tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · web viewburadaki fiiller eksik teşebbüste...

120
T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI ESAS NO :2009/191 CELSE NO :72 CELSE TARİHİ :12.08.2010 BAŞKAN :KÖKSAL ŞENGÜN 20909 ÜYE :HASAN HÜSEYİN ÖZESE 28298 ÜYE :SEDAT SAMİ HAŞILOĞLU 37266 C. SAVCISI :MEHMET ALİ PEKGÜZEL 33954 C. SAVCISI :NİHAT TAŞKIN 36924 KATİP :MEHMET ALİ ALTUNKAYNAK 128002 Mahkeme Başkanı Köksal Şengün ile Üye Hakimler Hasan Hüseyin Özese ve Sedat Sami Haşıloğlu’ndan oluşan mahkeme heyeti tarafından 12 Ağustos 2010 tarihli oturum açıldı. Tutuklu sanıklardan Oğuz Bulut, İbrahim Özcan, Hasan Ataman Yıldırım, Mustafa Dönmez, Mehmet Haberal, Fatih Hilmioğlu, Levent Ersöz, Ersin Gönenci ve Muzaffer Öztürk dışındaki tutuklu sanıklar cezaevinden getirildi. Bağsız olarak huzurdaki yerlerine alındı. Sanık Müdafileri Sanıklar Mehmet Şener Eruygur, Levent Ersöz ve Rıza Ferit Bernay müdafi Av. Zeki Aksoy, Sanık Tuncay Özkan müdafi Av. Ahmet Çörtoğlu, Sanıklar Adnan Bulut ve Ahmet Tuncay Özkan müdafi Av. Seçil Özdikmenli, Sanık Tuncay Özkan müdafi Av. Feyza Yüksel, Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon ve Mehmet Haberal müdafi Av. Yasemin Antakyalıoğlu, Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafi Av. İlkay Sezer’in geldikleri görülmekle huzurdaki yerlerine alındı. Açık yargılamaya devam olundu. Sanık Levent Ersöz’ün hastanede bulunması sebebiyle hastaneden çapraz sorgusuna kaldığı yerden devam olunmadan önce sanığın konumu hakkında yanında Mahkeme Üyesi Hüsnü Çalmuk’a soruldu. Naip Hakim Hüsnü Çalmuk:”Buyrun Başkanım.” Mahkeme Başkanı :”Hüsnü Bey hazır mı?” Naip Hakim Hüsnü Çalmuk:”Hazırız Başkanım yanında avukat ta mevcut şu anda. Mahkeme Başkanı :”Avukat.”

Upload: others

Post on 05-Mar-2020

10 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI

ESAS NO :2009/191CELSE NO :72CELSE TARİHİ :12.08.2010

BAŞKAN :KÖKSAL ŞENGÜN 20909ÜYE :HASAN HÜSEYİN ÖZESE 28298ÜYE :SEDAT SAMİ HAŞILOĞLU 37266C. SAVCISI :MEHMET ALİ PEKGÜZEL 33954C. SAVCISI :NİHAT TAŞKIN 36924KATİP :MEHMET ALİ ALTUNKAYNAK 128002

Mahkeme Başkanı Köksal Şengün ile Üye Hakimler Hasan Hüseyin Özese ve Sedat Sami Haşıloğlu’ndan oluşan mahkeme heyeti tarafından 12 Ağustos 2010 tarihli oturum açıldı.

Tutuklu sanıklardan Oğuz Bulut, İbrahim Özcan, Hasan Ataman Yıldırım, Mustafa Dönmez, Mehmet Haberal, Fatih Hilmioğlu, Levent Ersöz, Ersin Gönenci ve Muzaffer Öztürk dışındaki tutuklu sanıklar cezaevinden getirildi.

Bağsız olarak huzurdaki yerlerine alındı. Sanık Müdafileri Sanıklar Mehmet Şener Eruygur, Levent Ersöz ve Rıza Ferit Bernay

müdafi Av. Zeki Aksoy, Sanık Tuncay Özkan müdafi Av. Ahmet Çörtoğlu, Sanıklar Adnan Bulut ve Ahmet Tuncay Özkan müdafi Av. Seçil Özdikmenli, Sanık Tuncay Özkan müdafi Av. Feyza Yüksel, Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon ve Mehmet Haberal müdafi Av. Yasemin Antakyalıoğlu, Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafi Av. İlkay Sezer’in geldikleri görülmekle huzurdaki yerlerine alındı.

Açık yargılamaya devam olundu.Sanık Levent Ersöz’ün hastanede bulunması sebebiyle hastaneden çapraz sorgusuna

kaldığı yerden devam olunmadan önce sanığın konumu hakkında yanında Mahkeme Üyesi Hüsnü Çalmuk’a soruldu.

Naip Hakim Hüsnü Çalmuk:”Buyrun Başkanım.”Mahkeme Başkanı :”Hüsnü Bey hazır mı?”Naip Hakim Hüsnü Çalmuk:”Hazırız Başkanım yanında avukat ta mevcut şu anda.Mahkeme Başkanı :”Avukat.”Naip Hakim Hüsnü Çalmuk:”Avukat Filiz hanım da var.Mahkeme Başkanı :”Avukatı.”Naip Hakim Hüsnü Çalmuk:”Filiz Esen”Mahkeme Başkanı :”Filiz Hanım da orada. Doktorlar.”Sanık Levent Ersöz müdafi Av. Filiz Esen:”Buradayım efendim.”Mahkeme Başkanı :”Doktor kontrolünde mi?”Naip Hakim Hüsnü Çalmuk:”Gözetim altında şu an evet, şu an hemşiremiz burada kontrol

altında şu anda Başkanım.”Mahkeme Başkanı :”Yani şu anda beyanda bulanacak durumda mı?”Naip Hakim Hüsnü Çalmuk:”Evet Başkanım.”Sanık Levent Ersöz:”Evet.”SANIK LEVENT ERSÖZ MÜDAFİ AV. ZEKİ AKSOY GEÇEN OTURUMDAKİ

BEYANINA KALDIĞI YERDEN DEVAMLA:

Page 2: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:2

Sanık Levent Ersöz müdafi Av. Zeki Aksoy:” Efendim geçen oturumda hatırlayacaksınız talepte bulunurken müvekkilimin rahatsızlığı nedeniyle beyan ve talepte bulunduğum konu yarım kalmıştı izninizle onu kısaca özetleyip talebimi dile getirmek istiyorum.”

Mahkeme Başkanı :”Bitirelim lütfen.” Sanık Levent Ersöz müdafi Av. Zeki Aksoy:”Şimdi efendim geçen celse ki oturumda da

söylediğim gibi esasen bu yargılamadaki yaşadığımız bütün sıkıntıların kaynağında bu iddianame var. Bu iddianame öyle bir iddianame ki bu iddianamenin altından ne sanıkların ne sanık müdafileri olarak bizlerin ne yargılama makamı olarak sizlerin sağlıklı bir şekilde altından kalkması pek mümkün gözükmüyor. İddianamede esas itibariyle CMK 170’e birçok aykırılıklar bulunduğunu ama netice itibariyle söz konusu iddianamenin Sayın mahkemenizce kabul edildiği göz önüne alındığında bu konuda yapabilecek fazla bir şeyimiz olmadığının ancak iddianamede yer alan bir çok maddi hata ile (bir kelime anlaşılmadı) konular bulunduğu ve bunun iddia makamı tarafından açıklığa kavuşturulması gerektiğini konusunda taleplerde bulunmuştum. O taleplerimi tamamlamak istiyorum. Efendim 1. olarak telefon görüşmeleri ile ilgili bir talebim olmuştu telefon görüşmesinin içeriğini tekraren okumuyorum. Ancak bu telefon görüşmesinin içeriği dikkatlice incelediğinde dava konusu olayla oradaki suçlamalarla hiçbir ilgisinin olmadığını biz düşünüyoruz ve bunun herhangi bir suç unsuru taşımayan bu telefon görüşmesinin neye istinaden buraya konulduğunun iddia makamı tarafından açıklanmasını talep ediyoruz. Bu telefon görüşmesi sanığa yöneltilen sevk maddeleri ile ilgili olarak TCK 314, 311, 312 bunlardan hangisinin delili olarak buraya konulmuştur? Buradaki hukuki gerekçeyle delilin ilişkilendirilmesi talep ediyoruz. 2. olarak iddianamenin 753 ve 754. sayfalarında 1. iddianame sanıklarından Habip Ümit Sayın’ın 2 farklı MSN adresi ile yapmış olduğu bir MSN görüşmesi yaklaşık 2 sayfa olarak iddianamede yer verilmiş. Bu görüşmenin içeriğinde de çok net görüldüğü üzere Levent Paşa isminde bir generalden bahsediliyor. Fakat görüşmenin içeriğinde Levent paşanın Levent Ertürk olduğu ve 1. ordu harekat daire başkanı olduğu çok net bir şekilde ifade ediliyor. Yani bu görüşmede ismi geçen Levent paşa Levent Ersöz değil görüşmenin içeriği zaten çok net bir şekilde bunu teyit ediyor. Şimdi bizde haklı olarak soruyoruz buradaki kişi Levent Ersöz değilse bu MSN görüşmesi yaklaşık 2 sayfa olarak neden?”

Mahkeme Başkanı :”Avukat bey bunları geçen oturumda anlattınız o bölümleri anlattınız ya.” Sanık Levent Ersöz müdafi Av. Zeki Aksoy:”Efendim içeriğini okumuyorum neler konusunda talepte bulunduğumu sadece tekrarlıyorum geçen sefer içeriğini okumuştum hatırlarsanız. İddianamenin 760. sayfasında ilgili bir bölüm olduğunu belirli ifadelerin buraya yer verildiğini fakat bu ifadelerin kime ait olduğunun belli olmadığını söylemiştim yine bu ifadelerin kime ait olduğu hususunun iddia makamı tarafından açıklanmasını talep ediyoruz. Yine müvekkilim ile ilgili olarak iddianamede yer verilen şöyle bir cümle bunu yeni ekledim efendim geçen celsedeki oturumda yoktu. Aynen şöyle bir cümle var şüpheli Levent Ersöz’ün telefon irtibatları ile yapılan çalışmalar sonucunda şüpheli Mustafa Koç ile 2 kez görüştüğü şüpheli Mehmet Şener Eruygur ile 4 kez görüştüğü beyan etmiştir. Burada bir cümle ve anlam bozukluğu cümle düşüklüğü var ve ciddi bir anlam bozukluğu var. Yani buradaki görüşmeleri müvekkil tarafından mı beyan edildiği yoksa yapılan çalışmalar sonucunda mı tespit edildiği belli değil. Bunu mutlaka anlam bozukluğunun giderilmesi, cümle yapısının düzeltilmesi lazım. Şimdi delillerin ve hukuki durumun değerlendirilmesi paragrafı yaklaşık 1 sayfadan oluşuyor. Her bir paragrafta çok ciddi problemler var. Şimdi birinci paragraftan başladığımızda şüpheli Levent Ersöz’ün Bursa’da istihbarat elemanı olarak kullandığı Yüksel Dilsiz’e yaptırdığı illegal işler sebebiyle jandarma istihbarat daire başkanlığına atandığı şeklinde bir ifade vardı. Şimdi ilk başta açıkçası sürekli okuduğumda çok dikkatimi çekmemişti ama şimdi baktığımda illegal kelimesine özellikle takıldım efendim. illegal kelimesi Türkçe bir kelime değil. Bizim mevzuatımızda da kullanılan bir kelime değil. Ama iddianamede onlarca belki yüzlerce defa birçok sanıkla ilgili

2

Page 3: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:3

olarak illegal işler yaptığı şeklinde sürekli bir illegal tanımlaması var. İllegal kelimesinin Türkçe tam karşılığı nedir efendim. Bizim neticede resmi dilimiz Türkçe bir iddianame hazırlıyorsak bunda mutlaka Türkçe kelimelere yer vermemiz gerekiyor. Ne TCK da ne CMK da ne de diğer ceza mevzuatımızda hiçbir şekilde illegal kelimesi kullanılmaz. İllegal kelimesi İngilizce bir kelime karşılığı da suç anlamına gelmiyor. Daha fazla meşru olmayan geçersiz hukuk dışına anlamına gelebilecek durumlarda kullanılan bir kelime. İddia makamı illegal kelimesi yerine Türkçe bir kelime kullanmalı ve illegal işlerle illegal suçlamasıyla ne ifade etmek istediğini bize açıklamalı bunun Türkçe karşılığını kullansın. Çünkü illegali her şey için kullanabilirsiniz. Sıradan bir diyelim ki soruşturma aşamasında arama tutanağında polisler CMK’daki ilgili amir hükümlerden birisini aykırı davrandılar. Bu kanunen suç oluşturmayabilir ki oluşturmaz da ama o yapılan aramayı illegal hale getirebilir İngilizce deyimiyle. Ama burada kastedilen bir suç mu yoksa başka bir anlam mı buradaki illegal kelimesinin mutlaka Türkçe’siyle değiştirilmesini talep ediyoruz ve ne ist ne anlam ifade ediliyorsa o açıkça yazılsın. Burada illegal işler sebebiyle denilmişti. Biz bu illegal işlerin neler olduğunun savcılık makamı tarafından açıklanmasını talep ediyoruz. Savcılık makamı buraya yazdığına göre mutlaka bu illegal işlerin neler olduğunu da çok net biliyor olsa gerek. Tabi illegal işine gelirsek ben şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim o zaman bu iddianamenin kendisi illegal. Ya o kadar çok hukuka aykırılıklar içeriyor ki bu yönüyle çok rahatlıkla siz bu iddianameyi illegal diyebilirsiniz. Ha bu iddia makamı suç işledi anlamında kullanılmıyor. Kullanılmaz. Sadece mevzuata aykırı hükümler içeriyor, mevzuata aykırı olarak hazırlanmadığını ifade etmek için kullanabilirsiniz. Aynı şekilde belki sizin heyet olarak vermiş olduğunuz iddianamenin kabul kararı da bir şekilde illegal olarak nitelendirilebilir. Yine tutuklamalar tutukluluk halinin devamına ilişkin kararlar da illegal olarak ben nitelendirebilirim ama neticede burada biz Türkçe’yi kullanmak zorundayız Türkçe olarak ne ifade edeceksek onu belirtmek zorundayız. Yine devamında Mehmet Şener Eruygur ile önceden tanıştıkları şeklinde bir beyan var. Şimdi önceden ile neyin kastedildiğinin açıklanmasını talep ediyoruz. Neyin öncesinde tanışmışlar. Yine müvekkilimizin illegal yaptırdığı illegal işler nedeniyle terfi ettirildiği söyleniyor. Terfi ettirilen kişiler bu nedenle mi kendisini terfi ettirmiştir. Terfi ettiren kişilerin bu işte bir işbirliği parmağı var mıdır savcılığın bu konuda bir tespiti var mıdır bunun da açıklanmasını talep ediyorum. yine devamında birinci paragrafın işte müvekkilim Levent Ersöz’ün birlikte çalıştığı kişilerden bahsederek emrinde görevli Hasan Atilla Uğur, Mustafa Koç, Cihandar Hasanhanoğlu ve diğer görevlilerle birlikte koordineli olarak çalıştıkları anlaşılmaktadır. Buradaki diğer görevlilerin kim olduğunun açıklanmasını talep ediyoruz. Bu diğer görevliler kim? O dönemde jandarmada çalışan başka subaylar mı, başka askerler mi mutlaka savcılığın bir talebi buradaki tespiti var ki bunu buraya yazdılar. Bu diğer görevlilerle bir olarak nasıl bir işlem yapıldığı neler yapılıyor bunun açıklanmasını talep ediyorum. Şimdi geliyoruz ikinci paragrafa şüphelinin jandarma genel komutanı Şener Eruygur çağırıyor diye birçok medya yetkilisiyle görüştüğü şeklinde bir beyanla başlıyor. Buradaki çelişki çok farklı bir konu ama maddi bir hata olarak değerlendirmediğim için bunu da doğrudan bir talepte bulunmuyorum. Yapılan çekimlerin illegal olması sebebiyle illegal yine karşımıza çıktı efendim. Yani bu illegal neye göre illegal, o dönemdeki mevzuata hangisini aykırılık teşkil ediyor. Suç olmadığı da kesin veya savcılık suç olduğunu mu iddia ediyor. Bunun biz açıklanmasını talep ediyoruz. Devamında şüphelinin emeklilik döneminde de örgütsel içerikli gizli toplantılara katıldığı. Şimdi Levent Ersöz’e dahil olmaz üzere işte o dönemde Jandarma Genel Komutanlığında görev yapan ve şuan burada sanık olarak suçlanan insanlarla ilgili olarak, emeklilik dönemlerinde de bunların bir şekilde sözde örgütle bağlantılarını olduğu gösterebilmek adına çok çeşit soyut temelsiz iddialar ortaya atılıyor. Bunlardan birisi de bu örgütsel içerikli gizli toplantılara katıldığı, birden fazla toplantı kastediliyor. Biz savunma makamı olarak tek bir tane gizli toplantıya örnek verilmesi ve bunun delilinin ortaya konulmasını talep ediyoruz. Savcılık makamı bunu buraya yazıyorsa gizli toplantılara katıldığını bununla ilgili somut tespitinin olması gerekir biz delil klasörlerinde böyle

3

Page 4: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:4

bir somut delile rastlayamadık. Birden fazla toplantı içinde de değil sadece tek bir toplantı ile ilgili somut bize örnek versinler efendim. Yine Kent Otelde yapılan toplantılara sürekli iştirak ettiği tespit edilmiştir. Şimdi Kent Otel toplantıları çok fazla gündeme geldi, şimdi o toplantının burada hukuki durum değerlendirilmesinde doğrudan bizzat isim zikredilerek yer verilmesi o toplantının bizatihi bir suç unsuru olan suç unsuru oluşturan bir toplantı olarak nitelendirildiğini ortaya koyuyor. Ama oraya buradaki sanıklardan bir kısmının haricinde katılan onlarca belki yüzlerce kişi var. Şayet bu örgüt toplantısıysa ve bir suç delili olarak buraya konuluyorsa, o toplantıya katılar diğer kişilerle ilgili olarak neler yapılmış soruşturma başlatılmış ki başlatılması lazım böyle bir nitelendirme yapılıyorsa. Onlarla ilgili soruşturmalar ne aşamadır ne aşamadadır bununda iddia makamı tarafında açıklanmasını talep ediyoruz. Yine burada dikkat ederseniz sürekli iştirak ettiği, sürekli iştirak ettiği şeklinde bir beyan var. Müvekkilim beyan etti efendim söz konusu Kent Otel toplantılarına bir kez katılmış. Bunun aksine dosyada müvekkilimin bu beyanını çürütecek tek bir delil yok. Savcılık neye dayanarak müvekkilimin o toplantılara yani suç unsuru oluşturmayan bu toplantılara katıldığını iddia ediyor. Sürekli tespitini neye göre yapmıştır ve sürekliliğiyle ne kastedilmektedir yani yılda 50 toplantı oluyorsa demek ki 50’sine de katılıyordur aksi takdirde siz buna sürekli diyemezsiniz, bunun açıklanmasını talep ediyoruz. Bir sonraki, bunun da içeriği 3. paragrafta Mustafa Ali Balbay’la bir kere görüştüğünü beyan etmiş ise de, kendi bilgisayar notlarında hemen hemen her hafta darbe, hemen hemen haftada darbe çalışmalarına diye başlıyor zaten cümlenin kendi içeriğinde de anlam bozukluluğu var ama onu bir kenara bırakalım, burada kendi bilgisayar notlarıyla aslında Levent Ersöz’ün bilgisayar notları olduğu anlamı çok net şekilde ortaya çıkıyor. Ama kast edilmek istenen muhtemelen Mustafa Ali Balbay’a ait olduğu iddia ileri sürülen bilgisayar notları. Burada da bir madde hata yapıldığı açık iddia makamı buradaki kendi bilgisayar notlarındaki ifadesini ya düzeltsin ya da bu notlar Levent Ersöz'e ait diyorsa Levent Ersöz’ün hangi notları olduğu delil klasörlerinde yer almayan bu notların nerde bulunduğunu bize açıklasın. Şimdi delillerin ve hukuki durumun değerlendirilmesi durumunda 4. 5. ve 6. paragraf kaldı son 3 paragraf. Buradaki 4. paragrafta tavzif isteyeceğimiz açıklama isteyeceğimiz bir konu yok sadece ciddi çelişkiler barındıran bir ifade bunu şuan geçiyorum. 5. paragrafta şüphelinin 1 Temmuz 2008 tarihinde yapılan eş zamanlı operasyondan bir şekilde haberdar olup, bir gün önce yurtdışına kaçtığını iddia ediyor Sayın savcılarımız. Şimdi efendim bir şekilde haberdar olup olmadıklarını iddia makamı nasıl bilebilir elinde bir somut belge var mıdır, olduğunu ben tahmin etmiyorum. Ama şayet müvekkilim bu yapılacak olan operasyondan bir şekilde haberdar olmuş ise bunun anlamı nedir? Bu operasyonu yapan kişiler arasında bir bilgi sızıntısı vardır. Bu operasyona dâhil olan bir kişi demek ki bu bilgiyi sözüm olan sözde müvekkilime iletmiş olması gerekir ki müvekkilimin haberdar olmuş olması lazım. Bununla ilgili iddia makamı herhangi bir soruşturma başlatmış mıdır? Bununla ilgili net son durum ne aşamadadır bununda açıklanmasını talep ediyorum. Geçen celse de söylemiştim resmi pasaportuyla resmi gümrük kapısından çıkan bir kişiye kaçtı kelimesini nasıl kullanıyorlar, neye istinaden kullanıyorlar bunun da açıklanmasını talep ediyorum. Devamında, belki de hukuki anlamda temeli olmasa da yani niye somut bir isnat olarak önümüzde şey var yürütme organını devirmeye teşebbüs eylemlerine fiilen iştirak ettiği şeklinde bir suçlama var. Ve bu şekilde delillerin ve hukuki durumun değerlendirilmesi bitiyor efendim müvekkilimle ilgili olarak hakkında 3 tane belki de daha fazla ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen kendisiyle ilgili olarak delillerin ve hukuki durumun değerlendirilmesi tamamen bunlardan ibaret. Şimdi bunlara dayalı olarak savcılarımız hangi sevk maddeleriyle kendisi hakkında hangi ceza maddelerini uygulamasını talep ediyorlar. Silahlı örgütün ara yöneticisi olmak suçunu işlendiğinden eylemine uyan bir sonraki, eylemine uyan Türk Ceza Kanununun 314/1 maddesi uyarınca cezalandırılmasını talep ediyorlar. Daha evvelde sormuştum yine tekraren soruyorum ara yönetici kavramıyla ne kastediliyor mevzuatımızda ara yönetici diye bir tanım yok 314 ortada, TMK ortada ya üye var ya yönetici var ikisine de bağlanan çok farklı hukuki sonuçlar var yönetici olduğunuz zaman bir

4

Page 5: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:5

şekilde TCK 220/5’e yapılan atıf nedeniyle sözde örgütün yapmış olabileceği faaliyetlerden de sorumlu olmanız ve ceza almanız ihtimali var dolayısıyla buradaki sanıklardan birisine yönetici veya üye olarak suçlamanız çok ciddi hukuki farklılıklar doğuruyor. Ben de haklı olarak soruyorum ceza mevzuatımızda ara yöneticisi diye bir kavram yok, sözde örgütün sözde dokümanları belgeleri de ortada örgütle ilgili olarak böyle bir kadrosu kademesi falan herhangi bir şey de yok.”

Sanık Levent Ersöz:”( bir iki kelime anlaşılamadı).”Naip Hakim Hüsnü Çalmuk:”Başkanım bir 10 dakika ara verebilir miyiz?”Mahkeme Başkanı:" Ara mı verelim Hüsnü bey?”Naip Hakim Hüsnü Çalmuk:”Evet Başkanım, biraz rahatsızlık oldu.”Duruşmaya kısa bir ara verildi.Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Bu arada tutuksuz sanık Hurşit Tolon ile bir kısım sanıklar müdafileri Av. Celal Ülgen, Av.

Ali Rıza Dizdar, Av. Gizem Duygu Öcalan ve Av. Hüseyin Fatih Demir’in de geldikleri görülmekle huzurdaki yerlerine alındı.

Naip Hakim Hüsnü Çalmuk:”Avukat hanım Sedef Güçlüer’de geldi, kendisi Levent Ersöz müdafi.”

Mahkeme Başkanı :”İkinci bir müdafi mi geldi?”Naip Hakim Hüsnü Çalmuk.”Evet Başkanım.”Mahkeme Başkanı :”Evet, avukat kim, Hüsnü bey avukat?Sanık Levent Ersöz müdafi Av. Sedef Güçlüer:”Sedef Güçlüer.”Mahkeme Başkanı :”Sedef Güçlüer”Sanık Levent Ersöz müdafi Av. Sedef Güçlüer:”Evet efendim.”Mahkeme Başkanı :”Peki”Sanık Levent Ersöz’ün yanında olduğu anlaşıldı.Sanık Müdafi Zeki Aksoy beyanına devamla.Mahkeme Başkanı :”Buyurun avukat bey.”Sanık Levent Ersöz müdafi Av. Zeki Aksoy:” Efendim benim savunmam herhalde

müvekkile pek yaramıyor diyeceğim rahatsızlanıyor çok kısa kesip bitireyim. Şimdi aslında burada hukuki değerlendirme kısmında yer alan sevk maddelerinin tamamı tüm sanıkları ilgilendiriyor ve yani heyetinizi de çok yakından ilgilendiriyor. Tabi CMK’ya göre siz buradaki sevk maddeleri ile hukuki nitelendirmelerle bağlı değilsiniz yargılama makamı olarak buradaki sevk maddelerinin hangi maddelere karşılık geldiği hukuku nitelendirmesini sizler yapacaksınız. Ancak şöyle bir ciddi problemle karşı karşıyayız, hukuki fiili nitelendirmeler yok. Sevk maddelerine ilişkin hangi fiillere dayalı olarak bu sevk maddelerinin düzenlendiğine ilişkin bir bağlantı yok. Yargılama makamı olarak bu zorluğun üstesinden nasıl geleceksiniz? Bu insanlar hakkında nasıl bir karar verebileceksiniz ben açıkçasını bilmiyorum. Şimdi müvekkilimle ilgili olarak ilk sevk maddesi 314/1 örgüt yöneticisi olmak ve ara yöneticisi tabirinin kullanıldığını söylemiştik. Bununla ilgili olarak açıklama talep ediyoruz. İkinci olarak şimdi 314/1 ile ilgili olarak müvekkilimiz sevk edilmiş ama müvekkilim hangi tarihte bu sözde örgüte katılmış efendim? Bu tespiti yapmadan siz müvekkilimle ilgili olarak nasıl bir karar verebilirsiniz. Şimdi bu kişiyi yöneticilikle suçluyorsunuz. TCK 322/5 var karşınızda böyle bir örgütün yöneticileri bu örgütün yapmış olduğu işlemiş olduğu tüm suçlardan da sorumlu ona göre de ceza alma ihtimalleri var. Gerçi bu da enteresan yani 314/1 ile ilgili sevk maddesi var ama mesela TCK 225’e atıf yok sevk maddeleri arasında. Müvekkilimle ilgili olarak böyle bir talepte bulunuluyor mu bulunulmuyor mu bu da çok net değil. Ama en azından yazılmadığına göre ben böyle bir talepte bulunulmadığını düşünüyorum. Buradaki sanıkların hiç birisinin bu sözde örgüte hangi tarihte katıldığı belli değil. Ha bu sözde örgütün ne zaman kurulduğu belli değil de bu insanların ne zaman katıldığı da belli değil. İşte böyle bir belirsizliğe dayalı olarak biz nasıl bir sonuca varacağız? Biz hangi tarihten

5

Page 6: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:6

itibaren neyi savunacağız? Bana iddia makamı şunu demiyor sizin müvekkiliniz söz konusu örgütte şu tarihte katılmıştır veya bu yıl katılmıştır. Eğer müvekkilimin Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlığına atanması bu sözde örgüte katılması olarak algılanıyorsa demek ki müşterek kararnameye dayalı bir atama sözde Ergenekon terör örgütünün bir ara yöneticisine yapılan doğrudan bir atamayla aynı sonucu doğuruyor o zaman şöyle yapacağız müşterek kararname tarihini müvekkilimin sözde örgüte katılma tarihi mi olarak mı baz alacağız? Bunu bilmeden efendim biz ne savunma yapabiliriz ne siz karar verebilirsiniz bunun mutlaka açıklığa kavuşturulması lazım. İddia makamı bize desin ki şu tarihten itibaren bu örgüte katılmıştır ve yönetici olarak bu tarihten sonraki fiillerden sorumludur. Bizde ona göre kendimizi savunabilelim siz de ona göre müvekkilim suçlu mu suçsuz mu ona karar verin. Tekraren söylüyorum TCK 220/5’le ilgili bir atıf yok niye yok. Niye onun çok net açıklamasını bilmiyorum. 2. olarak cebir ve şiddet kullanılarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya ve görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs ettiğinden eylemine uyan Türk Ceza Kanunun 314/1 maddesi uyarınca cezalandırması talep ediyor. 311/1’in karşılığı ağırlaştırılmış müebbet, efendim bununla ilgili tek bir cümle olmaz mı? Sevk maddesi var tek bir fiil yok tek bir cümle yok siz neyi yargılayacaksınız yani 311 ile ilgili olarak müvekkilimin bu suçu işleyip işlemediğine ilişkin olarak nasıl bir karar vereceksiniz? Ortada fiil yok ki. Olmayan fiilin hukuki nitelendirmesini siz nasıl yapabilirsiniz? Müvekkilimi geçtim bu sözde örgütün veya diğer sanıkların veya toplu olarak herkesin bir şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiklerine dair hangi somut iddia ve isnat var? O da yok. Müvekkilimin dışındaki sanıklarla da ilgili yok. Bu bir tarafa bu suçun hangi tarihte işlenmiş olduğuna ilişkinde bir açıklama yok. Bu sözde örgütün kuruluş tarihi belli değil. Bu suçu hangi tarihte işlediği belli değil. O zaman geriye dönük olarak yaklaşık 10 yıldır bu örgüt her sabah kalkıp Bismillah deyip biz Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldıralım bir teşebbüs edelim diye işe başlamışlar ama bir türlü becerememişler anlamı çıkıyor. TCK 311 böyle bir suç değil efendim ani hareketli bir suç. 1 gün veya 2 günde ya yaparsanız ya yapamazsınız yaparsanız başarılmış bir darbe olur, yapamazsanız beceremezseniz de buna göre cezalanır hak ettiğiniz cezayı alırsınız ama kimseye böyle 7, 8 yıla belirsiz bir süreye dayalı. Bu mütemadi bir suçtur diye suçlama yapılamaz. Ben bunu çok hukuki detaylarına girmek istemiyorum. Buna çok kafa yordum açıkçası. 311 ile 312’ye gerek eski maddelere de bir ay iki ay sırf bu suçları araştırdım. Bulabildiğim tüm kaynakları araştırdım. Vardığım çok net bir kanı var efendim bu ani hareketli bir suç. Bu suç ya bir günde işlenir. Başarılır veya başarılamaz. Bundan önceki her türlü hareket hazırlık hareketi kapsamında değerlendirilir o hazırlık hareketleri de başka bir suça isnat ediliyorsa sadece o fiilden ceza verebilirsiniz, kimseye bu anlamda 311’den ceza veremezsiniz. Ama daha da önemlisi iddia makamı lütfen açıklasın biz Levent Ersöz ile ilgili olarak 311 ile ilgili sevk maddesi koyduk e fiili nerede delili nerede? Şimdi 220/5’e atıf yok. Hani bir şöyle düşüneyim başka sanıklarla ilgili belki dolaylı böyle isnatlar vardır. Sözde örgütün sende yöneticisisin biz bu kapsamda bu maddeyi yazdık diyebilirsiniz. 220/5 ile ilgili sevk maddesi yok müvekkilim hakkında ve dolayısıyla ben öyle bir bağlantı da kuramıyorum. Daha da önemlisi şimdi bu suçla ilgili olarak suç tarihini ortaya koymadığınız zaman çok daha ciddi bir problemle karşı karşıyayız. E bu suç hangi tarihte işlenmiş olduğu çok önemli 765 sayılı TCK vardı. 2005 senesine kadar da yürürlükteydi. Oradaki madde neydi efendim siz orada 146 vardı eski TCK da torba ve madde işte ne diyordu Türkiye cumhuriyeti teşkilatı esasiye kanununun tamamı veya bir kısmını tağyir tebdil ve ilgaya aslında 146 birbirinden bağımsız üç ayrı suç tipini düzenlemişti. Bu bir, buradaki birinci paragrafı şimdi aldık biz yeni TCK da 309’a koyduk. İkinci, ikinci olarak ne diyordu, bu kanun ile teşekkül etmiş olan büyük millet meclisini ıskata veya vazifesini yapmaktan mene cebren teşebbüs edenler. Bu ikinci fıkradaki suçun karşılığını biz yeni TCK’ya madde 311 olarak koyduk. Her iki ceza açısından da her iki ceza kanunu açısından da çok önemli farklılıklar var. Çok önemli hukuki sonuçlar var. Farklı sonuçlar doğurabilecek her bir sanık açısından. Eğer

6

Page 7: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:7

bu sözde edilen Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırma girişimi eski TCK döneminde yapıldıysa lehe aleyhe olan kanun değerlendirmesi niye yapılamış iddia makamı tarafından. Birincisi her ikisiyle ilgili olarak istenen cezalar aynı olmakla birlikte yeni Türk ceza kanunu 311’de özel içtima maddesi ön görülmüş. Bu suçla ilgili olarak diyor başka suçlarda işlendiğinde o suçlardan dolayı da ayrıca ceza verilir. Dolayısıyla ceza yönüyle baktığınızda yeni TCK’daki düzenlemeler sanıkların aleyhine gibi gözüküyor. Ama suçun unsurları arasından açısından çok önemli bir farklılık var. Eski TCK 146’da cebren kelimesi kullanılıyor. 311’de cebir ve şiddet bir arada bulunması zorunlu iki unsur olarak algılanıyor. Burada savcılık makamı tarafından ortaya konulan tüm deliller tüm dosya kapsamındaki delillerde hadi cebiri bir anlamda karşılayacak olan iddialar vardır ama şiddet unsurunu kapsayacak cebir ve şiddetin bir arada bulunduğunu gösterecek tek bir delil somut isnat var mı efendim o da yok. Veya iddia makamının yükümlülüğünde değil midir lehe aleyhe olan kanun değerlendirmesini yapmak. Ben bunu buna göre istiyorum demek. Bu da yok. Bunun da açıklığa kavuşturulmasını istiyorum. Devam ediyoruz. Cebir ve şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiğinden eylemine uyan Türk Ceza kanununun 312/1 maddesi uyarınca cezalandırılması talep ediyor. Kısmen diğer maddelere göre yani sevk maddesi olarak en hukuka uygun gibi gözüken madde bu. Yani hiçbir somut delile dayanmasa bile en azından müvekkilim ile ilgili olarak suçlamalarda yürütme organını devirmeye teşebbüs ettiğini bu fiillere iştirak ettiğini ilişkin bir suçlama var. Bu bağlantı kısmen kurulmuş 312 ile ilgili. Tekraren söylüyorum iddia makamımız demişti biz burada darbeyi yargılıyoruz diye. Bu dosya kapsamındaki sunulan tüm deliller 2002 yılından başlayan 2003 ve 2004 yıllarında gerçekleştirilmeye çalışıldığı edilen darbe girişimiyle ilgilidir efendim. O dönemdeki kuvvet komutanlarının başında olduğu ve onun altında birçok insanın da birlikte koordineli olarak o dönemdeki AKP hükümetini ortadan kaldırmaya yönelik olarak faaliyetler içerisinde bulunduğu iddia ediliyor. Bununla ilgili olarak da eski deniz kuvvetleri genel komutanı Özden Örnek’in günlükleri esas delil olarak ortaya konulmuş. Kimden çıktığı ne olduğu belli olmayan bir takım darbe slaytları var. Ana deliller olarak bunlar ortaya konulmuş. Demek ki, 312 ile ilgili suç tarihi açıkça yazmasa bile 2003-2004 yıllarına ilişkin. İddianamede bunlar eklerinde çok net gözüküyor. 2003-2004’de efendim 765 sayılı TCK yürürlükteydi. Eski TCK’da da siz çok daha iyi bilirsiniz. 312’ye karşılık gelen madde 147 idi. 147 ile 312 arasında ama çok önemli bir farklılık var. 312 bir kalkışma suç tipi yani kısmen tehlike suç tipi olarak düzenlenmiş. Teşebbüs edenler teşebbüs fiili dahi tamamlanmış bir fiil gibi cezalandırılıyor. Eski 147 böyle değildi. Orda icra vekilleri heyetinin ortadan kaldırılması gerekmekteydi yani suçun tamamlanması halinde tamamlanmış bir fiil gibi cezalandırılıyordu. Kalkışma suç tipi şeklinde düzenlenmemişti. Her ikisi açısından hukuki nitelendirme arasında çok büyük farklılık var şimdi böyle bir iddianame düzenliyorsunuz. 2003-2004 yıllarındaki darbe girişimini yargılıyoruz diyorsunuz eski TCK’ya bakmıyorsunuz. Yeni TCK ile eski TCK arasında lehe aleyhe değerlendirmesi yapmıyorsunuz. Nasıl işin içinden çıkacağız. Şimdi haklı olarak birçok sanık burada balyoz davasıyla ilgili olarak isimlendirilen davada. Verilen tahliye kararlarını sorguluyor ve diyorlar ki yani balyozdaki insanlar tahliye edildi biz hala niye buradayız. Bilmiyoruz Sayın heyetinizin balyoz iddianamesine bakma fırsatı oldu mu? Ben iddianamenin tamamını incelemedim yani o anlamda genel yönüyle bir şey söylemek durumunda değilim sadece hukuki değerlendirme kısmına bölümüne baktım. Balyoz iddianamesi hukuki nitelendirme anlamında sevk maddeleri anlamında değerlendirme anlamında bu iddianameden kat be kat daha tutarlı. Orada mesela bahsettiğim bu hususların hepsi değerlendirilmiş yanlış değerlendirilmiş ama değerlendirilmiş. Eski 147’de değerlendirilmiş yeni 312’de değerlendirilmiş hemen şöyle üstünkörü bir gidiş yapmışlar demişler ki 312/2’de özel içtima var. Dolayısıyla burada öngörülen ceza eski 147’den daha fazladır o zaman biz eski 147’yi uygularız ve eski TCK döneminde de eksik teşebbüs tam teşebbüs ayrımı vardı. Buradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir. Bana göre yanlış ama en azından bu

7

Page 8: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:8

tartışma yapılmış. Kendinizi savunabileceğiniz bir karşınızda bir hukuki sevk maddeleri ve nitelemeler var. Burada böyle durumda yok biz hangi tarihteki darbe girişimiyle nedeniyle suçlanmaktayız, bunu bilmeliyiz ki ona göre eski TCK yeni TCK açısından kendimizi savunabilelim ha iddia makamı şunu diyorsa, bu örgüt sözde örgüt işte çok eskiye dayalı kuruluş tarihi belli değil, insanların katılış tarihi belli değil. Ama bunlar AKP iktidara geldikten sonra her gün AKP’yi yıkmaya teşebbüs etmişler her sabah kalkmışlar bugün yıkıyoruz, bunu yapıyoruz yıkamamışlar 10 yıl böyle devam etmiş. 311 ve 312’nin böyle bir mütemadi suç olması asla ve asla mümkün değil. O yüzden bu mütemadi suçtur 7 yıla 8 yıla da yayılmıştır yeni TCK döneminde de işlenmiştir dolayısıyla biz böyle bir tartışmaya girmedik deme hakları yok bunun da açıklanmasını talep ediyorum. Diğer bir sevk maddesi halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik ettiğinden eylemine uyan Türk Ceza Kanununun 311/1 maddesi delillerin hukuki değerlendirme kısmını okudum, diğer kısımları efendim sizde okudun sizlerde okudunuz. Bununla ilgili olarak müvekkilimin bu suçu işlediğine ilişkin tek bir cümle yok. Tek bir isnat yok ben neyi savunayım isnat yok fiil yok sevk maddi var. Savcılarımız niye bu sevk maddesini buraya yazmışlar yani kendisi hakkında neden böyle bir cezalandırma talebinde bulunuyorlar lütfen bunu da açıklasın. Yine aynı şekilde bu suçun hangi tarihte işlenmiş olduğu da çok önemli bu suçu müvekkil hangi tarihte işlemiş kendisine yönelik olarak suçlamaların yoğunlaştığı tarih Jandarma Genel Komutanlığında İstihbarat Daire Başkanlığı dönemine ilişkin o da 2003 yılı. Yine orada da eski TCK yeni TCK farklılıkları ortaya çıkıyor. Lütfen bunu da açıklasınlar bu sevk maddesi niye konmuş buraya, siz nasıl karar vereceksiniz yani bu sevk maddesi ile ilgili olarak siz neye karar vereceksiniz? Sanığın beraatına yani bu suç işleme ( bir kelime anlaşılamadı) suç isnadı yok ki siz buna beraat diyesiniz veya suçlu diyebilesiniz. Devam ediyoruz kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine ırki kökenlerine hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine cinsel yaşamlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydetme suçundan eylemine uyan Türk Ceza Kanunu 135/2 yani maddeleri uyarınca sevki talep edilmiş yine. Bununla ilgili de bir iddia yok kısmen iddialarda müvekkilimde ele geçen deliller arasında bu iddiayı doğrulayabilecek böyle bir delil yok. Neyi istinaden bu sevk maddesinin buraya yazıldığı da belli değil. Bunun suç tarihi de belli değil, bunun suç tarihi çok daha önemli çünkü eski TCK’da buna karşılık gelebilecek olan bir suç maddesi yok belki tam karşılığıyla. Bunun da mutlaka açığa kavuşturulması lazım. Şimdi yine savcılarımıza son, iddia makamından sormak istediğim açıklanması gene bence kanımca zorunlu olan bir husus; CMK 170/5 iddianamenin sonuç kısmında şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil lehine olan hususlarda ileri sürülür maddesi var. CMK’nun amir hükmü bunun mutlaka yer verilmesi gerekir diyor. Niye yer verilmemiş efendim, biz göremedik lehine olan bir husus varsa iddia makamı lütfen göstersin. Gerçi Sayın heyetinizin de kabul kararında buna ilişkin bir atıf var ama hadi onu bir kenara bırakıyorum yer verilmemişse niye yer verilmemiş ha ben bunu da cevap olarak kabul ederim ben biz bu kişiyle olarak lehine olabilecek herhangi bir husus bulamadık. Bu de bir cevaptır efendim bunu da yeterli göreceğiz. Önümüze konulan iddianame bu efendim sevk maddeleri de bunlar fiillerde bunlar hukuki değerlendirmelerde bunlar. Ve müvekkilim 2 yıldır orada tutuklu yatıyor ve sizlerde kuvvetli suç şüphesinin devam ettiğinden dolayı, mevcut sağlık durumunu da hiç nazara almaksızın bu yargılamayı bu şekilde yapmaya devam ediyorsunuz. Bu yargılamayla bu iddianamelerle buradaki söylediğim hususlar maddi hatalar açıklığa kavuşturulmaksızın ne bizim sağlıklı savunma yapabilmemiz mümkün ne sizin heyet olarak maddi gerçeğe ulaşmanız ortada bir suç var mı yok mu? Bunu ortaya çıkarmanız gerçekten imkânsız benim buradaki açıklamam düzeltme taleplerim sadece savunma makamı olarak kendimize yönelik değil yargılamanın tüm tarafları olarak gerek iddia makamına gerek bize gerekse sizler açısından zorunluluk diye görüyorum ve Sayın heyetinizden bu konuda karar verilmesini talep ediyorum efendim saygılarımla.”

Mahkeme Başkanı:" Buyurun.”

8

Page 9: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:9

Sanık Levent Ersöz’ün çapraz sorgusuna geçilmeden önce geçen oturumda verilen ara kararı gereği sanık Tuncay Özkan huzurdaki yerine alındı.

Sanık Levent Ersöz’ün çapraz sorgusuna başlandı.Mahkeme Başkanı :”Savcı bey buyurun.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Sayın Başkan, müsaadenizle Sanık Levent

Ersöz’e birkaç soru yönelttikten sonra sözü meslektaşıma vermek istiyorum. Levent Ersöz sesim geliyor mu o tarafa?”

Sanık Levent Ersöz:”Geliyor efendim geliyor duyuyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Geçmiş olsun sağlınıza kısa zamanda

kavuşmanızı diliyoruz:”Sanık Levent Ersöz:”Sağ olun, teşekkür ediyorum sağ olun:”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Size birkaç soru soracağım bu emniyette

ifadeniz yok savcılıkta çok kısa bir süre ifadeniz alındı.”Sanık Levent Ersöz:”Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Sorgu sırasında da gündeme gelmemiş sizin

kullanmış olduğunuz sabit veya cep telefonu olarak hat numaralarını hatırlıyorsanız onları sayabilir misiniz?”

Sanık Levent Ersöz:”Efendim aradan çok uzun bir zaman geçti hatırlayamıyorum. Ancak geriye doğru olarak bir araştırma yapılırsa adıma kayıtlı olan tabi ki görevde kullandığım hatlarda vardır onlar bulunabilir. Ama hatırlasam bunu samimi bir şekilde ifade ederim ki daha evvel başlangıçta da Sayın Başkan sorduğunda onu bile hatırlayamıyordum, daha sonra kızıma sormak suretiyle en son kullandığım numarayı kayıtlardan araştırarak bularak ben dünkü ek savunmamda ifade ettim. Hatırlayamıyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Şimdi diğer sanıkların telefon rehberlerinde veya ajandalarında sizin isminizin karşılığında yazdıkları telefon numaraları var.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Bunlardan bir tanesi 532 367 25 02.”Sanık Levent Ersöz:”367 25 02”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Evet”Sanık Levent Ersöz:”Evet efendim:”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Bu telefon size mi aittir, kullandınız mı, hangi

tarihler arasında kullandınız?”Sanık Levent Ersöz:”Hatırlamıyorum”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Jandarma Genel Komutanlığı adına kayıtlı

olduğu görülüyor telefonunun ancak Hayrullah Mahmut Özgür’ün telefon kaydında Levent Ersöz olarak, İsmail Yıldız’ın telefon kayıtlarında Lev Er olarak, Mustafa Abbas Yurtkuran ajandasında 3. iddianame ekleri klasör 27 sayfa 208’de ajandasında sizin isminizin karşılığında bu telefon numarası var. Jandarma Genel Komutanlığı.”

