on yilin ardindanatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve...

48
E ğitimin amacı belli; sosyal bir varlık olan insan- ların bir arada kolay, konforlu, sağlıklı ve güven- li bir şekilde yaşamasını, gelişmesini sağlamak. Uygulanan birtakım yöntemlerle sistematik bir şekilde çeşitli araçların da yardımıyla; kendine, ailesine, mensubu olduğu topluma, insanlığa ve canlı can- sız tüm varlıklara yararlı; en azından zarar vermeyen fert- ler yetiştirmek. Bunun için, geçmişten günümüze çeşitli toplumlar bazen farklı, bazen de benzer yöntemler kullan- mışlar, başarılı olan örnekler üzerinde bitakım değişiklikler yaparak değişik politikalar benimsemişler, stratejiler geliş- tirmişler ve sürekli bir arayış içinde olmuşlardır. Böylelikle, başarılı olan toplumlar gelişip sivrilmişler ve dönemleri- ne damgalarını vurmuşlar; yeryüzünde tanınmış, zaman zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup olma- nın fertler için getirdiği avantaj sayesinde toplumla bireyler arasındaki bağlar güçlenmiş ve sıkılaşmış, böylelikle top- lumsal gelişme ve büyüme hızlanmıştır. Gelişen toplumlarda insanlar küçük yerleşim alanların- dan zaman içinde büyük yerleşim alanlarına geçmiş, hayatı kolaylaştırmak adına ortak kullanım alanları yaratıp, bir ta- raftan ekonomi sağlarken öte yandan konforu keşfetmişler. Modern kent alanlarının ortaya çıkışıyla birlikte kentte ya- şayanlara da kentli ya da “şehirli” denilmiştir. Küçük yerle- şim alanlarında veya kentlerde yaşamanın kuralları zaman içinde tüm dünyada benzeşmeye başlamış, insanların dille- ri farklılaşsa bile davranışları birbirine benzemiştir. Bunun nedeni; bilginin gelişip teknolojiye dönüşmesi, teknoloji- nin yarattığı araçların ekonomik gerekçelerle küçülen dün- yayı tek bir Pazar haline getirmesiyle herkesin aynı araçları kullanmak durumunda kalmasıdır. Elektrik, telefon, televiz- yon, radyo, otomobil, tren, uçak, bilgisayar vb. gibi. Eğitimin temel amacı yukarıda sayılan araçları kullanıp, kendisi için hayatı kolaylaştırırken aynı dünyayı ve ortamı paylaşanlara- tüm canlı-cansız varlıklara - saygılı insanlar yetiştirmektir. Tüm dünyada yapılmaya çalışılan da budur. Peki Türkiye’de durum nedir? Türkiye’de eğitim amacından sapmış ve eğitimcilerin de bilgi sahibi olmadığı bir yöne doğru, dolu dizgin gitmek- tedir. Eğitimin öncelikli amacı yaşadığı çağın gereklerine uygun, hayatı kolaylaştıran araçları, başkalarının haklarına saygılı bir şekilde kullanarak yaşayan insanı yetiştirmekse, biz bunu asla yapmıyoruz! Biz eğitimi sadece, çocuklar bir üniversiteye kapağı atsın diye sınav sorularını çözmek zan- nediyor ve öyle de yapıyoruz. Sizlerle bir anımı paylaşayım: Okuduğum köy ilkoku- lunda toplam iki derslik vardı. 1 ve 2. sınıflar birini, 3, 4 ve 5. sınıflar da ikincisini ortak kullanırdı. Üçüncü sınıftaydım; iyi biri, şehirden bir çuval kitap göndermişti. Öğretmenimiz gelip, sırayla elimizi çuvala daldırıp bir kitap almamızı is- temiş; seçme şansı da vermemişti. Arkadaşlarıma resimli Nasrettin Hoca fıkraları, masal kitapları vb. çıkarken “kötü kader!” bana üzerinde saçları diken diken olmuş, sapından tuttuğu kocaman pırasayı ağzına götüren bir adamın resmi- nin olduğu “Görgü Kuralları” adında bir kitap çıkarmış; bu durum keyfimi kaçırmıştı. Kendi kendime ne kadar şanssız olduğumu söyleyip yerime otururken, hoca:“Herkes hafta sonu aldığı kitabı okuyacak ve gelip sınıfta anlatacak” de- diğinde iyice hayıflanmıştım. Çaresiz, kitabı okuyup ders- te anlattığımı hatırlıyorum. Herkes masallar anlatırken ben hayatın gerçeklerini; görgü kurallarını anlatmış ve anlatır- ken çok da kötü bir kitap okumadığımı düşünmeye başla- mıştım. Yıllar sonra bile kitaptan aklımda kalanlarla idare ettiğimi, çorba içerken kaşığı nasıl tutup ağzıma götürmem gerektiğini hatırlayıp öyle davrandığımı ve bazı durumlar- da “iyi ki şansıma o kitap çıkmış” dediğimi hatırlıyorum. Trafikte bile, o kitaptan hatırladıklarımdan yararlandığım olmuştur. Çünkü trafik de ortak alanların birlikte kullanıl- dığı, çağdaş bir davranış biçimi gerektiren hayati bir ortam. Biz çocuklara, gençlere, yaşlılara trafikte nasıl davranma- ları gerektiğini öğrettik mi ki doğru davranış bekliyoruz? Yalnızca aracı tanıtıp, direksiyonu, gazı, freni öğreterek dü- zenli trafik ortamı yaratılamayacağını hala daha kavraya- bilmiş değiliz. Bilginin davranışa dönüşebilmesi için küçük yaşlarda hayata dair şeylerin öğretilmesi eğitimin ta kendi- si iken biz, bazı bilinen bilgileri öğretmekle yetinip, üni- versite kazanmayı da tek ve en önemli amaç olarak önüne koyduğumuz nesiller yetiştirdik ve yetiştirmeye de devam ediyoruz. Oturup-kalkmayı, yiyip-içmeyi, müziği, resmi, şi- iri, edebiyatı, trafiği, başkalarının hakkına saygı göstermeyi, sevmeyi vb. bilmeyen garip fertlerin oluşturduğu, geleceği değil, geçmişi tartışan bir toplum olduk... “Biz nerede yan- lış yaptık?” sorususunu her alanda tartışır olduk. Peki bizi bizi bu hale kim soktu? Dış güçlerin parmağı olmasın sakın!? Prof. Dr. Süleyman Pampal Genel Yayın Yönetmeni TÜRKİYE’DE EĞİTİM VE TRAFİK ON YILIN ARDINDAN... Ankara Trafik Vakfı 1 Temmuz - Ağustos 2008

Upload: others

Post on 23-Jan-2020

14 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Eğitimin amacı belli; sosyal bir varlık olan insan-ların bir arada kolay, konforlu, sağlıklı ve güven-li bir şekilde yaşamasını, gelişmesini sağlamak. Uygulanan birtakım yöntemlerle sistematik bir şekilde çeşitli araçların da yardımıyla; kendine,

ailesine, mensubu olduğu topluma, insanlığa ve canlı can-sız tüm varlıklara yararlı; en azından zarar vermeyen fert-ler yetiştirmek. Bunun için, geçmişten günümüze çeşitli toplumlar bazen farklı, bazen de benzer yöntemler kullan-mışlar, başarılı olan örnekler üzerinde bitakım değişiklikler yaparak değişik politikalar benimsemişler, stratejiler geliş-tirmişler ve sürekli bir arayış içinde olmuşlardır. Böylelikle, başarılı olan toplumlar gelişip sivrilmişler ve dönemleri-ne damgalarını vurmuşlar; yeryüzünde tanınmış, zaman zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup olma-nın fertler için getirdiği avantaj sayesinde toplumla bireyler arasındaki bağlar güçlenmiş ve sıkılaşmış, böylelikle top-lumsal gelişme ve büyüme hızlanmıştır.

Gelişen toplumlarda insanlar küçük yerleşim alanların-dan zaman içinde büyük yerleşim alanlarına geçmiş, hayatı kolaylaştırmak adına ortak kullanım alanları yaratıp, bir ta-raftan ekonomi sağlarken öte yandan konforu keşfetmişler. Modern kent alanlarının ortaya çıkışıyla birlikte kentte ya-şayanlara da kentli ya da “şehirli” denilmiştir. Küçük yerle-şim alanlarında veya kentlerde yaşamanın kuralları zaman içinde tüm dünyada benzeşmeye başlamış, insanların dille-ri farklılaşsa bile davranışları birbirine benzemiştir. Bunun nedeni; bilginin gelişip teknolojiye dönüşmesi, teknoloji-nin yarattığı araçların ekonomik gerekçelerle küçülen dün-yayı tek bir Pazar haline getirmesiyle herkesin aynı araçları kullanmak durumunda kalmasıdır. Elektrik, telefon, televiz-yon, radyo, otomobil, tren, uçak, bilgisayar vb. gibi.

Eğitimin temel amacı yukarıda sayılan araçları kullanıp, kendisi için hayatı kolaylaştırırken aynı dünyayı ve ortamı paylaşanlara- tüm canlı-cansız varlıklara - saygılı insanlar yetiştirmektir. Tüm dünyada yapılmaya çalışılan da budur. Peki Türkiye’de durum nedir?

Türkiye’de eğitim amacından sapmış ve eğitimcilerin de bilgi sahibi olmadığı bir yöne doğru, dolu dizgin gitmek-tedir. Eğitimin öncelikli amacı yaşadığı çağın gereklerine uygun, hayatı kolaylaştıran araçları, başkalarının haklarına saygılı bir şekilde kullanarak yaşayan insanı yetiştirmekse, biz bunu asla yapmıyoruz! Biz eğitimi sadece, çocuklar bir üniversiteye kapağı atsın diye sınav sorularını çözmek zan-nediyor ve öyle de yapıyoruz.

Sizlerle bir anımı paylaşayım: Okuduğum köy ilkoku-lunda toplam iki derslik vardı. 1 ve 2. sınıflar birini, 3, 4 ve 5. sınıflar da ikincisini ortak kullanırdı. Üçüncü sınıftaydım; iyi biri, şehirden bir çuval kitap göndermişti. Öğretmenimiz gelip, sırayla elimizi çuvala daldırıp bir kitap almamızı is-temiş; seçme şansı da vermemişti. Arkadaşlarıma resimli Nasrettin Hoca fıkraları, masal kitapları vb. çıkarken “kötü kader!” bana üzerinde saçları diken diken olmuş, sapından tuttuğu kocaman pırasayı ağzına götüren bir adamın resmi-nin olduğu “Görgü Kuralları” adında bir kitap çıkarmış; bu durum keyfimi kaçırmıştı. Kendi kendime ne kadar şanssız olduğumu söyleyip yerime otururken, hoca:“Herkes hafta sonu aldığı kitabı okuyacak ve gelip sınıfta anlatacak” de-diğinde iyice hayıflanmıştım. Çaresiz, kitabı okuyup ders-te anlattığımı hatırlıyorum. Herkes masallar anlatırken ben hayatın gerçeklerini; görgü kurallarını anlatmış ve anlatır-ken çok da kötü bir kitap okumadığımı düşünmeye başla-mıştım. Yıllar sonra bile kitaptan aklımda kalanlarla idare ettiğimi, çorba içerken kaşığı nasıl tutup ağzıma götürmem gerektiğini hatırlayıp öyle davrandığımı ve bazı durumlar-da “iyi ki şansıma o kitap çıkmış” dediğimi hatırlıyorum.

Trafikte bile, o kitaptan hatırladıklarımdan yararlandığım olmuştur. Çünkü trafik de ortak alanların birlikte kullanıl-dığı, çağdaş bir davranış biçimi gerektiren hayati bir ortam. Biz çocuklara, gençlere, yaşlılara trafikte nasıl davranma-ları gerektiğini öğrettik mi ki doğru davranış bekliyoruz? Yalnızca aracı tanıtıp, direksiyonu, gazı, freni öğreterek dü-zenli trafik ortamı yaratılamayacağını hala daha kavraya-bilmiş değiliz. Bilginin davranışa dönüşebilmesi için küçük yaşlarda hayata dair şeylerin öğretilmesi eğitimin ta kendi-si iken biz, bazı bilinen bilgileri öğretmekle yetinip, üni-versite kazanmayı da tek ve en önemli amaç olarak önüne koyduğumuz nesiller yetiştirdik ve yetiştirmeye de devam ediyoruz. Oturup-kalkmayı, yiyip-içmeyi, müziği, resmi, şi-iri, edebiyatı, trafiği, başkalarının hakkına saygı göstermeyi, sevmeyi vb. bilmeyen garip fertlerin oluşturduğu, geleceği değil, geçmişi tartışan bir toplum olduk... “Biz nerede yan-lış yaptık?” sorususunu her alanda tartışır olduk.

Peki bizi bizi bu hale kim soktu? Dış güçlerin parmağı olmasın sakın!?

Prof. Dr. Süleyman PampalGenel Yayın Yönetmeni

TÜRKİYE’DE EĞİTİM VE TRAFİK

ON YILIN ARDINDAN...

Ankara Trafik Vakfı 1Temmuz - Ağustos 2008

Page 2: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

KURUM

20

DOSYA

4

YOL ÖYKÜLERİSelahattin EKREMOĞLUAnkara Vali Yardımcısı

SÜRÜŞ HAZIRLIKLARI

SAYI 29 / YIL 6 / TEMMUZ - AĞUSTOS / 2008

Yönetim Yeri ATESTAŞ Ankara Trafik Eğitim ve Sağlık Hizmetleri A.Ş. 8. Cadde 86. Sokak No:2/1 Öveçler - ANKARA Tel: 0312 472 37 37 - 473 04 23 Faks: 0312 473 04 28 www.ankaratrafikvakfi.org

Ankara Trafik Vakfı Dergisi Yayın No: 3304

Yayın Türü Yerel Süreli Yayın

ATESTAŞ adına

İmtiyaz Sahibi Selahattin EKREMOĞLU

Genel Yayın Yönetmeni Süleyman PAMPAL

Genel Koordinatör Hüseyin KILAVUZ

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Hüseyin BEKTAŞ

Yayın Kurulu Ahmet ÇİÇEK Ahmet KUŞGÖZ Timuçin ONURSAN Zeki AYDIN

Yapım/Organizasyon CAST GRAPHIC Tokdemir Ajans Prodüksiyon - Organizasyon - Yayıncılık Ltd. Şti. Turan Güneş Bulvarı 4. Cad. 90. Sok. 1/3Yıldız - Çankaya/ANKARATel: 0312 440 87 07(Pbx)Faks: 0312 440 12 92 www.tokdemirajans.com

Baskı Onur Matbaacılık Ltd. Şti.

www.onuryenibaski.com

Ankara Trafik Dergisi, ATESTAŞ adına Cast@Graphic Ajans tarafından yayınlanmaktadır. YÖNETİM YERİ (ATESTAŞ) ÜCRETSİZ

YAYIN ORGANIDIR.

Reklamların sorumluluğu reklam veren

firmaya ait olup, Cast@Graphic Ajans

hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Dergide yayınlanan yazılar

yazarların düşüncelerini kapsamaktadır.

I S S N 1 3 0 4 - 4 8 4 2

Page 3: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

24

22

SAĞLIK

BİLGİLENDİRME

30

GÖRÜŞ

İLK YARDIM AMACI VE TEMEL İLKELER

TÜRKİYE’DE TRAFİK OLGUSUDoç. Dr. Turan GENÇ

Emekli Vali

içindekiler

KLİMANIZ ve SİZ

Page 4: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Sürüş HazırlıklarıSürüş HazırlıklarıİYİ BİR SÜRÜCÜDE BULUNMASI

GEREKEN NİTELİKLER

Yönlendirme: Bu kısımda; güvenli bir sü-

rüş için sürücüde bulunması gereken nite-

liklerden söz edilecektir.

Güdüleme: Eğer trafik kurallarının mantı-

ğı anlaşılır ve yeterince alıştırma yapılırsa

herkes iyi bir sürücü olabilir.

Geliştirme: Her insan davranışlarında ol-

duğu gibi iyi bir sürücüde de üç özellik bu-

lunmaktadır. Bunlar;

• Bilgi,

• Beceri,

• Tavır (Mesleki tutum ve iş alışkanlığı)

Birçoğumuz satın aldığımız aracın do-

nanımı ve sürüş özelliklerine ilişkin “EL

KİTABI”nı okumayız. Yine birçoğumuz, Ka-

rayolları Trafik Kanunu ve Yönetmeliği’ni

okumayız. Oysa TV izlerken ya da boş za-

manlarımızda mesleğimizle ilgili kitapları

okumaya zaman ayırırsak, eminiz ki kara-

yollarımız çok daha güvenli olabilecek.

İyi bir sürücünün öncelikle, trafiği oluştu-

ran insan ve araçların karayolları üzerinde-

ki hareketini düzenleyen, Karayolları Trafik

Kanunu’nu iyi öğrenmesi gerekmektedir.

Trafik kuralları olmasaydı, şehirlerarası ka-

rayollarında ya da cadde ve sokaklarımız-

da neler olurdu?

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı4

dosyaTRAFİK

Page 5: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Peki, kurallara uymadığımızda karşımıza bu

denli sorunlar çıktığına göre bu sorunların

önüne geçecek trafik kural bilincine kaçı-

mız sahip? Onların gerekli olduğuna kaçı-

mız inanıyoruz?

İşte bu yüzden “Trafik Kural Bilgisi” trafik

güvenliğinin birinci basamağıdır. Bu da,

çok çalışmak ve öğrenmek isteği ile başlar.

İnsan davranışlarındaki ikinci özellik ise be-

ceridir. Beceriyi, “Pratik” olarak tanımlaya-

biliriz. Trafik ortamında beceri, aracı iyi ve

güvenli bir şekilde kullanmaktır. Bir sürü-

cünün becerisi, aracını kullandığı karayolu

kesimindeki sürücü sayısıyla doğru orantılı-

dır. Örneğin, büyük kentlerdeki sürücüler,

küçük kentteki sürücülere kıyasla daha çok

riskle karşılaştıklarından, daha fazla beceri-

ye sahiptirler.

