venöz tromboemboli tedavisindeki güçlükler
DESCRIPTION
Venöz tromboemboli tedavisindeki güçlükler. Prof. Dr. Numan Numano ğ lu Dr. Burcu Cirit. Tedavi seçimi. Massif emboli? Nonmassif emboli?. Tedavi seçenekleri?. 1- Antikoagülan tedavi * Anfraksiyone heparin *Düşük molekül ağırlıklı heparin - PowerPoint PPT PresentationTRANSCRIPT
Venöz tromboemboli Venöz tromboemboli tedavisindeki güçlüklertedavisindeki güçlükler
Prof. Dr. Numan NumanoProf. Dr. Numan Numanoğğlulu Dr. Burcu CiritDr. Burcu Cirit
Massif emboli?Nonmassif emboli?
Tedavi seçenekleri?Tedavi seçenekleri?1- Antikoagülan tedavi *Anfraksiyone heparin *Düşük molekül ağırlıklı heparin *Oral antikoagülan tedavi2- Trombolitik tedavi3- Embolektomi4- Vena kava inferior filtresi
UFH uygulamasıUFH uygulamasıSürekli infüzyonİntermittan infüzyon (kanama riski)İntermittan subkutan (antikoagülan yanıt düşük)
UFH başlangıç dozu ve idame dozu ne UFH başlangıç dozu ve idame dozu ne olmalıdır?olmalıdır?
UFH tedavisi sırasında monitörizasyon nasıl ve UFH tedavisi sırasında monitörizasyon nasıl ve hangi sıklıkta ve doz ayarı nasıl yapılmalıdır?hangi sıklıkta ve doz ayarı nasıl yapılmalıdır?
Tedavi öncesi (kontrol) ve bolustan dört-altı saat sonra aktive parsiyel tromboplastin zamanı (aPTT) bakılır.
aPTT ortalama kontrol değerinin (veya normal aPTT aralığının üst sınırının) 1.5-2.5 katı arasında sürdürülecek şekilde (ya da serum heparin düzeyi takibi ile) heparin perfüzyon dozu ayarlanır.
UFH tedavisi sırasında monitörizasyon nasıl ve UFH tedavisi sırasında monitörizasyon nasıl ve hangi sıklıkta ve doz ayarı nasıl yapılmalıdır?hangi sıklıkta ve doz ayarı nasıl yapılmalıdır?
Doz ayarlaması yapılıyor ise, ideali her doz değişiminden 6 saat sonra aPTT kontrolü yapılmasıdır. Heparin infüzyonu sırasında günde en az bir kez aPTT bakılmalıdır
aPTT zamanını etkileyen faktörler aPTT zamanını etkileyen faktörler nelerdir?nelerdir?aPTT birçok faktör tarafından etkilenmektedir.
Kan örneği alınırken travma oluşturulması aPTT zamanında uzama veya kısalmaya neden olabilir.
Kan örneğinin bekletilmesi, heparin ile bulaşması, eritrositoz varlığı, dehidratasyon ve Lupus antikoagülanlarının varlığı durumlarında aPTT zamanı uzayabilir.
aPTT zamanını etkileyen faktörler aPTT zamanını etkileyen faktörler nelerdir?nelerdir?
Örneğin yetersiz düzeyde santrifüje edilmesi, hemoliz gelişmesi, malignite varlığı, sepsis ve post-operatif dönem gibi durumların varlığında aPTT zamanı kısalabilir.
Heparin rezistansına neden olan Heparin rezistansına neden olan durumlar nelerdir? durumlar nelerdir? AT eksikliğiHeparin klirensinde artma Heparin bağlayan protein düzeylerinde artmaYüksek faktör VIII,fibrinojen ve PF4 düzeyleri*Aprotinin ve nitrogliserin gibi ilaçlara bağlı
heparin rezistansı da bildirilmiştir.
*Arch Intern Med 1994;154:49-56 *Br J Haematol 1984;57:585-596
UFH komplikasyonları ve tedavi UFH komplikasyonları ve tedavi yaklaşımıyaklaşımıHeparinin yol açtığı trombositopeni (HIT) *Erken, benign reversibl tip *Geç, ciddi immün tipNadiren i.v. bolus sonrası akut inflamatuar veya
kardiyopulmoner (HT,taşikardi, göğüs ağrısı, dispne ve kardiyopulmoner arrest) semptomlar
HIT gelişmesi durumunda ne HIT gelişmesi durumunda ne yapılmalıdır?yapılmalıdır?Heparin hemen kesilmelidirEkstremitelerde nekroz riski nedeniyle warfarin
tek başına kullanılmamalıdırDüşük molekül ağırlıklı heparinler kontrendikedir
HIT gelişmesi durumundaHIT gelişmesi durumundaLepirudin (Grade 1C)Danaproid sodyum (1B)Argatroban(1C)Bivaluridin(2C)Faktör Xa inhibitörleriFondaparinux (sınırlı bilgi)
The Seventh ACCP Conference on Antithrombotic and Thrombolytic Therapy
Chest. 2004;126:311S-337S
FondaparinuxFondaparinux, UFH ve DMAH'deki AT III'e bağlanan
pentasakkarid bölümün sentetik bir analoğudur. Kullanımı sırasında koagülasyon düzeyi izlenmesini
gerektirmeyen bir ilaçtır. TF4 antikorları ile bir reaksiyonu olmadığı için HIT
riski bulunmaz.
