etkili yorum 19

50

Upload: ihlas-koleji

Post on 06-Apr-2016

234 views

Category:

Documents


1 download

DESCRIPTION

İhlas Koleji'nin Çıkardığı Kurumsal Dergi

TRANSCRIPT

Page 1: Etkili Yorum 19
Page 2: Etkili Yorum 19
Page 3: Etkili Yorum 19

İHLAS KOLEJİ BİREYSEL GELİŞİM ve EĞİTİM DERGİSİ

HAZİRAN - 2013

İMTİYAZ SAHİBİHam� Koçİhlas Eğ�t�m Kurumları Genel Müdürü

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜServer Gürsoy

SANAT YÖNETMENİAytek�n Karaca

DANIŞMA KURULUAzm� AksoyHamd� Özakay Sebahatt�n Kazaz Müge Kılıç

REKLAM SORUMLUSU Al� Oğuz Çel�körs0212 639 68 70

YAZI İŞLERİİbrah�m Cebec�Nurcan MelekoğluKübra Hamd�oğluBahar Çel�kHülya Der�noğluEsra ÇayırlıGökhan ErgürTuğçe Karakoç

HABER EDİTÖRÜLevent Çel�k

GRAFİK ve TASARIMSerdar Mert

YAPIMDVC İlet�ş�m 0 212 452 24 90 - 452 77 68

BASKIİhlas Gazetec�l�k A.Ş.0 212 454 35 08 - İstanbul

04 Sosyal Açıdan Başarılı Çocuk Yet�şt�rmekÇocuğun oyun arkadaşlarıyla ve çevres�yle sağlıklı b�r �let�ş�m kurması �ç�n paylaşmayı öğrenmes� gerek�r.

06 Nasıl Mutlu Olunur?Her kültürde olduğu g�b� b�z�m kültürümüzde de, neredeyse herkes�n b�r �stek ve �ht�yaç l�stes� farklı farklı olsa da vardır.

10 Çocuk Yet�şt�rme Konusunda Altın Öğütler İstanbul T�caret Ün�vers�tes�'n�n Üsküdar Kampüsü'nde gerçekleşt�r�len söyleş�de Prof. Dr. Haluk Yavuzer çocuk yet�şt�rme konusunda altın öğütler verd�.

15 Eyvah Çocuğum Büyüyor...Onlar g�b�, durumla yüzleş�r yüzleşmez pan�ğe kapılab�l�r, kıyamet� kopararak çocuğunuzu kontrol altında tutmaya çalışab�l�rs�n�z.

16 Çocuklarda Doğru İlet�ş�mBabası kend�s�n� kucağına almamış, �lg� göstermem�ş b�r baba kend� çocuğuna karşı da aynı davranışları serg�leyeb�l�yor.

18 B�raz OyunK�ş�l�ğ�n negat�f yönler� olan, yeters�zl�k, değers�zl�k, yalnızlık, sev�lmez olmaya da�r düşünce ve �nançlar da çoğu kez bu yıllardan kalma özell�klerd�r.

20 Küçük ÇocuklardaAnneden Ayrılma End�şes�Çocuk, ayrılık sırasında gerçek b�r sıkıntı ve yoğun duygusal zorlanma yaşamaktadır.

22 K�m Korkar SBS’denDeneme sınavı ve testlerle destekleyerek bu tekrarı sürekl� hâle get�reb�l�rs�n�z. Bunun �ç�n b�lg�n�z�n yeters�z olduğu konuları bel�rleyerek tekrar çalışmalısınız.

26 İleteşem�yoruzİlet�ş�m çatışmasını yaşamanın çok farklı sebepler� olab�l�r. İnsanların b�rb�rler�ne karşı tavır alıp akt�f ya da pas�f çatışmaya g�rmeler�n�n, bel�rg�n ya da örtülü, çeş�tl� sebepler� vardır.

ETKİLİYORUM 1

38 İk� Yabancı D�l Bİlen Çocuk Yet�şt�rme

40 Anaokulu Yaşı 2 - 2,5 Yaşa Çek�leb�l�r

43 Kıskanırım Sen� Ben

44 Anaokullarında Fen Eğ�t�m�

29 İlköğret�m Öğrenc�ler�nde Ş�ddet�n Yansımaları

30 Anaokulu Öğretmenler� Çok İy� B�r Gözlemc� Olmalı

34 Alışver�ş Bağımlılığı

37 Yılın Kal�tel� Ek�b� İhlas Kolej�

46 Yaz Tat�l�nde Çocuklar Ne Yapmalı?

48 Çocuklarımın Korkularını Yenmeler�ne Nasıl Yardımcı Olab�l�r�m?

Page 4: Etkili Yorum 19
Page 5: Etkili Yorum 19

EDİTÖRDEN

Her anne –babanın herhang� b�r şek�lde kıskançlık

duygusuna kapılmadan, kend�s�nden daha �y�,

müreffeh ve donanımlı olmasını �sted�ğ� yegane varlık

kend� evladıdır. Her anne- baba bu yüzden evladının

akıllı, zek�, başarılı, mutlu ve becer�l� olması �ç�n el�nden

gelen gayret� göstermek �ster.

Bazı anne babalara baktığımızda; çocuklarına o kadar

düşkündürler k�, (!) sabah kalkışından �t�baren, akşam

uyuyana kadar gün boyu peş�nden koştururlar; b�r

elde tabak ,d�ğer elde kaşık , yed�rmek, �ç�rmek,

elb�seler�n� g�yd�rmek ,ayakkabılarının bağcıklarını

bağlamak, okula g�d�yorsa onun yer�ne çanta taşımak,

projeler�n� yapmak, neredeyse bütün �şler�n� onların

yer�ne kend�ler� yapmak �ç�n seferber olurlar.

Gerçekte böyle olmayab�l�r, abartmış olduğumuzu

düşüneb�l�rs�n�z.

Her neyse…

Konu �le alakalı b�r h�kayey� s�z�nle paylaşmak �ster�z.

Adamın b�r�, kırlarda gez�n�rken b�r kelebeğ�n

kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Kozasındak�

küçücük del�kten çıkmaya çabalayan kelebeğ� saatlerce

�zler.

B�r süre sonra , kelebeğ�n kozadan çıkmak �ç�n

çabalamaktan vazgeçt�ğ�n�, gücünün kalmadığını

geç�r�r aklından. “Kelebeğe yardım edey�m de kolayca

çıksın” d�ye düşünür ve kozadak� del�ğ� daha rahat

çıksın d�ye b�raz büyütür.

Bu sayede kelebek kozasından kolayca çıkab�l�rd�. Ancak, küçük kelebek kozadan çıkmaya daha hazır

değ�ld�, beden� hala kuru ve kanatları buruş buruştu.

Adam, kelebeğ�n gücünü toplayıp, kanatlarını açıp,

uçacağını düşünüyordu. Ama kelebek kozasından

zamanından önce çıkarılmıştı. Ne kadar çabalasa da

uçamadı ve buruşmuş kanatlarıyla yerde sürünmeye

devam ett�.

Adam �y� n�yetl� b�r şek�lde kelebeğe yardım etmey�

�stem�şt� ,ama b�lmed�ğ� nokta; kelebeğ�n kozadan

çıkmak �ç�n çabalaması, beden�ndek� sıvının kanatlarına

g�tmes�n� ve bu sayede doğru zamanda kozasından

çıktığında uçab�lmes�n� sağlayacaktı.Kelebek �y� n�yete dayalı b�r tal�hs�zl�k yüzünden kısacık

ömrünü , eks�k yaşadı.

Anne –babalar tarafından sarf ed�len çabalar, elbette k�

çocuğunun hayatının kend� kanatlarıyla uçacağı

zamana hazırlamak, zorluklarla mücadele etmes�n�

sağlamaktır.

Kanatlanmayı ne önces�nden yapmak, ne de

gec�kt�rmek doğru olmuyor.

Çabamızın ve emeğ�m�z�n karşılığı olarak güzell�kler�

yaşamamız ve yaşatmamız d�lekler�m�zle…

Kanatları Güçlend�rerek Uçmak…

* * *

Server GÜRSOY

ETKİLİYORUM 3

* * *

* * *

Page 6: Etkili Yorum 19

4 ETKİLİYORUM

Ps�kolog Gökhan Ergür

Sosyal Açıdan Başarılı Çocuk Yet�şt�rmekÇocuklarımızı günden güne

yalnızlığa ve kend� �çler�ne �ten b�r düzen �le karşı karşıyayız. Bu

düzen�n beslend�ğ� kaynak, toplumdan soyutlanmış b�reylerd�r. Bu b�reyler, kend�ler�n� toplumdan soyutlama �şlem�n� tatb�k ederken de pek zorluk çekm�yor aslında. Her geçen gün yen�lenen teknoloj�, gücüne güç katan telev�zyon ve atom bombası kıvamındak� �nternet ağı... Atom bombası d�yorum çünkü atom parçalandığında da �nsanlığa bu kadar zarar vereceğ� tahm�n ed�lmem�şt�. Tüm bu etkenler b�rleşerek çocuğun daha yalnız ve �çe kapanık b�r hâle bürünmes�ne sebep oluyor.

A�le ortamında b�r şek�lde �dare ed�leb�len bu sosyal yönden �çe dönüklük, çocuğun okul çağında büyük b�r problem� hâl�ne geleb�l�yor. O güne kadar yanında olan �nsanlardan ve bulunduğu güvenl� ortamdan ayrılan çocuk kend�n� büyük ve tehl�kel� b�r kargaşanın �ç�nde buluyor. H�ç tanımadığı b�r sıra arkadaşı, sürekl� b�r şeyler yapılması gerekt�ğ�n� söyleyen öğretmen, okul yönet�c�ler� ve h�zmetl�ler� b�r kaygı nesnes�ne dönüşüyor bu t�p çocuklar �ç�n. İlerleyen günlerde dersler�ndek� başarısızlığı, arkadaş �l�şk�ler�ndek� problemler�, öğretmenle sağlıklı b�r �l�şk� kuramamasından dolayı akadem�k alanda yaşanacak başarısızlıkları tahm�n etmek çok güç değ�l. Bu problem� çok büyümeden bas�t yollarla aşmamız mümkün.

Page 7: Etkili Yorum 19

Kurallara Uymayı Öğret�nÇocuğun davranışlarına aşırıya kaçmadan b�r sınır koymak gerekl�d�r. Nerede nasıl davranacağını küçük yaştan �t�baren öğrenmel�. Bu sayede çocuğunuz s�z�n koyduğunuz esaslara göre davranışlarını düzenley�p yer�ne get�recekt�r.

Toplumun Değer Yargıları Hakkında KonuşunÇocuğunuza, başka b�r� konuşurken sess�z olmayı, karşı tarafın sözünü kesmemey�, arkadaşlarına zarar vermen�n yanlış olduğunu, bayramlarda ve özel günlerde nasıl davranılması gerekt�ğ�n� onun anlayab�leceğ� şek�lde anlatın. Ona sürekl� olarak bu konuları hatırlatıp b�lg�lend�rmeler yaparsak bu konu hakkında ne kadar t�t�z olduğumuzu görüp davranışlarını ona göre şek�llend�r�r.

Empat�y� Öğret�nEmpat� kısa tanımıyla kend�m�z� karşımızdak�n�n yer�ne koyup bu şek�lde düşünme, h�ssetme b�ç�m�d�r. Okul önces� dönemdek� çocuklardan bunu beklemek uygun b�r davranış değ�ld�r. Ama okul çağındak� çocuklara bu konu kat�yetle anlatılmalıdır. Karşısındak�n�n ne düşündüğünü, nasıl h�ssett�ğ�n� anlamaya çalışmak, onu v�cdan� ve duygusal olarak gel�şt�recekt�r. Bu gel�ş�m onu sosyal hayatın �ç�ne b�r adım daha yaklaştıracaktır.

Sosyalleşmes�n� SağlayınÇocuğu sosyal ortamlara sokmak öneml�d�r. Onu tat�l günler�nde t�yatroya, s�nemaya ya da parklara götürün. D�ğer �nsanlarla tanışması, muhabbet etmes� onun sosyal gel�ş�m� açısından faydalı olacaktır.

Paylaşmayı Öğret�nÇocuğun oyun arkadaşlarıyla ve çevres�yle sağlıklı b�r �let�ş�m kurması �ç�n paylaşmayı öğrenmes� gerek�r. Aks� hâlde çocuk arkadaş ortamından dışlanıp kend� başına kalır. İlerleyen yıllarda da paylaşımcı olması kend�s�ne büyük fayda sağlayacaktır. Bundan dolayı çocuklara paylaşma hususunda gerekl� b�lg�ler zamanında ver�lmel�d�r.

Yen� İnsanlarla TanıştırınÇocuğunuz yen� �nsanlarla tanıştığında sıkılgan b�r tavır �ç�nde olab�l�r. Bu sıkılganlığı atlatması �ç�n onu sosyal ortamlarda bulundurmalı, ona sosyal ortamların kuralları anlatılmalı ve nasıl arkadaş ed�neb�leceğ� yönünde b�lg�ler vermel�y�z. Bu sayede çocuk okul yaşantısında ve arkadaş �l�şk�ler�nde problem yaşamayacak, öğretmenler�yle de daha sağlıklı b�r �let�ş�m kuracaktır.

ETKİLİYORUM 5

Page 8: Etkili Yorum 19

Prof. Dr. Ramazan Abacı

6 ETKİLİYORUM

Page 9: Etkili Yorum 19

Burada s�zlere mutluluğu nasıl yakalayacağımızın g�zl� anahtarını vermey� taahhüt

etm�yorum. Mutluluğu oluşturacak tüm etmenler� ele alacağımı da savunmuyorum. Sadece, bu kavramın küçük b�r parçasını b�r �k� uyarıda bulunarak açıklamaya çalışacağım, heps� bu kadar. Çoğu �nsan yukarıdak� başlığı görünce “sadece mutlu olmak �st�yorum” d�yeb�l�r. Bu değerl� b�r amaç; ama çok az �nsan mutluluğu nasıl bulacağını b�l�yor. Bazıları; �y� b�r eğ�t�m, ve/veya �y� b�r kar�yere sah�p olmak �sted�kler�n� söyleyeb�l�r. Bazılarıysa, seven b�r eş ve �y� b�r a�le d�yeb�l�r. Başkaları; kar�yer, sağlık, �y� arkadaşlar, güzel b�r ev, göz alıcı b�r araba, �y� �l�şk�ler, her yıl uzun b�r tat�l yapab�lmek ve rahat yaşamak �ç�n yeterl� para �steyeb�l�r. Pek� ya s�z mutlu olmak �ç�n neye �ht�yacınız olduğunu söylerd�n�z? Her kültürde olduğu g�b� b�z�m kültürümüzde de, neredeyse herkes�n b�r �stek ve �ht�yaç l�stes� farklı farklı olsa da vardır. Haz veren şeyler �ster�z; �y� b�r görünüş, �y� b�r �l�şk�, arkadaşlık, eğlence vs... Sah�p olmak �sted�ğ�m�z bazı şeyler vardır; spor b�r araba, den�z manzaralı ev, güzel kıyafetler g�b�… Aslında �nsanları mutlu eden şey �ht�yaçlarının karşılanmasıdır. İht�yaçlar da k�ş�den k�ş�ye değ�ş�r. Abraham Maslow, �ht�yaçları beş kategor�ye ayırmış ve bunların h�yerarş�k olduğunu söylem�şt�r. Yan�, alttak� �ht�yaç karşılanmadan b�r üst �ht�yacın h�ssed�lmeyeceğ�n� �dd�a etm�şt�r. Örneğ�n; fizyoloj�k �ht�yaçlar

ETKİLİYORUM 7

Mutlu Olunur?Nasıl

Page 10: Etkili Yorum 19

g�der�lmeden b�rey�n üsttek� güvenl�k, sevg�, saygı ya da kend�n� gerçekleşt�rme gereks�n�m� duyamayacağını savunmuştur. Mutluluk kavramına bu açıdan baktığımızda, “B�rey� ne mutlu eder?” sorusunun yanıtı; “B�rey�n bulunduğu �ht�yaç h�yerarş�s�ndek� düzey�ne göre değ�ş�r” şekl�nde olab�l�r. Mutluluk, Maslow'un �ht�yaçlar h�yerarş�s�yle doğru orantılıdır. F�zyoloj�k gereks�nmeler düzey�nde olan b�r�s�ne mutlu musun? d�ye sorulduğunda: “Şükürler olsun karnımız doyuyor.” d�yeb�l�r. Çünkü, onu mutlu eden şey sadece fizyoloj�k gereks�nmelerd�r. B�r�s� �ç�n mutluluk; mutlaka göz alıcı b�r spor otomob�l ve motor gücüyle doğru orantılıyken b�r başkası “Ayağımızı yerden kesecek b�r şey olsun.” d�yeb�l�r. B�r�s�; “Başımı sokacak b�r ev olsun.” derken, b�r başkası da “Ahmet, Mehmet d�nlemem k�mde ne varsa ben de �ster�m” d�yeb�l�r. Pek�, k�me göre nasıl mutlu olacağız? Hep�m�z�n hayatta zevk alacağı b�r şeylere �ht�yacı vardır. Ama burada paylaşmak �sted�ğ�m sorun, zevk aldığımız ve sah�p olmak �sted�ğ�m�z şeyler, b�z� mutlu edecek yollar olduğuna �nandığımız zaman ortaya çıkıyor. B�r kere böyle düşünmeye başladığımız zaman, eğ�t�m, arkadaş, �y� b�r �ş, mutlu b�r evl�l�k, emekl�l�k �ç�n yeterl� para, a�lemle �y� b�r �l�şk�ye sah�p olsaydım, mutlu olurdum.” demeye başlarız. Böylece araçlar amaç olmaya başlar. Başarılarımız ve kazanımlarımız mutluluğumuzun kaynağı olur. Kısa zaman �ç�nde sıkıntılarla karşılaşırız. Bütün �sted�kler�m�z� elde etmey�z, ne kadar şeye sah�p olursak olalım her zaman daha fazlasını �ster�z. Bu da doğaldır. Ancak zamanla, esk� zevkler heyecanını kaybed�yor, sah�p olduklarımız esk� ve önems�z modeller oluyor. Her zaman heyecan veren daha yen�, daha �y�, daha hızlı, daha büyük ve daha pahalı b�r şeyler mutlaka vardır.

Yaşam pergel�n�z�n ayağını kaygan zem�ne monte etmey�n Ben burada ş�md�ye kadar söyled�kler�me ve başkalarından duyduklarınıza �lave olarak, �ht�yacımız olan b�r şey� de söylemek �st�yorum.

Mutlu olmak �ç�n, ……�st�yorum ded�ğ�n�z zaman, kend� kend�n� yok eden b�r akıl oyununun �ç�ne düşers�n�z. Mutluluk, sah�p olduklarınız üzer�ne kurulmaz. Araba bozulur, evler yıpranır, kıyafetler�n modası kolayca geçer vs… Mutluluk hazlara da dayanmayab�l�r. Evl�l�kler yıkılır, arkadaşlar uzaklaşır, b�r�c�k sevg�l�n�z s�z� terk eder, güç azalır, yeme ve �çme b�z� ş�şmanlatır vs… Tamam. O zaman mutluluk neye dayandırılab�l�r? Kabullenen ruh hal�: Ne olursa olsun tahammül; çünkü “Her şerde b�r hayır vardır.” �fades� doğru olab�l�r. Hayatta olan her şey meşrudur. Yan�, yarının ne get�receğ�n� b�lemezs�n�z, her şey olab�l�r. Bu bakış açısını kavramak zaman alır. D�kkatl� �ncelemek gerek�r. Bu s�ze yanlış b�r kaderc�l�k anlayışı g�b� geleb�l�r. Nedensell�ğe �nanmak, muhtaç ya da umutsuz b�r durum, amaçsızlık, seç�ms�zl�k, fik�rs�zl�k ya da değers�zl�k değ�ld�r asla. Hayatta saygın b�r m�syona ve yüksek değerlere sah�p olmak öneml�d�r; onlar hazların kaynaklarıdır. Yapab�leceğ�n�n en �y�s�n� yapmak �ç�n davranış yöntemler�n� ve becer�ler�n� kullanma, başkalarına yardım etme, dünyayı daha �y� hale get�rmek çabası öneml�d�r. Ama el�nden gelen�n �y�s�n� yaptıktan sonra; sonucun ne olduğuna bakmadan, onu olduğu g�b� kabul etmel�s�n. (M�kulas, 1983 )

B�r �şte ya da dış �l�şk�de el�nden gelen�n en �y�s�n� yap; ama buna rağmen olmazsa �şten atılmayı, �flas etmey� ya da redded�lmey� kabul et. Yaşamda h�ç k�mse olumsuzluklardan muaf değ�ld�r k�.

