sosyalist İşçi 265

12
Ne oldu bu sosyalist ülkelere? BUSH IRAK’A DAHA ÇOK ASKER GÖNDERÝYOR Irak Çalýþma Grubu’nun raporu açýklandý. Rapor ABD’nin ne kadar kötü durumda olduðunu gösteriyor ama ABD Baþkaný George Bush Irak’a yeni asker gönderiyor. sayfa: 5 Lübnan HAVADA DEVRÝM KOKUSU VAR Ýþgal altýndaki Lübnan’da Hizbullah taraftarlarýnýn baþlattýðý direniþ giderek geniþliyor. Hizbullah lideri Nasrallah “Kendisine ait demokratik kurallarý, özgünlüðü ve çeþitli- liði olan Lübnan, tek bir grup ya da tek bir koalisyon tarafýn- dan yönetilemez” diyor. sayfa: 6-7 sosyalist isci SAYI: 265 16 Aralýk 2006 1.50 YTL www.sosyalistisci.org Saðlýkta yýkým geliyor Saðlýk ocaklarý, medikolar kap - atýlýyor Eðitim özelleþip paralý oluyor Yoksulluk ve açlýk hýzla artýyor DURDURABÝLÝRÝZ DEÐÝÞTÝREBÝLÝRÝZ Çalýþanlar, emekçiler çok aðýr ve çok kapsamlý bir saldýrý altýnda. Her taraftan sýkýþtýrýlýyorlar. Eðitim adým adým pa- ralý oluyor ve giderek daha pahalý hale geliyor. 1 Ocak’tan itibaren saðlýkta yýkým programý uygulanmaya baþlana- cak. Parasýz saðlýk hizmeti kalmayacak. Saðlýk ocaklarý ve medikolar kapanýyor. Saðlýk hizmetlerinden paran kadar yararlana- caksýn. Emeklilik mezara gömülecek. Emeklilik yaþý artýyor. Daha çok prim ödenecek. Emekli maaþlarý azalýyor. Türkiye’de her 3 kiþi- den birisi yoksul. 1 milyondan fazla insan ise aç. Asgari ücret tam bir maskaralýk. Ekonominin düzeldiðine iliþkin bütün söyleme raðmen iþsizlik artýyor. Bütün bunlara karþýlýk zenginler giderek daha da zengin hale geliyor. Zenginle yoksul arasýn- daki fark gün be gün artýyor. Emekçiden kesilen zenginin cebine gidiyor. Türkiye’nin milli geliri artýyor. Ama emekçi- lerin geliri artmýyor. Demek ki artýþ sadece zenginler için. Türkiye’nin artýk 21 tane dolar milyarderi var. Bu adaletsizliði dur- durmak mümkün. Nasýl? Örgütlenerek, mücadele ederek. Baþka yolu yok. Kýbrýs üzerine gene kýyamet kopuyor. Kýbrýs üzerinde devlet politikalarýndan bahsediliyor. Birileri “bana sorulmadý” diyor, kimileri “benim orada 40 bin askerim var” diyor. Kimi solcular bile “kimin limanýný kime veriyorsunuz” diyebiliyor. Ama kimse Kýbrýs halk- larýnýn ne düþündüðünü, ne istediðini önemsemiyor. Kýbrýs’ta yaþayan, Türkçe konuþan halk Annan Planý denen plana onay verirken çok açýk bir tutum göstermiþ, milliyetçileri aðýr bir yenil- giye uðratmýþtý. Þimdi onlarýn iradesi yok- muþ gibi Kýbrýs üzerinde konuþmak Kýbrýs halklarýnýn iradesini ayaklar altýna almaktýr. Kýbrýs’ta çözüm adadan bütün yabancý askerlerin çek- ilmesidir. Sayfa: 2 Kýbrýs, Kýbrýs halkýnýndýr Pinochet’in ölümünü Þili halký sokaklara çýkarak kutladý. Onlar G8, biz ise 6 milyarýz, F. Levent Þensever Öðrenciler ve iþçi sýnýfý, Chris Harman Bir Türk galaksiye bedeldir, Zeynep Çalýþkan Kadýn ve þiddet, Gülay Yaþar Býçak sýrtýndaki ülke: Lübnan, Hizbullah önderliði ile röportaj Küba’da hanedanlýðýn devamý, Mike Gonzales Anneee, pýrasa balýk çýktý, Gökþen Þahin

Upload: sosyalist-isci

Post on 12-Mar-2016

244 views

Category:

Documents


2 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 265

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 265

Ne oldu busosyalist ülkelere?

BUSH IRAK’ADAHA ÇOKASKERGÖNDERÝYORIrak Çalýþma Grubu’nun raporuaçýklandý. Rapor ABD’nin nekadar kötü durumda olduðunugösteriyor ama ABD BaþkanýGeorge Bush Irak’a yeni askergönderiyor.

sayfa: 5

Lübnan

HAVADADEVRÝMKOKUSU VARÝþgal altýndaki Lübnan’daHizbullah taraftarlarýnýnbaþlattýðý direniþ giderekgeniþliyor.Hizbullah lideri Nasrallah“Kendisine ait demokratikkurallarý, özgünlüðü ve çeþitli-liði olan Lübnan, tek bir grupya da tek bir koalisyon tarafýn-dan yönetilemez” diyor.

sayfa: 6-7

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 265 16 Aralýk 2006 1.50 YTL

www.sosyalistisci.org

SSaaððllýýkkttaa yyýýkkýýmm ggeelliiyyoorr SSaaððllýýkk ooccaakkllaarrýý,, mmeeddiikkoollaarr kkaapp-aattýýllýýyyoorr EEððiittiimm öözzeelllleeþþiipp ppaarraallýý oolluuyyoorr YYookkssuulllluukk vveeaaççllýýkk hhýýzzllaa aarrttýýyyoorr

DDUURRDDUURRAABBÝÝLLÝÝRRÝÝZZDDEEÐÐÝÝÞÞTTÝÝRREEBBÝÝLLÝÝRRÝÝZZÇalýþanlar, emekçiler

çok aðýr ve çok kapsamlýbir saldýrý altýnda. Hertaraftan sýkýþtýrýlýyorlar.

Eðitim adým adým pa-ralý oluyor ve giderekdaha pahalý hale geliyor.

1 Ocak’tan itibarensaðlýkta yýkým programýuygulanmaya baþlana-cak. Parasýz saðlýkhizmeti kalmayacak.

Saðlýk ocaklarý vemedikolar kapanýyor.

Saðlýk hizmetlerindenparan kadar yararlana-caksýn.

Emeklilik mezaragömülecek. Emeklilikyaþý artýyor. Daha çokprim ödenecek. Emeklimaaþlarý azalýyor.

Türkiye’de her 3 kiþi-den birisi yoksul. 1milyondan fazla insanise aç. Asgari ücret tambir maskaralýk.

Ekonominindüzeldiðine iliþkinbütün söyleme raðmeniþsizlik artýyor.

Bütün bunlara karþýlýkzenginler giderek dahada zengin hale geliyor.

Zenginle yoksul arasýn-daki fark gün be günartýyor. Emekçidenkesilen zenginin cebinegidiyor.

Türkiye’nin milli geliriartýyor. Ama emekçi-lerin geliri artmýyor.Demek ki artýþ sadecezenginler için.Türkiye’nin artýk 21 tanedolar milyarderi var.

Bu adaletsizliði dur-durmak mümkün.Nasýl? Örgütlenerek,mücadele ederek. Baþkayolu yok.

Kýbrýs üzerine gene kýyametkopuyor. Kýbrýs üzerindedevlet politikalarýndanbahsediliyor. Birileri “bana

sorulmadý” diyor, kimileri“benim orada 40 bin askerimvar” diyor.

Kimi solcular bile “kiminlimanýný kime veriyorsunuz”diyebiliyor.

Ama kimse Kýbrýs halk-larýnýn ne düþündüðünü, neistediðini önemsemiyor.

Kýbrýs’ta yaþayan, Türkçekonuþan halk Annan Planýdenen plana onay verirken

çok açýk bir tutum göstermiþ,milliyetçileri aðýr bir yenil-giye uðratmýþtý.

Þimdi onlarýn iradesi yok-muþ gibi Kýbrýs üzerindekonuþmak Kýbrýs halklarýnýniradesini ayaklar altýnaalmaktýr.

Kýbrýs’ta çözüm adadanbütün yabancý askerlerin çek-ilmesidir.

Sayfa: 2

KKýýbbrrýýss,, KKýýbbrrýýsshhaallkkýýnnýýnnddýýrr

Pinochet’in ölümünü Þili halký sokaklara çýkarak kutladý.

Onlar G8, biz ise 6 milyarýz, F. Levent ÞenseverÖðrenciler ve iþçi sýnýfý, Chris Harman

Bir Türk galaksiye bedeldir, Zeynep ÇalýþkanKadýn ve þiddet, Gülay Yaþar

Býçak sýrtýndaki ülke: Lübnan, Hizbullah önderliði ile röportajKüba’da hanedanlýðýn devamý, Mike Gonzales

Anneee, pýrasa balýk çýktý, Gökþen Þahin

Page 2: Sosyalist İşçi 265

2 sosyalist iþçi sayý: 265 HABERLER

“KÝM NE DEDÝ?

"2015 yýlýnda Kyoto anlaþ-masýný imzamayý düþünüy-oruz."ÇÇeevvrree vvee OOrrmmaann BBaakkaannýýOOssmmaann PPeeppee.. ((KKyyoottooAAnnllaaþþmmaassýý’’nnýýnn 22001122 yyýýllýýnnaakkaaddaarr ssüürreessii vvaarr..

“Kimin limanýný kimesatýyorlar”TTKKPP’’nniinn ggüünnllüükk iinntteerrnneettssiitteessii SSOOLL ((AAKKPP’’nniinn KKýýbbrrýýssöönneerriissii üüzzeerriinnee))

“Siyaset insaný eðitir.Siyaset yapmayan eksikkalýr. Terbiye eder diye-ceðim de, yanlýþ anlaþýlýrdiye diyemiyorum. SayýnSezer ile ilgili söylemiyo-rum. Sezer ve onun gibilermutlaka siyasete girsinler.”MMeecclliiss BBaaþþkkaannýý BBüülleennttAArrýýnnçç,, CCHHPP’’nniinn SSeezzeerr’’iissiiyyaasseettee ddaavveett eettmmeessiiüüzzeerriinnee

“Sayýn Pamuk yaþadýðýnýzkenti Dostoyevski’nin StPetersburg’u, Joyce’unDublin’i ve Proust’un Paris’igibi vazgeçilmez bir edebi-yat topraðý kýldýnýz.”OOrrhhaann PPaammuukk’’uunn ööddüüllüünnüüaallýýrrkkeenn ÝÝssvveeçç AAkkaaddeemmiissiiggeenneell sseekkrreetteerrii HHoorraacceeEEnnggddaahhll’’ýýnn kkoonnuuþþmmaassýýnnddaann

sosyalist iþçi’yeinternet üzerinden

ulaþmak için:

www.sosyalistisci.org

hertürlü yazýþma için:

[email protected]

Tanýyýn kurtulunKýbrýs

Dünyada Kýbrýs Cumhuri-yeti’ni, yani Türk medya-sýnýn ve resmi kurum-larýnýn söylemi ile GüneyKýbrýs’ý tanýmayan tek ülkeTürkiye. Aslýnda bütüniddialara ve mangalda külbýrakmayan tutumlara rað-men Türkiye bir dizi alan-da Kýbrýs Cumhuriyeti’nitanýyor. Örneðin Avrupaspor karþýlaþmalarýndaTürkiye bütün diðerülkelerin tanýdýðý Kýbrýsadasý üzerindeki tek devletolan Kýbrýs Cumhuriyeti’nitanýyor. Bu ülkenin takým-larý ile maçlar yapýlýyor.Ama iþ bir düzeydeki dip-lomasiye gelince birdenKýbrýs Cumhuriyeti “Gü-ney Kýbrýs”a dönüþüyor.

Son olarak Avrupa Birli-ði’nin görüþmeleri bazý a-lanlarda dondurma kararýAKP hükümetinin küçükbir taviz vermesine yolaçtý.

AKP’nin bu tavizi birden-bire büyük bir gürültününkopmasýna neden oldu.

Genelkurmay, Cumhur-baþkaný ve tabii ki onlarlabirlikte CHP ve MHP,AKP’yi yerden yere vur-maya baþladýlar.

Aslýnda tartýþma AKP’nintavizinin ne olduðu ve neolmasý gerektiði üzerinedeðil. Tartýþma “bize haberverilmedi” diye yapýlýyor.

SSeezzeerr ve GeneralBBüüyyüükkaannýýtt “bize haber ve-rilmedi” derken hükümet“verildi” diyor. Tayyip isesonunda “her iþi köþke misoracaðýz?” dedi.

Kýbrýs Cumhuriyeti’ne birliman ve bir havaalanýnýnaçýlmasý önerisi aslýndaKýbrýs Cumhuriyeti’ni veYunanistan’ý hiç tatminetmiyor ama “Yurtsever,vatansever, milliyetçi” blokayaklarda. Bu bloðun enaçýk sözlüsü olan MHPGenel Baþkaný “Ülkeninhaysiyeti pazarlýk masasýn-da” diyor. DSP GenelBaþkaný ise “Bu öneridevletin resmi politikalarý-na ters” derken CHP GenelBaþkaný BBaayykkaall ise önce“Ben deðerlendirmemiGenelkurmay Baþkaný’nýndeðerlendirmesini bilme-den yaptým” diyerek ken-disinin Genelkurmay

Baþkaný’nýn kuklasýolmadýðýný anlatmayaçalýþarak söze baþlýyor ve“Kýbrýs’ý bunlar devlettenkaçýrýyorlar” diyor.

Yurtsever, vatansever,milliyetçi cephenin en yenive üstü kapalý konuþanunsuru TKP ise “AKPþimdi de satýyoruz, alýn”diyor. “Kimin limaný kimesatýlýyor” diyor.

Yurtsever, vatansever,milliyetçi cephe Kýbrýs’ýnkuzeyini aslýnda Türki-ye’nin bir parçasý olarakgörüyor ve Kýbrýs Cumhu-riyeti’ni tanýmayý ise buparçanýn elden gitmesi,yani “vatan topraðýnýnsatýlmasý” olarak algýlýyor.Hepsi birden “þimdilimanlarý verirsek yarýnoradaki askerlerin çekilme-si de istenir” diyor.

Gerçekten de Türk asker-leri Afganistan ve Lüb-nan’ýn yaný sýra Kýbrýs’tanda çekilmelidir.

Genelkurmay BaþkanýBBüüyyüükkaannýýtt ise kendisininorada askerleri olduðunusöylüyor. Yani orduyukendi malý olarak görüyor.Bir türlü kendisinin birmemur, hükümetin dedik-

lerini yapmakla görevli birmemur olduðunu kabuletmiyor.

Genelkurmay Baþkanýaslýnda bir gece kimseyehaber vermeden darbeyapan bir gelenektengeldiði için kendisinehaber verilmemesinianlayabilmeli ama kendisi-ni Türkiye Cumhuriyeti’-nin bütün kurumlarýndanüstün gördüðü için desöylenip duruyor.

Bir de AKP önerisiniABD’nin desteklediðini bunedenle AKP önerisinekarþý çýkmak gerektiðini,çünkü bunun emperyalistoyunun bir parçasýolduðunu savunanlar var.Ayný zamanda “kiminlimanýný kime satýyorsun”diyen bu kesim milliyetçi-liðini böylece antiAmerikan bir zemineoturttuðunu düþünüyor.Ama bu çok fazla bir zorla-ma ve bu nedenle epeycekomik.

KKýýbbrrýýss’’ttaa ççöözzüümm nnee??Kýbrýs 40 yýldýr sýk sýkTürkiye gündemininmerkezine oturur. Askeridarbe günleriyse Kýbrýs

sorunu pek hatýrlanmaz.Ne vakit ortada bir krizvarsa Kýbrýs birden önemkazanýr.

Kýbrýs, çoðunluðu Rum,azýnlýðý Türk olan bir ada.Türk ordusu EEcceevviitt’in emriile bu adanýn yarýsýný iþgaledinceye kadar da birleþikve baðýmsýz bir ülkeydi.

Bu adada çýkan her etniksorun esas olarak Türk veYunan egemen sýnýflarýntahriki ile çýkýyordu. Heriki egemen sýnýf da Kýbrýs’ýkendi ülkelerindeki krizleriçözmek için kullanýyor-lardý.

Kýbrýs’ýn Türk ordusutarafýndan iþgal edilmesin-den sonra ada fiilen ikiyebölündü. Kurulan KKuuzzeeyyKKýýbbrrýýss TTüürrkkCCuummhhuurriiyyeettii’ni adanýnyarýsýný iþgal altýnda tutanTürkiye’den baþka hiçbirülke tanýmýyor.

KKýýbbrrýýss CCuummhhuurriiyyeettii þimdiAB üyesi. Artýk Türk ege-menlerinin katýlmak içincan attýðý AB’ye girebilmekKKýýbbrrýýss CCuummhhuurriiyyeettii’ni taný-maktan geçiyor. BunuTürkiye’de herkes biliyorama ada hala iç çeliþki-lerde kullanýlan bir piyondurumunda.

