sosyalist İşçi 236

16
sosyalist isci Anayasa Mahkemesi 12 Eylül darbesine direnseydi - sayfa:3 SAYI: 236 7 Mayýs 2005 1.000.000 TL - 1 YTL www.sosyalistisci.org Marks’tan harekete mesaj var! Mike GONZALES Sayfa: 11 Saðlýkta dönüþüm programý Çaðla OFLAS Sayfa: 6 Saygon’un düþüþü Sayfa: 12 1915’in Çatlýlarý 90.yýlýnda Ermeni sorunu Cengiz Alðan Sayfa: 5 kapitalizmi tarihe gömelim marksizm 2005 19-20-21-22 mayýs Küçükparmakkapý Sk, Hayat Apt. Kat: 4, Beyoðlu - Ýstanbul 1 Biz ve onlar - Dünyanýn son 10 yýlýna bir kuþbakýþý 2 Siyasal Ýslam iflas mý etti? 3 Türkiye AB’nin kapýlarýný aça- bilir mi? 4 Kapitalizmden sonra ...? 5 Toplumsal hareketler, demokrasi ve liderlik 6 Milliyetçilik, ýrkçýlýk ve faþizm 7 Che'den Chavez'e: Latin Amerika’da devrim 8 Irak Vietnam olabilir mi? 9 Bir üþüyor, bir yanýyoruz : Küresel ýsýnma 10 1989-91’de yýkýlan sosyalizm miydi? 11 Ermeni “sorunu”? 12 Toplumsal cinsiyet ve sömürü 13 Marksizm ve terörizm: Direniþin ahlaký? 14 21. yüzyýlda devrim mümkün mü? 15 Eþitsiz bir dünya / Yoksulluða mahkum muyuz? 16 Kürt hareketinin gerçek dostlarý kimlerdir? 17 Yeni bir sol, yeni bir kitlesel parti HANÝ TERÖRÝSTTÝ? Erdoðan Þaron’la elele Yýllardýr Filistinlilere karþý her türlü haksýzlýðý yapan, Filistinlileri terörle bunaltan Ýsrail devletinin bu tutu- munu kýsa süre öncesine kadar Türkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan'da kýnýyordu. Ve hatta Erdoðan Ýsrail'in Filistinlilere saldýrmasýnýn hemen ardýndan bu ülkeyi terörist olarak ilan etmiþti. Erdoðan'ýn o zamanki tespi- ti doðruydu. Ne var ki ABD tarafýndan her gün sýkýþtýrýlan Erdoðan ve Türkiye hükümeti sonunda ABD'nin Orta Doðu'daki bekçi köpeði önünde eðilmek zorunda býrakýldý. ABD'nin baskýsý sonucu Erdoðan dün terörist diye tanýmladýðý bir ülkeyi ve onun gelmiþ geçmiþ en saldýrgan hükümetini ziyaret etti. Erdoðan bu ziyaretinde Ýsrail yöneticilerince bir de üstelik soðuk karþýlandý. Onlar Erdoðan'ýn kendileri- ni suçlayýcý tutumunu unut- mamýþlardý. Ama piþkin Erdoðan alt- tan alarak Siyonistlere sayýsýz siyasi ve ekonomik taviz verdi. Bir dizi büyük askeri ihale Ýsrail'e verilirken iki ülke arasýnda yeni ticaret anlaþ- malarý imzalandý. Dünyanýn bir çok ülkesinin haklý olarak boykot ettiði Ýsrail Orta Doðu'da bu boykotu Türkiye aracýlýðý ile kýrýyor. Erdoðan sýrf adet yerini bulsun kabilinden Filistin yönetimini de ziyaret etti. Filistinliler de Erdoðan ve Türk hükümetine soðuk davrandýlar. Filistin'i iþgal eden ýrkçý Ýsrail devleti Orta Doðu'daki en önemli çýban baþýdýr. Ýsrail devleti ortadan kalkmadan ve yer- ine Filistin'in Yahudi, Müslüman ve Hýristiyan bütün dinlerden halklarýný kucaklayan birleþik bir laik devlet kurulmadan bu bölgede barýþ olmayacaktýr.

Upload: sosyalistisci

Post on 16-Jun-2015

60 views

Category:

Documents


2 download

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 236

ssoossyyaalliisstt iissccii Anayasa Mahkemesi 12 Eylül darbesine direnseydi - sayfa:3

SAYI: 236 7 Mayýs 2005 1.000.000 TL - 1 YTL

www.sosyalistisci.org

Marks’tanhareketemesaj var!Mike GONZALES

SSaayyffaa:: 1111

Saðlýktadönüþümprogramý Çaðla OFLAS

SSaayyffaa:: 66

Saygon’undüþüþü

SSaayyffaa:: 1122

1915’inÇatlýlarý90.yýlýndaErmeni sorunuCengiz Alðan

SSaayyffaa:: 55

kapitalizmi tarihe gömelimmarksizm 2005

19-20-21-22 mayýs

Küçükparmakkapý Sk, Hayat Apt. Kat: 4,

Beyoðlu - Ýstanbul

1 Biz ve onlar - Dünyanýn son 10 yýlýna bir kuþbakýþý 2 Siyasal Ýslam iflas mý etti? 3 Türkiye AB’nin kapýlarýný aça-bilir mi? 4 Kapitalizmden sonra ...? 5 Toplumsal hareketler, demokrasi ve liderlik 6 Milliyetçilik, ýrkçýlýk ve faþizm7 Che'den Chavez'e: Latin Amerika’da devrim 8 Irak Vietnam olabilir mi? 9 Bir üþüyor, bir yanýyoruz : Küreselýsýnma 10 1989-91’de yýkýlan sosyalizm miydi? 11 Ermeni “sorunu”? 12 Toplumsal cinsiyet ve sömürü 13 Marksizm ve terörizm: Direniþin ahlaký? 14 21. yüzyýlda devrim mümkün mü? 15 Eþitsiz bir dünya / Yoksulluða mahkum muyuz? 16 Kürt hareketinin gerçek dostlarý kimlerdir?17 Yeni bir sol, yeni bir kitlesel parti

HANÝ TERÖRÝSTTÝ?Erdoðan Þaron’la elele

Yýllardýr Filistinlilere karþýher türlü haksýzlýðý yapan,Filistinlileri terörle bunaltanÝsrail devletinin bu tutu-munu kýsa süre öncesinekadar Türkiye BaþbakanýRecep Tayyip Erdoðan'dakýnýyordu.

Ve hatta Erdoðan Ýsrail'inFilistinlilere saldýrmasýnýnhemen ardýndan bu ülkeyiterörist olarak ilan etmiþti.Erdoðan'ýn o zamanki tespi-ti doðruydu.

Ne var ki ABD tarafýndanher gün sýkýþtýrýlan Erdoðanve Türkiye hükümetisonunda ABD'nin OrtaDoðu'daki bekçi köpeðiönünde eðilmek zorundabýrakýldý. ABD'nin baskýsýsonucu Erdoðan dünterörist diye tanýmladýðý birülkeyi ve onun gelmiþgeçmiþ en saldýrganhükümetini ziyaret etti.

Erdoðan bu ziyaretindeÝsrail yöneticilerince bir deüstelik soðuk karþýlandý.Onlar Erdoðan'ýn kendileri-ni suçlayýcý tutumunu unut-mamýþlardý.

Ama piþkin Erdoðan alt-tan alarak Siyonistleresayýsýz siyasi ve ekonomiktaviz verdi.

Bir dizi büyük askeri ihaleÝsrail'e verilirken iki ülkearasýnda yeni ticaret anlaþ-malarý imzalandý.

Dünyanýn bir çokülkesinin haklý olarak

boykot ettiði Ýsrail OrtaDoðu'da bu boykotuTürkiye aracýlýðý ile kýrýyor.

Erdoðan sýrf adet yerinibulsun kabilinden Filistinyönetimini de ziyaret etti.

Filistinliler de Erdoðan veTürk hükümetine soðukdavrandýlar.

Filistin'i iþgal eden ýrkçý

Ýsrail devleti OrtaDoðu'daki en önemli çýbanbaþýdýr. Ýsrail devletiortadan kalkmadan ve yer-ine Filistin'in Yahudi,Müslüman ve Hýristiyanbütün dinlerden halklarýnýkucaklayan birleþik bir laikdevlet kurulmadan bubölgede barýþ olmayacaktýr.

Page 2: Sosyalist İşçi 236

2 sosyalist iþçi sayý: 236HABERLER

yaþadýðýnýz yerde bulamýyorsanýzsosyalist iþçi’ye abone olun

Uluslararasý antikapitalist hareketle, savaþ karþýtlarýyla, iliþki kurmak istiyorsanýz sosyalistiþçi size mutlaka gerekli. Ayda 3 milyona abone olun, 2 haftada bir posta ile kapýnýza gelsin.

Ýsim, soyad:Adres:

e-mmail: Telefon:

Sosyal güvenlik reformuçalýþmalarý tamamlandý vemeclise sunulmayý bekle-mekte. Görünürde sosyalgüvenlik sisteminin ekono-mide kara delik oluþturdu-ðu öne sürülse de, iþingerçek yönü, AKP hükü-metinin IMF'yle imzaladýðýyeni stand by anlaþmasýgereði yasa yürürlüðe ko-nulmak istenmektedir.AKP Hükümeti sosyalgüvenlik sistemini, eðitimve saðlýk hizmetleri gibibaþýndan atýp, çalýþanlarýnsýrtýna yüklemek istemek-tedir.

Gerçekte isI, bugün asýlkara deliði IMF'yle oluþtu-rulan kredi anlaþmalarýoluþturmaktadýr. ATO'nun ( Ankara TicaretOdasý) son araþtýrmasýnda,Türkiye'nin son 10 yýlda içve dýþ borç anapara ve fai-zine 970.8 milyar dolarödediði, 1999-2004 yýllarýarasýnda büyümenin fazlayaþanmasýna raðmen, iþsi-zliðin %7.3'den, %10'a yük-seldiði, büyümenin istih-dam ve yatýrýma yansýma-dýðý görülmüþtür. AKP Hükümeti zamanýndaise büyüme olmasýna rað-

men, borçlarýn katlanarakarttýðý, iþsizliðin büyüdüðügörülmektedir. Tasarýyla, Bað-Kur, EmekliSandýðý, SSK tek bir çatýaltýnda birleþtirilerek, sos-yal güvenlik sistemi top-tan çökertilecektir.Bununla birlikte özel sigor-ta þirketlerine kapýlaraçýlýp, bireysel emekliliksigortasý teþvik edilecektir.“Emekli olmak istiyorsanödersin” yasasý emekliliksistemi için de geçerli ola-caktýr. AKP hükümetinindayattýðý yasa kabuledildiðinde artýk çalýþan

herkes için emekli olmakhayal olacaktýr.Tasarýyla halen kadýnlar

için 58, erkekler için 60olan emeklilik yaþý 68'e,emekli olabilmek içingerekli prim ödeme günsayýsý 9 bine yükselecek.Bu düzenleme 2035 yýlýndabaþlayacak ve aþamalýolarak 2075 yýlýnda son-lanacak. EmeklilikSigortalarý Kanun Tasarýsýile emekli maaþlarýndaönemli bir düþüþyaþanacak. Þu an EmekliSandýðý'nda %3, SSK veBað-Kur'da %2 olan yýllýk

emekli aylýðý baðlanmaoranlarý önce %2,5'e, 2016yýlýndan sonra ise %2'yedüþürülecek. Bu düzenlemeyle memuremeklilerinin maaþlarý%33, SSK ve Bað-Kuremeklilerinin maaþlarý ise%23 oranýnda düþürülmüþolacak. Yaþ ve primle ilgilidüzenlemeden farklýolarak maaþlarla ilgili yenidüzenleme hemen yasaçýktýktan sonra gerçekleþe-cek. Bu nedenle halen çalýþan-lar da bu yasadan etkile-necektir.

IMF'yle güvencesiz yaþam, mezarda emeklilik

IMF emrediyor, AKP vuruyor

Ankara TicaretOdasý'nýn hazýrladýðý birrapora göre Türkiye birçok ürünün üretimindeön sýralarda: Karpuz vezeytin üretiminde ikinci;zeytinyaðý, ayçiçeði,sebze üretimindedördüncü; koyun, keçi,çay, pamuk, viþne üreti-minde beþinci; soðan, ü-züm üretiminde altýncý;limon ve buðday üre-timin-de yedinci; hubu-bat, ayçi-çeði, çavdar,badem üretiminde sekiz-inci, sýðýr üretiminde14'üncü sýrada yer alýyor.

Fakat buna raðmen ülkenüfusunun büyük bir bö-lümü yoksulluk sýnýrýnýnve önemlice bir kýsmýaçlýk sýnýrýnýn altýndayaþýyor. Bunun nedenikar güdü-süyle iþleyenkapitalizm-dir. Türkiye çocuklarýn geliþi-minde önemli bir yertutan yumurtayý üretiyorama tüketemiyor.Yumurta üretimindedünyada 14'üncü sýradabulunan Türkiye tüke-timde 88'inci sýraya ger-iliyor. Arý varlýðýndadördüncü sýrada yeralmasýna karþýn Türkiye,bal üretiminde yedincisýrada yer alýyor. Tüketi-

mini ise hiç sormayýn.Kapitalizm bir yýðýn den-gesizliðe neden oluyor.Türkiye dýþ borcun milligelire oranýndadördüncü, en borçlu

ülkeler liginde beþinci,gelir daðýlýmý bozuk-luðunda 55'inci, kiþi baþýmilli gelirde 65'inci, refahliginde 92'nci sýrada yeralarak ekonomik büyük-

lüðü ile çeliþki yaratanistatistiklere imza atýyor.Türkiye, armut, fýndýk, in-cir, kiraz üretiminde bir-inci, buna karþýn ormantahribatýnda ikinci sýrada.Koyun-keçi sütü üreti-minde birinci, inek sütüüretiminde sekizinci, ilaçüretiminde 18'inci sýradabulunan Türkiye, aynýalandaki farklý istatistik-lerde kötü bir tablo çiziy-or. Buna göre Türkiye,saðlýk hizmetlerininulaþabildiði insan sayýsýsýralamasýnda 96'ýncý,saðlýk hizmetleri-nin eþitve adil daðýlýmýnda109'uncu, her bin doðum-da ölen bebek sýrala-masýnda (ölümlerinazlýðýndan sýklýðýnadoðru) 122'nci sýrada.Bolluk içinde açlýk yaþýy-oruz.

Bu aslýnda tüm dünyaiçin geçerli. Dünyanýnmevcut zenginliði, dünyanüfusunun çok üstündeinsaný doyurabilecekkenmilyonlar aç yaþýyor.Oysa dünya kay-naklarýnýn eþit paylaþýmý,yalnýzca silah ve reklamgibi gerçekte hiçbirimiziniþine yaramayan harca-malarý kýsýlmasýyla bilesaðlanabilir.

Bolluk varsa neden açýz?

GGöörrüünneennkkaazzaa::ÖÖzzeelllleeþþttiirrmmee

MadenMühendisleri Odasý(MMO), bir kaç haftaönce Kütahya'nýnGediz ilçesinde mey-dana gelen ve 18iþçinin yaþamýnýyitirdiði kazayailiþkin, oda yönetici-lerinin olay yerindeyaptýðý incelemelersonucu ulaþtýðý bulguve sonuçlarý açýkladý.

MMO, son zaman-larda madencilik sek-töründe benzeri iþkazalarýnda süreklibir artýþ yaþandýðýnadikkat çekerek,geçtiðimiz 20 ayda,sadece Aþkale,Ermenek, Küre,Ýskilip ve Gediz'demeydana gelenkazalarda 57 iþçininyaþamýný kaybettiðinibildirdi.

Bu kazalarýn olduðuiþletmelerdeözelleþtirme çalýþ-malarýnýn ya tamam-lanmýþ ya da devametmekte olduðunungörüldüðünü belirtenMMO, "Bu durum,madencilik sek-töründe özelleþtirmepolitikalarý ile iþkazalarý arasýndadoðrudan bir iliþkiolduðuna iþaretetmektedir" dedi.

Devrimci MadenArama ve ÝþletmeÝþçileri Sendikasý (DevMaden-Sen) GenelBaþkan Vekili TayfunGörgün, KütahyaGediz'de 18 madenemekçisinin ölümüneneden olan kazanýn"görünen bir kazaolduðunu",önlenebilir olduðunusöyledi:

"Burasý, 1950 yýlýn-dan beri madencilikyapýlan zengin birhavzadýr. Ýlk kaza bu.Tesadüf deðil. Buiþletme özelleþtirmekapsamýndaydý.Özelleþtirmelerdensonraki koþullara bak-týðýmýzda, 'ucuz atlat-týk' bile diyebiliriz."

KESK iþ býraktýKamu Emekçileri

Sendikalarý Konfederas-yonu'na (KESK) baðlý sen-dikalara üye kamu emek-çileri, sosyal güvenlik sis-temi ve personel rejimineyönelik kamu reformu ya-sa tasarýlarýný protestoetmek için iþ býraktý.

Aksaray Metro Ýstasyo-nu'nda buluþan KESK'ebaðlý sendikalarýn Ýstanbulþubelerine üye kamuemekçileri, baþta eðitim vesaðlýk olmak üzere tümkamu hizmetlerinintoplumsal denetim altýndave kamu tarafýndan yerinegetirilmesini ve hüküme-tin, meclis gündeminetaþýdýðý yasa tasarýlarýnýgeri çekmesini istediler.

Eyleme Devrimci ÝþçiSendikalarý Konfederas-yonu (DÝSK) GenelSekreteri MMuussaa ÇÇaamm,,Tekstil-Sen genel BaþkanýAAyyþþee YYuummllii YYeetteerr, KüreselBarýþ ve AdaletKoalisyonu sözcüsüTTaayyffuunn MMaatteerr de destekverdi.

KESK'in aldýðý iþ býrak-ma kararý doðrultusundaAnkara'da da Ziya GökalpCaddesi'nde toplanankamu emekçileri eylemyaptý.

Hükümetin özelleþtirmesaldýrýsýna karþý sokaktadirenmek doðru, ancakKESK’in bunu diðersendikalarla ortak birmücadeleye dönüþtürmesigerek.

GERÇEKMARKSÝSTGELENEKJohn Molyneux

Zyayýnlarý

KARAKEDÝKÝTABEVÝ’ndenbulabilirsiniz

Page 3: Sosyalist İşçi 236

sayý: 236 sosyalist iþçi 3

sosyalist iþçi

BBAAÞÞYYAAZZIIYýldönümleri

Ýçinde olduðumuz günlerde bir diziönemli olayýn yýldönümünü yaþýyoruz.

Çernobil’in, Alman faþizminin nihaiolarak yenilmesinin, Karl Marks’ýn doðu-munun, Güney Vietnam’ýn baþkentiSaygon’un düþüþünün ve ABD’nin yenil-gisinin ve Hüseyin Ýnan, Deniz Gezmiþ veYusuf Aslan’ýn idam edilmelerininyýldönümleri.

Kimi acý, kimi zafer dolu yýldönümleri.Sosyalistler bütün bu önemli olaylarýhatýrlýyorlar. Anýyorlar. Ama asýl önemliolanýn günümüzdeki mücadele olduðunubir an dahi unutmadan.

Bugün bir yandan ülkücü faþistlerinsaldýrganlýklarýna karþý mücadele etmeliy-iz, diðer taraftan inþa edilmek istenennükleer santrallere karþý direnmeliyiz.Dün Vietnam için sokaklara çýkmýþtýk,bugün Irak’ta iþgalin son bulmasý veABD’nin çekip gitmesi için sesimizi yük-seltiyoruz.

Karl Marks’ýn fikirlerini daha iyi kavra-maya çalýþýyoruz, faþizme karþýmücadelede Troçki’nin önerileriniöðreniyoruz.

Bütün bu süreçte bir nokta giderek önemkazanarak önümüze çýkýyor. Önümüzdekisüreç zorlu. Bunu düne sýðýnarak aþa-mayýz. Yeni, yepyeni bir hareketiniçindeyiz. Bu hareket çok hýzla geliþiyor.

Þimdi en acil görev bu güçleri yeni konu-larda da harekete geçirmek, yeni kampa-nyalara seferber etmek ama asýl olarakhareketin politik sesini oluþturmaktýr.

Solda milliyetçilikÜlkücü faþistlerin, Kemalistlerin mil-

liyetçiliðinin yaný sýra bir de sol milliyetçi-lik var ve bu sol milliyetçilik dolaylý daolsa saðdan yükselmeye çalýþan mil-liyetçiliðin önünü açýyor.

Sol milliyetçilik sosyalistleri, soldaduranlarý ýrkçýlýða, þovenizme ve mil-liyetçiliðe karþý silahsýzlandýrýyor.

1 Mayýs gösterisi sol milliyetçiliðinsayýsýz örnekleri ile doluydu.

Bir tarafta ellerinde Türk bayraklarý ileyürüyen Ýþçi partisi ve CHP. Diðer tarafta“Yurtsever Cepheleri” ve “bayraðasaygýlarý” ile TKPliler.

Halkevleri’nin 1 Mayýs afiþi de evlereþenlikti.

Bütün bunlarýn üstüne bir de kürsüdenokunan Türk milli marþý.

1 Mayýs uluslararasý bir eylem. Bütündünya iþçilerinin ortak günü. 1 Mayýs’daulusal özellikler deðil, enternasyonal özel-likler öne çýkar.

Milli marþ deðil, enternasyonal okunur,ulusal bayraklar deðil, enternasyonalsimgeler taþýnýr.

Bunun tersinin yapýlmasý sadece vesadece milliyetçiliði körükler, güçlendirir.

Üstelik “bayrak krizinin”, linç giriþim-lerinin ve ýrkçý ülkücülerin saldýrganlýklarýsokaða taþmýþken ulusal simgeleri öneçýkarmak ve “yurtseverlik” daha da vahimsonuçlar yaratmakta.

Sonunda ulusal büyük medya “aferin”demektedir. Biz bu “aferin”i istemiyoruz.

F. ALOÐLU

"Cumhuriyeti savunmak" en sýk karþýkarþýya geldiðimiz ifadelerden biri-sidir. özellikle laik cephe tarafýndankullanýlýr bu ifade.

