7. sınıf fen bilimleri 1. Ünite 5. konu duyu organları
TRANSCRIPT
DUYU ORGANLARI
Çevremizden vücudumuza; ışık, ses, koku, basınç, sıcaklık gibi çeşitli uyarılar gelmektedir. Bu uyarıların algılanmasını ve sinirlere aktarılmasını sağlayan özel hücrelere duyu almacı adı verilir. Taşıdıkları duyu almacı ve bulundukları yerdeki farklılığa göre beş çeşit duyu organımız vardır.
Duyu sistemlerindeki bazı hücreler. Görüldüğü gibi her duyu hücresi özel bir şekle sahiptir.
Gözümüz, çevremizdeki cisimlerin şekil, renk gibi özelliklerini algılamaya yarar.Gözü koruyan yardımcı yapılar:Kaş, göz kapakları, kirpikler, gözyaşı bezleri, yağ bezleri ve göz kaslarıdır. Kirpikler, kaşlar ve göz kapakları gözü tozlardan ve dış etkilerden korur. Göz yaşı bezleri ise gözü nemlendirerek temizlenmesini sağlar.
GÖRME ORGANIMIZ: GÖZ
Göz dıştan içe doğru üç kısımdan oluşur:A- Sert Tabaka: Göz akı da denir. Gözün en dış kısmını oluşturan beyaz renkli tabakadır. Göze yuvarlak şeklini verir. Gözü dış etkilerden korur. Sert tabaka gözün ön kısmında incelerek saydam tabakayı (kornea) oluşturur. İnce kenarlı mercek özelliği gösteren saydam tabaka, göze gelen ışığı kırarak, göz bebeğine ulaşmasını sağlar.
B- Damar Tabaka: Sert tabakanın altında bulunur. Gözü besleyen damarlar burada yer alır. Damar tabaka gözün ön kısmında kalınlaşarak irisi oluşturur. İris; Düz kaslardan oluşan özel bir yapıdır.
Gözün renkli kısmıdır.İrisin ortasında bulunan kısmına göz bebeği denir. Göz bebeği ışığın göze girmesini sağlar. Karanlıkta göz bebekleri büyür, aydınlıkta ise küçülür. Böylece göze giren ışık miktarını ayarlar.
Aydınlık Karanlık
Gözbebeği
C- Ağ Tabaka: Gözün iç tabakasıdır. Işığa duyarlı almaçların bulunduğu kısımdır.Görme sinirlerinin gözden çıktığı kısma kör nokta denir. Kör nokta üzerinde duyu almaçları olmadığı için ışık uyarılarını algılamaz. Görüntü ağ tabakada bulunan sarı lekede oluşur. Göz merceği ağ tabakanın önünde bulunur. Göz merceği göz bebeğinden gelen ışınları kırarak, bunları ağ tabaka üzerine düşürmekle görevlidir.
GÖRME OLAYI1. Cisimlerden yansıyan ışık ışınları, önce saydam tabakaya gelir
ve burada kırılır. 2. Kırılan ışın, göz bebeğine gelir.3. Göz bebeğinden gelen ışınlar, göz merceğinde tekrar kırılarak
ağ tabaka üzerine düşer.4. Işığa duyarlı almaçların bulunduğu ağ tabakada yer alan sarı
leke üzerinde ters bir görüntü oluşur.5. Oluşan görüntü buradaki görme almaçları tarafından algılanır.6. Algılanan görüntü, görme sinirleri vasıtasıyla beyindeki görme
merkezine iletilir. 7. Ters görüntü, beyindeki görme merkezinde düz olarak algılanır.
Böylece görme olayı gerçekleşir.
Yani Gözümüzle Değil, Beynimizle Görürüz.
Işık Saydam tabaka (Kornea)
Ağ tabakada Göz Merceği Göz Bebeği
Duyu Sinirleri Beyindeki görme merkezi
(Sarı leke)
GÖZ SAĞLIĞI VE KORUNMASI1-Gözlerimizi temiz tutmalıyız.
