ea a 1 din kültürü ve ahlak bilgisi ders...

16
Ortaöğretim Alanı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyü SÖZ • EA • SAY | 01 Uygulayalım 1 1.C 2.D 1. “İlim ancak Allah katındadır.” (Ahkaf, 23) Bu ayette asıl anlatılmak istenilen aşağıdakilerden hangisidir? A) Allah yarattıklarını bilmektedir. B) Allah’ın ilim sıfatı vardır. C) Her şeyin kesin bilgisi Allah katında- dır. D) İlim sıfatı Allah’ın bilgiyle ilgili tecelli- lerini anlatır. E) Allah’ın ilmini anlatan ismi “el-Alim”dir. 2. İlim, Allah’a, tam manasıyla tek gerçek olan hakka, hakikate dayandığı için mut- lak ve objektif bir geçerliliğe sahiptir. Va- hiyle özdeşleşen anlamıyla ilim, kesin bilgi demektir. Bu açıklamalar da dikkate alındığında vahiy hakkında aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Vahiy yoluyla gelen bilgi Allah’ın ilmi- ne dayanmaktadır. B) Vahiy gerçek bilgiler içermektedir. C) Vahiy geçmişle ilgili bilgiler vermek- tedir. D) Vahiy gelecekle ilgili bilgi içermez, yalnız geçmişi anlatır. E) Vahiy objektif bilgi içermektedir. Bilgi ve İnanç İslam'da Bilginin Kaynakları İslam'a Göre Bilgi Bilgi, Arapça'da ilim kavramıyla ifade edilir. Ancak ilim kavramı hem mastar olarak kullanılır hem de herhangi bir zamanla ilişkili olmaksızın bilmek ya da bilme eylemini gösterir. 1- Bilginin tanımında kullanılan kavramlardan ilki itikat/inanç kavramıdır. "Bilgi inançtır." ve "Bir şeye olduğu gibi inanmak (itikat)" anlamına gelmektedir. Burada bilgi "itikat"ın bir türü olarak tanımlanmakta ve temel ayırıcı nitelik ola- rak da "doğruluk" gösterilmektedir. Buna göre, yanlış inanç da bilginin zıttı olan "cehalet"i tanımlayacaktır. Bu anlayışa göre, yanlış malumata ilim (bilgi) denilemez. Ebu Cehil’e, cahillerin atası anlamındaki bu ismin verilmesinin sebebi, bilinme- si gerekenleri hiç bilmemesi değil; yanlış bilmesidir. “Rabbim ilimce her şeyi kuşatmıştır.” (En’am, 80) “İlim ancak Allah katındadır.” (Ahkaf, 23) 2- Bilgiyi bir tür yeti olarak tanımlayan kelamcılar, Ehl-i Sünnet'in iki büyük kelam- cısı Eş'ari ile Maturidi ve bunların bazı takipçileridir. Bilgiyi yeti olarak tanımla- yan kelamcılar tanımlarında sıfat kavramını kullanırlar. Sıfat dilde özne ya da nesneyi niteleyen kavramdır. Onlara göre, "ilim aklın ve duyuların sahasına giren her şeyin ilim sıfatına sahip olan kimseye tanınmasını sağlayan sı- fattır." 3- Bilgiyi bir tür eylem olarak tanımlayanlar da vardır. Söz gelimi Nazzam'ın (ö.236/862) bilgiyi, "kalbin hareketlerinden bir hareket" ya da "bulacağı şeyi bulması için kalbin hareketi" olarak tanımladığı rivayet edilir. Buradaki kalp; insan aklını karşılayan bir kavram olup tanımda bilginin, zihnin bir eylemi olduğu anlatılmak istenmiştir. Yani zihnin bir şeyi kavramak üzerine yapmış olduğu eylem bilgi olmaktadır. Bir başka tanıma göre bilgi, "nazar edilen şeyi kalbin görmesi"dir. Burada bilgi, kalbin gözü olmaktadır ki bu tanım, sezgi, ilham gibi subjektif bilgi kaynaklarını da içerebilecek şekilde yapılmıştır. NOT Kur’an-ı Kerim’de ilim, en sık kullanılan anlamıyla, ilahi vahiyden kaynaklanan, yani bizzat Allah’ın verdiği bilgidir. Burada ilim, Al- lah’a, tam manasıyla tek gerçek olan hakka, hakikate dayandığı için mutlak ve objektif bir geçerliliğe sahiptir. Vahiyle özdeşleşen anlamıyla ilim, kesin bilgi demektir.

Upload: others

Post on 02-Jan-2021

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: EA A 1 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyüliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/2019-2020/tytayt/foy/... · 2019. 6. 13. · İnsan kendisini ve evreni tanırken görme, duyma,

Ortaöğretim Alanı

Din Kültürü veAhlak BilgisiDers Föyü

SÖZ • EA • SAY | 01

Uygulayalım

1

1.C 2.D

1. “İlim ancak Allah katındadır.” (Ahkaf, 23) Bu ayette asıl anlatılmak istenilen

aşağıdakilerden hangisidir?A) Allah yarattıklarını bilmektedir.B) Allah’ın ilim sıfatı vardır.C) Her şeyin kesin bilgisi Allah katında-

dır.D) İlim sıfatı Allah’ın bilgiyle ilgili tecelli-

lerini anlatır.E) Allah’ın ilmini anlatan ismi “el-Alim”dir.

2. İlim, Allah’a, tam manasıyla tek gerçek olan hakka, hakikate dayandığı için mut-lak ve objektif bir geçerliliğe sahiptir. Va-hiyle özdeşleşen anlamıyla ilim, kesin bilgi demektir.

Bu açıklamalar da dikkate alındığında vahiy hakkında aşağıdakilerden han-gisi söylenemez?A) Vahiy yoluyla gelen bilgi Allah’ın ilmi-

ne dayanmaktadır.B) Vahiy gerçek bilgiler içermektedir.C) Vahiy geçmişle ilgili bilgiler vermek-

tedir.D) Vahiy gelecekle ilgili bilgi içermez,

yalnız geçmişi anlatır.E) Vahiy objektif bilgi içermektedir.

Bilgi ve İnanç

İslam'da Bilginin Kaynakları

İslam'a Göre Bilgi

Bilgi, Arapça'da ilim kavramıyla ifade edilir. Ancak ilim kavramı hem mastar olarak kullanılır hem de herhangi bir zamanla ilişkili olmaksızın bilmek ya da bilme eylemini gösterir.

1- Bilginin tanımında kullanılan kavramlardan ilki itikat/inanç kavramıdır. "Bilgi inançtır." ve "Bir şeye olduğu gibi inanmak (itikat)" anlamına gelmektedir. Burada bilgi "itikat"ın bir türü olarak tanımlanmakta ve temel ayırıcı nitelik ola-rak da "doğruluk" gösterilmektedir. Buna göre, yanlış inanç da bilginin zıttı olan "cehalet"i tanımlayacaktır. Bu anlayışa göre, yanlış malumata ilim (bilgi) denilemez.

Ebu Cehil’e, cahillerin atası anlamındaki bu ismin verilmesinin sebebi, bilinme-si gerekenleri hiç bilmemesi değil; yanlış bilmesidir.

“Rabbim ilimce her şeyi kuşatmıştır.” (En’am, 80)

“İlim ancak Allah katındadır.” (Ahkaf, 23)

2- Bilgiyi bir tür yeti olarak tanımlayan kelamcılar, Ehl-i Sünnet'in iki büyük kelam-cısı Eş'ari ile Maturidi ve bunların bazı takipçileridir. Bilgiyi yeti olarak tanımla-yan kelamcılar tanımlarında sıfat kavramını kullanırlar. Sıfat dilde özne ya da nesneyi niteleyen kavramdır. Onlara göre, "ilim aklın ve duyuların sahasına giren her şeyin ilim sıfatına sahip olan kimseye tanınmasını sağlayan sı-fattır."

3- Bilgiyi bir tür eylem olarak tanımlayanlar da vardır. Söz gelimi Nazzam'ın (ö.236/862) bilgiyi, "kalbin hareketlerinden bir hareket" ya da "bulacağı şeyi bulması için kalbin hareketi" olarak tanımladığı rivayet edilir. Buradaki kalp; insan aklını karşılayan bir kavram olup tanımda bilginin, zihnin bir eylemi olduğu anlatılmak istenmiştir. Yani zihnin bir şeyi kavramak üzerine yapmış olduğu eylem bilgi olmaktadır. Bir başka tanıma göre bilgi, "nazar edilen şeyi kalbin görmesi"dir. Burada bilgi, kalbin gözü olmaktadır ki bu tanım, sezgi, ilham gibi subjektif bilgi kaynaklarını da içerebilecek şekilde yapılmıştır.

