İslamda savaş ve barış

Upload: muhammedakdag

Post on 05-Oct-2015

76 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

İslamda savaş hukuku

TRANSCRIPT

  • BAHAR 1415/1995

    isLAMI SOSYAL

    BILIMLER

    DERGISI

    inkLab

  • 57

    . Islam'da Sava ve Bar*

    Ley M. Safi**

    Giri

    slam devletleri ile dier devletler arasndaki ilikilerle ilgili kural ve pren-sipler ilk Medine dnemine kadar dayanmakla beraber, sava ve bar hakld.nda-ki klasik sl~i doktrini, slam hukuk uzmanlar (jukahif). tarafndan ancak Ab-basiler dneminde gelitirilmitir. Bu doktrinin temelleri ya cihad, bar antlamalar, emniyet (eman) gibi genel toplu kurallarda, ya da arazi vergisi (hara), siyer (biyografi/tarih) vs. gibi zel balisierde yatar. slam hukukularnn almalar temelde, savan balamas ve yrtlmesi ve bir ~lam devletinin dier devletlere kyasla rolnn ve amalarnn kesin olarak nasl alghinmas gerekti-i ile ilgili kural ve prensipleri kapsar.

    Bu almann iki amac vardr. Bir taraftan, bu alma klasik cihad doktri-ninin nermelerini delillerle rtmeye alr. Bunun iin bunlarn bir takm ht;~kuk kurallarna (ahkam- eriyye) dayandn gsterir. Bu hukuk kurallar zel tarihi artlar altnda, yani Abbasiler devri slam devleti ile eitli Avrupa hkm-darlar arasndaki silahl mcadelelerde ortaya kan zel meseleler ile ilgilidir. lave olarak bu alma, klasik hukukularn evrensel iddialarla btncl bir teo-

    * Louay M. Safi, "War and Peace in Islam," Al/SS, Vol. 5, No. 1 (September 1988), ss. 29-n . ** Louay Safi, Detroit, Wayne niversitesi'nde iisarisst programa kaytldr. Bu almasn

    [l Hindistan'da Plainfield'de gerekleen Mslman Sosyal Bilimciler Dernei'nin 16. yllk Konferansnda sunmutur. Program Komitesi bu mkemmel tez iin 200.000 $'lk bir dl vermitir.

  • 58 isl.AMISOSYALBLMLERDERGS 3: I

    ri gelitirmeye niyet etmemi olduklarn ispat etmeye almaktadr. Bu alma dier taraftan, Kur'an1 ve Nebev1 gerekleri de bir btnlk iinde ele alarak, daha kapsaml bir sava ve bar anlayna varmay gaye edinmektedir. Bu yeni anlay daha sonra, savan ana hedeflerini olduu kadar barn da temel artlarn tessit etmede kullanlacaktr.

    almada iki tr yaklam kullanlmtr. Bunlardan birincisi olan legal yak-l lam tmdengelm metoduna uygun bir ekilde slam hukuk ilminin (usUl-i

    fkh) ilkelerine dayanr ve klasik hukukularn kullandklar ilkeler ile kyaslanabilir. Dier yaklam ise tarihi olup, ilk slam devleti ve onun savat dier siyasi topluluklar arasndaki silahl cihadn kronolojisini trnevarm yntemiyle inceler.

    Bu alma boyunca, klasik hukukularn yalnzca silahl mcadele anlamnda kullandklar cilad tabirinden ziyade "sava" veya "savamak" tabirlerini kul-lanacaz. Her ne kadar Kur'an sava fiili ile ilgili olarak cilad tabirini kullansa da, aslnda bu kelimeye klasik hukukulardan daha geni bir anlam ykler. Kur'an'da cilad tabiri ilk defa Mekkl ayetlerde- (Ankebut Suresi (29]: 6, 69) ve (Furkan Suresi [25]:52)- henz Mslmanlara sava izni verilmeden ok nce kullanlmtr. Mekke dneminde yalnzca Allah urunda bar salamak iin yaplan mcadelelerle ilgili olarak cilad tabiri kullanlmtr.

    Ama biz(im urumuz)da cihad edenleri Biz, elbette yoUannza iletiriz ... (Ankebut [29]: 69)

    Kim (nefsiyle) savar (onun arzulanna kar koyar)sa o, ancak kendi faydas iin sa-vamaktadr ... (Ankebut [29]:6)

    Kafidere boyun eme ve (bu Kur'an ile) onlara kar byk cihad et (Furkan [25]: 52).

    Bu ayet Mslmanlar, btn gleriyle Kureylilerin bask ve zulmne kar koymaya, slam hakikatine ulamak ve islam yayabilmek iin propaganda yapmaya ve onlar eitli vastalarla ikna etmeye yneltmektedir. Bundan da an-lalaca gibi, savamak ve askeri taktikler kullanmak, cilad vazifesini lfa ede-bilmek iin kullanlabilecek yollardan sadece biridir. Cilad metodolojisi ayrca, zulme ve despotizme kar sabretmeyi ve bar bir yaklamla direnmeyi de ierir. Bunu baarmak iin de o anki genel artlarn slam toplumunun hedefleri-ne uygun olmas gerekir.

    Kl~sik sava ve bar doktrini temel nerme zeri,ne kuruludur. 1

    (1) Muhammad Talaat al Ghunaimi, The Muslim Canception of International Law and the Wes-tern Approacl (Hollanda: Martinus Nijhoff{fhe Hague, 1399/1978), s. 156; ve bn-i Rd,

  • Safi: slfun'da Sava ve Ban 59

    . . Dnya iki beldeye ayrlmtr: dar-l slam (slam beldesi) yani slam hukukuna gre ynetilen belde ve dar-l harb (Sava beldesi), yani he-nz slami ynetim altna girmemi olan belde. (afi 'i bunlara bir n-csn de ilave eder; dar-l ahd veya antlama beldesi. Bir devlet slam devleti ile ancak cizye ad verilen vergiyi her yl demek artyla bar antiamas yapabilecei iin bu nc kategori gereksizdir. Bundan do-lay afi'i dier klasik yazarlarla birlikte ayn temelde birlemektedir).

    2. Dar-l slam, dar-l harb tamamen ortadan kalkana kadar srekli olarak cihad ykmll altndadr. Bunun iin cihad, slam' yaymaya al~ mak ve slam hukukunun uyguland beldeyi geniletmek iin kullam-lan bir aratr.

    3. Dar-l slam ve dar-l harb'in birlikte bar iin var olmalar ancak dar-l Harb'in dierine ciye ad verilen yllk vergiyi demesi ile mmkndr.

    Klasik sava ve bar doktrini birka kk deiiklikle birlikte yzyllar bo-yunca sregelmitir. Bu doktrinin ilkeleri nesilden nesile tartmasz devretmek-tedir, ancak gelimesinde eitli ciddi kusurlar vardr ve birok temel islami prensip ihlal edilmektedir.2 Daha sonra da tartlaca gibi, bu durum ksmen bu doktrinin aka ortaya konduu ve gelitii zaman mevcut olan siyasi artlara atfedilebilir; ki bu artlar slam tarihi boyunca ounlukla hakim olmutur.

    Klasik slam hukukularna gre dar-l Harb ile dar-l slam arasnda s-rekli bir sava hali mevcuttur. Bununla beraber iki trl sava vardr. Bunlardan birincisi mriklere kar yapla imha savalardr. Bu durumda mrikler iki ktan birini semek zorundadrlar; slam' kabul etmek veya yok olmak. kinci tr olan uzlama savalar ise Kitap ehline kar yaplan savalardr. Kitap ehli k ile kar karyadr; slam' kabul etmek ve bylece kendi hallerine braklmak veya kendi dinlerini muhafaza ederek ve Mslmanlarn korumas altnda yaayarak cizye demek, ya da nc olaralc. slam ordusu ile savamak.3 Yu-kardaki gre gre savan tabii bir ey olduu gayet aktr. Ve slam devleti ile dier devletler arasndaki baraynelik ilikiler, dier devletlerin slam' ka-bulne veya slam devletine yllk vergilerini deme artna baldr.

    Bidayet'l-Mctelid ve NiMyet'l-Muktesid'de Cihad blm, ev. Rudolph Peters in Jif{id in Mediaeval and Modem Islam (Belika: E.J. Brill, 1398/1977), s. 24.

    (2) Bu doktrin Muhammed Ebu Zehra, Mahmud altfit, ve Muhammed el-Guneymi.gibi baz ada Mslman yazarlar tarafndan eletirilmektedir.

    (3) Al Ghunairni, ss. 138-139; ve Ibn-i Rd, ss. 24-25, 61.

  • 60 isl..AMiSOSYALBLMI.ERDERGis 3: 1

    imha Savalar

    Sava ve bar ilkeleri ile ilgili klasik tutum ncelikle aadaki ayet ve bir hadis ile aklanmaktadr.

    Onlarla savan ki, fitne ortadan kalksn, din4 yalnz Allah'n dini olsun ... (Bakara [2]: 193)

    Haram aylan knca (Allah'a) ortak koanlan nerede bulursanz ldrn; onlar yakalayn, hapsedin ve her gzetierne yerinde otur(up) onlan bekleyin. Eer tevbe ederler, namaz klarlar, zekat verirlerse yollafn serbest brakn. nk Allah balayan, ok esirgeyendir (Tevbe [9]: 5).

    Kendilerine Kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gnne inanmayan, Allah'n ve Rasfilnn haram kldn haram saymayan ve hak dinini din edinmeyen kimse-lerle, kl(p boyun e)erek elleriyle cizye verecekleri zamana kadar savan (Tevbe [9]: 29).

    Ebu Hureyre (r.a.), Allah'n Rasul (s.a.v.)in yle dediini rivayet etmitir: "Ben, insanlar La ilfihe iliallah deyinceye kadar, onlarla savamakla emrolundum. (On-lar) La ilfihe illailah deyince kanlarn (canlarn) ve mallarn benden ancak, O'nun hakkyla korumu olurlar ve onlann hesab Allah'a aittir."5

    Medine'de inmi olan yukardaki ilk ayet baz slam. hukukular ve mfesir-ler tarafndan u ekilde yorumlanmtr. Mslmanlar gayrimslimler ile, mrik iseler islam kabul edene kadar veya "kitap ehli" iseler cizye deyene kadar savamaya mecburdurlar. Baka bir ifadeyle genel bir hkm (hukm'iim)6 olarak ele alnm olan bu ayet, Tevbe Suresinin 5. ve 29. ayetlerindeki zel hkmler ile ilikili olarak yorumlanmaldr. Pratik anlamda ayet gayrimslimlerin islam' kabul etmeye veya slam devletinin hkm altna girmeye mecbur edildii eklinde yorumlanmtr. Bununla beraber dolaysz dier bir yorum ise Mslman-larn, saldr ve zulmlerinden vazgeineeye kadar gayrimslimler ile savamalar gerektiidir.7 Bu ikinci yorum hem daha makul ve uygundur, hem de ayet okunduu zaman ifadenin geliine gre mmkn olan yegane aklama~ ge~irmektedir.

    Sizinle savaanlarla, Allah yolunda savan; fakat haksz yere saldrmayn, nk Allah haksz yere saldranlan sevmez (Bakara [2]: 190).

    (4) ~in kelimesi Arapa kkenli olup hesap, gvenilirlik, sorumluluk, itaat ve kran gibi anlarn-Iara da gelir.

    (5) Zekiyyddin el-Mnziri, ed., Muhtasar Salfiz-i Mslim, ed. Na.sirddin Albiini, 2. bs. (Mek-tab'l-Isliimi ve Diiru'l-Arabiyye, 1392 (1972), s. 8.

    (6) bn Rd, s. 24. (7) Muhammed ibn Cer!r et-Taber!, Tejsfr-i Tabert (Kahire: Daru'l-Maiirif, n.d.), c. 3, ss. 572-4;

    Fahrddin er-Razi, Tejsfr-i Kebfr (Kahire: Abd urrahim Muhammed. 1 938), c. 5, s. 145.

