peygamber‹m‹ Ö ren‹yorum

80
PEYGAMBER‹M‹ Ö/REN‹YORUM

Upload: others

Post on 16-Oct-2021

28 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

PEYGAMBER‹M‹Ö⁄REN‹YORUM

Page 2: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM
Page 3: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM
Page 4: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Diyanet ‹‹flleri BBaflkanl›¤› YYay›nlar›: 6639Çocuk KKitaplar›: 1160

Peygamberimi ÖÖ¤reniyorum(Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi ö¤retmenlerinden oluflan bir komisyon taraf›ndan haz›rlanm›flt›r.)

Resimleyen Osman Turhan

Yay›n YYönetmeniMehmet Erdo¤an

Görsel YYönetmenNurullah Özbay

KoordinasyonDr. Ömer Menekfle

DüzeltiKas›m GezenMustafa KayaRamazan Özalpdemir

Son OOkumaAli Öztürk

Arka KKapakArif Nihat Asya’n›n Dualar ve Aminler kitab›n›n “Naat” fliirinden

Din ‹‹flleri YYüksek KKurulu KKarar›07.04.2005/66

2006-06-Y-0003-639ISBN 975-19-3707-83. Bask›, 2006

Bask›Yenigün Matbaac›l›k0312 384 61 83

© Diyanet ‹‹flleri BBaflkanl›¤›Dini YYay›nlar DDairesi BBaflkanl›¤›

‹letiflim AAdresiEskiflehir Yolu 9. km. Çankaya / AnkaraTel.: 0 (312) 295 73 06Faks: 0 (312) 284 72 [email protected]

SUNUfi

Çocuklar merhaba!

Peygamberimizi tan›mak ve onu sevmek mutluluk-lar›n en güzelidir. Onun hayat›, bizim için güzel ör-neklerle doludur. Bu kitapta, Peygamberimizin ör-nek yaflant›s›n› ve ‹slâm dinini anlatmak için verdi-¤i mücadeleyi okuyacaks›n›z.

Peygamberimiz, her fleyden önce bir babayd›. Ço-cuklar›n› çok sever ve onlarla ilgilenirdi. Efline karfl›sayg›l› ve yard›m severdi. Arkadafllar›, her zamanve her konuda ona sonsuz güven duyard›.

‹nsanlar› iyili¤e, güzelli¤e, do¤rulu¤a, bilgili ve ah-lâkl› olmaya ve baflka insanlara yard›m etmeye ça-¤›r›rd›.

Yalan söylemekten, h›rs›zl›k yapmaktan, adam öl-dürmekten, içki içmekten, kumar oynamaktan,baflkalar›na zarar vermekten ve çevreyi kirletmek-ten insanlar›n uzak durmas›n› isterdi.

Peygamberimiz, insanlar›n mutlulu¤u için türlütürlü zorluklara katland›. Aç kald›, susuz kald›, tafl-land›, yurdundan sürgün edildi ve savafllarda yara-land›, ama hiçbir zaman mücadelesinden vazgeç-medi. Çünkü o, Yüce Allah taraf›ndan insanlarakurtulufl yolu olan ‹slâm’› anlatmak için görevlen-dirilmiflti.

Sevgili çocuklar!

Bizim dinimiz ‹slâm, Peygamberimiz Hazreti Mu-hammed (sas.) ve kutsal kitab›m›z Kur’an’d›r. Biz-ler, Yüce Allah’a inan›p Peygamberimizi sever vekutsal kitab›m›z›n buyruklar›n› yerine getirirsekmutlu ve baflar›l› oluruz.

Öyleyse Peygamberimizi iyi tan›mal›, çokça sevme-li ve onu kendimize örnek almal›y›z. Elinizdeki ki-tap, size bu konuda yard›mc› olmak için haz›rlan-d›. Be¤enece¤inizi ve zevkle okuyaca¤›n›z› umuyo-ruz.

Siz bizim gelece¤imizsiniz ve sizi çok seviyoruz...

D‹YANET ‹fiLER‹ BAfiKANLI⁄I

Page 5: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

AD ‹ Y A N E T ‹fiL E R ‹ B AfiK A N L I⁄ I Y A Y I N L A R I

ANKARA2006

PEYGAMBER‹M‹Ö⁄REN‹YORUM

Page 6: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

B‹R‹NC‹ BÖLÜM

YET‹M MMUHAMMED

HERKES ONU BEKL‹YORDU 09

KUTLU B‹R DO⁄UM 11

ANNEDEN ‹LK AYRILIfi ve GURBET 13

ANNEN‹N SON ÖPÜCÜ⁄Ü 16

DEDES‹ ABDULMUTTAL‹B 17

AMCASI EBU TAL‹B 18

‹K‹NC‹ BÖLÜM

GENÇ MMUHAMMED

HAKSIZLIKLARLA MÜCADELEDE DAYANIfiMA 21

EVL‹L‹⁄E G‹DEN YOL 23

ÖRNEK B‹R Efi ve ÖRNEK B‹R BABA 25

HERKES ONA GÜVEN‹YORDU 28

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

ELÇ‹ MMUHAMMED

CEBRA‹L ile ‹LK BULUfiMA 31

SIRDAfi HAT‹CE 33

ÇA⁄RI YAYILIYOR 35

ERKAM'IN EV‹ 36

YILDIRMA HAREKETLER‹ BAfiLIYOR 39

Hüzün y›l› 41

YEN‹ YURT ARAYIfiLARI 41

Habeflistan 41

Taif 44

Akabe: Medine’ye giden yol 45

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

MED‹NE'YE HH‹CRET

DÖNMEK ‹Ç‹N G‹D‹YORUZ 49

HERKES ONU BEKL‹YORDU 51

‹çindekiler

Page 7: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

BEfi‹NC‹ BÖLÜM

MED‹NE: BB‹R MMEDEN‹YET fiEHR‹

B‹R MEDEN‹YET KURULUYOR 55

Cami 55

Ezan 56

Yerleflim yeri 56

Kardefllik 57

Birlikte yaflama 57

Herkes okullu oldu 59

Ramazan 59

DÜfiMANLIK SÜRÜYOR 60

Dönüm noktas›: Bedir 61

Ac› tecrübe: Uhud 63

Her yol deneniyor: Suikastlar 65

Çetin s›nav: Hendek 66

ALTINCI BÖLÜM

EVE DDÖNÜfi

HUDEYB‹YE ANTLAfiMASI 69

HEDEF BÜTÜN DÜNYA 71

MEKKE'N‹N FETH‹ ve EVE DÖNÜfi 72

YED‹NC‹ BÖLÜM

HERKES OONA AA⁄LIYORDU

VEDA HACCI ve VEDA HUTBES‹ 75

VEDA 76

AYRILIfi: HERKES ONA A⁄LIYORDU 77

TAR‹H SIRASINA GÖRE HZ. MUHAMMED’‹N (SAS.) HAYATI 79

Page 8: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM
Page 9: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Herkes Onu Bekliyordu

Müslümanl›ktan önceki döneme cahiliye denir. Budönemde insanlar kötü bir hayat yafl›yordu. Güçsüzve yoksullar köle yap›l›yor, toplumdan d›fllan›yordu.Komflulu¤a önem verilmiyor, insanlar birbirine gü-venmiyordu. Kad›na de¤er verilmiyor, k›z çocuklar›diri diri topra¤a gömülüyordu. ‹nsanlar putlara tap›-yor ve sap›k inan›fllara yöneliyordu. O dönemin ta-n›klar›ndan ikisi yaflad›klar›n› flu sözlerle anlatm›fl-lard›r:

“Biz, bilgisizlik ve barbarl›k içinde yafl›yorduk. Putla-ra tap›yor, ahlâks›zl›k yap›yor, akrabalar›m›zla kavgaediyorduk. Komfluluk haklar›na hiç önem vermiyor-duk. Güçlülerimiz zay›flar›m›z› eziyordu.”

1 . B Ö L Ü M : Y E T ‹ M M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 9

B‹R‹NC‹ BÖLÜM

YET‹M MUHAMMED

Page 10: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

“Biz cahiliye dönemini yaflam›fl insanlar›z. Putlara ta-par, çocuklar›m›z› öldürürdük. Benim de bir k›z ço-cu¤um vard›. Ça¤›rd›¤›m zaman koflarak yan›ma ge-lirdi. Bir gün yine onu ça¤›rd›m ve yan›ma geldi. Onual›p evimizin yak›n›ndaki bir kuyuya götürdüm. Elin-den tutarak bir hamlede kuyuya at›verdim. K›z›m›nson sözleri “Babaaa!” fleklindeki 盤l›¤›yd›. Bu 盤l›khâlâ kulaklar›mda ç›nl›yor.”

Yaflananlar sadece bunlar m›yd›? Elbette ki hay›r.

‹nsanlar, Allah yerine putlara tap›yordu. Allah’›n eviolan Kâbe’nin içini putlarla doldurmufllard›.

‹nsanlar, pazarlarda bir eflya gibi al›n›p sat›l›yordu.‹nsan›n hiçbir de¤eri yoktu.

Güçlü olan zay›f olan› ezerdi. Haks›zl›¤a u¤rayan›nhakk›n› arayaca¤› bir yer yoktu. Kötülük, yapan›n ya-n›na kâr kal›rd›.

‹nsanlar su gibi içki içer, kötü kad›nlarla birlikte olur,gece sabahlara kadar kumar oynard›.

Baz› insanlar bu kötü gidiflten rahats›z oluyordu. An-cak yapacaklar› pek bir fley de yoktu. Çünkü say›lar›çok azd›. Üzülüyorlard›. ‹nsanlar, kendilerine do¤ruyolu gösterecek birinin gelmesini bekliyor, içlerindehep bu umudu tafl›yorlard›. Geçmiflte oldu¤u gibi Al-lah, onlara da bir peygamber gönderecek miydi?

Herkes bu sorunun cevab›n› merak ediyordu. Geç-miflte de bu türden sorunlar yaflanm›flt›. Her defas›n-da Allah, insanlara do¤ru yolu göstermek için pey-gamberler göndermiflti. Gönderilen peygamberler,do¤ru yolu anlatm›fllar, insanlardan baz›lar› onlarainanm›fl, baz›lar› da inkâr etmiflti.

10 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 1 . B Ö L Ü M : Y E T ‹ M M U H A M M E D

Page 11: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Örne¤in Nuh, Salih, Hud, Yüce Allah taraf›ndangönderilen peygamberlerdendi. Toplumlar›, Mekkehalk› gibi do¤ru yoldan uzaklaflt›¤› için Allah onlar›uyarmak üzere peygamberler göndermiflti. Bu pey-gamberler, Allah’›n emirlerini anlatmak için müca-dele ettiler.

‹brahim de büyük mücadeleler vermifl bir peygam-berdi. Peygamber oldu¤una inanmayanlar onu atefl-te yakmak istemifl, ama Yüce Allah, onu ateflten kur-tarm›flt›.

Allah, baz› peygamberlerine kitap göndermiflti. Pey-gamberler, bu kitaplarla toplumlar›n› ayd›nlatm›flt›.Allah, Musa Peygambere Tevrat’›, Davud Peygambe-re Zebur’u, ‹sa Peygambere de ‹ncil’i göndermiflti.Bu peygamberlerin hepsi insanlar› do¤rulu¤a, iyili-¤e, güzelli¤e ça¤›rm›flt›r.

‹sa Peygamberden sonra yaklafl›k alt› yüz y›l geçmifl-ti. ‹nsanlar yine birbirlerine kötülük yapmaya ve Al-lah’›n buyruklar›na isyan etmeye bafllam›flt›. Bilgin-ler, art›k bir peygamberin gelme zaman›n›n yaklaflt›-¤›n› düflünüyordu. Herkes bir peygamberin gelmesi-ni bekliyordu.

Kutlu Bir Do¤umNisan ay›n›n son günleriydi. Abdulmuttalib bir torunbekliyordu. Gözü yollardayd›. Her an bir müjde ala-bilirdi. K›sa bir süre önce yaflad›klar›n› hat›rlayarakyüzünü Kâbe’ye döndü. Gözlerinin önünden yafla-

571 yy›l›nn›nn NNisaann aay›yd›.Ay›nn yyirrmmisiydi.Peygaammberrimmizdünnyaayaa ggeldi.

mmYZnn

1 . B Ö L Ü M : Y E T ‹ M M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 1 1

Page 12: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

d›klar› geçti: Kâbe’yi y›kmaya gelen Yemen valisi Eb-rehe ile karfl›laflmas› ve onun, develerini rehin al›fl›akl›na geldi. Ebrehe, Kâbe’yi y›kmamas› için Abdul-muttalib’in yalvarmas›n› beklerken, “Ben develerinsahibiyim, onlar› korumakla yükümlüyüm. Kâbe’ninsahibi Yüce Allah’t›r, onu Allah koruyacakt›r!” dedi-¤ini hat›rlad›. Allah, Kâbe’sini korumufltu. Böyleceonun büyüklü¤ünü bir kez daha hissetmiflti.

–O¤lum Abdullah, dedi kendi kendine, yutkundu.‹çini bir hüzün kaplam›flt›. Kolay de¤ildi, o¤lu Abdul-lah’› Âmine ile evlendirdikten k›sa bir süre sonra kay-betmiflti. fiimdi heyecanla torununun do¤um haberi-ni bekliyordu.

Tam o s›rada koflarak biri geldi ve “Müjde Abdulmut-talib, bir torunun oldu.” dedi. ‹htiyar kalbinin h›zlaçarpt›¤›n› hissetti. Gözlerinden sevinç gözyafllar› sü-zülüverdi.

H›zl› ad›mlarla eve geldi. Eve girdi¤inde her taraftan

Kâbe’yi yy›kmmaayaagelenn ffil oorrdusunnaa

Raabbinninn nneyaaptt›¤¤›nn› ggöörrmmedinn

mmi? OOnnlaarr›bozgunnaa

u¤¤rraattmmaad› mm›? Onnlaarr›nn üüzerrinne

k›zg›nn ttaafllaarr aattaannkufl ssürrüsü

göönnderrdi. SSonnunndaaonnlaarr› ddaarrmmaadaa¤¤›nn

edilmmifl eekinnttaarrlaas›nnaa ççevirrdi.

((FFiill SSuurreessii))

mmYZnn

O, ssenni yyettimm bbulupbaarr›nnd›rrmmaad› mm›?

((DDuuhhaa SSuurreessii,, 66.. aayyeett))

mmYZnn

12 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 1 . B Ö L Ü M : Y E T ‹ M M U H A M M E D

Page 13: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

minik torununun a¤lama sesleri duyuluyordu. Onukuca¤›na ald›, hüzünle kar›fl›k bir sevinç kaplad› yü-re¤ini. Onu öpüp koklarken o¤lu Abdullah’›n koku-sunu hissetti. A¤lamakl› oldu. Gözyafl›n› kimse gör-sün istemedi, onu yüre¤ine ak›tt›. Âmine’ye döndü,çocu¤un ad›n› ne koyal›m, diye sordu. Âmine, “Mu-hammed” dedi. Abdulmuttalib bir an duraksad›, buisim ailesine yabanc›yd›. Âmine, rüyas›nda kendisine“Senin bir o¤lun olacak, ad›n› Muhammed koyacak-s›n!” denildi¤ini anlatt›. Bunun üzerine dede Abdul-muttalib yetim torununa Muhammed ad›n› koydu.

Sonra dedesi, küçük torununu al›p Kâbe’ye götürdü.Kendisine bir torun verdi¤i için ellerini aç›p Yüce Al-lah’a flükretti. “Niçin Muhammed ad›n› koydun?” di-ye soranlara, “‹nsanlar ve Allah onu övsün.” diye kar-fl›l›k verdi.

Abdulmuttalib, Kâbe’den eve dönünce, yeni do¤anbebe¤i görmek için han›m› ve o¤lu Abbas’›n Âmi-ne’nin evine geldiklerini gördü. Abbas henüz üç ya-fl›ndayd›. Usulca bebe¤in yan›na gitti. fiaflk›n bak›fl-larla bebe¤i süzdü ve küçük eliyle onun minik yüzü-ne dokundu. Onu öpmek istedi. Befli¤ine e¤ildi veonu öptü.

Anneden ‹lk Ayr›l›fl ve GurbetHavas› çok s›cak olan Mekke, bebeklerin sa¤l›kl› bü-yümesine uygun de¤ildi. Bu yüzden Mekke’deki bir-çok aile, yeni do¤an bebeklerini sa¤l›kl› büyümeleri

1 . B Ö L Ü M : Y E T ‹ M M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 1 3

Page 14: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

için köylerdeki sütannelere verirdi. Köylerde ise ço-cuk bak›c›l›¤› bir gelir kayna¤›yd›.

Muhammed do¤al› bir hafta olmufltu. Âmine de bugelene¤e uyarak çocu¤unu büyütecek bir sütannearamaya koyuldu. Ancak hiçbir sütanne, dul bir kad›-n›n yetim çocu¤una bakmak istemiyordu. Çünkübekledikleri ücreti alamayacaklar›n› düflünüyorlar-d›.

Bu s›rada bir yandan da dedesi sütanne ar›yordu.Abdulmuttalib, torununu kuca¤›na alarak araflt›rma-ya bafllad›. O da umdu¤unu bulamad›, ama y›lmad›ve aramaya devam etti. Uzun aramalardan sonra ad›Halime olan bir kad›na rastlad› ve ona, “Yetim toru-numa sütannelik yapar m›s›n?” diye sordu. Halimebiraz duraklad›. Yetim bir çocu¤a bakmak konusun-da pek istekli de¤ildi. Ne var ki sütannelik yapaca¤›

Y›llaarr ssonnrraa HHaalimme,birr ggünn

Peygaammberrimmizigöörrmmek iiçinn, MMekke’yegeldi. PPeygaammberrimmiz

Haalimme’yi ggöörrünnce“Sevgili aannnneci¤¤imm!!”

diyerrek oonnaa ssaarr›ld›.Süttaannnnesinni eevinnde

aa¤¤›rrlaayaarraak bbirristte¤¤inninn oolup

olmmaad›¤¤›nn› ssorrdu.Haalimme dde

kööylerrinndeki kk›ttl›k vvekurraakl›kttaann dderrtt yyaannd›.

Peygaammberrimmiz ddeonnaa kk›rrk kkoyunn vve bbirr

deve hhediye eetttti.

mmYZnn

14 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 1 . B Ö L Ü M : Y E T ‹ M M U H A M M E D

Page 15: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

baflka bir çocuk da bulamam›flt›. Kocas›na dan›flarakAbdulmuttalib’in teklifini kabul etti.

Halime, Muhammed’i al›p dönüfl haz›rl›klar›n› ta-mamlad›ktan sonra yola ç›kt›. Uzun bir yolculu¤unard›ndan köye vard›lar.

Muhammed, yeni ailesinin yan›nda h›zla büyüyordu.Sütkardeflleri fieyma ve Abdullah da ona al›flm›flt›.Muhammed, köy ortam›nda koflup oynuyor, koyunotlat›yor, günlerini e¤lenerek nefle içinde geçiriyor-du.

Halime ve kocas› ise Muhammed’in farkl› bir çocukoldu¤unu daha ilk günden sezmifllerdi. Çünkü onungelmesiyle evlerinin neflesi ve sofralar›n›n bereketiartm›flt›.