NOT

Kur’an-ı Kerim’de ilim, en sık kullanılan anlamıyla, ilahi vahiyden kaynaklanan, yani bizzat Allah’ın verdiği bilgidir. Burada ilim, Al-lah’a, tam manasıyla tek gerçek olan hakka, hakikate dayandığı için mutlak ve objektif bir geçerliliğe sahiptir. Vahiyle özdeşleşen anlamıyla ilim, kesin bilgi demektir.

Page 2: EA A 1 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyüliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/2019-2020/tytayt/foy/... · 2019. 6. 13. · İnsan kendisini ve evreni tanırken görme, duyma,

2

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyü 01

Uygulayalım

1.E 2.D 3.E

1. “Bana bir harf öğretenin, kırk yıl kölesi olurum.” Hz. Ali (r.a.)

Bu sözden çıkarılabilecek en kap-samlı yargı aşağıdakilerden hangi-sidir?A) Öğrenme harfler ve kelimeler hâ-

linde ilerleyerek elde edilir.B) Bir harf bile öğrenmek değerlidir.C) Kölelik öğrenme karşılığında kabul

edilebilir.D) İlim ehline saygılı olmak gerekir.E) İlim öğrenmek büyük bir nimet ve

kıymetli bir değerdir.

2. İslam inancına göre, aşağıdakiler-den hangisi bize gerçek bilgi sağla-yamaz?

A) Kur’an ayetleri B) Hadis-i şerifler

C) Akıl D) Efsaneler

E) Sağlam duyular

3. Akıl, insanın düşünme, bilme, davra-nışını belirleme, denetleme ve yargıla-ması, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırt etmesi ile ilgili kabiliyetidir.

Bu cümlede aklın hangi işlevinden söz edilmemiştir?A) Fikir üretme, akıl yürütmeB) İdrak, kavrama, durumu tespit

etmeC) Yapılacak davranışı belirlemeD) İyiyi kötüden ayırt etme E) Geçmişi hafızaya kaydetme

Bilgi Kaynakları

Bilgi nedir? Bilginin mahiyeti nedir? Neyi, ne kadar bilebiliyoruz? Bildiklerimizin doğruluk derecesi nedir? Bilgimizin kaynağı nedir? Nereden elde edilir? Du-yularımız bize bilgi sağlayabilir mi? Aklımızın bilgi ile ilişkisi nasıldır? İnsan, gerçeği, varlığın hakikatini, gerçeklerin neler olduğunu ve ilahi meselelerin esasını hangi yollarla bilebilir? Bilginin sebepleri, kaynakları nelerdir? Bu ve benzeri sorular insanoğlunun aklını meşgul eden ve edecek olan sorulardır.

Kimine göre gerçeğin bilgisi sadece duyu organları vasıtasıyla bilinebilir. Bu inanca sahip olanlar sadece gözlenebilen, ölçülebilen, deneye tabi tutulabilen şeylerin bilinebileceğine inanır. Bazılarına göre, bilginin elde edilme yolu sa-dece akıldır. Bilgi kaynağı olarak yalnızca aklı kabul edenler, aklın kavraya-madığı, idrakin alamadığı şeylerin bilinemeyeceğine inanırlar. Sadece ilham, rüya veya sezgi yolu ile bilgi edinîlebileceğine inananlar ise diğer vasıta-ları bilgi kaynağı olarak kabul etmezler.

Kur’an, bilgi kaynağı olarak, vahiy başta olmak üzere, doğru haberi, du-yuları ve akıl yürütmeyi göstermektedir. Hayatın gayesi, Allah’ı bilmek, Allah’a inanmak ve O’na ibadet (kulluk) yapmaktır. O’nu tanımak ve bilmek, bilgilerin en üstünü ve yücesidir. İnsan, ancak bilgi vasıtalarıyla Allah’a giden yolu bulabildiği gibi, kendisini ve çevresini de bu araçlarla tanır ve bilir.

İslam inancına göre insan, gerçeğin bilgisini üç yoldan elde eder. Yani, bilginin kaynağı üçtür. Bunlar:

1- Akıl

2 - Doğru haber

a) Vahiy b) Mütevatir haberi

3- Selim hisler dediğimiz beş duyu

1- Akıl

Akıl Kur’an’da da hep fiil formundadır.

Akıl, Allah'ın insana verdiği en büyük nimetlerdendir ve insanda bulunan ma-nevi bir kuvvettir. İnsan bu kuvvet sayesinde eşyayı kavrar. Akıl, insanın düşünme, bilme, davranışını belirleme, denetleme ve yargılaması, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırt etmesi ile ilgili kabiliyetidir.

Bu kabiliyet olduğu için insan, dinin emir ve yasaklarını yerine getirmekle so-rumludur. Sorumlu olması da akl-ı selime bağlıdır.

Akl-ı selim (Selim akıl): Zihinsel her türlü arızadan uzak olan (bazı akıl has-talıkları ve cinnet) zararlı maddelerin (alkol, uyuşturucu ) etkisinden korunmuş olan ve sağlıklı düşünebilen akıldır.

Bunun yanı sıra aklımızla elde etmiş olduğumuz bilgiler de sınırlıdır. Mesela, aklımız ölüm olayını, vahyin mahiyetini, kabirde olanları, ahireti ve ahirette olacakları, Allah’ın zatını, insanın ruhunu tümüyle kavrayamaz.

Page 3: EA A 1 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyüliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/2019-2020/tytayt/foy/... · 2019. 6. 13. · İnsan kendisini ve evreni tanırken görme, duyma,

3

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyü 01

Uygulayalım

1. "Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?" (Hûd sûresi, 51. ayet)

"Düşünemiyor musunuz?” (Bakara su-resi,76. ayet)

Bu ayetlerden hareketle akıl ve aklın işlevleri hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenemez?A) Aklımızı kullanmak, bir konu üzerin-

de onu anlayacak kadar düşünmek demektir.

B) Akıl bir probleme takıldı mı tekrar tekrar düşünür ve bir süre sonra anlaması beklenir.

C) Aklı kullanmak zordur, ne kadar ça-balasak da sınırımız bellidir.

D) Aklı olan düşünebilir, düşünceyi sı-nırlayan kalıplardan kurtulmak ge-rekir.

E) Aklı kullanabilmek bedenin diğer uzuvlarını da verimli kullanabilmeyi sağlar.

2. “Aklı olmayanın dîni de yoktur.” Bu hadis-i şerifte verilen temel me-

saj aşağıdakilerden hangisinde yer almaktadır?A) İbadet yapabilmek için akıl gerekli-

dir.B) İman esaslarını aklımızla kavraya-

biliriz.C) Zihinsel engeli olan birisi sorumlu-

luk üstlenemez.D) Allah aklı olmayana sorumluluk

yüklemez ve onu hesaba çekmez.E) Akıl sorumluluk için gereklidir.

İslam'da Aklın Önemi ve Değeri

Kur’an-ı Kerim’e göre insanı insan yapan, onun her türlü davranışlarına anlam kazandıran ve ilahi emirler karşısında sorumluluk altına girmesini sağlayan şey aklıdır. Din, akıl sahiplerine gönderilmiştir. Kur’an’da akıl kelimesi kırk do-kuz yerde ve hep fiil şeklinde geçmektedir. Bu ayetlerde genellikle akletmenin, yani aklı kullanarak doğru düşünmenin önemi üzerinde durulmaktadır.

Kur’an’da akıl; düşünmek, ibret almak, öğüt almak, hidayete ermek, cehaletten kurtulmak, kainattaki ve kendi içindeki hakikatlerin farkında olmak anlamla-rında kullanılmıştır. Kur’an birçok ayetinde insanları düşünmeye, anlamaya, zikretmeye davet etmektedir.

"Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?" (Hud sûresi, 51. ayet) ve "Düşünmü-yor musunuz?" (Bakara suresi, 76. ayet) denilerek insanların akıllarını kul-lanmaları istenmektedir.

Allah’a hakkıyla kulluk edebilmek için Kur’an’ın ne dediğini anlamak, neleri yapmak ve nelerden kaçınmak gerektiğini bilmek gerekir. Bu ise ancak akıl sayesinde mümkündür. Bu anlamda akıllı olmak, aklı kullanıp Kur’an’ı anla-maya çalışmak kadın - erkek her Müslümanın görevlerindendir.

İnsan aklı sayesinde taklitten kurtulur. Neye, niçin inandığını kavrar. İslam dini akıl sahibi insanları muhatab alır ve onlara sorumluluk yükler. “Aklı olmaya-nın dini de yoktur.” ifadesini bu anlamda düşünmek gerekir.