Son günlerde Anayasa MahkemesiBaþkaný ile Meclis Baþkaný arasýndaçýkan tartýþma da gene sýk sýk kul-lanýlýyor.

Anayasa Mahkemesi Baþkaný türbanüzerine bir demeç verdi, bunun üzer-ine Meclis Baþkaný'da "istersek kap-atýveririz Anayasa Mahkemesini" dedive ekledi, "insanýn cinsiyetinideðiþtirmekten baþka her þeyi yapabil-iriz."

Aman efendim bir tartýþma baþladýbu sözler üzerine.

Kemalist bürokratlar, büyük basýnýnköþe yazarlarý hep bir aðýzdanCumhuriyet, hukuk devleti diyebaðýrmaya baþladýlar.

Cumhuriyetin ne olduðunu bilmiy-orlar. Cumhuriyet her þeyden öncehalkýn TBMM aracýlýðýyla bu ülkeyiyönetmesi. Bize yurttaþlýk bilgisi kita-plarýnda öðretilen bu.

Mesela Vatan gazetesi soruyor,"kadýnlarýn oy hakkýný da mý kaldýra-caksýn, 19 Mayýs'ý bayram olmaktançýkaracak mýsýn, seçim süresini 20 yýlmý yapacaksýn?

Vatan gazetesi ve diðerleri belli ki busorularla Meclis Baþkaný'ný korkutmakistiyorlar. Oysa eðer bir ülkedeyaþayan vatandaþlar bunlarý istiyor-larsa bu sorularýn hepsinin cevabý"evet"tir.

Ve zaten TBMM'nin geçmiþ pratiðibütün bu sorulara "evet" cevabýnýnverilebilmesini mümkün kýlýyor.Örneðin eskiden 27 Mayýs darbesi

bayramdý, artýk deðil. Ya da eskidenseçim sistemi farklýydý, þimdi dahafarklý. Eskiden baraj yoktu, sonradanbaraj kondu ve þimdi o baraj sisteminedeniyle AKP iktidarda.

Cumhuriyeti savunduklarýnýsöyleyen herkes cumhuriyetin parla-menter bir düzen olduðunu öðren-meleri gerekir.

Anayasa Mahkemesi'ne gelinceTBMM elbette bu mahkemeyi kapata-bilir ve yerine bir baþkasýný kurabilirveya hiç kurmayabilir. EðerAnayasayý deðiþtirecek gücü varsa.

Bir de "hukuk devleti" teranesi var.Bu beyler bütün devletlerin þu ya dabu biçimde hukuk devleti olduðunubilmeleri gerekir. Hiç bir mahkemehukuk devletinin teminatý falandeðildir.

Anayasa Mahkemesi Baþkaný yasayapýcýlar ile yasayý uygulayýcýlararasýnda alt-üst iliþkisi yoktur diyor.Aklý sýra "kuvvetler ayrýlýðý" ilkesinisavunuyor.

Evet gerçekten de alt-üst iliþkisiolmamalýdýr. Ama bir taraf yasayýyapar, diðer taraf o yapýlan yasayýuygular.

Önemli olan yasa yapýcýlarýn yasauygulayýcýlarýn iþlerine karýþmamalarý,yargý süreçlerini etkilemeye çalýþma-malarýdýr.

Gazete yazarlarý ve AnayasaMahkemesi baþkaný bunlarý öðren-medikçe kolay kolay hukukdevletinden bahsedilemez!

CHP'nin tutumu ise en kötüsü. CHPGenel Baþkaný derhal Kemalist-laikkoroya katýlarak TBMM Baþkaný'nasaldýrýya geçti. Ama o ayný zamanda"düzeni" savunuyorum" derken 12Mart ve 12 Eylül darbelerini de savun-

du.Anayasa Mahkemesi Baþkaný gibi

Baykal'da "geçmiþteki acý deneyleri"ileri sürdü. Kast edilen 70'lerdekifaþist saldýrganlýk ve ona karþý direnendevrimciler ve ardýndan gelen askeridarbedir.

Baykal düzen her gün tartýþýlmazdiyor. Aksi takdirde istikrarolmazmýþ!

Baykal'ýn savunduðu düzen 12 Eylüldüzenidir. Yani kendisi düzensizliktir.Darbe mantýðýdýr.

Anayasa Mahkemesi'ne gelinceönüne gelen konuda fermanlar vere-ceðine önce bütün Anayasal kurum-larý ortadan kaldýran ve Anayasa'yýbütünüyle deðiþtiren 12 Eylülcü gen-eralleri yargýlasýn. Hukuk devletindenbahsedenler önce hukuku bütünüyleortadan kaldýran o beþ generaledirenselerdi.

Bütün bunlardan sonra, biz sosyal-istler için asýl olan halktýr, emekçil-erdir.

Emekçiler yýðýnsal bir biçimde ayaðakalktýðýnda, mücadele etmeyebaþladýðýnda her þeyi ama her þeyideðiþtirebilirler. Bu kahrolasý düzenÝde deðiþtirecek olanlar emekçilerdir,onlarýn eylemidir.

Var olan her olumluluðu koruyacakolan da gene emekçilerdir. kadýnlarýnoy hakkýný koruyacak olan AnayasaMahkemesi deðil, emekçiler ve enbaþta kadýn emekçilerdir.

Seçimlerin 5 yýlda bir yapýlmasýnýsavunacak olan gene emekçilerdir. Vehatta her seçilenini kendisini seçen-lerce her an geri çaðýrýlabilmesini veyeni seçimler yapýlmasýný saðlayacakolan düzeni oluþturacak olanlar dagene emekçilerdir.

DEVRÝMCÝ SOSYALÝST ÝÞÇÝ PARTÝSÝUluslararasý Sosyalizm Akýmý ile, dünya antikapitalist hareketi ile

savaþ karþýtlarýyla iliþki kurmak istiyorsanýz,baþka bir dünya için mücadele etmek istiyorsanýz

HHeerr ttüürrllüü bbiillggii iiççiinn:: 00553366 - 333355 1100 1199Beyoðlu: 0536 - 259 73 64 Kadýköy: 0536 - 637 81 99 Ankara: 0535 - 514 11 73 Ýzmir: 0537 - 624 49 08

Adapazarý: 0505 - 372 70 77 Akhisar: 0544 - 515 62 59 Antalya: 0537 - 492 66 66 Bursa: 0535 - 422 39 65Denizli: 0543 - 476 27 88 Karabük: 0533 - 77254 93 Kütahya: 0544 - 515 62 59 Muðla: 0505 - 361 80 82

Anayasa Mahkemesi12 Eylül darbesine direnseydi

EEmmeekkççiilleerr yyýýððýýnnssaall bbiirr bbiiççiimmddee aayyaaððaa kkaallkkttýýððýýnnddaa,, mmüüccaaddeellee eettmmeeyyee bbaaþþllaaddýýððýýnnddaa hheerr þþeeyyiiaammaa hheerr þþeeyyii ddeeððiiþþttiirreebbiilliirrlleerr.. BBuu kkaahhrroollaassýý ddüüzzeennÝÝ ddee ddeeððiiþþttiirreecceekk oollaannllaarr eemmeekkççiilleerrddiirr,,

oonnllaarrýýnn eeyylleemmiiddiirr..

1155-1166 HHaazziirraann 11997700,, eemmeekkççiilleerr yyaassaayyýý ddeeððiiþþttiirriirrkkeenn

Page 4: Sosyalist İşçi 236

4 sosyalist iþçi sayý: 236

Türkiye F-16 uçaklarýnýnmodernizasyonu içinABD'yle anlaþtý. Böy-lecesavaþ gücünün yeni-len-mesi için cebimizden 1.1milyar dolar daha çalýnýpABD'ye teslim edi-lecek.ABD'nin AnkaraBüyükelçisi EErriicc EEddeellmmaann,yeni anlaþma için:

''Bu programdan hemTürkiye hem de ABD ya-rarlanmýþ olacak. ABD,

NATO içinde güçlü birmüttefik Türkiye ile çalýþ-mak istiyor. Askeri iliþki-

lerin daha da güçlenmesi-ni arzu ediyoruz ve buprogram çerçevesinde

Türk Hava Kuvvetleri'ninmodernizasyonuna katkýsaðlanmýþ olacak. Bunun

devamýnýn gelmesinidiliyorum.'', dedi. Tabii kidileyecek. Çünkü böyleceABD bir yandan Türkiye-'yi Ortadoðu'daki ileri ka-rakolu olarak kullanacak,bir yandan da ABD'li sa-vaþ patronlarýnýn kasalarý-na bizim paramýz akmayadevam edecek.

Ýncirlik Üssü'nü Orta-doðu'daki saldýrýlarý içinhayati önemde gören ABD,sonunda istediðini elde et-ti.

Henüz anlaþma saðlana-madý dense de, uzun süredevam eden gizli kapaklýgörüþmeler ve pazarlýklarsonucu AKP hükümetininüssün kullanýmý için hazýr-ladýðý kararname Cumhur-baþkaný SSeezzeerr tarafýndanda onaylandý.

Kararname, baþta ABDolmak üzere, müttefikülkelere Irak operasyonlarýiçin lojistik kolaylýklarsaðlýyor. Kararnamenincan alýcý cümlesi ise þu:

"GenelkurmayBaþkanlýðý'nca belirlenecekilkeler ve usullerle tespitedilecek liman, havaalaný,tesis ve üslerin, müttefikülkelerce askerimalzeme/teçhizat ve per-sonel nakli de dahil, lojis-

tik destek maksadýyla biryýl süreyle kullanýlmasýnaizin verilmiþtir."

Artýk ABD ve ÝngiltereÝncirlik Üssü'nü baþta Irakve Afganistan olmak üzerebölge ülkelerine saldýrý içinrahatlýkla kullanacak.Böylece 1 Mart tezkeresinireddederek savaþa ortakolmayan Türkiye savaþantaraflarýn yanýnda yeralmýþ olacak.

BBuusshh ve BBllaaiirr'i Irak'ý soy-

maya giren banka soygun-cularýna benzetecek olur-sak, EErrddooððaann da kapýdabekleyen arabanýn þoförü-ne benziyor.

Önümüzdeki dönemde"””AABBDD hheessaapp vveerr,, BBuusshhyyaarrggýýllaannssýýnn"" kampanyasýçerçevesinde, BBuusshh veBBllaaiirr'i yargýlayacak olansavaþ karþýtlarýnýn, sanýksandalyesinde bir kiþiyedaha yer açmalarý gereke-cek.

DDSSÝÝPP'in AAnnttii-KKaappiittaalliisstt FFoorruumm baþlýðýyla düzenlediðitoplantýlar dizisinin Ankara ayaðý 23-24 Nisan tarih-lerinde TAKSAV'ýn konferans salonunda gerçekleþti.

Ýlk gün ""AAnnttii KKaappiittaalliisstt HHaarreekkeett"" , ""KKüürreesseell SSeerrmmaayyeeDDooððaayyaa KKaarrþþýý"", "KKaappiittaalliizzmmee KKaarrþþýý YYeennii SSooll"" ve""KKaappiittaalliizzmm SSoonnrraassýý YYaaþþaamm"" konulu toplantýlar yapýldý.Ýlk toplantýda konuþan MMuussttaaffaa KKeemmaall CCooþþkkuunn; post-endüstriyel toplum, post-kapitalist toplum, müzakerecidemokrasi gibi teoriler ve bu teorilerin açmazlarýndanbahsetti. Ýkinci konuþmacý VVoollkkaann AAkkyyýýllddýýrrýýmm ise yenianti kapitalist hareketin dinamiklerini ve olanaklarýnýanlattý.Ýkinci toplantýda konuþmacýlar AAnnkkaarraa EEkkoolloojjii

KKoolllleekkttiiffii'nden ÞÞaaffaakk MMeerrtt ve DDSSÝÝPP'ten AAllppeerr KKooçç'tu.ÞÞaaffaakk MMeerrtt , genetiði deðiþtirilmiþ gýdalarýn yarattýðýtehlike üzerinde dururken, AAllppeerr KKooçç ise yaþanan çevretahribatýna dikkat çekti. Yeni sol tartýþmasýnda ise Almanya'dan PPhhiillll BBuuttllaannddAlmanya'da yeni kurulan sol partiden bahsederken,DDSSÝÝPP Genel Baþkaný DDooððaann TTaarrkkaann, yeni solun günümüzkoþullarýný açýklayabilen ve somut kampanyalar etrafýn-da örgütlenen bir yapýya sahip olmasý gerektiðini vurgu-ladý.Son toplantýda ise yine DDSSÝÝPP'ten EErrssiinn TTeekk bir sunuþ

yaptý. Toplantýda aðýrlýklý olarak kapitalizme karþý aþaðý-dan sosyalizm ve demokratik planlamanýn gerekliliðinedikkat çekildi.

Ýkinci gün toplantýlarý: “2211.. YYüüzzyyýýllddaa ÝÝþþççii SSýýnnýýffýý””,““AABB EEmmeekkççiilleerree NNeelleerr VVaaaaddeeddiiyyoorr””, ““ÝÝþþggaallee KKaarrþþýýMMüüccaaddeelleenniinn GGeelleecceeððii””, ““KKaappiittaalliizzmmii YYeenneebbiilliirriizz””baþlýklarýndan oluþuyordu. Bu oturumlarda da iþçihareketi ve sendikalarýn durumu tartýþýldý. AB'ye karþýmilliyetçi bir tutum deðil, anti kapitalist bir perspektiflekarþý çýkmak gerektiði vurgulandý.Irak'ta iþgale Iraklýlarýn direniþi kadar, savaþ karþýtý

hareketin de çabasýnýn önemli olduðu belirtildi ve Irak'taABD'nin yenilgisinin, hazýrda bulunan diðer savaþ poli-tikalarýnýn da boþa çýkaracaðýnýn önemle altý çizildi. Son toplantýda DDooððaann TTaarrkkaann, yeni hareketin yeni sosyalçalkantýlar ve mücadeleler için önemli bir fýrsat doður-duðuna dikkat çektikten sonra bu hareketin dinamikleri-ni kavrayabilecek siyasi oluþumun bir an önce inþaedilmesi gerektiðini vurguladý ve milliyetçiliðe, ýrkçýlýða,faþizme ve iþgale karþý güçleri birleþtirmek gerektiðinibelirtti.

Toplantýlarda dinleyiciler de soru, görüþ ve öneri-leriyle foruma katkýda bulundu. Bu yönüyle AAnnttiiKKaappiittaalliisstt FFoorruumm deneyim ve fikir alýþ veriþi için verimlibir platform oldu.

Ankara'da anti kapitalisttartýþma

Silaha 1.1 milyar dolar daha

Ýncirlik Bush'a teslimPPaazzaarrllýýkk bbiittttii::

Hükümetin "ekonomitýkýrýnda" yalanýna rað-men, iþsizlikle ilgili veril-er aksini söylemeyedevam ediyor. Türkiye'deyüzde 11.5 olarak hesa-planan "resmi iþsizlik"oraný, DÝE'nin yöntemgereðince iþgücünde veiþsizler içerisinde göster-mediði "iþsizlerle" birliktedeðerlendirildiðindeyüzde 20'yi, iþsiz sayýsýise 5.4 milyonu aþýyor.

DÝE, iþsiz olarak sadece,istihdam halindeolmayan kiþilerden iþ ara-mak için son üç ay içindeiþ arama kanallarýndan enaz birini kullanmýþ ve 2hafta içinde iþbaþý yapa-bilecek durumda olanlarýkabul ediyor.

DÝE'nin Aralýk 2004-Ocak-Þubat 2005 dönemi-nin ortalamalarýný içerenistatistiklerine göre iþsizolduðu halde, iþ ara-madýðý için iþgücüne

dahil edilmeyen kiþisayýsý 1 milyon 711.Mevsimlik çalýþtýðýgerekçesiyle, anketinyapýldýðý dönemde, çalýþ-madýðý halde iþgücüne veiþsiz sayýsýna dahiledilmeyenler ise 1 milyon10 bin kiþi olarak gösteril-di.

Resmi istatistiklere göre2 milyon 697 bin kiþi olaniþsizler ordusuna, iþsizolarak kabul edilmeyensöz konusu kiþilerde

eklendiðinde Türkiyegenelindeki toplam iþsizsayýsý 5 milyon 417 binekadar yükseliyor. Burakamýn 26 milyon 233bin kiþi olan iþgücüneoraný ise yüzde 20.7olarak hesaplanýyor.

DÝE'nin Hane halkýÝþgücü Anketini uygu-ladýðý bir haftalýk refer-ans döneminde 40 saattendaha az süre çalýþýp, mev-cut iþinde ya da ikinci biriþte daha fazla süre çalýþ-

maya uygun olan kiþiler-le mevcut iþinde eldeettiði gelirin azlýðý ya dakendi mesleðinde istih-dam edilmediði için yenibir iþ arayanlar eksik isti-hdam olarak tanýmlanýy-or. Atýl iþgücü olarak dadeðerlendirilebilecek olaneksik istihdamdakilerdeiþsizlere dahil edildiðindeTürkiye'deki atýliþgücünün 6.1 milyonu,bunun iþgücüne oranýnýnda yüzde 23.3'ü bulduðuhesaplanýyor.

Kapitalizmin, yeni liber-al politikalar sonrasý, üre-timin rasyonalizasyonuanlayýþý istihdamý artýr-mayý deðil; azaltmayýöngörüyor.

Bu demektir ki; bu sis-temin iþsizliði azaltmayýhedefleyen bir planý yok-tur. AKP hükümetinin bukonudaki her açýklamasýkoca bir yalandan ibaret-tir.

Gerrçek iþsizlik % 20'yi aþtý

DDoonnaalldd RRuummssffeelldd ÝÝnncciirrlliikk ÜÜssssüü’’nnddeekkii AAmmeerriikkaann aasskkeerrlleerriinnii zziiyyaarreett eeddiiyyoorr..

KARAKEDÝKÝTABEVÝ

00553366 333355 1100 1199

Page 5: Sosyalist İşçi 236

sayý: 236 sosyalist iþçi 5

CCeennggiizz AALLÐÐAANN

Birbuçuk milyon insannereye gitti? Resmi Türktarih tezlerinde ve tarihders kitaplarýnda Ermeni-lere dair bu soruya verilenyanýtlara 'korkunç' deme-yeceksek, ancak 'gülünç'denilebilir. Her konudaolduðu gibi, Ermeni mese-lesinde de resmi tez, ken-disine þanlý bir arka plansunabilmesi için, tarihiçarpýtýp, eðip bükmüþ, ter-sine çevirmeye gayretetmiþtir.

Osmanlý Devleti 24 Nisan1915'te, yaþadýklarý hiçbiryerde Ermenilerin nüfusunyüzde beþini geçmemesigerektiðine karar vererek'tehcir', yani zorunlu göçkararnamesi imzalar.Bugüne kadar gelen resmigörüþe göre bu kararzorunludur. Çünkü Erme-niler savaþ sýrasýnda ayak-lanmýþ ve Osmanlý'yýarkadan vurmaktadýr. Göçsýrasýnda da 'istenmeyenbazý olaylar' olmuþ, 400-450 bin Ermeni 'kazara'ölmüþtür. Bu arada hainErmeni çeteleri Anadolu'-nun her yerinde toplam570 bin müslüman Türk'ükatletmiþtir.

Sayýlarla oynamak

Bu iddialar, rakamlar dadahil olmak üzere (öldürü-len Ermeni sayýsý her yýlazaltýlýyor. En son rakam300 bin), bütünüyle yalan.Her þeyden önce katliam-lar 1915'te baþlamadý. Daha1909 yýlýnda Adana'da 30bin Ermeni'nin bir gecedeöldürüldüðü bir katliamvardý. SSuullttaann HHaammiitt'inçýldýrdýðý manasýna, o ge-ceye Türkçe ''ccaammuuzz ddeelllleenn-ddii'' adý verildi.

Rakamlar konusu içleracýsý. Bütünüyle yokedilmek istenmiþ bir halkýnyaþadýðý tüm acýlarýn kaðýtüzerindeki rakamlara in-dirgenmesi vahþeti biryana, o rakamlardan bilekorkuluyor olacak ki, sü-rekli deðiþtirilmiþlerdir.1918 Aralýk ayýnda döne-min DDaahhiilliiyyee NNeezzaarreettii(Ýçiþleri Bakanlýðý) bünye-sinde bir soruþturma ko-misyonu kuruldu.Sonuçlarý açýklayan NazýrCCeellaall BBeeyy öldürülenErmeni sayýsýný resmen 800bin olarak verdi. MMuussttaaffaaKKeemmaall de bu sayýyý kullan-mýþtýr. Buna 1919-21 arasýKafkasya'da öldürülen 200bin Ermeni dahil deðildir.

1927'de TürkiyeGenelkurmayý savaþ kayýp-larý üzerine yayýnladýðýkitapta ayný sayýyý verir.1916'da, henüz daha uygu-lama sürerken EEnnvveerr

PPaaþþaa'nýn kendisi bile 600bin rakamýný kullanýr.

Bir yandan da tehciregerekçe gösterilen olaysayýsý sürekli arttýrýlýr.Bugün elliye yakýn olay-dan bahsedilirken, odönem resmi Osmanlý kay-naklarýnda gösterilen olayüç-dörttür.

Ayaklanmalar

Ermenilerin bazý ayaklan-ma giriþimleri olmuþtur.Ama bunlarýn da tamamý-na yakýný abartýlýdýr. Örne-ðin dillere destan ZZeeyyttuunnayaklanmasýnda sadece 32kiþi, o da 'kýz meselesi'yüzünden 'ayaklanmýþtýr'.

Bazý Ermeni direniþ örgüt-lerinin (TTaaþþnnaakkllaarr, HHýýnnççaakk-llaarr gibi gruplardan) öncü-lüðünde hareketler elbetteolmuþtur. Topyekün birayaklanmadan söz etmekise hayal sýnýrlarýný zorlu-yor. Birbuçuk milyoninsanýn silahlý ayaklanmasýhalinde ortada OsmanlýDevleti diye bir þey kalýrmýydý?