Kýbrýs’ta çözümün bir tekadýmý var: Türkiye’ninKýbrýs Cumhuriyeti’ni taný-masý. Buna kimleri “verkurtul” politikasý diyorlarve “kimin adasýný kimesatýyorsun” diye þiddetlekarþý çýkýyorlar.

Ancak, Türkiye AB’yegirecek olsa da olmasa datek gerçekçi çözüm budur.Gerisi Kýbrýs halklarýnýnkendi kaderlerini kendile-rinin tayini meselesidir.Nasýl bir çözüm bulacakla-rýna kendileri karar verirler.

Kýbrýs Türk halký sonseçimlerde Türkiye’dengelen bütün yurtsever,vatansever, milliyetçibaskýlara raðmen bucephenin mümtaz ismi veþimdilerde faþist YYeennii ÇÇaaððgazetesi yazarý olan RRaauuffDDeennkkttaaþþ’ý hezimete uðrattý.

Ýkinci adým ise adadakiKýbrýslý olmayan askerlerinçekilmesidir. Bu iki adýmtamamlandýðýnda KýbrýsTürkiye’nin gündemindendüþecektir.

2milyonHer sene 2 milyon çocukiçmek için temiz su bula-

madýðý için ishaldenölüyor.

2 milyon çocuðun susorununu çözmek için 10

milyar dolargerekiyor.

ABD, Irak savaþýnda 5günde 10 milyar dolar

harcýyor.

KKaallddýýrrýýmmllaarrýý ddeeððiill,,yyoollllaarrýý kkuullllaannaaccaaððýýzz

Þenol Karakaþ

NNee oolldduu bbuussoossyyaalliisstt üüllkkeelleerree??

Doðan Tarkan

OOnnllaarr GG88,,bbiizz iissee 66 mmiillyyaarrýýzz

F. Levent Þensever

ÖÖððrreenncciilleerr vvee iiþþççii ssýýnnýýffýýChris Harman

BBiirr TTüürrkk ggaallaakkssiiyyeebbeeddeellddiirr

Zeynep Çalýþkan

KKaaddýýnn vvee þþiiddddeettGülay Yaþar

BBýýççaakk ssýýrrttýýnnddaakkii üüllkkee::LLüübbnnaann

Arife Köse ve MeralCandan

YYaallaannllaarr vvee ggeerrççeekklleerrDr. Erkan Kapaklý

KKüübbaa’’ddaa hhaanneeddaannllýýððýýnnddeevvaammýý

Mike Gonzales

EEnnddoonneezzyyaa’’ddaayyeennii ssooll ggiirriiþþiimm

Viren Swami

GGeemmaayyeell ssuuiikkaassttiibbaahhaannee oollmmaammaallýý

Simon Asaf

PPeettrroollCengiz Alðan

AAnnnneeeeee,, ppýýrraassaa bbaallýýkkççýýkkttýý

Gökþen Þahin

CCiinnssiiyyeett,, ssýýnnýýff vveessoossyyaalliizzmm

Damla Çimen

22000077’’ddee bbaaþþkkaa bbiirrddüünnyyaa iiççiinn

Irmak Özinanýr

AAnnttiikkaappiittaalliisstt

SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii’’nniinn

aayyllýýkk eekkiiddiirr

Satýcýnýzden isteyin

Aralýk 2006

Kýbrýs etrafýnda kopan gürültüaslýnda herkesin kabul ettiði gibiKemalistlerle AKP arasýndakimücadelenin yeni bir yansýmasý.AKP hükümeti, ABD’nin veTÜSÝAD’ýn da desteði ile AvrupaBirliði’nin tutumuna karþý bniradým atmaya çalýþtý ve bir duvarlakarþýlaþtý.Kemalistlerle AKP arasýndakimücadelede en önemli konulardanbirisi de Cumhurbaþkanlýðý. Köþkebir AKP’li mi çýkacak yoksa birKemalist mi? Kemalist blok bir

AKP’linin cumhurbaþkanýseçilmesini ne pahasýna olursaolsun engellemeyeçalýþýyorlar. AKPbakalým bu basýnca ne kadardayanabilecek. Ama pratik

poltikacýlar olduklarýdüþünülürseusta bir manevra ile Kemalistleriþap gibi ortada býrakmalarý enbüyük olasýlýk.Sosyalistler cumhurbaþkanýnýn halkoylamasý ile seçilmesini önerirler. Ovakit akla kara ortaya çýkar.Bugün görünen o ki eðer cumhur-baþkaný halk oylamasý ile seçilirsekazanacak olan AKP’nin adayýolur. Kemalistlerin bunu biliyorlarama onlar halkýn istediðini deðil,kendilerinin emrettiðini köþktegörmek istiyorlar.

Cumhurbaþkanýkim olmalý?

Page 3: Sosyalist İşçi 265

sayý: 265 sosyalist iþçi 3

Askere susmak düþer

Genelkurmay Baþkaný "Ben de diyorum ki,

resmi görüþümüz alýnmadý" demiþ. "Alýnsaydý

cevabýnýz ne olurdu?" sorusuna da "Hükümetin

yaptýðýnýn tam tersi olurdu" cevabýný vermiþ.

Ardýndan da "Elbette bu, hükümetin kararý. Siz

sordunuz, biz de sadece Türk Silahlý

Kuvvetleri'nin görüþünü bildiriyoruz. Türkiye'yi

yöneten kiþi ben deðilim. Devletin politikasýný

ben tayin etmiyorum. Ben sadece Silahlý

Kuvvetler'i temsil ediyorum ve onun görüþünü

açýk bir dille ifade ediyorum" demiþ.

Ha þunu bileydin! "Bu, hükümetin kararý".

Silahlý Kuvvetler'e ise, susmak ve seçilmiþ

hükümetin verdiði emirleri ses çýkarmadan yer-

ine getirmek düþer. Hükümet, Silahlý

Kuvvetler'in uzmanlýk alanýna giren bir konuda

onlara danýþmak ihtiyacý duyarsa danýþýr, duy-

mazsa danýþmaz, Silahlý Kuvvetler'e de

danýþýlan konuda görüþ bildirmek, danýþýl-

madýðýnda ise susmak düþer.

Muhalefet partileri ise, her konuda görüþ

bildirmek, gerektiðinde muhalefet etmekle

görevlidir elbet. Deniz Baykal da muhalefet

etmiþ zaten. Ama niye etmiþ? Ederken konunun

hangi yönlerini vurgulamýþ? Ülkenin sorumlu

isimlerine Baþbakan'ýn "küstahlýk yaptýðýný"

vurgulamýþ. Hangi sorumlu isimler? Baþta

Genelkurmay Baþkaný tabii. "Genelkurmay

Baþkaný, 'Ben televizyondan öðrendim' diyor"

diye hop oturup hop kalkmýþ Baykal. Dahasý,

AB'ye yapýlan önerinin "Türkiye'nin önerisi

olmadýðý ortaya çýktý" demiþ. Niye deðil?

Genelkurmay Baþkaný öneriye katýlmadýðý için

elbet. Peki, seçilmemiþ Genelkurmay Baþkaný

seçilmiþ Baþbakan'a danýþmadan bir laf

ettiðinde Baykal'ýn küplere bindiðini gören var

mý?

"Artýk bu teklifi yazýlý da veremez, limaný da

açamaz" demiþ Baykal. Yani Genelkurmay

Baþkaný'nýn dellenmesi sonucunda, seçilmiþ bir

hükümet istediði siyasetleri uygulayamazsa

Baykal sevinecek. Olacak þey deðil ama, kendisi

iktidara gelirse, Baykal her konuda önce kime

danýþacaktýr sizce: Genelkurmay Baþkaný'na mý,

kendisini seçenlere mi?

Bütün bu meselede siyasi açýdan önemli olan

ne AB, ne Kýbrýs, ne de limanlar. Önemli olan,

son dört yýldýr hemen her konuda olduðu gibi,

Kemalist devletin tüm güçlerince halkýn seçtiði

hükümete saldýrýlýyor olmasý. Her konuda sahte

bir laik-þeriatçý cepheleþmesi yaratýlmaya

çalýþýlmasý. Ve daha da önemli olan, sosyal

demokrasinin ve onun da solundaki solun bu

numarayý büyük ölçüde yutmasý. Yuttuðu için de

laiklik bayraðý altýnda devlet güçleriyle, mil-

liyetçilerle, demokrasi düþmanlarýyla ayný safta

yer almasý.

Hükümetin yanýnda durmak gerekmez; ama

demokrasiden yana tutum almak gerekir.

Doðan TARKAN

Önce borsa sallandý. AB Türkiye ile 8konuda görüþmeleri keseceðinisöylemiþti. Sonra borsa fýrladý. AKPhükümeti iki limanýn açýlabileceðiniþartlý ýolarak AB’ye iletti. Borsa sonragene düþtü. Bu defa Genel KurmayBaþkaný ve Cumhurbaþkaný bizim buöneriden haberimiz yok. Bu devlet poli-tikasý deðildir demiþlerdi. BaþbakanErdoðan ise “size mi soracaðýz” demiþti.

Türkiye’de borsa inip çýkarken AvrupaBirliði Dýþ Ýþleri Bakanlarý toplanarakTürkiye ile görüþmelerin 8 baþlýk altýndadurdurulmasýný onayladý. Böylece ABile iliþkilerde ciddi bir takýlma, durukla-ma baþladý.

Dýþ Ýþleri Bakanlarý’nýn bu kararýnýnardýndan Baþta Alman ÞansölyesiAngela Merkel olmak üzere karardanduyduklarý memnuniyeti ve hatta yeter-sizliðini açýkladýlar.

Bir süredir Avrupa ülkelerinin birkýsým yöneticileri Türkiye’nin AB’yekatýlmasýna karþý. Bunu açýca ifade ediy-orlar. Türkiye’nin bütün haklara sahipolmayan “ayrýcalýklý bir ortak” olmasýnýistiyorlar.

Bir kýsým AB ülkesi yöneticisi ise bufikre katýlmýyor ve her týkanýklýktaTürkiye’nin önünü açmaya çalýþýyorlar.

Türkiye’nin bütün dünyanýn tanýdýðýve AB’nin üyelerinden birisi olanKýbrýs’ý tanýmamasý ve bütün dünyanýntanýmadýðý KKTC’yi tanýmasý bu ülkeleriçin bir sorun oluþturuyor. Türkiye’ninönünü açmakta zorlanýyorlar.

Ayný biçimde Türkiye’yi AvrupaBirliði’nde istemeyenler 301’inci mad-denin anti demokratikliðini öne sürerekgürültü kopardýklarýnda geneTürkiye’nin önünü açmaya çalýþanlarýniþi zorlaþýyor. Ama gene de onlarTürkiye’nin AB’de olmasýný istiyorlar.

Kýsacasý Avrupa Birliði içinde Türkiyeyandaþlarý ve karþýtlarý gibi bir bölünmevar. Bu AB içi çatýþmada ABD’deTürkiye’nin arkasýnda. Her sýkýþýklýkta“alýn bu Türkiyeyi AB’ye” diye bastýr-makta ve hatta zaman zaman ABD’ninmüdahalesi kimi AB ülkeleri veya parla-menterleri için sinir bozucu olmakta,

“bizim ,iþimizi burnunuzu sokmayý”denmekte.

Ne var ki Türkiye’nin Avrupa Birliðiiçinde karþýlaþtýðý muhalefetin temelnedeni ABD. Karþý çýkan ülkeler haklýolarak Türkiye’yi ABD’nin yanýndatutum alan bir ülke olarak görüyorlar veküresel rekabette ABD yanlýsý birTürkiye’nin Avrupa Birliði’ne katýl-masýnýn kendilerini zayýflatacaðýnýdüþünüyorlar.

BBüüyyüükk ppaazzaarrllýýkkBugünlerde ABD ile Avrupa Birliðiarasýnda büyük bir pazarlýk var. ABDAfganistan ve Irak’ta sadece kendi yan-daþlarý ile giriþtiði savaþta politik ve kýs-men askeri olarak ta yenilmiþ durumda.Bu nedenle Afganistan savaþý giderekbir ABD savaþý olmaktan çýkýp NATOsavaþý haline geliyor. ÞimdilerdeAfganistan’da Taliban direniþine karþýsavaþan NATO güçleri daha çok AvrupaBirliði’nden geliyor. Bu nedenle birkýsým AB ülkeleri Afganistan’a daha çoksker göndermek isterken Türkiye dahilbir kýsým NATO ülkeleri bundankaçýnýyorlar.

Lübnan’ý iþgal eden güç te asýl olarakAB ülkelerinden devþirildi. Buradadireniþe müdahale edecek olan güç BM

Barýþ Gücü denen NATO*AB ordusu.Sýkýþan ABD ve yakýn müttefikleri

baba Bush’un politikasýna dönmeyeçalýþýyor. Bu ABD’nin küresel hakimiyetmücadelesinde AB’yi yeniden yanýnaalmasý demektir. Ýþte pazarlýk buradasürüyor ve henüz pazarlýk bitmiþ sonu-ca ulaþmýþ deðil.

Türkiye bu pazarlýk eden güçlerarasýnda içine katýlmak istediði AB’dendeðil, ABD’den yana bir ülke ve savaþýnsürdüðü bölgede önemli bir askeri güç.Ýþte bu olgu Avrupa Birliði’ninbelkemiðini oluþturan Fransa veAlmanya için önemli. Onlar AB içindeyeni bir ABD taraftarýnýn üstelik mevcutortamda ellerini zayýflatacaðýnýdüþünüyorlar. Bunda da haksýz deðiller.

Yoksa 301. madde, “reformlarýn hýzý”gibi konular bütünüyle bahane.

Kýbrýs’ýn tanýnmasýnýn zorunluluðu-nun elbette mantýklý bir yaný var. AmaFransa ve Almanya için Kýbrýs deðil,ABD ile pazarlýklar önemli. Türkiye’yibu nedenle sýkýþtýrýyorlar. Eðer ABD ilepazarlýklarý tamamlanmazsa Kýbrýsmeselesi bitse mutlaka baþka bir sorunbulurlar.

Türkiye ise büyük bir gayretle AvrupaBirliði içinde kendisinr karþý olanlaramalzeme bulma gayreti içinde.

Ateþkes ilan edildiðinden bu yanaönemli bir adým atýlmadý. Operasyonlarkimi farklý açýklamalara raðmen sürüy-or. Ýnsanlar ölmeye devam ediyor. Acýsürüyor.

Acý öfkeyi oluþturur. Öfke birikinceçatýþma isteði artar. Bu nedenle ateþkesebiran önce barýþcý, politik bir yanýtgelmeli. Yoksa bu son derece önemliadým da daha öncekiler gibi eriyip gide-cek ve yeniden çatýþma ortamýnadüþülecek.

Oysa Türkiye toplumubir avuç mil-liyetçinin kýþkýrtmasýna raðmen barýþtanyana. Çatýþma istemiyor. Bu istek artýk

asker cenazelerinde dahi ifade ediliyor.Savaþa karþý tutumlar oralarda dahihaykýrýlýyor.

Bu haykýrýþa yanýt gelmeli. Akan veakacak olan kaný durdurmak içindavranýlmalý.

Bunun için sadece inisiyatifli olmakyeterli. Ýnisiyatif gösterip barýþçubuðunu yakan toplumun büyükçoðunluðunun açýk desteðini kazanýr.

Her zaman tehditkar olan milliyetçi-vatansever-yurtsever kanatýn vahþisavaþ çýðlýklarý kazanýlacak olandesteðin kaþrýsýnda eriyip gidecektir.

Barýþ için adým atmak diðer sorunlarýn

arkasýna itilmemeli. Öne çýkarýlmalýdýr.Çok kapýyý açacak olan barýþ sürecidir.

Sosyalistler bu süreçte her alanda mil-liyetçilerle hesaplaþmak, onlarýn karþýsý-na dikilmek zorunaa. Öncelikle de sol-dan gelen milliyetçilikle hesaplaþmaksosyalistlerin en önde gelen görevi.

Kendisini hem solda gösterip hem demilliyetçilik yapanlar, yurtseverliði mil-liyetçilik deðilmiþ gibi sunmaya çalýþan-lar milliyetçiliðin deðirmenine su taþý-maktadýrlar.

Onlar bu açýlýmlarý ile mikrobungeliþmesi ve yayýlmasý için gerekliortamý yaratmaktadýrlar.

Barýþýn þansý var mý?

Avrupa Birliðitaþ mý koyuyor?

sosyalist isci

AB yöneticilerin,in egemen kýsmý Türkiye’nin Birliðe katýlmasýna þimdilik karþý

Page 4: Sosyalist İşçi 265

4 sosyalist iþçi sayý: 265

Saðlýkta köklü birdeðiþiklikle karþýkarþýyayýz. 1 Ocak2007'den itibaren yeni birsaðlýk yasasý yürürlüðegiriyor. Genel SaðlýkSigortasý (GSS) yasasýDünya Bankasý ve IMF gibikuruluþlarýn yaný sýraTÜSÝAD'ýn da isteðiyleçýkartýlan bir yasadýr.Saðlýk sistemini tamamendeðiþtiren bu yasa,görüldüðü üzere sadecesermayenin iþine yaraya-cak bir sistemdir.

