kamu emekçileri bülteni-2009 aralık

12
M K Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz! Aylık bülten * Sayı 34 * Aralık 2009 * Fiyatı 25 Kr k k amu e e mekçileri b b ülteni 25 Kasım bir günlük uyarı grevi tüm ülkede belli bir katılımla gerçekleşti. Onbinlerce emekçi gerçekleştirdiği eylemlerle taleplerini haykırdı. Her ne kadar devlet güdümlü sendika Kamu-Sen iş bırakma eylemini sevk eylemine çevirerek eylem kırıcılığı yapsa da ağırlığını KESK üyelerinin oluşturduğu emekçiler iş bırakarak alanlara çıktılar. 25 Kasım eylemi talepleri net, zamanı önceden ilan edilmiş, belli bir planlama çerçevesinde fiili-meşru bir eylemin tabandan, işyerlerinden doğru örgütlenme güç ve iradesi gösterilebildiğinde onbinleri harekete geçirebileceğini göstermiştir. Sınırlı ve dağınık bir çabaya rağmen kendi sınırları içerisinde azami bir başarıyla gerçekleşen 25 Kasım eylemi devrimci bir mücadele programı ve anlayışı çerçevesinde fiili-meşru mücadelenin ihtiyaçlarını dile getiren ve devrimci önderlik boşluğuna işaret eden Sosyalist Kamu Emekçileri’nin haklılığını bir kez daha göstermiştir. 25 Kasım’ın başarısının arkasında öncü, devrimci kamu emekçilerinin çabası ve basıncıyla değişik şekillerde oluşturulan, işyeri gezilerini planlayan ve gerçekleştiren, hazırlanan materyalleri etkin kullanan, grev pankartlarını işyerlerine asan komite ve komisyonlar bulunmaktadır. Eylemi örgütleyen taban inisiyatifleri hem işyerlerinin nabzını tutmayı başarabilmiş, hem tabandaki emekçilerin soruşturma terörü vb. baskılardan duyduğu kaygıları gidermeye çalışmış, hem de eylem gününü ve sonrasını işyerlerinde tartışmaya açmaya çalışmıştır. Kuşkusuz bu yönlü bir çabanın KESK’in bütünü tarafından sergilendiğini söylemek mümkün değildir. Ancak sözkonusu çabaların sınırlılıklarına rağmen kamu 25 Kasım uyarı grevi onbinlerin katılımı ve coşkuyla gerçekleşti… Kazanana kadar grev, kazanana kadar mücadele!

Upload: sosyalist-kamu-emekcileri

Post on 26-Mar-2016

246 views

Category:

Documents


3 download

DESCRIPTION

Kamu Emekçileri Bülteni-2009 Aralık

TRANSCRIPT

Page 1: Kamu Emekçileri Bülteni-2009 Aralık

Mart 2008 H Sayı 25 He-mail: [email protected]

M K

Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz!

Aylık bülten * Sayı 34 * Aralık 2009 * Fiyatı 25 Kr

kkamu eemekçileri bbülteni

25 Kasım bir günlük uyarı grevi tüm ülkede bellibir katılımla gerçekleşti. Onbinlerce emekçigerçekleştirdiği eylemlerle taleplerini haykırdı. Her nekadar devlet güdümlü sendika Kamu-Sen iş bırakmaeylemini sevk eylemine çevirerek eylem kırıcılığıyapsa da ağırlığını KESK üyelerinin oluşturduğuemekçiler iş bırakarak alanlara çıktılar.

25 Kasım eylemi talepleri net, zamanı önceden ilanedilmiş, belli bir planlama çerçevesinde fiili-meşru bireylemin tabandan, işyerlerinden doğru örgütlenme güçve iradesi gösterilebildiğinde onbinleri hareketegeçirebileceğini göstermiştir. Sınırlı ve dağınık birçabaya rağmen kendi sınırları içerisinde azami birbaşarıyla gerçekleşen 25 Kasım eylemi devrimci birmücadele programı ve anlayışı çerçevesinde fiili-meşrumücadelenin ihtiyaçlarını dile getiren ve devrimci

önderlik boşluğuna işaret eden Sosyalist Kamu

Emekçileri’nin haklılığını bir kez daha göstermiştir.25 Kasım’ın başarısının arkasında öncü, devrimci

kamu emekçilerinin çabası ve basıncıyla değişikşekillerde oluşturulan, işyeri gezilerini planlayan vegerçekleştiren, hazırlanan materyalleri etkin kullanan,grev pankartlarını işyerlerine asan komite vekomisyonlar bulunmaktadır. Eylemi örgütleyen tabaninisiyatifleri hem işyerlerinin nabzını tutmayıbaşarabilmiş, hem tabandaki emekçilerin soruşturmaterörü vb. baskılardan duyduğu kaygıları gidermeyeçalışmış, hem de eylem gününü ve sonrasınıişyerlerinde tartışmaya açmaya çalışmıştır. Kuşkusuzbu yönlü bir çabanın KESK’in bütünü tarafındansergilendiğini söylemek mümkün değildir. Ancaksözkonusu çabaların sınırlılıklarına rağmen kamu

25 Kasım uyarı grevi onbinlerin katılımı ve coşkuyla gerçekleşti…

Kazanana kadar grev, kazanana kadar mücadele!

Page 2: Kamu Emekçileri Bülteni-2009 Aralık

emekçileri hareketinde bir canlanma yarattığı açıktır.Daha öncesinde gerçekleştirilen iş bırakma

eylemlerinde yaşanan eylem günü işyerlerinin boşbırakılması 25 Kasım’da nispeten ortadankaldırılmıştır. Birçok işyerinde emekçiler grevönlüklerini giyerek, “Bu işyerinde grev var!”pankartını asarak eylem saatine kadar işyerlerindebekleyerek diğer emekçileri greve katılmayaçağırmışlardır. Bildiri dağıtımlarıyla, ajitasyonkonuşmalarıyla, basın açıklamalarıyla diğer emekçikesimleri desteğe ve dayanışmaya çağırmıştır. Böylesibir hazırlığın eyleme katılımı arttırdığı bilinmektedir.

Eylemin başarılarından birisi de ön hazırlıksürecinde eylemin taleplerinin geniş kamu emekçilerikitlesine anlatılması ve taleplerin kazanımı içinemekçilerin eyleme çağrılmasıdır.

25 Kasım sendikasız kesimlerde de bir ilgi vesempati yaratmış, sınırlı da olsa örgütsüz kesimlereylemlere katılmıştır. Eylem alanında ise katılımınağırlığını kamu emekçileri oluşturmuştur. Özellikle

eğitim emekçileri katılımıyla dikkat çekmiştir.Önden talepleri ve hedefi net bir eylem süreci

belirlendiğinde, yetersiz de olsa bu süreci örgütleyecekmekanizmalar oluşturulduğunda, tabana, işyerlerineyönelindiğinde, bir parça çaba gösterildiğinde,dirayetli davranıldığında ve işin başına geçildiğindehiçbir şeyin imkansız olmadığı bir kez dahakanıtlanmıştır. 25 Kasım’ın en önemli kazanımı budur.

