tarih, toplum ve gelenek

Upload: cerkezethem

Post on 07-Mar-2016

88 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Tarih, Toplum Ve Gelenek..

TRANSCRIPT

  • Tarih, Toplum veGelenek

  • AL BULA

    Yazar. 10 Mart 1951, Mardin doumlu. lk ve orta renimini Mardinde tamamladktan sonra, stanbul Yksek slm Enstits (1975) ve stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Sosyoloji Blmn bitirdi (1980). Bir sre Fikir ve Sanatta Hareket dergisinde altktan sonra aylk Dnce (1976-80) dergisini kard. nsan Yaynevinin genel yayn ynetmenliini (1984), Zaman gazetesinin kurucular arasnda yer alarak stanbul temsilciliini (1986-87), Kitap Dergisinin genel yayn ynetmenliini (1988den itibaren) yapt.

    ada slm dnyas, dnce sorunlar, toplumsal deime ve yenileme gibi konulardaki aratrma ve incelemeleriyle tannmtr. Deneme, eleti-ri, inceleme ve aratrma yazlar Hareket (1973), slm Medeniyeti (1974), Tohum (1973), Sur (1973), Dnce (1976, 80), Tevhid (1979), Hicret (1979), Mavera (1986), Yeni Zemin, Nehir, Bilgi ve Hikmet dergileri ile Mill Gazete (1976), Yeni afak ve Zaman gazetelerinde yaymland. nsann zgrlk Aray adl eseriyle fikir dalnda Trkiye Yazarlar Birlii dln (1988), zel Feza Anadolu letiim Meslek Lisesinin Yln Sosyal Siyasal Analizi Yazar dln (2005) ald. Halen Zaman ve Todays Zaman Gaze-tesinde ke yazarl yapmaktadr.

    Yazarmzn, daha nce yaynevimizde kan almalar unlardr: Bilgi Neyi Bilmektir? Din ve Modernizm, Kutsala, Tarihe ve Hayata Dn slm Dncesinde Din-Felsefe Vahiy-Akl likisi

  • Tarih, Toplum veGelenek

    Ali BULA

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    Copyright Yeni Akademi Yaynlar, 2007Bu eserin tm yayn haklar Ik Ltd. ti.ne aittir.

    Eserde yer alan metin ve resimlerin Ik Ltd. ti.nin nceden yazl izni olmakszn, elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayt

    sistemi ile oaltlmas, yaymlanmas ve depolanmas yasaktr.Editr

    Zhd MERCAN

    Grsel YnetmenEngin FT

    Kapakhsan DEMRHAN

    Sayfa DzeniAhmet KAHRAMANOLU

    ISBN978-975-6079-55-3

    Yayn Numaras50

    Basm Yeri ve Ylalayan Matbaas

    Sarn Yolu zeri No: 7 Gaziemir / ZMRTel: (0232) 252 20 96

    Mart 2007

    Genel DatmGkkua Pazarlama ve Datm

    Merkez Mah. Souksu Cad. No: 31 Tek-Er MerkeziMahmutbey/STANBUL

    Tel: (0212) 410 50 00 Faks: (0212) 444 85 96

    Yeni Akademi YaynlarEmniyet Mahallesi Huzur Sokak No: 5

    34676 skdar/STANBULTel: (0216) 522 09 99 Faks: (0216) 328 35 89

    www.akademiyayinlari.com

  • NDEKLER

    NSZ ..................................................................................................... 9

    Birinci BlmTARHN KURGUSUNDAN

    TOPLUMUN NASINA

    TARHN KURGUSUNDAN TOPLUMUN NASINA .....................13Tarihi Kurgulama Yntemi ............................................................... 13Toplumlarn Tasnifinden Toplumun nasna .................................... 22

    1) Saint Simon - Auguste Comte .................................................. 242) Hobbes ..................................................................................... 283) Ferguson - Morgan - Fourier .................................................... 284) Hegel ve Marx .......................................................................... 29

    Trk Solu Osmanly Nasl Okudu? .................................................. 35Ferdinand Tnnies ............................................................................ 37Durkheim.......................................................................................... 39Herbert Spencer ................................................................................ 48Tarih Felsefesi ................................................................................... 51Tarihi Byk Adamlar m Yapar? .................................................. 57Irk Kuram ........................................................................................ 58Toynbee ............................................................................................ 62Sorokin ............................................................................................. 64Bir Deerlendirme ............................................................................ 65Tarih Felsefesinin Eletirisi ................................................................ 67

    5

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    6

    kinci BlmTOPLUM TASARIMININ TARH KKLER

    TOPLUM TASARIMININ TARH KKLER .................................73lk Topluluun Ortaya k ............................................................ 79lk Su ve lk Cinayet ........................................................................ 81lk Topluluun Bilgi Kaynaklar ........................................................ 87lk nsan Topluluunun Dini ............................................................ 93lk nsan Topluluundan Sonra Topluluklar .................................... 102

    nc BlmMODERN TARHN K FET KAVRAMI:

    MEDENYET VE KLTR

    MODERN TARHN K FET KAVRAMI:MEDENYET VE KLTR ................................................................ 121

    MEDENYET ..............................................................................................121Medeniyet Kelimesinin Kk ve Geliimi ................................... 121slm Kaynaklarnda Medine ve Medeniyet ............................. 124nsan Topluluklarnn Tasnifi ..................................................... 129bn Halduna Gre Medeniyet ................................................... 13219. Yzylda Osmanlda Medeniyet Sorunu ............................... 137

    M. Reid Paa ve Namk Kemal ............................................. 137Ahmed Cevdet Paa ............................................................... 138

    Tarihte lk Medenleme Hareketi .............................................. 138Sonu ......................................................................................... 140

    KLTR ....................................................................................................146Kltr Kelimesinin Kk ve Geliimi ........................................ 146Kltr, Hars ve Tehzib .............................................................. 147eitli Kltr Tarifleri ................................................................ 147Kltr ve rfan ........................................................................... 149Medeniyet-rfan-Kltr likisi ................................................... 152rfann Oluma ekli ve Karakteri .............................................. 155Birinci Derecedeki Bilgi Kayna: Din ....................................... 156kinci Derecedeki Bilgi Kaynaklar ............................................. 158

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    7

    1. Tabi evre ......................................................................... 1582. Tarihsel ve Sosyal Miras ...................................................... 159

    Genel Sonu ............................................................................... 160

    Drdnc BlmSLM, TARH VE GELENEK

    SLM, TARH VE GELENEK ........................................................... 165

    SLM VE TARH .....................................................................................165Nbvvetin Geleneinde Gelenek .......................................... 167Kurnn Gelenee Bak .......................................................... 175Gelenee ve Gemie Snma .................................................... 180Gemie Kar Koyma ................................................................ 186

    SLM VE GELENEK ...............................................................................191Gelenein Kurucu Unsurlar ...................................................... 197Gelenek ve Gelenekilik .............................................................. 200slm ve Gelenee Bak ............................................................. 204Gelenei hya Etme ve Srdrme Yntemi ................................ 209Mslmanlar, Tarihleri ve Gelenekleri ........................................ 218

  • NSZ

    Hamd lemlerin Rabbi Allaha mahsustur. Salt ve selam son eli-si Hz. Peygamberin (sallallahu aleyhi ve sellem), Onun temiz ev halk, erefli ashab ve gsterdii yolu izleyenlerin zerine olsun.

    Yllar nce balattmz bir almay bugn tamamlam bulunu-yoruz. Aktel dnyamz byk lde megul eden ok sayda siyas, sosyal ve iktisad meselenin, daha derin bir perspektiften bakldnda 19. yzylda ekillenen tarih ve toplum felsefelerinden beslendii grlr. Mslmanlarn bu konuyla ilgili almalar yazk ki henz yeterli dzeyde deildir. Bundan dolay ok sayda Mslman mellif ve zellikle bilim adam sz konusu felsefelerden habersiz olarak aratrmalarn yaparlarken slma ait olmayan bir kltr ve felsefenin kavramsal erevesini kullan-maktadrlar. Rahatlkla Mslman melliflerin de toplumsal gelime kavramna bal kalarak ilkel dnemlerden veya tarihin ilerleme ema-sndan bahsettiklerini grmek mmkn.

    Biz bu almamzda tarih, toplum, kltr, medeniyet ve gelenek gibi anahtar terimleri ele alarak slm ve batda gelien farkl tarih ve toplum felsefeleri arasndaki farka deinmeye altk.

    Kitabn ilk blmnde batl tarih felsefelerinin tasvir bir zetini vererek tarihin nasl suistimal edildiini ve bundan siyas, asker ve iktisad amal yaylmac politikalar retildiini gstermeye altk. kinci blm-de tamamen sentetik bir kurgu olan toplum kavram zerinde durduk ve gerekte insanolunun tarihinde toplum denen fenomenin ancak sanayi devrimi ve modern devletle birlikte retildiine iaret ettik. nc

    9

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    10

    blmde ele aldmz konu Kltr ve Medeniyet kavramlardr. Her ne kadar bu iki anahtar terim oka ele alnmsa bile, bizim bak amzdan kltr resmi topluma, seklerlie ve ulusal politikalara ait olduundan bir kere daha ve farkl bir adan ele alnmas gerekirdi. Medeniyet kavram bunu tamamlar nitelikte bat ve slm kaynaklarndan hareketle ele alnd ve yeni bir deerlendirmeye tabi tutuldu.

    Son blmde ele aldmz konu Tarih ve Gelenektir. Burada Kurn ve slm bilgi kaynaklarnn tarihe ve gelenee bakn ele alp Tarihsel slm ile Aktel slm asndan tarih ve gelenein hangi anlam-lar ifade ettii meselesi zerinde durduk.

    Sosyoloji, antropoloji ve medeniyet tarihi gibi disiplinlerin ilgi saha-sna giren bu trden konularn ilk defa ve bu balamda eletirel bir adan ele alnd kanaatindeyim. Ufak bir katk salayacan umuyorum.

    aba bizden, baar Allahtandr...Ali Bula

  • Birinci Blm

    TARHN KURGUSUNDANTOPLUMUN NASINA

  • TARHN KURGUSUNDAN TOPLUMUN NASINA

    Tarihi Kurgulama Yntemi

    nsan tabiat zerinde hayatiyetini devam ettirmek zorunda olan bir tr. Kendi zgr tercihiyle yeryznde yaamak zere gnderilmedii muhakkak. ster varoluular gibi onun yeryzne mehul bir kuvvet tarafndan frlatldn varsayalm, ister dinlerin rettii gibi belli bir amala ve belli bir tarzda yaamak ve bu arada bir snavdan gemek zere buraya gnderildiine inanalm; her iki durumda da insann verili bir hayat var. Hayat kukusuz amaldr.

    nsan birok canl tr gibi kendi bana, yaln, yalnz ve salt anlamda bamsz yaamaya yatkn deil. nsiyet kesbeden, bakalaryla bir arada yaamak durumunda olan bir varlk. Belli biimlerde gsterdii tepkiler, sergiledii davranlar, nasl onun belli eylem tarzlar ve dnme biim-leri retme, gelitirme, biriktirme ve kendisinden sonraki hemcinslerine aktarma etkinliinin doal bir gstergesi ise, yine belli madd ve formel yaplar iinde hayatiyetini devam ettirmenin doal ve hatta kanlmaz bir gstergesidir. Son iki yzyllk tarihimizde insann teden beri doal ola-rak gelitirdii madd ve formel yaplara medeniyet ad verildi ve mede-niyet/uygarlk, kendi bana amal bir etkinlik olarak yceltildi. nsan modernizm ncesinde de madd ve formel yaplar gelitirme yeteneine ve isteine sahipti; ancak bunlar organikti ve insann tabiatla uyumunu bozacak niteliklerde deildi. Modernizmle birlikte deien Gehlenin deyi-

    13

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    14

    miyle organik olann yerini inorganik olana brakmas ve tabi, insann var-lkla uyumunun bozulmasdr. Modern medeniyet varlkla uyumsuzluun deil, insann tabiatla atmasnn derin bir krizine girmi bulunmaktadr. Bu zellii dolaysyla medeniyetin insann tabiatla atmas ve insann tabiat zerinde mutlak hakimiyet kurmaya kalkmas ekline dnmesi modern aa zg bir alglama tarzdr.

    Bundan anlyoruz ki, modernizm ncesi zamanlarda insann mede-niyet kurma ve gelitirme gibi hibir etkinliinin olmad fikri doru deildir. u var ki, kimi insan toplumlarnda yksek bir medeniyet kurma bal bana nemli bir ama kabul edilmi iken, kimilerinde tabiat ze-rinde ahlk ve sosyal bir varlk olarak yaamann -istense de istenmese de- kendiliinden ortaya kard tabi, sradan ve ok da nemsenmesi gerekmeyen bir sonu, daha doru bir ifade ile zaruri bir hasladr.

    nsan hayatnn bu tabi ve beer haslas, tarih boyunca zerinde bunca byk bir nem ve srarla durulmamken, 19. yzylda birdenbire yepyeni bir anlam kazand, insan hayatnn merkezi sorunsal haline geti-rildi. Ren Gunon, atalarmzn hi de ihtiya duymadklar medeniyet kelimesi 19. yzylda yeni fikirlerin etkisiyle yaylmtr, derken bsbtn haksz saylmaz. Ona gre, daha nce zerinde bu kadar durulmamasnn nedeni belki de onlarn gerekten meden olmalar vasflaryla aklanabi-lir. nk bir eyin yokluu onun arayna sebep olur. Ve daima bir eyin asl ve sahici olan yoksa, ortalkta sahte olan dolar.