Ayet

“... İlimde ileri gidenler; biz ona inandık, hepsi de Rabbimizin katındandır derler. Bunu ise ancak aklını isabetle kullanabilen-ler akledip düşünebilir.” (Al-i imran, 7)

Ayet

“Bu Kur’an insanlara bir tebliğdir. İnsanlar bununla uyarılsınlar, O’nun tek ilah olduğunu bilsinler ve akıllarını kullansınlar da dü-şünüp ibret alsınlar.” (İbrahim, 52)

Ayet

“... Onları müjdele, onlar ki sözü dinlerler ve o sözün en gü-zeline uyarlar. İşte onlar Allah’ın kendilerini doğru yola ilettiği kimselerdir, onlar akl-ı selim sahipleridir.” (Zümer, 18)

Ayet

“Onlara Allah’ın indirdiğine uyun denildiğinde ‘hayır, biz atala-rımızın uyduklarına uyarız." derler. İyi ama atalarınızın aklı bir şeye ermiyorsa da doğru yolu bulamamışlarsa… (yine de onla-rın yoluna mı uyacaksınız?)” (Bakara, 170)

1.C 2.D

Page 4: EA A 1 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyüliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/2019-2020/tytayt/foy/... · 2019. 6. 13. · İnsan kendisini ve evreni tanırken görme, duyma,

4

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyü 01

UygulayalımVecize

En akıllı insan öğüt alan insandır.

Vecize

İlim tükenmez hazine, akıl eskimez elbisedir.

Vecize

Her nimetin bir şükrü vardır. Akıl nimetinin şükrü de düşünüp öğüt almaktır.

Vecize

İki şey var ki, asla sonuna erişilmez: İlim ve akıl.

2- Doğru Haber

a) Vahiy

Sözlük anlamı olarak vahiy; işaret etmek, gizli ve süratli bir şekilde bir şeyi bildirmek, elçi göndermek demektir.

Terim olarak vahiy; Allahû Teala’nın insanlar arasından seçmiş olduğu pey-gamberlerine ilahi bir yolla mesajlarını, emir ve yasaklarını bildirmesidir.

Bu tanımda geçen “ilahi bir yolla” ifadesi vahyin insan aklının kavrayışının üzerinde bir şey olduğunu, peygamberler hariç insanların vahyin mahiyetini tam olarak bilemeyeceğini ifade eder.

Vahiy

Yüce Allah'ın varlığı, birliği, peygamberler, ilahi kitaplar ve ahiret hayatı gibi dinimizin inanç esasları dediğimiz konular hakkında bilgiler verir.

Evrenin ve canlıların yaratılışı hakkında açıklamalar yapar.

İnsanların mutlu, huzurlu ve barış içinde yaşamaları için çeşitli öğütlerde bu-lunur.

Okumadan Geçme

İnsanın göremediği ancak merak ettiği çok şey vardır. Örneğin Al-lah'ın varlığı, insanın merak ettiği ve araştırdığı konuların başında gelir. İnsan, canlıların ve evrenin yaratılışında ve işleyişindeki mü-kemmelliği akıl yoluyla kavrayabilir fakat yaratıcı hakkında doğru bilgi ve doğru inanca ulaşabilmesi için akıl yeterli olamamaktadır. Hayatın anlamı nedir? Ölümden sonra ne var? Ahiret, cennet ve ce-hennem gibi konuları ancak vahiy yoluyla gelen bilgilerden öğrene-biliriz. Çünkü bunlar gaybla ilgili konular olduğundan akılla ya da duyularla bilinemez.

1. Aşağıdakilerden hangisi vahiy yo-luyla bize ulaşan bilgilerden değil-dir?A) Felsefenin temel prensipleriB) Peygamber kıssalarıC) İslam’ın inanç esaslarıD) Evrenin ve canlıların yaratılışı hak-

kında açıklamalarE) İnsanların mutlu, huzurlu ve barış

içinde yaşamaları için çeşitli öğüt-ler

2. “Ey iman edenler; eğer size bir fasık bir haber getirirse onu araştırın (doğru-luğunu anlayıncaya kadar tahkik edin). Değilse bilmeyerek bir kavme sataşır-sınız da yaptığınıza pişman olursu-nuz.” (Hucurat, 6)

Bu ayetten alınması gereken asıl mesaj aşağıdakilerden hangisidir?A) İmanlı insan bilinçli ve dikkatli ol-

malıdır.B) Fasık kimselerin bilgisini dikkate

almamak gerekir.C) Güvenilir bir insanın getirdiği bilgiyi

araştırmak gereksizdir.D) Özellikle fasık birisinin getirdiği bil-

giyi harekete geçmeden önce çok dikkatli araştırmak gerekir.

E) Haksız yere birine sataşırsanız pişman olursunuz.

1.A 2.D

Page 5: EA A 1 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyüliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/2019-2020/tytayt/foy/... · 2019. 6. 13. · İnsan kendisini ve evreni tanırken görme, duyma,

5

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyü 01

UygulayalımAyet

“Gayb hazinelerinin anahtarları Allah’ın yanındadır. Gaybı an-cak O bilir. O, karada ve denizde ne varsa hepsini bilir. O’nun ilmi dışında bir yaprak dahi düşmez. Yerin karanlıklarında tek bir tane, bir zerrecik, yaş ve kuru ne varsa hepsi Kitab-ı Mü-bin’de, Allah’ın ilmindedir.” (En’am, 59)

“Yaratan (Allah) hiç bilmez mi?” (Mülk, 14)

“Allah, her şeyi en iyi bilendir. (Enfal, 73)

b) Mütevatir Haber

Çok sayıda güvenilir kişinin, yani yalan söylemek üzere bir araya gelmele-ri mümkün olmayan bir topluluğun vermiş olduğu habere mütevatir haber denir. Asıl bilgi kaynağımız olan Kur’an-ı Kerim, nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar tevatür yoluyla gelmiştir.

Bilginin ilim sayılabilmesi ve bize zararlı değil; yararlı olabilmesi için kaynağı-na, güvenilir olup olmadığına bakmak şarttır.

Mütevatir haber, çok sayıda güvenilir kişinin verdiği doğru haber olduğu için bilgi kaynağı olarak kabul edilebilir. (Tarihe, coğrafyaya vb. ait bilgilerin çoğu bu türden bilgilerdir.)

3- Duyular (Havass-ı Selime / Selim Hisler

İnsan kendisini ve evreni tanırken görme, duyma, tatma, koklama ve dokunma duyularıyla elde ettiği verileri kullanır. Bunlar; görme duyusu göz, işitme du-yusu kulak, koklama duyusu burun, tatma duyusu dil, hissetme duyusu deri dediğimiz duyu organlarımızdaki algılarımızdır.

Duyu organlarıyla elde ettiğimiz bilgiler sınırlıdır. Çünkü gözlerimiz ancak be-lirli mesafedeki cisimleri görebilirken x ışınlarını, mor ötesi ışınları, röntgen ışınlarını göremez.

Duyu organlarımız, duyarlık derecesinin altında veya üstünde olan olayları algılayamaz. Duyularımız, kendi sahalarına giren ve kapasiteleri dâhilinde olaylar hakkında bize bilgi verir. Kur'an'da; “De ki: 'O, sizi yaratan ve size kulaklar, gözler ve kalpler verendir. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!'” (Mülk suresi, 23) buyrularak duyuların önemine dikkat çekilmiştir.

Melek, cin, şeytan gibi birtakım varlıkları duyu organlarımızla algılayamama-mız, onların yokluğunu gerektirmez.

İnsanın ortaya koyduğu bilimsel çalışmalar temelde deney ve gözleme da-yanır. Deney ve gözlemin temel aracı da duyularımızdır. Eğer duyularımız olmasaydı Allah'ın yarattığı varlıkları, bin bir çeşit renk, tat ve kokuya sahip nimetleri fark edemezdik.

1. Aşağıdakilerden hangisi duyu or-ganlarımızdan değildir?

A) Deri B) Ağız

C) Burun D) Kulak

E) Göz

2. Aşağıdakilerden hangisi İslam’a göre bilgi edinme yollarındandır?A) Kurduğumuz hayaller B) RüyalarC) EfsanelerD) MasallarE) Vahiy

3. İman, dil ile ----- kalp ile tasdiktir. Bu cümlede boş bırakılan yere aşa-

ğıdaki sözcüklerden hangisi gelme-lidir?A) TahlilB) TasdikC) TevatürD) HaberE) İkrar

1.B 2.E 3.E

Page 6: EA A 1 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyüliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/2019-2020/tytayt/foy/... · 2019. 6. 13. · İnsan kendisini ve evreni tanırken görme, duyma,

6

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyü 01

UygulayalımDikkat

Bireysel tecrübelere dayanan rüya, keşif ve ilham gibi kaynaklar islam alimlerince objektif bilgi kaynağı olarak kabul edilmemektedir.

İslam İnancında İmanın Mahiyeti

İmanın Tanımı ve Kapsamı

Sözlükte iman "bir kişiyi söylediği sözde tasdik etmek, doğrulamak, söylediğini kabul etmek, gönül huzuru ile benimsemek anlamına gelmektedir.

Terim olarak ise (ıstılah manası), Hz.Peygamber'i Allah'tan getirdiği kesin olarak bilinen hükümlerde (zarûrât-ı dîniyye) tasdik etmek, onun haber verdiği şeyleri tereddütsüz kabul edip bunların gerçek ve doğru olduğuna gönülden inanmak demektir.