2-Başkalarına ait havlu ve gözlükleri kullanmamalıyız.
3-Televizyonu uzun süre ve yakından izlememeliyiz.
4-Okuma sırasında gözlerimiz ile kitap arasındaki uzaklığın yaklaşık 35 cm olmasına dikkat etmeliyiz.
5-Gözlerimizi aşırı ışıktan korumalıyız.
6-Gözlerimizin görme yeteneğini artırmak için A vitamini içeren besinler yemeliyiz.
GÖZ KUSURLARI VE TEDAVİ YOLLARI:Normal Göz:Göz ekseni ve göz merceği normalGörüntü Sarı Leke(Retina) üzerine düşer.
HİPERMETROP GÖZ(YAKINI GÖREMEZ)Göz ekseni normal ancak göz merceği yassı olduğu için ışığı az kırar.Görüntü Sarı Leke(Retina) arkasına düşer. Uzağı net görürler.
HİPERMETROP GÖZ KUSURUNUN DÜZELTİLMESİ:İnce kenarlı mercek ile görüntünün Sarı Leke(Retina) üzerine düşmesi sağlanır.
Görüntü Sarı Leke(Retina) önüne düşer.(Sarı lekenin önünde oluşur.)Yakını iyi görür.
MİYOP GÖZ(UZAĞI GÖREMEZ)
MİYOP GÖZ KUSURUNUN DÜZELTİLMESİ:Kalın kenarlı mercek ile görüntünün Sarı Leke(Retina) üzerine düşmesi sağlanır.
ASTİGMATİZM(BULANIK GÖRÜNTÜ OLUŞUR)Saydam tabaka (Kornea) ya da göz merceğinin küresel olmamasından kaynaklanır. Birkaç tane görüntü oluşur.Görüntüler ağ tabakanın önüne ve arkasına düşer. (Görüntü sarı lekede bulanık ve şekli bozuk olarak oluşur.)Silindirik mercekle düzeltilir.
KATARAKT: Genellikle ileri yaşlarda merceğin esnekliğini ve saydamlığını yitirmesi sonucu görüntü sarı lekeye düşmez. Ameliyatla düzeltilir.
RENK KÖRLÜĞÜ (DALTONİZM): Kırmızı ve yeşil renkleri ayıramazlar. Renk körü olanlara sürücü belgesi verilmez. Tedavisi yoktur. Kalıtsal bir hastalıktır.
ŞAŞILIK: Gözü hareket ettiren kasların uyumsuzluğu sonucunda oluşur. Ameliyatla düzeltilebilir.
PRESBİTLİK: Göz merceğinin esnekliğini kaybetmesiyle oluşur. İnce kenarlı mercekle düzeltilebilir.Gözlük ve kontak lensler, bazı göz kusurlarının tedavisinde kullanılan teknolojik araçlardır. Ayrıca teknolojik gelişmeler sayesinde gözün bozuk olan korneası da kornea nakli ile değiştirilebilmektedir.
Trahom :Mikroplarla bulasan ve tedavi edilmediğinde körlüğe neden olan bir hastalıktır.Doğuştan değildir, sonradan oluşur.
Gözün Yardımcı Organları (Bölümleri):Kirpikler, kaslar, göz kapakları ve gözyaşı bezleri gözü koruyan yapılardır.1-) Göz Kapakları :Gözü dış etkilerden korur ve göz kırpma sayesinde gözün dinlenmesini ve nemli kalmasını sağlar.2-) Kaslar :Alından gelen teri tutarak göze inmesini önler.
4-) Gözyaşı Bezleri :Salgıladığı gözyaşı salgısı ile gözün temizlenmesini ve nemli olmasını sağlar.
5-) Göz Kasları :Göz yuvarlağını, göz çukuruna bağlar ve gözün her yöne kolayca hareket etmesini sağlar(6 tanedir).