    19. yzylda Avrupada byk bir nem kazanan medeniyet dn-cesi, 18. yzyln ikinci yarsndan itibaren btn Avrupal kavimleri ve topluluklar derinden motive eden sonsuz ilerleme inancnn sonraki zamanlara devrettii bir miras olarak kltrmze geti. Bu tarihte, Avru-pallar insanln yeni bir aa girdiine, mutlak medeniyet ana adm attna deta yrekten inanyorlard. nk bu ada sanayi devrimiyle btn geleneksel ve toplumsal kurumlar ciddi bir sarsnt geirmi, hayatn zellikle madd cephesi gemi alara gre temelli deiiklie uramt. nsan bu zaman diliminde varlk lemine ve dnyaya, dnyada srdrmek zorunda kald hayatn anlam ve amacna ilikin dncelerini deitirdi; bunu madd hayatn gelimesi izledi. Manifaktr imalatn yerini alan fab-

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    15

    rika ve ktlevi retim; her gn biraz daha byyp gelien yeni kentler; bu kentlerin evresinde krsal kesimden koparak gelip yerlemi kalaba-lk insan denizleri; her seferinde retim tekniklerini dntren icatlar; haberleme ve ulam aralarnda bagsteren gelime ve btn bunlara ilaveten belli bir snfn g temerkzn pekitiren toplumsal servette ortaya kan hacim artlar, medeniyet dediimiz modern fenomenin kurucu ve gelitirici ruhu oldu.

    19. yzylda da sosyal bilimciler, Avrupann nclnde insanln gelime tarihini medeniyetin ileri aamalarna geerek ve hibir kesintiye uramayarak aklamaya iten inanm olsalar bile, bu ada medeniyet, son derece politik bir kimlik ve hatta insanlk tarihinin tahrifine yarayan ldrc bir ara olma zellii kazand.

    Avrupal sosyal bilimciler, bir yandan tarihin, srgit medenileme ynnde sapmadan gelieceini ve ilerlemenin toplumsal hayatn kanl-maz anlam ve kaderi olduunu kendilerince inandrc kantlarla ispata alrlarken, dier yandan kendi tarihlerine ek olarak baka lkelerin ve kavimlerin tarihlerini de bu temel ideolojiye gre yeniden okuma, yeni bir tefsire tabi tutma teebbsne giritiler.

    Sz konusu okuma teebbs sayesinde 19. yzylda tarih ve sosyoloji alannda ortaya atlan -aslnda kurgulanan- saysz kuramn bugn tmy-le gerekte zihinsel bir ina olduunu rahatlkla grebiliyoruz. O dnem-de bilimlerin yeni dayana olan ilerlemeci dnya grnden hareket edilerek, tarihin tahrif edilmesi pahasna bu trden kurgusal aklamalar yapmak bir bakma kanlmazd. nk bir yandan o dnemde Avru-pann byle bir kurguya ihtiyac vard, te yandan tabiat gerei insano-lu yapmakta olduu iin doruluundan emin olmak ister. Bir meruiyet krizine yol amamak niyetiyle de olsa, eer gelecee bugnn tasavvurlar esas alnarak hazrlk yaplacaksa, bunun mantk dayanaklarn gemiin yaanm gereinde bulmak, gstermek gerekirdi. Kald ki Batnn o gnk zihinsel algs, gelecee hazrlk yapmaktan ok, smrgeci niyet-lerle gelecei ynlendirmeyi, planlamay, bir baka deyile determine edip programlamay amalyordu. Nitekim bugn sosyoloji ad verilen bilimi haber veren Saint Simon bu amalar gerekletirecek bilgi trne sosyal

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    16

    fizik denilebileceini sylyordu. Gelecek hakknda fikir yrten bilim adamlarnn bulunduklar kehanetin rneklerine, Avrupal sosyolojinin bak asndan en ilkel dnemlerde bile rastlamak gtr.

    Gelecein dnyasn tasvir edenler ylesine mantksal ve bilimsel karmlarda bulunuyordu ki, kimi zaman tek tek fertler deil, snflar, hatta kavimler bile bilim adamlarnn kesin bir dille gelimeleri hesap-layarak ne olacan haber verdikleri 20 veya en ok 30 yl sonrasnn hazrlna o gnden girimilerdi bile. Kimisi insanln bu ilerleme inancndan yola karak tarihin en yksek medeniyet dzeyine ulaaca-n hesaplarken, kimisi (Auguste Comte gibi) yeni ve evrensel bir insanlk dininin kurulacan, gemite varolmu ve bugn varolan btn dinle-rin kurumlaryla birlikte ortadan kalkacan, tarihsel gelimeyi inand-rc bir kant gstererek haber veriyordu. Comteun Hocas Sn. Simon, ilerde ayrntlaryla greceimiz toplumlar tasnif kuramndan hareketle, tarihsel gelimeyi merhaleye ayrdktan sonra, gelecekte bir Dnya Devletinin kurulacan iddia etmiti. Bu dnya i devletinin dini de insanlk dini olacak ve bu da tabi yeni bir Hristiyanlk eklinde teekkl edecekti. Btn tarih snf kavgalaryla aklayan Karl Marx ise, yakn gelecei ii snfnn mutlak devriminin habercisi olarak gryor ve insanlk tarihinin komnal topluma, stelik zorunlu ve kanlmaz olarak varacan sylyordu.

    Kukusuz bir lde gelecee ilikin yaplan btn hesaplarn ve kehanetlerin ilham kayna, iinde yaanlan yzyln karmak yapsyd. Avrupa, gemi alarda eine rastlanmayan bir medeniyet sarholuu yayordu. Ve sosyal bilimciler, aydnlar, filozoflar ve ynetici kadrolar gznde medeniyet demek Avrupa demekti ve Avrupal uluslarn ulatk-lar gelime ve yetkinlemenin tartmasz kantyd.

    Avrupal sosyal bilimcilerin 19. yzylda bu iddialarnn en byk dayanaklar tarihti. Tarih, herkesin kendi subjektif kuramn, tasavvuru-nu, hatta zlemlerini belgeledii gemi bir alan. Tarih felsefesi, sosyoloji, antropoloji, medeniyet tarih ve dinler tarihi gibi tarihe dayal ok sayda bilim dalnn 19. yzylda boy atmasnn hakiki anlam, ite yaanan kar-mak dnemin meruluunu, gelime ve ilerleme inancnn doruluunu

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    17

    belgeleme dncesiydi. madd tabiatn zorunlu ve mutlak deime geir-dii inancnn yansra, toplumsal hayatn da tarihsel bir deiim ama gelime ve ilerleme olarak geirdiine inanlan bu yzylda herkesin inan-d bir dogmas vard. Bu dogma sayesinde tarihe dayandrlabilen her fikir, ebediyyen meruluk kazanyordu. Tarih ylesine serbest ve geni bir alan ki, olaylarn bilinle seimi, sunulu ve yorumlan tarz iyi ayarlan-dnda, zihnen gelitirilen bir kurama veya iyi tasarlanm bir kavramsal modele tekabl edebilir. Ve aratrma ynteminde, ifade gcnde baskn kan bir kuram, ksa zaman iinde bilimsel bir kesinlik kazanmakla kal-myor, gemi btn zamanlar hemen bu yeni kuram iinde i gren bir fonksiyon kazanm oluyordu.

    19. yzylda gelime gsterdiine tank olduumuz tarih felsefelerin-de ve tarih aratrmalarnda bilimsel yntemlerin kullanlmasnn ayr bir anlam var. Bireyi aan her trl dncenin terkedildii ve insan zihninin yalnzca duyumlanabilir madd tabiat aratrma konusu yapt bilimsel yntem, en bata kendisini fizikte ifade ediyor. Dier tabiat bilimleri de bir bakma fizikte kaydedilen mesafeyi adm adm izlemitir. Fizik dnya-y modern bilim felsefesine gre kavramann geerli yntemi, Kartezyen dncenin rndr. Baconun deneyciliiyle birletirilen bu dnce sayesinde madd nesneler arasndaki ilikiyi zme ve bu ilikilere hkme-den mutlak yasalar kefetme yntemi sosyal olaylara uygulanabilmitir. Determinizmin bu felsef telakkinin yerlemesini salayan her aamada geerli olmas tesadfi deildir.

    Buna gre madd tabiat birtakm birimlere ayrlabilir. Analitik bakla nesneler en yaln durumlarna indirgeninceye kadar her aamada yeniden tasnif edilir. Sonra aralarndaki geerli iliki aratrlr; bunun defalarca deneyi ve gzlemi yapldktan sonra ayn artlarda ayn nedenler ayn sonular dourduu ortaya knca, bilimsel yasalar kefedilmi olur; by-lece balangtaki hipotez ya tmyle dorulanm olur veya sonu aama-snda yanl unsurlardan ayklanarak geriye, doru unsurlardan olumu bilimsel bir sonu kar. Yasalar kesinlik ifade eder ve bu kesinlii hibir ey (alkanlk, tre, din inan, gemiten getirilmi bilgi, kiisel ngr, geleneksel kabuller vb.) deitiremez. Bu, bilimler iin ngrlen temel

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    18

    yaklam, sonralar sosyal yaplarda ilerleme fikrinin temeli durumuna gemi oldu.

    Bu son derece kaba, somut dnme alkanlna yatkn, yksek zihn dnce kategorilerini ldrc ve gerekte aa seviyedeki yn-tem, btn kar eletiri ve yeni grlere ramen, hl modern zihnin hkmedici dogmas olarak geerliliini korumaya devam etmektedir.

    Fizik bilimlerde gelitirilen yntem 19. yzylda sosyal bilimlerde, bu arada tarih aratrmalarnda kullanlmaya baland. Fakat hibir zaman yukarda szn ettiimiz kaba ve baya bilimsel yntem, gerek anlamda tarihi ve tarihsel olaylar anlamada drste kullanlmad. Kullanlamazd, nk fizik dnya ile gerek toplumsal hayat gerekse tarihte yaanm ge-mi arasnda zde bir benzerlik yoktu. Tarihe, yntemin ancak determinist felsefenin iten rm biimi uygulanabilirdi. Ama da tarihsel ba-lamda fizikte olduu gibi kesinlik elde etmekti. nk determinizm bu alanda cansimidi gibi alglanyordu. Bu ise o kadar subjektif, o kadar son tahlilde politik bir yntemdi ki, aratrma alanna dahil edilen btn tarih-sel dnemler, olaylar ve batl olmayan topluluklarn yaadklar somut tecrbeler, her seferinde Bat medeniyetiyle mukayese edildiklerinde geri bir aamada yer alyorlard.

    Yntemin kendi i arpkl uydu: Avrupann madd gelimesi btn kavimlerin tarihi asndan ileri bir medeniyet kurmann nart kabul edilmiti. Sosyologlar ve antropologlar, baka kavimlerin tarihini okumaya baladklarnda olaylar semede son derece bilinli davran-yordu. zel amalarla ve belli n-kabullerden hareket ederek kullandklar tarihsel malzeme ve olaylar arasnda ylesine zel bir rg a kuruyor-lard ki, bu zel olarak seilen olaylar zel bir tarzda ele alnp mukayese konusu yapldnda, belli sonular douruyordu. Bu, aslnda gerek Avru-pann gerekse btn dnyann tarihini temelden tahrif edip arptmak ve gemite yaam ve bugn yaayan milyonlarca insan yeni bir tanmlama ve mdahaleye tabi tutma giriimiydi. te bu yzden tarihin bu yeni okuma biimi, yeni bir mdahale ve tahrif giriimiydi.

    in traji yan u ki, Batl olmayan kavimlerin tarihi bu szde bilim-sel aratrmalardan sonra, bu zel ve gemiin gereini yanstmaktan

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    19

    hayli uzak bak asna gre yazlmaya balanm olmas ve tarih btn kavimlerin aydnlarnn ve yneticilerinin kendilerinde ilkellii, vahilii, barbarl ve gelimemilii iliklerine kadar hissetmeye balamalardr. Bir baka ifade ile, ancak bu sayede tarih kavimler ve topluluklar smrlme-ye hazr bir ruh haleti iine sokulmu oldular.

    Batl olmayan kavimlerin tarihini, dnce, sanat, bilgi ve medeniyet miraslarn yeni bir okumaya ve tanmlamaya tabi tutan Avrupal sosyal bilimciler, bu safhadan sonra smrgeci hedeflerine varm oluyor ve baka kavimleri szde medeniletirme, barbarlktan kurtarma gibi asl astar olmayan gerekeler ne srerek smrgeletirebiliyorlard. nk kreltil-mi yerli-aydnlar bugn de kendi tarihlerini batl szde bilim adamla-rnn aratrmalarndan renmeye baladklarnda, bu mmkn olan tek medeniyet (Bat medeniyeti) karsnda kendi atalarnn gemite hibir ey ortaya koyamadklarn, ilkel ve barbar bir hayat yaadklarn ve eer medeniyet yolunda ilerleme hayati bir zaruret ise Batnn gelimesini rnek alarak onu taklit etmekten baka kar yollarnn olmadn gryor-lar. Ksaca aydnlar ve elitler bu sayede smrlmeye inandrlm oldular.

    20. yzyln ortalarna doru gelindiinde, temeli 19. yzylda atlan hakim gr, Bat medeniyetinin gelime izgisini olduu gibi taklit etme dorultusunda kaldysa da, yer yer baka kltr havzalarnda ve zellikle slm dnyasnda radikal birtakm medeniyet grlerinin ortaya kma-sna yol amakta gecikmedi. Bu radikal medeniyet grlerinin, etkiye kar tepki trnden psikolojik etkenlerle beslendiini sylemek mm-kn. nk Bat toplumlarnn medeniyet olgusunu mutlak anlamda madd ilerleme ve gndelik hayat dntrmeye dnk teknolojik geli-meye indirgeyen hakim tavrlar karsnda, slm dnyasnn kimi radikal aydnlarnda medeniyetin kavram olarak toptan inkar edilmesi yolunu tutmalarna neden oldu. Medeniyetin madd ve teknolojik ilerleme inan-cyla zdeletirildiini grmeye balayan bu aydnlar, bugnk madd gelimenin izledii seyri takip ederek Batnn teknolojik dzeyine hibir zaman ulalamayacan dndler. Ve yenilgiyi kabul etme korkusuyla bizzat medeniyet denen beer etkinliin insana kar, hayata dman, tah-rip edici ve ilahlatrc olduunu ne srmeye baladlar.

