2 - 16 mart 2010 - sayı 171

16
Hapishanelerde ciddi sa¤l›k sorunu ile karfl› karfl›ya kalan siyasi tutsaklar›n serbest b›ra- k›lmalar› için yap›lan eylemler sürüyor. ‹lerici, devrimci-demokratik kurumlar›n yapt›¤› ey- lemde sa¤l›k sorunu yaflayan tutsaklara ve çocuklara verilen keyfi cezalara dikkat çekile- rek, "Hasta ve çocuk tutsaklara özgürlük!" is- tendi. ‹stanbul’da gerçeklefltirilen eylemlerin 31. haftas›nda kurumlar, Abdullah Akçay için yürüdü. Akçay’›n ailesinin de kat›ld›¤› eylem- de kurum üyeleri, Taksim Tramvay Dura¤›’n- da bir araya gelerek, buradan ‹stiklal Caddesi boyunca “Hasta tutsaklar serbest b›rak›ls›n” pankart› arkas›nda yürüdü. SAYFA 4 Hasta tutsak ve çocuklara özgürlük PERSPEKT‹F Tasfiyeci sürecin handikab› ve yasalc› reformist politikan›n iflas› SAYFA 8 Bal›kesir'in Dursunbey ‹lçesi'ne ba¤l› Odaköy yak›nlar›ndaki fientafl flirketine ait kömür madeninde 23 fiubat'ta meydana ge- len grizu patlamas›nda 14 maden emekçisi hayat›n› kaybetti, 18 iflçi de yaraland›. Patlaman›n ard›ndan patron ve devlet yetkili- lerinin yapt›¤› aç›klamalar “can›m›z sa¤olsun” ifadesinin ötesi- ne geçmedi. Ayn› maden oca¤› daha önce de 17 maden iflçisine mezar olmufltu. Uzmanlar›n fientafl flirketinin güvenlik bak›- m›ndan riskli oldu¤unu söylemelerine ra¤men devletin göz yummas› ve patronun da gerekli önlemleri almamas› yaflanan›n kaza de¤il aç›k katliam oldu¤unu göstermektedir. SAYFA 6 Hindistan’da Birleflik Parti alt›nc› y›l›na gi- rerken, Hindistan Komünist Partisi (Mao- ist) (HKPM) Politbürosu taraf›ndan 2009’un de¤erlendirilmesi yap›ld›. Mao- ist parti taraf›ndan yap›lan de¤erlendir- me, 1 Eylül 2008'den beri elde edilen ka- zan›mlar› özetliyor. sayfa 10 Patronun, maafllar›na yapt›¤› 1 TL’lik zam- m› kabul etmeyen ve kölelik koflullar›na karfl› direnifl bafllatan Marmaray Proje- si'nde çal›flan iflçiler, ücretlerinin düzenli ödenmemesi ve sosyal haklar›n›n gasp edil- mesi nedeniyle 16 Ocak’ta bafllatm›fl ol- duklar› direnifle devam ediyor. sayfa 13 Uzun bir süredir devam etmekte olan komprador klikler aras›ndaki çat›flmada öyle görünüyor ki, son ra- unda do¤ru ad›m at›l›yor. “Balyoz Darbe Plan›” soruflturmas› kapsa- m›nda gerçeklefltirilen operasyonla, emeklisinden muvazzaf›na kadar toplam 49 ordu mensubunun gözal- t›na al›n›p sorgulanmas› ve baz›lar›- n›n tutuklanmalar›, flimdiye kadarki operasyonlardan en büyük olmas›- n›n yan› s›ra, kapsam› itibariyle de önemli bir yerde durmaktad›r. Kom- prador klikler aras›ndaki çat›flman›n tezahürü olarak yaflanan bu hamle- ye vesile edilen “Balyoz Darbe Plan›” olsa da, iflin iç yüzünde, bafl›ndan beri “geleneksel laikçi Kemalistler” ile “siyasal ‹slamc› AKP” iktidar klik- leri aras›nda sahnelenerek sürege- len iktidar mücadelesinin oldu¤u aflikârd›r. SAYFA 3 GÜNDEM Komprador klikler aras›nda yaflanan çat›flmada son raunda do¤ru Deflifre edilen komplolar ve darbe eylem planlar› veya darbe günlükle- ri, birer “söylence” de¤ildir. ‹flbirlik- çi-uflak flöhrete sahip olan hakim s›n›flar›n soyad› kadar gerçektir hepsi. Siyasal gündem tart›flmala- r›nda eksilmeyen darbe ve komplo iddialar›, geçmiflte kalm›fl fleyler de¤ildir. Bunlar halen güncellikleri- ni korumaktad›rlar. Fakat iflin bir taraf›nda temafla var elbet. Darbe- lerin gündemlefltirilmesi, bir taraf- tan darbeleri kan›ksamay› haz›rla- makta; öte yandan has›mlara mesaj vererek flantaj silah› olarak kullan›l- maktad›r. Ne var ki hepsi bu de¤il. ‹flin ikinci yan› ise, darbenin yap›l- mak istenmesi hakikatidir. Komplo ve dolaplar›n çevrildi¤i her bak›m- dan alenidir. SAYFA 15 ANAL‹Z Darbeler dönemi kapand› m›? HKP(M)’nin 2009 analizi Marmaray iflçileri kararl› fientafl flirketinin ilk katliam› de¤il Üçüncü ay›na yaklaflan TE- KEL iflçi direnifli Dan›fltay’›n 4- C’ye geçifl süreciyle ilgili yü- rütmeyi durdurma karar›yla birlikte yeni bir aflamaya ulaflt›. Direniflteki bu farkl›l›k Dan›fltay’›n ilgili karar›ndan öte sendika bürokrasisinin bu karara dayanarak direnifli pasifize ederek bitirme tutu- mundan ileri gelmekte. Ba- fl›ndan beri iktidar› karfl›s›na almaktan ›srarla kaç›narak, direnifli bir flekilde bitirme e¤iliminde olan sendika a¤a- lar› bugüne kadar diriniflin kararl›l›¤› karfl›s›nda bu bitir- me tutumlar›n› aç›ktan orta- ya koyamam›fllard›. Ne var ki hükümetin direnifle mü- dahale etmek için verdi¤i sü- renin bitim aflamas›nda Da- n›fltay’›n karar› sendika bü- rokrasi aç›s›ndan can simidi ifllevi gördü. Bu f›rsat› kaç›r- mayan sendika a¤alar› Da- n›fltay’›n karar›n› “zafer” ola- rak ilan edip, direnifl çad›rla- r›n› kald›rmakta ve direnifle ara verdiklerini duyurmakta gecikmediler. fiube baflkan- lar›n›n haz›r bulundu¤u Türk-‹fl Genel Merkezi’nde yap›lan toplant› sonucunda al›nan kararlara baz› flube baflkanlar› karfl› ç›ksa da du- rum de¤iflmedi. Al›nan ka- rarlar› d›flar›daki iflçilere aç›k- layan Türkel’e aç›klama s›ra- s›nda baz› iflçilerden çad›rla- r›n toplat›lmas› ve alan›n bo- flalt›lmas› ile ilgili tepki yük- seldi. “Çad›rlar kalacak dire- nifl sürecek”, “fiehide ihanet etmeyece¤iz”, “Dayatma de- ¤il görüflme istiyoruz”, “Ça- d›rlar onurdur onuruna sahip ç›k”, “‹haneti kabul etmeye- ce¤iz” fleklinde sloganlar at›l- d›. Türkel, tepkiler dolay›s›y- la “Bundan sonra Tek G›da-‹fl Sendikas› d›fl›ndaki hiçbir ka- rar ve irade dikkate al›nma- yacakt›r. Kalmak isteyen ve farkl› eylemler sergileyecek olanlar varsa vars›n kals›nlar, sendika olarak d›fllanacak- lard›r” dedi. Bafllad›¤› günden bu yana kararl› bir flekilde devam eden TEKEL direnifli Dan›fltay’›n karar›yla yeni bir aflamaya ulaflt›. Dan›fltay’›n karar›n› bir “kazan›m” olarak ilan eden sendika patronlar› bu karar› bir nevi direnifli bitirme f›rsat›na dönüfltürerek direnifl çad›rlar›n› kald›r›p, direnifle mola verdiklerini duyurdular. Direniflteki iflçilerden ziyade, her f›rsatta direnifli bitirme taraftar› olan sendika a¤alar›n›n belirleyici oldu¤u bu karara iflçiler karfl› ç›karak tepki gösterdi Direniflte kritik aflama TCK 301. madde kapsam›nda “Türklü¤e Ha- karet” davas›ndan yarg›lanan, Agos Gaze- tesi Yay›n Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007 y›l›nda katledilmesinden bu yana or- taya saç›lan resmi belge ve olgulara ra¤- men, yarg›lanan Hrant Dink ve Hrant Dink’e sahip ç›kan düflünceye özgürlük savunucula- r› oluyor. Temel Demirer, Ankara’da düzen- lenen Hrant Dink’in katledilmesi protesto gösterisinde yapt›¤› konuflmada; “Hrant’›n katili devlettir” dedi¤i için bir y›l› aflk›n süre- dir yarg›lanmaktad›r. Kamuoyunda büyük tepkiler alan TCK 301. maddeden “suç ve suçluyu övmek” iddias›yla Demirer’in 2005’de Mercan Vadisi’nde katledilen 17 devrimci-komünistten biri olan Ökkefl Kara- o¤lu ile ilgili konuflmas›na da dava aç›lm›flt›. 17 Mart 2010 tarihinde saat 09:30’da An- kara 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Demi- rer bir kez daha yarg›ç karfl›s›na ç›kacak. Ankara Düflünceye Özgürlük Giriflimi, Temel Demirer’in yan›nda olacaklar›n› ifade ede- rek, uluslararas› imza kampanyas› bafllat›l- d›¤›n› duyurdu. “Suçlu” katliamlar› dile getiren de¤il, katliamlar› iflleyendir Yaklaflan 8 Mart çal›flmalar›na baflla- yan Demokratik Kad›n Hareketi bir çok ilde gerçeklefltirdi¤i çal›flmalarla ka- d›nlar› 8 Mart’ta alanlara ça¤›rd›. 11’de Kad›nlar 8 Mart’a haz›rlan›yor Yeralt› ve yerüstü kaynaklar›yla bir nevi zenginlikler cenneti olarak tan›mlanan Türkiye-Kuzey Kürdistan ayn› zamanda da bir katliamlar cenneti. Yeri, zaman›, mekan› de¤iflse de de¤iflmeyen bir fley var ki oda katliamlar›n hedefinde olanlar›n ezilenler; katledenlerin ise a¤alar, patronlar ve bunlar›n sitemleri oldu¤u gerçe¤i. Bizi katledenler bunun ad›na ‘kader’ diyerek r›za göstermemizi istiyorlar. Oysa biz bunun kaderden öte sistemin gerçekli¤i ol- du¤unu, yerin 7 kat alt›nda 17’fler, 14’er ölerek ö¤reniyoruz. Devletin sald›r›lar›na, sendikal ihanet ve çetin hava koflullar›na karfl›n kararl›l›¤›ndan taviz vermeyen TEKEL iflçileri- nin direnifli, s›n›f mücadelesindeki yeri ve yaratt›¤› etkiyle siyasal olarak kazanm›flt›r. fiimdi görev devletin sald›r› ve sendikal ihanete karfl›n siyasal kazan›mlar› somut kazan›mlarla taçland›rmakt›r. Bu görev tek bafl›na TEKEL iflçile- rine havale edilmeden bütün kesimlerin ortak ve kararl› mücadeleylesiyle yerine getirilmeyi beklemektedir. DEMOKRAS‹ DEVR‹MLE GELECEK 1 5 GÜNLÜK S‹YAS‹ GAZETE 2-16 MART 2010 171. Say› Fiyat› 1 TL e-posta:[email protected] www.devrimcidemokrasi.net devrimci D emokrasi Halk için

Upload: ahmet-hakan

Post on 10-Mar-2016

244 views

Category:

Documents


4 download

DESCRIPTION

2001-2010 yılları arasında yayınlanan, Devrimci Demokrasi gazetesi.

TRANSCRIPT

Page 1: 2 - 16 Mart 2010 -  Sayı 171

Hapishanelerde ciddi sa¤l›k sorunu ile karfl›karfl›ya kalan siyasi tutsaklar›n serbest b›ra-k›lmalar› için yap›lan eylemler sürüyor. ‹lerici,devrimci-demokratik kurumlar›n yapt›¤› ey-lemde sa¤l›k sorunu yaflayan tutsaklara veçocuklara verilen keyfi cezalara dikkat çekile-rek, "Hasta ve çocuk tutsaklara özgürlük!" is-tendi. ‹stanbul’da gerçeklefltirilen eylemlerin31. haftas›nda kurumlar, Abdullah Akçay içinyürüdü. Akçay’›n ailesinin de kat›ld›¤› eylem-de kurum üyeleri, Taksim Tramvay Dura¤›’n-da bir araya gelerek, buradan ‹stiklal Caddesiboyunca “Hasta tutsaklar serbest b›rak›ls›n”pankart› arkas›nda yürüdü. SAYFA 4

Hasta tutsak veçocuklara özgürlük

PERSPEKT ‹F Tasfiyeci sürecin handikab› ve yasalc› reformist politikan›n iflas› SAYFA 8

Bal›kesir'in Dursunbey ‹lçesi'ne ba¤l› Odaköy yak›nlar›ndakifientafl flirketine ait kömür madeninde 23 fiubat'ta meydana ge-len grizu patlamas›nda 14 maden emekçisi hayat›n› kaybetti, 18iflçi de yaraland›. Patlaman›n ard›ndan patron ve devlet yetkili-lerinin yapt›¤› aç›klamalar “can›m›z sa¤olsun” ifadesinin ötesi-ne geçmedi. Ayn› maden oca¤› daha önce de 17 maden iflçisinemezar olmufltu. Uzmanlar›n fientafl flirketinin güvenlik bak›-m›ndan riskli oldu¤unu söylemelerine ra¤men devletin gözyummas› ve patronun da gerekli önlemleri almamas› yaflanan›nkaza de¤il aç›k katliam oldu¤unu göstermektedir. SAYFA 6

Hindistan’da Birleflik Parti alt›nc› y›l›na gi-rerken, Hindistan Komünist Partisi (Mao-ist) (HKPM) Politbürosu taraf›ndan2009’un de¤erlendirilmesi yap›ld›. Mao-ist parti taraf›ndan yap›lan de¤erlendir-me, 1 Eylül 2008'den beri elde edilen ka-zan›mlar› özetliyor. sayfa 10

Patronun, maafllar›na yapt›¤› 1 TL’lik zam-m› kabul etmeyen ve kölelik koflullar›nakarfl› direnifl bafllatan Marmaray Proje-si'nde çal›flan iflçiler, ücretlerinin düzenliödenmemesi ve sosyal haklar›n›n gasp edil-mesi nedeniyle 16 Ocak’ta bafllatm›fl ol-duklar› direnifle devam ediyor. sayfa 13

Uzun bir süredir devam etmekteolan komprador klikler aras›ndakiçat›flmada öyle görünüyor ki, son ra-unda do¤ru ad›m at›l›yor. “BalyozDarbe Plan›” soruflturmas› kapsa-m›nda gerçeklefltirilen operasyonla,emeklisinden muvazzaf›na kadartoplam 49 ordu mensubunun gözal-t›na al›n›p sorgulanmas› ve baz›lar›-n›n tutuklanmalar›, flimdiye kadarkioperasyonlardan en büyük olmas›-n›n yan› s›ra, kapsam› itibariyle deönemli bir yerde durmaktad›r. Kom-prador klikler aras›ndaki çat›flman›ntezahürü olarak yaflanan bu hamle-ye vesile edilen “Balyoz Darbe Plan›”olsa da, iflin iç yüzünde, bafl›ndanberi “geleneksel laikçi Kemalistler”ile “siyasal ‹slamc› AKP” iktidar klik-leri aras›nda sahnelenerek sürege-len iktidar mücadelesinin oldu¤uaflikârd›r. SAYFA 3

GÜNDEM

Komprador klikler aras›ndayaflanançat›flmada sonraunda do¤ru

Deflifre edilen komplolar ve darbeeylem planlar› veya darbe günlükle-ri, birer “söylence” de¤ildir. ‹flbirlik-çi-uflak flöhrete sahip olan hakims›n›flar›n soyad› kadar gerçektirhepsi. Siyasal gündem tart›flmala-r›nda eksilmeyen darbe ve komploiddialar›, geçmiflte kalm›fl fleylerde¤ildir. Bunlar halen güncellikleri-ni korumaktad›rlar. Fakat iflin birtaraf›nda temafla var elbet. Darbe-lerin gündemlefltirilmesi, bir taraf-tan darbeleri kan›ksamay› haz›rla-makta; öte yandan has›mlara mesajvererek flantaj silah› olarak kullan›l-maktad›r. Ne var ki hepsi bu de¤il.‹flin ikinci yan› ise, darbenin yap›l-mak istenmesi hakikatidir. Komplove dolaplar›n çevrildi¤i her bak›m-dan alenidir. SAYFA 15

ANAL‹Z

Darbelerdönemikapand› m›?

HKP(M)’nin2009analizi

Marmarayiflçilerikararl›

fientafl flirketinin ilk katliam› de¤il

Üçüncü ay›na yaklaflan TE-KEL iflçi direnifli Dan›fltay’›n 4-C’ye geçifl süreciyle ilgili yü-rütmeyi durdurma karar›ylabirlikte yeni bir aflamayaulaflt›. Direniflteki bu farkl›l›kDan›fltay’›n ilgili karar›ndanöte sendika bürokrasisininbu karara dayanarak direniflipasifize ederek bitirme tutu-mundan ileri gelmekte. Ba-fl›ndan beri iktidar› karfl›s›naalmaktan ›srarla kaç›narak,direnifli bir flekilde bitirmee¤iliminde olan sendika a¤a-lar› bugüne kadar diriniflinkararl›l›¤› karfl›s›nda bu bitir-me tutumlar›n› aç›ktan orta-ya koyamam›fllard›. Ne varki hükümetin direnifle mü-dahale etmek için verdi¤i sü-renin bitim aflamas›nda Da-n›fltay’›n karar› sendika bü-rokrasi aç›s›ndan can simidiifllevi gördü. Bu f›rsat› kaç›r-mayan sendika a¤alar› Da-n›fltay’›n karar›n› “zafer” ola-rak ilan edip, direnifl çad›rla-r›n› kald›rmakta ve direnifle

ara verdiklerini duyurmaktagecikmediler. fiube baflkan-lar›n›n haz›r bulundu¤uTürk-‹fl Genel Merkezi’ndeyap›lan toplant› sonucundaal›nan kararlara baz› flubebaflkanlar› karfl› ç›ksa da du-rum de¤iflmedi. Al›nan ka-rarlar› d›flar›daki iflçilere aç›k-layan Türkel’e aç›klama s›ra-s›nda baz› iflçilerden çad›rla-r›n toplat›lmas› ve alan›n bo-flalt›lmas› ile ilgili tepki yük-seldi. “Çad›rlar kalacak dire-nifl sürecek”, “fiehide ihanetetmeyece¤iz”, “Dayatma de-¤il görüflme istiyoruz”, “Ça-d›rlar onurdur onuruna sahipç›k”, “‹haneti kabul etmeye-ce¤iz” fleklinde sloganlar at›l-d›. Türkel, tepkiler dolay›s›y-la “Bundan sonra Tek G›da-‹flSendikas› d›fl›ndaki hiçbir ka-rar ve irade dikkate al›nma-yacakt›r. Kalmak isteyen vefarkl› eylemler sergileyecekolanlar varsa vars›n kals›nlar,sendika olarak d›fllanacak-lard›r” dedi.

Bafllad›¤› günden bu yana kararl› bir flekilde devam eden TEKEL direnifli Dan›fltay’›n karar›yla yeni bir aflamaya ulaflt›. Dan›fltay’›n karar›n› bir “kazan›m”olarak ilan eden sendika patronlar› bu karar› bir nevi direnifli bitirme f›rsat›na dönüfltürerek direnifl çad›rlar›n› kald›r›p, direnifle mola verdiklerini duyurdular.Direniflteki iflçilerden ziyade, her f›rsatta direnifli bitirme taraftar› olan sendika a¤alar›n›n belirleyici oldu¤u bu karara iflçiler karfl› ç›karak tepki gösterdi

Direniflte kritik aflama

TCK 301. madde kapsam›nda “Türklü¤e Ha-karet” davas›ndan yarg›lanan, Agos Gaze-tesi Yay›n Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak2007 y›l›nda katledilmesinden bu yana or-taya saç›lan resmi belge ve olgulara ra¤-men, yarg›lanan Hrant Dink ve Hrant Dink’esahip ç›kan düflünceye özgürlük savunucula-r› oluyor. Temel Demirer, Ankara’da düzen-

lenen Hrant Dink’in katledilmesi protestogösterisinde yapt›¤› konuflmada; “Hrant’›nkatili devlettir” dedi¤i için bir y›l› aflk›n süre-dir yarg›lanmaktad›r. Kamuoyunda büyüktepkiler alan TCK 301. maddeden “suç vesuçluyu övmek” iddias›yla Demirer’in2005’de Mercan Vadisi’nde katledilen 17devrimci-komünistten biri olan Ökkefl Kara-

o¤lu ile ilgili konuflmas›na da dava aç›lm›flt›.17 Mart 2010 tarihinde saat 09:30’da An-kara 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Demi-rer bir kez daha yarg›ç karfl›s›na ç›kacak.Ankara Düflünceye Özgürlük Giriflimi, TemelDemirer’in yan›nda olacaklar›n› ifade ede-rek, uluslararas› imza kampanyas› bafllat›l-d›¤›n› duyurdu.

“Suçlu” katliamlar› dile getiren de¤il, katliamlar› iflleyendir

Yaklaflan 8 Mart çal›flmalar›na baflla-yan Demokratik Kad›n Hareketi bir çokilde gerçeklefltirdi¤i çal›flmalarla ka-d›nlar› 8 Mart’ta alanlara ça¤›rd›. 11’de

Kad›nlar 8 Mart’a haz›rlan›yor

Yeralt› ve yerüstü kaynaklar›yla bir nevi zenginlikler cenneti olaraktan›mlanan Türkiye-Kuzey Kürdistan ayn› zamanda da bir katliamlar cenneti.Yeri, zaman›, mekan› de¤iflse de de¤iflmeyen bir fley var ki oda katliamlar›n

hedefinde olanlar›n ezilenler; katledenlerin ise a¤alar, patronlar ve bunlar›nsitemleri oldu¤u gerçe¤i. Bizi katledenler bunun ad›na ‘kader’ diyerek r›za

göstermemizi istiyorlar. Oysa biz bunun kaderden öte sistemin gerçekli¤i ol-du¤unu, yerin 7 kat alt›nda 17’fler, 14’er ölerek ö¤reniyoruz.

Devletin sald›r›lar›na, sendikal ihanet ve çetin hava koflullar›na karfl›n kararl›l›¤›ndan taviz vermeyen TEKEL iflçileri-nin direnifli, s›n›f mücadelesindeki yeri ve yaratt›¤› etkiyle siyasal olarak kazanm›flt›r. fiimdi görev devletin sald›r› vesendikal ihanete karfl›n siyasal kazan›mlar› somut kazan›mlarla taçland›rmakt›r. Bu görev tek bafl›na TEKEL iflçile-rine havale edilmeden bütün kesimlerin ortak ve kararl› mücadeleylesiyle yerine getirilmeyi beklemektedir.

DEMOKRAS‹ DEVR‹MLE GELECEK 1 5 GÜNLÜK S‹YAS‹ GAZETE �� �

2-16 MART 2010 171. Say› Fiyat› 1 TL e-posta:[email protected] www.devrimcidemokrasi.net

devrimci DemokrasiH a l k i ç i n

Page 2: 2 - 16 Mart 2010 -  Sayı 171

Devrimci Karargahdavas›nda 10 tahliye

Ülkenin siyasi gündeminde yine iflçi katli-amlar› ve hakim s›n›flar›n birbiriyle olanç›kar dalafllar› var. Ve bu ç›kar dalafllar›içerisinde ‘kim kimin dostu’, ‘kim kimin ç›-karlar› için mücadele ediyor” sorusu yinehalk taraf›ndan etrafl›ca soruluyor. Bunoktada halk içerisinde yarat›lan kafa ka-r›fl›kl›¤›n› gidermek tabi ki devrimci hare-ketin ve özelikle Maoist komünistlerinönünde bir görev olarak duruyor. Öncelikle baz› muvazzaf ve emekli üst dü-zey askeri kadrolara yap›lan son gözalt›operasyonu ülke gündeminde bafl yereoturdu. Son operasyon ile devletin yeni-den biçimlendirilmesi plan›nda halen iste-nilen ortakl›¤›n tam anlam›yla sa¤lanama-d›¤› ve ordu içerisinde halen, “›l›ml› islammodeli” etraf›nda flekillenen ve emperya-lizmin yeni konseptine uygun hareketeden AKP kli¤ine karfl›, siyasal iktidar mü-cadelesi vermeye devam eden unsurlar›nvarl›¤›n› korudu¤u gerçekli¤i ortaya ç›k›-yor. Ordunun ise son tutuklama operasyonu-na s›cak bakmad›¤› aflikar. Bu ve bundanönceki emekli ve muvazzaf askerleri he-def alan Ergenekon iliflkili operasyonlarla

ordunun birçok kirli çamafl›r› ortaya seril-di ve “en çok güvenilen kurum” oldu¤upropaganda edilen TSK’nin “imaj›” zede-lendi. AKP kli¤inin elinde orduya iliflkin bolmiktarda benzer malzeme oldu¤u düflü-nülürse önümüzdeki süreçte de ihtiyaçduyuldukça benzer operasyonlara baflvu-rulabilece¤i aflikar.Burada hemen belirtelim ki deflifre edilenkomplolar ve darbe eylem planlar› veyadarbe günlükleri beli bir gruba ya da dev-let içerisindeki “derin güçlere” ya da tek-bafl›na orduya ait de¤ildir. Bu gelenek bi-zat devletin gelene¤idir. Bugün darbe planlar›n›n hakim s›n›f klikle-ri aras›ndaki dalafl›n bir unsuru olarakgündeme gelmesine ve genel kamouyu-nun bilincinde üstte yaflanan bir durumgibi gözükmesine ra¤men, bu hareketli¤inen büyük ma¤duru yine halk olacakt›r.Çünkü, iktidar›n paylafl›m› mücadelesindebirbirlerine karfl› konumlanan farkl› hakims›n›f kliklerinin bu hareketlilikte ortaklafl-t›¤› tek nokta; yaflanan geliflmelerin fatu-ras›n›n halka ödetilmesi, geliflen toplum-sal muhalefete, iflçi ve emekçilerin hakarama mücadelesine ve ezilen Kürt ulusu-

nun devrimci prati¤ine sald›rmak ve bask›alt›nda tutumak oluflturuyor.Bu hareketlilike braber devlet taraf›ndanson zamanlarda “demokratik aç›l›m”larlahalk›n yaflad›¤› ekonomik, siyasal ve kül-türel sorunlara çözüm getirece¤i safsata-lar› öne ç›kart›lsa da, bu sürecin her alan-da flekere bulanm›fl zehrin halk›n farkl›kesimlerine, farkl› toplumsal muhalefetdinamiklerine yedirilmeye çal›fl›ld›¤› tümç›plakl›¤›yla ortaya ç›km›flt›r.Dünya Bankas› ve IMF toplant›lar›n› pro-testo gösterilerinde polis helikopterinehavai fiflek ile “sald›rd›¤›” iddia edilen DHFüyesi Ali Haydar Ben hakk›nda 36 y›la ka-dar hapis istenmesi, meflru ve demokratiktüm hak arama giriflimlerinin suç olarakgösterilerek bast›r›lmak istenmesi, yineyüzlerce Kürt çocu¤umuzun hapishane-lerde tutulmas› ve iflkenceden geçirilmesi,hapishanedeki tecrit koflullar›ndan dolay›ciddi sa¤l›k sorunlar›yla karfl› karfl›ya ka-lan siyasi tutsaklar›n ölüme itilmesi, hak-k›n› arayan iflçi, köylü ve ö¤rencilerin ey-lemlerinin “suç” say›lmas›, kolluk güçleritaraf›ndan sald›r›ya u¤ramas›, demokra-tikleflme tantanalar› aras›nda devletin fa-

flist niteli¤ini gözler önüne seren güncelveriler sunuyor bizlere.Evet, devletin yeniden biçimlendirilmesiplan› çerçevesinde hakim s›n›flar birbiriy-le ç›kar dalafl› içerisine girerken olan yineemekçi halk›m›za oluyor. Devletin yeni“demokrasi ata¤›” içerisinde polis taraf›n-dan yakalan›p, yarg› taraf›ndan tutuklan›phapishaneye konulan Kürt çocu¤umuzBerivan tutuklu bulundu¤u hapishaneden,katledilen 14 maden iflçisi için, özellefltir-melerden dolay› emekleri çal›n›p yoksul-lu¤un dipsiz kuyusuna at›lan TEKEL iflçileriiçin ve yine devletin çefliti sald›r›lar›namaruz kalan insanlar›m›z için hepimizesesleniyor ve bizleri halk›m›z›n daha iyikoflullarda yaflamas› için devimci müca-deleye daha s›k› sar›lmaya ça¤›r›yor. EvetBerivan diyor ki, “Ben daha 15 yafl›nda-y›m, buray› hak etmedim”. Devletin yarat-t›¤› y›k›m› hiçbirimiz hak etmetik ve fatu-ras›n› ödemeyede mecbur de¤iliz. Bu yüz-den; devlet taraf›ndan gasp edilen hakla-r›m›z için, devlet taraf›ndan halklar›m›zayaflat›lan her türden ac›lar› yok etmekiçin, tek çözüm olan siyasal iktidar müca-delemizi daha da ileriye tafl›mal›y›z.

DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ DDEEMMOOKKRRAASS‹‹’’DDEENN devrimci demokrasi senin sesindir

OKUKUT

ABONEBULABONEOLABONEL‹K SÜRES‹ Yurtiçi Yurtd›fl›

6 AYLIK 12 YTL 35 EURO1 YILLIK 24 YTL 70 EURO

HESAP NUMARALARI Ertafl ÖZTÜRK ad›na‹fl Bankas› ‹st. Aksaray fiubesi: (TL) 1002 30000 1153314 ‹fl Bankas› ‹st. Aksaray fiubesi: (Euro) 1002 301000 1107308

‹STANBUL- Gördü¤ü iflkence sonucu haya-t›n› kaybeden Yürüyüfl dergisi aktivisti En-gin Çeber’in ölümüne iliflkin soruflturmadaiflkenceci polisler suçsuz bulundu. ‹stanbulEmniyet Müdürlü¤ü, Çeber’i öldüren 13polis ile ilgili 'cezaya gerek olmad›¤›'na ka-rar verdi. 28 Eylül 2008’de Sar›yer’de Yürüyüfl dergi-si da¤›t›rken polisler taraf›ndan, arkadafl-lar› ile birlikte gözalt›na al›narak ‹stinye fie-hit Muhsin Bodur Polis Merkezi’ne götürü-

len Engin Çeber burada iflkence gördü. Tutuklanmak üzere gönderildi¤i Metris Ha-pishanesi’nde de hapishane görevlilerininiflkencesine maruz kalan Çeber, gözalt›n-dan ölümüne kadar geçen 10 günlük süreiçerisinde gördü¤ü iflkence sonucunda be-yin kanamas› geçirdi. Ard›ndan Çeber, 10Ekim'de yo¤un bak›mda oldu¤u fiiflli EtfalHastanesi'nde hayat›n› kaybetti.Çeber’in ölümünün ard›ndan karakol ve ha-pishanede görev yapan 60 san›k hakk›nda

Bak›rköy 14. A¤›r Ceza Mahkemesi’ndedava aç›ld›. San›klardan 13’ünün polis ol-du¤u davada, polis Abdulmuttalip B. hak-k›nda ‘a¤›rlaflt›r›lm›fl müebbet’, ikisi hak-k›nda ‘eziyet’ suçunu iki kez iflledikleri ge-rekçesi ile 10’ar, di¤erleri hakk›nda da be-fler y›la kadar hapis cezas› istendi. ‹l Emniyet Müdürlü¤ü de ‘eziyet’ suçlama-s›yla bir y›l sonra polisler hakk›nda idari so-ruflturma açt›. Tabii müdürlük katilleriniaklamay› bildi!

‹l Emniyet Müdürlü¤ü idari soruflturman›nard›ndan aralar›nda ‘a¤›rlaflt›r›lm›fl müeb-bet’ hapsi istenen Abdulmuttalip B.’nin debulundu¤u 13 polisle ilgili ‘ceza tayininemahal olmad›¤›’ karar›na vard›.Müdürlü¤ün idari soruflturma sonuçlar›ndapolisler suçsuz bulunurken, haklar›nda;“gözalt›ndakilere fiziki müdahaleler, kelep-çe takma ve ç›karma, sakinlefltirme, öfkekontrolü konusunda e¤itim verilmesi” ka-rar› al›nd›.

2-16 MART 2010 DEVRiMCi DEMOKRASiGGÜÜNNCCEELL2

Devrimci Karargah örgütü ile iliflkileri oldu¤u iddias›yla 17 ki-flinin yarg›land›¤› davada 10 kifli tahliye edildi. 27 Nisan 2009’da Bostanc›’da meydana gelen çat›flmada ha-yat›n› kaybeden, Devrimci Karargah örgütü üyesi oldu¤u be-lirtilen Orhan Y›lmazkaya ve Devrimci Karargah ile iliflkilerioldu¤u öne sürülerek 16’s› tutuklu olmak üzere 17 kiflininyarg›land›¤› davan›n ilk duruflmas› görüldü.‹stanbul 9. A¤›r Ceza Mahkemesi’nde görülen ve 11 saat sü-ren duruflma sonucunda Devrimci Hareket dergisi çal›flan›Mehmet Yefliltepe ve Vatan internet sitesi yay›n yönetme-ni Aylin Duruo¤lu’nun da aralar›nda bulundu¤u 10 kifli ser-best b›rak›ld›. Duruflmada, Yefliltepe ve Duruo¤lu d›fl›nda, tutuklu bulun-duklar› süre göz önüne al›nan ‹brahim fiimflek, AbdulselamSultan, Muhammet Çetin, Süleyman Gürkan An›l, Nail Ar›kan,Sevim Öztürk, Ceren Sütlafl ve Metin Akdemirin için tahliyekarar› ç›kt›. Mahkeme heyeti, Cemal Bozkurt, Özgür Dinçer, Ergin Öncü,Fatih Ayd›n, Melek Seven ve Necdet Öztürk'ün tutuklulukhalinin devam›na karar vererek dosyadaki eksikliklerin ta-mamlanmas› talebiyle davay› 29 Haziran 2010’a erteledi.

BES üyesine iflbirli¤ive ajanl›k teklifi

ANKARA- Büro Emekçileri Sendikas› (BES) 1 No’lu fiube üye-si Nazan Bozkurt, tedavi için gitti¤i Hacettepe ÜniversitesiHastanesi’nde, tan›mad›¤› bir flah›s taraf›ndan kendisinemuhbirlik teklif edildi¤ini ve tehdit edildi¤ini söyledi. Savc›l›¤a suç duyurusunda bulunmak için Adalet Saray›önünde bir araya gelen BES üyeleri, bas›n aç›klamas› düzen-ledi. Üyeler ad›na aç›klamay› yapan BES Genel Baflkan› Os-man Biçer, üyelerine yönelik böyle bir tehdit ve uygulama-n›n kabul edilemeyece¤ini, konunun ayd›nlat›l›p sorumlula-r›n tespit edilmesi ve yarg› önüne ç›kar›lmas› için sonuna ka-dar mücadele edeceklerini belirtti. Aç›klaman›n ard›ndansavc›l›¤a suç duyurusu için toplu flekilde dilekçe verildi.Aç›klamada haz›r bulunan KESK Genel Sekreteri Emirali fiim-flek, konuyla ilgili yapt›¤› konuflmada, bütün anti-demokratikuygulamalar›n bir baflkald›r›y› getirdi¤ini ve bu baflkald›r›yükseldikçe de baz› kiflilerin hukuk d›fl› her türlü uygulama-y› kendilerine mubah gördü¤ünü dile getirdi. fiimflek, “Bupervas›z giriflim karfl›s›nda ‹çiflleri Bakan›’n›, valiyi, emniyetmüdürünü bu konuda derhal bir tutum almaya davet ediyo-rum. Bu tutum al›nmazsa onlar›n da bu iflte parma¤› var de-mektir. Bu olay› sonuç alana kadar teflhir edece¤iz, hiç kim-se sendika üye ve çal›flanlar›na böyle teklif ve ithamlardabulunamaz” dedi.

Engin Çeber’i katleden polisler akland›

‹STANBUL- Dünya Bankas› ve IMFtoplant›lar›n› protesto gösterilerindepolis helikopterine havai fiflek ile “sal-d›rd›¤›” iddia edilen Demokratik HaklarFederasyonu (DHF) üyesi Ali HaydarBen hakk›nda 36 y›la kadar hapis is-tendi. Yine ayn› gösterilere kat›ld›klar›iddia edilen di¤er 7 kifli hakk›nda da 7y›ldan 33 y›la kadar de¤iflen hapis tale-binde bulunuldu. Haz›rlanan iddiana-mede Ben’in patlatt›¤› ileri sürülen ha-vai fiflek ise rokete benzetildi.‹stanbul Cumhuriyet Savc›s› HikmetUsta'n›n haz›rlad›¤› iddianamede hak-k›nda 36 y›la kadar hapsi istenen Benve di¤er 7 kiflinin Maoist Komünist Par-tisi (MKP) ile ba¤lant›l› olduklar› iddias›da yer ald›. ‹ddianamede Ali HaydarBen’in 6-7 Ekim 2009'da IMF ve DünyaBankas›'n› protesto için Beyo¤lu ve fiifl-li'de toplanan gruplar içinde oldu¤u ve

eylemler s›ras›nda yüzünü maske ilekapatarak polis helikopterine havai fi-flek sald›r›s›nda bulundu¤u iddia edildi.

Ben, iddialar› kabul etmedi

Polisin demokratik haklar›n› kullan-mak amac› ile eylem yapmak isteyenkiflilere terör ya¤d›rd›¤› 6-7 Ekim’densonra evine düzenlenen bask›nla gö-zalt›na al›nan Ben ise sald›r› düzenledi-¤i iddialar›n› kabul etmedi. IMF protestolar›nda polis helikopterineat›lan havai fiflekle ilgili sona eren so-ruflturman›n iddianamesinde Ben hak-k›nda “silahl› örgüt üyesi olmak, patla-y›c› madde kullanmak, genel güvenli-¤ini kasten tehlikeye sokmak, örgütpropagandas› yapmak” iddialar›yla 12y›ldan 36 y›la kadar hapis, di¤er 7 kiflihakk›nda ise “örgüt üyesi olmak, örgüt

propagandas› yapmak ve patlay›c›madde bulundurmak” iddialar›yla 7y›ldan 33 y›la kadar de¤iflen y›llardahapis talep edildi. Öte yandan Demokratik Haklar Fede-rasyonu (DHF) Ali Haydar Ben ile ilgilihaz›rlanan iddianame hakk›nda yapt›¤›aç›klamada, Ben’in 6-7 Ekim 2009 ta-rihlerinde, ‹stanbul’da gerçeklefltirilenIMF-DB toplant›lar›n› protesto etmekiçin Taksim’de toplanan binlerce iflçi,memur, kad›n ve gençten birisi oldu-¤unu ve burjuva medyada ifade edildi-¤i gibi, “yasad›fl›” bir gösteriye kat›lma-d›¤›n› vurgulad›.

‘Ben, meflru-demokratik bir hak alma mücadelesi içerisinde yer ald›’

Ben’in, DHF saflar›nda, meflru-demokra-tik bir hak alma mücadelesi içerisinde

yer ald›¤›n›n belirtildi¤i aç›klamada,devrimci-demokratik güçleri “yasad›fl›”ilan edenlerin ve onlar›n kitlelerle bulu-flan devrimci eylemlerini “ömür boyuhapis” istemiyle yarg›lamaya çal›flanla-r›n halka düflman olan gerçek yüzlerinibir kez daha a盤a ç›kard›klar› ifade edil-di. “Hakim s›n›flar, Ali Haydar Ben’i vetutuklu bulunan di¤er taraftarlar›m›z›,Maoist Komünist Partisi (MKP) ile iliflki-lendirmeye çal›flarak onlar› MKP üyesiolarak göstermektedir. Bu ifadeler ya-lan ve düzmece bilgi olman›n ötesindebir anlam tafl›mamaktad›r. Ali HaydarBen, DHF yöneticilerinden birisi olarakTaksim ve fiiflli’deki eylemlere kat›lm›fl-t›r.” denilen aç›klamada Ali Haydar Benflahs›nda aç›lan davan›n, ezilen milyon-lar›n meflru-demokratik hak alma mü-cadelelerine dönük aç›lm›fl bir dava ol-du¤u dile getirildi. “Emperyalistler veyerli uflaklar› bir taraftan ‘demokratikaç›l›m’ aldatmacas› eflli¤inde ezilenmilyonlara dönük kapsaml› sald›r›larhayata geçirmekte di¤er taraftan isebu sald›r›lara karfl› direnenleri zorla vebask›yla engellemeye çal›flmaktad›r.”denilen aç›klamada son olarak flunlarsöylendi: “Bu ve benzeri sald›r›lar de-mokratik haklar mücadelemizi engelle-yemez! Federasyonumuz, halk›m›z›ndemokratik haklar› ve özgürlükleri içinsürdürdü¤ü mücadeleyi, di¤er devrim-ci-demokratik güçlerle birlikte hayat›nher alan›na yaymaya devam edecektir!Hiçbir gerici sald›r› Federasyonumuzu,insanca bir yaflam ve gerçekten de-mokratik bir düzen yaratma kavgas›n-dan al›koyamaz! Bu ba¤lamda DHF ola-rak, bütün ilerici, demokratik, devrimcikurum ve kiflileri bu davan›n müdahiliolmaya ve meflru-demokratik eylemle-rimizi sahiplenmeye ça¤›r›yoruz.”

