dr. feza Şen sağlık yönetimi m.b.a. sağlık hizmetleri ... · hekimlerden aynı zamanda fatura...
TRANSCRIPT
Dr. Feza Şen
Sağlık Yönetimi M.B.A.
Sağlık Hizmetleri Yatırım Yönetim Çözümleri
OHSAD Yön. Kur. Üyesi
Bursa Sağlık Kuruluşları Derneği 2. Başkanı
Web: www.fezasen.com
Tel: 0 532 277 88 27
Mail: [email protected] - [email protected]
21.11.2015
1 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
İçindekiler 1. 23.04.2015 TARİHLİ 5510 SAYILI KANUN EK MADDE 10 İLE YAPILAN DÜZENLEMEDEN ÖNCEKİ
DURUM: ................................................................................................................................................... 4
2. 5510 SAYILI KANUNUN EK 10. MADDESİNDE YAPILAN DÜZENLEME: ............................................. 6
A. 6645 SAYILI YASA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ TUTANAKLARI .......................................... 12
3. SGK 2015/19 SAYILI GENELGE İLE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER: .......................................................... 15
4. SAĞLIK BAKANLIĞI MEVZUATLARI AÇISINDAN DURUM NEDİR: ................................................... 20
A. (1219 Sayılı) TABABET VE ŞUABATI SAN'ATLARININ TARZI İCRASINA DAİR KANUN Tarih
11.04.1928 ......................................................................................................................................... 20
B. KADROLU HEKİM ÇALIŞMASI VE İŞ SÖZLEŞMESİ TARTIŞMASI… ................................................ 24
C. “KADROLU HEKİM” TANIMINDAKİ ÇELİŞKİLER: ........................................................................ 26
D. ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARININ KADROLARI BELİRLENİRKEN ESAS PARAMETRE; TAM ZAMANLI
ÇALIŞMADIR… .................................................................................................................................... 31
E. SAĞLIK KURULUŞLARI İLE İLGİLİ YÖNETMELİKLERİN TABİ OLDUĞU KANUNLAR: ...................... 34
5. 3359 SAYILI SAĞLIK HİZMETLERİ KANUNU EK MADDE-11 İLE GETİRİLEN RUHSATSIZ SAĞLIK
HİZMETİNE CEZA UYGULAMASI: ........................................................................................................... 36
6. İŞ AKTİ, HİZMET AKTİ VE HİZMET SÖZLEŞMESİ TANIMLARI, FARKLARI: ........................................ 39
A. 5510 SAYILI KANUNA GÖRE 4 A VE 4 B TANIMI: ....................................................................... 39
B. HİZMET VE İŞ AKİTLERİNİN YASAL TANIMLARI: ......................................................................... 40
C. SÖZLEŞMELER ............................................................................................................................ 43
7. TÜRK TİCARET KANUNUNA GÖRE HEKİM TACİRMİDİR: ................................................................ 52
8. MALİYE BAKANLIĞI MEVZUATI AÇISINDAN DURUM: .................................................................... 54
A. ÜCRETİN YASAL TANIMI; ........................................................................................................... 54
B. SERBEST MESLEK KAZANCI: ....................................................................................................... 55
C. ÜCRET- SERBEST MESLEK KAZANCI AYRIMI:.............................................................................. 56
D. VERGİ USÜL KANUNU AÇISINDAN: ............................................................................................ 57
E. HEKİMLER, FATURA/SMM DÜZENLEYEBİLMEK İÇİN MÜKELLEFİYETİ NASIL TESİS
ETTİRİYORLAR? .................................................................................................................................. 58
9. HEKİMLERİN DÜZENLEDİKLERİ FATURA/SMM KDV ORANI: .......................................................... 60
A. KDV ORANI: ............................................................................................................................... 60
B. İŞGÜCÜ TEMİN HİZMETİ: ........................................................................................................... 61
10. 4857 SAYILI İŞ KANUNU AÇISINDAN HEKİM ŞİRKETLERİ ALT İŞVEREN KABUL EDİLEBİLİR Mİ? . 63
A. ALT İŞVEREN- ASIL İŞVEREN KİMDİR .......................................................................................... 63
11. 6111 SAYILI KANUN İLE 5510 SAYILI KANUN’UN 53. MADDESİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİK
SONRASINDA 4 A SİGORTALILIĞI ÖNCELİKLİ HALE GELDİ: .................................................................... 65
2 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
A. YAPILAN SON DÜZENLEME İLE 5510 SAYIKI KANUNUN MADDE 53 VE EK MADDE 10
ARASINDAKİ ZIT ANLAMLAR… ........................................................................................................... 65
12. HEKİM ÇALIŞMA USULLERİ İLE İLGİLİ DANIŞTAY İPTAL KARARLARI: .......................................... 68
13. ŞİRKET SAHİBİ HEKİMLERİN YAPACAKLARI SÖZLEŞMELERDEKİ TAŞIDIĞI RİSKLER: ................... 73
A. SGK HİZMET SÖZLEŞMESİ AÇISINDAN: ...................................................................................... 73
B. ZORUNLU MESLEKİ SİGORTA AÇISINDAN: ................................................................................. 80
C. HEKİM SAHİPLİĞİNDEKİ ŞİRKETLER İLE ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARI ARASINDAKİ
SÖZLEŞMELERİN İÇERİĞİ VE CEZAİ TAZMİNATLAR AÇISINDAN… ...................................................... 81
14. ŞİRKET SAHİBİ HEKİMLERİN AVANTAJLARI NELER OLABİLİR: .................................................... 85
A. ÜCRETLİ, SERBEST MESLEK FAALİYETİ, SERMAYE ŞİRKETİ KARŞILAŞTIRMASI: .......................... 85
B. GİDERLER, AVANTAJLAR; ........................................................................................................... 87
15. TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ AÇISINDAN DURUM: .......................................................................... 91
16. HEKİM ŞİRKETLERİNİN ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARI İLE YAPACAĞI ANLAŞMALARIN İÇERİĞİ VE
HAKEDİŞ TARİFİ İLE TARAFLAR LEHİNE ÇÖZÜMLER BULUNABİLİR: ....................................................... 94
17. HEKİMLİK HİZMET ALIMI İLE İLGİLİ ÖRNEK GÖSTERİLEBİLECEK ÖZELGELER: ............................ 96
18. HEKİM İLE HASTA İLİŞKİSİNİN HUKUKİ BOYUTU: ....................................................................... 98
19. ALTERNATİF ÇÖZÜM OLABİLİRMİ: ........................................................................................... 100
Dr. Feza ŞEN - CV - HİZMETLERİMİZ: ................................................................................................. 102
KAYNAKLAR: ........................................................................................................................................ 105
EK 1: SERBEST MESLEK KAZANCINDA İNDİLECEK GİDERLER ............................................................... 106
EK 2:KURUM KAZANCININ TESPİTİNDE İNDİRİLECEK GİDERLER .......................................................... 118
3 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
ÖZEL SAĞLIK KURUMLARINDA HEKİM ÇALIŞMA USULLERİ
ANALİZİ
Amaç: Dünyanın en kutsal mesleği olan Hekimlik Hizmeti sunumunun
Ülkemizdeki yasal düzenlemeler çerçevesinde Çalışma Bakanlığı, Maliye
Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve diğer mevzuatlar açısından geldiği son durum
hakkında bilgilendirmek ve “Hekimlik Hizmet Alımı” konusunu tartışmak için
düzenlediğimiz bir çalışmadır.
En doğru çözüm; Hekimlerin Özel Sağlık Kuruluşlarından ayrılması
noktasında uzlaşarak ve helalleşerek sözleşmeyi sonlandırmaktır.
Öncelikle sağlık hizmeti ve Hekim nedir diye irdelemek doğru olur.
İktisat Bilimi Sağlık Hizmeti Tanımı:
Yarı Kamusal Mal
Arzın Yönlendirdiği Talep: Talebi yaratan hekimdir…
…
Özel Sağlık İşletmesinin verimliliğinde hekim gelir merkezi durumundadır.
Kapasite yönetiminde hizmet işletmelerini kısıtlayan faktörler;
Zaman; Hizmet işletmeleri için başlıca kısıtlama zamandır. Örneğin,
bir doktor birincil olarak zamanını satar. Eğer zamanını verimli
kullanamazsa maliyetleri yükselir ve karlılık düşer.
İşgücü,
Ekipmanlar
Fiziksel olanaklardır.
Sağlık hizmetlerinin önemli ana unsuru Hekim olduğundan, sağlık
işletmelerinin karlılığında hekimlerin motive olması önemlidir.
Hekimleri de kendi uzmanlık dalları içinde hastalarının hekimlere
bağımlılıkları açısından da değerlendirmek önemlidir.
4 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
1. 23.04.2015 TARİHLİ 5510 SAYILI KANUN EK MADDE 10
İLE YAPILAN DÜZENLEMEDEN ÖNCEKİ DURUM:
Hekimler, Sağlık Bakanlığı mevzuatlarına göre; Özel Sağlık
Kurumlarında kadrolu ya da başka bir Özel Sağlık Kurumunun
kadrosunda kayıtlı olma şartıyla kadro dışı geçici olarak birden fazla
sağlık kurumunda çalışabiliyor.
Hekimler, serbest olarak muayenehanelerinde mesleklerini icra
edebiliyorlar.
Muayenehanesi olan serbest hekim; SGK ile anlaşmalı olan bir Özel
Sağlık Kurumunda kadrolu olarak çalışamıyorlar.
Halen Özel Sağlık Kurumlarında çalışan hekimler verdikleri hizmet
karşılığında farklı usullere göre ücretlerini alıyorlar.
1) İş sözleşmesine dayalı hizmet verip karşılığını sadece bordro ile
alanlar,
2) Ücretlerini sadece Serbest Meslek Makbuzu ya da Fatura
düzenleyerek karşılığını alanlar,
3) Kadrolu çalıştıkları sağlık kuruluşunda sigortalı olup hak ettikleri
ücretlerin bir kısmı için bordro ile ücret olarak ve kalanını da SMM
ya da Fatura düzenleyerek alanlar…
Ayrıca Özel Sağlık Kuruluşlarında kadrolu çalışan hekimlerin aynı
kuruluşa Serbest Meslek Makbuzu ya da Fatura düzenlemesi ile ilgili
Maliye Bakanlığınca yapılan denetimler de ise farklı yorumlar, parasal
cezalar ve sıkıntılar oluşabiliyor. Sebebi; hekimlerin sadece
muayenehane açarak serbest çalışması dışında sadece Özel Sağlık
Kurumlarında kadrolu çalışmasının mali mevzuatta serbest meslek
icrası olarak değerlendirilmediği içindir.
23.04.2015 Tarihinde Yapılan Kanuni Düzenleme; Özel Sağlık Kurumlarında
çalışan hekim usullerinin yasalar ile ters düşmesi sonucu oluşan cezalara da
çözüm bulması amaçlanarak düzenlenmiş; bu haliyle ve bütünleyici
düzenlemeleri yapılmadan uygulanmaya kalkması sonucunda özel sağlık
sektöründe KARMAŞA yaratmıştır. ÇÜNKÜ….
5 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
HEKİM HASTANE İLİŞKİSİ;
Tacir,
Esnaf,
Yüklenici & Müteahhit,
Ücretli,
Serbest Meslek Mensubu mudur???
YAPILACAK SÖZLEŞME;
İş Akdi,
Hizmet Akdi,
Eser Sözleşme,
Alt İşveren Kapsamında Taşeron,
Hizmet Alımı Sözleşmesi midir???
KDV AÇISINDAN;
% 8
% 18
Tevkifatlı
Tevkifatsız mıdır???
Soruları cevap ararken duruma da
SAĞLIK HİZMETİ AÇISINDAN;
Ruhsat Durumu,
Hekime Ticaret Yasağı,
Sağlık Müdürlüğü Kaydında Saat Belirtme Zorunluluğu,
Tam Zamanlı, Yarı Zamanlı Çalışması İle İş Kanunu Uyumu
HEKİMLER AÇISINDAN;
Kadrolu Aylık Hakedişi Brüt 15000-20000 TL Olan Hekim,
Kadrolu Aylık Hakedişi 20000 TL Üzerinde Olan Hekim
Bölümü İşleten Hekim ve Beraberindeki Hekimlerin Durumu,
Özel Hastane Ortağı ve/veya Yönetim Kurulu Üyesi Olan Hekim,
Mesul Müdür Olan Hekim,
Laboratuvar, Radyoloji, FTR Ruhsatı Üzerine Olan Hekim,
Emekli Olmak İçin Yaş Haddini Bekleyen Hekimler…
Açısından bakmak doğru olur.
6 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
2. 5510 SAYILI KANUNUN EK 10. MADDESİNDE YAPILAN
DÜZENLEME:
23.04.2015 tarihinde 6645 sayılı Kanunun 49. Maddesi ile 5510 sayılı
Kanuna eklenen 10.Ek Madde neticesinde Özel Sağlık Kurumlarında
çalışan hekimler için düzenleme yapıldı.
EK MADDE 10 – (Ek: 4/4/2015-6645/49 md.)
Kurumla sözleşmeli özel sağlık hizmeti sunucuları tarafından Kuruma
bildirilen hekimlerden Kurumca belirlenen yüzdelik oran içerisinde
kalan ve sözleşme kapsamı branşlarda fiilen hizmet sunan sağlık hizmet
sunucusu bünyesindeki hekimlerle sınırlı olmak üzere,
a) İl Sağlık Müdürlüklerinden çalışma izni almak suretiyle ve 11/4/1928
tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına
Dair Kanuna aykırı olmayacak şekilde sözleşme ile çalıştırmış oldukları
hekimlerden aynı zamanda fatura karşılığı hizmet alımı yaparak,
b) Bir iş sözleşmesine tabi olmamakla birlikte, İl Sağlık
Müdürlüklerinden çalışma izni almak suretiyle ve 1219 sayılı Kanuna
aykırı olmayacak şekilde hekimlerden fatura karşılığı hizmet alımı
yaparak,
Genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilere vermiş oldukları sağlık
hizmetlerini Kurumca belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak fatura
etmeleri hâlinde, verilmiş olan sağlık hizmetlerinin bedeli Kurum
tarafından karşılanır.
Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile
tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişiler, özel hukuk kişileri
ve/veya vakıf üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruluşları
bünyesinde hizmet vermeleri hâlinde sözleşmelerinde aksine bir hüküm
bulunmadıkça bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı sayılır. Ancak, bu maddenin yayımı
tarihinden önce 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı olarak çalışılan sürelere ilişkin haklar saklıdır.
Esasen daha öncesinde 6552 sayılı kanunda yapılan yasal düzenleme ile
6645 sayılı Kanun da yapılan yasal düzenlemeyi birlikte mütalaa etmek
doğrudur.
7 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Çünkü 10.09.2014 tarihinde kabul edilen 6552 sayılı Torba Kanunun 46.
Maddesi ile 5510 sayılı Genel Sağlık Sigortası Kanunun 64. Maddesi 2.
Fıkrasına bir ekleme yapıldı.
Ve bu ekleme ile Özel Sağlık Kurumlarında çalışan hekimlerin yaptığı
hizmetlerin nasıl fatura edilebileceği tanımlandı.
Denildi ki; “ …. sağlık hizmeti sunucuları, Kuruma bildirmiş oldukları
hekimlerden sözleşme kapsamı branşlarda fiilen hizmet sunanlar tarafından
verilen sağlık hizmetlerini, Kurumca belirlenen istisnalar hariç olmak üzere ve
Kurum mevzuatına uygun olarak fatura edebilirler. Aksi takdirde, bu faturalara
ait tutarlar Kurumca karşılanmaz.”
Kanuni tarif açık: Özel Sağlık Kuruluşunun faturasının SGK tarafından
ödenebilmesi için şart belli; SGK ile sözleşmeli sağlık kurumunda görev yapan
SGK’ye bildirimi yapılmış hekim olacak ve hekim fiilen yani bizzat o özel
hastane bünyesinde sunduğu sağlık hizmetini fatura edebilecek.
6645 Sayılı Kanun MADDE 49 ile 5510 sayılı Kanua eklenen,
Ek Madde 10: Madde 2 fıkradan oluşuyor. Birinci fıkranın 2 tanede alt bendi var, a ve b diye.
Birinci fıkranın ilk paragrafında yasal değişiklikten faydalanacak Özel Sağlık
Kurumlarında çalışan hekimlerin tanımlanıyor…
A ve B bentlerinde ise hekimlerin çalışma usulleri düzenleniyor.
Maddenin ikinci fıkrası ise Şirket Ortağı Hekimlerin sigortalılık durumlarına
açıklık getiriyor.
Birinci fıkranın ilk paragrafındaki ayrıntılar önemli..
“EK MADDE 10 – Kurumla sözleşmeli özel sağlık hizmeti sunucuları
tarafından Kuruma bildirilen hekimlerden Kurumca belirlenen yüzdelik oran
içerisinde kalan ve sözleşme kapsamı branşlarda fiilen hizmet sunan sağlık
hizmet sunucusu bünyesindeki hekimlerle sınırlı olmak üzere,” tarifi ile:
Bu paragraftaki vurgulara dikkat edelim.
Çünkü bu paragrafın alt yapısı yukarıda bahsettiğim gibi 6552 sayılı Torba
Kanunun 46. Maddesine uyumlu olarak düzenlenmiş.
Buna göre;
1) Yapılan yasal düzenleme SGK ile anlaşmasız Özel Sağlık Kurumları
ile SGK ile anlaşmalı Özel Sağlık Hizmet Sunucularını kapsıyor,
2) Bu yasal düzenlemeden faydalanacak hekimin SGK’na bildirilmiş
olması gerekiyor,
8 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
3) Bu kanuni düzenleme Özel Sağlık Kurumunda çalışan tüm hekimleri
kapsamıyor, sadece SGK ile sözleşme yapılan branşlarda
çalışan/SGK bildirilen hekimleri kapsıyor,
4) Bu kapsamdan çalışacak hekimlerin Özel Sağlık Kurumunda bizzat
fiilen çalışması gerekiyor,
5) Özel Sağlık Kurumu ile SGK arasında imzalanan Hizmet
Sözleşmesinin 8.2. maddesine göre aynı branşta bulunan hekimlerin %
80 ile anlaşma yapılması zorunluluk olduğundan dolayı belirlenen
yüzdelik oranda demekle sadece SGK’na o branşta bildirilen
hekimlerin bu yasal değişiklikten faydalanacağını ifade ediyor
kanaatindeyim.
5510 Sayılı KANUN EK MADDE 10 BİRİNCİ FIKRASININ A VE B
BENTLERİ Hekimlerin çalışma usullerini düzenliyor. Bu alt bentlerindeki ayrıntılara
da dikkat etmek gerekir…
“a) İl Sağlık Müdürlüklerinden çalışma izni almak suretiyle ve 11/4/1928
tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair
Kanuna aykırı olmayacak şekilde sözleşme ile çalıştırmış oldukları
hekimlerden aynı zamanda fatura karşılığı hizmet alımı yaparak,
b) Bir iş sözleşmesine tabi olmamakla birlikte, İl Sağlık Müdürlüklerinden
çalışma izni almak suretiyle ve 1219 sayılı Kanuna aykırı olmayacak şekilde
hekimlerden fatura karşılığı hizmet alımı yaparak, genel sağlık sigortası
kapsamındaki kişilere vermiş oldukları sağlık hizmetlerini Kurumca
belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak fatura etmeleri hâlinde, verilmiş
olan sağlık hizmetlerinin bedeli Kurum tarafından karşılanır. “ tariflerine
göre:
Kanuni düzenlemeden aklımıza takılan şartları değerlendirirsek:
1) Hekimin Sağlık Müdürlüğünden çalışma izni alması şart,
2) 1219 sayılı Kanuna uygunluk isteniyor. Bu kanun hekimlere; meslek
icrası usullerini tarif ediyor ve hekimlerin aynı kanunun 12. Maddesinde
belirtilen 3 ayrı durumdan birine uygun olacak şekilde çalışmayı şart
koşuyor. Bu şart çok kritik…
a) Çünkü 1219 sayılı Kanunun 12. Maddesi hekimlerin Özel Sağlık
Kurumlarında çalışmalarını şarta bağlıyor ve muayenehanesi olan
hekimler; SGK ile anlaşmalı Özel Sağlık Kurumlarında SGK
anlaşmalı olarak hasta kabul edemiyor..
9 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
b) Birinci paragrafta SGK ile anlaşmalı Özel Sağlık Kurumları
tanımlandığı için SGK ile anlaşması olmayan Özel Sağlık
Kurumunda çalışan ve SGK’na bildirim yapılması mümkün
olmayan (SGK ile kısmi anlaşma yapan kuruluşların anlaşmasız
branşlarında çalışan) hekimlerde bu yasal düzenlemeden
faydalanamayacak gibi duruyor…
3) Ayrıca B bendinden sonra gelen cümlede “ ..genel sağlık sigortası
kapsamındaki kişilere vermiş oldukları sağlık hizmetleri” kurum
usullerine uygun faturalanması durumunda karşılanır” demekle yukarıda
açıklamaya çalıştığımız hangi hekimlerin bu yasal değişimden
faydalanacağı hususuna son noktayı koyuyor.
4) A bendinde sözleşme şartı var bu sözleşme hizmet akti diye
düşünüyoruz. Çünkü iş sözleşmesi diye net bir niteleme yok.. Bu
düzenleme ile Şirket Ortağı Hekimler 4857 Sayılı İş Kanunundan
muafmı tutuluyor…
5) B bendinde sözleşmesiz bir durum var gibi gözüküyor. Çünkü B bendinde
“ iş sözleşmesine tabi olmamakla birlikte” diyerek başlayan tanım ile
hizmet alımını ifade ediyor. Niteleme net: “ fatura karşılığı hizmet alımı”
6) Her iki bentte de sadece Fatura deniyor ve Serbest Meslek
Makbuzundan (SMM) hiç bahsedilmiyor.
7) Özel Sağlık Kurumlarında çalışan Hekimler Serbest Meslek Mensubu
olarak kabul edilmiyor…
8) Oysa B bendinde iş sözleşmesi olmayan hekimlerden hizmet alımına izin
veriliyor. Madde bu haliyle serbest meslek icrasını tarif ediyor… Ama
Serbest Meslek Makbuzu düzenlenmesine izin vermiyor.. Çelişki şu
noktada; Özel Sağlık Kurumlarında görev yapan hekim serbest meslek
mensubu kabul edilmiyor ama bu hekimden hizmet alımı yapılması
isteniyor…
9) Hekimin; Serbest Meslek Mensubu olarak SMM düzenlemesi için bir
muayenehane adresine ihtiyacı var. 1219 sayılı yasanın 12. Maddesine
göre muayenehanesi olan hekimler SGK ile anlaşması olan bir Özel
Sağlık Kurumunda direk hasta kabul edemiyorlar, sadece hastaları teşhis
ve tedavi için bedelleri SGK’na fatura edilmeden yararlanabiliyor.
10 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
10) Bu yasal düzenleme sonrası Maliye Bakanlığı tarafından da bu
düzenleme ile ilgili mevzuat düzenlemesine ihtiyaç var.
a) Hekimin, fatura düzenlenmesi ile kastedilen Hekimlik İş Gücü
Temini midir??? Noktasında Maliye Bakanlığının
değerlendirilmesi önemli.
b) Kanuni düzenlemenin 1. Fıkra A bendine göre hekim hizmet akdi
ile bağlı olduğu Özel Sağlık Kurumuna sahibi/ortağı olduğu
şirket ile sunduğu hizmetler için fatura düzenleyebilir mi???
c) Hekimlerin düzenleyeceği Fatura yada SMM’nin KDV’si ne
olacak???
5510 Sayılı KANUN EK MADDE 10 İKİNCİ FIKRA:
İkinci Fıkra maddenin son fıkrasıdır.
Bir önceki fıkraya göre bu fıkra daha genel düzenlenmiş ve Şirket Ortağı
Hekimlerin tümüne yükümlülük getiriyor gibi…
Önceki fıkrada SGK ile anlaşmalı Özel Sağlık Kurumlarında çalışan hekimler
tanımlanıyor.
Ve “Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile
tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişiler, özel hukuk kişileri ve/veya
vakıf üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde hizmet
vermeleri hâlinde sözleşmelerinde aksine bir hüküm bulunmadıkça bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılır. Ancak, bu maddenin yayımı tarihinden önce 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışılan sürelere ilişkin
haklar saklıdır.” Demektedir.
“Sözleşmelerinde aksine bir hüküm bulunmadıkça” tanımından eski adı ile
sigortalı yani 4(a)’lı olmak tarafların tercihine bırakılıyor.
Bu haliyle temel İş Hukuku normlarına aykırı bir durum…!!!
Dolayısıyla emeklilik ile ilgili durumun hekimle yapılacak sözleşme de
belirtilmesini istiyorlar.
11 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Ayrıca kanuni düzenlemeden önce eski adıyla sigortalı yani 4(a)’lı olarak
çalışan hekimlerin haklarını ve sürelerini hak olarak tanımlıyor ve kabul
ediyor.
Ve geçmiş süreci kesiyor.
Hekimlere yeni bir sayfa açarak bundan sonra hekimler 4(b) yani Bağkur’lu
olarak emeklilik haklarından yararlanacaklar..
Fakat sözleşmelerindeki hüküm bedeniyle 4A kapsamında olan ve hizmet
alımı faturası düzenleyenlerin prime esas kazançları nasıl belirlenecek…
Kesin bir cümle yok.
Kanuni düzenlemenin 2. Fıkrası, SGK anlaşması olmayan Özel Sağlık
Kurumlarında ve serbest çalışan hekimlerin durumunu tarif ediyor.
Ayrıca “Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile
tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişiler, özel hukuk kişileri ve/veya
vakıf üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde..” ile
kastedilen hekim/uzman hekimler hariç olma üzere Akademik Kadroda yer
alanların durumu da ayrıca tartışılmalıdır.
2547 Sayılı Yüksek Öğrenim Kanunu
“Madde 1 – Bu kanunun amacı; yükseköğretimle ilgili amaç ve ilkeleri
belirlemek ve bütün yükseköğretim kurumlarının ve üst kuruluşlarının
teşkilatlanma, işleyiş, görev, yetki ve sorumlulukları ile eğitim - öğretim,
araştırma, yayım, öğretim elemanları, öğrenciler ve diğer personel ile ilgili
esasları bir bütünlük içinde düzenlemektir.”
“Özlük hakları:
Madde 62 – Üniversite öğretim elemanları ve üst kuruluşlar ile
üniversitelerdeki memur ve diğer görevlilerin özlük hakları için bu kanun, bu
kanunda belirtilmeyen hususlar için Üniversite Personel Kanunu, Üniversite
Personel Kanununda bulunmayan hususlar için ise genel hükümler
uygulanır.”
12 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
A. 6645 SAYILI YASA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAKLARI
Kanuni düzenlemeden yola çıkarak günlük hayatta aksiyon alırken kanuni
düzenleme hakkında net yorumlar yapmak için kanuni düzenleme esnasındaki
meclis tutanaklarına da bakmayı öneririm…
YASAMA DÖNEMİ 24 YASAMA YILI 5
SIRA SAYISI: 687
SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU RAPORU
11.02.2015
Türkiye Büyük Millet Meclisi Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu
5510 sayılı Kanuna ek madde eklenmesini öngören yeni madde ile hekimlerin
sözleşme ile çalıştırmış oldukları hekimlerden aynı zamanda fatura karşılığı
hizmet alımı yaparak veya aralarında herhangi bir iş sözleşmesi bulunmayan
hekimlerden fatura karşılığı hizmet alımı yaparak vermiş oldukları sağlık
hizmetlerini, ilgili usul ve esaslara uygun olarak fatura etmeleri hâlinde,
bunların bedelinin SGK tarafından karşılanacağı düzenlenmiştir.
Ayrıca serbest meslek makbuzu veya fatura karşılığında özel hukuk kişileri
ve/veya vakıf üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde hizmet
vermeleri hâlinde sigortalılık statüsü ile ilgili olarak yaşanan tereddütlerin
ortadan kaldırılması amaçlanmış ve söz konusu hekimlerin sözleşmelerinde aksi
bir hüküm bulunmadıkça 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılmaları kabul edilmiştir.
DİKKAT: Sağlık, Aile, Çalışma Ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu ile serbest
meslek makbuzuna da izin verilmesine olumlu görüş verilmesine rağmen
kanun metninde ise yok…
KANUN MADDESİ HAKKINDA GÖRÜŞLER:
Özel hastaneler hastalara verdikleri hizmetleri kendi kadrolarıyla vermeli ve her
türlü tıbbi ve yasal sorumluluğu üstlenmelidir.
Kanun Metninin 50. Maddesi ile 5510 sayılı kanuna ek madde getirilmektedir.
Bu maddenin “a” fıkrası, özelleştirilen sağlık hizmetlerini hekimlerin yaptıkları
işler dâhil olmak üzere taşeronlaştırmaya yönelik hukuki altyapıyı pekiştirme
amacını taşımaktadır. Sağlık hizmetinde hekimlik hizmeti asıl iştir ve asla
taşeron şirketlere devredilemez.
13 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Asıl iş olan sağlık hizmetini taşerona devretme sağlık hizmetleri kalitesini
bozacak, hastaya karşı sorumlulukları muğlâk hale getirecek özelliktedir. “Beyaz
yakalı taşeron” yaratma olarak da isimlendirilen bu uygulama sağlık hizmetini
alanlar kadar sağlık çalışanlarını da işveren karşısında savunmasız bırakacaktır.
50.Madde’nin “b” fıkrası, özel sağlık kuruluşunda çalıştırılan hekimlerin
sigortalılıklarının sorumluluğundan özel hastaneleri kaçırmaya yöneliktir.
Hastaneler çalıştırdıkları hekimlerin sigortalarından sorumlu olmalıdır.
Kanunun Komisyon aşmasındaki tartışmalarında, 50. Maddenin
yürürlüğünün 2008’e kadar geri çekilmek istenmesi, özel sağlık kuruluşlarını
bazı yükümlülüklerden kurtarmaya yönelik olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Yasalar karşısında mali yükümlülükler, vatandaşların aleyhinde ve kanunla
affedilmemelidir. Bu nedenle bu maddenin kanunlaşmaması gerekmektedir.
Özel hastaneler hastalara verdikleri hizmetleri kendi kadrolarıyla vermeli ve
her türlü tıbbi ve yasal sorumluluğu üstlenmelidir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
GENEL KURUL TUTANAĞI
24. DÖNEM 5. YASAMA YILI
90. BİRLEŞİM 03/NİSAN /2015 CUMA
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU BAŞKANI
NECDET ÜNÜVAR (Adana) - Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Hükûmet?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) -
Katılamıyoruz efendim.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Gerekçe…
BAŞKAN - Gerekçesini okutuyorum:
Gerekçe:
Sağlık hizmetlerinde hekimlerin yaptıkları işler asıl iştir. Bu hizmetlerin
taşerona konu edilmesi yasal ve anayasal mevzuata aykırıdır. Değişiklikle bu
sorunların giderilmesi amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Gerekçesini okuttuğum önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.
Aynı mahiyetteki iki önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 687 sıra sayılı Kanun Tasarısının 50 inci maddesiyle 5510
sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa eklenmesi
öngörülen ek 10 uncu maddenin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümlenin eklenmesini
arz ve teklif ederiz.
14 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
"Ancak, bu maddenin yayımı tarihinden önce 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışılan sürelere ilişkin
haklar saklıdır.
Mehmet Naci Bostancı (Amasya) ve arkadaşları
Diğer önerge imza sahipleri:
Aytuğ Atıcı (Mersin) ve arkadaşları
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU BAŞKANI
NECDET ÜNÜVAR (Adana) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Hükûmet?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) -
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN - Aynı mahiyetteki bu iki önergenin gerekçelerini okutuyorum:
Aytuğ Atıcı (Mersin) ve arkadaşları
Gerekçe:
Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında hizmet sunan ve sunduğu hizmetin bedelini
fatura düzenleyerek almakta olan hekimler ve diş hekimlerinin sigortalılıklarını
düzenleyen maddede, belirsizliğe mahal vermemek ve bu maddenin
yürürlüğünden önceki dönemde aynı biçimde sunulan hizmetlere ilişkin
kazanılmış hakları muhafaza etmek amaçlanmıştır.
Mehmet Naci Bostancı (Amasya) ve arkadaşları
Gerekçe:
Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında sunmuş olduğu hizmet bedelini fatura
düzenlemek suretiyle almakta olan hekimlerin ve diş hekimlerinin sigortalılık
ilişkisini belirlemek üzere yapılmakta olan düzenlemenin, geçmiş yıllarda aynı
şekilde çalışılan dönemlere ilişkin kazanılmış haklar açısından ne şekilde
uygulanacağına açıklık getirilmektedir.
BAŞKAN - Gerekçelerini okuttuğum aynı mahiyetteki önergeleri oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen bu önergeler doğrultusunda 50'nci maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 50'nci madde kabul edilmiştir.
15 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
3. SGK 2015/19 SAYILI GENELGE İLE YAPILAN
DEĞİŞİKLİKLER:
Bu genelge SGK tarafından kanun ile yapılan düzenleme sonrasında
izlenmesi gereken yolu belirlemek için düzenlenmiştir.
Bilindiği üzere, 11/9/2014 tarihli ve 29335 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6552 sayılı
"İş Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle
Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun" ile 23/4/2015 tarihli ve 29335
sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6645 sayılı "İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı
Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun "la 5510
sayılı Kanunun bazı maddeleri değiştirilmiş, bazı maddelerine eklemeler yapılmıştır.
07.07.2015 tarihli bu Genelge ile yeni mevzuata ve güncellenen mevzuata ilişkin olarak
22/2/2013 tarihli ve 2013/11 sayılı Genelgede yapılan değişiklikler aşağıda açıklanmıştır.
A- GENELGENİN BİRİNCİ KISMINDA YAPILAN DÜZENLEMELER
2- "Kanunun 4 üncü Maddesinin Birinci Fıh'asının (a) Bendine Tabi Çalışan Sigortalılar"
başlıklı birinci bölüme "1.16" alt başlığından sonra gelmek üzere "7.77- Ev
hizmetlerinde çalışanlar", "7.75- Özel sağlık hizmeti sunucularında görev yapan hekimler"
ve "7.79- Anonim şirketlerin kurucu ortaklarının sigortalılığı" alt başlıkları açıklamaları ile
birlikte eklenmiştir.
"1,17- Ev hizmetlerinde çalışanlar
1.18- Özel sağlık hizmeti sunucularında görev yapan hekimler
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 12 nci maddesi
gereğince, Kurumumuzla branş bazında sözleşme yapılan özel sağlık kurum ve kuruluşları
ile vakıf üniversiteleri yalnızca sözleşme yaptıkları branşlarda, mesleğini serbest olarak
icra edenler, hizmet bedeli hasta tarafından karşılanmak ve Kurumumuzdan talep
edilmemek kaydıyla, sağlık kuruluşlarında hastaların teşhis ve tedavisini
yapabilmektedirler.
Kanuna 6645 sayılı Kanunla eklenen ve 23/4/2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren ek
10 uncu maddede; Kurumla sözleşmeli özel sağlık hizmeti sunucuları tarafından Kuruma
bildirilen hekimlerden Kurumca belirlenen yüzdelik oran içerisinde kalan ve sözleşme
kapsamı branşlarda fiilen hizmet sunan sağlık hizmet sunucusu bünyesindeki hekimlerle
sınırlı olmak üzere,
a) İl Sağlık Müdürlüklerinden çalışma izni almak suretiyle ve 1219 sayılı Kanuna aykırı
olmayacak şekilde sözleşme ile çalıştırmış oldukları hekimlerden aynı zamanda fatura
karşılığı hizmet alımı yaparak,
b) Bir iş sözleşmesine tabi olmamakla birlikte, İl Sağlık Müdürlüklerinden çalışma izni
almak suretiyle ve 1219 sayılı Kanuna aykırı olmayacak şekilde hekimlerden fatura
karşılığı hizmet alımı yaparak,
genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilere vermiş oldukları sağlık hizmetlerini Kurumca
belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak fatura etmeleri halinde, verilmiş olan sağlık
hizmetlerinin bedeli Kurum tarafından karşılanacağı,
Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık
mevzuatına göre uzman olan kişiler, özel hukuk kişileri ve/veya vakıf üniversitelerine ait
sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde hizmet vermeleri hâlinde sözleşmelerinde aksine
16 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
bir hüküm bulunmadıkça bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında sigortalı sayılacağı,
Ancak, bu maddenin yayımı tarihinden önce 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı olarak çalışılan sürelere ilişkin hakların saklı olduğu hususları
düzenlenmiştir.
Buna göre, özel sağlık hizmeti sunucularında görev yapan hekimlerin sigortalılığı aşağıda
belirtilen esaslara göre belirlenecektir.
a) Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta
uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişiler, özel hukuk kişileri ve/veya vakıf
üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde hizmet vermeleri halinde,
hizmet alım sözleşmelerinde aksine bir hüküm bulunmadığı sürece Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılacaklardır.
Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık
mevzuatına göre uzman olan kişilerin, özel sağlık hizmeti sunucuları tarafından 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bildirimlerinin yapılması halinde,
özel sağlık hizmet sunucuları ile yaptıkları HİZMET ALIM SÖZLEŞMESİNİN onaylı bir
örneği sağlık hizmet sunucusundan istenilecek ve sözleşme metninde çalışmanın
(a) bendi kapsamında bildirilip bildirilmeyeceğine ilişkin bir hükmün olup olmadığı
kontrol edilecektir.
Hizmet alım sözleşmesi metni içerisinde çalışmanın (a) bendi kapsamında
bildirilmesine ilişkin bir hükmün bulunması halinde yapılan bildirimler geçerli kabul
edilecek, aksi halde yapılan bildirimler iptal edilerek 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamında sigortalı sayılacaklardır.
