sosyalist İşçi 388 2. baskı

12
Irkçýlýða, milliyetçiliðe karþý baðýmsýz adaylar Þenol Karakaþ yazdý sayfa 8 Afganistan: NATO bombalarý yeðenimi öldürdü sayfa 5 Ekonomik krizin ortasýnda: Çin’in gücü abartýlmamalý Alex Callinicos yazdý sayfa 9 sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 388/2. BASKI 26 Þubat 2010 2 TL Darbelere Karþý 70 Milyon Adým Koalisyonu 28 Þubat'ta Ýstanbul'da "1000 Yýlýn Sonu" vurgusuyla bir miting düzenleyecek. 28 Þubat'ýn yýldönümünde tüm darbelere karþý olanlar Ýstanbul'da bir araya gelecek. 28 Þubat'ta 1997'de Sincan'dan geçen tanklar Refah Partisi ikti- darýnýn düþmesine neden olmuþ- tu. "Demokrasiye balans ayarý" olarak adlandýrýlan dönemde yüz binlerce insanýn fiþlenmesi, baþ örtülü öðrencilerin okul kapýlarýnda dövülmesi, sayýsýz asparagas haberle toplumda "þeriat geliyor" korkusunun yaratýlmasý gibi sayýsýz sahtekar- lýk yapýlmýþ ve sonunda tanklar sokaklara çýkmýþtý. "Post modern darbe" olarak da hatýrlanan 28 Þubat bir yandan Susurluk'ta açýða çýkan derin devlet iliþki- lerinin üzerinin örtülmesine, bir yandan da paranoyak bir mil- liyetçiliðin geliþmesine zemin yaratmýþtý. Dönemin komutanlarý 28 Þubat'ýn 1000 yýl süreceðini açýk- lamýþlardý. Darbelere karþý 70 Milyon Adým Koalisyonu ise "1000 yýlýn sonu" diyerek büyük bir miting yapacak. sayfa 6-7’de Yürüyüþ: 28 Þubat bir daha asla! Darbeciler hesap verecek! 28 Þubat Pazar 15.00 Ýstanbul Tünel Meydaný 28 Þubat, Kafes, Balyoz, kozmik sýrlar Ýþ kazasý deðil cinayet Balýkesir’in Dursunbey ilçesindeki maden ocaðýnda meydana gelen patlamada, 13 iþçi yaþamýný yitirdi. 18 madenci de yaralandý. Bu bir kaza deðildi! Çalýþ- ma Bakanlýðý 20 gün önce madende inceleme yapmýþ ve güvenlikli çalýþabileceði- ni saptamýþtý. Oysa bu maden zaten sabýkalýydý. 2006 yýlýnda kömür ocaðýnda meydana gelen grizu patlamasýnda 17 iþçi ölmüþ, 7 iþçi yaralanmýþtý. Maden patronu iþçileri ölüme göndermeye devam etti. Çalýþma Bakanlýðý ise madende hiçe sayýlan hay- atlara göz yumarak ölüm- lere ortak oldu.

Upload: sosyalist-isci

Post on 29-Mar-2016

244 views

Category:

Documents


5 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 388 2. Baskı

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 388 2. Baskı

Irkçýlýða,milliyetçiliðekarþý baðýmsýzadaylarÞenol Karakaþ yazdý

ssaayyffaa 88

Afganistan: NNAATTOO bboommbbaallaarrýýyyeeððeenniimmiiööllddüürrddüü

ssaayyffaa 55

Ekonomik krizin ortasýnda:

Çin’in gücüabartýlmamalýAlex Callinicos yazdý

ssaayyffaa 99

sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SSAAYYII:: 338888//22.. BBAASSKKII 2266 ÞÞuubbaatt 22001100 22 TTLL

Darbelere Karþý 70 MilyonAdým Koalisyonu 28 Þubat'taÝstanbul'da "1000 Yýlýn Sonu"vurgusuyla bir mitingdüzenleyecek. 28 Þubat'ýnyýldönümünde tüm darbelerekarþý olanlar Ýstanbul'da biraraya gelecek.

28 Þubat'ta 1997'de Sincan'dangeçen tanklar Refah Partisi ikti-darýnýn düþmesine neden olmuþ-tu. "Demokrasiye balans ayarý"

olarak adlandýrýlan dönemdeyüz binlerce insanýn fiþlenmesi,baþ örtülü öðrencilerin okulkapýlarýnda dövülmesi, sayýsýzasparagas haberle toplumda"þeriat geliyor" korkusununyaratýlmasý gibi sayýsýz sahtekar-lýk yapýlmýþ ve sonunda tanklarsokaklara çýkmýþtý. "Post moderndarbe" olarak da hatýrlanan 28Þubat bir yandan Susurluk'taaçýða çýkan derin devlet iliþki-

lerinin üzerinin örtülmesine, biryandan da paranoyak bir mil-liyetçiliðin geliþmesine zeminyaratmýþtý.

Dönemin komutanlarý 28Þubat'ýn 1000 yýl süreceðini açýk-lamýþlardý. Darbelere karþý 70Milyon Adým Koalisyonu ise"1000 yýlýn sonu" diyerek büyükbir miting yapacak.

ssaayyffaa 66-77’’ddee

Yürüyüþ: 28 Þubat bir daha asla!

Darbeciler hesap verecek!

28 ÞubatPazar 15.00

ÝstanbulTünel

Meydaný

28 Þubat, Kafes, Balyoz, kozmik sýrlar

ÝÝþþ kkaazzaassýýddeeððiillcciinnaayyeett

Balýkesir’in Dursunbeyilçesindeki maden ocaðýndameydana gelen patlamada,13 iþçi yaþamýný yitirdi. 18madenci de yaralandý.

Bu bir kaza deðildi! Çalýþ-ma Bakanlýðý 20 gün öncemadende inceleme yapmýþve güvenlikli çalýþabileceði-ni saptamýþtý. Oysa bumaden zaten sabýkalýydý.

2006 yýlýnda kömürocaðýnda meydana gelengrizu patlamasýnda 17 iþçiölmüþ, 7 iþçi yaralanmýþtý.Maden patronu iþçileriölüme göndermeye devametti. Çalýþma Bakanlýðý isemadende hiçe sayýlan hay-atlara göz yumarak ölüm-lere ortak oldu.

Page 2: Sosyalist İşçi 388 2. Baskı

2 sosyalist iþçi sayý: 388

Balyoz darbe planý hakkýnda basýn açýklamasý yapanGenelkurmay Baþkaný Ýlker Baþbuð, 'Askerini Allah Allah diyehücum ettiren bir ordu nasýl olur da cami bombalar' diyerekkürsüyü yumruklamýþtý. 'Türk ordusunun da bir sabrý var' diyenBaþbuð, 'Böyle bir ordunun kiþileri çýkacak Allah'ýn evi camilerebomba atacak, oradaki dini ibadetini yapan kiþileri þey yapacak.Lanetliyorum... Yine bu ordunun kiþileri çýkacak, kendi uçaðýnýve saire yapacak. Lanetliyorum... ' sözleriyle darbe iddialarýnýkesin bir dille yalanlamýþtý.

Baþbuð'un "paçavra" dediði Albay Dursun Çiçek imzalý darbeplaný gibi Balyoz planý da orijinal çýktý. Halk, Poyrazköy'de azýn-lýklarý öldürmek için gömülü cephaneliklere "boru" diyengenekurmay baþkanýnýn demokrasiye baðlýlýk sözlerinin sahteolduðunu kendi sesinden dinledi. Genelkurmay baþkanýnýn söz-lerini TSK hemen doðruladý.

ÇÇuukkuurraammbbaarr:: EEmmrrii bbeenn vveerrddiimm"Örnek, bu Ankara Seferberlik Kurulu Bölge Baþkanlýðýndaki

yaþadýðýmýz bir olay. Evet, bunlara biz görev verdik. Ben verdim,hiç kimse de ýrgalamasýn, ben verdim. O görevi arkadaþlar icraediyorlar. Uzun süredir icra ediyorlar. Yapýlan ne, bu adamlarsürekli orada, yapýlan ne? Nedir yapýlan:

Daha görev yaptýðýnýz bölgenin karakteristiðini bir kere tam bil-meniz lazým yani. Bölge hassas bir bölge ve bir yýðýn adam varorada. Benim adamýmýn bunu görmesi lazým, sizin görmenizlazým, görmüyor... O zaman bu bir hatadýr. Uzun süre o göreviyapýyorsunuz, izleniyorsunuz yani. Kendiniz bunu hissetmenizlazým. Anlamanýz lazým. Anlayamýyorlar. Profesyonel yetenek-lerde sýkýntýlar var."

TTeerrbbiiyyee ssýýnnýýrrllaarrýý "Efendim iþte bu Ankara Seferberlik Bölge Baþkanlýðýna gelecek-

ler, arayacaklar. Yani ne yapacaksýnýz: Bir: aratmayacaksýnýz, arat-mazsanýz ne olacak? Arayabilirler mi? Girdim. Giremezsinizdesen ne yapacaklar, girebilirler mi oraya? Nah girerler...Yokböyle bir þey, giremezlerdi yani."

DDaarrbbeeyyii hhaabbeerr vveerreenn ssuuççlluu"Olur mu? neden olmasýn? Bilgi sýzmalarý oluyor maalesef,

efendim Silahlý Kuvvetlerde hiç bilgi sýzmasý olmaz. Olur. Yanimaalesef olur. Niye? Çünkü maalesef çürükler yüzünden, maale-sef. Ama iþte zarar. O zaman bu þekilde olan arkadaþlar, siz iyitespit etmeniz lazým. Tabur Komutanlýðýnýn, sizin sorumlu-luðunuzda."

ÞÞaarrttllaarr oollgguunnllaaþþssýýnn"Ha burada benim görevim ne, her defasýnda çýkýp ortaya

þikayet etmek, þimdilik ortaya þikayet ediyoruz. Makamlarþikayet makamlarý deðil olaylarý uzaktan seyrediyoruz anlamýnagelmez, tamam mý? Tabi ki her þeyin zamaný yordamý her þeyiherkes bilmez, tamam."

Terbiye sýnýrlarýný aþan, Arýnç'ýn evine albaylarýný gönderen,halka yalan söyleyen Ýlker Baþbuð derhal görevden alýnmalýdýr.

"Nah" darbeyaparsýnýz!

Baþbuð’un terbiye sýnýrlarýný aþan konuþmasý darbe karþýtlarýnýharekete geçirdi. 20 Ocak günü saat 13.00'te Ýstanbul'daGalatasaray Meydaný'nda toplanan Darbelere Karþý 70 MilyonAdým Koalisyonu aktivistleri "'nah' darbe yaparsýnýz" pankart-larýný açtý.

Çevredekilerin þaþkýn ve gülümseyen bakýþlarý altýnda gerçek-leþen basýn açýklamasýný DSÝP üyesi Ayþe Demirbilek okudu.Darbe karþýtlarý terbiye sýnýrlarýný aþan Ýlker Baþbuð'a þu yanýtýverdi: “Orgeneral Baþbuð, 'zamaný geldiðinde ne yapacaðýný iyibildiðini' söylüyor. Biz þartlarýn olgunlaþmasý ve zamanýn gelme-siyle neyin kastedildiðini çok iyi biliyoruz. Kenan Evren de 12Eylül için 1 yýl þartlarýn olgunlaþmasýný beklediðini söylemiþti.Artýk ne kadar bekleseniz boþ! Biz varken, NAH darbe yaparsýnýz!Baþka kapýya DEH!”

20 Ocak günü Taraf gazetesiBalyoz darbe planýný yayýmla-maya baþladý. 1. OrduKomutanlýðý 2003 yýlýnýn baþýnda,iki ay önce tek baþýna hükümetkuran AKP'yi devirmek için 4aþamalý bir darbe planý yapmýþtý.Bir ay sonra Balyoz planýna imzaatan 49 darbeci komutan gözaltý-na alýnýp sorgulanmaya baþladý.Cuntacýlara dönük operasyon,Taraf Gazetesi yazarý MehmetBaransu tarafýndan savcýlýða tes-lim edilen 5 bin sayfalýk darbeplanýnýn Kara KuvvetleriKomutanlýðý'nda hazýrlandýðýkesinleþince baþladý.

12 Eylül darbesine zemin için1978 yýlýnda Bayrak Harekatýbaþlatýlmýþtý. Harekât, Kürtlerbaþta olmak üzere birçok kesimeve bölgeye dönük saldýrýlarý, pro-vokasyonlarý içeriyordu. 2003 tar-ihli Balyoz planý ise "12 Eylültipi" bir darbeyi hazýrlamayýhedefliyordu. Ýstanbul'daSelimiye kýþlasýnda tatbikat adýaltýnda 29 general ve 133 kurmaysubay tarafýndan hazýrlananBalyoz Harekatý, Çarþaf, Sakal,Suga ve Oraj adlý 4 aþamadanoluþuyordu. Dönemin 1. OrduKomutaný ve Balyoz darbesininbaþýndaki isim Çetin Doðan herne kadar darbe hazýrlýklarýný

"harp oyunu" olarak yutturmayakalksa da halkýn çoðunluðu içinbu plan dehþet verici ölçüdegerçekti.

Çetin Doðan liderliðindeki cun-tanýn balyozu böyle inecekti:

-Fatih ve Beyazýt camilerinebombalý saldýrýlar düzenlemek.

-Kaotik gösteriler ve provokasy-onlarla dolu bir süreci baþlatmak.

-Askeri birliklere dönüksaldýrýlar düzenlemek, fakat "þeri-atçýlar" yaptý diye göstermek.

-Ege'de Türk ve Yunan ordularýarasýndaki gerginliði artýrmak,eðer çatýþma yaratýlamýyorsa

kendi savaþ uçaðýný düþürmek vebunu Yunan ordusu düþürmüþgibi savaþ provokasyonu yap-mak.

Meclisin üzerinden savaþuçaklarýyla alçaktan uçuþ yap-mak.

Ordunun yönetime el koy-masý.

Toplu gözaltý ve tutuklamadalgasý.

Doðu'da direnen Kürtlere veÝstanbul'da direnen eylemcilereÝsrail tipi müdahale.

Kukla politikacý ve bürokrat-lardan oluþan BalyozHükümeti'nin iþbaþýna getirilme-si.

20 Ocak günü Taraf Gazetesitarafýndan 5 gün arka arkayayayýnlanan plan halký ayaðakaldýrdý. 21 Ocak'ta aralarýndaDSÝP Genel Baþkaný DoðanTarkan'ýn da bulunduðu 70Milyon Adým Koalisyonuaktivistleri Ýstanbul CumhuriyetBaþsavcýlýðý'na baþvurarak Balyozhakkýnda suç duyurusundabulundu. Suç duyurusu üzerinesavcýlýk soruþturmayý hemenbaþlatýrken Mehmet Baransu dabir bavul dolusu darbe belgesinisavcýlýða teslim etti.

23 Ocak günü Darbelere Karþý70 Milyon Adým Koalisyonu'nunsivil direniþ çaðrýsýyla dondurucusoðuða, kara ve fýrtýnaya raðmenbinlerce darbe karþýtý Ýstanbul'da,Tünel Meydaný'nda buluþtu."Kafes-Balyoz: Darbe planýyapanlar yargýlansýn" talebiyleTaksim'e yürüyen öfkeli kala-balýk "darbelere karþý

direneceðiz" sloganýný attý. 8Þubat'ta Taraf Gazetesi GenelYayýn Yönetmeni Ahmet Altantanýk sýfatýyla SelimiyeKýþlasý'nda askeri savcýlýða ifadeverdi. Habertürk, NTV, CNN,Hürriyet gibi darbe yanlýsýmedya kuruluþlarýnýn tümçabalarýna raðmen halk cun-tacýlarý ve onlarýn karanlýk plan-larýný tanýyordu. Halkýndemokrasi isteði galip geldi,balyoz cuntaya indi.

"Balyoz Komutanlýðý, ülke bütünlüðünü korumak, milli birlik ve beraber-liði saðlayarak muhtemel bir iç savaþý ve kardeþ kavgasýný önlemek velaik demokratik düzenin iþlemesine mani olan sebepleri, bir daha hort-lamamak üzere ebediyen ortadan kaldýrmak maksadýyla; derhal, AKPHükümetini iktidardan uzaklaþtýracak ve mevcut irticai yapýlanmayý þid-detle bertaraf ederek, belirlenen kadrolarý iktidara getirerek laik devletotoritesini ve varlýðýný yeniden tesis edecektir.""Balyoz Komutanlýðý, ülke bütünlüðünü korumak, milli birlik ve beraber-liði saðlayarak muhtemel bir iç savaþý ve kardeþ kavgasýný önlemek velaik demokratik düzenin iþlemesine mani olan sebepleri, bir daha hort-lamamak üzere ebediyen ortadan kaldýrmak maksadýyla; derhal, AKPHükümetini iktidardan uzaklaþtýracak ve mevcut irticai yapýlanmayý þid-detle bertaraf ederek, belirlenen kadrolarý iktidara getirerek laik devletotoritesini ve varlýðýný yeniden tesis edecektir."

