sosyalist İşçi 344

12
Ýklim deðiþimini durdurabiliriz Sayfa 11 30. yýlýnda Maraþ katliamý Sayfa 10 Veli Küçük darbeyi savundu Sayfa 2 sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 344 18 Aralýk 2008 1 YTL HER BEÞ GENÇTEN BÝRÝ ÝÞSÝZ Kapitalistler krizi gerekçe göstererek tüm dünyada iþten çýkarmalara baþladý. Türkiye'de de iþsizler ordusu krizle birlikte hýzla büyüyor. Ýþsizlik oraný Eylül'de yüzde 10.3'e çýktý. Türkiye genelinde iþsiz sayýsý 295 bin kiþi artarak 2 milyon 548 bin kiþiye yükseldi. Genç nüfus içinde iþsizlik oraný yüzde 19'dan yüzde 20,1'e yük- seldi. Yani her beþ gençten biri iþsiz. Türkiye Ýstatistik Kurumu'nun verdiði bu rakamlar, kayýtsýz çalýþan milyonlarca iþçiyi kap- samýyor, yani durum çok daha kötü. Ýþ bulma umudu kalmayanlarýn sayýsý da giderek artýyor. Küresel krizin etkileri yayýldýkça çalýþanlarý iþten atma politikasý hýz kazanacak. Ýþsizler ordusunun büyümesi çalýþanlarýn ücretlerinin geri- letilmesi için bahane olacak. Daha az çalýþanýn daha çok iþçinin iþini yapmasýyla sömürü artacak, çalýþma koþullarý kötüleþecek. Bu gidiþata baþýndan karþý koy- mak gerek. Bankalarý kolayca kurtaran, patronlara vergi indirimi ve kay- nak saðlayan devlet yeni iþ imkanlarý yaratmak zorundadýr. Kamu yatýrýmlarýnýn önü açýl- malýdýr. Bunu yasaklayan IMF ile yeni bir anlaþma yapýlmamalýdýr. Kriz gerekçesiyle iþten çýkar- malar, zorunlu izinler yasaklan- malýdýr. Tüm iþçiler sendika üyesi olmalý, sendikal örgütlen- menin önündeki engeller kaldýrýlmalýdýr. Ýþten çýkarmalara karþý yanýt mücadele olmalý. Grev ve direniþ olmalý. Daha güçlü, birleþik bir sendikal muhalefetle karþýlarýna çýkmak zorundayýz. Hapishanelerde doluluk rekoru: Af, bir an önce Hapishaneler doldu taþtý. Son 39 yýlýn en kalabalýk dönemi yaþanýyor. 384 hapishanede, 43 bin 157'si hükümlü ve 57 bin 943'ü tutuklu olmak üzere toplam 101 bin 100 hükümlü ve tutuklu bulunuyor. Tutuklu ve hükümlülerin 95 bin 875'i adli suçlardan ve 5 bin 225'i “terör” suçundan cezaevinde. Koðuþlarda yatak bulmayan mahkumlar yerlerde yatarken, yeni hapishanelerin inþaatý devam ediyor. Adalet Bakaný hapis- hanelerin doluluk nedenini afta buldu. Af, yani hükümetin kararýyla çeþitli suçlarý iþleyenlerin affedilmesi yüzünden hapishaneler doluyormuþ! Mahkumlar affedileceklerini düþünerek kolayca suç iþleyebiliyorlar- mýþ! En son af 1999'da gerçekleþti. Yani üzerinden 10 yýl geçti. 10 yýl boyunca hükümetler bir daha af çýkarmayacaklarýný ýsrarla söyledi. Hapishanelerin dolmasý affa deðil yoksulluða baðlý. Küçük bir azýnlýðýnkiler dýþýnda iþle- nen farklý farklý “suçlarýn” altýnda yoksulluk yatýyor. Son 10 yýlda Türkiye'de yaþayan çoðunluk yüzde 40 oranýnda fakirleþti. Suçun patlamasýnýn gerçek nedeni bu. Af bir an önce çýkmalý. Adaletsizliðin pençesine yakalananlara bir þans daha verilmeli. BANKALARA PARA GENÇLERE KURÞUN Yunanistan’da 2001 yýlýndan beri büyük dalgalar halinde süren mücadeleler sonunda ayaklanmaya dönüþtü Polisin 17 yaþýnda bir genç olan Alexandros’u vurmasý üzerine gösteriler baþladý. Bu gösteriler kýsa sürede eðitim ve saðlýk emekçilerinin mücadeleleri ile birleþti. Üniversite öðrencileri zaten kýsa süre önce mücadele kararý almýþtý ve okullarýný iþgale hazýrlanýyordu. Sayfa: 5-6-7 Yunanistan Ermenilerden özür diliyorum kampanyasý Sayfa 4

Upload: sosyalist-isci

Post on 23-Mar-2016

230 views

Category:

Documents


1 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 344

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 344

Ýklim deðiþiminidurdurabiliriz

Sayfa 11

30. yýlýndaMaraþ katliamý

Sayfa 10

Veli Küçükdarbeyisavundu

Sayfa 2

sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SSAAYYII:: 334444 1188 AArraallýýkk 22000088 11 YYTTLL

HHEERR BBEEÞÞGGEENNÇÇTTEENNBBÝÝRRÝÝ ÝÝÞÞSSÝÝZZKapitalistler krizi gerekçe

göstererek tüm dünyada iþtençýkarmalara baþladý. Türkiye'dede iþsizler ordusu krizle birliktehýzla büyüyor.

Ýþsizlik oraný Eylül'de yüzde10.3'e çýktý. Türkiye genelindeiþsiz sayýsý 295 bin kiþi artarak 2milyon 548 bin kiþiye yükseldi.Genç nüfus içinde iþsizlik oranýyüzde 19'dan yüzde 20,1'e yük-seldi. Yani her beþ gençten biriiþsiz.

Türkiye Ýstatistik Kurumu'nunverdiði bu rakamlar, kayýtsýzçalýþan milyonlarca iþçiyi kap-samýyor, yani durum çok dahakötü. Ýþ bulma umudukalmayanlarýn sayýsý da giderekartýyor.

Küresel krizin etkileriyayýldýkça çalýþanlarý iþten atmapolitikasý hýz kazanacak.

Ýþsizler ordusunun büyümesiçalýþanlarýn ücretlerinin geri-

letilmesi için bahane olacak. Daha az çalýþanýn daha çok

iþçinin iþini yapmasýyla sömürüartacak, çalýþma koþullarýkötüleþecek.

Bu gidiþata baþýndan karþý koy-mak gerek.

Bankalarý kolayca kurtaran,patronlara vergi indirimi ve kay-nak saðlayan devlet yeni iþimkanlarý yaratmak zorundadýr.Kamu yatýrýmlarýnýn önü açýl-malýdýr. Bunu yasaklayan IMF ileyeni bir anlaþma yapýlmamalýdýr.

Kriz gerekçesiyle iþten çýkar-malar, zorunlu izinler yasaklan-malýdýr. Tüm iþçiler sendikaüyesi olmalý, sendikal örgütlen-menin önündeki engellerkaldýrýlmalýdýr.

Ýþten çýkarmalara karþý yanýtmücadele olmalý. Grev ve direniþolmalý. Daha güçlü, birleþik birsendikal muhalefetle karþýlarýnaçýkmak zorundayýz.

Hapishanelerdedoluluk rekoru:Af, bir an önce

Hapishaneler doldu taþtý.Son 39 yýlýn en kalabalýkdönemi yaþanýyor.

384 hapishanede, 43 bin157'si hükümlü ve 57 bin943'ü tutuklu olmak üzeretoplam 101 bin 100 hükümlüve tutuklu bulunuyor.

Tutuklu ve hükümlülerin 95bin 875'i adli suçlardan ve 5bin 225'i “terör” suçundancezaevinde.

Koðuþlarda yatak bulmayanmahkumlar yerlerde yatarken,yeni hapishanelerin inþaatýdevam ediyor.

Adalet Bakaný hapis-hanelerin doluluk nedeniniafta buldu. Af, yanihükümetin kararýyla çeþitlisuçlarý iþleyenlerin affedilmesiyüzünden hapishanelerdoluyormuþ! Mahkumlaraffedileceklerini düþünerekkolayca suç iþleyebiliyorlar-mýþ!

En son af 1999'da gerçekleþti.Yani üzerinden 10 yýl geçti. 10yýl boyunca hükümetler birdaha af çýkarmayacaklarýnýýsrarla söyledi.

Hapishanelerin dolmasý affadeðil yoksulluða baðlý. Küçükbir azýnlýðýnkiler dýþýnda iþle-nen farklý farklý “suçlarýn”altýnda yoksulluk yatýyor. Son10 yýlda Türkiye'de yaþayançoðunluk yüzde 40 oranýndafakirleþti. Suçun patlamasýnýngerçek nedeni bu.

Af bir an önce çýkmalý.Adaletsizliðin pençesineyakalananlara bir þans dahaverilmeli.

BBAANNKKAALLAARRAA PPAARRAAGGEENNÇÇLLEERREE KKUURRÞÞUUNNYunanistan’da 2001 yýlýndan beri büyük

dalgalar halinde süren mücadelelersonunda ayaklanmaya dönüþtü

Polisin 17 yaþýnda bir genç olanAlexandros’u vurmasý üzerine gösterilerbaþladý. Bu gösteriler kýsa sürede eðitim

ve saðlýk emekçilerinin mücadeleleri ilebirleþti.

Üniversite öðrencileri zaten kýsa süreönce mücadele kararý almýþtý veokullarýný iþgale hazýrlanýyordu.

SSaayyffaa:: 55-66-77

Yunanistan

Ermenilerdenözür diliyorumkampanyasý

Sayfa 4

Page 2: Sosyalist İşçi 344

2 sosyalist iþçi sayý: 344

Her türlü pis iþin arkasýndakiisim Veli Küçük ilk kezmahkeme önüne çýktý. Darbe ter-tiplemek, halký kýþkýrtmak içinterör örgütü kurmak ve yönet-mek, ayaklanma planlarý yap-mak ve gizli ordular kurmak gibibir çok açýdan suçlanan veErgenekon davasý savcýlarýtarafýndan hakkýnda iki kez aðýr-laþtýrýlmýþ müebbet hapis cezasýbulunan Küçük bir çok yanýltýcýaçýklamayla birlikte Ergenekon'usavundu: "Terör örgütü deyi-minin, Türk'ün Kabe'si olanErgenekon ile birlikte kullan-masýnýn benim ayýbým deðil."

Küçük, ulusalcý odaklar tarafýn-dan yayýlan Ergenekon operasy-onunun yurtseverlere vecumhuriyetin kazanýmlarýnadönük bir saldýrý olduðu iddiasý-na sýrtýný yasladý ve Kemalist birsöylemle konuþtu:

YYaabbaannccýýllaarrýýnn kkoommpplloossuu"Bir kýsým medyanýn ve ulus-

lararasý karanlýk çevrelerindesteðiyle bir yamyam kazanýoluþturulmuþ ve sesi çýkanherkes bunun içine atýlmayabaþlanmýþtýr. Kazanda gerçektekaynatýlmak istenen ben veyabenim gibiler deðil, bizim üzer-imizden laik ve baðýmsýzCumhuriyet rejimidir. Böylecebuharlaþtýrýlmak istenen büyükAtatürk'ün rejimi emanet ettiðive bu görevini sonuna kadaryapmaya amade olan kurum-larýmýzdýr. Buharlaþtýrýlmak iste-nen Türk milletinin tarihi vemilli deðerleridir. Türk milletininCumhuriyeti savunma reflek-sleridir."

Cumhuriyet ve laik rejimin birtehdit altýnda olmadýðý iddiasý2003-2004 yýllarýnda gerçekleþenbaþarýsýz 3 baþarýsýz darbe giriþi-minin de temel gerekçesiydi.AKP'nin gizli amaçlarý olduðunuileri süren 'tehlikenin farkýndamýsýnýz' kampanyalarý sonucu2007 yýlýnda gerçekleþencumhuriyet mitingleri de aynýgerekçeyi paylaþýyordu. Oysa2002-2008 yýllarý arasýnda böylebir gizli planýnýn olmadýðýgörüldü. Küçük, cumhuriyetinbir yabancý komplosu ile yýkýl-mak istendiðini ileri sürerek

bugün de darbeyi savundu.

SSuullaannddýýrrmmaa ttaakkttiiððiiKüçük'e göre komplonun bir

baþka ortaðý da kendisininsavunduðu tehdit altýnda olandevletti: "Devletin komplo kura-caðýný hiç düþünmemiþtim."Komploculukla, üstelik"Atatürk'ün Cumhuriyeti'ninyargýlanmak istendiði, rejimin,dinin deðiþtirilmek istendiði" birplaný uygulamakla suçlananTürkiye Cumhuriyeti'ydi!

Komplo teorilerinin peþi sýraespriler, alaya almalar ve davaarkadaþlarýyla iliþkilerine dairnaif açýklamalar geldi. Küçükulusalcý odaklarýn darbecilerinilk kez yargýlandýðý Ergenekondavasýna karþý bugüne kadarizledikleri sulandýrma taktiðinimahkemede kullandý.

SSaammiimmii iittiirraaffllaarr"Sedat Peker ve Sami Hoþtan'ýn

çýkar amaçlý suç örgütü lideriolduklarýný kabul etmiyorum."Belki bu sözleri sarf etmeseydiErgenekon davasýný bir karþý-devrim, sanýklarý ise ulusalkahraman ilan edenler tatmin

olabilirdi.Sedat Peker'in psikopat bir

mafya lideri olduðunu ve ulusal-cý odaklarýn finans edilmesinderol oynadýðý açýkça biliniyor.Sami Hoþtan'ýn bir uyuþturucubaronu olduðu, devlet için deçalýþtýðý Susurluk kazasýndan buyana kamuoyu tarafýndanbiliniyor.

Küçük'ün onlara öylesine vefaborcu vardý ki iki ülkücü mafyaliderini Ergenekon davasýndaaklayabiliyor.

SSaavvccýý ÖÖzz''üü hheeddeeffggöösstteerrddii

Tehdit ettiklerinin çoðununöldürüldüðü Küçük, mahkemedeErgenekon Savcýsý Zekeriya Öz'ühedef aldý. "Savcý, suçluluðukanýtlanmamýþ bir þüpheli iken,Türk ordusunun generaline 'ÞuVeli'yi getirin' diyerek egosunutatmin etmiþtir" diye konuþtu.

8 yýl önce TSK'dan emekliolduðunu söyleyen, buna göreuzun süredir sivil olmasýgereken Küçük savcýya karþýapoletlerini gösteriyordu.

Hayatý boyunca hiç yanlýþ yap-madýðýný ve hiçbir suç

iþlemediðini söyleyen VeliKüçük uzun süre önce toplumvicdanýnda yargýlandý. "Kimsebana evini kiralamak istemiyor"sözleriyle bu yargýlamanýn sonu-cu dile getiren Küçük'ün ilksavunmasý oldukça çürüktemellere dayanýyor. Aleyhindeifade ermeye hazýr tanýklar varve sayýlarý artabilir. Bir çok bilgive belge ortada. Küçük'ün inkarýbozguna dönüþebilir. EðerErgenekon'da frene basýlmasýnaizin vermezsek.

VVeellii KKüüççüükk mmaahhkkeemmeeddeeddaarrbbeeyyii ssaavvuunndduu

Darbeci bir general ilk kez ifade verdi

Veli Küçük adý 1997'dekiSusurluk davasýndan sonra1996'da baþlayan ýrkçý 301.madde davalarýyla tekrarduyuldu. Türkiye'deErmenilerin bir soykýrýmauðradýðýný yazdýðý için'Türklüðü aþaðýlamak'tanyargýlanan Hrant Dink Küçükve Ergenekoncu dostlarýnýnhedefi olmuþtu. Ailesi ve çalýþ-ma arkadaþlarýnýn Veli Küçüktarafýndan tehdit edildiktensonra Hrant'ýn tedirgin

olduðunu söylemiþlerdi.Küçük, Ermenilere karþý düþ-

manlýðýný mahkeme desürdürdü. Doðu sorunu birKürt sorunu deðil Ermenisorunuydu. 1915'ten bu toprak-larda yaþayan 1,5 milyonErmeni ortadan kaldýrýlmýþ vegeriye çok küçük bir azýnlýkkalmýþken devlete karþý haklarýiçin ayaða kalkan KürtlerdeErmeniydi!

Mahkemede Ermenilerezulüm yaptýðý iddiasýyla

yargýlanarak idam edilenBoðazlýyan Kaymakamý KemalBey'in bir heykelinin yapýlmasýçalýþmalarýna katýldýðýný, buheykelin KKTC'nin BirinciCumhurbaþkaný Rauf Denktaþtarafýndan açýldýðýný, hattaKaymakam Kemal Bey asýldýðýsýrada 4 yaþýnda olan kýzýMüþerref Haným'ýn da törenegelmesini saðladýðýný anlatanKüçük'ün sözleri Ergenekon ileHrant Dink davalarýnýn birleþ-tirilmesi gerektiðini gösteriyor.

