sosyalist İşçi 317

12
sosyalist isci DEVRÝMCÝ ANTÝKAPÝTALÝST GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 317 21 Mart 2008 1 YTL Parti kapatmak demokrasi karþýtlýðýdýr AKP’yi kapatma! sayfa 6 ve 7’de 2 saatlik grev hükümete geri adým attýrdý sayfa 3, 4, 10 ve 11’de Sosyal yýkým yasasýna karþý tüm çalýþanlar birleþti 1 Aralýk 2000’den bu yana en etkili uyarý grevi yapýldý Bir çok ilde iþ býrakma eylemine katýlým yüksek oldu Türk - Ýþ harekete geçti, Emek Platformu birleþti Saðlýðýn ve sosyal güvenliðin özelleþtirilmesine karþý mücadele nasýl kazanacak? Grev yapanlar ne düþünüyor? DSÝP, SSGSS’ye karþý mücadeleye ve iþçi hareketine nasýl bakýyor? Ýzmir’de 30 bin çalýþan yürüdü YA GENEL GREV? 26 NÝSAN’DA KADIKÖY’DE KÜRESEL EYLEM GRUBU KORTEJÝNDE BULUÞALIM nükleer santral is-te-mi-yo-ruz

Upload: sosyalist-isci

Post on 10-Mar-2016

249 views

Category:

Documents


1 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 317

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 317

sosyalist isci DEVRÝMCÝ ANTÝKAPÝTALÝST GAZETE

www.sosyalistisci.org

SAYI: 317 21 Mart 2008 1 YTL

Parti kapatmak demokrasi karþýtlýðýdýr

AKP’yikapatma!

sayfa 6 ve 7’de

22 ssaaaattlliikk ggrreevv hhüükküümmeettee ggeerrii aaddýýmm aattttýýrrddýý

sayfa 3, 4, 10 ve 11’de

SSoossyyaall yyýýkkýýmm yyaassaassýýnnaa kkaarrþþýý ttüümm ççaallýýþþaannllaarr bbiirrlleeþþttii11 AArraallýýkk 22000000’’ddeenn bbuu yyaannaa eenn eettkkiillii uuyyaarrýý ggrreevvii yyaappýýllddýýBBiirr ççookk iillddee iiþþ bbýýrraakkmmaa eeyylleemmiinnee kkaattýýllýýmm yyüükksseekk oolldduuTTüürrkk-ÝÝþþ hhaarreekkeettee ggeeççttii,, EEmmeekk PPllaattffoorrmmuu bbiirrlleeþþttiiSSaaððllýýððýýnn vvee ssoossyyaall ggüüvveennlliiððiinn öözzeelllleeþþttiirriillmmeessiinnee kkaarrþþýý

mmüüccaaddeellee nnaassýýll kkaazzaannaaccaakk?? GGrreevv yyaappaannllaarr nnee ddüüþþüünnüüyyoorr??DDSSÝÝPP,, SSSSGGSSSS’’yyee kkaarrþþýý mmüüccaaddeelleeyyee vvee iiþþççii hhaarreekkeettiinnee

nnaassýýll bbaakkýýyyoorr??ÝÝzzmmiirr’’ddee 3300 bbiinn ççaallýýþþaann yyüürrüüddüü

YYAA GGEENNEELL GGRREEVV??

26 N

ÝSAN

’DA

KAD

IKÖ

Y’D

E K

ÜR

ESEL

EYL

EM G

RU

BU

KO

RTE

JÝND

E B

ULU

ÞALI

M

nükl

eer

sant

ral

is-t

e-m

i-yo

-ruz

Page 2: Sosyalist İşçi 317

2 sosyalist iþçi sayý: 317

Yine asker,yine bombacý

9 Ekim'de Kars-Ankara arasý sefer yapanDoðu Ekspresi'nde yol-culuk bitiminden sonrayapýlan bakýmda güçlüetkisi olan plastik pat-layýcý bulunmuþtu.Bomba þans eseri patla-mamýþtý ama medyasorumlu olarak hemenPKK'yi göstermiþti. Sonduruþmada, olayla ilgiliyakalanan sanýklarýnavukatý aðzýndan bak-layý kaçýrdý. Avukat baþsanýk olan müvekkilinin"Siirt Alay Komutanlýðýve Ýl JandarmaKomutanlýðý ile irtibatlýçalýþtýðýný" söyledi.Böylece bir bombacýnýnda askeriyede çalýþan birajan olduðu ortaya çýktý.

Mücadele moral veriyor Samsun Çarþamba'da Türk-iþ'e baðlý Belediye-Ýþ

Sendikasý'nda örgütlenmek isteyen 126 iþçi yaklaþýk 3,5ay önce iþten atýldý. Ýþçiler ve baðlý olduklarý sendika ogünden bu yana iþçilerin evlerine dönmesi için mücadeleediyor.

Hükümetin yasal düzenlemelerine karþý gerçekleþen 2saatlik grev sonrasýnda hükümetin geri adým atmasýmücadele eden herkese moral verdi.

15 Mart Cumartesi günü iþten atýlan iþçilerin iþe geridönmesi ve sendikal örgütlenmenin önündeki engellerinortadan kaldýrýlmasý talebiyle Belediye-Ýþ sendikasýnýnçaðrýsýyla 7 bin kiþilik miting düzenlendi. Eyleme Yol-iþ,Tek-Gýda-Ýþ, Þeker-ÝÞ, Tarým-Ýþ, KESK, Kamu-Sen veçeþitli siyasi partiler katýldý. Eylem boyunca dayanýþmasloganlarý atýldý. Ayný zamanda SSGSS yasasýnýn geri çek-ilmesi istendi.

Ýþkence notuyüksek

Ýnsan Haklarý Derneðive Mazlum-Der'in çalýþ-malarýna göre 2007 yýlýn-da Türkiye'de iþkencevakalarýnda artýþyaþandý.

Raporlanabilen 452vakada iþkence ve kötümuamele yaþandý.Cezaevlerinin aþýrý kala-balýklýðý, ordununyargýya ve siyasetemüdahalesi, davalarýnuzun sürmesi ve adaletsistemindeki olumsu-zluklar da ayrýca deðer-lendirildi.

Konu Kürt meselesi olunca,yargý çok hýzlý

Roj TV'nin kapatýlmamasý için DanimarkaBaþbakaný'na mektup yazan 56 belediye baþkanýhakkýnda PKK'ye yardým ve yataklýk suçundanDiyarbakýr 5'inci Aðýr Ceza Mahkemesi'nde davaaçýlmýþtý. Savcý Þýrnak, Tunceli, Batman, Diyarbakýrgibi belediye baþkanlarýnýn da aralarýnda olduðu 53belediye baþkanýnýn suçu ve suçluyu övmektenikiþer yýl hapisle cezalandýrýlmalarýný istedi. Aynýpartiden, bu kadar belediye baþkaný hakkýnda davaaçýlmasý bir ilk. Bu gidiþle yargý hýzýný alamayýpbütün Kürt halký hakkýnda ömür boyu hapisistemiyle dava açabilir.

MHP eski milletvekiliMehmet Gül, Ukrayna'daöldü. Mehmet Gül'ünölüm haberi medyadageniþ yer aldý. Neredeyse,bütün medya MehmetGül'ün renkli kiþiliðinden,siyasi kariyerinden sözederek yas havasýnabüründü. Onun Che þap-kasý takmasýndan, meclis-teki renkli konuþmalarýnakadar bir dizi anýsýanlatýldý. Ölümüyle saygý-da kusur etmeyen medya,ölümünden önce de onuher tartýþma programýnaçaðýrarak, programlardasaldýrgan tutumunu elleri-ni ovuþturarak karþýlýyor-du.

Medya ve siyaset dünyasý

öyle bir hava yarattý ki,sanki hep birlikte MehmetGül'ün arkasýndan yas tut-malýyýz. Oysa onun birbaþka, hem de çok iyi bili-nen baþka bir tarihi var.Bundan tam 30 yýl önce 16Mart 1978'de ÝstanbulÜniversitesi BeyazýtKampüsü’nden toplucaçýkan solcu öðrencilerinüzerine BeyazýtMeydaný'nda bomba atýldý.Bombadan sonra öðrenci-ler silahlarla tarandýlar.Saldýrýda altý öðrenci hay-atýný kaybederken, kýrköðrenci de yaralandý.

Saldýrýyý bir grup faþistgerçekleþtirdi. Faþistlerinbaþýnda Mehmet Gülvardý. Ve saldýrý talimatýnýverenlerden biriydi.Sonradan çýkan kanýtlarla,solcu öðrencilere bombalýsaldýrý olacaðý bir haftaönceden polis tarafýndanbiliniyordu. Polis saldýrýyýönlemek bir yana katliamanýnda faþistleri korumak-la meþguldü.

Bu katliam MehmetGül'ün sicilindeki tek olaydeðil. Ýstanbul ÜlküOcaklarý Baþkanlýðý yaptýðýdönemde sayýsýz pro-

vokasyona ve cinayete adýkarýþtý. Siyasi kariyerinikatliam ve cinayetlerlesüsleyen Mehmet Gülsonunda MHP tarafýndanmilletvekilliðiyle ödül-lendirildi. Son olarak ikincisusurluk olarakadlandýrýlan balyozoperasyonunda adý geçenve gözaltýna alýnanMehmet Gül derin devletve mafyanýn önemli figür-lerinden biriydi.

Muhtemelen yine karan-lýk iþler için, çek senet tah-silatý için gittiðiUkrayna'da öldü. Ve yinekatliamcý bir faþisti yargýla-ma þansýndan mahrumkaldýk.

Köylülermaden ocaðýistemiyor

Muðla- Marmaris-Osmaniye köyündemanganez madeni rez-erv araþtýrmalarý içinyapýlacak olan çalýþ-malarla ilgili mahke-menin verdiði geçicidurdurma kararý kalktý,çalýþmalar yenidenbaþladý. Bölgedeyaþayan köylülermadenin iþletilmesiniistemiyor.

Çam balý üretimi vehayvancýlýk ile hayat-larýný sürdüren köylüler,maden çalýþmalarýnýn veçýkartýlmasýnýn bölgede-ki hayatý yok edeceðinidüþünüyor. Þu anakadar sürdürülen rezervaraþtýrma çalýþmalarýndayüzlerce aðaç kesildi.Bölgede yaþayanlarçalýþmalarýn durdurul-masý için pek çok eylemgerçekleþtirdi.

AKP milletvekiliMehmet Nil Hýdýrköylüleri ikna etmek içinçabalarýný sürdürüyor.

Demokrasi Platformusözcüsü "Arý kovanýnaçomak sokturmaya-caðýz" sloganýylasürdürdükleri kampa-nyalarýnýn madeniengelleyene kadardevam edeceðini söylüy-or.

Þemdinlidavasýsürüncemede

2005 yýlýndaHakkari'nin Þemdinliilçesinde Seferi Yýlmaz'aait Umut Kitabevi'ninbombalanmasý davasýdevam ediyor.

Son duruþmayaavukatlar, davanýnaskeri mahkemedegörülüyor olmasýnýprotesto etikleri içinkatýlmadýlar.

Mahkemenin 39 yýlhapis cezasý verdiðisanýklarýn hükümleriYargýtay tarafýndanbozulmuþ ve serbestbýrakýlmýþlardý. Davadaha sonra askerimahkemeye gönderil-miþti. AskeriMahkemenin ilk duruþ-masýnda sanýklar tahliyeedilmiþti.

Bu duruþmada isesanýklar bundan sonrakimahkemelere katýlmak-tan muaf tutuldular.

Tanýklar ise, avukatlarýolmadýðý için ve defalar-ca ifade verdikleri içintekrar ifade vermeyireddettiler.

Kentsel dönüþüm proje-si, dünyanýn en sosyalprojesi, romantik veinsaný bir proje v.s. bulaflar yýkýmýna geçtiðimizeylül ayýnda baþlananSulukule için yetkililertarafýndan söyleniyor.Kültürel ve tarihi birdokuya sahip olanSulukule uzun süredirrantiyenin gözünekestirdiði semtlerdenbiriydi. Rantiye, FatihBelediyesi aracýlýðýylaamacýný gerçekleþtirmekiçin Sulukule'yi yerle birediyor.

Sulukule'de yaþayanRomanlar toplumun endýþýna itilmiþ, en yoksulkesimlerini oluþturuyor.Bu insanlara insani pro-jeyle gittiðini söyleyenbelediye, evlerini kýrmýzýboyayla iþaretleyerekeþyalarýyla birlikte yýkýy-or. Bu yoksullara alter-natif barýnma olarakToplu Konut Ýdaresi'ninTaþoluk'ta yaptýðý evlergösteriliyor. 1000 YTL.Damga pulu parasý ve 15yýllýk ödeme zorunlu-luðunu yoksullarýnkarþýlayamayacaðýnýbilmesine raðmen.

Seksen evin yýkýldýðýSulukule'de insanlar þim-diden çoluk çocuk kuytuköþelere ve sokaða terkedildiler.

Tarihi evlerin deyýkýldýðý Sulukule'deyýkýmlarý durdurmadavalarý devam ederkenbelediye dozerleri hergün semte giriyor. En

temel gereksinimleriellerinden zorla alýnan buinsanlar þimdi süreklisaðlýk sorunlarý ve açlýklabaþa çýkmaya çalýþýyorlar.Son olarak sözüSulukuleliler'e býrakalým:

Son kez sesleniyoruz; Bizler ne TOKÝ'nin

Taþoluk konutlarýnýnbedellerini, ne de

Sulukule dýþýndaki yer-lerin daha yüksek olankiralarýný ödeyecekdurumdayýz.

Bizler alternatif barýnmaimkanlarý saðlanmadanevlerimizden çýkmaya-caðýz.

Unutmayýn iþaretlievlerde hâlâ tencerekaynýyor...

Hâlâ idrariçiriyorlar

Kars'tan inþaatlardaçalýþmak üzere Gebze'yegelen Kürt kardeþlerinbaþýna gelmedikkalmadý.

Ablalarýnýn kavgasýnýayýrmaya çalýþan gençlerpolisin coplu ve bibergazlý saldýrýsýnauðradýlar.

Evlerinin kapý vepenceresini zorla kýrýpiçeri giren polis, gençleriormanlýk alana götür-erek iþkence yaptý.Gençlerden birine dezorla idrar içirdi.Gençlerden biri "kankaybettiðini" söyleyince"bir terörist daha eksilir"diyerek polisleriþkencelerine devamettiler.

Polis yetkileriniyeniden kazandýktansonra, bir dönemkiaçýðýný hýzla kapatmayaçalýþýyor.

Ýþsizlik artýyor

Türkiye ÝstatistikKurumu'nun üçer aylýkdönemlerde açýkladýðý,"hane halký anketine"göre Aralýk 2007 dönemiitibarýyla iþsizlik yüzde10,6 olarak ortaya çýktý.Ekonomik büyümesadece sermaye sýnýfýnayansýyor. Ýþsizlikoranýnýn kentlerdeyüzde 12,2'yi bulduðuise baþka bir gerçek.

Bir katliamcýyý yargýlayamadýk

Sulukule'yi yalnýzbýrakmayalým

Page 3: Sosyalist İşçi 317

ABD emperyalizminin kriziPakistan: Ýslam ve kadýnÇernobil sosyalizmiIrkçýlýðý ve milliyetçiliðe nasýl durdura-

caðýz?Kürt sorununda çözümün neresindeyiz?Rus devrimi neden yenildi?1968: Son büyük yangýn1968: Türkiye’de solun atýlým yýllarýKapitalizm sonrasý yaþamDevrimci partiye neden ihtiyacýmýz var?Modern emperyalizmin ekonomi politiði

Yeni liberalizmin sonuna mý gelindi?Venezüela: Sokaklar seçkinlere karþýKapitalizm ve cinsel ayrýmcýlýkKüresel ýsýnmayý durdur dünyayý deðiþtir!Yeni sol ve yerel seçimlerÝslami hareket düzene tehdit mi?Müzikle isyanErken cumhuriyet döneminde ýrkçýlýkKapitalizm sonrasý yaþamYeni sinemaCumhuriyetin öksüz çocuklarýMedyanýn mücadelede rolü

sayý: 317 sosyalist iþçi 3

sosyalist isci

MARKSÝZM 08DSÝP tarafýndan örgütlenen 4 günlük tartýþma toplantýlarý dizisi

[email protected] 0536-335 10 19 www.dsip.org.tr16-119 mayýs istanbul

Bugüne kadar Marksizmtoplantýlarýna katýlmýþkonuþmacýlardan bazýlarý

Orhan Pamuk, Ahmet Oktay, UfukUras, Nuray Mert, Akýn Birdal,Murat Çelikkan, Sevgi Göðçe, RagýpDuran, Sevil Erol, Ercan Karakaþ,Ertuðrul Kürkçü, Algan Hacaloðlu,Hilal Atýcý, Filiz Koçali, BülentSomay, Melda Keskin, RoniMargulies, Hayri Kozanoðlu, TayfunMater, Levent Þensever, SamiEvren, Melih Pekdemir, RýdvanAkar, Alex Callinicos, ÞenolKarakaþ, Sevgi Uçan, MeteÇubukçu, Sinan Özbek, AbdullahAysu, Barýþ Pirhasan, DoðanTarkan, Yýldýz Önen, Fethiye Çetin,Selim Deringil, Ahmet Tonak, HarunTekin, Yýldýz Ramazanoðlu, BülentSomay, MemetAli Alabora, MetinYeðin, Avi Haligua

Ýþçi sýnýfýnýn gücü veyeni-lliberalizme karþýdireniþ

Ýþçi sýnýfý hareketlenmeye baþladý. EmekPlatformu uzun yýllar sonra bir araya geldive iþçi sýnýfýnýn gücünü gösterdi. Hükümetsaðlýkta yýkým yasasýný gözden geçirmekiçin derhal geri adým attý.

