................... 94

17. HEKİMLİK HİZMET ALIMI İLE İLGİLİ ÖRNEK GÖSTERİLEBİLECEK ÖZELGELER: ............................ 96

18. HEKİM İLE HASTA İLİŞKİSİNİN HUKUKİ BOYUTU: ....................................................................... 98

19. ALTERNATİF ÇÖZÜM OLABİLİRMİ: ........................................................................................... 100

Dr. Feza ŞEN - CV - HİZMETLERİMİZ: ................................................................................................. 102

KAYNAKLAR: ........................................................................................................................................ 105

EK 1: SERBEST MESLEK KAZANCINDA İNDİLECEK GİDERLER ............................................................... 106

EK 2:KURUM KAZANCININ TESPİTİNDE İNDİRİLECEK GİDERLER .......................................................... 118

3 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

ÖZEL SAĞLIK KURUMLARINDA HEKİM ÇALIŞMA USULLERİ

ANALİZİ

Amaç: Dünyanın en kutsal mesleği olan Hekimlik Hizmeti sunumunun

Ülkemizdeki yasal düzenlemeler çerçevesinde Çalışma Bakanlığı, Maliye

Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve diğer mevzuatlar açısından geldiği son durum

hakkında bilgilendirmek ve “Hekimlik Hizmet Alımı” konusunu tartışmak için

düzenlediğimiz bir çalışmadır.

En doğru çözüm; Hekimlerin Özel Sağlık Kuruluşlarından ayrılması

noktasında uzlaşarak ve helalleşerek sözleşmeyi sonlandırmaktır.

Öncelikle sağlık hizmeti ve Hekim nedir diye irdelemek doğru olur.

İktisat Bilimi Sağlık Hizmeti Tanımı:

Yarı Kamusal Mal

Arzın Yönlendirdiği Talep: Talebi yaratan hekimdir…

Özel Sağlık İşletmesinin verimliliğinde hekim gelir merkezi durumundadır.

Kapasite yönetiminde hizmet işletmelerini kısıtlayan faktörler;

Zaman; Hizmet işletmeleri için başlıca kısıtlama zamandır. Örneğin,

bir doktor birincil olarak zamanını satar. Eğer zamanını verimli

kullanamazsa maliyetleri yükselir ve karlılık düşer.

İşgücü,

Ekipmanlar

Fiziksel olanaklardır.

Sağlık hizmetlerinin önemli ana unsuru Hekim olduğundan, sağlık

işletmelerinin karlılığında hekimlerin motive olması önemlidir.

Hekimleri de kendi uzmanlık dalları içinde hastalarının hekimlere

bağımlılıkları açısından da değerlendirmek önemlidir.

4 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

1. 23.04.2015 TARİHLİ 5510 SAYILI KANUN EK MADDE 10

İLE YAPILAN DÜZENLEMEDEN ÖNCEKİ DURUM:

Hekimler, Sağlık Bakanlığı mevzuatlarına göre; Özel Sağlık

Kurumlarında kadrolu ya da başka bir Özel Sağlık Kurumunun

kadrosunda kayıtlı olma şartıyla kadro dışı geçici olarak birden fazla

sağlık kurumunda çalışabiliyor.

Hekimler, serbest olarak muayenehanelerinde mesleklerini icra

edebiliyorlar.

Muayenehanesi olan serbest hekim; SGK ile anlaşmalı olan bir Özel

Sağlık Kurumunda kadrolu olarak çalışamıyorlar.

Halen Özel Sağlık Kurumlarında çalışan hekimler verdikleri hizmet

karşılığında farklı usullere göre ücretlerini alıyorlar.

1) İş sözleşmesine dayalı hizmet verip karşılığını sadece bordro ile

alanlar,

2) Ücretlerini sadece Serbest Meslek Makbuzu ya da Fatura

düzenleyerek karşılığını alanlar,

3) Kadrolu çalıştıkları sağlık kuruluşunda sigortalı olup hak ettikleri

ücretlerin bir kısmı için bordro ile ücret olarak ve kalanını da SMM

ya da Fatura düzenleyerek alanlar…

Ayrıca Özel Sağlık Kuruluşlarında kadrolu çalışan hekimlerin aynı

kuruluşa Serbest Meslek Makbuzu ya da Fatura düzenlemesi ile ilgili

Maliye Bakanlığınca yapılan denetimler de ise farklı yorumlar, parasal

cezalar ve sıkıntılar oluşabiliyor. Sebebi; hekimlerin sadece

muayenehane açarak serbest çalışması dışında sadece Özel Sağlık

Kurumlarında kadrolu çalışmasının mali mevzuatta serbest meslek

icrası olarak değerlendirilmediği içindir.

23.04.2015 Tarihinde Yapılan Kanuni Düzenleme; Özel Sağlık Kurumlarında

çalışan hekim usullerinin yasalar ile ters düşmesi sonucu oluşan cezalara da

çözüm bulması amaçlanarak düzenlenmiş; bu haliyle ve bütünleyici

düzenlemeleri yapılmadan uygulanmaya kalkması sonucunda özel sağlık

sektöründe KARMAŞA yaratmıştır. ÇÜNKÜ….

5 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

HEKİM HASTANE İLİŞKİSİ;

Tacir,

Esnaf,

Yüklenici & Müteahhit,

Ücretli,

Serbest Meslek Mensubu mudur???

YAPILACAK SÖZLEŞME;

İş Akdi,

Hizmet Akdi,

Eser Sözleşme,

Alt İşveren Kapsamında Taşeron,

Hizmet Alımı Sözleşmesi midir???

KDV AÇISINDAN;

% 8

% 18

Tevkifatlı

Tevkifatsız mıdır???

Soruları cevap ararken duruma da

SAĞLIK HİZMETİ AÇISINDAN;

Ruhsat Durumu,

Hekime Ticaret Yasağı,

Sağlık Müdürlüğü Kaydında Saat Belirtme Zorunluluğu,

Tam Zamanlı, Yarı Zamanlı Çalışması İle İş Kanunu Uyumu

HEKİMLER AÇISINDAN;

Kadrolu Aylık Hakedişi Brüt 15000-20000 TL Olan Hekim,

Kadrolu Aylık Hakedişi 20000 TL Üzerinde Olan Hekim

Bölümü İşleten Hekim ve Beraberindeki Hekimlerin Durumu,

Özel Hastane Ortağı ve/veya Yönetim Kurulu Üyesi Olan Hekim,

Mesul Müdür Olan Hekim,

Laboratuvar, Radyoloji, FTR Ruhsatı Üzerine Olan Hekim,

Emekli Olmak İçin Yaş Haddini Bekleyen Hekimler…

Açısından bakmak doğru olur.

6 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

2. 5510 SAYILI KANUNUN EK 10. MADDESİNDE YAPILAN

DÜZENLEME:

23.04.2015 tarihinde 6645 sayılı Kanunun 49. Maddesi ile 5510 sayılı

Kanuna eklenen 10.Ek Madde neticesinde Özel Sağlık Kurumlarında

çalışan hekimler için düzenleme yapıldı.

EK MADDE 10 – (Ek: 4/4/2015-6645/49 md.)

Kurumla sözleşmeli özel sağlık hizmeti sunucuları tarafından Kuruma

bildirilen hekimlerden Kurumca belirlenen yüzdelik oran içerisinde

kalan ve sözleşme kapsamı branşlarda fiilen hizmet sunan sağlık hizmet

sunucusu bünyesindeki hekimlerle sınırlı olmak üzere,

a) İl Sağlık Müdürlüklerinden çalışma izni almak suretiyle ve 11/4/1928

tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına

Dair Kanuna aykırı olmayacak şekilde sözleşme ile çalıştırmış oldukları

hekimlerden aynı zamanda fatura karşılığı hizmet alımı yaparak,

b) Bir iş sözleşmesine tabi olmamakla birlikte, İl Sağlık

Müdürlüklerinden çalışma izni almak suretiyle ve 1219 sayılı Kanuna

aykırı olmayacak şekilde hekimlerden fatura karşılığı hizmet alımı

yaparak,

Genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilere vermiş oldukları sağlık

hizmetlerini Kurumca belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak fatura

etmeleri hâlinde, verilmiş olan sağlık hizmetlerinin bedeli Kurum

tarafından karşılanır.

Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile

tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişiler, özel hukuk kişileri

ve/veya vakıf üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruluşları

bünyesinde hizmet vermeleri hâlinde sözleşmelerinde aksine bir hüküm

bulunmadıkça bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)

bendi kapsamında sigortalı sayılır. Ancak, bu maddenin yayımı

tarihinden önce 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi

kapsamında sigortalı olarak çalışılan sürelere ilişkin haklar saklıdır.

Esasen daha öncesinde 6552 sayılı kanunda yapılan yasal düzenleme ile

6645 sayılı Kanun da yapılan yasal düzenlemeyi birlikte mütalaa etmek

doğrudur.

7 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Çünkü 10.09.2014 tarihinde kabul edilen 6552 sayılı Torba Kanunun 46.

Maddesi ile 5510 sayılı Genel Sağlık Sigortası Kanunun 64. Maddesi 2.

Fıkrasına bir ekleme yapıldı.

Ve bu ekleme ile Özel Sağlık Kurumlarında çalışan hekimlerin yaptığı

hizmetlerin nasıl fatura edilebileceği tanımlandı.

Denildi ki; “ …. sağlık hizmeti sunucuları, Kuruma bildirmiş oldukları

hekimlerden sözleşme kapsamı branşlarda fiilen hizmet sunanlar tarafından

verilen sağlık hizmetlerini, Kurumca belirlenen istisnalar hariç olmak üzere ve

Kurum mevzuatına uygun olarak fatura edebilirler. Aksi takdirde, bu faturalara

ait tutarlar Kurumca karşılanmaz.”

Kanuni tarif açık: Özel Sağlık Kuruluşunun faturasının SGK tarafından

ödenebilmesi için şart belli; SGK ile sözleşmeli sağlık kurumunda görev yapan

SGK’ye bildirimi yapılmış hekim olacak ve hekim fiilen yani bizzat o özel

hastane bünyesinde sunduğu sağlık hizmetini fatura edebilecek.

6645 Sayılı Kanun MADDE 49 ile 5510 sayılı Kanua eklenen,

Ek Madde 10: Madde 2 fıkradan oluşuyor. Birinci fıkranın 2 tanede alt bendi var, a ve b diye.

Birinci fıkranın ilk paragrafında yasal değişiklikten faydalanacak Özel Sağlık

Kurumlarında çalışan hekimlerin tanımlanıyor…

A ve B bentlerinde ise hekimlerin çalışma usulleri düzenleniyor.

Maddenin ikinci fıkrası ise Şirket Ortağı Hekimlerin sigortalılık durumlarına

açıklık getiriyor.

Birinci fıkranın ilk paragrafındaki ayrıntılar önemli..

“EK MADDE 10 – Kurumla sözleşmeli özel sağlık hizmeti sunucuları

tarafından Kuruma bildirilen hekimlerden Kurumca belirlenen yüzdelik oran

içerisinde kalan ve sözleşme kapsamı branşlarda fiilen hizmet sunan sağlık

hizmet sunucusu bünyesindeki hekimlerle sınırlı olmak üzere,” tarifi ile:

Bu paragraftaki vurgulara dikkat edelim.

Çünkü bu paragrafın alt yapısı yukarıda bahsettiğim gibi 6552 sayılı Torba

Kanunun 46. Maddesine uyumlu olarak düzenlenmiş.

Buna göre;

1) Yapılan yasal düzenleme SGK ile anlaşmasız Özel Sağlık Kurumları

ile SGK ile anlaşmalı Özel Sağlık Hizmet Sunucularını kapsıyor,

2) Bu yasal düzenlemeden faydalanacak hekimin SGK’na bildirilmiş

olması gerekiyor,

8 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

3) Bu kanuni düzenleme Özel Sağlık Kurumunda çalışan tüm hekimleri

kapsamıyor, sadece SGK ile sözleşme yapılan branşlarda

çalışan/SGK bildirilen hekimleri kapsıyor,

4) Bu kapsamdan çalışacak hekimlerin Özel Sağlık Kurumunda bizzat

fiilen çalışması gerekiyor,

5) Özel Sağlık Kurumu ile SGK arasında imzalanan Hizmet

Sözleşmesinin 8.2. maddesine göre aynı branşta bulunan hekimlerin %

80 ile anlaşma yapılması zorunluluk olduğundan dolayı belirlenen

yüzdelik oranda demekle sadece SGK’na o branşta bildirilen

hekimlerin bu yasal değişiklikten faydalanacağını ifade ediyor

kanaatindeyim.

5510 Sayılı KANUN EK MADDE 10 BİRİNCİ FIKRASININ A VE B

BENTLERİ Hekimlerin çalışma usullerini düzenliyor. Bu alt bentlerindeki ayrıntılara

da dikkat etmek gerekir…

“a) İl Sağlık Müdürlüklerinden çalışma izni almak suretiyle ve 11/4/1928

tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair

Kanuna aykırı olmayacak şekilde sözleşme ile çalıştırmış oldukları

hekimlerden aynı zamanda fatura karşılığı hizmet alımı yaparak,

b) Bir iş sözleşmesine tabi olmamakla birlikte, İl Sağlık Müdürlüklerinden

çalışma izni almak suretiyle ve 1219 sayılı Kanuna aykırı olmayacak şekilde

hekimlerden fatura karşılığı hizmet alımı yaparak, genel sağlık sigortası

kapsamındaki kişilere vermiş oldukları sağlık hizmetlerini Kurumca

belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak fatura etmeleri hâlinde, verilmiş

olan sağlık hizmetlerinin bedeli Kurum tarafından karşılanır. “ tariflerine

göre:

Kanuni düzenlemeden aklımıza takılan şartları değerlendirirsek:

1) Hekimin Sağlık Müdürlüğünden çalışma izni alması şart,

2) 1219 sayılı Kanuna uygunluk isteniyor. Bu kanun hekimlere; meslek

icrası usullerini tarif ediyor ve hekimlerin aynı kanunun 12. Maddesinde

belirtilen 3 ayrı durumdan birine uygun olacak şekilde çalışmayı şart

koşuyor. Bu şart çok kritik…

a) Çünkü 1219 sayılı Kanunun 12. Maddesi hekimlerin Özel Sağlık

Kurumlarında çalışmalarını şarta bağlıyor ve muayenehanesi olan

hekimler; SGK ile anlaşmalı Özel Sağlık Kurumlarında SGK

anlaşmalı olarak hasta kabul edemiyor..

9 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

b) Birinci paragrafta SGK ile anlaşmalı Özel Sağlık Kurumları

tanımlandığı için SGK ile anlaşması olmayan Özel Sağlık

Kurumunda çalışan ve SGK’na bildirim yapılması mümkün

olmayan (SGK ile kısmi anlaşma yapan kuruluşların anlaşmasız

branşlarında çalışan) hekimlerde bu yasal düzenlemeden

faydalanamayacak gibi duruyor…

3) Ayrıca B bendinden sonra gelen cümlede “ ..genel sağlık sigortası

kapsamındaki kişilere vermiş oldukları sağlık hizmetleri” kurum

usullerine uygun faturalanması durumunda karşılanır” demekle yukarıda

açıklamaya çalıştığımız hangi hekimlerin bu yasal değişimden

faydalanacağı hususuna son noktayı koyuyor.

4) A bendinde sözleşme şartı var bu sözleşme hizmet akti diye

düşünüyoruz. Çünkü iş sözleşmesi diye net bir niteleme yok.. Bu

düzenleme ile Şirket Ortağı Hekimler 4857 Sayılı İş Kanunundan

muafmı tutuluyor…

5) B bendinde sözleşmesiz bir durum var gibi gözüküyor. Çünkü B bendinde

“ iş sözleşmesine tabi olmamakla birlikte” diyerek başlayan tanım ile

hizmet alımını ifade ediyor. Niteleme net: “ fatura karşılığı hizmet alımı”

6) Her iki bentte de sadece Fatura deniyor ve Serbest Meslek

Makbuzundan (SMM) hiç bahsedilmiyor.

7) Özel Sağlık Kurumlarında çalışan Hekimler Serbest Meslek Mensubu

olarak kabul edilmiyor…

8) Oysa B bendinde iş sözleşmesi olmayan hekimlerden hizmet alımına izin

veriliyor. Madde bu haliyle serbest meslek icrasını tarif ediyor… Ama

Serbest Meslek Makbuzu düzenlenmesine izin vermiyor.. Çelişki şu

noktada; Özel Sağlık Kurumlarında görev yapan hekim serbest meslek

mensubu kabul edilmiyor ama bu hekimden hizmet alımı yapılması

isteniyor…

9) Hekimin; Serbest Meslek Mensubu olarak SMM düzenlemesi için bir

muayenehane adresine ihtiyacı var. 1219 sayılı yasanın 12. Maddesine

göre muayenehanesi olan hekimler SGK ile anlaşması olan bir Özel

Sağlık Kurumunda direk hasta kabul edemiyorlar, sadece hastaları teşhis

ve tedavi için bedelleri SGK’na fatura edilmeden yararlanabiliyor.

10 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

10) Bu yasal düzenleme sonrası Maliye Bakanlığı tarafından da bu

düzenleme ile ilgili mevzuat düzenlemesine ihtiyaç var.

a) Hekimin, fatura düzenlenmesi ile kastedilen Hekimlik İş Gücü

Temini midir??? Noktasında Maliye Bakanlığının

değerlendirilmesi önemli.

b) Kanuni düzenlemenin 1. Fıkra A bendine göre hekim hizmet akdi

ile bağlı olduğu Özel Sağlık Kurumuna sahibi/ortağı olduğu

şirket ile sunduğu hizmetler için fatura düzenleyebilir mi???

c) Hekimlerin düzenleyeceği Fatura yada SMM’nin KDV’si ne

olacak???

5510 Sayılı KANUN EK MADDE 10 İKİNCİ FIKRA:

İkinci Fıkra maddenin son fıkrasıdır.

Bir önceki fıkraya göre bu fıkra daha genel düzenlenmiş ve Şirket Ortağı

Hekimlerin tümüne yükümlülük getiriyor gibi…

Önceki fıkrada SGK ile anlaşmalı Özel Sağlık Kurumlarında çalışan hekimler

tanımlanıyor.

Ve “Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile

tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişiler, özel hukuk kişileri ve/veya

vakıf üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde hizmet

vermeleri hâlinde sözleşmelerinde aksine bir hüküm bulunmadıkça bu

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı

sayılır. Ancak, bu maddenin yayımı tarihinden önce 4 üncü maddenin birinci

fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışılan sürelere ilişkin

haklar saklıdır.” Demektedir.

“Sözleşmelerinde aksine bir hüküm bulunmadıkça” tanımından eski adı ile

sigortalı yani 4(a)’lı olmak tarafların tercihine bırakılıyor.

Bu haliyle temel İş Hukuku normlarına aykırı bir durum…!!!

Dolayısıyla emeklilik ile ilgili durumun hekimle yapılacak sözleşme de

belirtilmesini istiyorlar.

11 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Ayrıca kanuni düzenlemeden önce eski adıyla sigortalı yani 4(a)’lı olarak

çalışan hekimlerin haklarını ve sürelerini hak olarak tanımlıyor ve kabul

ediyor.

Ve geçmiş süreci kesiyor.

Hekimlere yeni bir sayfa açarak bundan sonra hekimler 4(b) yani Bağkur’lu

olarak emeklilik haklarından yararlanacaklar..

Fakat sözleşmelerindeki hüküm bedeniyle 4A kapsamında olan ve hizmet

alımı faturası düzenleyenlerin prime esas kazançları nasıl belirlenecek…

Kesin bir cümle yok.

Kanuni düzenlemenin 2. Fıkrası, SGK anlaşması olmayan Özel Sağlık

Kurumlarında ve serbest çalışan hekimlerin durumunu tarif ediyor.

Ayrıca “Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile

tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişiler, özel hukuk kişileri ve/veya

vakıf üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde..” ile

kastedilen hekim/uzman hekimler hariç olma üzere Akademik Kadroda yer

alanların durumu da ayrıca tartışılmalıdır.

2547 Sayılı Yüksek Öğrenim Kanunu

“Madde 1 – Bu kanunun amacı; yükseköğretimle ilgili amaç ve ilkeleri

belirlemek ve bütün yükseköğretim kurumlarının ve üst kuruluşlarının

teşkilatlanma, işleyiş, görev, yetki ve sorumlulukları ile eğitim - öğretim,

araştırma, yayım, öğretim elemanları, öğrenciler ve diğer personel ile ilgili

esasları bir bütünlük içinde düzenlemektir.”

“Özlük hakları:

Madde 62 – Üniversite öğretim elemanları ve üst kuruluşlar ile

üniversitelerdeki memur ve diğer görevlilerin özlük hakları için bu kanun, bu

kanunda belirtilmeyen hususlar için Üniversite Personel Kanunu, Üniversite

Personel Kanununda bulunmayan hususlar için ise genel hükümler

uygulanır.”

12 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

A. 6645 SAYILI YASA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAKLARI

Kanuni düzenlemeden yola çıkarak günlük hayatta aksiyon alırken kanuni

düzenleme hakkında net yorumlar yapmak için kanuni düzenleme esnasındaki

meclis tutanaklarına da bakmayı öneririm…

YASAMA DÖNEMİ 24 YASAMA YILI 5

SIRA SAYISI: 687

SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU RAPORU

11.02.2015

Türkiye Büyük Millet Meclisi Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu

5510 sayılı Kanuna ek madde eklenmesini öngören yeni madde ile hekimlerin

sözleşme ile çalıştırmış oldukları hekimlerden aynı zamanda fatura karşılığı

hizmet alımı yaparak veya aralarında herhangi bir iş sözleşmesi bulunmayan

hekimlerden fatura karşılığı hizmet alımı yaparak vermiş oldukları sağlık

hizmetlerini, ilgili usul ve esaslara uygun olarak fatura etmeleri hâlinde,

bunların bedelinin SGK tarafından karşılanacağı düzenlenmiştir.

Ayrıca serbest meslek makbuzu veya fatura karşılığında özel hukuk kişileri

ve/veya vakıf üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde hizmet

vermeleri hâlinde sigortalılık statüsü ile ilgili olarak yaşanan tereddütlerin

ortadan kaldırılması amaçlanmış ve söz konusu hekimlerin sözleşmelerinde aksi

bir hüküm bulunmadıkça 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci

fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılmaları kabul edilmiştir.

DİKKAT: Sağlık, Aile, Çalışma Ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu ile serbest

meslek makbuzuna da izin verilmesine olumlu görüş verilmesine rağmen

kanun metninde ise yok…

KANUN MADDESİ HAKKINDA GÖRÜŞLER:

Özel hastaneler hastalara verdikleri hizmetleri kendi kadrolarıyla vermeli ve her

türlü tıbbi ve yasal sorumluluğu üstlenmelidir.

Kanun Metninin 50. Maddesi ile 5510 sayılı kanuna ek madde getirilmektedir.

Bu maddenin “a” fıkrası, özelleştirilen sağlık hizmetlerini hekimlerin yaptıkları

işler dâhil olmak üzere taşeronlaştırmaya yönelik hukuki altyapıyı pekiştirme

amacını taşımaktadır. Sağlık hizmetinde hekimlik hizmeti asıl iştir ve asla

taşeron şirketlere devredilemez.

13 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Asıl iş olan sağlık hizmetini taşerona devretme sağlık hizmetleri kalitesini

bozacak, hastaya karşı sorumlulukları muğlâk hale getirecek özelliktedir. “Beyaz

yakalı taşeron” yaratma olarak da isimlendirilen bu uygulama sağlık hizmetini

alanlar kadar sağlık çalışanlarını da işveren karşısında savunmasız bırakacaktır.

50.Madde’nin “b” fıkrası, özel sağlık kuruluşunda çalıştırılan hekimlerin

sigortalılıklarının sorumluluğundan özel hastaneleri kaçırmaya yöneliktir.

Hastaneler çalıştırdıkları hekimlerin sigortalarından sorumlu olmalıdır.

Kanunun Komisyon aşmasındaki tartışmalarında, 50. Maddenin

yürürlüğünün 2008’e kadar geri çekilmek istenmesi, özel sağlık kuruluşlarını

bazı yükümlülüklerden kurtarmaya yönelik olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Yasalar karşısında mali yükümlülükler, vatandaşların aleyhinde ve kanunla

affedilmemelidir. Bu nedenle bu maddenin kanunlaşmaması gerekmektedir.

Özel hastaneler hastalara verdikleri hizmetleri kendi kadrolarıyla vermeli ve

her türlü tıbbi ve yasal sorumluluğu üstlenmelidir.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

GENEL KURUL TUTANAĞI

24. DÖNEM 5. YASAMA YILI

90. BİRLEŞİM 03/NİSAN /2015 CUMA

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU BAŞKANI

NECDET ÜNÜVAR (Adana) - Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Hükûmet?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) -

Katılamıyoruz efendim.

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Gerekçe…

BAŞKAN - Gerekçesini okutuyorum:

Gerekçe:

Sağlık hizmetlerinde hekimlerin yaptıkları işler asıl iştir. Bu hizmetlerin

taşerona konu edilmesi yasal ve anayasal mevzuata aykırıdır. Değişiklikle bu

sorunların giderilmesi amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Gerekçesini okuttuğum önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul

edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.

Aynı mahiyetteki iki önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 687 sıra sayılı Kanun Tasarısının 50 inci maddesiyle 5510

sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa eklenmesi

öngörülen ek 10 uncu maddenin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümlenin eklenmesini

arz ve teklif ederiz.

14 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

"Ancak, bu maddenin yayımı tarihinden önce 4 üncü maddenin birinci

fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışılan sürelere ilişkin

haklar saklıdır.

Mehmet Naci Bostancı (Amasya) ve arkadaşları

Diğer önerge imza sahipleri:

Aytuğ Atıcı (Mersin) ve arkadaşları

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU BAŞKANI

NECDET ÜNÜVAR (Adana) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Hükûmet?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) -

Katılıyoruz efendim.

BAŞKAN - Aynı mahiyetteki bu iki önergenin gerekçelerini okutuyorum:

Aytuğ Atıcı (Mersin) ve arkadaşları

Gerekçe:

Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında hizmet sunan ve sunduğu hizmetin bedelini

fatura düzenleyerek almakta olan hekimler ve diş hekimlerinin sigortalılıklarını

düzenleyen maddede, belirsizliğe mahal vermemek ve bu maddenin

yürürlüğünden önceki dönemde aynı biçimde sunulan hizmetlere ilişkin

kazanılmış hakları muhafaza etmek amaçlanmıştır.

Mehmet Naci Bostancı (Amasya) ve arkadaşları

Gerekçe:

Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında sunmuş olduğu hizmet bedelini fatura

düzenlemek suretiyle almakta olan hekimlerin ve diş hekimlerinin sigortalılık

ilişkisini belirlemek üzere yapılmakta olan düzenlemenin, geçmiş yıllarda aynı

şekilde çalışılan dönemlere ilişkin kazanılmış haklar açısından ne şekilde

uygulanacağına açıklık getirilmektedir.

BAŞKAN - Gerekçelerini okuttuğum aynı mahiyetteki önergeleri oylarınıza

sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen bu önergeler doğrultusunda 50'nci maddeyi oylarınıza sunuyorum:

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 50'nci madde kabul edilmiştir.

15 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

3. SGK 2015/19 SAYILI GENELGE İLE YAPILAN

DEĞİŞİKLİKLER:

Bu genelge SGK tarafından kanun ile yapılan düzenleme sonrasında

izlenmesi gereken yolu belirlemek için düzenlenmiştir.

Bilindiği üzere, 11/9/2014 tarihli ve 29335 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6552 sayılı

"İş Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun" ile 23/4/2015 tarihli ve 29335

sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6645 sayılı "İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı

Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun "la 5510

sayılı Kanunun bazı maddeleri değiştirilmiş, bazı maddelerine eklemeler yapılmıştır.

07.07.2015 tarihli bu Genelge ile yeni mevzuata ve güncellenen mevzuata ilişkin olarak

22/2/2013 tarihli ve 2013/11 sayılı Genelgede yapılan değişiklikler aşağıda açıklanmıştır.

A- GENELGENİN BİRİNCİ KISMINDA YAPILAN DÜZENLEMELER

2- "Kanunun 4 üncü Maddesinin Birinci Fıh'asının (a) Bendine Tabi Çalışan Sigortalılar"

başlıklı birinci bölüme "1.16" alt başlığından sonra gelmek üzere "7.77- Ev

hizmetlerinde çalışanlar", "7.75- Özel sağlık hizmeti sunucularında görev yapan hekimler"

ve "7.79- Anonim şirketlerin kurucu ortaklarının sigortalılığı" alt başlıkları açıklamaları ile

birlikte eklenmiştir.

"1,17- Ev hizmetlerinde çalışanlar

1.18- Özel sağlık hizmeti sunucularında görev yapan hekimler

1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 12 nci maddesi

gereğince, Kurumumuzla branş bazında sözleşme yapılan özel sağlık kurum ve kuruluşları

ile vakıf üniversiteleri yalnızca sözleşme yaptıkları branşlarda, mesleğini serbest olarak

icra edenler, hizmet bedeli hasta tarafından karşılanmak ve Kurumumuzdan talep

edilmemek kaydıyla, sağlık kuruluşlarında hastaların teşhis ve tedavisini

yapabilmektedirler.

Kanuna 6645 sayılı Kanunla eklenen ve 23/4/2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren ek

10 uncu maddede; Kurumla sözleşmeli özel sağlık hizmeti sunucuları tarafından Kuruma

bildirilen hekimlerden Kurumca belirlenen yüzdelik oran içerisinde kalan ve sözleşme

kapsamı branşlarda fiilen hizmet sunan sağlık hizmet sunucusu bünyesindeki hekimlerle

sınırlı olmak üzere,

a) İl Sağlık Müdürlüklerinden çalışma izni almak suretiyle ve 1219 sayılı Kanuna aykırı

olmayacak şekilde sözleşme ile çalıştırmış oldukları hekimlerden aynı zamanda fatura

karşılığı hizmet alımı yaparak,

b) Bir iş sözleşmesine tabi olmamakla birlikte, İl Sağlık Müdürlüklerinden çalışma izni

almak suretiyle ve 1219 sayılı Kanuna aykırı olmayacak şekilde hekimlerden fatura

karşılığı hizmet alımı yaparak,

genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilere vermiş oldukları sağlık hizmetlerini Kurumca

belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak fatura etmeleri halinde, verilmiş olan sağlık

hizmetlerinin bedeli Kurum tarafından karşılanacağı,

Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık

mevzuatına göre uzman olan kişiler, özel hukuk kişileri ve/veya vakıf üniversitelerine ait

sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde hizmet vermeleri hâlinde sözleşmelerinde aksine

16 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

bir hüküm bulunmadıkça bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi

kapsamında sigortalı sayılacağı,

Ancak, bu maddenin yayımı tarihinden önce 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi

kapsamında sigortalı olarak çalışılan sürelere ilişkin hakların saklı olduğu hususları

düzenlenmiştir.

Buna göre, özel sağlık hizmeti sunucularında görev yapan hekimlerin sigortalılığı aşağıda

belirtilen esaslara göre belirlenecektir.

a) Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta

uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişiler, özel hukuk kişileri ve/veya vakıf

üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde hizmet vermeleri halinde,

hizmet alım sözleşmelerinde aksine bir hüküm bulunmadığı sürece Kanunun 4

üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılacaklardır.

Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık

mevzuatına göre uzman olan kişilerin, özel sağlık hizmeti sunucuları tarafından 4 üncü

maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bildirimlerinin yapılması halinde,

özel sağlık hizmet sunucuları ile yaptıkları HİZMET ALIM SÖZLEŞMESİNİN onaylı bir

örneği sağlık hizmet sunucusundan istenilecek ve sözleşme metninde çalışmanın

(a) bendi kapsamında bildirilip bildirilmeyeceğine ilişkin bir hükmün olup olmadığı

kontrol edilecektir.

Hizmet alım sözleşmesi metni içerisinde çalışmanın (a) bendi kapsamında

bildirilmesine ilişkin bir hükmün bulunması halinde yapılan bildirimler geçerli kabul

edilecek, aksi halde yapılan bildirimler iptal edilerek 4 üncü maddenin birinci fıkrasının

(b) bendi kapsamında sigortalı sayılacaklardır.

Örnek 1- Vergi mükellefiyet kaydının başladığı 23/4/2009 tarihi itibariyle Kanunun 4

üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında tescili yapılan Dr. (A), özel sağlık

hizmet sunucusunda hizmet alım sözleşmesi imzalamak suretiyle 17/5/2015 tarihinde

çalışmaya başlamıştır. Vergi mükellefiyet kaydı kesintisiz devam eden Dr. (A) 'nın özel

sağlık hizmet sunucusu ile yaptığı hizmet alım sözleşmesinde çalışmanın 4 üncü

maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağına ilişkin

herhangi bir hüküm bulunmadığından, (b) bendi kapsamındaki sigortalılığı

devam ettirilecektir.

BU ÖRNEĞE DİKKAT…

Örnek 2- Vergi mükellefiyet kaydının başladığı 20/4/2010 tarihi itibariyle Kanunun

4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında tescili yapılan Dr. (B),

özel sağlık hizmet sunucusunda hizmet alım sözleşmesi imzalamak suretiyle 3/5/2015

tarihinde çalışmaya başlamıştır. Vergi mükellefiyet kaydı kesintisiz devam eden Dr.

(B) 'nin özel sağlık hizmet sunucusu ile imzaladığı hizmet alım sözleşmesinde

çalışmasının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında

sayılacağına ilişkin hüküm bulunması nedeniyle, (b) bendi kapsamında

sigortalılığı özel sağlık hizmet sunucusu ile hizmet alım sözleşmesi imzaladığı tarihten

bir gün önce olan 2/5/2015 tarihi itibariyle sona erdirilecektir.

17 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

b) Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta

uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişilerin, 6645 sayılı Kanunun yayımlandığı

23/4/2015 tarihinden önce özel hukuk kişileri ve/veya vakıf üniversitelerine ait sağlık

kurum ve kuruluşları ile yaptıkları sözleşmelerinde herhangi bir hüküm

bulunmamakla birlikte çalışmalarının Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının

(a) bendi kapsamında bildirilmesi halinde, bu bildirimlerin 6645 sayılı Kanunun

yayımlandığı 23/4/2015 tarihine kadar olan kısmı geçerli kabul edilecek, bu tarihten

itibaren ise (b) bendi kapsamında yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.

BU ÖRNEĞE DİKKAT…

Örnek 3- Vergi mükellefiyet kaydının başladığı 20/4/2010 tarihi itibariyle Kanunun 4

üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında tescili yapılan Dr. (C), özel sağlık

hizmet sunucusunda 17/5/2010 tarihinde çalışmaya başlamıştır. Vergi mükellefiyet kaydı

kesintisiz devam eden Dr. (C) 'nin özel sağlık hizmet sunucusu ile yaptığı

sözleşmede çalışmasının (a) bendi kapsamında sayılacağına ilişkin herhangi bir

hüküm bulunmamakla birlikte çalışmaya başladığı tarihten itibaren bildirimleri (a)

bendi kapsamında yapılmıştır. Bu durumda Dr. (C)'nin, (b) bendi kapsamındaki

sigortalılığı 16/5/2010 tarihi itibariyle sona erdirilerek 17/5/2010-22/4/2015 tarihleri

arasında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bildirilen

hizmeti geçerli sayılacak ve 23/4/2015 tarihinden itibaren (b) bendi kapsamında

yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.

c) Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta

uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişilerden, 6645 sayılı Kanunun yayımlandığı

23/4/2015 tarihinden önce özel hukuk kişileri ve/veya vakıf üniversitelerine ait sağlık

kurum ve kuruluşları ile yaptıkları sözleşmelerde herhangi bir hüküm bulunmayan

ve Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılığı

başlatılanların, Kurumun denetimle görevli memurları tarafından söz konusu özel sağlık

hizmet sunucusunda yapılan denetimler neticesinde, bu çalışmaları en fazla 6645

sayılı Kanunun yayımlandığı 23/4/2015 tarihine kadar olan kısmı 4 üncü

maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sayılabilecektir. Kanunun 4 üncü

maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sayılan çalışma sürelerine göre de (b)

bendi kapsamındaki sigortalılığı tespit edilecektir.

Örnek 4- Şirket ortaklığı kaydının başladığı 20/6/2010 tarihi itibariyle Kanunun 4 üncü

maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında tescili yapılan Dr. (D), özel sağlık

hizmet sunucusunda 17/5/2013 tarihinde çalışmaya başlamıştır. Şirket ortaklığı kaydı

kesintisiz devam eden Dr. (D) 'nin özel sağlık hizmet sunucusu ile yaptığı sözleşmede

çalışmasının (a) bendi kapsamında sayılacağına ilişkin herhangi bir hüküm

bulunmadığından (b) bendi kapsamında sigortalığı devam ettirilmiştir. Ancak, Kurumun

denetimle görevli memurları tarafından söz konusu özel sağlık hizmet sunucusunda

yapılan denetimler neticesinde Dr. (D) 'nin çalışmaları (a) bendi kapsamında

sayılmıştır. Bu durumda Dr. (D) 'nin, (b) bendi kapsamındaki sigortalılığı 16/5/2013 tarihi

itibariyle sona erdirilerek 17/5/2013-22/4/2015 tarihleri arasında Kanunun 4

üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacak ve

özel sağlık hizmet sunucusu ile yaptığı sözleşmede çalışmasının (a) bendi kapsamında

sayılacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığından, 23/4/2015 tarihinden

itibaren (b) bendi kapsamında yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.