JÝTEM’i inkar Veli Küçük Kürt illerinde 3

bin faili meçhul cinayettensorumlu tutulan JÝTEM’in var-lýðýný inkar etti: "Ýddianameyeýsrarla JÝTEM adý konulmuþ-tur. Jandarma GenelKomutanlýðý'nýn hiçbir zamanböyle bir birimi olmamýþtýr.Bu isim konularak sankigizemli, gayri yasal biroluþum varmýþ izlenimiyaratýlmaktadýr. JandarmaGenel Komutanlýðý'nýn istih-barý gruplarý gayri yasal birfaaliyette bulunmamýþtýr.JÝTEM, TSK'ya yapýlan birsaldýrýdýr" JÝTEM’in varlýðýhep inkar edilmiþti. Ancakbaþta JÝTEM üyesi olan veoperasyonlara katýlan PKK iti-rafçýlarý örgütün varlýðýný,çalýþma tarzýný ve iþlediðisuçlarý açýklamýþtý. JÝTEM’invarlýðý Ergenekon davasýylabirlikte ancak 2008’de devlettarafýndan kabul edildi . Birçok politikacý ve yetkiliJÝTEM’in varlýðýný doðruladý.Ancak JÝTEM maðduruKürtlerin davaya müdahilolmalarý engellendi. Küçük’ünJÝTEM’i inkar ederek çýkmazsokakta yürümeye devam etti.

"Kürt sorunu yok, Ermeni sorunu var"

Küçük veSusurluk çetesi

Mahkemede Susurluk çete-siyle hiçbir baðlantýsýnýnolmadýðýný açýklayanKüçük'ün gerekçeleri ilginçti:

Kazayý kendisini Susurluküyesi ve ülkücü mafya lideriSami Hoþtan haber vermiþ. Nepolis ne jandarma, bir çeteüyesi.

1996'da Susurluk'taki kaza-da ayný arabadan çýkanEmniyet Müdürü HüseyinKocadað ve dönemin DYPmilletvekili Sedat Bucak'ýtanýyor. Yani Susurlukçetesinin önemli aktörlerindenbirinden haber alýyor, diðer-lerini bizzat tanýyor. Ancakiþini iyi yapmakla övünen VeliKüçük Mehmet Özbay sahtekimliðini kullanan kontrgerillaüyesi Abdullah Öatlý'yýtanýmýyor.

Küçük hukuki olarakaklandýðýný söylüyor.Aklayanlar kimler? JandarmaGenel Komutanlýðý'ncagörevlendirilen 3 general ve22 Temmuz 1997'de JandarmaGenel Komutanlýðý. Yanikendi çalýþtýðý birim, JÝTEM'inde baðlý olduðu birim.Kimseye hesap vermek zorun-da olmayan ve her türdendenetime kapalý askeri yargý.

Veli Küçük, "SusurlukAraþtýrma Komisyonu'naçaðrýlmadým" diyerek tarihibir gerçeði inkar ediyor. Oysa1997 yýlýnda meclise baðlýolarak kurulan Susurlukdavasý araþtýrma komisyonukendisini çaðýrmýþ, ama okonuþmaya gitmemiþti.

Darbeci general Susurluk veErgenekon’da karþýmýza çýkanyapýnýn ayný yapý olduðunugizlemek ve iki davanýn bir-leþmesini engellemeninpeþinde.

3000 failimeçhul cinayet

"Benim bölgemde failimeçhul olmaz. Ben ortayaçýkartýrým." mahkemede böylekonuþan Küçük, 8 yýl Kürtillerinde görev yaptý. O vearkadaþlarýnýn yürüttüðü özelsavaþ sonucu 3 bin failimeçhul cinayet iþlendi. Kürtaydýn Musa Anter’de onlarbiriydi. Küçük Doðu’danBatý’ya geldiðinde de ölümüberabeinde getirdi. Sapanca-Adapazarý çevresinde bir çokKürt iþadamý infaz edildi. Ýnfa-zlar öylesine meþhurdu kiKurtlar Vadisi adlý nefretdizisinde ayrýntýlý olarak can-landýrýldý. Küçük iþbaþýndakaldý, ancak bu cinayetlerdenhiçbiri aydýnlatýlamadý. BirJÝTEM üyesi Musa Anter’i yýl-lar sonra itiraf edecekti.

Page 3: Sosyalist İşçi 344

sayý: 344 sosyalist iþçi 3

Saðlýkta yeni-liberal uygula-malardan zarar gören ecza-cýlar krizle birlikte sokaðaçýkma kararý aldý. TürkEczacýlar Birliði, 21 Aralýk(Cumartesi) günü Ankara'dabir miting düzenleyerekhükümete karþý sesini çýkarta-cak.

Miting çaðrýsýnda eczacýlarýnuzun süredir dile getirdiðitalepler öne çýktý:

Hastayý ve kamuyugözeten bir saðlýk politikasý,

Ýlaçta reklama ve saðlýktarekabete hayýr,

Eczaneler ticarethanedeðildir, eczacýlarýn göreviilaç ve saðlýk danýþmanlýðýdýr,

Eczacýlar hükümetin2004'ten beri dile getirdikleritalepleri dinlemediðinisöylüyor ve iþ baþa düþtü diy-erek Ankara'ya yürüyor.

21 Aralýk Cumartesi günüsaat 12.00'de KurtuluþMeydaný'nda toplanacak olaneczacýlar buradan KolejMeydaný'na yürüyecek. Saat13.00'te miting baþlayacak.DSÝP, eczacýlarýn eylemkararýný destekliyor vemitinge katýlacaðýný açýkladý.

20-21-22 Mart 2009'daSantalÝstanbul'da yapýlacakAlternatif Su Forumu pro-gram süreci baþladý.

Kapitalistlerin Dünya SuForumu'na karþý antikapital-istler tarafýndan düzenlenenforumun programý kolektifbir katkýya açýldý.

Suyuma Dokunma kampa-nyasý yaptýðý çaðrý ile alter-natif forumun programýnatüm maðdurlarýn katký vekatýlýmýný istedi.

Bu çerçevede sizler deSuyuma Dokunma KampanyaÇaðrýsý'ný benimsiyorsanýz,örgütünüz adýna foruma biretkinlik önerebilirsiniz.

SSuuyyuummaa DDookkuunnmmaaKKaammppaannyyaassýý::

www.alternatifsuforumu.org [email protected]

OOnnuurr ÖÖZZTTÜÜRRKK

CHP'ye Sultangazi'debaþörtülü ve çarþaflý kadýnlarýnkatýlmasý ve rozetlerin Baykaltarafýndan takýlmasý, popülermedyada ve kamuoyunda yenitartýþmalara neden oldu.Benzer görüntüler baþka il veilçe örgütlerinde de yaþandý.Deniz Baykal daha da ilginç birçýkýþ yaparak, 2 Aralýk tarihin-deki Parti grup toplantýsýnda"tek parti döneminde Ankara'daAtatürk Bulvarý'na kýyafetiuygun olmayanlarýn alýnma-masýný hatýrlatarak." Bir ölçüde"reddi miras" yaptý.

BBaaþþöörrttüüssüü yyaassaaððýýnnýýnnmmiilliittaann ssaavvuunnuuccuussuu

Baykal'ýn ve Partisinin çýkýþlarýpek de inandýrýcýlýðý olmadýðýçok açýk. Gayet net hatýrlýyoruzki, üniversitelerde baþörtüsüyasaðýný kaldýrmayý amaçlayanAnayasa deðiþikliðini AnayasaMahkemesi 'ne götüren veAnayasa Mahkemesi'nin , zatenTürkiye'de tamamen biçimselolan, burjuva parlamenter sis-teme büyük ölçüde ket vurankararlar almasýna neden olanayni partiydi. Ayrýca DenizBaykal bugüne kadarbaþörtüsünü politik Ýslam'ýn birsimgesi olarak görüyor vebaþörtülü kadýnlarý dýþlayýcý birpolitika izliyordu.

Baykal'ýn , moda deyimlesöylersek, "bu açýlýmý", Kürtsorunu konusundaki sonmanevralarýna benziyor. Baykalson yýllarda Kürt sorunu ileilgili çözümler üretmeyi veKürt halkýnýn kimliði ile ilgilitalepleri bölücülük olarakgörürken, birden bire bu yýlýnbaþýnda ani bir dönüþle,anadilde yayýn, eðitim gibikonular parti programýna yer-leþtirilmiþti. Bununla dakalmayan Baykal, kurmayýÖnder Sav ile birlikte Haziranayýnda Kürt illerinde geziye çýk-mýþ ve buralarda "etnik kimlikbir þereftir, devlet kimseyi asim-ile etmemeli" tarzý ifadeler kul-lanmýþtý. Tabi bu arada bir kerebile "Kürt" kelimesini aðzýnaalmamýþtý. Kýsacasý

Sahtekarlýðýn en temel unsurolduðu burjuva siyaset sah-nesinin en ilkesiz burjuvasiyasetçilerinden biridir Baykal.

HHeerr þþeeyy tteeppeeddeenn ggeelliirrDiðer yandan Baykal'ýn tek

parti dönemine iliþkin eleþtiri-leri, akla baþka þeyleri de getir-di.

1930'lu ve 1940'lý yýllarda köy-den veya kýrsaldan geldiðianlaþýlan kimseler kentinYeniþehir ve Ulus gibi alanlarý-na sokulmazlardý. Söz konusuuygulama CHP'nin halka rað-men halkçýlýk ilkesinin entere-

san bir örneði olarak tarihegeçiyordu. Bu uygulamanýnmimarý dönemin ünlü valisiNevzat Tandoðan'dý. Tandoðanayný zamanda Belediye baþkanýve Parti il baþkaný idi. KýsacasýCHP ve devlet iç içe geçmiþti.Bu ilginç iliþkiyi düzenleyen1580 sayýlý belediye kanunu1930'da çýkartýlmýþtý. Bir süreEmniyette 1. ve 2. ÞubeMüdürlükleri yaptýktan sonraAnkara'nýn yönetimini üstlenenNevzat Tandoðan ise, görevini1929-1946 arasýnda sürdür-müþtü..1 "Ankara cinayeti"olarak bilinen olay yaþanmasay-dý belki de bu koltukta bir süredaha oturacaktý. Yeri gelmiþken"Ankara cinayetinden kýsacabahsedelim: Ankara'da NecatNaci Arzan adlý bir doktoröldürülür. Cinayete dönemingenel kurmay baþkaný KazýmOrbay'ýn oðlu Haþmet Orbayiþlemiþtir. Nevzat Tandoðan buolayý örtbas etmek için HaþmetOrbay'ýn arkadaþý ReþitMercan'ý makamýna çaðýrýr vekendisinden cinayeti üstlen-mesini ister.2 Mercan da

baskýlar ve tehditler karþýsýndabunu kabul eder. Fakat bir süresonra saðduyulu bir savcýdavanýn yeniden açýlmasýnýister. Bunun üzerine olayýngerçeði açýða çýkar. Dava ayrýcaAnkara'dan Bolu'ya alýnýr.Olay üzerine Nevzat Tandoðanintihar eder.. Yine NevzatTandoðan'dan ünlü bir anekdotaktarýlýr. Tandoðan, farklý bur-juva muhalefetin bile yasalörgütlenemediði yýllarda solcuaydýnlara yönelik biroperasyonda göz altýna alýnan-larý yanýna çaðýrýr ve onlaraünlü sözünü söyler: "Bu ülkeyekomünizm gerekli ise, onu dabiz getiririz." . Baykal'ýn sonaçýlýmý da düþünüldüðünde birdevlet partisi olarak CHP,"Baþörtülü veya çarþaflý kadýn-lar siyasette yer alacaklarsa onuda biz hallederiz" demeye migetiriyor?

1. Orçun Ýmga, Tek Partili DönemdeAnkara, Siyaset ve Yerel Demokrasi,Dipnot Yayýnlarý, 2006 s.68-124

2. Bu konuda ayrýntýlý bilgi içinÝhsan Tombuþ, Ankara Cinayeti, BilgiYayýnevi, 2003

Çarþaf, Baykal ve Nevzat Tandoðan

Zaman Gazetesi yazarý Ali Bulaç,Baykal'ýn çarþaf ve baþörtüsüaçýlýmýný, 1980'lerin sonunda SSCBDevlet Baþkaný iken baþlattýðýyukarýdan reform hareketiyle stal-inist rejimi Batý kapitalizmiyleuyumlu hale getiren MikhailGorbaçov'a benzetti. Bir çok baþkayorumcu da bu tespite dikkat çek-erek katýldý.

Gorbaçov, Stalinist Rusya büyükbir ekonomik ve politik krizyaþarken, aslýnda çözülürken açýk-lýk (Glasnost-politik özgürlükleralanýnýn geniþletilmesi) ve yenidenyapýlanma (Perestroika-serbestpiyasa ekonomisine geçiþ) poli-tikalarýný devreye soktu. 1989'dabaþlatýlan ve bizzat egemenkomünist parti tarafýndan yaygýn-laþtýrýlan politikalar sonucu SSCB,yýllardýr rekabet ettiði Batý kapital-izmiyle uyumlu hale getirildi veyeniden Rusya oldu.

Bir gecede çarþaflýlarýn dostuolan Baykal eðer yeni bir

Gorbaçov'sa 85. yýlýnda aðýr birbunalým ve çözülüþ yaþayanKemalist rejimi onarmak ve liberaldemokrasiye uyumlu hale getirmekmi istiyor? Baykal'ýn bu çabasýotoriter bir yönetimden dahaserbest bir rejime geçiþse ciddiyealýnmalý ve desteklenmeli mi?

Bir baþka politikacýnýn hikayesinebakmak gerek. 1999’da PKK lideriAbdullah Öcalan Kenya'da CIAtarafýndan yakalanmýþ ve Türkdevletine teslim edilmiþti.

Faþist MHP, Öcalan'ýn idamýüzerinden bir kampanya yürütmüþve yüzde 20'nin üzerinde oy alarakhükümete girmiþti. Ýdam cezasýnýkaldýrmak MHP'li hükümete düþtü.Devlet, Kürtlere karþý olan faþistparti eliyle Öcalan'ýn idamýnýengelleyerek köklü bir deðiþikliðegitmiþti. Ancak bu tepeden

"reform" gerçek bir karþýlýk bul-madý. Kürt kimliði ve siyaseti yasakkaldý. 10 yýl sonra Kürt sorunubütün çýplaklýðýyla ortada durmak-ta.

Ýnanç ve düþünce özgürlüðü,Kemalist rejim için Kürt sorunukadar yakýcý bir baþlýk. Baykal,çarþaf "açýlýmýný" inatlasavunurken hep þunun altýný çiziy-or: Kamusal alanda türbana karþýen sert mücadeleyi biz verdik.Kamusal alanda, okulda, kamu iþy-erlerinde kýlýk-kýyafet yasaðý aynensürdürülecek, bu alanýn dýþýndaher þey aynen devam edecek.Komünizmi bile kendisinin getire-ceðini söyleyebilen kemalistrejimin Baykal'a Bahçeli'ye benzerbir misyon vermiþ olmasý þaþýrtýcýolmaz. Ancak Bahçeli gibiBaykal'ýn da yaptýðý köklü bir rejim

deðiþikliðinden çok bir makyajdýr.Boyanýn altýnda ise ayný bedendurmakta.

1990'larda kimi solcularGorbaçov'u caný yürekten destek-lemiþti. Onun açtýðý yol bugünPutin'in diktatörlüðüne vardý.Dünün SSCB'sinde yaþayan halklaryeni Rusya'da da özgür olamadý.Deðiþen tek þey eski bürokratlarýnsüper zenginlere dönüþmesiydi.

Sosyalistler tepeden reformlarýdesteklemez. Üstelik tepedeninmeci kemalizmin ülkesindeBaykal'ý demokrasi adýna ciddiyealmak en hafif ifadeyle naif birtutumdur. Bize düþen Baykal vepartisinin sahtekarlýðýný teþhiretmek, gerçek reformlar için aþaðý-dan mücadeleyi örgütlemektir.

Baþörtülü, çarþaflý ya da minietekli kadýnlarýn okullara girmesi,devlet dairelerinde çalýþabilmehakký bu mücadelenin baþlýca tale-plerinden biridir.

NNeevvzzaatt TTaannddooððaann

BBaayykkaall’’ýýnn ççaarrþþaaff ““aaççýýllýýmmýý”” bbaaþþöörrttüüllüü bbiirr eeþþii oolldduuððuu iiççiinn AAbbdduullllaahh GGüüll’’üünnccuummhhuurrbbaaþþkkaannllýýððýý aaddaayyllýýððýýnnýý eennggeelllleemmeekk aaddýýnnaa sseeffeerrbbeerr eeddiilleenn bbaaþþýýaaççýýkk kkaaddýýnnllaarrddaann ggeellddii.. PPaarrttiissiinnddeekkii rraaddiikkaall kkeemmaalliissttlleerrii iikknnaa eeddee-mmeeyyeenn BBaayykkaall bbiirr kkeezz ddaahhaa ppaarrttiissiinniinn ooyyllaarrýýnnýý aaþþaaððýýyyaa ççeekkeecceekk..

Baykal yeni bir Gorbaçov mu?

EEcczzaaccýýllaarr aarrttýýkkyyeetteerr ddiiyyoorr

2211 AArraallýýkk’’ttaaAAnnkkaarraa’’ddaa mmiittiinngg vvaarr

SSuuyyuummaaddookkuunnmmaa!!

Page 4: Sosyalist İşçi 344

4 sosyalist iþçi sayý: 344

Boþluðudolduracak mýyýz?

Boþluk devam ediyor. Boþluðu doldurma çabalarýda. Hem Avrupa'da, hem Türkiye'de.

Avrupa'nýn dört büyük ülkesinde, Almanya,Fransa, Ýtalya ve Ýngiltere'de, geçtiðimiz on yýllýkdönemde 'sol' ve sosyal demokrat partiler hükümetoldu. Almanya'da Gerhard Schöder'in SPD'si (1998-2005), Fransa'da Lionel Jospin'in Sosyalist Parti'si(1997-2002), Ýtalya'da Romano Prodi'nin Zeytin Dalýve Birlik koalisyonlarý (1996-98 ve 2006-2008) ikti-darda bulundu, Ýngiltere'de Tony Blair ve GordonBrown'un Ýþçi Partisi 11 yýldýr hâlâ hükümette.