Trombosit sayısı monitörizasyonu nasıl Trombosit sayısı monitörizasyonu nasıl yapılmalıdır? yapılmalıdır? -Terapötik dozda UFH alan hastalarda UFH
kesilene kadar günlük trombosit sayımı önerilmektedir (Grade 2C)
-Profilaktik dozda UFH alan medikal veya obstetrik hastalar, DMAH uygulanan postoperatif hastalar gibi HIT’nin sık olmadığı (%0.1-1) hastalarda : heparin kesilene kadar 2-3 günde bir önerilmektedir (2C)
The Seventh ACCP Conference on Antithrombotic and Thrombolytic Therapy
Chest. 2004;126:311S-337S
HIT antikorlarıHIT antikorları
HIT antikorları bulunan hastaların küçük bir grubunda HIT gelişmektedir ve trombositopeni, tromboz, cilt lezyonları saptanmadıkça HIT antikor tespitine yönelik testler önerilmemektedir (1C)
UFH komplikasyonları ve tedavi UFH komplikasyonları ve tedavi yaklaşımıyaklaşımıKanama: Major %0-5.3, fatal %0-0.8Tedavi öncesi yedi gün içinde cerrahi girişim, ciddi
travma, doğum ve invaziv vasküler incelemeler yapılan hastalar, aktif peptik ülser, gastrointestinal ve ürogenital kanama hikayesi, kanamaya eğilimli hematolojik bozukluğu bulunan veya trombosit sayısı < 150.000/mm3 olan hastalarda heparin ile kanama riski %10 iken, bu özellikleri taşımayan düşük riskli hasta grubunda %1 civarındadır.
KanamaKanamaHeparin dozu arttıkça
kanama olasılığı artmaktadır
Heparinin veriliş yolu da kanama riskini etkiler. Sürekli infüzyon yapılanlarda (%6.8), aralıklı I V uygulananlara (%14.2) oranla kanama daha az görülmektedir.
KanamaKanamaKanama durumda heparin tedavisi kesilir. Heparinin
yarı ömrü 60-90 dakika olduğundan aPTT genellikle en geç altı saat içinde normal düzeye iner. Kanamanın şiddetine göre ya daha düşük dozda heparin yeniden başlanır ya da alternatif tedavi verilir. Hayatı tehdit eden veya intrakraniyal bir kanama halinde kriyopresipitat veya taze dondurulmuş plazma ve heparin antidotu olan protamin sülfat (son dört saatte kullanılan heparinin her 100 ünitesi için 1 mg) 10-30 dakikada yavaşça IV verilir. Protamin sülfat allerjik reaksiyon yapabilir, hipotansiyon ve bradikardiye neden olabilir. Protaminin yavaş infüzyonu ile bu yan etkiler önlenebilir.
KanamaKanamaUFH’nin etkilerinin nötralizasyonunda protamin
dışında kullanılan diğer ilaç veya yöntemler: hexadimethrine, heparinase, ekstrakorporal heparin temizlenmesi ve sentetik protamin. Ancak bunlar yaygın olarak kullanılmamaktadır.
UFH komplikasyonlarıUFH komplikasyonlarıHipersensitivite reaksiyonlarıOsteoporozDeri döküntüleri
DMAHDMAHDMAH'ler (enoxaparin, dalteparin, nadroparin,
tinzaparin vs.) molekül özelliklerinden dolayı anfraksiyone heparine göre daha uzun yarı ömürlü, immün trombositopeni komplikasyonu ve osteoporoz riski nisbeten daha az heparinlerdir. Trombine yeterli oranda bağlanamadıklarından bu yoldan etkileri azalmıştır. Plazma proteinlerine heparin gibi bağlanamadıklarından doz-yanıt ilişkisi daha doğru tahmin edilebilir.
DMAHDMAH
Anfraksiyone heparinlerde anti-Xa/anti-IIa oranı= 1/2 iken, DMAH'lerde bu oran 2/1-4/1 civarındadır. Bu nedenle DMAH'ler majör kanama riskinindaha yüksek olduğu hastalarda tercih edilebilir.
DMAH için rutin monitörizasyon DMAH için rutin monitörizasyon gereklimidir? gereklimidir?
Laboratuar monitörizasyonu sıklıkla gerekli değildir. Ancak böbrek yetmezliği, gebelik veya ciddi obezite gibi özel durumlarda monitörizasyonu düşünülmelidir.
Ciddi böbrek yetmezliğinde (kreatinin klirensi < 30 ml/dk) başlangıç antikoagülan tedavisi olarak i.v. unfraksiyone heparin tercih edilmelidir
MonitörizasyonMonitörizasyonMonitörizasyonda en sık kullanılan yöntem
anti faktör Xa ölçümüdür. Kiloya göre ayarlanmış terapötik dozun subkutan uygulanmasından sonra anti faktör Xa aktivitesi 4.saatte pik yapar ve bu süre ölçümün yapılmasının önerildiği zamandır. Her bir molekül kendine ait özel moleküler ve yapısal farklılıklar gösterir. Bu yüzden tedavi sırasında anti-Xa aktivitelerine bakarak DMAH’ler arasında değişim yapmak uygun değildir
DMAH komplikasyonları ve tedavi DMAH komplikasyonları ve tedavi yaklaşımıyaklaşımı
DMAH ile majör kanama riski %0-3, fatal kanama ise %0-0.8 oranında bildirilmektedir. DMAH’nin etkinliği son injeksiyondan sonra 12-24 saat sürmektedir.