Sosyalist Ýþçi tüm tarihi boyunca sosyal-izmin iþçi sýnýfýnýn kendi eylemi olabileceði-ni anlatýp duruyor. Bu tezin doðrulanmasýiçin bir devrim anýný beklemek zorundadeðiliz. Ýþçi hareketinin þöyle bir silkelen-mesinin toplumda yarattýðý büyük etki,deðiþimin, demokrasinin ve refahýn simgesihaline gelmiþ AKP'nin patronlara düþkünbir siyasi parti olduðunu bir çýrpýda teþhiretme yeteneði, tüm toplumda saðlýkta yýkýmyasasýný iki günlük eylemiyle tartýþtýrmayeteneði iþçi sýnýfýnýn nasýl bir toplumsalgüce sahip olduðunu gösteriyor.

Birkaç yürüyüþ, birkaç saatlik uyarý grevi,iþyerlerinde yapýlan basýn açýklamalarýmedyada, kahvelerde, hastanelerde yasaylailgili kýsýk sesle yaþanan tartýþmalarýalevlendirdi.

Sosyalistlerin AKP hükümetine yönelikyýllardýr yönelttikleri eleþtirilerden çok dahayaygýn bir ikna süreci birkaç saatlik uyarýeylemiyle gerçekleþti.

Sokaklarda yeniden iþçi flamalarý, sendikabayraklarý dalgalandý. Ama hareketin birsorunu var. Emek Platformu bir arayagelmiþ olsa da sol saflarda yaygýn bir görüþolan Türk-Ýþ'in sarý sendika olduðu yönün-deki fikir mücadelenin daha birleþik, yaygýnve sürekli olmasýný engelleme tehlikesinesahip.

Solun etkili olduðu KESK, DÝSK gibi kon-federasyonlar, TMMOB ve TTB gibi meslekörgütleri, son sekiz yýldýr yapýlan hatayýtekrarlama eðilimine sahip. Ankara'dakiyürüyüþte ayný baþlangýç noktasýndanKESK'in ayrý Türk-Ýþ'in ayrý yoldan yürüme-si bu tehlikeye de iþaret ediyor.

Sendikanýn sarýsý, pembesi, kýzýlý olmaz.KESK ve DÝSK'in yapmasý gereken, yenidenbir araya gelen Emek Platformu'nunsürekliliðini saðlamaktýr.

Bu ise KESK ve DÝSK içinde, sadece"dörtlünün" bir araya gelmesini savunansekter sol anlayýþlarýn yenilmesine baðlý.

Ýþçi hareketini sadece egemen sýnýf fikirleribölmüyor. Sekter fikirler de iþçi hareketinibölüyor. Türk-Ýþ'in KESK'le yan yanagelmesinin ne kadar güçlü bir etki yarat-týðýný geçtiðimiz hafta kanýtlamadý mý?

DSÝP iþçi sýnýfý hareketinin geliþmesineyardýmcý olmaya, iþçiler arasýndaki bölün-müþlüklere karþý mücadele etmeye devamedecek. KEG’in Sigortamý Attýrma kampa-nyasýný iþyerlerinde, mahallelerde, okullar-da inþa etmeye devam!

ÞÞeennooll KKaarraakkaaþþ

22 Temmuz GenelSeçimlerinden sonrahýzlanan bir tartýþma bugün-lerde daha da yoðunlaþtý. Bu,çatý partisi tartýþmasý. Konusadece bir tartýþma sorunuolarak kalmýyor. DTP, EMEPve SDP baþta, bir idiz solgrup çeþitli pratik adýmlaratýyor.

KKüürrtt hhaarreekkeettiinniinnyyaayyggýýnn

Bu tartýþmaya aðýrlýk katankuþkusuz DTP'nin varlýðý veDTP'nin çatý partisi giriþimi-ni savunmasý. 1990'larýn orta-larýndan beri kurulan hertürden seçim bloðundasadece ana güç deðil, esasgüç çok açýk ki Kürt hareke-tinin kitlesidir. Kürt hareketisosyal bir harekettir. Sayýsýzplatforma, örgüte, yayýna veçok yaygýn bir örgütlenmeaðýna sahip.

Ama bu bir gerçeðideðiþtirmiyor. Türkiye'deDTP ile çeþitli ortaklýklaragiren sol cýlýzdýr, güçsüzdür.DTP ile solun güçlerini yanyana konuþmak bile gerek-sizdir.

Üstelik baþka bir gerçekdaha var: Kurulan tüm seçimbloklarýnda DTP ile sol yanyana geldiðinde solundaDTP'nin de oylarýnda azalmayaþanýyor.

YYeennii ssoolluu tteemmssiilleettmmeekk

Bu eðilimin tek istisnasý 22Temmuz seçimlerindegerçekleþen "Meclise Ufuk

gerek" kampanyasýdýr.Bukampanyaya yakýndan bak-týðýmýzda ise karþýmýzageleneksel bir seçim ittifakýn-dan bambaþka bir siyasalmanzara çýkýyor.

Ufuk Uras'ýn seçimzaferinin ardýnda Kürthareketi vardý ama baþka birhareket daha vardý. Kürthareketinin dýþýnda, savaþakarþý, neo liberalizme karþý,ýrkçýlýða, cinsiyetçiliðe, küre-sel ýsýnmaya, nükleer santral-lara karþý öfke duyan vemücadele eden bir hareketdaha vardý. Bu hareket, ken-disine kanal bulabildiði herfýrsatta ortaya çýkýyor, etkisi-ni gösteriyor.

Üstelik, bu hareketin potan-siyeli, her hangi bir solörgütün kapsayabileceðininçok çok ötesinde bir geniþliðesahip.

Ufuk Uras kampanyasýnýnseçim zaferinin nedenininpartilerin çatý ittifakýnda yat-týðýný düþünenler þiddetleyanýlýyor. Binlerce insan,Ufuk Uras kampanyasýnýnönemli bir bölümü soldayenilenmeyi, yeni bir solusimgelediði için hareketegeçti.

Ufuk Uras kampanyasýdýþýnda benzer ittifaklarýnbaþarýsýz olmasýnýn nedenisadece bu perspektifle açýk-lanabilir.

Baskýn Oran kampanyasýda çok az sayýda örgütlügücün desteði dýþýnda büyükbir heyecan yarattýysa,"Ezberi bozma" esprisinin enbaþta solun ezberinibozarken, yine binlerceaktivistte yeni bir solunþekillenmesini simgelediðiiçindir.

Bir tane 5 ile beþ tane onbinde 5'in toplamýna çatý par-tisi adýný vermek, sadece bir-lik duygusunu ifade ettiðioranda olumludur. Baþka birolumluluðu yoktur. Zatenkitlesel güce sahip olan Kürthareketine bir katkýsý yoktur.

HHaarreekkeettee kkaannaall aaççmmaakkiiççiinn

Önemli olan, yeni olanadýmý atmaktýr. Hareketekanal yaratmaktýr. Hareketiheyecanlandýracak, ileri çeke-cek, birleþtirecek, hareketinkadrolarýný politik olarakuyumlu hale getirecek, kendiayaklarý üzerinde durabile-cek siyasal "biçimleri" bul-maktýr. Bu biçim ise birörgütlenme biçimi deðil,siyasal bir kampanyabiçimidir.

Kadýnlarýn öne çýktýðý,gençlerin belirleyici olduðu,sokaðýn taleplerini dilegetiren, keskin bir biçimdehalklarýn kardeþliðini savu-nan, yeni eylem biçimleriylekampanya yapan, örgütlüiþçi sýnýfýyla gençlerindayanýþmasýný birleþtiren,kazanýlmasý mümkün olangerçekçi taleplere sahip olanbir hareket öyle ya da böylesýkýþan solu da önünekatarak kendi þekillenmesinisaðlayacaktýr. Sol buharekete katýlmayý tercihetmezse, son þansýný da kul-lanamamýþ olacak.

DSÝP harekete yardýmcýolmaya, yeniyi temsil etmeyedevam edecek. Yerel seçimkampanyasý bu yönde fýrsat-lar sunuyor.

Çatý tamam da temel nerede?

Solda yaygýn olan AKP'ninþeriat düzeni getirmekyönünde takkýye yaptýðýiddiasý savcýlýðýn iddi-anamesinde aynen yer alýyor.AKP'nin gerçek yüzünü,yeni-liberal yüzünü gizlediðive tam iþçi düþmaný karak-teri on binlerce iþçininkatýldýðý eylemlerde teþhirolurken yeniden AKP'yimaðdur durumda gösterdiðiiçin, mücadele eden iþçileriböldüðü için kapatmadavasýna hayýr.

Bugün hem darbeci-laiklerihem de AKP'yi teþhiretmenin tek yolu olduðu için

kapatma davasýna hayýr.Darbecileri teþhir etmek için,çünkü demokratik alanýndýþýnda yöntem deniyor vebir yandan DTP'ye bir yan-dan AKP'ye oy veren mily-onlarca insaný enayi yerinekoymaya çalýþýyorlar.

AKP'yi teþhir etmek için,çünkü Tayyip ErdoðanAKP'ye dava açýlmadan birgün önce DTP ilegörüþmeyeceðini açýklýyor-du.

AKP'yi yenmenin tek biryolu var. Yeni- liberalizmekarþý mücadele etmek,SSGSS'ye karþý mücadeleyi

daha da güçlü bir halegetirmek, savaþ konusundaABD ve Ýsrail'le iþbirliðiniteþhir etmek, Kürt sorunun-da adým atmadýðýný anlat-mak, demokratik alanda çiftestandartlý uygulamalarýnýaçýklamak.

Bu dava soldaki bölünmeyitümüyle netleþtirecektir.Daha önce milliyetçi veenternasyonalist olarak bölü-nen sol, bu bölünmenin üzer-ine bir de özgürlükçü veözgürlük düþmaný olarakbölünecektir. Ýþçi Partisi þim-diden davayý destekliyor.CHP destekliyor.

Yurtseverlerin ne yapacaðýnýkestirebiliriz.

Bir de yine orta yolcularçýkacaktýr, AKP'yi savunmakbize mi kaldý diyenler ola-caktýr.

16.5 milyon oy almýþ birpartiyi kapatmayý baþaran-larýn, bir nevi Yargýtaydarbesi yapanlarýn, sendikalhaklar, Kürt sorunu gibialanlarda ne kadar saldýrganolacaðýný ve siyasaldemokrasiyi savunmadansavaþa, neo liberalizme veýrkçýlýða karþý mücadeleedilemeyeceðini anlat-malýyýz.

Savcýdan demokrasiye darbe

Chris Harman Ýstanbul’da

Ýþçi sýnýfý kökenli olan Chris Harman London School ofEconomics’de eðitim gördü ve burada UluslararasýSosyalizm Akýmý ile tanýþtý. 1968’de LSE SosyalistTopluluðu’nun dergisi The Agitator’ýn yazarlarýndandý vehalen Uluslararasý Sosyalistler’in önde gelenlerindendir.Vietnam Dayanýþma Kampanyasý’na katýldý ve bir toplantýdaHo Chi Minh’i Vietnam’daki troçkist hareketin liderleriniöldürtmekle suçladý.

1978’den itibaren Sosyalist Ýþçi Partisi olarak anýlanUluslararasý Sosyalistler arasýnda teorisyen olarak yer aldý.

Halen International Socialism dergisinin editörü veSosyalist Ýþçi Partisi’nin Merkez Komite üyesidir. BazýlarýTürkçe’ye de çevrilmiþ olan 20’den fazla kitabý ve 10 kadarkitapçýðý bulunmaktadýr.

Page 4: Sosyalist İşçi 317

4 sosyalist iþçi sayý: 317

Hükümet deviren sendika

Türk-Ýþ nasýl bir sendikadýr? Sosyalistlerle solcularsevmez Türk-Ýþ’i. Uzlaþmacý, iþbirlikçi, devletin vepatronlarýn uþaðý, adeta “sarý” sendika olarakgörürler.

Oysa, bakýn kendisi nasýl görüyor, web sitesindeki“Türk-Ýþ Tarihi” bölümünde nasýl anlatýyor:

“Hükümet bu dönemde [1995 baþlarý] sosyal sig-orta haklarýný IMF’nin ve Dünya Bankasý’nýn istek-leri doðrultusunda ciddi biçimde geriye götürecekbir tasarý hazýrladý. Bu tasarý, Türk-Ýþ tarafýndan…Ýzmir’de ve… Rize’de düzenlenen büyük yürüyüþve mitinglerle protesto edildi. Tasarý daha sonrageri çekildi.

Hükümet, 1995 kamu kesimi toplu sözleþmegörüþmelerinde kazanýlmýþ haklarý geriye götürm-eye ve “sýfýr zam” vermeye çalýþtý. Hükümet… yýl-lýk yüzde 5,4’lük bir zam önerdi. Türk-Ýþ bu teklifigörüþmedi, Genel Merkezimizin önünde yaktý.

5 Aðustos günü Ankara’da Emeðe SaygýYürüyüþü ve Mitingi yapýldý. 200 bini aþkýn iþçi…yola çýktý… mitinglere resmen kapalý olan Kýzýlaymeydanýný doldurdu.

8 Aðustos günü iþyerlerine gidilip iþyerindeçalýþýlmamasý ve gece iþyerlerini terketmeme kararýoldukça çok sayýda iþyerinde uygulandý.

Bu eylemlere raðmen kamu kesimindeki anlaþ-mazlýðýn giderilememesi üzerine, grevlerimizbaþladý.

Tarým-Ýþ sendikamýz, 8 Eylül günü Ankara’dabüyük gösterilerle grevi baþlattý.

Grevci iþçiler, 8 Eylül gecesini Türk-Ýþ’te geçirdi.Gece Türk-Ýþ’in balkonunda bir konser düzenlendi.9 Eylül günü binlerce grevci iþçi, Türk-Ýþ’in önün-den CHP Kurultayý’na yürüdü, CHP’nin KoalisyonHükümeti’nden çekilmesini istedi…

Bazý iþyerlerindeki grevlerin ardýndan, 20 Eylülgünü 160 bin üyemizin çalýþtýðý iþyerlerinde greveçýkýldý. Greve çýkýlma, büyük mitinglerle veyürüyüþlerle gerçekleþtirildi.

…Sürekli olarak yeni iþyerlerinde greve çýkýldý…CHP, taleplerimizin karþýlanmamasý üzerine, 20

Eylül günü Koalisyon Hükümeti’nden ayrýldý.Türk-Ýþ, ülkemiz tarihinde ilk kez bir hükümetinsona ermesinde belirleyici bir rol oynadý.

Tansu Çiller, 51. Hükümeti bir azýnlýk hükümetiolarak kurdu ve 10 Ekim 1995 günü TBMM’de pro-gramýný okudu. Hükümet, bazý grevleri erteledi;Türk-Ýþ içinde bölünmeler yaratmak için tüm çabayýgösterdi. Türk-Ýþ ise… azýnlýk Hükümetinegüvenoyu verilmemesi için giriþimlerde bulunduve 15 Ekim günü iþçileri ve ailelerini Kýzýlay’a davetetti.

15 Ekim günü, on binlerce iþçi Türk-Ýþ’in çaðrýsýnauydu, barikatlarý aþa aþa, her türlü engele göðüsgererek Kýzýlay Meydaný’ný doldurdu. Birçokbölgede otobüs þirketlerinin iþçilere ve sendikalaraaraba kiralanmasýnýn yasaklanmasýna, birçokbölgede kiralanmýþ olan otobüslerin hareketineengel olunmasýna, binlerce iþçinin zorla yollardangeri döndürülmesine veya durdurulmasýna rað-men, on binlerce iþçi Kýzýlay’a aktý. 15 Ekim 1995mitingimiz, iþçi sýnýfýmýzýn ve sendikacýlýk hareke-timizin tarihine þanlý bir sayfa olarak geçti.

Bu mitingimiz nedeniyle Tansu Çiller’in azýnlýkhükümeti güvenoyu alamadý. Türk-Ýþ tarihindeikinci defa bir hükümetin deðiþtirilmesinde etkilibir rol oynadý.”

Türk-Ýþ’in 1,5 milyon üyesi vardýr, yani DÝSK ileKESK’in toplamýndan yaklaþýk üç kat büyüktür.“Sarý” deðil, hantal bir sendikadýr. Az greve çýkar,az eylem yapar, üyelerinin büyük çoðunluðununkatýlmayacaðý talepler ileri sürmez. Bu nedenle,greve çýktýðý zaman kitlesel bir güçle çýkar, etkiliolur, kazanma olasýlýðý yüksektir. Hükümet biledevirir.

Türk-Ýþ’i solcu olmadýðý için yok saymak, küçükgörmek aymazlýktýr. Daha kötüsü, sýnýf mücade-lesinin baþarý elde etmesinin önünde engeldir.

