resmİ kurumlara yazilan yazilar · 39. dönem Çalışma raporu (2004 - 2006) bÖlÜm 7 resmİ...

50
39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

Upload: others

Post on 23-Aug-2020

11 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

Page 2: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

290

Page 3: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

291

MTA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ankara 19.03.2004 ESKİŞEHİR YOLU Sayı :174 ANKARA Bazı üyelerimizce kurumumuza iletilen aşağıdaki soruların cevaplandırılarak tarafımıza gönderilmesi hususunu talimatlarınıza sunarız. SORULAR: 1- Sondaj kamplarında çalışan Maden Mühendisi sayısı niçin 2’ye

düşürülmüştür? 2- Bu uygulama Jeoloji Mühendislerine uygulanmakta mıdır? 3- Araziye çıkmak isteyip, çıkamayan jeoloji mühendisi var mıdır? 4- Kıdem esasına dayanmayan arazi görevlendirmeleri niçin yapılmaktadır? Saygılarımızla, Nejat TAMZOK Genel Sekreter, Yönetim Kurulu Üyesi

Page 4: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

292

MTA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ankara 19.03.2004 ESKİŞEHİR YOLU Sayı :174 ANKARA Bazı üyelerimizce kurumumuza iletilen aşağıdaki soruların cevaplandırılarak tarafımıza gönderilmesi hususunu talimatlarınıza sunarız. SORULAR: 5- Sondaj kamplarında çalışan Maden Mühendisi sayısı niçin 2’ye

düşürülmüştür? 6- Bu uygulama Jeoloji Mühendislerine uygulanmakta mıdır? 7- Araziye çıkmak isteyip, çıkamayan jeoloji mühendisi var mıdır? 8- Kıdem esasına dayanmayan arazi görevlendirmeleri niçin yapılmaktadır? Saygılarımızla, Nejat TAMZOK Genel Sekreter, Yönetim Kurulu Üyesi

Page 5: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

293

ENERJİ SANAYİ MADEN Ankara, 10.04.2004 KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI Sayı : 272 ZİYA GÖKALP CAD.36/15 YENİŞEHİR / ANKARA İlgi :Oda üyemiz Sayın Güvengez YILDIZTEKİN’in 20.03.2004 tarihli yazısı İlgi’de kayıtlı yazı ile, yeraltında çalışan mühendislerin derece/kademe ilerlemeleri bakımından mağduriyetleri ifade edilmekte, kurumumuzun yasal girişimde bulunması talep edilmektedir. Konuyla ilgili olarak sendikanızın herhangi bir çalışması var ise, tarafımıza bilgi verilmesi hususunda gereğini bilgilerinize sunarız. Saygılarımızla, Nejat TAMZOK Genel Sekreter, Yönetim Kurulu Üyesi Ek: İlgi yazı (1 sayfa)

Page 6: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

294

Tarih: 07.Mayıs.2004 ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI Sayı : 328 DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ X. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ DİYARBAKIR (Jeoteknik Hiz. Ve YAS Şube Müdürlüğüne)

Maden Mühendisleri Odası Diyarbakır İl Temsilciliğimiz Bölgeniz dahilinde çalışan üyelerimizin Odamıza başvurarak yeraltı suları alanında çalıştıklarını ve bu alanla ilgili yapmış oldukları çalışmaların ( kuyu inşa, ve tatbik v.b gibi) 22.03.2004 tarih 2023 sayılı Bölge Müdürlüğünüzün Maden Mühendisleri Odası Diyarbakır İl Temsilciliğine hitap yazınızla yasal olarak mümkün olmadığını ifade ettiğinizi belirtmişlerdir.

Yazınızda 167 Sayılı Yeraltı Suları Kanununun ilgili Tüzüğünün 6. Ve 7.

Maddeleri gerekçe gösterilerek hidrojeolojik raporların hazırlanması, yeraltı suyunun araştırılması ve bunlarla ilgili projelerin düzenlenmesi görevi jeolog, hidrojeolog veya bu iki meslek gurubunun mühendislik ünvanını almış mühendisler tarafından yapılacağı belirtilmektedir.

Oysa bu konu defalarca çeşitli Bölgelerinizde gündeme gelmiş, konu ile ilgili

uzmanlarınız “Yeraltı suları konusunda etüt ve proje yapmaya veya kuyu açmağa yetkili kimselerin yer bilimleri ile hidrolik eğitimi görmüş ve bu işlerde çalışmış mühendisler tarafından yapılması uygun mütalaa edilmektedir “ şeklinde görüş belirtmişlerdir. ( T.C. BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI II.Bölge Müdürlüğü Jeoteknik Hizm. Ve Yeraltı Suları tarafından DSİ Genel Müdürlüğü Jeoteknik Hizmetler ve Yeraltısuları Dairesi Başkanlığına hitap 07.01.1987 tarih 123 sayılı yazıları .) (Ek:1)

Ayrıca genelgenin yanlış anlamalara neden olması sonucu Genel

Müdürlüğünüz 06.02.1987 tarih ve 130/426 sayılı Genel Müdür Yardımcısı Güngör ARAL imzalı bir genelge ile soruna açıklık getirmiştir.

Üniversitelerimizde verilen Maden Mühendisliği lisans programları

kapsamındaki sondaj, jeoloji, hidrojeoloji, jeolojik harita v.b. ders programlarına dayalı olarak Yeraltı sularında Maden Mühendisleri 40 yılı aşkın bir süredir mühendislik çalışması yapmaktadırlar. DSİ Genel Müdürlüğünüzde birçok meslektaşımız bu alanda çalışmakta dır. DSİ Genel Müdürlüğünün ilgili dairesini kuranlar Maden Mühendisleridir ve şu anda camianızın Bölgelerinde birçok Şube Müdürlüğü görevini de Maden Mühendisleri yapmaktadır.

Page 7: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

295

Bu güne kadar Ülkemizde gerçekleştirilen, üç adet Sondaj Sempozyumu,

Odamız tarafından düzenlenmiştir.

DSİ nin diğer Bölgelerinde, üyelerimize Teknik Sorumluluk Yapabilme belgeleri (Ek:2) verildiği gibi, yine DSİ nin Sulama Kooperatiflerine Kuyu Açılması, Motopomp ve Baraka Montajı şartnamelerinde bu işlerde çalışmaya yetkili olarak Maden Mühendisleri ifade edilmektedir. (Ek:3)

Durum bu iken, üyelerimizin mesleki alanlarımızdan biri olan, yeraltı suları alanındaki sondajlı çalışmalarının, Bölgenizce engellenmesi anlaşılamamaktadır. Yapılan uygulama ise, ilgili kanun tüzük ve yönetmeliklere aykırıdır.

Kanun tüzük, yönetmelikler ve diğer Bölgelerinizdeki uygulamalar dikkate

alınarak, üyelerimizin mağduriyetinin en kısa sürede giderileceğini umuyoruz. Bu uygulamanın sadece Bölgeniz’de olduğunu belirtir, konu ile ilgili bilginin Odamız’a iletileceği inancıyla, çalışmalarınızda başarılar dileriz. Mahmut YILMAZ Yönetim Kurulu II.Başkanı Ekler: 1. T.C.Bayındırlık ve İskan Bakanlığı

II.Bölge Müdürlüğü yazısı 2.DSİ. II. Bölge Müdürlüğü İlanı. 3. T.C.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yazısı.

Page 8: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

296

Ankara, 11.05.2004

Sayı : 347

T.C. ENERJİ ve TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI

Bilindiği gibi , Marmara bölgesinde özellikle de Bursa ilinde her lodos rüzgarı esmesi esnasında kömür sobalarından çıkan gazların zehirlemesi sonucu, pek çok yurttaşımız zehirlenmekte ya da canından olmaktadır.

Son yıllarda, bileşimi bilinmeyen ithal kömürlerin denetimsiz şekilde yurda girişi ve kullanılmaya başlaması ile birlikte bu tür istenmeyen üzücü olaylarda artış gözlenmektedir. Yerli linyitlerimizin uçucu oranları ve kimyasal yapıları değişiktir. Değişik nitelikteki kömür çeşitlerinin yakma teknikleri ve yakma alışkanlıkları da farklılık arz etmektedir.

Bu nedenlerle, söz konusu olaylarda ithal kömür faktörünün ne kadar etkili olduğu konusunda bilimsel bir çalışma yapılması önemlidir.

Bakanlığınız, Üniversiteler ve ilgili meslek odalarının katılımıyla yapılacak çalışmalara Maden Mühendisleri Odası olarak gereken desteği vereceğimizi bildirir, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Saygılarımızla

Mehmet TORUN

Yönetim Kurulu Başkanı

Page 9: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

297

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Ankara, 09.06.2004 ÇEVRE YÖNETİMİ Sayı : 0490 GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ANKARA Bilindiği üzere, yakıt olarak kullanılmak amacıyla yurtdışından ülkemize yoğun bir kömür ve petrokok ithalatı yapılmaktadır. İthal edilen bu ürünler ülkemizin bir çok gümrük kapısından sokulmakta olup, bu ürünlerle ilgili izinlerin Bakanlığınız tarafından verildiği bilinmektedir. Ülkemiz kömür madenciliği ile ilgili yapılan bir araştırmada kullanılmak üzere, aşağıdaki bilgilere ihtiyacımız bulunmaktadır. 1- İzin aşamasında bu ürünlerle ilgili radyoaktif element araştırması

Bakanlığınızca yapılmakta mıdır? 2- Bu ürünlerin mevzuata uygun nitelikte olup olmadıkları ne şekilde kontrol

edilmektedir? 3- İzin uygulamasının başlangıcından itibaren hangi ülkeden, hangi özelliklerde

ve ne miktarlarda kömür ve petrokok ithalatı yapılmıştır? Söz konusu bilgilerin kurumumuza ulaştırılması hususunda gereğini bilgilerinize sunarız. Saygılarımızla Nejat TAMZOK Genel Sekreter, Yönetim Kurulu Üyesi

Page 10: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

298

T.C. Ankara, 29.06.2004 BAŞBAKANLIK MÜSTEŞARLIĞIMA Sayı :577 ANKARA Anayasamızın 168. Maddesine göre "Madenler devletin hüküm ve tasarrufu altındadır" .Devlet bu hakkını özel ve tüzel kişilere işletme hakkı şeklinde geçici olarak devredebilmektedir.

Maden Kanunu'nda 05. 06. 2004 tarihinde yapılan düzenlemeyle, Taşocakları Nizamnamesi yürürlükten kaldırılmıştır. Bu suretle; kum, çakıl ile kalker, dolomit, marn gibi maddeler maden sayılarak Maden Kanunu kapsamına alınmışlardır. Böylece, bu madenlerin üretimi için projelendirme ve teknik denetim zorunluluğu getirilmiştir.