Sürücüler tecrübe kazandıkça daha iyi araç

kullanmaya başlarlar. Nitekim istatistikle-

rimiz, tecrübeli sürücülerin daha az kaza

Ankara Trafik Vakfı 5Temmuz - Ağustos 2008

Page 6: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

yaptıklarını doğrulamaktadır. Elbette, bu-

nun birçok nedeni vardır. Bilgi ve beceriyi

bütünleştiren tecrübeli sürücü uzun yılla-

rın verdiği bir alışkanlıkla bir tavır geliştir-

miştir. Başka bir deyişle mesleki bir tutuma

ve iş alışkanlığına sahip olmuştur. Elbette

ki bu alışkanlık, trafik kurallarının gerektir-

diği bir davranıştır. Bu bir meslek disiplini-

dir. Şimdi, bu konu üzerinde tartışalım.

İşte, en büyük problemimiz budur. Güven-

li ya da güvensiz sürücülük; kurallara uy-

mak ya da uymamak; aracınızdan çevreyi

kirletecek maddeler atmak ya da atmamak;

yüksek sesli müzik çalmak ya da çalmamak

gibi olumlu ve olumsuz tüm davranışlar bu

gruba girer. Araç kullanmanın önemi ve

tehlikeleri hepsi, bu özellik içerisindedir.

Bakınız;

Trafik kazalarında her yıl yaşamını yiti-

ren 7.000 civarında insanımızı konuştura-

bilseydik, bizlere ne gibi öğütler verirlerdi

acaba?

Şimdi de bir uygulama yapalım. Lütfen,

“Ben araç kullanmayı nasıl daha keyifli, az

stresli ve çok daha güvenli hale getirebi-

lirim?” sorusunu elinizdeki kağıtlara yazı-

nız. Beş dakika süreniz var.

Yönlendirme: Bu konu, koltukta oturma

pozisyonu, ayakların duruş biçimi, ayna-

ların durumu, kapılar ve emniyet kemeri

ayarlamasının önemiyle ilgilidir.

Güdüleme: Bir arabayı ilk defa kullandığı-

nızda yabancılık hisseder misiniz? Neden?

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı6

dosyaTRAFİK

Page 7: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Ankara Trafik Vakfı 7Temmuz - Ağustos 2008

Page 8: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Geliştirme: Koltukta oturma pozisyonu; hem direksiyon hakimiyetinin sağlanması hem de kaza sırasında vücudumuzun ala-bileceği öldürücü darbelerin en aza indi-rilmesini sağlamak açısından önemlidir.

O halde koltukta oturma pozisyonu nasıl olmalıdır?

• Koltuğun arkalığı dik konumda tutulma-lıdır. Baş desteği başınızın üçte ikisini tuta-cak şekilde yükseltilmelidir.

• Sürücü koltuğunda otururken, pedallarla koltuk arasında yeterli bacak mesafesi bı-rakılmalıdır.

• Sol kolunuz direksiyonu 12 noktasından tam kavramalıdır.

Doğru oturuş şekli, viraj alırken hakimiye-tinizi sağlar. Vücut çeşitli nedenlerle ağırlık dağılımına uyum sağlayabilecek ve direk-siyonu istem dışı hareket ettirmeyecektir.

Ayakların duruş biçimi; Genellikle sağ ba-cak dizden hafif bükülmeli, sol ayak ise debriyaj pedalının ön ucunda ve yerde ol-

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı8

dosyaTRAFİK

Page 9: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

malıdır. Böylece sürücü viraj alırken yer-

den destek alabilir ve sürücü koltuğunda

daha destekli oturur.

Aynalar da, bir taşıttaki diğer önemli gü-

venlik gereçlerindendir. Ancak, aynalar

her sürücünün boyuna göre ayarlanmasıyla

amacına uygun kullanılabilecektir.

Peki, bir aynanın sürücüye göre ayarlanma-

sı nasıl olmalıdır? Aynalar, arkadan yakla-

şan trafiği iyi ve net bir şekilde gösterecek

biçimde ayarlanmalıdır.

Bir taşıtın aynasındaki ideal görüntü alanı,

aynanın yaklaşık üçte ikisi kadar yüksekte

ufuk çizgisinin görülmesidir. Taşıtın yalnız

arka kısımları ayna içerisinde olmalı, geniş

alanda arkadan veya yandan gelen trafik

görülebilmelidir.

Ankara Trafik Vakfı 9Temmuz - Ağustos 2008

Page 10: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Yağmurlu havalarda, su damlası nedeniy-le oluşan görme zafiyeti, çeşitli kaydırıcı kimyasallar sürülerek önlenmelidir. Böyle-ce kötü hava koşullarında, geceleri ve yağ-murda ortaya çıkan görebilme sorunları aşılabilecektir.

Unutmayınız! Aynalar yalnız size yansı-tabildiklerini gösterir. Ancak sizin, güven-li bir sürüş için daha fazlasına ihtiyacınız var. Zaman zaman başınızı kör noktaları görmek için hafifçe çevirin ve bakın.

Kapılar ise sürekli olarak çok iyi kapatıl-

malıdır. Çocuklar için imal edilmiş olan

kilitlerin kullanılmasında yarar vardır. Şe-

hirlerarası seyahatlerinizde kapılarınızı ki-

litli tutmalısınız. Böylece istenmeyen kaza

durumlarında, açılan kapılardan dışarı fır-

layarak meydana gelen iç kanama ya da

şiddetli darbeler sonucu ölümleri, bir par-

ça önlemek mümkün olabilecektir.

Emniyet kemeri; bir kaza anında sizi araçta

tutacak, vücudunuzun ileri, sağa-sola ve-

ya yukarı vurmasını önleyecek en önem-

li teçhizattır. Ancak, emniyet kemerinin bu

görevi yapabilmesi için vücudunuzun da

doğru yerde olması gerekmektedir.

Emniyet kemerini taşıtınızın orta direkle-

rinde bulunan ayarlı tutuculardan, boyu-

nuza göre ayarlamalısınız. Emniyet kemeri

kesinlikle boyun bölgenizin üzerinde ol-

mamalıdır. Bu tip bir kullanım, kaza sıra-

sında boğulmanıza neden olabilir.

Bir kazaya uğramış araçtaki tüm emniyet

kemerleri, ilgili servis tarafından kontrol

edilmeden kullanılmamalıdır.

Emniyet kemerleri, 10 yaşından küçük ço-

cukları hiçbir şekilde tutamaz. Bir kaza

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı10

dosyaTRAFİK

Page 11: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

anında onlar, kemerin arasın-dan sıyrılarak, araç içerisin-deki çeşitli bölümlere çarpar, camlardan veya kilitten kur-tularak açılan kapılardan dışarıya fırlar ve ağır darbe-ler alırlar. Darbe sırasındaki enerji, onların bir fil ağırlığıy-la çarpmasına neden olur.

Son yıllarda üretilen taşıtlar-da emniyet kemerleri esnek bir yapıya kavuşturulmuş-tur. Sürücü hareket ettikçe, kemer makaradan yavaşça boşalmaktadır. Bu kolaylık, kemerin ani fren veya çarpış-ma halinde sizi tam olarak tutmamasına neden olabil-mektedir. Sürücü ve yolcular kemerlerini taktıktan sonra çok hareketli olmamalıdır.

Doğru bir kemer kullanımı için; kemerde kıvrılmalar ol-mamalı, kucak, karın ve bo-yun bölgesinde tam ve doğru oturma sağlanmalıdır.

KOLLARIMIZIN DİREKSİYON TUTUŞ POZİSYONU NASIL OLMALIDIR?

Yönlendirme: Güvenli sü-rüş tekniklerinden biri de direksiyon tutuş pozisyonu-muzdur. Şimdi direksiyonu tutarken ellerimizin ve kolla-rımızın pozisyonunun nasıl olması gerektiğini tartışalım.

Ankara Trafik Vakfı 11Temmuz - Ağustos 2008

Page 12: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Güdüleme: Dikkat ettiniz mi? Birçok sürücünün direksiyo-nu tutuş biçimi farklıdır. Aca-ba hangisi doğru?

Geliştirme: İnsan hayatına de-ğer veren ve milli serveti ko-ruyan iyi bir sürücü, öncelikle aracının teknik kapasitesini bilmek zorundadır. Hızlanma, yavaşlama, frenleme, manev-ra, yol tutuş, denge, vb. teknik kabiliyetler, araçtan araca de-ğişmektedir.

Kimi araçlar hidrolik direksiyo-na sahiptir. Bunlarla manevra yapmak kolaydır. Ancak, teh-like anında, kaygan zeminler-de yolda tutmak, diğerine göre zordur.

Şimdi, aracınızı yönlendirdi-niz direksiyonumuz yaptığınız direksiyonun tutulması biçimi-ni açıklayalım.

Ellerinizi yumuşak, ama sıkıca ve başparmaklarınız üstte kala-cak şekilde, sol el saat 10.00, sağ el ise 02.00 pozisyonunda direksiyon üzerine yerleştirin. Ellerinizi 2’ye 10 var pozisyo-nunda tutarsanız riskli ve acil durumlarda kaçış için, kolaylık sağlamış olursunuz. Koltuğu-nuzla direksiyon arasında öyle bir mesafe olmalı ki, dirsekle-rin ne açık ne de çok kapalı, hafif bükülü durumda kalması sağlanmalıdır.

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı12

dosyaTRAFİK

Page 13: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Ellerinizin direksiyon üzerinde çok sıkı ol-mamasını daha önce açıklamıştık. Ancak, istem dışı yoldan çıkmayı önlemek için, viraj alırken veya frenleme halinde de di-reksiyon yeterince kavranabilmelidir. Eğer, direksiyonu sürekli olarak sıkıca kavrarsa-nız, hızınız ne olursa olsun ani doğrultu değiştirmelere neden olabilir. Bu kötü bir alışkanlıktır.

Doğrultu değiştirmek için direksiyonu nasıl yönlendirmeliyiz? Şimdi, sizlere direksiyon çevirme ile ilgili bazı detaylar verelim.

Aracınızı bulunduğunuz şeritten başka bir şeride geçirmek ya da dönüş yapmak is-tiyorsanız, hangi yöne manevra yapacak-sanız, o elinizi direksiyonun saat 12.00 noktasına koyarak çekmelisiniz.

Örneğin, sola dönecekseniz sağ eliniz saat 02.00 konumunda sabit iken, sol eliniz sa-at 12.00 noktasına getirilerek aşağıya doğ-ru yeterince döndürülmelidir. Bu arada, sağ

el biraz daha aşağı alı-narak, sol elin çekişine iterek desteklemelidir. Direksiyon hareketleri sırasında eller sürekli yola paralel, yani yatay pozisyonda olmalıdır.

Direksiyonu asla sert hareket ettirmeyin. Bu alışkanlık son derece tehlikeli ve risklidir. Sa-ğa dönüşte ise aynı hareketi sağ el ile yapma-lıyız. Aracı yeterince yönlendirdikten sonra pozisyon tekrar düzeltilmelidir. Doğrultuyu düzeltmek için hareketlerin tersinin yapılma-sı yeterlidir.

Manevra sırasında elleriniz direksiyonda iken saat 12.00 veya 06.00 pozisyonunu asla geçmemelidir. Aksi takdirde 2 adım manevrayı yapamaz, yol dışına çıkar, ka-za yaparsınız!

GÜVENLİ BİR SÜRÜŞ İÇİN YAPILMASI GEREKEN DİĞER HUSUSLAR

Yönlendirme: Bu kısımda, daha önce tartış-tıklarımıza ilave olarak güvenli bir sürücü-

Ankara Trafik Vakfı 13Temmuz - Ağustos 2008

Page 14: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Geliştirme: Biz sürücüler ne kadar doğru

davranış sahibi olursak olalım, bunları ko-

ordineli ve uyum içerisinde yapamıyorsak

ne kadar başarılı olabiliriz ki...

Peki, bu koordinasyon ve uyumu nasıl sağ-

layacağız?

Trafikte, mükemmel bir kural bilgisine sa-

hip olmalıyız. Burada bilinen, ancak uygu-

lanmayan bir bilgiden söz etmemekteyiz.

Trafik kural bilgisine her sürücü sahip ola-

cak ve bunu uygulayacaktır.

Kara yollarımızdaki trafik güvenliğinin ilk

ve önemli kuralı budur.

Bildiğiniz trafik kurallarını, doğru zaman

ve yerde uygulayabilmek için trafiğe kon-

santre olmalısınız. Gereksinim duyduğu-

nuzda kuralı uygulayamamış iseniz, bunun

size bir yararı olduğu söylenemez.

lük için sürücüde bulunması gerekli bilgi,

beceri, tutum ya da tavırların neler oldu-

ğundan söz edeceğiz.

Güdüleme: Sizlere sorulduğu zaman, dai-

ma güvenli bir sürüş için kurallara uydu-

ğunuzu söylersiniz. Öyle mi? Bakalım, ne

derecede kurallara uyuyorsunuz.

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı14

dosyaTRAFİK

Page 15: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Trafiğe konsantre olun. Nereden hangi teh-likenin geleceğini sürekli düşünün. Tehli-keye düşüp kurtulma yolları aramaktansa girmeden önlem almak veya riskli davranı-şı yapmamak her zaman tercihimiz olma-lıdır.

Araç kullanmak, hatta yolda yürümek bile çok önemli ve hayati kararlar almanızı ge-rektirir. Ancak bu kararları almadan önce yola veya yürüyüşe konsantre olmuş ise-niz, doğru zaman ve yerde, doğru kararı alarak uygulayabilirsiniz.

Evet, trafikte bir harekete başlamadan ön-ce, iyi düşünmeli ve doğru karar vermeli-yiz. Bir kavşağa yaklaşıyorsunuz veya bir geçiş yapacaksınız, karşılaşabileceğiniz riskleri düşünün, bunlardan nasıl kurtula-bileceğinizin planını yapın ve doğru kara-rınızı uygulayın.

Trafik, tereddüdü affetmez. Düşünün, hızı-nız 90 km/h ise, saniyede yaklaşık 25 metre yol alırsınız. Tereddüt ederseniz kaç met-re yol alacağınızı ve yaşayacağınız riskle-ri, siz düşünün.

Seyahate başlamadan önce, mutlaka bir “Sürüş Planı” yapın. Seyahatiniz nerede başlayacak, nereye ve hangi yolları kulla-narak gideceksiniz, nerelerden dönüş ya-pacaksınız, dönüş için hangi kavşaklarda

Ankara Trafik Vakfı 15Temmuz - Ağustos 2008

Page 16: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

sağa yanaşacaksınız, tüm bu planlarınızı

yapınız.

Sürüş planlarınızı, araç kullanırken yap-

mamaya özen gösterin. Aksi taktirde, yo-

la konsantrasyonunuz bozulur, yol ve

çevresindeki araç ve insan hareketliliğini

göremezsiniz. Riskleri zamanında algılaya-

mazsınız.

Sürüş planı, yol koşullarını önceden tah-

min etmek, kendimizin ve diğer sürücüle-

rin güvenliğini tehlikeye düşürmemek için,

önceden belirlenmiş hareketleri kuralla-

ra uygun biçimde ve zincirleme yapmayı

kapsamaktadır.

Takip mesafesine dikkat edin. Normal hava

ve yol koşullarında, bu mesafenin hızınızın

yarısı kadar metre olduğunu asla unutma-

yın. Ancak sis, yağmur, gece vb. olumsuz

hava koşulları ile iniş eğimli, mıcır kap-

lı, stabilize, ıslak, karlı, buzlu vb. yollar-

da önünüzdeki aracı daha uzaktan takip

edin.

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı16

dosyaTRAFİK

Page 17: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Baştan beri altını çizerek açıklamaya çalıştı-ğımız gibi, düşünerek ve seyahat planınıza göre aracınızı sürün. Takip etmekte olduğu-nuz aracı geçmek istediğinizde, manevranı-zın kurallara uygun olup-olmadığını, kurala uygun olmakla birlikte aracınızın perfor-mansının geçme yapıp-yapmamaya yeterli olup-olmadığını, görüşün sollama için ye-terli mesafe kadar yeterli olduğunu görün.

Birbirlerine yakın hızlarda gitmekte olan araçtan, arkadakinin geçişi için, uzun bir mesafeye ve biraz daha hıza gereksinimi bulunduğunu unutmayın.

Aracınızın yol tipine göre tanınan yasal hız-ların azami hadler olduğunu akıldan çıkar-mamalısınız. Hızınızı; yüke, hava, yol ve trafik durumu ile aracınızın performansı ve lastiklerinizin durumuna göre ayarlamanız gerektiğini asla unutmayın.

Azami hız limitlerine, daha önce açıklanan koşulların izin vermesi halinde çıkın. Kö-

tü hava ve yol koşulları ile yoğun bir yaya ve araç trafiğinin bulunduğu ortamlarda hı-zınızı mutlaka düşürün. Aksi taktirde, dur-mak için gereksinim duyacağınız mesafe

Ankara Trafik Vakfı 17Temmuz - Ağustos 2008

Page 18: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

güvenip-güvenmemenizi bu sesler, size

anlatacaktır.

Motora, kapasitesi üzerinde yüklenmeniz,

tehlikeli durumdan kurtulmak için gaz pe-

dalına aşırı basmanız, motordan alışagel-

diğiniz sesten çok yüksek bir gürültünün

duyulmasına neden olacaktır. Bu ses size

aracınızı benzer tehlikelerde sizi kurtarma-

ya yetecek güçte olmadığını kanıtlamakta-

dır.

Araç kullanırken niyetinizi diğer sürücü ve

yayalara ifade ederseniz veya etmezseniz

ne olur? Hiç düşündünüz mü?