RRoonnii MMaarrgguulliieess

GÖRÜÞ

1970-80 döneminde kapi-talist sistem krizineþiðindeydi. Ýktisadi poli-tikalar çözüm konusundayetersiz kalmýþtý.Egemenler çözümsüzlüðüaþacak yeni politikalaraihtiyaç duyuyorlardý.Devletçilik ve ekonomiyemüdahale hastalýðýn temelnedeni olarak tespit edildive sistemin kendi kendiniyeniden üretebilmesininçözümü olarak neolieralpolitikalar süslenerek,paketler halinde piyasayasürüldü. 1990’laragelindiðinde sosyal devletartýk neoliberal poli-tikalarýn hedefi olmuþtu.Özel teþebbüs piyasalarýntek dinamiði olarak önesürüldü. Sermaye artýk zin-cirlerinden boþanmýþtý.

Türkiye’de neoliberalpolitikalara geçiþ 24 Ocak1980 kararlarýyla gerçek-leþti. Bu kararlarýn hayatageçirilmesi ancak baskýcý,otoriter bir rejimlemümkündü ki, 12 Eylülaskeri darbesi imdadayetiþti. Saðlýk, ilaç ve ecza-cýlýk sektörü artýk neoliber-al politikalara göreyeniden þekilleniyordu.1984’deki ilaç kararnamesibu düzenlemelerdenbirisiydi ve ilaç fiyatlarýnýpiyasaya býrakýyordu. Ýlaç

þirketleri tam anlamýylaaltýn dönemleriniyaþadýlar.

ÞÞiirrkkeett eevvlliilliikklleerriiGlaxo-Wellcome ile

Smithkline birleþmesionlarý General Electric’inardýndan dünyanýnenbüyük 2. þirketi yapýyordu.Sanofi-Aventis birleþmesiyeni þirketi Türkiye ilaçpazarýnda 2. sýraya yük-seltirken, Ciba-Sandoz bir-

leþimi olan Novartis iseTürkiye pazarýnda zirveyeçýktý. Bu þirketlerin temelhedefi ilaç tüketimini en az2-3 katýna çýkartmaktý.

TTüürrkkiiyyee iillaaçç ppaazzaarrýýhhýýzzllaa bbüüyyüüyyoorr

2009 yýlýna gelindiðindeTürkiye dünyanýn en çokilaç tüketen 10. ülkesi ola-cak. Ýlaç þirketleri 2015 yýlý-na gelindiðinde ilaç harca-malarýnýn 30 milyar dolaraçýkmýþ olmasý üzerineçalýþýyor. Pazar her yýl %10büyüyor. Kendi doðalgeliþim sürecinde bunubaþarmasý olanaksýz. Saðlýkbütçeleri yerinde sayarkenkiþi baþýna ilaç tüketimisaðlýk harcamalarýnýnyarýsýna eþitlenmiþ durum-da.

ÝÝllaaççttaa rreekkllaammÝlaç ve eczacýlýk alanýyla

ilgili sýrada bekleyen yenitasarý ve yönetmelikler var.Bunlarla birlikte ilaçlarafiyat serbestliði getirilecek,reçetesiz alýnabilir ilaçlargeri ödeme listesindençýkarýlacak ce bu grupilaçlara eklam serbestliðitanýnacak. Böylece hemmaliyetler, hem fiyatlar,

hem de tüketim artacak.Ýlaç tekellerinin bir niyetidaha gerçekleþecek. Amailaçta reklam toplumsaðlýðý bakýmýndan ciddisorunlara gebedir: Reklamyoluyla yanlýþ bilgi ver-ilmesi, temel amacýn tüke-timi arttýrmak oluþu,saðlýklý insanlarýn bile ilaçtüketimine teþvik edilmesi.Çünkü biliyorlar ki ilaçolmazsa olmazdýr ve talepesnekliði yoktur. Fakatdünyadaki 6 bin ilacýn%60’ý gereksizdir vezehirenmelerin yarýsý ilaçzehirlenmelerinden mey-dana gelmektedir.

Her þeyden önemlisi ilaçsosyal bir üründür. Önce-likli olmasý gereken saðlýk,asgari duruma düþürülüy-or. Hastalarsa sistemtaradýndan teknoloji kul-lanmaya inandýrýlmýþdurumda ve ne kadar çokilaç alýrsa o kadar memnunkalýyor. Sistem gereksizlik-ten bile para çýkartýyor.

Kapitalist sistem nereyegidiyorsa Türkiye’nin gide-ceði yer de orasý. Biranlamda saðlýðýmýzýn gide-ceði yer de orasý. Bize sis-temden radikal bir kopuþgerekiyor.

Yeni-liberalizmve ilaç sektörü

Hayatlarýmýzla oynayanlarDünyaya egemen çok uluslu þirketlerin sayýsý 500

civarýnda. 500 küresel firmadan sermae yapýlarý vepazar paylarý bakýmýndan öne çýkan firma sayýsý 25.

Bu 25 firmanýn 7’si ilaç firmasý. Dünya ticaret hacmi 200 trilyon dolar. Ýlk 200’deki küresel þiretlerin ticaret hacimleri ise

bu pastanýn yarýsýný oluþturuyor. Dünya ilaç pazarýnýn yarýsýný sadece 20 þirket

elinde bulundururken, bunlarýn Türkiye pazarýnda-ki payý %74’e ulaþtý.

Reklamla gelen ölümlerAmerika’da ilaçta reklamýn ortaya çýkardýðý tablo

oldukça çarpýcý sonuçlar doðurmuþ: Merck isimli ilaç fir-masý romatizma ilacý olan Vioxx için 2000 yýlýnda 160,8milyon dolar reklam harcamasý yapmýþ. Bu sayede ilaçfirmanýn en çok satan ilacý olmuþ. Kullanýma sunulduðu1999 tarihinden itibaren bu ilacýn kullanýmý sebebiyleyaklaþýk 140 bin kiþide kalp damar rahatsýzlýklarýgörülmüþ. Ancak 2004 yýlýna gelindiðinde Vioxx’un kalpkrizi sonucu ölümlere yol açtýðý ortaya çýkmýþ ve ilacýnsatýþý durdurularak piyasadan toplatýlmaya baþlanmýþ.

EEcczzaaccýýllaarr OOddaassýý,, yyeennii-lliibbeerraall ppoolliittiikkaallaarrýýnn ggeettiirrddiiððii yyýýkkýýmmkkoonnuussuunnddaa uuyyaarrýýllaarrýýnnaa ddeevvaamm eeddiiyyoorr..

Page 5: Sosyalist İşçi 317

sayý: 317 sosyalist iþçi 5DÜNYA

George Bush, ABDbaþkaný olarak, bize “terör-le savaþý”ný veberaberindeki bütün bukatliamý, ýrkçý ayrýmcýlýðýve iþgali getirmiþtir.Sonunda onun BeyazSaray’daki ofisini terk ede-ceðini göreceðimizKasým’daki seçimlerinbüyük heyecan yarattýðýþüphesiz.

Demokrat Parti’ninbaþkan adaylarý BarackObama ile Hillary Clintonarasýndaki sýký rekabet debu heyecanýn merkezidurumunda. Öylegörünüyor ki ilk defa, 2008seçimleri ile bir siyah ya dakadýn baþkan olasýlýðý gün-demde.

Kök salmýþ sýkýntý vebaský ile mücadele açýsýn-dan bu, bazý sorularý daberaberinde getiriyor.Irkçýlýk ve cinsiyetçiliðinher ikisi de kapitalizmeözgüdür ve sol kesimdenbazýlarýnýn Clinton –Obama yarýþýný bir “kazan-kazan durumu” olarakgörmelerine neden olmak-tadýr.

Bu tartýþmada küçük birgerçeklik payý var.1950’lerdeki ABD SivilHaklar Hareketi ilebaþlayan ve yýllarca sürenmücadele olmasaydý,Beyaz Saray’ýn beyazolmaktan baþka bir özelliðiolmazdý.

Liberal bir demokrasidesiyasi bir mevkiye seçilmekbir kadýn için, sadece ABDiçin deðil, kuraldan ziyadehâlâ bir istisna. Eðitimde,iþte ve üretimdeki cin-siyetçi engellerle mücadeleeden kadýn hareketleriolmasaydý bir kadýnbaþkanlýk koltuðundadüþünülemezdi bile.

Öte yandanDemokratlarýn liderliðinincinsiyetini ya da renginideðiþtirmek, bu þirket veasker yanlýsý partininyapýsýný deðiþtirmeyecek-tir. Ýki adayýn bu konularlailgili söylediklerine -sadece Irak’taki durumdeðil “terörle savaþ”hakkýndaki görüþleri dedahil - bir göz atmak bununetleþtirecektir.

Foreign Policy in FocusOrta Doðu editörü StephenZunes diyor ki, “Kamuoyuyoklamalarý sürekli olarakgösteriyor kiAmerikalýlarýn çoðunluðuIrak’ýn en önemli sorunolduðuna, ABD’nin buülkeyi iþgalinin yanlýþolduðuna ve tüm birlikleri-ni derhal oradan geriçekmesi gerektiðineinanýyor. Buna raðmen,sadece son günlerde busavaþý eleþtirmeye

baþlayan Hillary Clintonbu iþgalin keskin birsavunucusu olmuþtur.”

DDuurruuþþ Obama, ABD’nin Irak’a

ilk saldýrýsý aleyhinde oykullandý ve hâlâ bu savaþakarþý çýkmaya devam ediy-or. Ancak siciline bakýlýrsapek anti-emperyalist sayýl-maz. Kendisi, ilk iþgaldensonra, ABD’nin Irak’takivarlýðýný sürdürmesi lehinepek çok kararý destek-lemiþti.

Obama Irak’ta uzun süre-li bir ABD iþgali görmekistiyor ve Afganistan’dakisavaþý da destekliyor –öyle ki kendisi daha fazlaABD birliðinin oradakonuþlanmasý çaðrýsýndabulunmuþtur. ChicagoTribune ile yaptýðý birröportajýnda Obama,“terörle savaþ”ýn birparçasý olan Ýran veAfganistan’daki ABDaskeri saldýrýlarýnýn durdu-rulmasýný keskin bir þek-ilde reddetmiþtir.

Clinton da Obama da devþirketlerce desteklenmekteve her ikisinin de kampa-nyalarýný finanse edebilme-si bunlara baðlý.

ABD ve dünya poli-tikalarý ile ilgili tüm önemlikonularda Clinton veObama’nýn benzer yan-larýnýn farklýlýklarýndanfazla olduðu görülüyor.Aralarýnda o kadar azkalýcý farklýlýk var ki kiþilikve kimlik, özellikle de ýrkve cinsiyet konularý öneçýkýyor.

Clinton Ocak ayýnda yap-týðý bir açýklamada,“Baþkan Lyndon Johnson1964 tarihli Sivil HaklarYasasý’ný onayladýðýndaMartin Luther King’in hay-ali gerçekleþmeye baþladý.

Bunu bir baþkan yaptý.”derken, ýrkçýlýðýn ABDpolitikalarýnda hemenyüzeyin altýnda kaldýðýnýifade etmiþtir.

Beyaz bir baþkanýn, hay-atýný siyah Amerikalýlaraen temel demokratikolanaklarý kazandýrmakiçin mücadele etmeklegeçiren siyah Sivil Haklarliderinden daha kaydadeðer olduðu kanýsý,ABD’deki siyah insanlartarafýndan bir hakaretolarak görüldü.

Peki ya Obama? O Kralýnveliahtý olduðunu iddiaediyor ama böyle birkarþýlaþtýrmayý hak etmiy-or. Obama “seçilebilir”görülüyor çünkü birlikgörüntüsü çiziyor vevatansever. “Öfkeli” dedeðil. Sadece desteksaðlayabileceði durumlar-da seçmenlere siyaholduðunu hatýrlatýyor.

Feminist hareketin bazýkesimleri popüler uzman-larý taklit ediyor,Clinton/Obama yarýþýnýkullanarak kadýnlarýnbasýncýna çok dar vebölücü bir bakýþ açýsýgetiriyor ve bu daýrkçýlarýn ekmeðine yaðsürüyor. Örneðin 1960’lar-daki kadýn hareketininkurucusu ve iyi bilinen birliberal feminist olan GloriaSteinem New YorkTimes’ta þöyle yazmýþtý:

“Siyah erkekler herhangibir ýrkýn kadýnlarýnýn oykullanabilmesinden yarýmyüzyýl önce seçilmehakkýný elde etmiþ veordudan yönetime kadarher yerde kadýnlardanönce konumlarýný yükselt-miþlerdir.”

Bir baský biçimini diðerikarþýsýnda küçümseyen bugibi argümanlar kaçýnýl-

maz olarak ýrkçýlýða varýy-or.

Steinem’a karþý çýkanfeministler de var.Princeton Üniversitesi’ndeAfrikan-Amerikan çalýþ-malarý yürüten Prof.Melissa Harris-Lacewell,Steinem’ýn ABD’de oyungerçek tarihini görmezdengeldiðine iþaret ediyor.Siyah erkekler yasal oykullanma hakkýný eldeetmiþ olabilir, ama “buhakký gerçekten kullan-maya her çalýþtýklarýndadüzenli olarak linç edildil-er”.

YYaannllýýþþ ttaarrttýýþþmmaaSosyalistler ve ýrkçýlýða,

cinsiyetçiliðe ve kapital-izme karþý çýkan diðerlericinsiyeti ýrkýn karþýsýnayerleþtiren hatalý bir tartýþ-manýn içine sürüklenmeyedirenebilir. Cinsiyetçilik deýrkçýlýk da kapitalisttoplumun baský biçim-leridir. Ve her ikisi de pekçok bað ile sýnýfsömürüsüne baðlýdýrlar.

ABD seçimleri önemliolsa da Beyaz Saray’dakilerbir fanusta yaþamýyor.Birlikte hareket eden elitlerbunun siyasi iktidarý nasýletkileyebileceðini gayet iyibiliyor. Ama olayýn birbaþka yönü de var. Ýþçisýnýfýnýn, yoksullarýn vebaský altýndakilerin büyükçoðunluðu ABD poli-tikasýný kuþaklar boyuncaþekillendirdi. Üsteliksadece sivil haklar vekadýn haklarý konusundadeðil, Vietnam savaþýnakarþý da þekillendirdi. Vebu “diðer süper güç” ABDsiyasetindeki gerçekgüçtür. Seçimden önce vesonra, kimin seçildiði yada ne sözler verildiðidikkate alýnmaksýzýn, savaþ

JJoohhnn RReeeess

Pek çok insan Ýran’daki reform hareketine sem-patiyle bakar. Ýran’ýn uzun ve etkili bir devrimcigeleneði vardýr. Önce 1950’lerde Ýngiltere’ye sonrada 1979’da ABD destekli Þah Rejimi’ne karþýmücadele verilmiþtir. Ýran’a ve diðer Ortadoðurejimlerine gereken yine benzer bir derinliðe sahipbir hareket. Ancak devrimci hareketlerin yakýnzamandaki deneyimleri bazý zorluklarla karþýlaþýla-caðýný gösteriyor.

Barýþçýl ve demokratik bir hareketin yaþayacaðýbazý tehlikeler var. Bunlardan biri düþmanlarýylamücadelede çok zayýf olmasý. Elbette herkes barýþçýlbir deðiþim ister ama köklü rejimlerin pek azý böylebir deðiþime isteklidir. 1989’da Çin’de, Tiananmenalanýnda barýþçýl gösteriler yapan göstericiler olay-dan 20 yýl sonra hâlâ iþbaþýnda olan rejim vahþicesaldýrdý.

1973’te Þili’de Salvador Allende’nin demokratikseçimlerle iþbaþýna gelen hükümeti Þili elitlerinin veABD’nin desteklediði bir askeri darbeyle devrildi.

Ancak demokratik ilerlemenin mümkün olduðubu olaylarda bile deðiþim için çalýþanlar sonuçlar-dan hayal kýrýklýðýna uðradý.

Çaðdaþ klasik örneklerden biri de Güney Afrika.Barýþçýl protestolar, grevler ve sýnýrlý bir silahlýmücadeleyle geçen onyýllardan sonra, apartheidrejimine karþý mücadelenin öncülüðünü yapanAfrika Ulusal Kongresi barýþçýl demokratik geçiþyolunu seçti. Güney Afrika’nýn ekonomik yapýsýdokunulmadan kalýrken yalnýzca politik yapý siyahçoðunluða açýldý. Elbette bu önemli bir ilerlemeancak iktidar yapýsýnýn büyük bölümü ayný kaldý.

Sömürü, yoksulluk, hastalýklar ve eþitsizlik,siyahlar için, apartheid rejiminde olduðu kadarkötü. Ýktidarda siyah politikacýlar var ve ýrkçýayrýmcýlýk büyük oranda kalkmýþ durumda. AmaAfrika tarihinin en dinamik ve en etkin devrimcihareketi, siyasal eþitlik kadar ekonomik eþitlik deisteyen ve sömürünün kalkmasý için mücadeleedenleri hayal kýrýklýðýna uðrattý.

Bu, 1998’de Endonezya’da, 2000’de Sýrbistan’da veSovyet rejimleri sonrasý Doðu Avrupa ve OrtaAsya’da yaþanan devrimci kalkýþmalara da modelolarak uyuyor. Eski elitler kendilerini “demokrat-lar” olarak yeniden keþfetti, eski kurumlar iktidarýnýsürdürdü, yeni hükümetler ABD ve müttefiklerineyakýnlaþtý ve sýradan çalýþan insan için pek azdeðiþim oldu.