Söz konusu değişiklikler; kaynak kaybı olmaması, iş kazalarının önlenmesi, çevre tahribatının engellenmesi v.b gibi nedenlerle yapılması gereken olumlu düzenlemelerdir. Bu düzenlemelerle, belirtilen madenlerin proje ve üretim denetimi valiliklere verilmiştir. Söz konusu denetimler her açıdan büyük önem arz etmektedir ve aldıkları eğitim ve deneyimleri nedeniyle maden mühendisleri vasıtası ile yapılabilecektir. Ancak, valiliklerde ve il müdürlüklerinde bu denetimi yapacak maden mühendisi bulunmamaktadır.

Kanunda belirtilen denetimlerin yapılabilmesi için, valiliklerde ve il özel idareleri bünyesinde maden mühendisi bulundurulması bir gerekliliktir. Ancak bu sayede kaynak kullanımı, çevre ve iş güvenliği açısından hatalı ve istenmeyen uygulamalar engellenebilecektir.

Kanun değişikliklerinin uygulamasının yakın zamanda başlayacak olması nedeniyle, bu düzenlemelerin acil olarak yapılması gerekmektedir. Maden Mühendisleri Odası olarak, konunun önemi gereği bu konuda yapılacak çalışmalarda üzerimize düşen her türlü desteği vereceğimizi belirtir, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Saygılarımızla Mehmet TORUN Yönetim Kurulu Başkanı

Page 11: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

299

T.C. Ankara, 29.06.2004 İÇİŞLERİ BAKANLIĞI MAHALLİ Sayı :578 İDARELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NE ANKARA Anayasamızın 168. Maddesine göre "Madenler devletin hüküm ve tasarrufu altındadır" . Devlet bu hakkını özel ve tüzel kişilere işletme hakkı şeklinde geçici olarak devredebilmektedir.

Maden Kanunu'nda 05. 06. 2004 tarihinde yapılan düzenlemeyle, Taşocakları Nizamnamesi yürürlükten kaldırılmıştır. Bu suretle; kum, çakıl ile kalker, dolomit, marn gibi maddeler maden sayılarak Maden Kanunu kapsamına alınmışlardır. Böylece, bu madenlerin üretimi için projelendirme ve teknik denetim zorunluluğu getirilmiştir.

Söz konusu değişiklikler; kaynak kaybı olmaması, iş kazalarının önlenmesi, çevre tahribatının engellenmesi v.b gibi nedenlerle yapılması gereken olumlu düzenlemelerdir. Bu düzenlemelerle, belirtilen madenlerin proje ve üretim denetimi valiliklere verilmiştir. Söz konusu denetimler her açıdan büyük önem arz etmektedir ve aldıkları eğitim ve deneyimleri nedeniyle maden mühendisleri vasıtası ile yapılabilecektir. Ancak, valiliklerde ve il müdürlüklerinde bu denetimi yapacak maden mühendisi bulunmamaktadır.

Kanunda belirtilen denetimlerin yapılabilmesi için, valiliklerde ve il özel idareleri bünyesinde maden mühendisi bulundurulması bir gerekliliktir. Ancak bu sayede kaynak kullanımı, çevre ve iş güvenliği açısından hatalı ve istenmeyen uygulamalar engellenebilecektir.

Kanun değişikliklerinin uygulamasının yakın zamanda başlayacak olması nedeniyle, bu düzenlemelerin acil olarak yapılması gerekmektedir. Maden Mühendisleri Odası olarak, konunun önemi gereği bu konuda yapılacak çalışmalarda üzerimize düşen her türlü desteği vereceğimizi belirtir, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Saygılarımızla Mehmet TORUN Yönetim Kurulu Başkanı

Page 12: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

300

Ankara, 06.07.2004 Sayı : 608

ÇALIŞMA ve SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi Başkanlığı’na ANKARA

4857 sayılı İş Kanunu’nun 82. maddesine ilişkin İş Güvenliği İle Görevli Mühendis veya Teknik Elemanların Görev Yetki ve Sorumlulukları İle Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 8/b maddesinde kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörde iş güvenliği konusunda çalışanlarla ilgili olarak bir düzenleme yapılmış olmasına rağmen Serbest Mühendislik Müşavirlik belgesi ile Fenni Nezaretçilik yapanlarla ilgili bir düzenleme getirilmemiştir.

SMM Belgesi ile fenni nezaretçilik yapan Maden Mühendisleri; 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 31. ve aynı kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 21. maddesi ile Maden ve Taşocakları İşletmelerinde ve Tünel Yapımında Alınacak İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Önlemlerine İlişkin Tüzüğün 1., 4. ve ilgili diğer maddelerinde fenni nezaretçi olarak atanan maden mühendislerinin iş sağlığı ve güvenliği konusundaki görev, yetki ve sorumlulukları belirtilmiştir. Bu tüzükte Fenni nezaretçinin tarifi; “ işçi sağlığı ve iş güvenliği gereklerinin yerine getirilmesinden ve işletmenin teknik esaslar çerçevesinde çalıştırılmasından sorumlu, maden mevzuatına göre görevlendirilmiş maden mühendisi veya maden yüksek mühendisi” olarak yapılmıştır.

Odamızca yapılan hukuksal çalışmalar sonucu, 8 yıl fiilen fenni nezaretçilik yapanların A sınıfı, 3 yıl fiilen fenni nezaretçilik yapanların B sınıfı sertifika sınav ve eğitim programlarına katılmalarında herhangi bir engel olmadığı görüşüne varılmıştır.

İş Güvenliği İle Görevli Mühendis veya Teknik Elemanların Görev Yetki ve Sorumlulukları İle Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 8/b maddesinden yararlanacak kişilerin belirleneceği 12 Temmuz 2004 tarihindeki toplantıda bu konunun dikkate alınması ileride doğabilecek hak kayıplarının önlenebilmesi açısından önemli olacaktır.

Gereğini bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Saygılarımızla;

Mehmet TORUN Yönetim Kurulu Başkanı

Page 13: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

301

BÜYÜKŞEHİR Ankara, 15.10.2004 BELEDİYE BAŞKANLIĞI Sayı :862 KONYA Büyükşehir hudutlarınız dahilinde yeni yerleşim alanları kazanılabilmesi amacıyla, imar planı geçirilmesi düşünülen yerlerde zemin etüdü çalışmalarının yaptırılacağı ve bununla ilgili olarak da heyet oluşturulacağı bilgisi edinilmiştir. Yer araştırmaları genellikle çok disiplinli bir ekip çalışması olup, karar verme işleminden önce veriler toplanıp değerlendirilmeli ve bu konuda ilgili disiplinlerin ortak görüşü dikkate alınmalıdır. Ülkemizin deprem kuşağında bulunması nedeniyle zemin etüdleri çok daha fazla önem kazanmaktadır. Bu nedenle, imar planlarına temel teşkil edecek olan “İmar Planına Esas Jeolojik-Jeoteknik Etüd Raporları”nın hazırlanabilmesi için, konularında uzman inşaat, jeoloji, maden ve jeofizik mühendislik disiplinlerinden oluşan en az birer kişiden oluşan bir ekip gereklidir. Bu nedenlerle; yaptırılması düşünülen zemin etüdleri ile ilgili olarak, inşaat, jeoloji, jeofizik ve maden mühendisliği disiplinlerinden ortak bir heyet oluşturulmasının alınacak kararlar açısından yararlı olacağı hususunu bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz. Saygılarımızla, Mehmet TORUN Yönetim Kurulu Başkanı

Page 14: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

302

KAMU İHALE KURUMU BAŞKANLIĞI Ankara, 22.11.2004 DOÇ.DR.BAHRİYE ÜÇOK CAD. Sayı :944 NO:13 BEŞEVLER / ANKARA 1 Kasım 2004 tarihinde ihaleye çıkan ve 17.11.2004 saat 10:00’da ihalesi yapılan Adalet Bakanlığı Teknik İşler Dairesi Başkanlığı Kocaeli-Kandıra F tipi cezaevi su kuyusu yapım işi ihale ilanında; Madde 4.3 “Mesleki ve teknik yeterliliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler” başlığı altında; 4.3.2 Şantiyede çalışacak teknik personel listesinde Maden Mühendisliği ibaresi yer almamaktadır. Oysa su sondaj kuyusu açılması işi maden mühendislerinin asli görevleri arasındadır. Diğer taraftan aynı ihalenin 4.4 maddesinde; bu ihalede benzeri olarak, 3154 sayılı İmar Kanunu’nda bina tanımına uyan her türlü bina yapım işi benzer iş olarak gösterilmiştir. Bina yapım işi ile su sondaj kuyusunun açılması işinin benzer iş olmadığı malumunuzdur. Konunun ivedilikle ele alınarak ihalenin iptali hususunda gereğini bilgilerinize sunar, meslektaşlarımızın çalışma alanlarının daraltılmasına yönelik girişimlere Odamızın her türlü yasal zeminde hakkını arayacağını önemle arz ederiz. Saygılarımızla, Nejat TAMZOK Genel Sekreter, Yönetim Kurulu Üyesi

Page 15: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

303

T.C. Ankara, 16.02.2005 ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI Sayı : 00102 MADEN İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ŞENYUVA MAH.MERTLER SOKAK NO:112 EMEK / ANKARA 04.06.1985 tarih ve 3213 sayılı Maden Kanunun 26.05.2004 tarih ve 5177 sayılı Kanunla değişik Geçici 8. maddesine dayanılarak yürürlüğe giren “Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 2.Bölümünde yer alan Teknik ve Daimi Nezaret için Ruhsat Sayıları, Yetki ve Sorumluluklar” bölümde maden mühendislerinin alabilecekleri azami saha sayıları belirlenmiş, ek form 17 de ise Odamız onayı ile teknik nezaretçilik yapabilecek üyelerimizin ve aldıkları sahaların kontrolü Odamıza görev olarak verilmiştir. Bahsedilen kontrol ve onayın Odamızca yapılabilmesi için en son tarih itibarı ile teknik nezaret görevi yürüten üyelerimizin ve bu görevi yürütmekte oldukları ruhsat numaralarının bilgisayar ortamında Odamıza verilmesi hususunu bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz. Saygılarımızla, Mehmet TORUN Yönetim Kurulu Başkanı