25 Kasım’ın bir günlük iş bırakma şeklinde uyarıgrevi olduğu düşünüldüğüne eylemin sevk, izin, raporvb. biçimlerde kırılmasına geçit vermeyecek birhazırlık yapılması gerekirdi. Eylemin en önemlieksiklerinden birisi budur. Ön hazırlık sürecindeeylemin meşruluğu daha güçlü işlenebilir, soruşturmaterörüne karşı hukuk mücadelesinin yanı sıra fiili birtakım eylemliliklerle sendikanın emekçilere sahipçıkacağı, soruşturmalar geri çektirilene kadar fiilieylemliliklerle sürecin devam edeceği işlenebilir,emekçiler bu bilinçle donatılabilirdi. Ancak KESK’insöylemi “soruşturmalara karşı hukuk mücadelemizsürecek” söylemiyle sınırlı kaldı.

25 Kasım bir uyarı greviyse sonrasının bugündengündeme getirilmesi, yine somut talepler ve hedefleretrafında örgütlenmesi gerekmektedir. Soruşturmaterörü de bu sürecin önemli bir parçası ve mücadelekonusu edilmelidir.

25 Kasım kamu emekçilerinde anlamlı bir moral vemotivasyon yaratmış, alanlara akan onbinlerce kamuemekçisinin coşkusu ve kararlılığı öne çıkmıştır.Şimdi kazanıncaya kadar grev, kazanıncaya kadarmücadele için harekete geçme zamanıdır. 25 Kasım’ınardından tüm işyeri ve sendika şubelerinde eylemi, önhazırlık sürecini ve sonrasını değerlendiren,olumlulukların altını çizerken eksikliklerini mahkumeden değerlendirme toplantıları yapılmalı, daha etkin,yaygın ve güçlü bir hazırlıkla süresiz iş bırakmaeylemi hedefiyle mücadele devam etmelidir.

Hiç vakit yitirilmeden 25 Kasım’ın arkası gelmeli,mücadele daha da yükseltilmelidir. Bir yandan devletyanlısı, eylem kırıcı Kamu-Sen ve Memur-Sen’inişbirlikçi mücadele anlayışı teşhir edilirken diğeryandan tabanını kucaklayacak araç, yol ve yöntemlerbelirlenmeli, tarihi bugünden ilan edilmiş, taleplerinetleştirilmiş ve değişik araçlarla gündemleştirilmiş birmücadele programı oluşturulmalı, 25 Kasım’ıneksikleri giderilerek mücadeleye devam edilmelidir. 25Kasım’ın gösterdiği en anlamlı ve önemli deneyimolan örgütlenme komisyonları, grev ve direnişkomiteleri vb. taban inisiyatifleriyle süreçörgütlenmelidir.

2

Page 3: Kamu Emekçileri Bülteni-2009 Aralık

3

7- Kamu emekçileri insanca yaşama ve çalışma

koşulları başta olmak üzere özlük, demokratik ve

iktisadi talepleri doğrultusunda 25 Kasım’da iş bıraktı.

25 Kasım günü Türkiye’nin dört bir yanında onbinlerce

kamu emekçisi alanlara indi. Siz eylemi nasıl

değerlendiriyorsunuz? Başarılı mıydı?

Mevlüt Ülgen (SES üyesi): Eylemi ben başarılıbuluyorum. KESK 250 bin dolayında üyesi ile gündemibelirledi. “Toplu sözleşme yoksa grev var” eksenliyürüttüğü mücadele toplumsallaştı. Türk Kamu-Sen’inbu eksen üzerinden greve katılması önemli. Memur-Seneylemin boyutu ve sonuçları karşısında önümüzdeki yıltoplu sözleşme olmazsa toplu görüşmeyekatılmayacağını açıkladı. Ne kadar uyarlar,samimiyetleri nedir ayrı tartışma konusu ama bunusöylemeleri önemli.

KESK yalnızca kamu emekçilerinin taleplerinidilendirmedi. İşsizin, asgari ücretli işçinin, emeklinin,kadınların tüm ezilen ve mağdurların sesi soluğuolmaya çalıştı.

Kırklareli Eğitim-Sen üyesi bir emekçi:Başarılıydı. Eylem sonrası eyleme katılanların kendineolan güvenleri arttı. Sendikanın prestiji arttı.

Kırklareli Eğitim-Sen üyesi 2. emekçi: Kimieksiklikler olmasına rağmen emekçilerin sesleriniduyurması yönüyle başarılı bir eylemdi. Bundan sonrasıiçin de emekçilerin mücadelesini yükseltmek içindeğişik eylemliliklerin örgütlemesini gerektiğinidüşünüyorum.

İstanbul Eğitim-Sen 5 No’lu Şube üyesi BoranKutlu: Eylemin örgütlenme aşamasında bulunan bir

kamu emekçisi olarak söylüyorum, Kartal bölgesindeşube olarak yaklaşık bir ay öncesinden yaptığımızörgütlenme çalışması sonucunda çok başarılı bir eylemgerçekleştirdik. Kartal’da yaklaşık 1500 kamu emekçisialana inmiştir. Örgütlü çalışma sonucunda başarıyıgetirmiştir. Ülke genelinde de burjuva basına bile “2milyon kamu emekçisi iş bırakmıştır” sözüsöyletilmiştir.

İstanbul Eğitim-Sen 5 No’lu Şube YK üyesiMuharrem Tatlıelma: 25 Kasım eylemi kamuoyundayarattığı hava açısından önemli bir eylem oldu. Ayrıcasendikaların işçi ve kamu çalışanı olarak bir arayagelmeleri önemliydi. Grevin işyerlerinde kutlanmaması,hazırlık sürecindeki eksiklikler vb. göz önüne alınırsaiyi olur. Kadroların çalışması, emekçiler ile onlarındilinden ve derdinden konuşmak anlamlıydı.

İstanbul Eğitim-Sen 5 No’lu Şube üyesi ErcanBarikan (Ücretli öğretmen): Başarılıydı çünkü tümbaskılara rağmen emekçiler genel grev uyarısı yaptılar.Daha doğrusu genel grevin sinyallerini verdiler.

Tokat BTS il temsilcisi: 25 Kasım uyarı grevinibaşarılı buluyorum. Tüm kamu alanlarında özellikledemir yolu ulaşımında hayat büyük oranda durdu.Eylem, çocuklarını okula göndermeyen velilerden,hastanelere gitmeyen hastalardan da destek gördü.

Tokat Eğitim-Sen üyesi Erbil Pamuk: 25 Kasımeylemi kamu çalışanları için iyi bir eylem oldu. Daha daiyi olabilirdi.

- 25 Kasım’ın örgütlenmesinde bazı il ve şubelerde

“örgütlenme komitesi”, “grev komitesi” vb. taban

örgütlülüklerinin oluşturulması ne kadar etkili oldu?