DMAH komplikasyonları ve tedavi DMAH komplikasyonları ve tedavi yaklaşımıyaklaşımıBu ilaçların protamin sülfat ile nötralizasyonu
tam olarak sağlanamamaktadır. Bu durumda;DMAH 8 saat içinde uygulanmışsa her 100 anti
faktör Xa ünitesine karşılık 1 mg protamin verilebilir (1 mg enoksaparin yaklaşık 100 anti faktör Xa ünitesine eşittir). Eğer kanama devam ediyorsa her 100 anti faktör Xa ünitesine karşılık 0.5 mg protamin verilebilir. DMAH 8 saatten önce uygulanmışsa daha düşük dozlarda verilir
UFH ve DMAH doz tanımıUFH ve DMAH doz tanımı Minidoz UFH: UFH 5000U sc q12h
Orta doz UFH: UFH sc q12h (Hedef antiXa düzeyi 0.1-0.3 U/ml)
Ayarlanmış doz UFH: UFH sc q12h (hedef terapötik aPTT)
Profilaktik DMAH: Örn, Dalteparin 5000 Usc q24h veya enoxaparin 40 mg sc
q24h (obezite durumunda doz ayarı gerekebilir)
Orta doz DMAH: Örn. Dalteparin 5000 U sc q12h veya enoxaparin 40 mg sc
q12h
Ayarlanmış doz DMAH: Kiloya göre ayarlanmış günde bir veya iki kez
uygulanan full-doz DMAH (Örn. Dalteparin 200 U/kg veya Tinzaparin 175 U/kg
qd, veya Dalteparin 100 U/kg q12h veya Enoxaparin 1mg/kg q12h)
Oral AntikoagulanlarOral AntikoagulanlarKimyasal yapılarına göre iki alt gruba ayrılarlar1.Kumarin türevleri Warfarin Dikumarol Etilbiskumasetat Fenprokuman2.İndantion türevleri Fenindion Difenadion
WarfarinWarfarinWarfarinin PT’e etkisi doza bağlı olarak genellikle ilk
iki-üç günde, antitrombotik etkisi ise bunu takiben birkaç gün içinde ortaya çıkar. Tedavi başlangıcında yükleme dozu (>20mg) önerilmemektedir. Bazı çalışmalarda, yüksek doz ile başlanmasının etkin INR’ye daha kısa sürede ulaşılmasını sağlayacağı bildirilmesine rağmen, çoğu hastada ilk bir-iki gün 5-10mg dozunda başlanıp, daha sonra INR yanıtına göre dozun ayarlanması önerilmektedir. Yaşlı hastalarda (>60 yaş) başlangıç dozu 5 mg’ı aşmamalıdır. Ayrıca, konjestif kalp yetmezliği, karaciğer hastalığı ve malnütrisyonu olan hastalarda da başlangıç dozu ≤5 mg olmalıdır.
Tedavi başlangıcında neden OAK tek Tedavi başlangıcında neden OAK tek başına başlanmamalıdır? başına başlanmamalıdır? Warfarin, K vitaminine bağlı dört
koagülasyon faktörünün (FII, FVII, FIX ve FX) karaciğerde sentezini inhibe ederek etki gösterir. Plazmada daha önce sentez edilmiş olan pıhtılaşma faktörlerini etkilemediğinden, önceden sentez edilmiş olan faktörler yıkılıp belli bir düzeyin altına inene kadar antikoagülan etki ortaya çıkmaz. Bu nedenle, heparin tedavisinden oral antikoagülan tedaviye geçişte oral antikoagülanların etkisi hemen başlamadığından dört-beş gün iki ilaç birlikte kullanılmalıdır.
Tedavi başlangıcında neden OAK tek Tedavi başlangıcında neden OAK tek başına başlanmamalıdır?başına başlanmamalıdır?
Protrombin zamanı (PT), kontrol değerinin 1.5-2 katına veya INR (International normalized Ratio) düzeyi 2-3 değerine ulaştığında heparin kesilir. Ayrıca, warfarin, protein C ve S sentezini de inhibe ettiğinden tedavi başlangıcında hiperkoagülabiliteye neden olabilir.
OAK tedavi sırasında monitörizasyon? OAK tedavi sırasında monitörizasyon?
Warfarinin tedavi serum düzey aralığının dar olması, genetik faktörler, diyetsel faktörler ve ilaç etkileşimleri nedeni ile hastalar arasında antikogülan etki bakımından büyük değişkenliklerin olabilmesi nedeniyle, etkin antikoagülasyonun sağlanması ve kanama riskinin azaltılmasını sağlamak için tedavi sırasında laboratuar monitörizasyonu gerekir.
OAK tedavi sırasında monitörizasyon?OAK tedavi sırasında monitörizasyon?
Warfarin etkinliğinin monitörizasyonu PT veya INR ile yapılır. Oral antikoagülan alan hastada PT’deki artma oranının INR üzerinden değerlendirilmesi, testte kullanılan tromboplastin duyarlılık farkına bağlı değişkenliği ve laboratuarlar ve ülkeler arasındaki farklılığı kaldırır.
OAK tedavi sırasında monitörizasyon?OAK tedavi sırasında monitörizasyon?
Monitörizasyon, PT veya INR düzeyi ikinci veya üçüncü dozdan sonra iki gün üst üste olmak üzere etkin aralığa ulaşana kadar günlük, daha sonra bir-iki hafta boyunca haftada iki veya üç kez, daha sonra da INR stabilitesine göre daha seyrek olarak yapılır. Stabil INR düzeyi sağlandığında kontrol süresi dört haftayı aşmamak kaydıyla daha da uzatılabilir.
Hastanın uyumu, komorbid hastalıkların seyrinde değişiklikler, diyette değişiklikler, hastaya yeni bir ilaç başlanması veya kullandığı bir ilacın kesilmesi takip sıklığını etkileyecektir.
PT’de normalin 1.5-2 katı uzama veya INR’nin 2.0-3.0 düzeyleri terapötik aralık olarak tanımlanır ve uygun antikoagülasyonun sağlandığını gösterir.
OAK tedavi sırasında monitörizasyon?OAK tedavi sırasında monitörizasyon?