Page 16: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

304

T.C. Ankara, 22.02.2005 ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI Sayı :0118 MADEN İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ŞENYUVA MAH.MERTLER SOKAK NO:112 EMEK / ANKARA 5177 Sayılı Kanunla Değişik 3213 Sayılı Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin Üçüncü Kısmı İkinci Bölümünde yer alan “Teknik ve Daimi Nezaret için Ruhsat Sayıları, Yetki ve Sorumluluklar” bölümünde Maden Mühendislerinin alabilecekleri azami ruhsat sayıları belirlenmiş, Ek Form 17 de ise Odamız onayı ile Teknik Nezaretçilik yapabilecek üyelerimizin ve aldıkları saha sayılarının denetimi Odamıza görev olarak verilmiştir. Bahsedilen denetim ve onayın Odamızca yapılabilmesi için en son tarih itibarı ile teknik nezaret görevi yürüten maden mühendislerinin ve bu görevi yürütmekte oldukları ruhsat numaralarının bilgisayar ortamında Odamıza verilmesi hususunda gereğini bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz. Saygılarımızla, Mehmet TORUN Yönetim Kurulu Başkanı

Page 17: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

305

T.C. Ankara, 25.02.2005 ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR Sayı :0158 BAKANLIĞI ANKARA İlgi : 13.12.2004 tarih ve 985 sayılı yazımız. İlgi’de kayıtlı yazı ile, önümüzdeki dönem 3.Madencilik Şurası yapılıp yapılmadığı, yapılacak ise Şura organizasyonunun hangi kurum ya da kuruluşlar tarafından ve ne şekilde yapılacağı sorulmuş, ancak bakanlığınızdan herhangi bir cevap alınamamıştır Bununla beraber, “3.Madencilik Şurası”nın 2005 yılı içerisinde yapılmak üzere planlandığı, Şura çalışmaları için bir Vakıf’ın görevlendirildiği ve söz konusu Vakıf’ın çeşitli konulardan Şura komisyonunda çalışmak üzere personel görevlendirilmesi talep ettiği anlaşılmaktadır. Madencilik politikalarının belirlenerek, uygulamaların denetleme sorumluluğu verilmiş olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın, “Madencilik Şurası” gibi madencilik politikalarına yer verebilecek önemli bir çalışmayı bakanlık imkanları ile yapmayıp, herhangi bir vakıfa havale etmesini anlamak mümkün değildir. Toplumsal, ekonomik ve çevresel bakımdan sürdürülebilir bir madencilik sektörünün gelişimi; devlet, sektörde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar ile demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum örgütlerinin yapıcı işbirliği ile mümkündür. Söz konusu tarafların doğrudan katılmaları olmaksızın hazırlanacak herhangi bir sektör planının ya da plan uygulamasının başarılı olması mümkün görülmemektedir. Türkiye Bilişim Şurası çalışmaları, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eşgüdümünde, bütün kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ile tüm toplum kesimlerinin katkı ve işbirliği temin edilerek yürütülecektir. Bu nedenle, Bakanlıklar ile tüm kamu kurum ve kuruluşları tarafından, konunun kamuoyunun gündemine getirilmesi ve konu ile ilgisi bulunan sivil toplum kuruluşları ile vatandaşların çalışmalara katılabilmelerine yönelik işbirliği imkanlarının sağlanması hususunda gerekli çalışmalarının yapılması zorunlu görülmüştür. Bilgilerinize sunulur. Saygılarımızla, Nejat TAMZOK Genel Sekreter, Yönetim Kurulu Üyesi

Page 18: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

306

Ankara, 08.03.2005

Sayı : 0175

T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI GENEL SEKRETERLİĞİ T.C. BAŞBAKANLIK MÜSTEŞARLIĞI MİLLİ GÜVENLİK KURULU GENEL SEKRETERLİĞİ T.C. DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI T.C. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ BOREN - ULUSAL BOR ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ ETİ MADEN İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Avrupa Birliği Konseyi’nin 67/548/EC sayılı yönergesi kapsamında yürütülen tehlikeli maddelerin sınıflandırılması ve etiketlenmesi çalışmalarında borlar, çeşitli gerekçelerle tehlikeli -zehirli maddeler kapsamına alınmaktadır.

15-18 Mart 2005’de yapılacak toplantıda Teknik Komite, sodyum perborat için son kararını verecektir. Bir sonraki toplantıda da sodyum borlar ve borik asit için karar verilecektir.

Bu takvime göre, muhtemelen 2007 yılında borlar, kuru kafa sembollü etiketleme yapılmadan Avrupa’ya ve dolayısıyla ikinci aşamada Dünya’ya ihraç edilemeyecektir.

İnsan ve insan sağlığı söz konusu olduğunda belli kısıtlamalar ve hassasiyetler doğal karşılanmalıdır. Ancak bu çalışmalar bilimsel temellere dayanmalıdır. Yeterince araştırma yapılmadan verilecek kararların, bilimsellikten çok değişik önceliklere göre verilebileceği de göz ardı edilmemelidir.

Ülkemizin en önemli doğal kaynağı olan bor madenlerimizin kullanılamaması anlamına gelecek olan bu kararın tüm detaylarıyla araştırılarak irdelenmesi gerekmektedir.

Bu konuda; ilgili kurum, kuruluş ve meslek örgütleriyle de temas kurularak, gereğinin yapılması hususunu bilgilerinize sunarız.

Saygılarımızla,

Mehmet TORUN Yönetim Kurulu Başkanı

Page 19: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

307

MADEN İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ankara, 22.03.2005 ŞENYUVA MAH.MERTLER SOKAK Sayı : 0221 NO:112 EMEK / ANKARA 03.02.2005 tarih ve 25716 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 108.maddesine göre, Teknik Nezaretçi Atama Belgesi’nin (Ek Form-7) Maden Mühendisleri Odası tarafından vizelenmesi gerekmektedir. Sektörde sahteciliğin ve haksız rekabetin önlenmesini sağlayacak olan vize uygulamasının yerine getirilmemesi usulsüz işleme neden olacaktır. Bu çerçevede, Teknik Nezaretçi Atama Belgeleri’nin Maden Mühendisleri Odası tarafından vizeletilmesini teminen Valiliklerin bilgilendirilmesi hususunda gereğini talimatlarınıza sunarız. Saygılarımızla, Nejat TAMZOK Genel Sekreter, Yönetim Kurulu Üyesi

Page 20: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

308

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI Ankara, 29.03.2005 YAPI DENETİMİ KOMİSYONU Sayı: 0252 ANKARA Bilindiği gibi, ülkemizde son on yılda meydana gelen depremler neticesinde karşılaşılan acılar, halkımızın dikkatinin haklı olarak konu üzerinde yoğunlaşmasına neden olmuş, konu popüler yayınlardan bilimsel araştırmalara kadar değişik platformlarda tartışılmış ve halkımızın günlük sohbetlerinde konuşulacak kadar yaşamımızda yer almaya başlamıştır. Bu durum halen sürmektedir. Ülkemizin ağır bir deprem riski altında bulunduğu bilinen bir gerçektir. Hal böyleyken, geçmişte yaşanan acıların tekerrür etmesini önlemek konuyla doğrudan ya da dolaylı ilgisi olan bütün kurum, kuruluş ve şahısların öncelikli görevi halini almaktadır. Bu bağlamda, bir kamu kurumu niteliğini ve sorumluluğunu haiz olan Odamız da üzerine düşeni yapmak için azami gayret göstermektedir. Olası bir depremin yıkıcı sonuçlar doğurmasını engellemenin tek yolu, yapıların bilimsel esaslar doğrultusunda inşa edilmesini sağlamaktır. Bunun temelinde ise yapının üzerine inşa edileceği zeminin doğru şekilde etüd edilmesi yatmaktadır. Ancak sağlam bir zemin üzerine inşa edilmiş yapıların, bir depremin üzerlerine yıkacağı yüke direnç gösterebileceği açıktır. Bu anlamda, mesleki çalışmasını yer araştırma ve çalışmalarına hasretmiş olan maden mühendislerinin zemin araştırma süreçlerinin ayrılmaz bir parçası olması zorunludur. Nitekim, işbu yazımız ekinde arz ettiğimiz raporunda İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Sayın Prof.Dr.Erkin Nasuf’un da dikkat çektiği gibi(Ek1), “zemin şartları ve bu şartlara uygun en emniyetli, verimli ve ekonomik bir üst yapı tasarımı yapabilmek için konularında uzman bir inşaat mühendisi, mühendislik jeolojisi dalında uzman jeoloji mühendisi, jeofizik mühendisi ve kaya mekaniği ve kazı mekaniği uzmanı bir maden mühendisinden oluşan bir ekip gereklidir. Bazı meslek gruplarının iddia ettiği gibi zeminlerde yapılacak yer araştırmalarını sadece kendilerinin yapacağı savı tamamen yanlış olup bütün dünyada bu konuda ortak disiplinler beraber çalışmaktadır”. Nitekim, Odamızın bağlı bulunduğu Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin görüşü de bu yöndedir. Maden mühendislerinin zemin araştırma süreçlerine uzmanlıklarıyla yapacakları katkı büyük ve vazgeçilmezdir. Bu nedenle Odamız, konuyu aralarında Yüce

Page 21: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

309

Danıştay’ın da bulunduğu çeşitli platformlarda sürekli dile getirmiş; nitekim Yüce mahkeme, 17.04.2001 tarihinde verdiği ve gene yazımız ekinde sunulan kararıyla (Ek2) maden mühendislerinin zemin etüd çalışmalarında yer alması zorunluluğunu tasdik etmiştir. Arz ve izah olunan bu nedenlerle, ulusumuzun depremler nedeniyle yaşadığı acıların tekrarlanmasını önlemekte maden mühendislerinin yapacağı büyük katkının Yüksek Makamınız tarafından takdir edileceğini umuyoruz. Bu anlamda, gerek halen tasarı aşamasında olan İmar Kanunu’nda, gerekse yürürlükte olan sair yasal düzenlemelerde uygun ve zorunlu değişikliklerin yapılmasının gereğini arz ederiz. Saygılarımızla, Mehmet TORUN Yönetim Kurulu Başkanı EK: 1. Yer Araştırmalarında Maden Mühendislerinin Yeralması ile İlgili

Görüş Raporu 2. Danıştay 6. Dairesinin 17.04.2001 Günlü Kararı Dağıtım: 1. Yapı İşleri Genel Müdürlüğü 2. Afet İşleri Genel Müdürlüğü 3. Teknik araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü 4. Yapı Denetimi Komisyonu