18 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

d) Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık

mevzuatına göre uzman olan kişilerin, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)

bendi kapsamında çalışmaları devam ederken, özel hukuk kişileri ve/veya vakıf

üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde 6645 sayılı Kanunun

yayımlandığı 23/4/2015 tarihinden sonra hizmet alım sözleşmesi imzalamak

suretiyle hizmet vermeye başlamaları ve sözleşmelerinde aksine bir hüküm

bulunmaması halinde, hizmet alım sözleşmesinin imzalandığı tarih itibariyle (b) bendi

kapsamında sigortalılıkları başlatılacaktır.

Örnek 5- 20/5/2011 tarihinde başlayan ve kesintisiz devam eden vergi mükellefiyet

kaydı olan Dr. (E) 'nin, 21/04/2011 tarihinden itibaren yine kesintisiz bir şekilde devam

eden Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışmaları

bulunmaktadır. Dr. (E), özel sağlık hizmet sunucusunda hizmet alım sözleşmesi

imzalamak suretiyle 3/6/2015 tarihinde hizmet vermeye başlamıştır. Vergi mükellefiyet

kaydı kesintisiz devam eden Dr. (E) 'nin özel sağlık hizmet sunucusu ile yaptığı hizmet

alım sözleşmesinde çalışmasının (a) bendi kapsamında sayılacağına ilişkin herhangi

bir hüküm bulunmadığından (b) bendi kapsamında sigortalılığı sözleşmenin

imzalandığı 3/6/2015 tarihi itibariyle başlatılacaktır.

ÖRNEK HEKİM BAŞKA BİR KURULUŞA MI GİTTİ ???

e) Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık

mevzuatına göre uzman olan kişilerin, özel hukuk kişileri ve/veya vakıf üniversitelerine

ait sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde hizmet alım sözleşmesi yapmaksızın

çalışmaları ve bu çalışmalarının Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi

kapsamında bildirilmesi halinde, Kanunun 53 üncü maddesine göre işlem

yapılacaktır.

J) 23/4/2015 tarihinden önce sözleşmelerinde (a) bendi kapsamında olma yönünde

hüküm bulunmayan hekimlerin sigortalılıkları 22/4/2015 tarihi itibarıyla sona

erdirilecektir.

23/4/2015 tarihinden önce 4 üncü maddenin birinci fıkı-asının (a) bendi kapsamında

sigortalı olarak bildirilenler hakkında 22/4/2015 tarihinden itibaren on gün içinde

verilmesi gereken işten ayrılış bildirgesinin geç verilmesi nedeniyle idari para cezası

uygulanmayacaktır. Bu kapsamdaki sigortalıların 2015 yılı Nisan ayı aylık prim ve

hizmet belgesinin 22 gün olarak düzenlenmesi gerekmekte olup işverenlerden alınacak 8

günlük iptal belgesi ile takip eden aylarda da aynı şekilde aylık prim ve hizmet belgesinin

düzenlendiğinin tespit edilmesi halinde geriye yönelik olarak iptal aylık prim ve hizmet

belgesi alınacaktır.

19 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

g) 23/4/2015 tarihinden önce Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca

yapılan incelemelerde yeterli araştırma yapılmadan hizmet akdi olması yönünde

karar verilenler hakkında bu maddede belirlenen hususlara göre işlem yapılacaktır.

Buna göre, hizmet akdi iki taraflı sözleşme olduğundan, çalışma ilişkisinin hizmet

akdine dayalı olduğu yönünde tarafların (hekim ile özel hukuk kişileri ve/veya vakıf

üniversitelerinin) ittifakının olup olmadığına bakılacak, taraflardan birinin veya her iki

tarafın da çalışma ilişkisinin hizmet akdine dayalı olmadığı yönündeki itirazları dikkate

alınmak suretiyle hizmet akdinin tüm unsurları ile birlikte gerçekleşip

gerçekleşmediğine dikkat edilecektir. Ayrıca, mesleğini serbest olarak icra eden

hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişilerin özel hukuk kişileri

ve/veya vakıf üniversiteleri yaptıkları sözleşme neticesinde hizmetlerinin karşılığının ilgili

mevzuatı gereği serbest meslek makbuzu düzenlenmeksizin gider makbuzu veya gider

pusulası aracılığıyla ödenmiş olması tek başına çalışma ilişkisinin hizmet akdine dayalı

olduğu anlamına gelmeyeceğinden Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca

düzenlenen raporlarda belirtilen kanaatlere ulaşılmasında bu hususlara uygun tespit

yapılmadığının, dolayısıyla eksik inceleme ve araştırma neticesinde bu kanaate

varılmasının isabetli olmadığının anlaşılması halinde raporlardaki bu eksiklik giderilmek,

araştırma ve inceleme tamamlanmak üzere yeniden değerlendirilmesi istenilecektir.

DİKKAT: Genelge ile sözleşmelerde 4A yada 4B kapsamının net olarak

belirlenmesi isteniyor..

Fakat 4A kapsamında olanların prime esas kazançları nasıl belirlenecek…

Kesin bir cümle yok.

Bu durumun sektörde halen uygulanan ücretli olan hekimlerden ayrıca

fatura/SMM düzenlenmesi durumundan ne farkı var…

20 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

4. SAĞLIK BAKANLIĞI MEVZUATLARI AÇISINDAN

DURUM NEDİR:

A. (1219 Sayılı) TABABET VE ŞUABATI SAN'ATLARININ TARZI

İCRASINA DAİR KANUN Tarih 11.04.1928

Bu kanunun 12. Maddesi yeni düzenlemenin nasıl yapılacağını hakkında özü

belirliyor…

Madde 12 – (Değişik: 17/1/1949 - 5304/1 md.)(1) “Sanatını icra etmek üzere bir mahalde kayıtlı olan herhangi bir tabibin bizzat

dükkan ve mağaza açmak suretiyle her türlü ticaret yapması memnudur. “

Yasanın 12. Maddesinin ilk cümlesi hekime ticaret yasağı koyduğundan

Hekim Ortaklı Şirketler ticaret yasağından etkilenmiyorlar mı? Yasa bu

haliyle “Hekimlik Hizmet Alımına” izin veriyor mu?

Ayrıca; Madde 12:….

“(Değişik ikinci fıkra: 21/1/2010-5947/7 md.; Değişik: 2/1/2014-6514/21 md.)

Tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar;

14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesi,

27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek

27 nci maddesi, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 36

ncı maddesi ile 17/11/1983 tarihli ve 2955 sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi

Kanununun 32 nci maddesi saklı kalmak kaydıyla, aşağıdaki sağlık kurum ve

kuruluşlarında mesleklerini icra edebilir:(1)

a) Kamu kurum ve kuruluşları.

b) Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmeli çalışan özel

sağlık kurum ve kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile

sözleşmeli çalışan vakıf üniversiteleri.

c) Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi bulunmayan özel

sağlık kurum ve kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile

sözleşmesi bulunmayan vakıf üniversiteleri, serbest meslek icrası.

(Değişik üçüncü fıkra: 21/1/2010-5947/7 md.)Tabipler, diş tabipleri ve tıpta

uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, ikinci fıkranın her bir bendi

kapsamında olmak kaydıyla birden fazla sağlık kurum ve kuruluşunda

çalışabilir.

21 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Bu maddenin uygulanması bakımından Sosyal Güvenlik Kurumunca branş

bazında sözleşme yapılan özel sağlık kurum ve kuruluşları ile vakıf

üniversiteleri yalnızca sözleşme yaptıkları branşlarda (b) bendi kapsamında kabul edilir. Mesleğini serbest olarak icra edenler, hizmet bedeli hasta

tarafından karşılanmak ve Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edilmemek

kaydıyla, (b) bendi kapsamında sayılan sağlık kuruluşlarında da hastalarının

teşhis ve tedavisini yapabilir. (Değişik dördüncü cümle: 2/1/2014-6514/21

md.) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve yöneticilik görevi

bulunmayan tabipler ile aile hekimleri, kurum ve kuruluşlarındaki çalışma

saatleri dışında ve kurumlarının izniyle aylık otuz saati geçmemek üzere iş

yeri hekimliği yapabilir. Döner sermayeli sağlık kuruluşları ise kurumsal olarak

işyeri hekimliği hizmeti verebilir. (Ek cümle: 2/1/2014-6514/21 md.) Tabipler,

iş yeri hekimliği eğitimi alma ve iş yeri hekimliği belgesine sahip olma şartı

aranmaksızın 10’dan az işçi çalıştıran az tehlikeli iş yerlerinin iş yeri hekimliği

görevini yapabilirler. Bu maddenin uygulamasına ve işyeri hekimliğine ilişkin

esaslar Sağlık Bakanlığınca belirlenir.”

Yasanın 12. Maddesine göre hekimlerin serbest meslek icrası, kamu kurumu

dışında çalışması, SGK Anlaşmalı Sağlık Kuruluşunda çalışması net sınırlar

ile tarif edilmiştir.

1219 Sayılı Yasa ‘da Hekimlerin hangi Özel Sağlık Kuruluşlarında

çalışacağı belirleniyor.

Madde 12: (Değişik ikinci fıkra: 21/1/2010-5947/7 md.; Değişik: 2/1/2014-

6514/21 md.) …… Aşağıdaki sağlık kurum ve kuruluşlarında mesleklerini

icra edebilir:

a) Kamu kurum ve kuruluşları.

b) Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmeli çalışan özel

sağlık kurum ve kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile

sözleşmeli çalışan vakıf üniversiteleri.

c) Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi bulunmayan

özel sağlık kurum ve kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları

ile sözleşmesi bulunmayan vakıf üniversiteleri, serbest meslek icrası.

DİKKAT: Uygulama da SGK Hizmet Sunun Anlaşması olmayan sağlık

kurumları, muayenehanesi olan serbest hekimi de kadrosuna ek olarak

çalıştırabilir ama bu konu da Sağlık Bakanlığı yönetmelikleri ile kısıtlanmıştır..

22 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Örnekler:

Özel Hastaneler Yönetmeliğinin Muayenehanesi Olan Hekimlere İlişkin

Yükümlülükleri: Ayrıca bu yönetmelikte muayenehanesi olan hekimler için

diğer hekimlere göre farklı kabul edilebilecek tanımlar vardır. Yönetmeliğin Ek

5.Maddesinin e) bendi 5. Fıkrasında 5) Muayenehanesi bulunan tabipler,

resmi çalışma saatleri dışında özel hastanelerde sadece nöbet tutabilirler. Bu

tabiplerin nöbet listesi aylık olarak düzenlenir ve Müdürlükçe onaylanır.” Ve I)

bendinde de ı) (Ek:RG-23/9/2010-27708) (Değişik birinci cümle:RG-7/4/2011-

27898) 1219 sayılı Kanunun 12 nci maddesine uygun olmak kaydıyla

mesleğini serbest olarak icra eden hekimler muayenehanesine müracaat eden

hastalarının teşhis ve tedavisini özel hastanelerde yapabilirler. “ diyerek

muayenehanesi olan hekimleri tam zamanlı kadrolu çalışan hekimlerden

ayırmıştır.

Ayakta Teşhis Tedavi Sunan Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik Ek 1.

Madde 12 Fıkrasında (Ek:RG-11/7/2013-28704) 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı

San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 12 nci maddesine uygun olmak

kaydıyla mesleğini serbest olarak icra eden hekimler, muayenehanesine

müracaat eden hastalarının teşhis ve tedavisini (Mülga ibare:RG-30/1/2015-

29252) (…) tıp merkezinde yapabilirler. Bu durumda hastalar, tedavi

masraflarının kendileri tarafından karşılanacağı hususunda bilgilendirilir. Bu

durumda, tıp merkezinin mesul müdürü her ay sonu itibariyle tedavi edilen hasta

sayısı ve hekim ismini müdürlüğe bildirir. Ayrıca bu şekilde tedavi gören

hastalara ayrıntılı fatura düzenlenir.

DİKKAT: Kanun ile verilen hakların yönetmelikler ile geri alınması

muayenehanesi olan hekimler için mevcuttur ve muayenehane konusu; 1219

sayılı kanundaki tarifine aykırı uygulanmaktadır.

1219 Sayılı Tababet Ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun

Madde 1 – (Değişik: 11/10/2011-KHK-663/58 md.)

Türkiye Cumhuriyeti dâhilinde tababet icra ve her hangi surette olursa olsun

hasta tedavi edebilmek için tıp fakültesinden diploma sahibi olmak şarttır.

Madde 2 – Yukarki maddede yazılı diplomanın muteber olması için diploma

sahibinin 8 Teşrinisani1339 tarih ve 369 numaralı kanun mucibince hizmeti

mecburisini ikmal etmiş ve diplomasının Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye

Vekaletince tasdik ve tescil edilmiş olması lazımdır. Tababet sanatını icra etmek

isteyen askeri tabipler de diplomalarını tasdik ve tescil ettirirler.

23 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Madde 5 – Hususi muayenehane açmak veyahut evinde muayenehane tesis

eylemek suretiyle sanatını icra eylemek istiyen her tabip hasta kabulüne

başladığından itibaren en çok bir hafta içinde isim ve hüviyetini, diploma tarih

ve numarasını ve muayenehane ittihaz eylediği mahal ile mevcut ise ihtısas

vesikalarını mahallin en büyük sıhhiye memuruna kaydettirmeğe ve

muayenehanenin nakli halinde en az yirmi dört saat evvel keyfiyeti nakli

ihbara mecburdur.

Madde 6 – Bir mahalde sanatını icra eden mukayyet bir tabip o mahalli

terkeylediği veya her hangi bir sebep ile olursa olsun muayenehanesini set ile

icrayı sanattan sarfı nazar ettiği takdirde en az yirmi dört saat evvel evvelce

kaydedilmiş olduğu sıhhiye dairesine müracaatla kaydına işaret ettirir.

Oysa bugün muayenehane açmak yönetmelikler ile kurala bağlanmış…

Ayakta Teşhis ve Tedavi Özel Yapılan Sağlık Kuruluşları Hakkında

Yönetmeliğin

Muayenehane standardı ve açılması

MADDE 12/D – (Ek:RG-3/8/2010-27661).. Maddesi ile kurala bağlanmış

bulunmaktadır.

(2) fıkrasında (Değişik:RG-6/1/2011-27807) Muayenehane açacak

uzman/tabipler EK-1/d’ deki belgelerle birlikte müdürlüğe başvurur. Müdürlük,

birinci fıkrada belirtilen şartları haiz olup olmadığını yerinde inceler, eksikliği

bulunmayan başvuru dosyası Bakanlığa gönderilir. Bakanlık başvuru dosyasını

inceler. Uygun görülen başvuru dosyası ilgili müdürlüğe gönderilir. Bu

yönetmelik şartlarını taşıyan muayenehane için uzman/tabip adına müdürlükçe

örneği EK-14’te yer alan uygunluk belgesi düzenlenir.

Anayasanın ilgili maddeleri derki; “ Anayasa; yasa ile verilen hakların

kısıtlayıcı alt düzenlemeler ile yeniden düzenlenmesine engeldir. “

Kanaatimce; yasa ve ilgili yönetmelikleri çelişkili olduğundan aksiyon alırken

davranışımızı belirleyen hukuk yolunu tercih edip etmeyeceğimizdir.

24 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

B. KADROLU HEKİM ÇALIŞMASI VE İŞ SÖZLEŞMESİ

TARTIŞMASI…

11.03.2009’da Sağlıkta Planlama sonrasında ilk yapılan yönetmelik değişikliği

ile ifade edilen HEKİM ÇALIŞMASI;

Özel Hastaneler Yönetmeliği;

“MADDE 19 – Özel hastaneler, faaliyet izin belgesinde kayıtlı olan hasta kabul

ve tedavi ettiği uzmanlık dallarındaki tabipler ile bu uzmanlık dallarının

gerektirdiği ve asgari sayıları EK-1’de belirtilen personeli çalıştırmak

zorundadır.

Tabipler, özel hastanede aşağıdaki şekilde çalışabilirler:

a) Kadrolu çalışma: Tabip veya uzman tabibin, bir özel hastanede iş

sözleşmesiyle çalışmasıdır. Sözleşmede, tabibin veya uzman tabibin

haftanın hangi günlerinde ve günün hangi saatlerinde çalışacağı, nöbet

tutup tutmayacağı ve başka bir sağlık kurum/kuruluşunda çalışıp

çalışmayacağı, çalışacak ise mesul müdür iznine bağlı olarak

çalışabileceğinin açıkça yazılması gerekir.

b) Kısmi zamanlı çalışma: Bir hastane veya tıp merkezinde kadrolu

çalışan tabip ve uzman tabibin, günlük çalışma saatleri açıkça belirli

olmak kaydıyla fizik mekânları yeterli olan özel sağlık

kurum/kuruluşlarında sözleşmeye bağlı çalışmasıdır. Kısmi zamanlı

çalışma, en fazla iki özel hastane ve/veya tıp merkezinde yapılabilir.

Muayenehanede çalışılacak ise, muayenehanenin yanında başka bir

özel hastane veya tıp merkezinde çalışılabilir.

25 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

c) Konsültan olarak çalışma: Bu çalışma şeklindeki konsültasyon, özel

hastaneye teşhis ve/veya tedavi amacıyla başvuran bir hastanın sağlık durumu

için, tedavisini üstlenen tabip veya hastanın talebi üzerine aynı veya farklı

uzmanlık dallarındaki tabip/tabiplerden tıbbî görüş, destekleyici, tamamlayıcı

hizmet veya yardım alınması veyahut cerrahi müdahale yapılmasıdır. Bu

şekildeki çalışma, bir hastanın sağlık durumuyla ilgili arızi hallere yönelik

çalışma olup, hastanede sürekli çalışmayı ifade etmez. Bir uzman tabibin

konsültan olarak çalışabilmesi için, konsültasyon hizmetini vereceği hastaneyle

sözleşme yapması gerekir. Bu şekilde çalışan tabiplerin sözleşmeleri ve

verdikleri hizmetlerle ilgili bilgiler, mesul müdür tarafından her ayın sonunda

müdürlüğe bildirilir. Her hastane için ayrı olmak üzere, konsültan tabiplerin ad

ve soyadları ve uzmanlık dalları ile ilgili listeler aylık olarak Bakanlığa

gönderilir.”

Şeklinde tarif edilmişti.

Bu tanım; aynı yönetmelikte değişiklik yapılarak;

“Madde 19- (Değişik:RG-23/9/2010-27708)

Tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile diğer

sağlık personeli özel hastane kadrosunda, sözleşme ile çalışır.”

Şekli ile tarif edilerek sözleşme iş sözleşmesi manasından uzaklaştırıldı.

Bu son tarif ile sorun çözümlendi diye düşünsek te; kanaatimce yargıya giden

olaylarda bu ilişki işçi işveren ilişkisidir hükmünü ortadan kaldırmıyor…

26 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

C. “KADROLU HEKİM” TANIMINDAKİ ÇELİŞKİLER:

Sağlık Bakanlığı yönetmelikte hekim çalışması için iş sözleşmesi demese de

yönetmelik maddelerindeki gizli mana iş sözleşmesi lehinedir.

TDK’ya göre kadro: isim (ka'dro) İtalyanca quadro. Bir kamu kuruluşunun,

bir işletmenin, denetim veya yönlendirme işlerini gerçekleştirenler ve bunların

taşıdığı ödev, yetki ve sorumlulukların hepsi…

Kadrolu Hekim ile kastedilen 4 A sigortalı Hekim midir?..

Çelişkileri hep birlikte inceleyelim.

SAĞLIKTA PLANLAMA VE HEKİM KADROLARI AÇISINDAN:

Özel Hastaneler Yönetmeliği

“Özel hastane kadroları (Değişik madde başlığı:RG-11/7/2013-28704)

MADDE 6 – (Başlığı ile birlikte değişik:RG-23/9/2010-27708)

Özel hastane kadroları, Bakanlıkça belirlenen sağlık hizmet bölgelendirmesine

göre planlanan hekim sayısı ve hizmet ihtiyacı dikkate alınarak Bakanlıkça

belirlenir ve yatırım listesinde ilan edilir.”

Sonuç; Özel Sağlık Kurumlarında kadrolar özel kuruluşa aittir.

KADROLU HEKİMLERİN İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜNE

BİLDİRİMİ AÇISINDAN:

Kadroların kullanım iradesi ve bildirimleri Özel Sağlık Kuruluşlarına aittir.

Bu haliyle bakıldığında iradenin Özel Sağlık Kuruluşunda olması kadroda yer

alan hekimin çalıştıran sorumluluğunda hizmet yaptığını göstermektedir.

Yönetmelik örneklerine birlikte bakalım:

Özel Hastanelerde Çalışan Hekimlere İlişkin Yükümlülükler: Özel Hastaneler

Yönetmeliğin 7.maddesinde " Özel hastanelerin kadroları, Sağlık Kuruluşları

Yönetim Sistemine, Bakanlıkça elektronik ortamda kaydedilir.

Mesul müdür, bu sistem üzerinden hastanenin her bir uzmanlık dalı için toplam

kadrosunu, kullanabileceği kadrosunu ve AKTİF ÇALIŞANINI takip eder,

hekim ayrılış ve başlayış tekliflerini bu sistem üzerinden yapar ve çalışma

belgelerini düzenler. .... Hekim başlatma talebi uygun bulunanların çalışma

belgesi müdürlükçe onaylanır."

27 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Ayrıca; Aynı Yönetmeliğin Ek 1 I-MESUL MÜDÜR: Hastanede kadrolu olan ve

muayenehane veya başka bir sağlık kurum/kuruluşunda çalışmayan tabip veya

uzman tabiplerden biri mesul müdür olabilir. III-UZMAN TABİP: (Değişik:RG-23/9/2010-27708) Özel hastanenin hizmet

sunduğu uzmanlık dallarının her birinde en az bir kadrolu uzman tabip;”

diyerek KADROLU olmaktan bahsetmiştir.

Kanaatimce; bu madde de kadrolu diye tanımladığı hekimler 4 A kapsamında

olacak hekimlerdir.

DİKKAT: Bu mana böyle değilse her bir uzmanlık dalında ikinci ve daha fazla

sayıdaki uzman hekim; KADROSUZ, İSTEDİĞİMİZ SAYIDA çalıştırılabilir

manası verir ki; buna Planlama İstihdam Komisyonu izin vermiyor…

Yönetmeliğin 19.maddesinde ise "Tabip ve tabip dışı personel özel hastane

kadrosunda sözleşmeyle ve Ek-12'deki Personel Çalışma Belgesi düzenlenerek

çalışır. Çalışanların işten ayrılışları, en geç beş iş günü içinde müdürlüğe

bildirilir ve çalışma belgesi iptal edilir. .....

..... Ayrılanın yerine başlayış dışındaki her türlü personel başlayışlarında ise,

öncelikle mesul müdür tarafından başlayacak personele çalışma belgesi

düzenlenerek müdürlüğe onaylatılır ve çalışma belgesi onaylandığı tarihten

itibaren personel hastanede çalışabilir.

…. Sağlık Kuruluşları Yönetim Sistemine uygun olan işlemler, bu sistem

üzerinden yürütülebilir."” Demektedir.

Ve bu tanımdan dolayı da bugüne kadar İl Sağlık Müdürlükleri hekim

girişlerinde 4 A sigortalılığı istediler.

DİKKAT: ÇKYS üzerinde yapacağınız tüm HEKİM GİRİŞLERİ ZAMAN ve

DÖNEM kavramına göredir. Burada aklımıza gelen soru:

Hizmet Alımı yaptığımız hekimler ile yapacağımız sözleşmelerde mesai saati

yazmadığına göre ÇKYS kayıtları nasıl yapılacak…

PERSONEL ÇALIŞMA BELGESİ AÇISINDAN:

Yönetmeliğin yasaklar başlıklı 66.maddesinde ise " j) Özel hastanelerde,

adlarına personel çalışma belgesi düzenlenmeyen tabip ve diğer sağlık

personeli çalıştırılamaz. " denilmektedir.

DİKKAT: Hizmet Alımı ile tacir sıfatı olan hekime personel çalışma belgesi

düzenlenebilir mi???

28 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Hekimin Şirketi Türk Ticaret Kanunu kapsamında kurulduğundan istediği

sayıda farklı Özel Sağlık Kuruluşu ile de hizmet alımı anlaşması yapabilir.

Bu açıdan da ilgili yönetmelikler de düzenleme yapılması gerekmektedir.

Kadro Dışı Geçici Çalışmanın; kadrolu çalışma şartıyla izne tabi olması da

“Hekimlik Hizmet Alımı” açısından çelişkiler doğuracaktır.

Örnekler:

Özel Hastaneler Yönetmeliği;

Yönetmeliğin kalite ve verimliliğini artırmak amacıyla izin verilebilecek

hususlar başlıklı Ek5.maddesinde "Kalite ve verimliliği artırmak amacıyla

Bakanlıkça, ek 4 üncü maddedeki planlamadan istisna olarak ruhsatlı

hastanelere aşağıdaki hususlarda izin verilebilir:…..

e) (Değişik:RG-21/3/2014-28948) Ayrıca;

1) Özel hastanelerde kadrolu olarak çalışan tabip ve diş tabipleri, 1219

sayılı Kanunun 12 nci maddesine uygun olmak kaydıyla bulunduğu ilde

planlama kapsamındaki diğer özel sağlık kuruluşlarında kadro dışı geçici

olarak çalışabilir. Diğer sağlık çalışanları ise planlama kapsamındaki en fazla

bir özel sağlık kuruluşunda görev alabilir. Tabiplerin kadrolu olarak çalıştığı

kuruluştan ayrılmaları halinde, tabip planlamasının bozulmaması amacıyla

azami üç ay daha kadro dışı geçici olarak çalışmaya devam edebilir. Bu

sürenin sonunda planlama kapsamındaki herhangi bir özel sağlık kuruluşunda

kadrolu olarak çalışmaya başlayamaması halinde düzenlenmiş olan personel

çalışma belgesi iptal edilir......

i) (Ek:RG-23/9/2010-27708) Hekimlerin başka bir ildeki hastanede kadro dışı

geçici çalışma kapsamında hizmet vermek istemeleri halinde;…

… (Ek cümle:RG-21/3/2014-28948) Özel hastanede kadrolu olarak çalışan

tabipler, başka ildeki A ve B tipi tıp merkezlerinde kadro dışı geçici çalışabilir.

(Ek cümle:RG-21/3/2014-28948) Bu durumda kadro dışı geçici çalışılan ildeki

Müdürlükçe tabip adına EK-12 deki personel çalışma belgesi düzenlenir.

h) (Değişik:RG-27/5/2012-28305) Özel hastanede görev yapan bir uzman

hekimin ayrılması halinde, aynı dalda uzman hekim süre kaydı aranmaksızın

istihdam edilir.

29 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Ayakta Teşhis ve Tedavi Özel Yapılan Sağlık Kuruluşları Hakkında

Yönetmeliğin

Tıp merkezi kadroları

MADDE 6 – (Başlığıyla birlikte değişik:RG-11/7/2013-28704)

Tıp merkezi kadroları, Bakanlıkça belirlenen sağlık hizmet bölgelendirmesine

göre planlanan tabip/uzman sayısı ve hizmet ihtiyacı dikkate alınarak

Bakanlıkça belirlenir ve yatırım listesinde ilan edilir.

MADDE 13- Fıkra( 8) (Ek:RG-27/5/2012-28305) (Değişik:RG-11/7/2013-

28704) A ve B tipi tıp merkezlerine ruhsat verilmesinden sonra, EK-5’te

gösterilen personelin sayısı, ismi, unvanı, uzmanlık dalı veya meslekî diğer

kariyerleri ile ilgili bilgileri ihtiva eden personel listesi, kadro dışı çalışan

tabipler de dahil olmak üzere tabiplerle yapılmış sözleşmelerin aslı veya mesul

müdür tarafından tasdikli örnekleri Müdürlüğe verilir. Müdürlük tarafından

personelini tamamladığı tespit edilen tıp merkezi, en geç beş iş günü içerisinde

Bakanlığa bildirilir. Bakanlıkça, EK-2/c’de örneği gösterilen Faaliyet İzin

Belgesi yedi iş günü içinde düzenlenir ve bu belgenin verilmesi ile özel tıp

merkezi hasta kabul ve tedavisine başlar.

Tabip ve uzmanlar

MADDE 17 – (Başlığı ile birlikte değişik:RG-6/1/2011-27807)

Tabip ve uzmanlar, adlarına çalışma belgesi düzenlenerek sağlık kuruluşu

kadrosunda sözleşmeyle çalışır.

Çalışma belgesi

MADDE 18- (2). Fıkra Sağlık kuruluşunda, hasta kabul ve tedavi edilen

uzmanlık dalları için EK-5’de belirlenen nitelikte ve asgari sayıda tabip ve

tabip harici sağlık çalışanı istihdam edilmek zorundadır.

Ek 1 Madde- Fıkra (6) (Değişik:RG-21/3/2014-28948) Bu Yönetmelik

kapsamındaki kadro dışı geçici çalışma hükümleri tabiplere yönelik bir hak

olup kuruluşa müktesep kadro hakkı vermez. Müdürlükçe kadro dışı geçici

çalışan tabip adına EK-4/a’da yer alan “Çalışma Belgesi” düzenlenir. Kadro dışı

geçici çalışma gün ve saatleri, kadrolu çalışılan kuruluşla yapılan sözleşmede

açıkça belirtilir.

30 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

DİKKAT: Özetle; Sözleşme içeriği olarak çalışma gün ve saatleri

belirtilmesinin istenmesi de kastedilen sözleşmeyi iş ya da hizmet akdi olarak

niteliyor.

Hizmet Alım Sözleşmelerinde mesai kavramı değil sonuç önemlidir. Mesai

kavramı içerikte yer alırsa İş/Hizmet Akdini çağrıştırır.

İstihdam; Bir görevde, bir işte kullanma; göreve yerleştirme demektir ki işçi

işveren ilişkisini belirtmektedir.

Sağlık Kuruluşlarında Hekimlerin görev yapabilmeleri sağlık kuruluşunun

kadrosunda olmasına ve sözleşme ile çalışmasına bağlanmıştır.

Burada bahsedilen sözleşmenin hizmet alım sözleşmesi olduğu manası

zorlamalı bir mana olup burada sözleşme olarak bahsedilen İş Akti ya da Hizmet

Aktidir.

Buna rağmen; Özel Sağlık Kurumu ile arasında hizmet sözleşmesi bulunan

hekimlere İl Sağlık Müdürlükleri 4 B kapsamında Çalışma İzin Belgesi

düzenlenmesine onay veriyorlar. Sağlık Bakanlığının olumlu görüşü var…

31 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

D. ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARININ KADROLARI

BELİRLENİRKEN ESAS PARAMETRE; TAM ZAMANLI

ÇALIŞMADIR…

15.02.2008 tarihindeki yönetmelikler ile yapılan Sağlıkta Planlama

düzenlemesinin ana parametresi tam zamanlı çalışmadır, tüm tam zamanlı

çalışan hekim branşları o sağlık kuruluşunun kadrosu olarak kabul edilmiştir.

Yönetmeliklerdeki tariflere birlikte bakalım:

Ayakta Teşhis ve Tedavi Özel Yapılan Sağlık Kuruluşları Hakkında

Yönetmelik

Geçiş hükümleri

GEÇİCİ MADDE 9 – (Ek:RG-6/1/2011-27807)

Fıkra (1) 6/1/2011 tarihinden önce uygunluk belgesi/ruhsat alan sağlık

kuruluşlarının tam zamanlı olmak kaydıyla tabip/uzman kadroları, sağlık

kuruluşu kadrosu olarak kabul edilir. Kuruluşta kısmî zamanlı çalışan

tabip/uzmanlar kuruluş kadrosuna dâhil edilmez.

Ayrıca İstisnai tabip çalıştırılması

GEÇİCİ MADDE 12 – Fıkra(4) (Ek:RG-30/1/2015-29252) 15/2/2008

tarihinden itibaren özel sağlık kuruluşlarında, çalışma belgesi

düzenlenmeksizin herhangi bir sürede sigortalı olarak çalıştığını belgeleyen ve

31/12/2013-21/3/2014 tarihleri arasında muayenehane hariç planlamaya tabi

hiçbir özel sağlık kuruluşunda kadrolu olarak çalışmayan tabipler, bu fıkranın

yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde başvuruda bulunmak

koşuluyla bir defaya mahsus özel sağlık kuruluşlarında kadro dışı geçici

olarak çalışabilir.

Özel Hastaneler Yönetmeliği

GEÇİCİ MADDE 14 – (Ek:RG-23/9/2010-27708)

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla özel hastanelerde Yönetmeliğin

19 uncu maddesi kapsamında çalışmayan hekimlerden; a) Özel hastanelerde kısmi zamanlı olarak çalışan hekimler ile tıpta uzmanlık

mevzuatına göre uzman olanların kadrolu olarak çalışmak istemeleri halinde

Bakanlığımızca planlama dışı geçici olarak çalışmalarına izin verilir. Bu

geçici çalışma hekimlere/uzmanlara yönelik bir hak olup özel hastaneye

müktesep kadro hakkı vermez.

32 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Ekler 10

ÖZEL HASTANE AÇILIŞINDA BULUNMASI GEREKEN BELGELER

LİSTESİ

Özel hastane faaliyet başvurusunda bulunması gereken bilgi ve belgeler

Fıkra (G) Ek-1’de gösterilen personelin sayısı, ismi, unvanı, uzmanlık dalı

veya meslekî diğer kariyerleri ile ilgili bilgileri ihtiva eden personel listesi,

geçici zamanlı çalışan tabipler de dâhil tabiplerle yapılmış sözleşmelerin aslı veya mesul müdür tarafından tasdikli örnekleri ile konsültan hizmet verilecek

uzmanlık dallarının listesi.

Ekler 11

Belli Bir Uzmanlık Dalında Faaliyet Gösteren Hastanelerin Asgarî

Standartları

d-) Göz Hastalıkları Hastanesi: Maddesi fıkra (4): Hasta yatak sayısı otuz ve

altında bulunan göz dal hastanelerinde genel anestezi altında yapılacak

ameliyatlarda anestezi ve reanimasyon uzman tabibi bulunması şartı ile

anestezi ve reanimasyon uzman tabibinin kadrolu- tam zamanlı olarak

bulunması gerekmez.

Ekler 13

Geçici Ruhsatname Ve Geçici Faaliyet İzin Belgesi İçin Gereken Belgeler

Listesi: Maddesi Fıkra ( J) Ek-1’de gösterilen personelin sayısı, ismi, unvanı,

uzmanlık dalı veya meslekî diğer kariyerleri ile ilgili bilgileri ihtiva eden

personel listesi, geçici zamanlı çalışan tabipler de dâhil tabiplerle yapılmış

sözleşmelerin aslı veya mesul müdür tarafından tasdikli örnekleri ile konsültan

hizmet verilecek uzmanlık dallarının listesi.

Ayrıca Diyaliz Merkezleri Hakkında Yönetmelik

Mevcut merkezlerin tabip kadro tespiti

GEÇİCİ MADDE 4 – (Ek:RG-10/10/2012-28437) Fıkra (1): Bu maddenin

yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla faaliyette olan özel merkezlerde kadrolu

çalışan uzman tabip ve tabip sayıları merkezin tabip kadrosu olarak belirlenir. Merkezde kısmî zamanlı çalışan uzman tabip ve tabipler merkezin tabip

kadrosuna dahil edilmez. Merkezden ayrılan kadrolu ve kısmi zamanlı uzman

tabip ve tabip yerine aynı statüde uzman tabip ve tabip başlatılabilir.

33 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Özel Sağlık Kurum Ve Kuruluşlarının İl Sağlık Müdürlüklerince

Denetimine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönerge

EK-2 ÖZEL HASTANELER HİZMETE ESAS DENETİM FORMU

S145 Hastanede çalışan personelin sigorta prim bordrosu /destek prim

bordrosu mevcut mu? Olmayan personeller için başvuru yapılmış mı?

(KİDEYTY Md. 5)

EK-4 AYAKTA TEŞHİS VE TEDAVİ YAPILAN ÖZEL SAĞLIK

KURULUŞLARI HİZMETE ESAS DENETİM FORMU

S9 Özel sağlık kuruluşunda çalışan personelin sigorta prim bordrosu /destek

prim bordrosu mevcut mu? Olmayan personeller için başvuru yapılmış mı?

(KIDEYTY Md. 5)

S10 Özel sağlık kuruluşunun Sigorta/ Destek prim bordrosunda bulunmayan

(SGK'ya bildirimi yapılmamış) personel çalıştırılıyor mu?