Bu hükümetlerin hepsi büyük umutlarla seçildi.Yirmi yýldýr acýmasýzca uygulanan neoliberalsiyasetler nihayet dizginlenecek, piyasanýn vebüyük þirketlerin sýnýrsýz egemenliðine son verile-cek, emekten yana siyasetler uygulanacaktý.

Tam tersi oldu. Her yerde bu yeni hükümetlerneoliberalizmi dört elle kucakladý, kendilerindenönceki muhafazakâr hükümetlerin siyasetleriniayný þevkle uygulamaya devam etti. Bazen,muhafazakâr partilerin bile yapmaya cesaretedemediklerini yaptýlar. Büyük sermayenin önünüaçma, sosyal devleti imha etme, özelleþtirmesiyasetleri ayný hýzla devam etti, yer yer hýzlandý.

Çalýþanlarýn ve genel kamuoyunun gözündeneoliberalizmin ipliði pazara çýkmýþken, 'sol' vesosyal demokrat hükümetlerin azgýn neoliberalizmisiyaset alanýnda kocaman bir boþluk yarattý.

Dahasý, ayný hükümetlerin Irak ve Afganistansavaþlarý karþýsýndaki tutumlarý (Ýngiltere'deAmerika'nýn sað kolu olarak savaþa girmek; Ýtalya'-da Irak'tan çekilen askerleri Afganistan'a gönder-mek), sol seçmenleri tamamen çaresiz ve seçeneksizbýraktý.

Ayný seçeneksizlik, farklý ama benzer nedenlerle,Türkiye'de de geçerli. Sol seçmenin gelenekselolarak baktýðý ve oy verdiði CHP, hem KemalDerviþ'i Türkiye'ye getiren parti hem de ülkenin enmilliyetçi partisi olarak siyaset sahnesinin solkanadýndan çekildi ve ardýnda bomboþ bir yerbýraktý.

Avrupa solu birkaç yýldýr bu boþluðu doldurmayaçalýþýyor. Biz yeni baþladýk sayýlýr; çýldýrtýcý ölçüdeyavaþ ilerliyoruz.

Boþluðu doldurmanýn yolu belli ki mevcutdevrimci partilerin bir araya gelmesinden veyahýzla büyümelerinden geçmiyor. Bu yöntemlerinikisi de gerçekçi deðil. Amaç, içinde devrimcileri debarýndýran, ama çok daha geniþ kesimleri bir arayagetiren, çok daha geniþ kitlelere hitap edebilen,geleneksel sosyal demokrat partilerin mutsuztabanýný da kendine çekebilen yeni bir oluþumyaratmak.

Bu tür deneyimlerin ikisi, Ýngiltere'de Respect veÝtalya'da Partito della Rifondazione Comunista,önemli adýmlar attýktan sonra baþarýsýzlýkla sonuç-landý. Respect, partinin içinde devrimcilerle bazýsosyal demokratlar arasýnda gerginlik çýktýðý için;Rifondazione ise koalisyon hükümetine katýlýpAfganistan'a asker gönderme doðrultusunda oykullandýðý için baþarýsýz oldu.

Almanya'da Linkspartei (Sol Parti) deneyimi isehâlâ baþarýdan baþarýya koþuyor, 50 küsur mil-letvekili var, hâlâ büyüyor. Respect ileRifondazione'yi alt eden sorunlar (sosyalistlerlesosyal demokratlarýn anlaþamamasý ve hükümetegirme durumunda ne yapýlacaðý) henüz bu partininönüne çýkmadý.

Benzer bir giriþim þimdi de Fransa'da deneniyor.Ocak ayýnda kuruluþ kongresini yapacak olan YeniAntikapitalist Parti (NPA) daha þimdiden çok geniþçevrelerde heyecan yarattý.

Darýsý baþýmýza. Baskýn Oran ve Ufuk Uras kam-panyalarýyla önemli bir ilk adým atmýþtýk. Arkasýnýgetiremedik. Önümüzdeki yerel seçimler için geçkaldýk. Ama çok önemli deðil. Önemli olan, gerekliadýmlarý atmaya devam etmek.

RRoonnii MMaarrgguulliieess

GÖRÜÞ

Ermenilerden özür diliyorum kam-panyasý çok sayýda aydýn, yazar,aktivist ve sanatçýnýn katýlýmýylakamuoyuna duyuruldu. Kampanyaçok kýsa bir metinle imzaya açýldý (1915'te Osmanlý Ermenilerinin maruzkaldýðý Büyük Felâket'e duyarsýzkalýnmasýný, bunun inkâr edilmesinivicdaným kabul etmiyor. Bu adaletsi-zliði reddediyor, kendi payýmaErmeni kardeþlerimin duygu veacýlarýný paylaþýyor, onlardan özürdiliyorum).

IIrrkkççýýllaarr ssaallddýýrrýýyyoorrÖzür diliyorum kampanyasý, daha

ilk duyulduðu andan itibarençýkardýðý sesle çarpýcýlýðýný kanýtladý.Kampanya çok sayýda destekçisininyaný sýra karþý kamptan saldýrýlarlayýpratýlmaya çalýþýlýyor. 90 yýllýkTürk milliyetçi ideolojisine ve milita-rizmine büyük bir meydan okumaolan "özür diliyorum" kampanyasýelbette bu ideolojiden beslenenlertarafýndan saldýrýya uðrayacaktýr.Zaten milliyetçilikten, militarizmdennemalanan MHP'de genel baþkanýnýnaðzýndan, doðrudan kampanyayasaldýrdý ve tehditlerde bulundu.

Unutturulmak istenen tarih1915'te Ermenilerin maruz kaldýðý

soykýrýma dair hiçbir belge ve izbýrakmak istemeyen resmi ideolojitopluma þu ana kadar bu büyükfelaketi unutturmaya çalýþmýþtý. AmaHrant Dink'in katledilmesindenbugüne, ortaya çýkan politik iklimresmi ideolojiye darbe üstüne darbevuruyor. Çünkü yüz binlerce insansýrf Ermeni olduðu için öldürülenHranr Dink'in arkasýnda durdu vebu cinayetin hesabýný soracaðýnýifade etti. "Hepimiz Ermeni'yiz" slo-ganý etrafýnda gerçekleþtirilengörkemli Hrant Dink cenazesi göster-isine yanýt "Cumhuriyet miting-leriyle" verilmeye çalýþýldý. Ama bumitinglerin ne kadar içinin boþ vezorlama olduðu zamanla ortaya çýktý.

SSaakkllaannaammaayyaann ggeerrççeekklleerr90 yýlý aþkýn süredir hiçbir þey

olmamýþ gibi kitlelerden saklanangerçekler Türkiye Cumhuriyeti'ninvaroluþ koþullarýndan biri halinegetirilmiþti. Kitlelerin ilelebet uyutu-lamayacaðý artýk resmi ideolojininkalabalýklar tarafýndan sorgulan-masýyla açýða çýktý. Özür diliyorumkampanyasý da böylesi bir sorgula-

manýn iyi ulaþabileceði sonuçlardabiri olarak ortaya çýktý.

DDuurr DDee kkaammppaannyyaaddaa "Irkçýlýða ve milliyetçiliðe dur de"

giriþimi de zaten aylar öncesindentartýþýp aldýðý bir kararla böyle birkampanyayý baþlatacaktý. Fakat kam-panyanýn baþka giriþimler tarafýndanda tartýþýldýðý duyulunca ortak kam-panya kararý alýndý. Bu nedenle heminternet üzerinden yürütülen, hemde imza föyleriyle sokakta yürütüle-cek olan bu kampanyaya Dur Debütün güçleriyle katýlma kararý aldý.

EErrmmeenniissttaann zziiyyaarreettiiDur De'nin kampanyasý sadece

özür diliyorum ile sýnýrlý deðil.Önümüzdeki aylarda Ermenistan'aziyaret gerçekleþtirecek olan Dur De,bu ziyaret sembolik de olsa, iki halkarasýnda bir sorun olmadýðý veyaþananlarýn unutulamayacaðýmesajýný verecek. Ayrýca kampa-nyanýn taleplerinden biri Ermenistan

ve Türkiye arasýndaki sýnýr kapýsýnýnaçýlmasý olacak. Ermenistan'la diplo-matik iliþkilerin hiçbir ön koþulabaðlanmaksýzýn geliþtirilmesi de tale-plerin içinde yer alacak. Bütün bun-larýn duyurusu ve yaygýnlaþtýrýlmasýiçin Durde 10 Ocak'ta geniþ katýlýmlýbir forum düzenleyecek.

UUnnuuttmmuuyyoorruuzz vveeöözzüürr ddiilliiyyoorruuzz

Özür diliyorum kampanyasý, resmiideolojinin paçalarýndan çok sýký birþekilde tutmuþ vaziyette.Düþmanlýktan beslenen milliyetçil-iðin derin bir yara almasý için bukampanyayý geniþletmeli ve gerçek-leri sabýrla anlatmalýyýz.

1,5 milyon Ermeni'nin sistemli birþekilde katledilmesini tarihin karan-lýk sayfalarýnda býrakmayacaðýmýzýanlatmalýyýz. Egemen sýnýfýn yarat-týðý bu felaketin doðrudan sorum-lusu olmasak da, unutturulmayaçalýþýlan tarihe bundan daha ikircik-siz ve çarpýcý bir yanýt verilemezdi.

“Ermenilerden özür diliyorum” kampanyasý baþladý

Yüzlerce isim biraraya geldi

Özür diliyorum kampanyasýnýninternet üzerinde açýlan metnine 3gün içinde 3 bin kiþi imza atarakimza verdi. Kampanya 2009 yýlýboyunca yürütülecek ve yüz bin-lerce imza toplanacak.

Adalet Aðaoðlu, Ahmet Ýnsel,Erol Katýrcýoðlu, Baskýn Oran,Jülide Kural, Derya Alabora, LaleMansur, Tarhan Erdem, CoþkunAral, Turgut Tarhanlý, AslýErdoðan, Perihan Maðden, MeteTunçay, Barýþ Pirhasan, MuratBelge, Ayþe Önal, Yavuz Bingöl vedaha onlarca tanýnmýþ isim kam-panyayý destekliyor.

wwwwww..oozzuurrddiilliiyyoorruuzz..ccoomm

Resmi ideoloji sorgulanýyor

Page 5: Sosyalist İşçi 344

sayý: 344 sosyalist iþçi 5

Sol bir partinininþasý

CChhrriiss BBaammbbeerryy

Ayaklanmalar ve yýðýn hareketlerianiden baþlar. Sol bu yýðýnlarýdevrimci fikirleri kazanmalý dýr.

Yakýn tarihin derslerini öðrenmelive bu tür hareketler içindeki ide-olojik mücadeleyi kazanmalýyýz.

Yedi yýl önce Arjantin’de yeni-liberal politikalara karþý baþlayanayaklanma hükümeti ve ardýndangelen hükümetleri de devirdi.

19-20 Ocak günleri yaklaþýk 1milyon iþçi, emekli, genç, iþsizbaþkent Buenos Aires’in sokak-larýný doldurdu. Birinci gününsonunda maliye bakaný istifa etti.

Ýkinci gün polis ateþ açtý, yedi kiþiöldü. Kalabalýk, zenginliðin sem-bolü olan bankalara, McDonaldsdükkanlarýna saldýrdý. Hükümetistifa etti.

Devam eden gösteriler dahasonra kurulan dört hükümeti dedevridi.

Fabrikalar kapatýlmalara karþýiþgal edildi. Her tarafta yýðýnsalgösteriler vardý. Ýþçi mahallelerin-de halk toplantýlarý yapýlýyordu.

Tam bir klasik devrimci ortamdý,ama sonunda popülist Peronist birhükümet kuruldu.

Ýþsizlerin ve iþçilerin çoðunluðutaleplerinin var olan sistem içindeçözülebileceðine inanýyordu.

Sol gösterilerde yer aldý, amayýðýnlarla diyalog kurmak yerinekendi kendi sekter sloganlarýný önesürdü.

Otonomistler sola karþý çýktýlarama onlar da kendi “alternatif”örgütlerini kurdular. Sendikalar isePeronistlerle iliþkilerini sýk-laþtýrdýlar.

Yeni hükümet istikrarý saðladý.

ÝÝttaallyyaaDaha yeni bir örnek Ýtalya.

Devasa bir hareket eðitim içinharekete geçti. Son aylarda Ýtalya’-da eðitimcilerin gösterileri ve grev-leri Arjantin’i hatýrlatýyor ama onungbi devrimci bir karaktere sahipdeðil.

“Sizin krizinizi ödemeyeceðiz”sloganý önde geliyor. Irkçýlýkkarþýtlýðý hareketin tam ortasýnda.

Eðitimciler tüm iþçi hareketinietkiliyor. Ýþçi hareketininiçindeönemli bir kesim bir önceki merkezsol hükümetin savaþ ve serbestpiyasa yandaþý politikalarýnedeniyle soldan uzak ve militanazýnlýklarýn oluþturduðu otonomörgütlenmelere sahip.

Sokaklardaki kalabalýðýn çoðun-luðu ilk kez gösterilere katýlýyor vetaleplerinin var olan sistem içindealýnabileceðine inanýyor.

Ýtalya’nýn en büyük sol partisiRifondazione Comunista’nýn 50 binüyesi var. Ancak önceki orta solhükümet içinde yer aldý ve bu tutu-muyla hesaplaþamýyor. Buna rað-men son kongresinde sola dönüþkararý aldý ve sokaktaki hareketiniçine atladý.

Hareketi þekillendirecek veondan öðrenecek ve devrimci birsol inþa edecek bir aktivistlerörgütü kurmalýyýz.

Devrimci parti toplumun devrimcidönüþümünü isteyen bir örgüttürama bu devrimci taleplerin milyon-lar tarafýndan kazanýlmasý gerek-tiðini de bilir.

Böylesi yýðýnsal devrimci sol par-tileri Arjantin gibi koþullarlakarþýlaþtýðýmýz vakit ilerleyebilmekiçin her yerde kurmalýyýz.

MMaarriiaa SSttyylllloouu

Bugünkü mücadele, 2001yýlýndan bu yana çeþitli merkezsol PASOK ve saðcý YeniDemokrasi hükümetlerinin iþçisýnýfýna saldýrýlarýna karþý sürenmücadelelerin bir devamý.

2001’de devasa bir grevPASOK hükümetinin iþçilerinemeklilik yasasýna saldýrýsýnýgeri çektirmiþti.

Ýþçi hareketinin bu büyükzaferi antikapitalist hareketinhýzla büyümesine yol açtý. 2001yazýnda hareketin aktivistleriinsanlarý Ýtalya’da Cenovakentindeki dünyanýn en büyükgüçlerinin G-8 toplantýsýnýprotestoya götürmek içinçalýþtýlar. Yunanlýlar G-8protestolarýný çok büyük ölçüdedestekledi.

Halkýn yüzde 50’si kapitalizmiprotesto etmenin olumlu birþeyolduðunu söyledi. Hem ozaman hem de þimdi yeni liber-alizme karþý güçlü bir direniþvar.

Oldukça büyük olan Yunansolu üzerinde anti-kapitalisthareketin büyük bir etkisi var.Ve hareket ölmedi, yaþýyor.2003’de Irak’a saldýrý karþýsýndasavaþ karþýtý bir yanda kazandý.

Binlerce, onbinlerce lise öðren-cisi bu hareket içinde önemli birrole sahip. Liseliler okulboykotlarýný, iþgalleriniörgütlüyorlar.

Savaþa karþý uluslararasýmücadele günü 15 Þubat’la bir-likte üç hafta boyunca aralýksýzeylem yaptýlar.

2004’de Yeni DemokrasiPartisi seçimleri kazandýðýndahala 2001 zaferinin güveninesahip iþçi hareketi ile karþýkarþýya geldi.

Yunan solunda YeniDemokrasi’nin zaferinden sonratoplumun saða kaydýðýna dairbir fikir oluþtu. SEK (SosyalistÝþçi Partisi - Yunanistan) bufikre karþý tartýþtý.

Biz “Yeni Demokrasi’ye insan-lar onu çok beðendikleri içindeðil, PASOK hükümetlerindenbýkmýþ olduklarý için oy verdi-ler” diyorduk. Sonunda haklýolduðumuz ortaya çýktý.

Yeni Demokrasi iþçi sýnýfýnýnbazý kesimlerinin emeklilik hak-larýný sýnýrlamaya çalýþýnca2005’den itibaren bir dizidireniþle karþýlaþtý.

Bu mücadelelerden biri parttime çalýþan iþçilerin direniþiidi. Çoðu genç yüzbinlerce parttime çalýþan iþçi var.

Yeni Demokrasi bu iþçilereseçimleri kazanýrsa tam zamanlýiþ vereceðini söyledi. Tabii kiseçildikten sonra part time iþçi-leri unuttu.

Yeni Demokrasi’ye karþý ilkbüyük direniþ bu iþçilerdengeldi. Önce sendikalaþtýlar

sonra mücadeleye baþladýlar vesendika hareketine iþçi hareke-tinin en önemli parçalarýndanbirisi olduklarýný gösterdiler.

Savaþa karþý hareketin enönüne fýrlayan lise öðrencileri2006 yýlýnda saðcý hükümetinüniversiteleri özelleþtirme pla-nýna karþý okul iþgallerinigerçekleþtiren öðrencilerdi.

Bunlar kendisine güven duyanve deneye sahip bir kuþak.Mücadele etmek istiyorsan iþgaledeceksin ve örgütleneceksin.