Baþbuð: Her þeyinbir zamaný var

12 Eylül tipi bir darbe: Balyoz

"3'üncü ve 8' inci Ana Jet ÜsKomutanlýklarý baþta olmaküzere tüm hava birlikleri niza-miyelerine þeriat isteyen gruplartarafýndan saldýrýlar düzen-lenecek, mülki amirlerin izinleribeklenmeden olaylara müdahaleedilecek geçici süreler ile havabirlikleri etrafýndaki bölgelerdesokaklarda, caddelerde ve çevreyolu ve karayollarýnda güvenlikbölgeleri oluþturularak denetimsaðlanacak, arama yapýlacak,þüpheli olduðu gerekçesi ile bazýþahýslar belli süreler alýkonula-caktýr. Þiddet gösterenlere þidde-tle cevap verilecek gereklidurumlarda silah kullanmaktançekinilmeyecektir."

"Tahrip düzeneði Cuma namazýnýn farzýnýn kýlýnmasýný müteakip pat-latýlacaktýr. Tahrip düzeneðini patlatacak Taaruz timi en geç S saatindeyerlerini almýþ olacaktýr. Taarruz timi icra edeceði faaliyetin provasýný birgün önceden ayný saatte ayný mekânda yapacaktýr. G günü sabah S-2saatinde tüm hazýrlýklar yapýlmýþ ve malzemeler alýnmýþ olarak hedefbölgesine hareket edilecek, (hedef bölgesi ve civarý G günü kalabalýkolacaðýndan) araçlar tenha bir yerde park edilecek ve hedef bölgesineyaya olarak yaklaþýlacaktýr. Keþif Emniyet Timi hedefte son keþfini yap-masýný müteakip Emniyet görevi için tertiplenecek Keþif Emniyet -ACamiinin kuzeyinde, Keþif Emniyet -B camiinin güneybatýsýnda KeþifEmniyet-C Camiinin güneydoðusunda hedef bölgeyi gözlemleyecek þek-ilde yerleþecektir. Keþif Emniyet Timinin yerleþmesini müteakip TaarruzTimi yerini alacaktýr.

Page 3: Sosyalist İşçi 388 2. Baskı

sayý: 388 sosyalist iþçi 3

Balyoz planýný yapan 49 darbecisubayýn gözaltýna alýnmasýErgenekon soruþturmasý vedemokratikleþme yolunda tarihibir eþikten geçildiðini gösteriyor.Halkýn demokrasiden,sivilleþmeden, normalleþmedenyana olan isteði aðýr basýyor vecuntacýlar hesap veriyor. 80 yýllýkaskeri vesayet rejimi çöküyor.

Kara propaganda tutmadý.Dursun Çiçek imzalý darbeplanýný uygulayanlara karþýsoruþturma baþlatan ErzurumÖzel Yetkili Savcýsý OsmanÞanal'ýn HSYK tarafýndangörevden alýnmasý ile Ergenekonsaldýrýsý baþladý. Yargýdarbesinde ýsrar eden Yargýtayve Danýþtay, HSYK'ya omuzverdi. Ergenekon þüphelisiolarak tutuklanan Erzincansavcýsý laiklik koruyucusu olaraksunuldu. NTV ve Radikal baþtaolmak hakim medya kuruluþlarýolayý bir "cemaat", "Fettulahçý" iþiolarak sunmaya çalýþsa daolmadý.

Ergenekon'un umutsuz direniþiboþa çýktý. Yargý darbesinisürdürüp AKP'ye kapatmadavasý açmak, AKP'nin takiyeyapan "þeriatçý" bir partiolduðunu kanýtlamak içinErzincan'da cemaatlere dönükplaný uygulayarak delil sunmaktýhedefleri. Daha da önemlisiilerleyen Balyoz soruþturmasýnýdurdurmak, darbeci generallerintutuklanmasýný engellemektiamaçlarý. Kimse "þeriat" yalanýnakanmadý. Hükümet direngen birtavýr aldý. Balyozcular þimdiiçerdeler, soruþturma ilerledikçegerisi çorap söküðü gibi gelecek.

DDeeððiiþþiimmiinn aaddrreessiiTürkiye 80 yýllýk, 4 darbe ve

sayýsýz askeri müdahale ilekorunup güçlendirilen askerivesayet rejimiyle hesaplaþýyor.Balyoz komutaný Çetin Doðan'ýnkendini bir muhalif gibi göster-mek için Nazým Hikmet'tenokuduðu dizelere sinik küçük birazýnlýk inanýyor. Çoðunlukdemokratikleþme ve yeni biranayasa istiyor. Camileri bom-balamayý, Yunanistan'la savaþçýkartmayý, 12 Eylül tipi bir dar-beyi planlayanlarýn, tüm darbeci-lerin cezasýzlýk durumununortadan kaldýrýlmasýný istiyor. Negeneraller ne de yargýçlar budeðiþim isteðini engelleyemez.

Deðiþimi baþlatan dipten gelen

dalgadýr. Darbecilerin itiraf ettiðigibi darbe için arkasýndan vuru-lan Hrant Dink'in arkasýndan"hepimiz Ermeniyiz" diyeyürüyen yüz binler tüm planlarýbozdu. 2008 yazýnda yargý darbe-sine karþý 70 Milyon AdýmKoalisyonu tarafýndan baþlatýlanmücadele sokakta yayýldý. Ýkiyýldýr binlerce insan birçokþehirde darbelere karþý yürüdü.Parti kapatmalara karþý çýkanhalk demokratik açýlým poli-tikasýna da destek verdi.Ergenekon soruþturmasýnýn iler-lemesini ve darbeci generallerinhesap vermeye baþlamasýnýsaðlayan temel olgu demokrasimücadelesidir.

Hükümetin direngen tavrý,toplumun demokrasi isteðiyleitilmesinden kaynaklanýyor.

Kemalist kökenden gelmeyenAKP, kukla partiler gibi davran-mýyor. Bu yüzden devrilmekisteniyor. Biz sosyalistlerAKP'nin bir çok politikasýnakarþýyýz. Ancak seçimle gelenseçimle gider ve buna halk kararverir. Seçilmiþ bir hükümetindevrilmesine sonuna kadarkarþýyýz. Sosyalistler darbelerekarþý mücadele ederken,hükümetten daha kararlý davran-masýný daha ileri adýmlar atýl-masýný talep eder. Her ileri adýmýdestekliyoruz, demokratikleþmeyolunda her türlü tökezle-meninse karþýsýndayýz.

KKiittlleesseell mmüüccaaddeelleeTürkiye'de darbeler dönemi

kapanýyor. Ancak henüzkazandýðýmýzý, demokrasi ve

özgürlüðe ulaþtýðýmýzý söylemekiçin erken. 80 yýllýk rejimin bekçi-leri hâlâ direniyor. Hâlâ darbehazýrlýklarý yapýlýyor. Darbecilerayrýcalýklarýný korumak için hertürlü çýlgýnlýðý yapabilirler.Ancak bu umutsuz bir giriþimolur ve mutlaka yenilecektir.

Þimdi demokratikleþmeninönünü açmak ve özgürlüðükazanmak için, bir daha darbeolmamasý kimsenin darbe planýyapmamasý için harekete geçmezamaný. Sürecin önünüdemokratik ve kitleselmücadeleler açabilir. Tüm darbe-cilerin yargýlanmasý ve hak ettik-leri cezalarý almalarý, devletintüm darbe maðdurlarýndan özürdilemesi, itibarlarýný ve haklarýnýiade etmesi, genelkurmay'ýnMilli Savunma Bakanlýðý'nabaðlanmasý ve darbelere zeminhazýrlayan 1982 Anayasa'sýnýnkaldýrýlýp demokratik ve sivil biranayasa hazýrlanmasý taleplerinikazanmak için hareketegeçmeliyiz. Bu süreçte geliþebile-cek her türlü saldýrýya ve darbegiriþimine kitlesel olarak diren-meliyiz.

DSÝP, favori darbesi olmayangerçek solcularýn partisidir.Kemalist rejimin sona ermesinive eksiksiz bir demokrasiyi istiy-oruz. Demokrasiyi Kürtler,Müslümanlar, sosyalistler,demokratlar ve emekçilerin ortakmücadelesiyle kazanabiliriz. Buyüzden DSÝP üyeleri tüm darbekarþýtlarýný birleþtiren 70 MilyonAdým Koalisyonu'nda yer alýyor.Bize katýlýn, sosyalistlere katýlýn,özgürlüðü kazanalým.

Kafesparamparça

"Rahip Santaro, MalatyaZirve Yayýnevi ve HrantDÝNK operasyonlarý sonrasýn-da, Türkiye'de yaþayangayrimüslimlerin irticai gru-plarýn hedefinde olduðuyönünde kamuoyu oluþmuþ,ancak AKP tarafýndan, karþýtmedyanýn da desteðiyle, sözkonusu olaylarýn Ergenekontarafýndan organize edildiðiþeklinde yoðun propagandafaaliyetlerindebulunulmuþtur" sözleriylebaþlayan ve Deniz Kuvvetlerisubaylarý tarafýndan 2009baþýnda Kafes darbe planýhakkýndaki soruþturma derin-leþiyor.

Poyrazköy cephanelikleri veDeniz Kuvvetleri komutanýnasuikast giriþimi hakkýndaaçýlan iki ayrý davada adýgeçen kritik bir isimBalyozcularla birlikte gözaltý-na alýndý. Kuzey Deniz SahaKomutanlýðý'nda emekli olanKoramiral Feyyaz Öðütçü,Koç Müzesi'nde bir denizaltý-da bulunan patlayýcýlarýnimha edilmesi emrini ver-miþti. Ýlker Baþbuð bileemniyet ve savcýlýktutanaklarý olmadan pat-layýcýlarýn askerler tarafýndanalýnýp imha edilmesini doðrubulmadýðýný söylemiþti.

300 çocuðu öldürmek içindenizaltýya býrakýlan pat-layýcýlarý "dincilerin" yer-leþtirdiði iddia edilecekti.Kafes darbe planý ayrýca azýn-lýklara dönük suikast vesaldýrýlarý içeriyordu.Ermenilerin ve Rumlarýntehdit edilmesi, AGOSabonelerinin tehdit edilmesive gazete etrafýnda bombapatlatýlmasý, Baskýn Oran gibiHrant'ýn arkadaþlarýna suikastve Ermeni cemaati temsilci-lerinin öldürülmesi.

Halký kafese sokmayý plan-layan darbecilerin yaratacaðýkaos ortamý, Türkiye'nindünyayla iliþkilerinin koparýl-masý, özellikle Batý'nýn gözün-den düþürülmesi ve içeridesanki þeriatçý bir ayaklanmaoluyormuþ havasý yaratmayýamaçlýyordu. Taraf Gazetesitarafýndan yayýmlanan Kafesplanýna imza atan, aralarýndaamirallerin de bulunduðu birçok Deniz KuvvetleriMensubu þimdi hapiste.

Sorguya alýnan cuntacýlararasýnda eski Deniz KuvvetleriKomutaný Özen Örnek de var.Örnek, bizzat katýldýðý veyöneticisi olduðu Ayýþýðý,Sarýkýz ve Yakamoz darbe gir-iþimlerinin gerçekleþtiði 2003-2004 yýllarýnda olanlarý gün-lüðüne yazmýþtý.

2007 yýlý Mart'ýnda AlperGörmüþ yönetimindeki NoktaDergisi tarafýndan yayýmlananDarbe Günlükleri, halen iktidar-da bulunan hükümete, bazýlarýemekli bazýlarýysa hala aktifgörevde bulunan TSK mensu-

plarý tarafýndan 3 baþarýsýzdarbe giriþiminde bulunduk-larýný tüm detaylarýyla ortayakoyuyordu.

Örnek, günlükleri yalanladý.Birçok medya kuruluþu günlük-ler'e ilgi göstermedi, ilgi göster-diðinde de bu belgelerin sahteve saçma olduðunu iddia etti.Nokta Dergisi gelen aðýr baskýkarþýsýnda kapandý. Ancak okyaydan çýkmýþtý.

Mahkemeler ve adli incelemel-er sonucu Darbe Günlükleri'ningerçek olduðu ve ÖzdenÖrnek'in kiþisel bilgisayarýnda

yazýldýðý ortaya çýktý. AlperGörmüþ'e dava açan ÖzdenÖrnek bu davayý kaybetti. 2 yýlboyunca ilerleyen Ergenekonsoruþturmasý sonucu DarbeGünlükleri iddianamelere girdi.Dönemin Genelkurmay BaþkanýHilmi Özkök, Ergenekonsavcýlarýna verdiði ifadededarbe giriþimlerinin varlýðýnýonayladý. Hýzýný alamayan dar-beci Þener Eruygur daha öncetutuklanmýþ, hapiste yatmýþ veþimdi tutuksuz yargýlanýyor.Diðerleri ise Balyoz soruþtur-masýnda hesap veriyor.

Darbe Günlüklerinde yazýyordu

Askeri vesayet çöküyor

Cunta hesap veriyor22 Þubat 2010 Türkiye demokrasisi için tarihi bir gündü. Balyoz

darbe planýný yapanlar Ýstanbul, Ankara ve Ýzmir'de gözaltýnaalýndý. Þimdi darbe teþebbüsünde bulunmak gibi müebbet hapislecezalandýrýlan suçlardan sorgulanýyorlar.

Gözaltýna alýnan cuntacýlar: Eski Hava Kuvvetleri KomutanýÝbrahim Fýrtýna, Eski Deniz Kuvvetleri Komutaný Özden Örnek,Eski Birinci Ordu Komutaný Ergin Saygun, Eski Birinci OrduKomutaný Çetin Doðan, Emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçýn ,Emekli Korgeneral Engin Alan, Emekli Korgeneral Ayhan Taþ ,Emekli Korgeneral Mustafa Çalýþ, Emekli Koramiral FeyyazÖðütçü, Emekli Koramiral Lütfü Sancar, Emekli Tümamiral ÖzerKarabulut, Emekli Tümamiral Deniz Kutluk, Tümamiral RamazanCem Gürdeniz, Tümamiral Semih Çetin, Tuðamiral Aziz Çakmak,Tuðamiral Turgay Erdað, Listede 17 emekli general, 4 muvazzafamiral, 27 subay ve bir astsubay var.

7700 MMiillyyoonn AAddýýmm KKooaalliissyyoonnuu’’nnuunn ççaaððrrýýssýýyyllaa BBaallyyoozzccuullaarraa kkaarrþþýý bbiinnlleerrccee iinnssaann yyüürrüüddüü,, 2233 OOccaakk ÝÝssttaannbbuull

Page 4: Sosyalist İşçi 388 2. Baskı

4 sosyalist iþçi sayý: 388

Ordunun Türk milletine armaðaný

Sayýlarý az mýdýr, çok mudur, bilemiyorum, ama

Baykal'ýn yaptýklarýný yanlýþ ve garip bulan CHP

üyeleri olduðunu sanýyorum. "Ne oldu benim solcu

partime?" diye dövünüyorlardýr. Kýlýçdaroðlu veya

Ýstanbul Ýl Baþkaný Gürsel Tekin parti baþkaný olsa

her þeyin deðiþeceðine inanýyorlardýr.

Bu anlaþýlmaz ve garip inancýn temelinde tek bir

isim yatýyor. Adeta bir hayalet: Bülent Ecevit.

CHP'nin aslýnda sol bir parti olduðu, fakat Baykal

tarafýndan ele geçirilip MHP'den farksýz hale getir-

ildiði inancý, Ecevit'in parti baþkaný olduðu kýsacýk

bir dönemden kaynaklanýyor.

Ýsmet Ýnönü'yü devirip baþkan olduðu 1972 yýlý ile

12 Eylül darbesi arasýndaki sekiz yýllýk dönem.

Baþkan olduðunda Ecevit, 1968 hareketinin ve o

yýllarýn radikal havasýnýn etkisiyle, CHP'yi 1923'ten

beri ilk kez sosyal demokrat politikalar savunan bir

parti haline getirdi. Yine ayný havanýn etkisiyle, bu

politikalar toplumda geniþ yanký buldu.

Ecevit'e ve bu politikalara hiçbir yakýnlýk duy-

mayan saðcý bir yazar bile þöyle yazabiliyor:

Ecevit'in 'Karaoðlan' profiliyle "CHP, ilk defa halka,

yoksul kesimlere sesleniyor, çevreye umut oluyordu.

Halk daima belli düzeyde bir saðduyuya sahiptir.

Ecevit'in geliþtirdiði dile toplumsal merkez bigane

kalmadý, daða-taþa 'Karaoðlan' yazdý. Þimdi devleti

kuran partinin baþýnda kara kuru-kavruk, mavi

gömlekli, mütevazi, ama inançlý ve kararlý, "halktan

biri bir siyasetçi" vardý. Sanki Ecevit ile CHP'nin

"Cumhuriyet (C)" ile "Partisi (P)" arasýna "Halk (H)"

yerleþmiþti. Ecevit seçkinci deðildi. Bizden biriydi.