(KIDEYTY Md. 5)

KIDEYTY - Kamu İdarelerinin Denetim Elemanlarınca Yapılacak Tespitler

Hakkında Yönetmelik Bu Yönetmelik, sigortasız işçi çalıştırılmasının önlenmesi için, kamu

idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince, işyerlerinde

yapacakları her türlü soruşturma, denetim ve incelemeler sırasında 5510 sayılı

Kanun yönünden sigortalı olması gerekenlerin sigortalı olup olmadığının

tespiti ile sigortasız çalıştırılanların ve tespitler sırasında kanuna göre sigortalı

sayılanların prime esas kazançlarının ve/veya sigortalı gün sayılarının eksik

bildirilmesine ilişkin tespitlerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirimini

düzenlemek üzere çıkarılmış, 27 Eylül 2008 tarihli Resmi Gazete’de

yayımlanmış ve 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Özetle; bugün hekimlerin sözleşmesi konusunda itilaflar sürerken sağlık

kuruluşlarında kadro planlaması yapılırken dikkate alınan esas hekimin tam

zamanlı çalışmasıdır.

Tam zamanlı çalışma İş Akdi yada Hizmet Akdi ile çalışması durumunda olur.

Hizmet alımlarında zaman kavramı olmaz işin sahibi ve yüklenici kavramları

olur.

Hizmet alım sözleşmelerinde taraflar Tacirdir…

Yine Özel Hastaneler Yönetmeliği Ek 5. Maddesi S fıkrasının 5.Paragrafında

“15/2/2008 tarihi ile 11/3/2009 tarihine kadar geçen sürede kadrolu tabibi

olmadığından uzmanlık dalı faaliyet izin belgesinden çıkarılan hastaneler için

söz konusu dalda kadrolu tabip bulunur ise, bu uzmanlık dalı yeniden faaliyet

izin belgesine işlenir.” Diyerek

Hekim çalışması ve kadro ilintisi tam zamanlı çalışma olarak tanımlıdır.

34 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

E. SAĞLIK KURULUŞLARI İLE İLGİLİ YÖNETMELİKLERİN TABİ

OLDUĞU KANUNLAR:

Bu açıdan Özel Hastanelerin “Hekimlik Hizmet Alımı” konusunda daha

avantajlı olduğunu düşünüyorum…

Ayakta Teşhis Ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında

Yönetmelik

Dayanak

MADDE 3 – (Değişik:RG-11/7/2013-28704)

Bu Yönetmelik; 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı

San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık

Hizmetleri Temel Kanunu, 19/4/1937 tarihli ve 3153 sayılı Radiyoloji,

Radiyom ve Elektrikle Tedavi ve Diğer Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında

Kanun, 19/3/1927 tarihli ve 992 sayılı Seriri Taharriyat ve Tahlilat Yapılan ve

Masli Teamüller Aranılan Umuma Mahsus Bakteriyoloji ve Kimya

Laboratuvarları Kanunu ile 11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı

ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde

Kararnamenin 40 ıncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Diyaliz Merkezleri Hakkında Yönetmelik

Dayanak

MADDE 3 – (1) (Değişik: RG-10/10/2012-28437) Bu Yönetmelik; 7/5/1987

tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3 üncü maddesi ve

9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile 11/10/2011 tarihli ve 663

sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri

Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 40 ıncı maddesine dayanılarak

hazırlanmıştır.

Özel Hastaneler Yönetmeliği

Dayanak

MADDE 3 – (Başlığı ile birlikte değişik:RG-11/7/2013-28704)

Bu Yönetmelik; 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel

Kanununun 3 üncü maddesi ile 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve 11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının

Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 40 ıncı

maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

35 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Burada dikkat edilmesi gereken konu:

Özel Hastaneler Yönetmeliğinin dayanağını aldığı kanunlar arasında 2219

Sayılı Hususi Hastaneler Kanunu yoktur.

24.05.1933 tarihli olan HUSUSİ HASTANELER KANUNU’na göre;

“Madde 1 – Devletin resmi hastanelerinden ve hususi idarelerle belediye

hastanelerinden başka yatırılarak hasta tedavi etmek veya yeni hastalık

geçirmişlerin zayıfları yeniden eski kuvvetlerini buluncaya kadar sıhhi şartlar

içinde beslenmek ve doğum yardımlarında bulunmak için açılan ve açılacak

olan sağlık yurtları "hususi hastaneler" den sayılır.

Bunların açılma, kullanma, kapanma şartları bu kanunun hükümlerine bağlıdır.”

Dikkat: Tanımda teşhis kelimesi yoktur. Ve hastaların istediği hekimleri

tedavileri için hastaneye çağırabilmeleri “Hekimden Hizmet Alımı” kabul

edilebilir.

“Madde 12 – Hususi hastaneler, almağa mezun oldukları hastalar için bu

hastaların istedikleri hekimleri davete ve tedavinin bu hekimler tarafından

yapılmasını kabule mecburdurlar. Eğer hastalar hariçten hekim getirmek arzu

ve talep etmezlerse hastaneler bu vazifeyi birinci sınıf muvazzaf mütehassıs

tabiplerine tevdi ederler.”

Buradan anlaşılacağı üzere Hekim Çalışması konularında yargıya giden

düzenlemeler açısından Özel Hastaneler daha avantajlıdır.

36 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

5. 3359 SAYILI SAĞLIK HİZMETLERİ KANUNU EK

MADDE-11 İLE GETİRİLEN RUHSATSIZ SAĞLIK

HİZMETİNE CEZA UYGULAMASI:

3359 Sayılı Yasa

Ek Madde 11 – (Ek: 2/1/2014-6514/46 md.)

Sağlık hizmeti sunumu ile ilgili tüm iş ve işlemler Sağlık Bakanlığınca

denetlenir.

Olağanüstü durumlarda mesleğini icraya yetkili kişilerce acil sağlık hizmeti

ulaşana ve sağlık hizmeti devamlılık arzedene kadar verilecek olan sağlık

hizmeti hariç, ruhsatsız olarak sağlık hizmeti sunan veya yetkisiz kişilerce

sağlık hizmeti verdirenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne

kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Özel izne tabi hizmet birimlerini Sağlık

Bakanlığından izin almaksızın açan veya buralarda verilecek hizmetleri sunan

sağlık kurum ve kuruluşları, bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yarısına

kadar idari para cezası ile cezalandırılır.

İlgili sağlık mevzuatlarına göre de;

Özel Hastaneler, Yönetmeliğin 4/ı maddesinde tanımlanan ruhsatnameyi ve

4/j maddesinde tanımlanan faaliyet izin belgesini alarak sağlık hizmeti

sunmaya başlayabilir.

Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki

Yönetmelikte düzenlenen tıp merkezleri ise adı geçen Yönetmeliğin 4/f

maddesinde tanımlanan ruhsatnameyi ve 4/ç maddesinde tanımlanan faaliyet

izin belgesini, Poliklinikler 4/f maddesindeki ruhsatnameyi,

Muayenehaneler ise il sağlık müdürlüğünden uygunluk belgesi alarak sağlık

hizmeti sunmaya başlayabilir.

Özel Hastaneler Yönetmeliği

“Yasaklar

Madde 66- (Değişik:RG-21/10/2006-26326)

Bu Yönetmelik kapsamındaki hastane ve kişiler için yasak olan fiil ve

davranışlar aşağıda belirtilmiştir.

a) Özel hastaneler, ruhsat ve faaliyet izin belgesi almadan hizmet veremezler.

37 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

c) (Değişik:RG-11/3/2009-27166) Özel hastaneler, faaliyet izin belgesinde

bulunmayan uzmanlık dallarında hasta kabul ve tedavi edemezler.

ı) Özel hastanede herhangi bir faaliyet alanının veya biriminin, yetkisi olmayan

kişiler tarafından kullanımı yasaktır. (Mülga ibare:RG-1/7/2014-29047) (…)”

Ayakta Teşhis Ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında

Yönetmelik

“Uyulması gereken diğer hususlar

MADDE 31 – (1) Sağlık kuruluşu işletenleri ile mesul müdürleri, aşağıda

belirtilen hususlara uymak zorundadır:

a) Ruhsatname almadan faaliyet gösterilemez.

c) Sağlık kuruluşunda, adlarına çalışma belgesi düzenlenmeyen sağlık

çalışanları görev yapamaz.

ç) Sağlık kuruluşunda, tabip unvanı kazanmamış intern, stajyer öğrenciler ve

ilgili mevzuat hükümlerine göre çalışma yetkisi bulunmayan sağlık

çalışanları ile gerekli izinleri olmayan sağlık çalışanları görev yapamaz.

h) Sağlık kuruluşundaki herhangi bir faaliyet alanı veya birim, yetkisi

olmayan kişiler tarafından kullanılamaz.”

Denilmekte ve Özel Sağlık Kurum Ve Kuruluşlarının İl Sağlık

Müdürlüklerince Denetimine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönerge

ile de denetimlerdeki işlemler tarif edilmiştir.

3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu sağlık hizmetleriyle ilgili temel

esasları düzenlediğinden bu kanundan yetkilerini alan Sağlık Bakanlığı; sağlık

ve yardımcı sağlık personelinin yurt düzeyinde dengeli dağılımını sağlamak

üzere istihdam planlaması yapar ve sağlık hizmeti sunumu ile ilgili tüm iş ve

işlemler Sağlık Bakanlığınca denetlenir.

Bu kanuna göre de elde edilen sonuç: hekim bile olsa Sağlık Bakanlığı'nın

belirlediği şartlarda izin almadıkça kimse ülkemizde sağlık hizmeti sunamaz.

Burada dikkat etmemiz gereken Hekimler için meslek yasası olan 1219 sayılı

yasa ile tanınan haklar ve 3359 sayılı yasanın uygulanması sonucu ortaya

çıkan hak kısıtlamalarında hukukun Anayasal Haklar açısından hangi tür

kararları verebileceğidir.

38 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Hekimlik mesleği icrası yasal olarak bu kadar kati yükümlülükler ile

denetlemeye tabi tutulurken aynı kanunda kabul edilen bir madde ile de acil

sağlık hizmetlerine yapılacak müdahaleleri yapabilme yetkisi emniyet

personeline verilerek trajikomik bir duruma imza atılmıştır.

18.01.2014 RG 28886 6514 Sayılı Sağlık Bakanlığı Ve Bağlı Kuruluşlarının

Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname İle Bazı

Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (Torba)

Madde 20-

“Türk Silâhlı Kuvvetlerinin muharip unsurlarından ve Emniyet Genel

Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatı

personelinden, görevlendirilen ve ilgili eğitimi başarıyla tamamlayanlar, görev

yaptıkları süre ve görevle sınırlı olmak üzere, sağlık personeli yokluğunda,

sağlık hizmetine ulaşıncaya kadar acil tıbbi müdahaleleri yapmaya yetkilidir.

39 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

6. İŞ AKTİ, HİZMET AKTİ VE HİZMET SÖZLEŞMESİ

TANIMLARI, FARKLARI:

A. 5510 SAYILI KANUNA GÖRE 4 A VE 4 B TANIMI:

5510 sayılı Kanunun 3. Maddesinin 11. Fıkrasında yer alan tanımda;

“11) Hizmet akdi:….sayılı Borçlar Kanununda tanımlanan hizmet akdini

ve iş mevzuatında tanımlanan iş sözleşmesini veya hizmet akdini,”

diyerek İş Sözleşmesi ve Hizmet Akdini aynı kapsama almıştır.

Ve sigortalılığı düzenleyen 4. Maddesi de " Hizmet akdi ile bir veya

birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar" maddenin a bendi

kapsamında sigortalı sayılır. " Ticarî kazanç veya serbest meslek

kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar

ve anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi

paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket

ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları " maddenin b bendi

kapsamında sigortalı olarak tanımlanmıştır.

Buna göre hekimle yapılan tüm sözleşmeler içeriği ne olursa olsun 4 A

kapsamında yani sigortalı sayılmıştı. Ama torba yasa ile yeni eklenen

Ek Madde 10’nun son paragrafı ile yapılan düzenleme tanımlardaki

mana ile çelişkilidir ve ayrıca bu madde ile hekimin 1219 sayılı yasanın

12. Maddesine uygun olma şartı istenmekte olup bu da sözleşme içeriği

ile birlikte Sağlık Bakanlığı uygulamalarının da birlikte

değerlendirilmesini gerektirmektedir.

40 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

B. HİZMET VE İŞ AKİTLERİNİN YASAL TANIMLARI:

1) 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinde işçinin, işverenin, iş

ilişkisinin ve işyerinin tanımı yapılmıştır. Aynı Kanun'un

8.maddesinde "- İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş

görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden

oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe,

özel bir şekle tâbi değildir." şeklinde bir düzenleme mevcuttur.

2) 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'nu yürürlükten

kaldıran 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 393.maddesinde "

Hizmet Sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya

belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana

veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. İşçinin

işverene bir hizmeti kısmi süreli olarak düzenli biçimde yerine

getirmeyi üstlendiği sözleşmeler de hizmet sözleşmesidir." şeklinde

tanımlanmış olup, 394.maddesinde ise " Hizmet sözleşmesi,

kanunda aksine bir hüküm olmadıkça özel bir şekle bağlı

değildir. Bir kimse, durumun gereklerine göre ancak ücret

karşılığında yapılabilecek bir işi belli bir zaman için görür ve bu iş

de işveren tarafından kabul edilirse, aralarında hizmet sözleşmesi

kurulmuş sayılır." şeklinde hizmet sözleşmesinin nasıl kurulacağı

açıklanmıştır.

41 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

İşçilerin hak ve borçları;

4857 sayılı İş Kanunu

5953 sayılı Basın İş Kanunu

854 sayılı Deniz İş Kanunu ile düzenlenmiştir.

Tüm çalışanların bazı haklarını düzenlemek üzere özel kanunlar da

çıkarılmıştır.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu

Hafta tatili Hakkında Kanun,

Ulusal Bayram Ve Genel Tatiller Hakkında Kanun v.s.

Borçlar Kanunu da iş sözleşmesi (hizmet akdi) ile çalışanların hak ve borçlarını düzenleyen bir diğer kanun olarak yürürlüğünü

muhafaza etmiştir. Belirtelim ki, 1.7.2012 tarihine kadar bu

konuda büyük bir sorun da yaşanmamıştır. Kuşkusuz bunda 818

sayılı Borçlar Kanununun işçilerin haklarını düzenleme konusunda

liberal hükümler içermesi, işçiyi koruyucu hükümlerin oldukça az

oluşu etkili olmuştur.

İşçilik hakları; hem Borçlar Kanununda hem de iş kanunlarında

düzenlenmiş, ayrıca İş Kanununda öngörülmeyen yeni bazı

haklar yeni Borçlar Kanunu ile getirilmiştir.

42 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

4857 Sayılı İş Kanunu:

İstisnalar maddesi İş Kanununa tabi olmayan sektörleri

belirlemiştir:

Madde 4 -Aşağıda belirtilen işlerde ve iş ilişkilerinde bu

Kanun hükümleri uygulanmaz;

a) Deniz ve hava taşıma işlerinde,

b) 50'den az işçi çalıştırılan (50 dâhil) tarım ve orman

işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde,

c) Aile ekonomisi sınırları içinde kalan tarımla ilgili her çeşit

yapı işleri,

d) Bir ailenin üyeleri ve 3 üncü dereceye kadar (3 üncü

derece dâhil) hısımları arasında dışardan başka biri katılmayarak

evlerde ve el sanatlarının yapıldığı işlerde,

e) Ev hizmetlerinde,

f) (…) (1) çıraklar hakkında, (1)

g) Sporcular hakkında,

h) Rehabilite edilenler hakkında,

ı) 507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanununun 2 nci

maddesinin tarifine uygun üç kişinin çalıştığı işyerlerinde.

Dikkat: Bu istisnalarda Sağlık Hizmeti Yok…

Borçlar Kanununun İş Kanunu açısından asıl önemi boşluk

doldurucu işlevidir.

Eğer işçi-işveren ilişkisi açısından uygulanması gereken bir kural

İş Kanununda düzenlenmemişse bu durumda Borçlar

Kanunundaki hükümlere bakılması gerekir.

Zira Borçlar Kanunu İş Kanununa göre genel kanundur. Bu

husus pozitif dayanağını Türk Medeni Kanunun 5. maddesinde

bulmaktadır. Anılan maddeye göre, “Bu Kanun ve Borçlar

Kanununun genel nitelikli hükümleri, uygun düştüğü ölçüde

TÜM ÖZEL HUKUK İLİŞKİLERİNE uygulanır”.

Dolayısıyla iş sözleşmesi ile ilgili olarak tarafların hak ve borçları

bağlamında bir düzenleme boşluğu olduğunda, bu konuda Türk

Borçlar Kanununa bakılması ve orada bir hüküm olduğunda bu

hükmün uygulanması gerekmektedir.

43 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

C. SÖZLEŞMELER

(2886 Sayılı) Devlet İhale Kanunu kapsamında ihale yapılarak

imzalanan sözleşmeler;

Kira, Trampa, Satış sözleşmeleri vs

Gelir elde edilmesini sağlayan işler

(4734 Sayılı) Kamu İhale Kanunu kapsamında ihale yapılarak

imzalanan sözleşmeler;

Mal alımı, Hizmet alımı, Yapım (eser) söz. vs.

Harcama yapılmasını gerektiren işler

6098 Sayılı TBK’da Düzenlenen İŞ GÖRME SÖZLEŞMELERİ

Hizmet Sözleşmesi

Pazarlamacılık Sözleşmesi

Evde Hizmet Sözleşmesi

Eser Sözleşmesi

Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi

Yayım(Neşir) Sözleşmesi

Vekâlet Sözleşmesi

HİZMET SÖZLEŞMELERİ (m.393-469)

Hizmet Sözleşmeleri 3 ayrımda düzenlenmiştir;

Genel Hizmet Sözleşmesi (m. 393-447)

Pazarlamacılık Sözleşmesi (m. 448-460)

Evde Hizmet Sözleşmesi (m. 461-469)

HİZMET SÖZLEŞMELERİ

İŞÇİNİN BORÇLARI

Bizzat Çalışma Borcu (m.395)

Özen ve Sadakat Borcu (m.396)

Teslim ve Hesap Verme Borcu (m.397)

Fazla Çalışma Borcu (m.398) (fazla çalışma ücreti m.402’de

düzenlenmiş olup yeni bir düzenlemedir.)

Düzenlemelere ve Talimatlara Uyma Borcudur. (m.399)

HİZMET SÖZLEŞMELERİ

İŞVERENİN ÜCRET ÖDEME BORCU (m.401)

Sözleşmede belirtilen miktarı,

Sözleşmede hüküm yoksa asgari ücretten az olmamak üzere emsal

ücreti ödemekle yükümlüdür.

44 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

HİZMET SÖZLEŞMESİ

MADDE 394- Hizmet sözleşmesi, kanunda aksine bir hüküm

olmadıkça özel bir şekle bağlı değildir.

Bir kimse, durumun gereklerine göre ancak ücret karşılığında

yapılabilecek bir işi belli bir zaman için görür ve bu iş de işveren

tarafından kabul edilirse, aralarında hizmet sözleşmesi kurulmuş

sayılır.

Geçersizliği sonradan anlaşılan hizmet sözleşmesi, hizmet ilişkisi

ortadan kaldırılıncaya kadar, geçerli bir hizmet sözleşmesinin bütün

hüküm ve sonuçlarını doğurur.

HİZMET SÖZLEŞMESİ

III. Teslim ve hesap verme borcu

MADDE 397- İşçi, üstlendiği işin görülmesi sırasında üçüncü

kişiden işveren için aldığı şeyleri ve özellikle paraları derhâl ona

teslim etmek ve bunlar hakkında hesap vermekle yükümlüdür.

İşçi, hizmetin ifasından dolayı elde ettiği şeyleri de derhâl işverene

teslim etmekle yükümlüdür.

HİZMET SÖZLEŞMESİ

VI. Tatil ve izinler

Hafta tatili ve iş arama izni

MADDE 421- İşveren, işçiye her hafta, kural olarak pazar günü

veya durum ve koşullar buna imkân vermezse, bir tam çalışma

günü tatil vermekle yükümlüdür.

HİZMET SÖZLEŞMESİ

Sözleşmenin devri

MADDE 429- Hizmet sözleşmesi, ancak işçinin yazılı rızası

alınmak suretiyle, sürekli olarak başka bir işverene devredilebilir.

Borçlar Kanunu ilgili maddelerine göre Hizmet Sözleşmesinde

işçi ve işveren unsurları vardır.

Eşya niteliğindeki mallar satın alınabilir ya da kiralanır.

Kiralamaya mallar elverişlidir; hizmetler değil. Çünkü verilen

hizmet, verildiği anda tüketilir. Satış mukavelesinin belirleyici

özelliği, satıcının, satılan şeyin mülkiyetini geçirmek amacıyla

zilyetliğini alıcıya devretmekle yükümlü olmasıdır.

‘Satın ‘ sözcüğü yanlıştır. Fazlalıktır. İhale mevzuatının dilinde

‘alım’ bulunmaktadır. ‘Satım’ Borçlar Kanunu’nun kavramıdır. İhale Mevzuatında kullanılmamaktadır.

45 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Hizmet Alım Sözleşmeleri; Kamu İhale Kanunu’na göre yapılır.

Sözleşmenin adı ‘’Hizmet Alım Sözleşmesi’dir. Yapılacak

sözleşme de Borçlar Kanunu’na göre yapılmaz. Sözleşme Borçlar

Kanunundaki adlarıyla satım sözleşmesi ya da vekâlet sözleşmesi

diye anılmaz.

ÖRNEK; SAYIŞTAY TEMYİZ KURULU KARARI Tarih :

11.11.2008 / No: 30411 Özel eğitim, ihtisas ve izin gerektiren

avukatlık hizmetinin, sadece bu nitelikleri taşıyanlarca yerine

getirilmesi gereken nitelikli bir hizmet olması nedeniyle, bu

niteliklere haiz yeterli kamu görevlisinin bulunmaması durumunda

zorunlu hukuki hizmetlerin karşılanması ile kamu hizmetlerinin

sürekliliği ve aksamadan yürütülmesini temin amacıyla

gerçekleştirilmiş bir hizmet alımı olarak değerlendirileceğinden,

Maliye Bakanlığı izni ve vizesi olmaksızın Belediye Encümen

Kararı üzerine yapılan avukatlık hizmet sözleşmesinden

kaynaklanan ödemede hukuka aykırılık bulunmadığı…

Resmi Gazete Tarihi: 04.03.2009 Resmi Gazete Sayısı: 27159

Mükerrer HİZMET ALIMI İHALELERİ UYGULAMA

YÖNETMELİĞİ. Amaç ve kapsam: MADDE 1 – (1) Bu

Yönetmeliğin amacı, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale

Kanunu kapsamındaki idarelerin, bu Kanuna göre

gerçekleştirecekleri, danışmanlık hizmet alımı ihaleleri dışındaki

hizmet alımı ihalelerinde uygulayacakları usul ve esasları

düzenlemektir.

818 sayılı Borçlar Yasası 355.maddesi ile 6098 sayılı yeni Türk

Borçlar Yasası’nın 470. maddesinde işi yapacak olana

“yüklenici” (müteahhit) ve işi yaptıracak olana “iş sahibi”

denilmesi; Yargıtay kararlarında da bir “iş görme sözleşmesi” olarak nitelenmesi bu sözleşme türünün anlam ve amacını ortaya

koymakta…

46 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Görüş ve rapor alınması: Bir mimar veya mühendise proje

çizdirilmesi; bir ticari veya sınai işe girişme, bir parasal yatırım

öncesinde konunun uzmanına uygunluk ve yapılabilirlik (fizibilite)

raporu hazırlatılması ve maliyet hesabı yaptırılması; bir uzmandan

veya bilim adamından özel bir konu hakkında yazılı görüş alınması

da Borçlar Yasası hükümlerine göre eser sözleşmeleridir.

Kanatimce; Hekimlik Hizmetleri bu grupta değerlendirilebilir mi?

bu konuyu hukukçularınız ile karara bağlamanızı öneririm.

Bir işin yaptırılması ve düzenletilmesi: Bir işyerinin, bankanın,

hastanenin, okulun düzenli temizlik işlerinin bir firma veya kişiler

tarafından üstlenilmesi, bir fabrikanın makinelerinin belirli

zamanlarda bakım, temizlik ve onarım işlerinin yapılması; işyeri,

hastane gibi yerlere yemek hizmeti verilmesi; Bir konser veya

gösterinin, bir düğün veya kutlamanın, bir konferansın düzenlenme

işinin üstlenilmesi; İlân ve reklâm işleri, bir mağazanın belirli

zamanlarda vitrininin düzenlenmesi Borçlar Yasası kapsamında

eser sözleşmeleridir.

Eser sözleşmesi, (M 470-486)“iş sahibi” ile “yüklenici” arasında

yapılan bir anlaşma uyarınca ve önceden kararlaştırılan belli bir

bedel karşılığında, (iş sahibinin denetimi ve gözetimi olmaksızın

“bağımsız” bir çalışmayla) bir nesnenin “yapımı veya bakımı-

onarımı ya da üstlenilen bir işin yerine getirilmesidir”.

Hizmet sözleşmesi ise, “çalıştıran” (işveren) ile “çalıştırılan”

(işçi-hizmetli) ilişkisi içerisinde, “çalıştıranın” (işverenin) gözetimi,

denetimi ve buyruğu altında, onun belirlediği gün ve saatlerde, belli

aralıklarla düzenli ödenen bir ücret karşılığında “hizmet

edilmesi”dir.

Eser sözleşmesindeki “iş sahibi” ile hizmet sözleşmesindeki

“işveren” birbirini karıştırılmamalı; özellikle sorumluluklar

konusunda yanlışa düşülmemelidir

Eser sözleşmesinde işgören (yüklenici), iş sahibinin gözetimi ve

denetimi söz konusu olmaksızın ve ondan buyruk almaksızın,

kendi belirlediği yer ve zaman içerisinde “bağımsız” olarak iş

gördüğü sırada üçüncü kişilere bir zarar vermişse, bundan “iş

sahibi” sorumlu tutulamaz.

47 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Hizmet sözleşmesinde ise, çalıştırılan (hizmetli-işçi), çalıştıranın

(işverenin) gözetimi, denetimi ve buyruğu altında, onun belirlediği

yer ve zaman içerisinde iş yaptığı sırada, üçüncü kişilere bir zarar

vermişse, bundan “çalıştıran-işveren” doğrudan doğruya

(kusursuz sorumluluk ilkesince) sorumlu olur. (BK/m.55 ve 6098

TBK/m.66)

Hizmet sözleşmesini belirleyen unsurlar "ücret", "bağımlılık" ve

"zaman" olarak sıralanabilir. Bu nedenledir ki, çalıştıran (işveren),

çalıştırdığı kişinin (işçinin, hizmetlinin) her türlü işlem ve

eyleminden sorumlu olduğu gibi, işin yapılması sırasında işçinin bir

zarara uğramaması için her türlü önlemi almak zorundadır. Eğer

işverenin belirlediği yer ve zaman içerisinde işin yapılması

sırasında bir iş kazası sonucu işçi ölür veya bedensel zarara uğrarsa,

bazı ayrık durumlar dışında, işveren (çalıştıran) işçisine veya

ölmüşse yakınlarına karşı sorumlu olur.

Eser sözleşmelerinde ise hukuksal bağımlılık unsuru

bulunmamaktadır. Yüklenici, yaptığı işin uzmanı olup, sonucun

gerçekleşmesini yükümlenir. İş sahibinden buyruk almaz, ona karşı

bağımsızdır. Yanında işçi çalıştırıyorsa, işçisine karşı da işveren

durumundadır. Dolayısıyla eser sözleşmelerinde yüklenici, işçi

sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına göre işyerinde tüm önlemleri

almak ve bu konuda denetimi sağlamak yükümlülüğü altındadır. İş

sahibinin ise, böyle bir yükümlülüğü yoktur. Başka bir anlatımla,

yüklenicinin işçisi, işin yapılması sırasında bir iş kazası geçirirse,

bundan “iş sahibi” sorumlu tutulamaz.

Eser sözleşmesi ile hizmet sözleşmesini birbirinden ayırmak için

kabul edilen bir başka ölçüt de “ekonomik risk”tir. Ekonomik risk,

eser sözleşmesinde “yüklenici” tarafından, hizmet sözleşmesinde

“işveren” tarafından karşılanır.

Bunların dışında, aradaki ilişki “eser sözleşmesi” niteliğinde

olmasına karşın, eğer üstlenilen iş, iş sahibinin talimatları

doğrultusunda ve onun kontrol ve denetiminde sürdürülmekte ise,

iş sahibi de yüklenici ile birlikte sorumlu olur.

48 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Yargıtay Hukuk Dairesi karar örnekleri…15.HD.28.02.2007, E.

2006/6860 K. 2007/1270 - 15.HD.11.03.2008, E. 2007/4780 K.

2008/1576 - 15.HD.15.03.2007, E. 2005/7028 K. 2007/1669 -

15.HD.11.03.2008, E. 2007/4780 K. 2008/1576

Eser sözleşmesini satım sözleşmesinden ayıran en önemli yön, satımda hazır bir ürün veya nesne alınmakta iken, eser

sözleşmesinde ürün veya nesne hazır olmayıp sözleşmeden sonra

üretilecek, istenilen nitelikte yapımı sağlanacaktır.

Karma sözleşmeler: Bazı durumlarda, eser sözleşmesinin yanı sıra

ve onunla birlikte, başka bir sözleşme türü içe içe geçmiş veya ardı

ardına yükümlülüklerin yerine getirilmesi kararlaştırılmış olabilir. Örneğin, bir yapının projesini çizen ve sonra bunun

uygulanmasını denetleyen mimarla yapılan sözleşme, eser ve

hizmet sözleşmelerinden oluşan birleşik bir sözleşme niteliğindedir.

Karma sözleşmelere bir başka örnek de, hekimlikte “tedavi” ile

birlikte insan bedeni üzerinde yapılan bazı değişiklik veya

eklemelerin (estetik operasyon, diş protezi) “eser sözleşmesi”

olarak nitelenmesidir. Öğretide ve Yargıtay kararlarında hekim ile

hasta ilişkisi baskın bir görüşle “vekillik sözleşmesi” olarak

nitelendiğine göre, burada da bir “karma sözleşme”den söz etmek

olasıdır.

Karma sözleşmelerden veya (başka bir adlandırma ile) birleşik

sözleşmelerden kaynaklanan anlaşmazlıklarda, hangi yasa

hükmünün uygulanacağı konusunda Yargıtay’ın görüşü “her

sözleşmenin bağlı olduğu hükümlerin uygulanması” yönündedir.

Yargıtay 10.HD. 22.01.1976, E. 1975/4935 K. 1976/1294 -

15.HD. 03.10.2007, E. 2006/4800 K. 2007/5945

49 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Eser sözleşmesinde, iş sahibi, tüketici haklarından yararlanamaz.

15.HD. 25.01.2005, E. 2004/3516 K. 2005/230

4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3/f

maddesinde, tüketici "bir mal veya hizmeti özel amaçlarla satın

alarak nihai olarak kullanan veya tüketen gerçek veya tüzel kişi"

olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı

veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya

tüketen kişiyi korumaktadır. Bundan dolayı eser sözleşmesinden

doğan ilişkilerde Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun

hükümlerinin uygulanması hukuken mümkün bulunmamaktadır.

HGK.24.09.2003, E. 2003/15-498 K. 2003/493

15.HD.12. 07.2004, E. 2003/6665 K. 2004/3893

Yüklenicinin sorumluluğuna ilişkin Yargıtay kararları: Yüklenici ile iş sahibi arasındaki sözleşme, bir eser sözleşmesidir.

Bu nedenle, sözleşme hükümleri uyarınca yüklenici üzerine aldığı

işi doğrudan doğruya iş sahibinden bağımsız olarak yapma

yükümlülüğü altındadır. Kendi adına iş yapması nedeniyle de

başkalarına verdiği zararlardan sorumludur. Ayrıca iş sahibi

sorumlu tutulamaz.

Yargıtay 4.HD. 23.05.2005, E. 2004/10805 K. 2005/5532 -

4.HD.28.03.2002, E. 2001/12559 K. 2002/3721

15.HD. 08.06.2004, E. 2004/2915 K. 2004/3208

4.HD. 04.04.2002, E. 2001/13105 K. 2002/4131

BK.m.55/ yeni kanun m.66 gereğince adam çalıştıranın

sorumluluğunda temel unsur, bağımlılık ilişkisidir. Bu anlamda

çalıştırılan, adam çalıştıranın buyruğu altında olmalı; onun gözetim

ve denetiminde iş yapılmalıdır. Ki, sorumluluğun nedeni de,

bağımlılıktan kaynaklanan özen gösterme ödevine aykırılıktır.

Yüklenici, eser sözleşmesine dayalı olarak yaptığı iş sırasında

başkalarına verdiği zararlardan bizzat sorumludur. Bağımlılık

ilişkisi bulunmadığından, iş sahibinin sorumlu tutulma olanağı

yoktur.

4.HD.15. 09.2003, E. 2003/4731 K. 2003/9958

Eğer sonuca etkili kastı, ağır veya hafif kusuru varsa ancak o

zaman sorumlu tutulabilir.

15.HD.15. 03.2007, E. 2005/7028 K. 2007/1669

4.HD.10.03.2005, E. 2004/5196 K. 2005/2425

7.HD.07.04.2009, E.2008/6736 K.2009/1124

İş sahibi ancak hile veya ağır kusuru durumunda sorumludur.

50 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

15.HD.28.05.2003, E. 2003/552 K. 2003/2785

15.HD. 01.10.2007, E. 2006/7446 K. 2007/5841

4.HD. 03. 03.2005, E. 2004/8569 K. 2005/2070

Ancak sözleşmenin hizmet sözleşmesi niteliği taşıması

durumunda, davalı zarardan sorumlu olabilir.

4.HD. 15.10.2001, E. 2001/10519 K. 2001/9457

Yüklenici ile birlikte iş sahibinin de sorumlu olduğu durumlara

ilişkin kararlar:

Yüklenicinin üzerine aldığı iş, iş sahibinin talimatları

doğrultusunda ve onun kontrol ve denetiminde sürdürülmekte ise, iş

sahibi de yüklenici ile birlikte sorumlu olur. İş sahibi ile yüklenici

arasında yapılan sözleşmede, iş sahibine yükleniciye emir ve

talimat verme, yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin

tanınmış olması halinde, bağımlılık ilişkisi kurulmuş olacağından

iş sahibi" adam çalıştıran" sıfatıyla, yüklenicinin üçüncü kişilere

verdiği zarardan, yüklenici ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme

sorumlu olur. Burada sorumluluk türünün de Borçlar Kanununda

belirlenen müteselsil sorumluluk olduğu sonucuna varılmalıdır.

7.HD.18.01.2011, E.2010/7458 K.2011/98

7.HD. 04.03.2005, E. 2005/517 K. 2005/593

7.HD. 29.06.2006, E. 2006/2114 K. 2006/2135

7.HD.07.04.2009, E.2008/6736 K.2009/1124

7.HD. 07.02.2005, E. 2005/118 K. 2005/247

4.HD.13.12.2005, E. 2004/15008 K. 2005/13445

15.HD. 01.06.2004, E. 2004/2687 K. 2004/3049

Borçlar Kanunundaki sözleşmeler incelendiğinde Hekimlik

Hizmet Alımını direk olarak tanımlayan bir sözleşme türüne

rastlanmamıştır.

Hekimlik Hizmet Alımı; Eser Sözleşme kapsamında ya da Karma

Sözleşme kapsamında değerlendirilebilir mi konusunu

hukukçularınızla değerlendirmenizi öneririm.

51 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

İŞVEREN İLE HEKİM ARASINDAKİ ÇALIŞMA İLİŞKİSİ

HİZMET SÖZLEŞMESİNİN UNSURLARINI KORUDUĞU

SÜRECE, iş ilişkisi taraflarca fatura karşılığı hizmet satışı olarak

nitelense de taraflar arasında hizmet akdinin varlığı devam eder

ve bu sebeple de işçilik haklarının istenebileceği de akılda

tutulmalıdır,

Bu durumda;

Kıdem tazminatı, (İşyerinde bir yıldan uzun çalışma olması koşuluyla

çalışılan her yıl için, 2015 yılında en fazla 3.828 lira ile sınırlı olarak, bir

aylık brüt maaş ve diğer parasal haklar toplamı.)

İhbar tazminatı, (İşyerindeki çalışma süresine bağlı olarak iki haftadan

sekiz haftaya kadar ücret tutarı.)

İşe iade tazminatı (İşyerinde altı aydan daha fazla çalışma olması ve

otuzdan çok çalışanın bulunması koşuluyla, Mahkemenin verdiği işe iade

kararının uygulanmaması halinde 8 ila 12 aylık ücret tutarında tazminat)

Kötü niyet tazminatı (İşe iade isteminde bulunabilmek için gerekli

koşullardan işçi sayısı veya kıdem süresini sağlayamayan işçilerin süresi

belirsiz sözleşmelerinin işveren tarafından kötü niyetle feshedilmesi

halinde ödenecek ihbar tazminatının üç katı tutarında tazminat)

52 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

7. TÜRK TİCARET KANUNUNA GÖRE HEKİM

TACİRMİDİR:

Türk Ticaret Kanununun 11/1. maddesine göre “Ticari işletme, esnaf

işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan

faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.”

