turkish studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d03262/2016_17/2016_17_pekdemirs.pdf · klasik...

26
Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 11/17 Fall 2016, p. 543-568 DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.9941 ISSN: 1308-2140, ANKARA-TURKEY Article Info/Makale Bilgisi Received/Geliş: 01.09.2016 Accepted/Kabul: 18.12.2016 Referees/Hakemler: Prof. Dr. Nuri KAHVECİ Doç. Dr. Osman ŞAHİN This article was checked by iThenticate. ANNE SÜTÜNÜN EVLENME ENGELİ OLUŞTURMA ŞARTLARI Şevket PEKDEMİR ÖZET İslam hukukuna göre kan akrabalığı ve evlenmeden doğan akrabalık gibi anne sütü de sürekli evlenme engeli oluşturur. Anne sütünün sürekli evlenme engeli oluşturduğu ayet ve hadislerde açık olarak belirtilmesine rağmen evlenme yasağının hangi şartlarda oluştuğuna sınırlı olarak yer verilmiştir. Konuyla ilgili hadislerin çeşitliliği ve ayetlerin farklı yorumlanması nedeniyle naslarla belirlenen şartlarda da ihtilaf edilmiştir. Gerek klasik kaynaklarımızda ve gerekse günümüzde yapılan birçok akademik çalışmada anne sütüne bağlı evlenme yasağı genellikle sistemleştirmeden ele alınmıştır. Fakihler nasla belirlenmeyen bazı durumlarda süt kardeşliğinin gerçekleşip gerçekleşmediğine kendi fıkıh bilgileri ile dönemin bilimsel seviyesi ve içtihat usullerine göre karar vermiştir. Bu makalede süt emzirmeden kaynaklanan evlenme yasağı anne, süt ve çocuk bakımından sistemleştirerek incelenmiştir. Araştırma esnasında göze, kulağa ve buruna anne sütü damlatılmasıyla evlenme engelinin gerçekleşmesi, klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği ve modern tıbbın anatomi verileri dikkate alarak değerlendirilmiştir. Bunun yanı sıra nazogastrik sonda ve Perkutan Endoskopik Gastrostomi gibi yeni beslenme şekillerinin evlenme engeli oluşturup oluşturmadığı araştırılmış anne sütüne ilaç, su ve yemek karıştırılmasının, annelerin sütlerinin karıştırılmasının, anne sütünün yoğurt ve benzerlerine dönüştürülmesinin hukuki sonuçları klasik kaynaklarla birlikte günümüzde yapılan modern bilimsel çalışmalar dikkate alarak değerlendirmiştir. Günümüzdeki araştırmalar anne sütünün yapısının korunduğu veya bozulduğu karışımlarda süte bağlı evlenme yasağının orana göre belirlenmemesi gerektiğini ortaya çıkarmıştır. Anahtar Kelimeler: Anne sütü, evlenme engeli, İslam hukuku, süt kardeşliği, sütanne Yrd. Doç. Dr. Ordu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku ABD, El -mek: [email protected]

Upload: others

Post on 02-Jan-2020

30 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

Turkish Studies

International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 11/17 Fall 2016, p. 543-568

DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.9941

ISSN: 1308-2140, ANKARA-TURKEY

Article Info/Makale Bilgisi

Received/Geliş: 01.09.2016 Accepted/Kabul: 18.12.2016

Referees/Hakemler: Prof. Dr. Nuri KAHVECİ – Doç. Dr. Osman

ŞAHİN

This article was checked by iThenticate.

ANNE SÜTÜNÜN EVLENME ENGELİ OLUŞTURMA ŞARTLARI

Şevket PEKDEMİR

ÖZET

İslam hukukuna göre kan akrabalığı ve evlenmeden doğan

akrabalık gibi anne sütü de sürekli evlenme engeli oluşturur. Anne

sütünün sürekli evlenme engeli oluşturduğu ayet ve hadislerde açık olarak belirtilmesine rağmen evlenme yasağının hangi şartlarda

oluştuğuna sınırlı olarak yer verilmiştir. Konuyla ilgili hadislerin

çeşitliliği ve ayetlerin farklı yorumlanması nedeniyle naslarla belirlenen

şartlarda da ihtilaf edilmiştir. Gerek klasik kaynaklarımızda ve gerekse

günümüzde yapılan birçok akademik çalışmada anne sütüne bağlı

evlenme yasağı genellikle sistemleştirmeden ele alınmıştır. Fakihler nasla belirlenmeyen bazı durumlarda süt kardeşliğinin gerçekleşip

gerçekleşmediğine kendi fıkıh bilgileri ile dönemin bilimsel seviyesi ve

içtihat usullerine göre karar vermiştir. Bu makalede süt emzirmeden

kaynaklanan evlenme yasağı anne, süt ve çocuk bakımından

sistemleştirerek incelenmiştir. Araştırma esnasında göze, kulağa ve buruna anne sütü damlatılmasıyla evlenme engelinin gerçekleşmesi,

klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya,

gıda mühendisliği ve modern tıbbın anatomi verileri dikkate alarak

değerlendirilmiştir. Bunun yanı sıra nazogastrik sonda ve Perkutan

Endoskopik Gastrostomi gibi yeni beslenme şekillerinin evlenme engeli

oluşturup oluşturmadığı araştırılmış anne sütüne ilaç, su ve yemek karıştırılmasının, annelerin sütlerinin karıştırılmasının, anne sütünün

yoğurt ve benzerlerine dönüştürülmesinin hukuki sonuçları klasik

kaynaklarla birlikte günümüzde yapılan modern bilimsel çalışmalar

dikkate alarak değerlendirmiştir. Günümüzdeki araştırmalar anne

sütünün yapısının korunduğu veya bozulduğu karışımlarda süte bağlı evlenme yasağının orana göre belirlenmemesi gerektiğini ortaya

çıkarmıştır.

Anahtar Kelimeler: Anne sütü, evlenme engeli, İslam hukuku, süt

kardeşliği, sütanne

Yrd. Doç. Dr. Ordu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku ABD, El-mek: [email protected]

Page 2: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

544 Şevket PEKDEMİR

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

CONDITIONS CAUSING PROHIBITION OF MARRIAGE BY BREASTFEEDING

ABSTRACT

According to Islamic law, also breast milk creates a continuous ban

to the marriage like consanguinity and marriage relationship. Although

Islamic law, with verses and hadiths, always and clearly notes that

marriage is prohibited during breastfeeding, it gives place in a limited way to conditions under which a prohibition of marriage occurs. Due to

the variety of hadiths and different interpretations of verses, conditions identified by the nas1 are disputed, as well. Both our classical sources

and many of the recently carried out academic studies analyse the

marriage ban depending on the breast milk without systematisation and nas (verse and hadith) and sisterhood of milk was identified according to

their knowledge of Islamic law and level of the scientific knowledge and

jurisprudence methods. In this article marriage ban due to breast milk

was examined systematically in terms of mother, milk and children.

During the study the supposedly occurence of the marriage ban by

dropping breast milk to the eye, ear and nose is evaluated in the classical data sources together with the verdicts of the anatomy of modern

medicine, pharmacology, chemistry and food engineering. Besides, such

as nasogastric catheter and percutaneous endoscopic gastrostomy new

feeding patterns were researched whether they make up a ban to the

marriege or not. In addition, adding medicine, water and food to the

breast milk, mixing the mothers’ breast milk and making yoghurt or similar food from the breast milk are analysed according to classical

sources and recent and modern scientific studies. Today’s studies have

revealed that prohibitions on marriage in breastfeeding should not be

determined according to the amount in the mix. This interpretation is

valid for mixes where the structure of breast milk is maintained or changed.

STRUCTURED ABSTRACT

Although Islamic law, with verses and hadiths, always and clearly notes that marriage is prohibited during breastfeeding, it gives place in a

limited way to conditions under which a prohibition of marriage occurs.

Due to the variety of hadiths and different interpretations of verses, conditions identified by the nas2 are disputed, as well. On the other hand,

in the conditions not stated by the nas, canonists made decisions

according to their knowledge of Islamic law and level of the scientific

knowledge and jurisprudence methods.

In this study, several results were obtained after the conditions of

marriage during breastfeeding, which were regulated by jurisprudence

according to the traditions and conditions of the time, were reevaluated

according to present scientific data attained in medicine, pharmacology,

1 Nas: General name for hadiths and verses in Islamic tradition. 2 Nas: General name for hadiths and verses in Islamic tradition.

Page 3: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

Anne Sütünün Evlenme Engeli Oluşturma Şartları 545

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

chemistry and food engineering. Besides, whether marriage will be prohibited in emergent situations was also dealt with.

Results obtained in the study are as follows:

1. Our traditional sources state that after determining whether

marriage is prohibited or not according to milk amount in cases where

milk is mixed with other materials, certain interpreters of Islamic law

asserted that when milk amount is much, prohibition on marriage is valid whereas when it is little, it is not valid. In these decisions, the idea that

little amount is subject to and lost in the large amount was influential.

Today’s studies have revealed that prohibitions on marriage in

breastfeeding should not be determined according to the amount in the

mix. This interpretation is valid for mixes where the structure of breast milk is maintained or changed.

According to current scientific research, mixes are grouped into

two as physical and chemical mixes. Mixes, in which the structure of the

materials is maintained, one is not lost in other and which is resolvable

again are named as physical mixes whereas those whose structure is

changed and a new material is formed are identified as chemical mixes. Accordingly;

Marriage is prohibited in cases when a small amount of water is

mixed into breast milk as well as in those when more is mixed. In other

words, breast milk which has small amount of water and that has more

water are the same in terms of legal consequences. This is because; breast milk mix is a physical mix. When it is mixed there is not any

change either in breast milk or water and also one does not disappear

within other. Therefore, drinking breast milk with water is not different

from drinking it without mixing with water. A similar situation is also

valid for breast milk mixed with animal milk.

Similarly, total mix of breast milk that is obtained from different mothers and mixed in one cup is also a prohibition on marriage because

mix formed by milks of different mothers is physical one. Each milk of

different women in the mix maintains its biological structure. Thus,

marriage is prohibited when breast milk which is not mixed with

somebody else’s milk is given to child as well as when other women’s milks are mixed in one cup. That is, each woman whose milk is in the

mix becomes the child’s milk-mother. It is not important whether the

amount in the mix is little or much.

That decision should not be given according to the amount in the

mix is more clearly seen in medicine-milk and chemical-milk mixes. This

is because even very small amounts of these substances can change the milk’s structure. It can give more harm than benefit to child. However, in

cases when decision is made according to the amount, that breast milk

in which there is a small amount of medicine should be accepted. We will

state our assessment related to this situation in the following item.

2. Breast milk whose chemistry has changed does not cause prohibition on marriage because the milk has lost its quality. The milk

whose structure has changed loses its quality, causing the prohibition of

marriage mentioned in hadiths and verses. For example, as mentioned

above, if medicine or chemicals mixed into breast milk change the milk’s

Page 4: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

546 Şevket PEKDEMİR

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

structure, there is no prohibition on marriage because this mix can no longer be named as milk. That breast milk is turned into yoghurt or ayran

and is given to child can also be considered in the same category because

yoghurt cannot be turned into milk again. This situation shows that the

structure of the milk changes as well as its name and thus it cannot be considered within the context of rada as stated by the nas.

3. Prohibition on marriage occurs when the mother breastfeeds the child as well as when the milk is dropped into the child’s nose and mouth.

In other words, the child’s sucking the milk is not essential. Privacy

occurs with the milk that feeds the child and feeds its bones and flesh.

According to this, with today’s nasogastric catheter and percutaneous

endoscopic gastrostomy methods, prohibition for marriage during

breastfeeding occurs because milk goes to child’s stomach with both methods. Nasogastric catheter method is similar to dropping milk to

child’s nose that is mentioned in our traditional sources. On the other

hand, in percutaneous endoscopic gastrostomy, which has been recently

developed and is not mentioned in Islamic law books, feeding is provided

with catheter that is directly placed into stomach. However, with the milk dropped into the eye and ear with injection marriage is not prohibited

because these methods are not for feeding. Also, the milk does not reach

to stomach.

4. Milk of the dead woman prohibits marriage because as the child

who drinks the living woman’s milk becomes a biological part of the

mother, it also becomes so with the milk it gets until a certain time after she dies. Today’s idea that even though physical death takes place, cell

death occurs later, in other words, although the human dies, the organs

maintain their vital functions was also influential in this evaluation.

Some of our classical period canonists expressed this case as saying that

even if one dies, her milk has not died yet. As the milk is not dead yet, its function to feed the child goes on. Nevertheless, the time period occuring

for the prohibition on marriage should be identified. It is accepted that

human body begins to decay within twenty-four hours under normal

conditions, although it differs in different physical environments.

Accordingly, breast milk given within the twenty-four hours after the

death can be said to result with prohibition on marriage.

Keywords: Breast milk, marriage ban, Islamic law, sisterhood of

milk, wetnurse.

Giriş

Geçmişte ve günümüzde biçok hukuk sisteminde evlenme yasağı bazen din ve örfün etkisiyle

bazen de kanunlarla düzenlenmiştir. Ancak kaynaklarda ifade edildiğine göre anne sütünün evlenme

yasağı oluşturması sadece İslam hukukuna özel bir durumdur(Karaman, 1999: 316; Yaman, 2002;

58). Ülkemizde ise 17 Şubat 1926 tarihli Türk Medeni Kanunu’nda süt akrabalarla evliliğin geçersiz

olduğu kararlaştırılmasına rağmen yürürlüğe girmeden ilgili kanun maddesi metinden çıkartılmıştır

(Karaman, 1999: 316;; Yaman, 2002: 59).

Anne sütüyle ilgili ayet ve hadisler değerlendirildiğinde emzirmenin çocuk için hak; aile için

ise hukuki bir sorumluluk olduğu görülür. Günümüz bilimsel verileriyle anne sütünün besleyiciliği

ve diğer pek çok faydasının tespit edilmiş olması Kur’ân ve sünnetin bu konudaki yaklaşımının daha

Page 5: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

Anne Sütünün Evlenme Engeli Oluşturma Şartları 547

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

iyi anlaşılması sonucunu doğurmuştur. Nitekim bir çok konunun genel olarak ele alındığı Kur’ân’da

çocuğun emzirilmesine detaylı olarak yer verilmiştir( Bakara, 2/233; Nisa, 4/23; Lokman, 31/14;

Ahkaf, 46/15).

Süt akrabalığı İslam hukuk sistematiğinde özellikle Aile Hukuku içinde evlenmeyle

doğrudan ilişkilidir. Süt emzirme Aile Hukuku’nda evlenme yasağına sebep olsa da Ceza Hukuku,

Ticaret Hukuku, Borçlar Hukuku ve Miras Hukuku gibi alanlarda etkisi yoktur.