Kamu emekçileriyle 25 Kasım sonrasına ilişkin konuştuk…

“Şimdi grevi örgütleme zamanı!”

Page 4: Kamu Emekçileri Bülteni-2009 Aralık

4

Sonrası için bu tür taban örgütlülüklerinin varlığı

devam etmeli mi?

Mevlüt Ülgen (SES üyesi): KESK tarihindebaşarılı eylem ve etkinliklere baktığımız zaman bueylemlerin tabandan örgütlendiğini, uzun bir hazırlıksürecinin sonucunda olduğunu görürüz. Bu eyleminde, işyeri ve şubelerde yaşanan tartışma ve önerileringenişletilmiş KESK Danışma Kurulu’nda 6 ay öncealındığı görülecektir. İyi bir hazırlık süreci ve doğruzamanlama önemli. KESK ve bağlı sendikalar üye veemekçilerle bağlarını daha dinamik ve katılımcıyapacak işleyişi kurmak zorunda. Başarılı olmakistiyorsa bunu yapmak durumunda. Bizi, Türk Kamu-Sen veya Memur-Sen’den ayıran yalnızca taleplerimizolmamalı. Asıl ayraç sendikal işleyiş ve karar almasüreçleridir. Sendikal işleyiş ve ortamdır. Demokratik,eşitlikçi, çoğulcu, özgürlükçü değerlerdir.

Kırklareli Eğitim-Sen üyesi 1. emekçi: İlimizdebu komitelerin oluşmasında sıkıntı oldu. Sadeceörgütlenme komiteleri etkili oldu. Evet, bu tür tabanörgütlülükleri devam etmeli ve hız kesmeden işyerigezilerine devam edilmeli. Bu konuların okullardagündemde tutulması sağlanmalıdır.

Kırklareli Eğitim-Sen üyesi 2. emekçi: Bukomitelerin oluşturulmasının genel anlamıyla eyleminörgütlenmesinde olumlu katkısı olduğunudüşünüyorum.

İstanbul Eğitim-Sen 5 No’lu Şube üyesi BoranKutlu: Başarı kendiliğinden gelmez. Yukarıdasöylediğiniz gibi taban örgütlülüğü bu başarıyıgetirmiştir. Sendika bu süreçte işyerlerine ulaşmışgereken çalışmayı yapmış ve bunun sonucunda başarıgelmiştir. Eylemi örgütleyen ve eyleme katılanemekçiler açısından muazzam bir deneyimdir.Örgütlenme çalışması hep böyle olmalıdır.Sendikalarda örgütlenme komisyonununkoordinasyonu altında bölgelerde ve işyerlerindekurulan komitelerle çalışma tarzı belirlenmiş nethedefler doğrultusunda faaliyet yürütmek gelenekhaline getirilmelidir. Başarı böyle gelecektir. Tabanörgütlülüğü devam etmelidir.

İstanbul Eğitim-Sen 5 No’lu Şube YK üyesiMuharrem Tatlıelma: Örgütlenme komitesi ya dakadrolar diyelim sadece eylem ve işlerde değil de tümsüreçte aktif rol alarak hareket etmeli. Sonuçtayönetim kurulları ile yapılabilecek bir iş değildir.Örgütün bütününün harekete geçirilmesi gerekiyor.

İstanbul Eğitim-Sen 5 No’lu Şube üyesi ErcanBarikan (Ücretli öğretmen): Etmeli.

Tokat BTS il temsilcisi: Biz burada KESK Şubeler

Platformu’nu ilk kez kurduk. Daha önce dağınık biryapı vardı. Platform ortak işyeri gezileri örgütledi. Butüm emekçilere güç veren bir hareket oldu. Sadeceeylem zamanlarında değil ileriye dönük bu tarzörgütlenmelerin her zaman işletilmesi oldukça yararlıolur diye düşünüyorum.

Tokat Eğitim-Sen üyesi Erbil Pamuk: BizTokat’ta böyle bir grev komitesi kurduk ama pek etkiliolamadık. Komitenin aktif olup varlığını emekçilerehissettirmesi gerekiyor. Ayrıca amaca ulaşana kadardurmamak gerektiğini düşünüyorum.

- 25 Kasım uyarı greviydi. Bu açıdan kamu

emekçileri ileri sürdükleri hak ve taleplerini kazanmak

için 25 Kasım’ın ardından neler yapmalıdırlar?

Mücadele 25 Kasım’ı da aşacak tarzda nasıl

büyütülmeli, hangi yol ve yöntemlerle süreç devam

etmelidir?

Mevlüt Ülgen (SES üyesi): KESK bugün 15milyon işçi ve emekçinin olduğu bir ülkede 250 binüyesi ile emekçilerin, ezilenlerin, emekçilerin,işsizlerin, taşeron işçilerin, güvencesiz çalışanların sesiolmaya çalışıyor. Barış, demokrasi, eşitlik ve özgürlüktaleplerine sahip çıkmaya çalışıyor. Bu mücadelesürekliliği olan bir mücadeledir. Bir eylem veya grevlesüreci değerlendirmek doğru değil. Bu eylemtoplumda bir duyarlılık olduğunu gösterdi. Şimdi buduyarlılığı örgütlemek gerekiyor. Emek ve işçi sınıfıhareketini örgütlemek siyasallaştırmak gerekiyor.Emek, demokrasi, eşitlik ve özgürlük talepleriniyükseltecek, barış ve eşit haklar mücadelesinibüyütecek bir siyasi organizasyon zorunluluk olarakönümüzde duruyor. Biz Tepecik Eğtim AraştırmaHastanesi’nden Konak Meydanı’na yürürken “Geliyor

Page 5: Kamu Emekçileri Bülteni-2009 Aralık

geliyor genel grev geliyor!” diye koştuk. Şimdi genelgrevi örgütleme, KESK ve sınıf hareketini büyütmezamanı. Yeli işçiden, emekçiden yana estirme zamanı.

Kırklareli Eğitim-Sen üyesi 1. emekçi: Dahabüyük ve etkili bir grevin altyapısını şimdidenhazırlamak gerekir. Üye olan olmayan herkesi çıkacakolan Kamu Personel Reformu Kanunu hakkındabilgilendirerek tabanla beraber yol ve yöntemlertartışılmalıdır.

Kırklareli Eğitim-Sen üyesi 2. emekçi: Grevçalışmalarıyla beraber kitleyle bağların pekiştirildiğinidüşünüyorum. Bu sıcaklığın korunması gerekli. Ayrıcadaha etkili yöntemler ve eylemler için kitleyle kurulacakbağlarla genel merkeze itici güç yansıtılmalı diyedüşünüyorum.