Yunan kapitalizmi çok zayýf.Ekonomik durgunluktan çokþiddetli etkilendi. YeniDemokrasi hükümeti krizekarþý kesintiler yaparak veözelleþtirmelerle yanýt vermeyeçalýþýyor. Ayrýca bankalara 28milyar Euro vermeyi planlýyor.

Yeni Demokrasi, Avrupa’nýndiðer ülkeleri ile daha iyi reka-

bet edebilecek bir ekonomioluþturmak istiyor. Onun içinbu yeni-liberal politikalardemek. Ayrýca Yunanistan’ýnaskeri gücünü artýrmak istiyor.Afganistan’da ki “teröre karþýsavaþa” NATO gücü olarakkatýlmak istiyor. Irak askerlerinieðitmek istiyor.

Bütün bunlar saðlam bir anti-militarist geleneðe sahipYunanistan halký için çokendiþe verici.

Hükümet geçen sene erkenistikrarý saðlamak için seçimilan etti. Çok az bir farkla dakazandý.

Ama þimdi, 12 ay sonra çokfazla sorunu var. Büyük birayaklanma ve bir çok skandalile karþý karþýya.

Büyük bir iþçi ve öðrencimücadelelerinin olduðubugünkü koþullarda

Yunanistan’da direniþ yokdenemez.

Polis, Alexandros’u öldürme-den önce de üniversitelerdebüyük bir öfke vardý.

Ekim ayýnda üniversitelerdeyapýlan toplantýlarda öðrencilerhükümetin yeni eðitim prog-ramýna karþý okullarýný 2-3 gün-lüðüne iþgal etmeyi karar-laþtýrdýlar.

2007 Kasým’ý ile 2008 Mart’ýarasýnda hükümetin emeklilikyaþý yasasýna karþý büyük birgrev hareketi vardý. Yasa çýktý,ama hala uygulamaya sokula-madý.

Sonbaharda çok gergin birhava vardý. Her an her þey ola-bilir, küçücük bir kývýlcýmlaortalýk yanabilir deniyordu. Vesonra polis Alexandros’uvurdu.

Son yýllarda hükümet polisihareketin üzerine daha fazlasürüyordu. Gösterilere, göçmeniþçilere saldýrýldý.

Polis saldýrýlarý daha fazladireniþ yarattý. Hükümetin vepolisin göçmenlere yaptýklarýkarþýsýnda büyük bir ýrkçýlýkkarþýtý hareket ortaya çýktý. Buhafta sonu Atina’da iþçilerin,öðrencilerin ve solcularýndesteklediði büyük bir ýrkçýlýkkarþýtý gösteri olacak.

Çeþitli farklý þeyler bir arayageliyor ve herkes hükümetekarþý birleþiyor. Öðrenciler“bizim baþkalarýnýilgilendirmeyen kendi talepler-imiz var” demiyorlar. Ýþçiler“öðrenciler neden dükkanlarýyakýp, yýkýyorlar” demiyor.

Alexandros’un öldürülmesin-den sonra sokaklara taþan hisyok olmuþ deðil. Ýnsanlar hergün sokaða çýkýyorlar. Geçenhafta bütçeye karþý gerçekleþengenel grev çok baþarýlýydý.

Liseli öðrenciler ertesi günüokullara gitmedi ve poliskarakollarýna saldýrdýlar.

Saðlýk çalýþanlarý bu haftakesintilere ve özelleþtirmelerekarþý grev yapacaklar. Diðerkamu çalýþanlarý, öðretmenler,öðretim görevlileri onlarakatýlabilir.

Genel grevin ardýndan deðiþiküniversiteleri temsil edenbüyük bir öðrenci toplantýsý buhafta okullarýn iþgal edilmesinive boykot yapýlmasýný karar-laþtýrdý.

Birçok öðrenci iþyerlerine, fab-rikalara giderek iþçilerin öðren-ci boykotuna grev yaparakkatýlmlarýný isteyecek.

Bütün bunlar çok heyecanverici ve sol politikalar çokönemli bir rol oynuyor.

Maria Styllou Sosyalist ÝþçiPartisi - Yunanistan’ýn önde gelen

üyelerinden ve AþaðýdanSosyalizm dergisinin editörü.

Mücadelede sol politikalarçok önemli bir rol oynuyor

YYuunnaanniissttaann

Page 6: Sosyalist İşçi 344

26 Aralýk Cuma– 16.00 – 17.15Sýradan insanlar dünyayý deðiþtirebilir mi?

Kerem Kabadayý (Mor ve Ötesi)Bülent Somay (Bilgi Üniversitesi Öðretim Üyesi)

Ahmet Yýldýrým (DSÝP)

26 Aralýk Cuma– 18.30 – 19.45Kürt sorunu: Barýþa bir þans verin

Sabahat Tuncel (DTP Milletvekili)Erkin Erdoðan (DSÝP)

27 Aralýk Cumartesi – 10.30-12.15Troçki'nin fikirleri ve Marksist gelenek

Funda Baysal (DSÝP)Arife Köse (DSÝP)

27 Aralýk Cumartesi – 12.30-13.45Þirketler ve küresel ýsýnma

Ömer Madra (Açýk Radyo)Korol Diker (Greenpeace)

Nuran Yüce (DSÝP)

27 Aralýk Cumartesi – 12.30-13.45Kapitalizm sonrasý yaþam

Avi Haligua (Açýk Radyo)Þenol Karakaþ (DSÝP)

Harun Tekin (Mor ve Ötesi)

27 Aralýk Cumartesi – 14.30-15.45Küresel kriz ve emperyalizm

Panos Garganas (Yunanistan Sosyalist Ýþçi PartÝsi-SEK)Sami Evren (KESK Genel Baþkaný)

Roni Margulies (DSÝP)

27 Aralýk Cumartesi – 16.00-17.15Milliyetçilik ve ýrkçýlýk:

Nerede birleþiyor, nerede ayrýlýyor?Ferhat Kentel (Bilgi ÜniversÝtesi Öðretim Üyesi)

Volkan Akyýldýrým (Sosyalist Ýþçi Gazetesi)

27 Aralýk Cumartesi – 18.30-19.45Antikapitalist, özgürlükçü, yeni sol bir örgüt

Ufuk Uras (ÖDP Milletvekili )Doðan Tarkan (DSÝP)

28 Aralýk Pazar – 10.30-12.15Kemalizm, Stalinizm ve Türk solu

Ömer Laçiner (Birikim)Cengiz Algan (DSÝP)

28 Aralýk Pazar – 12.30 – 13.45Politik Ýslam ve kapitalizm

Yýldýz Önen (DSÝP)Hakan Tahmaz (Barýþ Meclisi)

28 Aralýk Pazar – 12.30 – 13.45Cinsel ayrýmcýlýk ve kapitalizm

Eylem Çaðdaþ (Lambda)Meltem Oral (DSÝP)

28 Aralýk Pazar – 14.30-15.45Yunanistan’daki isyan ve krize karþý direniþ

Sotiris Kondoyanis (SEK)

28 Aralýk Pazar – 16.00-17.15Darbe, Ergenekon ve demokrasi

Ümit KývançEray Özer (Taraf gazetesi)

Þenol Karakaþ (70 milyon adým koalisyonu)

28 Aralýk Pazar – 18.30-19.45Kapitalizm, savaþ ve direniþ

Özden Dönmez (DSÝP)

6 sosyalist iþçi sayý: 344

Bankalaröðrenciye6 Aralýk Cumartesi günü polis

iki ölümcül saldýrýda bulundu.Sabahýn erken saatlerindeYabancýlar Þubesinin önündetoplanan binlerce göçmenidövdüler. Göçmenlerden biriAtina'daki bir hastanede ölümkalým savaþý veriyor. Ayný gününakþamýnda polis baþkentinExarhcia bölgesinde 15 yaþýndakiAlexandros Grigoropoulos'uvurarak öldürdü. Birçok þehirdebinlerce kiþi hemen o gece veertesi gün sokaklara döküldü.

Atina'da öðrenciler ve iþçiler heryaþtan binlerce kiþi Polis Merkezive ardýndan Meclise yürürkenbaðýrdýklarý sloganlardan bazýlarýþöyle: "göçmenleri öldürüyorlar,öðrencileri öldürüyorlar,pezevenkler, katiller, ýrkçýlar","bankalara para gençlere kurþunhükümetin miadý doldu".

HHaarreekkeettDünya basýný çýkan karýþýklýða

odaklanarak aslýnda sokaklara veiþyerlerine hâkim olan kitlehareketini görmezden geliyor. Buhareket doðru bir biçimde öfkesi-ni hükümete yöneltti.

Pazar günü tüm ülkede içiþleribakanýný istifaya çaðýran ve olayakarýþan polislerin cezalandýrýl-masýný isteyen çok büyük gösteril-er düzenlendi. Pazartesi sabahýyaklaþýk 100 yerde birden öðren-ciler toplu yürüyüþ yaptýlar veardýndan karakol önlerinde gös-teriler düzenlediler. Oluþanatmosfer 2003 Mart'ýný andýrýyor:O zaman da on binlerce gençIrak'taki savaþý protesto etmekiçin aniden okullarýný terk edipyürümüþtü.

Öfke tüm halka yayýlmýþdurumda. Pazartesi akþamý

cinayete karþý anti-kapitalist soltarafýndan düzenlenen yürüyüþe40 binin üzerinde insan katýldý.Ayný anda yakýn bir yerdeYunanistan Komünist Partisi debir miting düzenlemiþti, ancakkatýlým o kadar fazlaydý ki bu ikigösteri birleþti.

Okullarý ve üniversiteleri tatilederek insanlarýn bir araya geliporganize olmasýný engellemeyeçalýþýyorlar. Polis pazartesi gecesidüzenlenen gösteriye biber gazýve sis bombalarýyla saldýrarakinsanlarý daðýlmaya zorladý.Bunun üzerine gençler gruplarhalinde polisle çatýþmaya baþladý.O gün ülkenin baþka yerlerindede ayný þeyler oldu.

Hükümet isyancýlarýn kamuoyudesteðinin azalacaðýný ve ortalýðýnsakinleþeceðini umuyor. Ancakiþçiler ve öðrenciler hükümetüzerindeki baskýyý arttýrmayabaþladý.

Ýþçiler kitle gösterilerine katýlýppolise karþý gençleri desteklemekararý alýnca belediye hizmetleriaksadý.

Öðretmen sendikalarý ilköðretimve liselerde Alexandros'un cenazetöreninin yapýlacaðý gün olan Salýgününde öðrencilerin de cenaz-eye katýlabilmeleri için greve çýktý.Öðretim görevlileri sendikasý daPazartesinden itibaren 3 günlükgrev çaðrýsý yaptý.

ÖÖððrreenncciilleerr Üniversite öðrencileri,

hükümetin yüksek öðretimiözelleþtirme planlarýna karþý enönde mücadele eden kesimi oluþ-turuyordu. Önceki haftalardaüniversiteler 3 gün boyunca iþgaledilmiþti. Bu, 18 ay önceYunanistan'ý sallayan öðrenci

hareketinin devamýydý.Ayrýca sendikalar bankerlere 28

milyar avro vermeyi öngörenbütçeye karþý çarþamba günügenel grev ilan etti.

Bu zaten bir dizi skandallasarsýlmýþ ve desteðini yitirmiþolan hükümet için patlayýcý birkarýþým. Bu senenin baþýnda ikibakan devletle zengin bir man-astýr arasýndaki arsa ihalesinefesat karýþtýrdýklarý için istifaetmek zorunda kalmýþtý.

Bir sene önce eðitim planýnakarþý yükselen öðrenci iþgallerininönünü kesebilmek amacýyla erkenseçime gitmiþti. Az bir farkla ikti-darý almýþ ve bunun kendisinitemize çýkarabileceðini düþün-müþtü.

Ama þimdi hükümet eskisindende büyük bir bataða saplanmýþdurumda. Alexandros'u öldürenpolisler tutuklandý ve hükümetcezalandýrýlacaklarýný söylüyor,ama verdikleri ilk tepki olayý ört-bas etmeye çalýþmaktý.

Polisler saldýrýya uðradýklarýnýve havaya açtýklarý uyarý ateþisonucu merminin sekipAlexandros'u vurduðunu iddiaettiler. Fakat olaya þahitlik edenbirçok kiþi polisin doðrudanhedef aldýðýný söyledi. Bununüzerinde hükümet öfkeyiyumuþatmak için polislere karþýtavýr almak zorunda kaldý.

Ortamda öyle bir hava hâkim kidükkanlarý zarar gören esnaf biledestekleyici yorumlar yapabiliyor,"Genç bir çocuk daha yeniöldürülmüþken zararlarý karþýla-maktan bahsetmek doðru olmaz"diyebiliyor.

Toplumun üst sýnýflarý çökün-tüye uðrarken aþaðýdakilermücadele halindeler.

MARKSIZM.

26-227-228 Aralýk 2008 - Ýstanbul

Page 7: Sosyalist İşçi 344

sayý: 344 sosyalist iþçi 7

Ýþçi Konseyleri’nin toplumuyönetme gücü vardýDizinin üçüncü bölümünde Volkhard Mosler 1918’de Alman egemensýnýfýnýn nasýl yýkýldýðýný anlatýyor.

Ocak 1918’de yaklaþýk 1 milyon iþçi Birinci Dünya Savaþý’nýnbaþlamasýndan yaklaþýk 4 yýl sonra savaþa karþý gösterilerekatýldý.

Sadece Berlin’de savaþ sanayisinde çalýþan 500.000 iþçi iþ býrak-tý. Grevi Obleute adlý grup örgütledi.

Obleute Almanca Ýþyeri Temsilcisi demekti ve grubun üyeleriiþçiler tarafýndan demokratik bir biçimde seçilmekteydi.

Obleute’nin 28 Ocak’taki ilk toplantýsýnda 60 iþyeri temsilcisibir merkezi yapý seçtiler ve sonra bu 60 kiþi Sosyal DemokratParti’den (SPD) ve Baðýmsýz Sosyal Demokrat Parti’den (USPD)temsilcileri çaðýrdý.

Bu yeni yapýya Arbeiterrat veya Ýþçi Konseyleri denmekteydi.Almanya’da yeni bir iþçi örgütlenmesi ortaya çýkýyordu. 1917Rus Devrimi’nin sovyet örgütlenmelerine benziyordu.

Obleute ’nin görevi yasadýþý grev hareketini örgütlemekti.Barýþ, fabrikalarýn ordunun kontrolünden çýkmasýný, daha iyigýda, politik tutuklulara özgürlük ve genel oy hakký istiyordu.

Grevden önce Obleute USPD’den yýðýnsal desteðe sahipolduðu Berlin ve baþka sanayi þehirlerinde genel grev çaðýr-masýný istedi. Ancak USPD orduya karþý harekete geçecek kadargüçlü olmadýðýný söyledi.

Fabrikalardan birisinde 22 yaþýndaki Karl Retzaw greve önder-lik ediyordu. Masanýn üzerine çýkarak “Savaþý durdurmak içingrev yapýyoruz. Barýþ istiyoruz. Kayser ve generaller için dahafazla silah yapmak istemiyoruz” diye baðýrdý.

“Savaþ bitene kadar grev yapacaðýz. Yaþasýn Rus Devrimi.Yaþasýn Lenin ve Troçki.”

Devlet hareketi ezdi. Grevin birçok önderi cepheye gönderildi.Ama 1918 Kasým ayýnda devrim baþladý. Bu kez denizciler ve

askerler önderlik yapýyordu. Heryerde iþçi ve asker konseylerikuruluyordu.

Bu konseyler Rusya’da sovyetlerin yaptýðý gibi eski düzenekarþý devrimci bir karþý çýkýþý yönetebiliyorlardý. Eski düzeniyýkmýþlardý ve yeni, sosyalist bir toplum kurmayý amaçlýyor-lardý.

Bütün Almanya Ýþçi ve Asker Konseyleri’nin ilk ve tek toplan-týsý 16 Aralýk 1918 günü toplandý.

406’sý iþçi, 84’ü asker 490 delege vardý. Delegelerin yaklaþýk300’ü SPD, 100’den biraz fazlasý USPD’liydi ve küçük bir grup taUSPD içindeki Spartakis Birliði’nden geliyordu.

Kongre iki kez oylayarak Spartakis’lerin liderinin, RosaLüksemburg ve Karl Liebknecht’in konuþmasýna karþý çýktý.

Kongre sonunda bir anayasa oluþturmasý için bir meclis seçimi-için seçimlere kara verdi ve kendisini fesh etti.

Bu kararýyla Konsey generallere ve onlarý destekleyen kapital-istlere soluk alma ve devrimi ezme olanaðý verdi.

Bu kaçýnýlmaz bir yenilgi deðildi. Kongre’nin ikinci günündeSpartakis Birliði ve Liebknecht tarafýndan yönlendirilen on bin-lerce iþçi konseyin kendi yetki ve etkisini geliþtirme kararýalmasýný istiyordu.

Bir delegasyon birleþik, sosyalist bir Almanya cumhuriyetitalep ediyor ve “bütün iktidarýn iþçi ve asker konseylerine veril-mesini” istiyordu.

Kongrenin politik birleþimi iki þeyi yansýtýyordu. Birincisidevrimin politik geliþimi henüz yeterince olgun deðildi. Berliniþçilerinin devrimci havasý ülkenin geri kalan yerlerindeki iþçi-lerin devrimci olmayan havasý ile uyumlu deðildi.

Ýkincisi, konseylerdeki devrimci sosyalistler politik olarak halaUSPD’ye baðlýydýlar ve USPD “bütün iktidar konseylere” talebi-ni desteklemiyordu.