Çoðu devrimci hareket, eðer bütün siyasi yapýyýdeðiþtirecek gücü varsa, ayný zamanda, yerleþikekonomik ve sosyal yapýyý da deðiþtirme gücüolduðunun farkýna varýr. Ýþçi sýnýfýný kendi kaderinibelirlemek üzere harekete geçirme potansiyelivardýr. Ancak, deðiþim için çalýþanlarýn bu potan-siyeli gerçeðe dönüþtürebilmesi için, devrimci kriz-lerin patlamasýndan çok önce böyle bir perspektifesahip olmasý gerekir. Sosyal dönüþümü amaç edin-meli ve doðrudan iþçi sýnýfýna yaslanmalýdýr. Bunuyapabilmek için ayný görüþleri savunan aktivistler-den oluþan bir örgüt kurulmalýdýr. Bu aktivistlerreformlar mücadelesinde yardýmcý olacak ve sis-temde köklü bir deðiþime direnenlerin kendinegüvenini artýracaktýr.

Ýran konusunda görüþ ayrýlýðýIrak savaþýný baþlatan Bush ve çetesi Ýran’a saldýrma

konusunda da kararlý. Ama ABD içinde artýk çokfarklý görüþler var. Geçtiðimiz hafta bir Oramiral’inistifa etmesi bu konudaki görüþ ayrýlýklarýna birörnek.

Oramiral Fallon, geçen hafta yayýmlanan Esquiredergisinde, “ABD’nin, nükleer programý nedeniyleÝran’a karþý askeri çözüme baþvurma eðilimine karþýçýkan tek ses” olarak tanýmlanmýþtý.

Beyaz Saray sözcüsü Dana Perino da, “Bu yöne-timde Ýran konusunda diplomatik yaklaþýmdan baþkabir fikir öne süren kimse yok” dedi.

Görev süresinin dolmasýna sekiz ay kalan Bushsavaþ þahinliðine devam etmek istese de artýk ülkeiçinde de çok ciddi bir muhalefetle karþý karþýya.Demokratlarýn baþkan adayý Obama da eðer seçilirseilk iþ Irak’taki askerleri çekeceðini söyledi ve deðiþimsöylemiyle þu anda Hillary Clinton’ýn önünde gidiyor.

Irkçýlýk, cinsiyetçilik ve ABD seçimleri

ÝÝrraann’’ddaa rreeffoorrmmccuullaarrýýnnmmüüccaaddeelleessii

Page 6: Sosyalist İşçi 317

6 sosyalist iþçi sayý: 317

Yargýtay CumhuriyetBaþsavcýsý AbdurrahmanYalçýnkaya, DTP'den sonraAKP hakkýnda da kapatmadavasý açtý. Savcýya göreAKP 'laiklik karþýtlýðýnýn'odaðý olmuþ ve kapatýl-malý. Savcý cumhur-baþkaný, baþbakan ve AKPmilletvekillerine siyasetyasaðý getirilmesini istiyor.Toplumsal muhalefetinönünün kesilmesini saðla-yacak ve AKP'yi daha dagüçlendirecek bundandaha iyi bir adým ola-mazdý. Seçmenlerin yüzde56'sýnýn oyunu almýþ ikiparti kapatýlýyorsa 'barimeclisi kapatýn' yorumunakatýlmamak imkansýz.

ZZaayyýýff bbiirr iiddddiiaannaammeeAKP hakkýnda hazýrlanan

162 sayfalýk iddianamedeAKP yöneticilerinin ve mil-letvekillerinin konuþ-malarýna, basýn açýkla-malarýna yer veriliyor.Bunlar sýr deðil. AKP'ninasýl amacýnýn Ýslamcumhuriyeti olduðunukanýtlamak için yýllardýrhakim medya tarafýndanöne çýkarýlan sözler.

Savcý AKP'nin laiklikkarþýtý eylemlerin odaðýolduðunu söylüyor.Anayasa karþýtý fikirlerinodaðý olmak, yani birdenfazla kez ayný görüþleridile getirmek kapatmagerekçesi. Ancak iddi-anameye bakýlýrsa savcýnýnbarutu tek atýmlýk.Böylesine ciddi bir iddiayýdestekleyecek delilleriddianamede yok.

AKP'liler tarafýndan bildikmuhafazakar çýkýþlarýnýnyaný sýra baþbakanýn etnikazýnlýklar, hak ve özgür-lükler konusundasöyledikleri alt alta sýralan-mýþ. Savcý sanki daha baþ-tan AKP'yi kapatmayakarar vermiþ, sonragerekçelerini oluþturmuþ.Kapatma gerekçelerindenbiri, Danýþtay saldýrýsýnýgerçekleþtirenErgenekoncu AslanAlpaslan'ýn ‘þeriat’ yanlýsýsözleri.

KKaappaattmmaakk hhiiçç iiþþeeyyaarraammaaddýý

AKP'nin kapatýlmasý içinAnayasa Mahkemesiüyelerinden yedisinin kap-atma yönünde oy kullan-masý gerekiyor. AnayasaMahkemesi üyelerininçoðu ordu tarafýndandesteklenen eski cumhur-baþkaný Sezer tarafýndanseçilmiþti. En yüksekmahkeme 16 Mart sabahýAKP'nin kapatýlmasýsürecini resmen baþlattý.

Geçen hafta DanýþtayBaþkaný'nýn, 27 Mayýsdarbesini öven ve AKP'yegözdaðý veren açýkla-malarýnýn ardýndan kapat-ma davasý geldi. Yargýtayve Danýþtay'la AKP arasýn-daki kavga zaten doruðaçýkmýþtý. Ancak meselehukuki bir sorun ya daadaletle ilgili deðil,tamamýyla politik. Yüksekyargý kurumlarýnýn gene-rallerle birlikte gelenekselbaský rejimini sürdürmek-ten yana olduðu zaten

biliniyor. Parti kapatmak84 yýllýk rejimin en temelaraçlarýndan biri.Kendilerini memleketinsahibi olarak görenlerçýkarlarýna aykýrý her siyasioluþumu kapatmaktan,yönetici ve üyelerini ceza-landýrmaktan hiç çekin-mediler. Ancak parti kap-atmalar hiçbir iþe yara-madý.

HHeerr sseeffeerriinnddeeggüüççlleennddiilleerr

AKP kapatma davasýnakarþý hemen mücadeleyebaþladý. Ýddianamedehakkýnda 5 yýl ceza isteneneski meclis baþkaný BülentArýnç AKPlilerin ruh haliniþu sözlerle özetliyordu:"Bizi yüzde 70'le iktidaryapmak istiyorlar."

AKP, yine kapatýlanFazilet Partisi'ndenayrýlanlar tarafýndankurulmuþtu. Fazilet Partisi,28 Þubat 1997'de gerçek-leþen askeri muhtýratarafýndan devrilmiþ vekapatýlmýþ olan RefahPartisi'nin yerine kurul-muþtu. DTP gibiAKP'lilerin geldiði gelenekde bir partiler mezarlýðý.Baþbakan tüm siyasideneyiminin gösterdiðigibi parti kapatmanýnkendilerini engelleyemeye-ceðini biliyor. KapatmaklaAKP engellenemez.

Geçen yýl boyuncaAKP'nin cumhurbaþkanýnýseçtirmemesi için ayný ke-simler tarafýndanyürütülen darbe kam-panyasý baþarýsýz olmuþtu.

AKP, iktidarýnýn ikincidöneminde oylarýný yüzde47'ye çýkarmýþ, AbdullahGül cumhurbaþkaný olmuþ,darbeci güçler bölünmüþve gerilemiþti.

GGeerrççeekk mmuuhhaalleeffeettiinnöönnüü kkeessiilliiyyoorr

AKP'nin kapatýlmasýndanzarar görecek olanlar isetoplumun büyük çoðun-luðu, emekçiler sýnýflar.

AKP'ye þeriatçý gömleðinigiydirmek isteyenler onudaha da güçlendirecek.Daha güçlü bir AKP yeniliberal programý daha þid-detle uygulayacak.TÜSÝAD'ýn AKP'nin ka-patýlmasýna karþý çýkýþýpatronlarýn þeriat masal-larýndan çok paraya bak-týklarýný göstermekte.

AKP ve DTP'nin kapatýl-masý demokrasiye büyükbir darbe olacak. 12 Eylüldarbesinin yasalarý iþle-meye devam edecek.Toplumun geniþ kesimleritarafýndan paylaþýlandemokratikleþme taleplerirafa kaldýrýlacak. 16 buçuk-milyon kiþinin oyunu alanAKP kapatýlýyorsaKürtlerin, Alevilerin, azýn-lýklarýn, sendikalarýn, insanhaklarý örgütlerinin hak-larýný kazanmasý bir hayaledönüþecektir.

DTP’yle görüþmeyeyanaþmayan AKP’nin baþý-na ayný þey geldi. AKPKürt sorununda siyasiçözümü en azýndan telafuzediyor. Kapatýlmasý Kürtsorununda barýþçýl çözümolanaklarý erteleyecektir.

AKP'ye geleneksel devletgüçlerinin saldýrý aþaðýdanmuhalefetin önünü kese-cektir.

Tam da sokaklar AKP'ningerçek yönü olan yeni li-beralizme karþý iþçilertarafýndan doldurulurken,yukardan inen sopa gerçekmuhalefetin önünü kese-cektir.

Sosyalistler AKP'nin kap-atýlmasýna bu gerekçelerlekarþý çýkmalýdýr. Küreselsermayenin partisiAKP'nin sonunu darbecilerdeðil, iþçi sýnýfý getirecek-tir. Tam da bunun içinAKP'nin kapatýlmasýnakarþý olmak gerek.

AKP'nin kapatýlmasýyönünde hazýrlanan iddi-aname basit bir tezedayanýyor. AKP, kap-atýlan Refah Partisi veFazilet Partisi'nin devam-cýsý. Laikliði vedemokratik rejimiortadan kaldýrmak isti-yor. Þeriat devleti kura-cak. Bu yönde yürüyor,ama takiye yapýyor, yanigerçek amacýný saklýyor.

Gül, Erdoðan vearkadaþlarý, partileri laik-lik karþýtlýðý nedeniylesürekli kapatýlan MilliGörüþ geleneðindengeliyor.

28 Þubat 1997'de gerçek-leþen 'post-modern' darbeile iktidardan aþaðýindirilen Refah Partisihýzla bir iç tartýþmayasürüklenmiþti.Geleneksel Ýslamcýgörüþle yola devametmek mümkün müsorusuna Erdoðan ve yolarkadaþlarýnýn yanýtýhayýr oldu. 28 Þubatdarbesi Türkiye'dekiÝslamcý harekete aðýr birdarbe vurarak bu tartýþ-mayý derinleþtirdi.

RP yerine kurulanFazilet Partisi bu tartýþ-mayla bölündü. Erdoðanve Gül liderliðindekiparti çoðunluðu gelenek-sel Milli Görüþ çizgisinireddettiðini açýkladý.Parti azýnlýðý ise bugüniyice ufalmýþ olan SaadetPartisi'nde siyaset yap-maya devam etti.

Fazilet Partisi'nin2001'de yine laiklikkarþýtý fikirlerin odaðýolduðu gerekçesiylekapatýlmasýndan bugüneAKP'lilere hep ayný þeysöylendi: Siz takiyeyapýyorsunuz!

Ancak Erdoðan vearkadaþlarýnýn amacýaçýktý:

12 Eylül'den bu yanakoalisyonlarla yönetilen,istikrarsýz burjuva siyase-tine muhafazakar ve lib-eral bir merkez oluþtur-mak.

Nitekim AKP iktidaragelir gelmez, bir önceki

hükümetin yürüttüðüliberal ekonomik progra-mý kararlý bir þekildeuygulandý. IMF'yleevlilik devam ettirildi.Radikal söylem terk edil-di.

AKP egemen sýnýfýntüm kesimlerini bir-leþtiren, TÜSÝAD'ýn Öza-l'dan bu yana rüya ettiðisiyasal istikrarýyakalayan, politik veekonomik öncelikleriniÝslam'a göre deðil küreselsermayenin çýkarlarýnagöre ayarlayan bir partiolarak öne çýktý.

Yargýtay savcýsýnýn vekimi solcularýn iddiaettiði gibi AKP þeriatçýbir parti deðil. Yeni-liber-al bir burjuva partisi.

AKP'yi diðerlerindenfarklý kýlan iki özellik var.Erdoðan ve arkadaþlarýaskerlerin vesayetindekigeleneksel ayrýcalýklýsiyaset geleneðindengelmiyor. Sýnýfsal olarakda buradan deðiller. Buyönleriyle 'siviller',doðrudan özel sermayeyitemsil ediyorlar.

AKP, TÜSÝAD baþtaolmak üzere egemensýnýfýn tüm kesimlerinibirleþtirirken gelenekselrejim partilerine karþý damücadele ediyor. Birsosyal demokrat par-tiymiþ gibi yoksullaraseslenebiliyor. Toplumunçoðunluðunun talepler-ine eskimiþ partilerdençok daha fazla ses veri-yor. Ýþte bu AKP'yigerçek bir kitle partisihaline getiriyor.

Kapatma iddianamesiile Kemalist bürokrasison kozunu oynamýþ gibigözüküyor. Ama bu koziþe yaramaz.

Yeni-liberal AKP'yeþeriatçý diye saldýrmak vedemokrasiyi askýya alangiriþimlerde bulunmakiþçi sýnýfýnýn ve yok-sullarýn aleyhinedir.

Sosyalistler þeriat para-noyalarýný ve takiyemasallarýna inanmamalý,AKP'nin gerçek yüzünegörmeli, göstermeli.

AKP þeriatçý mý getirecek?

AKP’NIN KAPATILMASINA KARÞIYIZ!

GGeerrççeekk mmuuhhaalleeffeettiinnöönnüü kkeessiilliiyyoorr

MMNNPP’’ddeenn bbuu yyaannaa ÝÝssllaammccýý ppaarrttiilleerr hheepp kkaappaattýýllddýý,, yyeenniilleerriinnii aaççttýýllaarr vvee bbüüyyüüddüülleerr

Page 7: Sosyalist İşçi 317

sayý: 317 sosyalist iþçi 7

SSttaalliinniizzmm,, SSooððuukk SSaavvaaþþ vvee ‘‘ttaarriihhiinn ssoonnuu’’

Dünya, Ýkinci Dünya Savaþý’nýnsonunda birbiriyle rekabet ikiemperyalist blok arasýnda paylaþýldý –Kapitalist Batý ve devlet kapitalistiSovyetler Birliði ile bu iki süper gücünuydu devletleri ve müttefikleri.

Bu paylaþýma, savaþýn galibi olandevletler –Ýngiltere, ABD ve Rusya –arasýnda yapýlan bir dizi zirve toplan-týsý sonucunda karar verildi.

Bu paylaþýmla birlikte, ABD’ninmüttefikleri, kendilerini ABD’ninaskeri liderliðine tabi kýldýlar. Ýngiltereve Fransa, kendi imparatorluklarýnadayanan ve rakipleri olan ABD’yidýþarýda býrakan ticaret bloklarýnýdaðýtmayý kabul etmek zorundakaldýlar.

Bölünmenin diðer tarafý olanRusya’da, devrimin 1920’lerde yalnýzkalmasýyla birlikte devlet kapitalizmigeliþti.

Stalin ve onun etrafýndaki bürokrasi,iþçi sýnýfý kontrolüne dair hiçbir þeybýrakmadý ve yeni bir egemen sýnýfoluþturdu.

Sovyetler Birliði enternasyonalizmiterk etti ve dýþ politikasýný Stalin’in egemen sýnýfýnýn çýkarlarýný korumak üzerinekurdu. Hitler anlaþmayý bozuncaya kadar bu faþist Alman diktatörüyle bile ittifakkurdu.

Savaþ 1945’de sona erdiðinde, Rusya Doðu Avrupa’nýn büyük bölümünü iþgaletmiþ ve bu bölgenin kaynaklarýný yaðmalamýþtý.

Aslýnda Soðuk Savaþ hiç de ‘soðuk’ deðildi. ABD birkaç kez, Rusya tarafýndandesteklenen birkaç küçük ülke ile savaþtý – bu savaþlarýn en çarpýcýlarý Kore veVietnam savaþlarýdýr.

Dünyada petrolün öneminin giderek artmasý, süper güçlerin dikkatini giderekdaha çok Orta Doðu’ya yöneltmesine yol açtý.

Ýsrail, bölgede ABD’nin jandarmasý gibi davrandý ve ABD’den çok büyük askerive mali yardýmlar aldý.

Baþkan Richard Nixon’un Ulusal Güvenlik Danýþmaný olan Henry Kissinger,1973 yýlýnda, ABD’nin Ýsrail’i desteklemesi hakkýnda þunlarý söyledi, “Ýstediðimizþey, Araplarýn olabilecek en kötü þekilde yenilmesiydi, böylece, Sovyetler’e baðlýkalarak hiçbir yere ulaþamayacaklarýný açýk bir þekilde anlayabileceklerdi”, dedi.

1950’lerde, Hindistan, Mýsýr, Endonezya gibi baðýmsýzlýðýný yeni kazanmýþ ülkel-er, Rusya’nýn büyüme hýzýndan etkilendiler ve devlet kontrolü altýnda sanayileþ-meyi bir model olarak benimsediler.

Fakat, Rusya’nýn büyüme hýzý 1970’lerde düþtü ve 1980’lerde durdu. Rusya,ABD baþkaný Ronald Reagan tarafýndan baþlatýlan silahlanma savaþýnýn maliyetinikarþýlayamýyordu.