Sanık Levent Ersöz:”Jandarma Genel Komutan.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Evet Jandarma Genel Komutanlığında görev

yaptığınız süre içerisinde 2003 Ağustos’uyla 2004 Ağustos’u arasında bu telefon numarasını kullandınız mı?”

Sanık Levent Ersöz:”Onu Jandarma Genel Komutanlığından sorsanız daha doğru bir cevap alabilirsiniz gerçekten hatırlamıyorum. Çünkü çok bir zaman geçti ve şu anda almış olduğum ilaçlar nedeniyle de zaman ve mekan açısından bazı şeyleri hatırlamakta zorluk çekiyorum ek klasörleri incelediğimde karşılaştığım bazı hususlar var ki onları da geriye dönük olarak avukatlarım vasıtasıyla incelettiğimde bazı şeyleri hatırlayabildim ama şu anda net olarak hatırlamıyorum. Oraya sormanızda daha fayda var diye düşünüyorum.”

9

Page 10: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:10

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Bir numara daha söyleyeceğim 533 775 36 36 bu telefon numarası Fulya Ersöz adına kayıtlı 2004 yılında aktif hale getirilmiş.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Ancak Sinan Aygün’ün rehberinde Levent

Ersöz paşa olarak kaydedilmiş yine İsmail Yıldız’da Levent paşa olarak kaydı var bu telefon numarasını siz kullandınız mı?”

Sanık Levent Ersöz:”36 36 özel bir numara anlamını taşıyor kızım Türkcell’de görev yaptığı için kendisi almış olabilir. Yalnız diğer sanıklarda bu şekilde ele geçirilmesi de benim kullandığım anlamını da taşımaz çünkü dönem dönem özellikle Sinan Bey kendisi de zaten ifade edebilir kızımla görüştüğü zaman iş konusu maksadıyla iş talebinde bulunmak için görüşmüş olabilir. O şekilde de olabilir ama sürekli olarak kullandığıma ilişkin bir husus varsa onu da lütfen Telekomünikasyon İletişim Başkanlığından veya ilgili GSM operatöründen sorarsanız net bir cevap alabilirsiniz. Şunu özellikle belirtmek istiyorum bu kullanmış olduğum numaralı gizlemek anlamı kesinlikle taşımıyor bunu çok samimi olarak ifade ediyorum. Hatırlayabilsem ben size evet kullandım derim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Şunu da hatırlatmak istiyorum bu telefon numarasıyla Mustafa Ali Balbay dosyamız sanıklarından kendisiyle görüşmeleriniz var.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Mustafa Koç sanıkla görüşmeniz var yine 1.

iddianame sanıklarından Mahmut, Hayrullah Mahmut Özgür’le görüşmeniz var. Emin Şirin”Sanık Levent Ersöz:”Evet”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Sinan Aygün’le var, Mehmet Şener Eruygur ile

Mustafa Abbas Yurtkuran ile Emin Şirin’in başka bir telefonuyla yine görüşme var ve Fatih Hilmioğlu’nun telefonlarıyla görüşmeler var bu görüşmeleri kızınız yapmış olabilir mi yoksa siz mi yaptınız?”

Sanık Levent Ersöz:”Yok hayır kızım yapmış olamaz Fatih Hilmioğlu’yla yani ben normal görev esnasında bile kendisiyle görüşmüşlüğüm yok ki onunla böyle bir telefon görüşmesi yapmış olabileyim. Yani ben kullanmış da olabilirim ben aramış da olabilirim ama Fatih Hilmioğlu ile ilgili kesinlikle yani onun o nedenle onu kabul etmem mümkün değil:”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Diğer sanıklarla görüştüğünüzü kabul ediyor musunuz?”

Sanık Levent Ersöz:”Kabul etme anlamında değil görüşmüşte olabilirim ama şu anda ben bunu hatırlamıyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Yine bir numara daha söyleyeceğim 505 691 91 66.”

Sanık Levent Ersöz:”691”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"91 66”Sanık Levent Ersöz:”Evet”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Bu numara size mi ait?”Sanık Levent Ersöz:”Ya şimdi ben vereceğim cevapla diyeceksiniz ki her şeyi inkar

ediyorsunuz hayır öyle bir şey kesinlikle yok, sizin tespitleriniz varsa lütfen buyurun söyleyin.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Bu şöyle isterseniz sorumu tamamlayayım 3.

iddianame eklerinde klasör 27’de Abbas, Mustafa Abbas Yurtkuran isimli sanığın ajandasında paşa Levent Ersöz yeni diye kayıt olarak alınmış ve bu telefonla Yüksel Dilsiz’le 140 görüşme var Emin Şirin’le var Sinan Aygün’le var Mehmet Şener Eruygur’la, İsmail Yıldız ve Mustafa Koç ile görüşmeler var onun için soruyorum.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet efendim.”

10

Page 11: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:11

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Ayrıca Emin Şirin’de Ersöz Levent olarak ajandasında kayıtlı telefon rehberinde İsmail Yıldız’da da sim kartta Levent paşa1, Levent paşa2 şeklinde kayıtlar var o nedenle soruyorum bu numara size mi aittir?”

Sanık Levent Ersöz:”Evet. Eğer ben imzalayarak sözleşme yapıp da almışsam söyleyecek bir sözüm yok efendim. Ama ben Yüksel Dilsiz denen kişiyle 140 defa görüşmüşlüğüm söz konusu olamaz. Yani o şahısla ilgili olarak düşüncelerimi zaten hem savunmamda hem ek savunmamda ifade etmiştim. Ne şekilde görüşüldüğünü de ifade etmiştim yani benim bu şahısla 140 kez görüşme yapmış olmam mümkün değil.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"1 numara daha söylüyorum 532 418 40 97.”Sanık Levent Ersöz:”40 97, hiçbir çağrışım yapmıyor efendim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Bu telefon numarası Jandarma Genel

Komutanlığı adına kalıtlı olup Veli Küçük’ün telefon kayıt defterinde Levent Ers olarak kayıtlı Hasan Atilla Uğur’da tugay komutan olarak kayıtlı. Abbas Yurtkuran’da da Levent Ersöz paşa yeni şeklinde kayıtlı, hatırladınız mı bu numarayı?”

Sanık Levent Ersöz:”Şimdi resmi telefon numaraları.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Evet”Sanık Levent Ersöz:”Bizim tarafımızdan alınmış değildir onlar doğrudan doğruya

Jandarma Genel Komutanlığı muhabere elektronik ve bilgi sistemler daire başkanlığı tarafından makama tahsis edilmiş olan telefon numaralarıdır.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Evet”Sanık Levent Ersöz:”O nedenle oradan sorarsanız olabilir tugay komutanı diye ibare

varsa şayet Mustafa Yurtkuran Bursa’dan zaten kendisini tanıdığım kişidir Bilecik’te de ziyaretime gelmiştir kendi ifadesinde de mevcuttur. Kızıyla ilgili olan bir konu işi için konu içinde görüşmüşümdür tanıdığım bir kişidir Atilla Uğur’da çıkması da gayet doğal. Zaten emrimde çalışmış olan bir insandır. Onun için bu resmi telefonları lütfen Jandarma Genel Komutanlığından sormanızı istiyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Yine bu telefonla Yüksel Dilsiz’le 14 adet görüşmeniz var Sinan Aygün’le 1 görüşmeniz var bu telefon numarasıyla.”

Sanık Levent Ersöz:”Bakın”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Bir şey söyleyecek misiniz?”Sanık Levent Ersöz:”Yüksel Dilsiz’le bu şekildeki bir görüşme kesinlikle söz konusu

olamaz bunu çok ısrarla söylüyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Evet”Sanık Levent Ersöz müdafi Av.Ali Rıza Dizdar:”( 1-2 kelime anlaşılamadı)”Mahkeme Başkanı :”Nedir itirazınız?.”Sanık Levent Ersöz:”Hele Bilecik’te tugay komutanı olduğum dönemde.”Sanık Levent Ersöz müdafi Av. Ali Rıza Dizdar:”Siz 201’e göre karar vereceksiniz

savcılığın bu sorusu yanlış bir soru. Jandarmaya ait olan bir telefonda başkalarının görüşüp görüşmediği bilinmeden müvekkilime siz görüşmüşsünüz diye soru tevcih edemez. Jandarmaya ait olan bir telefondan bahsediliyor, jandarmaya ait olan bir telefon x şahısla 14 kere görüşmüşse siz bu telefonla 14 kere görüştünüz müşsünüz diye bir soru soruyor. Bunun eveti de hayırı da soru şeklinde olmaz bu doğrudan soruya soruya girmez sizin 201’e göre.”

Mahkeme Başkanı :”Görüşülmüş, görüşülmüş diyeceksiniz:”Sanık Levent Ersöz müdafi Av. Ali Rıza Dizdar:”Tabi ki, tabi öyle diyecek görüşülmüş onu

sorar. Görüşmüş ( bir iki kelime anlaşılamadı).”Mahkeme Başkanı :”Evet savcı bey.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Telefon rehberinde kayıtlı olan ismi

söyledikten sonra sorduğum için kimin görüşüp görüşmediğini anlaması lazım yani o nedenle. Yine başka bir numara 533 841 10 05 alabildiniz mi numarayı?”

11

Page 12: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:12

Sanık Levent Ersöz:”Aldım efendim bu kadar çok telefon numarasına hafızamda tutacak kadar bir kabiliyetim söz konusu değil.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Evet bu numarada Erhan Göksel isimli şahısta Ersöz paşa olarak kaydedilmiş.”

Sanık Levent Ersöz:”Kimde efendim?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Erhan Göksel isimli şahısla Ersöz paşa olarak

kaydedilmiş.”Sanık Levent Ersöz:”Erhan Göksel’le hiçbir irtibatım ve görüşmüşlüğümde söz konusu

değildir kendisini de tanımam bilmiyorum kime nerden ne şekilde ulaştı ama benim onunla da herhangi bir görüşmem yoktur varsa kayıtları çıkartılmasını talep ediyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"312 456 12 00 numaralı telefon bu da Rıza Ferit Bernay isimli sanıkta Levent Ers olarak kaydedilmiş bu numarayı siz mi kullandınız?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır ben kullanmadım 456 numarası doğrudan doğruya Jandarma Genel Komutanlığınındır, santral numarasıdır. Yani askeri komutanlıklarda Ankara’da bugün Genelkurmayda, Kara kuvvetlerine gittiğinizde belli bir rakamla başlayan telefonlar vardır onlar doğrudan doğruya komutanlık santrallerine ait olan telefonlardır. Benim değil makama ait bir telefondur yani komutanlığa ait bir telefondur onun için benim kullandığım diye bir şey söz konusu değildir:”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Sanık Rıza Ferit Bernay ile herhangi bir diyalogunuz olmuş mudur?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır, hayır ben kendisini sadece cezaevinde tanıdım. GATA’dan taburcu olup da cezaevine gittiğimde orada Mustafa Balbay, Ferit Bernay onlar aynı koğuştaydık kendisini orada ben tanıdım. Onun dışında kendisiye herhangi bir görüşmem söz konusu değildir.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"544 227 68 15”Sanık Levent Ersöz:”227 68 15”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"68 15”Sanık Levent Ersöz:”Yok efendim:”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Bu numara 1. iddianame sanıklarından

Muzaffer Tekin’in ajandasında Levent Ersöz olarak kayıtlı ve 25 Mayıs 2005 tarihinde de sizinle bu numarayla görüşmesi var:”

Sanık Levent Ersöz:”Kesinlikle hayır.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Kendisinizi tanır mısınız, başka bir Levent

Ersöz var mıdır?”Sanık Levent Ersöz:”Hayır kendisini tanımıyorum hiçbir yerde de karşılaşmışlığımda

yoktur bunun kendisine de sorabilirsiniz, bu numaranın da bana ait olduğunu hiç düşünmüyorum yani. Ben çünkü sadece Vodafone de en son kızımın almış olduğu hatlar üzerinde onun dışında Turkcell olabilir Avea olabilir ama şeyle bu GSM operatörüyle hiç şey yapmadım kullanmadım onunla çalışmadım.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Yine 312 441 55 08”Sanık Levent Ersöz:”441”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"55 08”Sanık Levent Ersöz:”55 08”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Evet”Sanık Levent Ersöz:”Bir Ankara numarası ama.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"İsmail Yıldız’ın rehberinde Levent Ersöz olarak

kayıtlı.”Sanık Levent Ersöz:”Ofis numaram olabilir ofis numaram olabilir:”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Direk numaranız mı?”

12

Page 13: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:13

Sanık Levent Ersöz:”Hayır bu da normal bir santral numarası ama ofis numaram olabilir yani çünkü 441 olunca oradan bana çağrışım yapıyor o nedenle. Çünkü İsmail Yıldız’la emekli olduğum dönemde görüştüğümü zaten ifade ettim. Niçin görüştüğümü de ifade ettim kastettiğiniz o anlamda olabilir onun dışında hayır.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"312 418 21 15.”Sanık Levent Ersöz:”450”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"418 21 15.”Sanık Levent Ersöz:”Yok efendim hatırlamıyorum:”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Bu numara İsmail Yıldız’ın rehberinde istihbar

istih.d olarak kayıtlı Mustafa Abbas Yurtkuran’da ise Tuğgeneral paşa Levent Ersöz şeklinde kayıtlı.”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır efendim böyle bir telefon numaram olmaz dediğim gibi yani 418 21 15 yok hayır. Yani Jandarma Genel Komutanlığına da ait olduğunu düşünmüyorum böyle bir numaram olmadı yani 418’li bir numara söz konusu olamaz Ankara’da. Evet”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"505 679 05 81.”Sanık Levent Ersöz:”05 81”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Evet”Sanık Levent Ersöz:”Yanılmıyorsam eşime ait bir telefon bu, kullanıyordu ama şu anda

kullanılmayan bir numara benim adıma değil.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Sizde kullandınız mı bu numarayı bir dönem?Sanık Levent Ersöz:”Hayır, hayır eşimin olması lazım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"228 212 17 02 Bilecik İl jandarma adına kayıtlı

siz görev yaptığınız dönemde direk numaranız bu muydu?”Sanık Levent Ersöz:”Hayır ben Bilecik il jandarma komutanı değildim ben Bilecik’te 2.

jandarma er eğitim tugay komutanıydım.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Bilecik evet.”Sanık Levent Ersöz:”Bilecik İl jandarmanın santral numarası olabilir ama ben tugay

komutanıydım yani aynı ilde hem er eğitim tugayı var hem normal yasal bir il jandarma komutanlığı var bana ait değil.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"532”Sanık Levent Ersöz:”İl jandarma komutanlığıdır (bir iki kelime anlaşılmadı)”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"532 446 85 31”Sanık Levent Ersöz:”Yok efendim kimden ele geçirilmiş?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"Mustafa Abbas Yurtkuran’da kayıtlı olan bir

numara:”Sanık Levent Ersöz:”Yok bana ait değil bana ait değil.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"506 819 46 68”Sanık Levent Ersöz:”819 46”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:"68”Sanık Levent Ersöz:”Diyeceksiniz ki istihbaratçı olduğunuz için bu kadar çok fazla telefon

kullanıyorsunuz. Muhtemelen ona getirmek isteyeceksiniz sonuç itibariyle ama benim adıma eğer kayıtlı herhangi bir yerde ise onların dökümlerini çıkartırsanız onlarda şey yapmak mümkün olabilir, görüşmek değerlendirmek mümkün olabilir. Ama ben bu numarayı hatırlamıyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”546 741 30 14-15-16-17 şeklinde seri halde 4 numara var 546 ile başlayan 741 30 14-15-16-17.”

Sanık Levent Ersöz:”Kızımın. Dünkü ek savunmamda ifade ettiğim numaralardır. Kızım Fulya Ersöz’e aittir. Ben bunun 14 numaralısını kullanıyorum. “

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”14 siz kullandınız diğerlerini?”

13

Page 14: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:14

Sanık Levent Ersöz:”Diğerlerini aile fertleri eşim, kızım, küçük kızım, abim onlar kullandılar. Yani aynı GSM operatörüyle daha ucuza görüşme yapabilmek maksatlı.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Yakın tarihe ait bir telefon numarası soruyorum 533 338 64 89.”

Sanık Levent Ersöz:”338?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”64 89.”Sanık Levent Ersöz:”Yakın tarihli diyorsunuz.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Yani emekli olduktan sonra kullandığınız bir

numara gözüküyor. Çünkü aktive tarihi 1 Haziran 2006 kapatılma tarihi de 2 Nisan 2008 bu numaranın. Kayıt olarak Muzaffer Ersöz üzerine kayıtlı gözüküyor. Siz bu numarayı kullandınız mı?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır eşimin numaralarını normal eşim kullanmıştır. Benim görüştüğüm söz konusu değildir. Yani ben başkasının adına kayıtlı olup kullandığım tek numara, bu kızımın almış olduğu biraz önce saymış olduğunuz numaradır. “

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Bu telefon numarasıyla sanıklardan Hayrullah Mahmut Özgür ile, Sinan Aydın Aygün ile, Mehmet Şener Eruygur ile, İsmail Yıldız ile, Ergün Poyraz ile, Mustafa Abbas Yurtkuran ve Emin Şirin ile değişik zamanlarda telefon görüşmeleri var. Bu görüşmeleri siz mi yaptınız?”

Sanık Levent Ersöz:”Yani şimdi saydığınız sanıklarla eşimin bir bağlantısı söz konusu olamaz. Ama ben bu şekilde bahsi geçen kişilerle görüşme yapsam normal kendi kullandığım telefonla olur. O nedenle bir şey söyleyemiyorum bu konuda. Ama görüşme içerikleri varsa onları o zaman sorgularız evet bu benimdir veya değildir diye ben size cevap verebilirim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Siz yazılı savunmanızda Ergün Poyraz ile emekli olduktan sonra sadece bir kez karşılaştığınızı onunda kitabını size getirmesi vesilesiyle olduğunu beyan ettiniz bazı savunmanızda ve sözlü savunmanızda bu şekilde beyan ettiniz.”

Sanık Levent Ersöz:”Doğrudur.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Şimdi bu numara ile telefon numarası ile 2

defa onun aramasıyla 2 defada sizin aramanızla gerçekleşin 4 arama Ergün Poyraz ile söz konusu olmuş. 27 Aralık 2006 günü saat 21:12’de 41 saniye, 28.12.2006 günü saat 10:47’de 57 saniye, 31 Aralık 2006 günü 14:40’ta 109 saniye, 8 Ocak 2007 günü saat 11:38’de de 27 saniye olmak üzere görüşmeler var. Son 2 görüşmeyi siz aramışsınız ilk 2 görüşmede de arayan kişi Ergün Poyraz. Bu görüşmeleri hatırlayabildiniz mi, siz mi yaptınız bu görüşmeleri?”

Sanık Levent Ersöz:”Yok hayır hatırlayamadım eğer bana kitap getir diye tarihten önceki bir tarihe rastlıyorsa ki şu anda tarih olarak da hatırlayamıyorum olabilir ama şunu ifade etmek istiyorum ki yani 50 saniye, 51 saniye, 56 saniye, 141 saniye gibi konuşmalarla örgütsel anlamda hiçbir görüşmenin veya içeriğin olması söz konusu değildir. Bunların tapelerini çıkarttırabilirseniz o zaman tartışabiliriz efendim, yoksa değil.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Siz yazılı savunmanızda şöyle diyorsunuz; iddianame sayfa 732 ve devamında, Faruk Demir’in kendisine 4 sayfadan ibaret sunular gösterdiğini. Bu sunuların darbe ile ilgili olduğu şeklindeki ifadede darbe sözcüğü kullanılmıştır. Sanki böyle bir şey varmış şeklinde imaj yaratılmıştır. Bu ibare ifade esnasında konuşulanların tam olarak tutanağa geçirilememesi, bizim heyecanımız ve avukatımızın tutanağı önündeki monitörden takibi esnasındaki dikkatsizliği ve tecrübesizliğinden kaynaklanmıştır. Maksadı aşan bir ifade olmuştur diyorsunuz. Yine Faruk Demir’e daha sonra bir general arkadaşın yanında gördüğünüzü burada anlattıkları içerisinde Sarıkız, Ayışığı, Yakamaz ve Eldiven kod isimli darbeler olup olmadığını bilmediğinizi beyan etmişsiniz. Bu bir general arkadaşınızdan söz ediyorsunuz ve emekli Tuğgeneral Ali Esener olduğunu söz ediyorsunuz. Bununla ilgili size sorularım olacak.”

Sanık Levent Ersöz:”Buyurun.”

14

Page 15: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:15

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Faruk Demir isimli şahıs kimdir, ne iş yapar, hangi vesileyle ve kimin aracılığıyla sizin çalışma ofisinize gelmiştir?”

Sanık Levent Ersöz:”Faruk Demir isimli şahsı bana tanıştıran Nuray Başaran’dır. Ben istihbarat başkanıyken haziran ayı içerisinde kendisini getirmiştir. Yoksa ondan önce ben kendisini tanımıyordum. Bir stratejik araştırma merkezinin başındaki olan bir kişi olarak tanıdım. İkinci o ilk gelişinde normal bir tanışma faslıydı, daha sonraki bir ziyaret etmek istedi, randevu istedi verdim geldi ve bana dedi ki; dışarıda bir takım sözler dolaşıyor. Nedir diye sordum kendisine, dedi ki; böyle böyle bir takım darbe planlarından bahsediliyor. Bunların da siz hazırlıyor muşsunuz. Bende dedim ki elinde böyle bir şey var mı, varsa getir. Dedi ki temin edebilirim. O zaman kendisinden rica ettim ve bana getirdi. Kendisiyle baktık o zaman ifademde de söyledim, bir takım kutucuklar söz konusuydu. Üzerinde herhangi bir isim o bahsedilen isimlerden herhangi bir şey yoktu. Ama normal bir Powerpoint’in renksiz çıktısı halindeki olan bir çizimlerdi. Bunu biz mi hazırlıyor muşuz dedim? Evet dedi. Peki bunu nereden ele geçirdin dedim, önce kaynağını söylemek istemedi ancak daha sonra söyledi. HAKDER diye bir derneğin genel sekreterliği tarafından bir yabancı misyon şefliğine bunun götürülerek Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir darbe planlaması içerisinde olduğu ve bunun önlenmesi gerektiği yönünde bir şikayette bir müracaatta bulunulduğunu, kendisine de o şekilde ulaşıldığını ifade etti, oradan aldığını beyan etti. Bende aldım bunu jandarma genel komutanlığına götürdüm. Bu konuyu savunmamda da ifade ettim Fevzi Türkeri Paşaya da olduğu gibi anlattım. Yer zaman itibariyle de bildirdim. Daha sonra çünkü Fevzi Türkeri, Ali Esener’i de jandarma genel komutanlığı karargahına çağırdığında aynı konuları sorduğu için onunla da paylaştım ve Faruk Demir ben general arkadaşımı daha sonra savunmamda düzelttim. General arkadaşımı oraya götürmedim general arkadaşım benim yanıma geldiği zaman Faruk Demir’de gelmişti. Faruk Demir’e onun yanında bu konuyu tekrar anlatmasını rica ettim, o da olduğu gibi anlattı. Onun için Ali Esener, bu ofis arkadaşım İlhan Özcan’da bu konuya tanıktır.”

Naip Hakim Hüsnü Çalmuk:”Savcı bey bir dakika bekler misiniz CD değiştireceğiz. Buyurun savcı bey.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Bu Faruk Demir ile yaptığınız görüşmelerin birincisi Haziran ayında dediniz yıl olarak 2004 yılı mıdır yoksa 2003 yılı mıdır?”

Sanık Levent Ersöz:”2004 yılıydı.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”İlk görüşmenizde yanınızda başka kimse var

mıydı?”Sanık Levent Ersöz:”İlk görüşmemizde Nuray Başaran vardı o getirdi zaten onu. O

getirdi.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Üçünüz beraber mi görüştünüz.”Sanık Levent Ersöz:”Ben evet o vardı yanılmıyorsam Hasan Atilla Uğur da ordaydı. Yani

4 kişi normal bir sohbet ortamıydı. Tanıştırmak maksadıyla getirmişti kendisini. Bende orda tanıdım kendisini. Yoksa daha evvelden görüşmüşlüğüm tanışmışlığım söz konusu değildi daha sonra enerji bakanlığında enerji güvenliği konularında çalışmalar da yaptığını ifade etmişti. Ve emekli olduktan sonra işte ofisime geldiğinde de bu konuyu o şekilde tekraren görüşmüş olduk.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Emekli olduktan sonra kendisiyle görüştünüz mü tekrar?”

Sanık Levent Ersöz:”Evet işte o general arkadaşımın yanında bunu anlattı. İkinci kez onun için general arkadaşım şahittir diyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Sizin makamınızda mı oldu bu görüşme?”Sanık Levent Ersöz:”Makamımda değil emekli olduktan sonra ofiste evet ofisimde.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Sizin ofisinizde?”Sanık Levent Ersöz:”Evet doğrudur, doğrudur.”

15

Page 16: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:16

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Bir kutucuklar içerisinde bazı şeyler olduğunu söylüyorsunuz ama içeriği hakkında bilgi sahibi olmadığınızı beyan ediyorsunuz. İddianame.”

Sanık Levent Ersöz:”İçerik olarak.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Sarıkız, Ayışığı, yakamız ve eldiven isimli

darbe planları sunu şeklinde ve dikkatten kaçmayacak şekilde başlıklar halinde isimleri yazılmış e siz bunları incelediğinizi söylüyorsunuz bunlara dikkat ettiniz mi isimler yazıyor muydu içeriğinde neler vardı, açıklayabilir misiniz?”

Sanık Levent Ersöz:”Şimdi içerik olarak aradan o kadar çok zaman geçti ki ben tekrardan iddianamede öncelikle nokta dergisinde görünce konuyu hatırladım. İddianamede incelediğimde de gördüm ama getirilen dediğim gibi yani bir powerpointin renksiz çıktıları ki iddianamenin içerisinde de var bunlar. Normal renkli olan orijinal denilen metinlerin zeminlerinin tarandığı taktirdeki renksiz tarandığı zaman siyah çıkması lazım. Beyaz olan metinleri de var böyle bir metindi ve üzerindeki bir takım yazılanlar vardı. Ama bunun benim kastım sarıkızdı, ayışığıydı, yakamozdu, bunlara ilişkin olarak ben hangisinin olduğu konusunda net olarak bilgim olmadığını ifade ettim. Ve onlarda zaten jandarma genel komutanlığına götürdüm ben gereğini yapacağım dedi. Onu da ifademde belirtmiştim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Jandarma genel komutanı Sayın Fevzi Türkeri olduğunu söylediniz doğru mudur?”

Sanık Levent Ersöz:”Önce Mehmet Şener Eruygur’du Temmuz 2004’de önce kendisine götürdüm arz ettim. Daha sonra Eylül ayı içerisinde ki savunmamda mevcut Fevzi Türkeri’nin Ali Esener ( bir iki kelime anlaşılamadı) ve beni Ankara’ya çağırmasıyla sorduğu soruların içerisinde bir tanesi bu vardı kendisini bu size biraz önce anlattığım hususları tek tek anlattım. Ve şuna da ilave ettim. Eğer bu planların sözde bu planların bizler tarafından benim tarafımdan benim dairem tarafından ki olmadığını dünkü ek savunmada inceleme raporlarıyla ortaya koydum jandarmayla ve bizle kesinlikle alakası yoktur. Varsa böyle bir şüphesi o zaman askeri mahkemeye vermesini talep ettim mahkeme önünde kendimi ben aklayacağımı ifade ettim. Bunları tekrar ifade ediyorum. jandarma genel komutanlığı karargahında kesinlikle benim başkanlığımda hazırlanmamıştır. Ve böyle bir şey söz konusu değildir. Darbenin D’si yoktur. Plan olarak da ben size bunları ortaya koydum. Bir plan olabilmesi için hangi şartları taşıması gerektiğini de söyledim. Siz bana bunların plan olduğunu söyleyemezsiniz. Ve jandarma genel komutanına Levent Ersöz’ün yaptığına dairde hiçbir şey söyleyemezsiniz. Ben kesinlikle bunun darbe olduğuna, darbe olabileceğine dair hiçbir şeyi kabul etmiyorum. Darbeci demekle namussuzluk hıyanet içerisinde olmak aynı şeydir benim için. Ben böyle bir suçlamayı ta başında söyledim ne terörist nitelemesini ne darbeciliği asla ve asla kabul etmiyorum.”

Mahkeme Başkanı:" Efendim sakin olur musunuz lütfen. Sıhhatiniz elverişli değil zaten. Lütfen.”

Sanık Levent Ersöz:”Ama bu kadar ağır bir suçlamayı inanın insan kaldıramıyor Sayın başkanım. Yani ben dün teknik raporlarla devletin vermiş olduğu resmi cevaplara inanmayan iddia makamına kendi belgeleriyle cevap verdim. Bu cevapların içerisinde jandarma genel komutanlığı tarafından istihbarat başkanlığı tarafından.”

Mahkeme Başkanı:" Efendim bu cevapları, bu cevapları çok daha sakin bir şekilde verebilirsiniz. Rahatsız olmadan. Lütfen.”

Sanık Levent Ersöz:”Özür diliyorum, özür diliyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Tarık Akça isimli şahsı tanıyor musunuz?”Sanık Levent Ersöz:”Kim efendim?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Tarık Akça.”Sanık Levent Ersöz:”Hayır tanımıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Hava kuvvetlerinde görevli.”Sanık Levent Ersöz:”Yok tanımıyorum efendim.”

16

Page 17: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:17

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Evet. Siz Faruk Demir’in getirmiş olduğu sunuları Mehmet Şener Eruygur’a arz ettikten sonra Mehmet Şener Eruygur size ne dedi ne tür bir talimat verdi bu konuyla ilgili?”

Sanık Levent Ersöz:”Ben sadece kendisine götürdüm verdim, bana hatta espri de yaptı gülüştük. Tamam dedi sen bana bunları bırak ben gereğini yapacağım. Ben gereğini yapacağım dedikten sonra bir komutanın başka bir talimatı olmadıktan sonra benim yapabileceğim herhangi bir şey söz konusu değil, ifademde de belirttim dönemin Genelkurmay başkanı bile şuyu vukuundan beterdir diyor. Yani böyle bir sözün bile çıkması çok tehlikeli bir olay. Onun için iki komutan kendi arasında konuşmuş mudur konuşmamış mıdır bilemem. Ama ben istihbarat başkanı olarak görevimi icra ettim her hangi bir kayıt belge de almadım. Alsaydım. Bende de zaten bulabilirdiniz. Eğer bu gerçek olsa idi.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Ele geçirilen kayıtlarda birçok kişiyle yapmış olduğunuz görüşmeler bazıları görüntü kaydı bazıları ses kaydı olarak kayda alınmış. Siz Faruk Demir ile yaptığınız bu iki görüşmeyi kayda aldınız mı?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır almadım Sayın başkanım onu hatırlamıyorum. Çünkü en son Bedrettin Dalan ile görüşme yapmıştık. Ondan sonra bir daha kimseyle de görüşme yapmadık aradan uzun bir zaman dilimi geçmişti. Hatırlamıyorum ama kaybettiğimi de düşünmüyorum zannetmiyorum yani. “

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:” Şunun için soruyorum. Savunmanızda gizli kayda alınan bu görüşmeler konusunda özet olarak güvenilir bulmadığınız ileride kuruma zarar verebileceğini düşündüğünüz kişiler ile yapılan görüşmeleri özellikle kayda aldığınızı beyan ettiniz. Faruk Demir ise bu kişi”

Sanık Levent Ersöz:”Doğrudur.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Sizin güvenilir bulduğunuz bir kişi midir onunla

yapılan görüşmeyi kayda almamanızın özel bir nedeni var mıdır açıklar mısınız?”Sanık Levent Ersöz:”Hayır özel bir nedeni söz konusu değil. Yani şimdi eğer aklımdan o

tür bir düşünce geçmiş olsaydı mutlaka kayda alırdım ama bana bir belge getiriyor ve bende o belgeyi götürüp kendisine komutanıma arz ediyorum. yani bir deşifrasyon bir eleman durumunda olabilecek yani bana gönüllü bir muhbir konumunda olan bir kişiyi de bu şekilde kayda alıp da deşifre etmenin bir anlamı yok. Ama kayıtsız olarak madem ki böyle bir durum ortaya çıktı madem ki bu şekilde suçlanıyoruz gerçeğin ortaya çıkması açısından ben kişinin ismini tarihini yerini verdim ve komutanıma da arz ettim. Yoksa özel bir kastım yok yani böyle bir şey yoktu da ben kendisine kendimizi korumak maksatlı olarak bunu söyledim anlamında bir ifadede bulunmuyorum ve bu anlamda çıkartılmasın.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Sayın başkan meslektaşım devam edecek.”Mahkeme Başkanı:" Buyurun.”Sanık Levent Ersöz:”Bir dakikanızı isteyebilir miyim Sayın başkanım.”Mahkeme Başkanı:" Ara da verebiliriz. Rahatsız olduysanız ara da verebiliriz.”Sanık Levent Ersöz:”Yok efendim bir dil altı, dil altı ilaçlarım.”Mahkeme Başkanı:" Peki alın alın ilacınızı alın.”Sanık Levent Ersöz:”Aldım.”Mahkeme Başkanı:" Savcı bey buyurun.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bende geçmiş olsun diyorum ve şifa diliyorum size.”Sanık Levent Ersöz:”Sağ olun sağ olun efendim buyurun.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Geniş bir savunma dilekçesi verdiniz ve savunma

yaptınız ben sadece çelişkili gördüğüm bazı konuları ve açıklanmasını düşündüğüm bazı hususları size soracağım.”

Sanık Levent Ersöz:”Buyurun efendim.”

17

Page 18: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:18

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Meslektaşımın kaldığı yerden devam edeyim. İddianıza göre Faruk Demir, sizin hazırladığınız iddia edilen darbe planlarını gelip size göstermiş bunun mantığı amacı nedir dediğiniz gibi muhbir konumunda olan bir kişimidir bunu açıklar mısınız?”

Sanık Levent Ersöz:”Şimdi bizim jandarma istihbarat veya diğer istihbarat teşkillerinde de konsepte göre muhbir tanımı kendi gönlüyle gelen ve size isteyerek verdiği bir bilgidir yani normalde kullanacağınız faaliyetlerde herhangi bir şekilde görev üstlenmeyi bilerek görev üstlenmeyi eğitilmiş olmayı risk almayı istemeyen o tür üç kısımda üç sınıflandırma içerisinde ifade edebileceğiniz elemanlardan biridir. Yani şimdi size bir belge getiriyor. Bir dostluk anlamında bir yardım anlamında size birisi bir şey getiriyorsa bunu da bu duruma düşürmemek gerektiği inancıyla ben onu ifade ettim. Yoksa kendisini ben bir muhbir olarak kullandım değil. Çünkü bir gazeteci Ankara’nın temsilcisi bir gazetenin Ankara temsilcisi olan kişi bana böyle böyle bir arkadaşım var sizinle tanışmak istiyor getirebilir miyim dediğinde daha evvelden görüşmüşlüğünüz olan bir kişi tabi ki hay hay dersiniz. Yani bunun sosyal içerikli olan bir görüşmenin ötesinde bir özel bir anlamı yok ama o konuşma esnasında öyle bir söz sarf etti ki o zaman sizde görevinizin gereği olarak sorumluluğunuzun gereği olarak sen bu bilgiyi nereden aldın aldığından bana bilgi ver ve getir diyorsunuz. Getiriyor aldığı yeri söylüyor oraya nasıl gittiğini söylüyor. Siz bunları komutanlarınıza aktarıyorsunuz. Hatta ve hatta bana Fevzi Türkeri’nin şöyle bir sözü de vardır. Kendisiyle tanık olarak ifadesine müracaat ettiğinizde açıklayacaktır sanırım. Bunlar bir karargah çalışması bir kurmay çalışması. Bende kendisine şu sözü söyledim eğer bir Türk Silahlı Kuvvetlerinde bir kurmay subay böyle bir çalışma yapıyor ise Türk Silahlı Kuvvetleri harp akademilerini kapatsın. Bir kurmay subayın yapabileceği bir şey değil. Ve biz böyle bir kurmay subay yetiştirmiyoruz. Kendisi benim harp akademilerinde baş hocamdı sizler bizi böyle mi yetiştirdiniz dedim. Ama peki kim hazırlamış olabilir. Bunu hazırlayan hazırlatanların içerisinde Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilen veya aynı maksatla çalışabilecek başka kimseler olamaz mı diye kendisine yönelttiğim soru da vardır. Kesinlikle böyle bir durum söz konusu değildir. Bana getirmiştir bende görev ve sorumluluğun gereğini yerine getirdim komutanlar kendi aralarında ne görüştüler ne görüşmediler bilmiyorum. Keşke sağlığı el verseydi jandarma genel komutanının size bu konuda ne yapıp ne yapmadığını anlatırdı ki o tarih itibariyle de 17 Temmuz gibi bir tarihti yanlış hatırlamıyorsam. Arkasından da zaten 15 gün sonra yüksek askeri şura kararları açıklandı ve benimde tayinim çıktı.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Faruk Demir isimli bu kişinin söz konusu sunuları kaynağı konusunda bir açıklama getirdiniz. HAKDER isimli bir dernek tarafından yabancı bir misyon şefliğine verildiğinden bahsettiniz. Bunu biraz daha açır mısınız nereye verilmiş Faruk Demir bu misyondan mı almış yoksa dernekten mi almış bu konuda bir bilginiz var mı?”

Sanık Levent Ersöz:”Faruk Demir’in aynen söylediği yabancı misyon şefliğinden gelmedir. Yabancı misyon şefliği olarak bahsettiği yerde Amerikan büyükelçiliğidir. Ama derneğin adını yani Hakder genel sekreteri derneğin genel sekreterinin vasıtasıyla Türk Silahlı Kuvvetleri Amerikan büyükelçiliğine şikayet edilmiştir. Amerikan büyükelçiliğinden kendisine ulaştığını biliyorum o şekilde bir ifade olmuştur. Ama oradaki kimden almıştır. Veya o bilgiyi kime ne şekilde servis yapılmıştır. Onlar kendisine ne şekilde gelmiştir onu bilmiyorum ama doğrudan doğruya kendisinin söylediği amerikan büyükelçiliğine götürüldüğünü ve kendisine de oradan ulaştığını ifade etmiştir.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bundan sonra yazılı savunma dilekçenizdeki sıraya ve sistematiğe göre bazı sorularım olacak.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet efendim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Ağabeyiniz Bülent Ersöz’ün evinde yapılan aramaya

dair bir takım sorularım var.”Sanık Levent Ersöz:”Buyurun.”

18

Page 19: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:19

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Dava sanıklarından Ertaç Giray ile herhangi bir bağlantınız var mıdır?”

Sanık Levent Ersöz:”Yok efendim herhangi bir bağlantım yok. Abim komisyonculuk yapar. Oradaki çıkan benim 1996 yılında silahlı kuvvetler akademisi eğitim ve öğrenimimde kullandığım belgelerin dışında ki Genelkurmay başkanlığına sormuşsunuz onları. O konudaki hatamı tekrar düzeltmek istiyorum. Onun dışındakilerin benimle kesinlikle ilgisi yoktur. Onun rehberindedir. Onu da zaten kendisi yanılmıyorsam ifade etmiştir savcılıkta verdiği ifade de benim alakam yoktur.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Burada bulunan kahve renkli bir telefon fihristinde savcı Ertaç G. şeklinde ve telefon numarası yazılı bir kayıt var. Ağabeyinizin böyle bir tanışıklığı olduğu konusunda bilgi sahibi misiniz?”

Sanık Levent Ersöz:”Değilim ama oradaki telefon rehberlerinin kendisine ait olduğunu bana söyledi. Ben zaten başlangıçta bana dokümanlar gösterilmediği için benim ağabeyime ilişkin yani ona verdiğim herhangi bir doküman yoktur onda çıkan dokümanlarla ilgim yoktur şeklinde beyanım olmuştur. İddianame çıktıktan sonra ben orada tek tek yazılınca gördüm onun dışında benimle alakalı herhangi bir şey yok. Onunda şahsı tanıyıp tanımadığını bilmiyorum. Hatta sorgu esnasında bana İbrahim Çiftçi’nin öldürülmesiyle ilgili bir konu ifade edildi. Ben ilgim olmadığını tanımadığımı söyledim daha sonra hastane ortamında bu dokümanı incelediğim esnasında orada İbrahim Çiftçi ismi geçinde o konuyu abime sordum. İbrahim Çiftçi isminde bir arkadaşının olduğunu şu anda hayatta olduğunu o bahse geçen İbrahim Çiftçi ile alakası olmadığını bana ifade etti. Kendisinin de ifadesine bu anlamda başvurabilirsiniz. Ama Ertaç Giray ile benim ne bir tanışıklığım nede onun tanışıklığı konusunda bir bilgim yok.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Yakalandığınızda üzerinizden çıkan bazı şeylerle ilgili birkaç sorum olacak.”

Sanık Levent Ersöz:”Buyurun efendim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Gözaltına alındığınızda üzerinizden el yazısı bir not

kağıdı çıkmış. Siz buna ailemle haberleşme amaçlı olarak bu türlü bir yöntem kullanıyoruz dediniz. Şu şekilde bir çaldırma iyiyiz.”

Sanık Levent Ersöz:”Doğrudur.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”İki çaldırma Tayyibe, üç çaldırma karşılığı var. Dört

çaldırma Baran gelsin eve. Beş çaldırma Baran gelsin kafeye, arkasında da bir çaldırma iyiyiz, iki çaldırma vardık, üç çaldırma arayın, dört çaldırma acil arayın şeklinde bu özet olarak nasıl bir haberleşme yöntemi buna neden ihtiyaç duyuyorsunuz hangi tarihten itibaren böyle bir yöntem kullanıyorsunuz?”

Sanık Levent Ersöz:”Şimdi Türkiye’ye döndükten sonra ben sağlık problemlerimle uğraştım. Zaten bana eğer gözaltına alındığım esnada orada ben kendim müracaatta ettim müsaade edilseydi belki ben bugünkü şartları yaşamayacaktım. Benim bütün amacım ben bunu aileme de ifade ettim. Gidip ameliyat olduktan sonra avukatımla beraber gelip teslim olmaktı. Çünkü bana yurtdışında konulan bir kanser teşhisi söz konusuydu. O nedenle şu anda bahsi geçen o listedeki ifadeler eşimde bulunan telefonla ben kendim çaldırdığım zaman bahsi geçen isimler Baran damadımdır. Tayyibe dünürümdür onların oturduğu yerlerde mevcut olan kafe ve pastaneleri kastettiğimdir oralara gelmesini istediğimdir yani sonuç olarak siz bir para ihtiyacınız olabilir sağlık durumunuzla ilgili olarak ihtiyaçlarınız olabilir. O nedenle sadece eşimle aramda yani ailemle aramda haberleşme maksatlı olarak kullandığım bir sistemdir onun dışında herhangi bir başka özel amaç veya örgütsel anlam yüklenebilecek bir görüşme sistemi değildir. Onu özellikle belirtiyorum ki döndükten sonra kimseyle görüşmedim. Bu dava kapsamında olan hiçbir kimseyle de irtibatım söz konusu olmamıştır.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Sahte kimlikle bir araç içerisinde, araçta yakalandığınız 06 BP 2363 plakalı bu araçta yapılan aramada bir adet elli kontörlük Türk telekom kartı. Bir adet

19

Page 20: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:20

nokia 1200 marka cep telefonu. Bir adet nokia 1200 marka başka bir cep telefonu. Bir adet nokia 1200 marka başka bir cep telefonu, bir adet nokia 1200 marka diğer bir cep telefonu bulunmuş bunların size ait olmadığını söylüyorsunuz. Kiralık bir araç olduğunu beyan ettiniz.”

Sanık Levent Ersöz:”Doğrudur.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”O halde kime aittir bunlar?”Sanık Levent Ersöz:”Bilemiyorum yani damadım sorgu esnasında kendisinin olmadığı için

bana ait olabileceği düşüncesiyle bunu ifade etmiş ancak benim değil, benim telefonlarım zaten üzerinde çıkan belliydi onların da dökümleri ek klasör 116’nın içerisinde mevcuttur ki orada damadıma ait olan bir sim kartta benim adıma yazılmıştır. Değildir yani ben sadece evimle eşimle haberleşmek maksatlı olarak kullandım onun dışında başka bir telefonum olmadı olamazda.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:” Kısaca değindiniz 116. klasör sayfa 138 ve devamında yer alan bu araç arama tutanağında aracın sürücüsünün Baran Kayran damadınız dediğiniz kişi olduğu ve bu araçtaki cep telefonları sorulunca size ait olduğunu beyan etmiş.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bu sizin savunmanız ile kısmen bir çelişki arz ediyor

bunu biraz daha açıklar mısınız neden o şekilde bir beyanda bulundu?”Sanık Levent Ersöz:”Çelişki değil şimdi yakalandığınızda kişileri birbirinden ayrı

tutuyorsunuz. Şimdi deniyor ki gel aracı beraber arayalım. Gidiyorlar beraber arıyorlar. Orada bir torba içerisinde çıkan telefonlar var. Onun üzerine sana mı ait diyorlar hayır bana ait değil. Peki kime ait olabilir o da diyor ki babama ait olabilir. Yani onun ifade ettiği husus bu. Ama bana ait değil. O nedenle söyledim. Yoksa bana aitti de ben gizlemek maksadıyla değil o tamamıyla o sorgu alma esnasında polislerin tavrından kaynaklı olarak damadımın heyecanla söylemiş olduğu ifadedir. Bana ait değildir.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Peki size ait değil. Damadınıza da ait değil yakalandığınız araçta sizinle birlikte Selim Gül isimli bir kişinin daha bulunduğu belirtir evraklar var. 116. klasör sayfa 133 de.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Yapılan araştırmada Selim Gül isimli kişinin askeri

personel olduğu jandarma genel komutanlığında.”Sanık Levent Ersöz:”Doğrudur.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”İstihbarat kısmında astsubay olarak görev yaptığının

tespit edildiği ve merkez komutanlığına teslim edildiği belirtiliyor. Bu muvazzaf askeri personel kimdir bağlantınız var mıdır bunu sizin yanınızda o dönemde ne işi vardı bunu kısaca açıklar mısınız?”