Örnek 1- Vergi mükellefiyet kaydının başladığı 23/4/2009 tarihi itibariyle Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında tescili yapılan Dr. (A), özel sağlık
hizmet sunucusunda hizmet alım sözleşmesi imzalamak suretiyle 17/5/2015 tarihinde
çalışmaya başlamıştır. Vergi mükellefiyet kaydı kesintisiz devam eden Dr. (A) 'nın özel
sağlık hizmet sunucusu ile yaptığı hizmet alım sözleşmesinde çalışmanın 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağına ilişkin
herhangi bir hüküm bulunmadığından, (b) bendi kapsamındaki sigortalılığı
devam ettirilecektir.
BU ÖRNEĞE DİKKAT…
Örnek 2- Vergi mükellefiyet kaydının başladığı 20/4/2010 tarihi itibariyle Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında tescili yapılan Dr. (B),
özel sağlık hizmet sunucusunda hizmet alım sözleşmesi imzalamak suretiyle 3/5/2015
tarihinde çalışmaya başlamıştır. Vergi mükellefiyet kaydı kesintisiz devam eden Dr.
(B) 'nin özel sağlık hizmet sunucusu ile imzaladığı hizmet alım sözleşmesinde
çalışmasının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sayılacağına ilişkin hüküm bulunması nedeniyle, (b) bendi kapsamında
sigortalılığı özel sağlık hizmet sunucusu ile hizmet alım sözleşmesi imzaladığı tarihten
bir gün önce olan 2/5/2015 tarihi itibariyle sona erdirilecektir.
17 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
b) Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta
uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişilerin, 6645 sayılı Kanunun yayımlandığı
23/4/2015 tarihinden önce özel hukuk kişileri ve/veya vakıf üniversitelerine ait sağlık
kurum ve kuruluşları ile yaptıkları sözleşmelerinde herhangi bir hüküm
bulunmamakla birlikte çalışmalarının Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında bildirilmesi halinde, bu bildirimlerin 6645 sayılı Kanunun
yayımlandığı 23/4/2015 tarihine kadar olan kısmı geçerli kabul edilecek, bu tarihten
itibaren ise (b) bendi kapsamında yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.
BU ÖRNEĞE DİKKAT…
Örnek 3- Vergi mükellefiyet kaydının başladığı 20/4/2010 tarihi itibariyle Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında tescili yapılan Dr. (C), özel sağlık
hizmet sunucusunda 17/5/2010 tarihinde çalışmaya başlamıştır. Vergi mükellefiyet kaydı
kesintisiz devam eden Dr. (C) 'nin özel sağlık hizmet sunucusu ile yaptığı
sözleşmede çalışmasının (a) bendi kapsamında sayılacağına ilişkin herhangi bir
hüküm bulunmamakla birlikte çalışmaya başladığı tarihten itibaren bildirimleri (a)
bendi kapsamında yapılmıştır. Bu durumda Dr. (C)'nin, (b) bendi kapsamındaki
sigortalılığı 16/5/2010 tarihi itibariyle sona erdirilerek 17/5/2010-22/4/2015 tarihleri
arasında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bildirilen
hizmeti geçerli sayılacak ve 23/4/2015 tarihinden itibaren (b) bendi kapsamında
yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.
c) Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta
uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişilerden, 6645 sayılı Kanunun yayımlandığı
23/4/2015 tarihinden önce özel hukuk kişileri ve/veya vakıf üniversitelerine ait sağlık
kurum ve kuruluşları ile yaptıkları sözleşmelerde herhangi bir hüküm bulunmayan
ve Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılığı
başlatılanların, Kurumun denetimle görevli memurları tarafından söz konusu özel sağlık
hizmet sunucusunda yapılan denetimler neticesinde, bu çalışmaları en fazla 6645
sayılı Kanunun yayımlandığı 23/4/2015 tarihine kadar olan kısmı 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sayılabilecektir. Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sayılan çalışma sürelerine göre de (b)
bendi kapsamındaki sigortalılığı tespit edilecektir.
Örnek 4- Şirket ortaklığı kaydının başladığı 20/6/2010 tarihi itibariyle Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında tescili yapılan Dr. (D), özel sağlık
hizmet sunucusunda 17/5/2013 tarihinde çalışmaya başlamıştır. Şirket ortaklığı kaydı
kesintisiz devam eden Dr. (D) 'nin özel sağlık hizmet sunucusu ile yaptığı sözleşmede
çalışmasının (a) bendi kapsamında sayılacağına ilişkin herhangi bir hüküm
bulunmadığından (b) bendi kapsamında sigortalığı devam ettirilmiştir. Ancak, Kurumun
denetimle görevli memurları tarafından söz konusu özel sağlık hizmet sunucusunda
yapılan denetimler neticesinde Dr. (D) 'nin çalışmaları (a) bendi kapsamında
sayılmıştır. Bu durumda Dr. (D) 'nin, (b) bendi kapsamındaki sigortalılığı 16/5/2013 tarihi
itibariyle sona erdirilerek 17/5/2013-22/4/2015 tarihleri arasında Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacak ve
özel sağlık hizmet sunucusu ile yaptığı sözleşmede çalışmasının (a) bendi kapsamında
sayılacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığından, 23/4/2015 tarihinden
itibaren (b) bendi kapsamında yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.
18 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
d) Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık
mevzuatına göre uzman olan kişilerin, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında çalışmaları devam ederken, özel hukuk kişileri ve/veya vakıf
üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde 6645 sayılı Kanunun
yayımlandığı 23/4/2015 tarihinden sonra hizmet alım sözleşmesi imzalamak
suretiyle hizmet vermeye başlamaları ve sözleşmelerinde aksine bir hüküm
bulunmaması halinde, hizmet alım sözleşmesinin imzalandığı tarih itibariyle (b) bendi
kapsamında sigortalılıkları başlatılacaktır.
Örnek 5- 20/5/2011 tarihinde başlayan ve kesintisiz devam eden vergi mükellefiyet
kaydı olan Dr. (E) 'nin, 21/04/2011 tarihinden itibaren yine kesintisiz bir şekilde devam
eden Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışmaları
bulunmaktadır. Dr. (E), özel sağlık hizmet sunucusunda hizmet alım sözleşmesi
imzalamak suretiyle 3/6/2015 tarihinde hizmet vermeye başlamıştır. Vergi mükellefiyet
kaydı kesintisiz devam eden Dr. (E) 'nin özel sağlık hizmet sunucusu ile yaptığı hizmet
alım sözleşmesinde çalışmasının (a) bendi kapsamında sayılacağına ilişkin herhangi
bir hüküm bulunmadığından (b) bendi kapsamında sigortalılığı sözleşmenin
imzalandığı 3/6/2015 tarihi itibariyle başlatılacaktır.
ÖRNEK HEKİM BAŞKA BİR KURULUŞA MI GİTTİ ???
e) Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık
mevzuatına göre uzman olan kişilerin, özel hukuk kişileri ve/veya vakıf üniversitelerine
ait sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde hizmet alım sözleşmesi yapmaksızın
çalışmaları ve bu çalışmalarının Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında bildirilmesi halinde, Kanunun 53 üncü maddesine göre işlem
yapılacaktır.
J) 23/4/2015 tarihinden önce sözleşmelerinde (a) bendi kapsamında olma yönünde
hüküm bulunmayan hekimlerin sigortalılıkları 22/4/2015 tarihi itibarıyla sona
erdirilecektir.
23/4/2015 tarihinden önce 4 üncü maddenin birinci fıkı-asının (a) bendi kapsamında
sigortalı olarak bildirilenler hakkında 22/4/2015 tarihinden itibaren on gün içinde
verilmesi gereken işten ayrılış bildirgesinin geç verilmesi nedeniyle idari para cezası
uygulanmayacaktır. Bu kapsamdaki sigortalıların 2015 yılı Nisan ayı aylık prim ve
hizmet belgesinin 22 gün olarak düzenlenmesi gerekmekte olup işverenlerden alınacak 8
günlük iptal belgesi ile takip eden aylarda da aynı şekilde aylık prim ve hizmet belgesinin
düzenlendiğinin tespit edilmesi halinde geriye yönelik olarak iptal aylık prim ve hizmet
belgesi alınacaktır.
19 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
g) 23/4/2015 tarihinden önce Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca
yapılan incelemelerde yeterli araştırma yapılmadan hizmet akdi olması yönünde
karar verilenler hakkında bu maddede belirlenen hususlara göre işlem yapılacaktır.
Buna göre, hizmet akdi iki taraflı sözleşme olduğundan, çalışma ilişkisinin hizmet
akdine dayalı olduğu yönünde tarafların (hekim ile özel hukuk kişileri ve/veya vakıf
üniversitelerinin) ittifakının olup olmadığına bakılacak, taraflardan birinin veya her iki
tarafın da çalışma ilişkisinin hizmet akdine dayalı olmadığı yönündeki itirazları dikkate
alınmak suretiyle hizmet akdinin tüm unsurları ile birlikte gerçekleşip
gerçekleşmediğine dikkat edilecektir. Ayrıca, mesleğini serbest olarak icra eden
hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişilerin özel hukuk kişileri
ve/veya vakıf üniversiteleri yaptıkları sözleşme neticesinde hizmetlerinin karşılığının ilgili
mevzuatı gereği serbest meslek makbuzu düzenlenmeksizin gider makbuzu veya gider
pusulası aracılığıyla ödenmiş olması tek başına çalışma ilişkisinin hizmet akdine dayalı
olduğu anlamına gelmeyeceğinden Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca
düzenlenen raporlarda belirtilen kanaatlere ulaşılmasında bu hususlara uygun tespit
yapılmadığının, dolayısıyla eksik inceleme ve araştırma neticesinde bu kanaate
varılmasının isabetli olmadığının anlaşılması halinde raporlardaki bu eksiklik giderilmek,
araştırma ve inceleme tamamlanmak üzere yeniden değerlendirilmesi istenilecektir.
DİKKAT: Genelge ile sözleşmelerde 4A yada 4B kapsamının net olarak
belirlenmesi isteniyor..
Fakat 4A kapsamında olanların prime esas kazançları nasıl belirlenecek…
Kesin bir cümle yok.
Bu durumun sektörde halen uygulanan ücretli olan hekimlerden ayrıca
fatura/SMM düzenlenmesi durumundan ne farkı var…
20 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
4. SAĞLIK BAKANLIĞI MEVZUATLARI AÇISINDAN
DURUM NEDİR:
A. (1219 Sayılı) TABABET VE ŞUABATI SAN'ATLARININ TARZI
İCRASINA DAİR KANUN Tarih 11.04.1928
Bu kanunun 12. Maddesi yeni düzenlemenin nasıl yapılacağını hakkında özü
belirliyor…
Madde 12 – (Değişik: 17/1/1949 - 5304/1 md.)(1) “Sanatını icra etmek üzere bir mahalde kayıtlı olan herhangi bir tabibin bizzat
dükkan ve mağaza açmak suretiyle her türlü ticaret yapması memnudur. “
Yasanın 12. Maddesinin ilk cümlesi hekime ticaret yasağı koyduğundan
Hekim Ortaklı Şirketler ticaret yasağından etkilenmiyorlar mı? Yasa bu
haliyle “Hekimlik Hizmet Alımına” izin veriyor mu?
Ayrıca; Madde 12:….
“(Değişik ikinci fıkra: 21/1/2010-5947/7 md.; Değişik: 2/1/2014-6514/21 md.)
Tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar;
14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesi,
27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek
27 nci maddesi, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 36
ncı maddesi ile 17/11/1983 tarihli ve 2955 sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi
Kanununun 32 nci maddesi saklı kalmak kaydıyla, aşağıdaki sağlık kurum ve
kuruluşlarında mesleklerini icra edebilir:(1)
a) Kamu kurum ve kuruluşları.
b) Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmeli çalışan özel
sağlık kurum ve kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile
sözleşmeli çalışan vakıf üniversiteleri.
c) Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi bulunmayan özel
sağlık kurum ve kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile
sözleşmesi bulunmayan vakıf üniversiteleri, serbest meslek icrası.
(Değişik üçüncü fıkra: 21/1/2010-5947/7 md.)Tabipler, diş tabipleri ve tıpta
uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, ikinci fıkranın her bir bendi
kapsamında olmak kaydıyla birden fazla sağlık kurum ve kuruluşunda
çalışabilir.
21 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Bu maddenin uygulanması bakımından Sosyal Güvenlik Kurumunca branş
bazında sözleşme yapılan özel sağlık kurum ve kuruluşları ile vakıf
üniversiteleri yalnızca sözleşme yaptıkları branşlarda (b) bendi kapsamında kabul edilir. Mesleğini serbest olarak icra edenler, hizmet bedeli hasta
tarafından karşılanmak ve Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edilmemek
kaydıyla, (b) bendi kapsamında sayılan sağlık kuruluşlarında da hastalarının
teşhis ve tedavisini yapabilir. (Değişik dördüncü cümle: 2/1/2014-6514/21
md.) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve yöneticilik görevi
bulunmayan tabipler ile aile hekimleri, kurum ve kuruluşlarındaki çalışma
saatleri dışında ve kurumlarının izniyle aylık otuz saati geçmemek üzere iş
yeri hekimliği yapabilir. Döner sermayeli sağlık kuruluşları ise kurumsal olarak
işyeri hekimliği hizmeti verebilir. (Ek cümle: 2/1/2014-6514/21 md.) Tabipler,
iş yeri hekimliği eğitimi alma ve iş yeri hekimliği belgesine sahip olma şartı
aranmaksızın 10’dan az işçi çalıştıran az tehlikeli iş yerlerinin iş yeri hekimliği
görevini yapabilirler. Bu maddenin uygulamasına ve işyeri hekimliğine ilişkin
esaslar Sağlık Bakanlığınca belirlenir.”
Yasanın 12. Maddesine göre hekimlerin serbest meslek icrası, kamu kurumu
dışında çalışması, SGK Anlaşmalı Sağlık Kuruluşunda çalışması net sınırlar
ile tarif edilmiştir.
1219 Sayılı Yasa ‘da Hekimlerin hangi Özel Sağlık Kuruluşlarında
çalışacağı belirleniyor.
Madde 12: (Değişik ikinci fıkra: 21/1/2010-5947/7 md.; Değişik: 2/1/2014-
6514/21 md.) …… Aşağıdaki sağlık kurum ve kuruluşlarında mesleklerini
icra edebilir:
a) Kamu kurum ve kuruluşları.
b) Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmeli çalışan özel
sağlık kurum ve kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile
sözleşmeli çalışan vakıf üniversiteleri.
c) Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi bulunmayan
özel sağlık kurum ve kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları
ile sözleşmesi bulunmayan vakıf üniversiteleri, serbest meslek icrası.
DİKKAT: Uygulama da SGK Hizmet Sunun Anlaşması olmayan sağlık
kurumları, muayenehanesi olan serbest hekimi de kadrosuna ek olarak
çalıştırabilir ama bu konu da Sağlık Bakanlığı yönetmelikleri ile kısıtlanmıştır..
22 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Örnekler:
Özel Hastaneler Yönetmeliğinin Muayenehanesi Olan Hekimlere İlişkin
Yükümlülükleri: Ayrıca bu yönetmelikte muayenehanesi olan hekimler için
diğer hekimlere göre farklı kabul edilebilecek tanımlar vardır. Yönetmeliğin Ek
5.Maddesinin e) bendi 5. Fıkrasında 5) Muayenehanesi bulunan tabipler,
resmi çalışma saatleri dışında özel hastanelerde sadece nöbet tutabilirler. Bu
tabiplerin nöbet listesi aylık olarak düzenlenir ve Müdürlükçe onaylanır.” Ve I)
bendinde de ı) (Ek:RG-23/9/2010-27708) (Değişik birinci cümle:RG-7/4/2011-
27898) 1219 sayılı Kanunun 12 nci maddesine uygun olmak kaydıyla
mesleğini serbest olarak icra eden hekimler muayenehanesine müracaat eden
hastalarının teşhis ve tedavisini özel hastanelerde yapabilirler. “ diyerek
muayenehanesi olan hekimleri tam zamanlı kadrolu çalışan hekimlerden
ayırmıştır.
Ayakta Teşhis Tedavi Sunan Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik Ek 1.
Madde 12 Fıkrasında (Ek:RG-11/7/2013-28704) 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı
San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 12 nci maddesine uygun olmak
kaydıyla mesleğini serbest olarak icra eden hekimler, muayenehanesine
müracaat eden hastalarının teşhis ve tedavisini (Mülga ibare:RG-30/1/2015-
29252) (…) tıp merkezinde yapabilirler. Bu durumda hastalar, tedavi
masraflarının kendileri tarafından karşılanacağı hususunda bilgilendirilir. Bu
durumda, tıp merkezinin mesul müdürü her ay sonu itibariyle tedavi edilen hasta
sayısı ve hekim ismini müdürlüğe bildirir. Ayrıca bu şekilde tedavi gören
hastalara ayrıntılı fatura düzenlenir.
DİKKAT: Kanun ile verilen hakların yönetmelikler ile geri alınması
muayenehanesi olan hekimler için mevcuttur ve muayenehane konusu; 1219
sayılı kanundaki tarifine aykırı uygulanmaktadır.
1219 Sayılı Tababet Ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun
Madde 1 – (Değişik: 11/10/2011-KHK-663/58 md.)
Türkiye Cumhuriyeti dâhilinde tababet icra ve her hangi surette olursa olsun
hasta tedavi edebilmek için tıp fakültesinden diploma sahibi olmak şarttır.
Madde 2 – Yukarki maddede yazılı diplomanın muteber olması için diploma
sahibinin 8 Teşrinisani1339 tarih ve 369 numaralı kanun mucibince hizmeti
mecburisini ikmal etmiş ve diplomasının Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye
Vekaletince tasdik ve tescil edilmiş olması lazımdır. Tababet sanatını icra etmek
isteyen askeri tabipler de diplomalarını tasdik ve tescil ettirirler.
23 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Madde 5 – Hususi muayenehane açmak veyahut evinde muayenehane tesis
eylemek suretiyle sanatını icra eylemek istiyen her tabip hasta kabulüne
başladığından itibaren en çok bir hafta içinde isim ve hüviyetini, diploma tarih
ve numarasını ve muayenehane ittihaz eylediği mahal ile mevcut ise ihtısas
vesikalarını mahallin en büyük sıhhiye memuruna kaydettirmeğe ve
muayenehanenin nakli halinde en az yirmi dört saat evvel keyfiyeti nakli
ihbara mecburdur.
Madde 6 – Bir mahalde sanatını icra eden mukayyet bir tabip o mahalli
terkeylediği veya her hangi bir sebep ile olursa olsun muayenehanesini set ile
icrayı sanattan sarfı nazar ettiği takdirde en az yirmi dört saat evvel evvelce
kaydedilmiş olduğu sıhhiye dairesine müracaatla kaydına işaret ettirir.
Oysa bugün muayenehane açmak yönetmelikler ile kurala bağlanmış…
Ayakta Teşhis ve Tedavi Özel Yapılan Sağlık Kuruluşları Hakkında
Yönetmeliğin
Muayenehane standardı ve açılması
MADDE 12/D – (Ek:RG-3/8/2010-27661).. Maddesi ile kurala bağlanmış
bulunmaktadır.
(2) fıkrasında (Değişik:RG-6/1/2011-27807) Muayenehane açacak
uzman/tabipler EK-1/d’ deki belgelerle birlikte müdürlüğe başvurur. Müdürlük,
birinci fıkrada belirtilen şartları haiz olup olmadığını yerinde inceler, eksikliği
bulunmayan başvuru dosyası Bakanlığa gönderilir. Bakanlık başvuru dosyasını
inceler. Uygun görülen başvuru dosyası ilgili müdürlüğe gönderilir. Bu
yönetmelik şartlarını taşıyan muayenehane için uzman/tabip adına müdürlükçe
örneği EK-14’te yer alan uygunluk belgesi düzenlenir.
Anayasanın ilgili maddeleri derki; “ Anayasa; yasa ile verilen hakların
kısıtlayıcı alt düzenlemeler ile yeniden düzenlenmesine engeldir. “
Kanaatimce; yasa ve ilgili yönetmelikleri çelişkili olduğundan aksiyon alırken
davranışımızı belirleyen hukuk yolunu tercih edip etmeyeceğimizdir.
24 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
B. KADROLU HEKİM ÇALIŞMASI VE İŞ SÖZLEŞMESİ
TARTIŞMASI…
11.03.2009’da Sağlıkta Planlama sonrasında ilk yapılan yönetmelik değişikliği
ile ifade edilen HEKİM ÇALIŞMASI;
Özel Hastaneler Yönetmeliği;
“MADDE 19 – Özel hastaneler, faaliyet izin belgesinde kayıtlı olan hasta kabul
ve tedavi ettiği uzmanlık dallarındaki tabipler ile bu uzmanlık dallarının
gerektirdiği ve asgari sayıları EK-1’de belirtilen personeli çalıştırmak
zorundadır.
Tabipler, özel hastanede aşağıdaki şekilde çalışabilirler:
a) Kadrolu çalışma: Tabip veya uzman tabibin, bir özel hastanede iş
sözleşmesiyle çalışmasıdır. Sözleşmede, tabibin veya uzman tabibin
haftanın hangi günlerinde ve günün hangi saatlerinde çalışacağı, nöbet
tutup tutmayacağı ve başka bir sağlık kurum/kuruluşunda çalışıp
çalışmayacağı, çalışacak ise mesul müdür iznine bağlı olarak
çalışabileceğinin açıkça yazılması gerekir.
b) Kısmi zamanlı çalışma: Bir hastane veya tıp merkezinde kadrolu
çalışan tabip ve uzman tabibin, günlük çalışma saatleri açıkça belirli
olmak kaydıyla fizik mekânları yeterli olan özel sağlık
kurum/kuruluşlarında sözleşmeye bağlı çalışmasıdır. Kısmi zamanlı
çalışma, en fazla iki özel hastane ve/veya tıp merkezinde yapılabilir.
Muayenehanede çalışılacak ise, muayenehanenin yanında başka bir
özel hastane veya tıp merkezinde çalışılabilir.
25 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
c) Konsültan olarak çalışma: Bu çalışma şeklindeki konsültasyon, özel
hastaneye teşhis ve/veya tedavi amacıyla başvuran bir hastanın sağlık durumu
için, tedavisini üstlenen tabip veya hastanın talebi üzerine aynı veya farklı
uzmanlık dallarındaki tabip/tabiplerden tıbbî görüş, destekleyici, tamamlayıcı
hizmet veya yardım alınması veyahut cerrahi müdahale yapılmasıdır. Bu
şekildeki çalışma, bir hastanın sağlık durumuyla ilgili arızi hallere yönelik
çalışma olup, hastanede sürekli çalışmayı ifade etmez. Bir uzman tabibin
konsültan olarak çalışabilmesi için, konsültasyon hizmetini vereceği hastaneyle
sözleşme yapması gerekir. Bu şekilde çalışan tabiplerin sözleşmeleri ve
verdikleri hizmetlerle ilgili bilgiler, mesul müdür tarafından her ayın sonunda
müdürlüğe bildirilir. Her hastane için ayrı olmak üzere, konsültan tabiplerin ad
ve soyadları ve uzmanlık dalları ile ilgili listeler aylık olarak Bakanlığa
gönderilir.”
Şeklinde tarif edilmişti.
Bu tanım; aynı yönetmelikte değişiklik yapılarak;
“Madde 19- (Değişik:RG-23/9/2010-27708)
Tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile diğer
sağlık personeli özel hastane kadrosunda, sözleşme ile çalışır.”
Şekli ile tarif edilerek sözleşme iş sözleşmesi manasından uzaklaştırıldı.
Bu son tarif ile sorun çözümlendi diye düşünsek te; kanaatimce yargıya giden
olaylarda bu ilişki işçi işveren ilişkisidir hükmünü ortadan kaldırmıyor…
26 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
C. “KADROLU HEKİM” TANIMINDAKİ ÇELİŞKİLER:
Sağlık Bakanlığı yönetmelikte hekim çalışması için iş sözleşmesi demese de
yönetmelik maddelerindeki gizli mana iş sözleşmesi lehinedir.
TDK’ya göre kadro: isim (ka'dro) İtalyanca quadro. Bir kamu kuruluşunun,
bir işletmenin, denetim veya yönlendirme işlerini gerçekleştirenler ve bunların
taşıdığı ödev, yetki ve sorumlulukların hepsi…
Kadrolu Hekim ile kastedilen 4 A sigortalı Hekim midir?..
Çelişkileri hep birlikte inceleyelim.
SAĞLIKTA PLANLAMA VE HEKİM KADROLARI AÇISINDAN:
Özel Hastaneler Yönetmeliği
“Özel hastane kadroları (Değişik madde başlığı:RG-11/7/2013-28704)
MADDE 6 – (Başlığı ile birlikte değişik:RG-23/9/2010-27708)
Özel hastane kadroları, Bakanlıkça belirlenen sağlık hizmet bölgelendirmesine
göre planlanan hekim sayısı ve hizmet ihtiyacı dikkate alınarak Bakanlıkça
belirlenir ve yatırım listesinde ilan edilir.”
Sonuç; Özel Sağlık Kurumlarında kadrolar özel kuruluşa aittir.
KADROLU HEKİMLERİN İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜNE
BİLDİRİMİ AÇISINDAN:
Kadroların kullanım iradesi ve bildirimleri Özel Sağlık Kuruluşlarına aittir.
Bu haliyle bakıldığında iradenin Özel Sağlık Kuruluşunda olması kadroda yer
alan hekimin çalıştıran sorumluluğunda hizmet yaptığını göstermektedir.
Yönetmelik örneklerine birlikte bakalım:
Özel Hastanelerde Çalışan Hekimlere İlişkin Yükümlülükler: Özel Hastaneler
Yönetmeliğin 7.maddesinde " Özel hastanelerin kadroları, Sağlık Kuruluşları
Yönetim Sistemine, Bakanlıkça elektronik ortamda kaydedilir.
Mesul müdür, bu sistem üzerinden hastanenin her bir uzmanlık dalı için toplam
kadrosunu, kullanabileceği kadrosunu ve AKTİF ÇALIŞANINI takip eder,
hekim ayrılış ve başlayış tekliflerini bu sistem üzerinden yapar ve çalışma
belgelerini düzenler. .... Hekim başlatma talebi uygun bulunanların çalışma
belgesi müdürlükçe onaylanır."
27 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Ayrıca; Aynı Yönetmeliğin Ek 1 I-MESUL MÜDÜR: Hastanede kadrolu olan ve
muayenehane veya başka bir sağlık kurum/kuruluşunda çalışmayan tabip veya
uzman tabiplerden biri mesul müdür olabilir. III-UZMAN TABİP: (Değişik:RG-23/9/2010-27708) Özel hastanenin hizmet
sunduğu uzmanlık dallarının her birinde en az bir kadrolu uzman tabip;”
diyerek KADROLU olmaktan bahsetmiştir.
Kanaatimce; bu madde de kadrolu diye tanımladığı hekimler 4 A kapsamında
olacak hekimlerdir.
DİKKAT: Bu mana böyle değilse her bir uzmanlık dalında ikinci ve daha fazla
sayıdaki uzman hekim; KADROSUZ, İSTEDİĞİMİZ SAYIDA çalıştırılabilir
manası verir ki; buna Planlama İstihdam Komisyonu izin vermiyor…
Yönetmeliğin 19.maddesinde ise "Tabip ve tabip dışı personel özel hastane
kadrosunda sözleşmeyle ve Ek-12'deki Personel Çalışma Belgesi düzenlenerek
çalışır. Çalışanların işten ayrılışları, en geç beş iş günü içinde müdürlüğe
bildirilir ve çalışma belgesi iptal edilir. .....
..... Ayrılanın yerine başlayış dışındaki her türlü personel başlayışlarında ise,
öncelikle mesul müdür tarafından başlayacak personele çalışma belgesi
düzenlenerek müdürlüğe onaylatılır ve çalışma belgesi onaylandığı tarihten
itibaren personel hastanede çalışabilir.
…. Sağlık Kuruluşları Yönetim Sistemine uygun olan işlemler, bu sistem
üzerinden yürütülebilir."” Demektedir.
Ve bu tanımdan dolayı da bugüne kadar İl Sağlık Müdürlükleri hekim
girişlerinde 4 A sigortalılığı istediler.
DİKKAT: ÇKYS üzerinde yapacağınız tüm HEKİM GİRİŞLERİ ZAMAN ve
DÖNEM kavramına göredir. Burada aklımıza gelen soru:
Hizmet Alımı yaptığımız hekimler ile yapacağımız sözleşmelerde mesai saati
yazmadığına göre ÇKYS kayıtları nasıl yapılacak…
PERSONEL ÇALIŞMA BELGESİ AÇISINDAN:
Yönetmeliğin yasaklar başlıklı 66.maddesinde ise " j) Özel hastanelerde,
adlarına personel çalışma belgesi düzenlenmeyen tabip ve diğer sağlık
personeli çalıştırılamaz. " denilmektedir.
DİKKAT: Hizmet Alımı ile tacir sıfatı olan hekime personel çalışma belgesi
düzenlenebilir mi???
28 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Hekimin Şirketi Türk Ticaret Kanunu kapsamında kurulduğundan istediği
sayıda farklı Özel Sağlık Kuruluşu ile de hizmet alımı anlaşması yapabilir.
Bu açıdan da ilgili yönetmelikler de düzenleme yapılması gerekmektedir.
Kadro Dışı Geçici Çalışmanın; kadrolu çalışma şartıyla izne tabi olması da
“Hekimlik Hizmet Alımı” açısından çelişkiler doğuracaktır.
Örnekler:
Özel Hastaneler Yönetmeliği;
Yönetmeliğin kalite ve verimliliğini artırmak amacıyla izin verilebilecek
hususlar başlıklı Ek5.maddesinde "Kalite ve verimliliği artırmak amacıyla
Bakanlıkça, ek 4 üncü maddedeki planlamadan istisna olarak ruhsatlı
hastanelere aşağıdaki hususlarda izin verilebilir:…..
e) (Değişik:RG-21/3/2014-28948) Ayrıca;
1) Özel hastanelerde kadrolu olarak çalışan tabip ve diş tabipleri, 1219
sayılı Kanunun 12 nci maddesine uygun olmak kaydıyla bulunduğu ilde
planlama kapsamındaki diğer özel sağlık kuruluşlarında kadro dışı geçici
olarak çalışabilir. Diğer sağlık çalışanları ise planlama kapsamındaki en fazla
bir özel sağlık kuruluşunda görev alabilir. Tabiplerin kadrolu olarak çalıştığı
kuruluştan ayrılmaları halinde, tabip planlamasının bozulmaması amacıyla
azami üç ay daha kadro dışı geçici olarak çalışmaya devam edebilir. Bu
sürenin sonunda planlama kapsamındaki herhangi bir özel sağlık kuruluşunda
kadrolu olarak çalışmaya başlayamaması halinde düzenlenmiş olan personel
çalışma belgesi iptal edilir......
i) (Ek:RG-23/9/2010-27708) Hekimlerin başka bir ildeki hastanede kadro dışı
geçici çalışma kapsamında hizmet vermek istemeleri halinde;…
… (Ek cümle:RG-21/3/2014-28948) Özel hastanede kadrolu olarak çalışan
tabipler, başka ildeki A ve B tipi tıp merkezlerinde kadro dışı geçici çalışabilir.
(Ek cümle:RG-21/3/2014-28948) Bu durumda kadro dışı geçici çalışılan ildeki
Müdürlükçe tabip adına EK-12 deki personel çalışma belgesi düzenlenir.
h) (Değişik:RG-27/5/2012-28305) Özel hastanede görev yapan bir uzman
hekimin ayrılması halinde, aynı dalda uzman hekim süre kaydı aranmaksızın
istihdam edilir.
29 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Ayakta Teşhis ve Tedavi Özel Yapılan Sağlık Kuruluşları Hakkında
Yönetmeliğin
Tıp merkezi kadroları
MADDE 6 – (Başlığıyla birlikte değişik:RG-11/7/2013-28704)
Tıp merkezi kadroları, Bakanlıkça belirlenen sağlık hizmet bölgelendirmesine
göre planlanan tabip/uzman sayısı ve hizmet ihtiyacı dikkate alınarak
Bakanlıkça belirlenir ve yatırım listesinde ilan edilir.
MADDE 13- Fıkra( 8) (Ek:RG-27/5/2012-28305) (Değişik:RG-11/7/2013-
28704) A ve B tipi tıp merkezlerine ruhsat verilmesinden sonra, EK-5’te
gösterilen personelin sayısı, ismi, unvanı, uzmanlık dalı veya meslekî diğer
kariyerleri ile ilgili bilgileri ihtiva eden personel listesi, kadro dışı çalışan
tabipler de dahil olmak üzere tabiplerle yapılmış sözleşmelerin aslı veya mesul
müdür tarafından tasdikli örnekleri Müdürlüğe verilir. Müdürlük tarafından
personelini tamamladığı tespit edilen tıp merkezi, en geç beş iş günü içerisinde
Bakanlığa bildirilir. Bakanlıkça, EK-2/c’de örneği gösterilen Faaliyet İzin
Belgesi yedi iş günü içinde düzenlenir ve bu belgenin verilmesi ile özel tıp
merkezi hasta kabul ve tedavisine başlar.
Tabip ve uzmanlar
MADDE 17 – (Başlığı ile birlikte değişik:RG-6/1/2011-27807)
Tabip ve uzmanlar, adlarına çalışma belgesi düzenlenerek sağlık kuruluşu
kadrosunda sözleşmeyle çalışır.
Çalışma belgesi
MADDE 18- (2). Fıkra Sağlık kuruluşunda, hasta kabul ve tedavi edilen
uzmanlık dalları için EK-5’de belirlenen nitelikte ve asgari sayıda tabip ve
tabip harici sağlık çalışanı istihdam edilmek zorundadır.
Ek 1 Madde- Fıkra (6) (Değişik:RG-21/3/2014-28948) Bu Yönetmelik
kapsamındaki kadro dışı geçici çalışma hükümleri tabiplere yönelik bir hak
olup kuruluşa müktesep kadro hakkı vermez. Müdürlükçe kadro dışı geçici
çalışan tabip adına EK-4/a’da yer alan “Çalışma Belgesi” düzenlenir. Kadro dışı
geçici çalışma gün ve saatleri, kadrolu çalışılan kuruluşla yapılan sözleşmede
açıkça belirtilir.
30 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
DİKKAT: Özetle; Sözleşme içeriği olarak çalışma gün ve saatleri
belirtilmesinin istenmesi de kastedilen sözleşmeyi iş ya da hizmet akdi olarak
niteliyor.
Hizmet Alım Sözleşmelerinde mesai kavramı değil sonuç önemlidir. Mesai
kavramı içerikte yer alırsa İş/Hizmet Akdini çağrıştırır.
İstihdam; Bir görevde, bir işte kullanma; göreve yerleştirme demektir ki işçi
işveren ilişkisini belirtmektedir.
Sağlık Kuruluşlarında Hekimlerin görev yapabilmeleri sağlık kuruluşunun
kadrosunda olmasına ve sözleşme ile çalışmasına bağlanmıştır.
Burada bahsedilen sözleşmenin hizmet alım sözleşmesi olduğu manası
zorlamalı bir mana olup burada sözleşme olarak bahsedilen İş Akti ya da Hizmet
Aktidir.
Buna rağmen; Özel Sağlık Kurumu ile arasında hizmet sözleşmesi bulunan
hekimlere İl Sağlık Müdürlükleri 4 B kapsamında Çalışma İzin Belgesi
düzenlenmesine onay veriyorlar. Sağlık Bakanlığının olumlu görüşü var…
31 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
D. ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARININ KADROLARI
BELİRLENİRKEN ESAS PARAMETRE; TAM ZAMANLI
ÇALIŞMADIR…
15.02.2008 tarihindeki yönetmelikler ile yapılan Sağlıkta Planlama
düzenlemesinin ana parametresi tam zamanlı çalışmadır, tüm tam zamanlı
çalışan hekim branşları o sağlık kuruluşunun kadrosu olarak kabul edilmiştir.
Yönetmeliklerdeki tariflere birlikte bakalım:
Ayakta Teşhis ve Tedavi Özel Yapılan Sağlık Kuruluşları Hakkında
Yönetmelik
Geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 9 – (Ek:RG-6/1/2011-27807)
Fıkra (1) 6/1/2011 tarihinden önce uygunluk belgesi/ruhsat alan sağlık
kuruluşlarının tam zamanlı olmak kaydıyla tabip/uzman kadroları, sağlık
kuruluşu kadrosu olarak kabul edilir. Kuruluşta kısmî zamanlı çalışan
tabip/uzmanlar kuruluş kadrosuna dâhil edilmez.
Ayrıca İstisnai tabip çalıştırılması
GEÇİCİ MADDE 12 – Fıkra(4) (Ek:RG-30/1/2015-29252) 15/2/2008
tarihinden itibaren özel sağlık kuruluşlarında, çalışma belgesi
düzenlenmeksizin herhangi bir sürede sigortalı olarak çalıştığını belgeleyen ve
31/12/2013-21/3/2014 tarihleri arasında muayenehane hariç planlamaya tabi
hiçbir özel sağlık kuruluşunda kadrolu olarak çalışmayan tabipler, bu fıkranın
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde başvuruda bulunmak
koşuluyla bir defaya mahsus özel sağlık kuruluşlarında kadro dışı geçici
olarak çalışabilir.
Özel Hastaneler Yönetmeliği
GEÇİCİ MADDE 14 – (Ek:RG-23/9/2010-27708)
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla özel hastanelerde Yönetmeliğin
19 uncu maddesi kapsamında çalışmayan hekimlerden; a) Özel hastanelerde kısmi zamanlı olarak çalışan hekimler ile tıpta uzmanlık
mevzuatına göre uzman olanların kadrolu olarak çalışmak istemeleri halinde
Bakanlığımızca planlama dışı geçici olarak çalışmalarına izin verilir. Bu
geçici çalışma hekimlere/uzmanlara yönelik bir hak olup özel hastaneye
müktesep kadro hakkı vermez.