6-) Yağ (Çapak) Bezleri :Salgıladığı yağ salgısı ile göz çukurunun kaygan olmasını ve gözün göz çukuru içinde kolay hareket etmesini sağlar. Yağ bezleri göz kapaklarının kenarında bulunur.
Braille Alfabesi: Görme engelliler için kullanılır. Kabartma noktalardan oluşan karakterler kullanılmaktadır. Görme engelliler, parmaklarının uçlarını kullanarak bu alfabeyle yazılmış yazıları okuyabilmektedir.
Duyma Organımız: Kulak
Kulak, işitme duyu organıdır. Çevreden gelen ses dalgalarının işitilmesini ve beyincikle birlikte denge olayının gerçekleşmesini sağlar. Kulak, başın her iki yanında, şakak kemikleri içindeki oyuğa yerleşmiştir.Kulak dıştan içe doğru dış kulak, orta kulak ve iç kulak olmak üzere üç bölümden oluşur.
1-) Dış Kulak :Dış kulak; kulak kepçesi, kulak yolu ve kulak zarından oluşur. Dış kulağın sonunda kulak zarı bulunur. Kulak kepçesi, kıkırdaktan yapılmış, üzeri deri ile örtülmüş ve kıvrımlı yapıya sahip olan kısımdır.Kulak kepçesi, çevreden gelen ses dalgalarını toplayarak kulak yoluna iletir. Kulak kepçesinin alt kısmında içi yağla dolu olan kulak memesi bulunur.
Kulak yolu, kulak kepçesi ile kulak zarı arasında uzanan 2–3 cm uzunluğundaki hafif kıvrık kanaldır. Kulak yoluna işitme kanalı da denir. Kulak yolu, kulak kepçesi tarafından toplanan ses dalgalarının kulak zarına iletilmesini ve kulak zarının titreşmesini sağlar.Kulak yolunun iç yüzeyi, mukoza tabakası ile örtülüdür. Mukoza tabakası üzerinde, kıllar ve salgı bezleri bulunur.
2-) Orta Kulak :Orta kulak, kulak zarı ile dış kulağa, oval pencere ile de iç kulağa bağlıdır.Orta kulakta; çekiç–örs–üzengi kemikleri, östaki borusu ile oval pencere bulunur ve orta kulağın içi havayla doludur.Kulak yolu ile gelen ses dalgaları kulak zarına çarparak kulak zarını titreştirir.Kulak zarı titreşince buraya bağlı olan çekiç–örs–üzengi kemikleri de titreşir. Bu kemikler, kulak zarından aldıkları ses titreşimlerinin şiddetini arttırarak bu titreşimleri oval pencere ile iç kulağa verirler.Orta kulağı yutağa bağlayan boruya östaki borusu denir. Östaki borusu dış kulak ile orta kulak arasındaki hava basıncının dengelenmesini ve kulak zarının yırtılmamasını sağlar.
3-) İç Kulak :Orta kulağa oval pencere ile bağlıdır. İç kulakta dalız, salyangoz, yarım daire kanalları, tulumcuk, kesecik, işitme duyu hücreleri, işitme duyu sinirleri, denge ile ilgili sinirler bulunur ve iç kulağın içi sıvıyla doludur.
Orta kulaktan gelen ses titreşimlerini alan ve salyangoza ileten organa dalız denir.
İç kulakta işitme duyu hücrelerinin bulunduğu, işitme duyu sinirlerinin bağlandığı ve içi sıvıyla dolu olan organa salyangoz denir.
Salyangozda, işitme duyu hücrelerinin bulunduğu organa korti organı denir.
Beyincik ile birlikte vücudun dengesini sağlayan ve içi sıvıyla dolu olan kanallara yarım daire kanalları denir. Yarım daire kanalları üç tane olup vücudun dengesini hem beyincik hem de buraya bağlı olan tulumcuk ve kesecik denilen torbalar sayesinde sağlar. Yarım daire kanallarına denge ile ilgili sinirler bağlıdır. Bu sinirler, yarım daire kanallarındaki uyartıyı önce beyinciğe buradan da beyne götürür.