Page 22: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

310

ETİ MADEN İŞLETMELERİ Ankara, 15.04.2005 GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Sayı :0318 CİHAN SOKAK NO:2 SIHHIYE / ANKARA İlgi :08.03.2005 tarih ve 175 sayılı yazımız 28.03.2005 tarih ve 4757 sayılı yazınız Ülkemizin önemli doğal kaynaklarının başında gelen bor madenlerinin ekonomimize kazandırılması ve halkımızın refah seviyesinin yükseltilmesine katkıda bulunulmasının sağlanması, önceliklerimiz arasındadır. Bu amaçla Odamız, ana yönetmeliğinden de aldığı yetkiyle bor madeni ile ilgili her türlü gelişmeye müdahil olmuş, kamu yararı öncelikli olarak görüş ve önerilerini ilgililere ve kamuoyuna iletmiştir. Odamız bu çalışmaları yaparken, bir kamu kuruluşu olan Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile de sürekli bilgi paylaşımında bulunmuştur. Kuruluşunuzun ülkemiz ekonomisi bakımından önemi Odamız tarafından bilinmekte ve bu hususta kamuoyu bilgilendirilmeye çalışılmaktadır.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası olarak; sorumluluğumuzun bilinciyle, görevlerimizi yerine getirme gayreti içinde hareket etmekteyiz. 50 yıllık deneyimimiz ve birikimimiz görevlerimizi yerine getirmekte en büyük yardımcımızdır. Değerlendirmelerimizde bilimsel ve etik değerlere verdiğimiz önem tüm kamuoyu tarafından bilinmektedir. Boratların sınıflandırılması ile ilgili hususlarda da, konunun önemi gereği ilgili kurum ve kuruluşların dikkati çekilmek istenmiş ve konuya sahip çıkılması talep edilmiştir. Bu konuda kurumunuz yetkilileri ile de görüşülerek yapılması gerekenler birlikte değerlendirilmiştir. Konu ile ilgili Odamıza düşen görevleri, sonuna kadar yapacağımız ilgililere iletilmiştir. İlgide kayıtlı yazımız ekinde belirtilen bilgi notu, Odamız görüşleri olmayıp, kamuoyuna değişik kanallardan ulaştırılmakta olan bilgilerdir. Bu bilgilerin kurumunuza iletilmesi ve bilgilendirilmenizin sağlanması önemli görülmüş ve yazımıza eklenmiştir.

Page 23: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

311

Bor madenlerinin ülkemiz yararına değerlendirilmesi hususunda Odamız ve kuruluşunuz çalışanlarının aynı duyarlılığı paylaştığına şüphe yoktur. Bu nedenle, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da bu hususta ortak hareket edilmesi büyük önem arz etmektedir. Başta bor olmak üzere tüm doğal kaynaklarımızın ülkemizin kalkınması doğrultusunda değerlendirilmesi amacıyla yapılan tüm çalışmalarınızda başarılar dileriz. Saygılarımızla, Mehmet TORUN Yönetim Kurulu Başkanı

Page 24: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

312

MADEN İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ankara, 02.05.2005 ŞENYUVA MAH. MERTLER SOKAK Sayı : 0344 NO:112 EMEK / ANKARA Son yıllarda madencilik sektöründeki iş kazalarında bir artış olduğu gözlemlenmektedir. Geçtiğimiz 20 ayda, sadece Aşkale, Ermenek, Küre, İskilip ve Gediz’de meydana gelen kazalarda 57 çalışan yaşamını kaybetmiştir. Ülkemizde çok sayıda maden işletmesi, mühendislik bilim ve tekniğinden uzak, teknik elemanın gözetim ve denetimi olmaksızın, tamamen ilkel koşullarda çalışmaktadır. İş güvenliği ve işçi sağlığı kuralları hiçe sayılarak, tamamen emek yoğun, mekanizasyondan uzak çalışma anlayışı çerçevesinde yürütülen bu tarz işletmecilik terk edilmediği sürece, bu kazaların sonu gelmeyecektir. Bu çalışma şekli, her yıl çok sayıda ölümlü kazaya neden olduğu gibi, kaynak israfına ve çevre sorunlarına da neden olmaktadır. Yine, madencilik sektöründe yürürlükte olan yasal mevzuata göre yürütülmekte olan “teknik nezaretçi” uygulaması da önemli sorunlara neden olmaktadır. Sorumlu mühendisin ücretini, denetlemek durumunda olduğu işyerinin sahibinden alması çelişki yaratmakta ve mühendis, işletme ile ilgili kararlarında özgür davranamamakta, bu durum iş güvenliği alanında zaafiyet yaratmaktadır. Bu çerçevede, Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nde değişiklik yapılarak;

1) Yeraltı üretim yöntemiyle çalışma yapılan maden işletmelerinde 15’den fazla işçi çalışan her vardiyada en az bir maden mühendisinin vardiya mühendisi olarak istihdamın zorunluluğunun getirilmesi

2) Maden işletmelerinde patlatmaların teknik nezaretçinin gözetiminde yapılması zorunluluğunun getirilmesi ,

3) Teknik nezaretçinin, ücretini doğrudan ruhsat sahibinden değil, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı denetimindeki ve ruhsat sahibi tarafından yatırılan teknik nezaretçi ücretlerinden oluşan bir hesaptan alabilmesinin sağlanması uygun olacaktır.

Gereğini talimatlarına sunarız. Nejat TAMZOK Genel Sekreter, Yönetim Kurulu Üyesi

Page 25: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

313

MADEN İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ankara, 04.05.2005 ŞENYUVA MAH. MERTLER SOKAK Sayı : 0350 NO:112 EMEK ANKARA Bilindiği üzere 3213 sayılı Maden Kanunu’nda büyük çaplı değişiklikler yapan 5177 sayılı Kanun 05.06.2004 tarihinde yürürlüğe girmiş; buna bağlı olarak da Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği 03.02.2005 tarih 25716 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak uygulamaya konmuştur. Anılan yönetmeliğin teknik nezaretçinin niteliklerini düzenleyen 112.maddesinde; “Teknik nezaretçi olarak ilk defa atanacakların Maden Mühendisleri tarafından yapılacak eğitim semineri sonucunda verilen teknik nezaretçi sertifikasına sahip olmaları gerekir. Maden işletmelerinde veya madencilikle ilgili kamu kurum ve kuruluşlarında denetim veya işletme faaliyetlerinde fiili olarak en az beş yıl çalışan maden mühendisleri için sertifika şartı aranmaz” denilmektedir. Maddenin yazımında kullanılan dilin açık olmaması, uygulamada karışıklığa yol açmakta, özellikle de maddenin ikinci fıkrasında belirtilen istisna kapsamına kimlerin girdiği net olarak anlaşılamamaktadır. Bu anlamda, örneğin özel sektöre ait çeşitli işletmelerde beş yılı aşkın zamandır çalışan üyelerimiz kendilerinin istisna kapsamında olup olmadığını öğrenmek istemektedirler. Bunun dışında “fiili olarak çalışma”nın nasıl belgeleneceği, “denetim veya işletme faaliyetlerinde çalışma” ile neyin kastedildiği ve benzeri hususların açıklığa kavuşturulması, işlem ve uygulamaların sağlıklı yürütülebilmesi bakımından zorunludur. Yukarıda izah olunan nedenlerle, konu hakkındaki idareniz görüş ve uygulamasının ne şekilde olduğuna ilişkin bilginin tarafımıza ivedilikle iletilmesi gereğini bilgilerinize sunarız. Saygılarımızla, Mehmet TORUN Yönetim Kurulu başkanı

Page 26: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

314

T.C. Ankara :04.07.2005 BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI Sayı :0550 AFET İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ANKARA İLGİ : 16.05.2005 tarih ve 085 sayılı yazınız

İlgi tarih ve sayılı yazınızla zemin etüdü raporlarının hazırlanması

hususunda 30.01.2000 gün ve 297 sayılı genelgenizde maden mühendislerinin zemin etüdü raporu hazırlamasına dair herhangi bir ifade olmadığını, Genel Müdürlüğünüzce şimdiye kadar onaylanan raporlar içerisinde maden mühendisleri tarafından hazırlanan bir rapor bulunmadığını, anılan raporların Bakanlığınızca düzenlenen Zemin ve Temel Etüdü Raporlarının Hazırlanmasına İlişkin Esaslara göre hazırlanması gerektiğini ve 30.01.2000 gün ve 297 sayılı genelgede ise söz konusu çalışmaların hangi meslek disiplinlerince yapılacağının belirtildiğini, meslek disiplinleri ve yapacakları çalışmalarla ilgili olarak Yüksek Öğretim Kurumu Başkanlığı’na görüş sorulduğu bildirilmektedir.

Herşeyden önce, yazınızın ve yazınız içinde yaptığınız doğrudan alıntının incelenmesinden, 30.01.2000 gün ve 297 sayılı genelge olarak bahsettiğiniz genelgenin aynı tarihli ve 2023 sayılı genelge olduğunu anlaşılmaktadır. Hal böyleyken, yazınıza ve iddianıza dayanak bu genelgenin ilgili bölümü Odamız tarafından açılan dava neticesinde Danıştay 6. Dairesinin 2000/1807 Esas ve 2 001/2050 Karar Nolu kararıyla iptal edilmiş durumdadır. Yüce Mahkeme, genelgenin ilgili bölümünde hukuka uyarlık bulunmadığını açıkça ifade ederek iptaline karar vermiştir. Her ne kadar bu kararın bir örneğini 29.03.2005 tarihli yazımız ekinde sunmuş olsak da, tarafınızca verilen ilgi tarih ve sayılı yazıda değindiğiniz konular, aynı kararı bu yazımız ekine almayı da zorunlu hale getirmiştir. Bu nedenle, Danıştay 6. Dairesinin 2000/1807 Esas ve 2001/2050 Karar Nolu kararı işbu yazımız ekinde tekrar sunulmaktadır (Ek 1).