Hangi durumlarda hedef INR daha Hangi durumlarda hedef INR daha yüksek olmalıdır?yüksek olmalıdır?Antifosfolipid sendromunda, INR terapötik
aralıktayken rekürren VTE atağı olan hastalarda veya VTE için ek risk faktörü taşıyan hastalarda hedef INR=3.0 (2.5-3.5) olarak önerilmektedir
Monitörizasyon ve optimal tedavi Monitörizasyon ve optimal tedavi yoğunluğuyoğunluğu
VTE’li bazı hastalarda süresiz antikoagülan tedavi gerektiğinden, kanama komplikasyonlarını ve monitörizasyon sıklığını azaltabilecek bir strateji olarak, konvansiyonel oral antikoagülan tedavi (hedef INR= 2.0-3.0) ile başlangıç periyodunu takiben düşük yoğunluklu tedavi (hedef INR= 1.5-2.0) önerilmiştir
Düşük yoğunluklu varfarin tedavisinin, standart tedaviden daha az etkili olduğu ve kanama komplikasyonunu azaltmadığı saptanmıştır
Ridker PM, Goldhaber SZ ve ark. N Eng J Med 2003;348:1425-1434
OAK tedaviye yanıtı etkileyen faktörlerOAK tedaviye yanıtı etkileyen faktörlerGenetik faktörler
1- Hepatik sitokrom P450 2C9 mikrozomal enzim geninde mutasyon
2- Warfarine herediter rezistans 3- Faktör IX propeptidinde mutasyon
Warfarine herediter rezistansı olan hastalarda, etkin antikogülasyon için normal dozun 5-20 katı bir doz gerekebilir.
OAK tedaviye yanıtı etkileyen faktörlerOAK tedaviye yanıtı etkileyen faktörlerEk komorbid hastalıklar: Konjestif kalp yetmezliği, karaciğer hastalığı
ve hiper-hipotiroidizm gibi hastalıklar, warfarine antikoagülan yanıtı etkilerler. Karaciğer hastalığında pıhtılaşma faktörlerinin sentezindeki bozukluğa, ateş veya hipertiroidizm gibi hipermetabolik durumlarda pıhtılaşma faktörlerinin artmış katabolizmasına bağlı olarak antikoagülan yanıt artabilir.
Diyetin Varfarine EtkisiDiyetin Varfarine EtkisiYüksek K vitamini
içeren besinlerin fazla tüketimi varfarinin etkisini azaltabilir
Yoğurt içinde bulunan bakteriler barsaktan K vitamini yapımını arttırarak etkili olur. Varfarin kullanan kişilerin bol yoğurt yemesi uygun değildir
Yüksek dozda K vitamini içeren gıdalar: Lahana, ıspanak, pazı, maydanoz, semiz otu,
kıvırcık, marul, leblebi, karaciğer, yeşil çay, brokoli, Brüksel lahanası, şalgam, balık yağı
Orta dozda K vitamini içeren gıdalar: Kuşkonmaz, karnıbahar, peynir, bezelye, kahve,
avakado Düşük dozda K vitamini içeren gıdalar: Kırmızı et, tavuk, yumurta, süt, ekmek, tereyağı,
havuç, kereviz, mısır, yeşil fasulye, soğan, pirinç, domates, patates, biber, yerfıstığı, bal kabağı, elma, portakal, çilek
Varfarin ile etkileşime giren ilaçlarVarfarin ile etkileşime giren ilaçlar Kanıt Kanıt düzeyidüzeyi
Etkisini artıranEtkisini artıran Etkisini azaltanEtkisini azaltan
II Alkol (eşlik eden karaciğer hastalığı varsa), Alkol (eşlik eden karaciğer hastalığı varsa), amidoron, anabolik steroidler, simetidin, amidoron, anabolik steroidler, simetidin, klofibrat, kotrimaksazol, eritromisin, klofibrat, kotrimaksazol, eritromisin, flukonazol, izoniazid (600mg/gün), flukonazol, izoniazid (600mg/gün), metronidazol, mikanozol, omeprazol, metronidazol, mikanozol, omeprazol, fenilbutazon, piroksikam, sülfinpirazon (bifazik fenilbutazon, piroksikam, sülfinpirazon (bifazik etkilidir, önce artırır sonra azaltır), propofenon, etkilidir, önce artırır sonra azaltır), propofenon, propranololpropranolol
Barbitüratlar, karbamazepin, Barbitüratlar, karbamazepin, klordiazpoksid, kolestiramin, klordiazpoksid, kolestiramin, griseofulvin, nafsilin, griseofulvin, nafsilin, sukralfat, sukralfat,
IIII Asetaminofen, kloral hidrat, siprofloksasin, Asetaminofen, kloral hidrat, siprofloksasin, dekstropropoksifen, disülfiram, itrakonazol, dekstropropoksifen, disülfiram, itrakonazol, quinidin, fenitoin (bifazik etkilidir, önce artırır quinidin, fenitoin (bifazik etkilidir, önce artırır sonra azaltır), tamoksifen, tetrasiklin, grip aşısısonra azaltır), tamoksifen, tetrasiklin, grip aşısı
DikloksasilinDikloksasilin
IIIIII Asetilsalisilik asit, disopromid, florourasil, Asetilsalisilik asit, disopromid, florourasil, ifosfamid, ketoprofen, lovastatin, metozalon, ifosfamid, ketoprofen, lovastatin, metozalon, nalidiksik asit, norfloksasilin, ofloksasin, nalidiksik asit, norfloksasilin, ofloksasin, propoksifen, sulindak, tolmetin, topikal propoksifen, sulindak, tolmetin, topikal salisilatlar salisilatlar
Azotiopurin, siklosporin, Azotiopurin, siklosporin, etretinat, trazodon etretinat, trazodon
IV IV Sefamandol, sefazolin, gemfibrozil, heparin, Sefamandol, sefazolin, gemfibrozil, heparin, indometazin, sülfisoksazolindometazin, sülfisoksazol
Nonterapötik INR’e yaklaşımNonterapötik INR’e yaklaşım INR düzeyindeki dalgalanmaların nedenleri;Diyet ile vitamin K alımında değişiklik Vitamin K veya varfarin absorbsiyonunda
değişikliklerVitamin K’ya bağlı pıhtılaşma faktörlerinin
sentezinde veya metabolizmasında değişiklikler Birlikte alınan ilaçların etkileriINR testinde hatalar Hasta uyumsuzluğu
Nonterapötik INR’e yaklaşımNonterapötik INR’e yaklaşım
INR yüksekliğinde tedavi seçenekleri;
Vitamin K1 ve/veya taze donmuş plazma
Protrombin konsantreleri
Rekombinant faktör VIIa
Nonterapötik INR’e yaklaşımNonterapötik INR’e yaklaşım Tedavi seçimi, kanama riski, aktif
kanama varlığı ve INR düzeyine göre yapılır. Vitamin K1 uygulandığında doz, INR’yi hızlıca, güvenli ama subterapötik olmayan düzeye indirecek, varfarine rezistans gelişimine neden olmayacak doz olmalıdır. Yüksek doz vitamin K1, INR’yi gerektiğinden daha fazla düşürebilir ve bir hafta veya daha uzun süren varfarin rezistansına neden olabilir. İntravenöz injeksiyon ile anafilaktik reaksiyon gelişebilir. Bu nadir komplikasyondan kaçınmak için düşük doz ve yavaş infüzyon önerilmektedir
Nonterapötik INR’e yaklaşımNonterapötik INR’e yaklaşım INR düzeyi subterapötik olan hastalarda; INR düzeyinin etkin aralığa yükseltilmesine kadarki
sürede genellikle heparin veya LMWH gibi hızlı etkili antikoagülan kullanımı önerilmez.