  • .. ' , ,._,, .'L ~.~.!. . .:(_ -'

    Sli: slfun'da Sava ve Ban 61

    Onlan nerede yakalarsanz ldrn, onlann sizi kardklan yerden (Mekke'den) siz de onlan kann! Fitne karmak adam ldnnekten daha ktdr ... (Bakara [2]: 191)

    Eer onlar (savatan ve kfrden) vazgeederse (unu iyi bilin) ki Allah balayan ve esirgeyendir (Bakara [2]: 192).

    Onlada savan ki, fitne ortadan kalksn, din yahnz Allah'n dini ols:n. (yalnz O'na taplsn). Eer (savatan ve kfrden) vazgeederse artk zalimlerden bakasna dmanlk yoktur (Bakara [2]: 193).

    Yukardaki ayetler Mslmanlara, kendilerine sava aanlara kar savamay emretmekte; bununla birlikte hibir zainan saldran taraf olmamalar gerekti-ini de vurgulamaktadr. Burada "haksz yere saldrmak" olarak tercme edilen "udwan" tabiri Kur'an'da dmanl kkrtmak anlamna gelir.8 Baz hukuku-lar "Sizinle savaanlada Allah yolunda savan ... " diye balayan Bakara Suresinin 190. ayetinin Tevbe (Bera'e) Suresinm ayetleri ile neshedilmi olduunu iddia eder. Bu iddia aralarnda bn1 Abbas, mer bn1 Abdl Aziz, Mcamd ve dierlerinin de bulunduu hukuk uzmanlar ye alimler tarafndan reddedil-mektedir. Onlara gre bu ayet muhkem bir ayettir. 9 Yine bu ay etin neshedilme- diini tasdik eden alimlerden biri olan Tabed; mer bin Ahdlaziz'in ad geen ayet ile ilgili u yorumunu kabul eder. "Size kar savamayanlarla yani; kadnlar, ocuklar ve keiler ile savamayn; 10 Her ne kadar mer bu ayetin uygula-masn kadnlar, ocuklar ve keiler ile snrlarn olsa da, ayet genel bir hkm koyarak Mslmanlar ile savamayan ve onlara dmanlk gstermeyen herkesi kapsar. Daha sonra da tartlaca gibi, mer ayet metnindeki ifadede11 tarihi ve pratik sebeplerden dolay ayette kastedilen kimseleri ayr ayr blmlendire-rek zikretmitir (tahsfs).

    Bir sonraki ayet (Bakara [2]: 191) Mslmanlarn mrik Araplara kar ne-den sava ilan etmi olduklarnn sebebini tesbit eder; Mslmanlar ile savaan,

    (8) Bu ifade Bakara silresinin 194. ayetinde izah edilmektedir." ... Kim size saldrrsa, onun size saldrd kadar siz de ona saldnn ... "

    (9) Muhammed ibn Ahmed el-Kurtubi, Cami-i Ahkilmu'l-Kur' an (Kahire: Matba'ah D!ir al Ku tub el-Msriyye, 1354/1935), c. 2, s. 348.

    (10) a.g.e. (ll) islam hukuk ilmine gre, destekleyici bir delilin yokluunda (karain) ayet metnindeki ifade

    (ibret'n-nass), metindeki delil (i/iret), ill/-a (de/illet) veya netice (mukteza)den kanlan dier btn ifadelere galip gelir. Bu sebeple, yukardaki yorum belirsiz v.e tartmaya aktr, nk ayetin dorudan belirttii anlam gereksiz olarak gizlemektedir. Bkz. Abdulvehhab

    ~ . Hallaf, Ilm Usalu'l-Flh (Daru'l-Kuveytiyye, 1388/1968) s.s. 143-53; ve Abdulmalik bn Abdullah al Cuveyni, el-Burhanfi Usalu'l-Fkl, ed. Abdulaziz ed-Dib (Kahire: Daru'l-Ens!ir, A.H. 1400/1979), c. 1, s: 55L

  • 62 SLAMISOSYALBLMLERDERGS 3: I

    onlar evlerinden karan ve slam'a inandklar iin onlara bask yapan kafrlerden yaptklar hakszlklara kar intika'n almak.

    Yukardaki ayet (Bakara [2]: 193), savan amacnn insanlarn inan ve din-lerini semelerine engel olan ziilim gleri ortadan kaldrmak olduunu bildirir. Bu ayetten aka anlalaca gibi sava, zulmeden ve insanlara bask yapan kimselere ve messeselere kar srdrlmeli, insanlar slam'a girmeye zorlan-mamal ve mecbur edilmemelidir. Bu sebeple ayn ayet Mslmanlara, bu amaca ular ulalmaz savan sona erdirilmesi gerektiini retmektedir. Baka bir ifadeyle, bahsi geen drt ayet insanlarn. kendi dinlerine zgrce inanp yaama-. !arna engel olmak iin bask yapan ziilim ve zorbalara kar savamalarn em-retmektedir.

    slam hukukular, Mslm'anlarn gayrimslimler ile karlkl bir sava na-sl balataea ile ilgili kurallarn Kur'an'da Tevbe (Bera'e) suresinde kesin bir ekilde ifade edildiini dnmektedirler. imdi Tevbe suresinin bu ayetlerini inceleyelim. Hukukular, bu ayetlerin sava balatma ile ilgili dier Kur'an ayetlerini nesh edip etmedii konusunda birbirlerinden ayrlmaktadrlar. Bu . ayetlerin konu ile ilgili dier ayetleri neshettiini dnen hukukular; ad geen ayetlerin daha nceki btn hkmleri ortadan kaldrarak genel hkmleri ekillendirdiine karar vermilerdir. Bylece fesih, metinden karlan bir delil (nass)den ok, muhakeme ve tahlile dayandrlmtr. Bunun sonucu olarak fe-sih bahsi bir kanaat meselesi olup, ayn zamanda bir tartma ve rtme konu-sudur. Taber! bunu yle aklamaktadr. "slam iilimleri arasnda, zel bir hk-mn neshe tabi olup olmad hakknda bir tartma olursa; bir delil sunulmadan bu hkmn neshine karar veremeyiz."12 Taberi'nin delilden kasd hi kukusuz, Kur'an ve Snnet'te yer alan fesih iddiasn destekleyen ifadelerdir. Aksi halde delil, dier bir iilimin grnden baka birey olamaz.

    Aada: Tevbe suresi'nden alnan ayetler Mslmanlara, slam' kabul edene kadar mrikler ile savamalar gerektiini bildirmektedir:

    ... (Allah'a) ortak koanlar mtikleri nerede bulursanz ldrn; onlar yakala-yn, hapsedin ve her gzetierne yerinde otur(up) onlar bekleyin. Eer tevbe eder-ler, namaz klarlar, zekat verirlerse yollarn serbest brakn ... (Tevbe [9]: 5)

    Bu anlamda mrikfn kelimesi zellikle kiifir Araplar13 ifade etmektedir.

    (12) Tabe'r!, Tefsir, c. 3, s. 285. (13) Ebu Hanife, afi'! ve Millik mri Araplar dier mriklerden ayrdederler ve Tevbe

    silresinin ayetlerinin sadece mrik Araplara uygulanabileceini kabul ederler. Bkz. All ibn Muhammed el-Maverdl, Ahkilmu's-Sultaniyye (Kahire: Diiru'l-Fikr, 1404/1983), s. 124; bn Rd, s. 24 ve Muhammed ibn dr!s e-fifi'l, er-Risille, ed. Ahmet fikir (y.y. 1309/1891), 430-432.

  • .. ' . ~. :::. ~.~.!.' .. ::/_ -'

    Sfifi: slam'da Sava ve Ban 63

    Yine Tevbe suresinin ilk ayetindende ayn anlam karlabilir.

    Allah ve Resulnden andiama yaptnz mriklere htardr (Tevbe [9]: 1).

    Mrik Araplara kar yrtlen bu amansz savan sebebi onlarn, Msl-manlar Mekke'den olduu gibi Medine'den de karmak iin srekli kavga ve fesatlk karmalar ve Mslmanlar ile yapm olduklar andlamaya riayet et-meleri olmutur.

    Andlarn bozan, Res1l (Mekke'den) karmaya yeltenen ve ilk nce kendileri siz(inle sava)a balam olan bir kavimle savamayacak msnz? ... (fevbe [9]: 13)

    Denilebilir ki burada nemli olan, vahyin o zamanda hangi artlar iinde ger-ekletii deil, slam hukukunda (usul-i fikh) da genellikle kabul edildii gibi, metinde genel olarak iaret edilen manadr. Bu fikre kar verilebilecek cevap ise, yukardaki ayetle kiilerin aklanarak zikredilmesi vahyin gerekletii artlar tarafndan deil, vahyin hikmeti (hikmete'n-nass) tarafndan tesbit edil-mi olduudur. Yine bumaksadn genellikle meselenin uygulanmasn snrlandrmak iin de kullanlabilecei de kabul edilebilir. Abdlvahhab Hallaf yle yazmaktadr:

    \ Metnin maksadnn vahyin gerekletii artlardan ayrdedilmesine dikkat edilme-lidir, nk slam hukuku uzmanlarnn istisnasz hepsi bu maksadn, meselenin uygulanmasn snrlandrmak iin kullanlaca konusunda hemfikirdirler (icm/1) . Ancak burada uzmanlarn u fikirlerinin vahyin gerekletii artlar ile uyum iin-de olmas gerekir: "nemli olan vahyin gerekletii artlar deil metinde genel olarak iaret edilen anlamdr"14

    Bu sebeple Tevbe Slresinin 1. ila 14. ayetleri Hz. Peygamber (s.a.v.) zama-nnda yaam olan mrik Araplara atfedilebilir. Mriklerin slam' benimse-meye zorlanmalarnn sebebi, onlarn Mslmanlara dmanlk etmeleri andlarna kaytsz kalmalar ve Medine'deki slam devletine kar koymaya yeltenmele-ridir. Bu anlay Tevbe suresinin 4. ayetinde, Mslmanlar ile onlarn antlamalarna bal kalanlar hari tutularak desteklenmektedir.

    Ancak andiama yaptnz mriklerden, (artlara tam riayet eden ve andiama artlarndan) hi bir eyi size eksik brakmayan ve size kar hi kimseye arka kmayanlarn andlamalarn, kendilerine tandnz sreye kadar tamamlayn. n-k Allah (azabndan) korunanlar sever (Tevbe [9]: 4).

    Yukardaki tartma u hadis'e de atfedilebilir: ""Ben, Allah'tan baka ilah olmadn tasdik edenekadar insanlar ile savamaya emrolundum." Burada in-

    (14) Hallfif, s. 191.

    ..

  • 64 SLAMSOSYALBLMLERDERGS 3:1

    sanlar kelimesi ile kastedilen sadece mrik Araplardr. Bu kelime herkesi kap-sayacak ekilde yorumlanm olsayd, bu hadiste belirtilmi olan hknn aym zamanda Bizans Hristiyanlarma ve ran'l Zerddere (Mecusi) de uygulanmas gerekirdi: Durum byle olmadna gre "insanlar" kelimesi geneli hari tutan bir anlam tadndan sadece mrik Araplar ima eder. Yine bu ifadenin geneli kapsamada fikrini destekleyen Abdullah ibni mer ibn el Hattab'n rivayet et:. tii dier bir hadis yledir:

    Ben Allah'tan baka lilll olmadm ve Hz. Muhammed'in Allah'n elisi olduunu tasdik edip, namaz klp, zekat verene kadar insanlar ile savamaya emrolun-dum. Eer bunu yaparlarsa ... s

    Burada "insanlar" kelimesinin Tevbe slresine gre slam' kabul etmeye zor-lanm olan mrik Araplar ifade ettii aktr. Bu kelime ile btn insanlar kas-tedilmi olsayd, bu, Kur' ann emirleri ile ve Kitap ehli'ne dinlerini korumalarna izin veren Hz. Peygamberin uygulamas ile eliirdi. "nsanlar kelimesinin her-kesi kapsayan bir anlamda kullanldn kabul etmek, Kur'an ve Snnet'de kitap ehline salanan izinleri ihlal etmek anlamna gelir.