İşitme Olayı :Ses, havada dalgalar halinde yayılır. Çevreden gelen ses dalgaları kulak kepçesi tarafından toplanarak kulak yoluna iletilir ve kulak yolu ile kulak zarına getirilerek kulak zarı titreştirilir. Kulak zarı titreşince buraya bağlı olan çekiç–örs–üzengi kemikleri de titreşir ve bu kemikler ses titreşimlerinin şiddetini arttırarak bu titreşimleri oval pencereye verirler.Oval penceredeki ses titreşimleri burada bulunan dalız ile alınarak salyangoza iletilir.Salyangoza gelen ses titreşimleri korti organında bulunan işitme duyu hücreleri tarafından alınarak işitme duyu sinirlerine aktarılır ve sinirler yardımıyla beynin işitme duyu merkezine taşınır. Gelen uyartılar beyin tarafından değerlendirilir ve işitme olayı gerçekleşir.
Kulak Sağlığı ve Korunması :1. Kulak yolu kirlendiğinde temizlenmelidir.2. Ucu sivri eşyalarla kulak karıştırılmamalıdır.3. Kulağa su kaçtığında temizlenmelidir.4. Şiddetli darbelerden korunmalıdır.5. Gürültülü ortamlarda bulunulmamalıdır.6. Çok yüksek gürültüde ve basınçta ağız açılıp kulaklar
kapatılmalıdır.7. Yüksek sesle bağırılmamalıdır.8. Diş sağlığına dikkat edilmelidir.9. Kulak soğuktan korunmalıdır.10. Kulak iltihabı, kulak akıntısı ve ağrısı olduğunda doktora
gidilmelidir.
İşitme Bozuklukları :İşitme bozuklukları doğuştan veya sonradan hastalıklara ya da kazalara bağlı olarak oluşabilir.Kulak zarının sertleşmesi, orta kulaktaki kemiklerin kaynaşması veya iç kulaktaki zedelenmeler doğuştan sağırlığa yol açar.Şiddetli darbeler sonucu kulak zarının yırtılması, kulak kemiklerinin yerinden oynaması veya işitme duyu sinirlerinin zedelenmesi doğuştan olmayan sağırlığa yol açar.Ağız ve burundan giren mikroplar östaki borusundan geçerek orta kulağa gelir ve orta kulak iltihabına yol açar. Tedavi edilmezse iltihap beyne geçebilir veya kulaktan dışarı akabilir. Bu hastalıkta kulakta çınlama, uğultu, şiddetli ağrı ve işitme bozuklukları görülür. Beyne geçen iltihap menenjit hastalığına yol açar.
İşitme kaybı olan insanlar işitme cihazı sayesinde daha rahat duyabilirler. Bu cihazlar, çevreden gelen ses dalgalarının şiddetini yükselterek kulağın duyabileceği seviyeye getirirler. Bu cihazlar, ses şiddetini yükseltir fakat işitme bozukluklarını gidermez. Bu cihaz, işitme bozukluğu olan her yaştaki insan tarafından kullanılabilir.İşitme engelliler, çevreyle iletişim sağlamak için işaret dilini kullanırlar. İşaret dili, harfleri veya kelimeleri anlatmak için sadece ellerin kullanıldığı bir dildir.
KOKLAMA ORGANIMIZ: BURUNBurun solunum ve koku alma organımızdır.Bunun yanında burun alınan havanın;• temizlenmesini,• ısıtılmasını,• nemlendirilmesini• kokusunun algılanmasını gerçekleştirir. Burnun ön tarafı kıkırdaktan, arka tarafı kemikten yapılmıştır.