Haftalık kümülatif doz genellikle %10-20 oranında artırılır ve stabil INR düzeyi sağlanana kadar INR daha sık kontrol edilir. Bununla birlikte, haftalık kümülatif doz değiştirilerek veya değiştirilmeden hastalara bir kereliğine olmak üzere daha yüksek doz verilip daha sık monitörizasyon yapılabileceği de belirtilmektedir
Ansell J, Hirsh J ve ark. Chest 2004;126:204-233
Yüksek INR veya kanama durumunda Yüksek INR veya kanama durumunda öneriler ve kanıt düzeyleri öneriler ve kanıt düzeyleri (bütün öneriler 2C)(bütün öneriler 2C)INR terapötik aralığın üzerinde ama <5.0; önemli
bir kanama yok :
Dozu azalt veya bir sonraki dozu atla, daha sık monitörizasyon, INR terapötik aralığa gerilediğinde tedaviyi daha düşük dozda sürdür; eğer INR terapötik aralığın hafif üzerinde ise doz azaltımı gerekmeyebilir
Yüksek INR veya kanama durumunda Yüksek INR veya kanama durumunda öneriler ve kanıt düzeyleriöneriler ve kanıt düzeyleri
INR ≥5 ama <9; önemli bir kanama yok
Sonraki bir veya iki dozu atla, daha sık monitörizasyon ve INR terapötik aralığa gerilediğinde tedaviyi daha düşük dozda sürdür.Alternatif olarak, bir dozu atla ve 1-2.5mg oral K1 vitamini (özellikle kanama riski artığında) ver. INR’nin daha hızlı düşürülmesi gerekiyorsa (örn. acil cerrahi ihtiyacı) ≤5mg oral K1 vitamini ver (bu tedaviyle INR’nin 24 saat içinde düşmesi beklenir). INR hala yüksekse ek 1-2 mg oral K1 vitamini verilebilir
Yüksek INR veya kanama durumunda Yüksek INR veya kanama durumunda öneriler ve kanıt düzeyleriöneriler ve kanıt düzeyleri
INR ≥9; önemli bir kanama yok
Varfarini kes ve daha yüksek doz K1 vitamini (5-10mg oral) ver (bu tedaviyle INR’nin 24-48 saat içinde düşmesi beklenir). Daha sık monitörizasyon ve gerektiğinde ek K1 vitamini ver. INR terapötik aralığa gerilediğinde tedaviyi daha düşük dozda sürdür
Yüksek INR veya kanama durumunda Yüksek INR veya kanama durumunda öneriler ve kanıt düzeyleriöneriler ve kanıt düzeyleri
Herhangi bir INR’de ciddi kanama
Varfarini kes ve K1 vitamini ver (10mg yavaş i.v. infüzyon), durumun aciliyetine göre ek olarak taze donmuş plazma veya protrombin kompleks konsantreleri; protrombin kompleks konsantrelerine alternatif olarak rekombinant faktör VIIa düşünülebilir; vitamin K1 her 12 saatte bir tekrarlanabilir (1C)
Yüksek INR veya kanama durumunda Yüksek INR veya kanama durumunda öneriler ve kanıt düzeyleriöneriler ve kanıt düzeyleriHayatı tehdit eden kanama
Varfarini kes ve protrombin kompleks konsantreleri ve vitamin K1 (10mg yavaş i.v. infüzyon) ver; protrombin kompleks konsantrelerine alternatif olarak rekombinant faktör VIIa düşünülebilir; INR takibine göre gerekirse tekrarla (1C)
Oral antikoagülan kullanan hastalarda Oral antikoagülan kullanan hastalarda invaziv (cerrahi) girişiminvaziv (cerrahi) girişim
Karar, antikoagülan tedavinin sonlandırılması veya devam edilmesinin getireceği riskler göz önüne alınarak verilir
İnvaziv girişim gereken hastalarda antikoagülan tedavinin yönetimi ile ilgili ACCP konsensus önerileri:
Antikoagülan alan ve invaziv girişim gereken Antikoagülan alan ve invaziv girişim gereken hastalarda önerilerhastalarda öneriler (bütün öneriler 2C)(bütün öneriler 2C)
Düşük tromboemboli riski -Cerrahiden yaklaşık 4 gün önce varfarini kes, -INR’nin normale yakın bir düzeye düşmesini sağla,
-Girişimin kendisi yüksek tromboz riski taşıyorsa
* postoperatif düşük doz UFH veya * profilaktik dozda LMWH uygula ve eş zamanlı
olarak varfarine başla
Orta tromboemboli riski
-Cerrahiden yaklaşık 4 gün önce varfarini kes, -INR’nin düşmesini sağla -operasyondan 2 gün önce düşük doz UFH veya profilaktik dozda LMWH ile hastayı koru
Antikoagülan alan ve invaziv girişim Antikoagülan alan ve invaziv girişim gereken hastalarda öneriler gereken hastalarda öneriler
Yüksek tromboemboli riski
-Cerrahiden yaklaşık 4 gün önce varfarini kes, -INR’nin normale dönmesini sağla; -INR düştükten sonra tam doz UFH veya tam doz LMWH
başla -Operasyondan sonra düşük doz UFH veya LMWH ile