32 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Ekler 10
ÖZEL HASTANE AÇILIŞINDA BULUNMASI GEREKEN BELGELER
LİSTESİ
Özel hastane faaliyet başvurusunda bulunması gereken bilgi ve belgeler
Fıkra (G) Ek-1’de gösterilen personelin sayısı, ismi, unvanı, uzmanlık dalı
veya meslekî diğer kariyerleri ile ilgili bilgileri ihtiva eden personel listesi,
geçici zamanlı çalışan tabipler de dâhil tabiplerle yapılmış sözleşmelerin aslı veya mesul müdür tarafından tasdikli örnekleri ile konsültan hizmet verilecek
uzmanlık dallarının listesi.
Ekler 11
Belli Bir Uzmanlık Dalında Faaliyet Gösteren Hastanelerin Asgarî
Standartları
d-) Göz Hastalıkları Hastanesi: Maddesi fıkra (4): Hasta yatak sayısı otuz ve
altında bulunan göz dal hastanelerinde genel anestezi altında yapılacak
ameliyatlarda anestezi ve reanimasyon uzman tabibi bulunması şartı ile
anestezi ve reanimasyon uzman tabibinin kadrolu- tam zamanlı olarak
bulunması gerekmez.
Ekler 13
Geçici Ruhsatname Ve Geçici Faaliyet İzin Belgesi İçin Gereken Belgeler
Listesi: Maddesi Fıkra ( J) Ek-1’de gösterilen personelin sayısı, ismi, unvanı,
uzmanlık dalı veya meslekî diğer kariyerleri ile ilgili bilgileri ihtiva eden
personel listesi, geçici zamanlı çalışan tabipler de dâhil tabiplerle yapılmış
sözleşmelerin aslı veya mesul müdür tarafından tasdikli örnekleri ile konsültan
hizmet verilecek uzmanlık dallarının listesi.
Ayrıca Diyaliz Merkezleri Hakkında Yönetmelik
Mevcut merkezlerin tabip kadro tespiti
GEÇİCİ MADDE 4 – (Ek:RG-10/10/2012-28437) Fıkra (1): Bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla faaliyette olan özel merkezlerde kadrolu
çalışan uzman tabip ve tabip sayıları merkezin tabip kadrosu olarak belirlenir. Merkezde kısmî zamanlı çalışan uzman tabip ve tabipler merkezin tabip
kadrosuna dahil edilmez. Merkezden ayrılan kadrolu ve kısmi zamanlı uzman
tabip ve tabip yerine aynı statüde uzman tabip ve tabip başlatılabilir.
33 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Özel Sağlık Kurum Ve Kuruluşlarının İl Sağlık Müdürlüklerince
Denetimine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönerge
EK-2 ÖZEL HASTANELER HİZMETE ESAS DENETİM FORMU
S145 Hastanede çalışan personelin sigorta prim bordrosu /destek prim
bordrosu mevcut mu? Olmayan personeller için başvuru yapılmış mı?
(KİDEYTY Md. 5)
EK-4 AYAKTA TEŞHİS VE TEDAVİ YAPILAN ÖZEL SAĞLIK
KURULUŞLARI HİZMETE ESAS DENETİM FORMU
S9 Özel sağlık kuruluşunda çalışan personelin sigorta prim bordrosu /destek
prim bordrosu mevcut mu? Olmayan personeller için başvuru yapılmış mı?
(KIDEYTY Md. 5)
S10 Özel sağlık kuruluşunun Sigorta/ Destek prim bordrosunda bulunmayan
(SGK'ya bildirimi yapılmamış) personel çalıştırılıyor mu?
(KIDEYTY Md. 5)
KIDEYTY - Kamu İdarelerinin Denetim Elemanlarınca Yapılacak Tespitler
Hakkında Yönetmelik Bu Yönetmelik, sigortasız işçi çalıştırılmasının önlenmesi için, kamu
idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince, işyerlerinde
yapacakları her türlü soruşturma, denetim ve incelemeler sırasında 5510 sayılı
Kanun yönünden sigortalı olması gerekenlerin sigortalı olup olmadığının
tespiti ile sigortasız çalıştırılanların ve tespitler sırasında kanuna göre sigortalı
sayılanların prime esas kazançlarının ve/veya sigortalı gün sayılarının eksik
bildirilmesine ilişkin tespitlerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirimini
düzenlemek üzere çıkarılmış, 27 Eylül 2008 tarihli Resmi Gazete’de
yayımlanmış ve 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Özetle; bugün hekimlerin sözleşmesi konusunda itilaflar sürerken sağlık
kuruluşlarında kadro planlaması yapılırken dikkate alınan esas hekimin tam
zamanlı çalışmasıdır.
Tam zamanlı çalışma İş Akdi yada Hizmet Akdi ile çalışması durumunda olur.
Hizmet alımlarında zaman kavramı olmaz işin sahibi ve yüklenici kavramları
olur.
Hizmet alım sözleşmelerinde taraflar Tacirdir…
Yine Özel Hastaneler Yönetmeliği Ek 5. Maddesi S fıkrasının 5.Paragrafında
“15/2/2008 tarihi ile 11/3/2009 tarihine kadar geçen sürede kadrolu tabibi
olmadığından uzmanlık dalı faaliyet izin belgesinden çıkarılan hastaneler için
söz konusu dalda kadrolu tabip bulunur ise, bu uzmanlık dalı yeniden faaliyet
izin belgesine işlenir.” Diyerek
Hekim çalışması ve kadro ilintisi tam zamanlı çalışma olarak tanımlıdır.
34 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
E. SAĞLIK KURULUŞLARI İLE İLGİLİ YÖNETMELİKLERİN TABİ
OLDUĞU KANUNLAR:
Bu açıdan Özel Hastanelerin “Hekimlik Hizmet Alımı” konusunda daha
avantajlı olduğunu düşünüyorum…
Ayakta Teşhis Ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında
Yönetmelik
Dayanak
MADDE 3 – (Değişik:RG-11/7/2013-28704)
Bu Yönetmelik; 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı
San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık
Hizmetleri Temel Kanunu, 19/4/1937 tarihli ve 3153 sayılı Radiyoloji,
Radiyom ve Elektrikle Tedavi ve Diğer Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında
Kanun, 19/3/1927 tarihli ve 992 sayılı Seriri Taharriyat ve Tahlilat Yapılan ve
Masli Teamüller Aranılan Umuma Mahsus Bakteriyoloji ve Kimya
Laboratuvarları Kanunu ile 11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı
ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin 40 ıncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Diyaliz Merkezleri Hakkında Yönetmelik
Dayanak
MADDE 3 – (1) (Değişik: RG-10/10/2012-28437) Bu Yönetmelik; 7/5/1987
tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3 üncü maddesi ve
9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile 11/10/2011 tarihli ve 663
sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 40 ıncı maddesine dayanılarak
hazırlanmıştır.
Özel Hastaneler Yönetmeliği
Dayanak
MADDE 3 – (Başlığı ile birlikte değişik:RG-11/7/2013-28704)
Bu Yönetmelik; 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel
Kanununun 3 üncü maddesi ile 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve 11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 40 ıncı
maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
35 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Burada dikkat edilmesi gereken konu:
Özel Hastaneler Yönetmeliğinin dayanağını aldığı kanunlar arasında 2219
Sayılı Hususi Hastaneler Kanunu yoktur.
24.05.1933 tarihli olan HUSUSİ HASTANELER KANUNU’na göre;
“Madde 1 – Devletin resmi hastanelerinden ve hususi idarelerle belediye
hastanelerinden başka yatırılarak hasta tedavi etmek veya yeni hastalık
geçirmişlerin zayıfları yeniden eski kuvvetlerini buluncaya kadar sıhhi şartlar
içinde beslenmek ve doğum yardımlarında bulunmak için açılan ve açılacak
olan sağlık yurtları "hususi hastaneler" den sayılır.
Bunların açılma, kullanma, kapanma şartları bu kanunun hükümlerine bağlıdır.”
Dikkat: Tanımda teşhis kelimesi yoktur. Ve hastaların istediği hekimleri
tedavileri için hastaneye çağırabilmeleri “Hekimden Hizmet Alımı” kabul
edilebilir.
“Madde 12 – Hususi hastaneler, almağa mezun oldukları hastalar için bu
hastaların istedikleri hekimleri davete ve tedavinin bu hekimler tarafından
yapılmasını kabule mecburdurlar. Eğer hastalar hariçten hekim getirmek arzu
ve talep etmezlerse hastaneler bu vazifeyi birinci sınıf muvazzaf mütehassıs
tabiplerine tevdi ederler.”
Buradan anlaşılacağı üzere Hekim Çalışması konularında yargıya giden
düzenlemeler açısından Özel Hastaneler daha avantajlıdır.
36 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
5. 3359 SAYILI SAĞLIK HİZMETLERİ KANUNU EK
MADDE-11 İLE GETİRİLEN RUHSATSIZ SAĞLIK
HİZMETİNE CEZA UYGULAMASI:
3359 Sayılı Yasa
Ek Madde 11 – (Ek: 2/1/2014-6514/46 md.)
Sağlık hizmeti sunumu ile ilgili tüm iş ve işlemler Sağlık Bakanlığınca
denetlenir.
Olağanüstü durumlarda mesleğini icraya yetkili kişilerce acil sağlık hizmeti
ulaşana ve sağlık hizmeti devamlılık arzedene kadar verilecek olan sağlık
hizmeti hariç, ruhsatsız olarak sağlık hizmeti sunan veya yetkisiz kişilerce
sağlık hizmeti verdirenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne
kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Özel izne tabi hizmet birimlerini Sağlık
Bakanlığından izin almaksızın açan veya buralarda verilecek hizmetleri sunan
sağlık kurum ve kuruluşları, bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yarısına
kadar idari para cezası ile cezalandırılır.
İlgili sağlık mevzuatlarına göre de;
Özel Hastaneler, Yönetmeliğin 4/ı maddesinde tanımlanan ruhsatnameyi ve
4/j maddesinde tanımlanan faaliyet izin belgesini alarak sağlık hizmeti
sunmaya başlayabilir.
Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki
Yönetmelikte düzenlenen tıp merkezleri ise adı geçen Yönetmeliğin 4/f
maddesinde tanımlanan ruhsatnameyi ve 4/ç maddesinde tanımlanan faaliyet
izin belgesini, Poliklinikler 4/f maddesindeki ruhsatnameyi,
Muayenehaneler ise il sağlık müdürlüğünden uygunluk belgesi alarak sağlık
hizmeti sunmaya başlayabilir.
Özel Hastaneler Yönetmeliği
“Yasaklar
Madde 66- (Değişik:RG-21/10/2006-26326)
Bu Yönetmelik kapsamındaki hastane ve kişiler için yasak olan fiil ve
davranışlar aşağıda belirtilmiştir.
a) Özel hastaneler, ruhsat ve faaliyet izin belgesi almadan hizmet veremezler.
37 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
c) (Değişik:RG-11/3/2009-27166) Özel hastaneler, faaliyet izin belgesinde
bulunmayan uzmanlık dallarında hasta kabul ve tedavi edemezler.
ı) Özel hastanede herhangi bir faaliyet alanının veya biriminin, yetkisi olmayan
kişiler tarafından kullanımı yasaktır. (Mülga ibare:RG-1/7/2014-29047) (…)”
Ayakta Teşhis Ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında
Yönetmelik
“Uyulması gereken diğer hususlar
MADDE 31 – (1) Sağlık kuruluşu işletenleri ile mesul müdürleri, aşağıda
belirtilen hususlara uymak zorundadır:
a) Ruhsatname almadan faaliyet gösterilemez.
c) Sağlık kuruluşunda, adlarına çalışma belgesi düzenlenmeyen sağlık
çalışanları görev yapamaz.
ç) Sağlık kuruluşunda, tabip unvanı kazanmamış intern, stajyer öğrenciler ve
ilgili mevzuat hükümlerine göre çalışma yetkisi bulunmayan sağlık
çalışanları ile gerekli izinleri olmayan sağlık çalışanları görev yapamaz.
h) Sağlık kuruluşundaki herhangi bir faaliyet alanı veya birim, yetkisi
olmayan kişiler tarafından kullanılamaz.”
Denilmekte ve Özel Sağlık Kurum Ve Kuruluşlarının İl Sağlık
Müdürlüklerince Denetimine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönerge
ile de denetimlerdeki işlemler tarif edilmiştir.
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu sağlık hizmetleriyle ilgili temel
esasları düzenlediğinden bu kanundan yetkilerini alan Sağlık Bakanlığı; sağlık
ve yardımcı sağlık personelinin yurt düzeyinde dengeli dağılımını sağlamak
üzere istihdam planlaması yapar ve sağlık hizmeti sunumu ile ilgili tüm iş ve
işlemler Sağlık Bakanlığınca denetlenir.
Bu kanuna göre de elde edilen sonuç: hekim bile olsa Sağlık Bakanlığı'nın
belirlediği şartlarda izin almadıkça kimse ülkemizde sağlık hizmeti sunamaz.
Burada dikkat etmemiz gereken Hekimler için meslek yasası olan 1219 sayılı
yasa ile tanınan haklar ve 3359 sayılı yasanın uygulanması sonucu ortaya
çıkan hak kısıtlamalarında hukukun Anayasal Haklar açısından hangi tür
kararları verebileceğidir.
38 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Hekimlik mesleği icrası yasal olarak bu kadar kati yükümlülükler ile
denetlemeye tabi tutulurken aynı kanunda kabul edilen bir madde ile de acil
sağlık hizmetlerine yapılacak müdahaleleri yapabilme yetkisi emniyet
personeline verilerek trajikomik bir duruma imza atılmıştır.
18.01.2014 RG 28886 6514 Sayılı Sağlık Bakanlığı Ve Bağlı Kuruluşlarının
Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname İle Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (Torba)
Madde 20-
“Türk Silâhlı Kuvvetlerinin muharip unsurlarından ve Emniyet Genel
Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatı
personelinden, görevlendirilen ve ilgili eğitimi başarıyla tamamlayanlar, görev
yaptıkları süre ve görevle sınırlı olmak üzere, sağlık personeli yokluğunda,
sağlık hizmetine ulaşıncaya kadar acil tıbbi müdahaleleri yapmaya yetkilidir.
39 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
6. İŞ AKTİ, HİZMET AKTİ VE HİZMET SÖZLEŞMESİ
TANIMLARI, FARKLARI:
A. 5510 SAYILI KANUNA GÖRE 4 A VE 4 B TANIMI:
5510 sayılı Kanunun 3. Maddesinin 11. Fıkrasında yer alan tanımda;
“11) Hizmet akdi:….sayılı Borçlar Kanununda tanımlanan hizmet akdini
ve iş mevzuatında tanımlanan iş sözleşmesini veya hizmet akdini,”
diyerek İş Sözleşmesi ve Hizmet Akdini aynı kapsama almıştır.
Ve sigortalılığı düzenleyen 4. Maddesi de " Hizmet akdi ile bir veya
birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar" maddenin a bendi
kapsamında sigortalı sayılır. " Ticarî kazanç veya serbest meslek
kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar
ve anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi
paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket
ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları " maddenin b bendi
kapsamında sigortalı olarak tanımlanmıştır.
Buna göre hekimle yapılan tüm sözleşmeler içeriği ne olursa olsun 4 A
kapsamında yani sigortalı sayılmıştı. Ama torba yasa ile yeni eklenen
Ek Madde 10’nun son paragrafı ile yapılan düzenleme tanımlardaki
mana ile çelişkilidir ve ayrıca bu madde ile hekimin 1219 sayılı yasanın
12. Maddesine uygun olma şartı istenmekte olup bu da sözleşme içeriği
ile birlikte Sağlık Bakanlığı uygulamalarının da birlikte
değerlendirilmesini gerektirmektedir.
40 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
B. HİZMET VE İŞ AKİTLERİNİN YASAL TANIMLARI:
1) 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinde işçinin, işverenin, iş
ilişkisinin ve işyerinin tanımı yapılmıştır. Aynı Kanun'un
8.maddesinde "- İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş
görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden
oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe,
özel bir şekle tâbi değildir." şeklinde bir düzenleme mevcuttur.
2) 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'nu yürürlükten
kaldıran 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 393.maddesinde "
Hizmet Sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya
belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana
veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. İşçinin
işverene bir hizmeti kısmi süreli olarak düzenli biçimde yerine
getirmeyi üstlendiği sözleşmeler de hizmet sözleşmesidir." şeklinde
tanımlanmış olup, 394.maddesinde ise " Hizmet sözleşmesi,
kanunda aksine bir hüküm olmadıkça özel bir şekle bağlı
değildir. Bir kimse, durumun gereklerine göre ancak ücret
karşılığında yapılabilecek bir işi belli bir zaman için görür ve bu iş
de işveren tarafından kabul edilirse, aralarında hizmet sözleşmesi
kurulmuş sayılır." şeklinde hizmet sözleşmesinin nasıl kurulacağı
açıklanmıştır.
41 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
İşçilerin hak ve borçları;
4857 sayılı İş Kanunu
5953 sayılı Basın İş Kanunu
854 sayılı Deniz İş Kanunu ile düzenlenmiştir.
Tüm çalışanların bazı haklarını düzenlemek üzere özel kanunlar da
çıkarılmıştır.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
Hafta tatili Hakkında Kanun,
Ulusal Bayram Ve Genel Tatiller Hakkında Kanun v.s.
Borçlar Kanunu da iş sözleşmesi (hizmet akdi) ile çalışanların hak ve borçlarını düzenleyen bir diğer kanun olarak yürürlüğünü
muhafaza etmiştir. Belirtelim ki, 1.7.2012 tarihine kadar bu
konuda büyük bir sorun da yaşanmamıştır. Kuşkusuz bunda 818
sayılı Borçlar Kanununun işçilerin haklarını düzenleme konusunda
liberal hükümler içermesi, işçiyi koruyucu hükümlerin oldukça az
oluşu etkili olmuştur.
İşçilik hakları; hem Borçlar Kanununda hem de iş kanunlarında
düzenlenmiş, ayrıca İş Kanununda öngörülmeyen yeni bazı
haklar yeni Borçlar Kanunu ile getirilmiştir.
42 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
4857 Sayılı İş Kanunu:
İstisnalar maddesi İş Kanununa tabi olmayan sektörleri
belirlemiştir:
Madde 4 -Aşağıda belirtilen işlerde ve iş ilişkilerinde bu
Kanun hükümleri uygulanmaz;
a) Deniz ve hava taşıma işlerinde,
b) 50'den az işçi çalıştırılan (50 dâhil) tarım ve orman
işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde,
c) Aile ekonomisi sınırları içinde kalan tarımla ilgili her çeşit
yapı işleri,
d) Bir ailenin üyeleri ve 3 üncü dereceye kadar (3 üncü
derece dâhil) hısımları arasında dışardan başka biri katılmayarak
evlerde ve el sanatlarının yapıldığı işlerde,
e) Ev hizmetlerinde,
f) (…) (1) çıraklar hakkında, (1)
g) Sporcular hakkında,
h) Rehabilite edilenler hakkında,
ı) 507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanununun 2 nci
maddesinin tarifine uygun üç kişinin çalıştığı işyerlerinde.
Dikkat: Bu istisnalarda Sağlık Hizmeti Yok…
Borçlar Kanununun İş Kanunu açısından asıl önemi boşluk
doldurucu işlevidir.
Eğer işçi-işveren ilişkisi açısından uygulanması gereken bir kural
İş Kanununda düzenlenmemişse bu durumda Borçlar
Kanunundaki hükümlere bakılması gerekir.
Zira Borçlar Kanunu İş Kanununa göre genel kanundur. Bu
husus pozitif dayanağını Türk Medeni Kanunun 5. maddesinde
bulmaktadır. Anılan maddeye göre, “Bu Kanun ve Borçlar
Kanununun genel nitelikli hükümleri, uygun düştüğü ölçüde
TÜM ÖZEL HUKUK İLİŞKİLERİNE uygulanır”.
Dolayısıyla iş sözleşmesi ile ilgili olarak tarafların hak ve borçları
bağlamında bir düzenleme boşluğu olduğunda, bu konuda Türk
Borçlar Kanununa bakılması ve orada bir hüküm olduğunda bu
hükmün uygulanması gerekmektedir.
43 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
C. SÖZLEŞMELER
(2886 Sayılı) Devlet İhale Kanunu kapsamında ihale yapılarak
imzalanan sözleşmeler;
Kira, Trampa, Satış sözleşmeleri vs
Gelir elde edilmesini sağlayan işler
(4734 Sayılı) Kamu İhale Kanunu kapsamında ihale yapılarak
imzalanan sözleşmeler;
Mal alımı, Hizmet alımı, Yapım (eser) söz. vs.
Harcama yapılmasını gerektiren işler
6098 Sayılı TBK’da Düzenlenen İŞ GÖRME SÖZLEŞMELERİ
Hizmet Sözleşmesi
Pazarlamacılık Sözleşmesi
Evde Hizmet Sözleşmesi
Eser Sözleşmesi
Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi
Yayım(Neşir) Sözleşmesi
Vekâlet Sözleşmesi
HİZMET SÖZLEŞMELERİ (m.393-469)
Hizmet Sözleşmeleri 3 ayrımda düzenlenmiştir;
Genel Hizmet Sözleşmesi (m. 393-447)
Pazarlamacılık Sözleşmesi (m. 448-460)
Evde Hizmet Sözleşmesi (m. 461-469)
HİZMET SÖZLEŞMELERİ
İŞÇİNİN BORÇLARI
Bizzat Çalışma Borcu (m.395)
Özen ve Sadakat Borcu (m.396)
Teslim ve Hesap Verme Borcu (m.397)
Fazla Çalışma Borcu (m.398) (fazla çalışma ücreti m.402’de
düzenlenmiş olup yeni bir düzenlemedir.)
Düzenlemelere ve Talimatlara Uyma Borcudur. (m.399)
HİZMET SÖZLEŞMELERİ
İŞVERENİN ÜCRET ÖDEME BORCU (m.401)
Sözleşmede belirtilen miktarı,
Sözleşmede hüküm yoksa asgari ücretten az olmamak üzere emsal
ücreti ödemekle yükümlüdür.
44 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
HİZMET SÖZLEŞMESİ
MADDE 394- Hizmet sözleşmesi, kanunda aksine bir hüküm
olmadıkça özel bir şekle bağlı değildir.
Bir kimse, durumun gereklerine göre ancak ücret karşılığında
yapılabilecek bir işi belli bir zaman için görür ve bu iş de işveren
tarafından kabul edilirse, aralarında hizmet sözleşmesi kurulmuş
sayılır.
Geçersizliği sonradan anlaşılan hizmet sözleşmesi, hizmet ilişkisi
ortadan kaldırılıncaya kadar, geçerli bir hizmet sözleşmesinin bütün
hüküm ve sonuçlarını doğurur.
HİZMET SÖZLEŞMESİ
III. Teslim ve hesap verme borcu
MADDE 397- İşçi, üstlendiği işin görülmesi sırasında üçüncü
kişiden işveren için aldığı şeyleri ve özellikle paraları derhâl ona
teslim etmek ve bunlar hakkında hesap vermekle yükümlüdür.
İşçi, hizmetin ifasından dolayı elde ettiği şeyleri de derhâl işverene
teslim etmekle yükümlüdür.
HİZMET SÖZLEŞMESİ
VI. Tatil ve izinler
Hafta tatili ve iş arama izni
MADDE 421- İşveren, işçiye her hafta, kural olarak pazar günü
veya durum ve koşullar buna imkân vermezse, bir tam çalışma
günü tatil vermekle yükümlüdür.
HİZMET SÖZLEŞMESİ
Sözleşmenin devri
MADDE 429- Hizmet sözleşmesi, ancak işçinin yazılı rızası
alınmak suretiyle, sürekli olarak başka bir işverene devredilebilir.
Borçlar Kanunu ilgili maddelerine göre Hizmet Sözleşmesinde
işçi ve işveren unsurları vardır.
Eşya niteliğindeki mallar satın alınabilir ya da kiralanır.
Kiralamaya mallar elverişlidir; hizmetler değil. Çünkü verilen
hizmet, verildiği anda tüketilir. Satış mukavelesinin belirleyici
özelliği, satıcının, satılan şeyin mülkiyetini geçirmek amacıyla
zilyetliğini alıcıya devretmekle yükümlü olmasıdır.
‘Satın ‘ sözcüğü yanlıştır. Fazlalıktır. İhale mevzuatının dilinde
‘alım’ bulunmaktadır. ‘Satım’ Borçlar Kanunu’nun kavramıdır. İhale Mevzuatında kullanılmamaktadır.
45 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Hizmet Alım Sözleşmeleri; Kamu İhale Kanunu’na göre yapılır.
Sözleşmenin adı ‘’Hizmet Alım Sözleşmesi’dir. Yapılacak
sözleşme de Borçlar Kanunu’na göre yapılmaz. Sözleşme Borçlar
Kanunundaki adlarıyla satım sözleşmesi ya da vekâlet sözleşmesi
diye anılmaz.
ÖRNEK; SAYIŞTAY TEMYİZ KURULU KARARI Tarih :
11.11.2008 / No: 30411 Özel eğitim, ihtisas ve izin gerektiren
avukatlık hizmetinin, sadece bu nitelikleri taşıyanlarca yerine
getirilmesi gereken nitelikli bir hizmet olması nedeniyle, bu
niteliklere haiz yeterli kamu görevlisinin bulunmaması durumunda
zorunlu hukuki hizmetlerin karşılanması ile kamu hizmetlerinin
sürekliliği ve aksamadan yürütülmesini temin amacıyla
gerçekleştirilmiş bir hizmet alımı olarak değerlendirileceğinden,
Maliye Bakanlığı izni ve vizesi olmaksızın Belediye Encümen
Kararı üzerine yapılan avukatlık hizmet sözleşmesinden
kaynaklanan ödemede hukuka aykırılık bulunmadığı…
Resmi Gazete Tarihi: 04.03.2009 Resmi Gazete Sayısı: 27159
Mükerrer HİZMET ALIMI İHALELERİ UYGULAMA
YÖNETMELİĞİ. Amaç ve kapsam: MADDE 1 – (1) Bu
Yönetmeliğin amacı, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale
Kanunu kapsamındaki idarelerin, bu Kanuna göre
gerçekleştirecekleri, danışmanlık hizmet alımı ihaleleri dışındaki
hizmet alımı ihalelerinde uygulayacakları usul ve esasları
düzenlemektir.
818 sayılı Borçlar Yasası 355.maddesi ile 6098 sayılı yeni Türk
Borçlar Yasası’nın 470. maddesinde işi yapacak olana
“yüklenici” (müteahhit) ve işi yaptıracak olana “iş sahibi”
denilmesi; Yargıtay kararlarında da bir “iş görme sözleşmesi” olarak nitelenmesi bu sözleşme türünün anlam ve amacını ortaya
koymakta…
46 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Görüş ve rapor alınması: Bir mimar veya mühendise proje
çizdirilmesi; bir ticari veya sınai işe girişme, bir parasal yatırım
öncesinde konunun uzmanına uygunluk ve yapılabilirlik (fizibilite)
raporu hazırlatılması ve maliyet hesabı yaptırılması; bir uzmandan
veya bilim adamından özel bir konu hakkında yazılı görüş alınması
da Borçlar Yasası hükümlerine göre eser sözleşmeleridir.
Kanatimce; Hekimlik Hizmetleri bu grupta değerlendirilebilir mi?
bu konuyu hukukçularınız ile karara bağlamanızı öneririm.
Bir işin yaptırılması ve düzenletilmesi: Bir işyerinin, bankanın,
hastanenin, okulun düzenli temizlik işlerinin bir firma veya kişiler
tarafından üstlenilmesi, bir fabrikanın makinelerinin belirli
zamanlarda bakım, temizlik ve onarım işlerinin yapılması; işyeri,
hastane gibi yerlere yemek hizmeti verilmesi; Bir konser veya
gösterinin, bir düğün veya kutlamanın, bir konferansın düzenlenme
işinin üstlenilmesi; İlân ve reklâm işleri, bir mağazanın belirli
zamanlarda vitrininin düzenlenmesi Borçlar Yasası kapsamında
eser sözleşmeleridir.
Eser sözleşmesi, (M 470-486)“iş sahibi” ile “yüklenici” arasında
yapılan bir anlaşma uyarınca ve önceden kararlaştırılan belli bir
bedel karşılığında, (iş sahibinin denetimi ve gözetimi olmaksızın
“bağımsız” bir çalışmayla) bir nesnenin “yapımı veya bakımı-
onarımı ya da üstlenilen bir işin yerine getirilmesidir”.
Hizmet sözleşmesi ise, “çalıştıran” (işveren) ile “çalıştırılan”
(işçi-hizmetli) ilişkisi içerisinde, “çalıştıranın” (işverenin) gözetimi,
denetimi ve buyruğu altında, onun belirlediği gün ve saatlerde, belli
aralıklarla düzenli ödenen bir ücret karşılığında “hizmet
edilmesi”dir.
Eser sözleşmesindeki “iş sahibi” ile hizmet sözleşmesindeki
“işveren” birbirini karıştırılmamalı; özellikle sorumluluklar
konusunda yanlışa düşülmemelidir
Eser sözleşmesinde işgören (yüklenici), iş sahibinin gözetimi ve
denetimi söz konusu olmaksızın ve ondan buyruk almaksızın,
kendi belirlediği yer ve zaman içerisinde “bağımsız” olarak iş
gördüğü sırada üçüncü kişilere bir zarar vermişse, bundan “iş
sahibi” sorumlu tutulamaz.
47 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Hizmet sözleşmesinde ise, çalıştırılan (hizmetli-işçi), çalıştıranın
(işverenin) gözetimi, denetimi ve buyruğu altında, onun belirlediği
yer ve zaman içerisinde iş yaptığı sırada, üçüncü kişilere bir zarar
vermişse, bundan “çalıştıran-işveren” doğrudan doğruya
(kusursuz sorumluluk ilkesince) sorumlu olur. (BK/m.55 ve 6098
TBK/m.66)
Hizmet sözleşmesini belirleyen unsurlar "ücret", "bağımlılık" ve
"zaman" olarak sıralanabilir. Bu nedenledir ki, çalıştıran (işveren),
çalıştırdığı kişinin (işçinin, hizmetlinin) her türlü işlem ve
eyleminden sorumlu olduğu gibi, işin yapılması sırasında işçinin bir
zarara uğramaması için her türlü önlemi almak zorundadır. Eğer
işverenin belirlediği yer ve zaman içerisinde işin yapılması
sırasında bir iş kazası sonucu işçi ölür veya bedensel zarara uğrarsa,
bazı ayrık durumlar dışında, işveren (çalıştıran) işçisine veya
ölmüşse yakınlarına karşı sorumlu olur.
Eser sözleşmelerinde ise hukuksal bağımlılık unsuru
bulunmamaktadır. Yüklenici, yaptığı işin uzmanı olup, sonucun
gerçekleşmesini yükümlenir. İş sahibinden buyruk almaz, ona karşı
bağımsızdır. Yanında işçi çalıştırıyorsa, işçisine karşı da işveren
durumundadır. Dolayısıyla eser sözleşmelerinde yüklenici, işçi
sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına göre işyerinde tüm önlemleri
almak ve bu konuda denetimi sağlamak yükümlülüğü altındadır. İş
sahibinin ise, böyle bir yükümlülüğü yoktur. Başka bir anlatımla,
yüklenicinin işçisi, işin yapılması sırasında bir iş kazası geçirirse,
bundan “iş sahibi” sorumlu tutulamaz.
Eser sözleşmesi ile hizmet sözleşmesini birbirinden ayırmak için
kabul edilen bir başka ölçüt de “ekonomik risk”tir. Ekonomik risk,
eser sözleşmesinde “yüklenici” tarafından, hizmet sözleşmesinde
“işveren” tarafından karşılanır.
Bunların dışında, aradaki ilişki “eser sözleşmesi” niteliğinde
olmasına karşın, eğer üstlenilen iş, iş sahibinin talimatları
doğrultusunda ve onun kontrol ve denetiminde sürdürülmekte ise,
iş sahibi de yüklenici ile birlikte sorumlu olur.
48 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Yargıtay Hukuk Dairesi karar örnekleri…15.HD.28.02.2007, E.
2006/6860 K. 2007/1270 - 15.HD.11.03.2008, E. 2007/4780 K.
2008/1576 - 15.HD.15.03.2007, E. 2005/7028 K. 2007/1669 -
15.HD.11.03.2008, E. 2007/4780 K. 2008/1576
Eser sözleşmesini satım sözleşmesinden ayıran en önemli yön, satımda hazır bir ürün veya nesne alınmakta iken, eser
sözleşmesinde ürün veya nesne hazır olmayıp sözleşmeden sonra
üretilecek, istenilen nitelikte yapımı sağlanacaktır.
Karma sözleşmeler: Bazı durumlarda, eser sözleşmesinin yanı sıra
ve onunla birlikte, başka bir sözleşme türü içe içe geçmiş veya ardı
ardına yükümlülüklerin yerine getirilmesi kararlaştırılmış olabilir. Örneğin, bir yapının projesini çizen ve sonra bunun
uygulanmasını denetleyen mimarla yapılan sözleşme, eser ve
hizmet sözleşmelerinden oluşan birleşik bir sözleşme niteliğindedir.
Karma sözleşmelere bir başka örnek de, hekimlikte “tedavi” ile
birlikte insan bedeni üzerinde yapılan bazı değişiklik veya
eklemelerin (estetik operasyon, diş protezi) “eser sözleşmesi”
olarak nitelenmesidir. Öğretide ve Yargıtay kararlarında hekim ile
hasta ilişkisi baskın bir görüşle “vekillik sözleşmesi” olarak
nitelendiğine göre, burada da bir “karma sözleşme”den söz etmek
olasıdır.
Karma sözleşmelerden veya (başka bir adlandırma ile) birleşik
sözleşmelerden kaynaklanan anlaşmazlıklarda, hangi yasa
hükmünün uygulanacağı konusunda Yargıtay’ın görüşü “her
sözleşmenin bağlı olduğu hükümlerin uygulanması” yönündedir.
Yargıtay 10.HD. 22.01.1976, E. 1975/4935 K. 1976/1294 -
15.HD. 03.10.2007, E. 2006/4800 K. 2007/5945
49 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Eser sözleşmesinde, iş sahibi, tüketici haklarından yararlanamaz.
15.HD. 25.01.2005, E. 2004/3516 K. 2005/230
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3/f
maddesinde, tüketici "bir mal veya hizmeti özel amaçlarla satın
alarak nihai olarak kullanan veya tüketen gerçek veya tüzel kişi"
olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı
veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya
tüketen kişiyi korumaktadır. Bundan dolayı eser sözleşmesinden
doğan ilişkilerde Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun
hükümlerinin uygulanması hukuken mümkün bulunmamaktadır.
HGK.24.09.2003, E. 2003/15-498 K. 2003/493
15.HD.12. 07.2004, E. 2003/6665 K. 2004/3893
Yüklenicinin sorumluluğuna ilişkin Yargıtay kararları: Yüklenici ile iş sahibi arasındaki sözleşme, bir eser sözleşmesidir.
Bu nedenle, sözleşme hükümleri uyarınca yüklenici üzerine aldığı
işi doğrudan doğruya iş sahibinden bağımsız olarak yapma
yükümlülüğü altındadır. Kendi adına iş yapması nedeniyle de
başkalarına verdiği zararlardan sorumludur. Ayrıca iş sahibi
sorumlu tutulamaz.
Yargıtay 4.HD. 23.05.2005, E. 2004/10805 K. 2005/5532 -
4.HD.28.03.2002, E. 2001/12559 K. 2002/3721
15.HD. 08.06.2004, E. 2004/2915 K. 2004/3208
4.HD. 04.04.2002, E. 2001/13105 K. 2002/4131
BK.m.55/ yeni kanun m.66 gereğince adam çalıştıranın
sorumluluğunda temel unsur, bağımlılık ilişkisidir. Bu anlamda
çalıştırılan, adam çalıştıranın buyruğu altında olmalı; onun gözetim
ve denetiminde iş yapılmalıdır. Ki, sorumluluğun nedeni de,
bağımlılıktan kaynaklanan özen gösterme ödevine aykırılıktır.
Yüklenici, eser sözleşmesine dayalı olarak yaptığı iş sırasında
başkalarına verdiği zararlardan bizzat sorumludur. Bağımlılık
ilişkisi bulunmadığından, iş sahibinin sorumlu tutulma olanağı
yoktur.
4.HD.15. 09.2003, E. 2003/4731 K. 2003/9958
Eğer sonuca etkili kastı, ağır veya hafif kusuru varsa ancak o
zaman sorumlu tutulabilir.
15.HD.15. 03.2007, E. 2005/7028 K. 2007/1669
4.HD.10.03.2005, E. 2004/5196 K. 2005/2425
7.HD.07.04.2009, E.2008/6736 K.2009/1124
İş sahibi ancak hile veya ağır kusuru durumunda sorumludur.
50 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
15.HD.28.05.2003, E. 2003/552 K. 2003/2785
15.HD. 01.10.2007, E. 2006/7446 K. 2007/5841
4.HD. 03. 03.2005, E. 2004/8569 K. 2005/2070
Ancak sözleşmenin hizmet sözleşmesi niteliği taşıması
durumunda, davalı zarardan sorumlu olabilir.