İlgi yazınızda, zemin etüdü raporlarının hazırlanmasında Bakanlığınızın hazırladığı Zemin ve Temel Etüdü Raporlarının Hazırlanmasına İlişkin Esasların göz önünde bulundurulması gerektiği de belirtilmektedir. Anılan esasların zemin ve temel etütlerinin kapsamını düzenleyen 5. maddesinde açıkça “Bu kategorideki etüdler, ilgili standartlara ve kabul görmüş yayınlara atıf yaparak sorunu çözebilecek bir mühendis tarafından yapılmalıdır. Bu etüdü yapanın

Page 27: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

315

inşaat mühendisi olmaması halinde yapıya ilişkin bilgi ve irdelemeler bir inşaat mühendisi ile birlikte yapılmalıdır” (md. 5.1) ve “sondajlar ve arazi çalışmaları bir jeoloji mühendisi, jeolog, inşaat veya maden mühendisinin gözetiminde gerçekleştirilmelidir” (md.5.2) denilerek maden mühendisinin zemin ve temel etüdü çalışmalarına katılabileceği, özellikle de sondaj ve arazi çalışmalarında maden mühendisinin en az bir jeolog, jeoloji mühendisi veya inşaat mühendisi kadar yetki sahibi olduğu açıkça ve herhangi bir şüpheye yer vermeyecek şekilde ifade edilmektedir. Nitekim, Bakanlığınız Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü’nün konu hakkında görüş soran Trabzon Belediye Başkanlığı’na verdiği 07.04.2005 tarihli cevabi yazıda da bu hususun altı çizilmekte ve “Danıştay kararında belirtilen gerekçeler, Zemin ve Temel Etüdü Raporlarının Hazırlanmasına İlişkin Esaslar ve konunun çok disiplinli olması nedeniyle, tek başına bir mühendislik alanının (jeoloji, jeofizik, inşaat veya maden mühendisleri) zemin etüdü raporu hazırlamaması gerektiği, ortaklaşa hazırlaması gerektiği düşünülmektedir” denilmektedir (Ek 2).

Bir Bakanlığın içindeki birimler arasında, aynı konu hakkında farklı

uygulamalar olması kabul edilemeyeceği gibi, bir genelgenin iptal edilmiş hükümlerine dayanılarak görüş tesis edilemeyeceği ve Yüce Danıştay’ın konu hakkında vermiş olduğu kesinleşmiş bir kararın gözardı edilemeyeceği de açıktır. Bu nedenle, konunun Yüksek Mahkeme’nin vermiş olduğu karar doğrultusunda ivedilikle açıklığa kavuşturulması zorunludur.

Gereğini bilgilerinize arz ederiz,

Saygılarımızla. Mehmet TORUN Yönetim Kurulu Başkanı Ek: 1- 1 Adet Danıştay Kararı 2- 1 Adet Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü Yazısı

Page 28: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

316

T.C. ENERJİ ve TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI Ankara, 06.07.2005 MADEN İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Sayı : 0556 ŞENYUVA MAH.MERİÇ SOKAK NO:112 EMEK ANKARA 31.12.2004 ile 01.06.2005 tarihleri arasında Odamız üyeleri tarafından Genel Müdürlüğünüze sunulan ve onaylanan tüm rapor ve projelere ilişkin saha numaralarının, sunulan rapor ya da projenin cinsinin ve rapor müellifi maden mühendisinin kimlik bilgisinin Odamıza iletilmesi hususunda gereğinin yapılmasını arz ederiz. Saygılarımızla, Nejat TAMZOK Genel Sekreter, Yönetim Kurulu Üyesi

Page 29: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

317

VALİLİK MAKAMI’NA Ankara, 14.07.2005

Sayı : 0571 İlgi : Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün 08.07.2005 tarih ve B.15.0.MGM.0.01.01.02-203543 sayılı genelgesi. 5177 sayılı Yasa ile değişik 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 31. maddesine göre “Maden üretimi, bir maden mühendisi nezaretinde yapılır….Maden mühendisi istihdamı veya nezareti gerçekleşmeden üretim yapılması halinde ruhsat teminatı irad kaydedilerek faaliyet durdurulur. Maden mühendisi istihdamı/nezareti sağlanması ve teminatın yenilenmesi ile faaliyete izin verilir”. Yasa’nın amir hükmünde de açıkça ifade edildiği gibi, 3213 sayılı Yasa tarafından maden olarak sayılan elementlerin üretiminde maden mühendisinin daimi veya teknik nezaretçi olarak görev alması ve üretimin bilimsel şekilde yapılması zorunludur. Hal böyleyken, özellikle I (a) grubu ruhsat taleplerinde yaşanan karışıklıklar nedeniyle T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM), 08.07.2005 tarih ve B.15.0.MGM.0.01.01.02-203543 sayılı genelge ile konuya açıklık getirmek gereğini hissetmiştir (Ek 1). Anılan genelgede, “….I (a) Grubu ruhsatlara dayanılarak üretim faaliyetlerine başlanmadan önce teknik nezaretçi atamasının yaptırılması….” gerekliliğine dikkat çekilmiş, böylelikle I (a) grubu madenlerde de diğer maden sınıflarında olduğu gibi üretimin teknik nezaretçi gözetiminde yapılması zorunluluğu vurgulanmıştır. 03.02.2005 tarih ve 25716 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maden Kanununun I (a) Grubu Madenleri İle İlgili Uygulama Yönetmeliği’nde teknik nezaretçi “İşletmelerdeki faaliyetlerin teknik ve emniyet yönünden nezaretini yapan, Kanunun 29 uncu maddesi gereği faaliyet bilgi formunun hazırlanmasından sorumlu ve yetkili maden mühendisini….ifade eder” denilerek teknik nezaretçilik vazifesinin maden mühendislerince ifa edileceği açıkça ortaya konulmuş; Yönetmeliğin ekinde verilen Ek Form 7’de ise yapılacak atamaların muhakkak Odamız denetiminden geçeceği hüküm altına alınmıştır. Bu aşamada Odamızca mesleki denetim yapılmakta ve mühendisin Yasanın öngördüğü nitelikleri haiz olup olmadığı, teknik nezaretçilik vasfını taşıyıp taşımadığı, maden mühendisliğinin Odaca belirlenen standartlarında hizmet verip vermediği gibi hususlar incelenmekte, gerekli koşulları taşımayan mühendislerin başvuruları kabul edilmemektedir.

Page 30: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

318

Yukarıda izah edilen nedenlerle, diğer maden gruplarında olduğu gibi I (a) grubu kapsamındaki madenlerin üretimine yönelik olarak yapılacak çalışmalarda da bir maden mühendisinin teknik nezaretçi olarak görevlendirilmesi ve atama taleplerinin muhakkak Odamız denetiminden geçirilmesi hususlarında gereğini bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz. Saygılarımızla, Mehmet TORUN Yönetim Kurulu Başkanı Ek: 1- MİGEM Genelgesi (5 Sayfa)

Page 31: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

319

SSK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MİTHATPAŞA CAD. NO: 7 06437 ANKARA

Ankara, : 03.08.2005 Sayı : 0625

5177 sayılı Yasa ile değişik 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 31. maddesine göre “maden üretimi bir maden mühendisi nezaretinde yapılır. Maden mühendisinin daimi olarak istihdam edileceği işletme büyüklüğü ile istihdam usul ve esasları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir”. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın konuya ilişkin olarak çıkardığı ve 03.02.2005 gün ve 25716 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 110. maddesinde, en otuz işçi çalıştıran işletmeler ile en az onbeş işçi çalıştıran yeraltı üretim yöntemiyle çalışan işletmelerde maden mühendisinin daimi olarak istihdam edileceği hüküm altına alınmıştır. Aynı maddede, daimi nezaretçi istihdam şartının oluştuğu durumlarda daimi nezaretçi istihdam edilmeden sahada üretim yapılamayacağı, aksi halde davranılması durumunda teminatın irat kaydedilip daimi nezaretçi istihdam edilinceye kadar faaliyetin durdurulacağı açık biçimde ifade edilmiştir. 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca kurulan ve kamu kurumu niteliğinde bir meslek odası niteliği taşıyan Odamızın asli vazifeleri arasında maden mühendislerinin istihdam durumlarının ve çalışma koşullarının takip ve kontrolü bulunduğu gibi, ülkemiz için stratejik ve ekonomik açıdan büyük önem arz eden madencilik sektörünün düzenli ve yasal mevzuata uygun faaliyet göstermesi ile maden üretiminin bilimsel esaslar çerçevesinde ülke yararına ve olabilecek en verimli şekilde yapılması yolunda çaba harcamak olduğu da açıktır. Odamız mesleki denetim faaliyetleri sırasında sektörün henüz yeni yasal düzenlemelere tam anlamıyla intibak edemediği; mevzuatta öngörülen sayılarda işçi çalıştırdıkları halde daimi nezaretçi ataması gerçekleştirmemiş yeraltı ve yerüstü maden işletmeleri bulunduğu tespit edilmiştir. Bu durum, yanlış uygulamaların yapılmasına neden olma riski taşımaktadır ve bu riskin gerçeğe dönüşmesi halinde sektör açısından sancılı bir süreç yaşanacaktır. Böyle bir ihtimali ortadan kaldırmak ve gerek işletmelerin, gerekse maden mühendislerinin mağduriyetlerini önlemek gayesiyle Odamızca konu hakkında bir çalışma başlatılmıştır. Buna göre, yasa gereği daimi nezaretçi istihdam etmesi gerektiği halde bu koşulu yerine getirmemiş firma ve işyerleriyle irtibata geçilecek, bu tip çalışma yapanlar konu hakkında bilgilendirileceklerdir. Bu çalışmayı

Page 32: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

320

yürütebilmek ve Odamız kayıtları ile kıyaslama yapabilmek için Kurumunuz kayıtlarında gözüken madencilik firmalarının kimlik bilgileriyle bu firmalarda kaç işçi çalıştığına dair bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır. Bahsi geçen bu bilgilerin kısa zamanda Odamıza iletilmesi, sektörde doğması muhtemel bir mağduriyetin daha oluşmadan bertaraf edilmesine büyük katkı sağlayacaktır. Gereğini bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz. Saygılarımızla, Nejat TAMZOK Genel Sekreter, Yönetim Kurulu Üyesi

Page 33: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

321

Sayı: 14.7/ 711 Ankara, 26.08.2005 Konu: TKİ ve İş Kazaları hk.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞINA ANKARA

Madencilik sektörü, doğası gereği iş kazalarının çok sık yaşandığı bir sektördür. Özellikle kömür işletmeciliği daha da riskli bir sektördür. Son iki yılda 60 kişinin ölümüyle sonuçlanan iş kazalarının büyük bölümü bu dalda yaşanmıştır. Bu kazaların önlenebilmesinin birinci koşulu, iş sağlığı ve güvenliği konusunda çalışanları eğitmek ve alınan önlemleri denetlemekten geçmektedir.

Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TKİ), kömür üretimi konusunda kendisine verilen görevi yerine getiren önemli bir kuruluşumuzdur. Bu görevi yerine getirirken, ayrıca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 08.01.2004 tarihinde, ülkenin herhangi bir yerinde meydana gelecek olan iş kazalarında ilk müdahale ve kurtarma konusunda görevlendirilmiştir. Maden İşleri Genel Müdürlüğü, kömür ocaklarının denetimi için TKİ’den konularında uzman maden mühendisleri talep etmiş ve 20 mühendis bu konuda görevlendirilmiştir.