Ayrýca, 1071'de Türkleriþgal etmeden önce, binyýl-lardýr yaþadýklarý toprak-lardan sürülmeye baþla-nan, malýna mülküne elkonulan, kadýnlarýna te-cavüz edilen, yollarda has-talýk ve açlýktan kýrýlan,onbinler halinde öldürülüp(ya da canlý canlý) nehirleredökülen insanlardan dire-niþ dýþýnda ne beklenir? El-bette direniþ örgütleri orta-ya çýkacak ve savaþacaktýr.1912-21 arasý bu Ermeniçetelerin öldürdüðü Türksayýsý ise 30 bindir. Kaldýki ayaklanan en önemligrup TTaaþþnnaakkllaarr 1914Þubatý'na kadar ÝÝttttiihhaatt vveeTTeerraakkkkii'yle iþbirliðihalindedir. ErzurumKongresi'nde Taþnaklar’-dan Kafkasya'daki soydaþ-larý üzerine yürümesini is-ter ÝÝttttiihhaatt TTeerraakkkkii. Elbettekabul etmezler ve kararverilir.

'Karþýlýklý mukatele'

1913'te "Anadolu'yuTürkleþtirme" kararý alanOsmanlý, yaptýðý soykýrýmýinkar politikasýnda, 'onlarbaþlattý' basitliðinin yetme-diðini görünce, karþýlýklýmukatele, yani 'çatýþmalarsýrasýnda karþýlýklý katliam-

lar olmuþtur' yalanýnasýðýnýr.

Bir yanda düzenli ordu-su, mahkemeleri, valilik-leri, kaymakamlýklarý, po-lisi, jandarmasý, vergi dai-releri, devlet hazinesiyleOsmanlý Ýmparatorluðu;diðer yanda çoðu çiftçilikyapan daðýnýk bir etniktopluluk. Artýk ortadankalkmýþ bir devletin, ver-gisini aldýðý ve korumaklayükümlü olduðu tebasýnýtek yanlý olarak imhasý sözkonusudur. Düþük yoðun-luklu ve yerel ölçekli karþý-lýklý çatýþmalar olmuþtur.Ama bunlar, kanun çýkarý-larak yapýlan, karþýlaþtýrýla-mayacak kadar büyük, tek

taraflý tehcir ve katliam uy-gulamasý yanýnda yorgan-da pire kadardýr. Ve o yor-gan yakýlmýþtýr!

Cephenin güvencesi

Tehcire cephe arkasýnda-ki Ermenilerin güvenlikaçýsýndan tehlike olduðugerekçe gösteriliyor.Öyleyse neden bu tehlikeliinsanlar Osmanlý'nýn Gü-ney Cephesi’nin göbeðine,Irak ve Suriye çöllerinesürülüyor? Ya da cepheyleilgisi olmayan Ýzmit,Eskiþehir, Tekirdað, Ýzmir,Kýrkalareli, Ýstanbulsürgünlerine ne demeli?

1914'te 18-45 yaþ arasýtüm Ermeniler askere alýn-dý. Silah taþýmak sivil halkarasýnda bile serbestkengayrý müslimlerin silahsýz-landýrýlmasý kanunu çýka-rýlarak Ermeniler silahsýz-landýrýldý. Ýhanet içinde or-dudan kaçtýðý söylenen 75bin Ermeni, silahlarý alýna-rak, amele taburlarýna yol-landý. Ordudan kaçan Türksayýsý kat be kat fazlayken,silahsýz Ermenilerin, ko-yun gibi boðazlanmayýbeklemeyip kaçmalarý ka-dar doðal ne olabilir?

Bir kontrgerilladeneyimi: Teþkilat-ýMahsusa

EEnnvveerr PPaaþþaa'nýn, HarbiyeNazýrý olur olmaz yaptýðýilk iþ TTeeþþkkiillaatt-ýý MMaahhssuussaadenen bir örgütlenmeninçekirdeðini atmak oldu.Önce devlete baðlý olan,ancak yaptýðý rezillikler ay-yuka çýkýnca, partiye baðlýparamiliter bir kontrgerilla

teþkilatýna dönüþen bu ör-gütün ana görevi"Anadolu'daki gayrý-Türkunsurlarýn tasfiye edilme-sidir". Bunun için ayrýntýlýplanlar hazýrlanýr. Öncebatýda Rumlara, sonra daErmenilere karþý uygulanýrbu planlar.

EEnnvveerr, CCeemmaall ve asýl katilTTaallaatt'a baðlý çalýþanTTeeþþkkiillaatt-ýý MMaahhssuussaa'nýnadamý, o günün YYeeþþiill'i,ÇÇaattllýý'sý BBaahhaaeeddddiinn ÞÞaakkiirrbölgede özel ölüm timleri,fedailer örgütledi. Bunlarýnbir kýsmýný da hapishane-lerden çýkarýlmýþ, ipten ka-zýktan kurtulmuþ mah-kumlar oluþturuyordu.Kürt aþiretlerinden de bir-likler kuruldu.

Sürgün sýrasýnda ricatedebilecekleri bir ülkeleribile olmayan Ermeni kon-voylarýna kanlý saldýrýlardüzenledi bu gruplar. Ya-pýlan iþleri devletin dýþýndagösterebilmek için de Er-zurum-Trabzon arasýndayaptýklarý özel bir toplantý-da, bugünün TTüürrkk ÝÝnnttiikkaammTTuuggaayyýý'nýn muadili, KKaaffkkaassÝÝhhttiillaallcciilleerr CCeemmiiyyeettii adlýgizli bir katliam örgütü ku-rarak tüm faaliyeti bununüzerinden yürüttüler.

Ýkili oyun

Tehcir emrinin ardýndaaçýk katliam yapýlmasýnýnistendiðini gösteren pekçok kanýt var. Bir taraftanTTaallaatt Dahiliye Nezaretiüzerinden vali ve kayma-kamlara tehcir emri yolla-dý, diðer taraftan parti sek-reterleri ve subaylar eliyle

örgütlendi. Tehcir emrininulaþtýðý yerlere bunlar son-radan gidip, Ermenilerinkatlini uygulama gayrý-resmi emrini veriyorlardý.Örneðin sonradan görülenmahkemelerden Yozgatdavasýnda okunan tel-graflarda "Sevk, imhamanasýnadýr. Sevki imhamanasýnda anlayýnýz"deniyordu.

Yirmiye yakýn vali vekaymakam yazýlý emir ol-madan tehcire katýlmaya-caðýný beyan edincegörevden alýndý. Dört dev-let görevlisi öldürüldü.TTaallaatt tüm faaliyeti evinde-ki telgrafhanesinden kon-trol ediyordu.

Der Zor

Sürgün için seçilen DDeerr

ZZoorr bölgesine dair bilgiisteyen Osmanlý'yaSuriye'den gelen yanýt þöy-leydi: "Buraya gelirlerseölürler. Burasý insan yaþa-yacak yer deðil". Ne gam!Sürgünün amacý topyekunimha olunca gönderilecekyerin ne önemi var.

Baþka kanýtlar da var.Amerikalýlar önce Ermenigöçmenleri almayý teklifettiler. Reddedildi. Aþha-neler açmayý, çadýr verme-yi, yiyecek yardýmý yapma-yý önerdiler. Reddedildi.Erzurum'daki Alman kon-solosu, sýrf ekmek daðýttýðýiçin, Ýttihatçýlarýn þikaye-tiyle Almanlar tarafýndangörevden alýndý.

Þaka sananlar

Alýnan karar o denli kor-kunçtu ki, tehcir emri eller-ine ulaþan yerel yöneticilerarasýnda Ýstanbul'un þakayaptýðýný sananlar oldu."Acaba kanunsuz emirlereuyarlar mý" diye sýnavdangeçirildiklerinidüþündüler. Bunlar, emir-leri teyid için, birkaç kez"ciddi misiniz?" yollu tel-graf çektiler Ýstanbul'a.Hatta gerçeði gördüktensonra bile reddeden yöne-ticiler de çýktý. Tehcir, bun-lar görevden alýnarak uy-gulamaya konulabildi bazýbölgelerde.

Daha sonra tutuklananbir ÇÇaattllýý da, katliamlarda'büyük yararlýlýk' göster-miþ ÇÇeerrkkeezz AAhhmmeett'tir. Ýþtekendi sözleri:

"Þu hal namusumadokunuyor. Ben bu vatana

hizmet ettim. Gidin, görünVan ve havalisini Kabetopraðýna döndürdüm.Bugün orada tek birErmeni'ye tesadüf ede-mezsiniz. Vatana bu kadarhizmet ettim; sonra o Talatgibi hergeleler Ýstanbul'dabuzlu bira içsinler, beni deböyle tahte'l hýfz getirtsin-ler. Yok, bu haysiyetimedokunuyor".

Nasýl da benziyor vatanaþkýyla bin operasyonyapan, beþbin faili meçhuleimza atan SSuussuurrlluukkççuuvatanseverlerin sözlerine!

Cezalandýrma

Birinci Dünya Savaþý so-nunda yenilen Osmanlý'nýnardýndan kurulan ilkMMüüddaaffaaaa-ii HHuukkuukk direniþteþkilatlarýnýn ortaya çýk-

masýyla, 1915 hemen vebütünüyle inkar edilemedi.1919-22'de kemalistler ya-þananlarý çok iyi bildiklerive dünya çapýnda meþru-iyet zemini arayýþýnda ol-duklarý için, defteri hemenkapatamadýlar.

MMiissaakk-ýý MMiillllii'nin bugünpek bilinmeyen, hatýrlan-mayan TTeecczziiyyee AAhhiiddnnaa-mmeessii (Cezalandýrma Söz-leþmesi) adlý ekte kurtuluþmücadelesine hazýrlanan-lar, 1915'in sorumlularýnýcezalandýracaklarýna dairdünya kamuoyuna sözverdiler. Ancak cumhuri-yetin kurucu kadrolarýarasýnda da katliamakatýlmýþ çok sayýda Ýtti-hatçý vardý.

Marmara, Ege veKaradeniz'deki KKuuvvvvaayyýýMMiilllliiyyee birliklerinin kuru-cularýnýn çoðu TTeeþþkkiillaatt-ýýMMaahhssuussaa'yý örgütlemiþ vekatliam suçuyla aranankiþilerdi. Ýngilizler’in Ýstan-bul'u iþgali sonrasý, yayakalanýp idam edilecek yada Anadolu'ya geçip dire-niþe katýlacaklardý. Musta-fa Kemal Ýngilizlere üç kezyargýlama sözü verdiysede sonradan bu fikirdenvazgeçildi.

Bugünün Ermenileri

Ancak 1917 Rus devri-minden sonra bir devletkurmuþ ve SSoovvyyeettlleerr BBiirrllii-ððii'ne katýlmýþ olan Ermenihalký dünyanýn her yanýn-da daðýnýk olarak yaþýyor.En kalabalýk olarak ABDve Fransa'da varlar. Tarih-sel yurtlarý olan Anadolu'-da ise sayýlarý 60 bineinmiþ durumda.

Ermeni diasporasý veErmenistan, tüm iyi niye-tiyle, toprak veya tazminatistemediklerini, Türkiye'-nin uluslararasý plandasoykýrýmý kabul ederek,resmi özür dilemesini isti-yor. Türk resmi tarihçilerive derin devleti ise kayagibi saðlam. Görmezliktengelmek þöyle dursun, asýlsoykýrýmý Ermenilerin yap-týðýný anlatýp duruyor.1914 Mayýsý'nda "insanlýksuçu" kavramýnýn dünyadailk defa Türklere karþý kul-lanýldýðýnýn sözünü bileetmiyor.

Ezen tarafýn sosyalistleriolarak bize düþen görev,çarpýtýlmaya çalýþýlan tarihigerçekleri teþhir etmek,Ermeni halkýnýn haklý ta-leplerinin arkasýnda dur-mak ve yaþanan acýlarýnunutulmasýný engellemek-tir. Yoksa, 1939'daPolonya'ya girmeden önce"Bugün Ermenilerin yokediliþini kim hatýrlýyor ki?"diye soran HHiittlleerr haklýçýkacaktýr.

1915’in ÇatlýlarýSoykýrýmýn 90. yýlýnda Ermeni sorunu

Düþük yoðunluklu ve yerel ölçeklikarþýlýklý çatýþmalar olmuþtur. Amabunlar, kanun çýkarýlarak yapýlan,

karþýlaþtýrýlamayacak kadar büyük,tek taraflý tehcir ve katliam uygula-

masý yanýnda yorganda pire kadardýr.Ve o yorgan yakýlmýþtýr!

Türk resmi tarihçileri ve derindevleti ise kaya gibi saðlam. 1914

Mayýsý'nda "insanlýk suçu"kavramýnýn dünyada ilk defaTürklere karþý kullanýldýðýnýn

sözünü bile etmiyor.

Page 6: Sosyalist İşçi 236

6 sosyalist iþçi sayý: 236 SAÐLIK

ÇÇaaððllaa OOFFLLAASS

IMF ve DB programýnýuygulayan koalisyonhükümetine karþý iþçi veesnaf eylemlerinin toplum-da oluþturduðu IMF karþýtýhava, IMF politikalarýnatam teslim olmuþ Koalis-yon Hükümeti’ni 2002’degöndermiþ, koalisyondayer alan bütün partilerintekme tokat dýþarý atýlmasý-na neden olmuþtu.Deðiþim mesajlarýyla yok-sularýn da desteðiyleiþbaþýna gelen AKPhükümetinin yolu da,kendinden önceki koalis-yon hükümetinin veöncesindeki hükümetlerinyolundan farklý deðildir.Durum tamamen, 1980'liyýllardan itibaren DB veIMF'nin kredi verdiðiülkelere uyguladýðýyapýsal uyum programýylailgilidir.

Bu programýn adýmlarýn-dan biri de saðlýk alanýndaatýlmaktadýr. 1980'lerdenitibaren DB'nýn saðlýklailgili politikalarýnýn ortayaçýkardýðý tablonun hiçte içaçýcý olmadýðý bilinen birgerçeklik. Yaþadýðýmýzçaðda artýk ortadan kalk-masý gereken, koruyucuyöntemlerle tamamenönlenebilecek sýtmadanölen insan sayýsý her yýl birmilyondur. Bir yýldaveremden ölen insan sayýsýüç milyonu bulmaktadýr.Tüberkülozun, nedenibelli, tedavisi mümkün,korunulabilir bir hastalýkolmasýna karþýn dünyadaölümlere neden olan ilk 10hastalýk arasýndadýr. Butabloyu daha da geniþlete-biliriz.

Kýsacasý DB diðer kamuhizmetlerinde olduðu gibisaðlýðýn kamusal birhizmet olmaktan çýkarýlýppiyasaya teslim edilmesinidayatmaktadýr.

AKP'nin DB, IMF gibikuruluþlara borçlanmasý veborçlarýný ödeme teminatýbirincil ev ödevidir.

DB ve IMF gibi kuru-luþlar, üçüncü dünyaülkelerine kredi verir. Bukredilerin ödenmesi vesüreklilik saðlanmasý için,"yapýsal uyum programý"adý altýnda yeni liberalpolitikalarý uygular. AKPhükümetinin niyeti,bugünkü haliyle bile biryük olan sosyal güvenlikve özel olarak saðlýk (genelbütçede %3'lük bir payoluþturuyor) hizmet-lerinden sýyrýlmak veemekçilerden topladýðývergileri IMF'ye aktarmak.

Bunun için de, saðlýkalanýnda genel bütçeyedayalý bir finansman mod-eli uygulamak ve finans-manýný da çalýþanlarýnüzerine yýkmak istiyor.Bugüne kadar "saðlýktadönüþüm programý" adýaltýnda atýlan adýmlarbunu ifade etmektedir.Sýralarsak:

1. Saðlýk Bakanlýðý'nýnhemen hiç yatýrým yap-mayýp sadece personelücretlerini ödeyen birpozisyona getirilmesi,2.Hastanelerde büyükölçüde döner sermayeuygulamasýna geçilmesi,3.Çalýþanlarýn ücretlerinindüþük belirlenmesi,4.Sözleþmeli personeldönemine geçilmesi,5.özel saðlýk kuruluþlarýnteþvik edilmesi,6.Hastaneler baþta olmaküzere destek hizmetlerintaþeronlaþtýrýlmasý gibiatýlan adýmlarý saymakmümkündür.

Genel Saðlýk Sigortasý:Hastaneler iþletme, hasta-lar müþteri

Genel Saðlýk Sigortasý(GSS), sosyal güvenlik re-formu ile birlikte saðlýktadönüþüm programýnýn enönemli enstrümanýdýr.GSS, SSK'da olduðu gibine saðlýk hizmeti ne deeczacýlýk hizmeti vermeyi

düþünmektedir. GSS'dedüþünülen bir tür prim sis-temiyle temel teminatpaketidir. Bu prim siste-minde finasman sorununuçalýþanlar kendi ceplerin-den ödeyerek çözecekler.Bu temel teminat paketisadece ayakta tedavi hiz-metlerini saðlayacak mua-yenehane hizmetleridir.

Bundan daha fazlasýnýta-lep ettiðinizde yanikanser, kalp vb. hastalýk-larda, protez takýlmasý gibidurumlarda daha fazlaödemenizgerekecektir.Yani ölmemekiçin ek prim ödemeniz ge-rekecektir. GSS'nin asýl çýk-mazý ise nufusun beþte bi-rinin hiçbir saðlýk güven-cesinin olmadýðý bir ülkedegenel finansman için her-hangi bir kaynak göster-memesindedir.

Bu durum bizleri çokciddi halk saðlýðý problem-leriyle karþý karþýyabýrakýr. Diðer yandan, yasasaðlýk çalýþanlarýnýniþgüvenliðini ve dolayýsýy-la sendikalaþma özgür-lüðünü de ortadan kaldýra-caktýr. Yasaya iliþkin ailehekimliði pilot uygula-masýna geçilmiþ durum-dadýr. SSK kurumlarýndaeczacýlýk hizmetlerini özeleczanelere, hastanelerSaðlýk Bakanlýðý'na

devredilerek SSK'nýn tas-fiye iþlemine baþlanmýþtýr.

Sonuç olarak saðlýkalanýnda yapýlan neoliberaldüzenlemeler geri dönüþüçok zor zararlara nedenolma tehlikesini içeriyor.Yapýlan düzenlemeninsonucunda toplumunsýnýrlý sayýda bir kesimisaðlýk hizmeti alabilecek.Saðlýk çalýþanlarýnýn dasýnýrlý bir kesimi yüksekücret alacak. Büyük kesimiise iþ güvenliðinden vesosyal güvenlikten yoksunçalýþma koþullarýndadüþük ücretlerle çalýþacak.Yine büyük bir kýsmý iseiþsizlikle yüzyüze kalacak.

IMF'ye deðil saðlýðabütçe

Sonuç olarak AKPIMF'nin direktifleriyleemekçilerin ve yoksullarýnsaðlýðýyla oynuyor. Budurumda hükümetin buyalanýný her yönüyle, önce-likle iþçi sýnýfýna geniþ birkampan-ya etrafýnda anlat-mak gerekiyor.

Kampanya, uygulamanýnsonuçlarýný iyi aktar-malýdýr. Aslýnda zatensonuçlarý da ortaya çýk-maya baþlamýþtýr.

Öte yandan saðlýk ve sos-yal güvenlik, ciddi bir kay-nak sorununu içerdiðindenbu konuda siyasi yanýtlarýda içermelidir. IMF'ye ve-rilen borç taahhütü yerinegetirilmemelidir. Servetinvergilendirileceði bir vergisistemine geçilmelidir. Vebütçede savunmaya ayrý-lan pay düþürülmelidir.Dolayýsýyla bu noktadageniþ bir ortaklýk kurmak-da mümkün olabilecektir.

Konunun saðlýk gibiciddi bir alaný oluþturmasý,ön-celikle iþçi sýnýfýný vetop-lumun diðer kesimleri-ni de yakýndanilgilendirmektedir.

Ancak örgütlü iþçi sýnýfýbu saldýrý karþýsýnda birlik-te mücadele etmeyi, birbütün olarak durabilmeyibaþarabildiði takdirde,toplumun geri kalan kesi-minin de desteðini almasýhiç de zor olmayacaktýr.Saðlýðýn özelleþtirilmesisürecinde epeyce yolalýndý. Ancak henüz sonagelmedik, daha yapabile-ceðimiz çok þey var.

KKaayynnaakk::

Sosyal Sigortalar ve GenelSaðlýk Silgortasý KanunTasarýsý, Baðýmsýz Sosyal Bilimcilerin2005 Baþýnda Türkiye'ninEkonomik ve Siyasal YaþamýÜzerinde Deðerlendirmeleri.

Bugün Türkiye’de uygulamaya sokulmak istenensaðlýk sistemi daha önce Doðu Avrupa ülkelerinde deuygulandý. Sonuçlarý çalýþanlar açýsýndan hiç de içaçýcýolmadý.

Doðu Avrupa ülkelerinde saðlýðýn özelleþtirilmesiylebirlikte saðlýk sisteminin çökertilmesi önemli bir örnek-tir. Bu yüzden de bu ülkelerdeki özelleþtirme uygula-malarýnýn sonuçlarýný, henüz yolun sonuna gelinmediðibir noktada bulunduðumuz için, aktarmakta fayda var.

Doðu Avrupa ülkelerinde de akla ilk gelen ortaknokta, diðer üçüncü dünya ülkelerindeki gibi, DünyaBankasý'nýn kredileriyle yönlendiriciliðidir. 1989'dadevlet kapitalizminden piyasa ekonomisine geçiþle bir-likte baþlayan süreçte, 1990'lý yýllardan itibaren DünyaBankasý'nýn önerdiði saðlýk "reform"larý hayata geçir-ilmeye baþlanmýþtýr.

Merkezi planlamanýn terk edilmesi(Desantralizasyon):

1990 baþýnda atýlan adýmlarýn birincisi merkezi planla-manýn terkedilmesidir. Merkezi planlamanýn giderekbölgesel-yerel, yönetim-denetim tarafýndan ele geçir-ilmeye baþlanmasýyla birlikte saðlýkta ilk özelleþtirmeadýmlarý da atýlmaya baþlandý. Vergi temelli saðlýkfinansman modelinden sigorta temelli finansmana geçiþyapýldý. Saðlýkta hastalýk sigortasý modeli çeþitli biçim-leriyle uygulanmaya baþlandý. Saðlýk primlerinin top-landýðý özerk sigorta fonlarý oluþturuldu. Ancak bu sig-orta fonlarýna ciddi biçimde genel bütçeden katkýyapýldý.