Sözlükte emmek anlamındaki “rada” Arapça رضع fiilinden türetilen masdar bir kelime olup

ıstılahta belli vakitte çocuğun anneden süt emmesini ifade etmektedir (Zeylaî, 1313: II/181; Ayni, ts:

IV/804). Çocuğun her hangi bir yaşta süt emmesi de rada’ kelimesinin kapsamındadır. Ancak

emzirilenin yaşı hukuki neticeleri bakımından özellikle vurgulanmıştır.

İslam hukukçuları sosyal hayatın çekirdeğini oluşturan ailenin kurulmasında süt yoluyla

evlenme yasağının şartlarının belirlenmesine önem vermiştir. Söz konusu şartların tespitinde ayet ve

hadisler belirleyici unsur iken nasların olmadığı alanlarda fakihin içtihat yeteneği belirleyici

olmuştur. Çünkü konuyla ilgili naslarda anne sütünün evlenme yasağı oluşturduğu genel kural olarak

belirtilirken şartların neler olduğuna ayrıntılı olarak yer verilmemiştir. Fakihin içtihat yeteneğini

hukuk bilgisi yanında yaşadığı dönemin örfü ile bilimsel gelişmeleri etkilemektedir. Anne sütünün

evlenme engeli oluşturması nasların dışında kalan geniş bir alanda içtihatla belirlenmiştir. Göze,

kulağa süt damlatılması, hukne yoluyla vücuda süt zerk edilmesi, anne sütüne su, ilaç veya hayvan

sütünün karıştırılması, annelerin sütlerinin karıştırılması, süt annenin yaşı ve medeni durumu

içtihatla tespit edilen konulardandır.

Gerek anne sütünün evlenme engeli oluşturma şartlarının çoğunun içtihatla belirlenmiş

olması gerekse günümüzde modern tıp, kimya ve gıda mühendisliği alanlarındaki gelişmeler bu

çalışmanın yapılmasında etkili olmuştur. Bu nedenle çalışmanın genel amacı klasik kaynaklarımızda

yer alan bilgilerin sistemleştirilmesi ve anne sütünün evlenme yasağı oluşturmasının şartlarının son

bilimsel veriler ışığında yeniden değerlendirilmesidir.

1. Sütanneyle İlgili Şartlar

Evlenme engeli oluşturan sütün kaynağı olması sebebiyle anne, süt akrabalığının en önemli

taraflarından biridir. İslam hukukçuları kadının süt anne olabilmesinin şartlarını tartışmışlardır. Bu

bağlamda süt anne olabilmenin şartlarını ve bu konudaki görüşleri inceleyelim.

a. Sütannenin Hayatta Olması

Hayatta olan kadının sütüyle evlenme yasağının oluşacağı konusunda ittifak eden İslam

hukukçuları ölen kadının sütünün hukuki sonuçlarında ihtilaf etmiştir. Bu konuda iki görüş

oluşmuştur.

1. Ölen kadının sütü evlenme yasağı oluşturmaz. Çünkü kadının ölmesiyle sütü de ölür.

Dolayısıyla ölen kadının sütü neces hükmündedir. Neces kabul edilen sütün çocuğa verilmesi

haramdır. Haram yolla süt akrabalığı oluşmaz. Ancak sahih kabul edilen görüşe göre ölmeden önce

anneden alınan sütle mahremiyet oluşur. Çünkü süt helal kabul edilen dönemde alınmıştır. Şafiiler

ile Hanbelilerden Ebu Bekir bu görüştedir (Şirbînî, 1997: III/544; Nevevî, ts: XX/104; Maverdî,

1994: XI/376; Merdavi, 1957, III, 336; Bilmen, 1968: II,79).

2. Ölen kadının sütüyle evlenme yasağı oluşur. Çünkü anne ölse bile sütü ölmez. Annenin

ölmesi sütün besleyiciliğine yani çocukta kemik ve et oluşumuna mani değildir. Kadın ölse de sütüyle

beslenen çocuğun annenin biyolojik parçası olma şüphesi devam etmektedir. Ebû Sevr, Evzâî, Ebû

Hanîfe, İmam Mâlik, Ahmed ibn Hanbel ve Zahirlerden oluşan İslam hukukçularının çoğunluğu bu

görüştedir (Serahsi, ts: V/139; İbn Kudâme, ts: XI/316; İbn Hazm, 1352: X/9; Desuki, ts: II/502;

Page 6: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

548 Şevket PEKDEMİR

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

Karafî, 1994: IV/ 270; Ruayni, ts: V/535; Zeylaî, 1313: II/185; Kâsânî, 1986: IV/8; Mevsili, ts:466;

Ezheri, ts: I/399; Zerkeşi, 1993: V/589; Bilmen, 1968: II/78,80).

Günümüzde insanın ölmesine rağmen vücudun bazı kısımlarının hayati fonksiyonlarının bir

süre devam ettiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu tespit ölen kadının sütünün evlenme yasağı

oluşturacağı görüşünü daha da kuvvetlendirmektedir.

Bu aşamada anne sütünün öldükten sonra ne zamana kadar evlenme mahremiyeti

oluşturduğunun tespit edilmesi gerekir. Fukahanın bu konuda bir zaman belirlemediğini görüyoruz.

Ancak günümüzdeki bilimsel verilerle bir kanaate ulaşılabileceği kanaatindeyiz.

Modern tıpta vücudun bir bütün olarak ölmesine somatik ölüm/fizyolojik ölüm, organ, doku

ve hücrelerin fonksiyonlarının son bulmasına hücresel ölüm/biyolojik ölüm denir. Çürüme yaşa,

ortama, ısıya, neme, beslenme şekline ve vücut yapısına göre değişir. Günümüzde öldükten yirmi

dört saat sonra çürümenin başladığı kabul edilmektedir (Erkol, 1994: 112,122). Buna göre öldükten

sonra yirmi dört saat içinde kadının sütünün evlenme yasağı oluşturduğu söylenebilir.

b. Sütannenin Yaşının Alt Sınırı

Süt akrabalığının gerçekleşme şartlarını araştıran İslam bilginleri sütanne olabilme yaşını da

tartışmıştır. Sütannenin yaşı konusunda oluşan görüşler şunlardır:

1. Emzirenin sütanne sayılabilmesi için en az dokuz yaşında olması gerekir. Çünkü kadınlar

bu yaştan itibaren ergen olabilir. Dokuz yaşından büyüklerin süt anne kabul edilmesinde adet görme,

evlenme ve doğurma şartı aranmaz. Bu görüş Hanefilere ve Şafiilere aittir(İbn Âbidin, 2003: IV/411;

Şirbini, 1997: III/543,544; Nevevî, ts: XX/81; Bilmen, 1968: II/78).

2. Kadın her yaşta sütanne olabilir. Emzirenin yaşı süte bağlı mahremiyetin oluşmasına mani

değildir. Çünkü sütanneyle evlenmeyi yasaklayan ayet mutlak olup yaşla ilgili sınır belirtilmemiştir.

Süt emziren kaç yaşında olursa olsun çocuğun onun bir parçası olması şüphesi doğar. Çünkü küçük

kız çocuğunun sütü de büyüklerin sütü gibidir. Maliki fakihlerin çoğunluğu bu görüştedir (Ruayni,

ts: V/536 ). Bazı Maliki fıkıhçılar yaş sınırı olmamakla birlikte cinsel yeterliliği şart

koşmaktadır(Ruayni, ts: V/536; Ayrıca bkz. Merğînânî, ts: I/219).

3. Küçüğün sütüyle evlenme yasağı gerçekleşmez. Hanbeliler bu görüştedir (Merdavi, 1957:

III/331). Bir rivayete göre Hanbeliler küçüklüğün sınırını dokuz yaş olarak belirlemiştir. Çünkü

dokuz yaşından küçük kızın sütü kemiği geliştiren ve çocuğu besleyen hakiki süt niteliğinde değildir

(Merdavi, 1957: III/332).

4. Doğuramayacak kadar yaşlı bir kadının sütü evlenme yasağı oluşturur. Malikiler ve

Şafiiler bu görüştedir(Ruayni, ts: V/536; Bilmen, 1968: II/78,79).

Konuyla ilgili görüşler değerlendirildiğinde fakihlerin süt anne olabilmenin alt sınırını tespit

etmeye çalıştıkları üst sınırla ilgili görüş beyan ettikleri ama bir yaş belirlemedikleri görülmektedir.

Bu bağlamda bazı İslam bilginleri mükellef sayılma yaşı belirledikleri gibi sütanneliği için de yaş

tespit etmiştir. Ancak ayet ve hadislerde çocuğun yaşıyla ilgili sınırlamalar olmasına rağmen

sütannenin yaşıyla ilgili bir kaydın olmaması dikkat çekicidir.

c. Sütannenin Cinsiyeti

Klasik kaynaklarımızda erkeğin ve doğuştan çift cinsiyetli insanların yani hünsanın sütüyle

evlenme yasağının oluşup oluşmayacağının ele alındığını görüyoruz. Bunların yanı sıra travestilerin

süt anne olup olamayacağını da incelemek istiyoruz.

Page 7: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

Anne Sütünün Evlenme Engeli Oluşturma Şartları 549

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

i.Erkeğin Sütanneliği

İslam hukukçuları “ والوالدات يرضعن اوالدهن” (Bakara, 2/233) ayetine göre sütannenin kadın

olması gerektiğini, erkeğin sütanne olamayacağını savunmuştur(Serahsi, ts: V/132,133; Merğînânî,

ts: I/219; İbn Kudâme, ts: XI/323; Zeylaî, 1313: II/185; Şirbini, 1997: III/543; Desuki, ts: II/502).

Kaynaklarımızda Şâfiî fakihlerinden Kerâbîsî’nin erkeğin sütüyle evlenme yasağının gerçekleşeceği

görüşünde olduğu bilgisi yer almakla birlikte bu görüşe itibar edilmemiştir(İbn Kudâme, ts: XI/323;

Nevevî, ts: XX/105, 107).

Erkeğin sütünün olup olmayacağı yanı sıra süt olduğunda evlenme yasağı oluşturup

oluşturmayacağı merak konusudur. Günümüzde stres veya ilacın yan etkisi gibi bazı nedenlerle vücut

aşırı prolaktin ürettiğinde hamilelik ve emzirme dönemleri dışında göğüsten kendiliğinden beyaz,

kokusuz ve renksiz süt gelebildiği tespit edilmiştir. Bu durum tıp literatüründe “galaktore” olarak

ifade edilir(Korkmaz ve diğerleri, 2011: 1; Özcan-Tamam-Soydan, 2012: 253; Gülsün - Evrensel-

Verim, 2006: 39). Günümüzde modern tıpta galaktorenin erkekte de olabileceği kabul edilmektedir.

Ancak erkeğin sütü ne miktar bakımından ne de besleyicilik bakımından kadının sütüyle

karşılaştırılabilecek nitelikte değildir.

Konuyla ilgili ayet ve hadisler değerlendirildiğinde Arapça dil bilgisi kuralları bakımından

süte bağlı evlenme yasağının sadece kadının sütüyle oluşacağı anlaşılmaktadır. Buna karşılık erkeğin

sütünün evlenme mahremiyeti oluşturduğuna gerek doğrudan gerekse dolaylı olarak işaret eden delil

bulunmamaktadır.

ii.Hünsanın Sütanneliği

Doğuştan çift cinsiyetli insanlar klasik kaynaklarımızda hünsa(İbn Kudâme, ts: XI/323;

Nevevî, ts: XX, 106; İbn Âbidîn, 2003: IV/413), günümüzde tıp literatüründe hermafrodit olarak

isimlendirilmektedir(Karabay-Hattat-Öztan, 1981: 21; Alikaşifoğlu, 2003: 142). Hünsa/ hermafrodit

kendisinde hem erkeklik hem de kadınlık organları bulunan kişi olarak tanımlanmıştır(Karabay-

Hatat-Öztan, 1981: 21; Uslu ve diğerleri, ts: 101). Bu kişiler cinsiyet bakımından ne tam olarak kadın

ne de tam olarak erkektir. Geçmiş dönem fıkıhçılara göre hünsanın cinsiyeti organlardan baskın

olana, idrar mahalline ve idrarın daha erken veya daha çok çıkmasına göre belirlenebilir(Yazır, ts:

II/ 380; Erdoğan, 2005: 205).

İslam hukukçularının çoğunluğuna göre hünsanın kadın olduğu kuvvetli delillerle

ispatlanırsa sütüyle evlenme yasağı gerçekleşir(İbn Âbidîn, 2003:IV/413; Şirbini, 1997: III/543;

Nevevî, ts: XX/106,108). Cinsiyetinin tespit edilememesi durumunda hünsanın sütüyle evlilik

engelinin oluşması konusundaki görüşler şu şekildedir:

1. Kadın veya erkek olduğu tespit edilemeyen hünsanın sütüyle evlilik engeli oluşmaz.

Çünkü hünsanın erkek veya kadın olduğu konusu şüphelidir. Şüphe halinde ise süte dayalı

mahremiyet gerçekleşmez. Hanefî, Şafiî ve Hanbelî alimlerinin çoğunluğu bu görüştedir(İbn ts:

XI/323; İbn Âbidin, 2003: IV/412; Merdavi, 1957: III/332; Nevevî, ts: XX/106).

2. Kadın veya erkek olduğu tespit edilemeyen hünsanın sütüyle mahremiyet gerçekleşir.

Malikiler bu görüştedir (Desuki, ts: II/502; Ceziri, 2003: IV/253; Bilmen, 1968: II,78). Malikiler

hünsanın sütüyle mahremiyetin oluşmasını abdestten şüphe edilmesi durumunda abdestli kabul

edilmeye kıyas yaparak bu sonuca ulaşmıştır.

3. Hünsanın sütüyle evlenme engelinin oluştuğuna karar verilmesi için cinsiyetinin tespit

edilmesi beklenmelidir. Hanbeli fıkıhçılarından İbn Hamid bu görüştedir (İbn Kudâme, ts: XI/323;

Nevevî, ts: XX/106; Merdavi, 1957: III/333).

Page 8: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

550 Şevket PEKDEMİR

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

iii. Travestinin Sütanneliği

“Kadınımsı hislere sahip olması sebebiyle karşı cins gibi giyinen, karşı cins gibi davranan

erkeğe” travesti denir (Tanrıverdi, 2008, III, 3234).