Sovyetler Birliði, Batý ile rekabet edemediði için 1991’de çöktü. SSCB’nin ekonomik sistemi, Batý ile alýþveriþi sýnýrlý olan ulusal ekonomilere

dayanýyordu. 1950’lere kadar kural buydu, fakat Batý emperyalizmi 1960’lardanitibaren, daha düþük üretim maliyetinden yararlanan küresel üretime giderekdaha baðýmlý hale geldi.

Marksist ekonomistler içinde bir akým, savaþ sonrasý emperyalizmin olumsuzcu-luðuna, emperyalizmin yoksul ülkelerin zenginliðini tükettiðini söyleyerek tepkigösterdiler.

Bu durum, bu ülkelerin yöneticilerini, ileri kapitalist ülkelere baðýmlý halegetiriyordu, ta ki bu ülkeler kendi ulusal geliþimlerini saðlamak için geliþmiþ kap-italist ülkelerden kopuncaya kadar.

Fakat, baðýmlýlýk teorisi olarak bilinen bu teori, Brezilya ve Arjantin gibi “baðým-lý ülkeler”deki endüstriyel geliþmeyi açýklamayý baþaramadý.

1980’lerle birlikte, Güney Kore, Tayvan ve Malezya gibi ülkeler büyükendüstriyel üreticiler haline geldiler.

Nijerya, Güney Afrika ve Brezilya gibi devletler, aðýrlýklarýný kendi arkabahçelerine veren alt-emperyalist devletler olarak davranmaya baþladýlar.

Emperyalizm hiçbir zaman, basitçe, yoksul ülkelerin zenginler tarafýndansömürülmesi anlamýna gelmedi. Emperyalizm, ekonomik, mali ve askeri bir hiy-erarþinin yaratýlmasýyla ilgilidir.

Þu anda, dünyadaki sermaye akýþýnýn yüzde 80’i ABD, Japonya, Ýngiltere veAvrupa arasýnda gerçekleþiyor.

Stalinist sistemin çökmesiyle, uluslararasý çatýþmanýn motorunun yok olduðunadair yaygýn bir kaný var.

Politika teorisyeni Francis Fukuyama “tarihin sonunu” ilan ederken, babaGeorge “yeni dünya düzeni”nden söz ediyordu.

O zamandan bu yana dünyada zengin ile fakir arasýndaki uçurum daha dabüyüdü. ABD, Balkanlar’da, Afganistan’da ve Irak’ta büyük çatýþmalarýn içinegirdi.

Emperyalist rekabetin sona ermesi bir yana, ABD askeri üstünlüðüne herzamankinden daha baðýmlý hale geldi.

Paradoksal olarak, Irak’taki aþaðýlanma, Ýran’a saldýrmak gibi, umutsuz vesorumsuz davranýþlarda bulunma riskini artýrýyor.

Emperyalizm nedir?

AAnnaayyaassaa MMaahhkkeemmeessii,,kkuurruulldduuððuu 11996633 yyýýllýýnnddaannbbuu yyaannaa 2244 ssiiyyaassii ppaarrttiikkaappaattttýý.. AAnnaayyaassaaMMaahhkkeemmeessii''nniinn kkuurruulluuþþuunn-ddaann öönnccee ddee 22 ppaarrttii kkaa-ppaattýýllmmýýþþttýý..

26 Ocak 1954 tarihindeMillet Partisi, Ankara SulhCeza Mahkemesi'nce,Demokrat Parti de, 20Haziran 1960 tarihindeAnkara Asliye HukukMahkemesi'nce kapatýldý.

AAnnaayyaassaa MMaahhkkeemmeessii''nniinnkkaappaattttýýððýý ppaarrttiilleerr::

Ýþçi-Çiftçi Partisi (ÝÇP)1968

Milli Nizam Partisi(MNP) 20.5.1971

Türkiye Ýleri Ülkü Partisi(TÝÜP) 24.6.1971

Türkiye Ýþçi Partisi (TÝP)20.7.1971

Büyük Anadolu Partisi(BAP) 19.12.1972

Türkiye Emekçi Partisi(TEP) 8.5.1980

Büyük Anadolu Partisi 24Kasým 1992

Sosyalist Parti 10Temmuz 1992

Yeþiller Partisi 10 Þubat1994

Halk Partisi 25 Eylül 1991 Türkiye Birleþik

Komünist Partisi 16Temmuz 1991

Halkýn Emek Partisi 14Temmuz 1993

Özgürlük DemokrasiPartisi 30 Nisan 1993

Sosyalist Türkiye Partisi30 Kasým 1993

Demokrasi Partisi 16Haziran 1994

Demokrat Parti-2 13 Eylül1994

Demokrasi ve DeðiþimPartisi 19 Mart 1996

Diriliþ Partisi 1996 Emek Partisi 1997 Sosyalist Birlik Partisi

7.6.1994 Refah Partisi 16.1.1998 Demokratik Kitle Partisi

26.2.1999 Fazilet Partisi 22.06.2001 Halkýn Demokrasi Partisi

13 Mart 2003.

Partiler mezarlýðý

Ergenekon’ayanýt mý?

ÖÖDDPP GGeenneell BBaaþþkkaannýý vveeÝÝssttaannbbuull 11.. BBööllggee ssoossyyaall-iisstt mmiilllleettvveekkiillii UUffuukk UUrraassAAKKPP’’nniinn kkaappaattýýllmmaassýýnnaakkaarrþþýý mmeecclliissttee ssookkaaððýýnnsseessiinnii ddiillee ggeettiirrddii::

Ufuk Uras þunlarýsöyledi:

"Davanýn Ergenekonoperasyonundan hemensonraya denk gelmesimanidar. Demokrasi dýþýgüçler Baþsavcý'ya belbaðlamýþ, balans ayarýyapmaya çalýþýyor"

"Belli ki bazý güçlerTürkiye'de demokrasiyebalans ayarý yapmayaçalýþýyorlar. VeTürkiye'deki demokrasidýþý güçlerin CumhuriyetBaþsavcýsýna çok belbaðladýklarýný görü-yoruz. Bunun kabuledilebilir bir yaný yok.Siyasi partilerdemokrasimizin temi-natýdýr. 2003 yýlýndanberi ülkeyi yöneten birpartiye yönelik böyle birtavýr kabul edilemez.Birileri, “AKP kapansýn,DTP kapansýn, böyleceiktidara gelirim” diyedüþünüyor olabilir, amabu akbaba siyasetidir.

Türkiye'de savcýlar vehakimlerin hegemonyasýve diktatörlüðüne karþýçýkmamýz gerekiyor. Oyüzden geliþmeleri kabuledilemez buluyorum."

"Herkese demokrasi,herkese adaleti savun-mamýz lazým. AKPkarþýsýnda bir muhalefetolacaksa iþte düngörüldüðü gibi alanlaraçýkan emekçilerinmuhalefetidir. Anladýðýmkadarýyla CumhuriyetBaþsavcýsý 'hepimizAKP'liyiz' dedirtmeyeçalýþýyor. AKP'nin tama-men lehine olan birsüreçtir. Sonuçta partilerkapatýlýyor, yerinebaþkalarý açýlýyor, amademokrasi çok büyüktahribat alýyor.”

AKP’li Kültür BakanýErtuðrul Günay’a göre,AKP’ye açýlan kapatmadavasý ile Ergenekon soruþ-turmasýnýn önü kesildi.Günay hazýrlanan iddiana-me ile asýl önemli tartýþma-larýn önünün kesildiðinisöyledi: “Bundan kastýmErgenekon soruþturmasýdýr.Olaylar öyle geliþti vegeliþtirildi ki, sayýn Baþsavcýdava açmaya zorlandý belki”

CHP savcýnýnyanýnda

“Cumhuriyet Baþsavcýsý-na, Anayasa Mahkemesi'nekarþý bir linç kampanyasýyaþanýyor. 'Bir parti az oyalmýþtýr suç iþleyemez, çokoy almýþtýr suç iþleyebilir'diye bir kural yok. Türkiyebir hukuk devletidir.Biliyoruz ki, AKP Anayasa'yýiçine sindirememiþtir, laik-liði kabul etmemektedir.Bunu pek çok eylem vesöylemleri ile ortaya koy-muþlardýr. Baþsavcý da bubelge ve bilgileri topladýk-tan sonra görevini yap-mýþtýr. Eðer Baþsavcý budavayý açmamýþ olsaydýsorumluluðunu yerinegetirmemekle suçlanabilir-di." CCHHPP’’llii MMuussttaaffaa ÖÖzzyyüürreekk

““HHeeppiimmiizz AAKKPP’’lliiyyiizz””ddeeddiirrttmmeeyyee ççaallýýþþýýyyoorrllaarr

AAKKPP’’llii EErrttuuððrruull GGüünnaayy’’aa ggöörree AAKKPP’’yyii kkaappaattmmaa ggiirriiþþiimmii EErrggeenneekkoonn ooppeerraassyyoonnuunnaa ddeerriinnddeevvlleettiinn yyaannýýttýý.. AAnnccaakk 22000033’’tteenn bbuu yyaannaa ggeellþþeenneekksseell ddeevvlleett kkaappiittaalliissttii ssýýnnýýffýýnn AAKKPP’’ddeenn kkuurrttuull-mmaakk iisstteeddiiððii,, ddaarrbbee ppllaannllaarrýýnnýýnn yyaappýýllddýýððýý bbiilliinniiyyoorr.. GGeeççeenn yyaazz CCuummhhuurrbbaaþþkkaannllýýððýý sseeççiimmiinnddeettoopplluummuu ssuunnii oollaarraakk bböölleenn vvee ggeerreennlleerr tteekkrraarr iiþþbbaaþþýýnnddaa..

Page 8: Sosyalist İşçi 317

8 sosyalist iþçi sayý: 316

CCaannaann ÞÞaahhiinn

1999 Seattle’ýndan berisokakta olan yeni hareketyeni-liberalizme alternatifolamayacaðý fikrine karþýbir savaþ açtý.

Çok uluslu þirketler,hükümetler ve IMF, DünyaBankasý ve G8 gibi uluslararasý kurum ve birliktelik-ler kapitalizmin vahþiyüzünü sergileyecek yeter-li pratiðe sahipler.

Savaþlar ve artan yoksul-luk, gezegenin küresel ýsýn-ma ve iklim deðiþikliði ilegeldiði tehlikeli nokta birçok kampanyanýn etrafýn-dan döndüðü merkezikonular arasýnda.

Fakat ‘Biz anti kapitalis-tiz’ sloganýný atan bir çokaktivist de dahil olmaküzere tüm memnuniyetsi-zler için kapitalizmin iþle-yiþi ya da Marks’ýn ifade-siyle ‘hareket yasalarý’hakkýnda bilgi sahibiolmadan, yani bu sisteminiþleyiþini analiz etmedensonuçlarýna karþý alternatifyaratmak ve güçlü tartýþ-malar yapmak zor.

1992’den günümüzeinanýlmaz sayýda tersaneiþçisinin ölümünün neden-lerini tartýþýrken de, SSGSSyasasýnýn üzerinde nedenhükümetin ve patronlarýnbu kadar ýsrar ettiðini anla-maya çalýþýrken de içindeyaþadýðýmýz sisteminçeliþkilerini iyi okuya-bildiðimiz analizlere ihtiy-acýmýz var.

KKaappiittaalliizzmmiinnddeevvrriimmccii eelleeþþttiirriissii

Fakat sýfýr noktasýndadeðiliz. Bundan 160 yýlkadar önce Karl Marks ilebaþlayan ve kapitalizmieleþtiren dönemin diðerreflekslerinden ayrýþan birmirasýmýz var. Ve bu mirasbugün hareket içindetartýþan birçoklarý için birmerak ve çekim noktasýoluþturuyor.

Komünist Manifesto’dayer alan o çok ünlü cüm-leyi birçoklarýmýz bilir:“Bugüne kadar varolmuþtoplumlarýn tarihi, sýnýfmücadeleleri tarihidir.”

Bu bize eðitim sistemindesýkça resmedilen kiþilerinyazdýðý tarih anlayýþýndandaha farklý bir pencereaçar.

Ýkiye bölünmüþ birtoplumda yaþadýðýmýzýgörmemizi saðlar.

Bir yanda mülkiyetten vehayatlarýný refah içindesürdürecek araçlardanyoksun yýðýnlar diðeryanda muazzam bir özelmülkiyete sahip küçük birazýnlýk.

Bir tarafta günde 12 saatçalýþan, ‘tulumu, demiruçlu botlarý, emniyetkemeri’ olmadýðý için hay-atlarýný riske ederekyaþayanlar, diðer yandakar oranlarý ile övünen ter-sane sahipleri ve onlarýniþlerini halleden taþeronþirketler.

Bir yanda hastanelerdekatký parasý ödemeye zor-lanan, emeklilik yaþý 65’eçýkarýlan iþçi sýnýfý diðeryanda prim yükündenkurtulmaya çalýþan kapital-istler.

Peki neden silahlarabunca para harcayan, yenimakineler almak için kâr-larýnýn büyük bir kýsmýnýkullanan kapitalistler sözkonusu iþçiler olduðundanbu kadar pervasýzlaþýyor?

Türk SilahlýKuvvetlerinin 2007 yýlýharcamasý 16 milyar dolar.Bu parayla çoðumuzunhayatýný kolaylaþtýracak birsürü yatýrým yapýlabilirdi.

Ama silahlanma devlet-lerin hepsi için kaçýnýlmazbir masraf ve yatýrým alaný.Neden?

MMeettaallaarrýýnn ddüünnyyaassýýMarksizmin bu sorulara

verdiði yanýt 1844Elyazmalarý ile baþlayan veKapital’in yazýmýna kadarsýnýf mücadelesine bakarakgeliþtirdiði ‘deðerteorisi’nde gizli. Buteorinin iki ana bileþenivar: emeðin merkeziliði veinsanlarýn birbirleri vedoða ile emek aracýlýðýylakurduðu iliþkinin önemi.Kapitalizmin kendindenönceki sistemlerden farkýinsanlar arasýnda üretimsürecinde kurulan iliþkilerisaklý ve gizemli bir þekildesunmasý.

Markete gidip belli birmiktar para vererek kutukola almamýz yüzeyselolarak bakýldýðýnda ücreti-ni ödeyip bir mal almakolarak özetlenebilir.

Fakat aldýðýmýz kutu kolanerden geliyor diye sor-duðumuzda tenekekutusunun üretiminden,içine konulan tat-landýrýcýnýn üretimine,üzerine yapýlan baskýnýnkimler tarafýndan tasar-landýðýndan, baský için kul-lanýlan boyanýn üretimineuzanan çok baðlantýlý biriliþkiler bütünü ile karþýkarþýya kalýrýz. Aslýndapara ve kutu kola arasýndaolan ve ‘þeyler arasýnda’bir iliþkiymiþ gibi görünenalýþveriþ insanlar arasýnda-ki toplumsal iliþkilerigizler.

Marks buna ‘meta fetiþiz-mi’ der. Kapitalizm bir

meta üretim sistemidir. Mallar önceki sistem-

lerdeki gibi tüketilmek içindeðil piyasada satýlmaküzere üretilir.

Ýnsanlar tarafýndanüretilen mallar sanki kendigüçlerine sahipmiþ gibigörünür. Ve bu birçok dinifetiþten farklý olarakgerçekten de böyledir.

Tüm diðerleri ile deðiþtir-ilebilen ‘evrensel meta’ iseparadýr. Çeþitli yatýrýmlarlaçoðaldýðý için de güçlüdür.Bu mistik görünen iliþkininarkasýndaki toplumsaliliþkiler sistemi anlamanýnanahtarýdýr.

Marks’a göre metanýn ikitür deðeri vardýr. Birincisifiziksel özelliklerine baðlýolan tüm metalarda farklýolan kullaným deðeri diðeriise diðer bir meta ile hangioranda eþitleneceðinigösteren deðiþimdeðeridir.

Bir kilo sütü, bir kutukolaya eþitleyen þey nedir?Marks bir ürün için gerekliemek miktarýnýn o ürünündeðerini oluþturduðunusöyler.

Emek miktarý ise kapital-izmde zamanla ölçülür:saat, gün, hafta, ay…

Peki bir iþçi diðerindendaha hýzlý, daha çokçalýþýyorsa bu bir standartölçü olabilir mi?

SSeerrmmaayyee bbiirriikkiimmiiKapitalizmde ölçüm

zamaný ‘toplumsal olarakgerekli zaman’ diye nite-lendirilen ‘belli bir zaman-da geçerli yetenek veyoðunluk derecesi’dir.

Ýkinci tartýþma noktasý ise

bir ürünün sadece onaiþçinin harcadýðý emeðindeðil daha önceki üretilenmallarýn da ürünüolduðudur.

Ýþçinin çeþitli araçlar kul-lanarak harcadýðý emek‘canlý emek’, bütün buaraçlar için daha önce har-canmýþ ve birikmiþ olanemek ise ‘ölü emek’ olarakadlandýrýlýr. Burada önemliolan þudur. Sadece canlýolan emek son ürüne, yanimetaya, yeni deðer kata-bilir. Ölü emek zaten varolan deðeri devreder. Öze-tle bir þiþe sütü, bir kutukolaya eþitleyen þey ikisiharcanan emek zamanýnayný olmasýdýr.

AArrttýý ddeeððeerrPeki canlý emeðin yani

iþçinin emeðinin fiyatýný nebelirler?

Eðer kutu kola iþçisi üret-tiði bütün deðeri alýrsakapitaliste hiçbir þeykalmayacaktýr.