DB ve IMF protestosuna36 y›la kadar hapis talebi

Page 3: 2 - 16 Mart 2010 -  Sayı 171

2-16 MART 2010DEVRiMCi DEMOKRASi GGÜÜNNDDEEMM 3Demokrasinin bir devrim sorunu oldu¤uTürkiye-Kuzey Kürdistan flartlar›nda,herkesin kendine göre ‘demokrasi’ yo-rumunda bulundu¤u mevcut konjonk-türde, ‘’kim için demokrasi’’ sorusuna;Halk için, ‘’nas›l bir demokrasi’’ sorusu-na ise; Devrimci cevab›yla demokrasi-nin niteli¤ine vurgu yaparak, bunu ken-di ismiyle ifade eden Halk ‹çin DevrimciDemokrasi Gazetesi öncellerinin deva-m› olarak bafllam›flt› yay›n hayat›na. S›n›flara bölünmüfl dünya ve Türkiye-Kuzey Kürdistan gerçekli¤inde yay›nc›l›-¤›n, gazetecili¤in tarafs›zl›¤› yönündekiburjuva safsatalara itibar etmeyerektereddütsüz bir beyanla s›n›f mücade-lesinin hakl› taraf›n› temsil eden prole-tarya, ezilen ulus ve emekçi halklardanyana taraf oldu¤unu deklare ederek,bunlar›n mücadelelerinin sesi olmamisyonunu üstlendi. Üstlenmifl oldu¤ubu misyonu devrimci kayg› ve Maoistele al›flla bu güne kadar ilerletme gay-retinde oldu. On y›l› aflk›n bir süredir ya-y›n hayat›n› sürdüren gazetemiz hiç te-reddüt yok ki bulundu¤u alanda önem-li bir bofllu¤u doldurarak s›n›f mücade-lesine bulundu¤u mevzide katk› sun-maya çal›flt›.Gazetemiz Devrimci Demokrasi, bugünitibariyle de üstlendi¤i bu misyonu da-ha ileri tafl›ma kararl›l›¤›nda oldu¤unuifade etti. Geçti¤imiz y›l bir kampanyafleklinde ele ald›¤›m›z bu süreç dahagenifl bir yaz›yla okur kitlemize ve ko-muoyuna duyurulmufltu. Ancak ne varki gazetemizin bu süreci halen istenildi-¤i gibi önüne koymufl oldu¤u hedeflerikarfl›layabilecek bir destek gücünü ya-kalam›fl de¤ildir. Devrimci ve komünisthareketin içerisinde bulundu¤u duru-mun da etkisiyle gazetemizin ‘daha ni-telikli devrimci bir kitle gazetesi halinegetirilmesinden yay›n periyodunun k›-salt›lmas›na, daha genifl ve yayg›n da¤›-t›mdan, teknik ihtiyaçlar›n ve mali so-runlar›n çözümüne’ kadar önüne koy-mufl oldu¤u hedefler, lokal s›n›r ve eleal›fllar› afl›p, okur kitlemizden biz köfleyazarlar›na, dostlar›m›zdan genifl bile-flenlerine kadar olan ilgililerce, kolektif-kitlesel bir sahiplenifl ve ayn› sorumlu-lukla sahiplenilip yürütülememektedir.Kuflkusuz burada as›l ‘sorumlu’ gazete-mizin mutfa¤›nda bulunan emekçiler,yoldafllar›m›z olsa da, çal›flanlar›ndanyazarlar›na, da¤›t›mc›lar›ndan okurlar›-na toplamda hepimizin sorumlu oldu¤umuhakkakt›r...Gazetemizin önüne koymufl oldu¤u he-defler ulafl›lmaz ve gücümüzü fazlas›ylaaflan bir gerçekli¤e sahip de¤illerdir. Ye-ter ki kolektif ele al›flla sorumluluklar›-m›za sahip ç›karak kitlesel bir seferber-lik yaratal›m. Çal›flma tarz›m›zdan gaze-temizle iliflkilenmedeki anlay›fl›m›zakadar kendimizi sorgulayarak yapabile-ceklerimizi daha sorumlu bir tutumlakolektiflefltirme ›srar›nda olal›m. Belli boyutlar›yla subjektif olsa da gaze-temizin yazar› olarak hem ‘içeriden’hem de ‘d›flar›dan’ bir gözlemle bir an-lamda çal›flma tarz› ve gazetemizle ilifl-kilenmedeki öne ç›kan baz› eksikliklerebu vesiliyle de¤inmenin faydal› olaca¤›inanc›nday›m.Evet, Devrimci Demokrasi hepimize ‘çokiyi’ dedirten hedeflerini ilan edip kam-panya bafllatt›¤›n› duyurdu¤unda heye-canla kar›fl›k bir sevinç yaflad›k. Lakin birço¤umuz bu kampanya ve çal›flmay›esasta kendimizden ba¤›ms›z sadecebir avuç gazete çal›flan›n›n görevi olarakele ald›k. Kavray›fl›m›z bu olmasa dahipratikteki tutumumuz bunun ilerisinegeçmedi. Bu de¤erlendirmeyi güçlendi-recek kimi örnekler vererek sorumlulu-¤umuzu, yapmam›z gerekenleri ya datersinden yapmamam›z gerekenleri da-ha çarp›c› olarak görmeye çal›flal›m.Örneklere yine iflin mutfa¤›ndan baflla-yarak devam edelim...Her bir süreç ve bu süreçlerde öne ç›-kart›larak ilan edilen hedeflerin kazan›-ma dönüflebilmesi için özel yo¤unlafl-ma ve önceki durumdan daha aktif ha-reket etmek gereklidir. Ve yine ortakbir kabuldür ki her bir çal›flmada iflinmutfa¤›nda olan özneler sürecin as›l ta-fl›y›c›s›d›rlar. fiimdi gazetemizin ilan etti-¤i kampanya ekseninde kendimizi de-¤erlendirdi¤imizde hedeflerimizle yete-rince birleflemedi¤imizi, buna uygun biryo¤unlaflma içerisine gireremedi¤imizigörmek mümkün. Bunun birtak›m ob-jektif nedenleri olsa da daha planl› birçal›flmayla özel hedeflere yo¤unlaflmakve bu konuda daha fazla ›srarc› olmakgerekti¤i de kendisini göstermektedir. Gazetemizin önemli bir gücü durumun-daki özellikle ideolojik-siyasi konular-daki tafl›y›c›lar›...T›pk› iflin mutfa¤›ndakiler gibi biz köfleyazarlar› da yeni sürece uygun bir yo-¤unlaflma içerisinde olmad›¤›m›z, gaze-temizin ilan etti¤i hedeflerle yeterincebirleflmede, her birimiz köflelerimizdekampanyam›z›, kampanyam›z›n hedef-lerini gündemde tutup canl› tart›flmala-r›n konusu haline getirerek kampanya-m›z› kitlelerle daha fazla buluflturmakonusunda eksik kald›k. Hatta bununda ötesinde 1 y›ll›k süre geride kalm›flolmas›na karfl›n kampanyam›z› maka-

lelerimizin konusu dahi yapmad›k. 15günlük yay›n periyoduna sahip olan ga-zetemize düzenli makalelerimizi dahiyazma sorumlulu¤unu yerine getire-medik. Yazm›fl oldu¤umuz makalelerebakt›¤›m›zda Devrimci Demokrasi’ninönemine ve proletarya ile ezilen ulusve halklar›n önemli bir mevzisi, sesi, si-lah› oldu¤una dair ifadeler buluyoruz.Ancak bu mevziyle-silahla, flartlar›n ge-rektirdi¤i gibi birleflmeme, teti¤i çekmesorumlulu¤undan imtina etme tutumu-muzu görmezlikten geliyoruz...Gazetemizin da¤›t›mc›lar›...De¤iflik bölge ve bürolar›n bulundu¤ualanlarda farkl› farkl› özgünlükler ol-makla birlikte kampanya sürecinde ye-terince aktif bir da¤›t›m çal›flmas› içeri-sinde olunmad›¤› görülmektedir. Oysaki gazetemizle okur kitlesi aras›ndakiba¤› do¤rudan kuran ve bire bir muha-tap olan gazete da¤›t›mc›lar›m›z kam-panya sürecinde daha faal ve kampan-yam›z›n hedeflerini kitlelere do¤rudantafl›mada önemli bir iflleve sahiptirler.Ne yaz›k ki bu yoldafllar›m›z bu iflleviyeterince yerine getirememifl, hatta ga-zetemizin da¤›t›m›n› geniflletmek birtarafa, baz› bölgeler gazete ç›kt›ktangünlerce sonra gelip gazete alarak ge-cikmeli bir da¤›t›m yapmaktad›rlar... Hiçda¤›tmayan ve gazeteleri istif eden is-tisnalar› da saymayal›m.Okurlar›m›z...Gazetemizin okur kitlesini yek pare ola-rak görmemekte ve okur kitlemizin ga-zetemizle olan iliflkisini ayn› derecedegörmemekteyiz..Burada daha çok okur kitlemiz içerisin-de öne ç›kan hem gazetemizin bürola-r›yla hem de di¤er kurumlar›m›zla dahayak›n iliflki içerisinde olan kesimi örnekalaca¤›z. Bu kesimin önemli bir bölümüde ayn› zamanda yeni demokrasi mü-cadelesinin aktif veya pasif faaliyetçile-ri durumundad›rlar. Genel olarak okurkitlemiz ve özel olarak bu kesim gaze-temizi di¤er kurumlar içerisinde dahafarkl› bir yere koyup gazetemizi dahafazla önemseyen kesim olmas›na kar-fl›n kampanya sürecinde gazetemizleolan önceki iliflkilenme tarz›n› aflama-yarak kampanyam›z ve kampanyam›-z›n hedefleriyle birleflme noktas›ndaaktif hareket edememifltir. Toplamdagazete kolektifinin de bu durumda pay›olmakla birlikte gazetemizin ihtiyaçlar›-n›n karfl›lanmas› noktas›nda gerekli öz-veride bulunma noktas›nda tutuk dav-ranm›flt›r... Esnaflar›m›z...Gazetemizin okurlar› içerisinde önemlisay›da esnaf olmas›na karfl›n bu kesimkomünist ve devrimci hareketin dönemdönem yanl›fl yaklafl›mlar›ndan kay-nakl› genelde devrimci faaliyetlerle ara-lar›na koyduklar› mesafeyi böylesi özelsüreçlerde, kampanyalarda da devamettirmekte ve mesafeli durmay› tercihetmektedir. Biraz da böylesi yanl›fl yak-lafl›mlar›n etkisiyle bu kesim katk›s›n› 1gazete almakla s›n›rlamakta, sorumlu-lu¤unu bundan ibaret görmektedir. Ge-rek okurlar›m›z içerisindeki bu kesiminifade etti¤imiz genel tutumu gereksebizlerin kampanyam›za bu okurlar›m›z›yetirince katamay›fl›m›z›n sonucu ola-rak asl›nda gazetemizin önemli bir ta-k›m sorunlar›na çözüm olabilecek bukesim gazetemizin güçlendirilmesi sü-recine yeterince kat›lamam›flt›r. Yurt d›fl›ndaki yak›n okur kitlemiz...Yurt d›fl›ndaki yak›n okur kitlemiz gaze-temizin önüne koymufl oldu¤u hedefler-le birleflememifltir. Buradaki okurlar›m›zülkedeki olumlu geliflmelerden do¤ru-dan etkilenip büyük bir heyecan yafla-malar›na karfl›n kampanyam›z özgülün-de bu heyecan somut bir deste¤e dönü-flememifltir. Örne¤in Diyarbak›r’da büro-muzun olmas›na çok sevinen yurt d›fl›n-daki yoldafllar›m›z bürolar›m›z› yaflatmakonusunda kampanyam›zla yeterincebuluflamam›flt›r. Yine gazetemizin tek-nik ihtiyaçlar› oldu¤u kampanya dahilin-de belirtilmifl olmas›na karfl›n ellerindebulunan, hatta baz› okurlar›m›zda ihti-yaç fazlas› olan teknik malzemeninkampanyam›za sunulmas› noktas›ndadahi tutuk davran›lm›flt›r. Bugün gazete-mizin bir çok bürosunda foto¤raf maki-nesi, bilgisayar vb gibi temel teknik mal-zeme ya yoktur ya da ihtiyac› karfl›laya-cak durumda de¤ildir. Oysa birçok oku-rumuzun elinde gazetemizde olmayanteknik malzeme bulunmaktad›r...Sonuç olarak, gazetemizin çal›flanlar›n-dan, yazarlar›na, da¤›t›mc›lar›ndanokurlar›na toplam›m›z›n sahiplenmesiy-le Devrimci Demokrasi daha fazla güç-lenecektir. Bu görev sadece az say›dakigazete çal›flan›n›n sorumlulu¤u olarakgörülmemelidir. Yaz›m›z içerisinde öneç›kan örnekler üzerine düflünülerekinan›yoruz ki her bir muhatap kendisiaç›s›ndan eksikliklerini görerek önü-müzdeki süreçte sorumluluklar›n› yeri-ne getirme gayreti içerisinde olacakt›r. Evet, Devrimci Demokrasi önemli birmevzidir. Bu mevziiyi büyütüp flimdi-kinden daha fazla güçlendirmek bizimgörev ve sorumlulu¤umuzdur....

‹SMA‹L UÇARSINIF TAVRI

or-or-tüm… Amiral,general rütbesindenÖzel Hareket DaireBaflkanl›¤› ve ordukomutanlar›na, ora-dan astsubay rütbe-

sine kadar uzanan ordunun hemen tümrütbelerden erat tak›m›, “Balyoz DarbePlan›” soruflturmas› “kapsam›nda” ger-çeklefltirilen operasyonla toplan›p sorgu-ya al›nd›. Emeklisinden muvazzaf›na ka-dar toplam 49 ordu mensubunun gözal-t›na al›n›p sorgulanmas› (ve baz›lar›n›ntutuklanmalar›), flimdiye kadarki operas-yonlardan en bol rütbelisini ve orduyayönelik en büyük operasyonu ifade et-mektedir. “Kemalist ordu”ya yönelik yü-rütülen bu hareketin kapsam› itibar›ylabir “ilk olma” unvan›na sahip oldu¤unusöylemek yanl›fl olmayacakt›r.Komprador klikler aras›ndaki çat›flman›ntezahürü olarak yaflanan bu hamleye ve-sile edilen “Balyoz Darbe Plan›” olsa da,iflin iç yüzünde, bafl›ndan beri “gelenek-sel laikçi Kemalistler” ile “siyasi ‹slamc›AKP” iktidar klikleri aras›nda sahnelene-rek süregelen iktidar mücadelesinin ol-du¤u aflikârd›r. S›rt›n› ABD’ye dayam›flolan AKP iktidar›, devlet erkinde güç sa-hibi olan Kemalist kli¤i “aforoz” etmeküzere, ordu camias›na dönük “Ergene-kon” türevi kapsaml› bir tutuklama dal-gas›n› bafllatm›fl bulunmaktad›r. Bu dal-gan›n de¤iflik kanaldan ikinci “Ergene-kon” operasyonu oldu¤unu söylemek

isabetlidir. Ki, tutuklamalar›n ve benzer-lerinin devam edece¤i de beklenmelidir.Devletin “yeniden yap›land›r›lmas›” (re-organizasyonu) projesinin yürümesi, buad›mlar›/hamleleri zorunlu k›lmaktad›r. ABD’nin, “Kemalist ordu”ya dönük bu ha-rekete deste¤ini gecikmeden aç›klamas›da dikkate de¤erdir. (“Kemalist ordu” ta-n›mlamas›n› t›rna¤a almam›z bilinçli-dir/gereklidir. Çünkü “Kemalist ordu” ni-teli¤i terbiye edilse de ve ordudaki birkesimi de dahil olmak üzere Kemalistle-rin bir bölümü tasfiye (“aforoz”) edilse de,Kemalistlerin, özellikle ordu içindeki Ke-malist kesimin bir bölümü, devletin “ye-niden yap›land›r›lmas›” sürecine onay ve-rerek dahil olmufltur. Dolay›s›yla da bukesim tasfiye d›fl›nda olup, bir anlamda“tasfiye” plan›/hareketiyle ortaklaflm›flt›r.)

Darbe veya tasfiye...

Öyle görünüyor ki, komprador klikleraras›ndaki kap›flman›n son raundunado¤ru ad›m at›lm›flt›r. Ordunun dizayn›flahs›nda somutlanan hakim s›n›f klikleriaras›ndaki çat›flmada, bu “sona do¤ru”hamle, en kritik noktay› oluflturmaktad›r.Ya bir darbe gerçekleflecektir (Tabii bafla-rabilirlerse! Ama baflaramad›klar› ortayaç›kan planlar›ndan gözüküyor!!) ya dahedeflenen tasfiyeler gerçekleflecektir.Kesin olan iki fley var ki, Kemalistler vetasfiye edilenler darbe amac›ndan, AKPkli¤i de tasfiyeden vazgeçmeyeceklerdir.

‹ki kli¤in iktidar h›rs›nda belirginleflen s›-n›fsal klik menfaatleri, onlar›n davran›flla-r›n› da belirlemektedir, belirleyecektir.Not edelim ki, e¤er bir darbe yaflan›rsa,bunun çat›flmal›/kanl› geçece¤i muhak-kakt›r. Klikler aras› güçler dengesi ve ikti-dar erkinin kimin egemenli¤inde olaca¤›sorunu ile karakterize olan çat›flma zemi-ni, ciddi ve kanl› bir çat›flmay› koflulla-maktad›r. fiayet, yarat›lan bask›lanmalar-la bir erken seçim ufukta görülmezse ve-ya özellikle de seçimlerde AKP’nin yeni-den tek bafl›na hükümet olmas›n›n en-gellenemedi¤i görülürse, darbe güçlüolas›l›klardan biridir. Belki umulandan er-ken ve zorunlu bir tercihle gündeme ge-lebilir. Yaln›z, seçim mizanseni darbeyitek çare olmaktan ç›karan olas›l›kt›r. Ki,AKP’nin mevcut gücü/potansiyeli ve ge-nel konjonktürel durum göz önüne al›n-d›¤›nda, darbe, kolayca baflarabilecekleriya da göze alabilecekleri bir tercih de de-¤ildir. AKP’ye kapatma davas›n›n aç›lma-s›, erken seçime gitmenin sa¤lam bir ge-rekçesi olarak mevcuttur. Dolay›s›yladarbenin tüm zorluklar› da göz önüneal›nd›¤›nda, darbe de¤il, öncelikli olarakseçimlerde belli sonuçlar›n elde edilmesiyoluna gidilecektir. Erken seçimlerle kur-gulanan hesap ise bir koalisyon hüküme-ti ç›karmakt›r ki; bu konsept yap›lanmasürecinin yürütülmesinde, en az›ndanflimdilik tek flans olarak görülmektedir.Muhtemelen seçimlere gidilip koalisyonhükümeti oluflturularak asgari düzeydebir mutabakat sa¤lan›p “yap›lanma süre-ci” böyle iflletilecektir. Yap›lanma süreci-nin bir kli¤in egemenli¤inde iflletilemeye-ce¤i a盤a ç›km›flt›r. Ne var ki, bu süreçderinlefltirilip Kemalistlerin beli tam k›r›la-rak tasfiyeleri sa¤lanabilirse ya da mev-cut muhalefet çeflitli biçimlerde etkisiz-lefltirilip bir biçimiyle sürece yedeklenebi-lirse, koalisyon biçimi tercih edilmedentek parti iktidar› egemenli¤inde sürecedevam edilebilir. Ama bugünkü dengelerdurumunda yap›lanma sürecinin kolaycayürütülemeyece¤i aç›kt›r. Hakim s›n›flararas›nda önemli oranda bir mutabakat›nsa¤lanmas› zorunludur. Bunun için ya se-çimlerde yeniden koalisyon hükümeti ç›-karma biçiminde sürece devam edilecek-tir ya da darbe yap›larak tek parti dikta-törlü¤ü “güçlü” olarak tahkim edilip de-vam edilecektir.

Daha önce de dedi¤imiz gibi, bu ikinciolas›l›k devreye sokulursa, sürecin ciddiçat›flmal› ve kanl› geçece¤i bellidir ki; bukan devrimci halk kitlelerine de s›çraya-cakt›r.

Klik dalafl›nda kirli çamafl›rlar ortaya saç›l›yor

“Ümraniye bombalar›” ile hukuksal zemi-ne oturtulan “Ergenekon” operasyonu tu-tuklamalar› ve devam ederek bugün or-dudan kimi rütbelilerin sorgulan›p tutuk-lanmas›yla süren geliflmeler toplam›, el-bette ki devletin yap›land›r›lmas› ihtiya-c›ndan ileri gelmektedir. Ayr›ca tüm busüreç, baz› gerçekleri daha da belirginhale getirmektedir. Devletin kokuflmufl-lu¤u, hukuk d›fl›l›¤› ve “göz bebe¤i” deni-len ordunun ne kadar büyük bir suç me-kanizmas› oldu¤u da önemli oranda aç›-¤a vurulmufl durumdad›r. Kimin teröristoldu¤u, ifllenen suçlar, provakatif eylemve faflist katliamlarla birlikte devletmahkemelerince tutanaklar alt›na al›na-rak ispat ve itiraf edilmifltir. Devletin deordunun da niteli¤i anadan üryan ortayasaç›lm›flt›r. Gündeme “sars›c›” bir biçimde giren apo-letlilerin sorguya al›nmas› meselesinde,bir uzlafl›n›n söz konusu oldu¤unu söyle-mek yanl›fl olmayacakt›r. Bu uzlaflma,operasyon sonras› kliklerin duruflundan,aç›klamalar›ndan anlafl›labilir. ‹flte bu uz-

laflma durumu göstermektedir ki, “Ke-malist ordu”daki bir kesim Kemalist tasfi-ye edilmemekte; ötesi, AKP eliyle yürü-tülen ABD projesine ortak edilmektedir.Ordunun süreçteki yönelim ›fl›¤›nda, ABDprojelerine uygun biçimde “re-organize”edilmesi, bu uzlafl›yla birlikte düflünüldü-¤ünde, yeni operasyonlara ve tutukla-malara gebedir. Ayn› zamanda bu realite,olas› bir darbenin ordunun genelini kap-samayaca¤›n›; fakat ayr›ca, önemli güç-lerle karfl› karfl›ya olup zorlanaca¤›n› daaç›klamaktad›r. Ancak belirtmek gerekirki, devletin yap›land›r›lmas› projesine or-tak olan ordu içindeki Kemalist kesim,darbe plan› d›fl›nda de¤ildir. Bir taraftanAKP ile yürüyen sürece ortak olurken, di-¤er taraftan bir darbenin gerçeklefltiril-mesinin mümkün oldu¤u durumda dar-be ile hareket edip AKP’yi ekarte ederekiktidar egemenli¤ini tekeline geçirerekinisiyatif kurmay› tasarlamaktad›rlar. K›-sacas›, hem kendi damar›yla, hem de ya-p›lanma süreciyle kol kolad›rlar. Dengele-re göre bukalemun gibi renk de¤ifltire-ceklerdir.Ana muhalefetin de¤erlendirmesi “bu birsiyasi hesaplaflmad›r.” cümlesinde so-mutlanabilir. AKP iktidar›n›n görüflü deayn› yöndedir. Onlar da, “Bu bir iktidarmücadelesidir” demektedirler. “Demok-ratikleflme”, “çözüm/aç›l›m” yalanlar› mi-ad›n› doldurdu. Art›k aç›ktan hesaplaflmakaç›n›lmaz hale gelmifltir, daha fazla sak-lanmas› olas› de¤ildir. ‹ki “dövüfl horozu”misali, Erdo¤an ile Baykal’›n her günmedya maymunu gibi ekranlar› iflgalederek salvolarda bulunmalar› boflunade¤ildir. Ama AKP, iktidar ve hükümet et-menin yan› s›ra, ABD deste¤i avantaj›ylada hemen her gün yeni bombalar patla-t›p Kemalistleri s›k›flt›rmakta, süreci öndegötürmektedir. Son derece hesapl› veplanl› olarak her s›k›flma an›nda yenioperasyonlar devreye sokarak ters gelifl-meleri alt etmektedir. Ki, operasyonlaryapmas›n› gerektirecek yeteri kadar suçmalzemesi, AKP’nin elinde avantaj olarakbulunmaktad›r.Orduya dönük gerçeklefltirilen görecekapsaml› (görece kapsaml› diyoruz, çün-kü gerçek ve as›l suçlulara asl›nda doku-nulmamaktad›r) bu operasyon ne anla-ma gelir? Bir: Ordunun dizayn edilmesi yada düzenlenmeye boyun e¤mesi ve tabi

ki en önemlisi de, Kemalistlerin bellioranda tasfiye edilmesi; iki: AKP’nin ini-siyatifi büyük oranda elde tutmas› veelbette yeniden iktidarlaflm›fl olmas›,bununla birlikte süreci sürükleme ger-çekli¤inin devam etmesi; üç: Ordudadengelerin AKP lehine dönüfltürülmesiad›mlar›nda mesafe kaydedilmesi… Or-duda Fethullah ve AKP otoritesi tesisedilirse, AKP’nin rahvan yürüyüflünüdörtnala çevirece¤i ve önünün kesile-meyece¤i aç›kt›r.

Karfl› devrim cephesinde ayr›flma keskin!

Fakat her fley bu kadar de¤ildir. Kemalistordunun kolayca mendil atmayaca¤›,“çuval meselesi” ve iç kirliliklerinin deflif-re olmas›yla ald›¤› “onursal” yaralar›n ac›-s›yla, yaban›l bir hayvan gibi sald›rmas›muhtemeldir. Nitekim operasyondan he-men sonra, TSK’da görevli bulunan tümorgeneral ve oramiraller ile birlikte bir“zirve toplant›s›” gerçeklefltirildi. Genel-kurmay’dan yap›lan k›sa aç›klamaylaböyle bir toplant›n›n yap›laca¤› kamu-oyuna duyurulurken, operasyonun “ciddisorun” olarak de¤erlendirilmesi son dere-ce anlaml›d›r. Üst kademesinin “toplu is-tifa” tehdidini içeren “isyan”›yla hüküme-te iletilen ordu kurumunun tavr›nda,operasyon ve tutuklamalara “dur” denil-mifl ve elbette erken seçim mecburiyetihükümete dayat›lm›flt›r. Bu, resmen bir

ayaklanma tutumudur.Bu da yetmedi! Genelkurmay baflta bi-rinci ve ikinci baflkanlar›, jandarma ko-mutanlar›, kuvvet komutanlar› olmaküzere hemen tüm generalleriyle ordu, enüst düzeyde bir “zirve” yapt›. Ve yeniden“toplu istifa” söylentileri yayd›r›larak ge-rekli mesajlar verildi. Bunun ad› “isyan”d›!Evet, iflte aynen böyle: Karfl›-devrim cep-hesinde ayr›flma keskin ve iktidar mese-lesi nettir.Asl›nda birkaç gün önce “silah yasas›”ndayap›lan düzenlemelerle de ordu belli birtaviz kopar›r gibi olmufltu. Ancak al›na-cak silahlar›n al›m› ‹çiflleri Bakanl›¤›’n›nimzas›/iznine ba¤l› k›l›narak, yine ordu-nun ipi iktidar›n siyasi sözcülü¤ünün yada hükümetin eline verilmiflti. Yani, or-dunun dizayn› buraya yans›t›lm›flt›. Me-selenin önemli di¤er yan›, yap›lan bu dü-zenlemede ordu ile polis (somut anla-m›yla Kemalist ordu ile AKP-Gülen ege-menli¤indeki polis) aras›nda bir çat›flma-n›n oldu¤u yans›t›lm›flt›. Yani, ordununayr› bir kli¤in taraf› oldu¤u ve devletin di-¤er bir kolluk gücü olan polisin ise ayr›bir kli¤in taraf› oldu¤u; ikisi aras›nda birirade çat›flmas› oldu¤u a盤a vurulmufltu. Bu düzenleme elbette anlaml›yd›. Bir ta-raftan ordunun duygu veya istemleri kar-fl›lanm›fl; ama alttan alta da ordunun ini-siyatifi sivil otoriteye ba¤lanarak ordu-daki yap›lanman›n bir yasal düzenleme-si yap›lm›flt›. Yap›lan düzenlemede bü-yük silahlar›n al›m hakk› polisten gerial›nm›fl ve sadece orduya devredilmiflti.Ne var ki, son izin ise ‹çiflleri Bakanl›¤›’nab›rak›lm›flt›.Sonuç olarak “son raund”a do¤ru yaklafl›-l›yor. Ya ikili iktidar resmen savunularakz›mnen veya fiilen uygulanacak ve dar-beye ç›k›lacak; ya da erken seçimler üze-rinde anlaflmaya var›larak k›l›çlar bileniphesaplaflma seçimlere b›rak›lacakt›r. Se-çimlerin yolu ise büyük olas›l›kla koalis-yon hükümetine ç›kar›lacakt›r. Amameflhur “orgenaral-oramiraller zirvesi”ninbir eylem do¤urma ihtimali de unutul-mamal›. Daha dün Erzincan’da yap›ld›¤›gibi, sokaklarda tanklar›n yürüdü¤ü birsabaha gözlerimizi açarsak hiç flaflmama-l›y›z. Olur ya, “Balyoz” gibi bir “tatbikat”tatbik edilebilir! Buras› TC ve bu da TC’ninKemalist ordusu! Bunlar dünü ve bugünübelli olan Kemalistler!

Dev

rim

ci D

emok

rasi

’yi g

üçle

ndir

mek

...

Son r

aund

a do¤

ruK

Page 4: 2 - 16 Mart 2010 -  Sayı 171

ELAZI⁄- Batman’da polislere tafl att›¤›iddias›yla 7 y›l 9 ay hapis cezas›na çarp-t›r›lan Berivan S., ‹HD Elaz›¤ fiube Bafl-kan› Nafiz Koç'a mektup göndererek“Ben böyle bir yeri hiç hayal etmemifl-tim. Çocuklu¤umu dört duvar aras›ndanas›l geçirece¤im?” diye sordu. Batman’da DTP’nin kapat›lmas›ndansonra düzenlenen yürüyüfle kat›ld›¤› vepolise tafl att›¤› iddias›yla yarg›land›¤›Diyarbak›r Özel Yetkili A¤›r Ceza Mah-kemesi’nde ilk duruflmada 7 y›l 9 ay ha-pis cezas›na çarpt›r›lan 15 yafl›ndaki Be-rinvan’›n Nafiz Koç’a gönderdi¤i mek-tupta, gözalt›na al›nd›¤›nda polisin yü-zünü pufli ile kapatt›¤›n›, foto¤raf çektir-di¤ini ve gözalt›nda iflkence gördü¤ünüaç›klad›.Berivan mektubunda, “Beni yakalad›k-lar›nda çok dövdüler. Bana niye böyledavrand›lar anlam›yorum. Burada çok

üzülüyorum, can›m yan›yor burada. Benburay› hak etmedim” dedi.

Berivan, polisin, yüzünü pufli ile kapat›p foto¤raf›n› çekti¤ini söylediTutuklu bulundu¤u Diyarbak›r E Ti-pi'nden gönderdi¤i mektupta hiçbir suçuolmamas›na ra¤men kendisine verilencezay› anlamad›¤›n› belirten Berivan, ay-r›ca polisin yüzünü pufli ile kapatt›¤›n› vefoto¤raf çekti¤ini ifade ederek flunlar›kaydetti: “Hiç bir suçum olmad›¤› haldebana bu kadar ceza vermelerini anlam›-yorum. Polisleri anlam›yorum ne istedi-ler benden. Ben ne yapt›m onlara? Benokuyacakt›m, okula gidecektim. Polislerniye yüzümü kapat›p resim çektiler?”“Beni buraya atanlar inan›n ki kendi ço-cuklar› olsayd› bana yapt›klar›n›n ayn›s›-n› onlara yapmazlard›. Ben burada aile-

mi o kadar özlüyorum ki, anlatamam.Ben böyle bir yeri hiç hayal etmemifltim.Çocuklu¤umu dört duvar aras›nda nas›lgeçirece¤im?” diye soran Berivan, “Bu-ras› o kadar zor ki size ne kadar anlat-sam da anlatamam ki. Hep burada kala-ca¤›ma çok korkuyorum. D›flar›da arka-dafllar›mla koflup oynamak istiyorum.Burada her kap› aç›ld›¤›nda ya mektupbekliyorum ya da buradan ç›kmay› bek-liyorum.”

‘Ben daha 15 yafl›nday›m, buray› hak etmedim’Gözalt›nda polisin kendisine iflkenceyapt›¤›n› ve iflkence izlerinin görülme-mesi için vücuduna ilaçlar sürüldü¤ünübelirten Berivan, “Niye bana fliddet gös-terdiler? Bacaklar›m hala morluklar için-de. Kimse vücudumdaki morluklar› gör-mesin diye ilaç sürdüler. Beni yakalad›k-lar›nda çok dövdüler. Bana niye böyle

davrand›lar anlam›yorum. Ben daha 15yafl›nday›m, buray› hak etmedim. Hiçkimse buray› hak etmiyor. Burada çoküzülüyorum, can›m yan›yor burada. ‹n-flallah cezam› kabul etmezler, özgürlü-¤üme kavuflurum” dedi.Berivan’›n mektubunu alan Nafiz Koç,çocuklara yafllar›ndan büyük cezalar ve-rildi¤ini ve ‹nsan Haklar› Çocuk Sözlefl-mesi'nin 34., 36. ve 37. maddelerinegöre çocuklar›n bedensel ve ruhsal yön-den zarar görebilecek her fleyden korun-mas› gerekti¤ini belirtti. Koç, ülkemizdebunlar›n tersi bir durum yafland›¤›n› veçocuklar›n hapishanelere at›larak, ruh-sal ve bedensel yönden yok edilmeyeçal›fl›ld›¤›n› ifade ederek, “Buradan her-kese sesleniyorum. Gelin bu çocuklariçin bir fleyler yapal›m. Onlar bizim gele-ce¤imizdir. Susarak gelece¤imizi yok et-meyelim” dedi.

“‹ntihar” ya da “kaza” aç›klamalar›yla geçifl-tirilen ordu içerisindeki halk çoçuklar›n›nölüm olaylar› gün geçtikçe art›yor. Halk ta-raf›ndan flüpheyle bak›lan intihar olaylar›nabir yenisi daha eklendi. Zorla askere götürülen halk çocuklar›n›nflüpheli ölümlerinin sonu gelmiyor. Son ola-rak askere gitmeden önce Ezilenlerin Sos-yalist Partisi (ESP) çal›flmalar›nda yer alanSerhat Y›ld›z, zorunlu olarak yapt›¤› askerliks›ras›nda intahar etti¤i öne sürülerek ‘öldü’ya da ‘öldürüldü’. Antep 5. Z›rhl› Tugay Komutanl›¤›’nda alt›

ayd›r askerlik yapan Serhat Y›ld›z’›n 20 fiu-bat tarihinde saat 22.00 sular›nda intihar et-ti¤i iddia edildi. ‹stanbul Gülsuyu Mahalle-si’nde oturan ve intihar etti¤i ileri sürülenY›ld›z’›n ESP’nin semtte sürdürülen faaliyet-lerinde yer ald›¤› ve yaflama ba¤l› kiflili¤i ileöne ç›kt›¤› ö¤renildi. Y›ld›z’›n askerliktenönceki ruh halinin bu yönde olmas› ve sis-teme muhalif tavr› ile yaflam›n› sürdürmesi,askerlik yaparken ölümüne iliflkin ordunun“intihar” fleklindeki aç›klamas›n› hayli flüp-heli hale getiriyor. Yine ailenin Antep’e gel-mesini engelleyen ordunun bu tavr›n›n, Y›l-

d›z’›n intihar etmedi¤ine yönelik flüpheleriiyice art›rd›.

Ailenin Antep’e gitmesine izin verilmediGülensu Gülsuyu Mahalleleri Güzellefltirmeve Yard›mlaflma Derne¤i’nin baflkanl›¤›n›yapan baba Ali R›za Y›ld›z, askeri yetkililertaraf›ndan ulaflt›r›lan o¤lunun ölüm haberiüzerine y›k›ld›. Olay›n gerçekleflti¤i Antep’egitmek isteyen aile, askerler taraf›ndan en-gellendi. Serhat Y›ld›z’›n cenazesinin topra-¤a verilmek üzere memleketi Sivas’a götü-rülece¤ini belirten askerler, aileyi de Si-

vas’a gitmeye zorlad›.

‘Serhat’›n intihar etti¤ine inanm›yorum’Ölüm haberini aileye ulaflt›ran askeri yetki-lilerin yan›nda bulunan Mahalle Muhtar›Sabri fiakar, askerlerin çeliflkili ifadelerdebulunduklar›n› söyledi. Girdi¤i bunal›m so-nucu bafl›na dayad›¤› tüfe¤i ateflleyerek in-tihar etti¤i iddia edilen Y›ld›z ile ilgili aç›kla-maya baban›n da amcas›n›n da inanmaya-rak tepki gösterdi¤ini kaydeden fiakar, “Benaileyi y›llard›r tan›yorum. Serhat’›n intiharetti¤ine inanm›yorum” diye konufltu.

Orduda flüpheli ölümlere bir yenisi daha

Yüksek Ö¤retim Kurumu, nam-› de-¤er YÖK ve onun ilk baflkan› ‹hsanDo¤ramac› 25 fiubat günü öldü. Ke-nan Evren’in ‘‹hsan Do¤ramac› ölüm-süzdür’ dedi¤ini duyar gibiyiz.12 Eylül askeri faflist cuntas›n›n üni-versiteler üzerindeki postal› olan YÖK,6 Kas›m 1981 y›l›nda kuruldu ve ilkbaflkan› “Atatürk'ün devrimlerindensonra e¤itimdeki en önemli ve tekdevrim YÖK'tür” diyen ‹hsan Do¤ra-mac› oldu.Osmanl›’dan Türk devletine kalanherfley gibi ‹hsan Do¤ramac› da Os-manl›’dan kalan ve Türk devletininifline fazlas›yla yarayan zatlardan. 3Nisan 1915’te, o zaman Osmanl› hi-mayesinde olan Erbil’de dünyaya ge-len Do¤ramac›, V. Murad zaman›ndayaflam›fl olan Do¤ramac›zade KaraMehmed'in soyundan gelen Do¤ra-mac›zade Ali Pafla'n›n en büyük çocu-¤udur.‹lk ö¤renimini Erbil ‹btidaiyyesi'nde, or-ta ö¤renimini Beyrut’ta Beyrut Ameri-kan Üniversitesi'ne ba¤l› InternationalCollege'de (1932) tamamlayan Do¤ra-mac›, 12 Eylül askeri darbesinden son-ra 6 Kas›m 1981 y›l›nda kurulanYÖK’ün ilk baflkanl›¤›na getirildi.YÖK'ün kuruluflu, "üniversite reformu"olarak lanse edilirken 1981'de ç›kar›lan2547 say›l› Yüksekö¤retim Kanunu ile1980 öncesi hepsi ayr› ayr› olan ku-rumlar YÖK çat›s› alt›nda topland›.Akademiler üniversitelere, e¤itim ens-titüleri e¤itim fakültelerine dönüfltü-rüldü ve konservatuvarlar ile meslekyüksekokullar› üniversitelere ba¤land›.Böylece, YÖK, darbe anayasas›ndan daald›¤› güçle tüm yüksekö¤retimdensorumlu tek kurulufl oldu.YÖK kurulufluyla bafllayan tart›flmalarve elefltiriler, ‹hsan Do¤ramac›'n›nbaflkan olmas›yla bir kat daha artt›.Do¤ramac›, YÖK için "Atatürk'ün dev-rimlerinden sonra e¤itimdeki enönemli ve tek devrim YÖK'tür" dedive bilimsel düflünceyi savunan ö¤ret-men ve ö¤rencileri üniversitelerdenuzaklaflt›r›p, bask› alt›nda tutarak,üniversitelerde resmi ideolojinin ku-rumsallaflmas› için ola¤anüstü çabasarf etti.

Do¤ramac›’n›n ‘devrimleri’Do¤ramac›'n›n YÖK’ün baflkanl›¤›nagetirilmesiyle beraber ilk ifli üniversi-telerin demokrat, ilerici yönetim ku-rullar›n› tasfiye etmek ve yerlerinecuntan›n atad›¤›, faflizmin savunucu-su rektörleri getirmek oldu.1983 y›l›nda, 1971'de ç›kar›lan 1402say›l› yasan›n 2. maddesi, s›k›yönetimkomutanl›¤›nca de¤ifltirilerek, akade-mik personelden devlet memurunakadar kamuda çal›flan birçok kifliningörevine son verildi. Tarihe 1402'liklerolarak geçen olaya imza atan Do¤ra-mac›, Haluk Gerger, Korkut Boratav,Yücel Sayman, Gençay Gürsoy, MeteTunçay, ‹dris Küçükömer, Bülent Ta-nör, Taner Timur, Murat Belge, FarukSönmezo¤lu gibi isimlerinde yer ald›-¤› dönemin muhalif birçok ismini üni-versitelerdeki görevlerinden uzaklafl-t›rd›.Yine üniversitelerin ticarethaneye dö-nüfltürülmesindeki en önemli ad›m-lardan biri olan ‘Har(a)ç uygulamas›’-n›n ad›mlar› Do¤ramac›’yla birlikteat›ld› ve ’84-85 e¤itim y›l›nda uygula-maya baflland›.Yine 1982 Anayasas›'na vak›f üniver-sitesi kurdurabilmek için gerekli ikimaddenin konmas›n› öneren Do¤ra-mac›, vak›f üniversiteleriyle de yetin-medi ve 1984 y›l›nda ülkenin ilk özelüniversitesi olan Bilkent Üniversite-si’ni açt›rd›. (Bilkent Üniversitesi’ninrektörlü¤ünü hala Do¤ramac›’n›n o¤luAli Do¤ramac› yap›yor.)Üniversiteler yerleflkelerini polis vejandarma üsleriyle dolduran Do¤ra-mac›, ODTÜ ormanl›¤›n›n bir k›sm›n›nAnkuva Al›flverifl Merkezi, MeteksanHolding Yerleflkesi ve Bilkent Konut-lar›'n› infla etmek üzere tahsis edil-mesi gibi pek çok icraatlara imza att›. 12 Eylül askeri faflist cuntas› taraf›n-dan YÖK baflkanl›¤› görevine getirilenve bu kadar baflar›l› icraatlara imzaatan ‹hsan Do¤ramac›’n›n ölümününard›ndan, cunta generali Kenan Ev-ren’in ne kadar üzüldü¤ünü tahminediyoruz. Evren’in Do¤ramac›’n›n ar-d›ndan flunlar› dedi¤ini duyumsuyo-ruz: “‹hsan Do¤ramac› ölümsüzdür.”

Evren: ‘Do¤ramac› ölümsüzdür!’

2-16 MART 2010 DEVRiMCi DEMOKRASiGGÜÜNNCCEELL4

Hasta tutsaklara veçocuklara özgürlük

ADANA- ‹lerici, devrimci-de-mokratik kurumlar›n yapt›¤› ey-lemde sa¤l›k sorunu yaflayan tut-saklara ve çocuklara verilen key-fi cezalara dikkat çekilerek, "Has-ta ve çocuk tutsaklara özgürlük!"istendi.Demokratik Haklar Federasyonu(DHF)’nun da aralar›nda bulundu-¤u kurumlar, ‹nönü Park›’nda biraraya gelerek bas›n aç›klamas›düzenledi. Aç›klama s›ras›nda,“Çocuklara keyfi cezalarason/Hasta tutsaklara özgürlük”pankart› tafl›n›rken, ayr›ca, s›k s›k“Devrimci tutsaklar onurumuz-dur”, “Hasta tutsaklara özgürlük”,“Tecriti kald›r›n, ölümleri durdu-run” sloganlar› at›ld›.

Adana’n›n sicili kabar›k

Kurumlar ad›na yap›lan aç›kla-mada sa¤l›k sorunu yaflayan tut-saklara ve yafl›ndan büyük ceza-lara çarpt›r›lan çocuklara de¤ini-lerek, "Adana, çocuklara yönelikuygulanan polis terörüyle ve de-vam›nda da çocuk tutuklularla il-gili sab›kal›. Çocuk fiube Müdürlü-¤ü'nün verilerine göre, Adana'da,2009 y›l›nda, yafllar› 13 ile 18 ara-s›nda de¤iflen 3155 çocuk gözalt›-na al›nm›flt›r. Gözalt›na al›nan 122çocuk toplumsal olaylar nedeniy-le gözalt›na al›nm›flt›r. Yine tu-tuklanan 54 çocuk toplumsalolaylar nedeniyle tutuklanm›flt›r.Çocuklarla ilgili 2 bin 306 vaka ya-

flanm›flt›r." denildi.Aç›klamada Maltepe Hapishane-si'nde ölüm s›n›r›nda olan kanserhastas› 17 yafl›ndaki AbdullahAkçay’›n hapishanede yaflad›¤›sorunlar›n ciddi boyutlarda oldu-¤u aktar›larak hasta ve çocuktutsaklara özgürlük istendi. Aç›k-laman›n ard›ndan oturma eylemiyap›ld›. ‹STANBUL- Ciddi sa¤l›k sorunlar›yaflayan tutsaklar›n serbest b›ra-k›lmas› için gerçeklefltirilen ey-lemlerin 31. haftas›nda kurumlar,Abdullah Akçay için yürüdü. Ak-çay’›n ailesinin de kat›ld›¤› ey-lemde kurum üyeleri, TaksimTramvay dura¤›nda bir araya ge-lerek, buradan ‹stiklal Caddesiboyunca “Hasta tutsaklar serbestb›rak›ls›n” pankart› arkas›nda yü-rüdü. Kortejin en önünde Abdul-lah Akçay’›n yak›n› çocuklar yeralarak Akçay’›n foto¤raf›n› tafl›d›. Mephisto Kitabevi önünde otur-ma eylemi gerçeklefltiren kitledaha sonra Galatasaray Lisesiönüne gelerek burada bas›n aç›k-lamas› düzenledi. Kurumlar ad›naaç›klamay› yapan Ercan Ayd›n 31hafta boyunca, hasta tutsaklarlistesine yeni isimlerin eklendi¤i-ni ve tutsaklar›n 31 hafta öncekisa¤l›k durumlar› ile flimdiki sa¤l›kdurumlar› aras›nda, telafisi im-kans›z derecede olumsuzluklaroldu¤unu dile getirdi. Ayd›n konuflmas›n›n devam›ndaflunlar› söyledi: “Siyasi iktidar›nyok sayma politikas› bu flekildedevam ettikçe, hasta tutsaklar›nda ço¤alaca¤›ndan kuflku duyul-mamas› gerekir. Tedavilerinin ya-p›lmas› için tutsaklar› serbest b›-rakmayan siyasi iktidar, meyda-na gelebilecek ölümlerden birincidereceden sorumludur.”Ayd›n, son olarak, tutsaklar›nhastal›klar›n›n ço¤unun kayna¤›-n›n, uygulanan tecrit politikas› ol-du¤u bilinci ile verilen mücadele-nin ayn› zamanda tecrite karfl› daoldu¤unu ifade etti.

Hapishanelerdeciddi sa¤l›k sorunuile karfl› karfl›ya ka-lan siyasi tutsaklar›nserbest b›rak›lmalar›için yap›lan eylem-ler sürüyor.

Çocuklu¤umu dört duvar aras›nda nas›l geçirece¤im?

Page 5: 2 - 16 Mart 2010 -  Sayı 171

2-16 MART 2010DEVRiMCi DEMOKRASi GGÜÜNNCCEELL 5

Erzurum Cumhuriyet Savc›s› Osman fianal’agöre her demokratik eylem ve etkinlik suç.fianal’›n yorumuna göre 1 May›s’a kat›l-mak, YÖK’ü protesto etmek ve Kad›nlariçin etkinlik düzenlemek devleti ciddi dere-cede rahats›z eden bölücü faliyetlermifl.Yine devletin mevcut yasalar› çerçevesin-de kurulan Umut Yay›mc›l›k bünyesinde ç›-kan dergiler fianal’›n yorumuna göre yasad›fl› örgüt yay›nlar› çal›flanlar› ise örgütüyesi olarak lanse edildi.