Sanki mahallemizdeki bakkalýn yakýn akrabasý gibiy-

di, ona kolayca ulaþýlabilir hissi veriyordu. Bu

Karaoðlan en yüksek perdeden þunu seslendiriyor-

du: 'Bu düzen deðiþmelidir. Bu bozuk düzen halkýn

aleyhine iþlemektedir. Hakça düzen gelecektir'".

Bu sayededir ki, CHP 1977 seçimlerinde

cumhuriyet tarihinde "sol" bir partinin aldýðý en yük-

sek oyu aldý: %41,3.

Ama ayný Ecevit'in bir yönü daha vardý. Hakiki

CHP'yi simgeleyen yönü. Bir de ona bakalým.

Elimde bir gazete var. CHP'nin yayýn organý olan

Ulus gazetesi. Manþet þöyle: "Türk Silahlý Kuvvetleri

Bütün Memlekette Ýdareyi Ele Aldý". Tarih, 28 Mayýs

1960.

Baþsayfada bir köþeyazýsý var. "Karanlýk günlerin

sona erdi. Günaydýn Türk milleti!" cümleleriyle

baþlýyor.

"Türk milleti dün, ordusu ile öðünmekte ne kadar

haklý olduðunu bir kere daha gördü" diye devam

ediyor.

Ve þu cümlelerle bitiyor:

"Türkiye halký, dün sabah uyandýðýnda, güneþin

ýþýðýyla beraber hürriyetin aydýnlýðýna da kavuþtu.

Bu aydýnlýðý ona, Türk Ordusu, bir büyük müjde

olarak, gecenin karanlýðýnda sessiz sadasýz hazýr-

layýp, hak ettiði bir armaðan olarak, gün ýþýðýyla

beraber sundu. Sað olasýn Türk Ordusu! Günaydýn

Türk milleti!"

Yazar, hiçbir ironi duygusuna kapýlmadan yazmýþ

bu sözleri. Ordu, Türk milletine hürriyet armaðan

etmiþ. Nasýl etmiþ? Türk milletinin 1950'de %52,7,

1954'te %57,5 ve 1957'de %47,9 oy verdiði hükümeti

devirerek!

Bu hürriyet aþýðý yazar kim olabilir sizce?

Bülent Ecevit!

RRoonnii MMaarrgguulliieess

GÖRÜÞ

PKK lideri Abdullah Öcalan'ýnTürkiye'ye getiriliþinin yýldönümüolan 15 Þubat'ta on binlerce Kürtsokaða çýktý.

Öcalan'ýn hapishane koþullarýnýniyileþtirilmesini isteyen eylemciler,Kürt sorununda çözüm için devleti,ulusal liderlerini muhatap almayaçaðýrdý.

1998 yýlýnda Türkiye'nin baskýsýylayaþadýðý Suriye'den çýkartýlan PKKlideri önce Rusya'ya, oradanÝtalya'ya geçmiþ, ancak Ýtalyanhükümeti tarafýndan da ülkeden

çýkartýlýnca Yunanistan'ýn KenyaBüyükelçiliði'ne sýðýnmýþtý. 15 Þubat1999 günü, CIA tarafýndan DenizKuvvetleri'ne baðlý bordo berelilereteslim edilen Öcalan Türkiye'yegetirilmiþti. Kürt halký her 15Þubat'ta "uluslararasý komplo"olarak adlandýrdýðý bu giriþimikitlesel eylemlerle protesto ediyor.

Bu yýl Diyarbakýr, Þýrnak, Batman,Dersim, Mardin, Mersin, Hakkari,Adana, Erzincan, Adýyaman, Muþ,Kars, Hatay, Ergani, Silvan, Lice,Bismil, Çýnar, Viranþehir,

Karakoçan, Karlýova, Cizre, Gevaþ,Saray, Çukurca, Varto,Doðubeyazýt'ta on binlerce Kürtsokaða çýktý. Birçok gösteriye polismüdahale etti, çok sayýda kiþigözaltýna alýndý. Ýstanbul'da yapýlaneyleme de polis saldýrdý.

15 Þubat gösterileri, devletin Kürtsorunu ile PKK'yi ayrý tutma,Öcalan'ý ise muhatap almamatavrýnýn önümüzdeki süreçte de birsonuca varamayacaðýný ve bölgehalkýnýn tepkisini toplamaya devamedeceðini gösterdi.

OOnn bbiinnlleerrccee KKüürrtt ""ÖÖccaallaann''aa öözzggüürrllüükk"" ddeeddii

Hayatlarý katsayýylaçarpan devletYüksek Öðretim Kurumu (YÖK)'ün

kaldýrdýðý katsayý uygulamasýDanýþtay tarafýndan iptal edilinceYÖK katsayýlarý birbirine yak-laþtýrarak (0.13 ve 0.15 seviyelerinegetirerek) eþitsizliði azaltmýþtý. FakatDanýþtay bu kararý da, Anayasa'dakieþitlik ilkesine aykýrý olduðu gerekçe-siyle durdurdu.

KKaattssaayyýýnnýýnn ttaarriihhii28 Þubat süreci öncesi dönemde

katsayý eþitsizliði gibi bir uygulamamevcut deðildi. 28 Þubat 1997 tarihliMilli Güvenlik Kurulu toplantýsýndaalýnan kararlar istikametinde YÖKkatsayý uygulanmasý kararý aldý.Danýþtay ise o zaman, bu kararý, yineAnayasa'nýn eþitlik ilkesine aykýrýolduðu gerekçesiyle iptal etmiþti.YÖK katsayý kararýný yeniden düzen-ledikten sonra ise Danýþtay katsayýkararýný, 1999 yýlýndan itibaren geçer-li olmak üzere kabul etti.

Bu katsayý uygulamasýyla, biröðrencinin, lisede okuduðu alandýþýnda bir bölümde yüksek öðrenimgörmesi neredeyse imkansýz halegetirildi. Bu kararýn, Ýmam-Hatipliselerinden mezun olan öðrencilerinönünün týkanmasý için alýndýðýnaiþaret edilir hep. Doðru, bu uygula-manýn hedefinin odaðýnda Ýmam-Hatipliler var, fakat; bu karar ile,meslek liselerine giden yüz binlerceöðrencinin de önünün týkandýðýný vemeslek liselerine giden öðrencilerinezici çoðunluðunun da yoksul ailel-erden olduklarýný göz önünde bulun-durursak kararýn nasýl bir sýnýfsal

temeli olduðunu da anlayabiliriz. Cumhurbaþkaný Abdullah Gül

tarafýndan atanan Yusuf Ziya Özcanbaþkanlýðýndaki YÖK, 21 Temmuz2009 tarihinde katsayý adaletsizliðinitamamen ortadan kaldýran bir kararaldý. Danýþtay bu iþlem hakkýndayürütmeyi durdurma kararý verdi.YÖK bu karara itiraz etti. DanýþtayGenel Kurulu itirazý reddetti.

Bunun üzerine YÖK tekrardan birkarar aldý. Bu karar kapsamýnda,alan içi tercihlerde 0.15, alan dýþý ter-cihlerdeyse 0.13 katsayýlarý kullanýla-caktý. Bu sayede eþitsizlik, tamamenortadan kalkmasa da "katlanýlabilir"bir seviyeye çekilmiþti. Bu kararýnardýndan çýkan "YÖK katsayýlarýneredeyse eþitledi" þeklindeki haber-ler yanlýþtýr. Çünkü puanýnýzýn 0.15yerine 0.13 ile çarpýlmasý yaklaþýk 10puanlýk bir deðiþiklik yaratýyor, ki buda sýralamada 10 bin kiþinin

önünüze geçmesine sebep oluyor.Fakat bu sayý da Danýþtay için yeter-siz bulunmuþ olacak ki, bu kararhakkýnda da yürütmeyi durdurmakararý alýndý.

Son olarak, YÖK bu karara da itirazetti. Danýþtay'ýn itirazý reddedeceðibekleniyor.

Gittikçe pahalýlaþtýrýlarak,baþörtüsü yasaðýyla müslümankadýnlar engellenerek, katsayý kararýile de baþta Ýmam-Hatipliler olmaküzere yüz binlerce meslek lisesiöðrencisinin de önüne aþýlamaz birset çekilerek eðitim hak olmaktançok küçük bir azýnlýðýn ayrýcalýðýhaline gelmiþ durumda. Halký "biz-den", "iç tehdit", "düþman" gibi kate-gorilere ayýran devletin "bizden" kat-egorisine girmiyorsanýz istediðinizgibi bir eðitim görme hakkýnýz yokdenecek kadar az.

BBuurraakk DDeemmiirr

YÖK'ün, katsayýlarý birbirine yaklaþtýrarak eþitsizliði azaltan kararý daDanýþtay tarafýndan durduruldu. Gerekçe: "Öðrenciler arasýndaki eþitsizliðiazaltmak, Anayasa'nýn eþitlik yasasýna aykýrý!"

Page 5: Sosyalist İşçi 388 2. Baskı

sayý: 388 sosyalist iþçi 5

ABD, GüneyAfganistan'da yeni birbüyük operasyonunu

baþlatýrken çocuklarýn ve diðersivillerin öleceði neredeysekesindi. Ancak hakim retorikyandan yandan, böylesi ölüm-lerin savaþ ve iþgalin doðalsýnýrlarý içinde olduðunusöylüyor.

Bir ay önce ABD BaþkanýObama, ABD hükümetinindepremin yýkýmýný yaþayanHaiti'ye 100 milyon dolaryardýmda bulunacaðýný açýkladý.Bu rakamý, Afganistan'da ABDaskerlerini bir yýl daha tutmakiçin gerekli olan 100 milyardolarla karþýlaþtýrýn.

Afganistan'da komutanlarNew York Times'ýn, "ABDönderliðindeki koalisyonAfganistan'ý 2001'de iþgalettiðinden beri gerçekleþen enbüyük askeri harekat" olaraktanýmladýðý harekatý baþlatýr-larken, Haiti'de durum çok netbir felaketti.

Bir milyondan fazla Haitilihala evsizler. Bu insanlarýnbüyük çoðunluðu (son gelensayýlara göre %75'inin) çadýr yada altýna girecek bir tentesi bileyok. Yaðmur mevsimi hýzla yak-laþýrken, tifo ve dizanteri cidditehditler arasýnda.

Afganistan'da bombalarla ilgilibir kýsýt yok ama Haiti'de ölüm-

cül bir çadýr eksiði var. Böylesiöncelikler, ciddi olarak söylüyo-rum ki rutinin bir parçasý.

Geçen yaz, Kabil'de HelmandMülteci Kampý 5. Cadde'deyüzlerce sivilin çoluk çocukgeçici kamplarda yaþadýðýsefaleti gördüm. ABDHükümeti'nin HelmandVadisi'ndeki komþularýný bom-balamak için sýnýrsýz bombasývardý. Ancak Afganistan'ýnbaþkentinden kaçan kötüdurumdaki mültecilerin nasýl

hayatta kalacaklarýna dair hiçbirplan yapýlmamýþtý.

Böylesi önceliklerin ABD'dekarþýlýklarýný görmek mümkün.Askeri þahinler ve bütçe açýðýþahinleri þimdi PennsylvaniaBulvarý'na polis baskýnlarýdüzenliyorlar. ABD hazinesindeAfganistan'daki savaþ için bolpara var. Ancak iþ alanlarýyaratmak gibi insani ihtiyaçlariçin harcama yapmak ayrý birkonu.

Ýþsizlik, düþük gelirli pek çok

Ameriklý'yý eziyor. Bunlarýnarasýnda yýllýk geliri 12.500dolarýn altýnda olan insanlarvar. 9 Þubat'ta, geçen yýlýndördüncü çeyreðinde kalemealdýðý yazýsýnda Bob Herbertiþsizliðin "30.8 düzeylerine ger-ilediðini" yazýyordu. "Bu oran,Büyük Bunalým zirvesindeykenyaþanan iþsizliðe göre %5 dahafazla."

Herbert, "bir sonraki gelirgrubu 12.500 ila 20 bin dolararasýnda kazanan grup. Bu gelir

grubu için iþsizlik %19.1 civarýn-da. Bu %19.1, düþük gelirle hay-atta kalmaya çalýþma halindenyýkýma doðru ilerleyen aileler-den oluþuyor" diyordu.

Bugünlerde durum, MartinLuther King Jr.'ýn 1967'deKongre'yi "askeri bütçeyi hýzlave cömertçe" hazýrlayarak "yok-sullara düþmanlýk etmekle"suçladýðý günleri anýmsatýyor.

Böylesi öncelikler uzak bir yer-lerde ya da yakýnlarda amahergün can almaya devam ediy-or. Bu ayýn baþýnda UlusalKiliseler Konseyi GeorgeHunsinger ve MichaelKinnamon isimli teologlarýnkaleme aldýðý bir metin yayýn-ladý: "Haitililer'in büyük birinsani yardým kampanyasýnaihtiyaç duyduklarý çok açýk.Yemek, su ve týbbi yardýmaihtiyaçlarý var. Barýnacak evlereve yeniden yapýlanmaya ihtiyaçduyuyorlar... Haiti nüfusununyarýya yakýný 15 yaþýndan küçükçocuklardan oluþuyor. Pek çoðudeprem vurmadan önce de açve evsizdiler."

Ancak, askeri amaçlarý uðrunadevasa borçlarýn altýnda ezilensavaþ devletinin hayat için kýsýtlýkaynaklarý var.

Bu öncelikler öldürüyor...NNoorrmmaann SSoolloommoonn

www.normansolomon.com Çeviren: Avi Haligua

Ölüme liralar, hayata kuruþlar

HHaaiittii ddeepprreemmii ssoonnuuccuu oonn bbiinnlleerrccee iinnssaann yyaaþþaammýýnnýý yyiittiirrmmiiþþttii

"Sefiller gibi pislik içinde yaþýy-oruz ve bu sizin ayýbýnýz!" diyebaðýrýyordu Haji Tor Jan.

Zayýf ve hasta olmasýna rað-men, eski Mücahidin üyesi,öfkenin etkisiyle canlanmýþ gibigözüküyordu.

Bir süreliðine beni kale almaya-caðýný düþündüm.

Tercümaným aracýlýðýyla,Ýngiltere'de savaþ karþýtlýðýnýnçoðunluðun görüþü olduðunu vegittikçe arttýðýný açýkladým.

Haji rahatladý, elimi sýktý, beniyanýna oturmaya davet etti.Acýsýnýn ana nedenini göstermekiçin eli cebine gitti.

Gösterdiði fotoðrafta küçük birçocuk kanlar içinde yatýyordu."Bu benim kardeþimin oðlu,havadan düþen Nato bombalarýtarafýndan öldürüldü."

"Ve bu..."dedi, gözyaþlarý göz-lerinden süzülürken, "...benimkýzkardeþimdi." Fotoðrafta ortayaþlý bir kadýn yerde uzanmýþolarak görünüyordu.

Kabil civarlarýnda Qargha mül-teci kampýnda oturduk. Bir sene-den az bir süre önceki sonziyaretimden beri daðýnýk çadýraðlarý ve üstü açýk laðým sularýartmýþtý.

Marja ve Nad Ali çatýþmalarýn-dan kaçanlardan sonraHelmand'dan gelen son mülteci

akýþýyla bölgedeki sayý yenidenhýzlýca artýyordu.

Çoðu Ýngiltere kontrolündekiSangin'den geliyordu.

Hâlâ mahrumiyet içindeyaþadýklarý gerçeði, Nato'nunbölgede ilerlemeler olduðu iddi-alarýný doðrulamýyordu.

KKuurrþþuunnBaþka bir adam kolunun

fotoðrafýný çekmemi istedi. Birkurþun elinin içinden geçmiþti,kemiklerini mahvetmiþti veiþlevsiz hale getirmiþti.

"Bir gün tarladan dönüyor-dum," dedi, "silahlý deðildim vebir asker hiç uyarmadan vurdu.Þimdi ailemi nasýl besleye-ceðim?"

Okumamýþ veya az eðitimli biriiçin tarým iþçiliði tek seçenekti.Böyle bir sakatlýk onun içinfelaketti.

Kabil'e döndüðümde, MüþterekOperasyonu'nun ilk haberlerigeliyordu.

Operasyonun beklenendireniþten çok daha azýylakarþýlaþmasý beni þaþýrttý.

Bir Afgan arkadaþým kendinceþöyle açýkladý: "Fundamentalistolabilirler ama aptal deðiller.Baþka bir yerde ortaya çýkacaklarve en çok sýkýntýyý çeken yerlihalk olacak."

Haji mevcut durumun sona ere-ceðini düþünmüyordu. "30 yýldýrsavaþ içindeyiz" dedi.

"Ýlk olarak Ruslar saldýrdý bizeve hiç bir þey baþaramadýlar.Nato için durum daha kötü.Kültürümüz bizim itibarýmýzdýrve ona hiç saygý gösterilmiyor.Köpeklerle kadýn arayan ABDordusuna müsamaha göstere-meyiz."

Köylerde yaþayan insanlar içinyaþlýlarýn toplanarak gündemitartýþtýðý ve siyaset belirlediðieski aþiret sistemi, Afganhükümetinden çok daha uygun.