Burunda burun kılları, burun kanalları, kılcal kan damarları, mukoza, koku alma duyu hücreleri bulunur ve koku alma duyu sinirleri çıkar. Burun boşluğunun iç yüzeyini örten ve salgı üreten hücrelerin oluşturduğu dokuya mukoza denir. Mukoza sümük salgısı üretir. Burun boşluğunun iç yüzeyini örten mukoza tabakasında çok sayıda kılcal kan damarları ve burun kılları bulunur. Burun boşluğundaki mukus salgısı bu bölgeyi ve kılları nemli tutar.
Burun boşluğunun üst kısmında koku alma alanı olan sarı bölge bulunur. Bu bölgede koku almaçları bakımından zengindir.Sarı bölgedeki koku alma hücreleri mukus içinde gömülü haldedir. Sarı bölgedeki koku alma sinirlerinin toplandığı yere Koku Soğancığı denir.Koku duyumuz çabuk yorulur. Örneğin bir süre aynı koku alınacak olursa bu koku bir müddet sonra hissedilemez. Ancak ortama değişik bir koku geldiğinde bu yeni koku fark edilir.
NASIL KOKU ALIRIZ?Çevremizdeki kokuları yabancılık çekmeden tanımamızın nedeni; bir koku hafızasına sahip olmamızdır. Her türlü koku özel bir kodlamayla beynin koku merkezinde kodlanır. Kokulu bir cisimle karşılaştığımız anda;1. Kokulu cisimlerden buharlaşarak ayrılan ve havaya karışan
tanecikler, sarı bölgedeki mukus sıvısında çözünerek koku almaçlarını uyarır.
2. Uyartılar beynin koklama merkezine iletilir. Böylece koku algılanmış olur.
BURUN SAĞLIĞI Bulunduğumuz çevredeki havanın tozlu, mikroplu, kuru, sıcak ya da soğuk olması burnun sağlığını etkiler.BAZI BURUN HASTALIKLARISİNÜZİT: Burnun etrafında bulunan sinüslerin iltihaplanmasıdır. İlaçlarla tedavi edilir.
SAMAN NEZLESİ: Saman nezlesi bir alerji hastalığıdır. Polenler ve bazı besin maddeleri, tebeşir tozu, hayvan tüyleri veya değişik bazı maddeler alerji yapabilir. İlaçlarla yada aşı yapılarak tedavi edilir.
BURUN AKINTISI: Nezle, saman nezlesi, sinüzit, alerjik burun iltihabı veya buruna herhangi bir şey kaçmış olması sebebiyle oluşabilir.
BURUN KANAMASI: Burnun içinde yoğun şekilde damarlar bulunur. Burun içi iltihaplanmaları, sinüzit, buruna gelen darbeler, buruna sokulan yabancı cisimler, yüksek tansiyon burun kanamasına sebep olabilir.
Tatma Organımız: DilDil, tat alma duyu organıdır. Ayrıca besinlerin çiğnenmesine, yutulmasına ve konuşmaya yardımcı olur.Dil, ağız boşluğunda bulunur ve çizgili kas yapısındadır.
Dilde, tat alma duyu hücreleri ile tat alma duyu sinirlerinin bulunduğu kabarcıklara tat tomurcukları veya tat cisimcikleri denir.Dilin yapısında tat duyusundan başka sıcak, soğuk, dokunma gibi duyuları alan duyu hücreleri de bulunur.
Tat Alma Olayı:Besinlerin tadının algılanabilmesi için o besin maddesinin dildeki veya damaktaki tükürük sıvısı içinde çözünmesi gerekir.Tükürük sıvısı içinde çözünen besinler, dilin üst kısmındaki tat tomurcuklarında bulunan tat alma duyu hücrelerini uyarır ve bu uyarılar tat alma duyu sinirleri yardımıyla beyindeki tat alma duyu merkezine iletilir. Gelen uyartılar beyin tarafından değerlendirilir ve besinlerin tadı algılanmış olur.
Dilin her bölgesi her tadı algılayabilir. Fakat dilin her tarafı her tadı aynı derecede algılayamaz.
•Dilin arka tarafı acıyı daha iyi algılar.