Sanık Levent Ersöz:”Şimdi, açıklayım. Açıklayım, açıklayım efendim. Kendisi öncelikle istihbaratta çalışmıyor. Jandarma genel komutanlığı istihbarat başkanlığıyla da bir ilgisi yok. Jandarma genel komutanlığında da görev yapmıyor. Kendisi benim emrimde ben Şırnak il jandarma komutanıyken çalıştı. Ordan kendisini tanırım. Damadımı da tanıyor. Ve benim hastaneye yatacağım zaman ben kendisinin geleceğinden bilgi sahibi değildim. Yola çıktığımızda hastaneye giderken damadım baba dedi şeye uğrayacağız terminale uğrayacağız kim geliyor dedim. dedi ki böyle böyle bahsi geçen şahsın geleceğinden ifade etti. E nerden dedim şey yaptın daha evvelden geleceğini söylemişti izinde bende sizin rahatsızlandığınızı söyleyince bende komutanımı görmek isterim dedi iyi peki dedim o zaman geçerken onu gördük onu aldı yolda sohbet ettik. O da ben yattıktan sonra normalde kendisi yanılmıyorsam Kırşehir il jandarma komutanlığında çalışıyor. Ailesi de güneyde bir yerde şu anda hatırlayamıyorum nerede olduğunu oraya gideceğini ifade ediyordu sadece beni görmek maksatlı olarak gelmiş onun dışında herhangi bir bağlantı söz konusu değildir. Yani geleceğinden bilgim yoktu. Onunla da haberleşmiş değilim. Onunla da bir irtibat kurmuş değilim.”

20

Page 21: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:21

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Araçtaki telefonların bu kişiyle bir ilgisi var mı bu konuda bilgi sahibi misiniz?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır çünkü kendisinin yanında herhangi bir eşyası hatırlayabildiğim kadarıyla yoktu. Yani böyle bir çantası el poşeti gibi bir eşyası hatırlayabildiğim kadarıyla yoktu. Çünkü ben ön koltukta oturuyordum. O da orada gittiğimizde bekliyormuş aldık ve devam ettik. Elinde sadece bir gazete olarak hatırlıyorum. Gazeteyi hatırlıyorum başka bir şey yoktu elinde.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet başka bir konuya geçiyorum. Yazılı savunma dilekçenizde Ergün Poyraz konusu var birkaç yerde. Örgütsel bağlantı konusunda bu kişiyle örgütsel bir irtibat içerisinde olduğunuz bu amaçla görüştüğünüz iddia ediliyor. Gerek Ergün Poyraz gerekse siz yalnızca koruma konusuyla ilgili olarak görüştüğünüzü söylüyorsunuz. Ancak görüşme tarihinde emekli olduğunuz da anlaşılıyor. 2006 ve 2007 yıllarındaki görüşmelerinizi meslektaşım size okudu ve sordu. Dolayısıyla emekliliğinizden sonraki bu görüşmelerin koruma konusuyla ilgisi olmaması gerekir. Buna göre ben tekrar soruyorum. Ergün Poyraz ile 2006-2007 yıllarında yaptığınız telefon görüşmeleri ve sizin beyanınıza göre bir defa yanınıza geldiğindeki görüşme içeriği nedir bunu açıklar mısınız?”

Sanık Levent Ersöz:”Şimdi ben ifademde de belirttim. Koruma konusuyla ilgili olan görüşmem jandarma genel komutanlığı istihbarat başkanı olduğum döneme ilişkindir. Ki sizlerin iddianameye yazmış olduğunuz kendisinin korumalarının el notuyla ilgili olarak beni her yere dahil etmişsiniz ya yani sürekli olarak ziyaretime gelirdi görüşürdüm diye. onun olmadığını zaten dün size arz ettim. Öyle bir şey söz konusu değil. Kendisi yanında bulunan korumalarının kendisine iyi davranmadığına ilişkin bir takım şikâyetleri olmuş koruma meselesi Ankara İl Jandarma Komutanlığınca yapılmakta olan bir konu. Bu konu doğrudan doğruya iletilmiş vaziyette karargâha ve karargâhta İl Jandarma Komutan yardımcısı bir yarbay vardı önce onu aradım daha sonra İl Jandarma Komutanı şuanda general olması lazım Ergün soyadını hatırlayamıyorum onu aradım ve zamanında gelip gitmediğini haber verdiğinde lakayt kaldığını yeterince düzgün hareket etmediklerini disiplinli hareket etmediklerini kendisine belirttim ve kendisi gerekli tedbiri alacağını bana beyan etti onun dışında öyle bir görüşmem söz konusu değil. Emekli olduktan sonra ise bana bir kitap getireceğinden bahsetti, yazdığı bir kitabı getirdi ve ben ifademde belirttim. O maksatla yaptığım bir görüşme olabilir ama kitabını getirdi takdim etti, ondan sonra bir görüşmemiz söz konusu olmadı artı. Kendisinde çıkan dijitallerle ilgili olan konunun da benimle kesinlikle alakası söz konusu olamaz. Yani emeklilik döneminde görüştüğümü orada zaten sorgumda beyan ettim. Ama bunların hiç birisinin örgütsel bir anlamı söz konusu değil yani insanların sosyal bir amaçla yapmış olduğu bir görüşmeyi her nedense niçin hep örgütsel anlam yüklemeye çalışıyorsunuz veya iddianamede sürekli olarak benden ele geçirilmediğini defalarca anlattığım belgeleri niçin her iddianamede benden ele geçirildi diye yazıyorsunuz.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın :”Ergün Poyraz ile kitabını elden size getirecek kadar bağlantınız, tanışıklığınız, samimiyetiniz nedir bunu açıklar mısınız?”

Sanık Levent Ersöz :”Herhangi bir samimiyetimiz söz konusu değil o anlamda sizin vermek istediğiniz anlamda bir samimiyet değil. Bunlar bir sosyal ilişkidir, sonuç itibariyle insanlar birbirlerini tanırlar, şimdi bir gazeteciyle görüştüğünüzde bundan sonra irtibatınız olur veya olmaz veya normal bir arkadaşlık çerçevesinde görüştüğünüzde bir defa görüştüğünüz bir merhaba dediğiniz ondan sonraki karşılaştığınızda bir daha merhaba demeyecek misiniz yolunuzu mu çevireceksiniz kafanızı mı çevireceksiniz? Yani bunun sosyal içerikli olan bir konunun ötesinde bir başka bir art niye veya bir samimiyet mi aramak gerekir onu anlatmak istiyorum şimdi Çetin Paşa.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın :”Söz konusu Ergün Poyraz, Ergün Poyraz'ın notunda ki kendisi hatırlamadığını beyan ediyor siz ise böyle bir konu olmadığını söylüyorsunuz Aksu’nun Ermenilik meselesi Ergün Poyraz’ın yazdığı Musa’nın Çocukları isimli kitapta yer alıyor ilk basımı

21

Page 22: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:22

Nisan 2007 tarihi, yani sizinle görüştükten sonraki bir tarih dosya kapsamındaki telefon görüşmeleri içeriğine göre.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Siz savunmanızda Ergün Poyraz’ın yanınıza bir kitabını

getirmek için geldiğini söylüyorsunuz.”Sanık Levent Ersöz :”Doğrudur.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın :”Bu tarihi yaklaşık olarak hatırlıyorsanız söyler misiniz?

Emekli olduktan sonra sizin yanınıza geldiği tarihi?”Sanık Levent Ersöz :”Hatırlayamıyorum tarih olarak şuanda da özellikle tarih konusunda

özürlüyüm biraz kusura bakmayın.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Getirdiği kitabı hatırlıyor musunuz? Size getirdiği

takdim ettiği kitabı?”Sanık Levent Ersöz:”Yani kendisinin en son yazdığı kitaplardan birisiydi Musa’nın

Çocukları mı? Yoksa bir başka bir isimli ben kendimde aldım kitabı ve yanımda ofiste çalıştığım beraber çalıştığım İlhan Özcan isimli arkadaşıma verdim kendisini tanık olarak dinlediğinizde göreceksiniz ben kitabı dahi okumadım sadece teşekkür ettim, gittim. Ama benim kendisine herhangi bir belge verdiğime ilişkin hiçbir husus söz konusu olamaz öyle bir belge ve bilgi vermedim yani ben muvazzaflıktayken vermediğim şeyi emekli olduğum dönemde nasıl verebilirim ki. Eğer ben öyle bir belge verdiysem o zaman benden de ele geçirmiş olmanız gereken belgeler var. Nerede böyle bir şey söz konusu değil ben görev yaptığım esnada bir kez daha ifade ediyorum hiçbir şekilde kişilerin etnik kökenleri siyasi düşüncelerine ilişkin hiçbir veriye hukuka aykırı olarak kişisel verilerini hukuka aykırı olarak kaydetmek kaydettirmek gibi bir işlem içerisinde bulunmadığım gibi hiçbir kimseye bilgi ve belge vermedim, şuanda önünüzde olan insanlar var onlara da bu konuyu da sorabiliriniz görüştüğüm kişilerden hiçbirisine belge vermiş değilim O’na da vermedim ve bu konuda da en ufak bir beyanım söz konusu değildir. Kimseye de şunu yayınla dememişimdir.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın :”Ergün Poyraz’a ait olduğu iddia edilen bu notta şöyle devam ediyor; sizin söz konusu Aksu’nun Ermenilik meselesini kendisinden önce Aslan Bey’e ve Emin Ş. Olarak kodladığı kişilere verdiğiniz ancak bunların tam olarak bu konuyu yazmadıklarını sizin kendisini yazmasını istediğinizi belirtiyor iddia bu şekilde. Burada bahsi geçen kişiler var Aslan Bey olarak kodlanın kişinin gazeteci olduğu için Aslan Bulut olabilir. Bu kişiyle tanışıyor musunuz? Herhangi bir görüşmeniz oldu mu?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır Aslan Bulut’u tanımıyorum onunla da bir görüşmem söz konusu değil. Arkasından Emin Şirin’i soracak olursanız Emin Şirin’i tanıyorum. Benden Evvel Jandarma Genel Komutanlığı Karargâhına gelip gittiğini ki daire başkanım Hasan Atilla Uğur'un da kendisini tanıdığını O’nun bana bunu tanıştırdığını daha evvelden de ifade etmiştim ona da böyle bir belge vermedim. Kendisine bu konuların her iki şâhısa da sorulmasını istiyorum. Ben böyle bir belge vermedim ki dünkü savunmam esnasında da adı geçen kişinin soy ağacıyla ilgili olarak veya bahsi geçen tarzdaki bir belgenin bizler tarafından yaratılmadığı hangi tarihte yaratıldığına ilişkin net olarak sizin dokümanlarınızda geçen belgeyi de ortaya koydum. Benimle kesinlikle veya Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığıyla görev yaptığım döneme ilişkin olarak da hiçbir bağlantısı yoktur böyle bir durum söz konusu değildir.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Sözünü ettiğiniz belge Mehmet Şener Eruygur’a ait olup Genel Başkanlığını yaptığı Atatürkçü Düşünce Derneğinden ele geçirilen 5 nolu CD içerisindeki önemli dosyalar klasörü içerisinde 1’den 21’e kadar olan bunlar resim formatı olarak klasör içerisinde yer alıyor. Burada Abdülkadir Aksu’nun nüfus kayıtları şecere ağacı olduğu iddia edilen bir şema ve İçişleri Bakanlığı olduğu döneme ait bir takım atama bilgileri yer alıyor bahsettiğiniz belge bu mu? Sizin dö..”

22

Page 23: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:23

Sanık Levent Ersöz :”Hayır ben dünkü Powerpoint sunumu içerisindeki soy sop RTE soy, Aksu soy şeklinde inceleme raporlarının yani sizlerin görevlendirmiş olduğu polislerin yapmış olduğu belgelerin bilgisayarda kaydedilme yaratılma en son kaydedilme zamanına ilişkin yaptıkları inceleme ve değerlendirme raporlarını sunularda gösterdim. Orada bunların Jandarma Genel Komutanlığında veya bizler tarafından hazırlandığına ilişkin hiçbir tespit söz konusu değildir. O nedenle bunları biz hazırladık veya siz hazırladınız gibi iddiada da bulunmanızın bir dayanağı yoktur. Böyle bir belge olmadığı gibi böyle bir belgeyi de vermedim. Ayrıca şunu da ifade etmek istiyorum ki ADD Genel Merkezine şuna yürekten inanıyorum bunun için ifade ediyorum. O belgelerin o CD’lerin genel başkan odasına mı konulduğu yoksa herkesin girip çıktığı sekreterlik odasında mı bulunduğu konusunun tekrar incelenmesine lütfen bir bakın. Çünkü bunlar doğrudan doğruya her savunmamda ısrarla söylediğim gibi tekrar söylüyorum emniyet içerisindeki malum grup tarafından yaratılmış ve oraya yerleştirilmiştir. Parmak izi niçin araştırılmadı eğer parmak izi araştırılırsa onun üzerinde bir şey çıkması lazım eğer araştırılmadıysa o zaman eksik bir soruşturma vardır onun hesabını orada bulanlara sormanız lazım eğer varsa kime ait olduğunu da yine ortaya çıkartmaları lazım. Ama siz CD’nin üzerinde herhangi bir parmak izi bulamıyorsanız o zaman o kadar çok teknik çalışmışlar ki yani insanlar kendi aleyhlerine olabilecek dünde ifade ettim belgeleri bir Word belgesi, bir Powerpoint belgesi bir JPEG formatında çekecek, arşivleyecek ve emniyet gelsin bunları buradan alsın ondan sonrada beni darbecilikle suçlasın, böyle bir şeyin mantığı olabilir mi Sayın savcım? Bu mümkün değil böyle bir çalışmanın içerisinde asla olmadım, daha evvelden de beyan ettim Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı Türkiye’deki mevcut istihbarat teşkillerinin içerisinde en düzgün çalışan bir kurumdur. Hiçbir şekilde başkalarına hizmet etmez hiçbir şekilde başkalarına servis yapmaz. Ben diğer kuruluşları suçlamak istemiyorum ama bu benden öncede öyleydi benim zamanımda da öyleydi benden sonrada öyleydi. Biz her şeyden önce askeriz istihbaratçıyız, askeriz ama bizi bağlayan çok net kurallar var biz ettiğimiz yemine daima sadık kaldık. Ettiğimiz yemini de Türk bayrağının üzerine elimizi koyarak yaptık ve bu vatan uğruna bu millet uğruna canımızı feda edeceğimize yemin ettik. Yasalardan ayrılmayacağımıza amirlerimizin emrinden dışarı çıkmayacağımıza namusumuz üzerine yemin ettik. Bu yemini ben asla bozmadım ve çocuklarıma da hep benden sonra kalacak miras olarak bir hedef olarak gösterdim ölümüne gittim hiçbir zaman yasalara aykırı iş yapmadım onun için tekrar ifade ediyorum. bu belgeler benim tarafımdan bizim tarafımızdan hazırlanmamıştır ve kimseye de servis edilmemiştir.”

Sanık Hasan Atilla Uğur müdafii Av. Celal Ülgen söz istedi, verildi:" Efendim Sayın savcının sorduğu bu soru müvekkilimiz açısından da önem arz ettiği için bir itirazda bulunmak istiyorum ve çok kısa zamanınızı almadan zapta geçmesini istiyorum. Sayın savcılar bu soruyu sorarken aslında da bir ikazda da bulunmak lazım henüz delillerin tartışılması aşamasına geçilmemiş bu kanıtın sağlıklı olup olmadığı yasal bir kanıt olup olmadığı anlaşılmamış. Bu nedenle bu sorular sorulurken sanığın bu sorulara cevap vermeme hakkı bulunduğu da ikaz edilmesi gerekir. Çünkü Ceza Muhakemeleri Yasası 134. maddeye aykırı olarak elde edilmiş delillerdir, daha bu delillerin yasal olup olmadıkları sağlıklı olup olmadıkları delil niteliği taşıyıp taşımadıkları ifadeler alındıktan sonraki delillerin tartışılması bölümümde anlaşılacaktır. Şimdi o bölümde sağlıklı olup olmadığı anlaşılacak bir delilin sanki kesin delilmiş gibi sorulması savunma hakkını da zedelemektedir ve sanıklar hakkında da bir peşin hüküm yaratmaktadır buna itiraz ediyoruz saygılar sunuyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet kesin hüküm olarak sormuyorum zaten ele geçirildiği iddia edilen veya bulunduğu iddia edilen şeklindeki sorularım başka bir soruya geçiyorum. Kardanadam111 e-mail ihbarı konusundan bahsettiğiz ben bu ihbar içerisinde sadece bir hususu size soracağım. Burada 28 Aralık 2005 günü Ankara Cinnah caddesi liman restorandaki buluşmaya Levent Paşa Ömer Savcıyla birlikte Ergün Poyraz da katıldı. Bu yemekli

23

Page 24: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:24

toplantıya ben katılmadım çok dar kapsamlıydı AKP ile ilgili bir dosya oluşturuluyordu. Bu dosyaların kapatma davası ile ilgili olduğu söyleniyordu şeklinde. Burada bir tarih veriliyor 28 Aralık 2005 sizde bu yemekli toplantıdan bahsettiniz, Ergün Poyraz'ın bu toplantıda olmadığını olan kişileri de saydınız. Bu tarih doğru mu? Hatırlıyor musunuz?”

Sanık Levent Ersöz :”Tarihi bakın, hayır tarihi net olarak hatırlamıyorum. Ama ben onu 2006 yılının başı gibi hatırlıyordum ancak savunmamın da söyledim koydum. Bu yıllara dayalı olarak malum grubun kişileri ne şekilde gayri yasal takip ettiğinin bu delilidir bu sanki bir istihbarat Jandarma İstihbaratında bizimle görev yapmış kişi intibaı verilerek yaratılan çakma bir e-maildir. Çünkü başlangıçta o öyleydi bu böyleydi arkasından söyleniyordu ya söylentiyle bir kahvehane dedikodusuyla delil mi olur? Böyle bir şey söz konusu değil insanın iki tane şerefli saygın yargı mensubuyla yemek yemesinin suç olduğunu bilmiyorum. Ama ifademde de, savunmamda da belirttim Ankara adliyesinden bir savcı ve yanında birkaç polisinde yan masada olduğunu tekraren burada ifade ediyorum. Yani siz Emin Şirin’le Ergün Poyraz’ın yemek yediği restoranın tarihini saatini aracın plaka numarasını orada bahsi geçen Kürşat Albay’ın bilmem T. Kılınç’a telefonla bilgi verdiğinden bahsediyorsunuz ama bunları sormuyorsunuz. Bunların ne olduğunu araştırmıyorsunuz yani bir mail bir insan hakkında şüphe duyulmasına neden olabilir. Ama bunları araştırmadan bunları gerçekmiş gibi kabul ediyorsunuz itirazım bu. Kesinlikle AKP’yle o tarihte o tarihi ben 2006 gibi hatırlıyorum 2006 başı gibi hatırlıyorum. Davet eden arkadaşıma da savunmamda ifade ettim. AKP ile hiçbir alakası yoktur ve bu parti ile ilgili olarak da bir çalışmamız söz konusu değildir ek savunmamda da ısrarla üstüne vurguladığım gibi benim oraya o düşüncede olup olmamam hiç önemli değil ben sadece yasaların bana verdiği görevleri yerine getirmişimdir emekli olduğum zaman bu yemini yedim. Evet, bu tür konular olmadı ve bu maili yapanda kesinlikle bizimle istibatlı veya Jandarma İstihbaratından olan bir kişi kesinlikle değildir bu o malum grubun düzenlediği çirkin bir oyundur, iftiradır. O tarihte AKP’nin kapatılmasıyla ilgili herhangi bir husus da yoktur. Yani yazdıkları 28 Aralık 2005 tarihinde kim biliyordu AKP’nin kapatılmasıyla ilgili bir çalışma yapıldığını.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın :”Bunlar dava dosyası eklerinde var. Daha önce gerek bireysel olarak gerek parti adına AKP’nin kapatılması, AKP’nin kapatılması için Yargıtay Başsavcılığına verilen dilekçeler dava dosyası arasında bulunuyor. Başka bir soruya geçiyorum.”

Sanık Levent Ersöz :”Ben bilmiyorum. Ben bilmiyorum bunu tekrar ifade ediyorum ve ben bizim iddianamemizin ek klasörleri içerisinde malum partinin kapatılmasına ilişkin verilmiş herhangi bir dilekçe veya o anlamdaki bir belgeye rastlamadım. Bende kendisine böyle bir bilgi vermedim ayrıca İşçi Partisi’nin avukatı olan Nusret Senem 1. iddianame kapsamındaki duruşmada böyle bir CD’nin İşçi Partisi’nden ele geçirilmediğini de ifade etti. Çünkü benzer ifadeler orada da var oradaki bu maille delillendirmeye çalışmaktan başka bir şey değil. Onu yaratanlar insanların aptal olmadığını düşünün bir varlık olduğunu en azından kendileri kadar zeki olabileceğini düşünmeleri lazım.”

Sanık Levent Ersöz müdafii Av. Zeki Aksoy:" Sayın Başkan, kısa bir beyanda bulunabilir miyim Efendim?”

Mahkeme Başkanı:" Nedir efendim?”Sanık Levent Ersöz müdafii Av. Zeki Aksoy:”Efendim bizim müvekkil ilk savunmasında da

çok net bir şekilde beyan etti. Kendisine sorulabilecek her türlü soruyu içtenlikle ve dürüstlükle yanıtlayacağını konusunda beyan ve taaddütte bulundu bizde burada avukatları olarak yani kendisini gerek savcılık makamı gerekse heyetçe yöneltecek sorulara ilişkin olarak herhangi bir itirazda bulunmuyoruz. Ancak gerek savcılık makamından gerekse sonraki aşamada heyetiniz tarafından yöneltilecek sorularda bizim ayrıca ikazımıza gerek olmaksızın sizin CMK’da belirlenen koşullar çerçevesinde onları ön görülerek onları ön görerek sorular yöneltmenizi sizlerden istirham ediyoruz.”

24

Page 25: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:25

Mahkeme Başkanı:" Buyurun efendim. Savcı Bey buyurun.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Yazılı savunma dilekçenizdeki sıralamaya göre

sorularla devam ediyorum. Ergün Poyraz konusu yine İşçi Partisi’nden ele geçirildiği iddia edilen bir takım belgelerde Ergün Poyraz’ın JİTEM’den aldığı para isimli bir klasörde Word sayfalarına değişik tarihlerde düzenlenen tutanaklar ile Ergün Poyraz’a istihbarat elemanı olarak para ödendiğine dair belgeler var, bunlar imzasız bir kısmında da sizin adınız açılmış. Siz bunlara değindiniz ve kabul etmediğinizi beyan ettiniz şekli olarak bu belgeleri incelediğiniz için soruyorum gerçek ödemelere ilişkin belgelere benziyor mu? Resmi ödemelerde bu formatta mı yapılıyor bunu açıklar mısınız?”

Sanık Levent Ersöz :”Hayır böyle bir format söz konusu değildir. Jandarma İstihbarat Önergesinde dip koçanlı olarak ve iki nüshalı olarak yapılır artı istihbarat elemanlarının yani para verdiğiniz kişilerin kod numaraları kullanılır bu şekilde isim açılmaz böyle bir tutanak düzenlenmez böyle bir şey söz konusu değildir. Kendisine böyle bir para da verilmedi ayrıca bende şimdi size şunu soruyorum lütfen; Emniyet İstihbaratı veya MİT bir elemanına para ödediğinde veya bir eleman kullandığında bunun mevzuata aykırı bir yönü var mıdır? Ben Ergün Poyraz’ı kullandım diye sormuyorum bunu böyle bir şey söz konusu değil şimdi siz diyeceksiniz ki o şahıs bu terör örgütünün içerisinde olan bir şahıs sizde ona para verdiniz. Böyle bir şey söz konusu değil kendisi kabul etmiyor ben söylüyorum Hasan Atilla Uğur söylüyor. Mehmet Şener Eruygur söylüyor. Nusret Senem’in ifade ettiği İşçi Partisi'nden çıkan böyle bir belge olmadığı ifade ediliyor ama imzasız, isimsiz, bilgisayarda yaratılabilecek olan bir Word belgesi buna itibar edilerek örgütsel bağ kurulmaya çalışılıyor. Yani bunun hiçbir mantıki izahı olamaz böyle bir şey söz konusu değil böyle resmi belge düzenlenmez böyle bir şey yoktur böyle de bir para ödenmemiştir.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın :”Jandarma’nın istihbarat elemanı istihdam etmesi ve ona mevzuat çerçevesinde para ödenmesi asla bunlar suçlama konusu yapılmamış yapılamaz da burada söz konusu olan iddianamedeki ifadeler çerçevesinde özellikle Ergün Poyraz’ın bahsettiğim size sorduğum şekilde hükümet üyesi bir takım kişiler aleyhine özellikle desteklenerek bilgi belgeyle kitap yazdırılması ve iddialar bu şekilde, tabi bu ilişki sorgulanıyor yani.”

Sanık Levent Ersöz :”Hayır efendim. Bahsettiğiniz anlamda.”Sanık Levent Ersöz müdafii Av. Ali Rıza Dizdar:” Mahkeme olarak sordunuz böyle bir şey

olmadığına dair resmi yazı geldikten sonra resmi yazının akabinde bu sorular sorulmaz. Resmi yazı var mahkemenizde Jandarmadan gelen resmi yazı var yok böyle bir şey diye ondan sonra niçin soru soruluyor.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın :”Evet iddia, yani bu konuda da şunu söylemek isterim askeri savcıdan verdiği cevapta; birkaç madde halinde sınıflandırılmış Türk Silahlı Kuvvetlerine ait değildir, mevcut kayıtlarda rastlanılmamıştır, Türk Silahlı Kuvvetlerine aittir ve gizlilik derecelerine göre. Örneğin darbe planı olduğu iddia edilen planlar konusunda kayıtlarda rastlanılmamıştır cevabı verilmiş mesela yaptığınız sabit olan hem sizin hem Mehmet Emin, Kara Mehmet’in kabul ettiği görüşme kaydı bunlar dava dosyası eklerinde de var bunlarda mevcut kayıtlarda rastlanılmamıştır denmiştir. Hâlbuki bu her iki tarafın ikrarı ile sabit durumda ve dosyada da ekleri var. İddianamedeki belirtilen iddia zaten bu tip kayıtların resmi arşivlere irtikal ettirilmeden kişiler tarafından götürüldüğü. Yani sorularımı bu çerçeve anlar bu amaçlı olduğunu düşünürseniz ona göre cevap verirsiniz.”

Sanık Levent Ersöz :”Sayın Başkanım müsaade eder misiniz?”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın :”Belgelerdeki ödeme tarihleri var bazılarında sizin

yerinize Hasan Atilla Uğur istihbarat başkan vekili olarak isim açılmış bu nasıl olabilir siz görevdeyken ona bu şekilde bir (bir kelime anlaşılamadı) açılabilir mi?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır efendim.”

25

Page 26: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:26

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Veya sizin görevli olmadığınız dönemler olabilir mi bu konuyu incelediniz mi buna bir açıklık getirir misiniz?”

Sanık Levent Ersöz :”Tabi ki getiririm ve biraz önce sizin beyanınız üzerine de bu hususu ifade etmek istiyorum müsaade ederseniz. Bir kere benim öyle bir yetki vermem diye bir şey söz konusu olamaz zaten evraklarında düzmede olduğu buradan ortaya çıkıyor. Ben istihbarat başkanı olarak görevdeyken mali teknik daire başkanının bu şekilde bir beyanda bulunması veya belge imzalaması diye bir şey söz konusu olamaz. Bu bir. İkincisi, böyle bir ödemenin yapılabilmesi için bir emir talimat olması lazım buda yoktur. Diğer bir konu, sizin bahsettiğiniz askeri savcılığın vermiş olduğu cevapların içerisinde onun dışında Jandarma Genel Komutanlığı bu şekilde bir ödeme yapılmadığını kayıtlarda bulunmadığını ifade etmiştir. Şimdi siz diyorsunuz ki Kara Mehmet’le yaptığım görüşme sabit ancak yok niçin yok onu da ifade edeyim Türk Silahlı Kuvvetleri arşiv yönergesi vardır. Arşiv yönergesine göre bir evrakın üzerinde çeşitli damgalar bulunur A’sından, B’sinden, C’sinden, D’sine bunlar o evrakın saklanması gereken yılı ifade eder. Eğer siz herhangi bir belgeyi üzerine bir arşiv, gizlilik, evrak güvenliliğin gerektiren bir takım numaraları yönerge gereğince vurmazsanız yani o değerde görmezseniz imha edilmesini isterseniz o zaman onları bir komutanlığın geriye dönük olarak taratıldığında arşivinde bulunması söz konusu değildir yani o kasıtlı olarak ortadan kaldırılmış veya gözden kaçırılmıştır veya sizi yanıltmak maksadıyla askeri savcılığın böyle bir yazı da bulunduğu söylemde bulunduğuna ilişkin bir husus değildir. Onların üzerinde kategori harfi yoktu ben tekrardan ifade ediyorum bu metinler çözüldüğü zaman komuta katına çözen ekip tarafından imzalanmış orijinal halleriyle sırasıyla daire başkanı, istihbarat başkanı, kurmay başkanı ve en son Jandarma Genel Komutanı tarafından paraflanmış olan dokümanlardır ama burada size çeşitli formatlarda arz ettiğim ve bir kişi için 6 tane 7 tane belgenin yaratılamayacağını ifade ettiğim hususlardır askeri savcılığın verdiği cevap bu anlamdadır. Yoksa iki kişi ikrar etti dolayısıyla bu sabittir ama askeri savcılık bu sanıkları korumak maksatlı böyle bir cevap vermiştir şeklinde algılayamazsınız.”

Naip hâkim Hüsnü Çalmuk:”Başkanım ara verme şansımız var mı?”Mahkeme Başkanı:" Var tabi.”Duruşmaya 13.00’e kadar ara verildi.Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Bu arada tutuksuz sanık Merdan Yanardağ ile bir kısım sanıklar müdafileri Av. Emine

Gaye Akarslan ve Av. Nurperi Sancak’ın da geldikleri görülmekle huzurdaki yerlerine alındı.Sanık Levent Ersöz tekrar huzura alındı.Telekonferans yoluyla çapraz sorgusuna devamlaMahkeme Başkanı:”Buyurun savcı bey.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bu dava sanıklardan Ergün Poyraz’a jandarma

istihbarat tarafından para ödendiğine dair belgeler belgelere ilişkin sorularımda kalmıştım. Siz bunlarda birtakım yanlışlıklar bulunduğundan bahsettiniz. Bunları size ekrandan göstermek istedim ama bunu şu anda mümkün olmadığını da öğrendim. Şu şekilde tutanak başlığı açılmış araştırmacı yazar Ergün Poyraz’ın istihbari amaçlı araştırmalarında kullanması nedeniyle istihbarat başkanlığı kasasından 200.00 USD 200 Amerikan Doları aşağıda açık kimlikleri yazılı personel huzurunda elden teslim edilmiş olup iş bu tutanak hazır bulunanlarca birlikte imza altına alınmıştır. Teslim eden, Zafer Önder J plt. kurmay Yarbay Mali Şube Müdürü, Zafer Önder burada ismi, görev yeri, kimliği, rütbesi doğru yazılmış mıdır?”

Sanık Levent Ersöz:”Zafer Önder bir yarbay o dönemde sanıyorum Mali Şube Müdürüydü ama o tarih itibariyle orada mıydı çünkü kendisi tarih olarak da şu an bilemiyorum bir dönem yurtdışındaydı onun için o dönemde midir değil midir net bir şey söyleyemem şu anda. Yani Mali Şube müdürüdür ama yurtdışındaydı.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Böyle bir ödenemeye yetkili midir?”

26

Page 27: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:27

Sanık Levent Ersöz:”Hayır bu tür ödemelere yetkili olan kişi doğrudan doğruya komutanlıktır.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Recep Cömert jandarma kıdemli başçavuş, idari işler astsubayı, bu isimle bir görevli var mıydı komutanlığınızda?”

Sanık Levent Ersöz:”Alt kademedekileri çok net olarak hatırlamam mümkün değil takdir edersiniz ki Başkan olarak altınızda daire başkanı, şube müdürü, onun altında proje subayları daha az kademedeki insanlar büyük bir başkanlıkta olabilir yani kimlik açısından bir şey söylemem mümkün değil.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bu konuda ayrıca örtülü yani Jandarma Genel Komutanlığına tahsisle örtülü ödeneğin harcanması konusunda bir soruşturma yapıldığı biliniyor. Sizin de takip ettiğimiz kadarıyla bu konuda bir aramaya maruz kaldınız bu kişinin ismi geçiyor mu Recep Cömert?”

Sanık Levent Ersöz:”Bana bu şekilde herhangi bir soru sorulmadı. O kapsamda sadece birkaç kişi ve bazı şirketler soruldu onlar.”

Mahkeme Başkanı :”Efendim bir dakika.”Sanık Levent Ersöz müdafi Av. Ali Rıza Dizdar söz istedi verildi:” Efendim buna itiraz

ediyorum. Örgütü ödenekten dolayı arama yapılmadı arama tutanağı yanımda. Ergenekon örgütündeki belge ve bilgileri sakladığı sakladığından dolayı hastanede arama yapıldı. Çünkü Fikret Çeçen savcı gitti ifadesini aldı bitti. Ondan sonra Zekeriya Öz tarafından sanki bu davanın belgeleri saklanmış gibi arama yapıldı. Şimdi öyle bir soru soruyor ki sorduğu soruda hastanede yapılan aramada bu yüzden arama yapılmış gibi geliyor. Olmadı böyle bir şey, kaldı ki ikincisi bu örtülü ödeneklerle ilgili yasa gereği cevap vermiyoruz diye de cevap geldi bunun da sorusunun cevabını veremez. Öyle cevap geldi.”

Mahkeme Başkanı :”Evet savcı bey.” Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Sorum bu kişinin ödenek sarfına yetkili olup olmadığını

ve bu kişiyi tanıyıp tanımadığınızı, rütbe ve isminin doğru bir şekilde yazılıp yazılmadığını bu belgenin şekli olarak geçerliliği veya gerçek belgelere benzerliği konusunda sizin görüşünüzü almaktı. Cevap verip vermemek sizin tabi sizin elinizde:”

Sanık Levent Ersöz:”Bu hayır kullanılan belgelerle bir benzerliği söz konusu değildir. Sonrada orada görev yapmış olan bir kişinin adının bir Word belgesinde geçmiş olması da onun gerçek olduğunu göstermez, bunu herkes tanzim edebilir. Daha evvelden de ifade ettim ilk dava kapsamında İşçi Partisindeki 2 numaralı CD’de oradan ele geçirilmediğine ilişkin kaydınıza geçirilmesi için verilen ifadeler var ve tutanakta olmadığı da belli. Yani bu CD’nin içerisinde kim yerleştirdi, kim yazdı bugün bir ilkokul çocuğu bile oturup da bir Word belgesini bilgisayarda yazabilir. Yeter ki siz ona gerekli verileri verin. Yani bu herhangi bir şeyi ispatlamaz. Komutanlık zaten bunun böyle olmadığını söyledi. Bu kadar insanda söylüyor yani ille de bir böyle bir Word belgesinden yola çıkarak benim emrimde çalışmış olan bir insanı rütbesi doğru mudur, adı doğru mudur o tarihte orada mıdır, diyerekten bu belgenin geçerliliğini kanıtlayamazsınız.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Belki bu dava kapsamında sizin beyanlarınız üzerine yapılacak bizzat kendi talebinizde olabilir tefsi tahkikat araştırmalarına konu olabilir anlamında bunu soruyorum. Bu konuda 5 adet yani bu şekilde 5 adet ödeme belgesi var sadece birisini sormakla size yetindim başka bir konuya geçiyorum. Savunmanızda Jandarma Genel Komutanlığında yapılan bazı görüşmelerin gizli kayda alınma konusundan bahsettiniz. Bu kayıtların bizzat Jandarma Genel Komutanı Mehmet Şener Eruygur’un emriyle yapıldığını söylediniz. BİMEK karargahın çalışma usul ve esasları ile ilgili askeri hiyerarşiye ait yasal düzenlemeler konusunda geniş açıklamalarınız oldu. Bunlar yazılı savunma dilekçelerinizde de var.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet”

27

Page 28: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:28

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Size verilen bu görüşme emirleri ve kayıt altına alınması yazılı bir emir miydi?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır şifahi bir emirdi. Emir zaten kanunen yapılması istenen veya yasaklanan bir herhangi bir hususun yazılı veya şifahi bir şekilde bildirimidir. Yani yazılı emir ile şifahi emir arasında askerlikte hiçbir fark yoktur. Yazılı emir sadece kanunsuz ise ki onun için Anayasanın malum maddesi askeri hizmetlere yönelik bir takım hususlarda getirmiştir emri veren ait olan sorumluluk anlamında ifade etmek istiyorum bunu. Yani yazılı emirle şifahi emir arasında bir ayrım yoktur hele bizim askerlik anlayışımızda.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet bu konuya kısmen değindiniz ve cevap verdiniz ancak ben biraz daha açıklanması amacıyla soruyorum.”

Sanık Levent Ersöz:”Buyurun”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Dava sanıklarından Mehmet Şener Eruygur’un savcılık

ifadesindeki beyanı şu şekilde. Ben okuyorum, ben Hasan Atilla Uğur’dan çıkan görüntü ve ses kayıtlarının alınması için herhangi bir talimat vermedim bilgim yoktur. Sizse şimdi söylediğiniz gibi bunların emirle yapıldığını söylüyorsunuz o talimat vermediğini savunuyor. Ortada açık bir çelişki gözüküyor. Bu çelişkiyi giderme adına bir açıklamada bulunur musunuz?”

Sanık Levent Ersöz:”Tabi ki böyle bir çelişki söz konusu değil onu Hasan Atilla Uğur’da ifade etti. Onun avukatının da bir beyanı var savcılık aşamasında kendisine yöneltilen soru şuymuş. Hasan Atilla Uğur’un evinde gizli belgeler ele geçirilmiş o da onun üzerine vermiş bu cevabı avukatı da bunu sizin huzurunuzda ve Hasan Atilla Uğur’da huzurunuzda bunu ifade etmiş durumda. Yani böyle bir durum söz konusu değil bizzat kendisi emir vermiştir ve o emir üzerine yapılmıştır ve şunu da ifade etmek istiyorum. Biraz evvel avukatım eski Türk Ceza Kanununla Yeni Türk Ceza Kanununun uygulamaları ile ilgili bir takım hukuki açıklamalarda bulundu. O dönem itibariyle bu yapılan kayıt işleminin herhangi bir ceza kapsamında suç oluşturan bir yönü yoktu. Yani hukuken düzenlenmemiş olan bir konunun komutanlığın kendi iç işleyişi içerisindeki düzenleme yetkisi ki biz bir nevi yönerge deriz buna. Hukuki mevzuat içerisinde yetkili olan amir bunu imzalayarak bir doküman olarak da çıkartabileceği gibi yazılı veya şifahi emirlerle de düzenler. Bunda herhangi bir hukuka aykırılık diye bir şey söz konusu değildir ve bizzat kendisi emir vermiştir bir çelişki ortada yoktur.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bu cevabınıza Hasan Atilla Uğur’un Atilla Uğur’dan çıkan gizli belgeler şeklinde kendisine soru sorulmasına dayandırıyorsunuz ancak cevabını aynen size okudum, açıkça anlaşılıyor ben Hasan Atilla Uğur’dan çıkan görüntü ve ses kayıtlarının alınması için herhangi bir talimat vermedim. Yani burada gizli belge filanda söz konusu soruyu anlamış ve cevap vermiş.”

Sanık Levent Ersöz:”Ben gizli belge olarak kısaca bahsettim ama sorulan soru aynen o şekilde ve kendisinin de cevap vermesi bunun üzerine olmuştur. Yani ben bu anlamda ondan çıkanlarla ilgili kendisiyle ilgili olan bir konu olarak algıladığı için onu ifade etmiştir yoksa bizzat kendisi bana bu konuda emir vermiştir. Askerlikte emirsiz hiçbir şey yapılmaz Sayın savcım.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bu emir size askeri savunmanızda da bahsettiğiniz sıralı hiyerarşiye uygun bir şekilde mi iletildi, doğrudan mı emir aldınız yoksa bahsettiğiniz kurmay başkanı vesaire gibi sizden hiyerarşik seviyede üst olan kişiler aracılığıyla mı iletildi?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır ben kendilerini bilgilendirdim komutan doğrudan doğruya 2 yolla emir verebilir karargaha bir direk olarak sorumlusuna verebilir ikincisi hiyerarşik sırayı takip eder. Eğer hiyerarşik sıra olarak gelmediyse siz o zaman ast olarak göreviniz aradaki kademeleri bilgilendirmektir ve bende bu konuda bilgilendirmeyi yaptım.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Sözlü bir emirle bunları yaptığınızı savunuyorsunuz ve bunların.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet”

28

Page 29: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:29

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Askeri teamüllere uygun olduğunu savundunuz ancak bağlantılı davalarda bazı muvazzaf askeri sanıklar bu tür çalışma ve uygulamaların sözde emir ile yapılamayacağını da savundular. Bu konuya bir açıklık getirir misiniz?”

Sanık Levent Ersöz:”O onların görüşüdür ona ben bir şey söyleyemem her fikre saygı duyarım ama karargahlarda çalışma esasları, iç hizmet kanun ve yönetmeliği çok açıktır. Eğer kişi kendinden emin değil ise bunu söyleyebilir ben hiçbir zaman görev ve sorumluluğumdan kaçmadım komutanlarım ne dediyse ben hep şuna inandım ben kendim astlarımın arkasında nasıl durduysam komutanlarımda daima benim arkamda öyle durur diye düşünmüşümdür. Ve hiçbir zaman verdiğim emrin benim tarafından verilmediği şeklindeki hiçbir zaman 30 yıllık meslek hayatımda bu şekilde bir ifadem olmamıştır. Ve bu güne kadarda komutanlarımın hiç birinden ben böyle bir emir vermedim diye böyle bir beyanda duymamışımdır. O nedenle onu söyleyen hangi dava kapsamındadır, suçlama nedir veya benzer bir olay mıdır onları bilemiyorum. Ama dünkü savunmamın içerisinde de ifade ettim aynı benzer tarzda olan konular var kara kuvvetleri komutanının kendi makamında yaptığı kayıt var deniz kuvvetleri komutanının kendi makamında yaptığı kayıt var. Onlarda mı emirle yapmışlar? Kendileri bizzat kayıt yapmışlar demek ki bir takım personele emir verdiler ve kayıt altına aldılar. Yani kendisi açıp da bir gazetecinin röportaj yaptığı zaman Off The Record bunları yazmayacaksın ama ben sana bunları söyleyeceğim bu anlamda değildir ki. Dolayısıyla ben yazılı emir veya şifahi emir benim askerlik anlayışıma ve disiplin anlayışıma göre ikisi de aynıdır kanunen de eşittir. Bunun arasında bir ayrım güdülemez asker olan askerlik anlayışı bizim gibi yetişmiş olan insanlar için bu değişmez.”

Sanık Levent Ersöz müdafi Av. Zeki Aksoy söz istedi verildi.”Efendim kısa bir açıklamada bulunabilir miyim?”

Mahkeme Başkanı :”Kesmeyelim lütfen avukat bey, neyi açıklamada bir şey mi var itiraz mı var? ”

Sanık Levent Ersöz müdafii Av. Zeki Aksoy:”Evet efendim itiraz.”Mahkeme Başkanı:"E buyurun o zaman buyurun itirazınızı yapın. Nedir itiraz.”Sanık Levent Ersöz müdafii Av. Zeki Aksoy:”Efendim sorulara müdahale etmeyelim

diyoruz ama o kadar belirsiz şekilde soru soruluyor ki,”Mahkeme Başkanı:" Aslolan o kadar net o kadar açık kendine güvenerek cevap veriyor

ki.”Sanık Levent Ersöz müdafii Av. Zeki Aksoy:”Evet.”Mahkeme Başkanı:"Yani siz diniyor musunuz verilen cevapları.”Sanık Levent Ersöz müdafii Av. Zeki Aksoy:”Evet efendim evet efendim. Şimdi daha

evvelden bu husus çok net açıklığa kavuşturulmuştu.”Mahkeme Başkanı:"Yapmayın lütfen.”Sanık Levent Ersöz müdafii Av. Zeki Aksoy:”Buradaki açıklamalar da yapılmıştı. Şener

Eruygur’un neye istinaden öyle bir beyanda bulunduğunu Filiz Hanım çok net ayrıntılı bir şekilde açıklamıştı Sayın savcılarımız da buradaydı. Bide buradaki ulaşılmak istenen maksat da çok açık değil. Yani Şener Eruygur’u da siz bu sözde örgütün yöneticisi olarak suçluyorsunuz. Bir taraftan da bu insanlara emrinde çalışan insanlara Şener Eruygur size böyle bir emir vermemiş buna rağmen yapmışsınız. Ya buradan nereye varılmak istenebilir. Yani buradan ulaşılabilecek bir sonuçta yok. Başka dosyalardan bazı sanıklar aksine beyanlar o söylenir şu sanık şöyle söylemiş denilebilir ona istinaden müvekkilden bir cevap istenir. Müvekkil iyi niyetle her soruya cevap veriyor vermeye de devam edecek ama daha evvelde uyarıda bulunmak istedim sorular biraz daha somuta dayanmalı ve muğlak kalan konuların açıklanmasına hizmet etmeli. Teşekkür ediyorum.”

Mahkeme Başkanı:"Buyurun savcı bey.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”İstihbarat yönetim şubesiyle ilgili birkaç sorum olacak.”