Buna göre imanın hakikati ve özü kalbin tasdikidir. Bir kimse diliyle inandığını söylese bile kalbiyle tasdik etmezse mümin olamaz. Buna karşılık kalbiyle tas-dik edip inandığı hâlde bir özrü nedeniyle inancını diliyle açıklayamayan veya tehdit altında olduğu için kafir ve inançsız olduğunu söyleyen kimse de mümin sayılır. Bunun en belirgin örneği şu olaydır:

Sahabilerden Ammar b. Yasir, Kureyş müşriklerinin ağır baskılarına ve ölüm tehditlerine dayanamayarak kalben inanmakla birlikte diliyle Müslüman ol-madığını, Hz. Muhammmed’in dininden çıktığını söylemiş, bu olay hakkında ayet-i kerime inerek Ammar’ın mümin bir kimse olduğu belirtilmiştir:" Kim iman ettikten sonra Allah’ı inkâra saparsa -kalbi imanla dolu olduğu hâl-de baskı altında kalanın durumu müstesna olmak üzere- kim kalbini inkâ-ra açarsa işte Allah’ın gazabı bunlaradır; bunlar için çok büyük bir azap vardır. (Nahl suresi,106. ayet)"

Dikkat

İkrar etmek çevredekilerin kişinin imanına tanıklık etmesi bakımından önem-lidir.

"Kalbinde buğday, arpa ve zerre ölçüsü iman olduğu hâlde Allah'tan başka ilah yoktur. Muhammed (s.a.v.) O'nun elçisidir." diyen kimse ce-hennemden çıkar. [Buhari, "İman" 33; Tirmizi "Cehennem" 9, İbn Mace, "Zühd" 37]

İman; Dil ile ikrar, kalp ile tasdiktir.

İnanan kişinin bilgisi ve anlayışı bakımından iman iki kısma ayrılır:

1-Taklidi iman; delillere dayalı olmadan sadece çevrenin telkini ile oluşan kişi-nin İslam toplumunda doğup büyümüş olmasının tabii sonucu olarak gözüken imandır. Kişinin Müslüman bir ailede doğup büyümüş olmasının tabii sonu-cu olarak meydana gelen imana taklidi iman denir. Bu iman geçerlidir, ancak mümkün olduğunca dini ve ilmi delillerle tahkiki iman derecesine yükseltilmeli-dir.

2-Tahkiki iman; bilgiye, araştırmaya ve kavramaya dayalı imana ise tahkiki-man denir. Müslümanın tahkiki imana sahip olması demek, neye, ne için ve nasıl inandığının bilincinde olması demektir.

1. İkrarsız iman geçerli olurken ---- iman geçerli değildir.

Bu cümlede boş bırakılan yere aşa-ğıdaki kelimelerden hangisi gelme-lidir?

A) Tasdiksiz B) İfadesiz

C) Sözsüz D) Yeminsiz

E) Şartsız

2. Hz. Peygamber'i Allah'tan getirdi-ği kesin olarak bilinen hükümlerde (zarûrât-ı dîniyye) tasdik etmek, onun haber verdiği şeylerin doğru olduğunu gönülden ve tereddütsüz olarak kabul etmektir.

Bu cümlede tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?

A) İtikat B) Fıkıh

C) İman D) İrfan

E) İz'an

3. Bilgiye, araştırmaya ve kavramaya da-yalı imana denir.

Bu cümlede tanımlanan iman çeşidi hangisidir?A) Tahkiki imanB) Taklidi imanC) Ameli imanD) Kavli imanE) Kalbi iman

1.A 2..C 3.A

Page 7: EA A 1 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyüliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/2019-2020/tytayt/foy/... · 2019. 6. 13. · İnsan kendisini ve evreni tanırken görme, duyma,

7

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyü 01

1. “Lâ ilâhe illallah, Muhammedün Resû-lullah. (Allah’an başka ilah yoktur ve Hz. Muhammed, Allah’ın elçisidir.)”

Bu cümlenin özel adı aşağıdakiler-den hangisidir?A) Kelime-i şehadet B) Kelime-i icazetC) Kelime-i feragatD) Kelime-i tevhitE) Kelime-i mücazât

2. Aşağıdakilerden hangisi amentü du-asında geçen konulardan birisi de-ğildir? A) Allah'a imanB) Ahirete imanC) Kitaplara imanD) Kalp ile tasdikE) Kadere iman

3. Kim iman ettikten sonra Allah’ı inkâra saparsa -kalbi imanla dolu olduğu hal-de baskı altında kalanın durumu müs-tesna olmak üzere- kim kalbini inkâra açarsa işte Allah’ın gazabı bunlaradır, bunlar için çok büyük bir azap vardır. (Nahl Suresi,106. ayet)

Bu ayetten aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?

A) İmandan sonra inkâra sapmak Al lah’ın gazabına neden olur.

B) Baskı altında olanın inkâr ya da ima nını kesin olarak bilemeyiz.

C) Kalplerde olanı en iyi Allah bilir. D) Kalbi inandığı halde zorlandığı için

inkâr eden dinden çıkmaz. E) Kalpte olanın tersini söyleyip insan

ları yanıltmakta sakınca yoktur.

Uygulayalımİman - Amel İlişkisi

Amel: İnsanın iradi olarak yaptığı iş, davranış ve eyleme denir. İman ve amel birbirinden farklıdır. İslam’da yapılması gereken iş ve davranışları yapmamak kişinin imanında bir eksiklik meydana getirmez ancak imanlı kimse amel işle-melidir, ibadetlerini eksiksiz olarak yapmalıdır.

İman inanılacak hususlar açısından icmâlî ve tafsîlî iman olmak üzere ikiye ayrılır:

1-İcmâlî iman: İnanılacak şeylere kısaca ve toptan inanmak demektir. İmanın en özlü ve en kısa şeklidir ve tevhid ve şehadet kelimelerinde özetlenmiştir.

Tevhid kelimesi “Lâ ilâhe illallah, Muhammedün Resûlullah (Allah’tan başka ilah yoktur ve Hz. Muhammed, Allah’ın elçisidir.)” cümlesidir.

Şehadet kelimesi de: “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muham-meden abdühû ve resûlühü (Şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilâh yok-tur ve yine şahitlik ederim ki Hz. Muhammed O’nun kulu ve elçisidir.)” demektir.

2-Tafsîlî iman: İnanılacak şeylerin her birine açık ve geniş şekilde ayrıntılı ola-rak inanmaya denir.

Tafsîlî iman üç derecede incelenir.

Birinci derece, Allah’a Hz.Muhammed’in Allah’ın peygamberi olduğuna ve ahiret gününe kesin olarak inanmaktır.

İkinci derece, amentü duasında ifade edilen prensiplerdir.

Amentü Duası

Amentü billâhi ve melâiketihî ve kütübihî ve rûsülih. Vel yevmi’l- âhiri ve bi’l-kaderi hayrihî ve şerrihî minallahi teâlâ ve’l-ba'sü ba'del mevti hak-kun. Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdûhü ve resûlühü.

(Allah’a, meleklerine, gönderdiği kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gü-nüne, kadere, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna, öldükten sonra diril-meye inanıyorum. Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed (a.s)’ın da Allah’ın kulu ve son peygamberi olduğuna şehadet ediyorum.)

Üçüncü derece ise, Hz. Muhammed’in Allah katından getirdiği bize kadar da tevâtür yoluyla ulaştırılan bütün haberleri ve hükümleri tasdik etmektir.

1.D 2.D 3.E

Page 8: EA A 1 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyüliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/2019-2020/tytayt/foy/... · 2019. 6. 13. · İnsan kendisini ve evreni tanırken görme, duyma,

Cevaplar 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12.

Neler Öğrendik?

8

1

1. D 2. D 3. E 4. A 5. E 6. D 7. B 8. C 9. B 10. E

8

1. Aşağıdakilerden hangisi İslam'ın kabul ettiği bilgi edinme yollarından birisi değildir?A) Kur'an ayetleriB) Hadis-i şeriflerC) Duyularla elde edilen verilerD) RüyalarE) Tıp dünyasında yapılan çalışmalar

2. İnsanı diğer canlılardan ayıran, ona sorumluluk yüklen-mesine vesile olan düşünme ve anlama yetisine akıl denmektedir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’e göre de insanı insan yapan, onun her türlü davranışına anlam ka-zandıran ve ilahi emirler karşısında yükümlülük altına girmesini sağlayan, akıldır. Bu bağlamda Bakara su-resinin 242. ayetinde “Allah, ayetlerini akledesiniz diye açıklamaktadır.” biçiminde bir uyarı ve yönlendirme yer almaktadır.

Bu parçada verilen bilgilerden hareketle aşağıdaki-lerin hangisine ulaşılamaz?A) Allah, akıl niteliğine sahip olması nedeniyle insanı

muhatap almıştır.B) Kur’an, akla vurgu yaparak insanı düşünmeye teş-

vik etmiştir.C) Dinî hakikatleri anlamada ve bunları hayata yansıt-

mada insanın dayanağı akıldır.D) Vahiy gelmese de insan, aklıyla yaratıcının varlığını

ve birliğini kavrayabilir.E) Allah’a inanmak ve bir dine tabi olmak akıl yoluyla

mümkündür.