Vergi temelli yapýdan sigorta temelli yapýya geçiþ,vergilerden ve çalýþanlarýn ücretlerinin azaltýlmasýndansaðlanarak gerçekleþtirildi. Finansman kurumu ilehizmet sunan kurumlarýn birbiriyle satýn alma iliþkisiiçine girmeleri ve bu satýn alma sýrasýnda hizmettenyararlanmalarý cepten ödemeyi de beraberinde getirdi.

Doðu Avrupa ülkelerinde artýk hastalar cepten ödey-erek tedavi olabiliyor. Özel saðlýk sigortalarýnýn teþvikedilmesiyle birlikte pek çok uluslararasý sigorta þirketibu ülkelere çýkartma yaptý. Örneðin Polonya'da AABBCCMMeeddiiccoovveerr adlý bir þirket saðlýk sigortacýlýðýna girmiþtir.Pek çok saðlýk kuruluþu özel saðlýk kuruluþlarýna vekiþilere devredildi.

Taþeronlaþtýrma

Saðlýk hizmetlerinde özelleþtirmenin en sýk görülenþekli yemek, temizlik, bilgisayar vb. destek hizmetleriözel þirketlere devredildi ve bu hizmetleri görenlersözleþmeli hale getirildi. Taþeronlaþtýrmayla birliktepek çok çokuluslu þirket kamu sektörünü ele geçirdi.ABD ve Batý Avrupa'nýn saðlýk destek sektörü alan-larýndaki büyük tekelleri ISS, Sodexso, Compass gibiçokuluslu þirketler, Doðu Avrupa ülkelerindeki has-tanelerde temizlik, yemek, çamaþýr otopark vb. hizmet-leri vermeye baþladýlar.

Saðlýkta yapýlan diðer bir yapýsal deðiþlikte birincibasamak saðlýk hizmetlerinde gerçekleþmiþtir. 1990öncesinde poliklinik temelinde sunulan saðlýk hizmet-leri, özelleþtirme sonrasý pratisyen hekimlerin kendimuayenehanelerinde özel hizmet sunmasýnadönüþtürülmüþtür. Bu baðlamda da hizmet anlayýþý veücretlendirme sisteminde önemli deðiþiklikler meydanagelmiþtir.

Hastalar doktorsuz, doktorlar iþsiz kaldý.

Bütün bu geliþmelerin sonucunda saðlýk hizmet-lerinden yararlanan insan sayýsý giderek azalmýþ, sistemonarýlamaz hale getirilmiþtir. Bu deðiþikliklerle pek çoksaðlýk çalýþaný iþini kaybetmiþtir. Bunun sonucunda da1990-2000 arasýnda hekim baþýna düþen hasta sayýsýndaartýþ görülmektedir. Saðlýk çalýþaný sayýsýnýn azaltýl-masýna paralel olarak saðlýk kurumlarýnýn sayýsý daazaltýlmýþtýr.

Saðlýkta özelleþtirme uygulamalarýyla birlikte saðlýkçalýþanlarýnýn çalýþma koþullarý da giderek aðýrlaþmýþtýr.1990 öncesinde ellerinde olan iþ güvenliði saðlýkçalýþanlarýnýn elinden alýnmýþtýr. Saðlýk çalýþanlarý uzunsaatler düþük ücretlerle çalýþmaya baþlamýþlardýr.Örneðin Bulgaristan ve Çekoslovakya'da tüberküloz,radyasyon, kanser gibi riskli bölümlerde çalýþma saat-leri 42.5 saate yükseltilmiþtir. Bununla birlikte mesaiücretleri kýsýtlanmýþ. Ýþten çýkarýlanlarýn yerine, kalan-lara çýkarýlan iþçilerin iþleri de yüklenmiþtir. Pek çoksaðlýk çalýþaný da ücretlerinin yetersizliði nedeniyleikinci iþ yapmak zorunda býrakýlmýþtýr.

Kaynak: TToopplluumm vvee HHeekkiimm Temmuz-Aðustos 2004

Doðu Avrupa'dasaðlýksýz geliþme

AKP yoksullarýn canýna kastediyor

Saðlýkta dönüþüm programý:

Page 7: Sosyalist İşçi 236

sayý: 236 sosyalist iþçi 7DÜNYA

Bir zamanlar halkýnbüyük umutlar baðlayarakseçtiði Ekvador baþkanýLucio Gutierrez, kitleselgösterilerin sonucundaülkeyi terk etmek zorundakaldý. Neoliberalizm karþýtýsöylemle yerlilerin ve solsendikalarýn desteðinialarak 2002'de devletbaþkaný seçilen Gutierrezkýsa süre öncesine kadar,Brezilya'da Lula veVenezuela'da HugoChavez'in en önemli itti-faklarýndan biri olarakgörülüyordu. Ancak,seçilmesinin hemen ardýn-dan IMF'nin dayatmasýylaserbest piyasa ekonomisiuygulamaya baþlayaraksöz verdiði sosyal veekonomik reformlarý yer-ine getirmeyince çoðun-luðunu yoksul yerlilerinoluþturduðu seçmenindesteðini yitirdi. Yükselen

muhalefeti daha rahat sus-turabilmek için YüksekMahkeme'yi laðv etti. Bugiriþim ülkede kitlesel gös-terilen patlamasýna nedenoldu. Gutierrez,Ekvador'da 7 yýl içindeKongre tarafýndangörevden alýnan 3. baþkanoldu.

Gutierrez, iki hafta öncebaþkent Quito'daki kitleselgösterilere katýlanlarý 'hay-dut'luk ile suçlamýþtý.Göstericiler bu suçlamayýbir iltifat olarak alýp,kendilerine yasalara ihanetettiklerini belgeleyen 'hay-dut' sertifikalarý çýkardýlar.

'Haydut' hareketiEkvadorda sol da dahilolmak üzere herhangi birgörüþün hakim olmadýðýyeni bir hareket.Ekvadorda ilk gösteriçaðrýsýný yapan, baþkentQuito'nun belediye

baþkaný PacoMoncayo'ydu. Mocayo'nunüyesi olduðu DemokratikSol'un amacý Kongre'ninkontrolünü yeniden elegeçirmekti. Fakat olaylarMocayo'nun kontrolündençýkarak çok daha ileriyegitti.

Yeni Baþkan AlfredoPalacio, AmerikalýlarAnlaþmasý ve KolombiaPlaný'nda öngörülen vekuzey Ekvador'a kadaruzanan Serbest TicaretBölgesi'ni destekleyeceðikonusunda ABD'yegüvence vermiþti. Fakathareketin giderek büyüm-eye baþlamasýyla birliktePalacio fikrini deðiþtirdi vehatta hareketin bazý talep-lerini kabul etti.

Fakat 'haydutlar' hareketibu hükümeti bir geçiþhükümeti olarak görüyorve her bölgeden

delegelerin seçilmesiyleoluþan bir halk meclisinintoplanmasýný ve yenihükümetin nasýl þekil-leneceðinin bu meclistetartýþýlmasýný istiyor.

Sol bu kitle hareketinehazýrlýksýz yakalandý, fakatEkvador'un yakýn tarihiçeþitli hükümetlerin böylekitle hareketleri iledevrilmesine tanýk oldu.

Ancak Amerikan Dýþiþleri Bakanlýðý þu andaEkvador'da inisiyatifinsokaklarý kontrol edenhalk örgütlerindeolduðunu kabul etmekistemiyor.

ABD'nin silah denetçileriþefi Charles Duelfer, "18aylýk arayýþýmýz ve silahprogramýyla baðlantýlý kiþi-lerin sorgulamalarý sonun-da kitle imha silahý bulu-namadý" diyerek Irak'takitle imha silahý arayýþlarý-na son verildiðini açýkladý.Ayrýca Amerikalý silahdenetçileri, Irak'taki kitleimha silahlarýnýn iþgaldenhemen önce Suriye'yekaçýrýlmýþ olduklarýna dairbir kanýta da rastlamadýk-larýný itiraf ettiler. ABD,Saddam'ýn iþgal baþla-madan hemen önce busilahlarý Suriye'yekaçýrdýðýný iddia etmiþti.Böylece, Bush'un Irak'ýiþgal ederken öne sürdüðüen önemli bahane resmigörevliler tarafýndan birkez daha çürütülmüþ oldu.

Seçimler direniþiazaltmadý

Seçimlerin ardýndanhükümetin kurulmasýyladireniþin biteceðini umudeden Bush'un bu beklen-tisi, Irak'ta patlamayadevam eden bombalarla

her gün biraz daha azalýy-or. Birincisi, iþgal koþullarýaltýnda, demokratikolmayan yöntemlerleyapýlan seçimlerin ardýn-dan güç bela kurulanhükümet, Irak'a istikrargetirmeyi baþaramadý.Ancak üç ay içerisinde güçbela oluþturulabilenhükümet listesinde PetrolBakanlýðý da dahil olmaküzere beþ bakanlýk belir-lenemedi. Üstelik, seçim-lerin ardýndan direniþinazalmadýðýný ABDGenelkurmay Baþkanýorgeneral Richard Myersbile kabul ederek, "Hergün 50-60 saldýrý gerçek-leþtiriyorlar. Bu, geçenyýlki kapasiteleriyle ayný

seviyede" dedi.

Çözüm iþgalin sonaermesi

Irak halký bu hükümetinkendi hükümetiolmadýðýný biliyor veABD'nin öncülüðündekiiþgal güçlerinin bir an önceIrak'ý koþulsuz olarak terketmesini istiyor.

Seçimlerin ardýndan dahiiþgalin hiç hýz ve güç kay-betmeden devametmesinin tek nedeni bu.Irak'ta önümüzdeki gün-lerde yaþanacakgeliþmeleri ise, halkýndireniþi ve dünya savaþkarþýtý hareketin gücübelirleyecek.

Geçen Perþembe günüaçýklanan bir kamuoyuaraþtýrmasýna göre, Ame-rikan halkýnýn BBuusshh'a vere-ceði tavsiyelerin baþýndaIrak'tan çekilmesi geliyor. GGaalllluupp’un araþtýrmasýnagöre, katýlýmcýlarýn dörtte

biri, eðer baþkan ile 15 da-kika konuþma þansýna sa-hip olsalardý BBuusshh'a söyle-yecekleri ilk þeyin Irak'tançekilmesi olduðu cevabýnýverdi. Ýkinci en yaygýn cevap iseBBuusshh'a petrol ve yakýt fi-

yatlarýný düþürmesini veenerji sektörünü geliþtir-mesini söylemek oldu(%8). Araþtýrmaya katýlan-larýn %6'sý ise BBuusshh'tanSosyal Güvenlikten eliniçekmesini isteyeceklerinisöylediler.

Ýtalya'da Nisan baþýndayapýlan bölgesel seçimler-de 13 bölgeden 11'ini kay-beden BBeerrlluussccoonnii hüküme-ti yeni bir hükümet kur-mak üzere 20 Nisan'da isti-fa etti ve ardýndan geçenhafta yeni bir hükümetkurdu.Ýtalya'nýn önceki baþbaka-

ný MMaassssiimmoo DD''AAlleemmaa da2000 yýlýnda yapýlan bölge-sel seçimlerde kaybetmiþve bu da BBeerrlluussccoonnii'ninyükselmesine yol açmýþtý.BBeerrlluussccoonnii'nin yenilgisininiki nedeni var: Birincisiülke içinde uyguladýðýneoliberal politikalar veikincisi savaþ. Þu andaÝtalya, Amerika, Ýngiltere

ve Güney Kore'nin ardýn-dan Irak'ta en çok askeribulunan dördüncü ülke.Ancak BBeerrlluussccoonnii istifasýn-dan bir gün sonra, yani 21Nisan'da 2005 yýlýnýnsonuna doðru 3 bin askeri-ni Irak'tan çekebileceðiniaçýkladý. Bunun 2006 yýlýn-da yapýlacak genel seçim-lere yönelik bir açýklamaolup olmadýðý bilinmez,fakat böyle bir açýklamayapmak zorunda kalmasýBBeerrlluussccoonnii'nin Ýtalyanhalkýnýn mesajýnýalgýladýðýný gösteriyor.Ýtalyan halký BBeerrlluussccoonnii'yesonunun ÝspanyaBaþbakaný AAzznnaarr gibi ola-caðý mesajýný verdi.

RRiiccee''ttaannddeemmookkrraassiiddeerrssii CCoonnddoolleeeezzzzaa RRiiccee,,Belarus'u (BeyazRusya) Avrupa'nýnortasýndaki son gerçekdiktatörlük diyeniteleyerek, bu ülke-de rejim deðiþikliðiçaðrýsý yaptý. Vilnius'u ziyareti

sýrasýnda LitvanyaDevlet Baþka-ný iledüzenlediði ortakbasýn toplantýsýnda,"Belarus'ta deðiþik-liðin zamaný geldi"dedi.Belarus Dýþiþleri

Bakan ardýmcýsýVViikkttoorr GGaaiissssiioonnaakk ise,ülkesinin kaderine“Condoleezza Ricedeðil, Belarus halkýnýnkarar vereceðini"söyledi.

IIMMFF pprrooggrraammýý ddeevvlleett bbaaþþkkaannýýnnýýnn ssoonnuu oolldduu

Ekvador baþkanýný devirdi

AAyyaakkllaannaann EEkkvvaaddoorr hhaallkkýý bbaaþþkkaannllýýkk ssaarraayyýýnnýý eellee ggeeççiirrddii..

ABD köþeye sýkýþýyorDireniþ devam ediyor

Amerikan halkýndan Bush'a mesaj: Irak'tan çekil

Berlusconi’ninsonu geliyor

New York'ta yapýlanNükleer SilahlarýnYayýlmasýnýn ÖnlenmesiAntlaþmasý'nýn (NPT)Yedinci Gözden GeçirmeKonferansý'nýn yapýldýðýBM binasý önünde 50 binkiþi gösteri yaparak dahasonra Central Park'ayürüdü.

Göstericiler, ''Nükleersilahlarý hemen þimdiimha edin!'' , ''YeniHiroþima'lara hayýr, yeniNagazaki'lere hayýr''yazýlý pankartlar taþýdýlar.Eylemde konuþan

Hiroþima BelediyeBaþkaný Tadatoþi Akiba ,''Ülkelerin ya da gru-plarýn nükleer silahlariçin malzeme testi ve üre-timi yasaklanmalý'' dedi.

1970 yýlýnda imzalanananlaþmanýn ele alýnacaðýkonferansta, nükleer sila-ha sahip olmayan ülkeler

nükleer testlerin yasak-lanmasý anlaþmasýnakarþý çýkan, balistiksilahlarýn önlenmesianlaþmasýndan çekilen veyeni nükleer silahlargeliþtirme çabalarýna gir-iþen Bush yönetiminieleþtiriyor.

50 bin kiþinükleerekarþý yürüdü

Page 8: Sosyalist İşçi 236

8 sosyalist iþçi sayý: 236

KESK: Milyonlarýn öKamu Emekçileri

SendikalarýKonfederasyonu (KESK)Ýkinci Olaðan Kongresinigerçekleþtiriyor. OlaðanKongre, gerçekten deKESK açýsýndanolaðanüstü bir dönemdeyaþanýyor.

Geçmiþ bir çok hükümetgibi AKP de aklýný KESK'lebozmuþ durumda. HemKESK çatýsý altýndaki enbüyük sendika, hem deTürkiye'deki büyüksendikalardan birisi olanEðitim-Sen yeniden kap-atýlmak isteniyor. KamuPersonel Rejimi Reformuadý altýnda kamu çalýþan-larýnýn bir dizi kazanýmýyok edilmek isteniyor.AKP iktidarý elinden gelsekamu çalýþanlarýna sýfýrzam vermeyi düþünüyor.Kamu çalýþanlarýnýn yaþamstandartý çok düþük.Kamuda çalýþan öðretmen-lerin, saðlýk emekçilerinin,vergi dairelerinde hizmetüreten iþçilerin haklarý birbir ellerinden alýnmak,çalýþma tempolarý týr-mandýrýlmak isteniyor.

Kamu emekçileri halagrevli toplu sözleþmelisendika hakkýna sahipdeðiller. Siyasete katýlmahaklarý hala ellerindenalýnmýþ durumda. Halasendika üyesi olamayanyüzbinlerce kamu emekçisivar.

Ýþte KESK kongresi tümbu sorunlara bir çözümplatformu olmalý.

KESKgözbebeðimizdir

Sosyalist Ýþçi, en baþýndanberi kamu çalýþanlarýhareketinin Türkiye'desýnýf mücadelesinin enbelirleyici gücü olduðunuanlata geldi. Devletin küre-sel sermayenin, özellikleIMF'nin reçetelerine uyumpaketleri, her þeyden, herkesimden önce kamuçalýþanlarýný hedefledi.Küreselleþme ve IMF,öncelikle, kamu alanýnýntasfiyesi demek olduðuiçin, IMF ile anlaþmalaryapan her hükümet gibiTürkiye'deki hükümetlerde kamu hizmetlerinin,eðitim, saðlýk ve sosyalhaklar gibi alanlarýnözelleþtirilmesi için arkaarkaya hamleler yaptýlar.

Bu hamleler kamuçalýþanlarýnýn daha az ücretalmasý, örgütsüzleþmesi veiþten atýlmasý gibi acýmasýzamaçlara sahipti. IMF ileyaþadýklarý derin flört,Turgut Özal, SüleymanDemirel, Tansu Çiller,Deniz Baykal, BülentEcevit, Mesut Yýlmaz,Devlet Bahçeli ve TayyipErdoðan gibi tümbaþbakanlarýn kamu

çalýþanlarýna karþý öfkeylesaldýrmasýna neden oldu.

Ama iþçiler asla pesetmediler!

Aralýksýz örgütlenip,aralýksýz mücadele ettiler.Bütün hükümetler yenilen-miþ gaz bombalarýný,yenilenmiþ coplarýný kamuçalýþanlarýnýn üzerindedenediler. Kamu çalýþan-larý pes etmedi! Meclis'ten" Grev yapamazsýnýz" ses-leri yükseldi. Kamuçalýþanlarý grev yaptý.Valiler "KýzýlayMeydaný'na girmezsiniz"dediler, kamu çalýþanlarýdirene direne, polisbarikatlarýný aþarak alan-lara girdiler.

1990'lar kamu çalýþan-larýnýn grev hareketleriyle,sokak gösterileriyle gün-deme damgasýný basmaklakalmadý; IMF reçetelerinigeri püskürttü, IMF kuk-lasý hükümetlerinsaldýrýlarýný frenledi,örgütlenme hakkýnýnsokakta kazanýlacaðýný gös-terdi, tüm ezilenlere ilhamverdi, hükümetlerin iþçidüþmaný karakterinibaþkentin sokaklarýndagerçekleþtirdiði kitleeylemleriyle, yüzbinlerceçalýþanýn katýldýðý grevlerleteþhir etti.

Politik ortamdaki herkötü gidiþe önce kitlelerhalinde dur diyen herzaman kamu çalýþanlarýoldu. 1999 seçimlerindeMHP seçim zaferikazandýðýnda, kamuçalýþanlarý cesurca sokaðaçýktýlar.

KESK iþyeri iþyeri, sokaksokak mücadele eden

kamu çalýþanlarýnýn eylem-inin bir ürünüdür. KESK'inmücadele tarihi tamanlamýyla bir okuldur.Binlerce aktif iþçi bumücadelede öne çýktý. Biryandan sendikal haklariçin mücadele ederkenayný zamanda daha genelsorunlara, kapitalizmekarþý da mücadele etti. Buaktivistler bir öncekimücadelenin deneylerinibir sonraki mücadeleyebaðlamayý her seferindebaþardýlar.

KESK'e neleroluyor?

Ne yazýk ki bir süredirKESK bu dinamiðinisergileyemiyor. AKPhükümeti kamu çalýþan-

larýna önceki hükümetlerimumla aratacak bir sertlik-le (gasp etmeyi hedeflediðihaklarýn geniþliði anlamýn-da sertlikle) saldýrýrkenKESK'in örgütlediði eylem-ler çok küçük oluyor.

Eðitim-Sen'in kapatýl-masýna karþý bir öncekidönemde düzenlenenprotesto eylemlerine birkaçbin kiþiden fazla kamuçalýþaný katýlmýyor.

Ýþbýrakma eylemlerigiderek göstermelik birerbasýn açýklamasýnadönüþüyor. Bir çok iþkol-unda sendikal yetki halaTürk Kamu-Sen'in elinde.

Çünkü KESK mücade-lenin en yüksek olduðudönemde de barýndýrdýðýsorunlarý atlatabilmiþdeðil. Mücadele bir ölçüde

geri çekildiðinde bu sorun-lar kamu çalýþanlarýný dahada aðýr bir biçimde etkile-meye baþladý.

KESK'in en önemlisorunu

Sendika, kazanmak içinmücadele eder. Hak eldeetmek için, üyelerininyaþam koþullarýný düzelt-mek, daha iyi halegetirmek için mücadeleeder. Ne yazýk ki KESKbunu baþaramadý. Buncayýlýn mücadelesinin sonu-cunda KESK elde ettiðimeþru kazanýmlarý bileyitirmiþ duruma geldi.Çünkü artýk üye tabanýKESK'in, artýk gelenek-leþmiþ tipik protestoamaçlý eylemlerine güven-

miyor. Sayýsýz kere genel greve

çýkýldý. Katýlým zamanzaman milyonu aþtý.Sayýsýz kere Türkiye'nindört bir yanýndantoplanýlarak Ankara'yayüründü. Her biri iþçi sýnýfýhareketi tarihine geçenbüyük, an-lamlý gösterileryapýldý. Ancak bu gösteril-er, bu genel grevler birkazaným olmadan bitti. Hiçbiri bir protesto ifadesiolmanýn ötesine gidemedi.

KESK ekonomik haklariçin mücadeleyi hepküçümsedi. Ýkinci planaattý. Dolayýsýyla daharekete geçirebildiði üyesayýsý giderek azaldý. Oysa,KESK ve ona baðlýsendikalar fiilen meþru birbiçimde grev yapabilirkendiðer yandan da fiilentoplu sözleþmelerebaþlayabilirdi. Üyelerinekmek-peynir sorunlarý ileilgilenip bunlarýndüzeltilmesi için mücadeleedebilirdi.