Madem geld�k bu yalancı dünyaya çalışalım öyleyse fiz�kle k�myaya Yaşamda başınıza gelen her şey

meşrudur. H�ç k�mse olumsuzluklardan muaf değ�ld�r. L�sede öğrenc� �ken, fiz�k ve k�mya ders�m�ze aynı hoca gel�yordu. Adı Şevket Çokb�l�r (k�m� arkadaşlar Çamur Şevket derd�). İlk derste: “F�z�k ve k�mya ders�m�z�n �k�s�ne de s�z m� geleceks�n�z?” d�ye ş�kâyet ett�ğ�m�z� görünce; yaşantıma kerter�z olab�lecek ve hala unutmadığım b�r cümle söyled�: “Madem geld�k bu yalancı dünyaya, çalışalım öyleyse fiz�kle k�myaya”. Gerçeğ� kabul et. Mutluluğu bulmanın en öneml� unsurlarından b�r� başkalarını ve kend�n�, değ�şt�remeyeceğ�n şartları koşulsuz, olumlu kabul etmek ve ş�md� bundan sonra “ne yapab�l�r�m”� kovalamaktır. Bu anlayışın, 17 Ağustos deprem�nden ve bell� dönemlerde ülkem�zde oluşan ekonom�k kr�zden sonra b�rçok �nsana çok �y� geld�ğ�n�n bende çok örnekler� var. S�z de mutlaka yaşamınızda görmüşsünüzdür. Bazı �nsanlara “Nasılsın?” d�ye sorulduğunda: “Şükürler olsun b�r problem yok, fena/kötü değ�l” türü yanıtlar verd�kler�n� duymuşsunuzdur. Ben, mutluluk g�b� bel�rl� b�r ruh hal�n�n oluşmasının, bazen çok karmaşık olduğunu ve k�ş�n�n kend� başına gel�şt�receğ� b�rçok metodu �çerd�ğ�n�

8 ETKİLİYORUM

Page 11: Etkili Yorum 19

düşünmektey�m. Açıkça, hüznü azaltan bütün yöntemler, mutluluğu sağlamak �ç�n kullanılab�l�r; fakat mutluluk üzüntünün olmamasından çok daha fazla şey �fade eder. Öznel �y� olmak, ps�koloj�k �y� olma �ç�n gerekl� ama yeterl� değ�ld�r. Ant�sosyal �nsanlar mutludurlar ama bunların ps�koloj�k açıdan sağlıklı olduğu söylenemez. B�raz da Başkaları İç�n Yaşamak“Her şeye rağmen kabullen” felsefes�nden sonra; �k�nc� öner�m; “B�raz da başkaları �ç�n” anlayışını yaşantınıza monte ed�n. Yardımlaşmanın, başkaları �ç�n de var olmanın tılsımını kavramaya çalışın. Başkalarına yardım etmen�n ve “yaşatma anlayışı”nın çok tatm�n ed�c� b�r �deal ve ahlakî b�r görev olduğuna �nanın. B�rçoğu daha azına sah�pken, bende olanın fazlasını; büyük b�r ev, göster�şl� b�r araba, �y� b�r eğ�t�m �stemen�n ad�l olmadığını düşünün. Bazı şeylerden vazgeçmes� zor olsa da doğru olanı yapmaya mecbur olduğunuzu h�ssed�n. Sık sık şunları duyacaksınız: “Kend� madd� başarına ve mutluluğuna öncel�k vermen�n nes� yanlış?” “Kend�ne bakmalısın” ya da “O �nsanlarla ben değ�l devlet �lg�lens�n” ya da “Başkalarını mutlu etmek �ç�n önce kend�n mutlu olmalısın”. Heps� mutluluk hakkında sık rastlanılan yorumlardır.

Ama, kr�t�k soru şu: K�m daha mutlu? Kend�n� eğlenmeye adayan mı, yoksa başkalarına yardım etmeye adayan mı? R�mland (1982) adlı b�r araştırmacı çok bas�t b�r deney yaptı. Neden ş�md� sen de denem�yorsun? Çok �y� b�ld�ğ�n 10 �nsanın b�r l�stes�n� yap. Mutlu olup olmadıklarına göre onları b�r sıraya koy. Daha sonra “ben-merkezl�” ve “başkaları-merkezl�” olarak sırala. R�mland mutlu �nsanların on kat daha fazla “başkaları-merkezl�” olduğunu bulmuştur. İy� �l�şk�ler, güç, şöhret, varlık ve madd� şeyler �ç�n çalışan �nsanların daha çok kaygı, depresyon yaşadıkları ve �şlevler�n� kaybett�kler�n� gösteren b�r çok kanıt vardır (Kasser&Ryan,1993).

K�ş�sel gözlemler�m de bu yönde. Kısaca, materyal�zm, akıl sağlığınıza �y� gelmeyeb�l�r. Er�c Fromm'un gözlemled�ğ�ne göre, “sah�p olma arzusu” olab�leceğ�m�z en �y� �nsan olmamızı engell�yor olab�l�r. Bazen sen�n �dealler�n ya da başkalarının �dealler� umduğunuz g�b� çıkmadığında b�le kend�n� ve başkalarını kabullenmel�s�n. Affetmey� becereb�lmel�y�z. Bunu yapmanın b�r yolu olan ya da yapılan her şey�n b�r neden� olduğunu varsayarak her şey�n meşru�yet�ne �nanmak olduğunu düşünüyorum. Her yaşam deney�m�n� d�kkatl�ce keşfedeb�l�rsek bu “davranış kanunları”nı anlamayı, hoşgörülü olmayı, hatta kend�m�z� ve sevmed�ğ�m�z bazı şeyler� nasıl değ�şt�reb�leceğ�m�z� öğreneb�l�r�z. Son olarak: Dürüst ol. Hem başkalarına hem de kend�ne. “Beyaz yalan” aldatmacasından kaçın. Yalan yalandır de. Özell�kle kend�ne, yakın çevrene, eş�ne ve cocuklarına dürüst ol. Mutlu olma yolunda b�r adım daha atmış olacaksın.

ETKİLİYORUM 9

Page 12: Etkili Yorum 19

“Altınçağ'a Öğretmen Olmak” konulu konferansın konuşmacılarından olan İstanbul T�caret Ün�vers�tes� Ps�koloj� Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haluk Yavuzer �le Etk�l� Yorum derg�m�z �ç�n b�r söyleş� gerçekleşt�rd�k.

İstanbul T�caret Ün�vers�tes�'n�n Üsküdar Kampüsü'nde gerçekleşt�r�len söyleş�de Prof. Dr. Haluk Yavuzer çocuk yet�şt�rme konusunda altın öğütler verd�.

Roportaj Gökçe AvcıFotoğraf İbrah�m Karaca

Çocuk Yet�şt�rme Konusunda Altın Öğütler

10 ETKİLİYORUM

Page 13: Etkili Yorum 19

Altınçağ eğ�t�m�n� b�ze b�raz açab�l�r m�s�n�z?

Altın yaş 5 yaştır. Altınçağ eğ�t�m�n�n önem� temel eğ�t�m olmasından kaynaklıdır. Bu dönemde atılan tohumların ger� dönüşünün öneml� b�r b�ç�mde olumlu olmasından kaynaklanmaktadır. Ps�kolog beyn�n söyled�ğ� g�b� �lkokula başlayan çocuk atılan olumlu tohumların meyves�n� toplar ya da atılan olumsuz tohumların cezasını çeker, cümles� Altınçağ'ın önem�n� anlatmaktadır. Bu 3 �la 5 yaştır. Aslında temel dönem 0-6 yaştır. Doğumla b�rl�kte eğ�t�m başlar. Burada çocuğun �ht�yacını anlatan �let�ş�m yöntem� ağlamadır. Ağlamanın kodunu çözen b�r anneye �ht�yaç var. Yan� ebeveyn olduğunda b�r anneye �ht�yaç var. Ebeveyn olduğu demek bey�n ve fizyoloj� �t�bar�yle annel�ğe hazır olmak demekt�r. Annel�k olgunluğu demekt�r. O olgunluğa er�şm�ş b�r anne, kodu doğru çözer ve çocuğun �ht�yacını zamanında karşılar. Böylel�kle çocukta güven duygusu oluşmaya başlar. Dolayısıyla bu dünyanın yaşanab�l�r olduğunu yen� doğan anlar ve önce anneye güvenmey� öğren�r, sonra çevreye güvenmey� öğren�r ve merak duygusu oluşmaya başlar. Bel�rl� b�r ç�zg� üzer�nde hareket eden ışıklı, renkl� objey� �zler ve öğrenme arzusu pek�şmeye başlar. Ardından 2 ay dolaylarında a�le dışındak� b�reylere de yönelmeye başlar ve �nsan �nsana �l�şk�ler göz kontağı �le 3 aylık dönemde gülen annen�n yüzüne sosyal gülümseme yanıtıyla yavaş yavaş çok netleş�r. Dolayısıyla b�z�m �ç�n doğduğu

andan �t�baren donuk olmayan bakışlar, bel�rl� b�r ç�zg� üzer�nde hareket eden objey� �zlemek, Coo�ng dönem�nde kumru g�b� ses çıkarab�lmek, sosyal gülümseme, gülen anneye gülme yanıtını verme öneml� parametrelerd�r. Ney�n parametreler�d�r dersen�z k�ş�sel gel�ş�m�n parametrelerd�r. Ps�kososyal olgunluğun parametreler�d�r. O halde bunu �zleyen ebeveyn d�kkatl� b�r b�ç�mde olması gerekenlerle olmayanları ayırt edeb�lmel� ve gerekl� uzmanlara başvurarak müdahalede bulunmalıdır. İşte b�r tarafta �lg�l� b�r ebeveyn düşünün yan� zeng�nleşt�r�lm�ş uyaran bombardımanıyla çocuğa bütünleşen eğ�t�mle çocuğuna özel sevg� veren öbür tarafta da aşırı yoğun �ş sebeb�yle çocuğa �lg� göstermeyen ebeveyn düşünün. Bunların arasında çok c�dd� b�r b�ç�mde fark vardır. Bu çocuğun gel�ş�m�n� etk�ler. B�r�s� olumlu b�r�s� olumsuz. B�r�s�nde �st�smar ve �hmal vardır. Güvens�z bağlanma oluşur. D�ğer�nde güvenl� bağlanma oluşur. Çünkü gübre ver�lm�şt�r. Gübrem�z burada sevg�d�r. Altınçağ bu bağlamda �y� değerlend�r�l�rse evde ve okulda çocuğun gel�ş�m� �ç�n en öneml� fırsatların ver�ld�ğ� dönemd�r. Ama ver�lmed�ğ� takd�rde burada tren�n kaçtığını söyleyeb�l�r�z. Çünkü bu evrede kazanılması gerekenler var, atılamayan olumlu tohumlarla kaybed�lenler var. Altınçağı bu bağlamda �y� değerlend�rmek gerek. Önce yaptığınız �ş� severek yapacaksınız. Eğer s�z coşkuyla, gülerek, severek, göz kontağıyla çocuğunuzla bütünleş�yorsanız yan� onunla oyun oynuyorsanız, onun

beslenmes�nde yardımcı oluyorsanız, uykuya geçmeden evvel ona güvenl� b�r ortam hazırlayıp n�nn�s�n� söyley�p, sohbet ed�p h�kaye k�tabını okuyup uyumasına hafiften b�r müz�k vererek yardımcı oluyorsanız, key�fle b�rtakım etk�nl�klerde bulunuyorsanız o zaman mutlu çocuk yet�şt�r�yorsunuz demekt�r. Mutlu çocuk yet�şt�rmek, çocuğu şımartmak anlamında değ�l, çocuğun �ht�yacı olan �lg�y� ve sevg�y� dozunda vermek sevg� �le denet�m� b�r tutab�lmek. Etk�l� güven�l�r b�r ebeveyn tutumuyla çocuğu yaşına uygun b�r b�ç�mde ona çeş�tl� görevler vereb�lmek, sorumluluklar vereb�lmek ve onun b�r b�rey olarak kend� olarak öneml� olduğunu ona anlatmak, kardeş�yle kıyaslamadan, arkadaşlarıyla kıyaslamadan ve benl�k saygısının tohumlarını atmak yan� artı ve eks�ler�yle kend�s�n� kabul etmes�n� sağlamak, onu desteklemek ve kend�s�yle barışık b�r b�rey olarak hayata atılmasını sağlayab�lmek.

Çocuğun gel�ş�m�nde çevren�n faktörü ne kadar etk�l�?

Çevre faktörü fiz�k� çevre, sosyal çevre

doğrusu a�leden sonra çok öneml� yere

sah�p. Okul önces� eğ�t�m kurumları

adına çok anlamlı buluyorum s�z�n

konferansınızı. En öneml� eğ�t�m, okul

önces� eğ�t�md�r. En öneml� k�ş� de okul

önces� öğretmen�d�r. Bunun b�l�nmes�

lazım. Bu çok öneml� ama okul önces�

öğretmen� ülkem�zde yeterl� donanımla

yet�şmemekted�r. Ülkem�zde yeterl�

olarak önem ver�lmemekted�r. Farkına

varılmıştır şu anda ama hal�hazırdak�

ETKİLİYORUM 11

Page 14: Etkili Yorum 19

12 ETKİLİYORUM

Page 15: Etkili Yorum 19

okul önces� öğretmenler�nden ben memnun değ�l�m. Çünkü okul önces� öğretmen şu parantez�n �ç�ndek�n� b�leb�lmel�d�r. Çocukdak� g�zl� �let�y� keşfeden ve onu deş�fre eden bu doğrultuda yetenekler�n� gel�şt�rmes�ne fırsat veren �nsandır. Okul önces� öğretmen�n bunu b�leb�lmes� �ç�n önce genel �let�ş�m� b�lmes� gerek�r. Sonra her b�r öğrenc�s�n�n özell�ğ�n� b�lmes� gerek�r. Yan� b�lg� b�r�k�m�, deney�m� olmalıdır ve güncel b�lg�den haberdar olması lazımdır. Yan� okul önces� öğretmen� b�zden çok farklıdır. B�z sıradanız. Ün�vers�te hocası, l�se hocası. Bel�rl� b�r alanda kend�s�n� gel�şt�rmeye çalışan k�ş�ler�n eğ�t�ld�ğ� b�r kurumdayız ve öğretmen�y�z onun. Öbür tarafta var olanı keşfetmeye çalışan b�r k�ş�den bahsed�yorum. G�zl� yetenek derken örtülüden bahsed�yorum. Ve onun �ç�n anneyle paylaşan bu örtülü yeteneğ�n ortaya çıkması �ç�n el ele ver�p çocuğu gel�şt�ren öğretmenden bahsed�yorum. Bu öğretmen sayısı son derece azdır. Ve ülkem�zde n�tel�kl� okul önces� öğretmen�n�n yet�şt�r�lemed�ğ�n� düşünüyorum yeterl� önem�n de ver�lmed�ğ�n� düşünüyorum. Bu öğretmenlere ayrıca k�tap armağan ed�lmel�. Bu öğretmenlere ayrıca kend�ler�n� gel�şt�rmek �ç�n b�r fon tahs�s ed�lmel�, bu öğretmenler önemsenmel�. F�lanca okulun gel�ş�m bölümünden mezun olan genç b�r öğretmen�n bezen acem�ce yaptığı hatalar b�r çocuğun gel�ş�m�ne ket vurab�l�r. Bu bağlamda çok öneml�.

Okul önces� eğ�t�m�n sosyalleşmeye katkıları nelerd�r?

Okul önces� eğ�t�m, en �y� örgütlenm�ş b�r oyun kurumudur. Okul önces� eğ�t�m kurumunda çocuk b�rl�kte yaşamayı, oynamayı, paylaşmayı öğren�r. Okul önces� kurumunda temel araç oyundur. İlet�ş�m aracı oyundur. Yöntem� oyundur. Bu yolla çocuğun gel�ş�m� ve eğ�t�m� sağlanır. Bu yolla çocuğu teşh�s

etme �mkanımız olur. Terap� �mkanı olur. Bunlar öneml� şeyler. Yan� çocuğun kas gel�ş�m�, çocuğun z�h�nsel gel�ş�m�, çocuğun sosyal gel�ş�m�, ben ve başkası kavramları, bende olanlar ve olmayanlar, arkadaşımda olanlar ve olmayanlar okul önces� eğ�t�m yoluyla pekala çocuğa yansır. Ve bu açıdan bakıldığında okul önces� eğ�t�m kurumu sosyalleşme adına son derece öneml�d�r.

Mutlu kuşaklar yet�şt�reb�lmek �ç�n b�zler�n olgunluk sev�yes�n�n ne derecede olması gerek�r?

Günümüz anne ve babasının g�derek daha b�l�nçl�, aydın anne baba olduğunu gözleml�yorum ama çocuğa b�reb�r zaman ayırma konusunda günümüz anne ve babasının sabırsız olduğunu, b�r sonrak� günün planını yaparken çocuğun �ht�yacı olan ortak etk�nl�k zamanını sabırla ona veremed�ğ�n� görüyorum. Öyle anne olmuştur k� çocuğuyla baş başa 20 dak�kalık oyun oynama öner�m�n pazarlığını yapmıştır. Ama ben�m annem bana boş k�br�t kutusundan oyuncak yapardı, makaradan oyuncak yapardı. B�z uçurtmalarımızı kend�m�z yapardık. Çıtaları alırdık, kağıtları alırdık, 2 saatte yapıştırırdık. Kend� el emeğ�m�zle yaptığımız o uçurtmaları key�fle uçururduk ebeveyn�m�zle, ağabeyler�m�zle vs. Ş�md� her şey hazır. Sabır azlığı, mekan darlığı, ortak etk�nl�ktek� azlık. Ölçüler�m�z� s�ze söyleyey�m. Babam ben� sev�yor bana zaman ayırıyor d�yor çocuk. Ben bu güne kadar 9.000 çocuk gördüm.

Bunların 2.500'ü boşanmış a�leden gelen çocuklar. 600.000'e yakın k�tabım satılmış. Yan� 600.000'e yakın a�leye ulaşılmış. 27 �lde ana-bana okulu yoluyla 20.000 a�leye ülke genel�nde ulaşmışız. Çocuk bana pahalı oyuncak aldığı �ç�n babam ben� sev�yor dem�yor d�kkat ed�n. Babam ben� sev�yor, ben�mle oyun oynuyor. Ben� s�nemaya götürüyor, t�yatroya götürüyor. Babam ben� sevm�yor. Çünkü h�ç bana zaman ayırmıyor. Ölçümüz b�z�m bu. Bugünün annes� ve babası zamanla yarışırken böyle b�r hand�kap var önünde. Ama aydın a�leler�n bunu aştığını söylüyorum. Yan� dün anne ve babanın beklent�s� mutlak �taatt�. Bugün anne ve babanın beklent�s� bağımsız, özgürce hareket edeb�len, otonom, kend� kend�n� yöneteb�len çocuklar yet�şt�rmek. Sorumluluk sah�b� çocuklar yet�şt�rmek. Bunun �ç�n çocuklarını kend� olarak görmeye başlıyor bugünün aydın anne ve babası.

Anneler�n mükemmel�yetç�l�k anlayışını nasıl karşılıyorsunuz?

