Uludağ PostasıULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ HABER BÜLTENİ (İletişim amaçlıdır, parayla satılamaz) KASIM 2016 Sayı: 9

Büyük Türk ŞairiŞehriyar’ı andık

Telekomünikasyon sektörüne nitelikli işgücü yetiştirilecek

30’dan fazlaülkede UÜimzası

Uludağ Üniversitesi ile Türk Te-lekom arasında işbirliğine gidile-rek Teknik Bilimler MeslekYüksekokulu bünyesinde “UçtanUca Telekomünikasyon Teknolo-jileri Uygulamalı Laboratuvarı”kuruldu. Laboratuvarda, öğren-cilerin telekomünikasyon sektö-rüyle ilgili mevcut teknik bilgi vebecerileri arttırılarak sektöre ni-telikli iş gücü yetiştirilecek.

(Haberi sayfa 3’te)

Dünya genelinde şiirleri en çok bilinen Türk şa-irlerinden biri olan Tebriz doğumlu Azeri şairMuhammed Hüseyin Şehriyar, Uludağ Üniver-sitesi’nde gerçekleştirilen törenle anıldı.Türk Ocakları Bursa Şubesi işbirliğiyle “Bilgi Şö-leni” biçiminde organize edilen ‘Her Yıl BirBüyük Türk’ adlı etkinlikte, iki gün boyuncaŞehriyar’ın sanatı ve kişiliği ele alındı. (5’te)

4Üniversite, son bir yılda30’dan fazla ülkeye 520akademisyeni göndererekonların dünyada yapılançalışmalardan haberdar ol-malarını ve çok ortaklıprojelerde yer almalarınısağladı. (Sayfa 8’de)

4

4

Sayfa 2 Haber Uludağ Postası

Uludağ Üniversitesi, Bursa Valiliği,Bursa Büyükşehir Belediyesi ileEkonomik, Siyasal ve Stratejik Araş-

tırmalar Merkezi TESAM’ın ortaklaşa dü-zenledikleri sempozyumda göç sorunu,ekonomik, siyasal ve sosyal boyutlarıyla elealındı.

Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde 26 -27Ekim tarihlerinde yapılan sempozyumda,çeşitli üniversitelerden gelen 32 akademis-yen, göç sorunu, iklim değişikliği, şehir gü-venliği, terör, sığınmacıların kültürel,toplumsal ve ekonomik entegrasyonu, Suri-yeli sığınmacılar ve Avrupa Birliği ilişkileri,istihdam sorunları, Türkiye’de iç göçün de-ğişen yapısı, Türkiye’de göçün etnik ayrış-maya etkisi, göç olgusu ve kimlik sorunları,sığınmacıların vatandaşlığa alınma konularıgibi geniş bir yelpazede bildiriler sundu.

Sempozyumun açılış töreninde konuşanUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. MehmetYüce, mevcut istatistiklere göre dünya nü-fusunun yaklaşık yüzde 3’ünün kendi doğ-dukları yer dışında yaşadığını söyledi. Busayının 190 milyonu geçtiğine işaret edenRektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce,insanların en sık yaptığı eylemlerden birisi-nin yaşadığı mekanı terk etmesi olduğunubelirtti.

Yüce, Göç, bazı durumlarda kaçınılmazbir zorunluluktur. Göç, insan tarihinin baş-langıcından beri var olan bir gerçektir. Özel-likle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibarenön plana çıkarak dünyanın en önemli so-runlarından birisi haline gelmiştir. Busorun, Türkiye’nin de bu günlerde enönemli gündem maddelerinden birisi ol-muştur. 2011 yılında 1 milyon Suriyeli göçetmek durumunda kalmışken, bugün top-lamda 12 buçuk milyon Suriyeli ülkesiniterk etmek zorunda bırakılmıştır” dedi.

Göç nedeniyle Bursa’da 62 köy kurulduBursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili

Şükrü Köse ise Bursa’nın göçler ile şekillen-miş ve halen göç alarak büyümesini devamettiren bir kent olduğunu söyledi. ŞükrüKöse, “Osmanlı’nın şehircilik anlayışı ileBursa farklı bir yapıya bürünmüştür. Hattabunu mahalle adlarında bile görüyoruz.Kentimiz göçler ile yenilenen bir şehir ol-muştur. Zaman içerisinde Bursa genelindegöçler dolayısı ile 62 yeni köy, 18 yeni ma-halle kurulmuştur. Bursa tarihi boyuncaherkese kucak açmıştır. Bundan sonra da aç-maya devam edecektir. Son olarak komşu-muz olan Suriye örneğini yaşıyoruz. İnsanlarsavaş nedeniyle vatanını terk etmek zorundakalıyor. Ülke olarak geçmişte olduğu gibi bizbu mazlum kardeşlerimize kucak açtık. Herzaman ülke olarak ve Bursa olarak kucak aç-maya devam edeceğiz. Çünkü bizim ensarve muhacir gibi bir medeniyet anlayışımızvar” diye konuştu.

Savaş nedeniyle göçTESAM Genel Başkanı M. İlyas Boz-

kurt, yaptığı açılış konuşmasında göç soru-nunun belli zamanlarda büyük bir artış gös-terdiğini söyledi. Son dönemlerde insanlığınyine kendisinden bekleneni yaptığını belir-ten Genel Başkan İlyas Bozkurt, “Savaşlarve ihtilaller ile birçok insan mağdur oldu.Bu insanlar göçler ile yer değiştirmeye baş-ladılar. Göç aslında belli olayların sonucu-dur ve belli sebeplere dayanır. Bunlar doğal,siyasal, güvenlik ve ekonomik sebeplerdenmeydana gelebilir. Son günlerde ise en çoküzerinde durduğumuz göç savaş ve ihtilallersonucu meydana gelen göçlerdir. Göç soru-nunun iki tane yönü var. Birinci yönü göçedenlerin yaşamış olduğu mağduriyet, ikinciyönü ise göç edilen yerlerde yaşayan insan-ların yaşamış olduğu mağduriyet. Ama buiki yönlü mağduriyetler de insan olmanıngetirmiş olduğu sorumluluklardır” şeklindekonuştu. Konuşmaların ardından Soturum-lara geçildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Mehmet Yüce’nin başkanlığını yaptığı sem-pozyumda Prof. Dr. Hamza Ateş, Prof. Dr.Hasan Köni ve Doç. Dr. Yusuf Adıgüzel göçkonusunu farklı boyutları ile ele aldı.