"Bu meseleler töre ile veTaliban da dahil olmak üzereherkesin tartýþmasýyla çözülmeli.Bombalarla ve silahlarla deðil."diyor Haji.

Helman'da, Haji bir dükkandaayakkabý ve ceket satýyordu.

Bir ay önce evine döndüðünde,evinin bir bombayla harapolduðunu ve kardeþininöldüðünü görmüþtü.

O þimdi, ölen kardeþinin yediçocuðuna bakýyor.

Bir gün önce de, yemekpiþirirken çadýrlarý yanmýþ ve iþidaha zor þimdi.

Kalabalýk kamplarda ucuz fýrýn-lar ve ýsýtýcýlar kullanan pek çokkiþi böyle kazalarla sýkçakarþýlaþýyor.

Aile küçük birikimlerini dekaybetmiþ ve þimdi çocuklarýndondurucu havadan korunmasýiçin battaniyeleri bile yok.

"Gitmeden önce görmengereken bir þey var." dedi Haji.

Beni bir kaç metre boyuncauzanan çamur tuðlalarýnýn yaný-na götürdü. Pis koku dayanýla-cak gibi deðildi.

YYaaþþllýý KKaaddýýnnBir köþede yaþlý ve zayýf bir

kadýn yatýyordu. Yüzünün derisigerilmiþti, bir parça bezin altýndatitreyerek fýsýldýyordu.

"Bir günde yedi çocuðunu vetorununu kaybetti. Burayageldikten sonra aklýný kaybetti vebir haftadýr hiç bir þey yemiyor.Dua ediyoruz ki Allah merhame-tini göstersin ve bir an önceonun sonunu getirsin."

Bu bitmeyen savaþýn, sayýsý bil-inmeyen kurbanlarýndan biri deo olacak.

ÇÇeevviirreenn:: MMuuhhiipp TTeezzccaann

NNaattoo ggüüççlleerrii MMüüþþtteerreekk OOppeerraassyyoonnuu''nnaa bbaaþþllaayyýýnnccaa,,bbiinnlleerrccee iinnssaann HHeellmmaann''ddaann kkaaççttýý.. FFoottooððrraaffççýý vveeGGaazzeetteeccii GGuuyy SSmmaallllmmaann mmüülltteecciilleerrii zziiyyaarreett eeddeerreekkhhiikkaayyeelleerriinnii ddiinnlleeddii..

Afganistan: 'Nato bombalarý yeðenimi öldürdü'

Page 6: Sosyalist İşçi 388 2. Baskı

6 sosyalist iþçi sayý: 388

‘28 Þubat bin yýl sürecek’demiþti generaller.Darbeden 13 yýl sonra 28

Þubat süreci olarak adlandýrýlan,TSK'nin toplumu ve siyasetibiçimlendirme planlarýnýn sis-tematik olarak uygulanarakörtülü askeri diktatörlüðüsürdürme politikasý can çekiþiy-or.

Baþörtülü kadýnlar, Kürtler,fiþlenen dindarlar, andýçlanangazeteciler ve sosyalistler Balyoz-Sarýkýz-Ayýþýðý-Yakamoz-Eldivengibi tuhaf adlara sahip baþarýsýzdarbe giriþimleri ile süren, 27Nisan 2007 e-muhtýrasýyla halkýnçoðunluðunu düþman ilanederek doruðuna çýkan ve düþ-man ilan edilenleri kafese sok-maya çalýþacak kadar cüretkâr-laþan darbecilere artýk 'dur'diyor.

PPoosstt-mmooddeerrnn ddaarrbbeeDarbelere karþý olduðunu

söyleyenler de dâhil birçok yazar28 Þubat'ý bir darbe olarak nitele-mekten kaçýnýyor. Darbe deyinceakla daraðaçlarý, sýkýyönetim,toplu gözaltýlar ve iþkenceler,partilerin ve sendikalarýn kap-atýlmasý yani 12 Eylül 1980darbesi akla geliyor.

28 Þubat'ýn þiddetini en fazlaKürtler yaþadý, Abdullah Öcalantutuklandý ve savaþ 13 yýldýrdevam ediyor. Baþörtülü olduðuiçin hastanede muayeneedilmeyen Medine Bircan öldü.Þimdi Silivri'de ikamet eden birfaþist tetikçinin sýktýðý 13 kurþu-na raðmen Akýn Birdal hayattakaldý. Binlerce baþörtülüöðrencininse hayatý karartýldý,kimileri cop yedi. Hâlâ okullaraalýnmýyorlar. 13 milyon kiþifiþlendi. Bunlar 28 Þubat'ýnsopasýnýn pek de görülmeyenvuruþlarýydý, elbette önceki 3darbeyle kýyaslanmayacakölçüde az þiddet. Tanklar sadecemeclisin ve hükümetin bulun-duðu Ankara'da Sincan sokak-larýnda yürütüldü.

Darbecilerin herkesi sopalama-malarýnýn sebebi demokrat, insanyaþamýna saygýlý olmalarý ya dadünyadan korkmalarý deðildi.

Buna gerek yoktu. 650 binkiþinin gözaltýna alýnýp iþkencegördüðü, 50 kiþinin idamedildiði 12 Eylül'ün toplumundokularýna sinmiþ korkusu hâlâcanlýydý. 1990'dan itibaren siyasicinayetlerle ve 1993'te Sivaskatliamý ile yeni bir korku dahayaratýldý. Uður Mumcu'nun veonlarca insanýn ölümündenÝslamcýlar sorumlu tutuldu, þeri-at geliyordu.

Toplumun þeriatçýlar ve laiklerolarak suni bölünmesine tabitutuldu. Kürtler üzerindekiulusal baskýnýn askeri yöntemler-le sürdürülmesi için milliyetçilikpompalandý. Kontrgerillanýndaðýtýlmasý için gerçekleþen kitle-sel protestolar manipüle edildi. 6buçuk milyon seçmenin oyunasahip Refah Partisi'nin kurduðuRefahyol koalisyon hükümeti,iþveren örgütleri ve iþçisendikalarýnýn birleþik desteðiyledevrildi. Þiddete gerek yoktu.Cinayetler, katliamlar, pro-vokasyonlarla biçimlendirilen vebölünen, sahte korkularahapsedilen topluma medya vepsikolojik savaþla darbe vuruldu.Þiddete gerek yoktu. Elde bayrak"Türkiye laiktir laik kalacak" diyegenerallere alkýþ tutan, darbeyibizzat yöneten 9.Cumhurbaþkaný SüleymanDemirel'e destek veren laikcephenin harekete geçirilmesiyetmiþti.

Bu özelliklerinden dolayý 28Þubat post-modern bir darbeolarak nitelendi. Ancak darbedarbedir. 28 Þubat'ýn diðer dar-belerden farklý olan yaný çok etk-ili olmasýydý. Ýzleyen 10 yýlboyunca solun hýzla gerilemesi,ýrkçý bir tabanýn ortaya çýkmasý,tek bir grevin dahi olmamasý,emekçi sýnýflarýn alým gücününyüzde 40 oranýnda gerilemesi,kamu bankalarýnýn ve mallarýnýnyaðmalanmasý, ayyuka çýkan yol-suzluklar ve çetelerin hâkimiyetiyaþandý. Oysa 12 Eylül darbesin-den 4 yýl sonra ilk grev gerçek-leþmiþ ve kazanýmla sonuçlan-mýþ, 10 yýl sonra ise ücret ve hakkayýplarýnýn tamamý bir çokgrevle giderilmiþti.

NNee þþeerriiaatt nnee ddaarrbbee12 Eylül darbesinin tokadýný

yiyen, yýllarca bu darbeyi veyaþatýlanlarý protesto eden solungeniþ kesimleri 28 Þubat'a karþýtarafsýz olduklarýný ilan etti. Biryanda seçimle iþbaþýna gelmiþhükümet öte yanda onu devirengeneraller duruyordu. Türkiyesolu çoktan 'þeriat geliyor'masalýna inanmýþtý. "Ne þeriatne darbe" veciz sloganý döneminsolunun hazin durumunuözetliyor. Sözde tarafsýzlýk altýn-da gerçekleþen darbeye karþý çýk-madýlar ve darbecilerin tarafýna

düþtüler. Askerlere boyuneðerken, onlarýn "dincileri"tepelemesinin iyi olacaðýnýdüþündüler.

28 Þubat darbesinin en büyükbaþarýlarýndan biri Türkiye solu-nun geniþ kesimlerini laiklikbayraðý altýnda rejime yedek-lemiþ olmasýdýr. Ýleride ulusal-cýlýða dönüþecek olan bu eðilimErgenekon soruþturmasýna vedarbecilerin yargýlanmasýna karþýbugün en sert muhalefeti yürüt-mektedir.

28 Þubat darbesine karþý tutumalan tek sosyalist örgüt DSÝPolmuþtu. Aslýnda devrilen RPdýþýnda darbeyi protesto edenbizden baþka hiçbir siyasal akýmyoktu.

BBiinn yyýýll ssüürrmmeeyyeecceekk28 Þubat'ýn ertesinde Ecevit

baþkanlýðýndaki DSP-MHP-ANAP hükümetini kolaycadevirdiler. Ancak toplum darb-eye olan tepkisini 2002 seçim-lerinde sandýkta gösterdi.Kapatýlan Refah Partisi'nin ardýn-dan kurulan ve yine kapatýlanFazilet Partisi'nden ayrýlarakAKP'yi kuran Erdoðan vearkadaþlarý 34.68 oyla tek baþýnahükümet kurdu.

Balyoz-Sarýkýz-Ayýþýðý-Yakamoz-Eldiven gibi baþarýsýzdarbe giriþimlerine, Kafes gibikanlý darbe planlarýna, toplubiçimlendirme operasyonlarýnaraðmen AKP hükümette tek baþý-na kalmaya devam etti. 27 Nisane-muhtýrasýnýn ardýndan gerçek-leþen 2007 seçimlerinde askerler

tarafýndan devrilmek istenenparti oylarýn yüzde 47'sini alarakbir rekor kýrdý.

Kürtler, 28 Þubat'a direndiler.2007 seçimlerinde Kürtlerin par-tisi DTP meclise girdi ve tarihteilk kez bir grup kurdular. Askeriçözüm politikalarýnýn baþarýsý-zlýðý generaller tarafýndan bileaçýklanýrken barýþ sürecinin önüaçýldý. Milyonlarca Kürt kendimücadelesi sonucu Kürt soru-nunun ve savaþ gerçeklerininkonuþulmasýnýn önünü açtý.

28 Þubat darbesinin hedefi olandindarlar ve Kürtler bugün 28Þubat'ýn karþýsýndalar. 28 Þubatve diðer darbelerin bir bütünolduðunu görüyorlar. 28 Þubatbaþarýsýz, halkýn çoðunluðu artýkdarbelerin son bulmasýný istiyor.Ýç düþmanlarsa ezilemedi.

Halkýn çoðunluðunundemokrasiden yana olan isteðiErgenekon soruþturmasýnýn vedarbecilerin tüm engellemelereraðmen yargýlanmasýnýn önünüaçtý. 28 Þubat'ýn darbecileri hesapvermeye baþladý. Askeri diktatör-lüðünün üzerindeki örtü çoktandüþtü.

28 Þubat artýk bitmeli. BuErgenekon soruþturmasýnýnsonuna kadar gitmesine, darbeci-lerin yargýlanmasýna ve hakettikleri cezalarý almalarýna, dar-belere zemin hazýrlayan 12 Eylülanayasasýnýn yerine askerinsiyasetten elini çekmesini garan-tileyen yeni bir anayasanýn kon-masýna baðlý. Halk bunu istiyorve mutlaka kazanacak.

VVoollkkaann AAkkyyýýllddýýrrýýmm2288 ÞÞuubbaatt ddaarrbbeessii iillee bbaaþþöörrttüüllüü kkaaddýýnnllaarrýýnn üünniivveerrssiitteeyyee ggiirriiþþii yyaassaakkllaannddýý..

28 Þubat bin yýl sürecek mi?13 yýl sonra halk darbecilerden hesap soruyor

Page 7: Sosyalist İşçi 388 2. Baskı

sayý: 388 sosyalist iþçi 7

EEcceevviitt þþeerriiaattççýý mmýýyyddýý??Darbecilere göre þeriat geliyor, bu yüzden darbe yapmak gerek.

Ancak þeriatçý olduðu ileri sürülen AKP'yi devirmek isteyenlerlaik baþbakan Bülent Ecevit'i ve 28 Þubat'ý destekleyen DSP-MHP-ANAP'ý da düþürdüler. Ergenekon kapsamýnda Ecevit'in saðlýkdurumunun bozulmasý sürecinin de davaya eklenmesi"Türkiye'de þeriat tehdidi var" iddiasýnýn büyük bir yalanolduðunu gösteriyor.

NNee oollmmuuþþttuu??Baþbabakan Ecevit'in saðlýk sorunlarý nedeniyle hükümet iþlerini

aksattýðý düþüncesi siyasetçiler ve iþadamlarý tarafýndan yayýldý.Dönemin Cumhurbaþkaný Ahmet Necdet Sezer tarafýndan

Çankaya Köþkü'nde 29 Ekim 2001'de verilen Cumhuriyet BayramýResepsiyonu'nda dört general gazeteci Murat Yetkin aracýlýðýylabir mesaj verdi. Kara Kuvvetleri Komutaný Hilmi Özkök, DenizKuvvetleri Komutaný Bülent Alpkaya, Jandarma Genel KomutanýAytaç Yalman ve Hava Kuvvetleri Komutaný Cumhur Asparuk"Ecevit neden kendinden sonra DSP'yi devralacak bir ismi iþaretedip yönetimin ve ülkenin önünü açmýyor?" demiþlerdi. AskerlerEcevit'in manevi oðlu olarak adlandýrýlan Hüsamettin Özkan'ýiþaret etti. Özkan ise "Ecevit'le geldim, onunla giderim" diyerekbasýna yansýyan bu geliþmeye yanýt verdi.

Murat Yetkin Ecevit'in tepkisini Radikal'deki köþesinde yazmýþtý:"... Duyduklarýmý anlattým. Ben anlattýkça Ecevit artan birendiþeyle dinledi. 'Bunu söyleyenlerin rütbesi ne? Kor(general) yada ikinci baþkan düzeyinde mi?' diye sordu. (O dönemGenelkurmay Ýkinci Baþkaný Orgeneral Yaþar Büyükanýt idi.) Ben'Kuvvet komutaný düzeyinde, orgeneral' dedim. Nereden çýkýyorbu?' diye sordu. 'Hüsamettin beyin de durumdan haberi varmýþ,generaller ona da söylemiþler' dedim. Ecevit ani bir hareketle sol-una, Özkan'a döndü ve hayret içinde 'Öyle mi?' dedi. Özkan,'Öyle efendim, size arz edemedim' dedi. Dirsekleri masaya dayalýhalde oturan Ecevit kendisini koltuðun arkasýna adeta býraktý vebir süre öylece sessiz kaldý. Hayatýmýn en sýkýntýlý anlarýndanbiriydi. Ecevit, 'Yerimi neden býrakmam gerekiyormuþ, baþkasýdaha mý iyi yapacakmýþ?' diye sordu. Yanýtlayamadým. Konuþmabitti ve çýktým."

Ýstedikleri olmayan askerler yeni bir planý uygulamaya baþladý,Ecevit için "iþ göremez" raporu alýnacaktý. 4 Mayýs 2002'deTOBB'un düzenlediði bir resepsiyona katýldýktan 20 dakika sonraayrýlýnca durumunun iyi olmadýðý öne sürülmeye baþlandý. Ertesigün Baþbakanlýk'a geçen Ecevit'in beli aðrýmaya baþladý. Bununüzerine Ecevit, Ergenekon sanýðý Mehmet Haberal'ýn sahibiolduðu Baþkent Üniversitesi Hastanesi'ne kaldýrýldý. 77 yaþýndaolan Ecevit'in saðlýk durumu incelemeye alýndý. Birçok tetkik birarada yapýldý. Sýrt aðrýsýyla hastaneye giden Ecevit'e MR ve rönt-gen çekildi, akciðerleri incelendi, mide, baðýrsak ve kan tetkikleriyapýldý.

Hastane yönetimi Ecevit'in "gözetim altýnda" kalmasý gerektiðiniaçýkladý. Ancak Ecevit, evine götürüldü. Resmi açýklamada duru-munun iyi olduðu belirtildi. Hastane çýkýþý Haberal'ýn kurduðukürsüde dili dönmeyen Ecevit'in görüntüsü medya tarafýndanyaygýnlaþtýrýldý.

Ýlk tedavisi sonucu Ecevit'e "baðýrsak enfeksiyonu" teþhisi konul-du. Aðrýlarýnýn dinmemesi üzerine 17 Mayýs'ta yeniden hastaneyekaldýrýldý. Bu kez "omurgalarda çökme" denilerek hastanede yat-masýna karar verildi. Ecevit, 27 Mayýs 2002'de ani bir kararla 11gün kaldýðý hastaneden ayrýldý. Tedavisi evde sürdü.