Günler h›zla ak›p gitmifl ve Muhammed befl yafl›nagirmiflti. Art›k annesi Âmine’nin yan›na geri dönme

1 . B Ö L Ü M : Y E T ‹ M M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 1 5

Page 16: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

zaman› gelmiflti. Ancak Halime ve ailesi ona öylesineal›flm›flt› ki ayr›l›k onlara zor geliyordu. Halime, Mu-hammed’i annesine teslim etmek için Mekke’ye gö-türdü. Onu, annesine teslim ederken gözyafllar›n› tu-tamad›. Halime sanki kendi öz çocu¤undan ayr›l›yor-mufl gibi üzüldü. Mekke’den yüre¤i burkularak ayr›l-d› ve köyüne geri döndü.

Muhammed, günlerini annesiyle birlikte geçiriyor veMekke’ye, baba oca¤›na al›flmaya çal›fl›yordu.

Muhammed’in day›lar› Medine’de oturuyordu. Âmi-ne, biraz da day›lar›n›n yan›nda kalmas› için onu al›pMedine’ye götürdü. Dad›s› Ümmü Eymen de onlar-la birlikteydi. Medine’de bir ay kald›lar. Sonra Mek-ke’ye dönmek üzere yola koyuldular. Ebva köyünegeldiklerinde Âmine hastaland›.

Annenin Son Öpücü¤üÜmmü Eymen, Mekke’ye geldi¤inde nefes nefeseAbdulmuttalib’i ar›yordu. Befl günlük yorucu bir yol-culuktan sonra Mekke’ye ulaflabilmiflti. Âmine’ninölümünü Abdulmuttalib’e nas›l anlataca¤›n› düflünü-yordu. Bir ara gözü Muhammed’e tak›ld›. Yetim Mu-hammed, flimdi de öksüz kalm›flt›.

Abdulmuttalib’i buldu¤unda gözyafllar›n› art›k sakla-yamad›. Abdulmuttalib, gelini Âmine’nin hasta oldu-¤unu biliyordu. Son durumunu ö¤renemedi¤i içinmerak içindeydi. Ümmü Eymen’in yan›nda Âmine’yigöremeyince iyice tedirgin oldu. Onun yüz ifadesin-

16 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 1 . B Ö L Ü M : Y E T ‹ M M U H A M M E D

SevgiliPeygaammberrimmiz,hicrrettttenn ssonnrraa

aannnnesi ÂÂmminne’nninnkaabrrinni zziyaarrett eettmmifl

ve kkaabrrinninn üüzerrinniellerriyle ddüzelttmmifltti.

Birr ttaarraafttaann ddaagöözyaafllaarr›nn›

ttuttaammaamm›fltt›.Kenndisinne nniçinn

aa¤¤laad›¤¤› ssorrulunncaa“Annnne öözlemmi bbenniaa¤¤laatttt›.” ddiye ccevaap

verrmmifltti.

mmYZnn

Page 17: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

den kötü bir fley oldu¤unu hissetti. Ümmü Eymen,bafl›n› e¤erek usulca “Âmine öldü.” dedi. Abdulmut-talib, ac›s›n› bast›r›rcas›na Muhammed’i ba¤r›na bas-t›.

Daha sonra Ümmü Eymen, olanlar› anlatmayabafllad›. Medine'den Mekke'ye dönmek için yolaç›km›fllar ve iki günlük bir yolculuktan sonra Ebvadenilen yere gelmifllerdi. Âmine'nin hastal›¤› buradaiyice artm›fl ve ölece¤ini hissetmiflti. Bunun üzerinebiricik o¤lu Muhammed'le konufltu ve onu son kezöptü. Ard›ndan ruhunu Yüce Allah'a teslim etti.

Babas›n› Medine ve annesini Ebva topraklar›nda b›-rakan Muhammed’e, s›¤›naca¤› yeni bir yuvalaz›md›.

Bundan sonra ona, dedesi Abdulmuttalib bakacakt›.

Dedesi AbdulmuttalibDedesiyle, iki y›l hiç ayr›lmadan yaflam›fllard›. Heryerde birlikteydiler. Mekke’de kurakl›¤›n oldu¤u se-ne dedesi onu ya¤mur duas›na bile götürmüfltü. O ol-madan yeme¤e oturmazd›. Her gitti¤i yerde onu,baflköfleye oturturdu. Bunun sebebini soranlara isetorunu Muhammed’e sevgi ile bakarak “‹nflallah o,ileride çok büyük bir adam olacak.” derdi.

“Abdulmuttalib öldü.” diye bir ses duyuldu. Ev halk›a¤l›yordu. Muhammed’i arayan gözler, onun bir kö-flede sessizce oturup a¤lad›¤›n› gördü. Bu haber her-kesten çok Muhammed’i üzmüfltü. Çünkü o, dedesi-

1 . B Ö L Ü M : Y E T ‹ M M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 1 7

Page 18: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

ni babas› gibi seviyordu. Dedesi Abdulmuttalib o ka-dar s›cak davranm›flt› ki, anne ve babas›n›n yoklu¤u-nu ona hissettirmemiflti.Muhammed içli içli a¤l›yordu. S›rt›na dokunan birelle kendine geldi. Dönüp bakt›¤›nda amcas› Ebu Ta-lib’i gördü. Amcas›, elinden tutarak onu aya¤a kald›r-d›. Bafl›n› okflad› ve “Deden seni bana emanet etti.”dedi. Bunun üzerine Muhammed de amcas›n›n boy-nuna sar›ld›.

Amcas› Ebu TalibMuhammed, aile ortam›ndaki konuflmalardanfiam’a bir yolculuk yap›laca¤›n› anlam›flt›. Bu yolcu-luk aylarca sürebilirdi. Amcas›n›n yoklu¤unda Mek-ke’de yaln›z kalmak istemiyordu. Ona, fiam’a gitmekistedi¤ini söyledi. Amcas›, yolculu¤un uzun ve yoru-cu olaca¤›ndan hastalanabilece¤ini, bu sebeple onugötüremeyece¤ini anlatt›.

Muhammed a¤layarak, amcas› Ebu Talib’in devesi-nin yular›ndan tuttu ve:

–Amca, sen gidersen ben kiminle kalaca¤›m, dedi.

Ye¤eninin bu sözlerinden oldukça etkilenen Ebu Ta-lib:

–Peki, seni yan›mda götürece¤im. Art›k sen ve benbirbirimizden ayr›lmayaca¤›z, dedi.

Bu olaydan sonra Ebu Talib, ye¤eni Muhammed’i ya-n›ndan hiç ay›rmad› ve nereye gittiyse onu da yan›n-da götürdü.

Daahaa ssonnrraaki yy›llaarrdaaPeygaammberrimmiz,

yenngesi oolaann EEsedk›z› FFaatt›mmaa vvefaatt

etttti¤¤innde ççoküzülmmüflttü. BBu

üzünnttüsünnü ““Bugünnaannnnemm vvefaatt eetttti.”

diyerrek ddilegettirrmmifltti vve

göömmle¤¤inni oonnaa kkefennyaapmm›fltt›.

Yenngesinne oolaannsevgisinni ssorraannlaarraa::

–Ammcaamm EEbuTTaalib’denn ssonnrraa

yenngemm kkaadaarr bbaannaaiyilik eedenn kkimmse

olmmaad›. OO bbennimm iiçinnaannnnemm ggibiydi.Kenndi ççocuklaarr›durrurrkenn öönncebennimm kkaarrnn›mm›

doyurrurr, ssaaçlaarr›mm›ttaarraarrd›, ddemmifltti.

mmYZnn

18 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 1 . B Ö L Ü M : Y E T ‹ M M U H A M M E D

Page 19: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Ebu Talib’in ailesi kalabal›kt› ve maddî durumu daçok iyi de¤ildi. Ebu Talib ve efli, bu s›k›nt›lar›n› ye-¤enlerine hissettirmemeye çal›fl›yordu. Muhammed,amcas›na ve yengesine ifllerinde yard›mc› oluyordu.Gün oluyor ev ifllerine bak›yor, gün oluyor çobanl›kyap›yor ve hayvanlar› otlat›yordu. Yengesi de Mu-hammed’in üzerine titriyor ve onu öz çocuklar›ndanay›rm›yordu.

Böylece Muhammed, amcas›n›n yan›nda büyüyüpgenç bir delikanl› olmufltu.

Peygaammberrimmize,gennçli¤¤innde hhiç pputtaattaap›p ttaapmmaad›¤¤› vveiçki iiçip iiçmmedi¤¤isorruldu¤¤unndaa,“Haay›rr!!” ddiye ccevaapverrmmifltti.

O, iiçinnde yyaaflaad›¤¤›ttoplummunnkööttülüklerrinne vveçirrkinnliklerrinne öömmrrüboyunncaa aaslaabulaaflmmaamm›fltt›rr.

mmYZnn

1 . B Ö L Ü M : Y E T ‹ M M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 1 9

Page 20: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM
Page 21: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Haks›zl›klarla MücadeledeDayan›flma

Mekke toplumunda fakir ve güçsüzler, güçlü vezenginler taraf›ndan sürekli eziliyor, haklar› çi¤neni-yordu. Bunun düzeltilmesi ve bu kötü gidifle bir durdenilmesi gerekiyordu. ‹flte Mekkeli gençler, bu amaçiçin bir araya toplanm›fllard›.

Cüdan’›n o¤lu Abdullah’›n evinde toplananlar aras›n-da genç Muhammed de vard›. Hepsi de toplumuniçinde bulundu¤u ahlâkî bozuklu¤un fark›ndayd›.“Erdemliler Toplulu¤u” ad› alt›nda bir antlaflma yap-t›lar. Bu antlaflmaya göre, Mekke halk›n›n ve d›flar›dangelen yabanc›lar›n haklar›n› koruyacaklar›na dairkendi aralar›nda sözlefltiler. ‹fllerinin zor olaca¤›n›nfark›ndayd›lar ama y›lmayacaklard›. Haks›zl›klarakarfl› mücadele edeceklerdi.

2 . B Ö L Ü M : G E N Ç M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 2 1

‹K‹NC‹ BÖLÜM

GENÇ MUHAMMED

Page 22: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Bu s›rada Zebid kabilesinden bir tüccar, Mekke’ye üçdeve yükü sat›l›k mal getirmiflti. O dönemin önde ge-len kiflilerinden biri olan Ebu Cehil, bu mallar› be¤en-di ve tüccar›n yabanc› olmas›ndan yararlanarak mal›-n› ucuza sat›n almak istedi. Tüccara, zarar edece¤i birfiyat önerdi. Tüccar bunu kabul etmeyince Ebu Cehil,Mekke’deki a¤›rl›¤›n› kullan›p al›c› kiflileri tehdit ede-rek mal›n sat›fl›n› engelledi. Çünkü Mekke’deki herkesondan korkar ve kimse onu karfl›s›na almak istemezdi.Bunu bilen Ebu Cehil kendinden emin bir flekilde evi-ne gitti.

Tüccar flafl›rm›flt›. Çaresizlik içinde ne yapaca¤›n› dü-flünürken birisi, “Muhammed’e git, o senin hakk›n›al›r.” dedi. Tüccar, son çare olarak denileni yapt› vebafl›na gelenleri Muhammed’e anlatt›. Bunun üzerineMuhammed, pazar yerine gelerek tüccar›n mallar›n›nhepsini gerçek de¤erinden sat›n ald›. Sonra do¤ruEbu Cehil’in evine giderek ona seslendi. Karfl›s›na ç›-kan Ebu Cehil’i, bu davran›fl› yüzünden uyard›. Mu-hammed’in bu cesur hareketi karfl›s›nda ne yapaca¤›-n› bilemeyen Ebu Cehil, öylece tepkisiz kalakalm›flt›.Olay› gören ve duyan Mekkeliler çok flafl›rm›flt›!

***

Güçlü olan›n zay›f› ezdi¤i bu dönemde Yemenli biradam, k›z›yla birlikte Kâbe’yi ziyaret etmek için Mek-ke’ye gelmiflti. Mekke’ye girdiklerinde hiç tan›mad›k-lar› biri yanlar›na yaklaflt›. Yabanc› adam gözünü k›z›nüzerinden ay›rm›yordu. Kötü bir fleyler düflündü¤üher hâlinden belliydi. K›z›n babas› bu durumdan en-

2 2 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 2 . B Ö L Ü M : G E N Ç M U H A M M E D

Ebu Cehil

As›l aad› HHiflaamm oo¤¤luAmmrr’d›rr. KKurreyfl

kaabilesinninn öönndegelennlerrinndenn bbirridirr.

‹‹slâmm’aadüflmmaannl›¤¤›nndaann

ööttürrüPeygaammberrimmiz oonnaa,

Ebu CCehil aad›nn›verrmmiflttirr. EEbu CCehil,

bilgisizlerrinn öönnderridemmekttirr.

mmYZnn

Page 23: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

diflelendi. Etraf›na bak›nd›, gözleri yard›m edecek bi-rini arad›. Kötü niyetli adam, kimseye ald›rmadan, k›-z› zorla al›p götürdü. K›z›n›n götürülmesine engel ola-mayan adam: “K›z›m› kim kurtaracak?” diye bir taraf-tan çaresizlik içinde feryat ediyor, di¤er taraftan dayard›m edecek birilerini ar›yordu. Bu feryad› iflitenler“Git derdini Erdemliler Toplulu¤una anlat.” dediler.

Baflka çaresi kalmam›flt›. Koflarak Kâbe’ye gitti. “Er-demliler Toplulu¤undan kimse yok mu?” diye ba¤›r-d›. Hemen yan›na birkaç k›l›çl› adam geldi. Korkmufl-tu. “Yabanc›, derdin nedir?” diye sordular. Adam, ça-resizlik içinde bafl›ndan geçenleri anlatt›. K›l›çl› adam-lar, k›z› zorla götüren kiflinin Nübeyh oldu¤unu anla-m›fllard›. Do¤ruca Nübeyh’in evine gittiler. Kap›ya di-kildiler ve sert bir flekilde “Yaz›klar olsun sana! Senkendini ne zannediyorsun? Çabuk bu adam›n k›z›n›geri ver!” dediler. Nübeyh, k›z› vermemek için dire-nince k›l›çl› adamlar, daha sert bir ifadeyle "Biz, kendiaram›zda haks›zl›¤a u¤rayanlara yard›m edece¤iz diyesöz verdik. Bu iflin peflindeyiz. K›z› hemen ver, yoksasonucuna katlan›rs›n." dediler. Bu kararl› tutumkarfl›s›nda Nübeyh'in yapaca¤› bir fley yoktu. Çaresizk›z›, babas›na geri verdi.

Evlili¤e Giden YolTicaretle u¤raflan Hatice, Mekke’nin ileri gelen zen-ginlerinden biriydi. Art›k ifllerini tek bafl›na yürüteme-yece¤ini anlam›flt›. ‹fllerini yürütecek, gözü arkada kal-mayacak ve güvenebilece¤i birine ihtiyac› vard›. Kim-

2 . B Ö L Ü M : G E N Ç M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 23

Page 24: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

senin kimseye güvenmedi¤i bir ortamda kad›n olarakticaret yapmas› iyice zorlaflm›flt›.

Önce akl›na Muhammed geldi. Çevresinden, onunçok güvenilir ve dürüst bir kifli oldu¤unu duymufltu.Bu yüzden ticarî ifllerini onun yapmas›n›n uygun ola-ca¤›n› düflünmeye bafllad›. Ona birini göndererekkendisiyle çal›flmak isteyip istemedi¤ini sordu.

Muhammed, gelen teklifi uzun uzun düflündüktensonra kabul etti. Hatice’nin bütün ifllerinin sorumlulu-¤unu art›k Muhammed üstlenmiflti.

***

fiam’a gidecek ticaret kervan›n›n haz›rl›klar› bitmeküzereydi. Hatice, Muhammed’e yard›m etmesi ve onudaha iyi tan›mas› için yard›mc›s› Meysere’yi de kervan-la birlikte gönderdi.

Kervan, uzun bir yolculuktan sonra fiam’a vard›. Götü-rülen mallar büyük bir kârla sat›ld›. Muhammed, sat›-lan mallardan büyük kazanç elde etti. Satmak üzere ye-ni mallar alarak Mekke’ye geri döndü. Meysere, yolcu-luk s›ras›nda Muhammed’i yak›ndan tan›m›fl ve güzelahlâk›ndan çok etkilenmiflti.

Meysere, yolculuk boyunca olan biteni bütün ayr›nt›s›y-la Hatice’ye anlatt›.

24 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 2 . B Ö L Ü M : G E N Ç M U H A M M E D

Page 25: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Örnek Bir Efl ve Örnek Bir BabaHatice’nin, Muhammed’in dürüstlü¤ü hakk›nda art›khiç flüphesi kalmam›flt›. Sorumlu oldu¤u ilk ticaretkervan›n› sa¤ salim getirmifl ve büyük kâr elde etmiflti.Herkes onun güzel huyu ve ahlâk›n› takdirle an›yordu.Dürüstlü¤üne kimsenin diyece¤i bir fley yoktu.

Hatice, daha önce iki kez evlenmiflti. fiimdiye kadardul bir kad›n olarak birçok evlenme teklifi alm›fl amao, bunlar›n hepsini reddetmiflti. Günlerini, evi ve ifliy-le ilgilenerek geçiriyordu. Bu durum Muhammed’i ta-n›y›ncaya kadar devam etti.

Muhammed’in ahlâk› ve kiflili¤inden çok etkilenenHatice, onunla evlenebilece¤ini düflündü ve bir süresonra buna karar verdi. Arac› göndererek Muham-med’e evlenme teklif etti. Muhammed, yirmi befl yafl›-na gelmiflti ve evlenme teklifini bir süre düflündüktensonra kabul etti¤ini bildirdi.

Hatice ve Muhammed, sade bir törenle evlendiler.Muhammed, evlendikten sonra amcas› Ebu Talib’inyan›ndan ayr›larak efli Hatice’nin evine yerleflti. Art›kMuhammed ticaretle u¤rafl›yordu ve maddî durumudüzelmiflti.

Bu s›rada Ebu Talib maddî s›k›nt› içindeydi. Muham-med, ona destek olmak ve yetifltirmek amac›yla amca-s›n›n o¤lu Ali’yi yan›na alm›flt›.

Muhammed ve Hatice birbirlerini çok seviyordu.

Caahiliye ddöönnemminndek›z ççocuklaarr›nnaa ççokde¤¤err vverrilmmezkennPeygaammberrimmiz, kk›z›Faatt›mmaa yyaann›nnaageldi¤¤innde aayaa¤¤aakaalkaarr,yaannaaklaarr›nndaann ööperrve kkenndi yyerrinne oonnuotturrtturrdu.

mmYZnnEbu LLeheb vve kkaarr›s›,‹‹slâmm ddüflmmaannlaarr›nn›nnbaafl›nn› ççekiyorrdu.TTebbett SSurresi,onnlaarr›nnMüslümmaannlaarraayaaptt›klaarr› kkööttülüklerryüzünndenn iinndi. BBus›rraadaaPeygaammberrimmizinnk›zlaarr› ÜÜmmmmüGülsümm vve RRukiye,Ebu LLeheb’inn iikio¤¤luylaa nniflaannl›yd›.Ebu LLeheb vve kkaarr›s›,TTebbett SSurresi iinninnceo¤¤ullaarr›nn›Peygaammberrimmizinnk›zlaarr›nndaann zzorrlaaaay›rrd›laarr. BBu oolaay,Haazrretti HHaattice vvePeygaammberrimmize,çok ss›k›nntt›l› ggünnlerryaaflaatttt›. KK›zlaarr›nnaadestteklerrinniesirrgemmedenn bbüttünnzorrluklaarraa ggöö¤¤üsgerrmmesinni bbildilerr.

mmYZnn

2 . B Ö L Ü M : G E N Ç M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 25

Page 26: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Mutlu bir yuva kurarak herkese örnek olmufllard›. ‹lkçocuklar›n›n do¤mas›, onlar›n mutlulu¤una mutlulukkatm›flt›. Art›k Hatice anne, Muhammed baba olmufl-tu. Çocuklar›n›n ad›n› Kas›m koydular. Ne var ki sev-giyle büyüttükleri biricik o¤ullar› Kas›m, daha süttenkesilmeden öldü. Efli Hatice’den, Kas›m’dan sonra s›-ras›yla Zeynep, Ümmü Gülsüm, Rukiye, Fat›ma ve Ab-dullah adl› çocuklar› dünyaya geldi. Ancak Kas›m veAbdullah fazla yaflamad›.