29

Page 30: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:30

Sanık Levent Ersöz:”Buyurun.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Savunmanızda bu konuya değindiniz istihbarat yönetim

şubesinin normal prosedürler uygulanarak kurulduğunu savundunuz.”Sanık Levent Ersöz:”Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Sanık Mehmet Şener Eruygur’da genel başkanlığını

yaptığı ADD’de bulunduğu iddia edilen 6 nolu CD içerisindeki istihbarat yönetim şube teşkilat isimli klasör içerisinde bulunan belgelerde bu durum daha farklı görünüyor ki siz bir evvelki günkü savunmanızda bunun dijital çıktısı konusunda açıklamalar yaptınız.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bunu size burada gösterebilirim. Siz dijital çıktısını

incelemişsiniz eğer mümkünse göstereyim ekrandan görebilirsiniz. Burada önemli olan askeri savcılığın gösterilemediğini beyan ediyor görevli. Ben devam ediyorum. askeri savcılık istihbarat yönetim şubesinin kuruluşu andıç personel, personel tanımlarına dair belgelerin içerisinde bulunduğu bu klasördeki bütün belgeler hakkında Türk Silahlı Kuvvetlerine aittir cevabı vermiş. Siz ise bunun jandarmaya.

Naip Hakim Hüsnü Çalmuk:”Savcı bey görüntü (1-2 kelime anlaşılamadı)”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Ait olmadığını savundunuz. Verilen cevapla sizin

savunmanız açık bir çelişki arz etti. Bunu açıklar mısınız?”Sanık Levent Ersöz:”Ben jandarmaya ait demiş, değildir demedim. İstihbarat yönetim

şube Sanık Levent Ersöz müdafii Av. Filiz Esen:”Görüntü gelmedi görüntü gelmedi, efendim

görüntüyü alamadık. Sayın savcım.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Soruyu alamadınız tekrar soruyum.”Sanık Levent Ersöz:”Hayır.”Sanık Levent Ersöz müdafii Av. Filiz Esen:”Görüntüyü alamıyoruz efendim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Ha görüntü zaten verilemedi.”Naip Hakim Hüsnü Çalmuk:”Tamam.”Mahkeme Başkanı:" Görüntüye verilemedi.”Sanık Levent Ersöz:”İstihbarat yönetim şube müdürlüğü normal resmi prosedürlere göre

kurulan bir kuruluştur. Bunun hiçbir illegal tarafı yoktur. Sadece sizlerin iddia ettiği veya bu iddianameyi hazırlayanlar diye benim ısrarla üzerinde durduğum cumhuriyet çalışma grubu denen husus değildir diyorum. Yani istihbarat yönetim şube müdürlüğü Genelkurmay başkanının onaylamış olduğu kadro miktarları esas alınarak daha önceden kurulması teşkil edilmiş ve bunun üzerine jandarma genel komutanlığına onay verilmiş olan bir teşkilatlanmaya göre kurulmuştur. Resmi bir kuruluştur. İllegal bir kuruluş değildir. Sadece benim dünkü anlattığım cumhuriyetçi çalışma grubuyla ilgili olarak sunulardaki teknik inceleme raporlarında bahsi geçen bir takım kullanıcı isimleri mevcut ve bazı jandarma genel komutanlığı bilgisayarlarına ilişkin isimler mevcut. Yani siz bir ana ağda ana merkezi bir ağda bir belge yaratıyorsunuz bir yazı yazıyorsunuz nedir bu. Bu şubenin kuruluşuna teşkiline ilişkin jandarma genel komutanından bir onay alacaksınız. Bu onayın alınması maksadıyla hazırlanmış olan bir yazı ki bunu Genelkurmay başkanlığı Türk Silahlı Kuvvetlerinin iç mevzuatına göre düzenlenmiş olan bir evraktır diyor. Derecesi de hizmete özeldir gizlilik derecesi. Bu normal şartlarda bu şubenin teşkili için alınan bir onayın belgesidir. Ve onun üzerine bu harekat başkanlığı personel başkanlığı istihbarat başkanlığıyla müştereken koordineli çalışılarak önce karargahın amirinden sonrada jandarma genel komutanında onay alınarak teşkil edilmiş resmi bir şubedir. Benim itiraz ettiğim konu bu şubenin illegal olarak gösterilmesine ikincisi bu şube içerisinde kuruldu diye iddia ettiğiniz cumhuriyetçi çalışma grubuna aittir. Yoksa ben bu belge silahlı kuvvetlere aittir değildir şeklinde bir beyanım söz konusu olamaz.”

30

Page 31: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:31

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”O zaman ben yanlış anladım çünkü bu klasör içerisindeki yönetim şube andıç istihbarat yönetim personel andıç belgesini anlatırken bunun silahlı kuvvetlere ait olmadığını belirttiğinizi ben.”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır ben dün zaten ifade ek savunmamı yaparken devletin resmi kuruluşlarının vermiş olduğu cevapların sizleri tatmin etmediğini düşünerek dosyalardaki ek klasörlerdeki belgelere dayanarak yaptığım incelemeyi arz ettim. O incelemenin içerisindeki teknik raporlarda geçen hususları ifade ettim. Yoksa ilk savunmama baktığınızda istihbarat yönetim şube müdürlüğünün hangi resmi prosedürlerden geçerek kurulduğunu açık ve net olarak ifade etmiştim.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Burada çelişkili bir durumu daha size sormak isterim.”Sanık Levent Ersöz:”Buyurun.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”İstihbarat yönetim şubesinin kurulmasına dair olduğu

anlaşılan bu andıç yazısı Mustafa Koç imzalı dava sanıklarından kendisine bu sorulduğunda ismi yazılı olmasına rağmen kabul etmedi. Bu yazının kendisine ait olmadığını beyan etti. O da askeri savcılığın yazısıyla çelişkili bir durum ortaya çıkardı. Bu konuyu da size sormak isterim.”

Sanık Levent Ersöz:”Sayın savcım, çelişkili bir durum yok aslında şimdi teşkili istenen bir şubenin daha henüz bir teşkili olmayan içine personeli bile verilmemiş atanmamış olan bir kişi tarafından yazılması hazırlanması mümkün müdür? Hayır. Yani istihbarat başkanlığı böyle bir teşkilin ihtiyacına varlığına ihtiyaç duyuyorsa ve bunu gerekçe olarak ilgili başkanlıklarla komuta katıyla paylaştıysa ve kuruluşuna ilişkin gerekli öncelik ve şifahi emri alıp ta bilahare bunu hazırlayıp ta koordine etmek isterse tabi ki Mustafa Koç’un olmayacağı gayet doğal. O işi yapacak olan plan güvenlik dairesindeki başka bir şubedir. Yani olmayan bir şube kendi adına bir evrak tanzim edebilir mi? Yani siz başka bir görevdesiniz ama sizin bu göreve geleceğiniz belli değil ama birisi oturmuş sizin adınıza bir belge tanzim etmiş siz bunu kabul edebilir misiniz? Yani bunda bir çelişki yok normal karargah içerisindeki işleyiş tarzıdır. Bu doğrudan doğruya plan dairenin işidir çünkü istihbarat başkanlığının böyle bir şubeye ihtiyacı doğmuştur. Kurulması için bir onay alınır. Bilahare personel başkanlığı da ne kadar miktarda hangi rütbedeki o teşkilatlanmanın içerisinde şube müdürü yarbay diye gösterilmiştir. Hayır kadroda yarbay değil albaydır. Yani onda bile farklılık vardır. Tamamıyla eski bir kadrodan nerden ele geçirildiyse oraya konmuştur yani cumhuriyetçi çalışma grubunun içerisindeki teşkilat şeması içerisinde olan kadro görev yerleri bile değiştirilmiştir. Türk silahlı kuvvetlerinde şube müdürünün kadro görevi karşılığındaki rütbesi sınıfı ve ya kurmaydır ya jandarmadır ama albaydır. Orada yarbay olarak gösterilmiş. Böyle bir şey söz konusu değil. Dolayısıyla Mustafa Koç’un benim adıma oraya nasıl gelmiş nasıl yazılmış ben bunu kabul etmiyorum demesi doğrudur bundan kaynaklıdır herhangi bir çelişki yoktur.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:” Ancak bu açıklamalarınız çelişkiyi gidermedi çünkü Mustafa Koç’un da kabul etmediğini beyan ettiği bu yazı sizin biraz önce işte askeri savcılığın Türk Silahlı Kuvvetlerine ait olduğunu söylediği bu belge yani çelişki olduğu gibi duruyor. Askeri savcılık.”

Sanık Levent Ersöz:” Peki Türk, askeri savcılığa siz mevcut olan jandarma genel komutanlığı karargahındaki mevcut belgenin üzerinde Mustafa Koç’un imzası var diye mi sordunuz yoksa bu belge böyle bir belge var bu belge tamamıyla doğru mudur, içeriği mi doğrudur yoksa böyle bir çalışma yapılmış mıdır şeklinde aradaki nüans farkı burada.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Soruşturmada belgeler gönderildi askeri savcılığa yani özetlenme şeklinde değil de belgeler gönderilerek belgeler konusundaki askeri savcılığın cevabı istendi. “

Sanık Levent Ersöz:” Sayın savcım, onlar normal şube teşkil edildikten sonra siz kaç yıl sonra gönderdiniz üç yıl sonra dört yıl sonra gönderdiniz. Onlar da bu şubenin teşkiliyle ilgili olduğunu karşı taraftan jandarma genel komutanlığından sorarak öğrenmişlerdir. Jandarma

31

Page 32: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:32

genel komutanlığı da istihbarat yönetim şube müdürlüğünün kuruluşuna ilişkin. Evet böyle bir evrak vardır bu Türk Silahlı Kuvvetlerinin iç mevzuatına göre düzenlenmiştir demiştir. Ama ben tekrar iddia ediyorum yani bunu altında Mustafa Koç’un imzası vardır dememiştir. Mustafa Koç diye o dönem jandarma genel komutanlığında istihbarat başkanlığında iki kurmay subay vardı. Birisi de plan şube müdürüydü. Yani hangisi ben söylüyorum diyorum ki bu olmayan bir şubenin teşkiline ilişkin olan evrak hiçbir zaman teşkil edilmemiş olan bir şube tarafından hazırlanamaz. Bu bir kere mantık dışı teşkilatlanma esaslarına da karargah çalışma esas ve usullerine de aykırıdır. Siz öncelikle bir kere bunun teşkili için onayını alacaksınız alt yapıyı yapacaksınız vereceksiniz ondan sonra da adamlarınız gelecek yani istim arkadan gelsin şeklinde bir çalışma olamaz.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Peki ben bu konuda birkaç sorum daha olacak.”Sanık Levent Ersöz:”Buyurun efendim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Askeri savcıdan silahlı kuvvetlere aittir dediği bu yazıda

istihbarat başkanlığı bünyesinde özel arşiv ve istihbarat kayıtları şube müdürlüğü olarak kurulduğu ve bunun komuta katına sunulduğu ve onaylandığı istihbarat başkanlığı bünyesinde idari işler kısmının adının değiştirilerek idari işler ve özel arşiv kısmı olarak değiştirildiği belirtiliyor. Belgede bu şekilde geçiyor. Ya özetleyerek söyledim ama söze aslını da okuyabilirim. Uzatmama.”

Sanık Levent Ersöz:”Sayın savcım yo hayır okumanıza gerek yok. Bu 1900 daha doğrusu düzeltiyorum 2001 yılında Genelkurmay başkanlığından onay alınan bir kadro taslağıdır. O kadro taslağında istihbarat başkanlığı bünyesinde böyle bir arşivleme sistemine gidilmek istenmiş. Şimdi soruyorum MİT’te, emniyette benzeri bir kuruluşta veya devletin diğer bir herhangi bir kuruluşunda arşivsiz bir yer var mı? Mahkemelerinizde bile arşiv var. Arşiv olmak zorundadır. Bizdeki arşivler her kuruluşun düzeltiyorum her başkanlığın bünyesinde bulunan şubelerin çalışma alanlarına ilişkin bilgi havuzlarıdır. Örneğin aşırı sağ faaliyetler, aşırı sol faaliyetler, çıkar amaçlı suçlarla ilgili şubenin bir bilgi havuzu vardır. Bu bütün jandarmanın sorumluluk sahası içerisinde elde etmiş olduğu bilgilerin olayların duyumların intikal ettirilerek tarihine göre konusuna göre tasnif edildiği bir olaydır. Yani bu resmi bir işlemdir ne bir fişlemedir ne de doğrudan doğruya bir kişiye bir partiye bir hükümete bir meclise veya onun mensuplarına yönelik veya bir sivil toplum kuruluşuna bir gazeteciye bir başka şahsa X’e Y’ye Z’ye ait bilgilerin arşivlenmesi maksadıyla değildir. Onun içerisine bir şey daha sıkıştırılmış. Siz biraz sonra belki de onu da soracaksınız. Sormadan ben size söyleyim. Yani kamuoyunda bunun adı yanlış anlaşılma olmasın diye bunun ismini bu yöne çevirelim, hayır öyle bir şey söz konusu değil. Tekrar soruyorum hiçbir zaman hiçbir istihbarat kuruluşu arşivsiz olamaz ama sizlerin kastettiği tarzda özel bir istihbarat arşivi hele hele olmayan bir terör örgütünün istihbarat arşivi gibi bir arşiv söz konusu kesinlikle değildir. Bunu çok net altını çizerek ifade ediyorum ve de diyorum ki bu özel istihbarat arşivi konusunda iddia edenlerden şunu istiyorum tek bir tane örnek çıkartsınlar ve desinler ki bu istihbarat özel istihbarat arşivi Levent Ersöz’den çıkmıştır, Mehmet Şener Eruygur’dan çıkmıştır. 3. iddianamede Tuncay Özkan ile olan görüşmemizde şöyle bir ifade geçiyor diyor ki; Tuncay Özkan geldi arşiv sorumlusu Levent Ersöz'e bilgi verdi. Ben istihbarat başkanı mıyım yoksa bir astsubayım veya yüzbaşının sevk idare edeceği bir arşiv sorumlusu muyum? Hangisiyim. Yani neye göre dayanarak bunu yazıyorsunuz benden bunu merak ediyorum olmayan bir şeyi siz mevcutmuş gibi bana illaki bu konuda çelişki var diyerek dayatmaya çalışıyorsunuz yok böyle bir şey. Yani çok özür diliyorum iddia makamından ama sizin önünüze bunu getirenler ta başında savunmamda bunu söyledim bir hukuk adamının kesinlikle yazıp da ortaya süreceği bir doküman değil bu. Nasıl hazırlandığını siz de biliyorsunuz bizlerde biliyoruz o nedenle tenzih ederim ama bu devlet idaresinde yüzyıllardır süre gelen devlet geleneği olan bir devlet içerisinde maalesef bürokratların bizlerinde zaman zaman yaptığı gibi önümüze gelen belgeye attığımız imzadan başka bir şey değil, kusura bakmayın.”

32

Page 33: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:33

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Benim sorum şu şekilde olacaktı sizde değindiniz; 2003-2012 kuvvet yapısı planı revizesinin Genelkurmay Başkanlığınca henüz onaylanmamış olması nedeniyle şubenin teşkili mümkün olmamıştır. Bu nedenle istihbarat yönetim şube müdürlüğü faaliyetlerinin önemi ve özelliği nedeniyle Sayın Jandarma Genel Komutanının emirleri doğrultusunda ilgi C emir çıkarılarak, burada sayı da verilmiş yazı da yani. Özel arşiv ve istihbarat kayıtları şube müdürlüğünün adı faaliyetlerini deşifre etmemesi maksadıyla istihbarat yönetim şube müdürlüğü olarak değiştirilmiş ve 3 subay, 4 astsubay, 2 sivil memurun geçici olarak görevlendirilmesi suretiyle buraya dikkatinizi çekiyorum 7 Ekim 2003 tarihinde fiilen göreve başlatılmıştır. İddianamede Cumhuriyet Çalışma Grubunun bu istihbarat yönetim şubesinin de teşkil edildiği iddia ediliyor. Bu yazıda da 7 Ekim 2003 tarihinde fiilen göreve başladığı belirtiliyor.”

Sanık Levent Ersöz:”O zaman iddianamenin birçok yerinde bunun Kasımda, Aralıkta teşkiline ilişkin ifadeler mevcut. O zaman Mustafa Koç’un beyanını niçin sormadınız ona 7 Ekimde sen göreve başladıysan bu imza bana ait değildir diye niye sormadınız efendim? Yani şimdi siz bir onay alırsınız bu onayla.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Şimdi burada imza yok zaten burada bir Word belgesi diğer yerlerde JPEG olarak da var kayıtlı.”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır, o zaman Mustafa Koç.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Kayıtlı ancak askeri savcılık bunun Türk Silahlı

Kuvvetlerine ait olduğunu bildirmiş bu yazının ve bu klasör içerisindeki diğer evrakların bu konuyu açıklığa kavuşturmak amacıyla size soruyorum.”

Sanık Levent Ersöz:”Tamam Sayın savcım bakın, bir kuvvet yapısı planlanması yapılır Türk Silahlı Kuvvetlerinde 10 yıllık bir süreyi kapsar ve bu her 2 yılda bir revize edilir. Ve bu revize kapsamında eğer ihtiyaç duyulursa Genelkurmay Başkanlığının vermiş olduğu kadro tavanları aşılmaksızın yeni bir takım düzenlemeler yapılabilir yani subay, astsubay, sivil memur artışı getirmeksiniz tasarruf edeceğiniz yerleri göstererek yeni bir takım unsurlar teşkil edebilirsiniz, bu kuvvet komutanının elinde olan takdirinde olan yetkisinde olan bir husus. Ama onun içerisine böyle bir ifadenin geçmesi kabul edilemez benim ifade etmek istediğim husus bu istihbarat yönetim şube müdürlüğünün görevi de kesinlikle arşivleme değildir, istihbarat plan ve konseptlerinin, dokümanlarının, personel eğitiminin gerçekleştirilmesi yani cari bir istihbaratla kesinlikle ilgili değildir. Cari istihbarat faaliyetleri istihbarat dairesi tarafından ve onun altındaki paralel yapılanması olan bölge ve alay komutanlıkları tarafından yürütülür. Yani bu tamamıyla geleceğe yönelik doktrinel bir hizmet yapmak üzere teşkil edilmiş olan bir şubedir. Onu anlatmak istiyorum ve onun içinde ısrarla söylüyorum diyorum ki; başlangıçta vaktiyle birisinin almış olduğu onayda onlar onu bu şekilde düşünmüş olabilirler ki, benim dönemimde istihbarat başkanlığımda istihbarat okul komutanlığı tamamıyla başka bir komutanlığın emrindeydi. Niçin istihbarat üniteleri bir araya getirilmesin dedim. Bir onay aldık ve istihbarat okul komutanlığını bünyemize aldık çünkü Türkiye’deki bütün istihbarı bilgiler, personelin seçimi, bunların akışı geri beslemesi kimin tarafından yapılacak yani eğitim komutanlığının yapacak hali yok bunun, tabi ki karargahtaki istihbarat başkanlığı yapılacak bir bütünlük yapılacak. Bu maksatla, yani o zaman alınan bir onayı şimdi bu belgede bir takım sözler eklenmiş, çıkarılmış, hiç ona bir şey söylemiyorum ama böyle bir olay böyle bir mantık yoktur ben size doğrudan doğruya silahlı kuvvetlerin çalışma esas ve usullerine uygun olarak resmi prosedürün nasıl yürüdüğünü ifade ediyorum hukuka aykırı değildir, gizlenen herhangi bir husus da yoktur ve böyle bir özel istihbarat arşivi de yoktur. Kaldı ki 864 kişilik isim listesi dediğiniz biyografik istihbarat arşivi diye yazan ismini yazan kişinin koyduğu belgeyi de dün gösterdim kimin tarafından 2007 yılında hazırlandığı sadece 2007 yılında hazırlanmış kim hazırlamış belli bile değil yani şimdi siz onu bana nasıl isnat ederseniz ki veya dinleme konusunda en son ıslak imza iddianamesinde geçen konuda Levent Ersöz'ün arşivinden örgütün talimatıyla çıktı dersiniz. Bu talimat nerdedir

33

Page 34: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:34

soruyorum, özel istihbarat arşivi nerdedir soruyorum kimde ele geçmiştir, özel istihbarat arşivinin içerisinde ne vardır, Levent Ersöz ile ilgili bilgi mi vardır, Mustafa Balbay ile ilgili bilgi mi vardır? Tuncay Özkan ile ilgili bilgi mi vardır, ne vardır nerde ele geçirdiniz ? Bir tane belge koyun lütfen.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet yani bunları siz aslında gösterdiniz bu şekilde iddia ediliyor.”

Sanık Levent Ersöz:”İddiaya saygı duyarız ama belgesinin olması lazım.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Yine savcıların mevcut kayıtlarda rastlanılmamıştır

şeklinde cevap verdiği örneğin Karamehmet görüşmesi, diyelim ki Fevzi Berdibek görüşmesi, bir takım kişilerin telefon görüşmelerinin dökümleri ve döküm özetleri, istihbarı bilgiler biyografik istihbaratlar bunlar dosya ekleri arasında var. Yani özel istihbarat arşivinin bunlar olduğu iddia ediliyor. İddianamedeki iddiada zaten istihbarat yönetim şube müdürlüğünün adının bu faaliyetlerini deşifre etmemesi amacıyla bu şekilde konulduğu tabi siz bu yazıyı kabul etmediniz bu şekilde evet.”

Sanık Levent Ersöz:”Sayın Savcım, müsaade eder misiniz müsaade eder misiniz? Bakın biraz ön, dün size bir değerlendirme sundum değerlendirme şu; Cüneyt Ülsever’le Nuray Başaran arasındaki telefon görüşmesinin yapıldığı tarihten yola çıkılarak o tarihin Jandarma Genel Komutanı Mehmet Şener Eruygur olduğu ve Levent Ersöz'ün de istihbarat komutanı olduğu anlaşılmıştır diye bir yorum var. Bunu sizin görevlendirdiğiniz polis memuru yani hem bilirkişi heyeti hem değerlendirme heyeti olan kişi yapıyor. Şimdi bunun bu değerlendirmeden yola çıkarak siz bana nasıl mal edersiniz veya Jandarma Genel Komutanına istihbarat başkanına nasıl mal edersiniz eğer bunu mal etmek istiyorsanız bu telefon görüşmesini kim kayda almış, ne zaman almış, nerde kullanmış, kime karşı şantajla yapmış, var mı hukuksal arama kararı dinleme kararı düzeltiyorum böyle bir elinizde bir doküman var mı? Yani bir değerlendirmeyle siz bunu kalkıp da istihbarat yönetim şubeye ait diyemezsiniz. Artı Karamehmet’le olan görüşme ben biraz evvelde açıkladım ne dedim; üzerine vurulacak olan bir kategori harfi vardır arşivleme sistemi vardır. Türk Silahlı Kuvvetleri Patagonya ordusu değil ki her şeyi belli bir sisteme dayandırılır. Onun üzerine eğer şube müdürü A’sını, B’sini, C’sini, D’sini bulmazsa yıl sonu itibariyle bu evraklar kaldırılır ve imha edilir. Hasan Atilla Uğur başlangıçta şunu ifade etmişti size bu görüşme çözümleri ile ilgili olan belgeler istihbarat başkanının çelik kasasında saklıydı doğrudur. Yılbaşına kadar olan süreçte bendeydi ondan sonra mali teknik dairenin bilgi destek şubesine verilmiştir. Ve yıl sonu geldiği zaman, ki Jandarma Genel Komutanı Mehmet Şener Eruygur’dur. Jandarma Genel Komutanının dönemi bittiği zaman istihbarat başkanlığındaki örtülü ödenek olmak üzere birçok evrak ortadan kaldırılmıştır. Bunların gayri yasallığı değildir söylemek istediğim normal hizmetlerin gereğidir onların üzerinde de bir herhangi bir arşivleme kategorisi yoktur. Bizim bunundaki maksadımız verilen bilgilerin veya bizim talep ettiğimiz aldığımız bilgilerin herhangi bir gerçekliği varsa şayet incelemeye değer bir konu varsa kendi istihbarat birimlerimize veririz, bunları araştırın deriz. Örneğin Nuray Başaran’ın gelip de Tuncay Özkan’la Mesut Yılmaz arasında bir İstanbul’da bir kurumla çete kurmuşlar şeklindeki bir ifadesidir. Şimdi siz bunu bir istihbarı bilgi olarak değerlendirip istihbarat kuruluşunuza verdiğinizde bunu teyit et dersiniz. Ama bunu teyit edemezseniz o zaman bunun hiçbir geçerliliği yoktur. O kadar çok bilgi kirliliği var ki bu internet çağında bilişim çağında herkes, herkes hakkında bir şeyler uydurabiliyor. Yalanda söyleyebilir onun için bunları biz kategorilendirmeye değer görmedik. Ama belli bir süre zarfında Jandarma Genel Komutanlığının ve kendi menfaatlerimizin menfaat derken şunu kast ediyorum; hiçbir zaman şahsi menfaatimiz değil kurumsal menfaatimiz zarar görmesin diye böyle bir tedbir aldım. Bu konuda da komutanlarımızın ne kadar haklı olduğunu bugün çok daha iyi anlıyoruz. Çok daha iyi anlıyoruz keşke istihbarat ile ilgili olan bir takım dokümanlar zamanı geldiğinde imha edilmeseydi keşke bende o arkadaşlarım gibi alıp bir takım belgeleri götürseydim. Ama benim askerlik yaşantımda

34

Page 35: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:35

meslek yaşantımda böyle bir şey söz konusu olamaz ben nerede çalıştıysam daima orada belgeleri bırakıp gitmişimdir. Devletin bir tek belgesi bende bulunmaz. Genelkurmay Askeri Savcılığının size vermiş olduğu cevap konusunda da ben tatmin olmadım 334 kapsamında 2 belgeden bahsediliyor. Milli siyaset belgesi taslak belgedir yıl 1996’dır 16 yıl geçmiştir aslı onaylanmıştır. Dolayısıyla taslak olan bir belgenin gizlilik derecesi diye bir şey söz konusu olamaz. Bilmem anlatabildim mi? Yani böyle bir ortam böyle bir çalışma esası içerisinde yürütülen faaliyetlerdir bunlar özel istihbarat arşivi diye bir şey yoktur, böyle bir gayri yasal teşkilatlanma yoktur, Cumhuriyet Çalışma Grubu diye bir şey yoktur komutanlarımdan hukuka aykırı kanuna aykırı ne bir emir aldım ne de kendim böyle bir emir verdim.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Peki başka bir soru soracağım ancak mesela mahkeme ve savcılık uygulamalarında da şöyle bir şey vardır belli seneler geçtikten sonra dosyalar imha edilir ancak bir tutanak tutulur, hangi belgenin hangi dosyanın imha edildiği bir çizelge halinde belirtilir bu da yok yani verilen cevapta.”

Sanık Levent Ersöz:”Sayın Savcım onu, onu benden soramazsınız onu komutanlıktan soracaksınız yani ben oradan görevden ayrılmışım başka bir göreve gitmişim ben o tarihte olsam da benim imha ettiğim bir evrakta sen tutanak tutmamışsın diye beni suçlasanız kabul edeceğim. Ama benden sonra gelen bir kişi var, onu sevk idare etmiş komutanımdan sonra gelen başka bir komutan var. Yani onlar eğer böyle bir tutanak tanzim etmedilerse bunun buradan yola çıkarak bir takım dolaylı değerlendirmelerle bunun bir illiyet bağını veya kanıtlama yolunun ne kadar hukuka uygunluğunu söyleyebilirsiniz. Sayın başkanım bir ara verebilir miyiz?”

Mahkeme Başkanı:" Gayet tabi.”Duruşmaya 10 dakika ara verildi.Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Bu arada bir kısım sanıklar müdafileri Av. Cavit Subaşı, Av. Ruşen Özmen, Av. Mustafa

Karslı ve Av. Şule Gökyay Ağazade’nin geldiği görülmekle, huzurdaki yerlerine alındı.Sanık Levent Ersöz tekrar huzura alındı.Telekonferans yoluyla çapraz sorgusuna devamla.Mahkeme Başkanı :”Savcı bey buyurun.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Aynı konuya ilişkin son bir sorum daha olacak.”Sanık Levent Ersöz:”Buyurun”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bu belge Genelkurmay Başkanlığı askeri savcılığına

gönderildiğinde Türk Silahlı Kuvvetlerine ait bir belge olduğu cevabı verilmiş. Belge içerisinde istihbarat yönetim şube müdürlüğü görevlilerinin isimleri, unvanları yazılı. Burada dikkat çeken husus belgenin adı belgenin adı CÇG ekibi. Aynen bu şekilde siz buna dün değindiniz pardon önceki dün değindiniz. Bu CÇG ekibi iddianamede Cumhuriyet Çalışma Grubu ekibi olarak tabi iddia ediliyor belge içerisinde yazan isimlerde istihbarat yönetim şube müdürlüğünün görevlileri. Bu konuda bir açıklamada bulunur musunuz bu belge hakkında ne diyorsunuz?”

Sanık Levent Ersöz:”Tabi ki tabi ki şimdi istihbarat yönetim şube müdürlüğü o isimde geçen belgenin arkasında bir Powerpoint’te çizelgeyi size takdim etmiştim ve oradaki görevlendirme şekliyle ilgili olarak bazı hususlar ifade etmiştim. Dedim ki bu görevlendirme şekline yönelik olarak ben ayrıldığımda istihbarat yönetim şube müdürlüğünde bu personel görevliydi ama burada yazılana göre 17 Ağustos 2004 tarihinde ben Bilecik’e atandıktan sonra bu çocukların yerlerinin değiştirilmesinden sonraki bir belgedir. Peki, yaratılma tarihine baktığımızda ne diyoruz? Nisan 2004 peki bu şubenin kuruluş tarihine baktığınızda ne diyorsunuz? Siz diyorsunuz ki Ekim’de ben diyorum ki iddianamenin birçok yerinde Kasım’da, Aralık’ta bu kadar geniş bir düzen içerisinde zaman dilimi içerisinde belirsizliklerle beraber kişi neye yazdıysa klasörün üzerine ne yazdıysa oradaki ifadeler aynen alınarak kullanılmış. Şimdi ben 3 kişinin adını yazsam bir bilgisayarda klasörün adını da Levent Ersöz ekibi diye yazsam bu kişiler benim ekibim olup ve ona yönelikte bir takım tanzim edilecek olan birtakım hususlarla bu

35

Page 36: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:36

faaliyetleri icra edecek ekip diye tanımlamanız mümkün olabilecek mi? Yok Sayın savcım böyle bir grup böyle bir çalışma ekibi asla olmamıştır ben savunmamda karargahlarda özellikle büyük karargahlarda çalışma gruplarının ne şekilde teskin edildiğini ne şekilde çalıştığını bunların emirle düzenlendiğini başlangıçtan itibaren konusunun ne olduğunu, ne kadar süre çalışacağını hangi başkanlıklardan kimlerin katılacağını konuya ilişkin olarak ilgili başkanlıkların olurlarını mali konularını, proje konusunu, tamamlanma zamanını da ihtiva edecek bir emirle kurulur ve işlemi bittikten sonra yine bu ortadan kaldırılır. Benim zamanımda ne Jandarma Genel Komutanı, ne kurmay başkanı ve ne de ben ne de altımdaki daire başkanı böyle bir çalışma grubunun oluşturulmasına ilişkin hiçbir yazılı emir vermemiştir. Önümüzdeki şuanda kamuoyunca bilinen davada bir komutanımız söylüyor. Onu ne şekilde teşkil ettiklerini de söylüyor onunla bunun arasında herhangi bir benzerlik var mı? Yok. Çünkü böyle bir grup yok bir şubenin içerisinde siz bir tane kurmay binbaşı bir tane yüzbaşı üç tane astsubay çalışma grubu oluşturuyorsunuz bunların sınıfı ne astsubaylara baktığınız zaman jandarma bile değil. 2 tane sivil memur var ve bunlarla siz 7 tane ayrı darbe planı hazırlıyorsunuz, 7 tane ayrı darbe planı hazırlıyorsunuz ve koskoca bir grup dediğiniz bu kadar kişi bu kadar özel işler yapıyorlar illegal işler yapıyorlar ve hepsi de 13 Kasım itibariyle devre raporları hazırlanıyor aylar sonrasına yönelik olarak ve bir de adı Cumhuriyetçi Çalışma Grubu ekibi oluyor. O zaman ben çok belge yaratırım, yani bu yaratılan belgelere bu şekilde eğer itibar ediliyorsa o zaman vay halimize yani. Türkiye’de herkes birbirine göre herkes bir ekip oluşturabilir kesinlikle böyle bir şey yok Sayın Savcım. Böyle bir konu tekrar altını çiziyorum Cumhuriyetçi Çalışma Grubu adı altında hiçbir şey söz konusu değildir. Kaldı ki 1 Eylül tarihi yani benim başkanlıktaki 9 günüm itibariyle Cumhuriyetçi Çalışma Grubunun 2003, 2004 tarihinde icra edeceği faaliyetlere ilişkin bir taslak, belge var. 9 gün içerisinde siz ilk kez geldiğiniz bir başkanlıkta başkanlığın görev ve sorumluluklarını oturup inceleyip onu anlamak, personelinizi tanımak, brifinglerini almak, bağla olduğunuz, size bağlı olan ast birlik komutanlıklarını gidip denetlemek, yerinde görmek, bu arada yeni geldiğiniz için nezaket ziyaretli, nezaket amaçlı ziyaretleri kabul etmek bütün bu faaliyetlerin hepsi sizin Eylül 15’e kadarki olan süreçte normal devlet prosedürlerine göre yürütülen işlemlerde bir kişinin etkin olamaması demektir. Bunu asker olanlar gayet iyi bilir, general seviyesinde olanlar gayet iyi bilir. Onun için bu hayali belgelerle bunların varlığını kanıtlamaya çalışılması gerçekten iyi niyetliğe yakışmaz en azından onu söylemek istiyorum böyle bir şey söz konusu değil.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Başka bir konuya geçiyorum makamınızda kayıta alınan bazı görüşmeler var bunlardan İsmail Yıldız ile yaptığınız görüşme konusunda birkaç sorum olacak.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet, buyurun.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Savunmanızda Star Gazetesinde Kıvanç Değirmenci imzasıyla çıkan bir yazının genel komutanın dikkatini çektiğinden dolayı bu kişiyi araştırıp makamınıza davet ettiğinizi ve ne iş yaptığı çalışmaları konusunda bu çerçevede görüşme yaptığınızdan bahsettiniz. İsmail Yıldız ile yalnız mı görüştünüz? Hayrullah Mahmut Özgür kendisine eşlik etti mi herhangi bir görüşmenizde?”

Sanık Levent Ersöz:”Başlangıçta şunu ifade edeyim. İsmail Yıldız’ın yazmış olduğu yazının basın subayı tarafından yani genel sekreterlik bünyesindeki basın halk ve ilişkiler şubesinin basın subayı tarafından yazdığı bir yazının komutana arzı esnasında bu şahıs kimdir? Sorusu üzerine araştırıldı ve Star Gazetesinin muhabiri olan ve her gazetenin biliyorsunuz polis, jandarma veya millet meclisi gibi bir takım kuruluşların faaliyetlerini izleyen muhabirleri vardır. O da bu tarzda olan bir kişiye sorduk bu yazıyı yazan kim diye o da dedi ki; ben bilmiyorum ancak öğrenip size bilgi vereyim. Dedi ki; dışarıdan geliyormuş ancak size bunu Ankara temsilcisi bildirebilir kim Ankara temsilcisi, Hayrullah Mahmut peki o zaman bizi arayabilir mi aradı. Kendisiyle görüştüm telefonda görüştüm öncelikle bana dedi ki ben kişinin izni olmadan bu ismi

36

Page 37: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:37

açıklayamam görüşeyim onun üzerine size söyleyeyim. Görüştü ve bu arada bende kendisini davet ettim gelemeyeceğini başlangıçta ifade etti. Benim prensibim değil dedi onu çok açık ve net olarak ifade etti, ama ben ısrar edince tanışmak maksatlı olarak geldi. O geldiğinde bize İsmail Yıldız’ın olduğunu, Kıvanç Değirmenci isminin o olduğunu ifade etti. Yani ilk gelişinde Hayrullah Mahmut Özgür yalnız geldi, o görüşme esnasında adını açıkladı bilahare biz kendisini davet ettik ve kendisi yalnız geldi Hayrullah Mahmut Özgür’le İsmail Yıldız’ın beraber geldikleri tek görüşme Cem Uzan’la olan görüşmedir. O görüşmeye de Hayrullah Mahmut Özgürle beraber Cem Uzan’ın gelmesi başlangıçta söz konusudur. İsmail Yıldız sonradan katılmıştır görüşmeye ki görüşme içeriklerinde ve daha evvel savunmalarımda ifade etmiştim onun dışında Hayrullah Mahmut Özgür’ün o şekilde gelip de onunla beraber gelip de yaptığımız bir görüşme söz konusu değildir.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:” Birinci dava sanıklarından da olan Hayrullah Mahmut Özgür’ün bir yazısı yayınlandı gazetede, bu savcılık ifadesinde sorulunca kendisine yazı içeriği buna dair, cevabı oldu çok uzun bir yazı ben sadece kısa bir paragrafını size okuyacağım.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet efendim buyurun.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Ultra Türkler isimli bu yazı. Sizin sadece yazılarınızda sık sık bahsettiğiniz Atatürk’ün Türkiye’si sahipsiz değil sözünüzde ne denli haklı olduğunuzu göstermek için buraya davet ettik, ardından hayatta yüzlerini görmediğim akrabalarıma dek tüm şeceremi bir kalemde sıralıyorlar. Peki, beni Ankara’da son derece güvenli ortamda ağırlayan beyler kimlerdi acaba, bunlar sivil askerler miydi? Yoksa bir avuç maceraperest mi? yoksa adını sıkça duyduğum Ergenekon mu? Ama o gerçek olamayacak kadar büyük bir efsaneydi tarihten süzülüp gelen bir mitos değil miydi? Ergenekon’dakilerin ben hep ak saçlı Dede Korkut tipinde hayal etmiştim ama bunların hiçte öyle bir görünüşleri yoktu. İyi eğitim almış iyi giyinen iyi konuşan konularına hakim gusto sahibi şehirli Türklerdi. Dışarıda bekleyen lüks jeepler bunun göstergesiydi. Bu halde bana bu brifingi veren beyler kimlerdi. Kralın dahil olduğu bazı ortamlarda İstanbul’da atlarına Ultra Türk, üstün Türk denilen her şeyden haberleri olan ve herkesten önce gelişmeleri öğrenip kontra operasyonu yapan bir grubun varlığı hakkında kulağıma bazı bilgiler fısıldanmıştı ama duyduklarım daha ziyade şehir efsanesi kıvamındaydı. Bana verilen brifing sırasında dinlediklerimizde yüzde yüz gerçekti. Onlar gerçekten onlar olabilir miydi? Ergenekon yada İstanbul’da bazı çevrelerin kendilerine taktığı ad ile Ultra Türkler yani 2005 yılında yazdığımız bu 2005 yılında yazılmış bu yazı. Kendisine sorulduğunda üç yıl sonra yazmış bu yazıyı yani bu 2002-2003 yıllarında olabilir bu kendisine brifing verilmesi hadisesi kendisine bu şekilde bir brifing verildiğini Mehmet Şener Eruygur tarafından daha sonra yine aynı kişi tarafından da bu konuyu yazmasını istendiğini bu nedenle yazdığını söylemiş mahkemedeki beyanı daha değişik oldu. Burada bahsedilen konu hakkında bilgi sahibi misiniz? Hayrullah Mahmut Özgür’ün herhangi bir ortama çağrılması kendisinin ailesinin şeceresin anlatılması bazı konular hakkında bilgi verilmesi. Veya basını dikkatle takip ettiğiniz anlaşılıyor bu konu Kıvanç Değirmenli’nin yazısını görüp kendisiyle tanışmak istenildiğine göre bu konu dikkatinizi çekti mi bu konuda bir açıklamada bulunur musunuz?”

Sanık Levent Ersöz:”Şimdi kendi bulunayım efendim kendisini Kıvanç Değirmenli’nin yazısı üzerine çağırdığım ve tanıştığım doğrudur. Ancak kendisinin resmi hiçbir kimliği söz konusu değildir. Ve jandarma genel komutanlığına istihbarat başkanı olarak veya jandarma genel komutanı olarak resmi hüviyeti olmayan bir kişiye bahsettiği ve içindeki yazının içerisi çok gizem dolu. Böyle bir brifingin verilmesi mümkün değildir. Mantıklı da değildir. Biz böyle bir şey de vermedik. Böyle bir bilgi de vermedik. Ve tekraren şunu söylüyorum. Eğer öyle olsa idi jandarma genel komutanlığı bilgisayarlarında hazırlandığı intibahını veren belgeler diye iki gün önce arz ettiğim belgelerin içerisinde yazarlar diye bir liste vardır dikkat etmişsinizdir. O listede star gazetesinin içerisinde birinci öncelikli hiçbir yazar yoktu. Hayrullah Mahmut da diğer öncelikler içerisinde geçen olan bir kişiydi. Şimdi hem bu konu hem resmi bir hüviyetinin

37

Page 38: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:38

olmaması düşünün ve siz gelecek resmi bir kuruluş ona bir gizemli bir brifing verecek. Böyle bir şey söz konusu olamaz. Muhatabı ben değilim. Ancak şunu tekrardan ifade edeyim. Bu konuda benim bilgim yok ama kesinlikle de inanmıyorum jandarma genel komutanlığında kendisine böyle bir brifing verildiğine inanmıyorum. En azından benim dairem olarak istihbarat başkanlığı olarak böyle bir brifing hiç kimseye verilmedi rektörler dahil olmak üzere.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Peki. İsmail Yıldız ile görüşmeyi komutanınız Mehmet Şener Eruygur’un emriyle yaptığınızı beyan ettiğinize göre görüşme konusunun görüşülen mevzuları komutanınıza arz ettiğiniz anlaşılıyor.”

Sanık Levent Ersöz:”Doğru, doğrudur.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bunu ne şekilde yaptınız. Yazılı bir doküman haline

getirip mi yoksa sözlü olarak mı yazılı bir dokümansa bunun örneği nerede bulunur nerede saklanır bu konuyu açıklar mısınız?”

Sanık Levent Ersöz:”Aslında bunları açıklamıştım yani hem savunmamda hem az önceki konuşmalarımda ama ben tekraren ifade edeyim. Bu kayıtlar normal deşifre edildikten sonra metne döküldükten sonra sırasıyla imzalayıp yani çözümünü yapan teknik personelin imzasını müteakip ilgili şube daire başkanı ben kurmay başkanı yani komuta kademesi sırasıyla takip edilerek jandarma genel komutanlığına çıkartılır. Jandarma genel komutanı bazı durumlarda okur bazı durumlarda özetlememizi ister. O da kendisinin program durumuna göredir. Düşünün ki koskoca bir jandarma genel komutanı ülkenin yüzde 92’sinin emniyet ve asayişinden sorumlu ayrıca birçok görevi var. Her dokümanı okuyup da veya kendisinin bizzat üzerinde çalışması söz konusu olamaz. O nedenle bazen kendisine özetleriz. Bazen de derdi ki bırakın ben bi inceleyim ondan sonra size bunu tekrardan geri veririm. Bıraktığım anlarda oldu evrakı tekrar aldığım zamanlarda oldu. Bu şeklidedir yani hepsinin orijinal imzalı metinler vardır o yüzden ısrarla ta başından beri vurguluyorum. Bu metinler orijinal metinler değildir. Dün iki gün önce tekrar ifade ettim. Mustafa Balbay ile ilgili yedi ayrı belge, Kıvanç Değirmenli ile ilgili altı ayrı belge yani akıllara ziyan. İstihbarat başkanlığı gibi bir yerde devletin resmin bir kuruluşunda siz bir kişiyle ilgili aynı konuşmayla ilgili birkaç tane belge yaratacaksınız. Bu böyle bir şey söz konusu değil. Çalışma esasımız budur yani deşifre edilir yazılı hale getirilir. Çıkartılır arz edilir getirtilir. Başlangıçta bendeydi daha sonra da mali teknik dairenin bilgi destek şubesine teslim edildi çünkü içerisindeki bilgilerin araştırılıp takip edilmesi açısındandı. Oralarda burada tekrardan ifade etmek istiyorum belki ileriki sorularınızda da vardır. Bize verilen bir takım istihbarı bilgiler mevcut iken bunların hepsi göz ardı edilerek sadece ve sadece malum parti ve iktidara yönelik olan kesimler içerisinden böyle cımbızlanarak metinler oluşturulmuştur. Böyle bir şey söz konusu değil. İlk kez gelen bir insan, hangi mantıkla kalkıp size tanımadığı bir kişiye gelinde beraber olalım şu hükümeti bir devirelim şunları şu partiden koparalım. Bunu kimse diyemez. Yani benim bir darbeci zihniyetim olsa, desem ki İsmail gel şöyle bir darbe yapalım o zaman bana bunları açıklayabilir. Ama benim görüşmelerim içerisinde onu hukuk dışına itecek veya onun böyle bir cesaret alarak ta bana bu tür ifadelerde bulunması mümkün değil. Onun için ısrarla söylüyorum oradaki ifadeler tamamıyla değiştirilmiştir. Aynen Özden Örnek günlüklerindeki gibi. Arz ettim kiminin altı çizilmiş, kimi çizilmemiş altına orijinal denilmiş orijinaller denilen yere bakıyorsunuz kırmızı ile yazılmış. Oturmuşlar Özden Örnek jandarma genel komutanı kara kuvvetleri komutanı AKP, hükümet, meclis, bu kelimeleri içerisinden çekerek kırmızıyla renklendirerek yazmış olabilir mi? Onun için Sayın savcım tekrar söylüyorum. Böyle bir durum söz konusu değil. Çalışma esasımız da budur.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet ben savunmanızı dinledim yazılı olarak da verdiniz onu da okudum o yüzden sorularıma yani çerçevesine yönelik kısa cevaplar verebilirseniz çünkü diğerlerini zaten biliyoruz. İsmail Yıldız’a ait komutana arz ettiğiniz metin bir özet metni miydi yoksa görüşme tamamı mıydı bunu hatırlıyor musunuz?”