Bu görevler, ciddi anlamda organizasyon ve bilgi birikimi gerektiren görevlerdir ve iş güvenliği konusunda sürekli eğitim ve deneyim gerektirmektedir. Nitekim, TKİ eğitim dairesi ile iş güvenliği dairesi başkanlıklarını, 1990 tarihinde birleştirmiş ve bu tarihten sonra iş kazalarında kaza sayısı ve kaza sıklık oranlarında önemli düşüşler yaşanmıştır. (Ek 1 ve Ek 2)

Yine İLO sözleşmeleri ve 4857 sayılı İş Kanunu gereği de iş güvenliği konusunda tüm çalışanların eğitiminin sorumluluğu işverenlere verilmektedir.

Bütün bu saptamalar, iş güvenliği ile eğitim çalışmalarının birbirinden ayrılmaz birer parça olduğunu göstermektedir.

Ancak; TKİ’de, Eğitim ve İş Güvenliği Dairesi gerekçesi ve nedeni tam olarak anlaşılamayan bir şekilde bölünmüştür. Bu bölünme ile Eğitim Dairesi müstakil bir daire başkanlığı şeklinde korunurken, İş güvenliği birimi şube müdürlüğü olarak düşünülmüştür. Yapılan bu düzenlemenin yukarıda belirtilen tabloya olumsuz etkiler yapabileceği düşünülmektedir.

Bu nedenlerle, sektörde yaşanabilecek istenmeyen olayların önlenebilmesi amacıyla yapılan bu düzenlemenin yeniden değerlendirilmesinin önemli olduğunu bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Saygılarımızla, Nahit ARI II. Başkan, Yönetim Kurulu Üyesi

Page 34: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

322

Sayı: 761 Ankara, 14.09.2005 Konu: 9.Kalkınma Planı Hk. T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK MODELLER VE STRATEJİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NECATİBEY CAD. NO. 108 06100/ANKARA İlgi: a) 23.08.2005 tarihli ve 3979 sayılı yazınız b) 08.09.2005 tarihli yazımız İlgi (a) yazınızla 9. Kalkınma Planı hazırlık çalışmaları kapsamında Madencilik Özel İhtisas Komisyonunda(ÖİK) görevlendirilmek üzere 2 adet yetkilinin belirlenmesini talep etmeniz üzerine ilgi (b) yazımızla ÖİKda görevlendirilebilecek maden mühendislerinin isimleri bildirilmiştir. Bilindiği gibi, madencilik sektörü geniş bir spektruma yayılan, birçok alt dala ve uzmanlıklara ayrılan bir sektör olup aynı zamanda ülkemiz için de büyük önem taşımaktadır. Bu anlamda, yenilenemeyen ve tükenebilir kaynaklar olan madenlerin üretilmesinde planlama büyük önem arz etmektedir. Gerek yenilenemeyen kaynaklar olmaları, gerekse coğrafi, jeolojik yayılımlarında ve cevher özelliklerinde karşımıza çıkan büyük farklılıklar, hemen her bir maden için ayrı uzmanlaşma gerektiren farklı üretim yöntemlerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu bağlamda, örneğin kömür ile kromun ya da bakır ile mermerin aranmasından başlanarak üretimine ve pazarlanmasına kadar bütün süreçleri birbirinden farklı olmaktadır. Bu nedenlerle, ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyacak olan 9. Kalkınma Planının hazırlanma sürecinde madencilik sektörünün alt sektörleri için özel ihtisas komisyonlarında Odamız uzmanlarının da bulunmaları ve birikimlerini hazırlayacakları rapora yansıtmaları önem taşımaktadır. Kamu kurumu niteliğini haiz bir meslek örgütü olan Odamız, 50 yılı aşan tarihinde ülkemiz madencilik sektörüne her aşamada büyük katkı yapmış, kamu yararını ve ülke çıkarlarını ön planda tutarak uzmanlığını ve birikimini sektörün ve halkımızın hizmetine sunmuştur. Bu anlamda, üyelerimiz arasında yapılacak çalışmaya yukarıda değinildiği şekilde katkı koyabilecek yetkinlikte ve birikimde maden mühendisleri mevcuttur. Gereğini bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz. Mehmet TORUN Yönetim Kurulu Başkanı

Page 35: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

323

T.C. Eskişehir Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Ankara, 09.11.2005 Adalet Komisyonu Sayı : 893 ESKİŞEHİR Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adli Yargı Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri gereğince yayımlamış olduğunuz ilandaki uzmanlık konuları arasında “maden mühendisliği” bulunmadığı, buna karşın “Mühendislikler” başlığı altında jeoloji mühendisliğine, “Diğer Alanlar” başlığı altında ise iş güvenliği ve sağlığı uzmanlığına yer verildiği görülmüştür. Maden mühendisliği, bir cevherin tespitine yönelik arama çalışmaları ile başlayarak özellikle üretim süreçlerinin tamamında etkin rol oynayan tek mühendislik dalıdır. Nitekim, ülkemiz maden hukukunun temel kaynağı olan 5177 sayılı Yasa ile değişik 3213 sayılı Maden Kanununun 2. maddesinde maden mühendisi, “nezaretçi” başlığı altında işletmelerin teknik ve emniyet yönünden nezaretini yapabilecek tek mühendis olarak gösterilirken, 31. maddede de maden üretiminin bir maden mühendisi nezaretinde yapılacağı açık ve kesin bir dille ifade edilmiştir. Konuya ilişkin çıkarılan Uygulama Yönetmeliklerinde de buna paralel düzenlemelere gidilerek, maden mühendisliğinin maden üretimi ve işletimi konusundaki tek yetkili mühendislik kolu olduğu şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya konulmuştur. Bu anlamda, özellikle iş kazası riskinin yüksek olduğu maden işletmeleri bakımından maden mühendisliğinin Komisyonunuzca uzmanlık alanları içinde gösterilmemiş olması anlaşılamamıştır. Ayrıca, ilanın “Diğer Alanlar” başlığı altında iş güvenliği ve sağlığı uzmanlığına yer verilmiş olması da yukarıda belirtilen durumla çelişmektedir. Zira, 20.01.2004 tarihli ve 25352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İş Güvenliği ile Görevli Mühendis veya Teknik Elemanların Görev, Yetki ve Sorumlulukları ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinde maden mühendislerine diğer mühendislik kolları ile birlikte yer verilirken, 03.02.2005 tarihli ve 25716 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 4. maddesinde iş güvenliği uzmanı, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından sertifikalandırılmış iş güvenliği ile görevli maden mühendisi” olarak tanımlanmış ve böylelikle maden işletmelerinde iş güvenliği uzmanlığı hizmetinin maden mühendisleri tarafından verileceği açıkça gösterilmiştir. Nitekim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi Başkanlığı (ÇASGEM) tarafından bugüne kadar A sınıfı sertifika alan toplam 272 kişinin 140’ı maden mühendisi ya da

Page 36: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

324

maden yüksek mühendisidir. Hal böyleyken, bahse konu ilanınızın “Uzmanlık Alanları” başlıklı bölümünün “Mühendislikler” kısmında yer verilmesine gerek duyulmayan maden mühendisliğinin iş güvenliği ve iş sağılığı uzmanlığı konusundaki en etkin mühendislik disiplinlerinden biri olması, ilanı kendi içinde çelişik ve bütün bir maden mühendisliği camiasına haksızlık yaratır bir hale getirmektedir. Bu nedenle, sözkonusu uygulamanın ülkemiz hukuki gerçeklerine ve disiplinler arası görev dağılımına uygun şekilde yeniden düzenlenmesi ve maden mühendisliğinin uzmanlık konuları arasında sayılarak maden mühendislerinin de bilirkişi olarak başvuru yapabilmeleri imkanının kendilerine tanınması hususlarında gereğini bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz. Saygılarımızla Nejat TAMZOK Genel Sekreter, Yönetim Kurulu Üyesi

Page 37: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

325

DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ankara, 15.11.2005 ANKARA Sayı :907 Konu: Teknik nezaretçilik hk. Bilindiği gibi, 3213 sayılı Maden Kanunu 5177 sayılı Maden Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile büyük ölçekte tadil edilmiş ve müteakiben yayımlanan Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği ve Maden Kanununun 1(a) Grubu Madenleri ile İlgili Uygulama Yönetmeliği ile yeni düzenlemeler ışığında uygulamaların ne şekilde olacağı düzenlenmiştir. Bu anlamda, en önemli değişikliklerden biri, eski Yasanın deyişi ile “fenni nezaretçilik” müessesesinde cereyan etmiştir. Buna göre: 5177 sayılı Yasa ile değişik 3213 sayılı Maden Kanununun “Teknik Nezaret” başlıklı 31. maddesinde, maden üretiminin bir maden mühendisi nezaretinde yapılacağı, maden mühendisi istihdamı veya nezareti gerçekleşmeden üretim yapılması halinde ise ruhsat teminatının irad kaydedilerek faaliyetin durdurulacağı hüküm altına alınmıştır. Gene aynı maddede, maden mühendisinin daimi olarak istihdam edileceği işletme büyüklüğü ile istihdam usul ve esaslarının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca çıkartılacak yönetmelikle belirleneceği belirtilmektedir. Söz konusu Yönetmelik, 03.02.2005 tarihli ve 25716 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliğidir. Teknik nezaretçilik meselesi Yönetmeliğin 107 ile 113. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Zorunlu olarak daimi nezaretçi istihdam edilmesi gereken halleri düzenleyen 110. maddede, en az 30 işçi çalıştıran işletmelerde daimi olarak bir maden mühendisi istihdam edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken, daimi nezaretçinin bulunmasının teknik nezaretçi ataması da yapılması zorunluluğunu ortadan kaldırmamasıdır. Daimi nezaret görevi üstlenmiş olan mühendisler, gerekli şartları sağladıkları takdirde aynı zamanda o işletme için teknik nezaret görevi de yapabilirler. Ancak, bu durumda başka ruhsat sahalarında teknik veya daimi nezaret görevi üstlenemezler. Gerekli şartların neler olduğu, yani teknik nezaretçinin nitelikleri ise Yönetmeliğin 112. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, teknik nezaretçi olmak için T.C. vatandaşı olmak, maden mühendisi olmak, yer altı işletme faaliyetlerine nezaret edecek olanlarda yer altı maden işletmelerinde en az iki yıl deneyimli olmak ve bu deneyimi belgelemek gereklidir. Bu nitelikleri haiz olup da teknik nezaretçi olarak ilk defa atanacakların Odamız tarafından yapılacak eğitim semineri sonucunda verilen teknik nezaretçi sertifikasına sahip olması gerekmektedir. Bu bağlamda, Odamızca bugüne kadar 12 tane teknik nezaretçilik eğitim semineri