Mutlaka hepiniz aynı şeyi düşünüyorsu-

nuz. Niyetimizi diğer yol kullanıcılara ifa-

de edemezsek, %100 haksız olacağımız

bir kazaya neden olabiliriz. Eğer hızımız da

fazla ise, ya ölürüz ya da çok şiddetli darbe

nedeniyle acılar yaşarız, sakat kalırız. Tra-

fikteki diğer ortaklarımıza da benzer acılar

yaşatırız. Buna hakkımız olmadığını hepi-

miz biliyoruz.

Böylesine büyük bir riskten kurtulmak için,

sadece bir parmak hareketi yapmalıyız. Ya-

ni sinyallere dokunmalıyız.

Toplumsal yaşamın tüm alanlarında ol-

duğu gibi, trafikte de saygılı ve hoşgörülü

olun. Bu, size hiçbir şey kaybettirmeyeceği

gibi çok şey kazandıracaktır.

Kavşağın diğer kolundaki bir sürücü, yasa

gereği ilk geçiş hakkını size vermedi. An-

cak, sizde yol hakkı kendinizde olduğu

için ısrarla kavşağa girdiniz ve bir noktada

duramayarak çarpıştınız. Evet, bu durum-

çok daha uzun olacaktır. Örneğin; kuru, asfalt ve düz bir karayolunda standart yük ve araçla, 90 km/h hızda 73 m mesafede durabilirken, yine standart yüklü bir araçla aynı yolda ve aynı hızda, bu defa ıslak bir zeminde ancak 110 m’de durabileceksiniz. Aracınızın frenlerinin ABS sistemine sahip olması, durmak için gereksinim duyacağı-nız 110 metrelik mesafeyi asla kısaltmaya-caktır.

Aracınızın motor sesi başta olmak üze-re, dönen tüm parçalarını dinleyin. Mo-toru dinlemek size aracınızın performansı ile ilgili ipuçları verecektir. Bir geçiş sı-rasında aracınızın zorlanıp zorlanma-dığını, benzer durumlarda aracınıza

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı18

dosyaTRAFİK

Page 19: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

DEVAMI GELECEK SAYIMIZDA...Kaynak: Emniyet Genel Müdürlüğü, Trafik Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanlığı

da haklısınız. Ancak, aracı hasara uğramış,

vücudu yaralanmış belki de ölü bir haklı

adam.

Araç kullanırken haksız olup olmamaktan

daha önemli olan bir kazanın oluşumunu

önleyebilmiş olup-olmamaktır. Haklı ama

zarar görmüş olmaktansa, haksız ama ha-

sarsız olmayı hepimiz tercih etmeliyiz. Bu

bakımdan, trafikte sürekli ısrarcı bir davra-

nışa sahip olmak, çok büyük tehlikelerin

etrafınızda dolaşmasına neden olabilir.

Sonuç olarak, trafiğin bir ortaklık ve hoş-

görü ortamı olduğunu unutmamalıyız.

FRENLERİ NASIL VE NE ZAMAN

KONTROL ETMELİYİZ?

Yönlendirme: Güvenli sürüş tekniklerinden

biri de frenlerin nasıl kontrol edilmesi ge-

rektiği üzerinedir.

Güdüleme: Sizce, iyi bir sürücü frenlere

ne kadar güvenmelidir? Frenlere basmanın

kurallarını, acaba ehliyeti olan herkes bili-

yor mu?

Geliştirme: Hareket halindeki bir taşıtı dur-

duracak tek düzenek fren sistemidir. Bu ne-

denle, frenin yapısı ve kontrol edilmesi son

derece önemlidir.

Frenlerin kontrolüne ilk olarak fren hidrolik

yağının seviyesinin belirlenmesi ile başlan-

malıdır. Fren yağı, benzin gibi kullandıkça

tüketilen bir şey değildir. Hidrolik hücre-

sindeki azalma, bir arızanın habercisi ola-

rak kabul edilmelidir.

Fren pedalına bastığınızda, pedal önce bir

yerde durup, daha sonra ayağınızın altın-

da erime hissediyorsanız, ciddi bir sorunla

karşı karşıyasınız demektir.

Fren pedalına, döşemeye doğru yarıdan

fazla basabiliyorsanız fren ayarınızı kont-

rol ettirmelisiniz.

Fren pedalına basınca bir yaylanma his-

sediyorsanız, sistemde hava var demektir.

Hemen servise gitmelisiniz.

Frene bastığınızda, fren ışıklarının yandı-

ğından emin olmalısınız. Bunun için bir

duvar ya da vitrinden yararlanabilirsiniz. El

freni mekanik bir sistemdir. Kullanıldığın-

da aracı yokuş aşağı bir yolda tutabilmeli

ya da aracın hareket etmesini engelleyebil-

melidir. Bir başka önemli konu da, frenle-

rin tekerler üzerindeki etkisi eşit olmalıdır.

Aksi takdirde sert frenleme halinde kayma-

ya neden olacaktır.

Frenler düşük bir hızla (ki bu 30 km/s’yi

geçmemeli) denemekte yarar vardır. Fren

denemesinin üç önemli amacı vardır. Bun-

lar;

• Frenlerin tuttuğunu kontrol etmek,

• Fren mesafesini kontrol etmek,

• Frenlerin yana çekmediğini kontrol et-

mektir.

Fren denemesi yaparken yakın arkanızda

ve önünüzde araç bulunmamalıdır. Unut-

mayın! Islak bir zeminden geçtikten ya da

aracınızı yıkadıktan sonra frenlerinizi hafif-

çe pompalayarak disk üzerine biriken suyu

atmalısınız.

Ankara Trafik Vakfı 19Temmuz - Ağustos 2008

Page 20: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

YOL ÖYKÜLERİ

YOL ÖYKÜLERİSelahattin EKREMOĞLUAnkara Vali Yardımcısı

kurumTRAFİK

Page 21: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Gökhan ve eşi Ayça Hanım, son mo-del arabalarıyla, gecenin 01.30’u gös-terdiği bir saatte, dostlarının evinden

kendi evlerine dönüyorlardı. FM kanalından bir radyo istasyonu çok güzel şarkılarla keyifle-rini artırıyor, yemekli toplantıda aldıkları moral giderek katlanıyordu.

Gökhan, yemekte içtiği içkinin çakırlığıy-la eşine takılıyor; onu kızdırmaya çalışıyordu. Ayça Hanımsa, içinden “İnşallah trafik ekibine rastlamayız, ama eve gidince ben sana dünya-nın kaç bucak olduğunu gösteririm” diyordu.

Vakit gece yarısını geçtiği için yollar tenha, trafik çok rahattı. Yemekte kuş sütünden baş-ka her şey vardı. İçkiler dahil her şey boldu. Gökhan, her zamanki titizliğini bırakmış¸ her zamanki ölçülerini aşmışlardı. Ayça Hanım’ın uyarıları işe yaramamış; kadehler arka arkaya yuvarlanmış, kafalar iyiden iyiye dumanlan-mıştı.

Yemek üzerine içilen acı kahveler de tam ayılmalarını sağlamamıştı. Ev sahibinin, en ya-kındaki duraktan taksi çağırabileceğini, herke-sin evlerine rahat bir şekilde ulaşabileceğini ve arabaların daha sonra alınabileceğini düşüne-rek Ayça Hanım biraz rahatlamış, eşinin neşe-sini bozmak istememişti.

Ayrılık zamanı geldiğinde her aile kendi ara-basına yönelmiş; taksi çağırma düşüncesi tüm erkekler tarafından reddedilmişti. Gökhan da diğer arkadaşları gibi, içkinin de verdiği ce-saretle her zaman iyi araba kullanmakla övü-nürdü.

“Korkma hanım! Ben seni de kendimi de evimize sağ salim götüreceğim; sen de koca-nın usta sürücülüğü ile iftihar edeceksin” de-yince Ayça Hanım güzel bir gecenin havasını bozmamak adına durumu kabullenip arabaya binmişti binmesine de içi içini yiyor, sıkıntısı-nı dışa vurmamak için kendisini frenlemeye ça-lışıyordu.

Yolu yarılamışlardı. Radyodaki müzik ya-yını yerini, trafikle ilgili bilgilendirme progra-mına bırakmıştı. Konuşmacı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre son on

yıl içinde yapılan denetimlerle 0.50 promili aşan alkollü sürücülerin sayısının 800.000 do-laylarında olduğunu ve hepsinin sürücü belge-lerine el konulduğunu söylüyordu.

Gökhan sayıyı duyunca alkollü olduğunu hatırladı. Kafasından basit bir hesaplama yaptı. Bir yılda 80.000 ayda yaklaşık 7000 günde or-talama 250 sürücü… “Eh, fena değil, 800.001 olmak istemem doğrusu” dedi kendi kendi-ne. Ehliyetsiz ve arabasız kalmak hiç işine gel-mezdi. Geçmiş günlerde, bu kadar olmasa da birkaç kez alkollü olarak araba kullanmış, hiç denetime rastlamadığı için cezalı duruma düş-memişti. “Bu gece de ekiplere yakalanmasa da gecenin keyfi kaçmasa” diye düşündü.

Neredeyse eve gelmişlerdi. 100 metre son-ra köşeden sağa dönecek, caddenin sonundaki evlerine esenlikle ulaşmış olacaktı. Ayça Ha-nım da kazasız belasız eve ulaştık galiba diye biraz olsun rahatlamıştı. Ancak bundan sonra böyle bir durumda kim ne derse desin, koca-sı istediği kadar kızsın, taksi çağırıp eve taksiy-le dönecekti.

Gökhan, birden ileride, sağda yolun kenarı-na çekilmiş ve denetime alınmış birkaç araba olduğunu fark etti. Sağa sola kaçabileceği ara sokak da olmadığı için trafik ekibinden kurtu-luşu kalmamıştı. Zaten polis de onu fark etmiş, sağa yanaşması için eliyle işaret veriyordu. Ha-nımının yüzüne baktı. Ayça Hanım öndeki ara-baları saymış olacaktı ki,

800.008 olmak ne güzel değil mi! dedi.

BİLGİ NOTU:

1- 0.50 promilden fazla alkollü olarak araç kullanmak KYTK MD. 48/5e göre ilk defasında 480 YTL para cezası 6 ay süreyle sürücü belge-sinin geri alınması.

2- Uyuşturucu veya keyif verici madde ala-rak araç kullanmak KYTK md. 48/6 a göre 963 YTL para cezası, sürücü belgesinin iptali.

Ankara Trafik Vakfı 21Temmuz - Ağustos 2008

Page 22: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Aracınızda Temiz Hava Solumak Mümkün Mü?

Serin ve bakterilerden dezenfekte edilmiş bir ortamda sevdiklerinizle ile birlikte bir seya-hat düşünün… Şimdi de sıkışık trafikte işinize gidiyorsunuz veya akşam işlerinizi bitirdiniz, günün yorgunluğunu arkanızda bırakmak üze-resiniz. Küçük bir hamle kaldı evinize varmak için. Bunaltıcı bir sıcak var ve aracınızı bir tür-lü serinletemiyorsunuz. Camları açacaksınız; sıcak hava, rüzgar, toz, saçınız başınız bu sa-bah giydiğiniz kar beyazı gömleğiniz; üstelik bu gün çok önemli bir toplantınızın olduğu gün. İşinize gelişiniz; tüm günün yorgunlu-ğu daha şimdiden üzerinizde… Ve akşam eve dönüşünüz; hala klimanız istenen serinleme-yi sağlamıyor.

Bu durumlarda ne yapabiliriz?

Klimayla ilgili sorunlarınızı çözmek için ön-celikli olarak klima özel eğitimine tabi tutul-muş uzman teknisyenlere ihtiyacınız var. Bu uzmanların yapacağı ilk iş sizi dikkatli dinle-dikten ve şikayetinizi anladıktan sonra tıpkı bir doktor gibi, ilgili klima testlerini yaparak teşhis koymaktır. Gerekli müdahaleler sizinle muta-bık kalınarak gerçekleştirilmeli, havalandırma sisteminizdeki kirlenmeler yine sizin ile birlik-te incelendikten sonra Anti-Bakteriyel uygula-ma için karar verilmelidir. Öncelikli kanılara karşın aracınızdaki klimayla da temiz bir hava solumak mümkün. Ancak bunu sağlamak için, klimanızın birtakım uygulamalardan geçmesi gerekiyor. Klima soğutma performansının öl-çülmesi (Orta havalandırma debisi ve sıcaklık çıkışı), klima filtresinin kontrolü, klima filtresi-nin değişimi, klima gazı miktar kontrolü, klima kompresörü yağ kontrolü, klima gaz dolumu ve klima kompresör yağ ilavesi klimanız için gerekli kontrollerdir. Ancak klimanızın temiz havaya ve antibakteriyel bir hale kavuşması

havalandırma ve klima sisteminin bakteriler-den arındırmasıyla (Havalandırma tünelleri ve sistemin dezenfekte edilmesi) mümkündür.

Prensip olarak klima sisteminde yer alan çeşitli parçaların görevleri, kapalı devre içinde dola-şan klima gazının soğutma etkisini yaratmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Ancak klima sis-temlerinde 100% sızdırmazlık sağlanamadığı için zaman içinde klima gazının azalması so-ğutma etkisinin düşmesine neden olmakta bu da normal kabul edilmektedir. Klima sistemi-nin özellikle 3-4 yaşından sonraki araçlarda ilk çalıştırma esnasında hoş olmayan kokula-rın oluşması da sıkça görülen bir durumdur. Bu kokuların oluşum nedenleri evaporatörün serin havayı kabin içine göndermesi sırasında çok fazla ısı farkına maruz kalması ve bunun sonucunda borular üzerinde su damlacıkları-nın (klima kullanımda olduğu zaman araç al-tından bu suyun akışı görülebilir) zaman içinde bu bölgelerde kısmen birikmesi mantar küf gi-bi oluşumlara neden olmasıdır.

Klima sisteminin önemli parçalarından birisi de dış ortamdan kabin içine giren havanın filt-relenmesidir. Polen filtresi veya duruma göre karbon içerikli filtreler bu işi üstlenmektedir-ler. Bu filtreler genellikle ulaşılması daha zor bölgelerde yer alır. Bu nedenle yerinden sö-külmesi ve yerine takılması bazı durumlarda uzmanlık gerektirir. Kabin içine giren kirli ha-va araç içinde emniyet kemeri, koltuk, kapı döşemeleri, paspas ve giysilerimizde lekelen-melere neden olmakta ve iç mekanda solunum yollarımız da bu kirlilikten etkilenmektedir. Örneğin emniyet kemeri trafik kanunları gere-ği yasal bir zorunluluk; açık renkli giysilerinizi giydiniz, önemli bir yemek, toplantı veya buna benzer bir yere gideceksiniz. Emniyet kemerle-rinizi gittiğiniz noktada çıkartınız ve giysinizin

KLİMANIZ VE SİZFeryal GÜNEŞ ANKARA SPEEDY SERVİS MÜDÜRÜ

bi lg i lendi rmeTRAFİK

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı22

Page 23: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

üzerinde çaprazlamasına bir toz bandı lekesi-nin olduğunu görüyorsunuz. Ne olacak şimdi?

Solunum yollarında iyi filtrelenmemiş hava ve bakteriyel oluşumun olumsuz etkileri de bili-nen bir gerçektir. Özellikle çocuklar, yaşlı ve astım hastalığı bulunan kişilerin bu koşullar-da soğutulan araçlarda seyahat etmesi tavsiye edilmemektedir. Bu sorunu çözecek ve klima-nızı bakterilerden arındıracak uzmanlaşmış çözümler mümkündür.

Peki Klimalarımız Nasıl Çalışıyor?

Öncelikle, soğuk gibi bir şey olmadığını söy-lememiz gerekiyor. Bir şeyi soğuk olarak tarif ettiğimiz zaman birçoğumuz ne demek iste-diğimizi anlar. Ama aslında soğuk sadece bir şeyden daha az ısı içeren başka bir şey anla-mına gelir. Doğru tanımlamak için ısının mik-tarını belirtmeliyiz. Bir malzemeden ısı alarak soğutma işlemi gerçekleştirilir. Sıcak bir içe-ceğimizi buzdolabına koyarsak bir süre sonra bu içeceğimiz örneğin 5°C olacaktır. Mevcut ısı içeceğimizden alınır ve daha düşük bir sı-caklıkta bir içeceğimiz olur. Tüm ısının alın-masının elbette bir limiti vardır ve bu da sıfır noktasıdır. Maddenin bildiğiniz gibi 3 hali var-dır; katı, sıvı ve gaz. Bizim için önemli nokta bir maddeyi katı halden sıvıya ve sonra gaz fa-zına geçirmek. Bunu sağlayabilmemiz için o maddeye ısı vermek gerekliliğidir. Aynı man-tıkla, maddeyi gaz fazından sıvıya ve sonra katı faza getirmek için de o maddeden ısı alın-ması gerekir.

Otomobil klima sistemleri genellikle 4 ana parçadan oluşur: Kompresör, Evaporatör, Sı-

nırlayıcı ve Kondanser. Kompresörün iki göre-vi vardır, gazı sıkıştırmak ve soğutucu akışkanı klima sistemi içinde dolaşmasını sağlamak. Gazı sıkıştırmamızın esas sebebi gazın tekrar sıvı fazına geçişini sağlayabilmektir. Komp-resör içerisinde genellikle birden fazla piston bulunmaktadır ve bunlar aşağı yukarı hareket ederler. Pistonun aşağı yöne hareketinde akış-kanı, gaz olarak silindir içine alınır yukarı yön-lü harekette bu gaz sıkıştırılır. Bu arada tek yönlü çalışan supaplar gazın sıkıştırılması es-nasında geri dönmesini engeller. Akışkan ba-sıncının istenen düzeye gelmesi bu pistonların hareketleri ile gerçekleşir.

Kondanser, sıkıştırılmış sıcak gazdan aldığı ısıyı dışarıya vererek gazın sıvı halde yoğuş-masına sebep olan soğutucudur. Sıvı haldeki soğutucu akışkan, daha sonra sınırlayıcı bölü-me gelir. Bu sayede, akışkanın küçük bir de-likten geçmesi sağlanır ve basıncın düşmesine neden olur. Bir akışkanın basıncı düştüğünde kaynama noktası da düşer ve buharlaşma da-ha kolay gerçekleşir.