Ecevit, saðlýk durumunun iyiye gittiðini belirterek, artýkgörevinin baþýna dönmek istedi. Gündemde ise MGK, BakanlarKurulu ve Kýbrýs ile ilgili liderler toplantýsý vardý. DoktorlarýEcevit'in toplantýlara katýlabileceðini belirtti. Karar, kamuoyunaanýnda duyuruldu. Ancak toplantý günü doktorlar, Ecevit'esaðlýðýndan dolayý katýlamayacaðýný açýkladý.

BBaallyyoozzccuullaarrDoktorlarýn bu görüþ deðiþikliðinden þüphelenen o dönem

Ecevit'in koruma müdürlüðünü yapan Recai Birgün, arkadaþýdoktor Mücahit Pehlivan'dan Ecevit'i muayene etmesini istedi.Sonuç ilginçti: "Bir tehlike yok, Ecevit gayet saðlýklý. Rapor isten-ince o gece eve seyyar röntgen cihazý getirilir. Ecevit'in omurgaröntgenleri çekilir. Doktor Pehlivan'ýn düþüncesi deðiþmez: Birçökme olmuþ ama düzelmiþ. Risk yok, tedbir alýrýz, beyefendi çokrahat çýkýp yürüyebilir."

Beline yeni bir korse takýlan Ecevit böylece dýþarý çýkmayabaþlayýnca Baþkent Hastanesi doktorlarý son kez kontrol etmekararý aldý. Ancak iddialara göre DSP Genel Merkezi'nden"Giderseniz iþ göremez raporu verecekler. Baþbakanlýktan düþüre-cekler" uyarýsý yapýldý.

8 Temmuz 2002'de Hüsamettin Özkan, Ýsmail Cem ile birlikte 61milletvekiliyle birlikte DSP'den istifa etti. 18 Kasým 2002'de DSP-ANAP-MHP'den oluþan 57. Hükümet böylece düþtü.

2003 yýlýnda yapýlan Balyoz darbe planýnda darbe sonrasý iþbaþý-na getirilecek kukla hükümette Ýsmail Cem (Dýþiþleri Bakaný),Hüsamettin Özkan (Sanayi ve Ticaret Bakaný), DSP'den meclisegiren Ýstemihan Talay (Kültür Bakaný), Hikmet Uluðbay (OrmanBakaný) olarak yer alýyordu.

Necmettin Erbakan'ýn RefahPartisi, Aralýk 1995 GenelSeçimlerinde %21,38 alarak bir-inci parti oldu. Seçimlerinardýndan kurulan DYP-ANAPkoalisyonu üç ay sonra daðýldý.Bunun üzerine, Mecis'te birinciparti durumunda olan RefahPartisi ile ikinci parti olan DYParasýnda kurulan Refahyolhükümeti 8 Temmuz 1996'dakuruldu. Erbakan Baþbakan,Tansu Çiller BaþbakanYardýmcýsý oldu. Askerin,yargýnýn, medyanýn, üniver-sitelerin hükümeti devirmeçalýþmalarý hemen baþladý.

Erbakan, ilk yurtdýþý gezisi-ni Ekim ayýnda Mýsýr, Libya veNijerya'ya yaptý. Ýlk ziyaretinArap ülkelerine yapýlmasý baþlýbaþýna sorun oldu, basýn tarafýn-dan aðýr bir þekilde eleþtirildi.

3 Kasým 1996'da Susurlukkazasýnda mafya, siyasetçi,polis iliþkileri açýða çýktý.Hükümet bunu ciddiye almadý.Erbakan 'fasa fiso' dedi. AdaletBakaný Þevket Kazan, tümülkeyi saran 'aydýnlýk için birdakika karanlýk' eylemi hakkýn-da "Mumsöndü oynuyorlar"dedi.

10 Kasým'da KayseriBelediye Baþkaný Türkiye'degerçek demokrasininolmadýðýný, hâkim güçlerinherkesi kendi görüþleri doðrul-tusunda hareket etmeye zor-ladýðýný söyledi: "Süslü püslügöründüðüme bakýp da laikolduðumu sakýn sanmayýn.Refah Partili olarak yeryüzündetek baþýma da kalsam, buzulüm düzeni deðiþmelidir.Ýnsanlarý köle gibi gören,çaðdýþý bu düzen mutlakadeðiþmelidir. Ey Müslümanlarsakýn ha içinizden bu hýrsý, bukini, nefreti ve bu inancý eksiketmeyin." Bir yýl hapis ve420.000 lira para cezasýnamahkûm edildi.

10 Aralýk'ta 61 rektörünhükümet aleyhindekideklarasyonu YÖK baþkanýtarafýndan okundu.

28 Aralýk'ta Aczmendilerinlideri bir kadýnla yakalandý."Dinciler masum kýzlarýmýza neyapýyor!" yaygaralarý koptu.Bugün, olayýn derin devlettarafýndan sahnelendiði biliniy-or.

Erbakan, 11 Ocak 1997'deBaþbakanlýk Konutunda tarikatliderleri ve þeyhlere iftar

yemeði verdi. Medya kafayýyedi.

22 Ocak'ta yüksek rütbelisubaylar Gölcük'te toplanarakirticanýn iktidarda olduðunutartýþtý. Dokuz komutanýntoplantýsý 72 saat sürdü, medyapek memnun kaldý.

Ocak ayý boyuncamanþetlerde, Taksim'e camiyapýlacaðý, Ayasofya'nýnibadete açýlacaðý, defilelerinyasaklanacaðý gibi "haberler"iþlendi. 5000 tarikat ve 500 þeyholduðu anlatýldý. Ýran'ýn teröristdevlet ilan edilmesi istendi.

30 Ocak'ta SincanBelediyesi'nin Ýranbüyükelçisinin de misafirolduðu Kudüs gecesinde sahn-eye konulan cihad oyunu basýn-da tepkiyle karþýlandý. BelediyeBaþkaný tutuklandý, mahkûmedildi.

31 Ocak'ta Deniz Baykal"Erbakan ülkeyi iç savaþasürüklüyor" dedi.

1 Þubat'ta, Türk-Ýþ BaþkanýBayram Meral, Türk MetalBaþkaný Mustafa Özbek, ADD,Ýstanbul ve Hacettepe Üniver-siteleri yetkilileri ve üç generalAnkara'da toplandý.Genelkurmay "Siviller de bir anönce harekete geçsin" çaðrýsýyaptý.

2 Þubat'ta Mesut Yýlmaz"Türkiye kaosa gidiyor" dedi.

5 Þubat'ta Sincan'da 20 tank ve15 zýrhlý araçla geçiþ yaptý.Hürriyet muhabiri olayýkaçýrdýðý için, akþamüzeri ikincikez geçit yapýldý! HüsamettinCindoruk "Refah Partisi düzenisilah zoruyla deðiþtirecek" dedi.

Ayný gün Deniz KuvvetleriKomutaný Oramiral GüvenErkaya "Ýrtica PKK'dan dahatehlikeli" dedi.

8 Þubat'ta Mesut Yýmaz"Refah Partisi silahlanýyor"dedi.

11 Þubat'ta Ankara'da'Þeriata Karþý Kadýn Yürüyüþü'yapýldý.

28 Þubat'ta yapýlan MGKtoplantýsý 9 saat sürdü. 18 mad-delik "Rejim aleyhtarý irticaifaaliyetlere karþý alýnmasýgereken tedbirler" yayýnlandý vehükümetin bunlarý uygulamasýistendi.

5 Mart'ta TÜSÝAD, TÝSK,KESK, DÝSK, Türk-Ýþ 28 Þubatkararlarýna destek verdi.

Esnaf ve SanatkârlarKonfederasyonu Baþkaný ve

CHP Çorum milletvekili DerviþGünday, DÝSK baþkaný RýdvanBudak ve Bayram Meral "Laikve çaðdaþ demokrasi tehlikede"dedi.

Ankara'daki Beethoven kon-serinde CumhurbaþkanýDemirel "Ýþte çaðdaþ Türkiye"dedi ve 10.000 kiþi ayaktaalkýþladý. Konserin yeri: TürkMetal sendikasýna ait MustafaÖzbek Salonu!

13 Mart'ta Erbakan, dahaönce imzalamayý reddettiðiMGK kararlarýný imzaladý.

5 Nisan'da GenelkurmayÝkinci Baþkaný Çevik Bir "Ýlkhedef irtica" dedi.

20 Nisan'da bir tuðgeneralErbakan'a aðýr hakaretlerdebulundu. Genelkurmay BaþkanýKaradayý tuðgenerali destekle-di. Gizli bir askerî kaynakmedyaya "Hükümet gitmezsedaha aðýr açýklamalar gelecek"dedi.

29 Nisan'da AnayasaMahkemesi, Yargýtay veDanýþtay baþkan ve üyeleri verektörler GenelkurmayBaþkanlýðý'na çaðrýlarak kendi-lerine irtica konusunda brifingverildi.

21 Mayýs'ta YargýtayBaþsavcýsý Vural Savaþ, "Ülkeyiiç savaþa sürüklediðini" söyley-erek, Refah'ýn kapatýlmasý içindava açtý. Ýddianamede "Kanemici yarasa, habis ur", "gafletve ihanet" gibi hukuk terimleriyer alýyordu.

7 Haziran'da Genelkurmay,irticai faaliyetleri desteklediðiniiddia ettiði firmalarýn listesiniyayýnladý.

10 Haziran'da AnayasaMahkemesi, Yargýtay veDanýþtay baþkan ve üyeleri ve420 savcý ve yargýçGenelkurmay Baþkanlýðý'naçaðrýlarak kendilerine irticakonusunda brifing verildi.

18 Haziran'da Erbakan istifaetti. Ýstifasýnýn nedenininbaþbakanlýðý Çiller'e devretmekolduðunu belirtti.

19 Haziran'da Demirel,hükümet kurma göreviniMeclis'teki ikinci büyük partiolan DYP'nin baþkaný Çiller'edeðil, Mesut Yýlmaz'a verdi.

30 Haziran'da Yýlmaz,Ecevit ve Cindoruk'la birlikteANASOL-D hükümetini kurdu.

KKrroonnoolloojjiiyyii RRoonnii MMaarrgguulliieesshhaazzýýrrllaaddýý..

Darbe nasýl yapýldý?

Page 8: Sosyalist İşçi 388 2. Baskı

8 sosyalist iþçi sayý: 388

ssoossyyaalliisstt iissccii Tekel iþçilerinin yanýnda darbelere karþý

Tekel iþçilerinin direniþi sürüyor. Sendikayönetimi, ilk fýrsatta uzlaþmaya hazýr. Ýþçilerbütün güçleri, olanaklarýyla Ankara meydan-larýnda ses çýkartmaya devam ediyor. Tekel iþçi-lerinin mücadelesi, 4 Þubat greviyle güçlenmedi,sekteye uðradý. Grevin hiçbir etkisi olmadý,çünkü bir grevin gerçekleþtiðinden söz etmekmümkün deðil. Tek tük bazý iþyerlerindegrevler yaþandý. Ama "hayat durmadý".

Ýþçi sýnýfý, Tekel iþçileriyle dayanýþmak içinüretimden gelen gücünü kullanamadý. Çünkü,özellikle Türk-Ýþ yönetimi, grevi, gerçektenkazanmak için bir yöntem olarak deðil,hükümetle pazarlýðýnda adýný andýðý ama hiçbirzaman gerçekleþtirmeyi düþünmediði bir kozolarak kullandý. Grevin hiçbir iþlevi olmadýðý,grevden bir hafta sonra Ýstanbul'da Tekel iþçi-leriyle dayanýþmak için yapýlan bir gösteride,yine, "genel grev, genel direniþ!" sloganýnýn atýl-masýndan belliydi. Tekel iþçileri de dahil hiçkimse, 4 Þubat'ta yaþananýn bir genel grevolmadýðýnýn farkýnda.

Tekel iþçilerinin gücü, þu anda direnme karar-lýlýklarýnda. Sosyalistler bu kararlýlýðýn yanýndaolmak zorunda. Bir yandan bu kararlýðýn yanýn-da yer alýrken, bir yandan da direniþin kazan-masýnýn tek yolunun örgütlü iþçi sýnýfýnýn tümkesimlerinin bu direniþle aktif bir bað kurmasýn-dan geçtiðini bilerek propaganda yapmakzorundayýz. Hükümet 4C uygulamasýnda karar-lý görünüyor. Ankara Valiliði dördüncü kezTekel iþçilerinin çadýrlarýnýn yasa dýþý olduðunuilan ederek polisin saldýracaðýnýn ip uçlarýnýverdi. Sosyalistler bu saldýrý karþýsýnda tümþehirlerde sokaða çýkacaklarýný þimdiden ilanetmeliler. Ama önemli olan saldýrý sýrasýnda neyapýlacaðýndan çok saldýrýnýn gerçekleþmesiniengellemek. Tekel iþçilerinin kazanmasý, iþçi-lerin kararlýlýðýnýn yanýnda, örgütlü iþçi sýnýfýnýnkararlý bir þekilde dayanýþma sergilemesindengeçiyorsa, þimdi emek örgütlerinin hareketegeçmesi için çok daha yoðun bir çaba göstermekzorundayýz.

KESK, harekete geçtiði her seferinde iþçisýnýfýnýn diðer örgütlerini de harekete geçirmegücüne sahip. 25 Kasým'da gerçekleþen kamuçalýþanlarý grevi, KESK'in dinamik güçlerininörgütlenmesi sayesinde gerçekleþti. Yýllardýrsüren yeni liberal saldýrýlara karþý toplumda engüçlü duyarlýlýk Tekel direniþiyle oluþtu. Tekeliþçileri kaybederse yeni liberal saldýrganlýk birmevzi daha kazanacak. Tekel iþçileri kazanýrsayeni liberal saldýrýlarý yapanlar, bundan sonraiki kere düþünmek zorunda kalacak. Kamuçalýþanlarý hareketinin öncüleri, sonu gelmeyenve kamu çalýþanlarýný da derinden etkileyen busaldýrýlarýn durdurulmasý için harekete geçmeli.Bu hareket yaygýn bir karakter kazanýrsa, diðeremek örgütleri de harekete geçmek, daha güçlübir biçimde mücadeleye atýlmak zorunda kalýr.

Sosyalistler, direniþ içinde bir baþka adýmýdaha atmak zorunda. Direniþin ilk günlerinde"vatan, millet" edebiyatý yapan, milliyetçi sloganatan güçler daha etkisiz bir hale geldi. Direniþ,direnen iþçilerde halklarýn kardeþliði duy-gusunu güçlendirdi. Yine de, milliyetçiler Tekeldireniþinde boy gösteriyor. Daha önce solunaðrýlýklý olduðu eylemlere katýlamayan çeþitliörgütler, tüm Ergenekon baðlantýlarýna raðmenTekel iþçileriyle dayanýþma eylemlerine katýlýy-or. Eylemlere, hareketi bölen, hareketi geriyeçeken, hareket içindeki farklý halklardan iþçileriayrýþtýran, darbecileri, ýrkçýlarý destekleyen slo-ganlar atýyor. Sosyalistler, bu tartýþmayý çok iyiyapmalý. 4 Þubat "grevinde" ve yürüyüþündeÝstanbul'da kurulan ses aracýnýn üstünde CHPÝstanbul Ýl Baþkaný Gürsel Tekin de yer alýyor-du. Milliyetçiler Tekel direniþini seçimmalzemesi olarak görüyor. Biz ise her zamanolduðu gibi mücadeleleri birbirine baðlamayadevam edeceðiz. Tekel iþçilerinin yanýnda ola-caðýz, Tekel iþçilerinin kazanmasý için, hareketinbirliði için mücadele edeceðiz. Bir yandan daTekel iþçileriyle birlikte darbelere, milliyetçiliðe,ýrkçýlýða, Kürt düþmanlýðýna karþý birliktemücadele edeceðiz. Hem 20 Þubat iþçiyürüyüþünü hem de 28 Þubat'ta darbelere karþýyürüyüþü örgütleyeceðiz.

Darbeye, Ergenekonçetesine karþýysan,

Kürt sorunundademokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Küresel krize karþýmücadele etmek isti-yorsan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallarakarþýysan w

ww

.dsi

p.or

g.trDSiP’e üye ol!

devrimci sosyalizmegüç ver baþka bir dünya mümkün

Tüm siyasi güçleri birseçim telaþý aldýyürüdü. Daha bugün-

den her hafta gazetelerdeseçim anketleri yayýnlanýyor.Þu parti þu kadar, bu partibu kadar oy alýyor anketleregöre. Bir de kararsýzlar var.

Seçim telaþýnýn arkasýnda,açýk açýk da dile getirildiðigibi, 2011 yýlýnda, bir MHP-CHP koalisyonu ihtimali yeralýyor. 2007 yýlýnda MHP-CHP koalisyonunu hede-fleyen, hatta seçimlerdenönce neredeyse bu koalisy-onun kurulduðunu ilan edenyayýnlarý hepimiz hatýrlý-yoruz.