Fakat TTK nın esnafı tanımlayan 15. maddesi, ticari işletmenin ve tacirin

saptanmasında kullanılması gereken bu somut kritere bir istisna

getirmektedir. Söz konusu istisnaya göre, kişinin gelir düzeyi bakanlar kurulu

kararı ile tacir için saptanan gelir düzeyine ulaşmış olsa bile, bu kişi,

“ekonomik faaliyeti sermayesinden çok bedeni çalışmasına dayalı” bir faaliyet

yapıyorsa, “sanat veya ticaretle uğraşsa” dahi, esnaf olarak kabul edilecektir.

Bu konuda iki ayrı Yargıtay karar örneği de var; YİBGK 12.11.1947 gün ve

1947/15 E., 1947/22 K. sayı ile vermiş olduğu karara göre, diş hekimi medeni

bir iş yapmakta yani serbest meslek icra etmektedir. Bu nedenle kendisinin

tacir sayılması mümkün değildir. Kararda yer alan karşı oy yazısından

anladığımıza göre, söz konusu karara konu olayda, diş hekimi, üstelik bir

başkasının sermayesine dayalı olarak çalışmaktadır. Buna rağmen serbest

meslek olarak nitelendirilmiştir. Halbuki Yargıtay 11. HD 29.3.1976 gün ve

1976/1903 E., 1976/1650 K. sayılı kararında, eczacının gelirinin

değerlendirilmesi gerektiği, eğer tacire ilişkin gelir sınırlarına ulaşmış ise, tacir

sayılacağı ve ticaret odasına kaydının yaptırılacağına karar verilmiştir (Av.

Ender Dedeağaç -Her iki karar da Kazancı Bilgi Bankasında bulunmaktadır ).

Kazancı Bilgi Bankasında yer alan, Yargıtay 19. HD 15.9.1992 gün ve

1992/7082 E., 1992/3910 K. sayılı ile verdiği, bir kişinin tacir olup olmadığı her

türlü delil ile ispatlanabilir, ticaret sicilinde yer alan kayıt sadece tacirlik için

karine teşkil eder, yolundaki kararını ve kararı Yargıtay 11. HD 3.2.1975 gün ve

1975/563 E., 1975/700 K. sayılı kararında, at arabası ile taşımacılık yapmanın,

taşımacılık tacir olmayı gerektirdiği halde, tacir olmak için yeterli koşul

olmadığına ilişkin kararı da hekimin tacir olarak nitelemesinde bir daha

düşünmemiz gerektiğine örnektir.

53 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Hekimin tacir kabul edilmesi cezai ve hukuki sorumluluklar açısından hekime

ayrı bir sorumluluk yüklemektedir.

Avukatlık mesleği de hekimliğe benzer bir meslek olup Yargıtay 11. HD

30.3.2000 gün ve 2000/1109 E., 2000/2014 K. sayılı kararında da avukatın

tacir olmadığı hükme bağlanmıştır.

YTTK nın 18 maddesinde yer alan tacir olmanın genel hükümlerini

özetlersek;

Tacir, her türlü borcu için iflasa tabidir,

Tacir ticaret ünvanı seçmek zorundadır,

Ticari işletmesini ticaret siciline tescil ettirmekle yükümlüdür,

Ticari defterleri tutmakla yükümlüdür,

Basiretli bir iş adamı gibi davranmak zorundadır,

Tacirler arasındaki, Temerrüde düşürmeye, sözleşmeden dönmeye ve

sözleşmenin feshine ilişkin ihbar ve ihtarları, Noter vasıtasıyla

Taahhütlü mektupla, Telgrafla, Elektronik imza ile yapmak zorundadır.

TTK açısından Hekimin; tacir olarak kabul edilmesi mümkün gibi dursa da

6645 sayılı Torba Yasa ile Şirket Ortağı Hekimlerden hizmet alımı

yapılmasının şartlarından biri 1219 Sayılı Yasaya uyumdur. Ve bu yasaya

göre;

1219 Sayılı Yasa Tababet Ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun

Madde 12 – (Değişik: 17/1/1949 - 5304/1 md.)

“Sanatını icra etmek üzere bir mahalde kayıtlı olan herhangi bir tabibin bizzat

dükkân ve mağaza açmak suretiyle her türlü ticaret yapması memnudur.”

Kısaca hekimin meslek icra ederken ticaret yapması tartışmalıdır.

Burada unutulmaması gereken; serbest meslek ayrımıdır ve serbest meslek

Gelir Vergisi Kanununun yapmış olduğu bir tanımdır. Ve Gelir Vergisi

Kanununun 65. ve 66. maddelerinde bu konuya ilişkin tanım ve uygulanması

gereken hükümler yer almaktadır.

54 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

8. MALİYE BAKANLIĞI MEVZUATI AÇISINDAN DURUM:

Maliye Bakanlığı kendi açısından oluşan gelirin vergilendirilmesi boyutu ile

ilgilendiğinden önceliğinde gelir üreten kişinin sigortalılık durumu yoktur.

Bu mevzuata göre sigortalılığı belirleyen durum gelirin tanımında saklıdır.

GELİR; ücret midir yoksa kişinin işverene tabi olmadan ürettiği serbest

meslek geliri midir?

Maliye Bakanlığına göre ücret geliri olan kişi çalışandır ve 4 A

kapsamındadır.

A. ÜCRETİN YASAL TANIMI;

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 61.maddesinde ücret tanımı “işverene

tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen

menfaatlerdir” denilerek yapılmış Ve 62. Maddesinde “.…… veya bir

ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir

yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez."

Denilerek ücret tanımı düzenlenmiştir.

55 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

B. SERBEST MESLEK KAZANCI:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 65. maddesi " ……..ve ticari

mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk

altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır." olarak serbest meslek

kazancını tanımlamıştır. Aynı Kanun'un 66.maddesinde ise serbest

meslek erbabı serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa

edenlerin serbest meslek erbabı olduğu ve serbest meslek faaliyetinin

yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak

uğraşılmasının da bu vasfı değiştirmeyeceği belirtilmiştir.

Serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler ise serbest meslek

erbabı olarak aynı kanunun 66. maddesinde ifade edilmiştir. Ayrıca söz

konusu maddede serbest meslek faaliyetinin yanında başka bir iş veya görev ile

devamlı olarak uğraşılmasının bu vasfı değiştirmeyeceği belirtilmiştir.

Bu tanıma göre serbest meslek faaliyetinin ana unsurları şunlardır:

- Sermayeden ziyade şahsi çalışmaya, bilimsel veya mesleki bilgiye veya

ihtisasa dayanması,

- Faaliyetin ticari özellikte olmaması,

- Bir işverene tabi olmaksızın kişisel sorumluluk altında, kendi nam ve

hesabına yapılması,

- Devamlılık unsuru taşıması,

56 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

C. ÜCRET- SERBEST MESLEK KAZANCI AYRIMI:

a. 221 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde Gelir Vergisi

Kanununun 65.maddesinde tanımlanan faaliyetin; - sermayeden

ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa

dayanması, - bir işverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında

kendi nam ve hesabına yapılması, - devamlı olması, unsurlarını

taşıyıp taşımadığına bağlı bulunduğu belirtilmiştir. Ayrıca,

faaliyetin devamlı olması özelliğinin de serbest meslek faaliyetini,

arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetinden ayırdığı ifade

edilmiştir. Söz konusu tebliğde gerek ücret gerek serbest meslek

kazancının emeğe dayanan gelir unsurları olduğu belirtilmiştir. Serbest meslek kazançlarında emek; bir işverene tabi olmaksızın,

şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına

değerlendirilmektedir. Bir işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı

olarak çalışılması halinde ise elde edilen gelir ücrettir. Tebliğin

devamında en önemli ölçütün; iş yerine bağlılık ve işverene tabilik

olduğu ifade edilmiştir. Tebliğe göre İş yerine bağlılıktan maksat;

kendisine ait olmayan bir organizasyonun işyerinde çalışılmasıdır.

İşverene tabilikten maksat ise; işverenin hizmetli üzerinde

hiyerarşik bir kontrol ve yaptırım uygulama hakkının bulunup

bulunmamasıdır. Bu unsurların bulunmaması halinde, gelir vergisi

açısından işverene tabi olarak işveren-hizmetli ilişkisinden

bahsedilemeyeceği belirtilmiştir.

b. Ayrıca 40 nolu Vergi Usul Kanunu Sirkülerinin 2. bölümünde

sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin, elde ettikleri gelirin

niteliği belirlenirken; hekimlerin işe başlama bildirimi, bildirim

üzerine düzenlenen yoklama fişi, varsa kira sözleşmesi, özel

hastane işleten gerçek veya tüzel kişilerle hekim arasında

düzenlenen sözleşmeler dikkate alınarak; - Hekimlerin, günlük

çalışma saatlerinin bir kısmında çalışmak üzere kiraladıkları (sağlık

kuruluşlarının odaları dâhil) bu işyerlerinde kendi nam ve hesabına

serbest meslek faaliyetinde bulunması, mesleki faaliyetine ilişkin

tahsilatları için HİZMET VERDİĞİ HASTALARA SERBEST

MESLEK MAKBUZU VERMELERİ KAYDIYLA elde ettikleri

gelirin serbest meslek kazancı, - İşveren ile hekim arasında hizmet

sözleşmesi düzenlenmesi, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı

olarak onun emir ve talimatları dâhilinde çalışılması halinde ise

elde edilen gelirin ücret, olarak değerlendirilmesi gerektiği

belirtilmiştir.

57 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Serbest Meslek Faaliyeti-Ticari Faaliyet; Temel kıstas, sermaye unsurunun

olup olmadığı ve faaliyetin ticari bir organizasyon içinde yürütülüp

yürütülmediğidir.

Örnek: Bir doktorunun muayenehanesinde hasta kabul etmesi (ilmi veya

mesleki bilgiye ve ihtisasa dayanan bu faaliyeti) serbest meslek faaliyeti

sayılmakta iken, özel hastane işletmek suretiyle aynı faaliyetleri sürdürmesi

ticari faaliyet sayılmaktadır. Zira özel hastane işletilmesi, ticari bir organizasyon

içermekte ve ticari şekilde işletilen bir müessese özelliği taşımaktadır ve elde

edilen kazanç kurum kazancı olacaktır.

Örnek: Bir doktorun kendi özel muayenehanesinde vermiş olduğu hizmet

sonucunda elde ettiği gelir serbest meslek kazancı iken, aynı doktorun aynı

hizmeti özel hastanede veya devlet hastanesinde kadrolu olarak vermesi

sonucunda elde ettiği gelir ücret sayılacaktır.

D. VERGİ USÜL KANUNU AÇISINDAN:

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun vergi kanunlarının uygulanması ve

ispat başlıklı 3.maddesinde yer alan " Bu kanunda kullanılan "Vergi

Kanunu" tabiri işbu kanun ile bu kanun hükümlerine tabi vergi, resim ve

harç kanunlarını ifade eder. Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade

eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri,

konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer

maddelerle olan bağlantısı göz önünde tutularak uygulanır. İspat:

Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin

gerçek mahiyeti esastır." hükmünden vergilendirmenin vergiyi

doğuran olayın ilgili olduğu kanunun esas alınarak yapılacağı

anlaşılmaktadır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunda ücret ve işverenin

tanımında diğer kanunlara herhangi bir atıf yapılmadığından bir

hizmetin karşılığı olan bedelin tespitinde adı geçen kanundaki

tanımdan hareket edilerek gelirin niteliği belirlenecektir. Kaldı ki, bir

işyerinde herhangi bir çalışanın iş akdi ve hizmet akdi olmaksızın

çalışarak gelir elde etmesi durumunda bu gelir vergi kanunları açısından

ücret olarak vergilendirilir.

58 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

E. HEKİMLER, FATURA/SMM DÜZENLEYEBİLMEK İÇİN

MÜKELLEFİYETİ NASIL TESİS ETTİRİYORLAR?

Hekimlerin bir kısmının kurmuş oldukları şirketlerin adresleri ile

ikametgâh adreslerinin aynı olduğunu biliyoruz. Herhangi bir mükellefin,

doktor ya da şirket, Vergi Dairesi'nde mükellefiyet tesis ettirebilmesi için

öncelikle bir işyeri edinmesi zorunludur. Ancak bunun da istisnası

mevcuttur. Bu istisna 2002/3 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu İç

Genelgesinde açıklanmıştır. Söz konusu İç Genelgede "faaliyet konusu

ayrı bir işyeri açılmasını gerektirmeyecek nitelikte, örneğin

danışmanlık, komisyonculuk v.b. ise ikametgâh adresinin işyeri olarak

kabulü mümkündür" açıklaması vardır. Vergi daireleri de bu hekimleri

böyle kabul ettiklerinden dolayı mükellefiyetlerini başlatmaktadırlar.

Ancak hekimler gösterdikleri adreste değil çalıştıkları hastanede hasta

kabul ve tedavisini gerçekleştirmektedirler. Vergi dairesinde açılmış

bulunan mükellefiyet ise onlara belge (fatura/SMM) bastırma hakkını

vermektedir. Bastırmış oldukları bu belgeleri de hastane adına

düzenleyerek hizmetlerinin karşılığını almaktadırlar.

İlgili sağlık mevzuatlarına göre de; Özel Hastaneler, Yönetmeliğin 4/ı

maddesinde tanımlanan ruhsatnameyi ve 4/j maddesinde tanımlanan

faaliyet izin belgesini alarak sağlık hizmeti sunmaya başlayabilir. İlgili

Yönetmeliğin birçok yerinde, bina, hizmet ve personel standartları

ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel

Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmelikte düzenlenen tıp merkezleri

ise adı geçen Yönetmeliğin 4/f maddesinde tanımlanan ruhsatnameyi ve

4/ç maddesinde tanımlanan faaliyet izin belgesini, poliklinikler 4/f

maddesindeki ruhsatnameyi, muayenehaneler ise il sağlık

müdürlüğünden uygunluk belgesi alarak sağlık hizmeti sunmaya

başlayabilir.

59 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Gözden kaçmaması gereken husus; 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel

Kanunu sağlık hizmetleriyle ilgili temel esasları düzenler. Bu kanuna göre

Sağlık Bakanlığı; sağlık ve yardımcı sağlık personelinin yurt düzeyinde dengeli

dağılımını sağlamak üzere istihdam planlaması yapar ve sağlık hizmeti sunumu

ile ilgili tüm iş ve işlemler Sağlık Bakanlığınca denetlenir. Bu kanundan da

anladığımız üzere hekim bile olsa Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği şartlarda ve

şekilde izin alarak ülkemizde sağlık hizmeti sunulabilir.

Bu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere sağlık hizmetinin %8 KDV'ye tabi

olabilmesi için bu hizmetin yönetmeliklerde tanımlanan ruhsatname ve/veya

faaliyet izin belgesi veya uygunluk belgesi olan kişi veya kurumlarca verilmesi

gerekmektedir.

Sonuç olarak; 18.01.2014 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 6514

sayılı Kanunun 46. Maddesinde yapılan değişiklik ile 3359 sayılı Kanuna

Ek Madde 11 eklenmiştir. Ve “Olağanüstü durumlarda mesleğini icraya

yetkili kişilerce acil sağlık hizmeti ulaşana ve sağlık hizmeti devamlılık

arz edene kadar verilecek olan sağlık hizmeti hariç, ruhsatsız olarak sağlık

hizmeti sunan veya yetkisiz kişilerce sağlık hizmeti verdirenler, bir yıldan

üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile

cezalandırılır. “ denilmiştir. Bu kanun ile sağlık hizmeti sunumu

izne/ruhsata/faaliyet izin belgesine bağlanmıştır.

Hekimler ya da bunların kurmuş oldukları şirketler; Sağlık

Bakanlığı’ndan sağlık hizmeti sunumu ile ilgili olarak faaliyet izin

belgesi almadan sundukları sağlık hizmeti için mali mevzuatlar gereği

söz konusu Kararnamedeki 3. şartı yerine getiremediklerinden dolayı da

KDV oranını %8 olarak uygulayamazlar. Muayenehanesi olmadan

yukarıda bahsedilen durumdaki hekimlerin sunduğu sağlık hizmeti değil

danışmanlık hizmeti olarak kabul edilir ve KDV %18 uygulanabilir.

60 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

9. HEKİMLERİN DÜZENLEDİKLERİ FATURA/SMM KDV

ORANI:

A. KDV ORANI:

Bir işlemin KDV oranını tespit etmek için bu konudaki düzenlemelere

bakmak gerekir. Sağlık hizmetleri de 2007/13033 sayılı KDV Oranlarına

İlişkin Genel Kararname'nin II sayılı Listenin B-21. bölümünde

belirtilmiştir ve buradaki şartları sağlayan sağlık hizmetlerinde KDV

oranının %8 olacağı ifade edilmiştir. Bu maddedeki şartları

sağlamayanlar için uygulanacak KDV oranı ise %18'dir.

Söz konusu kararnamede 3 temel şart vardır ve bu 3 şartın aynı anda

bulunması zorunludur.

Bu şartları ilki verilen hizmetin koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve

rehabilitasyon hizmeti olması, ikincisi insan ve hayvan sağlığına

yönelik olması ve son ve en önemli şart, ki bu özel hastanelere

fatura/SMB düzenleyen hekimleri ilgilendiren, bu hizmetin ilgili

Bakanlıklar yada kanunlarla izin verilen gerçek ve tüzel kişiler

tarafından yerine getirilmesidir. Bu şartları yerine getiren hekimlerin

düzenledikleri belgelerde sağlık hizmeti KDV’si % 8 uygulanır.

Özel sağlık kurumunda kadrolu tam zamanlı çalışan hekimlerin özel

sağlık kurumunda sunduğu hizmeti sağlık hizmeti kabul edilemez ve

KDV oranı % 18’dir. Çünkü hekim direk hasta kabul etmiyor, özel sağlık

kuruluşunun kabul ettiği hastalara teşhis ve tedavi uyguluyor, dolayısıyla

özel sağlık kurumu hekimin işgücünü/mesleki bilgisini satın alıyor…

61 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

B. İŞGÜCÜ TEMİN HİZMETİ:

26.04.2014 tarih 28983 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanan Katma

Değer Vergi Genel Uygulama Tebliği daha önce yayımlanan tüm KDV

tebliğlerini yürürlükten kaldırmıştır. Katma Değer Vergi Genel

Uygulama Tebliği'nin Mükellefiyet başlıklı I. kısmının C. Mükellef ve

Vergi Sorumlusu başlıklı bölümünün 2.1.3.2.5. kısmında işgücü temin

hizmetleri açıklanmıştır. Ve Tebliğin “(I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümünde

sayılanlara, faaliyetlerinin yürütülmesi ile ilgili işlemlerde kullanılan

işgücünün sağlanması şeklinde verilen hizmetlerde (işgücü temin hizmeti

alımlarında), alıcılar tarafından (9/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.”

Denilmiştir. Buna göre “aşağıdaki şartların varlığı halinde tevkifat

uygulanır: - Temin edilen elemanların, hizmeti alana ücretli statüsünde

hizmet akdiyle bağlı olmaması gerekmektedir. - Temin edilen

elemanların, hizmeti alanın sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılması

gerekmektedir. Elemanların işletmenin mal ve hizmet üretimi

safhalarından herhangi birinde çalıştırılması halinde, sevk, idare ve

kontrolün hizmeti alan işletmede olduğu kabul edilir. Bu hususların

varlığı, taraflar arasında bir sözleşme yapılmışsa bu sözleşmedeki

hükümler veya sözleşmeye bağlı teknik şartnamedeki açıklamalar da

dikkate alınarak tespit edilir.” Denilmiştir. Burada 1. Şartın olmaması ve

2. Şartın olması ücret lehine değerlendirme olarak yorumlanabilir. 23/06/2010 tarih KDVK-59/2010-7 sayılı KDV Sirküleri'nde de bu konu

ile ilgili açıklama yapılmıştır. Söz konusu sirkülerin Değerlendirme

başlıklı D. bölümünde açıklamalar yapılmış olup, özel hastanede çalışan

hekim için de örnek verilmiştir. Hizmetin niteliğinin tespit edilmesinde,

temin edilen elemanların SSK primlerinin, tedavi giderlerinin, işyerinde

yeme içme ve barınma gibi ihtiyaçlarının hizmeti satın alan işletme

tarafından karşılanıp karşılanmadığı vb. hususlarda yapılmış

belirlemeler de dikkate alınacaktır. 08/08/2011 tarih KDVK-60/2011-1

sayılı Kdv Sirküleri ve 21/06/2012 tarih KDVK-63/2012-3 sayılı KDV

Sirküleri'nde de işgücü hizmet teminine ilişkin aynı açıklamalar yapılmış

ve aynı örnek verilmiştir. Dikkat edilmesi gereken nokta; tevkifat

uygulamasında iş gücü veren kişinin hizmet alana ücretli statüsünde

hizmet akdiyle bağlı olmamasıdır.

62 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Hekimlerin özel sağlık kurumlarında 4-A yada 4-B’li olarak çalışırken

aynı zamanda aynı işyerine fatura ya da SMM düzenlemesi ile ilgili

Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanmış farklı özelgeler vardır…

HEKİMLİK HİZMETİNDEN TEVKİFATLI KDV ALINMASI İLE İLGİLİ

ÖZELGE;

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

Sayı: B.07.1.GİB.4.16.16.02-300.12.19-243 23/05/2012

Konu: Özel hastanelerde verilen hekimlik hizmetinde kdv oranı ve

tevkifat

…….. Ancak, hastanenizde belli dönemlerde hizmet veren doktora bu

hizmeti karşılığında yapılan ödemelerin ortağı olduğu sağlık

kuruluşu tarafından faturalanması halinde; söz konusu hizmet sağlık

hizmeti kapsamında değil işgücü temin hizmeti kapsamında

değerlendirileceğinden genel oranda KDV ye tabi tutulacak ve

hesaplanan KDV tutarı üzerinden % 90 oranında KDV tevkifatı

yapılacaktır.

Mali mevzuat açısından bakıldığında hem 4 A sigortalısı olmak hem de

aynı işyerine (sigortalı olduğun işyerine) fatura ya da SMM

düzenlenebilmesi için Maliye Bakanlığı mevzuat düzenlemesine ihtiyaç

var. Yoksa vergi mevzuatına göre usulsüz işlemler doğabilir

63 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

10. 4857 SAYILI İŞ KANUNU AÇISINDAN HEKİM

ŞİRKETLERİ ALT İŞVEREN KABUL EDİLEBİLİR Mİ?

A. ALT İŞVEREN- ASIL İŞVEREN KİMDİR

4857 sayılı İş kanunun 2. maddesinin 6. ve 7 fıkrası ile Çalışma Bakanlığının

çıkardığı "Alt İşverenlik Yönetmeliği" konuyu çok detaylı şekilde açıklamıştır.

Asıl İşveren: İşyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı

işleri veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik

nedenlerle uzmanlık gerektiren işleri diğer işverene veren, asıl işte kendisi de

işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiyi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve

kuruluşları ifade eder. (Yönetmelik 3/ç)

Alt işveren: Bir işverenden, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine

ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği

ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan, bu iş için

görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran gerçek veya

tüzel kişiyi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşları ifade eder.

(Yönetmelik 3/a)

Benzer Yönler;

İşin Asıl İşverene Ait İşyerinde Yapılması,

İşletmenin ve İşin Gereği ile Teknolojik Nedenlerle Uzmanlık Gerektiren

Bir İş Olması,

İşçilerin Sadece Asıl İşverenin İşyerinde Çalışması..

Hekimler Açısından Kazanım Ne Olabilir…

Asıl İşverenin Alt İşverenin işçilerine Karşı Müteselsil Sorumluluğu,

4 A kapsamımda çalışma

Bu tanımlamalardan olabilir mi diye düşünsekte Hekimlik Hizmet Alımı

açısından bu ilişki; muvaazalı durumlara yatkın bir ilişkidir.

64 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Örneğin…

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2009/45359K. 2011/124T. 24.1.2011

ÖZET: Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep

etmiştir. Davalı Sağlık Bakanlığına ait N Hastanesi-F. K. T. Kalp Merkezinde

davalı G...............ve Özel Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti.ne bağlı şekilde koroner

yoğun bakım personeli olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin ihale süresinin

sona erdiği gerekçesi ile feshedildiği anlaşılmaktadır. Koroner yoğun bakım

hizmeti hastanenin asıl işi olup, davalı yönünden teknolojik sebeplerle

uzmanlık gerektirmediğinden alt işverene verilmesi mümkün değildir. Mahkemece davacının davalı Sağlık Bakanlığının işçi kabul edilmesi ve davalı

G... …..Özel Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. hakkındaki davanın reddi isabetli

olmuştur. Ancak, davalılar arasında kanuna aykırı olduğu için geçersiz olan

asıl işveren-alt işveren ilişkisinde davacı işçinin işverenin kim olduğu

konusunda yanılması olağan karşılanmalıdır. ….

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 05.06.2006 tarih, 2006/12876 Esas ve 2006/16262

Karar no'lu Kararı'nda:

İşyeri işyeri hekimi ile ambulansı alt işveren uygulaması olarak sözleşme ile

alıyor…

"4857 sayılı İş Kanunu'nun 77/1. Maddesinde……,, Aynı Kanun'un 81.

maddesinde ……….. ayrıca, işyeri hekimlerinin ücret ve diğer çalışma şartları

kanunun emredici hükümleri çerçevesinde akit serbestisine uygun olarak işveren

ve işyeri hekimi tarafından belirleneceği kurala bağlanmış bulunmaktadır. Yine

aynı Kanun'un 105/2. Maddesinde.. ve açıkça kanunun 77 ve 81. maddelerine

aykırı hareket eden, bu kapsamda işyeri hekimi çalıştırma ve işyeri sağlık birimi

oluşturma yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverenlere idari para cezası

verileceği öngörülmüştür. Tüm bu düzenlemeler emredici nitelikte olup, kamu

düzeni ile ilgilidir. ……. İşçiyi gözetme borcu, işverenin asli borçlarından olup,

iş sözleşmesinin tarafları arasında şahsi ilişki kurması bağlamında asli borcun

üçüncü bir kişiye devri de mümkün değildir. …Sonuç itibariyle işyeri hekimi ile

iş sözleşmesi yapma zorunluluğu söz konusu olduğundan, İş Kanunu'nun 2.

maddesi uyarınca bu işin alt işverene devri mümkün değildir."

65 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

11. 6111 SAYILI KANUN İLE 5510 SAYILI KANUN’UN 53.

MADDESİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİK SONRASINDA 4 A

SİGORTALILIĞI ÖNCELİKLİ HALE GELDİ:

A. YAPILAN SON DÜZENLEME İLE 5510 SAYIKI KANUNUN

MADDE 53 VE EK MADDE 10 ARASINDAKİ ZIT ANLAMLAR…

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu

Sigortalılık hallerinin birleşmesi

“MADDE 53- (Değişik birinci fıkra: 13/2/2011-6111/33 md.) Sigortalının 4

üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık

statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak

şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci

fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık

statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı

maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır. Ancak,

sigortalılık hallerinin çakışması nedeniyle Kanunun 4 üncü maddesinin birinci

fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılığı esas alınanlar, yazılı talepte

bulunmak ve Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt

sınırı ve üst sınırına ilişkin hükümler saklı olmak kaydıyla, esas alınmayan

sigortalılık statüsü kapsamında talep tarihinden itibaren prim ödeyebilirler. Bu

şekilde ödenen primler;….”

6111 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanun’un 53. maddesinde yapılan değişiklik

ile 01.03.2011 tarihinden itibaren sigortalıların 4. maddenin birinci fıkrasının

(a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (a) ve (b) bentlerinde yer

alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde çalışmaları halinde ise (a)

bendi kapsamındaki sigortalılıkları geçerli sayılacağı düzenlenmiştir.

ÖNEMLİ; 5510 Sayılı Kanunun 53. Maddesinde tanımlanan yasal hak bireye

tanınmış hak olup, bu hakkın ihlali için bireye tanınan Anayasal Haklar

kapsamında da konuyu değerlendirmek gerekmektedir.

66 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI

V. Devletin temel amaç ve görevleri

Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve

bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak,

kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak

ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak

surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın

maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya

çalışmaktır.

II. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması

Madde 13 – (Değişik: 3/10/2001-4709/2 md.)

Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili

maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir.

XIII. Hakların korunması ile ilgili hükümler

A. Hak arama hürriyeti

Madde 36 – Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı

mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil

yargılanma hakkına sahiptir.

IV. Çalışma ve sözleşme hürriyeti

Madde 48 – Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir.

Özel teşebbüsler kurmak serbesttir. Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin

gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde

çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır.

V. Çalışma ile ilgili hükümler

A. Çalışma hakkı ve ödevi

Madde 49 – Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir.

(Değişik: 3/10/2001-4709/19 md.) Devlet, çalışanların hayat seviyesini

yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak,

çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam

yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.

VII. Ücrette adalet sağlanması

Madde 55 – Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer

sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.

67 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

X. Sosyal güvenlik hakları

A. Sosyal güvenlik hakkı

Madde 60 – Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir.

Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.

XIII. Devletin iktisadi ve sosyal ödevlerinin sınırları (2)

Madde 65 – (Değişik: 3/10/2001-4709/22 md.)

Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu

görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının

yeterliliği ölçüsünde yerine getirir.

VI. Vergi ödevi

Madde 73 – Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi

ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye

politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler

kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.

J. Kanunsuz emir

Madde 137 – Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan

kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, tüzük, kanun veya Anayasa hüküm

lerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir.

Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine

getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz.

Anayasal Haklar açısından 5510 Sayılı Kanunla her 4 A kapsamında

çalışanlara tanınan haklar, hekimlerin elinden alındığı için konunun yargıya

taşınması ileri de Özel Sağlık Kuruluşları açısından risk taşımaktadır.

68 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

12. HEKİM ÇALIŞMA USULLERİ İLE İLGİLİ DANIŞTAY

İPTAL KARARLARI:

Danıştay 15. Daire Esas No: 2013/5792

27 Mayıs 2012 günü yapılan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık

Kuruluşları Hakkında Yönetmelik Değişikliklerinin iptali için Türk Tabipleri

Birliği tarafından açılan davada Danıştay 15.Dairesi altı madde yönünden iptal

kararı verdi. Buna gore;

Yan dal veya iki ayrı uzmanlığı bulunan hekimlerin kadrolu çalıştıkları

uzmanlık dalı dışındaki uzmanlık dalında çalışmasının yasaklanması

uzmanlık dalında çalışma hakkını engellediğinden hukuka aykırı

bulunmuştur.

Tıp merkezindeki uzman hekimin ayrılması halinde, ayrılan kadroya

hekim başlayışının bir yıl süreyle Bakanlıkça durdurulabileceğine ilişkin

düzenleme çalışma hakkına ölçüsüz müdahale anlamına geldiği gerekçesi

iptal edilmiştir.

Emekli olan hekimlere tıp merkezinde çalışma izni verilirken

polikliniklerde kadro dışı çalışmalarının engellenmesi de iptal

edilmiştir.

Kadro dışı çalışmanın tıp merkezleri ile sınırlı olması polikliniklerde

yasaklanması çalışma özgürlüğünü ihlal ettiğinden hukuka aykırı

bulunmuştur.

Poliklinik açan tabip/ortak tabip dışında çalışan hekimlerin 1219 Sayılı

Kanunun 12. maddesindeki sınırlamalara bağlı kalmak şartıyla

polikliniklerde kadro dışı geçici çalışabilecekleri sonucuna varılmıştır.

69 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Bir sağlık kuruluşunda kurulmuş tıbbi cihazların devir yoluyla

polikliniğe devredilmesinin yasaklanmasına ilişkin değişiklik hukuka

aykırı bulunmuştur.

506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesi kapsamındaki bankalar, sigorta ve

reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların

teşkil ettikleri birlikler personeli için kurulmuş bulunan sandıklara ait

sağlık birimlerindeki hekimlerin yalnızca bu birimde meslek icra

edebilecekleri düzenleme iptal edilmiştir.

Önemli olduğunu düşündüğüm bir karar:

Danıştay 15 Daire E No: 2013/11406 – K No: 2014/2467

İzmir’de poliklinikte çalışan bir operatör hekimin özel hastane de ameliyat

yapma isteği İl Sağlık Müdürlüğünden reddediliyor.

İdari Mahkeme de İl Sağlık Müdürlüğü kararını onaylıyor.

Kararın temyizde bozulması isteniyor.. Ve sonuç;

ÖHY Ek 5 Madde birinci fıkra (ı) bendi ile muayenehanesi olan hekimlere bu

hakkın tanındığı, polikliniklerin de mahiyeti gereği serbest hekimliğin icrası

için açıldığı ve müşterek muayenehane vasfında olduğundan kararın

iptaline…

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu E No: 2014/4691 – K No:

2014/5082 ve

Danıştay 15. Daire 2014/3859

Ayrıca itiraz öncesi Danıştay 15.Dairesi’nin verdiği kararda da şu

düzenlemelerin yürütmesi durdurulmuştu.

Türk Tabipleri Birliği’ne Planlama ve İstihdam Komisyonunda yer

verilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur. Yapılacak planlamaların ilandan

önce değerlendirilmesi, yapılacak itirazların değerlendirilmesi ve ihtiyaç

duyulan konularda görüş alınması amacıyla kurulan Komisyonda TTB’ne

yer verilmesinin hukuken zorunlu olduğu belirtilmiştir.

70 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Emekliliğe ayrılmış hekimlerin kadro dışı geçici çalışmalarını 31.12.2013 tarihinden önce emekliye ayrılmaya ve muayenehane hariç

planlamaya tabi hiçbir özel sağlık kuruluşunda kadrolu olarak

çalışmamaya bağlı kılınmasına ilişkin düzenlemelerin de yürütmesi

durdurulmuştur. Yönetmeliğin yayımı tarihi itibariyle muayenehane hariç

planlamaya tabi hiçbir özel sağlık kuruluşunda kadrolu olarak çalışmayan

tabiplere de maddede sağlanan kadro dışı geçici çalışma hakkının

sağlanmaması, 31.12.2013 tarihi ile dava konusu Yönetmeliğin

yayımlandığı 21.3.2014 tarihi arasında aynı durumda olan tabipler

yönünden hak kaybına olması eşitlik ilkesine aykırı bulunmuştur.

Özel Hastaneler bünyesinde, estetik amaçlı sağlık hizmetlerini sunmak

amacıyla estetik birimi kurulabileceği yönündeki hükmün nasıl anlaşılıp

uygulanması gerektiği kararda belirtilmiştir. Daire kararında; Estetik

üniteleri kurulsa bile özel sağlık kuruluşlarının kadrolarında bu üniteler

dışında çalışan tabip veya uzman tabiplerin tıp mesleğini icra yetkisi

sahasına göre güzellik ve estetik amaçlı tıbbi girişimleri yapabileceği ortaya konulmuştur.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu E No: 2014/4691 – K No: 2014/5082 ve

Danıştay 15. Daire 2014/3859

Özel Hastaneler Yönetmeliği’nde 21 Mart 2014 günü yapılan değişiklerle ilgili

TTB tarafından açılan davada İdari Dava Daireleri Kurulu’na yaptığımız itiraz

sonucunda iki madde yönünden daha yürütmenin durdurulmasına karar verildi.

Buna göre kadro dışı çalışabilmeyi tıp merkezi veya özel hastanede tam

zamanlı çalışmaya bağlı kılan Yönetmelik hükümleri hukuka aykırı bulunmuştur.

Ayrıca muayenehanesi bulunan tabiplerin özel hastanelerde sadece

nöbet tutabilecekleri şeklindeki düzenlemenin de yürütmesi

durdurulmuştur. Bu karar sonucu muayenehanesi olan hekimler 1219

Sayılı Yasa’nın 12. maddesine uygun olması koşulu ile özel sağlık

kuruluşunda çalışabileceklerdir.

71 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

ÖNEMLİ: Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü 17.11.2015

tarih ve 54718026 sayılı yazısı ile yürütmesi durdurulan kararlar için verdiği

talimat şöyledir: …. Gereği yapılan kadro dışı geçici (kısmi zamanlı) çalışma

başvurularının 1219 sayılı kanunun 12. Maddesi kapsamında

değerlendirilmesi….

Muayenehanesi olan tabiplerin nöbet tutması konusundaki iptal içinde

“mevzuat düzenleninceye kadar işlem yapılmaması… “Demiştir…

Yargı Kararlarında Sağlık Bakanlığı’nın tarafsız (?) duruşu…

Danıştay Onbeşinci Dairesinin E.2013/5792 sayılı dosyasında açılan davada

çeşitli konular da iptal kararı verdi.

Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Sayı : 54567092/

Konu : Yargı Kararları hk. Yazı yayınladı.

A) ATT Yönetmeliğine ilişkin yargı kararları:

(11) maddesi …… E.2013/5792 sayılı dosyasında açılan davada

27/5/2013 tarihli ve 28305 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ATT

Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değiştirilen

Ek 1 inci maddenin dokuzuncu fıkrasının üçüncü cümlesindeki “bir

sağlık kuruluşunda” ibaresinin “özel hastane veya tıp merkezinde”

şeklinde değiştirilmesinin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiş olup buna göre özel hastane veya tıp merkezinde kurulmuş ve

işletilmekte olan teknoloji yoğunluklu tıbbî cihazlar devir yoluyla aynı il

içinde başka bir özel hastane veya tıp merkezine kurdurulma talebi

Müdürlükçe değerlendirilerek sonuçlandırılacak, diğer sağlık

kuruluşlarına devredilmesi için Bakanlığımız görüşü alınacaktır.