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    20

    Kukusuz, bu z itibariyle radikal bir reddi; ama sz konusu radi-kalizm basit bir psikolojik tepki eklinde ele alnmamal. Batl tanmnda modern medeniyet ile madd ve teknolojik gelime hz ve bu hzn a-mzda katettii olaanst mesafe ayn ey kabul edilip de; bu radikal mantn tabi sonular sonuna kadar izlendiinde, batl olmayan btn toplumlar iin medeniyeti, teknoloji, madd gelime ve ilerleme gibi kav-ramlarla snrlandrp bu kavramlar kkl bir sorgulamaya tabi tutmak haysiyetli bir tutumdur. nk bir buuk yzyla yaklaan uzun zaman dilimi iinde u aka anlald ki, doulu toplumlar, Afrikal, Asyal ve Latin Amerika lkelerinin mecbur tutulduklar modernleme politikala-ryla kendi kimliklerini koruyarak Batnn bugnk dzeyine ulamalar mmkn deildir ve hibir zaman mmkn olmayacaktr. Bu, iyi hazr-lanm, iin btn inceliklerini bilen, her gn sistemli beslenen bir atletin daha nceden att bin turluk maratonuna karlk, henz nasl koacan bilemeyen, hazrlksz, stelik zayf ve elimsiz bir amatrn onu ne paha-sna olursa olsun gemek istemesine ve maratona aklszca balamasna benzer ahmaka bir durum ki, her iki atlet arasndaki mesafenin kapanmas eyann tabiatna aykrdr. te Bat karsnda Batl olmayan kavimler ve topluluklar byle bir trajediye srklenmi bulunmaktadr.

    Gerekte ise yaplmas gereken en mantkl i, bu yar denen bouna kouturmay terketmektir. nk ikincinin birinci karsnda hibir ans olmad aktr. Medeniyete ilikin radikal inkarc tavrlar benimseyen aydnlar da byle bir tutumu benimsediler. Ama her radikalizmin kendi iinde tad tehlike ve arlklara dmekten kurtulamadlar. Baka-syla yarmayalm derken, hareketten kesilmeyi nerdiler. Oysa Allahn cari olan snnetlerinden biri, hareketsizliin lm getirmesidir. Batnn topyekn madd ilerleme fikrine kar kanlar, bu sefer slm dnyasnn uzun yzyllardan beri hareketten kesildiini, i dinamizmini, yaama enerjisini kaybettiini grmezlikten geldiler. Kimisi medeniyetin, gelimi ehir hayatnn btn bozulma ve kokumuluu anlamna geldii fik-rinden hareket ederek en otantik slm yaama biiminin bedev hayat tarznda ifadesini bulabileceini ne srerken, kimileri teknoloji ve ilerle-meyle zdeletirilen medeniyetin insan dnya hayatna smsk balayan,

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    21

    onu Allah zikretmekten alkoyan ve bakalar zerinde haksz tahakkm ve bask kurmasnn somut biimi olduuna hkmettiler.

    Kukusuz modern tanmnda medeniyet kavramnn, hayatn hakiki ve nihai amac Allaha kulluktan baka bir anlam olmayan Mslmanlar iin hibir geerlilii yoktur. Ancak sorun, medeniyet denen beer etkinli-in bizzat kendisinde deil, ona yklenen zel anlamda yatmaktadr. En yce ve kutsal bir kavram dahi, btn tarihsel anlamlarndan soyutlanarak zel ve belli bir dnya grnn snrlayc terimleriyle yeniden tanm-lanmaa kalkldnda kendi gerekliini, hakiki ve meru kimliini kay-beder. En azndan bu kavrama ilikin hakim gr etkinliini srdrd mddete bu byledir.

    Modern Bat kavray yalnzca medeniyeti deil, btn kutsal retilerin, geleneksel medeniyetlerin, bu arada slm dininin de anahtar terimlerini deta semantik bir deiime uratt. Din, ilah, ibdet, ahiret, kitap, peygamber, eriat ve hatta Allah kavramna bile mdahale etmeye teebbs etti. Nasl din teriminin her trl devlet ve toplum ilikisinin tabi alan dna atlp salt soyut bir inan, entellektel kavraya yabanc ve yalnzca basit bir vicdan sorunu haline getiriliinin bizce ciddi hibir deeri yoksa, ayn ekilde yalnzca madd ilerleme, teknolojik gelime, dnyaya tutkunluk, tabiat ve insan zerinde tahakkm kurma arac ve saf entellektalizmden derin bir sapma anlamndaki medeniyet tanmnn da kabul edilebilir bir deeri yoktur. Eer her terimin gerek semantii-ni modern tanmlamalarn muhtevaya ykledii anlam btn iinde ele alacaksak, bu, temelde Bat dnya grnn dil zerinde kurduu mut-lak tahakkm ve maniplasyonu kabul etmemiz demek olacaktr. Dil ile zihin, bilin ile ruh arasnda nemli ilikiler var. Dile yaplm haksz bir mdahale ruhun maniplasyonunu kolaylatrr. Bunun kanlmaz sonu-cu btn kltrel, siyasal ve sosyal hayatn denetiminin de elden karl-mas, bugn smrgecilik, yeni smrgecilik veya baka adlandrmalarla ifade edilen bamlln pekitirilmesidir. Zaten ilk klarndan itiba-ren sosyal bilimlerin yneldii kresel ama bundan bakas deildir.

    Avrupallar, daha 18. yzyln ikinci yarsnda medeniyeti masum bir terim olarak dnmemilerdi. Balangcnda kat din tutuma kar

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    22

    insan ilikilerini yumuatc bir alternatif olarak tanmlanan medeniyet, bilhassa 19. yzylda Avrupal uluslarn mkemmellemelerinin ve ilerle-melerinin ifadesi olmutu. Avrupann kltrde ve insan hayatnn btn alanlarnda yetkinlemenin mutlak berat eklinde takdim edilen medeni-yet, gelime ve ilerlemenin tartmasz gstergesi olarak ele alnp baka insan topluluklarnn tarihlerinde karl arandnda, Avrupal aratr-calarn, zellikle sosyolog ve medeniyet tarihilerinin genel-geer sayd dominant deerler erevesinde durum her zaman Avrupa burjuvazisinin lehinde ve Avrupal olmayanlarn aleyinde sonular verdi.

    Avrupal aratrclar Batnn medeniyetle yetkinleme dzeyini kant-lamak iin, insan toplumlarn zel bir tasnife tabi tutma denemesine giri-tiler. Gerekte ise her sosyolog, ya tank olduu toplumdan veya toplum hakknda gelitirdii kendi zel kuramndan yola karak bir tasnif yap-yordu. Bu adan bakldnda, btn sosyologlarn zerinde szbirlii ettii bir tasnifin olmamas, ne srlen kuramlarn keyfiliini gstermeye yeter. Tasniflerin her biri zel bir kritere dayanyor ve kriterler toplum tasnifleriyle birlikte ana kmelere ayrlyor. Kimisi salt sosyolojik kriterleri esas alrken, sz gelimi Tnnies ve Durkheim gibi; kimisi siyasal kriterler-den hareket ediyor, Hobbes gibi. Karl Marx ise ekonomik temele dayal bir tasnif yapmt. Ferguson daha saf medeniyeti iken, Saint Simon veya August Comte daha felsef ve soyut kriterleri esas almlard.

    Toplumlarn Tasnifinden Toplumun nasna

    Yukarda iaret ettiimiz gibi, batl sosyologlar, medeniyetleri tipo-lojileri ve gelime sreleri itibariyle eitli tasniflere tabi tutarlarken ortak kriterler zerinde bir anlama salamazlar. Her kurama vcud veren kri-terler, farkl bir tasnifin ortaya kmasna yol amtr. Bu alanda Saint Simon ile Auguste Comteun tasniflerinde sk bir benzerlik gzlemek mmkndr ki, bunun nedeni her ikisinin ayn gr dorultusunda bir-birlerini izlemi olmalar, hatta Comteun Simonu hi deilse bu alanda olduu gibi tekrarlamasdr.

    Btn sosyolog ve medeniyet tarihilerinin zerinde anlat tek bir ortak noktadan sz etmek mmkn, o da hepsinin medeniyet tarihi

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    23

    asndan btn toplumlarn evrim geirdiklerine ve toplumsal hayatn kesintisiz bir ilerleme dorusal izlediine inanmalardr. Evrim ve ilerle-me inanc Durkheimdan Marxa, Comtedan Fergusona kadar herkese paylalr. Bunun kkeninde 18. yzyln snrsz ilerleme inancnn 19. yzylda evrim kuramyla desteklenmesi dncesi yatar. Tasnif model-lerinde aka grlecei gibi toplumlarn meden gelime srecinde Bat toplumu her zaman ileri bir aamay simgelemekte, nclk hakkn kendinde bulundurmaktadr. Modeller, karmza bir tr tarih kader dncesini karr ve bu aklanamaz ve geri evrilemez kadere gre bundan sonra da ilerlemeyi yine Bat toplumu ve Batnn aktif gleri gerekletirecektir.

    unu da eklemek gerekir: Bat dncesi, szde bireyin zgr ve zerk eylemlerine dayanyor olma iddialarna ramen, gerekte kaderci bir dncedir. Tarih felsefeleri, tarihin belli gelime dinamikleri tarafndan belirlendiini, insann bu zorunlu gelime karsnda kendi bana her-hangi bir aba gelitiremeyeceini ne srerlerken, ayn zamanda insan kendi zgr ve zerk iradesinin, seimlerinin bir rn deil, sosyal ev-resinin rn olarak grmekte ve yle tanmlamaktadr.

    Batda felsefenin zayflamas ve giderek nce felsefeye, arkasndan birbirlerine kar zerkleen bilimler zerinde etkisini kaybetmesi sonun-da, sosyoloji (toplumbilim) ad verilen yeni bir sosyal bilim domu oldu. Konumuz bu olmamakla birlikte, unun hatrlatlmasnda yarar var: 19. yzyln en byk olay sayabileceimiz bilimlerin metafizikten ve felsefeden kopup bamszlamalar olay, iddia edildiinin aksine ne felsefenin kendisiyle ilgilidir, ne de insanlk tarihinin tam bu zaman diliminde bu trden bir kopmay kanlmaz klmasyla. Greklerin antik anda sahneye kan ve gnmze kadar bir dnme tarz olarak var-ln srdren felsefe, en ak ve somut biimiyle Batl dnme ekli-nin ayrdedici zelliini tekil eder. Zihinsel aray, dnme ve tefekkr kukusuz sadece Batya zg saylamaz, ama insan dncesinin hikmet-ten kopuunun maceras ilk defa Batda ortaya km ve bundan dolay Pisagor, hikmeti kaybeden Yunanllara ancak filozof denilebileceini syleme ihtiyacn hissetmitir. Felsefe, etimolojik olarak hikmet sev-

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    24

    gisini ngrmekle birlikte, felsefe tarihinde gaybn haberleri ve vahyin bilgisiyle kutsal bir ba kurmaktan zenle kanmas, onun hikmet ynn kaybetmesi sonucunu dourmutur; bir baka ifade ile bugnn felsefesi, Pisagorun bir gerileme ve d olarak grd dnemden bile daha geridir.

    Hikmetsiz dnce, salt zihn bir speklasyondur. Peygamberlerin, tarih boyunca insann dnce geleneinde Nbvvet, lim (el-lm) ve Hikmeti diri tutmaya almalarnn sebebi, bir bakma dnme eyle-mini salt bir speklasyona kar korumak ve nefsin akl kendi hakimiyeti altna almasnn nne gemekle yakn bir ilgisi var. Batnn felsefe telakki-sinde, Nbvvet ve bunun dorudan insann dnce hayatnda yansmas olan ilim ve hikmete yer yoktur. Byle olunca felsefeden, btn insan sorunlarn zmn beklemek bouna bir abadr.

    nsan dncesini, insann bitip tkenmez istek ve tutkularna kar koruma, insan eylemlerin en erdemli olandr. Hikmet ve irfan sahibi bil-geler ile Allah kelamn insanlara tebli etmekle grevlendirilen peygam-berler, hep bu konu zerinde durmulardr. Ancak bunun iin dnme veya akletmenin bir hareket kaynana ve bir klavuza ihtiyac var. Sokrat ncesinde felsefe hikmeti kaybetmekle de urad, 19. yzylda bilim-ler ve bilimsel faaliyetler kendilerini felsefeye kar bamszlatrmak suretiyle ikinci bir de yol atlar. Bu tarihten sonra, bilimlere doru istikamet gsterecek hibir ahlk, metafizik ve akn referans, yolgsterici kalmad. Bylelikle insan akl ve dnme melekeleri insan nefsinin gd-mne girdi, bilim ve teknoloji bu doymaz nefsin ihtiraslarna cevap ver-mek zere koullandlar ve bundan hibir ahlk sorumluluk duymayan, duyarsz, objektif, tahripkr bir medeniyet kt.

    1) Saint Simon - Auguste Comte

    19. yzyl, Batl insann zihn evreninden felsefe ile birlikte metafizik dnceyi kovduu, kark ve karmak bir zaman dilimidir. Her ne kadar ok sayda dnce ve kavramsal modelin ilk tohumlar 17. ve 18. yzyl-larda atlmsa da, btn bu tohumlarn meyvelerini 19. yzylda verdikle-rini sylemek mmkn. 20. yzyl ise gemite bir ekilde dnen Batl

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    25

    akln bu dnce ve teorilerinin mirasn yemeye devam ettii bir yzyl oldu. Baka bir ifadeyle batllar, 18. yzylda tasarlayp kurguladlar, 19. yzylda eyleme geip rettiler, 20. yzylda ise tkettiler.