    Ebu Hanife ve rencisi Ebu Yusuf sadece mrik Araplarm islam kabul et-meye zorlandn ileri srerler. EbU Yusuf, Kitabu'l-Harac adl eserinde Hasan ibni Muhammed'in yle sylediini nakletm.ektedir: "Hz. Peygamber (s.a.v.) Hazar'l Zerdtlerle cizye demeleri artyla bar antiamas imzalad, fakat (Mslmanlarn) onlarn kadnlar ile evlenmelerine veya onlarn kestikleri hay-vanlar yemeye izin vermedi.''16 Yine Ebu Yusufun bildirdiine gre cizye, Zer-dtler (Meclsi), kafirler, atee ve puta tapanlar ve Sabiln gibi btn mriklerden toplanabilir, ancak mrtedler ve mrik Araplar hari, nk bu ikinci grup slam' kabul etmeye zorlanacaklardrP afi'i ve Malik de mriklerden cizye almabileceini ileri srmektedirler.18

    Uzlama Savalar

    Yukardaki tartmada imha savamda insanlarn slam' kabul etmeye zor-landm ve bu savan dmanlklar ve hainlikleri sebebiyle sadece mrik Araplar ile snrlanm belirli bir yargs (lkm-i hass) olduunu grdk. Arala-rnda Ebu Hanife ve iki mehur rencisi EbU Yusuf ve Muhammed ibn Hasan'n yansra af'i ve Malik'in de bulunduu nde geleri hukukular sadece

    (15) el-Mnziri, s. 9. (16) Ebu Yusuf,Kitabu'l-Harac(Kahire: et-Tba'ati'l-Mnirriyye, 1397 /1976), s. 9. (17) a.g.e., s. 139. (18) bn Rd, ss. 23-24.

  • Sfifi: slfun'da Sava ve Ban 65

    uzlama savan savunurlar. Bu savata Kitap ehli ile Arap olmayan mrikler, slam devletine cizye ad verilen yllk vergiyi demek artyla Mslmanlar ile bar antlamalar yapabilirler. Bu yzden bu hukukular uzlama savann b-tn gayrimslimlere uygulanabilen genel bir hkm olduunu dnrler. By-lece slfun hukukular dnyay iki beldeye ayrrlar; dar-l slam ve dar-l harb. Ve bu ikisinin arasnda dar-l harb, dar-l slam'a ilhak olana kadar s-rekli bir sava hali olduunu ifade ederler. Bu gr Tevbe suresinin 29. ayetinde yer alr.

    Kendilerine'Kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gnne inanmayan, Allah'n ve Resulnn haram kldn haram saymayan ve hak dinini din edinmeyen kimse-lerle kl(p boyun e)erek elleriyle cizye verecekleri zamana kadar savan (Tevbe [9]: 29).

    Ayette dikkat eken ilk nokta herkesin bu hkme dahil olmaddr, bundan dolay bu ayet genel bir hkm ortaya koymaz. Ayet- "kitap ehli" olan insanlar-dan savalnasi gerekenlerle ilgili drt kstas tesbit eder: Allah'a nanmayanlar, ahiret gnne inanmayanlar, Allah ve Resl tarafndan haram klnanlara aldrmayanlar ve hak dinini din edinmeyenler. Aka grld gibi, ayettekitap ehli olanlarn hepsini19 deil, ancak onlarn iinden belli bir grubu ima eden bir ifade vardr. 1

    Mslman hukukular metni yorumlayarak (te'vflu'n-nass) genel bir hkm (hkm'l-am) ortaya koyarlar. Mesela Maverdi kitap ehlini iaret ederek yle iddia eder:

    Cenab' Allah'n ayette buyurduu "Allah'a inanmayanlar" (ifadesi Kitap ehli olan insanlarn tamamn kapsar), nk her ne kadar Allah'n birliini tasdik etseler de onlarn (Allah'a) inanc iki trl yorumlanarak yalanlanabilir: Birincisi, Allah'n Kitab olan Kur'an'a inanmadklarn ve ikincisi Hz. Muhammed(s.a.v.)'in pey-gamberliine inanmadklarn sylemeleri. nk Allah'n vazifelendirdii pey-gamberleri tasdik etmek Allah'a inanmann bir parasdr.2

    Maverdi'nin bu hkm ne metnin anlamndan ne de metnin ruhundan kay-naklanmaktadr. Maverdi'nin temsil ettii gr, daha ok dier klasik hukuku-lar gibi zel hallerden ve pratik artlardan etkilenmitir. Bu mesele aada

    (19) " ... olan kimselerle savan ... " veya" ... olan Kitap ehli kimselerle savan ... " yerine meselll "kitap ehli ile cizye deyinceye kadar savan .. " veya kitap ehli olan herkesi kapsayacak ekilde " ... kimselerle savan ... " veya "Kitap ehli olan ... kimselerle savan" eklinde bir cmle olabilirdi. Burada -nin (ot) olarak tercme edilen Arapa'daki min harf-i tarifi, genel-likle bir grup eyay veya insanlan dierlerinden ayrmaya, blmlendirmeye yarar. Bkz. el-Cveynl, c. 1, s. 191.

    (20) Maverdi, s. 124.

  • l,l

    66 SLAMISOSYALBLMLERDERGS 3: I

    uzunca tartlmtr.

    Yukardaki tartmadan Tevbe suresinin 29. ayetinin ifade tarznn zel bir hkm (hkm-i hass) ortaya koyduu sonucuna varabiliriz. Yani bu ayette "ki-tap ehli" insanlarn iinden belli bir gruba kar, yukarda aktarlm olan drt kriter sebebiyle sava emri verilmitir. Yine bu kriterlerin kitap ehli olan herkesi kapsayacak ekilde geniletilmesi metindeki delil'e (nass) deil, muhakeme ve tartmaya dayand sonucuna varabiliriz. Klasik hukukularn yapm olduklar yorum tartlabilir. Buna ramen ne bu ayeti ihtimamla yorumlamaya aba sar-fedeceiz, ne de bu drt kriterin "kitap elli" insanlarn genelini ima edip etmedi-i hakknda uzun bir tartmaya gireceiz. nk daha sonra da grlecei gibi Hz. Peygamber (s.a.v.)'in yansra ilk Mslman nesiller de bu drt kstasla ilgili olarak kitap ehlinin tamamn kapsam altna almamlardr. Biz bunun yerine Mslmanlar Kitap ehline kar yaplan saldrlarna son vermeye mecbur eden artn zerine dikkat ekeceiz: " ... kl(p boyun e)erek elleriyle cizye vere-cekleri zamana kadar savan."

    "Kitap ehli''nden zorunlu olarak cizye toplanmasnn sebebi, slam devletinin gelirini arttrmak veya Mslman toplumunun servetini oaltmak deildir. Yi-ne, Mslman olmayanlara mall bir yk yklemek ve olar slam' zorla kabul etmeye zorlamak da sebep olarak gsterilemez, nk cizye asgari miktarda ka-dnlar, ocudar, keiler ve fakir gayrimslimler hari olmak zere sadecemall ynden gl erkeklerden toplanmtr.21 Cizye daha ok sembolik bir miktardr ve amac dman devletleri ve saldrgan rejimleri bask altnda tutarak, Msl-manlarn bu topluluk iinde slam'n propagandasn yapabilmelerini salamak ve bask grmeden, taciz edilmeden Mslman olduklarn aka syleyebilme-lerini temin etmektir. Serahsi, cizye hakknda unlar yazmaktadr:

    Cizyenin amac para deil, insanlar en gzel tarzda slam'a davet etmektir. nk (gayrimslimler ile) bir bar antiamas salanmas ile sava sona erer, ve bar taraftar (gayrimslimler) iin gvenlik temin edilir. Bylece bu kiiler Msl-manlar arasnda mr srmek, ilk elden slam'n gzelliini yaamak imkanna sa-hip olurlar ve Mslmanlar. onlara slam hakknda tellanlerde bulunurlar. 22

    Dier bir ifadeyle cizye, sla. beldesi dnda, Mslmanlarn dinlerinin propagandasn yapabilmelerini ve slam' kabul edebilecek kimselere inan z-grl salayabilmeyi amalamaktadr.

    Cizyenin amac Mslmanlara kar dmanca davranlan beldelerle dosta

    (21) a.g.e., ss. 125-126. (22) Kamil Se!ame ed-Duks, el-'1/iikiiti'd-Devliyyefi'l-sliim (Cidde: Daru'-uruq, 1396/1976)

    s. 302. .

  • -. ' . ~ :-::.:~.~.-:.: ...

    Safi: slam'da Sava ve Ban 67

    ilikiler salamak olduu iin, Mslmanlar, onlara dosta davrananlardan veya karlkl antlama yapanlardan ve bunun yansra Mslmanlara askeri yardm taahht edenlerden cizye toplamamlardr. Mesela Taberi tarih hakkndaki bir bilimsel incelemesinde yle yazmaktadr. Suayd ibn Mukrin'in garimsli!ll bir topluluk ile yapm olduu szlemenin bir ksm yledir: "Sizden her kim bize yardm salarsa, ciycden men edilmek suretiyle dllendirilir ve canlarnz, mallarnz ve dininiz emniyet altndadr, kimse bu szlemenin artlarn deiti-. remez."23 Suraka bn-i Arnr 642 ylnda (H. 22) Ermenilerle buna benzer bir sz-leme imzalayarak, slam ordusunu desteklemek artylc, onlar cizye demekten istisna etmitir.24 Ebu Ubeyde'nin yardmcs olan Habib ibn-i Mslime el-Fahri de Antakyalyar ile bir antlama yaparak Mslmanlara yardm ve hizmet salamak karlnda cizye demekten men edilmilerdir. 25 Futuhu'l-Buldan adl eserde yle nakledilm~ktedir:

    Muaviye bn-i Ebu Sufyan Ermeniler ile szleme imzalayarak, onlarn dini kurumlar, siyasi dzenleri ve adli organlarna bir nevi dokunulmazlk tanm, ayrca yl boyunca cizye'den muaf tutmutur. Bu srenin sonunda onlarn iste-ine bal olarak ya cizye deyecekler ya da Mslmanlara yardm edecek ve Er-meni topraklarn koruyacak olan onbe bin savay tehiz edecelerdir. Muaviye, Bizanshlarn saldrmas durumunda Ermenilere lojistik destek salamay taahht etmitir. 26

    Yukardaki rneklerden aka grld gibi ilk Mslmanlar cizyeyi gayri mslimlere bask yapmak vya mali bir klfet yklemek iin deil, ancak dman siyasi topluluklar tesirsiz hale getirmek ve o beldelere Mslmanlarn gire-bilmelerini salamak iin bir ara olarak grmlerdir. Yukarda aklanan ciz-yenin gerek amac slam devleti ile Habeistan arasnda slam'n ilk zamanlarin-da mevcut olan dosta ilikilerde daha ak bir biimde grlebilir.

    [ Habeistan ve slam: Bar inde Bir Arada Var Olu

    lk slam devleti ile Habeistan arasndaki ilikiler iki belde (dar-l slam ve dar-l harb) hakkndaki klasik slami gr rtmek iin harika bir vak'a a-lmasdr. Bu gre g_re iki belde arasnda (dar-l slam ve dar-l harb) Mslman olmayan siyasi topluluklara kar, onlar slam' kabul edene kadar ve-ya cizye deyene kadar srekli bir sava hali olduu kabul edilir. Matiki mezhe-

    (23) a.g.e., s. 302. (24) a.g.e., ve Taril-i Taberf, c. 3, s. 236. (25) ed-Duks, s. 303, citing Futtlu'l-Buldiin, s. 166. (26) ed-Duks, s. 308.