8-10 yýl önce binlerceinsaný harekete geçirebilenKESK þubeleri bugünancak onlarca insaný, çokzaman daha da azýnýharekete geçirebilmekte. Okadar ki toplumun yüzde85'inin savaþa karþý olduðubugünkü koþullarda dahiKESK üyelerini savaþakarþý bile hareketegeçiremiyor.

Sahte sendikayasasý

KESK için en önemlidönemeç sahte sendikayasasýnýn çýkýþ süreci oldu.Yýllarca sahte sendikayasasýna karþý mücadeleetmiþ olan KESK yasaönerisi son kez parlamen-toya geldiðinde neredeysedirenemedi. Yapýlan birkýsým eylemler küçük veetkisizdi, bir kýsmý için isesembolik bile demek

Eðitim-Sen'in tüzüðünde anadildeöðrenim ifadesine yer verdiðigerekçesiyle kapatýlmasý isteminiAnkara 2. Ýþ Mahkemesi de reddet-miþti. Bu kamu çalýþanlarýnýn önemlibir kazanýmý olmuþtu. Ama AKPrahat durmadý ve yenidensendikanýn kapatýlmasý gündemde.

Eðitim-Sen'in kapatýlmasýnýn engel-lenmesinden doðru sonuçlarý çýkarta-mazsak, bu yeni dönemde kazanmaþansýmýz yok.

Bir önceki davada, davanýn baþla-masýndan sonra Eðitim-Sen budavayý kamuoyuna mal edemedi.Halbuki, bu davanýn toplumuntümünü ilgilendiren ve tüm emekçi-lerin desteðini kazanmanýn mümkünolduðu siyasi bir süreç olduðu çok

açýktý. AKP iktidarýnýn eðitimemekçilerine yönelik bu saldýrýsý,sadece anadilde eðitim sorunuylailgili deðildi.

Týpký KESK gibi, KESK'in en güçlüsendikasý olan Eðitim-Sen de yeniliberal politikalarýn hayata geçir-ilmesinde IMF ve AKP önündeki enönemli engellerden birisi.

Eðitim süreci ne kadardemokratikse, eðitimde özelleþtirmene kadar yavaþ iþliyorsa ve eðitim nekadar bilimsel bir temeldeyse, bütünbu kazanýmlar eðitim emekçilerininyýllardýr sürdürdüðü mücadeleninbir ürünü.

Bu yüzden AKP'nin anadil baþlýðýaltýnda baþlattýðý saldýrý, "eðitimiözelleþtiremez-siniz" baþlýklý bir karþý

saldýrýyla tüm toplumun ortak kam-panyasýna dönüþtürülebilirdi.

Üstelik, Eðitim-Sen'in kapatýlmasý-na karþý mücadele dev bir kampanyadoðurabilirdi. Her þehirde, hersendika þubesinde yüzlerce, binlercetoplantý yapýlabilir, her þehrinmerkezinde standlar açýlabilir vemilyonlarca insana ulaþýlabilirdi.

Ne yazýk ki çok küçük katýlýmlarlasendikamýzýn ka-patýlmasýna karþýmücadele ettik.

Önümüzdeki dönemde, eðitimemekçilerinin sorunlarýylasendikanýn örgütlenme çabasý bir-leþtirilebilirse, Eðitim-Sen'in kapatýl-masý davasý sürecinden tam birkazanýmla çýkmýþ oluruz.

Eðitim-SSen'i kapatamayacaklar!

Page 9: Sosyalist İşçi 236

sayý: 236 sosyalist iþçi 9

örgütü olmalý

a) Kamu emekçileri sözleþmeli halegetirilerek, iþ güvenceleri ortadankaldýrýlacak.

b) Kamu emekçileri, esnek istihdamkoþullarýnda tek yanlý ve deðiþkenkurallarla çalýþtýrýlmak isteniyor.Ýzinleri, çalýþma saatleri, yapacaklarýiþin tanýmý, ücretleri gibi bütün çalýþ-ma koþullarýnýn hiçbir engelolmadan kolaylýkla deðiþtirilebilmesiöngörülüyor.

Benzer düzenlemeler, "iþçi"statüsünde çalýþanlara yönelik olarak1475 Sayýlý Ýþ Kanunu deðiþiklik-lerinde de gündeme geliyor ve statüayrýmsýz bütün emekçilere yönelikkölelik yasalarý dayatýlýyor.

c) Bireysel performansa dayalý ücretsistemiyle, ücretler arasýndaki adalet-sizlik subjektif deðerlendirilmelerlederinleþtirilmek isteniyor.

Bireysel performansa dayalý ücretsistemi, ücretlere ayrýlan toplam payýartýrmazken, ücret daðýlýmýndaemekçileri birbiriyle rekabetettirmeyi hedefliyor. Alýnan ücretlerideðiþken kýlan bu sistem, insancayaþanýr ve adaletli bir ücret sisteminigözardý ediyor.

d) Toplam kalite yönetimi adý altýn-da kamu emekçileri ikna edilerek iþsaatleri, iþin sayýsý ve çeþidi ileemekçiler üzerindeki denetim artýrýl-mak isteniyor.

Kaliteli hizmeti piyasa koþullarýnda

tanýmlayan bu anlayýþ, sendikalarýdýþlýyor ve bireyselliði kýþkýrtýyor.

Kamu yatýrýmlarý, teknolojik altyapývb. gibi kamuya ayrýlan kaynaklarýndüþürülmesi ve kamu emekçilerininolumsuz çalýþma koþullarý yoksayýlarak, "kaliteli" hizmettenbahsediliyor!

e) Norm kadro, istihdamý daraltýcýve çalýþma koþullarýndaki olumsu-zluklarý arttýrýcý bir anlayýþla elealýnýyor. Bölgesel eþitsizlikler, ülkem-izin ihtiyaç duyduðu kamu hizmetive buna baðlý olarak olmasý gerekenkamu çalýþaný sayýsý gözardý ediliyor.

Daha fazla bilgi için:(www.kesk.org.tr)

Kamu Personel Rejimi ne getirecek?

Toplumsalhareket sendikacýlýðý mý?eennooll KKAARRAAKKAAÞÞ

Geçtiðimiz hafta Ankara'da DSÝP tarafýndan düzen-lenen Antikapitalist Forum'a katýldým. Konulardanbirisi "21. yüzyýlda iþçi sýnýfý" baþlýðýný taþýyordu.Hem o toplantýda hem de önceki toplantýlarýnbazýlarýnda "Toplumsal hareket sendikacýlýðý"sendikalarýn krizine bir yanýt olarak öneriliyordu.

Bu, adlandýrma nereden kaynaklanýyor? Sendikalargerçekten de bir kriz mi yaþýyorlar? Sendikalarýn krizyaþadýðýný düþünenler, sendikalarýn ne olduðundançok da haberdar deðiller. Bu yüzden sosyalist parti-lerin yapmasý gerekenleri sendikalara havale edip,sendikalarýn bu iþleri baþaramadýðýný görünce de bir"sendikal krizden" söz etmekteler.

"Kýzýl", "sarý", "pembe" ve "mavi" sendika olmaz."Kitle sendikacýlýðý", "sýnýf ve kitle sendikacýlýðý" diyekategorik ayrýmlar yapmaya çalýþanlar isesendikalarýn zaten sýnýf örgütü olduklarýný ve sözkonusu iþçi sýnýfý olduðunda iþçilerin tümünüörgütleyen, tüm siyasi eðilimlerden ya da siyasi bireðilim belirtmeyen iþçilerden oluþmasý gereken birörgüt olduðunu görmezden geliyorlar.

Sendikalar iþçi sýnýfýnýn kapitalizme karþý kendisinisavunma örgütleridir. Tek tek iþyerlerinde, bir iþkol-unda ve giderek ülke çapýnda iþçilerin en geniþmücadele örgütleridir. Sendikalarýn savunma veuzlaþma örgütü olduðunu duymak, bazý solcularýüzebilir. Bu üzüntüyü, savunma ve uzlaþmak içinmücadele etmenin zorunlu olduðunu düþünerekhafifletebiliriz. Daha fazla ücret için grev, daha azçalýþma saatleri için iþyeri iþgalleri, daha fazla sosyalhaklar için grev ve kitlesel gösteriler. Ýþtesendikalarýn görevleri bunlardýr.

Patron ya da devlet 1 vermek ister. Ýþçiler 10 almakister. Sendika 5'e razýdýr. Mücadelenin sonucunda4'te anlaþýlabilir. Basit bir aritmetik hesabý gibi görü-nen bu sonuç, devasa bir sýnýf mücadelesinin sonu-cunda elde edilebilir ancak.

Ýþçi sýnýfýnýn mücadelesinin siyasal olup olmadýðýnýsahip olduðu talep deðil, o talep etrafýnda örgütlenenmücadelenin kitleselliði ve radikalliði belirler.MMaarrkkss'ýn dediði gibi, 8 saatlik iþgünü için bir fabrika-da verilen mücadele ekonomiktir, ama bu talepetrafýnda tüm iþçi sýnýfý harekete geçerse mücadelesiyasi bir karakter kazanýr. Ýþçi sýnýfýnýn ekonomik vesiyasi mücadelesi iç içedir.

1995 yýlýnda "sarý sendika" Türk-Ýþ ÇillerHükümeti’nin sýfýr zam önerisine karþý büyükAnkara gösterisi örgütle-diðinde, iþçiler doðrudanhükümet, parlamento, polis ve jandarmayla karþýkarþýya geldi. Bir aþamadan sonra, sendikalarýn hýzlauzlaþma isteði, sendikal hareketin krizinin kanýtýdeðildir. Bu, hangi isimle sendika kurulursa kurul-sun, bir sendikanýn kaçýnamayacaðý objektif birdurumdur.

Sendika yöneticileri ancak tabandan ciddi bir basýnçvarsa harekete geçerler, son dakikada istemeden,eðer eylem kararý almazlarsa iþçilerin aþaðýdanbasýncýyla ko-numlarýnýn sarsýlmasý olasýlýðýndaeylem kararý alýrlar. Bir süre sonra yeniden denetimisaðlamak için sokaklara çýkarlar. Eylem baþladýðýandan itibaren de uzlaþma, so-runu masa baþýndaçözme arzularýna uygun davranýrlar.

Ýþçiler sokakta polisle çatýþýrken sendikacýlar masabaþýnda anlaþmanýn ve karýnlarýný aðrýtan gerilimdenkurtulmanýn peþindedirler. Bu aþamada dasendikalarýn mücadeleden ne kadar kazanýmla çýka-caðýný belirleyecek olan, tabanda iþçilerin ne kadarörgütlü olduklarý, sendika yönetimlerine ne kadargüçle basýnç yaptýklarýdýr.

Sosyalistler sendikal krizden söz edip ilginçsendikal modeller üreteceklerine, iþçi sýnýfýnýn yineiþçi sýnýfýnýn gözünde en meþru örgütlenmeleri olansendikalarýn tabanýnda örgütlenmeli, mücadeleye heran hazýr olmalý, sendika liderliðini bir adým daha ileriitmek için taban örgütlenmeleri kurmalýdýr.

mümkün deðil. SahteSendika Yasasý, sahteolmaktan çýkýp kamuçalýþanlarý sendikalarýnýnyasal yapýlarýný ve hareketkurallarýný tayin eden biryasaya dönüþtüðündenberi KESK'te ciddi bir dur-gunluk yaþanýyor.

KESK silkelenmeli

KESK'in iþçi sýnýfýnýn birdizi temel kazanýmýnayönelik saldýrýlarý durdur-mak için atmasý gereken enönemli adým, kamuçalýþanlarýnýn temel örgütüolduðunu bir kez dahakanýtlamaktýr. SahteSendika Yasasý'nýnMeclisten geçmesininardýndan bir dizi kamuçalýþanlarý sendikasý öneçýkmaya, toplu görüþmemasasýnda söz sahibiolmaya baþladý. Yýllarboyunca KESK ve öncül-lerinin sürdürdüðü müthiþdireniþ ve kitleselhareketliliðin meyvelerini

umulmadýk bir þekildeKESK dýþýndaki kamuçalýþanlarý konfederasyon-larý toplamaya baþladý.

Buna bir son vermekzorundayýz.

Ýþyeri örgütlenmesi

Atýlacak en önemli adýmise, KESK'in tabanýna dön-mesidir. Sendikalar, taban-larýyla, tabanlarý hareketegeçtiði, güçlü tabanörgütlenmelerine sahipolduðu oranda etkindir.Tabanýn harekete geçmesiiçin tek tek örgütlü olunantüm iþyerlerinde canlýlýðýnsaðlanmasý, iþyeri sorunlarýgenel sorunlara baðlanarakharekete geçilmesi gerekiy-or.

Yüzbinlerce kamuçalýþanýnýn iþyerlerindeyaþanan sorunlara karþýörgütlenmesi, KESKkitlesinin sendikalarýnayabancýlaþmasýný kýrmakiçin de önemli bir hamleolacaktýr.

Üstelik, iþyerlerindesaðlanacak en küçükhareketlilik bile, daha fazlakamu çalýþanýnýn KESK'eüye olmasýný saðlayacaktýr.

Tabanýnýn cansýzlýðýnda,sadece KESK yönetimininbirkaç sol partinin koalisy-onu biçiminde oluþmasýetken deðil. Ýþyerlerindede, þubelerde de KESK'e

baðlý sendikalar deðiþendengelerle oluþan sol itti-faklarýn belirlemesi altýnda.Ýlkesiz, sadece sendikayönetimlerinde güç sahibiolmak için yapýlan ittifak-lar ne kamu çalýþanlarýnýngenel eðilimini yansýtmak-ta ne de KESK'i tek biradým ileri çekmekte.

Taleplerimiz1- Ýþyeri sorunlarýnýmerkezi sorun saymak,2- Her yerelde bir þubeaçmak,3- Yöneticilerin birdönemden fazlaseçilmele-rrini önleyecekbir tüzük düzenlemesi,4- Her üyeye, genelmerkez üyeliklerini belir-lemeye kadar oy hakký!Her iþyerine bir sandýk!Genel oy hakký!5- Siyasi gruplarýnhiçbirinin dýþlanmadýðý,demokratik bir sendika!

Page 10: Sosyalist İşçi 236

10 sosyalist iþçi sayý: 236

1 Mayýs bir çok þehirdesokak gösterileriyle kut-landý. Ýstanbul'dageçtiðimiz yýl yaþananbölünmenin aksineKadýköy'de birleþik bireylem gerçekleþti.

Eyleme sendikalarýnkatýlýmý büyüktü. Özellikledikkat çeken konfederasy-on DDÝÝSSKK oldu. DDÝÝSSKK hersenekinden çok dahabüyük bir katýlýmla alandayer aldý. Ancak KESK uzunsüredir yaþadýðý daralmayýüzerinden atabilmiþ gibigözükmedi. KESK'inkatýlýmý beklenen düzeydedeðildi.

Geçtiðimiz yýllardayapýlan 1 Mayýslar’ýn temeldinamizmini yaratan iþçisendikasý olan KESK solsekterliðin elinden kurtula-madýðý sürece de daral-mayý aþabilecek gibigözükmüyor.

Kadýköy'de yapýlan 1Mayýs’ýn büyüklüðüneiliþkin çeþitli görüþlerortaya atýldý. Bunlar 50 bin-100 bin arasýnda deðiþenrakamlar. Ancak pazargünü yapýlan 1 Mayýseyleminin, tatil olmasýnedeniyle, daha büyükrakamlara ulaþmasý bek-lenmekteydi.

Politik olarak bakýldýðýn-da 1 Mayýs son günlerdeestirilen milliyetçi havayakarþý önemli bir cevapoldu. Özellikle DDEEHHAAPP'ýngösteriye katýlýmý oldukçayüksekti. Ýstanbul dýþýnda-ki yerlerde de bu durumaynýydý. DDEEHHAAPP GüneyDoðu’da da birçokmerkezde kutlama gerçek-leþtirdi.

DDEEHHAAPP'ýn yaný sýra iþçisýnýfýnýn örgütleri de mil-liyetçiliðe prim tanýmaya-caðýný gösterdi. Ancaksolun bir çok örgütü mil-liyetçilik konusunda sýnýfta

kaldý. Sol milliyetçi rüz-gara karþý durmak yerinerüzgarý arkasýna almaçabasý içinde. ÝþçiPartisi’nin 1 Mayýs’a çaðrýyapmak için daðýttýðýbildirinin baþlýðý "Ýþ,ekmek, vatan için, Türkbayraklarýyla 1 Mayýs’a"biçimindeydi. BildirideTürkiye'nin yeni bir haçlýseferiyle karþý karþýyaolduðu vurgulandýktansonra þöyle deniliyor:

"Bu hükümetten kurtul-mak bir vatan görevidir.Tek bayrak, tek yürekleyeniden Samsun'a çýkmazamanýdýr."

ÝÝþþççii PPaarrttiissii kortejinde yeralan büyükçe bir pankart"gençleri vatan savunmasý-na" davet ediyordu.

TTKKPP de ülke saldýrý altýn-daymýþ histerisi yaratarakyurtsever cepheden sözediyordu. Onlar da eyleme"yurtsever"leri taþýmýþlardý.Solun irili ufaklý herörgütü ABD'yiOrtadoðu'dan kovarken,Anadolu'dan da kovmayýihmal etmiyordu. Her birsol örgüt "BaðýmsýzTürkiye" sloganýndaanlaþýyordu. Oysa iþçisýnýfýnýn vataný yoktur. Ýþçibayramý olan 1 Mayýs’tamilliyetçilik kokan slogan-lara yer yoktur. Son gün-lerde yükselen milliyetçihavaya karþý tek yapýlmasýgereken halklarýnkardeþliðini savunmaktýr.Sol bu gerçekleri farketmediði sürece erimeyedevam edecektir. Çünkümilliyetçilik hiçbir zamansola yaramaz. Her zamanfaþizmi güçlendirir.

Solun Sekterliði veTKP

Milyonlarý sokaða dökenanti-kapitalist hareket bir-

lik içinde çeþitliliðiörerken, tek bir gündemüzerinde birleþik kampan-yalar örgütlerken, devrimcisosyalistler her durumdahareketin çýkarlarýný öneçýkardý. Kendi örgütselçýkarlarýný hareketin önünebir engel olarak koymadý.

Ancak stalinist birgeleneðe sahip olanTürkiye solu örgütselçýkarlarýný her þeyinüzerinde görmekte, her fýr-satta bu çýkarlarý hareketedayatmaya çalýþmaktadýr.Bunun örneklerini savaþkarþýtý hareketin inþasýsürecinden biliyoruz.

Tek gündemi “Irak'tasavaþa hayýr” olan birkampanyayý, sol her konu-da tutum almaya zorladý.

Solun sekterliðinin örnek-lerini 1 Mayýs’ta dayaþadýk. Çeþitli gruplarýnbirbirlerinin önüne geçmeçabasý didiþmelere yolaçarken, TTKKPP sekterliðinson sýnýrlarýný zorlamak-taydý. Kadýköy'de iþçisendikalarý ve diðerörgütler alaný doldururkenTTKKPP alana yakýn bir yerde,fakat ayrý bir yerde eylemyapmaktaydý. Oysa sosyal-istlerin iþçi sýnýfýnýn çýkar-larýndan baþka çýkarlarýyoktur. Sosyalistler, iþçibayramý olan bir mayýstaemekçilerle ayný alandaolmalýdýr.

DDeevvrriimmccii SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççiiPPaarrttiissii ((DDSSÝÝPP)) 1 Mayýs’aÝstanbul Kadýköy'dekatýldý. Yaklaþýk beþ yüzkiþinin yer aldýðý kortej,alanýn en dinamik kortej-lerinden biriydi.

Savaþ karþýtý eylemlerdenhatýrladýðýmýz eylem biçi-mi DDSSÝÝPP kortejinde deifade buldu. Afganistan veIrak savaþý ile beraber anti-kapitalist hareketin anapolitik odaðýnýn savaþ

karþýtlýðýna kaymasý son-rasýnda tüm gücünü savaþkarþýtý hareketin inþasýnaseferber eden DDSSÝÝPP,hareketin politik odaðýolduðunu 1 Mayýs’ta dagösterdi. KKüürreesseell BBAAKKfaaliyeti yürüten bir çoksavaþ karþýtý baðýmsýzaktivist 1 Mayýs’ta DDSSÝÝPPkortejinde yer aldý.

Yürüyüþ esnasýndaDDEEHHAAPP kortejiyle yanyana gelen DDSSÝÝPP kortejin-den atýlan ""HHeeppiimmiizzKKüürrddüüzz,, hheeppiimmiizzFFiilliissttiinnlliiyyiizz"",, ""IIrraakk''ttaahheemmeenn,, FFiilliissttiinn''ddee þþiimmddii,,KKüürrddiissttaann''ddaa bbaarrýýþþ,, bbaarrýýþþhheemmeenn þþiimmddii"" sloganlarýDDEEHHAAPP'lýlar tarafýndanalkýþlarla karþýlandý.

Bu görüntü son günlerdeyükselen milliyetçi havayakarþý verilen bir cevapolmanýn ötesinde Kürthareketinin gerçek dost-larýnýn kim olduðunu dagösterdi.

DDSSÝÝPP kortejinin enönünde yer alan pankartBBAAKK'ýn yeni kampanya-larýný dillendiriyordu:""ÝÝnncciirrlliikk kkaappaannssýýnn,, BBuusshhyyaarrggýýllaannssýýnn..""

DDSSÝÝPP önümüzdekidönemde savaþ karþýtýhareketin inþasý için çabasarf etmeye devam edecek.

Mitingin sonunda çýkanbazý tatsýzlýklara, bazý kor-tejlerin milliyetçi slogan-larýna raðmen, 1 Mayýs, biryandan birleþik olmasý, biryandan da 1996’dan sonrayapýlan en büyük gösteriolmasý nedeniyle, solda veiþçi sýnýfýnda moral yarata-cak bir gösteriye dönüþtü.