İstanbul Eğitim-Sen 5 No’lu Şube üyesi BoranKutlu: 25 Kasım uyarı grevi bir hedeftir. Örgütlenmebu hedefe ulaşmak için yapılmıştır. Nedir hedef TİS’ligrevli sendika hakkı. TİS hakkını kazanmak için 25Kasım’ı aşan bir tarzda eylemler örgütlenmelidir. 25Kasım bir kilometre taşıdır. Bundan sonraki hedefsüresiz iş bırakma olmalıdır. Bu hedefe giderken siyasiiktidara bir süre verilmeli ve bunun sonucunda TİS’ielde etmek için iki ya da üç günlük uyarı grevleriylehizmet üretiminden gelen gücümüzün kullanımı devametmeli, en sonunda da hakkımızı kazanana kadar süresiziş bırakma eylemi yapılmalıdır. Bundan sonra 25Kasım’ın gerisine düşülmemelidir. Emekçilerinhaklarını elde etmek için grevden başka seçeneğiyoktur.

Kamu emekçileri 25 Kasım’da ne kadar güçlüolduklarını göstermişlerdir. İsterlerse neleryapabileceklerini hem KESK yönetimine hem de siyasi

iktidara göstermişlerdir. KESK en kısa sürede buanlamlı mesaja kulak vermeli, TİS hakkını kazanmakiçin 25 Kasım’ı aşan eylemler örgütlemelidir.

İstanbul Eğitim-Sen 5 No’lu Şube YK üyesiMuharrem Tatlıelma: 25 Kasım’ı bir bütün olarakdeğerlendirdiğimizde yukarıda da belirtmiştim,kamuoyu ayağı olumlu bir eylem oldu. Örgütünkadrolarının çalıştığı ve çalışan birimlerde etkininyüksek olduğu görüldü. Ancak 1 Aralık 2000düşünüldüğünde hazırlanış, çalışma ve işyerlerindengelen refleks düşüktü. Bu kadar moral bulmamızsürecin birkaç yıldır çok eksik ve olumsuz gidişidir.Belki de bu gidişe dur diyebilecek bir iş olmasısebebiyle örgüt bir hava yakalamıştır.

Bir yönü de 25 Kasım ve grev taleplerinin kamuçalışanları alanındaki somut karşılığıdır. Bu dil veçalışma tarzı, emek egemen bir eksen bu örgütü de,bütün olarak Türkiye’deki emekçileri debirleştirebilecek bir dildir. 25 Kasım olumlu ve olumsuztüm değerlendirmelerde bir şeyi daha göstermiştir,işyerleri örgütlüyse talepler ve eylem canlı oluyor.İşyerlerinden başlayarak örgütün yeniden örgütlendiği,tüm emekçileri talepler etrafından birleştiren eylem veişler karşılık bulmaktadır. Bundan sonra bu hattandevam edilirse ve 25 Kasım’ı aşan talepler ve direnişlersürdürülürse canlılık süreciktir. Demokrasi mücadelesinigöz ardı etmeden emek eksenli ve tabandan tavana kararalıp uygulayan ve emekçileri bütünleştiren ve hakkazanan bir mücadele çizgisi umut olacaktır. Yoksaişimiz zordur.

İstanbul Eğitim-Sen 5 No’lu Şube üyesi ErcanBarikan (Ücretli öğretmen): Verdiğimiz tümemeklerin hiçbir zaman karşılığını alamıyoruz. Emekverip de karşılığını aldığımız tek şey var o daörgütlenmeye verdiğimiz emektir. Onun için bu türeylemlerde gecemizi gündüzümüze katmalıyız.

Tokat BTS il temsilcisi: Sendikalar, emekçilerinsermayeye karşı haklarını savunmak için vardır.Kapitalizmin sömürüsüne karşı dünyayı değiştirmeamacı olan sendikalar emekçilerin örgütlenmesini sıkıtutmalıdırlar. Biz ilk önce kendi gücümüzegüvenmeliyiz. Kamu-Sen gibi sendikalara değilkendimize güvenmeli ona göre örgütlenme yapmalıyız.

Tokat Eğitim-Sen üyesi Erbil Pamuk: Bu eylem enkısa zamanda tekrar yapılmalı. Ardından talepler kabuledilmiyorsa bu sefer daha kapsamlı eyleme, genel grevegidilmeli diye düşünüyorum. Bunu için örgütlenmektenbaşka yol yok. Kendi örgütümüze ve gücümüzegüvenmek gerekiyor. Kamu alanındaki diğer sendikalarıda sürece dahil etmenin yararlı olacağını düşünüyorum.

5

Page 6: Kamu Emekçileri Bülteni-2009 Aralık

6

TCDD Genel Müdürlüğü’nün 25 Kasım grevinekatıldıkları için açığa aldığı 16 kamu emekçisininişlerine iade edilmesi talebiyle demiryollarındabaşlatılan grev soruşturma terörüne ve baskılara karşıizlenmesi gereken yolu göstermektedir. BTS üyesiemekçiler devletin baskı ve zoruna karşı geri adımatmayarak aksine bir kez daha üretimden gelengüçlerini kullanarak devletin saldırısına militan yanıtverdiler.

Sermaye iktidarı haklarını arayan kamu emekçilerinegözdağı vermek için 25 Kasım’ın ardından soruşturmave açığa alma saldırısı uygulamaya başladı.İşgüvencesiz sözleşmeli çalışan bazı emekçilerin işakitleri feshedildi. BTS üyesi demiryolu çalışanlarından16’sı ise açığa alındı. Bunun üzerine BTS açığa alınanemekçiler işlerine iade edilene kadar eylemyapacaklarını, iş bırakacaklarını ifade ederek 15 Aralıkgünü iş bıraktı. Ülke genelinde demiryolu çalışanlarıhizmet üretmedi. 16 Aralık günü ise BTS çalışanları iledayanışma eylemi gerçekleştirildi. Bu eylemlerinardından sermaye devleti 30 emekçiyi daha işten attı.

İşçi ve emekçilerin meşru talepleri, haklı eylemlerisöz konusu olduğunda azgınlaşan, pervasızcaemekçilere saldıran sermaye hükümeti 30 emekçiyidaha işten atarak emekçilerin meşru eylemlerini

bastırmaya çalıştı. Devlet, demiryolu emekçilerininhaklı ve meşru eylemini azgınca saldırarak bitirmekistemektedir. Soruşturma, sürgün ve işten atmasaldırısına bütünlüklü bir yanıt veremeyen kamusendikaları ve emekçileri ise devletin elinikolaylaştırmaktadır. Zira demiryolu çalışanlarınınmilitan yanıtı bir bütün olarak eylemi örgütleyensendikalar ve eyleme katılan emekçiler tarafındansahiplenilmeli, sendikalar ve emekçiler bir kez dahasoruşturmalar geri çekilene, işten atılanlar işe iadeedilene, verilen cezalar iptal edilene kadar mücadelemilitan eylemlerle devam etmelidir.