Bu yasa (GSS) emeklilikprimi ödeyip emekli ola-madan ölmeye yol açýyor.9000 iþ günü prim öden-mesi gerekiyor. Bu yasasaðlýk primini de ayrýcaistiyor. Alamayacaðýmýzhizmetlerin primini öde-memizi istiyor. Toplanacakprim miktarýna göreGSS'nin kapsamý daraltýla-bilir. Bu da kapsam dýþýkalan saðlýk hizmet-lerinden yararlanmak içinekstra para ödemekdemek.

Doktor muayenesi, ilaç,tetkik, tahlil gibi saðlýkhizmetlerinden yararlan-abilmek için ödediðimizprimin üstüne para vere-ceðimiz anlamýna geliyor.Bu para katký payý adýylaalýnacak. Þu an aksadýðýnýdüþündüðümüz saðlýkhizmetlerini de alamazhale geleceðiz.

Þu an ailede prim ödeyenkiþinin bakmakla yükümlüolduðu kiþiler (anne, baba,

eþ ve çocuklar) primödemeseler bile saðlýkhizmetlerinden yararlana-biliyorlar. GSS ile bu artýkmümkün deðil.

GSS ile saðlýk ocaklarýaile hekimliði iþletmelerinedönüþecek. Aile hekimininsorumluluðuna verilenailelerin (prim ödemesiþartýyla) koruyucu saðlýkhizmetlerinin aksayacaðýanlamýna geliyor. Çünküsaðlýk personeli devletmemurluðundançýkartýlarak, GSS ilesözleþme yapmasý isteni-yor. Çalýþanlarýn maaþlarýGSS'nin toplaya(maya)caðýprimlerle ödenecek. Amadaha çok, hastadan alýna-cak katký paylarýylaödenecek. Aile hekimliðiiþletmelerinin bütün gider-leri (yer kirasý, elektrik,telefon, su, çalýþanlarýnmaaþlarý ve gerekli olacakmalzemeler) doktor

tarafýndan, hastadan alý-nacak katký paylarýyla,ödenmesi beklenecek.Saðlýk ocaklarýnda verilenkoruyucu saðlýk hizmetleri(anne çocuk saðlýðý, aþýla-ma, yiyecek içecek kontrol-leri) ebe, hemþire, saðlýkmemuru, saðlýk teknisyenive doktordan oluþan birekiple yürütülüyor. GSS buekibi daðýtarak verilenhizmetlerin yürütülmesiniengelleyecek. Bu da salgýnhastalýklarýn artmasýna,tedavi edilebilir hastalýk-lardan insanlarýn ölmesineyol açacak.

GSS'ye ödeyecek priminyoksa yaþamaya da hakkýnyoktur deniliyor. GSSsadece saðlýk çalýþanlarýnýilgilendirmiyor. Primödeyen (ve yakýnlarý)herkesi ilgilendiriyor.Sosyal haklarýmýz kýsýt-lanýyor. Bunun için yaþimdi hep beraber

hakkýmýzý ararýz ya dayarýn her birimiz hastanekapýlarýnda tek baþýmýzakalýrýz. Yarýn çok geç olur.

Öncelikle bu yasaylayapýlmak istenen iþleminne olduðunu etrafýmýzdakiherkese anlatalým. Üyeolduðumuz dernek, parti,sendika, sivil toplum kuru-luþlarýný bu konuda birþeyler yapmak adýnaharekete geçirelim. Saðlýkçalýþaný örgütlerinindüzenlediði bütün eylem-lere katký koyalým, destekverelim. Hep berabersokaða çýkalým. Sesimizihep beraber yükseltelim.

GSS'ye karþý bir mücadeleveriliyor. Ýzmir'de yapýlan26 Kasým mitingi buna iyibir örnek. Bu tarz eylemleriartýrmalý ve daha fazlasayýda insanýn hareketegeçmesi için seferberolmalýyýz.

Nalân Damarsardý

Ülkücüler, son bir ayda,Ankara, Gazi, Çanakkale18 Mart, Gaziosmanpaþa,Mersin, Karadeniz Teknik,Samsun 19 Mayýs üniver-sitelerinde on beþin üzerin-de saldýrý gerçekleþtirdiler.

Bahçeli, MHP kon-gresinde "ülkücüler sokaðaçýkmayacak, olaylara karýþ-mayacak" dedi. Basýn busözleri alkýþladý.

Eskiden Türkeþ ne zaman"olaylara karýþmayýn" dese,faþistler sokaða çýkarakcinayet iþlemekteydiler.Bahçeli de ne zaman "olay-

lara karýþmayýn" deseülkücüler saldýrýya geçiyor.Emir aldýlar, þimdisaldýrýyorlar.

Bu saldýrýlarýn çoðu daKürt öðrencilere yönelik.Faþistler sokakta terörestirirken, medya,Bahçeli'nin sözlerinialkýþlýyor. CHP ise,geçmiþinde üyelerinin buazýlý faþistlerce nasýlkurþunlandýðýný unut-

muþçasýna; MHP'ye gözkýrpýyor.

CHP gibi partilerin yap-týklarý her türden mil-liyetçilik neticede, MHP'ye,ülkücülere yarýyor.

Faþistler çok zaman ufak,ufacýk bir azýnlýklar.Ancak, çoðu zaman yalnýzöðrencilere saldýrarakkorku yaratmak, öðrenci-leri sindirmek istiyorlar.Eðer bu korkuyu yarata-

bilirse örgütlenebilecekleri-ni de biliyorlar. Faþistlerinsaldýrýlarýna kitlesel birþekilde yanýt vermek,faþistlere okullarda izinvermemek gerek.

AAnnttii-FFaaþþiisstt BBiirrlliikklleerrAnkara Üniversitesi

DTCF ve Cebeci kampus-lerinde, Anti-FaþistBirlik'ler kuruluyor. Busayede faþistlerin insanlýkdýþý yüzlerini teþhir etmekve faþistlere karþý kitleselbir birliktelik oluþturmakmümkün.

Saðlýkta kandýrmaca

EEmmiirr aallddýýllaarr,, ssaallddýýrrýýyyoorrllaarr

Vicdani redci

HalilSavda'yaözgürlük

Vicdani red hakkýnýkullanarak bu hakkýntanýnmasýný talep edenIHD üyesi Halil SavdaÇorlu’da askerimahkeme tarafýndantutuklandý.

Halil Savda duruþ-masýnda "Militer biryapý içerisinde yeralmak istemiyorum. Benuluslararasý sözleþme-lerden kaynaklanan birhakkýmý kullanýyorum.Vicdani retçilik bu kap-samda bir haktýr. Bunedenle hakkýmdakisuçlamalarý kabuletmiyorum" dedi.

Lüksotomobilsatýþlarýpatladý

Geçtiðimiz yýl lüks veüst sýnýf otomobilsatýþlarý patladý.Otomobil satýþlarý genelolarak %10 - 18 oranýn-da düþerken lüks oto-mobil satýþlarý % 11, üstsýnýf denen daha az lüksotomobil satýþlarý ise%37 arttý.

Lüks otomobilsatýþlarýndaki bu büyükartýþ Türkiye’de zengin-ler ile yoksullar arasýn-daki farkýn ne denlihýzlý arttýðýnýn bir baþkagöstergesi.

GSSemeklilerivuruyor

1 Ocak tarihindenitibaren uygulanmayabaþlanacak olan GenelSaðlýk Sigortasý (GSS)Türkiye’deki 7.8 milyonemekliyi þiddetle etki-leyecek. Birçok baþkauygulamanýn yaný sýraartýk emekli ücretlerininyetersizliði nedeniyleçalýþmak zorunda olanemekliler %33.5 oranýn-da daha fazla prim öde-meye baþlayacaklar.

Ocak 2007’dehaftalýk oluyor

sosyalist isci

Pinochetöldü, darýsýbizimkininbaþýna!

Seçimle iþbaþýnagelmiþ baþkanSalvador Allende'yi,Baþkanlýk Sarayý'nauçaklarla saldýrýpöldürdükten sonraiktidara el koyan Þilidiktatörü AugustoPinochet nihayetöldü. 1973-1990arasýnda Þili'yi baskýve teröre dayalý biraskeri rejimle idareeden diktatörünyargýlanmasý içinuzun süredir kampa-nyalar yürütülüyor-du. Ancak yargýlana-madan öldü.

En az üç bin kiþiyiöldüren, onbinleriiþkenceden geçiren ve200 bin kiþininsürgün hayatý yaþa-masýna neden olandiktatör öldüðündehalk sokaklarda sev-inç gösterileri yaptý.

Demek ki biz de, 12Eylül askeri darbe-siyle Pinochet'dendaha fazla insanýiþkenceden geçiren,650 bin insaný gözaltý-na alan, 50 kiþiyiasarak idam eden vebugün hala utan-madan "Piþman deðil-im. Gene olsa geneyaparým" diye ortalýk-ta dolaþan darbeþefinin ölümünüsokaklarda ne gibietkinlikler yaparakkutlayabileceðimiziþimdiden düþünmeyebaþlamalýyýz. Eminizhalkýmýz da Þili halkýgibi bu olayý þenliklerdüzenleyerek kutlay-acak. Ama umarýmönce yargýlar veasmasak da cezaevin-de uzun süre besleriz.

Þili diktatörü Pinochet.Yargýlanýp ceza görme-den öldü. Þili halký sev-inç gösterileri yaptý

Darýsý Evren’in baþýna

Bir ay sonra yürürlüðegirecek Genel SaðlýkSigortasý (GSS) yasasýmedikolarý öðrencilerdenkoparacak. Bu uygulama,yeni liberal uygula-malarýn bir parçasý olaraksaðlýk alanýný özelleþtirmeharekatýnýn bir parçasý.Eðer yasayý uygulanýrsa,medikolardan yararlananbinlerce öðrencinin saðlýkhaklarý gasp edilecek.

Küresel Eylem Grubu(KEG), "SaðlýðýmýzýKoruyalým" ve "Mediko-mu Vermiyorum" adýylaGSS'ye karþý kampanyayürütüyor. Ýlk adýmý 20Kasým'da yapýlan basýnaçýklamasý ile atýlan

KEG'in "Medikomu Ver-miyorum" kampanyasý,26 Kasým'da Ýzmir'degerçekleþen "SaðlýktaYýkýmý Durduralým"mitingine katýldý.

Öðrencilerin en temelhaklarýndan biri olansaðlýk haklarýnýn ellerininalýnýp þirketleredevredilmesine seyircikalmadýklarý çok açýk.Medikolara sahip çýkmakiçin her üniversitede, azkiþiyle de olsa KEG yerel-leri kurmak, GSS'yi vemedikolarýn akibetinianlatmak çok önemli.

Kampanya ile ilgili bilgiiçin: [email protected]

""MMeeddiikkoollaarr BBiizziimm!!""

Page 5: Sosyalist İşçi 265

sayý: 265 sosyalist iþçi 5

YORUMVenezüella

Seçim zaferi radikalhavanýn göstergesi

Mike Gonzalez

Hugo Chavez yüzde 62 oy oranýyla tekrar seçildi. Öncekireferandum ve seçimlere göre bir artýþý var. Sonuçlarý herzamankinden daha çetin sýnýf iliþkileri biçimlendirmiþ.

Muhalefet adayý Manuel Rosales kendini saygýn ve dürüstbir demokrat olarak sundu. 2002'de Chavez'e karþý yapýl-mak istenen darbeye verdiði açýk destekten bu yana dilinideðiþtirmiþ görünüyor. Fakat hala Venezüella elitindenyana ve neoliberal politikalarý destekliyor.

Tersine Chavez'in desteði þehir yoksullarýndan, köylüler-den ve örgütlü iþçilerden geldi.

Chavez'in 1998'de baþlattýðý Bolivarcý devrimVenezüellalýlar için gerçek iyileþtirmeler getirdi. Projelersaðlýðý, eðitimi iyileþtirmeyi ve topraklarý yeniden daðýtmayýhedefliyordu.

Tarihte ilk kez, Venezüella'nýn devasa petrol gelirleriçalýþanlarýn çýkarýna kullanýldý. Sýrf bu bile artan desteðiniaçýklar.

Latin Amerika'ya bir bütün olarak bakýldýðýnda, Chavez'inBolivarcý devrimi, bölge genelinde yaygýn kitle hareket-lerinin artan kendine güvenini yansýtýyor. Chavez iktidaragelmeden bir hafta önce, Ekvador'daki seçimlerde küreselsermayenin desteklediði aday yenilgiye uðradý. Kýtanýn tekistisnasý Meksika baþkaný Lopez Obrador.

Bu yüzden Washington'daki asýk suratlara þaþmamakgerek. Irak'ta yaþanan felaket Bush yönetimi için her anti-emperyalist rejime saldýrmak biçimindeki yöntemi daha zoruygulanýr hale getirdi.

BBaaþþaarrýýssýýzzllýýkkllaarrBu Amerika'nýn Venezüela'da küreselleþmeciler ve neolib-

erallerden oluþan doðal müttefiklerini desteklemediðianlamýna gelmiyor. Chavez'den kurtulmak için þimdiyedeðin üç hamlede bulundu ama baþarýsýz oldu.

Üçünü de kitle hareketleri yenilgiye uðrattý. Bu hareketlerdarbe giriþiminden sonra Chavez'in geri dönüþünü saðladýve akabinde 2002'nin sonunda gerçekleþen 'patron grev-leri'ni kýrdý ve iki yýl sonraki referandumda eskiyi isteyenleribertaraf etti.

Chavez'in de söylediði gibi bu seçim yeni bir aþamanýnbaþlangýcý olmalý. Geçen yýl Chavez devrimin sosyalistolmasý gerektiðini duyurmuþtu. Neyi kastettiðini yorumla-mak daha büyük bir tartýþmanýn kaynaðý olarak duruyor.

Açýk olansa devrim düþmanlarýnýn sadece sað içindebulunmadýðý. Chavez kampý da birtakým tehlikeler barýndýy-or. Chavez'in karþý devrimci bürokrasi ve yozlaþmaya karþýbüyük bir mücadelenin baþladýðýný duyuran bir zafer konuþ-masý yapmasý önemli.

Çünkü Chavez yönetimindeki Venezüella birçok ilerlemeyaþamýþ olmasýna raðmen, Venezüellalýlarýn yüzde60'ýndan fazlasý hala yoksulluk içinde yaþýyor. Ýþçiler kötükoþullarda yaþýyor ve çalýþýyor. Venezüella'nýn toprak veservetinin çoðu eski elit azýnlýðýn ellerinde.

Durumun böyle olmasýnýn birçok nedeni var -ama esasneden Chavez'in kendi hükümetinde. Bakanlýklarýn çoðun-da zenginleþmek için Chavez trenine çok geç atlamýþ insan-lar var. Bunlarýn devrimle ilgisi yok.

Bundan sonraki adýmlar çok açýk bir iktidar deðiþimi içer-mek zorunda kalacak. Chavez'in bu süreçte oynaðý rol kilitniteliðinde. Ama bu rolün kiþisel olarak Chavez'le ilgisi yok.Sürecin denetiminin nerde yattýðýyla ilgisi var.

Yeni sendika konfederasyonu UNT seçim sonrasýbildirgeleriyle þunlarý ifade etti: "Milyonlarcamýz Chavez'eoy verdi. Ama bunu hükümetin içindeki egemenbürokrasinin, yolsuzluklarýn, baskýnýn ve acil sorunlara bircevabýn olmayýþýnýn farkýnda olarak yaptý."

Chavez'i savunmak ve desteklemek zaten kazanýlmýþzafer hattýný elde tutmak için gerekli, ama önemlimücadeleler de eþikten girmek üzere.

DDeerriinnlleeþþmmeeBu yüzden Chavez'i iktidara taþýyan UNT kitle hareket-

lerinin devamý ve derinleþmesi çaðrýsýnda bulunuyor.Ekonomi büyüyor ama özel kapitalistler hala esas çýkar

sahipleri. Kitle iletiþim araçlarý ve ekonominin önemli kýsmýhala özel iþletmelerin elinde.

Derinleþen Bolivarcý Devrim bu eþitsizliklere meydan oku-makta zorlanacak. Ve geleceði þekillendirecek olan yineiþçiler, köylüler ve þehir yoksullarýnýn kitle hareketi olacak.

Harekete geçme kapasiteleri, güven ve örgütlenmedüzeyleri ve Hugo Chavez'in sürecin liderliðine bu hareket-leri getirmeye hazýr olup olmayýþý Venezüella devrimininizleyeceði yeni evrenin yönelimini belirleyecek.

Mike GONZALEZ, Che Guevara ve Küba Devrimi isimlikitabýn yazarýdýr.

Þenol KARAKAÞ

Irak Çalýþma Grubu (IÇG),beklenen raporunu yayýn-ladý. Raporda 79 öneri var.Önemli, çünkü altýndaDemokrat ve Cumhuriyetçipartilerin önde gelen isim-lerinin imzasý var. Birönemi de Baker'ýn ismiyleanýlmasýnda. Baker Reagandöneminin bakanýydý. ABD’nin Reagan dönemindeOrtadoðu'da izlediði saldýr-gan politikalarýnýn mimar-larýndan. ABD'nin ticarikaygýlarýný kendine dertedinen ve büyük ticaribaðlantýlarý olan biri.