4.HD. 15.10.2001, E. 2001/10519 K. 2001/9457
Yüklenici ile birlikte iş sahibinin de sorumlu olduğu durumlara
ilişkin kararlar:
Yüklenicinin üzerine aldığı iş, iş sahibinin talimatları
doğrultusunda ve onun kontrol ve denetiminde sürdürülmekte ise, iş
sahibi de yüklenici ile birlikte sorumlu olur. İş sahibi ile yüklenici
arasında yapılan sözleşmede, iş sahibine yükleniciye emir ve
talimat verme, yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin
tanınmış olması halinde, bağımlılık ilişkisi kurulmuş olacağından
iş sahibi" adam çalıştıran" sıfatıyla, yüklenicinin üçüncü kişilere
verdiği zarardan, yüklenici ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme
sorumlu olur. Burada sorumluluk türünün de Borçlar Kanununda
belirlenen müteselsil sorumluluk olduğu sonucuna varılmalıdır.
7.HD.18.01.2011, E.2010/7458 K.2011/98
7.HD. 04.03.2005, E. 2005/517 K. 2005/593
7.HD. 29.06.2006, E. 2006/2114 K. 2006/2135
7.HD.07.04.2009, E.2008/6736 K.2009/1124
7.HD. 07.02.2005, E. 2005/118 K. 2005/247
4.HD.13.12.2005, E. 2004/15008 K. 2005/13445
15.HD. 01.06.2004, E. 2004/2687 K. 2004/3049
Borçlar Kanunundaki sözleşmeler incelendiğinde Hekimlik
Hizmet Alımını direk olarak tanımlayan bir sözleşme türüne
rastlanmamıştır.
Hekimlik Hizmet Alımı; Eser Sözleşme kapsamında ya da Karma
Sözleşme kapsamında değerlendirilebilir mi konusunu
hukukçularınızla değerlendirmenizi öneririm.
51 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
İŞVEREN İLE HEKİM ARASINDAKİ ÇALIŞMA İLİŞKİSİ
HİZMET SÖZLEŞMESİNİN UNSURLARINI KORUDUĞU
SÜRECE, iş ilişkisi taraflarca fatura karşılığı hizmet satışı olarak
nitelense de taraflar arasında hizmet akdinin varlığı devam eder
ve bu sebeple de işçilik haklarının istenebileceği de akılda
tutulmalıdır,
Bu durumda;
Kıdem tazminatı, (İşyerinde bir yıldan uzun çalışma olması koşuluyla
çalışılan her yıl için, 2015 yılında en fazla 3.828 lira ile sınırlı olarak, bir
aylık brüt maaş ve diğer parasal haklar toplamı.)
İhbar tazminatı, (İşyerindeki çalışma süresine bağlı olarak iki haftadan
sekiz haftaya kadar ücret tutarı.)
İşe iade tazminatı (İşyerinde altı aydan daha fazla çalışma olması ve
otuzdan çok çalışanın bulunması koşuluyla, Mahkemenin verdiği işe iade
kararının uygulanmaması halinde 8 ila 12 aylık ücret tutarında tazminat)
Kötü niyet tazminatı (İşe iade isteminde bulunabilmek için gerekli
koşullardan işçi sayısı veya kıdem süresini sağlayamayan işçilerin süresi
belirsiz sözleşmelerinin işveren tarafından kötü niyetle feshedilmesi
halinde ödenecek ihbar tazminatının üç katı tutarında tazminat)
52 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
7. TÜRK TİCARET KANUNUNA GÖRE HEKİM
TACİRMİDİR:
Türk Ticaret Kanununun 11/1. maddesine göre “Ticari işletme, esnaf
işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan
faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.”
Fakat TTK nın esnafı tanımlayan 15. maddesi, ticari işletmenin ve tacirin
saptanmasında kullanılması gereken bu somut kritere bir istisna
getirmektedir. Söz konusu istisnaya göre, kişinin gelir düzeyi bakanlar kurulu
kararı ile tacir için saptanan gelir düzeyine ulaşmış olsa bile, bu kişi,
“ekonomik faaliyeti sermayesinden çok bedeni çalışmasına dayalı” bir faaliyet
yapıyorsa, “sanat veya ticaretle uğraşsa” dahi, esnaf olarak kabul edilecektir.
Bu konuda iki ayrı Yargıtay karar örneği de var; YİBGK 12.11.1947 gün ve
1947/15 E., 1947/22 K. sayı ile vermiş olduğu karara göre, diş hekimi medeni
bir iş yapmakta yani serbest meslek icra etmektedir. Bu nedenle kendisinin
tacir sayılması mümkün değildir. Kararda yer alan karşı oy yazısından
anladığımıza göre, söz konusu karara konu olayda, diş hekimi, üstelik bir
başkasının sermayesine dayalı olarak çalışmaktadır. Buna rağmen serbest
meslek olarak nitelendirilmiştir. Halbuki Yargıtay 11. HD 29.3.1976 gün ve
1976/1903 E., 1976/1650 K. sayılı kararında, eczacının gelirinin
değerlendirilmesi gerektiği, eğer tacire ilişkin gelir sınırlarına ulaşmış ise, tacir
sayılacağı ve ticaret odasına kaydının yaptırılacağına karar verilmiştir (Av.
Ender Dedeağaç -Her iki karar da Kazancı Bilgi Bankasında bulunmaktadır ).
Kazancı Bilgi Bankasında yer alan, Yargıtay 19. HD 15.9.1992 gün ve
1992/7082 E., 1992/3910 K. sayılı ile verdiği, bir kişinin tacir olup olmadığı her
türlü delil ile ispatlanabilir, ticaret sicilinde yer alan kayıt sadece tacirlik için
karine teşkil eder, yolundaki kararını ve kararı Yargıtay 11. HD 3.2.1975 gün ve
1975/563 E., 1975/700 K. sayılı kararında, at arabası ile taşımacılık yapmanın,
taşımacılık tacir olmayı gerektirdiği halde, tacir olmak için yeterli koşul
olmadığına ilişkin kararı da hekimin tacir olarak nitelemesinde bir daha
düşünmemiz gerektiğine örnektir.
53 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Hekimin tacir kabul edilmesi cezai ve hukuki sorumluluklar açısından hekime
ayrı bir sorumluluk yüklemektedir.
Avukatlık mesleği de hekimliğe benzer bir meslek olup Yargıtay 11. HD
30.3.2000 gün ve 2000/1109 E., 2000/2014 K. sayılı kararında da avukatın
tacir olmadığı hükme bağlanmıştır.
YTTK nın 18 maddesinde yer alan tacir olmanın genel hükümlerini
özetlersek;
Tacir, her türlü borcu için iflasa tabidir,
Tacir ticaret ünvanı seçmek zorundadır,
Ticari işletmesini ticaret siciline tescil ettirmekle yükümlüdür,
Ticari defterleri tutmakla yükümlüdür,
Basiretli bir iş adamı gibi davranmak zorundadır,
Tacirler arasındaki, Temerrüde düşürmeye, sözleşmeden dönmeye ve
sözleşmenin feshine ilişkin ihbar ve ihtarları, Noter vasıtasıyla
Taahhütlü mektupla, Telgrafla, Elektronik imza ile yapmak zorundadır.
TTK açısından Hekimin; tacir olarak kabul edilmesi mümkün gibi dursa da
6645 sayılı Torba Yasa ile Şirket Ortağı Hekimlerden hizmet alımı
yapılmasının şartlarından biri 1219 Sayılı Yasaya uyumdur. Ve bu yasaya
göre;
1219 Sayılı Yasa Tababet Ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun
Madde 12 – (Değişik: 17/1/1949 - 5304/1 md.)
“Sanatını icra etmek üzere bir mahalde kayıtlı olan herhangi bir tabibin bizzat
dükkân ve mağaza açmak suretiyle her türlü ticaret yapması memnudur.”
Kısaca hekimin meslek icra ederken ticaret yapması tartışmalıdır.
Burada unutulmaması gereken; serbest meslek ayrımıdır ve serbest meslek
Gelir Vergisi Kanununun yapmış olduğu bir tanımdır. Ve Gelir Vergisi
Kanununun 65. ve 66. maddelerinde bu konuya ilişkin tanım ve uygulanması
gereken hükümler yer almaktadır.
54 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
8. MALİYE BAKANLIĞI MEVZUATI AÇISINDAN DURUM:
Maliye Bakanlığı kendi açısından oluşan gelirin vergilendirilmesi boyutu ile
ilgilendiğinden önceliğinde gelir üreten kişinin sigortalılık durumu yoktur.
Bu mevzuata göre sigortalılığı belirleyen durum gelirin tanımında saklıdır.
GELİR; ücret midir yoksa kişinin işverene tabi olmadan ürettiği serbest
meslek geliri midir?
Maliye Bakanlığına göre ücret geliri olan kişi çalışandır ve 4 A
kapsamındadır.
A. ÜCRETİN YASAL TANIMI;
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 61.maddesinde ücret tanımı “işverene
tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen
menfaatlerdir” denilerek yapılmış Ve 62. Maddesinde “.…… veya bir
ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir
yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez."
Denilerek ücret tanımı düzenlenmiştir.
55 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
B. SERBEST MESLEK KAZANCI:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 65. maddesi " ……..ve ticari
mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk
altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır." olarak serbest meslek
kazancını tanımlamıştır. Aynı Kanun'un 66.maddesinde ise serbest
meslek erbabı serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa
edenlerin serbest meslek erbabı olduğu ve serbest meslek faaliyetinin
yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak
uğraşılmasının da bu vasfı değiştirmeyeceği belirtilmiştir.
Serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler ise serbest meslek
erbabı olarak aynı kanunun 66. maddesinde ifade edilmiştir. Ayrıca söz
konusu maddede serbest meslek faaliyetinin yanında başka bir iş veya görev ile
devamlı olarak uğraşılmasının bu vasfı değiştirmeyeceği belirtilmiştir.
Bu tanıma göre serbest meslek faaliyetinin ana unsurları şunlardır:
- Sermayeden ziyade şahsi çalışmaya, bilimsel veya mesleki bilgiye veya
ihtisasa dayanması,
- Faaliyetin ticari özellikte olmaması,
- Bir işverene tabi olmaksızın kişisel sorumluluk altında, kendi nam ve
hesabına yapılması,
- Devamlılık unsuru taşıması,
56 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
C. ÜCRET- SERBEST MESLEK KAZANCI AYRIMI:
a. 221 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde Gelir Vergisi
Kanununun 65.maddesinde tanımlanan faaliyetin; - sermayeden
ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa
dayanması, - bir işverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında
kendi nam ve hesabına yapılması, - devamlı olması, unsurlarını
taşıyıp taşımadığına bağlı bulunduğu belirtilmiştir. Ayrıca,
faaliyetin devamlı olması özelliğinin de serbest meslek faaliyetini,
arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetinden ayırdığı ifade
edilmiştir. Söz konusu tebliğde gerek ücret gerek serbest meslek
kazancının emeğe dayanan gelir unsurları olduğu belirtilmiştir. Serbest meslek kazançlarında emek; bir işverene tabi olmaksızın,
şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına
değerlendirilmektedir. Bir işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı
olarak çalışılması halinde ise elde edilen gelir ücrettir. Tebliğin
devamında en önemli ölçütün; iş yerine bağlılık ve işverene tabilik
olduğu ifade edilmiştir. Tebliğe göre İş yerine bağlılıktan maksat;
kendisine ait olmayan bir organizasyonun işyerinde çalışılmasıdır.
İşverene tabilikten maksat ise; işverenin hizmetli üzerinde
hiyerarşik bir kontrol ve yaptırım uygulama hakkının bulunup
bulunmamasıdır. Bu unsurların bulunmaması halinde, gelir vergisi
açısından işverene tabi olarak işveren-hizmetli ilişkisinden
bahsedilemeyeceği belirtilmiştir.
b. Ayrıca 40 nolu Vergi Usul Kanunu Sirkülerinin 2. bölümünde
sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin, elde ettikleri gelirin
niteliği belirlenirken; hekimlerin işe başlama bildirimi, bildirim
üzerine düzenlenen yoklama fişi, varsa kira sözleşmesi, özel
hastane işleten gerçek veya tüzel kişilerle hekim arasında
düzenlenen sözleşmeler dikkate alınarak; - Hekimlerin, günlük
çalışma saatlerinin bir kısmında çalışmak üzere kiraladıkları (sağlık
kuruluşlarının odaları dâhil) bu işyerlerinde kendi nam ve hesabına
serbest meslek faaliyetinde bulunması, mesleki faaliyetine ilişkin
tahsilatları için HİZMET VERDİĞİ HASTALARA SERBEST
MESLEK MAKBUZU VERMELERİ KAYDIYLA elde ettikleri
gelirin serbest meslek kazancı, - İşveren ile hekim arasında hizmet
sözleşmesi düzenlenmesi, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı
olarak onun emir ve talimatları dâhilinde çalışılması halinde ise
elde edilen gelirin ücret, olarak değerlendirilmesi gerektiği
belirtilmiştir.
57 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Serbest Meslek Faaliyeti-Ticari Faaliyet; Temel kıstas, sermaye unsurunun
olup olmadığı ve faaliyetin ticari bir organizasyon içinde yürütülüp
yürütülmediğidir.
Örnek: Bir doktorunun muayenehanesinde hasta kabul etmesi (ilmi veya
mesleki bilgiye ve ihtisasa dayanan bu faaliyeti) serbest meslek faaliyeti
sayılmakta iken, özel hastane işletmek suretiyle aynı faaliyetleri sürdürmesi
ticari faaliyet sayılmaktadır. Zira özel hastane işletilmesi, ticari bir organizasyon
içermekte ve ticari şekilde işletilen bir müessese özelliği taşımaktadır ve elde
edilen kazanç kurum kazancı olacaktır.
Örnek: Bir doktorun kendi özel muayenehanesinde vermiş olduğu hizmet
sonucunda elde ettiği gelir serbest meslek kazancı iken, aynı doktorun aynı
hizmeti özel hastanede veya devlet hastanesinde kadrolu olarak vermesi
sonucunda elde ettiği gelir ücret sayılacaktır.
D. VERGİ USÜL KANUNU AÇISINDAN:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun vergi kanunlarının uygulanması ve
ispat başlıklı 3.maddesinde yer alan " Bu kanunda kullanılan "Vergi
Kanunu" tabiri işbu kanun ile bu kanun hükümlerine tabi vergi, resim ve
harç kanunlarını ifade eder. Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade
eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri,
konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer
maddelerle olan bağlantısı göz önünde tutularak uygulanır. İspat:
Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin
gerçek mahiyeti esastır." hükmünden vergilendirmenin vergiyi
doğuran olayın ilgili olduğu kanunun esas alınarak yapılacağı
anlaşılmaktadır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunda ücret ve işverenin
tanımında diğer kanunlara herhangi bir atıf yapılmadığından bir
hizmetin karşılığı olan bedelin tespitinde adı geçen kanundaki
tanımdan hareket edilerek gelirin niteliği belirlenecektir. Kaldı ki, bir
işyerinde herhangi bir çalışanın iş akdi ve hizmet akdi olmaksızın
çalışarak gelir elde etmesi durumunda bu gelir vergi kanunları açısından
ücret olarak vergilendirilir.
58 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
E. HEKİMLER, FATURA/SMM DÜZENLEYEBİLMEK İÇİN
MÜKELLEFİYETİ NASIL TESİS ETTİRİYORLAR?
Hekimlerin bir kısmının kurmuş oldukları şirketlerin adresleri ile
ikametgâh adreslerinin aynı olduğunu biliyoruz. Herhangi bir mükellefin,
doktor ya da şirket, Vergi Dairesi'nde mükellefiyet tesis ettirebilmesi için
öncelikle bir işyeri edinmesi zorunludur. Ancak bunun da istisnası
mevcuttur. Bu istisna 2002/3 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu İç
Genelgesinde açıklanmıştır. Söz konusu İç Genelgede "faaliyet konusu
ayrı bir işyeri açılmasını gerektirmeyecek nitelikte, örneğin
danışmanlık, komisyonculuk v.b. ise ikametgâh adresinin işyeri olarak
kabulü mümkündür" açıklaması vardır. Vergi daireleri de bu hekimleri
böyle kabul ettiklerinden dolayı mükellefiyetlerini başlatmaktadırlar.
Ancak hekimler gösterdikleri adreste değil çalıştıkları hastanede hasta
kabul ve tedavisini gerçekleştirmektedirler. Vergi dairesinde açılmış
bulunan mükellefiyet ise onlara belge (fatura/SMM) bastırma hakkını
vermektedir. Bastırmış oldukları bu belgeleri de hastane adına
düzenleyerek hizmetlerinin karşılığını almaktadırlar.
İlgili sağlık mevzuatlarına göre de; Özel Hastaneler, Yönetmeliğin 4/ı
maddesinde tanımlanan ruhsatnameyi ve 4/j maddesinde tanımlanan
faaliyet izin belgesini alarak sağlık hizmeti sunmaya başlayabilir. İlgili
Yönetmeliğin birçok yerinde, bina, hizmet ve personel standartları
ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel
Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmelikte düzenlenen tıp merkezleri
ise adı geçen Yönetmeliğin 4/f maddesinde tanımlanan ruhsatnameyi ve
4/ç maddesinde tanımlanan faaliyet izin belgesini, poliklinikler 4/f
maddesindeki ruhsatnameyi, muayenehaneler ise il sağlık
müdürlüğünden uygunluk belgesi alarak sağlık hizmeti sunmaya
başlayabilir.
59 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Gözden kaçmaması gereken husus; 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel
Kanunu sağlık hizmetleriyle ilgili temel esasları düzenler. Bu kanuna göre
Sağlık Bakanlığı; sağlık ve yardımcı sağlık personelinin yurt düzeyinde dengeli
dağılımını sağlamak üzere istihdam planlaması yapar ve sağlık hizmeti sunumu
ile ilgili tüm iş ve işlemler Sağlık Bakanlığınca denetlenir. Bu kanundan da
anladığımız üzere hekim bile olsa Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği şartlarda ve
şekilde izin alarak ülkemizde sağlık hizmeti sunulabilir.
Bu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere sağlık hizmetinin %8 KDV'ye tabi
olabilmesi için bu hizmetin yönetmeliklerde tanımlanan ruhsatname ve/veya
faaliyet izin belgesi veya uygunluk belgesi olan kişi veya kurumlarca verilmesi
gerekmektedir.
Sonuç olarak; 18.01.2014 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 6514
sayılı Kanunun 46. Maddesinde yapılan değişiklik ile 3359 sayılı Kanuna
Ek Madde 11 eklenmiştir. Ve “Olağanüstü durumlarda mesleğini icraya
yetkili kişilerce acil sağlık hizmeti ulaşana ve sağlık hizmeti devamlılık
arz edene kadar verilecek olan sağlık hizmeti hariç, ruhsatsız olarak sağlık
hizmeti sunan veya yetkisiz kişilerce sağlık hizmeti verdirenler, bir yıldan
üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile
cezalandırılır. “ denilmiştir. Bu kanun ile sağlık hizmeti sunumu
izne/ruhsata/faaliyet izin belgesine bağlanmıştır.
Hekimler ya da bunların kurmuş oldukları şirketler; Sağlık
Bakanlığı’ndan sağlık hizmeti sunumu ile ilgili olarak faaliyet izin
belgesi almadan sundukları sağlık hizmeti için mali mevzuatlar gereği
söz konusu Kararnamedeki 3. şartı yerine getiremediklerinden dolayı da
KDV oranını %8 olarak uygulayamazlar. Muayenehanesi olmadan
yukarıda bahsedilen durumdaki hekimlerin sunduğu sağlık hizmeti değil
danışmanlık hizmeti olarak kabul edilir ve KDV %18 uygulanabilir.
60 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
9. HEKİMLERİN DÜZENLEDİKLERİ FATURA/SMM KDV
ORANI:
A. KDV ORANI:
Bir işlemin KDV oranını tespit etmek için bu konudaki düzenlemelere
bakmak gerekir. Sağlık hizmetleri de 2007/13033 sayılı KDV Oranlarına
İlişkin Genel Kararname'nin II sayılı Listenin B-21. bölümünde
belirtilmiştir ve buradaki şartları sağlayan sağlık hizmetlerinde KDV
oranının %8 olacağı ifade edilmiştir. Bu maddedeki şartları
sağlamayanlar için uygulanacak KDV oranı ise %18'dir.
Söz konusu kararnamede 3 temel şart vardır ve bu 3 şartın aynı anda
bulunması zorunludur.
Bu şartları ilki verilen hizmetin koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve
rehabilitasyon hizmeti olması, ikincisi insan ve hayvan sağlığına
yönelik olması ve son ve en önemli şart, ki bu özel hastanelere
fatura/SMB düzenleyen hekimleri ilgilendiren, bu hizmetin ilgili
Bakanlıklar yada kanunlarla izin verilen gerçek ve tüzel kişiler
tarafından yerine getirilmesidir. Bu şartları yerine getiren hekimlerin
düzenledikleri belgelerde sağlık hizmeti KDV’si % 8 uygulanır.
Özel sağlık kurumunda kadrolu tam zamanlı çalışan hekimlerin özel
sağlık kurumunda sunduğu hizmeti sağlık hizmeti kabul edilemez ve
KDV oranı % 18’dir. Çünkü hekim direk hasta kabul etmiyor, özel sağlık
kuruluşunun kabul ettiği hastalara teşhis ve tedavi uyguluyor, dolayısıyla
özel sağlık kurumu hekimin işgücünü/mesleki bilgisini satın alıyor…
61 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
B. İŞGÜCÜ TEMİN HİZMETİ:
26.04.2014 tarih 28983 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanan Katma
Değer Vergi Genel Uygulama Tebliği daha önce yayımlanan tüm KDV
tebliğlerini yürürlükten kaldırmıştır. Katma Değer Vergi Genel
Uygulama Tebliği'nin Mükellefiyet başlıklı I. kısmının C. Mükellef ve
Vergi Sorumlusu başlıklı bölümünün 2.1.3.2.5. kısmında işgücü temin
hizmetleri açıklanmıştır. Ve Tebliğin “(I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümünde
sayılanlara, faaliyetlerinin yürütülmesi ile ilgili işlemlerde kullanılan
işgücünün sağlanması şeklinde verilen hizmetlerde (işgücü temin hizmeti
alımlarında), alıcılar tarafından (9/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.”
Denilmiştir. Buna göre “aşağıdaki şartların varlığı halinde tevkifat
uygulanır: - Temin edilen elemanların, hizmeti alana ücretli statüsünde
hizmet akdiyle bağlı olmaması gerekmektedir. - Temin edilen
elemanların, hizmeti alanın sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılması
gerekmektedir. Elemanların işletmenin mal ve hizmet üretimi
safhalarından herhangi birinde çalıştırılması halinde, sevk, idare ve
kontrolün hizmeti alan işletmede olduğu kabul edilir. Bu hususların
varlığı, taraflar arasında bir sözleşme yapılmışsa bu sözleşmedeki
hükümler veya sözleşmeye bağlı teknik şartnamedeki açıklamalar da
dikkate alınarak tespit edilir.” Denilmiştir. Burada 1. Şartın olmaması ve
2. Şartın olması ücret lehine değerlendirme olarak yorumlanabilir. 23/06/2010 tarih KDVK-59/2010-7 sayılı KDV Sirküleri'nde de bu konu
ile ilgili açıklama yapılmıştır. Söz konusu sirkülerin Değerlendirme
başlıklı D. bölümünde açıklamalar yapılmış olup, özel hastanede çalışan
hekim için de örnek verilmiştir. Hizmetin niteliğinin tespit edilmesinde,
temin edilen elemanların SSK primlerinin, tedavi giderlerinin, işyerinde
yeme içme ve barınma gibi ihtiyaçlarının hizmeti satın alan işletme
tarafından karşılanıp karşılanmadığı vb. hususlarda yapılmış
belirlemeler de dikkate alınacaktır. 08/08/2011 tarih KDVK-60/2011-1
sayılı Kdv Sirküleri ve 21/06/2012 tarih KDVK-63/2012-3 sayılı KDV
Sirküleri'nde de işgücü hizmet teminine ilişkin aynı açıklamalar yapılmış
ve aynı örnek verilmiştir. Dikkat edilmesi gereken nokta; tevkifat
uygulamasında iş gücü veren kişinin hizmet alana ücretli statüsünde
hizmet akdiyle bağlı olmamasıdır.
62 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Hekimlerin özel sağlık kurumlarında 4-A yada 4-B’li olarak çalışırken
aynı zamanda aynı işyerine fatura ya da SMM düzenlemesi ile ilgili
Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanmış farklı özelgeler vardır…
HEKİMLİK HİZMETİNDEN TEVKİFATLI KDV ALINMASI İLE İLGİLİ
ÖZELGE;
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü
Sayı: B.07.1.GİB.4.16.16.02-300.12.19-243 23/05/2012
Konu: Özel hastanelerde verilen hekimlik hizmetinde kdv oranı ve
tevkifat
…….. Ancak, hastanenizde belli dönemlerde hizmet veren doktora bu
hizmeti karşılığında yapılan ödemelerin ortağı olduğu sağlık
kuruluşu tarafından faturalanması halinde; söz konusu hizmet sağlık
hizmeti kapsamında değil işgücü temin hizmeti kapsamında
değerlendirileceğinden genel oranda KDV ye tabi tutulacak ve
hesaplanan KDV tutarı üzerinden % 90 oranında KDV tevkifatı
yapılacaktır.
Mali mevzuat açısından bakıldığında hem 4 A sigortalısı olmak hem de
aynı işyerine (sigortalı olduğun işyerine) fatura ya da SMM
düzenlenebilmesi için Maliye Bakanlığı mevzuat düzenlemesine ihtiyaç
var. Yoksa vergi mevzuatına göre usulsüz işlemler doğabilir
63 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
10. 4857 SAYILI İŞ KANUNU AÇISINDAN HEKİM
ŞİRKETLERİ ALT İŞVEREN KABUL EDİLEBİLİR Mİ?
A. ALT İŞVEREN- ASIL İŞVEREN KİMDİR
4857 sayılı İş kanunun 2. maddesinin 6. ve 7 fıkrası ile Çalışma Bakanlığının
çıkardığı "Alt İşverenlik Yönetmeliği" konuyu çok detaylı şekilde açıklamıştır.
Asıl İşveren: İşyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı
işleri veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik
nedenlerle uzmanlık gerektiren işleri diğer işverene veren, asıl işte kendisi de
işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiyi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve
kuruluşları ifade eder. (Yönetmelik 3/ç)
Alt işveren: Bir işverenden, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine
ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği
ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan, bu iş için
görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran gerçek veya
tüzel kişiyi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşları ifade eder.
(Yönetmelik 3/a)
Benzer Yönler;
İşin Asıl İşverene Ait İşyerinde Yapılması,
İşletmenin ve İşin Gereği ile Teknolojik Nedenlerle Uzmanlık Gerektiren
Bir İş Olması,
İşçilerin Sadece Asıl İşverenin İşyerinde Çalışması..
Hekimler Açısından Kazanım Ne Olabilir…
Asıl İşverenin Alt İşverenin işçilerine Karşı Müteselsil Sorumluluğu,
4 A kapsamımda çalışma
Bu tanımlamalardan olabilir mi diye düşünsekte Hekimlik Hizmet Alımı
açısından bu ilişki; muvaazalı durumlara yatkın bir ilişkidir.
64 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Örneğin…
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2009/45359K. 2011/124T. 24.1.2011
ÖZET: Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep
etmiştir. Davalı Sağlık Bakanlığına ait N Hastanesi-F. K. T. Kalp Merkezinde
davalı G...............ve Özel Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti.ne bağlı şekilde koroner
yoğun bakım personeli olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin ihale süresinin
sona erdiği gerekçesi ile feshedildiği anlaşılmaktadır. Koroner yoğun bakım
hizmeti hastanenin asıl işi olup, davalı yönünden teknolojik sebeplerle
uzmanlık gerektirmediğinden alt işverene verilmesi mümkün değildir. Mahkemece davacının davalı Sağlık Bakanlığının işçi kabul edilmesi ve davalı
G... …..Özel Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. hakkındaki davanın reddi isabetli
olmuştur. Ancak, davalılar arasında kanuna aykırı olduğu için geçersiz olan
asıl işveren-alt işveren ilişkisinde davacı işçinin işverenin kim olduğu
konusunda yanılması olağan karşılanmalıdır. ….
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 05.06.2006 tarih, 2006/12876 Esas ve 2006/16262
Karar no'lu Kararı'nda:
İşyeri işyeri hekimi ile ambulansı alt işveren uygulaması olarak sözleşme ile
alıyor…
"4857 sayılı İş Kanunu'nun 77/1. Maddesinde……,, Aynı Kanun'un 81.
maddesinde ……….. ayrıca, işyeri hekimlerinin ücret ve diğer çalışma şartları
kanunun emredici hükümleri çerçevesinde akit serbestisine uygun olarak işveren
ve işyeri hekimi tarafından belirleneceği kurala bağlanmış bulunmaktadır. Yine
aynı Kanun'un 105/2. Maddesinde.. ve açıkça kanunun 77 ve 81. maddelerine
aykırı hareket eden, bu kapsamda işyeri hekimi çalıştırma ve işyeri sağlık birimi
oluşturma yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverenlere idari para cezası
verileceği öngörülmüştür. Tüm bu düzenlemeler emredici nitelikte olup, kamu
düzeni ile ilgilidir. ……. İşçiyi gözetme borcu, işverenin asli borçlarından olup,
iş sözleşmesinin tarafları arasında şahsi ilişki kurması bağlamında asli borcun
üçüncü bir kişiye devri de mümkün değildir. …Sonuç itibariyle işyeri hekimi ile
iş sözleşmesi yapma zorunluluğu söz konusu olduğundan, İş Kanunu'nun 2.
maddesi uyarınca bu işin alt işverene devri mümkün değildir."
65 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
11. 6111 SAYILI KANUN İLE 5510 SAYILI KANUN’UN 53.
MADDESİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİK SONRASINDA 4 A
SİGORTALILIĞI ÖNCELİKLİ HALE GELDİ:
A. YAPILAN SON DÜZENLEME İLE 5510 SAYIKI KANUNUN
MADDE 53 VE EK MADDE 10 ARASINDAKİ ZIT ANLAMLAR…
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
Sigortalılık hallerinin birleşmesi
“MADDE 53- (Değişik birinci fıkra: 13/2/2011-6111/33 md.) Sigortalının 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık
statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak
şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık
statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır. Ancak,
sigortalılık hallerinin çakışması nedeniyle Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılığı esas alınanlar, yazılı talepte
bulunmak ve Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt
sınırı ve üst sınırına ilişkin hükümler saklı olmak kaydıyla, esas alınmayan
sigortalılık statüsü kapsamında talep tarihinden itibaren prim ödeyebilirler. Bu
şekilde ödenen primler;….”
6111 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanun’un 53. maddesinde yapılan değişiklik
ile 01.03.2011 tarihinden itibaren sigortalıların 4. maddenin birinci fıkrasının
(a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (a) ve (b) bentlerinde yer
alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde çalışmaları halinde ise (a)
bendi kapsamındaki sigortalılıkları geçerli sayılacağı düzenlenmiştir.
ÖNEMLİ; 5510 Sayılı Kanunun 53. Maddesinde tanımlanan yasal hak bireye
tanınmış hak olup, bu hakkın ihlali için bireye tanınan Anayasal Haklar
kapsamında da konuyu değerlendirmek gerekmektedir.
66 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI
V. Devletin temel amaç ve görevleri
Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve
bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak,
kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak
ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak
surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın
maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya
çalışmaktır.
II. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması
Madde 13 – (Değişik: 3/10/2001-4709/2 md.)
Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili
maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir.
XIII. Hakların korunması ile ilgili hükümler
A. Hak arama hürriyeti
Madde 36 – Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı
mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil
yargılanma hakkına sahiptir.
IV. Çalışma ve sözleşme hürriyeti
Madde 48 – Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir.
Özel teşebbüsler kurmak serbesttir. Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin
gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde
çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır.
V. Çalışma ile ilgili hükümler
A. Çalışma hakkı ve ödevi
Madde 49 – Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir.
(Değişik: 3/10/2001-4709/19 md.) Devlet, çalışanların hayat seviyesini
yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak,
çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam
yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.
VII. Ücrette adalet sağlanması
Madde 55 – Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer
sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.
67 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
X. Sosyal güvenlik hakları
A. Sosyal güvenlik hakkı
Madde 60 – Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir.
Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.
XIII. Devletin iktisadi ve sosyal ödevlerinin sınırları (2)
Madde 65 – (Değişik: 3/10/2001-4709/22 md.)
Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu
görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının
yeterliliği ölçüsünde yerine getirir.
VI. Vergi ödevi
Madde 73 – Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi
ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye
politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler
kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.
J. Kanunsuz emir
Madde 137 – Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan
kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, tüzük, kanun veya Anayasa hüküm
lerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir.
Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine
getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz.
Anayasal Haklar açısından 5510 Sayılı Kanunla her 4 A kapsamında
çalışanlara tanınan haklar, hekimlerin elinden alındığı için konunun yargıya
taşınması ileri de Özel Sağlık Kuruluşları açısından risk taşımaktadır.
68 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
12. HEKİM ÇALIŞMA USULLERİ İLE İLGİLİ DANIŞTAY
İPTAL KARARLARI:
Danıştay 15. Daire Esas No: 2013/5792
27 Mayıs 2012 günü yapılan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık
Kuruluşları Hakkında Yönetmelik Değişikliklerinin iptali için Türk Tabipleri
Birliği tarafından açılan davada Danıştay 15.Dairesi altı madde yönünden iptal
kararı verdi. Buna gore;
Yan dal veya iki ayrı uzmanlığı bulunan hekimlerin kadrolu çalıştıkları
uzmanlık dalı dışındaki uzmanlık dalında çalışmasının yasaklanması
uzmanlık dalında çalışma hakkını engellediğinden hukuka aykırı
bulunmuştur.
Tıp merkezindeki uzman hekimin ayrılması halinde, ayrılan kadroya
hekim başlayışının bir yıl süreyle Bakanlıkça durdurulabileceğine ilişkin
düzenleme çalışma hakkına ölçüsüz müdahale anlamına geldiği gerekçesi
iptal edilmiştir.
Emekli olan hekimlere tıp merkezinde çalışma izni verilirken
polikliniklerde kadro dışı çalışmalarının engellenmesi de iptal
edilmiştir.
Kadro dışı çalışmanın tıp merkezleri ile sınırlı olması polikliniklerde
yasaklanması çalışma özgürlüğünü ihlal ettiğinden hukuka aykırı
bulunmuştur.
Poliklinik açan tabip/ortak tabip dışında çalışan hekimlerin 1219 Sayılı
Kanunun 12. maddesindeki sınırlamalara bağlı kalmak şartıyla
polikliniklerde kadro dışı geçici çalışabilecekleri sonucuna varılmıştır.
69 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Bir sağlık kuruluşunda kurulmuş tıbbi cihazların devir yoluyla
polikliniğe devredilmesinin yasaklanmasına ilişkin değişiklik hukuka
aykırı bulunmuştur.
506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesi kapsamındaki bankalar, sigorta ve
reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların
teşkil ettikleri birlikler personeli için kurulmuş bulunan sandıklara ait
sağlık birimlerindeki hekimlerin yalnızca bu birimde meslek icra
edebilecekleri düzenleme iptal edilmiştir.
Önemli olduğunu düşündüğüm bir karar:
Danıştay 15 Daire E No: 2013/11406 – K No: 2014/2467
İzmir’de poliklinikte çalışan bir operatör hekimin özel hastane de ameliyat
yapma isteği İl Sağlık Müdürlüğünden reddediliyor.
İdari Mahkeme de İl Sağlık Müdürlüğü kararını onaylıyor.
Kararın temyizde bozulması isteniyor.. Ve sonuç;
ÖHY Ek 5 Madde birinci fıkra (ı) bendi ile muayenehanesi olan hekimlere bu
hakkın tanındığı, polikliniklerin de mahiyeti gereği serbest hekimliğin icrası
için açıldığı ve müşterek muayenehane vasfında olduğundan kararın
iptaline…
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu E No: 2014/4691 – K No:
2014/5082 ve
Danıştay 15. Daire 2014/3859
Ayrıca itiraz öncesi Danıştay 15.Dairesi’nin verdiği kararda da şu
düzenlemelerin yürütmesi durdurulmuştu.
Türk Tabipleri Birliği’ne Planlama ve İstihdam Komisyonunda yer
verilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur. Yapılacak planlamaların ilandan
önce değerlendirilmesi, yapılacak itirazların değerlendirilmesi ve ihtiyaç
duyulan konularda görüş alınması amacıyla kurulan Komisyonda TTB’ne
yer verilmesinin hukuken zorunlu olduğu belirtilmiştir.
70 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Emekliliğe ayrılmış hekimlerin kadro dışı geçici çalışmalarını 31.12.2013 tarihinden önce emekliye ayrılmaya ve muayenehane hariç
planlamaya tabi hiçbir özel sağlık kuruluşunda kadrolu olarak
çalışmamaya bağlı kılınmasına ilişkin düzenlemelerin de yürütmesi
durdurulmuştur. Yönetmeliğin yayımı tarihi itibariyle muayenehane hariç
planlamaya tabi hiçbir özel sağlık kuruluşunda kadrolu olarak çalışmayan
tabiplere de maddede sağlanan kadro dışı geçici çalışma hakkının
sağlanmaması, 31.12.2013 tarihi ile dava konusu Yönetmeliğin
yayımlandığı 21.3.2014 tarihi arasında aynı durumda olan tabipler
yönünden hak kaybına olması eşitlik ilkesine aykırı bulunmuştur.