O yüzden kapitalistlerasla iþçiye ürettiklerideðeri ödemezler. Sadece‘iþ güçleri’ yani bir günlükiþi yapma yeteneklerinepara öder.

Ýþ gücünün deðeri isekendini yeniden üretecekkadar gerekli miktardýr.Yemek, kalacak yer, giyimvs. Kapitalistin ödediðikýsým dýþýnda kalan ‘deðer’ise ‘artý deðer’dir. Ýþte kap-italizmde gizlenen iliþki builiþkidir.

Bunun çok görünür olma-masýnýn nedeni iþçininkendi ücreti için ve kapi-talistin karý için çalýþtýðýzamanýn birbirinden ayrý

olmamasýdýr. Bu sistemdesömürü, ücret maskesininarkasýna gizlenmiþtir.

Kapitalistler bu artýdeðeri nasýl arttýrabilirler?Ýþçileri daha çokçalýþtýrarak. Ýþgünününuzunluðu ile ilgili ikiyüzyýldýr süren mücadelebu yüzdendir. Bu yüzdenTuzla tersanesinde iþçilerILO sözleþmesine imzaatmýþ bir çok uluslar arasýarmatörün iþine yapýyorolmalarýna raðmen 12 saatçalýþmaya zorlanmaktadýr-lar.

Ve iki tane çay molasýiçin pazarlýk etmektedirler.Ýþçinin yeniden üretimi iþçiücretlerinin temel kriteriolduðu için SSGSS denilenyasa ile kapitalistler aslýn-da toplumsal ücreti asgarinoktada tutmaya çalýþmak-tadýrlar.

Ve azýnlýk bir grubunzenginliðin büyükbölümünü kontrol ettiðibir toplumda güvenlik veasayiþi saðlamak ancakordu , polis ve hükümetkurumu ile olabilir.

Kapitalistler ancakyasalar ve ordu denetimiile ve silah üretimini dene-timleri altýna alarakhakimiyetlerini devamettirebilirler. Yani 16 mil-yar dolarlýk harcama tuzlatersanesindeki iþçinin 12saat çalýþabilmesi içingereklidir.

Kapitalizm üretim süreci-ni kolektifleþtirmiþ vebüyük iþçi yýðýnlarý yanyana getirmiþtir.

Tarihte ilk defa ezilenlerbaskýyý, sömürüyü veadaletsizliði ortadan

kaldýrabilecek maddiolanaklara sahiptir. Bununtek yolu üretimin yanýndamülkiyetin de kolekti-fleþmesidir. Makinenin birparçasý olmaya indirgen-miþ iþçiler o zaman bu sis-temin yarattýðý zenginliðitoplumun hepsi için sefer-ber edebilirler.

Kapitalizm nasýl iþler? EEmmeekk ssöömmüürrüüssüü,, ççaallýýþþmmaa ssaaaattlleerrii,, yyaabbaannccýýllaaþþmmaa

““BBuurrjjuuvvaazzii,, ddüünnyyaappaazzaarrýýnnýý ssöömmüürrmmeekkllee,,hheerr üüllkkeenniinn üürreettiimmiinneevvee ttüükkeettiimmiinnee kkoozz-mmooppoolliitt bbiirr nniitteelliikkvveerrddii.. GGeerriicciilleerrii ddeerriinnkkeeddeerree bbooððaarraakk,,ssaannaayyiiiinn aayyaakkllaann aallttýýnn-ddaann üüzzeerriinnddee dduurrmmaakkttaaoolldduuððuu uulluussaall tteemmeelliiççeekkiipp aallddýý..”” KomünistManifesto

Her dakika her þeyinalt üst olduðu budünyada aslýndanelerin olduðunubilmek isteyenler KarlMarks’ýn açtýðýpencereden bakabilir-ler.

11884444 EEll YYaazzmmaallaarrýýÜÜccrreettllii eemmeekk vvee sseerr-

mmaayyeeÜÜccrreett,, ffiiyyaatt,, kkâârrKKaappiittaall 11.. cciilltt

ÝÝþþççiinniinn ööddeennmmeemmiiþþ eemmeeððiinnee eell kkooyyaann kkaappiittaalliizzmm iinnssaannýý iinnssaannýý yyaabbaannccýýllaaþþttýýrrddýý,, yyaarraattýýccýýllýýððýý ööllddüürrddüü,, hheerr bbiirreeyyii mmaakkiinnaallaarrýýnnuuzzaannttýýssýý hhaalliinnee ggeettiirrddii.. ÜÜrreettiimm iiççiinn iiççiinn üürreettiimm,, bbiirriikkiimm iiççiinn bbiirriikkiimm,, kkâârr iiççiinn hhiiççee ssaayyýýllaann iinnssaann hhaayyaattýý......

Page 9: Sosyalist İşçi 317

sayý: 317 sosyalist iþçi 9

MMaarrxx vvee EEnnggeellss''iinn PPaarrttiiAAnnllaayyýýþþýý CCaann IIrrmmaakk ÖÖzziinnaannýýrr

Marx'ýn düþüncesinin en önemli yaný, dünyayýsýnýf temelli olarak açýklamasýdýr. Marx'a göre insan-lar üretim iliþkilerine bireyler olarak katýlmazlar.Üretime göre konumlanýþlarý yani sýnýflarýna görekatýlýrlar. Kapitalizmde deðer üreten sýnýf olan iþçisýnýfý, toplumu bir bütün olarak dönüþtürebilmepotansiyeline sahiptir.

Marx'ýn parti anlayýþý da bu sýnýf temeli üzerindeyükselir. Marx, iþçi sýnýfýnýn kurtuluþunun kendieseri olacaðýný düþünüyordu, fakat sýnýfýn egemenfikirlerden etkilendiðini de söylüyordu. Bu sebeple,proletarya ve parti iliþkisi üzerine kafa yordu. Bunaraðmen hiçbir zaman net bir örgüt anlayýþý mirasbýrakmadý, hatta eserlerinde bu konu bir çok açýdanmuðlak kaldý. Bu konudaki en net açýklamalarý,Engels'le birlikte yazdýklarý KKoommüünniisstt MMaanniiffeessttoo'dakomünistler ve proleterlerden bahsedilen bölümdegörülebilir.

Burada birkaç noktanýn altý çizilmiþtir: "komünist-lerin iþçi sýnýfýndan ayrý çýkarlarý yoktur", "kendileri-ne ait baðýmsýz ve sekter çýkarlarý iþçi hareketinedayatmazlar", "diðer iþçi sýnýfý partilerine muhalifayrý bir parti oluþturmazlar", "farklý ülkelerin pro-leterlerinin ulusal mücadelelerinde ulusun bütünün-den baðýmsýz olarak bütün proletaryanýn ortakçýkarlarýna iþaret ederler."

Yani, Marx'ýn parti düþüncesinde ana hatlarý ilesýnýf temelinin, proletaryayý birleþtirme ve enter-nasyonalizm vurgusunun öne çýktýðýný söyleyebili-riz. Marx ve Engels, yaþamlarýnda da kafalarýndakibu örgüt kurgusuna uygun hareket etmeye çalýþmýþve örgütlü mücadele içinde yer almýþlardýr.

1847-1850 arasýnda KKoommüünniisstt BBiirrlliikk'te,1864-1872arasýnda UUlluussllaarraarraassýý ÝÝþþççii BBiirrlliiððii (Enternasyonal)'deçalýþmýþlar, 1873'ten itibaren de sosyal demokrasinindoðuþuna katkýda bulunmuþlardýr. Bütün busüreçler boyunca iþçi örgütleri içindeki yanlýþ fikir-lerle de mücadele etmiþlerdir.

1847'de dünya çapýnda ancak 300-400 üyesi bulu-nan ve gerçek bir parti olmaktan uzak olanKKoommüünniisstt BBiirrlliikk'e katýlýrken Marx ve Engels, bütünkomplocu fikirlerin temizlenmesini þart koþ-muþlardýr. KKoommüünniisstt BBiirrlliikk en baþta sadecedemokratik olma ilkesi üzerine kuruluydu. Marxdaha çok burjuva radikallerinin aþýrý sol kanadý gibihareket ediyor ve demokratik adýmlarý ittirmeküzere çaba sarfediyordu.

1848'de Alman Devrimi'nin yenilgisi Marx'ý iþçisýnýfý partisinin baðýmsýzlýðý fikrine götürdü.KKoommüünniisstt BBiirrlliikk'in son döneminde bu fikir ön planaçýktý. Bu dönemde Marx daha merkezi ve disiplinlibir örgüt modelinin hayata geçmesini savundu.

1850-1864 arasý gerek Marx'ýn kiþisel yaþamýgerekse de sýnýf mücadelesi açýsýndan geri çekilmedönemiydi. Bu dönemde Marx ve Engels teorikçalýþmalarýna aðýrlýk verdi.

1864'de EEnntteerrnnaassyyoonnaall'in kurulmasý bu geri çek-ilme dönemine son verdi. Enternasyonal, iþçihareketindeki bir çok eðilimin bir bileþimindenoluþuyordu. Emek-sermayenin uzlaþmasý gerektiði-ni düþünen Proudhon'culardan, Bakunin gibianarþistlere, Owen'ci ütopik sosyalistlerden, mil-liyetçi Mazzini'ye kadar bir çok grup enternasyonaliçinde yer alýyordu. Marx, tüzüðü kendisi yazarakbu ayrýmlara müdahale etmeye çalýþtýysa dahareketin birliðini korumak için bir takým tavizlerde verdi. Enternasyonal gevþek bir örgütlenmeydi.Bu Bakunin öncülüðündeki komplocu grubunEnternasyonal'e sýzmasýna ve "anti-otoriterizm"maskesi altýnda Marksistlere karþý mücadeleetmelerine olanak saðladý. Marx ve Engels bumücadeleyi kazanarak 1867'de Bakunin'in ihracedilmesini saðladýlar. Enternasyonal, Marx veEngels'in siyasi faaliyetinin en önemli aþamasýydý.Bir çok ülkede iþçiler arasýnda örgütlenmeyisaðlamýþtý. Fakat kaygan zemini ve gevþekliði, PPaarriissKKoommüünnüü'nün yenilgisinin ardýndanEnternasyonal'in saldýrýlarýn hedefi haline gelerekdaðýlmasýna yol açtý.

HHaaffttaayyaa:: SSoossyyaall DDeemmookkrraassiinniinn ddooððuuþþuu vvee rreeffoorrmmiizzmm ssoorruunnuu

MARKSÝZM, PARTÝ VE SINIF

CCoolliinn WWiillssoonn

Fransýz tarihçi MichelFoucault (1926-1984) 20.yüzyýlýn en tartýþmalý veözgün tarihçilerindenbiridir. Foucault’nun fikir-leri saðýn saldýrýlarýnauðramakla kalmamýþ,devrimci fikirlere saldýr-mak için de kullanýlmýþtýr.

Birçoklarý için onun fikir-leri donuk ve kafakarýþtýrýcý iken bazýlarý içinsol fikirlere katký sunmak-tadýr. Foucault’nun fikir-lerinin zor kavranýrolmasýnýn ardýnda yatanneden tarih hakkýndakisaðduyumuzun altýnýoymasýdýr. Çalýþmasýdelilik, týp, hapishaneler yada cinsellik gibi tarihîolmadýðý farzedilen konu-larýn tarihini açýklar.

Genellikle insanlarýnbütün çaðlarda ya datoplumlarda çýldýrdýklarýya da akýllarýný kaybettik-leri kabul edilir. Yine cin-sellik biyolojik bir davranýþolarak kabul edilir ve týpkýnefes almanýn tarihi ola-mayacaðý gibi cinselliðinde tarihi olamayacaðý önesürülür. Ama delilikdeneyimi zamanladeðiþmiþtir. Shakespearezamanýnda delilik farklý birgerçeklik düzeyine açýlanbaþ döndürücü bir kapýolarak deðerlendirilirdi.Bugün ise deliliðe tedaviedilmesi gereken birhastalýk olarak bakýyoruz.

Cinsellik ve toplumsalcinsiyet de benzer þekildedeðiþmiþtir. Foucault’yagöre cinsellik biyolojikdeðil toplumsal olarakoluþturulmuþtur. Foucaultsýk sýk kabul ettiðimizfikirlerin deðiþtiðini veöncekilerin sonrakilerdenoldukça farklýdüþündüðünü vurgular.

Örneðin, hapishanenintarihi üzerine çalýþmasýolan Disiplin ve Ceza’nýngiriþinde iki tarihsel olayýalýntýlar. Birincisi Fransakralýný öldürmeye kalkýþanDamiens’in 1757’dekiinfazýdýr. Damiens’e, halkaaçýk bir alanda, aðýr aðýriþkence yapýlmýþtýr. Etleriküçük parçalara ayrýlmýþ,üzerine eriyik halindekurþun dökülmüþ ve kol-larý atlarla çekilmiþtir.

Ýkincisi ise Damiens’denyaklaþýk seksen yýl sonrauygulanan ve mahkûm-larýn hapishanedekiyaþamlarýný düzenleyentalimatnamedir.Mahkumlar sabah erkenkalkacak, sessizcegiyinecek ve sabah duasýnakatýlacaktýr.

Umumi infazýn groteskþiddeti, talimatnamelerlebelirlenmiþ düzenli hapis-hane hayatýyla çeliþmekte-dir. Foucault burada buörneklerin ilerlemenin açýkörnekleri olduðu fikriylede tartýþmaktadýr. Foucault

insanlýðýn, cehalettenaydýnlanmaya doðru,düzenli ve yavaþ birgeliþim geçirdiði fikrinekarþý çýkar. Bir zamanlarbatýl olan fikirlerimizinbugün akýlcý olduðufikrine þüpheyle yaklaþýr.Ona göre bugün sahip olu-nan kapsamlý hapishanesistemi tedrici bir geliþ-menin deðil 19. yy’dageliþen toplumsal dene-timin sonucudur.

Foucault’un fikirlerisosyalistlerin deðerli bula-caðý unsurlarý da içermek-tedir ve en köklü kabulgörmüþ fikirlerin bileaniden deðiþebileceðiniöne sürmektedir. Ezilenler,hapishaneler, deliler vesýradýþý cinsellik deneyim-leri hakkýnda yazmaktadýrve onlarýn tarafýndaolduðu kabul edilmektedir.Ve sorduðu sorular sözdeakýlcý batý ile sözde batýlÝslâm arasýndaki zýtlýk sözkonusu olduðunda daönem kazanmaktadýr.

Ancak Foucault’un poli-tik görüþleriyle ilgili sorun-lar vardýr. Bu sorunlarýanlamak için Foucault’uneserlerini yazdýðýdönemdeki Fransýz siyasîtarihine bakmak gerekir.Bu dönemde FKP (FransaKomünist Partisi) büyükve etkili bir güçtü. FKP 2.Dünya Savaþý sýrasýndakidireniþte oldukça etkindive 40’lý yýllarýn sonundabinlerce üyesi vardý.Komünistler iþyerlerinde,sendikalardaetkiliydiler, seçimlerdeönemli oylar almaktaydýlarve fikirleri kabul görmek-teydi.

DDeeððiiþþeenn kkoonnuummllaarrBununla birlikte Soðuk

Savaþ döneminde FKPSovyetler’e eleþtirelolmayan bir destek ver-mekteydi. Bu, partininmarksizmin oldukça tahrifedilmiþ ve çarpýtýlmýþ biryorumunu savunduðuanlamýna geliyordu. FKP

SBKP’nin deðiþen her kon-umunu taklit ediyordu veparti içi tartýþma vedemokrasiden bahsetmekmümkün deðildi. Buçarpýtýlmýþ siyasal teorisýradan bir parlamenterparti hüviyetiyle yan yanagidiyordu. Ezilenlerinmücadelesi partinin gün-deminden düþmüþtü.

Foucault 1950’lerinsonunda parti üyesi vehemen ardýndanhükümetin Yüksek Öðren-im Komisyonu’nun üyesiolmuþtu. Eylemleri vefikirleri sað ile sol arasýn-da, eylem ve eylemsizlikarasýnda gidip gelmektey-di. Ancak iki konuda tutar-lýydý. Dünyanýn liberalkapitalist algýlanýþýna veFKP’nin tarih anlayýþýnakarþý çýkýyordu. Çalýþ-malarý FKP’nin dünyagörüþüne karþý soldan iti-razlar içermekteydi.

MMaarrkkssiisstt AAzzýýnnllýýkkFoucault’un fikirleri

radikal fakat marksistdeðildir. Fikirleri marksist-lerin azýnlýkta olduðu,Noam Chomsky gibi mark-sist olmayan radikallerinbüyük saygý gördüðü birdöneme denk düþer.

Foucault’un yaklaþýmýbazý ciddi sorunlara nedenolur. Haklý olarak kapital-izme ve stalinizme karþýçýkýyordu. Bu iyi birbaþlangýçtý ancak fikirler-imizin maddi dünya ilenasýl iliþkilendiðine hiçdeðinmiyordu.

Toplumun bütünlüklü birizahýna en çok yaklaþtýðýeseri “Ýktidar” hakkýnda80’li yýllarda yazdýklarýdýr.Foucalut iktidar kavramýile toplumsal baskýnýn tümgayri iktisadi biçimlerineatýfta bulunur. Buna göreiktidar her yerdedir ve bir-ilerinin iktidara sahipolduðunu, diðerlerininolmadýðýný söyleye-mezsiniz.