***

Sevgili Peygamberimiz, ileriki y›llarda efli Hatice’ninölümünden sonra Medine’de evlenmifl oldu¤u Mari-ye’den o¤lu ‹brahim do¤du. ‹brahim do¤du¤u zamangelene¤e uyup onu sütanneye verdi. ‹brahim’in sütan-nesi uzak bir yerde olmas›na ra¤men Peygamberimizs›k s›k o¤lunu görmeye gidiyordu. Gitti¤inde onuöpüp kokluyor ve seviyordu.

‹brahim, bir buçuk yafl›ndayken hastaland›¤›na dairsütannesinden bir haber geldi. Peygamberimiz, birkaçarkadafl›yla beraber h›zl› ad›mlarla ‹brahim’in bulun-du¤u köye gitti.

‹brahim, a¤›r hastayd›. Peygamberimiz, onu incitme-den kuca¤›na ald›. ‹brahim son anlar›n› yafl›yordu. Birevlâd›n›n daha ölümünü görmeye fazla dayanamad›ve sessizce a¤lamaya bafllad›. Hem gözlerinden yafl ak›-yor hem de o¤lunu öpüyordu. Arkadafllar›, bu durum-dan etkilenmifl, ancak Peygamberimizin a¤lamas›nada flafl›rm›fllard›: “Sen de mi a¤l›yorsun?” dediler. Pey-gamberimiz “Göz a¤lar, gönül burkulur. Benim a¤la-

Saahaabedenn RRaafi,çocuklu¤¤unndaa

baafl›nndaann ggeçenn bbirrhaatt›rraas›nn› flööyle

aannlaatt›rr::

Çocukkenn yyaarraammaazl›kyaapaarr, hhurrmmaa

aa¤¤aaçlaarr›nn› ttaafllaarrd›mm.Birr ggünn bbaahçe ssaahibibenni yyaakaalaad› vve ccezaa

verrmmesi iiçinn HHaazrrettiPeygaammberre ggööttürrdü.Peygaammberrimmiz bbaannaa::

–Çocu¤¤umm, hhurrmmaaaa¤¤aaçlaarr›nn› nniçinn

ttaafllaad›nn, ddiye ssorrdu.Benn dde::

–Ac›kmm›fltt›mm oonnunn iiçinnttaafllaad›mm, ddedimm.

Bunnunn üüzerrinnePeygaammberrimmiz::

–Birr ddaahaa hhurrmmaaaa¤¤aaçlaarr›nnaa ttaafl aattmmaa.

A¤¤aaçlaarr›nn ddibinnedüflennlerrdenn yye!! AAllaah

senni ddoyurrurr,dedikttenn ssonnrraa bbaafl›mm›

okflaad› vve::

–Allaah’›mm!! BBuçocu¤¤unn kkaarrnn›nn›

doyurr ddiyerrek bbaannaaduaa eetttti.

mmYZnn

26 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 2 . B Ö L Ü M : G E N Ç M U H A M M E D

Page 27: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

mam çocu¤uma duydu¤um sevgidendir. Merhametetmeyene merhamet edilmez.” dedi.

Bir anne baba için çocu¤unun ölümü ac›lar›n en büyü-¤üdür. Çocuklar›n› çok seven Sevgili Peygamberimiz,onlar›n ac›lar›n› tatm›fl bir babad›r. Yetim ve öksüz bü-yüyen Peygamberimiz, Fat›ma hariç çocuklar›n›n hep-sini kendi elleriyle topra¤a vermifltir.

***

Babas› uzun y›llar o¤lu Zeyd’i arad›. Köle yap›ld›¤›n›biliyordu, ancak izini kaybetmiflti.

O¤lunun, Muhammed’in yan›nda oldu¤unu ö¤rendi-¤inde müthifl bir heyecana kap›lm›flt›. Onu almak içinMuhammed’in yan›na gitti, gözyafllar› içinde durumuona anlatt›. Bir taraftan da Muhammed’in Zeyd’i ver-mek istememesinden korkuyordu. Yine de ne isterseödemeye haz›rd›. Muhammed hiçbir fley söylemeyipZeyd’e dönerek:

–‹ster benimle kal, ister babanla git, dedi¤inde Zeyd’inbabas›n›n heyecan› iyice artm›flt›. Nas›l olsa o¤lu ken-disini tercih edecekti. Zeyd, bir Muhammed’e bir ba-bas›na bakt›:

–Seninle gelmek istemiyorum, dedi babas›na. Çünkübu aile bana, sizi hiç aratmad›. Sevgiyi ve huzuru bu-rada gördüm. Bu aileden ayr›lmak istemiyorum.

Babas› o¤lunun kararl›l›¤›n› görünce flafl›rd›. Birçocuk nas›l olur da gerçek babas›n› tercih etmezdi?Böyle bir fley olabilir miydi? Nas›l bir insand› bu,

TTorrunnlaarr›,Peygaammberrimmiz ggibibirr ddedelerri ooldu¤¤uiçinn ççok flaannsl›yd›.Dedelerri oonnlaarrlaa ooynnaarr,flaakaalaafl›rr vve bbirr bbaabaas›caakl›¤¤›ylaa iilgilennirrdi.

Peygaammberrimmiz,ttorrunnu ÜÜmmaamme’yi ççokseverrdi. NNaammaazk›laarrkenn ÜÜmmaamme ggelips›rrtt›nnaa çç›kaarrd›.TTorrunnunnunnyaaptt›klaarr›nnaa kk›zmmaaz,nnaammaaz›nn› kk›lmmaayaadevaamm eederrdi.

mmYZnn

Sevgili PPeygaammberrimmizttorrunnlaarr›nnaa kkaarrfl› ookaadaarr ss›caak ddaavrraann›rrd›ki, ttorrunnlaarr›dedelerriyle bbirrliktteolmmaakttaann vve oonnunnlaaoynnaammaakttaann ççok kkeyifaal›rrd›. ÖÖyle kkiPeygaammberrimmiz,ttorrunnlaarr› HHaasaann vveHüseyinn’i ss›rrtt›nnaabinndirrip nnefleyle“Çocuklaarr, ddevenniz ççokgüzel, ssizlerr dde ççokgüzelsinniz!!” ddiyerrekonnlaarr› ggezdirrirrdi.

mmYZnn

2 . B Ö L Ü M : G E N Ç M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 27

Page 28: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

evlatl›¤› bile kendisine ba¤lan›yordu. Köyüne, elibofl, ama gönlü huzurla döndü.

Herkes Ona GüveniyorduMuhammed, otuz befl yafl›na girmiflti. Yine bir günevinden ç›km›fl, düflünceli ad›mlarla Kâbe’ye do¤ruyürümeye bafllam›flt›. Mekke’de h›rs›zl›k, doland›r›c›-l›k, kardefl kavgas› iyice artm›fl ve kimsenin kimseyegüveni kalmam›flt›. O, buna çok üzülüyor, bir fleyleryapmak istiyordu.

Bu düflüncelerle Kâbe’ye yöneldi. Kâbe’nin tamiriuzun süredir devam ediyordu. Son durumu görmek is-tedi. Kâbe’ye yaklaflt›¤› s›rada orada bulunanlar hepbir a¤›zdan “‹flte Muhammed, do¤ru ve dürüst biradam!” diye seslendiler. fiafl›rm›flt›. Önce ne oldu¤unuanlayamad›. ‹çlerinden biri:

–Biliyorsun uzun süredir Kâbe’yi tamir ediyoruz. De-delerimizin Hacerül Esved ad›n› verdikleri tafl› yerin-den ç›kard›k. fiimdi de onu yerine koymak istiyoruz.Ancak her kabile di¤erlerinden üstünüm diyerek tafl›oraya kendisi koymak istiyor. Aram›zda büyük bir kav-ga ç›kmak üzereyken içimizden biri, Benî fieybe kap›-s›ndan ilk olarak kim girerse tafl› yerine koymak içinhakemlik yaps›n dedi. Bu teklifi herkes kabul etti. Bi-raz bekledik. Seni kap›da görünce çok sevindik. Mek-ke’de buna en lây›k kifli sensin. Çünkü kardeflimize bi-

Peygaammberrimmize,ttorrunnlaarr›nndaann bbirrinninn

haasttaal›¤¤›nn›nn ççokaa¤¤›rrlaafltt›¤¤›

bildirrilmmifltti.Peygaammberrimmiz dde

kaalk›p ZZeynnep’innevinne ggitttti. DDedesinninn

kucaa¤¤›nndaaki ççocuksonn aannlaarr›nn›

yaafl›yorrdu. KK›saa bbirrsürre ssonnrraa ttorrunnu

kucaa¤¤›nndaa ccaannverrinnce SSevgili

Peygaammberrimmizinngöözünndenn yyaafllaarr

süzülmmeye bbaafllaad›.Kenndisinne ““Niçinn

aa¤¤l›yorrsunn?” ddiyesorruldu¤¤unndaa; ““Bu

göözyaafl›, AAllaah’›nninnsaannlaarr›nn

göönnüllerrinne kkoydu¤¤ummerrhaammettttirr. AAllaah,

mmerrhaammettli iinnsaannlaarr›severr.” ddedi.

mmYZnn

28r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 2 . B Ö L Ü M : G E N Ç M U H A M M E D

Page 29: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

le güvenemedi¤imiz bir ortamda mallar›m›z› ancaksana emanet edebiliyoruz, dedi.

Hacerül Esvedin önemini bilen Muhammed, tafl› biryayg›n›n üzerine koydu. Her kabilenin ileri geleniniyayg›n›n ucundan tutmaya ça¤›rd›. Herkes tutup kal-d›r›nca, o da tafl› al›p yerine yerlefltirdi.

Muhammed’in bu çözümünden bütün kabileler mem-nun oldu ve herkes onun zekâs›n› takdir etti.

Peygaammberrimmiz, bbirrgünn ttorrunnu HHaasaann’›kucaa¤¤›nnaa aalmm›fl oonnuööpüyorrdu. YYaann›nndaadaa TTemmimmkaabilesinninn iilerrigelennlerrinndenn bbirrivaarrd›. DDede iile ttorrunnaarraas›nndaaki bbuyaak›nnl›¤¤›gaarripsemmifltti. ““Bennimmonn ççocu¤¤umm vvaarraammaa hhiçbirrinniööpmmedimm.” ddedi.Bunnunn üüzerrinnePeygaammberrimmiz,“Merrhaammettettmmeyenne mmerrhaammettedilmmez. ‹‹nnsaannlaarraammerrhaammett eettmmeyenneAllaah ddaa mmerrhaammettettmmez.” ddedi.

mmYZnn

2 . B Ö L Ü M : G E N Ç M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 29

Page 30: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM
Page 31: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Cebrail ile ‹lk BuluflmaHazreti Muhammed (sas.), düflünmek ve dua etmekiçin Mekke'ye befl kilometre uzakl›kta Nur da¤›ndakiHira ma¤aras›na giderdi. Buray› kendine s›¤›nakedinmiflti. Nur da¤› öyle yüksekti ki, da¤›n zirvesin-den Kâbe dâhil Mekke'nin her taraf› görülürdü. Da-¤›n sessizli¤ine s›¤›n›r ve burada günlerce kald›¤›olurdu.

Yine böyle bir gün, Hira’ya gitmiflti. Bütün geceyidua ederek geçirmifl, vücudu iyice yorgun düflmüfltü.Gün do¤mak üzereydi. Gecenin karanl›¤› da¤›l›rkeno güne kadar hiç görmedi¤i bir varl›k beliriverdi kar-fl›s›nda. Daha ne oldu¤unu anlamadan tan›mad›¤›varl›k kendisine “Oku!” diye seslendi. Hazreti Mu-hammed (sas.), çok korkmufltu. Heyecandan titriyor-du. Endifleli bir sesle “Ben okuma bilmem!” dedi.Karfl›s›ndaki onu kuvvetli bir flekilde kavrad›, iyices›kt› ve bir süre sonra b›rakt›. Bir an bo¤ulur gibi ol-du. Tan›mad›¤› bu varl›k ona ikinci kez “Oku!” dedi.

Peygambere selâm

Yüce AAllaah, bbüttünnMüslümmaannlaarraaPeygaammberrimmiziöövmmeyiemmrrettmmekttedirr. BBuyüzdennPeygaammberrimmizinn aad›aann›l›nncaa ““saallaallaahuaaleyhi vve ssellemm”derriz. BBu,Peygaammberrimmize bbirrsaayg› vve ssevgiifaadesidirr. ““Onnaaselâmm oolsunn”demmekttirr. YYaaz›l›rrkenngennellikle ((saas.)biçimminnde kk›saaltt›l›rr.

mmYZnn

3 . B Ö L Ü M : E L Ç ‹ M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 3 1

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

ELÇ‹ MUHAMMED

Page 32: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

O, yine “Ben okuma bilmem!” diye cevaplad›. Üçün-cü kez ayn› soru sorulunca Hazreti Muhammed’in(sas.) a¤z›ndan, kendisine ö¤retilen flu sözcükler dö-külüverdi:

Oku!Yaratan Rabbinin ad›yla oku!O, insan› alaktan yaratt›. Oku, çünkü senin Rabbin çok cömerttir. O, insana yazmay› ve bilmedi¤ini ö¤retendir.

Korkmufltu. Ne oldu¤una bir anlam veremiyordu.Kendisini ma¤aran›n d›fl›na att›. Evine, efli Hati-ce’nin yan›na gitmeliydi. Da¤dan, koflarak inerkenbir anda “Sen Allah’›n peygamberisin, ben de Cebra-il’im!” diye gür bir ses iflitti. Ses, içeride duydu¤ununayn›s›yd› ama daha gür geliyordu. Etraf›na bak›nd›,sesin geldi¤i yönü kestirmeye çal›flt›. Birden ufkudolduracak kadar büyük bir varl›k gördü. Varl›k birdaha: “Sen Allah’›n peygamberisin, ben de Cebra-il’im!”, dedi. Hazreti Muhammed (sas.), ne bir ad›mileri ne de bir ad›m geri gidebiliyordu; donakalm›flt›.Nefesinin darald›¤›n› hissetti. Durup sakin bir biçim-de tekrar bakmay› denedi. Ayn› varl›k ayn› yerde du-ruyor ve ayn› sözleri tekrarl›yordu. Gözlerini ondanay›rmak, yüzünü baflka tarafa çevirmek istedi. Ancaknereye baksa hep onu görüyordu.

Tan›mad›¤› varl›k bir anda kayboluverdi. HazretiMuhammed (sas.) korkmufl, telâfll› ad›mlarla Nur da-¤›ndan Mekke’ye do¤ru koflmaya bafllam›flt›. Yollar-dan h›zla geçerek kendini eve zor atm›flt›.

Allaah vve mmeleklerri,Peygaammberri ööverrlerr.Ey iinnaannaannlaarr, ssiz dde

onnu öövünn vve oonnaaesennlik ddileyinn.

((AAhhzzaabb SSuurreessii,, 5566.. aayyeett))

mmYZnn

‹‹lk vvaahiy 6610 yy›l›nndaave KKaadirr ggecesinnde

gelmmiflttirr.

mmYZnn

‹‹lk iinnenn aayettlerr, AAlaakSurresinninn iilk bbefl

aayettidirr.

mmYZnn

Alaak, iinnsaann›nn yyaarraatt›l›flaaflaammaas›nndaaki

dööllennmmifl yyummurrttaay›(emmbrriyo) iifaade eederr.

mmYZnn

3 2 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 3 . B Ö L Ü M : E L Ç ‹ M U H A M M E D

Page 33: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

S›rdafl HaticeHazreti Muhammed (sas.), titreyen sesiyle efli Hati-ce’den üzerini örtmesini istedi. Hatice, ne oldu¤unuanlamadan onun üstünü örttü. Ard›ndan HazretiMuhammed (sas.), derin bir uykuya dal›verdi.

Uyand›¤›nda bafl›ndan geçenleri efli Hatice’ye bir biranlatt›. Olanlara anlam veremeyerek “Çok endifle-lendim ve korktum”, dedi. Hatice, onu sakinlefltir-meye çal›flarak:

–Korkma! Allah’a yemin ederim ki o, hiçbir zamanseni utand›rmaz. Çünkü sen akraba hakk›n› gözetir-sin. Do¤ru konuflursun, güçsüz olanlara yard›m eder-sin. Fakiri doyurur, misafiri a¤›rlar, ihtiyac› olan› kol-lay›p gözetir ve haks›zl›¤a u¤rayanlara arka ç›kar-s›n.” dedi.

Hatice, eflinin bafl›ndan geçenleri anlamaya çal›flt›.Onu tan›yor ve seviyordu. Evlilikleri boyunca eflin-den, do¤ru olmayan hiçbir fley duymam›flt›. Eflinin s›-ra d›fl› bir olayla karfl› karfl›ya oldu¤u belliydi. Onainand›.

***Hatice’nin akrabas› olan Varaka, tecrübeli ve bilgilibir kimseydi. Hatice, Hazreti Muhammed’i (sas.) al›pona götürdü. Bafl›ndan geçen olay›n ne oldu¤unu bil-se bilse o bilirdi.

Varaka, anlat›lanlar› dikkatlice dinledi ve derin birsessizlikten sonra konuflmaya bafllad›:

–Senin gördü¤ün, Allah’›n Musa Peygambere de

3 . B Ö L Ü M : E L Ç ‹ M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 3 3

Page 34: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

gönderdi¤i Cebrail adl› melektir. Keflke genç olsay-d›m, keflke insanlar›n seni zorla yurdundan ç›karaca-¤› günlerde yan›nda olabilseydim, dedi.

Hatice ile Hazreti Muhammed (sas.) göz göze geldi.Hazreti Muhammed’in (sas.) yüzünde daha önce hiçgörülmemifl bir tedirginlik vard›. Üzüntülü bir sesle:

–Beni Mekke’den ç›karacaklar m›, diye sordu.

Varaka:

–Evet! Çünkü senin getirdi¤ini getiren bütün pey-gamberler yurtlar›ndan ç›kar›lm›flt›r. E¤er o zamanakadar yaflarsam mutlaka sana yard›m ederim, dedi.

Hazreti Muhammed (sas.), bu konuflmalardan sonrabiraz olsun rahatlam›flt›. Efli Hatice ona inanm›fl vegüvenmiflti. Onun güvenine her zaman ihtiyac› var-d›. Varaka çok önemli fleyler söylüyordu. Hazreti Mu-hammed (sas.), bunlar› anlamaya çal›flt›. Yeni bir gö-revle karfl› karfl›ya oldu¤u aç›kt›. Art›k o, Yüce Allahtaraf›ndan görevlendirilmifl bir peygamberdi. K›rkyafl›ndayd›. ‹nsanlar› do¤ru yola ça¤›racak ve kötü-lüklerle mücadele edecekti.