    Teknolojik gelime, sanayi devrimi, dev ehirleme, insan kitlelerini yutan sefalet tufanlar, birbirini izleyen ekonomik buhranlar, toplumsal alkantlar, ailenin zlmesi, kiliseye bal kurumlarn yklmas, monar-ilerin yerine geen ve fakat bir trl oturmayan cumhuriyetler, yeni uluslarn teekkl ve daha saysz toplumsal olay, 19. yzylda dikkatle-rin toplum denen nevzuhur fenomenin kendisine evrilmesine yol at. Geleneksel felsefe, gemi yzyllardan tevars ettii zaaflar ve bu zaafla-rn kkletirdii speklatif kavramlaryla toplumun o gnk sorunlarna zm bulmada yetersiz kalmt. 17. yzyldan balamak zere ortaya kan yeni kavramlarn etkisinde herkesin kafasnda saysz fikirler uu-uyordu. Aydnlanma ile savunulur hale gelen akln ve bireyin zgrlk dncesi, bilim, deneyin tartlmazl, ilerleme ve yeni yeni ekillenen evrim trnden kavramlar, bu yukarda szn ettiimiz madd ve sosyal kkl deiimlerle bir araya gelince, sosyoloji denen yeni bir bilim dal-nn teekklne uygun bir zemin hazrlam oldu.

    Hemen belirtmek gerekir ki, sosyoloji, savunulduunun aksine deer-den bamsz bir bilim olmaktan ok, geleneksel sosyal yaplar zmek ve yerlerine adna toplum denen homojen, denetlenebilir yeni ve modern bir yap ikame etmenin bilgisi ve teknii olarak i grmek zere tasarlan-d.

    Sosyolojinin nemli ncleri arasnda yer alan Saint Simon, bir bak-ma yeni gelimesini sezgileriyle kavramaya alt bu yeni bilime byk umutlar balamt. Eer, diyordu, tabiat bilimleri ile teknik arasnda kurulan ilikiye benzer bir iliki kurulacak olursa, sosyal alanda ortaya ka-cak olaylar nceden hesaplamak, olaylar arasndaki bantlar bulup yeni gelimelere uygun zeminler amak da mmkn olacaktr. Saint Simona gre buna sosyal fizik denebilirdi ancak.

    Saint Simon, mrn olaanst maceralarla geirmi olan rencisi Auguste Comtela birlikte 18. yzyln tabiat bilimlerinde geerli anla-ya ve bu anlayn dayanan tekil eden ytemlere iten inanyordu.

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    26

    Toplumun da, tek tek bireylerden oluan insan kalabalyla, tpk tabiat olaylarnn, nesnelerin denetlenebildii gibi denetlenebileceini dn-yordu. Bunun iin tek bir eye ihtiya vard, o da bilimsel bir yntemi kefetmekti. Bir baka deyile fizikteki kesinlii salayacak yasalara benzer sosyal yasalar da kefedilebilirse bunun sonucunda ite adna sosyal fizik dedii yeni bilim domu olacakt.

    Saint Simon, tarihi, organik ve kritik dnemler arasnda srp giden bir yer deitirme ile aklyordu. Topluluklarn organik dnem-lerinde insanlarn manev hayat, ilim anlaylar ile devlet, din, iktisat ve ahlk dzenleri arasnda bir uyum var. Dolaysyla bu dnemlerde top-lumsal sarsntlara da rastlanamaz. Fetiist, ok tanrc ve tektanrl dinler byle uyumlu dnemlerin din inan ekilleridir. Ancak tabiata hkmeden yasalar, ilerlemeyi ortaya karr, bilimsel gelimeye alan aar, bylece sarsntlar yaanr. Her organik dnemi, buhranlarla dolu kritik dnem-ler izler. Bat toplumunun artk iine girdii dnemde eski sosyal dzen yklm; feodalizme kar liberalizm, kiliseye kar Aydnlanma felsefesi, monariye ve soylulara kar burjuvazi ba kaldrmtr. S. Simon, bu aa-may organik bir dnemin izleyeceine, bunun sonunda sanayinin yara-taca sosyalist bir dzenin doacana ve btn bu gelimelerin yeni bir Hristiyanlk dinine yol aacana inanr.

    rencisi Auguste Comte (1798-1857) hocasndan bir adm daha ileri att ve buna sosyoloji adn verdi. sim babalnn Comtea ait oluunun asl anlam budur. S. Simon ve A. Comte, ilerleme inancnn ballary-dlar ve doal olarak toplumsal olgunun tarihsel gelime biimlerini de aklamak zorundaydlar. Comte, ortodox bir pozitivistti ve bunun sonucu olarak insanln pozitivist aa gei abasn birtakm merhalelere ayrd: Comteun hocas Simonla paylat merhaleler gr, o gnn zihni konjonktrnde Batnn geirmekte olduu istihaleye uygun dyordu:

    1) Teolojik dnem: nsanlk tarihinin bu ilk merhalesinde tabiat g-leri hakkndaki bilgi en dk dzeyde seyreder. S. Simona gre insanlk tarihinin neredeyse btn zamanlarn iine alan bu merhalenin belli bal zellii feodalizm ve mutlakiyeti ynetim biimidir. Comte, bu merhale-nin Yeniaa kadar srdn syler.

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    27

    2) Metafizik dnem: Bilimsel dnme gelimesinin orta merhalesi-dir. Comte, bu merhalenin Yeniala baladn ve 1789 Fransz ihtila-liyle bittiini sylerken, Simon, ihtilal ve liberalizme geiin bu dnemde gerekletiini dnr.

    3) Pozitif dnem: Tabiatn bilim araclyla -aslnda bilim silahlary-la da demek mmkn- fethedildii, bilim d btn unsurlarn bilimsel abalardan ayklanp atld, ksaca pozitif bilimlerin kesin hakimiyetlerini ilan ettii son dnem. S. Simon, pozitif a sanayileme ve sosyalizm a olarak ilan ederken, Comte, ihtilal sonras grd bu safhay toplumun btn reel glerinin zgrce faaliyete getii dnem olarak adlandrr. Toplum, endstride ifadesini bulmu yepyeni bir fenomendir. 1789 Fran-sz devrimi feodalizme ve mutlakiyeti devlet biimine son vermi, gele-cein doru mecrasnn yolunu amtr. te bu sanayi toplumudur. Ve sosyoloji bu toplumun sorunlarn zmek iin gereklidir.

    Gelime, tarihsel dinamiklerin durmakszn faaliyet gstermeleri dola-ysyla insanln nnde parlak ufuklar aar. Gelecekte, asl hkmdar pozitif bilim olan bir Dnya Devleti kurulacak ve bu yeni dnya, yeni bir insanlk dinine kap aralayacaktr. Parisli bir kadna ak olup onu tan-ra ilan eden ve lmnde btn servetini kpeine miras brakt sy-lenen Comte, balangtaki pozitivist inkarcln nsanlk Dini fikriyle deitirmi ki bu dinin kiliseleri niversiteler olacakt ve bu yeni dinin Yeni Hristiyanlktan bakas olamayacan sylemitir.

    Hal Kanunu ad verilen bu gelime emas Comtea gre btn insanlk tarihinin gelime seyrini aklamaya elverilidir. Kukusuz, top-lumsal hayatta kesintisiz deiimi ve ilerlemeyi temel alan bu ema, Bat tarihi baz alnarak gelitirilmi, fakat btn insanlk tarihinin genel bir aklama modeli olarak sunulmutur. Bu emann ngrd merhaleler gz nne alnarak dnemin slm dnyasna, yani Osmanl mpara-torluuna bakldnda, dier batl olmayan btn toplumlarla birlikte Osmanlnn ancak metafizik dneme tekabl ettii; Afrika, Asya, Latin Amerika ve Avusturalyada birok kavim ve halkn ise daha teolojik dne-mi bile tamamlayamad ortaya kar.

    Bat ile Osmanl arasndaki bu zamansal uyumazla ramen, Com-

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    28

    teun zamann muktedir sadrazam Mustafa Reit Paaya bir mektup gn-dererek bu yeni dini Osmanl leinde kabul etmesini teklif etmesi belki de tarihin bir ironisi olarak grlebilir.

    2) Hobbes

    Bir baka sosyal bilimci olan Hobbes, toplumsal tarihi dikey yntem-lerle aklamaya alrken, tarihsel gelimenin byk aamay geerek iinde yaad aa gelindiini savundu. Hobbesun dierleri gibi yine temelde ilerlemeci olan emasnda, Kta Avrupasnda ulalan ilerleme sevi-yesinin tarihsel gelimenin zorunlu ve tabi kanunlaryla merulatrlr.

    Hobbes, daha ok siyasal llerden hareketle toplumlar ve tarihsel dnemleri yle ayryordu:

    1) Kavimler a: Akrabalk balarnn ynlendirici rol oynad ilk toplum rnekleri.

    2) mparatorluklar a: Ynetimin otorite temeline dayand ve krallk, yani monarik ynetim biimlerinin hkm srd a.

    3) Demokratik toplumlar a: Avrupann gelime merhalesini ve o gnn siyasal ve toplumsal alkantlarnn gelip dayand karmak ve istikrarsz yapy ifade eden son dnem.

    Hobbes, toplumun aktif kurucularn kurtlar olarak gryordu. nsan doas gerekte kt olduundan, insan insann kurdudur. Ama kurtlar sonuta kendilerini snrlandracak ve bir arada tutacak sosyal bir ereveye ve siyasal bir gce boyun emeyi kabul etmek zorunda kalrlar. te insan topluluklar, bu l merhaleyi byk zorluklara gs gererek am ve sonunda halkn ynetime zgr iradesiyle katld en gelimi aa gir-mitir. Demokratik toplumlar a, vatandalk esasna dayal toplumlar biimini ngrr.

    3) Ferguson - Morgan - Fourier

    sko tarihi Ferguson, tarihin gelime alarna gre insan toplumla-rn temel bir tasnife tabi tutarken, konumuzla daha yakndan ilgili gr-nen medeniyet, medenileme ltlerini esas almtr. Yapt iin byk

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    29

    bir nem tadna inanan Ferguson, Yeni Bir Sosyal Tarih gelitir-mekte olduunu sanyordu. Ona gre bu sosyal tarih kuram, toplumsal durumun inkiafn ve inkiafn btn safhalarn elverili bir model olarak aklayabilecekti. Bu konuda kendinden son derece emin grnen Fergu-son, gelitirdii modelin modern topluma gelinceye kadarki btn insan-lk tarihini ve bu tarihte yer alm btn insan toplumlarn iine aldn ne sryordu.

    O da dierlerinin kalk noktas setii gelime ve ilerleme dncesi-ni esas alarak btn insanlk tarihini ana dneme ayrd:

    1) Vahilik a: nsann tabiatla uyumlu, tabiatn doal bir paras olarak yaad a.

    2) Barbarlk a: Orta zaman toplumlar.3) Medineyet a: nsanolunun meden yaama alkanlklarn

    edindii ve giderek bunlar gelitirdii son a. Bu an ana karakteristi-i toplumun snflar halinde tabakalamasdr. Bunu ortaya karan temel etken mal-mlkn paylam tarznda ifadesini bulur. Ynetim biimini, devletin ald ve alaca eklinde bu gerek belirler; ruhi, entellektel hayat ve kltrn btn alanlar sz konusu olan mlkiyetin paylam tarznn belirleyicilii altnda ekil kazanacaktr.

    Ayn tasnifi Amerikadaki yerliler zerinde yapt aratrmalarla elde ettii snrl ve spesifik bilgilerden kalkarak insan toplumlarnn ilerlemeci gre uygun gelimesini yapan Lewis Henry Morgann yaptn gr-yoruz. 1877de Eski Toplum adl kitab yaynlandnda Marx fazlasyla heyecanlandrm olan Morgan, toplumsal evrimin vahilik, barbarlk ve medeniyet dnemlerini izleyerek bugne geldiini sylyordu.

    Fourier ise yine ayn evrimci ve ilerlemeci gr iinde Ferguson ve Morgandan izdii evrim emasna bir drdnc merhale daha ekliyor ve toplumlarn vahet, barbarlk, pederahlk ve medeniyet sralamasna gre evrimleerek bugne geldiklerini savunuyordu.

    4) Hegel ve Marx

    Deime ve evrim anlaylarn, son dnem Bat dncesinde kimi zaman byk etki brakm kimi zaman bir dnm noktas saylm nemli

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    30

    dnr ve sosyologlarn gelitirdikleri kuramlar zerinde rneklendirerek anlatmaya alrken, Hegel ve Marx bir arada zikretmemizin zel bir anlam vardr. Her ne kadar madde grleri ve felsefe telakkileri birbirine tamamiyle kart grnse bile, gerek Hegel gerekse Marx temelde ortak bir yntemi ters ynde kullanan iki sekin zihindir. Her ikisi de evrenin kesin-tisiz bir deiim geirerek diyalektik bir formle gre evrimletiini varsa-yar. Ancak Hegele gre bu evrimin itici gc ruh iken, Marxa gre mad-deden bakas deildir. Bu itici gcn yalnzca mahiyetinde ortaya kan anlamazlk Hegeli idealist, Marx ise materyalist yapmaya yetmitir.