•Dilin arka yan kenarları ekşiyi
•Dilin ön yan kenarları tuzluyu,
•Dilin uç tarafı tatlıyı,
Dil Hastalıkları:1-) Tat Körlüğü:Kalıtsal olarak bazı maddelerin tadının algılanamamasıdır.
2-) Dil İltihabı:Diş çürükleri, diş eti iltihabı, sigara, sürekli çok sıcak veya soğuk yiyeceklerin yenmesi nedeniyle dilde oluşan iltihaplardır.
3-) Dil Yaraları:Hazımsızlık ve gripten dolayı dilin etrafında kızarıklık ve içi su dolu kabarcıklarıngörülmesidir.
4-) Ağız Mantarı (Pamukçuk) :Bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak küf mantarının sebep olduğu yutkunma zorluğu ve yanmaya yol açan hastalıktır. Dil üzeri ve ağız içi beyaz lekelerle kaplanır. Bebeklerde daha çok ortaya çıkar. İlaçlarla tedavi edilir.
Dil Sağlığı ve Korunması:1- Ağız temizliğine önem verilmelidir.
2- Çok sıcak ya da çok soğuk yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalıdır.
3- Alkol ve sigara kullanılmamalıdır.
4- Tadı bilinmeyen maddeler ile bazı kimyasal maddelerden uzak durulmalıdır.
Tat Alma ve Koku Alma Arasındaki İlişki :Nezle olduğumuzda koku ve tat algılayabiliyor muyuz? Koku ve tat alma organlarımız birbiri ile uyumlu olarak çalışır. Dilimiz bir besinin tadını burnumuz ise kokusunu algılar. Kokusu yeterince alınmayan besinlerin tadı da iyi alınmaz. Nezle olduğumuzda kokuları tam olarak alamadığımız için besinlerin tadını da tam olarak alamayız. Besinlerin tadını tam olarak alabilmek için burun ve dilin birlikte görev yapması gerekir.Beyinde, tat alma ve koku alma duyu merkezleri birlikte çalıştığı için tat alma ve koku alma duyu organları birlikte çalışır. Bu nedenle kokusu iyi algılanamayan besinlerin tadı da iyi algılanamaz.
DOKUNMA, HİSSETME DUYU ORGANIMIZ: DERİDeri, vücudun dış yüzeyini örten dokunma, hissetme duyu organıdır. Deri, sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık, ağrı, basınç, düzlük, pürüzlülük gibi çevreden gelen uyarıları yani dış etkileri algılayabilir.
Derinin Kısımları :Deri, üst deri ve alt deri olmak üzere iki tabakadan oluşmuştur.1-) Üst Deri :Derinin üst kısmındaki ince tabakadır. Üst deri, alt deriyi korur ve iki tabakadan oluşur.• Korun Tabakası :Üst derinin en üst kısmındaki yassı ve ölü hücrelerden oluşan tabakaya korun tabakası denir. Bu tabakadaki ölü hücreler, alttaki hücreleri korur ve zaman zaman kepek seklinde dökülür.
▪ Malpighi Tabakası :Korun tabakasının alt kısmında bulunan, canlı ve deriye renk veren (sarı, kızıl, beyaz, siyah) hücrelerden oluşan tabakaya malpighi tabakası denir. Bu tabaka deriye renk verir ve bu tabakada ölen hücreler korun tabakasını oluştururlar.Üst deride; kan damarları, duyu hücreleri ve duyu sinirleri bulunmaz.Saç, kıl, tırnak, boynuz gibi yapılar üst deriden vücut yüzeyine çıkarlar.
2-) Alt Deri :Üst derinin alt kısmında yer alan ve üst deriye göre daha kalın olan tabakadır.Alt deride; kan damarları, duyu hücreleri, duyu sinirleri, kıl kasları, kıl kökleri, ter bezleri, süt bezleri, yağ bezleri bulunur ve alt derinin en alt kısmında yağ tabakası yer alır.Alt deride bulunan yağ tabakası vücut ısısını korur, ısı kaybını önler, vücudu dış etkilere karşı korur ve deriyi nemli tutar.