Þimdi önümüzde iþgalisona erdirmek içinyapacaðýmýz eylemler vekampanyalar duruyor.hepimizi sýcak bir yaz bek-liyor.

Milliyetçiliðesol kroþe

Hani neredeiþçi sýnýfý?Roni MARGULÝES

Birkaç ay önce, "Baþka bir dünya mümkün" baþlýklýbir toplantýda konuþmacýlar arasýnda KESK baþkanýSami Evren ve Diyarbakýr'ýn ilçelerinden birininbelediye baþkaný vardý. Tartýþma aþamasýnagelindiðinde, dinleyicilerden biri kalktý ve kýzgýn, sertbir ses tonuyla "Baþka bir dünya deyip duruyorsunuz;bir takým aydýnlar bir araya gelmiþ tafra satýyorsunuz;hani nerede iþçi sýnýfý? Nasýl yaratacaksýnýz baþka birdünyayý?" dedi.

Konuþmacýlardan biri birkaç yüz bin kiþilik bir sendi-ka konfederasyonunun baþkaný, biri de on binlercekiþinin oyunu alarak seçilmiþ bir belediye baþkanýydý,ama itiraz eden dinleyici (keskin bir solcu olduðunusöylemeye bilmem gerek var mý?) anlaþýlan bunuyeterli bulmuyordu.

Türk solunda çok yaygýn olan bu yeterli bulmama,sürekli azýmsama ve küçük görme, iki temel siyasianlayýþtan kaynaklanýyor. Biri, devrimi zaten kitlelerindeðil kendi küçük örgütlerinin yapacaðý inancý. Buinanca sahip olanlar, çoðunluðu sosyalist olmayankitleleri doðal olarak küçümsüyor. Diðeri, geniþkitlelerin (iþçi sýnýfý dahil) bilincinin nasýl deðiþtiðini,bu kitlelerin nasýl harekete geçip geçmediðini anlaya-mayan, stalinist kurgular dýþýnda zaten hiç mevcutolmamýþ bir iþçi sýnýfýný ortalýkta göremeyince de tümkitleleri küçük gören bir anlayýþ.

Kitlesel hareketleri küçümseyenleri tarih ciddiyealmayacak, bizim de almamýza gerek yok. Ama "Haninerede iþçi sýnýfý?" sorusunu sürekli düþünmemizgerek. Hareketi azýmsamak için deðil, daha da güçlen-mesini saðlayabilmek için.

Ýþçi sýnýfý, "resmî" düzeyde, neoliberalizm karþýtýhareketin, savaþ karþýtý hareketin elbette içinde.Hareketin en büyük eylemlerinin çoðunun baþýnýsendikalar çekiyordu: Cenova'da 300 bin kiþilik G8gösterisinde, Floransa'da 1 milyon kiþilik savaþ karþýtýgösteride sendikalarýn aðýrlýðý çarpýcý düzeydeydi.Ýngiltere'de Stop the War Coalition'u destekleyenörgüt ve kurumlar arasýnda ülkenin en büyüksendikalarýndan 11 tanesi var. Sosyal Forumlarýn hep-sinde sendikalar hem parasal katkýlarý, hem tartýþ-malarda yer almalarýyla dikkat çekiyorlar. Türkiye'dede, KESK, DÝSK ve Hak-Ýþ, hem Irak'ta Savaþa HayýrKoordinasyonu'nun, hem Küresel BAK'ýn ve tüm savaþkarþýtý eylemlerin önemli destekleyicileriydiler ve öyleolmaya devam ediyorlar.

Ama kuþkusuz þu da doðru: savaþ karþýtýyürüyüþlerde en önde Sami Evren ile SüleymanÇelebi'nin yürümesi, Þam'a giden dayanýþmakafilesinin içinde Hak-Ýþ genel baþkan yardýmcýsýYusuf Engin'in olmasý, son tahlilde sadece simgeselbir önem taþýyor. Sadece bir ilk adým. Daha önemliolan, bu sendikalarýn tabanýný harekete kazanmak,seferber edebilmek.

Sendika baþkanlarýnýn katýlýmý önemli, çünkü tabanaulaþabilmenin yolunu kolaylaþtýrýr, ama yeterli deðil.Ýngiltere'de, örneðin, son iki yýlda yedi büyüksendikada yýllardýr ilk kez solda duran genel baþkan-lar seçildi. Bu, ülkede (ve dünyada) deðiþen havanýnbir göstergesi. Taban sola kaymakta olduðu için,hareketten etkileniyor olduðu için, on yýl önceseçilmesi mümkün olmayan baþkanlar seçti. Amayirmi yýllýk uzun yenilgi döneminin etkilerini henüzüzerinden atamamýþ olduðu için, baþkanlarý seçtiktensonra her þeyi baþkanlardan bekliyor, kendi eylemlil-iðine, kendi gücüne henüz güvenemiyor.

Sosyalistlerin iþi, baþkanlarýn harekete "resmî"düzeyde katýlarak açtýklarý kapýdan girmek, tabanaulaþmak, katýlýmýný saðlamak. Küçük görmek deðil.

NOTLAR1 MAYIS 2005

Page 11: Sosyalist İşçi 236

sayý: 236 sosyalist iþçi 11MMaarrkkssiizzmm bbiizzee kkaappiittaalliizzmm hhaakkkkýýnnddaazzaatteenn bbiillmmeeddiiððiimmiizz nnee ssööyylleeyyeebbiilliirr??

Son yýllarda hareket kapitalistsistemin kapaðýný açtý ve üzerindeoturduðu sömnürüyü teþhir ediy-or. Kapitalizmin nasýl iþlediðineait bilgilerimizin bir çoðuMarks’tan geliyor.

Kapitalizm en ucuz, en azkorunan ve sömürülebileceiþgücünü arar. Ancak o iþçileriniþini yapacak bir makina yapýldýðýan bu iþçileri kapýdýþý eder. Ne deolsa makinalara ücret ödemek,karnýný doyurmak ya da konutbulmak gerekmez.

Marksizm bütün bunlarýn nedenolduðunu anlamamýz için bir yolgösteriyor. Fabrika sahipleri, çokuluslu þirketlerin yöneticileri,büyük çiftçiler iþçileri “kötü insan-lar” olduklarý için sömürmüyor-lar. Sömürüyorlar çünkü onlarkapitalist.

Onlar için itici güç deðer yarat-ma güdüsüdür diyor Marks.

Kapitalist sermayesini deðeryaratmak için ve sadece bununiçinn yatýrýr. Ama bütün kapital-istler ayný þeyi yapar. Ýþçilere karþýbirleþebilrler ama birbirleriyledaima rekabet halindedirler.

Öyleyse bir kapitalistin diðe-rinden fazla kazanabilmesininnedeni nedir? Yeni teknoloji, yenimakinalar veya bilgi sayarlar üre-timi hýzlandýrabilir ve bir kapital-iste diðerine karþý avantaj saðlaya-bilir. Bu üretimin giderek dahabüyük boyutlarda olmasýna yolaçar ve daha küçük üreticilerinyok olmasýna yol açar.

Ama asýl sorun bir iþçidenyaþayabilmesi için ona verilendensonra ne kadar iþ çýkarýla-bildiðidir. Artý deðer, kârýn kay-naðý, iþçinin yarattýðý deðer ile biriþçinin ücret ve sosyal haklarolarak aldýðý arasýndaki farktýr.Ýþte bu, Marksýn sömürü dediðiiliþkidir.

Dolayýsýyla sistemin bütünü buiki güç tarafýndan yönlendirilir:Biriktirme ihtiyacý ve kapitalistlerarasý rekabet. Ýþin çeliþkisi isedeðerlerin kapitalistler tarafýndanüretilmiyor olmasýdýr. Bütündeðerlere el kmoymalarýna vekontrol etmelerine raðmen iþiçilerbütün deðerleri yaratýrlar. Amakapitalizmde iþçiler kendi ürettik-leri deðerleri kontrol edemezler.

MMaarrkkssiissttlleerr ssüürreekkllii iiþþççii ssýýnnýýffýý ddeerrdduurruurrllaarr.. AAmmaa hhaarreekkeettiimmiizz iiþþççiilleerr-ddeenn bbaaþþkkaa iinnssaannllaarrýý ddaa iiççeerrmmeekkttee..KKööyyllüülleerrddeenn,, ööððrreenncciilleerrddeenn,, ggööçç-mmeennlleerrddeenn,, ööððrreettmmeennlleerrddeenn nneehhaabbeerr?? OOnnllaarr mmüüccaaddeelleeddee yyookk mmuu??

Tabii ki hepsinin mücadeledeyeri var. Hepsi hareketin parçasý.Savaþ karþýtý gösterilerde,DünyaTicaret Örgütü’nü protestoeylemlerinde yer alan insanlarýnçeþitliliði çok çarðýcýydý.

1999 Seatle eylemindne bu yanabu çeþitlilik bütün dünyadahareketin gücünü oluþturuyor veDünya Sosyal Forumu gibi etkin-liklerde kendini güçlü bir biçimdegösteriyor.

Sayýmýz sürekli artýyor. DTÖ’yekarþý Seattle’da 70 bin göstericivardý. Ama bu sayý 15 Þubat’tayeryüzünün hemen her yerindesavaþa karþý yürüyen 20 milyoninsanýn yanýnda çok küçük kaldý.

Sayýlar hep bizden yana. Aynýþekilde hareketimiz nüfusun çokçeþitli kesimlerini temsil ediyor.Ulusal ve etnik gruplar, göçmen-ler ve ýrkçýlýða karþý örgütler,öðrenciler ve gençler, köylüler veiþsizler, her türlü adaletsizliðe vesömürüye karþý kampanyasürdürenler.

hareket büyüdükçe haklý olarakhareket içinde çeþitli fikirler

ortaya çýktý ve hareket bu çeþitlil-iði ile de haklý olarak övünüyor.Ne var ki ne kadar çok olursakolalým, argümanlarýmýz ne kadargüçlü olursa olsun kapitalizm veonun temsilcileri hala kendi çýkar-larýný hakim kýlabiliyorlar.

Ýþte tam da bu nedenle hareketiçindeki bir çok insan dünyayýdeðiþtirmek için gücümüzünerede bulacaðýmýzý soruyor.Marksistlerin bu soruya çok netbir cevabý var.

Marks kendi fikirlerini “proleterdevriminin teori ve pratiði” olaraktarif ediyor. O kapitalizmi sýrfeleþtirmek için analiz etmedi. Obir devrimciydi ver kapitalizmidevirebilmek için onu tanýmalýydý.

Marksýn analizlerinin odaðýnda,kapitalistler sermayeye ve maki-nalara sahip olabilirler ama üreti-mi yapan iþçilerdir fikri yatar.Eðer iþçiler þalteri kaldýrmazlarsaveya kömürü küremezlerse tümüretim süreci duruverir.

Öyleyse bizim bir gücümüz varama onu neden kullanmýyoruz?Ýþçiler her sendika kurduklarýnda,ücretleri için veya daha iyikoþullar için mücadele ettiklerindebu gücü kullanýyorlar.

Bu güç dünyayý deðiþtirmek içinde bir silah olarak kullanýlabilir.Bu öyle bir güç ki, üreticiler dýþýn-da toplumun hiç bir diðer kesi-minde yok. Ýþte bu nedenle birdevrimci bir harekette iþçilerinkilit bir rolü var. Bu nedenlemarksistler iþçilerin devrimdeöncülük edeceðini söylüyorlar.

Ýþçi olmak için ille de bir üretimbandýnda çalýþýyor veya çekiç kul-lanýyor olmanýz gerekmez. Ücretalarak yaþayan ve bu ücreti almakiçin saatlerce emeðini vermiþolmak iþçi olmak için yeterlidir.

Ýþçiler, çocukalrý eðiterek,yaralarý sararak, evleri ýsýtarak,gýda maddelerini yetiþtirerek,veya bu ruhsuz sistem tarafýndanyýkýlmýþ insanlarý iyileþtirerek üre-timi mümkün hale getiren emeðiveren herkestir. Bütün bu insan-larýn kollektif gücü dünyayýdeðiþtirebilir.

Tabii bu sistemin deðiþmeye-ceðine bizi inandýrmak için istih-dam edilmiþ binlerce insan da var.Kapitalizmin doðal olduðunu,insan doðasýnýn hiç deðiþmediði-ni, lider olunamayacaðýna fakatlider olarak doðulacaðýna, kapital-istlerin iyi iþler yaptýðýna bizi

inandýrmaya çalýþanlar da var.Devrimin mümün olduðuna

inanan herkes geliþmeleri etkileye-bileceðimizi ve bütün farklarýmýzaraðmen üretici bir sýnýf olarak bir-likte davrandýðýmýz takdirdegücümüz olduðunu göstermekhepimizin iþi.PPeekkii ööyylleeyyssee ddeevvrriimm nnaassýýll mmüümmkküünn

oollaaccaakk?? nnaassýýll ddeevvrriimm yyaappaaccaaððýýzz??Hiç þüphesiz bu zor bir yol.

Kapitalizm mesela seçimler gibibarýþçý ve legal yollar oluþturmuþgibi görünse de hiçbir egemensýnýf sessizce yenilgiyi kabuletmez.

Bize yarýn daha iyi bir hayat ola-cak diye söz verirler (ya da öbürdünyada), veya bizi uzlaþmazsakgüçlerini kullanmakla korku-turlar.

Sendikacýlar örütlenmekte özgürgibi görünürler. Ama ne zamangerçekten sistemi tehdit ederlerderhal bütün parlamenter kurallarunutulur. O vakit kapitalizmingerçek yüzünü görürüz.

Marksistler için devletin rolü çokönemlidir. Devlet sadece Marksýnsöylediði gibi “burjuvazinin yöne-tim kurulu” deðildir. O egemensýnýfýn çýkarlarý tehdit edildiði

zaman, bir grevde veya Irak’taolduðu gibi kullanýlan örgütlen-miþ güçtür.

Hareketimiz içinde devlete karþýmücadeleyi bir kenara býrakýpiktidarý baþka biçimlerde elegeçirmemizi savunanlar var.Sorun þu ki, kapitalizm üretiminörgütlenmesidir, diðer herþeydoðrudan doðruya bu noktadanortaya çýkmaktadýr.

Kapitalizm yaþadýkça sömürüde-vam edecektir ve devlet bizimgücümüzün karþýsýndaki tehditolmaya devam edecektir. Devlettarafsýz deðildir. O ekonomiyehakim olan sýnýfýn bir aracýdýr ve osýnýfýn çýkarlarýný korumak içinbiçimlenmiþtir.

Dolayýsýyla devlet yeni türdenbir devlet ortaya çýkaracaktýr,çoðunluðun çýkarlarý üzerindeþekillenmiþ yeni bir toplumsaldüzen oluþacaktýr. Bu yenitoplumsal düzen mücadele içindebiçimlenecektir.

Bizim geleneðimizde Marksistleriçin bu temeldir. Bizim hede-flediðimiz sosyalist toplumdakidemokrasi o kadar farklý olacaktýrki onu tahayyül bile edemiyoruz.

Ama onun temeli yýðýnsal birdevrimci harekettir. Bu yenitoplumun temsilcileri sadeceeskisinden daha iyi olmayacaktýr,sistem çoðunluðun kendisitarafýndan yönetilecektir. Bu entemel farklýlýktýr.

Bu yeni toplumun nasýl birþeyolacaðýný henüz bilmiyoruz. Amatarih içinde iþçilerin toplumsalörgütlenme için oluþturduklarýörgütlenmeleri biliyoruz.

Bu 1871’de paris Komün’ünde,1936’da Barselona’da ve 1972’deÞili’de gerçekleþti. Ve hepsindenöteye 1917’de Rusya’da iþçi kon-seyleri, “sovyetler” bu yenitoplumun ifadesi olarak ortayaçýktýðýnda gerçekleþti.

1917’nin umudunun maðlupolduðu doðru. Bu tarihten öðren-memiz gereken bir ders. Bilmemizgerekir ki sadece iþçilerin kendisibir iþçi devrimini gerçekleþtire-bilir. Hiç bir parti, ordu, makinaonun yerine ikame edilemez.

NNee zzaammaann bbiirr üüllkkeeddee ssoossyyaalliizzmmiikkuurrmmaayyaa ççaallýýþþýýrrssaannýýzz bboozzuulluuyyoorroollmmaassýý bbiizziimm iiççiinn bbiirr uuyyaarrýý ddeeððiillmmiiddiirr??

Bir uyarýdýr. Ýster bir hippimerkezi olsun ister bir sosyalizmadasý olsun kapitalizm kendiiçinde adacýklarýn olmasýnamüsade etmiyor.

Hareketimiz kapitalzimin birdünya sistemi olduðunu biliyor.Yoksullar iþ bulmak için hudutlarýgeçmeye çalýþtýklarýnda yakalanýpcezalandýrýlýyorlar. Ama bir kapi-talist yeni iþ imkanlarý bulmakiçinhudutlarý aþtýðýnda kapýlar onamucizevi bir biçimde açýlýyor.

Bizi yönetenlerin taktiksel fark-lýlýklarý ne olursa olsun onlarýnnihaiþ çýkarlarýbize karþý birleþ-mek. Irak konusundaki bütünfarklýlýklarýna raðmen ChiracBush’u Fransa’da kabul etti.

Kapitalistlerin zenginliklerini veiktidarlarýný korumak için yaptýk-larý gibi bizimde küresel olarakkoordine olmamýz vemerkezileþmemiz gerekir. Yaenternasyonaliz ya da hiç bir þey.

Eðer sistemden hiç bir çýkarýolmayan herkesi bir araya getire-bilirsek ve anti kapitalistinancýmýzý iþçiler olarak gücümü-zle birleþtirebilirsek kazanabile-ceðimiz koca bir dünya var.

Marksizme Giriþ, Chris Harman,Ücret, Fiyat ve Kâr, Karl Marx,Karakedi’den alabilirsiniz

MARKS’TANMESAJ VAR

Mike Gonzales, “Marks’ýn fikirleri dünyayý anlamamýza veonu deðiþtirmemize yardýmcý oluyor”diyor

Page 12: Sosyalist İşçi 236

12 sosyalist iþçi sayý: 236

AArriiffee KKÖÖSSEE

3300 NNiissaann 11997755 ggüünnüü AABBDDttaarraaffýýnnddaann aayyaakkttaa ttuuttuullaannGGüünneeyy VViieettnnaamm hhüükküümmeettiiççöökkttüü.. BBööyylleeccee AABBDD 1155 yyýýllssüürreenn bbiirr ssaavvaaþþttaann ssoonnrraabbüüttüünn ttaarriihhiinniinn eenn bbüüyyüükkyyeenniillggiissiinnii aallddýý..

AABBDD''nniinn VViieettnnaamm''ddaa kkaarrþþýýkkaarrþþýýyyaa ggeellddiiððii ttüümm ssoorruunn-llaarr bbuuggüünn IIrraakk''ttaakkii iiþþggaallddeebbiirr kkeerree ddaahhaa oorrttaayyaa ççýýkkttýý..

ABD nedenVietnam'da savaþagirdi?

ABD aslýnda Vietnam'dasavaþa herkesin bildiðindençok önce müdahale etti. 2.Dünya Savaþý'nda ABD HoChi Minh'in önderliðindekimilliyetçi hareketi,Vietminh'i destekledi ve buörgüt Vietnam'ý iþgal etmiþolan Japonlarý yendi.

1945 Eylül ayýnda Viet-minh Vietnam'ýn baðýmsý-zlýðýný ilan etti. Ho ChiMinh o dönemde ABDBaðýmsýzlýk Deklarasyonu'-na hayrandý. Ancak Japoniþgalinden önce Vietnam'ýsömürgeleþtirmiþ olanFransa bu baðýmsýzlýkilanýný tanýmadý ve ABDFransa'yý destekledi.

ABD Ho Chi Minh yerineFransa'yý Soðuk SavaþtaFransa'nýn desteðine ihtiy-acý olduðu için destekledi.Ayrýca eski sömürgelerdebaðýmsýzlýk hareketininyükselmesinden de endiþeediyordu.

Vietnam savaþý nevakit Amerikanýnsavaþý haline geldi?

ABD'nin yoðun yardýmýnaraðmen FransýzlarVietnam'da yenildiler. 9 yýl-lýk savaþ, 1954 Mayýs'ýndakiDien Bien Phu muharebe-siyle sona erdi.

Ýsviçre'deki uluslararasýkonferansta Vietnam ikibölgeye ayrýldý. Güney'inbaþýna ABD yanlýsý diktatörDiem geçti, ABD GüneyVietnam'ý "VietnamCumhuriyeti" olarak tanýdý.Konferansta Vietnam'ýnbütününde 1956'da seçimleryapýlmasý kararý alýndý amaABD Ho Chi Minh'in seçim-leri kazanacaðýný bildiði içinseçimleri yaptýrtmadý.

ABD Güney'e yoðun birbiçimde yardým etmeyebaþladý ve Diem hükümetiVietminh'e yakýn olanherkesi temizlemeyebaþladý. Onbinlerce insankatledilirken GüneyVietnam tam bir diktatörlükhaline geldi.

Ancak bu baskýVietminh'in desteðini dahada arttýrdý. Vietnam halký

büyük çoðunluýðuylaköylüydü. Köylüler toprakistiyordu. Ayrýca yabancýiþgalin bitmesini istiyor-lardý.

1950'lerin sonundaGüney'de silahlý ayaklanmabaþladý. Bu ayaklanma dahasonra Komünist Partisi'ninönderliðindeki UlusalKurtuluþ Hareketi (VietMinh) adýný aldý.

O dönem ABD Baþkanýolan Kennedy bu durumdaGüney Vietnam'dakiAmerikan askeri sayýsýnýarttýrmaya baþladý. ToplamABD askeri sayýsý 15 bineçýktý. ABD bu askerleri"danýþman" olarak niteliyor-du.

1963'de Diem hükümetinigeniþletmeyi reddedinceABD tarafýndan düzenlenenbir darbe ile öldürüldü,ayný günlerde Kennedy'debir suikast ile öldürüldü.

Savaþ nedenyükseldi?

1964'de Kennedy'densonra baþkan olan LyndonJohnson "barýþ" sloganý ileseçildi ABD'yi savaþtançýkaracaðýný söylüyordu.Oysa tam tersine savaþý hýz-landýrdý.