  • 68 SLAMISOSY ALBiiJMLERDERGS 3: 1

    binin kurucusu Malik bn-i Enes Mslmanlara Habeistan' fethe dzenleme-melerini tavsiye etmi, bu grn Hz. Muhammed (s.a.v.)'in bir hadisi ile dorulamtr. "Onlar sizi bar iinde braktklan srece siz de Rabelileri bar iinde brakn." Bu hadisin gvenilirliinden emin olmadn belirterek yle sylemitir: "nsanlar haHi Habeistan'a saldrmaktan saknnaktadr."27

    Habeistan Hristiyan kimliini slam'n Arabistan ve Kuzey Afrika'da yer-lemesinden ok sonrasna kadar korumutur. Hicri drdnc yzylda Habeistan'da sadece birka Mslman aile vard.28 lk balangta Rabeliler Kurey kavminin zulmnden kaan ve snacak bir yer arayan ilk Mslmanlara iyi ni-yetlerini gsterdiler. Muhacir Mslmanlar iyi karladlar ve daha sonra onlar, Mslman kaaklar geri gtrmek iin bir eli gnderen zalim Kureylilerden korudular. Habeistan ve o zaman slamiyeti kabul etmi tek devlet olan slam devleti arasndaki iyi ilikiler devam etti.29

    Habeistan ve slam devleti arasndaki barsever ilikiler dnyann iki bel-deye ayrlmas hakkndaki gr rtebilmekte nemli bir rol oynar. Bu gr-e gre srekli bir sava halinin tabii sonucu olarak slami olmayan bir devletin bamsz bir varlk olarak tannmasna izin verilmez. Bu devletlerin slam devle-tine srekli vergi demesi gerektiinde srar edilir. Habeistan hi bir zaman bir slam devleti olmamasna ramen, ilk slam devleti tarafndan bamsz bir dev-let olarak tannm ve herhangi bir vergiden sorumlu tutulmadan veya slam dev-letine katlmaya zorlanmadan serbest braklmtr. Habeistan'n bir slam bel-desi (dar-l slam) olarak kabul edilerneyecei ok aktr, nk hibir zaman slami ynetime mecbur tutulmamlardr.30 Yine bir sava beldesi (dar-l Harb) olduu da dnlemez. Bunun sebebi de Habeistan'n zorla slam'n yetkisi altna sokulmaya teebbs edilmemi olmas veya o devlete kar srekli bir sava hali ilan edilmemi olmasdr. Habeistan'n bu hususi durumu ile ilgili

    (27) bn Rd, s. ll; Mecid Hadduri, War and Peace in tle Law of Islam (N.Y.: Ams Press, 1400 H/1979 ), s. 256; ve Fethi ei-Ghays, el-slam ve'l-Habee 'Abra et-Tarh (Kalire: Me~tebet'n-Nahda el-Msriyye, t.y.), s. 57, es-Sfreti'l- Halebiyye'den nakil; c. 3, s. 294.

    (28) T.W. Arnold, Tle Preading / 1 1.1rm (Londra: Constable and Company, 1332 H/1913 ), s. 113.

    (29) a.g.e., ss. 113-4; Muhammed Heykel, Tle Life ofMulammad, ev. smail al Faruqi (North American Trust Publications, 1397 H/1976) s.s. 97-101; ve bn Hiam, Sfret-i bn Hiam, Muhtasar Sfret-i ibn Hiam, ed. Abdusselilm Harun (Beyrut: Mecma' el-lmi el-Arabi el-slami, t.y.) ss. 81-87.

    (30) lk isarn hukukular dar-ii! si/im' klasik ekliyle slami ynetim altnda bulunan beldeler olarak tanmlarlar. Bkz. ed-Duks, ss. 126-28, Hadduri, W ar and Peace, s. 62; ve el-Ghuna-mi s.s. 155-8. evkani gibi birok hukuk uzman slam beldesinin tanmn geniletmitir. "slami ynetim altnda bulunmayan bir belde olsa dahi" ikamet edebilecekleri her yeri bu-na dahil etmilerdir. Gunami'den nakil, ss. 157-58.

  • ... -. :::.~.:.:.: ... . . :/. __ !

    Siill: slfim'da Sava ve Ban 69

    tek tatmin edici aklama iki belde (dar-l slam ve dar-l harb) doktrininin hassas bir temel zerine kurulmu olmasdr.

    Baz slam kaynaklar Hz. Peygamber (s.a.v.)'in zamannda Habeistan'n h-kmdar bulunan Nedl.i'nin Hz. Peygamberin davetini alnca slam' kabul etti-ini iddia ederler. MeseHi bn Esir bu konuda yle yazmaktadr: "Nedii Hz. Peygamber (s.a.v.)'in mektubunu alnca, onun talimatarna uyarak O'na iman et-ti. Cafer ibn-i Ebu T~Hib'in nnde slam' kabul etti, kendi olunun bakanlnda 60 Rabeli'yi H. Peygamber (s.a.v.)'e gnderdi. Fakat gemi ile Medine'ye git-mekte olan bu grup denizde boularak ldler."31 Nedii'nin slam' kabul ettii hakkndaki bu rivayet 32 slam dzeninin hkm srmedii bir belde olarak Ha-beistan'n statsn etkilemez ve bunun sonucu olarak klasik yazarlarn tanmlamasna gre bir sava beldesi olarak kabul edilmelidir.33

    slam ve Bar

    Kur' an, balangcndan itibaren barn hakiki bir slami deer oldugunu vur-gulamtr. Aslnda "slam" ve "bar" tabirleri ayn kkten yani "selam"dan t-remitir. Ayrca, Allah (c.c.) Mslmanlarn selamlamas iin de selam kelime-sini semitir. slam tarihinin ilk dnemleri yeniden gzden geirilince ve ilk Mslmanlarn hayatlar incelenince aka grlr ki, bar Mslmanlarn her zaman iin balang noktas olmutur. Ve sava, ne bask ve zulm yok etrriek iin cezalandrc bir ara, ne de saldrganl durdurmak iin bir savunma arac

    (31) bn Esir, el-Kamilfi't-Tiiril (Kahire: et-Tiba'a el-Mntriyye, 1349 H/1930 ), c. 2, s. 145. (32) Zahir Riyad, el-sliimfi Edyfibiyii. (Kahire: Dar el Ma'rifah, 1384 H/1964 ), s. 46. (33) Necai'nin yazd mektup:

    "Bismillahirahmiinirrahim, Necai Aslarn b. Ebcer'den Muhammed Rasiilullah'a , Ya Nebiyallah! Sana selam olsun, Allah'nrahmeti ve bereketi zerine olsun. Bana, kendin-den baka hibir ilah olmayan Allah'dan hidayet eriti. Bundan sonra; Ya Rasiilullah, bana sa'nn durumu hakknda aklamada bulunduun mektubun ulat. Yerlerin ve gklerin Rabbine yemin ederim ki, muhakkak sa, hlasa olarak zikrettiinden daha fazla deildir. O, senin dediin gibidir. Bize gnderdiini tandk. Arncam olunu ve arkadalarn misafir ettik. Ben ehadet ederim ki, sen Allah'n Rasiilsn, tasdik edicisin ve tasdik edilmisin. Sana ve senin ahsna arncan olu ve arkadalarna bey'at ettim. Onun nnde Rabbi'I-alemin olan Allah iin slam' kabul ettim. Sana, olum riha b. el-Asham b. Ebcer'i gnde-riyorum. nk ben ancak kendime malikim. Eer yine de gelmemi istersen gelirim, ya Rasfilullah. Ben ehadet ederim ki, sylediin haktr. Ya RasGlullah, sana selam olsun." [Sub/u'l-A'a, c. VI, ss. 466-7; bn Kesir, Sfre, c. II, s. 43; mtau'l-Esma, v. s. 1021; el-Misbalu'l-Mudi, ss. 149, 150; J'lan's-Sailin, ss. 4,5; Dal/an, c. Il, 174; Uyw'l-Eser, c. II, s. 265; es-Siyaset'l-sliiniyye, s. 143; el-Vesaiku's-Siyasiyye, s. 78, no: 23.]

    ..

  • 70 SLAMISOSYALBiLMLERDERGS 3: I

    olarak grlmtr.

    Balangta Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, insanlar slfun'a davet ederken dosta ve nazik davranmas bildirilmitir.

    (Ey Muhammed), sen hikmetle, gzel tle Rabb'inin yoluna ar ve onlarla en gzel ekilde mcadele et... (Nahl [16]: 125)

    Kureylilerin iddetle engel olmalarna ramen Hz. Peygamber (s.a.v.) in-sanlar yumuaklkla slfun'a davet etme yolunu takip etmitir. Ayrca Msl-manlar Kureylilerin hasklarna ramen ileriye dnk sebeplerden dolay onlara karlk vermemek ile emrolunmulardr. Aada daha ayrntl bir ekilde tartlaca gibi, Mslmanlarn Mekke dnemindeki. barseverlii, deiimi etkile-rnek ve Mslmanlar toplu olarak imha edilmekten korumak iin siyasi bir ara olarak kullanlmtr.

    Medine'ye hicret ettikten sonra Mslmanlara, kendilerine kar sava ilan edenlere kar savama izni verilmitir.

    Kendileriyle savailan (mmin)lere, (savana) izn(i) verildi. nk onlara zulme-dilmitir ve phesiz Allah, onlara yardm etmeye kadirdir. Onlar, srf "Rabbimiz Allah"tr dedikleri iin haksz yere yurtlarndan karldlar ... (Hac [22]: 39-40)

    Sonu olarak Mslmanlar Kurey kavmi ile Bedir ve Uhud Gazveleri de dahil olmak zere bir dizi gazve yaptlar. Medine'deki slfun ehir devletine kar srdlen ve bu kk devleti yok etmeye ynelik sava, Kurey kabilesine di-er Arap kabilelerinin de katl.uyla kzt. Mslmanlar oradan karmak iin yrtlen bu seferberlik, Hendek Gazvesinde 10.000 Kureyli savann ve mttefiklerinin Medine'yi kuatmas ile doruk noktasna ulat. 34 Hereye ramen, Mslmanlar dmanlarn tesirsiz hale getirmek iin bir ok giriimlerde bulundular ve Hudeybiye'de Kureyliler ve mttefikleri ile bir bar antiamas imzaladlar.35 Ne yazk ki tarihte sava konusunda baarl olan Kurey kabilesi ve mttefikleri bunun sonucu olarak sava ile iie bir kltr gelitirmi oldukla-rndan antlamay dikkate almadlar ve artlarna riayet etmediler. Bylece bu insanlar tesirsiz hale getirmenin tek yolunun, onlarn dmanlk ve gvenilmez-liklerinin kltrel temelini ortadan kaldrmak olduu ok aktr. Bu da ancak onlar slfun kabul etmeye zorlamak ile mmkn olabilirdi.

    Mslmanlarn Medineli Yahudiler ile ilgili ilk tavr yine bar iinde bir arada bulunmalar prensibine dayanr. Hz. Peygamber (s.a.v.) Medine'ye geldik-ten bir ka ay sonra bir yanda Muhacirler ve Ensfu dier yanda Yahudiler olmak

    (34) bn Hifun, ss. 214-15; ve Heykel, ss. 300-302. (35) bn Hiam, ss. 256-60; ve Heykel, ss. 346-54.