3. Aşağıdaki cümlelerden hangisi İslam’a göre bilgi değeri taşımaz?A) Tıp verilerine göre grip bulaşıcıdır.B) Ben de aynı sesi duydum buralarda bir kedi olmalı.C) “Allah, herşeyi en iyi bilendir.” (Enfal, 73) D) İstanbul 1453’te fethedilmiştir.E) Bu kişiyi gözüm tutmadı ona asla güvenemeyiz.

4. Aşağıdakilerin hangisi doğru inanç sahibi bir insa-nın sözleyeceği bir söz olamaz?A) Rüyamda sınavı kazandığımı gördüm çok çalışma-

ma gerek yok.B) Süre azalıyor, sıkı çalışıp konuları bitirmeliyim.C) Sınavlardan önce dua etmeyi ihmal etmiyorum.D) Elimden geleni yaptığıma inanıyorum iyi bir bölüme

yerleşmeyi ümit ediyorum. E) Hakkını vererek çalışıp Allah’a güvenirsen başarılı

olursun.

5. Aşağıdaki açıklamaların hangisi iman hakkında doğru olamaz?A) İman; dil ile ikrar kalp ile tasdiktir.B) Kalp ile tasdik yoksa iman geçersizdir.C) İkrar imanın dil ile ifadesidir.D) Tasdik kalbin onayıdır.E) İkrar olmazsa iman geçersizdir.

6. Aşağıdakilerden hangisinde inançla ilgili bir ifade ya da bilgi yer almaz?A) Amentü duası B) İmanın şartlarıC) İslamın şartları D) Abdestin farzları E) Kelime-i tevhit

7. “---- aklın ve duyuların sahasına giren her şeyin, öğren-me yetisi olan kimse tarafından bilinmesidir."

Bu cümlede boş bırakılan yere gelmesi gereken ke-lime aşağıdakilerden hangisidir? A) İnanç B) İlim C) İtikat D) Fıkıh E) Hadis

8. • Akıl • Vahiy • Duyular • İlham • Rüya Yukarıda verilenlerden kaç tanesi İslam'a göre bilgi

edinme yollarındandır? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5

9. • Annem inandığı için ben de inanıyorum. • İman hakkında fazla bilgim yoktur. • İbadetlerimi yaşlanınca yapacağım. Bu ifadelerin sahibi bir Müslümanın imanı hakkında

aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?A) Hakiki iman B) Taklidi imanC) Gerçek iman D) Zayıf iman E) Ayrıntılı iman

10. "Kim iman ettikten sonra Allah’ı inkâra saparsa -kalbi imanla dolu olduğu halde baskı altında kalanın duru-mu müstesna olmak üzere- kim kalbini inkâra açarsa işte Allah’ın gazabı bunlaradır; bunlar için çok büyük bir azap vardır.” (Nahl suresi,106)

Bu ayetten hareketle aşağıdaki yargılardan hangisi-ne ulaşılamaz?A) İmanın yeri kalptir.B) İsteyerek kalbini inkâra açan imandan uzaklaşmış

olur.C) İnandıktan sonra inkâra sapan kişi için azap vardır.D) İman konusunda asıl önemli olan kalbin tasdikidir.E) Baskıdan dolayı diliyle inkâr eden de dinden çıkar.

Page 9: EA A 1 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyüliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/2019-2020/tytayt/foy/... · 2019. 6. 13. · İnsan kendisini ve evreni tanırken görme, duyma,

Ortaöğretim Alanı

Din Kültürü veAhlak BilgisiDers Föyü

9

SÖZ • EA • SAY | 02

UygulayalımDin ve İslam

Kaynağı ve Unsurları Bakımından Din Tanımlarının Karşılaştırılması

Arapça kökenli bir kelime olan din sözlükte “örf ve âdet, ceza ve karşılık, mükâfat, itaat, hesap, boyun eğme, hâkimiyet ve galibiyet, saltanat ve mülki-yet, hüküm ve ferman, makbul ibadet, millet, şeriat” gibi çeşitli anlamlara gelir.

Günümüz batı dillerinden İngilizcede din kelimesinin karşılığı religiondır ve La-tince kökenlidir. "Bir şeyi vazife edinme, tekrar tekrar okumak, yapmak" ayrıca "insanları Tanrı'ya bağlayan bağ" anlamlarına gelmektedir.

Hinduizm'in kutsal dili Sanskritçede din karşılığı dharma, Budizm’in kutsal me-tinlerinin yazıldığı Pali dilinde ise dhamma’dır ve "gerçek, doktrin, doğruluk, kanun…” gibi manalara gelmektedir.

Kur'ân-ı Kerîm’de din kelimesi doksan iki yerde geçmektedir.

Kur'an'da kullanılan din kavramı 4 farklı anlamda gruplandırılır:

1- Hâkimiyet, otorite sahibinden (Yaratıcıdan) gelen üstünlük ve galibiyet: Din inananlarına birtakım emir, yasak ve öğütler bildirerek kurallar koyar. Tev-hit dini olan İslam'da, en yüce, mutlak hâkim, Allah’tır.

2- Otorite sahibine ve hâkimiyete tam bir itaatle boyun eğme, tapınma: Tevhit dininde, insan, Allah’a olan kulluğunun ifadesi olarak itaat, kulluk ve tapınma-larını yalnızca Allah’a yapar.

3- Uyulan âdet, kanun ve yollar: İnsanın bireysel ve toplumsal hayatının her alanında Allah’ın gönderdiği değer sistemine ve ilkelere göre davranması ge-rekir. Dinin bu boyutu genelde ahlak kuralları şeklinde karşımıza çıkmaktadır.

4- Hesaba çekme, yargılama, cezalandırma veya mükâfatlandırma: "Yevmid-dîn" hesap günü olarak Fatiha suresinde geçmektedir.

İslam Alimlerince Yapılan Tanımlar

“Din, zevilukulü hüsni ihtiyarlarıyla bizzat hayırlara sevk eden bir vaz’ı ilahîdir. (Din, akıl sahiplerinin kendi iradeleriyle kabul ettikleri hayra götüren ilahî kanundur.) (Muhammed Hamdi Yazır )

“Din, Allah’ın bir kanunudur ve birtakım hükümlerin, hakikatlerin mukad-des bir mecmuasıdır ki bunu peygamberleri vasıtasıyla insanlara lütuf ve ihsan buyurmuştur. Bu kanun, insanları hayra götürür; insanlar, bu ilahî kanun hükümlerine kendi güzel ihtiyarlarıyla riayet ettikçe doğru yolu bulmuş, hidayet üzere bulunmuş olurlar, dünyada da ahirette de selame-te, saadete kavuşurlar.” (Ömer Nasuhi Bilmen)

1. "----, Allah’tan başka ilâh olmadığı-na ve Muhammed’in Allah’ın Rasû-lü olduğuna şehâdet etmen, nama-zı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir.” Hadis-i şerif

Bu hadis-i şerifte boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gel-melidir?

A) İ’sar B) İhlas C) İbadet

D) İman E) İslâm

2. “Din, akıl sahiplerinin kendi iradele-riyle kabul ettikleri ve onları hayra götüren ilahî kanundur.”

Dini bu ifadelerle tanımlayan İs-lam âlimi aşağıdakilerden hangi-sidir? A) Ahmet Hamdi AksekiB) Babanzade Ahmet NaimC) Ömer Nasuhi BilmenD) Seyyit KutupE) Muhammed Hamdi Yazır

3. Allah’ın (c.c.) insanı, kendi varlığını ve birliğini tanıyabilme gücü ve yete-neğiyle yaratmasıdır.

Bu cümlede tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?

A) Fıtrat B) Feraset

C) Basiret D) Fazilet

E) Zaruret

1.E 2.E 3.A

Page 10: EA A 1 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyüliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/2019-2020/tytayt/foy/... · 2019. 6. 13. · İnsan kendisini ve evreni tanırken görme, duyma,

10

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyü 02

Uygulayalımİnsanın Doğası İle Din Arasındaki İlişki

Bir ilaha, yaratıcıya ve bir dine inanma ihtiyacı insanın doğasında var olan bir özelliktir.

Fıtrat: Allah’ın (c.c.), insanı kendi varlığını ve birliğini tanıyabilme gücü ve ye-teneğiyle yaratmasıdır. İnsanları dine yönlendiren etkenlerin başında fıtrat, ha-kikati bulma isteği, zihinsel arayışlar, bireysel ve sosyal ihtiyaçlar gelir. İnsan doğası yüce bir varlığa sığınmak ister. Bunun yanında insanın zihinsel arayış-ları da onu bir yaratıcıya ve hayatını düzenleyecek kurallara yönlendirir.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) de “Her doğan çocuk fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi, Hristiyan ya da Mecûsî yapar…(Buhârî, Cenâiz, 92)” buyurarak insanın inanmaya meyilli olarak yaratıldığını ve çevre-sel etkilerle farklı inançlara yönelebildiğini vurgulamıştır.