ÖNEMLİ: Yönetmelik, Genelge vb hukuki norm belgeler ile yapılan

düzenlemelerin hukuka aykırılığı Anayasa’da belirlenmiştir.

Buna en iyi örnek 10.04.2014 tarih ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Uygulamaları konulu 2014/10 no’lu Genelgenin İptali için Danıştay’a açılan

davada verilen karardır:

Sonuç: “…. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27/2. maddesi

hükmünce YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA….”

72 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Dolayısıyla hak aramak Anayasal bir haktır…

ANAYASAMIZA göre

“MADDE 125.– İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu

açıktır.

Denilmekte ve

MADDE 124.– Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev

alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere

ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.

Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir. “

Denilmek suretiyle idarenin yapacağı işlemlerin üst hukuk normlarına ve

kanun koyucunun kendine çizdiği sınırlar dâhilinde hukuki ve kanuni olması

gerektiği kesin surette anayasal güvence altına alınmıştır. Hiçbir kurum yasada

kendisine verilen görev, yetki ve sınırları aşacak şekilde tebliğ veya sözleşme

yapamaz.

Burada esas sorun aşağıda anlatılacağı gibi kurum keyfiyetinin kendisine

verilen görev, yetki ve sınırları aşarak neredeyse kendi mevzuatını yapma

aşamasına gelmesinden kaynaklanmaktadır. Yargının bu keyfiyete izin

vermeyeceğine güvenimiz tamdır.

Bu konuya örnek olarak;

“5510 sayılı yasayla ilgili bir davada YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas

No. 2011/2500 kararında Anayasa’nın 138. maddesinde de yer alan, "Normlar

hiyerarşisi" ilkesi uyarınca, hukuk kuralları yukarıdan aşağıya doğru

"Anayasa", "Kanun", "Kanun Hükmünde Kararname", "Tüzük", "Yönetmelik"

ve "Diğer alt düzenleyici işlemler (Yönerge, Genelge vb.)" şeklinde

sıralanmakta olup, alt kademe yer alan bir normun üst kademedeki norma aykırı

olması ya da onun kapsamını aşan düzenlemeler içermesi mümkün

bulunmamaktadır.

Bu durum, “Genel kurallar, usulü dairesinde değiştirilinceye veya kaldırılıncaya

kadar, düzenleyici işlem tesis etme yetkisi olan makam ve kurumları da bağlar”

şeklinde ifade edilen “Tu patere legem quam facisti” prensibi ile izah

olunmaktadır.

(Fransız İdare Hukuku Terimleri Sözlüğü, kurala göre davran..)

Bu ilkenin doğal sonucu olarak, normlar hiyerarşisinde üst kademede yer alan

yasal kurallara aykırı düzenleyici tasarrufların idare tarafından yürürlüğe

konulmasının hukuka aykırı olacağı şüphesizdir.” Verilebilir.

73 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

13. ŞİRKET SAHİBİ HEKİMLERİN YAPACAKLARI

SÖZLEŞMELERDEKİ TAŞIDIĞI RİSKLER:

A. SGK HİZMET SÖZLEŞMESİ AÇISINDAN:

2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından

Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi

Zeyilname 1 yürürlük tarihi 19.09.2012

Zeyilname 2 yürürlük tarihi 21.06.2013

Zeyilname 3 yürürlük tarihi 20.01.2014

İle

01.01.2016 tarihinden itibaren uygulanacak

Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti

Satın Alım Sözleşmesi’ne göre

4. TANIMLAR

Personel çalışma belgesi: SHS’nin tabi olduğu mevzuat gereği sağlık

personelinin SHS’de çalışabileceğini gösterir belgeyi,

Bu madde 2016 yılında uygulanacak sözleşme metninde de aynen

duruyor.

6.2. SHS’NİN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ

6.2.1. SHS, Kurum tarafından çıkarılan mevzuat hükümleri ile kuruluş ve

faaliyetleriyle ilgili olarak Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan mevzuat

hükümlerine uymakla yükümlüdür.

Bu madde 2016 yılında uygulanacak sözleşme metninde de aynen

duruyor.

74 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

7.8. HİZMET ALIMI

7.8.1. SHS, SUT’ta yer alan tetkik ve tahlillerden bir veya daha fazlasını

gerçekleştiremediği hallerde, bu hizmetleri temin edeceği SHS’nin,

görüntüleme merkezinin ve/veya laboratuarın ruhsat örneği ile alınacak

hizmetleri gösterir hizmet alım sözleşmesini sözleşmenin yapıldığı tarihten

itibaren 5 (beş) iş günü içerisinde Kuruma iletmek zorundadır……Kuruma

iletilmeyen ve Kurumca uygunluğu bildirilmeyen SHS’lerden hizmet alınması

ve/veya bu hizmetlerin Kuruma fatura edilmesi halinde, bu işlem bedelleri

ödenmez..

Bu madde 2016 yılında uygulanacak sözleşme metninde de aynen

duruyor.

7.8.3. SHS, başka bir SHS’den hizmet alımı yöntemiyle hizmet temin etmek

amacıyla yapacağı sözleşmelerde; hizmet alımı yapılan SHS’nin alınan

hizmete ilişkin olarak bu sözleşmede yer alan tüm hükümlere uyacağını,

Kurumun denetim hakkının bulunduğunu, denetimin engellenmesi veya bu

sözleşme hükümlerine uyulmaması hallerinde ilgili bedellerin Kurumca

ödenmeyeceğini ve bu durumda hizmet alım sözleşmesinin SHS tarafından tek

taraflı feshedilmiş olduğunu belirtir hükümlere yer vermek zorundadır. Hizmet alınan yer denetlemeye izin vermez ise bu durum bir tutanakla tespit

edilerek SHS’ye bildirilir ve bildirim tarihinden itibaren alınan hizmetlere ilişkin

bedeller Kurumca ödenmez.

Bu madde 2016 yılında uygulanacak sözleşme metninde de aynen

duruyor.

7.8.4. Hizmet alımı yapılan yerin/yerlerin bu sözleşmede yer alan

hükümlere uymadığının tespiti halinde, hizmet alımı yapan fesih

hükümleri hariç olmak üzere bu sözleşme hükümleri uygulanır.

Bu madde 2016 yılında uygulanacak sözleşme metnine yeni konuldu.

Buna göre hizmet alımı yapılan firmada meydana gelen sözleşmeye

aykırı durumlar sözleşmesi SHS’ye de uygulanır manasını taşıyor.

DİKKAT: Yeni sözleşmede Hizmet Alımı maddesinde “Hekimlik Hizmet

Alımı” tanımlanmaması düşündürücüdür.

75 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

8. PERSONELE İLİŞKİN HÜKÜMLER

8.2. ….Bildirilmesi gereken hekimler sözleşme başvurusu sırasında Kuruma

bildirilir. …….. SHS bu bildirimler sırasında, hekimlere ait Sağlık Bakanlığı

mevzuatı gereğince düzenlenen personel çalışma belgesi ile noter onaylı imza

sirküsünü Kuruma eksiksiz olarak teslim eder. Teslim edildiği tarihi izleyen 5

(beş) iş günü içinde bu hekimler MEDULA’da aktif hale getirilir….

Bu maddeye 2016 yılında uygulanacak sözleşme metninde “…ve

hekimlerle yapılan sözleşmeyi Kuruma eksiksiz olarak teslim eder..”

eklendi.

“Hekimlik Hizmet Alımında” Özel Sağlık Kuruluşu sözleşmeyi Hekim

ile değil Hekimin Ortağı Olduğu Şirket ile yapıyor.

8.3. SHS, Kurumla sözleşme yaptığı branşlarda görev yapan hekimlerin geçici

(izin, rapor, eğitim vs.) veya sürekli ayrılmaları halinde bu kişileri ayrılış

tarihleri itibariyle MEDULA’da pasif hale getirir. Bunlardan sürekli ayrılanlar

5 (beş) iş günü içinde Kuruma bildirilir.

Bu madde 2016 yılında uygulanacak sözleşme metninde de aynen

duruyor. Ve bu madde ile

o SGK; hekimi, işçi statüsünde sağlık kuruluşunu işveren olarak

görüyor.

o Bu madde içeriğine göre Özel Sağlık Kuruluşu; Hekim Ortaklı

Şirketler ile anlaşma yaparsa da yapılan sözleşme Hizmet Akdi

olarak yapılmış olacak ki hekim kıdem vb tazminat haklarını da

isteyebilir…

Şirket ortağı hekimler ile yapılacak hizmet alımı anlaşmaların

içeriğinde izin, mesai vb belirtilmediğine ve aralarında işçi işveren

ilişkisi olmadığı da düşünülürse bu durumda da madde bu haliyle

denetimlerde sıkıntı yaratabilir…

76 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

2016 yılında uygulanacak sözleşme metnine yeni eklenen 2 madde ise

“Hekimlik Hizmet Alımı” açısından düşündürücüdür.

8.4. 5237 sayılı Kanunda belirtilen ve Kurum zararına neden olan nitelikli

dolandırıcılık suçunun işlendiği kesinleşmiş mahkeme kararıyla sabit

görülmesi şartıyla; söz konusu fiillerin hekimler tarafından işlendiği

durumda, kesinleşmiş mahkumiyet kararında yer alan mahkumiyet süresi

dikkate alınarak, üç yıldan az olmamak üzere mahkumiyet kararında yer alan

süre ile hekimlerle sözleşme yapılmaz ve aynı sürede fatura bedelleri ödenmez.

Kesinleşmiş mahkeme kararının beklenmesi sağlık hizmeti satın alınmasına

ilişkin sözleşmelerde belirtilen fesih sürelerinin uygulanmasına engel olmaz

8.5. 5237 sayılı Kanunda belirtilen nitelikli dolandırıcılık fiillerini işleyen

sağlık hizmeti sunucusu ve/veya ilgili hekimler hakkında ruhsat iptali de dâhil

olmak üzere gerekli tüm iş ve işlemler için keyfiyet Sağlık Bakanlığına

bildirilir.

Düşündürücüdür çünkü “Hekimlik Hizmet Alımında” hekim ile değil

Ortağı Olduğu Şirket ile anlaşma imzalanıyor.

10. ÖDEME ŞARTLARI VE ZAMANI

10.3. SHS adına tahakkuk etmiş olan her türlü Kurum alacağı (sigorta prim

aslı, işsizlik sigortası prim aslı, cezai şart ile bunlara bağlı gecikme cezası,

gecikme zammı) ile bu alacaklardan doğacak fer’ilere ilişkin borcu bulunması

halinde SHS’ye yazı ile bilgi verildikten sonra kanuni faizi ile birlikte

Kurumdaki alacağından mahsup edilir ve varsa kalan tutar SHS’ye ödenir.

2016 yılında uygulanacak sözleşme de bu madde yeniden düzenlendi ve tüm

kamu kuruluşlarının alacakları SHS’den mahsup edilecek..

10.3. Bu sözleşmenin uygulanmasının dışında kalan, SHS adına tahakkuk

etmiş olan her türlü Kurum alacağı ile bu alacaklardan doğacak fer’ilere

ilişkin borcu bulunması halinde Kurumdaki alacağından mahsup edilir ve

varsa kalan tutar SHS’ye ödenerek yazı ile bilgi verilir.

DİKKAT: Şirket sahibi hekimlerin 4 B prim borcu yada vergi borcu vb

olduğunda bu SGK alacağı sağlık kuruluşunun alacağından MAHSUP

edilecek mi???

77 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

2016 yılında uygulanacak sözleşmeye eklenen ilginç maddeler:

“10.7. Kurum müfettişlerince yapılan inceleme veya soruşturma

esnasında yapılan tespitlere bağlı olarak, oluşabilecek Kurum alacağı

tahsilinin riske gireceğinin öngörülmesi hâlinde, en az üç müfettişten

oluşan komisyonun uygun görüşü ve Rehberlik ve Teftiş Başkanının

onayıyla altı ayı geçmemek üzere, inceleme veya soruşturma

sonuçlanıncaya kadar sağlık hizmeti sunucusunun Kurum nezdindeki

muaccel veya müeccel alacaklarının ödemesi, tahsili riske gireceği

öngörülen alacakla orantılı olarak durdurulabilir. Altı aylık süre içinde

inceleme veya soruşturma sonuçlanmaz ise durdurma kararı

kendiliğinden kalkar ve bu tarihten itibaren muaccel olan alacakları

ödenmeye devam olunur. Altı aylık süre sonuna kadar ödemesi

durdurulan alacaklar ise inceleme veya soruşturma sonuçlanıncaya

kadar ödenmez. Ancak, sağlık hizmeti sunucusunun Kurum nezdindeki

muaccel olan alacaklarının her biri için 6183 sayılı Kanunun l0 uncu

maddesinin birinci fıkrasının 2 nci ve 3 üncü bentlerinde sayılanlar

kapsamında teminat verilmesi hâlinde durdurma kararı bu kararı

uygulayan Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri tarafından kaldırılır ve

Kurum nezdindeki alacakları ödenir.”

Bu madde içeriği 6552 Sayılı Torba Yasa ile 5510 Sayılı Kanunun

103. Maddesinde 10.09.2014 tarihinde ek fıkra olarak eklendi.

Kanuni düzenleme ile getirilen bu madde SGK Sağlık Hizmet Alımı

Sözleşmesine eklenmesine rağmen kanun ile tarif edilen “Hekimlik

Hizmet Alımı” ise sözleşmede yer almadı.

14.8. SHS, hekimlerin bu sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine

getirmemesine bağlı olarak yapıldığı tespit edilen yersiz ödemelerin

Kuruma geri ödenmesinde, SHS ile birlikte müteselsilen sorumlu

olduğunu ve Kanunda kendisine yüklenen sorumluluk ve cezai

müeyyideleri bildiğini belirtir ifadelere yer verilen sözleşmeyi,

başvurusu sırasında Kurum ilgili birimine iletmekle yükümlüdür.

Hekimler ile Özel Sağlık Kurumları arasında yapılan sözleşmelere

Hekimlerin müteselsilen sorumlu olduğunun belirtilmesi isteniyor ki

bu ifadeler “Hekimlik Hizmet Alımı” yapılması durumunda Hekimin

Ortağı Olduğu Şirket ile yapılan sözleşmede de istenecektir.

Bu durumda

o Hekimler Şirket kurarlar mı…

o Hekimin Ortağı Olduğu Şirketin sorumluluğu ne kadar

olacak…

78 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

EK-1

SÖZLEŞME YAPMAK İÇİN ARANAN BELGELER FORMU

6- Hizmet alımı yaptığı SHS ile ilgili belgeler:

Ruhsat ve/veya Faaliyet İzin Belgesi ve/veya Uygunluk Belgesi (Noter onaylı

olmalıdır)

Yapılan sözleşmenin örneği (Aslı veya noter onaylı)

Bu madde 2016 yılında uygulanacak sözleşme metninde de aynen

duruyor.

7- SHS’de çalışan hekimlere ilişkin belgeler:

……..

Hekimlerle yapılan sözleşmeyi (Aslı veya noter onaylı)

Bu madde 2016 yılında uygulanacak sözleşme Ek 1’e yeni eklendi.

Özetle;

Halen mevcut hizmet alımı sözleşmesinde diagnostik hizmet

alımı serbest..

SGK’ye iletilecek zorunlu belgelerden biri hizmet alınan kuruluşun

ruhsatı. Hizmet alımı yapılan hekim şirketlerinden hangi ruhsat

istenecek… Belediyelerden alınacak İşyeri Açma Ruhsatı yeterli olacak

mı?

Mevcut sözleşmeye göre SGK; sağlık kuruluşunun sağlık ile ilgili

hizmet alımı yaptığı diğer kuruluşları da denetleyebileceğine göre

hizmet alımı yapılan hekim ortaklı şirketlerin denetlemelerde durumu

nedir…

Özel Sağlık Kuruluşundan 7.8.3’e göre bahse konu hükümlerin;

hizmet alımı yaptığı hekim ortaklı şirketler ile yapılan sözleşmelere

konu edilmesi, Özel Sağlık Kuruluşunun direktif, denetleme hakkını

kullanması açısından değerlendirileceğinden sorumluluklarda Özel

Sağlık Kuruluşunun (MU) olacaktır.

Ve kanun yayım tarihinden bu yana klinik hekimlerden hizmet alımı

yapılabileceği ile alakalı zeyilname yayınlanmadı.

79 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Fakat

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİ

2.2 - Finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin sağlanma

yöntemleri ve ödeme kuralları

“(11) (Değişik:RG-10/04/2014-28968/1 md. Yürürlük:10/04/2014) Kurumla

sözleşmeli özel sağlık kurum ve kuruluşları, bir başka sağlık kurum ve

kuruluşundan hizmet alımı yoluyla sağladıkları tetkik ve/veya tahlil dışındaki

tedavilere ait giderleri Kuruma faturalandıramazlar. Hekim veya diş

hekimlerinin, özel sağlık hizmeti sunucusu bünyesinde çalışması halinde, bu

hekimler tarafından fatura düzenlenerek alınan/sunulan sağlık hizmetleri bu

kapsamda değerlendirilmez. Kurumla sözleşmeli özel sağlık kurum ve

kuruluşları, bir başka sağlık kurum ve kuruluşundan hizmet alımı yoluyla

sağladıkları kuruluş ve faaliyetiyle ilgili olarak bağlı bulunduğu mevzuat

gereği düzenlenmiş olan ruhsat/faaliyet veya uygunluk belgesinde yer alan

tetkik ve/veya tahlil dışındaki tedavilere (gastroskopi, kolonoskopi,

rektosigmoidoskopi, rektoskopi, bronkoskopi, anjiyografi gibi işlemler de dahil

olmak üzere) ait giderleri Kuruma faturalandıramazlar. Hekim veya diş

hekimlerinin, özel sağlık hizmeti sunucusu bünyesinde çalışması halinde, bu

hekimler tarafından fatura düzenlenerek alınan/sunulan sağlık hizmetleri bu

kapsamda değerlendirilmez.”

Tanımı olduğundan SGK ödemeleri açısından sorun yok gibi dursa da SGK

Hizmet Sözleşmesinin Zeyilname ile yeniden düzenlenmesine ihtiyaç var…

Hekim Ortaklı Şirketlerden hizmet alınması durumunda bir ruhsat

istenecek mi konusu daha da netleştirilmesi diye düşünüyorum.

80 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

B. ZORUNLU MESLEKİ SİGORTA AÇISINDAN:

TABABET VE ŞUABATI SAN'ATLARININ TARZI İCRASINA

DAİR KANUN

Ek Madde 12 – (Ek: 21/1/2010-5947/8 md.) ………

Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan veya mesleklerini serbest olarak

icra eden tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar,

tıbbi kötü uygulama sebebi ile kişilere verebilecekleri zararlar ile bu sebeple

kendilerine yapılacak rücuları karşılamak üzere mesleki malî sorumluluk

sigortası yaptırmak zorundadır.

Zorunlu mesleki malî sorumluluk sigortası, mesleklerini serbest olarak icra

edenlerin kendileri, ….. özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışanların

sigorta primlerinin yarısı kendileri tarafından, yarısı İSTİHDAM edenlerce ödenir. İstihdam edenlerce ilgili sağlık çalışanı için ödenen sigorta primi, hiçbir

isim altında ve hiçbir şekilde çalışanın maaş ve sair malî haklarından kesilemez,

buna ilişkin hüküm ihtiva eden sözleşme yapılamaz.

Zorunlu sigortalara ilişkin teminat tutarları ile uygulama usul ve esasları Sağlık

Bakanlığının görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenir.

Resmi Gazete 21 Temmuz 2010 ÇARŞAMBA Sayı : 27648

Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında

Kurum Katkısına İlişkin Usul Ve Esaslara Dair Tebliğ (2010/1)

Kapsam

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ doğrudan sağlık hizmeti sunan, kamu veya özel

sağlık kurum ve kuruluşları ile sağlık birimlerinde çalışan tabipler, diş

tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile ilgili kurum ve

kuruluşları kapsar.

Kanun ve bağlı tebliğinde tanımlama ya göre Borçlar Kanununa göre

hizmet alımı yapılan Hekim Ortaklı Şirketler ruhsatsız sağlık hizmeti

sunumu açısından sıkıntı yaşarlar mı???

Hekimin Diploma ve/veya Uzmanlık Belgesi,

Sağlık Kurumunun Ruhsat/ Faaliyet İzin Belgesi,

Hekimin kadrolu ya da kadro dışı geçici kadro da 1219 sayılı yasanın

12. Maddesi kapsamına uygun hizmet sunması durumunda sorun

olmayacağı yönünde cevap alsak da…

Malpractis açısından açılacak bir dava da karşı tarafın avukatının bu

durumu kullanacağı ve ilgili hekimin ruhsatsız hizmet sunduğu ithamı

ile karşı karşıya kalması olasılık dâhilindedir.

81 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

C. HEKİM SAHİPLİĞİNDEKİ ŞİRKETLER İLE ÖZEL SAĞLIK

KURULUŞLARI ARASINDAKİ SÖZLEŞMELERİN İÇERİĞİ VE

CEZAİ TAZMİNATLAR AÇISINDAN…

Bu sözleşmeler çeşitli isimler altında yapılabiliyor…

Hakediş Usulü Sağlık Hizmeti Sözleşmesi

Ciro Paylaşımına Dayalı Hekimlik Hizmet Alımı Sözleşmesi vb gibi…

Hekim ve Sağlık Kuruluşu TARAFLAR olarak tanımlanıyor.

Bundan böyle kısaca ……….(“Sağlık Kurumu” olarak anılacaktır.) ile diğer

tarafta …………………. (bundan böyle kısaca “Şirket” olarak anılacaktır. )

Bir tarafta Özel Sağlık Kuruluşu diğer tarafta Yüklenici Hekim….

Kimine göre KARŞI TARAF hekim kimine göre YÜKLENİCİ…

Bu sözleşmeler hangi kanunlara göre yapılıyor?

Bu sözleşmelerde iş ortaklığı gelir paylaşımı ya da ciro paylaşımı yöntemleri

ile “Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu kapsamında YAPILIYOR, “

diyen sözleşmelerin yanında;

“Yüklenici/Hekim ile Özel Sağlık Kuruluşu arasında imzalanan işbu sözleşme

konusu iş gelir paylaşımı (hak ediş) esasına dayalı ticari bir ilişki olup Borçlar

Kanunu ve İş Kanunu çerçevesinde HİZMET SÖZLEŞMESİ OLARAK

YORUMLANAMAZ. Diyen sözleşmelerde var.. “

Aralarında; “ticari bir ilişki ve ticari iş” olup, uyuşmazlıklar bu esasa göre

çözümlenecektir.

Bu konuda Ticaret Mahkemesine giden konu görevsizlik olarak

değerlendirilebilir…

82 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Hekim ile Sağlık Kurumu taraf olduğu için İş Kanunu, Sosyal Sigortalar

ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve İş Sağlığı ve Güvenliği

Kanunu’ndan kaynaklı yükümlülüklerden Hekim Şirketi sorumlu hale

geliyor, bu kapsamda doğabilecek ödemeleri de Sağlık Kurumu Hekim

Şirketine rücu edebiliyor…

Fesih hallerinde verilen süreye uyulması durumunda tazminatsız fesih

edilebiliyor. Hekim mağduriyeti olan bu maddeyi neden kabul eder???

“ … yukarıda belirtilen kriterlere uygun olmayan eylemlerin …..Sözleşme’ye

aykırılık sayılacağını …….. Sağlık Kurumu’nun, bu madde hükümlerine

aykırılık halinde Sözleşme’yi derhal feshi ederek zararını talep hakkı

saklıdır.” Diyerek direktif/talimat verme/denetleme hakları Sağlık

Kurumunda kalır. Öngörebildiğiniz sayıda olumsuz aksiyonlar için tazminat

istenebilir.

Sözleşme ile şirket ortağı hekime meslek icrası ile alakalı özgürlükleri

kısıtlayan maddeler uygulamaya konabilir.

“……….Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan özel sağlık kuruluşlarına

ilişkin mevzuat ve Sosyal Güvenlik Kurumu ile yapılan sözleşmelerden doğan

sorumluluklarından dolayı Sağlık Kurumu’na yükletilen ilgili ceza veya

kesintiler açısından Şirket’in sorumlu olacağını, …….” Diyerek Özel Sağlık

Kuruluşlarına gelebilecek cezaları da Hekim Şirketlerine rucü edebilirsiniz…

“…..SGK Mevzuatı kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu, Tabipler Odası

Meslek Kuralları çerçevesinde Tabipler Odası, İl Sağlık Müdürlükleri, Mülki

Amirlikler ve sair kamu kuruluşlarınca Sağlık Kuruluşu'na tebliğ edilen ve

herhangi bir sebep ile Özel Sağlık Kuruluşu tarafından ödenen ceza veya

kesintiler ile Yüklenici Hekim’in fiili ve uygulamaları arasında nedensellik

bağı var ise, ödenen meblağın tamamı Yüklenici Hekim’e rücu……”

Kanunların arkasından dolanma …

Sözleşmelerde ….Yüklenici Hekim ile arasında İş Kanunu anlamında hizmet

ilişkisi bulunmadığını…. Derken

Başka bir madde de …işinin aksamaması ve başhekimin onaylaması ve yılda

… iş gününü geçmemesi koşuluyla kongreler,…gidebilir..

“………Hekim tıbbi hizmetini hafta içi 09:00-18:00 saatleri arasında,

cumartesi 09:00-15:00 saatleri arasında verecektir. Ancak hekim Başhekim ile

belirleyeceği farklı saat ve günlerde de tıbbi hizmetini verebilir.”

83 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

“……şirket’in temin ettiği Hekim tarafından hizmet sunulamayacak dönem,

14 iş gününü geçemez….”

Hekim Şirketi, sözleşme konusu kapsamında Ortağı Olduğu Hekimin,

tıbbi kötü uygulamaları açısından doğacak tazminatlardan da sorumlu tutulabilir.

“Şirket, ………mesleki sorumluluğu kapsamında verdiği her tür zarardan

doktorla birlikte müteselsilen ve müştereken sorumlu olduğunu kabul, beyan

ve taahhüt eder. Bu bağlamda yargı mercileri tarafından Şirket tarafından

görevlendirilen doktorun tazminat gerektirecek bir eylemi bulunduğunun tespit

edilerek tazminata hükmedilmesi halinde Sağlık Kurumu’nun ödemek zorunda

kalacağı doktorun eylemine bağlı olan ilgili bedeller Sağlık Kurumunun talebi

halinde derhal Şirket tarafından Sağlık Kurumu’na…. “

“….Hekim, Özel Sağlık Kuruluşu bünyesindeki hizmetleri sırasında, haksız fiil,

yanlış tanı ve tedavi nedenleriyle hastalarının uğrayacağı zararlardan dolayı,

hastaların ve/veya yasal mirasçılarının X Hastanesine karşı yöneltecekleri maddi

ve manevi tazminat taleplerinden şahsi kusuru oranında sorumlu olduğunu

kabul ve taahhüt …..

“…….. hekimlik hizmeti sebebiyle dava açılması durumunda Şirket, bu davalar

ile ilgili her türlü masrafları karşılamakla yükümlü olacağı gibi, dava

neticesinde ortaya çıkacak her türlü hukuki ve cezai sorumluluğu da Şirket ve

Şirket adına hizmeti sağlayan Hekimin kendisi yüklenecektir….

Yeni kanun düzenlemesinin net bir tarif yapmadığına verilebilecek en güzel

örnek, aynı konuda farklı kurumlardaki sözleşme içeriklerinin zıtlık teşkil

etmesidir.

Mesleki sorumluluktan doğan cezai tazminatı Hekim Şirketine mi rucü

edeceksiniz yoksa Hekime mi…

1219 Sayılı Yasada Zorunlu Mesleki Sigorta hekim çalışmasında bu yasaya

uyum istiyor.

84 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Eleman Temini Cezası da sözleşmelerde unutulmamalıdır.

“……….doktorun, Şirket tarafından temin edilerek tıbbi hizmet sunulmasına

ilişkin tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerini…..

4857 Sayılı İş Kanunu

Madde 90: İş arayanların elverişli oldukları işlere yerleştirilmeleri ve çeşitli işler

için uygun işçiler bulunmasına aracılık görevi, Türkiye İş Kurumu ve bu hususta

izin verilen özel istihdam bürolarınca yerine getirilir.

Madde 106: Bu Kanunun 90 ıncı maddesinde öngörülen izni almadan faaliyet

gösteren işverene bin tl para cezası verilir.

Ayrıca dikkat edilmesi gereken bir konu da; sermaye şirketlerinde önemli

olan ortak değil sermaye olduğundan ortakların sorumluluğu şirkete

koydukları sermaye ile sınırlandırılmıştır.

Birinci derecede şirketin sorumlu olduğu hallerde şirket takip edilmeden ortaklar

takip edilmez.

Limited şirketlerde ortakların sorumluluğu TTK’nun 532’nci maddesinde

düzenlenmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre ortaklar, sermaye koyma

borçlarını yerine getirdikleri nispette sorumluluktan kurtulurlar.

Dolayısıyla Hekim Şirketlerine yönelecek tazminat cezaları da kadük kalabilir.

Tamamıyla ticari ilişki niteliğinde olan bu sözleşmede, teşhis ve tedavinin baş

aktörü olan hekim tüzel kişiliğin ortağı durumumdadır. Dolayısıyla Özel Sağlık

Kuruluşu ile aralarında direk bir ilişki de yok gibi duruyor.

Ve bu sözleşmelere; içeriği dışında hekim hasta ilişkilerinin hukuksal durumu

açısından da bakmak gerekir.

85 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

14. ŞİRKET SAHİBİ HEKİMLERİN AVANTAJLARI NELER

OLABİLİR:

Bu çalışmanın amacı “Hekimlik Hizmet Alımının” irdelenmesi olduğundan

Hekim Ortaklı Şirketler ile Serbest Meslek İcra eden Hekimlerin avantajları

açısından da olaya genel manada baktık.

Özellikle teşvikler, hibeler vb pozitif kazanımlar için bu çalışma farkındalık

yaratmak amacı ile sunulmuştur.

A. ÜCRETLİ, SERBEST MESLEK FAALİYETİ, SERMAYE ŞİRKETİ

KARŞILAŞTIRMASI:

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD)'nın 2006 yılına ait

"Ücretlerin Vergilendirilmesi" araştırmasında, ücretten alınan vergi ile

çalışanın ve işverenin sosyal güvenlik kesintileri karşılaştırılmıştır.

Araştırmaya göre, Türkiye'deki bekar bir işçinin işgücü maliyetinin %42.8'i

vergi ve sosyal güvenlik kesintilerinden oluşmaktadır. OECD'ye göre, en az

kesinti ise %28.9 ile ABD'de yapılmaktadır.

Brüt Maaşı kabaca aşağıdaki şekilde formüle edebiliriz:

Brüt Maaş = Net Maaş + (SGK İşçi Primi + İşsizlik Primi) + Gelir Vergisi +

Damga Vergisi

Ücretli çalışanın işverene maliyeti brüt maaşla sınırlı olmayıp işveren SGK

payları da bu hesaba eklenmelidir.

İşçinin İşverene Maliyeti = Brüt Maaş + SGK İşveren Payı

Maaşlarda SGK ve İşsizlik Primleri;

Bu oranlar brüt maaş için taban ve tavan tutarları arasına uygulanır. Örneğin,

tavan rakamı olan 8277,90 TL geçilse bile SGK primleri 8277,90TL üzerinden

hesaplanır. Taban tutar olan 1273,5TL asgari maaş tutarıdır.

86 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Dolayısıyla ayda 10.000 TL net ücret ödenen hekimin 12 aylık dönemde aylık

net maliyeti 16.800 TL civarındadır.

Hekimlere ödenen ücretler yüksek olduğundan sağlık kurumu hekime ödediği

net ücretin % 70’i kadar bir bedeli de SGK primi, Stopaj vs olarak kamuya ödüyor.

Dolayısıyla Hekim; ortağı olduğu şirket üzerinden yukarıda bahsedilen brüt

tutarı fatura karşılığı tahsil ettiğinde eline geçen net rakam, bordrolu aldığı

ücrete göre en az %20 gibi yüksek olur. Ayrıca yaptığı giderleri de düştükten

sonra vergilendirmeye tabi olduğundan eline kalan net rakam daha da artar.

GELİR VERGİSİ TARİFESİ. (G.V.K. MADDE:103)

2015 TAKVİM YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ (ÜCRET GELİRLERİ DAHİL)

12.000 TL'ye kadar 15%

29.000 TL’nin 12.000 TL’si için 1.800 TL, fazlası 20%

66.000 TL’nin 29.000 TL’si için 5.200 TL (ücret gelirlerinde 106.000 TL’nin 29.000 TL’si için 5.200 TL), fazlası

27%

66.000 TL’den fazlasının 66.000 TL’si için 15.190 TL (ücret gelirlerinde 106.000 TL’den fazlasının 106.000 TL’si için 25.990 TL), fazlası

35%

87 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

B. GİDERLER, AVANTAJLAR;

SERBEST MESLEK MENSUPLARI İçin Gelir Vergisi Kanunu 68’nci

Madde Kapsamında İndirilecek Giderler;

Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’nci maddesinin 1 numaralı bendinde; mesleki

kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderlerin serbest

meslek kazancının tespitinde gider olarak hâsılattan indirilebileceği hüküm

altına alınmıştır.

Serbest meslek kazancından indirilebilecek genel giderleri aşağıdaki gibi

sıralayabiliriz.

a-) İşyeri kirası,

b-) Aydınlatma, ısıtma ve telefon giderleri,

c-) Serbest meslek faaliyetiyle ilgili şehir içi ulaşım, posta, telgraf ücretleri gibi

müteferrik giderler,

d-) Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için gerekli diğer

giderler,

e) Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri:

f) Mesleki faaliyette kullanılan tesisat, demirbaş eşya ve envantere dahil taşıtlar

için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar

g) Kiralanan veya envantere dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri

ı) Alınan mesleki yayınlar için ödenen bedeller:

i) Mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet alım bedelleri

j) Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen meslek, ilan

ve reklam vergileri ile iş yerleriyle ilgili ayni vergi, resim ve harçlar

k) Hayat, Sağlık vb Sigorta Primleri (beyan edilen gelirin % 10 )

l ) Eğitim ve Sağlık Harcamalarının İndirimi (beyan edilen gelirin % 10 )

88 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

SERMAYE ŞİRKETİNDE GİDERLER VE AVANTAJLAR:

KURUMLAR VERGİSİNDE GİDERLER:

Genel giderler

Personelle ilgili giderler

İşle ilgili zarar, ziyan ve tazminatlar

Seyahat ve ikamet giderleri

Taşıt giderleri

Ayni vergi, resim ve harçlar

Amortismanlar

İşveren sendikalarına ödenen aidatlar

Kuruluş ve örgütlenme giderleri

Ar-Ge indirimi

Bağış ve yardımlar

Sponsorluk harcamaları vb…

Bu konuyu detaylı olarak Mali Müşavirleriniz ile birlikte değerlendirmeyi

öneririm.

KURUMLAR VERGİSİNDE İSTİSNALAR;

İştirak kazançları istisnası

Yatırım fonları ve yatırım ortaklarının kazanç istisnası

Rüçhan hakkı satışı ve emisyon primi istisnası

Yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ve teknik hizmetlerden

sağlanan kazanç istisnası

Eğitim, öğretim ve rehabilitasyon merkezi işletmelerinde kazanç istisnası

Yurt dışı iştirak kazancı istisnası

Yurt dışında bulunan işyeri ve daimi temsilciler vasıtasıyla elde edilen kazanç

istisnası

Tam mükellef anonim şirketlerin yurt dışında bulunan iştiraklerinden elde edilen

kazanç istisnası

İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan kazanç istisnası

89 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Risk: Sorumluluk; bir kimsenin zarar veren bir olgudan ötürü giderimle

yükümlü olduğunu ve bu anlamda başkasının zarar görmesini gerektiren

bir şeyden ötürü (bir şey için) ya da bir kimseden ötürü (bir kimse için)

ortaya çıkan zararın giderim yükümlülüğünü anlatır.

Şahıs şirketlerinde ortaklar bütün malvarlıklarıyla şirket borçlarından

sorumlu tutulmuşlardır.

Sermaye şirketlerinde önemli olan ortak değil sermaye olduğundan

ortakların sorumluluğu şirkete koydukları sermaye ile

sınırlandırılmıştır.

Limited şirketlerde ortakların sorumluluğu TTK’nun 532’nci maddesinde

düzenlenmiştir. Sözkonusu madde hükmüne göre ortaklar, sermaye koyma

borçlarını yerine getirdikleri nispette sorumluluktan kurtulurlar.

Sermaye şirketleri kar amacı güden işletmeler olduğundan gerek ticari mal,

gerek hizmet faturası düzenleyebilir.

90 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

SERMAYE ŞİRKETİNDE ALINABİLECEK TEŞVİK VE HİBELER

NELERDİR.