    ~ 1

    r

    1

  • Silfi: slam 'da Sava ve Ban 71

    zere bu iki taraf arasnda dostluk, akrabalk ve yardmlama szlemesi yapma-ya karar verdi. Bu szleme Yahudilere din zgrl ve gvenlik salamasnn yansra tam bir zerklik de vermitir. Bu zerklik karlkl olarak hem Y alndilere hem de Mslmanlara verilebilecek belirli vazifeler ve sorumluluklar ile snrlanmtr. Bu konu ile ilgili bir belgeden alnan pasaj yledir:

    ... Yahudiler Mslmanlarn safnda savarlarsa, varlklarn Mslmanlar ile eit miktarda harcayacaklardr. Yahudilerin dini ayr, Mslmanlarn dini ayrdr. Her iki taraf da sulu ve mtecavizler hari kendi halk ve teb'alar zgrce yaarlar. Sulu ve mtecavizler ancak kendisini ve ailesini mahveder.37

    Medine'li Yahudiler ve Mslmanlar arasndaki dosta ilikiler, mehur bir lider ve halarn olan Abdullah bn-i Selam slam' kabul edene kadar devam etti. Tabii bu olay, Medine'li Mslmanlarn varlndan endie duyan Yahudi lider-ler arasnda byk panik yaratt ve itibarlarnn etkileneceinden korktular.. Ya-hudilerin Mslmanlara kar bir seferberlik balatmas bu safhaya rastlar. nce Kur'an'n retisini yalanlamay ve Hz. Peygamber (s.a.v.) ve O'nun mesaj hak-knda phe uyandrmay amalayan szl bir sava balattlar, daha sonra da slam dmanlar ile ittifak yaptlar.38

    Yahudiler ile Mslmanlar, Bedir Gazvesinden sonra baz Ben1 Kaynuka Yalndilerinin bir Mslman kadn plak tehir ederek onun hukukuna tecavz etmeleriyle, ilk defa kar karya geldiler. Bu olay yoldan geen bir Mslman ile Yahudi mtecavizler arasnda bir savaa dnt. Bu savata bir Yahudi ve yoldan s-een Mslman ld. Bunu takiben, ldrlen Mslman'n kavmi ile Benfi l:.t)'llfika kabilesi arasnda genel bir sava patlad. Hz. Peygamber (s.a.v.)

    Benfi Kaynuka kabilesine bir haber gndererek; saldrlarna son vermelerini, karlkl bar ve gvenlik antlamasna uymalarn istedi. Benfi Kaynuka kabi-lesi Hz. Peygamber'in bu talebine alay ederek karlk verdiler; bylece Msl-manlarn savamaktan baka seenekleri kalmad.39

    Ayn ekilde hainlikleri ve kt davranlar yznden BenfiNadir kabilesi-ne kar da bir sefer balatld. Bu kabile Mslmanlar ile yaptklar antlamann artlarn aka u ekilde ihlal ettiler. Huyey b. Ahtab, Selam bn-i Ebfi'l-Hu-kayk ve Kinane bni'l-Hukayk adlarnda lider yanlarnda Benfi Va'il kabile-sinden iki liderle birlikte Mekke'ye gnderdiler. Amalar Kurey kabilesini ve mttefiklerini Medine'deki Mslmanlara kar saldrya gemeleri iin kkrtmak ve desteklerini gc...:-i almakt. Gerekten de Yahudi heyeti mrik Araplar

    (37) bn Hifim, s. 142; ve Heyke1, s. 18 l. (38) Heykel, s.s. 191-93. (39) a.g.e., ss. 244-45; ve bn Hiam, s. 175.

  • 72 is..A.MlSOSYALBI..MLERDERGS 3: J

    Mslmanlara kar harekete geirmede baarl oldular ve bu stiareleri Hen-dek Gazvesine yol at. Bu sava Mslmanlarn Kurey kavmi ve mttefikleri ile yapm olduklar mcadeleler iinde en korkun tecrbeyi beraberinde getir-di.40 Buna benzer ekilde slam devleti ile Bizans ve ran arasnda da bir anlamazlk balad. Bunun sebebi Mslmanlarn slam devletinin veya klasik termi-nolojiyi kullanrsak dar-l slam'n hakimiyetinin genilemesini istemeleri de-il, daha ziyade hem Bizans'n hem de ran'n Mslmanlara ve kervanlarna sal-drmalar veya slam'n mesajnn sakin ve huzurlu bir ekilde yaylmasn nle-meleridir.

    Bizansllarn hamisi bulunan Kuzeyli Hristiyan kabHelere kar ilk olarak Dumetu'l-Cendel'e bir sefer yapld. Bu seferde Huza'a ve Benu Kelb gibi am'a (Suriye) doru gitmekte olan Mslmanlara ait kervanlara yaplan saldrlardan intikam almak ve onlar cezalandrmak amacyla, bir yolculuk dzenlendi.41 Ay-n ekilde Mute Gazvesi de cezalandrc bir zellik tayordu. Hz. Peygamber'in (s.a.v.) yeni inanc Kuzey blgelere tantmak ve insanlar slam'a davet etmek iin oraya gnderdii grevli ve elilere yaplan korkun tecavzlerden intikam almak iin bu sefer yapld. Mesela, Hz. Peygamber (s.a.v.) Haris bn-i Umeyr'i Basra valisine gnderdi.

    Haris Basra'ya ulanca urahbll Amr b. Gassani ile karlat. urahbll, "Sen Muh~ed'in elisi misin?" diye Haris'e sordu. Haris'in "evet" cevab ze-rine urahbil'adamlarna onu ldrmesi iin emir verdi ve emri yerine getirildi.42

    .Yine Hz. Peygamber (s.a.v .) be adamn sadece slam' retmek amacyla Benu Sleyman kabilesine gnderdi. Onlar da ev sahipleri tarafndan acmaszca ldrldler. Sadece bakanlar tesadfen kap kurtulabildL Hz. Peygamber (s.a.v.) am'n civarnda yaayan Zatu's-Selh kabilesine de o insanlarslam'a davet etmek iin 15 adam gnderdi. Yine ayn sebeple Peygamberin grevli ve elileri merhametsizce ldrldler.43 Ayrca Kuzeyli Hristiyan kabHelerin de, bunlarn arasndan Mslman olduunu aka syleyenleri ldrd kaydedi-lir. 44 Bu yzden zulmleri ve despotizmi sebebiyle, tyislmanlarn onlarla sa-vamaktan baka areleri yoktu. Btn bu olaylar ve dierleri Mute ve Hudeybi-ye seferlerini balatt ve nihayet am ve Irak'n fethi ile sonuland.

    Dnyann iki beldeye ayrlmas hakkndaki bu doktrinin ve bunun tabii sonu-

    (40) Heykel, ss. 300-301; ve bn Hiam, s. 214. (41) Heykel, s. 284; ve ed-Duks, s. 287. (42) ed-Duks, s. 287 (43) Heykel, s. 387. (44) bn-i Teymiyye, "Risaleti'l-Ktal," Mecma'at-i'r-Resilil-i Necdiyye'den ed-Duks, ss. 287-

    288.

  • f

    1 f

    r 1

    Sill'i: slam'da Sava ve Ban 73

    cu olarak ortaya kan srekli sava hali anlaynn olaylara bal artlardan et-kilendii gayet aktr. Zira bu anlayn idrak edildii dnemde Abbasi halifesi ve Bizans mparatorluu arasnda dmanca ilikiler vard. KHl.sik doktrini kuran hukukular, muhakkak ki ilk slfun devleti ile Habeistan'n bar iinde birlikte-likleri ile, dala nce Bizans ve onun mttefiklerinin ortaya kmakta olan slfun devletine kar gsterdikleri dmanlklar dikkate almadlar.45 Muhammed Ebu Zelra klasik doktrini reddederek yle yazmaktadr:

    Biz .bu aynn yani (dfir-l slam ve dar-l harb) er'1 sHim teorisine bir kural olarak dahil etmeyi uygun grmyoruz. u bir gerektir ki, bu ayrm Abbasiler dnemindeki slam devleti ile dier bir devlet arasndaki olaylara ba~l ilikilere tekabl etmektedir. Klasik yazarlar sadece bu durum ile ilgili olarak hukuki bir aldama getirmeyi dnmektedirler. 46

    nan zgrlne Dair

    Yukardaki tartmada dnyann beldesel blnmesi ile ilgili klasik doktrinii iddialarnn aksine savan slfun devleti tarafndan dini yaymak ve topraklarn geniletmek iin bir ara olarak kullanlamayaca sonucuna vardk. imdi bir nceki savunma ile yakndan ilgili bir meseleyi incelemeye geelim: slfun insa-na irade zgrl tanyor mu, yani insanlar slfun' kabul etme veya reddetme zgrlne salip midir? Eer bu sorunun cevab evet ise Hz. Ebiibekir'in, hali-felii dneminde mrtedler ile savat gereini nasl aklayacaz?

    Birinci soruya verilecek cevap kesinlikle evettir. nan zgrl ilkesi u iki ayette ok ak bir ekilde yer alr:

    Rabbin dileseydi, yeryzndekilerin hepsi mutlaka iman ederdi. O halde sen mi insanlar mrnin olmalar iin zorlayacaksn (Yunus [lO]: 99).

    Dinde zorlama yoktur. Doruluk sapklktan seilip belli olmutur ... (Bakara [2]:256)

    lk ayet Hicretten nce Mekke'de inmi olmakla beraber, ikinci ayet Hicret-ten sonra Medine'de inmitir. Kurtiibi, el-Cami'i li Ahktlmu'l-Kur' an adl tefsi-rinde, baz mfessirlerin yukardaki iki ayetin Tevbe sresinin ayetleri ile nes-hdildii, baz mfessirlerin ise neshedilmedii iddialarna yer verir. Ad geen ayetler "kitap ehli" ile savamaya izin vermektedir. Kurtfibi yukardaki ikinci

    (45) ed-Daks, ss. 129-28. (46) Muhammed Ebu Zehra, el-ktistid-i Devliyyefi'l-sUim, (Kahire: 1384 H/1964), s. 5'den

    Guneymi, s. 202.

  • 74 SLAMISOSYALBLMLERDERGS 3: I

    ayet hakknda Ebu Cafer'in yorumunu aktarr: "Dinde zorlama yoktur" ibaresi hi kimsenin slam' kabul etmeye zorlanamayai::a anlamna gelir. Din kelime-sinin nne "el" eklenerek oluturulan el-din slam' belirtir.47

    Bu prensip u hadis ile de neshedilemez: "Ben Allah'tan. (cc) baka Tanr yoktur diyenekadar insanlar ile savamaya emrolundum." .Yukarda belirtildii gibi bu hadis sadece mrik Aiaplara uygulanabilecek zel bir hkm (hkm-

    ' hass) belirtir. Eer bu hadisin genel bir hkm olduunu kabul etsek dahi, yine-de bu hadis ile bir Kur'an ayeti neshedilemez. Yukardaki hadis ahild olup delCilet-i zannl'dir. Sz konusu ayet ise Kur'an'n dier btn ayetleri gibi gve-nilirdir (mtevatir) ve bu sebeple kesindir (de/alet-i kat'l).48

    Bu nesh iddiasnn zayf olduu her ikiayetinde kat'i bir hkm (muhkem) koymasndan aka anlalmaktadr. 49 lk ayet phe gtrmez bir tarzda Al-lah'n (c.c.) insanlarn zorlanmasn dilernediini ifade etmektedir. kinci ayet ise "Doruluk, sapklktan seilip belli olmutur" diye belirterek insanlarn neden slam' kabul etmeye :necbur edilerneyecei ile ilgili daha fazla aklama getir-mektedir. Allah'n (c.c) dilemesi deiiklie tabi olmad :Ve her zaman iin doruluk sapklktan seilip belli olduu iin bu iki ayet neshe tabi deildir. 50

    Fakat eer genel hkm hi kimsenin slam' kabule zorlanamayaca ise, Mslmanlar irtidat meselelerini nasl halledecekler? Mrtedler ile ilgili klasik gr, mrtedlerin ldrlmeleri gerektiidir. Bu gr ncelikle iki delil ile dorulanmtr. Birincisi Hz. EbUbekir'in bilafeti zamannda Arap mrtedlere kar srdrlen cihad ve ikincisi ise u hadistir: "u eyden biri olmadka Mslmann kannn aktlmas helal olmaz: Zina eden evli veya dul, kasden adam ldrenin kendisinin ldrlmesi, dinini terkedip cemaattan ayrlan. "51

    (47) Kurtubi, c. 5, ss. 407-12. (47) a.g.e., ss. 407-12. (48) Kesin (kat'f) hklim ile pheli (zannf) hkm arasnda bir eliki varsa, kesin hkm ge-

    erli olur. fifi'i ve bn Teymiye gibi birok hde gelen hukukular bir Kur'an ayetinin yine ancak baka bir ayet ile neshedilebileceini iddia ederler. Bkz. afi'i, ss. 106-7; ve Salah ibn Abdlaziz el-Mansilr, Usill-iftkh ve bn Teymiyye (1400/1980), c. 1, s. 227, c. 2, s. 533.