‹nsana dair her fley suç say›lm›flErgenekon’un özel yetkili savc›lar›ndan Os-man fianal’a göre fliir okumak da, maça git-mekte, dergi okumakta suç. DGM’lerin ku-ral tan›maz ak›llara zarar uygulamalar›,DGM’lerin yeni versiyonu olan ‘özel yetkili’mahkemeler taraf›ndan tüm h›z›yla sürdü-rülüyor. Fakat flimdi eskiye göre bir birfarkla; art›k demokratikleflme maskesi al-t›nda bu ifli yap›yorlar.Türk hakim güçlerinin ibretlik hukuk uygu-lamalar›n›n bir örne¤i de Erzincan’da ya-fland›. Erzurum özel yetkili Cumhuriyet Sav-c›s› Osman fianal taraf›ndan yürütülen so-ruflturma sonucu geçti¤imiz y›l Erzincan’daTürkiye Komünist Partisi-Marksist Leninist(TKP-ML) örgütünün legal alan çal›flmas›ndayer almakla itham edilen Umut Yay›nc›l›kbüro temsilcisi ve çal›flanlar› Cengiz K›l›ç efliDerya Gökmen K›l›ç, ve gazete okurlar› AliSoylu, Çetin Kirsiz, Hüseyin Düz ve HakanÇak›r tutuklanm›flt›. Erdo¤an Kartal ve Ah-

met Öztürk de tutuksuz yarg›lanmak üzereserbest b›rak›lm›flt›.

fianal’›n ‹ddianamesinde suç unsuru say›lan delillerfianal’›n 15 Ocak 2010’da haz›rlad›¤› iddi-anamede “Sözüm ona demokratik hak kul-lan›m› ad› alt›nda örgütün amaç ve eylem-leri do¤rultusunda yap›l›yor” sözleri ileaç›klad›¤› suç unsurunun olufltu¤una daireylemler flunlar: 1 May›s’a kat›lmak, ‹srailsald›r›s›n› k›namak ve YÖK’ü protesto et-mek, ‘Kad›na fiiddet’ konulu aç›klamayagitmek. fianal’›n suçun olufltu¤una dairgösterdi¤i kan›tlar ise flöyle: 1 May›s’ta al-k›fllarken çekilmifl foto¤raf, isimdeki ‘Ç’ninorak gibi çizilmesi ve bir fliir. fianal’a göre ayr›ca ‹flçi-Köylü gazetesi, Par-tizan Dergisi ve Yeni Demokrat Gençlik(YDG) Dergisi’de TKP/ML-Konferans adl› ör-gütün birimleri. fianal’›n, yasalar› arkas›na al›p devletin ver-di¤i yetkiyle estirdi¤i hukuk teröründe suçolarak gösterilen 1 May›s kutlamas›na ka-t›lmak, Kelkit Meslek Yüksekokulu’ndaYÖK’ü protesto etmek, 8 Mart DünyaEmekçi Kad›nlar Günü’nde aç›klama yap-mak, Newroz ile ilgili aç›klama yapmak,E¤itim-Sen ve SES taraf›ndan yap›lan ‘Kad›-na fliddet’ konulu aç›klamaya kat›lmak, ‘‹flve Çal›flma fiartlar›n›’ k›namak, ‹brahimKaypakkaya’y› anmak, ‹srail’in Gazze sald›-r›s›n› ve Halepçe Katliam›’n› protesto et-mek vb. eylemler ülkede binlerce insan›n

kat›ld›¤› eylem ve etkinlikler.Zorlama tespitlerle haz›rlanan ‹ddianame-de, Erzincan’daki YDG bürosunun ‹stan-bul’daki YDG merkezine örgütsel flekildeba¤l› oldu¤u, ‹stanbul’dan Erzincan’a tali-mat gönderildi¤i savunuluyor. O ‘talimatlar’ise bak›n neler: “E¤itimin ticarileflmesineiliflkin panel ve etkinlik yap›lmas›, dergi sa-t›fl bedellerinin gönderilmesi, dergiden ka-çar adet istenildi¤i, ‘E¤itim sat›l›k de¤il’ ey-lemleri yap›lmas›, derginin yeni say›s› içinresim ve yaz› gönderilmesi...”

‹ddialar›n›n ard› arkas› kesilmiyorTutuklu san›k Çetin Kirsiz için, ‘Edebiyat-ÖSS’ yaz›l› kitab›n üzerine kendi ad›n› yaz-mas›, ismindeki ‘Ç’ harfini orak-çekiç flek-linde, ‘‹’ harfini de silah fleklinde dizayn et-ti¤i vurgulan›yor. Tutuklu Hüseyin Düz’ünbiyoloji defterinin yan› s›ra, ‘Baflkan yar›n2’de maç var, seni de ald›k, yar›n gel’ yaz›-l› mesaj›na yer verilerek örgütsel ba¤ ola-rak gösteriliyor. Özelikle ‘K⤛ttan bir gemi-dir devrim, kim bilir kaç yunus görmüfl, kaçDeniz Gezmifl’ yaz›l› mesaj ise örgütsel ya-z›flmaya kan›t olarak gösteriliyorYine ‹flçi-Köylü gazetesi bürosundaki ara-malarda; çerçeveli halleriyle duvara as›lm›flMarks, Lenin, Mao, Stalin ve Darvin portre-leri de suç unsuru say›larak el konuldu. YDG’nin Haziran 2005’teki say›s›nda yay›m-lanan ‘Köy çal›flmas›n› ö¤renmek ve ö¤ret-mek bafll›kl› yaz› da iddianameye konuldu.‘iflsiz gençler için fon oluflturulmas›, bu fo-

na üye olanlara yard›m edilmesi, uygula-man›n imece usulüyle yayg›nlaflt›r›lmas›;hasta, sakat ve yafll›lar›n günlük ihtiyaçlar›-n›n karfl›lanmas›, vas›fs›z gençlere meslekedindirmek, ‹ngilizce ö¤retmek’ sosyal da-yan›flma perspektifine sahip olan bu yaz›da savc› fianal’a taraf›ndan suç unsuru ola-rak gösteriliyor. K›sacas› Türk hakim güçlerinin sömürü çar-k›na ters düflen, her davran›fl, fianal’a göresuç. Hakim s›n›flar kendini savunmayan,haks›zl›¤a itiraz etmeyen, itaatkar bir top-luluk istiyorlar. Bu kriterlere uymayanlar›nkatli vaciptir. Savc› fianal’›n yapt›klar› asl›n-da sözcüsü oldu¤u siyasi iktidar›n genelkriterlerinin ötesinde bir durum de¤il. Dola-y›s›yla savc› fianal flahs›nda gündeme gelenTürk hakim güçlerinin suç kriterlerine göreher fley suç, herkes suçlu. Çünkü bugünbakt›¤›m›zda çevresinde yaflananlaraduyarl› herkesin savc›n›n suç kriterlerindenen az›ndan birinden mutlak suretle muzda-rip oldu¤unu görürüz.Erzurum 2. A¤›r Ceza Mahkemesi’nce kabuledilen iddianamede; Cengiz K›l›ç, DeryaGökmen K›l›ç, Hüseyin Düz ve Hakan Çak›riçin ‘silahl› örgüt yöneticili¤i’ suçlamas›yla15 y›la kadar, Erdo¤an Kartal, Ali Soylu veAhmet Öztürk için de ‘silahl› örgüt üyeli-¤i’nden 10 y›la kadar hapis cezas› isteniyor.Yaklafl›k dokuz ayd›r tutuklu bulunan 6 ki-fli ve yine tutuksuz yarg›lanan 2 kifli bu ak›lalmaz suçlamalar nedeniyle 18 Mart’ta hâ-kim karfl›s›na ç›kacak.

Enternasyonal Yazarlar ve Sanatç›larBirli¤i (IWAA), sahneden yapt›klar› ko-nuflmalarda ‹brahim Kaypakkaya’n›n is-mini telafuz etmeleri nedeniyle haklar›n-da dava aç›lan P›nar Sa¤ ve MehmetÖzcan için imza kampanyas› bafllatt›.IWAA taraf›ndan ‘P›nar Sa¤ ve MehmetÖzcan’›n özgürlü¤ü bizim özgürlü¤ü-müzdür’ bafll›¤›yla kaleme al›nan imzametninde devrimci sanata ve sanatç›ya,bilim ve bilim insanlar›na karfl› devletin

tahammülsüzlü¤ünün sürdü¤ü belirtildi.Yoz emperyalist kültür kuflatmas› karfl›s›nda halk›n devrimci-ilerici kül-türünü, sanat›n› sahiplenmeye çal›flan ayd›nlar›n ve sanatç›lar›n sustu-rulmaya ve y›ld›r›lmaya çal›fl›ld›¤› belirtilen metinde, 29 Mart yerel se-çimleri öncesi Dersim Ba¤›ms›z Belediye Baflkan aday› MuratKur’un seçim mitinginde ‘‹brahim Kaypakkaya’y› övdükleri’ gerek-çesiyle P›nar Sa¤ ve Mehmet Özcan hakk›nda 2 y›l hapis ce-

zas› istemiyle dava aç›lmas›n›n, sa-natç›lar›n özgürlük haklar›n›n ellerindenal›nmak istenmesinden kaynakl› oldu¤udile getirildi.Devletin bütün bu çabalar›n›n nafile ol-du¤u ve bunlar›n ne ilk ne de son ola-ca¤›n›n kaydedildi¤i metinde, “Devletkendi bekas› için bask› ve zülmünüdevam ettirecektir, bizler de Pirsul-tan’lar, Bedreddin’ler, Naz›m’lar ve Ne-sin’ler gibi bayrak bayrak dalgalanma-

ya devam edece¤iz. Kimi ne için övece¤imizi, kime kol-kanat ge-rece¤imizi ve kimi tarihin çöplü¤ünde görmek istedi¤imizi hiçkimse bize ö¤retmeye kalk›flmas›n. Ülkemizin ba¤›ms›zl›¤›, halk›m›-z›n özgürlü¤ü için, hak ve adalet için cay›r cay›r yak›lanlar›, dara-¤açlar›nda boyunlar›na ya¤l› ilmek geçirilenleri ve iflkence tez-gahlar›nda katledilenleri ‘suçlu’ ilan etmemizi kimse bizden bek-lemesin.” denildi.Metinde son olarak flu ifadelerle yer verildi: “Enternasyonal YazarlarVe Sanatç›lar Birli¤i olarak bu sanatç› dostlar›m›zla omuz omuzaolaca¤›m›z›, onlar›n özgürlü¤ünü kendi özgürlü¤ümüz olarak alg›l›-yaca¤›m›z› aç›kça ifade ediyoruz.”

Genelkurmay, Dersim’de 5 bölge-yi “geçici güvenlik bölgesi” ilanederek bu bölgelere girifl ç›k›fllar›yasaklad›.Tunceli 4. Komando Tugay Ko-mutanl›¤› özel e¤itimli birlikleriDersim’de hava destekli sald›r›larbafllatt›.Dersim’de çok say›da kolluk kuv-vetinin yan› s›ra J‹TEM elemanlar›-n›n da merkeze ba¤l› köylerde, ge-rillaya dönük askeri harekata kat›-ld›klar› ö¤renildi. Köylünün yaflam hakk›n› k›s›tlayanOHAL uygulamalar› Dersim’de “ge-çici güvenlik bölgesi” ad› alt›nda ye-niden uygulamaya konuldu. 5 böl-geye köylülerin girifl ç›k›fl› yasak-land›. Genelkurmay Baflkanl›¤›'n›ninternet sitesinde yer alan23.02.2010 tarihli ve 18 No'lu‘bilgi notu’na göre Dersim'de yeralan 5 bölge, 25 fiubat-25 May›s2010 tarihleri aras›nda "geçici gü-venlik bölgesi" olarak ilan edildi.Serbest dolafl›m hakk›n› ihlal edenOHAL kapsam›ndaki “geçici güven-lik bölgesi” uygulamas›, 2009 y›l›n-da Dersim bölgesinde 3 kez ilanedilmiflti. Genelkurmay taraf›ndan“geçici güvenlik bölgesi” ilan edilen5 bölgenin koordinatlar› ise flöyle: 1'inci Bölge: Pülümür ilçesi s›n›rlar›içinde yer alan Efea¤al›, Alt›nhüse-yin, K›z›lmesçit ve Bingöl'ün K›¤i s›-n›r boyunu oluflturan da¤l›k ve or-manl›k alan.2'inci Bölge: Nazimiye ve Pülümürilçeleri aras›nda yer alan Dokuzka-ya vadisi ve çevresi içinde yer alan

da¤l›k ve ormanl›k alanlar. 3'üncü Bölge: Çemiflgezek-Hozatve Ovac›k ilçesi aras›nda yer alanve Erzincan’›n Kemaliye ilçesi s›n›r-lar›na kadar uzanan Alibo¤az› vadi-sinin de içinde yer ald›¤› da¤l›k, or-manl›k alanlar.4'üncü Bölge: Pülümür ilçesi ileOvac›k ilçesi aras›nda yer alan Ko-catepe köyü, Çambulak, Büyerba-ba, Yalmanlar ile Ahpanos vadisive civar› içinde yer alan da¤l›k veormanl›k alanlar.5'inci Bölge: Ovac›k ve Pülümür il-çeleri aras›nda yer alan ve k›smenErzincan ili s›n›rlar› içinde yer alanMunzur da¤lar› ile Mercan da¤lar›-n›n büyük bölümü.

J‹TEMC‹’ler Tedafl görevlisi k›l›¤›ndaJ‹TEM elemanlar›n›n, Dersim Mer-kez Aktuluk Köyü-Dinar mevkii, Çi-çekli ve Hozat aras›ndaki köyleregiderek Tedafl iflçisi olduklar›n› bil-dirip köylülerin evlerine girerek ge-rila izi arad›klar› ö¤renildi. Tedaflgörevlisi k›l›¤›nda köylülerin evlerinegirip sözde tesisatlar› kontrol edenJ‹TEM elamanlar›, durumu farkeden köylülerin tesisatlar›n› boza-rak, “biz karakoldan geliyoruz birfleye ihtiyac›n›z olursa bizi aray›n”sözleriyle köylülere ajanl›k teklifindebulundular. Dersim köylüleri ise J‹-TEM’in bu hareketlerine yabanc›de¤il. Daha önce de farkl› flekiller-de J‹TEMC‹’ler köylülerin evlerinegiderek bölgedeki MKP/HKO, PKKve T‹KKO gerillalar› hakk›nda bilgiedinmeye çal›fl›yor ve iz ar›yorlard›.

Özel yetkili mahkemeler ve eskiyitekrar eden uygulamalar›

P›nar Sa¤ ve MehmetÖzcan için imza kampanyas›

Dersim’de “güvenlikbölgesi” yasa¤›

Eskiflehir’de eskiden uzman çavufl oldu¤uiddia edilen bir kifli bölgeye göç eden Kürtbir iflçiyi vurdu. Sonra m›? Önce jandarmakarakolundan elini kolunu sallayarak ç›kt›,ard›ndan jandarma evinin önünde nöbettutarak 1 hafta korudu. Savc› ise hiçbir ya-sal ifllem bafllatmadan olay› yaflanmam›flkabul etti. Eskiflehir’de eski bir uzman çavufl oldu¤u-nu iddia eden fienol Gündo¤du, Amed’denMersin’e göç eden ve Eskiflehir’de mangalkömürü üretimi yapan ‹brahim A¤batay’›,“ya¤mac›s›n›z” diyerek silahla atefl edipa¤›r yaralad›. 9 fiubat günü yaflanan olaydaA¤batay ölüm tehlikesi atlat›rken, Eskiflehirsavc›s› ise Gündo¤du hakk›nda hiç bir ifllemyapmad›. Savc› ve jandarman›n olayla ilgilihiçbir ifllem yapmamas›na tepki gösterenA¤abatay ailesi, Kürt olduklar› için vuran›nserbest b›rak›ld›¤›n› belirttiler. Eskiflehir’de yaflanan bu olay, Mersin’de

DHF faaliyetçilerinin bölgedeki çal›flmala-r›nda ortaya ç›kt›. DHF faliyetçilerinin ma-hallelerde yapt›k›lar› çal›flmalar s›ras›nda,DHF faliyetçileriyle tan›flan ve ard›ndan ba-fl›ndan geçenleri ve u¤rad›¤› haks›zl›¤› an-latan A¤batay ailesinin yaflad›¤› ma¤duri-yet, DHF’nin kamuoyuna tafl›mas›yla a盤aç›kt›.fiubat ay› bafllar›nda yaflanan jandarma vesavc›l›¤›n k›l›n› k›p›rtdatmad›¤› ve bas›n›nise görmezden geldi¤i bu olay, Mersin’inyoksul bir mahallesi olan Çilek Mahalle-si’nde DHF faaliyetçilerinin mahallede yap-t›klar› çal›flmalar esnas›nda ortaya ç›kt›. Ekonomik ve siyasi nedenlerle Amed’denMersin’e göç eden A¤batay Ailesi uzuncabir süredir Eskiflehir’de odun kömürü üreti-mi yaparak geçimini sa¤l›yor. Her y›l ülke-nin baflka bir ilinde ve kendi deyimleriyle‘nerede ekmek varsa orada’ olan aile, Kürtolduklar› için sald›r›ya u¤rad›klar›n› vema¤dur edildiklerini belirtiyor.Sald›r›dan kurtulan ‹brahim A¤batay gaze-temize konuflarak yaklafl›k bir y›ld›r Eskifle-hir ilinde Akkaya Köyü ormanl›k alan›ndaresmi makamlardan ald›klar› izinle odunkömürü ifli yapt›klar›n› belirtti. Gerekli tümbaflvurular› yapt›klar›n› ve ç›kan izinlerlebölgede çal›flt›klar›n› belirten A¤batay, an-cak eskiden uzman cavufl oldu¤unu iddiaeden fienol Gündo¤du taraf›ndan sürekli ih-bar edildiklerini belirtti. A¤batay sonras›n›

ise flu flekilde anlatt›: “fienol Gündo¤du ad-l› kifli bizim ormanlara zarar verdi¤imizi, ya-sad›fl› çal›flt›¤›m›z› iddia ederek resmi ku-rumlara ihbar ediyor. Bu ihbar sonucu gö-revliler incelemeye geldi ve iddia edildi¤igibi bir durumun olmad›¤›n› kay›t alt›na al-d›lar. Bugüne kadar bu kifli ile bir sorunu-muz yoktu. Gelir çay›n› içer, yeme¤ini yerve sohbetler eder giderdi. Demek bu insaniyi niyetle gelmiyormufl yan›m›za ki bizekurflun s›kt›. Bu kifli sohbetlerimizde bizehep eski bir uzman çavufl oldu¤unu anlat›rve hala askeriye ile ba¤lant›lar› oldu¤unubelirtirdi. Bu görevinden bir iki y›l kadar ön-ce ayr›lm›fl (duydu¤umuza göre at›lm›fl) veburada (Eskiflehir’de) biraz hayvan alm›flhayvanc›l›k yap›yor” dedi.Olay günü kendisine ‘bizi haks›z yere ihbaretmiflsin, neden böyle yap›yorsun’ diyesordu¤umuzda bize, ‘buralara geldiniz or-manlar›m›z› kesip bitiriyorsunuz-ya¤mal›-yorsunuz. Buna izin vermeyece¤im, bura-dan gideceksiniz, sizi öldürürüm’ dedi ve si-lah›n› ç›kar›p ateflledi. Beni gö¤sümdenvurdu, kurflun ci¤erime girmifl, sa¤ koltukalt›mdan ç›km›fl ve kolumu da delip ç›k-m›flt›r. Bu arada silah› çekti¤inde havayabirkaç kez atefl ederek jandarmay› telefon-la aram›fl ve ‘duyuyor musunuz çat›flmavar, buradakiler bana sald›r›yor. Hayvanla-r›m› çalacaklar yetiflin’ diyerek kendinihakl› ç›karmaya çal›flm›fl.

Jandarma sald›ran› bir hafta nöbet tutarak korumufl

Sald›r›y› gerçeklefltirdikten sonra jandarmataraf›ndan fienol Gündo¤du’nun hemenserbest b›rak›lmas›na anlam veremeyenA¤batay, “bu nas›l adalettir, jandarma vesavc› bu kifliyi hangi nedenle ve hangi ya-saya dayanarak serbest b›rakt›” diyerektepkisini dile getiriyor ve ekliyor: “Olaydansonra jandarma bir hafta fienol Gündo¤-du’nun evini koruma alt›na ald›. Sald›r›dansonra bir hafta yo¤un bak›mda kald›m vehala tedavim sürüyor. Biz Kürdüz ve bu türsald›r›larla çok karfl›lafl›yoruz, tarihimizdehep kan vard›r, birileri gelip bizi s›rf Kürt ol-du¤umuz için öldürüyor ve bu birileri ne-dense hep ‘birileri’ taraf›ndan korunuyor”dedi. A¤batay ma¤dur edilmelerinin Kürtolmalar›yla bir iliflkisinin oldu¤unu belirte-rek, ma¤dur edilmelerinden sorumlu kiflive kurumlar›n hesap vermesini istedi.

Avukat Halit Saldan:Peflini b›rakmayaca¤›zA¤batay’›n avukat› Halit Saldan ile yapt›¤›-m›z görüflmede, A¤batay’› vuran kifli hak-k›nda herhangi bir hukuksal sürecin iflletil-medi¤ini belirtti. Saldan, “Savc›l›k ve mah-keme her hangi bir ifllem yapmam›fl. Bunaitiraz ettik ve gerekli ifllemleri yap›p davaaçt›k ama mahkeme davay› reddetti. Bunakarfl›n biz gerekli ifllemleri yapmaya de-vam edece¤iz, peflini b›rakmayaca¤›z vegerekirse ilgili mahkeme hakk›nda suç du-yurusu yapaca¤›z” fleklinde konufltu.

‹HD’de bas›n toplant›s›Olay› kamuoyuna tafl›mak ve gerekli giri-flimleri yapmak üzere sald›r›da yaralanan‹brahim A¤batay’› Mersin ‹HD’ye götürenDHF faaliyetçileri, olay› ‹HD flube baflkan›naaktararak gereken ifllemleri yapmas› yö-nünde giriflimde bulundu. Ayn› gün A¤ba-tay’›n baflvurusunu kabul edip yerel gaze-te ve televizyonlara ça¤r› yaparak bir bas›ntoplant›s› düzenleyen ‹HD, olay›n takipçisiolacaklar›n› belirtti.

Vurulan Kürt vuran eski asker oluncasavc› da jandarma da görmezden geldi

Page 6: 2 - 16 Mart 2010 -  Sayı 171

2-16 MART 2010 DEVRiMCi DEMOKRASiEEMMEEKK6

Yaflamlar›n› yerin yüzlerce metre alt›ndan ç›-karan maden iflçilerinin, günefle hasret geçenekmek mücadeleleri, patronca asgari ücretletaçland›r›l›r! Ekmeklerini, kazmalarla ak›tt›kla-r› kömürlü al›n terleri ile yo¤uran madenemekçilerinin tabutlar›ndan dahi isli isli kö-mür kokular› gelir. Yerin yüzlerce metre alt›n-da kavrulan bedenleri, kömüre dönen gözleripatronun 'allah günahlar›n› affetsin' sözleri ilebirkez daha ölü verir. Ülkemiz emekçilerinin, patronlar›n kasalar›naak›tt›klar› paralar›n bedelleri sadece al›n terle-ri de¤il ço¤u zaman yaflamlar›d›r.Bunun son örne¤i Bal›kesir madenlerinde ya-flanan ve 14 iflçinin yaflam›na mal olan olay.Bal›kesir'in Dursunbey ‹lçesi'ne ba¤l› Odaköyyak›nlar›ndaki fientafl flirketine ait kömür ma-deninde 23 fiubat'ta meydana gelen grizupatlamas›nda 14 maden emekçisi hayat›n›kaybetti, 18 iflçi de yaraland›. Patlaman›n ar-d›ndan patron ve devlet yetkililerinin yapt›¤›aç›klamalar›n ana fikri “can›m›z sa¤olsun”du...

Yerin 500 metre alt›nda iflçiler atefl topunun içinde kald›Maden çal›flmalar› yapan iflçiler yerin 500metre alt›nda ve giriflin 250'nci metresindeki4'üncü galeride çal›fl›rken, saat 18.00 s›ralar›n-da grizu patlamas› meydana geldi. Maden ce-henneme dönerken ç›k›fla yak›n olan iflçiler-den baz›lar› kendini zar zor d›flar›ya att›. Pat-lamadan a¤›r yaralarla kurtar›lan iflçilerden5'i kald›r›ld›klar› Dursunbey ve Bal›kesir devlethastanelerinde yaflam›n› yitirdi. Patlaman›nard›ndan ocakta mahsur kalan 12 kiflinin kur-tar›lmas› için çal›flmalar bafllad›. Gaz ve duma-n›n tahliyesinin ard›ndan saat 22.45'de içeridekalan iflçilere ulafl›ld›. Çal›flmalar›n sonundaaç›klanan rakamlarda 13 iflçinin yaflam›n› yi-tirdi¤i duyuruldu. 1 iflçi ise kald›r›ld›¤› hasta-nede 4 gün sürdürdü¤ü yaflam mücadelesininard›ndan hayat›n› kaybetti.

fientafl flirketinin ilk katliam› de¤il14 iflçinin hayat›n› kaybetti¤i fientafl madeninbu ilk iflçi katliam› de¤il. 1 Haziran 2006'da daayn› maden oca¤›nda meydana gelen grizupatlamas›nda 17 iflçi hayat›n› kaybetmiflti.fientafl maden oca¤›na iliflkin 2009 y›l› aral›kay›nda haz›rlanan Madenlerde Arama Kurtar-ma Risk Haritas› Raporu'nda da maden 'çokriskli' bulunmufl. Bal›kesir Ticaret Odas› Baflka-n› Erhan Ortaköylü'ye ait maden oca¤› risklibulunmufl fakat buna ra¤men çal›flmalar›ndevam etmesine yetkililer taraf›ndan göz yu-mulmufl. Dört y›lda iki patlaman›n yafland›¤›ve 31 iflçinin hayat›n› kaybetti¤i maden oca-¤›n›n 'çok riskli' bulunmas›na karfl›n hala çal›fl-t›r›l›yor olmas› durumuna ra¤men yaflananson olayda Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Baka-n› Ömer Dinçer'in, “grizu facias›nda ihmal ol-du¤unu söylemek erken” demesi akla soruiflaretleri getiriyor. Maden oca¤›n›n bu kadarriskli olarak tespit edilmesine ra¤men halaçal›flt›r›l›yor olmas› bafll› bafl›na bir risk de¤ilmi diye Dinçer'e sormak gerekir do¤rusu!

4 kifli tutukland›14 kiflinin ölümüne kadar bekleyen yetkililercinayetin ard›ndan “müdahale”de bulundular!Aralar›nda maden oca¤› patronunun da bu-lundu¤u 4 kifli tutukland›. Dursunbey Adliye-

si'nde ifade veren maden sahibi Ortaköylü,orta¤› Emre Temizer ile mühendisler Bar›flDeler ve Halil Karak›l›ç sevk edildikleri mah-keme taraf›ndan tutuklanarak hapishaneyegönderildiler. 2006'da yaflanan patlamada ise maden sahi-bi ve mühendisleri 17 iflçinin hayat›n› kaybet-ti¤i olayda para cezalar› alarak kurtulmufllar-d›. Mahkemenin, haklar›nda tutukluluk iste-nen maden sahibini ve mühendislerini paracezas› ile sal› vermesinin ard›ndan maden sa-hibi 17 iflçinin ailesine para vermifl ve davatamamen kapanm›flt›.

‘Babalar gibi’ satarsan›z ifl yerlerinden daha çoktabut ç›karBal›kesir'de yaflanan maden facias› ülkemiz-de ne ilk ne de son olacak. Son dönemlerdeiyice artan maden kazalar›n›n nedeni devle-tin elbetteki 'babalar gibi' satar›z anlay›fl›n›nsonucu. Özel sektöre devredilen madenocaklar›nda arama ve iflletme yetkisinin ehli-

yetsiz ellere devredilmesi maden emekçileri-nin hayat›na mal oluyor. Tek amaçlar› dahafazla kar elde etmek olan iflletme sahipleri-nin yaflamlar›n› hiçe sayarak çal›flt›rd›¤› iflçile-re verdi¤i ücret ise, açl›k s›n›r›n›n alt›nda.Özellefltirmelerle iflçinin yaflam›n› tamam› ilepatronun eline b›rakan devlet, buralar› de-netlerken de kendi kurumlar›n›n haz›rlad›¤›raporlara dahi gözünü yumuyor ve patronla-ra hizmet için var olan devlet rolünü oynu-yor. AKP hükümeti ile h›z kazand›r›lan özel-lefltirmelerin sonunun gelmemesi, durdurul-mamas› durumunda ülkemizde iflyerlerineyaflanan bu katliamlar›n ard› arkas› kesilme-yecektir. Her ifl cinayetinin ard›ndan yetkili-lerce dökülen timsah gözyafllar›n›n ard›ndanyeni iflçi ölümlerine kadar sesizlik kendinimuhafaza edecektir.

Kaza de¤il cinayetMeydana gelen iflçi katliam›na iliflkin sendi-kalar ve meslek odalar› yapt›klar› aç›klama-

larda ihmallere ve bunun bir cinayet oldu¤u-na dikkat çektiler. Enerji Sanayi ve Maden Ka-mu Emekçileri Sendikas› Genel Merkezi (ESM)ölümlerin kader olmad›¤›n› ifade etti. ESM ta-raf›ndan yap›lan aç›klamada ifl kazalar›nda ül-kemizin ilk s›ralarda yer ald›¤› ifade edilerek,bu nedenle 14 madencinin yaflam›n› kaybet-ti¤i grizu patlamas› yetkililerin, kader ve mu-kadderat gibi manevi dinsel savunular›yla ört-bas edilmeye çal›fl›ld›¤› ifade edildi. Ölümlerinkader olmad›¤›na dikkat çekilen aç›klamada,‘yaflanan ifl cinayetlerinin sorumlusu siyasaliktidard›r’ denildi. 14 maden iflçisinin yaflam›-n› yitirdi¤i olay; Denizli, Bal›kesir ve Ankara'daTEKEL emekçileri ve devrimci-demokratik kit-le örgütleri taraf›ndan protesto edildi. Denizli'de DHF'nin de aralar›nda bulundu¤uçeflitli il örgütü ve sendika üyeleri bir arayagelerek Cando¤an Park›’ndan sloganlarla Be-lediye Meydan›’na yürüdü. Burada yap›lanbas›n aç›klamas›nda iflçi ölümlerinin kaza de-¤il cinayet oldu¤u vurguland›.

MKP: Yazg›m›z› elimize alal›m!Maden ocaklar› ölüm yuvas›

Maoist Komünist Partisi (MKP), Bal›kesir’in Dursunbey ‹lçesi’ndekimaden oca¤›nda yaflam›n› yitiren iflçilerin ölümünden dünya halk-lar›n›n kan›n› emen emperyalizmi ve ona hizmet eden ülkemizuflaklar›n› sorumlu olarak gösterdi. Maoist parti, kana daya-l› sömürü üzerine bina edilmifl sisteme karfl› ülkemiz halklar›n› dev-rim mücadelesine daha fazla kat›lmaya ça¤›rd›.

KKaarraa mmaaddeenn ççiilleekkeeflfl ççaall››flflaannllaarr››nn››nn bbaaflfl›› ssaa¤¤ oollssuunn!!Maden patlamas›nda hayat›n› kaybeden iflçilerle ilgili yap›lan aç›k-lamada “Yer alt› dünyas›n›n; kara maden çilekefl çal›flanlar›n›n bafl›sa¤ olsun” denilerek flu ifadelere yer verildi: “14 iflçi kardeflimizidaha kara madenin kara topra¤›na u¤urlad›k! 14 kardeflimiz dahakomprador sömürücülerin kar h›rs›na; ‘tafleronlaflt›rma’ ve ‘özellefl-tirme’ politikalar›yla ‘vahfli kapitalizme’ ve patronlar›na kurban edil-di! ‘Sessiz ço¤unluk’ bugün derin ama anlaml› bir suskunluk için-de... Hüzünlü ve öfkeli!…” ‹flçilerin birleflmesinin öneminin alt›n›n çizildi¤i MKP aç›klamas›nda,“Kölelik kaderimiz de¤il! Direnin yaflam›n›z ve çocuklar›n›z›n yafla-m› ad›na; yaflam hakk›n›z için; özgür ve kardeflçe bir dünya u¤ru-na; direnin, ayaklan›n! Dün Zonguldak’ta, Bursa’da 17, Bal›kesir’de17 ve bugün yine Bal›kesir’de 14, yar›n nerede ve kaç kifli? Kimiçin, neden ve ne zaman; nas›l ve ne kadar ölece¤iz daha? Bu ka-ç›nc› grizu patlamas›, bu kaç›nc› iflçi cinayeti, kaç›nc› toplu katli-am?... Onlarcam›z yaral›, onlarcam›z ölü… Öbek öbek; ‘17’fler sü-rülmekteyiz kara madenin kara ölüm yataklar›na. Bu zulüm, bu k›-y›m nereye kadar? Yaflam›m›z› zenginlere hasretmeyelim, yazg›m›-z› elimize alal›m!” denilerek mücadele ça¤r›s›nda bulunuldu.

‹‹flflççiilleerriinn ööllüümmüü,, cciinnaayyeett vvee ttoopplluu kkaattlliiaammdd››rrMaden ocaklar›ndaki iflçilerin ölümünün basit bir “ihmal” ya da “ka-za” olmad›¤›n›n vurguland›¤› aç›klamada, patlamalara kurban edi-len iflçilerin ölümünün, cinayet ve toplu katliam oldu¤u belirtildi. Ma-dencilerin ölümünün, patronlar›n karlar›na verilmifl ‘adak’, oldu¤ubelirtilen aç›klamada, ölümlerin sebebinin sömürü düzeni ve iflbirlik-çi komprador s›n›flar›n vahfli sisteminden kaynakland›¤› kaydedildi.

NATO güçleri, Afganistan’dan kanl› ellerinizi çekin!Öte yandan MKP, NATO güçlerinin Afganistan’da yapt›¤› iflgal vekatliamlara iliflkin yapt›¤› aç›klamada “Afganistan’daki iflgal ve katli-am operasyonlar›na devrimci proletaryan›n enternasyonalist bayra-¤›yla karfl› ç›kal›m.” diyerek flu ifadelere yer verdi: “Afganistan, y›llar-d›r emperyalist sald›rganl›k ve iflgal alt›nda kan a¤lamakta, adetaNATO askerlerince çi¤nenmektedir. Ba¤›ms›zl›k ayaklar alt›na al›na-rak ulusal onuru incitilip rencide edilmektedir. Afganistan sahipsiz birco¤rafya-ülkeymifl gibi, NATO güçlerini mangas›na alan ABD, buco¤rafya üzerinde barbarca at koflturmakta, diledi¤i gibi hareket et-mektedir. Y›llard›r uygulad›¤› sald›rganl›k ve terörle sonuç alamayan(ve alamayacak olan) ABD, NATO kuvvetlerinden oluflan ‘15 binaskerle’ iflgal alt›nda bir savafl sald›r›s›yla devasa bir operasyon dü-zenliyor.Her iflgal-ilhak gibi, ABD ve onun vurucu gücünden baflka bir fleyolmayan NATO’nun Afganistan’daki iflgali, uluslararas› hukukta as-la tarif edilemez bir barbarl›kt›r. Hiçbir iflgal, paçavra safsatalarlagerekçelendirilip hakl› gösterilemez. Emperyalist iflgalci güçler der-hal Afganistan’dan ç›kmal›d›rlar.”

TTEEKKEELL vvee AAffggaanniissttaann iiflflggaalliinniinn öözzüü aayynn››Aç›klamada ayr›ca TC devletinin de NATO içerisinde yer ald›¤›, Af-ganistan’da asker bulundurdu¤u hat›rlat›larak “TC devleti, askeriniderhal bölgeden çekmelidir” denildi. Aç›klama, “Afganistan’daki ifl-galin temel gerekçesi ne ise, TEKEL iflçilerinin özlük haklar›ndanmahrum edilerek iflsiz b›rak›lmalar›n›n alt›ndaki sebepler özündeayn›d›r. fiüphesiz ki gerici dünyan›n devrimci dünya üzerindekibask› ve zulmünün her niteli¤i, Maoist Komünist Partileri önderli-¤inde devrimci halklar›n her parçada emperyalizm, feodalizm vefaflizme karfl› politik devrimci savafl› yükseltmesi ve siyasi iktidar›ele geçirmesiyle ortadan kald›r›labilir.” ifadeleri ile son buldu.

Madenin sahibi ErhanOrtaköylü madendekipatlaman›n ard›ndanyapt›¤› aç›klamada,“Yanman›n meydanageldi¤i bölgede kap›yayak›n olan iflçiler ocak-tan ç›kt›. Metan gaz›yanmas›ndan söz edili-yor. Küçük bir kaza de-¤il. Allah kimsenin bafl›-na vermesin ama bizmadenciler bununla ya-flamak zorunday›z.” di-yerek büyük bir piflkinlikgösterisi sergiledi. Al›n-mas› gereken güvenlikönlemlerine ve madeni-nin 'riskli' raporuna de-¤inmeyen Ortaköylü, bu-nun bir kader oldu¤unu,bundan dolay› da çoküzgün oldu¤unu belirtti.

Hem patronhem piflkin

Genifl devrimci kitleler ve kamuoyu deste¤ine hak-l› olarak nail olan TEKEL iflçilerinin direnifli kritik birviraja, iki özellik bar›nd›ran bir döneme girmifl bu-lunuyor. Birinci özellik, iflçi direniflinin sendika sim-sarlar›nca sat›lmas›n›n belirginleflmesi durumudur.‹kinci özellik, iflçi direniflinin kahredici gücünün te-sirini sürdürerek gerici kaleleri sarsmas›d›r. Bu ikilidönemeçte, direniflin keskin ç›k›flla devrimci rota-da yükselmesi mümkünken; sendika a¤alar›n›n,iflçi düflman› iktidar›n oyunlar›-sald›r›lar›yla birle-flen “içten” ihanet ortakl›¤›yla baltalanmas› olas›l›-¤›d›r. Sebep her ne olursa olsun ve isterse kirli biroyun olsun; geçti¤imiz günlerde Tek G›da-‹fl Bafl-kan› ve Türk-‹fl Genel Sekreteri Mustafa Türker’inistifas› iflçi direniflinin bir tokad›d›r. Tokat, sar› sen-dikalar›n sar› yüzünde vurulmufl k›z›l bir flamard›r.Bu flamar, sar› sendika patronlar› flahs›nda hakims›n›f iktidar›na vurulmufl darbedir de. ‹flçi direnifli-nin gerici-faflist iktidarla birlikte, onun iflçi s›n›f›içindeki uzant›s› durumundaki iflçi simsar› sendikaa¤alar›na da net olarak yönelmifltir. Bu, pozitif birs›n›f tavr›, s›n›f bilincidir. ‹stifa; direniflte kay›p de-¤il, direniflin pratik bir kazan›m›d›r! Alt›nda sinsi bir

oyun olmas›na karfl›n, yine de iflçi direniflinin ka-zan›m› ve direkt sonucudur. Nitekim Türker, Türk-‹fl’in kabul etmesi durumunda istifas›n› geri alabi-lece¤ini aç›klamakta geç kalmad›. Mesaj verilmifl;iflçilerin moralleri bozularak “ileri gitmeyin” den-miflti ne de olsa… “Söz dinlemezseniz, yaln›z kal›r-s›n›z, satar›z” denmiflti… Sendika konfederasyonlar› yapt›klar› toplant›da al-d›klar› kararlarla, iktidar karfl›s›ndaki acizlikleriniortaya koyarak, iflçilerin kahraman direnifliyle alayettiklerini aç›klam›fllard›r. ‹ki ay› aflk›n bir süredirdevam eden direnifl iktidar› s›k›flm›flken; konfede-rasyonlar üç ay sonras›na may›s ay›nda ve yaln›z-ca bir günlük olmak üzere ifl b›rakma karar› alm›flbulunmaktad›rlar. Bu aç›k bir ihanet, iflçi onuru vedirenifliyle aç›ktan alay etmekten baflka bir fleyde¤ildir. ‹flçilerin onurlu direnifli, yuhalamalar eflli-¤inde Türk-‹fl’in kalelerine sert bir dalga olarakçarpm›fl, konfederasyonlar›n yüzü a盤a ç›km›flt›r.Belli ki, sar› sendika konfederasyonlar› kendileriniiktidar ve hükümete pazarlam›fl, iflçi direniflini k›r-maya yemin etmifltirler. AKP iktidar›n›n sald›r›lar›naparalel olarak konfederasyonlar›n ald›¤› bu alayc›

kararlar, direniflin içten de kuflat›lmak istendi¤inikan›tlanmaktad›r. Nihayetinde dan›fltay›n karar›sonras› direnifl çad›rlar›n›n kald›r›lmas› ve sendika-c›lar taraf›ndan direnifle 10-15 günlük bir “mola”verildi¤inin aç›klanm›fl olmas› iflçilerin yan›nda gö-rülen sendika bürokrasisinin el alt›ndan hükümet-le anlaflt›¤›n› ve sürece yayarak direnifli bitirmeyiamaçlad›¤›n› göstermektedir. ‹flte direniflin bu afla-mas›nda kritik viraj, iflçi direniflinin ihanete u¤raya-rak moral bozuklu¤una sürüklenip parçalanmas›y-la k›r›lmas› tehlikesine de iflaret etmektedir. AKPiktidar›n›n iflçi direnifline azg›nca sald›r›s›na ramakkala konfederasyonlar›n bu oyunu-ihaneti asla afedilmeyecektir. Tam da bu sald›r› aflamas›nda dire-niflin kenetlenmesi ve sahiplenilmesi gerekirken,aç›ktan renk vererek kimin yan›nda olduklar›n›netlefltiren konfederasyonlar, direniflin yan›nda ol-mad›klar›n› ispat etmifl bulunmaktad›rlar.‹ktidar›n direnifle sald›r› konseptini geniflletti¤i gö-zükmektedir. ‹flçi direniflini gündemden düflürüparkaya atmak istemektedir. En az›ndan bir k›sm›olmak kayd›yla medyada daha az yer almaya bafl-lama e¤ilimi sezilmektedir. Konfederasyonlar›n

son tutumu da göz önüne al›nd›¤›nda, iktidar›n il-gili kesimlerin kula¤›n› büktü¤ü ve direnifli zorla-yacak bir kuflatma örüldü¤ü anlafl›lmaktad›r. AKPiktidar› ve hükümetinin direnifli daha fazla kald›ra-mayaca¤› aç›kt›. Dolay›s›yla dan›fltay›n ilgili karar›sendika konfederasyonlar›n›n tavr›yla birlefltirildi-¤inde direnifli bitirmeye yönelik bir tavr›n gelifltiril-di¤i ortadad›r. Sendika bürokrasisinin dan›fltay›nkarar›n› bir “zafer” olarak göstermesi esasta kenditutumlar›n› örtmeye yönelik kullan›lmaktad›r. Yö-nelimlerinin her haliyle direnifli pasiflefltirerek za-mana yay›p bitirmek oldu¤u ortadad›r.Bu geliflmeler karfl›s›nda devrimci ve komünistlerdireniflin kazan›mlar›n› da görerek hakim s›n›flar›nve onlarla uzlaflan konfederasyonlar›n tutumunuteflhir ederek gerçekleri iflçilere anlatmalar›, direni-flin siyasal kazan›mlar›n› somut kazan›mlarla birlefl-tirmek için oynanan oyunu bofla ç›kratmalar› gö-revdir. Bu anlamda iflçilerin gerçek ve kararl› dostla-r› her flartta iflçilerin yan›nda olmal›d›rlar.De¤iflmez bir kanundur ki, direnifl her zaman kendiözünde gerçek direnifl öznelerinin omuzlar›ndayükselmifltir. Direnifl her zaman ana kuvvetleriyle

yol alm›fl, keskin bir ayraç olarak herkesi özüne it-mifltir. Direniflin sahte dostlar› gerçek yüzlerini dahafazla saklayamayarak direniflin karfl›s›na dikilmifl-lerdir. Bugün de olan budur. Geçici yol arkadafllar›-n›n yolun sonuna kadar yürüdü¤ü görülmemifltir.Yaz›k ki, s›n›f bilincine tam ulaflamam›fl olan s›n›-f›n genifl tabakalar›nda büyük kitlelerin önemli birk›sm› iflçi s›n›f› içindeki “burjuva ajanlar›” taraf›n-dan aldat›larak kendi davalar›ndan kopar›l›p kar-fl›s›na dikilmektedir. O halde iflçilerin birli¤i ve da-yan›flmas›n› büyütmek temel bir meseledir.Direniflin do¤as› zorluktur. ‹flçilerin zorluklar› bile-rek direnmesi en do¤rusudur ki, iflçiler aylard›r bus›nav› baflar›yla vermektedir. ‹flçilerin kolay zaferbeklentisine sokmak hatal› yaklafl›m olacakt›r.Tüm gerçe¤in aç›klanarak direniflin üstünlükleriy-le motive edilmesi ve s›n›f bak›fl aç›s›na sa¤lamoturtulmas› en do¤rusudur. ‹flçileri bilimsel gerçe-¤e ba¤l› olarak, kazanma zeminlerinin güçlü oldu-¤unu göstererek, bu u¤urda iflçileri daha büyükzorluklara haz›rlamak ve gerekti¤inde daha fazlabedel ödeyerek direnifllerini sürdürmelerini sa¤la-mak önemli görevdir.