38

Page 39: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:39

Sanık Levent Ersöz:”Görüşmenin tamamı arz edilir. Yani içerisinden böyle çekilerek alınmaz. Tamamı deşifre edilir ve arz edilir. Onun için komutan zamanı uygunsa dinleyebilir değilse var mı bana aktarabileceğiniz bir bilgi çünkü ilk kez tanıdığı yazılan bir yazı o dönemde jandarma genel komutanının güneydoğudaki uygulamalarına yönelik bir yazı. Şimdi komutan bu konuyu araştırmanızı emretmiş sizde götürüyorsunuz. Bununla ilgili olan bir konu var mı? Veya bu şahsın genel yapısı ne? Çünkü biz gazetecileri hiçbir zaman siyasi görüşlerine, mensup oldukları ideolojiye göre değerlendirmedik. Ve her zaman için Türk Silahlı Kuvvetlerine karşıdır, değildir demedik. Ve ben bunu bir gazeteciyle yaptığım görüşmede çok açık ve net ifade ettim. Yani bize bağlıdır değildir bize karşıdır böyle bir şey söz konusu değil. Sadece ve sadece, elindeki kalemle mevcut olduğumuz aidiyetimiz olan kuruma karşı herhangi bir saldırıda bulunup bulunmaması esasıdır. Komutana ben o belgenin tamamını arz ettim.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet, Şener Eruygur’dan ele geçirildiği iddia edilen bir belge var. Bu İsmail yıldız ile “

Sanık Levent Ersöz:”Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Yaptığınız 5 Kasım 2003 görüşmesinden çıkarılan

temalar isimli bir belge. Bu belgeyi gördünüz mü?”Sanık Levent Ersöz:”Klasörlerde gördüm efendim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Nedir bu belge hakkındaki beyanınız öz olarak.”Sanık Levent Ersöz:”Bizim tarafımızdan hazırlanmamıştır. Öyle bir tema çıkartmadık.

Doğrudan doğruya komutana görüşülen konuyu arz ettik. Bahsi geçen kişi hakkındaki genel değerlendirmemizi sunduk. Ondan sonra da kendisinin bize aktarmış olduğu bir konuyla ilgili olarak ikinci kez görüştük ancak bu görüşmenin sonunda da bize herhangi bir bilgi belge getirmedi tekrar ifade ediyorum o temalarla ilgili olan husus bizim tarafımızdan hazırlanmamıştır.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Çünkü burada sizin savunmalarınızın aksine bu sizin konuşmalarınıza hiç yer verilmeyerek yalnızca İsmail Yıldız’ın size anlattığı geniş olarak özetlenmiş ve bahsettiği konularla ilgili olarak da hangi bilgilerin temini gerektiği bu bilgilerinin nasıl kullanılacağı, kullanım zamanı konuları ile ilgili bir plan çalışması yapıldığı görülüyor. Böyle bir çalışmanız oldu mu?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır efendim olmadı.”Naip Hakim Hüsnü Çalmuk:”Başkanım bir 5 dakika ara verebilir miyiz?”Duruşmaya kısa bir ara verildi.Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Sanık Levent Ersöz tekrar huzura alındı.Telekonferans yoluyla çapraz sorgusuna devamla.Mahkeme Başkanı :”Savcı bey buyurun.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Yine sizin savunmanızla aynı sırayı takip

ederek sorularımıza devam ediyoruz. Tuncay Özkan’la yapılan görüşmeye ilişkin olarak siz böyle bir görüşmenin olmadığını söylüyorsunuz. Tuncay Özkan’da aynı şeyleri söylüyor ve hatırladığınız kadarıyla kendisiyle 30 Ağustos resepsiyonunda karşılaştığınızı ve ayaküstü sohbet ettiğinizi onun dışında hiçbir karşılaşma ve irtibatınızın olmadığını beyan ediyorsunuz.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet efendim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Şimdi ben size birkaç tane belge göstereceğim

bunlar jandarma istihbarat komutanlığı tarafından kullanılan belgeler midir, bize bir bilgi verebilir misiniz? Kamerayı yaklaştırabilir misiniz.”

Sanık Levent Ersöz:”Peki. Üstündeki bröve şeklindeki arma Jandarma Genel Komutanlığının kullandığı bir armadır ama bunların hepsi yaratılma imkanı bilgisayarda yaratılma imkanı olan hususlardır. Yani özel bir tenkit gerektiren bir husus değil hakeza aşağısı da yani Mehmet Emin Karamehmet’le yapılan görüşme notu. Ya bu normal bir kapak kullanılan

39

Page 40: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:40

bir kapak yani herkesin yaratabileceği bir kapaktır. Önemli olan bunların içerisindeki bunların içerisindeki dokümanlardır. Bakın Sayın savcım istihbarat başkanlığı aşırı sağ faaliyetler şube müdürlüğü, rektörlerle olan toplantı bu şubenin hiçbir şekilde hazırlamayacağı bir dokümandır. Üzerindeki bröve bile eksiktir. Bakın.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Yazıcıdan çıkartıldığı için bu PDF dosyaları biraz silik çıkmış onun için bazı yerleri gözükmüyor. Dosyada siz bunları net olarak görebilirsiniz.”

Sanık Levent Ersöz:”Anladım da.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Yani üst hatları filan var yani normalde var.”Sanık Levent Ersöz:”İstihbarat Başkanlığı aşırı sağ faaliyetler şubesiyle fakir öğrenci

kontenjan miktarlarının hiçbir alakası yoktur ve benim dönemime de ait değildir.Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Aynı başlıkla biraz önce gösterdiğim başlıklara

benzer şekilde Tuncay Özkan’la 16 Aralık 2003 başlığıyla bir belge düzenlendiği anlaşılıyor.”Sanık Levent Ersöz:”Olabilir, olabilir.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Bu görüşmeyle ilgili ne siz kabul ediyorsunuz

ne Tuncay Özkan kendisi kabul ediyor.”Sanık Levent Ersöz:”Hayır, hayır böyle bir görüşmem yok ben ilk ifademde de aynı şeyi

söyledim görüştüğüm kişileri beyan ederken Tuncay Özkan’ın ismi yoktur sorguma bakarsanız görebilirsiniz:”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Siz Tuncay Özkan’la herhangi bir telefon görüşmesi yaptınız mı?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Size sabahleyin de sormuş olduğum telefon

numaralarından 532 367 25 02 Hayrullah Mahmut Özgür’de Levent Ersöz olarak kayıtlı İsmail Yıldız’da Lev er olarak kayıtlı Mustafa Abbas Yurtkuran’da da Levent Ersöz olarak kayıtlı olan numara. Bu numarayla 8 Temmuz 2004 saat 14:12’de 132 saniyelik Tuncay Özkan’ın aramasıyla gerçekleşen bir görüşmeniz var. Görüşmeyi siz mi yaptınız?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır, bu telefon Jandarma Genel Komutanlığına ait bir telefon mudur bu kime aittir? Benim dosyalarımın içerisinde sabahtan bana sormuş olduğunuz 17 adet telefon numarası ile ilgili bilgi mevcut değil. Yani bunlar başkalarının klasörlerinde geçenleri siz bana soruyorsunuz ama bunlarla ilgili ne bir arama kararı ne bir dinleme kararı düzeltiyorum ne iletişimin tespit kararı benim dosyalarımın içerisinde yok bu bile komutanlık santraline veya komutanlığın bir resmi telefonu olabilir. Ama ben görüşmedim. Ben Tuncay Özkan’la ifademde belirttiğim tarzda görüştüm onun dışında hiçbir görüşmem yoktur.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Yine sabahleyin belirttiğim 3124182115 İsmail Yıldız’ın rehberinde İst.D olarak kaydedilmiş Mustafa Abbas Yurtkuran’ın da Tuğgeneral paşa Levent Ersöz olarak kayıtlı olan numarayla Tuncay Özkan’a ait olan 532 236 76 71 nolu telefonla 11 Aralık 2003 saat 12:20’de 81 saniye, 19 Aralık 2003 10:32 75 saniye, 24 Aralık 2003.”

Sanık Levent Ersöz:”Yok hayır.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”09:33’de 33 saniye, 5 Nisan 2004’te 67 saniye,

12 Nisan 2004, 12:56’da 26 saniye, 12 Nisan 2004 13:26’da 96 saniye, 21.04.2004, 10:09’da 39 saniye, 17 Mayıs 2004 15:25’te 71 saniye, 21 Mayıs 2004 13:51’de 41 saniye, 28 Mayıs 2004 09:55’te 36 saniye, 2 Haziran 2004 16:43’te 62 saniye, 3 Haziran 2004 13:58’de 52 saniye, 16 Haziran 2004 13:29’da 40 saniye, 17 Haziran 2004’te 15:32’de 86 saniye, 30 Haziran 2004 15:41’de 71, 70 saniye olmak üzere 15 adet görüşme var bunlardan 17 Haziran 2004 ile 12 Nisan 2004 tarihindeki aramalar Ahmet Tuncay Özkan tarafından yapılmış diğer aramalar bu 312’li numaradan Ahmet Tuncay Özkan’a yapılmış. Bu görüşmelerden haberiniz var mıdır siz mi yaptınız açıklar mısınız?”

40

Page 41: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:41

Sanık Levent Ersöz:”Hayır ben yapmadım siz bana bu soruyu yöneltirken bir başka şahısta çıkan bir numaradan hareketle bu numaranın.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Evet”Sanık Levent Ersöz:”Bana ait olduğunu ifade ediyorsunuz. Bu numaranın öncelikle bana

ait olup olmadığını lütfen açıklayın. Yani Levent Ersöz adına kayıtlı mıdır? Veya Jandarma Genel Komutanlığı adına mı kayıtlıdır veya Ahmet, Mehmet adına mı kayıtlıdır? Ben böyle bir görüşme yapmadım Tuncay Özkan’la sadece karşılaştığım yeri söyledim o ayaküstü sohbetin dışında Tuncay Özkan’ı ne tanırım ne de görüşmüşlüğüm vardır. Ve bunu da Jandarma Genel Komutanlığından lütfen sorunuz Tuncay Özkan’ın Jandarma Genel Komutanlığı ile girişi, kaydı herhangi bir şeyi var mı sorunuz kayıtlarında vardır. Çünkü istihbarat başkanı olarak ben aynı zamanda karargahın istihbarata karşı koyma faaliyetleri tüm teşkilat çapında bu faaliyetlerden de sorumlu olan bir birimin başkanıyım. Ve bütün nizamiyelerin giriş çıkış kayıtlarını da doğru tutturulmasından sorumlu olan bir insanım. Ve onlarda bana karargahın emniyet subayı tarafından her 15 günde bir getirilir bende bakarım kimler gelmiş kimler gitmiş çünkü emirler vardır karargaha girmemesi gereken kişiler vardır veya iç takibi maksadıyla Genelkurmay Başkanlığının yasakladığı kişiler vardır. Bu anlamda kişiler giriyor mu girmiyor mu? Bunun sorumluluğu denetleme sorumluluğu öncelikle emniyet subayı arkasından bana aittir. Ben görevimi eksiksiz yerine getirdim onun için çok açık ve net söylüyorum. Diyorum ki Tuncay Özkan’ın Jandarma Genel Komutanlığı karargahını girişine ilişkin bir kayıt var mıdır? Olmadığı gibi bu telefon görüşmesi de kesinlikle bana ait değildir ve ben görüşmedim.”

Mahkeme Başkanı :”Savcı bey bu telefon numaralarının kaydı var mı? İsim var mı kimin adına olduğu?”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Jandarma Genel Komutanlığı ait telefon.”Mahkeme Başkanı :”Komutanlığa ait telefon.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”O dönem itibariyle kendisinin kullandığı

yönünde rehberlerde kayıtlar var o şekilde:”Sanık Levent Ersöz:”Rehberlerde kayıt hangi rehber?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”16 Aralık 2003 tarihinde Mehmet Emin

Karamehmet’le yaptığınız bir görüşme var. Bu görüşme sırasında şu şekilde beyanlarınız olmuş komutanımızın size selamı var kendisi yurtdışında kendisi ile görüşmemiz esnasında şunları size iletmemizi istedi. Tuncay beyle ilgili bunu Mehmet beyden beklemezdim dedi kendisi çok üzüldüler 1, 2 yıllık sıkıntıları paylaşmış sizlere yardımcı olmuş bir insan bazı çevrelerden bazı kişilerden size bir takım şeyler gelmiştir. Geldiğini de biliyoruz sonuçta bu bir vefadır. Ama bütün bunlara rağmen karşılıklı olarak iyi niyetin göstergesidir bu söylediğim konu yerine gelsin. Mehmet Bey beni hiçe saydı bu konuyu kendisine aktar umarım bu konunun telafisini yapar dedi diyor. Karamehmet’te ben bu konuyu size şöyle anlatayım Tuncay beyin bizimle bir kontratı var bizimle değil de ayrı bir şirketle Tuncay beye çok baskılar geldi ben öyle baskılara şey yapacak değilim. Başbakan bizim televizyona hiç gelmedi çok söyledik ama olmadı beyanat vermiyor. Buna rağmen biz Tuncay beye bir şey yapmadık borçlarımız var kısıtlamaya gitmemiz lazım onun maliyeti vergiler dahil 9 Milyon dolar bu televizyona geliyor bundan önce 7 Milyon dolardı arkadaşlarla konuşurken bunları biraz indiremez misinizi demişler o da ben ayrılıyorum demiş. Ben yoktum Cuma günü geldim Türkiye’ye ben arkadaşlar bir konuşayım dedim sonra siz telefon açtınız konuştum ben arkadaşlarla bir konuşayım dedim sonra siz telefon açtınız konuştum. Biz anlaştık ayrılıyoruz ücretini kesmedik program için ücreti devam ediyor. Yerine kimseyi almadık ondan sonra ne Başbakan ne bakanlardan teklif gelmedi yine söylüyorum yerine de hiç kimse alınmadı. Siz Karamehmet’le bu telefon görüşmesi yaptınız mı daha önce görüşmeden önce?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır. Oradaki telefon görüşmesi bir başkasına ait konuşmanın metninin içerisinde yazıyor mu Levent Ersöz aradı diyor mu? Değil oradaki konuşma akışı

41

Page 42: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:42

içerisinde kiminle konuştuysa onu ifade ediyor yani ben Jandarma Genel Komutanından direk olarak 2 konu için emir aldım. Karamehmet’le lütfen görüş bu biraz evvel Karamehmet’e söylediğim hususları özelikle dikte ettirdi. Bir de Ergün Poyraz’a para ödenmesi ile ilgili olan konu. Ancak Karamehmet’le Tuncay beyin durumunu görüştük fakat öbür konuyu arz edemedik konuşamadık kendisiyle ve ben bunu Kurmay başkanıma ve Genel komutanıma arz ettim bilahare Nuray Başaran geldiğinde Ergün Poyraz’la ilgili olan konuyu ifade ettim. Bu çok açık orada ifade bana ait değildir.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Yine evet:”Sanık Levent Ersöz:”Ben telefon etmedim:”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Yine sizin beyanınız size nasıl geldi

bilmiyorum:”Sanık Levent Ersöz:”Davetler, davetler bakın:”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Evet”Sanık Levent Ersöz:”Davetler bizim tarafımızdan ben başkan olarak benim tarafımdan

yapılmaz yapılmadı. Komutanlık sekreterliği tarafından komutandan istenen randevu veya bana yönlendirilecek olanlar onun sekreterliği tarafından alınıp gönderilmiştir. Beni arayan şahıslar doğrudan doğruya istihbarat başkanlığı sekreterliğini arayıp randevu istemiştir. Veya ben görüşeceğim kişiyi sekreterlik kanalı ile çağırmışımdır. Böyle bir şey söz konusu değildir Tuncay Özkan’la, Karamehmet’le kesinlikle görüşmedik. Karamehmet kendi ifadesinde bir kez de telefonla görüştüğünü ifade ediyorsa da hayır görüşmedim bunu net olarak ifade ediyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Siz devam ediyorsunuz, size nasıl geldi bilmiyorum programda ücretsiz çalışırım demiş Karamehmet, onu da bizim arkadaşlar kabul etmediler. Siz, komutanımız söyledi telafisi olabilir diye kendisinin söylemesine rağmen hiçe saydınız konu tamamıyla özel burada kalacağına inandığımız için. Diyorsunuz daha sonra devamında da.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Siz bir kez daha düşünün gerekirse o

vatandaşı bir kez daha çağırın nedir bu diye kendisi sever veya sevmezsiniz diyorsunuz. Karamehmet, kendisiyle hiçbir şeyim yok kendisi ben ayrılayım dedi kendisine sorabilirsiniz. Sizde, ben kendisinin ayrılma gibi bir düşüncesi olmadığını öğrendim şeklinde beyanınız var.”

Sanık Levent Ersöz:”Çünkü komutanım söyledi:”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Bu beyanı, bu beyanı yani kendisinin ayrılma

yönünde bir düşüncesinin olmadığını size kim söyledi nereden öğrendiniz?”Sanık Levent Ersöz:”Komutanım söyledi ben başında ifade ettim savunmamda da yani

komutan bizim kendi adına yapacağımız konuşmalarda bizzat dikte ettirir yani özelikle söylemesini gerektirdiği ve söylemesini istediği hususları şunları, şunları, şunları söyleyin. Çerçevesini çizer ben o çerçeve dışına çıkmam, çıkamam. Ama hayır bu konuyla ilgili bir görüşün alın bakalım görüşlerini ne düşünüyor derse çerçeveyi çizmeyi bana bırakırsa ben yaparım bilmem anlatabildim mi? Bu konuda öyle gelişmiştir. Yoksa ve burada Jandarma Genel Komutanı da hiçbir zaman bir terör örgütünün lideri konumunda değildir ki ille de Tuncay Özkan’ı Mehmet Karamehmet şeye alsın işe alsın diye. Eğer örgüt lideri olsaydı o zaman zaten Tuncay Özkan Karamehmet’in yayından ayrılmazdı orda çalışmaya devam ederdi böyle bir mantık var mı efendim? Bana komutan ne dediyse ben Karamehmet’e aynısını ifade ettim Karamehmet’in ifadesinde de ne olup bittiği bellidir.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Siz Jandarma Genel Komutanı istihbarat daire başkanı olarak bir gazetecinin yeniden işe alınması veya alınmaması yönünde herhangi bir göreviniz var mıdır?”

Sanık Levent Ersöz:”Ben komutanın benim görev tanımım içerisinde şu vardır komutan tarafından emredilen hususları yapmak. Dolayısıyla komutanım şununla görüş dediği zaman

42

Page 43: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:43

hayır görüşemiyorum demek şansım var mıdır? Siz de askerlik yaptınız siz böyle bir durumla karşılaştığınızda size üstünüz, amiriniz emir verdiği zaman hayır ben bunu yapmıyorum diyebilir miydiniz?

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Size bu konuda.”Sanık Levent Ersöz:”Veya oradaki herkese soruyorum.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Size bu konu.”Sanık Levent Ersöz:”Yani askerlik:”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Yazılı veya sözlü bir emir verildi mi?”Sanık Levent Ersöz:”Verilmese niçin konuşayım efendim Karamehmet’le? Yani verildi ki

konuşuyorum ben ta başından beri hem savunmamda her defasında ısrarla üzerinde vurgulayarak şey yapıyorum yani kanuni mevzuatı da ortaya koydum. Kaldı ki ben resmi istihbarat ( bir iki kelime anlaşılamadı).”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Sözlü emir mi verildi? Sözlü emir mi verildi yoksa yazılı mı?”

Sanık Levent Ersöz:”Efendim bakın sözlü emirle şifahi emirle yani sözlü emirle yazılı emirin hiçbir farkı yoktur iç hizmet kanuna açıktır lütfen onun 6. veya 8. maddesi şu an hatırlayamıyorum emrin tanımına bir bakın.”

Sanık Levent Ersöz müdafi Av. Ali Rıza Dizdar söz istedi verildi:” Sayın Başkan müvekkilimi yoruyor Sayın savcılık 135’e göre yoruyor sürekli deminden beri aynı soruları soruyor baştan beri izah etti yazılı, sözlü emir emirdir dedi. Anlattı emirleri izah etti dönüyor dönüyor aynı konuyu yazılı mı söyledi sözlü mü söyledi? Artık bunun anlamı yok bu 135’e göre hasta yatağında ı demektir. Lütfen soruları doğrudan sorarken yasak soru sormasın:”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Sayın Başkanım, yazılı emir verildiyse kayıtları istetmemiz gerekir eğer sözlü verildiyse isteyemeyiz.”

Mahkeme Başkanı :”Yazılı sözlü dediniz sözlü dedi sözlü dedi sözlü dedi bitti:”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Hayır onu avukat bey niçin anlamak istemiyor

anlayamadım yani yazılı emir verilmişse kayıtlarda vardır ve ona göre isteriz. Yani Jandarma Genel Komutanı böyle bir emir vermişse yazılı emri isteriz o nedenle.”

Salonda söz almadan konuşmalar oldu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı :”Evet lütfen, lütfen, lütfen avukat bey:”Sanık Ahmet Tuncay Özkan müdafi Av. Ahmet Çörtoğlu söz almadan konuştu:”Israrla

oradaki ( 2-3 kelime anlaşılamadı) anlamak istemeyen iddia makamı. Sayın Başkanım ben söz almak istiyorum ( 1-2 kelime anlaşılamadı) şimdi geçiyor,hayır ben o konuyla ilgili değil ben başka bir şey diyeceğim.”

Mahkeme Başkanı :” Lütfen ama lütfen şu anda geçmesin lütfen.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Sayın Başkanım lütfen bölmeyiniz:”Mahkeme Başkanı :”O hepsini hayır efendim hepsini söz etsin o cevap verecek sizde

cevap vereceksiniz lütfen bölmeyelim, bölmeyelim:”Salonda konuşmalar oldu anlaşılmadı.Sanık Tuncay Özkan müdafi Av. Ahmet Çörtoğlu söz istedi verildi:”Hayır bölmemek için

istiyorum. İddia makamı biraz önce sorgudaki sanığa Tuncay Özkan’la ilgili yaptığı 15 telefon görüşmesini sordu. Bizim sorgumuz 25.12.2009 tarihinde Tuncay Özkan’la tamamlandı. Bize sorguda bu sorular sorulmadı bu belgeler verilmedi iddianame ve eklerinin içinde hiçbir yerde bu bilgi ve belge yok. Bunlarda bizim sorgumuzda sorulmadı ben savcılıktan iddia makamından bu sorduğu soruların dayanak belgelerinin iddianame ve eklerinin neresinde bulunduğunu bunu istiyorum.”

Mahkeme Başkanı :”Konu anlaşıldı, savcı bey o.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Excel belgesi halinde şeyleri var dijitalleri geldi

görüşme kayıtları.”

43

Page 44: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:44

Mahkeme Başkanı :”Nereden geldi savcı bey nereden geldi?” Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Tuncay Özkan’ın dijitallerinin içerisinde var

hepsi var.”Sanık Tuncay Özkan müdafi Av. Ahmet Çörtoğlu:”Hayır yok Nerde nereden ( 1-2 kelime

anlaşılamadı) Hayır yok böyle bir şey:”Sanık Tuncay Özkan söz almadan konuştu, anlaşılamadı.Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Telefon görüşme kayıtları var.”Sanık Tuncay Özkan müdafii Av. Ahmet Çörtoğlu:”Bakın söyleyin bize ( 1-2 kelime

anlaşılamadı).”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Telefon görüşme kayıtları Excel olarak.”Sanık Tuncay Özkan müdafi Av. Ahmet Çörtoğlu:”Sorguda sormadınız hangi klasörde

nerde?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Klasörü de var.”Sanık Tuncay Özkan müdafi Av. Ahmet Çörtoğlu:”Söyleyin hayır geçen de sorguda da

dediniz ki göstereceğim göstermediniz hiçbir şey.”Sanık Levent Ersöz müdafi Av. Ali Rıza Dizdar:”(2-3 kelime anlaşılamadı).”Salonda söz almadan konuşanlar oldu:”Yok, yok yok yalan beyan yok böyle ( 1 kelime

anlaşılamadı).”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Tüm Excel belgeleri getirtildi onların hepsinde

var.”Sanık Tuncay Özkan müdafi Av. Ahmet Çörtoğlu:”Söyleyin lütfen klasörün neresinde?

Sayın Başkanım, Sayın Başkanım lütfen iddia makamı ( 1-2 kelime anlaşılamadı) nerde olduğunu söyler mi?”

Mahkeme Başkanı :”Efendim tartışmayın:”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”532 236 76 71 numaralı telefonun kayıtlarına

açık baktığınız zaman bu numaraları görebiliyorsunuz.”Sanık Tuncay Özkan müdafi Av. Ahmet Çörtoğlu:”Peki bize niye sor, yok öyle bir şey:”Salonda söz almadan konuşanlar oldu:”Yok öyle bir şeyCumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Var”Sanık Tuncay Özkan müdafi Av. Ahmet Çörtoğlu:”Yok öyle bir şey bize niye sormadınız?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Var, göstereyim size:”Sanık Tuncay Özkan müdafi Av. Ahmet Çörtoğlu:”Bize niye sormadınız, bize niye

sormadınız o zaman?”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılamadı.Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Göstereyim size:”Sanık Ahmet Tuncay Özkan müdafi Av. Ahmet Çörtoğlu:”Bize niye sormadınız?”Mahkeme Başkanı :”Evet tartışma avukat bey lütfen, lütfen. Savcı bey nerede var bu,

bunlar nerde lütfen onu söyleyin bitsin konu.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Dijital veriler kayıtlar istediğimiz telefon

kayıtları TİB’den gelen kayıtlar:”Sanık Ahmet Tuncay Özkan söz almadan konuştu:”Neresinde neresinde yok öyle bir

şey.”Mahkeme Başkanı :”Daha sonra gelen kayıtlar mı?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”TİB’den gelen kayıtlar var dosyada mevcut

TİB’ten gelen kayıtlar:”Sanık Ahmet Tuncay Özkan söz almadan konuştu:”Sizin sorduğunuz çok ayıp 2002’de

ben Kanal D’deyim 2003’te Show TV’deyim (2-3 kelime anlaşılamadı)”Mahkeme Başkanı :”Bak gene başladınız, gene başladınız:”

44

Page 45: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:45

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”2003’ten itibaren görüşüyorsunuz 11 Aralık 2003’ten başlıyor. Kendilerine verebilirim yani.”

Sanık Levent Ersöz:”Benim kayıtlarımda da yok benim klasörlerimde de yok bunlar.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Bunları kendimiz inceleyerek çıkardık zaten

yok dijital, dijital ortamda Excel ortamında istememizin amacı bu TİB’den gelen kayıtlar içerisinde arama yaptırdığımız zaman bu numaralar rahatlıkla çıkabiliyor bilgisayarımızdan.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan müdafii Av. Ahmet Çörtoğlu:”Lütfen klasörün neresinde olduğunu söylesin iddia makamı hangi sayfada hangi dijitalde kayıtlı nasıl (2-3 kelime anlaşılamadı)”

Mahkeme Başkanı:" Nedir o kayıt ne zaman geldi onu söyleyelim de rahat etsin hangi ne zaman. Avukat bey bir dakika lütfen.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Başkanım Tuncay Özkan’ın telefon kayıtları.Sanık Tuncay Özkan müdafii Av. Ahmet Çörtoğlu:”Hani nerede?”Sanık Tuncay Özkan söz almadan konuştu anlaşılamadı.Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Yani mahkemenizde mevcut olan kayıtlar. 532

236 76 71 numaralı telefonun kayıtları.”Mahkeme Başkanı:" Efendim gelen kayıt. Gelen, gelen kayıtlar. Sizin olduğu iddia olunan

telefon numaralarına (1-2 kelime anlaşılamadı).”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Kendisi de kabul etti bu telefonun kendisine ait

olduğunu 76 71.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan:”Benim bir tane telefon numaram var 236 76 71 ben başka

telefon kullanmıyorum. (2-3 kelime anlaşılamadı). Bir saniye.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Evet bu numara zaten.Sanık Ahmet Tuncay Özkan:”Sayın başkanım, mahkeme heyetinin çalışmasını

engellemek herhangi bir şeyim yok. Bazen Ahmet Tuncay Özkan bazen sinirleniyorum. Sinirlendiğim zaman insanları kırmak için sinirlenmiyorum. Ama bakın burada bir şey ortaya çıksın ben 2003 yılının 11 Aralık’ından itibaren görüşme diyor, görüşülen telefon numarasının ne olduğunu söylemiyor. Ben burada sorguda bütün bunları açık niyet bütün hüsnü kabulümle yanıt verdim. 236 76 71 benim telefonum 1990’lı yıllardan itibaren başka telefon kullanmadım. Ev telefonu da kullanmadım o telefonu konuşarak yanıt verdim bütün numaralara. Sayın savcılık bunu kendisi için araştırmış, çıkartmış, koymuş. Kendisinin dosyasında yok bunları bana bunları benim sorgumdan sonraki yaptığı çalışmada kendisine özel yaptığı şey. Ben bu telefon konuşmasında niye konuştum ben bir tek şey söylüyorum. Ben hayatımda Levent Ersöz ile konuşmadım. İkinci şeyi söylüyorum hangi telefon numarası olduğunu söylerlerse o telefonun öyle yok efendim onun cebinde numarasından çıktı benim not defterimden çıkmış mı? Çıkmış mı Sayın savcı bey. Bende var mı bu kayıtta bir numara? Yok. Beni aramış bende aramışım neresiymiş jandarma genel komutanlığı. Ben haber müdürüyüm genel yayın yönetmeniyim medya grup başkanıyım beni aramıştır bende dönmüşümdür benim itiraz ettiğim şey o değildir. Benim itiraz ettiğim şey savcılık makamı saklayarak gizlenerek kandırmaya çalışarak aldatmaya çalışarak başka bir örnek hemen geldiği için söylüyorum. 16’sında yaptığın görüşme dediler. 17’sinde Mehmet Emin Karamehmet ile görüşme oldu dediler. Dedim ki bu görüşmenin olmadığını Mehmet Emin Karamehmet’in telefon kendisi görüşme tutanağından anlarsınız. Hayır dedi Mehmet Ali bey birde telefon konuşması var. Şimdi ortaya ne çıktı telefon konuşması yok. Mehmet Emin Karamehmet’in görüşme tutanağını okursanız bunun böyle olmadığını Nuray Başaran’ın kendisini bilgilendirdiğini onun üzerine Mehmet beyin bu konuşmada bunu söylediğini zaten anlıyorsunuz. Ama şimdi benim üstüme bir 16 Aralık diye bir şey yıkıp onun üzerinden böyle telefon konuşmaları gizleyerek saklayarak bulutlandırarak sizin kafanızı karıştırmaya çalışarak bana böyle gizli kapaklı tuzaklar kurarak komplolar oluşturarak yargılama yapılamaz.

45

Page 46: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:46

Ben iki yıldır burada her soruya yanıt veriyorum içtenlikle de yanıt vermeye devam edeceğim. Teşekkür ederim efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”16 Aralık 2003 tarihli görüşme içerisinde sizin bir beyanınız var Ali Müfit’in nasıl bir önem taşıyor şeklinde. Tuncay Özkan diyor ki Ali Müfit çok şey çünkü zaten elinde bir şey seçimden sonra çöplüğe dönüşecek. Seçimden sonra benim bile bir işime yaramaz. Seçimden sonra oraya verdiğim para teknolojik bir çöplük olacak. Ali Müfit buna hı, hı diyor. Ali Müfit’i sıkıştırmak gerekiyor. Yine ben sizden yardım isteyeceğim. Çünkü hem talebini karşılama noktasında bir merkez sağda ortak aday konusunda gereken şeyi yaratıyor. Mehmet Ağar tamam dedi. Mesut Yılmaz tamam dedi. Böyle bir ortak zemin yer alıyor öbür taraftan da diyor. Sizin olduğu iddia edilen görüşmenin devamında başkan olarak siz herhangi bir partiye gitme durumu var mı diyorsunuz. Tuncay Özkan da yok şu anda ortak aday olmak için uğraşıyor. DYP’ye girebilir. DYP’den ortak aday olabilir. Şimdi ben kendisine diyorum ki, ben kendisiyle yüz yüze görüşmedim. Daha korkmasın diye. Çünkü bu Recep Tayyip nedeniyle bundan korkuyorlar da. Dalan’ı konuşturdum. Bedrettin beyi konuşturdum. Sizde Bedrettin beyle konuşup bilgi alabilirsiniz. Bedrettin Dalan’a dedim ki git bununla bir konuş böyle bir şeye bizim ihtiyacımız var şeklinde beyanlar yer aldığı iddia ediliyor. Bununla ilgili olarak Tuncay Özkan’ın bu beyanları siz yapmadığım dediğiniz görüşmede Bedrettin Dalan ile görüşüyorsunuz diyor. Bedrettin Dalan ile görüşmeniz sizin de kayıtlarda çıkmış. Bu Bedrettin Dalan ile sizin yapmış olduğunuz görüşme ne şekilde gerçekleşti bunu açıklayabilir misiniz?”

Sanık Levent Ersöz:”Şimdi öncelikle bana bu okumuş olduğunuz konular gerçekte mevcut olmayan bir konuşmanın metinleri olarak bana soruyorsunuz. Olmayan bir şeyi ben size nasıl söyleyebilirim ki, evet Tuncay Özkan bunları söyledi.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Ben size onu sormuyorum Bedrettin Dalan ile nasıl görüştünüz görüşüyorsunuz veya daha önce görüşüyor muydunuz bunu açıklar mısınız?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır ama bakın şimdi Tuncay Özkan’ın hayır. Hayır. Ben bir kez görüştüm Bedrettin.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Ne zaman görüşmeye başladınız ne amaçla?”Sanık Levent Ersöz:”Kiminle?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Bedrettin Dalan ile.”Sanık Levent Ersöz:”Bedrettin Dalan da Tuncay Özkan da 16 Aralık diyorsunuz. Bedrettin

Dalan da 2004’ün içerisinde görüştüm. Ve nasıl görüştüğümü de savunmamda ifade ettim. Kaldı ki o savunmada ne Tuncay Özkan ile ne Karamehmet ile ilgili hiçbir husus yoktur. Ben ne dedim. bana çünkü mevcut olan hükümetle ilgili bir soru sordu. O sorunun cevabında hedefte kimler var dedi. Bende kendisine açıkça söyledim. Ne istiyorsunuz başkan Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihtilal mi yapalım. Onu mu istiyorsunuz dedim, hayır dedi. Bunun dışında da Bedrettin Dalan ile konuşmanın içerisinde ne darbenin d’si var, ne Tuncay’ın T’si var, ne Levent’in L’si var, yani şimdi siz olmayan bir belgeden yola çıkarak o onu söyledi ondan sonra da siz Bedrettin Dalan ile konuştunuz bak doğruymuş. Böyle bir şey olamaz ki.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Ali Müfit Gürtuna ile görüşme yaptınız mı?”Sanık Levent Ersöz:”Hayır. Olsaydı söylerdim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Turgut Altınok ile görüşme yaptınız mı?”Sanık Levent Ersöz:”Turgut Altınok ile ben görüşmedim. Benim mali teknik daire

başkanım görüşmesi var.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Bu görüşmeden haberiniz var mıydı?”Sanık Levent Ersöz:”O görüşmeden bilgim var.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Siz mi talimat verdiniz?”Sanık Levent Ersöz:”Kendisine ne şekilde geldi bilmiyorum ancak kendisi bana

bilgilendirdi bu konuyu görüşeceğini ifade etti. Hatta beraber görüşelim madem dedik çünkü

46

Page 47: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:47

bende tanımak istiyorum bir önemli bir şahsiyet. Ama benim başka bir işim nedeniyle ben görüşmedim. Kendisi görüştü.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Dosyada mevcut çözüm tutanakları var bunlarla ilgili olarak 24 Aralık 2003 tarihinde Turgut Altınok ile Hasan Atilla Uğur’un görüştükleri anlaşılıyor. 5.11.2009 tarihli 14. celsede sanık Hasan Atilla Uğur Keçiören belediye başkanıyla jandarma genel komutanı Şener Eruygur’un emirleri doğrultusunda görüştüğünü beyan ediyor. Bu görüşme sırasında.”

Sanık Levent Ersöz:”Doğrudur.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Ortamda bulunan telefon çalar parantez

içerisinde çözüm yapılırken böyle bir not düşülmüş. Görüşmeyi yapan albay telefonun karşı tarafındaki kişiye komutanım diye hitap eder. Bu sebepten albayın tek taraflı konuşması çevrilmiştir şeklinde parantez kapatılıyor. Albay olarak Hasan Atilla Uğur çözüm yapılmış komutanım emredin devam ediyoruz komutanım başkanımla görüşüyoruz komutanım. Ben birazdan geleceğim yanınızda evet komutanım anladım tamam. Komutanım emredersiniz sağ olun komutanım. Daha sonra da iç istihbarat başkanımızın da bilgisi var senin geldiğinden o da merak etmiş geldi mi gelmedi mi diye soruyor selamları var diyor. Turgut Altınok da sende selam söyle şeklinde görüşme içerisinde bir beyan var. Bu telefon görüşmesini siz mi yaptınız Turgut Altınok ile Hasan Atilla Uğur’un yaptığı görüşme sırasında.”

Sanık Levent Ersöz:”Onu hatırlayamam mümkün değil. Olmuş da olabilir ama bakın parantez içerisinde bir yorum yapılıyor. Bunu çözümleyen kim. Benim teknik elemanım olsa o albayın ordaki telefon konuşmasını o şekilde yazmaz. İkincisi iç istihbarat daire başkanı jandarma genel komutanlığının istihbarat başkanlığı MİT değil ki dış istihbaratı olsun. Bir tane istihbaratı var o da istihbarat başkanlığı. Yani bu kesinlikle jandarma tarafından çözümlenmiş bir görüşme metni değildir. Bunun üzerinde oynanmıştır.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Onu bir açıklayalım bu görüşmeler ADD genel merkezinden Disk’in muhtelif görüşmeler-1 ses dosyaları isimli klasör içerisinde Turgut Altınok. Mvp isimli 53 dakikalık ses dosyası olarak ele geçirilmiş ve bunu polisler çözmüşler. Bu çözüm polislere ait.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet e doğru (1-2 kelime anlaşılamadı)”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Ses dosyası olduğu beyan ediliyor bu

tutanakta.”Sanık Levent Ersöz:”Hayır benim söylediğim doğru o zaman yani.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Ses dosyasını polisler çözmüşler.”Sanık Levent Ersöz:”O zaman onlara sorun nasıl iç istihbarat öyleymiş veya böyleymiş.

Ben böyle bir şey (1 kelime anlaşılamadı)”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”İşte bu çözümün içerisinde bu şekilde beyan

var bunu siz mi yaptınız diye soruyorum bir. İkincisi sizin bir takım teknik dinlemeler iletişim tespit yaptığınız yolunda iddialar var. Bunlarla ilgili olarak dosyaların bir kısmında işte İ. Melih Gökçek, Nuray Başaran, Cüneyt İlsever gibi kişilerle ilgili telefon kayıtları ve bunların tapeleri ele geçirilmiş klasör 186 sayfa 213 ve devamında var. Bunlarla ilgili olarak.”

Sanık Levent Ersöz:”Klasör 114’de de koymuşsunuz. Onları da benden ele geçirilmiş gibi göstermişsiniz.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Bunlarla ilgili olarak sizin. Yok sizden ele geçmemiş bunlar Ahmet Hurşit Tolon’dan ele geçmiş.”

Sanık Levent Ersöz:”Ama iddianamenin her yerinde Sayın savcım iddianamenin her yerinde Levent Ersöz’den ele geçirildi diyorsunuz. 114’ün dizi pusulasına yazdığınızda Levent Ersöz’den ele geçirilen belgeler diyorsunuz.”

47

Page 48: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:48

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Soru sorumu dinler misiniz? Ahmet Hurşit Tolon’dan ele geçirilmiş. Ve bunlarla ilgili olarak siz herhangi bir teknik dinleme kararı aldınız mı böyle bir talimatınız oldu mu bu kişileri dinlemekle ilgili?”

Sanık Levent Ersöz:”Benim teknik takip kararı alma yetkim mi var. Teknik takip kararını alan makam bellidir ve jandarma genel komutanlığı istihbarat başkanlığının böyle bir talebi olamaz. Buna yetki ve sorumluluğu yoktur.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Sizin izniniz olmadan mı dinlenmiştir bu şahıslar?”

Sanık Levent Ersöz:”Nasıl?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Sizin izniniz ve haberiniz olmadan mı

dinlenmiştir?”Sanık Levent Ersöz:”Öyle bir dinleme yoktur. Kim dinlediyse onu bulun. Yani siz orada

dosyada çıkan ADD genel başkan odasında veya genel sekreterinin odasında çıkan bir CD’den yola çıkarak bunu bir teşkilata nasıl mal edebiliyorsunuz. Onun için ben dün evvelsi günkü raporlarda sordum görev nedir görev bu konuşmayı kim yapmıştır ne zaman yapmıştır hangi numarayla yapmıştır kim dinlemiştir bu aynen falcılığa benziyor. Yani orada çıktı.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Şunun için soruyorum lütfen dinlerseniz şunun için soruyorum. Bu görüşme içerisinde Turgut Altınok ile Hasan Atilla Uğur’un yaptığı görüşme sırasında albay olarak çözümlenen Hasan Atilla Uğur sakın bunları da unutma. Bu Tahir diye bir Ş nokta var Tahir basın müdürü Tahir ne o. Turgut Altınok İHA’dan da Tahir ha. Albay İHA’dan. Bu herife kesin çok dikkat et. Bak bu herife çok dikkat et. Bu herif senin bir numaralı düşmanın. Ben sana diyim. Bu herif Melih’in bir numaralı adamı. Doğru. Ama çok iyi adam. Az buz değil araştırdım diyor Turgut Altınok. Klasör 186 sayfa 213’de bilgi notu 6.12.2003 img yani Melih Gökçek’in dinlenmesi olduğu anlaşılıyor. Tahir diyor, parantez açmış 532 323 30 23 isminde bir şahıs. İMG’yi arayarak TRT2’deki programdan sonra diye devam eden bir bilgi notu var. bu dinlemelerden bu çözümlerden sizin haberiniz olmaması mümkün müdür?”

Sanık Levent Ersöz:”Böyle bir şey olması mümkün değil. Çünkü zaten söylediğiniz ses dosyasını çözen polis belgeyi tanzim eden polis siz şimdi kalkıp jandarmadan soruyorsunuz bunu bu mümkün değil ki. Yani eğer konuşmasını yaptıysa o albayım yaptıysa bunun konuşmasını ona sorun bakalım yaptı mı yapmadı mı veya o mu dinledi. Bakın mali teknik daire başkanlığının gayri yasal olarak jandarma genel komutanlığı istihbarat başkanlığının hukuk dışı yasa dışı bir dinleme imkan kabiliyeti olmadığı gibi yapmamıştır. Ve siz ıslak imza denen o olayda bile aynı şeyleri yazdığınız için ben evvelsi günkü incelememe onların raporlarını bile koydum yapmayın ya. Bu kadar da yani olmaz ki, bu falcılıktan başka bir şey değil. Onda çıktı o öyle söylemiş dolayısıyla bunu siz hukuksuz dinlediniz. Yani her türlü yetki elinizde araştırıp bulun. Bulmadan somut bir maddi delile dayanmayan sadece yoruma dayanan bir evrakla siz beni bu şekilde suçlayamazsınız. Veya koskoca bir teşkilatı suçlayamazsınız. Ve bu şekilde de terör örgütü diyemezsiniz. Jandarma genel komutanlığı bir terör örgütü değildir yapmayın. Bunun muhatabı olarak o albaya sorunuz.”

Mahkeme Başkanı:" Sakinleştiniz mi? Sakinleştiniz mi?”Sanık Levent Ersöz:”Siz bana hiçbir zaman savcılık olarak ifadesini aldığınız.”Mahkeme Başkanı:" Efendim sakinleştiniz mi? Sakin lütfen sakin olunuz.”Sanık Levent Ersöz:”Cem Uzan’a sorgu sorusunda soruyorsunuz. Bunu hatırlıyor musun?

E şimdi bu sorgulamayla bu sorgulama arasında dağlar kadar fark var ona okuyorsunuz ha o da diyor ki hatırladım. Şimdi siz bana soruyorsunuz bu telefon konuşmasını sen mi yaptın. Ben astımla belki günde on defa konuşurum belki yüz defa konuşurum ben size ne dedim evet konuşmasından bilgim var dedim daha bunun ötesi yok. Ama onun içerisinde geçen bir konuşma metni polisler tarafından çözüldüğünü söyleyen sizsiniz. Ve 114. klasöre de bunları koymuşsunuz. Benimle hiç alakası olmadan benden ele geçirilmiş gibi koymuşsunuz. E şimdi

48

Page 49: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:49

her şey ortada yani bunu yapan dinleyen ortaya koyan çözümünü yapan aynı kişiler aynı kişiyle ilgili altı tane yedi tane belge yaratan aynı kişiler siz kalkıp bizi suçluyorsunuz efendim ya. Böyle bir şey yok. İç istihbarat diye de jandarmada bir teşkilat yok. Tek istihbarat başkanlığı vardır. Albayımın görüşmesinden de bilgi sahibiyimdir. Eğer albayım söylüyorsa doğru söylüyordur. Benim çünkü astlarıma olan güvenim tamdır hiçbir zaman hukuk dışı işlem yapmamışlardır ve illegal bir faaliyette de bulunulmamıştır. “

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Sizin baştan beri inkar ettiğiniz cumhuriyet çalışma grubu devre raporu 1 Aralık 2003 burada mahalli genel seçimler öncesi ortamın şekillendirilmesi başlığı altında Ankara da İ. Melih Gökçek ile R.T. Erdoğan arasındaki güvensizlik ortamından istifade edilerek Melih Gökçek’in saf dışı edilmesi ve Turgut Altınok’un DYP’ye angaje edilmesi diğer illerde aday şahsiyeti bazında benzer çalışmaların yapılması şeklinde bir karar alındığı görülmekte Turgut Altınok ile yapılan görüşmede de kendisine birçok istihbarı bilgiler verildikten sonra şöyle konuşmalar var. Valla başkanım, tabi hasbihal edelim diye ben görüşmek istedim. Hem de sana çok önemli şeyler söyleyecem. Turgut Altınok tabi komutanım. Albay, bu söyleyeceğim her şey off the record kesinlikle kayıt dışı. Seni çok sevdiğim için sevdiğimiz için bunları söyleyeceğim. Senin en büyük hedeflerinden bir tanesi bizce bence bu Melih denilen P’yi alt etmek olmalı. Yani bunu sakın aklından çıkartma. Turgut Altınok, evet, diyor. Siz bu şekilde konuşması yönünde astınız olan şahsa herhangi bir talimat verdiniz mi. Bu görüşmeyi böyle yapması yönünde sadece bilgi almak için mi çağırdınız adamı?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır. Böyle bir talimat hayır. Hayır hayır hayır efendim hayır bakın tekrar söylüyorum albayım orada ne demiş. Sizin okuduğunuza göre off the record demiş. Off the record diyen bir insan bu görüşmeyi kaydeder mi? Off the record diyen bir insan bu görüşmeyi kaydeder mi soruyorum size?”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Ses kayıtları mevcut yeniden çözümde yapılabilir.”