***Hazreti Muhammed’e (sas.) Kur’an’›n ilk ayetleriniokudu¤unda Hazreti Hatice, “Kimse inanmazsa beninan›r›m.” dedi. “fiimdi bana kim inan›r?” diyenHazreti Muhammed’in (sas.) omuzundaki yük birazolsun hafiflemiflti. Çünkü ona bir insan›n kald›rabi-lece¤i en a¤›r sorumluluk yüklenmiflti. Hazreti Mu-hammed (sas.), Hazreti Hatice gibi güvenilir, sad›kve anlay›fll› bir eflin deste¤iyle vahyin ilk s›k›nt›l› gün-lerini aflm›flt›.

3 4 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 3 . B Ö L Ü M : E L Ç ‹ M U H A M M E D

Kur'an

Kurr'aann, AAllaah'›nnHaazrretti

Muhaammmmed'e ((saas.)vaahiy yyoluylaa 223 yy›l

içinnde aayett aayett,surre ssurre iinndirrdi¤¤isonn kkuttsaal kkittaaptt›rr.114 ssurre vve 66236

aayettttenn ooluflurr.

Kurr'aann AAllaahsöözüdürr, ookunnmmaas›ibaadettttirr. ‹‹nnsaannlaarr›

dünnyaa vve aahirrettmmuttlulu¤¤unnaa

erriflttirrecek iilke,emmirr, yyaasaak vve

ttaavsiyelerr iiçerrirr.

"Gerrçekttenn bbuKurr'aann, iinnsaannlaarr› eenn

do¤¤rru oolaann yyolaagööttürrürr..."

((‹‹ssrraa SSuurreessii,, 99.. aayyeett))

mmYZnn

Page 35: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Yeni dini ilk kabul edenler, sevgili efli Hazreti Haticeve amcas›n›n o¤lu ve henüz küçük bir çocuk olanHazreti Ali idi. Peygamberimiz, ailesi ile birlikte giz-li gizli Yüce Allah’a ibadet etmeye bafllad›. Bir taraf-tan da Mekkelileri gizlice ‹slâm’a davet ediyordu. ‹n-sanlar› dine davet ederken s›k›nt›larla karfl›lafl›yor,hakarete u¤ruyordu. Bütün bunlara ra¤men kendisi-ne inananlar birer ikifler ço¤al›yordu.

Ça¤r› Yay›l›yor Yüce Allah, Peygamberimizden yak›nlar›n› uyarma-s›n› istedi. Bunun üzerine bütün akrabas›n› ça¤›rarakonlara bir ziyafet verdi. Yemekten sonra, onlar› ‹s-lâm’a davet etti.

Peygamberimizin amcas› Ebu Leheb, buna sert tepkigösterdi ve “Akrabas›n› böyle kötü bir fleye daveteden baflka kimse görmedim!” dedi. Bunun üzerineherkes da¤›ld›. Peygamberimiz kararl›yd› ve ertesigün yeni bir davet verdi. Bu toplant›da, Yüce Allah’›nvarl›¤›n› ve birli¤ini, kendisinin onun son peygambe-ri oldu¤unu anlatt›. Allah’›n kendisine yükledi¤i buyüce görevi kusursuz bir flekilde yerine getirmek isti-yordu.

Sevgili Peygamberimiz, yak›nlar›ndan sonra ça¤r›s›-n› bütün Mekke halk›na duyurmak istiyordu. Mekkemeydan›na gelerek yüksekçe bir yere ç›kt› ve “Ku-reyflliler!” diye seslendi. Sesi duyanlar toplanmayabafllad›. Peygamberimiz onlara:

Yaak›nn aakrraabaalaarr›nn›uyaarr!!

‹‹nnaannaannlaarraa aalçaakgöönnüllü ddaavrraann.

E¤¤err ssaannaa kkaarrfl›gelirrlerrse, flüphesizbenn ssizinn yyaaptt›¤¤›nn›zfleylerrdenn uuzaa¤¤›mm,de.

((fifiuuaarraa SSuurreessii,, 221144,, 221155,, 221166..

aayyeettlleerr))

mmYZnn

3 . B Ö L Ü M : E L Ç ‹ M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 3 5

Page 36: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

–fiu da¤›n arkas›nda düflman var ve flimdi size sald›-racak dersem bana inan›r m›s›n›z, diye sordu.

Onlar da hep bir a¤›zdan:

–Evet! Biz senin yalan söyledi¤ini daha önce hiç duy-mad›k, dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz flöylededi:

–Allah’a yemin ederim ki bir gün öleceksiniz ve yinebir gün dirilip bütün yapt›klar›n›z›n hesab›n› vere-ceksiniz. ‹yiler için cennet, kötüler için de cehennemvard›r. Ben sizi k›yamet gününün zorluklar›na karfl›uyarmakla görevlendirildim. Allah’›n birli¤ine ve be-nim peygamber oldu¤uma inananlar bu günün zor-luklar›ndan kurtulacak, inanmayanlar ise büyük birs›k›nt› çekecektir. Bu ça¤r›da bana yard›m etmeyehaz›r m›s›n›z?

Meydanda toplananlar bu ça¤r› karfl›s›nda flafl›rd›lar.Ebu Leheb, burada da düflmanl›¤›n› gösterdi ve yer-den ald›¤› tafl› Sevgili Peygamberimize f›rlatt›:

–Bu saçma sapan fleyleri söylemek için mi bizi burayatoplad›n, diye ba¤›rd›.

Peygamberimiz, bu toplant›lardaki ça¤r›s›na olumlubir cevap alamasa da bütün Mekkelilere ‹slâm'›n yü-ce ça¤r›s›n› duyurmufl oldu.

Erkam'›n EviHattab o¤lu Ömer, cesur ve yi¤it biriydi. Kimse kar-fl›s›na ç›kmak istemez, onu gören yolunu de¤ifltirir-

3 6 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 3 . B Ö L Ü M : E L Ç ‹ M U H A M M E D

Page 37: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

di. Hazreti Muhammed’in (sas.) peygamberli¤iniilân etti¤ini duymufl ve onu öldürmeye karar ver-miflti. Yolda Nuaym’a rastlad›. Nuaym Müslümanolmufltu, ancak bunu gizliyordu. Ömer’i k›zg›n birflekilde görünce:

–Nereye böyle, diye sordu. Ömer:

–Muhammed’i öldürmeye gidiyorum, dedi. Nuaymtelâflla:

–Vallahi zor bir ifle giriflmiflsin, dedi. Hazreti Mu-hammed’i (sas.) korumak ve Ömer’i yolundan çevir-mek için:

–Sen onu b›rak da eniflten ve k›z kardefline bak! On-lar da Müslüman oldular, dedi. Bunu duyan Ömer’ink›zg›nl›¤› iyice artt›. H›fl›mla enifltesinin evine yönel-di.

Evin önüne geldi¤inde içeride bir fleylerin okundu-¤unu duydu. Biraz dinledikten sonra enifltesi ve k›zkardeflinin Müslüman olduklar›n› anlad›. Ans›z›niçeri girdi.

Enifltesi ve k›z kardefli daha ne oldu¤unu anlamadanonlar›n her birini evin bir köflesine f›rlatt›. O kadar si-nirlenmiflti ki onlar› öldürmek için k›l›c›na sar›ld›¤›anda kanlar içinde kalan k›z kardefli, a¤layarak flöylehayk›rd›:

–Ömer, Allah’tan kork! Sen de duy ki, biz Müslümanolduk. Ne yaparsan yap, bizi dinimizden vazgeçire-mezsin. Biz asla dinimizden dönmeyece¤iz, dedi.

Ömer, k›z kardeflinin bu cesur ç›k›fl› karfl›s›nda flaflk›-na dönmüfltü. O kim oluyordu da Ömer’e karfl› geli-

Habeflli Bilâl

Birr kkööle oolaann BBilâl,Müslümmaann ooldu.Efenndisi,kenndisinndenn hhaaberrsizMüslümmaann ooldu¤¤uiçinn oonnaa aa¤¤›rriflkenncelerr yyaap›yorrdu.Onnu ddinninndenndöönndürrmmek iiçinn ççööls›caa¤¤›nndaa kkummlaarraayaatt›rr›p, ggöö¤¤sünnünnüzerrinne aa¤¤›rr ttaafllaarrkoyuyorr vve ““E¤¤errdinninndenndöönnmmezsenn ssennibööyle ööldürrece¤¤imm.”diye ttehditt eediyorrdu.Haazrretti BBilâl, bbüttünnbu aa¤¤›rr iiflkenncelerrerraa¤¤mmenn::

–Allaah bbirrdirr vve eennbüyükttürr, ddiyehaayk›rr›yorrdu.

mmYZnn

3 . B Ö L Ü M : E L Ç ‹ M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 3 7

Page 38: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

yordu. Bir an duraksad› ve olanlara bir anlam vere-medi. K›l›ç tutan elinin titredi¤ini hissetti. Oturdu vebir müddet düflündü. Sonra k›z kardefline ne oku-duklar›n› sordu. K›z kardefli, Ömer’in öfkesinin azal-d›¤›n› görünce okuduklar› ayetleri getirdi.

K›z kardefli ve efli, flaflk›nl›kla Ömer’i izliyordu.Ömer, Kur’an ayetlerini okumaya bafllad›. Okudu...Okudu... Okuduklar›ndan etkilenmiflti. O, h›rç›nÖmer gitmifl, yerine farkl› bir Ömer gelmiflti. SonraErkam’›n evini sordu. ‹çinde garip duygularla orayado¤ru yürümeye bafllad›.

Hazreti Muhammed (sas.), Allah’a iman edenlerinsay›s› azken, dikkat çekmeden toplanabilecekleri biryer ar›yordu. Erkam’›n evi gözden uzak say›l›rd›. Sev-gili Peygamberimiz, arkadafllar›yla burada toplan›-yordu.

Nuaym, koflarak Erkam’›n evine geldi. Ömer’in Pey-gamberi öldürmek istedi¤ini orada bulunanlara an-latt›. Evdeki herkes, canlar› pahas›na da olsa Pey-gamberimizi korumak için k›l›çlar›n› çekmifl onubekliyordu.

Ömer, Erkam’›n evine geldi¤inde derin bir sessizlikvard›. ‹çeri girdi ve Peygamberimizle görüflmek iste-di¤ini söyledi. Peygamberimiz, onun yan›na gelme-sini istedi. Ömer, yavafl ad›mlarla Peygamberimizinyan›na yaklaflt›, diz çöktü ve a¤z›ndan flu sözcüklerdöküldü:

–Lâilâhe illallah, Muhammedün Rasulullah (Al-lah’tan baflka tanr› yoktur, Muhammed onun elçisi-dir).

Peygambere eziyet

Saahaabedenn MMümmbittaannlaatt›yorr::

Allaah’›nn eelçisinnigöörrmmüflttümm. ““Lâilâhe

illaallaah dderrsennizkurrttulurrsunnuz.”,

diyorrdu. BBööylesööyleyinnce

innsaannlaarrdaann kkimmisionnaa ttükürrüyorr, kkimmisibaafl›nnaa ttoprraak aatt›yorr,kimmisi dde kkööttü ssöözlerr

sööylüyorrdu. ‹‹kinndivaakttinne kkaadaarr bbu

bööyle ddevaamm eetttti. OOs›rraadaa

Peygaammberrimmizinn kk›z›Zeynnep, iiçinnde ssu

dolu bbirr kkaaplaaaa¤¤laayaarraak ggeldi.

Peygaammberrimmiz, eelinniyüzünnü yy›kaad› vve

gettirrilenn ssudaann iiçtti.K›z›nnaa::

–K›z›mm aa¤¤laammaa!!Kuflkusuz AAllaah

baabaann› kkorruyaacaaktt›rr,dedi.

mmYZnn

3 8 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 3 . B Ö L Ü M : E L Ç ‹ M U H A M M E D

Page 39: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Erkam’›n evinde bulunan herkesin flaflk›n bak›fllar›aras›nda Ömer Müslüman olmufltu.

Hazreti Ömer’in Müslüman olmas›, inananlar›n gü-cüne güç katm›flt›. Art›k Müslümanlar, dinlerini giz-leme ihtiyac› duymuyordu. Topluca Kâbe’ye gidipnamaz k›ld›lar. Gün geçtikçe say›lar› h›zla ço¤al›yor-du. Erkam’›n evine s›¤maz oldular.

‹slâm’›n ça¤r›s›, Mekke d›fl›ndaki insanlara da ulaflt›-r›lmal›yd›. Bunun için Peygamberimiz, Mekke d›fl›n-daki kabileleri dolaflmaya bafllad›. Gitti¤i yerlerdebazen iyi karfl›lan›yor, bazen de olmad›k hakaretlereu¤ruyordu. Bütün olumsuzluklara ra¤men Peygam-berimiz, y›lmadan, ümitsizli¤e kap›lmadan ‹slâm’›nça¤r›s›n› insanlara duyurmak için çaba gösteriyordu.

Y›ld›rma Hareketleri Bafll›yor‹slâm’›n ça¤r›s›n› kabul eden insanlar›n say›s› h›zlaartmaya bafllam›flt›. Puta tapanlar bundan endiflele-niyordu. Müslümanlar›n moralini bozmak ve insan-lar›n ‹slâm’a yönelmesini engellemek için inananlar-la toplum içinde alay etmeye bafllad›lar. Onlar› hergördükleri yerde itip kak›yor ve kötü söz söylüyorlar-d›. Sevgili Peygamberimizi gördüklerinde ise “Bak›nhele, flu adam gökten haber al›yormufl!” diye alay edi-yorlard›. Sadece bununla yetinmiyor, Peygamberi-mizi çok iyi tan›d›klar› hâlde ona deli, sihirbaz, falc›gibi sözlerle de hakaret ediyorlard›. Müslümanlarakarfl› yapt›klar› kötülükler o dereceye varm›flt› ki, on-lar› öldürmeye bile kalk›flt›lar.

3 . B Ö L Ü M : E L Ç ‹ M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 3 9

Page 40: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Ancak bütün y›ld›rmalara ra¤men ‹slâm’›n yay›lma-s›na engel olam›yorlard›. Hiç kimse dininden vaz-geçmiyordu. Ne yapacaklar›n› bilemez oldular. Mek-ke’nin önde gelenleri kendi aralar›nda anlafl›p Pey-gamberimizin amcas› Ebu Talib’e gitmeye karar ver-diler. Durumu ona anlatacak ve Peygamberimizi da-vas›ndan vazgeçirmesini isteyeceklerdi. Ebu Talib’e:

–Ye¤eninle konufl, bu iflten vazgeçsin, dediler.

Ebu Talib, ye¤enini ça¤›rd› ve olanlar› anlatt›. Pey-gamberimiz de buna karfl›l›k:

–Günefli sa¤ elime, ay› sol elime verseler bile ölünce-ye kadar mücadelemden vazgeçmeyece¤im, dedi.

Asl›nda Ebu Talib, Mekkelilerin Müslümanlara yap-t›klar› iflkenceleri biliyordu. Peygamberimizin karar-l› oluflundan çok etkilenmifl, ona bir zarar gelmesiniistememiflti. Peygamberimize destek vermeye devametti:

–Üzülme, ben sa¤ oldukça onlar sana bir fley yapa-maz, dedi.

***

Mekkeli müflrikler, Peygamberimizi bu davadan vaz-geçiremeyeceklerini anlay›nca baflka bir yol deneme-ye karar verdiler. Kendi aralar›nda bir antlaflma im-zalayarak Kâbe’ye ast›lar.

Buna göre Müslümanlarla her türlü iliflkiyi kesmeyekarar verdiler. Peygamberimizin akrabas› ve Müslü-manlar düflman kabul edildi. K›z al›p vermek, al›fl ve-rifl yapmak ve konuflmak yasakland›.

Müslümanlar için uzun ve s›k›nt›l› bir dönem baflla-

‹lk flehitler

Yaasirr vve eefli SSümmeyyeMüslümmaann ooldulaarr.

Müslümmaann oolduklaarr›duyulunncaa iiflkennceye

u¤¤rraad›laarr. FFaakirr vvegüçsüz oolduklaarr› iiçinnonnlaarr› ssaavunnaacaak vvekorruyaacaak kkimmselerri

yokttu. DDinnlerrinneiçttennlikle bbaa¤¤l›yd›laarr.

Peygaammberrimmizekaarrfl› çç›kaann EEbu

Cehil’inn aammaanns›ziflkenncelerrinne kkaarrfl›

ttaaviz vverrmmedenndinnlerrinni yyaaflaammaayaa

devaamm eettttilerr. OOnnlaarr›dinnlerrinndenn

vaazgeçirremmeyenn EEbuCehil, ssonnunndaa

onnlaarr› mm›zrraaklaayaarraakflehitt eetttti.

Yaasirr vve eefliSümmeyye, iinnaannçlaarr›

u¤¤rrunnaa flehitt oolaann iilkMüslümmaannlaarrd›rr.

mmYZnn

4 0 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 3 . B Ö L Ü M : E L Ç ‹ M U H A M M E D

Page 41: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

m›flt›. Ticaret yapam›yor, bir fley al›p satam›yorlard›.Açl›k ve yoksulluk dayan›lmaz olmufltu.

Üç y›l süren bu abluka, sonunda insafl› ve vicdanl›birkaç Mekkeli'nin giriflimiyle kald›r›ld›. Aralar›ndaPeygamberimizin akrabas› olan birkaç kifli, Kâbe'ninduvar›nda as›l› bulunan antlaflmay› y›rtarak boykotusona erdirdi. Müslümanlar bu boykottan güçlenerekç›kt›.

Hüzün y›l›Boykot bitmifl, Müslümanlar rahat bir nefes alm›fllar-d›. Boykotun bitiminden birkaç ay sonra Sevgili Pey-gamberimizi çok üzen pefl pefle iki önemli olay oldu:D›flar›daki yard›mc›s› amcas› Ebu Talib ve evdeki yar-d›mc›s› efli Hazreti Hatice’nin ölümleri. ‹kisi de enzor günlerinde onu yaln›z b›rakmam›fl ve ona çok bü-yük destek olmufllard›. Dar günlerinin s›¤›nak nokta-s›yd› her ikisi de. Üzüntü içerisinde “Bu günlerdeümmetimin üzerine gelen bu iki musibetten hangisi-ne yanaca¤›m› bilemiyorum.” dedi. Bu y›l, onun içinbir hüzün y›l›yd›.

Yeni Yurt Aray›fllar›Habeflistan

Mekke’de yaflamak iyice zorlaflm›flt›. Müslümanlarayap›lan eziyetler gün geçtikçe art›yordu. Bunun üze-rine Peygamberimiz, yeni bir yurt aray›fl›na girdi. ‹lkolarak on befl kiflilik bir grubun Habeflistan’a göç et-

Hazreti Hatice

Peygaammberrimmizinn eefliHaazrretti HHaattice’ye oolaannsevgisi ööylesinnebüyükttü kki, oonnu hhiçbirrzaammaann uunnuttaammaad›.Sevgili eeflinninndestte¤¤inni, ddosttlu¤¤unnuve ffedaakârrl›¤¤›nn› hherrf›rrsaattttaa aannaarrd›. ÇÇünnküefli HHaazrretti HHaattice,Peygaammberrimmize eennzorr ggünnlerrinnde hherryöönndenn ddesttek oolmmufl,kimmsenninn iinnaannmmaad›¤¤›günnlerrde oonnaainnaannmm›fltt›. BBunnlaarr›bilennPeygaammberrimmizinnsonnrraaki eefli HHaazrrettiAyfle, HHaazrrettiHaattice’ye gg›pttaaederrdi.

mmYZnn

3 . B Ö L Ü M : E L Ç ‹ M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 4 1

Page 42: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

mesine izin verdi. Bu, Müslümanlar›n ilk hicretiydi.Müflrikler, geride kalan Müslümanlara bask›lar›n›art›rm›fllard›. Bunalan Müslümanlar, ibadetleriniyapmakta güçlük çekiyordu. Bir y›l sonra Habeflis-tan’a, bu defa yüz kiflilik bir grup daha gitti. Mekkelimüflrikler, buna engel olmak için Habeflistan’a elçigönderdi.