    (49) slfim hukuku uzmanlarna gre kat'i bir hkm (mulkem), anlam ak ve tek anlaml bir ifadedir ve bu yzden tevil konusu olamayaca kabul edilir. Bkz. Ha!Hif, s. 168.

    (50) sHim hukukuna gre kat'i bir hkm (mulkem) neshe tabi deildir. Hallfif, s. 168. Gazzali sllim hukuku ile ilgili hukuki ve pratik hkmleri anlatan iiyetlerin neshe tabi olabileceini genel hkmleri (hkm- er'f) belirten iiyetlerin neshe konu olabileceini, genel hkmle-ri (hkm- aklf) ifade eden iiyetlerin ise neshe konu olamayacan belirtir. Bkz. Ebil Hiimld el-Gazzfill, el-Mustasfllfi ilmi'l-Usat (Kahire: Matba'at'ul-Amiriyye 1322/1804 ).

    (51) [Buhari ve Mslim rivayet etmitir]. Yahya b. erafddln Neval, Forty Hadith, ev. zzeddin brahim ve Denys Johnson (Beyrut: Daru'l-Kur'iini'l-Kerim, 1386 H/1976), s. 59.

  • r 1

    rr m:w uur r=:wwr777Z --

    Sfifi: slam' da Sava ve Ban 75

    rtidat meselesine temas ederken u iki farkl durumu birbirinden ayrdetmemiz gerekir. Birincisi bir topluluun slfun otoritesine kar gelmesi ve slfun hukukuna riayet etmeyi reddetmesi; ki mrtedler bu durumdayd. Hz. Ebllbekir'e zekat demeyi reddederek, onun zekat toplamasna mani olmak iin kendi gle-rini harekete geirdiler. Bu mrtedlere kar savalmas gerekir. Bunun sebebi onlarn slfun' reddetmeleri deil, slfun hukukuna kar isyan edip, itaat etme-meleridir. Bylece bu kiilere kar yaplan bu sava hukuku yerine getirmek iin yaplan sava olarak dikkate alnabilir. kinci durum ise bir kimsenin kendi kamu sorumluluklarndan birini yerine getirmeyi reddetmesidir. Mesela eer bir kimse slfun otoritesine zekat demeyi reddederse, slfun hukukularnn ounluunun fikrine gre o kii zekat demeye zorlanr, fakat savalmaz veya ld-rlmez. Fakat eer o kimse slfun otoritesine iddetle kar durursa, onlarn vazi-felerini yerine getirmelerini ve kanunlar uygulamalarn nlemek iin silahl kuvvet kullanrsa, ona kar savalabilir. 52 Yukarda aktarlan hadis arpc ola-rak ifade etmektedir ki, bir mrted slam' reddettii i'in deil, sadece slfun top-. lumuna kar gelmesi ve isyan sebebiyle ldrlr. Baka bir ifadeyle kiisel islami sorumluluklarn tamamen terk edilmesi bir insan lm cezasma arptrmak iin yeterli sebep deildir. Yalnz mrtedin islam terk etmesi, devletin d-zensizliini tahrik etmekte veya slam hukukuna kar gelmekte siyasi ara ola-rak kullanlrsa, o mrted sadece slfun toplumuna ynelik hainlik ve ifa hare-ketlerinin cezalandrlmas iin ldrlr.

    Mrtedlere kar savamann sebebi onlar slfun kabul etmeye zorlamak de-il slam hukukunu uygulamak ve dzeni salamaktr. Bu sebeple hibir kamu dzensizliine yol amadan dikkatle hareket eden bir mrted, slam otoritesinin ilgisi dndadr. Yalnz bir kimse aka slfun' reddederse ve slfun hukukunu inerse, kurallar inedii iin ve slfun toplumunun deerlerine ve inanlarna meydan okuduu iin cezalandrlmas gerekir. Veya bir grup insan slfun otori-tesine isyan ederse ~e slfun hukukunun uyguland blge dahilinde hukuk ku-rallarna uymay reddederse -mesela cemaat namazn tanmamak veya zekat messesesini bozmak gibi- slam otoritesi onlara kar sava ilan edebilir. Bun-dan anlalaca gibi bir grup Mslman halkn geneli tarafndan yaygn kabul grm baz fikirlere kar karsa veya kamu otoritesinin ald baz kararlar protesto ederse, slam hukukunu inemedike veya slfun devleti iin bir tehli-ke arzetmedike (Mslmanlara kar sava balatmak veya dmanlar ile itti-fak etmek gibi) onlara kar savalmaz. Hariciler (Havaric) Ali bni Ebu Talib'e kar kt ve "Hakimiyet yalnz Allah'ndr" slogan ile onun otoritesini red-dettiinde, Hz. Ali onlara kar sava ilan etmedi ve onlara hak talep edebile-

    (52) Maverdi, s. 192.

    q

  • J

    i

    76 isLA.MiSOSYALBJJMLERDERGS 3: 1

    ceklerini belirtti: "Camilerde toplanlmasna mani olunmamas, anszn saldrlmamas, onlar bizlerle birliktesavat srece ganimet paylarnn inkar edilme-mesi."53 Maverdi yle yazmaktadr: "Eer bir kart grup adil bir toplulua kar- ayaklanrsa ve bir blgeyi kontrol altna alp kendi beldelerine dahil ederse, hak inemedike ve genel hukuka riayet ettikleri srece onlara kar savalmaz."54

    Savan Hedefleri

    Yukardaki tartmada, savan amacnn ne slam'n propagandasn yapmak veya slam' yaymak, ne de slam devletinin beldesini geniletmek veya dier re-jimleri siyasi veya askeri ynden hakimiyeti altna almak olmad sonucuna va-rlmt. Savan amac daha ziyade adaleti kabul ettirmek ve temin etmek, zul- . m yok etmek ve despotizmi ortadan kaldrmaktr. slam'n yaylmas ve slami kurallarn ve hukukun uyguland blgenin geniletilmesi Mslman "mme-tin" bir vazifesi olduu gibi slam devletinin de bir hedefi olduu dorudur. An-cak bu sorumluluklar ve hedefler bara ynelik vastalarla ve dosta yerine geti-rilmelidir. Bu sebeple adaletin temin edilmesi ve despotizmin yok edilmesi sava-n temelini tekil eden hedeflerdir. Buna ramen adalet ve despotizm kavramla-r geni bir zemine sahip olduu ve detayl bir yoruna frsat verdii iin daha so-mutlatrlmaldr. Adalet kurallarnn ihlal edildii, despotizmin ve ar kt davranlarn slam devletini savaa zorlad be durum sz konusudur. Byle uygulamalarda olduu gibi slam devleti siyasi varla kar iddet kullanmakta hakl kmakiadr.

    1. Zulme Kar Yaplan Sava

    Her mslmann grevi, slam retisinin idaresi altndakilere tantlmasna engel olan veya onlarn slam' kabul ettiini aka sylemelerine ve yaarnala-rna engel olan her siyasi otoriteye kar savamaktr.

    Onlarla savan ki, fitne ortadan kalksn, din yalnz Allah'n dini olsun ... (Bakara (2]: 193)

    Size ne oldu ki Allah yolunda ve "Rabbimiz bizi u, halk zalim (olan) ehirden kar, bize katndan bir yardmc ver!" diyen zayf erkek, kadn ve ocuklar urunda savamyorsunuz? (Nisa [43]: 75)

    Burada aklamak gerekir ki, belirli bir rejimin zalim olup olmadna bu re-

    (53) Maverdi, s. 53. (54) a.g.e., s. 53.

  • ,, . -. :::,.~.:.!. ... :/ .. _'

    Safi: silim'da Sava ve Ban 77

    jimin deerlerinin ve idaresinin slami normlar ve standartlar ile layaslanarak karar verilmez. Ancak o rejimin idaresi altndakilerle Mslmanlarn etkileirnindeki hogr ve slam'n halkn geneli ile olan iletiimine gre karar verilir. Bu sebeple belirli bir rejimin kt niyeti ve kt idaresi onun zaiim olarak snflandrlmas ve bylece savalmaya mstahak olmas iin bir kriter olarakkabul edilmemelidir. nk hatrlamak gerekir ki, Mslmanlar insanlar slam'a davet ederken uygun vastalarla ve bar bir ekilde, eitim ve ahlak slah metodlar kullanarak sosyal ve siyasi deiiklii etkilemekle emrolunmulardr. Yalnz eer bar gayretleri hedefe ulanazsa ve iddetle karlarsa, saldrgan taraf zorla itaat ettirmek iin iddet kullanmakta hakl karlar. Yukarda da gsteril-dii gibi Hz. Peygamber (s.a.v.) Mslmalara bask yaproadka onlarn canarna ve mailarna tecavz etmedike mrik Araplara kar bir savaa bavurmad. Yine Medine'li Yahudiler ile, Mslmanlara ihanet etmedike ve onlarn dmanlaryla ittifak kurroadka savamad. Buna benzer ekilde Hz. Peygamber (s.a.v.) insanlar dosta slam'a davet etmek ve onlara Allah'n yeni dinini tantmak iin gnderdii vazifeli ve eliler Bizans ve Mttefikleri tarafndan ldrl-dnde onlara kar sava ilan edildi.

    2. Mslmanlarn Canlarnn ve Mallarnn Savunmas iin Yaplan Sava

    Baka bir siyasi topluluun Mslman bir ferdine veya fertlerine bir hakszlk ,yaplnca, bu hakszlk tecavz veya ldrmek sOretiyle ister cana yaplsn veya almak ya da msadere etmek suretiyle malna yaplsn, slam devleti bu ferdin veya ailesinin zararnn tazmin edilmesini veya haklarnn desteklenmesi-ni temin etmekle sorumludur. Bu meselenin zel srecini tartmak bu almann alan dndadr, ancak burada unu sylemek yeterlidir; slam devleti byle bir zulmn yaplmasna msaade eden siyasi toplulua kar sava ilan ets~ dahi, ayrca hakszlk yaplan Mslmana adalet salamak ile ykmldr. Yalnz slam devleti Mslman ferde yaplan hakszl siyasi topluluun otoritesine resmen. ihbar ettikten ve savunmas iin makul bir sre verildikten sonra, yaplan hakszl tazmin etmeyi reddetmi olmas arttr .

    ... Kim size saldrrsa, onun size saldrd kadar siz de ona saldrn, Allah'tan kor-kun, bilin ki Allah (gnahlardan) korunanlarla beraberdir. (Bakara [2]: 194)

    3. Yabanclarn Saldrlarna Kar Yaplan Sava

    Yabanclarn saldrlarnda en biiriz durum slam devletine veya onun mtte-fiklerine yaplan silahl bir saldrdr. Ne var ki, Mslmanlar karlk vermek iin dmanlarn saldrlarna balamalarn beklerneye mecbur deildir. Msl-man yetkililer, dmann kuvvetlerini harekete geirmeye baladndan ve h-cum edeceklerinden emin iseler, veya sam devleti ile muhalifleri arasnda zaten bir sava haii varsa, kar tarafn muhtemel saldrsna kar nceden saldrabilir.