Din insanlık tarihi boyunca var olagelen bir olgudur. Tarihte dinsiz bir millet yoktur. Yüce Allah (c.c.) insanları yanlış inançlardan korumak, tevhit inancına yönlendirmek için her millete bir peygamber göndermiştir. Bu durum Kur’an’da “... Her millet için mutlaka bir uyarıcı (peygamber) bulunmuştur. (Fâtır suresi, 24. ayet)” belirtilmektedir. Yapılan arkeolojik kazılardan elde edilen dinî içerikli motifler, yazılar, tapınak kalıntıları da dinin evrensel bir gerçeklik olduğunu göstermektedir.

İman ve İslam Kavramları Arasındaki İlişki

İman: Bildirilen altı esasa ve Allahû Teâlâ tarafından bildirilen emir ve yasakla-rın hepsine inanmak ve inandığını dil ile söylemek demektir.

İslam: İtaat ve teslimiyet demektir. Hz.Muhammed (s.a.v)’ in Allah’ın emriyle insanlara bildirdiği dine denir. Bu dinin mensubuna da Müslüman denir.

Peygamberimiz kendisine İslam nedir diye sorulduğunda;

“– İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü ol-duğuna şehadet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, imkân bulduğun zaman Kâbe’yi ziyaret (hac) etmendir.” bu-yurmuştur.

İslam'ın şartları:

1- Kelime-i Şehadet getirmek

2- Namaz kılmak

3- Oruç tutmak

4- Zekât vermek

5- Hacca gitmek

1. ----, akıl sahiplerinin kendi iradeleriyle kabul ettikleri hayra götüren ilahî ka-nundur.

Bu cümlede boş bırakılan yere aşa-ğıdaki sözcüklerden hangisi gelme-lidir?

A) İman B) Vacip

C) Din D) Tevhit

E) Farz

2. Peygamberimiz: "İslam, Allah’tan baş-ka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü ol duğuna şehadet et-men, namazı dosdoğru kılman, zeka-tı vermen, Ramazan orucunu tutman, imkân bulduğun zaman Kâbe’yi ziyâret (hac) etmendir.” bu yurmuştur.

Bu hadiste aşağıdakilerden hangi-sine değinilmemiştir? A) Allah'a imanB) Namaz kılmakC) Hac yapmakD) Meleklere imanE) Oruç tutmak

3. Aşağıdakilerden hangisi İslam’ın beş temel şartından birisi değildir?A) Namaz kılmak B) Oruç tutmakC) Hacca gitmekD) Kurban kesmekE) Zekât vermek

1.C 2.D 3.D

Page 11: EA A 1 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyüliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/2019-2020/tytayt/foy/... · 2019. 6. 13. · İnsan kendisini ve evreni tanırken görme, duyma,

11

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyü 02

Uygulayalımİslam'ın İnanç Esasları

Dinimizin altı temel inanç esası Hz. Muhammed (s.a.v.) tarafından bildirilen Amentü duasında belirlenmiştir. Bunlar; Allah’a (c.c.), meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe ve kadere imandır. Bu altı esastan birini inkâr etmek, inanmadığını söylemek kişiyi dinden çıkartır.

Allah'a (c.c) İman

• İslam inancının temelini oluşturur. Diğer inanç esaslarına iman edebilmek için öncelikle her şeyin yaratıcısı olan tek Allah’a (c.c.) iman etmek gerekir. Allah’a (c.c.) iman; Allah’ın (c.c.) varlığına, tekliğine, her şeyin yaratıcısı ve sonsuz güç sahibi olduğuna, tüm noksanlıklardan uzak olduğuna inanmaktır. Bu inanç sistemine tevhit inancı denir.

• Tevhit inancına göre Allah (c.c.) birdir, eşi ve benzeri yoktur. Evrendeki canlı ve cansız bütün varlıkların yaratıcısı O'dur. Yüce Allah (c.c.), sınırsız bilgisi ve gücüyle her şeyi yaratan ve her şeye hükmeden tek İlah’tır. Tevhit inancı Kur’an-ı Kerim’de İhlâs suresinde şöyle ifade edilmektedir: “De ki: O Allah (c.c.) birdir. Allah(c.c.) sameddir (Hiçbir şeye muhtaç değildir. Her şey ona muhtaçtır.). O, doğurmamış ve doğmamıştır. Onun hiçbir dengi yok-tur.” İhlas suresinde Allah (C.C.) bize kendisini tanıtmaktadır.

• Yüce Allah ayetlerde geçen isimleriyle (Esmâ-i Hüsnâ)de bize kendisini tanıt-mıştır. "En güzel isimler Allah'ındır. O hâlde, O'na bu güzel isimlerle dua edin..." (Araf suresi, 180) Allah'ın isimleri, yaratıcının farklı yönlerini ve ev-rendeki icraatlarını anlatan sıfatlarıdır. Başka bir deyişle yaratıcının kudretinin evrene yansımalarını ifade eder. Örneğin Güneş ve Ay Allah'ın Nûr isminin, her şeyi en ince ayrıntısıyla bilmesi Alîm isminin, canlıları rızıklandırması Rez-zâk isminin birer yansımasıdır.

• İslam'ın inanç sistemi oldukça sade ve kolay anlaşılır bir yapıya sahiptir. Diğer ilahi dinler olan Hristiyanlık ve Yahudilik dinlerinde olduğu gibi insan zihnini zorlayan unsurlar yoktur. Hristiyanlıkta Baba, Oğul (Hz. İsa) ve Kutsal Ruh gibi üçlü bir tanrı inancı (Teslis inancı) benimsenmiştir. Yahudilikte Allah (c.c.)’a bazı insani özellikler atfedilmiştir. Örneğin; Yahudiler, Kur'an'da adından bah-sedilen Hz. Üzeyr’i Allah (c.c.)’ın oğlu olarak kabul etmektedirler.

• İslam inancında ise tek yaratıcı Allah'tır. O'nun eşi, benzeri ve ortağı yoktur. Hz. Muhammed (s.a.v) Allah'ın kulu ve elçisidir. Bu hakikat imanın beyanı ola-rak söylediğimiz kelime-i şehadet ve kelime-i tevhit sözlerinde de yer almak-tadır.

• İslam inanç sisteminde Allah ile kul arasında aracı bir kurum veya şahıs bulun-maz. Her mümin aracısız Allah'a dua edebilir, isteklerini iletebilir. İbadetlerini cemaatle yapabildiği gibi (Cuma ve bayram namazları hariç) tek başına da yapabilir.

1. İnsan aklıyla doğruyu yanlıştan ayıra-bilecek güce sahiptir. Ancak bu gücü doğru kullanabilmek için bir rehbere ihtiyacı vardır.

İnsana rehber olması için Allah tara-fından aşağıdakilerden hangisi gön-derilmiştir?A) MeleklerB) Muallimler C) İlahî kitaplarD) KomutanlarE) Ansiklopediler

2. “De ki: O Allah (c.c.) birdir. Allah (c.c.) sameddir (Hiçbir şeye muhtaç değildir. Her şey ona muhtaçtır.). O, doğurma-mış ve doğmamıştır. Onun hiçbir dengi yoktur.”

İhlas suresinde üzerinde durulan iman esası aşağıdakilerden hangisi-dir?A) Meleklere imanB) Kitaplara imanC) Allah'a imanD) Ahirete imanE) Peygamberlere iman

3. Aşağıdakilerden hangisi İslam di-ninde inanılması istenilen konular-dan değildir?A) Allah’ın varlığı B) Melekler C) İlahî kitaplarD) PeygamberlerE) İbadetler

1.C 2.C 3.E

Page 12: EA A 1 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyüliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/2019-2020/tytayt/foy/... · 2019. 6. 13. · İnsan kendisini ve evreni tanırken görme, duyma,

12

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyü 02

UygulayalımMeleklere İman

Melek kelimesi sözlükte elçi, haberci, güç, kuvvet anlamlarına gelir. Dinî bir terim olarak ise nurdan yaratılmış, görünmeyen, duyu organları ile algılana-mayan, sürekli Allah’a (c.c.) kulluk eden, asla günah işlemeyen varlık olarak tanımlanmıştır.

Sayıları konusunda bilgi sahibi olmadığımız melekler içinde, adı ve görevi ko-nusunda bize bilgi verilenlerden bazıları şunlardır:

• Cebrâil: Allah (c.c.) tarafından vahiy getirmekle görevlidir.

• Azrâil: Ölüm sırasında canlıların ruhunu almakla görevlidir.

• Mikâil: Kainattaki tabiat olaylarını ve yaratılmışların rızıklarını yönetmekle gö-revlidir.

• İsrâfil: Kıyamet gününde sûra üflemekle görevlidir.