Spartakis Birliði onbinlerce iþçiyi önderlik edebiliyordu amahenüz büyük bir devrimci dalga karþýsýnda mücadeleye önderlikedebilecek disiplinli ve kararlý bir örgüt aðýna sahip deðildi.

Bütün iþçi ve asker sovyetlerindeki tartýþmalara önderlik ede-bilecek bir biçimde örgütlü deðildi.

Bütün bunlar devrimin savaþý durdurabilecek kadar güçlü amaiktidarý alabilecek kadar da olgun olmadýðýný gösteriyor.

Volkhard Mosler Almanya’da yayýnlanan Marx21 adlý devrimcisosyalist derginin yazarlarýndandýr. www.marx21.de

Bu dizinin ilk iki yazýsý “ÝÝþþççiilleerriinn aayyaakkllaannmmaassýý ssaavvaaþþýý bbiittiirrddii”““SSaavvaaþþ vvee yyeennii mmüüccaaddeelleelleerr””

Alman DevrimiVolkard Moslerra para

ye kurþunBBüüttüünn bbuunnllaarr nnee zzaammaann bbaaþþllaaddýý

vvee ggöösstteerriilleerr nnaassýýll bbüüyyüüddüü?? ÞÞuuaannddaa dduurruumm nneeddiirr??

NNIIKKOOSS :: Benzeri görülmemiþbir protesto ve isyan dalgasýnýnortasýndayýz. Her þey Cumartesigecesi 9.00 civarýnda baþladý.Exarcheia mahallesinde dolaþanpolis devriyesi on beþ yaþýndakibir lise öðrencisini Alexis'isoðukkanlýlýkla öldürdü

Ýlk tepki cinayeti örtbas etmeçabasýydý. Polis saldýrýyauðradýðýný iddia etti ancak görgütanýklarý yüzünden bu iþe yara-madý. Bütün tanýklar polisinhedef alýp ateþ ettiðini söylediler.Birkaç saat sonra hükümet bilepolise karþý önlemler alacaðýnýaçýklayarak öfkeyi yatýþtýrmakistedi.

Ama öfke sokakta patladý. Üçveya dört saat içinde Atina'dakibütün sokaklar polisin zalimliði-ni protesto eden gençlerle dol-muþtu. Anti-kapitalist solAtina'nýn merkezindeki hukukfakültesini iþgal ederek eylemmerkezine dönüþtürdü. Pazargünü ilk kitle gösterisi oldu. Heryaþtan binlerce insan polismerkezine ve meclise yürüdü.Pazartesi günü bütün bunlarYunanistan çapýnda gerçek birkitle hareketine dönüþtü.

En çarpýcý olaný da, her kentinhemen hemen her mahallesindeokul öðrencilerinin Pazartesisabahý okullarýndan sokaklara

çýkmasýydý. Yunanistan'ýn heryerinde on bir ile on yedi yaþarasýndaki çocuklarý sokaklardayürürken görebiliyordunuz.Toplamda belki yüz binlerceokul çocuðu sokaklardaydý.Bazýlarý mahallenin polis istasy-onuna yürüyüp polise þiþe ve taþatarak çatýþtýlar. Öfke öylebüyüktü ki polisler ve amirlerion üç on dört yaþýndaki kýz veerkekler tarafýndan kuþatýlmýþhalde ofislerinde mahsurkaldýlar.

Bu resim o kadar çarpýcýydý kidomino etkisi yarattý. SendikalarSalý günü için greve çýka kararýaldýlar. Üniversite öðretimüyeleri üç gün greve gittiler.Ayrýca Çarþamba günü,hükümetin ekonomi politikalarý-na karþý önceden kararlaþtýrýlmýþbir grev vardý. Böyle olaygenelleþti hala da genelleþiyor.

OOllaayyllaarrýý bbaaþþllaattaann þþeeyy bbiirrööððrreenncciinniinn ööllddüürrüüllmmeessii ggiibbii ççookköönneemmllii bbiirr oollaayy ddaa oollssaa bbuu ççaappttaakkiittlleesseell pprrootteessttoollaarr kkaarrþþýýssýýnnddaaiinnssaann bbaaþþllaannggýýççttaakkii oollaayyýýnn kkuurruu-mmuuþþ bbiirr oorrmmaannaa aattýýllaann yyaannaann bbiirrkkiibbrriitt ggiibbii oolldduuððuunnuu ddüüþþüünn-mmeeddeenn eeddeemmiiyyoorr.. BBuunnaa kkaattýýllýýyyoorrmmuussuunn??

NNIIKKOOSS :: Evet bu doðru.Yaþanan ayaklanmalarýn, büyükayaklanmalarýn -videolarýný gör-müþ olabilirsiniz- tek bir politikolayýn sonucu olmayýp sosyalolaylar olduðunu herkes kabul

ediyor. Polisle çatýþmak vebankalarýn, beþ yýldýzlý oteller vepahalý maðazalarýn camlarýnýindirmek için sokaða dökülenbinlerce genç insan vardý. Yanievet olmayý bekleyen bir þeydi.

Bence bu bazý þeylerin bileþimi.Yeni Demokrasi partisinin sonderece saðcý iktidarý söz konusubir kere. Ýþçilere ve öðrencilerebirçok saldýrýsý oldu. Öðrencilerhükümetin deneme tahtasýhaline geldiler.

Yeni Demokrasi 2004'ten sonraseçildiðinde üniversiteleriözelleþtirmeye çalýþtý ve öðrenci-lerin üniversiteye girmesini zor-laþtýrdý. Yunanistan'da yoksulailelerin çocuklarýný okutmalarýçok zor. En kötüsü de üniversitediploman olsa da hatta doktorveya avukat bile olsanYunanistan'da gençlerin ücretlerigenellikle yoksulluk sýnýrýnýnaltýnda.

Bu yüzden Yunanistan'da genç-lerin çoðu yirmilerinin sonunahatta otuzlu yaþlarýna kadaraileleriyle kalýyor. Yaniekonomik kriz ve istikrarsýz,zayýf bir hükümetin yaný sýra bukarýþým da patlamaya yol açtý.

Gelecek Perþembe (18 Aralýk)genel eylem günü. Her güneylemler olacak fakat o günortak eylemler olacak. Bütünöðrenciler çýkacak. Yeni bir genelgrev için sendika liderlerinisýkýþtýrýyoruz. Yunan konso-losluklarýnýn elçiliklerinin önüneçýkýn ya da sadece sokaða çýkýndayanýþmanýzý gösterin!

YYuunnaann hhüükküümmeettii kkeemmeerr ssýýkkmmaayyaa zzoorrlluuyyoorr NNiikkooss LLoouunnttooss,, YYuunnaanniissttaann''ddaakkii SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii PPaarrttiissii üüyyeessii vvee AAttiinnaa''ddaaPPaanntteeiioonn ÜÜnniivveerrssiitteessiinnddee ssiiyyaasseett ffeellsseeffeessii ookkuuyyoorr.. ÖÖððrreennccii hhaarreekkeettiinniinnbbiirr aakkttiivviissttii oollaann NNiikkooss,, ddiirreenniiþþiinn ddiinnaammiikklleerriinnii aannllaattýýyyoorr..

Page 8: Sosyalist İşçi 344

8 sosyalist iþçi sayý: 344

sosyalist isci

DSiP’eüye ol!

Darbeye karþýysan,Kürt sorununda

demokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Küresel krize karþýmücadele etmek istiy-orsaan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallarakarþýysan

ssoossyyaalliisstt iisscciiSSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii hheerr hhaaffttaa ssaavvaaþþaa,, ddaarrbbeelleerree,, ýýrrkkççýýllýýððaa vvee mmiilllliiyyeettççiilliiððee,,yyeennii lliibbeerraalliizzmmee,, cciinnssiiyyeettççiilliiððee vvee hhoommooffoobbiiyyee kkaarrþþýý ddeevvrriimmccii,,aannttiikkaappiittaalliisstt bbiirr yyaayyýýnn yyaappýýyyoorr.. OOnnaa oommuuzz vveerreebbiilliirrssiinniizz..AAbboonnee oolluunn,, ddaaððýýttýýmmccýýllaarrýýmmýýzz ssiizzee hheerr hhaaffttaa ggaazzeetteenniizzii iilleettssiinnlleerr yyaa ddaappoossttaa iillee yyoollllaayyaallýýmm.. 55 ssaayyýý 55 YYTTLL..

i n t e r n e t barisarock.orgkureselbarisveadalet.orgkureseleylem.orgdurde.orgmahalledenmeclise.orghranticinadaleticin.comtuzladaolumlereson.blogspot.com70milyonadim.orgdtpkapatilamaz.blogspot.com

Kürt planý mý?Devlet Kürt sorununda çözümsüzlüðün ken-

disine de zarar verdiðini gördükçe, yeni Kürtplanlarýný devreye sokuyor. Geçtiðimiz haftagazetelere yansýyan "yeni" Kürt planý birkaçadýmdan oluþuyor: 1. Kuzey Irak'ta yönetimdeolan Kürt örgütleri, Barzani ve Talabani'yebaðlý gruplar, PKK'yi yasadýþý ilan edecekler,2. PKK silahsýzlandýrýlacak, 3. yeniden evedönüþ yasasý devreye sokulacak.

Ve bu adýmlarýn toplamý Kürt sorunundaçözüm anlamýna gelecek.

Kürt sorununda çözüm için aklýna bu aþa-malar gelmiþ ve bunu hiçbir utanma duy-madan çözüm diye kabul ettirmiþ olan kurumve þahýslarýn Kürt sorununun ne olduðuhakkýnda hiçbir fikirlerinin olmadýðý belli.

Öncelikle Kürt sorununda çözüm için devletciddi bir adým atacaksa, buna Misak-ý Millisýnýrlarýnýn dýþýndan deðil, içinden baþlamalý.

Ýkinci adým ise, DTP üzerindeki baskýlara sonverilmeli, kapatma davasý hýzla sonlandýrýl-malý. 20 DTP milletvekili, Kürt sorunundaçözüm için Meclis için bir platformdur aynýzamanda. Milletvekilleri Kürt halkýnýn meþrutemsilcileri olarak görülmeli.

Üçüncüsü, siyasal demokrasinin tüm sýnýrlarýdaðýtýlmalý ve sonra yeniden geliþtirilmelidir.Düþünce, düþündüðünü ifade etme veörgütlenme hakký üzerindeki sýnýrlar kaldýrýl-madan Kürt sorununun çözümü mümkündeðildir.

Devlet, Kürt liderler üzerinde nokta vuruþuyapmaya bir son vermelidir. Leyla Zanahakkýndaki ceza bu nokta vuruþlardan irisidir.

Kürt sorununda atýlacak en önemli adým iseKürtlerin siyasal taleplerinin önce dinlenmesi,sonra anlaþýlmasý ve en sonunda da tanýn-masýdýr.

Anadilde eðitimden, tv yayýný hakkýna, kim-liðinin tanýnmasýndan siyasal temsilcilerininmeþru kabul edilmesine kadar bir dizi baþlýk,artýk kabul görmek zorundadýr.

Devletin yeni Kürt planýnda olumlu olan tekbir nokta var: Nihayet bu sorunun çözülmesigerektiðini kavramýþ olmasý!

Ama kavrayýþta da yanlýþlýklar olduðu için,tümüyle yanlýþ bir "çözüm" politikasý izleniy-or. Sorun dýþarýda deðil, içerdedir. Çözümdýþarýda deðil, içerdedir.

www.dsip.org www.sosyalistisci.org

ÞÞeennooll KKAARRAAKKAAÞÞ

Çatý Partisi giriþimi, on kiþilik biraydýn grubu tarafýndan yapýlan birçaðrýyla ilk adýmlarýný atmak içintoplanýyor. Çaðrýcýlar arasýnda yer alanAyhan Bilgen, giriþim ve toplantýylailgili, "Formel bir toplantý olmamaklabirlikte, toplantý sonrasýnda fiili birçalýþma süresinin olmasý gerekiyor. Birkonferans örgütlemiyoruz. Yani teorikbir tartýþma yapmak, nasýl bir sol,sosyal demokrat bir partiye mi birdemokrasi cephesine mi ihtiyaç vartartýþmasýný yapmak deðil niyetimiz.Doðrudan doðruya hayata müdahaleedebilecek, siyasette yeni bir alternatifiinþa edebilecek bir süreci baþlatmakistiyoruz" açýklamasýný yaptý.

BBiirrlliikk dduuyygguussuuDaha önce de sýk sýk vurguladýðýmýz

gibi, Çatý Partisi giriþiminin olumluolan yaný, bireylerin ve gruplarýn birlikduygusunun bir ifadesi olmasý. Tekbaþýna siyasal alanda yeterince etkinolamayan güçlerin, bir araya gelerek,birlikte tartýþarak, birlikte mücadeleetme istekleri, kuþkusuz olumlu.

Bu ister Çatý Partisi'ni destekleyengruplarýn tek baþlarýna güçlerinin yeter-sizliðinden türeyen bir birlik duygusuolsun, ister sosyalist demokrasi inancýnedeniyle birleþik bir partinin gerekliolduðunu düþünen gruplarýnçabalarýnýn ürünü olsun olumlu amayetersiz bir birlik duygusudur.

Bir çatý partisi altýnda güçlerin biraraya gelmesinden önce, çok sayýdaalanda bu güçler yan yana gelebilme-lidir. Bu yan yana geliþ, biçimselolmayan, bir mitingi birlikte örgütle-mek için oluþturulan komitelere beraberadýný yazdýrmaktan daha ileri anlamlartaþýyan, gerçek bir mücadele birliði,somut talepler etrafýnda eylemlerörgütleme yeteneðinin üzerinde yük-selseydi, bir anlam sahibi olabilirdi.

BBiirrkkaaçç hhaannddiikkaappÇatý Partisi giriþiminin belirleyici gücü

hiç kuþkusuz DTP. Kürt halkýnýn par-tisi. Ama ortada bir terslik var. DTPkapatýlmak isteniyor ve ortalýk yangýnyerine dönüþmüþ deðil. DTP dýþýndakisol kurumlar tüm güçleriyle Kürthalkýnýn yasal temsilcisinin kapatýlmasý-na karþý varýný yoðunu ortaya koyarakyaygýn bir kampanya yapmýyor,yapamýyor.

Terslik burada baþlýyor. DTP milletvekilleri ve DTP kitlesi

çeþitli þehirlerde saldýrýya uðruyor. Çýtyok!

DTP'nin kapatýlmasý için AnayasaMahkemesi'ne baþvuru yapýlýyor. Çýtyok!

DTP'li milletvekillerinin dokunulma-zlýðý kaldýrýlmak isteniyor. Çýt yok!

Ama birlik duygusu ve Çatý Partisigiriþimi var.

Küresel kapitalist kriz dev ölçeklimerkezlerden tüm dünyaya dalgalar

halinde yayýlýyor. Birleþik direniþ plat-formlarý yok.

Ýþsizliðe karþý, iþten çýkartmalara karþý,zamlara karþý sokakta milyonlarcabildiri daðýtan, yan yana krizin fat-urasýný ödemeyeceðimizi haykýranmücadele kanallarý yok.

Eðitim-Sen'in, KESK'in düzenlediðieylem ve mitinglere her zamanki gibikatýlmanýn dýþýnda ortak bir çaba yok.

Irak'ta altý yýla yaklaþan bir iþgal var.Ýþgale karþý küresel anti kapitalist savaþkarþýtý hareket var. Ama Çatý Partisi gir-iþimi sokakta her gün bu iþgale karþýbirlikte kampanya yapan bir haldedeðil.

29 Ekim var. Cumhuriyet bayramý var.Bazý Çatý Partisi giriþimcilericumhuriyet bayramýný kutlayan çaðrýlaryaparken, biliyoruz ki bir çok giriþimçaðrýcýsý bu kutlamada milliyetçi birtortu görüyor.

Derin devlet var, Ergenekon var,darbe giriþimleri var. Sokakta darbeyekarþý yaygýn kampanya yapan güçleriniçinde Çatý Partisi giriþiminde yer alan-larýn bir çoðu yer almýyor.

Ýnsanýn aklýna o zaman, bir birlik duy-gusunun olumlu bir biçimde ifadeetmesinin ötesinde Çatý Partisi'nin neyitemsil ettiði, hangi ihtiyacý karþýladýðýsorusu takýlýyor.

KKüürrtt hhaallkkýýnnýýnn iihhttiiyyaaccýýKürt halkýnýn yalnýz kalmamaya ihtiy-

acý var. Milliyetçi, ýrkçý her saldýrýda,Kürtlerin desteklenmesi gerekiyor.DTP'nin kapatýlmasýna karþý, devletinsavaþ politikalarýna karþý Kürt halkýnýnyalnýz býrakýlmamasý gerekiyor.

Milletvekilleri hakarete uðradýðýnda,Kürtlerin mitingleri faþistler tarafýndanbasýldýðýnda, sokaða çýkýp, "hepimizKürt'üz" diye baðýrmak, kirli savaþýnher adýmýný yaygýn bir kampanyaylateþhir etmek, sýnýr ötesi harekatlarý dur-durmak için her bombalamaya büyükbir uðultuyla yanýt vermek zorunluluk.

Kürt halkýnýn yýllardýr verdiðimücadele de ne kadar yalnýz kaldýðýný,Türk solunun, birkaç istisna hariç, Kürthareketiyle esas olarak seçimden seçimeittifak kurduðunu da görmek zorun-dayýz.

Ama bu yalnýzlýktan kurtulmanýnyolu, Çatý Partisi giriþimi deðildir.

Bu yalnýzlýktan kurtulmanýn yolu,seçimden seçime ittifak kurmak dadeðildir.