    Hegel, insan toplumlarnda insan-st bir idenin yksek bir amaca srkledii sosyal deimenin varln kabul ediyordu. Deimeyi devaml bylesine yksek amalara bu amalar zgrlk, devlet egemenlii, kud-ret vb. idi zorunlu olarak ynelten bu ideye bir bakma ruh da demek mmkndr. denin yksek amalara ynelttii sz konusu deime, evrimci bir izgide srp giderken ztlarn atmas ve bu atmadan yeni sentezlerin domas biiminde gerekleir. Yani Hegel felsefesinde olduka karmak bir anlatma brnen deimeye ve evrime hkmeden yntem, basit anlamda tez, anti-tez ve sentezden mteekkil bir mekanizmann ile-yi dzeninde diyalektik bir vetire izlemektedir. Sz konusu insan-st ide, tarihte adm adm kendi bilincine varacaktr. Bylece tarihte gerekleen ve kendi bilincine varan mutlak ruh vardr. Bu sre, ruhun zgrlk ruhu iinde hibir ciddi kesintiye uramadan ilerlemesidir.

    Hegel felsefesi asndan tarihe bakldnda Doudan Batya, bask rejimlerinden aristokrasi ve demokrasi yolu ile Cermen mutlakiyetilii-ne doru gerekleen bir evrim grlr. nsanln ilk ocukluk dne-mi Asyada, genlii Yunanda ve erkeklik dnemi de Romada yaand. Bugn (kendi a) Avrupann vard merhale, olgunluk adr. Bu ilerlemenin gereklemi olmas da gsteriyor ki, tarihe akl hkmetmi ve klli akldan ibaret olan ilh adalet tecell etmitir. Hegel bu tecellnin somut tezahrn Prusya monarisinde bulur.

    Hegelin tarihe hkmeden akln ve tecell eden ilh adaletin gr-nn izledii evrim emasnda, Asyal kavimler ve doal olarak slm top-lumlar insanln gelime tarihinde, ocukluk dneminde yer almakta-

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    31

    drlar. Sistemi ileyi ilkeleri ve mantyla ters evirerek ayaklar zerinde oturttuunu syleyen Hegelin devamcs Marx ise, yapaca tasniflerde yine bizi ayn gelime aamasnda tutmakta devam edecektir.

    Hegelin tarihte kendini aan ruhun modernlikle kurduu ilikisi, ayn zamanda modern ulus devletin temel felsef ve meru dayanaklarn oluturur. Tarihin amac modernleme ve bu amacn, ama kadar nemli formu ulus devlettir.

    Yalnzca 19. yzyln deil, 20. yzyln da en nemli ismi hi kuku-suz Karl Marxtr. Karl Marx (1718-1883)n toplumsal deime kuramnda, deime, atmal ve zikzakl bir yol izleyerek dz bir hedefe doru ken-dini gerekletirerek devam etmektedir. Marxa gre insan toplumlarnda determinist bir evrim ve gelime vardr. Gelime, belli aamalar izleyerek, kayna olan balang aamasna yani komnal aamaya kanlmaz olarak varacaktr. Deiim, ar gerekleen ve uyumla srp giden bir intikaller vetireleriyle deil, tam aksine ani ve sarsc patlamalarla gerekletiinden, deimenin i ileyi dzeni diyalektiin yasalarndan bakasyla aklana-maz; bu da diyalektik materyalizmdir. Deimenin itici gc maddedir ve Hegelin ynteminde grlen tez, anti tez, sentez ayniyle ilemektedir. Madd tabiatta olduu gibi, insann yer ald toplumsal ilikilerde de varolan bir tezin karsna bir anti-tez kar; ikisi arasnda kan eliki ve atmadan sonunda bir sentez doar. Bu sentez, yeni bir durum; yani yeni bir toplum, yeni bir aamadr. Toplumsal deime ite bu evrensel diyalektik atma ve sramalarla gerekleir. Toplumsal hayatta tez ve anti-tez varolan ve anlamalar asla mmkn olmayan sosyal snflardr. Her sentez aamas, kendisinden ncekilere gre ileri bir aamadr. Buna gre feodalizm klecilikten, kapitalizm de feodaliteden daha ileridir.

    Marxn deime kavramn madd bir temele oturttuunu sylemi-tik. Hegel itici g olarak ideyi veya ruhu grrken, Marxa gre bu itici g maddedir. Burada madde en iyi ifadesini retim aralarnda, retim glerinde bulur. Toplumsal hayatta deime, retim glerinin gelimesi ile retim ilikilerine dayanr. Marxa gre, retim aralarnda yani tekno-lojide meydana gelen gelime, retim tarz ile arasndaki mesafeyi aar. ktisadi sistemi; retim tarz, retim ilikileri ve retim kurumlaryla tayin

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    32

    eden ite bu iktisat aamasdr. retim ilikilerinin genel toplam iktisad yapy oluturduundan -ki bu alt-yapdr- bu alt-yap zerinde hukuk, siyaset, sanat, ahlk, din birer st-yap olarak ykselir. Btn bunlar birer st-yap kurumudurlar ve temeldeki alt-yapnn eitli biimlerde birer yansmasdr. Toplumsal deime, bu madd retim glerinde ortaya kan deimenin ta kendisi veya belirlenmi biimidir.

    Marx bu kuram tarihsel deimeye de uyguluyor. Konumuzu do-rudan ilgilendirmesi bakmndan Marxn tarihi eitli dnemlere ve buna tekabl eden toplumlar tasnif biimlerine daha yakndan bakmamz gere-kecektir. Tarihin madd gelimesinde ana dnem, bu dnemlere teka-bl eden ana toplum tipi vardr:

    1) Komnal Toplum: Cemaat yapsnn kendini gsterdii bu ilk toplum biiminde, gelimenin sonraki merhalelerinde grlen devlet, aile, zel mlkiyet, snf ve snr trnden kurumlara ve toplumsal olgu-lara rastlanamaz. lkel akrabalk balarnn geerli olduu bu komnal toplumun bireyleri madd hayatlarn, tabiat zerindeki geimlerini hazr durumdaki meyveleri, kendiliinden yetimi yenebilir bitki ve yiyecekleri toplamak, g yetirebildikleri hayvanlar avlamakla salarlar. Herey ilkel bir tr uyum iindedir.

    2) Asya Toplum Dnemi: Komnal toplumdan bir zaman sonra insanlarn tabiat igali balar. Bu igal iktisad ihtiyalarn tatminini sa-lar. Bylece retimde bir retim fazlas ortaya kar bu da artk-deeri dourur. Gelimenin nisbeten ilerlemi bir aamasna tekabl ettii iin fertlerin ve reticilerin stnde olumu devlet, bu artk-deere sahip kar. Daha ok Asya toplumlarnda ileyen bu vetirede ekonomik faali-yetler, bireylerin gcn am bir duruma gelmitir. Devlet, el koyduu bu retim-fazlasna karlk tek tek bireylerin gcn aan birtakm ortak faaliyetleri yrtmeyi stlenir. Byk sulama kanallarnn almas, nehir yataklaryla oynanmas vb Bu toplum biimini oluturan faktr; corafi yap, iklim, bitki rts ve sulama gibi dorudan tabiatn madd artlar-nn zorlayc zellikleridir.

    3) Toplumcu Dnemi: nsanlk gelime tarihinin daha st bir aama-sn temsil eder ve bu da kendi iinde:

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    33

    a) Klelikb) Feodalite vec) Kapitalist devir olmak zere ana safhaya ayrlr. Bunu kanl-

    maz olarak izleyecek olan bir safha daha vardr; o da sosyalizm ve onun ileri aamas komnal toplum, yani komnizmdir.

    Marxn izdii ema, eitli bakmlardan Durkheimc emayla ben-zerlikler gsterir. En bata gelen benzer yan, zellikle son toplum tipinin kendi iinde toplum tiplerine blnmesidir. emada toplum tipleri, birbirini dourur. Genel gelime seyri ise snfsz toplumun blnerek snfl toplum biimine ayrlmas ve fakat yine snfsz topluma doru ilerlemesidir.

    Ancak Marxn kuramnda emann son eklini nasl ald tartmal-dr. nk balangta Marxn tarihsel gelimeyi be ana dneme ayrd ve bunlarn komnal, kleci, feodal, kapitalizm ve sosyalizm-komnizm eklinde gsterdii bilinmektedir. Ama bu beli tasnif, Avru-pa toplumunun -komnal safha pheli olmakla birlikte- tarihsel deiimi-ne tekabl etmekle birlikte, Asya toplumlarn emada bir yere oturtmak mmkn olamyor. Marxn yaad dnemde bile en azndan Osmanl mparatorluunda ve slm toplumlarnda -bozulmu olmasna ramen- mir toprak dzeni vard ki bu emay dnya tarihinin tmne genelletir-mekte hemen byk bir zorluk karyordu. Marxn Asya toplumlar ve Osmanl zerinde dnemedii varsaylamaz. Ve muhtemelen Osmanl ve Hindistan sorunu kendisine kar zorlayc bir bask olarak ne srl-dnde, Marx sonunda ATT (Asya Tipi retim Tarz) denen modeli gelitirmekten baka bir seenek bulamamtr.

    Her neyse. Konumuza tekrar dnecek olursak, ema Dou slm toplumlar asndan fazlasyla ilgin sonular karyor. yle ki, ilk beli emada bize hi yer yok iken, bu l emada ilkel (komnal) dnemi izleyen ikinci dnemde ancak yer bulabilmekteyiz. Hegel bizi ocukluk anda grmt, Marx ise toplumcu dneme henz girme aamas-n tamamlayamayan Asya toplumlar aamasnda grmektedir. Marxn Dou toplumlarn Batya gre gerekten geri, hatta ilkel buluunun en byk kant ngiliz smrgecilii altnda bulunan Hindistan iin ngiliz varln Hintlilerin gelimesi iin meru ve zorunlu karlamasdr.

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    34

    Yoksullua, hakszla, snflara reva grlen eziyetlere iddetle kar kan devrimci Karl Marxn Hindistandaki ngiliz smrgeciliine kar taknd tutucu tavr anlamak g m? Tabi ki hayr. nk Marx, bir batldr ve modelini Bat toplumunu maharetle tahlil ederek gelitirmitir. Bat toplumu ve kapitalizm sz konusu olduu zaman her ey yolundadr; ama Osmanlya ve Hindistana gelindiinde sistem alt-st oluyor. Marx, sanayilemi bir toplumun ii ve patron diye kendiliinden ayrlan snflar arasnda kacak kanlmaz atmalar sonucu devrimin gerekleeceini sylyor, hatta neredeyse tarihini bile hesaplayabiliyordu. Ama Douya, Osmanl ve Hindistana gelindiinde ne ii snf vard ne de ona kar devrim yaplacak burjuvazi. Bu toplumlarn sanayii bile yoktu. Peki Marx nereye yerletirecekti onlar bu modelde? Sanayii olmayan toplumun ii snf (proleteryas) da yoktu; devrim yapacak bir ii snfnn teekkl edebilmesi iin bu toplumlarn sanayilemesi, dolaysyla kapitalizme ge-mesi gerekirdi. ngilizler ve dier Avrupal smrgeciler, ite bu geri toplumlar kapitalizme geirecek olan zorunlu glerdi ve bir sre onlar smrmeleri onlarn yararna (!) olacakt.

    ngilizlerin Hindistandaki varln Hintliler iin gerekli grrken Marx, tabi ki Hindulara kar zel bir husumet duymuyordu; o kendi kavramsal modeli iinde tutarlyd. nk eer ngilizler, Hindistanda yerleecek olurlarsa, Marx ngilizlerin hemen burasn sanayiletirecek-lerini, bylece devrimin madd ve toplumsal temeli olan bir ii snfnn doacan dnyordu. Oysa Hintliler ve btn Dou ve slm toplum-lar kendi balarna brakldklarnda, sanayilemek iin ciddi bir istee bile sahip olamazlard. Onun deime ve gelime fikrine gre, batl olmayan btn toplumlar Batya gre geri bir safhada kalmlard. nk tekno-lojik gelimeyi, madd ilerlemeyi, ve bu arada evrimi o da mutlaklatrm-t. Bu gelime srecine girememi kavimler, kabileler, halklar tanm gerei ilkeldi. u halde smrgecilik eliyle de olsa batl olmayan toplumlar bu srece dahil etmek zorunluydu; bu bakmdan smrgeci ngilizlerin Hindistandaki varl Hindularn yararna telakki edilmeliydi. Bu adan bakldnda, eer Marx yaasayd ngilizlerin Hindistandaki smrge-ci faaliyetlerini destekledii gibi, 20. yzyln balarndan itibaren gerek

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    35

    Osmanl devletinde ve gerekse dier btn slm toplumlarnda siyas rejimler eliyle dayatlan batllama akmlarn ve batc aydnlarn ve yne-ticilerin acmasz basklarn da destekleyecek ve bunu yaanmas gereken kanlmaz bir sre telakki edecekti.

    nc dnyada ve zellikle slm dnyasnda btn sol ve sosya-list akmlarn, kapitalizmi kurumsal dzeyde kkletirmeye alan batc akmlara destek kmalarnn ve hatta militan bir sanayileme ile batl-lamay savunuyor olmalarnn hakiki anlam da bylece ortaya kyor. nk dierleri gibi Marxn da dnya grnde Bat modelinden baka bir toplum modeli yoktu. Baka medeniyetlerin kendi zgn dnce kaynaklar ve tarihsel tecrbeleriyle kendilerine yetecek bir toplumsal dzen kurabilecekleri, deimelerini kendi i ve zgn dinamikleriyle ger-ekletirecekleri, hele slm dnyasnn madd ve sosyal hayatn bir din olan slmla kurabilecei dncesi meru grlemezdi. Onun kavramsal modelinde din hakim snflarn kitleleri uyutmak ve uyuturmak iin kulland bir afyondu.

    Trk Solu Osmanly Nasl Okudu?