Buharlaşmanın gerçekleştiği yerin adı da eva-poratördür. Buradan akışkan döngünün ta-mamlanabilmesi için tekrar kompresöre gider. Soğutucu akışkan ısıyı emmek ve başka bir ye-re transfer etmek üzere tekrar kullanılır.

Klima sistemi temel olarak 4 elemandan oluş-masına rağmen, elbette araç üzerinde konforu artırıcı ve klima sistemini koruyucu birkaç par-ça daha bulunmaktadır. Kısaca diğer parçalar-dan da bahsedelim. Sistemin üzerinde bir de filtre (Nem alıcı şişe) bulunmaktadır. Bu filtre sistemdeki istenmeyen parçacıkları ve oluşan nemi tutar. Sistemin temizliği çalışma per-formansı bakımından çok önemli. Bir ısı du-yargası da sistemin çalışma aralığı ve konfor sıcaklığını sağlamaya yarar.

Görüldüğü üzere tıpkı solumak gibi, klima da kompleks bir sistemden oluşmaktadır. Bu siste-mi korumak, kontrolden geçirmek ve bakımını sağlamak aracınızda da temiz hava soluyabil-menizi sağlayacaktır.

Kompresör

Kondanser

Toplayıcı

Isı Duyargası

BasmaHattı

Evaporatör Sıvı HattıFilitre Drayer

Gözlem Camı

Ankara Trafik Vakfı 23Temmuz - Ağustos 2008

Page 24: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Kalp durması, solunum durması, şok ve di-ğer yaşamı son buldurabilen (hayatı tehdit eden) ve birkaç dakikada gerekli kurtarıcı te-daviler yapılmazsa ölümle son bulan veya ağır sakatlık yapan durumlarda zaman geçirmeden ilk dakikaları yitirmeden hayat kurtarıcı ilk yar-dım (First Aid) ve tedaviyi nerede, nasıl ve kim yapmalıdır?

Bazen ilk yardım, acil ilk yardım ve acil yar-dım kavramlarında yanlış anlama olabiliyor.

İlk yardım: Olay (kaza, ani hastalıklar, ba-yılma vb.) yerinde, orada bulunan kişilerce ve olay yerinde bulunan araç ve gereçlerle yapıl-maya başlanan hayat kurtarıcı girişimlerdir. İlk yardım yapmak için doktor veya sağlık per-soneli aranması, beklenmesi veya bulunması gerekmez, ilk yardım kurallarını bilen herkes bunu yapabilir.

Görülüyor ki ilk yardım, kaza olduğunda yetkili acil yardım ekibi veya malzemesi gelin-ceye veya hasta bu olanaklara kavuşmak için gönderilinceye kadar, ilk planda yapılan ha-yat kurtarıcı hizmetlerdir. Bunu bazen araçta-ki kişi, sürücü veya işçinin veya yoldan geçen bir kişinin kendi kendisine yapma zorunlulu-ğu olduğundan ilk yardımı herkes öğrenme-lidir ve gerektiğinde yapabilmelidir. Buna ilk yardım (First Aid) denilir ve bunu yapana da İlk Yardımcı (First Aider) denilir. Temel Yaşam Destek kursu gören ilk girişimcinin (First res-ponder) yaptığı ilk yardım daha yararlıdır, Ya-şam Destek Tedavisi verirler.

İlk yardım, acil bir girişim ve önlem olduğu için halk bazen bu işleme acil yardım da de-mektedir. Acil yardım ise, temel yaşam deste-ğini sağlama, devam ettirme ve tedavi amacı ile özellik gösterir ve bunu belirli eğitim gör-müş olan sağlık personeli ve doktorlar yapar. Amerika ve İngiltere’de acil yardım eğitimi gö-renlere Acil Yardım Teknisyeni (AYT) (Emer-gency Medical Technician, EMT) veya daha

ileri kurs görene Paramedik (Paramedic) de-nilmektedir. Fakat ilk yardımın acil bir yardım olduğunu, vakit kaybettirmemek gerektiğini belirtmek için bu olay yerindeki işlemlere acil-ilk yardım da denilebilir ama doğrusu ilk yar-dımdır.

Kazalardan sonraki ölümlerin %10’u ilk 5 dakikada ve %50’si ilk yarım saatte olmak-tadır. Hemen buradan çıkarılacak sonuç, ilk yarım saatte hele kazadan sonraki ilk 5 daki-kada deneyimli her türlü araç ve gereci olan acil yardım ekibi, kaza yerine yetişemeyece-ğine göre, herkesin hayat kurtarıcı ilk yardımı bilmesi ve uygulaması gerekiyor. Bunlar önce-likle yaralıyı araç ve göçükten çıkarmak, hava yolunu açmak ve yapay solunum, kalp masa-jı yapmak, kanamayı durdurmak, şok tedavisi, kırık ve yaralıların tespit ve sarılmasıdır.

Oswald yaptığı bir araştırmada Amerika’da kazalar sonucu önlem, korunma, ilk ve acil yardım hizmetleri sayesinde kazalarda %25, ölümde de %18 azalma olduğunu bildirmiştir. Lund 1 dakikada yapılacak bilinçli ve yeterli ilk yardımla ölümlerin %59 azalabileceğini, 30 dakikadan sonraki yardımla %10’un kurta-rılabileceğini belirtmiştir. Aynı araştırıcı kurta-rılanların %38’nin kaza yerindeki ilk yardımla, %62’sinin ambulans veya helikopterle ulaşan acil yardım hizmetleriyle kurtarıldığını ortaya koymuştur.

Uluslararası 1975 Cenevre anlaşmasına gö-re ilk yardım için bütün ülkeler “First Aid” ke-limesi kullanmaya karar vermişse de, biz işin zaman bakımından önemini vurgulamak için ülkemizde “İlk Yardım” yerine “Acil İlk Yar-dım” deyimini de kullanıyoruz.

Royster, Andreasson ve Lund kazalardan sonraki ölümlerin %10’unun ilk 5 dakikada, Arnauld ilk birkaç dakikada olduğunu belirt-mişlerdir. Tollagen Moe ve Lund ise kaza so-nucu olan ölümlerin %50-54’nün ilk yarım

İLK YARDIM (FIRST AID) AMACI VE TEMEL İLKELER:

sağl ıkTRAFİK

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı24

Page 25: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

saatte olduğunu belirtmişlerdir. Şu halde özet-lenirse, kazalardan sonraki ölümlerin %10’u ilk 5 dakikada ve %50’si ilk yarım saatte ol-maktadır. Hemen buradan çıkarılacak sonuç, ilk yarım saatte, hele kazadan sonraki ilk 5 da-kikada deneyimli ve her türlü araç ve gereci olan acil yardım ekibi, kaza yerine yetişeme-yeceğine göre, herkesin hayat kurtarıcı ilk yar-dımı bilmesi ve uygulaması gerekiyor. Bunlar öncelikle yaralıyı kurtarmak, hava yolunu aç-mak, yapay solunum ve kalp masajı yapmak, kanamayı durdurmak, şok tedavisi, kırık ve ya-raların tespit ve sarılmasıdır.

İlk Yardımın Temel İlkeleri

İlk yardım yaşam kurtarıcı veya yaşama destek veren bir uygulamadır ve zaman yitir-meden, çabuk, bilgili ve bilinçli olarak yapıl-malıdır. Daha önce belirttiğimiz gibi mademki ölümlerin %10’u ilk 5 dakikada, %50 kadarı ilk yarım saatte oluyor ve birçok kişi bu dönem-de acil olarak ilk yardımla tedavi yapılmadığı için ağırlaşıyor (solunum ve kalp durması, şok vb.), o halde altın çağ dediğimiz bu ilk birkaç dakikada kalp durması, solunum yolu tıkanık-lığı veya solunum durması, şok ve kanamadan, yaralıyı kaybedebiliriz. Bu nedenle de bu ilk dakikalarda durum kavranarak yaşamı kurtara-cak ve koruyacak ilk yardıma acil olarak baş-lamalıdır. Bu nedenlerle bu acil ilk yardım için doktor, hemşire ve diğer sağlık personeli bek-leyemeyiz. O halde ilk yardımın 3 ana temel kuralını tekrar özetlersek:

İlk yardım olay yerinde yapılır. Bu yol, iş-1. yeri, spor yeri, okul ve ev olabilir; olay nerede olursa orada yapılır.

Acil İlk Yardımı olay yerinde kim varsa 2. o başlatır. Bu kendimiz, araçtaki, iş yerinde-ki, okuldaki kişiler (sürücü, iş arkadaşı, yoldan geçenler, öğretmen, spor çalıştırıcısı, polis, it-

faiyeci, herkes) olabilir. Bunların doktor, acil yardım teknisyeni veya sağlıkçı olması gerek-mez. Bu nedenle herkesin ilk yardım kursu görmesi hem kendimizi hem de yakınlarımı-zı kurtarmak ve korumak için çok yararlı bir davranıştır.

İlk yardımı başlatmak için sağlık ekibi ve ambulans (Hızır acil) beklemek çok hatalıdır. Bu nedenle de sürücü olmak için sürücü kurs-larına devam ve sınav verme zorunluluğu ge-tiren Karayolları Trafik Kanunu ve buna göre hazırlanan Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yö-netmeliği gereğince sürücü kursunda 12-16 saatlik uygulamalı ilk yardım kursu yaptırılır. Polis okullarında, komando ve itfaiye kursla-rında öğretmen ve diğer bazı kamu sektörü personeline hizmet içi eğitim olarak ilk yardım kursları yapılmaktadır. İlk yardım kursunun ya-salarla zorunlu kılınmasındansa herkese, ken-disinin veya bir yakınının yaşamını kurtarmada ilk yardımın önemini inandırmakla işe başla-mak gerekir.

İlk yardım yapmak için olay yerinde bu-3. lunan araç gereçlerle yetinmemiz gerekir. İlk yardım araç, okul, işyeri veya evde olan ilk yardım çantasındakilerle veya elde bulunan-larla yapılır.

Bu nedenle her araç, ev, okul, iş ve spor çalışma yerinde vb. yerlerde bu yerin özelli-ğine göre ilk yardım çantası veya dolabı bu-lundurmak gerekir. Daha ilerde bu çantada en az neler bulundurma gerektiğini belirteceğiz. Bunları eksiksiz olarak sağlanması gereklidir ancak bunların yokluğunda da elde bulunan-larla ilk yardıma çalışılmalıdır.

İlk yardım yapan kişilerin uygulamalı olarak iyi eğitim görmüş, olay yerindekilere ve özel-likle kazazede ve hastaya güven vermesini ve işbirliği yapmasını bilen, hızlı fakat telaşsız ça-

Ankara Trafik Vakfı 25Temmuz - Ağustos 2008

Page 26: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

lışabilen kişiler olması gerekir. Bu niteliklerin yanısıra ilk yardım yapan kişiler, kazazedeyi süratle kaza yerinden kurtarmalı, yaralanma-ları ve hastalığı değerlendirebilmeli, ilerde be-lirteceğimiz gibi Yaşam Destek Tedavisi, ABC denilen kalp-solunum ve dolanımı canlandırı-cı, kanama, şok, yara ve bayılmada basit ve yararlı tedavileri uygulamaları yapabilmelidir. Bu kişilerin kötü sonuçlara engel olacak şekil-de olayı yetkililere haber veren, yaralı ve has-tayı süratli bir biçimde araç ve gereçlerle Acil Yardım Merkezlerine göndermeyi bilen çok yönlü kişilerden olması gerekir.

İlk Yardımda Temel Görevler

İlk yardımla acilen alınan önlem ve teda-vilerle yaralı ve hasta kurtarılır, kötü sonuçlar önlenir, stabil bir duruma sokulur ve bundan sonra daha bilgili ve gerekli araç gerece sa-hip olan sağlık ekibince tedavi için ambulans çağrılır, ki bundan sonraki hizmet Acil Yardım (AY), Amerikalıların (Emergency Medical Ca-re, Acil Tıbbi Yardım) dedikleri hizmet başlar. Böylece hasta ve yaralılar kesin tedaviyle sağ-lıklarına kavuşmuş olurlar.

En basit olarak ilk yardım yapan kişi, biraz sonra tutuşarak yanacak devrik bir araçtan bir yaralıyı veya daha büyük depremlerle daha kötü duruma girecek olan bir kişiyi göçükten kurtarır. Başı arkaya bükerek, çeneyi yukarı

kaldırarak nefes yolunu açar ve bilinç-siz hastayı yarı yüzükoyun yatırarak

kendi kusmuğu ile boğulmak-tan kurtarabilir, kanayan

bir yarayı eliyle veya mendiliyle bastıra-rak kanamayı dur-

durabilir veya şoklu kişiyi baş aşağı yatı-

rarak hayati merkezlere kan gönderebilir, bir yolu-

nu bulup polis veya acil yar-dım merkezine haber ileterek

onu hastaneye gönderebilir. Bun-ları bilen insanlar için bunlar basit iş-

lemlerdir fakat bir kişinin canlandığını görmek veya kurtulduğunu hissetmek ne

kadar kutsal ve sevindirici bir duygudur. Bu

nedenle tehlikede olan kişi herhangi birisi ola-bileceği gibi kendi çocuğumuz veya annemiz ve hatta siz olabilirsiniz. İşte, basit ilk yardım kurallarını öğrenip uygularsak kendimizi, yakı-nımızı veya başkalarının yakınlarını korumuş veya yaşama döndürmüş oluruz.

İlk yardımı bazı kuruluşlar İngilizce baş harflerine göre LAST (Türkçesi YYTT) olan 4 iş-lem olarak ele almışlardır.

L (Locate) Y (Yaralının yerinin belirlenmesi)

A (Access) Y (Yaralıya Yaklaşma)

S (Stabilize) T (Tespit, Durumunu düzeltmek)

T (Transport) T (Taşınma)

Yaralı ve hastanın bulunması, yerinin tes-piti özellikle deprem, göçük, çığ, su baskını, yangın, uçak çakılması, gemi, motor batması, tren kazası gibi felaketlerde önem taşır. Bu ko-şullarda ikinci sorun kazazedeye yaklaşıp onu güvenceyle kurtarmak ve sonra onun yaşamsal işlevlerini tespit etmek, düzeltmek (ABC, hava yolu, solunum, dolanım) ve yaralanması olan kişiyi tespit (omurga destek tahtası, kırık tespi-ti, şok elbisesi vb.) etmek öncelik taşır. Ancak bunlardan sonra sıra, yaralı ve hastaların ön-celik verilerek taşınmasına ve acil yardım ekibi istenmesine gelir. Başka bir yaklaşımla ilk yar-dımdaki hizmetler şöyle de özetlenebilir.

Yaralının bulunduğu yeri veya yaralıyı 1. tespit etmek (özellikle deprem, su baskını, bü-yük trafik, uçak kazaları ve yangınlarda)

Kurtarma ve güven: Yaralıyı olay yerin-2. den kurtarmak, olay yerinin, olaya katılanların ve ilk yardımı yapanların güvencesini sağla-mak

Değerlendirme: Solunum, kalp, kanama, 3. şok yaralanma ve büyük kırıkların tanı ve de-ğerlendirilmesi

Yaşam Kurtarıcı Acil Girişimler: 4. A (Air-ways / Havayolunu açmak), B (Breathing / Solunumu düzeltmek, yapay solunum), C (Cir-culation / Kalbi çalıştırmak, kalp masajı, şok ve kanama tedavisi) Alfabenin ilk 3 harfi gi-bi, yaşamın ilk 3 koşulu, yapılır, gerekmiyorsa hasta yerinden oynatılmaz.

sağl ıkTRAFİK

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı26

Page 27: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Hasta durumunun güvencesi, tespiti 5. (omurga ve diğer büyük kırıklar, büyük yara ve yanıklarda)

Acil yardım merkezleri, haberleşme ve 6. sevk merkezleri ile iletişime geçilir, bilgi is-tenilir, ambulans çağrılır, kaza-hastalık haber verilir.

Yaralı ve hastalar tedavi ve taşınma yö-7. nünden öncelik verilerek ayırma yapılır (Triaj)

Yaralı ve hastaların ambulans ve araçlar-8. la Acil Yardım Merkezleri veya hastanelere ta-şınması (Transportasyonu) sağlanır.

Biz bu hizmetleri, kolayca hatırlanabilme-si ve baş harfleri T olduğu için acil yapılan ilk yardımın 6T ilkesi diye özetliyoruz. Bunlar;

1. T. Tedbir ve Kurtarma 2. T. Tanı 3. T. Tedavi 4. T. Telekominikasyon 5. T. Triaj (Ayırma) 6. T. Taşınma (Yaralıların taşınması)

T. Tedbir:1. İlk iş ne olduğunu süratle de-ğerlendirerek olay yerini, kendimizi ve hastayı korumaktır. Yaralı veya kazazede olay yerin-den güvenceyle uzaklaştırılır. Trafik kazasında araç kontağı kapatılır ve yaralı dikkat ve sürat-le araçtan uzaklaştırılır (benzin kaçağı yangın yapar), araçların yolu tıkaması önlenir, yan-gında; boğulmada kişi hemen olay yerinden kurtarılır, yangında kapı, pencere kapanır, ok-sijenli temiz hava gelişi önlenir. Elektrik kaza-sında, şalter veya elektrik anahtarı kapatılır.