TEKEL direniflinde kritik viraj ve ikili dönemeçte kazan›mDURSUN BAfiTU⁄EME⁄‹N KÜRSÜSÜ

Page 7: 2 - 16 Mart 2010 -  Sayı 171

2-16 MART 2010DEVRiMCi DEMOKRASi EEMMEEKK 7

Türk-‹fl Genel Merkezi Toplant› Salonu’nda,Tek G›da-‹fl Sendikas›’n›n yapt›¤› toplant›-da bütün flube baflkanlar› haz›r bulundu.Toplant› kararlar›n› Mustafa Türkel aç›kla-d›. Türkel, direniflçi iflçilere seslenerek,“AKP hariç bize destek veren bütün siyasipartilere, kitle örgütlerine, esnafa, dernek-lere teflekkürler ediyoruz. 78 günlük dire-niflte özellikle ö¤renciler, iflçilere çorbalar›-n› da¤›tarak, sobalar›n› yakarak ve çaylar›-n› da¤›tarak büyük bir destek verdi, ger-çek kahramanlar gençlerdir” dedi.Dan›fltay’›n vermifl oldu¤u kararla 4-C’yihukuksal olarak mahkûm etti¤ini belirtenTürkel, yarg› ve hukuka karar›ndan dolay›teflekkür etti. Türkel, hükümetin türlü ya-lanlar›na karfl› 78 gün boyunca baflar›l› birmücadele yürüttüklerini ve hükümetin di-reniflin ilk gününde iflçileri tank ve barikat-larla adeta karfl›s›nda bir düflman varm›flgibi karfl›lad›¤›n›, iflçilerin her türlü kirli sal-d›r›ya karfl› dimdik direniflini sürdürdü¤ü-nü anlatt›. ‹stifas› konusunda aç›k ifadeler kullanma-yan Türkel, “E¤er esnaf ve halk›n deste¤iolmasayd› biz baz› problemlerle ve anla-y›fllarla bafl edemezdik ve direnifl sürmez-di” diyerek istifa etmesinin Türk-‹fl içerisin-deki baz› tart›flmalardan ve bundan duy-du¤u s›k›nt›dan kaynakland›¤›n› iflaret etti.Türkel, Türk-‹fl binas›n› iflçinin evi olarakgördüklerini, Abdi ‹pekçi’deki sald›r› sonra-s› Türk-‹fl önünde toplan›lmas›na Türk-‹fl’eba¤l› baz› sendikalar›n bafl›ndan beri karfl›ç›kt›¤›n› belirtti. 4 fiubat eylemine katk›sunmay›p baltalamaya çal›flan konfede-rasyonlar›n tarih önünde hesap verece¤ini,Türk-‹fl içerisinde de bu tavra ortak baz›sendikalar›n oldu¤unu ifade eden Türkel,“Bu sendikalar kendine çekidüzen vermeli-dir öyle olmazsa ilerleyen zamanda busendikalar› kamuoyu önünde teflhir edece-¤iz” dedi. 4 fiubat dayan›flma eylemini ba-flar›l› buldu¤unu aç›klayan Türkel, iflçilerinbaflka iflçilerin haklar› için soka¤a dökül-mesi, sendikalar›n kendi iflçisinin ç›karlar›d›fl›nda gücünü zorlamas› anlam›nda bueylemin bir ilk oldu¤u ve dayan›flma ruhu-nu güçlendirdi¤ini söyledi. Kendi konfede-rasyonlar›na ba¤l› birkaç sendika ve yöne-tici hariç Türk-‹fl’in bu eylemde s›n›fta kal-d›¤›n› söyledi. Tek G›da-‹fl Sendikas›’n›n birsüredir iflçiler aras›nda yapt›¤› görüflmelersonucunda afla¤› yukar› afla¤›daki kararla-r›n ç›kaca¤›n›n sinyallerini verirken baz› flu-beler karara karfl› ç›kt›. Mustafa Türkel’in yapt›¤› aç›klamaya göre:Sakarya esnaf›na tek tek ziyaretler düzen-lenerek karanfiller da¤›t›larak sendika veiflçiler ad›na teflekkür edilecek. Çad›rlartoplanacak. Eyleme 1 ay süre ile ara veri-lecek. Bütün üyeler ve flubeler kendi planve program›n› yaparak 1 Nisan’da kitleselbir flekilde Ankara’ya dönecek. 1 Nisan’daAnkara’da bir gün kal›narak yeni eylemplanlar› aç›klanacak. 1 Nisan’dan itibarenher yer eylem alan›na çevrilecek. Türkel,4-C’ye baflvuran 3 bin 100 kiflinin büyükço¤unlu¤unun dilekçelerini geri alabile-ceklerini, birço¤unun dilekçelerinin henüziflleme koyulmad›¤›n› da bildirdi. Hükü-metin ise bu bir ayl›k süreyi iyi kullanma-s› gerekti¤ini, bir ay süresinde hükümetlegörüflmeye aç›k olduklar›n› belirtti.

‹flçiler tepki gösterdi

Toplant›n›n ard›ndan al›nan kararlar› d›fla-r›daki iflçilere aç›klayan Türkel’e aç›klamas›ras›nda baz› iflçilerden çad›rlar›n toplat›l-mas› ve alan›n boflalt›lmas› ile ilgili tepkiyükseldi. “Çad›rlar kalacak direnifl sürecek”“fiehide ihanet etmeyece¤iz”, “Dayatmade¤il görüflme istiyoruz”, “Çad›rlar onurdur

onuruna sahip ç›k”, “‹haneti kabul etme-yece¤iz” fleklinde sloganlar at›ld›. Türkel,tepkiler dolay›s›yla “Bundan sonra Tek G›-da-‹fl Sendikas› d›fl›ndaki hiçbir karar veirade dikkate al›nmayacakt›r. Kalmak iste-yen ve farkl› eylemler sergileyecek olanlarvarsa vars›n kals›nlar, sendika olarak d›flla-nacaklard›r” dedi. Aç›klaman›n ard›ndan çad›rlar›n büyükk›sm› toplan›rken, ‹stanbul, ‹zmir ve Diyar-bak›r çad›rlar› haz›rl›klar›n› yapmad›. Sen-dika ile görüflme talep ettiklerini belirten 3il Ankara’da temsili düzeyde Türk-‹fl önün-de belirlenecek bir yerde yeni bir çad›r ku-rularak bekleyiflin devam etmesi yönün-deki talepleri oldu¤unu aç›klad›lar.

‘Nöbet sürdürülmeli’

Kenan Güncü (‹stanbul TEKEL iflçisi): Ka-rarlar iflçinin iradesi d›fl›nda al›nd›. Çad›rla-r›n kald›r›l›p alan›n tamamen boflalt›lmas›buradaki direnifli bofla düflürecektir. Kald›-r›lsa bile alternatif bir fley sunulmal›, ma-alesef bu eksik. Bu karar iflçiyi kendi ara-s›nda bölmeye sebep olacakt›r. Buradakidirenifl devam etmeli, d›flar›daki iflçiler ça¤-r›lmak yerine buradakiler tamamen gön-deriliyor. Türk-‹fl’in önünde yaklafl›k 500 ki-flinin kalabilecegi flekilde bir çad›r kurupnöbet sürdürülmeli diye düflünüyorum.

fiehmuz U¤ur (Amed TEKEL iflçisi): ZatenDan›fltay karar›ndan sonra sökmeyi düflü-

nüyorduk. Çad›rlar fonksiyonunu yitirmiflti,bizleri pasifize etmeye, hantallaflt›rmayabafllam›flt›. Direnifl bir ay boyunca farkl› ey-lem biçimleriyle devam edecektir. Belkiher ilde bir çad›r kurulabilir, Dan›fltay kara-r›yla birlikte her iflçiyi eyleme katmak da-ha kolay olacak, eylem bir üst düzeye ç›k-m›flt›r.

Zeki K›l›ç (Amed TEKEL iflçisi): Çad›rlar›ntamamen boflalt›lmas›n›n do¤ru bir kararolmad›¤›n› düflünüyorum. Bu karara büyükço¤unlu¤un uymas›n›, karar› Tek G›da-‹fl’inalmas›na ba¤l›yorum. Temsili düzeyde deolsa bir çad›r kalmal›d›r, çünkü kazand›¤›-m›z bir hakk›, alan› terk ediyormufluz gibi-me geliyor. Bir daha böyle bir hava yakala-namayabilir.

TEKEL iflçileri çad›r kenti boflalt›yor

Dan›fltay’›n 4-C karar›n›n ard›ndan Tek G›da-‹fl Sendikas›’n›ndirenifl çad›rlar›n› kald›rmas› ve yeni eylemlikler örece¤ini ka-muoyuyla paylaflmas›n›n ard›ndan bir aç›klama yapan De-mokratik Haklar Federasyonu (DHF), “TEKEL iflçileri haklar›n›‘Dan›fltay kararlar›yla’ de¤il, örgütlü mücadeleleriyle kazana-cakt›r” dedi.DHF taraf›ndan yap›lan aç›klamada, Dan›fltay’›n ald›¤› karar›n“sol, demokratik” kesimler ve sendikalar taraf›ndan coflkuylakarfl›lanmas›n›n, TEKEL direniflini ve halk›n hak alma mücade-lesini manüple etti¤ini ve siyasi iktidar›n ifline yarayan bir yö-nelime sahip oldu¤unu ifade etti. DHF, çad›rlar› kald›r›p direnifli pasif bir sürece evrilten bu ka-rar›n sadece Türk-‹fl taraf›ndan al›nmad›¤›n›, di¤er sendika vekonfederasyonlar›n da bu karar›n alt›na imza att›klar›n› kay-detti. Dan›fltay’›n ald›¤› kararla birlikte Türk-‹fl’in, TEKEL iflçile-rinin kendilerine yönelen tepkilerini önemli oranda k›rd›¤›n›belirten DHF, “Direnifl alan›nda adeta 'zafer' kazan›lm›flças›nabir hava estirmifl ve nihayetinde bugün çad›rlar› kald›rarak'direnifli sürece yay›p bitirme' karar›n› bir kez daha aç›klam›fl-t›r.” dedi. Dan›fltay’›n karar›n› ‘zafer' olarak karfl›layanlar›n s›n›flar mü-cadelesinden anlamayanlar oldu¤unun ifade edildi¤i aç›kla-mada, “Sendikalar ve reformist, revizyonist kesimler Dan›fl-tay’› bir anda 'iflçi dostu' ilan etmifllerdir. Bu kesimler s›n›f ka-rakterlerini bu aç›klamalar›yla bir kez daha göstermifllerdir.S›n›flar mücadelesinin devam etti¤i günümüz dünyas›nda 'ba-¤›ms›z yarg›dan' söz edilemez.” denildi. TEKEL kazan›m›n›n örgütlü güçle yakalanabilece¤inin alt›n›nçizildi¤i aç›klamada, direniflin henüz bafllad›¤› vurgulanarakflu ifadelere yer verildi: “fiimdi TEKEL direniflini, hakim s›n›fla-r›n sald›r›lar›na maruz kalan ve kalacak olan, bütün kesimle-rin direniflleriyle birlefltirme ve alanlar› kitlesel eylemlerledoldurma zaman›d›r. Demokratik haklar›m›z› ancak ve ancakkendi gücümüzle, örgütlü mücadelemizle kazanabilece¤imizidaha yüksek sesle hayk›rman›n zaman›d›r. (...) 78 günlük bü-yük direniflten ö¤renelim, yanl›fllardan ar›nal›m ve emek ha-reketleriyle birleflerek örgütlü mücadeleyi yükseltelim! Yok-sa kazanan s›n›f düflmanlar›m›z olacakt›r!”

DHF: TEKEL ‹flçileri “Dan›fltayKararlar›yla” De¤il, Örgütlü Mü-cadeleleriyle Kazanacakt›r!

TEKEL iflçileriyle dayan›flma eylemleriÜlkemizde ve dünyada TEKEL direnifline destek vermek vedayan›flmay› büyütmek için bir süredir yap›lan eylemler arta-rak devam ediyor.

ÇANAKKALE- TEKEL iflçisine ve yükselen iflçi direnifllerinedestek amaçl› gençlik örgütleri taraf›ndan Çanakkale'de yürü-yüfl düzenlendi. Sendikalar›n herhangi bir yürüyüfl veya gös-teri yap›lmayaca¤›n› ifade eden tutumuna karfl›l›k aralar›ndaDemokratik Gençlik Hareketi’nin de bulundu¤u gençlik örgüt-leri, ‘Her yer TEKEL, her yer direnifl’ slogan›yla yürüyüfl düzen-ledi. Kolluk güçlerinin “trafi¤i engelliyorsunuz, müdahale ede-ce¤iz” söylemlerine karfl›l›k, yürüyüfl uzat›larak eylem dahada geniflletildi.

Kent A.fi. iflçilerini iflten atan CHP alanda istenmedi

BURSA- TEKEL direnifli ile dayan›flmak amac›yla yap›lan ey-lem yo¤un kat›l›mla gerçekleflti. Eyleme konuflmac› olarakkat›lan CHP’li Onur Öymen yuhalanarak protesto edildi.Eylemde ilk olarak Türk-‹fl 8. Bölge Temsilci Yard›mc›s› SabriÖzdemir, TEKEL iflçilerinin vermifl olduklar› mücadeleyle 4/Cbaflta olmak üzere güvencesiz çal›flma biçimlerinin de a盤aç›kt›¤›n› ve ülke gündemine oturdu¤unu belirtti. ‹zmir’de CHP’li Karfl›yaka Belediyesi’nin 'ifl daralmas›’ bahane-siyle Kent A.fi. iflçilerini iflten atmas› sonras›nda CHP’nin TEKELiflçilerine sahip ç›k›yor gibi görünmesi kitlenin tepkisine ne-den oldu. Konuflmac› olarak kürsüye CHP’li Onur Öymen'inç›kmas› devrimci-demokratik kitle örgütlerince ve baz› siyasipartilerce yuhalanarak protesto edildi.

DGH, TEKEL direniflini üniversitelere tafl›yor

ANKARA- Demokratik Gençlik Hareketi (DGH) aktivistleri TE-KEL direniflini üniversitelere tafl›yor, ö¤rencilere direnifli anla-t›yor. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Co¤rafya Fakültesi(DTCF) ve Cebeci Fakültesi’nde yemekhane ve kantinleri dola-flarak TEKEL direniflini kampüslere tafl›yan DGH’liler ayr›ca aç-t›klar› stant ve da¤›tt›klar› bildiriler ile TEKEL direnifle omuzveriyor, ö¤rencileri TEKEL direnifline sahip ç›kmaya ça¤›r›yor.DGH’liler, ‘TEKEL iflçisi kazan›rsa biz de kazanaca¤›z’ fliar›n›n budireniflte vücut bulaca¤›n› ifade etti. Yap›lan sohbetlerdegençli¤in de TEKEL iflçileriyle ayn› kaderi paylaflt›¤›n›, bugünverilen bu mücadelenin bir gelecek mücadelesi oldu¤u, TEKELiflçisinin verdi¤i mücadelenin geleceksizlefltirmeye, onursuz-lu¤a, paral› e¤itime karfl› verilen bir mücadele oldu¤u belirt-tildi.

ALMANYA- Almanya Demokratik Haklar Federasyonu(ADHF)’nun da bilefleni oldu¤u DEKÖP-Hamburg taraf›ndan ‘TE-KEL iflçileriyle dayan›flmay› büyütelim! Maddi destek sunal›m’fliar›yla ortak bir etkinlik düzenlendi. TEKEL iflçilerinin sürdür-dükleri direniflin, ifline, eme¤ine, ekme¤ine ve onuruna sahipç›kma direnifli oldu¤unu belirten DEKÖP, TEKEL iflçilerinin mefl-ru direniflinin yan›nda olduklar›n› belirtti. Etkinlikte TEKEL iflçi-leriyle canl› telefon ba¤lant›s› yap›larak Ankara’daki K›z›layMeydan›’ndaki çad›rlardan direnifl süreci anlat›ld›. Trafik kaza-s›nda hayat›n› yitiren TEKEL iflçisi Hamdullah Uysal için kuru-lan taziye çad›r›yla da ba¤lant› kurularak bafl sa¤l›¤› dilekle-rinde bulunuldu. Son olarak, etkinlikten ve daha önce yap›-lan ba¤›fllardan elde edilen gelirlerin önümüzdeki günlerdeTEKEL iflçilerine gönderilece¤i beyan edildi.

Dan›fltay’›n 4-C’ye geçifl süresiyle ilgili yürütmeyi durdurma karar› sonucunda Tek G›da-‹fl, direnifl çad›rlar›n›n kald›r›lmas›na karar verdi. Konuyla ilgili aç›klama yapanTürkel, 4-C’nin asla kabul edilmeyece¤ini söyleyerek, sendikan›n alm›fl oldu¤u kararlar do¤rultusunda çad›rlar›n toplanarak eyleme 1 ay süreyle ara verilece¤ini belirtti.

Yaratt›¤› enerjiyle ülkede bir hareke-te neden olan ve kamuoyunun gün-demine giren TEKEL direnifli, iflçilerinkazanmak ad›na çizdikleri kararl› tab-lo içerisinde sendikalar›n hükümetleortak yürüttü¤ü politikalar ile afl›nd›-r›lma sürecine sokuluyor. Bugüne kadar olan sürece bir göz at-mak gerekirse, 4 fiubat sonras› biraraya gelen 4 konfederasyon (D‹SK,KESK, Türk- ‹fl, Kamu- Sen) düzenle-dikleri toplant› sonras› bir aç›klamayapm›flt›. Yeni eylem takviminin aç›k-land›¤› bu süreçte, iflçiler oluflturdu¤uiflçi komitesi ile temel beklentileriniiçeren kararlar›n› Türk-‹fl'e ve konfe-derasyonlara sunmufllard›. ‹çinde sü-reci daha da ileri tafl›mak için çeflitliöneri ve özellikle direniflteki iflçileringörüfllerinin yer ald›¤› bu tasla¤a kar-fl› Mustafa Türkel komiteyi hedef alanaç›klamalarda bulundu. Direniflin ba-fl›ndan bu yana iflçilerin yan›nda olandevrimci demokratik kurumlar› hedefalan kimi söylemlerde bulundu.

Takvimsel eylemler direnifli pasifize ettiTEKEL direniflinde, direniflin olumlusonucunu belirleyecek bir eylemselyönelim içerisinde olunmamas›, Türk-‹fl'in AKP ile olan yak›n ba¤› ve direni-fle yönelik tutuk ad›mlar› iflçileri birboflluk içine düflürdü. Dan›fltay’a 4-C’ye geçifl konusunda tan›nan süre-nin uzat›lmas› yönünde yap›lan bafl-vurunun ak›beti konusunda da netbir aç›klaman›n olmamas› iflçileri kay-g›land›r›yordu. Gerilen sinirlerin vegeçen zaman›n vermifl oldu¤u

yorgunlu¤a ra¤men, iflçiler yine azim-liydi ve kararl›yd›. Bu nedenle konfe-derasyonlar art›k oyalama takti¤iyleiflin götürülemeyece¤ini anlay›nca, 22fiubat günü bir toplant› daha gerçek-lefltirdiler. Bu toplant›da da TEKEL iflçi-lerine k›sa vadede bir hareket ve ey-lem çizgisi sunmayan bir yaklafl›mortaya ç›kt›. Ve 26 May›s 2010 tarihi-ne ertelenen bir eylem aç›klamas›geldi. Bunun d›fl›nda ise sadece me-flaleli yürüyüfller ve irili ufakl› destekeylemlerinin örgütlenmesi kararlaflt›-r›ld›.

Türkel kaçak dövüfltüSendikalar›n aç›klamalar›n›n ard›n-dan s›k s›k Mustafa Kumlu’yu istifayaça¤›ran ve Kumlu ile Türk-‹fl’in ikti-darla olan göbek ba¤›na vurgu yapansloganlar›n direnifl alan›nda daha gürç›kmas› sendika yetkililerini gerdi. Bugerginlik ortam›nda Türkel’in ç›k›pöfkeli iflçileri sakinlefltirmeye çal›fl-mas› sonuçsuz kald›. Türkel buradaiflçilere sert ç›k›fllar yaparak, “Buradabas›n›n önünde aç›klanamayacakfleyler vard›r” fleklinde konufltu. ‹flçi-lerin kendi aralar›nda da tart›flt›¤› buortamda Türkel, “Be¤enmiyorsan›zçekip gidersiniz, kimse sözündencaymad›” ifadelerinin ard›ndan iflçiyek›zarak direnifle dönük niyetini a盤avursa da yine politik bir kurnazl›kyap›p üzerindeki iflçi bask›s›n› azalt-mak için Türk- ‹fl Genel Sekreterli¤igörevinden istifa mektubunu bafl-kanl›¤a iletti. Böylece Türkel, Türk-‹fl'in genel tutumunu elefltirdi¤i gö-rüntüsü çizip, iflçilere 'bak›n sizin ya-

n›n›zday›m' oyunu oynad›.

Direniflin Dan›fltay maceras›4-C’ye geçifl için verilen sürenin sonu-na gelindikçe; aylarca evinden, aile-sinden uzak kalm›fl iflçilerin tamameniflsiz kalma korkusu, bir taraftan daAKP’nin iflçiler ve aileleri üzerinde yü-rüttü¤ü binbir oyunlar, ev ev dolafla-rak ikna etme temelindeki giriflimleriiç içe geçmifl durumdayd›. Bu nokta-da sendikan›n direnifli pasiflefltirmekiçin altan alta ördü¤ü karamsarl›k sü-reci ile direniflteki iflçilerde iflsiz kal-ma korkusu had safhaya ç›kt›. Sendi-ka hükümet eli ile örülen bu ortamdaDan›flt›y 4-C’ye geçifl sürecini durdur-ma karar› ald›. Ve ilk elden Anka-ra’daki direnifl çad›rlar› kald›r›ld›. Dire-nifl çevresinde örülen pasifize etmeeyleminin ilk önemli aya¤›n›n gerçek-lefltirildi¤i bu hamlede dan›fltay kara-r› Türkel baflta olmak üzere sendikayetkililerince coflkuyla karfl›land›.TEKEL direnifli, Marmaray iflçileriningreviyle, Çemen Tekstil iflçilerinin in-sanca bir ücret, sa¤l›kta tafleronlafl-t›rmalara karfl› sa¤l›k emekçilerininverdi¤i mücadele ile ayn› talepleriiçerisinde bar›nd›r›yor. Öz gücüne gü-venin ifadesi olan AKP Genel Merke-zi’ne kadar ulafl›p bina balkonundandirenifl flehidi Hamdullah Uysal an›s›-na pankart asan irade, eylemlerinpasifize edilmek istenmesinden tuta-l›m da tüm sald›r›lara karfl›, sendikalbürokrasiyi defederse ve sendikay›amac›na ve ifllevine göre ele al›rsakendi elleriyle daha güçlü eylemlerörgütleyip taleplerini kazanabilir.

TEKEL süreci ve iflçinin iradesi

Page 8: 2 - 16 Mart 2010 -  Sayı 171

Tasfiyeci sürecin handikab› ve yasalc› reformist politikan›n iflas›

Ateflli tasfiye günlerinin moda laf› olan “tari-hi f›rsat”, ulusal hareket ile kimi devrimcihareketleri yan›ltarak peflinden sürüklemegücünü erken kaybetti, geride kalarak sön-dü. Çünkü içi bofl bir yalandan ibaretti veancak “yats›ya kadar yanmas›” mümkündü.Lakin bu yan›lg›, yan›lg› sahiplerince ne ka-dar kavrand› emin de¤iliz. Fakat o günlerinbüyük heves ve heyecan› ayn› dirilikte kal-mad›, diyebiliriz. “Tarihi f›rsat”›n külliyen ya-lan ve avutmaya dönük “bofl bir f›ç›” oldu¤u,yaflanan geliflmelerle birlikte ortaya ç›kt›;bundan eminiz. “Demokratikleflme-çözüm-aç›l›m” gibi kapsaml› karfl›-devrimci emper-yalist tasfiye sald›r›s› oldu¤u, kuflkuya kap›l-maya zerrece yer b›rakmayacak kadar netolarak ortaya ç›kt›. “Bar›fl”, “savafl karfl›tl›¤›”,“kan dökülmesin, analar›n göz yafl› akma-s›n”, “demokratikleflme”, “ulusal sorununçözümü”, “aç›l›m(lar)” fleklindeki s›ralanankavramlar›n hengamesinin alt›nda, plan›nABD ve emperyalist tekellerin menfaatlerineuygun olarak devletin yeniden yap›land›r›l-

mas› plan› oldu¤u; bu demagojik argüman-lar›n emperyalist stratejinin daha kolay uy-gulanmas› amac›yla devrimci-demokrat vekomünist güçlerin tasfiye edilmesini hedef-leyen kirli silahlar olduklar›; iflletilen sürecinbütünüyle bu muhtevaya sahip oldu¤u,dün-den bilinen bir gerçek iken; bugün de mü-nakafla kabul etmeyecek kesinlikte somutdelillerle kan›tlanm›flt›r.

Maoistler bafltan beri net: “Aç›l›m denilen tasfiyedir!”Maoistler bu gerçe¤i bafl›ndan beri aç›klad›-lar. Hatta dostlar›na anlatmak için adeta k›v-rand›lar; dostlar›n›n kavrayamamas›n›n san-c›lar›n› yaflad›lar. Hatta küçümsenerek alayaal›nd›lar. Tasfiyeci süreç; “tarihi f›rsat”, “ba-r›fl-kardefllik”, “demokratikleflme-çözüm” gi-bi iç g›d›klay›c› demagojik safsatalarla derin-lere nakflediliyor; maalesef ki, baflta ulusalhareket olmak üzere, kimi devrimci yap›larve genifl devrimci kesimler bu pasl› silahlar-la cezbedilip gerici sürecin içine çekiliyordu.Maoistler, sürecin tüm tehlikelerini MLM ilkeve bak›fl aç›s›yla aç›klaman›n ötesinde, süre-cin karfl›-devrimci sald›r›lara gebe oldu¤una

ve bunlar›n gecikmeksizin devreye girece¤i-ne de dikkat çekiyorlard›. Nitekim fazla za-man geçmeden, Maoistler do¤ruland› ve sü-recin özü-niteli¤i bir kusmuk gibi ortal›¤asaç›larak; faflist hakim s›n›flara bel ba¤lana-mayaca¤›n›, onlardan beklentilere girmeninne kadar ahmakça bir ifl oldu¤unu gösterdi.“Politik mücadele” ad›na yaflanan falsolar,faflist salvolardan gerekli dersi ald›. Emper-yalistlerden komut alan hakim s›n›flar›ntüm temaflas› ve gerici gayesi, en ç›plak bi-çimde, pratik uygulamalar›yla görmek iste-meyen gözlerin önüne dikildi.Tüm bunlara ra¤men ders almayanlara göste-rece¤imiz somut kan›t ve veriler oldukça faz-lad›r. Bunlardan ö¤renmesini beceremeyenle-re ise, ö¤renmek istemeyip, gerçe¤e kapal› ol-duklar›n› söylemek durumunday›z. Geliflme-leri tecrübe ederek ö¤renmek genel olarakmümkündür. Burada takip edilmesi gerekenip, pratik süreçtir. K›saca özetleyelim:En baflta, bugünkü tart›flmalara bakmak ye-terlidir. Hat›rlay›n o günleri… “Bar›fl”, “çö-züm”, “demokratikleflme”, “tarihi f›rsat” gibitart›flmalar g›rla gidiyordu. Umutlananlar,rüya görenler, alk›fllayanlar az de¤ildi. Bu-gün ise bunlar›n esamesi okunmuyor. Peki o

günden bugüne ne oldu? Yalanlar›n piyasa-

s› neden dibe vurdu; borsas› kapand›? Yok-

sa “tarihi f›rsat” kaçt› m›? Kaçmasayd› “de-

mokratikleflme”, “bar›fl” ve “özgürlükler” mi

gelecekti; yoksa tasfiye rüzgar› ezip geçecek

miydi? fiimdiki durum göz önüne al›nd›¤›nda

verilecek yan›t nedir acaba?

Maoistlerin yan›t› nettir! O günün atmosferi

devam etseydi, baflta Kürt ulusal hareketi

olmak üzere, tüm Türkiye-Kuzey Kürdistan

devrimci hareketi, koyu bir karanl›¤a sürük-

lenecekti. Ve bugün süreç geçici olarak er-

telenmifl olsa da, bu tehlike, özellikle Kürt

ulusal hareketi aç›s›ndan ortadan kalkm›fl

de¤ildir. Tasfiye sürecinin bir biçimiyle ve

kapsaml› olarak gündeme sokulmas› masa-

da durmaktad›r. Belli çabalar devrededir.

Ancak kuflkusuz ki, bunda, ulusal hareketin

politik e¤ilimi belirleyicidir. Tabii ki, kompra-

dor klikler aras›ndaki çat›flman›n nas›l sey-

redip nereye evirilece¤i meselesi de bunda

etkileyici olacakt›r. Buradaki mevcut e¤ili-

min, devletin yap›land›r›lmas› projesi kapsa-

m›nda, önemli engellerle karfl› karfl›ya oldu-

¤unu da eklemeliyiz.

Tasfiyeci sürecin handikab›...2-16 MART 2010 DEVRiMCi DEMOKRASiPPEERRSSPPEEKKTT‹‹FF8

Ulusal hareketin tasfiyesine yönelik yenidenve yeniden oluflturulan faflist fler konseptlerive binlere ulaflm›fl olup devam eden Kürt si-yasetçi ve insan›n›n tutuklanmas› furyas›yladevam eden imha-inkar sald›r›lar›, “tarihi f›r-sat”›n kimler için f›rsat oldu¤unu yeterinceizah etti¤i gibi; “çözüm” ve “aç›l›m›n” da esas-ta ne oldu¤unu ve tasfiyeden baflka bir gayetafl›mad›¤›n› aç›klamaya fazlas›yla yetmekte-dir. “Demokratikleflme” ve “çözüm”ün özü de,amac› da, saklanamayacak ve çarp›t›la-mayacak kadar berrak bir biçimde, deflifre ol-mufltur. Öte yandan hakim s›n›flar›n bugün, “demok-ratikleflme” ve “çözüm” ad› alt›ndaki sahte-karl›klar›ndan, adeta “ellerini y›karcas›na”vazgeçmeleri ve gelinen noktada, “tasfiye sü-reci devam edecektir” gibi aç›k beyanlar›, sü-recin muhtevas›n› özetlemektedir. Hakim s›-n›flar, kendi a¤›zlar›ndan, “demokratikleflme,aç›l›m, çözüm” hikayesinin arka plan›ndakiderinli¤i iffla etmifllerdir. Bugün onlar da, buaç›k beyanlar›yla, “demokratikleflme”nin k›l›f,“çözüm-aç›l›m”›n ise “yem” oldu¤unu; devle-tin yeniden yap›lanmas› projesi ve bu kap-samdaki tasfiye operasyonunu yumuflatarakgizleme unsurlar› olarak kullan›ld›klar›n› teyitetmektedir. ‹flbirlikçi komprador s›n›f›n iktidar partisi du-rumundaki AKP kli¤i ile di¤er komprador klik-ler aras›ndaki çat›flman›n niteli¤i; çat›flman›nüzerinde biçimlendi¤i temeller; vard›¤› boyutve kullan›lan argümanlar, sürecin hiç de ilkaflamas›nda f›rt›nalar kopar›larak yans›t›ld›¤›gibi “demokratikleflme” veya “ulusal sorunundemokratik çözümü” ile ilgili olmad›¤›n›;esasta “çözüm”ün tasfiye gerçe¤ini saklama,“demokratikleflme”nin de devletin yap›land›-r›lmas›n›n yumuflat›lmas› formülleri oldu¤unuispatlamaktad›r.Hükümet ve iktidar a¤›rl›¤›n›n (TÜS‹AD’›n, MÜ-S‹AD’›n ve benzerlerinin, devletin yap›lanma-s› sürecinde AKP’nin yan›nda olup destekledi-¤ini vurgulamakta fayda vard›r) yarg› ile aç›kçat›flmas› ve yürütme olarak yarg›ya müda-hale uygulamalar›, yarg›n›n yürütmenin buusulsüzlüklerine karfl› tav›r alarak bofla ç›kar-mas›, “yarg›da savafl, yarg›da darbe-deprem”bafll›klar›n›n yükselmesi, asker ve baflsavc›la-r›n “Ergenekon terör örgütü” üyeli¤inden vedarbe-komplo eylem planlar›ndan tutuklan-mas›, anayasa tart›flmalar›, sivil faflizm tart›fl-malar›, darbe ça¤r›lar›, “sabr›m›z taflt›” tehdit-leri, “bu düzen böyle gitmez, de¤ifltirilmeli”söylemleri, “intiharlar”, gensorular›n verilme-si, hatta Yarg›tay Cumhuriyet Baflsavc›s›’n›n“Habur-Erzincan-Erzurum” uygulamalar›n› in-celemeye alarak AKP hakk›nda muhtemelyeni bir kapatma davas›na haz›rlanmas› izle-nimi, bu usulle AKP’nin erken seçime zorlan-mas›, darbenin teorik ve pratik bak›mdanolas› tehdit olmas› ve tan›k oldu¤umuz dahay›¤›nca ciddi geliflme ile geliflmelerin sertlefl-me e¤ilimi, derin gerçe¤i gün yüzüne vur-mufltur. Hakim s›n›flar›n iktidar çat›flmas›ndaortaya ç›kan gerçek, handikaplar›n› göster-mektedir.Tüm bu özetlemelerden de anlafl›l›r ki, hakims›n›flardan beklentilere giren, reel politikadatasfiyeci sürece kucak açan, dolay›s›yla da“demokratikleflme” ve çözüm” aldatmacalar›-na prim veren hatal› görüfl sahibi örgüt vepartilerin yan›ld›¤› kesinleflmifltir. Süreçtekigeliflmeler bu dersi vermifltir. Devrimci hare-ketlerin ç›karmas› gereken tecrübe, yasalc›reformist politika ve e¤ilimlerinin görülerekgözden geçirilmesi ihtiyac›d›r.Özcesi; “demokratikleflme” denen fleyin, em-peryalist menfaatler temelinde devletin re-organizasyonu oldu¤u; hatta devletin, askeriniteli¤i tahkim edilmifl ordusuyla, ABD ad›nabir bölge jandarmas› haline getirilmesi ve buplana uygun olarak iktidar de¤iflimini öngö-ren, yine ABD ad›na AB’ye Truva at› olarak so-kulmas›n› da ihtiva eden kapsaml› projenink›l›flanmas› oldu¤u aç›kt›r. “Çözüm-aç›l›m”yaygaras›n›n Kürt ulusal hareketini tasfiyeedip teslimiyet flartlar›na sürme projesi oldu-¤u; ayn› zamanda di¤er az›nl›k ve farkl› inançgruplar›n›n düzene yedeklenmesi plan› oldu-¤u netlik kazanm›flt›r.

Dünün yan›lg›l› atmosferi, pek tabii olarak bugünsönmüfltür. Sönmüfltür, çünkü estirilen hava da,havada uçuflan sözler de gerçe¤e ayk›r›d›r; ayak-lar› yere basmamaktad›r! Hakim s›n›flar›n gerici-faflist karakterleri ve s›n›fsal ç›kar ve amaçlar›,“demokratikleflme, çözüm, bar›fl” gibi koflullar›nyaflanmas›na asla izin vermeyecektir. Niyet me-selesi de¤il, nesnel bir kanundur bu. Faflist hakims›n›flar, asla demokrat olamazlar; asla ulusal hakve özgürlüklerden yana olamazlar; onlar›n sorun-lar›n› gerçek anlamda çözemezler ve gerçek ba-r›fltan yana olamazlar. S›n›f do¤alar› ve ç›karlar›-n›n d›fl›nda davranamaz; imtiyazlar›ndan vazge-çemez; ezilen-sömürülenler yarar›na hareketedemezler.Tam da burada ihmal edilemez bir parantez aça-l›m: Tasfiyeci süreç hakk›nda yaflad›¤›m›z tart›fl-malardan ö¤reniyoruz ki, bazen, devrimci örgütve hatta öncü olduklar›n› iddia eden devrimcipartilere gerçe¤i anlatmak; o “geri” diye burjuvaayd›n kibriyle “küçümsedi¤imiz” halk kitlelerineanlatmaktan çok daha zordur. Bunun genel birdo¤ru oldu¤unu rahatl›kla iddia edebiliriz. “Kitle-lerden kitlelere” biçiminde formüle etti¤imizMaoist kitle çizgisi siyasetimiz, halk kitleleriningerçek bir ö¤retmen ve derya oldu¤u kavray›fl›-m›zdan ileri gelir. Onlar›n “önce ö¤rencisi, sonraö¤retmeni” olmay› benimsememiz, bilimsel ze-mindeki çizgimizin göstergesi ve besleyenidir.

Kitleleri küçümseyerek hor gören kibirli ayd›ntavr› ise, kitleleri “güdülecek koyun sürüsü” ola-rak görür; böylelikle onlardan ö¤renmekten yok-sun kal›r. Bu “kibirli ayd›nlar”, konuflmufl olmakiçin konuflmaktan ileri gitmeyen, “ayd›n cehale-ti”nden muzdarip elitler durumundad›rlar. Onlar,üzerlerine yap›flan “bilmifller toplulu¤u” flöhretinisahiplenir; ö¤renmeye kapal› dururlar. Önlerinekal›n kibir ve ön yarg› duvarlar› çekip, devrimciprati¤in gerisinden laf etmekle meflguldürler. Hal-buki Maoistler, teori-pratik birli¤i prensibi ve so-mut koflullar›n somut tahlili ilkesi ›fl›¤›nda, dev-rimci kitlelerden ö¤renerek, devrimci ilkelerininve teorik temellerinin verdi¤i yönergelerle ilerle-mektedirler. Tutarl› çizgi ve istikrarl› politik müca-dele, Maoist ideoloji ve ilkelerin k›lavuz al›nma-s›yla mümkündür. K›sacas›, dün süreci anlama-yan yan›lg› sahipleri, bugünkü durumdan sonuç-lar ç›kararak prati¤in verdi¤i dersi iyi okumak zo-rundad›rlar. Aksi halde dün ile bugün aras›nda y›-lan e¤risi çizmekten asla kurtulamazlar.Bu elefltiri ve de¤erlendirme hakk›m›z› kulland›k-tan sonra, konumuza dönerek, dünün yan›lg›s›n›a盤a ç›kararak ve bugünün ö¤rettiklerini özetle-yerek örneklemeye devam edelim.

“Aç›l›m”›n somut ç›kt›lar›: Gaz, cop, gözalt›, tutuklama!

Tasfiyeci sürecin safsatalar›na tav olarak beklen-tilere giren yan›lg›l› siyasi hatt›n tahlil etmesi ge-reken bir durum da, kendili¤inden gelme devrim-ci hareket ya da daha somut bir ifadeyle “kendi-li¤inden iflçi direnifli”nin geliflmesi gerçekli¤idir.fiayet “demokratikleflme”, “çözüm-aç›l›m” yan›lt-macalar›; “tarihi f›rsat” safsatas› ve buna duyulanheves; “bar›fl-kardefllik” türküleri do¤ru zemindeve gerçekçi olsayd›, iflçi ve emekçilerin bu denlia¤›r uygulanan faflist bask› ve sömürü yasalar›n›nzulmü alt›nda açl›¤a-iflsizli¤e terk edilmesi veyafaflist sald›r›lara maruz kalmas› söz konusu ola-mazd›. Faflist sald›r›n›n t›rman›fl gösterdi¤i, bask›-lar›n daha da artt›¤›, linçlerin yayg›nlaflarak ya-fland›¤›na tan›k olmaktay›z. Sormak gerekir;TEKEL emekçilerine hunharca sald›r›lmas› “de-mokratik aç›l›m”›n neresinde durmaktad›r? Gazl›-coplu müdahaleler, neyin “aç›l›m”›n› ifade etmek-tedir? TEKEL iflçilerinin direnifl çad›rlar›na müda-hale haz›rl›¤› kapsam›nda Ankara Emniyeti’ninkarakol bahçesine çad›rlar kurarak yapt›¤› “tatbi-kat”, hangi “aç›l›m”›n haz›rl›¤›d›r acaba?TEKEL iflçilerinin direnifli, “demokratikleflmenin”mahareti olamaz. Tersini savunmak, hakim s›n›fiktidar›n›n a¤z›ndan konuflmak, iflçi direniflinin“demokratikleflme” karfl›t› gerici bir hareket oldu-¤unu söylemek anlam›na gelecektir. Bu ise an-cak, iflah olmaz burjuvalar›n s›n›f tutumu ve dav-ran›fl› olur. Ülke çap›nda geliflen iflçi direniflleri

“demokratikleflme”den kaynakl› de¤il; bilakis fa-flist bask› ve sömürünün ürünüdürler.Devrimci-demokratik kurumlara yönelik sald›r›,tutuklama ve bilumum bask›lar “demokratiklefl-me”nin içeri¤ini anlatmaktad›r. Sadece son birkaçayda, yani tam da “demokratikleflti¤imiz” dö-nemde, 1500 Kürt siyasetçinin tutuklanmas›, sü-recin gerçekli¤ini yeterince a盤a ç›kar›yor. Yal-n›zca bu veri bile, mevcut sürecin hakim s›n›flar›ninisiyatifinde ve politik yönelimi ekseninde gelifl-ti¤ini görmeye yetecek; “tarihi f›rsat” denilen ta-rihsel sald›r›y› sahiplenme yaklafl›m›n›n çürüklü-¤ünü ortaya koyacakt›r. E¤er “ulusal sorunda çözüm” zerrece samimiyetve gerçeklik tafl›sa idi, DTP’nin kapat›lmas›, Kürtulusu ve seçilmifl milletvekillerinin linçe tabi tu-tulmas›, milletvekillerinin vekilliklerinin düflürül-mesi ve yarg›lanmas›, parti üyeleri ve belediyebaflkanlar›n›n tutuklanmas› ya da kelepçelenerekkuyru¤a dizilip teflhir edilmesi, Ahmet Türk flah-s›nda uygulanan onur k›r›c› ›rkç› sald›r› ve küçükdüflürme onursuzlu¤u, çocuklar›n hapse at›lmas›ve katledilmesi gibi olaylarla uzay›p giden millizulüm uygulamalar›, “demokratikleflme” ve “aç›-l›m-çözüm” ad›na yap›lamazd›. Tüm bunlar “de-mokratikleflme” ve “çözüm”ün gerçekte ne oldu-¤unu göstermekle birlikte, yutturulmaya çal›fl›lantasfiyeci amac›n s›r›tan kan›tlar› olmaktan baflkabir anlam ifade etmezler.

Kitlelerden ö¤renmek, süreci anlaman›n önkofluludur

Hakim s›n›flar›n“f›rsatç›l›¤›na” kan›lmamal›d›r

Hakim s›n›flar›n “aç›l›m” ad› alt›nda gelifltirdikleri süreç; baflta Kürt ulusal hareketi olmak üzere, Türkiye-Kuzey Kürdistan komünist vedevrimci hareketini tasfiye etmenin plan›yd›. Bugün süreç geçici olarak ertelenmifl olsa da bu tehlike, özellikle Kürt ulusal hareketiaç›s›ndan ortadan kalkm›fl de¤ildir. Tasfiye sürecinin bir biçimiyle ve kapsaml› olarak gündeme sokulmas› masada durmaktad›r.