birlikte varfarin başla
Antikoagülan alan ve invaziv girişim gereken Antikoagülan alan ve invaziv girişim gereken hastalarda önerilerhastalarda öneriler
Oral antikoagülanların yan etkileriOral antikoagülanların yan etkileriKanamaCilt nekrozuPurpura, ekimozHematüriMor ayak sendromuAlopesi, dermatit, ürtikerDiyare, bulantı, kusmaLökopeni
Lokal kanamalarda; basınç uygulama, jelatin sprey, topikal trombin uygulaması yapılabilir. Ayrıca traneksamik asit, aminokaproik asit de uygulanabilir
Kanama riskini etkileyen en önemli faktör antikoagülantedavi yoğunluğudur ve INR 4-5’in üzerine çıktığında
risk belirgin olarak artar. Kanama riskini artıran hasta ile ilgili faktörler; Kanama öyküsü (özellikle GİS kanaması)İnme öyküsüBöbrek yetmezliğiAnemi veya hipertansiyon gibi ciddi komorbid
durumlar Kanser Tedavinin erken dönemlerinde kanama riski daha fazladır
Oral antikoagülanların yan etkileriOral antikoagülanların yan etkileriKanama %2–10 oranında Kanamaların görüldüğü yerler %21 yumuşak doku %15 gastrointestinal sistem %15 üriner sistem
%35 burun ve farinks%4 intrakraniyal %3 toraks %2 intraoküler %1 retroperitoneum%0.5 eklemler
Açıklanamayan veya rekürren kanaması olan ve antikoagülan tedavi ihtiyacı olan hastalarda uzun süreli antikoagülan tedavisi problemli bir konudur
Bu durumda iki seçenek düşünülebilir; (1) Kanamanın nedenini saptamak ve tedavi
etmek (örn. agresif antiülser tedavisi)(2) Antikoagülan tedavi yoğunluğunu azaltmak
Yan etkiler ve tedavileriYan etkiler ve tedavileri
Kanama riski antikoagülan tedavi yoğunluğuyla güçlü derecede ilişkili olduğundan, kanaması devam eden hastalarda hedef INR terapötik aralığın alt sınırı olmalıdır. Düşük yoğunluklu tedavi kararı alırken, bu tedaviyle tromboz riskinin artabileceği hastaya söylenmelidir.
Kanama dışında Varfarinin en önemli yan etkisi cilt nekrozudur Bu sık olmayan komplikasyon genellikle tedavinin 3-8. günleri arasında görülür ve cilt altı yağ
dokusundaki venüllerin ve kapillerlerin yaygın trombozuna bağlıdır. Varfarine bağlı cilt nekrozu ile protein C ve daha nadir olarak protein S eksikliği arasında ilişki olduğu bildirilmesine rağmen, bu proteinlerin eksikliğinin olmadığı hastalarda da görülebilmektedir
Yan etkiler ve tedavileriYan etkiler ve tedavileri
Yan etkiler ve tedavileriYan etkiler ve tedavileriCilt nekrozu gelişen hastalarda tedavi problemlidir.
Varfarin tedavisinin kontrendike olduğu düşünülmektedir ve uzun süreli heparin tedavisi de uygun değildir. Bu hastalarda, heparin ile birlikte Varfarinin düşük dozda (örn. 2mg) tekrar başlanması ve birkaç haftada dozun yavaşça artırılmasının uygun olabileceği, bu yaklaşımla faktör II, IX ve X düzeylerinin azalmasından önce protein C düzeyinin azalmasının önlenebileceği bildirilmektedir
Ansell J, Hirsh J ve ark. Chest 2004;126:204-233
Tedavi süresiTedavi süresiSekonder profilaksi süresini belirleyen faktörler; Akut dönemde PE’yi tetikleyen risk faktörlerinin
varlığı, bu faktörlerin geçici veya kalıcı (trombofili, kanser) olup olmadıkları
Tedavi ile normale inmeyen D-dimer düzeyleri Rezidüel DVT
Süre en az üç ay en fazla ömür boyu olabilir. American College of Chest Physicicans (ACCP)
konsensus raporunda önerilen antikoagülan tedavi süreleri ve kanıt düzeyleri:
VTE’de (PE ve/veya DVT) sekonder profilaksi için önerilen antikoagülan tedavi VTE’de (PE ve/veya DVT) sekonder profilaksi için önerilen antikoagülan tedavi süreleri ve kanıt düzeylerisüreleri ve kanıt düzeyleri
1-Reversible risk ve ilk VTE atağı: •En az 3 ay oral antikoagülan 1-Reversible risk ve ilk VTE atağı: •En az 3 ay oral antikoagülan (1A) (1A)
2-İlk idyopatik VTE atağı: •En az 6-12 ay (1A)2-İlk idyopatik VTE atağı: •En az 6-12 ay (1A) • •Süresiz (2A) Süresiz (2A)
3-VTE ve kanser varlığı: •İlk 3-6 ayında LMWH olmak üzere uzun süreli (1A)3-VTE ve kanser varlığı: •İlk 3-6 ayında LMWH olmak üzere uzun süreli (1A) • •Süresiz veya kanser tedavi olana kadar (1C) Süresiz veya kanser tedavi olana kadar (1C)