T. Tanı:2. 2-3 dakika süren çok çabuk bir gözlem ve muayeneyle hayatı tehdit eden olayların tanısı konur. Muayene 3 grupta özet-lenebilir:

Kısa ve süratli öykü alınır (Kazanın ne a. zaman, nerede ve nasıl olduğu, ne ka-dar kişinin, nerelerini yaraladığı ve ne yapıldığı) Buna baş harflerini alarak 6N öyküsü diyoruz.Gözlemle: Soluk alıp verme, renk, gö-b. rünen yara bere, yer ve karakteri, kan, yaralının durumu, şekil bozukluğu de-ğerlendirilir.El ile Muayene: Büyük damar nabzı, ısı, c. hareket hassasiyeti, hareket gücü, uyan-dırılan ağrı, kırık ve çıkıklar. Bunlar:

Solunum durması (Ağız ve burundan -su buharı çıkmaz, soluk durur, bilin-cini yitirme, morarma, çırpınma, göz bebeği genişlemesi)

Kalp durması (Şah damarı nabzı ve -kalp sesi alınamaz, göz bebeği he-men genişler, solunum durur, ka-nama varsa kan durur, morarma ve çırpınma olur, bunlar bir dakikada gelişir)

Atardamar kesiği kanaması kırmızı -ve nabızla birlikte atar.

Toplardamar kanaması: Koyu renkte, -akar gibidir, kılcal damar kanaması, sızar gibi.

Şok: Yüz solgun ve terli, bilinç bula- -nık, aktivite durgun, nabız hızlanır,

Yara: Kesik, ezik yara, yanık miktarı, -kırık (bölgede abnormal nabız hızla-nır),

Bayılma: Baş harfleri ile özetlediği- -miz ASYAŞÜ’de A (Alkol), S (Sara), Y (Yaralanma, beyin göğüs, karın), A (Alkoloid uyuşturucu), Ş (Şeker düş-mesi veya yükselmesi), Ü (Üre artışı). Ayrıca beyin ve kalp hastalıları, has-talık, yaralanma ve zehirlenmelerde bayılmaya neden olabilir.

T. Tedavi :3. Bu hayat kurtarıcı tedavidir. ABC (İngilizce Airway, Breathing ve Circula-tion) kelimelerinin baş harfleridir. Bunlardan Airway; hava yolunu açmak ve açık tutmak, Bretahing, soluk alıp vermeyi sağlamak, ya-pay solunum, Circulation kalp ve kan dolanı-şını (damarların) çalıştırılmasını sağlamaktır. Solunum ve dolanımın (Kalbin) çalıştırılma-sı durumunda bunları yeniden canlandırmaya çalışıyoruz. Bu solunum ve kalbi yeniden ça-lıştırmaya Resusitasyon (canlandırma) denilir. Kısaca KPR (Kardiopulmoner Resusitasyon) ve İngilizce yazılışı ile CPR (Cardiopulmoner Re-suscitation) denilir. Yaşam kurtarmak, canlan-dırmak anlamına gelir.

Solunum ve kalp durması birlikte olabilir. Solunum durmasında hemen ağız için par-makla temizlenir, baş arkaya eğilerek çene öne ve yukarı çekilerek nefes yolu açılır, soluk

Ankara Trafik Vakfı 27Temmuz - Ağustos 2008

Page 28: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

almazsa göğüs kemiği üzerine birkaç kez vu-rulur, ağızdan veya burundan dakikada 16-18 kez yapay solunum yapılır. Kalp durmasında sırttan birkaç kez vurularak kalp atışları uyan-dırılmazsa, kardiak masaj (dakikada 80-100) yapılır. Kanamada kanayan yer üzerinden bas-tırılarak, kol bacak bükülerek kanama durdu-rulmaya çalışılır, durmazsa kol için dirsek üstü veya bacak için diz üstünden sıkı bandaj ile sarılır, bükülür.

Şokta, hasta baş ve ayakları yükseltilir, sıkı giysiler (kravat, gömlek, sutyen, kemer, çorap) gevşetilir ve hasta ısıtılır (battaniye). Yaralar temiz olarak örtülür, yara içinde ucu görülen hiçbir şey dışarı çekilmez (kanama olur, kopar) veya yara içinde dışta ucu görülen bir şey itil-mez (mikroplu kısım içeri atılmaz). Kırık kol gövdeye sarılır, varsa atel ile sarılır veya kı-rık bacak veya kol tahta vb. desteklerle sarılır, bunlar yoksa 2 bacak yan yana sarılır. Alerji ve zehirlenmeler, bayılmalar hemen hastane-ye gönderilir.

T. Telekominikasyon (Haber Verme): 4. Kaza veya acil hasta hakkında kurtarma (1.T), Değerlendirme (2 Tanı) ve yaşam kurtarıcı te-davi (3, ABC) yaptıktan sonra iş, daha yetkili acil yardım ekibi (doktor, sağlıkçı, parademik) ve içinde araç gereci olan ambulans çağırarak hem 5.T olan Triaj hem de 6.T olan Taşımacı-lığa geçmek için olayı yetkililere bildirmek ve yardım istemek gelir.

Burada kimlerin yardım edebileceğine ve haber verebileceğine değinelim.

Kaza yerinden geçen insanlar veya varsa -kentsel yerlerdeki yetkili polis, “Acil Yar-dım ve Kurtarma Merkezi”, “Haberleşme, Sevk ve Kurtarma Merkezi” veya hasta-neye haber verir (bazen hasta ve yaralının taşınmasına yardım eder).

Yoldan geçen trafik devriye araçları -

Telefonla haber (yol kenarı veya genel te- -lefondan) 112 No. Hızır Acil Servise, 154

No. Alo Trafik, 155 ile polise veya 156 No. ile Jandarmaya haber verilerek.

Varsa Telemetre ve Radyo aracılığı ile ha- -ber verir.

En uygun olanı Haberleşme ve Sevk Merkezi’ne duyuruda bulunmaktır.

T. Triaj (Ayırmak): 5. Hangi yaralı ve has-taya tedavi de (ilk yardım ve acil yardım için) öncelik verilebilmesi için birden fazla hasta olunca hangisine öncelik verileceğini veya hasta tek ise ne kadar süratle ilk yardım ge-rektiğini ve acil yardım (ambulans- helikop-ter) isteyeceğine karar verilir ve telefon veya diğer yollarla ilgililere haber verilir veya di-rektif alınır.

T. Taşınma: 6. Hasta ve yaralıların normal araç ve gereçlerle veya ambulansla taşınma-sı için tespit araçları, sandalye ve sedye sağ-lanarak en süratli araçla (ambulans ve bazen helikopterle) en yakın acil yardım merkezine (hastaneye) göndermek.

Yol kenarında 25-30 km’de bir Acil İlk Yar-dım istasyonu ve her bölgede 3-5 Acil Yardım İstasyonun bağlı olduğu “Acil Yardım ve Kur-tarma Kontrol Merkezi” Acil Yardım Merkezi, veya Haberleşme, Sevk ve Kurtarma Merkezi-ne haber verilerek Acil Yardım (Ambulans ve sağlık ekibi) istenilir.

Özetlersek ilk yardım; kaza yerinde bulu-nanlar tarafından, özellikle ilk tanı ve hayat kurtarıcı tedaviler yapmak, kaza hakkında bil-gi vermek ve yardım istemek, yaralılara öncelik yaparak taşınmalarını sağlamaktır. Görülüyor ki, hastayı telaşlandırmadan ve zaman kaybet-meden kurtarma, tanı koyma, tedavi ve önce-lik durumuna göre hastanelere taşınmasını sağlamak çok zor fakat önemli bir görevdir.

İLKYARDIM

sağl ıkTRAFİK

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı28

Page 29: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

İLK YARDIM ÇANTALARI

İlk yardım çantasında bulunacak asgari malzemeler Uluslararası Kaza ve 4N Trafik Tıbbi Birli-ği ve Kızılhaç- Kızılay, Kızılaslan Birliği arasındaki 18 Nisan 1975 anlaşmasına göre şöyledir:

1. Solunum maskesi ( ağız-ağıza değmemesi için) 1 Adet2. Steril paket halinde hidrofil (emici) gazlı pansuman bezi Küçük (10x10 cm) 2 Adet Orta (25x25cm) 2 Adet Büyük (20x 40cm) 2 Adet3. Gerilebilir tip çorap şeklinde (stocking) bandajı (en az 30cm uzunlukta) 3 Adet4. Sargı bezi (10-12 cm) 2 Ünite5. Elastik Bandaj (10-12cm genişlikte) 1 Kutu6. Pansuman bezi, kapama (6x10cm kadar) 2 Ünite7. Flaster (orta genişlikte) 1 Kutu8. Battaniye (200x250 cm) bir yüzü çok çarpıcı renkte 1 Adet9.İlk yardım makası 1 Adet10. Çengelli iğne (büyük) 6 Adet11. Kauçuk yastıkçık (15x30x50 cm) 1 Adet12. Not defteri ve kalem 1 Ünite13. Üçgen Sargı 1 Adet14. İlk yardım çantasını kullanma el kitabı 1 Adet15. Kullanılan malzemenin yerine konması uyarısı 1 Adet16. İlk yardım çantasına ilaç konması önerilmez.

Bu ilk yardım çantasının sert ve kırılabilir malzemeden olması ve kaza anında alınması kolay yerde bulunması genel kural olarak benimsenir.KAYNAK: Prof. Dr. Rıdvan EGE, Kaza, Hastalık ve Yaralanmalarda İlk ve Acil Yardım, Sf.37/45

İLK YARDIM

ACİL İLK YARDIM

6.T.

5.T.

4.T.Telekominikasyon

Kaza için Haber Verme - Yardım isteme)

3.T.

Tedavi (Hava Kurtarıcı Destek olucu)

2.T.

Tanı - Değerlendirme

1.T.Tedbir - KurtarmaACİL TIBBİ

TEDAVİ

Taşınma(Hastanın Acil Tedavi

için Taşınması)

Triaj (Tedavi ve Taşıma önceliği için Ayırma)

İLK YARDIMIN TEMEL 6 KURALI

Ankara Trafik Vakfı 29Temmuz - Ağustos 2008

Page 30: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Türkiye’de 2007 yılında polis ve jandarma bölgesinde 845 bin trafik kazası meydana gel-miş, bu kazalarda beş bin kişi hayatını kaybet-miş, 188 bin kişi yaralanmış ve sakat kalmıştır.1 Bu kazalar sonucunda bir buçuk milyar Yeni Türk Lirası milli servet yok olmuş, geriye parayla ölçülemeyecek kadar acı ve ızdırap kalmıştır.

Trafik kazalarına ilişkin istatistikler incelen-diğinde özelllikle karayollarının yoğun olduğu tatil mevsiminde ve bayramlarda ölümlü trafik kazalarının arttığı görülmektedir. Birçok uygar ülkede insanlar tesadüfen ölürken, Türkiye’de insanlar sanki tesadüfen yaşamaktadır.

Turizm, toplantı, iş, akraba ziyareti, gezi ve ta-til gibi çeşitli nedenlerle seyahat özgürlüğü hak-kını kullanmaya çalışan insanların yaşamlarını karayollarında sıkça ve çok sayıda kaybetmele-ri son derece üzücü ve acı vericidir. Savaşlarda bile bu kadar insanın kaybedilmemesi, bu soru-nun büyüklüğünü ve önemini göstermektedir.

Yasaları yapanların da trafik kazalarında ya-şamlarını kaybettikleri düşünülürse, sorunun çözümünün sadece yasal düzenlemelerde ol-madığı görülmektedir.

Bilinç, idrak ve irade sahibi bir varlık olarak yaratılan insanın, bu sorunu çözmedeki yeter-sizliğini sadece görev, yetki ve sorumluluk ve-rilen bakanlık ve kuruluşların başarısızlığında aramak ya da kadere bağlamak büyük bir hak-sızlık olur.

TRAFİK OLGUSUTrafik, insanların yaya, sürücü, ya da yolcu

olarak karayolları üzerindeki davranışlarını ifa-de eder.

Türkiye’de şehirlerarası insan taşımacılığının yüzde 95’i, yük taşımacılığının yüzde 87’si ka-rayolu ile yapılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde bu oranlar yüzde 60 ve yüzde 50’nin üzerine çık-mamaktadır. Bu durum Türkiye’de karayolların-daki trafik yoğunluğunu göstermektedir. Ayrıca,

Doç. Dr. Turan GENÇ

Emekli Vali

TÜRKİYE’DE TRAFİK OLGUSU

görüşTRAFİK

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı30

Page 31: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

otoyolların yetersizliği, karayollarının kalitesiz-liği, gidiş ve dönüşü ayrı olan bölünmüş yolla-rın azlığı, mevcut çift yönlü yollarda sollama şeridinin olmayışı, sadece bir gidiş ve bir geliş şeridinin olması trafik kazalarını artırmaktadır. Nitekim Edirne-İstanbul-Ankara otoyolu ile Ankara-Sivrihisar bölünmüş yolu trafiğe açıl-dıktan sonra bu yollarda trafik kazalarının yok denecek kadar azaldığı görülmektedir.2

Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede, bakım, onarım, asfalt istemeyen denizyolu taşımacılı-ğı ile daha ekonomik ve ucuz olan demiryo-lu taşımacılığının geliştirilmemiş olması büyük bir talihsizlik olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca, kombine taşımacılık sistemi olarak ni-telendirilen demiryolu-denizyolu-havayolu-karayolu taşımacılığı da Türkiye’de yeterince geliştirilmemiştir. Demiryolu taşımacılığı ih-mal edilmiştir. Hala, tarımın önemli bir sektör olduğu ülkemizde, tarım ürünleri frigofrik (kli-malı) vagonlarla ülkenin her yerine ve dış pa-zarlara yeterince taşınmamaktadır. İç pazarda da narenciye ve sebze donmuş olarak semt pa-zarlarına getirilmektedir. Marketlerde yabancı ülkelerden ithal edilmiş meyve satılması her Türk vatandaşını düşündürücü olmalıdır.

Önceleri, baskı unsuru olduğu söylenen ka-rayolu taşımacıları da tüm ulaşım yollarının birlikte kullanıldığı kombine taşımacılığa ge-çilmesini önermektedir.3

Karayolları Trafik Kanunu’nda birçok bakan-lığa, yerel yönetimlere, özel kurumlara, kişilere görev, yetki ve sorumluluk verilmiş olmasına; altyapı, eğitim, denetim, sağlık gibi hizmetle-rin karayolu ulaşım güvenliğinde önemli rol oynadığı bilinmesine rağmen, kazaların önlen-mesi sadece trafik polisinden beklenmektedir. Oysa, Dünya Bankası verilerine göre, trafik ka-zalarına neden olan unsurlar içinde altyapının payı yüzde 30 ile birinci sırada, denetim rolü ise yüzde 12 olarak gösterilmektedir.

Mevcut koşullara ve olanaklara rağmen Tra-fik Hizmetleri Başkanlığı’nın trafiği kontrol ve düzenleme görevlerini en iyi şekilde yerine ge-tirme gayreti içinde olduğu, Kanunda belirle-nen diğer Bakanlık, belediyeler, taşımacılık sektörü yönetimleri, TŞOF, ticari araç sahibi şirketler ve derneklerle işbirliği yaparak görev-lerini yürütmeye çalıştığı bilinmektedir.

Karayolu trafik güvenliğini etkileyen unsur-ların yol, araç ve insan olduğu herkes tarafın-dan bilinmektedir.

Ankara Trafik Vakfı 31Temmuz - Ağustos 2008

Page 32: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Yolların nitelik ve nicelik bakımından iyileş-tirilmesi, karayolu yoğunluğunun hava, deniz ve demiryollarına kaydırılması, kombine taşı-ma sisteminin geliştirilmesi ile kazaların önem-li bir oranda azalacağı düşünülmektedir.

Bunun yanında, trafiğe çıkması uygun ol-mayan araçların fenni muayeneleri sonucu anlaşılanlar ile ekonomik ömrünü doldurmuş olanların trafikten men edilmesi kaza yapma olasılığını belli oranda azaltacaktır.

Tüm bu önlemlere rağmen, kazayı yapan yi-ne de aracı kullanan insandır. Sürücünün bilgi, beceri ve yeteneği fizyolojik ve psikolojik yön-den sağlıklı olması, çalışma saat ve koşulları, alkollü araç kullanma ve diğer kötü alışkan-lıkları, yol ve araç unsuruna rağmen kazaların önlenmesinde büyük önem taşımaktadır. İnsan iradesini ve reflekslerini zayıflatan yorgunluk, uykusuzluk, alkol ve uyuşturucu, kazaların önemli nedenlerindendir. Ülkemizde istatis-tikler alkollü araç kullanma eğiliminin arttığını ve kazalara karışan alkollü sürücü miktarının ciddi boyutlara yükseldiğini göstermektedir. Bilindiği gibi, fazla alınan alkol, beyin fonksi-yonlarının yitirilmesine, denge, görme, işitme, dikkat, sürati intikal gibi çok önemli fonksiyon-larda azalmaya neden olmaktadır. Bu da ka-za riskini artırmaktadır. Ayrıca, alkolün uyarıcı etkileri nedeniyle korkunun azalması, kendi-ne güvenin artması, aşırı cesaret gibi durumlar yaratması da sürücünün riske girme ihtimalini artırmakta, yüksek hız ve tehlikeli manevralar yapmasına yol açmaktadır.

Alkol aynı zamanda yorgunluk, dikkatsizlik, uyuşukluk, uyuklama, hafıza kaybı gibi yatıştı-rıcı etkiler de yapmakta ve kazaların olmasın-da önemli etkenlerden biri olmaktadır.

Fazla süratten zevk alma, gitmek istediği ye-re çabuk varma istek ve ihtiyacı da kazalara neden olmaktadır. Bu durumun önlenmesi tra-fik polisine düşmektedir. Trafik polisinin, trafik düzenleme ve denetleme görevleri vardır. Asıl görev, denetleme görevi olmalıdır. Düzenle-me görevi ikincil bir görevdir. Öyle ise, trafik polisinin kontrol görevini daha etkili kılacak radar, kamera sistemi, bilgisayarlı hizmet oto-su gibi modern araç ve gereçlerle donatılma-sı gerekir.

Cezaların da etkili ve süratli uygulanması halinde caydırıcı olacağı düşünülmektedir.

Trafikte bulunan insanın başka bir eksikli-ği eğitim yetersizliğidir. Genel eğitimle birlikte trafik eğitimi ailede, okulda, çevrede, kışlada, camide etkili bir biçimde sürüdürülmelidir.