Page 9: 2 - 16 Mart 2010 -  Sayı 171

‹STANBUL- Sar›gazi MehmetçikLisesi ö¤rencilerinin TEKEL iflçileri-ne destek vermek amac›yla olufl-turduklar› platformun, 25 fiubatgünü okul içerisinde yapt›¤› eyle-me okul idaresi sald›rd›. Ö¤rencile-rin okul içerisinde yapt›klar› eyle-me tahammül edemeyen okul ida-resi, 27 ö¤renciye soruflturma açt›ve ö¤rencileri okuldan atmaklatehdit etti.26 fiubat’ta Mehmetçik Lisesi ö¤-rencilerinin “Zafer direnen emekçi-nin olacak” yaz›l› pankart açarakyapt›¤› eyleme ise polis sald›rd›.Polisin sald›r›s› sonras›nda DHF

aktivisti Serdar Yap›flkan’›n daaralar›nda bulundu¤u 5 kifli gözal-t›na al›nd›.Ayn› günün akflam› devrimci, de-mokratik kurumlar ö¤rencilere aç›-lan soruflturmalar› ve gözalt›lar›protesto etti. Yap›lan aç›klamada,okul idaresinin keyfiyetçi ve bas-k›c› tutumuna dikkat çekilerek, gö-zalt›na al›nanlar›n serbest b›rak›l-mas› istendi. Yap›lan aç›klaman›nard›ndan da¤›lan kitleye ise polistekrar sald›rd›. Gözalt› terörünüdevam ettiren polis 2 kifliyi dahagözalt›na ald›. Gözalt›na al›nanlardaha sonra serbest b›rak›ld›.

‘Polis defol, liseler bizimdir’: Sar›gaziMehmetçik Lisesi ö¤rencileri, lise-lerdeki okul polisi uygulamas›n› pro-testo etti, okul polisi uygulamas›nakarfl› duyarl›l›k ça¤r›s› yapt›.Demokratik Gençlik Hareketi(DGH) ve Yeni Demokrat Gençlik(YDG) aktivistleri taraf›ndan dü-zenlenen eylemde, ö¤renciler Meh-metçik Lisesi önünde toplanarakDemokrasi Caddesi üzerindeki po-lis noktas›n›n önüne kadar yürüdü.“Katil polis, liselerden defol!” yaz›-l› pankart açan liseliler, “Polis de-fol, liseler bizimdir”, “MehmetçikLisesi direniflin simgesi”, “Bask›lar

bizi y›ld›ramaz” sloganlar› att›.Burada yapt›klar› konuflmalardaokul polisi uygulamas›n›n ö¤renci-ler üzerindeki bask› ve sindirmeyiartt›rmak için yap›ld›¤›n› belirten li-seliler, “Bizler, okulumuzda polis vekameralar›n konumland›r›lmas› ye-rine daha bilimsel bir e¤itim için ça-ba sarfedilmesini istiyoruz” dediler.Ayr›ca, konuflmalarda katliamc› yü-zü her alanda teflhir olmufl polisin li-selerde devrimci ve muhalif ö¤ren-cileri sindirmek ve susturmaktanbaflka bir amaç tafl›mad›¤› vurgula-n›rken, ö¤renciler liselerdeki polisuygulamas›na karfl› tepki gösterme-si için halka ça¤r›da bulundular.

Yaflad›¤›m›z yüzy›l yeni geliflmelere tan›kl›k edi-yor. 2008 yaz› itibariyle iflas bayra¤›n› çekenemperyalist-kapitalist dünya sistemi, ekonomikbuhran›n› “mali krizi” olarak beyan etse de, ya-p›sal oldu¤unu gizleyemedi. ‹kinci y›l›na yaklafl-t›¤›m›z uzun dönem krizinin bilançosu gün geç-tikçe büyüyor. Lakin egemenleri en çok telafladüflüren sermayenin tavan yapmamas›ndan zi-yade, sosyal durumun taban yapma ihtimalidir.‹flte bu özgülde, özel mülkiyet dünyas›n›n en sis-temli, en geliflmifl boyutu burjuva üretim iliflkile-ri, ç›k›n›ndaki çeliflkileri ulu orta savuflturmaktangeri kalmad›. Ve o eski “bar›fl” masal›n› yinele-meye bafllad›: ‘Ekonomik istikrars›zl›k sosyal bu-nal›ma sebebiyet verebilir. Ülke bar›fl› tehlikeyegirebilir.’ Geçti¤imiz günlerde Tel Aviv’de 10’nun-cusu gerçekleflen, "Herzliya Konferans›’nda", busözleri dile getiren IMF baflkan› Kahn, sosyal pat-lamalar›n günümüz dünyas›nda birinci tehtit ol-du¤una iflaret ederek, sosyal tansiyonun, bir ül-kenin iç güvenli¤ini sarst›¤›n› üzerine basa basavurgulad›. Vermek istedi¤i mesaj çok aç›kt›. Krizderinleflecek, yoksullaflma alabildi¤ince yayg›n-laflacak, açl›k s›n›r›na on milyonlarca ve yüz mil-yonlarcas› sürüklenecek. Ezilen y›¤›nlar›n öfkeselinin, bu yoksullu¤u yaratan emperyalist-kapi-

talist dünya sistemine yönelme ihtimali artacak-t›r. Her bir halkada öncüsüyle buluflmas› duru-munda, ezilen s›n›flar›n örgütlü mücadelesi, dün-ya gericili¤ini darbeleme ihtimali yükselecektir.O yüzden tüm haz›rl›klar›n “tansiyona” göre ya-p›lmas› gerekir. “Yeni” denilerek temcit pilav›olarak piyasaya sürülen ise iç çat›flmalar› önle-mek için IMF kredileridir. 1999 Asya krizi sonras›da benzer kredi fonlar› gündeme gelmiflti. O dö-nemde krizden en çok etkilenen ülkelerin bafl›n-da gelen Brezilya, “sosyal refah” projeli kredi fon-lar›n› silahlanmaya ve polis gücünü art›rmayakullanm›flt›. Ayn› durum yine ülkemizde ve di¤eryar›-sömürge ülkelerde de yaflanm›flt›. Uluslara-ras› sermaye izledi¤i bu yöntemle hem devriminf›rt›na merkezi olan ülkelerde, burjuva üretimiliflkilerinin temellü¤ünü garanti alt›na alm›fl,hem de verdi¤i kredilerle bu ülkeleri bir dizi “re-form" eflli¤inde emperyalist-kapitalist dünya sis-temine daha da ba¤›ml› k›lm›flt›. Kahn’›n konfe-rans boyunca dillendirdi¤i “politik istikrar” burju-va aymazl›¤›n bayra¤› olarak dalgaland›. S›n›f ç›-kar› gere¤i, ‘kriz de olsa kendime pay biçerim’türküsünü okudu. Uzun dönem krizinin ikincievresinde ortaya ç›kacak bahsi geçen yeni yö-nelim yar›-sömürge ülkelerde bir dizi sald›r›larla

gerçekleflecektir. Bu sald›r›lar›n birinci aya¤›n›sosyal ve ulusal kurtulufl mücadelelerini verendevrimci örgütlerin tasfiyesi olarak öngörülmek-tedir. Ülkemizdeki “aç›l›m”, “demokratikleflme”bu mercekten görülmelidir. Sald›r›lar›n ikinciaya¤›n›, IMF kredi fonlar›n›n yar›-sömürge ülke-lere akmas›yla birlikte, ülke ekonomisinin em-peryalist-kapitalist dünya sitemine daha fazlaentegresi için uygulanacak olan y›k›m paketleri-yele gerçekleflecektir. Zira flu anda 4-C flahs›ndaemekçilerin yürüttü¤ü kavga, bu sürecin ›s›nmahaz›rl›klar› olarak görülebilir. Sald›r›n›n üçüncüaya¤›n› ise, yukar›da s›ralad›¤›m›z iki aflaman›nsonucunda, yoksullar ordusunun ve bu orduylaefl de¤erde öfkelerinin büyümesi sonucunda,ezilenlerin taleplerini bast›rmak için, TC’nin s›n›fkarakteri gere¤i, tüm halk üzerinde faflizm sopa-s› eksik edilmemeye çal›fl›lacakt›r. Uluslararas›sermayenin yeni yönelimi, “bar›fl”, “politik istik-rar”, “yaflam standartlar›n›n iyilefltirilmesi” safsa-talar› alt›nda bir tane gerçekli¤e iflaret etmekte-dir. Burjuva üretim iliflkilerinin tekrardan orga-nizsayonu için tüm mavralar caiz durumundad›r.Bizimkisi gibi yar›-sömürge/yar›-feodal ülkelerin,emperyalist burjuvazinin istikrarlar›n›n kilit hal-kas›n› oluflturduklar›n› söylersek abartm›fl olma-

y›z. Zira IMF bir yandan ekonomik arenada tümdünya pazar› üzerinde yeni sömürü iliflkileri kon-septleri haz›rlarken, dünya gericili¤inin bafl aktö-rü ABD emperyalizmi ise bölgesel savafllar› güç-lendirmek için (ki bu bölgesel savafllarda yar›-sö-mürgelerde gerçeklefltirilecektir) 700 küsür mil-yar dolarl›k bir savafl bütçesini deklare etti. Ulus-lararas› camiadaki son yaflan›lan bu geliflmeler,aç›kça göstermektedir ki dünya gericili¤i, içeri-sinde bulundu¤u batakl›ktan kurtulup, kendi er-kini sa¤lamlaflt›rabilmek için, dünya halklar›naher türlü katliam ve sald›r› siyasetini izlemektençekinmeyecektir. Uluslararas› geliflmelerin ülke-miz versiyonuna bakt›¤›m›zda, BOP’un efl baflka-n› Erdo¤an’›n görev bilinciyle nas›l hareket ettti-¤ini görürüz. IMF sald›r› politikalar›n›n adeta birlaboratuvar› durumunda olan Türkiye-KuzeyKürdistan, 4-C ile gündemini korumaktad›r.TEKEL iflçilerinin direnifli karfl›l›¤›nda, egemen s›-n›flar›n “yan gelip yatma dönemi bitti” tehtitle-ri, gerçekleri a盤a ç›karmaktad›r. Emperyaliz-min tafleronu durumundaki gerici s›n›flar›n dö-nem temsilcisi AKP’nin sald›rgan bir tav›ra gir-mesi, basit bir emir komuta zincirinin son halka-s› konumunda oldu¤unu göstermektedir. Evet!Bu kavga, ne sadece AKP hükümetine, ne de

yerli gerici s›n›flar›n baflka bir siyasal temsilcisi-ne karfl› verilmektedir. Kapitalizmin yap›sal buh-ran›n›n ikinci aflama yap›land›rmas›n›n ülkemizs›n›rlar›na düflen politik maddileflmesidir. Bin-lerce emekçinin Ankara’n›n ayaz›na ra¤men de-mokratik taleplerinin hayat hakk› bulmas› içiniçerisinde bulunduklar› eylem, niyetten ba¤›m-s›z demokratik taleplerin d›fl›na ç›km›fl, emper-yalizmin yerli markas› 4-C’ye ve de onun sald›r›konseptine karfl› durufl sergilemifltir. Eyleminiçeri¤i demokratiktir, emekçilerin yükledi¤i mis-yon budur. Ama karfl› direnifle geçtikleri salt birburjuva yasas› de¤il, dünya gericili¤inin taktik-sel yönelimidir. Bu anlamda, direniflin zafereulaflmas› bizler aç›s›ndan de¤iflik bir anlam ka-zanmaktad›r. Demokratik Halk Gençli¤i’ne dü-flen görev, süreci tüm yanlar›yla ezilen emekçi-lere anlatarak, sistemin bütünlüklü teflhiri ger-çeklefltirmek ve mutlak suretle içerisinde bu-lundu¤u an› Yeni Demokratik Devrim’in parças›haline dönüfltürmektir. Unutulmamal›d›r ki, biz-leri ekonomist, sendikalist, reformist çal›flmagruplar›ndan ay›racak olan, bayraklar›m›z de¤il,bilinçli eylem yönelimimizdir. Proleterya önder-li¤inde ezilen s›n›flar›n haz›rl›¤› bu bilimsel do¤-ruya iflaret etmelidir.

“Herzilya Konferans›” ve s›n›fsal haz›rl›kS‹NAN ÇAKIRO⁄LUGENÇ YORUM

2-16 MART 2010DEVRiMCi DEMOKRASi GGEENNÇÇLL‹‹KK 9

ADANA- Çukurova Üniversitesiö¤rencileri yemekhane ve ula-fl›ma yap›lan zamlar›n geri çe-kilmesi talebiyle eylem bafllat-t›. Üniversite yönetiminin zam-larda geri ad›m atmayaca¤›n›belirtmesi üzerine ise ö¤renci-ler mücadelelerini büyütecek-lerini belirttiler.Çukurova Üniversitesi’nde ye-mekhane ve ulafl›ma zam yap›l-mas› üzerine, zamlar›n geri

al›nmas› talebiyle ö¤rencilertaraf›ndan kampanya bafllat›l-d›. Zamlara karfl› imza topla-yan, bildiri da¤›tan, simit-ayranyeme protestosu yapan ö¤ren-ciler, ‘Zamlara Karfl› Ö¤renciPlatformu’nu oluflturdu. Plat-form üyeleri taraf›ndan yap›lançal›flmalar 24 fiubat tarihindetoplad›klar› imzalar› üniversiteyönetimine vermek için Kara-deniz Cafe önünde toplanarak,

rektörlük binas›na yürüdüler.Toplad›klar› imzalar› rektörlü-¤e teslim eden ö¤renciler dahasonra bir aç›klama yapt›. Plat-form üyeleri ad›na yap›lan aç›k-lamada, “Bütün g›da maddele-rine, elektri¤e, suya, giyim-ku-flama her geçen gün yeni zam-lar geliyor. fiimdi de ulafl›m veyemekhane ücretlerine zamgeldi. Ço¤umuz iflçi ve emekçiailelerin çocuklar›y›z. Aileleri-

mizin ald›klar› ücret açl›k s›n›r›-n›n alt›nda. Tüketim maddele-rine yap›lan bunca zamlar›nkarfl›s›nda ailelerimizin anneve babam›z›n maafllar›na yap›-lan zam komik rakamlar oldu.Biz üniversite ö¤rencileri; ye-mekhane ve ulafl›m zamlar›n›ngeri çekilmesini istiyoruz. ‹çin-de at ve eflek eti olmayan sa¤-l›kl› ve ucuz yemek istiyoruz.Okul ve yurt aras› ulafl›m ücret-

siz olsun. Anadilde paras›z vebilimsel e¤itim hakk›m›z›n en-gellenmemesini istiyoruz.” de-nildi. Aç›klaman›n ard›ndanrektörle görüflen ö¤renciler,rektörlü¤ün, zamlar› geri çek-meyece¤ini ve bu noktada ya-pabilece¤i bir fley olmad›¤›n›belirtti¤ini bildirdiler. Bununüzerine ö¤renciler, mücadelele-rini büyüterek sürdüreceklerinibelirttiler.

Zamlara karfl› ö¤rencilerin mücadelesi büyüyor

ESK‹fiEH‹R- Devrimci, demok-rat ve yurtsever ö¤renciler üze-rindeki polis, üniversite idaresive sivil faflistlerin ortaklafla yü-rüttükleri sald›r›n›n son örne¤iEskiflehir’de yafland›.Geçti¤imiz y›l YÖK’ün kurulufl y›l-dönümünü protesto etmek içinbildiri da¤›tan ö¤rencilere öncesivil faflistler, ard›ndan da ÖGBve polisler sard›rm›flt›. Faflist sal-d›r›lara maruz kalan ö¤rencilerebir de okuduklar› üniversite ta-raf›ndan dava aç›lm›flt›.Osmangazi ve Anadolu Üniver-sitesi rektörlüklerinin devrimci,demokrat ve yurtsever ö¤renci-

lere açt›¤› soruflturmalardanbaz›lar› sonuçland›. OsmangaziÜniversitesi Rektörlü¤ü taraf›n-dan aç›lan soruflturmada; 9 ö¤-renciden ikisine birer y›l uzak-laflt›rma, bir ö¤renciye iseYÖK’ten men cezas› verildi.Anadolu Üniversitesi'ndeki so-ruflturmalar belirsizli¤ini korur-ken, demokrasi havarisi kesilenüniversite yönetiminin maskesibir kez daha düfltü. Devrimci,demokrat ve yurtsever ö¤renci-ler ise yap›lanlar›n kendileriniy›ld›ramayaca¤›n› ve mücadele-lerini geriletemeyece¤ini belirt-tiler.

Faflistler sald›rd›; idare,e¤itim haklar›n› ald›

KOCAEL‹- Kocaeli Üniversite-si'nde bas›n aç›klamas› yapmakisteyen ö¤rencilere Özel Güven-lik Birimi (ÖGB) görevlileri sal-d›rd›.Kocaeli Üniversitesi’nde geçendönem demokratik haklar›n›kullanarak eylem yapan 68 ö¤-renciye okul yönetimi taraf›n-dan soruflturmalar aç›lm›flt›. So-ruflturman›n geri çekilmesi tale-biyle devrimci, demokrat ö¤-renciler taraf›ndan oluflturulanSoruflturma Karfl›t› Platformurektörlük binas› önünde aç›kla-ma yapmak istedi.Ö¤rencilerin, rektörlük önünegitmelerine engel olmak isteyenÖGB, ö¤rencilerin kararl› duruflusonras›nda ö¤rencilere sald›rd›.Sald›r›n›n ard›ndan rektörlük bi-nas› önüne yürüme ›srar›n› sür-düren ö¤renciler, ÖGB barikat›n›aflt›, rektörlük binas› önündeaç›klamalar›n› yapt›.

Platform taraf›ndan yap›lan aç›k-lamada hükümetin d›flar›da TE-KEL, Marmaray, Esenyurt Bele-diyesi, ‹tfaiye, Mu¤la Yata¤anTermik Santrali iflçilerine karfl›yürüttü¤ü sald›r›lar›n›n üniversi-tede de YÖK taraf›ndan yürütül-dü¤ü dile getirildi. Üniversitele-rinde Ayd›n Erdem’i anma yürü-yüflüne kat›ld›klar›, TOBB (Türki-ye Odalar ve Borsalar Birli¤i)baflkan› R›fat Hisarc›o¤lu’nu pro-testo ettikleri gerekçesiyle 68ö¤renci ve Hacettepe Üniversite-si’nde TEKEL iflçilerinin direniflinisahiplenen 96 ö¤renci hakk›ndaaç›lan soruflturmalar›n hiçbir hu-kuki dayana¤›n›n olmad›¤› belir-tildi. Aç›klaman›n sonunda “Bu-radan Kocaeli Üniversitesi Rek-törlü¤ü’ne, dekanl›klara sesleni-yoruz: Dayatt›¤›n›z disiplin yö-netmelikleri ve soruflturmalarlabizleri susturamazs›n›z. Susma-yaca¤›z.” ifadelerine yer verildi.

Soruflturma protesto-suna ÖGB sald›rd›

Lise ö¤rencilerine polis sald›r›s›

MMEERRSS‹‹NN-- Amed’de 6 Aral›k günü ç›kanolaylarda polis kurflunuyla katledilen Ayd›nErdem için okullar›nda anma yapan 36 ö¤-renciye Mersin Cumhuriyet Baflsavc›l›¤› tara-f›ndan soruflturma aç›ld›. Soruflturma gerek-

çesi ise izinsiz bas›n aç›klamas› yapmak veslogan atmak olarak gösterildi. Soruflturmaterörünün baflka boyutu ise ö¤rencilerin aile-lerine gönderilen yalan yanl›fl, sapt›r›lm›fl bel-geler. Bu belgelerde yasad›fl› eylemlere ka-

t›lmak gibi ifadeler göze çarparken, burada-ki amaç ise ö¤rencileri ve aileleri karfl› karfl›-ya getirmek, devrimci, demokrat ve yurtse-ver ö¤rencileri yaln›zlaflt›rmak ve mücadele-nin d›fl›na itmek.

Ö¤rencilere ‘yasad›fl›’ bas›n aç›klamas›ndan soruflturma

Page 10: 2 - 16 Mart 2010 -  Sayı 171

2-16 MART 2010 DEVRiMCi DEMOKRASiDDÜÜNNYYAA10

Hindistan’da Birleflik Parti alt›nc› y›l›na girerken,Hindistan Komünist Partisi (Maoist) Politbürosutaraf›ndan 2009’un de¤erlendirilmesi yap›ld›.Maoist parti taraf›ndan yap›lan de¤erlendirmeyisiz okuyucular›m›zla paylafl›yoruz:

Son bir y›ldaki geliflmeler2009 de¤erlendirmesini Özellikle; gerilla savafl›-n› hareketli savafla ve HGKO’yu HKO'ya dönüfltü-rerek, Parti'nin ‘Üs Alanlar› ‹nfla Etme Bafl Göre-vi'ne karfl›l›k olarak, savafl cephesinde düflmankuvvetleri taraf›ndan devrimci mücadeleleri ez-mek için yap›lan giriflimleri bofla ç›karan önemligeliflmeler yaflanm›flt›r. Önceki y›l tarihi Nayagarhbask›n› ve Andra Pradesh s›n›r› yak›nlar›nda Chit-rakonda (Ballimela) Baraj›'ndaki 18 ifl arac›n›n im-ha edilmesinden sonra, içinde bulundu¤umuz y›ldüflman kuvvetlerine sald›r› konusunda önemlibir at›l›m y›l› olmufltur. Son bir y›lda 300 civar›n-da güvenlik eleman› imha edilmifl ve özellikleDandakaranya'da yeni halk iktidar› daha da sa¤-lamlaflt›r›lm›flt›r. Salwa Judum ve devletin gericikuvvetleri taraf›ndan yap›lan fliddetli sald›r›larara¤men Janathana Sarkars* fleklinde yeni ortayaç›kan demokratik iktidar ülke çap›nda büyük il-ham kayna¤› olmufltur.

Geçmifl bir y›la bakarsak, befl temel kazan›m saptayabiliriz:(I) Birincisi ve en önemlisi; bir tak›m büyük gerillaeylemleri ve çok say›da küçük eylemlerden olu-flan, bu y›l daha baflar›l› uygulanan TCOC (Taktik-sel Karfl› Sald›r›) olmufltur. Bölgelerimizin ço¤undaeylem ve düflmana verdirilen kay›p say›s›ndaönemli bir art›fl olmufltur. Geçti¤imiz bir y›l içinde,cesur HGKO'muz, halk milis kuvvetleri ve devrim-ci kitleler 300'den fazla polis, komando ve mer-kezi kuvveti imha etmifltir. Çok daha büyük say›-da düflman kuvveti ise sald›r›lar›m›z s›ras›nda ya-ralanm›flt›r. Bu halk savafl›n›n genel geliflimindeönemli bir ilerleme olmufltur.Direniflimiz, özellikle 15. Lok Sabha* seçimleri za-man›ndan bu yana belirleyici olmufltur. 150'ninüzerinde düflman personeli bu dört ay esnas›ndaimha edildi. Düflman kuvvetlerine yönelik bu pu-sular, bask›nlar ve sald›r›lar esnas›nda, kuvvetle-rimiz taraf›ndan büyük cesaret gösterildi. YoldaflAshutosh'un yakalanmas›na, Yoldafl Vikas'›n yar-g›s›z infaz›na karfl› ve Lalgarh hareketine destekiçin yap›lan bandh* ça¤r›lar› esnas›nda kitleselprotestolar gerçeklefltirildi. Örne¤in; 2009'da Ni-san'dan Haziran ay›na kadarki sadece üç ayl›k za-man diliminde, B-J bölgesinde [Bihar-Jharkhand]50'nin üzerinde düflman kuvveti öldürüldü ve biro kadar› da yaraland›. DK'de [Dandakaranya-- or-ta ve do¤u Hindistan'da befl eyalet üzerine yay›-lan ormanl›k alan] düflman kuvvetlerini bezdirenve saflar›nda panik yaratan düzenli bir temeldeeylemler sürüyor. Son alt› ayda düflman›n kay›p-lar›na flahit olmad›¤›m›z bir hafta geçmemifltir.Bu, Maoist alanlarda faaliyet yürüten dehflete ka-p›lm›fl düflman kuvvetlerinin morali üzerinde mu-azzam bir etki b›rakm›flt›r.(II) ‹kincisi; geçen y›lda, Dandakaranya'daki halk›nsiyasi iktidar› Janathana Sarkars'›m›z›n organlar›n-da büyüme ve sa¤lamlaflma görülmüfltür. Halkiktidar› organlar›m›z yüzlerce yeni köye yay›lm›flve tümen düzeyinde güçlenmifltir. Halk iktidar›organlar›n›n geniflleyen fonksiyonlar›n› yans›tanbir geliflme de; Janathana Sarkars alt›ndaki mev-cut sekiz departmana bir tanesi daha, ticaret vesanayi departman› eklenmesi olmufltur. Halk yö-netimlerimizi temsilen yay›nlanan Lokur Adhikarad›ndaki Gondi dilinde ç›kan bir dergi de May›s2009'da yay›n hayat›na bafllam›flt›r. Halk yöne-timlerimizin güçlenmesi ve genifllemesi; her yer-deki ezilen insanlara bir ilham olurken, iflleyen birdemokrasiye dayal› bu yeni alternatif iktidar mo-dellerini ve halk›n ihtiyaçlar›na ve yerel kaynak-lara dayanan kalk›nma modellerini ezmek içincan atan emperyalistler ve Hindistan'›n gerici ha-kim s›n›flar› için de bir kabus olmufltur.

(III) Üçüncüsü; yabanc› merkezli endüstriyel pro-jeler için köylülerin topraklar›na el koyma plan-lar›ndan vazgeçmesi için CPM'yi [Hindistan Ko-münist Partisi-Marksist, Bat› Bengal'i yönetenparti] zorlayan Nandigram halk›n›n silahl› kitleselmücadelelerine tan›k olduk. Bunu, Lalgarh veçevre bölgelerindeki sosyal-faflist CPM yönetimi-ne ve devlete karfl› tarihi baflkald›r› izledi. Silahl›kitlesel ayaklanma, devleti ve polis kuvvetlerinihedef alan bütünüyle politik bir eylemdi. Kitlelergeleneksel silahlar›yla donanm›fl binler halindeortaya ç›km›fl ve eyalet yönetiminin yedi aydanfazla bir zaman boyunca alanlar›na girmesini en-gellemifllerdi. Benimsenen mücadele flekilleri

flunlard›: Polise yiyecek ve su vermeyerek ger-çeklefltirilen sosyal boykot, bölgedeki polis mer-kezleri ve kamplar›na yönelik gherao*, polis sal-d›r›lar›na karfl› fiziki direnifl ve onlar› bölge d›fl›naatma, barikatlar kurma.Bu mücadelelerin tarihi önemi; sadece binlerceinsan›n silahlarla kat›ld›¤› yeni bir tür kitle direni-flini öne ç›karmas›nda de¤il, ayr›ca otuz y›ldanuzun bir süredir Bat› Bengal halk›na hükmedenCPM sosyal faflistlerini teflhir etmede de önemlirol oynamas›nda yat›yor. Yan› s›ra bölge insanla-r› shramdan*a dayal› kalk›nma ifllerini - yol yap›-m›, sulama projeleri, sa¤l›k merkezleri ve kabileçocuklar› için e¤itim gibi, geçen 30 y›l boyuncayoz CPM fleflerinin ihmal etti¤i ifller - üstlendiler.Singur, Nandigram ve özellikle de Lalgarh, otuzy›ldan fazla bir süre boyunca sosyal faflistlerinkat› idaresi alt›nda kalm›fl Bat› Bengal yönetimi-nin çehresini de¤ifltirmifllerdir.Büyük flirketlere 10 milyon kadar dönüm devret-mesi beklenen projeler yüzünden gerçekleflenkitlesel zorunlu göç politikalar›na karfl›, Parti ön-derli¤i alt›nda di¤er ilerici güçlerle birlikte yayg›nkitle harekeleri de olmufltur. Andra Pradesh -Vishaka'da boksit madencili¤ine ve Posco'da veOrissa'n›n baflka yerlerindeki madencilik projele-rine karfl› büyük mücadeleler verilmifltir; Chhat-tisgarh'ta uyanan kitleler sadece Lohandigu-da'daki Tata iflletmesinin faaliyetini de¤il, KuzeyBastar'da gerçeklefltirilmesi planlanan devasaprojeleri de engellemifllerdir; keza Jharkhand'da-ki dev madencilik projelerine karfl› da direnilmifl-tir. Bunlara paralel olarak; topraklar›m›z›n, zen-ginli¤imizin ve kaynaklar›m›z›n [Uttar Pradesh'deGanga Express Highway, SEZ*ler vs. örnekleri gi-bi komprador bürokrat burjuvaziye ve emper-yalistlere peflkefl çekilmesine ve zorunlu göçlerekarfl› ülke çap›nda pek çok hareket de olmufltur.Tüm bu hareketlerde partimiz yeni deneyimlerkazanarak önemli bir rol oynam›flt›r.

(IV) Dördüncüsü; devrimci kitlelerin aktif yard›m›-n› da alan HGKO kuvvetlerimiz, Bihar - Lakkisara-i'›n çevre kasabas›nda gündüz vakti cüretkar veiyi planlanm›fl bir bask›nla sevilen liderimiz Yol-dafl Sunirmal'› - politbüro üyesi - düflman elindenkurtarm›flt›r. Önder yoldafllar›m›z›n süregiden ka-y›plar› aç›s›ndan bu destans› eylem büyük bir et-ki yaratm›fl ve Chidambaram kli¤inin yüzüne birflaplak indirmifltir. Bu, hapishanelerde destans›mücadelelere önderlik eden yüzlerce tutsak içinbir umut yaratm›fl, düflman saflar›nda pani¤e ne-den olmufl ve Partinin tüm kademelerinde vekitleler aras›nda güveni art›rm›flt›r.

(V) Ülke yönetimindeki bir di¤er önemli bir etkiise Lok Sabha seçimleri s›ras›nda Parti taraf›ndanbafllat›lan ülke çap›nda yayg›n boykot idi. Maoistetki alt›ndaki bölgelerde üç haftadan uzun bir sü-redir merkezi ve eyalet polis kuvvetlerinin büyükbirliklerinin varl›¤›na ra¤men; Partimiz, HGKO,halk iktidar›n›n devrimci organlar› ve kitle örgüt-leri halk› umutsuzca oy kullanmaya zorlayan si-lahl› düflman kuvvetlerine karfl› bir tak›m taktik-sel karfl› sald›r›lar yapman›n yan› s›ra kitleye yö-nelik politik propaganda kampanyas› da gerçek-

lefltirmifllerdir. Bizim propagandam›z o kadar et-kiliydi ki; Dandakaranya, Bihar ve Jharkhand'›npek çok k›sm›, Bat› Midnapore, Bankura ve Purliabölgelerinde politik partiler taraf›ndan neredeyseseçim çal›flmas› yap›lamam›fl; Bat› Bengal'in Lal-garh bölgesinde, Malkangiri, Koraput, Gajapati,Ganjam, Rayagada'›n k›s›mlar›nda ve Orissa'n›ndi¤er bölgelerinde ve baflka yerlerde neredeysetopyekun bir boykot gerçekleflmifltir. Yan› s›ra;hakim s›n›flar›n ülkeyi ve insanlar› talan etmele-rine meflruiyet kazand›ran pahal› bir çal›flmadanbaflka bir fley olmayan demokratik sürecin sahtedo¤as›na maruz kalan ülkenin farkl› bölgelerindeciddi e¤itim kampanyalar› yap›lm›flt›r.

(VI) Özellikle az›nl›klara ve ülkenin dalit*lerineçokça umut veren bir di¤er önemli hadise, Oris-sa - Kandhamal'da VHP faflisti Swami Laxmana-nanda'n›n infaz› idi. RSS*, VHP*, Bajrang Dal*vs.'nin faflist çeteleri; Gujarat'ta ve baflka yerler-deki Müslümanlara karfl› soyk›r›m› sürdürmenin,Orissa'da H›ristiyanlara tantanayla sald›rman›n,dalitlere sald›r›y› ve ayr›mc›l›¤› k›flk›rtman›n -do¤rudan olsun dolayl› olsun devlet iflbirli¤iyle-arac› olmufllard›r. Laxmanananda ve di¤er RSS-VHP liderlerine yönelik eylemin büyük politik et-kisi; Maoistlerin, kendilerine yönelik sald›r›lara veayr›mc›l›¤a karfl› az›nl›k ve dalitlerin yan›nda du-rarak her zaman en önde olaca¤› umudunuuyand›rm›flt›r.Bu önemli geliflmelere ra¤men, son bir y›lda cid-di kay›plar›m›z da oldu. Son bir kaç y›lda karfl›lafl-t›¤›m›z önder yoldafllar›n kay›plar›, bu y›l içerisin-de de Partiyi ve hareketi ciddi bir biçimde etkile-yerek devam etti. Sevilen yoldafl›m›z ve merkezkomite üyemiz Yoldafl Vikas'› kaybettik ve Yol-dafl Ashutosh - merkez komite üyesi - gibiönemli bir tutsak verdik.Geçen bir y›lda ülkede Maoist hareketin gelifli-mindeki bu önemli geliflmelerin kitlelerde büyükbir umut uyand›rmas›na ra¤men, ülkenin büyük-lü¤üne ve büyük kentsel ve düzlük alanlardakiyetersiz etkimize bak›l›rsa, Partinin Bafl Görevinigerçeklefltirme perspektifiyle silahl› mücadeleyiülke çap›nda yayg›nlaflt›rmaya yap›lan vurguylabirlikte, Parti, hareketi yeni yeni alanlara yaymakonusunda ciddi zorluklarla karfl› karfl›ya kal›yor.

Zorluklar ve GörevlerYukar›da aç›klanan durum, beraberinde Partininönüne afla¤›daki zorluk ve görevleri koyuyor:1) Partiyi tamamen Bolfleviklefltirmek için ciddiad›mlar at: (a) Tüm proleter olmayan e¤ilimler-den kurtul (b) Maoist bir çal›flma ve önderlik tar-z›n› benimse; Partinin kitlelerle, önderli¤in kadro-larla tam bir entegrasyonuyla, komitelerin herdüzeyde görevini yerine getirdi¤inden emin ol (c)Bütün faaliyetlerimizde do¤ru bir s›n›f çizgisi vekitle çizgisi benimse.2) Partiye daha fazla kat›l›m sa¤layarak kendikuvvetlerimizi infla etmek ve tüm parti güçleriniideolojik ve politik olarak gelifltirmek için büyü-yen kriz durumundan faydalan. Proleter olma-yan e¤ilimlerin somut tezahürlerini somut bir fle-kilde saptayarak etkili bir flekilde düzeltme kam-panyas› bafllat.

3) Silahl› mücadele alanlar›nda halk savafl›n› yo¤un-laflt›rmak için ve savafl› ve devrimci hareketi ülke-nin yeni yeni alanlar›na yayma hedefiyle, baflkabölgelerde partiyi kitlelerin derinliklerinde infla et-mek için mevcut kriz içindeki durumdan faydalan.4) Hakim s›n›flar›n büyüyen çok yönlü faflist sald›-r›s›n› gö¤üsleyebilmek için Partiyi, HGKO'yu ve kit-leleri haz›rla. LIC belgemizin derinlikli bir flekildeçal›fl›lmas› yoluyla ve özellikle kendi faaliyet alan-lar›m›zdaki düflman taraf›ndan at›lan somut ad›m-lar› inceleyerek düflman›n yöntemlerini tamam›y-la ö¤renmeye yönelik özel giriflimlerde bulun.5) Belirli sorunlar›n kayna¤›na inerek tüm düzey-lerdeki önder yoldafllar›n sürekli kayb›n› engelle-mek için ciddi ad›mlar at, yan› s›ra devrimci ha-reketi gelifltirme esnas›nda yeni önderlik olufl-turmak için süreli planlar gelifltir.6) Düflman›n bizi yaln›zlaflt›rma giriflimlerini gö-¤üsle ve gerici güçlere karfl› tüm ilerici güçlerleve özellikle de milliyet güçleriyle genifl birleflikcepheler infla et.7) Partinin gizli yap›lar›n› infla etmeye ve güçlen-dirmeye özel bir önem ver ve devrimci kitle pra-ti¤i yoluyla güçlü, sa¤lam, politik ve örgütlü birkitle temeli olufltur.8) Dünyada büyüyen kriz durumundan ve onunülkemizdeki etkisinden faydalanmak için krizinkendi faaliyet alanlar›m›zdaki somut d›flavurum-lar›n›n etkili taktiklere dönüfltürülecek somuttahlili yoluyla inisiyatif al. Kapitalist sistemdekiefli benzeri görülmemifl krizin ›fl›¤›nda büyük halkayaklanmalar› ihtimalini görerek, kitleleri sadecetalepleri üzerinden uyarmak için de¤il, ayn› za-manda onlar› politik mücadelelere ve mevcutadaletsiz sisteme karfl› mücadeleye çekmek içinde zaman›nda ve etkili müdahaleler yap.9) Günün tüm meselelerine karfl› etkili politikmüdahalelerde bulunarak Partiyi ülkenin yöneti-minde önemli bir politik kurulufl olarak kan›tla.Politik müdahale; genifl kitleleri sorunlar üzerineçekecek kitle propagandas›na, ajitasyona ve se-çici askeri eylemlere yol açmal›d›r.

ÇEV‹R‹ NOTLARI*HGKO: Halk Gerilla Kurtulufl OrdusuJanathana Sarkars: Halk YönetimiLok Sabha: Hindistan ParlamentosuBandh: Hint dilinde 'kapal›' anlam›na geliyor. GüneyAsya'da tipik bir protesto flekli. Bir tür genel grev vesivil itaatsizlik.Gherao: Bengal dilinde 'etraf›n› çevirme' anlam›na ge-liyor. Güney Asya'da bir di¤er tipik protesto flekli. ‹n-sanlar talepleri karfl›lana kadar bir politikac›y› ya dadevlet binas›n› çevrelerler.Shramdan: Gönüllü iflçilikSEZ: Special Economic Zones, "Özel ‹ktisadi Bölgeler"Dalit: Hindistan'da kast sisteminde en alt tabaka in-sanlar›VHP: ViÊvaa Hind� Pariad, "Dünya Hintli Konseyi"RSS: Rashtriya Swayamsevak Sangh, "Milli GönüllülerTeflkilat›"Bajrang Da: VHP gençlik teflkilat›Bu aç›klama, 7 Ekim 2009 tarihinde, HKP(Maoist) res-mi yay›n organ› olan Maoist Enformasyon Bülteni’ndeyay›nlanm›flt›r.

Çeviri: Solun Do¤usu

HKP (Maoist)’in 2009 de¤erlendirmesi

ABD’nin birçok silahtanoluflturdu¤u savunma pake-tini Çin ile s›n›r komflusuolan Tayvan’a satmas›, ikiemperyalist güç aras›ndakigerilimi artt›rd›. Çin’inABD’ye sert yan›t verdi¤igeliflmelerde, ABD'nin Tay-van'a silah satma karar›n›nÇin'in ulusal güvenli¤ine vetemel ç›karlar›na büyük za-rar verdi¤i aç›kland›. ÇinSavunma Bakanl›¤› Sözcü-sü K›demli Albay HuangXueping, bu tür davran›flla-r›n iki ülke ordular› aras›n-daki iliflkileri baltalad›¤› gibi,hem iki ülke aras›ndaki ifl-birli¤ine, hem de TayvanBo¤az›'ndaki bar›fl ve istik-rara tehdit oluflturdu¤unuifade etti.ABD’nin Çin’in burnunun di-bindeki ada ülkesi Tayvan’asatt›¤› silahlar konusunda“Amerika Tayvan’a gerçektene sat›yor?” sorular› ak›llaragelirken, bu durum iki em-peryalist güç aras›ndaki da-lafl›n art›¤›n› gösteriyor.ABD’nin Rusya s›n›r›na yer-lefltirdi¤i füze sistemi tart›fl-malar› hala devam ederken,bu sefer de Çin üzerindebask› kurmay› amaçlayarakTayvan’a satt›¤› silahlar,ABD’nin Çin’e de ayn› takti-¤i uygulayaca¤› düflünülü-yor.ABD ve Çin aras›ndaki Tay-van gerilimi olarak ortayaç›kan gerilim, iki emperya-list güç aras›ndaki ç›kar da-

laflan›n ifadesi. Zira Tay-van’›n kendisini savunaca¤›pek fazla düflman› yok. Tekbir tane var ve o da esasenTayvan üzerinde egemenlikiddias›nda bulunan ve resmiba¤›ms›zl›k ilan etti¤i takdir-de aday› sürekli olarak ifl-galle tehdit eden Çin. Tayvan’›n savunma ihtiyaç-lar› için haz›rlanan 6.4 mil-yar dolarl›k pakette; 114adet PAC-3 patriot füzesi,60 adet UH-60M BlackHawk helikopter, iki adetOsprey s›n›f› may›n taramagemisi, 12 adet ATM-84Lve RTM-84L Block II tipHarpoon füzesi, 35 adetçok fonksiyonlu bilgi da¤›-t›m sistemi alçak ses termi-nali (MIDS/LVT 1) ve 25adet gemi konufllu MIDSterminal var.Tam da bu noktada ABD,dünya üzerindeki hakimiye-tini tek bafl›na sürmek iste-mesi nedeniyle, rakiplerikonumundaki Rusya veÇin’i s›n›r boylar›ndaki uflakdevletlerle tehdit ediyor.Tayvan’a silah sat›fl›yla bir-likte ilerleyen dönemlerdeTayvan’›n ABD’nin istemiyleresmi olarak ba¤›ms›zl›k ilanetmesi muhtemel. Ve böylebir olas› durumda Çin’inTayvan› vurmas›, ve ABDordusunun ‘güvenli¤i’ sa¤la-mak için Tayvan bo¤azlar›-na yerleflmesi ve Çin ile bu-run buruna gelmesi kaç›n›l-maz.

Birleflik Parti alt›nc› y›l›na girerken,HKP (Maoist) Politbürosu bir y›ll›k, yani1 Eylül 2008'den beri elde edilen ka-zan›mlar› özetledi. Afla¤›da yaz›lanlar,2009 Eylül'ünün bafl›nda HKP (Mao-ist) Politbürosu taraf›ndan yay›mlananbir Parti Belgesine dayanmaktad›r

Eme¤e yönelik sald›r›lar›nülkemizde oldu¤u gibi di¤erülkelerde de var olmas›emekçileri greve götürüyor.Yunanistan ve ‹spanya'daemekçiler hükümetlerinekonomik reform ad› alt›n-da ekonomik krizin bedeli-nin kendilerine ödetilmeyeçal›fl›lmas›n› protesto ettiler.

YYuunnaanniissttaann-- Hükümetin‘ekonomik reform paketini’protesto eden kamu veözel sektör çal›flanlar›, 24saatlik grev bafllatarak ülke-de yaflam› durdurdu.Çal›flanlar›n primlerinde ke-sinti, sosyal güvenlik siste-minde de¤ifliklik ve maaflla-r›n dondurulmas› vb. konu-larda hükümetin düzenle-melerine karfl›, YunanistanKamu Çal›flanlar› Konfede-rasyonu (ADEDY) ve Yuna-nistan ‹flçi Sendikalar› Kon-federasyonu (GESEE)'nunça¤r›s›yla yap›lan greve, ga-zeteciler, vergi daireleri,gümrük, sigorta, belediye,valilik, adliye, arkeolojikalan, müze, hava, deniz vekarayolu tafl›mac›l›¤› çal›-flanlar›, doktorlar ile ö¤ret-menler kat›ld›. Grev nedeniyle devlet da-irelerinde ve di¤er hizmet-lerde; okullarda dersler ya-p›lmad›, hastanelerde yal-n›zca acil durum ve güven-lik personeli görev yapar-ken, müzelerle arkeolojikalanlar da aç›lmad›.Havaalan› kontrol kulesi ça-l›flanlar›, deniz yolu çal›flan-

lar›, demiryolu çal›flanlar›n›nda grev yapmas› çok yönlüulafl›m› da durdu.

Bas›n emekçileri de grevdeydiBas›n yay›n çal›flanlar›n›n dagreve kat›lmas› nedeniyletelevizyon ve radyolardahaber bültenleri yay›mlan-mazken, haber ajanslar› ileinternet siteleri sayfalar›n›yenilemedi. Bas›n toplant›la-r› iptal edilirken, yaz›l› bas›nçal›flanlar›n›n da grev yap-mas› sebebiyle birgünlü¤üne gazete bayileri-nin raflar› bofl kald›. Baflkent Atina'da kent mer-kezinde gösteriler ve yürü-yüfller yap›ld›. BaflkentinSindagma Meydan›’ndakimitingler nedeniyle kentmerkezi uzun süre ulafl›makapat›ld›. Öte yandan göstericiler ilegüvenlik kordonu oluflturanpolis kuvvetleri aras›nda yeryer çat›flmalar yafland›.

‹spanya’da da genel grev‹spanya'n›n bir çok kentindebinlerce iflçi, küresel eko-nomik krizle büyüyen iflsizlikve bütçe a盤›n› kontrol alt›-na almak amac›yla, hükü-metin kamu harcamalar›ndayapmay› planlad›¤› kesintile-ri protesto amac›yla düzen-lenen gösterilere kat›ld›.Sendikalar, ‹spanya Baflba-kan› Jose Luis RodriguezZapatero'nun emeklilik yafl›-n› yükseltme ve ifl güvenli-¤ini azaltmaya yönelik öne-rilerini reddediyor.