Hastalık olarak karşılıyorum. Anne olmak �ç�n b�r k�tap yazdım. 11 k�tabımdan b�r�s� o. Annelerde ben� en çok rahatsız eden aşırı t�t�zl�k ve mükemmel�yetç�l�k. Ne gereğ� var ve bunun anlamı yok. Eğer b�r çocukta 18-20 ay dolaylarında kas gel�ş�m� tamamlanır ve �y� sıcak �l�şk�ler �ç�nde olursa çocukta tuvalet eğ�t�m� gerçekleşt�r�leb�l�r. Ama bu 24 ay olab�l�r. 26 ay olab�l�r. Buradak� çılgınlık, böyle anne örneğ�m var ben�m. Çocuğunun kakasının üstüne başını tutmuştur, yapıştırmıştır. Ondan sonra o çocuk yağmurlu havalarda sokağa çıkmayan, fob�ler� olan çocuk hal�ne gelm�şt�r. T�t�zl�k ve mükemmel�yetç�l�ğ� annel�ğ�n hastalığı olarak görüyorum. Sağlıksız anne kategor�s�ne g�r�yor. Kat�yen kabul etmem çocuk gel�şt�rme uzmanı olarak. H�ç gereğ� yok. O koleje g�rd� ben�mk� de g�rmel�. S�z�n çocuğunuz kend� özell�kler� �ç�nde

ETKİLİYORUM 13

Sorumluluk sah�b� çocuklar yet�şt�rmek. Bunun �ç�n kend� olarak çocuklarını

görmeye başlıyor bugünün aydın anne ve babası.

Page 16: Etkili Yorum 19

kend�s� olarak öneml�d�r. Tek yumurta �k�zler�n� gördüm. Şaşırtıcı b�r sonuç. B�r�s� d�yordu k� bu sene ün�vers�teye g�deceğ�m, d�ğer� önümüzdek� sene g�deceğ�m, b�r�s� basket oynuyor d�ğer� g�tar çalıyor. Onun �ç�n bu tür anne yaklaşımını kabul ed�leb�l�r b�r yaklaşım olarak düşünmüyorum. Çocuğa son derece zarar verd�ğ�n� düşünüyorum. Çünkü bu çok sayı �ç�nde çok farklı anne yanlışlıklarını gördüm. Mağdur�yet� yokken Fransız okuluna sabahtan öğleye kadar çocuğunu gönder�p öğleden sonra da devlet okuluna gönderen anne örneğ� gördüm. Bu çocuk açısından baktığımızda b�r �st�smardır. B�l�nçsel ve duygusal �st�smardır. Buna h�çb�r şek�lde hakkımız yok. F�l�p�n'den bakıcı get�ren çılgın anneler var. Ben�m kullanmak �stemed�ğ�m b�r kel�me var ama y�ne kullanmayayım �stersen�z. Sağlıksızla yet�ney�m. Ama burada en azından doyumsuzluğunu telafi etmek üzere arayışta olan anne d�yey�m.

Okula başlama yaşı �le �lg�l� düşünceler�n�z� öğreneb�l�r m�y�z?

Okul olgunluğundak� amaç çocuğun bedence, z�h�nce okula hazırlıklı oluşudur. Duygusal herhang� b�r sıkıntıya uğramadan öğreneb�leceğ� yaş okul olgunluğu. Türk�ye genel�nde 72 ay ortalama okul olgunluğunun %75-80 çocuklar tarafından kazanıldığı b�r dönem. İdeal� her b�r çocuğun okula başlamadan önce çocuğun okul olgunluğu test�n� vermek. Okula hazır olup olmadığını bel�rlemek, hazırsa düzey�n� saptayarak çocuğun okula g�tmes�n� sağlamak. Bu öğretmene sınıf �ç�nde �şb�rl�kç� öğrenmedek� gruplama �ç�nde çocuğun yer�n� saptamanın ışığını tutacaktır. Ben “Okul Olgunluğu Test�’n�” çok önems�yorum. Bu manada ben İstanbul Ün�vers�tes�nde 2 yıl hocalık yaptım. Orada b�z�m laboratuvar okulumuzda 4-6 yaş çocukları alırdık. Rektör yardımcısının çocuğu 3 ay küçüktü almadım. Önce

tab� yadırgadı. Ama sonra anladı. 0-3 aylık fark grubun �ç�nde d�ğer çocukların hep başarmasına onunsa hep başaramamasına sebep olacaktı. O hep başarısızlığın filüstrasyonunu, hayal kırıklığını yaşacaktır. Ben�m doçentl�k yıllarımda Hasan Celal Yücel M�ll� Eğ�t�m bakanı ve Doğramacı rahmetl� YÖK başkanı. Kırsal kes�mde çocuklar sokakta kalmasın d�ye 60 aylık çocukla 72 aylık çocuğu b�rl�kte okul almaya çalıştılar. Ben eğ�t�m b�l�mc�l�ğ� bölüm başkanıydım. 5 dak�kalık konuşma hakkımda bunun mümkün olamadığını anlattım. Yan� 60 aylık çocukla 72 aylık çocuğun arasındak� farkın b�r yaştan öte olduğunu anlatmaya çalıştım. Ben� çok �y� anladı sayın bakan. Ben burada 66 aydan �t�baren başlamayı öner�yorum ded�. Bu b�lg�ler� aldıktan sonra b�rkaç yıl �ç�nde de son verd� buna. Ş�md� geçm�şte yaşanmış b�r hatayı bugün b�z tekrar yaşıyoruz. Bunu CNN haber kanalında sordular. Uzun uzun anlattım. Torunumu almaya kalksalar cezasını öder vermem ded�m. Bu çok büyük b�r yanılgıdır ded�m. Çünkü �lkokul öğretmen�n formasyonu

farklıdır, anaokulu öğretmen�n�n formasyonu farklıdır. Bu nedenle en�nde sonunda bu yoldan vazgeç�lecek ama y�ne b�r gruba atom bombası atılmış olacak, zarar ver�lm�ş olacak. Çünkü geçm�şte uygulandığında 5. sınıfta, sınıfta kaldı o çocuklar, b�r grup çocuk sınıfta kaldı. Buna h�ç k�msen�n hakkı yok. Ben b�l�m adamıyım ve bu �ş�n uzmanlığını yapmış b�r hocayım. Yapılmış b�r hatanın tekrarlanması hal�nde de susmamam gerekt�ğ�n� düşündüm. Çünkü çek�nd�ğ�m b�r şey yok. Ben bunu k�taplarıma yazmış durumdayım. Sonuç: İlkokul eğ�t�m�n�n o dönemde başlanılması uygundur ama aynı anda 60 aya oyun grubuymuş d�ye göz boyamalarının h�çb�r pedagoj�k temele dayanmadığını söylemek �st�yorum. Bunu batının kend�s� yapıyor. Infant school var. Batı çok güzel yapıyor bunu. Oyun grupları, oyun sınıfları her şey var, yöntem var. O konuda yet�şm�ş öğretmen var. Alsın varsın b�z�m de hazırlık sınıfımız olsun. Bugün �ç�n Türk�ye'de 60 aylık çocuğun yer� anaokuludur. Hazırlık sınıfıdır. 72 aylık çocuğun yer� 1. sınıftır. Sözün özü budur.

14 ETKİLİYORUM

Page 17: Etkili Yorum 19

ETKİLİYORUM 15

�ht�mal �se yargıladığınız çocuğunuzun s�ze kızma durumudur k� sonrası b�le �steyerek s�z�

tekrar kızdıracağı anlamına gel�r. Her �k�s�nde de yaptığı hataları, özgürlüğünün ve benl�ğ�n�n kısıtlanmasını �stemed�ğ�nden en azından b�r süre s�zden saklamak adına her şey� yapacaktır. Bu durum, onun öğrenme ve durumu değ�şt�rme sürec�n�n gec�kmes�ne neden olacaktır.

Bunun yer�ne durumu öğrend�ğ�n�zde b�r müddet beklemen�z� öner�r�m. Bu

bekleme sürec� s�z�, kaygı ve korku �le yanlış b�r davranışta bulunmaktan

alıkoyacaktır. Belk� bu süreçte s�z de �ç�n�ze döneb�l�r, korkularınızın kend�n�zle m� yoksa gerçekten çocuğunuzla mı �lg�l� olduğunu ayırt edeb�l�rs�n�z. Kend� fik�rler�n�z� ona zorla kabul ett�rmek yer�ne, end�şeler�n�z� ve korkularınızı onunla �çtenl�kle paylaştığınızda s�z� daha �y� anladıklarını ve daha çok �şe yaradığını göreceks�n�z.

Her yaşantının, hata ve başarısızlıkların dah� büyümek, gel�şmek ve öğrenmek �ç�n b�r adım olduğuna �nanan ebeveynler,

çocuklarına da rahatlıkla bunu öğreteb�l�rler. Böylece yaşamda pek

çok şans ve seçenek olduğunu, hata yapmanın �nsanı değers�z kılmayacağı �nancını da çocuğunuza aşılayab�l�rs�n�z. Böylece çocuklar,

yaşamaktan ve hata yapmaktan korkmayan, olumsuz yaşantılardan da

ders çıkararak gel�şen b�reyler olab�l�rler. Böylel�kle kend�ler�ne mutlu ve dolayısıyla başarılı olab�lecekler� b�r alan üreteb�l�rler.

Yapılan araştırmalar da göstermekted�r k� bütün bu gel�ş�m ve öğrenme sürec�nde

anne-babaların tutumu büyük önem taşımaktadır. Bu demek oluyor k� s�z�n şu an ona davranma b�ç�m�n�z, onun �ler�de nasıl b�r

yet�şk�n olacağı konusunda c�dd� b�r bel�rley�c�l�k taşıyor. Bu nedenle çocuklarınızın kend�ler�n� özgürce �fade etmeler�ne �z�n ver�n. Onları d�nley�n. Konuşmaları s�ze uygun gelmese de eleşt�rmeden ya da yargılamadan önce onu sadece d�nley�n ve anlamaya çalışın. O zaman s�zden saklanma �ht�yacı ve �ç

dünyalarında yalnız kalmayacaklar. Ve �şte o zaman gerçekten s�ze �ht�yaçları olduğunda onlara yardım edeb�l�r, onların yanında olab�l�rs�n�z.

Ps�kolog N�hal UYAR

Eyvah! Çocuğum Büyüyor... Anne-babalar, b�r düşünün

bakalım… Çocuğunuz büyüyor. Esk�den onu kontrol etmek kolaydı

ama büyüdükçe okul, dersler, arkadaşlar ve kötü alışkanlıklar konusunda end�şeler�n�z de büyümeye başladı değ�l m�? Pek� ya s�z�n onaylamadığınız, doğru bulmadığınız b�r davranışta bulunduğunda tepk�n�z ne olacak? Bu durumla nasıl başa çıkacaksınız?

Eyvah! Çocuğunuz:

Okulu astı.

Eve geç geld�.

H�ç �stemed�ğ�n�z o arkadaşıyla görüştü.

S�gara �çt�.

B�r erkek arkadaş ed�nd�.

Yukarıda saydığım pek çok durum ya da benzer olası durumlarla karşılaşmış ya da karşılaşacak olab�l�rs�n�z.

Çoğu anne babanın bu aşamadak� tepk�s�n�n benzer olduğunu gözleml�yorum. S�z de onlar g�b�, durumla yüzleş�r yüzleşmez pan�ğe kapılab�l�r, kıyamet� kopararak çocuğunuzu kontrol altında tutmaya çalışab�l�rs�n�z. Koyduğunuz yasaklar ve baskı �le onu koruyab�leceğ�n�z� ve �sted�ğ�n�z g�b� b�r çocuk olacağını varsayarak kend�n�z� b�r süre daha rahatlatab�l�rs�n�z.

Bu yolu seçen ebeveynlere söylemek �ster�m k�, rahatlamış ruh hâl�n�z çok da uzun sürmeyecek. Böyle b�r süreçten sonra, çocuğunuz �le �lg�l� daha az b�lg� ed�neb�leceğ�n�z b�r dönem s�z� bekl�yor olacak. Aşırı sert tepk� verd�ğ�n�z çocuğunuz, suçlu h�ssederek, “�y� çocuk olma” şansının el�nden alındığına kanaat get�recek. Çocuğunuz hata yapmaktan korkacak, korktukça daha çok hata yapacaktır. İk�nc� b�r

Page 18: Etkili Yorum 19

Röportaj Gökhan Ergür

16 ETKİLİYORUM

Page 19: Etkili Yorum 19

Çocuklarla doğru �let�ş�m�n s�ze göre k�l�t noktası ned�r?

İlet�ş�m �le �lg�l� bence temel sorun şu: İnsan b�r meslek ed�n�rken o mesleğ�n eğ�t�m�n� alıyor, ama anne ve babalıkta böyle b�r durum yok. Evet genet�k ve hukuk� olarak çocukların ebeveyn� olab�l�yorsunuz; ama gerçek anne babalık farklı b�r durumdur, profesyonel b�r �şt�r. Çocuğun güven, sorumluluk alma, kend�n� fark etme g�b� k�ş�l�ğ�n öneml� özell�kler�n�n bel�rlend�ğ� dönemde anne ve babanın çocuğa yaklaşımı çok öneml�d�r. Bu önem�n Türk�ye'de farkında olan kaç anne-baba var? Kaç tane anne-baba bu dönemlere uygun davranış örüntüler� serg�led� çocuklarına? Bu nedenlerden dolayı çocuklarımız rastgele büyüyor. Dolayısıyla hukuk� ve genet�k olarak çocuğun anne babası olsalar b�le b�z ps�kologlar, her hukuk� ve genet�k bağı olan k�ş�ler� ne yazık k� anne baba sayamıyoruz.

Çocuklar deneme yanılma yoluyla büyütülüyor. Mesela, �k�nc� çocuklar b�r�nc� çocuklara göre Türk�ye'de b�raz daha uzun boyludur, çünkü �k�nc� çocukta a�leler anne baba olmayı öğren�yorlar. Ne oldu b�r�nc� çocuklar? Deneme tahtası oldu. Kısaca b�z b�lm�yoruz, b�lmeden anne baba oluyoruz. Araba kullanmayı b�lmeyen b�r�ne b�z, tutup son model b�r araba ver�yoruz ve ondan güzel

b�r şoförlük bekl�yoruz. Çocukla doğru �let�ş�m kurmamızın k�l�t noktası “sağlıklı” b�r �let�ş�m hâl� �ç�nde olmamızdır. Sağlıklı �let�ş�m kurma da çocuğu sevd�ğ�m�z� ona h�ssett�reb�lmekt�r. Bunun en öneml� yolu da çocuklarımızla doğru ve paylaşımcı zaman geç�rmekt�r. Çocuklara oyuncak almak yetmez onlarla oynamak gerek; çocuklara uçurtma almak yetmez, onlarla beraber uçurtmak gerek. B�z bunu yapamıyoruz, özell�kle babalar bunu yapamıyor. Ne yazık k� sadece anneler çocukların eğ�t�m�nden sorumlu tutuluyor, baba burada sadece ş�kâyet merc�� oluyor.

Aşırı koruyucu ebeveyn�n çocuğun �ler�k� yaşantısına etk�s� ned�r?

Bunu şöyle b�r örnekle somutlaştırayım: B�r buçuk yaşındak� b�r çocuk, merd�ven çıkarken anne baba ne yapar? Düşmes�n d�ye yardım eder. Çocuk merd�venden düşmes�n d�ye yardım eder�z, çocuk �lkokulda ödev get�r�r yardım eder�z, ün�vers�te sınavlarında terc�hler�nde yardım eder�z, �ş bulmasında yardım eder�z, eş bulmasında yardım eder�z. O çocuk 30 yaşında geld�ğ�nde yalnız başına �ş yapmaya kalktığında döner arkasına annes�n�, babasını arar. Çünkü anne-baba ona yalnız başına �ş yapamayacağını öğretm�şt�r. Müdahalec� ve aşırı koruyucu b�r şek�lde yet�şt�r�len çocuklar, hayatları

boyunca arkalarına dönüp anne ve babalarını ararlar. Kend� başlarına �ş yapma, problem çözme becer�ler�n� gel�şt�remem�şt�r çünkü. Kısaca, aşırı koruyucu anne-baba tavırlarını olumsuz b�r davranış olarak görüyoruz ve çocuğun �lerleyen yaşantısında problemler doğuracağını düşünüyoruz.

Sürekl� anneler üzer�nden sorulur b�z babalardan yola çıkalım. S�zce babanın a�le �ç�ndek� rolü ne olmalıdır?

B�zde gel�nler�ne en fazla eza cefa çekt�renler kaynanalar kend� kaynanalarından en fazla eza cefa çekenlerd�r. Ne demekt�r bu? Ders almıyoruz yaşadıklarımızdan model alıyoruz. Yaşadığımızı, olumsuz b�r davranış b�le olsa, onu alıp b�z de yaşamımıza uyguluyoruz. Aynı şey b�z�m kültürel yapımızda da var. M�sal, babası kend�s�n� kucağına almamış, �lg� göstermem�ş b�r baba kend� çocuğuna karşı da aynı davranışları serg�leyeb�l�yor. Erkek çocukları, model alma arayışı �çer�s�nded�r. Baba bu dönemde ev�ne çok vak�t harcamazsa çocuk k�m� nasıl model alacak? Eğer baba ortada yoksa çocuk telev�zyonda k�m� görüyorsa onu model alıyor. Babalar lütfen ş�kayet etmes�n, çocuklarımın yanlış davranışları var, d�ye. Doğa boşluk kabul etmez, baba figürü ortada yoksa çocuk telev�zyondan gördüğü gar�p t�pler� model alıyor kend�ne.

ETKİLİYORUM 17

Çocuklarla Doğru İlet�ş�mRamazan Abacı �le yapılan “Çocuklarla Doğru İlet�ş�m” röportajı

Page 20: Etkili Yorum 19

Annee!! Ödev�m� b�t�rd�kten sonra b�lg�sayarda oyun oynayab�l�r m�y�m?

Babaa!!! Masayı toplamaya yardım ett�kten sonra kaç saat telev�zyon �zleme hakkım var?

Bu d�yaloglar belk� de çocuklarınız ve s�z�n aranızda sıklıkla geç�yordur ve s�ze oldukça tanıdık gelm�şt�r. Gel�şen çağ ve teknoloj� �le b�rl�kte çocuklarımızla vak�t geç�rmek, onların �lg� alanlarını sağlıklı b�r şek�lde bel�rleyeb�lmek oldukça zorlaştı. Çocuklarımıza neden telev�zyon ve b�lg�sayar, oyun oynamaktan daha caz�p gel�yor? Neden yaşıtları �le oyun oynamak yer�ne, yalnız kalmayı daha çok terc�h ed�yorlar? Çocuklarımızın oyun oynaması onlara ne kazandırır ve hang� yaşta hang� oyunlar terc�h ed�lmel�?

Türk D�l Kurumu oyunu, ''Yetenek ve zekâ gel�şt�r�c�, bell� kuralları olan, �y� vak�t geç�rmeye yarayan eğlence'' olarak tanımlamıştır.

Çocuklarımızla oyun oynamak b�r amaç değ�l, araçtır. Hayal gücünü gel�şt�rmes� �ç�n b�r araçtır, sosyalleşmes� �ç�n b�r araçtır, kuralları öğrenme ve oyun �ç�ndek� kurallara uyması �ç�n b�r araçtır, ney� sev�p ney� sevmed�ğ�n� öğrenmes� �ç�n b�r araçtır, problem çözme becer�s�n� artırması �ç�n b�r araçtır.

A�leler�n sıklıkla yaşadığı b�r d�ğer

problem �se çocukları �le hang� oyunu

oynayacaklarını b�lmemeler�d�r.

18 ETKİLİYORUM

B�razPs�kolog Gamze Kaya

Oyun

Page 21: Etkili Yorum 19

Bazı çocuklar, çok kısa zaman �ç�nde

çok fazla oyuncağa sah�p olab�l�yorlar.

Bu da çocuğun, daha oyuncağı

keşfetmeden b�r d�ğer oyuncağa

geçmes�ne ve öncek� oyuncağın

keşfed�lmeden b�r köşeye atılmasına

sebep oluyor. Bu aşamada a�leler�n

�zleyeceğ� yol, çocuğa oyuncağını bell�

aralıklarla ortaya çıkarmasıdır. Böylece

çocuk, bu oyuncağa �lg� duyacaktır.

Bunun yanında bazı oyuncaklar, çocuk

�ç�n yaşının bel�rl� dönemler�nde farklı

anlamlar taşıyab�l�r. Örneğ�n bloklarla

kuleler yapan çocuk, yaşı �lerled�kçe b�r

bloğu telefon olarak kullanab�l�r veya

yuvarlak b�r oyuncak, çocuk �ç�n yaşı

�lerled�kçe araba d�reks�yonu hâl�ne

geleb�lmekted�r. Bu nedenden dolayı

çocuğun oynayab�leceğ� sınırlı sayıda

oyuncak bulunmalıdır ve dönem�n�n

geçt�ğ�n� düşündüğümüz oyuncaklar

hemen atılmamalıdır.