Özel Hastaneler bünyesinde, estetik amaçlı sağlık hizmetlerini sunmak
amacıyla estetik birimi kurulabileceği yönündeki hükmün nasıl anlaşılıp
uygulanması gerektiği kararda belirtilmiştir. Daire kararında; Estetik
üniteleri kurulsa bile özel sağlık kuruluşlarının kadrolarında bu üniteler
dışında çalışan tabip veya uzman tabiplerin tıp mesleğini icra yetkisi
sahasına göre güzellik ve estetik amaçlı tıbbi girişimleri yapabileceği ortaya konulmuştur.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu E No: 2014/4691 – K No: 2014/5082 ve
Danıştay 15. Daire 2014/3859
Özel Hastaneler Yönetmeliği’nde 21 Mart 2014 günü yapılan değişiklerle ilgili
TTB tarafından açılan davada İdari Dava Daireleri Kurulu’na yaptığımız itiraz
sonucunda iki madde yönünden daha yürütmenin durdurulmasına karar verildi.
Buna göre kadro dışı çalışabilmeyi tıp merkezi veya özel hastanede tam
zamanlı çalışmaya bağlı kılan Yönetmelik hükümleri hukuka aykırı bulunmuştur.
Ayrıca muayenehanesi bulunan tabiplerin özel hastanelerde sadece
nöbet tutabilecekleri şeklindeki düzenlemenin de yürütmesi
durdurulmuştur. Bu karar sonucu muayenehanesi olan hekimler 1219
Sayılı Yasa’nın 12. maddesine uygun olması koşulu ile özel sağlık
kuruluşunda çalışabileceklerdir.
71 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
ÖNEMLİ: Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü 17.11.2015
tarih ve 54718026 sayılı yazısı ile yürütmesi durdurulan kararlar için verdiği
talimat şöyledir: …. Gereği yapılan kadro dışı geçici (kısmi zamanlı) çalışma
başvurularının 1219 sayılı kanunun 12. Maddesi kapsamında
değerlendirilmesi….
Muayenehanesi olan tabiplerin nöbet tutması konusundaki iptal içinde
“mevzuat düzenleninceye kadar işlem yapılmaması… “Demiştir…
Yargı Kararlarında Sağlık Bakanlığı’nın tarafsız (?) duruşu…
Danıştay Onbeşinci Dairesinin E.2013/5792 sayılı dosyasında açılan davada
çeşitli konular da iptal kararı verdi.
Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Sayı : 54567092/
Konu : Yargı Kararları hk. Yazı yayınladı.
A) ATT Yönetmeliğine ilişkin yargı kararları:
(11) maddesi …… E.2013/5792 sayılı dosyasında açılan davada
27/5/2013 tarihli ve 28305 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ATT
Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değiştirilen
Ek 1 inci maddenin dokuzuncu fıkrasının üçüncü cümlesindeki “bir
sağlık kuruluşunda” ibaresinin “özel hastane veya tıp merkezinde”
şeklinde değiştirilmesinin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiş olup buna göre özel hastane veya tıp merkezinde kurulmuş ve
işletilmekte olan teknoloji yoğunluklu tıbbî cihazlar devir yoluyla aynı il
içinde başka bir özel hastane veya tıp merkezine kurdurulma talebi
Müdürlükçe değerlendirilerek sonuçlandırılacak, diğer sağlık
kuruluşlarına devredilmesi için Bakanlığımız görüşü alınacaktır.
ÖNEMLİ: Yönetmelik, Genelge vb hukuki norm belgeler ile yapılan
düzenlemelerin hukuka aykırılığı Anayasa’da belirlenmiştir.
Buna en iyi örnek 10.04.2014 tarih ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Uygulamaları konulu 2014/10 no’lu Genelgenin İptali için Danıştay’a açılan
davada verilen karardır:
Sonuç: “…. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27/2. maddesi
hükmünce YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA….”
72 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Dolayısıyla hak aramak Anayasal bir haktır…
ANAYASAMIZA göre
“MADDE 125.– İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu
açıktır.
Denilmekte ve
MADDE 124.– Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev
alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere
ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.
Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir. “
Denilmek suretiyle idarenin yapacağı işlemlerin üst hukuk normlarına ve
kanun koyucunun kendine çizdiği sınırlar dâhilinde hukuki ve kanuni olması
gerektiği kesin surette anayasal güvence altına alınmıştır. Hiçbir kurum yasada
kendisine verilen görev, yetki ve sınırları aşacak şekilde tebliğ veya sözleşme
yapamaz.
Burada esas sorun aşağıda anlatılacağı gibi kurum keyfiyetinin kendisine
verilen görev, yetki ve sınırları aşarak neredeyse kendi mevzuatını yapma
aşamasına gelmesinden kaynaklanmaktadır. Yargının bu keyfiyete izin
vermeyeceğine güvenimiz tamdır.
Bu konuya örnek olarak;
“5510 sayılı yasayla ilgili bir davada YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas
No. 2011/2500 kararında Anayasa’nın 138. maddesinde de yer alan, "Normlar
hiyerarşisi" ilkesi uyarınca, hukuk kuralları yukarıdan aşağıya doğru
"Anayasa", "Kanun", "Kanun Hükmünde Kararname", "Tüzük", "Yönetmelik"
ve "Diğer alt düzenleyici işlemler (Yönerge, Genelge vb.)" şeklinde
sıralanmakta olup, alt kademe yer alan bir normun üst kademedeki norma aykırı
olması ya da onun kapsamını aşan düzenlemeler içermesi mümkün
bulunmamaktadır.
Bu durum, “Genel kurallar, usulü dairesinde değiştirilinceye veya kaldırılıncaya
kadar, düzenleyici işlem tesis etme yetkisi olan makam ve kurumları da bağlar”
şeklinde ifade edilen “Tu patere legem quam facisti” prensibi ile izah
olunmaktadır.
(Fransız İdare Hukuku Terimleri Sözlüğü, kurala göre davran..)
Bu ilkenin doğal sonucu olarak, normlar hiyerarşisinde üst kademede yer alan
yasal kurallara aykırı düzenleyici tasarrufların idare tarafından yürürlüğe
konulmasının hukuka aykırı olacağı şüphesizdir.” Verilebilir.
73 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
13. ŞİRKET SAHİBİ HEKİMLERİN YAPACAKLARI
SÖZLEŞMELERDEKİ TAŞIDIĞI RİSKLER:
A. SGK HİZMET SÖZLEŞMESİ AÇISINDAN:
2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından
Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi
Zeyilname 1 yürürlük tarihi 19.09.2012
Zeyilname 2 yürürlük tarihi 21.06.2013
Zeyilname 3 yürürlük tarihi 20.01.2014
İle
01.01.2016 tarihinden itibaren uygulanacak
Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti
Satın Alım Sözleşmesi’ne göre
4. TANIMLAR
Personel çalışma belgesi: SHS’nin tabi olduğu mevzuat gereği sağlık
personelinin SHS’de çalışabileceğini gösterir belgeyi,
Bu madde 2016 yılında uygulanacak sözleşme metninde de aynen
duruyor.
6.2. SHS’NİN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ
6.2.1. SHS, Kurum tarafından çıkarılan mevzuat hükümleri ile kuruluş ve
faaliyetleriyle ilgili olarak Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan mevzuat
hükümlerine uymakla yükümlüdür.
Bu madde 2016 yılında uygulanacak sözleşme metninde de aynen
duruyor.
74 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
7.8. HİZMET ALIMI
7.8.1. SHS, SUT’ta yer alan tetkik ve tahlillerden bir veya daha fazlasını
gerçekleştiremediği hallerde, bu hizmetleri temin edeceği SHS’nin,
görüntüleme merkezinin ve/veya laboratuarın ruhsat örneği ile alınacak
hizmetleri gösterir hizmet alım sözleşmesini sözleşmenin yapıldığı tarihten
itibaren 5 (beş) iş günü içerisinde Kuruma iletmek zorundadır……Kuruma
iletilmeyen ve Kurumca uygunluğu bildirilmeyen SHS’lerden hizmet alınması
ve/veya bu hizmetlerin Kuruma fatura edilmesi halinde, bu işlem bedelleri
ödenmez..
Bu madde 2016 yılında uygulanacak sözleşme metninde de aynen
duruyor.
7.8.3. SHS, başka bir SHS’den hizmet alımı yöntemiyle hizmet temin etmek
amacıyla yapacağı sözleşmelerde; hizmet alımı yapılan SHS’nin alınan
hizmete ilişkin olarak bu sözleşmede yer alan tüm hükümlere uyacağını,
Kurumun denetim hakkının bulunduğunu, denetimin engellenmesi veya bu
sözleşme hükümlerine uyulmaması hallerinde ilgili bedellerin Kurumca
ödenmeyeceğini ve bu durumda hizmet alım sözleşmesinin SHS tarafından tek
taraflı feshedilmiş olduğunu belirtir hükümlere yer vermek zorundadır. Hizmet alınan yer denetlemeye izin vermez ise bu durum bir tutanakla tespit
edilerek SHS’ye bildirilir ve bildirim tarihinden itibaren alınan hizmetlere ilişkin
bedeller Kurumca ödenmez.
Bu madde 2016 yılında uygulanacak sözleşme metninde de aynen
duruyor.
7.8.4. Hizmet alımı yapılan yerin/yerlerin bu sözleşmede yer alan
hükümlere uymadığının tespiti halinde, hizmet alımı yapan fesih
hükümleri hariç olmak üzere bu sözleşme hükümleri uygulanır.
Bu madde 2016 yılında uygulanacak sözleşme metnine yeni konuldu.
Buna göre hizmet alımı yapılan firmada meydana gelen sözleşmeye
aykırı durumlar sözleşmesi SHS’ye de uygulanır manasını taşıyor.
DİKKAT: Yeni sözleşmede Hizmet Alımı maddesinde “Hekimlik Hizmet
Alımı” tanımlanmaması düşündürücüdür.
75 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
8. PERSONELE İLİŞKİN HÜKÜMLER
8.2. ….Bildirilmesi gereken hekimler sözleşme başvurusu sırasında Kuruma
bildirilir. …….. SHS bu bildirimler sırasında, hekimlere ait Sağlık Bakanlığı
mevzuatı gereğince düzenlenen personel çalışma belgesi ile noter onaylı imza
sirküsünü Kuruma eksiksiz olarak teslim eder. Teslim edildiği tarihi izleyen 5
(beş) iş günü içinde bu hekimler MEDULA’da aktif hale getirilir….
Bu maddeye 2016 yılında uygulanacak sözleşme metninde “…ve
hekimlerle yapılan sözleşmeyi Kuruma eksiksiz olarak teslim eder..”
eklendi.
“Hekimlik Hizmet Alımında” Özel Sağlık Kuruluşu sözleşmeyi Hekim
ile değil Hekimin Ortağı Olduğu Şirket ile yapıyor.
8.3. SHS, Kurumla sözleşme yaptığı branşlarda görev yapan hekimlerin geçici
(izin, rapor, eğitim vs.) veya sürekli ayrılmaları halinde bu kişileri ayrılış
tarihleri itibariyle MEDULA’da pasif hale getirir. Bunlardan sürekli ayrılanlar
5 (beş) iş günü içinde Kuruma bildirilir.
Bu madde 2016 yılında uygulanacak sözleşme metninde de aynen
duruyor. Ve bu madde ile
o SGK; hekimi, işçi statüsünde sağlık kuruluşunu işveren olarak
görüyor.
o Bu madde içeriğine göre Özel Sağlık Kuruluşu; Hekim Ortaklı
Şirketler ile anlaşma yaparsa da yapılan sözleşme Hizmet Akdi
olarak yapılmış olacak ki hekim kıdem vb tazminat haklarını da
isteyebilir…
Şirket ortağı hekimler ile yapılacak hizmet alımı anlaşmaların
içeriğinde izin, mesai vb belirtilmediğine ve aralarında işçi işveren
ilişkisi olmadığı da düşünülürse bu durumda da madde bu haliyle
denetimlerde sıkıntı yaratabilir…
76 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
2016 yılında uygulanacak sözleşme metnine yeni eklenen 2 madde ise
“Hekimlik Hizmet Alımı” açısından düşündürücüdür.
8.4. 5237 sayılı Kanunda belirtilen ve Kurum zararına neden olan nitelikli
dolandırıcılık suçunun işlendiği kesinleşmiş mahkeme kararıyla sabit
görülmesi şartıyla; söz konusu fiillerin hekimler tarafından işlendiği
durumda, kesinleşmiş mahkumiyet kararında yer alan mahkumiyet süresi
dikkate alınarak, üç yıldan az olmamak üzere mahkumiyet kararında yer alan
süre ile hekimlerle sözleşme yapılmaz ve aynı sürede fatura bedelleri ödenmez.
Kesinleşmiş mahkeme kararının beklenmesi sağlık hizmeti satın alınmasına
ilişkin sözleşmelerde belirtilen fesih sürelerinin uygulanmasına engel olmaz
8.5. 5237 sayılı Kanunda belirtilen nitelikli dolandırıcılık fiillerini işleyen
sağlık hizmeti sunucusu ve/veya ilgili hekimler hakkında ruhsat iptali de dâhil
olmak üzere gerekli tüm iş ve işlemler için keyfiyet Sağlık Bakanlığına
bildirilir.
Düşündürücüdür çünkü “Hekimlik Hizmet Alımında” hekim ile değil
Ortağı Olduğu Şirket ile anlaşma imzalanıyor.
10. ÖDEME ŞARTLARI VE ZAMANI
10.3. SHS adına tahakkuk etmiş olan her türlü Kurum alacağı (sigorta prim
aslı, işsizlik sigortası prim aslı, cezai şart ile bunlara bağlı gecikme cezası,
gecikme zammı) ile bu alacaklardan doğacak fer’ilere ilişkin borcu bulunması
halinde SHS’ye yazı ile bilgi verildikten sonra kanuni faizi ile birlikte
Kurumdaki alacağından mahsup edilir ve varsa kalan tutar SHS’ye ödenir.
2016 yılında uygulanacak sözleşme de bu madde yeniden düzenlendi ve tüm
kamu kuruluşlarının alacakları SHS’den mahsup edilecek..
10.3. Bu sözleşmenin uygulanmasının dışında kalan, SHS adına tahakkuk
etmiş olan her türlü Kurum alacağı ile bu alacaklardan doğacak fer’ilere
ilişkin borcu bulunması halinde Kurumdaki alacağından mahsup edilir ve
varsa kalan tutar SHS’ye ödenerek yazı ile bilgi verilir.
DİKKAT: Şirket sahibi hekimlerin 4 B prim borcu yada vergi borcu vb
olduğunda bu SGK alacağı sağlık kuruluşunun alacağından MAHSUP
edilecek mi???
77 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
2016 yılında uygulanacak sözleşmeye eklenen ilginç maddeler:
“10.7. Kurum müfettişlerince yapılan inceleme veya soruşturma
esnasında yapılan tespitlere bağlı olarak, oluşabilecek Kurum alacağı
tahsilinin riske gireceğinin öngörülmesi hâlinde, en az üç müfettişten
oluşan komisyonun uygun görüşü ve Rehberlik ve Teftiş Başkanının
onayıyla altı ayı geçmemek üzere, inceleme veya soruşturma
sonuçlanıncaya kadar sağlık hizmeti sunucusunun Kurum nezdindeki
muaccel veya müeccel alacaklarının ödemesi, tahsili riske gireceği
öngörülen alacakla orantılı olarak durdurulabilir. Altı aylık süre içinde
inceleme veya soruşturma sonuçlanmaz ise durdurma kararı
kendiliğinden kalkar ve bu tarihten itibaren muaccel olan alacakları
ödenmeye devam olunur. Altı aylık süre sonuna kadar ödemesi
durdurulan alacaklar ise inceleme veya soruşturma sonuçlanıncaya
kadar ödenmez. Ancak, sağlık hizmeti sunucusunun Kurum nezdindeki
muaccel olan alacaklarının her biri için 6183 sayılı Kanunun l0 uncu
maddesinin birinci fıkrasının 2 nci ve 3 üncü bentlerinde sayılanlar
kapsamında teminat verilmesi hâlinde durdurma kararı bu kararı
uygulayan Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri tarafından kaldırılır ve
Kurum nezdindeki alacakları ödenir.”
Bu madde içeriği 6552 Sayılı Torba Yasa ile 5510 Sayılı Kanunun
103. Maddesinde 10.09.2014 tarihinde ek fıkra olarak eklendi.
Kanuni düzenleme ile getirilen bu madde SGK Sağlık Hizmet Alımı
Sözleşmesine eklenmesine rağmen kanun ile tarif edilen “Hekimlik
Hizmet Alımı” ise sözleşmede yer almadı.
14.8. SHS, hekimlerin bu sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine
getirmemesine bağlı olarak yapıldığı tespit edilen yersiz ödemelerin
Kuruma geri ödenmesinde, SHS ile birlikte müteselsilen sorumlu
olduğunu ve Kanunda kendisine yüklenen sorumluluk ve cezai
müeyyideleri bildiğini belirtir ifadelere yer verilen sözleşmeyi,
başvurusu sırasında Kurum ilgili birimine iletmekle yükümlüdür.
Hekimler ile Özel Sağlık Kurumları arasında yapılan sözleşmelere
Hekimlerin müteselsilen sorumlu olduğunun belirtilmesi isteniyor ki
bu ifadeler “Hekimlik Hizmet Alımı” yapılması durumunda Hekimin
Ortağı Olduğu Şirket ile yapılan sözleşmede de istenecektir.
Bu durumda
o Hekimler Şirket kurarlar mı…
o Hekimin Ortağı Olduğu Şirketin sorumluluğu ne kadar
olacak…
78 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
EK-1
SÖZLEŞME YAPMAK İÇİN ARANAN BELGELER FORMU
6- Hizmet alımı yaptığı SHS ile ilgili belgeler:
Ruhsat ve/veya Faaliyet İzin Belgesi ve/veya Uygunluk Belgesi (Noter onaylı
olmalıdır)
Yapılan sözleşmenin örneği (Aslı veya noter onaylı)
Bu madde 2016 yılında uygulanacak sözleşme metninde de aynen
duruyor.
7- SHS’de çalışan hekimlere ilişkin belgeler:
……..
Hekimlerle yapılan sözleşmeyi (Aslı veya noter onaylı)
Bu madde 2016 yılında uygulanacak sözleşme Ek 1’e yeni eklendi.
Özetle;
Halen mevcut hizmet alımı sözleşmesinde diagnostik hizmet
alımı serbest..
SGK’ye iletilecek zorunlu belgelerden biri hizmet alınan kuruluşun
ruhsatı. Hizmet alımı yapılan hekim şirketlerinden hangi ruhsat
istenecek… Belediyelerden alınacak İşyeri Açma Ruhsatı yeterli olacak
mı?
Mevcut sözleşmeye göre SGK; sağlık kuruluşunun sağlık ile ilgili
hizmet alımı yaptığı diğer kuruluşları da denetleyebileceğine göre
hizmet alımı yapılan hekim ortaklı şirketlerin denetlemelerde durumu
nedir…
Özel Sağlık Kuruluşundan 7.8.3’e göre bahse konu hükümlerin;
hizmet alımı yaptığı hekim ortaklı şirketler ile yapılan sözleşmelere
konu edilmesi, Özel Sağlık Kuruluşunun direktif, denetleme hakkını
kullanması açısından değerlendirileceğinden sorumluluklarda Özel
Sağlık Kuruluşunun (MU) olacaktır.
Ve kanun yayım tarihinden bu yana klinik hekimlerden hizmet alımı
yapılabileceği ile alakalı zeyilname yayınlanmadı.
79 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Fakat
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİ
2.2 - Finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin sağlanma
yöntemleri ve ödeme kuralları
“(11) (Değişik:RG-10/04/2014-28968/1 md. Yürürlük:10/04/2014) Kurumla
sözleşmeli özel sağlık kurum ve kuruluşları, bir başka sağlık kurum ve
kuruluşundan hizmet alımı yoluyla sağladıkları tetkik ve/veya tahlil dışındaki
tedavilere ait giderleri Kuruma faturalandıramazlar. Hekim veya diş
hekimlerinin, özel sağlık hizmeti sunucusu bünyesinde çalışması halinde, bu
hekimler tarafından fatura düzenlenerek alınan/sunulan sağlık hizmetleri bu
kapsamda değerlendirilmez. Kurumla sözleşmeli özel sağlık kurum ve
kuruluşları, bir başka sağlık kurum ve kuruluşundan hizmet alımı yoluyla
sağladıkları kuruluş ve faaliyetiyle ilgili olarak bağlı bulunduğu mevzuat
gereği düzenlenmiş olan ruhsat/faaliyet veya uygunluk belgesinde yer alan
tetkik ve/veya tahlil dışındaki tedavilere (gastroskopi, kolonoskopi,
rektosigmoidoskopi, rektoskopi, bronkoskopi, anjiyografi gibi işlemler de dahil
olmak üzere) ait giderleri Kuruma faturalandıramazlar. Hekim veya diş
hekimlerinin, özel sağlık hizmeti sunucusu bünyesinde çalışması halinde, bu
hekimler tarafından fatura düzenlenerek alınan/sunulan sağlık hizmetleri bu
kapsamda değerlendirilmez.”
Tanımı olduğundan SGK ödemeleri açısından sorun yok gibi dursa da SGK
Hizmet Sözleşmesinin Zeyilname ile yeniden düzenlenmesine ihtiyaç var…
Hekim Ortaklı Şirketlerden hizmet alınması durumunda bir ruhsat
istenecek mi konusu daha da netleştirilmesi diye düşünüyorum.
80 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
B. ZORUNLU MESLEKİ SİGORTA AÇISINDAN:
TABABET VE ŞUABATI SAN'ATLARININ TARZI İCRASINA
DAİR KANUN
Ek Madde 12 – (Ek: 21/1/2010-5947/8 md.) ………
Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan veya mesleklerini serbest olarak
icra eden tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar,
tıbbi kötü uygulama sebebi ile kişilere verebilecekleri zararlar ile bu sebeple
kendilerine yapılacak rücuları karşılamak üzere mesleki malî sorumluluk
sigortası yaptırmak zorundadır.
Zorunlu mesleki malî sorumluluk sigortası, mesleklerini serbest olarak icra
edenlerin kendileri, ….. özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışanların
sigorta primlerinin yarısı kendileri tarafından, yarısı İSTİHDAM edenlerce ödenir. İstihdam edenlerce ilgili sağlık çalışanı için ödenen sigorta primi, hiçbir
isim altında ve hiçbir şekilde çalışanın maaş ve sair malî haklarından kesilemez,
buna ilişkin hüküm ihtiva eden sözleşme yapılamaz.
Zorunlu sigortalara ilişkin teminat tutarları ile uygulama usul ve esasları Sağlık
Bakanlığının görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenir.
Resmi Gazete 21 Temmuz 2010 ÇARŞAMBA Sayı : 27648
Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında
Kurum Katkısına İlişkin Usul Ve Esaslara Dair Tebliğ (2010/1)
Kapsam
MADDE 2- (1) Bu Tebliğ doğrudan sağlık hizmeti sunan, kamu veya özel
sağlık kurum ve kuruluşları ile sağlık birimlerinde çalışan tabipler, diş
tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile ilgili kurum ve
kuruluşları kapsar.
Kanun ve bağlı tebliğinde tanımlama ya göre Borçlar Kanununa göre
hizmet alımı yapılan Hekim Ortaklı Şirketler ruhsatsız sağlık hizmeti
sunumu açısından sıkıntı yaşarlar mı???
Hekimin Diploma ve/veya Uzmanlık Belgesi,
Sağlık Kurumunun Ruhsat/ Faaliyet İzin Belgesi,
Hekimin kadrolu ya da kadro dışı geçici kadro da 1219 sayılı yasanın
12. Maddesi kapsamına uygun hizmet sunması durumunda sorun
olmayacağı yönünde cevap alsak da…
Malpractis açısından açılacak bir dava da karşı tarafın avukatının bu
durumu kullanacağı ve ilgili hekimin ruhsatsız hizmet sunduğu ithamı
ile karşı karşıya kalması olasılık dâhilindedir.
81 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
C. HEKİM SAHİPLİĞİNDEKİ ŞİRKETLER İLE ÖZEL SAĞLIK
KURULUŞLARI ARASINDAKİ SÖZLEŞMELERİN İÇERİĞİ VE
CEZAİ TAZMİNATLAR AÇISINDAN…
Bu sözleşmeler çeşitli isimler altında yapılabiliyor…
Hakediş Usulü Sağlık Hizmeti Sözleşmesi
Ciro Paylaşımına Dayalı Hekimlik Hizmet Alımı Sözleşmesi vb gibi…
Hekim ve Sağlık Kuruluşu TARAFLAR olarak tanımlanıyor.
Bundan böyle kısaca ……….(“Sağlık Kurumu” olarak anılacaktır.) ile diğer
tarafta …………………. (bundan böyle kısaca “Şirket” olarak anılacaktır. )
Bir tarafta Özel Sağlık Kuruluşu diğer tarafta Yüklenici Hekim….
Kimine göre KARŞI TARAF hekim kimine göre YÜKLENİCİ…
Bu sözleşmeler hangi kanunlara göre yapılıyor?
Bu sözleşmelerde iş ortaklığı gelir paylaşımı ya da ciro paylaşımı yöntemleri
ile “Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu kapsamında YAPILIYOR, “
diyen sözleşmelerin yanında;
“Yüklenici/Hekim ile Özel Sağlık Kuruluşu arasında imzalanan işbu sözleşme
konusu iş gelir paylaşımı (hak ediş) esasına dayalı ticari bir ilişki olup Borçlar
Kanunu ve İş Kanunu çerçevesinde HİZMET SÖZLEŞMESİ OLARAK
YORUMLANAMAZ. Diyen sözleşmelerde var.. “
Aralarında; “ticari bir ilişki ve ticari iş” olup, uyuşmazlıklar bu esasa göre
çözümlenecektir.
Bu konuda Ticaret Mahkemesine giden konu görevsizlik olarak
değerlendirilebilir…
82 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Hekim ile Sağlık Kurumu taraf olduğu için İş Kanunu, Sosyal Sigortalar
ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve İş Sağlığı ve Güvenliği
Kanunu’ndan kaynaklı yükümlülüklerden Hekim Şirketi sorumlu hale
geliyor, bu kapsamda doğabilecek ödemeleri de Sağlık Kurumu Hekim
Şirketine rücu edebiliyor…
Fesih hallerinde verilen süreye uyulması durumunda tazminatsız fesih
edilebiliyor. Hekim mağduriyeti olan bu maddeyi neden kabul eder???
“ … yukarıda belirtilen kriterlere uygun olmayan eylemlerin …..Sözleşme’ye
aykırılık sayılacağını …….. Sağlık Kurumu’nun, bu madde hükümlerine
aykırılık halinde Sözleşme’yi derhal feshi ederek zararını talep hakkı
saklıdır.” Diyerek direktif/talimat verme/denetleme hakları Sağlık
Kurumunda kalır. Öngörebildiğiniz sayıda olumsuz aksiyonlar için tazminat
istenebilir.
Sözleşme ile şirket ortağı hekime meslek icrası ile alakalı özgürlükleri
kısıtlayan maddeler uygulamaya konabilir.
“……….Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan özel sağlık kuruluşlarına
ilişkin mevzuat ve Sosyal Güvenlik Kurumu ile yapılan sözleşmelerden doğan
sorumluluklarından dolayı Sağlık Kurumu’na yükletilen ilgili ceza veya
kesintiler açısından Şirket’in sorumlu olacağını, …….” Diyerek Özel Sağlık
Kuruluşlarına gelebilecek cezaları da Hekim Şirketlerine rucü edebilirsiniz…
“…..SGK Mevzuatı kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu, Tabipler Odası
Meslek Kuralları çerçevesinde Tabipler Odası, İl Sağlık Müdürlükleri, Mülki
Amirlikler ve sair kamu kuruluşlarınca Sağlık Kuruluşu'na tebliğ edilen ve
herhangi bir sebep ile Özel Sağlık Kuruluşu tarafından ödenen ceza veya
kesintiler ile Yüklenici Hekim’in fiili ve uygulamaları arasında nedensellik
bağı var ise, ödenen meblağın tamamı Yüklenici Hekim’e rücu……”
Kanunların arkasından dolanma …
Sözleşmelerde ….Yüklenici Hekim ile arasında İş Kanunu anlamında hizmet
ilişkisi bulunmadığını…. Derken
Başka bir madde de …işinin aksamaması ve başhekimin onaylaması ve yılda
… iş gününü geçmemesi koşuluyla kongreler,…gidebilir..
“………Hekim tıbbi hizmetini hafta içi 09:00-18:00 saatleri arasında,
cumartesi 09:00-15:00 saatleri arasında verecektir. Ancak hekim Başhekim ile
belirleyeceği farklı saat ve günlerde de tıbbi hizmetini verebilir.”
83 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
“……şirket’in temin ettiği Hekim tarafından hizmet sunulamayacak dönem,
14 iş gününü geçemez….”
Hekim Şirketi, sözleşme konusu kapsamında Ortağı Olduğu Hekimin,
tıbbi kötü uygulamaları açısından doğacak tazminatlardan da sorumlu tutulabilir.
“Şirket, ………mesleki sorumluluğu kapsamında verdiği her tür zarardan
doktorla birlikte müteselsilen ve müştereken sorumlu olduğunu kabul, beyan
ve taahhüt eder. Bu bağlamda yargı mercileri tarafından Şirket tarafından
görevlendirilen doktorun tazminat gerektirecek bir eylemi bulunduğunun tespit
edilerek tazminata hükmedilmesi halinde Sağlık Kurumu’nun ödemek zorunda
kalacağı doktorun eylemine bağlı olan ilgili bedeller Sağlık Kurumunun talebi
halinde derhal Şirket tarafından Sağlık Kurumu’na…. “
“….Hekim, Özel Sağlık Kuruluşu bünyesindeki hizmetleri sırasında, haksız fiil,
yanlış tanı ve tedavi nedenleriyle hastalarının uğrayacağı zararlardan dolayı,
hastaların ve/veya yasal mirasçılarının X Hastanesine karşı yöneltecekleri maddi
ve manevi tazminat taleplerinden şahsi kusuru oranında sorumlu olduğunu
kabul ve taahhüt …..
“…….. hekimlik hizmeti sebebiyle dava açılması durumunda Şirket, bu davalar
ile ilgili her türlü masrafları karşılamakla yükümlü olacağı gibi, dava
neticesinde ortaya çıkacak her türlü hukuki ve cezai sorumluluğu da Şirket ve
Şirket adına hizmeti sağlayan Hekimin kendisi yüklenecektir….
Yeni kanun düzenlemesinin net bir tarif yapmadığına verilebilecek en güzel
örnek, aynı konuda farklı kurumlardaki sözleşme içeriklerinin zıtlık teşkil
etmesidir.
Mesleki sorumluluktan doğan cezai tazminatı Hekim Şirketine mi rucü
edeceksiniz yoksa Hekime mi…
1219 Sayılı Yasada Zorunlu Mesleki Sigorta hekim çalışmasında bu yasaya
uyum istiyor.
84 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Eleman Temini Cezası da sözleşmelerde unutulmamalıdır.
“……….doktorun, Şirket tarafından temin edilerek tıbbi hizmet sunulmasına
ilişkin tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerini…..
4857 Sayılı İş Kanunu
Madde 90: İş arayanların elverişli oldukları işlere yerleştirilmeleri ve çeşitli işler
için uygun işçiler bulunmasına aracılık görevi, Türkiye İş Kurumu ve bu hususta
izin verilen özel istihdam bürolarınca yerine getirilir.
Madde 106: Bu Kanunun 90 ıncı maddesinde öngörülen izni almadan faaliyet
gösteren işverene bin tl para cezası verilir.
Ayrıca dikkat edilmesi gereken bir konu da; sermaye şirketlerinde önemli
olan ortak değil sermaye olduğundan ortakların sorumluluğu şirkete
koydukları sermaye ile sınırlandırılmıştır.
Birinci derecede şirketin sorumlu olduğu hallerde şirket takip edilmeden ortaklar
takip edilmez.
Limited şirketlerde ortakların sorumluluğu TTK’nun 532’nci maddesinde
düzenlenmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre ortaklar, sermaye koyma
borçlarını yerine getirdikleri nispette sorumluluktan kurtulurlar.
Dolayısıyla Hekim Şirketlerine yönelecek tazminat cezaları da kadük kalabilir.
Tamamıyla ticari ilişki niteliğinde olan bu sözleşmede, teşhis ve tedavinin baş
aktörü olan hekim tüzel kişiliğin ortağı durumumdadır. Dolayısıyla Özel Sağlık
Kuruluşu ile aralarında direk bir ilişki de yok gibi duruyor.
Ve bu sözleşmelere; içeriği dışında hekim hasta ilişkilerinin hukuksal durumu
açısından da bakmak gerekir.
85 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
14. ŞİRKET SAHİBİ HEKİMLERİN AVANTAJLARI NELER
OLABİLİR:
Bu çalışmanın amacı “Hekimlik Hizmet Alımının” irdelenmesi olduğundan
Hekim Ortaklı Şirketler ile Serbest Meslek İcra eden Hekimlerin avantajları
açısından da olaya genel manada baktık.
Özellikle teşvikler, hibeler vb pozitif kazanımlar için bu çalışma farkındalık
yaratmak amacı ile sunulmuştur.
A. ÜCRETLİ, SERBEST MESLEK FAALİYETİ, SERMAYE ŞİRKETİ
KARŞILAŞTIRMASI:
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD)'nın 2006 yılına ait
"Ücretlerin Vergilendirilmesi" araştırmasında, ücretten alınan vergi ile
çalışanın ve işverenin sosyal güvenlik kesintileri karşılaştırılmıştır.
Araştırmaya göre, Türkiye'deki bekar bir işçinin işgücü maliyetinin %42.8'i
vergi ve sosyal güvenlik kesintilerinden oluşmaktadır. OECD'ye göre, en az
kesinti ise %28.9 ile ABD'de yapılmaktadır.
Brüt Maaşı kabaca aşağıdaki şekilde formüle edebiliriz:
Brüt Maaş = Net Maaş + (SGK İşçi Primi + İşsizlik Primi) + Gelir Vergisi +
Damga Vergisi
Ücretli çalışanın işverene maliyeti brüt maaşla sınırlı olmayıp işveren SGK
payları da bu hesaba eklenmelidir.
İşçinin İşverene Maliyeti = Brüt Maaş + SGK İşveren Payı
Maaşlarda SGK ve İşsizlik Primleri;
Bu oranlar brüt maaş için taban ve tavan tutarları arasına uygulanır. Örneğin,
tavan rakamı olan 8277,90 TL geçilse bile SGK primleri 8277,90TL üzerinden
hesaplanır. Taban tutar olan 1273,5TL asgari maaş tutarıdır.
86 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Dolayısıyla ayda 10.000 TL net ücret ödenen hekimin 12 aylık dönemde aylık
net maliyeti 16.800 TL civarındadır.
Hekimlere ödenen ücretler yüksek olduğundan sağlık kurumu hekime ödediği
net ücretin % 70’i kadar bir bedeli de SGK primi, Stopaj vs olarak kamuya ödüyor.
Dolayısıyla Hekim; ortağı olduğu şirket üzerinden yukarıda bahsedilen brüt
tutarı fatura karşılığı tahsil ettiğinde eline geçen net rakam, bordrolu aldığı
ücrete göre en az %20 gibi yüksek olur. Ayrıca yaptığı giderleri de düştükten
sonra vergilendirmeye tabi olduğundan eline kalan net rakam daha da artar.
GELİR VERGİSİ TARİFESİ. (G.V.K. MADDE:103)
2015 TAKVİM YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ (ÜCRET GELİRLERİ DAHİL)
12.000 TL'ye kadar 15%
29.000 TL’nin 12.000 TL’si için 1.800 TL, fazlası 20%
66.000 TL’nin 29.000 TL’si için 5.200 TL (ücret gelirlerinde 106.000 TL’nin 29.000 TL’si için 5.200 TL), fazlası
27%
66.000 TL’den fazlasının 66.000 TL’si için 15.190 TL (ücret gelirlerinde 106.000 TL’den fazlasının 106.000 TL’si için 25.990 TL), fazlası
35%
87 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
B. GİDERLER, AVANTAJLAR;
SERBEST MESLEK MENSUPLARI İçin Gelir Vergisi Kanunu 68’nci
Madde Kapsamında İndirilecek Giderler;
Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’nci maddesinin 1 numaralı bendinde; mesleki
kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderlerin serbest
meslek kazancının tespitinde gider olarak hâsılattan indirilebileceği hüküm
altına alınmıştır.
Serbest meslek kazancından indirilebilecek genel giderleri aşağıdaki gibi
sıralayabiliriz.
a-) İşyeri kirası,
b-) Aydınlatma, ısıtma ve telefon giderleri,
c-) Serbest meslek faaliyetiyle ilgili şehir içi ulaşım, posta, telgraf ücretleri gibi
müteferrik giderler,
d-) Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için gerekli diğer
giderler,
e) Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri:
f) Mesleki faaliyette kullanılan tesisat, demirbaş eşya ve envantere dahil taşıtlar
için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar
g) Kiralanan veya envantere dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri
ı) Alınan mesleki yayınlar için ödenen bedeller:
i) Mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet alım bedelleri
j) Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen meslek, ilan
ve reklam vergileri ile iş yerleriyle ilgili ayni vergi, resim ve harçlar
k) Hayat, Sağlık vb Sigorta Primleri (beyan edilen gelirin % 10 )
l ) Eğitim ve Sağlık Harcamalarının İndirimi (beyan edilen gelirin % 10 )
88 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
SERMAYE ŞİRKETİNDE GİDERLER VE AVANTAJLAR:
KURUMLAR VERGİSİNDE GİDERLER:
Genel giderler
Personelle ilgili giderler
İşle ilgili zarar, ziyan ve tazminatlar
Seyahat ve ikamet giderleri
Taşıt giderleri
Ayni vergi, resim ve harçlar
Amortismanlar
İşveren sendikalarına ödenen aidatlar
Kuruluş ve örgütlenme giderleri
Ar-Ge indirimi
Bağış ve yardımlar
Sponsorluk harcamaları vb…
Bu konuyu detaylı olarak Mali Müşavirleriniz ile birlikte değerlendirmeyi
öneririm.