Foucault gayri iktisadifaktörlerin önemine vurgu

yapmakta haklýdýr ancakbu vurgunun arkasýndakiaçýklamalar çok belirsizdir.Ve aslýnda fikirleri liberal-izm ve anarþizmin har-manlanmasýndan ibarettir.Fikirlerinin saðdan ve sol-dan alýcý bulmasýnýnnedeni budur.

1960’lý ve 70’li yýllarýnkeskin mücadele dönemi-nin yenilgiyle sonuçlan-masýnýn hemen ardýndan80’li yýllarda büyük ünkazandý. Bu dönemdetoplumsal muhalefetbölünerek ayrý yollar izle-di. Foucault’un fikirleri bir-leþik mücadeleden bu saðakayýþý gerekçelendirmekiçin kullanýldý. Marksizmdinozorluk ve kabalýkolarak deðerlendirildi.Eðer iktidar her yerdeyse,mücadele de, örneðinsiyah ve kadýn hareketigibi, her yerde olabilirdi.Bu, birleþik mücadeleninartýk rafa kaldýrýldýðýanlamýna geliyordu.

Foucault’un Ýran devrim-ine verdiði tepki de onunfikirlerindeki belirsizliðeiþaret ediyordu. Ýran’ýziyaret etmiþ ve Þah ilemücadele içinde radikalizeolan kitlelere þahit olmuþ-tu. Foucault Ýran’da olanbitenin, FKP’nin toplumsaldönüþümlerin doðasýnailiþkin söylemlerinin ter-sine, gerçek bir devrimolduðunu anlamýþtý.

Marks’ýn “din kalpsizdünyanýn kalbidir” yoru-muna baðlý kalýyor, kadýn-larýn ABD destekli yozrejime karþý baþörtüsütakma hakkýný destekliyor-du. Foucault marksistolmadýðýný iddia ettiði Ýrandevrimini coþkuylakarþýlýyordu. Ancak iþçilerve mollalar gibi politikgüçler arasýnda ayrým yap-mýyordu. Bunlar onunfikirlerinin zayýf yönleri.Ancak eserlerininradikalizmi bugün hâlâbazýlarýna ilham veriyor.Kolay okunamasa da fikir-leri hâlâ provokatif

Foucault ve Tarih

Page 10: Sosyalist İşçi 317

10 sosyalist iþçi sayý: 317

BBaaþþbbaakkaann’’ýýnn yyeennii ssoossyyaallggüüvveennlliikk vvee ssaaððllýýkk yyaassaassýýhhaakkkkýýnnddaa sseennddiikkaaccýýllaarrýýyyaallaannccýýllýýkkllaa ssuuççllaammaassýýççaallýýþþaannllaarrýý ööffkkeelleennddiirrddii.. 1144MMaarrtt''ttaa TTüürrkkiiyyee''nniinn bbiirrççookkyyeerriinnddee ççaallýýþþaannllaarr iikkiissaaaattlliiððiinnee üürreettiimmii dduurrdduurr-dduu.. TTeelleekkoomm iiþþççiilleerriinnddeennssoonnrraa ggrreevv ssiillaahhýý iikkiinnccii kkeezzkkuullllaannýýllddýý vvee eettkkiillii oolldduu..AAKKPP yyaassaayyýý ggöözzddeenn ggeeççiirree-cceeððiinnii aaççýýkkllaaddýý..

AKP iktidarý ilk kez bukadar yaygýn ve kararlý biriþçi hareketiyle karþýlaþýy-or. 2006'da gündemegetirdikleri SosyalSigortalar ve Genel SaðlýkSigortasý’na karþý mücadeleTürk Tabipler Birliði (TTB)ve Saðlýk EmekçileriSendikasý (SES) tarafýndanyürütülmüþtü. Genel birmücadele konusuolmamýþtý.

DDaarrbbeecciilleerriinnggeerriilleemmeessiimmüüccaaddeelleeyyee aallaannaaççýýyyoorr

Çalýþanlarýn tümü yasayakarþý tepkilerini bu kezaçýkça gösteriyor. Uzunsüre sonra ilk kezsendikalar ve emek örgüt-leri birlikte davrandý.

Geçen iki yýlda gerçek-leþen tartýþmalar ve saflaþ-malar, darbe giriþimleriningeriletilmesi, baþörtüsü,Kürt sorunu, milliyetçilikgibi konularda demokrasi-den yana olanlarýn giderekdaha etkili olmasý iþçisýnýfýna yaradý. Askerlerinve sivil bürokratlarýn et-kisinin azalmasýmücadelelerin önünü açý-yor. En son ekonomikkrize karþý 1 Mart 2000'degerçekleþen grevdesendikalar birlikte hareketetmiþ ve çalýþanlarýntümünün katýlýmýyla ben-zer iþ býrakma eylemleri

yapýlmýþtý.Eylemlerin etkili

olmasýnýn iki nedeni varbiri üretimden gelengücün, yani grev silahýnýnkullanýlmasý. Diðeri ise,Türk-Ýþ. En büyük iþçiörgütü Türk-Ýþ'in grevkararý almasý tüm çalýþan-larýn harekete geçmesineneden oldu.

TTeelleekkoomm ggrreevviiyyoolluu aaççttýý

Ýþçi sýnýfý hareketininTelekom grevinden buyana yeni bir mücadeledönemine girdiði 14Mart'ta açýkça görüldü.

Ancak zafer þarkýlarý

söylemek için henüz erken. Dünyada yeni-liberal

hükümetlerin baþlýca gün-demleri sosyal güvenliðinve saðlýðýn özelleþtirilmesi.Bu alandan elde edilebile-cek kârlarý iþtahla arzulu-yorlar. AKP küresel ser-mayenin partisi ve o dadiðerleri gibi bunu yap-mak istiyor. Ýkinci birgerekçeye daha sahip. IMF1 milyar dolarlýk krediyiserbest býrakmanýn koþuluolarak AKP'den SSGSS'yiyasalaþtýrmasýný istiyor.

Çalýþma Bakaný yasanýnemeklilikle ilgili düzen-lemelerinin gözden geçi-rileceðini söylüyor. Ancak

yasanýn bütünü toplumunbüyük çoðunluðunun aley-hine. Çalýþanlar yasa top-tan çekilene kadarmücadele etmek zorunda.

Ýki saatlik greve ve 13-14Mart'taki yürüyüþlerekatýlanlarýn çoðu aynýsoruyu sordu: Ya genelgrev olursa? Ya sloganlar-daki gibi iþçiler, memurlar,tüm çalýþanlar birleþirse?Ýþte AKP'yi zor durumdabýrakacak olan tam da bu.Çalýþanlar uzun süre sonragrev silahýnýn ne kadaretkili olduðunu kavrýyor.Sonuç veren bu silahý kul-lanmaya devam edecekler.Hakkýný arayan bütün ke-

simler örgütlü iþçi sýnýfýnýnyolunda yürümekten çe-kinmeyecek.

Ýþçiler sosyal yýkýmyasasýna karþý greve çýktýðýsaatlerde Yargýtay savcýsýAKP hakkýnda kapatmadavasý açýyordu. Ýþçihareketinin önünü kesmekiçin bundan daha iyi biradým olamaz. ÇalýþanlarAKP'ye öfkeli, kendilerinideðil zenginleri ve IMF'yidinlediði için. Çalýþanlardemokrasiden de yanalar.SSGSS'ye karþý mücade-lenin kazanmasý darbeci-lerin bu mücadeleye hakimolmasýný engellemekten degeçiyor.

Ýki saatlik greve katýlýmtüm Türkiye’de yüksekti.

Bergama'da 700 kiþipolis barikatýný aþarakeylem gerçekleþtirdi.

Kocaeli ve Gebze'deher fabrika, her iþ yeri bireylem alanýydý. Her köþebaþýnda, her iþ yerininönünde eylem vardý.Greve katýlým çok yüksekoldu.

Adana'da 5 000 kiþilikeylem gerçekleþtirildi,greve katýlým çok dahayaygýn oldu.

Antalya 'da 1500 kiþisokaða çýktý. Novamediþçileri de eylemde yeraldýlar.

Bursa da bütün büyükiþyerlerinde grev hayatgeçti, pek çok iþyerininbahçesinde 2 saatlik grevesansýnda eylemlergerçekleþti.

Mersin de 10 bin kiþisokaða çýktý. YürüyüþAKP il binasýnýn önündesona erdi, hükümettenyasanýn geri çekilmesiistendi.

Ordu'da birkaç farklýnoktada sokaklara çýkýldý,KESK'e baðlý çaýþanlarýnyoðun katýlýmý vardý.

Akhisarda EmekPlatformu bileþenleribasýn açýklamasý yaptý.

Manisa da hastanel-

erde iþ býrakýldý. Aydýn da iþ býrakma

ve basýn açýklamsý gerçek-leþtirildi.

Sivas ta EmekPlatformu bileþenlerininyaygýn katýlýmýyla 2 saat-lik iþ býrakma gerçekleþtive KESK þubeler platfor-mu sokaða çýktý.

Rize'de Eðitim-Senliler basýn açýklamasýyaptý.

Sinop'ta greve katýlým% 90 lara ulaþtý.

Zonguldak'ta tümmaden ocaklarýnda grevtam katýlým ile gerçekleþti.TTB ve Eðitim-Sen veBelediye çalýþanlarý da iþbýraktý.

Çaycuma'da saðanakyaðmura raðmen 300 kiþi-

lik basýn açýklamasýyapýldý. Okullar ve PTTgreve tam katýlým saðladý.

Denizli'de de EmekPlatformunun çaðrýsýnayoðun katýlým oldu.

Ýskenderun'da grevekatýlým yüksek idi. Körfezhastanesi bahçesinde tümbileþenler toplandý. 44günlük grevleri kazanýmlasonuçlanan Telekom iþçi-leri de eyleme firesizkatýldý.

Çorum da hayat 2 saatboyunca durdu. Grevekatýlým % 100'e yakýngerçekleþti. KESK 500 kiþi-lik yürüyüþ yaptý.

Muðla da da Hayatdurdu. Yataðan termiksantralinde ve Soma'da kimadenlerde çalýþan iþçiler

firesiz greve çýktýlar. Kayseri’de de basýn

açýklamasý gerçekleþtirildi. Bodrum da KESK

lilerin katýlýmý yüksekoldu. TEDAÞ'a taþeroniþçiler arýza halleri dýþýndaçalýþmadýlar.

Fethiye'de basýn açýk-lamasý yapýldý.

Trakya'da katýlýmdüzeyi çok yüksek oldu.Keþan'da 1000 kiþilikyürüyüþ yapýldý.

Çorlu'da da yaklaþýk1000 kiþilik bir yürüyüþoldu.

Çerkezköy de büyükiþyerlerinde hayat durdu.Bütün iþçiler önce fabrikabahçelerine çýktý arkasýn-dan birleþerek OrganizeSanayi içerisinde yürüyüþ

gerçekleþti. Lüleburgaz'da basýn

açýklamasý yapýldý. Çanakkale merkezde

grev esnasýnda 1000 kiþi-lik eylem gerçekleþtirildi.

Gaziantep' de katýlým% 100'e yakýn oldu.Adliye önünde 1000 kiþiyevaran katýlýmla eylemgerçekleþtirildi.

Kilis'te 100 kiþilikbasýn açýklamasý oldu.

Malatya'da her sek-törde iþ býrakýldý.

Diyarbakýr'da belediyeönünde toplanan yüzlerceçalýþan eylem yaptý.

Tunceli'de grev % 100katýlýmla gerçekleþti.

Elazýð'da 300 kiþininkatýlýmý ile basýn açýklasýgerçekleþtirildi.

Çalýþanlar her yerde sokaktaydý

2 saatlik grev hükümete geri adým attýrdý

Ya genel grev olsa?Ýstanbul

1133 MMaarrtt:: Tünel'detoplanan çoðunluðuTürk-iþ üyesi 3 binçalýþan Taksim'e yürüdü.Birçok eylemde orantýsýzgüçleriyle kenarlardabekleyen polis yokdenecek kadar azdý.

Petrol-Ýþ, Tek Gýda-Ýþ, T.Haber-Ýþ, Belediye-Ýþkatýlýmýyla öne çýktý.Türk-Ýþ'li iþçiler hükümetiistifaya davet etti.'Hükümet yasaný al baþý-na çal', 'yalancýbaþbakan istemiyoruz'sloganlarý her beraberatýldý.Ýstanbul Barosuönünde avukatlar iþçiler-le buluþtu.

Gösteri yapýlmasý aðýrdayak nedeni olanTaksim Meydaný öfkeliçalýþanlar tarafýndandolduruldu.

Eylemde tam bir birlikhavasý hakimdi.

1144 MMaarrtt:: HaydarpaþaGarý'nda BTS veDemiryol-Ýþ üyesi iþçileriki saatlik iþ yavaþlattý.Ankara'ya giden BaþkentEkspresi hareket etmedi.Banliyö trenleri durdu.

Üretimi durdurduktansonra Cerrahpaþa'datoplanan çoðunluðunuEðitim-Sen'lilerin oluþ-turduðu 3 bin KESK üyesiSaraçhane Parký'nayürüdü. Bin belediyeiþçisi BüyükþehirBelediyesi önündenprotesto ýslýklarýyla aynýyere geldi.

Ayný gün Týp bayramýn-da SSGSS'yi protestoeden saðlýk çalýþanlarý dayürüdü. ÝstiklalCaddesi'den TaksimMeydanýna yürüyen veburada 1 saatlik eylemyapan TTB üyeleri ve týpöðrencileri hükümetiuyardý.

Deri-Ýþ 40 fabrikadaüretimi durdurdu, 1000kiþilik eylem gerçekleþti.

Ümraniye OrganizeSanayi bölgesinde iþçileryürüdü.

Kartal merkezde EmekPlatformu bileþenleribasýn açýklamasý yaptý.

Telekom iþçileri de iþçýkýþý Mecidiyeköy’deyürüdü.

Page 11: Sosyalist İşçi 317

sayý: 317 sosyalist iþçi 11

AAþþaaððýýddaann ssoossyyaalliizzmm-Kapitalist toplumda tüm

zenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarý-na kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

RReeffoorrmm ddeeððiill,, ddeevvrriimm-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-

tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýna karþýsermaye sahiplerini, ege-men sýnýfý korumak içinoluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devlet ge-reklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda bir mücade-lenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

EEnntteerrnnaassyyoonnaalliizzmm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperyalizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareketleri-ni desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapitalistidir.

DDeevvrriimmccii ppaarrttii-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýn enmilitan, en mücadeleci kes-imi devrimci sosyalist birpartide örgütlenmelidir.Böylesi bir parti iþçi sý-nýfýnýn yýðýnsal örgütleri vehareketi içindeki çalýþmaile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci bir sosyal-ist iþçi partisinin inþasýçalýþmasýna omuz vermeyeçaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

haksýzlýklarý,mücadalenizi,yorumlarýnýzý

bize yazýn

[email protected]

14 Mart’ta grev yapanve sokaða çýkan emekörgütleri temsilcileriSosyalist Ýþçi’nin ‘bumücadele nasýlkazanacak?’ sorusunuyanýtladý.

Ýþçiler birlikoldu

Ýlk olarak EmekPlatformu’nun bu birliðinedevam etmesi gerekiyor.Ýki günlük eylemlerTürkiye’de iþçi sýnýfýnýnbirlik ve beraberliðini halaEmek Platformu’nunsaðladýðýný gösterdi.Ayrýca, hükümet ile tek tekkonfederasyonlar olarakdeðil, Emek Platformuolarak hep birliktegörüþülmesi, ortak taleplerbelirlenmesi ve bu ortaktaleplerle hükümetegidilmesi gerekiyor.

Emek Platformu’nun butalepleri alma konusundane kadar kararlý olduðunu,gerekirse gerçekten genelgreve gidebileceðini ortayakoymasý gerekiyor. Ýkigünlük eylemler bilehükümetin geri adýmatmasýna neden oldu.

Bunun en önemli nedenihükümetin iþçilerin birlikolduðunu görmüþolmasýdýr.

Biz bu yasayý 2005’tenberi üyelerimize anlatý-yoruz ve nihayet onlarýsokaða çýkarmayý baþardýk.Bence kazanmanýn yolukararlýlýk ve birliktir.

HHaassaann KKaayyaa GGüüllyyaaþþaarrYYooll ÝÝþþ ÝÝssttaannbbuull 11 NNoo’’lluu

ÞÞuubbee SSeekkrreetteerrii

Uyuyan deviuyandýrdýlar

AKP aslýnda uyuyan deviuyandýrdý. Yýllar sonra ilkkez Emek Platformu’nunbir araya gelerek sokaklaraçýkmasýný saðladý.

Üstelik sadece küçük birprovayla bile hükümetenasýl geri adým attýrabile-ceðimizi hep birliktegördük.

Demek ki bir adým dahaatsak bu yasayý gerçektentamamen geri çektirebile-ceðiz, durdurabileceðiz.Ancak bunu yapmak içinöncelikle gündemimizAKP’nin neo-liberalyüzünü teþhir etmekolmalý.

Kapatma davasý gibiadýmlar, AKP’nin mazlum

ve maðdur bir görüntüsergilemesine neden olu-yor.

Gündemi saptýrýyor.Öncelikle bunun olmasýnaizin vermemeliyiz.

MMeehhmmeett DDeemmiirr HHaabbeerr-SSeenn MMYYKK ÜÜyyeessii

Yasayý tamamenpüskürtmekmümkün

Her ne kadar eyleminöncülüðünü EmekPlatformu yapmýþ, eylemkararlarýný almýþ olsa da,biz de Herkese SaðlýkGüvenli Gelecek Platformuolarak eylemlerin örgütlen-mesine çok ciddi katkýdabulunduk.