KOSGEB’in ve diğer kurumların verdiği teşviklerden faydalanabilir.

Eleman istihdam desteği, eğitim, danışmanlık, fuar, tanıtım, test analiz,

belgelendirme v.b kapsamlardaki desteklerden yararlanabilirler.

Sermaye şirketinde 9/10 tevkifatlı KDV ‘den dolayı iade alınabilir.

KDV Kanunun 91 seri nolu KDV Genel Tebliğine istinaden sayılan

kurum ve işletmeler, temin ettikleri işgücü hizmetinin bedeli üzerinden

hesaplanan KDV’yi % 90 oranında tevkifata tabii tutacaktır. Şirketin satın

almalarından dolayı devir KDV oluştuğu zaman da bu artık KDV’ler

vergi dairesinden mahsuben ya da nakit iade olarak alınabilecektir.

Sigorta primleri işveren destekleri kullanılır.

Sermaye Şirketinde Arge çalışmaları vergiden istisnadır.

Sağlık Turizmi konusunda teşviklerden faydalanılabilir.

Sermaye şirketinde her türlü ticari faaliyet yapılabilir bu kapsamda tıbbi

raporlama, tıbbi ürün ve malzeme satışları, danışmanlıklar yapılabilir.

Bireysel Girişimcilik vb kapsamında yapılan çalışmalar vergiden muaftır.

Gayrimenkul yatırımları: Aldıkları gayrimenkuller ve ticari kapsama

giren araçlarda alım esnasında ödenen kdv leri indirim konusu yapabilirler

ve amortismanlarından yararlanabilirler. Alınmış gayrimenkule tadilat ve

dekorasyon yapabilirler, demirbaşlar alabilirler.

Teşvik ve hibeler noktasında profesyonel yardım almanızı öneririz.

91 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

15. TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ AÇISINDAN DURUM:

TTB, kanunu gereği hekimlik mesleği süreçleri ile kanunla verilmiş

yetkilere sahiptir.

6023 Türk Tabipleri Birliği Kanunu

Madde 1 – (Değişik: 7/6/1985 - 3224/48 md.) (1)

Türkiye sınırları içerisinde meslek ve sanatlarını icraya yetkili olup da

sanatını serbest olarak yapan veya meslek diplomasından istifade etmek

suretiyle resmi veya özel görev yapan tabiplerin katıldığı Türk Tabipleri

Birliği; tabipler arasında mesleki deontolojiyi ve dayanışmayı korumak,

(…)(1) ve meslek mensuplarının hak ve yararlarını korumak amacıyla

kurulmuş kamu kurumu niteliğinde mesleki bir kuruluştur.

Hekimlerin 2. Görev yapmaları Tabip Odaları iznine tabi.

Madde 5 – (Değişik: 11/12/1957 - 6909/1 md.)

(Değişik birinci ve ikinci fıkra: 7/6/1985 - 3224/49 md.)

Özel kurum ve işyeri tabipleri; çalıştıkları yerlerin sağlık hizmetlerinin

başka bir yerde ikinci bir görev yapmalarına elverişli bulunduğu tabip

odaları idare heyetince kabul edilmedikçe, her ne suretle olursa olsun,

diğer bir kurum ve işyerinin tabipliğini alamazlar. (1)

Özel Hekimlerin ikinci görevleri için bağlı bulundukları Tabip

Odalarından izin almaları gerekiyor. Bu madde öncelikle İşyeri

Hekimlikleri için uygulanıyor.

92 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Şirket Ortağı Hekimlerden hizmet alınması konusuna TTB Bakışı:

İş ilişkisinin niteliğinin sosyal güvenlikle ilgili kanun içinde

düzenlenmesinin kanun yapma tekniğine aykırılığı bir yana,

karmaşıklığı sebebiyle düzenlemenin ne anlam ifade ettiğinin

anlaşılması da kolay değildir. (TTB)

Aslında yeni yasal düzenleme ile Özel Sağlık Kuruluşu ile Hekim;

aralarındaki ilişkinin doğası gereği iş/hizmet akdi olması gerekirken

işveren ihtiyaçlarını karşılamak için kendisine şirket kurdurulup özel

hastaneye hizmet satar gösterilen kişiden alınan hizmetin SGK’ya

satılmasında bedelinin ödenememesine ilişkin kural aşılmış olmaktadır.

İşverenlerce söylenmeyen şey, hizmet sözleşmesinin hizmet alım

sözleşmesine dönüştürülmesiyle yıllık izinden fazla çalışmaya, kıdem

tazminatından işe iadeyi talep hakkına kadar pek çok işçilik hakkının

ortadan kalkacağıdır.

Hekimle sağlık kuruluşu arasında, hizmet akdinin farklı nitelenmesine

dayalı sözleşme yapılmasına Sosyal Güvenlik Kurumunun muvafakat

etmesi ve bu suretle hizmet bedelini sağlık kuruluşuna ödemesi yasal

düzenleme ile mümkün hale getirilmiş olsa da bu düzenleme taraflar

arasındaki iş ilişkisinin gerçek niteliğinden farklı sonuçlar yaratmasını

sağlamaz. Bir başka anlatımla, hekimle özel hastane arasında hizmet

sözleşmesinin bütün unsurlarını taşıyan bir çalışma ilişkisi mevcut

olmasına karşın hizmet alım sözleşmesi adıyla taşeronluk sözleşmesi

yapmaları, SGK’nın da bu sözleşmeyi tanımış olması, hekimin

çalışmasının getirdiği işçilik haklarını ortadan kaldırmaz.

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, 6645 sayılı Yasa’nın uygulamasına

ilişkin olarak yayınlanan 3.7.2015 tarih ve 2015-19 sayılı Genelge de söz

konusu düzenlemenin tarafların keyfi nitelemesine imkan veren biçimde

uygulanacağını belirtmektedir.

93 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Oysa kişilerin tabi olacakları sosyal güvenlik kuralları tarafların

iradesiyle değil çalışmanın niteliğiyle belirlenir.

Yasal düzenleme ile tarif edilen sözleşmelerinde aksine bir hüküm

bulunmadıkça ibaresinin, taraflar arasındaki iş ilişkisinin unsurlarına

ilişkin belirlemelerin söz konusu iş ilişkisini 5510 sayılı Yasa’nın 4/a

maddesi kapsamında değerlendirmeyi gerektirmemesi halinde 4/b

kapsamında sigortalı sayılır olarak anlaşılıp uygulanması gereklidir.

Aksi yöndeki yorum ve SGK Genelgesi, sosyal güvenlik hakkının

kapsamının belirlenmesinin tarafların, doğal olarak işverenin, iradesine

bırakılmasına sebep olması bakımından hakkın özünü zedelemektedir.

Dayanağı bilinmeyen bir hizmet sözleşmesi tanımlanarak, çalışma

ilişkisinin özelliklerine göre belirleneceğine ilişkin temel iş hukuku

bilgisi bir kenara bırakılarak, sözleşmenin niteliğinin belirlenmesini

tarafların ona oybirliğiyle verdikleri anlama bağlamışlardır. Bir başka

anlatımla, SGK, ‘aslında her bakımdan hizmet akdi olan bir çalışma

ilişkisine işveren hizmet alımıdır diyorsa, bu bir hizmet akdi değildir ve

ona göre işlem yapmak gerekir’ demiş oluyor.

Hekimlerden hizmet alımı yaklaşımın, hele de sosyal güvenlikle sorumlu

bir Kurum tarafından ortaya konulması, imza sahiplerinin hukuksal

sorumluluğunu doğurduğunda kuşku olmamakla birlikte, üzüntü vericidir.

Türk Tabipleri Birliği, bu noktaya ilişkin de gerekli yargısal girişimde

bulunacaktır.

İşveren ile hekim arasındaki çalışma ilişkisi hizmet sözleşmesinin unsurlarını

koruduğu sürece, iş ilişkisi taraflarca fatura karşılığı hizmet satışı olarak

nitelense de taraflar arasında hizmet akdinin varlığı devam eder ve bu sebeple de

işçilik haklarının istenebileceği de akılda tutulmalıdır,

94 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

16. HEKİM ŞİRKETLERİNİN ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARI

İLE YAPACAĞI ANLAŞMALARIN İÇERİĞİ VE HAKEDİŞ

TARİFİ İLE TARAFLAR LEHİNE ÇÖZÜMLER

BULUNABİLİR:

Özel Sağlık Kurumları ile Hekimler bu konuyu hak ediş anlaşmaları ile

çözebilir.

Hak ediş maddesini hekimle yapacağınız sözleşme içinde çok kapsamlı tarif

etmek istemezseniz sözleşme eki olarak düzenleyeceğiniz;

“HEKİMLİK HİZMETLERİ HAKEDİŞ VE ÖDEMELERİ” Prosedürü ile

çözebilirsiniz..

Bu prosedürde;

Ciro,

Gelir Dönemi,

Yapılan İşlemler,

Yapılan İstekler,

Tahakkuk,

Tahsilât,

Hekim Hak Ediş Matrahı,

Hekim Hak Ediş Oranı,

Hekim Toplam Ödemesi,

Ücret,

Prim,

Mahsuplaşma,

Hekim Hak Ediş Matrahı Kapsamına Giren Kalemler,

Hekim Hak Ediş Matrahı Kapsamına Girmeyen Kalemler,

Hekim Hak Ediş Matrahı,

İcmal Listesi,

95 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Mesai Dışı Vaka,

Özellikli Tıbbi İşlemler,

Sağlık Güvencesi,

Acil Vaka,

Ücretli Hasta,

Provizyon,

Hasta Katılım Payı,

Hasta Fark Ücreti,

Taahhütname,

Açık İşlem,

Yatak Ücreti vb tanımlamalar yapılarak birbirleri arasındaki ilişki

net tanımlanırsa Özel Sağlık Kuruluşu ile Hekim her ikisinin de

hem fikir olduğu bir paylaşım modeli kurabilirler.

Özel Sağlık Kuruluşu ile kadrolu Hekimi arasında müzakereye dayalı hem

fikir olunacak hak ediş anlaşmalarının çözümde kolay ve güvenli bir yol

olduğu kanısındayım.

Özel Sağlık Kurumu Sahipleri ve Yöneticileri; bu işlemler için Hekimler ile

aralarında arabuluculuk yapacak yönetim danışmanlık çözümleri ile

motivasyonu kırmadan verimli çözümler oluşturabilirler.

96 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

17. HEKİMLİK HİZMET ALIMI İLE İLGİLİ ÖRNEK

GÖSTERİLEBİLECEK ÖZELGELER:

Özelge A;

Özelge talep formunuz ekinde bulunan "……Ünitesi İşletme Sözleşmesi" nin

tetkikinden, sözleşme konusunun ... ... bünyesinde bulunan …. Kliniğinde

….hekimliği hizmetinin Şirketiniz tarafından sunulması olduğu, …..kliniğinde

hizmet sunan hekim, hekime yardımcı personel ve sair personelin ...

..bünyesinde istihdam edilerek, ücretleri ve her türlü özlük haklarının ... ..A.Ş.

tarafından ödenerek Şirketinize fatura edileceği bir …… hekimliği hizmeti

verdiğiniz anlaşılmıştır.

Diğer taraftan, konuyla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel

Müdürlüğünden alınan yazıda, Özel Hastaneler Yönetmeliği hükümleri

uyarınca hastanenin herhangi bir faaliyet alanının üçüncü kişilere

kiralanması veya devredilmesinin yasaklandığı, ayrıca ……. hekimliği

hizmetinin hizmet alımı yoluyla temin edilmesinin mümkün olmadığı

belirtilmiştir.

Bu açıklamalar doğrultusunda, Şirketinizce ... …A.Ş. ne ait ……Kliniği

kiralanmak suretiyle verilen hizmetin işgücü temin hizmeti kapsamında

değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Ayrıca söz konusu hizmet,

KDV Kanunun 28 inci maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye

dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine ekli

(II) sayılı listenin 21 inci sırasına göre insan sağlığına yönelik koruyucu

hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri olarak

değerlendirilmeyerek, YÖNETİM VE ORGANİZASYON HİZMETİ OLARAK

DEĞERLENDİRİLECEĞİNDEN söz konusu hizmetlerin genel oranda (% 18)

KDV 'ye tabi tutulması gerekmektedir.

97 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Özelge B;

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün...

Vergi numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuz, dışarıdan doktor hizmeti

aldığınız ve bu hizmetler karşılığı doktorlar tarafından işletmenize serbest

meslek makbuzu düzenlendiği belirtilerek, doktorlara yapılan ödemeler

üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94'üncü maddesi gereği gelir vergisi

tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta

olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır

Bu hüküm ve açıklamalara göre;

“-Söz konusu doktorlar ile işletmeniz arasında hizmet sözleşmesi yapılarak

doktorların iş yerinize bağlı olarak emir ve talimatlarınız dahilinde çalışması

halinde yapılan ödemelerin ücret ödemesi olarak kabul edilmesi ve Gelir

Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendine

göre tevkifat yapılması,

-Hizmet aldığınız doktorlar ile işletmeniz arasında doktorluk hizmeti satın

alınmasına ilişkin olarak sözleşme düzenlenmesi ve söz konusu sözleşmenin

doktorların mesleki faaliyetlerinin icrasını şahsi sorumlulukları altında, kendi

nam ve hesaplarına yapmadıklarına dair karine teşkil edecek hükümler

bulunmaması ve fiiliyatta da bu durumun korunması halinde doktorlara

yapılan ödemelerin serbest meslek kazancı olarak değerlendirilmesi ve verilen

hizmet karşılığı düzenlenen serbest meslek makbuzuna istinaden yapılan

ödemeler üzerinden Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinin birinci

fıkrasının 2/b bendine göre tevkifat yapılması gerekmektedir.”

98 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

18. HEKİM İLE HASTA İLİŞKİSİNİN HUKUKİ BOYUTU:

Hekim ile hasta arasındaki hukuki boyut “ Hekimlik Hizmet Alımı”

konusunun ne kadar uygulanabilir olduğunu göstermesi açısından önemlidir.

Sadece özel muayenehanesinde hekimlik yapan kişinin durumu net;

burada Hekim, Serbest Meslek Mensubudur…

Hasta , Hekime direk başvurmak ister, muayenehanesine gider ve bu

işlemde Hasta ile Hekimin arasındaki ilişki hukuken “Vekalet

Sözleşmesi” olarak tanımlanır.. Hekim kendi nam ve hesabına çalışır. Bu

çalışma tarzında sorun yok, karmaşa da yok..

Karmaşa; Hekimlerin Özel Sağlık Kuruluşlarında Kadrolu Hekim olarak

hasta kabul etmesi durumunda başlıyor.

Özel Sağlık Kuruluşları, yasal mevzuat çerçevesinde ilgili yönetmelikler

kapsamında gerçek ya da tüzel kişilikler tarafından kurulan ticari nitelikli

kuruluşlardır. Bu kuruluşlarda görev yapan Hekimler ise Sağlık

Bakanlığı mevzuatına göre o kuruluşun Kadrolu Hekimleridir.

Özel Sağlık Kuruluşunda Kadrolu Hekimler tarafından sunulan sağlık

hizmetinde 3 taraf var… Hekim, Özel Sağlık Kuruluşu ve Hasta

tarafı…

Hasta, Özel Sağlık Kuruluşunda görev yapan Hekime başvuruyor.

Bu durumda Hasta ile Özel Sağlık Kuruluşu arasında oluşan hukuki

ilişki; karma nitelikte olan bir Hasta Kabul Sözleşmesidir.

Tedavi olmak için Özel Sağlık Kuruluşuna Başvuran Hasta; her ne kadar

Hekime hukuken sözel nitelikte vekâlet vermiş olsa da;

Özel Sağlık Kuruluşunun da sunulan bu sağlık hizmetinde; kadrolu

hekim bulundurmaktan kaynaklı istihdam eden olarak hukuki açıdan

müteselsil sorumluluğu var.

Çetrefilleşme bu noktada başlıyor…

Özel Sağlık Kuruluşunun Kadrolu Hekimi ücretli /çalışan değilse nedir…

99 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Tacir sayılabilir mi?

Ya da “Hekimlik Hizmet Alımı” yasa ile tanımlandığına göre bu yeni durumda

Özel Sağlık Kuruluşu “İşin Sahibi”; Kadrolu Olan Hekim ise “ Yüklenici-

Müteahhit” olabilir mi?

Hekimlerin Tacir Sayılması Neticesi Hasta Hakları Açısından Durum:

Özel Sağlık Kuruluşu ile Kadrolu Hekim arasında bir “Hizmet Alımı

Sözleşmesi” olursa bu durumda da Hekim; Türk Ticaret Kanununa göre Tacir

sayılır.

Hukuken basiretli bir tüccar gibi davranmak zorunda…

Ve Kadrolu Hekimler ile imzalanacak “ Hekimlik Hizmet Alımı” sözleşmesine

göre Şirket Ortağı Hekimin Şirketi; bu sözleşmede Yüklenici durumda

gözüküyor ve işin sonucu için eser taahhüttü vermiş oluyor.

İşte ip burada kopmaya başlıyor.

Oysa hekimlik mesleği gereği Hekimin; basiretli tüccar sıfatı ile yaptığı teşhis

ve tedavileri hakkında garanti verme şansı yok. Dolayısıyla Özel Sağlık Kuruluşunda hasta kabul eden Kadrolu Hekimin

mesleki sorumluluktan kaynaklanan hakları; hekim aleyhine olacak şekilde

geriye gidiyor. Ve Özel Sağlık Kuruluşunun hasta tedavisi esnasında

olabilecek hatalardaki kurumsal sorumluluklarından da hekim sorumlu hale

gelebilir.

Diyebilirsiniz ki bu durumu Hekim ile Hizmet Alımı Sözleşmesi imzalayan

Özel Sağlık Kuruluşu sözleşme detaylarında çözebilir..

İşte bu durumda da bu sözleşme içeriği; ileride Hekim ile Özel Sağlık

Kuruluşu arasında açılabilecek davalarda Hekimin çalışan mı yoksa hizmet

alımı yapılan yüklenici mi olduğuna karar verirken daha da önem kazanacak

demektir.

Ama olaya 2 boyutlu yani Hekim ile Özel Sağlık Kuruluşu arasında yapılan

anlaşma olarak bakınca durum farklı gözüküyor… Hekimlik Hizmet Alımı

yapılabilir gibi duruyor… Burada önemli olan; hukuken Hasta boyutunu

unutmamaktır.

Hasta Hakları açısından bu yeni yasal düzenlemeye bir daha bakmak ve yeni

düzenlemeye paralel “Hekimlik Hizmet Alımı” ile ilgili olarak Hasta Hakları

açısından da ek düzenlemelerin yapılması gerektiği kanaatindeyim.

Yoksa Hastalar tarafından açılan davalar; yeni düzenleme sonrası sermayesi

yetersiz Hekimlik Hizmeti Sunan Şirketler üzerinde rücu yolu ile kalabilir ve

mağdur Hastalar olabilir…

100 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

19. ALTERNATİF ÇÖZÜM OLABİLİRMİ:

Öncelikle en doğru çözüm; Hekimlerin Özel Sağlık Kuruluşlarından ayrılması

noktasında uzlaşarak ve helalleşerek sözleşmeyi sonlandırmaktır.

“Hekimlik Hizmet Alımı” düzenlemesi ile kurgulamaya çalışılan;

Özel Sağlık Kuruluşlarını sağlık hizmeti sunan ticari organizasyon yapısından

çıkarıp;

Hizmet alanlarını “Hekim Ortaklı Şirketlere” kiralayan Sağlık AVM

Kuruluşlarına dönüştürme görüntüsünden uzaklaştırmak gerekir.

Aslında bu konuyu çözecek en önemli nüans;

“Özel Sağlık Kuruluşlarında Çalışan Hekimler, Serbest Meslek Mensubu

Olarak Kabul Edilebilir mi?” konusunda yapılacak yasal düzenlemeler de

gizlidir…

Çünkü “Hekimlik Hizmet Alımı” nı bu haliyle Serbest Meslek İcrasından

farklı kılan nedir?

Bu açıdan Hekimlik Hizmet Alımı konusunu bir daha değerlendiriniz. Ve fark

olmadığını göreceksiniz…

Halen geçerli olan Gelir Vergisi Kanununa göre Serbest Meslek Mensubunun

tanımı nettir…

Kanuni tanıma göre Serbest Meslek Faaliyetinin ana unsurları;

“..Sermayeden ziyade şahsi çalışmaya, bilimsel veya mesleki bilgiye veya

ihtisasa dayanması,

Faaliyetin ticari özellikte olmaması,

Bir işverene tabi olmaksızın kişisel sorumluluk altında, kendi nam ve hesabına

yapılması…”

Bu yasal tanıma göre;

“Hekimlik Hizmet Alımı” ile “Serbest Meslek İcrası” arasındaki ortak

noktalar: Hekim;

1. Şahsi çalışma ile bilimsel mesleki bilgi ve ihtisasa dayalı iş görür.

2. İşverene tabi olmaksızın kişisel sorumluluk altında çalışır; örneğin

hastalarına karşı vekâlet sözleşme ilişkisinden dolayı şahsi sorumluluğu

vardır.

3. Hizmet sunduğu Özel Sağlık Kuruluşunda hak ediş sistemi ile kazandığı

için kendi nam ve hesabına çalışır.

101 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Ortak olmayan farklı nokta nedir: “ faaliyetin ticari özellikte olmaması”

İşte bu noktadan baktığınız da; Özel Sağlık Kuruluşlarındaki Kadrolu Hekimler

serbest meslek mensubu sayılabilir.

Çünkü ticari faaliyette bulunan Özel Sağlık Kuruluşudur, Hekim hizmetini

nerede sunarsa sunsun Hekimlik İcrası ticari faaliyet değildir.

Aslen son yapılan yasal düzenleme ile Hekimlik Mesleği “Ticari Özellik”

kazanmıyor mu?

Maliye Bakanlığı bir yasal değişikliğe imza atsa ve Gelir Vergisi Kanununda

tanımlı olan serbest meslek mensubu tanımına şöyle bir cümle eklese:

“…Özel Sağlık Kuruluşlarında görev yapan hekimlerde Serbest Meslek

Mensubu kabul edilir…”

Hekimler bu çözümü daha rahat kabul ederler, hem de Özel Sağlık

Kuruluşlarının istihdam maliyet yükü azalır, sorunlar da daha hızla çözülür ve

Özel Sağlık Kurumları da sağlık hizmeti sunan kuruluş olma özelliğini

kaybetmeyeceklerinden Hasta Hakları da korunmuş olur…

Ayrıca Hekimler tüzel kişilik yani şirket kurduklarında bu şirketleri şehir

değiştirmeleri durumunda beraberlerinde taşımak zorundalar oysa serbest

meslek mensubu olarak bu işi yapsalar bu külfetten te kurtuluyorlar…

Hekim, nerede olursa kendi nam ve hesabına çalışan bir meslek grubudur. En iyi kanıtı da bunu Sağlık Bakanlığı bile kabul ediyor…

Nasıl mı; “ performans ödemeleri yaparken her bir tıp dalının işlem puanları

aynı mı, her bir hekim aynı tutarda performans ücreti alıyor mu?”

Özel Sağlık Kurumu Sahipleri ve Yöneticileri; bu işlemler için Hekimler ile

aralarında arabuluculuk yapacak yönetim danışmanlık çözümleri ile

motivasyonu kırmadan verimli çözümler oluşturabilirler.

Sunum & Moderasyon

Dr. Feza Şen

Bursa Sağlık Kuruluşları Derneği

0 532 277 88 27

Mail: [email protected] - [email protected]

Web: www.fezasen.com

102 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Dr. Feza ŞEN - CV - HİZMETLERİMİZ:

Tıp Doktoru, Sağlık Yönetimi MBA

Sağlık Hizmetlerinde Yatırım ve Yönetim Çözümleri

Durum Tespiti-Tavsiye Raporları-Operasyon Yönetimi

e-mail: [email protected]

Tel: 0 532 277 88 27

Özgeçmiş:

1966 yılı doğumlu,

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1989 yılı mezuniyet,

Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Fakültesi Sağlık Bilimleri Yönetimi

Uzmanlığı MBA,

Evli ve bir çocuk babası,

1989–1997 yılları arasında Gemlik Devlet Hastanesi’nde hekim,

1997-2011 Megamed Ltd. Şti. Bünyesinde Gemlik Uzmanlar Tıp

Merkezi’ni faaliyete geçirilmesi ve İcra Kurulu Başkanlığı,

2004 yılında kurulu bulunan Özel Sağlık Kuruluşları Derneklerini

organize ederek Sağlık İşletmeleri Federasyonu Kurucu Yönetim Kurulu

Üyeliği ve SİF Federasyonu Sağlık Kuruluşları Standartları Belirleme ve

Eğitim Komisyonu Başkanlığı;

Sağlık Bakanlığı Ulusal Sağlık Akreditasyon Yürütme Kuruluna SİF

Federasyon temsilcisi olarak katılarak ulusal akreditasyon çalışmalarının

yürütülmesi,

Özel Sağlık Kurumları adına mevzuat çalışmalarında çeşitli

komisyonlarda görevler,

Temmuz 2006’da Bursa da açılan Medical Park Hastanesi’nin yönetim

danışmanı ve açılış sonrası Özel Bursa Medikal Park Hastanesi Kurucu

Başhekimlik görevi,

Bursa Line TV 2009 ve 2010 yıllarında yayınlanan Sağlığın Ritmi isimli

sağlık politikaları programı yapımcısı,

Bursa Rentıp Hastanesi Kurucu Koordinatörlüğü,

Halen;

Bursa Sivilay Derneği’ne üye,

Bursa İl Sağlık Müdürlüğü İl Reklâm Kurulu üyesi,

2002 Bursa Özel Sağlık Kuruluşları Derneği Genel Sekreterliği ile

başlayan yolculukta aynı derneğin 2.Başkanı,

Bünyesinde Türkiye’nin ilk göz hastanesi olan Bayrampaşa Göz

Hastanesi ile Göz Merkezleri olan Göz Nurunu Koruma Vakfı

mütevelli üyesi,

103 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

OHSAD / İstanbul (Özel Hastaneler ve Sağlık Kurumları Derneği)

Güney Marmara temsilcisi ve GNKV adına Y. Yön. Kurulu Üyesi,

2010 yılından bu yana Özel Biga Can Hastanesi Yönetim Kurulu

Danışmanı ve Yönetim Kurulu Üyesiyim.

Çalışmalarıma

www.saglikaktuel.com ve www.fezasen.com sitelerinde sağlık

mevzuatı ve uygulamaları ile ilgili yorumlar yazarak,

Çeşitli Özel Sağlık Kurumlarında Yatırım Yönetim Danışmanlığı &

Yönetim Kurulu Üyeliği & Hasılat Paylaşımına Dayalı İşletme

Ortaklık Projeleri ve

Sağlık Dünyası markası olarak Obesite-Zayıflama-Antiaging

Merkezlerinin kurulması projesi ile devam ediyorum.

HİZMETLERİMİZ:

Sağlık emek ve teknoloji yoğun olan arz tarafından taleplerin yönlendirildiği

yarı kamusal bir hizmet olup teknolojik gelişimlerin sürekliliği, her gün

mevzuatların değişmesi ve hasta ile hasta yakınlarının psikolojik bakış açıları

nedeniyle verimliliklerin zor disipline edildiği multidisipliner bir yapıdır.

Dolayısıyla sağlık işletmelerinin fayda-maliyet analizini çok iyi yapması

gerekir.

Sağlık kurumlarında fayda maliyet analizlerinin yapılarak verimli iş çıktılarının

alınması adına hızlı büyüyen sağlık sektöründe yeni atılımlarınız için şahsım ve

alanında uzman meslektaşlarımdan oluşan ekibim ile birlikte yatırım ve yönetim

süreçlerinizde Sağlık, Maliye, SGK ve Hukuksal açıdan çözüm ortaklığı, destek

ve çözüm hizmeti vermekteyiz.

1. Kuruluş Aşamasında:

a. Organizasyon Şeması Oluşturularak Etkin Çalışma Modelinin

Tasarlanması,

b. Sağlık İş Gücü Planlaması ve Organizasyonu,

c. Hekim Çalışma Usulleri ve Hekim Anlaşmalarının Yapılması,

d. Sağlık İşletmelerinde Finansal Planlama, Bütçeleme, Raporlama

Sistemlerinin Oluşumu,

e. Hedeflerinize ve Kullanımınıza Uygun Raporlama Süreçlerinin

Oluşturulması,

f. Hastane Bilgi Yönetim Sisteminin içselleşmesinin Sağlanması,

104 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

g. Kurum Fiyat Listelerinin Oluşturulması,

h. Medikal Ekipman Planlaması, Biyomedikal Çözümlerin

Oluşturulması,

i. Ruhsatlandırılma Aşamasında Yol Göstericilik,

j. Eğitim Faaliyetlerinin Planlanması,

k. Satın Alma ve Lojistik Sisteminin Kurulması,

2. Hizmet Aşamasında:

a. Yukarıda sayılan her bir sürecin izlenip değerlendirilmesi,

b. İcra Kurulları Toplantılarına Katılım,

c. Gelir Gider Komitelerinin Kurulması, İzleme ve Değerlendirme,

d. Hasta Memnuniyetlerinin Değerlendirilmesi, Şikayet Yönetimi,

e. İK Yönetiminde İş Kanunu ve İş Güvenliği Yasalarına Uygun

Çözümler,

f. Çalışanların Ölçülmesi, Değerlendirilmesi, Hizmet içi eğitim

Planları,

g. Medikal Muhasebe Sistemlerinin Değerlendirilmesi,

h. Kontratlı Hizmetler Yönetimi,

i. Kurumsal İletişim ve Pazarlama Çalışmalarının Yönetimi,

3. Yatırım Aşamalarında:

a. Stratejik Yatırım Yönetim Planlarının Oluşturulması,

b. Yönetim Kurullarına Mevzuat ve Tecrübe Desteği,

c. Yatırım Düşünen Kuruluşlara Yeni Sağlık Tesisleri Bulunması,

d. Sektörel Teşviklerin Takibi,

e. Sağlık İşletmelerinde Mali Yapı İyileştirme Çalışmaları,

f. Sağlık Mimarisi Çözümleri, Yer Seçimi Uygunluğu,

4. Stratejik Desteklerimiz:

a. Hastanelerin Çatı Marka Altında Organizasyonu ve Değer Artışı,

b. Satış Sürecinde Olan Kuruluşların Değer Tespitlerinin Yapılması,

Satış Süreçlerinin Gizlilik Çerçevesinde Yönetilmesi, Fonlarla

Görüşmeler,

c. Ortak Satın Alma Organizasyonu,

d. Oluşan Tazminat, Ceza ve Hukuki Sıkıntılarda Uzman Raporu

Düzenlenmesi Desteği,

105 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

KAYNAKLAR:

TC Anayasası

Sağlık Bakanlığı Mevzuatları

Maliye Bakanlığı Mevzuatları

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Mevzuatları

Türk Tabibleri Birliği Duyurular

www.mevzuat.gov.tr

Prof. Dr. Nurşen Caniklioğlu

Av. Çelik Ahmet Çelik- Tazminathukuku.com

Av. Ender Dedeağaç

Yasemin Ok- Voytes- Finansal Çözümleme

Özlem Kırkaya- Yeminli Mali Müşavir- M Choice YMM ve Denetim

Hizmetleri A.Ş.

www.muhasebetr.com

Türk Tabipleri Birliği Mevzuatları

(www.tazminathukuku.com)

(http://www.zinnurkaya.av.tr/makale/8/Alt-isveren-Asil-isveren-ve-Hukuki-

Sorumluluklar)

www.saglikaktuel.com

http://www.ivdb.gov.tr/pratik/oranlar/kurumindirilecekgider.htm: İstanbul Vergi

Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan Kurum Kazancının Tespitinde

İndirilecek Giderler

www.kayserivdb.gov.tr/doktorlar_sunum.doc: Kayseri Vergi Dairesi Vergi

Denetmenleri Yusuf YILDIRIM ve Oğuz Üçler EROL tarafından hazırlanan

Serbest Meslek Kazancında İndirilecek Giderler

www.fezasen.com

İş bu sunum dosyasının tüm hakları Dr. Feza Şen (www.fezasen.com) aittir. Bu

dosyalar eğitime katılan kişilerin kullanımı içindir. İzinsiz dağıtılması ve

dağıtıldığının tespiti halinde yasal haklarımız saklıdır.

106 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

EK 1: SERBEST MESLEK KAZANCINDA İNDİLECEK

GİDERLER :

Doktorluk mesleğinin vergi mevzuatı içerisindeki yeri ve vergilendirilmesi ile ilgili bu rapor

Kayseri Vergi Dairesi Vergi Denetmenleri Yusuf YILDIRIM ve Oğuz Üçler EROL tarafından

serbest meslek kazancı elde eden ve SMM düzenleyen hekimler için hazırlanmıştır.

(Kaynak: www.kayserivdb.gov.tr/doktorlar_sunum.doc)

SERBEST MESLEK KAZANCINDA İNDİLECEK GİDERLER :

A) Gelir Vergisi Kanunu 68’nci Madde Kapsamında İndirilecek Giderler;

1) Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel

giderler:

Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’nci maddesinin 1 numaralı bendinde; mesleki

kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderlerin serbest meslek

kazancının tespitinde gider olarak hâsılattan indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.

Serbest meslek kazancından indirilebilecek genel giderleri aşağıdaki gibi

sıralayabiliriz.

a-) İşyeri kirası,

b-) Aydınlatma, ısıtma ve telefon giderleri,

c-) Serbest meslek faaliyetiyle ilgili şehir içi ulaşım, posta, telgraf ücretleri gibi

müteferrik giderler,

d-) Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için gerekli diğer giderler,

a.a -İşyeri kirası:

Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’nci maddesinin 1 numaralı bendinin parantez içi

hükümde;

İkametgâhlarının bir kısmını işyeri olarak kullananların, ikametgâh için ödedikleri

kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi sair masrafların yarısını gider olarak

indirebilecekleri,

İşyeri kendi mülkü olanların kira yerine amortismanı, ikametgâhı kendi mülkü olup

bunun bir kısmını işyeri olarak kullananların amortismanın yarısını gider yazabilecekleri

belirtilmiştir.

Parantez içi hükmün daha iyi anlaşılabilmesi için aşağıda birkaç basit örnek

verilmiştir.

Örnek: Doktor Bay B, hem ikamet etmek hem de serbest meslek faaliyetini icra

etmek için ayda 450,00 YTL’ye bir apartman dairesini tutmuştur. Söz konusu işyerinin

aydınlatılması ve ısıtılması için yapılan gider tutarı ayda 90,00 YTL dir. Bu durumda

gerçekleştirilen aylık kira ödemesinin tamamını yani 450,00 YTL, aydınlatma ve ısıtma

giderlerinin de yarısını yani 45,00 YTL Tutarındaki miktarını gider olarak yazılabilecektir.

107 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Örnek: Doktor Bayan C, kendi mülkü olan ve ikamet ettiği apartman dairesinin bir

bölümünü muayenehane olarak kullanmaktadır. Ayrılmış olan amortisman tutarı 900,00 YTL

dir. Bu durumda bayan C’nin amortisman tutarının yarısı gider olarak kabul edilmektedir.

Kişinin aynı işyeri ile ilgili olarak aydınlatma ve ısıtma giderlerinin de bulunması durumunda

bunlarında yarısının gider olarak yazılabileceği bir önceki örnekte de belirtilmişti.

İşyerinin kira ile tutulması durumunda serbest meslek kazancının tespitinde kira

bedelinin gider yazılabilmesi için ödenmiş olması şarttır. Kira bedeli hangi dönemde ödenmiş

ise o dönemde gider yazılabilir. Gelecek dönemlere ait ödenen kira bedellerinin peşin

ödenmesi halinde ödenen kira bedelinin tamamı ödendiği yılda gider yazılabilir. Gelecek

dönemlere ait kirası peşin ödenen işyerinden sözleşmede belirtilen süreden önce boşatılarak

peşin ödenen kiranın bir kısmının geri alınması durumunda alınan kira bedeli alındığı yıla

hâsılat olarak kaydedilir.

Örnek: Doktor Bay D bir muayenehane açmak amacıyla kiraladığı daire için 2005

ve 2006 t.yılları kirası olarak toplam (3.000 + 6.600 ) = 9.600,00 YTL peşin ödemiştir. Fakat

23.03.2006 tarihinde muayenehanesini kapatmak zorunda kalmış ve mülk sahibinden

4.950,00 YTL peşin ödediği kira bedelini geri almıştır.(Burada 2006 yılının aylık kira tutarı

6.600/12=550,00 YTL’dir. Kiralanan işyeri 9 ay önceden boşaltıldığı için kullanılmayan

döneme ilişkin bedel 550*9 = 4.950,00 YTL olarak hesaplanacaktır.) Bu durumda Doktor

Bay D’nin aldığı 4.950,00 YTL 2006 yılında hasılat olarak kaydedilecektir.

İşyerinin serbest meslek erbabının mülkiyetinde bulunması ve tamamen işyeri

olarak kullanılması halinde işyerine ait amortismanın tamamı gider yazılır. Serbest meslek

erbabının mülkiyetinde bulunan bu yerin hem işyeri hem mesken olarak kullanılması halinde

amortismanın yarısı gider yazılır.