Günümüzde batılı bazı bilim adamları gerek hünsanın gerekse diğer insanların cinsiyetlerinin

duygusal aidiyete göre belirleneceğini hatta sonradan cinsiyet değiştirebileceğini kabul

etmektedir(Alikaşifoğlu, 2003: 144). Bazı İslam hukukçularına göre ise sadece kadın ya da erkek

olduğu kesin olarak tespit edilemeyen hünsa-i müşkilin cinsiyeti kendini hangi cinse ait hissediyorsa

ona göre belirlenir. Ancak cinsiyeti belli bir insanın kendini karşı cinsten hissettiği için cinsiyet

değiştiremeyeceği görüşü hakimdir. Bu yaratılışı değiştirme olarak kabul edilir ve bir çok hadiste

lanetlenmiştir(Buhari, libas, 61). Buna rağmen cinsiyet değiştiren kişi hukuken cinsiyet

değiştirmemiş gibidir. Yani doğduğu haldeki cinsiyetine göre muamele edilir(www.Hayrettin

karaman.net/sc/00208.htm.). Bu durumda yaratılıştan erkek olan travestilerin sütüyle evlenme

yasağının gerçekleşmeyeceğini söyleyebiliriz.

d. Sütannenin Medeni Durumu

Yukarıda belirtildiği gibi kadınlarda emzirme dönemleri haricinde de bazı nedenlere bağlı

olarak süt oluşmaktadır. Bu durum süt emziren kadının evli veya bekar olmasının süte bağlı evlenme

engeli oluşmasındaki neticelerinin tartışılmasına sebep olmaktadır. Bu konuyu bekarın sütüyle

evlenme yasağının gerçekleşmesiyle ilişkilendirerek ele alacağız.

1. Bekarın sütüyle evlenme engeli oluşur. Ancak dokuz yaşından büyük olması gerekir.

Çünkü dokuz yaşından küçüklerin sütü kemiği geliştiren ve çocuğu besleyen hakiki süt niteliğinde

değildir. Bu görüş Hanefi ve Şafiilere aittir. Bir rivayete göre Ahmed ibn Hanbel de bu görüştedir(İbn

Âbidîn, 2003: IV/411; Şirbini, 1997: III/543,544; Merdavi, 1957: III/332; Nevevî, ts: XX/8; Bilmen,

1968: II/78).

2. Her yaştaki bekar veya dul kadının sütüyle akrabalık oluşur. Bekarlık süt mahremiyetinin

oluşmasına mani değildir. Çünkü süt anneyle evlenilemeyeceğini belirten ayet mutlak olup evlilikle

takyid edilmemiştir. Aksi halde çocuğun emzirenin bir parçası olması şüphesi doğar. Çünkü bekar

bir kadının sütü de insanı geliştirir. Maliki fakihler bu görüştedir(Ruaynî, ts: V/536).

3. Bekarın ve hamile olmayan kadının sütü hukuki sonuç doğurmaz. Çünkü süt, genellikle

evli ve hamile kadınlarda oluşur. Çocukların bekar ve hamile olmayan kadınların sütüyle beslenmesi

geleneği oluşmamıştır. Ayrıca bekar ve hamile olmayan kadınların sütü evlenme yasağı oluşturan

süt niteliğinde değildir. Erkeğin ve hayvanın sütüyle aynı hükümdedir. Bir rivayete göre Ahmed ibn

Hanbel bu görüştedir(İbn Kudâme, ts: XI/324; Merdavi, 1957: III/332; Bilmen, 1968: II/80).

Bekarın sütüyle evlenme yasağının oluşup oluşmadığının belirlenmesi için ilgili ayetteki “süt

annelerinizle evlenmeniz haram kılındı” ifadesinden evliliğin kastedilip edilmediği tespit edilmelidir.

İlk bakışta bir kadının evlenmeden anne olamayacağı düşünüldüğünde zımnen bekarın süt anne

olamayacağı akla gelmektedir. Ancak bekar da olsa emzirenin çocuğun süt annesi olacağı kabul

edilirse süt annelik için evliliğin şart olmadığı söylenebilir. Bu durumda ayetin mutlak oluşu

nedeniyle bekarın sütüyle evlenme yasağının oluşacağı görüşü daha kuvvetli görülmektedir.

e. Sütannenin Bilinmesi

Süte bağlı evlenme yasağının gerçekleşmesi için süt annenin kim olduğunun kesin olarak

bilinmesi gerekir. Süt annenin kim olduğu konusunda şüphe edilirse evlilik yasağı oluşmaz. Çünkü

nikahta asıl olan ibahadır. İbaha şüphe ile kalkmaz. Örneğin kadınlar emzirdiği çocukları

hatırlamıyorsa veya çocuğu bir çok kadın emzirmediği bilinmesine rağmen kimlerin emzirdiği kesin

Page 9: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

Anne Sütünün Evlenme Engeli Oluşturma Şartları 551

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

olarak bilinmiyorsa süte bağlı evlenme yasağı gerçekleşmez (Mevsîlî, ts: 467; İbn Abidin, 2003:

IV/393).

f. Sütannenin Dini

Müşrik, mecusi ve ehli kitaptan bayanın süt anneliği haram olmamakla birlikte kerih

görülmüştür. Çünkü bunlar dinen yasaklanan gıdalarla beslenir. Süt ve diğer gıdalar ise insanların

ahlakını etkiler. Bu görüş Hz. Peygamberin facirin emzirmesini yasaklamasına ve Hz. Ömer’in

sözüne dayandırılmıştır (Buhutî, 1997: IV/399; Karafî, 1994: IV/277; Bilmen, 1968: II/92).

Konuyu ehli kitaptan bir kadınla evlenilmesi ile evlilik bağı olmadan isteğe bağlı olarak veya

zorunluluk bakımından değerlendirebiliriz. Müslüman erkeklerin ehli kitap kadınlarla evlenmesine

izin verildiğine göre süt anneliğine de izin verilmiş olmalıdır. Çünkü çocuğu emzirme görevi ilk

olarak annenindir. Buradan zorunlu hallerde de ehli kitaptan bir kadının Müslüman çocuğu

emzirebileceği sonucuna ulaşabiliriz. Ancak evlilik ve zorunluluk olmadığı durumlarda haramla

beslenme ihtimali sebebiyle Müslüman olmayan kadınların süt anneliği tercih edilmemelidir.

2. Çocukla ilgili Şartlar

Anne sütüyle evlenme yasağının oluşmasında anne kadar önemli diğer taraf ise çocuktur.

Klasik kaynaklarımızda çocuğun doğal yollarla emzirilmesi veya sütün ağzına ve burnuna

damlatılması yanında gözüne ya da kulağına damlatılması veya vücudunun herhangi bir yerine zerk

edilmesi gibi şekillerle süte bağlı evlenme yasağının gerçekleşip gerçekleşmeyeceği tartışılmıştır.

Bunların yanı sıra günümüzde ortaya çıkan yeni beslenme şekilleriyle süte bağlı evlenme engelinin

oluşup oluşmayacağını inceleyeceğiz.

a. Çocuğun Emzirilmesi

Rada’ denildiğinde akla ilk gelen çocuğun emzirilmesidir. Bu bağlamda fukaha süte bağlı

evlenme yasağının oluşmasında emzirmenin şart olup olmadığı konusunu tartışmıştır. Bu nedenle bu

başlıkta süt akrabalığın oluşması için emzirmenin zorunluluğu hakkında oluşan görüşlere yer

vereceğiz. Diğer yöntemlerle evlenme yasağının oluşmasını ise müstakil olarak ele alacağız.

Süte bağlı evlenme yasağının gerçekleşmesi için çocuğun emzirilmesinin şart olup olmadığı

konusunda iki görüş oluşmuştur.

1. Süt akrabalığının kurulması için çocuğun emzirilmesi şarttır. Çocuğu emzirmeden süte

bağlı evlenme yasağı oluşmaz. Çünkü “süt emziren anneleriniz size haram kılındı” (Nisa, 4/23) ayeti

ile “Nesep yoluyla haram olanlar süt yoluyla da haram olur”( Buhari, Şehadet, 7; Müslim, Radâ’,2;

Tirmizi, Radâ’, 1; Ebû Davud, Nikah,7) hadisinde süte bağlı evlenme yasağının oluşması “rada”

fiiliyle ifade edilmiştir. Rada ise kadının çocuğa göğsünden süt emzirmesidir. Bu nedenle beslenme

olsa bile kapta biriktirilen sütün çocuğa içirilmesi, ağzına ve burnuna damlatılması veya hukne

yoluyla vücuduna zerk edilmesi evlenme yasağı oluşturan rada kapsamında değildir. Zahiriler bu

görüştedir(İbn Hazm, 1352: X/7).

2. Süte bağlı evlenme engelinin kurulması için çocuğun emzirilmesi şart değildir. Sütün

çocuğun midesine ulaşmasıyla açlığı gideren, kemiği ve eti geliştiren anne sütü evlenme yasağı

oluşturur. İslam hukukçularının çoğunluğu bu görüştedir(İbn Rüşd, 1995: III/1314).

Anne sütünün evlenme engeli oluşturmasının rada’nın kelime anlamına dayandırılmasının

doğru olmayacağı kanaatindeyiz. Kavramların kelime anlamıyla hüküm verme yerine nasların

bütünün değerlendirilerek bir kanaate ulaşmanın daha doğru olacağını düşünüyoruz ( Pekdemir,

2015: 549).

Page 10: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

552 Şevket PEKDEMİR

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

b. Sütün Çocuğun Ağzına ve Burnuna Damlatılması

Anne veya çocukta sağlık problemleri gibi mani bir durum yoksa genel olarak anne sütü

emzirerek verilir. Emzirmenin mümkün olmadığı durumlarda ise süt çocuğun ağzına

damlatılmaktadır. Bunun yanı sıra kaynaklarımızda sütün çocuğun burnuna damlatılmasına da yer

verilmiştir. Fıkıh literatüründe anne sütünün çocuğun ağzına damlatılmasına vecur/ burnuna , الوجور

damlatılmasına suut/ ;denir (İbn Kudâme, ts: XI/313; Şirbini, 1997: III/545; Nevevî, ts: XX/90 السعوط

Desuki, ts: II/502; Ruaynî, ts: V/536; Zerkeşi, 1993: V/588).

Çocuğun burnuna veya ağzına süt damlatılarak evlenme yasağının gerçekleşmesi konusunda

farklı görüşler oluşmuştur.

i. Sütün ağza ve burna damlatılması rada gibidir. Çocuğun ağzına veya burnuna damlatılan

anne sütü evlenme engeli oluşur. Çünkü gerek ağızdan gerekse burundan damlatılan süt çocuğun

midesine ulaşır. Mideye ulaşan süt ise hadisteki ifadesiyle eti oluşturur ve kemikleri geliştirir. İslam

hukukçularının çoğunluğu bu görüştedir (eş-Şâfiî, 2001: VI/76; Serahsi, ts: V/135; İbn Kudâme, ts:

XI/313; Şirbini, 1997: III/545; Ruaynî, ts: V/536; Desuki, ts: II/503; Merdavi, 1957: III/336; Karafî,

1994: IV/274; Zeylaî, 1313: II/185; el-Ezherî, ts: I/399; Mevsili, ts: 466; Maverdi, 1994: XI/372;

Bilmen, 1968: II/78).

ii. Sütün çocuğun ağzına ve burnuna damlatılmasıyla evlenme engeli oluşmaz. Çünkü

naslarda yer alan rada fiili çocuğun anneden süt emmesini ifade eder. Sütün çocuğun burnuna veya

ağzına damlatılması rada değildir. Zahiriler bu görüştedir(İbn Hazm, 1352: X/7; İbn Kudâme, ts:

XI/313; Maverdi, 1994: XI/372; Zeydan, 1992: VI/254 ). Hanbeli fıkıhçılarından Ebu Bekir’in de

gerek suut gerekse vecurla evlenme yasağının oluşmayacağı görüşünü benimsediği

nakledilmektedir(İbn Kudâme, ts: XI, 313; Merdavi, 1957: IX, 336).

iii. Çocuğun ağzına damlatılan sütle mahremiyet gerçekleşir. Ancak buruna damlatılan sütle

gerçekleşmez. Çünkü suut rada değildir. Ata el-Horasani bu görüştedir(İbn Kudâme, ts: XI, 313).

Günümüzde beslenme bozukluğu veya yetersizliği olanların burun kanalından nazogastrik

sondayla beslenmesi tercih edilmektedir. Bu yöntem 4-6 hafta veya daha kısa süreli beslenmelerde

kullanılmaktadır. Daha uzun süreli beslenmelerde ve nazogastrik tüpün uygulanamadığı durumlarda

hastaların midesine endoskopi ile bir tüp takılarak Perkutan Endoskopik Gastrostomi yöntemi

uygulanmaktadır(Kabaçam- Özden, 2009: 201-206; Çelik, 2013: 108; Cantez ve diğerleri, 2013: 211;

Yılmaz ve diğerleri, 2013: 68). Evlenme yasağı oluşturan sütün çocuğun midesine ulaşmasını yeterli

kabul eden İslam hukukçularının çoğunluğuna göre nazogastik sonda yoluyla süte bağlı evlenme

yasağının oluştuğunu söyleyebiliriz.

c. Sütün Çocuğun Gözüne ve Kulağına Damlatılması

Sütün göze ve kulağa damlatılmasıyla evlenme engelinin oluşup oluşmadığı konusunda

klasik kaynaklarımızdaki görüşleri aktardıktan sonra bu organlara damlatılan sıvının mideye ulaşma

imkanını modern tıp verilerine göre tespit ederek değerlendirmek istiyoruz.

İslam hukukçularının çoğunluğuna göre göze ve kulağa damlatılan sütle evlenme yasağı

oluşmaz (Serahsi, ts: V/135; Desuki, ts: II/503; Aynî, ts: IV/826; Mevsili, ts: 466; Zeylaî, 1313:

II/185; Şirbini, 1997: III/545; Nevevî, ts: XX/101; Bilmen, 1968: II/79). Hatta Malikiler çocuğun

karnına gittiği kesin olarak bilinse bile göze veya kulağa damlatılan sütle mahremiyetin

oluşmayacağını ifade etmiştir(Ceziri, 2003: IV/225).

Bilimsel araştırmalar kulak zarı yırtık değilse damlatılan sütün yutağa kadar

ilerleyemeyeceğini göstermiştir. Çünkü kulak zarı dışta deri, içte mukoza ve ortada fibröz doku

olmak üzere sıvının geçemeyeceği üç tabakalı bir yapıdan oluşmaktadır. Eğer kulak zarı yırtıksa

Page 11: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

Anne Sütünün Evlenme Engeli Oluşturma Şartları 553

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

kulağa damlatılan süt orta kulak ile farenks/pharynx arasındaki tüpten/östaki borusu geçerek yutağa

ulaşabilir(Arıncı- Elhan, 1997: II/470,473).