Bunun iki nedeni vardý.Birincisi, o yýl Viet MinhSaygon'da iktidarý almaküzereydi. Ýkincisi GüneyVietnam gibi bir ABD yan-lýsý rejimin yenilgisi baþkaülkelerde de benzergeliþmelere yol açabilirdi.

ABD'nin top yekun saldýr-masý için bir nedene ihtiyacývardý. Vietnamlýlarý TonkinKörfezinde bir ABD savaþgemisini saldýrmalarý içinprovoke etti ve bu olayýnardýndan Senato Johnson'asavaþ yetkisi verdi. Johnsongibi Senato'nun çoðunluðuda o sýralarda Demokrat'tý.

Mart 1965'de ABD GüneyVietnam'ý iþgal etmeye

baþladý. Kýsa süre sonraABD'nin Vietnam'dakiasker sayýsý 500 bine ulaþtý.

Vietnam Savaþýneden o denli büyükbir muhalefetlekarþýlaþtý?

1965'de ABD askerleriVietnam'a girdiðinde mily-onlarca Amerikalý ama asýlolarak Afrikalý Amerikalýlarmedeni haklar hareketiiçindeydiler. Bu hareketiçinde politikleþen yýðýnlarABD'nin Vietnam Savaþý'nada kuþku ile bakýyorlardý.

Ýlk savaþ karþýtý eylem biröðrenci örgütü tarafýndanWashington'da gerçekleþtir-ildi ve 30 bin kiþi katýldý.Herkes katýlýmýn çok dahaaz olacaðýný sanýyordu.

Medeni haklar hareketi1950'lerin McCarthy döne-minin boðucu ortamýnýparçalýyordu. Ýnsanlar VietMinh'in mücadelesini 3.Dünyada Avrupa veAmerikan emperyalizminekarþý verilen mücadele ileözdeþleþtiriyorlardý.

1965-66'da savaþ derin-leþirken milyarlarca dolarABD'de yoksulluða karþýmücadele için kullanýlacaðý-na savaþa akmaya baþladý.O denli büyük bir orduyuayakta tutabilmek içinzorunlu askerlik baþladý.Her ay 40 bin kiþi askereçaðýrýlýyordu.

Güçlü bir savaþ karþýtýhareketin tohumlarý dahailk günden atýlmýþtý vesavaþ boyunca hareketgüçlendi.

Tet saldýrýsý

1966-67 yýlýnda ABD yöne-timi kýsa zamanda zafervaat ediyorlardý. Ancak bukocaman bir yalandý ve buyalan Vietnamlýlarýn Tetsaldýrýsý ile ortaya çýktý.

Vietnam yeni yýlý olangünde (Tet) Kuzey Vietnamordusu ve Güneydeki geril-la güçleri Güney Vietnam'ýnher tarafýnda 1968 Ocakayýnda saldýrýya geçtiler.Eski baþkent Hue ele geçiril-di, gerillalar Saygon'daAmerikan Büyükelçiliðiniiþgal ettiler.

Sonraki haftalarda gerillagüçleri geri püskürtüldüama Tet saldýrýsý ABD güç-lerinin yenilebilir olduðunugösterdi. O yýl yapýlan ABDBaþkanlýk seçimlerinekatýlan bütün adaylar savaþýdurduracaklarýný söylemeyebaþladýlar.

Savaþ nedendevam etti?

Seçimi kazanan NixonVietnam'da "onurlu birbarýþ" yapmak istiyordu.Aslýnda bu barýþýn ABD'ninistediði gibi saðlanmasýydý.Nixon bölgede ABDordusunun kalmaya devametmesini istiyordu. BuVietnamlýlar için kabuledilemezdi. Dolayýsýylasavaþ devam etti.

Nixon bu arada savaþý týr-mandýrdý. Yoðun bir bom-bardýman baþladý. Öte yan-dan Vietnam'daki askerigüç azaltýlmaya baþlandý.Amerikalý askerler yerineGüney Vietnamlý askerlergeçiyordu. ABD kendirolünü daha çok havadesteði ve bombardýman

olarak tayin etmeye baþladý.Nixon böylelikle "yenilme-den" Vietnam'dan çekilmeyiplanlýyordu.

Ama bu politika iþe yara-madý. Savaþ daha da kanla-narak devam etti. NixonLaos'da gizli bir savaþsürdürüyorduy ve buarada, Kamboçya'yý iþgaletti. Kuzey Vietnam'ýn bom-balanmasý ise artarakdevam etti.

Bütün çabalara raðmenVietnamlýlar direndi.

Bu arada Nixon'un poli-tikalarý Amerika'da devasabir savaþ karþýtý hareketinortaya çýkmasýný saðladý.Amerikan ordusundasavaþa karþý direniþ yaygýn-laþtý. Sonunda Nixon savaþýbitirmek zorunda kaldý vezaten sonunda ortaya çýkanbir skandal sonucu Nixonistifa etmek zorunda kaldý.

1973 Ocak ayýnda ABD,Güney Vietnam, KuzeyVietnam ve GüneyVietnam'daki UlusalKurtuluþ Cephesi temsilci-leri bir araya gelerek savaþýbitiren bir anlaþma imzal-adýlar. Ama barýþ gelmedi.

1975 yýlýnda KuzeyVietnam ve Ulusal KurtuluþCephesi güçleri Büyük Ýlk-bahar Saldýrýsý'ný baþlattýlar.Bir kaç hafta içinde Saygondüþtü. Son Amerikanhelikopteri büyükelçiliðinçatýsýndan havalanýrkenKuzey Vietnam tanklarýSaygon'a girmeye baþladý.

Vietnam Savaþý'nýnetkileri nelerdi?

Vietnam yenilgisi ABDemperyalizminin yoksul birülkenin köylüleri tarafýndanyenilmek demekti. Vietnamköylülerinin direniþi ABDve dünyanýn baþka yer-lerindeki savaþ karþýtýhareketle birleþmiþ ABDegemen sýnýfý için bir tehdithaline gelmiþti. Öte yandan

bu iki direniþ Vietnam'dakive dünyanýn baþka yer-lerindeki ABD askerleriarasýnda büyük bir hoþnut-suzluk yaratmayabaþlamýþtý. Amerikan asker-leri Vietnamlý gerillalar yer-ine kendi subaylarýnývuruyorlardý.

Yenilgiden sonra ABDuzun süre hiçbir yere karaordusu ile müdahaleedemedi. Bundan kaçýndý.1991'de ki Körfez Savaþý veABD'nin VietnamSendromu denen sorununbitmesine yol açtý. 1991'deayný zamanda Doðu Bloðuçökmüþ, SSCB parçalan-mýþtý. Artýk Batý Bloðu'nunlider ülkesi olarak ABD'ninkarþýsýnda rakip bir blok veaskeri güç yoktu.

Vietnam savaþýndan ABDegemen sýnýfýnýn çýkardýðýen önemli ders Amerikanýniçindeki muhalefetinezilmesinin gerekliliði oldu.

Irak Vietnamolabilir mi?

Bugün ABD ordusudünyanýn en büyük askerigücü. 160 bin askerle Irak'ýiþgal etmiþ durumda. Irak'ýniþgali beklenenden kolayoldu. Irak ordusu ABD'ninkorkunç savaþ makinesinedirenemedi. Ancak iþgalberaberinde ciddi birdireniþ getirdi. Bugün ABDve müttefikleri her gündireniþ güçlerinin saldýrýlarýile karþý karþýya.

Öte yandan savaþ karþýtýhareket bugün Vietnamsavaþýna karþý çýkanhareketten daha da güçlü.15 Þubat'ta yüzlerce kenttemilyonlarca insaný kap-sayan hareket direniþle bir-likte devam ediyor. Bu ikihareket ise aynen Vietnamsavaþýnda olduðu gibiAmerikan ordusundahuzursuzluk yaratýyor.

Ýþgal baþladýðýndan beri 6bin ABD askeri savaþmayýreddetti. Bu sayý giderekartýyor.

ABD kendisiyle birlikteIrak'ta savaþacak asker bul-makta da zorlanýyor. Ýþgalbaþladýðýnda Irak'a askergönderen 32 ülkenin 17'siaskerlerini geri çekmiþdurumda. Japonya askergönderme kararý aldý amauygulamakta zorlanýyor.

Öyle görülüyor ki IrakABD için yeni bir Vietnamyenilgisi olacak. ABD bukez yenildiðinde bu yenil-ginin faturasý daha aðýr ola-cak. Belki ABD ordusutahrip olmayacak amasavaþýn mali faturasý þimdi-den çok aðýr.

Saygon’un düþüþüVietnam Savaþýnýn bitiþinin 30. yýldönümü

AABBDD kkeennddiissiiyylleebbiirrlliikkttee IIrraakk''ttaassaavvaaþþaaccaakk aasskkeerrbbuullmmaakkttaa ddaazzoorrllaannýýyyoorr..IIrraakk''aa aasskkeerrggöönnddeerreenn 3322 üüllkkeenniinn1177''ssii aasskkeerrlleerriinnii ggeerriiççeekkmmiiþþ dduurruummddaa..

TTeett TTaarrrruuzzuu ssýýrraassýýnnddaa AAmmeerriikkaann BBüüyyüükkeellççiilliiððii’’nnii ssaavvuunnaann aasskkeerrlleerr..

Amerikan Savaþý Vietnam,Jonathan Neale, MetisKarakedi’den alabilirsiniz

Page 13: Sosyalist İşçi 236

sayý: 236 sosyalist iþçi 13

CChhrriiss HHaarrmmaann

"2005 yýlýnda Ýngiltere'dedevrimci bir partiye ihtiya-cýmýz olduðunu söylemi-yorsundur herhalde." Busoru bana Ýspanya ÝçSavaþý yýllarýnda Komünistpartisine katýlan, 1956'daMacar Devrimi ile birliktebu partiden ayrýlan ve halaBBuusshh ve BBllaaiirr''in politikala-rýna muhalif olan eski birsosyalist aktivist tarafýn-dan soruldu. 70 yýllýkmücadele sonucundabugün Ýngiltere'de devrimolabileceðini ve devrimeuygun bir partiye gerekolduðunu hissetmiyor.

Yakýn dönem için onunlasadece anlaþabilirim.Birçok sosyalistin deneyleriacý savunma mücadelele-ridir. Ya Irak'ýn emperya-listlerce iþgaline karþý çýk-mýþlardýr, ya iþyerindekikoþullar veya ücretler içinmücadele etmiþlerdir ya daýrkçýlýða, Ýslam korkusunakarþý direnmiþlerdir. Solunciddi kesimleri barikatdeðil, seçimlerde RReessppeeccttiçin kampanya yapacaktýr."Bugün Ýngiltere 1917'ninRusyasý deðildir" diyenler-le de anlaþýyoruz.

Ama Rusya da her zaman1917 Rusyasý deðildi.19'uncu yüzyýlýn ortasýndailk Rus devrimcilerifaaliyete baþladýðýnda 300yýllýk, güçlü, Avrupa'nýndevrimlerinden yara alma-

dan çýkmýþ ve hatta bütünAvrupa'da eski düzeninyeniden kurulmasýnýsaðlamýþ bir rejimle karþýkarþýya kaldýlar. KKaarrllMMaarrkkss bile ilk Rus devrim-cilerine aldýrmýyor Cenev-re'de oturup Çarý devirmekiçin iþçileri örgütlemek is-teyen bir avuç insan olarakgörüyordu.

Devrimin olasýlýklarý 19.yüzyýlda da, 21. yüzyýldada hemen önümüzde görü-nenler deðildir.

Rus Marksistleri MMaarrkkss’akarþý olmakta haklýydýlarçünkü Çarýn imparatorlu-ðunun dünya sistemininbaskýsýyla itildiðini görü-yorlardý. Bu, tepedeki poli-tik yapý etkilenmez olarakgörülse dahi, tabanda in-sanlar arasýndaki iliþkiyidevrimcileþtirmekteydi.Ayný þekilde, bugün deÝngiltere'de sosyalistler içingerçek sorun yüzyýllardýrsüren politik yapýlarýn is-tikrarýnýn sarsýlmasý süre-cinin baþlayýp baþlamadýðý-dýr.

Bu sorunun cevabý çokzor olmamalý. Devrimcipolitikalara en çok karþýolanlar, küreselleþmedendolayý toplumun endibinde deðiþimler olmasýgerektiðini söylüyor. Onla-ra göre hepimiz sanayininyýkýlmasýný, emekliliðinortadan kalkmasýný vesosyal devletin parçalarý-nýn özelleþtirilmesini

savunmalýyýz.Çeþitli ülkelerdeki dev

çokuluslu þirketler arasýn-da var olan temel ham-madde kaynaklarýnýn,petrolün kontrolü için körrekabet bu kaynaklar içinsavaþlarý çoðaltýyor. Buarada petrol kullanýmýnedeniyle artan sera gaz-larý iklim koþullarýnýkötüleþtiriyor ve istikrarsý-zlýðý her düzeyde arttýrý-yor.

Ýþte bütün bunlar biziyeniden Bolþevizm soru-nuna getiriyor. Ýngiltere'-deki hakim sosyalist gele-nek var olan kurumlarabaðlý kalarak seçim faali-yetine vurgu yapýyor. Biryandan olumlu reformlarýn

vurgusu yapýlýyor, diðeryandan da daha fazla oyalmak için bir aracýn inþasýöne çýkarýlýyor. Bir grevidestekleme kararý almak,bir gösteri örgütlemekveya iþsizlerin protestosu-nu örgütlemek gibi bütündiðer sorunlar bu seçimadýmlarýna baðlý hale getir-iliyor.

Seçimler toplumun yöne-limleri konusunda, sýnýflararasý mücadelede belirli birrol oynarlar. Büyük yýðýn-larýn eðilimlerini tespitederler ve egemen sýnýflar,eðer sert çatýþmalardanhazýr olmadýklarý içinkaçýnmak istiyorlarsa bueðilimleri göz önüne almakzorundadýr. Bu nedenle bir

ölçüye kadar reformlaryapmak isteyen hükümet-leri kabul edebilirler (ki1973'de Þili'de AAlllleennddee'ninsosyalist hükümetine karþýaskeri güçlerini kullanarakyýðýnsal katliamlara giriþ-tiklerinde yaptýklarý gibibu toleranslarýnýn sýnýrlarývardýr.)

RReessppeecctt,, BBllaaiirr'e karþýöfkeyi tespit etmek vekafasý karýþanlara sol biralternatif sunmak açýsýn-dan önemlidir. Onun top-lumu dönüþtürmek konu-sunda birbirleriyle anlaþa-mayan insanlarýn koalis-yonu olmasý bugünkü so-mut koþullarda önemlideðildir.

Ancak sosyal geliþmelerinyönünün belirlenmesindeseçimler sadece birolgudur. Ýngiltere'de sosyaldevlete yol açan reformlarseçimlerle deðil, 1910-14,1919-20 ve 1942-47 yýllarýn-da iþçi sýnýfý mücadeleleri-nin yükseldiði ve egemensýnýfý uyardýðý dönemlerdegerçekleþmiþtir. ÝkinciDünya Savaþý'nda muha-fazakar milletvekiliQQuuiinnttiinn HHoogggg; "Ýnsanlarasosyal reformlar vermez-seniz, onlar size sosyal birdevrim verebilir" diyordu.

Egemen sýnýf hiçbir za-man sadece seçim platfor-munda mücadele etmez.Medya üzerindeki kontro-lünü kullanarak halkýnkafasýný zehirler. 1926

genel grevi, 1984 büyükmadenci grevi gibi çatýþ-malarla karþýlaþtýðýndainsan haklarýný koruyor-muþ görüntüsünü rafakaldýrýr, kendi iktidarýnakarþý gelenlere karþý gizliservisi kullanýr ve eðerseçilmiþ bir hükümet kendiçýkarlarýna karþý gelirsesermayesini yurtdýþýnaçýkarýr.

Sosyalistler eðer egemensýnýfýn iktidarýna ciddi birbiçimde karþý çýkacaklarsaher düzeyde mücadeleedebilecek, küçük ya dabüyük her mücadeleylekendisini iliþkilendirecek,her iþyerinde, her bölgedevar olacak, yenilgilerizafere, bir yereldeki zaferiher yerdeki zafere dönüþ-türecek bir örgütü inþaetmelidirler.

Bütün bunlar ÝÝþþççii PPaarrttiissiigibi sosyal demokrat birparti ile ya da bu açýdanbakýldýðýnda RReessppeecctt gibibir seçim partisi ile yapýla-maz. RReessppeecctt'in içinde aktifolduðu kadar direniþin hercephesinde var olan amadaha geniþ ve daha önemlibir mücadelenin olduðu-nun farkýnda olan bir partigereklidir. Ýþte bu tür birparti Lenin'in Rus-ya'dakurduðu, Rosa Lük-sem-burg'un öldürülmesindenönceki haftalarda kurmayaçalýþtýðý türden bir partidir.Bugün bize gerekli olanparti iþte böyle bir þeydir.

Bütünüyle farklý kutuplarSeçimler ve devrimci parti çok farklý þeylerdir

Dünyanýn en kalabalýkülkesinde bir süredir yoðungösteriler var. On binlerJaponya karþýtý gösterileryapýyor. Ýlk küçük gösterilerNisan baþýnda baþladý vehýzla yayýlarak büyüdü vegösterisi sayýsý on binlereulaþtý.

Göstericiler Japonya'dayayýnlanan ve 1930'larda ve40'larda Japon ordusununÇin'de yaptýklarýný gizleyentarih kitaplarýna tepki gös-teriyorlardý.

Ama bu gösteriler aslýndaUzak Asya'daki iki rakipsüper gücün çatýþmasýný dayansýtýyordu.

Gösteriler bir ölçüde Çinhükümetinin de desteðinesahipti. Polis göstericileri birölçüde yönlendiriyordu.

Þanghay'daki gösteridenönce bu kentteki milyonlarcacep telefonuna "ülkenizi nekadar sevdiðinizi gösterinama yasalarý da çiðnemeyin"mesajý alýyorlardý.

Þanghay Üniversitesindenbir öðretim görevlisi "aynen

kültür devriminde olduðugibi polis arabalarý kala-balýða yol gösteriyordu amaeskiden daha büyük kala-balýklar sokaklara çýkýyordu"diyor.

1966'da Kültür Devrimi,iktidardaki Komünist Partisiyönetiminin bir kýsmýnýnParti içindeki konumlarýnýgüçlendirmek için baþlattýk-larý bir süreçti.

Rejim bu defa gösterileriayný biçimde desteklemiyor.Resmi bir açýklama gösteri-lerin bitmesini istiyor veJaponya ile resmigörüþmelerin baþlayacaðýnýsöylüyordu.

Ancak 1966'da olduðu gibiazýcýk resmi bir desteklebaþlayan gösteriler hýzlakontrolden çýkarak yayýla-bilir. Böyle bir geliþmeJaponya ile Çin arasýndakiyýllýk 89 milyar dolarlýkticareti bozabilir. Ayrýcayaygýnlaþan gösteriler Çintoplumundaki istikrarý iyicesarsabilir.

Þanghay'daki genç bir gös-

terici "insanlar sadeceJaponya'ya karþý çýkmak içingösteri yapmýyorlar. Baþkahiç bir konuda gösteriyapamýyorlar" diyordu.

Çin'de aþaðýdan gösterilergiderek yaygýnlaþýyor. Resmiaçýklamalara göre geçensene gösteriler yüzde 15 art-mýþ. Geçen yýl 3 milyon Çinliçeþitli biçimlerde hükümetinekonomik politikalarýna,özelleþtirmelere karþý çýkangösterilere katýlmýþ.

Bir Parti yetkilisi Japonyakarþýtý gösterilerden mem-

nun olduklarýnýsöylerken "gösteri-lerin kontrolden çýk-masýndan daçekindiklerini"söylüyordu.

Çin, Mao'danTiananmenMeydaný'na, CharlieHore, Koral Yayýnlarý,KarakediKitabevi'nden isteye-bilirsinizo536 335 10 19

Çin'deki Japonya karþýtý gösterilerin ardýnda ne var?

ÇÇiinn’’ddee JJaappoonn mmeezzaalliimmii

Japonya'nýn Çin'i 1930'lar ve 40'lardaki iþgali uzunluðuve korkunçluðu nedeniyle Çinliler için hala çok canlý birkonu.

En korkunç olaylardan birisi 1937 yýlýnda Nankin'iniþgali.

Japon ordusu bu kenti iþgal ettiðinde 10 binlercesi teslimolmuþ asker olan 300.000 kiþiyi katletti. Siviller yakýlaraköldürülmek gibi özellikle korkunç biçimlerde katledildi.

Ama daha binlerce köy ve kentte katliamlar oldu.Erkekler öldürüldü, kadýnlara tecavüz edildi.

Japon ordusu askeri hedeflerin yaný sýra sivil hedefleri

özellikle bombaladý.Kuzey Çin'in geniþ bölgelerine mikrop bombalarý atýldý.

Bir Japon bombardýman kampanyasý "üç bütünler" olarakadlandýrýlýyordu: "bütününü öldür, bütününü yak,bütününü imha et!"

Japonya Çin'i 1930'da iþgal etmeye baþladý. Önce KuzeyDoðu'ya girdiler oradan Kuzey Çin'e ve Güney kýyýlarýnayayýldýlar. Direniþin en önemli kýsmýný Komünist Partisigerçekleþtirdi. Komünist partisi bu direniþ boyunca yenibir ordu kurdu ve 1949'da iktidarý aldý.

Bu nedenle Japon okul kitaplarýnýn Nankin katliamýnýmüfredattan çýkarmýþ olmasý Çin’in hertarafýnda yaygýngösterilere neden oldu.