Sanık Levent Ersöz:”Ses kayıtları mevcutsa o zaman onu dinleyen bir başkasıdır. Kaydettiklerimizi biz açık yüreklilikle söyledik efendim. Artı sizin o söylemiş olduğunuz başından beri inkar ettiği dediğiniz ben olmadığı için söylüyorum inkar değil bakın siz hala bu varmış gibi konuşuyorsunuz. İddia makamısınız saygı duyuyorum ama buna varmış diyemezsiniz. İnkar etmiyorum ben, ben doğruyu söylüyorum o cumhuriyet çalışma grubu diye bir olay yoktur. Ve sizin bahsetmiş olduğunuz devre raporunun içerisinde ortamın şekillendirilmesi denen onların içerisinde bir slayt vardır ki Türkiye Büyük Millet Meclisinin içerisindeki milletvekilleri sayıları bile yoktur. Jandarma genel komutanlığı bir iş yaparsa tam yapar. Benim astım tam yapar. Benim karşıma çıkarttığı bir şey evrak eksik olamaz alnını karışlarım onun. Bende kesinlikle komutanıma hiçbir şekilde eksik evrak çıkartmam hatalı evrak çıkartmam. Benim askerlik anlayışım budur. Onun için bağdaştırmayın bize lütfen kimler yaratıyorsa onlardan sorun bunları. Albayıma da sorun ne konuşmuş ne konuşmamış ama off the record diyen bir insan mantık icabı der ki bunu ben kaydetmem. Kaydediyor olsa off the record diye söyler mi? Kendisi daha evvelden istihbarat grup komutanlığı yapmıştır. İstihbarat deneyimi fazla olan bir insandır liyakatli bir subaydır. Benim en tecrübeli olan bir daire başkanımdır. Kendisinin tanıdığı kişiler vardır. Yani insanları tanımak insanlarla konuşmak suç mu oluyor. Ben böyle bir emir vermedim. Onun da böyle bir şey söylediğine ihtimal vermiyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Yine bu görüşme içerisinde başkanım bu zor dönemde Allah nasip ederse ülkenin birçok şeyini kurtaracağız hep beraber, hep beraber. Turgut Altınok oldu abi bize de devletimiz adına her göreve sonuna kadar. Şeklinde söylüyor. Ve en son biterken de sık sık görüşelim kendine iyi bak bizim seninle görüşmelerimizden en yakınının dahi haberi olmaması lazım. Turgut Altınok olmaz, albay dikkatli bir taktik uygulamamız lazım bilgin olsun. Eyvallah Allah razı olsun kendine iyi bak şeklinde bitiyor.”

49

Page 50: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:50

Sanık Levent Ersöz:”Şimdi bu konuda ben size başka örnek vereyim. Bir başka örnek vereyim.”

Mahkeme Başkanı:" Ne soracaksınız savcı bey.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Yani bu talimatları kendisini verip vermediğini

soruyorum yani bu şekilde görüşmesi.”Mahkeme Başkanı:" Vermemiş bitti efendim tamam anlaşıldı.”Sanık Levent Ersöz:”Hayır ben böyle, ben böyle bir talimat vermedim efendim.”Mahkeme Başkanı:" Efendim tamam anlaşıldı konu buyurun savcı bey.”Sanık Levent Ersöz:”Ancak bir hususu burada vurgulamak istiyorum Sayın başkanım

bakın bu tür çözümlerde Kıvanç Değirmenci ile yapılan bir görüşme metni var. O görüşme metninde ben kendisine diyorum ki ketum ol. İfadeye eklenilen bir nokta var. diğer konularda da ketum ol dediği. Hayır benim çözümümde yok böyle bir şey. Ben sadece ve sadece jandarma genel komutanlığıyla görüştüğünü sen deşifre edersen veya duyulursa sen bir stratejik araştırma işi yapıyorsun zarar görürsün meselesi var. Ama oraya eklenerek iddianameye alınıyor ve diğer konularda da sanki başka bir konumuz var başka bir işbirliğimiz var bunu yapan kim efendim iddianameyi hazırlayanlar. Aynı şekilde çözümü yapan şimdi orada da bir takım laflar koyuyor. Arz ederim.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Aramalarda Jandarma Genel Komutanının 2003 yılına ait görüş ve randevu listesi bilgisayarda tutulmuş çıkmış. 30 Eylül Salı gününe ait bir görüşme var Eylül 2003 faaliyet programı şeklinde geçiyor. Burada Tuncay Özkan ve Mehmet Emin Karamehmet’in ziyareti bu tarih sizinde orada görevli olduğunuz döneme denk geliyor. Burada 16:30’da Tuncay Özkan ve Mehmet Emin Karamehmet’in Jandarma Genel Komutanlığına ziyaretinin planlandığı anlaşılıyor. Bundan haberiniz oldu mu?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır benim ilgim yok. Jandarma Genel Komutanının faaliyetlerinden haberi olmak gibi bir zorunluluğumda olmadığı gibi onu takip etme görevimde yok. Artı o faaliyet raporlarıyla ilgili olarak ne şekilde oynamalar yapılarak kimlerin klasörlerine ne yerleştirildiğini 2 gün öncede ifade ettim. Böyle bir şeyden bilgim söz konusu değildir. Yani özel sekreteri vardır özel sekreteri hazırlar o yapar.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bu faaliyet raporu ile bir. Evet, yani bunu teyit etmek açısından bir şey söyleyeyim Ferit İlsever ve Mehmet Adnan Akpınar’ın ziyareti şeklinde bir kayıt vardı ilgililerini sorduk ve bunun doğruluğunu teyit ettik. Bu faaliyet programlarının gerçekten orada planlandığı gün bir görüşme yaptıklarını beyan etmişlerdi. Siz Mehmet Emin Karamehmet ile görüşmenizde Tuncay Özkan'ın yayın grubunda tekrar görev alması hususunun Mehmet Şener Eruygur’un size olan bir sözü emri talimatı olduğunu bu nedenle bu şekilde söylediğiniz beyan ettiniz. Hâlbuki Tuncay Özkan böyle bir şeyin söz konusu olmadığını iddia ediyor burada çelişkili bir durumdur. Duruşmadaki beyanı bu şekilde kendisi.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet, Tuncay Özkan'ın.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Tuncay Özkan'ın kendisinin Şener Eruygur’dan bu

yönde bir talebi beyanı olmadığını söyledi, duruşmalardaki beyanını size aktarıyorum. Oysa siz Şener Eruygur’un size bunu söylediğini iddia ediyorsunuz burada bir çelişik durum ortaya çıkıyor bunu açıklayabilir misiniz?”

Sanık Levent Ersöz:”Çelişki diye bir şey söz konusu değil. Ben çelişki görmüyorum onun ötesinde 30 Eylülde eğer kendisi ve Karamehmet ziyaret ettilerse beraber etmişler diyorsunuz o zaman konu gündeme geldi gelmedi bilmiyorum. Ama bana emir verip de benim Tuncay Özkan'la görüşme yaptığımı iddia ettiğiniz tarih arasında 2,5 aylık zaman dilimi var. Jandarma Genel Komutanı 2,5 ay yatmış rüyasında görmüş ondan sonra mı hatırlamış bana emir vermiş Karamehmet’le görüş demiş. Nedir, kendisine nereden gelmiştir, gelmemiştir bilemem. Tuncay Özkan'ın talebimidir değil midir onu da bilemem. Kendisi orada cevap versin.”

50

Page 51: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:51

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Zaten o tarihte çıkartılması söz konusu olmaz yani 30 Eylül tarihinde birlikte geldikleri zaten geldiklerinin planlandığı yazıyor şu şekilde.”

Sanık Levent Ersöz:”Ama siz bana soruyorsunuz.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Tuncay Özkan ve Mehmet Emin Karamehmet’in

ziyareti.”Sanık Levent Ersöz:”O zaman onu Jandarma Genel Komutanlığından soracaksınız. Ben

bu konuda bilgi sahibi değilim kaldı ki ifademde açık ve net olarak söylüyorum aynı noktadayım ne kadar sorarsanız sorun hepsine tek tek cevap vereceğim, sağlığım müsaade ettiği süre içerisinde ölsem bile bu savunmayı tamamlayacağım cevap vereceğim sorularınıza, samimiyetle cevap vereceğim. Ama bana bu şekilde ilgisiz bir bağlantı kurmak yönünde lütfen sormayın. Yani 30 Eylülde gelmiş ben onun faaliyetinden haberdar olmam söz konusu değil ki.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Yani bunu soruyorum dosya da bu var.”Sanık Levent Ersöz:”Hayır Jandarma Genel Komutanı emir verdi diyorum Sayın Savcım.

Bunu ben size daha önce de ifade ettim, savunmamda da söyledim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bunu sormayalım mı yani bu şekilde muallâk kalsın

mı? Yani bu konu sizin bu konuda bir beyanınız olmasın mı? Dosya da vardı.”Sanık Levent Ersöz:”Hayır bakın muallâk, muallâk olsun diye demiyorum benim hiçbir

şeyden çekintim yok ve ısrarla diyorum istediğiniz her soruyu sorun ama.”Sanık Levent Ersöz müdafii Av. Ali Rıza Dizdar:”(2-3 kelime anlaşılamadı) aynı soruları

soruyor, aynı soruları soruyor.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Tamam ben sakin sakin heyecanlanmadan sakin sakin

sorularımı soruyorum.”Sanık Levent Ersöz:”Hayır bakın Savcı Bey lütfen.”Sanık Levent Ersöz müdafii Av. Ali Rıza Dizdar:”Sakin sakin aynı sorular.”Sanık Levent Ersöz:”Aynı soruyu 3. kez soruyorsunuz farklı anlamda.”Sanık Levent Ersöz müdafii Av. Ali Rıza Dizdar:”Dört, dört.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Emekli olduktan sonra başka bir konuya geçiyorum.

İsmail Yıldız ile bir defa daha görüştüğünüzü savunmanızda ifade ettiniz.”Sanık Levent Ersöz:”Doğrudur.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet, İsmail Yıldız ile emekli olduktan sonra telefon

irtibatınız devam etti mi ve şimdi ?”Sanık Levent Ersöz:”Hayır devam etmedi. Sayın Savcım sizden bir isteğim var lütfen

bakın şuanda kullanmış olduğum ilaçlar nedeniyle yoğun bir baskı beyin baskı altında onun için bana soracaklarınızı tek tek sorun. Ben size buradan o yüzden araya girerek cevap veriyorum onun için direk olarak sorun lütfen.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Peki, telefon görüşmenizi yapmadığınızı iddia ediyorsunuz. Ancak dosya eklerinde gerek bu dava gerek 1. davada telefon dökümlerinde 533 713 86 03 numaralı sim kartın rehberinde Tuğ Levent P. Olarak kayıtlı sanık İsmail Yıldız’ın ve eşiniz Muzaffer Ersöz adına kayıtlı olan 533 338 64 89 numaralı telefon arasında yine İsmail Yıldız’ın kullanımında bulunan 533 713 86 03 numaralı telefon arasında 17 görüşme olduğu anlaşılıyor bu Excel listesinde. Görüşmelerin 7’si sizin İsmail Yıldız’ı aramanız ve mesaj atmanız ile gerçekleştiği anlaşılıyor. Ayrıca yine İsmail Yıldız’ın kullanımında bulunan 533 713 86 03 numaralı telefonla aynı sim kartının rehberinde Levent Paşa1 ve Levent Paşa2 diye kayıtlı olan bu 1. iddianame eklerinde 30. klasör 212. sayfada ve sizin adınıza kayıtlı 505 691 91 66 numaralı telefon arasında 18 kez görüşme kaydı var bu görüşmelerin 3 tanesi sizin aramanız diğerleri İsmail Yıldız’ın aramasıyla gerçekleştiği anlaşılıyor. Bu somut veriler sizin telefon görüşmeleri konusundaki beyanınızla açık bir çelişki ortaya çıkardı bunu açıklar mısınız? Bu telefon görüşmelerini siz mi yaptınız?”

51

Page 52: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:52

Sanık Levent Ersöz müdafii Av. Ali Rıza Dizdar:”Sayın Başkanım buna itirazım var müsaade ederseniz itirazımı söyleyeyim. Sayın savcılık açmış olduğu iddianamede delilleri koydu, bende zaten savunmamda okuduğum bütün klasörlerin özetlerini size açıklayacağım ama bu davayla birleşmemiş olan 1. klasördeki delilleri koymadı. Koymadığı delillerle ilgili soru soramaz bu bir yasaklıktır, bu hukuki sisteme aykırılıktır. Şimdi ilk iddianamedeki delillerin filan klasöründeki filan deliller vardı. Ben buna doğru da cevap verebilirim yanlış da cevap verebilirim ben savunma olarak okumadığım bir şeye cevap vermek istemiyorum, cevap hakkımı saklı tutuyorum müvekkilime de diyorum ki; bunu cevaplamak zorunda değilsin bu kadar.”

Mahkeme Başkanı:" Değil, değil tabi değil.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Ancak bu davalar birleştirilme talepli açıldığı için iddia

makamı talip olarak.”Mahkeme Başkanı:" Efendim o konuda mahkeme karar vermediği için onlar buraya

aktarılmadı henüz.”Sanık Levent Ersöz müdafii Av. Ali Rıza Dizdar:”(1-2 kelime anlaşılamadı).”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Hayır CD’ler istendi Sayın Başkan karşılıklı olarak.”Mahkeme Başkanı:" Sadece bilgi mahiyetinde, bilgi mahiyetinde istendi yani şey olarak

istenmedi daha yasal.”Sanık Levent Ersöz:”Sayın savcım.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Savunmanıza göre Mehmet Şener Eruygur Mehmet

Emin.”Sanık Levent Ersöz:”Bir dakika müsaade eder misiniz? Bir dakika müsaade eder misiniz?

Avukatım söyledi ancak ben şunu ilave etmek istiyorum; o zaman İsmail Yıldız’ın hukuki durumunun değerlendirilmesinde benimle fiili bir irtibatının bulunduğuna ilişkin niçin bir tespitiniz yok, niçin bir tespitiniz yok. Benimle ilgili olan klasörde benim hukuki durumumla ilgili olarak niçin bir tespitiniz yok şimdi bana bunları soruyorsunuz bende açık yürekli cevap veriyorum İsmail Yıldız’la evet görüştüm. Niye görüştüğümü de söyledim o bina da onun bulunduğu bina ki ben yerine de bilmiyordum, Tunus Caddesindeymiş. Bir şirketi ziyarete gittiğimde yaptığım iş gereği baktım ki, Sesar’ın orada olduğunu belki siz inanmayacaksınız ama benim işim değil Sesar nerede oturur nerededir Cumhuriyet Gazetesi nerededir, Akşam Gazetesi nerededir. Ben bilmem hiçbirine de gitmedim kapısını çaldım yoktu sekreterinden telefon numarasını aldım ve aradım niçin aradım bir dostumu hukuki danışmanlık yapmak isteyen bir zatın Yeditepe Üniversitesinde çalışması nedeniyle böyle bir vatandaş hukuk fakültesinde var mı yok mu? Nasıl bir insandır yani onun dışında ben şahısla oturup da karşı karşıya gelmiş görüşmüş veya ona telefonda şöyle bir örgüt talimatı vermiş bunu böyle yapmış böyle bir şeyim söz konusu değil ki. Yani hiç ortada olmayan şeylerle ilgili olarak siz yeni tespitler yapıyorsunuz ve ondan sonra bana bunları soruyorsunuz.”

Mahkeme Başkanı:"Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Tabi yargılama sırasında telefon numaraları tespitleri

oluyor. Bunları tevsi tahkikat talebi olarak gerek sanıklar tarafından gerek iddia makamı gerekse mahkeme tarafında resen araştırılıyor yeni yeni deliller ortaya çıkıyor çıkartılıyor veya delillerin geçerlilikleri kontrol ediliyor bu da tabi bir durum.”

Sanık Levent Ersöz:”O zaman lütfen mailleri de araştırın mailleri de araştırın.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Savunmanıza göre Mehmet Şener Eruygur, Mehmet

Emin Karamehmet ile 2 konuda size görüşmeniz için emir vermiş. Siz ise savunmanızda topu topu iki konudan birisini unuttuğunuzu söylüyorsunuz size.”

Sanık Levent Ersöz:”Doğrudur doğrudur.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Tuncay Özkan'ın tekrar işe alınması ve Ergün Poyraz’a

yardım edilmesi konusunda Mehmet Emin Karamehmet ile konuşmanızı söylemiş.”Sanık Levent Ersöz:”Evet.”

52

Page 53: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:53

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bu çelişkili bir durum gibi gözüküyor toplam iki konudan birisine çünkü Nuray Başaran çağırma sebebiniz olarak Ergün Poyraz konusunu gösteriyorsunuz.”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır, ben çağırmadım Nuray Başaran’ı. İfademi lütfen iyi bakın ben çağırmadım kendisi benden randevu talep etti. Ve bende bunu komutanıma arz ettim. Ergün Poyraz konusunu da niçin görüşemediğimizi de ifade ettim ve kurmay başkanımın çağırmasıyla gittim görüşmem yarım kaldı ve komutanıma da kurmay başkanına da bu hususu ifade ettim tamam dediler. Ama Ergün Poyraz'ın konusu nereden geldi genel komutana ben bilmem ast olarak da size bunu kim söyledi komutanım bana söyler misiniz deme hak ve yetkisine sahip değilim siz Cumhuriyet Başsavcısına bunu sorabilir misiniz? Soramazsınız bu aynı şey hiyerarşik düzen içerisinde soramam mümkün değil ve Nuray Başaran kendisi bizden randevu talep etti. Ve yalan söylüyor bu kadın yalancıdır bu kadın bunu ben delilleriyle ortaya koydum ama siz hala siz diyorsunuz ki Nuray Başaran’ı sen çağırdın. Ben çağırmadın.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Hayır orada yanlış ifade etmiş olabilirim Nuray Başaran ile görüşmenizde Ergün Poyraz’a yapılan maddi desteğin devam ettirilmesini talep ediyorsunuz bu doğru herhalde.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet doğrudur, doğrudur.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet, burada Karamehmet ile yaptığınız görüşmede

unuttuğunuz için Nuray Başaran ile yaptığınız görüşmede gündeme aldığınızı söylediniz.”Sanık Levent Ersöz:”Doğrudur, doğrudur.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Peki bu konu hangi askerlik görevi ile ilgilidir bunu

açıklayabilir misiniz? Ergün Poyraz'a maddi desteğin sürdürülmesi konusu sizlerin hangi askerlik görevinize dâhildir?”

Sanık Levent Ersöz:”O zaman lütfen Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanun ve Yönetmenliğini açınız emrin tanımını bir daha okuyunuz, bu emir yazılı emir şifahi emir hukuka uygun mudur değil midir lütfen ona bir bakınız ve görev tanımı formlarına bakınız Jandarma Genel Komutanının vermiş olduğu diğer görevleri yerine getirirler başkan olarak bana sadece Ergün Poyraz ile ilgili değil Mustafa Balbay’la da görüş demiştir, Tuncay Özkan’la da görüş demiştir veya Nuray Başaran’ın randevu olayını benden talep ettiği randevusunu ben gidip komutana arz etmişimdir görüş demiştir. Bunun Ergün Poyraz’la diğerleriyle görüşmesi arasında ne bir fark var efendim. Hiçbir fark yok ben askerim ben 30 yıl şerefimle hizmet ettim tek bir ceza ikaz bile almadım bunu sorun genelkurmaydan da sorun Jandarma Genel Komutanlığından da sorun. Ben emirler hilafına hareket etseydim o zaman burada da olmazdım bunu çok açık ve net söylüyorum, emirler hilafına hareket etseydim burada olmazdım. Çünkü siz beni bu iddianameye emirle dâhil ettiniz.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Mehmet Emin Karamehmet ile görüşmenizde kendisine genel komutanınızın taleplerini ilettiğinizi savundunuz ve kendisine herhangi bir baskı ve yönlendirmede bulunmadığınızı beyan ettiniz.”

Sanık Levent Ersöz:”Doğrudur.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Aslında kendisinden bazı taleplerde bulunacağınız yani

ricacı konumunda olduğunuz bir kişiyi makamınıza çağırıyorsunuz ve bunları söylüyorsunuz sadece bir bu bir baskı oluşturmaz mı?”

Sanık Levent Ersöz:”Baskı oluştursaydı bu örgüt talimatı sizin düşüncenize göre örgüt talimatı olurdu ve Tuncay Özkan tekrardan işe dönerdi. Bunun bir baskıyla alakası söz konusu olamaz, yani komutan kendisinden bir ricada bulunuyor sizin bir arkadaşınız bir başkasından sizin ricada bulunmanızı istediği zaman size baskı yapmış mı oluyor. Yani bu dilektir bir teminidir yani Mehmet Bey’e söyleyin ya bunu bir defa daha düşünsün belki ben onu orada farklı ifade etmedim. Bana defterime not aldığı şeklinde ifade ettim ama sert söylemiş olabilirim. Bu benim askerlik yapımda olan bir şey ama kesinlikle ne yönlendirme ne baskı böyle bir şey söz konusu

53

Page 54: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:54

değil ben amirimden aldığım emri yerine getirdim ve kesinlikle de hukuka aykırı bir emir değildir. Çünkü görev tanımımda da mevcuttur, aldığım emri yerine getirmezsem suç işlerim görev ve sorumluluğumun bilincindeyim yerine getirdim sonuna kadarda söylüyorum. evet bana emretti bende yaptım.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet bu görüşme konusunda son bir sorum olacak. Bu görüşmede siz Nort Petrolyum işinden bahsediyorsunuz ve bu konuyu Mehmet Emin Karamehmet’e soruyorsunuz bu kredi alacağı bir yabancı şirket veya konsorsiyum her neyse böyle bir. Bunu nereden öğrendiniz Nort Petrolyum işinden.”

Sanık Levent Ersöz:”Basından öğrendim çünkü ben istihbarat başkanıyım benim bir açık kaynak değerlendirme merkezim vardır. Her gün sabahleyin Jandarma Genel Komutanlığında basın şubesiyle beraber bu faaliyetler bunlar taranır. Bir takım önemli bilgiler normalde bir arz şeklinde çıkartılır, yani insanın bir basından bir konuyu takip etmesi bile suç oluyorsa artık bırakın hiçbir şeyi sormayı bende cevap vermeyeyim o zaman yani basından öğrendiğim bir konuyu bile siz altında başka bir şey arıyorsunuz anlam arıyorsunuz. Şimdi Nort Petrolyum bakın efendim Nort Petrolyum’la ilgili.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bunu şunun için soruyorum çünkü Tuncay Özkan'la yaptığınız iddia edilen görüşme bu konuyu Tuncay Özkan size anlatıyor gibi gözüküyor sanki bir gün öncesinde Tuncay, tamam yani o konuyu açıklama.”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır, hayır görüşmedim ki görüşmedim efendim bakın Nort Petrolyumla Sayın Savcım bakın Nort Petrolyumla ilgili olarak bundan daha iki üç evvelsinden yine programlar vardı yine basın haberleri vardı. Bunları mı Tuncay Özkan bana anlattı.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet başka bir soruya geçiyorum. Nuray Başaran ile görüşmeniz burada sizin şöyle bir konuşmanız var.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Sizden özel bir ricamız var Ergün Poyraz’a grubun bir

katkısı vardı şuan onu kestiniz sıkıntınızı biliyoruz Tuncay’a demişsiniz ya yüzde 50 indirelim diye onu Bu rakama çekerek o ödemeyi devam ettirirseniz sizden özel ricamız bu konuyu sağlarsak gerçekten iyi olacak ki sürekli olarak dik duran bir arkadaşımız, mücadelelerini biliyorsunuz şahsı da tanıyorsunuz öyle kirli işlere konu olmayan bir çocuk. Bu konuda sizden yardımınızı istiyorsunuz o Nuray Başaranda tabi olur peki diyor. Sizde ben bu işi oldu gözüyle bakıyorum öyle değil mi. Şimdi burada Ergün Poyraz'a grubun bir katkısı olduğundan, onu kestiklerinden ve bunun devam etmesi için ricacı olduğunuzdan bahsediyorsunuz bu konu nedir ne katkısı yapılıyordur bu konuyu açıklar mısınız?”

Sanık Levent Ersöz:”Şimdi efendim bunu Mehmet Şener Eruygur’a bir başka emekli komutanımız göndermiş kendisini, ne kadar ne verdiğini grubun bilmiyorum. Ama Tuncay Bey’e söylenilen yarısını verin meselesi zaten Nuray Başaran’ın kendi ifadesidir. Bende diyorum ki grup bu kadar sıkıntıdaysa siz bu ödemeyi hala yapıyorsanız ki benden önce olan bir şeydir o zaman Ergün Poyraz’a da aynı oranda verin diyorum. Çünkü komutanım aynı şeyi söyledi bana bir emekli komutan gönderdi ama kim, sizin iddianamelerinize bakılırsa Mehmet Şener Eruygur’un ifadesine bakılırsa eski milli güvenlik kurulu genel sekreteri eski genel sekreter göndermiş. Ama ben komutanımın ağzından direk olarak milli güvenlik kurulu eski genel sekreterinin adını duymadım. Sadece eski bir askerden yani bir komutandan geldiğini duydum ve bende kendisine o unuttuğum konuyu direk olarak ona söyledim çünkü o da ona gidip söyleyecek Ankara temsilcisi, konuşmanın içerisinde var Karamehmet’in hükümet nezdinde takip ettiği işlerini her şeyini o anlattı yani ben eteğimdeki taşları dökmedim o döktü o taşları. Ve bunu da ilettim yani iletmedim demiyorum ona ben talimat vermedim, Ergün Poyraz kirli iş yapan bir insan değil ki tamam hasbelkader 1. davada orada şuanda tutuklu olabilir ama ben inanıyorum ki şuan dışarıda olan binlerce insandan çok daha dürüst çok daha namuslu ve onurlu bir insandır. Kesinlikle de çirkin bir oyunun içerisinde değildir ha yazardır siyasi bir görüşü

54

Page 55: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:55

vardır yazmıştır beni bağlamaz bana kitabını da getirmiştir herkes getirir Çetin Doğan Paşam bile evvelsi gün bahsettiniz Mustafa Bey bahsetti kitap yazmış göndermiş olamaz mı? İnsani çerçevede sosyal amaçlı konularda olamaz mı her şeyin altında bir şey mi aramak lazım efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”İddianamedeki iddialar suçlamalar çerçevesinde ben sorumu yöneltiyorum başka bir şey değil kişilerin şahsi dürüstlükleri suç konusu değil. Ergün Poyraz’ın özel bir şirketten para alması.”

Mahkeme Başkanı:" Ara mı verelim.”Naip hâkim Hüsnü Çalmuk:” Başkanım ara verelim efendim.”Duruşmaya 10 dakika ara verildi.

Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Bu arada tutuklu sanık Fatma Cengiz rahatsızlığı sebebiyle salondan ayrıldı. Yine

tutuksuz sanık Hüseyin Nazlıkul ile bir kısım sanıkların müdafileri Av. Dilek Helvacı’nın da geldiği görülmekle huzurdaki yerlerine alındı.

Sanık Levent Ersöz tekrar huzura alındı.Telekonferans yoluyla çapraz sorgusuna devamla.Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Nuray Başaran ile yaptığınız görüşme konusunda en

son iki sorum olacak. Bu görüşmede siz sürekli dik duran bir arkadaşımız diyorsunuz. Ve onun için maddi yardımın devam ettirilmesini istiyorsunuz bu konuda ricanız oluyor. Bundan kastınız nedir Ergün Poyraz size göre kime göre dik duruş kime karşı dik duruş sergiliyor. Ayrıca Ergün Poyraz’ın özel bir şirketten aldığı paranın kesilmesi ve devam etmesi hangi askerlik ve istihbarat göreviyle bağdaşıyor bunu kısaca açıklar mısınız?”

Sanık Levent Ersöz:”Şimdi şahsın herhangi bir kişiye herhangi bir ideolojiye karşı dik durması kastım yok. Öyle olsa başka türlü onu ifade ederdim. Yani sıkıntılarına rağmen normal yazarlığına devam ediyor. Siz bunu desteklediğinize göre demek ki sizin tarafınızdan da kabul gören bir insan. Bunu da komutanlar bana bunu söylediğini göre ben bunu bu şekilde kabul etmek zorundayım yani mücadelesini veriyor hangi mücadele derseniz demokratik ortamda yazı yazıyor çiziyor görüşü ne olursa olsun beni ilgilendirmez. Yani siz ille dik duran bir kişi derken hükümete karşı veya onun başındaki kişiye karşı böyle bir anlam mı çıkartmak lazım. Veya başı önüne eğdiği zaman veya yazmadığı zaman dik durmayan bir insan olarak mı telakki etmemiz lazım. Bunun içerisinde bir art niyet yok. Normal konuşmanın gereği olarak söylenmiş olan bir husus. Kaldı ki ben de Ergün Poyraz’ı o şekilde çok fazla da tanıyan bir insan değilim. Daha evvelden de ifade ettim ne kadar ne görüştüğümü bana verilen emrin gereğini yerine getirdim. Az önce de ifade ettim benim görev tanımıma lütfen bakınız. Bu istihbarat görevi veya askerlik görevi şeklinde sürekli bana onu sormayınız. Jandarma genel komutanı tarafından verilen diğer görevleri yapmaktır. Mali teknik daire başkanı Hasan Atilla Uğur’un görev tanım formuna bakınız. İstihbarat başkanı tarafından verilen diğer görevleri der. Bütün görev tanımlarında bu vardır. Yani bir görevdir bir hizmete müteallik olarak komutanın vermiş olduğu bir emirdir. O nedenle bunlar doğrudan doğruya altında art niyet aranacak herhangi bir hususlar değildir. Ama siz bu dava kapsamında onu bir terörist olarak gördüğünüz için bunun altında da terör örgütü bağlamında irtibat kurmaya çalışıyorsunuz. Kesinlikle böyle bir irtibat söz konusu değildir.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet Mustafa Balbay ile yaptığınız görüşmelere dair geniş açıklamalarınız oldu. Ben sadece bu konuda birkaç soru soracağım.”

Sanık Levent Ersöz:”Doğrudur.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bu görüşmenin bir yerinde siz şöyle diyorsunuz. O

dönemlerde yaptığı haberlerin bazı çevreleri rahatsız ettiği özet olarak söylüyorum.”Sanık Levent Ersöz:”Başını alamadım efendim.”

55

Page 56: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:56

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”O dönemde yaptığı haberlerin bazı çevreleri rahatsız ettiği yayın grubunda kendisine baskı yapılabileceği veya işine son verilebileceğine ilişkin bilgiler gelmişti. Kendisinin bizimle görüşme talebinin olmaması ve jandarma genel komutanlığından da görüşme konusunda bir emir almadığımız için kendisiyle temasa geçmedik. Yakın arkadaşı olduğunu bildiğimiz Mustafa Balbay’a konuyu ilettik. Fikret Bila isimli gazeteci konusunda aldığımız istihbarı bilgileri iletmesi için Mustafa Balbay’a konuyu aktarıyorsunuz. Bu konu nedir. Yine soruyorum bu konu sizin yaptığınız görevle nasıl bağdaşıyor bunu açıklar mısınız?”

Sanık Levent Ersöz:”Peki o zaman ben şunu soruyorum Sayın savcım. Türkiye de kaç tane istihbarat teşkilatı var. Emniyet istihbaratı çok değerli, MİT istihbaratı çok değerli, birde jandarma var değil mi diyeceksiniz ki görev sahası içerisine giriyor mu girmiyor mu? İki tane gazeteci iki saygın insan birisi de ben devletin resmi görevlisi. Böyle bir bilgi gelmiş. Bu bilgi dezenformasyon da olabilir doğru da olabilir ama bize geldiğine göre demek ki, birileri böyle bir girişim içerisinde. Ama bu şahsın işine mi son verilecek ama başka türlü bir baskı mı yaratılacak onu bilemem o da zaten ifademde net değil bakın. Ben sadece böyle bir şeye geldi ama bazı yerler rahatsız olmuş yazdığında. Ve Balbay’a da bunu iletmişiz. Ama Mustafa bey bunu iletti iletmedi ben bilmem. Bizden bir görüşme talebi olsaydı şahıs söyler miydiniz derseniz ben yine söylerdim. Yani kamuoyuna mal olmuş bir kişiyi ona karşı yürütülen bir operasyon olsa ve sizde bunu duysanız bir istihbarat teşkilatı olarak haber alsanız söylemeyecek misiniz?”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bu şu konudan önem arz ediyor. İddia edilen cumhuriyet çalışma grubu sunumlarında milliyet gazetesine yapılan operasyon ele alınmış ve o konuda yapılabilecekler planlanmış. Sizde tam bu konuda Mustafa Balbay’a bir talep iletiyorsunuz daha doğrusu bir bilgi iletmesini söylüyorsunuz. Bunun için sordum.”

Sanık Levent Ersöz:”Cumhuriyet, cumhuriyet çalışma grubunun faaliyetleri içerisinde milliyet gazetesine yönelik olarak yani o konulan sunular içerisinde milliyet gazetesine yönelik olarak bir faaliyet ben görmedim.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Peki ben devam ediyorum.”Sanık Levent Ersöz:”Hangi klasörde hangi sunuda. Hangi devre raporunda söyler misiniz

lütfen. Benim incelediğim klasörlerin içerisinde yok.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Peki ben bunu bulunca size göstereyim.”Sanık Levent Ersöz:”Peki.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Yani hepsi elimizin altında değil biz de dijital

gördüğünüz gibi dosyalar önümüzde değil dijital ortamdan çalışıyoruz.”Sanık Levent Ersöz:”Tamam efendim doğrudur doğrudur, bende ama bu incelediğim

kadarıyla bu klasörlerin içerisinde yok. Evet.”Sanık Levent Ersöz müdafii Av. Filiz Esen:”Sonra beyanınızı ( bir kelime anlaşılamadı).”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Görüşmede sizin Fikret Bila hakkında sözlerinizden

sonra Mustafa Balbay’ın da zaten ben çok seviniyorum bir anlamda tamamen tarafsız şimdi tek başına cumhuriyet gitmez mümkün değil. Bu haberlerin hiç birinde bencillik düşünmedim. Olabildiğince belli ölçülerde yayılmasında fayda var. O yüzden milliyette çok önemli. Fikret bey ile de bir konuşma lazım dediği Hasan Atilla Uğur’un da yalnız kısa zamanda görüşürseniz dediği. Mustafa Balbay’ın da anladım Fikret ile yemek yiyecektik orada söylerim dediği ifade ediliyor. Burada Mustafa Balbay’ın bu haberlerin hiçbirisinde bencillik düşünmedim olabildiğince belli ölçüde yayılmasında fayda var. bu yüzden milliyette çok önemli diyor. bencillik yapmadığı olabildiğince ama belli ölçüde yayılmasında fayda gördüğü haberler haberlerin kaynağı konusunda bilgi sahibi misiniz kısaca açıklar mısınız?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır bir bilgi sahibi değilim. Eğer ihtiyaç duysaydı Sayın Balbay zaten bunu ifade ederdi. Kendisi de ordadır lütfen bu soruyu ona sorun. Normal görüşme esnasında konuşulan bir konudur. Milliye gazetesinin tabi ki toplum içerisindeki yeri bellidir. Cumhuriyet gazetesinin tabi ki toplum içerisindeki yeri bellidir hatta ve hatta devlet

56

Page 57: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:57

kademesindeki bu iki gazeteye bakış açısı farklıdır bunu da Sayın Balbay’ın günlükleri diye ortaya çıkartılan belgeler içerisinde bir teşkilatın başkanı da ifade ediyor. Onun dışında Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir karargahındaki bir komutan da ifade ediyor. Yani bunda anormal bir durum yok Sayın savcım. Ama lütfen Sayın Balbay’a sorun ne tür haberlermiş ama bir dezenformasyon değil veya sadece cumhuriyetin cumhuriyet gazetesinin mücadelesi olarak algılayacak olan bir durum değil. Ama kamuoyunu bilgilendirme açısından doğru bir etik kurallar basın ahlak kurallarına uygun bir gazetecilik anlayışı demek ki o dönem içerisinde sadece cumhuriyet gazetesinde varmış ve de milliyet gazetesi bu tür haber yapıyormuş. Bunun önemini muhtemelen vurgulamak istemiş olabilir. Ama ben kendisine açıp ta bununla ne demek istediği konusunu söylemedim sormadım. İhtiyaçta hissetmedim. Ben sadece bir bilgi verdim ama iletir veya iletmez. İletti mi iletmedi mi onu da bilmiyorum. Ben bu konuyu kendisiyle cezaevinde bile görüşmedim.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bu yazılı savunma dilekçenize göre Mustafa Balbay ile sadece iki sefer görüşmeniz söz konusu oldu. Mustafa Balbay’ın günlükleri olduğu iddia edilen notlarda ise görüşmelerinizin belli bir süreklilik devamlılık arz ettiği anlaşılıyor kendisi bunların yeniden yaratıldığını ifade etti hepsine teker teker cevap vermedi. Sizin Mustafa Balbay ile yüz yüze görüşmeniz dışında bir telefon irtibatınız oldu mu bu konuya açıklık getirir misiniz?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır olmadı. Olmadı, böyle bir telefon konuşmam da kendisiyle söz konusu değil. Kaldı ki ben size iki gün önce açıkladığım o Balbay’ın bilgisayarından elde edildiği denilen aynı türde ADD genel başkan odasından elde edildi denilen CD’nin içerisindeki iki tane klasörü örnek gösterdim. 15 Eylül 2003 tarihli olan bir yerin altına konulan bir metin ifade ettim okudum. Levent çok ciddi çıkıştıkla başlayıp da öğrenci şu kadar öğrenciye burs verildi diye. bu Sayın Balbay’ın günlüklerinde 8 Eylül 2004 tarihi içerisinde geçiyor iddianameye göre. Ama teknik raporlara göre 15 Eylül 2003 tarihinde geçiyor Yüksek askeri şura toplantısıyla ilgili olan konular içerisinde geçiyor. E şimdi hangi birisine inanacaksınız. Doğru söylüyor profesyonelce yaratılmış olan üzerinde oynama yapılmış olan şeyler. Ta başından beri söylüyorum Balbay ile iki kez görüşmüşlüğüm vardır onun içinde 7 tane ayrı belge çıkartılmış vaziyette. Yani ben işimi gücümü bıraktım. Sayın Mustafa Balbay ile Tuncay Özkan ile Mehmet Emin Karamehmet ile Cem Uzan ile Kıvanç Değirmenci ile bol bol görüşme yaptım bol bol doküman yarattım. Bu işin mantığı yok ki efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet yani bu konuda şunu söyleyebilirim. Burada polis tarafından çözümü yapılan görüşmeler ses dosyası olarak bulunan dosyalar bunlar zaten dosya içerisinde emanette bulunuyor. Bu ses dosyalarının çözümü yapılmış.”

Sanık Levent Ersöz:”(3-4 kelime anlaşılamadı)”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Ancak buradan da anlaşılıyor ki mesela görüşme 42

dakika vesair gibi uzun süreli görüşmelerin kısa çözümleri var. Elde edilen belgelerde yani diyelim ki jandarma istihbarat tarafından çözümü yapıldığı iddia edilen belgelerin bir kısmı o kadar uzun değil. Ve çözümleri de yine kendiniz tarafından yapıldığı iddia ediliyor ancak bazı yerler okunaklı olmadığı için Word belgesi şeklinde aynısıyla tekrar yazılmış. Yani sayı çokluğu bundan kaynaklanıyor.”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır, hayır Sayın savcı hayır. Tam tersi.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Yani bazı ses kayıtlarının çözümleri ise hiç yok. Yada

polis yapmış.”Sanık Levent Ersöz:”Tam tersi ben iddia ediyorum ki bunlar çalınmış olan belgelerdir

bilgilerdir çalınmıştır üzerinde oynanmıştır. Ben size bir değerlendirme ortaya koydum. Cem Uzan ile ilgili olarak paletleri bir çalıştırsanız paşam diyor içerisine parantez içerisinde espri yapıyor. Bunu kim yazabilir. Hangi hak ve yetki ile yazabilir. Hangi hukukun verdiği yetkiyle yazabilir. Bunlar ben tekrar ifade ediyorum. Balbay ile ve diğer görüşmesini kaydettiğim dediğim kişilerle ilgili olarak hiçbir zaman lafın ortasından başlanarak kayıt yapılmamıştır. Çözümleri de

57

Page 58: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:58

vardır ama işbirlikçi olan ajanlardan bunlar çalınmıştır alınmıştır ve çoğaltarak bu hale getirilmiştir. Kesinlikle ben bundan eminim onun için tekrar tekrar söylüyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Peki burda.”Sanık Levent Ersöz:”Sizde lütfen bu konuyu araştırın bunun orijinallerini bulun. İsteyin.

İstediğiniz zaman göreceksiniz. Ben bu kadar emin olmasam.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bu konu.”Sanık Levent Ersöz:”Bunları sizin huzurunuza bu şekilde tekrar ve tekrar üstüne basa

basa söylemem.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bu konu Genelkurmay başkanlığı askeri savcılığına

soruldu. Bu görüşmelerin olduğuna dair mevcut kayıtlarda rastlanılmamıştır şeklinde hepsine cevap verildi. Aslında ben bu konuyu da sormak istiyordum. Yani bu kayıtlar şu anda yok. Bu kayıtları daha çok kurumun zarar görmemesi için ileride tuttuğunuzu asıl amacın bu olduğunu söylediniz. Oysa bu kayıtlar yok. Neden bunların tutulması.”

Sanık Levent Ersöz:”Ben istihbarat başkanlığı görevine.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet neden bu kayıtların muhafazası yoluna gidilmedi

de sizin savunmanız gibi.”Sanık Levent Ersöz:”Sayın savcım, Sayın savcım ben istihbarat başkanı olarak göreve

devam etseydim tutardım. Ama benden sonra gelen bir kişinin tasarrufuyla yapılan bir işlem için benden bunun hesabını sormayın lütfen. O zaman sorun komutanlığa niye imha ettin. Bunun bir gizlilik derecesi vardı da arşiv yönergesine göre niye işlem yaptın nasıl işlem yaptın diye onlara sorun. Bana bunu sormayın. Ben yanımda götürmedim.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Peki Mustafa Balbay ile ilgili son bir sorum olacak. Savcılık ifadesinde sizinle görüşmeleri konusunda bu konuşmaların genel mahiyeti Levent Ersöz’ün bizler haber verelim sizde bunu kullanın şeklinde olduğunu söyledi. Ancak kendisini bu diyaloga girmediğini beyan etti. Siz ise bunu kabul etmediğinizi savunmanızda belirttiniz. Bu savcılık ifadesiyle sizin savunmanız arasında bir çelişki oluştu o.”

Sanık Levent Ersöz:”Savcı bey, oluş, oluşmadı efendim oluşmadı.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Biz haber verelim sizde bunu kullanın şeklinde beyan

ettiğiniz.”Sanık Levent Ersöz:”Hayır biz, biz sadece bakın Mustafa Balbay ile iki konu için görüştük

temel iki konu. Bunları net olarak ifade ettim. Cumhuriyet gazetesinin askeri birliklerdeki satışıyla ilgili olan konu genç subaylar rahatsız haberi. Dönemin Genelkurmay başkanının ifadesi var. Sadece genç subaylar değil tüm Türk Silahlı Kuvvetleri rahatsız. Demek ki o dönemde Türk Silahlı Kuvvetlerinde ciddi bir rahatsızlık varmış. Şimdi var mı yok mu bilemem ben bir emekli vatandaşım Levent beyim şu anda hiçbir sıfatım yok. Ama o dönem için bu varmış ve Sayın Balbay ile konuştuk. Ve şunu söyledik. Kurumların yıpranmaması açısından eğer bir bilgi alırsanız bu tür bu tarzda lütfen açıp bize sorun. Biz size doğrusunu söyleyelim. Vardır yoktur. Ona göre kullanın diye kendisi de oradadır. Biz yoksa kendisine al bu haberi kullan bu haberi yap diye belge vermedik bir haber vermedik. Diyorlarsa ordalar huzurunuzda ifade etsinler. Kimden ne talimat vermişimde hangi haberi çıkarttırmışım. Yok öyle bir şey. Kendisinin bana iftiralarda bulunduğu bir gazeteci Nuray Başaran bile bunu söyleyemez. Şu haberi yaptırdılar bana diye söyleyemez. Ama kendisinin bir kurumun başka komutanına gönderdiği bir mektup var. Bu mudur gazetecilik anlayışı. Sayın Balbay’ın yapmadığı iş etik ama öbürkünün yaptığı değil. Mustafa Balbay’a jandarma genel komutanı veya istihbarat başkanı olarak ben şu haberi yapın demiş miyim. O da bu haberi mi yapmış. Ne yapmış. Kendisi diyor ki bir takım notlar aldım bunlar değiştirilmiş. Gazetecilik olarak yaptığı görüşmeleri not aldıysa bunun darbeyle ne alakası var içinde darbenin D’si mi var veya değiştirilmiş olan klasörleri siz bir başkasına nasıl buna bu şekilde yola çıkarak yamamaya kalkabilirsiniz ki.”