Gözde ise durum kulağa göre biraz daha kolaydır. Çünkü göz yaşının fazlası kanallar

vasıtasıyla emilerek burun boşluğuna ulaşmaktadır. Burun boşluğundaki bir sıvı da yutağa

ulaşabilir(Arıncı- Elhan, 1997: II/462).3

Konuyla ilgili tartışmaların göze ve kulağa damlatılan ilaçla orucun bozulup bozulmamasıyla

ilişkilendirilmesinden kaynaklanan nazari fıkıh faaliyetinin sonucu oluştuğunu düşünüyoruz.

Öncelikle Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunun 22 Eylül 2005 tarihli mütalaasında

ve İslam Konferansı Teşkilatına bağlı İslam Fıkıh Akademisinin X. Dönem toplantısında göz ve

kulak damlalarının oruç bozmayacağının kararlaştırdığını belirtmeliyiz. Bu kararın klasik dönem

İslam hukukçularının çoğunluğunun kulağa ve göze damlatılan sütle evlenme engelinin

oluşmayacağı görüşüyle tutarlılık gösterdiğini ifade etmeliyiz. Bu bağlamda gerek beslenme organı

olmamasını gerekse bir çok kurulun bu organlara damlatılan ilaçla orucun bozulmadığı kararlarını

dikkate alarak göze ve kulağa damlatılan sütün hadislerde belirtildiği gibi çocuğu besleyen, açlığını

gideren, kemiği ve eti oluşturan süt niteliğini taşımadığını dolayısıyla evlenme yasağının

oluşturmadığını söyleyebiliriz.

d. Sütün Çocuğa Hukne Yoluyla Zerk Edilmesi

Fıkıh literatüründe hukne dar anlamda makattan geniş anlamda ise herhangi bir yerden

vücuda ilaç enjekte edilmesidir(Nevevi, ts: XX/98; Desuki, ts: II/503; Erdoğan, 2005: 201). Hukne

yoluyla süt akrabalığının gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda ihtilaf edilmiş olup şu görüşler

oluşmuştur:

i. Hukne yoluyla idrar yolundan ve makattan zerk edilen sütle evlenme yasağı oluşmaz.

Çünkü evlenme yasağının sebebi sütün vücuda girmesi değil çocuğun annenin parçası olmasını

gerektirecek beslenmedir. Süt mideye ulaşmayınca çocuk annenin parçası olmaz. İslam

hukukçularının çoğunluğu bu görüştedir(Serahsi, ts: V/135; Aynî, ts: IV/826; Mevsili, ts:466;

Şirbini, 1997: III/545; Nevevî, ts: XX/101; Merdavi, 1957: III/338; Merğînânî, ts: I/219; Nevevi, ts:,

XX/98; Maverdi, 1994: XI/373; İbn Âbidin, 2003: IV/413; İbn Hazm, 1352: X/7; Zeylaî, 1313:

II/185; Bilmen, 1968: II/79; Zeydan, 1992: VI/255).

ii. Hukne yoluyla süt akrabalığı oluşur. Çünkü bu yolla oruçlunun orucu bozulmaktadır.

İmam Muhammed ile Müzeni bu görüştedir(Serahsi, ts: V/135; Merğînânî, ts: I/219; Ezherî, ts: I/399;

Nevevî, ts: XX/98; Mevsili, ts: 466; Maverdi, 1994: XI/373; Bilmen, 1968: II/79).

iii. Hukne yoluyla süt akrabalığının gerçekleşip gerçekleşmediği sütün çocuğa veriliş

amacına göre belirlenir. Eğer süt çocuğa gıda maksadıyla verilirse evlenme engeli gerçekleşir.

Tedavi maksadıyla verilirse evlenme yasağı gerçekleşmez. Malikiler bu görüştedir(Desuki, ts:

II/503; Zeydan, 1992: VI/255).

Bazı fakihlerin hukne yoluyla süt akrabalığının gerçekleşip gerçekleşmediği konusunu göze

ve kulağa süt damlatılmasında olduğu gibi orucun bozulup bozulmamasıyla ilişkilendirdiğini

görüyoruz. Öncelikle hukne yönteminin beslenme şekli olmadığını daha çok tedavi amacıyla

uygulandığını ifade etmeliyiz. Çünkü beslenme yetersizliği olanlar ağızdan ve burundan veya

doğrudan mideye sondayla beslenmektedir. Bunların yanı sıra anatomik incelemeler normal şartlarda

insana makattan verilen su ve süt gibi maddelerin mideye ulaşmadan geri atıldığını göstermektedir.

3 Göze ve kulağa damlatılan sütle evlenme yasağı oluşmasını değerlendiren Ordu Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi

Anabilim Dalı başkanı Prof. Dr. Orhan BAŞ göz ve kulaktan vücuda girmesi muhtemel süt miktarının beslenme niteliğinde

olmadığını mideye ulaşamadığını ifade etmektedir. Bu değerlendirmeden de göze ve kulağa damlatılan sütle evlenme

yasağı oluşmayacağı anlaşılmaktadır.

Page 12: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

554 Şevket PEKDEMİR

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

İnsana makattan verilen sütün normal şartlarda 10-12cm uzunluğunda rektumdan daha ileriye gitmesi

imkansızdır. Çünkü sindirilen besinlerin atıkları dışkılamaya kadar geçici bir süre rektumda

depolanmakta sonra 4cm uzunluğundaki canalis analis yoluyla dışarı atılmaktadır(Arıncı- Elhan,

1997: 323,330).4 Nitekim Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu 22 Eylül 2005 tarihinde

fitil kullanmanın, gida niteliği taşımayan lavman yaptırmanın -suyun bağırsaklara verilmesinden

sonra bekletilmeyip bağırsakların hemen temizlenmesi kaydıyla- oruç bozmayacağını

kararlaştırmıştır. Dolayısıyla hukne yoluyla süt akrabalığının gerçekleşmeyeceği görüşünün daha

kuvvetli olduğunu söyleyebiliriz.

e. Sütün Perkutan Endoskopik Gastrostomi Yöntemiyle Verilmesi

Klasik kaynaklarımızda yer almayan Perkutan Endoskopik Gastrostomi, dışarıdan mideye

yerleştirilen sondayla beslenme yöntemidir. Bu yolla süte bağlı evlenme yasağının gerçekleşip

gerçekleşmeyeceğini fukahanın sütün mideye ulaşması ve rada fiiline yükledikleri anlama göre

değerlendirebiliriz.

Zahirilere göre bu yöntemle evlenme yasağı oluşmaz. Çünkü emzirme fiili

gerçekleşmemektedir. Buna karşılık İslam hukukçularının çoğunluğuna göre dışarıdan bir sondayla

mideye ulaştırılan sütle evlenme mahremiyeti gerçekleşir. Çünkü süt çocuğun midesine

ulaşmaktadır.

f. Sütün Çocuğa Belli Miktarda Verilmesi

Süt akrabalığının oluşmasında çocuğun emzirilmesi veya başka yollarla çocuğa süt verilmesi

kadar önemli olan diğer bir konu da sütün ne kadarının evlenme yasağı oluşturduğudur. Bu konudaki

görüşler şunlardır:

1. Anne sütünün çoğu gibi azı da evlenme engeli oluşturur. Süte bağlı evlenme engelinin

oluşmasında sütün miktarına itibar edilmez. Önemli olan sütün çocuğun midesine ulaşmasıdır. Bu

görüş Hz. Ali, İbn Abbas, İbn Mes’ud, İbn Ömer, Evzâî, Sevrî, Ebû Leys ile Hanefi ve Maliki

fakihlere aittir(Serahsi, ts: V/134; Zeylaî, 1313: II/181; Aynî, ts: IV/807; Desuki, ts: II/502; Ruaynî,

ts: V/535; Nevevi, ts: XX/91; Maverdi, 1994: XI/361; Bilmen, 1968: II/79). Bir rivayete göre Ahmed

b. Hanbel de bu görüştedir (İbn Kudâme, ts: XI/310; İbn Rüşd, 1995: III/1309; Aynî, ts: IV/805;

Zeylaî, 1313: II/181; Zerkeşi, 1993: V/584). Ebû Leys yanılarak bu konuda icma olduğundan

bahsetmiştir(İbn Kudâme, ts: XI/310; Aynî, ts: IV/805;Zeylaî, 1313: II/182).

Bu görüşteki İslam hukukçularının delilleri şunlardır:

i. Sütanne ile evlenmeyi yasaklayan “süt emziren anneleriniz size haram kılındı”( Nisa,

4/23) ayeti mutlak olup evlenme yasağının oluşması için her hangi bir miktar zikredilmemiştir. Sütte

belirli bir miktarı şart koşmak ya hadisle ayete ilave sayılır ya da sahih olmayan hadisle Kur’ân’ın

hükümsüzleştirilmesi olur. Halbuki haber-i vahid ile ayete ilave yapılmaz(Serahsi, ts: V/134; Zeylaî,

1313: II/181; Aynî, ts: IV/807-810).

ii. Birçok sahih hadiste sütün evlenme engeli oluşturmasında belli bir miktardan

bahsedilmemiştir. Örneğin “Radâ’nın azı da çoğu da haramlık oluşturur.”( Nesai, Nikah, 51;

Darekutni, Sünen, V, 302) hadisinden süt akrabalığının oluşmasında miktara itibar edilmemesi

gerektiği anlaşılmaktadır. Nitekim “Nesep yoluyla haram olanlar süt yoluyla da haram olur”(

Buhari, Şehadet, 7; Müslim, Radâ’,2; Tirmizi, Radâ’, 1; Ebû Davud, Nikah,7) hadisi ile “Doğumdan

4 Ordu Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı başkanı Prof. Dr. Orhan Baş makattan anne sütü vermenin

beslenme şekli ve niteliğinde olmadığını mideye ulaşmadan geri atıldığını ifade etmektedir. Bu açıklama da çocuğa

makattan verilen anne sütünün evlenme yasağı oluşturmadığı görüşünü desteklemektedir.

Page 13: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

Anne Sütünün Evlenme Engeli Oluşturma Şartları 555

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

haram olanlar süt yoluyla da haram olur” (Nesâî, Nikah, 49; Malik, Rada,3) hadisinde de belirli bir

miktardan bahsedilmeksizin mutlak ifade kullanılmıştır(Aynî, ts: ,IV/807; Zeylaî, 1313: II/181).

iii. “Bir veya iki emzirme haram etmez” (Müslim, Radâ’,5; Tirmizi, Radâ’, 3; Ebû Davud,

Nikah,11; Nesâî, Nikah, 51) hadisini Urve b. Zübeyr Hz. Ayşe’den rivayet etmiştir. Kendisine

sorulduğunda bir damla da olsa çocuğun ilk iki yaşında emzirilmesiyle süt akrabalığının

gerçekleşeceğini söylemiştir. Bu durum hadiste “ızdırap” olduğunu gösterir. Çünkü ravi rivayet ettiği

hadise aykırı davranmıştır. Ravinin rivayet ettiği hadise aykırı davranması hadisin sağlamlığı

konusunda şüphe doğurur. Çünkü hadis sahih olsaydı ravi onunla amel ederdi(Aynî, ts: IV/808).

iv. İlk dönemlerde evlenme engelinin on defa emmeyle gerçekleştiği miktarın daha sonra beş

emmeyle neshedildiği hadisi zayıftır. Çünkü Hz peygamber döneminde tilavet edilen bir ayet onun

vefatından sonra Kur’an’dan kaldırılamaz. Yani, Hz. Peygamberden sonra nesh olmaz. Aksi durum

Kur’ân’dan bir çok ayetin kaybolduğunu ve bazı ayetlerin sahabeler tarafından kaydedilmediğini

iddia eden grupların söylemlerini kuvvetlendirir(Serahsi, ts: V/134; Zeylaî, 1313: II/182; Aynî, ts:

IV/810).

v. “Bir veya iki emzirme haram etmez”( Müslim, Radâ’,5; Tirmizi, Radâ’, 3; Ebû Davud,

Nikah,11; Nesâî, Nikah, 51) hadisi haramlığı sadece emme fiiline bağlayan ayetle kaldırılmış ya da

nesh edilmiştir(Aynî, el-Binâye, IV, 808).

2. Süte bağlı evlenme yasağı üç emmeyle gerçekleşir. Bir veya iki emmeyle süt akrabalığı

oluşmaz. Ebû Sevr, Ebû Ubeyd, İbn Münzir bu görüşü benimsemiştir(İbn Kudâme, ts: XI/310,311;

İbn Rüşd, 1995: III/1309; Nevevi, ts: XX/91;Maverdi, 1994: XI/361). Sahabeden Zeyd b. Sabit’in

de bu görüşte olduğu ifade edilmektedir(Nevevi, ts: XX/94; Merdavi, 1957: III/334; Maverdi, 1994:

XI/361).

Bu görüşü savunanlara göre Hz. Peygamberden nakledilen “Bir veya iki emme haram

etmez”( Müslim, Rada, 5) hadisi süt akrabalığının en az üç emmeyle gerçekleştiğini göstermektedir.

Bu rivayetler sahih olup ayette geçen mutlak emzirme fiilini üç emmeyle sınırlandırmıştır(İbn Hazm,

1352: X/14; Nevevi, ts: XX/91).

3. Süte bağlı evlenme yasağı beş emmeyle gerçekleşir. Sahabeden İbn Zübeyr ve Hz. Ayşe,

Tabiinden Said b. el-Müseyyeb, Tavus ile Şâfiîler, Hanbeliler ve Zahiriler bu görüştedir(Şafii, 2001:

VI/ 76; İbn Kudâme, ts: XI/310; İbn Hzam, 1352: X/9; Şirbini, 1997: III/546; Nevevî, ts: XX/94;

Merdavi, 1957: III/334; Maverdi, 1994: XI/361; Bilmen, 1968: II/79,80).

Hz. Peygamberden nakledilen bazı sahih hadislerde süt kardeşliğinin oluşmasının beş

emmeyle sınırlandırılması bu görüşteki fukahanın en önemli delillerindendir(İbn Kudâme, ts:

XI/311; Nevevi, ts: XX/ 91). Konuyla ilgi rivayet şu şekildedir. “Kur"an-ı Kerim’de bilinen on defa

süt emmek haram kılar şeklinde ayet vardı. Sonra bilinen beş defa emmekle neshedildi. Resulullah

vefat ettiğinde bunlar okunuyordu.”( Müslim, Radâ’,6 ; Ebû Davud, Nikah, 11;Tirmizi, Radâ’,3;

Nesâî, Nikah, 51).