Dünyanın ‘göç’ sorunu Bursa’da masaya yatırıldı

Sayfa 3HaberUludağ Postası

Türk Telekom ve Uludağ Üniversitesi ara-sında imzalanan protokol çerçevesindeTeknik Bilimler Meslek Yüksekokulu

bünyesinde “Uçtan Uca Telekomünikasyon Tek-nolojileri Uygulamalı Laboratuvarı” kuruldu. La-boratuvar ile, Teknik Bilimler MYOöğrencilerinin telekomünikasyon sektörüyle ilgilimevcut teknik bilgi ve becerilerinin artırılması vesektöre nitelikli iş gücünün kazandırılması hedef-leniyor.

‘Mesleki eğitimde revizyon başlattık’UÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay imza tö-

reninde yaptığı konuşmada, ara eleman yetiştirenmeslek yüksekokullarında uygulamalı eğitimebüyük önem verdiklerini, bu nedenle eğitimprogramlarında 2 yıl önce revizyon başlattıkla-rını, bu kapsamda birçok kurum ve kuruluşla iş-birliği yaptıklarını, bugün de Türk Telekom ileböyle bir iş birliğine gittiklerini vurguladı.

Ulcay, bu işbirliği ile öğrencilere en yeni tek-nolojilerin öğretilmesini ve telekomünikasyonalanında ihtiyaç duyulan telekomünikasyon ku-rulum elemanı yetiştirilmesini amaçladıklarınıifade ederek, şu bilgileri verdi:

"Telekomünikasyon Laboratuvarı'nda TürkTelekom yöneticileri ve uzmanlarının meslek içi

eğitimlerinin verilmesi, öğrencilerimizin gerçekiş dünyasıyla tanışması açısından da çok değerli.

Öğrencilerimiz uygulamalı eğitimle iş dünya-sıyla tanışmış olacaklar. Öğrenciler sektörün ara-mış olduğu yeterlilikler doğrultusunda alacaklarıeğitim ile sektör tarafından daha tercih edilen ni-telikli bir iş gücünü oluşturacak. İş birlikleri veverdikleri destek için Türk Telekom'a teşekkürediyoruz."

Türk Telekom’da istihdam olanağıTürk Telekom Akademi ve Yetenek Yönetimi

Direktörü Saynur Önen de, sertifika programla-rıyla birlikte program mezunlarının sektörde çokbüyük fark yaratmaya devam edeceklerini be-lirtti.

Önen, telekomünikasyon sektörünün yenikuşağın en fazla istihdam edildiği alanların ba-şında geldiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Sanal gerçeklik uygulaması, e-eğitim, mobilöğrenme, sanal sınıf, teknoloji laboratuvarları,video bazlı dijital öğrenme içerikleri gibi tekno-lojileri bünyemizde barındırarak eğitim alanındada sektörümüzde öncü olmayı ana hedeflerimizarasında görüyoruz. Türk Telekom olarak, hemnitelikli personel açığını kapatmak hem de öğ-rencileri teknoloji dünyası ile buluşturarak gele-

ceğin mesleklerine hazırlamak üzere yoğun mesaiharcıyoruz. Şu ana kadar iş birliği yaptığımız üni-versitelerden 146 öğrenci TelekomünikasyonTeknolojileri dersini başarıyla geçip belgelerinialmaya hak kazandılar. Bu öğrencilerimizi TürkTelekom olarak bünyemizdeki açık pozisyonlariçin değerlendirip uygun adayları Türk Telekomailesine katmayı da arzuluyoruz.

Programdan mezun öğrenciler, Türk Tele-kom'da çalışma fırsatı bulabilecek."UÜ Teknik Bilimler MYO Müdürü Prof. Dr.Mehmet Karahan da okul olarak 19 program,yaklaşık 5 bin öğrenci ve tamamen teknik prog-ramlardan oluşan eğitimlerle, tematik bir eğitimmodeli uyguladıklarını, Bursa gibi sanayi ken-tinde de çok önemli bir boşluğu doldurduklarınıanlattı.

"Birçok önemli sektöre ara değil, arananeleman yetiştiriyoruz." ifadelerini kullanan Ka-rahan, bunun için de kent dinamikleriyle iş bir-liği yaptıklarını belirtti.

Öğrencilere sertifika verilecekProje kapsamında, Türk Telekom Akademi

tarafından verilen dersler sonunda başarılı olanöğrencilere "Telekomünikasyon Kurulum Ele-manı Belgesi" verilecek.

Telekomünikasyon Laboratuvarı,öğrencileri sektöre hazırlayacak

Felsefecilerin

Sayfa 4 Haber Uludağ Postası

Uludağ Üniversitesi Fen-EdebiyatFakültesi tarafından iki yılda birdüzenlenen Uluslararası Felsefe

Kongresi’nin dördüncüsü, 13-15 Ekimtarihleri arasında yapıldı.

Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merke-zi’nde gerçekleştirilen kongrenin açılı-şına, Uludağ Üniversitesi RektörYardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce, Kon-gre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr.Abdülkadir Çüçen, Fen-Edebiyat Fakül-tesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. HülyaTaş, Maltepe Üniversitesi Öğretim Üye-leri Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, Prof.Dr. Betül Çotuksöken, Bursa FelsefeKulübü Başkanı Gürkan Kaya, akade-misyenler, davetliler ve çok sayıda öğ-renci katıldı.

“Yoksulluk her şeyi meşrulaştırır”Kongrenin açılış töreninde konuşan

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. MehmetYüce, kongrede ele alınan kavramların iyianlaşılmasına dünyanın çok fazla ihtiyacıolduğunu söyledi.

Her tarafta savaşların, yoksulluğunyaşandığına işaret eden Rektör Yardım-cısı Yüce; “İnsanlar mutlu değil. Ne ta-rafa dönsek bir sorun ile karşılaşıyoruz.İşte onun için bu kavramlara gün geç-tikçe daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Biryerde yoksulluk varsa; barış olmaz. Kar-deşlik ve adalet olmaz. Yoksulluğun ol-duğu bir yerde hiçbir şey olmaz.

Yoksulluğun olduğu yerde her şey meş-rulaşır. Yoksulluk varsa hukuk yoktur.Bir yerde dayanışma yoksa kardeşlik, da-yanışma ve adalet olmaz. Bu üç kavramadalet terazisinin en önemli kavramlarıarasında yer almaktadır” diye konuştu.