Page 38: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

326

düzenlenmiş ve 1015 maden mühendisi veya maden yüksek mühendisine teknik nezaretçilik sertifikası verilmiştir. Yukarıda izah edilen bilgiler ışığında, özellikle ruhsat sahibi olan kamu kurum ve kuruluşlarımızın yeni yasal çerçeveye uygun yapıları ivedilikle kurmaları büyük önem taşımaktadır. Bu anlamda, kamusal görevi nedeniyle ülkemizin çeşitli bölgelerinde maden üretimi yapmakta olan Genel Müdürlüğünüzün de, yeni yasal çerçeveye uygun olarak gerekli düzenlemeleri yapması, sahalarında teknik ve gerektiği hallerde daimi nezaretçi olarak maden mühendisi istihdamını sağlaması hem üretim kalitesini arttıracak, hem de iş sağlığı ve güvenliği anlamında riskleri minimize edecektir. Gereğini bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarıları dileriz. Mehmet TORUN Yönetim Kurulu Başkanı

Page 39: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

327

T.C. Ankara, 21.11.2005 Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı Sayı . 935 ANKARA Konu: Diplomalarda unvan kullanılmaması hk. Kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olan Odamıza, 2005-2006 öğretim yılından itibaren diplomalara unvan yazılmaması ve öğrenim görülen program adının ve bitirme derecesinin yazılması ile yetinilmesi şeklinde bir kararınız olduğu yönünde bilgiler gelmektedir. Bu tip bir kararın üyelerimizi yakından ilgilendireceği açıktır. Bu nedenle, anılan içerikte bir kararınızın bulunup bulunmadığı, eğer varsa böyle bir uygulamanın gerekçesinin ve uygulamadan beklentinizin ne olduğu ve uygulamanın ne şekilde yürütüleceği hakkında tarafımızı bilgilendirmeniz hususunda gereğini bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz. Saygılarımızla, Mehmet TORUN Yönetim Kurlu Başkanı

Page 40: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

328

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Ankara, 24.11.2005 ANKARA Sayı : 954 Hatay İl Çevre ve Orman Müdürlüğünün 2005/175858 kayıt numaralı ihalesi için hazırlanan şartnamede Anahtar Teknik Personel başlığı altında jeoloji veya hidrojeoloji mühendisi arandığı, gene aynı şartnamenin “Yapım İşlerine Ait Sözleşme” kısmının 24. maddesinin 1. bendinde ise işyerinde jeoloji veya hidrojeoloji mühendisi bulundurma zorunluluğu getirildiği öğrenilmiştir. Yapılacak işin konusunu sondaj oluşturmaktadır. Bilindiği gibi, maden sondajı, su sondajı, kuyu arama ve inşa projeleri maden mühendislerinin asli görevlerindendir. Nitekim, 5177 sayılı Yasa ile değişik 3213 sayılı Maden Kanununun “Arama Faaliyeti” başlıklı 17. maddesinde “Arama faaliyet raporları, yapılan çalışmaların niteliği dikkate alınarak jeoloji, maden, jeofizik mühendisi veya mühendislerince hazırlanır” denilmek suretiyle arama faaliyeti konusunda disiplinler arası eşitlik net bir biçimde ortaya konmuştur. Hal böyleyken, Hatay İl Çevre ve Orman Müdürlüğünün yukarıda değinilen ihale şartnamesinde sadece jeoloji ve hidrojeoloji mühendislerinin anahtar teknik personel olarak belirlenmesi ve işyerinde bulundurulması zorunlu mühendisler arasında maden mühendislerinin sayılmaması, gerek teknik, gerek yasal anlamda ciddi bir hata ve haksızlık teşkil etmektedir. Bu nedenle, anılan hatanın ivedilikle giderilmesi hususunda gereğini arz eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz. Saygılarımızla, Nejat TAMZOK Genel Sekreter, Yönetim Kurulu Üyesi

Page 41: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

329

Ankara, 24.11.2005 Sayı : 959 Odamız Samsun İl Temsilciliğinden, I(a) grubu madenlere ilişkin ayrı bir kanun hazırlanması düşünüldüğü ve bu konuda kurumunuzdan görüş istendiği öğrenilmiştir. Konuya ilişkin Odamız görüşü aşağıdaki gibidir: Bilindiği gibi, 1985 yılından beri yürürlükte olan 3213 sayılı Maden Kanunu’nda 05.06.2004 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5177 sayılı Maden Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile büyük çaplı bir tadilat yapılmıştır. Bu bağlamda en önemli değişikliklerden birisi inşaatlarda ve yol yapımında kullanılan kum ve çakılın maden olarak kabul edilerek Kanun kapsamına alınması olmuştur. Maden Kanununun I(a) Grubu Madenleri İle İlgili Uygulama Yönetmeliği de 03.02.2005 tarihli ve 25716 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yukarda bahsi geçen değişiklikler gerçekleştirilmeden ve kum ve çakıl Maden Kanunu kapsamına alınmadan önce kum ve çakıl işletmeciliğinin kontrolsüz yürütülmesinin ekonomik ve ekolojik bakımdan ülkemiz için ciddi sıkıntılar doğurduğu bilinmektedir. Gerçekten de, teknik personel istihdam edilmeksizin ve iş güvenliği ve sağlığı ile çevresel faktörler tamamen gözardı edilerek üretim yapılması neticesinde ciddi bir kaynak kaybı yaşanmıştır. Bu durum Yasa Koyucu tarafından da tespit edildiği içindir ki kum ve çakıl, “I(a) Grubu” başlığı altında Maden Kanunu kapsamına alınmış, üretimin bilimsel ve teknik esaslara uygun yapılması için bu sahalarda teknik eleman istihdam edilmesi zorunluluğu getirilmiş, sahaların Maden İşleri Genel Müdürlüğü ve ilgili valiliklerce denetim altına alınması sağlanmıştır. Yapılan yeni düzenlemenin sonuçları hakkında yorum yapmak için henüz yeterli veri bulunmamaktadır. Zira, I(a) grubu madenlere ilişkin uygulama yönetmeliği yürürlüğe gireli 1 yıl bile olmamıştır. Ancak, değişikliğe kadar kontrolsüz şekilde yürütülen kum ve çakıl üretiminin denetim altına alınmış olmasının, projeli ve denetimli üretim yapılmasının, üretim sürecinde teknik personel istihdamı zorunlu hale getirilerek gerek kaynak kaybının, gerekse iş sağlığı ve güvenliğine dair risklerin minimize edilmiş olmasının olumlu sonuçlar doğuracağı açıktır. Maden İşleri Genel Müdürlüğü ile ilgili vilayetler arasındaki bilgi akışı hızlanıp hangi ilde ne tip sahalar bulunduğu ve üretimin ne şekilde yapıldığı net bir

Page 42: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

330

biçimde belli olduktan sonra, kontroller daha da kolaylaşacak, bu da, inşaat ve yol yapımı gibi iki önemli sektöre hizmet veren kum-çakıl ocaklarının ülkemiz açısından daha verimli, daha az riskli ve çevreye daha az zarar verecek şekilde çalışmasını sağlayacaktır. Bu anlamda, henüz yeni düzenlemelerin sonuçları bile görülmemişken tekrar yasal düzenleme yapmanın ve uygulamaları ötelemenin sektöre ve ülkemize yarardan çok zarar getireceği düşünülmektedir. Bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz. Mehmet TORUN Yönetim Kurulu Başkanı

Page 43: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

331

TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI A.Ş. Ankara,13.12.2005 ANKARA Sayı : 1074 Konu: Teknik Nezaretçi hk. Bilindiği gibi, 5177 sayılı Yasa ile değişik 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 31. maddesine göre “maden mühendisi istihdamı veya nezareti gerçekleşmeden üretim yapılması halinde ruhsat teminatı irad kaydedilerek faaliyet durdurulur”. İster kamu, ister özel sektör olsun, ruhsat sahiplerini yanıltan husus, Yasa’da üretimden bahsedilmesi ve özellikle de dönemsel çalışma yapılan işletmelerde firma sahiplerinin üretim yapmadıklarından bahisle teknik nezaretçinin kontrol ve denetimine ihtiyaç kalmadığı, yasal açıdan da bunun bir sorun yaratmayacağını düşünmeleridir. 3213 sayılı Maden Kanunu’nda geçen “üretim” terimi hukuki bir terim olup, gene Yasa’da değinilen süreçlerden birisine işaret eder. Bu anlamda, Yasa’nın 32. maddesine göre terk edilmemiş veya 37. maddesine göre mücbir sebeplerle geçici tatil izni alınmamış ruhsat sahalarında üretim var kabul edilerek buna göre işlem yapılır ve yukarıda belirtilen durumlardan birinin oluşmasına kadar sahada teknik nezaretçi gözetim ve denetiminin yürütülmesi zorunludur. Bu anlamda, örneğin Mayıs ayından Eylül ayına kadar çalışan bir işletmenin bile işletme faaliyet bilgi formunun Nisan ayı sonuna kadar verilmesi gerekecektir ki, tek başına bu bile teknik nezaretçinin görevinin sürmekte olduğunu ortaya koyar. Sonuç olarak, saha hukuken üretim sürecinde olduğu müddetçe teknik nezaretçi istihdamı zorunludur ve bu şekilde hizmet vermeye devam ettiği sürece nezaretçinin çalıştığı sahanın niteliğine bağlı olarak Oda asgari tarifesine uygun ücretini alması şarttır. Bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz. Nejat TAMZOK Genel Sekreter, Yönetim Kurulu Üyesi