  • 78 SLAMISOSYALBLiMLERDERGS 3: I

    slfun devletinin karlkl szleme yapt veya askeri himayeyi art koan bir antlama imzalad baka bir siyasi varla kar bir saldr gerekleirse, slfun devleti de mttefikine taahhtlerini yerine getirmeye ve gerekli olan askeri destei salamaya mecburdur. Mekke'nin fethi Kurey kavminin Medine'deki slfun ehir devletinin bir mttefiki olan Huza'a kabilesine saldrmas ile hzlanmt. Bu srada byle bir hareketi yasaklayan Hudeybiye Antlamasnn bir art da ihllli edilmi oldu.55

    4. Hukuku Uygulamak in Yaplan Sava

    slfun devletinin snrlar iinde ikfunet eden nfusun bir ksm slfun huku-kuna uymay reddederse veya slfun devletinin toprak btnln tehdit ederse Mslman otoriteterin ayaldanmay bastrmak iin silahl kuvvet kullanmas sa-vunulabilir. Fakat vurgulamak gerekir Id, burada sadece belirli bir kamu politi-kasna kar muhalefet deil, bir ayaklanmann silahl taktiklerle amacna ulamaya alrken, toplumun bireylerinin canlarn ve mallarn tehdit etmesi sz konusudur. Bununla beraber trl anlamazlk birbirinden ayrt edilmelidir. Bunlardan ikisi ancak glkle bastrlabilen bir ayaklanmaya sebep olurken, nc durumda sk1netle yaplmas gereken bir siyasi muhalefet sz konusu-dur.

    a) rtidat: Bir grup Mslman slfun beldesi dahilindeki herhangi bir yerde birbirlerini destekleyerek cemaatle namaz klmak, zekat demek veya bunlar gi-bi belirli slami prensipierin ve hukuk kurallarnn uygulanmasna engel olurlar-sa, buna irtidat denir. Bu sebeple hukuka gre grup yeleri ayaklanmaya son ve-rene kadar bu gruba kar savalr. Aka bilinmelidir ki, mrtedler ile savalmasnn sebebi slam' kabul etmeyi yaamay reddetmeleri deil, slfun hukuku-na kar gelmeleridir. Bu sebeple hi kimse halka kar olan vazifelerini yerine getirdii srece,.Allah'a (c.c.) kar olan ahsi vazifelerini yerine getirmedii iin sorgulanamaz veya vazifelerini yapmaya zorlanamaz. nk insan ahsi vazife-leri sz konusu olduu srece Mslman topluma deil Alhil'a ( c.c.) kar so-rumludur. Mesela gizli olarak namazn ihmal eden bir kimse halkn narnazna engel olmadka herhangi bir cezaya tabi deildir. Yine cemaat namaziarna ka-tlmaya da zorlanamaz, nk cemaate katlmak ihtiyan bir vazife olup, bir ahsi seim meselesidir. Buna ramen zekat demeye zorlanabilir ve k~ndisine den miktar Mslman otoriteye teslim etmeyi reddederse cezalandrlabilir, nk

    r '

    1

    t

    zekat ahsi bir vazife olmakla birlikte ayn zamanda bir kamu sorumluluudur. ..

    b) ihtilal: Bir grup Mslman slfun beldesi dahilindeki bir yerde bii-birleri-ni de'stekleyerek adil bir otoritenin ve sistemin belirledii bir kamu politikasna

    (55) Heykel, s. 397 ve bn-i Hiam, s. 277. &,[

  • . f--'

    Sfifi: slam'da Sava ve Bao 79

    uymay reddederse ve otoritelerin kamu politikasna uymayanlar hapsetmelerini ve itharn etmelerini nlemek iin silahl kuvvet kullanrlarsa buna ihtilal denir. Bu durumda Mslman otoritenin ayaklanmay durdurmak iin silahl kuvvet kullanmaya hakk vardr.

    c) Siyasf Muhalefet: Bir grup Mslman bir kaniu politikasna kar sku-netle muhalefet eder, uygulamalarna halk forumu ile kar kar ve halkn dier ksmnn bu politika hakkndaki grlerini etkilerneye alrsa buna politik mu-halefet denir. Bu durumda otoritenin, muhalefetin etkisini snrlamak veya onu yok etmek iin silahl kuvvet kullanmaya hakk yoktur. Otorite, muhalefetin ge-nel huzura kar tehdit oluturacan fark ederse, mahkemeler araclyla hukuki muamelelerle veya ilra messesesi (istiare) vastasyla tedbirler uygu-layarak veya slam devletinin genel hukukunun izin verdii dier meru aralar-la karlk verebilir ve bar aralarla kendini savunabilir.

    Bar ve Sava Hali

    slamiyette bar, savan yokluu deil, zulmn ve despotizmin bulunma-mas demektir. slam gerek barn, adalet saland zaman elde edilebileceini kabul eder. Bu sebeple halkn kendi ideallerini semesine ve inanlarn yaamasna engel olan rejimiere kar savamay savunur. Buna ramen, ne slam'n telkinlerine kar kan ne de Mslmanlara hakszlk eden gayrimslimlere kar- sava hakl grlemez Bunun iin slam devleti Mslmanlara hogr gste-renler ile aralarndaki bar korumaldr. Dier taraftan slam devletine veya onun tad misyona saldranlara kar sava ilan etmeye hak kazanr. Seyyid Kutub yle yazmaktadr: "Bu akm hareket fikirleri ve inanc yenilernek iin telkin ve ikna metodu kullanr ve insanlarn fikir ve inanlarn yenilemesini en-gelleyen cahill sistemin kurumlarn ve otoritelerini ortadan kaldrmak iin fiziki g kullanr ve cihad eder."56

    Dar-l slam ve dar-l harb doktrinini kuran slam hukukular fark gzet-meden btn gayrimslim topluluklar bir kategori altnda snflandrarak, bunla-rn zorlanmadka Mslmanlarla bara ynelik ilikiler tesis edemeyeceinde srar ederek bu iki taraf arasnda srekli bir sava hali olduunu savunurlar.57

    Abbasi dnemindeki slam devleti ile dier devletler arasndaki olaylara daya-nan ilikiyi yanstan bu doktrin aka ne slam mmetinin ilkelerinin btnn,

    (56) Seyyid Kutb, Milestones (Cedar Rapids, Iowa: Unity Publishing Co. ty.), s. 55. (57) Mecid Hadduri, Tle lslamic Law of Nations: eybflnf Siyer (Baltimore, Maryland: The

    Johns Hopkins Press, 1386 H/1966 ), s. 154; ve Ibn Rush, s. 22.

  • 80 is..AMISOSY ALBLMLERDERGS 3: I

    ne de gerek hedeflerini hesaba katmamtr. bn Teymiye, es-Siyaset'er'fyye adl kitabnda, slfun devletinin amacnn gayrimslimlere kar savamak olmadn, fakat Mslmanlarn tadklar misyonun, yani slfun' yayma-nn kendilerine verdii hakk inkar eden kimselere kar savalabileceini belir-tir.

    Dini sadece Allah'n (c.c.) dini yapmak hedefi ve Allah'n kelfunn yceltmek iin savamaya izin verilmitir. Kim (Mslmanlarn bu grevini yerine getirmesine) engel olursa ona kar savalmas gerektii hakknda mutabk kalnmt. Fakat (Mslmanlara kar) savamayan kadnlar, ocuklar, keiler, yal, kr ve kt-rmler ve bunun gibi kimseler sz ile veya fiilen savamadka alimierin ouna gre ldrlmemelidir. Ancak baz alimler ise btn mnkirlerin kfrleri sebe-biyle ldrlmesi gerektiini iddia ederler, fakat kadnlan ve ocuklan hari tutar-lar, nk onlar Mslmanlarn maldr.58 Fakat sadece birinci fikir dorudur, nk insanlar Allah'n (c.c.) dinine dav~t etmelerine-mani olan kimselere kar sava izni verilmitir. Cenab- Allah yle buyurmutur: Sizinle savaanlarla Allah (c.c.) yolunda savan, fakat haksz yere saldrmayn, nk Allah haksz yere sal-dranlan sevmez. (Bakara[2]: 90)

    bn-i Teymiye'nin belirttii gibi Allah (c.c.) sadece doruluu (ve iyi davran) salamak iin gerekli olmas dnda can almay yasaklamtr. " .... Be sebeple, Mslmanlarn Allah'n dinini yaamasna engel olmayan her (mnkir), inanszi sebebiyle bakasna deil, ancak kendi nefsine zarar verir. 59

    Btn gayrimslimlerin hepsinin bir kategori altnda snflandrlmas ve on-larn hepsine kar srekli bir sava li1Ui ilan edilmesi tamamen yersiz ve uygun-suzdur. slfun devleti ile dman devletler arasnda bir sava hali olabilecei dorudur, fakat sava hali ilan edilmeden nce dmanlk aikar olmaldr. Bu

    (58) Kadnlar ve ocuklar Mmslmanlarn mal olarak kabul etmek, hakiki slam anlayndaki insann deerini yanstmaz. Dikkat edilmelidir ki, slam hukuku sava esirlerini kle yap-may tamamen brakmam olsa da, tevik de etmemitir. Bu uygulama Hz. Peygamber (s.a.v.) zamannda ve dier milletlerde olduu gibi Araplar arasnda da geleneksel bir kural idi. Aksine slam kleleri nemsiz bir "mal" olmaktan belli insan haklar olan ahslar stat-s ne ykseltmi ve klelerin azad edilmesi iin birok yollar tespit etmitir; mesela Mukatabal (bir klenin zgrl iin efendisi ile anlamak) ve Kefliret (attonement-azad etmek). Kur'an sava esirleri ile ilgili 2 l tespit etmitir; ya fidye ile serbest braklabilirler veya Allah'n bir lutfu olarak serbest braklabilirler. " ... Nihayetonlan iyice vurup sindi-rince ba skca balayn (onlar esir aln). Ondan sonra artk ya ltfen brakr veya karlnda fidye alrsnz. Harb arlklarn brakncaya (sava sona erinceye) kadar (byle ya-parsnz) ... " (Muhammed [47]: 4) Bylece sava esirlerini kle yapmak uygulamas Msl-manlarn bir mecburiyeti olarak grlmemeli, daha ok Shariah tarafndan msamaha edi-len bir gelenek olarak kabul edilmelidir. Bunun, slamn gayesine zararl olduu dnlseydi Mslmanlar tarafndan tamamen "terk edilebilirdi.

    (59) bn Teymiye, .es-Siyiiseti'-er'tyye (Dliru'l-Katibe'l-Arabi, ty .), ss. 131-32.

  • pnrrrzmwwmrrzrwmT z =a"r'mw-rr r zmx~~ w ... - :~. :::. ~.::.:: . :( .. _;

    Safi: slam'da Sava ve Ban 81

    sebeple Mslmanlar barsever olanla dmanca olan davranlara binilen ayrdedebilmeli ve her birine gre ayr davranmaldr. Bu ayrm Kur'an tarafndan, daha sonra da Hz. Peygamber (s.a.v.) ve Ashiib tarafndan corafi bli1me doktrini kurulmadan ok nce yaplmt. Mmtehine suresinde (ayet 3-9) gayri-mslimlerin bir deil iki kategori oluturduu ve bunlara farkl ekilde davranlmas gerektii bildirilmitir.