Hz. Ayşe’den nakledilen rivayete göre, Sehle bint Süheyl Hz. Peygambere gelip “Ey Allah’ın

Resulü! Salim’in eve gelmesinden ötürü Ebu Huzeyfe’nin yüzünde bir hoşnutsuzluk görüyorum.”

dediğinde Hz Peygamber “Onu beş defa emzir.” buyurdu. Sehle “Bu, büyük bir adam, onu nasıl

emzireceğim?” deyince, Hz. Peygamber tebessüm ederek “Onun büyük adam olduğunu

biliyorum.”( Müslim, Radâ, 7; Ebu Davud, Nikah, 10; Nesâî, Nikah, 53; İbn Mâce, Nikah, 36; Malik,

Radâ’, 2) buyurur (Nevevi, ts: XX, 85).

Aynı hadis şu şekilde de rivayet edilmiştir. Ebu Hzeyfe’nin mevlası Salim onlarla birlikte

aynı evde yaşıyordu. Bir gün Sehle Hz. Peygambere gelerek: “Salim artık ergenlik çağına gelmiş,

Page 14: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

556 Şevket PEKDEMİR

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

olanları idrak ediyor. Bununla beraber yanıma geliyor ve ben Ebu Huzeyfe’nin bundan rahatsızlık

duyduğunu hissediyorum.” deyince Hz. Peygamber Sehle’ye “Git onu emzir, artık senin için bir

mahrem olur. Ebu Huzeyfe’nin terddütleri kaybolur.” Karşılığını verir. Sehle daha sonra gelip

“onu emzirdiğini ve Huzeyfe’nin tereddütlerinin kaybolduğunu” ifade etmiştir(Müslim, Rada, 7).

4. Hz. Hafsa ve bir grup İslam bilginine göre süte bağlı evlenme yasağı on emmeyle

gerçekleşir(İbn Kudâme, ts: XI/311; Aynî, ts: IV/805; İbn Rüşd, 1995: III/1309).

Yukarıda da görüldüğü gibi Kur’an’da evlenme yasağı oluşturan süt miktarndan

bahsedilmemektedir. Bazı hadislere dayanılarak üç, beş ve on gibi emzirmeyle süte bağlı evlenme

yasağının oluşacağından bahsedilmektedir. Sütün çoğu gibi azının da evlenme yasağı oluşturacağını

savunan fakihlerin delillerinin daha kuvvetli olduğu kanaatindeyiz. Ayrıca emme sayısının nasıl

belirleneceği konusunda ihtilaf edilmesi(ibn Kudame, ts: XI/312) ihtiyatlı davranılması bakımından

bu görüşü desteklemektedir. Beslenme bakımından değerlendirildiğinde ise sütün az veya çok olması

açlığın giderilmesinde farklı olsa da vücudun parçasını oluşturması bakımından aynıdır. Bu da anne

sütünün evlenme yasağı oluşturmasındaki hikmetle uyuşmaktadır.

g. Çocuğun Yaşı

İslam hukukçularının çoğunluğu rada’yı belli bir vakitte çocuğun anneden süt emmesi olarak

tanımlarken çocuğun yaşına atıfta bulunmuştur. Bu bağlamda çocuğun kaç yaşına kadar

emzirilmesinin evlenme engeli oluşturduğu tartışılmıştır. Konuyla ilgili görüşler şu şekilde

sıralanabilir.

1. Süte bağlı evlenme yasağı 0-2 yaş aralığındaki çocukların emzirilmesiyle oluşur. İki

yaşından gün alan çocukların emzirilmesiyle evlenme engeli oluşmaz. Hz. Ömer, Hz. Ali, İbn Mesud,

İbn Abbas, Ebû Hureyre, İmam Şâfiî ve Ahmed b. Hanbel ile Hanefilerden Ebu Yusuf ve İmam

Muhammed olmak üzere İslâm hukukçularının çoğu bu görüştedir(İbn Kudâme, ts: XI/319; Şirbini,

1997: III/545; Aynî, ts: IV/810; İbn Abidin, 2003: IV/393; Nevevî, ts: XX/85; Merdavi, 1957:

III/333; Maverdi, 1994: XI/367; Bilmen, 1968: II/81). Bu görüşteki fukahanın delilleri şunlardır:

i. Kur’ân’da “Çocuğun sütten kesilmesi, iki yıl içindedir.”( Lokmân 31/14), “Onun

taşınması ve sütten kesilmesi, otuz aydır.”( Ahkâf 46/15) buyrularak süte bağlı evlenme engeli

oluşma yaşının çocukta ilk iki yıl olduğu belirtilmiştir (İbn Kudâme, ts: XI/320; Şirbini, 1997:

III/545; Nevevi, ts:, XX/86; Maverdi, 1994: XI/367).

ii. “Süt akrabalığı ancak ilk iki yıl içinde gerçekleşir.”( Tirmizî, Radâ’, 5;Malik, Radâ’, 1)

hadisi iki yaşından büyük çocukların emzirilmesinin evlenme yasağı oluşturmadığını belirtmektedir

(Şirbini, 1997: III/545; Nevevi, ts: XX/86; Maverdi, 1994: XI/367). “Sütten kesildikten sonra radâ‘

yoktur.” ( Tirmizî, Radâ’, 5) hadisinde sütten kesildikten sonra evlenme engelinin olmayacağı ifade

edilmiştir. Ayette ise çocuğun sütten kesilme yaşı iki yıl olarak ifade edilmiştir (Nevevi, ts: XX/86;

Maverdi, 1994: XI/367).

“Radâ, eti oluşturan ve kemikleri geliştiren emmedir.”(Ebu Davud, Nikah, 9), “Radâ,

bağırsakları açan emmedir.”( Tirmizî, Radâ’, 5) hadislerinden evlenme engeli oluşturan sütün

bedensel gelişimine katkısı olduğu anlaşılmaktadır. Anne sütü ancak küçük yaşlarda bu fonksiyonu

gerçekleştirir. Anne sütü yetişkinlerde hadiste belirtilen etkiyi göstermez( el-Fahl, ts: 82).

Büyüğün emmesiyle süt akrabalığının kurulmadığını ifade eden cumhurun bu konuda

dayandıkları önemli hadislerden biri de Hz. Ayşe’den rivayet edilen “Yanımda bir adam otururken

Allah Resulü girdi ve kızdı. Yüzünden kızgınlığı belli oluyordu. Bunun üzerine Ayşe “Bu benim süt

kardeşimdir” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber “Sütkardeşlerinizin kim olduğuna iyi bakın!

Page 15: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

Anne Sütünün Evlenme Engeli Oluşturma Şartları 557

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

Çünkü Radâ‘ açlık sadece sütle giderildiğinde muteberdir”(Buhari, Nikah, 21; Müslim, Rada, 7;

Ebu Davud, Nikah, 9; Nesâî, Rada, 51) hadisidir(İbn Kudâme, ts: XI/320; Nevevi, ts: XX/87).

Bu hadise göre büyüğün süt kardeşliği geçerli olsaydı Hz. Peygamber hem kızmazdı hem de

devamında “Radâ‘ açlık sadece sütle giderildiğinde muteberdir”( Buhari, Nikah, 21; Müslim, Rada,

7; Ebu Davud, Nikah, 9; Nesâî, Rada, 51) buyurmazdı.

2.Süt akrabalığı iki yıl bir ay veya iki yıl iki aydan küçük çocukların emzirilmesiyle oluşur.

İki yılın üstündeki bir veya iki aylık süre sütten kesilen çocuğun ek gıdalarla beslenmeye alışması

için gereklidir. Bu görüş İmam Malik’e dayandırılmaktadır(İbn Rüşd, 1995: III/1313; Ruaynî, ts:

V/537; Karafî, 1994: IV/272; Ezherî, ts: I/399; Nevevî, ts: XX/86; Bilmen, 1968: II/81).

3. Süte bağlı evlenme yasağı 0-30 aylık çocukların emzirilmesiyle gerçekleşir. Çünkü “Onun

taşınması ve sütten kesilmesi, otuz aydır.”(Ahkaf, 46/15) ayetinde hamilelik ve sütte ayrılma için tek

müddet verilmiştir. Bu durum iki farklı kişide alacağı olanın “Alacaklarım için bir yıl vade

veriyorum” dediğinde sürenin her bir kişi için geçerli olmasına benzer. Dolayısıyla sütten ayrılma

müddeti otuz ay olmalıdır. “İki yıldan sonra rada’ olmaz.” (Malik, Rada’, 1; Darekutni, Sünen, V,

307; Buhari, Nikah, 21) hadisi ise iki yıldan sonra çocuğun emzirilme zorunluluğunun olmadığını

ifade eder. Bu nedenle anne boşandıktan sonra çocuk iki yaşını geçmiş ise babayı süt annenin ücretini

ödemeye zorlayamaz (İbn Âbidîn, 2003: IV/395; Ayni, ts: IV/812; Zeylaî, 1313: II/182). Ebu Hanife

bu görüştedir(Serahsi, ts: V/136; Merğînânî, ts: I/217; İbn Abidin, 2003: IV/395; Zeylaî, 1313:

II/182; Bilmen, 1968: II/81).

4. Süte bağlı evlenme engeli 0-36 aylık çocukların emzirilmesiyle gerçekleşir. Bu süreden

sonraki emzirme süte bağlı evlenme engeli oluşturmaz. Hanefilerden Züfer bu görüştedir(Serahsi, ts:

V/136; Aynî, ts: IV/810).

5. Büyüğün emzirilmesiyle küçüğün emzirilmesi evlenme mahremiyeti oluşturması

bakımından aynıdır. Buna göre her yaşta süte bağlı evlenme engeli gerçekleşebilir. Çünkü Sehle bint

Süheyl, Salim’in süt annesi olmuştur(Müslim, Radâ, 7; Ebu Davud, Nikah, 10; Nesâî, Nikah, 53; İbn

Mâce, Nikah, 36). Hz. Ayşe, Ebu Leys, Ata ile Davud b. Ali ve İbn Hazm bu görüştedir(İbn Kudâme,

ts: XI/319; Nevevi, ts: XX/85; İbn Rüşd, 1995: III/1311; Bilmen, 1968: II/81).

Sahabeden Hz. Ayşe’nin dışında hiçbir kimse bu hadisle hükmetmemiştir. İslam

hukukçularının çoğunluğu bu durumu Salim’e özel bir ruhsat olarak değerlendirmiştir (İbn Kudâme,

ts: XI/320; Nevevi, ts: XX/87; Şirbini, 1997: III/546). Çünkü Sehle, Salim’in hizmetiyle yaşamını

sürdürebiliyordu. Ancak ikinci bir ev olmadığından beraber yaşıyorlardı(Fahl, ts: 82). Süt

akrabalığının oluşmasında yaş sınırı olmadığını savunanlara göre bu hükmün Salim’e özel olduğu

görüşü zanna dayanır. Çünkü söz konusu özel durum Hz. Peygamber tarafından bildirilmemiştir.

Ayette belirtilen süre emzirenin nafakasının ve ücretinin iki yıl babanın sorumluluğunda olduğunu

göstermektedir.

6. Büyüğün emzirilmesi sadece ihtiyaç halinde evlenme engeli oluşturur. İhtiyaç yoksa

evlenme engeli oluşturmaz. İbn Teymiyye bu görüştedir(ibn Teymiyye, 2005: XXXIV/41). İbn

Teymiyye Salim’in emzirilmesiyle evlenme yasağının oluşmasını ihtiyaç olarak değerlendirerek

hadisin mensuh olmadığını aynı durumdaki aileler için ihtiyaç anında büyüğe süt verilmesiyle de

mahremiyet oluşacağını ifade etmektedir.

7. Süte bağlı evlenme yasağının oluşması için bir, dört, on beş, yirmi hatta kırk yaşlarından

da bahsedilmektedir(Aynî, ts: IV/810). Ancak bu görüşler bir rivayet olarak yer almaktadır. Diğer

görüşlerde olduğu gibi tartışılmamıştır.

Page 16: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

558 Şevket PEKDEMİR

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

Burada bahsedilmesi gereken konulardan biri de süt kardeşliğinin gerçekleşmesi sürecinde

zamana mı yoksa çocuğun sütten kesilmesine mi itibar edileceğidir. Bu konuda iki görüş oluşmuştur.

i. Süt akrabalığının oluşmasında sütten kesilmeye itibar edilmez süreye itibar edilir. Çocuk

sütten kesildikten sonra başka kadın tarafından emzirilirse süt akrabalığı gerçekleşir. Çünkü ayette

“Anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler”(Bakara, 2/233) hadiste de “İki yıldan sonra radâ‘

olmaz.” (Malik, Rada’, 1; Darekutni, Sünen, V, 307) buyrulmaktadır. İslam hukukçularının

çoğunluğu bu görüştedir (İbn Kudâme, ts: XI/321; Merğînânî, ts: I/217; Zeylaî, 1313: II/183).

ii. Süt akrabalığının oluşması için şart koşulan hukuki süre içinde çocuk sütten kesilir ve

yemekle beslenmeye başlarsa bundan sonraki emzirmeyle süt akrabalığı gerçekleşmez. Çünkü sütten

kesildikten sonra verilen süt yemek hükmündedir. İmam Malik /İbnü’l-Kasım bu görüştedir (İbn

Kudâme, ts: XI/321; İbn Rüşd, 1995: III/1312; Ruaynî, ts: V/537). Malikiler hadisteki “ sütten

kesilmeden önce” (Tirmizî, Radâ’, 5) ibaresini delil olarak gösterirler (İbn Kudâme, ts: XI/321).

3. Sütle İlgili Şartlar

İslam hukukuna özgü bir durum olan süt akrabalarla evlenme yasağının kurucu unsuru anne

sütüdür. Çünkü tek başına annenin veya çocuğun varlığı bu yasağın oluşmasında yeterli değildir.

Yani taraflar olsa bile süt olmadıkça evlenme yasağı oluşmaz. Bu nedenle İslam hukukçuları anne

sütüyle ilgili olarak bir takım şartlar belirlemişlerdir. Şimdi bu şartları inceleyelim.

a. Sütün Kadına Ait olması

Süte bağlı evlenme yasağının oluşması için her şeyden önce sütün kadına ait olması gerekir.