Habeflistan Kral› Necafli’nin huzuruna varan elçiler,getirdikleri pahal› hediyeleri ona sundular. Kral, on-lara kim olduklar›n› sorunca elçiler:

–Biz Mekke’den geliyoruz. Mekke’den kaç›p ülkeni-ze s›¤›nan kiflileri almaya geldik, dediler.

Necafli, elçilere:

–Bu insanlar› niçin almak istiyorsunuz, diye sordu.

Elçiler, Habeflistan’a gelen bu insanlar›n atalar›n›ndinini inkâr ettiklerini, baflka bir dine inand›klar›n›,bunu yaymaya çal›flt›klar›n›, kendilerinin de bunaengel olmak istediklerini söylediler.

K›sa bir sessizlikten sonra Necafli, oturdu¤u yerdenaya¤a kalkt›. Bir an için ülkesine s›¤›nan Müslüman-lar› müflriklere teslim etmeyi düflündü. Ne var ki bu,onun adalet anlay›fl›na s›¤mazd›. Suçlanan taraf› dadinlemesi gerekiyordu. Kral, ülkesine s›¤›nan Müs-lümanlar›n huzuruna getirilmesini emretti.

Necafli, elçilerin kendisine anlatt›klar›n› Müslüman-lara aktard›. Sizin söyleyece¤iniz bir fley var m›, diyesordu. Bunun üzerine Müslümanlar›n aras›ndan EbuTalib’in o¤lu Cafer, öne ç›karak flöyle dedi:

–Biz bo¤az›m›za kadar kötülü¤e batm›flt›k. Allah bi-ze aram›zdan, do¤ru, güvenilir ve soylu bildi¤imiz bir

4 2 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 3 . B Ö L Ü M : E L Ç ‹ M U H A M M E D

Page 43: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

3 . B Ö L Ü M : E L Ç ‹ M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 4 3

Page 44: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

kifliyi peygamber olarak gönderdi. Bu peygamber,bizi Allah’› bir bilmeye ve ona ibadet etmeye, babala-r›m›z›n tapt›¤› putlar› b›rakmaya ça¤›rd›. Bize do¤rusöylemeyi, emanetleri korumay›, akrabal›k ba¤lar›n›s›k› tutmay›, komflularla iyi geçinmeyi, kan davas›n-dan vazgeçmeyi emretti. Ahlâks›zl›k yapmay›, yalanyere flahitlik etmeyi, yetim mal› yemeyi ve namuslukad›nlara iftira etmeyi yasaklad›. Sadece Allah’a iba-det etmemizi ve ona hiçbir fleyi ortak koflmamam›z›emretti. Biz de ona inand›k ve söylediklerini kabul et-tik. Allah ona ne emrettiyse biz de onlara uyduk. He-lâl k›ld›klar›n› helâl kabul ettik. Fakat kabilemiz bizeçok kötü davrand›, iflkence etti. Bizi dinimizden çe-virmek için türlü türlü bask› yapt›. Bunun üzerinebaflka çare bulamad›k ve Peygamberimizin tavsiye-siyle senin ülkene s›¤›nd›k.

Necafli, anlat›lanlar› dikkatle dinledi. Cafer’den, Al-lah’tan gelen ayetleri okumas›n› istedi. Cafer, kralaMeryem Suresinin bir bölümünü okudu. Allah’›nayetlerini dinleyen Necafli, elçilerin anlatt›klar›n›ndo¤ru olmad›¤›n› anlad›. Elçilere, Müslümanlar›kendilerine teslim etmeyece¤ini, isterlerse ülkesinderahat ve huzur içerisinde yaflayabileceklerini söyledi.Elçileri, getirdikleri hediyelerle birlikte geri gönder-di. Onlar da elleri bofl bir flekilde Mekke’ye döndüler.

TaifSevgili Peygamberimiz, evlâtl›¤› Zeyd’le birlikteMekke’ye altm›fl kilometre uzakl›kta olan Taif’e gitti.Amac› Mekke’deki s›k›nt›lardan biraz uzaklaflmak vefarkl› kimselere ‹slâm’› anlatmakt›.

4 4 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 3 . B Ö L Ü M : E L Ç ‹ M U H A M M E D

Page 45: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Peygamberimiz, Taif’te toplananlara Allah’›n varl›-¤›n› ve birli¤ini, kendisinin onun son peygamberi ol-du¤unu anlatt›. Taifliler büyük bir tepki göstererekPeygamberimize ve Zeyd’e hakaret ettiler. Köle veçocuklar, Peygamberimizi ve Zeyd’i tafl ya¤murunatuttu. Zeyd, at›lan tafllar›n Peygamberimize isabet et-memesi için kendini siper ediyordu. Düfle kalkauzaklaflmaya çal›fl›yorlard›. At›lan tafllar›n yaralad›¤›yerlerden kan ak›yordu. Ayaklar› yaralanan Peygam-berimiz yere oturuyor, yürümeye bafllay›nca, Taifli-ler onlar› tekrar tafll›yor ve gülüflüyorlard›. Peygam-berimiz ve Zeyd, oradan uzaklaflt›ktan sonra üzgünve yorgun bir flekilde bulduklar› bir ba¤daki asmagölgesine oturdular. Peygamberimiz flunlar› söyledi:

–Allah’›m! Güçsüz ve çaresiz kald›m. ‹nsanlara karfl›çaresizli¤imi ancak sana söyleyebilirim. Allah’›m! Za-y›flar›n koruyucusu sensin. Gerçekte kuvvetli olansensin ve sen, kulunu her türlü kötülükten korursun.

Peygamberimiz, o durumda bile kendisine bu kötügünü yaflatanlara bile beddua etmedi. Çünkü o, birrahmet ve sevgi peygamberiydi.

Akabe: Medine’ye giden yolSevgili Peygamberimiz, bir yandan s›k›nt›lara ald›r-madan ‹slâm’›n ça¤r›s›n› insanlara ulaflt›rmaya çal›-fl›rken, di¤er yandan Müslümanlar›n huzur ve bar›fliçinde yaflayabilece¤i yeni bir yurt aray›fl›n› da sürdü-rüyordu.

Peygamberimiz, bir gün Medine’den gelen bir grupinsanla karfl›laflt›. Onlara ‹slâm’› anlatt›. Onlar da

‹sra ve Miraç mucizesi

Üç yy›l ssürrenn zzorrluboykottunn aarrd›nndaannaammcaas›nn› vve eeflinnikaaybedenn SSevgiliPeygaammberrimmiz, TTaaif’ttenndöönnünnce üüzünnttüsü iiyiceaarrttmm›fltt›. BBu ss›k›nntt›l›günnlerrinnde kkenndisinneyaarrd›mm eettmmesi iiçinn YYüceAllaah’aa yyaalvaarr›yorrdu.

Birr ggecePeygaammberrimmiz,Kâbe’de iibaadett eederrkennCebrraail aadl› mmelek ggeldi.Cebrraail, PPeygaammberrimmiziMekke’denn aalaarraakKudüs’tteki MMescidiAksaa’yaa ggööttürrdü. SSonnrraaonnunnlaa bbirrliktte MMescidiAksaa’daann ssemmaalaarraayükseldilerr. BBunnaa ‹‹srraa vveMirraaç mmucizesidennilmmekttedirr. BBu oolaayçok kk›saa ssürrmmüfl vvePeygaammberrimmizMekke’ye ggerridöönndü¤¤ünnde hhâlâsaabaah oolmmaamm›fltt›.

Yüce AAllaah, MMirraaç’ttaaPeygaammberrimmize vveMüslümmaannlaarraa bbefl vvaakittnnaammaaz kk›lmmaay› eemmrretttti.

mmYZnn

3 . B Ö L Ü M : E L Ç ‹ M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 4 5

Page 46: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Müslüman oldular. Müslüman olan bu insanlarla ge-lecek hac mevsiminde buluflmak üzere anlafl›p ayr›l-d›lar. Ertesi y›l bu gruba alt› kifli daha eklenmifl ve oniki kifli olmufllard›. Hac mevsiminde Mekke’ye gelipsözlefltikleri yerde gizlice bulufltular. Peygamberi-miz, Müslüman olan bu on iki kifliden, “Allah’a hiç-bir fleyi ortak koflmayacaklar›na, h›rs›zl›k yapmaya-caklar›na ve kötü kad›nlarla birlikte olmayacaklar›-na, k›z çocuklar›n› öldürmeyeceklerine, baflkalar›naiftira etmeyeceklerine” dair söz ald›. Bir y›l sonra yi-ne ayn› yerde buluflmak üzere sözleflip ayr›ld›lar. Pey-gamberimiz arkadafl› Umeyr o¤lu Musab’›, Medine-lilere ‹slâm’› anlatmas› için onlarla birlikte gönderdi.Musab da çok çal›flt› ve ‹slâm’›n Medine’de yay›lma-s›n› sa¤lad›.

Ertesi y›l Medineli Müslümanlar, yetmifl befl kifli ola-rak Mekke’ye geldi. Peygamberimizle Mekke’nin d›-fl›nda Akabe denilen kuytu bir yerde gizlice bulufluponu Medine’ye davet ettiler. Peygamberimiz, Aka-be’ye amcas› Abbas ile gelmiflti. Abbas Medinelileredönerek:

–O, benim kardeflimin o¤ludur ve ben, onu çok seve-

4 6 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 3 . B Ö L Ü M : E L Ç ‹ M U H A M M E D

Page 47: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

rim. Burada onu biz koruyoruz, Medine’ye giderseona bir zarar gelmesinden korkar›m. E¤er siz, Medi-ne’de onu düflmanlar›ndan koruyup kollayaca¤›n›zadair kendinize güveniyorsan›z o zaman sizinle gelsin.Yoksa Mekke’de kals›n, dedi.

Peygamberimiz, amcas› Abbas’›n sözlerine ek olarak:

–Sizden istedi¤im Allah’a hiçbir fleyi ortak koflmama-n›z ve ona ibadet etmenizdir. Ayr›ca beni ve arkadafl-lar›m› koruman›z› istiyorum, dedi ve Kur’an’danayetler okudu.

Medineliler, Sevgili Peygamberimiz ve arkadafllar›n›kendi aileleri gibi koruyacaklar›na, her zaman iyidenyana olacaklar›na ve kötülük yapanlar› uyaracaklar›-na söz verdiler. Peygamberimizi gelmesi için Medi-ne’ye davet ettiler. Akabe’de yap›lan bu görüflmedensonra Peygamberimiz, Müslümanlar›n Medine’yehicret etmelerini emretti.

Namaz

Ak›ll› vve eerrgennlikçaa¤¤›nnaa ggelmmifl kkaad›nnerrkek hherrMüslümmaann›nn, ggünndebefl vvaakitt nnaammaazk›lmmaas› ffaarrzd›rr.Cummaa ggünnlerri ccummaannaammaaz› kk›lmmaak ddaafaarrzd›rr. RRaammaazaann vveKurrbaann bbaayrraammnnaammaazlaarr›nn› kk›lmmaakise vvaacipttirr. GGeçerrlibirr ssebep oolmmaadaannnnaammaaz kk›lmmaammaakbüyük ggünnaahtt›rr.

"Kittaapttaann ssaannaavaahyolunnaann› ooku,nnaammaaz› ddaa ddosdo¤¤rruk›l. ÇÇünnkü nnaammaaz,innsaann› hhaayâs›zl›kttaannve kkööttülükttennaal›koyaarr. AAllaah'›aannmmaak oolaann nnaammaaz,elbetttte eenn bbüyükibaadettttirr. AAllaahyaaptt›klaarr›nn›z› bbiliyorr."

((AAnnkkeebbuutt SSuurreessii,, 4455.. aayyeett))

mmYZnn

3 . B Ö L Ü M : E L Ç ‹ M U H A M M E D r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 4 7

Page 48: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM
Page 49: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Dönmek ‹çin Gidiyoruz‹slâm'›n Mekke d›fl›na da yay›lmas› karfl›s›nda müflrik-ler, Sevgili Peygamberimizi yok etmeye karar verdiler.Her kabileden bir fedainin kat›laca¤› bir sald›r› ger-çeklefltirecekler ve böylece onu kimin öldürdü¤ü bili-nemeyecekti. Onlar›n bu kötü plânlar›n› haber alanPeygamberimizin de harika bir plân› vard›.

Sevgili Peygamberimiz ve can dostu Hazreti Ebubekir,herkes uyurken Medine’ye z›t yöndeki Sevr da¤›ndakima¤araya gelmifllerdi. Hazreti Ali’yi, Mekkelilerinkendisine teslim ettikleri emanetleri sahiplerine ver-mek için geride b›rakm›flt›. O gece Hazreti Ali, müflrik-leri yan›ltmak için Peygamberimizin yata¤›nda yat-m›flt›. Hazreti Ebubekir’in o¤lu Abdullah ma¤aradakald›klar› sürede Mekke’de neler olup bitti¤ini haber

Peyygaamberiimiiz,,

Haazretii EEbubekiir’’le

Sevr mmaa¤aaraas›ndaa

giizleniirken oonlaar›

aaraamaayyaa ggelen bbiir

grup,, oonlaar› nneredeyyse

buluyyordu.. MMaa¤aaraan›n

aa¤z›naa kkaadaar ggeldiiler..

E¤iiliip iiçerii bbaaksaalaard›

onlaar› ggörebiiliirlerdii,,

ffaakaat AAllaah oonlaar›

korudu..

mmYZnn

4 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E ’ Y E H ‹ C R E T r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 4 9

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

MED‹NE’YE H‹CRET

Page 50: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

verecekti. Bu s›rada çobanl›k yapan Âmir, koyunlar›otlatmak üzere Sevr da¤›n›n eteklerine getirecek, hemPeygamberimize ve Hazreti Ebubekir’e süt verecekhem de müflrikleri yan›ltmak için Abdullah’›n izleriniyok edecekti. Üreyk›d o¤lu Abdullah da üçüncü gününsonunda yan›na iki deve alarak Sevr da¤›n›n etekleri-ne gelecek ve yolculuk boyunca kendilerine k›lavuzlukedecekti.

Ertesi gün ma¤araya gizlice gelen Hazreti Ebubekir’ino¤lu Abdullah, Mekke’de olup bitenleri Peygamberi-mize flöyle anlatt›:

–Müflrikler sabahleyin eve girdiklerinde yata¤›n›zdaHazreti Ali’yi görünce çok flafl›rd›lar. Hazreti Ali’ye kö-tü davrand›lar ve onu bir süre hapsettiler. Ondan birfley ö¤renemeyince bizden bilgi almaya çal›flt›lar. Ba-flaramay›nca da çekip gittiler. Ayr›ca ölü veya diri sizikim getirirse ona yüz deve ödül verilece¤ini etrafa du-yurdular. Bunu ifliten herkes sizi aramak içinyollara düfltü.

Peygamberimizi evinde bulamayan gözü dönmüfl fe-dailer, her tarafta onu ar›yordu. Sonunda onlardan birgrup, Peygamberimizin gizlendi¤i ma¤aran›n a¤z›nakadar geldi. E¤ilip içeri baksalard› Sevgili Peygambe-rimizi ve Hazreti Ebubekir'i göreceklerdi. Allah, onla-r› görünmez ordular›yla korudu. Fedailer, onlar› gör-meden dönüp gitti.

Ma¤arada üçüncü gündü. Sabaha do¤ru, kararlaflt›r›l-d›¤› gibi Üreyk›d o¤lu Abdullah develeri getirdi ve hepbirlikte Medine’ye do¤ru yola ç›kt›lar.

Kur’’aan’’daa hhiicret flöyyle

aanlaat›l›r:

Muhaammed’’e yyaard›m

etmezseniiz bbiiliin kkii,,

iinkââr eedenler oonu

Mekke’’den

ç›kaard›klaar›ndaa,,

maa¤aaraadaa bbulunaan iikii

kiifliiden bbiirii oolaaraak AAllaah

onaa yyaard›m eetmiifltiir..

Arkaadaafl›naa ““Üzülme!

Allaah bbiiziimle

beraaberdiir..”” ddiiyyordu..

Allaah ddaa oonaa ggüven

vermiifl,, ggörmedii¤iiniiz

aaskerlerle oonu

desteklemiifl,, iinkââr

edenleriin ssözünü

aalçaaltm›flt›..

((TTeevvbbee SSuurreessii,, 4400.. aayyeett))

mmYZnn

50 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 4 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E ’ Y E H ‹ C R E T

Page 51: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Mekke’den; do¤up büyüdü¤ü, çocuklu¤unun ve genç-li¤inin geçti¤i bu flehirden ayr›lmak Sevgili Peygambe-rimize çok zor geliyordu. Ac›lar›n›, sevinçlerini, umut-lar›n› ve hayallerini b›rak›p flehiri terk edecekti. Öteyandan Mekke’de Müslümanlara yap›lan bask›lar hâ-lâ devam ediyordu. Allah’›n emirlerini özgürce yerinegetiremiyorlard›. Mekke’den ayr›lmak zor da olsa Me-dine onlar için yeni bir umut kap›s›yd›. ‹slâm’› daha ra-hat anlatacak ve yaflayacaklard›. Peygamberimiz, de-vesinin üstünde Mekke’den ayr›l›rken bunlar› düflü-nüyordu. Bir ara durdu ve geriye, Mekke’ye uzun uzunbakt›:

–Mekke, sen benim için yeryüzünün en güzel flehirisin.E¤er beni senden ay›rmasalard›, ben, asla senden ay-r›lmazd›m. Bir gün sana tekrar dönece¤im, dedi.

Varaka’n›n dedi¤i ç›km›flt›, Peygamberimiz, elli üç ya-fl›nda ata yurdundan ayr›lmak zorunda kalm›flt›.

Herkes Onu BekliyorduSevgili Peygamberimiz ve yol arkadafl› Hazreti Ebu-bekir, Sevr da¤›ndaki ma¤aradan ayr›lal› sekiz günolmufltu. Gündüzün kavurucu s›ca¤›nda dinlenip ge-celeyin yola devam ediyorlard›. Yorucu bir yolculuk-tan sonra Medine’ye üç kilometre uzakl›ktaki Kubaköyüne gelmifllerdi.

Medineli Müslümanlar, Peygamberimizin Mek-

Haazretii ÖÖmer,, ccesur vve

yyii¤iit bbiir kkiifliiyydii.. HHiicret

etmek iiçiin ggiizliice

Mekke’’den aayyr›lmaayy›

iiçiine ssiindiirememiifltii..

K›l›c›n› kkuflaand›,, ookunu

ve yyaayy›n› aalaaraak

Kââbe’’yye ggiittii.. OOraadaa

bulunaanlaaraa:

–Müflriikler! MMediine’’yye

hiicret eediiyyorum..