YYeenniillggiinniinn bbeellggeessiiRapor, kuþkusuz, "Irak'ta

yenildik" demiyor amaIrak'ta durumun vahimolduðunu söylüyor. Bu açý-dan rapor, malumun ilaný.11 Eylül'den sonra ABD'ninaskeri politikalarý,Afganistan ve Irak'ta içinedüþtüðü rezalet, apaçýk biryenilgi olarak adlandýrýl-malý. Bu yenilgi, önceliklepolitik. Bush, 11 Eylül'densonra, saldýrganlýk için üret-tiði tüm tezlerin altýndakaldý. Ne Afganistan ne deIrak'ta kitle imha silahýbulabildi. Ne Bin Ladinyakalanabildi, neAfganistan ve Irak'tademokrasinin geliþmesi sözkonusu.

Aksine, her iki ülkede þid-det arttý. Bush'un bir tezi deterörün yeryüzündensilineceðiydi. Bu da gerçek-leþmedi. Tam tersine, ABDen büyük terörist güç olarakdamgalandý. Terör eylem-

leri ise ABD'den Ýngiltere,Türkiye, Ýspanya ve Mýsýrgibi ülkelere yayýldý.

Bush'un yenilgisi, Irak'taiþgalin ardýndan kitle imhasilahýnýn bulunamadýðýný vebu konuda verilen istih-baratýn yanlýþ olduðunu iti-raf ettiði anda baþlamýþtý. 7Kasým 2006'da yapýlanKongre seçimlerindeDemokrat Parti’nin Bush'unpartisini yenmesi iseABD'nin Irak’ta aldýðýmaðlubiyetin tescil edilme-si.

ÇÇeekkiillmmeeyyeecceekklleerrRaporun yayýnlanmasýyla,

ABD'nin Irak'tan çekileceðiya da yarattýðý sorunuçözmeye çalýþacaðýyönünde iyimser tartýþ-malar yaþandý. Bu tartýþ-malara ilk yanýt aslýndaraporun kendisinde var. 79öneri yapýlmasýna raðmen,hiçbiri Irak'tan tamamençekilmekten bahsetmiyor.

Ayrýca, iþgalden sonrakurulan polis yapýsýný veIrak ordusunu eðitmek içinçalýþan "özel kuvvetler"i 4binden 20 ila 30 bine çýkar-mayý savunuyor. ABDondan sonra Irak'tan askerçekmeye baþlayacak.

Üstelik, Rapor, ABD'ninIrak'ta "modern" bir istih-barat aðýnýn oluþmasý içinCIA'in aktif bir görevalmasýný hedefliyor. AdaletBakanlýðý, Dýþiþleri gibikonularda Irak'a daha uzunsoluklu yardýmda bulun-masý ve ekonomik alandaABD'nin üst düzey danýþ-manlarýnýn daha aktif roloynamasý da raporun bir

baþka önerisi.

‘‘BBööllggeeddee ggeerriilliimmççýýkkaarr’’ tteehhddiiddii

IÇG, ABD'nin nedenIrak'tan hemen çekilmemesigerektiðini þöyle açýklýyor:"Türkiye, önemli Sünni birülke olarak, Irak'taki ulusaluzlaþma sürecinin destek-lenmesinde bir partner ola-bilir. Kürdistan'ýn birleþikIrak'ýn ayrýlmaz parçasýolarak kalmasý ve teröristKürtlere (PKK) güvenlibölge haline gelmesininönlenmesi Türkiye'ninçýkarýnadýr."

Sadece Türkiye deðil,Suriye ve Ýran gibi ülkelerde benzer bir perspektifletehdit ediliyor. Bu ülkelerya ABD politikalarýnýnortaðý olacak ya da buülkelerin içindeki etnikfarklýlýklar bir bölünmeöcüsünün basýncý altýndakalacak.

Týpký ""AABBDD IIrraakk''ttaann ççeekk-iilliirrssee IIrraakk ppaarrççaallaannýýrr,, eennaazzýýnnddaann BBMM ssüürreeccee eell kkooyy-mmaallýýddýýrr"" tezi gibi, ABD'inbölgeden çekilmesi gerilimeneden olabilir deniliyor.Sanki bölgede ABD'dendaha büyük bir tehdit, birparçalama gücü olabilirmiþgibi.

HHeemm yyeenniillggii hheemm ddeessaallddýýrrggaannllýýkk bbeeyyaannýý

Gazeteci SSeeyymmoouurr HHeerrsshh,Kanada McGill Üniversite-si'nde yaptýðý konuþmasýn-da, "Size açýk söyleyeyim:Bugüne kadar, Irak'takiAmerikan ordusu kadargaddar ve katil hiçbirAmerikan ordusu

olmamýþtýr. Amerika Ýran'asaldýracak, Irak'ta isedurum daha kötüye gide-cek."

HHeerrsshh bir karamsar deðil.Sadece 11 Eylül sonrasýndageliþtirilen "Yeni AmerikanYüzyýlý Projesini" gayet netkavramýþ .

IÇG'nýn raporu, özetle,iþgalin devamýný ve buarada ABD’nin verdiðikayýplarýn azalmasýný saðla-maya çalýþýyor. ABD'ninIrak'tan çekilmesi, yenilgiyikabul etmesi, "YeniAmerikan YüzyýlýProjesinin" çökmesi, ABDemperyalizminin ger-ilemesinin ilan edilmesidir.

Þunu gözden kaçýrma-malýyýz: ABD Irak'ta veOrtadoðu'da ya yenilecek,tasýný taraðýný toplayýp gide-cek ya da hedeflerine ulaþ-mak için zaman kazanacak.Rapor, sadece, Bush'un"uluslararasý toplumu" hiçesayan anlayýþý yerine, küre-sel bir koalisyonu yenidencanlandýrarak iþgale devametmesini savunuyor.Raporun hiç önemsemediðiküresel savaþ karþýtýharekete düþen ise, ABD'ninkelli felli adamlarýnýn hazýr-ladýðý bir raporda, duru-mun vahametini anlatmakzorunda kalmalarýnýn bizimbaþarýmýz olduðunu görüp,kampanyaya daha güçledevam etmek.

17 Mart iþgal karþýtý gös-teriyi, büyütmek. Böylece 18Mart'ta, ABD'nin stratejiuzmanlarýnýn ""IIrraakk:: YYoolluunnssoonnuu"" baþlýklý bir raporhazýrlamasýný da saðlayabil-iriz.

Ýleri doðru bir adým mýyenilginin belgesi mi?

IIrraakk ÇÇaallýýþþmmaa GGrruubbuu''nnuunn rraappoorruu yyaayyýýnnllaannddýý

Bu tür kayýplarýn artmasý için Irak’a daha çok asker göndermek istiyor

Page 6: Sosyalist İşçi 265

6 sosyalist iþçi sayý: 265

Gilad Shalit, EhudGoldwasser veEldad Regev. Bu

isimleri bugün kaçýmýzhatýrlýyoruz bilinmez ama,bugünlerde Lübnan sokak-larýný dolduran, emperya-lizme ve yoksulluða karþýmilyonlarca kiþininkatýldýðý gösterilerdüzenleyen, bütündünyanýn gözlerini Beyrutsokaklarýna diken olaylarýnbaþlamasý bu üç Ýsrailaskerinin Hizbullahtarafýndan alýkonulmasý ilebaþladý.

Bu olay üzerine Ýsrail 12Temmuz 2006'da,Hizbullah'ýn üç Ýsrailaskerini yakalamasýný veyine Hizbullah'ýn Ýsrail'efüze atmasýný bahaneederek Lübnan'a karþýaslýnda önceden planlan-mýþ bir saldýrý baþlattý.

33 gün süren saldýrýda1500 Lübnanlý öldü, yüzbinlercesi yaralandý, mil-yonlarca dolarlýk hasarmeydana geldi, iþsizlik%34'e çýktý, yüz binlerceLübnanlý göç etti.

ÝÝssrraaiill''iinn aassýýll aammaaccýýBahanelerin arkasýndayatan gerçeklere bakarsak,aslýnda bu saldýrý sadeceHizbullah'a deðil, tümLübnan halkýna yönelikyapýlmýþ bir saldýrýydý.Ýsrail ve onun ABD'dekimüttefiklerinin bu saldýrý-dan beklentisi, Þiilerin busavaþtan dolayý Hizbullah'ý

suçlamasý ve Lübnan hü-kümetinin ve Lübnan'ýnpolitik olarak parçalamasý,ayrýca bu sayede Hizbul-lah'ýn müttefikleri Ýran veSuriye'nin de zayýflatýlma-sýydý. Böylece Ýsrail, sonbir hamle daha yapýp Lüb-nan’ý iþgal edebilecekti. Fa-kat sonuç, Bush ve Ýsrail'inbeklediði gibi olmadý.

Saldýrýnýn üzerinden haf-talar geçti, ancak Lübnanbir türlü parçalanmadý.Saldýrýnýn baþlamasýndanon yedi gün sonra Ýsrail,elit Golan Tugayý'ný, birhafta önce aldýklarýný iddiaettikleri Lübnan'ýngüneyindeki Bint Jbeilkentinden çekti.

ÝÝssrraaiill vvee AABBDD''nniinnppllaannllaarrýý ssuuyyaa ddüüþþttüüÝsrail ve ABD içinmuhteþem bir askeri ve

politik kazanç olacaðýdüþünülen süreç tersinesonuç veriyordu:

Herkes ifadesinideðiþtirmeye baþladý. Ýlkbaþlarda Hizbullah'ýezmekten bahseden Ýsrail,artýk Hizbullah roket-lerinin menzillerini Ýsrail'inkuzeyindeki yerleþimlerindýþýnda tutmaktanbahsediyordu. Yalnýzca birhafta önce Washington'unbir ateþkes çaðrýsýný vetoettiði günlerde dünyakamuoyunun görüþüneneredeyse dil çýkaran ABDdýþiþleri bakanýCondoleezza Rice, bölgeyehareket ediyor ve her ikitarafýn da katlanmakzorunda olduðu "büyükfedakarlýklardan"bahsediyordu. Durumugörmezlikten gelmeyi ve"aþýrý" tepki hakkýnda

söylenmeyi tercih edenAvrupalýlar, artýk Ýsrail'insivillere karþý yürüttüðüvahþet ve katliamýngerçekten kýnanmasýnýistiyordu... Ve "Arap dost-lar" yine içinden çýkýlmazbir durumdaydý.Halklarýnýn giderekyoðunlaþan öfkesi ile karþýkarþýya kalan Araplar,Ýsrail'i nasýl kýnadýklarýnýifade etmeye uygun, öfkelive çarpýcý bir söylem bul-mak için birbirleriyleyarýþýyordu.

Üstelik Hizbullah, ABDve Ýsrail'in beklentisinintam tersine, bütün Lübnanhalký ve Arap dünyasýnýngözünde daha prestijli birörgüt haline geldi. BeyrutAraþtýrma ve BilgiMerkezi, Ýsrail'insaldýrýsýndan birkaç haftasonra bir araþtýrmanýnsonuçlarýna göre, Lübnanhalkýnýn %42.2'si Hizbul-lah'ýn iki Ýsrail askeriniyakalamasýný, %87'si iseÝsrail'e karþý sergilediðidireniþi destekliyordu.

VVee aatteeþþkkeess……11 Aðustos 2006'da, savaþbaþladýktan 30 gün sonraBM Güvenlik Konseyi 1701no'lu çözümü geçirerekateþkes çaðrýsý yaptý ve 14Aðustos 2006'da ateþkesimzalandý.

Ateþkesin 14 Aðustos'taimzalanmýþ olmasýnýn teknedeni ise, BirleþmiþMilletler'in bunu yapma

gücüne sahip olmasý deðil,sadece Bush ve Ýsrail'in,Hizbullah'ý silahsýzlandýr-ma amaçlarýný gerçek-leþtiremeyeceklerinianlamýþ olmalarýydý.

Böylece tarihte ilk kez,Ýsrail bir Arap gücünükendi sýnýrlarý içinde yoketme giriþiminde baþarýsýzoldu.

SSaavvaaþþýýnn aarrddýýnnddaannLLüübbnnaannBu savaþ ve kazanýlanzafer, bir tarafta saðcýhükümet taraftarlarý ilediðer tarafta Hizbullah,daha küçük Þii Parti Emel,Komünist Parti ve ÖzgürYurtsever Hareket arasýn-daki çeliþkiyi daha daderinleþtirdi.

2005 yýlýnýn Mayýs-Haziran aylarýnda yapýlanseçimlerde, Hizbullah, 128kiþilik parlamentodaÞiilere ayrýlan 27 sandal-yenin 14'ünü kazanmýþ vehükümette bakanlýkalmýþtý. Bu bakanlar,Hizbullah'ýn, buhükümetin istifa etmesi veyerine Ulusal Birlikhükümetinin kurulmasýgerektiði talebinin red-dedilmesi üzerine Kasýmayýnýn baþýnda istifa ettiler.Ve arýndan Hizbullah butalebini Lübnan halký ilebirlikte daha güçlü bir þekilde dile getirmek vegerçekleþmesini saðlamakiçin kitle gösterileri çaðrýsýyapacaðýný açýkladý.

GGeemmaayyeell ssuuiikkaassttiiKasým ayýnýn ortasýndaülkenin en büyükHýristiyan ailelerindenbirisinin oðlu olan vehükümette SanayiBakanlýðý yapan PierreGemayel'in, Beyrut'unkenar mahallelerindenbirisinde bir suikaste kur-ban gitmesi, bu gösterilerinbaþlamasýný bir süre gecik-tirdi, fakat engelleyemedi.14 Mart koalisyonundanoluþan ve ABD tarafýndandesteklenen hükümet, bugösterilerin düzenlenmesidurumunda iç savaþ çýka-bileceði tehdidinde bulun-du. Bush, Avrupa Birliðiülkeleri, arka arkaya,Sinyora hükümetine olandesteklerini açýkladýlar.Ülkedeki saðcý güçlerGemayel suikastini,ülkedeki emperyalizme veneo-liberal politikalarakarþý yükselen muhalefetibastýrmak için kullanmayaçalýþtýlar.

AAmmeerriikkaa vvaazzggeeççmmiiyyoorrAmerika ve müttefikleri,Lübnan hükümetini,Ýsrail'in yarým býraktýðý iþitamamlamaya, yaniHizbullah'ý ve direniþisilahsýzlandýrmaya zorlu-yor. Hizbullah'tan AbuZeinab ise, "Temel çatýþmanoktasý ulusal birlik" diyor."Politik durumda yeni birdenge yaratamaya çalýþý-yoruz. Dolayýsýyla ya bir

LübnaHavada dev

"Kendisine ait demokratik kurallarý,özgünlüðü ve çeþitliliði olan Lübnan,tek bir grup ya da tek bir koalisyontarafýndan yönetilemez. Bu nedenle,bu krizi, bölgesel olarak giderek dahada zorlaþan ve uluslararasý alanda dagiderek daha tehlikeli hale gelenzorlu iç sorunlarýn ýþýðýnda çözmekiçin, bir ulusal birlik hükümetininkurulmasý çaðrýsý yaptýk ve halayapýyoruz. Eðer Lübnan'ýn baðýmsýz-lýðýný ve egemenliðini korumak veLübnan'ýn herhangi baþka bir devletinyönetimi altýna girmesini önlemekistiyorsak, ülkede güvenliði, istikrarýve barýþý saðlayacak kurumlarýn var-

lýðýný kanýtlamamýz gerekiyor. Eðer,bu boðucu sosyo-ekonomik kriziçözmek için ciddi bir iþ birliði yap-mak istiyorsak, eðer, bütün partileregerçek temsiliyet hakký vererek vehepsinin ülkenin yönetiminde gerçek-ten söz sahibi olmasýný saðlayarakpolitik krizi çözmek istiyorsak, eðerdaha baþka pek çok kriz ile baþetmekve yerel, bölgesel ve uluslararasýolarak karþý karþýya olduðumuzmücadeleleri göðüslemek istiyorsak,o zaman, iþ birliði yapmalý, güçleri-mizi ve çabamýzý birleþtirmeliyiz, vebunu yapmanýn tek yolu, gerçek birulusal birlik hükümeti kurmaktýr."

"Hizbullah, olduðu gibi kalmýþtýr.Hizbullah yok edilemediði gibi, silahsý-

zlandýrýlamamýþ ve hatta yerindenoynatýlamamýþtýr. Hizbullah savaþçýlarýsavaþta kendilerini kanýtlamýþ ve Ýsrailaskerlerinden bile övgü toplamýþtýr...Ýsrail'de þimdi genel bir hayal kýrýklýðý

ve ümitsizlik atmosferi hakim"- Uri Avnery, Ýsrailli yazar

Nasrallah'ýn eylem çaðrýsý konuþmasýndan...

Page 7: Sosyalist İşçi 265

sayý: 265 sosyalist iþçi 7

anvrim kokusu var

LLüübbnnaann''ýýnn yyaappýýssýýLübnan'da Þiiler nüfusun yüzde 40'ýný oluþtu-ruyorlar. Þiiler ayný zamanda politik ve sosyo-ekonomik olarak toplumun en dýþlanmýþ kesi-mi. Hristiyanlar ise nüfusun yüzde 35'ini veSünniler yüzde 20'sini, geri kalanýný iseDürziler oluþturuyor. Politik olarak ise bir yanda Þiileri temsil edenHizbullah ve Emel örgütü var. General MichelAoun'un temsil ettiði Özgür VatanseverHareket, Hýristiyanlarýn yüzde 80'ini temsilediyor. Üçüncü Cephe'den, eski milletvekiliSalim Hoss ve diðer Nasýrcýlar, Sünni Ýslam-cýlarla birlikte Sünni nüfusunun yüzde 40'ýnýtemsil ediyorlar. Talal Arsalan ise Dürzilerintemsilcisi. Yaz ayarlýnda Ýsrail’e karþý verilensavaþ sýrasýnda ise Hýristiyanlarýn yüzde 80'i,Sünnilerin yüzde 87'si ve bütün ÞiilerHizbullah önderliðindeki ittifaký desteklediler.

ulusal birlik hükümetikuracaðýz, ya da erkenseçim yapýlacak."