Bu yalnýzlýðý giderebilmenin tek biryolu var: Güçlü, yaygýn, kampanyalariçinde birlikte çalýþan, yüzü sokaðadönük olan, sokakta örgütlenen yeni birsolun þekillenmesidir. Kendi ayaklarýüzerinde yükselen, politik her geliþm-eye hýzla refleks gösterebilecek biresnekliðe sahip olan, sayýsýz kampa-nyanýn en diri aktivistlerini, kadrolarýnýbirleþtirebilen, ýrkçýlýða, milliyetçiliðekarþý amasýz, fakatsýz mücadele eden,krize karþý yanýtý sokakta örgütlemeyeçalýþan, Kürt halkýnýn kendi kaderinitayin hakkýný koþulsuz destekleyen,küresel düþünüp yerel örgütlenen biryeni sol harekete, Türkiye'de emekçi-lerin sempatisini kazanýr, yoksullarýharekete geçirme yeteneði kazanýrken,Kürt halkýna da þimdiye kadar ala-madýðý yaygýnlýkta bir destek verecek-tir.

Yeni bir solu inþa etmenin yolu neyazýk ki Çatý Partisi giriþimi deðildir.Hareketin binlerce aktivistini,sözcüsünü, aydýnýný, iþçisini bir arayagetirecek kanallar açýlmadan, özelliklebu dönemde krize karþý sokakta kam-panya yaparak hareketin aktivistlerinibirlikte mücadele ve birlikte tartýþmaplatformlarýnda buluþturmadan yenibir sol örgütlenemez.

Artýk yeni þiþede eski þarap istemiy-oruz.

Baskýn Oran ve Ufuk Uras seçim kam-panyalarý hatýrlanýrsa ne istediðimizdaha da netleþir.

Çatý partisi hamlesi

Akhisar’da antikapitalisttartýþmalar

14 Aralýk’ta Akhisar’da ilk kez Marksizmtartýþmalarý düzenlendi. Eðitim-Sen’de gerçek-leþen tartýþmalarda “Neden sosyalist olmalý?”,“Stalinizm, kemalizm ve Türk solu” ve“Kapitalizmin krizi ve direniþ” baþlýklarýtartýþýldý. Aðrlýklý olarak 20 yaþ altý gençlerinkatýldýðý toplantýlar canlý tartýþmalara sahneoldu.

Page 9: Sosyalist İşçi 344

sayý: 344 sosyalist iþçi 9

JJiimm WWoollffrreeyyss

Nicolas Sarkozy’nin yeni-liberal hükümeti krizi reddet-meye çalýþýrken, diðer taraftan dakrizin faturasýný iþçilere yüklem-eye çalýþýyor.

Sarkozy’nin hükümeti ekonomison üç ayda 0.3 daralmýþ olmasý-na raðmen krizin Fransa’yý etki-lemediðini söylüyor.

Sarkozy’nin bazý bakanlarý çokhýzla “reformlara” ihtiyaçolduðunu söylüyor. Þimdilik bu“reformlar” postanýn bazý kesim-lerinin, demiryollarýnýnözelleþtirilmesi, eðitimden 13.500öðretmenin çýkarýlmasý, emeklilikyaþýnýn artýrýlmasý ve pazar gün-leri de “çalýþma hakkýnýn”saðlanmasýndan baþka birþeydeðil.

2 milyon kiþi iþsiz ve Sarkozy iþgüvenliðini azaltacak önlemlerpeþinde.

Bu arada göçmenlere saldýrýlardevam ediyor. Binlerce göçmensýnýr dýþý ediliyor.

Sarkozy’e göre bugünkü krizinnedeni “finans kapital”in kendimantýðýný bütün ekonomiyekabul ettirmeye çalýþmasýndanoluþuyor. BM’de yaptýðý konuþ-masýnda bunlarýn cezalandýrýl-masý gerektiðini söyledi.

Bütün bunlarý iktidara gelirgelmez zenginlerin vergileriniazaltan birisi söylüyor.

Sarkozy politiklarýný kolaylýklahayata geçirebiliyor, çünkü anamuhalefet partisi Sosyalist Parti(PS) çok kötü durumda.

PS’nin durumu geçen ayyapýlan kongresinde çok açýktý.Ýlk bakýþta çok az oy farký ileMartine Aubry’nin SégolèneRoyal’e karþý baþkanlýðý kazan-masý partinin sola yatmasý gibigörünüyor.

Royal geçen ay “sosyal demok-rasinin artýk çaðdýþý” olduðunusöyledi. O, partiyi ABD’dekiDemokrat Parti’nin Fransýzbiçimine döndirmek istiyor.

Ancak ekononmik kriz partiyidaha sol bir söyleme itti. AubrySP’nin sol parti olmasýný, merkezsað ile ittifaklarý reddetmesini ve“emek hareketine baðlý

kalmasýný” savunabildi.Öte yandan Aubry Lille ken-

tinin belediye baþkanýykenmerkez sað ile ittifaj yapýyordu.

Aubrey ve çevresi aslýndasosyal liberal bir projeye baðlýlarve yýllardýr bunu savunuyorlar.Aubrey, 2005 yýlýnda iþçilerinreddettiði AB Anayasasý’ný dcasavunuyor.

Sosyalist parti aslýnda soldanhýzla uzaklaþýyor. Partinin ABAnayasasý’na karþý olan öndegelen isimlerinden Jean-LucMélenchon partiden Almanya’daOskar Lafontaine’in yaptýðýnýyapmak üzere ayrýldý. LafontaineAlman Sosyal DemokratPartisi’nde ayrýlarak yeni SolParti’yi kurdu.

Mélenchon’un Sol Partisi gele-cek seçimlerde Fransýz KomünistPartisi ve yeni kurulacak olanYeni Antikapitalist Parti’ye(NPA)seçimlere birlikte katýlmaönerisi götürdü.

Solun yeniden þekillenmesindeNPA önemli bir yer tutuyor.NPA kuruluþunun aktivisttabanýný oluþturan DevrimciKomünist Birlik’ten 2-3 defadaha fazla ilgi topluyor.

ÝÝþþççii hhaarreekkeettiiSon haftalarda çok sayýda iþçi

iþlerini kaybediyor. Otomobilsanayinde binlerce iþçi iþtençýkarýldý.

Ayný günlerde Air France pilot-larý emeklilik yaþý için, FarnsaTelevizyonu iþçileri ise kesin-tilere karþý grev yaptý.

Krizle birlikte hükümet posta-nenin özelleþtirilmesini ertelediama iþçi çýkarma tehdidi duru-yor. 22 Kasým’da 100 yerde buiþten çýkarma tehdidine karþýeylemler vardý.

Grev sürücüleri sendikalarý sonanda grevden vazgeçtiler.

20 Kasým’da okullarda grevvardý. Öðretmenlerin büyükçoðunluðu grevlere katýldý. Budenli yoðun katýlým 2003’denberi görülmemiþti.

Sarkozy yeni liberal önlemlerekarþý hareketin hükümetinekarþý en büyük tehdit olduðunubiliyor. Bu nedenle büyük zafer-

ler kazanmak istiyor.Bu arada hayat pahalýlýðýnýn

yaný sýra ücretler donduruluyorve iþsizlik artýyor.

Son gösteriler iþçilerin grevinfaturasýný ödemek istemedikleri-ni gösteriyor.

Ancak hükümete dönük öfkehenüz bütün kampanyalarý bir-leþtirecek bir odak noktasý bula-madý.

Kamu sektörü iþçileri ise birsendika liderliði sorunu yaþýyor-lar. Ýki günde bir yapomayý plan-ladýklarý eylemler baþarýsýz olduve daha güçlü bir direniþinönünü kapadý.

Fransýz solunun iki güçlü par-tisi, SP ve Komünist Partisi’ninzayýflamasýnýn iki önemli sonucuvar.

Sendikalarda güçleri azaldýdolayýsýyla daha radikal veyaratýcý mücadele biçimlerininsendikalarda etkili olmasý þimdidaha kolay.

Ama sendika hareketi de dahagüçsüz ve hükümet bunu derin-leþtirmeye çalýþýyor. Geçtiðimizdönemde taban birliklerimücadelelerde çok önemli bir roloynadý.

Geçen sene Britanny’dekiCarhaix kasabasýnda neredeysebütün nüfus hastanenin kapatýl-masýna karþý iki ay boyuncasokaða çýktý.

Son postacýlar grevinin baþarýsýposta iþçilerinin toplumun baþkakesimlerini de grevi destekleme-leri için örgütlemesi sayesindeoldu.

Eðitim sektöründe bazý bölgel-erdeki kitlesel toplantýlar grevedevam kararý alýyor. Gelecekulusal gösteriyi beklemek-istemiyorlar.

Son gösteriye Veli dernek-lerinin, üniversite öðrencilerininkatýlmýþ olmasý gösteriyi büyükölçüde güçlendirdi. YeniAntikapitalist Parti çok önemlibir dönemde kuruluyor. SosyalistParti sallanýyor, kitleler sokaktaya da sokaða çýkmaya hazýrlanýy-or ve hemen herkes Sarkozyhükümetine karþý uzlaþmacýolmayan bir liderlik bekliyor.NPA bu önderliði saðlayabilir.

DDeevvrriimmccii KKoommüünniisstt BBiirrlliikk’’iinn((LLCCRR)) öönnddee ggeelleenn üüyyeelleerriinnddeennAAllaaiinn KKrriivviinnee OOccaakk 22000099’’ddaakkmmuurruulluuþþ kkoonnggrreessiinnii yyaappaaccaakkoollaann YYeennii AAnnttii-KKaappiittaalliisstt PPaarrttiiüüzzeerriinnee ddüüþþüünncceelleerriinnii aannllaattýý-yyoorr..

Alain, yeni partinin 400’eyakýn yerel komite ile yapýlandanýþma toplantýlarýnýn ürünüolduðunu söyledi.

Bu toplantýlara Sarkozy’ninyeni-liberal politikalarýna karþýtutum alan on binlerce insankatýldý.

Toplantýlara kadýn, ýrkçýlýkkarþýtý ve çevreci hareketler-den ve sosyalist, komünist veözgürlükçü politik eðilimler-den insanlar katýldý.

Alain toplantýlarýn büyük-lüðünün ve çeþitliliðininFransa’daki devrimci sola güçverdiðini anlattý.

“Birçoklarý için bu çok yenibir deneydi. Ýlk kez bir politikörgütlenmeye katýlýyorlardý.Yaptýklarýmýzý anlatmak, birparti nasýl çalýþýr göstermekzaman alýyordu. Hatta çokzaman dilimiz bile farklýydý.

Bu insanlar yeni partinintemelini oluþturuyorlar.

‘Özellikle gençler sendiklarýnparçasý olmalý mýyýz” diyetartýþýyorlardý. Çoðu sendikaliderliklerinin bize ihanetettiðini savunuyorlardý.”

LCR üyelerine ve destekçi-lerine gönderdiði bir açýkmektupta “kurmak istediðimizyeni parti kendi partimizdendaha önemlidir” diyordu.

“Bütün okullarda ve üniver-sitelerde, bütün kasabalaardavce iþçi bölgelerinde olan birparti.

“Yeni parti daha resmenkurulmamasýna raðmen þimdi-den Fransýz politik yaþamýnýnbir parçasýyýz.

“Ne zaman radyo ya da tele-vizyonlarda politik bir tarýþmaolsa biz de çaðýrýlýyoruz.”

LCR içindeki en ünlü isim birposta iþçisi olan Olivier Besan-cenot sürekli olarak televizyonprogramlarýna çaðrýlýyor.

HHaarreekkeettSon yýllarda Fransa’da yeni-

liberal politikalarý savunan ABAnayasasý’na karþý hayýr oyu-nun kazandýðý çok büyük birhareket vardý.

2005 yýlýnda Paris baþtaolmak üzere kentlerin yoksulgöçmen mahallelerinde sosyal

bir patlama oldu. “Yeni parti derin bir krizin

ortasýnda kuruluyor” diyorAlain.

Partinin amacý bu direniþhareketine politik ve örgütselifade vermek diyor.

“Fransa’da sol içinde gerçekbir etkisi var” diyor Alain.

“Sosyalist Parti ve KomünistPartisi bu yeni partiyi dikkatealmak zorunda.

“Daha þimdiden sosyal kam-panyalarda ve grevlerde etkin.Þimdiden gösterilerde NPApankartýnýn arkasýndayürüyen kortejlerimiz var.

“Gelecek Haziran’da AvrupaParlamentosu seçimlerindeadaylarýmýz olacak.”

NPA’nýn kuruluþ tartýþa-malarý kritik bir noktaya geldi.“Ýnisiyatif Komiteleri” Ocakayýnýn sonundaki kuruluþkongresine sunulmak üzere üçtemel belge hazýrlayacaklar.

Alain bu belgeleri þöyle açýk-lýyor: “Birinci belge programýmýzý oluþturacak.

“Henüz kesin deðil amabirçok temel ilkemizi ve poli-tikamýzý tesbit edecek.

“Nasýl bir parti istiyoruzde-vletle iliþkileri, reform mudevrim mi gibi sorular varortada.

“Ýkinci belge gelecek aylarda,Avrupa parlamentosu seçim-lerine kadar bize yol göstere-cek olan politik önergeleriiçeriyor.”

TTaarrttýýþþmmaa“Üçüncü belge partinin gele-

cek iki-üç yýl nasýl çalýþacaðýnadair.

“Bunlar parti yapýsýnýn sonhaliþ olmayacak daha ayrýn-týlarý tartýþmaya ihtiyacýmýzvar.

“Bu belgeler kongredeoylanacak ve ardýndan yenibir liderlik seçilecek.”

Alain bu yeni oluþumakatýlanlarýn çok umutlu olduk-larýný söylüyor.

“Kendimize güvenimiz þuanki durumdan, özellikle deekonomik krizden kaynak-lanýyor. Çünkü þimdi birçokinsan kapitalizmin toplumuntek örgütlenme alternatifiolmadýðýný görüyor.

“Ýnsanlar ayrýca reformist soliçindeki politik krizin birsonucu olarak birçok kiþininSosyalist Parti’den ayrýlarakbize katýlacaðýný düþünüyor-lar.”

Kriz ve devrimFransa

AAllaann KKrriivviinnee

Yeni Anti-Kapitalist Partiüzerine

Alan Krivine

Page 10: Sosyalist İşçi 344

10 sosyalist iþçi sayý: 344

Baðýmsýzlýk kimin karakteridir?

Bugünlerde bir yürüyüþ düzenleniyor.Emperyalizme karþý baðýmsýzlýk yürüyüþü. YürüyüþEmek Gençliði'nce düzenleniyor. Tüm Türkiyeligençler yürüyüþe davetli.

Çaðrý metninde garip, sosyalistlerin kullanmamasýgereken cümleler, terimler ve vurgular var. Çaðrý,Türkiye'nin "onurlu bir ülke olmasý için mücadeeden"lerin, "Tam Baðýmsýz ve Gerçekten DemokratikTürkiye" için mücadele edenlerin daveti olarakkaleme alýnmýþ.

Metin, "DENÝZ'lerin býraktýðý anti-emperyalist mü-cadele bayraðýný devralma" davetiyle sona eriyor.

Arkadaþlarýmýzý, son hýzla gerçek dünyaya davetetmek, gerçek sorunlar etrafýnda mücadeleye çaðýr-mak gerekiyor. Burjuva sýnýfýnýn tamamlayamadýðýgörevleri yerine getirmek için taleplerde bulunmak,sömürge ülkelerde devrimci olmayan ama en azýn-dan mantýklý görülebilecek, gururu kýrýlan orta sýnýf-larýn taleplerini, 2008 Türkiye'sinde politik bir çaðrýmetnine yedirmenin anlaþýlabilir hiçbir yaný yok.

Türkiye'de iþçi sýnýfýnýn baðýmsýzlýk diye birsorunu yok çünkü. Türkiye bir sömürge deðilçünkü. Türkiye'de tamamlanmamýþ bir burjuvadevrimi diye bir sosyolojik vaka yok çünkü.

KESK Genel Baþkaný Sami Evren'in sýk sýk vurgu-ladýðý gibi, Türkiye'de 22 milyon çalýþan var.Milyonlarca iþçinin sorunu, kapitalizm. Baþka birþey deðil. Milyonlarca iþçinin derdi, emek güçlerininsömürüsü, sadece "yabancý" þirketlerce deðil, halisTürk sermayesi tarafýndan da sömürülmesi üstelik.

Türkiye'de sol örgütlerin hafif bir paranoya içindesömürge altýnda olduðunu düþünmesinin nedenibelli deðil. Ama yaþadýðýmýz çaðý analiz edemedik-leri kesin. 1900'lerin baþýnda Rusya'da devrimcilerinyaptýðý tartýþma, stalinist bir süzgeçten geçerekbugüne aktarýlabiliyor hala. Stalinist süzgeçten iseen çok milliyetçi fikirler sýzýyor. Stalinizm, aþamalýdevrim adý verilen bir yaklaþýmý, tek ülkede sosyal-izm adý verilen milliyetçi sosyalizm yaklaþýmýylabirleþtirerek dünya solun armaðan etti. Sömürge yada gayrý resmi sömürge ülkelerde mücadele edensosyalistler, faþizme karþý mücadele eden iþçiler buyaklaþýmýn bedelini çok pahalýya ödediler.

Peki ama Emek Gençliði'ne ne oluyor? Gurularýnýnkýrýldýðý an, ulusal onurlarýný bir bayrak gibi yük-seltmeye karar verdikleri süreçte ne oldu?

Ne zaman sömürge koþullarý altýnda yaþadýklarýnýdüþünmeye baþladýlar?