• Kirâmen Kâtibin: İnsanın sağında ve solunda bulunan meleklerdir. Sağdaki me-lek iyi davranışları, soldaki melek ise kötü davranışları kaydetmekle görevlidir.

• Hafaza: İnsnı koruyan meleklerdir.

• Hamele-i arş: Arşı taşıyan meleklerdir.

Kitaplara İman

Kitaplara iman, Allah (c.c.) tarafından bazı peygamberlere kitaplar indirildiğine ve bu kitapların içeriğinin, indirildikleri hâliyle tümüyle doğru ve gerçek olduğu-na inanmak demektir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de “Ey iman edenler, Allah’a, peygamberlerine, peygamberlerine indirdiği kitaba ve daha önce indirdi-ği kitaba iman edin. (Nisâ suresi,136)” buyrularak kitaplara imanın, Müslü-man olabilmenin şartlarından olduğu bildirilmiştir.

Bazı peygamberlere verilen, kitaptan daha az hacimli olan ve sayfalardan olu-şan vahiy ürünü kitapçıklardır. Suhuf; Arapça "sahife" kelimesinin çoğuludur ve sayfalar demektir.

Hz. Adem’e (a.s) 10 suhuf, Hz. Şit’e (a.s) 50 suhuf, Hz. İdris’e (a.s) 30 suhuf ve Hz. İbrihaim’e (a.s) de 10 suhuf gönderilmiştir.

Orijinal hâllerini muhafaza edemeyenler Tevrat, Zebur ve İncil’dir. Tevrat Hz.Musa’ya (a.s) Zebur Hz. Davus’a (a.s) ve İncil de Hz. İsa’ya (a.s) gönderilmiş-tir.

Günümüze kadar indirildiği şekliyle ulaşabilen tek ilahi kitap, Yüce Allah’ın (c.c.) Hz. Muhammed’e (s.a.v)’e indirdiği son kitap olan Kur’an-ı Kerim’dir.

1. Hz. Aişe’ye (r.a.) Peygamber Efen-dimizin (s.a.v.) ahlakı sorulduğunda “… Onun ahlakı Kur’an’dır.” diye cevap vermiştir.

Bu sözden çıkarılabilecek en kap-samlı sonuç aşağıdakilerden hangi-sinde verilmiştir?A) Peygamberimiz de Kur’an’a inan-

maktadır.B) Peygamberimiz güzel ahlak sahibi-

dir.C) Kur’an’daki emir ve yasaklar pey-

gamberimiz için de geçerlidir.D) Peygamberimiz Kur’an’daki tüm

ahlaki kuralları hayatında uygula-mıştır.

E) Kur’an’da ahlak kuralları da bulun-maktadır.

2. Peygamberimiz: “Hiç kimse kendi ame-liyle cennete girmez.”

“Sen de mi ya Resulallah!” dediklerin-de de, “Evet ben de; meğer ki Rabbim beni rahmetinin kucağına almış olsun.” (Buharî, Rikak,18)

Bu hadis-i şerif dikkate alındığında ibadetlerini yapmış olma bakımın-dan bir müminin Allah’a karşı tutu-mu nasıl olmalıdır?A) İbadetleri tam olan cenneti garanti-

lediğini düşünebilir.B) Hiç ibadet yapmamış olan kişinin

kurtuluş ümidi olamaz.C) Sevapları ve günahları eşit olan

cennete gidemez.D) Günahı çok olanın affedilme şansı

bulunmamaktadır.E) Mümin korku ve ümit arasında olup

Allah’ın merhametine güvenmeli-dir.

1.D 2.E

Page 13: EA A 1 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyüliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/2019-2020/tytayt/foy/... · 2019. 6. 13. · İnsan kendisini ve evreni tanırken görme, duyma,

13

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyü 02

1. “Hiçbir şey yoktur ki hazineleri yanı-mızda olmasın. Biz onu ancak belli bir ölçüyle indiririz.” (Hicr, 21.)

Bu ayette vurgulanmakta olan iman esası aşağıdakilerden hangisidir? A) Allah’a imanB) Kadere imanC) Meleklere imanD) Ahirete imanE) Kitaplara iman

2. - Ölüm son değildir. - Her işin bir karşılığı olacaktır. - Bizi yaratan yeniden dirilteceğini bil-

dirmektedir. Bu ifadeler aşağıda verilen iman

esaslarından hangisiyle ilgilidir? A) Meleklere imanB) Kitaplara imanC) Allah'a imanD) Ahirete imanE) Peygamberlere iman

3. Peygamberler inkarcı kişileri ikna et-mek için Allah’ın (c.c.) izniyle, insanla-rın gücünü ve aklının sınırlarını aşan bazı olağanüstü olaylar gerçekleştir-mişlerdir. Bu olağanüstü olaylar, pey-gamberin vahiy aldığına inanmayanla-ra karşı bir meydan okumadır.

Bu parçada açıklanan kavram aşa-ğıdakilerden hangisidir?A) FıtratB) KehanetC) BüyüD) MucizeE) Gösteri

Uygulayalım

1.B 2.D 3.D

Peygamberlere İman

Farsça bir kelime olan peygamber; “haberci, elçi” anlamlarına gelir. Dinî te-rim olarak ise yüce Allah’ın (c.c.) insanlar arasından seçtiği ve vahiyle şeref-lendirerek emir ve yasaklarını insanlara ulaştırmak için görevlendirdiği elçiye denir. Peygamber kelimesi yerine resul, mürsel ve nebi kelimeleri de kullanılır.

o Nübüvvet kavramı ile de ifade edilen peygamberlik müessesesi, ilk insan Hz. Âdem (a.s.) ile başlamış, son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.) ile son bulmuştur.

o İman esaslarından biri olan peygamberlere iman; bu kimselerin Allah (c.c.) tarafından görevlendirildiğine, getirdikleri tüm bilgilerin gerçek ve doğru ol-duğuna inanmak demektir. Peygamberlere iman, aralarında fark gözetme-den tüm peygamberlere inanmayı gerekli kılar. “Allah’ı ve peygamber-lerini inkâr edenler ve Allah ile peygamberlerini birbirinden ayırmak isteyip bir kısmına iman ederiz ama bir kısmına inanmayız diyenler ve bunlar arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu? İşte gerçekten kâfirler bunlardır. (Nisâ, 150-151. ayetler.)"

o Peygamberler, insanları hem dünya hem de ahiretle ilgili konularda uyar-mak, öldükten sonra hesap verileceğini bildirmekle görevli elçilerdir.

o Peygamberler, gönderildikleri topluma Allah (c.c.) tarafından seçildiklerini ve O’nun sözlerini tebliğ etmekle sorumlu olduklarını söylemişlerdir. Bu durum toplumun bazı kesimlerinde şüpheyle karşılanmış ve onlardan pey-gamberliklerini ispat etmeleri istenmiştir. Peygamberler bu kişileri ikna et-mek için Allah’ın (c.c.) izniyle, insanların gücünü ve aklının sınırlarını aşan bazı olağanüstü olaylar gerçekleştirmişlerdir. Bu olaylara mucize denir.

Kadere İman

Sözlükte ölçü, miktar, bir şeyi belirli bir ölçüyle yapmak ve belirlemek anlam-larına gelen kader dinî bir kavram olarak; Allah’ın, ezelden ebede olacak şeylerin zamanını, yerini, özelliklerini, niteliklerini ve nasıl olacaklarını ezelî ilmiyle önceden bilip takdir etmesi demektir.

Sözlükte hüküm, emir, işi bitirme ve yaratma gibi anlamlara gelen kaza ise; Cenab-ı Hakk’ın ezelî ilmiyle takdir buyurduğu şeylerin sırası geldiğinde, on-ları, o takdire uygun bir biçimde meydana getirmesini irade edip yaratması demektir.

Kaza ve kadere iman etmek; sevap ve günah, iyi ve kötü, acı ve tatlı, canlı ve cansız, faydalı ve faydasız, kısacası hayır ve şer, her ne varsa, bunların hep-si, Yüce Allah’ın bilmesi, dilemesi ve yaratmasıyla olduğuna ve ondan başka yaratıcı bulunmadığına inanmak demektir.

Kaza ve kader, Allah’ın ilim, irade, kudret ve tekvîn sıfatlarıyla irtibatlıdır.

Page 14: EA A 1 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyüliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/2019-2020/tytayt/foy/... · 2019. 6. 13. · İnsan kendisini ve evreni tanırken görme, duyma,

14

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyü 02

Uygulayalım

1.A 2.D

Ahirete İman

Sözlükte “son, sonra olan, son gün” anlamına gelen ahiret; dinî terim olarak; İsrafil isimli meleğin, kıyametin kopması için sûra ilk defa üflemesiyle başlaya-cak olan sonsuz hayata denir. Sûra ikinci kez üflenmesi ile insanlar yeniden diriltilecek, dünyada yaptıklarının hesabını verecek, cennete veya cehenneme gireceklerdir.