Soruşturma, sürgün ve cezalar tek başına demiryoluçalışanlarının sorunu değildir. Bu nedenle tüm kamuemekçileri hizmet üretiminden gelen gücünü dekullanarak militan eylemlerle sermaye iktidarına hakettiği yanıtı vermelidir. Kamu emekçileri sendikalarınınmücadelenin başını çekmesi ve tüm alanlara yaymasıiçin işyerlerindeki emekçiler 25 Kasım eylemine, iştenatılan arkadaşlarına, haklarına, mücadelelerine vegeleceklerine sahip çıkmalıdırlar.

25 Kasım uyarı grevinin ardından mücadelesoruşturma, sürgün ve cezalara, işten atma saldırısınakarşı militan yanıtların üretildiği ve giderek büyüdüğübir süreç olarak acilen örgütlenmelidir!

BTS üyeleri soruşturmalara karşı izlenmesi gereken yolu gösteriyor…Uyarıgrevine katıldıkları için açığa alınan BTS üyeleri bir kez daha iş bıraktı…

İşten atılanlargeri alınana kadar mücadele!

Page 7: Kamu Emekçileri Bülteni-2009 Aralık

Sermaye devleti son dönemde artırdığı baskı vezorunu bir kez daha devreye soktu. Devlet ve hükümetyetkilileri üste üste yaptıkları pervasız açıklamalarla veuygulamalarla haklı ve meşru talepleri doğrultusunda 25Kasım’da iş bırakarak alanlara çıkan onbinlerce kamuemekçisini soruşturma, sürgün ve işten atma tehdidiylesindirmeye çalışıyorlar. Kuşkusuz devletin bu saldırısıöngörülmeyen bir durum değildi. Bundan dolayı KESKönden hazırlamış olduğu savunma metinlerini üyelerineulaştırmaya başladı.

Soruşturma, sürgün vb. baskı ve saldırılara karşıyükseltilecek tepkinin kendi sınırlarının ötesinde biranlamı bulunmaktadır. Zira geçmiş yıllardagerçekleştirilen iş bırakma eylemlerinde olduğu gibisermaye devletine verilemeyen her tok yanıt sadecesendikalara üye kamu emekçilerinde değil genel olarakkamu emekçileri kitlesinde bir moral bozulmaya,sendikalara ve mücadeleye karşı güvensizliğe, geriçekilmeye neden olmaktadır. Bu nedenle sorun hiç dekendi içinde hukuksal olarak yaşanan bir sorun değildir.Bundan dolayı da soruşturma terörüne karşı verilecekyanıt sadece hukuksal alanla sınırlı olmamalıdır.

Uzun bir dönemdir geri çekilen kamu emekçilerihareketi 25 Kasım’la birlikte üzerindeki ölü toprağınısilkelemiş, bir hareketlilik içerisine girmiş oldu. Hem 25Kasım’ın ön hazırlık sürecinde, hem de sonrasındaeyleme katılan kamu emekçilerinin en temelkaygılarının başında soruşturma terörü geldiğibilinmektedir. Kamu emekçileri her fırsatta “eylemekatılırsak ya da sevksiz iş bırakırsak ne gibi bir cezaalacağız, soruşturma açılırsa ne yapacağız” vb. sorularlabu kaygılarını dile de getirmiş oldular. Ancak ne yazıkki sendikaların soruşturma terörüne karşı tutumu sadecehukuksal alanla sınırlandırılmış oldu.

Soruşturma ve sürgün saldırısına karşı yürütülecekmücadele aynı zamanda 25 Kasım’ın ardından sürecinbir günlük iş bırakma eylemini de aşacak tarzda devametmesi için ayrıca önemlidir. Eğer 25 Kasım’akatıldıkları, iş bıraktıkları için kamu emekçilerisonucundan bağımsız olarak soruşturmaya uğrarsa,

sürgünler gerçekleşirse, özellikle sözleşmeli veişgüvencesiz çalışan emekçiler işten atılırsa veböylesine kapsamlı bir saldırı fiili-meşru eylemlerleyanıtlanamaz ve püskürtülemezse uzun bir döneminardından kıpırdanmaya başlayan kamu emekçilerihareketi yeniden ve bir kez daha uzun süreliğine geriçekilecektir. 25 Kasım’ın yarattığı moral değerler hibeedilecektir.

25 Kasım’ın kendisini de aşarak mücadelenin devametmesi, kamu emekçilerinin kendi özgüçlerine, örgütlügücüne ve mücadeleye güven duyması, keyfi baskı vezora karşı sesini yükseltebilmesi, itaatkar memur yerinebaşkaldıran emekçi kimliğinin ve bilincinin gelişmesiiçin tek başlık altında “Soruşturma terörüne son,

7

25 Kasım eyleminin ardından sermaye devleti soruşturma, sürgün ve işten

atmalarla kamu emekçilerini yıldırmaya ve sindirmeye çalışıyor…

Soruşturma, sürgün ve işten atmasaldırısına karşı militan yanıt verilmelidir!

Page 8: Kamu Emekçileri Bülteni-2009 Aralık

8

soruşturmalar geri çekilsin, verilen cezalar iptaledilsin!” vb. taleplerle bir kez daha sevksiz iş bırakma,iş yavaşlatma, işyerini terketmeme vb. fiili-meşruyöntemlerle mücadele örgütlenmelidir. Hukuksalmücadele ise hak alıcı militan mücadelenin yanısırayürütülmelidir.

Bu aynı zamanda KESK’in çağrısına uyan, 25Kasım’da iş bırakarak alana çıkan sendikasız ya da işgüvencesiz emekçilerin mücadeleye çekilebilmesi,örgütlülüğe güven duyabilmesi için de zorunludur. Zirahenüz ilk örneklerinin yaşandığı işgüvencesizemekçilerin işten atılması saldırısı fiili eylemlerlekarşılanamaz, işten atılan emekçiler işe geri alınana, işgüvencesine kavuşana kadar mücadele büyüyerekdevam ettirilemezse kadrolu-kadrosuz, işgüvenceli-işgüvencesiz emekçilerin mücadelesininortaklaştıralabilmesi olanaklı olmayacaktır. Sorun hiç debirkaç emekçinin işten atılıp atılamamasıyla,soruşturmalara karşı KESK’in avukatlar seferber edipetmemesiyle, savunmalar hazırlayıp hazırlamamasıylasınırlı değildir. 25 Kasım sonrası KESK’in soruşturmaterörüne karşı yürüteceği mücadele kamu emekçilerihareketinin geleceğiyle, emekçilerin birliğininsağlanmasıyla, mücadelenin ortaklaştırılmasıyladoğrudan ilgilidir.