Zeinab, muhalefetin ta-leplerinin, savaþ sýrasýndadirenen ve Ýsrail'i yenilgiyeuðratan kitlelerin talepleriolduðunu söylüyor."Bütün ulus, sivilleriöldüren, insanlarýn evlerinive köprüleri bombalayanbir düþmana karþý birleþti.Düþman Lübnanlýlarý bir-birine düþürmeye ve birbütün olarak halkýndireniþe karþý gelmesinisaðlamaya çalýþtý. Fakatbaþarýsýz oldu".

LLüübbnnaann mmuuhhaalleeffeettiissookkaakkllaarrddaaAncak, kýsa bir ertele-menin ardýndan, baþtaHizbullah olmak üzere,Lübnan muhalefetiniörgütleyenler geçen haftaBeyrut'ta, Ulusal Birlikhükümeti kurulmasý ya daerken seçime girilmesitalebiyle herkesi gösterileryapmaya çaðýrdýlar. O gün1 milyondan fazla kiþiBeyrut sokaklarýný doldur-du (Lübnan'ýn toplam

nüfusu 4 milyon). Yoksulmahallelerden gelenleryürüyerek, diðerleri ara-balarýyla kente girdiler.Ardýndan þehir merkeziiþgal edildi ve her yerdeçadýrlar kuruldu. Herakþam bu çadýrlarda bin-lerce insanýn katýldýðý gös-teriler, toplantýlar yapýldý,bu çadýrlar ayný zamanda,Lübnan'daki politik tartýþ-malarýn merkezi halinegeldi.

Hükümetin iç savaþtehdidine raðmen,hükümetin gösterileremezhepçilik bulaþtýrmatehdidi geri tepti.Eylemlere her mezheptenherkes katýlýyor. Bu arada,milyarder Saad Hariri'nintaraftarlarý bir grup gös-tericiye ateþ açtý ve gençbir metal iþçisi öldürüldü.Fakat provokasyonlararaðmen, protestocular misillemede bulunmayýreddetti.

Eylemi örgütleyenlereSünni partiler de katýldý.Hareket büyüdükçe,Beyrut'tan birçok Sünni degösterilere katýlmayabaþladý.

Geçen yaz Ýsrail saldýrýsýkarþýsýnda hükümetin gösterdiði hareketsizliðetepki duyan ve direniþinkazandýðý geniþ halkdesteðinden coþku duyangeniþ kitleler, iktidarý dinigruplar arasýnda basitçeyeniden bölüþtürme stratejisini de sorgu-lamaya baþlýyor.

Uzlaþma peþinde olanmuhalefet liderleri birulusal birlik hükümetitalep ediyor. Ama gösteri-lerin yarattýðý ivme, çokdaha kapsamlý talepleri degündeme getirmeyebaþladý.

Ulusal birlik çaðrýsýyapan resmi sloganlarýnyerini, mezhepçiliðe dayalýsistemin ve yolsuzluðun

ortadan kaldýrýlmasý, ücretlerin artýrýlmasý veyoksullarý vuran yeniverginin geri çekilmesi gibitalepler alýyor.

Geçtiðimiz Pazar günüyapýlan gösterilere ise ikimilyondan fazla kiþikatýldý.

Lübnan'da bu hareketinönünü açan, yaz aylarýndaÝsrail'e karþý sergilenendireniþ ve kazanýlan zafer-dir. Lübnan'da hala herþey mümkün, devrim deolabilir, hareket geriye de çekilebilir. Ama ne olursaolsun, Lübnan bizeönümüzdeki olanaklarý veolasýlýklarý göstermesiaçýsýndan çok iyi bir örnekoluþturuyor.

Amerika 11 Eylül'ü bahaneederek önce Afganistan'ý,ardýndan Irak'ý iþgal etti. Bu

iþgallerle ayný anda, hatta ondan daönce örgütlenmeye baþlayan savaþkarþýtý hareket içinde ve genelde þutartýþma hep yaþandý ve yaþanýyor:Peki Amerika çekilirse ya dayenilirse ne olacak? Lübnan'dabugün yaþananlar, Amerika'nýnyenilmesi ya da savaþ karþýtlarýnýnda payýnýn olduðu bir hareketsonucunda çekilmesi durumundanelerin olabileceðini çok iyi göster-di. Yaz aylarýnda Ýsrail'e ve aslýndaABD'ye karþý Lübnan direniþinin

kazandýðý zafer, bugün Lübnanmuhalefetinin önünü açtý. Lübnanhalký sadece emperyalizmin OrtaDoðu'yu terk etmesini deðil, dahademokratik koþullarda yaþamayý,yoksulluk ve yolsuzluðun engellen-mesini istiyor. Yani, Ýsrail'e karþýsergilenen direniþ, Lübnan halkýnýndaha iyi yaþam koþullarýna iliþkintalebiyle birleþip, baþka bir Lübnankurma þansýnýn kapýlarýný açtý. Bunedenle, Ýsrail ve ABD'nin sadeceLübnan'da deðil, Afganistan'da da,Irak'ta da, Filistin'de de yenilmesi,hem bu ülkelerin halklarýnýn gele-ceði, hem de tüm dünyanýn gele-

ceði açýsýndan hayati bir önemesahiptir. ABD'nin bu ülkelerdeyenilmesi hem Orta Doðu'dakibütün baskýcý ya da Batý yanlýsýrejimlerin devrilip, yerine dahademokratik rejimlerin kurulmasýný,hatta devrim olmasýný saðlayabilir.O yüzden, yapmamýz gereken,'Amerika çekilirse Irak'ta,Afganistan'da ne olur?' diye düþün-mektense, buralardaki direniþlerinkazanmasý için tüm dünyada vetabii ki Türkiye'de olabildiðincebüyük bir savaþ karþýtý hareket inþaetmektir. Lübnan halký, ABD OrtaDoðu'dan çekildiðinde, Orta Doðuhalklarýnýn neler yapabileceðinigöstermiþtir.

Bu, Irak'ta, Afganistan'da,Filistin'de, her yerde mümkündür.

Her yer Lübnan olabilir

Page 8: Sosyalist İşçi 265

8 sosyalist iþçi sayý: 265

Cengiz ALÐAN

Bugün Türk solundaönemlice kesimleri felçetmiþ, resmi devlet poli-tikasýnýn aþýlmaz betonduvarý halindekiKemalizm ideolojisi nasýlkayýtsýz þartsýz egemenoldu? Aslýnda BalkanSavaþlarý'ndan baþlayarakincelenmesi daha saðlýklýolacak olan konuyu birazdaha sonrasýndan, MilliMücadele yýllarýndanbaþlayarak ele almak dafaydalý olabilir.

MMuussttaaffaa KKeemmaall nnaassýýllccuummhhuurrbbaaþþkkaannýýoolldduu??

1923 yýlýnda hükümetiistifa ettiren MMuussttaaffaaKKeemmaall meclisin yenihükümeti kuramamasýüzerine, 29 Ekim günü; "Bukoþullar altýnda hükümetkurmak imkansýz.Türkiye'nin bir cumhuriyetolmasýna, baþýnda da bircumhurbaþkaný olmasýnakarar verdim.", demiþti.Milletvekilleri onuhükümeti kursun diyeçaðýrmýþlardý, o rejimideðiþtiriyordu.

Önce Cumhuriyet ilanedildi. Oylamaya meclisinyüzde 52.7'si katýlmadý.ArkasýndanCumhurbaþkanlýðýseçimine gidildi. Tek adayMMuussttaaffaa KKeemmaall'di. 334 mil-letvekilinin 158'i oylamayakatýldý, geri kalan 176 üyeise ne Cumhuriyet'in oyla-masýna ne deCumhurbaþkaný seçiminekatýlmýþtý.

MMuussttaaffaa KKeemmaall hemmeclis baþkaný, hemcumhurbaþkaný, hem HalkPartisi'nin baþkaný, hem debaþkomutandý.Cumhurbaþkaný olduðuiçin hükümeti de kendisiatayacaktý.

1924'de deðiþtirilenAnayasa gereði MM.. KKeemmaallher dört yýlda bir; 1927, 31ve 35'te tek aday olarakcumhurbaþkaný seçildi.Ama yine de meclisintamamýnýn oylarýný ala-madý. 1927'de 335 üyeden288'inin, 31'de 351 üyeden289'unun, 1935'de de 444üyeden 386'sýnýn oyunualdý. Yani ilk 'seçildiðinde'bile meclisin yarýdanfazlasý kendisini iste-memiþti.

ÝÝttttiihhaattççýýllaarr vvee ppoolliittiikklliiddeerrlliikk

MMuussttaaffaa KKeemmaall'i liderliðetaþýyanlar ÝÝttttiihhaatt vveeTTeerraakkkkii PPaarrttiissii'nin ilerikadrolarýydý. Ama sonunakadar lider olarakkalmasýný düþünmüþ

deðillerdi. MMoonnddrroossMMüüttaarreekkeessii'yle birlikteyurtdýþýna kaçmak zorun-da kalan ÝÝttttiihhaatt-TTeerraakkkkiikadrolarý Anadolu'da süre-cek mücadelenin baþýnatanýnan, güvenilen ve gali-plerin de muhatap kabuledeceði bir liderin gelmesi-ni düþünüyorlardý.

MM.. KKeemmaall listenin baþýndadeðildi. EEnnvveerr PPaaþþaa'nýnamcasý HHaalliill PPaaþþaadüþünüldü ama yeterlideðildi. Yaþlý bir asker olanAAhhmmeett ÝÝzzzzeett PPaaþþaa'nýn daistekleri çok fazlaydý. Ensonunda yönelinenMMuussttaaffaa KKeemmaall'in özellik-leri ise oldukça uygundu.

Her þeyden önce ordudasaygýnlýðý olan parlak biraskerdi. Orduda tanýnangenç bir paþa olarakaskerin desteðini almasýkolaydý ve bu önemli birdestekti.

ÝÝttttiihhaatt-TTeerraakkkkii'nin üyesiy-di ama liderliðiyle arasýpek iyi deðildi.Sivrilmemiþ, hatta EEnnvveerr'lesürtüþmeleri bile olmuþtu.

Savaþý kaybeden tarafolan Almanlarla da arasýiyi deðildi. Ordunun yöne-

timinin Alman Genelkur-mayý elinde olmasýna hepkarþý çýkmýþtý. Ýngilizler buaçýdan sempatiyle yaklaþa-bilirdi ona.

Ayrýca savaþ sonrasýnýnen önemli sorunlarýndanbiri olan Ermeni kýyýmýnabulaþmayan subaylar-dandý. Galip devletler 1915kýyýmýna çok önem veriyorve sorumlularý yargýlamak-ta kararlý görünüyordu.Ýttihatçýlar'ýn kaçmasýnýnen önemli nedenlerindenbiri bu konuydu. MMuussttaaffaaKKeemmaall''in olaya mesafesimuhatap alýnmasýndaavantaj olabilirdi.

Son olarak da padiþahVVaahhddeettttiinn ile de arasý iyiy-di. Daha veliaht ikenVVaahhddeettttiinn ile bir Almanyaseyahati yapmýþ vearalarýnda bir bað oluþ-muþtu. Padiþahýn yaveri vesarayýn önemsediði biraskerdi. AyrýcaVVaahhddeettttiinn'in kýzýný isteye-cek kadar da yakýnlaþa-biliyordu (gerçi VVaahhddeettttiinnkýzýný vermedi, MMuussttaaffaaKKeemmaall de AAttaattüürrkk olduk-tan sonra SSaabbiihhaa SSuullttaann'ýnNiþantaþý'ndaki konaðýný

istimlâk ederek 'intikamýný'aldý. Hanedana ait mülklerarasýndan istimlâk edilentek mülk budur. Ama bu,HHaarrbbiiyyee NNaazzýýrrýý olabilmekiçin uðraþýrken padiþahýnkýzýný istediði gerçeðinideðiþtirmez).

Kýsacasý, uygun bir barýþantlaþmasý imzalandýktansonra geri dönmeyi plan-layan Ýttihatçýlar için enuygun 'geçici' aday MM..KKeemmaall'di. Sonra yurdadönecek ve kaldýklarý yer-den iktidarlarýna devamedebileceklerdi. Ama kazýnayaðý öyle deðildi. ''EEbbeeddiiþþeeff''in mutlak iktidarýbaþlýyordu.

VViizzyyoonn ffaarrkkýý Aslýnda MMuussttaaffaa KKeemmaall'in

vizyonu zaman içinde Ýtti-hatçýlarýnkinden epey fark-lýlaþmýþtý. Onlar, küçülsede imparatorluðun devamedeceðini umuyor, MM..KKeemmaall ise, dünyaya yenibir düzen vermeye çalýþanÝngiltere ve müttefiklerinin1 milyon 700 bin km²'likOsmanlý topraklarýnýkendilerine býrakmaya-caðýnýn farkýndaydý. Üste-

lik bu topraklar içinde,altýnda petrol yattýðý kanýt-lanmýþ Ortadoðu bulunuy-ordu.

Yalnýz Osmanlý deðil, Rusdevrimiyle RRoommaannoovvhanedaný ve Avusturya-Macaristan'ýn hâkimiHHaabbssbbuurrgg hanedaný da ta-rihe karýþmýþtý.Uluslararasý bir sistemolarak yapýlanan kapital-izmin yeni dünyasýnda buimparatorluklarýn yeriyoktu. Ulus-devlet kurmazamanýydý.

Ýlk planý Ýstanbul'da etkinbir makama, HarbiyeNazýrlýðý'na (SavaþBakanlýðý) gelmek olan MM..KKeemmaall, Kasým 1918'denMayýs 1919'a kadar geçenaltý ay içinde istedikleriolmayýnca, Anadolu'dageliþen hareketi de gözönüne alarak, 9. OrduKomutanlýðý görevinikabul etti ve Samsun'agitti.

SSaammssuunn''ddaa""ddooððaann ggüünneeþþ""

Anlatýlan efsaneviBBaannddýýrrmmaa VVaappuurruu yolcu-luðunu bir kenara býraka-

cak olursak, Samsun'agiderken kafasýnda bütünplanlarý hazýrlamýþ ve"Samsun'a bir güneþ gibidoðmaya" hazýr falandeðildi. 23 Temmuz'dakiEErrzzuurruumm KKoonnggrreessii millimücadele liderliðine soyu-nan MM.. KKeemmaall için önemlibir dönemeç oldu.Askerlikten istifa ederekÝstanbul'a dönmeyi reddet-ti ve cemiyet baþkanlýðýnaseçildi.

Ancak çok tedirginzamanlar geçirdi.Askerlikten istifa etmektüm yetkilerinden soyun-mak anlamýna geliyordu.Ona bir mevki gerekti.Erzurum'da RRaauuff OOrrbbaayy'asöylediði sözler bununfarkýnda olduðunu gös-teriyor:

"Sivil olursak her þeybiter Rauf. Devlet makamve mesnedinin baþka birdeðeri vardýr. Anadolu-'daki mücadele askeri birmücadele olacak. Bu mü-cadelede emir vermek içinresmi salahiyet ister". MMuuss-ttaaffaa KKeemmaall'in hayatta engüvendiði þeyin omuzla-rýndaki yýldýz sayýsý hergeçen gün artan ünifor-masý olduðuna dair bunabenzer pek çok örnekvardýr.

Bizzat MMuussttaaffaa KKeemmaall'inçaðrýsýyla toplanan SSiivvaassKKoonnggrreessii de katýlým vetemsil açýsýndan baþarý-sýzdý. 120 delege davetedilmiþ ancak, bir kýsmýErzurum'dan MM.. KKeemmaall'lebirlikte dönen yakýnarkadaþ-larý olmak üzereyalnýzca 32 delegekatýlmýþtý. Yine de Ýstanbulile 'eþit iliþki' kuracak olanAAnnaaddoolluu vvee RRuummeelliiMMüüddaaffaaaa-ii HHuukkuukkCCeemmiiyyeettii adýyla merkezibir örgütlenmenin ilanedildiði SSiivvaass KKoonnggrreessii'ninAnadolu'daki hareketintamamýný temsil ettiðiiddia edilir. Yani 32 kiþininbir kýsmýnýn iradesi bütünAnadolu'nun iradesininyerine ikame edilir.

YYuukkaarrýýddaann bbaakkaannllaarrKemalizm, ilk þekillen-

diði yýllardan itibaren,tepeden inmeci bir yaklaþý-ma sahip olmuþtur.

Aydýnlanma ideolojisininelitist yanýný da benimse-yen Kemalist kadro ülkeyönetiminde daima orduyayaslanmýþ, hatta bizzatorduda yetiþmiþ unsurlar-dan oluþmuþtur.

Bugün ordunun Türksiyasetindeki baskýn vedarbeci rolünün kaynaðýnýKemalizm'in karanlýksularýnda aramaya bu say-falarda devam edeceðiz.