Dokunma (Hissetme) Olayının Gekleşmesi :Alt deride dokunma duyu hücreleri ile duyu sinir uçlarının bulunduğu yere duyu cisimciği denir.
Deride farklı hassaslık derecesine sahip çok sayıda duyu hücresi bulunur. Sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık, ağrı, basınç gibi uyarılar alt derideki duyu cisimciğinde bulunan duyu hücrelerini uyarır ve bu uyarılar duyu sinirlerine aktarılarak sinirler yardımıyla beyindeki dokunma, hissetme duyu merkezine iletilir..
Dokunma duyu hücrelerinin sayısı derinin her yerinde aynı değildir. Bu nedenle derinin her yeri aynı oranda duyuları algılayamaz.
Parmak uçları ve dudaklardaki duyu almaçlarının sayısı fazla olduğu için bu bölgelerde algılama daha fazladır.
Deride bulunan duyu hücreleri görevlerine göre özelleşmiştir. Duyu hücrelerinden bir kısmı sıcağı, bir kısmı, sertliği, bir kısmı acıyı algılayacak şekilde özelleşmişlerdir.
Derinin Görevleri :1. Vücudu dış etkilere karşı korur.2. Vücuda doğal bağışıklık kazandırır, mikropların vücuda
girmesini önler.3. Vücudun su dengesini ayarlar.4. Vücut ısısını ayarlar.5. Terleme yoluyla su, madensel tuzlar ve zararlı maddeleri
atarak boşaltıma yardımcı olur.6. Gaz alışverişi yaparak solunuma yardımcı olur.7. Güneşin zararlı ışınlarına karşı vücudu korur.8. Dokunma duyu organıdır ve sıcaklık, soğukluk, sertlik,
yumuşaklık, ağrı, basınç gibi duyuları algılar.
Deri Hastalıkları :Deri hastalıkları ezici, kesici, delici cisimlerle, mikroorganizmalar nedeniyle veya alerjik etkilerle ortaya çıkabilir. Kurdeşen, egzama, uyuz, uçuk, mantar, sedef, nasır, kepek, deri iltihabı, deri bozuklukları ve deri kanseri, çeşitli deri hastalıklarıdır.Bazı deri hastalıklarının tedavisinde teknolojik gelişmeye bağlı olarak dermatoskop denilen cihaz kullanılır. Bu cihaz derideki güneş lekesi ve beni inceleyerek kanser riskinin olup olmadığının belirlenmesini sağlar.
Deri Sağlığı ve Korunması :1. Deri ezilme, kesilme, yaralanma ve yanmalardan
korunmalıdır.2. Vücut temiz tutulmalı ve deri üstündeki kirler ve ölü hücreler
sık sık yıkanarak vücuttan uzaklaştırılmalı.3. Güneşin zararlı ışınlarından korunmalı ve uzun süre güneşte
kalınmamalıdır.4. Alerjiye neden olabilecek deterjan ve kozmetik ürünler
kullanılmamalıdır.
• Göz kaç tabakadan oluşur? …………………• Görme sinirleri gözün hangi kısmında bulunur?
………………………..• Burunda koku almaçlarının en yoğun bulunduğu
kısım………………………• Gözde görüntünün ters olarak oluştuğu yer ..
………………..• Kulakta bulunan vücudumuzdaki en küçük kemik
……………………… • Kulak zarının basıncını dengeler
……………………….• Dışarıdan gelen ses dalgalarını toplar
…………………
Gözün kısımlarını şekil üzerinde gösteriniz.
Dilin tat alma kısımlarını şekil üzerinde gösteriniz.
Derinin kısımlarını şekil üzerinde gösteriniz.
Görme olayı ile ilgili verilen diyagramı tamamlayınız.
Koklama olayı ile ilgili verilen diyagramı tamamlayınız.
Duyma olayı ile ilgili verilen diyagramı tamamlayınız.