Soruşturmanın yaygınlığı, işten atılan emekçilerinsayısı, sürgünlerin yoğunluğu vb. pratik sonuçlarınabakılmaksızın bugünden 25 Kasım’dan dolayı devletinaldığı saldırgan tutuma ve keyfi baskıya karşı militan birkarşı koyuş örgütlenmelidir. İstanbul’daki eylemekatılan, Beyazıt Meydanı’nda kürsüden konuşma yapanKESK Genel Başkanı Sami Evren 25 Kasım’ın bir uyarıgrevi olduğunu söyledi, sermaye iktidarını uyararak

talepleri karşılanmazsa genel greve çıkacaklarını ilanetti. Ancak henüz ortada buna uygun bir pratikbulunmamaktadır. KESK yönetimi şimdi de mücadeleyibüyütmek, talepleri kazanmak yerine ortaya çıkanimkanları “örgütlenme” adı altında “üye sayısınıartırma” mantığıyla devşirmek niyetindedir. Elbettebunun da olması gerekmektedir, ancak örgütlenmeyikendi içinde amaçlaştırarak olamaz. Kamu emekçilerihaklarını kazanabilecek bir irade olarak KESK’igördükleri için üye olmaktadır. Hak ve taleplerikazanma mücadelesine inanan emekçiler sendikalardaörgütlenmektedirler. Şimdi sıra bu kazanımları devletinbaskı ve zoruna karşı koruma görevini yerine getirmezamanıdır.

Bu görevi yerine getirecek olanlar da tıpkı 25Kasım’ın ön sürecinde olduğu gibi eylemi örgütlemekiçin çaba gösteren, yüzünü tabana dönen öncü,devrimci, ilerici kamu emekçileridir. Bugünden 25Kasım’ı aşacak bir tarzda sürecin devam etmesi,mücadelenin işyerlerinden doğru örgütlenmesi içinsoruşturma, sürgün ve işten atma saldırılarına karşı fiili-meşru eylemler örgütlenmeli, kamu emekçilerinin hakve talepleri kazanıncaya kadar eylem, direniş, grevlerlemücadeleye konu edilmelidir. Eğer devletin baskı vezoru püskürtülemezse, bundan dolayı mağdur olanemekçiler mücadele ile savunulamazsa yarın emekçileridaha ileri süreçlere hazırlamak, hareket ettirmek,mücadeleye sevketmek mümkün olmayacaktır.Soruşturma terörüne karşı mücadelenin görev vesorumlulukları bu kapsamda ele alınmalı, işyerlerinde,sendika ve şubelerde süreç bu bakışla tartışılmalı, buyönlü kararlar alınması için sendikalara basınçoluşturulmalıdır.

Page 9: Kamu Emekçileri Bülteni-2009 Aralık

9

İnsanca yaşama ve çalışma koşulları, işgüvencesi,özelleştirmelerin durdurulması, işten atmalarınyasaklanması, temel tüketim maddelerine yapılan zam vevergilerin geri çekilmesi, demokratik bir çalışma ortamı,sağlık, eğitim, barınma, ulaşım ve sosyal güvenlikhaklarımız için 25 Kasım’da alanlara çıktık.

Uzun bir süre 25 Kasım uyarı grevine hazırlandık. Busüreçte anlamlı gelişmeler yaşandı. Ancak hak veözgürlüklerimizi kazanmak için daha fazlasınaihtiyacımız var. Her şeyden önce 25 Kasım tüm işyeri vesektörlerde, sendika ve şubelerde bir bütün olarakdinamik bir süreç olarak örgütlenemedi. İlerici, devrimci,öncü kamu emekçilerinin bulunduğu işyeri ve şubelerdekomisyonlar oluşturulabildi, işyeri gezileri ve toplantılarıdüzenlenebildi, işyerleriyle sendikanın bağı yenidenkurulabildi, 25 Kasım eylemi ve taleplerigündemleştirilebildi. Tüm bunlar anlamlıydı ancakyetersizlikleri de vardı.

Her şeyden önce tüm işyerlerinde, sendikaşubelerinde ve illerde 25 Kasım’ı örgütleyecek, tabandaemekçilerin birliğini sağlayacak, sendikalı-sendikasız,sözleşmeli-kadrolu emekçileri bir araya getirecek,emekçilere güven verecek, işyerlerini eylem alanlarınaçevirecek grev ve direniş komiteleri oluşturulamadı.İşgüvencesiz çalışan sözleşmeli, taşeron, ücretliemekçiler ise “iş bırakırsak başımıza ne gelir” kaygısıylasürecin bir parçası olmakta tereddüt gösterdiler. İşyerigezilerinde öne çıkan bir başka önemli konu ise eylemsonrası soruşturma ve sürgün terörüne karşı verilecekyanıttı. Emekçiler, sendikanın kendisine nasıl sahipçıkacağını merak ettiler. Tüm bu kaygılar toplamındagüçlü bir hava estirilerek boşa düşürülemedi. Soruşturmave sürgün terörüne karşı ise bugüne kadar sendikanınhukuki olarak kazanımları ileri sürüldü. Ancak bunlaryeterli değildir. Zira emekçilerin sadece hukuki değil fiiliolarak da soruşturma terörünü boşa düşürecek eylemli birhatta ihtiyacı vardır.

Her şeyden önemlisi 25 Kasım’ın, öncesi vesonrasıyla birlikte “haklarımızı kazanıncaya kadar fiili-meşru eylemlerle, grev ve direnişlerle eylemlerimizedevam edeceğiz” bakışıyla bir bütün olarakörgütlenememesi oldu. Tüm bu noktalar eksik bırakılanönemli başlıklardır.

Açıktır ki sermaye devleti ve hükümeti hak veözgürlüklerimizi bir günlük bir eylemle vermeyecek.Bizler 25 Kasım işbırakma eylemi ile sesimizi duyurmuş,emekçi kesimlerin desteğini almış, kamuoyu yaratmışolduk. Bu anlamda anlamlı bir başlangıç yaptık. Ancaktek bir gün eylem yapmakla bir şey kazanılamaz. Bugünekadar kaç kere alanlara çıktık, Ankara yollarına düştükama sonuç ortada. Sömürücü asalaklar ve uşakları olanhaklarımıza dahi göz dikmiş durumdalar.

Ama çaresiz ve çözümsüz değiliz. Çünkü 25Kasım’da onların en önemli can damarına, üretimçarkına çomak sokarak onları huzursuz ettik. Buhuzursuzluğu daha da büyütmemiz, çanlarına ottıkamamız gerekmektedir. 26 Kasımları kazanmak,yarınlarımızı özgürleştirmek, taleplerimizi elde etmekistiyorsak 25 Kasım’ı son değil başlangıç ilan etmeliyiz.

İşyerlerimizde kamu emekçisi kardeşlerimize “Bir

gün iş bırakmakla kazanım elde edilemez. Biz sadece bir

başlangıç yaptık. Sermaye iktidarını uyardık. Çünkü

sermaye iktidarı o kadar pervasızlaştık ki artık

haklarımızı kazanana kadar iş bırakmamız, işçi

kardeşlerimizle birlikte genel greve ve direnişe

gitmemiz” gerekiyor demeliyiz. Soruşturma terörünekarşı işyerlerindeki emekçileri fiili-meşru eylemlereçağırmalıyız. Bu söylediğimizi gerçek kılmak için deişyerlerimizde grev ve direniş komiteleri kurarak işyeriişyeri, sektör sektör, il il, ilçe ilçe, bölge bölge işyeritoplantıları, gezileri düzenlemeli, tüm emekçileri sürecinbir parçası yapmalı, eylemli tepkilerle süresiz iş bırakmaeylemini örgütlemeyi hedeflemeliyiz. İşyerindeki tümemekçileri grev ve direniş komiteleri aracılığıylaharekete geçirmeliyiz. Soruşturma ve sürgün terörüne işyavaşlatma, iş bırakma, işgal vb. fiili eylemlerle yanıtvermeliyiz. Sendika ve şubelerimizde bu yönlü kararlaralınması için baskı oluşturmalıyız.