İman esaslarından olan ahirete iman; bu dünyanın geçici olduğuna, ölümün bir son olmadığına ve öldükten sonra sonsuz bir hayatın başlayacağına inanmak-tır.

• Kur’an-ı Kerim’de ahirete inanmanın gerekliliği şu şekilde ifade edilmektedir:

“...Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse o tam manasıyla sapıtmıştır. (Nisâ , 136. ayet)"

• İslam dinine göre asıl hayat ahiret hayatıdır. Bu dünyanın geçici ve aldatıcı

zevkleri uğruna sonsuz ahiret hayatı heba edilmemelidir. Kur’an-ı Kerim’de

“Fakat siz (ey insanlar) ahiret daha hayırlı ve daha devamlı olduğu hâlde dünya hayatını tercih ediyorsunuz. (A’lâ, 16-17. ayetler)” ve “...Şüphesiz bu dünya hayatı geçici bir eğlencedir. Ama ahiret, gerçekten kalınacak bir yurttur. (Mü’min suresi, 39. ayet) "ayetleriyle bu hususa dikkat çekilmiş-tir.

NOT

Ahiret, duyu organlarımızla algılayamayacağımız bir âlemdir. Do-layısıyla bu konuda tek bilgi kaynağımız vahiydir.

Nisâ Suresi 136. Ayette Verilen Mesajlar

"Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitapla-rını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse, derin bir sapıklığa düşmüş olur." (Nisa suresi, 136)

• İman bir bütündür. İman esaslarından birisini inkâr kişiyi sapıklığa düşürür ve iman sahasından çıkmasına neden olur. Bu yüzden ayetin ikinci kısmında iman esaslarını inkâr etmenin sonucunun ne olacağına dikkat çekilmiştir.

1. Allah'ın evrenin yaratılması ve işleyişi için koyduğu plan ve programdır. Bu yaratma ve işleyiş, Allah’ın ilim, irade, kudret ve tekvîn sıfatlarıyla irtibatlıdır. Kâinatta kusursuz bir sistem vardır. Her varlık bu sistemin işleyişi içerisin-de mevcudiyetini sürdürür. Yüce Al-lah’ın (c.c.) koyduğu ve yönettiği bu sisteme “âdetullah” veya “sünnetullah” da denir.

Bu parçada açıklanan kavram aşağı-dakilerden hangisidir?A) Kaza ve kaderB) TekvinC) TakdirD) KıyametE) Fıtrat

2. Suhuflar hakkında aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?A) Dört ilahi kitaptan önce indirilmiş-

lerdir.B) Günümüze kadar gelememişlerdir.C) Az sayıda sayfadan oluşmuşlardır.D) Değiştirilmiş de olsalar günümüze

kadar gelebilmişlerdir.E) Allah’ın mesajlarını içermekteydi-

ler.

Page 15: EA A 1 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyüliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/2019-2020/tytayt/foy/... · 2019. 6. 13. · İnsan kendisini ve evreni tanırken görme, duyma,

Neler Öğrendik?

15

21. Yüce Allah vahyini bazı peygamberlere sayfalar hâlinde

göndermiştir.

Bu ilahi sayfalara verilen isim aşağıdakilerden han-gisidir?

A) Mecmua B) Dergi

C) Suhuf D) Fasikül

E) Kitap

2. "Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine, Peygambe-rine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberle-rini ve ahiret gününü inkâr ederse derin bir sapıklığa düşmüş olur." (Nisa suresi, 136)

Yukarıda verilen ayette iman esaslarından hangisi-ne değinilmemiştir?

A) Allah’a imanB) Ahirete imanC) Meleklere imanD) Kaza ve kadere imanE) Kitaplara iman

3. Samimi bir şekilde ahirete inanan kimse için aşağı-dakilerden hangisi söylenemez?

A) Ölmeden önce keyfince yaşayıp hayatın tadını çı-kartır.

B) Dünya hayatına ve nimetlerine aşırı bağlılıktan, cimrilikten kurtulur.

C) İyiliklerini artırmaya, kötülüklerini ise en aza indir-meye çalışır.

D) Ölümün bir son olmadığını bilir, ölümden sonrası için hazırlık yapar ve ölüm korkusu azalır.

E) Bu dünyada yapacağı her şeyin hesabını vereceği-ni bildiğinden ahlaklı ve erdemli bir hayat sürmeye gayret eder.

4. İsrafil isimli meleğin, kıyametin kopması için sûra ilk defa üflemesiyle başlayacak olan sonsuz hayata denir.

Bu cümlede tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mizan B) Hesaba çekilme

C) Cehennem D) Cennet

E) Ahiret

5. Melek, cin ve şeytan gibi varlıklar hakkında bilgi edinebileceğimiz en güvenilir kaynak aşağıdakiler-den hangisidir?

A) AkılB) Din adamlarıC) VahiyD) Deney sonuçlarıE) Bilim

6. Varlıklar âlemi hakkında aşağıdaki ifadelerden han-gisi yanlıştır?

A) Her varlık Allah tarafından yaratılmıştır.B) Her yaratılmışın bir yaratılış amacı vardır.C) Duyularımızla yaratılmış varlıkların hepsini algılaya-

mayız.D) Tüm yaratılmışların bir başlangıcı ve bir sonu var-

dır.E) İnsanoğlu yaratılmış her varlığı görebilme kabiliye-

tiyle donatılmıştır.

Page 16: EA A 1 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Föyüliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/2019-2020/tytayt/foy/... · 2019. 6. 13. · İnsan kendisini ve evreni tanırken görme, duyma,

Cevaplar

Neler Öğrendik?

16

1. C 2. D 3. A 4. E 5. C 6. E 7. B 8. C 9. D 10. E 11. B 12. C

7. “İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen, de-diklerini zapteden bir melek hazır bulunmasın.” (Kaf suresi, 18)

Bu ayette hakkında bilgi verilen melek aşağıdakiler-den hangisidir?

A) İliyyûn MelekleriB) Kirâmen KâtibinC) Hafaza MelekleriD) Mukarrebûn MelekleriE) Münker-Nekir

8. “Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâ-fatını görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük iş-lerse onun cezasını görecektir.” (Zilzal suresi,7-8)

Bu ayetler dikkate alındığında aşağıdaki yargılar-dan hangisine ulaşılamaz?

A) Her iyi ve kötü işin bir karşılığı muhakkak olacaktır.B) Ufacık bir yardımı dahi küçük görmemek gerekir.C) Kötülük yapanın yaptığı yanına kâr kalır.D) Her insan yaptığı amellerle karşılaşacaktır.E) Küçük günahların da cezası vardır.

9. “İbrahim ne Yahudi ne de Hristiyandı.. Fakat o, Allah’ı bir tanıyan ve hakka yönelen bir Müslümandı. Allah’a ortak koşanlardan da değildi.” (Âl-i İmrân suresi, 67)

Bu ayette hakkında bilgi verilen Hz. İbrahim'in dini aşağıdakilerden hangisidir?

A) YahudilikB) HristiyanlıkC) İslamiyetD) HaniflikE) Budizm

10. Fıtrat kavramıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han-gisi doğrudur?

A) Konuşma yeteneğine sahip olarak dünyaya gelmekB) Belli bir zekâ seviyesine sahip olarak yaratılmakC) Yaşadığı olaylardan ibret alıp ders çıkartabilme ye-

teneğiD) Varlıkların özelliklerini keşfetme ve eşyalar yapabil-

me yeteneğine sahip olarak yaratılmış olmakE) Doğuştan, bir olan Allah'ı aklıyla düşünüp kavraya-

bilme yeteneğine sahip olarak yaratılmak

11. “Müslüman, dilinden ve elinden diğer Müslümanların güven içinde oldukları kimsedir!” (Buhârî, İman, 5)

Bu hadis-i şerife göre, Müslümanın aşağıdaki dav-ranışlardan hangisini yapması beklenmez?

A) İnsanlara karşı kaba ve kırıcı sözler söylemez.B) Öfkelendiği zaman şiddet içeren davranışlar göste-

rebilir.C) Kimsenin arkasından duyduğunda kırılacağı sözler

söylemez.D) Konuştuğu zaman doğrudan başka bir şey söyle-

mez.E) Emanet olarak verilen eşyaları kendi malı gibi korur.

12. Allah'a inanan bir kimsenin aşağıdaki davranışlar-dan hangisini yapması doğru olamaz?

A) Öldükten sonra hesaba çekileceği bilinciyle açık veya gizli günah işlemekten sakınır.

B) Kendisine ulaşan her nimetin Allah'tan geldiğini bilir ve çokça şükreder.

C) Başına sıkıntı veren hâller geldiğinde Rabbine kü-ser ve ibadetlerini azaltır.

D) Çocuklarını Allah'ın emaneti olarak görür ve en iyi şekilde yetiştirmeye gayret eder.

E) Allah'a karşı ümit ve korku arası bir hâlde dua eder ve bağışlamasını diler.