    Allah sizi, din hakknda savamayan ve sizi yurtlarnzdan karmayan kimselere, iyilik etmekten, onlara adilletli davranmaktan menetmez. nk Allah, adiilet ya-panlar sever. (Mmtehine [60]: 8)

    Allah sizi, ancak, sizinle din hakknda savaan, sizi yurtlarnzdan karan ve karlmanz iin yardm eden kimselerle dost olmaktan men eder. Kim onlarla dost olursa ite zillimler onlardr. (Mmtehine [60]: 9)

    Prensip ve Strateji Arasmda

    Eer yukarda tasvir edilen durumlarda sava savunulabilir ise, u soru orta-ya kmaktadr. Mslmanlar, artlar ne olursa olsun savamak ile y,kml m-dr veya ilk Mslman toplumundan itibaren byle durumlarda sava ilan etme hakkn kullanmak bir hogr veya tercih meselesi midir? Bu soruyu cevaplan-drmak iin Mslmanlar zerine daimi bir farz olan cihad ilkesi ile cihad meto-dunu birbirinden ayrdetmek gerekir. Cihad metodunu tespit etmek iin o an et-kili olan artlar tayin edilip, bu artlar iinde en .etkili ve en uygun metoda karar verilir. Dier bir ifadeyle slam mmeti cihad ilkesini ve gereklerini yerine getir-mek ile sorumluyken, bu ilkenin metodunu ayrdetmek ise strateji meselesidir. slam mmetinin hedefleri zulm ve despotizmi ortadan kaldrmak, insan hayatn korumak, Mslmanlarm hakimiyetini muhafaza etmek ve slam hukukunu onaylamaktr. Cihad ilkesi Mslmanlarm bu hedefleri onaylamalarm ve elde etmelerini mecbur klar. Bununla beraber, bu hedeflere ulamann en iyi yolu ile cihad ilkesini yerine getirirken en uygun metodu seme liderliin ve strateji me-selesidir.

    Mekke dnemi sresince Mslmanlar, Kureylilerin kendilerine verdikleri fiziki ve szl satamalara ramen hasmlaryla olan temaslarmda barsever yaklamlarn korudular. Bunun sebebi o zaman Mslmanlarn hedeflerine ulamas iin barseverliin en etkili metod olmasyd.60 Bazlar Mekke dne-mi sresince o zaman henz sava izni verilmedii iin Mslmanlarm iddete bavurmadm ne srerler. Mekke dnemi boyunca Mslmanlarm nefs-i m-

    (60) Kutub, ss. 65-67.

  • 82 ISLAMISOSY ALBLMlERDERGS 3: 1

    dafa ilkesine uymamalarnn, bu ilkeye deer vermediklerinden veya reddettikle-rinden deil, bu ilkenin uygulamasnn geici olarak durdurulmasndan kaynak-landn idrak edersek, bu iddia kolaylkla rtlebilir. phesiz Kur'an'a gre nefs-i mdafa ilkesi ve asker! savunma sosyal hayatn nemli bir eleman ve evresinde insan uygarlnn gelitii temel bir ilkedir .

    ... Eer Allah, insanlarn bir ksmyla dierlerini savmasayd, dnya bozulurdu. Fakat Allah btn alemiere karltuf sahibidir. (Bakara [2]: 251)

    ... Eer Allah'n baz insanlar dier bazlar ile savunmas olmasayd, ilerinde Allah'n ismi ok anlan manastrlar, kiliseler, havralar ve mescidler yklrd. .. (Hac [22]: 40)

    Bunun iin uygun cihad trne karar vermeden nce durumu tayin etmek ve Mslman toplumun kapasitesi ile birlikte artlar da tetkik etmek slam liderli-inin sorumluluundadr. Mslmanlar ilk safhada, Mekke dneminde olduu gibi, ikna yolunun veya bar bir direni ile yaplan cihadn, Mslman mme-tin hedeflerine ulamas iin en gzel ve en etkili metod olduunu anlamaldrlar. Bir sonraki safha ise Hendek Gazvesinde olduu gibi, bu hedeflere ulaabilmek iin istihkam ve savunma taktikleri kullanmak en uygun yol olmaldr. Ni-hayet nc safha ise Arap mrtedlere kar yaplan savata olduu gibi, slam devletinin hedeflerini gerekletirebilmesi iin devlet reisinin savan en uygun bir vasta olduuna karar vermelidir.

    Bununla beraber cihad metodunun seimi keyfi bir karar olmayp, bir yanda Mslman topluluun dier yanda hasmlarnn genel artlarn, Mslmanlar ile dmanlarnn askeri dengesini ve slam ordusunun moralini dikkate alan bir ka-rardr. Kur'an Mslmanlarn hasmlaryla asker! karlamalarndaki kudretini, insangc olarak en st ve en alt snrlar veren iki oran (ona bir ve ikiye bir) ile belirlemitir.

    Ey Peygamber, mrninleri savaa tevik et. Eer sizden sabreden yinni kii olsa, (onlar) ikiyz (kafir)i yenerler. Sizden yz kii olsa (onlar), kafiderden bin kiiyi yenerler. nk o kafirler, anlamaz bir topluluktur. (Enffil [8]: 65)

    imdi Allah sizden (yk) ha;::-tti, sizde zaaf bulunduunu bildi. Bundan byle sizden-sabreden yz kii olsa, iki yz (kfifir)i yenerler. Ve eer sizden bin kii ol-sa, Allah'n izniyle iki bin (kfifir)i yenerler. Allah sabredenlerle beraberdir. (Enfal [8): 66)

    Bu ayetler ok canl olarak ifade etmektedir ki, uygun artlar ve yksek mo-ral salandnda, Mslmanlar imanlarndan dolay ona bir orannda bir eitsizlikle galip gelebilirler. Fakat dzelemeleri ve tehizatlar eksik ise ve moralleri en uygun duruma ulaamamsa ikiye bir orannda bir eitsizlik ile yetinnek zo-runda kalrlar. Birinci durumu tasvir eden Bedir Gazvesinde Mslmanlarn or-

    1 \ l ~

    r

  • Sfifi: siilm 'da Sava ve Ban 83

    dusu kendisinden kat daha fazla bir kuvveti ezerek yendiler. Hendek Gazve-sinde grlen ikinci durumda ise, kendisinden daha gl bir kuvvet ile kuatlan Mslmanlar, Medine etrafnda bir hendek kazarak, ehirlerini takviye ettiler ve bylece dman askerleri ile kar karya gelmelerine engel oldular. 61

    Sonu

    Klasik sava ve bar doktrini tabii ki etrafl bir teori deildir. Bu doktrin, Abbas! ve Bizans dneminde islam devleti ile aralarnda tarih boyunca hakim olan, olaylara dayanan artlar tanmlamakta ve bylece zel tarihi eksikliklere cevap veren hkmleri ortaya koymaktadr. Ayrca sava ve bar hakknda et-rafl bir teorinin eksiklii, savan roln ve slam devleti ile gayri mslim top-luluklarn, karlkl olarak gerek hedefleri alglamakta byk hatalara yol a-mtr.

    Klasik doktrin yanllkla, sava slam devletinin beldesini geniletmek ve dier devletleri bask altna almak iin bir ara olarak alglamtr. Bu almada gsterildii gibi, savan amac adaleti salamak zulm ve despotizmi yok et-mektir. slam'n yaylmas bask ve zorlama ile deil ikna ile ve barsever vastalarla salanmaldr. Ancak bu barsever abalar hedefine ulaamamsa, slam devleti savaa bavurmaya hak kazanr. Ancak yine de slam'da bar, savan yokluu demek deildir, nk slam gerek barn adalet saland zaman, el-de edilebileceini kabul eder. Bu sebeple, slam insanlarn inanlarn semeleri-ne ve imanlarna gre yaarnalarna engel olan rejimiere kar savamakta hakl kar.

    En son olarak, bu tartma sava ve bar kavramlar ve savan balatlmas ile ilgili konular ile snrlansa da, savan yrtlmesi ve bar hareketi ile ilgili konularla geniletilebilir; mesela antlamalar, sava esirleri, sava yamalar vs. Bu konular ile ilgili bir ok hkm genellikle, rfe, gelenekiere veya bu hkm-lerin ilk ifade edildii tarihi dneme mahsus kavrarnlara dayanmaktadr ve tarihi adan snrl olarak uygulanabilir.

    SEiLMi KA YNAKA

    I. Arapa Abfi Yusuf. Kitabu'l-Harac. Kahire: et-Tba'a el-Muniriyye, 1397/1976. al Daqs, Kamil Salamah. el-Alakati'd-Devliyye Jnislam, Cidde: Daru'-urfik, 1396

    /1976.

    (61) Heykel, s. 303; bn-i Hifim, s. 2,15.

  • 84 SLAMSOSYALBiLMLERDERGS 3: 1

    al Gaz:z;lill, Abfi Hamid. e/-Mustasfa fi ' Imi'l-U sal. Kahire: el-Matba'at'l-Aminiye 1322/1904.

    al Ghayt, Fathi. el-Islam ve'l-Habaa 'Abra et-Tarih. Kahire: Mektebet'n-Nahda el-Msriyye, ty.

    lbn al Athir, el-Kamilfi't-Tarih. Kahire: et-Tba'at'l-Muniriyye, 1349. Ibn Hisham. Sfret-i lbn-i Hiam. Tehzfb-i Sfret-i /bn-1 Hiam, ed. 'Abdusselam Harun.

    Beyrut: el-Mecm'a el-Ilmi el-' Arabi el-slami, ty. al Juwayni, 'Abd al Malik ibn 'Abdullah. el-Burhan fi Usa/i'l-Fkh, ed. 'Abdlaziz el

    Dib. Caido: Diiru'l-niir, 1400/1980. Ibn Taymiyyah. es-Siyaset-i er'fyye. Diiru'l-Katibe'l-'Arabi, ty .. Khalliif, 'Abdal Wahhab. ilmi'l-Usat-i Fkh. Diir'ul-Kuveytiyye, 1388/1968. al Mansfir, Salal ibn 'Abdal'Aziz. Usal-ifk/{ve lbn Teymiyye, n.p., 1400/1980. al Mawardi, 'Ali ibn Muhammad. el-Ahkdmu's-Sultanfyye. Kahire: Diiru'l-fikr, 1404/

    1983. al Mundhiri, Zakkl al Din, ed. Muhtasar Sahfh-i Muslim, ed. Nasiruddin el-Albani,

    ikinci bask, el-Metebeta'l-Islami ve Diiru'l-'Arabiyye, 1392/1972. al Qurtubi, Muhammad ibn Ahmad. Cami'i Ahkdmu'l-Kur' an, Kahire: Matba'atu'd-

    Diiru'l-Ktb'l-Msriyye, 1354/1935. al Razi, Fakhr al Din. et-Tefsfri'l-Kabfr. Kahire: 'Abdurrahim Muhammed. 1357/1938. Riyad Zhir. el-lslamfi Etyubiya. Kahire: Diiru'l-Ma'rife, 1965. al Tabari, Muhammad ibn Jarir. Tefsfr-i Taberf. Kahire: Diiru'l-Ma'rife al Shiif'i, Muhammad ibn Idris. er-Risale, ed. Ahmed Shakir, ty., 1309/1891.

    n. ingilizce Abfi Sulayman. 'AbdulHamid. The Islamic Theory of International Relations: Directi-

    onsfor lslamic Methodology and Thought, Hemdon, VA: The International Ins-titute ofislamic Thought, 1408/1987.

    Amold, T.W. The Preaching of Islam. London: Constable and Company, 1332/1913. Haykal, Muhammad H. The Life of Muharrmad, ev. Isma'il al Fiirfiqi. 8. bs. North

    American Trust Publication, 1396/1976. al Ghunaiml. Mohammad Talaat. The Muslim Canception of International Law and the

    WesternApproach. Netherlands: Martinus Nijhoff/The Hague, 1398/1978. Ibn Rushd. Bidayet'l-Mctehid ve Nihdyet'l-Muktesid'de Cihad blm .. ev. Ru-

    dolph Peters in Jihdd in Mt>diaevaland Modern Islam. Belgium: E.J. Brill, 1397 /1977.

    Khadduri, Majid. War and Peace in the Law of Islam. New York: AMS Press, 1399 /1979.

    ___ .. The /slamic Law of Nations: Shaybani's Siyar. Baltimore, Maryland: The Johns Hopkins Press, 1386 H/1966.

    al Nawawi. Yahya ibn Sharaf al Din. Forty Hadfth. ev. Ezzeddin Ihrahim and Denys Johnson. Beirut/Damascus: Dar al Qur'an al Karim, 1896/1976.

    Qutb, Sayyid. Milestones. Cedar Rapids, Iowa: Unity Publishing Co., ty.

    eviren: Safiye Moray Glen