Toplumun önüne MHP-CHP koalisyonu ya da yediyýldýr süren AKP hüküme-tinin devamý ikilemi þimdi-den koyulmuþ durumda. Birtarafta darbeciler, ýrçýlar, mil-liyetçiler, Kürt sorunundasavaþýn týrmandýrýlmasýnýisteyenler, Ergenekonavukatlarý, faþistler. Diðertarafta egemen sýnýfýn birkomitesi gibi çalýþan, yeniliberal politikalarý gözünükýrpamadan uygulayan,demokratikleþme yönündekiher adýmda bir yaprak gibititreyen, bir adým ileri atýp,beklentileri yükselten vehýzla birkaç adým geri atarakhayal kýrýklýðý yaratan AKP.

2010 yýlýný seçim merkezlibu tartýþma belirleyecek. Butartýþmada, seçeneksiz kala-mayýz.

2010 yýlý, bizlerin de, tümmuhalefet güçlerinin deseçimlere hazýrlandýðý bir yýlolmalý.

Baþka bir yolu, kestirmedenkurulmasý mümkün olmayanbaþka bir seçeneði hazýrla-malýyýz. Bu seçenek, en geniþkatýlýmla, en geniþ ve doðru-dan demokrasinin iþlediðiyöntemler kurularak hazýr-lanacak, Kürt halkýyladayanýþarak örgütlenecek birbaðýmsýz aday kampanyasýolabilir ve olmalýdýr.

Mecliste Ufuk Uras gibi,iþçi haklarýný savunacak,Ergenekon þebekesinin üzer-ine gidecek, askeri vesayetekarþý mücadele edecek,savaþa karþý çýkacak, Kürthalkýnýn daima yanýnda ola-cak çok sayýda milletvekiline

ihtiyacýmýz olacak. OnurÖymen gibi yeni Kürtkatliamlarý, yeni Alevikatliamlarý isteyenlerin,Mecliste kafatasý avcýlýðýyapmaya çalýþanlarýn,askerin siyasete müdahaleetmesini savunanlarýn, yargýkaynaklý tüm antidemokratik uygulamalarateþne olanlarýn, iþçi sýnýfýnýnkazanýlmýþ haklarýna vesendikal örgütlenmelerinegöz dikenlerin deðil, özgür-lüðün, direniþin ve halklararasýnda kardeþliðin sesiniyükseltecek bir meclisgrubuna ihtiyacýmýz var.

MHP ve CHP! Irkçýlýk vemilliyetçilik! Faþistler veErgenekon! Ýþçi düþmanlýðýve AKP!

Bu seçeneklere karþý, aþaðý-

dan bir hareketi, bir seçimhareketini örmeye bugündenbaþlamalýyýz. Bu hareketinbir dizi politik baþlýðý hembugünden belli hem de 2007seçimlerinde deneylerimiz-den hangi adýmlarýn dahagüçlü atýlmasý gerektiðinibiliyoruz.

Toplumun darbelere,çetelere, ýrkçýlara, cins ayrým-cýlýðýna, ayrýmcýlara, iþçi düþ-manlarýna, nükleer santralsavunucularýna, Kürt halkýnýdüþman görenlere,Ceylanlarýn öldürülmesin-den, çocuklarýn cezaev-lerinde örgüt üyesi olmaktanyýllarca ceza almasýna, iklimdeðiþimine, savaþlara, homo-fobiye karþý olan tüm kesim-leri, tüm kampanyalarý vetüm hareketlerin aktivistleri-

ni bir araya getiren birbaðýmsýz aday seçim kampa-nyasý çok belirleyici birtoplumsal dinamik yarata-bilir.

Bugünden tüm kampa-nyalar içinde baðýmsýz adayfikri tartýþmaya açýlabilir."Meclise Ufuk gerek"demiþtik, "sesimiz Baskýnolsun" demiþtik.

Þimdi yeniden kazanmakiçin mücadeleyi örgütlemeyebaþlayabiliriz.

2007 seçim kampanyasýnýnheyecan uyandýran en önem-li yaný, adaylarýmýzýn kazan-ma þansýna sahip olmasýydý.Yine mümkün. Kazanmakyine mümkün. Yeter kikazanmak için harekete geçe-lim!

ÞÞeennooll KKaarraakkaaþþ

Irkçýlýða, milliyetçiliðe karþýbaðýmsýz adaylar

2011 seçimleri

22001111 sseeççiimmlleerriinnddee ddaarrbbeelleerree,, ýýrrkkççýýllýýððaa,, mmiilllliiyyeettççiilliiððee kkaarrþþýý bbiirr sseeççeenneekk yyaarraattmmaallýýyyýýzz..

e-aabone ol!

5 sayý 10 [email protected]

Page 9: Sosyalist İşçi 388 2. Baskı

sayý: 388 sosyalist iþçi 9

"Özgürlük her zaman sadecefarklý düþünenlerindir" diyordevrimci Marksist RosaLuxemburg. Oysa günümüzdesosyalizm ile özgürlüðün bir-birinden farklý olduðunu düþü-nenlerin sayýsý hiç de az deðil.Çevrelerinde baþörtüsü özgür-lüðüne, azýnlýk haklarýna, birey-sel özgürlüklere karþý olan"sosyalistler" gördüklerindenpek de þaþýrmamak lazým. Budüþüncenin temel sorunu özgür-lük kavramýnýn Marksizm içindetemel motivasyonlardan biriolduðu gerçeðinin üzerindenatlýyor olmasý.

Aydýnlanmanýn temel kavram-larýndan bir tanesi "özgür-leþim"(emancipation) kavramýy-dý. Özgürleþim kavramý genelaydýnlama düþüncesi içinde"dinden özgürleþmek" olarakalgýlanýyordu, bu bir açýdandoðaldý çünkü o güne kadar feo-dal düzen içindeki egemen sýnýfkendi hegemonyasýný asýl olarakruhban sýnýfý üzerinden üret-miþti. Ortaçaðda geniþ kitleleraristokrasinin, derebeylerin veengizisyon adý verilen dini kural-larýn altýnda korkunç þekildeezilmiþlerdi. Ticari burjuvaziningeliþmeye baþlamasý ile birlikte,dönemin ideolojik mücade-lesinde baskýn olarak öne çýkanve kendisine yeni "evrensel"ahlak kurallarý oluþturan veezilenlerin talepleri ile kýsmenbuluþmayý becermesine raðmengerçekte burjuvazinin çýkarlarýnýtemsil eden bir ideoloji olmayýbaþardý. Özgürlük, kendi"evrensel" ilkelerine uyanlarýnözgürlüðü ile kýsýtlandý.

Ýlk defa Marx, özgürleþimdüþüncesini sýnýfsal madditemellere oturttu. Mücadeleiçindeki sýnýflar arasýndakiçeliþkinin iþçi sýnýfý lehineçözümü, yani kapitalist sis-temde emeðini satmanýn birzorunluluk olmaktan çýkartýl-masý geniþ kitlelerin özgürolmasýný saðlayacaktý. Marx, budüþünce içinde iþçi sýnýfýnýnbölünmüþlüðünün aþýlmasýgerektiðini yani ezilenlerinözgürleþmesi gerektiðinidüþünüyordu. Ýki özgürlükanlayýþý kopmaz baðlarla bir-birine baðlýyýdý.

Stalinizm, Rusya'da iktidarý elegeçirdikten sonra bütün özgür-lükleri baskýladý. Uluslarýn,eþcinsellerin, dindarlarýn, gerçeksosyalistlerin özgürlüðünü kanlabastýrdý çünkü kendisini egemensýnýf olarak örgütlemiþbürokrasiyi temsil ediyordu.

Ýþte bu iki gelenek; burjuvaaydýnlanmacýlýðý ve Stalinizmözgürlükleri baskýlamanýn temelaracý oldu sol açýsýndan.Türkiye'de de Kemalizm tam butemel üzerinde yükseldi. Oysaaþaðýdan sosyalizm geleneðineyaslananlar, tüm ezilenlerinözgürlüðünü savunmak üzereharekete geçtiler ve geçmeyedevam edecekler. Özgürlükancak ve ancak sömürüyeyaslanmayan bir zeminde,kitlelerin kendi kendini dene-tlediði ve üretimin planlý olduðubir toplumda gerçekleþebilir.Bunun temel koþulu iþçi sýnýfýnýnve bu sýnýfýn bir parçasý olanezilenlerin kendi mücadelesidir.

CCaann IIrrmmaakk ÖÖzziinnaannýýrr

PPOOLLÝÝTTÝÝKKAANNIINN AABBEECCEESSÝÝ......

ÖÖZGÜRLÜK

Bugünlerde Çin hakkýndaçok sayýda anlamsýz þeysöyleniyor. Perry

Anderson'ýn deyimiyle "Çin çýl-gýnlýðý" boyutuna varmýþ olan buiddialar, henüz olmadýysa bile,Çin'in çok yakýnda küresel hiyer-arþide ABD'nin yerini alacakolan süper güç olduðunu ilanediyor.

Bu öngörülerde, gelecekle ilgilitahminler Çin'in þu anki büyümehýzýna bakýlarak yapýlýyor ve buülkenin ekonomisinin ABD'yigeçeceði tarihin pek de uzakolmadýðý anlatýlýyor.

Ancak birkaç veri, bu bakýþaçýsýnýn derinlemesine incelen-mesine yardýmcý olabilir.

En iyimser hesaplamalara göre2009 yýlýnda kiþi baþýna düþengelirin yýllýk 6 bin 500 dolarayükseldiði Çin, bu alanda 228ülke arasýnda 127. sýrada yeralýyor. Ayný yýl, bazý vergi cen-neti ülkeler ve petrol þeyhlik-lerinin ardýndan 10. sýrada yeralan ABD'de ise bu miktar 46 bin400 dolardý.

Demek ki Çin'in süper güçolmasýna daha epey var. Ancakülkenin dünya sahnesine çýkmakiçin kaslarýný sýkmaya baþladýðýda yadsýnamaz.

Bu durum, geçen yýlýn aralýkayýnda Kopenhag'da düzenleneniklim deðiþikliði konferansýndaaçýkça görülüyordu. Son anakadar elde edilmesi zor görün-tüsü çizen Çin Baþbakaný Wen

Jiabao, daha sonra Hindistan,Brezilya ve Güney Afrika lider-lerinin de katýldýðý bir toplantýda,Barack Obama ile uzlaþmýþtý.

O zamandan beri çok sayýdaçarpýcý geliþme oldu. Google,geçtiðimiz ay yaptýðý duyuruyla,artýk Çin'den yapýlan web ara-malarýný sansürlemeyeceklerinibelirterek, hükümeti iþleyiþlerinesaldýrmakla suçlamýþtý. ABDGoogle'a destek çýkarken, öndegelen diðer Batý þirketleri duru-ma sessiz kalmýþtý.

Daha sonra, Obama hüküme-tinin ocak ayýnýn sonundaTayvan'a 6.4 milyar dolarlýk silâhsatýþý yapmasýna, Çin'den sert birtepki geldi. Tayvan'ý uzun süreönce ülkesinin bir parçasý olarakilan eden Çin hükümeti, adayýkapsamak için güç kullanmahakkýný saklý tutuyor.

Çin, silâh anlaþmasýnda yeralan Boeing ve diðer üçAmerikan þirketine yaptýrýmuygulama tehdidinde bulunarak,misilleme yapmakta gecikmedi.

Görünüþe bakýlýrsa, Pekin yöneti-minin son dönemdeki kendinegüveninin önemli sebeplerindenbirisi ekonomik kriz. ABD'ninçöküþü devam ederken, kamuharcamalarýndaki artýþlarý, Çin'ive onun büyük üreticileriniyeniden büyüme safhasýnasoktu.

Pekin'deki bir ABD yetkilisi,Financial Times'a "An itibariylekendilerine güvenleri çok yük-sek" derken, bu güveni "Herkesne olursa olsun bizimle iþ yap-mak istemeye devam edecek,çünkü biz Çin'iz" hissiyatýnadayandýrýyordu.

Kriz, ABD ile Çin arasýndakigerginlikleri doðrudan can-landýrýyor.

Ýki ülke de, daha ucuza ihracatyapabilmek için para biriminindeðerini düþürdü. ABD'debüyüyen öfkeye karþýn, bu savaþýþu ana kadar Çin kazandý.

Geçen hafta Obama'nýn Çin'inpara birimi politikasýyla ilgiliyaptýðý eleþtiriye, bir hükümet

sözcüsü bunun "mantýklý ve den-geli" olduðunu söyleyerek yanýtverdi.

Ancak Çin, potansiyel birtehlikeyi barýndýran bir oyunoynuyor. Geçen cuma açýklananABD istihdam verilerine göre,resesyonun baþladýðý Aralýk2007'den beri 8.4 milyon kiþi iþsizkalmýþ. 20 bin kiþi de 2009'unAralýk ayýnda iþini kaybetti.

Obama, iþsizlikteki bu büyükartýþýn, Cumhuriyetçi sað ve "TeaParty" hareketi tarafýndanörgütlenen þiddetli tepkilerin,halk tabanýnda daha fazla destekbulmasýný körüklediðini itirafetti. Bunun baskýsýyla, Obama,Çin'e karþý korumacý önlemleralmak zorunda kalabilir.

Fazlasýyla "saygýn" bir ekono-mist, Richard Nixon'ýn 1971'deJaponya'ya uyguladýðý ekonomikþoku gibi, Çin'den ithal edilenmallara %10'luk ek vergi getir-ilmesini önerdi.

Dahasý, Çin ekonomisininiçinde bir saatli bomba var. Çoðuyorumcuya göre, hükümetinekstra harcamalarý ve verilenborçlar, þu anki krizin sebebiolan ABD konut piyasasýndakigibi, yeni ve büyük bir spekülatifbalon yaratýyor.

Diðer bir deyiþle, þu anki krizinüstesinden gelinmesi, biryenisinin tohumlarýný ekiyor ola-bilir.

Alex CallinicosÇeviri: Ozan Tekin

Çin'in gücü abartýlmamalýÇin ekonomisinin içinde bir saatli bombavar. Çoðu yorumcuya göre, hükümetinekstra harcamalarý ve verilen borçlar, þuanki krizin sebebi olan ABD konutpiyasasýndaki gibi, yeni ve büyük birspekülatif balon yaratýyor.

11998899 TTiiaannaannmmeenn aayyaakkllaannmmaassýýnnddaann bbiirr kkaarree-ÇÇiinn ddeevvlleettii mmuuhhaalleeffeettii kkaannllaa bbaassttýýrrmmýýþþttýý..

Çin bu duruma nasýl geldi? Çin’deki dönüþümüanlamak için iki devrime birden bakmak gerekir.

Çin Üzerine adlý derleme kitap Troçki'nin1920'lerin ortalarýnda yükselmeye baþlayan Çindevrimine iliþkin yazýlarýndan oluþuyor.

Troçki Rusya gibi iþçi sýnýfýnýn küçük olduðudevasa bir ülke olan Çin’de sürekli devrimi elealýyor. Çin’de marksist hareketin gerçek tarihi venasýl yenildiði bu kitapta bulunabilir.

Diðer kitap, Mao’dan Tiannanmen Meydaný’na.

Charlie Hore bu kitapta 1949 Mao önderliðindekidevrim ve sonrasýnda kurulan yeni Çin’i anlatýyor.Hore, Çin’in sosyalist olmadýðýný, Mao’nun kur-duðu rejimin týpký SSCB ve Doðu Avrupa’daki gibidevlet kapitalisti bir rejim olduðunu ileri sürüyor.Hore, iþçi sýnýfýnýn 1949’da tavýr koymamasýnedeniyle sürekli devrimin aksayarak yolundanayrýldýðýný anlatýyor. Hore’un baskýsý tükenenkitabý pek yakýnda Sosyalist Ýþçi Yayýnlarý’ndançýkacak.

Çin devrimi üzerine baþvurulacak iki kitap

Page 10: Sosyalist İşçi 388 2. Baskı

10 sosyalist iþçi sayý: 388

Troçkizmin etik temizliðiStalinist kökenlere sahip olup da zaman içinde stalinizmi

eleþtirmeye baþlayanlar, temel bir teze sahipler: Troçki'ninStalin'den pek bir farký yoktur! Halil Berktay, bu teze baþka birkatký yapýyor. DSÝP'le ilgili yazdýðý yazýlardan birisinde, 21 Ocak2010 tarihli Taraf gazetesinde, özetle, Troçki'nin Ekim devrimin-den sonra iktidardaki konumunun 1927'de sona erdiðini ve butarihten belirli bir devlet pisliðine bulaþmamasýnýn, hatta stalin-izmin terörüne maruz kalmasýnýn, Troçki'yi ahlaki duruþ vedemokrasi simgelerinden birinse dönüþtürdüðünü yazdý. DSÝP debu yüzden, devlet pisliðine bulaþan bir geleneðe yaslanmadýðýiçin teorisine raðmen, demokrasi için, darbelere karþý mücadeleedebiliyor.