Y›k›m politikalar›nakarfl› iflçi grevleriyay›l›yor

ABD ve Çin aras›ndaTayvan gerilimi

H‹ND‹STAN- Hin-distan KomünistPartisi (Maoist)’neba¤l› gerilla güç-leri taraf›ndan dü-zenlenen sald›r›da24 polis öldü. Hin-distan’›n Bat›Bengal Bölge-si’nde Maoist ge-rillalar polis kam-p›n› çembere ala-rak bir bask›ngerçeklefltirdi.Bask›n s›ras›ndakampta bulunan51 polisten 24’üöldürüldü. Kalkü-ta’n›n 150 kilo-metre kadar gü-neybat›s›nda bulu-nan Silda köyün-deki polis kamp›n›basan Maoist ge-rillalar›n kay›pvermeden geri çe-kildi¤i ö¤renildi.

Maoistlerpoliskamp›n›bast›

Page 11: 2 - 16 Mart 2010 -  Sayı 171

2-16 MART 2010DEVRiMCi DEMOKRASi KKAADDIINN 11

Dersim- DKH "TEKEL iflçilerinin dire-nifliyle 8 Mart’a bin selam’’ fliar› ile8 Mart çal›flmalar›n› Dersim'in tümmahallelerine yay›yor. Bu vesile ilebir bildiri kaleme alan DKH çal›flan-lar› mahallelerde yayg›n bildiri da¤›-t›m› yaparak, kad›nlar›n sorunlar›üzerinden sohbetler gerçeklefltiri-yor. Sohbetlerde kad›nlar›n u¤rad›¤›bask›lar, sistemin kad›na bak›fl›, ka-d›n› sindirme politikas› ve bununkarfl›s›nda emekleri ve gelecekleriiçin mücadele eden TEKEL iflçisi ka-d›nlar›n ö¤rettikleri anlat›l›yor.Birleflik ve güçlü bir 8 Mart’› hedef-leyen DKH "Kapitalizme karfl› eme-¤ine sahip ç›kan Newyork’lu kad›n-lar›n bize b›rakt›¤› mücadele bayra-¤›n› TEKEL iflçilerinin mücadelesiylebirlefltirerek, alanlar› kuflatal›m”vurgusu ile çal›flmalar›n› sürdürece-¤ini belirtti. Bu süreçte bir eylemtakvimi de oluflturan DKH üyeleri 8Mart’a kadar bu kapsamda; stant,mahalle toplant›lar›, bildiri da¤›t›m›gibi çal›flmalar gerçeklefltirecek.

Kad›nlar stant açarak mitinge ça¤r› yapt›

‹stanbul- DKH faaliyetçileri 8 Martkapsam›nda Avc›lar’da stant açarakkad›nlarla sohbetler etti. Sohbetlerde, 8 Mart’›n önemi veemekçi kad›nlar›n mücadeleyi dahagüçlü sahiplenmesi gerekti¤i vurgu-lanarak, 7 Mart günü Kad›köy'debuluflma ça¤r›s› yap›ld›.Stand çal›flmas› süresince yap›lansohbetlerde kad›nlar›n yaflad›¤› so-runlara de¤inilerek kad›nlar›n hakl›mücadelelerini sahiplenmesi; kenditalepleri etraf›nda bir araya gelerekörgütlenmeleri gerekti¤i vurgulana-rak, direniflte olan iflçi kad›nlar›n ta-lepleri aktar›ld›. Ayr›ca çal›flma s›ra-s›nda aç›lan deftere kad›nlar; yafla-d›¤› sorunlar, kad›na yönelik fliddetgibi konular üzerine düflüncelerinipaylaflt›lar.

Kad›nlardan 8 Mart etkinlikleri

Mersin- Güney Kent Dü¤ün Salo-nu’nda ‘Yeni Kad›n› ve Özgür Dün-yay› Yaratma Yolunda GücümüzüBüyütelim, Örgütleyelim, Örgütle-nelim’ fliar›yla bir etkinlik gerçek-lefltiren DKH, örgütlenmenin öne-mine dikkat çekti. Etkinlikte konufl-ma yapan DKH temsilcisi, “Dündenbugüne ne kadar çok ezilen sömü-rülen kad›nlar›m›z varm›fl ki, sus-kunluklar›n› yüreklerine hapsetmifl-ler. Bizler ezilen cins olmaktan kay-nakl› yaflad›¤›m›z namus ve töre ci-nayetlerine, aile içi fliddete, taciz vetecavüze, eme¤imizin de¤ersizleflti-rilerek evde, iflte, tarlada, kay›t d›fl›sektörlerde ve yaflam›n her alan›n-da görünmez k›l›narak sömürülme-mize, k›sacas› dünyan›n tüm yü-küyle birlikte ek olarak s›rt›m›zdakad›nl›¤›m›z› da tafl›mam›za karfl›mücadelenin ad› ve öznesi biz ka-d›nlar olabilmeliyiz.” dedi. Etkinlik-te, kad›n ve TEKEL iflçilerini anlatansinevizyon gösterimi, ‘Makine’ adl›tiyatro oyunu sunumu, KardelenMüzik Grubu’nun vermifl oldu¤udinleti ile halkoyunlar› gösterisisergilendi.

Adana- BDSP, Devrimci Proletarya,Emek ve Özgürlük Cephesi, HalkCephesi, Mücadele Birli¤i ile birliktefiakirpafla semt pazar›nda ortak et-kinlik düzenleyen DKH, etkinli¤in ar-d›ndan, Demokratik Haklar Derne-¤i’nde bir etkinlik gerçeklefltirdi. Etkinlikte yap›lan konuflmalarda 8Mart gününün birlik ve mücadele-nin yükseltilmesi günü oldu¤una,kad›nlar›n kurtuluflunun ancak ka-d›n ve erkek el ele vererek kazan›-laca¤›na ve kad›n sorununun sis-temden kaynakland›¤›na de¤inildi.Tüm kad›nlar›n örgütlü mücadeleyekat›lmas› için ça¤r› yap›lan etkinlik-te, TEKEL kad›n iflçileri selamland›.

Yap›lan fliir dinletisinden sonra et-kinlik, iflçi bir kad›n›n ifl yaflam›ndakarfl›laflt›¤› sorunlar› dile getirdi¤ikonuflmas› ile devam etti. Etkinlik,müzik gurubunun söyledi¤i ezgilerve çekilen halaylarla son buldu.

Elaz›¤- DKH faaliyetçileri Elaz›¤’da, 8Mart kapsam›nda haz›rlanan kad›nbültenlerini, bildirileri ve DevrimciDemokrasi gazetesinin, gecekondumahallelerinde da¤›t›m›n› yapt›.Halk›n ilgisinin yo¤un oldu¤u da¤›-t›m esnas›nda DKH faaliyetçileri ta-raf›ndan 8 Mart’›n vurgusu yap›ld›ve bugünün önemi üzerinden ka-d›nlarla sohbetler edildi.

YÇKM ve DKH panel düzenlediBritanya’da Yüz Çiçek Açs›n KültürMerkezi ve Demokratik Kad›n Hare-keti 'Korkusuz bir gelecek için ev içifliddete hay›r' bafll›¤› alt›nda ortakbir panel düzenledi. Panel, dünya-n›n her taraf›nda kad›na yönelikfliddetin istatistiklerle sunuldu¤u birslayt gösterimi ile bafllad›.

‹lk konuflmay› yapan yüksek mah-keme avukat›, kad›na yönelik flid-detin tarihsel sürecinden bahsede-rek flunlar› dile getirdi: “Kad›na yö-nelik fliddet ataerkil egemen anla-y›fl›n ve özel mülkiyetin tarih sah-nesine girmesiyle bafllam›flt›r veher ülkede o ülkenin de¤er yarg›la-r›na göre gerçeklefltirilmifltir. Kad›-na uygulanan fliddet her ülkedefarkl› olsa da örne¤in ‹ran’da kad›ntafllan›rken modern ülkelerde dedövülmüfltür. Yani özü ayn›d›r.”

DKH Britanya temsilcisi ise yapt›¤›konuflmada fliddetin ne oldu¤u, na-s›l ortaya ç›kt›¤›, bunu tetikleyenfaktörlerin ne oldu¤u ve kad›n›nruh sa¤l›¤› üzerindeki etkilerine de-¤inerek, öncelikle fliddetin gerçekanlamda kavranmas›n›n önemine

dikkat çekti.

fiiddete dur demek zorunday›z

fiiddet gören kad›n›n, durumu ay›polarak görmesinden kaynakl› ge-nellikle bu durumu aile içinde gizle-di¤ini söyleyen DKH temsilcisi, ko-nuflmas›n›n devam›nda flunlar› söy-ledi: “Ne yaz›k ki bu anlay›fl›n bede-lini de ço¤u zaman kendi hayat›ylaöder. fiiddetin fark›na varmam›z ge-rekiyor; çünkü ön kabullenifller, flid-detle mücadelenin önünü t›k›yor.fiiddeti sadece fiziksel dayakla s›n›r-lay›p 'benim eflim beni dövmüyor'cümlesiyle fliddet görmedi¤imizi id-dia etmek, bizleri yarat›lan fliddetinbir parças› olmaya götürür. Bize da-yat›lan kabullenifllerin, de¤er yarg›-lar›n›n, namus anlay›fllar›n›n önünegeçmek ve fliddete dur demek zo-runday›z.”

ADKH, 8 Mart Dünya Emekçi Kad›nlar Günü’nü selamlad›

Avrupa Demokratik Kad›n Hareketi(ADKH), yay›nlad›¤› yaz›l› aç›kla-mayla 8 Mart Dünya Emekçi Kad›n-lar Günü’nü selamlad›.Kad›n mücadelesinin tarihsel süre-cine de¤inilen aç›klamada, kad›nla-r›n toplumsal yaflamda d›flland›klar›tüm alanlarda ön saflarda yer ald›¤›ve kad›n›n özgürlük mücadelesinindevam etti¤i belirtilerek “Binlercey›ld›r tüm toplumsal sistemlerin or-tak noktas›, kad›n› ezilen, bask› gö-ren, cinsel kölelikten ücretli köleli-¤e kadar götüren bir yaflama mah-kum etmesidir. Kad›nla erkek cinsiaras›nda eflitlik iliflkisini sa¤lamamücadelesi her toplumun sosyal,kültürel, ekonomik yap›s›na görede¤iflse de, sorunun erkek egemenkapitalist sistemin sonucu oldu¤u-nu unutmamak gerekir” ifadelerineyer verildi.

Kad›nlar 8 Mart’a haz›rlan›yor

Yaklaflan 8Mart çal›fl-malar›nabafllayan De-mokratik Ka-d›n Hareketibir çok ildegerçeklefltir-di¤i çal›flma-larla kad›nlar›8 Mart’taalanlara ça-¤›rd›.

Toplumlar tarihinin ça¤›m›z›n “modern”toplumlar›na kadar ilerlemesi s›n›flarmücadelesi sayesinde oldu. Ezilip sö-mürülen devrimci halk kitleleri emekçis›n›flar olarak örgütlenip, yönetici du-rumdaki sömürgen ve zulümkar s›n›fla-ra meydan okumam›fl olsalard›, yani s›-n›f devrimi metoduna baflvurmam›fl vebu devrimleri gerçeklefltirmemifl olsa-lard›; toplumsal statü ve dolay›s›yla in-sanl›k bugünden çok daha geri-karanl›kbir dönemde bulunuyor olacakt›. Tiran-lar, Sultanlar, ‹mparatorlar, beyler-bey-likler ve despotik tüm imparatorluklars›n›flar mücadelesi yoluyla y›k›l›p tari-hin karanl›¤›na gömülebildiler. ‹lkelin-den “Modern” barbal›¤a kadar özü ayn›olan bütün “köleci sistemler” bu ak›be-te u¤rad›, bundan böyle de büyük öz-gürlük ütopyas›n›n gadrinden kurtula-mayacakt›r. S›n›flar mücadelesi tarihiveya yasas›, devasa devrimler 盤›r›ylazifiri karanl›¤› yar›p, gerici çarklar› pa-ramparça eden derin destans› serüve-niyle insanl›¤›n ayd›nl›¤a do¤ru yürüyü-flüne yol açt›-tan›kl›k etti. Bundan son-raki ileri toplumsal formatlara ve niha-i hedefe de s›n›f savafl›mlar› motoruylagidilecektir. S›n›flar mücadelesi tarihi ve s›n›f müca-delesi yasas› geçerlili¤ini koruyarak tari-hin tekerle¤ini özgür gelece¤e do¤rudöndürmeye devam ediyor. Bu, çeliflki-geliflim diyalekti¤i ve siyasi bak›mdans›n›flar mücadelesi yasas›n›n kaç›n›lmaz-d›r-önlenemez-engellenemez-karart›la-maz bir kanunudur. Gerici olan er ya dageç yerini ilerici olana b›rakacakt›r. S›n›flar mücadelesi tarihi; onmaz ac›lar,büyük yara ve dramlarla dolu oldu¤ukadar, anlaml› bedellerle örülü bir tarih-tir de. ‹leriyi temsil eden s›n›flar›n aman-s›z kalk›flmas› kahredici hükmünü kura-rak, her defas›nda gerici s›n›flar› alafla¤›ederek insanl›¤›n gelece¤e uyanan yolu-nu açm›flt›r. Bu tarihin her kesiti kahra-manca mücadelelerle infla edildi¤i gibi;köhnemifl s›n›flar›n ac›mas›z katliam vevahfli k›y›mlar›n›n kabar›k dosyas› dakara bir leke olarak eksik kalmadandüflmüfltür tarih sayfalar›na. Ama gericis›n›flar›n kudurgan iktidar menfaatlerin-den peydahlanan zulüm semeresi vekatliam siciline karfl›n, tarihsel-toplum-sal ilerleyifl; devrimci halk kitlelerininbaflkald›r› gelene¤iyle yaratt›¤› de¤er vedevrimci miras birikimiyle yoksul dün-yan›n omuzlar›nda yükselmifltir. S›n›flar mücadelesi tarihinin flanl› kesitle-rini alt›n harflerle iflleyen soylu direniflmiraslar›ndan biri de hiç kuflkusuz ki, 8Mart Dünya Emekçi Kad›nlar Günü olaraks›n›flar mücadelesine kal›c› bir mevzi b›-rakan New York’lu tekstil iflçisi kad›nlar›ntereddütsüz ve bir o kadar da kahra-manca mücadelesidir. Bu tarihsel direnifl,devrimci dünyan›n büyük bir kazan›m›ve tarihsel mücadele mevzisi olarak s›-n›flar mücadelesine güç katan önemli veanlaml› bir kesiti oluflturmaktad›r.Bundan tam 153 y›l önce, ABD’nin NewYork kentinde iplik fabrikas›nda çal›flankad›n iflçiler, 1857 senesi 8 Mart günügreve giderek muazzam bir direnifl ger-çeklefltirdiler. Ve maalesef bu ihtiflaml›direnifl kan emici asalak burjuvazi tara-f›ndan kad›n iflçilerin fabrikaya kilitlenipyak›lmas› suretiyle caniyane biçimdekana bo¤uldu. 129 kad›n iflçi fabrikaiçinde yanarak can verdi. New York’lu Cotton tekstil fabrikas›-do-kuma iflçisi kad›nlar›n, 1850’li y›llarda 12ile 14 saat aras›nda de¤iflen ifl günü sü-resine karfl› ç›karak; 8 saatlik ifl günü,seçimlerde oy kullanma hakk› ve dahaiyi yaflam koflullar› talepleriyle bafllat-t›klar› grev, k›sa sürede New York d›fl›n-daki kentlere de s›çrayarak 40.000 iflçi-nin kat›ld›¤› devasa direnifle dönüfltü.Dalga dalga ülke sath›na yay›lan grevkarfl›s›nda acze düflen ABD hükümeti vepatronlar çareyi vahfli katliamda buldu-lar. Direniflin merkezi olan iplik fabrika-s›nda grevlerini sürdüren kad›n iflçiler,iktidar ve patronlar›n ortaklafla cani ey-lemiyle fabrikayla birlikte yak›ld›lar.Tam 129 kad›n iflçi kilitli kap›lar ard›ndafabrika içinde yanarak can verdi; zalim-ce, canavarca ve hunharca katledildi.8 Mart 1857 tarihinde gerçekleflen ka-d›n iflçilerin sars›c› grevi, kudurgan bur-juva patronlar›n kundakç› ve azg›n sal-d›r› müdahalesiyle 129 emekçi-direniflçikad›n›n kan›na buland›. ‹flte 8 Mart’›n tarihçesi, ölümsüz 129 asil

kad›n›n unutulmaz an›s›na ve grevci ka-

d›n iflçilerin burjuvazi taraf›ndan k›y›m›-

na sahne olan 153 y›l öncesine, amans›z

s›n›f çat›flmas›na dayan›r.

Bu tarih, iflçi s›n›f› mücadelesinde son

derece özgün ve ender bir yer tutmak-

tad›r. Bunun gibi, emekçi kad›nlar›n gör-

kemli önderli¤ini, mücadeleci özelli¤ini,

yi¤itli¤ini ve devrimci rolünü de simge-

lemektedir. Kad›n›n s›n›f mücadelesin-

deki yeri ve kad›n mücadelesi ile s›n›f-

sal niteli¤i aras›ndaki orant›, bu tarihsel

tecrübeyle sabitlenmifltir. Bu onurlu

mücadele, iflçi s›n›f› mücadele tarihi bel-

le¤ine kaz›nan yeni bir sayfa olarak par-

lad›¤› gibi, karanl›¤›n sahibi köhnemifl s›-

n›flar›n kurals›z canavarl›kla gerçeklefl-

tirdi¤i katliam da sorulacak hesap olarak

s›n›f savafl›m› dosyas›na not edildi.

Tarih 1910’a geldi¤inde, I.Enternasyona-

lin Danimarka’n›n Kopenhag kentinde

toplanan II.Kad›n Kurultay›, Kad›n Enter-

nasyonalinin (kurultay›n›n) baflkan› olan

Roza Lüksemburg’un önerisiyle 8 Mart’›

Dünya Emekçi Kad›nlar Günü olarak ka-

rarlaflt›rd›. Bundan sonra, 8 Mart, Dünya

Emekçi Kad›nlar Günü olarak s›n›f niteli-

¤ine uygun biçimde kutlana geldi. Günü-

müzde de tüm dünya ölçe¤inde kutlan-

maktad›r. 8 Mart gösteri, kutlama ve et-

kinliklerinin daha düne kadar yasak

olup, hakim s›n›f iktidarlar›n›n faflist sal-

d›r›lar›na maruz kald›¤›n› da ekleyelim.

Tarihi günlerin bir anlam› da, onlar›n ko-

münist ve devrimcilerin elinde bir müca-

dele mevzisi de¤erinde etkili birer silah

olmalar›nda yatar. ‹flte hakim s›n›flar›n,

azg›n sald›r›lar› ve o gün olmasa da,

bugün moda haline getirildi¤i gibi, daha

sinsi sald›r› biçimi olan bu devrimci de-

¤erlerin “sahiplenilerek” s›n›f niteli¤inden

ar›nd›r›lmas› ve anlams›zlaflt›r›lmalar›

amaçl› sald›r›y› devreye sokmalar›, bu ta-

rihi günlerin s›n›f mücadelesinin köfle

tafllar› olarak ifllev görmesinden ileri gel-

mektedir.

Nitekim, emperyalist burjuvazi, di¤er

tarihsel gün veya devrimci de¤erlerde

oldu¤u gibi, dünya proletaryas› ve halk-

lar›n›n s›n›f mücadelesinin bir mücadele

mevzisi olarak kulland›¤› 8 Mart’›n s›n›f

niteli¤ini gizlemek ve içini boflaltarak

yozlaflt›rmak üzere, kollar› s›vamakta

gecikmedi. Birleflmifl Milletler Genel Ku-

rulu 1977 y›l›nda 8 Mart’›n Dünya Kad›n-

lar Günü olarak resmi kutlanmas›n› ka-

rarlaflt›rarak “kabul etti.” Bilumum geri-

ci s›n›f iktidarlar› ayn› kulvarda ilerleye-

rek, 8 Mart’› “Kad›nlar Günü” olarak ya-

sallaflt›r›p salon e¤lencelerine dönüfltü-

rerek, iflçi s›n›f› ve kad›n emekçilerin

elinden bu silah› almaya, yozlaflt›rmaya

çal›flt›-çal›fl›yor.

Bundand›r ki, hiçbir tereddüt, kafa kar›-

fl›kl›¤› ve mu¤lakl›¤a düflmeden devrim-

ci s›n›f tavr›na uygun olarak bu tarihi

gün ve de¤erlerimizi, s›n›f niteliklerini

öne ç›kararak ve bu niteli¤e ba¤l› kala-

rak sahiplenmeyi keskin olarak temsil

etmeliyiz. Neo-liberal sald›r› ve yalanlar

ile sa¤ liberal tasfiyeci savrulufllar›, dev-

rimci tutumla püskürtmeli, de¤erlerimi-

zin i¤difl edilmesine müsaade etmeme-

liyiz. Emperyalist burjuvazi ve onun li-

derli¤indeki bütün gerici hakim s›n›flar

gelifltirdikleri sinsi taktikle, devrimci

dünyan›n elinde tam bir silah olan dev-

rimci argüman, fliar, kavram ve de¤erle-

re sahtekarca ve yozlaflt›rarak “sahip”

ç›kmaktad›r. Bu realite devrimci cephe-

de kafa kar›fl›kl›klar›na, bocalamalara,

sars›nt›lara ve belirsizliklere yol açmak-

tad›r.

“Dünya Emekçi Kad›nlar Günü”nü, “Dün-

ya Kad›nlar Günü” olarak ilan edilmesi-

nin alt›ndaki gerçeklik, gerici hakim s›-

n›flar›n bu sald›r›s›n›n bir parças›yken,

devrimci cephede buna tav olan geri-li-

beral yaklafl›m da bu burjuva sinsi sal-

d›r›n›n etkisini tan›tlamaktad›r.

O halde, 8 Mart’a, s›n›f niteli¤i vurgusu-

na ba¤l› olarak “Dünya Emekçi Kad›nlar

Günü” olarak daha kitlesel, daha coflku-

lu ve daha militan gösterilerle “Yaflas›n

8 Mart Dünya Emekçi Kad›nlar Günü”,

“fian Olsun K›z›l 8 Mart’a”, “fian Olsun ‹fl-

çi S›n›f› ve Kad›n Emekçilere” fliarlar›yla,

8 Mart 1857 ruhunu günümüz kutlama-

lar› ve mücadele alanlar›na tafl›yal›m.

fian olsun Dünya EmekçiKad›nlar Günü 8 Mart’a!

8 Mart'› devrimci, demokratik kad›n örgütleri ile birliktekutlayacak olan Demokratik Kad›n Hareketi (DKH), ‹s-tanbul’daki eylemin 7 Mart'ta Kad›köy'de olaca¤›n› du-yurdu. Tüm kad›nlar› emekleri ve haklar› için alanlaraça¤›ran DKH, kad›nlara flöyle seslendi:“8 Mart 1857 y›l›nda büyüyen bu kor, Novamed'dealevlendi tekrar. Novamed'de iki y›l boyunca direnenkad›nlarla kazand›k, kazan›lm›fl haklar›m›z› geri ald›k!Desa'da Emine Aslan'›n bir y›la yak›n direniflini büyüte-rek kazand›k!MEHA Tekstil'de Emine Aslan'›n direniflinden feyz alanSaliha Gümüfller, Ünzileler kazand›!Entes'de tek bafl›na direnen Gülistan Kobatan flahs›ndakazand›k!

TEKEL iflçisi kad›nlar›n yan›nda yer alarak onlardan ö¤-rendik, onlar›n kendi direnifllerinde geliflerek güçlen-melerine tan›k olduk! Umutsuzlu¤a düflülen her süreç-te en direngen durufllar sergileyenlerin onlar oldu¤unugördük! fiimdi bu direnifllerini k›rmaya çal›flan düzeneve o düzenin savunucular› sendika a¤alar›na karfl› dur-man›n ne kadar önemli oldu¤unu da ac› deneyimlerleö¤rendiler... Bilinçlendikçe, örgütlenmenin, kendi sen-dikal haklar›na kendileri sahip ç›kman›n önemini gör-dükçe süreç nas›l geliflirse geliflsin, onlar kazanacak,onlar›n deneyimleri milyonlarca emekçi kad›na ›fl›k tu-tacak!Kim demifl kad›nlar güçsüzdür diye? Ezilmeye karfl› di-rendikçe, bize bunu reva görenlerin e¤ilmesi gereken

bafllar› yerine e¤di¤imiz bafllar›m›z› gururla kald›rd›k vegerçeklerle korkusuzca yüzleflerek güçsüz olmad›¤›m›-z› ö¤rendik/gösteriyoruz!‹flte 8 Mart Dünya Emekçi Kad›nlar Günü'ne bu direnç-le ve hiç kimsenin hediyesi olmayan, kendi mücadele-mizle edindi¤imiz ve kimsenin bizden alamayaca¤› ger-çek gücümüzle ad›m at›yoruz! Alanlarda, sokaklarda,direnifl çad›rlar›nda karfl›layaca¤›z yüz y›ll›k direnifl tari-himizi ve bizi ezen erkek egemen sömürü düzeninekarfl› bizimle beraber olanlarla birlikte hayk›raca¤›z!Kahrolsun Emperyalistler ve Onlar›n Erkek Egemen Dü-zeni!”DKH üyeleri 7 Mart'ta saat 11'de Kad›köy Tepe Na-utilus önünde toplanacaklar.

8 Mart’ta alanlara

Page 12: 2 - 16 Mart 2010 -  Sayı 171

Festival, yaklafl›k bir y›l önce yaflam›n›yitiren yazar, fikir insan› Kutsiye Bozok-lar’a atfen gerçeklefltirildi. Sayg› durufluve aç›l›fl konuflmas›n›n ard›ndan, Y›l-maz Güney’den Kutsiye Bozoklar’a uza-nan devrimci sanat›n toplumdaki yerive önemine dikkat çekilen, genç nesil-lerin gelecek kavgas›ndaki yerlerininnereden feyiz almas› gerekti¤ine vurguyap›lan sinevizyon gösterimi yap›ld›.Yo¤un ilgi gören sinevizyonda, Y›lmazGüney ve Kustiye Bozoklar’dan anla-t›mlar aktar›ld›. ‹lerleyen saatlerde,ADGH 17. Merkezi Komisyonu ad›na ko-nuflma yap›ld›. Konuflmada, devrimcikültür-sanat cephesinin önemi vurgula-

n›rken, bu mücadelenin tek yanl› olma-d›¤›, bütünlüklü bir yönelim oldu¤u,bundan dolay› da ancak devrimci mü-cadelenin yükseltilerek, kültürel alan-daki gerici sald›r›lara gö¤üs gerilebile-ce¤i vurguland›. Konuflmada, Avru-pa’n›n özel durumuna de¤inilerek, ezi-len tüm halk gençli¤i, ADGH saflar›nda,emperyalist-kapitalist dünya gericili¤i-ne karfl› mücadeleye ça¤r›ld›. Ayr›ca,ADHK, ADKH, YDG, AG‹F Gençli¤i ve Yu-nanistan’dan bir delegasyon, mesajlar›-n› ileterek sürecin getirdi¤i devrimci zo-runluluklara dair birlik ça¤r›lar›nda bu-lundu.Festivalin bu seneki kültürel edinimi,

yar›flma format›ndan ç›kar›larak, ama-tör sanatç›lar›n profesyonel sanatç›larlaiç içe geçti¤i müzik dinletilerinin, fliirle-rin, tiyatro gösterimlerinin ve halkoyunlar›n›n harmanland›¤› bir konseptedönüfltürüldü. Bu flekliyle, yerel anlam-da, amatörce sanat çal›flmalar›n› yürüt-mekte olan gençlerin, profesyonel sa-natç›larla buluflturularak, profesyonel-leflmeye do¤ru bir ad›m daha öne ç›k-malar› sa¤lan›ld›. Festivalde müzik ala-n›nda; Grup ‹syan, Gönül, Alev, Sinanfianl›, Emekçi, Hasan Yükselir, GrupHayk›r›fl, Aleksandros Piskioulis ve GrupMunzur, fliir alan›nda; Murat Sezgin, De-niz, Engin Çelik, Ayfer Dersim, tiyatro al-

n›nda; Kopuk Uçurtma, GummersbachTiyatro Ekibi, Toroslara Yolculuk TiyatroEkibi, Tiyatro Atölye ve Kenan Taflke-sen, halk oyunlar› alan›nda; Acotf HalkOyunlar› Ekibi, Toroslara Yolculuk HalkoOyunlar› Ekibi, Ekin Halk Oyunlar› Ekibis›ras›yla yer ald›. Grup Hayk›r›fl’›n sahnealmas›yla devrimci birlikteli¤in coflkuluanlar› yaflan›rken, Yunanistan’dan ge-len Aleksandros Piskioulis’un birbirin-den güzel Türkçe ve Yunanca ezgileriy-le, halklar›n kardeflli¤inin güçlü vurgula-r› yap›ld›. Kavga ve özgürlük türkülerisöyleyen Grup Munzur’un ard›ndan fes-tival sonland›r›ld›.

2-16 MART 2010 DEVRiMCi DEMOKRASiKKÜÜLLTTÜÜRR--SSAANNAATT12

12. Y›lmaz Güney Kültür-Sanat Festivali sonuçland›

Kod Ad› Kongo, Avrupa Birli¤i’nekat›lma haz›rl›klar› içerisinde olanbir “3. dünya ülkesi”nde geçenlerianlat›yor. AB’ye girebilmek içinKongo devleti h›zla haz›rl›klar ya-parken; ortaya ç›kan sap›k bir suç-lu, y›k›lan erkeklik gururu ve ülke-ye yönelik büyük bir komlo, bu ha-z›rl›k aflamas›nda olaylar› biraz ka-r›flt›r›yor.

Kod Ad› Kongo ülkemizdeyaflanan kimi olaylara baflka

bir ülke, kifliler ve olaylar üzerindenbakabilmek aç›s›nda güzel bir yön-tem izliyor. AB haz›rl›klar›, bu süre-de geliflen ilginç bir olay ve bununülkenin en “önemli de¤erlerini” ze-deleyecek flekilde bir komployadönüflmesi bir karakol üzerindenanlat›l›yor. AB’ye girmek için, birçok noktada her fleyi yapmak için

hevesle çal›flmalar sürdüren Kongodevleti iflkenceye de karfl› olmay›ö¤renmeye çabalar. Karakoldakipolisler de bu kapsamda yöntemlerde¤ifltirirler tabii. Karakolda flubat›n güzel ve AB içinheyecanl› bir gününde bir telefongelir. Yakalanan, büyük ihtimalledekomünist ya da anarflist olan bir“suçlunun” karakola getirilece¤isöylenir. Komiser ilk baflta yaral›olan bu suçluyu istemez karako-lunda ölebilece¤i ihtimali üzerine.Malum AB haz›rl›k süreci, hassas birdönem ve komünist de olsa bir“suçlu”nun karakolunda ölmesiniistemez. Sonunda karakola gelirsuçlu. Fakat sorgu yöntemlerininde AB üyeli¤i nedeni ile de¤iflmesigerekir. ‹flkence olamamal› tabii,komiser yap›lmas›ndan yana ama

milli görev önemli: AB iflkence“sevmez” sonuçta!Mumlar›n oldu¤u, bir kadeh fla-rab›n dahi bulunduruldu¤u birakflam yeme¤i ile karfl›lanansuçlu, ertesi gün de pastalarlave hofl sözcüklerle sorgulan›r!Ve hayli zeki olan bay suçlu ni-yeti anlar ama buna ra¤mensuçunu itiraf eder. Zaten gizle-mek gibi bir derdi de pek yok. Ve suçunu itiraf eder “Evet suç-luyum. 3 kifliye tecavüz ettim”der. Komünist oldu¤unu söyle-mese de en az›ndan bir suç itirafetmesinin mutlulu¤u ile komiseramirine “Suçunu itiraf etti üç ka-d›na tecavüz etmifl” der. Fakatsuçlu hemen itiraz ediverir: “Benüç kad›na tecavüz etmedim!”

‹flte bu noktadan itibaren olay art›kçok daha karmafl›klafl›r. 'Komünis-tim deyip kurtulsayd›' dedirtecekkadar hem de!Tecavüz ettiklerinin üç erkek oldu-¤unu söyler. Üç b›y›kl› erkek! Teca-vüz ettikten sonra da b›y›klar›n› kes-ti¤ini belirtir. Tüm erkeklik onur veflerefine küfredercesine. Erkekli¤inherfleyin önünde oldu¤u, erke¤in b›-y›¤›n›n ise onun ne kadar güçlü, nekadar erkek oldu¤unun simgesi ol-du¤u bir memlekette tecavüz et-mek ve bir de b›y›klar›n› kesmek!..Ve bu olay önce b›y›kl› komiserinve onun kendi gibi b›y›kl› olan ami-rinin ve alt›n›n da “namus” sorunu-dur art›k. Oyunun bu noktadan sonra ilerle-yen diyaloglar› toplumdaki erkekve kad›n ayr›m›ndaki keskin yanlarüzerine kifliyi düflünmeye zorlaya-cak biçimde ilerliyor.Tecavüz edilen üç erkek, hem deb›y›kl›...Suçluya bu suçu neden iflledi¤i so-rulur ve o da “onlar› arzulad›m” di-yerek yan›t verir. Komiser ve birierkek di¤eri kad›n iki yard›mc›s› ileyapt›¤› sorgulama s›ras›nda sorulansorular karfl›s›nda suçlunun ›srarlaistedim ve yapt›m yan›t› “normali”sorgulat›yor. “Normal”de bir adamüç kad›na tecavüz etse “olabilir” birdurumdur, ama bir adam›n üç ada-ma tecavüz etmesi?...Suçlunun tecavüz etti¤i isimlerinyapt›klar› ifllerin netleflmesi ile iseart›k bu suçun sadece sapk›nca birsuç oldu¤u söylenemez bu art›kideolojik bir sapk›nl›kt›r!

Tecavüz edilenlerden birisi ülkeninen zengin fabrikatörü, birisi kad›n“ticareti” yapan bir mafya, di¤eri isedevletin üst düzey yetkililerinden.Erkek olan ve devletin hizmet etti-¤i bu önemli kiflilerin tecavüze u¤-ramas› sadece onlar›n tecavüze u¤-rad›¤› anlam›na gelmiyor! Erkekegemen anlay›fl içerisinde bu anla-y›fl›n temsilcileri üç erke¤e tecavüzetmek ülke “de¤erleri”ne do¤rudansald›r›: Sermaye temsilcisine, maf-yas›na ve siyaset adam›na tecavüzise devletin ta kendisine sald›r›, bö-lücülük de¤il de nedir? Mesele art›ktamam› ile ideolojiktir!Tecavüze u¤rayan zengin fabrika-tör karakola geldi¤inde komiserinerkek yard›mc›s› ile aralar›nda ge-çen diyaloglar çok çarp›c›. Yard›mc› zengin fabrikatöre yasa-lardan yak›n›yor. ‘Yasalar çok dar,yanl›fl’ diyerek ‘bir erke¤e yap›lantecavüzle bir kad›na yap›lan teca-vüzü ayn› oranda de¤erlendiriyoryasalar. fiimdi bu adam 3-5 y›l cezaal›r ç›karsa ne olacak? fiimdi miniete¤ini giyip ortal›klarda dolanantecavüce u¤rayan bir kad›nla, erke-¤in tecavüzü nas›l ayn› de¤erlendi-rilir’ gibi sözlerle yasalar› elefltiriyor. Tüm bu olaylar örgüsü içerisindenbat›l›l›k hayranl›¤›n›, kad›n›n top-lum içerisinde yasalar-devlet gö-zünde de¤erlendiriliflini ve sistem-lerini koruyan erkek egemen zihni-yete nas›l da sar›ld›klar›n› tarif edi-yor “Kod Ad› Kongo.” Ve devletinkomplo, d›fl mihraklar paronayas›n›tiye al›yor. Güldürerek düflündürenkeyifli bir oyun...

Kutsiye Bozoklar’a atfedilen 12. Y›lmaz Güney Kültür-Sanat Festivali, Avrupa Demokratik Gençlik Hareketi (ADGH) taraf›ndan Alman-ya’n›n Frankfurt kentinde düzenlenen, Avrupa’n›n çeflitli flehirlerinden gelen gençlerin coflkulu ve kitlesel kat›l›m›yla sonuçland›r›ld›.

“Kod Ad› Kongo” bir “az geliflmifllik” komedisi!Geliflmifllik k›yaslamalar›-n›n, bugün emperyalistdevletlerin “alt›n” ça¤›nda,onlar›n kriter ve tan›mla-malar›na göre yap›l›yor ol-mas› gibi detaylar› atlaya-rak tarif edece¤iz Kongoülkesini ve öyle anlataca-¤›z “Kod Ad› Kongo”yu.Bu k›staslar içerisinde k›-yasland›¤›nda dünya ge-nelinde bir çok ekono-mik-sosyal, kültürel “geri-likleri” nedeni ile “3. dünyaülkesi” olarak tarif edilenbir ülke Kongo. MürselYaylal›’n›n yazd›¤› ErkanTafldö¤en’in yönetti¤i ko-medi türündeki oyun ‹s-tanbul Devlet Tiyatrola-r›’nda gösteriliyor.

Bingöl da¤lar›n›n çevreledi¤i sulu yeflil vadinin mefle ve uzunkavak a¤açlar›n›n bolca dikildi¤i flirin ve güzel bir köydeyoksul bir ailenin çocu¤u olarak dünyaya gelmiflti Cihat. Böl-ge insan› geçimini tar›m ve hayvanc›l›kla sa¤l›yordu. Uzunve so¤uk k›fl aylar›n›n ard›ndan karlar›n erimesiyle canlanando¤a, yeflillenen da¤lar köylülerin bir k›sm›n›n çad›rlar›n› vehayvanlar›n› alarak Bingöl'ün verimli yaylalar›na, p›narlar›nyerden f›flk›rd›¤› yüksekliklerine gitmesine vesile oluyordu. O muhteflem ve harika yaylalarda geceleri çoban atefli ya-nard›. Cihat'›n talihsizli¤i daha küçük yaflta babas›n› kaybet-mesiyle bafllam›flt›. Babas› o y›l kanserden vefat edince yay-lalara ç›kamam›fllard›. Annesi ise birkaç y›l sonra onu b›raka-rak baflka bir köyden birisiyle evlendi. Cihat art›k yaln›z kal-m›flt›. Amcas› onu yan›na alm›flt› bu yüzden. 15 yafl›ndayd›,güz vakti gelip çatm›flt›. O da tüm köylüler gibi amcas›n›no¤luyla birlikte ot biçme malzemelerini at arabalar›na yük-leyip güneflte sararan otlar› biçeceklerdi. Onlar›n görevi t›r-pandan geçen otlar› t›rm›kla bir noktada yumak yumak top-lamakt›, yorucu ve zor bir iflti. Her y›l hayvanlar›n ot ihtiyac›böyle karfl›lan›rd›. Köylüler imece usulü bir yard›mlaflmaiçindeydiler. Kendi ifllerinde onlara yard›m eden köylülereonlar da yard›m eder hep beraber çal›fl›rlard› ö¤lenleri.Gölgeliklerde yemeklerini yer, belli bir süre dinlendiktensonra tekrardan ifllerine bafllard›. Akflam ise yorgunluklar›n›köyün alt taraf›ndaki gölete girerek giderirlerdi. Bu onlar›nde¤iflmez al›flkanl›klar›yd›. Cihat'›n art›k ilk günlerdeki ace-mili¤i sona ermiflti, iflini tam bir ustal›kla yap›yordu. Aradan birkaç y›l geçmifl, Cihat buyümüfl, ya¤›z, kocamanbir delikanl› oluvermiflti. Amcas› ona komflu köyden bir k›zistemifl ve evlendirmiflti onu. Cihat evlendi¤i k›z› daha öncegörmüfl ve sevmiflti.Art›k onunda bir yuvas› vard› fakat kötü talihi bir türlü pe-flini b›rakm›yordu. Evlili¤inin üçüncü ay›n› doldurmufltu vesonbahar›n ilk ya¤murlar› genifl ovan›n topraklar›na düflü-yordu. Dere sular› ya¤murdan dolay› bulan›klaflm›flt›. Köylü-ler hummal› bir biçimde k›fl haz›rl›klar›na girmifl, bir an ev-vel haz›rl›klar›n› tamamlamaya çal›fl›yorlard›. Serin bir son-bahar akflam›nda köye yak›n ilçede a¤›r silah sesleri gelme-ye bafllam›flt›. Sesler gittikçe fazlalafl›yor, arada bir top ses-leri de iflitiliyordu. Köylüler korkuyla evlerinden d›flar› ç›k-m›fl olan›, biteni anlamaya çal›fl›yorlard›. Sabah›n ilk ›fl›kla-r›yla birlikte askeri konvoylar a¤›r a¤›r köye do¤ru ilerliyor-du, köylüler birazdan olacaklar› düflününce korkuyla evleri-ne kapand›lar. K›sa bir zaman sonra köyün her taraf›nda as-kerler dolaflmaya bafllam›flt›. Küfürler eflli¤inde insanlar› ev-lerinden yaka paça ç›karmaya çal›fl›yorlard›. Askerler kendi-lerine sald›ranlar›n bu köyden geçtiklerini, köylülerin onla-ra yard›m ettiklerini söylüyorlard›. Bunun üzerine hakaretedip köylüleri s›ra daya¤›ndan geçiriyorlard›.Askerler kalabal›¤›n aras›ndan Cihat ve iki köylüsünü seçe-rek zorla askeri araca bindirdiler. On befl gün karakolda ifl-kence yap›ld›ktan sonra tutuklanarak hapishaneyene ko-nuldu. Hapishanedeyken bir o¤lu dünyaya gelmifl, az da ol-sa mutlu olmufltu. Arkadafllar› o¤luna Mahsun ad›n› vermifl-lerdi. O¤lunu ilkin demir parmakl›klar arkas›nda gördü, uzunuzun öpüp koklad›. Aradan alt› y›l geçince mahkeme tara-f›ndan suçsuz görülmüfl ve serbest b›rak›lm›flt›. Bu y›llar içinde çok ac› çekmifl iflkencelere, hakaretlere ma-ruz kalm›flt› ama bafl›n› hep dik tutmufl, onuru için müca-dele etmifl, y›lmam›fl, korkmam›flt›. Uzun süren hapislik onuyormufl ve hasta düflürmüfltü. Amcas› hiç zaman kaybet-meden Ankara'ya götürmüfltü. Bir dizi tahlilden sonra dok-torlar ac› gerçe¤i söylemifllerdi. Cihat kanserdi ve kurtulma-s› imkans›zd›. K›sa sürede hayat›n› kaybetti. Sevinç ve mut-luluk onu erken yafllarda terk etmiflti. Eflini ve dünya tatl›s›o¤lunu geride b›rakm›flt› Cihat. Belkide kimse tan›maz bilmez. O yaflama gözlerini ac›ylaaç›p ac›yla kapatm›fl insanlar›m›zdan sadece biriydi. Ezgileronun ve onlar için isyand›r. Gözleri sert ve tabiat› kabad›rçünkü yaflam onlara laik görülmüyordu. Ölüm al›n yaz›s› gi-bi halk›m›za musallat olmufltu. Cihat'›n cenazesine ailesi,yak›nlar› ve dostlar›n›n yan› s›ra kalabal›k bir grup kat›ld›.Onu sonsuzlu¤a u¤urlad›lar.