Çocuklaar›n› yyetiim,,

eflleriinii ddul,, aanaalaar›n›

gözü yyaafll› bb›raakmaayyaa

niiyyetii oolaan vvaarsaa ggelsiin,,

dövüflmek iiçiin kkaarfl›

daa¤›n aard›ndaa

bekliiyyorum,, ddedii..

Pefliinden bbiir kkiiflii bbiile

cesaaret eediip ggiidemedii..

mmYZnn

4 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E ’ Y E H ‹ C R E T r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 51

Page 52: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

ke’den ayr›l›fl haberini alm›flt›. Her gün Medine’nind›fl›ndaki yüksek bir yere ç›k›p heyecanla yolunu göz-lüyorlard›.

Yine böyle bir gün yolu gözlerken ufukta iki kifliningeldi¤ini gördüler. Gelenler, Peygamberimiz veHazreti Ebubekir’di.

Medineli bütün Müslümanlar, Peygamberimizin ge-liflini büyük bir sevinç ve coflkuyla karfl›lad›lar. Ço-cuklar hep bir a¤›zdan “Sevgili Peygamberimiz, hoflgeldiniz!”, diye ba¤r›fl›yorlard›. Medine, bayram ye-rine dönmüfltü.

Peygamberimiz Medine’ye girdi¤inde, herkes onuevinde a¤›rlamak için birbiriyle yar›fl›yor, “Sevgili

Peyygaamberiimiiz,, hhiicret

s›raas›ndaa KKubaa iile

Mediine aaraas›ndaa

bulunaan RRaanunaa

vaadiisiine ggeldii¤iinde,,

yyüz kkaadaar MMüslümaanaa

hutbe ookudu vve iilk

cumaa nnaamaaz›n› kk›ld›rd›..

Bugün bburaadaakii

caamiiyye CCumaa CCaamiiii

deniilmektediir..

mmYZnn

52 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 4 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E ’ Y E H ‹ C R E T

Page 53: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Peygamberimiz bize buyurun.” diyorlard›. O ise de-vesini serbest b›rakt› ve devesi hangi evin önündedurursa orada misafir olaca¤›n› söyledi. Böylecekimsenin gönlünü k›rmam›fl olacakt›. Deve yürüdü,yürüdü ve sonunda bofl bir arazide durup oraya çök-tü. Buraya en yak›n ev Ebu Eyüb Ensarî’nin eviydi.Ebu Eyüb’ün sevincine diyecek yoktu. Peygamberi-mizi ve Hazreti Ebubekir’i a¤›rlamak onu çok mut-lu edecekti.

Sevgili Peygamberimiz bir müddet Ebu Eyüb’ünevinde misafir olarak kald›.

PPeeyyggaammbbeerriimmiizz,, MMeeddiinnee’’yyeeggeellddii¤¤iinnddee kk››zz ççooccuukkllaarr››oonnuu flfluu flflaarrkk››yyllaa kkaarrflfl››llaamm››flfltt››::

AY DO⁄DU ÜZER‹M‹ZEAAyy ddoo¤¤dduu üüzzeerriimmiizzeeVVeeddaa tteeppeessiinnddeenn..fifiüükküürr ggeerreekkttii bbiizzeeAAllllaahh''aa ddaavveettiinnddeenn..

SSeenn ggüünneeflflssiinn,, sseenn aayyss››nnSSeenn,, nnuurr üüssttüünnee nnuurrssuunn..SSeenn,, SSüürreeyyyyaa yy››lldd››zz››ss››nnEEyy sseevvggiillii,, eeyy RRaassuull!!

EEyy bbiizzee ggöönnddeerriilleenn eellççiiYYüüccee bbiirr ddaavveettllee ggeellddiinn..SSeenn bbuu flfleehhrree flfleerreeff vveerrddiinnEEyy sseevvggiillii,, eeyy RRaassuull!!

mmYZnnHHiiccrreett ss››rraass››nnddaa SSeevvggiilliiPPeeyyggaammbbeerriimmiizzii MMeeddiinnee''ddeeeevviinnddee mmiissaaffiirr eeddeenn EEbbuuEEyyüübb''üünn kkaabbrrii,, ‹‹ssttaannbbuull''ddaaEEyyüüpp SSuullttaann CCaammiiii’’nniinnyyaann››nnddaadd››rr..‹‹ssttaannbbuull''uu ffeetthhee ggeellddii¤¤iinnddeeoorraaddaa flfleehhiitt ddüüflflmmüüflflttüürr..

mmYZnn

4 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E ’ Y E H ‹ C R E T r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 53

Page 54: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM
Page 55: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Bir Medeniyet KuruluyorMedine’nin eski ad› Yesrib idi. Sevgili Peygamberi-miz hicret etmeden önce de buras› önemli bir yerle-flim yeriydi. Yahudi ve Arap kabileleri bir arada yafl›-yorlard›. Halk›n aras›nda çok çeflitli inançlar vard›.Kabileler aras›nda bir birliktelik yoktu. Aralar›ndaçeflitli sebeplerden kaynaklanan düflmanl›klar de-vam ediyordu.

CamiSevgili Peygamberimiz, Medine’de ilk ifl olarak bircami yapt›rd›.

Cami, Müslümanlar›n hayat›nda sadece ibadet edilenbir yer de¤ildi. Ayn› zamanda Müslümanlar›n sohbetettikleri, gerekti¤inde kimsesiz ve yoksullar›n bar›nd›-¤›, kutlu bir yerdi. Cami, ayn› zamanda bir e¤itim ku-rumuydu. Müslümanlar, günlük hayatta karfl›laflt›¤›sorunlar› da burada konuflup karara ba¤lard›.

PeygaammberrimmizMedinne’yegeldi¤¤innde ddevesinninnçöökttü¤¤ü bbofl aalaannaabirr ccaammi yyaaptt›rrd›.Yaaptt›rr›laann bbucaamminninn aad›Peygaammberr CCaammii’dirr(Mescid-i NNebevî).

mmYZnn

5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹ r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö⁄R E N ‹ Y O R U M r 55

BEfi‹NC‹ BÖLÜM

MED‹NE:

B‹R MEDEN‹YET fiEHR‹

Page 56: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

EzanMüslümanlar›n say›s› günden güne art›yor, cami do-lup tafl›yor, art›k ihtiyac› karfl›lam›yordu. Namaz va-kitlerini duyurmak ve Müslümanlar› ibadete ça¤›r-mak için ortak bir iflarete ihtiyaç vard›. Hristiyanlar,ibadet zamanlar›n› çan çalarak, Yahudiler ise boruüfleyerek duyuruyordu. Bu yüzden çan ve boru olma-mal›yd›. Atefl yak›lmas› veya bayrak as›lmas› da uy-gun görülmedi.

Zeyd’in o¤lu Abdullah ve sahabeden baz› kimseleringördü¤ü rüyayla sorun çözüme kavufltu. Rüyas›ndaAbdullah’a ezan›n sözleri ö¤retilmiflti. Herkes gör-dü¤ü rüyay› Peygamberimize anlatt›. O da bunlar›do¤rulad›. Ayn› sözler Peygamberimize vahiy yoluy-la ö¤retilmiflti. Bunun üzerine Peygamberimiz, eza-n›n Hazreti Bilâl’e ö¤retilmesini ve ezan› onun oku-mas›n› istedi. Çünkü Hazreti Bilâl’in sesi gür ve gü-zeldi.

Ezan› Hazreti Bilâl okuyor ve o güzel sesiyle Müslü-manlar› ibadet etmeye ça¤›r›yordu.

Yerleflim yeriSevgili Peygamberimiz, hicret edenler için Medi-ne’de yeni bir yerleflim plân› haz›rlad›. MedineliMüslümanlar, ellerindeki fazla arazilerini hicreteden Müslümanlara ba¤›fllad›. Peygamberimiz dehicret edenleri bu arazilere yerlefltirdi.

EzanAllaahu eekberr ((4 ddefaa)

Eflhedü eenn llâilâhe illaallaah (2 ddefaa)Eflhedü eennnne

MuhaammmmedennRaasulullaah

(2 ddefaa)Haayye aalessaalâh

(2 ddefaa)Haayye aalelfelâh

(2 ddefaa)Allaahu eekberr ((2 ddefaa)Lâilâhe iillaallaah ((1 ddefaa)

TTürrkçe aannlaamm›::

Allaah eenn bbüyükttürr.TTaann›kl›k eederrimm kki

Allaah’ttaann bbaaflkaa iilâhyoktturr.

TTaann›kl›k eederrimm kkiMuhaammmmed oonnunn kkulu

ve eelçisidirr.Haaydi nnaammaazaa.

Haaydi kkurrttuluflaa vvemmuttlulu¤¤aa.

Allaah eenn bbüyükttürr.Allaah’ttaann bbaaflkaa iilâh

yoktturr.

mmYZnn

5 6 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö⁄R E N ‹ Y O R U M r 5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹

Page 57: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Kardefllik

Sevgili Peygamberimiz, bütün Müslümanlar›n bir-birleriyle kaynaflmas› gerekti¤ini biliyordu. Çünküzorluklar› ancak bu flekilde yenebilirlerdi. Mek-ke’den hicret eden Müslümanlara Muhacir, Medi-ne’de onlar› karfl›layan ve onlara yard›m edenlere deEnsar ad› verildi. Muhacirler, Medine’de gurbettey-di. Her fleylerini Mekke’de b›rakm›fllard›. Baz›s› efli-ni, çocu¤unu; baz›s› da mal›n›, mülkünü orada b›rak-m›flt›. Peygamberimiz, Ensarla Muhacirleri kardeflilân etti. Herkes kendisine bir kardefl seçti. Kardefllerbelli olunca Muhacirler s›k›nt›dan kurtulmufl, Ensarise zor durumda olanlara yard›m etme mutlulu¤unuyaflam›flt›.

Böylece Peygamberimiz, Müslümanlar›n dayan›flmaiçinde olmalar›n›, iç ve d›fl düflmanlara karfl› her yön-den güçlü bir toplum olmalar›n› sa¤lam›flt›.

Birlikte yaflama

Mekkeli müflrikler, Medine’ye sald›rmak için f›rsatkolluyordu. Müslümanlar, kendi içlerinde birlik veberaberli¤i kurduktan sonra d›flar›ya karfl› da birlikoluflturma ihtiyac› hissetti.

Medine’nin nüfusu yaklafl›k on bindi. Nüfusun birk›sm› Yahudiydi. Yahudiler, büyük bir güç oluflturu-yordu. Bununla birlikte Medine’de Müslüman olma-yan Araplar da vard›. Peygamberimiz, bütün grup-larla görüflme yaparak, Medine’de birlikte bar›fl için-

• Müslümmaann,Müslümmaann›nnkaarrdeflidirr. OOnnaakööttülük yyaapmmaaz, oonnudüflmmaann›nnaa tteslimmettmmez. KKimmMüslümmaann kkaarrdeflinninnbirr iihttiyaac›nn› ggiderrirrse,Allaah ddaa oonnunn bbirrihttiyaac›nn› ggiderrirr. KKimmMüslümmaann› bbirrs›k›nntt›daann kkurrttaarr›rrsaa,Allaah ddaa oonnu kk›yaammettgünnü ss›k›nntt›laarr›nn›nnbirrinndenn kkurrttaarr›rr. KKimmbirr MMüslümmaann›nnkusurrunnu öörrtterrse,Allaah ddaa KK›yaammettgünnü oonnunn kkusurrunnuöörrtterr.

• Enn hhaay›rrl›nn›z, aahlâk›enn ggüzel oolaann›nn›zd›rr.

• Do¤¤rrulukttaannaayrr›lmmaay›nn, ççünnküdo¤¤rruluk iiyili¤¤e, iiyilikde ccennnnette ggööttürrürr.Yaalaanndaann kkaaç›nn›nn,çünnkü yyaalaannkööttülü¤¤e, kkööttülük ddecehennnnemme ggööttürrürr.

• Kommflusu aaçkenn ttokyaattaann bbizdenn dde¤¤ildirr.

mmYZnn

5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹ r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö⁄R E N ‹ Y O R U M r 57

Page 58: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

de yaflayabileceklerini belirtti. Karfl›l›kl› görüflmeler-den sonra aralar›nda bir sözleflme imzalad›lar.

Bu sözleflmeye göre Müslümanlar ve Yahudiler eflithaklara sahip olacak, e¤er bir Yahudiye zarar verilir-se ona hem Müslümanlar hem de Yahudiler yard›medecekti. Ayn› durum Müslümanlar için de geçerliy-di. Antlaflmaya göre d›flar›dan gelecek bir sald›r›daflehri birlikte savunacaklard›. Görüfl ayr›l›¤› oldu¤un-da sorunu Peygamberimiz çözecekti.

HadisPeygaammberrimmizinn

söözlerrinne HHaadis ddennirrve MMüslümmaannlaarr iiçinn

Kurr’aann’daann ssonnrraa ggelennikinnci kkaaynnaaktt›rr.

Hadislerden seçmeler ((RRiiyyaazzüü’’ss--SSaalliihhiinn,, DDiiyyaanneett ‹‹flfllleerrii

BBaaflflkkaannll››¤¤›› YYaayy››nnllaarr››))

• ‹‹slâmm bbefl ttemmelüzerrinne kkurrulmmufltturr::Allaah’ttaann bbaaflkaa ttaannrr›

olmmaad›¤¤›nnaa vveMuhaammmmed’inn oonnu

kulu vve eelçisi ooldu¤¤unnaattaann›kl›k eettmmek, nnaammaazk›lmmaak, zzekâtt vverrmmek,

Raammaazaann oorrucunnuttuttmmaak vve ggücü

yettennlerr iiçinn KKâbe’yiziyaarrett eettmmek.

• ‹‹nnsaannlaarr›nn eennhaay›rrl›s›, iinnsaannlaarraa

faaydaal› oolaannd›rr.

• CCennnnett aannnnelerrinnaayaaklaarr› aaltt›nndaad›rr.

• TTemmizlik iimmaanndaannd›rr.

• KKüçüklerrinnisevmmeyenn,

büyüklerrinni ssaaymmaayaannbizdenn dde¤¤ildirr.

mmYZnn

58 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö⁄R E N ‹ Y O R U M r 5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹

Page 59: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Sevgili Peygamberimiz bu sözleflmeyle anlaflmazl›k-larda hakem kabul edilmifl oldu. Yine bu sözleflmeyegöre herkes kendi dinini rahatça yaflayabilecekti.

Sözleflme, Medine’deki iç savafl› sona erdirmiflti. So-nuçta bu antlaflmadan kârl› ç›kan Peygamberimiz veMüslümanlar oldu.

Herkes okullu oldu

Peygamber Mescidi yap›l›rken Sevgili Peygamberi-mizin iste¤i üzerine yan›na yat›l› bir bölüm eklendi.Bu bölüme Suffe denildi. Buras› bir okuldu ve ö¤ret-menleri Peygamberimizdi. Müslümanlar, Kur’an’›ondan ö¤reniyor, kendilerini her konuda yetifltiri-yorlard›. Bir taraftan ö¤reniyor, di¤er taraftan da ö¤-retmek için haz›rlan›yorlard›.

Ramazan

Ramazan ay› Müslümanlar için ibadet ay›d›r. Bu ay›oruç tutarak geçirmek Yüce Allah'›n bir emridir.

Oruç, hicretten bir buçuk sene sonra Müslümanlaraflu ayetle farz k›l›nd›: "Ey inananlar! Sizden öncekile-re oruç farz k›l›nd›¤› gibi Allah'a karfl› gelmekten sa-k›nman›z için size de farz k›l›nd›." (Bakara Suresi,183. ayet)

Peygamberimiz bu aya özel bir önem verirdi. Gün-düzleri oruç tutar, geceleri çokça ibadet ederdi. Kim-sesizlere yard›m eder, yoksullar› giydirir ve onlar› if-tar sofras›na davet ederdi.

Orruç, hhicrrettttenn bbirrbuçuk ssenne ssonnrraaMüslümmaannlaarraa fluaayettle ffaarrzk›l›nnmm›fltt›rr::Ey iinnaannaannlaarr!! SSizdennöönncekilerre oorruç ffaarrzk›l›nnd›¤¤› ggibi AAllaah'aakaarrfl› ggelmmekttennsaak›nnmmaann›z iiçinn ssizede ffaarrz kk›l›nnd›.((BBaakkaarraa SSuurreessii,, 118833.. aayyeett))

mmYZnn

5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹ r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö⁄R E N ‹ Y O R U M r 59

Page 60: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Kur'an bu ayda, Kadir Gecesinde indirildi. Müslü-manlar bu ay› ibadet ederek, teravih namaz› k›larak,dua ederek, Kur'an okuyarak ve birbirleriyle yard›m-laflarak geçirir.

Zengin Müslümanlar, mallar›ndan ve paralar›ndanbelli bir miktar› yoksullara zekât olarak verir. Zekât,‹slâm'›n befl temel esas›ndan biridir ve hicretten ikisene sonra farz k›l›nm›flt›r. Kur'an'da da ço¤unluklanamazla birlikte yer al›r: "Namaz› dosdo¤ru k›l›n, ze-kât› hakk›yla verin..." (Bakara Suresi, 43. ayet)

Düflmanl›k SürüyorMüslümanlar›n Mekke’de geçen y›llar› sab›r y›llar›olmufltu. Müflriklerden hep bask› görmüfl, onlar›neziyetlerine katlanmak zorunda kalm›fllard›. Sevgili

Allaah’›mm!! BBize ddünnyaave aahirretttte iiyiliklerr

verr vve bbizicehennnnemm aatteflinndenn

korru.((BBaakkaarraa SSuurreessii,, 220011.. aayyeett))

mmYZnn

Allaah’›mm!! BBenni,aannaamm›, bbaabaamm› vve

büttünn iinnaannaannlaarr›baa¤¤›fllaa.

((‹‹bbrraahhiimm SSuurreessii,, 4411.. aayyeett))

mmYZnn

60 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö⁄R E N ‹ Y O R U M r 5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹

Page 61: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Peygamberimiz, Müslümanlardan sabretmelerini is-temifl, savaflla karfl›l›k vermeyi yasaklam›flt›. Müflrik-ler ise Mekke’yi Müslümanlara dar etmifl, onlar› kat-lan›lmas› zor s›k›nt›lara sokmufltu.

Oysa Medine’de Müslümanlar, kendi aralar›nda gü-venli¤i sa¤lay›p devletlerini kurmufl, komflular›yla dabar›fl içinde yafl›yorlard›. Peygamberimiz, ‹slâm’› gü-zellikle anlat›yor, hiçbir flekilde hile ve zor kullanm›-yor, savafltan hofllanm›yordu. ‹nsanlar› bilgili olma-ya ve Kur’an okumaya ça¤›r›yordu. ‹nsanlar›n kendiözgür karar›yla istedikleri inanc› seçmelerini istiyor-du.

Mekkeli müflrikler, bu durumu içlerine sindiremiyorve gizli gizli Müslümanlara savafl açmak için haz›rl›kyap›yorlard›. Peygamberimiz, bu tehlikeyi engelle-mek için Mekkelilerin ticaret yollar›n› ele geçirmekistiyordu. Kervanlar silâh da tafl›yor ve Peygamberi-miz bunlar›n kendilerine karfl› kullan›laca¤›n› bili-yordu.

Dönüm noktas›: BedirMekkelilerle savaflma ihtimali yüksekti. Sevgili Pey-gamberimiz bu yüzden s›k›nt›l› günler yafl›yordu.