“Darbelerin yaşanmaması için felsefeye ihtiyaç var”Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı

Prof. Dr. Abdülkadir Çüçen ise yaptığıkonuşmada felsefecilerin de yoksulluk,dayanışma ve adalet kavramlarını derin-lemesine incelemesi gerektiğini belirterek“Felsefenin olmadığı bir yerde düşünme-nin ve özgürlüğün olması mümkün de-ğildir. Bir daha 15 Temmuz’unyaşanmaması için bu ülkenin felsefeyedaha çok önem vermesi gerekiyor” dedi.

Fen-Edebiyat Fakültesi Dekan Yar-dımcısı Doç. Dr. Hülya Taş da fakülteolarak 2 yılda bir düzenli olarak gerçek-leştirdikleri Uluslararası Felsefe Kon-gresi’nin bu yıl dördüncüsünüdüzenliyor olmaktan dolayı büyük mut-luluk duyduklarını söyledi. Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Taş, çağın enönemli sorunlarının ele alınacağı kon-grede çok önemli sonuçların çıkacağınainandığını sözlerine ekledi.

Yoksulluk, Dayanışma ve Adalet te-masıyla düzenlenen kongreye bu yıl 9yurt dışından ve 67 yurt içinden toplam76 konuşmacı katıldı.

Oturumların sonunda, Düzenleme Ku-rulu adına Kongre Akademik Koordina-törü Doç. Dr. Metin Becermentarafından sonuç bildirgesi açıklandı. Becermen, sunulan çeşitli bildirilerdeyoksulluk dayanışma ve adalet kavram-ları üzerine etraflıca düşünülüp tartışıl-dığın, bu sorunu çözmenin yolunun daadaleti tesis etmekten geçtiği kanaatininoluştuğunu belirtti, adaleti tesis etmekiçin hayatın her alanında dayanışma kül-türünün var olması gerektiğini vurguladı. Doç. Dr. Becermen ayrıca, dünyanıniçinde bulunduğu sorunlar konusundaen çok sorumluluk duyanların da çoğun-lukla felsefeciler ve sanatçılar olduğunadikkat çekti ve şunları söyledi:“Filozoflar ortaya çıkan sorunlardanüzerlerine düşen pay konusunda herzaman eleştirel davrandılar. En acımasızeleştirileri de kendilerine yönelttiler.Ancak bu konuda sorumluluk duymayaniki kesim yaşananlarda büyük oranda paysahibidirler. Bunlar politikacılar ve dinadamlarıdır. Çünkü bu iki kesimin dekitleleri etkileme ve peşlerinden sürük-leme güçleri var. Ancak sadece onlardeğil, olan-bitenden hepimiz sorumlu-yuz. Bir gün hepimiz sorumluluk duyarve hem kendimize, hem de olan biteneduyarsız kalmadan, sorumluluk sahibiolarak hareket edersek, o vakit dünyabambaşka olabilir. Yoksulluk, üzerindekonuşulmayacak düzeyde yok olabilir,dayanışma ruhu bütün toplumsal ya-şama nüfuz edebilir ve adalet –olabildi-ğince çok- gerçekleşebilir.”

Felsefecilerin gündemi yoksulluk,adalet ve dayanışma

SONUÇ BİLDİRGESİ

Sayfa 5HaberUludağ Postası

Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sa-natları Bölümü Dramatik Yazar-lık Anasanat Dalı Öğretim Üyesi

Yrd. Doç. Dr. İbrahim İ. Öztahtalı, ilk-okul birinci sınıfta çocuklara okumanınyanlış öğretildiğini, bu yüzden çocuklarınokuduğunu anlamadığını ve okumayısevmediğini söyledi.

Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fa-kültesi Sahne Sanatları Bölümü Drama-tik Yazarlık Anasanat Dalı Öğretim ÜyesiYrd. Doç. Dr. İbrahim İ. Öztahtalı, “DilBayramı” etkinlikleri kapsamında“Okuma ve Konuşma Becerisi” başlıklı

bir konferans verdi. Türk Kızılayı Bursa ve Uludağ Üniver-

sitesi şubelerinin Mete Cengiz KültürMerkezi’nde düzenlediği konferansta İ.İbrahim Öztahtalı, Türkçe’yi doğru öğ-renmenin ve doğru konuşmanın öneminivurguladı.

Okuma kültürü gelişmeyen bir ülke-nin sanayisinin ve kültürü de gelişemeye-ceğinin altını çizen Öztahtalı, “Bu yanlışıdüzeltmek gerek. Yıllardan beri okumaöğretiyoruz ama yanlış öğretiyoruz.Kendi anadilimizdeki metni okuyup kav-rayamıyoruz. Niye güçlük çekiyoruz?

Çünkü kendi dilimize uygun bir okumadavranışı yok” dedi.

Çözüm birinci sınıftaYapılması gerekenin çok basit oldu-

ğunu savunan Öztahtalı, “Eğitim fakül-telerinde ilkokul birinci sınıföğretmenliği bölümü açılmalı. Buradanmezun olan öğretmenler, emekli olun-caya kadar sadece birinci sınıf okutmalı.İkincisi de, Türkçe’nin anlamsal birliğiniparçalamadan okumayı öğretmeli. Bunlaryapıldığı takdirde bu ülke çok kısa süreiçinde inanılmayacak noktalara gelir”diye konuştu.

Çocuklarımıza okumayı, yanlış öğretiyoruz

Mete Cengiz Kültür Merkezi’ndegerçekleştirilen ‘Her Yıl BirBüyük Türk Bilgi Şöleni’ne

Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Yusuf Ulcay, Azerbaycan Bakü Devlet İk-tisat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ada-let Moradov, Türk Ocakları DerneğiBursa Şubesi Başkanı Prof. Dr. SelçukKırlı, akademisyenler ve çok sayıda öğ-renci katıldı.