4-VTE ve antifosfolipid antikorları varlığı •12 ay (1C+)4-VTE ve antifosfolipid antikorları varlığı •12 ay (1C+)veya en az iki trombofilik durum varlığı •Süresiz (2C) veya en az iki trombofilik durum varlığı •Süresiz (2C) (örn. kombine faktör V Leiden + protrombin(örn. kombine faktör V Leiden + protrombin20210 gen mutasyonu)20210 gen mutasyonu)
5-İlk VTE atağı ve kanıtlanmış antitrombin III •6-12 ay (1A) 5-İlk VTE atağı ve kanıtlanmış antitrombin III •6-12 ay (1A) eksikliği, protein C veya S eksikliği ya da •Süresiz (2C)eksikliği, protein C veya S eksikliği ya da •Süresiz (2C)faktör V Leiden veya protrombin 20210 genfaktör V Leiden veya protrombin 20210 genmutasyonu, homosisteinemi veya yüksek mutasyonu, homosisteinemi veya yüksek faktör VIII düzeyleri faktör VIII düzeyleri
6-Kanıtlanmış 2-3 VTE atağı •Süresiz (2A) 6-Kanıtlanmış 2-3 VTE atağı •Süresiz (2A)
VTE tedavisinde yeni oral VTE tedavisinde yeni oral antikoagülanlarantikoagülanlar
Ximelagatran, bir oral antitrombin ajandır ve VTE tedavisindeki etkinliği iki farklı faz III çalışmada değerlendirilmiştir
Diğer bir yeni oral ajan da anti-Xa’dır ve halen faz II çalışmada değerlendirilmektedir (Rivaroxaban)
XimelagatranXimelagatranTrombin inhibitörü olan melagatranın öncü ilacıdır İnce barsaklardan emilirNe besinler ne de ilaçlar emilimini etkilemiyor gibi
görünmektedirAbsorbsiyondan sonra hızlıca melagatrana
metabolize edilirAktif ilaç olan melagatran böbrekler aracılığıyla atılırPlazma yarılanma ömrü 3-4 saattirXimelagatran ile tedavi sırasında laboratuar
monitörizasyona ihtiyaç yoktur.
Agnelli G, Becattini C. Vitamin K antagonists and novel oral anticoagulants,2007
Gebelik planlanan ve uzun süreli OAK Gebelik planlanan ve uzun süreli OAK kullanan hastalarda nasıl bir yol kullanan hastalarda nasıl bir yol izlenmelidir?izlenmelidir?Warfarinin teratojenik etkileri vardır. Gestasyondan 6 hafta önce warfarin kesildiğinde
fetal komplikasyon riskinin azaldığı bildirilmektedir.
Warfarin kullanan ve gebelik isteyen kadınlara riskler açık olarak anlatılmalıdır. Eğer gebelik isteniyorsa iki seçenek vardır:
(1) warfarine devam edip gebelik testinin sık olarak yapılması ve gebelik oluştuğunda UFH veya DMAH’e geçilmesi
(2) gebelik gelişmeden UFH veya DMAH’e geçilmesi
Gebelerde tedavi Gebelerde tedavi Akut VTE’li gebe hastada önerilen: ya
gebelik boyunca ayarlanmış doz DMAH ya da I.V UFH (en az 5 gün) sonra da ayarlanmış doz UFH veya DMAH.
Antikoagülan tedavi postpartum dönemde en az 6 hafta devam etmelidir (Grade 1C).
Ayarlanmış doz DMAH veya UFH alan gebelerde heparin tedavisi elektif doğum indüksiyonundan 24 saat önce kesilmelidir
Emziren annelerde antikoagülan tedaviEmziren annelerde antikoagülan tedaviHeparin ve DMAH anne sütüne geçmez ve
güvenle kullanılabilir. Warfarinin de bebekte antikoagülan etkiye neden olmadığını bildiren bazı çalışmalar bulunmaktadır ve bu nedenle emziren annelerde kullanılabileceği belirtilmektedir
Trombolitik Tedavi Trombolitik Tedavi
Hızlı pıhtı erimesi
Akciğer doku reperfüzyonu
Sağ kalp yetmezliği düzelir.
Insitu PE kaynağı (pelvis ve derin bacak DVT) eritilir (PE nüksü önlenir)
Geç dönemde kronik pulmoner hipertansiyonu önler .
Goldhaber SZ. et al. Lancet 1993; 341: 307-311
Trombolitik tedavi endikasyonlarıTrombolitik tedavinin başlıca endikasyonu
pulmoner damar yatağının %50’sinden fazlasının tıkandığı ve hipotansiyonun bulunduğu masif pulmoner embolizmdir
Sistemik hipotansiyonun bulunmadığı, fakat ekokardiyografik incelemede sağ ventrikül fonksiyonlarının bozulduğu submasif embolizm olgularında da trombolitik tedavinin heparin tedavisine göre mortalite ve morbiditeyi azalttığı gösterilmiştir.
Trombolitik tedavi endikasyonlarıHemodinamik stabilitenin olmadığı veya ciddi
solunum yetersizliği içinde bulunan hastalarda da (önceden kardiyopulmoner hastalık varlığı) embolinin büyüklüğüne bakılmaksızın trombolitik tedavi uygulanması tavsiye edilmektedir.