Serbest meslek faaliyeti bir ortaklık halinde ve ortaklardan birine ait binada

yürütülüyorsa, binanın sahibi ortağa ödenen kira bedelinin tamamı gider yazılabilir. Eğer kira

ödenmiyor ise işyerinin emsal kira bedelinin tespit edilmesi ve bu miktarın gayrimenkulün

sahibi ortak yönünden gayrimenkul sermaye iradı sayılması ve serbest meslek faaliyeti

yönünden de gider yazılması gerekir.

Emsal Kira bedeli ise Gelir Vergisi Kanununun 73’üncü maddesinde; kiraya verilen

mal ve hakların kira bedelinin emsal kira bedelinden düşük olamayacağı bedelsiz olarak

başkalarının kullanımına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedelinin bu mal ve hakların

kirası sayılacağı belirtilmiştir. Binalarda emsal kira bedeli, varsa, yetkili özel makamlarca

veya mahkemelerce saptanmış kiradır. Yetkili özel makam veya mahkeme, kira mevzuatına

göre kira takdir veya tespit etmeye yetkili makamlardır. Böyle bir makam yoksa emsal kira

bedeli, Vergi Usul Kanununun 268. maddesine göre belirlenen vergi değerinin %5’idir.

Gelir Vergisi Kanununun 73’ncü maddesinde; ise emsal kira bedeli uygulamasında

gayrimenkullerin mal sahiplerinin usul ve fürunun ikametine tahsis edilmesi veya muhafazası

için başkalarının ikametine bırakılması halinde emsal kira bedelinin uygulanmayacağı

belirtilmiştir. Ancak aynı gayrimenkulün işyeri olarak kullanılması halinde emsal kira bedeli

uygulanacaktır.

Örnek: Doktor Mehmet Bey, babasına ait bir gayrimenkulü işyeri olarak

kullanmaktadır ve nakden ya da hesaben bir kira ödemesinde bulunmamaktadır.

108 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Burada Doktor Mehmet Bey’in babasına ait gayrimenkulü işyeri olarak kullanması

ve nakden ya da hesaben bir ödemede bulunmaması nedeniyle, bir başka ifade ile işyeri kirası

karşılığı olarak hesaplarında gider göstermemesi halinde söz konusu gayrimenkulün emsal

kira bedelinin tevkifata tabi tutulmaksızın babası tarafından elde edilmiş gayrimenkul

sermaye iradı olarak yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.

a.b)- Aydınlatma, ısıtma ve telefon giderleri:

Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’nci maddesine göre, mesleki kazancın elde edilmesi

ve idame ettirilmesi için ödenen aydınlatma, ısıtma ve telefon giderleri de serbest meslek

kazancının tespitinde hasılattan indirilebilecektir. Bu doğrultuda konu ile ilgili özellik arz

eden bazı durumlar aşağıdaki gibidir.

Mesken ve işyerlerinin bir arada bulunması halinde işyerinin aydınlatılması ve

ısıtılması için ödenen (havagazı, doğalgaz, elektrik vb.) giderler ile telefon giderlerin yarısı

hâsılattan indirim konusu yapılabilir.

Serbest meslek kazancının elde edilmesi, idamesi ile açık ve doğrudan bir bağın

bulunması, yapılan işin mahiyetine uygun olması ve iş hacmi ile münasip bulunması halinde

özel araç ve cep telefonlarına ilişkin giderlerin de indirimi mümkündür. (Özel mahiyette

yapılan konuşma ücretlerinin gider olarak değerlendirilmesi söz konusu değildir.)

2) Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatındaki

(eklentilerindeki) iaşe (yiyecek) ve ibate (barınma) giderleri, tedavi ve ilaç giderleri,

sigorta primleri ve emekli aidatı ve işle ilgili giyim giderleri.

Burada sigorta primleri ve emekli aidatının gider kaydedilebilmesi için; bu

primlerin ve aidatın geri alınmamak üzere Türkiye'de yerleşik sigorta şirketlerine veya

emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel

kişiliği haiz bulunmaları şart koşularak hizmetli ve işçiler için ödenmesi gereken sigorta

primleri ve emekli aidatlarının ödenmesi hususunda açıkça gelir vergisi kanununda belirleme

yapılmıştır.

3- Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri:

Serbest meslek erbabının Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’nci maddesinde; mesleki

faaliyetiyle ilgili ve seyahat amacının gerektirdiği süre ile sınırlı olmak kaydıyla seyahat ve

ikamet giderleri hâsılattan indirilir. Bahse konu giderler ise; nakil vasıtalarına ödenen ücretler

ile otel, lokanta, şehir içi ulaşım vb. nitelikteki masraflardır.

Hem şehirlerarası otobüs hem tren hem uçak hem de kendi aracı ile gitme imkânı

olan bir yere gidilecek vasıtayı seçmek mükellefe aittir. Ancak; şehirlerarası mesafelere başka

ulaşım aracı varken, şehir içi taksi ile gidilmesi gider olarak kabul edilmez. Şehir içinde ise

mesleki faaliyetle ilgili yapılan tüm ulaşım giderleri, gider kabul edilerek hâsılattan

indirilebilir. İkamet edilen mekânın otel, pansiyon, vb. olması, giderin kalınan yerin niteliğine

göre farklı olması mükellefin ihtiyarındadır. Tüm harcamaların VUK hükümleri çerçevesinde

belgelendirilmesi gerekir.

Örnek: Dahiliye mütehassısı olmasına karşın, göz mütehassıslarını ilgilendiren

oftalmoloji kongresine katılmak amacıyla ABD'ne giden mükellef, bu amaçla yapmış olduğu

giderlerini dönem kazancının tespitinde indirim konusu yapması mümkün değildir.

109 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

4- Mesleki faaliyette kullanılan tesisat, demirbaş eşya ve envantere dahil

taşıtlar için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar :

Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’nci maddesinde; Mesleki faaliyette kullanılan tesisat,

demirbaş eşya ve envantere dâhil taşıtlar için VUK hükümlerine göre ayrılan amortismanlar

gider olarak hâsılattan indirilebilir.

İkametgâhın aynı zamanda işyeri olarak kullanılması halinde, hem işte hem de

ikametgahta kullanılabilecek tesisat ve demirbaşın amortismanlarının yarısı gider yazılabilir.

Söz konusu tesisat ve demirbaşlar sadece işte kullanılabiliyorsa amortismanların tamamı gider

yazılır.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 68 maddesinde; amortismana tabi iktisadi kıymetlerin

elden çıkarılması halinde VUK’ un 328.’nci maddesine göre hesaplanacak zararların da gider

yazılabileceği hüküm altına alınmıştır. Yani satılan tesisat ve demirbaşların karşılığında alınan

bedel ile bunların envanter defterlerindeki kayıtlı değerleri arasındaki olumsuz fark gider

olarak yazılabilecektir.

Ayrıca Gelir Vergisi Kanunu’nun 68.maddesinde serbest meslek erbabının

envantere dâhil olan binek otomobillerinin giderlerini ve VUK. hükümlerine göre ayrılan

amortismanlarını gider olarak hasılattan indirmelerine imkan tanımıştır. Bu nevi giderlerin

hasılattan indirilebilmesi için söz konusu binek otomobillerinin envantere dahil edilmesi

şarttır.

“Katma Değer Vergisi Kanununun 30 ve 58. maddelerine göre, satın alınan binek

otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen KDV' nin indirim konusu yapılması mümkün

değildir. İndirim konusu yapılamayan KDV' si otomobilin maliyet bedeline ilave edilerek

amortisman ayırmak suretiyle veya doğrudan gider kaydedilebilecektir.”

5- Kiralanan veya envantere dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri:

Gelir Vergisi Kanunu’nun 68. maddesinde; serbest meslek erbabının, kiralanan

veya envantere dâhil olan ve işte kullanılan taşıtların giderlerini serbest meslek kazancının

tespitinde hasılattan indirebileceği hüküm altına alınmıştır.

6- Alınan mesleki yayınlar için ödenen bedeller:

Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’inci maddesinde; serbest meslek erbabı, mesleki

faaliyeti ile ilgili olmak üzere aldığı mesleki yayınlar için ödediği bedelleri serbest meslek

kazancının tespitinde gider kaydederek hâsılattan indirebilir.

7- Mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet alım bedelleri:

Gelir Vergisi Kanunu’nun 68. maddesinde; mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal

ve hizmet alım bedellerinin serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak hâsılattan

indirilebileceği belirtilmiştir.

110 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Serbest meslek erbabı, bir kısım mesleki faaliyetlerini tek başına yapamayabilir ve

başkalarının yardımına ihtiyaç duyabilir.

Örneğin: Bir doktorun narkozcu, hemşire, başka bir uzman doktor çalıştırması için

yaptıkları ödemeler; serbest meslek faaliyetinin gerektirdiği bir ödeme olup gider

kaydedilerek hâsılattan indirilir.

8- Serbest Meslek Faaliyetleri Dolayısıyla Emekli Sandıklarına Ödenen Giriş

ve Emeklilik Aidatı ile mesleki teşekküllere ödenen aidat:

Gelir Vergisi Kanunu’nun 68. maddesine göre; serbest meslek erbabı, mesleki

faaliyetle ilgili olmak kaydıyla emekli sandıklarına ödedikleri giriş ve emeklilik aidatları

bedeller ile mesleki teşekküllere (tabipler odasına) ödediği aidatları serbest meslek kazancının

tespitinde gider kaydederek hâsılattan indirebilir.

9- Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen meslek, ilan

ve reklam vergileri ile iş yerleriyle ilgili ayni vergi, resim ve harçlar.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 68. maddesinde; mesleki kazancın elde edilmesi ve

idame ettirilmesi için ödenen meslek, ilan ve reklâm vergileri ile işyerleriyle ilgili ayni vergi,

resim ve harçların serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirileceği hüküm altına

alınmıştır.

10- Mesleki Faaliyetle İlgili Olarak Kanun, İlam ve Sözleşmeye Göre Ödenen

Tazminatlar:

Serbest meslek faaliyeti ile ilgili olarak, kanun, ilam ve mukavelenameye göre

ödenen tazminatlar, Gelir Vergisi Kanunu’nun 68.maddesinde, serbest meslek kazancının

tespitinde gider olarak indirilebilir.

B-Gelir Vergisi Kanununun 89’ncu maddesi hükmüne göre indirilebilecek

giderler (Beyanname üzerinden indirilebilecek giderler) :

Gelir Vergisi Kanununun 89’ncu maddesi hükmüne göre, serbest meslek kazancı

sahibi mükellefler yıllık beyanname ile bildirecekleri gelirlerden aynı maddede belirtilmiş

olan giderleri indirebilme hakkına sahiptirler. Bu indirim hakkından yararlanabilmenin doğal

şartı yıllık beyannamede bildirilen bir gelirin bulunmasıdır. Zarar edilmesi halinde indirim söz

konusu olmayacaktır. Bahsedilen bu giderler aşağıdaki gibidir:

1- Hayat, Sağlık vb Sigorta Primleri

Serbest meslek erbabları yıllık beyanname ile bildirdikleri mesleki kazançlarından,

şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, doğum, tahsil

gibi şahıs sigorta primleri ile bireysel emeklilik sistemine ödedikleri katkı paylarını

indirebileceklerdir.

-İndirilebilecek sigorta primi tutarı yılda; bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı

payları için beyan edilen gelirin %10’unu, bunun dışındaki şahıs sigorta primleri için beyan

edilen gelirin %5’ini aşamayacaktır. Ayrıca kanunda sayılan kişilerin tamamı için ödenecek

prim ya da katkı payı tutarı toplamı asgari ücretin yıllık brüt tutarını da aşmamalıdır. Asgari

111 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

ücretin yıllık brüt tutarı 2006 yılı için (531,00 * 12=) 6.372,00- YTL’dir Sigorta priminin

indirilmesinde her iki şart da bir arada aranılacaktır.

-Primin matrahtan indirilebilmesi için, sigorta poliçesinin Türkiye’de yerleşik ve

merkezi Türkiye’de bulunan bir sigorta şirketi ile akdedilmiş ve gelirin elde edildiği yılda

ödenmiş olması gerekir.

-Primi ödeyen ve indirimden yararlanacak olan serbest meslek erbabı tam mükellef

gerçek kişi olmalıdır.

-Yıl içerisinde ödenen sigorta primlerinin türü şahsına, eşine ve küçük çocuklarına

ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, doğum, tahsil gibi şahıs sigorta primleri ile bireysel

emeklilik sistemine ödedikleri katkı payları olmalıdır.

-Yıllık beyannameye alınmış ücret geliri varsa sigorta priminin matrahtan

indirilebilmesi için, sigorta priminin ücretin safi miktarının hesaplanmasında nazara alınarak

indirim konusu yapılmamış olması gerekir.

Örnek: Doktor C, 2006 yılında 100.000,00 YTL serbest meslek kazancı beyan

etmiştir. Bu yıl içerisinde Doktor C kendi adına yaptırmış olduğu hayat sigortası için 3.000,00

YTL ve küçük çocuğu adına yaptırmış olduğu sağlık sigortası için ise 2.500,00 YTL

ödemiştir.

Örneğimizdeki Doktor C’nin indirebileceği sigorta primlerinin azami tutarını,

GVK’nın 89’ncu maddesindeki tüm şartların sağlandığı varsayımıyla aşağıdaki gibi

hesaplayabiliriz.

Beyan Edilen Mesleki Kazanç Tutarı 100.000,00 YTL

Kazanca Göre İndirilebilecek Azami Sigorta

Primi (Kazanç * % 5)

5.000,00 YTL

Asgari Ücretin 2006 Yılı Brüt Tutarına Göre

İndirilebilecek Azami Sigorta Primi

6.372,00 YTL

Doktor C Tarafından 2006 Yılında Ödenen

Toplam Sigorta Primi (3.000+2.500)

5.500,00 YTL

Yukarıda yer verilen tutarların tetkikinden de anlaşılacağı üzere, Doktor C

tarafından 2006 yılında ödenen sigorta primleri toplamı olan 5.500,00 YTL, her ne kadar

2006 yılı asgari ücretin brüt tutarından az olsa da, beyan edilen kazancın %5’i olarak

hesaplanan 5.000,00 YTL’nin üzerinde olduğundan, Doktor C’nın GVK’nın 89 maddesine

göre indirilebilecek azami sigorta primi 5.000,00 YTL olacaktır. Bu tutarı aşan 500,00- YTL

ise indirilemeyecektir.

2- Bağış ve yardımların indirimi.

Beyanname üzerinden indirim konusu yapabileceğimiz bir diğer unsur bağış ve

yardımlardır.

Gelir vergisi kanunumuzun 89. maddesi kapsamında mükellefler yıl içerisinde

kanunda sayılı kurum ve kuruluşlara yapmış oldukları bağış ve yardımları indirim konusu

yapabilmektedirler.

112 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Bağış ve yardımların indirim konusu yapılabilmesi de bazı esaslara bağlanmıştır;

i- Bağış ve yardımlar kanunda sayılan kurum ve kuruluşlara yapılmış olmalıdır.

Kanunda sayılan kurum ve kuruluşlara baktığımızda ise genel ve özel bütçeli kamu

idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler, kamu yararına çalışan dernekler ve bakanlar

kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla bunlar dışındaki

kurum ve kuruluşlar yapılan bağış ve yardımların indirim konusu yapılması mümkün değildir.

ii-Belgelendirme şartı. Yapılan bağış ve yardımın bağış makbuzu ile

belgelendirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla bağış ve yardımlar indirim konusu yapılacak ise

mutlaka bu indirimimizi bağış makbuzuna dayandırmak zorundayız. Uygulamada bu

kapsamdaki dernek ve vakıflar kermes bileti, konser bileti ve benzeri giriş biletleri satarak

bağış ve yardım topluyorlar. Bu biletlere dayanarak indirim yapmanız mümkün değildir. O

bilet olsa bile mutlaka o dernek ya da vakıfça düzenlenmiş olan bağış makbuzunun da olması

gerekmektedir.

Bağış ve yardımlar nakdi olarak yapılabileceği gibi ayni olarak da yapılabilir. Eğer

mal olarak bir bağışta bulunmuşsak yada yardımda bulunmuşsak bu malın mukayyet değeri,

yoksa, Takdir Komisyonunca tespit edilecek değeri esas alınacaktır.

Bağış ve yardımlarda indirim hakkı beyan edilen gelirin %5’ine (kalkınmada

öncelikli yörelerde %10’una) kadar olan tutarının indirim konusu yapılabildiği gibi, bazı

yerlere yapılan bağış ve yardımlar % 5 sınırlamasına tabi olmaksızın tamamı indirim konusu

yapılabiliyor. Beyan ettiğiniz gelir varsa bu gelir kadar olan kısmı indirim konusu

yapabiliyoruz. Eğer okula, sağlık tesisine, öğrenci yurduna, çocuk yuvasına, yetiştirme

yurduna, bakım ve rehabilitasyon merkezine veya huzurevine bağış ve yardımda bulunmuşsak

gerek bunların faaliyetlerini sürdürebilmesi için, gerekse bunların yenilerinin inşa edebilmesi

maksadıyla bu kapsamda yapmış olduğumuz bağış ve yardımların o dönem beyan ettiğimiz

gelire kadar olan kısmını indirim konusu yapmanız mümkündür.

Ancak bu indirimleri uygulamak suretiyle hiçbir zaman zarar yaratılması, ya da

mevcut zararın arttırılması mümkün değildir. Sadece beyan edilen gelir tutarı kadar söz

konusu indirimleri yapabilmek mümkündür.

Belli bir oran ile sınırlanmaksızın indirilebilecek bir diğer bağış ve yardım türü.

Fakir fukaranın temel ihtiyaçlarını gidermek üzere kurulmuş bulunan gıda bankacılığı sistemi

adı verilen ve sistemde faaliyet gösteren dernek ve vakıflara yapılan gıda,temizlik, giyecek ve

yakacak malzemelerinin maliyet bedellerinin tamamı da bağış ve yardımlar kapsamında

indirim konusu yapılmaktadır.

3- Serbest meslek erbabının kendisi ya da bakmakla yükümlü olduğu kişilerin

özürlü olması halinde sakatlık indirimi.

Özürlü vatandaşların, içinde bulunduğu zor koşulların giderilmesine katkıda

bulunmak ve özürlüler ile özürlü olmayanlar arasındaki rekabet eşitsizliğini gidermek

amacıyla vergi hukukunda çeşitli düzenlemeler yer almıştır. Bunlardan bir tanesi de gelir

vergisi matrahının hesaplanmasında dikkate alınan sakatlık indirimi uygulamasıdır.

113 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

GVK’nın 31’nci maddesi hükmüne göre “Çalışma gücünün asgari %80’ini

kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat, asgari %60’ını kaybetmiş bulunan

hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgari %40’ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü

derece sakat sayılır.

2006 yılı için 1. Derece sakatlar aylık 530,00 YTL, 2. Derece sakatlar aylık 265,00

YTL, 3. Derece sakatların ise aylık 133,00 YTL kadar olan kazançları vergiden istisna

edilmektedir. Dolayısıyla bunlar aylık tutarlar olduğu için serbest meslek erbapları açısından

on iki ile çarpmak suretiyle indirim konusu yapılabilecektir.

Örneğin; Bir serbest meslek erbabı doktor 1. derece sakatsa, bir başka ifade ile

çalışma gücünün % 80’inden fazlasını yitirmişse bu takdirde 530,00 YTL’ yi on iki ile

çarptığımızda 6.360,00 YTL kazancı vergi dışı kalmaktadır.

Burada özellik arz eden bir başka husus da, serbest meslek erbabının kendisi sakat

olabileceği gibi bakmakla yükümlü olduğu kişiler arasında sakatlar varsa bunlardan her birisi

için yine ayrı ayrı sakatlık indiriminden yararlanabilmesidir. Bir serbest meslek erbabının iki

çocuğu da sakatsa her bir çocuğu için ayrı ayrı beyan ettiği gelirin yukarıdaki örneğimizde

olduğu gibi 6.360,00- YTL iki çocuk olduğu için iki ile çarpılarak 12.720,00 YTL’ye kadar

olan kazancı vergi dışı kalabilecektir

4- Eğitim ve Sağlık Harcamalarının İndirimi.

Beyan edilen gelirin % 10’unu aşmaması, Türkiye’de yapılması ve gelir veya

kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik

edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve

sağlık harcamalarını beyan ettikleri kazançları üzerinden gider olarak indirmeleri mümkün

bulunmaktadır.

Mükellef kendisine, eşine veya küçük çocuğuna yönelik olarak yıl içerisinde özel

eğitim harcamasında bulunmuşsa yada hastalandığı için özel hastanede yatıp özel sağlık

harcamasında bulunmuşsa bu harcamaları gelirinin %10’unu aşmaması şartıyla indirim

konusu yapabilecektir.

Örneğin: Bir doktorun beyan ettiği gelir 100.000-YTL’dir. Meslek mensubunun

çocuğu eğitimini özel bir kolejde devam ettiriyor. Bu durumda çocuk için 10.000-YTL’ ye

kadar özel eğitim harcamasından kaynaklanan giderin doğrudan beyanname üzerinden indirim

konusu yapılması mümkün olacaktır. Burada önem arz eden husus; bu harcamaların yurt

içinden eğitim hizmeti veren mükelleflerden alınan faturalar ile tevsik edilmesi gerektiğidir.

Vakıf üniversitelerinde çocuğun okuması halinde; vakıf üniversiteleri genelde

kurumlar vergisinden muaf olduğu için bunlardan alınan belgelere istinaden bu indirimden

yararlanılması mümkün olmayacaktır. Yada yurt dışı eğitim ve sağlık harcamaları da yine

maddede yapılan düzenleme çerçevesinde bu indirim imkanından yararlanamayacaktır.

Burada dikkat edilecek husus serbest meslek erbabı doktor ücret geliri nedeniyle

GVK’nın mükerrer 121 inci madde çerçevesindeki eğitim ve sağlık harcamaları nedeniyle

vergi indiriminden yararlanmış ise, aynı harcamalarını bu hükümden yararlanarak gelir vergisi

matrahlarının hesaplanmasında indirim konusu yapamayacaktır.

114 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

VI - SERBEST MESLEK KAZANCININ TESPİTİNDE

İNDİRİLEMEYECEK GİDERLER :

Gelir Vergisi Kanunu’nun da serbest meslek kazancının tespitinde indirilemeyecek

giderlere ilişkin düzenlemeye sadece indirilebilecek mesleki giderleri tanımlayan 68. madde

de yer alan “Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile serbest meslek erbabının suçlarından

doğan tazminatlar gider olarak indirilemez” hükmünden ibarettir.

Ancak GVK’ nun 90. maddesinde gelir vergisi için genel bir düzenleme yapılmış

ve madde metninde “ Gelir Vergisi ile diğer şahsi vergiler ve her ne şekilde olursa olsun vergi

cezaları ve para cezaları, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine

göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler Gelir Vergisi’ nin matrahından ve gelir

unsurlarından indirilmez.” Şeklinde ifade edilmiştir. Söz konusu madde metninde ayrıca “

VUK hükümlerine göre ödenen gecikme faizleri, vergi matrahından ve gelir unsurlarından

indirilemez” hükmü yer almaktadır.

VII - SERBEST MESLEK KAZANÇLARININ KATMA DEĞER VERGİSİ

KARŞISINDAKİ DURUMU :

Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1. maddesine göre serbest meslek faaliyeti

kapsamında yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir.

KDVK’ nun 10. maddesine göre mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın

tesliminin yada hizmetin yapılmasının vergiyi doğuran olay olduğu, ifade edilmiştir.

GVK’nın 67. maddesinde, serbest meslek kazancında hâsılatın elde edilmesi tahsil

şartına bağlanmış iken, KDVK’nu açısından ise tahakkuk esası geçerlidir. Bu durum ise

uygulamada bazı tereddütlere sebebiyet verebilmektedir. VUK’ nun 239’ncu maddesi

hükmüne göre, serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilâtı için

serbest meslek makbuzu düzenlemek zorundadır. Bir başka ifade ile serbest meslek

makbuzunun düzenlenmesi için temel şart tahsilâtın varlığıdır. Gelir vergisi açısından hal

böyle iken, hizmet ifasının yapıldığı, ancak tahsilâtın gerçekleşmediği bir durumda ilgili

döneme ilişkin KDV beyannamesinin düzenlenmesinde matrahın tespiti tereddüt

yaratmaktadır.

Buna göre; tahsilât yapılmadığı sürece serbest meslek makbuzu düzenlenmesinin

mümkün olmadığından hareketle, hizmet ifasında bulunan serbest meslek erbabının kanuni

defterinde o aya ait hizmet bedeline ilişkin olarak hesaplayacağı KDV’yi tahakkuk ettirerek,

aynı dönem içinde verilecek KDV beyannamesinde beyana konu etmesi ve doğan verginin

ödenmesidir.

Konuyu bir örnek ile açıklamaya çalışırsak;

Örnek: Doktor B, faaliyet gösterdiği yerde bulunan bir hastanede 02.03.2006

tarihinde ameliyata girmiş ve aynı gün ameliyatı tamamlamıştır. Ameliyat nedeniyle hastadan

12.04.2006 tarihinde 8.500-YTL ameliyat ücreti almış ve 12.4.2006 tarihi itibariyle serbest

meslek makbuzu düzenleyerek serbest meslek kazanç defterine bu tarihte kaydetmiştir.

Örneğe İlişkin Açıklama: Serbest meslek kazançlarında kazancın hesaplanmasında

“tahsil esası” geçerli sayılmıştır. Bu nedenle ameliyat ücretinin tahsil edildiği tarihte

115 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

(12.04.2006 tarihinde) belgelendirilmesi ve aynı tarihte serbest meslek kazanç defterine

kaydedilmesi VUK ve GVK açısından doğru bir uygulama olacaktır.

KDVK’ nun 10. maddesine göre Vergiyi Doğuran Olay mal teslimi ve hizmet ifası

hallerinde; malın teslimi veya hizmetin yapılması anında meydana gelir. Bu hükme göre

vergiyi doğuran olay bakımından mal teslimi ile hizmet ifasının yapılması esastır. Buna göre

vergi beyanı bakımından vergiyi doğuran olay esas olduğuna göre ameliyat ücreti, 12.04.2006

tarihinde tahsil edilmiş olmasına rağmen KDV açısından vergiyi doğuran olay, ameliyatın

yapıldığı 02.03.2006 tarihinde meydana gelmiştir ve söz konusu ücretin Mart 2006 dönemine

ilişkin verilecek olan KDV beyannamesi ile beyan edilmesi gerekir.

VIII - SERBEST MESLEK KAZANÇLARINDA GEÇİCİ VERGİ :

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120’nci maddesine göre ticari kazanç

sahiplerinin yanı sıra serbest meslek erbabları da cari vergilendirme döneminin gelir vergisine

mahsup edilmek üzere aynı kanunun mesleki kazancın tespitine ilişkin hükümlerine göre

belirlenen ilgili hesap döneminin (üçer aylık) kazançları üzerinden 103’ncü maddede yer alan

tarifenin ilk gelir dilimine uygulanan oran üzerinden geçici vergi ödeyecekleri hüküm altına

alınmıştır.

Hesaplanan geçici vergi üçer aylık dönemi izleyen ikinci ayın 10. günü akşamına

kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilir ve 17. günü akşamına kadar ödenir. Aynı

dönem içinde tevkif edilmiş bulunan gelir vergisi (42. maddede belirtilen kazançlardan

yapılan tevkifat hariç) hesaplanan geçici vergiden mahsup edilir.

Ödenecek vergi çıkmasa bile beyannamenin verilmesi zorunludur.

Geçici verginin yılık gelir vergisinden indirim konusu yapılabilmesi için mutlak

surette ödenmiş olması gerekir.

IX - SERBEST MESLEK KAZANCININ BEYANI :

Serbest meslek kazançlarında, tevkif suretiyle ön vergilendirme yapılmakta olup

nihai vergi ise mükellefin beyanı üzerine tahsil edilmektedir.

Serbest meslek erbabı elde ettiği geliri 1-15 Mart akşamına kadar vereceği yıllık

beyanname ile beyan eder ve tahakkuk eden vergiyi ise Mart ve Temmuz aylarında olmak

üzere iki taksit halinde ödemek zorundadır.

Serbest meslek erbapları GVK’nun 85. maddesine göre mesleki faaliyetlerinden

kazanç elde etmeseler dahi Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi vermek zorundadırlar.

X - SERBEST MESLEK KAZANCININ HESAPLANMASI İLE İLGİLİ

ÖRNEK

Çocuk Doktoru Ayşe Hanımın 2006 Yılı Gelirleri

-Özel Hastaneden Elde Edilen Ücret Geliri :36.000.-YTL

-Özel Muayenehane Geliri :60.000.-YTL

-Gayrı Menkul Sermaye İradı Gelirleri

-Basit Usul. Mük. Elde Edilen Kira Geliri : 800.-YTL

116 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

-Gerçek Usul. Mük. Elde Edilen Kira Geliri : 8.000.-YTL

-Mesken Kira Geliri : 6.000.-YTL

- Makale Yayınından Elde Edilen Telif Ücreti : 1.000.-YTL

Diğer Bilgiler :

-2006 Yılında Ödenen Geçici Vergi :10.000.-YTL

-Gerçek Usul Mük. Tevkif Ettiği Kira Stopajı : 1.760.-YTL

-Yayıncı Kuruluşun Tevkif Ettiği Gelir Vergisi : 170.-YTL

-BES. Katkı Payı Ödemesi : 6.000.-YTL

- Kira Gelirleri İçin %25 Götürü Gider Usulü Seçilmiştir.

Doktor Ayşe Hanımın Beyan Durumu;

- Ayşe Hanım serbest meslek erbabı olduğu için mesleki faaliyetinden kazanç elde

etmemiş olsa dahi gelir vergisi beyannamesi verecektir. (GVK. Md.85)

- Tek işverenden alınan ve tevkif suretiyle vergilendirilen ücret geliri tutarı ne

olursa olsun beyan edilmeyecektir. (GVK. Md.86/1-b)

- Basit usule tabi ticaret erbabından elde ettiği işyeri kira geliri üzerinden tevkifat

yapılmadığı, istisna uygulamasına konu olmadığı ve 875.-ytl (2006 için belirlenen tutar)

aşmadığı için beyan edilmeyecektir. (GVK. Md.86/1-d)

- Gerçek usulde vergilendirilen ticaret erbabından elde edilen tevkifata tabi

tutulmuş işyeri kira geliri, vergiye tabi gelir toplamının 18.000.-YTL’yi aşması nedeniyle

beyan edilecektir. (GVK. Md.86/1-c) %25 oranındaki götürü gider düşüldükten sonra kalan

6.000.-YTL [8.000.-(8.000.* %25=2.000)] beyan edilecektir.

- Mesken kira gelirinde ise %25 oranındaki götürü gider düşüldükten sonra kalan

4.500.-YTL [6.000.-(6.000.* %25=1.500)] beyan edilecektir. (doktorun, serbest meslek

kazancı elde etmesi nedeniyle konut kira istisnasından faydalanması mümkün değildir.)

(GVK. Md.21)

- Ayşe Hanımın mesleki dergiye yazmış olduğu makaleler karşılığında elde etmiş

olduğu toplam 1.000.-YTL’lik telif ücreti, gelir vergisinden istisna olduğundan beyan

edilmeyecektir. (GVK. Md.18 – 86)

A-Serbest Meslek Kazancı 60.000.-YTL

B-Gayrımenkul Sermaye İradı 10.500.-YTL

- İşyeri Kira Geliri : 6.000.-YTL

- Konut Kira Geliri : 4.500.-YTL

C-Beyana Dahil Kazanç ve İratlar Toplamı (A+B) 70.500.-YTL

D-BES Katkı Payı İndirimi 6.000.-YTL

- Beyan Edilen Gelirin % 10' u : 7.050.-YTL

- Asgari Ücretin Yıllık Brüt Tutarı : 6.372.-YTL

E-Vergiye Tabi Gelir (Matrah) 64.500-YTL

F-Hesaplanan Gelir Vergisi 17.765.-YTL

117 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

G-Mahsup Edilecek Gelir Vergisi 11.760.-YTL

-İşyeri Tevkifatı : 1.760.-YTL

-Ödenen Geçici Vergi :10.000.-YTL

I- Ödenecek Gelir Vergisi 6.005.-YTL

Doktorluk mesleğinin vergi mevzuatı içerisindeki yeri ve vergilendirilmesi ile ilgili bu rapor

Kayseri Vergi Dairesi Vergi Denetmenleri Yusuf YILDIRIM ve Oğuz Üçler EROL tarafından

hazırlanmıştır.

118 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

EK 2:KURUM KAZANCININ TESPİTİNDE İNDİRİLECEK

GİDERLER (Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanmıştır. http://www.ivdb.gov.tr/pratik/oranlar/kurumindirilecekgider.htm)

A. GELİR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE İNDİRİLECEK GİDERLER

KVK’nun 14/1 inci maddesine göre, kurum kazancı ticari kazanç gibi hesaplandığı için öncelikle ticari kazanç tespitinde indirilecek giderlerin yer aldığı GVK’nun 40 ıncı maddesindeki giderler hasılattan indirilir. Daha sonra KVK’nun 14 üncü maddesinde sayılan giderler hasılattan indirilir.

GVK’nun 40 ıncı maddesinde sayılan giderlerin indirim konusu yapılmasında iki şart

aranmaktadır; 1- Ticari kazancın elde edilmesi ve devam ettirilmesi için yapılmış olması, 2- Vergi kanunlarındaki haller hariç olmak üzere VUK’na göre belgelendirilmesi. GVK’nun 40 ıncı maddesine göre, safi kazancın tespitinde aşağıdaki giderlerin indirilmesi

kabul edilir;

1. Genel Giderler : Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerdir.Bu

kapsamda yapılan giderin indirim konusu yapılabilmesi için yapılan gider ; - Ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi ile doğrudan ilgili olmalıdır, - Karşılığında sabit kıymet iktisap edilmiş olmamalıdır, - Kanunen kabul edilebilir nitelikte olmalıdır. Genel giderlere örnek olarak ; ücret giderleri, personelle ilgili eğitim, sağlık v.b. giderler,

ısıtma, aydınlatma ve su giderleri, iletişim ve haberleşme giderleri, sigorta giderleri, kira giderleri, reklam giderleri, temsil ve ağırlama giderleri, kırtasiye giderleri, demirbaş giderleri, mesleki aidatlar,gayrimenkul ve gayrimenkul gibi değerlenen sabit kıymetlerin normal bakım onarım giderleri, finansman giderleri, yurt dışı büro giderleri gibi giderler gösterilebilir.

GVK’nun 40/1 inci maddesinin parantez içi hükmü ile, ihracat, yurt dışında inşaat, onarma,

montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükellefler, bu bentte yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hâsılatın binde beşini aşmamak artıyla yurt dışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirebilirler .

Götürü gider uygulaması, mükelleflerin yurt dışındaki işleri ile ilgili olarak yapmış oldukları

giderlerden belge ile ispat edilemeyen kısmının ticari kazançtan indirilmesini öngörmektedir. 2. Personelle İlgili Giderler : GVK’nun 40/2 nci maddesine göre, hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin

müştemilatında iaşe ve ibate (yemek ve barınma) giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın geri alınmamak üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve adı geçen sandıkların tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartı ile gider olarak kabul edilebilecektir, özel sigortalar için yapılan ödemeler bu kapsamda değildir. Özel sigorta ödemeleri ücret gideri içinde ele alınırlar), demirbaş olarak verilen giyim eşyası( resmi ve özel daire ve müesseselerce hizmet erbabına işin icabı olarak verilen ve bunların işten ayrılmaları halinde geri alınan giyim eşyası ) ile ilgili olarak yapılan giderler.

S.S.K. primlerinin gider olarak dikkate alınabilmesi için , bu primlerin fiilen Sosyal

Sigortalar Kurumuna ödenmiş olması gerekir. Bu nedenle, sigorta primleri dönemine ve ait olduğu yıla bakılmaksızın fiilen ödendiği tarihte gider yazılır. Ancak Sosyal Sigortalar Kanununa göre bir aya ait sigorta primleri ertesi ayın sonuna kadar ödenebileceğinden, Aralık ayına ait primler Ocak ayında ödenirse Aralık ayının gideri olacaktır.

119 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

3. İşle İlgili Zarar, Ziyan ve Tazminatlar : GVK’nun 40/3 üncü maddesine göre , işle ilgili olmak şartıyla, yazılı bir sözleşmeye veya

ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar gider olarak yazılabilecektir.

Zarar, ziyan ve tazminatlar, kesinleşip ödendikleri yılda gider yazılır. Belirtilen zarar,ziyan

ve tazminatların teşebbüs sahibinin kusurundan doğmamış olması gerekmektedir. Kıdem tazminatları, ihbar tazminatları, iş kazaları dolayısıyla ödenen tazminatlar, meslek

hastalıkları nedeniyle ödenen tazminatlar gider yazılabilir. Elektrik, su, telefon, doğalgaz v.b. için ödenen gecikme faizler, vade farkı niteliğinde olup gider yazılabilir.