Umutsuzluğumuzdan sıyrıldığımız, işyerlerindekiemekçilere ulaştığımız, onları ikna ettiğimiz ve hareketegeçirdiğimiz zaman başarabileceğimizi bu 25 Kasımsüreci bir kez daha bize öğretmiştir. Bu görev vesorumlulukla işyerlerimize ve sendikalarımıza dönelim,elimizi taşın altına koyalım. Grev ve direnişkomitelerinde birleşelim, örgütlenelim, harekete geçelim!

Sosyalist Kamu Emekçileri

25 Kasım bir günlük uyarı grevi son değil başlangıç olmalı…

Hak ve özgürlüklerimiz içinsüresiz iş bırakma eylemine hazırlanalım!

Page 10: Kamu Emekçileri Bülteni-2009 Aralık

25 Kasım bir günlük uyarı grevi ülke genelindebaşarıyla gerçekleşmiştir. Bu başarının arkasında 25Kasım’ın ön sürecinin işyerlerinden doğruörgütlenmeye çalışılması, sendika ve şubelerde 25Kasım’ı örgütlemeye çalışan komitelerin oluşması içinçaba harcanması, önden ilan edilmiş bir mücadelehedefinin bulunması, taleplerin net olmasıbulunmaktadır.

Önümüzdeki dönem işçi ve emekçiler açısındanönemli siyasal, sosyal gelişmelere gebedir. Kapitalizminkrizinin sonuçları ağırlaşarak devam etmektedir.Kapitalist sistem çözümsüzdür ancak emek cephesidağınık olduğu için gemisini istediği gibi yürütmektedir.Halklar arasına düşmanlık tohumları ekilmekte,şovenizm tırmandırılmaktadır.

Emperyalistlerin ve işbirlikçilerin uşağı AKPhükümeti giderek daha fazla pervasızlaşmaktadır.Emeklilik, sağlık, sosyal güvenlik haklarının ardındanşimdi de kamu emekçilerinin iş güvencesine gözdikmiştir.

Böylesine önemli bir süreçte 25 Kasım’ın yarattığımoral ve motivasyon hiç vakit kaybedilmeden dahaileriye taşınmalıdır. Bunun için 25 Kasım’ı aşan eylemve etkinliklerle mücadele büyütülmelidir.

Onbinlerce kamu emekçisi uyarı anlamına gelen 25Kasım eylemine katılarak “hak ve taleplerimizikazanana kadar greve hazırız” sinyalini vermiştir.Bunun için acilen harekete geçilmeli, 25 Kasım’ıneksikliklerinden dersler çıkarılarak önümüzdeki sürecehazırlanılmalıdır.

1- Eyleme katılan emekçilerin sahiplenilmesi,mücadelenin büyütülmesi, kendi gücüne ve örgütlülüğegüven duyması için 25 Kasım’ın ardından sermayedevletinin soruşturma, ceza, işten atma ve açığa almasaldırısı hukuki alanla sınırlı kalmamalı, asıl olarak fiilive meşru eylemlerle püskürtülmelidir. Bu anlamda BTSüyesi emekçilerin pratiği örnek alınmalıdır. Bu türdeneylemler soruşturmaların yoğun yaşandığı alan vesektörlerle sınırlı kalmamalı, bir bütün olarak KESKtarafından örgütlenmelidir. Soruşturma ve baskılar sonbulana, cezalar geri çekilene, işten atılanlar işe gerialınana kadar KESK iş yavaşlatma, işyerini terketmeme, hizmet üretmeme vb. eylemlerle soruşturma

saldırısına yanıt vermelidir. Bu yapılamadığı koşullarda25 Kasım’a katılan emekçileri sonrası için hareketegeçirmek olanaklı olamayacaktır.

2- Bugünden kamu emekçilerinin hak ve taleplerikazanılana kadar süresiz iş bırakma eylemini hedefleyenbir süreç örgütlenmelidir. Önden tarihi ilan edilmişsüresiz bir iş bırakma eylemine giden süreçte 2 ya da 3günlük, 1 haftalık iş bırakma eylemleriyle mücadelebirbirini aşan bir tarzda örgütlenmelidir. Çeşitlieylemliliklerle talepler gündemleştirilmeli, toplumsaldestek sağlanmalı, işyerleri eylem alanlarınaçevrilmelidir.

3- Bunun için tüm öncü, ilerici, devrimci kamuemekçilerinin öznesi olacağı ancak tabana doğru tümemekçileri kucaklayan il, ilçe, bölge, şube ve işyerlerinekadar uzanan grev ve direniş komiteleri, örgütlenme

10

KESK Merkez Yönetim Kurulu’na, temsilci ve üyelere açık çağrı:

25 Kasım’ı aşmak için göreve!

Page 11: Kamu Emekçileri Bülteni-2009 Aralık

11

komisyonları oluşturulmalıdır. İşyerlerine doğru yayılan ve genişleyen taban örgütlülükleri yukarı doğrumerkezileşmelidir. Bu taban örgütlülüklerinde sendikalı-sendikasız, kadrolu-kadrosuz ayrımı gözetilmeden tümemekçilerin yer alması hedeflenmelidir. İş güvencesiz emekçilerin harekete geçirilebilmesinin koşullarından biriside budur.

Eğer bugünden buna uygun bir hazırlık yapılamazsa 25 Kasım’ın yaratmış olduğu moral ve motivasyonsönümlenecektir. 2 Aralık’ta gerçekleşen KESK Danışma Meclisi toplantısı kararları bu anlamda temenniniteliğinde bir genellik taşımakta, mücadeleyi somut yol, yöntem ve biçimlere kavuşturmaktan uzak durmaktadır.Bu anlamda mücadelenin büyüyerek güçlenmesi olanaklı görünmemektedir. Bu eksiklik hızla giderilmelidir. BaştaKESK MYK olmak üzere KESK içindeki bütün dinamikler mücadeleyi büyütmek için üzerlerine düşen görev vesorumlulukları yerine getirmelidir.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu(KESK) ve Türkiye Kamu-Sen’in “grevli-toplu işsözleşmeli sendika hakkı” talebiyle bir süredirçağrısını yaptıkları 25 Kasım uyarı grevi, gece saat00.01’den itibaren tüm baskı, tehdit ve gözaltılararağmen demiryollarında başladı.