B�r d�ğer gerçek de çocuklar �ç�n aslında

en caz�p oyuncaklar ev�n �ç�nde yer alan

objelerd�r. Mesela ev�m�zde bulunan

s�z�n �ç�n herhang� b�r kutu çocuğunuz

�ç�n büyük b�r arabaya, plast�k kaplar ve

artık kumaşlar çocuğunuzun hayal

ett�ğ� oyun ev�ne dönüşeb�l�r. Bu

yüzden oyuncak ded�ğ�m�z zaman �lk

akla gelen şey�n mağazalara koşup

oyuncak almak olmaması

gerekmekted�r. Böylece hem

çocuğunuzun üretkenl�ğ�n�n

gel�şmes�ne olanak sağlarsınız hem

kal�tel� vak�t geç�rme süren�z� artırırsınız

ve sürekl� tüket�mden kaçınmış

olursunuz.

ETKİLİYORUM 19

Pek�, çocuklarımız �le hang� yaşta hang�oyunları oynayab�l�r�z veya hang� oyuncaklaryaşına uygun olab�l�r?6 YAŞ: Üç yaşını doldurmuş çocuk, artık daha uzun d�kkat süres�ne sah�pt�r. Bu dönemde çocuklar, daha fazla konuşmaya ve etrafındak�ler� keşfetmeye meraklıdır. Onun �ç�nd�r k� onlarla evc�l�k oynayab�l�r, en az 20 parçadan oluşan yapbozlar yapmasına yardım edeb�l�r, yen� şeyler üreteb�lecekler� res�m becer�s�n� beraber gel�şt�reb�l�r, parmak boyaları ve hamur �le kas gel�ş�m�n� destekleyeb�l�rs�n�z.

6-9 YAŞ: Yavaş yavaş büyümeye başlayan çocuk artık b�reyselleşmen�n çabası �ç�nde olacaktır. Bunun yanında fiz�ksel olarak da gel�şen çocukların bu yaşlarda gel�ş�mler�n� desteklemek amacı �le daha çok spor ve oyunu b�rleşt�rmek gerekmekted�r. Örneğ�n kaskıyla beraber b�s�klete b�nmey� öğrenmes�, arkadaşları �le b�rl�kte sek sek oynaması, köşe kapmaca veya saklambaç oynaması hem fiz�ksel gel�ş�m�n� destekler hem

de daha fazla sosyalleşmes�ne yardımcı olur.

Bu b�lg�ler�n yanında evde kal�tel� vak�t geç�reb�lmek, telev�zyon ve b�lg�sayarın etk�s�n� azaltıp çocuklarınızın s�z�nle vak�t geç�rmes�n� sağlayab�l�r. A�le oyunları da çocuklarınızın hoşuna g�deb�lecek b�r d�ğer seçenekt�r. Örneğ�n mum ışığından faydalanarak yapılan gölge oyunları çocuğunuzun üretkenl�ğ�n� gel�şt�receğ� g�b� hem de oyun kurma ve kurgulama becer�s�n� artıracaktır.

Oyun ve oyuncaklar sayes�nde b�r süre sonra s�z de göreceks�n�z k� çocuklarınızla daha uyumlu, tatm�nkâr b�r �l�şk�n�z olacaktır. Çünkü çocuğunuzla �y� ve kal�tel� vak�t geç�r�rken d�ğer yandan da çocuğunuzu tanımaya, onun neyden hoşlanıp hoşlanmadığını öğrenmeye fırsatınız olacaktır.

Page 22: Etkili Yorum 19

Anneler� tuvalete g�rd�ğ�nde b�le kapının önünde durup ağlayan, anneler� dışarı

çıktığında b�r daha ger� gelmeyeceğ�n� düşünen çocuklar vardır. Böyle b�r durum neden görülür?

Özell�kle 1 yaşını tamamladıktan sonra çocuklarda yoğun b�r şek�lde ebeveynden ayrılma end�şes� gözlemlen�r. Annen�n �şe g�tmek ya da alışver�şe çıkmak g�b� günlük �şler �ç�n çocuktan ayrılmasının ötes�nde, tuvalete g�rmes� b�le sorun olmaya başlar. Çocuk güçlü b�r şek�lde ağlayarak annen�n gözden kaybolmasına tepk�

göster�r. Aslında çocuğun bu davranışı, ayrılıkla başa çıkab�lmek �ç�n kullandığı sağlıklı b�r yöntem olarak değerlend�r�lmel�d�r. Çocukların 13-14 aylık dönemden �t�baren �stek duygusu ve kend�n� ortaya koyma �ht�yacı yüksel�r. Ayrıca, sevd�ğ� k�ş�ler�n

yanında olmadığı zamanlarda başka b�r yerde var olmaya devam ett�ğ�n� �lk kez algılamaya başlar. Bu gel�ş�m düzey�ne ulaşmış b�r çocuk, doğal olarak annes�yle b�rl�kte olmayı �ster.

Bu normal b�r durum mudur? Yoksa c�dd� b�r yardım almak gerek�r m�?Özell�kle yaşamın 2. yılında görülen ebeveynden ayrılma end�şes�n� normal olarak görmel� ve sağlıklı gel�ş�m�n b�r aşaması olarak değerlend�rmel�y�z. Ancak bu durumun normal olduğunu b�lmem�z c�dd�ye alınmaması gerekt�ğ�n� göstermez. Çocuk, ayrılık sırasında gerçek b�r sıkıntı ve yoğun duygusal zorlanma yaşamaktadır. Bu güçlükle başa çıkab�lmes� ve sağlıklı şek�lde atlatab�lmes� �ç�n ebeveyn�n doğru adımları atması gerek�r.

Onlara nasıl davranmalıyız/onları nasıl sak�nleşt�rmel�y�z?Çocuğun ayrılıkla başa çıkab�lmes�ne yardımcı olmanın �lk adımı çocuğu ayrılığa önceden hazırlamaktır. Örneğ�n, günlük b�r �ş�n�z �ç�n dışarı çıkacağınız ve çocuğunuzu b�r başkasıyla bırakacağınız zaman çocuğunuza şunları söyley�n: “Ben b�razdan g�deceğ�m. Sen�n öğle uykundan önce eve dönmüş olurum. Dönünce sana neler aldığımı göstereceğ�m.” Bu noktadan sonra ebeveyn çocuğun ayrılık sırasında ağlamasına hazırlıklı olmalıdır. Bu sırada ebeveyn döneceğ�ne söz vermel� ve g�d�ş sahnes�n� çok uzatmadan ayrılmalıdır. Dönüşte verd�ğ�n�z sözü tuttuğunuzu çocuğunuza hatırlatın. Bu, gelecekte s�ze güvenmes�n�n temel�nde yatan şeyd�r. Ayrıca, ebeveyn g�tt�kten sonra

20 ETKİLİYORUM

Küçük Çocuklarda

Gel�ş�m Uzmanı Ps�kolog S�nem Olcay

Anneden Ayrılma End�şes�

Page 23: Etkili Yorum 19

çocukla kalan k�ş�n�n tavrı da öneml�d�r. Çocuğa sevecen şek�lde sarılmak, sak�nleşt�rmeye çalışmak, annes�n�n döneceğ�nden bahsetmek ve adım adım key�fl� b�r akt�v�teye geç�ş�n� sağlamak gerek�r.

Bu t�p çocuklar nasıl tedav� ed�leb�l�r?Günlük ayrılıklar sırasında yapılan en büyük hata, çocuk fark etmeden g�tmeye çalışmaktır. Bu durumda anne çocuğun protestosuyla karşılaşmamış olur ancak çocuk açısından daha c�dd� sakıncalar ortaya çıkar. Anne fark ett�rmeden g�tt�ğ�nde çocuk annes�n�n ortadan kaybolduğunu en�nde sonunda fark eder ve bu durum güven duygusuna normalden daha fazla zarar ver�r. Çünkü annen�n g�d�ş� çocuğun kend� kontrolü dışında gerçekleşm�şt�r. Annen�n ne zaman g�deceğ� ne zaman döneceğ� bell� değ�ld�r. Bu sebeple de anne eve döndükten sonra tuvalete g�rme g�b� kısacık ayrılıklara b�le tahammül göstermek zorlaşır. Eğer b�r süred�r çocuğunuza fark ett�rmeden g�d�yorsanız çocuğunuzun ayrılma end�şes� �y�ce tet�klenm�ş olab�l�r. Bu durumu çözmek �ç�n sabırlı olmanız gerek�r. Bu aşamadan �t�baren her ayrılışınızı çocuğunuza önceden b�ld�r�n, çocuğunuz g�d�ş�n�z� görsün ve mümkünse kısa ayrılıklarla başlayıp ayrılık süres�n� adım adım yükselt�n. Döndüğünüzde çocuğunuza söz verd�ğ�n�z g�b� döndüğünüzü hatırlatın ve sarılma g�b� yakın temas �çeren akt�v�telere vak�t ayırın.

Çocuklar böyle b�r obsesyondan nasıl kurtarılab�l�r?Çocukların ebeveynden ayrılma end�şes� zamanla hafifler. Bu süreç �çer�s�nde çocuğunuza “anne ve baba her zaman ger� dönüyor” mesajını vermen�z faydalıdır. Çocuğunuzla, sevd�ğ� b�r oyuncağı battan�yen�n altına saklayıp sonra açarak “ce-eee!” oyunları yapın ya da odanın �ç�nde koltuğun ya da perden�n arkasına saklanıp çıkarak saklambaç oynayın. Bu, ayrılma-b�rleşme oyunları çocuğunuzun g�tsen�z b�le döneceğ�n�z algısını gel�şt�rmes�ne

yardımcı olur. Ayrıca, ayrılık zamanını aşamalı olarak yükseltmek de etk�l�d�r. Aylarca bebeğ�n�zle h�ç ayrılmadan beraber olduktan sonra b�r anda �şe başlamak ya da çocuğunuzu b�r anda tam zamanlı anaokuluna göndermek g�b� şeyler yapmayın. Ayrılık süres�n� aşamalı olarak arttırmak en doğrusudur.

Bu durum büyüdükler�nde karakterler�n� etk�ler m�?Bazı araştırma ve gözlemler çocukların ebeveynden ayrılma durumuna verd�ğ� tepk�n�n karakter�yle �l�nt�l� olduğunu

göstermekted�r. Çocuğun annen�n ayrılışına gösterd�ğ� tepk�n�n ş�ddet�, k�ş�l�k olarak kararlılığının ve kend�n� ortaya koyma konusundak� güven�n�n gösterges� olab�l�r. Eğer çocuk ebeveyn�n ayrılması durumunda sesl� b�r protesto yer�ne kend� �ç�ne kapanarak yas tutuyorsa bu durum çocuğun karakter�yle �lg�l� olarak güven eks�kl�ğ� ve depres�f eğ�l�m g�b� şeyler� düşündürür. Y�ne de, erken dönemdek� ayrılma end�şes�n� ebeveyn doğru şek�lde yöneteb�l�rse çocuk üzer�nde karakter gel�ş�m� bakımından kalıcı ve olumsuz b�r etk�s� olmayacaktır.

ETKİLİYORUM 21

Page 24: Etkili Yorum 19

Eğ�t�m s�stem�n�n çarpıklığı ve okullar arasındak� kal�te farkı neden�yle çocukların çoğu, “en

�y�” 5-6 anadolu l�ses�ne g�rmek �ç�n yarışıyor ama ne yazık k� çok azı bazı hayaller�ne ulaşıyor. Bu sınav �ç�n yıllardır hazırlanan, dershanelere g�den, özel öğretmenlerden ders alan çocuklarla, belk� tek b�r deneme sınavı b�le çözmem�ş, h�ç test k�tabı olmamış, hatta k�m� dersler� boş geçm�ş öğrenc�ler aynı soruları doğru yanıtlamaya çalışacak. Sınava g�recek tüm öğrenc�ler�n, bugüne kadar �y� hazırlanmış olsalar da olmasalar da son ayı çok �y� değerlend�rmeler� gerek�yor. B�lg�ler�n�z� pek�şt�r�n.Son b�r ay kala konuların tamamına yakını �şlend�ğ�nden, yapmanız gereken planlı b�r tekrara başlamaktır. Deneme sınavı ve testlerle destekleyerek bu tekrarı sürekl� hâle get�reb�l�rs�n�z. Bunun �ç�n b�lg�n�z�n yeters�z olduğu konuları bel�rleyerek tekrar çalışmalısınız. Sınava 4 gün kala sona erecek şek�lde b�r tekrar çalışması planlayın. Deneme sınavı çözün.En kolay tekrar, deneme sınavı uygulamasıdır. Haftada en az 4 kez, sınav c�dd�yet�nde, süre tutarak, opt�k kâğıt kullanarak deneme çözmeye başlayın. Çözemed�ğ�n�z soruların çözümler�n� mutlaka öğren�n. Yoksa yaptığınız çalışma, sadece b�ld�kler�n�z� daha �y� yapmanızı sağlar ve eks�kler�n�z� g�dermez.

Uyku düzen�n�ze d�kkat ed�n.Bu dönemde d�kkat etmen�z gereken d�ğer b�r etken de uyku düzen�n�zd�r. Sınavdan b�r gün önce yatağa kaçta g�receksen�z o saatte yatağa g�rmeye başlamalısınız. Günlük 7-8 saat uyku, bu süreçte d�nlenm�ş olmanızı sağlar.

K�tap okuyun.K�tap okuyan öğrenc�ler�n algılama, öğrenme, yorumlama ve hafızada tutma başarılarının yüksek olduğunu hatırlatırız. Bu nedenle boş vak�tler�n�zde ya da yatmadan önce k�tap okuyarak z�h�nsel becer�n�z� artırab�l�r, bakış açınızı ve ufkunuzu gen�şleteb�l�rs�n�z.

Sınava hang� testten başlamalı?Testler�n çözüm sırası, öğrenc�den öğrenc�ye farklılık göster�r. Öneml� olan, öğrenc� �ç�n zamanlama ve ver�m

22 ETKİLİYORUM

K�m Korkar

SBS'den

F�gen Atalay

Page 25: Etkili Yorum 19

açısından en uygun çözüm sırasını, yıl �ç�nde yaptığı test çözümü çalışmaları �le bulmasıdır. Genel �lke, en başarılı olunan testten başlanmasıdır. Beslenmen�ze d�kkat ed�n.Beden sağlığımızın, ruh hâl�m�z� etk�led�ğ� b�l�nen b�r gerçekt�r. Bu yüzden son b�r ay kala sağlınıza d�kkat etmen�z gerek�yor. Sabah �y� b�r kahvaltı yapmak, meyve ve sebze ağırlıklı beslenmek, bol sıvı tüketmek ve öğün atlamamak kend�n�z� z�nde ve d�nç h�ssetmen�z� sağlar. Turlama Tekn�ğ�'ne d�kkat...Soruları çözerken turlama tekn�ğ�nden yararlanmalısınız. Bu tekn�kle testler�n tümü b�t�r�ld�kten sonra başa dönüp yapılamayan sorular çözülmeye çalışılmalıdır. Turlayarak soru çözme yöntem�yle b�r�nc� turda yanıtı kolayca bulunab�lecek soruların öncel�kle çözülmes�, zaman alıcı zor soruların �k�nc� tura bırakılması hedeflen�r. Böylel�kle b�r�nc� turda yanıtlayacağınız normal, kolay ve çok kolay sorularla ortalama b�r puan elde etmey� sağlarken �k�nc� turda çözeceğ�n�z zor sorularla puanınızı daha da yükseltme şansına sah�p olab�l�rs�n�z. H�çb�r b�lg�n�z�n olmadığı soruları boş bırakma alışkanlığı da kazanmalısınız. Kaygıyı kontrol altına alab�l�rs�n�z.Olumlu düşünün.Düşünceler, duyguları ve davranışları bel�rler. Olumsuz düşünceler�n�z� olumluya dönüştürmeye çalışarak sınav

kaygınızla barışın. Sınavları k�ş�l�ğ�n�z�n değ�l, b�lg�ler�n�z�n değerlend�r�ld�ğ�

ölçme araçları olarak düşünün.Sınavları b�r tehd�t olarak değ�l, b�lg�ler�n�z� ortaya koymak �ç�n b�r fırsat olarak algılayın.

Deneme sınavlarında hata yapmayı başarısızlık olarak değ�l, eks�kler� görmek ve düzeltmek �ç�n b�r fırsat olarak algılayın. Nefes egzers�z� yapın.Nefes egzers�z�ne başlamadan önce sağ el�n�z� göbeğ�n�z�n altına, sol el�n�z� göğsünüzün üzer�ne koyun ve gözler�n�z� kapatın. Burundan nefes alıp ağızdan ver�n. Yen� b�r nefes almak �ç�n b�rkaç san�ye bekley�n. Peş peşe �k�

ETKİLİYORUM 23

der�n nefes aldıktan sonra dört-beş defa nefes alın. Bu egzers�z� günde otuz kırk kez yapın. Bu egzers�zle oks�jen�n, kaslarınıza ve beyn�n�ze daha düzenl� olarak ulaşmasını sağlamış olursunuz. F�z�ksel egzers�z yapın.Açık havada yapılan yarım saatl�k yürüyüşler g�b� yorucu olmayan kısa egzers�zler hem z�h�nsel hem fiz�ksel olarak rahatlamanıza yardımcı olur.

Page 26: Etkili Yorum 19

24 ETKİLİYORUM

BAŞLASIN!TÜRKÇE- D�l b�lg�s�yle �lg�l� soru sayısı çok azdır. Öğrenc� g�rd�ğ� denemelere göre b�r anal�z yaparak zorlandığı d�l b�lg�s� konularını halletmeye çalışmaktansa anlam konularına ağırlık vermel�. Eğer anlam konularında sıkıntı yoksa kes�nl�kle d�l b�lg�s� konularındak� eks�kler�n� tamamlamalı.

- D�kkat� çabuk dağılan öğrenc�ler�n, sınava önce Türkçe sorularından başlaması gerek�r. Çünkü bu tarz öğrenc�ler, Türkçey� sona bıraktıklarında yanlış sayıları, uzun paragraf soruları neden�yle artıyor.

- “Altı ç�z�l� sözcük ya da cümleler” �le �lg�l� sorular çözülürken sözcüğü ya da cümley� tek başına düşünmemek gerek�r. Unutulmamalıdır k� her sözcük ya da cümle, �ç�nde bulunduğu parçayla anlam kazanır. Öğrenc�ler�n yaptığı en büyük hatalardan b�r� de soruyu h�ç okumadan seçeneklerde sadece bu altı ç�z�l� sözcükler�n yanıtlarını aramak oluyor ve genell�kle çeld�r�c� seçeneğ� �şaretl�yorlar.

SOSYAL BİLGİLER- Soru kökünü �y� okumak- Soruyu doğru anlamak- Soruda �sten�len b�lg�ye göre hareket etmek- Gerekmed�kçe aşırı ayrıntılara g�rmemek- Soru üzer�nden g�derek şıklarda ver�lenlerden yola çıkarak da soru çözmey� b�lmek- Öncüllü sorularda öncül �le soruda �stenenler arasında doğru bağlantı kurmak- Paragraf t�p� sorularda öneml� yerler�n ya da kavramların altını ç�z�p �stenen b�lg�yle uyuşup uyuşmadığına bakmak

FEN VE TEKNOLOJİ- Ver�len grafik ya da tabloya bağlı olarak yorum yapılması gereken sorularda öğrenc�ler, ver�len b�lg�ler� kullanmak yer�ne kend� b�lg�ler�ne göre hareket ed�yorlar. Bu tür sorularda seçeneklerde ver�len yorumlar soru �le b�rl�kte ver�len ver�lere göre değerlend�r�lmel�.- Özell�kle “kaldırma kuvvet�” konusunda öğrenc�ler soruyu hang� b�lg�y� kullanarak çözecekler�ne karar verem�yorlar. Burada �zlenmes� gereken yol öncel�kle yoğunluk (yüzme-batma şartları) �le çözmeye çalışmak, bu s�z� sonuca ulaştırmıyorsa F �le G arasındak� �l�şk�lere bakması, bu da yeterl� değ�lse V batan �le kaldırma kuvvet� �l�şk�s�ne başvurmasıdır.- Fen ve Teknoloj� sorularının büyük b�r kısmı matemat�k �şlemler�ne bağlı büyüklük, küçüklük �l�şk�ler� bulmaya yönel�kt�r. Yapılacak �şlem hataları bu soruların yanlış yapılmasına sebep oluyor.- Her derse a�t testte olduğu g�b� soru kökünde altı ç�z�l� bölümün d�kkate alınmaması soruların yanlış çözülmes�ne sebep oluyor. Bu noktada doğru b�lg�ler�n yanına +, yanlış olanların yanına – �şaret� konduğunda bu tür hataların b�r kısmı önleneb�l�r.- Özell�kle k�myasal tepk�melere dayalı sorularda “üret�len” ve “tüket�len” kel�meler�ne d�kkat ed�lmes� gerek�yor. Örneğ� oks�jen üret�m� fotosentez olayına a�t �ken oks�jen tüket�m� solunum olayını �fade eder.- Grafiklerde yatay ve d�key konumlarda yazan b�lg�lere d�kkat ed�lmes� gerek�yor. Grafik okumak, grafik �çeren soruların büyük kısmını çözmek demekt�r. kısmını çözmek demekt�r.