Nereden baðýmsýzlaþmak istiyorlar? Kapitalizminküresel krizi "ben geliyorum" derken, ABD, Avrupave Japonya gibi küresel kapitalizmin merkezlerindeiþsizlik devasa boyutlara sýçrýyorken, devletlerbanka ve þirketleri kurtarma telaþýna düþmüþken,Yunanistan'da bir gencin polis tarafýndanöldürülmesi Avrupa çapýnda öfke ve isyan dalgasýbaþlatmýþken, krizin faturasýný ödememek içinAvrupa çapýnda sendikalar birleþik eylemlerörgütlerken, kapitalizmin, krizin ve mücadeleninküresel karakteri hiç olmadýðý kadar kesin birbiçimde ortadayken, tam baðýmsýzlýk talebiyle biryürüyüþ çaðrýsý yapmak için baþka bir dünyada,ama anti kapitalist hareketin talebi olan "Baþka birdünya"da deðil, gerçekten ayrý bir gezegende yaþýy-or olmak gerekir.

Bugün küresel hareketin baðýmlýlýða, ezilenlerindünya çapýnda eylem birliðine her zamankindençok daha fazla ihtiyacý var. Milliyetçilik ve onunyumuþatýlmýþ biçimleri olan baðýmsýzlýk, yurtsever-lik gibi politik sloganlar, dile getirenlerin burnubüyük Türk milliyetçileri olduðundan baþka hiçbirþeye iþaret etmez.

Baðýmsýzlýk yürüyüþü yapanlarýn bir iddiasý daanti emperyalizmin bayraðýný Denizler'den devral-mak yönünde. Baðýmsýzlýk rüyalarý ve ülke onurusaplantýlarýndan dünyayý izleyemeyenler belkibilmiyor ama tüm dünya insanlýðý 2000'li yýllarýnbaþýndan beri anti emperyalist mücadeleninbayraðýný küresel anti kapitalist savaþ karþýtýhareketin taþýdýðýný biliyor.

Bu harekete eklemlenmek serbest. Tek koþul var,stalinist fikirler, kemalizmden türeyen ulusal onurgibi duygular ve umutsuz nostaljik milliyetçilik,savaþ karþýtý hareketin giriþ kapýsýnda býrakýlýyor.

ÞÞeennooll KKAARRAAKKAAÞÞ

Maraþ katliamýný üzerinden 30 yýlgeçti. 12 Eylül'den Susurluða oradanda Ergenekon'a uzanan sürecianlayabilmek için pek çok katliam veprovokasyon gibi Maraþ'ý unutma-mak ve unutturmamak gerekiyor.

11997700''lleerriinn ppoolliittiikk vveessoossyyaall oorrttaammýý

1965 yýlýnda CKMP'nin Türkeþ veekibi tarafýndan ele geçirilmesi ilebirlikte faþist hareket de örgütlü biryapýya kavuþmuþtu. Faþist hareketinrakibi ise Ýslamcýlardý. Ýslamcýhareket taþra burjuvazisi ve küçükburjuvazisinin sözcülüðünü üstlen-miþti. Bu tabana seslenen faþisthareket, Orta Asya Türk mitlerinitemsil eden paganist simgelerin yanýsýra Ýslami söylemlere de sarýlmayabaþlamýþtý.

1975-77 yýllarý arasýnda sað parti-lerin kurduðu 1. Milliyetçi Cephe(MC) hükümeti ile birlikte faþisthareket de devlet olanaklarýndandaha fazla yararlanmaya baþladý.MHP'li bakanlýklar aracýlýðýyla faþisthareketin sokak gücü Ülkü Ocaklarý,maddi ve lojistik açýdan büyükdestek görüyordu. Ancak 1977yýlýnýn sonunda MC hükümetidevrilmiþ ve yerine Ecevit hükümetikurulmuþtu. MHP, Ecevit hüküme-tinin devrilmesini saðlamak ve ser-mayenin güvenini kazanmak içinsaldýrýlarýný yoðunlaþtýrmayabaþladý.

DDaarrbbee iiççiinn ffaaþþiisstt tteerröörr 16 Mart 1978'de Ýstanbul Üniver-

sitesi çýkan öðrencilerin üzerinebomba atýlmasý ve 7 öðrencininölmesi bu saldýrýlardan biriydi.Artýk MHP yeni bir yöntem geliþtir-miþ ve "topyekün iç savaþ" konseptibenimsemiþti. Bu kapsamda da "ver-imli hilal" adý verilen bir stratejiuygulamaya koydu. Kuzeyde Tokat,Amasya, Çorum; doðuda Sivas,Malatya, Elazýð ve güneyde deKahramanmaraþ'ý içine alan hilaliandýran coðrafi bölge "ülkücühareketin ana kaleleri" yapýlacak,bölgedeki bütün solcu ve Aleviunsurlar tasfiye edilecekti. Bukentlerdeki yerleþik Sünni gelenekselküçük burjuva unsurlarýn, kapital-izme karþý var olma mücadelesi ver-meleri nedeniyle öfkeleri, sonradanbu kentlere köylerden göç eden veyeni iþlerde çalýþan Alevilere veAlevilerin genellikle desteklediði solsiyasi oluþumlara yönlendirilecekti.

1977 seçimlerinde alabileceði en üstoyu (yüzde 8,4) gören MHP'nin yenistratejisi askeri müdahaleninkoþullarýný hazýrlamak ve bir darbeile iktidara gelmeye hizmet ediyor-du. Bu program kontrgerillanýn dadesteðiyle harekete geçirildi.

Türkeþ, 15 Nisan'da, Ankara'damitingle sonuçlanacak "büyükyürüyüþe" baþlanacaðýný açýklar(Týpký Ýtalya'da 1922'de KaraGömlekliler'in Roma yürüyüþügibi.). Bu arada Türkiye'nin farklýbölgelerinde, farklý siyasi eðilim-lerdeki kiþilere bombalý paketlergönderilir. Sadece Malatya'ya gön-derilen paket hedefine ulaþýr. AP'liBelediye Baþkaný Hamid Fendoðlukendisine gönderilen paketi açar veyaþanan patlama sonucu Fendoðlu,gelini ve torunu hayatýný kaybeder.Fendoðlu'nun ölümünden sonrakentte solcularýn iþyerlerine yöneliksaldýrýlar olur ve olaylarda 9 kiþi

ölür. CHP'nin eski Pazarcýk Ýlçe

Baþkaný'na da gönderilen paketinardýndan K.Maraþ'ta yapýlanoperasyonda çok sayýda patlayýcýmadde ve silah ele geçirilmiþ ve ikitane paravan örgüt ortayaçýkarýlmýþtý (Türk Yýldýrým Tugaylarýve Esir Türkleri Kurtarma Ordusu).Bu operasyonda gözaltýna alýnan birkiþinin ismi bugün daha da dikkatçekmektedir, Edip Özbaþ. EdipÖzbaþ, 1999 yýlýnda MHP'denKahramanmaraþ Milletvekili olarakparlamentoya girecektir. Nisanayýndaki operasyonla birlikte belkide olasý bir katliam denemesinin tar-ihi gecikmiþ olur.

Malatya'dan sonra yeni provokasy-onlar ilerleyen aylarda Elazýð veSivas'ta tekrarlanmaya çalýþýlýr,ancak istenilen sonuç alýnmaz.Bunun üzerine sonbahara doðruMHP yöneticileri zaman zamansýkýyönetim ilan edilmesi yönündeçaðrýlar yaparlar. K.Maraþ'ta iseayný tarihlerde, görevli olduklarýnýve belediyenin numaralandýrmaiþlemlerini yaptýklarýný belirten kiþil-er, Alevilere ait evlere çarpý iþaretikoyarlar. Bu da Ýtalyan faþisthareketinden ve Nazilerden alýn-mýþtýr.

Aralýk ayýna gelindiði zaman artýkMaraþ'ta saldýrý için hazýrlýklartamamlanmýþtý. Kentte Çiçek sine-masýnda, programda olmamasýnaraðmen "Güneþ Ne Zaman Doðacak"adlý anti-komünist içerikli propagan-da filmi 16 Aralýk'tan itibarenÜlkücü Gençlik Derneði'nin giriþimiile gösterime sokulur. Yine filmingösterildiði 19 Aralýk akþamý, seyir-ciler içeride iken Sinemaya tahripgücü olmayan bir patlayýcý atýlýr veçevre ilçelerdeki ülkü ocaklarýndangetirtilen 15-20 kiþilik bir grup"Müslüman Türkiye", "Kanýmýz aksada zafer Ýslam'ýn" türünden sloganlaratmaya baþlar. (Sonradan anlaþýlýr ki,patlayýcýyý atan ÜGD üyelerindenÖkkeþ Kenger'dir. SoyadýnýÞendiller olarak deðiþtiren ÖkkeþKenger, týpký Edip Özbaþ gibi1991'de MHP'den milletvekili olacakve bir süre sonra BBP'ye geçecekti)"Komünistler sinemaya bomba attý"

söylentileri ile topluluk galeyanagetirilir. Dýþarý çýkan kalabalýk CHPve TÖB-DER binalarýný taþlar.Kalabalýk büyümeden olaylar yatýþýr.Bunun üzerine tertibin organizatör-leri, ÜGD'nin Ankara temsilciliðiniararlar ve durumu rapor ederler. 21Aralýk'ta ise TÖB-DER'li iki öðret-men okuldan eve dönerken yoldavurularak öldürülür. Ertesi günücenaze töreni vardýr. Gecedenfaþistler þehir içinde ve köylerdedolaþarak, "komünistlerin misillemeolarak Ulucami'yi basacaklarý" söy-lentisini yayarlar. 22 Aralýk'ta öðret-menlerin cenazeleri geç verilir.Cenazeye katýlan 5000 kiþilik anti-faþist topluluk, Ulucami'ye yaklaþtýðýsýrada daha kalabalýk olan veçoðunlukla faþistlerden bir güruhuntaþlý sopalý saldýrýsýna uðrar.Cenazeler omuzlardan düþer veyerde kalýr. Faþist güruh dahasonra, Kýbrýs Meydaný ve TrabzonCaddesi'nde bulunan Alevi solcu-larýn iþyerlerini tahrip eder. Ancakikinci katliam giriþimi de sonuçsuzkalýr.

23 Aralýk'ta ise sabahýn erken saat-lerinden itibaren Alevi mahalleleriyüzleri maskeli kiþilerin yön-lendirdiði kalabalýklar tarafýndansaldýrýya uðrar. YörükselimMahallesi'nde halk direnmeye çalýþsada bu çabalar yetersiz kalýr.Saldýrýlar 26 Aralýk tarihine kadarsürer. Sonuç, Nazileri aratmayan birvahþettir. Karýnlarý deþilen hamilekadýnlar, baltayla doðrananlar,yakýlan cesetler, kurþun sýkýlançocuk ve bebekler… Resmi rakam-lara göre saldýrýlarda 111 kiþi ölmüþ,1000'in üzerinde kiþi yaralanmýþtýr.Bunun yaný sýra 550 ev ve 290 iþyeriyakýlmýþ, yýkýlmýþ veya yaðmalan-mýþtýr. Olaylar sonrasý Alevi nüfusun%80'i kenti terk eder.

Ecevit hükümeti ise olayý seyret-mekle yetinmiþ ve yaptýðý tek þey"sýkýyönetim" partisinin isteklerineuyarak 13 ilde sýkýyönetim ilanetmek olmuþtur.

Sosyalistler, Türkiye'de faþizmin veanti-faþist mücadelenin deneyiminibugüne taþýmalý ve katilleri teþhiretmeli.

OOnnuurr ÖÖZZTTÜÜRRKK

30. yýlýnda Maraþ katliamý Türkiye’de faþist hareketin kanlý tarihi:

Page 11: Sosyalist İşçi 344

sayý: 344 sosyalist iþçi 11

Kürkü bir kumaþ gibi algýlayýp, giysi tasar-layan "modacýlar" hâlâ var. Koleksiyonlarýndaen yüksek fiyatlý ürünler arasýnda "kürklü"tasarýmlara yer veren ünlü markalar ve fir-malarsa "ekonomik kriz" falan dinlemiyor. Kýþaylarýnda, Noel, yýlbaþý, 'Sevgililer Günü' gibitüketimi kamçýlamaya yönelik teþvik gün-lerinde 'kürk' ve 'kürklü ürünlerin' satýþlarýdaha da artýyor.

Buna karþýlýk, benim 'yaþam savunucularý'diye tanýmladýðým, duyarlý insanlarýn, haksavunucularýnýn eylem ve protestolarý dadünyanýn dört bir yanýndan yükseliyor elbette.Bir milyonu aþkýn üyesi ile küresel bir örgütkonumunda olan PETA (People for the EthicalTreatment of Animals / Hayvanlara etikDavranýþ Ýçin Mücadele Edenler Birliði) gibi

örgütler dünya ölçeðinde çeþitli þekillerde sesgetirecek eylemler yapýyorlar.

"Hayvanlarý bütün sömürü ortamlarýndankurtarmak, hayvan sömürüsünden kâr eldeeden endüstrilere ekonomik zarar vermek,kapalý kapýlar ardýnda hayvanlara uygulanancanavarlýklarýn ve zulmün açýða çýkarýlmasýnýsaðlamak; bunlarý yaparken de insanlara veyahayvanlara zarar vermemek için gerekenbütün önlemleri almak" þeklinde görüþleriniaçýkladýðý için, ABD'de Bush yönetiminin FBI'ahazýrlattýðý 'en tehlikeli örgütler' listesinde yeralan doða, çevre ve hayvan haklarý örgüt-lerinden ALF (Animal Liberation Front /HayvanÖzgürlük Cephesi) de, irili ufaklý diðerleri dekendi tarzýnda etkili eylemlerini sürdürüyor.Kendini 'en akýllý', 'en zeki' ilan edip, þu içinde

yaþadýðýmýz, doðayla da insan onuruyla dabaðdaþmayan -her zaman krizden krize sürük-lenen- 'kapitalizm' ucubesini hepimize day-atan 'kibirli' insan türünün içinden çýkan 'enakýllýlara' karþý mücadele göðüs göðüsesürüyor yani. Tabii Türkiye'de de paralelörgütlenmeler giderek daha kendini hissettirirtarzda örgütleniyor, bu yönde eylemlilikleriniartýrýyorlar. Bunlardan biri olan "Kürke HayýrPlatformu" geçtiðimiz günlerde açtýðý kampa-nya ile ürün koleksiyonlarýnda hakiki "kürk-ten" mamûl ürünleri barýndýran firmalardanbiri olan MUDO firmasýna karþý ilk zaferlerinielde ettiler. MUDO yönetimi 'kürk satýþýna sonvermesi' yönünde yapýlan protestolara cev-aben "kürk endüstrisinin kullandýðý vahþi yön-temlerden haberdar olduklarýný ve üst yönetimile yapýlan toplantý sonucunda stoklardakiürünleri tükettikten sonra maðazalarýnda butarz ürünlere yer vermeyeceklerini" açýkladý.Ama açýklamadaki 'stok bitene dek' ifadesi,protestocularý tatmin etmeye yetmedi. KürkeHayýr'cýlar, "Vitrinler kansýz olsun!" anatemasý ile yýlbaþý ve hemen ardýndan gelecekolan 'Sevgililer Günü'ne doðru daha da yay-gýnlaþtýracaklarý kampanyalarýný bir de 'anket'ile sürdürüyorlar. Yarýþmanýn adý;"Kim dahaçok 'kan' kokuyor?" Ankete, www.kurke-

hayir.gen.tr/19.htm adresinden siz de katýlýpoy verebilirsiniz... Aralarýnda kimler yok ki...

* * *

Hayvan haklarý üzerine kafa yoran ve ALFörgütüne destek veren felsefeci Dr. SteveBest "Ýnsan çýkarlarýnýn hayvan çýkarlarýndanönde olmasý türcülüktür, bu önyargýlý veayrýmcý bir inanç sistemi olup etik manadahatalý ve felsefi olarak da en az 'cinsiyetçilik'ya da 'ýrkçýlýk' kadar temelsizdir; ama sonuçitibariyle daha etkili ve daha öldürücüdür"diyor. Bu tespitin ne denli haklý olduðunuyaþam her gün yüzümüze vuruyor.

"Kürke Hayýr"cýlar da, "Kürk de, bir zaman-lar canlý olan bir hayvanýn üzerinden alýnan,dolayýsý ile canlý yaþamýna kasteden, birvahþet ürünüdür. Bedeninize deðerken acýyýsize geçirir, aðýrlýðý omuzlarýnýza çöker, kankokusunu üzerinize bulaþtýrýr..." diyor.

Ömrünüzde hiç kürk giymemiþ olanlar-dansanýz 'Nasýl olsa bizim o kadar paramýzyok, almýyoruz da giymiyoruz da' deyip ilgisizkalmayýn sakýn. Sesinizi yükseltin. Suça ortakolmayýn...

Yalçýn ERGÜNDOÐANyalcý[email protected]

YYAAÞÞAAMM SSAAVVUUNNUUSSUUDoðanýn da, hayvanlarýn da ne haklarýný savunacak 'avukatlarý', ne çýkarlarýný koruyacak'sendikalarý', ne de 'oy haklarý' var. Görev 'yaþam savunucularý'na düþüyor...Unutmayýn! Türcülük de, týpký "ýrkçýlýk" ve "cinsiyet ayrýmcýlýðý" gibidir.

2005'ten bu yana küresel ýsýn-maya karþý kampanya yürüten, 5miting, onlarca basýn açýklamasýve yüzlerce toplantý düzenleyenKEG, 6 Aralýk küresel eylemgününde bir basýn açýklamasýgerçekleþtirdi.