Haz›rl›klar›n› tamamlayarak yola ç›kan Peygamberi-miz, üç yüz befl arkadafl›yla birlikte Bedir denilen ye-re geldi. Müflrikler de bin kiflilik bir ordu haz›rlam›flve yola ç›km›flt›.

Bu s›rada, Peygamberimizin yan›na Huzeyfe yaklafl-t›. Orduya kat›lmak için babas›yla beraber yola ç›kt›k-

Hat›rlay›n ki sizrabbinizden yard›mistiyordunuz. O dapefl pefle gelen binmelekle size yard›medece¤im, diyerekduan›z› kabul etti.

(Enfal Suresi, 9. ayet)

mmYZnn

5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹ r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö⁄R E N ‹ Y O R U M r 61

Page 62: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

lar›n›, müflriklere yakaland›klar›n› ve ‹slâm ordusu-na kat›lmayacaklar›na dair söz verince serbest b›ra-k›ld›klar›n› anlatt›.

Peygamberimizin askere ihtiyac› vard›. Buna ra¤menonlara, verdikleri sözde durmalar›n›, savafla kat›lma-malar›n› ve Medine’ye geri dönmelerini söyledi.

Peygamberimiz, uzaktan güçlü ordusuyla müflrikle-rin geliflini görünce:

“Allah’›m iflte Kureyfl! Onlar kibir ve gururla geliyor,sana karfl› ç›k›yor, senin Peygamberini yalanl›yorlar.Allah’›m, bize yard›m et! E¤er flu bir avuç Müslüma-n›n yok olmas›na raz› olursan sonra sana ibadet ede-cek kimse kalmayacak.” diye dua etti.

Peygamberimiz, Bedir’de ‹slâm ordusunu savafl dü-zenine soktu. Bulunduklar› yer kumluktu. Bununüzerine sahabeden Hubab Peygamberimize:

–Buras›n› Allah’tan gelen bir emirle mi, yoksa kendikarar›n›zla m› belirlediniz, diye sordu. Peygamberi-miz, kendi karar› oldu¤unu söyleyince Hubab:

–Savafl için buras› uygun de¤ildir. ‹zin ver, flu Bedirkuyusunun yan›na yerleflelim. Etraf›ndaki di¤er ku-yular› kapatal›m, dedi. Bu öneri kabul edildi ve ordu,hemen kuyular›n oldu¤u yere yerlefltirildi.

Bu s›rada Peygamberimiz, Ensar ve Muhacirleri top-layarak onlar›n savafl konusunda ne düflündükleriniö¤renmek istedi. Karfl›l›kl› konuflmalardan sonraherkes Peygamberimize ba¤l›l›¤›n› ifade etti.

Sevgili Peygamberimiz, bütün haz›rl›klar›n› tamamla-

Bedirr’de eele ggeçennesirrlerr iiçinn

Peygaammberrimmizinn bbirrdüflünncesi vvaarrd›.“Okummaa yyaazmmaa

bilennlerr oonnMüslümmaann ççocu¤¤aa

okummaa yyaazmmaaöö¤¤rrettirrse sserrbestt

b›rraak›laacaak.” ddedi.Bööylelikle hhemm eesirrlerr

öözgürrlüklerrinnekaavuflaacaak hhemm dde

çocuklaarr ookummaayaazmmaa öö¤¤rrennmmifl

olaacaaktt›.

mmYZnn

Bedirr zzaaferriyleMüslümmaannlaarr ssesinnibüttünn AArraabisttaann’daa

duyurrdu. AArrtt›k‹‹slâmm’›nn yyaay›lmmaa

döönnemmi bbaafll›yorrdu.

mmYZnn

62 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö⁄R E N ‹ Y O R U M r 5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹

Page 63: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

mas›na ra¤men yine de savafl olsun istemiyordu. Düfl-man taraf›na Hazreti Ömer’i gönderdi ve savafltanvazgeçmeleri önerisinde bulundu. Müflrikler, Müslü-manlar› güçsüz san›yor ve onlar› yok etmek için bununiyi bir f›rsat oldu¤unu düflünüyordu. Bu sebeple savafl-maktan asla vazgeçmeyeceklerini söylediler.

Savafl bafllad› ve dört befl saat sonra bitti. Müflriklerinordusu büyük bir bozguna u¤ram›flt›. Müslümanlaron dört flehit verirken, Müflriklerden Ebu Cehil dâhilyetmifl kifli ölmüfltü. Yüce Allah, yard›m›n› gönder-mifl, Peygamberinin duas›n› kabul etmiflti.

Ac› tecrübe: UhudAradan bir y›l geçmiflti. Medine’ye, Mekkeli müflrik-lerin sald›r› için haz›rl›k yapt›klar› haberi geldi. Ko-nuyu görüflmek üzere Müslümanlar toplant›ya ça¤-r›ld›. Toplant›da Peygamberimizin amcas› HazretiHamza söz ald› ve savafl›n Medine d›fl›nda olmas›n›istedi. Baz› gençler de Hazreti Hamza’y› destekledi.Peygamberimiz ise savunma savafl› yap›lmas› tarafta-r› oldu¤unu belirtti. Ço¤unluk meydan savafl›na ta-raftar olunca Peygamberimiz bunu kabul etti. Düfl-man› Medine d›fl›nda karfl›lamaya karar verdiler.

Bu arada Mekkelilerin tam donan›ml› üç bin askeriy-le Medine’ye iyice yaklaflt›klar› haberi geldi. Bediryenilgisinin intikam›n› almaya geliyorlard›.

Sevgili Peygamberimiz ve arkadafllar›, cuma namaz›-n› k›ld›ktan sonra yola ç›kt›. Ertesi gün sabah nama-z›nda Uhud da¤›n›n bulundu¤u yere ulaflt›lar. Müs-

Uhud ssaavaafl›s›rraas›nndaa mmüflrrikorrdusunnunnkommuttaann› EEbuSüfyaann, ssaavaaflbaafllaammaadaann öönnceEnnsaarraa flu tteklifttebulunnmmuflttu::

–Medinnelilerr!! BBizimmsizinnle iiflimmiz yyok,Muhaammmmed iileaarraamm›zdaann ççekilinn.Ennsaarr, bbu tteklifi sserrttve aa¤¤›rr bbirr ddillerreddetttti.

mmYZnn

5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹ r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö⁄R E N ‹ Y O R U M r 63

Page 64: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

lümanlar bin kifliydi, ancak yolda üç yüz kifli vazgeçe-rek ordudan ayr›ld›. Bunlar görünüflte Müslümand›,fakat gerçekte inanmayan münaf›klard›. HedefleriMüslümanlar› korku ve ümitsizli¤e sevk etmekti.

Tarih 625’i gösteriyordu. Uhud denilen ve Medi-ne’ye yak›n bir yerde iki ordu karfl› karfl›ya geldi.Müflriklerin Medine’ye bu kadar yaklaflmalar›n›n se-bebi, Müslümanlar› yendikten sonra flehiri ya¤mala-ma düflüncesiydi. Peygamberimiz ise her türlü tedbi-ri alm›fl, en küçük ayr›nt›y› bile düflünmüfltü. En iyi el-li okçuyu seçti ve sol taraftaki stratejik bir tepeye yer-lefltirdi. Bafllar›na da Cübeyir o¤lu Abdullah’› görev-lendirdi. Onlara flöyle dedi:

–Oklar›n›zla bizi müflriklerin atl›lar›ndan koruyun.Onlar›n arkam›zdan dolafl›p bize sald›rmas›na izinvermeyin. Savafl› kazansak da kaybetsek de asla yeri-nizden k›m›ldamay›n. Öldürüldü¤ümüzü bile görse-niz yard›ma gelmeyin.

Savafl bafllad› ve birkaç saat içinde müflrikler büyükbir yenilgiye u¤rad›. Ancak bir süre sonra savafl›n flek-li de¤iflti. Müslümanlar iki müflrik grubun aras›ndakald›. Çünkü Peygamberimizin da¤a yerlefltirdi¤i ok-çulardan ço¤u, nas›l olsa savafl› kazand›k diyerek yer-lerini terk etmiflti.

Peygamberimizi dinlememenin bedeli çok a¤›r ol-mufltu. Hazreti Hamza dâhil yetmifle yak›n Müslü-man flehit oldu. Sevgili Peygamberimizin duda¤› ya-r›ld› ve difli k›r›ld›. Müslümanlar, ancak Uhud da¤›-na s›¤›narak kurtulabildi. Müflrikler ise Medine’ye

PeygaammberrimmizUhud ssaavaafl›nndaa

yaarraalaann›nncaayaann›nndaakilerr, oonndaannmmüflrriklerre bbedduaa

ettmmesinni iisttedi.Peygaammberrimmiz::

–Benn, bbedduaa eettmmekiçinn ggöönnderrilmmedimm.Benn, iinnsaannlaarr› ddo¤¤rru

yolaa ddaavett eettmmeküzerre rraahmmett eelçisi

olaarraak ggöönnderrildimm,dedi. AAllaah’›mm oonnlaarraa

do¤¤rru yyolu ggööstterr,onnlaarr ggerrçe¤¤i

bilmmiyorrlaarr, fleklinndeduaa eetttti.

mmYZnn

64r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö⁄R E N ‹ Y O R U M r 5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹

Page 65: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

girmeden, Bedir’in intikam›n› ald›k düflüncesiyle ge-ri çekilip Mekke’ye döndüler.

Müslümanlar, s›¤›nd›klar› yerden savafl meydan›naindiklerinde, flehit olan bütün Müslümanlara iflken-ce yap›ld›¤›n›, cesetlerinin parçaland›¤›n› gördü. Ce-nazelerini savafl meydan›na defnedip hüzünlü bir fle-kilde Medine’ye döndüler.

Peygamberimizin uyar›s›n› dikkate almayan bu okçu-lar yüzünden Müslümanlar, kazan›lm›fl bir zaferi elle-rinden kaç›rd›lar. Müslümanlar, bu savaflta komutanaitaat etmemenin ac› bedelini ödemifl oldular.

Her yol deneniyor: SuikastlarMedine sokaklar› Uhud’un ac›s›yla çalkalan›yordu.Müslümanlar Uhud’da büyük bir yara alm›flt›, fakatPeygamberleri yanlar›ndayd›. Art›k onun sözünüdinlemenin önemini iyice kavram›fllard›. Öte yandanhayat devam ediyordu.

Bu s›rada Medine’ye biri geldi ve Peygamberimizdenkendi kabilesine ‹slâm’› anlatmak üzere ö¤retmenlergöndermesini istedi. Peygamberimiz de ondan gön-derece¤i arkadafllar›n› koruyacaklar›na dair söz ver-melerini istedi. Adam söz verince, PeygamberimizSuffe okulundan iyi yetiflmifl yetmifl genç arkadafl›n›gönderdi.

Bu yetmifl kifli, Bi’ri Maune denilen yerde pusuya dü-flürüldü. Müslümanlar, kendilerini savunma f›rsat›bile bulamadan flehit oldu.

***

5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹ r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö⁄R E N ‹ Y O R U M r 65

Page 66: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Reci denilen yerde de Müslümanlara suikast düzen-lendi ve burada sekiz Müslüman flehit edildi. Hubeybve Zeyd de esir al›nd›. Esir alanlar, onlar› Mekkelimüflriklere satt›lar. Müflrikler, Hubeyb’i flehit etti.Zeyd’i ise flehit etmeden önce:

–fiimdi Muhammed’in senin yerinde olmas›n› istermiydin, diye sordular. O da:

–Yemin ederim ki, b›rak›n burada olmas›n›, onunaya¤›na bir dikenin batmas›na bile dayanamam, de-di. Bu ba¤l›l›¤› gören müflrikler:

–Arkadafllar› Muhammed’i ne kadar çok seviyorlar.Biz böyle sevgi görmedik, demekten kendilerini ala-mad›lar.

Çetin s›nav: HendekUhud savafl›n›n üzerinden iki y›l geçmiflti. Mekkelimüflrikler yine rahat durmuyorlard›. Mekke’den onbin kiflilik bir orduyla yola ç›kt›klar› haberi geldi. Pey-gamberimiz hemen arkadafllar›n› camide toplad›.Savafl konusunda ne yap›lmas› gerekti¤i tart›fl›ld›.

‹ran as›ll› Selman:

–‹ran’da bir tehlike an›nda, flehrin etraf›na hendekkazar›z. Burada da böyle yapal›m, dedi. Bu düflünceço¤unlukla benimsendi.

Medine’nin etraf›na hendek kaz›lacakt›. Hemen iflekoyuldular. Hendeklerin k›sa zamanda kaz›lmas› ge-rekiyordu. Her gün günefl do¤madan yola ç›k›yor,akflama kadar durup dinlenmeden çal›fl›yorlard›.

Hendek kaz›m›Caabirr flööyle aannlaatt›yorr::–Henndek kkaazaarrkenn

birr aarraa sserrtt bbirr yyerrerraasttlaad›k.

Bunnunn üüzerrinnePeygaammberrimmize

haaberr vverrdik.Peygaammberrimmiz

baalyozu eelinne aal›phennde¤¤e iinndi.

Peygaammberrimmiz ddedâhil üüç ggünndürr bbirr

fley yyemmemmiflttik.Anncaak oo, kkaayaayaabaalyozu ööyle bbirr

vurrdu kki, sserrtt kkaayaakumm ggibi ddaa¤¤›ld›.

mmYZnn

66r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö⁄R E N ‹ Y O R U M r 5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹

Page 67: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Sevgili Peygamberimiz de arkadafllar›yla birliktehendek kaz›yor ve onlara moral veriyordu.

Kaz›lan hendekler, düflman atl›lar›n› hücumdan cay-d›racak bir geniflli¤e sahipti. Derinli¤i ise bir at›n içi-ne düfltü¤ünde ç›kamayaca¤› kadard›. Ayr›ca Müslü-man birlikler taraf›ndan gece gündüz kontrol alt›n-da tutuluyordu..

Peygamberimiz, üç bin kifliyi flehrin çeflitli yerlerineyerlefltirdi. Orduyu savafl düzenine soktu. Bu aradamüflrikler de gelmiflti. Medine’deki Yahudileri veMüslüman olmayan Araplar› da yanlar›na alm›fllard›.Müflrikler, hende¤i görünce ne yapacaklar›n› flafl›rd›-lar. Çünkü flimdiye kadar böyle bir fleyle karfl›laflma-m›fllard›.

Müflriklerin sald›r›s›yla savafl bafllam›flt›. Müslüman-lar, var güçleriyle yurtlar›n› savunuyor, düflman-lar›na geçit vermiyordu. Böylece yirmi yedi gün savafloldu. Sonunda müflrikler, ‹slâm ordusunun güçlüsavunmas›n› geçemeyeceklerini anlay›nca, hiçbir fleyelde edemeden geri çekilmek zorunda kald›lar.Savafl bitmifl, müflrik ordusu Mekke'ye do¤ru yola ç›k-m›flt›. Müslümanlar yeni bir zafer daha kazanm›flt›.

Henndek SSaavaafl›Kurr’aann’daa flööyleaannlaatt›lmmaakttaad›rr::

Ey iimmaann eedennlerr!!Düflmmaann oorrdulaarr›üzerrinnize ggeldi¤¤inndeAllaah’›nn ssize vverrdi¤¤innimmettlerri hhaatt›rrlaay›nn.‹‹fltte oo zzaammaanndüflmmaannlaarr›nn›z›nnüsttünne bbirr kkaas›rrgaa vvegöörremmedi¤¤innizorrdulaarrgöönnderrmmiflttik. AAllaahyaaptt›¤¤›nn›z hherr fleyigöörrmmektteydi. OOnnlaarr,yukaarr›daann vveaaflaa¤¤›daann üüzerrinnizegeldiklerrinnde vvegöözlerrinnizinn ››fl›¤¤›kaaybolupyürreklerrinnizaa¤¤z›nn›zaa ggeldi¤¤inndeve AAllaah hhaakk›nndaaçeliflkili ddüflünncelerrbirr bbirr aakl›nn›zdaann geçtti¤¤innde iifltteorraadaa vve oo aanndaainnaannaannlaarr ss›nnaannd› vvefliddettli bbirr floklaasaarrs›ld›laarr.((AAhhzzaabb SSuurreessii,, 99,, 1100,, 1111..

aayyeettlleerr))

mmYZnn

5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fiE H R ‹ r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö⁄R E N ‹ Y O R U M r 67

Page 68: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM
Page 69: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Hudeybiye Antlaflmas›Sevgili Peygamberimiz o gün çok sevinçliydi. Bu se-vincinin sebebini arkadafllar›na anlatt›: “Yar›n Mek-ke’yi ve Kâbe’yi ziyarete gidece¤iz.” dedi. Muhacirleriçin bu haber çok önemliydi. Çünkü Mekke’den ayr›-lal› alt› y›l olmufltu ve sürekli Mekke özlemiyle yafl›-yorlard›. Mekke sokaklar›nda gezecekler, çocukluk-lar›n›n ve gençliklerinin geçti¤i yerlerde özlem gide-receklerdi.

Peygamberimiz, bin befl yüz arkadafl›yla birlikte Kâ-be'yi ziyaret etmek üzere yola ç›kt›. Yolda annesininkabrine u¤ray›p ziyaret etti.

Mekke yak›nlar›ndaki Hudeybiye’ye kadar geldiler.Çad›rlar›n› kurdular. Peygamberimiz Mekkelilereelçi olarak Hazreti Osman’› gönderdi. Savafl için gel-mediklerini, izin verirlerse Kâbe’yi ziyaret edip dö-neceklerini bildirmesini istedi. Hazreti Osman gö-rüflmeye gitti, ancak gelmesi gecikti. Etrafa öldürül-dü¤ü haberi yay›ld›.

Anndolsunn kki,Hudeybiye’de aa¤¤aac›nnaaltt›nndaa ssaannaa ssöözverrirrlerrkenn AAllaah,innaannaannlaarrdaann hhoflnnuttolmmuflttu. ‹‹fltte AAllaahkaalplerrinndekido¤¤rrulu¤¤u bbildi¤¤iiçinn oonnlaarraa hhuzurr vvegüvenn vverrip, hhemmkenndilerrinni yyaak›nn bbirrzaaferr iile hhemm ddeorraadaann aalaacaaklaarr›birrçok ggaannimmettlerrleöödüllenndirrdi. AAllaahmmuttlaak ggaalipttirr,hükümm vve hhikmmettsaahibidirr.

((FFeettiihh SSuurreessii,, 1188,, 1199.. aayyeettlleerr))

mmYZnn

6 . B Ö L Ü M : E V E D Ö N Ü fi r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 6 9

ALTINCI BÖLÜM

EVE DÖNÜfi

Page 70: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Savafl için gelmemifllerdi, ancak savafl olas›l›¤› belir-miflti. Peygamberimiz arkadafllar›n› toplad›. Arka-dafllar›, Peygamberimize ölünceye kadar ba¤l› kal›psavaflacaklar›na dair söz verdiler.

Bir süre sonra Hazreti Osman’›n sa¤ oldu¤u haberigeldi. Ard›ndan Hazreti Osman, Mekkeli müflrikle-rin temsilcileri ile birlikte ç›kageldi.