KURUMLAR VERGİSİNDE İSTİSNALAR;
İştirak kazançları istisnası
Yatırım fonları ve yatırım ortaklarının kazanç istisnası
Rüçhan hakkı satışı ve emisyon primi istisnası
Yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ve teknik hizmetlerden
sağlanan kazanç istisnası
Eğitim, öğretim ve rehabilitasyon merkezi işletmelerinde kazanç istisnası
Yurt dışı iştirak kazancı istisnası
Yurt dışında bulunan işyeri ve daimi temsilciler vasıtasıyla elde edilen kazanç
istisnası
Tam mükellef anonim şirketlerin yurt dışında bulunan iştiraklerinden elde edilen
kazanç istisnası
İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan kazanç istisnası
89 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Risk: Sorumluluk; bir kimsenin zarar veren bir olgudan ötürü giderimle
yükümlü olduğunu ve bu anlamda başkasının zarar görmesini gerektiren
bir şeyden ötürü (bir şey için) ya da bir kimseden ötürü (bir kimse için)
ortaya çıkan zararın giderim yükümlülüğünü anlatır.
Şahıs şirketlerinde ortaklar bütün malvarlıklarıyla şirket borçlarından
sorumlu tutulmuşlardır.
Sermaye şirketlerinde önemli olan ortak değil sermaye olduğundan
ortakların sorumluluğu şirkete koydukları sermaye ile
sınırlandırılmıştır.
Limited şirketlerde ortakların sorumluluğu TTK’nun 532’nci maddesinde
düzenlenmiştir. Sözkonusu madde hükmüne göre ortaklar, sermaye koyma
borçlarını yerine getirdikleri nispette sorumluluktan kurtulurlar.
Sermaye şirketleri kar amacı güden işletmeler olduğundan gerek ticari mal,
gerek hizmet faturası düzenleyebilir.
90 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
SERMAYE ŞİRKETİNDE ALINABİLECEK TEŞVİK VE HİBELER
NELERDİR.
KOSGEB’in ve diğer kurumların verdiği teşviklerden faydalanabilir.
Eleman istihdam desteği, eğitim, danışmanlık, fuar, tanıtım, test analiz,
belgelendirme v.b kapsamlardaki desteklerden yararlanabilirler.
Sermaye şirketinde 9/10 tevkifatlı KDV ‘den dolayı iade alınabilir.
KDV Kanunun 91 seri nolu KDV Genel Tebliğine istinaden sayılan
kurum ve işletmeler, temin ettikleri işgücü hizmetinin bedeli üzerinden
hesaplanan KDV’yi % 90 oranında tevkifata tabii tutacaktır. Şirketin satın
almalarından dolayı devir KDV oluştuğu zaman da bu artık KDV’ler
vergi dairesinden mahsuben ya da nakit iade olarak alınabilecektir.
Sigorta primleri işveren destekleri kullanılır.
Sermaye Şirketinde Arge çalışmaları vergiden istisnadır.
Sağlık Turizmi konusunda teşviklerden faydalanılabilir.
Sermaye şirketinde her türlü ticari faaliyet yapılabilir bu kapsamda tıbbi
raporlama, tıbbi ürün ve malzeme satışları, danışmanlıklar yapılabilir.
Bireysel Girişimcilik vb kapsamında yapılan çalışmalar vergiden muaftır.
Gayrimenkul yatırımları: Aldıkları gayrimenkuller ve ticari kapsama
giren araçlarda alım esnasında ödenen kdv leri indirim konusu yapabilirler
ve amortismanlarından yararlanabilirler. Alınmış gayrimenkule tadilat ve
dekorasyon yapabilirler, demirbaşlar alabilirler.
Teşvik ve hibeler noktasında profesyonel yardım almanızı öneririz.
91 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
15. TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ AÇISINDAN DURUM:
TTB, kanunu gereği hekimlik mesleği süreçleri ile kanunla verilmiş
yetkilere sahiptir.
6023 Türk Tabipleri Birliği Kanunu
Madde 1 – (Değişik: 7/6/1985 - 3224/48 md.) (1)
Türkiye sınırları içerisinde meslek ve sanatlarını icraya yetkili olup da
sanatını serbest olarak yapan veya meslek diplomasından istifade etmek
suretiyle resmi veya özel görev yapan tabiplerin katıldığı Türk Tabipleri
Birliği; tabipler arasında mesleki deontolojiyi ve dayanışmayı korumak,
(…)(1) ve meslek mensuplarının hak ve yararlarını korumak amacıyla
kurulmuş kamu kurumu niteliğinde mesleki bir kuruluştur.
Hekimlerin 2. Görev yapmaları Tabip Odaları iznine tabi.
Madde 5 – (Değişik: 11/12/1957 - 6909/1 md.)
(Değişik birinci ve ikinci fıkra: 7/6/1985 - 3224/49 md.)
Özel kurum ve işyeri tabipleri; çalıştıkları yerlerin sağlık hizmetlerinin
başka bir yerde ikinci bir görev yapmalarına elverişli bulunduğu tabip
odaları idare heyetince kabul edilmedikçe, her ne suretle olursa olsun,
diğer bir kurum ve işyerinin tabipliğini alamazlar. (1)
Özel Hekimlerin ikinci görevleri için bağlı bulundukları Tabip
Odalarından izin almaları gerekiyor. Bu madde öncelikle İşyeri
Hekimlikleri için uygulanıyor.
92 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Şirket Ortağı Hekimlerden hizmet alınması konusuna TTB Bakışı:
İş ilişkisinin niteliğinin sosyal güvenlikle ilgili kanun içinde
düzenlenmesinin kanun yapma tekniğine aykırılığı bir yana,
karmaşıklığı sebebiyle düzenlemenin ne anlam ifade ettiğinin
anlaşılması da kolay değildir. (TTB)
Aslında yeni yasal düzenleme ile Özel Sağlık Kuruluşu ile Hekim;
aralarındaki ilişkinin doğası gereği iş/hizmet akdi olması gerekirken
işveren ihtiyaçlarını karşılamak için kendisine şirket kurdurulup özel
hastaneye hizmet satar gösterilen kişiden alınan hizmetin SGK’ya
satılmasında bedelinin ödenememesine ilişkin kural aşılmış olmaktadır.
İşverenlerce söylenmeyen şey, hizmet sözleşmesinin hizmet alım
sözleşmesine dönüştürülmesiyle yıllık izinden fazla çalışmaya, kıdem
tazminatından işe iadeyi talep hakkına kadar pek çok işçilik hakkının
ortadan kalkacağıdır.
Hekimle sağlık kuruluşu arasında, hizmet akdinin farklı nitelenmesine
dayalı sözleşme yapılmasına Sosyal Güvenlik Kurumunun muvafakat
etmesi ve bu suretle hizmet bedelini sağlık kuruluşuna ödemesi yasal
düzenleme ile mümkün hale getirilmiş olsa da bu düzenleme taraflar
arasındaki iş ilişkisinin gerçek niteliğinden farklı sonuçlar yaratmasını
sağlamaz. Bir başka anlatımla, hekimle özel hastane arasında hizmet
sözleşmesinin bütün unsurlarını taşıyan bir çalışma ilişkisi mevcut
olmasına karşın hizmet alım sözleşmesi adıyla taşeronluk sözleşmesi
yapmaları, SGK’nın da bu sözleşmeyi tanımış olması, hekimin
çalışmasının getirdiği işçilik haklarını ortadan kaldırmaz.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, 6645 sayılı Yasa’nın uygulamasına
ilişkin olarak yayınlanan 3.7.2015 tarih ve 2015-19 sayılı Genelge de söz
konusu düzenlemenin tarafların keyfi nitelemesine imkan veren biçimde
uygulanacağını belirtmektedir.
93 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Oysa kişilerin tabi olacakları sosyal güvenlik kuralları tarafların
iradesiyle değil çalışmanın niteliğiyle belirlenir.
Yasal düzenleme ile tarif edilen sözleşmelerinde aksine bir hüküm
bulunmadıkça ibaresinin, taraflar arasındaki iş ilişkisinin unsurlarına
ilişkin belirlemelerin söz konusu iş ilişkisini 5510 sayılı Yasa’nın 4/a
maddesi kapsamında değerlendirmeyi gerektirmemesi halinde 4/b
kapsamında sigortalı sayılır olarak anlaşılıp uygulanması gereklidir.
Aksi yöndeki yorum ve SGK Genelgesi, sosyal güvenlik hakkının
kapsamının belirlenmesinin tarafların, doğal olarak işverenin, iradesine
bırakılmasına sebep olması bakımından hakkın özünü zedelemektedir.
Dayanağı bilinmeyen bir hizmet sözleşmesi tanımlanarak, çalışma
ilişkisinin özelliklerine göre belirleneceğine ilişkin temel iş hukuku
bilgisi bir kenara bırakılarak, sözleşmenin niteliğinin belirlenmesini
tarafların ona oybirliğiyle verdikleri anlama bağlamışlardır. Bir başka
anlatımla, SGK, ‘aslında her bakımdan hizmet akdi olan bir çalışma
ilişkisine işveren hizmet alımıdır diyorsa, bu bir hizmet akdi değildir ve
ona göre işlem yapmak gerekir’ demiş oluyor.
Hekimlerden hizmet alımı yaklaşımın, hele de sosyal güvenlikle sorumlu
bir Kurum tarafından ortaya konulması, imza sahiplerinin hukuksal
sorumluluğunu doğurduğunda kuşku olmamakla birlikte, üzüntü vericidir.
Türk Tabipleri Birliği, bu noktaya ilişkin de gerekli yargısal girişimde
bulunacaktır.
İşveren ile hekim arasındaki çalışma ilişkisi hizmet sözleşmesinin unsurlarını
koruduğu sürece, iş ilişkisi taraflarca fatura karşılığı hizmet satışı olarak
nitelense de taraflar arasında hizmet akdinin varlığı devam eder ve bu sebeple de
işçilik haklarının istenebileceği de akılda tutulmalıdır,
94 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
16. HEKİM ŞİRKETLERİNİN ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARI
İLE YAPACAĞI ANLAŞMALARIN İÇERİĞİ VE HAKEDİŞ
TARİFİ İLE TARAFLAR LEHİNE ÇÖZÜMLER
BULUNABİLİR:
Özel Sağlık Kurumları ile Hekimler bu konuyu hak ediş anlaşmaları ile
çözebilir.
Hak ediş maddesini hekimle yapacağınız sözleşme içinde çok kapsamlı tarif
etmek istemezseniz sözleşme eki olarak düzenleyeceğiniz;
“HEKİMLİK HİZMETLERİ HAKEDİŞ VE ÖDEMELERİ” Prosedürü ile
çözebilirsiniz..
Bu prosedürde;
Ciro,
Gelir Dönemi,
Yapılan İşlemler,
Yapılan İstekler,
Tahakkuk,
Tahsilât,
Hekim Hak Ediş Matrahı,
Hekim Hak Ediş Oranı,
Hekim Toplam Ödemesi,
Ücret,
Prim,
Mahsuplaşma,
Hekim Hak Ediş Matrahı Kapsamına Giren Kalemler,
Hekim Hak Ediş Matrahı Kapsamına Girmeyen Kalemler,
Hekim Hak Ediş Matrahı,
İcmal Listesi,
95 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Mesai Dışı Vaka,
Özellikli Tıbbi İşlemler,
Sağlık Güvencesi,
Acil Vaka,
Ücretli Hasta,
Provizyon,
Hasta Katılım Payı,
Hasta Fark Ücreti,
Taahhütname,
Açık İşlem,
Yatak Ücreti vb tanımlamalar yapılarak birbirleri arasındaki ilişki
net tanımlanırsa Özel Sağlık Kuruluşu ile Hekim her ikisinin de
hem fikir olduğu bir paylaşım modeli kurabilirler.
Özel Sağlık Kuruluşu ile kadrolu Hekimi arasında müzakereye dayalı hem
fikir olunacak hak ediş anlaşmalarının çözümde kolay ve güvenli bir yol
olduğu kanısındayım.
Özel Sağlık Kurumu Sahipleri ve Yöneticileri; bu işlemler için Hekimler ile
aralarında arabuluculuk yapacak yönetim danışmanlık çözümleri ile
motivasyonu kırmadan verimli çözümler oluşturabilirler.
96 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
17. HEKİMLİK HİZMET ALIMI İLE İLGİLİ ÖRNEK
GÖSTERİLEBİLECEK ÖZELGELER:
Özelge A;
Özelge talep formunuz ekinde bulunan "……Ünitesi İşletme Sözleşmesi" nin
tetkikinden, sözleşme konusunun ... ... bünyesinde bulunan …. Kliniğinde
….hekimliği hizmetinin Şirketiniz tarafından sunulması olduğu, …..kliniğinde
hizmet sunan hekim, hekime yardımcı personel ve sair personelin ...
..bünyesinde istihdam edilerek, ücretleri ve her türlü özlük haklarının ... ..A.Ş.
tarafından ödenerek Şirketinize fatura edileceği bir …… hekimliği hizmeti
verdiğiniz anlaşılmıştır.
Diğer taraftan, konuyla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel
Müdürlüğünden alınan yazıda, Özel Hastaneler Yönetmeliği hükümleri
uyarınca hastanenin herhangi bir faaliyet alanının üçüncü kişilere
kiralanması veya devredilmesinin yasaklandığı, ayrıca ……. hekimliği
hizmetinin hizmet alımı yoluyla temin edilmesinin mümkün olmadığı
belirtilmiştir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, Şirketinizce ... …A.Ş. ne ait ……Kliniği
kiralanmak suretiyle verilen hizmetin işgücü temin hizmeti kapsamında
değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Ayrıca söz konusu hizmet,
KDV Kanunun 28 inci maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye
dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine ekli
(II) sayılı listenin 21 inci sırasına göre insan sağlığına yönelik koruyucu
hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri olarak
değerlendirilmeyerek, YÖNETİM VE ORGANİZASYON HİZMETİ OLARAK
DEĞERLENDİRİLECEĞİNDEN söz konusu hizmetlerin genel oranda (% 18)
KDV 'ye tabi tutulması gerekmektedir.
97 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Özelge B;
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün...
Vergi numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuz, dışarıdan doktor hizmeti
aldığınız ve bu hizmetler karşılığı doktorlar tarafından işletmenize serbest
meslek makbuzu düzenlendiği belirtilerek, doktorlara yapılan ödemeler
üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94'üncü maddesi gereği gelir vergisi
tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta
olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır
Bu hüküm ve açıklamalara göre;
“-Söz konusu doktorlar ile işletmeniz arasında hizmet sözleşmesi yapılarak
doktorların iş yerinize bağlı olarak emir ve talimatlarınız dahilinde çalışması
halinde yapılan ödemelerin ücret ödemesi olarak kabul edilmesi ve Gelir
Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendine
göre tevkifat yapılması,
-Hizmet aldığınız doktorlar ile işletmeniz arasında doktorluk hizmeti satın
alınmasına ilişkin olarak sözleşme düzenlenmesi ve söz konusu sözleşmenin
doktorların mesleki faaliyetlerinin icrasını şahsi sorumlulukları altında, kendi
nam ve hesaplarına yapmadıklarına dair karine teşkil edecek hükümler
bulunmaması ve fiiliyatta da bu durumun korunması halinde doktorlara
yapılan ödemelerin serbest meslek kazancı olarak değerlendirilmesi ve verilen
hizmet karşılığı düzenlenen serbest meslek makbuzuna istinaden yapılan
ödemeler üzerinden Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinin birinci
fıkrasının 2/b bendine göre tevkifat yapılması gerekmektedir.”
98 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
18. HEKİM İLE HASTA İLİŞKİSİNİN HUKUKİ BOYUTU:
Hekim ile hasta arasındaki hukuki boyut “ Hekimlik Hizmet Alımı”
konusunun ne kadar uygulanabilir olduğunu göstermesi açısından önemlidir.
Sadece özel muayenehanesinde hekimlik yapan kişinin durumu net;
burada Hekim, Serbest Meslek Mensubudur…
Hasta , Hekime direk başvurmak ister, muayenehanesine gider ve bu
işlemde Hasta ile Hekimin arasındaki ilişki hukuken “Vekalet
Sözleşmesi” olarak tanımlanır.. Hekim kendi nam ve hesabına çalışır. Bu
çalışma tarzında sorun yok, karmaşa da yok..
Karmaşa; Hekimlerin Özel Sağlık Kuruluşlarında Kadrolu Hekim olarak
hasta kabul etmesi durumunda başlıyor.
Özel Sağlık Kuruluşları, yasal mevzuat çerçevesinde ilgili yönetmelikler
kapsamında gerçek ya da tüzel kişilikler tarafından kurulan ticari nitelikli
kuruluşlardır. Bu kuruluşlarda görev yapan Hekimler ise Sağlık
Bakanlığı mevzuatına göre o kuruluşun Kadrolu Hekimleridir.
Özel Sağlık Kuruluşunda Kadrolu Hekimler tarafından sunulan sağlık
hizmetinde 3 taraf var… Hekim, Özel Sağlık Kuruluşu ve Hasta
tarafı…
Hasta, Özel Sağlık Kuruluşunda görev yapan Hekime başvuruyor.
Bu durumda Hasta ile Özel Sağlık Kuruluşu arasında oluşan hukuki
ilişki; karma nitelikte olan bir Hasta Kabul Sözleşmesidir.
Tedavi olmak için Özel Sağlık Kuruluşuna Başvuran Hasta; her ne kadar
Hekime hukuken sözel nitelikte vekâlet vermiş olsa da;
Özel Sağlık Kuruluşunun da sunulan bu sağlık hizmetinde; kadrolu
hekim bulundurmaktan kaynaklı istihdam eden olarak hukuki açıdan
müteselsil sorumluluğu var.
Çetrefilleşme bu noktada başlıyor…
Özel Sağlık Kuruluşunun Kadrolu Hekimi ücretli /çalışan değilse nedir…
99 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Tacir sayılabilir mi?
Ya da “Hekimlik Hizmet Alımı” yasa ile tanımlandığına göre bu yeni durumda
Özel Sağlık Kuruluşu “İşin Sahibi”; Kadrolu Olan Hekim ise “ Yüklenici-
Müteahhit” olabilir mi?
Hekimlerin Tacir Sayılması Neticesi Hasta Hakları Açısından Durum:
Özel Sağlık Kuruluşu ile Kadrolu Hekim arasında bir “Hizmet Alımı
Sözleşmesi” olursa bu durumda da Hekim; Türk Ticaret Kanununa göre Tacir
sayılır.
Hukuken basiretli bir tüccar gibi davranmak zorunda…
Ve Kadrolu Hekimler ile imzalanacak “ Hekimlik Hizmet Alımı” sözleşmesine
göre Şirket Ortağı Hekimin Şirketi; bu sözleşmede Yüklenici durumda
gözüküyor ve işin sonucu için eser taahhüttü vermiş oluyor.
İşte ip burada kopmaya başlıyor.
Oysa hekimlik mesleği gereği Hekimin; basiretli tüccar sıfatı ile yaptığı teşhis
ve tedavileri hakkında garanti verme şansı yok. Dolayısıyla Özel Sağlık Kuruluşunda hasta kabul eden Kadrolu Hekimin
mesleki sorumluluktan kaynaklanan hakları; hekim aleyhine olacak şekilde
geriye gidiyor. Ve Özel Sağlık Kuruluşunun hasta tedavisi esnasında
olabilecek hatalardaki kurumsal sorumluluklarından da hekim sorumlu hale
gelebilir.
Diyebilirsiniz ki bu durumu Hekim ile Hizmet Alımı Sözleşmesi imzalayan
Özel Sağlık Kuruluşu sözleşme detaylarında çözebilir..
İşte bu durumda da bu sözleşme içeriği; ileride Hekim ile Özel Sağlık
Kuruluşu arasında açılabilecek davalarda Hekimin çalışan mı yoksa hizmet
alımı yapılan yüklenici mi olduğuna karar verirken daha da önem kazanacak
demektir.
Ama olaya 2 boyutlu yani Hekim ile Özel Sağlık Kuruluşu arasında yapılan
anlaşma olarak bakınca durum farklı gözüküyor… Hekimlik Hizmet Alımı
yapılabilir gibi duruyor… Burada önemli olan; hukuken Hasta boyutunu
unutmamaktır.
Hasta Hakları açısından bu yeni yasal düzenlemeye bir daha bakmak ve yeni
düzenlemeye paralel “Hekimlik Hizmet Alımı” ile ilgili olarak Hasta Hakları
açısından da ek düzenlemelerin yapılması gerektiği kanaatindeyim.
Yoksa Hastalar tarafından açılan davalar; yeni düzenleme sonrası sermayesi
yetersiz Hekimlik Hizmeti Sunan Şirketler üzerinde rücu yolu ile kalabilir ve
mağdur Hastalar olabilir…
100 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
19. ALTERNATİF ÇÖZÜM OLABİLİRMİ:
Öncelikle en doğru çözüm; Hekimlerin Özel Sağlık Kuruluşlarından ayrılması
noktasında uzlaşarak ve helalleşerek sözleşmeyi sonlandırmaktır.
“Hekimlik Hizmet Alımı” düzenlemesi ile kurgulamaya çalışılan;
Özel Sağlık Kuruluşlarını sağlık hizmeti sunan ticari organizasyon yapısından
çıkarıp;
Hizmet alanlarını “Hekim Ortaklı Şirketlere” kiralayan Sağlık AVM
Kuruluşlarına dönüştürme görüntüsünden uzaklaştırmak gerekir.
Aslında bu konuyu çözecek en önemli nüans;
“Özel Sağlık Kuruluşlarında Çalışan Hekimler, Serbest Meslek Mensubu
Olarak Kabul Edilebilir mi?” konusunda yapılacak yasal düzenlemeler de
gizlidir…
Çünkü “Hekimlik Hizmet Alımı” nı bu haliyle Serbest Meslek İcrasından
farklı kılan nedir?
Bu açıdan Hekimlik Hizmet Alımı konusunu bir daha değerlendiriniz. Ve fark
olmadığını göreceksiniz…
Halen geçerli olan Gelir Vergisi Kanununa göre Serbest Meslek Mensubunun
tanımı nettir…
Kanuni tanıma göre Serbest Meslek Faaliyetinin ana unsurları;
“..Sermayeden ziyade şahsi çalışmaya, bilimsel veya mesleki bilgiye veya
ihtisasa dayanması,
Faaliyetin ticari özellikte olmaması,
Bir işverene tabi olmaksızın kişisel sorumluluk altında, kendi nam ve hesabına
yapılması…”
Bu yasal tanıma göre;
“Hekimlik Hizmet Alımı” ile “Serbest Meslek İcrası” arasındaki ortak
noktalar: Hekim;
1. Şahsi çalışma ile bilimsel mesleki bilgi ve ihtisasa dayalı iş görür.
2. İşverene tabi olmaksızın kişisel sorumluluk altında çalışır; örneğin
hastalarına karşı vekâlet sözleşme ilişkisinden dolayı şahsi sorumluluğu
vardır.
3. Hizmet sunduğu Özel Sağlık Kuruluşunda hak ediş sistemi ile kazandığı
için kendi nam ve hesabına çalışır.
101 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Ortak olmayan farklı nokta nedir: “ faaliyetin ticari özellikte olmaması”
İşte bu noktadan baktığınız da; Özel Sağlık Kuruluşlarındaki Kadrolu Hekimler
serbest meslek mensubu sayılabilir.
Çünkü ticari faaliyette bulunan Özel Sağlık Kuruluşudur, Hekim hizmetini
nerede sunarsa sunsun Hekimlik İcrası ticari faaliyet değildir.
Aslen son yapılan yasal düzenleme ile Hekimlik Mesleği “Ticari Özellik”
kazanmıyor mu?
Maliye Bakanlığı bir yasal değişikliğe imza atsa ve Gelir Vergisi Kanununda
tanımlı olan serbest meslek mensubu tanımına şöyle bir cümle eklese:
“…Özel Sağlık Kuruluşlarında görev yapan hekimlerde Serbest Meslek
Mensubu kabul edilir…”
Hekimler bu çözümü daha rahat kabul ederler, hem de Özel Sağlık
Kuruluşlarının istihdam maliyet yükü azalır, sorunlar da daha hızla çözülür ve
Özel Sağlık Kurumları da sağlık hizmeti sunan kuruluş olma özelliğini
kaybetmeyeceklerinden Hasta Hakları da korunmuş olur…
Ayrıca Hekimler tüzel kişilik yani şirket kurduklarında bu şirketleri şehir
değiştirmeleri durumunda beraberlerinde taşımak zorundalar oysa serbest
meslek mensubu olarak bu işi yapsalar bu külfetten te kurtuluyorlar…
Hekim, nerede olursa kendi nam ve hesabına çalışan bir meslek grubudur. En iyi kanıtı da bunu Sağlık Bakanlığı bile kabul ediyor…
Nasıl mı; “ performans ödemeleri yaparken her bir tıp dalının işlem puanları
aynı mı, her bir hekim aynı tutarda performans ücreti alıyor mu?”
Özel Sağlık Kurumu Sahipleri ve Yöneticileri; bu işlemler için Hekimler ile
aralarında arabuluculuk yapacak yönetim danışmanlık çözümleri ile
motivasyonu kırmadan verimli çözümler oluşturabilirler.
Sunum & Moderasyon
Dr. Feza Şen
Bursa Sağlık Kuruluşları Derneği
0 532 277 88 27
Mail: [email protected] - [email protected]
Web: www.fezasen.com
102 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Dr. Feza ŞEN - CV - HİZMETLERİMİZ:
Tıp Doktoru, Sağlık Yönetimi MBA
Sağlık Hizmetlerinde Yatırım ve Yönetim Çözümleri
Durum Tespiti-Tavsiye Raporları-Operasyon Yönetimi
e-mail: [email protected]
Tel: 0 532 277 88 27
Özgeçmiş:
1966 yılı doğumlu,
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1989 yılı mezuniyet,
Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Fakültesi Sağlık Bilimleri Yönetimi
Uzmanlığı MBA,
Evli ve bir çocuk babası,
1989–1997 yılları arasında Gemlik Devlet Hastanesi’nde hekim,
1997-2011 Megamed Ltd. Şti. Bünyesinde Gemlik Uzmanlar Tıp
Merkezi’ni faaliyete geçirilmesi ve İcra Kurulu Başkanlığı,
2004 yılında kurulu bulunan Özel Sağlık Kuruluşları Derneklerini
organize ederek Sağlık İşletmeleri Federasyonu Kurucu Yönetim Kurulu
Üyeliği ve SİF Federasyonu Sağlık Kuruluşları Standartları Belirleme ve
Eğitim Komisyonu Başkanlığı;
Sağlık Bakanlığı Ulusal Sağlık Akreditasyon Yürütme Kuruluna SİF
Federasyon temsilcisi olarak katılarak ulusal akreditasyon çalışmalarının
yürütülmesi,
Özel Sağlık Kurumları adına mevzuat çalışmalarında çeşitli
komisyonlarda görevler,
Temmuz 2006’da Bursa da açılan Medical Park Hastanesi’nin yönetim
danışmanı ve açılış sonrası Özel Bursa Medikal Park Hastanesi Kurucu
Başhekimlik görevi,
Bursa Line TV 2009 ve 2010 yıllarında yayınlanan Sağlığın Ritmi isimli
sağlık politikaları programı yapımcısı,
Bursa Rentıp Hastanesi Kurucu Koordinatörlüğü,
Halen;
Bursa Sivilay Derneği’ne üye,
Bursa İl Sağlık Müdürlüğü İl Reklâm Kurulu üyesi,
2002 Bursa Özel Sağlık Kuruluşları Derneği Genel Sekreterliği ile
başlayan yolculukta aynı derneğin 2.Başkanı,
Bünyesinde Türkiye’nin ilk göz hastanesi olan Bayrampaşa Göz
Hastanesi ile Göz Merkezleri olan Göz Nurunu Koruma Vakfı
mütevelli üyesi,
103 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
OHSAD / İstanbul (Özel Hastaneler ve Sağlık Kurumları Derneği)
Güney Marmara temsilcisi ve GNKV adına Y. Yön. Kurulu Üyesi,
2010 yılından bu yana Özel Biga Can Hastanesi Yönetim Kurulu
Danışmanı ve Yönetim Kurulu Üyesiyim.
Çalışmalarıma
www.saglikaktuel.com ve www.fezasen.com sitelerinde sağlık
mevzuatı ve uygulamaları ile ilgili yorumlar yazarak,
Çeşitli Özel Sağlık Kurumlarında Yatırım Yönetim Danışmanlığı &
Yönetim Kurulu Üyeliği & Hasılat Paylaşımına Dayalı İşletme
Ortaklık Projeleri ve
Sağlık Dünyası markası olarak Obesite-Zayıflama-Antiaging
Merkezlerinin kurulması projesi ile devam ediyorum.
HİZMETLERİMİZ:
Sağlık emek ve teknoloji yoğun olan arz tarafından taleplerin yönlendirildiği
yarı kamusal bir hizmet olup teknolojik gelişimlerin sürekliliği, her gün
mevzuatların değişmesi ve hasta ile hasta yakınlarının psikolojik bakış açıları
nedeniyle verimliliklerin zor disipline edildiği multidisipliner bir yapıdır.
Dolayısıyla sağlık işletmelerinin fayda-maliyet analizini çok iyi yapması
gerekir.
Sağlık kurumlarında fayda maliyet analizlerinin yapılarak verimli iş çıktılarının
alınması adına hızlı büyüyen sağlık sektöründe yeni atılımlarınız için şahsım ve
alanında uzman meslektaşlarımdan oluşan ekibim ile birlikte yatırım ve yönetim
süreçlerinizde Sağlık, Maliye, SGK ve Hukuksal açıdan çözüm ortaklığı, destek
ve çözüm hizmeti vermekteyiz.
1. Kuruluş Aşamasında:
a. Organizasyon Şeması Oluşturularak Etkin Çalışma Modelinin
Tasarlanması,
b. Sağlık İş Gücü Planlaması ve Organizasyonu,
c. Hekim Çalışma Usulleri ve Hekim Anlaşmalarının Yapılması,
d. Sağlık İşletmelerinde Finansal Planlama, Bütçeleme, Raporlama
Sistemlerinin Oluşumu,
e. Hedeflerinize ve Kullanımınıza Uygun Raporlama Süreçlerinin
Oluşturulması,
f. Hastane Bilgi Yönetim Sisteminin içselleşmesinin Sağlanması,
104 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
g. Kurum Fiyat Listelerinin Oluşturulması,
h. Medikal Ekipman Planlaması, Biyomedikal Çözümlerin
Oluşturulması,
i. Ruhsatlandırılma Aşamasında Yol Göstericilik,
j. Eğitim Faaliyetlerinin Planlanması,
k. Satın Alma ve Lojistik Sisteminin Kurulması,
2. Hizmet Aşamasında:
a. Yukarıda sayılan her bir sürecin izlenip değerlendirilmesi,
b. İcra Kurulları Toplantılarına Katılım,
c. Gelir Gider Komitelerinin Kurulması, İzleme ve Değerlendirme,
d. Hasta Memnuniyetlerinin Değerlendirilmesi, Şikayet Yönetimi,
e. İK Yönetiminde İş Kanunu ve İş Güvenliği Yasalarına Uygun
Çözümler,
f. Çalışanların Ölçülmesi, Değerlendirilmesi, Hizmet içi eğitim
Planları,
g. Medikal Muhasebe Sistemlerinin Değerlendirilmesi,
h. Kontratlı Hizmetler Yönetimi,
i. Kurumsal İletişim ve Pazarlama Çalışmalarının Yönetimi,
3. Yatırım Aşamalarında:
a. Stratejik Yatırım Yönetim Planlarının Oluşturulması,
b. Yönetim Kurullarına Mevzuat ve Tecrübe Desteği,
c. Yatırım Düşünen Kuruluşlara Yeni Sağlık Tesisleri Bulunması,
d. Sektörel Teşviklerin Takibi,
e. Sağlık İşletmelerinde Mali Yapı İyileştirme Çalışmaları,
f. Sağlık Mimarisi Çözümleri, Yer Seçimi Uygunluğu,
4. Stratejik Desteklerimiz:
a. Hastanelerin Çatı Marka Altında Organizasyonu ve Değer Artışı,
b. Satış Sürecinde Olan Kuruluşların Değer Tespitlerinin Yapılması,
Satış Süreçlerinin Gizlilik Çerçevesinde Yönetilmesi, Fonlarla
Görüşmeler,
c. Ortak Satın Alma Organizasyonu,
d. Oluşan Tazminat, Ceza ve Hukuki Sıkıntılarda Uzman Raporu
Düzenlenmesi Desteği,
105 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
KAYNAKLAR:
TC Anayasası
Sağlık Bakanlığı Mevzuatları
Maliye Bakanlığı Mevzuatları
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Mevzuatları
Türk Tabibleri Birliği Duyurular
www.mevzuat.gov.tr
Prof. Dr. Nurşen Caniklioğlu
Av. Çelik Ahmet Çelik- Tazminathukuku.com
Av. Ender Dedeağaç
Yasemin Ok- Voytes- Finansal Çözümleme
Özlem Kırkaya- Yeminli Mali Müşavir- M Choice YMM ve Denetim
Hizmetleri A.Ş.
www.muhasebetr.com
Türk Tabipleri Birliği Mevzuatları
(www.tazminathukuku.com)
(http://www.zinnurkaya.av.tr/makale/8/Alt-isveren-Asil-isveren-ve-Hukuki-
Sorumluluklar)
www.saglikaktuel.com
http://www.ivdb.gov.tr/pratik/oranlar/kurumindirilecekgider.htm: İstanbul Vergi
Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan Kurum Kazancının Tespitinde
İndirilecek Giderler
www.kayserivdb.gov.tr/doktorlar_sunum.doc: Kayseri Vergi Dairesi Vergi
Denetmenleri Yusuf YILDIRIM ve Oğuz Üçler EROL tarafından hazırlanan
Serbest Meslek Kazancında İndirilecek Giderler
www.fezasen.com
İş bu sunum dosyasının tüm hakları Dr. Feza Şen (www.fezasen.com) aittir. Bu
dosyalar eğitime katılan kişilerin kullanımı içindir. İzinsiz dağıtılması ve
dağıtıldığının tespiti halinde yasal haklarımız saklıdır.
106 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
EK 1: SERBEST MESLEK KAZANCINDA İNDİLECEK
GİDERLER :
Doktorluk mesleğinin vergi mevzuatı içerisindeki yeri ve vergilendirilmesi ile ilgili bu rapor
Kayseri Vergi Dairesi Vergi Denetmenleri Yusuf YILDIRIM ve Oğuz Üçler EROL tarafından
serbest meslek kazancı elde eden ve SMM düzenleyen hekimler için hazırlanmıştır.
(Kaynak: www.kayserivdb.gov.tr/doktorlar_sunum.doc)
SERBEST MESLEK KAZANCINDA İNDİLECEK GİDERLER :
A) Gelir Vergisi Kanunu 68’nci Madde Kapsamında İndirilecek Giderler;
1) Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel
giderler:
Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’nci maddesinin 1 numaralı bendinde; mesleki
kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderlerin serbest meslek
kazancının tespitinde gider olarak hâsılattan indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Serbest meslek kazancından indirilebilecek genel giderleri aşağıdaki gibi
sıralayabiliriz.
a-) İşyeri kirası,
b-) Aydınlatma, ısıtma ve telefon giderleri,
c-) Serbest meslek faaliyetiyle ilgili şehir içi ulaşım, posta, telgraf ücretleri gibi
müteferrik giderler,
d-) Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için gerekli diğer giderler,
a.a -İşyeri kirası:
Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’nci maddesinin 1 numaralı bendinin parantez içi
hükümde;
İkametgâhlarının bir kısmını işyeri olarak kullananların, ikametgâh için ödedikleri
kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi sair masrafların yarısını gider olarak
indirebilecekleri,
İşyeri kendi mülkü olanların kira yerine amortismanı, ikametgâhı kendi mülkü olup
bunun bir kısmını işyeri olarak kullananların amortismanın yarısını gider yazabilecekleri
belirtilmiştir.
Parantez içi hükmün daha iyi anlaşılabilmesi için aşağıda birkaç basit örnek
verilmiştir.
Örnek: Doktor Bay B, hem ikamet etmek hem de serbest meslek faaliyetini icra
etmek için ayda 450,00 YTL’ye bir apartman dairesini tutmuştur. Söz konusu işyerinin
aydınlatılması ve ısıtılması için yapılan gider tutarı ayda 90,00 YTL dir. Bu durumda
gerçekleştirilen aylık kira ödemesinin tamamını yani 450,00 YTL, aydınlatma ve ısıtma
giderlerinin de yarısını yani 45,00 YTL Tutarındaki miktarını gider olarak yazılabilecektir.
107 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Örnek: Doktor Bayan C, kendi mülkü olan ve ikamet ettiği apartman dairesinin bir
bölümünü muayenehane olarak kullanmaktadır. Ayrılmış olan amortisman tutarı 900,00 YTL
dir. Bu durumda bayan C’nin amortisman tutarının yarısı gider olarak kabul edilmektedir.
Kişinin aynı işyeri ile ilgili olarak aydınlatma ve ısıtma giderlerinin de bulunması durumunda
bunlarında yarısının gider olarak yazılabileceği bir önceki örnekte de belirtilmişti.
İşyerinin kira ile tutulması durumunda serbest meslek kazancının tespitinde kira
bedelinin gider yazılabilmesi için ödenmiş olması şarttır. Kira bedeli hangi dönemde ödenmiş
ise o dönemde gider yazılabilir. Gelecek dönemlere ait ödenen kira bedellerinin peşin
ödenmesi halinde ödenen kira bedelinin tamamı ödendiği yılda gider yazılabilir. Gelecek
dönemlere ait kirası peşin ödenen işyerinden sözleşmede belirtilen süreden önce boşatılarak
peşin ödenen kiranın bir kısmının geri alınması durumunda alınan kira bedeli alındığı yıla
hâsılat olarak kaydedilir.