Elitizmin ifadesi olarak

Kemalizm

""BBiirr mmiilllleett uuyyaannýýyyoorr""

Tarih kitaplarýnda bize Türk mil-letinin birdenbire þahlanýp,Kuvayi Milliye saflarýnda yedidüvele karþý savaþtýðý anlatýlýr.Oysa 'Kurtuluþ Savaþý' olarakadlandýrýlan Yunan Harbi'ndeyüzbinlerce asker kaçaðý vardýr.Olmamasý da beklenemez.1911'den beri Trablusgarp,Balkan Savaþlarý, Birinci DünyaSavaþý boyunca Osmanlý ikimilyon civarýnda kayýp verdi.Nüfusu ise 13 milyon (1927sayýmýnda).

EEbbeeddii ÞÞeeffTakrir-i Sükûn Kanunu daçýkarýlýp tüm muhalifler sustu-rulduktan sonra 1927'de M.Kemal altý saat boyunca Nutuk'uokur. Bu, tek adamlýðýn ilanýdýr.Savaþ sýrasýnda bazý yetkilerinigeçici olarak Baþkumandan'averen ve altý ayda bir oylayanmeclis bu yetkileri bir daha gerialamaz. Daha önce çýkardýðýkararnamelerde M. Kemal'ehakaret bile eden Fevzi Çakmak22 yýl boyunca GenelkurmayBaþkaný olur.

KKaarrss''ttaa ssoovvyyeettDaha 1919'da, Ýstanbul'dakimerkezi hükümete raðmen birotorite boþluðu vardý. Ýtalyan,Fransýz ve Yunan askerleri iþgalebaþladý. Boþluðu yerel güçleryerel kongrelerle dolduruyordu. Kars ilinde bu durum oldukçaileriydi.Rusya’daki bildiðimiz sovyetlerebenzeyen þuralar kuruldu. Buþuralar komutanlarý, polis þefleri-ni, valiyi seçmeye baþladý. Yereldüzeyde baþka yerlerde de halkkendi kendini yönetmeyebaþladý.

TTaassffiiyyee kkoorrkkuussuu12 Ocak 1920'de Meclis-iMebusan, M. Kemal'in Ankaraýsrarýna raðmen, Ýstanbul'da top-landý. Baþkan seçilmek istiyorama Ýstanbul'a gidemiyordu.Uðurladýðý Rauf Orbay ve diðerarkadaþlarý bu konuda söz veriptutmadýlar.Baþkanlýða baþkasý seçilip,Anadolu ve Rumeli Müdafaa-iHukuk Cemiyeti de adýný 'Felah-ýVatan' olarak deðiþtirince Ýstan-bul yeniden merkez oldu.Ankara'da kalan M. Kemal olay-larýn dýþýna sürükleniyordu.

Page 9: Sosyalist İşçi 265

sayý: 265 sosyalist iþçi 9

Anne babalarýn çocuklarýnasöylediði "Sakýn yabancýlarakapýyý açma!", "Sokakta taný-madýðýn insanlarla sakýnkonuþma!" gibi cümlelereancak, eski toplum insanýnda-ki yabancýlaþmanýn boyut-larýný anlatmak için tarihi-belgesel filmlerde rast-lanacak.

Doðar doðmaz ýþýk, ses vehavanýn saldýrýsýna maruzkalan insan daha çevresiyleiliþkisini yeni yeni kurmayabaþladýðý yaþlarda neden'yabancýlar'la konuþmaya-caðýný anlayabilir mi?Yaþadýðýmýz toplumsal mod-elde bu emir cümleleri man-týklý görünebilir. Çünküçaðýmýz güvensizlik çaðý.Düne güvenmiyoruz; çünkühangi bilginin bize nasýlaktarýldýðýndan emin deðiliz.Bugüne güvenmiyoruz; çünküyaþadýðýmýz gündelik hayat-tan çoðumuz memnun deðiliz.Geleceðe hiç güvenmiyoruz;çünkü bize yaptýklarý, bundansonra yapacaklarýnýn dagarantisi.

Bence erken yaþlarýndakafasýnda 'yabancý' diye bir'öcü'nün yaratýldýðý birçocuðun akýl saðlýðýna yöne-lik bir travmatik tehdittir bu:"En yakýnlarýn dýþýnda herkessana düþman olabilir!".Yýllarca gerçekten de en yakýnçevresi; ana, baba, kardeþlerve birkaç yakýn akraba veyaarkadaþ dýþýnda kimseyledoðru dürüst bir iletiþim kura-mamanýn altýnda buyabancýlaþma da yatýyor ola-maz mý?

Sýnýfta öðretmenine cevapdahi veremeyen, iþyerindeustabaþýna bile karþý çýka-mayan, sokakta hiçbir resmiotoriteye itiraz edemeyenbireylerin oluþturduðu birtoplumda elbette bu yabancýkorkusunun da etkisiolmalýdýr.

Yabancý korkusunun çapýilerleyen yaþlarda büyür.Örneðin kýz kardeþine âþýkolan genci sopayla dövme,ayný politik görüþlerdenolmayanlara 'kapýyý açmama',dünyanýn kimi devletlerinidüþman görerek onlarla'konuþmama' gibi ileri boyut-lara varýr.

Oysa sosyalistler insanlarýnbirbirinden korkupgizleneceði bir toplum öner-miyor. Aksine bu yabancýlaþ-manýn maddi temellerinitespit edip ortadan hep birlik-te nasýl kaldýracaðýmýza dairipuçlarý veriyor.

Bence, kimsenin birbirindençýkar elde etme peþindeolmadýðý, daha doðrusu, bir-birinden elde edilecek birçýkarýn olmadýðý bir dünyadaçocuklarýmýz, belki de çokgüzel þeyler paylaþabilecek-leri 'yabancýlara', kapýyý kork-madan açabilecekler.

Cengiz Alðan

Bence baþka birdünyada…

Þenol KARAKAÞ

Yýllar önce, bir festivaldeoynayan bir filmde,etraflarý kuþatýlan çöpiþçilerinin, süpürgelerininüzerine binip uçarakkaçtýklarý bir sahneyiizlemiþtim. Ýþçi sýnýfýnýngücüne yapýlan çok hoþbir vurguydu bu sahne.

Acaba, gerçekten de iþçisýnýfýnýn bir gücü var mý?

Kapitalist sisteme karþýson yýllarda yükselenmücadele dalgasýnda iþçisýnýfýnýn rolü ne? Savaþkarþýtý hareket, antikapi-talist kampanyalar nasýlkazanacak? Savaþý dur-durmak için, neo liberalsaldýrýlarý püskürtmekiçin ne yapmalýyýz?

ÝÝþþççii ssýýnnýýffýýnnýýnn ggüüccüüTüm dünyada büyük

mücadeleler yaþanýyor.Savaþa karþý, dünyaçapýnda örgütleneneylemlerde milyonlarcasavaþ karþýtý bir arayageliyor. G8'lerin, IMF'ninDünya TicaretÖrgütü'nün, NATO'nuntoplantýlarý, geniþ birbiçimde örgütlenen küre-selleþme karþýtý aðlarýngösterileriyle protestoediliyor.

Çeþitli ülkelerde sosyalhaklara ve ücretlere karþýçýkartýlan yasalarý dur-durmak için gençlerin,liselilerin, öðrencilerin dedinamik bir biçimdeiçinde yer aldýðý eylemleryapýlýyor.

Bu eylemlerin içinde iþçisýnýfý aktif bir biçimde yeraldýðýnda, harekete lider-lik yaptýðýnda, eylemleringücü, dünya çapýndayarattýðý etki, toplumüzerinde egemen olanfikrilerin daðýlmasý hýzýbenzersiz büyüklüðeulaþýyor.

ÜÜrreettiimmiinn ttoopplluummssaalltteemmeellii

Önemli olan, sadece birkampanyaya iþçi sýnýfýkatýldýðýnda o kampa-nyanýn kitleselleþmesideðil. Ýþçi sýnýfýnýn gücüsadece kitleselliðindengelmiyor. Ýþçi sýnýfýnýngücü, toplumsal deðiþimimümkün kýlan kolektifdavranma yeteneðindengeliyor. Kapitalizm, küre-sel ölçekte dev bir sanayive hizmet aðý yarattý. Buaðýn iþlemesini saðlayaniþçi sýnýfý. Kapitalizmküresel ölçekte dev biriþçi sýnýfý aðý da yaratmýþoldu. Ýster tek bir iþy-erinde, isterse ulusalölçekte ya da isterse küre-sel ekonominin üretimmerkezlerinde olsun,hizmetlerin ve mallarýnüretimi için bir baþkaiþçinin çalýþmasýna baðlýolarak çalýþabilen iþçilerinüretimi kapitalist sis-temde yaratýlan tümzenginliðin temel kay-naðýdýr.

Hemþire olmadan dok-tor, hemþirelik okuluolmadan hemþire, öðret-menler olmadan okul,temizlik iþçileri olmadaneðitim sistemi, ulaþýmiþçileri olmadan eðitimiþçileri, ulaþým araçlarýnýüretmeden iþçilerin biryerden bir yere ulaþmasýmümkün deðil. Bunlarýtek bir iþçinin yapmasý iseimkansýz. Kapitalist sis-tem, sanayi ve hizmetsektörünümerkezileþtirirken, farkýn-da olalým olmayalým,kolektif olarak çalýþan,kolektif olarak üreten, tekbaþýna bir anlamýolmayan kolektif bir iþçisýnýfýný da yarattý.

DDeeððiiþþiimmiinn ssýýrrrrýýBelediye otobüslerinde

þoförlük yapan bir iþçiningücü, otobüsün kontaðýnýtek baþýna kapatmasýndanya da otobüse el koy-masýndan gelmez. Birincidurumda baþka bir þoförkontaðý çalýþtýrabilir, ikin-ci durumda polisler oto-büsü þoförüyle birlikteimha edebilir. Bütün oto-büs þoförleri kontaðý aynýanda kapattýðýnda vebuna metro, taksi gibidiðer ulaþým araçlarýnýnhizmeti durdurmasýeklendiðinde, ulaþým felçolur. Kolektif olaraküreten iþçi sýnýfý, kolektifeylemiyle, toplumun,ekonominin ve siyasetintüm akýþýný durdurabilir.Bu akýþý deðiþtirebilir.

MMüüccaaddeelleeddeeððiiþþttiirriiyyoorr

Ýþçi sýnýfýnýn kolektifgücü, kapitalist sistemitoptan yok etme yeteneði-ni barýndýrýyor. Sorun,iþçilerin bu gücün farkýnasadece mücadele içindevarmasýnda. Ýþçi sýnýfý heran bu gücünün farkýnda

olsa, çöp iþçileri,etraflarýnda polis barikatýkurulduðundasüpürgelerine binipuçmak zorunda kalma-zlardý. Çöp iþçilerinineyleminin tüm iþçisýnýfýnýn eylemi, tümgençlerin, kadýnlarýn,toplumun tüm ezilenlerineylemi ve özgürlüðüdemek olduðunu bilentüm sektörlerden iþçilerde polislerin etrafýnabarikat örerlerdi.

Ýþçi sýnýfýnýn toplumudeðiþtirme gücünü farketmesi için, egemensýnýfýn iþçiler üzerindehakimiyet kuran fikirleri-ni daðýtacak, toplumukimin sýrtýnda taþýdýðýnýve baskýlarý hangihareketin kýracaðýnýkanýtlayacak kitleseleylemler gerekiyor.

HHaarreekkeettvvee iiþþççii ssýýnnýýffýý

1999 yýlýnda kasým ayýn-da Seattle'da DünyaTicaret Örgütü'nüntoplantýsýný bloke ederekpatlama yaþayan ve tümdünya ezilenlerine kazan-ma umudunu verenantikapitalist hareketingücü iki gücü bir arayagetirmesindeydi. Biryanda sendikalar hemenyanýnda kampanyalar.

Ýþçi sýnýfýnýn kampa-nyalar içinde aktif bir rolalmasýnýn, toplumu köklübir biçimde deðiþtirmeyeteneði sergilemesininçok sayýda örneði var.Venezüella'da devletbaþkanlýðý seçimlerindenezici bir üstünlükle çýkanChavez'i destekleyen üçönemli gücün içinde þehiryoksullarý ve köylülerinyaný sýra örgütlü iþçi sýnýfýda var. Yeni sendika kon-federasyonu UNT,Chavez hükümeti içindeyolsuzluklarýn olduðunu

bilerek milyonlar iþçininyine de Chavez'i destek-lediðini açýkladý.Venezüella'da kalýcýreformlar, örgütlü iþçisýnýfýnýn ve yoksullarýn,hareketiyle gerçekleþiyor.

Bir baþka örnek iseFransa'da yaþandý. "Ýlk ÝþSözleþmesi" (CPE)yasasýnýn gündemegelmesiyle, Fransa'dayasanýn haklarýný gaspetmeyi hedeflediði lise veüniversite öðrencisigençler ve genç iþsizlersokaklara çýktýlar. Önce150 noktada yapýlan ve300 bin kiþinin katýldýðýeylem, Fransa'da yasayakarþý güçlü bir tartýþmayýbaþlattý. Ardýndan üniver-site iþgalleri, lise boykot-larý baþladý. Freansa'da enbüyük sendikalar bueylemlerden etkilendiler.16 Mart ve 18 Mart'ta iþçi-lerin de katýldýðý göster-ilere Fransa çapýnda 1milyon kiþi destek verdi.Sendikalar 28 Mart'tagrev yapacaklarýný ilanettiler. 28 Mart'ta grev vegölsterilere 5 milyon kiþikatýldý. Fransa'datoplumun büyük çoðun-luðu yasaya karþý tutumaldý ve yasa püskürtüldü.

Fransa'da, öðrencilerinve gençlerin enerjileri birkez iþçi sýnýfýný hareketegeçirdiðinde, egemenlerinnasýl geri adým atmakzorunda kaldýðýný göster-di.

Ýþçi sýnýfýnýn kitlesel veradikal eylemlerinin nasýlkalýcý kazanýmlarlasonuçlanacaðýnýn birgöstergesi deTürkiye'deki savaþ karþýtýhareketin 1 Mart 2003 tar-ihindeki kazanýmýdýr.Savaþ karþýtý kampanyaönce gençleri, sol örgüt vepartileri, Müslümanörgütleri harekete geçirdi.Bu hareket, iþçi konfed-

erasyonlarýnýn daharekete geçmesi için zor-layýcý oldu. Sendikalarýnharekete katýlmasýyla, 1Mart'ta ABD'nin 66 binaskerinin Türkiyeüzerinden Kuzey Irak'agirmesini amaçlayantezkere görüþülmesisýrasýnda, yaklaþýk 100 binkiþi Ankara sokaklarýnda"Tezkereye Hayýr" göster-ileri yaptýlar. TezkereTBMM'de reddedildi.

SSaavvaaþþýýdduurrdduurrmmaakk iiççiinn

ABD'nin iþgal poli-tikalarýna son vermekiçin, yaygýn kitleseleylemlere devam etmeliy-iz. Bu eylemler, iþçi sýnýfý-na mücadele etme isteðivereceði, iþçi sýnýfýný can-landýracaðý, iþçi sýnýfýnakazanma umudunugöstereceði için, iþçilerin,kendi örgütlerinde bir-leþmiþ kolektif gücününemperyalist savaþ aygýtýn-dan daha güçlü olduðunuhissettirmek için çokönemli. ABD, küreselkampanyalarýn kendiiçinde etkili olduðunu,ABD içinde savaþ karþýtýhareketin büyük hamleleryaptýðýný, bu hareketinABD'deki ezilenleri savaþpolitikalarýna karþý bir-leþtirdiðini ve ABD iþçisýnýfýnýn bu hareket içindeaktif bir rol oynamayabaþladýðýný gördüðündegeri adým atmak zorundakalacak.

Birinci DünyaSavaþý'nda, Rusya'da iþçil-er devrim yaparak Rusçarlýðýný devirdiler. Ýþçisýnýfý iktidara geldiðindealdýðý ilk kara "Savaþason" oldu. Birinci DünyaSavaþýný iþçilerin eylemisona erdirdi.

Bugün de "Baþka girdünyayý", "Savaþsýz birdünyayý" kurmak için,hareket içinde iþçisýnýfýnýn güçlü birbiçimde yer almasýnaihtiyacýmýz var.

ÝÝþþççii ssýýnnýýffýý ööððrreenniiyyoorrKampanya ve eylemler

sýrasýnda iþçi konfed-erasyonlarý öne atýlýyor.Yepyeni bir kuþak, iþçi-lerin mücadele ve örgüt-lenmelerinin ne kadarönemli olduðunu görüy-or. Eðitim-Sen koalisyonhalinde örgütlenen bireyleme binlerce üyesiylekatýldýðýnda, baþka birdünyanýn kurulmasý içinbambaþka bir gücün ne-rede örgütlendiðinin po-tansiyellerini görüyor.Sokaktaki etkileþim bu-nunla sýnýrlý da kalmýyor.

Sendikalar da yepyenibir hareketin, yepyeni birdinamizmin ipuçlarýnýgörüyorlar. Sokaktakiöfkeyi, uygun kanallaraçýldýðýnda insanlarýn nekadar hýzla politik tale-plerle mücadeleyeatýldýðýný görüyorlar.