Halil Berktay, Rus devriminin tarihini bambaþka bir gözlükleokuyor. Bu bakýþ açýsý, Ekim devrimi ve ardýndan yaþanangeliþmelerde, merkeze, iþçi sýnýfý ve onun yarattýðý iþçi demokra-sisinin akýbetini koyamýyor. Troçkizmle stalinizm, iki farklý sýnýfý,iki farklý geleneði temsil ediyor oysaki. Ýþçi sýnýfýyla, burjuvazi nekadar farklýysa, Troçki'nin fikirleriyle stalinizmin fikirleri veuygulamalarý arasýnda o kadar keskin bir fark var. 1920'lerin orta-larýnda Troçki Sol Muhalefeti örgütlemeye çalýþýrken yazdýðý pro-gramda, iþçi sýnýfýnýn, yani þehirlerin imha olmasýný önlemek içinsanayinin güçlendirilmesi, planlama ve kolektifleþtirmeyisavunurken, bu programýn ayrýlmaz bir parçasý olan demokrasiyide, iþçi demokrasisini de savunuyordu. Sadece bu da deðil. Buprogram, dünya devriminin imdada yetiþene kadar dayanmakvurgusundan da baðýmsýz deðildi. Troçki'nin tek bir hatasý vardý:Stalinist bürokrasiyi ömrünün sonuna kadar, bu bürokrasi tarafýn-dan katledilirken bile, iþçi devletinin baþýndaki bir ur olarakgörüyor, stalinist karþý devrimin zafer kazandýðýný ve yeni bir ege-men sýnýf olarak þekillendiðini kavrayamýyordu. "Stalin dümenisola kýrdý" derken, kastettiði, iþçi devletinin bir karþý devrimdenkurtulmasýydý. Ama yanýlgýsý, Stalin dümeni "sola kýrarken", aslýn-da bir karþý devrimin, sýnýfsal bir karþý devrimin, tüm siyasaldemokrasi alanýný, ideolojik düzeyi, toplumsal ve ekonomikörgütlenmeyi ve devlet yapýsýný yýkan bir karþý devrimin gerçek-leþtiðini ve iþçi demokrasisinden geriye hiçbir þeyin kalmadýðýnýgörememesiydi.

Troçki'nin bu hatasý, devrimci geleneðin sürekliliði içindedüzeltildi. Alex Callinicos'un, Troçkizmin tarihi kitabýndasöylediði gibi: "Troçkizm bir politik akým olarak kendisini sosyal-izmin iki yaygýn tanýmýnýn, yani Doðu'da stalinizmin ve Batý'dasosyal demokrasinin yaptýðý tanýmlarýn reddi ve iþçi konseyleriaracýlýðýyla demokratik bir biçimde örgütlenmiþ devrimci prole-taryanýn toplumu dönüþtürmesi olan Ekim 1917 geleneðininizleyicisi olarak tanýmlar." Troçkizm, iþçi sýnýfýnýn devrimcigeleneðinin taþýmaya çalýþýrken, etik bir temizlik duygusuyla,ütopik sürekli devrim teorisinin imkansýzlýk labirentine kalbeninanýp fiilen aldýrmayarak doðru politikalara, örneðin DSÝP'inErgenekon soruþturmasýný desteklemesi ve darbelere karþý kitleselbir hareketin örgütlenmesi için sürdürdüðü gibi politikalara sahipolamaz. Herhangi bir kimse 27 Mayýs darbesine de 12 Eylüldarbesine de karþý çýkabilir. Ama örgütlü bir hareketin her iki dar-beye de karþý çýkmasý, geleneðinin simge isimlerinin iktidardankovulmasý ve bir daha hiç iktidar yüzü görmemiþ olmasýndankaynaklý ahlaki demokrat duruþla açýklanamaz. Halil Berktay,daha yakýndan incelese, DSÝP'in 28 Þubat'ta da darbelere karþý netbir þekilde mücadele çaðrýsý yaptýðýný, ama býrakalým stalinistgeleneðe yaslananlarý, troçkist geleneðin farklý kollarýndayürüyenlerin bile 28 Þubat darbesi hakkýnda bir ve ayný fikirleresahip olmadýðýný görebilirdi. 28 Þubat sürecindeki tartýþmalarayakýndan bakan birisi, DSÝP'in darbelere karþý çýkarken, kendisaflarýnda da sol içinde de "ordularýn ilerici olabileceði" fikrinisavunanlara karþý, ordu ve devlet örgütlenmesi konusundaMarks'ýn tezlerine, darbelere karþý 1917 devrim aylarýndaKornilov darbe giriþimine karþý Lenin'in baþlattýðý tartýþmalara,birleþik mücadelenin örgütlenmesi için Troçki'nin Nazizme karþýtartýþmalarýnýn, ama sadece tartýþmalarýn deðil, esaslý mücadeledeneylerinin geleneðine yaslandýðýný görecektir.

Devrimin sürekliliði gerçekleþmesi imkânsýz bir iyi niyet temen-nisi deðildir. Kapitalizmin sürekliliðini yýkmak için tek çýkar yol,devrimin sürekli kýlýnmasýdýr. Kapitalizm koþullarý altýnda siyasaldemokrasinin en son sýnýrýna kadar geliþmesi için etkin bir güçolmak çok önemli ama yeterli deðil. Çok önemli çünkü, iþçi sýnýfýancak siyasal demokrasiyi geliþtirme mücadelesinde kendigücünün farkýna varabilir. Yeterli deðil çünkü, iþçi demokrasisininözgürlük patlamasý olmadan, ezme ezilme iliþkisi, yani örgütlen-miþ zorbalýk, cisme bürünmüþ kapitalist baský olan kapitalistdevlet ortadan kaldýrýlamaz. Troçki'nin sürekli devrim teorisi,siyasal demokrasinin her ülkede son sýnýrlarýna kadar geliþtirilme-si mücadelesinin sürekliliði demektir ayný zamanda.

Þenol Karakaþ

Agos Gazetesi ve Barýþ ÝçinSanat Giriþimi'nin internetsitelerinin hacklenerek OgünSamast'ýn Türk bayraðý önündeçekilmiþ fotoðrafýnýn ana sayfayakonulmasý üzerine Agos iledayanýþmak amacýyla Irkçýlýðave Milliyetçiliðe Durde giriþi-minin çaðrýsýyla Ýstiklal

Caddesi'nde toplanan ýrkçýlýkkarþýtlarý Agos Gazetesi satýþýyaptý. Grup adýna basýn açýkla-masý yapan DSÝP GK üyesiYýldýz Önen, AGOS veErmenilere dönük her türlü ýrkçýgiriþime karþý sokakta mücadeleetmekte ýsrarlý olduklarýný söyle-di.

Irkçýlýða dur diyenler Agos için sokaktaydý

12. duruþmadaaileler Hrant içinadalet istedi

8 Þubat’ta Beþiktaþ Adliyesi'ndegerçekleþen Hrant Dink suikasti12. duruþmasý öncesinde yüzlerceinsan Beþiktaþ Meydaný'nda top-landý.

Aralarýnda Ali, Öz, Ýpekçi,Kaftancýoðlu, Türkler, Mumcu,Çimen, Altýok, Cebenoyan,Göktepe, Anter, Yurdakul, Aysan,Gültekin, Dursun, Özgüner,Tütengil ve Hayýrsever ailelerininbulunduðu faili meçhulcinayetlere kurban gitmiþ insan-larýn yakýnlarýnýn da bulunduðugrup adýna konuþmayý yazarSabahattin Ali'nin kýzý Filiz Aliyaptý. Daha sonra ellerinde"Yüzleþ gerçekle!" dövizleritaþýyan kalabalýk meydandanBeþiktaþ Adliyesi'ne sloganlareþliðinde yürüdüler. Duruþmasalonuna sýnýrlý sayýda kiþi alýn-masýndan dolayý dýþarýda kalanlarHrant için adalet nöbeti tuttular.Hrant'ýn dostlarý Ankara'da da 50kiþilik bir basýn açýklamasý yaptý.

DSÝP üyeleri iki ildeki eylemlerekatýldý.

Faili meçhul cinayetlere kurbangidenlerin aileleri meclistekiAKP, CHP, BDP, DSP gruplarýve TBMM Baþkaný Mehmet AliÞahin'i ziyaret ederek failimeçhullere dair bir MeclisAraþtýrma Komisyonu kurul-masýný talep ettiler.

Ailelerle görüþen AKP GrupBaþkanvekili Bekir Bozdað; hertürlü gerçeðin ortaya çýkmasýnýnve sadece tetikçilerin deðilazmettiricilerin de yakalan-masýnýn önemli olduðunusöyleyerek, faili meçhullerinaydýnlatýlmasý için ellerindengeleni yapacaklarýný belirtti. 27ailenin araþtýrma komisyonutalep ettiðini ve çok dosyalý birkomisyonun verimsiz olacaðýnýbelirten Bozdað, en uygun yönte-mi bulmak için çaba sarfedecek-lerini söyledi.

Ailelerin CHP grubu ilegörüþmesinde ise Grup BaþkanVekili Kemal Anadol bir ülkedefaili meçhul cinayet varsa,cinayetin aydýnlatýlmasýný engel-leniyor ve deliller devletgörevlileri tarafýndan karartýlýy-orsa failin bizzat devletolduðunu belirtti. Aileler ileAnadol arasýnda görüþmeninbasýna kapalý yapýlmasýndandolayý küçük çaplý bir tartýþmada meydana geldi.

MMHHPP ggöörrüüþþmmeeddii27 ailenin görüþme talebini geri

çeviren tek grup olan MHP'nin

Genel Baþkaný Devlet Bahçeliyaptýðý açýklamada aileleri"samimiyetsiz" olmakla suçladý.Bahçeli, faili meçhullerin sorum-lusunun milliyetçi -ülkücü camiaolarak gösterilmesinin hiçbirdelile dayanmadýðýný iddia etti.

DSP Genel Baþkan YardýmcýsýHasan Macit kahpe tuzaklarlaöldürülen aydýn, siyasetçi,sendikacý ve gazetecilerin fail-lerinin bulmanýn TBMM'ningörevi olduðunu belirtirken;TBMM Baþkaný Mehmet AliÞahin Türkiye'nin dahademokratik ve þeffaf bir halegelmesini arzuladýðýný bildirdi.

BDP Grubu adýna ailelerlegörüþen Ufuk Uras ise araþtýrmakomisyonu kurulmasý için en

kýsa zamanda adým atacaklarýnýsöyledi. Daha önce verdikleriönergelerin çoðunlukla AKP'ninoylarýyla reddedildiðinibelirterek bu konuyla ilgili MHPhariç tüm gruplarýn olumlugörüþ bildirdiðini ve gruplararasý mutabakatýn önemliolduðunu vurguladý.

TBMM'deki görüþmelerininardýndan faili meçhullerinaileleri mecliste bir basýn toplan-týsý düzenledi. Aileler adýnabasýn metnini, 1996 yýlýndagözaltýnda öldürülen EvrenselGazetesi muhabiri MetinGöktepe'nin kardeþi MeryemGöktepe Türkmen okudu.Konuyla ilgili partiler üstü olum-lu bir yaklaþým olduðunubelirten Göktepe, Bahçeli'ninsamimiyetsiz olduklarý yönünde-ki suçlamasýna da "Biz burayaönyargýlarýmýzla gelmedik…Bizim amacýmýz þu; milli veyadini hislerle insanlar galeyanýgelip cinayet iþlemesin. Bizimaramýza baþkalarý katýlmasýn"diyerek yanýt verdi.

ZZiiþþaann TTookkaaçç

Faili meçhul cinayetlerdeöldürülenlerin aileleri birleþtiFFaaiillii mmeeççhhuull cciinnaayyeettlleerree kkuurrbbaann ggiiddeennlleerriinn aaiilleelleerriissoonnuunnddaa bbiirrlleeþþttii.. ÖÖllddüürrüülleenn sseevvddiikklleerrii iiççiinn aaddaalleettiisstteeyyeenn aaiilleelleerr yyeennii cciinnaayyeettlleerrii eennggeelllleemmeekk iiççiinnssoorruummlluullaarrýýnn aaççýýððaa ççýýkkaarrýýllmmaassýýnnýý iisstteeddii.. BBuunnddaann ssoonnrraabbiirrlliikkttee hhaarreekkeett eeddeecceeððiinnii aaççýýkkllaayyaann aaiilleelleerr HHrraanntt DDiinnkkcciinnaayyeettii 1122.. dduurruuþþmmaassýýnnýý bbeerraabbeerr iizzlleeddii vvee aarrddýýnnddaann mmeecclliissii zziiyyaarreett eettttii..

02.04.1948 Sabahattin Ali Ailesi, 24.03.1978 Doðan Öz Ailesi, 01.02.1979 Abdiipekçi Ailesi, 28.09.1979 Cevat Yurdakul Ailesi, 07.12.1979 Cavit OrhanTütengil Ailesi, 11.04.1980 Ümit Kaftancýoðlu Ailesi, 23.05.1980 Sevinç Özgün-er Ailesi, 22.07.1980 Kemal Türkler Ailesi, 07.11.1980 Ýlhan Erdost Ailesi,07.03.1990 Çetin Emeç Ailesi, 04.09.1990 Turan Dursun Ailesi, 20.09.1992Musa Anter Ailesi, 24.01.1993 Uður Mumcu Ailesi, 02.07.1993 Nesimi ÇimenAilesi, 02.07.1993 Metin Altýok Ailesi, 02.07.1993 Behçet Aysan Ailesi,02.07.1993 Hasret Gültekin Ailesi,30.12.1994 Yasemin Cebenoyan Ailesi,11.01.1995 Onat Kutlar Ailesi, 09.01.1996 Metin Göktepe Ailesi

Page 11: Sosyalist İşçi 388 2. Baskı

Aþaðýdan sosyalizm-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsýiþçi sýnýfýdýr. Yeni birtoplum, iþçi sýnýfýnýn üre-tim araçlarýna kolektifolarak el koyup üretimive daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýnakarþý sermaye sahipleri-ni, egemen sýnýfý koru-mak için oluþturulmuþ-tur.-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devletgereklidir.-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda birmücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþkaülkelerin iþçileri ile daimadayanýþma içindedir.-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðinisavunur.-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerindendolayý aþaðýlanmalarýnave baský altýna alýn-malarýna karþý çýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkeniniþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olanher þeye karþý çýkarlar.-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperyalizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareket-lerini desteklerler.-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tekbir ülkede izole olarakyaþayamaz. Rusya, Çin,Doðu Avrupa ve Kübasosyalist deðil, devletkapitalistidir.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-bilmesi için, iþçi sýnýfýnýnen militan, en mücadele-ci kesimi devrimci sosyal-ist bir partide örgütlen-melidir. Böylesi bir partiiþçi sýnýfýnýn yýðýnsalörgütleri ve hareketi için-deki çalýþma ile inþaedilebilir.-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlerekatýlan herkesi devrimcibir sosyalist iþçi par-tisinin inþasý çalýþmasýnaomuz vermeye çaðýrý-yoruz.

SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii nnee ssaavvuunnuuyyoorr??

ii nn tt ee rr nn ee ttozurdiliyoruz.combarisarock.orgkureselbarisveadalet.orgkureseleylem.orgdurde.orghranticinadaleticin.com70milyonadim.org

sayý: 388 sosyalist iþçi 11

Ýzmir:Grev oldu

SÝ Ýzmir - 4 Þubat grevine enyoðun katýlýmýn gerçekleþtiðiþehirlerin baþýnda Ýzmir geliyordu.Bir çok sendika ve demokratikkitle örgütü Tekel iþçileri iledayanýþmak için sokaktaydý. Þehiriçi otobüslerin yarým gün çalýþma-masý nedeniyle grev daha da çokhissedildi. Basmane Meydaný'ndabaþlayan yürüyüþ Konak'taBüyükþehir Belediyesinin önündesona erdi.

Yýllardýr eðitim toplantýlarýndatekrarladýðýmýz "iþçiler nasýl ege-men fikirlerin hakimiyetinden kur-tulur?" sorusuna iki aydýr direnenTekel iþçileri canlý birer cevapgibiydiler. Sendika önünde ilktoplantýda sloganlarý attýranlar,kortejin en önünde duranlar kadýn-lardý. ancak yürüyüþ baþlayýncagörüntü biraz deðiþti. Yýllardýr hereylemde gördüðümüz sendikacýlarses aracýna yerleþmiþler ve hereylemde sýrasý dahi deðiþmeyensloganlarý attýrýyorlardý. Bir tane4C sloganý yoktu.

Bir ara Tek Gýda Ýþ kortejindeCHP bayraklarý ile yürüyenlerortaya çýktý. Tekel iþçileri iledayanýþmak için Tek Gýda korte-jinde yürüyen bizleri oldukçarahatsýz etti. Bundan tek rahatsýzolan biz deðilmiþiz ki birkaç daki-ka sonra Tekel iþçisi kadýnlar CHPbayraklarý taþýyanlara bayraklarýindirmelerini söylediler. Ýndirmey-ince kortejden uzaklaþtýrýldýlar.

Ýþçi kortejleri miting alanýnagelene kadar miting, cumhuriyetmitingi havasýndaydý. Alana çörek-lenmiþ ÝP ve CHP'liler, bir yandaTuncay Özkan için imza toplayan-lar, sahneden "Çiðli ÝlçeBaþkaný"nýn selamlanmasý... Fakatiþçilerin alana iþ, ekmek ve barýþsloganlarý ile girmesiyle ulusalcýhava birden yok oldu.