    Batda geerli tarih felsefelerinin etkisinde Osmanl toplum yaps konusunda balayan bir tartma tatminkr bir sonuca varmadan kapand deta. Muhtemelen bunun iki sebebinden sz etmek mmkn: Biri dn-yann bilinen siyas tarihinde kinci Roma sfatn alan Osmanl hakkn-da yeterli bilgi kaynaklarna sahip olunmamas; dieri Osmanl konusun-da alan bilim adamlar ve aratrclarn kulland yntemin bir baka kltr havzasnn zel tarih artlarnda teekkl eden toplumsal hayat aklamak zere gelitirilmi olmas.

    Osmanl konusunda balayan tartmalar 60larda olduka hararetli saylabilecek boyutlar kazand. Buna yol aan konjonktrel sebep uydu: Trkiyenin fikr ve siyas hayatnda belli bir arlk kazanan Marxist akm-lar, aktel dnyamz iin ngrdkleri sosyal ve ekonomik projeyi makul, madd ve kabul edilebilir bir ereveye oturtmak iin Osmanl zerinde aratrmalar yapma gereini duydular. mer Ltf Barkan, Mustafa Akda, Halil Sahilliolu, Sabri lgener ve Halil nalck gibi bilim adamlarnn

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    36

    yaptklar aratrmalar bir lde Osmanl konusuna k tutuyordu; ancak bu almalar hangi leklerde iyi olursa olsun, Osmanl gibi yaklak 600 yl srm bir imparatorluun sosyal, iktisad, siyas ve kltrel yaps hak-knda nihai fikirlere ulalmas iin yeterli saylamazd. Sonralar erif Mar-dinin bu literatre ilave ettii almalar da bu kapsamda ele alnabilirdi.

    Buna ramen Doan Avcolu, smail Cem, Hikmet Kvlcml, Stefenos Yerasimos ve ksmen Sencer Divitiolu bu konuda baz tart-malara yol aan tezler ortaya attlar. Bu tezlerin yntem asndan ortak paydas, Osmanly sosyolojik anlamda bir toplum yaps erevesi iin-de ele almak ve sz konusu toplum yapsn ancak Bat toplum yapsn ve tarihsel gelimesini aklamak zere gelitirilen birtakm metodolojik almalar Osmanlya uygulamakta toplanyordu.

    Oysa hemen belirtmek gerekir ki, modern zamanlara zg toplum yaps ile Osmanlnn beer dokusunu oluturan cemaat ve millet sistemi arasnda uzaktan yakndan bir benzerlik bulunamazd. Osmanl zel sosyal rgtlenme biimi dolaysyla ne bir toplum ne de bir ulus kategorisi-ne bal kalnarak aklanabilirdi.

    O gnn aktel ortamnda tartmann hararetli taraftarlar Marxist kanat olduundan, Osmanly madd bir gelime emasna oturtmak kendiliinden kanlmazd. Bu konuda iki arlkl tezin bir sre aktel veya moda bir deer kazandn biliyoruz: a.) Feodalite, b.) ATT.

    Bat gelime tarihini Marxist ereve iinde esas alanlara gre, Osman-l toplumu feodal bir karakter arzetmekteydi. Nasl Batnn Ortaanda madd retimin iki unsuru serf-senyr ilikisi etrafnda ekilleniyor idiyse, tpk bunun gibi Osmanlda da madd retim yapsnn iki temel unsuru sipahi-rey ilikisi etrafnda ekilleniyordu. Bu analojide sipahi senyre, rey da serfe tekabl etmekteydi. Ancak bata toprak zerindeki ml-kiyet ilikisi olmak zere, Osmanlda son derece kkl dayanaklar olan rf Hukuk-er Hukuk ilikisi asndan bakldnda, Osmanly Bat feodalitesiyle paralel klmaya alan bu analojik ereve geerli temellere oturmakta zorlanyordu. Ak ki, Osmanlda toprak zerinde ferd ml-kiyet yoktu; Miri toprak dzeni hem bilinen devlet mlkiyetinden hem de kapitalist sermaye birikiminin itici gc olan ferd mlkiyet biimlerin-

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    37

    den farklyd. Sipahi-rey ilikisi de serf-senyr ilikisinden bambakayd. nk sonuta esas unsur birtakm hukuk teaml ve normlarla grevleri tanmlanm rey idi ve sipahi de ancak devletin gzetimini saalayan bir tr asker memur konumundayd. Bat feodalitesinde ise serf, tpk bir toprak gibi senyrn mlkiyet nesnesiydi.

    Feodalite tezi geerli bir temel bulamaynca, bu sefer dikkatler ATTlk zerine evrildi. Btn tarih ve sosyal gelimeleri bireylerin ahsi gleriyle altndan kalkamayaca madd teebbsleri merkez devle-te balama esasna dayanan bu tez, sonuta Osmanly Dou Despotiz-minin somutlam tatbikat olarak grmekteydi. Bu tez, her ne kadar ekil asndan rf Hukukla desteklenen saltanat rejimini aklyor gibi idiyse de, Osmanlda hayli gl bir sosyal taban olan sivil toplum hareketini aklamakta zaafa dyordu. nk ak bir gerek ki, Witfo-gel ve Karl Marxn tanmlad Dou Despotizmi iinde devletten grece zerk birtakm sivil toplum kurulular veya sivil inisiyatifleri kendi bana beer hayatta aktif klacak hareketlere imkn tannamazd. Oysa Osmanl-da devletin bilinen klasik fonksiyonlar dnda kalan btn beer ve sosyal fonksiyonlar eri Hukukla dzenlenmi sivil kurulularn faaliyet sahas iinde yer alyordu.

    Bunun yannda Osmanl meden olmann tabiatna uygun olarak bir ynyle bir ehir medeniyetiydi. Avrupann feodal tarihinde ehir hayatnn zayf olduunu, ehirlerin ancak ehir burjuvazisinin glenme-siyle ortaya ktn biliyoruz.

    Ksaca hl Osmanl konusunda yeterli almalarn yapldn sy-lemek mmkn deil. Bunun da bata belirttiimiz gibi iki ana sebebi var: Tarih bilgi kaynaklar ve buna bal bilgi birikiminin yetersizlii ve tarih bir okuma biimi olarak yntem sorununun hl zlememi olmas.

    Ferdinand Tnnies

    lerlemenin dorusal bir izgi (lineer veya dz hat) izleyerek devam ettiini ne sren sosyologlardan biri de Ferdinand Tnniestir (1855-1936). Balangta kat bir pozitivizmin savunuculuunu yapmken sonralar bu

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    38

    dncesini bir lde yumuatm grnen Tnniese gre tarihsel dei-meyi, ilerleme asndan iki ana dneme ayrmak mmkndr:

    1) Cemaat Dnemi: Toplum bireylerinin ortak duygu ve dnceler-le hareket ettii toplum tipleri. Kk ve da kapal olan bu ilk dneme tekabl eden cemaat tiplerinde iktisad faaliyetler ortak mlkiyet esasna gre yrtlmtr. Cemaatlerin yazl hukuklar yoktur, toplumsal var-l ayakta tutan kan ba ve gelenektir. Btn bu topluluk tiplerinin en karakteristik vasf topluluk bireylerinin tmne hakim olan mahiyet ira-desinin varldr.

    2) Cemiyet Dnemi: nsanlk tarihinin gelime seyrinde son toplum rneini oluturan bu tr toplumlarn en bata gze arpan zellikleri bireyler tarafndan dnlerek kurulmu olmalardr. Bireylerin d-nerek ve zgr iradelerini kullanarak kurulan bu toplumlar, kurulularnda varolan ayrc zelliklerinden dolay szlemeye ve yazl bir hukuk dze-nine sahiptirler. Szleme fikri J. J. Rousseauyu artrmakla birlikte, Tnnies, cemiyet tipi toplumlar kapitalizmle balatmaktadr. Buna gre cemaat tipleri kapitalizm ncesine tekabl ederler. Bat toplumunun kapi-talizme geii olduka yakn bir tarihte gerekletiine gre, insanln ilerleme sreci de daha henz ikinci tekaml safhasna girmi bulunmak-tadr. Ekonomik ynden gelimi kapitalist toplumda i blm giderek artm ve toplumsal farkllamalara yol amtr. Bu da gsteriyor ki cema-at hayatna hkmeden mahiyet iradesi bu evrimlemi dnemde yerini zgr iradeye brakmtr.

    Aada da greceimiz gibi Durkheimn organik dayanma fikri-ne kar bir tr mekanik dayanma tezi gelitiren Tnnies, henz bireyci kapitalist toplum ilikilerinin kendini hissettirmedii kyde yetimi ve sonra ehir hayatna gemiti. Dier btn batl sosyal bilimcilerin yapt gibi, Tnnies de snrl ve hatta yresel gzlemlerine dayanarak insanlk tarihinde btn topluluklarn kendi hayatnda yaad gibi cemaatten cemiyete doru dz bir evrim izlediklerini dnmt. Onun kuram-na gre, 19. yzyln sonu ve 20. yzyln balarnda Osmanl devleti ve btn dier slm ve batl olmayan insanlk camias, evrimin henz birin-ci dnemine dahi girebilmi deildir. Bunlarn yazl hukuklar yoktur,

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    39

    ar basks altnda yaadklar mahiyet iradesi onlarn kiilik bilinlerinin gelimesini engellemekte, bylelikle tarihe katlmalar zorlamaktadr. Tnniese gre, bu havzada yaayan insanlarn insanlamas iin, cemaat hayatndan kp toplum aamasna gemeleri gerekmektedir.

    Durkheim

    Batl hibir sosyolog, Trk dnce hayatn, aydnlarn kltr, top-lum ve siyasete ilikin grlerini Durkheim kadar etkilemi deildir. Bu etkinin birinci nedeni, yeni Cumhuriyet rejiminin zihn inasnda dn-celeri hayli belirleyici olmu Ziya Gkalptir. Gkalp, ken bir impara-torluun enkaz zerinde ulusal karakterde yeni bir devletin ortaya k imkanlarn ararken Durkheimn sosyolojisinden geni lde yararlan-m, hatta bu sosyolojiyi olduu gibi adapte etmeye almtr.

    19. yzyln sonu ve 20. yzyln ba, slm dnyasnda tohumla-r batl bakentlerce atlan ulusalcln boy att, imparatorluktan her nne gelenin kopmaya alt buhranl bir dnemdir. Osmanl aydn-lar, bu paralanmay hzlandran ulusalclk (milliyetilik ve milli devlet ideali) karsnda birletirici bir politik grn tarihi, felsef ve geleneksel kltr temelinin ne olabileceini aratrmak yerine, srecin hzlanmasna bir tr katkda bulunmak istercesine ulusalc akmlara snma yolunu seiyorlard. 19. yzyln uursuz bir gelenei olarak mmet birliini paralamay amalayan i ve d ulusalc-ayrlk akmlar, bunun tarihsel ve zorunlu bir sre olduunu ortaya koymak iin Batdan devirilen bilimsel dayanaklar aryorlard. Sz gelimi Mslman olmayan aznlklarn Balkanlarda ban ektii ulusalc-ayrlk akmlar Avrupa kaynakl birer kkrtma, Osmanlnn Mslman unsurlar arasnda ise dorudan do-ruya politik bir ina teebbs olmaktan baka ne tarihsel, ne toplumsal hibir zorunlu nedene dayanmyordu.

    te Ziya Gkalp, Durkheimn uluslarn ortaya kn snrl gz-lemlere ve subjektif varsaymlara dayanarak sosyolojik ve tarih temellere dayandrmak isteyen kuramna drt elle sarlrken; hibir maddi, tarihi, ve sosyal temeli olmayan ve imparatorlua yansma biimi dalma ve paralama olan ulusalc dncelerine szde bilimsel dayanaklar getirmi

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    40

    oluyordu. Tarih aratrmalarndan, kltr, gelenek ve toplumsal olgularn tahliline kadar, gerek dnce normu gerekse sosyolojik yntem asn-dan Durkheimn Ziya Gkalpte tecell etmesinin asl nedeni budur. Bu durum, politik amalarla rttnde, yeni kurulan Cumhuriyet rejimi-nin resm sosyoloji grnn Ziya Gkalp anlatm ve syleminde Durk-heimcla dayanmasna yol amtr. Cumhuriyetin kuruluunu izleyen daha ilk yllarda lise ders kitaplarndan niversitelerde okutulan sosyal bilimlere kadar Durkheim grlerinin her kademede hakim gr olmak-ta devam ediinin tek aklamas da budur.

    Emil Durkheim (1858-1917), tarihsel geliimi iki ana dneme ayryor-du. Birincisi klanlardan balayp sitelerle son bulan dnem, ikincisi impa-ratorluklarn kuruluundan balayp uluslarn ortaya kna kadar sren dnem:

    1. Klan-mparatorluk Aras Dnem: Durkheim, insann tarihinde ilk toplumsal organizasyonu klanla balatyordu. Ancak o da birok sosyo-log ve antropolog gibi, klan nceleyen bir dnemin varln kabul edi-yordu. Buna gre insann evrimi klana varncaya kadar horde idi; yani sr halinde yayordu. Geimlerini avclk ve toplayclkla salayan bir tr sr halinde yaayan insanlar birlemi ailelerden meydana gelip belirli blgelerde otururlard. Durkheim asndan bu en ilkel dneme sosyolojik adan ciddi bir deer atfedilemez. Klan sosyolojik gelime ve evrimin ilk aamasna takabl eder.

    a) Klan: Tamamiyle yaln ve tek paral toplum tipi. 19. yzylda Avustralyada rastlanm klan tr sosyal rgtlenme, kendi iinde fratri veya yarmlara ayrlr. Durkheim bazan kabile adn verdii bu toplum biiminin fratriler halinde klanlara ayrldn ne srer. Oysa Avustu-ralyada bu insan topluluklar kabile halinde teekkl ettiklerine gre, Durkheimn onlar fratrilere ayrp klana beer bir temel aramaya kalk-mas tamamiyle keyfi ve saymaca bir tutumdur. nk insanlarn uzun bir sre hord ya da sr halinde yaadklar kantlanamayacana gre, u veya bu lekte kabile tarihsel anlamda hem dikey hem yatay olarak her dnemde ve birok yerde rastlanlan beer bir yapdr. Durkheima gre klan belirleyen temel sosyolojik unsur, bireylerin kutsal saydklar belirli

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    41

    bitki ve hayvan soyundan geldikleri yolunda balandklar kuvvetli inan-cn gerekli kld klan ii evlilik yasadr. Buna gre dardan evlenme vardr. Burada teoriyi tutarl olmaktan karan ufak bir ayrnt var; o da udur: Eer klanlarda d evlilik varsa, bu durumda klan nasl teekkl etmitir? Bir klann soyunu devam ettirebilmesi iin komu veya uzakta yaayan bir baka klandan kz arayp aldna gre, bir anda ve tarihsel olarak ok sayda klan var demektir.