Beþiktaþ Ýskele Meydaný'ndagerçekleþen eylem renkliydi.Greenpeace'in sadece güneþenerjisiyle çalýþan Solar Cafe'sieylemcilere portakal suyudaðýtýyordu. KEG,bayrak, "þir-ketleri deðil gezegeni kurtar","nükleer santralarla hayýr" döviz-leriyle gelmiþti. DSÝP üyeleri ise"termik santralarla hayýr" döviz-leriyle eyleme katýldý. dövizlertaþýdý. Basýn açýklamasýný Mor veÖtesi'nden Harun Tekin okudu.Tekin, hükümetleri þirketlerideðil 6,5 milyar insanýn hayatýnýsavunmaya çaðýrdý.

KKaarrþþýý zziirrvveeBasýn açýklamasýnýn ardýndan

Beþiktaþ'ta Çadýr Rock Bar'daiklim zirvesi gerçekleþti. Ýklimdeðiþikliðine karþý mücadeleeden bir çok kampanya, örgüt,hareket ve birey karþý zirveninforum bölümünde konuþtu.Mehmet Ali Alabora karþý zir-venin moderatörüydü. Ýþteforumda söylenenler:

"Ýki kriz birden yaþýyoruz, kapi-talizmin krizi ve ekolojik kriz.Küresel kapitalizmin tekerlek-lerinin havasý söndü.Tekerleklere hava mý basacaðýz,yeni bir hayata mý baþlayacaðýz?"Bilge Contepe (Yeþiller PartisiGenel Baþkaný)

"Ýklim, yoksulluk, elit zenginler- Bu üç realiteyi bir aradagörmemiz gerekiyor. Sistemindýþýna çýkmak, orada mücadeleetmek gerekiyor." (Ömer Marda,Açýk Radyo)

"Uykusuzluk, nevrotikdavranýþlar, baðýþýklýk sistemininve hücrelerin yenilenmemesi-Küresel ýsýnma insanlarý köklüsaðlýk sorunlarýna itiyor."(Nazmi Algan, Ýst. Tabip Odasý)

"Küresel ýsýnmayla ilgili çalýþ-malarý okullara ve öðrencileregötürmeliyiz. Çizgi filmlerleanlatmalýyýz. Çevre kulüpleriniçalýþtýrmalýyýz. Ýklim deðiþikliði-ni MEB müfredatýna sokmalýyýz."

(Hasan Toprak, Eðitim-Sen 2No'lu Þube)

"Türkiye sera gazý salýmlarýnýartýrýyor. 47 kömür santrali kuru-luyor. Kömür yerini yenilebilirenerjiye býrakmalý." (Hilal Atýcý,Greenpeace)

"Küresel ýsýnma emekçilere veyoksullara vuruyor. 6,5 milyarinsanýn hayatý tehdit altýnda.Ýklim deðiþikliðini durdurmakbu yüzden sýnýf mücadelesininmerkezi noktasýdýr." (HelinÇimen, DSÝP)

"Bireysel enerji üretmek birhaktýr. Müzik dünyasýna birçaðrý yapmak istiyorum:Yenilenebilir enerji kullanýn."(Taner Öngür, Moðollar)

"Türkiye'nin su kaynaklarý hýzlaazalýyor. 2050'ye kadar yüzde 20-40 oranlarýnda düþüþ bekleniyor.Ilýsu Barajý, suyun etrafýndadönen binlerce olayý gösteriyor.150 kontrat var, su lobisini oluþ-turan þirketler rant ve yýkýmgetiriyor." (Erkut Ertürk, DoðaDerneði)

"Su konusunda 50 milyar dolar-lýk bir pazar var. Ýnsanlarýn supolitikalarýna yön vermesigerekiyor. 20-21-22 Mart'taAlternatif Su Forumu'nuyapacaðýz." (Serkan Ateþ,Suyuma Dokunma Kampanyasý)

“Ýnsan Onuru adlý yeni birkampanya ile yoksulluða karþýmücadele edeceðiz. Küresel ýsýn-maya karþý mücadelede yan yanaolabiliriz.” (Burcu Türkay,Uluslararasý Af Örgütü)

"Munzur'a yapýlmak istenenbarajlar, kâr hýrsýnýn bir göster-gesidir. Ýzin vermeyeceðiz."(Yýlmaz A., Munzur KorumaKurulu)

"Biz antikapitalistiz. Savaþa,krize, iklim deðiþikliðine karþýmücadele etmeliyiz. ArtýkKyoto'ya deðil Kopenhag'a bak-mak gerek." (Þenol Karakaþ,Küresel BAK)

"2009'da Kopenhag'datoplanacak iklim zirvesinde dahafazla sera gazý indirimi kararýnýnçýkmasý için, gerçek önlemler içinsesimizi yükseltmeliyiz. KEG,küresel ýsýnmaya karþý mücadeleeden herkesle birlikte bu yoldayürümeye devam edecek." (AviHaligua, KEG)

6 Aralýk Ýstanbul’da küresel eylem ve iklim zirvesi gerçekleþti:

Ýklim deðiþikliðini durdurabiliriz

2008'in 'kan kokan' ünlüleri

BM Ýklim Deðiþikliði 14.Taraflar Konferansý PolonyaPoznan'da 168 ülkenin katýlýmýile 1-12 Aralýk tarihlerindegerçekleþti. Türkiye'den50'yeyakýn devlet görevlisi konfer-ansa katýldý. Küresel EylemGrubu aktivistleri olarak süreciyakýndan izleme þansý eldeettik.

2012 yýlýnda sona erecek olanKyoto Protokolü'nden öncekison konferans olan KopenhagKonferansý'na hazýrlýk amacýylaPonzan'da yapýlan toplantýda,post-kyoto diye adlandýrýlan veKyoto protokolünün yerini ala-cak ve atmosfere CO2 salýnýmý-ný azaltmasý beklenen yeni ant-laþmanýn taslaðýný oluþturmaküzere çalýþmalar gerçekleþti.

Birçok deðiþik ülkeden kam-panya ve sivil toplum örgütleri-ni düzenlediði yan toplantýlarküresel ýsýnmanýn sosyal içeriklietkileri tartýþýldý. Yapýlanaraþtýrmalar gösteriyor ki, kapi-talist ülkeler paralarýný kulla-narak yeni teknolojilerle küreselýsýnmanýn etkilerini bir þekildehafifletebilir ya da baþka birdeyiþle küresel ýsýnmanýn fat-urasýný yoksullara yükleyip,

paçalarýný kurtarabilir. Fakat busýrada 3 milyar insan gýdasýzlýk-tan telef olacaktýr ve bulacaklarýçözümler kýsa vadelidir. Yantoplantýlarda konuþulan diðerkonular, yenilenebilir enerjilerve bu enerjilere geçiþ süresinde-ki teknolojik dönüþüm için fonsorunsalýydý. Alternatif olarakgösterilen nükleer enerji üzerinede toplantýlar bulmak mümkün-dü. Nükleer lobileri Poznan'dada iþ baþýndaydý.

Oturumlarda iklimi düþünmekyerine kendi çýkarlarýný düþü-nen ülkelere konferansý izleyençeþitli ülkelerden aktivistlerinsöyleyecekleri vardý. Varþova'daMerkel ve Belka'nýn görüþmeyapacaðý binanýn önünde eylemdüzenleyen iklim aktivislerisembolik paket hazýrlayýp talep-lerini içine attýlar ve günün fos-ili ödülünü Merkel maskeli biraktiviste verdiler. GüneyAfrika'dan bir aktivist isekonuþmasýnda "yaþama hakký

anlaþma ümidiyle tartýþýlamaz"vurgusunu yaptý. Çok renkligörüntülerle ve yaratýcý eylem-lerle taleplerini dile getirirdiler.

Kapitalist ekonomi'yi kurtar-mak ve devamýný saðlamak,dolayýsýyla sanayi koþullarýnýnvarýlmak istenen CO2salýnýmýnýn minimum %30azaltýlmasý gerekliliðiyle tersdüþtüðü aþikâr. Diðer yandankapitalist ekonominin yarattýðýgelir dengesizliði üzerine küre-sel ýsýnmanýn getirdiði tarýmsalüretimdeki kayýplar, geliþmekteolan ya da geliþmemiþ ülkeleridaha çok açlýða sürüklüyor.

192 ülkenin temsilcileriKopenhag'da yapýlacak konfer-ansýn yol haritasýnýn oluþturul-duðu Ponzan konferansý müza-kere metnini onayladý. Fakat tekbir dünyaya sahip olduðumuzugöz ardý edenlerle mücadeleetmek ve hükümetlere anlaþ-mayý imzalamalarý ve uygula-malarý için baský oluþturmak,alternatif enerji olarak göster-ilen nükleere karþý savaþmak veyenilenebilir kaynaklarayatýrýmý saðlamak bizlerin göre-vidir. Evet, yapabiliriz.

ÖÖzzlleemm DDeeððiirrmmeennccii

PPoozznnaann iizzlleenniimmlleerrii

Page 12: Sosyalist İşçi 344

ssoossyyaalliisstt iissccii Z Yayýncýlýk ve tanýtým hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi, Nail

Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/ÝstanbulBaský: Yön Matbaasý, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok 366 Topkapý, Ýstanbul -Tel:0212 544 66 34 Yerel süreli yayýn, haftada bir

yayýnlanýr. wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

Bush'a iki ayakkabýsýný daçýkartýp fýrlatan gazeteciMuntazer el Zaidi'ye destekbüyüyor. El Baðdadi adlý tele-vizyon kanalýnda çalýþan 29yaþýndaki el Zaidi, yerle bir ettiðiIrak'ý utanmadan ziyaret edenBush'un Irak Baþbakaný Nuri ElMaliki düzenlediði basýn toplan-týsýnda iki ayakkabýsýný daçýkarýp Bush'a fýrlatmýþtý. Busheðilerek kurtulsa da el Zaidiiþgalci hayduda Irak halký adýnagereken dersi verdi.

Maliki'nin korumalarý tarafýn-dan gözaltýna alýnan el Zaidi'nin

sorgusunun sürdüðü açýk-lanýrken Iraklý 100 avukat eylem-ciyi savunmak için gönüllü oldu.Irak'ta binlerce kiþinin el Zaidi'yedestek gösterisine katýldýðýbildirildi.

BBüüyyüükk hhaakkaarreettKuds El Arabi Gazetesi Genel

Yayýn Yönetmeni AbdülbariAtwan’a el Zaidi’nin eyleminiþöyle deðerlendirdi:

“Birisine pabuç fýrlatmak,ayakkabý fýrlatmak Arap kültürüaçýsýndan gerçekten büyük birhakaret. Çünkü ayakkabý

aþaðýlayýcý bir araç olarakdüþünülür. Bir gazetecinin bil-erek, isteyerek ayakkabýsýnýatmasý aslýnda ABD baþkanýnanefretini gösteriyor. Baþkan Bushher zaman Arap liderler tarafýn-dan saygýyla karþýlanýyor amahalklar tarafýndan gerçektennefret duyuluyor.

Burada bir mutluluk var, neþevar. Çünkü birisi gerçekten de bunormlarý Baþkan Bush’a ayakkabýfýrlatarak yýkmýþ oldu. Çünküinsanlar gerçekten býkmýþdurumda. Bush bir suçlu olarakgörülüyor.”

""BBuu IIrraakk hhaallkkýýnnddaann ssaannaa bbiirr vveeddaa ööppüüccüüððüü,, kkööppeekk!!""

BBaallkkaann SSaavvaaþþ KKaarrþþýýttllaarrýýKKoonnffeerraannssýý 2299-3300..1111..22000088 ttaarriihh-lleerrii aarraassýýnnddaa,, 1166 üüllkkeenniinn kkaattýýllýýmm-ccýýssýý iillee AAttiinnaa''ddaa ddüüzzeennlleennddii..KKüürreesseell BBaarrýýþþ vvee AAddaalleettKKooaalliissyyoonnuu aaddýýnnaa NNiillüüffeerr UUððuurrDDaallaayy kkoonnffeerraannssaa kkaattýýllddýý..KKoonnffeerraannss kkaattýýllýýmmccýýllaarrýý aaþþaaððýýddaa-kkii aaççýýkkllaammaayyýý yyaayyýýnnllaaddýý..

“29-30.11.2008 tarihleri arasýn-da Atina'da düzenlenen BalkanSavaþ Karþýtlarý Konferansýyayýnladýðý deklarasyon iletamamlandý. DeklarasyondaNATO'nun, ABD'nin ve onlarlaiþbirliði içinde bulunanülkelerin, savaþ ve iþgallerde iþ

ortaklýðý yaptýðý vurgulanmýþtýr.Bu nedenle;

Afganistan ve Irak iþgal-lerinin sona erdirilmelidir.

NATO'nun doðuda,Balkanlarda ve Kafkasya'dageniþlemesine karþý durdur-malýdýr,

Çek Cumhuriyeti vePolonya'da füze kalkaný yer-leþtirilme projesinin sonaerdirilmelidir.

Kriz dönemlerinde, emperyal-ist güçler arasýnda rekabetkeskinleþmekte ve bu durum

çalýþan kesimi, öðrencileri vetoplumun bütününü olumsuzetkilemektedir. Savaþ harca-malarý toplumun yaþamseviyesini ve kalitesinidüþürmekte, insani yardýmlarýnkýsýlmasýna yolaçmaktadýr.Afganistan'dansonra Pakistan ve Somali'de iççatýþmalarýn körüklenmesi,savaþ ve iþgal risklerini arttýr-maktadýr. Teröre karþý savaþistikrarsýzlýðýn git gide daha art-masýna yol açmaktadýr. Bunedenle;

Balkan ülkelerindeki NATOve ABD üstlerinin kapatýlmasýný,

Somali, Lübnan veGürcistan'da, ülkelerimizin güç-leri kullanýlarak "insani amaçlý"giriþimlere derhal son verilmesi,

Büyük güçlerin arabulucu-luðunu, Balkanlarda veKafkasya'da, büyük güçlerin"koruyuculuðunu" reddediyor,halklar arasýnda kardeþlik veiþbirliðinin geliþtirmesini, azýn-lýk haklarýnýn korunmasýný isti-yoruz.

Biz katýlýmcýlar, en geniþ

katýlým ile "60 Yýl yeter" kampanyasýna destek vereceðimizibildiriyoruz. Bu amaçla;

15 Þubat 2009'da 2003 ýlýndadüzenlenen geniþ katýlýmlý küre-sel savaþ karþýtý eylem günündeetkinlikler düzenlemeye,

20 Mart 2009'da, Irak iþgalin-in baþlamasýnýn 6. yýlýnda veYugoslavya'nýn bombalan-masýnýn 10. yýlýnda gösterilerdüzenlemeye,

"NATO'ya karþý BalkanKoordinasyonu" kurmaya,

Bir sonraki Balkanlar BarýþKonferansý'ný 2009 sonbaharýndadüzenlemeye, karar verdiðimizibildiririz."

Balkan Savaþ Karþýtlarý Konferansý bildirisi

Savaþ karþýtlarý kuruluþunun60. yýldönümünde NATO'yuprotesto etmeye hazýrlanýyor. 4Nisan 2009'da dünyanýn bir çokyerinde NATO protesto edilecek.Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu'da "60 yýl yeter!NATO daðýtýlsýn" sloganýyla birkampanya baþlattý.

Nükleer silahlar, kontrgerilla,etnik kýþkýrtýcýlýk, iþgal vekatliamlar, doðayý tahrip, askeridarbeler ve savaþlar - NATO'nun60 yýl boyunca iþlediði suçlarýndosyasý kabarýk. Ancak bugünNATO'ya karþý olmakAfganistan'daki iþgalin son bul-masý için mücadele etmekdemek.

NATO'nun uluslararasý misyon-larda toplam 65.600 askeribulunuyor. Bunun 50.700'üAfganistan'da. 11 Eylülsaldýrýsýnýn ardýndan Bush lider-liðindeki ABD Afganistan'ý iþgaletmiþti. NATO, ABD'nin saldýrýsilahýna dönüþtü. Sonuç binlerceAfganlýnýn ölmesi oldu.

8 yýldýr süren iþgal baþarýlý ola-madý. Afganistan'ýn bir çok nok-tasý direniþçilerin kontrolü altýn-da. Baþkent Kabil'in etrafýndadireniþçilerin baþlattýðý abluka

giderek daralýyor. Ancak ABDisteklerinden vazgeçmiyor.

Bush hükümetinin SavunmaBakaný Robert Gates, Obama'nýngeliþiyle ABD'nin önceliklerinindeðiþmediðini söyledi. Gates2009 yazýna kadar binlerce ABDaskerinin Afganistan'a gönderile-ceðini açýkladý. Ocak'ta ülkeyeyerleþecek olan bir tugaydansonra her biri 3500 askerlik ikitugayýn daha gönderileceðiniaçýkladý. Bush, 200 bin takviyegüçten bahsetmiþ ve NATO'dakimüttefiklerini de asker gönder-meye çaðýrmýþtý.

NATO’yu daðýtmak,Afganistan’dan çekilmesini veaskeri bir yenilgi almasýný saðla-maktan geçiyor. Cinayetörgütünün 60. yýlý olan 2009Afganistan içinde kritik bir yýl.Türkiye’de savaþ karþýtlarý vesosyalistlerin özel bir görevi var.Bir NATO üyesi olan Türkiye’nin1000 askeri Kabil etrafýndakonuþlanmýþ bulunuyor.NATO’ya 60. yýlýnda yeterderken Türk askerlerinin geriçekilmesi için de sokaða çýk-malýyýz. 4 Nisan 2009 Ýstanbul’dakitlesel bir gösteri bu sürecinbaþlatýcýsý olabilir.

60 YIL YETER, NATO DAÐITILSIN!

Afganistan direniyor