Page 14: Sosyalist İşçi 236

14 sosyalist iþçi sayý: 236

AAnnkkaarraa BBaarrýýþþaarroocckk ÝÝnniissii-yyaattiiffii ilk merkezi toplantý-sýný 22 Nisan’da yaptý.Toplantýda, Beytepe’de vediðer üniversitelerde kam-panyayý nasýl yaymaya ça-lýþtýðýmýzý tartýþtýk. Beyte-pe’de iki toplantý ve geçti-ðimiz hafta açtýðýmýzstandýmýzla bunu herkeseduyurmaya çalýþtýk.Ankara’daki faaliyetimizintek amacý AAnnkkaarraaBBaarrýýþþaarroocckk ÝÝnnssiiyyaattiiffii olarak,Ýstanbul'da 27-28Aðustos’ta gerçekleþtirile-cek olan festivale Ankara-dan katýlýmý artýrmayaçalýþmak ve daha geniþkapsamlý bir festivale dö-nüþmesini saðlamaktýr.Bu doðrultuda haziranýn

ilk haftasý Ankara'da birBBaarrýýþþaarroocckk etkinliði yap-mak istiyoruz. 9-10 grubunçýkabileceði ve birkaç atöl-yenin yer alacaðý bir festi-val gerçekleþtirmek istiyo-ruz. Bunun için ÇankayaBelediyesi ile görüþmeleryapýldý ve belediye festi-valin gerçekleþmesi içinAAnnýýtttteeppee PPaarrkkýý’ný bize tah-sis etti. Ayrýca afiþ ve biletbasýmýnda da bize yardým-cý olabileceklerini söyledi-ler. Bu hafta içersinde gru-plarý da kesinleþtirip kam-panyayý daha yoðun birþekilde yaymaya vesürdürmeye çalýþýyoruz. Ankara’daki tüm üniver-sitelerde inisiyatifler oluþ-turup daha geniþ bir An-kara festivali ve katýlýmýartýrmayý düþünüyoruz.Çünkü biliyoruz kiBBaarrýýþþaarroocckk profesyonelinsanlarýn deðil, tamamenamatör bir ruhla birarayagelen ve herkesin kendi-sinden birþeyler katabile-ceði bir kampanya.Ankara’da iþte bu þekildehareket ediyoruz.Dolayýsýyla BBaarrýýþþaarroocckk,BBaarrýýþþaarroocckk ÝÝnnssiiyyaattiiffii’ndeyer alan herkesin bir þeylerkatabileceði, fikirleriniaçýklayabileceð, kýsacasýbarýþseverlerin oluþtur-duðu bir platform.

SSAAHHTTEE RROOCCKK''IIÖÖLLDDÜÜRRÜÜRR !!!!!!

Ankara iletiþim için.GGöökkttaaþþ: 0535 517 82 70UUmmuutt: 0544 259 02 93

AAnnkkaarraa’’ddaabbaarrýýþþaarroocckkiinniissiiyyaattiiffiikkuurruulldduu

Sýklýkla faþizmin insanýndoðasýnda bulunan'saldýrganlýk'la açýk-landýðýna, faþist partilerindiðer sað partilerle eþtutulduklarýna ya dabaskýcý tüm rejimlerinfaþizm olarakadlandýrýldýðýna tanýkoluyoruz. Ýnsanlýk tari-hinde büyük yýkýmlarayol açan bir çok savaþ vediktatörlük yaþanmýþolmasýna raðmen faþizmbunlarýn tümünden fark-lýdýr. Çünkü faþizm 'busaldýrganlýðý daha öncehiç varolmayan belirli birtoplumsal, politik veaskeri kalýba dökmektir'. Faþizmin yükseliþi mod-ern kapitalizminürünüdür. Kapitalizminderin krizlere girdiðidönemlerde, onun kriziniçözmek üzere büyük ser-mayenin onayý ile, fakatonu politik olarak mülk-süzleþtirerek iktidaragelir. Bunu yaparken tümtoplumu baþtan aþaðýyeniden ve totaliter birbiçimde örgütler.

Mussolini Ýtalya'da1922'de, büyükbankacýlýk, çelik, maden-cilik ve nakliye sektörleriçöktüðünde iktidarageldi. Hitler'i iktidarataþýyan 1930 bunalýmýdöneminde Almanya'daiþsiz sayýsý 1929'da 1.3milyon, 1930'da 3 milyonve 1931'de 4.3 milyondu.Hitler'in iktidara geldiði1933 yýlýnda bu rakam 6milyona yükseldi. Ýþte faþizm böylesi krizdurumlarýnda, þartlarýtekelci kapitalizmin belirligruplarýnýn kar elde etm-eye devam etmesinisaðlayacak þekilde bird-enbire ve þiddet kulla-narak deðiþtirir.Almanya'da Hitler'in ikti-dara gelmesinden (1933)sonra bütün sýnai ve ticariteþebbüslerin karlarý1933'de 6.6 milyar mark'-tan 1938'de 15 milyarmarka yükseldi.Sermayenin milli gelirdenaldýðý pay 1932'de %17.4iken, 1937'de %25.2'ye,1938'de de %26'ya çýktý.

Faþizmin ilk hedefiörgütlü iþçi sýnýfýdýrDerin kriz dönemlerindeegemen sýnýfýn, devletinyürütme görevinimerkezileþtirmektenbaþka bir çaresikalmadýðýnda, baþarmasýgereken ilk iþ örgütlü iþçisýnýfýný daðýtmak, önder-liklerini yok etmektir. Rusdevrimcisi Troçki'ninsöylediði gibi, "Faþizmintarihsel iþlevi iþçi sýnýfýnýezmek, iþçi sýnýfý örgüt-lerini yok etmek ve kapi-talistler toplumu yönete-meyecek duruma geldik-lerinde politik özgürlük-leri kaldýrmaktýr." Çünkükriz dönemleri aynýzamanda iþçi sýnýfý için defýrsatlar dönemidir. Bunedenle öncelikle onunher türlü direnmeyeteneðinin kýrýlmasýgerekir. Bu da ancaksokakta gerçekleþtirileceksistematik bir terör veyýldýrma ile olur. 1933'te 1Mayýs'ý ilk kez sosyaldemokratlarla birliktekutlayan Naziler, 2

Mayýs'ta bütün sendikaliderlerini tutuklayýpsendikalarý kapattýlar. Faþizm bir kitle hareke-tidirHem ekonomik hem depolitik anlamda bu denlimerkezi bir yapý kurmak,ve iþçi sýnýfýnýn vetoplumun tüm örgütlügüçlerini daðýtmakbasitçe bir darbe ya dapolis devleti ile yapýla-bilecek bir þey deðildir.Böyle bir deðiþim ancakkitle hareketi ile olabilir.Bu kitle hareketi, burju-vazi ve proletarya arasýn-da üçüncü bir sýnýf olarakbulunan ve ekonomikkriz ile beraber hýzla yok-sullaþan, küçük burju-vaziye ve onun milliyetçive çoðu kez anti-kapital-ist öfkesine dayanýr.Küçük burjuvazi, hemkrizden dolayý hýzla pro-leterleþtiði için hem desýnýfsal yapýsý gereðifaþizmin ýrkçýlýk, cin-siyetçilik gibi ideolojiler-ine daha yatkýn olduðuiçin faþizmin tabanýný

oluþturur. Faþizme karþý mücadeleFaþizm modern kapital-izmin ürünü olan veonun krizine yanýt üretenbir sistem olduðu içinkapitalizme karþýmücadeleden ayrýlamaz. Faþizm sokakta kendinigösteren ve büyüyen birhareket olduðu için,ancak ona karþý yinesokakta verilen kolektifve kitlesel bir mücadelefaþizmi sindirebilir.Bunun yolu ise faþizminsýradan insanlara, eþcin-sellere, kadýnlara,siyahlara, Kürtlere, düþ-man olduðunu anlata-bilmekten geçer. 2002yýlýnda Fransa'da yapýlancumhurbaþkanlýðý seçim-lerinde Le Pen'in lider-liðindeki UlusalCephe'nin %17 oyalmasýnýn ardýndandüzenlenen kitlesel gös-teriler bunun en iyiörneðidir. Arife KÖSE

FFaaþþiizzmmee kkaarrþþýý BBiirrlleeþþiikk CCeepphhee ttaakkttiiððii

Tarihten dersler

Faþizme karþý mücadelede endoðru yöntem, reformist iþçileriile komünist iþçilerin berabermücadele etmesini öneren bir-leþik cephe taktiðidir. Troçki1922'de birleþik cephe taktiðininmantýðýný þöyle açýklýyordu:"Cephe birliði sonuç olarak bizimbelli konularda ve belli sýnýrlariçinde kendi eylemlerimizipratikte reformist örgütlerinkiyleiliþkilendirmeye hazýr olduðu-muzu varsayar; elbette buörgütler mücadeleci iþçilerinönemli kesimlerinin iradesiniyansýtmaya devam ettiði sürece.

Ama biz onlardan ayrýlmamýþmýydýk? Evet, çünkü iþçi sýnýfýhareketinin temel sorunlarýndafarklý görüþlere sahibiz.

Ama yine de onlarla anlaþmayamý çalýþacaðýz? Evet, onlarýizleyen kitlelerin bizi izleyen kit-leyle ortak mücadeleye atýlmayahazýr olduðu durumlarda vereformistler az ya da çok bumücadelenin bir aracý olmayazorlandýklarýnda". Yani birleþikcephenin iki yönü vardýr: 1- Ýþçisýnýfýnýn bütününü ilgilendirenkonular etrafýnda devrimcileri vereformistleri ortak mücadeledebirleþtirir;

2- Reformistler ve devrimcilerarasýnda kitleleri politik olaraketkileme mücadelesini içerir.Dolayýsýyla, birleþik cepheiçerisinde devrimcilerin örgütselve politik baðýmsýzlýklarýný koru-malarý çok önemlidir.

Troçki 1930'larýn baþýndasürgündeyken, Alman SosyalDemokrat ve Komünist

Partilerini Hitler'e karþý birleþm-eye çaðýrdý. Ancak StalinizminKomüntern'de yarattýðý tahrib-atýn sonucunda, sosyaldemokratlarýn sosyal faþist ilanedilmesiyle kimse Troçki'yi din-lemedi. 1930 yýlýnda yapýlanseçimlerde, Hitler'in partisininaldýðý oy 6 milyon iken SosyalDemokrat Parti ile KomünistParti'nin oylarýnýn toplamý 13milyon'du. Eðer o dönemde

Alman Sosyal Demokrat Partisive Komünist Parti Hitler'e karþýeylem birliði yapmýþ olsaydý hemHitler yenilgiye uðratýlabilir hemde günlük mücadele içerisindesosyal demokratlarla beraberolan komünistler sosyaldemokrat iþçileri kazanaraksosyalist bir devrimin önünüaçabilirlerdi.

Birleþik cephe taktiðinin gün-celliði

Bugün 1930'larda olduðu kadarbüyük bir ekonomik kriz yok.Ancak neo liberal politikalar,savaþ ve iþgal merkez partilerinerimesine ve radikal fikirlerinöne çýkmasýna neden oluyor. Budönem sol için olduðu kadar,faþist partiler için de çeþitli fýrsat-lar saðlýyor. MHP'li faþistlerTürkiye'de bayrak yakýlmasý gibiolaylarý bahane ederek hemensokaklarda saldýrmaya baþlýyor-lar, Avrupa'da BNP (Ýngiltere)gibi faþist partiler, anti-kapitalistsöylemler kullanarak kendilerinibir seçim alternatifi olaraktopluma sunuyorlar. Dolayýsýylafaþizm güncel bir tehdit olarakkarþýmýzda duruyor.

Ancak bu, ayný zamandamücadelenin yükseldiði birdönem. Ve bu yeni mücadeledönemi klasik anlamda olmasabile, kendi cephelerini yaratýyor.Bugün her yerde savaþa ve kapi-talizme karþý kurulan cephelergünümüzün birleþikcepheleridir.

Ancak kapitalizme ve savaþakarþý olan, milliyetçi olmayanyeni bir sol bu hareketi kucak-layabilir ve bir adým ileriyetaþýyabilir. Ýþte bu nedenle yapýl-masý gereken devrimci partinininþasýný unutmadan, savaþa, neoliberal politikalara ve faþizmekarþý olan herkesi bu kampa-nyalarda bir araya getirmek vebu mücadele içerisinde kendisini'yurtseverlik'de dahil olmaküzere her türlü milliyetçi fikird-en arýndýrmýþ yeni bir sol inþaetmektir.

BÝZEGÖRE

OKURMEKTUPLARI

Barýþarock örgütlemetoplantýlarý:

Çarþamba günleri 19.00Karakedi’de

FFaaþþii

zzmm

RRuuss DDeevvrriimmii’’nniinn öönnddeerrii TTrrooççkkii AAllmmaann ffaaþþiizzmmiinnee kkaarrþþýý KKoommüünniissttlleerrlleessoossyyaall ddeemmookkrraattllaarrýýnn bbiirrlleeþþiikk cceepphheessiinnii öönneerriiyyoorrdduu

Page 15: Sosyalist İşçi 236

sayý: 236 sosyalist iþçi 15

Aþaðýdansosyalizm

-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretimaraçlarýna kolektif olarak elkoyup üretimi ve daðýtýmýkontrol etmesiylemümkündür.

Reform deðil,devrim

-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýnakarþý sermaye sahiplerini,egemen sýnýfý korumakiçin oluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devletgereklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda birmücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðinisavunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperya-lizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareket-lerini desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapita-listidir.

-Sosyalistler bu ülkelerdeiþçi sýnýfýnýn iktidardakibürokratik egemen sýnýfakarþý mücadelesini destek-ler.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýnen militan, en mücadelecikesimi devrimci sosyalistbir partide örgütlen-melidir. Böylesi bir partiiþçi sýnýfýnýn yýðýnsalörgütleri ve hareketi için-deki çalýþma ile inþaedilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr.

-Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci birsosyalist iþçi partisinininþasý çalýþmasýna omuzvermeye çaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti. Sahibi: Özden DönmeSorumlu Yazýiþleri Müdürü: Volkan Akyýldýrým

Adres: Ýstiklal Cad.,Büyükparmakkapý Sok., 8/10, Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý

www.sosyalistisci.org [email protected]

Marksizm2005’in konuþ-macýlarýndanbazýlarý

Mete Çubukçu,Doðan Tarkan,LeventÞensever, HayriKozanoðlu,Roni Margulies,Tayfun Mater,Bülent Somay,Sevgi Göðçe,MasisKürkçügil,Özgür Gürbüz,Þenol Karakaþ,Ömer Laçiner,Osman Ergin,Yýldýz Önen,Mustafa KemalCoþkun, RagýpDuran, RýdvanAkar, RagýpÝncesaðýr

Marksizm 200519-222 Mayýs tarihleriarasýnda ÝstanbulBeyoðlu’nda yapýlacak.

Marksizmin evsahipliðini DevrimciSosyalist Ýþçi Partisi,DSÝP yapýyor.

BüyükparmakkapýSok, Hayat Apt, Kat 4, Beyoðlu -ÝÝstanbul

0536 - 335 10 19

11Yeni bir sol, yeni birkitlesel parti

22Siyasal Ýslam iflasmý etti?

33Biz ve onlar -Dünyanýn son10 yýlýna bir kuþbakýþý

44Kapitalizmdensonra ...?

55Toplumsalhareketler, demokrasive liderlik

66Milliyetçilik, ýrkçýlýkve faþizm

77Che'den Chavez'e:Latin Amerika’dadevrim

88 Irak Vietnam ola-bilir mi?

99Bir üþüyor, biryanýyoruz : Küreselýsýnma

1100 1989-91: Yýkýlansosyalizm miydi

1111 Ermeni“sorunu”?

1122Toplumsal cin-siyet ve sömürü

1133Marksizm veterörizm: Direniþinahlaký?

1144 21. yüzyýldadevrim mümkün mü?

1155 Eþitsiz bir dünya/ Yoksulluða mahkummuyuz?

1166 Kürt hareketiningerçek dostlarý kim-lerdir?

1177 Türkiye AB’ninkapýlarýný açabilir mi?

marksizm 200519-20-21-22 mayýs, istanbul

KKAAPPÝÝTTAALLÝÝZZMMÝÝTTAARRÝÝHHEE

GGÖÖMMEELLÝÝMM

Marksizmalýþýlagemiþsol tartýþmaüslubu içinde

yapýlmýyor. saatlersüren uzun toplantýlaryok. Her konu 1 sat 15dakika tartýþýlýyor.Önce sunuþ konuþ-malarý var. Sonrasalonda yer alanherkesin katýlabileceðibir tartýþma. Son olarakkonuþmacýlara kýsabirer konuþma hakký.

EVSAHÝBÝ

Devrimci Sosyalist ÝþçiPartisi, DSÝP Marksizm2005’in ev sahipliðiniyapýyor.

Toplantýlara hareketinsorunlarýný tartýþmak

isteyen, hareketingeliþmesine katkýdabulunmak isteyen,hareketin örgütlen-mesini inþa etmekisteyen herkes katýla-bilir.

DSÝP’in fikirlerine katýl-mayabilirsiniz amagene de toplantýlarakatýlýp fikirlerinizisavunabilirsiniz. Zatensunuþ konuþmasýyapanlarýn çoðu DSÝPüyesi deðil.

KÝTAPÇI

Toplantýlar boyuncaKarakedi Kitapevi 4 binçeþit kitabý ile açýk ola-cak.

Birçok kitapta büyükindirim var. hareketin

sorunlarýný tartýþanbütün kitaplarýKarakedi’de bula-bilirsiniz.

KALACAK YER

Eðer Ýstanbul dýþýndangeliyorsanýz Marksizm2005 boyunca kalacakyer bulabiliriz.

ÖRGÜTLEYÝN

Tartýþmak, yeni birdünyay giden yoluaydýnlatmak, yeniaktivistlerle tanýþmakistiyorsanýz Marksizm2005’in örgütlenme-sine katýlýn.

Birlikte sorunlarýmýzýortaya koyalým, birlikettartýþalým, birlikteörgütlenelim.

Page 16: Sosyalist İşçi 236

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 236

7 Mayýs 20051.000.000 TL

1 YTL

Ýncirlik Üssü'nün Irak veAfganistan'a lojistik sevkiyat içinABD ordusu tarafýndan kullanýlmasý-na izin veren Bakanlar Kurulu karar-namesi, Cumhurbaþkaný SSeezzeerrtarafýndan onaylandý. Buna göre,büyük charter kargo uçaklarý ile taþý-nacak askeri malzemeler Ýncirlik'tedepolanacak ve ardýndan buradankargo uçaklarý ile Irak ve Afganistan'aulaþtýrýlacak. Ayrýca Ýskenderunlimaný da bu kapsamda kullanýlacak.Hükümet üssün silah sevkiyatý içinkullanýlmayacaðýný açýklasa da karar-namenin içeriði 'gizli' olduðugerekçesiyle yayýnlanmýyor.

Anayasanýn 92. maddesine göreTürkiye'de yabancý güç bulundurul-masý Meclis’in iznine baðlý olmakzorundadýr. Hükümet ÝncirlikÜssü'nün kullanýmýna BakanlarKurulu kararnamesi ile izin vererek,üstelik kararnamenin içeriðini açýkla-mayarak anayasayý çiðniyor. Üsmalzeme taþýma dýþýnda baþka biramaçla kullanýlmayacaksa o zamanneden kararnamenin içeriði halktan

saklanýyor? Bu halkýn bilgi edinmehakkýný çiðnemektir.

Üstelik Türk halký 1 Mart 2003'tetezkerenin meclisten geçmesine izinvermeyerek hükümetin BBuusshh'unsavaþlarýna dahil olmasýný istemediði-ni göstermiþtir. Þimdi hükümet gizlikararnamelerle iþi oldu bittiye getir-erek halkýn iradesini çiðnemektedir.

Komþuma dokunma!

BBuusshh, eline geçen her fýrsatta Ýran'ave Suriye'ye yönelik tehditler savu-ruyor. CCoonnddeelllleezzaa RRiiccee,, Belarus'a,Latin Amerika'ya demokrasi dersivermeye kalkýyor. Yani BBuusshh ve çetesidünyanýn her yerine burnunu sokmahakkýný kendinde görüyor. ÝncirlikBBuusshh'un yeni saldýrý planlarýndamerkezi bir öneme sahip. Hükümetise üssün 'insani amaçlarla' kullanýla-caðý yalanýyla göz boyamaya çalýþýy-or. Bir üssün insani amaçlarla kul-lanýlmasýnýn tek yolu kapatýlmasýdýr.

BBaakkaannllaarr KKuurruulluu kkaarraarrnnaammeessiinniinniiççeerriiððii aaççýýkkllaannmmaallýý,, ÝÝnncciirrlliikk ÜÜssssüü kkaapp-aattýýllmmaallýýddýýrr!!

Kararname açýklansýnÝncirlik kapatýlsýn!

Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu 'ÝncirlikKapatýlsýn, KomþumaDokunma' kampanyasýçerçevesinde 28 Mayýs'taÝncirlik'te bir basýn açýk-lamasý yapacak. KüreselBAK bu eylemle, bir kezdaha, Türkiye'deki

savaþ karþýtlarýnýn Ýncir-lik Üssü'nün sýnýrlý yada sýnýrsýz bir þekildeABD tarafýndanAfganistan ve Irak iþgal-lerinin devamýný saðla-mak ve Ýran veSuriye'ye saldýrmak içinkullanýlmasýný

istemediðini göstermeyiplanlýyor. KüreselBAK'tan Yýldýz Önen:"Biz Ýncirlik'in hiçbir

savaþta kullanýlma-masýný istiyoruz. Çünküyalnýzca Irak'la ilgilideðil. Bush yenidenseçildiðinden beri, Ýran'a

ve Suriye'ye tehditlersavuruyor. Bunlar yet-mezmiþ gibi, bir de'tehlikeli ülkeler'kavramý oluþturuluyor.Ýncirlik bütün bunlarlailgili merkezi bir üs.Hiçbir ülkeye yönelikolarak, ABD'nin kul-

lanýmýna açýlmamalý. BizÝncirlik'in kapatýlýp, yer-ine çocuk parký ya dahalý saha yapýlmasýnýistiyoruz." dedi.Küresel BAK aktivistleriÝncirlik'e gitmek üzere27 Mayýs Cuma akþamýÝstanbul'dan otobüslerle

yola çýkacaklar ve 28Mayýs'ta Ýncirlik'te,Adana'daki savaþ karþýt-larý ile birlikte kitleselbir basýn açýklamasýyapacaklar. Gelmekisteyenler isimleriniyazdýrabilirler.Ýletiþim: (212) 243 89 57

Küresel BAKÝncirlik’e gidiyor