Ýþçi sýnýfý cennete gider

Page 10: Sosyalist İşçi 265

10 sosyalist iþçi sayý: 265

MEDYA

Avi HALÝGUA

Düzenlediði uluslararasýyardým konseri organiza-syonlarý ve bestelediði "Weare The World" adlý þarkýy-la tanýnan Sir Bob Geldof,Çýraðan Sarayý'nda düzen-lenen Marka 2006Konferansý için Ýstanbul'-daydý.

Yapý Kredi World Carddavetlisi olarak geldiðikonferansta bazý gazeteleregöre "Fark Yaratmak"bazýlarýna göreyse "Vizyonsahibi ya da kurbanolmak" baþlýklý kýsa biraçýlýþ konuþmasý yapan SirGeldof "Tuhaf bir dünyadayaþýyoruz. Ben de birmarka olmuþum. Ama benmarka olmak istemiyorum.Marka nasýl yaratýlýr, budeðerler nasýl markaylaçaðrýþtýrýlýr bilmiyorum.Ama bu nedenle iþ bula-biliyorsunuz... Eðer kendi-mi parçalara bölersem,aklým için siyasetle, midemiçin iþdünyasýyla, ruhumiçin müzikle, kalibim içinise ailemle uðraþýyorum"dedi.

Yürekli Danýþmanlýk,AÇEV ve Yapý KrediWorld'ün ortaklaþa yürüte-ceði "2006 Çocuk içinMarka 2006" ile Mardin veDiyarbakýr'da 2006çocuðun okul öncesi eðitimalmasýna katký saðlayacaksosyal sorumluluk projesiiçin gerçekleþtirdiði konuþ-ma karþýlýðý150 bin dolaralan Bob Geldof, bukonuyla ilgili yöneltilensorularaysa, "Ýþ konuþmamiçin o parayý vermelerisaçma. Ama o kadar paraverirlerse de alýrým" diy-erek yanýt verdi.

Bu noktada, Live Aid ve

Live 8 gibi Afrika'yayardým toplamayýamaçlayan büyük konser-ler düzenlemiþ olmasýylatanýnan Bob Geldof'unkampanyalarýnýn Kýta'nýnfakirlerinden çok onlarýsömüren uluslararasý sis-teme fayda saðladýðýeleþtirilerini hatýrlayýpGeorge Monbiot'un 2005G8 zirvesi sýrasýnda düzen-lenen Live 8 konseriyleilgili kaleme aldýðý maka-leyi anmak gerekiyor.

Monbiot, " Yardýmsaðlanmasýna ve milyarlar-ca dolarlýk borcun silinme-sine yardým ettiler. Küreselyoksulluk meselesininsiyasi gündemde kalmasý-na katký saðladýlar.Dünyanýn dört bir

köþesinde insanlarý sefer-ber ettiler. Bunlar çarpýcýbaþarýlar ve onlarýküçümsemek aptalca olur"derken öte yandan da,"Kalkýnma politikalarýndanbiraz olsun haberdar olupda maliye bakanlarýnýnaçýklamasýný okuyanherkes, içerdiði koþullarýgörebilir; ekonomide liber-alleþtirme ve özelleþtirme,en az silinen borçlar kadaraðýr biçimde dayatýlýyor.Fakat bu açýklama BobGeldof tarafýndan,'dünyanýn her köþesindekampanya yürüten mily-onlarca insan için bir zafer'olarak selamlandý ve Bonotarafýndan da 'mütevazý birtarihsel an' diye nitelendi.Böylesi koþullarla verilen

zararý anlatmaya çalýþanbirçoklarý (bilhassa datanýdýðým Afrikalý kampa-nya üyeleri) gibi, ben dekendimi ihanete uðramýþhissettim. Bono ve Geldofiþimizi daha da zorlaþtýrdý." diyordu. Monbiot'unduruma dair teþhisiyseþöyleydi: "Görünen o ki,güçlü ile zayýf arasýnda birkonsensüse varýlabile-ceðine; zengin ve yoksulunayný kâðýda bakarak þarkýsöyleyebileceði bir küreselkoro kurabileceklerineinanýyorlar. Anlamadýklarýþu: G-8 küreselhâkimiyetin araçlarýnýelinde tuttukça, ortak birbarýþ ve sevgi marþý ancakeski Coca-Cola reklamýkadar anlamlý olabilir "...

Kuzey Kasabasý Hollywood sinemasýnda nadir olan ikiþeyi yapýyor. Birincisi iþyerinde cinsel taciz konusunuiþliyor ikincisi ise ana karakteri mavi yakalý bir kadýn iþçi.

Film Amerika'da 1984'te Minnesota'daki bir maden þirke-tine karþý açýlan cinsel taciz davasýndan esinlenerekyapýlmýþ. Kazanýlmýþ olan bu dava Amerika'da sýnýf hareketibakýmýndan bir ilki teþkil ediyor.

Charlize Theron tarafýndan oynanan Josie Aimes davanýnmerkezindeki kadýn madenci. Josie kendisini dövenkocasýndan ayrýldýktan sonra ailesinin yaþadýðý þehre dönerve madende kamyon sürücülüðü yapan eski arkadaþý Glorytarafýndan madene iþ baþvurusu yapmaya ikna edilir. Diðeriþlerde çalýþan kadýnlar-dan altý kat daha fazlapara kazanýyor olmalarýbu iþin tek cazip yanýdýr.

Fakat madende çalýþ-mak bir kadýn için hiç dekolay deðildir. Erkeklerinve toplumun genelinintutumu durumu zor-laþtýrýr. Zaten kýt ya da azsayýda olan iþlerdekadýnlar çalýþmamalýdýr.Erkek nüfusu içindekiiþsizliðin nedenlerindenbiri olarak görülürler.Josie, hayatý boyuncamadende çalýþmýþbabasýnýn da kendisinekarþý olduðunu görüncedurumu herkesten dahaiyi kavrar.

Tutumlarý deðiþtirmek gibi bir derdi yoktur Josie'nin. Tümzorluklarýna raðmen iþ ve özellikle de aldýðý maaþ çeki Josieiçin özgürleþtiricidir. Çocuklarýna bakacak parasý vardýr veGlory'ye ilk kez yaþadýðýný hissettiðini anlatýr.

Özgürlük hissi uzun sürmez. Müdürleri yaptýðý cinsiyetçibir yorumun arkasýndan iþyerinde bir numaralý kuralý ilaneder: kadýnlarýn esprili anlayýþýna sahip olmalarý. Kadýnlarbir grup maden iþçisi tarafýndan cinsel olarak aþaðýlanýrlarve tacize uðrarlar. Buna verilecek cevapta mizah olamaz.Josie'nin patronu sigara paketini almaya çalýþýrken kadýn-lardan birinin göðsüne dokunur. Kadýnlarýn dolaplarýnýnüzerine bok sürülür. Öðle yemeðinin konulduðu kutularýnbirinden penis çýkar. Her taraftan gelen bu baskýlara karþýJosie idareye, sendikaya ve kendini dinleyen herkese içindebulunduklarý durumu anlatmaya baþlar.

Gerçek Josie (asýl adý Lois Jenson) Eveleth Mines'a açtýðýdavayý kazanabilmek için 14 yýl sürecek bir mahkemesavaþý verdi. Yargý sistemi çözümün olduðu kadar sorununda büyük bir parçasý. Þirket tarafýndan davayý kazanmakiçin tutulan kadýn avukat tüm dava boyunca kadýnlarýsuçlayan argümanlarla saldýrmýþtýr. Filmde ise Josie,ailesinden sakladýðý okuldayken yaþamýþ olduðu birtecavüz olayýný itirafa zorlanýr. Boþanmýþ, okuldayken cin-sel tacize maruz kalmýþ ve bunu saklamýþ ve þimdimadende maruz kalýnan taciz ve aþaðýlanmadan yakýnýn birkadýn için durum hiç de kolay deðildir.

Film eþitsizliðe ve cinsiyetçiliðe karþý savaþmak isteyenherkese bir öfke nöbetinden sonra umut vermektedir. Yirmibirinci yüzyýlýn ilk on yýlýnda, yeraltýnda deðil belki yeryü-zünde, kask ve tulumlarla deðil de pantolon ve ceketlerleçalýþan kadýnlar için taciz dünyanýn diðer ucundaki birkuzey kasabasý kadar uzak deðil. Josie'yi diðer kadýnlardanayýran þey duruma itiraz etmeden hiç bir þeyin deðiþmeye-ceðini bilmesiydi. Kazanma umudu taþýmasa da sürdürmegücü azaldýðýndan isyan onun için kaçýnýlmaz oldu.

Cinsiyetçilik kafalarda yer kaplayan soyut bir düþünce diz-gesinden oluþmuyor. Otobüste, evde, iþyerinde, yolda,sendikada davranýþa dönüþmüþ halleriyle bize saldýrýyor.Çok somut ve çok yakýnýmýzda. O zaman tepkimiz de çoksomut ve çok hýzlý olmalý.

Küçük dört duvarlarýn arasýndan çýkýp baþka insanlarlabüyük dört duvarlar arasýna girdiðimiz zaman çatlayan þey-lerin sesi kulaðýmýzda çýnlar hep. Ailedeki rolümüzdür çat-layan, bizden beklenendir çatlayan, gittiðimiz yerdekistatükodur çatlayan. Cinsiyetçi fikirlerdir çatlayan. Josie bukýrýlmalardan bir hayat, bir tarih çýkardý. Madendeüzerinden para kazanýlan ama oraya ait olarak görülmeyenbir nesne olmaktan, koþullarý deðiþtirmek için mücadeleeden bir özneye dönüþtü.

Canan ÞAHÝN

Filmin Adý: North Country (Kuzey Kasabasý)Yönetmen: Niki Caro, Yazar: Micheal Seitzman, Oyuncular:Brad Henke, Frances McDormand, Jeremy Renner, SissySpacek, Charlize Theron, Woody Harrelson, Sean Bean,Michelle Monaghan, Richard Jenkins

Fark yaratmakBob Geldorf Ýstanbul’daydý

Doðan TARKAN

Ben edebiyatçý deðilim.Sadece çokca roman oku-rum. Bu nedenle OrhanPamuk ya da bir baþkayazarýn edebiyat deðerinitartýþma hakkýna sahipdeðilim. Herkes gibi kimiyazarlarý severim, kimileri-ni sevmem.

Ama Orhan Pamuk’unedebi deðeri üzerineyapýlan siyasi yorumlaraise fena halde sinirleniyo-rum. Kimileri bunca süresustuktan sonra adamýnbeþ para etmez bir edebi-yatçý olduðunu söylüyor,kimileri neden YaþarKemal deðil de OrhanPamuk diye soruyor, kimi-leri ise uzun bir liste say-dýktan sonra neden bunlar

deðil de Orhan Pamukdiye soruyor.

Oysa hemen her sene busorularý sormak mümkün.Dünyanýn bu en prestijliedebiyat ödülünü her senebirileri alýyor ve birçokbaþka iyi, usta, ünlü yazaralamýyor. Ama bizimOrhan Pamuk eleþtirmen-lerimiz geçtiðimiz seneler-de böyle tartýþmalar yap-madýlar.

Stockholm’e ödül töreniiçin giden gazetecilerkitapçýlarýn önünde uzunkuyruklar olduðunuanlatýyorlar. OrhanPamuk’un kitap imzala-maktan mürekkebinin bit-tiðini yazýyorlar. Amabizim edebiyatçýlar halaOrhan Pamuk’un edebideðerini tartýþýyorlar.

Oysa sorun edebi deðilpolitik. Eðer yurtseverveya vatanseversen, yanimilliyetçiysen OrhanPamuk’un ödül almasýnakarþý çýkarsýn. Türklüðü,Türk milliyetçiliðini soldanveya saðdan savunuyorsano vakit Orhan Pamuk’akarþý çýkmalýsýn.

Soldan gelen bir eleþtiriise “ödülü reddetmeliydi”biçiminde. Örnek olrak iseSartre ve Marlon Brandogösteriliyor. Onlar kendi-lerine verilen ödülü red-dederek politik bir tutumaldýlar. Haksýzlýklara karþýçýktýklarýný açýklama fýrsatýbuldular. Haksýzlýlarýteþhir ettiler.

Orhan Pamuk ise ödülüreddettiði vakit tam dakendisine aðýzlarýndan

salyalar akýtarak saldýransað-sol milliyetçilerin yaný-na düþer. “Aslýnda ben buödülü hakketmiyorum, buödül bana siyasi nedenlerleverildi ve bende bu neden-le reddediyorum” demiþolur.

Ýþte o vakit Orhan Pamukdeðer kaybeder. Kendisinieleþtiren milliyetçilerinyanýna düþer.

Orhan pamuk ödülüalýken politik davrandý vepolitikbir teþhir yaptý.

Türkiye’de kitap fuarýndabile öne çýkarýlamayanOrhan Pamuk Türkiyedahil bütün dünyanýn baþ-tacýdýr ve bütün çirkinsaldýrýlara raðmen öylekalacaktýr.

Edebi deðerine ise mil-yonlar karar veriyor.

EDEBÝYAT Orhan Pamuk

Neden Yaþar Kemal almadý?

SÝNEMA Kuzey Kasabasý

Çatlamalar

Page 11: Sosyalist İşçi 265

Her hafta Perþembe günlerisaat 19.00’da toplanýyor

Mithatpaþa Cd.No: 34/F, Kat: 4, No: 23

Kýzýlay0535 - 514 11 73

DSÝP - Ankara

sayý: 265 sosyalist iþçi 11

Aþaðýdansosyalizm

-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarý-na kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sistem

reformlarla köklü bir þekildedeðiþtirilemez, düzeltile-mez.

-Bu düzenin kurumlarý iþçisýnýfý tarafýndan ele geçirilipkullanýlamaz. Kapitalistdevletin tüm kurumlarý iþçisýnýfýna karþý sermayesahiplerini, egemen sýnýfýkorumak için oluþturulmuþ-tur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tamamenfarklý bir devlet gereklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda bir mücade-lenin parçasýdýr. Sosyalistlerbaþka ülkelerin iþçileri iledaima dayanýþma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomik vepolitik eþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperya-lizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareketlerinidesteklerler.

-Rusya deneyi göstermiþtirki, sosyalizm tek bir ülkedeizole olarak yaþayamaz.Rusya, Çin, Doðu Avrupa veKüba sosyalist deðil, devletkapita-listidir.

-Sosyalistler bu ülkelerdeiþçi sýnýfýnýn iktidardaki bü-rokratik egemen sýnýfa kar-þý mücadelesini destekler.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýn enmilitan, en mücadeleci kesi-mi devrimci sosyalist birpartide örgütlenmelidir.Böylesi bir parti iþçi sýnýfýnýnyýðýnsal örgütleri vehareketi içindeki çalýþma ileinþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr.

-Bu fikirlere katýlan herke-si devrimci bir sosyalist iþçipartisinin inþasý çalýþmasýnaomuz vermeye çaðýrýyoruz.

ssoossyyaalliisstt iiþþççii nneessaavvuunnuuyyoorr??

ISSN 1300-44026Uluslararasý Tanýtým ve

Yayýncýlýk Ltd. Þti.Sahibi: Özden Dönmez

Sorumlu YazýiþleriMüdürü: Volkan Akyýldýrým

Adres: ÝstiklalCad.,Büyükparmakkapý Sok.,

8/10, Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý

Yerel süreli yayýn, iki haf-tada bir yayýnlanýr

wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

Her hafta Perþembe günlerisaat 19.00’da toplanýyor

Nail Bey Sk. Ýbrahim AðaoðluÝþhaný, No: 9-11, Kat: 3

Bahariye - Kadýköy0536 - 637 81 99

DSÝP - Kadýköy

Her hafta Perþembe günlerisaat 19.00’da toplanýyor

KarakediÝstiklal Cd. Büyükparmakkapý Sk.

Hayat Apt. Kat: 4 -Beyoðlu0536 - 259 73 64

DSÝP - Beyoðlu

Her hafta Perþembe günlerisaat 19.00’da toplanýyor

3. Beyler, Yaparsoy Ýþhaný, No: 31,Kat: 4, No: 403

Konak0537 - 624 49 08

DSÝP - Ýzmir

KüreselEylem Grubu

ÝÝZZMMÝÝRR KKEEGGHer hafta Perþembe gün-leri YYaakkýýnn KKiittaabbeevvii’ndesaat 18.30’da toplanýyor.

KADIKÖY BAKHer hafta Çarþamba günleriNNeemmeessiiss KKiittaapp EEvvii’ndesaat 19.00’da toplanýyor.

BEYOÐLU BAKHer hafta Salý günleri Ýstik-lal Cad, BüyükparmakkapýSok. Hayat Apt’daKarakedi’de saat 19.30’datoplanýyor.

ÜSKÜDAR BAKHer hafta Salý günleriAltunizade muhtarlýðýndasaat 20.00’de toplanýyor.

BAK KÜRESEL

ÝÝSSTTAANNBBUULL KKEEGGHer hafta Cuma günleriKKaarraakkeeddii’’ddee saat19.00’da toplanýyor.

AVCILAR BAKHer hafta Pazartesi günleriEðitim Sen 7 nolu Þube’desaat 19300’da toplanýyor.

ANKARA BAKHer hafta Çarþamba günleriMakine MühendisleriOdasý’nda saat 17.00’datoplanýyor.