    Klanda yaayan insanlar kutsal saydklar baz bitki ve hayvanlara totem derler ve bunlarda gizli bir g mana olduklarna inanrlar. Durkheim, bugn Kuzey Afrikada klan dnemini henz yaamakta olan birtakm airet ve kabilelerden sz eder ve bunlarn antik Yunan anda grlen Ptratric veya Roma tarihinde grlen Curiclara tekabl ettiini syler. Kuzey Afrikada birok Mslman aireti ve kabile, Kuzey Ame-rika ve Avusturalyada saysz insan topluluu Durkheimn Avrupa mer-kezli emasna gre kadim Yunan tarihinde yaanan bir safhay bile henz tamamlayamam lkelerdir.

    b) Boy: Durkheimn kurgusal tarih emasnda Klan hemen boy adn verdii toplum tr izlemitir. Boylar, klann gerekli kld da-rdan evliliin tabi sonucu olarak klanlarn birlemesiyle tarih sahnesine kmlardr. Durkheim, bazan boya fratri adn verir. Boy, ortak bir dili konuur ve homojen bir kltr paylar. Ama boylar buna ramen yer-leik deildirler; avlanrlar, yiyecek toplarlar. Ancak yerleik hale gelseler bile boy olma zelliklerini yitirmezler. Boylar byk deiime uratan gelimeler, onlara dardan kap snan baka boylarn bireyleri, boyun erkeklerinin kardklar komu boyun kzlar, arpmalar sonunda ele geirdikleri esirler ve klelerin varldr. Btn bunlar boya karr ve ilerinde btnleirler.

    Hilmi Ziya lken, bugn dahi Asyada, Ortadou ve Afrikada ve zellikle tarihte Arap toplum biiminde gzlenen kabile, airet, fahiz, ab ve kavim gibi topluluk trlerini bu ilkel terim altnda toplar. Ve hayret verici kurgusal bir mantkla Trklerde grlen ocak, oymak, uru, anar, budun ve ulus kelimelerinin de Durkheimn boy terimine tekabl ettiini ne srer. H. Ziya lkene gre, Arap toplum kuruluunda soy,

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    42

    geriye doru yani ecere halinde uzanr ve ecerede en eski olan, en stn olma imtiyazn elde eder. Trklerde ise buduna ballk temeli zerinde yukardan aaya doru bir sralama var: Budun uluslara, uluslar boylara, boylar uru ve oymaklara ayrlr ve ocaklara kadar iner. Hilmi Ziyann bu hiyeraride hatal bir mantk kulland apaktr. nk nceleri btn bu terimlerin boya tekabl ettiini sylerken, sralamada yukardan aaya doru boy nc, aadan yukarya doru nc veya drdnc sraya girer. Sz konusu mantk hatas olmasa bile btn slm toplumlarnda bugn kabile, airet, kavim, ab (halk) eklinde ifade edilen birok insan topluluunu Durkheimn klandan sonraki ilkel aamay ifade eden boyla yanyana koymas ok dndrc olmal.

    c) Airet: Sralamada klan ve boylar airet biimi izler. Airetler, klan ve boylarn belirli bir sre iinde tarm kefetmeleri sonucu yerleik hayata geilerinin ilk safhasnda ortaya karlar. Bu safhann oluumunu hazrlayan din, iktisad ve idar birtakm etkenler vardr. Kademeli, ancak daima tesadf yollarla tarma geen insan, daha nceden kutsal sayd bitkiyi yemeye balaynca din telakkilerinde kkl deiikliklere ura-d. Ve totem inancnn yerini atalarn ruhuna tapnma dini ald. Airet dnemi vahi hayvanlarn geni lde evcilletirildii dnemdir. Yrtc, vahi hayvanlara kar byk mcadeleler vererek onlar evcilletirmeyi baaran insanlar, sonraki nesillerin gznde kutsal bir anlam kazand ve ilahlatrld. Oysa daha nce ayn hayvanlarda kutsal bir gcn olduu varsaylyordu. Bu gelime ile kutsal olann yenen ve evcilletirilen bitki ve hayvan trlerinden insana gemesini salad. lk mbadele rneklerinin grld bu dnemde ef ve beylik kurumu da teekkl etti. Bu, yerle-ik ky hayatna geiin ta kendisidir. Ky, topraa bal yeni bir sosyal dayanma ruhunu kard. Totem inanc zayflayp yklnca yerini kan bana dayal aile kurumu alm oldu. Durkheim, kurgusal sralamasnda airet diye tanmlad bu tarih safhann bugn hl Sudan ve Ginede yaanmakta olduunu belirtir.

    d) Site-Kent: Durkheimn tarihsel emasnda site birinci dnemin son halkasdr. Sitelerin ortaya kn din, iktisad ve asker birtakm faktrlerin gemitekinden ok daha farkl bir gelime gstermeleri hazr-

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    43

    lamtr. Birinci etken iktisaddir. Airetler belli bir gelime safhasndan sonra yetitirmeye baladklar rnlerden, kendi ihtiyalarn aan bir retim-fazlasna sahip olunca bu fazlay bir baka airetin retim-fazlasyla deitirmeye baladlar. Bu basit mcadele zaman iinde geliti ve ayn corafi blge zerinde yaayan birden fazla airet yakn bir yerde bulu-up mallarn birbirleriyle mbadele etmeye koyuldu. Bu giderek btn airetler iin elverili sabit bir yerin mbadele iin tesbitine yol at. Bu yerler ounlukla yol kavaklar oluyordu. Giderek mbadelenin youn-lat bu pazar yerlerinin evresi de yerleik hayata geie zemin hazrla-d. lk ada Sirakuza, Sayda ve Sur gibi kentlerin k byle olmutur. Bu iktisad nemli gelime, din yeni bir merhaleye de geii salamakta gecikmeyecekti. nk uzun srd varsaylan al veri yerine, yani pazara airetlerin kendi putunu getirmeyi gerekli klyordu. Zamanla ai-retle, tapndklar putlarn her al-veri iin getirip gtrmektense btn airetlerin kendi putlarn ortak bir mekanda toplamalar fikri daha pratik grnd; bylelikle kurulan tapnaklarda ok-tanrl din ortaya km oldu. lk ada Bbil, Ninova ve Atina sitelerinde grlen ok-tanrl inan biimleri putlarn veya tapnaklarn byk bir mabedin ats altnda toplanmas sonucu gelimitir.

    yle anlalyor ki, gerek Durkheim gerekse baka sosyologlar, din nedenlerle sitelerin ortaya kn yeterli bulamam olacaklar ki, buna asker-savunma nedenini de ekleme ihtiyacn hissetmilerdir. Buna gre din ve iktisad nedenlerle bir araya gelen airetler, d saldrlara kar korunmak amacyla birlemi olabilirler. Bu birleme, airetler topluluu-nun i organizasyonu bakmndan siyas ve idari anlamda bir bakan etra-fnda toplanmay gerekli klmtr. Bylece mstahkem surlar, kaleler ina edildi ve btn bunlar ilk ehir hayatnn temel nvesini tekil etmi oldu. Totemdeki mana, bu sefer airetleri temsil eden efe geti.

    Tanrlarn bir araya getirerek birleen airetlerin kurduu ilk sitelerde byk mabetler vardr. Yunanllarda Akropol, Araplarda Mekkedeki Kbe ve Trklerde Yersular bu ok-tanrcla rnek gsterilir. Oysa Kbe, ilk olarak bugnk yerine Hz. dem tarafndan yaplmtr. Tufandan sonra kaybolan temelleri Hz. brahim tarafndan bulunup, olu Hz. smaille bir-

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    44

    likte yeniden ina edilmitir. Tek olan Allahn Evidir ve tevhidi, yani tek-tanr inancn temsil eder. ok-tanrclk sonralar Mekkeye ve Kbeye sokulmu, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) onu yeniden hanif dini-nin geleneine uygun tek-tanrya inancn sembol mevkiine karmtr.

    Farkl referanslarn Kbeye ilikin verdii bilgiler, Durkheim kuram-nn ne kadar kurgusal olduunu aka gsterir. Nitekim yalnz politeizmle ilgili deil, tabiat glerine tapnma olan Naturizm konusunda da kurgusal emada byk boluklar var. Durkheima gre, airetlerin son ve sitelerin balang safhalarnda tabiat glerine tapnma dini km, ancak airetle-rin kaynama sreci ilerledike bu inan yerini ok-tanrcla brakmtr. Tabi burda Naturizmi douran ve onu Politeizme dntrmeye iten esasl etkenler gsterilmiyor ve bylelikle byk bir boluk dinler tarihi bakmndan kala gz arasnda atlanveriyor. Yine Durkheim, sitede iktisa-d ve siyas bakmdan en stn ilan edilen ef, Babu veya Baba ile tanrlar arasnda hangi etkenler sonucu olduu konusunda herhangi inandrc bir bilgi vermeden akrabalk ba kurulduunu syler ve Yunandaki Zeus ile Romadaki Jpiteri buna rnek gsterir.

    Bu kurama gre Monoteizm yani tek-tanr inancnn ortaya k sitelerin son safhasna tesadf eder. Durkheima gre bunun nedeni ai-retlerin giderek sitenin varlnda erimeleri ve airet yapsnda ortaya kan tanrlarna gerek kalmamasdr. Bu varsaymn tarihsel olgularca dorulan-madn Yunanda ve Romada ok-tanrcln pek yakn bir tarihe kadar srm olmasyla anlalmaktadr. Romada tek-tanrcln kabul -Hris-tiyanlk eklinde- .S. 3. yzyla rastlar ki, Hz. sa Romann merkezinde deil, Filistinde kmtr. Kald ki Roma, Hristiyanl kabul edecei zaman, Hristiyanlk tek-tanrc deil tanrc (teslisi-lemeci) bir dine dnmt. Hz. Musann tek-tanrcl savunan dininin yaylmas ve bu dinin hakiki referanslarn tekil eden hanifliin Hz. brahimle yeniden sahneye k Romadan ve Atina Sitesinden ok ncelere dayanmaktadr. Gerek u ki, tek-tanrcln ilk temsilcisi ilk insan olan Hz. demdir ve tarihin her dneminde tarihsel kiilikleri birer gerek olan binlerce pey-gamber bu tevhid inancn yenilemilerdir. u halde modern sosyolog ve dinler tarihilerinin sandklarnn aksine, tarihte izlenen sre ok-tanrc-

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    45

    lktan tek-tanrcla doru deil, tam aksine tek-tanrclktan ok-tanrc-la doru bir seyir izlemektedir. Bir peygamberin ortaya kyla yerleik olan ok-tanrcla (irk) kar tek-tanrcln savunulmu olmas, yepye-ni ve tarihte benzeri grlmeyen bir olay deil, ilk insan topluluklarndan beri her tarihsel vetirede varolan tevhid dininin yani tek-tanrc inan bii-minin yenilenmesi, yeniden hatrlatlmasdr. Hz. Muhammedin (sallallahu aleyhi ve sellem) dahi peygamberler iinde tredi bir peygamber olmad Kurnda kaydedilir.

    Bu, tamamen tarihin kurgulanmasna dayanan kuramda dalizme de inandrc bir aklama getirilmi deildir. Durkheim, iki tanrya inanma dinine yalnzca ana safha dini demekle yetinir ve Naturizmi aklaya-mad gibi bunu da aklamadan geitirir. Dinlerin ortaya k konusu daha Douya gidildike bsbtn aklanamaz ve Durkheimclkta deta grmezlikten gelinir.

    Durkheimn toplumlar tarihin gelime safhalarna gre tasnif edi-inin birinci dnemi, sitelerin ortaya k ve airet yapsnn tmyle yok olmasyla sona erer. Bu ilk dnemin ana karakteristii her gelime evresinde insan toplumlarnn daima birleerek bir st evrede ilerlemeleri varsaymdr. ncekine gre sonra gelen evrede toplumlar gerek nfus potansiyeli bakmndan artmakta, gerekse birlemek ve bymek suretiyle daima yapsal bir dnme uramaktadrlar. Bu dnm, din, iktisad, siyas ve zihn hayat bakalatrmaktadr. Kuramda ikinci dnemin, ilkinin aksine birleerek ve byyerek deil, paralanma ve dalmaya urayarak gerekletiini ve fakat bunun kesintisiz bir gelime ve evrim olduunu gryoruz. Ancak bu alanda da ciddi boluklar gzlenmektedir.