Törende konuşan UÜ Rektörü Prof.Dr. Yusuf Ulcay, Türk Ocakları DerneğiBursa Şubesi’nin düzenlediği bilgi şölen-lerine ev sahipliği yapmaktan dolayı mut-luluk duyduklarını dile getirdi. Kültürübir milletin asırlar boyunca oluşturduğukendine has yaşam biçiminin kodlarınıbarındıran hafıza olarak tanımlayan Rek-tör Yusuf Ulcay, “Bu manada, Türk dün-yasının ve Azeri şiirinin büyükisimlerinden olan Şehriyar’daki en önemliözellik ise gelenek ve görenekleriyle bir-

likte anadili Türkçe’ye verdiği önemdir.Bu vesile ile Tebriz’in insanlığa armağanettiği büyük değerlerden birisi olan Mu-hammed Hüseyin Şehriyar’ı bir kez dahasaygıyla anıyorum” dedi.Azerbaycan Bakü Devlet İktisat Üniver-sitesi Rektörü Prof. Dr. Adalet Moradovise Türk dünyasının önemli şehirlerindenbirisi olan Bursa’da, yine Türk dünyasınınönemli şairlerinden birisi olan Şehriyar’ınanıldığı bir programın organize edilme-sinden dolayı büyük bir mutluluk duy-duğunu söyledi.

Programın düzenlenmesinde emeğigeçen Uludağ Üniversitesi ve Türk OcağıBursa Şubesi yetkililerine teşekkür edenBakü Devlet İktisat Üniversitesi RektörüAdalet Moradov; “Tebriz’de doğupİran’da hayatını geçiren Muhammed Hü-seyin Şehriyar, her ne kadar buralarda ha-yatını geçirmiş olsa da aslen bir Azeri’dir.Tüm dünyadaki Azeriler’in sevdiği ve gu-

rurla anlattığı milli bir şairimizdir. Azer-baycan şiirini en yüksek seviyeye ulaştıranve milli beraberlik duygularını anlatançok önemli şiirler sunmuştur. Onun va-tanın manevi bütünlüğünü görmek vecan kardeşlerinin hoş sedasını işitmekgibi bir amacı vardı. Hayatının büyük birçoğunluğunu İran’da geçirmeye mecburolan Şehriyar’ın ölümsüz eserlerinden bi-risi olan ‘Haydar Babaya Selam’ isimlieseri, Azerbaycan’da milli bir destan ola-rak kabul edilmektedir” diye konuştu.Türk Ocakları Derneği Bursa Şubesi Baş-kanı Prof. Dr. Selçuk Kırlı da, UludağÜniversitesi ile birlikte düzenlenen bilgişölenlerinin; isimlerini herkesin duyduğuancak tam olarak yaşamları hakkındabilgi sahibi olunmayan Türk büyüklerinidaha iyi anlatabilmek amacıyla organizeedildiğini vurguladı. Konuşmaların ar-dından, Şehriyar’ın sanatı ve kişiliği üze-rine oturumlar yapıldı.

Büyük Türk Şairi Şehriyar’ı andık

Sayfa 6 Haber Uludağ Postası

Tahkim hakemleri ve avukatlarıBursa’da yetiştiriliyor

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın(BTSO) Uludağ Üniversitesi (UÜ) veUluslararası Tahkim Hakem Kurumu

(Chartered Institute of Arbitrators) işbirli-ğiyle gerçekleştirilen ‘Uluslararası Tahkim’eğitimleri başladı. Türkiye’de oda ve borsalararasında Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi’niilk kez hayata geçiren BTSO’nun Türkçe ola-rak düzenlediği ‘Uluslararası Tahkim’ eğitim-leri büyük ilgi görüyor.

İlki Uludağ Üniversitesi’nde yapılan tah-kim hakemliği ve tahkim avukatlığı eğitimle-rin ikincisi, Bursa Serbest Muhasebeci MaliMüşavirler Odası (BSMMMO) ev sahipli-ğinde gerçekleştirildi.

Eğitimlerden sonra mali müşavirler yapa-cakları sözleşmelere tahkim şartı konusundafikir birliğine vardı. Bu eğitimlerle Bursa,kolay ve ucuz alternatif yargılama yöntemle-rinin Türkiye genelinde yaygınlaşmasına li-derlik etmeye devam ediyor.

Bursa, tahkimde önemli aşama kaydettiEğitimlere katılan Uluslararası Tahkim

Hakemleri Kurumu Genel Sekreteri AnthonyAbrahams, kurumun 100 yılı aşkın bir süre-dir alternatif çözüm yollarının yaygınlaşma-sını sağladığını söyledi.

Toplam 134 ülkede 14 bin 800 üyesi olankurumun Türkiye’de 80’e yakın üyesinin bu-lunduğunu ifade eden Abrahams, BTSO ön-cülüğünde Bursa’da ortaya çıkan çalışmalarınönemine dikkat çekerek, “Tahkim hakemleriile hukuki uyuşmazlıkların daha hızlı ve kolayçözülmesi sağlanıyor.

Dünyada alternatif çözüm yöntemlerininyaygınlaşması için işbirliklerimizi sürdürüyo-ruz. Bursa tahkim ve arabuluculukta önemlibir aşama kat etti. Bu alanda BTSO’ya veUludağ Üniversitesi’ne başarılı çalışmaların-

dan dolayı teşekkür ederim” dedi.“Tahkim ve arabuluculuk, toplumun yararınadır”UÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet

Yüce, tahkim eğitimlerinin alternatif çözümyöntemlerinin yaygınlaşmasını hızlandırdı-ğını söyledi. Şirketlerin sözleşmelerinin hazır-lanmasında mali müşavirlerin katkısınınolduğunu da anımsatan Yüce, “Sözleşmelerdeartık tahkim ve arabuluculuk şartının eklen-mesini öncelik haline getirmeliyiz. Bu ko-nuda mali müşavirlerimize büyük işlerdüşüyor. Tahkim ve arabuluculuğun ön planaçıkması toplumumuzun faydasına olacaktır”dedi.

“Hakimlerin dosya yükü çok fazla”BTSO Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi

(BTSOTAM) Başkanı Irmak Aslan, BTSOçatısı altında faaliyet gösteren kurumun tah-kim ve arabuluculuk konusunda örnek başa-rılara imza attığını ifade etti.

Dünyada yaygın kullanılan tahkimin,Türk hukuk sistemindeki dosya yükünü azal-tacağını ifade eden Aslan, “Bugün Türkiye’debir hakim başına düşen dosya sayısı yaklaşıkbin 100. Yargıtayın dosya yükü yılda 1 mil-yon. Bu oran Fransa’da 45 bin, Almanya’da 9bin, İngiltere’de ise 6 bin. İngiltere’de uyuş-mazlıkların yüzde 98’i alternatif uyuşmazlıkçözüm yöntemleri ile çözülüyor. 1 milyarınüzerinde nüfusa sahip Çin, 19 milyon dosya-sını alternatif çözüm yöntemleri ile çözülü-yor” diye konuştu.