Mekkeli temsilciler, Müslümanlar›n Mekke’ye gir-melerine izin vermeyeceklerini söylediler ve antlafl-ma önerisinde bulundular. Görüflmelerden sonraPeygamberimiz, antlaflma yapmay› kabul etti ve ta-raflarca bir antlaflma imzaland›. Müslümanlar üz-gündü. Mekke’ye günlerce süren yorucu bir yolcu-luktan sonra bu kadar yaklaflt›klar› hâlde girememifl-lerdi.

Antlaflmaya göre, Müslümanlar bu y›l Mekke’ye gire-meyecekler, ancak bir y›l sonra Kâbe’yi ziyaret edebi-leceklerdi. Müslümanlar› as›l üzen, antlaflman›n“Kureyflten biri Müslüman olup Medine’ye s›¤›n›rsakabul edilmeyecek, buna karfl›l›k Mekke’ye s›¤›nanhiçbir Müslüman da geri verilmeyecektir.” madde-siydi. Bu madde Müslümanlar›n çok zoruna gitmiflti.Ortal›¤› bir ölüm sessizli¤i kaplam›flt›.

Bu s›rada boynuna ve ayaklar›na zincir vurulmufl biribitkin bir hâlde yanlar›na yaklaflt›. Kan ter içindeydi. BuEbu Cendel’di. Müslüman oldu¤u için babas› onu hap-setmifl ve zincire vurmufltu. O da bir yolunu bulup kaç-m›flt›. Süheyl o¤lunu almaya gelmiflti. Ona yaklaflarakboynundaki zincirden tuttu ve surat›na sertçe bir tokatindirdi. Sonra da Peygamberimize dönerek:

7 0 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ T O R U M r 6 . B Ö L Ü M : E V E D Ö N Ü fi

Page 71: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

–O¤lum gelmeden önce antlaflma imzalanm›flt›, de-di. Peygamberimiz sessizce tasdik etti. Süheyl:

–O hâlde onu bana geri ver, dedi. O s›rada Ebu Cen-del:

–Müslümanlar! Siz, bana iflkence yaps›nlar, beni di-nimden döndürsünler diye müflriklere geri mi vere-ceksiniz, diye feryat etti. Peygamberimiz, Ebu Cen-del’in babas›n› bir kenara çekerek o¤lunu serbest b›-rakmas›n› istedi; ama babas› bunu kabul etmedi. Bu-nun üzerine Peygamberimiz Ebu Cendel’e dönerek:

– Ebu Cendel, sab›rl› ol! Allah muhakkak sana ve se-nin yan›nda olanlara bir kurtulufl yolu gösterecektir.Biz bu insanlarla bir antlaflma imzalad›k ve onlara sözverdik. Onlar da bize söz verdiler. fiimdi sözümüz-den dönemeyiz. Verdi¤imiz söze uymamak bize ya-k›flmaz, dedi. Böylece Ebu Cendel geri gönderildi.

Bütün bunlar Müslümanlar› derinden etkilemiflti.Mekke’ye de girememifllerdi, ancak yap›lan bu ant-laflmayla müflrikler onlar› resmen tan›m›flt›.

Hedef Bütün DünyaGörünüflte Müslümanlar›n aleyhine olan HudeybiyeAntlaflmas› imzaland›ktan sonra, bar›fl ve huzur ortam›oluflmufltu. Peygamberimiz bu ortam› en iyi flekilde de-¤erlendirdi. Bizans imparatoruna, Habeflistan’a,‹ran’a ve daha birçok yere elçilerle davet mektuplar›gönderdi. Devlet baflkanlar›n› ‹slâm’a davet etti.

Hedef, ‹slâm’›n ça¤r›s›n› bütün dünyaya ulaflt›rmakt›.

***

Ey MMuhaammmmed,biz ssenni aanncaakinnsaannl›¤¤aa rraahmmettolaarraak ggöönnderrdik.

((EEnnbbiiyyaa SSuurreessii,, 110077.. aayyeett))

mmYZnn

6 . B Ö L Ü M : E V E D Ö N Ü fi r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 71

Page 72: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Bizans ‹mparatoru Herakliyus elçininuzatt›¤› mektubu ald›. Açt› ve okuma-

ya bafllad›:

–Bismillâhirrahmanirrahim. Al-lah’›n kulu ve Peygamberi Mu-hammed’den Bizans ‹mparatoruHerakliyus’a. Hidayete uyanlaraselâm olsun. Seni ‹slâm’a ça¤›r›-

yorum. ‹slâm’› kabul et ki kurtulu-fla eresin. Allah da sana mükâfat›n›

iki kat versin. E¤er kabul etmezsen hal-k›n günah›n› sen çekersin. “Ey Ehli Kitap!

Sizinle bizim aram›zda ortak olan söze geliniz.Sadece Allah’a kulluk edelim ve ona hiçbir fleyi ortakkoflmayal›m. Allah’› b›rak›p da kimimiz kimimiziilâhlaflt›rmas›n. E¤er yüz çevirirlerse, flahit olun bizMüslüman›z, deyiniz.”

Herakliyus, okuduklar›ndan ve etraf›ndan edindi¤ibilgilerden Hazreti Muhammed’in (sas.) peygamberoldu¤una kanaat getirdi. Konuyu dan›flmanlar›ylagörüfltü. Niyeti ‹slâm’› kabul etmekti. Onlardan çoksert tepki al›nca ‹slâm’› kabul etmekten vazgeçti. El-çiye iyi davran›p hediyeler vererek geri gönderdi.

Mekke’nin Fethi ve Eve DönüflHudeybiye Antlaflmas›n›n imzalanmas›n›n üzerindeniki y›l geçmiflti. Müflrikler antlaflmaya uymamaya bafl-lad›lar ve sonunda antlaflmay› bozdular. Bunun üzeri-ne Peygamberimiz, on bin kiflilik bir ordu haz›rlayarak

PPeeyyggaammbbeerriimmiizz,, oorrdduussuunnuunnbbaaflfl››nnddaa MMeekkkkee’’nniinn ffeetthhiinneeggiiddeerrkkeenn yyoollddaa,, yyaavvrruullaarr››nn››eemmzziirreenn bbiirr kkööppeekk ggöörrddüü..

AArrkkaaddaaflflllaarr››nnddaann bbiirriinnii hheemmeennkkööppee¤¤iinn yyaann››nnaa ggöönnddeerrddii vvee

oonnllaarraa hhiiçç kkiimmsseenniinn zzaarraarrvveerrmmeemmeessiinnii eemmrreettttii..

mmYZnn

72 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ T O R U M r 6 . B Ö L Ü M : E V E D Ö N Ü fi

Page 73: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

gizlice Mekke’ye do¤ru yola ç›kt›. Amac› savaflmadanve kan dökmeden Mekke’yi fethetmekti. ‹stedi¤i deoldu. Savafl olmadan Mekke fethedilmiflti.

Sevgili Peygamberimiz, elli üç y›l yaflad›¤›, çocuklukve gençlik y›llar›n›n geçti¤i baba yurdu Mekke’yi al-m›flt›. Bu büyük zafer için Yüce Allah’a flükretti. O,Mekke’ye, zafer kazanm›fl bir ordunun komutan› ola-rak gururla de¤il, bafl›n› minnet ve flükürle e¤erek al-çak gönüllülükle girdi.

Ö¤le namaz›n›n vakti girince Hazreti Bilâl, Kâbe’ninüzerine ç›karak güzel sesiyle ezan okudu. Peygambe-rimiz, namaz› k›ld›rd›ktan sonra halka seslendi ve“Ne dersiniz, flimdi size ne yapaca¤›m› düflünüyorsu-nuz?” diye sordu.

Kendisine ve arkadafllar›na geçmiflte iflkence edenlerflimdi çaresizlik içindeydiler:

–‹yilik umuyoruz. Sen asil bir kardefl ve asil bir kifli-nin o¤lusun, diye cevap verdiler. Bunun üzerine Sev-gili Peygamberimiz:

-Ben size Yusuf Peygamberin, kendisine kötülük ya-pan kardefllerini affederken söyledi¤ini söylüyorum.Bugün sizi k›namak yok. Allah sizi affetsin. O merha-metlilerin en merhametlisidir, dedi ve genel af ilânetti. Herkesi ba¤›fllad›. Ard›ndan da kutsal Kâbe'niniçinde ve d›fl›nda bulunan bütün putlar at›ld›. Müs-lümanlar, günlerce Mekke'de kald›lar. Eski yurt-lar›na olan hasretlerini giderdiler.

PPeeyyggaammbbeerriimmiizz HHuunneeyynnssaavvaaflfl›› ssoonnuunnddaa ssaavvaaflflggeelliirrlleerriinnii ddaa¤¤››ttmmaayyaabbaaflflllaadd››.. MMüüssllüümmaannoollmmaadd››kkllaarr›› hhââllddee KKuurreeyyflfliinniilleerrii ggeelleennlleerriinnee,,MMüüssllüümmaannllaarraa vveerriilleennppaayyddaann ddaahhaa ççookk ppaayy vveerriillddii..ÇÇüünnkküü bbuunnllaarr››nn kkaallpplleerriinniinn‹‹ssllââmm’’aa ››ss››nndd››rr››llmmaass››ggeerreekkiiyyoorrdduu.. BBuu dduurruummddaaEEnnssaarrddaann bbaazz››llaarr›› kkeennddiiaarraallaarr››nnddaa flflööyyllee kkoonnuuflflttuullaarr::

––AAllllaahh’’››nn RRaassuullüü kkeennddiikkaabbiilleessiinnee ddöönnddüü.. SSaavvaaflflss››rraass››nnddaa oonnuunn aarrkkaaddaaflflllaarr››bbiizzlleerrddiikk,, ffaakkaatt ssaavvaaflfl ggeelliirrlleerriiddaa¤¤››tt››ll››rrkkeenn aakkrraabbaallaarr››,,kkaabbiilleessii oonnuunn aarrkkaaddaaflfl›› oolldduu..KKeennddiissiiyyllee kkoonnuuflfluupp bbiizzii ddeeddüüflflüünnmmeessiinnii iisstteeyyeeccee¤¤iizz..

BBuu hhaabbeerr PPeeyyggaammbbeerriimmiizzeeuullaaflfl››nnccaa PPeeyyggaammbbeerriimmiizzEEnnssaarr›› ttooppllaayyaarraakk oonnllaarraaflflööyyllee ddeeddii::

––‹‹nnssaannllaarr››nn kkaallpplleerriinnii››ss››nndd››rrmmaakk iiççiinn oonnllaarraavveerrddii¤¤iimm ddüünnyyaall››kk flfleeyylleerr,,ssiizziinn iiççiinn bbuu kkaaddaarr öönneemmlliimmii?? OOnnllaarr eevvlleerriinnee ddüünnyyaammaall››nn›› ggööttüürrüürrkkeenn ssiizz,, AAllllaahhRRaassuullüünnüü ggööttüürrüüyyoorrssuunnuuzz..BBüüttüünn iinnssaannllaarr bbiirr yyaannaa,,EEnnssaarr bbiirr yyaannaa ggiittssee bbeennssiizziinnllee ggiiddeerrddiimm.. BBuunnuunnüüzzeerriinnee EEnnssaarr,,ssööyylleeddiikklleerriinnddeenn ppiiflflmmaannoolluupp aa¤¤llaadd››llaarr::

––BBiizz ppaayy››mm››zzaa AAllllaahhRReessuullüünnüünn ddüüflflmmeessiinnddeenn ççookkmmeemmnnuunnuuzz,, ddeeddiilleerr..

mmYZnn

6 . B Ö L Ü M : E V E D Ö N Ü fi r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 73

Page 74: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM
Page 75: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

Veda Hacc› ve Veda HutbesiMekke fethedildikten sonra hac farz k›l›nm›flt›. Sevgi-li Peygamberimiz, ailesi ve arkadafllar›yla birlikte hac-cetmek için 22 fiubat 632 günü Mekke’ye do¤ru yolaç›kt›. Mekke’ye gelip hac ibadetini yerine getirdiler.

Mekke’nin fethiyle ‹slâm dini h›zl› bir flekilde yay›lma-ya bafllad›. Peygamberimiz, çeflitli yerlere elçiler gön-dererek Müslüman olmayan toplumlar› ‹slam’a dave-te devam etti. K›sa zamanda Arabistan yar›madas›Müslümanlar›n egemenli¤ine girmifl oldu.

Peygamberimiz 6 Mart 632’de Arafat’ta bir konuflmayapt›. Onu dinlemek için yüz binden fazla insan top-lanm›flt›. Konuflmas›nda; insanlar›n Tanr›s›n›n tek ol-du¤unu, ayn› atadan türediklerini ve bu yüzden her-kesin eflit oldu¤unu söyledi. Kad›n haklar› üzerinde

Veda Hutbesinden

• Kenndisinne bbirr fleyemmaannett eedilenn kkimmseonnu ssaahibinneverrmmelidirr.

• Caahiliye aadetti oolaannkaann ddaavaalaarr›kaald›rr›lmm›fltt›rr.

• Efllerrinnizinn ssizinnüzerrinnizde hhaakk›bulunndu¤¤u ggibi ssizinnde oonnlaarr üüzerrinndehaakk›nn›z vvaarrd›rr.

• Allaah’aa iinnaannaannlaarrkaarrdeflttirr. BBirr kkimmseiçinn kkaarrdeflinninnmmaal›nn› hhaaks›z yyerreyemmek hhelâl oolmmaaz.

mmYZnn

7 . B Ö L Ü M : H E R K E S O N A A ⁄ L I Y O R D U r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 7 5

YED‹NC‹ BÖLÜM

HERKES ONA A⁄LIYORDU

Page 76: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

durup, toplumsal bar›fl›n korunmas› için neler yap›l-mas› gerekti¤ini hat›rlatt›. Peygamberimiz, Veda Hut-besiyle ‹slâm dininin ilkelerini son kez bütün insanl›-¤a iletmifl oldu.

VedaSevgili Peygamberimiz hac ibadetini yerine getirdik-ten sonra Medine’ye döndü. Altm›fl üç yafl›na gelmiflti.‹nsanlara iyiyi, do¤ruyu ve güzeli anlatmak için çekti-¤i s›k›nt›lar onu yormufltu. O günlerde ölüm vaktiningeldi¤ini hisseder gibi ölümden ve bir gün ölece¤in-den bahsediyordu.

• ‹‹nnsaannlaarr!! RRaabbinnizbirr, aattaann›z bbirrdirr.

Hepinnizinn aattaas›ÂÂdemm’dirr. ÂÂdemm iise

ttoprraakttaannyaarraatt›lmm›fltt›rr.

• ‹‹nnsaannlaarr›nn bbirrbirrinnekaarrfl› üüsttünnlü¤¤ü

yoktturr. ÜÜsttünnlükaanncaak ttaakvaadaad›rr.

TTaakvaa, AAllaah'›nnsevgisinni

kaazaannmmaaktt›rr.

mmYZnn

7 6 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 7 . B Ö L Ü M : H E R K E S O N A A ⁄ L I Y O R D U

Page 77: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

May›s ay›n›n son günleriydi. Hastalanm›flt›. Mescidegidemiyordu. Namazlar› k›ld›rmas› için Hazreti Ebu-bekir’i görevlendirmiflti. 8 Haziran Pazartesi günühastal›¤› iyice a¤›rlaflt›. Bir süre hareketsiz kald›ktan-sonra sa¤ elini havaya kald›rd› ve iflaret parma¤›n› yu-kar›da bir noktaya sabitledi: “Yüce Rabbimle beraberolmaya... Allah’›m, cennette buluflmak üzere!” dedi veelleri yan›na düflüverdi. Yüzünde tatl› bir tebessümvard›.

Ayr›l›fl: Herkes Ona A¤l›yorduSevgili Peygamberimizin vefat haberini alan HazretiEbubekir hemen mescide geldi. Herkes a¤l›yordu.Hazreti Ebubekir, sessizce Peygamberimizin odas›nagirdi. Yüzündeki örtüyü kald›rd›. A¤layarak, Peygam-berimizi aln›ndan öptü ve:

–Anam babam sana feda olsun ey Allah’›n Peygambe-ri! Senin hayat›n da güzel, ölümün de güzel, dedi. D›-flar› ç›kt› ve orada toplananlara Âl-i ‹mran Suresi’nin144. ayetini okudu:

“Muhammed ancak bir elçidir. Ondan önce de birçokelçi gelip geçmifltir. O, ölür veya öldürülürse geriye midöneceksiniz? Kim geriye dönerse, Allah’a bir zararveremez, ama Allah, flükredenleri ödüllendirecektir.”

Hazreti Ebubekir’in bu sözleri, Peygamberimizin vefa-t› karfl›s›nda flok olan bütün Müslümanlar› sakinlefltir-di.

Kur’an’›n son inenayeti:

Öyle bbirr ggünndennsaak›nn›nn kki, oo ggünndehepinniz AAllaah’aadöönndürrüleceksinniz.Sonnrraa hherrkesyaaptt›klaarr›nn›nnkaarrfl›l›¤¤›nn› aalaacaak vveonnlaarr aaslaa hhaaks›zl›¤¤aau¤¤rraatt›lmmaayaacaaktt›rr.

((BBaakkaarraa SSuurreessii,, 228811.. aayyeett))

mmYZnn

7 . B Ö L Ü M : H E R K E S O N A A ⁄ L I Y O R D U r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 77

Page 78: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

O da babas›n›n gömüldü¤ü flehirde, Medine’de topra-¤a verildi.

Sevgili Peygamberimiz yüce dosta, Allah’a kavuflmufl-tu. Biz Müslümanlara iki emanet b›rakt›: Allah’›n kita-b› Kur’an ve kendi örnek hayat›. Bunlara uyan Müslü-manlar›n kurtulufla erece¤ini de müjdeledi.

78 r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 7 . B Ö L Ü M : H E R K E S O N A A ⁄ L I Y O R D U

Page 79: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM

7 . B Ö L Ü M : H E R K E S O N A A ⁄ L I Y O R D U r P E Y G A M B E R ‹ M ‹ Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M r 79

Tarih S›ras›na Göre Hazreti Muhammed'in

(sas.)Hayat›

570 Ebrehe’nin ordusunun fillerle Kâbe’yi y›kmaya gelmesi.570 Peygamberimizin babas›n›n ölümü.571 Peygamberimizin kutlu do¤umu (20 Nisan).571-576 Sütannesi Halime ile birlikte kalmas›.577 Annesi Âmine’nin ölümü.579 Dedesi Abdulmuttalib’in ölümü.591 Erdemliler Toplulu¤una üye olmas›.596 Hatice ile evlenmesi.610 Ramazan ay›nda, Hira ma¤aras›nda ilk vahyin gelmesi.615-616 Müslümanlar›n Habeflistan’a hicretleri.617-620 Müflriklerce Müslümanlara karfl› uygulanan boykot y›llar›.620 Zeyd ile birlikte Taif’e gitmesi.620 ‹sra ve Miraç mucizesinin gerçekleflmesi.621 Birinci Akabe sözleflmesi.622 ‹kinci Akabe sözleflmesi.622 Peygamberimizin Medine’ye hicreti.622-624 Mescidin ve okulun yap›lmas›; ilk ezan›n okunmas›;

kardeflli¤in uygulanmas›; Medine sözleflmesininimzalanmas›.

624 Bedir savafl›.625 Uhud savafl›.626 Bi’ri Maune ve Reci olaylar›.626-627 Hendek savafl›.628 Hudeybiye Bar›fl Antlaflmas›.630 Mekke’nin Fethi.632 Veda Hacc›.632 Peygamberimizin vefat› (8 Haziran).

Page 80: PEYGAMBER‹M‹ Ö REN‹YORUM