Bu nedenle erkeğin sütüyle evlenme yasağı oluşmadığı gibi insandan başka canlıların sütüyle de

oluşmaz. İslam hukukçularının çoğunluğu bu görüştedir(Serahsi, ts: V/132,133; Merğînânî, ts: I/219;

İbn Kudâme, ts: XI/323; Zeylaî, 1313: II/185; Şirbini, 1997/III, 543; Desuki, ts: II/502). Erkeğin ve

hünsanın sütüyle mahremiyetin gerçekleşmesi konusunu sütannenin cinsiyeti başlığında

incelediğimizden burada tekrarlamak istemiyoruz.

b. Sütün Hamilelik Sebebiyle oluşması

Anne sütü genellikle hamileliğe bağlı doğum sonrasında oluşur. Ancak kadınlarda

doğumdan farklı nedenlerle ve farklı zamanlarda da süt oluşabilir. Bu nedenle İslam hukukçuları

kadının sütünün oluşma sebebinin evlenme yasağının gerçekleşmesine etkisini tartışmışlardır. Bu

konuda iki görüş oluşmuştur.

i.Evlenme yasağının gerçekleşmesi için sütün hamilelik veya cinsel ilişki sebebiyle oluşması

gerekir. Çünkü süt, genellikle evli ve hamile kadınlarda oluşur. Bekar ve hamile olmayan kadınların

sütüyle çocuğu besleme geleneği oluşmamıştır. Bekar ve hamile olmayan kadınların sütü hukuki

sonuçları bakımından evlenme yasağı oluşturan süt niteliğinde olmayıp erkeğin veya hayvanın sütü

gibidir. Bir rivayete göre Ahmed ibn Hanbel bu görüştedir (İbn Kudâme, ts: XI/324; Merdavi, 1957:

III/332; Bilmen, 1968: II, 80).

ii. Evlenme yasağının gerçekleşmesi için sütün hamilelik sebebiyle oluşması şart değildir.

Bekarın, dulun ve hamile olmayan kadının sütüyle de mahremiyet oluşur. Kadınların sütü çocukların

beslenmesi içindir. Nadir de olsa çocuklar bekar ve hamile olmayan kadınların sütüyle

beslenir(Ruayni, ts: V,536; Merğinani, ts: I/219; Bilmen, 1968: II/78,79).

Süt akrabayla ilgili naslar değerlendirildiğinde anne sütünün mahremiyet oluşturmasının

hamileliğe bağlanmadığını görüyoruz. Buna göre süt genelde hamilelik sebebiyle oluşsa bile harici

sebeplerle oluşan kadın sütüyle de evlenme yasağı gerçekleşir.

Page 17: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

Anne Sütünün Evlenme Engeli Oluşturma Şartları 559

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

c. Anne Sütüne Bir Şey Karışmaması

Saf anne sütünün evlenme yasağı oluşturacağı konusunda ittifak eden İslam hukukçuları su,

ilaç, hayvan sütü ve yemek karışan anne sütüyle birbirine karıştırılan anne sütünün evlenme yasağı

oluşturması konusunda ihtilaf etmiştir. Yukarıda da belirtildiği gibi bu konudaki görüşler ilgili naslar

ışığında içtihatla oluşmuştur. Bu nedenle anne sütüne sıvı veya katı bir şey karışmasının evlenme

yasağına etkisini kadim fukahanın görüşleriyle günümüzdeki bilimsel gelişmelerin verilerini

karşılaştırılarak inceleyeceğiz.

i. Anne Sütüne Su Karışması

İslam hukukçuları anne sütüne su karışması durumunda evlenme engelinin gerçekleşip

gerçekleşmeyeceği konusunu bir takım kriterlere göre tespit etmeye çalışmıştır. Bu konuda oluşan

görüşler şu şekilde gruplandırılabilir.

1. Su ile süt karıştırıldığında evlenme yasağının oluşup oluşmadığı karışımdaki orana göre

tespit edilir. Karışımda su sütten fazla ise evlenme yasağı gerçekleşmez. Çünkü karışımda çoğunluğa

göre hükmedilir. Az olan yok hükmündedir. Suyun fazla olduğu karışım süt olarak isimlendirilmez.

Su fazla ise süt özelliğini kaybeder. İslam hukukçularının çoğunluğu bu görüştedir(İbn Kudâme, ts:

XI/315; Serahsi, ts: V/140; Desuki, ts: II/503; Merğînânî, ts: I/218; İbn Âbidin, 2003: IV/411; Aynî,

ts: IV/820; Karafî, 1994: IV/276; Ruaynî, ts: V/536; Zeylaî, 1313: II/184; Nevevi, ts: XX/103).

2. Süt ve su karışımda eşit oranda ise evlenme engeli oluşur. Çünkü anne sütü suya göre daha

az değildir. Hanefiler bu görüştedir (İbn Âbidin, 2003: IV/412).

3. Karışımda sütün az veya çok oluşuna itibar edilmez. Süt az olsa da evlenme engeli oluşur.

Çünkü rada mutlak olup haramlığı kesindir. Bazı Hanbeli ve Maliki fakihler bu görüştedir(İbn

Kudâme, ts: XI/315; Merdavi, 1957: III/336; Zerkeşi, 1993: V/588).

4. Karışımda su fazla olsa bile süt tamamen yok olmamışsa/istihlak çocuk tarafından beş

defa da içilmek şartıyla evlenme yasağı oluşur. Ancak süt suyun içinde tamamen yok olmuşsa beş

defada içilse bile evlenme engeli gerçekleşmez. Bazı Şâfiî alimler bu görüştedir (Nevevi, ts:

XX/103). Ancak Hanbelilere göre su veya başka bir madde karıştığında sütün rengi, tadı ve kokusu

değişmemelidir. Bununla ilgili olarak İbn Kudame suya karıştırılan süt, suda değişiklik

yapmadığında evlenme engelinin gerçekleşmeyeceğini savunmaktadır(İbn Kudâme, ts: XI/315;

Bilmen, 1968: II/80).

Su karıştırmadan örneğin yüz ml anne sütünün mahremiyet oluşturduğunda ittifak eden

fukahanın aynı miktardaki süte iki yüz elli ml su ilave edildiğinde evlenme yasağı oluşup oluşmadığı

konusunda ihtilaf ettiklerini görüyoruz. Bu düşünce mahremiyetin sadece yoğunluğa göre tespitinin

objektif bir ölçünün belirlenmesi bakımından günümüzde yeniden değerlendirilmesini

gerektirmektedir.

Günümüzde iki veya daha fazla madde karıştırıldığında yapısal değişiklik oluşması kimyasal

olay olarak ifade edilir. Karışımda yapısal değişiklik olmuyorsa fiziksel olay denir (Whiten- Davis-

Peck- Stanley, ts: I/10; Chang, 2011: 7). Su ile süt karıştırılması fiziksel bir olaydır. Çünkü su-süt

karışımında bileşiklerin yapısı bozulmaz. Su fazla olduğunda sadece karışımdaki süt oranını azalır.

Su miktarı daha da artırıldığında karışımdaki süt oranı daha da azalır. Yoksa suyun sütten fazla

olduğu karışımda süt kaybolmaz. Örneğin şekerli su karışımında olduğu gibi bir bardak süt ile iki

bardak su karışımı yapısal olarak bir değişikliğe uğramadan tekrar ayrılabilir. Dolayısıyla sütün

Page 18: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

560 Şevket PEKDEMİR

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

yapısı bozulmadığı ve karışımda varlığını sürdürdüğü için evlenme engelinin oluştuğunu

söyleyebiliriz.5

Günümüzde anne sütü üzerinde yapılan araştırmalar % 87’sinin su olduğunu göstermektedir

(Metin, 2001: 4; Gürsel, 2007: 112). Bu durumda zaten doğal yapısının ekserini su oluşturduğunda

mahremiyet gerçekleşiyorsa dışarıdan su ilave edildiğinde de gerçekleşir.

Sonuç olarak su-süt karışımda su daha fazla olsa bile orana itibar etmeden mahremiyetin

gerçekleşeceği görüşünün günümüzde bilimsel çalışmalarla desteklendiğini söyleyebiliriz.

ii. Anne Sütüne İlaç Karışması

İlaç karıştırılan anne sütünün evlenme engeli oluşturması konusunda şu fikirler oluşmuştur.

1. İlaç karıştırılan anne sütünün evlenme engeli oluşturup oluşturmadığı yoğunluğa göre

belirlenir. Süt ilaçtan fazla ise evlenme yasağı gerçekleşir. Çünkü bu karışımda süt asıldır. İlaç ise

takviyedir. Ancak ilaç fazla ise evlenme yasağı oluşmaz. Çünkü az olan fer konumundadır. Hanefiler

ve Malikiler bu görüştedir (Serahsi, ts: V/140; Merğînânî, ts: I/218; Ruaynî, ts: V/536).

2. Süte ilaç karıştırıldığında mahremiyet oluşmaz. Bu görüş Ebu Hanife’ye

dayandırılmaktadır( Zeylaî, 1313: II/185).

İlaç veya süt karışımında mahremiyetin miktara göre oluştuğunu savunan fakihler fazlalığın

nasıl belirleneceği konusunda şu görüşleri ifade etmiştir.

i. Süt ile ilaç karışımında fazlalık sütün tadının ve renginin değişmesine göre belirlenir. Sütün

hem tadı hem de rengi değişmişse ilaç fazla kabul edilir. Dolayısıyla evlenme engeli oluşmaz. Ancak

anne sütüyle ilaç karıştırıldığında sütün rengi değişmesine rağmen tadı değişmemişse veya aksi

durumda süte bağlı evlenme yasağı gerçekleşir. Ebu Yusuf bu görüştedir. Ebu Yusuf’un buna

kokunun değişmesini de kattığı belirtilmektedir(İbn Âbidin, 2003: IV/411).

ii. Fazlalık sütün yapısının(renk değişikliği olarak değerlendiriliyor) değişmesiyle belirlenir.

İmam Muhammed bu görüştedir(İbn Âbidin, 2003: IV/411).

iii. Aynı cinste fazlalık cüzlere göre belirlenir. Hangi cüz fazla ise mahremiyet ona göre tespit

edilir. Farklı cinslerde ise (süt ilaç gibi) renk ve tad vasıflarında birinin değişmesiyle belirlenir(İbn

Âbidin, 2003: IV/411).

Günümüzde annenin hamilelik döneminde veya süt emzirirken kullandığı ilaçların anne

sütüne transferi ve çocuk sağlığı üzerindeki etkileri konusunda çok sayıda ilmi araştırma yapılmıştır.

Bu araştırmalarda annenin kullandığı ilaçlardan süte geçen ve geçmeyenler, çocuk için zararlı ve

zararsız olanlar ile henüz yan etkileri tespit edilemeyenlerden bahsedilmiştir. Sonuç olarak ihtiyaç

olmadıkça hamilelikte ve süt emzirme dönemlerinde annelere ilaç kullanmamaları tavsiye

edilmektedir (Heyet, 1994: 137-150; Meskin- Lien, 1985: 269-278). Ancak bir kapta biriktirilen anne

sütüne ilaç karıştırıldığında ne gibi değişiklikler olduğunun incelendiği bir araştırmaya ulaşamadık.

Süt teknolojisi alanında yapılan çalışmalar genellikle hayvanların tedavisinde kullanılan ilaçların

süte geçmesi ile temizlikte kullanılan deterjan kalıntılarının, antibiyotik, metalik ve radyoaktif madde

kalıntılarının hayvan sütlerine bulaşmaları sonucunda sütte meydana gelen değişiklikler ve insan

sağlığı için zararlarına yöneliktir.

İlaç sanayisi tarihi süreçte hızla gelişmektedir. Önceleri ilaç yapımında çoğunlukla bitkiler

kullanılırken günümüzde kimyasal maddelerden de yararlanılmaktadır. Hammaddesi değişse de bazı

5 Anne sütüne su karıştırılması konusu Ordu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü başkanı Prof. Dr. Latif

Kelebekli ile değerlendirilerek bu kanaate ulaşılmıştır.

Page 19: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

Anne Sütünün Evlenme Engeli Oluşturma Şartları 561

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

ilaçların çok az miktarının bile sütün yapısını bozabilecek nitelikte olduğu bilinmektedir. Bu

durumda ilaç süt karışımında mahremiyetin miktara göre belirlenmesi uygulanabilirliğini

kaybetmiştir.

Sonuç olarak hamilelik döneminde kullanılan ilaçların anne sütüne geçerek çocuk sağlığı

üzerindeki etkilerinden hareketle günümüzdeki ilaç sanayisinin geçmişe göre çok değiştiğini

kaplarda toplanan ve antibiyotikle yapısı bozulan sütün çocuk sağlığı için zararlı olduğunu ve

evlenme yasağı oluşturmayacağını söyleyebiliriz.

iii. Anne Sütüne Yemek Karışması

İslam hukukçuları anne sütüne yemeğin karıştırılmasını katı veya sıvı olması bakımından

ayrı ayrı değerlendirmişlerdir. Ancak burada önemli olan katı ve sıvı yemeğin nasıl belirleneceğidir.

Tamamen sıvı veya katı yemek kolayca ayırt edilebilirse de iki hale yorumlanabilecek yemeklerde

hükmün belirlenmesi daha zordur. Nitekim söz konusu zorluğun yansımalarını klasik dönem

fıkıhçılarının görüşlerinde de görmekteyiz.

Katı veya sıvı yemek ayrımının yemeğin yudum yudum içilebilmesine göre mi yoksa

içilemeyecek nitelikte olmasına göre mi yapılacağı konusunda ihtilaf edilmiştir. Ancak ayrımın

yemekteki sıvının varlığına göre belirlendiği fikrinin daha öne çıktığını söyleyebiliriz. Nitekim

aşağıda görüleceği gibi İmam-ı Azam’ın süt karışan katı yemeğin hiçbir surette mahremiyet

oluşturmadığı görüşünün içinde sıvı olmayan yemekler hakkında olduğu ifade edilmektedir (İbn

Âbidin, 2003: IV/412).

Anne sütüne katı yemek karışması konusunda oluşan fikirler şunlardır:

i. Katı yemeğe karışan süt mahremiyet oluşturmaz. Burada sütün az veya çok oluşuna itibar

edilmez. Çünkü sütün oranı fazla olsa bile yemek sütün yapısını bozar. Bu durumda çocuk sütten

ziyade yemekle beslenmiş olur. Bu karışımda yemek asıldır. Süt ise beslenmede yemeğe tabidir. Ebu

Hanife bu görüştedir (Merğînânî, ts: I/218; Aynî, ts: IV/821; Zeylaî, 1313: II/184; Zeydan, 1992:

VI/257; Bilmen, 1968: II/78).

ii. Katı yemekle süt karıştırıldığında süt fazla ise evlenme yasağı gerçekleşir. Hanefilerden

Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’in de olduğu İslam hukukçularının çoğunluğu bu görüştedir

(Merğînânî ts: I/218; Aynî, ts: IV/821; Ruaynî, ts: V/536; Zeylaî, 1313: II/184; Zeydan, 1992:

VI/257). Ancak Ebu Yusuf ve İmam Muhammed yemekle süt karıştırılıp pişirildiğinde sütün yapısı

bozulduğu için evlenme engelinin gerçekleşmeyeceği konusunda Ebu Hanife’yle aynı görüştedir

(İbn Âbidin, 2003: IV/412; Merğînânî, ts: I/218).