Mühendislere tahkim hakemi olma fırsatıIrmak Aslan, Türkiye’de devlet yargısın-

daki dosya yükünün kaldırılması için dünya-nın benimsediği alternatif ve dostane çözümyöntemlerinin kullanılması gerektiğini söy-ledi. Kamu kurumlarının ve firmaların artık

sözleşmelerinde tahkim ve arabuluculuk şartıaradığını vurgulayan Aslan, bundan sonrakiprogramda mühendislere, hala hazırda bilir-kişilik yapanların da ‘Tahkim Hakemliği’ ya-pabilmesi için eğitimler yapacaklarını söyledi.

“Farkındalık arttı”BTSOTAM Başkan Yardımcısı Av. Bennar

Aydoğdu ise Bursa’da tahkim eğitimlerinintüm hızıyla sürdüğünü belirterek, eğitimlerinBursa’da farkındalığı artırdığını vurguladı.BSMMMO Başkan Yardımcısı Ömer İşçi isetahkim eğitimlerinden dolayı UÜ, BTSO veUluslararası Tahkim Kurumu’na teşekkür etti.Konuşmaların ardından Av. Bennar Aydoğduve Türkiye Barolar Birliği Tahkim MerkeziBaşkanı Av. Serhat Eskiyörük, ticari uyuşmaz-lıkların alternatif çözüm metotları, mali mü-şavirlerin ve diğer meslek gruplarının tahkimyargılanmasındaki yeri, uluslararası ticari tah-kimin temel özellikleri, tahkim anlaşması, ka-rarı ve masrafları konusunda bilgiler paylaştı.

“Bursa, Türkiye’ye rol madel oldu”Programın sonunda düzenlenen sertifika

töreninde konuşan BTSO Yönetim KuruluÜyesi İlker Duran, Oda olarak alternatifçözüm yöntemleri alanında farkındalık oluş-turduklarını kaydetti. Dünyada ilk defa İngi-lizce dışında farklı bir dilde uluslararasıgeçerliliği olan tahkim eğitiminin Bursa’da ve-rildiğini vurgulayan Duran, “Ticari uyuşmaz-lıklar hayatımızın parçası. Bursa iş dünyasıolarak uyuşmazlıkların ortaya çıkardığı zamanve maddi kaybına son vermek istiyoruz. Yap-tığımız çalışmalar neticesinde birçok firmaartık sözleşmelerinde tahkim ve arabuluculukşartını koydu. Bu konuda Türkiye’ye rolmodel olduk” şeklinde konuştu.

Program, eğitimi tamamlayan mali müşa-vir ve muhasebecilere sertifikaların takdimedilmesiyle sona erdi.

Sayfa 7SağlıkUludağ Postası

“İnsan vücudunu sadece modeller, fotoğraflar üzerinden görmüş bir hekime muayeneolmak, böyle bir cerrah tarafından ameliyat edilmek ister misiniz? Kimse istemez elbette.İşte bu yüzden kadavra bağışı çok önemlidir”

Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selim Gürel,Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr.İhsaniye Coşkun ve Anatomi Anabilim

Dalı Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Türk Ana-tomi ve Klinik Anatomi Derneği Yönetim KuruluBaşkanı Prof. Dr. Erdoğan Şendemir, 'Ulusal Ana-tomi Haftası'' dolayısıyla düzenledikleri toplan-tıda, “beden bağışı”nın önemini anlattı.Anatomi Uygulama Salonunda düzenlenen top-lantıda konuşan Tıp Fakültesi Anatomi AnabilimDalı Başkanı Prof. Dr. İhsaniye Coşkun, kadavra-nın tıp eğitiminde hayati önem taşıdığını, bu ne-denle 24 Ekim–31 Ekim tarihleri arasındaki“Anatomi Haftası” kapsamında insan bedenini ka-davra olarak bağışlama konusunda toplumsal du-yarlılığı artırmaya çalıştıklarını söyledi.

Dekan Prof. Dr. Selim Gürel, kadavranın tıpeğitiminin olmazsa olmazlarından olduğunu vur-gulayarak, beden bağışı konusundaki farkındalığımutlaka artırmak gerektiğine işaret etti. Türki-ye’nin, yaşarken organ bağışı konusunda belli birseviyeye geldiğini ancak öldükten sonra bedeni ba-ğışlamak konusunda yetersiz durumda olduğunubelirten Prof. Dr. Gürel, “Eğitime yapılan hizmetkutsaldır. Bu eğitimler içinde de tıp eğitimi ger-çekten zor ve özveri isteyen bir eğitimdir. Hekim-

lerimiz anatomi dersinde insan vücudunu ne kadariyi tanırsa öğrenirse, mesleğinde o kadar başarılıolacaktır. Yaşarken yapılan bağışlar imkanlarla kı-sıtlı ama öldükten sonra yapılan beden bağışı çokönemli. İnsanlarımızı bu konuda bilinçlendirmekönemli. Türk milletinin bu konuda da gerekenhassasiyeti göstereceğinden eminim” dedi.Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve TürkAnatomi ve Klinik Anatomi Derneği Yönetim Ku-rulu Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Şendemir de, Tıpeğitiminde kadavranın yerini hiçbir şeyin tutma-dığını vurgulayarak, Tıp öğrencisinin organları vedokuları orijinal yerinde, gerçeğine en yakın bir şe-kilde görmesi gerekir” dedi.

ABD’den 120 bin liraya ithal ediliyorÜlkemizde kadavra ihtiyacı çok büyük oranda

kimsesiz / sahipsiz ölülerin tıp fakültelerine veril-meleriyle karşılandığını ancak savcıların ve beledi-yelerin bu konuda sorumlulukları olduğu haldekendilerine haber vermediklerini söyleyen Prof.Dr. “Bu sorumluluklar yerine getirilmediği için ül-kemizde kadavra ihtiyacı had safhadadır. Ülkemiz-den kadavra bulunamadığı için ABD’den ithaledilmektedir ve bir kadavra 120 bin TL’dir. Oysaülkemizdeki imkanlar gereği gibi değerlendirile-bilse ithalata gerek kalmayacaktır” diye konuştu.