Mehdi BOZ- Bolu F Tipi Hapishanesi

Çaresi olmayanbir yaflam

Page 13: 2 - 16 Mart 2010 -  Sayı 171

2-16 MART2010DEVRiMCi DEMOKRASi EEMMEEKK 13TEKEL iflçilerinin onurlu devrimci dire-nifli e¤itiyor, ö¤retiyor, gelifltiriyor.Devrimci iflçi hareketini tetikleyerekyay›yor, birlefliyor, birlefltiriyor. TEKEL iflçi direnifli ifl kolu s›n›rlar›n›aflarak ülke haklar›n›n, emekçilerininve tüm ilerici güçlerin ortak direniflimerhalesine ulaflarak, ortak dava ha-line dönüflmüfltür. Dan›fltay karar›n›f›rsat görerek sendika bürokrasisinindirenifli zamana yayarak pasif ey-lemlerle bitirme yönündeki tutumu-na karfl›n, bafllad›¤› günden bu günekadar gerek iflçilerin kararl› duruflugerekse direniflin yaratt›¤› siyasal et-ki TEKEL direniflinin politik mücadele-nin merdiveni yürüdü¤ü, ileri kavga-lara do¤ru yükseldi¤i gerçe¤ini de¤ifl-tirmemektedir. Bu, ayn› zamandaekonomik mücadelenin politik mü-cadeleye ba¤lanmas›n›n da kaç›n›l-maz oldu¤unu göstermektedir. En önemlisi de TEKEL iflçi direnifli,ulusal ölçekten ç›km›fl, s›n›r ötesi öl-çekte hakl›l›k ve devrimci meflruiye-tini ispat ederek enternasyonal birmuhtevaya dönüflmüfltür. TEKEL iflçi-lerinin onurlu direnifli dünya çap›ndayank› yaratan güç olmufltur. Ulusla-raras› iflçi s›n›f›n›n dikkatini hak edenTEKEL iflçisi dünya emekçilerinin da-yan›flmas›n› yaratm›flt›r. Bu noktabafll› bafl›na bir zafer iken, her birifarkl› millet ve uluslardan olan halk-lar›n, enternasyonal kardeflli¤ini detaraf ediyor. TEKEL direnifli, önünde durulamaz birkuvvet olarak ülkemiz devrimci ha-reketinin mücadele tarihine not düfl-müfl, TEKEL iflçilerinin bükülmez ira-delerinin eseri olarak, iflçi hareketitarihine mal olmufltur.Hakim s›n›flar›n “demokratikleflme-çözüm-aç›l›m” yalan› ve darbe,komplo eylem planlar› furyalar›ylaf›rt›nalar kopard›¤›; manipülasyon vedemagojinin g›rla gitti¤i bir süreçtegündeme oturan TEKEL iflçi direniflin-den kesinlikle ö¤renilmesi gerekir.Komünist ve devrimci öncü, öndergüçlerin zaaf› hiçbir demagojik lafayer b›rakmayacak kadar net biçimdea盤a ç›km›flt›r. ‹flçi s›n›f›n›n en dev-rimci s›n›f mertebesinde oldu¤u ye-niden kan›tlanm›flt›r. Bu, proletarya-n›n devrimde ideolojik, politik ve ör-gütsel bak›mlardan olmak üzere, heranlamda önderli¤inin zorunlulu¤unumütevaz› örnek olarak yeniden is-patlayarak do¤rulam›flt›r. ‹flçi s›n›f›na s›rt dönen ve önderli¤inireddeden ‘halk›n devleti-halk›n par-tisi’ bask› ve fliddetle üzerine ölütopra¤› serpilmifl yoksul halklar›naya¤a kalkma çabalar›na karfl› diren-mektedir. S›n›f çeliflkilerinin baflat ol-mad›¤›, s›n›flar mücadelesinin tarihekar›flt›¤›n› ileri süren, neo-liberal tümsa¤ z›rvalar tarihin çöplü¤üne at›l-m›flt›r. S›n›f çeliflkileri ve s›n›flar mü-cadelesinin geçerli olup derinleflti¤i-nin mütevaz› örne¤i olan TEKEL iflçidirenifli bir kez daha gül dikeni gibigözlere batm›flt›r. Devrimlere ancak iflçi s›n›f› ideoloji-siyle donanm›fl proletarya partileri-nin önderlik yapabilece¤i ve önderli-¤in mutlak rolü ile stratejik önemi yi-nelenerek somut pratik tecrübeylegözler önüne dikilmifltir. Her kesime,örgütlü ve bilinçli proleter mücadele-nin zorunlu oldu¤u dersi verilmifl,devrimci s›n›flar›n birlik ve dayan›fl-mas› ihtiyac› son haddine kadar ken-disini hissettirmifltir.Karfl› devrimin bütün taktik üstünlü-¤üne karfl›n, TEKEL iflçi direnifli flah-s›nda da insan›n bilinçli dinamik ro-lünün, belirleyicili¤i ve stratejik üs-tünlü¤ü kan›tlanm›flt›r. Karfl› devri-min tüm ‘kararl›l›k’ gösterisi ve ira-desine karfl›, iflçi s›n›f›n›n irade vekararl›l›¤›n›n üstün oldu¤u do¤rususomut eylemle gösterilmifltir. Kimindaha kararl› oldu¤u yan›tlanarakTEKEL iflçilerince çözülmüfltür. Dev-rimci s›n›flar›n m› yoksa gerici ve fa-flist s›n›flar›n m› daha kararl› oldu¤usomut eylem flahs›nda izah edil-mekle birlikte, örgütlü devrimci s›n›fhareketinin nihai olarak yenilemezoldu¤unun parlak iflaretleri de veril-mifltir. Hiçbir gerici gücün devrimciirade ve eylem karfl›s›nda çare ola-mayaca¤› TEKEL iflçi direnifliyle yeni-den ortaya konulmufltur.TEKEL iflçi direnifli, hakim s›n›flar›n if-tira, tehdit, flantaj, rüflvet, manipülas-yon ve karalamalar› ile tüm kirli yön-

tem ve faflist bask›lar›n› gö¤üsleye-rek, “ölmek var dönmek yok” fliar›y-la yan›t vermifl, onurlu davalar›n› bü-yük fedakarl›klarla yükseltmifllerdir.Komprador hakim s›n›flar›n çirkin se-naryolar› ters tepmifl, iflçilerin onurludirenifli ülke ve dünya kamuoyunamal olarak, AKP iktidar› flahs›ndaegemen s›n›flar rüsva edilmifltir.Hakim s›n›flar›n tarihleri boyunca en-der görülenbir gündem yo¤unlu¤uy-la ortal›¤› toz dumana bo¤up ‘f›rt›na-lar’ kopard›¤› gerici flartlar›n ege-menli¤inde, TEKEL iflçileri halk s›n›fkatmanlar›n›n gerçek gündemini ya-ratarak ön plana ç›km›flt›r. Hakim s›-n›flar›n çirkef yüzü, riyakarl›k ve ikiyüzlülüklerinin üstündeki peçeyi çe-kip alm›fl, faflist karakterlerini itirafettirmifltir. Siyasal zaferini ilan etmifl,TEKEL iflçi direnifli kararl›l›¤›n› nifaks›zolarak ortaya koymufl ve mücadele-nin çetinli¤i ile alaca¤›-almas› gere-ken biçimi a盤a ç›kar›lm›flt›r.Direniflin bundan sonraki safhalar›n-da, iktidar yeni sald›r›lar›yla yönele-cektir. ‹ktidar›n, direniflin talepleriniköklü olarak karfl›lamas› mümkünde¤ildir. Zira uygulanan ekonomik veyap›sal politikalar emperyalist efen-disinin direktifleri oldu¤u için, yerli ifl-birlikçi faflist iktidar› aflmaktad›r. Geritaleplerde uzlaflma olas›l›¤›, sendikapatronlar›n›n iktidarla flört etme ger-çekli¤inden ötürü mümkündür. Dire-niflin bu baflar›l› düzeyinde geri ta-leplerle yap›lacak uzlaflma büyük birtalihsizlik olacakt›r. Ama bunun mi-marlar› direniflçi iflçiler de¤il, direni-flin reel önderli¤i durumundaki sar›sendika a¤alar›n›n s›n›f tavr› olacak-t›r. Buna karfl›n iflçi direnifline boyune¤en sendika patronlar›, aç›ktan iflçidireniflini satmay› göze alamamakta-d›r. Daha çok iflçilerin yan›nda görü-nerek içten içe direnifli zay›flatma vesürece yayarak bitirme e¤iliminde-dirler. Son dan›fltay karar›n› bir “za-fer” olarak ilan edip apar topar dire-nifl çad›rlar›n›, iflçilerin en az›ndan birk›sm›n›n karfl› ç›kmas›na karfl›n, top-lamalar› sendika a¤alar›n›n bu tu-tumlar›n› göstermektedir . Gelinen aflamada direnifl çad›rkentboyutuyla sonlanm›flt›r. Sonlanma-sayd› dahi olas› sald›r›lara komünistve devrimcilerin kay›ts›z kalmalar›düflünülemezdi, direniflle birleflmeve direniflin öne sürdü¤ü görevleri enfedakar ölçülerde omuzlamalar› ka-ç›n›lmazd›. Direnifle karfl› görev, nebir defaya mahsus eylem yapmakla,ne salt tav›r alm›fl olmak için, nesembolik eylemler ne de lafazanl›kboyutunda kalan sahiplenmeyle ko-tar›labilecek bir ifl de¤ildir.Çad›rlar toplan›lsa da, iflçiler cephe-sinden direnifl devam edecektir. Di-renifle önderlik yapmay› bir kenarab›rakal›m, onunla dayan›flma tutu-munun içeri¤i, sürekli bir eylem çiz-gisiyle her an iflçilerle birlikte daya-n›flma, destekleme ile biçimlenmekdurumundad›r. Olanaklar›m›z› fazla-s›yla zorlayarak iflçi direnifline karfl›görev ve sorumluluklar›m›z› bundansonra da yerine getirmek, ertelene-mez bir görevdir. Somut ad›m ve ge-liflmelerin sa¤lanmas›na dönük bireylem çizgisi benimsenmeli, en az ifl-çilerinki kadar kararl› bir irade ve ey-lem biçimi benimsenmelidir. ‹flçilerineylem biçimleriyle birleflmek do¤ruoland›r. Basit kayg›lar› bir kenara ite-rek, iflçi direniflini eylemlilik merkezi-mize koymal›, direnifle karfl› sorum-luluk kayg›s›n› önde tutmal›y›z. Da-has› eylemimizi sokaklara yaymay›ihmal etmemeli, hiçbir fedakarl›k veözveriden sak›nmamal›y›z. Süreklieylem perspektifiyle hareket etmeli,komünist ve devrimciler olarak ortakçal›flmalar› daha etkili k›lmal› güçlübir sahiplenme prati¤i yaratmal›y›z.Eylemlerimize yön veren bilinç, dire-nifli desteklemeden ziyade, direniflinöznesi olarak hareket etmek olmal›-d›r. Reel olarak destekçi, dayan›flma-c› durumda olsak da pratik davran›fl›-m›z direnifli omuzlama, sahiplenmeolarak vücut bulmal›d›r. Direnifl d›fl›-m›zda geliflmifl olsa bile, kendimiziondan ba¤›ms›z göremeyiz.Devrimci kazan›mlar› büyütmek vedevrimci hareketi aya¤a kald›rmaküzere, görevlerimize daha s›k› sar›la-l›m. Zafer direnen iflçilerin ve halk›-m›z›n olacakt›r.

BAKIfi CAN

Marmaray Projesi'nde çal›flan iflçiler, ücretleri-nin düzenli ödenmemesi ve sosyal haklar›n›ngasp edilmesi nedeniyle 16 Ocak’ta bafllatm›flolduklar› direnifle devam ediyor. Maafllar›nayap›lan 1 TL’lik zamm› kabul etmeyerek dire-nifle geçen iflçiler, haklar› için 2. kez Anka-ra’dayd›. Ulaflt›rma Bakanl›¤› ve DLH (Demiryollar, Li-manlar ve Hava Meydanlar› ‹nflaat›) Genel Mü-dürlü¤ü ile görüflmeye giden iflçiler polisinkeyfi engellemelerine ra¤men eylemlerinigerçeklefltirdi. “‹flimiz ve Haklar›m›z ‹çin Dire-niyoruz” imzal› pankart tafl›yan iflçiler, bakan-l›¤›n önünde bas›n aç›klamas› düzenledi. Aç›klamaya, Demokratik Haklar Federasyonu(DHF)’nu da destek verdi. Daha önce de defa-larca Ulaflt›rma Bakanl›¤›’yla görüflme talebin-de bulunan iflçiler bu gidifllerinde de bakan›nyurt d›fl›nda oldu¤u ve bu yüzden görüflme-nin gerçekleflemeyece¤i söylemi ile karfl›laflt›.Fakat iflçiler, herhangi bir yetkiliyle görüflme-yinceye dek bakanl›¤›n önünden ayr›lmaya-caklar›n› ifade etti.

‘Ad›m at›lmad›¤› tardirde mücadele sürecek’Bu kararl›l›klar› sonucunda görüflme taleplerikabul edilen iflçileri temsilen aralar›nda Teks-til-Sen yetkililerinin ve iki iflçinin bulundu¤udört kiflilik bir grup bakanl›k yetkilileriyle gö-rüflmeye gitti. Görüflmede Polat Deniz ‹nflaatMühendislik Limited fiirketi’nin üç y›ld›r iflçi-leri çal›flma güvenli¤i olmayan bir ortamdaçal›flt›rd›¤›n›, maafllar›n›n eksik ödendi¤ini, si-gorta primlerinin eksik yat›r›ld›¤›n› dile geti-ren Tekstil-Sen Genel Sekreteri Beycan Taflk›-

ran’›n hukuki anlamda sürecin bafllat›lmas›,düzenlemelerin ve denetimin yap›lmas› tale-binde bulunmas› karfl›l›¤›nda; bakanl›k yetki-lilerinin bu süreci de¤erlendirece¤i ve gereke-nin yap›lmas› noktas›nda söz verdi¤ini ifadeetti. Taflk›ran, bakanl›¤›n, iflçilerin sorunlar›karfl›s›nda pratik ad›m atmad›¤› takdirde hakarama mücadelelerini sonuna kadar devamettireceklerini belirtti. Ard›ndan iflçiler, Marmaray Projesi’nin üst ifl-veren sorumlular›ndan biri olan Gama Hol-ding’e do¤ru harekete geçti. Gama Holdingönüne gelen iflçiler burada da polis engeliylekarfl›laflt›. Gama Holding önünde pankartlar›n›açarak sloganlar›n› atan iflçiler, Gama yetkili-leriyle de görüflme talebinde bulundu. ‹flçileritemsilen Ulaflt›rma Bakanl›¤›’yla görüflengrup, Gama Holding Hukuk Bürosu Baflkan›Do¤an Ya¤›z’la görüflme alarak, iflçilerin talep-lerini flu flekilde s›ralad›: ‹flten at›lan tüm iflçi-lerin geri al›nmas›. Üç y›ld›r zam yap›lmayanücretlerin 27.5 TL’den 35 TL’ye yükseltilmesi.Geriye dönük eksik yat›r›lan SGK primleritespit edilerek yat›r›lmas›. ‹flçi sa¤l›¤› ve ifl gü-venli¤i önlemlerinin al›nmas›. Sa¤l›k taramas›-n›n alt› ayda bir yap›lmas›. Yemek ve yemek-hanenin sa¤l›kl› hale getirilmesi. Soyunmaodalar›n›n oluflturulmas› ve ifl elbiselerininsa¤lanmas›. Ücret ve asgari geçim indirimleri-nin zaman›nda ve kesintisiz ödenmesi. Ücret-lerin banka arac›l›¤›yla ödenmesi ve SGKprimlerinin al›nan ücret üzerinden ödenmesi.Bu talepler ekseninde yap›lan görüflmedensonra Ya¤›z’›n, bu sürecin ve taleplerin muha-tab› olmad›klar›n› dile getiren aç›klamalarda

bulundu¤u ifade edildi. Ayr›ca, grubun nettavr› karfl›s›nda geri ad›m atan Ya¤›z’›n ifle ge-ri alma ve ücrete yap›lacak zam konusundabir fley yapamayaca¤›n›, ancak di¤er madde-ler ile ilgili DLH Genel Müdürlü¤ü’yle görüfle-ce¤ini ve iflin as›l söz sahiplerinin onlar oldu-¤u aç›klamas›nda bulundu¤u ifade edildi.

‘‹flçiler oyalan›yor’Yap›lan görüflmeler sonunda Tekstil-Sen Ge-nel Sekreteri Taflk›ran, iflçilerin ücretleri veSGK primlerinin yat›r›lmas› noktas›nda as›lmuhatab›n Gama Holding oldu¤unu fakat ifl-çilerin sorunlar› hakk›nda ilgili kurumlar›n bir-birlerine topu att›klar›n› söyleyerek, kendile-rini oyalad›klar› ifadesinde bulundu. ‹flçiler bu durum karfl›s›nda onlar› oyalayantafleron firma, Gama Holding ve Ulaflt›rma Ba-kanl›¤›’n›n oyunlar›na gelmeyeceklerini ifadeederken haklar›n› alana dek bu direnifli sür-düreceklerini aç›klad›.

Kazan›mlar bafllad›Ankara’da yapt›klar› eylem ve görüflmelerinard›ndan iflçiler, patrona geri ad›m att›rd›. Di-reniflleri iki aya yaklaflan ve haklar›n› geri al-mak için sorumlular›n kap›s›na dayanan iflçi-ler, k›smi kazan›mlar elde etti. Üç y›ld›r gün-lük 27,5 TL yevmiye alan iflçilere 30 TL öden-meye baflland›. Ayr›ca iflçilerin yemek ve ye-mekhane koflullar›n›n düzeltildi¤i, yeni ifl elbi-sesi ve yeni çizmelerin da¤›t›ld›¤› ö¤renildi. ‹fl-çiler, k›smi kazan›mlara aldanmayarak tümtalepleri karfl›lan›ncaya kadar direnifllerindenvazgeçmeyeceklerini belirtti.

UFUK Ç‹ZG‹S‹

Direnen Çemen Tekstiliflçilerine polis sald›rd›

ANTEP- Antep Organize Sanayi Bölgesi’ndebulunan Çemen Tekstil Fabrikas›’nda yakla-fl›k iki ayd›r direnen Çemen iflçileri tüm sal-d›r›lara ra¤men kararl› durufl sergiliyor. Dire-nifli k›rmak için yeni iflçiler alan patron iflçi-lerin taleplerini duymuyor. Patronun yeni ifl-çi al›m›na tepki gösteren grevdeki iflçilereise polis sald›rd›. Çemen Tekstil iflçileri, ‘usulsüz grev’ iddias›y-la haklar›nda aç›lan davay› kazanmalar›nara¤men, patron yasalara ayk›r› flekilde iflçial›m›na devam ediyor. Bu geliflmelere ra¤-

men Toplu ‹fl Sözleflmesi’ni (T‹S) kazanan ve12 Ocak’tan beri direniflte olan Çemen Teks-til iflçileri patronun yeni iflçi almas›na tepkigösterdi¤i için polisin sald›r›s›na u¤rad›.‹flçi al›m›na tepki gösteren iflçiler, vardiyade¤iflimi s›ras›nda yeni iflçi getiren servisitafllayarak servisin giriflini engellemeye ça-l›flt›. Bunun üzerine polis, direniflteki iflçileresald›rd›. Sald›r›da 2’si a¤›r çok say›da iflçi ya-raland›. Polisin sald›r›s› sonucu ç›kan arbede-den sonra iflçiler ile polis aras›ndaki gerginbekleyifl sürüyor.

‹‹SSTTAANNBBUULL-- Grevleri mahkeme karar› ile bitiri-len ATV-Sabah emekçileri grevi yeniden baflla-t›yor. Toplu ifl sözleflmesi haklar› için 13 fiubat2009'da greve bafllayan fakat mahkeme kara-r› ile grevleri 17 Temmuz'da sona erdirilenATV-Sabah bas›n emekçileri yeniden grevebafllayacak. ‹stanbul 2. ‹fl Mahkemesi, Yarg›tay’›n bozmakarar›na uyarak, Turkuvaz Medya grubundakigrevin durdurulmas› yönündeki karar›n “huku-ken yok hükmünde oldu¤una" karar verdi.ATV-Sabah grevi 4 Mart'ta yeniden bafllayacak.13 fiubat'ta greve ç›kan bas›n emekçileriningrevi 154. gününde ‹stanbul 2. ‹fl Mahkemesi,Turkuvaz grubunun ifl yerinde sendika say›s›n-da 3/4 oran›nda azalma oldu¤u iddis›nda bu-lunmas›n›n ard›ndan mahkeme grevin sona er-dirilmesine karar vermiflti. Sirkeci’deki ‹stanbul 2. ‹fl Mahkemesi’nde gö-rülen davada, ayn› mahkeme taraf›ndan 17Temmuz 2009 tarihinde verilen "grevin durdu-rulmas›" yönündeki karara iliflkin Yarg›tay 9.Hukuk Dairesi bozma ilam› okundu. Sendika avukat›n›n, Yarg›tay’›n bozma ilam›nauyulmas›n› ve grevin durdurulmas› yönündekikarar›n kald›r›lmas›n› istedi¤i duruflmada, iflve-ren vekilleri ise Yarg›tay karar›n› hukuka uygunde¤erlendirmediklerini ve ihtiyati tedbir karar›-n›n devam›n› talep etti. Mahkeme baflkan› tale-bi kabul etmedi.

ATV-Sabah emekçilerigreve dönüyor

Patronun, maafllar›na yapt›¤› 1 TL’lik zamm› kabul etmeyen ve kölelik koflullar›nakarfl› direnifl bafllatan Marmaray iflçiler, 2. kez haklar›n›n verilmesi için Ankara’dayd›.

Marmaray iflçileri kazan›mlarla ilerliyor

TEK

ELifl

çi d

iren

ifli t

arih

yaz

›yor

,ö¤r

eter

ek g

örev

ver

iyor

!

Page 14: 2 - 16 Mart 2010 -  Sayı 171

2-16 MART 2010 DEVRiMCi DEMOKRASiGGÜÜNNCCEELL14

19. yüzy›l›n birinci yar›s›nda yani tam 162 y›l önce Marx ve En-gels taraf›ndan yaz›lan Komünist Parti Manifestosu ilan edildi."Avrupa'da bir hayalet dolafl›yor, Komünizm Hayaleti" sözleriy-le bafllayan Komünist Manifesto, ustalar› yafl›yorken bile ünüAvrupa'n›n d›fl›na taflm›flt›. fiimdi denilebilir ki burjuvazinin se-vinç naralar›yla "komünizm öldü" ideolojik sald›r›s› alt›nda k›z›lhayalet tüm dünyay› dolaflmaya devam ediyor. Bu dünyal› ol-gu, sömürü ve bask› sistemini ortadan kald›rma mücadelesindeeylem k›lavuzu rolünü oynayan k›z›l hayaletin ta kendisidir.Marx ve Engels hayatta iken, geliflen s›n›f savafl›m›, Paris Komü-nü gibi tarihi deneyimler Avrupa'n›n d›fl›ndaki s›n›f savafl›m›n›nbelirginleflmesiyle kendileri Manifesto'nun ta o zamanda eski-yen -eksik yanlar›na- iflaret ettiler, ama bu Manifesto'nun tari-hi öneminden birfley eksiltmedi ve tarihe malolmufl bu belgeyedokunulmad›.Komünist Birlik (28 Kas›m- 8 Aral›k 1847), II. Kongresi'nde Marx veEngels'e Manifesto'nun haz›rlanmas› görevini verir. Bu karardansonra bu eflsiz yap›t k›sa sürede tamamlan›r. fiubat Devrimi(Fransa) öncesi yani flubat›n birinci haftas›nda Londra'da bas›l›r.Proletaryan›n enternasyonel savafl›m›n› ve niteli¤ini ilan eden bubelge bir daha geri dönülemez kesinlik ve berrakl›kla gelece¤ink›z›l fliar›n› ortaya ç›karm›flt›r. Militan proletaryan›n bayra¤›nda"Bütün ülkelerin iflçileri birleflin" fliar› yaz›lmaya devam ediyor.Manifesto dört bafll›k alt›nda ele al›nm›flt›r.1- Burjuvalar ve proleterler2- Proleterler ve komünistler3- Sosyalist ve komünist yaz›n4- Komünistlerin çeflitli muhalefet partileri karfl›s›ndaki konum-lar›Bu bafll›klar› kendi içinde ayr›ca özetlemek, tarihi bir belgeyi veonun önemini hat›rlatma amaçl› k›sa yaz›da ele almak yarars›z-d›r. Ama bu tarihi belgeyi dikkatle incelemenin ve öneminiözümsemenin say›s›z yarar› vard›r.Manifestoyu yaz›ld›¤› tarihi dönemin koflullar› içerisinde de¤er-lendirmeliyiz. S›n›f savafl›m›n›n diyalektik geliflimini felsefi ma-teryalizmle ele alan, kapitalizmin özünü aç›klayan ve y›k›lmas›zorunlulu¤unu proletarya diktatörlü¤üne vard›ran ve oradan das›n›fs›z topluma var›laca¤›n› ilan eden eflsiz bir tarihi belgedir.Komünist bilgi teorisinde, Manifesto bir kilometre tafl›d›r. Yok-tan var olmam›flt›r. Kendisinden önceki toplumsal bilgi ve s›n›fsavafl›m› prati¤inin o tarihi koflullarda bilimsel temeller üzerin-de teori ve prati¤e dökülmesidir. Frans›z Devrimi'nde "Sarayla-ra savafl, kulübelere bar›fl" slogan› Fransa'da kalmad›; evrensel-leflti. 1789'da burjuvazi mutlakiyetçili¤e, feodal soylulu¤a karfl›halkla birlikte savaflt›. Burjuva mülkiyetçili¤in feodal mülkiyetüzerindeki zaferi, yeni bir toplumsal düzenin tarihsel geliflimini,s›n›flar›n bu toplumsal düzen içindeki karfl›l›kl› uzlaflmaz iliflki-leri, ayaklanmalar ve savafllarla geçen on y›llar ve ilk olarak Av-rupa'da iflçi s›n›f›n›n kendisi için bir s›n›f olarak burjuvazinin kar-fl›s›na ç›kmas› ve 1848 Avrupa devrimleri... Bu tarihi koflullardaproletaryan›n iktidar naras› Marx ve Engels taraf›ndan tarih sah-nesine ç›kar›lm›flt›r.Komünizm art›k ütopyadan s›yr›l›p bilim alan›na bir programlagirmiflti. ‹flçi s›n›f› zafer yolunda yeni bir teoriye sahipti. Bu teo-ri, proletaryan›n kalbinde yefleriyordu. Rafine edilmifl komünistdüflüncenin dahiyane ifadesi olan Manifesto; iflçi s›n›f›n›n dev-rimci özünü ve savafl›m›n› proletarya diktatörlü¤üne vard›r›r.Bugün s›n›f bilinçli proletarya ilke olarak, proletarya diktatörlü-¤ünü esas al›r, tüm di¤er politikas›n› bu bak›fl aç›s› temel yöne-limi etraf›nda örer. Bu nedenle Manifesto'nun tarihsel önemi as-la unutulmaz. ‹ktidar bilincinden yoksun olanlar, burjuva s›n›rçizgilerini aflamayan tüm oportünist ve revizyonist sahtekarlarbu en büyük tarihi dersi anlayamazlar. Ama Manifesto'nun butemel ilkesini ne unutturabilirler ne de ondan kurtulabilirler.Dün oldu¤u gibi proletaryan›n kurtulufl fliar› apaç›kt›, bugün deöyledir. Komünist Manifesto'nun ilan ediliflinden bugüne enter-nasyonal proletarya büyük devrimler gerçeklefltirdi. Büyük de-neyimler kazand›, yenilgiler ve büyük dönüflümler gerçeklefltiama Manifesto'nun ilkesel bak›fl aç›s› öneminden ve tarihsel na-ras›ndan hiçbirfley yitirmedi.Bugün burjuva anayasalc›l›kla kafa buland›ran, bunlara alk›fl çal-makla avuç içlerini patlatanlar, devrimci bir savafl›m›n devrininbitti¤ini ilan edenler, Manifesto'nun ruhu ve devrimci önemininyan›na yaklaflamazlar bile. T›pk› o koflullarda oldu¤u gibi bugünde küçük burjuva ideolojisi reformist ve ek olarak revizyonistak›mlar bolca kardefllik ve eflitlikten bahsetmeye devam edi-yor. Ama egemenlerin iktidar›n› y›kmadan eflitli¤in ve kardeflli-¤in olanaks›z oldu¤unu her koflulda gizleyerek bunu yapmak-tad›rlar. Demek ki bu ak›mlar burjuvaziye hizmet etmeye de-vam etmektedirler."Manifesto'nun kendisine ait bir yaflam öyküsü vard›r" diyenEngels'in sözünü do¤ru anlamal›y›z. Enternasyonel proletarya-n›n iktidar u¤runa mücadelesiyle ayr›lmaz flekilde bütünleflenbir öyküdür bu. Büyük deneyimler ve zaferlere esin ve eylemkayna¤› olan yolda ileriye do¤ru at›lan dev ad›mlarda hayat bu-lan bir öyküdür. Lenin, Stalin ve Mao'nun dilinde ifade edilendevrim mücadelesinin ilerlemifl tarihsel öyküsüdür. ‹lerlemeyede devam edecektir.Manifesto'nun yaflayan canl› ruhu bugün s›n›f bilinçli proletarya-n›n öncülü¤ünde sürdürülen mücadelenin her alan›nda, grevde,barikatta, isyanda ve halk savafl›n›n par›ld›yan namlular›nda ya-flanmaktad›r. Sömürü, kan, gözyafllar›n›n son bulmas› ve em-peryalist barbarl›¤›n y›k›m› devrimlerle olanakl›d›r. Egemenlerbugün de devrim korkular›n› içinde tafl›maktad›rlar. Dün oldu¤ugibi bugün de komünizm bilinci ve ruhu gelece¤i için dö¤üflme-ye devam edecek. Manifesto'nun bitifl cümlesiyle söylersek"Proleterlerin zincirlerinden baflka kaybedecek bir fleyleri yok.Kazanacaklar› bir dünya var. Bütün ülkelerin iflçileri birleflin!"fiiarlar›n emretti¤i güncel görev, iktidar u¤runa mücadele bay-ra¤›n› yükseltmektir.

Erdo¤an ile Bahçeli aras›nda bir garip laf düello-su yaflan›yor. Bahçeli, Erdo¤an’›n faflizmi bilme-di¤ini söylüyor. Kuflkusuz ki Bahçeli, faflistliktekik›demine dayanarak ve faflistli¤inden duydu¤uövgüyle bunu söylüyor. Burada ünlü oldu¤u in-kar edilemez. Fakat Bahçeli’nin sözleri Erdo-¤an’›n zoruna gidiyor. O da hakl›. Erdo¤an hakl›olarak geriliyor Bahçeli’nin bu iftiras› karfl›s›nda!Ve Bahçeli’ye seslenerek, hem Bahçeli’nin hak-k›n› teslim ediyor; hem de “Bahçeli kadar olma-sa bile” kendisinin de bu iflin erbaplar›ndan ol-du¤unu hayk›r›yor. “Evet say›n Bahçeli, biz fafliz-mi sizin kadar iyi bilmeyiz” diyerek, faflizmi bil-di¤ini yani faflist oldu¤unu aç›kça beyan ediyor.Bahçeli’ye yönelik, “siz bu iflin hem teorisyenihem de pratisyenisiniz” derken de do¤ru söy-lüyor Erdo¤an. Ama Bahçeli’ye faflist oldu¤unusöylerken do¤ru söyledi¤i kadar; kendisinin fa-flist oldu¤unu inkar ederken “Bahçeli kadar ol-masa da” ifadeleriyle asl›nda faflist oldu¤unu iti-raf edifli de do¤rudur! Özcesi, Erdo¤an bu sözle-

rinde, bugüne kadar hiç yaflanmam›fl ve belkide bir daha hiç yaflanmayacak kadar dürüstve aç›k sözlü davrand›.Faflistler k›dem yar›fl›ndalar! Bizler iki ta-rafa da puan veriyoruz. MHP ve Bahçe-li’nin faflistlik ünlerinde oldu¤u gibi, AKPve Erdo¤an’›n faflistlik ünü hakk›nda dakuflkuya düflülemez. MHP hiçbir zamansaklanmadan özünü de biçimini de orta-ya koyarak gelmifltir. Bu konu üzerindeaz›c›k münakaflaya dahi gerek yok. AKPüzerinde de münakaflaya yer yoktur; fa-kat sahneye ç›k›fl itibariyle k›demi MHPkadar de¤il. Dahas›, AKP “demokrasi” laf-z›n› kullanmay› tercih ederek, faflist nite-li¤ini gizlemeye çal›fl›yor. O halde MHP’yiyerinde b›rakarak, AKP’nin faflistniteli¤ini yerine oturtmak gerekir. Fakatbiz burada genifl bir AKP tahlili yapmaya-ca¤›z. Zira bu ayr› bir yaz› konusudur. An-cak, AKP ve Erdo¤an’›n son dönemde ba-s›na yans›yarak s›r›tan kimi tav›rlar›nade¤inmeyi gerekli görüyoruz.Bu arada, CHP’ye haks›zl›k olmas›n, fa-flizmde en k›demlisi odur! Ülkemizdekifaflizm tarihinin esas olarak KemalistCHP’nin tek partili iktidar dönemiyle,TC’nin kurulufluyla birlikte oturdu¤unusöylemek do¤ru olur. Daha dün, OnurÖymen’in aç›ktan sahiplendi¤i faflist ulu-sal katliam ve k›y›mlar›, CHP’nin de oldu-¤u gibi savunup temel ald›¤›n› hat›rla-mak yeterlidir. Kemalist TC’nin kurulufly›llar›ndaki CHP’nin faflist karakteri, bu-günkü CHP taraf›ndan tam tekmil savu-nulmaktad›r. Yaz›m›z›n konusu genel birde¤erlendirme olmad›¤›ndan ve sadeceMHP ile AKP’nin, dolay›s›yla Bahçeli ile Er-

do¤an’›n güncel polemi¤i ve kimi tutum-lar› oldu¤undan, esasta bu konulara de-¤inmekle yetinece¤iz. Zaten CHP’nin fa-flist karakteri, öteden beri bilinmektedir.Bu konuda ek bir tahlile, art›k, gerek bi-le kalmam›flt›r. Parlamentoda MHP ile AKP aras›nda ya-flanan kavga ile gündeme gelen Erdo¤anve Bahçeli’nin faflistlik tart›flmas›ndakiErdo¤an’›n itiraf›na vurgu yap›p, son gün-lerde, özellikle TEKEL iflçilerinin direnifliolmak üzere, protesto eylemlerine karfl›sergiledi¤i faflist tutumuna ve benzerleri-ne de¤inece¤iz.

Faflist niteliklerini kendi a¤›zlar›ndan a盤a vuruyorlarTEKEL iflçilerinin direnifli karfl›s›nda aczedüflerek fluursuzlaflan AKP ve Erdo¤an,y›lan›n deri atmas› gibi, “demokrasi” laf-z›n› b›rak›p gerçek rengini diliyle ifade

etmekte gecikmedi. TEKEL iflçilerine iftiraetmekte, çeflitli suçlamalarla itham edipzan alt›na almakta, hakaret ve tehdit et-mekte hiçbir çekince duymad›. En kötü-sü de, tüm bunlar› yaparken az›c›k bileolsun k›zarmad›. Halk kitlelerinin veTEKEL iflçilerinin gözünün içine baka bakayalan söyleyip, hakaret etti. ‹flçilere negözle bakt›¤›n› ve dolay›s›yla karakteriniortaya koymufl oldu, bu küçük s›navda.“Bize nas›l iflçi düflman› diyebilirsiniz” di-ye feryat edip, iflçi dostu ve demokrat ol-du¤unu söyleyen Erdo¤an, iflçilere aç›k-tan düflmanl›k yaparak, s›cak suya girmiflkalitesiz çamafl›r gibi renk verdi. Yapt›¤›sald›r›lar hiçbir fleymifl gibi, bir ay sonraterör estirece¤inin beyan›yla faflist diflle-rini gösterdi. Erdo¤an’›n TEKEL iflçileri flah-s›nda d›fla vuran emek ve halk düflman›tutumu, temelde s›n›fsal özüne ba¤l› ta-bii davran›fl› olsa da, onu bu kadar perva-s›zlaflt›ran özel sebep yüzünün eskiyereku¤rad›¤› oy kayb›d›r. Kamuoyu yoklama-lar› da bu gerçe¤i göstermektedir.AKP’li devlet bakan› Hayati Yaz›c›’n›n,Baflbakan Erdo¤an’›n sald›r›lar›n› takipederek, TEKEL iflçilerinin eylemine “PKKk›flk›rtmas›” yaftas›n› yap›flt›rmas›; hakl›eylemi teflhir edip, sa¤lad›¤› kamuoyudeste¤inden yoksun b›rakma çabas›,AKP’nin iflçi düflman› faflist çirkefli¤inigözler önüne sermektedir. Eylemin hak-l›l›¤› ve yaratt›¤› etki karfl›s›nda acze dü-flen AKP, çareyi karalama ve iftiralarabaflvurmakta, azg›nca sald›rmakta ara-maktad›r. Eylemin hakl›l›¤› karfl›s›nda ça-resiz kalan AKP, eylemin hakl›l›¤›-haks›z-l›¤›yla de¤il, PKK’nin k›flk›rt›p k›flk›rtmad›-

¤›yla ilgilenmektedir. Söylemeliyiz ki,PKK veya bir baflka devrimci örgütün k›fl-k›rtmas› olsa bile, bu kötü de¤il, iyidir.Eylemin niteli¤ine zarar de¤il, olumluiçerik verir. Hakl› olunduktan sonra, hak-l› olan›n PKK olmas›, ancak kafatasç› fa-flist zihniyet için rahats›z edici olabilir; ifl-çiler için de¤il… Kim yaparsa yaps›n, ilerisürülen talepler hakl› ve do¤rudur. Bubak›mdan kimin k›flk›rtt›¤›ndan önce, ki-min hakl› oldu¤u önemlidir. AKP’nin kaç-t›¤› ve karartmak istedi¤i gerçek de bu-dur. K›sacas›, AKP’nin tüm “demokratik-leflme”, “aç›l›m-çözüm” pozlar›na karfl›n,özünde nas›l bir iflçi ve halk düflman›, ay-n› zamanda Kürt düflman› oldu¤u, bütünbu çirkef sald›r›lar›nda a盤a ç›kmaktad›r.Dahas›, AKP’nin yaflad›¤› oy kayb›n› farkederek, kendisine karfl› her türlü muha-lefete tahammülsüzleflip, kudurgancasald›rd›¤› a盤a ç›kmaktad›r.

Parlamentoda kendisine yap›lan pey-gamber benzetmesi üzerine MHP’lilerlesokak kavgas›na giren AKP, s›ra TEKEL ifl-çilerinin elinden al›nan özlük haklar›nagelince, duyarl› olmay› bofl verin, parla-mentoda MHP’lilerle birlikte yapt›klar›kavgan›n beteri bir sald›r›yla iflçi direnifli-ne sald›rmaktad›r. Kendi “haklar›” içinkavga eden bu “milletvekilleri”, bu mille-tin partileri, bu “demokrasici ve iflçi dos-tu” oldu¤unu söyleyen partinin men-suplar› ve liderleri, birbirlerine hakl› ola-rak faflist s›fat›n› yap›flt›r›rken; iflçilerinhaklar› ve direnifli söz konusu oldu¤undakavga etmeyi b›rakal›m, tersine, faflist-liklerini bir kez daha a盤a vurarak ortak-lafla sald›rmay› ihmal etmemektedirler.AKP bunlar› yaparken, CHP de ayn› sah-tekarl›¤› sergilemektedir. CHP’li milletve-kili ve meclis baflkan yard›mc›s›n›n oda-s›na girilmesini milli mesele haline geti-rirlerken, ayn› hassasiyeti iflçi direniflikarfl›s›nda sergilememektedirler. Sahte-karca ve sadece iktidar emeline ba¤l›olarak, AKP’ye karfl› koz olarak kullan-mak üzere TEKEL iflçilerinin direniflini “sa-hiplenirken”, ‹zmir’deki iflçi direniflini gör-mezden gelmektedirler. Hat›rlayal›m, ‹z-mir’de CHP’li Karfl›yaka Belediyesi’neba¤l› Kent A.fi. tafleronunun iflçileri, türlühak gasplar›na u¤ram›fl ve buna karfl› di-renifle geçmiflti. CHP’li belediye ve partiyönetimi ise, “iflçi dostu” pozlarla hiç u¤-raflmam›fl, aç›ktan Kent A.fi. iflçilerinidüflman ilan etmiflti.‹flçiler, son derece hakl› olarak ve gerçe-¤i görerek, “parlamentoda kavga eden-ler, bizim haklar›m›z için neden kavga

etmiyorlar” demektedirler. ‹zmir’dekiKent A.fi. iflçileri, “CHP TEKEL iflçilerinin di-reniflini sahiplenir görünürken, neden bi-zim direniflimize sahip ç›km›yor?” de-mektedirler. Hiç kuflkusuz ki iflçiler ç›plakgerçe¤i çok iyi görüp de¤erlendirmekte-dirler. Sahtekarl›klar› ve kimlerin gerçek-ten iflçi dostu oldu¤unu iyi bilmektedir-ler. Çünkü onlar, burjuva politikan›n d›-fl›nda, kendi yaflamlar›nda yal›n gerçe¤euygun felsefeyi-politikay› ö¤renmekte,devrimci s›n›f bak›fl aç›s›n› temsil etmek-tedirler. Bu iflçilerin ulaflt›¤› biliflsel sevi-ye, direnifl alanlar›n›n “okul” oldu¤u yo-rumumuzu kuvvetlendirmektedir.

AKP, pervas›z sald›r›lar›yla kendi sonunu haz›rl›yor“Demokrasi” havarisi kesilen Erdo¤an,yaln›zca TEKEL iflçilerinin direnifli karfl›-s›nda de¤il, di¤er insani demokratik tep-kiler karfl›s›nda da pervas›zlafl›p sald›r-ganlaflmaktad›r. Parlamentoda nükleersantrallerin kurulmas›na karfl› ç›kan çev-recilerin “nükleer santral istemiyoruz”yaz›l› dövizler açmas›na kudurganca sal-d›rmaktan, hakaret etmekten geri dur-mamaktad›r. Dahas› bas›n mensuplar›n›neylemi çekmesine bile tahammül ede-meyerek, ayn› kaba üslubunu bas›nmensuplar›na karfl› kullanmaktan da çe-kinmemektedir. Erdo¤an’›n pervas›zla-flan bir sald›rganl›k ve anlafl›l›r olan panikiçinde oldu¤u her bak›mdan aç›k. Dire-nifller büyümekte, her taraftan demok-ratik devrimci tepkiler yükselerek Erdo-¤an’›n yüzüne çarpmakta ve mevcut sü-reç; “demokratikleflme”, “aç›l›m” sahte-kârl›¤›n› gün yüzüne ç›kararak, zorlu birdirenifl sürecinin iflaretlerini vermektedir.Tüm bunlar, Erdo¤an ve AKP’nin yürüttü-¤ü tasfiyeci sürecin önüne dikilerek, iflinizorlaflt›rmaktad›r. ‹flte Erdo¤an’›n büyü-yen tahammülsüzlü¤ü ve faflist sald›r-ganl›¤›, direnifller karfl›s›nda yaflad›¤› bus›k›nt›lardan ileri gelmektedir. Öyle ki, ifl-çi-halk düflmanl›¤›n› gizleme ve “demok-rasi” maskesini kullanma gere¤i duyma-yacak kadar aç›ktan sald›rmaktad›r. Erdo-¤an, aya¤›na vurdu¤u baltan›n verdi¤iac›y› hissederek, bu ac›yla iyice fluursuz-laflmaktad›r.‹flçileri küçümseyen AKP, iflçi düflmanl›-¤›nda s›n›r tan›mayan pervas›z sald›r›la-r›yla ve yapaca¤› sald›r›larla, ancak ken-di sonunu yak›nlaflt›rabilir. Yapt›¤› da bu-dur. ‹flçi dostlar›yla düflmanlar› bu tart›fl-malar çerçevesinde ayr›flarak ve daha daberraklaflarak gözler önüne serilmifltir.Kendi bencil gerici ç›karlar› için kavgaeden ama iflçilerin haklar› karfl›s›ndasahtekarl›¤› ve sald›r›y› benimseyenler,asla iflçi dostu olamazlar. Ancak iflçilerinh›flm›na maruz kalan halk düflmanlar›olabilirler. Ah›rlar›nda yalaklar›ndaki yem üzerindetepinen hakim s›n›f büyükbafllar›, kendi-lerinin yedikleri yala ba¤l› hassasiyetleri-ni Hrant Dink’in katledilmesinden sonra-ki süreçte bir tarafa b›rakmaktad›rlar.Katliamdaki sorumluluklar› bir yana; ka-tillerin yarg›land›¤› mahkemede yaflananskandallara dahi adeta gözlerini kapay›p,ölüm sessizli¤i sergilemektedirler. ‹flçiler AKP’nin de, di¤er komprador s›n›fpartilerinin de niteli¤ini esasta görmüfldurumdad›r. Devrimci ve kararl› bir dire-nifl gelifltirmektedirler. ‹flçi direnifli gelifle-rek yayg›nlaflmakta, ciddi bir dinamik or-taya ç›kmaktad›r. S›ra komünist ve dev-rimcilerin iflçi direnifli karfl›s›ndaki görev-lerini yerine getirmesine gelmifltir. Mese-le komünist ve devrimcilerin bu dinami¤ipolitik iktidar mücadeleleriyle birlefltiripde¤erlendirmelerinde dü¤ümlenmekte-dir. ‹flçi düflmanlar› ve katillere karfl› gelifl-tirilen her türlü eylem meflru ve yerindeolacakt›r.

“Kim faflist kim de¤il”düellosundak›demli faflist-k›demsiz faflist tart›flmas› yaflan›yor Veysel KAPLAN-Kand›ra 2 No’lu F Tipi Hapishanesi

Hasan Faruk Ürem1958 SarayköyDEN‹ZL‹’de do¤du

Anadolu Halklar› Gefira Kültür Derne¤i kurucular›ndan devrimci arkadafl›m›zHasan Faruk Ürem’i 18.02.2010 günü kalp krizi sonucu kaybettik. Ac›m›z

büyüktür. Ailesine ve dostlar›na baflsa¤l›¤› dileriz.