58

Page 59: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:59

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet başka bir konuya geçiyorum Yüksel Dilsiz ile ilgili savunmalarınız. Yalan söylediğini beyan ettiniz bu kişinin. Bu kişinin beyanları ile ilgili Bursa savcılığının yapmış olduğu soruşturmada ismi geçen Murat Kaya sizin haberciniz olduğu iddia edilen kişi bu kişi bulunup tanık olarak ifadesi alınmış. Ve Yüksel Dilsiz’in sizin yanınıza gelip gittiği kendisini yüzbaşı olarak tanıdığı şeklinde beyanda bulunmuş. Bu da en azından Yüksel Dilsiz’in bu konudaki beyanını doğruluyor. Bu konuda bir beyanınız olacak mı?”

Sanık Levent Ersöz:”Yani Yüksel Dilsiz’in söylediği yüz laftan örnek söylüyorum farz edelim ki bir tanesi doğru çıkmış bu doğru çıkan bir söz diye kabul ederseniz sizin mantığınıza göre açıklamanıza göre benim Yüksel Dilsiz ile örgütsel bağım mı var demek. Hayır böyle bir şey söz konusu değil. Ben Murat Kaya denen adamı tanımam benim emrimde de orada haberci olarak çalışması da tamamıya destek kıtalar komutanlığının seçip emrime vermesidir. Bunlar da sık sık değiştirilir. Karargahın çalışma esası budur. Ama Bursalıymış daha sonra Yüksel Dilsiz’i kim angaje ettiyse angaje ettiyse onu da angaje etmişler işte ortada. İki gün önce Yüksel Yıldız’ın yalanlarını da söyledim değerlendirme. Sizin güvendiğiniz polislerin yaptığı değerlendirmeyle ifadesi arasındaki çelişkileri de söyledim. Kaldı ki huzurunuzda çıktı söyledi adam. Yani yüzde sekseni bana ait değil dedi. Yüzde yirmisi de bana ilaç verdi Bursa emniyeti dedi bu şartlar altında ifade verdim dedi. Gizli tanık da yaptınız. Ahmet oğlu Faruk kod atlı dosyada var. ikisinin ifadesini karşı karşıya koyun kimliği ortaya çıkıyor zaten. Hırsızlık suçundan sabıkalı bir kişi istihbarat elemanı olarak kullanılmaz diye bir şey yok. Jandarma genel komutanlığı istihbarat yönergesini açarsanız kullanabilirsiniz der. Uygun faaliyetlerde kullanabilirsiniz der. Bu adamın bize geliş maksadını neler yaptığını daha sonra nasıl irtibatının kesildiğini hepsini açıklıkla ifade ettim. Kendisinden çıkan belgeler de mevcut.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet bunları anlattınız.”Sanık Levent Ersöz:”Onlara niçin bakmıyorsunuz Sayın savcım. “Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet Ankara da bu kişi istihbarat başkanlığı bünyesinde

çalıştırılmış mıdır?”Sanık Levent Ersöz:”Doğrudur.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Nasıl olmuştur Ankara’ya gelmesi?”Sanık Levent Ersöz:”Kendi isteğiyle gelmiştir.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Kime müracaat.”Sanık Levent Ersöz:”Ben onu çağırmadım bakın siz lütfen Yüksel Dilsiz denen şahsın

Bursa emniyetindeki ifadesini savcılıkta sulh ceza mahkemesindeki ifadelerini bir karşılaştırın. Savunmamda bunları temel olarak ortaya koydum. Yani benim tayinimden sonra Ankara’ya kendisinin geldiğini ifade ediyor bu çok açık ve net ve gidip müracaat ediyor. Bana bilgi geliyor grup komutanı diyor ki böyle bir şahıs geldi Bursa’dan sizin elemanınızmış kim bu adam. İsmini söylüyor ben ismen hatırlamam da mümkün değil. Onun üzerine soruyorum eski görev yaptığım yere bu kişi olduğunu anlıyorum. O zaman diyorum ki alın deneyin. Yönerge çok açık.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bu kişinin beyanlarının aksine siz savunmanızda haber elemanlarına hiçbir şekilde kimlik verilmez kredi kartı çıkarılmaz.”

Sanık Levent Ersöz:”Doğrudur.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Çalışması karşılığı ödenecek para makbuz karşılığı

verilir birlik ve kurumlarda kalmasına müsaade edilmez. Diyorsunuz. Yine Bursa savcıların bu konuda yaptığı araştırmada.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet.Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Şahsın kendisinin Ankara da Güvercinlik de istihbarat

başkanlığı bünyesindeki bir yerde kaldığı kendisine istihbarat başkanlığınca 750 o zamanın parasıyla milyon limitli kredi kartı çıkartıldığı beyanlarını araştırmış ve Ostim Finansbank şubesinden bu kişiye 750 milyon limitli kredi kartı çıkartıldığı kartın teslim adresinin de istihbarat başkanlığı Güvercinlik olduğu belirtilmiş. Yani bu konudaki savunmasına kısmen destekler.”

59

Page 60: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:60

Sanık Levent Ersöz:”Sayın savcım hayır destekleyen bir husus yok. Finansbank’a kim gidip müracaat etmiş? Finansbank’a Yüksel Dilsiz adına jandarma mı para yatırmış. Veya sadece bir adres göstermiş de o adrese gelen kredi kartının alınmasında kim imza koymuş. Bir nizamiyeye gelen bir hesap numarasından bahsediyor daha sonra Bursa’ya taşınmış niye taşınmış. O klasörde bunların ifadesi var kendisinin. Kendisine yer verilmemiştir kendisi istihbarat grup komutanlığında kalmamıştır kalamaz. Kaldıysa kalmışsa suç işlenmiş olur.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Kartı teslim aldığı adres banka kayıtlarına göre istihbarat başkanlığı bünyesindeki bir birim olduğu gözüküyor.”

Sanık Levent Ersöz:”Ben o zaman lütfen imzasıyla imzaları karşılaştırın. Karşılaştırtın yani sadece ben şimdi bir adres yazayım. Diyeyim ki Silivri dört numaralı ceza infaz kurumu ve oraya da gelsin belge ben mi aldım resmi görevli mi aldı nizamiyede nöbet tutan dünya kadar insan var. Kimin olduğunu bilemez o basit geçen kışla jandarma genel komutanlığının Güvercinlik’teki en önemli kışlalarından birisidir. İçerisinde dört beş bin kişi çalışır. Yani şimdi bundan istihbaratla da alakalı değildir. Nizamiyedeki vatandaşa teslim edilir. Ondan sonra da ilgili yerlere gönderilir onun için söylüyorum kim arkasından peki istihbarat grup komutanlığında kaldıysa bir ifadesinde bir yıl çalıştım diyor öbür ifadesinde 3 yıl çalıştım diyor. E peki o zaman hesabımı niye başka yere almış Üsküdar’a almış Bursa’ya almış onu niye araştırmıyorsunuz süreler tutuyor mu üsteğmen Mustafa bilmem kim. Kimlik verilmiş kimliği kendim yarattım diyor, belgeleri kendim yarattım diyor. eee sahte mesajlar yarattım diyor, oturmuş CD’nin şeyin karşısına geçmiş kameranın karşısına geçmiş bakanların bile ismini göstererek ben yaptım diyor ama bütün bunların hepsi göz ardı ediliyor. Ben söyle ben inkar etmiyorum ki haber elemanı olarak kullanıldı. Yönerge mevzuatta buna uygun ama şunu söylüyorum. O adama herhangi bir yer tahsis edilmemiştir. Bu adama kredi kartı çıkartılmamıştır. Bu adama kimlik kartı çıkartılmamıştır. Bu adama o kimlikle gidip te başka bir makamın emir komutasındaki olan bir yerde yemek yemesine imkan tanınmamıştır. İstihbarat başkanlığı makamına gelmemiştir. Polis evine gidebilir zaten elemanıdır angaje etmiştir yanında Murat Kaya’yı da götürmüştür. Niçin onların ifadesinde ona bakmıyorsunuz?”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Savunmanızda değindiniz aynı konuyla ilgili başka bir hususu açıklık getirmenizi istiyorum.”

Sanık Levent Ersöz:”Buyurun.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Burada Genelkurmay askeri savcılığının Türk Silahlı

Kuvvetlerine ait olduğunu söylediği ancak sizin bunu kabul etmediğiniz istihbarat yönetim şube klasörü içerisindeki bu şubeye atanması istenilecek personelin taşıması gereken vasıflar belirtilmiş bunlar da istihbarat veya ileri istihbarat kursu almış olmak gibi şeyler var. Mehmet Şener Eruygur ifadelerinde şöyle beyan ediyor denetleme sırasında sizin çalışmalarınızı beğendiği için teklif ettiğini o şekilde istihbarat başkanlığına atandığınızı beyan etti. Görev safahatınızda dosya eklerinde var. Siz geçmişte istihbarat başkanlığı yaptığınız bir yıllık süre dışında herhangi bir süre içerisinde istihbaratla ilgili bir görevde bulundunuz mu bu konuyu açıklar mısınız?”

Sanık Levent Ersöz:”Sayın savcım ben bu soruyu kendime hakaret olarak kabul ediyorum. bu soruyu bu şekilde soramazsınız bana. Ben Türk Silahlı Kuvvetlerinin şerefli bir generaliyim. Ben kara harp akademisinde eğitim alıp kurmay subay olan bir insanım. Kurmay subay demek bütün kadro görev yerlerinde istihdam edilebilir demektir. Ve onu taktir yetkisi de komutanlara aittir. Komutanın teklifi üzerine içişleri bakanı imza koymuştur başbakan imza koymuştur cumhurbaşkanı imza koymuştur. Benim istihbarat branşından gelip gelmemem hiç önemli değil. Veya harekatçı lojistikçi genel plan prensipçi olmam hiç önemli değil. Ben generalim. General her yerde kullanılabilir. Tankçı da olur topçu da olur sınıfı piyade bile olsa. Lütfen Türk Silahlı Kuvvetlerinin iç işleyişini bu kadar bilmenden bu soruları yöneltmeyin bize yapmayın ne olur işkence yapıyorsunuz. Ben bunu gerçekten hakaret kabul ediyorum ve zül

60

Page 61: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:61

addediyorum. Oradaki geçen görev tanımlardı bile bana ait değil bakın oradaki görev tanımları o şubede o başkanlıkta çalışacak olan personele ait ve ben savunmamda şunu söyledim. Sınıfı istihbarat bile olmayan insanların bu şeklide bir darbe planlaması veya bu şekildeki faaliyetlerde bulunmasına kargalar bile güler dedim. Yok öyle bir branşı adamın. Ama elimdeki mevcut bu. personel başkanlığını verebileceğinin azamisini vermiş. Ama taşradaki istihbarat branşında çalışan insanlar kurslardan geçirilmiş olan insanlar. Siz kalkıp da beni bir astsubayla küçümsemiyorum ama gördüğü tahsil itibarıyla makam mevki itibarıyla nasıl dersiniz ki öyle bir hizmette çalıştınız mı diye. benim çalıştığım topu topu bir yıldır keşke çalışmasaydım diyeceğim ama demiyorum iyi ki de çalışmışım çünkü bütün gerçekleri gördüm. Bugünleri de o yüzden yaşıyorum. Keşke demiyorum, iyi ki çalışmışım diyorum. Çünkü ülkenin gerçeklerini gördüm. Çünkü ülkenin yüzde 92’sinden sorumlu olan bir istihbarat başkanı olarak neler döndüğünü bu ülkede gördüm. Her şey geldi ama ben bunların hiçbir tanesini kimseye karşı kullanmadım benimle beraber mezara gidecek. Hani bir laf var ya birisi diyor. Mezara kadar gidecek benimki gidecek onlarınki gider mi bilmem. Ben hiçbir zaman görevimden ayrılırken hiçbir bilgi belge almadım Sayın savcı. Onun için ben bu soruyu zül addediyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Başka bir soruya geçiyorum. Bu soruların yazılı.”Sanık Levent Ersöz:”Ben generalim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Savunmanızdaki sistematiğe göre yani ilgisiz gibi

görünüyor o yüzden savunmanızda Levent Göktaş ve Serdar Öztürk’ü tanımam hiçbir şekilde karşılaşmadık birlikte çalışmadık irtibatım yoktur şeklinde beyan ediyorsunuz. Mustafa Levent Göktaş’ın kullanımında bulunan bu 3. iddianame ekleri klasör 49 sayfa 108 olarak not almışım 312 441 08 64 numaralı telefon ile sizin adınıza kayıtlı 505 679 05 81 numaralı telefon arasında 16.7.2008, 1.9.2008 tarihlerinde iki görüşme. Yine Mustafa Levent Göktaş adına kayıtlı 533 818 82 39 numaralı telefon ile sizin adınıza kayıtlı 505 679 05 81 numaralı telefon arasında 16.7.”

Sanık Mustafa Levent Göktaş söz almadan konuştu, anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı:" Not edin.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”2008, 16.7.2008, 17.7.2008, 18.7.2008 arasında dört

görüşme bu görüşmelerde Mustafa Levent Göktaş arayan konumunda. Yine 23.8.2008 tarihinde de 312 441 08 65 numaralı telefondan bir görüşmeniz olduğu anlaşılıyor. Bu görüşmeleri siz mi yaptınız siz yaptıysanız içeriğini biliyorsanız kısaca açıklar mısınız?”

Sanık Levent Ersöz:”Sayın savcım lütfen, lütfen, lütfen bana işkence yapmayın bakın tekrar söylüyorum lütfen yapmayın o tarihte ben Türkiye de değildim zaten. O benim eşimin kullandığı telefon. Ve Mustafa Levent Göktaş’ı tanıyan başka bir binbaşı arkadaşım var emekli binbaşı arkadaş benim klasörlerime koyduğunuz telefon konuşmalarında geçen Nihat Özdemir. O onun tanıdığıdır ben tanımıyorum Levent Göktaş’ı. Ben yokum ki nasıl konuşuyum.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet yani bunları eşiniz.”Sanık Levent Ersöz:”(1-2 kelime anlaşılamadı) çıksın Levent Göktaş söylesin şunu

konuştu diye. ben onu tanıyorum diye. Beraber çalıştık kendisi avukattır.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Sizin adınıza kayıtlı telefondan eşiniz.”Sanık Mustafa Levent Göktaş söz almadan konuştu:”Savcım ben açıklayacağım.”Soruyorum ben size yani bu konuyu açıklama fırsatı bulmuş oluyorsunuz. Açıkladı zaten

kendisi eşim adına kayıtlı dedi.”Sanık Levent Ersöz:”Ama ben bende artık kaldıramıyorum Sayın savcım yani.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Yine birlikte yakalandığınız Baran Kayran damadınız

telefon rehberinde de Avukat Mustafa Levent Göktaş adına kayıtlı bir numara var. Kendilerinin bir bağlantısı tanışıklığı olduğu konusunda bilgi sahibi misiniz?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır hiçbir tanışıklığımız yoktur emekli binbaşı Nihat Özdemir Mustafa Levent Göktaş’ın tanıdığıdır. Avukat aradıkları zaman kendisiyle irtibata geçmiş olabilirler. Sorun kendisine. Ama bana bu işkenceyi yapmayın lütfen.”

61

Page 62: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:62

Bu arada Mustafa Levent Göktaş söz istedi verildi.”Mahkeme Başkanı:" Buyurun.”Sanık Mustafa Levent Göktaş:”Sayın başkan, ben avukatlık görevimi ircaa ederken Nihat

Özdemir isimli devre arkadaşım beni aradı dedi ki ya önemli bir mevzu var bir dava var o dava ile ilgili görüşmek istiyorum senle dedi. Ben zaten bunu ana savunmada da anlatacağım yazmıştım savunmama. Bende buyurun gelin dedim savcım siz şey ederseniz bu sorunun cevabı burada yani. Kendisi geldi dedi ki böyle böyle Levent paşayı ben tanımıyorum gerçekten hiç görmedim hayatımda da hiç görüşmedik kendisiyle kendisi de söylediği doğru yani. Onu teyit etmek için söylemiyorum hiç görmedim bilmiyorum. Bana dedi ki bu Nihat Özdemir eğer geldiği zaman diğer avukat arkadaşlarımla beraberdik Demet Reçber, Avukat Özge Evci ve Avukat Fatma Kara dördümüz beraber otururken ya dedi bir dava var dedi. Ergenekon davası diye dedi. Bende evet dedim. Levent paşa için dedi bir avukat arıyoruz dedi Levent paşa dedi özellikle dedi asker emeklisi olursa askerlikten anlayan birisi olursa daha iyi olur diye eşine söylemiş dedi. Bende dedim ki benimle mi şey etmek istiyorsunuz yani beni mi tutmak istiyorsunuz dedim? Ya dedi eğer dedi kabul edersen dedi bu davaya senin girmeni istiyoruz dediler bana. Bende dedim ki tamam dedim olabilir dedim ama kendisi burada yok nasıl dedim yani bu işi icra edeceğiz? Eşi dedi bir görüşmek istiyor sizinle dedi o zaman gelsin görüşelim dedim. Muzaffer hanım eşiyle beraber şeyle beraber 2 kızıyla beraber artı Bülent beydi sanıyorum abisinin ismi Levent Ersöz paşanın onunla beraber büromuza geldiler bir görüşme yaptık hatta 4 avukat arkadaşla beraber görüştük ki her şeyi onlarda anlısın bilsin davayla ilgili konuyu. Zaten Fikret Emek’in de avukatıyım ben kendileri de biliyorlar. Bir görüşme yaptık ben dedim eşiniz burada yok şu anda bizim yapabileceğimiz ancak Cumhuriyet savcısıyla görüşüp eşinizin geleceğini haber alırsak kendisiyle görüşüp işte uçakta karşılarız kelepçe vurulmadan gelişini sağlarız. Efendim işte Cumhuriyet savcılığına götürülmesini sağlarız. Bu şekilde avukatlık hizmetimize başlamış oluruz dedim ben kabul ettim yani davanızı alırım dedim. Şeyde hatta vekaletname nasıl yapacağız dediler bende dedim ki vekaletnameye şu anda ihtiyacımız yok kendisi geldiği zaman çıkartabiliriz dedim eşine telefon numaramı verdim kızlarına telefon numaramı verdim bir şeye ihtiyacınız olursa beni arayın soracağınız hukuki bir şey olursa da danışın dedim gittiler, sonra Bülent beyle beraber tekrar eşi bir daha görüşmek istemiş. Tekrar geldiler tekrar konuştuk 2 veya 3 kez büromuza geldiler görüşmelerimizi yaptık, daha sonra irtibatımız kesildi ondan sonrada zaten dikkat ederseniz bir müddet olması lazım o görüşmeden sonra da bir daha da görüşmedik. Yani Muzaffer Ersöz hanımefendiyle ve eşi Fulya Ersöz sanıyorum herhalde onunla Fulya Ersöz, Muzaffer Ersöz ve diğer kızı var Sayın paşamın Funda, Funda Ersöz:”

Sanık Levent Ersöz:”Funda Ersöz:”Sanık Mustafa Levent Göktaş:”Onunla beraber Bülent Ersöz’le birlikte avukatlık

büromuzda yaptığımız ben, Demet Reçber, Fatma Kara ve Av. Özgü Evci ile beraber yaptığımız 2 kez bir görüşme var bir de telefonla gelelim mi müsait misiniz diye aradıkları 1, 2 defa telefon görüşmemiz var bundan ibarettir Sayın Başkanım:”

Mahkeme Başkanı :”Buyurun Savcı bey buyurun:”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Savunmanızda dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi

Özkök’ün sizi ve emriniz altındaki Hasan Atilla Uğur’u çağırıp teker teker konuştuğunu bahsettiniz. Bu görüşmede Cumhuriyet gazetesinde dönemin Genelkurmay Başkanı hakkında çıkan bazı haber ve yorumlar ve Mustafa Balbay’la görüşmeniz gündeme geldi mi bu konu size Genelkurmay Başkanı tarafından iletildi mi bunu açıklar mısınız?”

Sanık Levent Ersöz:”Bana Genelkurmay Başkanımız savunmamda da ifade ettim, Genel komutanlık kurmay başkanı vasıtasıyla karargahına çağırdı. Gittik önce Atilla Uğur ve ben beraber üçümüz konuştuk. Bu konuşma içerisinde savunmamda belirttiğim hususları konuştuk bilahare ayrı ayrı bizimle görüştü. O ayrı ayrı görüşürken bana şu sözü sarf etti. Dedi ki, astarına hakim değilsin. Bende hayır ben astarıma hakimim. Ayrıca Jandarma istihbarat teşkilatında taşra

62

Page 63: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:63

teşkilatı olarak şu kadar kişi çalışmaktadır onların bana doğrudan bağlantısı yoktur olan teşkilat şemasını anlattım. Ama dedi senin adamların gazetecilerle yemek yiyor görüşme yapıyor. Bende kim diye sordum bana kimliğini söylemedi sadece hakim ol teşkilatına dedi bunu ifade ediyorum ve ben bu görüşmeden sonra bunu yazılı olarak el yazımla Sayın Genelkurmay Başkanıyla ne görüştüysem hepsini tek tek harfi harfine karargaha döner dönmez yazdım, Atilla albaya da emir verdim sende yazacaksın yazdı ve bunları önce kurmay başkanımıza sonra da komutanımıza götürüp arz ettim ve birer suretini de verdim kendisine. Görevden ayrılırken de bende kalan suretini imha ettim. Bunu da şunun için yaptım yarın komutanlar arasında herhangi bir görüşme söz konusu olduğunda çünkü benim yanımda komutanım yok, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanıyla görüşüyorum. Ben amirlerime hiçbir zaman yalan söylemedim. Alın dedim biz ne konuştuysak budur, bunun yarın bir gün size herhangi bir soru sorulacak olur ise siz de bunu kullanırsınız. Kendisinin bana gazeteciler ile ilgili tek ifadesi budur. Benimle böyle bir konu geçmemiştir Mustafa Balbay’ın ismi kesinlikle geçmemiştir.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”İsmail Yıldız ile yapılan görüşmeniz de söylediğiniz bir cümleyi kabul etmediniz. Bu şu şekilde; Mustafa Balbay pardon İsmail Yıldız AKP’den milletvekillerinin ayrılabileceğine dair bu konuda kendisinin bir anket yaptığından bahsediyor ve bakın bu çok önemli biz AKP’den koparabiliriz diyor dedi bu sırada siz söze girerek zaten böyle yaratmaya çalışıyoruz dediğiniz iddia ediliyor. Siz zaten bizde AKP’den milletvekili koparılması konusunda onu yaratmaya çalışıyoruz şeklinde bir sözünüz olmadığını beyan ettiniz ancak bunu ses kaydı da var. Bu ses kaydının çözümü yapılarak dosyaya konmuş. Siz bu ses kaydını dinlediniz mi? Bu konudaki beyanınızda ısrarlı mısınız? Çünkü bu da dosya içerisinde mevcut bu konuya bir açıklık getirir misiniz?”

Sanık Levent Ersöz:”(1-2 kelime anlaşılmadı) savcım ısrarlıyım ben böyle bir şey söylemedim kaldı ki bu İsmail Yıldız’da bu bahsettiğiniz ifade Cem Uzan’la geçen konuşma içerisinde geçiyor İsmail Yıldız’la değil:”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet Cem Uzan, İsmail Yıldız ve siz varsınız:”Sanık Levent Ersöz:”Evet orada geçiyor benim öyle bir görüşmem yok kaldı ki size şunu

tekrardan hatırlatıyorum lütfen izin verin paletleri bir çalıştırsanız paşam deyip de içerisine parantez içerisinde espri yapıyor diyen insanlar çözüyor bunu. O zaman teknik incelemesini yaptırırsınız ve o zaman söylersiniz ama siz bana söylediğiniz diye başlıyorsunuz soruya. Ben söylemedim benim söylemedim bir şey, bana diyebilirsiniz sizin söylediğiniz iddia ediliyor diyebilirsiniz ama söylediniz diyemezsiniz. Ben söylemedim ben aklımı peynir ekmekle yemedim Sayın Savcım.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bu“Sanık Levent Ersöz:”Ben görevimi, sınırlarını sorumluluğumun ne olduğunu biliyorum:”Sanık Levent Ersöz müdafi Av. Ali Rıza Dizdar:” Sayın Başkan çok özür dilerim, ses kaydı

ile ilgili Sayın iddia makamının bizim müvekkilin benim müvekkilimle ilgili ses analizi yaptırmış mı? Analizleri bize dosyada ibraz edildiği şeklinde yok.”

Mahkeme Başkanı :”Henüz yapılmamış.”Sanık Levent Ersöz müdafi Av. Ali Rıza Dizdar:”Analiz yapılmadığı bir soruyu sormasın

lütfen:”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet bunların bir kısım yerlerini kabul ettiği bir kısım

yerlerini reddettiği bir görüşme, Hilafetin İlgası konusunda ATO tesislerinde yapılan:”Sanık Levent Ersöz:”Sayın savcım bir dakika müsaade eder misiniz, müsaade eder

misiniz?”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Toplantı”Sanık Levent Ersöz:”Sayın Başkanım, Sayın Başkanım müsaade eder misiniz?”Mahkeme Başkanı :” Efendim buyurun, buyurun:”

63

Page 64: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:64

Sanık Levent Ersöz:”Sayın savcım şunu söylüyor, bir kısmını kabul edip bir kısmını kabul etmedi diyor bakın iddianamenin üzerine oturtulan temel şu, mevcut iktidar ve onun partisine yönelik olan her şey. Onları sanki mevcutmuş konuşulmuş gibi size arz ettiğim belgelerin içerisindeki oynamalarını orijinal olmadığını söylediğim belgelerin içerisinde hepsi bunlar mevcut. Bunları ifade ediyor ben bunları kullanmadım diyorum ama ben bunları kullanmadığım sözleri konuşmadığım sözleri kabul etmem gibi bir şey söz konusu olabilir mi?”

Mahkeme Başkanı :”Olmaz tabi.”Sanık Levent Ersöz:”Ben ne söylediysem onun arkasındayım ne söylemediysem de onu

kabul etmiyorum söylemedim diyorsam söylememişimdir efendim:”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Hilafetin ilgası konusunda ATO tesislerinde yapılan

toplantıya değindiniz savunmanızda, iddianamede Özden Örnek’in günlüklerine Mustafa Balbay’dan ele geçtiği iddia edilen notlara, elde edilen Cumhuriyet çalışma grubu devre raporlarına ve birtakım para ödemelerine ilişkin belgelere dayanılarak bu toplantının Cumhuriyet Çalışma Grubu tarafından en ince ayrıntısına kadar organize edildiği iddiası var. Buna ilişkin belgelerde dosya içerisinde burada toplantı yapılan yerin bir krokisi çıkartılmış burada görev alacak jandarma personeli işaretlenmiş tim olarak. istihbarat timinin de görev alacağı burada belirtilmiş siz bu toplantıya bir istihbarat timi gönderdiniz mi, bu konu hakkında bilgi sahibi misiniz, bu konuyu kısaca açıklar mısınız?“

Sanık Levent Ersöz:”Şimdi bir toplantı yapılıyor öncelikle ben şunu sorayım, 2 gün önce arz etmiş olduğum inceleme raporlarının içerisindeki o klasörlerin 5 Ocak 2009 tarihli olması dikkatlerinizde midir değil midir? Mutlaka dikkate almanız gerekirdi almaşsınızdır diye düşünüyorum. Komutanlar katıldıysa orada da bir emniyet asayiş planının yapılmasından, bakın tekrar söylüyorum; emniyet planının olmasından daha doğal bir şey olamaz. Ankara il jandarma komutanlığı yapmıştır, almıştır çünkü Genelkurmay başkan vekili, 3 tane kuvvet komutanı 2. başkan seviyesinde orgeneral seviyesinde katılımlar olmuştur. Jandarma Genel Komutanlığı istihbarat başkanlığından görevlendirilen bir kişi tim yoktur. Olması aslında gereken bir husustur. Niye gereken bir husustur? Çünkü oraya gittiğiniz zaman her türlü şey olabilir resmi görevlilerin dışında sivil görevlilerin de olması gerekir. Ben bu konudaki bir zafiyet olarak söyleyebilirim bunu ama görevlendirme yapılmamıştır. Ankara il jandarma komutanlığından evet görevlendirme yapılmıştır. Ama bizden böyle bir görevlendirme yapılmamıştır. Emniyet asayiş işi bizim işimiz değil çünkü.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet yani iddianamede o belgelere dayanılarak kuvvet komutanlarının gelişlerinde orada atılacak sloganlara varıncaya kadar bu toplantının Cumhuriyet çalışma grubu bir faaliyeti olduğu iddia ediliyor.”

Sanık Levent Ersöz:”O zaman hayır efendim hayır.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Bu nedenle size soru yönelttim:”Sanık Levent Ersöz:”Hayır lütfen, lütfen, lütfen Özden Örnek günlüklerine o

değerlendirmeyi yapıp da sizin önünüze getirenlerin çok sıkı sıkıya 4 elle sarıldıkları günlükleri lütfen bir okuyun. O toplantıları kimin düzenlediğini listeleri kimin hazırladığını konuşma metinlerinin kimin tarafından yapıldığını, lütfen bir bakın ve istihbarat başkanlığına bunu mal etmeyin. Lütfen”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Özden Örnek:”Sanık Levent Ersöz:”Harcama belgesi diyorsunuz 5 Ocak 2009 tarihli:”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Özden Örnek’in”Sanık Levent Ersöz:”Öyle de bir harcama onay belgesi yoktur:”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Günlüklerinde bu toplantı konusunda ADD’nin görünür

ev sahipliğinde bunun yapıldığı el altından kendilerini organize ettiği yazılı, yani.”Sanık Levent Ersöz:”Kim, kim söylüyorum efendim kim? O günlüklerde söyleyen kim?”

64

Page 65: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:65

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Siz biraz önce dediğiniz için ben bu açıklamayı yaptım.”

Sanık Levent Ersöz:”Nasıl?”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Size son 2 sorum olacak. İsmail Yıldız duruşmalar

sırasında birkaç beyanda bulunda bunları size soracağım, görüşmeleriniz konusunda görüşmelerinizde geçen bazı konular konusunda.”

Sanık Levent Ersöz:”Buyurun.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Biz raporlar yayınlıyoruz sanıyorum Levent Ersöz’ün

istediği genel seçim anketleri yapıyoruz yani Türkiye’deki siyasi durumu değerlendiren anketlerde yapıyoruz biz, onunla ilgili bir rapor istedi Levent Ersöz son durum ne? E bunu bilmek zorunda devlet, devletin bütün birimleri bunları topluyor resmi yada gayri resmi olarak topluyor. Sayın Başkanım bu devlet istihbarat çalışması yapmasın mı? Bu devletin topladığı tüm bilgiler AKP’nin aleyhine mi kullanılacak nasıl böyle bir düşünce olabilir? Burada genel seçimler konusunda sizin İsmail Yıldız’dan ve araştırma şirketinden bir rapor istediğiniz yönünde bir anlam çıkıyor. Böyle bir araştırma yapmasını anket yapmasını talep ettiğiniz mi kendisinden bu konuyu açıklar mısınız?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır benim bu şekilde bir anket yap bana getir diye böyle bir şeyim söz konusu olamaz. Kendisi stratejik araştırmalar yapan bir kuruluş olarak çeşitli zamanlarda sahaya inerek çalışmalar yaptığını ve bu çalışmaları bir kısmını hükümet üyelerinin ve içinde bulunduğu bir gruba arz ettiğini ifade etti. Ben kendisine peki durum ne, ne çıkıyor diye sordum. Yoksa kendisinden herhangi bir bilgi, belge getir demedim ama iddianamenin bir bölümünde diyorsunuz ki veya sizin önünüze getirenler diyor ki daha önceden konuştukları ve AKP’ye yönelik olan bir şeyi istedi. İstediğim husus şudur; bana HSBC bank olayında İstanbul’da meydana gelen patlamayla ilgili vermiş olduğu birtakım bilgiler var. Diyor ki bu işi Amerikalılar ordu yaptı diye propaganda yapıyor ve bununla ilgili birtakım bilgiler veriyor. Ve Amerikalılarla yapılan birtakım görüşmelerden bahsediyor. Varsa bunun belgesi getir dediğim odur. Ben istihbarat başkanıyım bana gelen bir bilgiyi istemek kadar doğal bir şey olabilir mi? Ama ben seçim anketiydi şu anketti, bu anketti istemedim. Kaldı ki 2 gün önceki ifademde size 1 günlükten bir kişiden ele geçirilen bir belge ortaya koydum. O belgede hem muhalefet partisi hem de iktidar partisine yönelik seçmenin beklentilerine ilişkin yapmış olduğu bir araştırmadan söz ediyor onun için dedim İsmail Yıldız demek ki bize doğru söylemiş diye. Ben o araştırmadan bilgim yok bana da öyle bir belge getirmedi. Ama konu içerisinde bu tür çalışmalarını iktidar partisinden mevcut olan isimleri iddianamede yazılı konuşma metnini içerisinde geçiyordur onlara ifade ettiğini söyledi. İstanbul belediyesi ile ilgili olan konuları söyledi ama bu tarzda ben kendisinden bir belge istemedim.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Evet son olarak bir sorum var.” Sanık Levent Ersöz:”Buyurun”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Hayrullah Mahmut Özgür savunmasında sorular

üzerine şöyle özet olarak beyanlarda bulundu. Kendisinin kendisine başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olmadan önce bir yerde Amerikan misyon temsilcisiyle görüşmesinin seyrettirildiğini, bu görüntünün hükümeti düşürecek kadar vahim olduğunu bunun Şener Eruygur tarafından istendiğini kendisinin de vermeyi uygun görmediğini bu anlamda sözler söyledi. Bu konu nedir, bu konu sizin yaptığınız görüşmede de gündeme geliyor bu konuyu kısaca açıklar mısınız? Siz kendisinden bu türlü bir görüntü istediniz mi bu konunun aslı nedir?”

Sanık Levent Ersöz:”Sayın savcım, benim Hayrullah Mahmut Özgür’le bu anlamda bir görüşmem yoktur Jandarma Genel Komutanı bunu talep etti etmedi onu da bilemem sadece bunun benzeri olan bir konuyu ki savunmamda ifade ettim. İsmail Yıldız’ın Cem Uzan’la yaptığımız görüşme esnasında dile getirdiği ve bende hatta savunmamda şunu söyledim bu iş buranın pazarlık yeri değil vereceksen verirsin çünkü Cem Uzan diyor ki elinizde ne varsa verin

65

Page 66: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:66

paldır küldür yayınlanacak. Bende ona diyorum ki olmaz böyle bir şey, ben bir istihbarat resmi istihbarat kuruluşunun başıyım. Ben kalkıp da mevcut bir düzen içerisinde Anayasal bir düzenin bir başında olan kişi için bana gelse bile benim ileteceğim bir bilgi doğrudan doğruya komutanım ve Genelkurmay Başkanımdır. Böyle bir husus olmamıştır sadece onun bahsettiği yani sizin Hayrullah Mahmut’un söylemiş olduğunun bir benzerini İsmail Yıldız bahsetmiştir lütfen onları okuduğunuzda anlayacaksınız. Hayrullah Mahmut’tan ne kaset ne CD hiçbir şey talebimiz olmamıştır. En azından istihbarat başkanı olarak benim olmamıştır ama komutanımın da olmuş olabileceğini zannetmiyorum çünkü olsa aralarında en azından bir irtibat olurdu, var mı böyle bir irtibat, buna ilişkin bir şeyiniz var mı elinizde kanıtınız var mı? Keşke sağlığı el verseydi de çıkıp da burada anlatsaydı her şey de daha net olarak ortaya çıksaydı kim yalan söylüyor kim doğru söylüyor ortaya çıksaydı ama bu imkandan yoksunuz. Öyle olunca da doğrudan doğruya servis yapan kişiler belli tüm kamuoyunda adımız çıktı kara kutuya benim hiçbir karayla işim yok. Hiçbir illegal işle işim yok. Yasadışı işimle ilgim yok, benim alnım ak, bembeyazım hiçbir onun için tekrar ifade ediyorum bu tür çirkin oyunların içerisinde yer almadım ama emirle bakın tekrar söylüyorum ilerde sorulduğu zaman açıklayacağım emirle beni bu işe dahil ettiniz. Dahil edenleri de biliyorum dahil ettirenleri de biliyorum. Siz 52 gün kala operasyona benimle ilgili teknik takip kararı alıyorsunuz. Ama gayri yasal yoldan polis benim liman lokantasında yemek yediğimi biliyor. Nerede olduğumu biliyor ben dışarıdayken evimi takip ediyor. Devlet Malzeme Ofisinin kartını çıkartıp eşimi çocuğumu taciz ediyor. Bunlara niye müsaade ediliyor, nerde hukuk? Yok, yok, yok. Ama suçlamaya gelince her şey var benim böyle bir bilgim yok Sayın savcım:”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”Başka sorum yok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.”Sanık Levent Ersöz:”Sağ olun”Mahkeme Başkanı :”Savcı bey var mı sorunuz? Sırayla mı gidelim buyurun ne. Buyurun,

buyurun:”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafi Av. İlkay Sezer söz istedi verildi:” Bölmeyelim

demiştiniz onun için beklemiştim. Sayın Başkanım, aradan önceki sorular bölümünde Sayın savcı Mehmet Ali Pekgüzel Bey şu anda çapraz sorgusu yapılan Levent Ersöz beye Hurşit Tolon’dan ele geçen ses kaydı ibaresi ile başlayan ve sanık Levent Ersöz’ü yönlendirici mahiyette maddi gerçeğe aykırı bir soru yöneltmiştir. Öncelikle şu hususu belirtmek isteriz ki müvekkilimiz Ahmet Hurşit Tolon’un evlerinde ve oğlu Ali Tolga Tolon’un şahsi ikametgahında yapılan aramalarda hiçbir ses kaydı bulunmamıştır. İddia makamının bu yönlendirici sorusunda kastettiği müvekkilimizin oğlunun şahsi konutunda yapılan kendisinin yokluğunda evden çıkması beklenerek ve kapısı çilingire açtırılarak yapılan hukuka aykırı arama sırasında bulunduğu ileri sürülen düzmece bir CD’nin içerisindeki görüşme dökümleri ise bunların ne müvekkilimize ne de oğluna ait olmadığı tartışılmaz bir gerçektir. Biz müvekkilimizin savunması sırasında iddianamede müvekkilimize yöneltilen suç isnadının temel delili olarak gösterilen o düzmece 2 CD’nin nasıl tutanaklara eklendiğini suni suç ve suçlu yaratmak için ne gibi yasadışı işlemler yapıldığını huzurunuzda somut delilleri ile kanıtlayacağız. Ancak 2 yılı aşkın süredir tüm taleplerimize rağmen bu düzmece CD’lerin imajlarının dahi tarafımıza verilemediğini üzülerek belirtmek isterim. Bu nedenle Sayın iddia makamınca Sayın heyetinizce yapılan çapraz sorgu sırasında yargılamanın bu aşamasına kadar sunduğumuz dilekçelerde yer alan açıklamalarımız ve bunu teyit eden somut kanıtlar göz önünde bulundurularak Ahmet Hurşit Tolon’dan elde edilen tabiri yerine, elde edildiği iddia edilen tabirin kullanılmasını talep ediyorum:”

Mahkeme Başkanı :”En doğal hakkınız.”Sanık Tuncay Özkan söz istedi verildi:”Efendim aracılığınızla Sayın Levent Ersöz’e birkaç

soru yöneltmek istiyorum bir kaçta muğlakta kalan unsur var onların da bir netlik kazanması için yardım istiyorum sizden. Öncelikle Levent Ersöz’e acil şifa ve acil özgürlük diliyorum.”

Sanık Levent Ersöz:”Teşekkür ederim:”

66

Page 67: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:67

Sanık Tuncay Özkan:”Efendim benim size sormak istediğim şey tekrar tekrar olacak sizde tekrar tekrar söylüyorsunuz bende tekrar tekrar söylüyorum ama ortada bir soru işareti var. Bu soru işaretinin giderilmesi açısından ne olur beni de yanlış anlamayın ve tekrar tekrar soruyor durumunda da olmaktan çok üzüntü duyuyorum ama netleşmesi açısından sizden rica ediyorum. 2003 yılında Sayın Mehmet Ali Pekgüzel’den rica edebilir miyim, telefon ilk telefon Jandarma Genel Komutanlığı santrali olarak gözüken telefonla benim konuşmam ilk tarih hangi tarihtir söyleyebilirler mi acaba?”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”2003”Sanık Tuncay Özkan:”2003 tarihinde görev yeriniz neresiydi efendim?”Sanık Levent Ersöz:”2003 tarihinde önce yıl itibariyle baktığınızda 1 Ocak’tan 10-22

Ağustos’ta kadar ki olan süreçte Bursa jandarma bölge komutanı idim.”Sanık Tuncay Özkan:”Evet efendim.”Sanık Levent Ersöz:”22 Ağustos’ta yıl sonuna kadar ki olan periyotta istihbarat

başkanıydım.”Sanık Tuncay Özkan:”Evet, 2004 yılındaki görev yeriniz neresidir efendim?”Sanık Levent Ersöz:”2004 yılında 1 Ocak tarihi itibariyle ifade ediyorum 1 Ocak’tan 17

Ağustos’a kadar yine istihbarat başkanıydım. 23 Ağustos’tan emekli oluncaya kadar 2005 dönemi Ağustos’una kadar da Bilecik 2. jandarma er eğitim tugay komutanıydım.”

Sanık Tuncay Özkan:”2005 yılındaki görev yeriniz neresidir efendim?”Sanık Levent Ersöz:”2005 yılında emekliye çıktım emekli oldum.”Mahkeme Başkanı :”Emekli olana kadar diyor 2005 yılına kadar diyor zaten. Aynı yerde

emekli oldu zaten.”Sanık Tuncay Özkan:”Tamam özür dilerim efendim ben kaçırdım. Yani 11 arama var diye

şimdi Mehmet Ali beyin sorduğu.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılamadı.”Sanık Tuncay Özkan:”15 arama var diye sorduğu şey o.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Görev süresi içinde kalan süreç.”Sanık Tuncay Özkan:”Görev süresi içinde kalan dönemde 11 arama o telefon numarasını

sizden rica edebilirim miyim? Jandarma Genel Komutanlığı santrali midir beyefendinin özel telefonu mudur?”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Verdim daha önce numarayı verdim:”Sanık Tuncay Özkan:”Hayır hayır ben numarayı nerden bileyim efendim benim adres

defterimde var mı böyle bir numara efendim?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Açıklamayı yaptım gerekli açıklamayı yaparak

verdim.”Sanık Tuncay Özkan:”Yok efendim. Efendim 418 21 25 numaralı telefon.”Mahkeme Başkanı :”Yok 418 21.”Sanık Tuncay Özkan:”0312 418 25 numaralı telefon Levent Ersöz’ün özel telefonu mudur

Jandarma Genel Komutanlığı telefonu mudur?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”O açıklamaları yaparak sordum sorumu dikkat

ederseniz başkalarının rehberleri (bir iki kelime anlaşılmadı)”Sanık Tuncay Özkan:”Özür dilerim ben açlık grevinin 3. günündeyim algılayamadım bir

daha tekrarlarsanız çok memnun olurum beyefendi. 2. yıldır yatıyorum anlamadım bana bir tekrarlar mısınız?”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”10 defa anlattık:”Sanık Tuncay Özkan:”Jandarma Genel Komutanlığının telefonu mudur ve Levent Ersöz.”Mahkeme Başkanı :”Efendim Jandarma Genel Komutanlığının telefonu diyor.”Sanık Tuncay Özkan:”Telefonu peki.”Mahkeme Başkanı :”Jandarma Genel Komutanlığı telefonu:”

67

Page 68: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:68

Sanık Tuncay Özkan:”Peki efendim bu telefon numarası.”Mahkeme Başkanı :”Kayıt oraya ait.”Sanık Tuncay Özkan:”Bu telefon numarası benim cep telefonumda veya benim adres

deflerlerimde bulunmaktadır? 1320 tane telefon numarası var ben hepsi beyefendiler.”Mahkeme Başkanı :”O şekilde bir beyan olmadı.” Sanık Tuncay Özkan:”Öyle bir şey yok, öyle bir şey yoksa.”Mahkeme Başkanı :”Efendim olmadı zaten.”Sanık Tuncay Özkan:”Peki o zaman ben sormak istiyorum Levent paşaya hayatınız

boyunca benimle hiçbir şekilde telefonla konuştunuz mu?”Sanık Levent Ersöz:”Hayır, görüşmedim.”Sanık Tuncay Özkan:”Peki hayatınız boyunca beni telefonla arattınız mı?”Sanık Levent Ersöz:”Hayır”Sanık Tuncay Özkan:”Peki teşekkür ederim efendim bir başka soru sormak istiyorum. 16

Aralık 2003 bu Word belgesini gördünüz bu belgeden 3 tane var.”Sanık Levent Ersöz:”Evet”Sanık Tuncay Özkan:”İncelemişsiniz çok teşekkür ederim ben ek savunmanızı

dinleyemedim ama avukatlarımın bana aktardığı kadarıyla bu belgeleri incelemişsiniz bende 3 tane belge olduğunu saptamıştım biri 6 sayfa, biri 18 sayfa, biri 36 sayfaya yakın bir 3 belge var. Bunların üçü arasındaki incelemede sizinle benim 3 diye veya 2 diye hatırladığım sizin 1 veya 2 diye hatırladığınız görüşmelerimiz sırasında yani 30 Ağustos resepsiyonu veya Çankaya’daki görüşmelerimiz sırasında.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet”Sanık Tuncay Özkan:”Ayaküstü yaptığımız nezaket konuşmalarından hiçbir satır var mı

dikkatinizi çektim?”Sanık Levent Ersöz:”Hayır, hayır.”Sanık Tuncay Özkan:”Peki efendim ben size ben hangi tarihte ayrıldım Show TV’deki

görevimden hatırlıyor musunuz sizin için bir özellik arz edeyim:”Sanık Levent Ersöz:”Bilmiyorum hayır bilmiyorum:”Sanık Tuncay Özkan:”Hayır hatırlamıyorsunuz.”Sanık Levent Ersöz:”Bilmiyorum:”Sanık Tuncay Özkan:”Benim hangi tarihte Show TV’deki görevimden ayrıldığımı Sayın

savcımız bilebiliyor mu acaba bir tarih verebilir mi Sayın savcımız bu konuda? Mesela 16 Aralık 2003 diye söylüyor. Ben hangi tarihte ayrılmışım Show TV’deki görevimden bu konuda Sayın savcılık iddia makamının herhangi bir saptaması var mı acaba efendim? Çünkü ben Şubat ayında ayrıldım efendim Aralık ayında ayrılmadım. Ben Şubat ayında Ocak ayının ilk yarısı Aralık ayında şeyden döndüm Kıbrıs’taki röportajlardan döndüm röportajların yayın tarihi vardır Show TV arşivindedir Ocak ayında ceketimi aldım çıktım Şubat ayında da kesin olarak ayrıldığımı.”