Ölümlü trafik kazalarında görülen yeter-siz hizmetlerden biri de sağlık hizmetlerinde-ki gecikme ve yetersiz ekipmanla müdahaledir. İlk yardım eğitimi görmemiş insanların yaralı-yı kurtarmaya çalışması, bilinçsiz müdahaleler ve önlemsiz taşımalar, kurtulma şansı bulunan yaralıların da ölümüne neden olmaktadır. Her sürücü, sürücü belgesi alırken, ilk yardım kur-su da almalıdır. Kanayan bir damara bastırarak kanamayı durdurmak, kalbi duran insanın göğ-süne masaj uygulamak, solunumu duran birine suni teneffüs yaptırmak, başını arkaya bükerek nefes yolunun açılmasını sağlamak, kırıklara karşı yapılabilecekler kişiyi ölümden kurtaran ilk yardım bilgileri ve uygulamalarıdır.

İstatistiklerin, trafik kazalarında ölümlerin yüzde 10’unun ilk beş dakikada, yüzde 50’si-nin ilk yarım saatte olduğunu göstermesi, ilk yardımın önemini ortaya koymaktadır.

Kazaların nedenleri incelendiğinde, yüzde 95’inin insan kusurundan, yüzde 3’ünün yol, yüzde 2’sinin de araç kusurundan kaynak-landığı anlaşılmaktadır. Jandarma bölgesinde meydana gelen kazalarda 93.628 sürücü ku-suru, 780 yaya, 358 yolcu, 199 araç, 292 yol kusuru saptanmıştır.

Trafik olgusuna geleneksel yaklaşım kuramı ile çözüm bulmaya çalışanlar, daha çok insan, araç, yol ve çevre unsurlarını esas alarak de-ğerlendirmekte, insanın daha çok sürücü ola-rak eğitimi üzerinde durmakta, yaya, yolcular ve diğer sosyal çevrenin eğitimi, bütüncül bir yaklaşımla yeterince dikkate alınmamaktadır. Oysa trafik tüm toplumu ilgilendirmekte ve ki-min ne zaman sürücü, ne zaman yaya ya da yolcu olacağı bilinmemektedir.

Ayrıca eğitim, daha çok trafik işaret ve ku-ralları hakkında bilgilendirme ve bu kuralla-ra göre işlediği varsayılan trafik içinde bireyin güvenli hareket etme becerilerinin geliştirilme-

görüşTRAFİK

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı32

Page 33: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

si biçiminde verilmektedir. Eğitim benimsetici olmaktan çok empoze edici olmaktadır.

Geleneksel yaklaşım, araç, yol ve trafik mü-hendisliği uygulamaları ile araç tasarımı, yo-lun alt yapısı, işaretlemeler, kara noktalar gibi kusurların giderilerek kazaların azalmasının sağlanacağını savunur. Kurallara uyumun ise etkili bir denetleme ile gerçekleşeceği benim-senir.

Geleneksel yaklaşımın öngördüğü önerile-re rağmen trafik kazalarının azalmayışı, yeni görüş ve yaklaşımların doğmasına neden ol-muştur. Bunların dışında psikolojik yaklaşım gelmektedir. Yapılan araştırmalar, kazalarda psikolojik faktörlerin birinci derecede rol oy-nadığını ortaya koymuştur. Kazaların çoğu ge-nellikle insanın sinir sisteminin çalışmasındaki aksaklıklardan meydana gelmektedir. Kaza ya-panların çoğu ise insanlarla iyi geçinmeyen, paylaşımcı olmayan isyankar, antisosyal, ka-nun ve kurallara uymayanlar olduğu tespit edil-miştir.

Ayrıca, normal insanlarda da bulunan yarış-ma tutkusu, bazı insanlarda hastalık halini ala-bilir. Hayvanlar bile, kendisini geçmek isteyeni önüne geçirmek istemez.

Trafikte mesafe takdiri çok önemlidir. Bir araca sollama yaparken, karşıdan gelen araç-la buluşma noktasını hesaplama hatası kazala-rın başlıca sebeplerinden biridir. Bir gözü iyi

göremeyen ya da tek gözü ile araç kulla-nan derinliği takdir edemez. Refleks ve reaksiyon

yavaşlığı doğuştan gelen bir rahatsız-lık olup fren yap-

mada gecikmeye ve kazaya neden olur. Bu tür biyolojik etkenler yanında yorgunluk ve uyku-suzluk gibi reaksiyon süratini azaltan fizyolo-jik nedenler de vardır. Bunlara akıl hastaları ve psikopat tipleri de eklersek, geleneksel yakla-şım dışındaki görüşlerin başlıcaları ortaya kon-muş olur.

Psikopatlar, zekaları yerinde olan, fakat ira-de ve ahlakları zayıf olan insanlardır. Alkolik, uyuşturucu kullanan, yalancı tipler olarak tra-fikte kasıtlı hatalar ve kazalar yaparlar. Kanuna aykırı hareketlerden zevk alırlar. Park edilme-yecek yerlere park yaparlar, ters yola girerler, polisin uyarılarına ışık ve işaretlere uymazlar, seyir halindeki araçları rahatsız ederler. Doğuş-tan ya da sonradan olma akıl hastalarının da araç kullanmaları son derece tehlikelidir.

Trafik suçlarında biyografik özelliklerin de etkisi olduğunu araştırmalar ortaya koymuştur. Örneğin, bekar, boşanmış veya ayrılmış, genç, çevresi ile problemli, istikrarsız, daha önce ce-za almış tiplerin daha çok trafik suçlarına karış-tığı görülmektedir.

Açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, trafik kazalarına birden çok unsurun neden olduğu, bu unsurlardan kaza yeri incelemesi sırasında tespit edilecekler olduğu gibi, kaza yapanların kişilik yapıları, sağlık durumları, psiko-sosyal, fizyolojik, biyolojik ve biyografik özellikleri de kaza sonrasında tespit edilmelidir. Bu etmen-lerden sürücü yeterliğini saptamada, eğitimde ve sürücü belgesi almada önkoşul olarak ya-rarlanılabilir.

SONUÇ VE ÖNERİLERİnsanlar sürücü, yaya ve yolcu olarak da-

ima trafiğin içinde bulunmaktadır. Trafik kazalarına, yol, araç ve insan unsurunun ne-

den olduğu bilinmektedir. Öyle ise, trafik ka-zaları üzerinde düşünen, araştıran, bilgi

toplayan, analiz, sentez, değerlendir-me ve yorum yapan her insanın so-

runa çözüm önerileri getirmesi doğaldır.

1- Öncelikle, yolcu ve yük taşımacılığının, denizyolu, de-

Ankara Trafik Vakfı 33Temmuz - Ağustos 2008

Page 34: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

miryolu ve havayoluna kaydırılması ve kombine taşımacılık sistemine geçilmesi gerekmektedir.

2- Karayolları nitelik ve nicelik yönünden iyileştirilmeli, gidiş-geliş yolları ayrılma-lı, çift yönlü yollarda sollama şeridi ya-pılmalıdır. Yol işaret ve levhaları eksik olmamalı, keskin virajlar ve kara nokta-lar ortadan kaldırılmalıdır.

3- Ekonomik ömrünü doldurmuş, fenni mu-ayenesi yapılmamış araçlar trafikten men edilmelidir.

4- Trafiğin denetlenmesinde modern araç ve gereçlerle donatılmış (kamera, radar, bilgisayarlı denetim araçları gibi) iyi eği-timli denetim elemanları görevlendiril-meli ve etkili bir denetim yapılmalıdır.

5- Trafik cezaları caydırıcı bir biçimde uy-gulanmalı, ışıkların yaptığı görev, aynı anda trafik polisince de yapılmamalıdır.

6- Trafik seyir halinde denetlenmeli, araç-lar durdurularak evrak kontrolü yapılma-malıdır. (Kimlik denetimi amaçlı yapılan kontroller hariç).

7- Anaokulundan başlayan trafik eğitimi ve ilk yardım eğitimi yaşam boyunca sürek-li verilmelidir.

8- Trafik sorunlarını inceleyen, çözüm öne-rileri üreten, Bakanlıklar, kurum ve kuru-luşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlayan Başbakanlığa bağlı bir Trafik Araştırma Enstitüsü kurulmalıdır.

9- Şehirlerde inşaat izinleri verilirken oto-park zorunluluğu getirilmeli ve mutlaka uygulanmalıdır.

10- Sürücü eğitimleri ciddi olarak denetlen-meli, kursu bitirenlerin sınavları ilgili ku-ruluşların temsilcilerinden (Trafik Okulu, Milli Eğitim Müd., Trafik Müd., Sağlık Müd.) oluşan bir komisyon tarafından yapılmalıdır. Sürücü belgesi aldıktan sonra da meslek kuruluşları eğitimlere tartışmalı olarak devam etmelidir.

11- Sürücü belgesi almak isteyenler okullara kayıtlarını yaptırmadan psikolojik test-lerden geçirilmeli, patalojik rahatsızlık-ları, görme bozuklukları olanlar sürücü okullarına alınmamalıdır.

12- Trafik olgusuna katılanların bilgilen-dirme ile birlikte bilinçlendirilmesine çalışılmalıdır. Tüm toplum kesimleri so-runun çözümüne katkı sağlamalıdır.

Dipnotlar:1) www.egm.gov.tr/teadb/istatistikler/aralık/20072) EGM Kayıtları.3) UND, Dokuzuncu Ulaştırma Şurası, UND Dergisi, 1998.

Bu yazı, Türk İdareciler Derneği’nin Mesleki ve Kültürel Yayın Organı “İdarecinin Sesi” Dergisi’nin Mart-Nisan 2008 sayısından alınmıştır.

TÜRKİYE’DE TRAFİK KAZALARI2007

Polis Bölgesi Jandarma Bölgesi Toplam

Toplam Kaza 749.456 76.127 825.583

Ölümlü Kaza 2.671 1.275 3.946

Yaralanmalı Kaza 84.295 18.772 103.067

Maddi Hasarlı Kaza 662.490 56.080 718.570

Ölü Sayısı 3.459 1.545 5.004

Yaralı Sayısı 149.140 39.243 188.383

Maddi Hasar YTL (000) 1.349.744 213.665 1.565.409

Kaynak: www.egm.gov.tr/tedb/istatistikler/aralık/2007

görüşTRAFİK

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı34

Page 35: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Tarife ve Talimatında değişiklik ya-

pılmasına ilişkin Tarife ve Talimat 02.07.2008 tarih ve 26924 sayılı Resmi Gazete’de yayımlan-

mıştır.

Resmi Gazete

Tarih: 2 Temmuz 2008 Çarşamba

Sayı : 26924

TEBLİĞ

Devlet Bakanlığından:

ZORUNLU KARAYOLU TAŞIMACILIK MALİ SORUMLULUK SİGORTASI TARİFE VE TALİMATINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN

TARİFE VE TALİMAT

MADDE 1 – 18/06/2008 tarihli ve 26910 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Zorunlu Karayo-

lu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Tarife ve Talimatının “B. Uygulama Talimatı” bölümü-

ne aşağıdaki B.3. numaralı madde eklenmiştir.

B.3. Yeni teminat tutarlarının yürürlükteki sözleşmelere uygulanması

Bu Tarife ve Talimat ile belirlenen teminat tutarları yürürlükteki bütün sigorta sözleşmelerine

herhangi bir ek prim alınmaksızın uygulanır.

Sigorta şirketleri, düzenledikleri poliçelerin ön yüzüne “Sözleşme süresi içinde Hazine Müste-

şarlığının bağlı bulunduğu Bakan tarafından teminat tutarları artırıldığı takdirde, bu poliçede ya-

zılı teminat tutarları, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın ve ek prim alınmaksızın yeni teminat

tutarları üzerinden geçerli olur.” ibaresini yazmak zorundadır.

MADDE 2 – Bu Tarife ve Talimat 1/7/2008 tarihinde yürürlüğe girer.

ZORUNLU KARAYOLU TAŞIMACILIK MALİ SORUMLULUK SİGORTASI TARİFE VE TALİMATINA İLİŞKİN

DEĞİŞİKLİK

Ankara Trafik Vakfı 35Temmuz - Ağustos 2008

bi lg i lendi rmeTRAFİK

Page 36: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

ZORUNLU KARAYOLU TAŞIMACILIK MALİ

SORUMLULUK SİGORTASI TARİFE VE

TALİMATI

4925 sayılı Karayolu Taşıma Ka-nununa göre yapılacak Zorunlu Ka-rayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortasına aşağıdaki tarife ve talimat uygulanır.

Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorum-luluk Sigortası, Karayolu Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk Sigortası branşında faaliyette bu-lunan sigorta şirketleri tarafından yapılır.

A. TARİFE

4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu hü-kümleri çerçevesinde yolcu taşımacılığı ya-pan şehirlerararası taşımacılar, taşıt türleri itibarıyla bu Tarife ve Talimatın eki tablolar-da düzenlenen teminatları almak zorundadır. Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan gerekli gördüğü takdirde, tespit edeceği ya-bancı ülkelerde ortaya çıkabilecek zararları teminat kapsamına alabilir.

A.1. Sigorta Primlerinin Tespiti

Sigorta şirketleri, sigorta primlerini serbest-çe tespit edebilirler. Belirlenen prim tutarları peşin olarak tahsil edilir.

Sigorta şirketleri bu Tarife ve Talimatta dü-zenlenen prim indirim ve artırım sebeplerini uygulamak kaydıyla serbestçe tarife belirleye-bilirler.

A.2. Hasarsızlık İndirimi, İndirim ve Artı-rımların Uygulanması

Hasarsızlık sebebiyle prim indirimi ve ha-sar sebebiyle prim artırımı bu maddede yer alan basamak esasına göre uygulanır.

İlk kez sigorta yaptıranlar için prim artırımı ve indirimi içermeyen basamak uygulanır.

Sigorta sözleşme süresi içinde herhangi bir tazminat ödemesi yapılmaması durumunda, müteakip sigorta sözleşmesinde uygulanacak prim indirimi oranı bir üst basamağa göre be-lirlenir. Sigorta süresi içinde meydana gelen her tazminat ödemesi için ise müteakip sigor-ta sözleşmesinde uygulanacak prim artırımı oranı bir alt basamağa göre belirlenir.

Bir araç işletenine ait birden fazla motor-lu aracın bulunması ya da birden fazla motor-lu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesi-len biletle işletilmesi halinde, her bir araç için ayrı sigorta sözleşmesi yaptırılır ve uygulana-cak olan prim basamağı her bir araç için mün-ferit olarak tespit edilir.

A.3. Sigortalının Değişmesi

Prim indirimi veya prim artırımı uygulama-sı taşımacıyı takip eder.

İndirime hak kazanmış veya prim artırımı-na tabi bir taşımacı, sigortaya konu aracı baş-

Basamak No

Hasarsızlık İndirimi(%)

Prim Artırımı (%)

7 20 -

6 15 -

5 10 -

4 - -

3 - 20

2 - 40

1 - 60

Resmi GazeteTarih: 18 Haziran 2008 ÇarşambaSayı : 26910

TEBLİĞDevlet Bakanlığından:

bi lg i lendi rmeTRAFİK

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı36

Page 37: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

kasına devreder ve devredilen aracın sigorta süresi içinde aynı araç türünde başka bir ta-şımacı olarak yeni bir sigorta talep ederse in-dirim hakkı veya prim artırımı uygulaması devam ettirilir.

Taşımacının değişmesi halinde, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigor-tası Genel Şartlarına göre feshedilmeyip yeni taşımacı için devamı sağlanan sigorta sözleş-melerindeki mevcut indirim veya artırımlar korunur. Süre sonunda sigortanın yenilenmesi halinde, eski sigorta sözleşmesindeki indirim veya artırımlar dikkate alınmaz.

A.4. İbrazı İstenen ve Saklanması Gereken Belgeler

Prim basamağının tespiti amacıyla, sigortalı;

a) Satışı gerçekleşen ancak henüz adına tes-cil edilmeyen araçlarda noter satış senedini veya faturayı veya bu işlemi gösterir sair bel-geyi; aracın bir önceki sahibine ait araç ruhsat suretini; taşımacılık belgesini,

b) Adına tescili yapılmış araçlarda; araç ruhsat suretini, taşımacılık belgesini,ibraz etmekle yükümlüdür.

Sigortalıya ait son poliçe bilgilerinin sigor-tacı tarafından TRAMER veri tabanından kont-rol edilememesi durumunda sigortalı, son poliçe örneğini sigorta yaptıracağı şirkete ib-raz eder.

Sigorta şirketi, sigortalı tarafından ibraz edi-len belgelere ve TRAMER’den alacağı hasar durum belgesine bağlı olarak sigorta sözleş-mesine uygulanacak indirim ve artırım oran-larını belirler. Prim basamağının tespiti amacıyla araç satış işlemini gösterir belgenin veya araç ruhsat suretinin ve gerekli durum-larda son poliçe örneğinin ibraz edilememe-si durumunda prim basamağı, prim artırımı en yüksek olan basamakta yer alan prim oranına %10 ilave edilerek hesaplanır.

Sigorta şirketleri, hasarsızlık indirimi ve-ya tazminat ödemesi nedeniyle prim artırımı uyguladıkları takdirde, sigorta sözleşmesinin üzerine hasar durum belgesinin tarih ve sayı-sını yazmak ve hasar durum belgelerini bel-ge olarak veya elektronik ortamda en az üç yıl saklamak zorundadır.

A.5. Zamanında Yenilenmeyen Sigorta Sözleşmeleri

Taşımacı sigorta sözleşmesini bitim tarihi itibariyle yenilemekle yükümlüdür. Taşıma-cının sigorta sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren yenileme işlemini gerçekleştirmediği her 30 gün için müteakip sigorta sözleşmesin-de prim, %50 ile sınırlı olmak üzere %5 ilave edilerek hesaplanır.