DSÝP - Ankara-CCebeci

Her hafta Perþembe günlerisaat 19.00’da toplanýyor

0505-7703 47 43

DSiP Üsküdar BAK’ýn bu haf-taki toplantýsýnda,Beyrut'a giden MeralCandan'ýn çektiðifotoðraflarý izledik. ArifeKöse'de savaþ karþýtý kon-feransý anlattý. Toplantýnýnen çok konuþulan vetartýþýlan kýsmý ABD'nin veÝsrail'in hedefledikleriniyapamadýklarý, aksine boz-guna uðradýðý vurgusuy-du.

Beyrut'ta yapýlan savaþkarþýtý konferansta da öneçýkan, Lübnan'da Ýsrail'in

yenilgiye uðradýðý bununHizbullah'ýn bir zaferiolduðu bu zaferindünyadaki tüm savaþkarþýtý hareketin birbaþarýsý olarakgörüldüðüydü. ABD'ninIrak'ta bataða battýðý vesavaþý baþlatan güçlerin"yaprak dökümü" misalitek tek döküldüðü

(Aznar'ýn, Berlusconi'nin,Rumsfeld'in ve en son JohnBolto'nun gidiþleri) Rice'ýnIrak savaþýnda ciddi hata-lar yaptýðýný açýklamasý,Bush'un Vietnam savaþýylabenzerlik kurmasý, TonyBlair'ýn istifa edeceðinisöylemesi, vs… bunlarýnhiçbiri tesadüf deðil. Arkaarkaya gelen itiraflarýn ve

istifalarýn nedenÝ Savaþkarþýtý hareketin baþarýsý.Yerelde yaptýðýmýz savaþkarþýtý etkinliklerdenOrtadoðu'daki direniþekadar hepsi hareketin birparçasý.

Toplantýnýn sonunda 17Mart'a dönük olarak 23Þubat’ta Altunizade KültürMerkezi'nde bir toplantýyapmayý konuþtuk. AyrýcaÇengelköy, Paþabahçe,Kuzguncuk vb semtlerdede toplantýlar yapacaðýz

Berna

DSÝP’in düzenlediði Antikapitalist Forum 1-3Aralýk tarihleri arasýnda gerçekleþti.

Forum Mazlum-Der’den Ayhan Bilgen ve ÞenolKarakaþ'ýn konuþmacý olduðu 'Savaþý durdurmakiçin...' baþlýklý toplantýyla baþladý. Kapanýþ konuþ-masýný ise Özden Dönmez ve DSÝP Genel SekreteriDamla Çimen yaptý.

100 kiþinin katýldýðý toplantýlardan en kalabalýðý'kapitalizm ve eðitim' toplantýsý oldu. Bu toplantýdaliseliler okullarýnda yaþadýklarý sorunlarý vebaskýlarý dile getirdiler ve okullarýn kapitalist sis-temde egemen fikirlerin insanlara empoze edilmeyeçalýþýldýðý kurumlar olduðunu anlattýlar.

PembeHayat'tan birkonuþmacýnýnda olduðu'kapitalizm vecinsel ayrým-cýlýk' toplan-týsýnda kadýn-larýn, eþcinsel-lerin yaþadýðýbaskýlar, þiddet,toplumsal tabu-lar, kapital-izmin varlýðýnýsürdürebilmesiiçin en gereklikonu olan ailekavramý üzer-ine konuþuldu.

'Kapitalizmdünyamýzýnasýlmahvediyor' konulu toplantýda küresel ýsýnma, nük-leer, genel saðlýk sigortasý anlatýlarak kapitalizminevimiz dünyayý nasýl mahvettiði ve insanlýðý nasýlyaþanmaz bir dünyaya sürüklediði birebir hay-atýmýzýn içinden örneklerle tartýþýldý.

'Antikapitalist hareket ve kültür' toplantýsýnda dakapitalizmin sanatý, müziði, medyayý nasýl kul-landýðý konuþuldu.

Bunlarýn dýþýnda 'özgür yazýlým', 'baþka bir dünyaderken...?' ve 'küresel dünyada milliyetçi kalmak'konularýnýn da tartýþýldýðý forum biz antikapitalistleriçin hareketi nasýl daha da büyütebileceðimizi anla-ma konusunda verimli geçti.Toplantýlar sonunda 5üye kazandýk.

Coþku KILIÇ

Kadýköy BAKçalýþmalarý

Kadýköy BAK her Çarþamba saat 19.00da yeni yeriolan Nemesis Kitap Evi’nde toplanmaya devamediyor.

Önümüzde sýký bir faaliyet programý var. Geçensene baþarýyla gerçekleþtirdiðimiz Barýþ Panayýrý’nýbu senede tekrarlayacaðýz. Cumartesi günü ilkhazýrlýk toplantýmýzý yaptýk ve komisyonlarý oluþ-turduk. Ocak ayýnda geniþ bir panayýr düzenlemetoplantýsý yapacaðýz.

Ocak ayýnda Mahþeri Cümbüþ, Memet Ali Alaborave Mor ve Ötesi'nin de katýlacaðý Kampanya ilanýtoplantýsý yapacaðýz.

Ocak ayý içinde bir de ''Yýl deðerlendirme toplan-týsý'' yapýlacak. Sene boyunca yapýlmýþ olan kam-panyalar deðerlendirilecek.

Kadýköy BAK listeleri gittikçe büyümekte, aktivist-lerimiz çoðalmakta. Ama daha da büyüyebilir vesesimizi daha da gür çýkartabiliriz.

Baþka bir dünya mümkünÝpek Güvenç

Birkaç gün önce AbbasGüçlü'nün 'Genç Bakýþ'prog-ramýnda AydýnMenderes vardý. Takýmelbiseli olmayan ve konuþ-masýna Türklük deðer-lerinden bahsederek baþla-mayan bir kadýn, ýrkçý birgüruh tarafýndan þiddetemaruz kaldý. Saldýrganlýkve ýrkçýlýkla bezenmiþkonuþmalar faþist zih-niyetin sözlü ve görsel birsergisiydi. Kendi sorularýdýþýnda bir soruya þiddetlitepki gösteren ýrkçýlar,okullarda da saldýrýlarýnýsatýrlarýyla sürdürüyor.

Ýki hafta önce bu faþistgrup DTCF öðrencilerinemetro istasyonundasaldýrdý. Ýzleyen günlerdeevine giden öðrencileresaldýrdýlar. Bir öðrencinin

parmaðýný birinin de kkooll-uunnuu kopardýlar. Bir kadýnýdövüp bir öðrenciyi býçak-ladýlar.

Bunlar bir korku filmitanýtýmý deðil, faþizmingerçek yüzü. Ege ve Ýstan-bul Üniversiteleri’nde debenzer saldýrýlar yaþanýyor.

Saldýrýya uðrayan öðren-cilerin tek suçu Kürtolmak! Fakat bu saldýrýlarfaþizmin sadece Kürtleredüþman olduðu anlamýnagelmiyor. Faþizm kadýn-lara, eþcinsellere, uzunsaçlý ve küpelilere, rockmüzik dinleyenle-re,kendilerinden farklý giyi-nen, düþünen ve yaþayanherkese düþman.

Saldýrýlara karþý yap-mamýz gereken, birçokbireyi ve grubu kapsayan

antifaþist birlik oluþtur-mak. DTCF’de faþizmiteþhir eden bir kampa-nyaya baþlýyoruz. Kam-panyada birçok birey veörgüt bulunuyor. Cebecikampüsünde de birantifaþist birlik oluþturul-du. Bu birlikle-rin diðerokullarda da yaygýnlaþ-masýný saðlamalýyýz.

Gülay (DTCF)

AAhhmmeett ÜÜmmiitt 1199AArraallýýkk''ttaa BBAAKKttooppllaannttýýssýýnnddaa

Beyoðlu BAK 'Dön EvineBush' kampanyasý bir çoketkinlik planlýyor.

19 Aralýk Salý günü, saat19.00'da Karakedi KültürMerkezi'nde, yazar AhmetÜmit'in konuþmacý olarakkatýlacaðý 'Katil Kim?'baþlýklý bir toplantý düzen-leniyor.

Ahmet Ümit'in polisiyeroman yazarý olmasýndanda yola çýkarak, yüz bin-lerce Iraklýnýn, Afganýnkatilinin kim olduðunu vebu katilin nasýlyakalanacaðý konuþulacak.

Ayrýca, yeni yýl ile birlik-te her üniversitede mutla-ka toplantýlar yapýlacak,bahara doðru ÝstiklalCaddesi'nde iki gün süre-cek bir sokak etkinliðidüzenlenecek.

ÜÜsskküüddaarr’’ddaa ""BBeeyyrruutt ÝÝzzlleenniimmlleerrii""

Akhisar: 0544 - 515 62 59Bursa: 0542 - 500 23 22Denizli: 0543 - 476 27 88

Ýzmit: 0537 - 940 58 95Kütahya: 0544 - 515 62 59

Edirne: 0505 - 879 46 12Isparta ve Adapazarý için:

0536 335 10 19

DDSSiiPP

Faþistler barýþa düþman! Ankara

AAnnttiikkaappiittaalliisstt ffoorruumm

Page 12: Sosyalist İşçi 265

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 26516 Aralýk 2006

1.50 YTL

Yapabiliriz,yapalým!

Bir arkadaþým, Küresel BAK'ýndüzenlediði savaþ karþýtý bir belge-sel gösteriminde, kucaðýndaki ölmüþçocuðuna sarýlan ve gözleri yaþlý birbabayý gördüðünde "biz bu iþgalidurdurabiliriz diyoruz. Bu adýnýbilmediðimiz adamýn gözündekiyaþlarý görünce insan bunun olasýlýk-tan, ihtimalden fazlasý olduðunugörüyor. Bunu gerçekleþtirmemizgerek." demiþti.

***

Geçen hafta, LÖSEV'in (LösemiliÇocuklar Vakfý) broþürü sayesinde,lösemili çocuklar üzerine birkaç çokbasit gerçeði öðrenme fýrsatý bul-dum.

Lösemi tedavi edilebilen bir hastalýk.Üstelik özellikle çocuklarda baþarýþansý çok yüksek. Ancak, tedavisi 3yýl kadar sürüyor ve tedavi maliyet-leri 150-200 bin YTL'yi de aþýyor.Hastalarýn %87'si yoksul, %11'ininhiçbir geliri yok. Kimi hastalarýn,hastaneye gidecek yol parasý dahiyok. Kemik iliði nakli de tedavisürecinin kimi zaman bir parçasý.Ancak, hastanelerde kemik iliði nakliiçin 3-3.5 yýl sonrasýna randevu ver-iliyor. Üstelik ne yazýk ki, özellikleçocuklar söz konusu olduðunda ayrýbir ilgi ve psikolojik destekgerekirken; lösemili çocuklarýnodalarýna televizyon konulmasýnabile "tasarruf" gerekçesi ile karþýçýkýlýyor. Yirmi hastayla bir hemþireilgileniyor.

***

Genel saðlýk sigortasý (GSS) ile budurum bile ortadan kalkacak.Lösemi hastasý olan çocuklarýnaileleri, sadece çocuklarýnýn hastaolmasý deðil, sigorta paketlerininlösemiyi karþýlayýp karþýlamayacaðý,ilacýn ne kadarýnýn sigorta kapsamýn-da olduðu kaygýlarý da yaþayacaklar.Saðlýk kurumlarýnýn özel mülkiyetinesahip olanlar ceplerini dolduracak.Biz mülksüzler ise Erdoðan'dan"çocuðunu da al git" azarlarý iþite-ceðiz.

Þimdi, sadece lösemili çocuklarý biledüþününce, aklýma arkadaþýmýn osözleri geliyor. "Biz GSS'yi durdura-biliriz. Bu bir olasýlýktan fazlasý.Bunu gerçekleþtirmemiz gerek."

Ersin TEK

Türkiye'de enerji açýðýolduðu artýk hep-imizin malumu,bilmemek elde deðilEnerji Bakaný Hilmi

Güler en son her eve bir bar-dak atýk karþýlýðýnda güzelgüzel nükleer santrallerimizolacaðýndan bahsediyordu.Hatta bu "güzel" nükleersantrallere o kadar ihtiyacýmýzvar ki onlar olmazsa 2020 yýlýn-da Türkiye'de büyük bir enerjiaçýðý olacak ve belki de birenerji krizi yaþayacaðýz. Hattave hatta sayýn bakan o kadaröngörü sahibi bir insan kiaçýðýn kaç yýlýnda tam olarakyaþanacaðýný bizlere öncedensöylüyor. Ne enerji de nekadar açýk olacaðýndan kimsesize bahsetmedi mi, caným onane gerek var, iþte EnerjiBakanlýðýndan yetkililer iki- üçsantrale ihtiyacýmýz var dedilerya… Tam sayýya ne gerek var?

Ayrýca santrallerin gücündenbahsetmemiþ olmalarý daönemli deðil, biz iki-üç tane-cikle bu sorunu aþabilecek birülkede yaþýyoruz.

Zaten bir nükleer santralcik-ten ne zarar gelebilir ki? Alttarafý Çernobil'deki gibi patla-ma olur… Patlasa da alt tarafýÇernobil'de yaþananlar yaþa-nýr. Bir hatýrlarsak; santraldenkaynaklanan radyoaktif serpin-ti 160 bin kilometrekare topra-ðý kirletir, en az dokuz milyoninsan etkilenir. Çernobil'de 400bin kiþi evlerini terk etmekzorunda kalmýþtý (bizde deoluverir). Çocuklardaki tiroitkanseri 100 kattan fazla art-mýþtý (zaten Karadeniz'dekiçocuklar da hala Çernobil'inetkileri yüzünden kanserolmuyorlar mý, bir tane deSinop'a yapýveririz yine onlaretkilenir), kazanýn maliyeti 352milyar dolar olarak hesaplan-

mýþtý (AB'ye girersek onlarmasraflarý karþýlar)…

ÝÝyyii ddee nniiyyee mmaaddeemm bbuuggüüzzeell nnüükklleeeerrssaannttrraallcciikklleerriiiisstteemmiiyyoorrssuunnuuzz??

Gelin bu saçmalýklara bir sonverelim; nükleer atýklar yýldaher eve bir bardak kadardüþüyor diye arka bahçemizdeplütonyum yetiþtirmeyelim.Nükleer enerji ömrü yüz bin-lerce yýl olan çözümsüz veölümcül radyoaktif atýk üretir.50 yýllýk nükleer enerji deneyibu soruna çözüm getire-memiþtir. Ayrýca dünyanýn

hiçbir ülkesi halen nükleeratýklara çözüm bula-mamýþken,biz bu atýklarýevimize kabul etmeyelim.

Nükleer santral yapýmý çokuzundur ve getirisi çok sýnýr-lýdýr. Bütün yasal onaylardangeçmiþ bile olsa, bir nükleersantralin yapýmý ilk elektriðiüretene kadar en az 10 yýlsürer. Bugün nükleer enerjinindünya birincil enerji üretimiiçindeki payý sadece %5'tir(Toplam elektrik üretimindekipayý ise % 16).

Nükleer enerji çok pahalýdýr.Þüphesiz nükleer elektriðingerçek maliyeti tesis söküm ve

radyoaktif atýk maliyetlerihariç tutulsa dahi, rüzgârgücünden de, biyogazdan da,bazý güneþ enerji teknoloji-lerinden ve jeotermal enerjidende daha pahalýdýr

Nükleer santraller iklimdeðiþikliðine çözüm deðildir.Nükleer enerji santralininyapýmý süresince santral inþaatýve santralin iþlemesi süresinceuranyum madenciliði ile nük-leer santraller aslýnda iklimindostu deðil, düþmanýdýr.

ÖÖyylleeyyssee nniiyyee ddiiððeerrüüllkkeelleerr ddee dduurrmmaakkssýýzzýýnnnnüükklleeeerr ssaannttrraallyyaappýýyyoorrllaarr??

Aslýnda nükleer santrallerinyapýmý çoðu ülkede durduðuiçin nükleer santral lobilerihýzla yeni pazarlara açýlmayaçalýþýyorlar. Örneðin; Ýtalya,Çernobil faciasýndan sonra tümreaktörlerini 1987'deki ulusalbir referandumla kapattý.Ýspanya'da da þu ana kadar 3reaktör kapatýldý ve Ýspanyahýzla barýþçýl bir enerji olanrüzgâra yöneliyor.

ABD ve Kanada, 1978'den buyana yeni sipariþ vermedi.Avustralya, Küba, Meksika,Portekiz, Yunanistan, Ýskoçya,Hollanda, Ýsviçre, Norveç,Endonezya, Vietnam, Taylandve daha pek çok ülke nükleerplanlarýný terk etti.

ÖÖyylleeyyssee ssiizznnee iissttiiyyoorrssuunnuuzz??

Hiç kimsenin çözüm olarakgörmediði bir felaketin ilkadýmý olabilecek nükleeri bizdeistemiyoruz ve yerine baðýraçaðýra rüzgârý, güneþi istiy-oruz. Biz temiz olaný, ucuzolaný, doðayla dost yalanlarýylapazarlananlarý deðil doðanýnkendisinden geleni; rüzgârý,güneþi istiyoruz.

Nerden çýktý durduk yerdenükleer santral yapmak?

Uzun olur nükleersantralin gölgesi