    2) mparatorluk-Ulus Aras Dnem: Bu ikinci ve son gelime dne-minin bir nceki dneme gre paralanma ve dalma olgusuna dayan-dna yukarda iaret etmitik. Durkheimn bundan sonras iin geli-tirecei evrim emas, Avrupa toplumlarnn Roma mparatorluunun kuruluundan 19. yzylda artk ayrc zellikleri iyice belirginlemi olan ulusal devletlere kadar uzanan zel tarih seyre birebir tekabl eder. Ve esasnda z itibariyle bir kurguya dayanan sz konusu ema, bu ikinci dnemin tarihsel tutarllk ve zorunluluunu kantlamak iin bilinle ve

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    46

    ustaca uydurulmutur. Roma ncesi Avrupa tarihini tmyle sz konu-su emaya gre aklamak ve saysz tarihsel olay yerli yerine oturtmak mmkn olmad gibi, slm dnyasnn tarihini, dinlerin ortaya kn ve batl olmayan btn toplumlar aklamak da ne mantksal ne olgusal bakmdan mmkn grnmektedir. Tarihsel emann ana erevesine bir gz atmak dahi bunu gstermeye yetmektedir:

    a) mparatorluk a: Durkheim, imparatorluklarn aslnda Roma mparatorluu demeliydi gl olan sitelerin, yakn ve uzak siteleri aske-r bakmdan kesin yenilgilere uratmalarndan sonra teekkl ettiklerini syler. Zaman iinde glenen site her nasl gleniyorsa giderek ken-dinden daha zayf ve savunmasz siteleri hakimiyeti altna alr. Bu, Roma mparatorluunun kuruluuna uygundur. Ama eksik bir tanmlama da olsa, Osmanl devletine imparatorluk dersek ve kuruluuna kaba bir gz atarsak, Osmanlnn Asyadan g eden Trk kavimlerinin beylikler tar-znda Anadoluda kk saldklarn, nce Anadoluyu yurt edinmek ve Ms-lmanlatrmak iin aba harcadklarn greceiz. Anadoluya gelileri pek de eski bir tarihe dayanmayan (sitelerin klan, boy ve airet safhalarn izlediklerini hatrlayalm) gebe Trkler, Durkheimn tanmna girecek hibir kkl siteye sahip deillerdi. Osmanllarn ilk dnemlerine merkez-lik (bakent) grevi gren znik, Bursa veya Edirne ne tarihsel bakmdan Trklerin kurduu ehirlerdi ne de Trklerin varl buralarda kkl bir tarihe dayanyordu. Oysa Durkheimn emasnda insan topluluklar site-lerden nce yerleik hayata gemeye balamlard bile. Osmanl devletini kurup 600 sene ayakta tutanlar ise Anadolunun kadim sakinleri deil, Asyadan g edip gelen gmen topluluklard. Devletin kurulu teme-linde bu gmen insanlarn yerleik dzene geme, yurt edinme ve sl-miyeti daha Batya tama arzular (l-y kelimetullah ideali) yatyordu. Belki Durkheimn sylediklerinin tam aksine gelimeler oldu ve devletin kuruluu salandktan sonra gl ehirler ortaya kt.

    mparatorluk olan Osmanlnn sitelerden deil, bir nve imparator-luk olan Seluklulardan trediini unutmamak lazm. Demek oluyor ki, Durkheimn emasn bata Osmanl olmak zere baka imparatorluklara uygulamak mmkn deildir.

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    47

    b) Derebeylik: mparatorluklarn tabi dnemlerini tamamlayp dalmalarn izleyen ikinci safha. mparatorluun bnyesinde siyas, iktisad ve sosyal kntler giderek hzlandka; halk, zellikle kyller gvenliklerini salayacak gl ve yresel nderler arad. Merkez otori-tenin zayflamas sonunda merkeze bakaldran birtakm gl asker ve siyas kiiler denetimi salayabildikleri corafi alanlar zerinde bamsz birlikler, idareler kurdular. te derebeylik veya feodalite sistemi byle ortaya km oldu.

    Bunun da evrensel bir aama olmadn ve sz gelimi Osmanl-slm dnyasna uygulanamayacan belirtelim. nk 18. yzyln sonlarndan itibaren Avrupada uluslarn teekkl etmesine karlk, 20. yzyln ilk iki onylna kadar Osmanl devleti hl ayaktayd ve eer imparatorluk demek caizse, ne bnyesinde feodalite yaanmt ne kendi tabi seyri iinde uluslara blnmt. Osmanlnn uluslara blnmesi d bir siparitir; bu sipari ncelikle Batnn desteinde ynetimleri ele geiren elitler tarafndan gerekletirilip tarih sahnesine karlmtr. Bir baka husus u: Osmanl dalrken feodal birimlere, derebeyliklere deil, birer politik bir ina olan uluslara blnd; yani Avrupann aksine slm dnyasnda ulusal safha feodaliteden deil, imparatorluktan sonra tre(til)mi oldu.

    c) Monari: Derebeylikle Ulus (millet) safhas arasnda ve daha ok politik ltleri yanstmaya elverili bir safha. Avrupada Fransz ihtilalin-den nce mutlakiyeti ynetimleri Durkheim atlamay ngrr; ancak her zaman yapt gibi Avrupa monarisini evrensel bir kategori olarak grp btn insanlk tarihinde benzer bir karln aramaya kalkr.

    d) Ulus: Durkheimn emasnda son ve kanlmaz safhay uluslarn ortaya k oluturur. Bu da kolayca tahmin edilebilecei gibi, Fransz devrimini mteakip nce Avrupada, sonra Avrupann smrgeci kkrt-ma ve abalar sonucunda dnyann birok yerinde teekkl eder.

    Ulus (veya Trkedeki yanl kullanmyla millet), hibir tarihsel, ontolojik, madd veya sosyal karl olmayan bir zihn inadr. nce dev-letler kurulur, arkasndan uluslar varedilir. Ve esasnda Durkheim bata olmak zere dier btn sosyologlarn tarihi maniple etme pahasna

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    48

    gelitirdikleri kuramlarn amac, sonuta ulus denen ina hareketine meru bir temel bulmaktr.

    ***Sosyolojik grleri Trkiyede fazlasyla etkili oluundan dolay

    dierlerine gre daha yakndan bakmay gerekli grdmz Durkheim-n toplumsal deimeye ilikin tahlil ve tasnifleri bunlar. Yukarda dein-meye altmz gibi, Durkheim tarihte gelimenin dorusal bir izgi (dz hat) izlediine inanyor ve toplumsal hayatn evrim geirmekte oldu-unu ne sryor. mparatorluklarn ortaya kna kadar tasnifini yapt toplumsal aamalar ilerlemeci bir ema iinde anlatrken, gerek Avrupa-nn gerekse baka toplumlarn tarihsel deiimlerini aklamada kulland yntem tek tek birtakm olaylar kurgusal bir mantkla birletirme esasna gre kurulmutur. Klan, boy, airet, site vb. teorileri tarihsel olarak doru-lamak mmkn deildir, bunun bir gereklik deeri yoktur; ancak politik olarak resmi toplumlar tarafndan kullanl bulunduu srece bililmsel bir teori olarak okullar ve niversiteler araclyla retilmektedir.

    Herbert Spencer

    nsan toplumlarn tarih iinde sosyal deime kavram etrafnda ak-larken, Herbert Spencern (.1903) grleri merkezi bir yer tutar. Spencer Batnn kendine meruiyet arama abasnda ok nemli rol oynam ilgin bir ahsiyettir. zellikle evrim, sanayi devrimi ve smrgecilik kavramlar etrafnda 19. yzyldan bugne kadar sapmasz bir dorultu izleyen modern Baty anlamak sz konusu olduunda, bu bsbtn dorudur.

    Spencerin sosyolojiyi Comteun pozitivist geleneini izleyerek ngil-tereye gtrme baarsn salad genellikle kabul edilir ve yine Fransa-y fazlasyla olmasa da Avrupa lkelerini ve zellikle Amerikay derinden etkiledii bu kabuln iinde yer alr. 19. yzyln ikinci yarsndan 20. yzyln ortalarna kadar zerinde gnein domad imparatorluk olan ngilterede ve 20. yzyln balarndan itibaren askeri, ekonomik ve siyas etkisini btn dnyaya hissettiren, kinci Dnya Savandan sonra ise dnyann en byk gc seviyesine ulaan Amerikada Spencer niin kolaylkla byk ve derin bir etki yapabildi?

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    49

    Gerekte Spencer Batnn bilim tarihinde ne bir devrim yapmtr ne bilimsel bir devrime zemin hazrlamtr. Buna ramen ngiltere ve zellikle Amerikada bunca etki yapmasnn zel bir anlam olmal. Hatta gerek sosyolojik grleri, gerekse ilerlemenin tarihsel dayanaklar olarak gsterdii toplum tasniflerini tahlil yntemi baarl bile saylamaz. Ama yine de etkisi herkesten ok olduysa, bunun birinci nedeni, bilimsel ara-trmalarda gsterdii yetkinlikte deil; Bat toplumunun sanayi devrimini yaadktan sonra yapmay tasarlad, telaffuz etmeyip eitli retorik ve anlatmlarla kamufle etmeye alt gerek amalarn, ksaca kendisini motive eden drtlerini Spencerin sosyal bilimlerin diliyle ifade etmesin-de, arpclkla da vurmasnda yatar. Bir baka ifade ile Spencerin dn-celeri Batnn bilin-altdr.

    Spenceri sanayilemi Bat toplumlarnda savunduu grlerle kurtarc mesih sosyolog seviyesine ykselten bir baka etken, Marxn kapitalizmin geleceini uursuz bir kahin gibi umutsuz gstermesine ve Spenglerin Bat medeniyetinin kanlmaz gidiinin kle son bulaca- yolunda yapt i karartc tahlillerine kar; onun burjuvaziye, ulusal snrlara samayan gelimi dev trst babalarna alad umut, her eyin yolunda, tabi ve zorunlu seyrinde gelitii biiminde verdii bilimsel moral destektir. Aada greceimiz gibi, Spencerin eklektik yntemlerle gelitirdii sosyoloji, bu adan Amerikan bilim, aydn ve ynetici evrele-rinde byk bir cokuyla karlanacakt.

    Spencer, basit anlamda toplumlar sava toplumlar ve sanayi top-lumu olmak zere ikiye ayrr. lk bakta olduka yzeysel grnen bu tasnif, Spencerin tarihi aklarken kulland sosyolojik tahlil yntemleri iinde nemli ve hatta radikal bir yer tutar.

    Spencere gre toplumsal hayatn balangcnda sadece ynlar vardr. Ynlar oluturan elemanlar nitelike birbirlerinin ayn, ama birbirleriyle gevek balarla baldrlar. Bu toplum trlerine horde bile demek mm-kndr. nkiaf ve evrimin balang aamasn tekil eden bu toplum tr-lerini sanayi toplumunun kna kadar varl devam edecek olan sava toplum tr izlemitir.

    Sava toplumun karakteristik zelliini btn zmrelerin asker bir

  • TARH, TOPLUM VE GELENEK

    50

    despotizm altnda teekkl eden yapsdr. Asker deszpotizme dayal ikti-dar gerekte dtan grnd kadar gl ve salam deildir. Bu toplum trnde bireyler ve unsurlar pek az farkllam bir kitle yaps ortaya koy-duklarndan, toplum, zorbalkla bir arada tutulan bir insan kmesinden baka bir zellik tamaz.

    Nihai durumda gerek bireyler, gerekse unsurlar ve ksmlar farklla-ma gsterdike giderek sklap salamlamakta, aralarndaki balar da glenmektedir. Bu sklamay ve salaml gerekletiren i blmnn gsterdii olumlu gelimeden bakas deildir. Bu, niversal bir kanun olarak kendini gsterir, sosyal hayatn inkiaf ve evrimi bu ekilde ilerle-menin motoru olur. Sosyal dinamiin ana kanunu budur. Zaman iinde i blm arttka, belli ilevleri yerine getirecek belli kurumlar kar; mes-leki zmreler, snflar, sosyal dzende grlen hiyerari vb.. Toplumun unsurlar bu gelime tarzn izleyerek eitlilik gsterip unsurlar arasnda ba da g kazandka son aamada byk zmreler teekkl eder.

    Sanayi toplumu sosyal evrimin sonucudur. Gerek i blm esasna dayal toplumun unsur ve ksmlar, iyice farkllam ve buna uygun orga-nik birimler arasnda kuvvetli balar kurulmutur. Bu balan, dardan bask ve zorlama ile benimsetilmiyor, aksine zgr iradeyi temsil eden salam bir anlama ile gerekleiyor. Merkezi ynetimin grevi, ilerin rahatlkla grlmesi, gvenliin salanmas ve kazanlm haklarn korun-masndan bakas deildir.

    Buhran varsa da, feodalizmin ykl ve sanayiye geilmesiyle top-lumsal gelimenin nndeki btn engeller artk ortadan kalkmtr. Bu gelime srdke, giderek snf farkllklar ortadan kalkacak, hakszlklar bitecek. nk madd ve sosyal inkiaf dz bir hat (dorusal izgi) izle-mekte, bu da ilerlemeyi salamaktadr.

    Spencer, Comteun pozitivist sosyolojisini tamamladn dnyor, bu arada biyolojide giderek kk salan Dorwinizmi sosyolojiye uyguluyor-du. Biyolojinin kanunlar ile sosyolojinin kanunlar arasnda birebir tekabl eden benzerlikler bulan Spencere gre, toplumsal tarihin gelimesinde, zayflarn elenmesi ve gllerin ayakta kalmas sosyal bir kanun olarak tecell etmitir. Organik inkiaf ile toplumsal inkiaf arasnda tam bir rt-

  • Tarih'in Kurgusundan Toplumun nasna

    51

    me vardr. Spencer, sosyolojiyi kozmolojinin bir ksm telakki ettiinden, sosyal olaylar da btn varl ilgilendiren olaylarn bir paras sayyordu. nk sosyoloji, toplumsal hayatn gelime kuramdr. Temelde o, ilkel halklarn basit ve yaln ilikilerine ve bunlardan kolaylkla kan ilkelere dayandndan sosyal hayatn tabiata bal olduunu ortaya koyar.

    Lamarckn ve Darwinin biyoloji a