Ekokardiyografi ile sağ kalp fonksiyonlar normal bulunan orta büyüklükteki pulmoner emboli olgularında aynı zamanda masif derin ven trombozu saptandığında trombolitik tedavi düşünülmelidir
Trombolitik tedavide kullanılan ilaçlar ve Trombolitik tedavide kullanılan ilaçlar ve dozlarıdozları
Trombolitik tedavinin komplikasyonları Trombolitik tedavinin komplikasyonları Kanama
Damara giriş yerinden Spontan; GI, retroperitoneal, intrakranial
Majör kanama (fatal, intrakranial, cerrahi / transfüzyon gerektiren) Trombolitik tedavi : % 6.3
(rt-PA : % 13.7, UK : % 10.2, SK : % 8.8) Heparin tedavisi: % 1.8
- İntrakranial kanama 896 hastalık seride % 1.2 (yarısında ölüm) Serebral anevrizma, tümör, infarktüs, travma, cerrahi, diastolik kan basıncı yüksekliği var ise risk artar.
Diğer Ateş, allerjik reaksiyon, bulantı, kusma, myalji, baş ağrısı
Arcasoy SM, Kreit JW. Chest 1999; 115 (6): 1695 - 1707Arcasoy SM, Kreit JW. Chest 1999; 115 (6): 1695 - 1707Kanter DS et al. Chest 1997; 111: 1241-1245Kanter DS et al. Chest 1997; 111: 1241-1245
Trombolitik tedavinin komplikasyonlarıTrombolitik tedavinin komplikasyonları
Kanamanın lokal kompresyonla kontrolu mümkün olmayabilir. Ciddi kanama oluştuğunda trombolitik ajan infüzyonu kesilmesi, kanama kontrolu için genellikle yeterli olmaktadır. Masif ve sürekli kanamalarda fibrinojen ve faktör VIII içeren kriyopresipitat infüzyonu uygulanır. Bu tedavi yetersiz kalırsa taze dondurulmuş plazma (faktör V ve VIII kaynağı),trombosit süspansiyonu ve antifibrinolitik ajanlar gerekebilir.
Trombolitik kontrendikasyonlarıTrombolitik kontrendikasyonları
*Kesin kontrendikasyonlar Herhangi bir zamanda hemorajik stroke MSS hasarı veya tümörü Son 3 hafta içinde major cerrahi/ travma/ kafa travması Son 1 ay içinde GİS kanama Bilinen kanama European Heart Journal (2008) 29, 2276–2315
Trombolitik kontrendikasyonlarıTrombolitik kontrendikasyonlarıRölatif kontrendikasyonlarSon 6 ay içinde TİAOral antikoagülan tedaviGebelik veya postpartum ilk hafta Komprese edilemeyen ponksiyonTravmatik resüstasyonRefrakter HT (Sistolik TA>180 mmHg)İleri karaciğer hastalığıİnfektif endokarditAktif peptik ülser
European Heart Journal (2008) 29, 2276–2315
Trombolitik TedaviTrombolitik TedaviDaha düşük dozda trombolitik kullanılarak kateter
aracılığıyla lokal uygulamanın intravenöz uygulamaya göre üstünlüğü gösterilememiş, yüksek kanama riski de olduğundan lokal trombolitik uygulanması önerilmemektedir.
Trombolitik tedavi ile en iyi etki, semptomların başlangıcından sonra ilk 48 saat içinde uygulanması halinde görülmekle birlikte ilk 6-14 gün içinde uygulanabilir.
EmbolektomiEmbolektomiCerrahi embolektomiPerkutan Kateter embolektomi
Embolektomi endikasyonları Embolektomi endikasyonları Trombolitik tedavinin kontrendike olduğu olgularYoğun medikal tedavi + trombolizise yanıt vermeyen olgularAna pulmoner arter ya da büyük dallarının
obstrüksiyonunda uygulanır.
- Meyer G et al. Ann Thorac Surg 1991; 51: 232-6- Beall AC. Ann Thorac Surg 1991; 51: 179
IVC filtresi endikasyonlarıIVC filtresi endikasyonlarıAntikoagulasyon yapılamayan (trombositopeni, aktif kanama)
PE veya DVT’li olgularAntikoagulasyona karşın yineleyen PE veya DVT’si olan
hastalarYüksek riskli hastalarda profilaksi amacıyla (örneğin; pulmoner
damar yatağının %50’den fazlasının tıkandığı masif olgularda fatal ikinci bir atağın önlenmesi)
Tekrarlayıcı VTE’ye bağlı pulmoner hipertansiyonlu hastalarda trombo-endarterektomi sonrası
Başarılı pulmoner embolektomi sonrası DVT saptanan kardiyak ya da pulmoner arteriyovenöz şantlı
hastalar
IVC filtresi
Venöz filtrelerVenöz filtrelerKalıcı venöz filtre komplikasyonlar sık görülür
ama nadiren fataldir. Erken komplikasyon olarak filtre lokalizasyonunda tromboz görülebilirken (%10), geç komplikasyon olarak posttrombotik sendrom (%40) gelişebilmektedir.
Antikoagülan kullanımı veya süresinden bağımsız olarak ilk 5 yılda %22, 9 yılda %33 sıklığında v.cava oklüzyonu görüldüğü bildirilmektedir.
Geçici filtrelerin 2 hafta içerisinde çıkarılması önerilmektedir
Hemodinami ve Solunum DesteğiHemodinami ve Solunum DesteğiKardiyak outputta azalmaya neden olan RV
yetmezliği Pulmoner Embolide en sık ölüm nedenidir. Bu nedenle RV yetmezlikli hastalarda destek tedavisi çok önemlidir.
Solunum desteğiSolunum desteği
PE’de sıklıkla hipoksemi gelişir ve genellikle nazal O2 tedavisine yanıt alınır. Nadiren mekanik ventilasyon desteği ihtiyacı gelişir. Bu durumda intratorasik pozitif basıncın kalbe venöz dönüşü azalttığı ve RV yetmezliğini kötüleştirebildiği unutulmamalı ve PEEP dikkatle uygulanmalıdır.
TEŞEKKÜR EDERİM