Yemeğin içilecek şekilde sıvı olması durumunda anne sütünün evlenme engeli teşkil edip

etmeyeceğinin karışımdaki çoğunluğa göre belirleneceği konusunda Hanefiler ittifak etmiştir (İbn

Âbidin, 2003: IV/412).

iii. Süte yemek karıştırılırsa mahremiyet gerçekleşir. Hukuki neticeleri bakımından yemek

karıştırılan süt yemek karıştırılmamış süt gibidir. Çünkü her halükarda süt çocuğun midesine

ulaşmaktadır. Hanbeliler den Hiraki bu görüştedir (İbn Kudâme, ts: XI/315;Nevevi, ts: XX/104).

Yemek karıştırılmış fakat pişirilmemiş sütün evlenme engeli oluşturduğunu söylenebilir.

Ancak karışım pişirilirse aynı şeyi söyleyemeyiz. Çünkü yemekle süt karıştırılarak pişirildiğinde

sütün yapısı değişebilir.

Page 20: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

562 Şevket PEKDEMİR

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

iv. Anne Sütüne Hayvan Sütünün Karışması

Anne sütüne hayvan sütünün karışması durumunda evlenme yasağının oluşması

konusundaki görüşler anne sütüne suyun karışmasında oluşan görüşlerle aynıdır. İslam

hukukçularının çoğunluğuna göre anne sütü ile hayvan sütü karışımında evlenme mahremiyetinin

oluşup oluşmadığı miktara göre belirlenir. Anne sütü fazla ise süt akrabalığı gerçekleşir. Hayvan sütü

fazla ise evlenme yasağı gerçekleşmez (İbn Âbidin, 2003: IV/411; Merğînânî, ts: I/219; Bilmen,

1968: II/78). Anne sütü ile hayvan sütü karışımda eşit oranda ise Hanefilere göre evlenme yasağı

oluşur (İbn Âbidin, 2003: IV/412).

Anne sütüyle hayvan sütü karıştırıldığında fiziksel karışım meydana gelir. Fiziksel

karışımlarda maddelerin yapısında değişiklik olmaz. Karışımdaki maddeler yapılarını korur. Biri

diğerinin içinde yok olmaz. Buna göre anne sütünün hayvan sütünden daha az veya daha çok olduğu

her durumda evlenme yasağının oluşacağı söylenebilir.

v. Annelerin Sütlerinin Karışması

İki veya daha fazla kadının sütünün bir kapta birleştirilerek çocuğa verilmesinin evlenme

yasağına etkisini tartışan fıkıhçılar süt akrabalığının gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda ihtilaf

etmiştir. Bu konuda aşağıdaki görüşler oluşmuştur.

i. Kadınların sütlerinin karıştırılarak çocuğa verilmesi durumunda kimin süt anne olduğu

karışımdaki orana göre belirlenir. Karışımda sütü daha fazla olan kadın çocuğun sütannesi olur.

Miktar bakımından az olan çok olana tabidir. Dolayısıyla çocukla karışımda sütü az olan kadın

arasında evlenme yasağı oluşmaz. Ebu Yusuf ile bir rivayete göre Ebu Hanife bu görüştedir (Serahsi,

ts: V/140; Merğînânî, ts: I/219; Aynî, ts: IV/824).

ii. Karışımda sütü olan kadınların hepsi çocuğun sütannesi kabul edilir. Çünkü her iki süt

aynı cinstendir. Bir cins diğer cinse galip gelemez. Hatta bir cins diğerinin içinde yok olmaz. Her iki

süt de çocuğun beslenmesi için verilmiştir. Sütün az olması besleyici olmadığı anlamına gelmez.

Hanbeliler, Malikiler ve Şafiiler (Maverdi, 1994: XI/3375), Hanefi fakihlerinden İmam Muhammed

ve Züfer bu görüştedir (Serahsi, ts: V/133-140; Merğînânî, ts: I/219; İbn Âbidin, 2003: IV/412).

iii. Annelerin sütü karışımda eşit orandaysa evlenme mahremiyeti oluşur. Hanefiler bu

görüştedir (İbn Âbidin, 2003: IV/412).

Günümüzdeki bilimsel araştırmalar karışımda sütü bulunan kadınların tamamının çocuğun

süt annesi olduğu görüşünü desteklemektedir. Çünkü sütler karıştırıldığında miktarı az olsa da

varlığını korumaktadır. Diğeriyle karıştırılan anne sütünün yapısında herhangi bir değişiklik

olmamaktadır. O halde evlenme yasağının oluşup oluşmadığını miktara göre belirleyemeyiz. Çünkü

az da olsa çocuk sütü içmesine rağmen içmediğine hükmetmiş oluruz. Halbuki bu kabulümüz

gerçeğe aykırıdır. Buna göre az miktardaki anne sütünün karıştırılmadan çocuğa içirilmesiyle

başkasına ait daha fazla sütle karıştırılarak içirilmesinin evlenme engeli oluşturması bakımından

hiçbir farkı yoktur. Yani anne sütler karıştırılmadan evlenme engeli oluşturduğuna göre

karıştırıldığında da oluşturmalıdır.

d. Anne Sütünün Peynir, Yoğurt ve Ayrana Dönüşmesi

Peynir, yoğurt ve ayrana dönüştürülen anne sütünün evlenme engeli oluşturması konusunda

şu görüşler oluşmuştur:

i. Peynir, yoğurt veya ayrana dönüşen anne sütüyle evlenme yasağı oluşmaz. Çünkü anne

sütünün çocuğa yoğurt, peynir veya ayrana dönüştürerek verilmesi rada’ olarak değerlendirilemez.

Ayrıca çocuğa verilen madde süt olarak da isimlendirilmemektedir. Bu görüş Hanefilere ve

Page 21: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

Anne Sütünün Evlenme Engeli Oluşturma Şartları 563

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

Zahirilere aittir (İbn Hazm, 1352: X/8; İbn Kudame, ts: XI/315; İbn Âbidin, 2003: IV/413; Bilmen,

1968: II/78).

ii. Peynir, yoğurt veya ayrana dönüşen anne sütü evlenme engeli oluşturur. Çünkü anne sütü

bu durumda da besleyicidir. Hz. Peygamberden rivayet edilen “Radâ‘ açlık sadece sütle

giderildiğinde muteberdir”( Buhari, Nikah, 21; Müslim, Rada, 7; Ebu Davud, Nikah, 9; Nesâî, Rada,

51) hadisine göre radadan bahsetmek için çocuğun açlığının giderilmesi gerekir. Süt sıvı veya katı

şekliyle de açlığı giderir. Bu görüş Malikilere, Şafiilere ve Hanbelilere aittir (Nevevi, ts: XX/103;

Merdavi, 1957: IX/338; Bilmen, 1968: II/80).

Anne sütüne su karıştırılması veya annelerin sütlerinin karıştırılması ile anne sütünün yoğurt,

peynir veya ayrana dönüştürülmesi bilimsel olarak farklı iki olaydır. Dolayısıyla hukuki sonuçları da

farklı olmalıdır. Şöyle ki, anne sütü yoğurt ve türevlerine dönüştürüldüğünde kimyasal değişiklik

olmaktadır. Çünkü yoğurt tekrar süte dönüştürülememektedir. Bu durumda sütün yapısı tamamen

değişmektedir. Yoğurt ve peynire dönüştürülen anne sütünün yapısı değiştiğine göre evlenme engeli

oluştumamalıdır. Çünkü çocuğa verilen artık süt değil yapısı değişen başka bir maddedir.6

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Araştırmada ulaştığımız değerlendirme sonuçları şunlardır:

1. Anne sütünün ayet ve hadislerle belirlenenler evlenme engeli oluşturma şartları

oldukça sınırlıdır. Ayetlerde süt anne ve süt kardeşle evlenmenin haram olduğu, çocuğun ne kadar

süre emzirilmesi gerektiği belirtilirken hadislerde daha çok sütün miktarı ve çocuğun yaşından

bahsedilmektedir. Buna karşılık annenin yaşı, medeni durumu, anne sütüne su, ilaç ve yemek gibi

maddelerin karıştırılması veya annelerin sütlerinin karıştırılması, anne sütünün yoğurt ve

benzerlerine dönüştürülerek verilmesi gibi durumlarda evlenme yasağının gerçekleşip

gerçekleşmeyeceği içtihatla belirlenmiştir.

Bu durum hakkında nas bulunmayan bir kısım şartların zamana, ihtiyaçlara ve bilimsel

gelişmelere göre yeniden değerlendirilmesini gerektirmektedir. Bu alanı insan anatomisi ve diğer

bilim dallarıyla ilgili olanlar şeklinde iki grupta ele alabiliriz. Anne sütünün kulağa ve göze

damlatılması ile hukne yoluyla evlenme engelinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği insan anatomisi

bilimi yardımıyla tespit edilebilirken anne sütüne su, ilaç ve yemek gibi maddelerin karıştırılması ile

anne sütünün yoğurt ve benzerlerine dönüştürülerek çocuğa verilmesin hukuki sonuçları kimya,

farmakoloji ve gıda mühendisliği gibi disiplinlere başvurarak belirlenebilir.

2. Günümüzde uygulanan nazogastrik sonda ve Perkutan Endoskopik Gastrostomi

yöntemleriyle süte bağlı evlenme yasağı gerçekleşir. Çünkü süte bağlı evlenme yasağının

oluşmasında en önemli unsur sütün mideye ulaşması, besleyici nitelikte olması ve yapısının

bozulmamasıdır.

Nazogastrik sonda yöntemiyle burundan mideye sonda salınmaktadır. Bu yöntem klasik

kaynaklarımızda anne sütünün burundan damlatılmasına benzemektedir. Günümüzde geliştirilen ve

fıkıh kitaplarımızda yer almayan Perkutan Endoskopik Gastrostomi yönteminde ise dışarıdan mideye

yerleştirilen sondayla beslenme sağlanmaktadır.

3. Süte bağlı evlenme yasağı karışımdaki orana göre belirlenmemelidir. Klasik

kaynaklarımızda bazı müçtehitlerin sütün başka maddelerle karıştırılması durumunda evlenme

yasağının gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini miktara göre belirleyerek sütün çok olduğu karışımlarda

evlenme yasağının gerçekleştiği az olduğu durumlarda ise gerçekleşmediği görüşünü savundukları

6 Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zekai Tarakçı ve Ordu Üniversitesi Fen

Edebiyat Fakültesi Kimya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Latif Kelebekli ile yapılan değerlendirmelerle bu sonuca ulaşılmıştır.

Page 22: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

564 Şevket PEKDEMİR

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

ifade edilmektedir. Bu kararda azın çok olana tabi olması ve çok olanın içinde yok olduğu kabulü

etkili olmuştur. Günümüzdeki araştırmalar süte bağlı evlenme yasağının karışımdaki orana göre

belirlenmemesi gerektiğini ortaya çıkarmıştır. Bu çıkarım anne sütünün yapısının korunduğu veya

bozulduğu karışımların her ikisi için geçerlidir.

Günümüzdeki bilimsel araştırmalara göre karışımlar fiziksel ve kimyasal karışımlar olarak

ikiye ayrılmıştır. Maddelerin yapısının korunduğu, birinin diğerinde yok olmadığı ve tekrar

ayrıştırılabildiği karışımlar fiziksel karışım olarak nitelenirken maddelerin yapılarının bozularak yeni

bir maddenin meydana geldiği karışımlar kimyasal karışım olarak tanımlanmaktadır.

Karışımda orana göre karar verilmemesi gerektiğini ilaç süt karışımında daha belirgin olarak

görmekteyiz. Orana göre karar verilmesi durumunda ilacın daha az olduğu anne sütünün evlenme

yasağı oluşturduğuna hükmedilmesi gerekir. Nitekim geçmiş dönem fakihlerimizin çoğunluğu bu

şekilde hükmetmiştir. Halbuki ilaç sanayisi zamanla gelişmiştir. Geçmişte sadece bitkilerden elde

edilen ilaçların ham maddesi de daha çeşitlenmiştir. Bazı ilaçların bir damlası bile daha fazla

miktardaki sütün yapısını bozabilmektedir. Doğrudan olmasa bile hamilelik ve emzirme

dönemlerinde annenin kullandığı ilaçların çocuğa geçerek sağlığına zarar verdiği tespit edildiğine

göre doğrudan ilaç katılan anne sütünün yapısının bozulduğu dolayısıyla evlenme yasağı

oluşturmayacağı söylenebilir.

4. Anne sütüne az miktarda su karıştırıldığında evlenme yasağı oluştuğu gibi çok

miktarda karıştırıldığında da evlenme yasağı oluşur. Başka bir ifadeyle suyun az olduğu anne

sütü ile suyun çok olduğu anne sütü hukuki sonuçları bakımından aynıdır. Çünkü su - anne sütü

karışımı fiziksel bir karışımdır. Karıştırıldığında hem anne sütünde hem de suda yapısal değişiklik

olmadığı gibi biri diğerinin içinde kaybolmamaktadır. Dolayısıyla anne sütünün suyla karıştırılarak

içilmesiyle karıştırılmadan içilmesi arasında hiçbir fark yoktur. Hayvan sütüyle karıştırılan anne sütü

için de benzer durum söz konusudur.

5. Farklı annelerden alınarak bir kapta toplanan anne sütlerinin tamamı da evlenme

engeli oluşturur. Çünkü annelerin sütünün bir araya toplanmasıyla oluşan karışım fiziksel bir

karışımdır. Karışımdaki farklı kadınlara ait her süt biyolojik özelliğini korumaktadır. Bu nedenle

başkasının sütüyle karıştırılmadan çocuğa verilen anne sütüyle evlenme yasağı oluştuğu gibi bir

kapta biriktirilen diğer kadınların sütleri karıştırıldığında da evlenme yasağı oluşur. Yani karışımda

sütü olan kadınların her biri çocuğun süt annesi olur. Karışımda sütün az ya da çok oluşuna itibar

edilmez.

6. Kimyasal yapısı bozulan anne sütü evlenme yasağı oluşturmaz. Çünkü süt, özelliğini

kaybetmiştir. Yapısı bozulan süt ayet ve hadiste belirtilen evlenme yasağı oluşturan nitelikte değildir.