Mahkeme Başkanı :”Hangi yıl, hangi yıl?”Sanık Tuncay Özkan:”2003 yılı efendim. 2003 yılı burada hatırlarsanız Kanaltürk’ün

kuruluş tarihini sordum Kanaltürk’ün kuruluş tarihini iddia makamı bilemedi. Ben söyledim 2005 yılı Ocak ayı diye. Şimdi benim 2004 Ocak tabi benim ayrılışım. 2004 Ocak ayrılışım Aralık ayı 2004 Ocak, 2004 Ocak. Şimdi efendim buradan bir soru sormak istiyorum, ben ayrıldığımda size gelip yada herhangi birisini gönderip Sayın Levent Ersöz ben ayrıldım geri dönmek istiyorum diye herhangi bir ricada bulundum mu sizden?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır ben zaten ifademde çok net ifade ettim kim bana bu emri verdi? Ben Karamehmet’le niçin görüştüğümü, burada sizin sizden geldi şeklinde hiçbir ifademde yoktur zaten tanımıyorum sizi.”

68

Page 69: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:69

Sanık Tuncay Özkan:”Evet efendim bende sizi tanımıyorum. Ben sizinle telefonda hiç görüşmedim ben size hiç kimseyi göndermedim:”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır”Sanık Tuncay Özkan:”Hiçbir diyalogum olmadı.”Sanık Levent Ersöz:”Hayır”Sanık Tuncay Özkan:”Şimdi efendim”Sanık Levent Ersöz:”Sizin hakkınızda sadece Nuray Başaran geldi Nuray Başaran.”Sanık Tuncay Özkan:”Oraya geliyorum.”Sanık Levent Ersöz:”Evet buyurun sorun o zaman.”Sanık Tuncay Özkan:”Efendim Nuray Başaran kendisi mi gelmek istedi size yoksa siz mi

davet ettiniz Nuray Başaran’ı?”Sanık Levent Ersöz:”Kendisi gelmek istedi. Ben savunmamda bunu çok net ifade ettim

hatta kendi ifadesiyle nasıl çelişkiye düştüğünü de anlattım ATV’de çıktığı bir programda benim çağırdığımı söyledi bir paşa vasıtasıyla düzeltiyorum bir paşa vasıtasıyla benden randevu aldığını söyledi. Bende bunun yalan olduğunu spikerin ısrarla hangi paşa delalet etti de sen de oraya gittin diye sorusuna o paşanın da ismini veremedi çünkü öyle bir durum yok doğrudan doğruya kendisi randevu talep etti bende komutana arz edip onayını aldıktan sonra görüştüm.”

Sanık Tuncay Özkan:”Evet Nuray Başaran dosyadan anlıyorum ki aynı zamanda ben daha kurum içerisindeyken Jandarma Genel Komutanlığını ziyaret etmiş ve benimle ilgili belgeler vermiş bazı şeyler göstermiş sözleşmeler ve Mesut Yılmaz’la benim bir çete oluşturduğum ki o zaman Mesut Yılmaz Başbakan yardımcısı yani kabinede olan bir insan bir çete oluşturduğum. İlginçtir mesela Mesut Yılmaz’ı devirmeye çalışmakla suçlanmıyorum yada onunla birlikte bir şeyi suçlanmıyorum ama burada başka bir şeyle suçlanıyorum. Bir çete oluşturduğuma dair size de bazı şeyler anlattı mı efendim?”

Sanık Levent Ersöz:”Anlattı zaten görüşme metninin içerisinde var onu biz biraz daha kendisinden deşelediğimizde net bir takım ifadeler kullanmadığı kullanamadı. Ama sizin hakkınızda zaten ağza alınmayacak galiz laflarda söyledi. Odasına gittiğiniz kapısını açtığınız girdiğiniz size küfrettiği gibi birtakım sözler zaten konuşma metinin içerisinde var. Ben bu şahsa bir garez duyarak bunları ifade etmiyorum. Bunların gerçek olması nedeniyle söylüyorum. Ayrıca şunu da ifade ediyorum ki burada bir daha bu bilgiyi teyit edebilmek açısından araştırttım böyle bir teyide de ulaşamadım ve kadının da yalan söylediğini burada herkese de tekrar Yüce heyetin önünde de açıklıyorum.”

Sanık Tuncay Özkan:”Mahkemenize de bilgi olarak sunmak istiyorum. Nuray Başaran’ı bu iddianamedeki ve bu iddianameyle ilgili iddialar nedeniyle hem tazminat hem ceza davası açtım Sultanahmet adliyesinde bunun ilk davaları Kasım ayı ve Ekim ayı içerisinde görülmeye başlayacak. Hem ceza davası olarak hem tazminat davası olarak açtım bunlarla ilgili olarak da yargılaması devam edecek bunların hepsi yalandır çünkü söylediklerinin. Ben savunmam sırasında yeterli açıklığı getirebildiğimi zannediyordum ama anlıyorum ki getirememişim. Tamamlayıcı bilgi olarak veriyorum benim Çukurova grubundayken yönetim kurulu üyeliğimin yani bir şeyi satın almak, atmak bu tür yetkilerim yoktur. Benim yektim sadece icra kurulu üyeliği ve medya grup başkanlığıdır. Ben medyanın yönetilmesinden sorumluyum o kadar. Satın alma gibi falan konularla benim bir alakam yoktur. Efendim ben size bir başka soru daha sormak istiyorum. Şimdi 16 Aralık 2003 belgesi dedikleri şey sizden elde edilen bir ses belgesidir midir?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır.”Sanık Tuncay Özkan:”Bir görüntü belgesi midir?”Sanık Levent Ersöz:”Hayır, benden elde edilmiş herhangi bir belge yok zaten. Israrla

sürekli vurguluyorum iddianamede her yerde Levent Ersöz’den ele geçirilen diyor yani resmen bir suç işleme ve görevi kötüye kullanma var. Ben tekrar ifade ediyorum benden ele geçirilmiş hiçbir bilgi, belge yoktur sizinle ilgili de yoktur.”

69

Page 70: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:70

Sanık Tuncay Özkan:”Efendim ben bu konuda tekrar soracağım 16 Aralık 2003 Word belgesi olarak dosyada bulunan 3 ayrı belgeden 6 sayfalık olan, 18 sayfalık olan, 36 sayfalık olan sayfa sayılarını yanlış hatırlamıyorsam. Bunlardan herhangi üçünden bir tanesi sizin evinizde, ofisinizde, kardeşinizin evinde yapılan aramalarda ele geçti mi?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır”Sanık Tuncay Özkan:”Geçmedi”Sanık Levent Ersöz:”Hayır, geçmedi hiçbir belge geçmediği gibi sizinle yapmış

olduğumuz sözde bu konuşmanın görüşmenin yaratılma tarihi olarak da 5 Ocak 2009 tarihli bir belge var.

Sanık Tuncay Özkan:”Evet”Sanık Levent Ersöz:”Nasıl oluyor?”Sanık Tuncay Özkan:”Evet o maalesef oluyor. Sayın Başkanım bir konuda aydınlatılmak

istiyorum savcılık makamına daha önce bu konuda bir sonu sormuştum bana Sayın Nihat Taşkın Bey bana bir yanıt vermişti ama burada netleşmesi açısından savcılık makamı beni aydınlatırsa. Bu 16 Aralık 2003 belgesi denilen şey ses bandımıdır? İddianamede ses, görüntü ve döküm olarak geçiyor. Bu bir ses kaydımıdır, görüntü dökümü müdür? Yoksa bir Word belgesi midir? Yani bir bilgisayar çıktısı mıdır? İddia makamı bunu bana bir söyleyebilir mi? efendim beni bir aydınlatabilir mi?”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın:”(2-3 kelime anlaşılamadı)”Sanık Tuncay Özkan:”Yani bir Word belgesinin fotoğrafı olarak mı geçiyor efendim. Peki,

biraz önce Sayın Mehmet Ali Pekgüzel bir şey gösterdi Jandarma Genel Komutanlığı armalı bir belge gösterdi kapak gösterdi, kapak yazısı gösterdi. O bu belgelerin kapağı olarak gözüken belgemidir onu mu gösterdiniz Sayın Pekgüzel değil mi? Bu gösterilen belge şimdi bizim Sayın avukatım Celal Ülgen bilgisayarında üretti aynı şeyden yani gösterdi. Sayın Mehmet Ali Pekgüzel’in de o kapakta adı geçiyor mesela üretip size sunduğumuz şeyde o zaman herhangi bir bilgisayar çıktısı nedeniyle bir insanı suçlayarak ve elinizdeki tek delilinde bu olduğunu söyleyerek ses, görüntü ve metin vardır diye yazmak iddianameye nasıl bir şeydir onunda şeyini takdirini size bırakıyorum. Bir sorum daha var efendim, çok ilginç bir şey 16 Aralık 2003 Word dökümünün 36 sayfalık olanında ki Mehmet Ali şeyde Mehmet Emin Karamehmet’le benim çalışmak istediğim yönünde tekrar işe dönmek istediğim yönünde sözler var. Siz Mehmet Emin Karamehmet ile görüştüğünüzde, Mehmet Emin Karamehmet size, benim geri dönmek istediğime dair benim kendisiyle bu konuda görüşme yaptığıma dair herhangi bir şey söyledi mi?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır.”Sanık Tuncay Özkan:”Peki teşekkür ediyorum.”Sanık Levent Ersöz:”Aksine hatta takdir ettiğini de ifade etti. Sizin bırakıp gideceğinizi

hiçbir şeye değer vermediğiniz anlamında bir konuşma yaptı.”Sanık Tuncay Özkan:”Evet efendim burada çok ilginç bir şey var. Ben 16 Aralık 2003

belgesinin gerçek olmadığın savunmam sırasında savcılığın iddianame eklerine koyduğu bir telefon, 17 Aralık diye gözüken bir Mehmet Emin Karamehmet’le yapılan görüşme diye lanse edilen görüşmenin içindeki bir paragraftan burada okumuştum Sayın Pekgüzel bunun üzerine dedi ki hayır hayır öyle değil çünkü daha önce Levent Ersöz Mehmet Emin Karamehmet’le bu konuyu telefonla görüştü dedi. Siz bu konuda Mehmet Emin Karamehmet’le bir telefon görüşmesi yaptınız mı efendim?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır daha önce de söyledim kendisi ifadesinde sanırım bir kez de telefonla görüştük diyor. Ama kesinlikle burada bir kez daha ifade ediyorum, ben kendisini ilk kez makamıma geldiğinde gördüm telefonda de kesinlikle görüşmedim.”

Sanık Tuncay Özkan:”16 Aralık 2003 belgesi denilen şey kocaman bir yalandır kocaman bir yalandır. Bununla ilgili olarak efendim Sayın Başkanım 16 Aralık 2003 belgesinin gerçekliğini

70

Page 71: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:71

saptadığı ortaya çıkarttığı söylenen telefon görüşmesinin iddianamede ben bir şeyini gördüm böyle bir iddia var bunun kaynağının ne olduğunu savcılık makamı size açıklayabilir mi bunu nereden almışlar, bu nerede yer alıyor iddianamede bu telefon konuşmasının dökümü var mı, bu döküme ben bu döküme nasıl ulaşabilirim? Acaba iddia makamı bu konuda bana bir kılavuzluk yapabilir mi Sayın Başkanım. Bu 17.”

Mahkeme Başkanı:" Bir telefon dökümünden bahsediyor.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Şubat ayında mahkemeye gelen CD DVD

bütün sanıklara dağıtılan Excel olarak var. Avukatınızdan da alabilirsiniz kendinizde müracaat edip alabilirsiniz.”

Sanık Tuncay Özkan:”Efendim hayır çok özür dilerim çok özür dilerim Mehmet Ali Bey hayır efendim ben sorumu yanlış ilettim galiba hayır yanlış ilettim galiba tekrarlamak istiyorum sorumu. Diyorum ki; ben 16 Aralık 2003 belgesinin bir belge olmadığını böyle bir görüşme olmadığını Mehmet Emin Karamehmet Bey’in konuşmasındaki paragrafta size ispatladım. Sizde bana dediniz ki; evet o telefon görüşmesi olmasaydı tamam söylediğim olabilir ama telefon görüşmesi var, ya dedim ki; bu telefon görüşmesi şimdi sizden şunu öğrenmek istiyorum eklerde iddianamenin içinde sözlü anlatım dışında bu telefon görüşmesiyle ilgili herhangi kayıt ve belge bulunmamaktadır. Siz iddia makamı olarak bunu gerçek çıkarttığını iddia ettiğiniz bu telefon konuşmasını bana da gösterir misiniz, bu döküm olarak nerede yer almaktadır, hangi klasördedir ben bunu öğrenmek istiyorum efendim. Bu size nerden geçmiştir, kimden ele geçirilmiştir?”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel Görüşmenin içinde beyan olarak geçiyor ( 1-2 kelime anlaşılamadı.”

Sanık Tuncay Özkan:”Yani.”Mahkeme Başkanı:" Görüşmenin içinde beyan olarak geçiyormuş.”Sanık Tuncay Özkan:”Peki bu beyanın doğru olduğunu kendileri nasıl çek edebilmişler.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı:" Efendim tamam bu kadar bitti, başka soracağınız bir şey var mı

bekliyor, bekliyor çünkü?”Sanık Tuncay Özkan:”Peki efendim, peki efendim var birkaç soru daha sormak istiyorum.”Mahkeme Başkanı:" Bekliyor çünkü.”Sanık Tuncay Özkan:”Nuray Başaran, Faruk Demir, John Kustater ile ilgili olarak ben

kendi savunmamda kendimce ve yazdığım kitapta, kendimce araştırıp topladığım belgeleri koyarak bu grubun strateji çalışması adı altında bir casusluk faaliyetleri yürüttüklerini ileri sürdüm. Bu iddiamla ilgili olarak savcılık makamını uyardım. Sayın Nihat Taşkın ve Sayın Mehmet Ali Pekgüzel bana yanıt olarak ve şunu da eklemiştim dedim ki iddianamede bu, bu kişilerin adları geçerek bu kişilerin adları açıkça yazılarak 3. 3, birleştirilen 3. iddianamede bu kişilerin adları geçerek deniyor ki bunlar Ankara’da çok güçlü bir Nuray Başaran John Kustater Faruk Demir ve Mahmut Koçak Yalçın Mahmut Koçak, Mahmut Koçak adı geçerek deniyor ki, bunlar çok güçlü bir lobi grubu olarak Ankara faaliyet göstermektedir diyor iddianame. Şimdi sormak istiyorum efendim Sayın Levent Ersöz iddianamede yer alan bu bilgilerle ilgili olarak herhangi bir bilgiye sahip midir, bu konuda görüşü bilgisi var mıdır?”

Sanık Levent Ersöz:”Nuray Başaran’ı Faruk Demir’i bana getiren Nuray başarandır. Onu söyledim. Bu sözde darbe planlarıyla ilgili olarak bizleri şikayet eden yeri de söyledim. Bu bahsi geçen şahıs John Kustater denilen şahıs orada çalışan büyük elçilikte çalışan bir zattır, Türkiye’yi çok iyi bilen bir zattır. Bizlerde o dönemde hayret içerisinde kalmıştır Türkiye’nin her tarafını dolaşan benim bile bildiğim ve tespit edebildiğim kadarıyla CIA’in bir elemanıdır. Ama casusluk faaliyetiyle ilgili olarak sizin ileri sürdüğünüzü kitapta ne olduğu okumadığım için o konuda bir yorum getirmem söz konusu değil.”

Sanık Tuncay Özkan:”Sayın Başkanım, sizden bir konuda savcılık makamının bu konuda çalışma yapıp yapmadığını, araştırma yapıp yapmadığını bir soruşturmasının olup olmadığını

71

Page 72: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:72

konusunda bilgi verebilir mi, bu konuda aydınlanabilir miyim efendim? Yani iddianamenin o paragrafıyla ilgili olarak savcılık makamı herhangi bir çalışma yürütüyor mu? Yoksa iddianamenin o kısmını yazıp bıraktılar mı.

Mahkeme Başkanı:" Vermiyorlar cevap.”Sanık Tuncay Özkan:”Vermiyorlar mı efendim cevap. Peki çok özür dilerim bir 30

saniyenizi alacağım şu notlarımı bir defa daha gözden geçirip. Yani efendim 16 Aralık 2003 görüşmesinden 3 tane vardır bu teyit ettiği denilen telefon görüşmesi yoktur ses kaydı yoktur, görüntü kaydı yoktur, bu bir Word belgesidir çıkıştır herhangi bilgisayardan çıkıştır. Mehmet Ali Bey’in söylediği gibi üst kapak yazısı kendisinin de adı yazılarak hemen üretilebilecek bir şeydir böyle bir görüşme yoktur. Ben o dönem içerisinde Jandarma Genel Komutanlığından o 81 saniye, 75 saniye, 36 saniye benim telefon, o telefon numarası bana aittir bu telefon numarasının kime ait olduğunu bilmiyorum. Bende böyle bir kayıt yoktur ama Jandarmadan beni birisi aramış olabilir aynı dönemde MİT’ten de ararlar, başbakanlıktan da ararlar, her yerden ararlar. Bununla ilgili olarak netleştik zannediyorum bir tek şey kaldı, siz yanız verdiniz ama çok özür dilerim şimdi fark ettim efendim. Yanıt verdiniz ama Levent Bey, Ali Müfit Gürtuna ile ilgili benimle ilgili herhangi bir Ali Müfit Gürtuna’yla konuşma yaptınız mı? Bir görüşmeniz telefon oldu mu efendim bu konuda bir şey?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır, hayır.”Sanık Tuncay Özkan:”Birde son soru şu olacak; şimdi siz bu örgütün yöneticisisiniz

bende bu örgütün üyesiyim.”Sanık Levent Ersöz:”Evet.”Sanık Tuncay Özkan:”Siz benim işe dönmemle ilgili olarak şeyi arıyorsunuz Mehmet

Emin Karamehmet’i çağırıyorsunuz söylüyorsunuz, Mehmet Emin Karamehmet bunu dinlemiyor.”

Sanık Levent Ersöz:”Evet.”Sanık Tuncay Özkan:”Darbe yapmaya karar veriyorsunuz, ben 2003-2004’te yapmaya

çalışıyorsunuz ben 2008 yılında 2007 yılında cumhuriyet mitingleriyle buna katkıda bulunuyorum, büyük kalabalıklar toplanıyor. Siz 2008 yılında emeklisiniz herhalde 2007 yılında emeklisiniz herhalde emeklisiniz.’

Sanık Levent Ersöz:”Doğrudur.”Sanık Tuncay Özkan:”Siz neye el attıysanız kurulmuşsunuz. İddianameye göre her şeyi

yapmak istemişsiniz yapamamışsınız, ben.”Sanık Levent Ersöz:”Beceriksizmişim.”Sanık Tuncay Özkan:”Ben ne yapmak istemişsem.”Sanık Levent Ersöz:”Beceriksizmişim.”Sanık Tuncay Özkan:”Yani bende bu kadar beceriksizi bir araya getirip yani şimdi bir

darbenin olması mümkün değil ama size bu durumla ilgili ne düşündüğünüzü şöyle bir cümleyle özetlerseniz ne geliyor aklınıza ne söylemek istersiniz.”

Sanık Levent Ersöz:”Ben şunu söylüyorum, bu kadar insan bir araya bilinçli olarak getirilmiştir bir torbanın içerisine atılmıştır, atılma ve attıranlar bellidir. Buradaki insanların hiçbir şekilde aklında darbenin d’si yoktur. Hepsi ülkesini seven ve Atatürk ilke ve devrimlerine yürekten inanan ve bu fikirlerini de cesurca dile getiren insanlardır, örgüt diye bir yalan yoktur örgüt bir yalandır örgüt yoktur.”

Sanık Tuncay Özkan:”Teşekkür ederim. Teşekkür ederim, sağ olun Sayın Başkanım size bir tek sorum olacak onunla bitiriyorum. Deminde dediğim gibi ben sözlerimi sizi kırmak ya da mahkemenin genel düzenini etkilemek veya hakaret veya küfür böyle bu tür şeyler kendimi men ederim böyle bir şeyden asla da ağzımdan böyle bir şey çıkmamıştır. Üslup açısından bazen tartışmalarımız olabilir, ama kastım içinde bulunduğum adaletsizliğedir hukuksuzluğadır. Şimdi bütün tarafları tarafımdan reddedilen size yöneltiyorum Sayın Başkanım. Hayrullah Mahmut

72

Page 73: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:73

Özgür adlı bir kişi var, bu kitaba o kişinin yazdığı ee makaleyi aldım biraz önce Nihat Bey’in okuduğu makaleyi iddianameden aldım koydum. Ankara’da bir gökdelenin zemin katına iniyorlar boy ortalaması 1.80’ın üstündeki subaylar, subay görünümündeki sivil insanlar ve bu insanlar böyle biraz sonra pelerinlerine açacaklar ve uçacaklar öyle Ultra Türkler makalesi öyle. Ve bu kişi bunlara Ergenekon diyor Ergenekon diyor. Bu kişi görüşmelerinin tamamı kayıt altına alınmış, bu kişinin bütün görüntüleri her şeyleri elde ve bu kişi konuşmalarında da bunları söylüyor. Bende görüşmedim olmayan şeyin olmadığını ispatlamaya çalışıyorum 2 yıldır böyle bir şey yoktur olmamıştır olmayan şeyin olmadığını nasıl ispatlarım diye çabalayıp duruyorum size karşı. Ben tutukluyum Hayrullah Mahmut Özgür tutuksuz yargılanıyor.”

Mahkeme Başkanı:" Bitti mi?”Sanık Tuncay Özkan:”Bitti efendim.”Mahkeme Başkanı:":”Buyurun.”Sanık Tuncay Özkan:”Teşekkür ederim.”Mahkeme Başkanı:" Sorunuz.Sanık Levent Ersöz müdafii Av. Filiz esen:”Efendim kısa bir ara verebilir miyiz? Lütfen.

Sayın Başkanım kısa bir ara verebilir miyiz.”Mahkeme Başkanı:" Şu şeyi bitirince bitirecez zaten orada çok fazla, rahatsız mı şu an?”Sanık Levent Ersöz müdafi Av. Filiz Esen:”Eğer 5 dakika ara verebilirsek rahatsızlıkların

sorun ( 1-2 kelime anlaşılamadı) kısa bir 5 dakika.”Mahkeme Başkanı:" Peki efendim.”Duruşmaya 10 dakika ara verildi.Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Sanık Levent Ersöz tekrar huzura alındı.Video konferans yoluyla çapraz sorgusuna devamla.Mahkeme Başkanı:" Buyurun.”Sanık Hasan Atilla Uğur söz istedi, verildi:" Sayın Başkan, benimde iki sorum olacak

Sayın komutanım önce geçmiş olsun diliyorum, Allah’tan acil şifalar diliyorum size.”Sanık Levent Ersöz:”Teşekkür ederim sağ ol.”Sanık Hasan Atilla Uğur:”Çok yorulduğunuzu biliyorum ama 2 soru da ben sormak

istiyorum zaten bilinen konularla ilgili.” Sanık Levent Ersöz:”Senin çok boğuk geliyor mikrofonu biraz uzak tutarsan.”Sanık Hasan Atilla Uğur:”Şuanda nasıl komutanım.”Sanık Levent Ersöz:”Daha iyi.”Naip hâkim Hüsnü Çalmuk:”Biraz daha uzak durursanız daha iyi.”Sanık Hasan Atilla Uğur:”Komutanım zaten yoruldunuz ama iki soru sormak istiyorum.

2003-2004 döneminde Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığınca yasadışı dinleme yapıldı mı, böyle bir imkân kabiliyetiniz var mıydı, size böyle bir emir verildi mi? veya siz bana böyle bir emir verdiniz mi?”

Sanık Levent Ersöz:”Olmadığını ifade etmiştim tekraren söylüyorum Jandarma Genel Komutanlığının o dönemi itibariyle hukuk dışı olarak illegal olarak dinleme yapma imkân ve kabiliyeti yoktu bunu sende ifadende açıkça belirttin bende ifademde belirttim. Bana da bu yönde kimse bir emir vermedi bende sana bir emir vermedim verdiysem açıkça söyleyebilirsin.”

Sanık Hasan Atilla Uğur:”Anladım komutanım 2. ve son sorum dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök 12 Mart 2004 günü bizi yanına çağırdığında bize yasadışı dinleme yapıyor musunuz? Yapmayın diye bir şey söyledi mi?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır böyle bir uyarısı olmadı. Sadece bizden konuyu dinledi yani nasıl dinleme yapıldığını, mevzuatı dinledi, kendi bilgisayarına girip girilemeyeceğini sordu, ondan korunma yollarından bizden almaya çalıştı ki sen anlattın mevzuatı da hakeza ben anlattım. Teşkilat hakkında bilgi verdim, onun dışında böyle bir çalışma yapıyor musunuz?

73

Page 74: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:74

Hükümet üyelerini dinliyor musunuz? Yasadışı bir dinleme yapıyor musunuz? Falanca falanca çalışmaları yapıyor musunuz? Şeklinde hiçbir sorusu olmamıştır aksine çıkışta da teşekkür etti. Böyle bir soru tevcih etmemiştir.”

Sanık Atilla Ataman Uğur:”Komutanım tekrar acil şifalar diliyorum teşekkür ederim Başkanım sorularım bu kadar.”

Sanık Levent Ersöz:”sağ ol.”Mahkeme Başkanı:"Buyurun.”Sanık Mustafa Balbay:”Sayın Başkan, bende bir iki konuyu çok kısa açıklığa kavuşturmak

ve doğruluğu yanlışlığı değerlendirilmesi konusunda Sayın Ersöz’den teyit almak istiyorum. Öncelikle bende geçmiş olsun diliyorum Sayın Ersöz’e sağlığına ve özgürlüğüne kavuşmasını diliyorum.”

Sanık Levent Ersöz:”Teşekkür ederim.”Sanık Mustafa Balbay:”Öncelikle bu görüşmeler sırasında kayıtların tape edilmesinde

iddia makamı bazısı kısa tape edilmiş bazısı uzun tape edilmiş ondan kaynaklanıyor dedi. Ben en azından kendimle ilgili bölüme baktım Sayın Başkan, Sayın Ersöz’de sanırım dikkat etmiş. Bir görüşmenin 3 ayrı dökümü var örneğin birinde diyor ki ben diyorum ki; Aslı Hanımı nasıl buluyorsunuz diyorum. Bu cümle bir başka tapede ASAM nasıl bir kuruluştur nasıl buluyorsunuz? ASAM, Avrasya Araştırmalar Merkezi Aslı Hanımla ASAM. Birinde yine ben İngiltere’de eğitimdeyken diyorum. Ben hiç İngiltere’de eğitime gitmedim. Bize olmayan, yani bizim hiç hayatımızda olmayan cümleler bile konmuş yani iddia makamının da bir kez daha dikkatine sunmak istiyorum ve Sayın heyetinde dikkatinde olmasını diliyorum. Şimdi burada hem görüşme sırasında da Sayın Ersöz’de sanıyorum teyit edecektir, bana haber kaynaklarım konusunda imada bulundular kimler nedir diye ve bende kapalı durdum paylaşmak istemedim kendisiyle kendisi de anlayış gösterdi. Eğer bize danışmak, daha doğrusu haberlerin doğruluğu yanlışlığı konusunda bize teyit de bulunmak istersen bize doğrulatabilirsin ara, istediğin zaman arayabilirsin. Biz evet doğrudur ya da yanlıştır deriz dediler ama ben hiçbir şekilde kendisiyle telefon görüşmesi yapmadım ve emekli olduktan sonra da kendisiyle görüşmedim. Bu görüşmeler sırasında da gazeteciliğin temel yani böyle bilgi alma daha doğrusu güncel konular konuşmak içinde hiçbir görüşmemiz olmadı. Fikret Bila konusunu ilettiğinde de ben doğrusunu isterseniz Levent Paşa bilmiyorum alınır mı ama o değerlendirmesini ben Fikret Bila’yla da paylaşma gereği de görmedim üstüme vazife değil diye düşündüm, hani kendi kurumuyla olan bir ilişkisidir. Bunun dışında herhangi bir görüşmem kurumunun dışında herhangi bir buluşmam da olmamıştır. Bilmiyorum Sayın Ersöz bunları teyit eder mi?”

Sanık Levent Ersöz:”Doğrudur bende aynı şeyleri söyledim zaten. Öbür konuyu Fikret Bila konusunun takdiri tamamıyla size aittir iletip iletmediğinizi de bilmediğimi söyledim.”

Sanık Mustafa Balbay:”Evet bende Sayın Bila eğer gerekli görürse İddia makamı çokta önemli buluyorsa paylaşabilir ama.”

Sanık Levent Ersöz:”Haber kaynağınızı da, haber kaynağınızı da açıklamadığınızı savunmamda da ifade ettim ve o konuyu ben özellikle komutanımıza da ifade ettim. Hatta komutanımızın şöyle bir ifadesi de oldu, nu burada bir kez daha ifade etmek istiyorum bu ne sizin açınızdan ne de gazeteniz açısından bir reklam aracı olarak değil ama devlet kademelerinin size duyulan ve gazetenize duyulan güven açısından basın ahlak kurallarına uyan yegane gazetedir sözü de mevcuttur.”

Sanık Mustafa Balbay:”Evet, evet bizde onun cezasını çekiyoruz Sayın Ersöz evet yani.”Sanık Levent Ersöz:”Doğrudur, doğrudur.”Sanık Mustafa Balbay:”Son iddia makamı soru yöneltirken Sayın Ersöz’e Balbay’dan elde

edildiği iddia edilen günlüklerde de Cumhuriyetçi Çalışma Grubunun faaliyet raporunda yer aldığı saptanan diye bir cümlesi oldu. Benden elden edildiği iddia edilen günlük notların hiçbirinde altını çiziyorum hiçbirinde Cumhuriyet Çalışma Grubu ibaresi geçmemektedir. Tekrar

74

Page 75: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:75

bunu kendilerine de anımsatıyorum, eğer ayrı bir düşünceleri varsa bana söyleyebilirler şurada geçiyor deyin. Benim bir nottan başka bir çalışma grubu kurmuşlar diyorum Genelkurmay Karargâhı için örneğin onu böyle algılamışlar ben savunmam sırasında kendilerine bunu anımsatmıştım bunun olmadığının da söylemiştim çok teşekkür ediyorum saygılar sunuyorum.”

Sanık Osman Gürbüz söz istedi, verildi:"Efendim Levent Ersöz Bey’in savunmasında benimle ikimizle ilgili bölümlerde değinmişti kıskaçla ilgili gizli tanık kıskaç. Öncelikle geçmiş olsun diyorum Allah’tan şifalık diliyorum.”

Sanık Levent Ersöz:”Teşekkür ediyorum, sağ olun.”Sanık Osman Gürbüz:”Hiç tanımıyorum hiçbir şekilde hiçbir yerde görmedim kendisini

tanımıyorum. Gizli tanık kıskaç Mümin Geleş’tir doğrudur açık ifadesi de var. 5 yıldır davalı olduğum bir şahıstır 8 Şubattaki savunmamda tüm belgeleri Sayın mahkeme heyetine sundum. Sizi de tanımıyorum buradaki arkadaşları da tanımıyorum uydurma sahte tanıklardan birisidir. “

Sanık Levent Ersöz:”Doğrudur bende sizi ilk kez görüyorum. Şuanda daha önce görmedim hiçbir görüşmüşlüğümüz irtibatımız da yoktur, o kişinin de zaten yalan söylediğini belgeleriyle ortaya koyduğumu düşünüyorum.”

Sanık Osman Gürbüz:”Beyanları zaten belli açık ifadeleri belli hepsini ben Sayın mahkemeye savunmamda 8 Şubatta sunmuştum efendim saygılarımla.”

Sanık Hasan Atilla Uğur müdafii Av. Celal Ülgen söz istedi, verildi:"Sayın komutanım geçmiş olsun dileklerimi önce belirtiyorum.”

Sanık Levent Ersöz:”Sağ olun.”Sanık Hasan Atilla Uğur müdafi Av. Celal Ülgen:”Bugünkü çapraz sorgu sırasında aslında

yaptığınız bütün görevin emir komuta sistemi içerisinde olduğunu ve askerlik görevi içerisinde çalıştığınızı açıkça belirttiniz ama bir kez daha tutanaklara geçmesi için sormak istiyorum özellikle Jandarma Genel Komutanlığında başkan ve daire başkanlarının, komutanların emri ve bilgisi olmadan bir çalışma yapmaları mümkün müdür? Ayrıca Hasan Atilla Uğur'un emir komuta sistemi dışına çıkması mümkün müdür, Albay Atilla Uğur’un emirler dışında hareket etmesi mümkün müdür?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır böyle bir şey söz konusu olamaz karargahlarda bir hiyerarşik yapı vardır. Başkandan alt kademeye doğru gidiyorum, daire başkanları, şube müdürleri, proje subaylarıdır. Bunların tüm faaliyetlerini organize eden koordine eden başkandır. Başkanın bağlı olduğu şahıs kurmay başkanıdır kurmay başkanının bağlı olduğu şahıs komutandır. Hiçbir zaman büyük karargâhlardaki çalışma esaslarında en tepedekinin ve onun altındaki karargahın amirindeki olan kişinin bilgisi, emri dâhilinde olmayan hiçbir iş yapılamaz Hasan Atilla Uğur’da kesinlikle yasadışı hiçbir çalışmada eylemde bulunmamıştır ve buna da maddeten imkan yoktur. Zaten kendisini daha evvelden de söyledim, liyakatli bir subaydır onun için istihbarat deneyiminden ve daha evvelki çalışmalarından yararlanmak maksadıyla istihbarat başkanlığındaki görevindeki istihdamına devamına karar verilmiştir. Ancak 2004 yılında kendisinin il jandarma komutanlığı kıtaya çıkmak ihtiyacı doğması nedeniyle terfian kıtaya gönderilmiştir başarısından kaynaklı.”

Sanık Hasan Atilla Uğur müdafii Av. Celal Ülgen:”Çok teşekkür ediyorum. 2003 ve 2004 döneminde aynı zamanda sizin personeliniz olan Mustafa Koç ve Cihandar Hasanhanoğlu, Albay Atilla Uğur’un emrinde çalışmışlar mıdır?”

Sanık Levent Ersöz:”Hayır. Çünkü Cihandar Hasanhanoğlu plan güvenlik daire başkanıdır. Hasan Atilla Uğur'da mali teknik daire başkanıdır. İkisi de daire başkanıdır ve eşit konumdadırlar. Aralarında sadece astlık üstlük vardır bu askerliğin gereği olan bir şeydir ama emir komuta zinciri içerisinde çalışmaları mümkün değildir, böyle bir şeyde olmamıştır. Cihandar Hasanhanoğlu’nun emrinde Mustafa Koç çalışmıştır.”

75

Page 76: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:76

Sanık Hasan Atilla Uğur müdafii Av. Celal Ülgen:”Çok teşekkür ediyorum. Albay Atilla Uğur sizinle birlikte çalıştığı dönemde terör örgütlerinin hedefi haline gelmiş midir bu konuda bir bilginiz var mı Sayın Komutanım?”

Sanık Levent Ersöz:”Tabi ki, tabi ki. Uzun yıllardır başarıyla görev yapması nedeniyle hem Güneydoğuda hem malum örgüt başının sorgulanmasında ve daha sonra istihbarat görevleri nedeniyle kendisinin özel koruması vardı ve korunan bir şahıstır.”

Sanık Hasan Atilla Uğur müdafii Av. Celal Ülgen:”Son bir sorum Sayın Komutan, gerek siz gerek Hasan Atilla Uğur aslında görevinizden dolayı burada yargılanmaktasınız ve görevinizi yerine getirdiğiniz için bugüne kadar tutuklu kaldınız diyebilir miyiz?”

Sanık Levent Ersöz:”Kesinlikle.”Sanık Hasan Atilla Uğur müdafii Av. Celal Ülgen:”Teşekkür ediyorum Sayın komutan

sorularım bu kadar.”Sanık Levent Ersöz:”Sağ olun, sağ olun.Mahkeme Başkanı:" Efendim var mı başka soru, soru var mı?Sanık Levent Ersöz müdafii Ali Rıza Dizdar söz istedi, verildi:" Ben size vermiştim ben

size soruları vermiştim. Ama siz sormadınız ben size yazılı olarak vermiştim verme tarihimde 03.06.2010 biliyorsunuz fakat ben birkaç soru soracağım o soruları kısalttım çünkü tekrardan kaçınmak istiyorum, nedenine gelince Sayın savcılık sürekli sürekli aynı soruları sordu yani sorduğu sorularla bir fasit daire çizdi. Ben birkaç soruyu şöyle yapacağım dünden beri iyi misiniz önce onu sorayım.”

Sanık Levent Ersöz:”Sağ olun iyiyim.”Sanık Levent Ersöz müdafii Ali Rıza Dizdar:”Peki, gözaltına alındıktan sonra mesaneniz

boşaltıldı mı?”Sanık Levent Ersöz:”Gözaltına alındıktan 3 gün sonra boşaltıldı mesanem.”Sanık Levent Ersöz müdafii Ali Rıza Dizdar:”Teşekkür ederim. Şimdi Jandarma İstihbaratı

ve diğer istihbarat örgütlerini teker teker saydınız.”Sanık Levent Ersöz:”Evet.”Sanık Levent Ersöz müdafi Av. Ali Rıza Dizdar:” Ve istihbarat elemanlarının hatta o kadar

ileriye gider derecede yönergeden de bahsettiniz ki hırsız olanı bile kullanabiliriz diye bir tabirde de bulundunuz ve net olarak soruyorum.”

Sanık Levent Ersöz:”Doğrudur.”Sanık Levent Ersöz müdafii Ali Rıza Dizdar:”Halen parlamento da bulunan partiler içinde

milletvekillerinden de kullandıklarınız oldu mu?”Sanık Levent Ersöz:”Bir istihbarat teşkilatının çeşitli kişilerle irtibatta olması gayet

doğaldır, kullanılma sözcüğü biraz ağır olabilir o anlamda ifade etmiyorum.”Sanık Levent Ersöz müdafii Ali Rıza Dizdar:”İstifade ettiniz mi, istifade ettiniz mi?”Sanık Levent Ersöz:”Ancak istifade edilen, istifade edilen evet görüşülen kişiler vardır.

Bunların içerisinde şuanda isim vermem uygun düşmez ancak vardır. Sadece bir partiye yönelik değil.”

Sanık Levent Ersöz müdafii Ali Rıza Dizdar:”Daha ne sorayım Adalet ve Kalkınma Partisi içerisinde de var mıdır?”

Sanık Levent Ersöz:”Tabi ki.”Sanık Levent Ersöz müdafii Ali Rıza Dizdar:”Peki. Emekli olduktan sonra ve bu parti

içinde size önemli bir görevde bulunmanız için bir teklif geldi mi? geldiyse bu hangi makamaydı bunu açıklayabilir misiniz?”

Sanık Levent Ersöz:”Geldi, bu geldi ben o görevi kabul etmiş olsaydım şuan burada olmayacağıma yüzde yüz eminim. E ancak bu teklifi getirende zaten siyasi görüşü itibarıyla ne olur olmaz ideolojisi nedir bunlar hiçbir benim için anlam taşımayan hususlar. Ama ailece görüştüğüm bana abi diyen kişi tarafından getirildi. Şuanda da çok önemli bir makamda malum

76

Page 77: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:77

yerde bana devletin en üst kademesinde bir görev teklif edildi ama Ergün Poyraz’ın dijitallerinde geçenle kesinlikle alakası yok.”

Sanık Levent Ersöz müdafii Ali Rıza Dizdar:”Bir sanıkta ele geçirildiği ileri sürülen dijitalde MİT Müsteşarlığı için tavassutta bulunduğunuz, bunun için AKP’nin Kayseri grubuyla temasta olduğunuz yönünde bilgilerin var olduğu iddia edilmektedir. Savunmanızda olmadığını söylediniz ancak biraz detaylar mısınız, size bir teklif yapıldı mı, böyle bir grup veya başka kişilerle görüşmeniz oldu mu?”

Sanık Levent Ersöz:”Tekraren ifade ediyorum ben AKP içerisinde böyle bir grubun varlığından haberim yok Kayserililer grubu diye. Öyle bir kişilerle de temasım söz konusu değil. Ama dediğim gibi ailemle birlikte ailece görüştüğüm evime gelen Ankara’da, Bilecik’te, Bursa’da bana abi diyen bu dava başlayıncaya kadar sürekli olarak beni gelip ziyaret eden ama bu dava başladıktan sonra korkup geri çekilen ve şuanda da o partide genel başkan yardımcısı olan bir zat tarafından bu teklif yapılmıştır.”

Sanık Levent Ersöz müdafii Ali Rıza Dizdar:”Teşekkür ederim hiçbir basın mensubuna brifing verdiniz mi? her hangi bir konuda yazı yazmasını istediniz mi? komutanınızdan böyle bir emir aldınız mı?”

Sanık Levent Ersöz:”Asla. Hayır, söylediklerinizin cevabı tek kelimeyle hayır.”Sanık Levent Ersöz müdafii Ali Rıza Dizdar:”Jandarma Genel Komutanlığı karargâhına

her gazete geliyor muydu?”Sanık Levent Ersöz:”Ben size sorayım o zaman Çapa Tıp Fakültesine her gazete geliyor

muydu? Gelmiyordu. Ama Jandarma Genel Komutanlığında, Jandarma Genel Komutanlığında basın subaylığı tarafından her gazete alınır incelenir ve ilgili olan hususlar çıkartılır suç duyurusu yapılacaklar için gerekli işlem yasal işlem yapılır izlenirdi takip edilirdi.”

Sanık Levent Ersöz müdafii Ali Rıza Dizdar:”Net cevap istiyorum, personeliniz için kısıtladığınız almasın diye emir verdiğiniz gazete veya dergi bunun gibi şeyler var mıydı yok muydu böyle bir emir verdiniz mi?”

Sanık Levent Ersöz:”Yoktur, yoktur.”Sanık Levent Ersöz müdafii Ali Rıza Dizdar:”Peki, peki. Son 3 soru deneyim, birlikte de

söyleyebilirsiniz deneyimli bir istihbaratçısınız, bir darbe yapılacaksa bunun alt yapısı bu dosyada mevcut mu Türkiye’deki darbe ortamlarının gelişimini açabilir misiniz, Türkiye’de darbe denilince hep askeri darbe akla geliyor sivil darbe gerçekten yok mu?”

Sanık Levent Ersöz:”Bu duruşmalarda bu dava kapsamında darbenin D’si yok. Ben bunu belgeleriyle ortaya koydum. Kim hazırladı kim yaptı onun sorusunu cevabını bulmak adaletin işi yüce heyetin işi onu bulacaklar ama her zaman asker darbe yapmıyor. Şuanda yaşanan tam bir sivil darbe. Bu bizlere karşı yapılan sivil bir darbe, Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı yapılan bir darbe. Biz bir darbe yapmadık bu davada darbenin D’si yoktur, darbeye teşebbüs etme fikri içerisinde olmadık. Çünkü tekrar ediyorum bunun arkasındaki güçler farklı, savunmamın başında da ifade ettim Türk Silahlı Kuvvetleri hiçbir zaman darbeci olmamıştır. Vaktiyle yaşanan olayları şimdi topluma başka türlü yansıtarak Türk Silahlı Kuvvetlerini darbeci gibi lanse etmeye kimsenin hakkı yoktur, silahlı kuvvetlerini de savunmak benim haddime değildir ama ben şahsi görüşlerimi burada ifade ediyorum, darbenin D’si yoktur. Darbe demek darbecilik demek namussuzluktur vatana ihanettir. Demokrasiye inanan bir insanım görüşlerim itibarıyla de bu böyledir ve bugünkü yaşadığımız sıkıntıların temel nedeninin de 12 Eylül 1980 askeri müdahalesi olduğunu her zaman ifade ettim tekraren ifade ediyorum, kimsede bundan alınmasın alınacak olanlarda çıkar konuşur bende kendilerine gerekli cevabı veririm. Ama bu ülkedeki yapılan tüm olayların tüm müdahalelerin arkasında tek bir tane güç vardır şuanda iki güç var birisi Amerika Birleşik Devletleridir, birisi da Avrupa Birliğidir bilmem anlatabildim mi.”

Sanık Levent Ersöz müdafi Av. Ali Rıza Dizdar:”Teşekkürler.”

77

Page 78: Tacikistihbarat.com/dosyalar/ergenekon-tutanaklar... · Web viewBuradaki fiiller eksik teşebbüste kalmıştır biz eksik teşebbüsten cezalandırılmasını talep ediyoruz demişlerdir

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 12.08.2010 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:72 Sayfa:78

Sanık Levent Ersöz:”Çizilen senaryoyu da birileri eliyle bu ülkeye zorla dikte ettirmektedirler asıl utancımız asıl ayıbımız bence bu, toplum olarak bunu anlamamız gerekir.”

Sanık Levent Ersöz müdafii Ali Rıza Dizdar:”Bizde aynı görüşteyiz teşekkür ederim.”Mahkeme Başkanı:" Bitirdiniz mi soruları?”Saatin 18:30 olması karşısında sanığın çapraz sorgusu işlemine bugünkü oturuma

mahsus olmak üzere son verildi.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Oturuma 13.08.2010 günü saat 09:00’da kaldığı yerden devam edilmek üzere ara

verilmesine oy birliğiyle karar verildi. 12.08.2010

BAŞKAN 20909 ÜYE 28298 ÜYE 37266 KATİP 128002

78