Sabah erken saatlerde çalıştıkları işyerlerine grevpankartlarını asan emekçiler grev önlükleriyletaleplerini haykırdılar. Emekçiler davul ve zurnalareşliğinde grev halayı çektiler. Gece saatlerindenitibaren trenler çalışmadı, hastanelerde sadece acilservisler hizmet verdi. Bazı okullarda ise öğretmenlerderslere girmedi.

KESK ve Kamu-Sen’in çağrısıyla örgütlenen uyarıgrevine çeşitli üniversitelerde okuyan öğrenciler dedersleri boykot ederek destek verdiler.

Yine DİSK ve Türk-İş’e bağlı sendikaların birçoğuçeşitli yerellerde gerçekleştirilen eylemlere destekverdiler.

Grevin başladığı ilk dakikalarda özellikle trenseferlerinde aksamalar yaşandı. Liman çalışanları dagreve katıldı.

İstanbul’daki eylem Çapa ve Sirkeci olmak üzereiki koldan emekçilerin Beyazıt Meydanı’nayürümesiyle başladı. Yürüyüş boyunca, “Genel grevgenel direniş!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hepberaber ya hiç birimiz!”, “Savaşa değil eğitimebütçe!”, “Direne direne kazanacağız!”, “İşçi memur elele genel greve!”, “Parasız sağlık parasız eğitim!”,“Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Yaşasın örgütlümücadelemiz!”, “Yaşasın grev yaşasın toplusözleşme!” sloganları atıldı.

Mitingde konuşan KESK Genel Başkanı SamiEvren Başbakan Erdoğan’a seslendi. 25 Kasım grevineçıkma nedenlerini anlattı.

Eylemde Sosyalist Kamu Emekçileri de eylemdeözel sayı dağıttılar.

KESK’in yanısıra Türkiye Kamu-Sen deİstanbul’da iş bıraktı. Kamu-Sen’in gerçekleştirdiğieylemde halklar arasına düşmanlık tohumları ekensöylemler kullanıldı. AKP karşıtı sloganların atıldığıeylemde, toplu sözleşmeli grevli sendika hakkı talebiise yer yer duyulabildi. Aksaray Meydanı’ndagerçekleştirilen eyleme sınırlı sayıda emekçi katıldı.

İzmir, Ankara, Tokat, Adana, Çorlu, Tekirdağ,Mersin, Niğde, Artvin-Hopa, Antalya-Alanya,Kastamonu, Konya, Yozgat, Eskişehir, Batman,Denizli, Zonguldak, Sivas, Dersim, Bursa, Trabzon,Kilis, Kocaeli, Kayseri, Edirne, Manisa vb. il veilçelerde de kamu emekçileri alanlara çıkaraktaleplerini dile getirdiler.

Kamu emekçileri 25 Kasım’da GREV’e çıktı, hayat durdu!

Page 12: Kamu Emekçileri Bülteni-2009 Aralık

M K

Kamu Emekçileri Bülteni 34 * Fiyatı: 25 YKr * Aralık 2009 * Sahibi ve S. Yazı İşleri Md.: Ayten Özdoğan * EKSEN Basım Yayın Ltd. Şti. * Mollaşeref Mah. Millet Cad. 50/10Fatih/İstanbul * Tel/Fax: 0 (212) 621 74 52 * * Baskı: Özdemir Mat Davutpaşa Cad Güven Sanayi sit C Blok No: 242 Topkapı İstanbul * 577 54 92

Aşağıdaki metin KESK MYK’yı 25 Kasım’ı aşan mücadele yol, yöntem ve araçlarıyla harekete geçmeyeçağırmak amacıyla hazırlanmıştır. Toplanan imzalar 20 Ocak 2010 tarihinde KESK Genel Merkezi’ne

gönderilecektir. 25 Kasım’ın örgütlenmesinde emeği geçen tüm emekçileri aşağıdaki metne imzaatmaya çağırıyoruz. Metne onay veren emekçiler isimleri, bağlı bulundukları sendikaları ve sendikalgörevleriyle birlikte [email protected] adresine imza attıklarını belirten bir mail iletebilirler...

KESK Merkez Yönetim Kurulu’na

Bizler 25 Kasım’ın örgütlenmesinde emeği geçen kamu emekçileri olarak ülke genelinde başarıylagerçekleşen 25 Kasım bir günlük uyarı grevinin moral ve motivasyon yarattığını düşünüyoruz. Bubaşarının arkasında 25 Kasım’ın ön sürecinin işyerlerinden doğru örgütlenmeye çalışılması, sendika veşubelerde 25 Kasım’ı örgütlemeye çalışan komitelerin oluşması için çaba harcanması, önden ilanedilmiş bir mücadele hedefinin bulunması, taleplerin net olması bulunmaktadır.

Bizler 25 Kasım’ın yarattığı moral ve motivasyonun daha ileriye taşınması gerektiğini, 25 Kasım’ıaşan eylem ve etkinliklerle mücadelenin büyütülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için;

1- Eyleme katılan emekçilerin sahiplenilmesi, mücadelenin büyütülmesi, kendi gücüne veörgütlülüğe güven duyması için 25 Kasım’ın ardından sermaye devletinin soruşturma, ceza, iştenatma ve açığa alma saldırısı hukuki alanla sınırlı kalmamalı, asıl olarak fiili ve meşru eylemlerlepüskürtülmelidir. Bu anlamda BTS üyesi emekçilerin pratiği örnek alınmalıdır. Bu türdeneylemler soruşturmaların yoğun yaşandığı alan ve sektörlerle sınırlı kalmamalı, bir bütün olarakKESK tarafından örgütlenmelidir. Soruşturma ve baskılar son bulana, cezalar geri çekilene, iştenatılanlar işe geri alınana kadar KESK iş yavaşlatma, işyerini terk etmeme, hizmet üretmeme vb.eylemlerle soruşturma saldırısına yanıt vermelidir.

2- Bugünden kamu emekçilerinin hak ve talepleri kazanılana kadar süresiz iş bırakmaeylemini hedefleyen bir süreç örgütlenmelidir. Önden tarihi ilan edilmiş süresiz iş bırakmaeylemine giden süreçte 2 ya da 3 günlük, 1 haftalık iş bırakma eylemleriyle mücadele birbiriniaşan bir tarzda örgütlenmelidir. Çeşitli eylemliliklerle talepler gündemleştirilmeli, toplumsaldestek sağlanmalı, işyerleri eylem alanlarına çevrilmelidir.

3- Bunun için grev ve direniş komiteleri, örgütlenme komisyonları oluşturulmalıdır.İşyerlerine doğru yayılan ve genişleyen taban örgütlülükleri yukarı doğru merkezileşmelidir. Butaban örgütlülüklerinde sendikalı-sendikasız, kadrolu-kadrosuz ayrımı gözetilmeden tümemekçilerin yer alması hedeflenmelidir.

İsim Sendika / görevi İmza

……………………………………………………………………………………………………………

……………………………………………………………………………………………………………

……………………………………………………………………………………………………………