Örnek: Doktor Bay D bir muayenehane açmak amacıyla kiraladığı daire için 2005
ve 2006 t.yılları kirası olarak toplam (3.000 + 6.600 ) = 9.600,00 YTL peşin ödemiştir. Fakat
23.03.2006 tarihinde muayenehanesini kapatmak zorunda kalmış ve mülk sahibinden
4.950,00 YTL peşin ödediği kira bedelini geri almıştır.(Burada 2006 yılının aylık kira tutarı
6.600/12=550,00 YTL’dir. Kiralanan işyeri 9 ay önceden boşaltıldığı için kullanılmayan
döneme ilişkin bedel 550*9 = 4.950,00 YTL olarak hesaplanacaktır.) Bu durumda Doktor
Bay D’nin aldığı 4.950,00 YTL 2006 yılında hasılat olarak kaydedilecektir.
İşyerinin serbest meslek erbabının mülkiyetinde bulunması ve tamamen işyeri
olarak kullanılması halinde işyerine ait amortismanın tamamı gider yazılır. Serbest meslek
erbabının mülkiyetinde bulunan bu yerin hem işyeri hem mesken olarak kullanılması halinde
amortismanın yarısı gider yazılır.
Serbest meslek faaliyeti bir ortaklık halinde ve ortaklardan birine ait binada
yürütülüyorsa, binanın sahibi ortağa ödenen kira bedelinin tamamı gider yazılabilir. Eğer kira
ödenmiyor ise işyerinin emsal kira bedelinin tespit edilmesi ve bu miktarın gayrimenkulün
sahibi ortak yönünden gayrimenkul sermaye iradı sayılması ve serbest meslek faaliyeti
yönünden de gider yazılması gerekir.
Emsal Kira bedeli ise Gelir Vergisi Kanununun 73’üncü maddesinde; kiraya verilen
mal ve hakların kira bedelinin emsal kira bedelinden düşük olamayacağı bedelsiz olarak
başkalarının kullanımına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedelinin bu mal ve hakların
kirası sayılacağı belirtilmiştir. Binalarda emsal kira bedeli, varsa, yetkili özel makamlarca
veya mahkemelerce saptanmış kiradır. Yetkili özel makam veya mahkeme, kira mevzuatına
göre kira takdir veya tespit etmeye yetkili makamlardır. Böyle bir makam yoksa emsal kira
bedeli, Vergi Usul Kanununun 268. maddesine göre belirlenen vergi değerinin %5’idir.
Gelir Vergisi Kanununun 73’ncü maddesinde; ise emsal kira bedeli uygulamasında
gayrimenkullerin mal sahiplerinin usul ve fürunun ikametine tahsis edilmesi veya muhafazası
için başkalarının ikametine bırakılması halinde emsal kira bedelinin uygulanmayacağı
belirtilmiştir. Ancak aynı gayrimenkulün işyeri olarak kullanılması halinde emsal kira bedeli
uygulanacaktır.
Örnek: Doktor Mehmet Bey, babasına ait bir gayrimenkulü işyeri olarak
kullanmaktadır ve nakden ya da hesaben bir kira ödemesinde bulunmamaktadır.
108 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Burada Doktor Mehmet Bey’in babasına ait gayrimenkulü işyeri olarak kullanması
ve nakden ya da hesaben bir ödemede bulunmaması nedeniyle, bir başka ifade ile işyeri kirası
karşılığı olarak hesaplarında gider göstermemesi halinde söz konusu gayrimenkulün emsal
kira bedelinin tevkifata tabi tutulmaksızın babası tarafından elde edilmiş gayrimenkul
sermaye iradı olarak yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.
a.b)- Aydınlatma, ısıtma ve telefon giderleri:
Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’nci maddesine göre, mesleki kazancın elde edilmesi
ve idame ettirilmesi için ödenen aydınlatma, ısıtma ve telefon giderleri de serbest meslek
kazancının tespitinde hasılattan indirilebilecektir. Bu doğrultuda konu ile ilgili özellik arz
eden bazı durumlar aşağıdaki gibidir.
Mesken ve işyerlerinin bir arada bulunması halinde işyerinin aydınlatılması ve
ısıtılması için ödenen (havagazı, doğalgaz, elektrik vb.) giderler ile telefon giderlerin yarısı
hâsılattan indirim konusu yapılabilir.
Serbest meslek kazancının elde edilmesi, idamesi ile açık ve doğrudan bir bağın
bulunması, yapılan işin mahiyetine uygun olması ve iş hacmi ile münasip bulunması halinde
özel araç ve cep telefonlarına ilişkin giderlerin de indirimi mümkündür. (Özel mahiyette
yapılan konuşma ücretlerinin gider olarak değerlendirilmesi söz konusu değildir.)
2) Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatındaki
(eklentilerindeki) iaşe (yiyecek) ve ibate (barınma) giderleri, tedavi ve ilaç giderleri,
sigorta primleri ve emekli aidatı ve işle ilgili giyim giderleri.
Burada sigorta primleri ve emekli aidatının gider kaydedilebilmesi için; bu
primlerin ve aidatın geri alınmamak üzere Türkiye'de yerleşik sigorta şirketlerine veya
emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel
kişiliği haiz bulunmaları şart koşularak hizmetli ve işçiler için ödenmesi gereken sigorta
primleri ve emekli aidatlarının ödenmesi hususunda açıkça gelir vergisi kanununda belirleme
yapılmıştır.
3- Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri:
Serbest meslek erbabının Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’nci maddesinde; mesleki
faaliyetiyle ilgili ve seyahat amacının gerektirdiği süre ile sınırlı olmak kaydıyla seyahat ve
ikamet giderleri hâsılattan indirilir. Bahse konu giderler ise; nakil vasıtalarına ödenen ücretler
ile otel, lokanta, şehir içi ulaşım vb. nitelikteki masraflardır.
Hem şehirlerarası otobüs hem tren hem uçak hem de kendi aracı ile gitme imkânı
olan bir yere gidilecek vasıtayı seçmek mükellefe aittir. Ancak; şehirlerarası mesafelere başka
ulaşım aracı varken, şehir içi taksi ile gidilmesi gider olarak kabul edilmez. Şehir içinde ise
mesleki faaliyetle ilgili yapılan tüm ulaşım giderleri, gider kabul edilerek hâsılattan
indirilebilir. İkamet edilen mekânın otel, pansiyon, vb. olması, giderin kalınan yerin niteliğine
göre farklı olması mükellefin ihtiyarındadır. Tüm harcamaların VUK hükümleri çerçevesinde
belgelendirilmesi gerekir.
Örnek: Dahiliye mütehassısı olmasına karşın, göz mütehassıslarını ilgilendiren
oftalmoloji kongresine katılmak amacıyla ABD'ne giden mükellef, bu amaçla yapmış olduğu
giderlerini dönem kazancının tespitinde indirim konusu yapması mümkün değildir.
109 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
4- Mesleki faaliyette kullanılan tesisat, demirbaş eşya ve envantere dahil
taşıtlar için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar :
Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’nci maddesinde; Mesleki faaliyette kullanılan tesisat,
demirbaş eşya ve envantere dâhil taşıtlar için VUK hükümlerine göre ayrılan amortismanlar
gider olarak hâsılattan indirilebilir.
İkametgâhın aynı zamanda işyeri olarak kullanılması halinde, hem işte hem de
ikametgahta kullanılabilecek tesisat ve demirbaşın amortismanlarının yarısı gider yazılabilir.
Söz konusu tesisat ve demirbaşlar sadece işte kullanılabiliyorsa amortismanların tamamı gider
yazılır.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 68 maddesinde; amortismana tabi iktisadi kıymetlerin
elden çıkarılması halinde VUK’ un 328.’nci maddesine göre hesaplanacak zararların da gider
yazılabileceği hüküm altına alınmıştır. Yani satılan tesisat ve demirbaşların karşılığında alınan
bedel ile bunların envanter defterlerindeki kayıtlı değerleri arasındaki olumsuz fark gider
olarak yazılabilecektir.
Ayrıca Gelir Vergisi Kanunu’nun 68.maddesinde serbest meslek erbabının
envantere dâhil olan binek otomobillerinin giderlerini ve VUK. hükümlerine göre ayrılan
amortismanlarını gider olarak hasılattan indirmelerine imkan tanımıştır. Bu nevi giderlerin
hasılattan indirilebilmesi için söz konusu binek otomobillerinin envantere dahil edilmesi
şarttır.
“Katma Değer Vergisi Kanununun 30 ve 58. maddelerine göre, satın alınan binek
otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen KDV' nin indirim konusu yapılması mümkün
değildir. İndirim konusu yapılamayan KDV' si otomobilin maliyet bedeline ilave edilerek
amortisman ayırmak suretiyle veya doğrudan gider kaydedilebilecektir.”
5- Kiralanan veya envantere dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri:
Gelir Vergisi Kanunu’nun 68. maddesinde; serbest meslek erbabının, kiralanan
veya envantere dâhil olan ve işte kullanılan taşıtların giderlerini serbest meslek kazancının
tespitinde hasılattan indirebileceği hüküm altına alınmıştır.
6- Alınan mesleki yayınlar için ödenen bedeller:
Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’inci maddesinde; serbest meslek erbabı, mesleki
faaliyeti ile ilgili olmak üzere aldığı mesleki yayınlar için ödediği bedelleri serbest meslek
kazancının tespitinde gider kaydederek hâsılattan indirebilir.
7- Mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet alım bedelleri:
Gelir Vergisi Kanunu’nun 68. maddesinde; mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal
ve hizmet alım bedellerinin serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak hâsılattan
indirilebileceği belirtilmiştir.
110 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Serbest meslek erbabı, bir kısım mesleki faaliyetlerini tek başına yapamayabilir ve
başkalarının yardımına ihtiyaç duyabilir.
Örneğin: Bir doktorun narkozcu, hemşire, başka bir uzman doktor çalıştırması için
yaptıkları ödemeler; serbest meslek faaliyetinin gerektirdiği bir ödeme olup gider
kaydedilerek hâsılattan indirilir.
8- Serbest Meslek Faaliyetleri Dolayısıyla Emekli Sandıklarına Ödenen Giriş
ve Emeklilik Aidatı ile mesleki teşekküllere ödenen aidat:
Gelir Vergisi Kanunu’nun 68. maddesine göre; serbest meslek erbabı, mesleki
faaliyetle ilgili olmak kaydıyla emekli sandıklarına ödedikleri giriş ve emeklilik aidatları
bedeller ile mesleki teşekküllere (tabipler odasına) ödediği aidatları serbest meslek kazancının
tespitinde gider kaydederek hâsılattan indirebilir.
9- Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen meslek, ilan
ve reklam vergileri ile iş yerleriyle ilgili ayni vergi, resim ve harçlar.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 68. maddesinde; mesleki kazancın elde edilmesi ve
idame ettirilmesi için ödenen meslek, ilan ve reklâm vergileri ile işyerleriyle ilgili ayni vergi,
resim ve harçların serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirileceği hüküm altına
alınmıştır.
10- Mesleki Faaliyetle İlgili Olarak Kanun, İlam ve Sözleşmeye Göre Ödenen
Tazminatlar:
Serbest meslek faaliyeti ile ilgili olarak, kanun, ilam ve mukavelenameye göre
ödenen tazminatlar, Gelir Vergisi Kanunu’nun 68.maddesinde, serbest meslek kazancının
tespitinde gider olarak indirilebilir.
B-Gelir Vergisi Kanununun 89’ncu maddesi hükmüne göre indirilebilecek
giderler (Beyanname üzerinden indirilebilecek giderler) :
Gelir Vergisi Kanununun 89’ncu maddesi hükmüne göre, serbest meslek kazancı
sahibi mükellefler yıllık beyanname ile bildirecekleri gelirlerden aynı maddede belirtilmiş
olan giderleri indirebilme hakkına sahiptirler. Bu indirim hakkından yararlanabilmenin doğal
şartı yıllık beyannamede bildirilen bir gelirin bulunmasıdır. Zarar edilmesi halinde indirim söz
konusu olmayacaktır. Bahsedilen bu giderler aşağıdaki gibidir:
1- Hayat, Sağlık vb Sigorta Primleri
Serbest meslek erbabları yıllık beyanname ile bildirdikleri mesleki kazançlarından,
şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, doğum, tahsil
gibi şahıs sigorta primleri ile bireysel emeklilik sistemine ödedikleri katkı paylarını
indirebileceklerdir.
-İndirilebilecek sigorta primi tutarı yılda; bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı
payları için beyan edilen gelirin %10’unu, bunun dışındaki şahıs sigorta primleri için beyan
edilen gelirin %5’ini aşamayacaktır. Ayrıca kanunda sayılan kişilerin tamamı için ödenecek
prim ya da katkı payı tutarı toplamı asgari ücretin yıllık brüt tutarını da aşmamalıdır. Asgari
111 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
ücretin yıllık brüt tutarı 2006 yılı için (531,00 * 12=) 6.372,00- YTL’dir Sigorta priminin
indirilmesinde her iki şart da bir arada aranılacaktır.
-Primin matrahtan indirilebilmesi için, sigorta poliçesinin Türkiye’de yerleşik ve
merkezi Türkiye’de bulunan bir sigorta şirketi ile akdedilmiş ve gelirin elde edildiği yılda
ödenmiş olması gerekir.
-Primi ödeyen ve indirimden yararlanacak olan serbest meslek erbabı tam mükellef
gerçek kişi olmalıdır.
-Yıl içerisinde ödenen sigorta primlerinin türü şahsına, eşine ve küçük çocuklarına
ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, doğum, tahsil gibi şahıs sigorta primleri ile bireysel
emeklilik sistemine ödedikleri katkı payları olmalıdır.
-Yıllık beyannameye alınmış ücret geliri varsa sigorta priminin matrahtan
indirilebilmesi için, sigorta priminin ücretin safi miktarının hesaplanmasında nazara alınarak
indirim konusu yapılmamış olması gerekir.
Örnek: Doktor C, 2006 yılında 100.000,00 YTL serbest meslek kazancı beyan
etmiştir. Bu yıl içerisinde Doktor C kendi adına yaptırmış olduğu hayat sigortası için 3.000,00
YTL ve küçük çocuğu adına yaptırmış olduğu sağlık sigortası için ise 2.500,00 YTL
ödemiştir.
Örneğimizdeki Doktor C’nin indirebileceği sigorta primlerinin azami tutarını,
GVK’nın 89’ncu maddesindeki tüm şartların sağlandığı varsayımıyla aşağıdaki gibi
hesaplayabiliriz.
Beyan Edilen Mesleki Kazanç Tutarı 100.000,00 YTL
Kazanca Göre İndirilebilecek Azami Sigorta
Primi (Kazanç * % 5)
5.000,00 YTL
Asgari Ücretin 2006 Yılı Brüt Tutarına Göre
İndirilebilecek Azami Sigorta Primi
6.372,00 YTL
Doktor C Tarafından 2006 Yılında Ödenen
Toplam Sigorta Primi (3.000+2.500)
5.500,00 YTL
Yukarıda yer verilen tutarların tetkikinden de anlaşılacağı üzere, Doktor C
tarafından 2006 yılında ödenen sigorta primleri toplamı olan 5.500,00 YTL, her ne kadar
2006 yılı asgari ücretin brüt tutarından az olsa da, beyan edilen kazancın %5’i olarak
hesaplanan 5.000,00 YTL’nin üzerinde olduğundan, Doktor C’nın GVK’nın 89 maddesine
göre indirilebilecek azami sigorta primi 5.000,00 YTL olacaktır. Bu tutarı aşan 500,00- YTL
ise indirilemeyecektir.
2- Bağış ve yardımların indirimi.
Beyanname üzerinden indirim konusu yapabileceğimiz bir diğer unsur bağış ve
yardımlardır.
Gelir vergisi kanunumuzun 89. maddesi kapsamında mükellefler yıl içerisinde
kanunda sayılı kurum ve kuruluşlara yapmış oldukları bağış ve yardımları indirim konusu
yapabilmektedirler.
112 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Bağış ve yardımların indirim konusu yapılabilmesi de bazı esaslara bağlanmıştır;
i- Bağış ve yardımlar kanunda sayılan kurum ve kuruluşlara yapılmış olmalıdır.
Kanunda sayılan kurum ve kuruluşlara baktığımızda ise genel ve özel bütçeli kamu
idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler, kamu yararına çalışan dernekler ve bakanlar
kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla bunlar dışındaki
kurum ve kuruluşlar yapılan bağış ve yardımların indirim konusu yapılması mümkün değildir.
ii-Belgelendirme şartı. Yapılan bağış ve yardımın bağış makbuzu ile
belgelendirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla bağış ve yardımlar indirim konusu yapılacak ise
mutlaka bu indirimimizi bağış makbuzuna dayandırmak zorundayız. Uygulamada bu
kapsamdaki dernek ve vakıflar kermes bileti, konser bileti ve benzeri giriş biletleri satarak
bağış ve yardım topluyorlar. Bu biletlere dayanarak indirim yapmanız mümkün değildir. O
bilet olsa bile mutlaka o dernek ya da vakıfça düzenlenmiş olan bağış makbuzunun da olması
gerekmektedir.
Bağış ve yardımlar nakdi olarak yapılabileceği gibi ayni olarak da yapılabilir. Eğer
mal olarak bir bağışta bulunmuşsak yada yardımda bulunmuşsak bu malın mukayyet değeri,
yoksa, Takdir Komisyonunca tespit edilecek değeri esas alınacaktır.
Bağış ve yardımlarda indirim hakkı beyan edilen gelirin %5’ine (kalkınmada
öncelikli yörelerde %10’una) kadar olan tutarının indirim konusu yapılabildiği gibi, bazı
yerlere yapılan bağış ve yardımlar % 5 sınırlamasına tabi olmaksızın tamamı indirim konusu
yapılabiliyor. Beyan ettiğiniz gelir varsa bu gelir kadar olan kısmı indirim konusu
yapabiliyoruz. Eğer okula, sağlık tesisine, öğrenci yurduna, çocuk yuvasına, yetiştirme
yurduna, bakım ve rehabilitasyon merkezine veya huzurevine bağış ve yardımda bulunmuşsak
gerek bunların faaliyetlerini sürdürebilmesi için, gerekse bunların yenilerinin inşa edebilmesi
maksadıyla bu kapsamda yapmış olduğumuz bağış ve yardımların o dönem beyan ettiğimiz
gelire kadar olan kısmını indirim konusu yapmanız mümkündür.
Ancak bu indirimleri uygulamak suretiyle hiçbir zaman zarar yaratılması, ya da
mevcut zararın arttırılması mümkün değildir. Sadece beyan edilen gelir tutarı kadar söz
konusu indirimleri yapabilmek mümkündür.
Belli bir oran ile sınırlanmaksızın indirilebilecek bir diğer bağış ve yardım türü.
Fakir fukaranın temel ihtiyaçlarını gidermek üzere kurulmuş bulunan gıda bankacılığı sistemi
adı verilen ve sistemde faaliyet gösteren dernek ve vakıflara yapılan gıda,temizlik, giyecek ve
yakacak malzemelerinin maliyet bedellerinin tamamı da bağış ve yardımlar kapsamında
indirim konusu yapılmaktadır.
3- Serbest meslek erbabının kendisi ya da bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
özürlü olması halinde sakatlık indirimi.
Özürlü vatandaşların, içinde bulunduğu zor koşulların giderilmesine katkıda
bulunmak ve özürlüler ile özürlü olmayanlar arasındaki rekabet eşitsizliğini gidermek
amacıyla vergi hukukunda çeşitli düzenlemeler yer almıştır. Bunlardan bir tanesi de gelir
vergisi matrahının hesaplanmasında dikkate alınan sakatlık indirimi uygulamasıdır.
113 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
GVK’nın 31’nci maddesi hükmüne göre “Çalışma gücünün asgari %80’ini
kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat, asgari %60’ını kaybetmiş bulunan
hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgari %40’ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü
derece sakat sayılır.
2006 yılı için 1. Derece sakatlar aylık 530,00 YTL, 2. Derece sakatlar aylık 265,00
YTL, 3. Derece sakatların ise aylık 133,00 YTL kadar olan kazançları vergiden istisna
edilmektedir. Dolayısıyla bunlar aylık tutarlar olduğu için serbest meslek erbapları açısından
on iki ile çarpmak suretiyle indirim konusu yapılabilecektir.
Örneğin; Bir serbest meslek erbabı doktor 1. derece sakatsa, bir başka ifade ile
çalışma gücünün % 80’inden fazlasını yitirmişse bu takdirde 530,00 YTL’ yi on iki ile
çarptığımızda 6.360,00 YTL kazancı vergi dışı kalmaktadır.
Burada özellik arz eden bir başka husus da, serbest meslek erbabının kendisi sakat
olabileceği gibi bakmakla yükümlü olduğu kişiler arasında sakatlar varsa bunlardan her birisi
için yine ayrı ayrı sakatlık indiriminden yararlanabilmesidir. Bir serbest meslek erbabının iki
çocuğu da sakatsa her bir çocuğu için ayrı ayrı beyan ettiği gelirin yukarıdaki örneğimizde
olduğu gibi 6.360,00- YTL iki çocuk olduğu için iki ile çarpılarak 12.720,00 YTL’ye kadar
olan kazancı vergi dışı kalabilecektir
4- Eğitim ve Sağlık Harcamalarının İndirimi.
Beyan edilen gelirin % 10’unu aşmaması, Türkiye’de yapılması ve gelir veya
kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik
edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve
sağlık harcamalarını beyan ettikleri kazançları üzerinden gider olarak indirmeleri mümkün
bulunmaktadır.
Mükellef kendisine, eşine veya küçük çocuğuna yönelik olarak yıl içerisinde özel
eğitim harcamasında bulunmuşsa yada hastalandığı için özel hastanede yatıp özel sağlık
harcamasında bulunmuşsa bu harcamaları gelirinin %10’unu aşmaması şartıyla indirim
konusu yapabilecektir.
Örneğin: Bir doktorun beyan ettiği gelir 100.000-YTL’dir. Meslek mensubunun
çocuğu eğitimini özel bir kolejde devam ettiriyor. Bu durumda çocuk için 10.000-YTL’ ye
kadar özel eğitim harcamasından kaynaklanan giderin doğrudan beyanname üzerinden indirim
konusu yapılması mümkün olacaktır. Burada önem arz eden husus; bu harcamaların yurt
içinden eğitim hizmeti veren mükelleflerden alınan faturalar ile tevsik edilmesi gerektiğidir.
Vakıf üniversitelerinde çocuğun okuması halinde; vakıf üniversiteleri genelde
kurumlar vergisinden muaf olduğu için bunlardan alınan belgelere istinaden bu indirimden
yararlanılması mümkün olmayacaktır. Yada yurt dışı eğitim ve sağlık harcamaları da yine
maddede yapılan düzenleme çerçevesinde bu indirim imkanından yararlanamayacaktır.
Burada dikkat edilecek husus serbest meslek erbabı doktor ücret geliri nedeniyle
GVK’nın mükerrer 121 inci madde çerçevesindeki eğitim ve sağlık harcamaları nedeniyle
vergi indiriminden yararlanmış ise, aynı harcamalarını bu hükümden yararlanarak gelir vergisi
matrahlarının hesaplanmasında indirim konusu yapamayacaktır.
114 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
VI - SERBEST MESLEK KAZANCININ TESPİTİNDE
İNDİRİLEMEYECEK GİDERLER :
Gelir Vergisi Kanunu’nun da serbest meslek kazancının tespitinde indirilemeyecek
giderlere ilişkin düzenlemeye sadece indirilebilecek mesleki giderleri tanımlayan 68. madde
de yer alan “Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile serbest meslek erbabının suçlarından
doğan tazminatlar gider olarak indirilemez” hükmünden ibarettir.
Ancak GVK’ nun 90. maddesinde gelir vergisi için genel bir düzenleme yapılmış
ve madde metninde “ Gelir Vergisi ile diğer şahsi vergiler ve her ne şekilde olursa olsun vergi
cezaları ve para cezaları, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine
göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler Gelir Vergisi’ nin matrahından ve gelir
unsurlarından indirilmez.” Şeklinde ifade edilmiştir. Söz konusu madde metninde ayrıca “
VUK hükümlerine göre ödenen gecikme faizleri, vergi matrahından ve gelir unsurlarından
indirilemez” hükmü yer almaktadır.
VII - SERBEST MESLEK KAZANÇLARININ KATMA DEĞER VERGİSİ
KARŞISINDAKİ DURUMU :
Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1. maddesine göre serbest meslek faaliyeti
kapsamında yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir.
KDVK’ nun 10. maddesine göre mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın
tesliminin yada hizmetin yapılmasının vergiyi doğuran olay olduğu, ifade edilmiştir.
GVK’nın 67. maddesinde, serbest meslek kazancında hâsılatın elde edilmesi tahsil
şartına bağlanmış iken, KDVK’nu açısından ise tahakkuk esası geçerlidir. Bu durum ise
uygulamada bazı tereddütlere sebebiyet verebilmektedir. VUK’ nun 239’ncu maddesi
hükmüne göre, serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilâtı için
serbest meslek makbuzu düzenlemek zorundadır. Bir başka ifade ile serbest meslek
makbuzunun düzenlenmesi için temel şart tahsilâtın varlığıdır. Gelir vergisi açısından hal
böyle iken, hizmet ifasının yapıldığı, ancak tahsilâtın gerçekleşmediği bir durumda ilgili
döneme ilişkin KDV beyannamesinin düzenlenmesinde matrahın tespiti tereddüt
yaratmaktadır.
Buna göre; tahsilât yapılmadığı sürece serbest meslek makbuzu düzenlenmesinin
mümkün olmadığından hareketle, hizmet ifasında bulunan serbest meslek erbabının kanuni
defterinde o aya ait hizmet bedeline ilişkin olarak hesaplayacağı KDV’yi tahakkuk ettirerek,
aynı dönem içinde verilecek KDV beyannamesinde beyana konu etmesi ve doğan verginin
ödenmesidir.
Konuyu bir örnek ile açıklamaya çalışırsak;
Örnek: Doktor B, faaliyet gösterdiği yerde bulunan bir hastanede 02.03.2006
tarihinde ameliyata girmiş ve aynı gün ameliyatı tamamlamıştır. Ameliyat nedeniyle hastadan
12.04.2006 tarihinde 8.500-YTL ameliyat ücreti almış ve 12.4.2006 tarihi itibariyle serbest
meslek makbuzu düzenleyerek serbest meslek kazanç defterine bu tarihte kaydetmiştir.
Örneğe İlişkin Açıklama: Serbest meslek kazançlarında kazancın hesaplanmasında
“tahsil esası” geçerli sayılmıştır. Bu nedenle ameliyat ücretinin tahsil edildiği tarihte
115 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
(12.04.2006 tarihinde) belgelendirilmesi ve aynı tarihte serbest meslek kazanç defterine
kaydedilmesi VUK ve GVK açısından doğru bir uygulama olacaktır.
KDVK’ nun 10. maddesine göre Vergiyi Doğuran Olay mal teslimi ve hizmet ifası
hallerinde; malın teslimi veya hizmetin yapılması anında meydana gelir. Bu hükme göre
vergiyi doğuran olay bakımından mal teslimi ile hizmet ifasının yapılması esastır. Buna göre
vergi beyanı bakımından vergiyi doğuran olay esas olduğuna göre ameliyat ücreti, 12.04.2006
tarihinde tahsil edilmiş olmasına rağmen KDV açısından vergiyi doğuran olay, ameliyatın
yapıldığı 02.03.2006 tarihinde meydana gelmiştir ve söz konusu ücretin Mart 2006 dönemine
ilişkin verilecek olan KDV beyannamesi ile beyan edilmesi gerekir.
VIII - SERBEST MESLEK KAZANÇLARINDA GEÇİCİ VERGİ :
Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120’nci maddesine göre ticari kazanç
sahiplerinin yanı sıra serbest meslek erbabları da cari vergilendirme döneminin gelir vergisine
mahsup edilmek üzere aynı kanunun mesleki kazancın tespitine ilişkin hükümlerine göre
belirlenen ilgili hesap döneminin (üçer aylık) kazançları üzerinden 103’ncü maddede yer alan
tarifenin ilk gelir dilimine uygulanan oran üzerinden geçici vergi ödeyecekleri hüküm altına
alınmıştır.
Hesaplanan geçici vergi üçer aylık dönemi izleyen ikinci ayın 10. günü akşamına
kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilir ve 17. günü akşamına kadar ödenir. Aynı
dönem içinde tevkif edilmiş bulunan gelir vergisi (42. maddede belirtilen kazançlardan
yapılan tevkifat hariç) hesaplanan geçici vergiden mahsup edilir.
Ödenecek vergi çıkmasa bile beyannamenin verilmesi zorunludur.
Geçici verginin yılık gelir vergisinden indirim konusu yapılabilmesi için mutlak
surette ödenmiş olması gerekir.
IX - SERBEST MESLEK KAZANCININ BEYANI :
Serbest meslek kazançlarında, tevkif suretiyle ön vergilendirme yapılmakta olup
nihai vergi ise mükellefin beyanı üzerine tahsil edilmektedir.
Serbest meslek erbabı elde ettiği geliri 1-15 Mart akşamına kadar vereceği yıllık
beyanname ile beyan eder ve tahakkuk eden vergiyi ise Mart ve Temmuz aylarında olmak
üzere iki taksit halinde ödemek zorundadır.
Serbest meslek erbapları GVK’nun 85. maddesine göre mesleki faaliyetlerinden
kazanç elde etmeseler dahi Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi vermek zorundadırlar.
X - SERBEST MESLEK KAZANCININ HESAPLANMASI İLE İLGİLİ
ÖRNEK
Çocuk Doktoru Ayşe Hanımın 2006 Yılı Gelirleri
-Özel Hastaneden Elde Edilen Ücret Geliri :36.000.-YTL
-Özel Muayenehane Geliri :60.000.-YTL
-Gayrı Menkul Sermaye İradı Gelirleri
-Basit Usul. Mük. Elde Edilen Kira Geliri : 800.-YTL
116 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
-Gerçek Usul. Mük. Elde Edilen Kira Geliri : 8.000.-YTL
-Mesken Kira Geliri : 6.000.-YTL
- Makale Yayınından Elde Edilen Telif Ücreti : 1.000.-YTL
Diğer Bilgiler :
-2006 Yılında Ödenen Geçici Vergi :10.000.-YTL
-Gerçek Usul Mük. Tevkif Ettiği Kira Stopajı : 1.760.-YTL
-Yayıncı Kuruluşun Tevkif Ettiği Gelir Vergisi : 170.-YTL
-BES. Katkı Payı Ödemesi : 6.000.-YTL
- Kira Gelirleri İçin %25 Götürü Gider Usulü Seçilmiştir.
Doktor Ayşe Hanımın Beyan Durumu;
- Ayşe Hanım serbest meslek erbabı olduğu için mesleki faaliyetinden kazanç elde
etmemiş olsa dahi gelir vergisi beyannamesi verecektir. (GVK. Md.85)
- Tek işverenden alınan ve tevkif suretiyle vergilendirilen ücret geliri tutarı ne
olursa olsun beyan edilmeyecektir. (GVK. Md.86/1-b)
- Basit usule tabi ticaret erbabından elde ettiği işyeri kira geliri üzerinden tevkifat
yapılmadığı, istisna uygulamasına konu olmadığı ve 875.-ytl (2006 için belirlenen tutar)
aşmadığı için beyan edilmeyecektir. (GVK. Md.86/1-d)
- Gerçek usulde vergilendirilen ticaret erbabından elde edilen tevkifata tabi
tutulmuş işyeri kira geliri, vergiye tabi gelir toplamının 18.000.-YTL’yi aşması nedeniyle
beyan edilecektir. (GVK. Md.86/1-c) %25 oranındaki götürü gider düşüldükten sonra kalan
6.000.-YTL [8.000.-(8.000.* %25=2.000)] beyan edilecektir.
- Mesken kira gelirinde ise %25 oranındaki götürü gider düşüldükten sonra kalan
4.500.-YTL [6.000.-(6.000.* %25=1.500)] beyan edilecektir. (doktorun, serbest meslek
kazancı elde etmesi nedeniyle konut kira istisnasından faydalanması mümkün değildir.)
(GVK. Md.21)
- Ayşe Hanımın mesleki dergiye yazmış olduğu makaleler karşılığında elde etmiş
olduğu toplam 1.000.-YTL’lik telif ücreti, gelir vergisinden istisna olduğundan beyan
edilmeyecektir. (GVK. Md.18 – 86)
A-Serbest Meslek Kazancı 60.000.-YTL
B-Gayrımenkul Sermaye İradı 10.500.-YTL
- İşyeri Kira Geliri : 6.000.-YTL
- Konut Kira Geliri : 4.500.-YTL
C-Beyana Dahil Kazanç ve İratlar Toplamı (A+B) 70.500.-YTL
D-BES Katkı Payı İndirimi 6.000.-YTL
- Beyan Edilen Gelirin % 10' u : 7.050.-YTL
- Asgari Ücretin Yıllık Brüt Tutarı : 6.372.-YTL
E-Vergiye Tabi Gelir (Matrah) 64.500-YTL
F-Hesaplanan Gelir Vergisi 17.765.-YTL
117 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
G-Mahsup Edilecek Gelir Vergisi 11.760.-YTL
-İşyeri Tevkifatı : 1.760.-YTL
-Ödenen Geçici Vergi :10.000.-YTL
I- Ödenecek Gelir Vergisi 6.005.-YTL
Doktorluk mesleğinin vergi mevzuatı içerisindeki yeri ve vergilendirilmesi ile ilgili bu rapor
Kayseri Vergi Dairesi Vergi Denetmenleri Yusuf YILDIRIM ve Oğuz Üçler EROL tarafından
hazırlanmıştır.
118 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
EK 2:KURUM KAZANCININ TESPİTİNDE İNDİRİLECEK
GİDERLER (Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanmıştır. http://www.ivdb.gov.tr/pratik/oranlar/kurumindirilecekgider.htm)
A. GELİR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE İNDİRİLECEK GİDERLER
KVK’nun 14/1 inci maddesine göre, kurum kazancı ticari kazanç gibi hesaplandığı için öncelikle ticari kazanç tespitinde indirilecek giderlerin yer aldığı GVK’nun 40 ıncı maddesindeki giderler hasılattan indirilir. Daha sonra KVK’nun 14 üncü maddesinde sayılan giderler hasılattan indirilir.
GVK’nun 40 ıncı maddesinde sayılan giderlerin indirim konusu yapılmasında iki şart
aranmaktadır; 1- Ticari kazancın elde edilmesi ve devam ettirilmesi için yapılmış olması, 2- Vergi kanunlarındaki haller hariç olmak üzere VUK’na göre belgelendirilmesi. GVK’nun 40 ıncı maddesine göre, safi kazancın tespitinde aşağıdaki giderlerin indirilmesi
kabul edilir;
1. Genel Giderler : Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerdir.Bu
kapsamda yapılan giderin indirim konusu yapılabilmesi için yapılan gider ; - Ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi ile doğrudan ilgili olmalıdır, - Karşılığında sabit kıymet iktisap edilmiş olmamalıdır, - Kanunen kabul edilebilir nitelikte olmalıdır. Genel giderlere örnek olarak ; ücret giderleri, personelle ilgili eğitim, sağlık v.b. giderler,
ısıtma, aydınlatma ve su giderleri, iletişim ve haberleşme giderleri, sigorta giderleri, kira giderleri, reklam giderleri, temsil ve ağırlama giderleri, kırtasiye giderleri, demirbaş giderleri, mesleki aidatlar,gayrimenkul ve gayrimenkul gibi değerlenen sabit kıymetlerin normal bakım onarım giderleri, finansman giderleri, yurt dışı büro giderleri gibi giderler gösterilebilir.
GVK’nun 40/1 inci maddesinin parantez içi hükmü ile, ihracat, yurt dışında inşaat, onarma,
montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükellefler, bu bentte yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hâsılatın binde beşini aşmamak artıyla yurt dışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirebilirler .
Götürü gider uygulaması, mükelleflerin yurt dışındaki işleri ile ilgili olarak yapmış oldukları
giderlerden belge ile ispat edilemeyen kısmının ticari kazançtan indirilmesini öngörmektedir. 2. Personelle İlgili Giderler : GVK’nun 40/2 nci maddesine göre, hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin
müştemilatında iaşe ve ibate (yemek ve barınma) giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın geri alınmamak üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve adı geçen sandıkların tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartı ile gider olarak kabul edilebilecektir, özel sigortalar için yapılan ödemeler bu kapsamda değildir. Özel sigorta ödemeleri ücret gideri içinde ele alınırlar), demirbaş olarak verilen giyim eşyası( resmi ve özel daire ve müesseselerce hizmet erbabına işin icabı olarak verilen ve bunların işten ayrılmaları halinde geri alınan giyim eşyası ) ile ilgili olarak yapılan giderler.
S.S.K. primlerinin gider olarak dikkate alınabilmesi için , bu primlerin fiilen Sosyal
Sigortalar Kurumuna ödenmiş olması gerekir. Bu nedenle, sigorta primleri dönemine ve ait olduğu yıla bakılmaksızın fiilen ödendiği tarihte gider yazılır. Ancak Sosyal Sigortalar Kanununa göre bir aya ait sigorta primleri ertesi ayın sonuna kadar ödenebileceğinden, Aralık ayına ait primler Ocak ayında ödenirse Aralık ayının gideri olacaktır.
119 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
3. İşle İlgili Zarar, Ziyan ve Tazminatlar : GVK’nun 40/3 üncü maddesine göre , işle ilgili olmak şartıyla, yazılı bir sözleşmeye veya
ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar gider olarak yazılabilecektir.