Page 44: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

332

MADEN İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ankara, 14.12.2005 ŞENYUVA MAH. Sayı :1079 MERTLER SOKAK NO:112 ANKARA Konu: Üyelerimiz tarafından sunulan proje ve raporlar hk. Bilindiği gibi, Odamız Serbest Maden Mühendisliği Hizmetleri Uygulama, Tescil, Denetim ve Belgelendirme Yönetmeliği 21.09.2005 tarihli ve 25943 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmeliğin 13/b maddesinde, “Oda yetkilileri, yapılan hizmetleri ve hizmetlerin ürünlerini incelemeye ve yerinde denetlemeye yetkilidir”, 13/ç maddesinde “SMM ve tescilli SMMH bürosu, bu Yönetmelik kapsamına giren tüm işlerinde ve yapacağı sözleşmelerde mesleki esaslar ve meslektaş yararları, ilgili konularda Oda tarafından yürürlüğe konmuş şartnameler ve Oda tarafından belirlenmiş asgari ücret tarifelerine uyacak, mesleki denetim için yaptığı başvurularda Odanın bu hususlarla ilgili olarak talep edeceği belgeleri projesine ekleyecektir” ve 13/e maddesinde ise “SMMler ve tescilli SMMH büroları, bu Yönetmelik kapsamına giren tüm hizmetlerini, ilgili işveren, idare ya da onay makamınca istenmese dahi Odanın yapacağı mesleki denetimden geçirecektir. Aksi şekilde davrandığı tespit edilenlerin belgeleri iptal edilir ve haklarında işlem yapılması için durum Oda Onur Kuruluna intikal ettirilir” denilmektedir. Yönetmeliğin 2005 yılının ikinci yarısında yayımlanmış olmasını gözönüne alan Yönetim Kurulumuz, yıl sonuna kadar esnek davranılmasını kararlaştırmış ve bugüne kadar yürütülen çalışmalarda, sektörün Odamızın yeni uygulamalarına adapte olabilmesi için belli ölçüde tolerans gösterilmiştir. Gelinen noktada, Yönetmeliğin sektör tarafından öğrenildiği ve içselleştirildiği gözlenmektedir. Bu nedenle, 2006 yılından itibaren Yönetmelik, herhangi bir esneklik olmaksızın ve suistimale mahal bırakılmaksızın uygulanacaktır. Bütünü incelendiğinde, Yönetmelik ile sadece maden mühendislerinin haklarının korunmaya uğraşılmadığı görülecektir. Esas olan, yaşam alanımız madencilik sektörünün belli bir seviyeye gelebilmesine katkı sağlamaktır. Bu anlamda, Yönetmelikle, kişi ve kuruluşlar tarafından verilecek maden mühendisliği hizmetlerinin gelişmesi ve üretilen hizmetlerin ülkemizde geçerli standartlara uygunluğunun sağlanması (md.1) amaçlanmaktadır.

Page 45: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

333

Şüphesiz, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan ve ilgili bütün kişiler ve kuruluşlar açısından bağlayıcı nitelik taşıyan Yönetmelik ile hedeflenen hususlara ulaşılmasında, Genel Müdürlüğünüzün tavrı etkili olacaktır zira üyelerimizin hizmetlerinin sonucu olan proje ve raporların nihai kontrol makamı Genel Müdürlüğünüzdür. Bu anlamda, Odamız ile Genel Müdürlüğünüz arasında işbirliği ihtiyacı hasıl olmaktadır. Bu nedenle, Yönetmeliğin yukarıda değinilen hükümlerine uygun olarak, Odamız üyelerinin Genel Müdürlüğünüze sundukları proje, rapor ve benzeri hizmet ürünlerinin kabulünde Odamız mesleki denetiminden geçmiş olmasının aranması ve denetimsiz olarak sunulan belgelerin kabul edilmemesi hususlarında gereğini bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz. Saygılarımızla, Mehmet TORUN Yönetim Kurulu Başkanı

Page 46: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

334

T.C. AFYONKARAHİSAR Ankara, 21.12.2005 ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESİ Sayı :1101 AFYONKARAHİSAR ESAS NO: 2005/224 İlgi: 24.11.2005 tarihli yazınız. İlgi tarihli yazınızla talep etmiş olduğunuz maden ruhsat sahalarında görevli teknik(fenni) nezaretçilerin aylık ücretlerine ilişkin bilginin yer aldığı Odamız 2003, 2004 ve 2005 yıllarına ait Asgari Ücret Tarifeleri işbu yazımız ekinde gönderilmektedir. Bilgilerinize arz eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz. Nejat TAMZOK Genel Sekreter, Yönetim Kurulu Üyesi Eki: 2003, 2004, 2005 yılları Asgari Ücret Tarifeleri

Page 47: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

335

DSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ankara, 04.01.2006 ANKARA Sayı :0012 Bilindiği gibi, 3213 sayılı Maden Kanununda 5177 sayılı Yasa ile büyük çaplı bir tadilat yapılmış, konuya ilişkin uygulama yönetmelikleri de 03.02.2005 tarihli ve 25716 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün internet adresinde (www.migem.gov.tr) yayınlanmakta olan verilere göre, 31.10.2005 tarihi itibarı ile Genel Müdürlüğünüze verilmiş hammadde izin sayısı 371 adettir. Bu rakam, Kurumunuzun kontrolü altında 371 adet saha bulunduğunu göstermektedir. Ülkemiz madencilik sektörünün boyutları düşünüldüğünde, bu sayı, Genel Müdürlüğünüzü madencilik faaliyetleri yürütür bir kuruluş haline getirmiştir. Bu nedenle, Maden Kanununda meydana gelen değişikliklerin Kurumunuzu yakından ilgilendirdiği düşünülmektedir. Özellikle kum ve çakıl ocaklarının Kanun kapsamına alınması ve bu ocaklarda nezaretçi istihdamının zorunlu hale getirilmesi ön plana çıkan değişikliklerdendir: Bilindiği gibi, Maden Kanununun değişiklikten önceki halinde kum ve çakıl maden grupları arasında sayılmamakta ve bu ocakların hukuku 06.06.1901 tarihli Taş Ocakları Nizamnamesi hükümleri doğrultusunda yürütülmekteydi. 5177 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik neticesinde, anılan Nizamname yürürlükten kaldırılarak kum ve çakıl maden grupları arasına alınmış, I(a) grubu madenler olarak sınıflandırılmış ve bu ocaklara ilişkin uygulama yönetmeliği (Maden Kanununun I(a) Grubu Madenleri ile İlgili Uygulama Yönetmeliği) 03.02.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kısacası, kum ve çakıl da maden hukukuna bağlanmış vaziyettedir. Bir diğer önemli değişiklik de 31. maddede gerçekleşmiştir. Buna göre, “Maden üretimi, bir maden mühendisi nezaretinde yapılır…Maden mühendisi istihdamı veya nezareti gerçekleşmeden üretim yapılması halinde, ruhsat teminatı irad kaydedilerek faaliyet durdurulur”. Değişiklik, kum ve çakıl ocakları da dahil olmak üzere tüm madenlerde üretim yapılmasını maden mühendisi nezareti şartına bağlamış, maden mühendisi nezaretinde üretim yapılmaması halinde üretimin durdurularak teminatın irad kaydedileceğini hüküm altına almıştır. Nitekim, Maden Kanununun I(a) Grubu Madenleri ile İlgili Uygulama Yönetmeliğinin konuya ilişkin 11. maddesinde, “I(a) grubu maden üretimi, Maden Kanunu

Page 48: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

336

Uygulama Yönetmeliğine uygun olarak atanmış maden mühendisinin nezaretinde yapılır” hükmü açık bir biçimde ifade edilmektedir. Teknik nezaret meselesi, adı geçen Yönetmeliğin 109-113. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Buna göre, teknik nezaretçilik vasfını haiz bir maden mühendisi I(a) grubundan beş, diğer gruplardan beş adet olmak üzere toplam on sahanın nezaretçiliğini üstlenebilecek, diğer gruplarda teknik nezaretçilik görevi yoksa I(a) grubu madenler için bu sayı ona kadar çıkabilecektir. Ayrıca, en az 30 işçi çalıştıran işletmelerde daimi olarak bir maden mühendisi istihdam edilecek, bu mühendis, gerekli şartları taşıyorsa aynı sahanın teknik nezaretçisi de olabilecektir. Genel Müdürlüğünüzün, uhdesinde bulunan kimi sahalarda doğrudan üretim yaptığı, kimi sahaları ise taşeronlar aracılığı ile işlettiği bilinmektedir. Değişiklik sonrası maden mevzuatına göre, kimi yükümlülüklerin taşeronlara devri mümkün olabilecek iken, kimi yükümlülüklerin gereğinin ise doğrudan Genel Müdürlüğünüzce yerine getirilmesi gerekecektir. Buna göre: a- Maden Kanununa göre DSİ’nin yükümlü olduğu ve hiçbir şekilde devredemeyeceği hususlar: 1-Üretimin saha dışına taşmaması, 2-Üretilen yapı hammaddelerinin ilgili kanun ve yönetmeliklere uygun sevk edilmesi, 3-Yıllık üretim projelerinin hazırlanması ve Maden İşleri Genel Müdürlüğüne ve İl Özel İdare Müdürlüklerine Kanun ve Yönetmelikte belirtilen süre içinde verilmesi, 4-Ocakta üretilen hammaddenin amacı dışında kullanılmaması. b- Sözleşme ile yüklenici firmalara devredilebilecek hususlar: 1-Ocaklarda yapılan üretim sırasında iş sağlığı ve iş güvenliği ve iş kazaları ile ilgili olarak ortaya çıkabilecek hususlar, 2-Üretimden ya da üretim sırasında meydana gelebilecek kazalardan doğabilecek ceza ve borçlar hukuku ile ilgili hususlar, 3-Ocaklara atanacak teknik ve (gereken hallerde) daimi nezaretçinin üretim yapacak firma (yüklenici firma) tarafından DSİ adına atanması ve ücretinin ödenmesi. Yukarıda sözü edilen düzenlemeler dikkate alındığında, özellikle iş sağlığı ve güvenliğine yönelik hususlara ilişkin sorumluluğun, (b) bölümünde sözü edilen maddeleri içeren bir sözleşme ile müteahhit veya taşeronlara (yüklenici firma) yükletilmesi, (a) bölümünde sözü edilen hususların yerine getirilmesinin ise DSİ bünyesinde görev yapan Maden Mühendisleri tarafından yürütülmesi mümkündür.

Page 49: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

337

Maden mevzuatında meydana gelen değişiklikler 5237 sayılı Yeni Türk Ceza Yasası hükümleri ile beraber düşünüldüğünde, Genel Müdürlüğünüzün, doğrudan üretim yapmadığı ve sadece denetleyici vasfını haiz olduğu sahalarda nezaretçilik meselesini taşeron firmalara devretmesinin kurumsal riski minimize edeceği düşünülmektedir. Nitekim, madencilik sektörünün önde gelen kurumları olan Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) ve Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) dahi, bu alandaki büyük tecrübelerine rağmen, kamu sorumluluğunu olabildiğince azaltmak ve kamu yararını azami ölçüde sağlamak amacıyla, taşerona ihale ettikleri sahalarında teknik nezaretçi ve daimi nezaretçi bulundurma yükümlülük ve sorumluluğunu şartname ile yüklenici firmalara devretmektedir. Bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz. Saygılarımızla, Mehmet TORUN Yönetim Kurulu Başkanı

Page 50: RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR · 39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006) BÖLÜM 7 RESMİ KURUMLARA YAZILAN YAZILAR

39. Dönem Çalışma Raporu (2004 - 2006)

338