Türkiye’de halen 90’a yakın tıp fakültesi vardır veher yıl 10 binden fazla tıp öğrencisi anatomi dersigörmektedir. İdeal olarak 8-10 öğrenciye bir ka-davra düşmesi gerektiğini göz önüne alırsak tıp fa-kültelerimizde her yıl bin civarında kadavrayaihtiyaç vardır. Bu konudaki gerçekler ne yazık kiçok acıdır. Pek çok çok tıp fakültesinde 150-200öğrenciye bir kadavra sunulabilmektedir. Budurum lisans ve lisansüstü eğitim açısından bir fe-laketin ayak sesleridir. İnsan vücudunu sadece mo-deller, fotoğraflar üzerinden görmüş bir hekimemuayene olmak, böyle bir cerrah tarafından ame-liyat edilmek ister misiniz? Kimse istemez elbette.İşte bu yüzden kadavra bağışı çok önemlidir” diyekonuştu.

Bağış nasıl yapılıyor?Öldükten sonra bedenini bilimin hizmetine

sunmak isteyenler, üniversitelerin anatomi birim-lerine başvurup, tanıklar huzurunda form doldu-ruyor. Bağışçı, bedeninin kullanılma süresinikendisi belirliyor. Kişi, Türkiye’nin neresinde vefatederse etsin ilgili anatomi birimi tarafından teslimalınıyor ve bozulmaması için ilaçlanıyor. Bağışçı-nın verdiği süre dolduktan sonra yine bağışçınınisteğine göre kadavraya işlem yapılıyor ve dini ve-cibeleri yerine getirilerek toprağa veriliyor.

Uludağ Üniversitesi Organ Nakli Merkezi’nin 3-9 Kasım tarihleriarasındaki Organ Nakli Haftası kapsamında düzenlediği organ ba-ğışı kampanyası büyük ilgi gördü.

Görükle yerleşkesi içinde ve Bursa’nın çeşitli yerlerinde açtıkları stantlardahalka organ bağışının önemini anlatan Organ Nakli Merkezi, bu yıl AKUTöğrenci topluluğuyla yürüttüğü çalışmanın beşinci gününde 470 bağış al-mayı başardı. Uludağ Üniversitesi Organ Bağışı Koordinatörleri SahriyeKeskin, Ersin Elgin, Rafet Oflaz ve Kerem Selimoğlu, kampanya süresince600 bağışa ulaşmayı hedefliyor.

Bağışçılar için MEVLİT

Uludağ Üniversitesi, bugüne kadar organ vekadavra bağışında bulunanlar için, Görükle

yerleşkesi içindeki camiide 9 Kasım Çarşambagünü öğle namazından sonra mevlid

okutacak.

KADAVRA’ya ihtiyaç çok

Beş günde470 organbağışı

Sayfa 8 Eğitim / Araştırma Uludağ Postası

4 Bilginin ürüne dönüştüğü ‘3. nesil Üni-versite’ vizyonuyla hareket eden Uludağ Üni-versitesi, akademisyenlerinin üretkenliğinekatkıda bulunmak için uygulamaya koyduğudesteklerin meyvesini almaya başladı.

4Kasım ayında yapılan BAP Yönergesi de-ğişikliği ile artırılan destekler sonucunda, aka-demisyen hareketliliği, 2013 yılına göre yüzde520, 2014 yılına göre ise yüzde 208 arttı.

4Üniversite, son bir yılda 30’dan fazla ül-keye 520 akademisyeni göndererek onlarındünyada yapılan çalışmalardan haberdar ol-malarını ve çok ortaklı projelerde yer almala-rını sağladı.

Rektör Prof. Dr. Ulcay: BAP yönergesinde değişiklikyaptık. Akademesyenlerimizbilimsel çalışmalar için yurt-dışına daha sık gitmeye baş-ladı. Böylece, yayınlardaUludağ Üniversitesi adı dahaçok yer almaya başladı.”

30’dan fazlaülkede

imzasıUludağ Üniversitesi Rektörlüğü, Bi-

limsel Araştırma Projeleri (BAP) yö-nergesinde değişikliğe giderek, daha

önce uluslararası toplantı ve seminerleresunum yapmak için 4 yılda bir gitme hakkıbulunan akademisyenlerine, yurtdışı kapıla-rını tamamen açtı.

Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Yusuf Ulcay, "yeni nesil üniversite" hedefleridoğrultusunda akademisyenlerin uluslararasıalanda kendilerini geliştirmeleri için üniver-site yönetimi olarak gerekli her türlü çalış-mayı yürüttüklerini söyledi.Yurtdışında sunum yapan akademisyenlerinhem kendilerini geliştirme hem de kendialanlarında dünyanın önde gelen akademis-yenleriyle tanışma imkanı bulduğuna işareteden Ulcay, aynı zamanda toplantı için ha-zırlanan yayınlarda UÜ'nün kimliğinin yeralmasıyla üniversitenin akademik puanlamave sıralamada artı puan aldığını kaydetti.

‘Teşvik için değişiklik yaptık’Ulcay, yönergedeki değişikliğini akade-

misyenleri ve öğretim üyelerini bilimsel araş-tırma yapmaya, yeni bilimsel projeleryazmaya teşvik etmek için yaptıklarını vur-gulayarak, "Bunun meyvelerini de almayabaşladık. Akademik projelere desteği de yük-selttik. Projelere, büyüklüklerine göre 30, 70ve 150 bin lira gibi kaynak aktarabiliyoruz.Daha önce bilimsel araştırma komisyonuyılda iki kez toplanıyordu, şimdi her ay top-lanıyoruz. Dolayısıyla proje havuzuna biri-

ken parayı her ay dağıtıyoruz. Parayı bankadatutmak yerine projede kullanır hale getirdik.Bu da proje sayısının ciddi şekilde artmasınadestek verdi. Her ay yaklaşık 2 milyon TLbütçe ile projeleri destekliyoruz” diye ko-nuştu.

Projelere 29 milyon TL destekAraştırma projeleri için gerekli kaynağın

yarısını üniversite hastanesinden, kalan bö-lümünü de diğer fakültelerden topladıklarınıaktaran Ulcay, şunları söyledi:"Bizim şu anda ve daha önce başlamış proje-lere desteğimiz 29 milyon lira civarında. Buciddi rakamdır bunu biz mümkün olduğukadar kolaylaştırmaya ama belli bir şekildekalitesinin artmasına zorladık. Mesela bizTÜBİTAK’a başvurmayan bir doçent veyaprofesöre BAP'ı kapattık. En az bir kez TÜ-BİTAK veya kamu projelerine başvurma şartıgetirdik. Üniversite yapılan çalışmaların tica-rileşmesini de hedefliyoruz. Bunun gerçek-leşmesi için de çok sayıda projenin yapılmasılazım. Çünkü her proje mutlaka ticarileşecekanlamına gelmez."