İNGİLİZCEEn sık görülen hatalar, soru kökünün d�kkatl� okunmamasından kaynaklanıyor. B�r d�ğer sık rastlanan hata da sorunun �sted�ğ� b�lg�ye odaklanmaktansa geçm�ş tecrübeler�n� soruya aktararak yorumda bulunan öğrenc�ler�n, sorunun bas�t yapısını gözden kaçırmaları.

D�KKAT� DAĞILANTÜRKÇEDEN

MATEMATİK- Sözel �fadeler�n matemat�ksel d�le ve görsel unsurlara dönüştürülerek sorunun çözümü sağlanmalı.

- Soru, ver�lenler ve �stenenler anlaşılana kadar okunduktan sonra ver�lenler matemat�k d�l�ne çevr�lerek denklem oluşturulur. Denklem çözme metotları �le denklem çözülmel� ve bulunanın soruda �stenen olup olmadığı kontrol ed�lmel�.

- Z�h�nden �şlem yapmak yer�ne yazarak �şlem yapılmalı.

- Soruları çözerken b�r�mlere d�kkat ed�lmel�.

- B�r soruyu çözmek �ç�n zamanın dörtte üçü soruyu anlamaya, ger�ye kalan zamanı �se sorunun çözüm yollarını bel�rlemeye ve soruyu çözmeye ayrılmalı.

- Geometr� sorularında şek�l üzer�ndek� �puçlarını değerlend�rerek kurallar bel�rlen�p uygulanmalı.

Page 27: Etkili Yorum 19

26 ETKİLİYORUM

Ps�kolog Özlem Kandem�r

iletisemiyoruz.

Page 28: Etkili Yorum 19

Baş döndürücü b�r rüzgar eşl�ğ�nde, ultra gel�şm�ş teknoloj�n�n h�zmet�nde müth�ş

b�r �let�ş�m çağının �ç�nde yaşıyoruz. Neredeyse ulaşmak �sted�ğ�m�z her şey ve herkes, parmaklarımızın ucundak� tuşlara dokunma kolaylığında önümüze ser�lm�ş durumda. Sosyal medya ded�ğ�m�z �let�ş�m ağları, son derece popüler ve gel�şm�ş b�r şek�lde, her gün azımsanmayacak kadar çok �nsanın kalb�n� ve aklını; karşı konulamaz caz�bes�yle fethed�yor. İron�ye bakın k�, tüm bu teknoloj� ürünü �let�ş�m aygıtlarının sağladığı kolaylıklara rağmen gündel�k yaşantımızda “K�mse ben� anlamıyor.” cümles� �le vücut bulan, �let�ş�m kuramamak ve anlaşılamamak meseles� �le çok sık karşılaşıyoruz. İlet�ş�m üzer�ne yazılmış b�r ton k�tap, köşe yazısı, neredeyse fah�ş fiyatlarla düzenlenen çeş�t çeş�t �let�ş�m sem�ner� ve tv programlarında bol keseden ver�len uzman tavs�yeler�ne rağmen; karaya oturmuş b�r kayıkta boşa çek�len kürekler g�b�, yer�m�zde sayıp kend� s�per�m�z� kazmaktan öteye g�dem�yoruz. Velhasıl kend�m�z� doğru b�r şek�lde anlatamadığımız ve karşımızdak�ler� de anlayamadığımız, yan� “�let�şemed�ğ�m�z” süper teknoloj�k b�r “�let�ş�m çılgınlığı çağı”nda yaşayıp g�d�yoruz.

İnsanın, ana rahm�nden kopup dünyaya gözler�n� açtığı andak� �lk �ş� ağlamaktır. Koparılan bu �lk çığlık aynı zamanda �lk �let�ş�me geçme çabasıdır. Gezegene merhaba anlamına gelen bu �lk haykırışla b�rl�kte; adeta “Ey �nsanlar ben geld�m, ben�m farkıma varın ve ben�m varlığımı onaylayın.” mesajını vermeye çalışmaktadır o m�n�c�k bebek. D�ğer �nsanlarla etk�leş�me g�rmek ve �let�ş�m kurma çabası, yaşamın �lk san�yeler�nden �t�baren, ömür den�len yolculuktak� tüm serüvenler boyunca, hayat� b�r önemle varlığını sürdürmeye devam eder. Öyle olmasa �nsanlar, neden l�san den�len şeye �ht�yaç duyacaklardı, değ�l m�?

İlet�ş�m �şteş b�r eylemd�r!En az �k� b�r�m arasındak� mesaj alışver�ş� olarak kabaca tar�f edeb�leceğ�m�z �let�ş�m den�len kavram, karşılıklı yapılan �şteş b�r eylem� �fade etmes�ne rağmen; sadece kend�m�z� anlatma zorbalığıyla tek taraflı b�r aktarıma dönüşürse, çağımızın en popüler sıkıntılarından b�r� olan “�let�ş�m çatışması” yaşamamızda kaçınılmaz hale gel�r.

İlet�ş�m çatışmasını yaşamanın çok farklı sebepler� olab�l�r. İnsanların b�rb�rler�ne karşı tavır alıp akt�f ya da pas�f çatışmaya g�rmeler�n�n, bel�rg�n ya da örtülü, çeş�tl� sebepler� vardır. Örneğ�n; karşımızdak� b�r k�ş� �le �lg�l� geçm�şten kalma olumsuz b�r tecrübem�z�n bulunması, bugüne s�rayet ed�p onunla sağlıklı b�r �let�ş�m yaşanmasının önünü tıkayan sebeplerden b�r�s� olab�l�r. B�r d�ğer sebep de, bell� konular ya da k�ş�ler hakkındak� önyargılarımızın mevcud�yet�d�r. Sağlıklı b�r �let�ş�m�n önündek� en büyük engel �se, karşımızdak�n� anlamaya gayret göstermemek ve en kötüsü de d�nlememekt�r. İlet�ş�m kurarken amacımız sadece kend� derd�m�z� anlatıp, vermek �sted�ğ�m�z mesajı vermek olur �se �let�ş�m �şteş b�r eylem olmaktan çıkar ve �şlevsel olmayan b�r yapıya dönüşür.

“Dünyanın yarısı söyleyecek b�r şey� olan; ama söyleyemeyen, ötek� yarısı da söyleyecek b�r şey� olmayan; ama durmadan konuşan �nsanlardan oluşur.” Robert Frost

Sadece kend� derd�n�z�, ahval�n�z� anlatma despotluğuyla, konuşan hep s�z olursanız; karşınızdak� �nsanların düşünceler�n�, duygularını anlatma fırsatları olamaz. Dolayısıyla da “anlaşma” �mkanı ortadan kalkar. İlet�ş�m en az �k� “özne”n�n bulunduğu b�r eylemd�r, öznelerden b�r�n�n “nesne”ye dönüşmes� hal�nde; bu eylem �let�ş�m olmaktan çıkacak başka �s�mler almak zorunda kalacaktır artık. Havada pek çok ses�n ve frekansın uçuştuğu, kalbe değmeden dudaklara değen sözler�n hedefe ulaşıp da kulaklara değmed�ğ� bu devranda; �ler� �let�ş�ms�zl�k eser� çıkmazların, açmazların uçurumuna yuvarlanıver�r �nsanoğlu. Sonuçta ötek�n� anlamadığımız ve ötek�lerce de anlaşılamadığımız bu düzen, �let�ş�m(s�zl�k) kazalarının açtığı yara bereler �ç�nde debelenen �nsanlar olarak; b�rb�r�m�ze madden yakın ama manen uzak, ruhen yalnız �nsanlar topluluğuna dönüşmey� kaçınılmaz hale get�r�r. Sağlıklı b�r �let�ş�m kurab�lmek ve tatm�n ed�c� d�yalogların atardamarını

ETKİLİYORUM 27

Page 29: Etkili Yorum 19

yakalayab�lmek �ç�n ps�kolog tavs�yes� almak ne kadar gerekl� b�lem�yorum. Şahsî ve meslekî kanaat�m şudur k�: İlet�ş�m�n püf noktası konuşmaktan çok “d�nlemek” ve “anlamaya çalışmak”tır. D�ğerler�n� duymak, anlamak ve ona göre davranmak, kend� borunuzu detone b�r şek�lde üflemen�zden, akordu bozuk tınılarla kulak tırmalamalarınızdan çok daha �let�şmek yanlısı b�r çaba olsa gerek. Gerçekte �let�ş�m den�len kavramın özü de budur aslında. Terap� ded�ğ�m�z süreç b�le �k� �nsanın b�rb�r�yle olan �l�şk�s� üzer�nden kurdukları �let�ş�mden �barett�r. Sadece yorum yapmadan d�nlemen�n b�le tek başına sağaltıcı b�rtakım etk�ler� olduğu tesp�t ed�lm�şt�r. Öyleyse, d�nlemek ded�ğ�m�z faal�yet�n b�z�m �ç�n olduğu kadar, karşımızdak� k�ş�ler �ç�n de b�r ş�fa kaynağı olduğu düsturu �le hareket edersek, çatışmanın önündek� �lk büyük fırsatı yok etm�ş oluruz.

D�nlemen�n ş�fa ver�c� etk�s� olduğu g�b�, d�nlenm�yor ve anlaşılmıyor olmanın da çok yıpratıcı b�r özell�ğe sah�p olduğunu unutmayalım. Ebeveynler�, çocukları, sevg�l�s�, arkadaşı, eş�, kayınval�des� tarafından anlaşılmadığını söyleyen ve bunun ızdırabını yaşayan, ruhen yalnız olmaktan muzdar�p o kadar çok �let�ş�m mağduru �nsan var k� etrafımızda. Bunun en temel sebeb�n�n, k�ş�ler�n b�rb�rler�n� d�nlemeye ve de anlamaya zaman ayırmamaları olduğunu düşünüyorum. Özell�kle kadınlar, değerl� olduklarını her an h�ssetmek ve bunun �ç�n de en başta eşler� tarafından “d�nlenmek” �sterler. Kadın erkek çok da fark etm�yor aslında, anlattıkça der�nleş�r, d�nlend�kçe d�ng�nleş�r �nsan ruhu; kend�n� açtıkça, açılıp gen�şler �ç dünyamızdak� arşın katları.

Eş� tarafından muhatap alınmayan ve kend�n� değers�z h�sseden b�rçok k�ş� -bu popülasyonun büyük çoğunluğunu da kadınlar oluşturuyor ne yazık k�- sanal alemde sanal �l�şk�ler ağı �ç�nde saatlerce zaman geç�r�p, �let�ş�msel hazlar damıtma peş�ne düşüyorlar.

“Anlaşılmak b�r lükstür!” d�ye b�r kelam etm�ş Ralph Waldo Emerson. Acı ama gerçek ded�kler� böyle b�r şey olsa gerek. Ben de d�yorum k� anlaşılmanın b�r lüks hal�ne geld�ğ� bu postmodern zaman �nsanlarının hatırlaması gereken belk� de en öneml� mefhum şudur k�

“İlet�ş�m, önce anlayarak başlar.” İşte böyle b�r tanım söz konusu olduğunda, her �k� tarafın da özne konumunda ve b�rl�kte hem alıcı hem ver�c� olduğu b�r etk�leş�mden söz etmeye

başlayab�l�r�z.

28 ETKİLİYORUM

Page 30: Etkili Yorum 19

Günümüzde gazete, �nternet ya da telev�zyon kaynaklı araçlarda daha çok kadına

uygulanan ş�ddet haberler�ne rastlıyoruz. Pek�, ş�ddet uygulayanlar hep yet�şk�n erkekler m� ya da hep kadınlar mı ş�ddete maruz kalıyor? Ya çocuklar?

Bugünlerde çocuklarda artan ş�ddet eğ�l�m�n� sıklıkla duymaya başladık. Sebeb�n� sadece telev�zyon ve �nternette aramak yanlış olacaktır ama Fırat Ün�vers�tes� bünyes�nde yapılan “İlköğret�m Öğrenc�ler�n�n En Sık İzled�kler� Telev�zyon Programlarına Göre F�z�ksel Ş�ddete Başvurma ve F�z�ksel Ş�ddete Yaklaşımlarının Karşılaştırılması” araştırma, k�tle �let�ş�m araçlarından telev�zyonun, çocukların ş�ddete olan eğ�l�mler�ndek� payını ortaya koyuyor.

Araştırmaya göre çocuklar, en çok ş�ddet

�çer�kl� yerl� / yabancı d�z�ler� (%21,9), en az çocuk programlarını (%0,4) �zl�yorlar. “F�z�ksel ş�ddet �çerecek şek�lde kavga etme oranlarının, spor programları (%85,1) ve ş�ddet �çer�kl� yerl� / yabancı d�z�ler� (%79,4) �zleyenlerde en yüksek, pembe d�z� (%59,2) ve çocuk telev�zyon programları (% 41,7) �zleyenlerde en düşük olduğu tesp�t ed�ld�.” (Açık Y. ve Tokdem�r M. vd.). Araştırmanın bulgularını c�dd�ye alıp telev�zyonda ne �zled�ğ�m�z�, daha z�yade çocuklara ne �zlett�ğ�m�z� �y�ce �ncelemek gerek�yor. İlköğret�m çağındak� çocukların spor programında ve d�z� filmlere olan

düşkünlükler�nde suçu sadece az sayıda çocuk programı hazırlayan

TV kanallarında değ�l; belk� de kend� zevkler�nden vazgeçmeyen ve çocukları da

bu tür ş�ddet �çer�kl� programlardan alıkoymayı başaramayan ebeveynlerde

de aramak gerek�r.

İlköğret�mlerde fiz�ksel ş�ddet �çerecek şek�lde kavga etme oranlarının bu kadar yüksek çıkması bana, çocukların hem tahammülsüz olduklarını hem kend�ler�n� konuşma ve �let�ş�m becer�ler�nden uzak hem de ş�ddet� çözüm olarak gördükler�n� düşündürüyor. Çocuk programlarının �zlenme oranının da bu denl� düşük olması, ebeveynler� çocuklarının ne �zlemes� gerekt�ğ� konusunda düşündürmel�d�r. “Çünkü çocuklar, �zled�kler� telev�zyon programlarını yet�şk�nler g�b� algılamayıp gerçek ve kurgu arsındak� farkı ayırt edememekted�rler. Sosyalleşme sürec�nde bulunan çocuklar, �zled�kler� olumsuz sahnelerden etk�lenerek bunları takl�t etme eğ�l�m�ne g�rmekted�rler.” (Açık Y. ve Tokdem�r M. vd.)

Çocukları ş�ddet �çer�kl� yayınlardan uzak tutmak adına başlatılan RTÜK'ün akıllı �şaretler uygulaması bu anlamda yeters�z kalmıştır. RTÜK Kamuoyu ve Yayın Araştırmaları Da�re Başkanlığınca yapılan b�r araştırmada da bu durum RTÜK tarafından da kanıtlanmıştır. (Özd�ker C. 1997-1998). RTÜK tarafından yapılan başka b�r araştırmada �se b�r başka acı gerçek ortaya çıkmıştır. Araştırmaya göre Türk�ye'de çocuklar günde ortalama 3.42 saat telev�zyon �zl�yorlar. Çeş�tl� dernekler�n bulgularına göre de günde yaklaşık 4 saat telev�zyon �zlemek, on b�nlerce ş�ddet ve c�nayet sahneler�ne maruz kalmaya sebep oluyor.

Özetle ş�ddet �çer�kl� film ya da d�z�ler hatta haberler, çocukları ş�ddete karşı duyarsızlaştırıyor ve bu da çocukların alışageld�kler� b�r �let�ş�m tarzı ya da sorun çözme becer�s� olarak okul yaşamlarında karşımıza çıkıyor.

Sosyolog Tuğçe Zeynep ABALI

İlköğret�mÖğrenc�ler�ndeŞ�ddet�n Yansımaları

ETKİLİYORUM 29

Page 31: Etkili Yorum 19

Altınçağ Konferansı'nda öneml� b�r sunum gerçekleşt�ren Sev�l Yavuz, a�lelere öneml� tavs�yelerde bulundu. Okul önces� dönem hakkında açıklamalar yapan Yavuz, bu dönem� çocukların potans�yeller�n� gerçekleşt�reb�lecekler� b�r dönem olarak n�telend�rd�. Bu dönemde çocukların karakter�, ps�koloj�s� ve gel�ş�m� �le �lg�l� temeller�n atıldığını bel�rten Yavuz, bu dönemdek� eks�kl�kler�n telafis�n�n zor olduğunu söyled�.

Roportaj Gökçe AvcıFotoğraf İbrah�m Karaca

Anaokulu Öğretmenler� Çok İy� B�rer Gözlemc� Olmalı

30 ETKİLİYORUM

Page 32: Etkili Yorum 19

Altınçağ eğ�t�m�n� b�ze b�raz anlatab�l�r m�s�n�z ? Okul önces� eğ�t�m�n çocuklar üzer�ndek� etk�ler�n� olumlu-olumsuz b�raz bahsedeb�l�r m�s�n�z ? Okul önces� eğ�t�m yılları çok öneml�.

Çocukların potans�yeller�n�

gerçekleşt�reb�leceğ� b�r dönem. Bu

dönemde çocukların k�ş�l�k yapısı,

ps�koloj�s�, gel�ş�m� g�b� temeller atılıyor.

Ve bu dönemdek� eks�kl�kler�n,

�hmaller�n telafis� çok zor oluyor. Bu

nedenle çok d�kkatl� olmamız gerek�yor.

Anne babalar davranışları ve

yaklaşımlarında d�kkatl� olmalı.

Çocuğun �ht�yacı olan şartları ona

sunmak gerek�yor. Mesela, çok �zole b�r

şek�lde çocuk büyüyorsa b�r

apartmanda veya v�llada, arkadaşları

yoksa, çevres�nde sadece yet�şk�n

olarak annes� ya da babası olab�l�r,

babaannes� olab�l�r ya da anneannes�

olab�l�r. Fark etm�yor. Sadece b�r

yet�şk�nle büyüyorsa çocukta

problemler çıkıyor. Çocuğun

konuşmasında gec�kmeler olab�l�yor.