Zarar, ziyan ve tazminatlar, kesinleşip ödendikleri yılda gider yazılır. Belirtilen zarar,ziyan
ve tazminatların teşebbüs sahibinin kusurundan doğmamış olması gerekmektedir. Kıdem tazminatları, ihbar tazminatları, iş kazaları dolayısıyla ödenen tazminatlar, meslek
hastalıkları nedeniyle ödenen tazminatlar gider yazılabilir. Elektrik, su, telefon, doğalgaz v.b. için ödenen gecikme faizler, vade farkı niteliğinde olup gider yazılabilir.
4.Seyahat ve İkamet Giderleri : İşle ilgili, yapılan işin önemi ve genişliği ile orantılı ve seyahat maksadının gerektirdiği süre
ile sınırlı olarak yapılan seyahat ve ikamet giderleri GVK’nun40/4 üncü maddesine göre indirim konusu yapılabilecektir. Bu giderlerin otel faturası, bilet v.b. belgelerle kanıtlanması zorunludur.
5.Taşıt Giderleri : Kiralama yolu ile edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri
indirim konusu yapılabilir. Bu maddedeki giderler taşıtların normal bakım, onarım,tamir, boya, döşeme v.b. gibi
taşıtların iktisadi değerine etki etmeyen giderlerdir. Bunlar dışında, taşıtın iktisadi kıymetini artırmak amacıyla yapılan giderler, VUK’nun 269 uncu ve 272 nci maddeleri gereği gider yazılmayıp taşıtın maliyet bedeline eklenmek ve amortisman yoluyla gider yazılmak zorundadır.
6.Ayni Vergi, Resim ve Harçlar : İşletme ile ilgili olmak şartıyla, bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar
ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçlar GVK’nun 40/6 ncı maddesine göre kazanç tespitinde gider olarak indirilebilecektir.
Ancak, Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesine göre , Kanuna bağlı I, III ve
IV sayılı tarifelerde yer alan taşıtlardan (ticari maksatla kullanılan uçak ve helikopterler ile taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan işletmelerin bu amaçla kiraya verdikleri taşıtlar hariç) alınan vergi ve cezalar ile gecikme zamları gelir ve kurumlar vergilerinin matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez. (I- Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları v.b., III- Yat, kotra ve her türlü motorlu özel tekneler, IV- Uçak ve helikopterler)
7. Amortismanlar : GVK’nun 40/7 nci maddesine göre, VUK hükümlerine göre ayrılan amortismanlar safi
kazancın tespitinde gider olarak indirilebilecektir. VUK 313 üncü maddesine göre, işletmede 1 yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya
veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle 269 uncu madde gereği gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin değerleme ölçülerine göre belirlenen değerinin VUK hükümlerine göre yok edilmesi amortismanın konusunu oluşturmaktadır.
VUK’a göre amortisman ayırabilme şartları şunlardır; - Amortismana tâbi iktisadi kıymet işletmede kullanılmalı, - İktisadi kıymet işletmede 1 yıldan fazla kullanılmalı ve aşınma, yıpranma veya kıymetten
düşmeye maruz bulunmalıdır.
120 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
2005 yılı için değeri 480 YTL’yi aşmayan peştemallıklar ile işletmede kullanılan alet, edevat, mefruşat ve demirbaşlar amortismana tâbi tutulmayarak doğrudan gider yazılabilir. İktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edenlerde bu had topluca dikkate alınır.
31.07.2004 tarihinden sonra alınan ödeme kaydedici cihazlar için %100 oranında
amortisman ayrılabilecektir. 8. İşveren Sendikalarına Ödenen Aidatlar : İşverenlerce, Sendikalar Kanunu hükümlerine göre sendikalara ödenen aidatlar GVK’nun
40/8 inci maddesine göre ticari kazancın tespitinde gider olarak hasılattan indirilebilecektir. Ancak, ödenen aidatın 1 aylık tutarı, iş yerinde işçilere ödenen çıplak ücretin bir günlük toplamını aşamaz. Bu tutarın aşılması halinde aşan kısım gider unsuru olamaz. 149 Seri No.lu GVK Genel Tebliğine göre, sendika aidatının, işverenler tarafından gider yazılabilmesi için, aidatın ilgili bulunduğu yılda sendikaya ödenmesi gerekir.İlgili bulunduğu yılda ödenmeyen sendika aidatları, daha sonraki yıllarda gider olarak dikkate alınmayacaktır.
9. Bireysel Emeklilik Sistemine Ödenen Katkı Payları : İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları da
GVK’nun 40/9 uncu maddesine göre ticari kazanç tespitinde hasılattan gider olarak indirilebilir. Bu düzenleme sadece bireysel emeklilik katkı payları için yapılmıştır. Özel şahıs sigorta primleri ile emekli ve yardım sandıklarına ödenen primler bu düzenleme dışında bırakılmıştır. GVK’nun 63/3 üncü maddesine göre indirim konusu yapılabilecek tutar, ödendiği ayda elde edilen ücretin %10’unu ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Burada bahsedilen aylık ücret ve yıllık asgari ücret ibaresinde , brüt tutarlar ifade edilmektedir.
10. Gıda Bankacılığı Yapan Dernek ve Vakıflara Yapılan Bağışlar : GVK’nun 40/10 uncu.maddesine göre, fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı
faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelleri gider olarak hasılattan indirilebilecektir.
B. KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE İNDİRİLECEK GİDERLER KVK’nun 14 üncü maddesine göre, ticari kazanç gibi hesaplanan kurum kazancının
tespitinde mükellefler aşağıdaki giderleri de ayrıca hasılattan indirebilirler. 1. Hisse ve Tahvil Senetlerinin İhraç Giderleri : - Senetlerin kağıt ve tabı giderleri, - Mahkeme, noter ve diğer tasdik ve tescil giderleri, - Damga resmi, - İhraç dolayısıyla ödenen sair harç ve resimler, - İhraç dolayısıyla bankalara verilen komisyonlar, - Hisse ve tahvil senetlerinin borsaya kaydı için yapılan giderler, - Bunlara benzer diğer her türlü giderlerden oluşur. 2. Kuruluş ve Örgütlenme Giderleri : İlk tesis ve taazzuv giderleri VUK’nun 282 nci maddesine göre, kurumun kurulması, yeni bir
şube açılması veya işlerin devamlı olarak genişletilmesi için yapılan ve karşılığında maddi bir kıymet iktisap edilmeyen giderler olarak tanımlanmıştır. Bu giderlerin başlıcaları şunlardır;
- İş ve piyasa etüdü, proje ve fizibilite raporunun hazırlanması giderleri, - Şirket esas sözleşmesinin hazırlanması için yapılan giderler, - Kuruluşla ilgili seyahat giderleri, - Ayni sermaye konulması halinde ekspertiz ve bilirkişi ücretleri, - Hisse senedi ihraç giderleri,
121 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
- Esas sermayenin artırılması için yapılan giderler,, - Tahvil çıkarma giderleri, - Genel kurul kararları tescil ve tasdik giderleri, - Başabaşın altında satış halinde verilen primler, - Yeni şube açılması için yapılan giderler, - Faaliyetin genişletilmesi veya değiştirilmesi için yapılan giderler, - İşletmenin kuruluşundan normal faaliyete başladığı ana kadar yapılan giderler, - İşçi ve personelin tedarik ve eğitim giderleri, - Tecrübe imalatı giderleri v.b. Bu giderler yapıldıkları yılda bir defada gider yazılabilecekleri gibi VUK’nun 326 ncı
maddesine göre aktifleştirme suretiyle amortismana tâbi tutarak 5 yılda ve eşit miktarlarda gider yazılabilirler. Bunların amortismana esas olacak değerleri mukayyet değerleridir.
Kuruluş ve örgütlenme giderlerinin amortismanına, kurumun kuruluşunun tamamlandığı
veya işletmenin fiilen faaliyete geçtiği hesap döneminden itibaren, tecrübe imalatı olan kurumlarda bunun sona erdiği hesap döneminden itibaren başlanır.
3. Genel Kurul Toplantıları, Birleşme, Fesih ve Tasfiye Giderleri : Genel kurul toplantıları için yapılan ilan ve posta giderleri, toplantı salonu kirası ve benzeri
giderler ile birleşme, fesih ve tasfiye için yapılan her türlü giderler hasılattan indirilecek giderler arasında sayılmıştır. Ancak genel kurul toplantılarına katılacakların toplantıya katılmak için yaptıkları seyahat, konaklama v.b. şahsi giderleri ile (bunlar kurumlarca karşılansa bile gider sayılmaz) genel kurul üyelerinin ağırlanması amacıyla yapılan ziyafet, kokteyl gibi özel nitelikteki giderler de hasılattan indirilemez. (Genel kurul üyelerinin ağırlanmaları ile ilgili giderler, belirli ölçüler içerisinde, genel örf ve adetlere uygun temsil ve ağırlama gideri niteliğinde olmak koşuluyla gider yazılabilir.)
4. Sigorta Teknik Karşılıkları : Sigorta şirketlerine özgü bir indirim unsurudur. Bu kapsamdaki giderler muallak hasar
karşılıkları, kazanılmamış prim karşılıkları ve hayat sigortası matematik karşılıklarından oluşur. Sigorta teknik karşılıkları, hesap döneminin son günü itibariyle hesaplanarak kurumlar vergisi matrahından indirilir ve izleyen hesap döneminin ilk günü gelir kaydedilirler.
Teknik karşılıklar bilanço gününde pasif hesaplara geçirilmek suretiyle aşağıdaki esaslara
göre hasılattan indirilir. - Muallak Hasar Karşılıkları : Tahakkuk etmiş ve hesaben tespit edilmiş fiili tazminat
bedellerinden veya bu hesap yapılmamışsa tazminatın ve tazminatla ilgili tüm masrafların tahmini değerlerinden reasürör payı düşüldükten sonra kalan tutardır. (KVK md 14/4-a)
- Kazanılmamış Prim Karşılıkları : Yürürlükte bulunan sigorta sözleşmeleri için tahakkuk
etmiş primlerden komisyonlar düşüldükten sonra kalan tutarın gün esasına göre bilanço gününden sonraya sarkan kısmından, reasürör payının düşülmesinden sonra kalan tutardır. Ancak bu tutar, nakliyat emtia sigortalarında, yıllık primin komisyon düşüldükten sonra kalanının %25’ini geçemez (KVK md 14/4-b). 7397 Sayılı Sigorta Murakebe Kanununa göre ayrılacak karşılık, ulaştırma sigortalarında %25, hayat hariç diğer sigortalarda %33 olarak belirlenmiştir. Kazanılmamış prim karşılığının gün esasına göre hesaplanması mümkün olmayan reasürans ve retrosesyon işlemlerinde 1/8 yöntemi uygulanabilir.
- Hayat Matematik Karşılıkları : Hayat sigortalarında tahsil edilen prim gelirlerinden
ayrılan karşılıklar ile bu karşılıkların değerlendirilmesinden elde edilen faizlerden meydana gelir. Her sözleşme üzerinden ayrıca ölüm istatistikleri ve sigorta matematiği esaslarına göre hesaplanır. Hayat sigorta şirketlerinde matematik karşılıklardan, temettü ve faizleri vergiden istisna edilmiş olan menkul kıymetlere yatırılan kısma ait faizler gider olarak yazılamaz.
Bir bilanço döneminde ayrılan bu teknik karşılıkların ertesi bilanço döneminde aynen kâra
nakledilmesi şarttır (KVK md 14/4-d)
122 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
5. Eshamlı Komandit Şirketlerde Komandite Ortağın Kâr Payı : Adi veya eshamlı komandit ortaklıklarda komandite ortakların ortaklık kârından aldıkları
paylar şahsi ticari kazanç hükmündedir. Bu nedenle eshamlı komandit şirketlerde kurumlar vergisi matrahı, şirket kârından komandite ortaklara düşen pay düşüldükten sonra kalan tutardır. Burada, kurum kazancından düşülecek kâr payı kurum mali bilançosuna göre hesaplanan kâr payıdır.
6. Ar-Ge İndirimi : KVK’nun 14/6 ncı maddesine göre, mükelleflerin işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri
münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının %40’ı “Ar-Ge İndirimi” olarak hesaplanıp, beyanname üzerinde indirim konusu yapılacaktır.
Araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile doğrudan ilişkili olmayan giderler ve tamamen
araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanılmayan amortismana tâbi iktisadi kıymetler için hesaplanan amortisman tutarlarından verilen paylar üzerinden Ar-Ge indirimi hesaplanmaz.
Bu indirimin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar 86 Seri No.lu KVK Genel Tebliği ile
belirtilmiştir. Buna göre, aşağıda belirtilen amaçlara yönelik faaliyetler Ar-Ge faaliyetlerdir; - Bilimsel ve teknolojik alanlardaki belirsizlikleri gidermek ve bunları aydınlatmak
amacıyla, bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayacak yeni teknik bilgilerin elde edilmesi, - Yeni üretim, yöntem, süreç ve işlemlerin araştırılması veya geliştirilmesi, - Yeni ürünler, madde ve malzemeler, araçlar, gereçler, işlemler ve sistemler
geliştirilmesine yönelik olarak yeni yöntemler geliştirilmesi veya teknikler üretilmesi, - Bir ürünün maliyetini düşürücü, kalite , standart ve performansını yükseltici yeni
tekniklerin ve teknolojilerin araştırılması, - Yeni ve özgün tasarıma dayalı yazılım faaliyetleri,
Anılan tebliğe göre aşağıda sayılan faaliyetler Ar-Ge faaliyetleri kapsamında
değerlendirilmez; - Pazar araştırması ya da satış promosyonu, - Kalite kontrol, - Sosyal bilimlerdeki araştırmalar, - Petrol, doğalgaz, maden ve rezervleri arama ve sondaj faaliyetleri, - İcat edilmiş ya da mevcut geliştirilmiş süreçlerin kullanımı, - Biçimsel değişiklikler (şekil, renk, dekorasyon v.b. estetik ve görsel değişiklikler), - Bilimsel ve teknolojik yenilik doğurmayan rutin faaliyetler (rutin veri toplama ve
analizler için kullanılan program, yazılım v.b. üretilen prototiplerin rutin ayarlamaları), - İlk kuruluş aşamasında kuruluş ve örgütlenmeyle ilgili araştırma giderleri, - Proje sonucunda geliştirilen ürüne ilişkin fikri mülkiyet haklarının korunmasına
yönelik çalışmalar, - Numune verilmek amacıyla prototiplerden kopyalar çıkarılıp dağıtılması ve reklam
amaçlı tüketici testleri.
Ar-Ge faaliyeti esas itibariyle denemelerin son bulduğu, ilk üretimin yapıldığı aşamada sona erer. Ar-Ge projesi neticesinde elde edilen ürünün pazarlanabilir aşamaya geldiği andan itibaren Ar-Ge projesi bitmiş sayılır. Bu tarihten sonra yapılan harcamalar Ar-Ge harcaması kapsamında değerlendirilmez. Mükelleflerin Ar- Ge projesi kapsamındaki harcamalarını işletmenin diğer faaliyetlerine ilişkin harcamalarından ayırarak, Ar-Ge indiriminin doğru hesaplanmasına imkan verecek şekilde muhasebeleştirmeleri gerekir.
Yatırım indirimi ile Ar-Ge indiriminden birlikte yararlanılması halinde önce Ar-Ge indirimi
sonra yatırım indirimi uygulanacaktır. Teknoloji geliştirme bölgelerindeki Ar-Ge faaliyetlerinden bir kazanç doğması ve bu
kazançla ilgili olarak bu bölgelerdeki Yazılım ve Ar-Ge’ye dayalı üretim faaliyetleri sonucu elde edilen kazanç istisnasından yararlanılması durumunda, istisna uygulanacak kazancın elde edilmesine yönelik harcamalar Ar-Ge indirimi kapsamında sayılmayacaktır.
123 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Ar-Ge indirimi nedeniyle kurumlar vergisi matrahına dahil edilmeyen kazancın dağıtılması durumunda, dağıtılan kazançlar üzerinden %10 tevkifat yapılacaktır.
7. Faizsiz Olarak Kredi Verenler ile Özel Finans Kurumlarınca Ödenen Kâr
Payları : Özel finans kurumları verdikleri krediler için faiz tahakkuk ettirmeyerek, açılan kredi
karşılığı belli bir oranda kâr payı alırlar. Bunlara ödenen kâr payları faiz gideri niteliğinde olduğundan KVK’nun 14 üncü maddesine göre kurum kazancından indirilebilir. Kâr-zarar ortaklığı belgelerine ödenecek kâr payları da aynı şekilde giderleştirilebilir.
8. İzmir Universiade Oyunlarına Yapılan Bağışlar : KVK’nun Geçici 34 üncü maddesine göre, İzmir Universiade Oyunları Hazırlık ve
Düzenleme Kuruluna yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımlar ile sponsorluk harcamalarının tamamı kurum kazancının tespitinde hasılattan gider olarak indirilir.
C. ZARAR MAHSUBU VE DİĞER İNDİRİMLER Kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek üzere, matrahın tespitinde
kurum kazancından aşağıdaki indirimler yapılabilir; 1. Zarar Mahsubu : KVK’nun Mük.14/1 inci maddesine göre zarar mahsubu; geçmiş yıl zararları, devralınan
kurum zararları ve yurt dışı faaliyetlerden oluşan zararlar için düzenlenmiştir.
· Geçmiş Yıl Zararları: Her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve 5 yıldan fazla nakledilmemek koşuluyla geçmiş yılların mali bilançolarına göre meydana gelen zararlar kurum kazancından indirilir. Geçmiş yıl zararı, indirim imkanının doğduğu ilk hesap döneminde kurum kazancından düşülmelidir. Düşülmezse izleyen dönemlerde indirim hakkı ortadan kalkacaktır.Herhangi bir yılın zararı en fazla izleyen 5 yılın kazancından indirim konusu yapılabilecektir. Yani, 2005 hesap döneminde 2000-2004 yıllarına ait zararlar indirilebilecektir.
· · Devralınan/Bölünen Kurum Zararları : Buradaki zarar mahsubu için
aşağıdaki şartların sağlanmış olması gerekmektedir; - Devrolan ve devralan kurumlar aynı sektörde faaliyet göstermeli, - Devrolan kurumların son 5 yıla ait kurumlar vergisi beyannameleri kanuni
süresinde verilmiş olmalı, - Mahsup edilecek zarar tutarı, devir tarihi itibariyle veya bölünme işlemi sonucu
devralınan kurumun aktif toplamını geçmemelidir. · Yurt dışı Zararları : Tam mükellefiyette yurt dışı faaliyetlerden doğan
zararlar, faaliyette bulunulan ülkenin vergi kanunlarına göre beyan edilen vergi matrahlarının (zarar dahil) her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisi verilen kuruluşlarca rapora bağlanması ve bu raporun aslı ve tercüme edilmiş bir örneğinin Türkiye’deki ilgili vergi dairesine ibrazı halinde indirim konusu yapılır (KVK mük. md 14/1)
· Yurt dışı zararlarını, Türkiye’de beyan ettikleri kazançlardan indirmek isteyen
kurumlar, yurt dışı faaliyet sonuçlarını her yıl bu şekilde ispat etmek zorundadırlar. Türkiye’de indirim konusu yapılan yurt dışı zararın, ilgili ülkede de mahsup veya
gider konusu yapılmış olması durumunda , Türkiye’de beyan edilecek yurt dışı kazanç mahsup veya gider yapılmadan önceki tutardır. Ayrıca Türkiye’de kurumlar vergisinden istisna kazançlarla ilgili yurt dışı zararlar indirim konusu yapılamaz.
124 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
Yurt dışı faaliyet sonuçlarının genel sonuç hesaplarına geçirilme zamanı ve değerlendirilmesi 34 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmaktadır, Buna göre;
Faaliyette bulunulan yabancı ülkenin mevzuatına göre, hesap döneminin kapandığı tarih
itibariyle ilgili ülke mevzuatına göre tespit edilen faaliyet sonucu, Türkiye’de de aynı tarih itibariyle genel netice hesaplarına kaydedilecektir. Bu kayıt keyfiyeti mükellefin iradesi dışındaki sebeplerden dolayı zamanında yerine getirilmemişse, bu kurumun faaliyet sonucu ile ilgili kazancı, tasarruf edebildiği yılda genel netice hesaplarına intikal ettirecektir. Tasarruf kriteri, faaliyette bulunulan yabancı ülkede, faaliyet sonuçlarının o ülke mevzuatına göre hesaplanıp genel netice hesaplarına intikal ettirilmesi zorunluluğu ve imkanı çerçevesinde değerlendirilecektir. Bu hususun Türkiye’de genel netice hesaplarına intikal ettirilmesinde, kazancın Kambiyo Mevzuatına göre fiilen Türkiye’ye getirilmesinin herhangi bir etkisi olmayacaktır. Faaliyette bulunulan yabancı ülkede kazanca tasarruf edilebilmesi yeterlidir.
2. Bağış ve Yardımlar : Kurum kazancından indirilecek bağış ve yardımlar KVK Mük.14/1 b,c,d maddelerinde
sayılmıştır. Bunlar kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde indirim konusu yapılacaklarından defterlere gider olarak kaydedilmelerine gerek yoktur. Bu maddeye göre indirilebilecek bağış ve yardımlar;
- Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Bakanlar
Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara, kamu menfaatlerine yararlı sayılan derneklere ve bilimsel araştırma geliştirme faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının ( zarar mahsubu düşüldükten ve iştirak kazançları hariç indirim ve istisnalar düşülmeden önceki tutardır-67 Seri no.lu KVK G.T.) %5’ine kadar olan kısmı.
- Yukarıda bahsedilen kamu kurum ve kuruluşlarına bağışlanan okul, sağlık tesisi,yüz yatak (
kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış yardımların tamamı.
- Genel ve özel bütçeli kamu idareleri ile il özel idareleri ve belediyeler, köyler ve kamu
yararına çalışan dernekler , Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen;
i. Kültür ve sanat faaliyetlerine ilişkin ticari olmayan ulusal veya uluslararası organizasyonların gerçekleştirilmesine,
ii. Ülkemizin uygarlık birikiminin kültürü,sanatı, tarihi, edebiyatı,mimarisi ve somut olamayan kültürel mirası ile ilgili veya ülke tanıtımına yönelik kitap, katalog, broşür, film,kaset CD ve DVD gibi manyetik, elektronik ve bilişim teknolojisi yoluyla üretilenler de dahil olmak üzere görsel, işitsel veya basılı materyallerin hazırlanması, bunlarla ilgili derleme ve araştırmaların yayınlanması, yurt içinde ve yurt dışında dağıtımı ve tanıtımının sağlanmasına,
iii. Yazma ve nadir eserlerin korunması ve elektronik ortama aktarılması ile bu eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı koleksiyonuna kazandırılmasına,
iv. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki taşınmaz kültür varlıklarının bakımı, onarımı, yaşatılması, rölöve, restorasyon, restitüsyon, projeleri yapılması ve nakil işlerine,
v. Kurtarma kazıları, bilimsel kazı çalışmaları ve yüzey araştırmalarına,
vi. Yurt dışındaki taşınmaz Türk kültür varlıklarının yerinde korunması veya ülkemize ait kültür varlıklarının Türkiye’ye getirilmesi çalışmalarına ,
vii. Kültür envanterinin oluşturulması çalışmalarına,
125 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
viii. 2863 sayılı Kanun kapsamındaki taşınır kültür varlıkları ile güzel sanatlar, çağdaş ve geleneksel el sanatları alanlarındaki ürün ve eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı koleksiyonuna kazandırılması ve güvenliklerinin sağlanmasına,
ix. Somut olmayan kültürel miras, güzel sanatlar, sinema, çağdaş ve geleneksel el sanatları alanlarındaki üretim ve etkinlikler ile bu alanlarda araştırma , eğitim veya uygulama merkezleri, atölye, stüdyo ve film platosu kurulması, bakım ve onarımı, her türlü araç ve teçhizatının tedariki ile film yapımına,
x. Kütüphane, müze, sanat galerisi ve kültür merkezi ile sinema, tiyatro, opera, bale ve konser gibi kültürel ve sanatsal etkinliklerin sergilendiği tesislerin yapımı, onarımı ve modernizasyon çalışmalarına,
ilişkin harcamalar ile bağış ve yardımların %100’ü.
- Bazı özel kanunlarda yer alan bağış ve yardımlar %5’lik sınırlamaya tâbi olmaksızın, dönem kazancının bulunması durumunda, beyanname üzerinde indirim konusu yapılırlar ;
i. 4958 sayılı Kanuna göre SSK Hastanelerine yapılan nakdi-ayni bağışlar,
ii. 4306 sayılı Kanuna göre sekiz yıllık kesintisiz eğitim için yapılan nakdi bağışlar,
iii. 3454 sayılı Kanuna göre Adalet Teşkilatını Güçlendirme Fonuna yapılan nakdi-ayni bağışlar,
iv. 4691 sayılı Kanuna göre Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Ar-Ge faaliyetinde bulunan kişi, kurum ve kuruluşlara yapılan nakdi-ayni bağışlar,
(Buraya kadar sayılanlara yapılan bağışlarda %5’lik sınır bulunmaktadır.)
i. 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununa göre yapılan nakdi bağışlar
ii. 278 sayılı Kanuna göre TÜBİTAK’a yapılan nakdi bağışlar, iii. 2547 sayılı Kanuna göre YÖK’e yapılan nakdi bağışlar, iv. 2828 sayılı Kanuna göre Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumuna yapılan nakdi bağışlar, v. 2955 sayılı Kanuna göre GATA’ya yapılan nakdi bağışlar vi. 2876 sayılı Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu
Kanununa göre yapılan nakdi- ayni bağışlar, vii. 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik
Kanunu ile oluşturulan fona yapılan nakdi-ayni bağışlar, viii. 3388 sayılı Kanuna göre Türk Silahlı Kuvvetlerini
Güçlendirme Vakfına yapılan nakdi-ayni bağışlar, ix. 4122 sayılı Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü
Seferberlik Kanununa göre yapılan nakdi-ayni bağışlar, x. 5434 sayılı Kanuna göre Emekli Sandığına yapılan nakdi-
ayni bağışlar, xi. 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla
Alınacak Tedbirlerde Yapılacak Yardımlara Dair Kanuna göre hayır kurumları, mahalli idareler , mal sandıkları ve diğer kuruluşlara yapılacak nakdi yardımlarla, milli veya mahalli yardım komitelerine (kriz masalarına) yapılan nakdi- ayni yardımlar.
Bağış ve yardımın matrahtan indirilmesi için gerekli şartlar şunlardır; Bağış ve yardım , - Kanunda gösterilen kurum ve kuruluşlara yapılmalıdır, - Makbuz karşılığı yapılmış olmalıdır, - Karşılıksız olmalıdır, - Nakdi veya ayni olabilir. KVK’nun mük. 14/2 nci maddesine göre, bağış ve
yardımın nakden yapılmaması halinde bağışlanan veya yardımın konusunu teşkil eden mal veya hakkın maliyet bedeli veya mukayyet değeri, bu değer mevcut değilse VUK hükümlerine göre takdir komisyonlarınca tespit edilecek değeri esas alınacaktır,
126 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
- Bağış ve yardım sadece ilgili oldukları dönem kazancından indirilebilir. İndirilemeyen kısım ertesi yıla devredilemez.
3. Sponsorluk Harcamaları : KVK’nun mük.14/1-e maddesine göre; 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının;
- Amatör spor dalları için tamamı, - Profesyonel spor dalları için %50’si, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek üzere kurum kazancından
indirilir. Sponsorluk harcamalarında da kurum kazancının yeterli olmaması durumunda indirilemeyen kısım gelecek yıllara devredilemez. İlgili olduğu dönemde kazanç olduğu sürece indirim konusu yapılabilir.
4. Temettü İkramiyesi : Uygulamada kurumlar, ana sözleşme veya kuruluş kanunlarındaki hükümlere dayanarak
hesap dönemi sonunda tahakkuk eden safi kârdan memur ve çalışanlara “temettü ikramiyesi” dağıtmaktadır. GVK’nun 61/2 nci maddesine göre bu ödemeler ücret kapsamına dahildir ve kurum kazancından ücret gideri olarak indirilebilir. Ancak, ikramiye tutarı hesap dönemi kapandıktan sonra belirlendiğinden, kazançtan indirme işlemi ancak beyanname üzerinde “diğer indirimler” sütununda gösterilerek indirim konusu yapılabilecektir.
VII. KURUM KAZANCININ TESPİTİNDE İNDİRİLEMEYECEK GİDERLER A. GELİR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE İNDİRİLEMEYECEK GİDERLER GVK’na göre gider kabul edilmeyen ödemeler 41 inci maddede sayılmıştır. Bunlar ticari
kazancın tespitinde gider olarak kabul edilmediklerinden hasılattan indirilmeleri mümkün değildir.
KVK’nda da bu giderler için GVK’na paralel düzenlemeler yapılmıştır. GVK’nun 41 inci maddesinde sayılan giderlerin büyük bir kısmı teşebbüs sahibinin ticari varlığı ile özel varlığı arasındaki ayrımla ilgilidir. Bir kısmı da gider kısıtlaması niteliğinde olup KVK’nda da bahsedilmiştir. Bu nedenle burada sayılan giderlerin kurumlar vergisi mükellefleri için işlerliği, paylı komandit şirketlerde komandite ortakların kendileri ve aile fertlerine yapılacak ödemelerin gider olarak kabul edilmemesi ile sınırlıdır.
B. KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE İNDİRİLEMEYECEK GİDERLER Kurum kazancının tespitinde indirilemeyecek giderler KVK’nun 15 inci maddesinde
sayılmıştır. 1. Öz Sermaye Üzerinden Ödenen veya Hesaplanan Faizler : Bu düzenleme kurum ortak veya sahipleri tarafından konulan sermayenin kâr payı dışında
nemalandırılamayacağını ifade eder. Ne şekilde yapılırsa yapılsın, sermaye üzerinden faiz hesaplanması ve ödenmesi bir tür kâr dağıtımı sayılır (yapılan faiz ödemesinin kurum kazancından indirilmesi halinde). Bu nedenle, kurumların ödenmiş sermayeleri için faiz hesaplamaları veya gider kaydetmeleri mümkün değildir.
2. Örtülü Sermaye Üzerinden Ödenen veya Hesaplanan Faizler : KVK’nun16 ncı maddesine göre; kurumların aralarında vasıtalı, vasıtasız bir şirket
münasebeti veya devamlı ve sıkı bir iktisadi münasebet bulunan gerçek ve tüzel kişilerden yaptıkları istikrazlar, teşebbüste devamlı olarak kullanılır ve bu istikrazlarla kurumun öz sermayesi arasındaki nispet, emsali kurumlarınkine nazaran bariz bir fazlalık gösterirse mezkur istikrazlar (bahsedilen borçlar) örtülü sermaye sayılır. Bunlar için ödenen veya hesaplanan faizler de kurum kazancından indirilemez.
127 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
3.Sermaye Şirketlerince Dağıtılan Örtülü Kazançlar : KVK’nun 17 nci maddesinde örtülü kazanç dağıtımı sayılan haller belirtilmiş ve bunların
indirimi kabul edilmemiştir. Aşağıdaki hallerde kazanç tamamen veya kısmen örtülü dağıtılmış sayılır. Şirketin kendi ortakları veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek ve tüzel kişilerle arasındaki ilişkilerinde ,
- Emsaline göre göze çarpacak derecede yüksek veya düşük fiyat veya bedeller üzerinden veya bedelsiz olarak alım, satım, imalat, inşaat işlerinde ve hizmet ilişkilerinde bulunursa,
- Emsaline göre göze çarpacak derecede yüksek veya düşük bedel üzerinden kiralama veya kiraya verme işlemlerinde bulunursa,
- Yüksek veya düşük faiz ve komisyonlarla ödünç para alır veya verirse, - İşletmede çalışan memur ve yönetici durumundaki yakınlarına yüksek
aylık, ikramiye, ücret v.b. ödemelerde bulunursa, Kazanç tamamen veya kısmen örtülü olarak dağıtılmış sayılır ve bunların kurum
kazancından indirilmesi mümkün değildir. 4. İhtiyat Akçeleri : Kurumlar vergisi mükelleflerinin Türk Ticaret Kanunu, kurumların kendi özel kanunları
veya esas sözleşmelerine göre zorunlu ya da ihtiyari olarak kârdan ayırdıkları tutarlardır. KVK’nun 15/4 üncü maddesine göre, her ne şekilde ve isimle olursa olsun ayrılan ihtiyat akçeleri (Türk Ticaret Kanununa, kurumların özel kanunlarına veya esas sözleşme ve yönetmeliklerine göre safi kazançlardan ayırdıkları bilumum ihtiyatlar ile Bankalar Kanununa müsteniden bankaların ayırdıkları karşılıklar dahil) gider kabul edilmemektedir.
5. Dar Mükellef Kurumlara Özgü İndirilemeyecek Giderler : KVK’nun 15/5 inci maddesine göre dar mükellefiyete tâbi kurumların indirilemeyecek
giderleri şu şekilde belirtilmiştir ; - Bu kurumlar hesabına yaptıkları alım satımlar için ana merkeze veya
Türkiye dışındaki şubelere verilen faizler, komisyonlar ve benzerleri, - Ana merkezin veya Türkiye dışındaki şubelerin giderlerine veya zararlarına
iştirak etmek üzere ayrılan hisseler (Türkiye’deki kurumun teftiş ve murakabesi için yabancı ülkelerden gönderilen yetkili kimselerin seyahat giderleri hariç).
6. Kurumlar Vergisi ile Her Türlü Para Cezaları : KVK’nun 15/6 ncı maddesine göre ;
- Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre hesaplanan kurumlar vergisi, - Her türlü para ve vergi cezaları, - AATUHK hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizleri,
gider olarak kabul edilmediklerinden matrahtan indirilemezler. 7. Menkul Kıymet Pazarlama Komisyonları : KVK’nun 15/9 uncu maddesine göre, kanunlarla veya kanunların verdiği yetkiye
dayanılarak tespit edilen hadler sınırlı kalmak üzere, menkul kıymetlerin itibari değerlerinin altında satışından doğan zarar ile ödenen komisyonlar ve benzeri her türlü giderler kurum kazancının tespitinde hasılattan indirilemez (Anonim Şirketlerce çıkarılan tahvillerin pazarlamasında aracı kurumlara yapılan ödemeler dahil).
Bu düzenleme kurumların ihraç ettikleri menkul kıymetler için geçerlidir.Satın aldıkları
menkul kıymetler için geçerli değildir.
128 Dr. Feza Şen Sağlık Hizmetlerinde Yatırım Yönetim Çözümleri
8. Gecikme Faizleri : VUK’nun 112 nci maddesine göre ödenen gecikme faizleri de gider olarak kabul
edilmemektedir. 9. Alkollü İçki ve Tütün Reklam Giderleri : Her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklam
giderlerinin %50’si KVK’nun 15/11 inci maddesine göre indirilemeyecek giderler arasında sayılmıştır. Ancak, 90/1081 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile bu oran %0 (yüzde sıfır) olarak tespit edilerek bahsedilen giderlerin tamamının kurum kazancından indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
10. Deniz ve Hava Taşıtlarının Giderleri ve Amortismanları : KVK’nun 15/12 nci maddesine göre; kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan
yat, kotra, tekne, sürat teknesi gibi motorlu deniz , uçak ve helikopter gibi hava taşıtlarından işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ile amortismanları kurum kazancının tespitinde hasılattan indirilemeyecektir.
11. Basın Yoluyla İşlenen Fiillerden Dolayı Ödenen Tazminatlar : KVK’nun 15/4 üncü maddesine göre, basın yoluyla işlenen fiillerden veya radyo televizyon
yayınlarından doğacak maddi ve manevi zararlardan dolayı ödenen tazminat giderleri de indirilemeyecek giderlerdendir.
C. İNDİRİMİ KABUL EDİLMEYEN DİĞER GİDERLER
1. Yönetim Kurulu başkan ve üyelerine ödenen kâr payları GVK’nun 75/3 üncü
maddesine göre menkul sermaye iradı sayıldığından gider olarak indirilemez. 2. Ticari işletmelerde çalınma, kaybolma, dolandırıcılık v.b. nedenlerle doğan
zararlar gider olarak indirilemez. 3. Kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmayan giderler indirim
konusu yapılamaz. 4. Belgelendirilmeyen veya bir başka kişi veya kurum adına düzenlenmiş
belgelere dayanan harcamalar gider olarak indirilemez. 5. Ödenmeyen sigorta primleri indirim konusu yapılamaz. 6. Kanunla belirtilen (KVK mük md 14) kurum ve kuruluşlar dışında olan
kurum ve kuruluşlara veya siyasi partilere yapılan bağışlar indirim konusu yapılamaz. 7. Dönemsellik ilkesinin bir sonucu olarak cari yıl dışındaki dönemlere ait
giderler indirilemez. 8. Mükerrer kaydedilen giderler indirim konusu yapılamaz. 9. İstisna kazançlara ait giderler indirim konusu yapılamaz. 10. VUK hükümlerine uygun olamayan kıdem tazminatı karşılığı, menkul
kıymetler değer düşüklüğü karşılığı gibi karşılıklar indirim konusu yapılamaz. 11. Kanunen kabul edilmeyen giderler için yüklenilen KDV indirilemez. 12. Vadeli çekler için hesaplanan reeskontlar ile mevcut borç senetlerini
reeskonta tâbi tutmayıp, alacak senetlerini reeskonta tâbi tutan kurumların hesapladıkları reeskontlar indirim konusu yapılamaz.
VUK’nun mük 298/A-5 inci maddesine göre, matrahın tespitinde kanunen kabul edilmeyen giderler, istisnalar ve geçmiş yıl mali zararları enflasyon düzeltmesine tâbi tutulmuş tutarları ile dikkate alınır.