Sanayi projelerine katkıUlcay, akademisyenlerin sanayicilerle bir-

likte yürüttüğü projelere de mali destek ver-diklerini, 150 bin liraya kadar, projemaliyetinin 3'te 1'lik bölümünü üniversiteolarak karşıladıklarına işaret ederek, "Nimetenasıl ortak olmak istiyorsak külfete de ooranda ortak oluyoruz" değerlendirmesindebulundu.

Sayfa 9Eğitim/ AraştırmaUludağ Postası

Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Hockenberger: Böyle giderse 2017’de aka-demisyenlerimizin yarısıdünyadaki akademik etkin-liklere katılmış olacak. İşte ozaman biz kendimizi başarılıkabul edebileceğiz.”

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aslı Hockenber-ger de ekim ayında Bilimsel Araştırma Proje-leri (BAP) yönergesinde yaptıkları revizyonlabazı maddelerde iyileştirme yaptıklarını vedoktora destek projeleri, tamamlayıcı destekprojeleri ve üniversite-sanayi iş birliği proje-leri gibi hiç olmayan yeni proje tanımlarıilave ettiklerini söyledi.

Dünyadaki üniversite sıralamalarındayayın ve proje sayılarının önemli olduğunuvurgulayan Hockenberger, şunları kaydetti:"Üniversitenin içinde bulunduğu toplum vedünyayla ne kadar etkiletişim halinde olduğuda üniversite sıralamalarında çok önemli.Hatta bu en önemli kriterlerden bir tanesi.BAP yönergesinde yaptığımız değişikliklerleBursa ve bölgemizde etkileşimi artırdık amadünyayla da etkileşimi artırmamız gerekiyor.Uluslararası projeler ve saygın dergilerde ya-yınlar yapmak istiyorsak bunun sadece UÜile olması mümkün değil diğer üniversitelerinortaklığı gerekiyor. Bu amaçla daha önce 4yılda bir öğretim üyelerine yurt içinde veyadışında herhangi bir kongreye katılma fırsatıverilirken biz bunu her yıl yapmaya başladık.Hocalarımız tarafından da çok ilgi gördü. Enbüyük değişikliklerden bir tanesi daha öncearaştırma görevlileri gidemiyordu ama bizgençlerin çok önemli olduğunu düşündük.Sadece bir poster sunacak araştırma görevli-lerinin katılımlarını desteklerken öğretimüyelerimizden sözlü sunum yapmalarını isti-yoruz."

Hockenberger, yurtdışına giden akademisyensayılarında ciddi artış olduğuna dikkati çeke-rek, şöyle devam etti:

“Bu artışların AB projelerini ve diğer üni-versitelerle olan etkileşimi de etkilediğini farkettik. Biz hem bölgeyle hem de dünyayla olanetkileşimimizi artırdık. Sayılar da bunu söy-lüyor. 2013'te 100 hocamız bu desteklerdenfaydalanırken yönergenin değişimiyle birlikte520 hocamız faydalandı ve 30'dan fazla ül-kesiyle etkileşim halinde oldu. Hatta dünyaharitası üzerine gidilen ülkelere iğneler koy-dum ve dünyanın her yerindeydik. Arjan-tin'den tutun da Japonya'ya kadar herbölgede hocalarımız sunum yapıyorlardı. Bizsadece sunum yapmalarını istemiyoruz. Birkitapçıkta UÜ'nin adının yazdığı bir yerdede yayınlanmasını da istiyoruz. Bir taşla ikikuş vurduk. Hem sunum yapıyoruz hem deyayın yapmış oluyoruz. Bu yıl projelerde veüniversite sayılarında ciddi artışlar olmayabaşladı. Hocalarımız memnun biz de onlarınüniversitemizi her yerde temsil etmelerindençok memnunuz.”

Üniversitede 2 bin akademik personelinolduğunu ve bunların 520’sinin bir yıl içindeen az bir ülkeye giderek meslektaşlarıyla et-kileşim içinde bulunduğunu belirten Hoc-kenberger, “Böyle giderse 2017’de bu sayıbinlere ulaşacak. Öğretim üyelerimizin yarısıdünyada akademik etkinlikte bulunduğuzaman biz de kendimizi başarmış kabul ede-ceğiz” İfadelerini kullandı.

Avusturya Innsbruck Üniversitesi ile Uludağ Üniversi-tesi Arasında Öğrenci Değişim Anlaşma projesi “Se-condos” genişleyerek sürüyor. 2011 yılından başlatılan

“Secondos” sözleşmesi, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Yusuf Ulcay ve Innsbruck Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Märk Tilmann tarafından karşılıklı imzalanarak yenilendi.

Sözleşmenin geliştirilmesi için Rektör Prof. Dr. YusufUlcay tarafından Uludağ Üniversitesi’nden bir heyet Inns-bruck Üniversitesi’ne gönderildi. Eğitim Fakültesi DekanıProf. Dr. Muammer Demirel, İlahiyat Fakültesi Dekan Yar-dımcısı Yrd. Doç. Dr. Murat Yurtsever, Uludağ ÜniversitesiSecondos Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Hikmet Uysal’danoluşan Uludağ Üniversitesi Heyeti, 4-10 Nisan 2016 tarihleriarasında Innsbruck Üniversitesi’nde görüşmeler yaparak söz-leşmenin alt yapısını oluşturdu.

Öğrenci değişim programı Secondos Projesi, InnsbruckÜniversitesi merkezli olup Türkiye’den sadece Uludağ Üni-versitesi’ni içine alıyor. Secondos Projesi, son yenilenen söz-leşme sonucunda daha da genişledi. Şimdiye kadar InnsbruckÜniversitesi, sadece Uludağ Üniversitesi’ne gelen öğrencile-rine burs verirken, yenilenen “Secondos” projesi kapsamındabundan sonra Uludağ Üniversitesi lisans-yüksek lisans öğ-rencilerinden 2 kişiye bir dönem, doktora öğrencilerinden2 kişiye de 12 ay boyunca burs verecek.