Hükümet bu iki günlükeylemlerin sonucunda bilegeri adým attý.

Bu da eðer gerçektenbütün konfederasyonlarýnkitlesel bir þekildekatýldýðý, iki saatlik deðilde, yarým ya da tam gün-lük genel grev yapýlýrsa buyasayý tamamen geripüskürtmenin mümkünolduðunu gösteriyor.

Ancak ben Türk-Ýþ'inuzlaþma eðilimindeolduðunu, yasada yapýla-cak birkaç deðiþikliði kabulederek hükümet ile anlaþa-caðýný düþünüyorum.

Ayrýca bence AKP'yeaçýlan kapatýlma davasý da,AKP'nin bu yasayla dahafazla teþhir edilmesininönünde bir engel oluþtur-du þu anda.

Eðer bu dava açýlmamýþolsaydý, AKP maðdurgörünmeyecek ve bu yasaüzerinden iþçilerinüzerinden teþhir edilebile-cekti.

NNaazzmmii AAllggaannÝÝssttaannbbuull TTaabbiipp OOddaassýý

YYöönneettiimm KKuurruulluu ÜÜyyeessii

Hiç kimse asker doðmaz!

ÝÝzzmmiirr14 Mart: 1 Aralýk 2000'deki genel grevden

beri Konak Meydaný bu kadar büyük birkalabalýk görmedi.

30 bin çalýþan eyleme katýldý. 'Hükümetistifa', 'Al al al çal çal hükümet yasaný al

baþýna çal' ve 'genel grev genel direniþ'sloganlar atýldý.

Antikapitalist eylemlerin sloganý bu kezhükümete karþý uyarlanmýþtý. Ýþçiler sýk sýk'zýpla zýpla zýplamayan Tayyip'tir' diyehaykýrdýlar.

Nasýl kazanacaðýz?AAnnkkaarraa::

13 Mart: ÖnceliklePerþembe günü, EmekPlatformu'nun SakaryaCaddesi'nde pek deduyurulmadan düzen-lediði basýn açýklamasý-na yaklaþýk 2000 kiþikatýldý.

Ýþçilerin yoðun olarakkatýldýðý eylemde sýksýk "genel grev, geneldireniþ", "direnen iþçiasla yenilmez" ,"yalancýTayyip" ve "yaþasýnsýnýf dayanýþmasý" slo-ganlarý atýldý. Eylemde,üyelerinin bazýlarýtutuklanan TÜMTÝS ilede dayanýþma slogan-larýnýn tekrarlanmasýdikkat çekti.

14 Mart: 2 saatlik iþbýrakma eylemi,Numune Hastanesiönünden baþlayan bireylem ile desteklendi.

Eylem için buluþanKESK ve TÜRK-ÝÞ 'inyürüyüþ öncesindeayrýlarak farklý güzer-gahlardan yürümesi iseeylemin aksayanyönüydü. Ýki eylemdede tabandaki iþçilerinradikalleþtiði net birþekilde ortaya çýktý.

GÜ’de BarýþGünleri

Galatasaray Üniversitesi-nde ilk defa bir çok öðrencikulübü bir araya gelerekBarýþ Günleri düzenlediler.Dört gün süren barýþ gün-lerinde Ahmet Ýnsel, KeremKabadayý, Murat Utku,Murat Çelikkan, Ragýp Durangibi konuþmacýlarýn katýldýk-larý toplantýlar ve söyleþi-lerin yaný sýra okulun müzikkulübünden öðrencilerinhazýrladýklarý dinletiler vefolklor kulübünün hazýr-ladýklarý gösteriler de yeraldý. Bu etkinliklere ayrýcaUluslararasý Af Örgütü,Toplum Gönüllüleri, KüreselBAK ve Barýþ meclisi gibiçeþitli dernek, kurum veyaoluþumlar da katýldýlar.

Çok sayýda öðrencininkatýldýðý toplantýlardaAmerika'nýn Irak savaþýnýnekonomik ve sosyal boyutu-nun yaný sýra Ýran'a olasýsaldýrý planlarý da tartýþýldý.Bireysel silahsýzlanmanýnönemi vurgulandý. Barýþgazeteciliðinin tartýþýldýðýtoplantýda ise, savaþzamanýnda baðýmsýz gazete-ciliðin zorluðuna deðinildi.15 Martta Küresel BAK'ýndüzenlediði mitingden birgün önce düzenlenen barýþforumunda Kürt sorununun,Ýran'a saldýrýnýn, DickCheney'in Türkiye'yegeliþinin birbirinden baðým-sýz olmadýðý ve bunlara karþýhareketin etkisi tartýþýldý.

15 Mart’ta Ýstanbul’da düzenlenenIrak iþgaline son mitingine 10 binsavaþ karþýtý katýldý.

Tepe Naitilius’un önünde KadýköYÝskele Meydaný’na yapýlan yürüyüþteKüresel BAK kortejinde buluþansavaþ karþýtlarý 5 yýldýr süren iþgaliprotesto etti.

“Hiç kimse asker doðmaz”, “KatilABD Irak’tan defol”, “Yaþasýn halk-larýn kardeþliði”, “Ölüm deðil çözümistiyoruz”, ”George Bush terorist bizantikapitalistiz” sloganlarý atan BAK

kortejinde yer alanlarýn çoðu yinekadýnlar ve gençlerdi.

Meydan girþinde 100’den fazlaaktivistin katýlýmýyla barýþ iþaretioluþturuldu.

DSÝP’in Küresel BAK kortejindeyürüme çaðrýsý yaptýðý eylem ÝskeleMeydaný’nda yapýlan konuþmalarladevam etti.

T{MMOB Baþkaný Mehmet Soðancý,sosyalist milletvekili ve Küresel BAKaktivisti Ufuk Uras savaþa ve iþgalekarþý mücadeleye devam çaðrýlarý

yaptý.Küresel BAK aktivisti Mehmet Ali

Alabora’nýn kürsüden attýrdýðý “hiçkimse asker doðmaz” sloganýnaKüresel BAK korteji dýþýnda dðermiring katýlýmcýsý örgütlerin katýlma-masý dikkat çekiciydi. Yoksa hepimizsavaþa karþý deðil miyiz? Yoksabazýlarýmýz militarist mi? sorularýakýllarda kaldý.

Grup Marsis ve Aylin Aslýmþarkýlarýný savaþa karþý söyledi.

Page 12: Sosyalist İşçi 317

ssoossyyaalliisstt iissccii Z Yayýncýlýk ve tanýtým hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi,

Nail Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/ÝstanbulBaský: Yön Matbaasý, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok 360 Topkapý, ÝstanbulYerel süreli yayýn, haftada bir yayýnlanýr

wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

I r k ç ý A y r ý m c ý l ý ð ý n H e r T ü r l ü s ü n ü n O r t a d a n K a l d ý r ý l m a s ý i ç i n U l u s l a r a r a s ý G ü n

Irkçýlýða hayýr!1960 yýlýnda Güney

Afrika'da, apartheid reji-minin ýrkçý uygulamalarýnýbarýþçýl bir þekilde protestoeden 69 siyahýn öldürmesiüzerine, 21 Mart günü"Irkçý Ayrýmcýlýðýn HerTürlüsünün OrtadanKaldýrýlmasý içinUluslararasý Gün" olarakilan edildi.

IIrrkkççýýllýýkk nnee ddeemmeekk??Irkçýlýk, bazý insanlarýn

diðerlerine göre üstün bir"ýrk"a ait olduðu inancýdýr.Irkçýlar "ýrk"ý ortak bir soyasahip bir grup insan olaraktanýmlýyor. Ten rengi gibikalýtsal ve biyolojik bazýözelliklere dayanarak, fark-lý ýrklarýn olduðunu ilerisürüyor. Oysa deðiþikcoðrafyalardan insanlarýbir birinden ayýran nitelik-sel farklýlýklar yok. Bilimselaraþtýrmalar gösteriyor ki,"ýrk" sadece imgesel birdurum, biyolojik bir temeledayanmýyor. Özellikle1970'lerden bu yana ýrkçýayrýmcýlýða karþý verilenmücadeleler, biyolojikfarklýlýklara yapýlan gön-dermeler konusundatoplumsal bir duyarlýlýkoluþturdu. Bu nedenle'yeni ýrkçýlýk', insanlarýndýþ görünümlerinden çok,

onlarýn kültürel farklýlýk-larýna, göçmen olma gibiayýrt edici demografiközelliklerine veya diniinançlarýna saldýrmayý ter-cih ediyor.

Irkçýlýk, tarih, coðrafya vekültür farklýlýklarýna vediðer toplumsal faktörlerebaðlý olarak farklý biçimleralabiliyor. Günümüzdeetnik ýrkçýlýk ile diniinançlara yönelik ayrým-cýlýk çoðu kez bir biriyleiliþkili bir þekilde kul-lanýlýyor.

IIrrkkççýýllýýððýýnn ttaarriihhiiKapitalizm öncesi

dönemde insanlarýn baskýaltýnda tutulduðu birçokrejim söz konusu olmuþolsa da, kapitalizminortaya çýkýþýna kadarezme-ezilme iliþkilerindebir araç olarak ýrkçýlýðýnkullanýlmasý söz konusuolmadý. Yunanlýlar veRomalýlar açýsýndan mese-le, ýrklardan baðýmsýzolarak 'medeni' olanlarla'barbarlar' arasýndaydý.Beyazlar 'barbar' ola-bilirken, siyahlar 'medeni'olarak kabul görebiliyordu.

Irkçýlýk, Avrupa'ya özgüolmadýðý gibi, evrensel veinsanýn doðasýyla ilgili birolgu da deðil; insanlýðýn

toplumsal geliþmesindekibir evresinin ürünüdür.

Avrupa'da ilk belirginýrkçýlýk 16. yüzyýlýn sonunadoðru ortaya çýktý.

Portekizliler ve Ýspanyollaryeni sömürgeler elegeçirmek üzere dünyayýkeþfe ve yeni topraklarýfethetmeye baþladýklarýn-

da, 'köleleþtirilmiþHýristiyanlarý kurtarmak'kaydýyla Papa'nýn dadesteðini aldýlar. Ancak buonlarýn gittikleri kýtalardayerlileri köleleþtirmesineengel olmadý. Bunu,yerlilerin inançsýz olduk-larý savýyla meþrulaþtýrýy-orlardý.

Büyük Britanya'da köle-lik, ABD'de olduðu gibigeniþ bir toplumsalmücadele ve yeni sanay-ileþmenin ortaya çýkardýðýiþçi sýnýfýnýn desteðiyle1807'de, Britanya Ýmpara-torluðu'nun hâkim olduðutüm ülkelerde ise 1833'tekalktý. Ancak ýrkçýlýk birideoloji olarak varlýðýnýgünümüze kadarsürdürdü.

GGüünnüümmüüzzddee ýýrrkkççýýllýýkk21. yüzyýlda ýrkçýlýk, daha

önce olduðu gibi, bir yan-dan iþçi sýnýfýnýn birliðininönünde engel oluþtu-rurken, öte yandanemperyalist savaþlarý vedünya kaynaklarýnýnadaletsiz daðýlýmýný meþru-laþtýrmanýn aracý olarakkullanýlýyor.

Batý'da pompalananulusçuluk, ortak vize, ortakbir göç, iltica politikasý vebunlarla iliþkili bir þekilde

ortak 'güvenlik' politikalarýgibi uygulamalar içinelveriþli ideolojik bir zeminhazýrlamaktadýr.

ABD yönetimi, 'medeni -yetler çatýþmasý' tezleriniortaya atarak, Amerikanemperyalizmine direnentüm Müslümanlarý, 'Ýslam-cý teröristler' olarak taným-layarak, petrol savaþlarýnýmeþrulaþtýrma yoluna git-mektedir.

Türkiye'de de 'tehdit ide-olojisi' iþ görmektedir.Ülkenin sürekli bir bölün-me ve yok edilme tehdidialtýnda olduðu savýyla,Ermenilere, Kürtlere vesiyasal Ýslamcý toplumsalgüçlere karþý sürekli birseferberlik ortamý yaratýl-makta, bu sayede Kemalistdüzenin egemenlik iliþki-leri ayakta kalabilmektedir.

Bu 'laik' militarist vekurumsallaþmýþ ýrkçýlýk,Türkiye iþçi sýnýfýnýn bir-liðinin önündeki en büyükengellerden birini oluþtu-ruyor. Egemenlik iliþki-lerinin yeniden üretiminedayanan ýrkçý ideolojiyiyenmeden, iþçi sýnýfýnýnbirliðini saðlamak olanaklýdeðil. Bu nedenle sosyal-istler için ýrkçýlýða karþýmücadele, iktidar mücade-lesinden ayrý düþünülemez.

21 Mart'ýn anlamý16 Mart 1960'da Pan Afrika Kongresi, beþ günlük þiddet

içermeyen bir kampanya yapacaðýný açýkladý. Kampanya,apartheid rejiminin beyazlarýn yaþadýðý bölgelerden uzaktutulmalarý için siyahlara taþýma zorunluluðu getirilenkimlik belgelerinin protesto edilmesini hedefliyordu.Amaç, kimlik belgelerinin evde býrakýlarak olabildiðinceçok siyahýn tutuklanmasýný saðlayarak, hapishanelerindolmasýný ve iþgücü açýðýnýn oluþmasýný ve böylece buayrýmcý yasanýn kitleeylemiyle ortadan kalkmasýnýsaðlamaktý.

21 Mart sabahý Sharpevillekasabasýnda yaklaþýk 4.000kiþi polis karakoluna doðruyürüyüþe geçti. Ancakbarýþçýl eylemlerinisürdüren kalabalýða polisateþ açtý. Ortaya çýkanpanik havasý durumu dahada kötüleþtirdi. Irkçý polis69 siyahý öldürürken, 180kiþi de açýlan ateþ sonucuyaralandý. Bu ýrkçý katliamýanmak üzere her yýl 21Mart'ta tüm dünyada çeþitli etkinlikler düzenleniyor.

Irkçýlýk farklý olmayavurgu yapar. Bu durumudaha da pekiþtirmeküzere, ulusalcýlýðýn yük-seldiði dönemde ýrk veulus kavramlarýözdeþleþtirilerek, ulusolmak, ortak bir dil,coðrafya ve tarihinötesinde, kan baðýyla dailiþkilendirildi.

Bu egemenlerin elindeçok güçlü bir silah halinedönüþtü. Böylece kitlelerikendi çýkarlarý doðrul-tusunda 'düþman' ulus-lara karþý harekete geçire-biliyorlardý.

Nitekim Nazilerin ikti-darý sýrasýnda Alman ser-maye sýnýfý, dünya ege-menliðinden pay kapmaküzere ýrkçýlýðý ve ulusal-cýlýðýn nerelere kadargötürebileceðininsonuçlarýný aðýr bir fatu-

rayla gösterdi.Türkiye Cumhuriyeti

kurulurken de ulus, bir'ýrk' olarak 'Türklük' vekan baðýyla ifade edildi.Böylece ulusal sýnýrlariçinde baþta Ermeniler veRumlar olmak üzere tümazýnlýklar, Kürtler vegayrimüslim topluluklaryok varsayýldý, bu duru-ma baþ kaldýrýlar ise þid-det yoluyla ve hattakatliamlarla bastýrýldý.

Bugün de Türkiyevatandaþlýðý, demokratikbirçok ülkede olduðugibi anayasal eþitliküzerinden deðil, kan baðýüzerinden ifade edilmek-tedir. Bu durum, devletyapýlarý ve yasalarla dadesteklenerek, ýrkçýlýkkurumsal düzeydepekiþtirilmekte, meþru-laþtýrýlmaktadýr.

Baþta Avrupa'daNeonaziler olmak üzere,ýrkçý partiler dünyanýnher yerinde yasal olarakfaaliyetlerini sürdürüyor.

Bu partiler zamanzaman açýk bir ýrkçýlýksavunusu yaparken,çoðu kez meþru mil-liyetçi bir maskeyle, ýrkçýsöylemlerinin üzeriniörtüyor.

Avrupa Birliði'nde 2004yýlýnda yapýlan AvrupaParlamentosu seçim-lerinde yaklaþýk 17,5milyon insan aþýrý saðpartilere oy verdi ve 732kiþilik parlamento içintoplam 57 aþýrý sað mil-letvekilini kendi temsilci-leri olarak seçti.

Türkiye'de de ýrkçýfikirleri açýkça savunaniki parti, MHP ve BBP

geniþ toplumsal tabanasahip.

Geçen yýl yapýlanseçimlerde MHP toplamoylarýn yüzde 14,25'inialarak, 5 milyon kiþinindesteðini saðladý.

Ancak ýrkçý partilere oyveren kitlelerin önemlibir kesimi, bu partilerinýrkçý söylemine deðil,ekonomik ve siyasi pro-gramýna oy veriyor.

Burada asýl sorun, solpartiler içindeki mil-liyetçiliðin hýzla yük-seliyor olmasý. Ýþçi sýnýfýve yoksul kitleler, içindebulunduklarý durumailiþkin somut önerileriolmayan, söylemleriitibariyle ýrkçý ve mil-liyetçi partilerden farklýgörünmeyen sol partiler-den giderek kopuyor.

Ulus, milliyetçilik, ýrkçýlýkIrkçý partiler