ANADOLU HALKLARI GEF‹RA KÜLTÜR MERKEZ‹ Atina-YUNAN‹STAN

K›z›l hayalet dolaflmaya devamediyor

Page 15: 2 - 16 Mart 2010 -  Sayı 171

Deflifre edilen komplolar ve darbe eylem plan-lar› veya darbe günlükleri, birer “söylence” de-¤ildir. ‹flbirlikçi-uflak flöhrete sahip olan hakims›n›flar›n soy ad› kadar gerçektir hepsi. Siyasalgündem tart›flmalar›nda eksilmeyen darbe vekomplo iddialar›, geçmiflte kalm›fl fleyler de¤il-dir. Bunlar halen güncelliklerini korumaktad›r-lar. Fakat iflin bir taraf›nda temafla var elbet.Darbelerin gündemlefltirilmesi, bir taraftan dar-beleri kan›ksamay› haz›rlamakta; öte yandanhas›mlara mesaj vererek flantaj silah› olarakkullan›lmaktad›r. Ne var ki hepsi bu de¤il. ‹flinikinci yan› ise, darbenin yap›lmak istenmesi ha-kikatidir.

Kimin borusu ötecekKomplo ve dolaplar›n çevrildi¤i her bak›mdanalenidir. “Kim egemen olacak” sorusu, hakim s›-n›f kliklerince henüz karara ba¤lanm›fl de¤ildir.Bütün “gürültü” ve çat›flman›n temelinde “ege-menlik kimde olacak” meselesi yatmaktad›r.Sömürünün aslan pay›n› kim alacak, kim halkkitlelerini ayaklar› alt›nda ezecek, kim efendisi-nin ç›karlar›n› daha iyi temsil edecek, yani sö-mürü cennetinde kimin borusu ötecek? Bu mü-lahazan›n taraflar› aras›ndaki çat›flma, iktidar›nele geçirilmesi veya elde tutulmas› meselesidir.Taraflar›n iktidar ifltah› kabar›k olup, egemenlik›srarlar› güçlüdür. ‹ktidarda dengeler de¤iflmifl-tir; ama bu de¤iflim kabul ettirilebilmifl de¤ildir.Dolay›s›yla darbe olas›l›¤› genel olarak vard›r.Darbe olas›l›¤›na karfl›n (denenmifl olan baflar›-s›z tüm giriflimleri saymazsak), bu olas›l›¤› flim-dilik erteleyerek geriye iten iki esas sebep var.Birincisi, AKP’nin seçimlerde yenilgiye u¤rat›l-mas› ihtimalidir. Bu ihtimal çok zay›f de¤il vemevcut flartlarda görece tercih edilen biçimdir.‹kinci olarak, darbenin yap›lamamas›nda, ABDemperyalizminin tutumuna ba¤l› olarak klikleraras› güç dengesinin durumu, hat›r› say›l›r birrol oynamaktad›r ki; AKP’nin iktidarlaflm›fl ol-mas› karfl›t kli¤in darbe yapmas›n› önleyebilenbir di¤er sebeptir. Zira darbe esasta kompradorklikler aras›ndaki iktidar paylafl›m› için kurgu-lanmaktad›r. A盤a ç›kan “say›s›z” darbe-komp-lo plan› ve bunlar›n a盤a ç›kar›lmas› gerçe¤i,hem darbenin güncel oldu¤unu ve hem de dar-beyi engelleyen kuvvetlerin mevcut oldu¤unugöstermektedir. Darbe ihtimali ve tercihi keyfi sebepler ya datesadüflerle aç›klanacak bir durum de¤ildir.Darbe yap›lmas›n›n gerici ç›karlar aç›s›ndansa¤lam gerekçeleri, nesnel zemini mevcuttur.Kemalistlerin en az›ndan bir kesimi tasfiyeyetabi tutulmufltur; Kemalistler önemli oranda ik-tidarda daralt›larak geriletilmifl durumdad›r.AKP ise, iktidara oturmufl durumdad›r. Devletintemel kurumlar›nda, art›k gizlenmesine bile ge-rek duyulmadan, aç›ktan dillendirilerek ve fer-yat-figan edilerek yaflanan çat›flma; flantaj,tehdit, komplo, darbe giriflim ve eylemleri...Ters taraftan tutuklamalar, yarg›lamalar, dinle-meler, yarg›ya müdahaleler, askerin “isyan›na”yol açan ad›mlar, anayasa tart›flmalar›, karfl›l›k-l› yak›nmalar… Hepsi geliflmenin ciddiyetiniaç›klamaya yetti¤i gibi, sorunun devlet iktidar›oldu¤unu göstermektedir. “Ergenekon” yarg›lamalar› bile, bafll› bafl›na bir

ölçüdür; kap›flman›n boyutu için önemli birgöstergedir. Ordunun kirli ve kanl› yüzüyle ipeserildi¤ine, daha önce hiç böyle tan›k olmad›k.“Kozmik oda” aramas›, subaylar›n karargahtanal›n›p tutuklanmas›, s›radan geliflmeler de¤ildir.Bunlar önemsiz ve anlams›z iflaretler de¤ildir.Devletin temel kurumlar› aras›ndaki aç›k çat›fl-

ma ve bu çat›flman›n yans›t›lmas›, kontrolünkaybedildi¤i bir çat›flman›n yafland›¤›n› tarif et-mektedir. Tabi ki, TÜS‹AD’›n yap›lanma sürecinidestekleyen aç›klamas› ve özellikle ordunun si-yasi iradeye ba¤l› olmas› gerekti¤ine yapt›¤›vurgu ile ordunun -siyasete müdahale etmesi-nin aç›k kan›t› olan- aç›klamalar›n› elefltirmesidikkat çekicidir. Cumhurbaflkan›’n›n kurumlararas› çat›flmay› ima ederek, çok bafll›l›k ya daçoklu güç odaklar›n›n olmas›n›n devlet için enkötü fley oldu¤unu söylemesi, durumun ciddi-yetinin en resmi a¤›zdan itiraf edilmesiydi.

Darbe ihtimal dahilindedirAKP, iktidar›n› sa¤lamlaflt›rmak peflindedir. Bu-nun için de çat›flma kaç›n›lmazd›r. Tasfiyeyemaruz kalan Kemalist kesimin iktidar hakk›n-dan kolayca vazgeçece¤ini düflünmek, en hafi-fiyle hakim s›n›flar› anlamamak olur. ‹ktidarpastas›ndan pay kaybeden Kemalist cephenindaha fazla geriletilmemek için darbeyi tercihleraras›nda gördü¤ü son derece aç›kt›r. Bu durum,s›n›f ç›karlar› aç›s›ndan da normaldir. O haldedarbenin yap›lmas› ihtimali gerçek d›fl› de¤ildir.Darbeler dönemi kapand› laf›, salt laft›r. Biçimide¤iflse de darbeler hala geçerlidir. Darbe vekomplo eylem planlar› ve suikast giriflimleriylea盤a ç›kanlar da bunu kan›tlamaktad›r. Kald› ki mesele, yerli hakim s›n›flar› aflan çehre-ye sahiptir. Yerli hakim s›n›f kliklerini bizzatyönlendiren ve yönetsel politikalar›ndan devlet-sel eylemlerine kadar dikte eden emperyalistkomutad›r. Yani co¤rafyam›zda hüküm sürentüm bu geliflmeler, ABD’nin dünya projesininco¤rafyam›z parças›nda devletin yap›land›r›lma-s› plan›yla yürütülmesi zemininde yaflanmakta-d›r. Rusya ve AB’li bir k›s›m emperyalist gücünyerel hizmetçi memurlar› durumundaki kliklerde bu emperyalist güçlerin ç›karlar› (ve elbetteiflbirlikçilik hisseleri) gere¤i, ABD güdümündekiyap›land›rma sürecine karfl› ç›kmaktad›rlar.Aç›kças›, ülkemiz hakim s›n›f klikleri aras›ndakiçat›flma, emperyalist güçlerin çat›flmas›n›n izdüflümüdür. Bundan ba¤›ms›z olmayan mev-cuttaki yerli iflbirlikçi s›n›flar›n iktidar h›rs›yla yü-rüttü¤ü dalafl, devletin re-organizasyonuyla an-lam kazanan bir bak›ma geçifl flartlar›n› bar›nd›r-maktad›r. Yan›lg› veya mübala¤aya yol açma-mak için, geçifl flartlar›n›n nitel bir de¤iflim ya dasistemsel de¤iflim olmad›¤›n› söylemekte faydavard›r. Söz konusu olan; emperyalizmin yeni ih-tiyaçlar›na ba¤l› olarak TC devletinin askeri birkarakol biçiminde yeniden düzenlenmesidir;geçifl flartlar› dedi¤imiz bunun ta kendisidir. 24Ocak kararlar› veya “serbest piyasa ekonomisi-ne geçifl” dönemi hat›rlan›rsa ve en önemlisi desonras›nda geliflen Askeri Faflist Cunta hat›rlan›r-sa, geçifl döneminin ne anlam ifade etti¤i herbak›mdan a盤a ç›km›fl olacakt›r. Ve elbette busürecin genellikle darbe gibi kanl›-keskin biçim-lerle mümkün oldu¤u da… Bugün de ayn› fleygeçerli; seçimlerde iktidar›n el de¤ifliminin ya dadengeleri tam oturmam›fl iktidarda dengelerinoturtulmas›n›n yolu esasta aç›labilir. Fakat buolas›l›k kesin de¤il, flartlara ba¤l› olarak de¤ifl-kendir. Mesele seçimlerde de esasta haledile-meyebilir ve zorunlu olarak daha farkl› yöntem-ler kaç›n›lmaz olur. Kaç›n›lmazd›r çünkü, hiçbirklik iktidar›n› kolay kolay kapt›rmak istemez-kapt›rmaz. ‹ktidar egemenli¤i için, 1960’lardaMenderes-Polatkan-Zorlu’nun as›ld›¤›n› bilme-yen yoktur. O halde darbe ihtimali yad›rgana-maz. Darbenin neo-liberal z›rvaya uygun olarak“post-modern” ya da baflka türlü isimlendirme-si ise, özünde hiçbir fleyi de¤ifltirmez.

Baflbu¤’un isyan› ve Baykal’›n ‘bu düzen böyle gitmez’ serzenifliGenelkurmay baflkan› Baflbu¤’un “sabr›m›z tafl-t›” fleklindeki aç›k mesaj›, Baykal’›n askerin is-yan›n› sahiplenerek, “bu düzen böyle gitmez,de¤ifltirilmelidir” yönlü aç›klamalar›, ayn› çevre-lerin “sivil faflizm-diktatörlük” tart›flmalar› vekarfl› tarafta AKP iktidar›n›n “Ergenekon”, “kaz›-lar” , “kozmik oda aramas›” ve son olarak Erzin-can Cumhuriyet Baflsavc›s›’n›n makam adas› velojman›n›n mahkeme karar›yla aran›p “Ergene-kon” terör örgütüne üyelik nedeni ile ifadesial›nmak üzere mahkemeye götürülmesine ka-dar uzanan ve ard› arkas› gelmeyen asker tu-tuklamalar› (polise yönelik baz› tutuklamalarlaaskeri hizaya getirme tutumlar›n› gizlemeyeçal›flsa da askeri kontrolüne al›p terbiye etmeamac›n› saklayamaz), yine yarg›n›n, yürütme-nin yarg›ya müdahalesini aç›ktan dillendirmesive Erdo¤an’›n, “yarg› ci¤erimizi yak›yor” fleklin-de kamuoyuna aç›k ça¤r›lar› tüm vaziyeti izahetmeye yeterlidir. Bu tablodan ç›kan bir sonuç,çat›flman›n vard›¤› boyut iken, ikinci sonuç daAKP’nin ordu ile yarg›da hakimiyet kuramad›¤›-d›r. Yani, çat›flma içinde olan Kemalistler ile“›l›ml› ‹slamc›” AKP’nin belli bir güç dengesindebulunduklar› a盤a ç›kmaktad›r. MuhalefettekiKemalistlerin mevcut gücü, AKP’nin iflinin zorolaca¤›n› aç›klar. Ama Kemalistlerin de ifli zor.Zira AKP iktidarda olup küçümsenemez bir gü-ce sahip olup, devlet kurumlar›nda ciddi oran-da kurumsallaflm›fl bulunmaktad›r. Bu güç den-gesinde yaflanan iktidar çat›flmas›n›n darbeyeuzanmas› olas›d›r. Yak›n olan seçimler, Kema-listlere umut vererek darbeye baflvurmadanseçimlerle sorunu haletme tercihine itiyor flim-dilik. Seçimlerin ortaya ç›karaca¤› sonuç, darbeseçene¤inin kaderini de belirleyecektir.Özcesi, darbe olas›l›¤›, sübjektif görüfllerle yokyere ortaya ç›kan önyarg› de¤il, arka plan› sa¤-lam olan bir zemine dayanmakla birlikte, öngö-rülü bir tespittir. Hakim s›n›flar›n karakteri, ça-t›flman›n muhtevas› ve emperyalizme ba¤l› ifl-leyen sürecin kapsam› ya da ciddiyeti do¤ru id-rak edildi¤inde bu olas›l›¤› tamamen ötelemekmümkün de¤ildir. Neticede ya bir emperyalistoda¤›n borusu ötecektir, ya da di¤erinin. Em-peryalizmin pazar› elde tutmak ya da pazarda-ki imtiyazlar›n› koruyarak ona tamamen hakimolmak için halklar› bir birine düflürerek k›y›mlargerçeklefltirdi¤ini günümüzde canl› olarak ya-flamakta-izlemekteyiz. Hele hele ifltah kabar-tan bir pazar olarak ve tüm konumu itibar›yla,özellikle bölgede olmak üzere emperyalistdengeleri lehte-aleyhte etkileyebilen avantaj-lara sahip olan co¤rafyam›z›n bu özellikleri gözönüne al›nd›¤›nda, buradaki devlet iktidar› üze-rine yürütülen kap›flman›n emperyalist güçleriçin vazgeçilmez oldu¤unu görmek gerekir.

Devrimci alternatifDalafl›n komprador s›n›flar aras›nda yaflan›yorolmas› ona kay›ts›z kalmam›z› gerektirmez-ola-may›z da. Bilakis hakim s›n›f klikleri aras›ndakiçeliflkiden devrim ad›na yararlanmay› devrimcipolitika olarak benimser, yürütürüz. Devletingerçek yüzünün devrimci halk kitlelerine gös-terilmesi gibi, geliflen devrimci tepkinin siyasiiktidar mücadelesi perspektifiyle devrimci rota-ya çekilerek gelifltirilmesi sa¤lanmal›d›r. Düze-ne dair siyasal teflhiri, ortaya ç›kan skandallarladaha somut olgularla ortaya koyup halk kitle-lerinin bilinçlendirilmesi ve düzen d›fl› aray›flla-ra çekilerek devrimci örgütlenmeleri gelifltir-

mek için kullan›lmas› gerelidir. Bunu etkili birbiçimde yapmak her zamankinden daha fazlaolanakl›d›r. Bu zemin iyi de¤erlendirerek bunagöre haz›rl›k yapmak ve devrimci alternatifinyükseltilmesini görev olarak bilince ç›karmakönemlidir. Meselenin karfl›-devrimci cephe içinde cereyanediyor olmas›, bunun halk kitlelerini veya dev-rimci hareketi ilgilendirmeyen bir geliflme oldu-¤u fleklinde yorumlanamaz, böyle alg›lanamaz.Darbeye de komploya da onun karfl›s›ndaki ik-tidar ve planlar›na da devrimci aç›dan s›n›f tu-tumuyla karfl› ç›k›p, devrimci alternatifi gelifltir-mek görevlerimiz aras›ndad›r. Dalafl›n taraf› du-rumundaki her iki klik de halk düflman› faflistniteliktedir. Tavr›m›z devrimci aç›dan ve dev-rimci nitelikte özünü bulur. Darbenin esastakomprador klikler aras› iktidar paylafl›m›na da-yanmas›, devrimci halk kitlelerine dokunmaya-ca¤› anlam›na gelmez. Bilakis, en a¤›r sald›r›lardevrimci ve komünist harekete yönelecektir. Bizlerin darbe karfl›tl›¤›, darbenin faflist niteli¤i-ne ba¤l›d›r, yoksa AKP iktidar›n›n “ilericili¤i-de-mokratl›¤›ndan” ve benzeri de¤ildir. Dolay›s›yladarbe karfl›tl›¤›m›z, komprador kliklerden herhangi birinin pefline tak›lmam›z ve bunlardanbirini ilerici görmemiz anlam›na gelmez.Darbe peflinde olan güçler de, darbeyi savufl-turma peflinde olan güçler de komprador nite-likte hakim s›n›f klikleridir. Hakim s›n›f klikleri-nin çat›flmas›nda bilinçli olarak öne ç›kar›lanyan›lt›c› baz› görüngü ve spekülatif argümanla-ra-manipülasyonlara tak›larak, söz konusu ça-t›flma içinde demokratik ve desteklenir nüans-lar tespit edip gerici çat›flma taraflar›n›n yede-¤ine düflemeyece¤imiz gibi, devrimci s›n›f tavr›-n›n korunmas›nda da hassas olup kafa aç›kl›-¤›yla net tavra sahip olunmak durumundad›r.

Çat›flma komprador klikler aras›ndad›rKomprador büyük bafllar›n kap›flmas›ndamümkündür ki, milli burjuvaziden küçük burju-vaziye kadar baz› unsurlar bu çat›flma sürecinedahil olmufl, yedeklenmifl ve dolay›s›yla da he-deflenmifl olabilirler. Fakat bu realite, çat›flma-n›n bu kesimlerle komprador kesim aras›ndayafland›¤›n› tan›tlamaz; çat›flman›n kompradorklikler aras›nda geçti¤ini gölgeleyip unuttura-maz. Söz konusu (milli burjuva ya da küçükburjuva) kesimler komprador kliklerin peflinetak›lm›fl ya da komprador kliklerce sat›n al›n›pkullan›lm›fl olabilirler. Dolay›s›yla da onlar›n bi-rer parças› ve kuklas› durumuna dönüflmüfller-dir. Bu bak›mdan, yaflanan çat›flma niteli¤inimilli ya da küçük burjuva kesimlerle kompra-dorlar aras› çat›flma biçiminde tan›mlamak ve-ya çat›flman›n genel olarak bu kesimler aras›n-da yaflan›p-komprador olmayan kesimlere yö-neldi¤ini söylemek hatal›d›r. Elbette ki, tümdevrimci ve komünist kesimler de komprador-lar›n hedefindedir ve sald›r›lar›na maruz kala-cakt›r. Yani, komprador klikler çat›fl›rken dev-rimci güçlere de sald›r›p yönelirler. Hatta klikmenfaatleri gere¤i ve aralar›ndaki çat›flmadaüstün gelebilmek için sol-devrimci kesimleriyedeklemeye de çal›fl›rlar. Tüm bunlar karfl›-devrimin karakteri ve taktikleridir. Ancak, buzemine karfl›n, mevcut çat›flman›n ve çat›flantaraflar›n niteli¤i de¤iflmez-de¤iflmemektedir.Karfl›-devrim aras›nda çat›flma yaflarken dev-rimci ve komünistlere sald›rmay› ihmal edece-¤ini bekleyemeyiz. Çat›flma tek de¤ildir. Biri ha-kim s›n›f klikleri aras›ndaki çat›flmad›r. “Ergene-kon” ve benzeri ekseninde cereyan eden çat›fl-man›n niteli¤i bu çerçevededir ve di¤erinden

ayr›d›r. Di¤eri ise, faflist iktidar ve hakim s›n›flardüzeninin komünist ve devrimci güçlere karfl›yürüttü¤ü çat›flmad›r ki, bu birincisinden ayr›bir niteli¤e ve do¤aya sahiptir.

Objektif durum ve baz› olas›l›klarMevcut çat›flma devletin yeniden yap›land›r›l-mas› ve devlet iktidar› üzerinde kilitlenmekte-dir. Ve bu sorun somut olarak hakim s›n›f klik-leri aras›nda sürüp gitmektedir. AKP’nin seçim-leri kaybetmesine yol açacak geliflmelerde be-lirleyici olan bafll›ca etkenler, iflçi direniflleriylegeliflen devrimci hareketin kabarmas› ve “çö-züm-aç›l›m-demokratikleflme” argümanlar›ylayürütülen devletin yeniden yap›land›r›lmas› sü-recidir. Bu süreci baflar›l› olarak yürütürse (ki,bu muhalefetten çok da ba¤›ms›z de¤il), seçim-leri kazanmas› esas ihtimaldir. Ama flimdiki du-rumda AKP’nin oy kaybedip görece eridi¤inisöylemek mümkün. Kemalistleri “rahatlatan”ve seçimler kozuyla kozlar› paylaflmaya sevkeden de bu reel durumdur. AKP bu reel duru-mu yeni ad›mlarla tersyüz ederse, Kemalistle-rin e¤iliminin yeniden de¤iflece¤i objektif birdurumdur. Kemalistlerin geçici oy art›fl› veAKP’nin geçici oy kayb›yla tecelli eden mevcutuygun f›rsat Kemalistlerce kaç›r›lmak istenme-mektedir. AKP’nin erimesini derinlefltirmek içindaha keskin elefltiri ve aç›k tehditler devreyesokulmufl, süreç Kemalistler taraf›ndan yöneti-lerek daha etkili-avantajl› flartlara tafl›nmak is-tenmektedir. Ve Kemalistler bu uygun f›rsat›kaybetmemek için seçim tart›flmalar›n› da gün-demlefltirmektedirler. ABD emperyalizminin deste¤ini arkas›na alm›flolan AKP iktidar›n›n nüfuzu mevcut darbe giri-flimlerini engelleyerek gerçekleflmesini önleye-bilir görünmektedir. Sürecin güçlü muhalefet,komplo, flantaj ve tehditlerle de yürütülerek,AKP’nin erimesi sa¤lanabilir ve en az›ndan tekbafl›na hükümet edecek durum d›fl›na itilebilir.‹ktidar a¤›rl›¤› zay›flat›larak geriletilebilir… Böy-lece seçimlerde dengeler de¤iflerek darbe ihti-yac› gündemden çekilebilir. Fakat sürecin ikiliyan› var. Söz konusu varsay›mlar tersten de ge-liflebilir. Yani AKP yap›lanma sürecini baflar›l›yürütmekle birlikte, di¤er dezavantaj ve oyun-lar› da etkisizlefltirip durumu lehine gelifltirebi-lir. Bu durumda Kemalistlerin geleneksel al›fl-kanl›¤› darbe (tabi yapma yetene¤i kald›ysa veAKP göz açt›r›rsa…) zuhur edecektir. K›sacas›,olas›l›k da olsa darbe uzak de¤il yak›n tehdittir.Gündemde darbe olas›l›¤› (seçimlere endeksliolma kayd›yla) yak›n tehlike olarak var iken,komünist ve devrimci hareketin muhtemel ge-liflmelere göre haz›rl›klar yapmas› ve görevleryürütmesi zorunludur. Darbe ‘muhtemeldir’ de-yip önlem al›p haz›rl›k yapmamak ak›l ifli ola-maz. “Darbe komprador klikler aras›nda-bir bi-rilerine karfl› yap›lmaktad›r” diye düflünüp, ko-münist ve devrimci harekete yönelmeyece¤initasavvur etmek devletin niteli¤ini anlamamak-t›r. Devrimci ve komünist hareketin darbe sal-d›r›s› tehdidine karfl› güçlerini koruyarak sa¤la-ma almalar› bu süreçte esas görevdir. Hakim s›-n›f kliklerinin yede¤ine düflmeden devrimci aç›-dan darbeye karfl› mücadele yöntemlerini ge-lifltirmek ve devrimci güçler aras›nda gerekliçal›flmalar› ele almak zorunludur. Tehlike tehditnoktas›na varm›flt›r. Bu tehdidin canl› prati¤egeçmesini beklemek sürece haz›rl›ks›z yaka-lanmak olacakt›r. Darbe ihtimali gerçek prati¤edönüflmese bile, önlem almak ye¤dir.

2-16 MART 2010DEVRiMCi DEMOKRASi AANNAALL‹‹ZZ 15

Darbeler dönemi kapand› m›?

Page 16: 2 - 16 Mart 2010 -  Sayı 171

MU⁄LA- Mu¤la'n›n Köyce¤iz ilçesine ba¤l›Beyobas› beldesinden geçen YuvarlakçayIrma¤›'na kurulacak hidroelektrik santraline(HES) karfl› bölge köylülerinin bafllatt›klar› di-renifl kararl›l›kla devam ediyor. Ülke toprak-lar›n›n ve sular›n›n peflkefl çekilmesine karfl›kendi sular›na sahip ç›kan halk, çocuklar›n›ngelece¤i için sular›n› sonuna kadar savuna-caklar›n› ›srarla vurgulayarak, hergün bara-j›n yap›laca¤› yerde dönüflümlü olarak nö-bet tutuyorlar. Köyce¤iz ‹lçesi Beyobas› beldesi P›nar Köys›n›rlar› içinde yer alan Yuvarlak Çay'da ku-rulmak istenen HES karfl› 2 ay› geride b›ra-kan eylemlerine devam ediyor. YuvarlakÇay Koruma Platformu üyeleri, DemokratikGençlik Hareketi, Tema Vakf› Bölge Temsil-cili¤i baflkan› ve üyeleri, E¤itim Sen Mu¤laBaflkanl›¤› ve ilçe temsilcilikleri, Mu¤la Üni-versitesi ö¤rencileri ile birçok demokratikkitle örgütü köylülere destek verdi.Demokratik Gençlik Hareketi (DGH) üyeleriköylülerle birlikte nöbet tutarak çal›flmala-r›na kat›ld›. Halk›n sorunlar›n› dinleyen DGHüyeleri köylülerle birlikte sohbetler ederekdirenifle ortak oldular. Yine Mu¤la Üniversitesi taraf›ndan do¤açla-ma olarak haz›rlanan Yuvarlak Çay› konualan tiyatro eseri oynand›ktan sonra ö¤ren-ciler köylülerle birlikte sazl› sözlü türkülersöyledi. Mahalli sanatç›lar taraf›ndan kuru-lan orkestra eflli¤inde köylüler, oyunlar oy-nayarak ö¤rencilerle birlikte direnifllerinikutlad›lar.

Köylüler üzerinde bask› kurulmak isteniyorP›narköyü sakinleri, Mu¤la Köyce¤iz'e ba¤l›Beyobas› beldesindeki Yuvarlakçay Irma-¤›’na kurulacak HES için a¤aç kesimine bafl-lanmas›n›n ard›ndan, a¤aç kesiminin vesantralin yap›laca¤› yerde çad›r kurdu, çev-re nöbetine bafllad›. 2 ay› geride b›rakanköylüler, çad›rlarda kad›n›yla genç yafll›s›s›yla birlikte nöbet tutarak, baraj yap›m›çal›flmalar›n› engelliyorlar. Köylüler tümbask›, soruflturma ve olumsuz do¤a koflul-lar›na ra¤men eylemlerine ara vermedi. Köylüler bask›lar hakk›nda bilgi vererek,Yuvarlak Çay üzerinde kurulmas› planlananHES’e karfl› geldikleri gerekçesiyle Köyce¤izOrman ‹flletme Müdürlü¤ü taraf›ndan alela-cele tutanak tutularak haklar›nda sorufltur-malar aç›ld›¤›n› ifade ettiler. Orman ‹flletme Müdürlü¤ü, santral sahas›içinde ›srarla ve Topgözü mevkiindeki a¤aç-lar› almak için son iki ay içerisinde s›k s›kbölgeye geldi¤ini belirten köylüler, “Her se-ferinde a¤açlar› neden vermek istemedi¤i-mizi Orman ‹flletme Müdürlü¤ü görevlileri-ne Köyce¤iz Kaymakam› ve Jandarma Ko-mutanlar›na defalarca anlatt›k. Köyce¤izOrman ‹flletme Müdürlü¤ü tutanak tutma-ya bafllad›. P›nar Köyü’nden HES'e karfl› ç›-kan köylülere karfl› adeta savafl açt›. Önce 6fiubattaki gelifllerinde 'iflimizi engellediler,ormanl›k alanda çad›r kurdular’ gerekçele-riyle 13 kifli hakk›nda tutanak tutulmas›n›sa¤lad›lar. Savc›l›k ise bunu geniflletti ve hergün civar köy, belde ve ilçelerden Topgözü-ne gelen binlerce kifli aras›nda sadece bu ki-

fliler hakk›nda toplant› ve yürüyüfl kanunu-na muhalefetten soruflturma açt›" dedi. Arkadafllar›na aç›lan soruflturma karfl›s›nday›lmayacaklar›n› belirten köylüler, sorufltur-man›n 13 kifliye aç›lmas›n›n kendileri içinbirfley ifade etmedi¤ini çünkü HES’e karfl› 14bin insan›n direndi¤ini hat›rlatt›lar. Yinegönderilen ihbar› hemen de¤erlendirenKöyce¤iz Orman ‹flletme Müdürlü¤ü'nün de,P›nar Köyü’nde yaflayan, eylemlerde önder-lik yapan 8 köylünün orman arazisindekievleri ve ah›rlar› için tutanak tuttu¤unu an-latan köylüler, "Memurlar›n hakk›nda tuta-nak tutacak köylüler listesini geniflletecek-leri yönünde duyum al›yoruz. Bu bildiriyiokudu¤umuz andan itibaren de yeni tuta-naklar›n haz›rlanaca¤›na inan›yoruz. HES'ekarfl› eylemlerin bafllad›¤› tarih olan 12 Ara-l›k 2009'dan 10-15 y›l önce yap›lm›fl olan bi-nalar sanki bugün fark›na var›lm›fl gibi ifl-lemlere konu edilmektedir" dediler. Ormaniflletmesi ve kolluk kuvvetleri ile hiçbir flekil-de karfl› karfl›ya gelmek istemediklerini dilegetiren köylüler; amaçlar›n›n do¤ay› ve su-lar›n› korumak oldu¤unu söyledi.

‘Davalarla bizleri y›ld›ramazlar;Direnece¤iz, direnece¤iz, direnece¤iz’Mu¤la’da do¤ay› korumak ve baraj yap›m›-na karfl› bafllat›lan halk nöbeti günden gü-ne halk›n bütün katmanlar›n›, renkleriniiçine katarak büyüyor. Çevreci gençler veköylülerle bafllat›lan direnifl, gün geçtikçedaha genifl kat›l›mlarla kitlesellefliyor. Son

olarak Demokratik Gençlik Hareketi HES’ekarfl› köylülerle birlikte nöbet tuturak, dev-letin bölge halk›na uygulad›¤› bask›ya kar-fl› devrmici, ilerici bütün kuvvetleri köylüle-rin bafllatt›¤› mücadeleye destek vermeyeça¤›rd›.Direnifli k›rmak için 13 kifliye dava aç›lmas›ise köylünün gözünü korkutmad›. Direniflalan›na giderek halk›n sorunlar›n› dinleyenDGH faaliyetçileri onlara aç›lan bu davan›npsikolojik bir savafl takti¤i oldu¤unu, birlikolmalar› ve direniflten asla vazgeçmemele-ri gerekti¤ini söyledi. Köylüler HES’lereiliflkin düflüncelerini flu sözleri ile aç›klad›lar:

Emekli maden iflçisi (P›narköy): Hidroelek-trik santrali yapmak için köylüye dan›flma-dan gasp ederek al›nm›flt›r. Gasp›n sebebisuyun debisi (Bir akarsuyun herhangi birkesiminden saniyede geçen suyun hacmi,ak›m) 5 bin gösterilip 5 binde düflük olma-s›na ra¤men ileride düflüfl gösterecek vesuyun as›l ak›fl› olan ortalama 3000 debi su-yun tamam›n› kendini kontrolüne almakiçin 5 bin göstererek halk› aldatmaya çal›fl›-yorlar. As›l suyun debisi 3000 ile 2500 ara-s›ndad›r. Geçici olan sel sular› bazen görül-dü¤ünden halk› aldatmaya çal›flarak 5000olarak sel sular›n› göstermifllerdir. Düflüflleride katarak masa üstünde kendilerince bel-gelemek istemifllerdir. Tam tersi 2-3 bin de-bi olan su alt› köyün ihtiyac›n› karfl›lamakiçin kullan›lmaktad›r. Bu projeyle de halk›nsuyu çal›nmak istenmektedir. Bu su 14 bin

köylünün ekmek fabrikas›d›r. Bu baraj ku-rulunca bu insanlar nereye sürülecektir. Bi-zim u¤rafl›m›z bu ekolojik dengenin bozul-mamas›, köylünün aç kalmamas› içindir.

P›nar köyünden bir kad›n: HES’ler için bi-zim görüflümüz al›nmad›. Ama ‘al›nd›’ diyeyalan rapor ç›kar›lm›flt›r. Santral hakk›ndabilgi bile verilmedi bize. Bu su bizim içinçok önemli. Tar›mda, hayvanlar› beslerken,içme kayna¤› olarak kullan›yoruz. Santralyap›l›rsa suyun geri gitme ihtimali varm›fl.Sadece para kazanmak için bütün köylerinekme¤iyle, gelece¤iyle oynuyorlar. 14 binkifliyi düflünmüyorlar. Seçim zaman› gelince“köylü milletin efendisidir” diyorlar, seçimbitince köylüyü “köle” yap›yorlar. fiirket bi-ze ifl verecekmifl. Biz flirketin verdi¤i ifli, pa-ray› istemiyoruz. Biz suyumuzu, topra¤›m›-z›, köyümüzde özgürce yaflamay› istiyoruz.Bizim ekme¤imizle, çocuklar›m›z›n gelece¤iile oynamas›nlar. E¤er devlet gerçekten bi-zi, halk› “efendisi” olarak görüyorsa barajyapan flirketi çeksin. Halk kim, devlet kim,halk olmadan devlet olur mu? Direnifl de-vam edecek. Geri çekilmeyece¤iz. Biz bura-dayken Akfen flirketi burada çal›flamaz. Biziy›ld›rmaya çal›fl›yorlar. Biz y›lmayaca¤›z. Biz13 kifli de¤il 14 bin kifliyiz.

P›nar köyden bir köylü: ‹lk çal›flmalar20003’te bafllam›flt›r. Her yere dilekçe ver-dik ama ifller hep tepen yap›l›yor. Halka da-n›flma, halk› bilgilendirme yok, projenin ta-n›t›m› yok. Köyümüze 450 lt su vermifllerbunu da yedi aya bölmüfller. Çal›flma süre-si boyunca su verilmeyecektir. Mu¤lal›n›nsorunuyla ilgilenmesi için Mu¤la valisini ça-¤›rd›k ama gelmedi. Bu süreç flu anda yar-g›ya intikal etmifltir. Köylü olarak flirketi is-temiyoruz. Biz bu sudan ekme¤imizi karfl›-l›yoruz. Bu flirketin bu köyde kimseye fay-das› olmaz. Burada daha önce su tesisi ku-rulmak istendi fakat izin verilmedi. Biz buçay› köy ad›na kiralamak istedik fakat bize49 y›l kiralama iflleri kalkt› dediler. Dahasonra Afken denilen flirket, A¤ustos ay›ndaizin alarak buray› kiralad›. Bunlar›n amac›tek bafl›na santral kurmak de¤il. Bunlar bizisuyumuzdan, ekme¤imizden, topra¤›m›z-dan atmak istiyorlar. Ama biz sonuna kadardirenece¤iz.

P›nar köy eski muhtar›: Suyun gözünün ka-panmas›na 6 köy, 1 belediye olarak karfl›y›z.Sebebi; su kaynaklar› yeralt›ndan geldi¤i içinönüne beton yap›l›nca, kaynaklar›n üzerineince kum gelince su kaybolur. Bu su sadeceP›nar köyü de¤il Beyobas›, Köyce¤iz, Kavaka-ras›, Zeytin alan› ve Toparlar› beslemektedir.Biz suyumuzun gözlerinin kapanmamas› içinbekçilik yap›p, mücadele ediyoruz. Buradakimevcut bekçilik köylüler aras›nda s›rayla ya-p›lmaktad›r. Halk kendi iste¤iyle kat›lmakta-d›r. Bunun yan›nda Köyce¤iz Kaymakaml›-¤›’ndan ve valili¤inden destek bekliyoruz. Buköyler bu suyu kullan›p çiftçilikle geçinmek-tedir. Bu Yuvarlakçay suyu kaybedilirse ge-çim biter.

KARDELEN BASIM-YAYIM REKLAM GÖSTER‹ ORGAN‹ZASYON L‹M‹TED fi‹RKET‹ Sahibi ve Yaz› ‹flleri Müdürü: Ferda Bafl Yay›n Türü: Yayg›n Süreli

‹‹ZZMM‹‹RR:: fiehit Fethi Bey Cadde No: 13 Eski Eshot ‹flhan› Kat:4 Konak/‹zmir Tel-Fax: : (0232) 482 01 63 � KKAARRTTAALL:: ‹stasyon Cad.P›nar ‹flhan› Kat:2 Daire:38 KARTAL Tel-Fax: (0216) 389 65 63 � MMEERRSS‹‹NN: Hastane Cad. 5111 Sok. Ekrem Örkün ‹flhan› No:71/8

Kat:3 � AAMMEEDD:: ‹skender Pafla Mah. ‹nönü Cad. MA-GÜL ‹flhan› Kat:4 No:10 Da¤kap›/Amed � AATT‹‹NNAA:: Spiro trikoupi 21 10683 ek-sarxia GREECE/Yunanistan e-mail: [email protected]

YYDD TTEEMMSS‹‹LLCC‹‹LL‹‹⁄⁄‹‹:: Kaiser-Wilhelm Str. 275 47169 Duisburg/DEUTSCHLAND e-mail: [email protected]

TTeekknniikk HHaazz››rrll››kk:: Kardelen Yay›mc›l›k Adres:

Mahmut fievket Pafla Mah. Sivas Sok. No:2 Kat:3

Okmeydan›/‹STANBUL Tel-Fax: (0212) 238 37 96

BBaasskk››:: SM. Matbaac›l›k

Adres: Çobançeflme Mah. Sanayi Cad. Altay Sokak NO:10 A

Blok Yenibosna Bahçelievler-‹ST. Tel ( 0212) 654 94 18

BBÜÜRROO

LLAARR

ERZURUM- Erzurum’un Karadenizbölgesine yak›n kesimlerinde de-reler üzerine yapt›r›lacak 100 hid-roelektrik santrali (HES) için DS‹’ninTortum’da düzenledi¤i toplant›yakat›lan Vali Sebahattin Öztürk, TE-MA Erzurum Temsilcisi Ifl›l Bedirha-no¤lu ile tart›flt›. Belediye baflkan-lar›, muhtarlar ve halk›n kat›ld›¤›toplant›da baraj yap›m›na yönelikelefltiriler karfl›s›nda sinirlenen Va-li Öztürk, “Yeter art›k” diyerek Be-dirhano¤lu’nun elinden mikrofonual›p köylüleri “can›n›z yanar” söz-leriyle tehdit etti.Gölü ve ça¤layan› ile ünlü Tor-tum’un dereleri üzerine HES’lerleilgili olarak bilgilendirme toplant›s›düzenlendi. Toplant›ya AKP Erzu-rum Milletvekili Muzaffer Gülyurt,Vali Sebahattin Öztürk, TortumKaymakam› Fatih Ürkmezer, bele-diye baflkanlar›, muhtarlar›n›n ya-n› s›ra 200 kadar köylü kat›ld›.Toplant›da DS‹ Bölge Müdürü Mus-tafa Bahad›r, geri dönüflü mümkünolamayan bir do¤a katliam›na se-bep olacak Erzurum’un dere veçaylar›n›n üzerine yap›lacak 100HES’in yörede yaflayanlara olumluetkilerinin olaca¤›n›, kayg›lar›n yer-siz oldu¤unu belirtirken, toplant›yakat›lan köylüler ise Bahad›r’›n tamaksine akarsular üzerine konulacakHES’ler yüzünden topraklar›n›n su-lar alt›nda kalaca¤›n›, iklim de¤ifli-mine yol açaca¤›n›, nadir bulunanbir tür olan k›rm›z› benekli do¤alalabal›klarla birlikte tüm canl›lar›nyok olaca¤›n› belirttiler.

‘Su önce buradakilere ait’ Toplant›da söz alan TEMA ‹l Tem-silcisi Ifl›l Bedirhano¤lu, flimdiyekadar 30 kadar HES yap›ld›¤›nadikkati çekerek flunlar› söyledi:“Yapt›klar›n›z yapacaklar›n›z›n te-minat›ysa çok tehlikeli bir durum.Su kaynaklar› vatandafl›n haberi

olmadan sat›ld›. Biz kendimizeçevreci bir firma bulmak zorundade¤iliz. Bu su öncelikle burada ya-flayanlara ait. Sonra bizlere vekentlerdekine ait. Elbette enerjiüretilmeli. Ancak, 1980 y›l›ndakisu verileriyle harita üzerinde ya-p›lm›fl Çevresel Etki De¤erlendir-mesi (ÇED) raporlar›yla çevreye za-rar veriyorsunuz. ‹nsanlar›n göçetmesine neden oluyorsunuz. ÇEDraporlar›n›n masa bafl›nda yap›ld›-¤›n› iddia ediyoruz. Vatandafla ‘Ya-r›n sizi ma¤dur etmeyece¤iz’ di-yorlar. Ama sözleflmelerde böylebir fley yok. Kimse milyon dolar-lardan vazgeçip köylüyü düflüne-cek de¤il.” Bu sözler üzerine ValiÖztürk oturdu¤u yerden “Yeter ar-t›k” diye müdahale etti. MikrofonuBedirhano¤lu'nun elinden alan Va-li Öztürk, “Han›mefendi sizi dinle-dik. De¤erli arkadafllar biz burayasizi bilgilendirmek için geldik. An-cak fazla vaktimiz yok” dedi.

‘Yard›mc› olun yoksa can›n›z yanar’ Bedirhano¤lu’nun “Say›n valim,Herkesin vakti çok k›ymetli, 200kifliyi de dinlemek zorundas›n›z”demesi üzerine bu kez Vali Öz-türk, “Yapmay›n yahu. ‹flimi sizdenmi ö¤renece¤im” diye karfl›l›k ver-di. Konuflmas›na devam eden ValiÖztürk'ün, “HES’lerle ilgili olarakburaya gelenlere yard›mc› olunuz.Yoksa can›n›z yanar” diyerek teh-dit savurdu.Bunun üzerine vatandafllar, “Teh-dit mi ediyorsunuz?” diyerek ValiÖztürk’e tepki gösterdi. Vali Öztürk de, “Ben kimseyi tehditetmiyorum. Sadece yasalar› hat›r-lat›yorum” diyerek, tehditinin gü-cünü yasalardan ald›¤›n› aç›kçaifade etmifl oldu. Köylüler ise vali-nin bu tutumuna karfl› seslerinidaha da yükselterek cevap vere-ceklerini aç›klad›lar.

MU⁄LALI KÖYLÜLER: Bizsuyumuzla, topra¤›m›zla, köyümüzdeözgürce yaflamak istiyoruz Mu¤la köylüleriYuvarlakçay üzerindeBaraj ve HES yap›m›nakarfl› nöbet tutmayadevam ediyor. Köylüler,“fiirket bize ifl verecek-mifl. Biz flirketin verdi¤iifli, paray› istemiyoruz.Biz suyumuzu,topra¤›m›z›, köyümüzdeözgürce yaflamay› istiy-oruz” diyorlar.

devrimci Demokrasi� � �

DERS‹M- Topraklar›na sahip ç›kan Dersim halk›oluflturduklar› Dersim Çevre Giriflimi'ni kitlesel birbas›n aç›klamas›yla deklare etti. Bir çok siyasi parti,demokratik kitle örgütleri, muhtarlar, il ve ilçe bele-diye baflkanlar›, belediye meclis üyeleri ve il meclisüyelerinin oluflturdurdu¤u DÇG, yapt›¤› aç›klamadakurulufl nedeni ve hedeflerini aç›klad›. Yeralt› çarfl›s› üzerinde bir araya gelen Dersim halk›,burada halaylar çekip sloganlar atarak taleplerinihayk›rd›. Ard›ndan DÇG deklarasyon aç›klamas›n›okudu. Aç›klamada, DÇG’nin hangi sorunlar›n ürünüolarak ortaya ç›kt›¤› ve hangi talepler do¤rultusun-da hareket edece¤i kamuoyuna aç›kland›. DÇG ad›-na yap›lan aç›klamada, DÇG olarak Dersim halk›n›ntopraklar›nda baraj istemedi¤i ve barajlar› durdur-mak için her fleyin yap›laca¤› vurguland›. DÇG, ta-leplerini ise flöyle s›ralad›: Dersim’de yap›m› düflünülen bütün baraj projeleri-nin iptal edilmesi, Uzunçay›r Baraj›’n›n kodunun dü-flürülmesi ve kapaklar›n aç›larak baraj havzas›n›ntemizlenmesi, ar›tma tesisinin yap›lmas›, ibadetyerlerine dokunulmamas›.

Validen halka‘Can›n›z yanar’

tehditi

Mun

zur

özgü

r ak

acak