İlet�ş�m kurmayı öğrenem�yor. Sürekl�

olarak ben merkezc�l�k devam ed�yor,

hep �sted�ğ� olsun �st�yor. Hayır

den�lmes�n� kabul etm�yor. Çocukta

gel�ş�m ger�l�ğ� oluşab�l�yor. Anne

babalar �ç�n b�r b�lg� k�rl�l�ğ� de var

�nternette. Bu gel�ş�m ger�l�ğ�n� ot�zm �le

karıştırıyorlar. Anne babalar bu telaşla

gel�yorlar bana. Sonra bakıyoruz k� b�r

gel�ş�m ger�l�ğ�. Şartlar çocuğa �y�

sunulamamış erken çocukluk

dönem�nde. Şartları �y�leşt�rd�ğ�m�zde,

b�r eğ�t�m programı oluşturduğumuzda

b�r sene g�b� kısa b�r sürede b�le

çocukta değ�ş�kl�kler olab�l�yor. Bunun

yanı sıra bazen de çocuk doktorları,

çevrem�zdek�ler, alanı olmadığı hâlde

çocuk ps�koloj�s� hakkında yorum

yapab�l�yorlar. Bu yorum ned�r? "

Çocuğunuz konuşur öneml� değ�l

bekley�n. 3-4 yaşına gelm�ş çocuğunuz,

öneml� değ�l konuşacak. Acelem�z yok

�stersen�z g�d�n." Anne-baba doktora,

yoğun b�r saygı duyduğu �ç�n alanı

olmadığı hâlde onu b�l�yor g�b�

düşünüyor. Çünkü Türk�ye'de şöyle b�r

şey var; "Doktor her şey� b�l�r. " Anne-

baba bunu da duyunca uzmandan

tamam d�yor, o zaman sorun yok. Daha

erken gel�p problemler�

halledeb�lecekken zaman kaybetm�ş

oluyoruz. Bu da çocuk açısından büyük

b�r kayıp oluyor. Sonrasında bunu telafi

etmek �ç�n daha yoğun b�r program

uygulamamız gerek�yor. Erken çocukluk

dönem�nde bu önem�n farkına varıp

anne babaların çocukları hakkında �y�

b�r gözlemc� olması gerek�yor. Herhang�

b�r şeyden şüphe ed�yorlarsa uzman b�r

pedagogdan görüş almaları gerek�yor.

Zaten sorun yoksa pedagog "Gayet �y�

�lerl�yor, s�z abartmışsınız. Bunlar

yaşının özell�kler� ve gel�ş�r.'' der. Fakat

buna önem verm�yorsak çevredek�

akrabalarımızın ve bu alanda uzman

olmayan k�ş�ler�n görüşüne saygı

duyarsak çocuğumuz konusunda

zaman kaybetm�ş oluruz. B�r de bazen

şöyle b�r durumla karşılaşıyoruz. 3

yaştan önce çocuğunuzu anaokuluna

göndermey�n g�b� b�r görüş var. Buna

da değ�nmek �st�yorum. 3 yaştan önce

anaokuluna göndermeme olayı daha

önceden doğru b�r sözdü; ama artık

daha sıcak b�r ortam var, çocukların

koşuşturma hâller�, okulun güvenl�

ortamı ve uzman k�ş�ler� var.

ETKİLİYORUM 31

Uzman b�r pedagogdan destek alıp çocuğun hang�

yaş grubunda, hang� sıklıkla g�tmes� gerek�yor, oyun

grubumu yoksa anaokuluna hazır mı bunlar her çocukta

değ�şeceğ� �ç�n kes�n konuşamayız. Ama genel

olarak mutlaka okul önces� destek almak gerek�yor.

Çocuklarımızı rahatça okula

bırakab�l�yoruz. Çocuklar abla ve

ab�ler�n� gözlemleyeb�l�yor. G�derek

�zole b�r hayat yaşamaya başladık.

S�telerde b�le yeş�l alanlar çok az.

Güvenl� b�r ortam h�ssetm�yoruz. Bu

yüzden de güvenl� olarak çocukların

oyun oynayab�leceğ�, arkadaşlarıyla

vak�t geç�reb�lecekler�, gel�ş�m�ne

destek olab�lecekler� tek alan

anaokulları oluyor. Burada anaokulu,

kreş, yuva ayırmıyorum. Yan� çocukların

arkadaşlarıyla olab�lecekler� okul önces�

kurumlardan bahsed�yorum. Bana göre

anaokulu 3-6 yaş �ç�n gerekl�. Bu

konuda alıştırarak �lerlemek gerek�yor.

Uzman b�r pedagogdan destek alıp

çocuğun hang� yaş grubunda, hang�

Page 33: Etkili Yorum 19

sıklıkla g�tmes� gerek�yor, oyun grubuna

mı, yoksa anaokuluna mı hazır, bunlar

her çocukta değ�şeceğ� �ç�n kes�n

konuşamayız. Ama genel olarak

mutlaka okul önces� destek almak

gerek�yor. Çocuğun tepk�s�ne göre

zaten destek olunacaktır. Çocuğum

ağlar, çocuğum ez�l�r g�b� b�r durum

yok. Çocukların bell� dönemler�nde

uğraştıkları şeyler var. Gel�ş�msel

uğraşlar var. Yaşaması gerek�yor.

Hep�m�z bu dönemler� yaşadık.

Sonsuza kadar çocuğumuzu

koruyamayız. O zaman �lkokula

gönder�nce de okul önces� eğ�t�m

almadan daha fazla ez�lm�ş olacak. Bu

nedenle çok fazla end�şelenmeden

çocuğumuzun okul önces� eğ�t�m�

almasına fırsat vermel�y�z.

B�zler anne baba olarak çocuklarımızın özgüven�n� gel�şt�reb�lmek �ç�n neler yapab�l�r�z?

Burada en öneml� konu koruyucu

olmamak. Kaygılı olmamak gerek�yor.

Doğal anne olmak lazım. Mükemmel

anne olma g�b� b�r sendrom var. Doğal

anne olacağız. Bazen b�z�m de

�ht�yaçlarımız olab�l�r. O anda s�n�rl�

olab�l�r�z. Çocuğa beklemes�n�

öğretmem�z gerek�yor. Bazı şeyler�

yapacakken; dur sen düşers�n, dur sen

g�tme, dur sen dokunma, d�ye tepk�

ver�rsek çocuk kend�ne güvenemez.

Kend�n� yeters�z h�sseder, onu

yapamayacağını düşünür. İlk öz güven

temeller� y�ne 0-6 yaş dönemler�nde

atılıyor. Özell�kle de 3-6 yaş dönem� çok

öneml� bu noktada. Başarmasına fırsat

vermek lazım. Çocuğu b�r şey �ç�n

övüyorsak abartmayacağız. Güzel b�r

şey yaptığında daha güzel�n�

başardığında daha fazla öveceğ�z.

Çocuklara b�r şeyler� başarab�lecekler�

etk�nl�kler� sunmak lazım. Boya etk�nl�ğ�

g�b�. Mesela anne, bana b�r şey ç�z�yor

çocuğu da onun g�b� ç�zmek �st�yor.

Bunu yapamayacağını, küçük b�r çocuk

olduğunu bunu ancak büyüdüğünde

32 ETKİLİYORUM

Page 34: Etkili Yorum 19

yapab�leceğ�n� anladığı zaman ç�zd�ğ� res�m �ç�n "Bu sen�n resm�n sen yapab�l�rs�n, sen bu yaşında yapab�leceğ�n en güzel resm� yapıyorsun" g�b� sözlerle çocuğu takd�r etmek lazım. Fakat takd�r� �nandırıcı yapmak lazım.

Günümüzde Türk�ye'n�n anaokullarına ve okul önces� eğ�t�m�ne bakışını nasıl görüyorsunuz. Bu kararlara yeter� kadar önem ver�l�yor mu? Daha çok üzer�nde durulması gereken konular var mı ? S�ze gelen danışanlarda gözlemled�ğ�n�z eks�kl�kler nelerd�r?

Okul önces� eğ�t�m çok pahalı b�r durum. Okul önces� eğ�t�m ucuzlamalı. Her anne baba çocuğunu göndereb�lmel�. Sayıların artması lazım. Anaokullarının çok katlı olmamakla b�rl�kte çok daha fazla sınıf sayısında olması gerek�r. Okul önces� dönemde, okul önces� öğretmenler� b�lmed�ğ�nden bazen a�ley� telaşlandırmamak �ç�n çocuğunuzda b�r şey yok, gayet �y�, d�yorlar. A�len�n burada �y� b�r gözlemc� olması gerek�yor. Çünkü anne-babalar b�lmeyeb�l�yorlar bunu. Anaokulu öğretmenl�ğ� ve pedagoj� b�rb�rler�ne çok yakın alanlar. Bu konuda b�raz uyanık olması lazım öğretmenler�n. Okul müdürler�n�n çocukları kaçıracağız, a�leler� kaçıracağız g�b� fik�rlerden uzak durmaları gerek�r. Çocuğunuzda bazı ger�l�kler görüyoruz, şüpheler�m�z var, b�r pedagogdan destek alın, var mı b�r ger�l�k, b�r program uygulamak gerek�yor mu, destek olab�leceğ�m�z b�r şey var mı, demes� lazım. Çocuk çok durgun, kenarda oturuyor; çok sess�z çok �y�, har�ka dememek lazım. B�r şeyler� fark ed�yorsak uyarmamız lazım.

S�z�n değ�nmek �sted�ğ�n�z konular var mı?

Ded�ğ�m g�b� çocukta b�r problem varsa destek almak gerek�yor. 0-6 yaş dönem�n�n telafis� yok. Bu dönemdek�

eks�kl�kler� anne-babaya akıl veren h�ç b�r uzman, h�ç b�r akraba ger� get�remez. Bunun b�l�nc�nde olmak lazım. B�r de �nternettek� b�lg� k�rl�l�ğ�nden uzak durup b�r şeyden şüphe ed�yorsak bunun uzmanına g�tmek lazım. Maalesef Türk�ye'de ps�koloj�, pedagoj� uzmanlık yapıyor. Okunuyor ve daha da çok telaş ed�l�yor ve de zaman kaybed�l�yor. Şu da çok sık görülen b�r durum, anne sorunu kend�s� çözmeye çalışıyor b�rkaç ay ya da 1 sene. Sonra yapacak b�r şey kalmayınca bana gel�yor. İşler� daha da kötü hale get�rd�kten sonra. Zamanında gelmek lazım. Çocuğumun gel�ş�m�n� ne kadar hızlandırab�l�r�m, potans�yel� gerçekleşt�rmek �ç�n ne kadar destek olab�l�r�m ve mutluluğu nasıl arttırab�l�r�m odaklıdır, pedagoğa gelmek. Çocuğu b�z ruh ve s�n�r hastalıklarına yatırmıyoruz. Sadece gel�ş�m� doğru devam ed�yor mu, her şey yolunda mı, bunu abartmadan pedagoga 6 ayda b�r g�tmek gerek. Çünkü oluşab�lecek problemler önces�nde gördüm. Yan� pedagoğa bakışımız ve ondan faydalanmamız çocuğumuzun probleml� değ�l,

ETKİLİYORUM 33

çocuğumun potans�yel�n� gerçekleşt�rmek, mutluluğunu arttırmak �ç�n gel�yorum olmalı.

A�leler�n mükemmel�yetç� yaklaşımı, çocuğun yaşından daha fazla beklent�ler�n olması, kıyaslamaların yapılması bunları nasıl karşılıyorsunuz? Bunlar nasıl düzeleb�l�r? Neler öner�rs�n�z?

Kıyaslamak doğru değ�l. Çocuklar beklent�ler�m�zden çok yatırımlarımız oluyor. Tek çocuk oluyor. Her şey� yapsın �st�yoruz. Aşırı gözlemc� olmak da doğru değ�l, çocukta b�r şey var g�b�. Yoğun b�r korumacılık, çocuğa baskı uygulamak, beklent�ler� yükseltmek ve b�r şeyler öğretme odaklıyız. Anı, mutluluğu yaşama odaklı değ�l�z. Bu da çok yanlış. Bunun önüne geçmen�n tek yolu uzmandan doğru b�lg� alarak çocuğunuzun zaten gayet �y� durumda, daha fazla beklent�ye g�rmey�n, b�raz ger�de durun, çocuğunuzun kend� hâl�nde kend� k�ş�l�ğ�n� ortaya koymasına �z�n ver�n demek lazım.

Page 35: Etkili Yorum 19

34 ETKİLİYORUM

Page 36: Etkili Yorum 19

Ps�k�yatr� l�teratüründe 1900'lü yılların başında 'on�oman�a' olarak tanımlanmış olan bu rahatsızlık, son yıllarda 'kompuls�f alışver�ş' olarak da adlandırılmaktadır. Kompuls�f alışver�ş; kontrolsüz, dürtüsel ve aşırı m�ktarda alışver�ş kr�zler�n�n görüldüğü b�r rahatsızlıktır. Kompuls�f alışver�ş yaşı 18-30 arasında değ�şmekted�r. Ancak bunun problem olarak fark ed�lmes� 10 yılı alır. Çoğunlukla kıyafet, parfüm, abur cubur, ayakkabı ve seç al ürünler� g�b� eşyalar alınmakta olup alınan eşyalar büyük ve pahalı olmasalar da m�ktar olarak çok oldukları �ç�n sorun çıkarır. Bu rahatsızlığın tam olarak neden� b�l�nmemekle b�rl�kte, çeş�tl� nedenlerle ortaya çıkan mutsuzluk, yalnızlık, engellenme ve öfke g�b� olumsuz duyguların �nsanlarda alışver�ş bağımlılığına yol açab�leceğ� düşünülmekted�r. Teşk�latımızda �se meslek� stres� atab�lmen�n b�r yolu olarak bu rahatsızlığa yakalanab�ld�ğ� görülmekted�r. Bu şek�lde bazı k�ş�ler alışver�ş yaparak kend�ler�n� daha mutlu, güçlü, üstün, yeterl� ve rahatlamış h�ssetmekted�rler. Alışver�ş hastalarındak� satın alma eylem�; k�ş�n�n düşük olan kend�l�k saygısını artırmakta, stres, engellenme

ve depresyon �le baş etmede geç�c� olarak etk�n rol oynamaktadır. Örneğ�n, çocuklarıyla sağlıklı ve doyurucu �l�şk� kuramayan ana-babalar bu eks�kl�ğ�, onlara b�r şeyler satın alarak tamamlamaya çalışab�l�rler. Bu �se çocuklarda da alışver�ş bağımlılığının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Alışver�ş bağımlılığı kend�n� nasıl göster�r? B�rey, alışver�ş yapmadan önce gerg�nl�k ya da uyarılma düzey�nde g�derek artma h�sseder, daha sonra alışver�ş sırasında haz alma, doyum bulma ve rahatlama yaşar. Alışver�ş�n ardından �se çok para harcadığı �ç�n p�şmanlık, kend�n� kınama veya suçluluk duygusu h�ssedeb�l�r. K�ş� genell�kle evde, kend�n� çökkün veya gerg�n h�ssederken bu dürtü bel�r�r. Bu duyguya d�ren�lmeye çalışılsa da genell�kle başarısız olunur. K�ş� sıklıkla yalnız olarak g�tt�ğ� büyük alışver�ş merkezler�nden kred� kartı �le alışver�ş yapar. En öneml�s� �ht�yaç duymadığı şeyler� de satın alır. Dolabı b�r kere b�le g�ymed�ğ� g�ys�lerle doluyken hâlen v�tr�ndek� elb�selere bakar ve bazen önceden aldığı elb�seler� başkalarına hed�ye olarak ver�r. Ev�, b�r sürü gereks�z ev eşyaları �le doldurulmuştur.

ETKİLİYORUM 35

Alışver�ş Bağımlılığı

Ps�kolog Murat Tezcan

Page 37: Etkili Yorum 19

B�r süre sonra bu k�ş�de, alışver�ş�n doğası gereğ�, yakın �l�şk�lerde bozulmalar görülmeye başlanır. K�ş�, satın aldığı şeyler� g�zler. Alışver�şe çok fazla zaman ayırdığı �ç�n evde ve �şte sorunlar yaşamaya başlar. Bu rahatsızlıkta da �laç ve alkol bağımlılığında görüldüğü g�b� b�r süre sonra tolerans gel�şt�r�l�r ve k�ş�, rahatlamak �ç�n g�derek daha fazla m�ktarlarda alışver�ş yapma �ht�yacı h�sseder. C�ns�yetler arası alışver�ş�n farkı

Erkekler�n ve kadınların alışver�ş tarzlarında öneml� farklılıklar bulunmaktadır. Erkekler, alışver�şe çıktıklarında b�r dükkana g�der, �ht�yaç duyduğu malı bel�rler ve satın alıp eve döner. Kadınlarda �se durum b�raz daha farklıdır. O dükkan sen�n, bu dükkan ben�m dolaşan kadınlar, tezgahtarlarla konuşurlar ve satın alma eylem� kadar bu koşuşturma sırasında yaşadıklarından da büyük zevk alırlar. Alışver�ş bağımlılığını artıran dış faktörler

Özell�kle reklam sektörü �le �nsanların doğal güdüler� yapay olarak �şlenmekte ve aslında �ht�yaç olmayan b�rçok tüket�m ürünü �ht�yaç hâl�ne get�r�lerek üret�m sürec�ne dah�l ed�lmekted�r. Örneğ�n; özsaygıları düşük �nsanlara

yapay b�r güven sağlayacak marka g�ys�ler, çalışan b�r anneye annel�k �çgüdüler�n� tatm�n ett�recek doğal olmayan bes�nler, stres�n� boşaltma ve rahatlama �ht�yacı duyan �nsanlara ne alırsan al 1 TL veya 9.99 TL ürünler, başarı ve güç mot�vasyonu yüksek �nsanlara lüks tüket�m malzemeler� �ht�yaçmış g�b� sunularak tüket�me dönüştürülmekted�r. Y�ne tüket�c�y� alışver�ş yapmaya teşv�k

etmek �ç�n b�rçok b�l�msel çalışma da

yürütülmekte ve alışver�şte d�nlet�len

müz�kler, reyon ve ürün d�zaynı,

ışıklandırmalar, �nd�r�m ve

promosyonlar g�b� b�rçok faktörle çek�c�

b�r alışver�ş ortamı oluşturulmaktadır.

Alışver�ş yapılan marketler�n genel

özell�kler�ne baktığımızda temel

�ht�yaçların market�n en arkasında yer

aldığı ve onları almak �ç�n g�d�len yolda

b�rçok ürünü görmek zorunda

bırakıldığımız, hareketl� müz�klerle

heyecanların canlandırılarak duygularla

hareket ett�r�ld�ğ�m�z, d�kkat çek�c� ürün

sunumu ve kampanyalarla alınan şey�n

kârlı olduğu algısının oluşturulması,

kasanın etrafında yer ver�len abur

cuburlar �le kuyruk sırası beklerken de

alışver�ş yaparak stres attırılması g�b�

uygulamalar yapılan bu tür çalışmaların

sadece b�rkaç uygulama şekl�n�

oluşturmaktadır.

36 ETKİLİYORUM

Öncel�kle kend�n�z� mutsuz, sıkıntılı ve yalnız h�ssetmen�ze neden olan sorunlar neler �se onları bularak çözmeye çalışın.

Mutsuzluk, yalnızlık ve b�r �şe yaramama g�b� olumsuz duygular meydana get�ren depresyon g�b� b�r rahatsızlığınız var �se tedav� olun.

Çevren�z �le sağlıklı �l�şk�ler kurarak sıkı dostluklar gel�şt�r�n. Yan� sosyal yaşamınızı zeng�nleşt�rerek mutlu olmak �ç�n madd� şeylerden daha öneml� şeyler�n olduğunu fark ed�n.

A�le �ç�ndek� b�reylerle sorunlarınızı paylaşıp a�le �ç� çatışmaları veya sorunları daha fazla büyümeden çözmeye çalışın

.Kred� kartı l�m�t�n�z�n toplam kazancınızın veya �ht�yaçlarınızın üzer�nde olmamasına d�kkat ed�n.

Çarşıya çıkarken kred� kartınızı evde bırakın ve almayı planladığınız şeyler� alab�lecek kadar parayı yanınıza alın.

Alınacak şeyler�n b�r l�stes�n� yapın ve gerekmed�kçe bu l�sten�n dışına çıkmayın.

Alışver�ş bağımlısı �sen�z;

Page 38: Etkili Yorum 19

pedagoglara kadar gen�ş b�r yelpazede derg�ye katkı yapan �nsanlar olduğunu vurguladı.

Yapım aşamasında ek�p olarak en uygun konuların bulunması �ç�n çaba sarf ett�kler�n� anlatan Gürsoy, güncel olayları temel alarak derg�y� hazırladıklarının altını ç�zd�.

Sözler�n�n sonunda bu başarının b�r ek�p başarısı olduğuna d�kkat çeken Gürsoy, tüm ek�b� tebr�k ett�.

Ortaokulu müdürü Server Gürsoy, ek�p olarak öneml� b�r �şe �mza attıklarına �nandığını söyled�.

Derg�n�n �çer�ğ�n�n özell�kle anne babalar �ç�n öneml� konuları ele aldığını bel�rten Gürsoy, her sayıda farklı konulara değ�nerek ebeveynlere kaynak oluşturduklarını �fade ett�.