A.6. Kısa Süreli Sigortalar

Sigorta süresi bir yıldır. Ancak, gerekli du-rumlarda bir yıldan kısa süreli sigorta sözleş-mesi yapılabilir.

Kısa süreli sigortada prim tutarı, dördüncü basamaktan hesaplanan yıllık primin %25 in-den az olmamak kaydıyla gün esasına göre tespit edilir.

Kısa süreli sigorta için hasarsızlık indirimi uygulanmaz. Ancak, bu sözleşmelere hasar nedeniyle prim artırımı uygulaması yapılır.

Kısa süreli sigorta sözleşmesini müteakip düzenlenecek yeni sigorta sözleşmesinin yıl-lık olması durumunda hasarsızlık indirimi uy-gulanmaz.

B. UYGULAMA TALİMATI

B.1. Taşımacı Sorumluluk Sigortası Belgesi

Sigorta şirketleri, Türkiye Sigorta ve Rea-sürans Şirketleri Birliğince bastırılan, seri nu-marası ile sigorta şirketinin adının, poliçe numarası ve sigorta döneminin, taşımacının unvanının, taşıt türünün ve plakasının yazılı

Ankara Trafik Vakfı 37Temmuz - Ağustos 2008

Page 38: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

olduğu Taşımacı Sorumluluk Sigortası Belgesini sigorta sözleşmesi ile birlikte sigortalıya vermek zorundadır.

Taşımacılar, sorumluluk sigortası belgelerini araçlarında kolayca görülebilir bir şekilde bulun-durmak ve denetimlerde ibraz etmek zorundadır. Sorumluluk sigortası belgesi bulunmayan araç-lar sigorta teminatı sağlanıncaya kadar trafikten men edilir.

B.2. Vergi ve Diğer Yükümlülükler

Bu Tarife ve Talimata uygun olarak tespit edilen net primin; 6802 sayılı Gider Vergileri Kanu-nuna göre %5’i oranındaki gider vergisi ile diğer yükümlülükler sigorta ettirenden alınır.

C. YÜRÜRLÜK

Bu Tarife ve Talimat 1/7/2008 tarihinde yürürlüğe girer. Bu Tarife ve Talimatın yürürlüğe gir-mesiyle birlikte 29/12/2005 tarihli ve 26038 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Zorunlu Kara-yolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Tarife ve Talimatı ile ek ve değişiklikleri yürürlükten kalkar.

EK

Tablo 1

1/7/2008 tarihinden itibaren uygulanacak asgari sigorta teminatları

Tablo 2

1/1/2009 tarihinden itibaren uygulanacak asgari sigorta teminatları

Taşıtın Türü

Teminatlar (YTL)

A- Tedavi Gideri B- Sakatlanma ve Ölüm

Kişi Başına Kaza Başına Kişi Başına Kaza Başına

Otomobil 150.000 1.050.000 150.000 1.050.000

Minibüs (8-14 koltuk)** 150.000 2.100.000 150.000 2.100.000

Otobüs (15-25 koltuk)** 150.000 3.750.000 150.000 3.750.000

Otobüs (26 ve üstü koltuk)** 150.000 7.500.000 150.000 7.500.000

**Yolcu koltuk sayılarıdır.

Taşıtın Türü

Teminatlar (YTL)

A- Tedavi Gideri B- Sakatlanma ve Ölüm

Kişi Başına Kaza Başına Kişi Başına Kaza Başına

Otomobil 125.000 875.000 125.000 875.000

Minibüs (8-14 koltuk)* 125.000 1.750.000 125.000 1.750.000

Otobüs (15-25 koltuk)* 125.000 3.125.000 125.000 3.125.000

Otobüs (26 ve üstü koltuk) 125.000 6.250.000 125.000 6.250.000

*Yolcu koltuk sayılarıdır.

bi lg i lendi rmeTRAFİK

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı38

Page 39: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Ceza Miktarı ve Uygulayacak Kurulu

Traf

ik P

olisi

D

ier

Yet

kili

Mahkeme

Kan

un M

adde

si

Trafik hlalinin Konusu

Kim

lere

Uyg

ulan

acaı

dari Para

Cezası

Adli Para

Cezası

Hapis Cezası Ce

za P

uanı

(Sür

ücül

er ç

in)

Belg

eler

in G

eri A

lınm

ası

Belg

eler

in p

tali

Traf

ikte

n M

en

Ara

ç K

ulla

nmak

tan

Men

Di er Hususlar

65/5

Yük nakli yapılan araçlara, azami toplam a ırlıklarınınüzerinde yükleme yaptırmak, le

tmel

ere

2.41

5,00

YTL

. Pe

in

1.81

1.25

YTL

.

Ger

ekli

artla

r sa

lanı

ncay

a ka

dar

66

Bisiklet, motorlu bisiklet ve motosikletleri, kurallara uymadan sürmek,

Sürü

cüle

re

115,

00 Y

TL.

Pein

86

,25

YTL

.

5

67

Park yapmı ta ıtlar arasından çıkarken, duraklarken, ta ıtyolunun sa ına veya soluna yana ırken, sa a veya sola dönerken, trafik kural ve yasaklarına uymamak,

Sürü

cüle

re

55,0

0 Y

TL.

Pein

41

,25

YTL

.

5

68/1-a-1

Yönetmelikte belirtilen tedbirleri almadan, di er yayalar için ciddi rahatsızlık verecek boyutta e yaları itmek veya ta ımak, ta ıtyolunun en sa eridinden fazla kısmını i gal etmek, gece ve gündüz görü ün az oldu uhallerde çarpmayı önleyici uyarıcı tedbirleri almamak,

Yay

alar

a

55,0

0 Y

TL.

Pein

41

,25

YTL

.

68/1-a-2

Yayaların yürümesine ayrılmıkısımların kullanılmasınınmümkün olmadı ı veya bulunmadı ı hallerde, ta ıttrafi ini tehlikeye dü ürecek ekilde ta ıt yolunda yürümek,

Yay

alar

a

55,0

0 Y

TL.

Pein

41

,25

YTL

.

68/1-a-3

Her iki tarafta da yaya yolu ve banket bulunmayan veya kullanılır durumda olmayan iki yönlü trafi in kullanıldı ıkarayollarında, ta ıt yolunun sol kenarını izlememek,

Yay

alar

a

55,0

0 Y

TL.

Pein

41

,25

YTL

.

Ankara Trafik Vakfı 39Temmuz - Ağustos 2008

2008 t ra f ik ceza rehber iTRAFİK

Page 40: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Ceza Miktarı ve Uygulayacak Kurulu

Traf

ik P

olisi

D

ier

Yet

kili

Mahkeme

Kan

un M

adde

si

Trafik hlalinin Konusu

Kim

lere

Uyg

ulan

acaı

dari Para

Cezası

Adli Para

Cezası

Hapis Cezası Ce

za P

uanı

(Sür

ücül

er ç

in)

Belg

eler

in G

eri A

lınm

ası

Belg

eler

in p

tali

Traf

ikte

n M

en

Ara

ç K

ulla

nmak

tan

Men

Di er Hususlar

68/1-b-1

Yaya ve okul geçitlerinin bulundu u yerlerdeki geçitlerde, yayalar için ı ıklıi aret oldu u halde bu i aretlere uymamak,

Yay

alar

a

55,0

0 Y

TL.

Pein

41

,25

YTL

.

68/1-b-2 Kar ıdan kar ıya geçi lerde i aretlere riayet etmemek,

Yay

alar

a

55,0

0 Y

TL.

Pein

41

,25

YTL

.

68/1-b-3

I ıklı i aret veya yetkili ki ilerin bulunmadı ı geçitlerde ve kav aklarda, yakla an aracınuzaklık ve hızını gözönüne almadan veya gözönüne aldı ıhalde uygun zamanda geçmemek,

Yay

alar

a

55,0

0 Y

TL.

Pein

41

,25

YTL

.

68/1-c

Yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde; ta ıt yolu üzerinde trafi i tehlikeye dü ürecek davranı larda bulunmak,

Yay

alar

a

55,0

0 Y

TL.

Pein

41

,25

YTL

.

69/1

Yerle im yerleri dı ındaki karayollarında, ta ıt yolu üzerinde; zorunlu haller dı ında hayvan bulundurmak, binek hayvanları ve sürüler ile elle sürülen araçları trafik kurallarına uymadan sevk ve idare etmek veya ettirmek, ba ıbo bırakmak,

Uym

ayan

lara

55,0

0 Y

TL.

Pein

41

,25

YTL

.

69/2

Ba ıbo hayvan bırakma yasa ına riayet etmeyerek, trafik kazasına sebebiyet vermek, U

ymay

anla

ra

55,0

0 Y

TL.

Pein

41,

25

YTL

.

3 ay

2008 t ra f ik ceza rehber iTRAFİK

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı40

Page 41: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Ceza Miktarı ve Uygulayacak Kurulu

Traf

ik P

olisi

D

ier

Yet

kili

Mahkeme

Kan

un M

adde

si

Trafik hlalinin Konusu

Kim

lere

Uyg

ulan

acaı

dari Para

Cezası

Adli Para

Cezası

Hapis Cezası Ce

za P

uanı

(Sür

ücül

er ç

in)

Belg

eler

in G

eri A

lınm

ası

Belg

eler

in p

tali

Traf

ikte

n M

en

Ara

ç K

ulla

nmak

tan

Men

Di er Hususlar

70 Gerekli makamdan izin almadan yarı ve ko u düzenlemek,

Uym

ayan

lara

237,

00 Y

TL.

Pein

17

7,75

YTL

. Görevlilerce derhal

durdurulur,

71

Geçi üstünlü üne haiz araçlarıkullanırken, yine geçi üstünlü üne haiz araçlarla kar ıla malarda, birbirlerine ilk geçi hakkınıvermemek ve gereksiz geçiüstünlü ü hakkını kullanmak,

Sürü

cüle

re

55,0

0 Y

TL.

Pein

41

,25

YTL

.

5

72

Ses, müzik, görüntü ve haberle me cihazlarını artlarına uygun olmadan araçlarda bulundurmak ve kamunun rahat ve huzurunu bozacak ekilde kullanmak, Sü

rücü

lere

55,0

0 Y

TL.

Pein

41

,25

YTL

.

1 Cihazlar araçlardan söktürülür,

73

Araçları, kamunun rahat ve huzurunu bozacak veya ki ilere zarar verecek ekilde saygısızca kullanmak, araçlardan bir ey atmak veya dökmek, seyir halindeyken telefonla konu mak,

Sürü

cüle

re

55,0

0 Y

TL.

Pein

41

,25

YTL

.

1

74

Yaya ve okul geçitlerinde aracıyava latmamak, geçitlerden geçmek isteyenlere ilk geçihakkını vermemek, Sü

rücü

lere

115,

00 Y

TL.

Pein

86

,25

YTL

.

10

75

Okul ta ıtlarının DUR i aretlerini yakmaları halinde, araçlarıdurdurmamak, okul ta ıtlarınıkullanırken, DUR i aretlerini ö rencilerin binme ve inmeleri sırasında yakmamak veya gereksiz yere yakmak,

Sürü

cüle

re

115,

00 Y

TL.

Pein

86

,25

YTL

.

10

Ankara Trafik Vakfı 41Temmuz - Ağustos 2008

Page 42: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Ceza Miktarı ve

Uygulayacak Kurulu!

Tra

fik

Po

lisi

Di"

er Y

etk

ili

Mahkeme

Kan

un

Mad

des

i

Trafik #hlalinin Konusu

Kim

lere

Uy

gu

lan

aca"ı

#dari

Para

Cezası

Adli

Para

Cezası

Hapis

Cezası

Ceza

Pu

anı

(Sü

rücü

ler #ç

in)

Belg

ele

rin

Ger

i A

lın

ması

Belg

ele

rin

#p

tali

Tra

fik

ten

Men

Ara

ç K

ull

anm

akta

n M

en

Di"er Hususlar

76

Demiryolu geçitlerinde, geçidin

durumuna uygun olmayan hızla

geçmek, ı!ıklı veya sesli DUR

i!aretine riayet etmemek,

bariyer varken geçide girmek,

kontrolsüz geçi! yapmak,

Uy

may

anla

ra

11

5,0

0 Y

TL

.

Pe!

in

86

,25

YT

L.

10

77/1-b

Ta!ıt yolu üzerinde bulunan, özel

i!aret ta!ıyan ve gözleri görmeyen

ki!ilere gerekli yardımı

yapmamak, yol vermemek,

gerekiyorsa durmamak,

rücü

lere

11

5,0

0 Y

TL

.

Pe!

in

86

,25

YT

L.

5

77/1-c

Bir yetkili veya görevli

yönetimindeki yürüyü! kolları

arasından geçmek,

rücü

lere

55

,00

YT

L.

Pe!

in

41

,25

YT

L.

5

78/1-a

Emniyet kemeri bulundurulması

zorunlulu"u olan araçlarda,

emniyet kemeri

bulundurmamak ve

kullanmamak, Uy

may

anla

ra

55

,00

YT

L.

Pe!

in

41

,25

YT

L.

5

#çi!leri Bakanlı"ının

8.8.1991 tarih ve 128

sayılı genelgesiyle

taksi ve ticari

minibüs !oförleri

muaf tutulmu!tur

78/1-b

Motosiklet kullanırken koruma

ba!lı"ı ve koruma gözlü"ü,

yolcu iken koruma ba!lı"ı bulundurmamak ve

kullanmamak, Uy

may

anla

ra

55

,00

YT

L.

Pe!

in

41

,25

YT

L.

5

79

Karayolu üzerinde, park

yerlerindeki araçlar için,

yetkisiz olarak park ücreti

almak,

Uy

may

anla

ra

55

,00

YT

L.

Pe!

in

41

,25

YT

L.

81/1-a

Kaza mahallinde durmamak ve

trafik güvenli"i için gerekli

tedbirleri almamak,

rücü

lere

11

5,0

0 Y

TL

.

Pe!

in

86

,25

YT

L.

10

81/1-b

Kazalarda; ölen, yaralanan veya

maddi hasar var ise bu kaza can

ve mal güvenli"ini

etkilemiyorsa, sorumlulu"unun

tespitine yarayan iz ve delil

dahil kaza yerindeki durumu

de"i!tirmek,

rücü

lere

23

7,0

0 Y

TL

.

Pe!

in

17

7,7

5Y

TL

.

15

2008 t ra f ik ceza rehber iTRAFİK

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı42

Page 43: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Ceza Miktarı ve

Uygulayacak Kurulu!

Tra

fik

Po

lisi

Di"

er Y

etk

ili

Mahkeme

Kan

un

Mad

des

i

Trafik #hlalinin Konusu

Kim

lere

Uy

gu

lan

aca"ı

#dari

Para

Cezası

Adli

Para

Cezası

Hapis

Cezası

Ceza

Pu

anı

(Sü

rücü

ler #ç

in)

Belg

ele

rin

Ger

i A

lın

ması

Belg

ele

rin

#p

tali

Tra

fik

ten

Men

Ara

ç K

ull

anm

akta

n M

en

Di"er Hususlar

81/1-c

Kazaya karı!ıldı"ında, istendi"i

takdirde, kimli"ini, adresini,

sürücü ve trafik belgesi ile araca

ait di"er belgeleri göstermemek, Sü

rücü

lere

11

5,0

0 Y

TL

.

Pe!

in

86

,25

YT

L.

5

81/1-d

Kazayı, yetkililere bildirmemek

ve bunlar gelinceye kadar veya

yetkililerin iznini almadan kaza

yerinden ayrılmak, Sü

rücü

lere

11

5,0

0 Y

TL

.

Pe!

in

86

,25

YT

L.

10

81/1-e

Mal sahibi veya ilgili ki!ilerin

bulunmadı"ı sırada, e!ya ve

yüklere zarar verildi"i ve

ilgilileri bulunmadı"ı takdirde,

zarar verilen !ey üzerine yazılı

bilgi bırakmamak ve durumu

ilgili zabıtaya bildirmemek,

rücü

lere

11

5,0

0 Y

TL

.

Pe!

in

86

,25

YT

L.

10

81/3

Anla!ma hali dı!ında; maddi

hasarlı, ölümlü veya yaralanmalı

trafik kazalarında, zabıtanın iznini

almadan olay yerinden ayrılmak, Sü

rücü

lere

23

7,0

0 Y

TL

.

Pe!

in

17

7,7

5 Y

TL

.

10

82/1-a

Kazaya karı!ıldı"ında veya kaza

mahallinden geçerken, kaza

yerinde ilk yardım önlemlerini

almamak, en yakın zabıtaya

veya sa"lık kurulu!una haber

vermemek, yaralıları en yakın

sa"lık kurulu!una götürmemek,

rücü

lere

ve

uy

may

anla

ra

11

5,0

0 Y

TL

.

Pe!

in

86

,25

YT

L.

10

82/1-b

$ehirlerarası akaryakıt

istasyonlarında ilk yardım

malzemesini her an kullanabilir

durumda bulundurmamak,

Sah

ip v

e

i!le

ten

lere

11

5,0

0 Y

TL

.

Pe!

in

86

,25

YT

L.

82/1-c

Tamirhane, servis istasyonu ve

garaj gibi yerlere ölüm veya

yaralanma ile sonuçlanan bir

kaza geçirmi! oldu"u belli olan

veya üzerinde suç belirtisi

bulunan bir araç gelince, en

yakın zabıtaya haber vermemek

ve deftere i!lememek,

Sah

ip v

e

soru

mlu

lara

11

5,0

0 Y

TL

.

Pe!

in

86

,25

YT

L.

91 Mali sorumluluk sigortası

yaptırmamak,

rücü

lere

55

,00

YT

L.

Pe!

in

41

,25

YT

L.

1

Ek

sik

li"i

gid

eril

ince

ye k

adar

Ankara Trafik Vakfı 43Temmuz - Ağustos 2008

Page 44: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Ceza Miktarı ve

Uygulayacak Kurulu!