EEmmiinn ÞÞaakkiirr

Ýstanbul:Grev yapýlmadý

SÝ Ýstanbul- 4 Þubat'ta Türk-Ýþ-DÝSK-KESK-Kamu-Sen tarafýndanyapýlacaðý ilan edilen grev Ýstan-bul'da gerçekleþmedi. Hiçbir yerdeüretim ve hizmetler durmazkenTekel iþçileriyle dayanýþmak içinyapýlan mitinge 10 bin kiþi katýldý.

4 Þubat'ta Ýstanbul Kadýköy'detoplanan bin kiþi iki vapurlaEminönü'nde yürüyüþe geçti. Ýstan-bul Ticaret Üniversitesi arasýndatoplanan 4 bin kiþiyle buluþupSaraçhane Meydaný'na yürüdü.Ergenekoncular ve avukatlarýeyleme büyük ilgi gösterdi.Ergenekoncu Ýþçi Partisi ve onabaðlý Türkiye Gençlik Birliði kortej-lerine hiçbir sol grup tepki göster-medi. TKP'nin "vatana satýlýyor"temalý sloganlarla katýldýðý yürüyüþgerek sendika kortjeleri gereksesolcu gruplar coþkusuz ve cansýzdý.

DSÝP üyeleri KESK pankartýarkasýnda yürüdü. Eylem boyuncagrev, grev, grev', 'tekel iþçisi yalnýzdeðildir' ve 'al al al çal çal çalhükümet 4C'ni al baþýna çal' slo-ganlarý atan DSÝPlilere yüzlercekamu çalýþaný ve öðrenci eþlik etti.

Miting kürsüsünden durmadan"hükümet istifa" sloganlarý attýrýl-mak istense de kalabalýk bunaitibar etmedi. Kürsüde KESKBaþkaný Sami Evren ve Türk-Ýþ'lisendikacýlarýn arkasýnda CHPÝstanbul Ýl Baþkaný Gürsel piþkinceduruyordu. Miting baþlangýcýndaçalýþanlarýn çoðu alaný terk ederekiþyerlerine döndü.

SÝ Ankara - 4 Þubat'ta sendikalarýnilan ettiði dayanýþma grevi içinAnkara'da Kolej'den, SSK Ýþhanýönüne kadar bir yürüyüþ ve eylemgerçekleþti. Eyleme katýlým klasikAnkara kalabalýðýndan çok azfazlaydý. Eylemin en kalabalýk anýyürüyüþ anýydý. Grevin, ne Türk-Ýþne de diðer sendikalar tarafýndangerçek bir iþ býrakma eylemi olarakörgütlenmediðinin en net göstergesiyürüyüþten sonra kalabalýðýn büyükbölümünün daðýlmasýydý. Yanisendikalarýn çoðu gerçekten iþbýrakmamýþ, öðlen arasýnda TEKELiþçilerine desteðe gelmiþlerdi.Alanda sendikalar oldukça cýlýzdý,

arka tarafta ise kendisini iþçilerdenizole etmiþ bir hâlde sol gruplarduruyordu. Biz, DSÝP'liler olarakeyleme iþçilerden izole olmuþ þek-ilde deðil eylemin ana gövdesinioluþturan, en net ve militan duruþusergileyen TEKEL iþçileri ile birliktekatýldýk. TEKEL iþçileri kortejininatmosferi ile alanýn geri kalanýarasýndaki fark çok açýktý. TEKELdireniþi hakkýnda hamasi nutuklaratanlarýn hiçbirisi mücadeleyigerçek anlamda örgütlememiþ,sahiplenmemiþti.

4 Þubat grevinin gerçekte göster-diði þuydu; kazanabilmek içinsendika bürokrasisinin engellerini

aþacak bir hareketi örgütlemek,direniþi TEKEL iþçilerinin çadýr-larýndan çýkararak bulunduðumuzher alana yaymak þart. Bize SakaryaMeydaný'nda geceli gündüzlü kalýpiþçilerin yanýndaymýþ gibi gözükenapolitik bir çizgi deðil, direniþi heryerde örgütleyen politik birmücadele çizgisi gerekiyor.

20 Þubat’ta gerçekleþen dayanýþmaeylemi de bu gerçeði ortaya koydu.Sendikalar Ankara’ya dedi, amakendi üyelerini Ankara’ya götürme-di. 4 Þubat’tan sonra 20 Þubat eyle-mi de Tekel iþçilerinin mücadelesinekatký sunmadý.

CCaann IIrrmmaakk ÖÖzziinnaannýýrr

TEKEL ÝÞÇÝSÝNÝN YANINDAYIZ

Sendikalar iþçileri sattý

Ankara: Grev yok, sönük iki eylem var

22 þubat’ta Türk-Ýþ, DÝSK, KESKve Kamu-Sen tarafýndan yapýlantoplantýda Tekel iþçileriyle dayanýþ-ma için 26 Mayýs’ta genel eylemkararý çýktý. Kararý açýklayan Türk-Ýþ Baþkaný Mustafa Kumlu iþçilertarafýndan protesto edildi ve isti-faya çaðýrdý. 70 gündür karasoðuða raðmen Ankara’da kalaniþçilere hükümet Þubat sonunakadar süre vermiþti. Sendikalar,hükümet karþýsýnda direnen iþçileriyalnýz býrakýrken bir kez dahagrevden kaçtý.

Sendikalarýn ortak eylemleriþöyle:

25 Þubat 2010 tarihinde tüm ilve ilçe merkezlerinde meþaleli

yürüyüþler ve kitlesel basýn açýkla-malarý yapýlmasýna;

27 Þubat 2010, saat 12.00’de tümil merkezlerinde 2 saatlik oturmaeylemi ve kitlesel basýn açýkla-malarýnýn yapýlmasýna;

26 Mayýs 2010 tarihinde, budört konfederasyon ve bu konfed-erasyonlara üye tüm sendikalarýnbirlikte sahipleneceði ve üretimdengelen gücün kullanýlacaðý genel bireylem yapýlmasýnýn uygun olacaðý-na karar verilmiþtir.

Tekel direniþi sendikalara raðmendevam ediyor. Ýþçiler kýzgýnhakkýný istiyor. Hükümet 4/C’deýsrarlý. Sendikalar ise grev yapmak-tan inatla kaçýyor.

Mustafa TürkelTürk-ÝÝþ GenelSekreterliði’ndenistifa etti!Tek Gýda-Ýþ Baþkaný Türkel,

Türk-Ýþ Genel Sekreterliði’ndenistifa etti. Sendika tarafýndan biraçýklama yapýlmazken gazeteleristifayý Tekel iþçilerinin Türk-iþbaþkanýný istifaya davet etmesinetepki olarak gerekçelendirdi.Sendika Türkel’in 2 Mart’takonuþacaðýný açýkladý.

DSÝÝPDevrimciSosyalisttÝþçi Parttisi

Darbe, demokrasi ve sosyalizmTOPLANTILAR

ÝSTANBUL AVRUPA YAKASI

55 MMAARRTT 22001100CCUUMMAA- SSAAAATT:: 1199..0000TMMOB MAKÝNA MÜHENDÝSLERÝ

ODASI

ÝPEK SOKAK, 9/4 BEYOÐLU

ÝSTANBUL ANADOLU YAKASI

1100 MMAARRTT 22001100

ÇÇAARRÞÞAAMMBBAA- SSAAAATT:: 1199..0000ÖTEKÝ KÜLTÜREVÝ, HALÝTAÐA CAD,KIVANÇ SOK, NO: 5 KADIKÖY

Ýstanbul/Kadýköy: 0536 519 54 06 Þiþli : 0555 423 74 07 Avcýlar: 0537 454 40 63 Beyoðlu: 0531 451 6251 DSÝP Ýstanbul Ýl Örgütü: Ýstiklal cad. Bekar sok. San Han Kat: 3 Ankara: 0543 417 36 - DSÝP GenelMerkez i: Bayýndýr 2 Sokak, 30/9 Kýzýlay ankara Ýzmir: 0543 417 36 17 Bursa: 0537 774 47 86

12 Mart Saat 15:00

Özgürlüksöyleþileri

Hilal KaplanTaraf Gazetesi Yazarý

Yýldýz ÖnenDSÝP GK Üyesi

Yýldýz Teknik DavutpaþaKampüsü-Fen-Edebiyat

Konferans SalonuAAnnttiikkaappiittaalliisstt ÖÖððrreenncciilleerr

Ergenekon ve üniversitelerSezai Temelli anlatýyor 1 Mart Pazartesi saat 19.00

ANTÝKAPÝTALÝSTÖÐRENCÝLER

DDSSÝÝPP ÝÝssttaannbbuull ÝÝll

ÖÖrrggüüttüü: Ýstiklal cad.

Bekar sok. San Han

Kat: 3 Beyoðlu

Page 12: Sosyalist İşçi 388 2. Baskı

Yunanistan'dakikardeþ gazetemizineditörü Panos

Garganas iþçilerinekonomik krize bir dizigrevle karþýlýk veriþinianlatýyor.

Burada iþçiler arasýnda büyükbir öfke söz konusu. Daha öncekimuhafazakar hükümet döne-mindeki saldýrýlara sýký birdireniþ gösterildiði düþünülürsebu beklenen bir þeydi zaten.

Olaylar aslýnda Aralýk 2008'depatlak verdi. Gençler polis þidde-tine karþý karakollarý kuþattýlar.Binlerce sendikacý dayanýþmaiçin sokaklara döküldü. Bu ensonunda muhafazakarlara dizçöktürdü.

Geçtiðimiz Ekim ayýnda sosyal-demokrat Pasok partisi görevegeldi. Yine de birkaç ay içindeiþçiler yeniden sokaða çýktýlar.

Geçen hafta çarþamba günükamu sektöründe gerçekleþenbüyük greve her yerde büyükgösteriler eþlik etti. Eðitim, kamuhizmeti, yerel hükümetler vesaðlýk sektörlerinde çalýþaniþçilere öðrenciler de katýldý vehep birlikte Atina'nýnmerkezinde yürüdüler.

ÖÖrrggüüttllüüllüükk Komünist Parti ülkenin 66 fark-

lý yerinde eylemler örgütlediðinisöylüyor. Pasok hükümetinindirenen iþçi gruplarýný izole etm-eye yönelik giriþimleri tamamenbaþarýsýz oldu, þimdi direniþgenelleþiyor.

Geçen çarþamba günkü grevingücü, hem kamuda hem de özelsektörde örgütlü sendikalarýnliderlerini 24 Þubat çarþambagünü için genel grev çaðrýsý yap-maya itti. Bu, Yunan iþçilerin2007'de emeklilik yasasýna karþý

gerçekleþtirdiklerine benzerbüyüklükte, devasa bir eylemolacak.

Bazý iþçiler kesintisiz greve git-meyi planlýyor. Þimdiden maliyebakanlýðýnda çalýþan iþçiler arkaarkaya, her biri 48 saatlik bir dizigrev örgütleyeceklerini açýk-ladýlar. Bu da pratikte süresizgreve gidilmesi demek.

Geçen haftaki eylemliliðinardýndan itfaiye iþçilerinin sertprotestolarý ve vergi ile gümrükçalýþanlarýnýn grevleri gerçek-leþti.

Hükümet piyasalara ücretkesintilerini hayata geçirebile-ceðini göstermek maksadýylaiþçilere bir hayli sert davrandý.Baþaramadý.

Polis, ana gösteriye katýlmakiçin yürüyüþe geçen çöpçüleri"burasý tek yönlü bir cadde, siz

yanlýþ tarafa gidiyorsunuz" diy-erek engellemeye çalýþtý. Çatýþmaçýktý ve polis göz yaþartýcýbomba kullanmasýna raðmengeri çekilmek zorunda kaldý.

Saldýrýlara karþý büyük birmuhalefet var. Medyada Yunanhalkýnýn kesintileri kabul ettiðinedair anketler yayýnlanýyor olsada belli baþlý bazý sorular sorul-duðunda sonuçlarýn çok farklýolduðu görülüyor.

Ýnsanlara daha uzun saatlerçalýþmayý ve ücretlerde kesintiyegidilmesini kabul edip etmeye-cekleri sorulduðunda her zamançoðunluk hayýr diyor.

Halkýn öfkesinin birçok sebebivar. Pasok geçen yýl yapýlanseçimlerden önce ücretleri don-durmayacaðýna dair söz ver-miþti. Muhafazakarlar ise tamtersini söylüyordu ve seçim

kampanyasý bu ana halkaüzerinde yürüdü.

Ama seçimlerden sonra Pasoktam bir U-dönüþü yaptý.

Halkýn beklentisi kesintilerinzenginlere yönelik olmasýydýama hükümet zenginlerin vepatronlarýn vergilendirilmesin-den hiç bahsetmiyor.

Þimdiye kadar Pasok iktidarlarýher zaman direniþle karþýlaþtý,ama genellikle bu birkaç yýlsonra baþlardý. Þimdiki ise birkaçay içinde gerçekleþti. Sendikaliderlerinin Pasok'un planlarýnakarþý çýkýyor oluþu öfkeninboyutlarýnýn bir göstergesi.

Yunanistan'ýn en büyük sendi-ka konfederasyonu Aralýktabaþlayan grev hareketine tama-men karþý çýkmýþtý. Bu grevi birgrup solcu öðretmen baþlatmýþtýve ardýndan Komünist Parti de

destek vermek durumundakalmýþtý.

O zaman konfederasyon,Komünist Parti'yi sorumsuzdavranmakla suçlamýþ vehareketi izole etmeye çalýþmýþtý.Ama bir ay sonra kamu hizmet-lerinde örgütlü sendika grevçaðrýlarý yapar hale geldi vesendika konfederasyonununbütün liderleri de aþaðýdan gelenbasýnçla onlarý desteklemekzorunda kaldý.

Bana kalýrsa hükümet AvrupaBirliðiyle anlaþtýktan sonra argü-manlarýný deðiþtirecek. Bundansonra Yunanistan'ýn yalnýzolmadýðýný ve Avrupa'yý ABD'lispekülatörlerden korumak içintüm Avrupa'nýn genel bir savaþagiriþtiðini iddia edecekler.Diyecekler ki, bu yüzden kesinti-leri kabul etmemiz ve krizin tümAvrupa'ya yayýlmasýný durdur-mamýz lazým. Ne var ki bu argü-manlarýn pek iþe yarayacaðýnýsanmýyorum.

Yunanistan iþçileri mücadeleyehazýr. Önümüzdeki genel grevdireniþimiz için çok önemli birdönüm noktasý olacak.

ÇÇeevviirreenn:: MMuuhhiipp TTeezzccaann

ssoossyyaalliisstt iissccii Z Yayýncýlýk ve Tanýtým Hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Ayþe Demirbilek Sorumlu YazýiþleriMüdürü: Volkan Tamusta Adres: Caferaða

Mahallesi, Nail Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/Ýstan-bul Baský: Yön Matbaacýlýk, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok, Kat 1, No: 366 Topkapý,Ýstanbul-0212 544 66 34 Yerel süreli yayýn,

iki haftada bir yayýnlanýr. wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

mmaarrkkssiizzmm 2200110022-23-24 Nisan Ýstanbul Bilgi üniversitesi

Marksizm 2010'da dünyanýn ve Türkiye’nin sorunlarýný, 21. yüzyýlýn sosyalizmini,

önümüzdeki süreçte nasýl mücadeleler vermemiz gerektiðini tartýþmak istiyoruz.

DSÝP 1992’den bu yana Marksizm toplantýlarýný düzenleyen ev sahibi, bir çok farklý

görüþ, hareket ve örgütlenmelerden gelen konuþmacýlarla kürsüsünü paylaþýyor.

Her toplantý 1 saat 15 dakika sürüyor, kýsa sunuþlarýn ardýndan salondaki herkes

soru sorabiliyor ya da görüþlerini açýklayabiliyor.

Marksizm 2010'da toplantý ve panellerin yaný sýra film gösterimleri, belgeseller,

atölyeler, sergiler, müzik dinletileri, edebiyat tartýþmalarý yapmayý planlýyoruz.

Kampanyalarýn stantlarý, kitap stantlarý, yiyecek, içecek stantlarý kuruyoruz.

Þehir dýþýndan gelenler için kalacak yer ayarlýyoruz.

Toplantýlara katýlým için, organizasyona katký amaçlý 3 günlük davetiye 5 liradýr.

DSÝP Ýstanbul Ýl Örgütü: Ýstiklal Caddesi Bekar Sokak 16/4Beyoðlu Ýletiþim: 0531 451 62 51 - www.marksizmfestivali.org

[email protected] www.dsip.org.trDDSÝPP

DDEEVVRRÝÝMMCCÝÝ SSOOSSYYAALLÝÝSSTT ÝÝÞÞÇÇÝÝ PPAARRTTÝÝSSÝÝ

Yunanistan'da genel grev

AAttiinnaa’’ddaa 4488 ssaaaattlliikk ggeenneell ggrreevvddee yyüürrüüyyeenn YYuunnaann aannttiikkaappiittaalliissttlleerr..