İhlas Kolej�n�n sosyal sorumluluk projeler� �ç�nde olan derg�n�n devamlılığına da değ�nen Gürsoy, ps�kologlardan

Etk�l� Yorum Derg�s�'n�n yayın ek�b� Bahçel�evler İlçe M�ll� Eğ�t�m Müdürlüğü tarafından “Yılın Kal�tel� Ek�b�” seç�ld�.

YILIN KALİTELİ EKİBİ İHLAS KOLEJİ

İhlas Kolej� tarafından çıkarılan Etk�l� Yorum Derg�s�'n�n yayın ek�b� Bahçel�evler İlçe M�ll� Eğ�t�m Müdürlüğü tarafından “Yılın Kal�tel� Ek�b�” seç�ld�.

2012-2013 eğ�t�m öğret�m yılı �ç�n yapılan değerlend�rmede “Toplam Kal�te Yönet�m� Projes�” kapsamında İhlas Kolej� b�r�nc� oldu.

Derg�n�n eğ�t�m yılı boyunca �k� defa çıkarıldığına değ�nen Yazı İşler� Müdürü aynı zamanda Özel Bahçel�evler İhlas İlk ve

ETKİLİYORUM 37

Page 39: Etkili Yorum 19

Bebeklerle, doğumlarından �t�baren öğrenmeler� açısından, b�rkaç d�l �le

�let�ş�me geç�yorlar. Bu doğru b�r tutum mudur? Yoksa çocuğu kafasını karıştırarak b�r çıkmaza mı sokar?

Eğer b�r bebekle düzenl� ve tutarlı

şek�lde 2 hatta daha fazla d�l

konuşuluyorsa, bell� b�r yaşa geld�ğ�nde

bu d�ller�n heps�n� anlama ve kullanma

kapas�tes� ortaya çıkacaktır. Burada

kr�t�k olan nokta, çocukla �let�ş�mde

olan k�ş�ler�n d�ller� düzenl� ve tutarlı

şek�lde çocukla konuşuyor olmasıdır. Bu

yaklaşım, en �y� “one parent one

language” �fades�yle yan� “tek ebeveyn

tek d�l” kuralıyla özetlen�r. Çocukla

�let�ş�m� olan k�ş�lerden her b�r�, tek b�r

d�l� ben�msemel� ve çocuğa h�taben

yaptığı konuşmalarda d�ğer d�le

geçmeden hep bu d�l� konuşmalıdır.

D�ğer ebeveyn de çocukla �let�ş�m�n�

da�ma kend� ben�msed�ğ� d�ğer d�lde

sürdürmel�d�r. Bu şek�lde karışıklık

durumu engellen�r ve çocuk sağlıklı

şek�lde, sunulan tüm d�llere hak�m�yet

kazanır.

Yabancı d�l öğrenmen�n en kolay yolunun küçük yaşlarda olduğunu b�l�yoruz ama küçükten kasıt ned�r?Bebekl�kten 3 yaşa kadar olan süreçte

düzenl� şek�lde 2 ya da daha fazla d�le

maruz kalan çocukların bu d�ller�

öğrenme şekl�ne “s�multaneous

acqu�s�t�on” yan� “aynı anda öğrenme”

den�r. Bu duruma b�r anlamda otomat�k

öğrenme de d�yeb�l�r�z. Bu t�p çocuklar

yaşıtlarına göre b�raz daha geç

38 ETKİLİYORUM

İk� Yabancı D�l B�lenÇocuk Yet�şt�rme

Uzman Ps�kolog S�nem Olcay Kademoğlu

Page 40: Etkili Yorum 19

konuşmaya başlayab�l�rler ama bu

zaman aralığı tek d�ll� yet�şen çocukların

ortalama konuşma yaşına göre çok da

ger�de değ�ld�r ve sorun oluşturmaz.

Aslında d�l öğrenmeye yatkınlık

�lerleyen yaşlara kadar devam

etmekted�r. Örneğ�n beş buçuk yaşında

yabancı b�r ülkede anaokuluna

başlayan b�r çocuğun (kend� ülkes�nde

ama sürekl� yabancı d�l�n konuşulduğu

b�r anaokulu da olab�l�r) 5 ay g�b� kısa

b�r sürede d�ğer çocuklardan farkı ayırt

ed�lemez şek�lde bu yabancı d�l�

öğrend�ğ� gözlemleneb�l�r. Ergenl�ğe

geçmeden önce yabancı d�lle tanışan

çocuklar, eğer bu yabancı d�l sürekl� ve

düzenl� şek�lde yaşamında yer alıyorsa

aksansız şek�lde anad�l� g�b� bu d�l�

konuşab�l�r.

Herkes çocuğunun b�rkaç d�l b�lmes�n� �ster, bunu öğretmen�n doğru yolu ned�r? Nasıl b�r yol �zlenmel�?Çocuğunun b�rkaç d�l öğrenmes�n�

�steyen b�r a�le, çocuğu bu d�llerle

tanıştırmak �ç�n ergenl�ğe kadar olan

zamanı �y� değerlend�rmel�d�r. Çocuğa

d�ller� düzenl� ve sürekl� şek�lde sunmak

en öneml� noktadır. Eğer erken yaşlarda

d�ller� sunar, sonra h�ç kullanmazsanız

d�ller�n unutulması öğren�lmes� kadar

hızlı olacaktır.

Kaç yaşında ana d�l har�c�nde b�r d�l öğret�lmeye başlanmalı? Ana d�l çocuğun sürekl� duyduğu ve

baskın şek�lde kullanmayı terc�h ett�ğ�

d�l olarak tanımlanır. B�r çocuğun

bebekl�kten 3 yaşına kadar olan

zamanda çevres�nde sürekl� olarak

konuşulan d�l�, ana d�l� olarak

ben�msemes� beklen�r. Bu aşamadan

sonra d�ğer d�ller� öğretmeye başlamak

mantıklı gözükmekted�r. Özell�kle

ergenl�ğe kadar olan zaman d�l�m�nde,

d�l öğrenmeye yatkınlığın sürdüğü

hatırlanmalıdır. Ayrıca, öğret�lmeye

başlanılan d�ğer d�ller�n çocuğun

yaşamındak� sürekl�l�ğ�n� sağlamaya da

özen göster�lmel�d�r.

İk� d�l paralel b�r şek�lde m� yoksa önce b�r� sonra d�ğer� m� öğret�lmel�? Eğer çocuk doğal ç�ft d�ll� ortamda

yet�ş�yorsa (annes� Türk, babası Alman

olan çocuk ya da Türk a�len�n

Amer�ka'ya taşınması g�b�) her �k� d�l�

aynı anda öğrenmes� doğru olacaktır.

Eğer tek d�ll� b�r ortamda yaşıyor ve

yabancı d�l olarak d�ğer d�l öğret�lmek

�sten�yorsa, 3 yaşından sonra ama

ergenl�ğe geç�şten önce yabancı d�l�

sunmaya başlayab�l�rs�n�z.

Araya üçüncü d�l sokulmalı mı?Eğer sürekl�l�ğ�n� sağlayab�leceksen�z

erken yaşlardak� çocuğunuza üçüncü

b�r d�l öğretmeye çalışmanızın sakıncası

yoktur.

Çok fazla d�l b�lmen�n, çocuğun gel�ş�m� �ç�n artıları ve eks�ler� nelerd�r? Bu durum çocuğun hang� özell�kler�n� gel�şt�r�r ya da hang�ler�ne ket vurur?Ç�ft d�ll� olmanın h�ç şüphes�z çocuk �ç�n

sosyal kazanımları büyük olacaktır.

Yabancı d�l�n gerekt�ğ� b�r ortamda

rahatça �let�ş�me geçeb�lecek ve

�ht�yaçlarını d�l becer�s� sayes�nde

kolaylıkla karşılayab�lecekt�r. Ancak

b�rden çok d�l b�lmen�n zekâ gel�ş�m�

üzer�ndek� etk�ler� konusunda net b�r

sonuca ulaşılamamıştır. Ç�ft d�ll�

olmanın okul başarısı ya da b�l�şsel

becer�ler üzer�nde olumlu ya da

olumsuz b�r etk�s� olduğu

kanıtlanmamıştır. Ayrıca, çok d�l

b�lmen�n duygusal gel�ş�m üzer�nde de

olumlu ya da olumsuz b�r etk�s�

olduğunu söyleyemey�z. Bu açıdan

çocuğu ç�ft d�ll� yet�şt�rmek

konusundak� karar a�lelere kalmış g�b�

gözükmekted�r.

ETKİLİYORUM 39

Page 41: Etkili Yorum 19

Altınçağ Konferansı'nın konuşmacılarından olan Yrd. Doç. Dr. Özgül Polat, altınçağ dönem� çocukları ve öğretmenler�yle �lg�l� soruları cevaplandırdı.

Roportaj Gökçe AvcıFotoğraf İbrah�m Karaca

Anaokulu Yaşı 2, 2.5 Yaşa Çek�leb�l�r

40 ETKİLİYORUM

Page 42: Etkili Yorum 19

İlkokula hazır olmak ne demekt�r?

Çocuğun tüm gel�ş�m alanlarında yan�

sosyal gel�ş�m, duygusal gel�ş�m,

z�h�nsel gel�ş�m, d�l alanı, öz bakım

becer�ler� ve fiz�ksel alanda ondan

beklenen becer�ler� yapab�leceğ�

olgunluğu kazanmasıdır.

İlkokula hazır olmak n�ç�n öneml�d�r?

Eğer çocuk �lkokula hazır olursa o

zaman �lkokulun ondan bekled�ğ�

görevler� daha �y� yer�ne get�reb�l�r. Ama

�lkokula hazırlık ded�ğ�m�zde sadece

akadem�k başarıyı göz önünde

bulundurmamalıyız. Aynı zamanda

hayat başarısı ded�ğ�m�z ve bunun ön

koşulu olan sosyal, duygusal ve fiz�ksel

gel�ş�m� h�çb�r şek�lde atlamamamız

gerek�r. İşte, çocuk bu becer�lere sah�p

olarak �lkokula başlarsa o zaman hem

hayat başarısı hem de akadem�k

başarısı daha yüksek olur.

Çocuklarımızı �lkokula nasıl daha �y� hazırlayab�l�r�z? Onları nasıl destekleyeb�l�r�z?

Yen� değ�şen s�stemde çocukların

�lkokula daha erken başlaması söz

konusu. Okula başlama yaşı

küçüldüğünden anaokulunda yapılan

çalışmaların b�raz daha d�kkatle ele

alınması gerek�yor. Çünkü yaş küçüldü

ama �lkokulda çocuktan beklenen

becer� aynı. Bu değ�şmed�. Bu sene

öğretmenler�m�z�n b�r çoğu çok küçük

yaş grubuna 48 ay çocuklarına uygun

olan çalışmalar uyguladılar. Ancak bu

çocuğun �lkokulda �lk 3 aydan sonra

okuma ve yazma öğrenmes� �ç�n

gereken olgunluğu kazanması gerek�r.

Bu yüzden de onun sah�p olduğu

kapas�tey� en üst düzeyde kullanmamız

gerek�yor. En başta 48 aylık çocuklar

�ç�n olan çalışmalar b�rkaç ay çalıştıktan

sonra oyun yoluyla çocuğu çok

yormadan ne tür çalışmalar

yapab�leceğ�m�z� çok �y� bel�rlemem�z

gerek�yor. Çünkü yen� gel�şt�r�len okul

önces� eğ�t�m programında da 2012

okul önces� eğ�t�m programında da b�r

çok temel becer� var. Çocuğu buna

ulaştırab�lmek �ç�n çok d�kkatl� b�r

şek�lde çalışmaların yapılması gerek�yor.

B�r çocuğun kreşe yada anaokuluna

başlama yaşı ve sınırları ned�r?

Anaokuluna başlama yaşı aslında 2,5

yaşa çek�leb�l�r. Nasıl �lkokula başlama

yaşı 6 ay öne çek�ld�yse anaokuluna

başlama yaşına 2-2,5 yaşa alınab�l�r.

Neden� şu; çocuk ne kadar erken

dönemde b�r çok farklı uyaranla

karşılaşırsa ve sosyal b�r ortama g�rerse

b�l�nçl� ve planlı b�r eğ�t�m çerçeves�nde

o kadar çok gel�ş�yor. İşte bu yüzden

kapas�te gel�şt�rmen�n daha hızlı

olab�lmes� �ç�n çocukları yormadan,

oyun yoluyla hayata ve akadem�k

yaşama hazırlayab�lmem�z �ç�n eğ�t�me

erken dönemde başlanması oldukça

öneml�.

Günümüzde Türk�ye'de okul önces� eğ�t�me ver�len değer� ne aşamada değerlend�r�yorsunuz?

Özell�kle son 10-12 sened�r müth�ş b�r

gel�şme var. Bu gel�şme sürec�

�çer�s�nde okul önces� eğ�t�mde çok hızlı

�lerlemeler oldu. Tab�� bu hızlı

�lerlemen�n get�rd�ğ� bell� hand�kaplar

da var. Geçen seneden ber� M�llî Eğ�t�m

Bakanlığının Okul Önces� Eğ�t�m

Program Gel�şt�rme Kom�syonu’nda

görev alıyorum ve bu süreç �çers�nde

de kal�tey� nasıl gel�şt�reb�l�r�z, bunu da

tartışıyoruz akadem�syenler olarak.

Ama bu sürec� düşündüğümüz zaman

anaokulundak� gel�şmeler� oldukça �y�

değerlend�r�yoruz. Fakat akadem�syen

olarak çocukların aslında b�razcık daha

duygusal, sosyal, fiz�ksel açıdan ve öz

bakım becer�ler� açısından

olgunlaştıktan sonra �lkokula

başlamasının doğru olduğunu

düşünüyorum. Çünkü çocukların baş

etmes� gereken b�r çok şey var. Yurt

dışında yapılan çalışmalar özell�kle

duygusal alandak� çalışmalarda b�ze

hep şunu göster�yor: Çocuğun oyun

oynamak �ç�n, öğrend�ğ� b�lg� ve

becer�ler� d�nlemek �ç�n ne kadar çok

zamanı varsa aslında hayat başarısı da

o kadar yüksek oluyor.

ETKİLİYORUM 41

Çocuğun oyun oynamak �ç�n ne kadar çok zamanı varsa, öğrend�ğ� b�lg� becer�ler�

d�nlemek �ç�n ne kadar çok zamanı varsa aslında hayat başarısı da o kadar yüksek

oluyor.

Page 43: Etkili Yorum 19

Yet�şt�rd�ğ�n�z öğrenc�lerden anaokulu öğretmenler� olarak beklent�ler�n�z yada vurguladığınız temel özell�kler nelerd�r ? İdeal b�r anaokulu öğretmen�n nasıl b�r karakterde ya da becer�de olması gerek�yor?

Ben hep şöyle değerlend�r�yorum. B�lg�l�

olmak tab�� k� çok öneml�d�r. Ama

öğretmenl�k çok farklı becer�ler

gerekt�r�r. Aslında hang� mesleğe sah�p

olursanız olun İsma�l Hakkı

Baltacıoğlu'nun söyled�ğ� g�b� “Adam

g�b� adam yet�şt�rmek öneml�d�r.”. Yan�

�nsan� yönünüzü, �nsan� değerler�n�z� h�ç

b�r şek�lde kaybetmemen�z gerek�r. İşte

burada ver�len eğ�t�mde de b�z özell�kle

şuna d�kkat ed�yoruz; ulaşılab�l�r

olmaya. Hocalar ulaşılamazdır genelde.

Öğrenc�ler çok az �let�ş�m kurarlar,

sadece derste görürler; ama aslında

hocalık m�syonu, öğret�m üyes�

m�syonu kes�nl�kle bu değ�ld�r. B�z bunu

yapmıyoruz. Onlara güler yüzlü olmayı,

sorunlarıyla nasıl başa çıkab�lecekler�n�

göster�yoruz; her tür sorunlarıyla

el�m�zden geld�ğ�nce �lg�len�yoruz.

İlet�ş�m kurmayı onlara öğret�yoruz.

Sosyal b�r� olmayı öğret�yoruz. ama

bunun yanı sıra onlara tab�� k� akadem�k

anlamda da çok �y� b�r destek

sağlıyoruz. Yan� �y� b�r öğretmen güler

yüzlü olmalı, �y� b�r öğretmen ulaşab�l�r

olmalı, çocuklarla nasıl �let�ş�m

kuracağını, yet�şk�nlerle nasıl �let�ş�m

kuracağını b�lmel�, �y� b�r takım

çalışması yapab�l�yor olmalı, sosyal b�r�

olmalı ve bunun yanı sıra tab�� k�

v�zyonu çok gen�ş olmalı, dünyaya açık

olmalı, ülkedek� çalışmaları tak�p etmel�

ve kend�s�ne ver�len hang� b�lg� olursa

olsun önce sorgulamalı ondan sonra bu

b�lg�y� kullanıp çocuklarıyla b�rl�kte daha

�y� düzeyde eğ�t�mler yapmaya

çalışmalı. Yan� araştırmacı, sorgulama

özell�ğ�ne sah�p ve tab�� k� düşüneb�len

b�r öğretmen olmalı.

Özgün Polat Altınçağ Sem�ner�’ndeSunum Yaparken

42 ETKİLİYORUM

Page 44: Etkili Yorum 19

ETKİLİYORUM 43

Ps�kolog Tuğçe KARAKOÇ

Çocukları yen� doğacak kardeşlere hazırlamak öneml�d�r. Bu hazırlık,

çocuğun yaşına göre k�taplarla, res�mlerle, oyuncak bebeklerle oynayarak ya da yalnızca beklenen olay hakkında konuşarak yapılab�l�r.

6 yaşıma kadar tek çocuktum kardeşler� olan kuzenler�m�, arkadaşlarımı gördükçe kıskanır, kardeş�m olsun �sterd�m; o zaman evde canım sıkılmayacak onunla oyun oynayacaktım. Kardeş�m doğduğu zaman �şler h�ç öyle düşündüğüm g�b� g�tmed�. Evdek� egemenl�ğ�m� azaltmasının yanı sıra, oyun da oynayamıyordu. Şaşkınlık ve hayal kırıklığıyla b�rl�kte kuzenler�mle, arkadaşlarımla oynamaya devam ett�m. Kardeş�m konuşup oyun kuracak yaşa geld�ğ�nde de ben o oyunlardan sıkılmıştım.

Demem o k�; çocuğa “oynayab�leceğ�” b�r kardeş� olacağı �zlen�m�n� vermemek gerek�r. Çocuk bebeğ�n ne kadar az şey yapab�ld�ğ�n� gördüğünde hayal kırıklığı yaşar. Anne babanın bunun yer�ne; yen� doğan bebeğ�n son derece çares�z olduğunu ve bakıma �ht�yacı olduğunu anlatmaları gerek�r.

Yıllarca ev�n tek çocuğu olan, �ht�yaç duyduğu anda hem babadan hem anneden �lg� gören çocuğun b�r bebeğ�n doğumuna alışması son derece zordur. Yen� bebeğ�n doğumundan sonra büyük çocuk, kend� kend�ne yemek yemey� ve g�y�nmey� reddedeb�l�r ya da tuvalet kullanmasına rağmen altına yapab�l�r. Çocuk zaten kend�s�n� güvens�z ve end�şel� h�ssett�ğ� �ç�n onu azarlamak, ona dayak atmak ve yalnız bırakarak cezalandırmak sorunu daha da kötüleşt�r�r.

Sev�ld�ğ�nden em�n olmayan çocuk, bebek tarafından tehd�t ed�ld�ğ�n� h�sseder.

Bu noktada çocuğun �ht�yacı olan �k� şey: SEVGİ/GÜVEN ve KİN/ÖFKE DUYGULARINI AKTARMAK !

- Sevg�/güven �ç�n çocuğunuzla özel �lg�len�p 10-15 dk �ç�n b�le olsa onun �stekler�n� yapab�l�rs�n�z.

- K�n/öfke boşaltma �ht�yacı, çocuğun öfkelenmes�ne ve ağlamasına �z�n ver�lerek karşılanab�l�r

Kültürel olarak çocukları doğum ve ölüm g�b� yoğun deney�mlerden koruma eğ�l�m�ndey�z; ama böyle yapmak �ç�n neden yoktur. Bebeğ�n doğumu yaklaştıkça muhtemelen çocuk tam olarak neler�n olacağını b�lmek �steyecekt�r. Sorularını belk� defalarca soracak ve açıklanmasını bekleyecekt�r. Çocuklar bu tür olaylarla gayet �y� baş edeb�l�rler,

yeter k� yanlarında sorularına cevap vereb�lecek ve onunla

�lg�len�p duygularını kabul edecek b�r� olsun.