Yurtdışındaki üniversitelerle ilişkiler gelişiyorAvusturya Innsbruck Üniversitesi ile Öğrenci Değişim Anlaşması “Secondos” genişleyerek yenilendi

Sayfa 10 Merkezlerimiz Uludağ Postası

AGAM’ın ilk arı ürünleri satışta

Arıcıların sorunlarına çözüm bulmaya yö-nelik bilimsel çalışmalar yapmak ama-cıyla kurulmuş olan Uludağ Üniversitesi

Arıcılık Geliştirme Uygulama ve AraştırmaMerkezi (AGAM), çalışmalarında kullandığıkovanlarda elde ettiği arı ürünlerini ilk kez sa-tışa sundu.

Görükle Yerleşkesi içinde bilimsel projelerkapsamında üretilen kestane balı, süzme bal,yaş polen, arı sütü, arı ekmeği ve propolis,AGAM merkezinde şişelenip paketlenerek tü-keticiye satılıyor.

Uludağ Üniversitesi AGAM Müdürü Prof.Dr. İbrahim Çakmak, bilimsel araştırma pro-jeleri kapsamında Görükle Yerleşkesi içinde çe-şitli bölgelere yerleştirdikleri kovanlardan birtona yakın bal elde ettiklerini, bunları şişele-yerek ilk kez satışa sunduklarını söyledi.

Kovanlardan çıkan her ürünü değerlendir-diklerini ifade eden Prof. Dr. Çakmak, bal, yaşpolen, arı sütü, arı ekmeği ve propolis gibiürünlerin yanı sıra arıların ürettiği gerçek bal-mumu peteklerinden bir kısmını mum yaptık-larını söyledi.

AGAM’ın yerleşke içindeki binasında hemüretim hem de satış yapılıyor.

SATIŞ FİYATLARIKestane balı (500 gr) 50 TL Süzme bal (850 gr) 60 TLYaş polen (100 gr) 15 TLYaş polen (200 gr) 25 TL

Arı ekmeği (100 gr) 50 TLArı sütü (2 gr kapsül) 10 TL

Arı sütü (10 gr) 40 TLPropolis (20 cc) 35 TL

Balmumu mumlar 6-40 TL

Sayfa 11ÖğrenciUludağ Postası

Tıp öğrencisi Said, bilek güreşindedünya şampiyonu olduTıp Fakültesi öğrencisi Said Erkam Bıyı-

koğlu, Bulgaristan’da düzenlenen DünyaBilek Güreşi Şampiyonası’nda kendi kate-

gorisinde dünya şampiyonu olmayı başardı.Mayıs ayında Romanya’da düzenlenen AvrupaBilek Güreşi Şampiyonası’nda Avrupa 2.’si olanSaid Erkam Bıyıkoğlu, 1-9 Ekim tarihleri arasındaBulgaristan’ın Blagoevgrad şehrinde düzenlenen38. Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası’nda 21 yaşaltı 55 Kg. kategorisinde dünya şampiyonluğuoldu. Tıp Fakültesi 1. sınıf öğrencisi olan SaidErkam Bıyıkoğlu, hedefinin daha üst kategorilerdede madalyaya ulaşmak olduğunu açıkladı.

Üniversite öğrenimi için Bursa’ya geldiğindeYalova’da yaşayan milli takım antrenörü EnginTerzi ile tanıştığını söyleyen Bıyıkoğlu; “Lise yıl-larından itibaren bilek güreşi sporu ile ilgileniyor-dum. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanıpBursa’ya geldikten sonra Engin Terzi hocamız iletanıştım. Hocamla 4 ay gibi bir süre hazırlandık-tan sonra Romanya’daki Avrupa Bilek Güreşi Şam-piyonası’na katıldım. Burada kendi kategorimdeikincilik elde ettim. Ancak bu asla benim taham-mül edeceğim bir sonuç olmadı. Oradaki eksikle-rimi görüp 3 ay boyunca sıkı bir çalışma programıgerçekleştirdim. Bulgaristan’da düzenlenen 38.Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası’na katıldım. 21Yaş Altı 55. Kilo Kategorisi’nde Dünya Şampi-yonu olmayı başardım” dedi.

‘Tıp eğitimini aksatmayacağım’Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. sınıf öğ-

rencisi olan Said Erkam Bıyıkoğlu, okuduğubölüm nedeniyle ders yoğunluğunun bulunma-

sına karşın antremanlarını aksatmamaya özen gös-terdiğini vurguladı. Aynı zamanda İstanbul Bü-yükşehir Belediyesi’nin lisanslı sporcusu olanBıyıkoğlu, “Gerekli destekleri gördüğüm süreceyaptığım sporda en iyisi olmaya devam edeceğim.Tıp Fakültesi’nde aldığım eğitimimi de aksatma-dan sürdüreceğim. Gelecekteki hedefim spordabüyük başarılara ulaşmış iyi bir doktor olmak”diye konuştu.

Rektör Ulcay’dan destekUludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf

Ulcay da dünya şampiyonu olan tıp fakültesi 1.Sınıf öğrencisi Said Erkam Bıyıkoğlu’nu maka-mında ağırladı.

Şampiyonluk maçını bizzat izlediğini ve kaza-nılan başarıdan dolayı büyük sevinç duyduklarınısöyleyen Rektör Prof. Dr. Yusuf Ulcay, böylesineazimli ve çalışkan bir öğrencinin Uludağ Üniver-sitesi’nde olmasından dolayı da ayrıca mutlu ol-duğunu vurguladı. Programlı çalışmanın, azminve istemenin büyük başarıların kapısını açacağınainandığını kaydeden Ulcay,“Hangi alanda olursaolsun gerçekten çalışan, sabreden ve inanan herkesistediğine bir gün mutlaka ulaşır. Said kardeşimizbize bu konuda gösterilebilecek en büyük örnek-lerden bir tanesidir. Tıp eğitimini aksatmayan, an-trenmanlarına da düzenli olarak devam eden Said,hem eğitim alanında hem de sporda ciddi başarı-lara imza attı. Biz kendisini tebrik ediyoruz. Aile-sini de spor hocalarını da tebrik ediyoruz. Çokdaha büyük başarılara ulaşacağına da gönüldeninanıyoruz. Üniversite yönetimi olarak da kendi-sinin her zaman yanındayız” dedi.

Bilek güreşinde dünya şampiyonu olan Tıp öğren-cisi said erkam Bıyıkoğlu’nu makamında kabuleden Rektör Ulcay, şampiyonluk maçını bizzat iz-lediğini ve kazanılan başarıdan dolayı büyük se-vinç duyduğunu söyledi.