4.Seyahat ve İkamet Giderleri : İşle ilgili, yapılan işin önemi ve genişliği ile orantılı ve seyahat maksadının gerektirdiği süre

ile sınırlı olarak yapılan seyahat ve ikamet giderleri GVK’nun40/4 üncü maddesine göre indirim konusu yapılabilecektir. Bu giderlerin otel faturası, bilet v.b. belgelerle kanıtlanması zorunludur.

5.Taşıt Giderleri : Kiralama yolu ile edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri

indirim konusu yapılabilir. Bu maddedeki giderler taşıtların normal bakım, onarım,tamir, boya, döşeme v.b. gibi

taşıtların iktisadi değerine etki etmeyen giderlerdir. Bunlar dışında, taşıtın iktisadi kıymetini artırmak amacıyla yapılan giderler, VUK’nun 269 uncu ve 272 nci maddeleri gereği gider yazılmayıp taşıtın maliyet bedeline eklenmek ve amortisman yoluyla gider yazılmak zorundadır.

6.Ayni Vergi, Resim ve Harçlar : İşletme ile ilgili olmak şartıyla, bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar

ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçlar GVK’nun 40/6 ncı maddesine göre kazanç tespitinde gider olarak indirilebilecektir.

Ancak, Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesine göre , Kanuna bağlı I, III ve

IV sayılı tarifelerde yer alan taşıtlardan (ticari maksatla kullanılan uçak ve helikopterler ile taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan işletmelerin bu amaçla kiraya verdikleri taşıtlar hariç) alınan vergi ve cezalar ile gecikme zamları gelir ve kurumlar vergilerinin matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez. (I- Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları v.b., III- Yat, kotra ve her türlü motorlu özel tekneler, IV- Uçak ve helikopterler)

7. Amortismanlar : GVK’nun 40/7 nci maddesine göre, VUK hükümlerine göre ayrılan amortismanlar safi

kazancın tespitinde gider olarak indirilebilecektir. VUK 313 üncü maddesine göre, işletmede 1 yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya

veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle 269 uncu madde gereği gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin değerleme ölçülerine göre belirlenen değerinin VUK hükümlerine göre yok edilmesi amortismanın konusunu oluşturmaktadır.

VUK’a göre amortisman ayırabilme şartları şunlardır; - Amortismana tâbi iktisadi kıymet işletmede kullanılmalı, - İktisadi kıymet işletmede 1 yıldan fazla kullanılmalı ve aşınma, yıpranma veya kıymetten

düşmeye maruz bulunmalıdır.

120 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

2005 yılı için değeri 480 YTL’yi aşmayan peştemallıklar ile işletmede kullanılan alet, edevat, mefruşat ve demirbaşlar amortismana tâbi tutulmayarak doğrudan gider yazılabilir. İktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edenlerde bu had topluca dikkate alınır.

31.07.2004 tarihinden sonra alınan ödeme kaydedici cihazlar için %100 oranında

amortisman ayrılabilecektir. 8. İşveren Sendikalarına Ödenen Aidatlar : İşverenlerce, Sendikalar Kanunu hükümlerine göre sendikalara ödenen aidatlar GVK’nun

40/8 inci maddesine göre ticari kazancın tespitinde gider olarak hasılattan indirilebilecektir. Ancak, ödenen aidatın 1 aylık tutarı, iş yerinde işçilere ödenen çıplak ücretin bir günlük toplamını aşamaz. Bu tutarın aşılması halinde aşan kısım gider unsuru olamaz. 149 Seri No.lu GVK Genel Tebliğine göre, sendika aidatının, işverenler tarafından gider yazılabilmesi için, aidatın ilgili bulunduğu yılda sendikaya ödenmesi gerekir.İlgili bulunduğu yılda ödenmeyen sendika aidatları, daha sonraki yıllarda gider olarak dikkate alınmayacaktır.

9. Bireysel Emeklilik Sistemine Ödenen Katkı Payları : İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları da

GVK’nun 40/9 uncu maddesine göre ticari kazanç tespitinde hasılattan gider olarak indirilebilir. Bu düzenleme sadece bireysel emeklilik katkı payları için yapılmıştır. Özel şahıs sigorta primleri ile emekli ve yardım sandıklarına ödenen primler bu düzenleme dışında bırakılmıştır. GVK’nun 63/3 üncü maddesine göre indirim konusu yapılabilecek tutar, ödendiği ayda elde edilen ücretin %10’unu ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Burada bahsedilen aylık ücret ve yıllık asgari ücret ibaresinde , brüt tutarlar ifade edilmektedir.

10. Gıda Bankacılığı Yapan Dernek ve Vakıflara Yapılan Bağışlar : GVK’nun 40/10 uncu.maddesine göre, fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı

faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelleri gider olarak hasılattan indirilebilecektir.

B. KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE İNDİRİLECEK GİDERLER KVK’nun 14 üncü maddesine göre, ticari kazanç gibi hesaplanan kurum kazancının

tespitinde mükellefler aşağıdaki giderleri de ayrıca hasılattan indirebilirler. 1. Hisse ve Tahvil Senetlerinin İhraç Giderleri : - Senetlerin kağıt ve tabı giderleri, - Mahkeme, noter ve diğer tasdik ve tescil giderleri, - Damga resmi, - İhraç dolayısıyla ödenen sair harç ve resimler, - İhraç dolayısıyla bankalara verilen komisyonlar, - Hisse ve tahvil senetlerinin borsaya kaydı için yapılan giderler, - Bunlara benzer diğer her türlü giderlerden oluşur. 2. Kuruluş ve Örgütlenme Giderleri : İlk tesis ve taazzuv giderleri VUK’nun 282 nci maddesine göre, kurumun kurulması, yeni bir

şube açılması veya işlerin devamlı olarak genişletilmesi için yapılan ve karşılığında maddi bir kıymet iktisap edilmeyen giderler olarak tanımlanmıştır. Bu giderlerin başlıcaları şunlardır;

- İş ve piyasa etüdü, proje ve fizibilite raporunun hazırlanması giderleri, - Şirket esas sözleşmesinin hazırlanması için yapılan giderler, - Kuruluşla ilgili seyahat giderleri, - Ayni sermaye konulması halinde ekspertiz ve bilirkişi ücretleri, - Hisse senedi ihraç giderleri,

121 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

- Esas sermayenin artırılması için yapılan giderler,, - Tahvil çıkarma giderleri, - Genel kurul kararları tescil ve tasdik giderleri, - Başabaşın altında satış halinde verilen primler, - Yeni şube açılması için yapılan giderler, - Faaliyetin genişletilmesi veya değiştirilmesi için yapılan giderler, - İşletmenin kuruluşundan normal faaliyete başladığı ana kadar yapılan giderler, - İşçi ve personelin tedarik ve eğitim giderleri, - Tecrübe imalatı giderleri v.b. Bu giderler yapıldıkları yılda bir defada gider yazılabilecekleri gibi VUK’nun 326 ncı

maddesine göre aktifleştirme suretiyle amortismana tâbi tutarak 5 yılda ve eşit miktarlarda gider yazılabilirler. Bunların amortismana esas olacak değerleri mukayyet değerleridir.

Kuruluş ve örgütlenme giderlerinin amortismanına, kurumun kuruluşunun tamamlandığı

veya işletmenin fiilen faaliyete geçtiği hesap döneminden itibaren, tecrübe imalatı olan kurumlarda bunun sona erdiği hesap döneminden itibaren başlanır.

3. Genel Kurul Toplantıları, Birleşme, Fesih ve Tasfiye Giderleri : Genel kurul toplantıları için yapılan ilan ve posta giderleri, toplantı salonu kirası ve benzeri

giderler ile birleşme, fesih ve tasfiye için yapılan her türlü giderler hasılattan indirilecek giderler arasında sayılmıştır. Ancak genel kurul toplantılarına katılacakların toplantıya katılmak için yaptıkları seyahat, konaklama v.b. şahsi giderleri ile (bunlar kurumlarca karşılansa bile gider sayılmaz) genel kurul üyelerinin ağırlanması amacıyla yapılan ziyafet, kokteyl gibi özel nitelikteki giderler de hasılattan indirilemez. (Genel kurul üyelerinin ağırlanmaları ile ilgili giderler, belirli ölçüler içerisinde, genel örf ve adetlere uygun temsil ve ağırlama gideri niteliğinde olmak koşuluyla gider yazılabilir.)

4. Sigorta Teknik Karşılıkları : Sigorta şirketlerine özgü bir indirim unsurudur. Bu kapsamdaki giderler muallak hasar

karşılıkları, kazanılmamış prim karşılıkları ve hayat sigortası matematik karşılıklarından oluşur. Sigorta teknik karşılıkları, hesap döneminin son günü itibariyle hesaplanarak kurumlar vergisi matrahından indirilir ve izleyen hesap döneminin ilk günü gelir kaydedilirler.

Teknik karşılıklar bilanço gününde pasif hesaplara geçirilmek suretiyle aşağıdaki esaslara

göre hasılattan indirilir. - Muallak Hasar Karşılıkları : Tahakkuk etmiş ve hesaben tespit edilmiş fiili tazminat

bedellerinden veya bu hesap yapılmamışsa tazminatın ve tazminatla ilgili tüm masrafların tahmini değerlerinden reasürör payı düşüldükten sonra kalan tutardır. (KVK md 14/4-a)

- Kazanılmamış Prim Karşılıkları : Yürürlükte bulunan sigorta sözleşmeleri için tahakkuk

etmiş primlerden komisyonlar düşüldükten sonra kalan tutarın gün esasına göre bilanço gününden sonraya sarkan kısmından, reasürör payının düşülmesinden sonra kalan tutardır. Ancak bu tutar, nakliyat emtia sigortalarında, yıllık primin komisyon düşüldükten sonra kalanının %25’ini geçemez (KVK md 14/4-b). 7397 Sayılı Sigorta Murakebe Kanununa göre ayrılacak karşılık, ulaştırma sigortalarında %25, hayat hariç diğer sigortalarda %33 olarak belirlenmiştir. Kazanılmamış prim karşılığının gün esasına göre hesaplanması mümkün olmayan reasürans ve retrosesyon işlemlerinde 1/8 yöntemi uygulanabilir.

- Hayat Matematik Karşılıkları : Hayat sigortalarında tahsil edilen prim gelirlerinden

ayrılan karşılıklar ile bu karşılıkların değerlendirilmesinden elde edilen faizlerden meydana gelir. Her sözleşme üzerinden ayrıca ölüm istatistikleri ve sigorta matematiği esaslarına göre hesaplanır. Hayat sigorta şirketlerinde matematik karşılıklardan, temettü ve faizleri vergiden istisna edilmiş olan menkul kıymetlere yatırılan kısma ait faizler gider olarak yazılamaz.

Bir bilanço döneminde ayrılan bu teknik karşılıkların ertesi bilanço döneminde aynen kâra

nakledilmesi şarttır (KVK md 14/4-d)

122 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

5. Eshamlı Komandit Şirketlerde Komandite Ortağın Kâr Payı : Adi veya eshamlı komandit ortaklıklarda komandite ortakların ortaklık kârından aldıkları

paylar şahsi ticari kazanç hükmündedir. Bu nedenle eshamlı komandit şirketlerde kurumlar vergisi matrahı, şirket kârından komandite ortaklara düşen pay düşüldükten sonra kalan tutardır. Burada, kurum kazancından düşülecek kâr payı kurum mali bilançosuna göre hesaplanan kâr payıdır.

6. Ar-Ge İndirimi : KVK’nun 14/6 ncı maddesine göre, mükelleflerin işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri

münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının %40’ı “Ar-Ge İndirimi” olarak hesaplanıp, beyanname üzerinde indirim konusu yapılacaktır.

Araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile doğrudan ilişkili olmayan giderler ve tamamen

araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanılmayan amortismana tâbi iktisadi kıymetler için hesaplanan amortisman tutarlarından verilen paylar üzerinden Ar-Ge indirimi hesaplanmaz.

Bu indirimin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar 86 Seri No.lu KVK Genel Tebliği ile

belirtilmiştir. Buna göre, aşağıda belirtilen amaçlara yönelik faaliyetler Ar-Ge faaliyetlerdir; - Bilimsel ve teknolojik alanlardaki belirsizlikleri gidermek ve bunları aydınlatmak

amacıyla, bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayacak yeni teknik bilgilerin elde edilmesi, - Yeni üretim, yöntem, süreç ve işlemlerin araştırılması veya geliştirilmesi, - Yeni ürünler, madde ve malzemeler, araçlar, gereçler, işlemler ve sistemler

geliştirilmesine yönelik olarak yeni yöntemler geliştirilmesi veya teknikler üretilmesi, - Bir ürünün maliyetini düşürücü, kalite , standart ve performansını yükseltici yeni

tekniklerin ve teknolojilerin araştırılması, - Yeni ve özgün tasarıma dayalı yazılım faaliyetleri,

Anılan tebliğe göre aşağıda sayılan faaliyetler Ar-Ge faaliyetleri kapsamında

değerlendirilmez; - Pazar araştırması ya da satış promosyonu, - Kalite kontrol, - Sosyal bilimlerdeki araştırmalar, - Petrol, doğalgaz, maden ve rezervleri arama ve sondaj faaliyetleri, - İcat edilmiş ya da mevcut geliştirilmiş süreçlerin kullanımı, - Biçimsel değişiklikler (şekil, renk, dekorasyon v.b. estetik ve görsel değişiklikler), - Bilimsel ve teknolojik yenilik doğurmayan rutin faaliyetler (rutin veri toplama ve

analizler için kullanılan program, yazılım v.b. üretilen prototiplerin rutin ayarlamaları), - İlk kuruluş aşamasında kuruluş ve örgütlenmeyle ilgili araştırma giderleri, - Proje sonucunda geliştirilen ürüne ilişkin fikri mülkiyet haklarının korunmasına

yönelik çalışmalar, - Numune verilmek amacıyla prototiplerden kopyalar çıkarılıp dağıtılması ve reklam

amaçlı tüketici testleri.

Ar-Ge faaliyeti esas itibariyle denemelerin son bulduğu, ilk üretimin yapıldığı aşamada sona erer. Ar-Ge projesi neticesinde elde edilen ürünün pazarlanabilir aşamaya geldiği andan itibaren Ar-Ge projesi bitmiş sayılır. Bu tarihten sonra yapılan harcamalar Ar-Ge harcaması kapsamında değerlendirilmez. Mükelleflerin Ar- Ge projesi kapsamındaki harcamalarını işletmenin diğer faaliyetlerine ilişkin harcamalarından ayırarak, Ar-Ge indiriminin doğru hesaplanmasına imkan verecek şekilde muhasebeleştirmeleri gerekir.

Yatırım indirimi ile Ar-Ge indiriminden birlikte yararlanılması halinde önce Ar-Ge indirimi

sonra yatırım indirimi uygulanacaktır. Teknoloji geliştirme bölgelerindeki Ar-Ge faaliyetlerinden bir kazanç doğması ve bu

kazançla ilgili olarak bu bölgelerdeki Yazılım ve Ar-Ge’ye dayalı üretim faaliyetleri sonucu elde edilen kazanç istisnasından yararlanılması durumunda, istisna uygulanacak kazancın elde edilmesine yönelik harcamalar Ar-Ge indirimi kapsamında sayılmayacaktır.

123 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Ar-Ge indirimi nedeniyle kurumlar vergisi matrahına dahil edilmeyen kazancın dağıtılması durumunda, dağıtılan kazançlar üzerinden %10 tevkifat yapılacaktır.

7. Faizsiz Olarak Kredi Verenler ile Özel Finans Kurumlarınca Ödenen Kâr

Payları : Özel finans kurumları verdikleri krediler için faiz tahakkuk ettirmeyerek, açılan kredi

karşılığı belli bir oranda kâr payı alırlar. Bunlara ödenen kâr payları faiz gideri niteliğinde olduğundan KVK’nun 14 üncü maddesine göre kurum kazancından indirilebilir. Kâr-zarar ortaklığı belgelerine ödenecek kâr payları da aynı şekilde giderleştirilebilir.

8. İzmir Universiade Oyunlarına Yapılan Bağışlar : KVK’nun Geçici 34 üncü maddesine göre, İzmir Universiade Oyunları Hazırlık ve

Düzenleme Kuruluna yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımlar ile sponsorluk harcamalarının tamamı kurum kazancının tespitinde hasılattan gider olarak indirilir.

C. ZARAR MAHSUBU VE DİĞER İNDİRİMLER Kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek üzere, matrahın tespitinde

kurum kazancından aşağıdaki indirimler yapılabilir; 1. Zarar Mahsubu : KVK’nun Mük.14/1 inci maddesine göre zarar mahsubu; geçmiş yıl zararları, devralınan

kurum zararları ve yurt dışı faaliyetlerden oluşan zararlar için düzenlenmiştir.

· Geçmiş Yıl Zararları: Her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve 5 yıldan fazla nakledilmemek koşuluyla geçmiş yılların mali bilançolarına göre meydana gelen zararlar kurum kazancından indirilir. Geçmiş yıl zararı, indirim imkanının doğduğu ilk hesap döneminde kurum kazancından düşülmelidir. Düşülmezse izleyen dönemlerde indirim hakkı ortadan kalkacaktır.Herhangi bir yılın zararı en fazla izleyen 5 yılın kazancından indirim konusu yapılabilecektir. Yani, 2005 hesap döneminde 2000-2004 yıllarına ait zararlar indirilebilecektir.

· · Devralınan/Bölünen Kurum Zararları : Buradaki zarar mahsubu için

aşağıdaki şartların sağlanmış olması gerekmektedir; - Devrolan ve devralan kurumlar aynı sektörde faaliyet göstermeli, - Devrolan kurumların son 5 yıla ait kurumlar vergisi beyannameleri kanuni

süresinde verilmiş olmalı, - Mahsup edilecek zarar tutarı, devir tarihi itibariyle veya bölünme işlemi sonucu

devralınan kurumun aktif toplamını geçmemelidir. · Yurt dışı Zararları : Tam mükellefiyette yurt dışı faaliyetlerden doğan

zararlar, faaliyette bulunulan ülkenin vergi kanunlarına göre beyan edilen vergi matrahlarının (zarar dahil) her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisi verilen kuruluşlarca rapora bağlanması ve bu raporun aslı ve tercüme edilmiş bir örneğinin Türkiye’deki ilgili vergi dairesine ibrazı halinde indirim konusu yapılır (KVK mük. md 14/1)

· Yurt dışı zararlarını, Türkiye’de beyan ettikleri kazançlardan indirmek isteyen

kurumlar, yurt dışı faaliyet sonuçlarını her yıl bu şekilde ispat etmek zorundadırlar. Türkiye’de indirim konusu yapılan yurt dışı zararın, ilgili ülkede de mahsup veya

gider konusu yapılmış olması durumunda , Türkiye’de beyan edilecek yurt dışı kazanç mahsup veya gider yapılmadan önceki tutardır. Ayrıca Türkiye’de kurumlar vergisinden istisna kazançlarla ilgili yurt dışı zararlar indirim konusu yapılamaz.

124 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

Yurt dışı faaliyet sonuçlarının genel sonuç hesaplarına geçirilme zamanı ve değerlendirilmesi 34 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmaktadır, Buna göre;

Faaliyette bulunulan yabancı ülkenin mevzuatına göre, hesap döneminin kapandığı tarih

itibariyle ilgili ülke mevzuatına göre tespit edilen faaliyet sonucu, Türkiye’de de aynı tarih itibariyle genel netice hesaplarına kaydedilecektir. Bu kayıt keyfiyeti mükellefin iradesi dışındaki sebeplerden dolayı zamanında yerine getirilmemişse, bu kurumun faaliyet sonucu ile ilgili kazancı, tasarruf edebildiği yılda genel netice hesaplarına intikal ettirecektir. Tasarruf kriteri, faaliyette bulunulan yabancı ülkede, faaliyet sonuçlarının o ülke mevzuatına göre hesaplanıp genel netice hesaplarına intikal ettirilmesi zorunluluğu ve imkanı çerçevesinde değerlendirilecektir. Bu hususun Türkiye’de genel netice hesaplarına intikal ettirilmesinde, kazancın Kambiyo Mevzuatına göre fiilen Türkiye’ye getirilmesinin herhangi bir etkisi olmayacaktır. Faaliyette bulunulan yabancı ülkede kazanca tasarruf edilebilmesi yeterlidir.

2. Bağış ve Yardımlar : Kurum kazancından indirilecek bağış ve yardımlar KVK Mük.14/1 b,c,d maddelerinde

sayılmıştır. Bunlar kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde indirim konusu yapılacaklarından defterlere gider olarak kaydedilmelerine gerek yoktur. Bu maddeye göre indirilebilecek bağış ve yardımlar;

- Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Bakanlar

Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara, kamu menfaatlerine yararlı sayılan derneklere ve bilimsel araştırma geliştirme faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının ( zarar mahsubu düşüldükten ve iştirak kazançları hariç indirim ve istisnalar düşülmeden önceki tutardır-67 Seri no.lu KVK G.T.) %5’ine kadar olan kısmı.

- Yukarıda bahsedilen kamu kurum ve kuruluşlarına bağışlanan okul, sağlık tesisi,yüz yatak (

kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış yardımların tamamı.

- Genel ve özel bütçeli kamu idareleri ile il özel idareleri ve belediyeler, köyler ve kamu

yararına çalışan dernekler , Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen;

i. Kültür ve sanat faaliyetlerine ilişkin ticari olmayan ulusal veya uluslararası organizasyonların gerçekleştirilmesine,

ii. Ülkemizin uygarlık birikiminin kültürü,sanatı, tarihi, edebiyatı,mimarisi ve somut olamayan kültürel mirası ile ilgili veya ülke tanıtımına yönelik kitap, katalog, broşür, film,kaset CD ve DVD gibi manyetik, elektronik ve bilişim teknolojisi yoluyla üretilenler de dahil olmak üzere görsel, işitsel veya basılı materyallerin hazırlanması, bunlarla ilgili derleme ve araştırmaların yayınlanması, yurt içinde ve yurt dışında dağıtımı ve tanıtımının sağlanmasına,

iii. Yazma ve nadir eserlerin korunması ve elektronik ortama aktarılması ile bu eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı koleksiyonuna kazandırılmasına,

iv. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki taşınmaz kültür varlıklarının bakımı, onarımı, yaşatılması, rölöve, restorasyon, restitüsyon, projeleri yapılması ve nakil işlerine,

v. Kurtarma kazıları, bilimsel kazı çalışmaları ve yüzey araştırmalarına,

vi. Yurt dışındaki taşınmaz Türk kültür varlıklarının yerinde korunması veya ülkemize ait kültür varlıklarının Türkiye’ye getirilmesi çalışmalarına ,

vii. Kültür envanterinin oluşturulması çalışmalarına,

125 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

viii. 2863 sayılı Kanun kapsamındaki taşınır kültür varlıkları ile güzel sanatlar, çağdaş ve geleneksel el sanatları alanlarındaki ürün ve eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı koleksiyonuna kazandırılması ve güvenliklerinin sağlanmasına,

ix. Somut olmayan kültürel miras, güzel sanatlar, sinema, çağdaş ve geleneksel el sanatları alanlarındaki üretim ve etkinlikler ile bu alanlarda araştırma , eğitim veya uygulama merkezleri, atölye, stüdyo ve film platosu kurulması, bakım ve onarımı, her türlü araç ve teçhizatının tedariki ile film yapımına,

x. Kütüphane, müze, sanat galerisi ve kültür merkezi ile sinema, tiyatro, opera, bale ve konser gibi kültürel ve sanatsal etkinliklerin sergilendiği tesislerin yapımı, onarımı ve modernizasyon çalışmalarına,

ilişkin harcamalar ile bağış ve yardımların %100’ü.

- Bazı özel kanunlarda yer alan bağış ve yardımlar %5’lik sınırlamaya tâbi olmaksızın, dönem kazancının bulunması durumunda, beyanname üzerinde indirim konusu yapılırlar ;

i. 4958 sayılı Kanuna göre SSK Hastanelerine yapılan nakdi-ayni bağışlar,

ii. 4306 sayılı Kanuna göre sekiz yıllık kesintisiz eğitim için yapılan nakdi bağışlar,

iii. 3454 sayılı Kanuna göre Adalet Teşkilatını Güçlendirme Fonuna yapılan nakdi-ayni bağışlar,

iv. 4691 sayılı Kanuna göre Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Ar-Ge faaliyetinde bulunan kişi, kurum ve kuruluşlara yapılan nakdi-ayni bağışlar,

(Buraya kadar sayılanlara yapılan bağışlarda %5’lik sınır bulunmaktadır.)

i. 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununa göre yapılan nakdi bağışlar

ii. 278 sayılı Kanuna göre TÜBİTAK’a yapılan nakdi bağışlar, iii. 2547 sayılı Kanuna göre YÖK’e yapılan nakdi bağışlar, iv. 2828 sayılı Kanuna göre Sosyal Hizmetler ve Çocuk

Esirgeme Kurumuna yapılan nakdi bağışlar, v. 2955 sayılı Kanuna göre GATA’ya yapılan nakdi bağışlar vi. 2876 sayılı Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu

Kanununa göre yapılan nakdi- ayni bağışlar, vii. 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik

Kanunu ile oluşturulan fona yapılan nakdi-ayni bağışlar, viii. 3388 sayılı Kanuna göre Türk Silahlı Kuvvetlerini

Güçlendirme Vakfına yapılan nakdi-ayni bağışlar, ix. 4122 sayılı Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü

Seferberlik Kanununa göre yapılan nakdi-ayni bağışlar, x. 5434 sayılı Kanuna göre Emekli Sandığına yapılan nakdi-

ayni bağışlar, xi. 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla

Alınacak Tedbirlerde Yapılacak Yardımlara Dair Kanuna göre hayır kurumları, mahalli idareler , mal sandıkları ve diğer kuruluşlara yapılacak nakdi yardımlarla, milli veya mahalli yardım komitelerine (kriz masalarına) yapılan nakdi- ayni yardımlar.

Bağış ve yardımın matrahtan indirilmesi için gerekli şartlar şunlardır; Bağış ve yardım , - Kanunda gösterilen kurum ve kuruluşlara yapılmalıdır, - Makbuz karşılığı yapılmış olmalıdır, - Karşılıksız olmalıdır, - Nakdi veya ayni olabilir. KVK’nun mük. 14/2 nci maddesine göre, bağış ve

yardımın nakden yapılmaması halinde bağışlanan veya yardımın konusunu teşkil eden mal veya hakkın maliyet bedeli veya mukayyet değeri, bu değer mevcut değilse VUK hükümlerine göre takdir komisyonlarınca tespit edilecek değeri esas alınacaktır,

126 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

- Bağış ve yardım sadece ilgili oldukları dönem kazancından indirilebilir. İndirilemeyen kısım ertesi yıla devredilemez.

3. Sponsorluk Harcamaları : KVK’nun mük.14/1-e maddesine göre; 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün

Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının;

- Amatör spor dalları için tamamı, - Profesyonel spor dalları için %50’si, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek üzere kurum kazancından

indirilir. Sponsorluk harcamalarında da kurum kazancının yeterli olmaması durumunda indirilemeyen kısım gelecek yıllara devredilemez. İlgili olduğu dönemde kazanç olduğu sürece indirim konusu yapılabilir.

4. Temettü İkramiyesi : Uygulamada kurumlar, ana sözleşme veya kuruluş kanunlarındaki hükümlere dayanarak

hesap dönemi sonunda tahakkuk eden safi kârdan memur ve çalışanlara “temettü ikramiyesi” dağıtmaktadır. GVK’nun 61/2 nci maddesine göre bu ödemeler ücret kapsamına dahildir ve kurum kazancından ücret gideri olarak indirilebilir. Ancak, ikramiye tutarı hesap dönemi kapandıktan sonra belirlendiğinden, kazançtan indirme işlemi ancak beyanname üzerinde “diğer indirimler” sütununda gösterilerek indirim konusu yapılabilecektir.

VII. KURUM KAZANCININ TESPİTİNDE İNDİRİLEMEYECEK GİDERLER A. GELİR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE İNDİRİLEMEYECEK GİDERLER GVK’na göre gider kabul edilmeyen ödemeler 41 inci maddede sayılmıştır. Bunlar ticari

kazancın tespitinde gider olarak kabul edilmediklerinden hasılattan indirilmeleri mümkün değildir.

KVK’nda da bu giderler için GVK’na paralel düzenlemeler yapılmıştır. GVK’nun 41 inci maddesinde sayılan giderlerin büyük bir kısmı teşebbüs sahibinin ticari varlığı ile özel varlığı arasındaki ayrımla ilgilidir. Bir kısmı da gider kısıtlaması niteliğinde olup KVK’nda da bahsedilmiştir. Bu nedenle burada sayılan giderlerin kurumlar vergisi mükellefleri için işlerliği, paylı komandit şirketlerde komandite ortakların kendileri ve aile fertlerine yapılacak ödemelerin gider olarak kabul edilmemesi ile sınırlıdır.

B. KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE İNDİRİLEMEYECEK GİDERLER Kurum kazancının tespitinde indirilemeyecek giderler KVK’nun 15 inci maddesinde

sayılmıştır. 1. Öz Sermaye Üzerinden Ödenen veya Hesaplanan Faizler : Bu düzenleme kurum ortak veya sahipleri tarafından konulan sermayenin kâr payı dışında

nemalandırılamayacağını ifade eder. Ne şekilde yapılırsa yapılsın, sermaye üzerinden faiz hesaplanması ve ödenmesi bir tür kâr dağıtımı sayılır (yapılan faiz ödemesinin kurum kazancından indirilmesi halinde). Bu nedenle, kurumların ödenmiş sermayeleri için faiz hesaplamaları veya gider kaydetmeleri mümkün değildir.

2. Örtülü Sermaye Üzerinden Ödenen veya Hesaplanan Faizler : KVK’nun16 ncı maddesine göre; kurumların aralarında vasıtalı, vasıtasız bir şirket

münasebeti veya devamlı ve sıkı bir iktisadi münasebet bulunan gerçek ve tüzel kişilerden yaptıkları istikrazlar, teşebbüste devamlı olarak kullanılır ve bu istikrazlarla kurumun öz sermayesi arasındaki nispet, emsali kurumlarınkine nazaran bariz bir fazlalık gösterirse mezkur istikrazlar (bahsedilen borçlar) örtülü sermaye sayılır. Bunlar için ödenen veya hesaplanan faizler de kurum kazancından indirilemez.

127 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

3.Sermaye Şirketlerince Dağıtılan Örtülü Kazançlar : KVK’nun 17 nci maddesinde örtülü kazanç dağıtımı sayılan haller belirtilmiş ve bunların

indirimi kabul edilmemiştir. Aşağıdaki hallerde kazanç tamamen veya kısmen örtülü dağıtılmış sayılır. Şirketin kendi ortakları veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek ve tüzel kişilerle arasındaki ilişkilerinde ,

- Emsaline göre göze çarpacak derecede yüksek veya düşük fiyat veya bedeller üzerinden veya bedelsiz olarak alım, satım, imalat, inşaat işlerinde ve hizmet ilişkilerinde bulunursa,

- Emsaline göre göze çarpacak derecede yüksek veya düşük bedel üzerinden kiralama veya kiraya verme işlemlerinde bulunursa,

- Yüksek veya düşük faiz ve komisyonlarla ödünç para alır veya verirse, - İşletmede çalışan memur ve yönetici durumundaki yakınlarına yüksek

aylık, ikramiye, ücret v.b. ödemelerde bulunursa, Kazanç tamamen veya kısmen örtülü olarak dağıtılmış sayılır ve bunların kurum

kazancından indirilmesi mümkün değildir. 4. İhtiyat Akçeleri : Kurumlar vergisi mükelleflerinin Türk Ticaret Kanunu, kurumların kendi özel kanunları

veya esas sözleşmelerine göre zorunlu ya da ihtiyari olarak kârdan ayırdıkları tutarlardır. KVK’nun 15/4 üncü maddesine göre, her ne şekilde ve isimle olursa olsun ayrılan ihtiyat akçeleri (Türk Ticaret Kanununa, kurumların özel kanunlarına veya esas sözleşme ve yönetmeliklerine göre safi kazançlardan ayırdıkları bilumum ihtiyatlar ile Bankalar Kanununa müsteniden bankaların ayırdıkları karşılıklar dahil) gider kabul edilmemektedir.

5. Dar Mükellef Kurumlara Özgü İndirilemeyecek Giderler : KVK’nun 15/5 inci maddesine göre dar mükellefiyete tâbi kurumların indirilemeyecek

giderleri şu şekilde belirtilmiştir ; - Bu kurumlar hesabına yaptıkları alım satımlar için ana merkeze veya

Türkiye dışındaki şubelere verilen faizler, komisyonlar ve benzerleri, - Ana merkezin veya Türkiye dışındaki şubelerin giderlerine veya zararlarına

iştirak etmek üzere ayrılan hisseler (Türkiye’deki kurumun teftiş ve murakabesi için yabancı ülkelerden gönderilen yetkili kimselerin seyahat giderleri hariç).

6. Kurumlar Vergisi ile Her Türlü Para Cezaları : KVK’nun 15/6 ncı maddesine göre ;

- Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre hesaplanan kurumlar vergisi, - Her türlü para ve vergi cezaları, - AATUHK hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizleri,

gider olarak kabul edilmediklerinden matrahtan indirilemezler. 7. Menkul Kıymet Pazarlama Komisyonları : KVK’nun 15/9 uncu maddesine göre, kanunlarla veya kanunların verdiği yetkiye

dayanılarak tespit edilen hadler sınırlı kalmak üzere, menkul kıymetlerin itibari değerlerinin altında satışından doğan zarar ile ödenen komisyonlar ve benzeri her türlü giderler kurum kazancının tespitinde hasılattan indirilemez (Anonim Şirketlerce çıkarılan tahvillerin pazarlamasında aracı kurumlara yapılan ödemeler dahil).

Bu düzenleme kurumların ihraç ettikleri menkul kıymetler için geçerlidir.Satın aldıkları

menkul kıymetler için geçerli değildir.

128 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri

8. Gecikme Faizleri : VUK’nun 112 nci maddesine göre ödenen gecikme faizleri de gider olarak kabul

edilmemektedir. 9. Alkollü İçki ve Tütün Reklam Giderleri : Her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklam

giderlerinin %50’si KVK’nun 15/11 inci maddesine göre indirilemeyecek giderler arasında sayılmıştır. Ancak, 90/1081 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile bu oran %0 (yüzde sıfır) olarak tespit edilerek bahsedilen giderlerin tamamının kurum kazancından indirilebileceği hükme bağlanmıştır.

10. Deniz ve Hava Taşıtlarının Giderleri ve Amortismanları : KVK’nun 15/12 nci maddesine göre; kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan

yat, kotra, tekne, sürat teknesi gibi motorlu deniz , uçak ve helikopter gibi hava taşıtlarından işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ile amortismanları kurum kazancının tespitinde hasılattan indirilemeyecektir.

11. Basın Yoluyla İşlenen Fiillerden Dolayı Ödenen Tazminatlar : KVK’nun 15/4 üncü maddesine göre, basın yoluyla işlenen fiillerden veya radyo televizyon

yayınlarından doğacak maddi ve manevi zararlardan dolayı ödenen tazminat giderleri de indirilemeyecek giderlerdendir.

C. İNDİRİMİ KABUL EDİLMEYEN DİĞER GİDERLER

1. Yönetim Kurulu başkan ve üyelerine ödenen kâr payları GVK’nun 75/3 üncü

maddesine göre menkul sermaye iradı sayıldığından gider olarak indirilemez. 2. Ticari işletmelerde çalınma, kaybolma, dolandırıcılık v.b. nedenlerle doğan

zararlar gider olarak indirilemez. 3. Kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmayan giderler indirim

konusu yapılamaz. 4. Belgelendirilmeyen veya bir başka kişi veya kurum adına düzenlenmiş

belgelere dayanan harcamalar gider olarak indirilemez. 5. Ödenmeyen sigorta primleri indirim konusu yapılamaz. 6. Kanunla belirtilen (KVK mük md 14) kurum ve kuruluşlar dışında olan

kurum ve kuruluşlara veya siyasi partilere yapılan bağışlar indirim konusu yapılamaz. 7. Dönemsellik ilkesinin bir sonucu olarak cari yıl dışındaki dönemlere ait

giderler indirilemez. 8. Mükerrer kaydedilen giderler indirim konusu yapılamaz. 9. İstisna kazançlara ait giderler indirim konusu yapılamaz. 10. VUK hükümlerine uygun olamayan kıdem tazminatı karşılığı, menkul

kıymetler değer düşüklüğü karşılığı gibi karşılıklar indirim konusu yapılamaz. 11. Kanunen kabul edilmeyen giderler için yüklenilen KDV indirilemez. 12. Vadeli çekler için hesaplanan reeskontlar ile mevcut borç senetlerini

reeskonta tâbi tutmayıp, alacak senetlerini reeskonta tâbi tutan kurumların hesapladıkları reeskontlar indirim konusu yapılamaz.

VUK’nun mük 298/A-5 inci maddesine göre, matrahın tespitinde kanunen kabul edilmeyen giderler, istisnalar ve geçmiş yıl mali zararları enflasyon düzeltmesine tâbi tutulmuş tutarları ile dikkate alınır.