Kıskanırım Sen� Ben

Page 45: Etkili Yorum 19

Fen Eğ�t�m�ne Ne Zaman ve Neden Başlanmalı?Bu eğ�t�me/ öğret�me ne zaman başlanması gerekt�ğ� sorunsalının �se b�reyler�n gel�ş�m dönemler�n�n �ncelenmes� �le çözüme ulaştırılacağına �nanılmaktadır. B�l�msel süreçte var olan B�l�msel Süreç Becer�ler� (BSB) öğren�c�ler�n gel�ş�m dönemler�yle karşılaştırıldığında çocukluk dönem�nde bu becer�ler�n başladığı görülmekted�r. Bu görüşü destekleyen çalışmalar Akman, Üstün, Güler (2003) ve Ayvacı (2010) tarafından da yapılmıştır. Çocuklar matemat�k ve b�l�msel kavramlar dâh�l b�rçok kavramı okul

44 ETKİLİYORUM

B�l�m ned�r? B�l�m, b�l�m eğ�t�m�, sınırları, farklılıkları ve tüm özell�kler�yle

�lg�l� tartışmalar sürmekted�r. B�l�m�n b�r süreç olduğunu �dd�a edenler olduğu g�b�, b�r b�lg� b�r�k�m� olduğunu destekleyenler de mevcuttur. Ömer Dem�r g�b�, b�l�m�n bu �k� görüşün b�r sentez� olduğunu savunanlar da vardır.

Bu tanım tartışmasına b�l�m �nsanları, felsefec�ler ve eğ�t�mc�ler de katıldı. Her b�r d�s�pl�n�n yapmış olduğu açıklamalar kend� parad�gmaları �ç�nde tutarlı ve mantıklıdır fakat d�ğer d�s�pl�nle çel�şen noktalar da vardır. 1989 ve 1992 yıllarında fen eğ�t�m�nde b�l�m felsefes� ve tar�h� �le �lg�l� olarak �k� tane uluslararası konferans düzenlend� (Pomeroy, 1993). Bu konferanslarda y�ne b�l�m �nsanları, felsefec�ler ve eğ�t�mc�ler yer aldı. Aynı tar�hlerde Lederman (1999); Akerson, Abd-El-Khal�ck & Lederman (2000); Schwartz, Abd-El-Khal�ck & Lederman'ın (2000) bu konu �le �lg�l� b�rçok makales� yayımlanmıştır. Bu tartışmalar ve çalışmalar, alanın çok d�s�pl�nl� b�r alan olduğunun gösterges�d�r. Tüm bu ayrı düşüncelere rağmen b�l�m eğ�t�m�n�n gerekl� olduğu su götürmez b�r gerçekt�r.

Fen eğ�t�m� ned�r?B�l�m eğ�t�m� b�l�m�n kontekst�n� ve sürec�n� b�reyler �le paylaştığı alanıdır. Başka b�r dey�şle eğ�t�m b�l�m dünyası �le öğren�c�ler arasında b�r köprü vaz�fes�nded�r (Osborne, 2000). Bu öğren�c�ler çocuklar, öğrenc�ler veya halk �ç�ndek� herhang� b�r yet�şk�n de olab�l�r. Köprünün �nşa ed�c�ler� �se öğretmenlerd�r. B�l�m okuryazarı olan öğren�c�ler yet�şt�rmek, fen eğ�t�m�n�n değ�şmez b�r amacıdır ve b�l�m�n doğasını yan� ne olduğunu anlamak �se b�l�m okuryazarlığının temel b�leşen�d�r (Seung, Bryan & Butler, 2009).

The Nat�onal Sc�ence Educat�on Standards (NSES) b�l�m okuryazarı olan toplumun özell�kler�n� ve amaçlarını ve b�reyler�n okuldak� eğ�t�m sürec�nden çıktıktan sonra ne b�lmeler� gerekt�ğ�n� açıklamaktadır. (Lotter, S�nger & Godley, 2009).

Anaokullarında Uzman Eğ�t�mc� Muhammet Em�n Mısırlı

Fen Eğ�t�m�

Page 46: Etkili Yorum 19

önces� dönemde kazanmaya başlarlar ve bu kavramları kazanırken ed�nd�kler� yen� kavramların uygulamalarını var olan kavramların gen�şlemeler�n�, b�r üst sev�yeye çıkarmalarını ve yen� kavramlar üretmeler�n� sağlayan yönler�n� gel�şt�r�rler (Akman, Üstün & Güler, 2003).

Okul önces�nde fen eğ�t�m� nasıl olmalıdır?Akman ve arkadaşlarının aynı çalışmasında BSB'n�n okul önces� çocuklarda zaten var olan becer�ler olduğu ortaya çıkmıştır. Bu becer�ler gözlemleme, sınıflama, karşılaştırma, ölçme ve �let�ş�m kurma olarak l�stelenmekte, bu dönemde uygun ve zeng�n uyaranlar sağlandığında bunlardak� gel�ş�m düzeyler�n�n artış gösterd�ğ� gözlenmekted�r.Öğrenc�ler�n en büyük k�ş�sel gel�ş�mler� okul önces� dönem�nde ve erken çocukluk dönem�nde gerçekleşmekted�r. Bu dönemde desteklenen z�h�nsel, bedensel, duygusal ve sosyal yönler� öğrenmelere destek sağlayacaktır (Ayvacı, 2010). Burada bahsed�len öğrenme, b�reydek� davranış değ�ş�kl�kler�d�r.

Öğrenc�ler�n yaparak-yaşayarak etk�nl�klere katılmaları, ortaya b�r ürün koymaları sağlanmalıdır. Öğret�c�ler�n

etk�nl�k ve deneyler� b�r şov g�b� sunmaları öğrenc�lerde fen�n doğasıyla �lg�l� tutumlarına ve öğrenc�ler�n b�l�msel süreç becer�ler� oluşturmalarına negat�f etk� yapacaktır. Fenn� ve etk�nl�kler�n� olağan dışı olaylar ve süreçler; fen �nsanlarını �se sıra dışı şeyler yapan �nsanlar olarak algılayab�leceklerd�r. Bu �se fen�n doğasına tam olarak zıttır. Fen b�l�mler�n�n esası, doğadak� olayları �ncelemek, elde ed�len b�lg�ler� gruplandırmak, değ�şkenler� bel�rlemek ve aralarındak� �l�şk�ler� ortaya çıkarmaktır. Fen, daha sonra değ�ş�k olayların sonucunu bu bağıntılar yardımıyla önceden haber ver�r. Mesela yer çek�m� ve gezegenler�n hareket�n� �nceleyen ve bu konudak� bağıntıları ortaya koyan fen, güneş ve ay tutulmasının zamanını önceden b�ld�reb�l�r (Fen B�l�mler�, 1998). Bu �se gayet olağan b�r olgu ve süreçt�r.

Çocuklar yaparak, deneyerek öğrenmeden çok key�f alır ve daha kolay öğren�rler. Fen ve doğa çalışmaları �le çocuk tüm beden�, duyuları �le öğrenmeye katılmış olur. Çocuğa ney� yapacağını, nasıl yapacağını ya da ney� öğrenmes� gerekt�ğ�n� öğretmek yer�ne bu çalışmalarla kend� kend�ne öğrenmes� desteklenm�ş olacaktır. Bu çalışmaların çocuk merkezl� olması, akt�f öğrenmey� sağlaması da oldukça öneml�d�r (M�llî Eğ�t�m Bakanlığı, 2011).

Okul önces� ve �lkokul dönem� öğrenc�ler� sürekl� çevreler�n� gözlemler, bunlarla �lg�l� sorular

sorarlar. Onlarda var olan merak ve hayal gücünün etk�s� en büyük mot�vasyon aracıdır (Knudsen-L�ndauer & Harr�s, 1989; Arend, Gove & SroufeSource, 1979). Bununla �lg�l� olarak esk� tar�hlerden ber� araştırmalar yapılmaktadır.

Lederman ve arkadaşlarının (2002) çalışmasında b�l�m�n/b�l�msel sürec�n başlamasındak�, �lerlemes�ndek� en öneml� noktaların hayal gücü, merak ve oluşumcu düşünce olduğu vurgulanmaktadır. Okul önces� çocuklarda var olan bu özell�kler�, onların b�l�msel sürece olan yatkınlıkları ve b�l�m okuryazarı olmaları �ç�n büyük b�r fırsat olarak değerlend�r�lmel�d�r.

Fen eğ�t�m�n�n okulönces� müfredatındak� yer�Ülkem�zde anaokullarında yapılan fen eğ�t�m� çalışmalarına bakıldığında hâla “fantast�k” b�r yaklaşıma rastlanmaktadır. Türk�ye'de M�llî Eğ�t�m Bakanlığı, kurum ve özel olmak üzere üç çeş�t anaokulu vardır. Bu anaokulları müfredatında fen eğ�t�m� ötelenm�ş durumdadır. Bununla b�rl�kte fen eğ�t�m�n�n get�receğ� mult�d�s�pl�nerl�k ve sorgulayıcı karakter, demokrat�k katılımcı ve sorumlu b�rey oluşturma yet�s� de göz ardı ed�lmekted�r (Taşkın & Şah�n, 2008). Okul önces� müfredatı ve k�taplarındak� fen eğ�t�m� �le

�lg�l� bu büyük boşluk doldurulmalı ve bununla �lg�l� �ved�l�kle

akadem�k çalışmalar yapılmalıdır.

ETKİLİYORUM 45

Page 47: Etkili Yorum 19

Akraba z�yaretler�B�r çocuğun ruhen sağlıklı ve kend�s�n� değerl� h�ssetmes� �ç�n, anne-babasının sevg�s�ne �ht�yacı olduğu kadar, dedes�n�n n�nes�n�n, amcasının dayısının, halasının, teyzes�n�n sevg�s�ne de �ht�yacı vardır. Yaz tat�l�, şartları zorlayarak akraba �l�şk�ler�n� sağlamlaştırmak �ç�n fırsattır. Akrabaların karşılıksız sevg�ler�yle çocukların gönüller� mutma�n olurken, anne-babasının doğduğu ve büyüdüğü yerler� görme, anılarını d�nleme �mkânı da bulurlar.

Yaşlı ve hasta z�yaretler�Günümüz çocukları ve gençler� tekdüze, günüb�rl�kç�, mutlak haz endeksl� b�r hayata mahkûm olduğu �ç�n, hayatla sağlam bağ kuramıyor ve ayakları yere basmıyor. Yaşlı ve hasta z�yaretler�, bu sorunun çözümünde tes�rl�d�r. Bu z�yaretler hayatı çocukluk, gençl�k, yet�şk�nl�k, yaşlılık ve ne zaman geleceğ� bell� olmayan hastalıklarla b�r bütün olarak değerlend�rmeye ves�led�r. Çocuklar, sağlığın kıymet�n� �drak etmen�n yanında, sev�nd�rme, gönül alma, mutlu etme, hayır duası alma, başkası �ç�n b�r şeyler yapmanın huzurunu yaşarlar.

Yaz Tat�l�nde Çocuklar Ne Yapmalı?

Çocuklar evde akt�f olmalı Telev�zyonun ve b�lg�sayarın başından kalkamayan, uyuşukluğa, tembell�ğe mahkûm olan b�r çocuk, yararlı faal�yetlerle �lg�lenmeyecekt�r. Bu yüzden ver�ml� tat�l evde başlar. Okul zamanında ders ve sınavlar gerekçes�yle her şeyden muaf tutulan çocuklara, tat�lde bazı sorumluluklar ver�lerek atalete düşmeler� engellenmel�. Tab��, ver�len �ş ve sorumluluklar çocuğun yaş ve c�ns�yet�ne uygun olmalı. Bu sayede çocuğun el becer�ler� gel�ş�r, g�r�ş�mc� olur. Sorumluluk üstlen�r.

Komşu z�yaretler�Modern hayatın şartları ve sunduğu �mkânlar, komşuların b�le z�yaretleşmeler�n� yok ed�p �nsanları yalnızlığa ve b�reysell�ğe mahkûm ett�. Çocuklar bu yalnızlığı, sanal âlemle doldurmaya çalıştıkça hayal kırıklığı yaşıyor. Yaz tat�l�, a�leler�n karşılıklı z�yaretleşmeler�ne ves�le olab�l�r. Bu z�yaretleşmelerde çocuklar, b�rb�r�yle daha sah�c� �l�şk�ler kurar, da�m� dostluklar kazanır.

46 ETKİLİYORUM

Sek�z aylık b�r eğ�t�m dönem�n�n ardından okullar kapandı. Çocuklar bütün zamanlarını b�lg�sayar başında ya da oyun oynayarak mı geç�recek? A�le büyükler� rehberl�k ederse çocuklar da zamanını daha �y� değerlend�reb�l�r. Z�yaretler, sosyal akt�v�teler, gez�ler ve tab�� k� yaz Kur'an kurslarına katılarak dolu dolu b�r tat�l geç�reb�l�r.

İlköğret�m ve l�sede eğ�t�m gören m�lyonlarca çocuk ve genç karneler�n� alarak uzun b�r tat�l dönem�ne g�rd�. A�leler, tat�l dönem� �ç�n b�r zaman tanz�m� yapmazsa çocuklar da bu dönemde b�lg�sayarın ya da sokakların es�r� olab�l�r. Tat�l �ç�n çocuklarınızla b�rl�kte “Neler yapab�l�r�z?” sorusuna cevaplar arayıp program hazırlayab�l�rs�n�z. Hazırlanan programa yüzde yüz uyum sağlamanız mümkün olmasa da “Ne kadar yapab�l�rsek o kadar �y�d�r” d�yerek zamanınızı değerlend�rmeye bakın. İşte, tat�l�n�z� daha ver�ml� kullanab�lmek �ç�n bazı tavs�yeler:

Page 48: Etkili Yorum 19

ETKİLİYORUM 47

Sosyal akt�v�telerKonser, fest�val, fuar g�b� sosyal akt�v�teler çocukların sosyalleşmes�nde etk�l�d�r. Fakat düğünler, mevl�tler, cenazeler vb. genelde b�rb�r�n� tanıyan �nsanların katıldığı meras�mler sosyalleşmen�n yanında kültürel değerler�n aktarılmasını da sağlar. Anne babalar, bu tür davetlere çocuklarıyla beraber katılmaya özen göstermel�d�r.

Tar�hî, manevî ve kültürel gez�lerÇocukların sah�plenmes� gereken değerler� ve �dealler� olması �ç�n yaşadığı çevren�n m�llî ve manevî değerler�n�, tar�h�n�, kültürünü öğrenmes� gerek�r. Bu tür gez�ler çocukların geçm�ş m�lletler ve atalarıyla aklî-kalbî bağ kurmasına yardımcı olacak, sanal âlem�n çok öneml�ym�ş g�b� tanıttığı popüler k�ş�lere a�t b�lg�ler anlamını y�t�recekt�r.

K�tapçılar ve kütüphaneler� z�yaret etmekUzun yaz tat�l� çeş�tl� ve muhtevası gen�ş k�taplar okumaya; ş��r, man�, �lah�, şarkı, ezberlemeye ves�le olur. Fakat ders k�taplarının sıkıcılığı ve öğretmen ve a�len�n ders çalış baskısı sebeb�yle, çocuklarda okumaya karşı �steks�zl�k meydana gelm�ş olab�l�r. A�lecek, k�tapçılar z�yaret ed�l�rse çocuk elbette k�tapları merak edecekt�r, kend� �steğ�yle k�tap alıp okumaya başlayacaktır.

Spor ve kültürel faal�yetlerBeled�ye ve özel kurumların açtığı futbol, basketbol, yüzme, satranç, mus�k� kursları yaz tat�l�nde çocukların �st�fades�ne sunulur. Şartlar uygunsa çocuğun yetenek ve �lg�s�ne en uygun b�r kurs terc�h ed�leb�l�r.

Günlük tutmakTat�lde hayat rut�n akmadığı �ç�n her an farklı güzell�kler, aşkın h�s ve duygular, �bretl�k had�seler yaşanab�l�r. Bunları tat�l günlüğümüze yazarsak, anlık duygu ve düşüncelerden bütün hayatımıza yansıyacak tecrübeler kazanmış oluruz.

Page 49: Etkili Yorum 19

Çocukların korkularının çoğu eks�k veya yanlış b�lg�. Sah�b� olmalarından kaynaklanır. Çocukları doğru b�lg�lend�rmek, korkuları tümüyle ortadan kaldıracaktır. Doğru ve yer�nde b�lg� vermek öneml�d�r. Çocuklar her şey hakkında yanlış ve korkunç şeyler düşüneb�l�rler, kend�ler�ne böyle fik�rler üreteb�l�rler. Çocukların, hem kend�ler�ne �l�şk�n hem de etraflarındak� c�s�mlere �l�şk�n b�lg�lere �ht�yaçları vardır. Ayrıca gerçek �le hayal arasındak� farkın tanımlanması gerek�r. Cadı, canavar, hayaletler�n var olmadığı ve h�ç k�msen�n süper güçler�n�n olmadığını b�lmeye �ht�yaçları vardır. Bu b�lg�ler özell�kle telev�zyon �zleyen çocuklar �ç�n öneml�d�r. Yangın, gök gürültüsü, ş�mşek, kasırga, deprem g�b� doğa olaylarına �l�şk�n açıklamalar çocuklar �ç�n faydalı olacaktır. Bütün bu b�lg�ler, sırası geld�kçe çocuğun kend� sorularının cevapları olarak ver�leb�l�r.

Bazen çocuk b�r yet�şk�ne çok mantıklı gelen açıklamaları anlamayab�l�r ve bunlara �nanmayab�l�r. Okul önces� çocukları, henüz bütün neden sonuç �l�şk�ler�n� anlamak �ç�n gereken akıl yürütme becer�ler�ne sah�p değ�llerd�r.

Kötü b�r deney�m yaşayan çocuk, olayın üzer�nden çok zaman geçmeden duygularını boşaltmaya teşv�k ed�lmel�d�r. Eğer bu rahatlama

gerçekleşmezse çocukta kalıcı b�r korkuya neden olab�l�r. Çocuğun yaşadığı olayın arkasından �sted�ğ� kadar ağlamasına, gülmes�ne,

öfkelenmes�ne, soru sormasına �z�n ver�l�rse korkuyu atlatması daha kolay olacaktır. Çocuklar korkularını yenmek �ç�n akt�f b�r çaba

göster�rler. Bunu, oyun oynayarak ve gülerek yaparlar. Çocuklar, korkularıyla başa çıkmak �ç�n gülmeler�n� sağlayacak b�r oyun

kuramazlarsa anne, babalar çocuklara yardımcı olab�l�rler.

Çoğu durumda çocuğun korkularını yenmes� �ç�n doğru b�lg�ye sah�p olması ve olumsuz duygularını aktarması gerek�r. Genell�kle çocuk kend�s�n�

korkutan b�r şey yaptığında hem gülerek olumsuz duygularını aktarma fırsatı bulmuş olur hem de gerçekl�k hakkında yen� ve doğru b�lg�ler ed�nm�ş olur.

Sonuç olarak çocukların onları korkutan şeylerden uzak tutulmaları, korkularını yenmeler�n� sağlamaz. Aynı şek�lde, korku duyan b�r çocuk, korkmaması

gerekt�ğ� söylend�ğ�nde cesaretlenmez. Korkularını tümüyle yaşaması, k�m� zaman kend�ler�n� güvende h�ssett�kler� b�r

ortamda korkutan şeylerle yüzleşmeler� gerek�r. Bu deney�m gerçekleşt�ğ�nde farkında olmadan kend� kend�ler�n� tedav�

etm�ş olacaklardır.

Çocuklarımın korkularını yenmeler�ne nasıl yardımcı olab�l�r�m?

Ps�kolog Tuğçe KARAKOÇ

Çocuğunuzu doğru b�lg�lend�r�n

Çocuğunuzun gülmes�n� sağlayın.

48 ETKİLİYORUM

Page 50: Etkili Yorum 19