Tra

fik

Po

lisi

Di"

er Y

etk

ili

Mahkeme

Kan

un

Mad

des

i

Trafik #hlalinin Konusu

Kim

lere

Uy

gu

lan

aca"

ı

#dari

Para

Cezası

Hafif

Para

Cezası

Hafif

Hapis

Cezası Ceza

Pu

anı

(Sü

rücü

ler #ç

in)

Belg

ele

rin

Ger

i A

lın

ması

Belg

ele

rin

#p

tali

Tra

fik

ten

Men

Ara

ç K

ull

anm

akta

n M

en

Di"er Hususlar

94

Sigorta müddetinin sona ermesi

veya i!letenin de"i!mesi halinde

belirlenen müddetler içerisinde

durumu ilgili sigorta !irketine

bildirmemek, #!le

ten

lere

ve

sig

ort

acı

lara

55

,00

YT

L.

Pe!

in 4

1,2

5 Y

TL

.

98

Mali sorumluluk sigortası

sınırları kapsamında yaralanan

kimselerin tedavi giderlerini

ba!vurma tarihinden itibaren 8 i! günü içerisinde ödememek, S

igo

rtacı

lara

3,6

26

,00

YT

L.

99

Zarar gören ki!ilerin kaza veya zarara

ili!kin belgelerin ibrazını müteakip 8

i! günü içinde, zorunlu mali

sorumluluk sigortası sınırları

içerisinde kalan miktarları hak

sahibine ödememek,

Sig

ort

acı

lara

3,6

26

,00

YT

L.

101 Zorunlu mali sorumluluk

sigortasını yapmamak,

Sig

ort

a

!irk

etl

erin

e

3,6

26

,00

YT

L.

104

Gözetim, onarım - bakım, alım, satım

veya araçta de"i!iklik yapılması

amacıyla kendisine teslim edilen

araçların zorunlu mali sorumluluk

sigortasını yaptırmamak,

Mes

lek

i fa

aliy

ett

e

bu

lun

anla

ra

3,6

26

,00

YT

L.

Bu sigortayı yaptırmayan

te!ebbüs sahiplerinin i! yerleri, mahallin en

büyük mülki amirince 15

güne kadar faaliyetten

men edilir,

108 Katılma paylarını zamanında veya

tam olarak fon hesabına yatırmamak,

Sig

ort

a

!irk

etl

erin

e

3,6

26

,00

YT

L.

118

Trafik #hlalinin i!lendi"i tarihten

geriye do"ru 1 yıl içerisinde 100 ceza

puanını doldurmak,

rücü

lere

1. d

efası

nd

a 2

ay

,

2. d

efası

nd

a 4

ay

,

3. d

efası

nd

a

Ceza puanı nedeniyle

sürücü belgesi geri

alınanlar; birinci defa

e"itime, ikinci defa da

psiko-teknik

de"erlendirme ve

psikiyatri uzmanının

muayenesine tabi

tutulurlar, muayene

sonucunda sürücülük

yapmasına engel hali

yoksa belgesi iade edilir,

2008 t ra f ik ceza rehber iTRAFİK

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı44

Page 45: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Ceza Miktarı ve Uygulayacak Kurulu

Traf

ik P

olisi

D

ier

Yet

kili

Mahkeme

Kan

un M

adde

si

Trafik hlalinin Konusu

Kim

lere

Uyg

ulan

acaı

dari Para

Cezası

Adli Para

Cezası

Hapis Cezası Ce

za P

uanı

(Sür

ücül

er ç

in)

Belg

eler

in G

eri A

lınm

ası

Belg

eler

in p

tali

Traf

ikte

n M

en

Ara

ç K

ulla

nmak

tan

Men

Di er Hususlar

118/5Asli kusurlu olarak, ölümle sonuçlanan trafik kazalarına sebebiyet vermek,

Sürü

cüle

re

1 yı

l (M

ahke

mec

e)

118/7Sürücü belgeleri geri alındı ı halde, geri alma süresi içerisinde araç kullanmak, Sü

rücü

lere

237,

00 Y

TL.

1-2

ay,

tekr

arın

da 2

-3 a

y

15

Sürücü aynı zamanda araç sahibi de ilse, ayrıca, tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutana ıdüzenlenir,

123/4

Yazılı uyarıya ra men belirlenecek süre içinde kurslarını kanun ve yönetmelik artlarına uygun duruma getirmemek,

Kur

s sa

hipl

erin

e

601,

00 Y

TL. Kurs 15 günden az

olmamak üzere mülki amirlerce geçici olarak kapatılır,

123/5 Gerekli makamdan izin ve belge almadan sürücü kursları açmak, K

urs

sahi

pler

ine

3,62

6,00

YTL

.

3-6

ay Belge alınmadan açılan

kurslar zabıtaca kapatılır,

125/3Radyo ve televizyonlarda, trafik e itimine ili kin programlara haftada 30 dakika yer vermemek,

Uym

ayan

lara

Bu madde hükmüne uymayanlara 3984 sayılı Kanuna göre i lem yapılır,

Ceza Miktarı ve Uygulayacak Kurulu

Traf

ik P

olisi

D

ier

Yet

kili

Mahkeme

Kan

un M

adde

si

Trafik hlalinin Konusu

Kim

lere

Uyg

ulan

acaı

dari Para

Cezası

Adli Para

Cezası

Hapis Cezası Ce

za P

uanı

(Sür

ücül

er ç

in)

Belg

eler

in G

eri A

lınm

ası

Belg

eler

in p

tali

Traf

ikte

n M

en

Ara

ç K

ulla

nmak

tan

Men

Di er Hususlar

Ek-2

Araçları motorlu araç tescil ve trafik belgesinde gösterilen maksadındı ında kullanmak ve sürülmesine izin vermek,

Sürü

cüle

re v

e ar

aç sa

hipl

erin

e

480,

00 Y

TL.,

Pein

36

0,00

YTL

.

15 g

ün

Sürücü aynı zamanda araç sahibi de ilse, ayrıca, tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutana ıdüzenlenir,

Ek-8

Zorunlu mali sorumluluk sigortasıyaptıranlar ile sigorta yaptırılan araçlara ait bilgileri Türkiye Sigorta ve Reasürans irketleri Birli ine göndermemek, sigortasınıyaptırmamı i letenleri tespit amacıyla zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçeleri ile ilgili olarak çi leri Bakanlı ı’nca istenilecek

bilgileri vermemek,

Sigo

rta i

rket

lerin

e

3.62

6,00

YTL

.

Ankara Trafik Vakfı 45Temmuz - Ağustos 2008

Page 46: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

Trafik cezalarından kasıt nedir? Belki bu so-runun en önemli cevaplarından biri; trafiğin düzenini, can güvenliğini sağlamak olarak ve-rilebilir, ancak trafik cezaları söz konusu oldu-ğunda kamuoyunda en çok tartışılan sorulardan biri de trafik cezalarının, yasaklara ve trafik ku-rallarına uyup uymama konusunda caydırı-cılığıdır. Ülkemizde yaşanan maddi, manevi kayıplarla sonuçlanan ve can kayıplarıyla ka-muoyunda büyük üzüntü yaratan trafik kazala-rı, caydırıcılık meselesinin gündeme gelmesine neden olan en önemli etkenlerden birisidir.

Trafik düzeninin ve güvenliliğinin sağlan-masıyla algılanmasından çok, trafik denetimi, cezalarla ve ceza verilmesiyle algılanmakta-dır. Denetimin en önemli amaçlarından biri, karayolu kullanıcılarının hata yapmasını ön-lemek, işaretlere uyulmasını sağlamak ve böy-lelikle trafik sıkışıklığını ve kazaları önlemektir. Ancak bu denetimin sağlanması elbette ki iki yönlü ve karşılıklı bir ilişkiden geçmektedir. Trafiğin denetimini sağlayan devlet memurla-rı polisler kadar, bizzat trafikte bulunan sürü-cülerin davranış ve tutumları da eş derecede önemlidir. Sürücülerin, “Nasıl olsa bir şey de-ğil, yakalanırsam da öder geçerim” mantığıyla hareket etmeleri, cezaların bedeli kadar sürü-cülerin cezalar karşısında tutum ve tavırlarının önemini göstermek açısından önemlidir. Elbet-te ki yüksek bedeller her zaman her türlü ka-zanın ve trafikte düzenin bozulmasının önüne geçemeyebilir ancak, küçük gibi görünen ha-taların trafikte büyük ve çok kayıplı sonuçlara yol açtığı ülkemizde, cezaların hata yapmama-ya ve kurallara uymaya teşvik eden ve bunu sü-rücülerin içselleştirmesini sağlayan bir yapıya sahip olması gereklidir.

Trafik cezalarının miktarı ve ödenebilirli-ği konusu cezaların caydırıcılığının tartışılma-sındaki bir diğer önemli noktadır. Geçtiğimiz yıllarda bu eleştiriler de dikkate alınarak ce-

za bedelleri yeniden gözden geçirilmiş ve yeni bir liste hazırlanmıştır. Trafik cezalarının kesi-liyor olması yeterli olmamakta, sosyal bilinç-le hareket eden ve cezalarını ödeyen sürücüler çokça az bir sayıyı teşkil etmektedir. Bu, her şeyden önce cezaların benimsenmesine, hata-nın ve trafik kurallarına uymamanın bir suç ol-duğunun bilincine varmakla ilgilidir. Ne yazık ki toplumumuzda bu çeşit bir benimseyişten söz etmek oldukça güçtür. Hatalar tespit edi-liyor ve gerekli ceza uygulanıyor olsa da ce-zaların ödenmesinde uygulama tıkanmaktadır. Hatalar ve kuralsızlıkların tespit edildiği nokta-da cezalandırılması ve gerekli maddi bedelin yerinde alınması gerekmektedir. Sonraya ka-lan ceza ödemelerindeki başarısızlık yalnızca maddi olmayıp sosyal bir bilinçsizliğe de işaret etmektedir. Yukarıda da sözünü ettiğimiz gibi, trafik karşılıklı ilişkilerin sürdürüldüğü bir alan-dır. Cezaların ödenebilirliği, ceza miktarlarının yanısıra bu cezaları sosyal bir bilinçle içselleş-tiren, hata yaptığında bunun bedelini ödemeye hazır, kuralları içselleştirmiş bireylerden ge-çer. Görüldüğü üzere bu, her şeyden önce top-lumsal bir mesele ve toplumsal bir bilinçlilik halidir. Cezaların caydırıcılığı kadar trafik dü-zenini sağlayacak olan, ortak kanıların ve bi-linçlilik düzeylerinin de ülkemizde gelişmesini diliyor, kazaların ve kayıpların can yakmadığı bir trafiği arzu ediyoruz.

TRAFİK DERGİSİ

CEZA MI?CEZA MI?

2008 t ra f ik ceza rehber iTRAFİK

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı46

Page 47: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

SAĞA TEHLİKELİ VİRAJ

İKİ TARAFTANDARALAN KAPLAMA

YANDAN RÜZGAR

KASİSLİ YOL

ANA YOL-TALİ YOL KAVŞAĞI

OKUL GEÇİDİ

DÜŞÜK BANKET

DEMİRYOLU GEÇİDİ YAKLAŞIM LEVHALARI

(SOL-SAĞ)

TEHLİKE UYARI İŞARETLERİ

ANKARA TRAFİK VAKFI 0312 479 5099 • İSTANBUL TRAFİK VAKFI 0212 275 2613 • TÜRKİYE TRAFİK GÜVENLİK VAKFI 0232 489 9535

SOLA TEHLİKELİ VİRAJ

EHLİ HAYVANLARGEÇEBİLİR

İKİ YÖNLÜ TRAFİK

KAYGAN YOL

ANA YOL-TALİ YOL KAVŞAĞI

BİSİKLET GEÇEBİLİR

SAĞDAN ANA YOLA GİRİŞ

SAĞA TEHLİKELİ DEVAMLI VİRAJLAR

VAHŞİ HAYVANLARGEÇEBİLİR

SAĞDAN DARALAN KAPLAMA

GEVŞEK MALZEMELİ ZEMİN

ANA YOL-TALİ YOL KAVŞAĞI

GİZLİ BUZLANMA

SOLDAN ANA YOLA GİRİŞ

TEHLİKELİ EĞİM (İNİŞ)

IŞIKLI İŞARET CİHAZI

AÇILAN KÖPRÜ

KONTROLSÜZ KAVŞAK

GEVŞEK ŞEV

KONTROLSÜZ DEMİRYOLU GEÇİDİ

KONTROLSÜZ DEMİRYOLU GEÇİDİ

(EN AZ İKİ HAT)

TEHLİKELİ EĞİM (ÇIKIŞ)

HAVAALANI - HAVALİMANI(ALÇAK UÇUŞ)

DENİZ VEYA NEHİR KIYISINDA BİTEN YOL

ANA YOL-TALİ YOL KAVŞAĞI

YAYA GEÇİDİ

DÖNEL KAVŞAK

ENGEL İŞARETİ

TEHLİKELİ VİRAJ YÖN LEVHALARI

DEMİRYOLU GEÇİDİ YAKLAŞIM LEVHALARI

(SOL-SAĞ)

DEMİRYOLU GEÇİDİ YAKLAŞIM LEVHALARI

(SOL-SAĞ)

KÖPRÜ BAŞI LEVHALARI (SOL-SAĞ)

ONARIM YAKLAŞIM LEVHALARI

DÖNÜŞ ADASI EK LEVHASI

REFÜJ BAŞI EK LEVHASI

YOLDA ÇALIŞMA

SOLDAN DARALAN KAPLAMA

DİKKAT

ANA YOL-TALİ YOL KAVŞAĞI

KONTROLLÜ DEMİRYOLU GEÇİDİ

KONTROLSÜZ DEMİRYOLU GEÇİDİ

(TEK HAT)

SOLA TEHLİKELİ DEVAMLI VİRAJLAR

Ankara Trafik Vakfı 47Temmuz - Ağustos 2008

i şaret le rTRAFİK

Page 48: ON YILIN ARDINDANatestas.com.tr/upload/dergi/2008_temmuz_agustos.pdf · zaman egemen olmuş ve ekonomide, askerlikte, sanatta, sporda vb. öne çıkmışlardır. Bu toplumlara mensup

TRAFİK TANZİM İŞARETLERİ

YOL VER

BİSİKLET GİREMEZ

EL ARABASI GİREMEZ

GENİŞLİĞİ .....METREDEN

FAZLA OLAN TAŞIT GİREMEZ

SOLA DÖNÜLMEZ

BÜTÜN YASAKLAMA VE KISITLAMALARIN SONU

İLERİ VE SAĞA MECBURİ YÖN

HER İKİ YANDAN GİDİNİZ

MECBURİ ATLI YOLU SONU

DUR

MOPET GİREMEZ

TRAKTÖR GİREMEZ

YÜKSEKLİĞİ ..... METREDEN

FAZLA OLAN TAŞIT GİREMEZ

U DÖNÜŞÜ YAPILMAZ

HIZ SINIRLAMASI SONU

İLERİ VE SOLA MECBURİ YÖN

ADA ETRAFINDA DÖNÜNÜZ

MECBURİ ASGARİ HIZ

KARŞIDAN GELENE YOL VER

KAMYON GİREMEZ

BELİRLİ MİKTARLARDAN FAZLA PATLAYICI VE PARLAYICI MADDE

TAŞIYAN TAŞIT GİREMEZ

UZUNLUĞU ..... METREDEN

FAZLA OLAN TAŞIT GİREMEZ

ÖNCEKİ TAŞITI GEÇMEK YASAKTIR

GEÇME YASAĞI SONU

SAĞA VE SOLA MECBURİ YÖN

MECBURİ BİSİKLET YOLU

MECBURİ ASGARİ HIZ SONU

GİRİŞİ OLMAYAN YOL

OTOBÜS GİREMEZ

TEHLİKELİ MADDE TAŞIYAN TAŞIT

GİREMEZ

DİNGİL BAŞINA ..... TONDAN FAZLA

YÜK DÜŞEN TAŞIT GİREMEZ

YÜK TAŞITLARININ ÖNDEKİ TAŞITI

GEÇMESİ YASAKTIR

KAMYONLAR İÇİN GEÇME YASAĞI SONU

İLERİDEN SAĞA MECBURİ YÖN

MECBURİ BİSİKLET YOLU SONU

ZİNCİR TAKMAK MECBURİDİR

TAŞIT TRAFİĞİNE KAPALI YOL

TREYLER GİREMEZ

BELİRLİ MİKTARLARDAN FAZLA SU KİRLETİCİ MADDE

TAŞIYAN TAŞIT GİREMEZ

YÜKLÜ AĞIRLIĞI ..... TONDAN

FAZLA YÜK DÜŞEN TAŞIT GİREMEZ

AZAMİ HIZ SINIRLAMASI

SAĞA MECBURİ YÖN

İLERİDEN SOLA MECBURİ YÖN

MECBURİ YAYA YOLU

ZİNCİR TAKMA MECBURİYETİ

SONU

MOTOSİKLET HARİÇ MOTORLU TAŞIT

TRAFİĞİNE KAPALI YOL

YAYA GİREMEZ

MOTORLU TAŞIT GİREMEZ

ÖNCEKİ TAŞIT ..... METREDEN DAHA

YAKIN TAKİP EDİLEMEZ

SESLİ İKAZ CİHAZLARININ

KULLANIMI YASAKTIR

SOLA MECBURİ YÖN

SAĞDAN GİDİNİZ

MECBURİ YAYA YOLU SONU

TEHLİKELİ MADDE TAŞIYAN TAŞITLAR İÇİN MECBURİ YÖN LEVHALARI

MOTOSİKLET GİREMEZ

AT ARABASI GİREMEZ

TAŞIT GİREMEZ

SAĞA DÖNÜLMEZ

-GÜMRÜK-DURMADAN

GEÇMEK YASAKTIR

İLERİ MECBURİ YÖN

SOLDAN GİDİNİZ

MECBURİ ATLI YOLU

i şaret le rTRAFİK

Temmuz - Ağustos 2008Ankara Trafik Vakfı48