Örneğin yukarıda belirttiğimiz gibi anne sütünün yapısını bozan ilaç veya kimyasal maddeler sütün

evlenme yasağı oluşturmasına manidir. Anne sütünün yoğurda veya ayrana dönüştürülerek çocuğa

verilmesi de bu grupta değerlendirilebilir. Çünkü yoğurt tekrar süte dönüştürülememektedir. Bu

durum sütün adının değiştiği gibi yapısının da değiştiğini dolayısıyla naslarda belirtilen rada

kapsamında değerlendirilemeyeceğini göstermektedir.

7. Ölen kadının sütü evlenme yasağı oluşturur. Çünkü çocuğun annenin biyolojik parçası

olması söz konusudur. Günümüzde fizyolojik ölüm olsa bile hücresel ölümün daha sonra

gerçekleştiği yani insanın ölmesine rağmen organların bir süre daha yaşamsal fonksiyonlarını devam

ettirdiği bilimsel olarak ispatlanmıştır. Klasik dönem fakihlerimizin çoğunluğu bu durumu insan ölse

bile sütü henüz ölmemiştir şeklinde ifade etmiştir. Süt ölmediğine göre çocuğu besleme fonksiyonu

devam etmektedir. Ancak ne kadar sürede evlenme yasağının oluştuğu tespit edilmelidir.

Günümüzde ortamlara göre değişse de genel olarak insanın yirmi dört saat sonra çürümeye başladığı

kabul edilmektedir. Buna göre ölümden sonraki yirmi dört saat içinde emzirilen anne sütü evlenme

Page 23: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

Anne Sütünün Evlenme Engeli Oluşturma Şartları 565

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

yasağı oluşturduğu söylenebilir. Aksi halde çürümenin başlamasından itibaren alınan süt zararlı olur.

Çünkü yapısı bozulmuştur. Yapısı bozulduğu için de mahremiyet oluşturmaz.

KAYNAKÇA

Alikaşifoğlu, Ayfer. (2003). “Ambigius Genitalya’ya Klinik Yaklaşım”, Sted, 12/4, s.141-145.

Arıncı, Kaplan – Elhan, Alaittin. (1997). Anatomi, Güneş Kitabevi, Ankara.

Ayni, Ebû Muhammed Bedreddin Mahmûd b. Ahmed b. Musa Hanefi.(ts.). el-Binaye fî Şerhi'l-

Hidaye, Dârü'l-Fikr, Beyrut.

Bilmen, Ömer Nasuhi. (1968). Hukukı İslâmiyye ve Istılahatı Fıkhıyye Kamusu, Bilmen Yayınevi,

İstanbul.

Buhari, Ebû Abdullah Muhammed b. İsmail. (2002). Sahih-i Buhari, Daru İbn Kesir, Beyrut.

Buhutî, Şeyh Mansur b. Yunus b. Selahaddin el Hanbeli. (1997). Keşşâfu’l-Kınâ an Metni’l-İknâ,

Alemü’l-Kütüb, Beyrut.

Cantez, Mustafa Serdar ve diğerleri. (2013). “Perkütan Endoskopik Gastrostomi Deneyimi-104

Olgunun Demografik Bulguları”, Türk Pediatri Arşivi Dergisi, 210/4, s.210-214.

Ceziri, Abdurrahman. (2003). el-Fıkhu ale Mezahibi’l-Erbaa, Daru’l-Kütübü’l-İlmiyye, Beyrut.

Chang, Raymond. (2011). Genel Kimya Temel Kavramlar, (Çev. Tahsin Uyar-Serpil Aksoy-Recai

İnam), Palme Yayıncılık, Ankara.

Çelik, Neşe. (2013). “Nazogastrik Tüp ve Hemşirelik Girişimleri”, S.D.Ü Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Dergisi, 4/2, s.108-113.

Darekutni, Ebü'l-Hasan Ali b. Ömer b. Ahmed. (2004). Sünenü'd-Dârekutni, Müessetü’r-Risale.

Desuki, Ebû Abdullah Şemseddin Muhammed b. Ahmed b. Arafe. (ts). Hâşiyetü'd-Desuki ala Şerhi'l-

Kebir, Daru İhyai’l-Kütübi’l-Arab.

Ebû Davud, Süleyman b. Eş'as b. İshak el-Ezdi es-Sicistani. (ts). Sünenu Ebî Davud, Mektebetü’l-

Mearif, Riyad.

Erdoğan, Mehmet. (2005). Fıkıh ve Hukuk Terimleri Sözlüğü, Ensar Neşriyat, İstanbul.

Ezherî, Salih Abdüssemi' el-Abi. (ts.). Cevâhirü'l-İklil Şerhu Muhtasari'l-Allameti'ş-Şeyh Halil,

Mektebetü’s-Sekâfiyye, Beyrut.

Fahl, Mahir Yasin. (ts). “La Tahrim bi İrdai’l-Kebir”, Mecelletu Camiati’l-Enbar li’l-Ulumi’l-

İslamiyye.

Gülsün, Murat - Evrensel, Alper - Samet Verim. (2006). " Essitalopram Tedavisi Sırasında Gelişen

Galaktore: Olgu Sunumu", Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, 16/1, s.39-41.

Gürsel, Asuman. (2007). Süt Esaslı Ürünler Teknolojisi, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara.

Heyet, (1994). “The Transfer of Drugs and Other Chemicals into Human Milk”, Pediatrics, 93/1,

s.137-150.

İbn Âbidîn, Muhammed Emin b. Ömer b. Abdülazîz ed-Dımaşki. (2003). Reddü'l-Muhtâr ale'd-

Dürri'l-Muhtâr Şerh-i Tenvîri'l-Ebsâr, Dâru Âlemi’l-Kütüb, Riyad.

Page 24: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

566 Şevket PEKDEMİR

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

İbn Hazm, Ebû Muhammed b. Ali b. Ahmed b. Zahiri. (1352). el-Muhalla, İdaretü’l-Tıbaati’l-

Müniriyye, Kahire.

İbnü’l- Hümâm, Kemâleddin Muhammed b. Abdülvahid b. Abdülhamid. (2003). Şerhu Fethi'l-Kadîr,

Daru’l-Kütübi’l-İlmi, Beyrut.

İbn Kudâme, Ebû Muhammed Muvaffakuddîn Abdullah b. Ahmed. ( ts.). el-Muğnî, Daru Alemi’l-

Kütüb, Riyad.

İbn Mace, Ebû Abdullah Muhammed b. Yezid er-Rebei el-Kazvini. (ts.). Sünenu İbn Mace,

Mektebetü’l-Mearif, Riyad.

İbn Manzûr, Ebu’l-Fazl Cemalüddin. (ts.). Lisanu’l-Arab, Daru’l-Mağrife.

İbn Rüşd, Ebü'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed Kurtubi. (1995). Bidâyetü'l-Müctehid

ve Nihayetü'l-Muktesıd, Daru’s-Selam.

İbn Teymiyye, Ebu’l-Abbas Takiyyüddin Ahmed b. Abdulhalim. (2005). Mecmûatü’l-Fetâvâ,

Daru’l-Vefa.

Kabaçam, Gökhan – Özden, Ali. (2009). “Enteral Tüple Beslenme”, Güncel Gastroenteroloji, 13/4,

s.201-210.

Kahveci, Nuri. (2014). İslâm Aile Hukuku, Hikmetevi Yayınları, İstanbul.

Karafi, Ebü'l-Abbas Şihabüddin Ahmed b. İdris b. Abdürrahim. (1994.). ez-Zahîra, Daru’l-Ğarbi’l-

İslâmî.

Karabay, Kenan – Hattat, Halim – Öztan, Engin. (1981). “Üç Gerçek Hermafroditizm Olgusu”, Türk

Üroloji Dergisi, 7/1, s.21-28.

Karaman, Hayrettin. (1999). Mukayeseli İslam Hukuku 1, İz Yayıncılık, İstanbul.

Kâsânî, Ebû Bekr Alaeddin Ebû Bekr b. Mes'ud b. Ahmed el-Hanefî. (1986). Bedâiu’s-Sanâi’ fî

Tertîbi'ş-Şerâi', Mekke.

Korkmaz, Sevda ve diğerleri. (2011). "Duloksetin Tedavisi Sırasında Gelişen Galaktore: Olgu

Sunumu." Turk Psikiyatri Dergisi, 22, s.1-2

Maverdi, Ebü'l-Hasan Ali b. Muhammed b. Habib. (1994). el-Havi'l-Kebir hüve Şerhu Muhtasari'l-

Müzeni, Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut.

Metin, Mustafa. (2001). Süt Teknolojisi Sütün Bileşimi ve İşlenmesi, Ege Üniversitesi Mühendislik

Fakültesi Yayınları, İzmir.

Merdavi, Ebü'l-Hasan Alaeddin Ali b. Süleyman b. Ahmed. (1957). el-İnsaf fî Ma'rifeti'r-Racih

mine'l-Hilaf alaMezhebi'l-İmami’l-Mübeccel Ahmed b. Hanbel, yy.

Merğînânî, Ebü'l-Hasan Burhaneddin Ali b. Ebî Bekr. (ts.). el-Hidâye Şerhu Bidâyeti’l-Mübtedi,

Daru İhyai Türasi’l-Arabi Beyrut.

Meskin, Mark S. – Lien, Eric J. (1985). “Qsar Analysis of Drug Excretion into Human Breast Milk”,

Journal of Clinical and Hospital Pharmacy, 10, s. 269-278.

Mevsılî, Abdullah b. Mahmud. (ts.). el-İhtiyar li Ta’lilîl-Muhtâr, Pamuk Yayınları, İstanbul.

Müslim, Ebü'l-Hüseyin el-Kuşeyri en-Nisaburi el-Haccac. (2006). Sahih-i Müslim, Daru Tayyibe,

Riyad.

Nesai, Ebû Abdurrahman Ahmed b. Ali b. Şuayb. (ts.). Sünenü'n-Nesai, Mektebetü’l-Mearif, Riyad.

Page 25: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

Anne Sütünün Evlenme Engeli Oluşturma Şartları 567

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

Nevevi, Ebû Zekeriyyâ Muhyiddin Yahyâ b. Şeref b. Nuri. (ts.). Kitabu’l-Mecmu’ Şerhi'l-Mühezzeb

li’ş-Şîrâzî, Mektebetü’l-İrşâd, Cidde.

Özcan, Sevilay – Tamam, Lut – Soydan, Ayçe. (2012). "Seçici Serotonin Gerialım İnhibitörleri ve

Galaktore: Aynı Olgu Üzerinden Sertralin ve Sitalopramın Karşılaştırılması." Klin

Psikiyatri, 15, s.252-255.

Pekdemir, Şevket. (2015). “İslam Hukukuna göre Anne Sütü Bankaları”, The Journal of Academic

Social Science, 40, Winter I, s.537-554.

Ruayni, Ebû Abdullah Şemseddin Muhammed b. Muhammed b. Abdurrahman Hattab. (ts.).

Mevahibü’l-Celil li-Şerhi Muhtasarı Halil, Dâru Âlemi’l-Kütüb, Riyad.

Serahsî, Ebû Bekr Şemsüleimme Muhammed b. Ahmed b. Sehl Serahsî. (ts.). el-Mebsût, Dâru’l-

Mağrife, Beyrut.

Şafiî, Ebû Abdullah Muhammed b. İdris b. Abbas. (2001). el-Ümm, Daru’l-Vefa.

Şîrâzî, Ebû İshak Cemaleddin İbrâhim b. Ali b. Yusuf el-Fîrûzâbâdî. (ts.). el-Mühezzeb fî fıkhi'l-

İmam eş-Şâfiî, Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut.

Şirbînî, Şemseddin Hatib Muhammed b. Ahmed Kahiri Şafiî. (1997). Muğni’l-Muhtâc ilâ Ma'rifeti

Meâni Elfâzi'l-Minhâc, Daru’l-Mağrife, Beyrut.

Tanrıverdi, İlhan. 2008. Misalli Büyük Türkçe Sözlük. MAS Matbaacılık, İstanbul.

Tirmizi, Ebû İsa Muhammed b. İsa b. Serve es-Sülemi. (ts.). Sünenü't-Tirmizi, Mektebetü’l-Mearif,

Riyad.

Uslu, Runa ve diğerleri. (ts.). "Erkek Yalancı Hermafrodit Olguların Yetiştirildikleri Cinsiyetle

İlişkili Biyopsikososyal Değişkenler.", Türk Psikiyatri Dergisi, 18/2, s.100-108.

Whiten, Kenneth W. – Davis, Raymond E. – Peck, M. Larry – Stanley, George G. (ts.). Kimya, (Çev.

Mehmet Tüfekçi-Serdar Karaböcek-Selami Karslıoğlu-Ahmet Demirbaş), Obel Akademik

Yayıncılık, Ankara.

Yaman, Ahmet. (2002). “İslam Hukukuna Özgü Bir Kurum Süt Akrabalığı”, Selçuk Üniversitesi

İlahiyat Fakültesi Dergisi, 12, s.55-67.

Yazır, Elmalılı M. Hamdi. (ts.). Alfabetik İslam Hukuku ve Fıkıh Istılahları Kamusu, Eser Neşriyat,

İstanbul.

Yılmaz, Hüseyin ve diğerleri. (2013). “Perkutan Endoskopik Gastrostomi Deneyimlerimiz”, Selçuk

Tıp Dergisi, 29/2, s.68-70.

Zerkeşî, Ebû Abdullah Şemseddin Muhammed b. Abdullah. (1993). Şerhu'z-Zerkeşi ala Muhtasari'l-

Hıraki fi'l-Fıkh ala Mezhebi İmam Ahmed b. Hanbel, Mektebetü'l-Ubeykan, Riyad.

Zeydan, Abdülkerim. (1992). el-Mufassal fî Ahkâmi'l-Mer'e ve'l-Beytü'l-Müslim fi'ş-Şeriati’l-

İslâmiyye, Müessesetü'r-Risâle, Beyrut.

Zeylaî, Fahruddin Osman b. Ali. (1313). Tebyinü'l-Hakaik fî Şerhi Kenzi'd-Dekaik, el-Matbaatü'l-

Kübra'l-Emiriyye, Bulak, Kahire.

Page 26: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_PEKDEMIRS.pdf · klasik kaynaklarımızda yer alan bilgilerin yanında farmakoloji, kimya, gıda mühendisliği

568 Şevket PEKDEMİR

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

Citation Information/Kaynakça Bilgisi

Pekdemir, Ş. (2016). “Anne Sütünün Evlenme Engeli Oluşturma Şartları / Conditions Causing

Prohibition of Marriage by Breastfeeding”, TURKISH STUDIES -International Periodical

for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic-, ISSN: 1308-2140, (Prof.

Dr. Mehmet Akkuş Armağanı) Volume 11/17 Fall 2016, ANKARA/TURKEY,

www.turkishstudies.net, DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.9941, p.

543-568.