geçmişten günümüze batı trakya’da hac- hasan paÇaman

17
YUNANİSTAN’DA HACC Geçmişten Günümüze Batı Trakyada Hac Hasan PAÇAMAN 2011 Gümülcine - Yunanistan

Upload: ankara

Post on 04-Feb-2023

0 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

YUNANİSTAN’DA HACC Geçmişten Günümüze Batı Trakya’da Hac

Hasan PAÇAMAN

2011

Gümülcine - Yunanistan

KISA TARİHÇE

A) YUNANİSTAN VE MÜSLÜMANLAR

Yunanistan, Balkan yarımadasının güneyinde, dini Hıristiyan olan yaklaşık 10 milyon nüfuslu bir cumhuriyet. Fakat bazı bölgeleri 1821 bazı bölgeleri de 1920’lere kadar, birkaç asır Müslüman Osmanlıların idaresinde yaşadığından her yerinde İslam eserlerine ve Müslümanlara rastlamak mümkün. Bu Müslümanların bir kısmı yerli olup, doğup büyüme Müslüman. Diğer bir kısmı ise yabancı ülkelerden gelme işçi Müslümanlardır. Yerli Müslümanların sayısı 120-150 bin civarında, yabancı Müslümanlar ise yaklaşık 700 bin civarındadır.

B) YUNANİSTAN’A İSLÂM’IN GİRİŞİ

Rumeli’ye (şimdiki Yunanistan’a) Müslüman çıkışları ilk olarak Anadolu Selçuklu devri’nde çeşitli nedenlerle kalıcı olarak başlamıştır.

İlk olarak, kardeş ve taht anlaşmazlıkları ve bunlara bulunan çözümler netice vermeyince, Bizans’ta İmparatorluk ailesi olan Komninoslar’la olan bağlılığı dolaysı ile 2. İzzeddin Keykavus zamanında yaşanmıştır.

Anlaşmazlıklar ve dışlanma neticesinde 2. Keykavus Antalya’ya çekilerek Hıristiyan olan dayıları Komninoslar’la birlik olup, (Müslümanlarca) tasvip edilmeyen bir yaşantı içine girince, tamamen dışlanmış ve memleketi terk etmek mecburiyetinde kalmıştı.

Bizans İmparatoru olan Mihail Paleologos daha önce yardımlarını gördüğü Selçuklu Sultanı’na yardımcı olmuş, maiyetini (Yunanistan’daki) Veria civarına göndererek kendisini de İstanbul’da kabul etmiştir. Bu olayın cereyan ettiği tarih 1261 M. Olarak tespit edilmektedir.1

OSMANLI DEVRİ İLK ZAMANLARINDA YUNANİSTAN’A İSLAM

ÇIKIŞLARININ DEVAMI

Sırp ve Bulgar gibi komşu düşman devletlerin saldırılarını önlemek ve iç karışıklıkları bastırmak için Bizanslılar, Müslüman Osmanlıları kendilerine yardıma davet ediyorlardı. Osmanlılar bu davetleri kabul ederek 1361 m.’ye kadar Yunanistan’ın değişik yerlerine çok defalar askerî kuvvetler göndermiş ve yardımın devamlı olabilmesi için, bu birliklerin kimisine Osmanlı fethinden önce, bulundukları yerlere köyler kurarak devamlı ikamet hakkı verilmiştir.

Bunlardan anlaşılıyor ki, Yunanistan’a İslâm’ın girişi önce Müslüman Selçuklulardan bir grubun Veria’ya yerleştirilmesi, sonra da Osmanlıların bölgeye ulaşmalarıyla başladı. Bu ulaşım, ilk zamanlarda Bizanslıların onları kendilerine yardıma davetleriyle gerçekleşti. Sonra da Osmanlı fetihleriyle tamamlandı. (1363-1458 m.)

1DELİBALTA, A. Mehmet, Batı Trakya Fetih Tarihi, 2002, Münih.

YUNANİSTAN’DA HALEN MÜSLÜMAN VARLIĞI

Yunanistan’ın kuzey-doğusunda, Türkiye ile Bulgaristan hudutlarına yakın 3 vilâyette (Evros, Rodop, ve Ksanthi) “Batı Trakya” denilen bölgede, Osmanlı devrinden kalma, yaklaşık 120-150 bin nüfuslu Müslüman-Türk azınlığı yaşamaktadır.

Batı Trakya Müslüman - Türk Azınlığı, 1923 yılında Lozan Antlaşması yapılırken, Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan Müslüman-Hıristiyan Halk Mübadele Sözleşmesinde, İstanbul Rumlarına karşılık olarak orada bırakılmış, kendi okulları ve camileri bulunan bir Müslüman azınlıktır.

Batı Trakya dışında, Yunanistan’ın Rodos ve Kos adalarında da Yaklaşık 3.000 kişi kadar Müslüman yaşıyor. Fakat o bölge Yunanistan’a sonradan ilhak edildiği için onlar, Lozan Muahedesi’ne tabi değiller ve onun verdiği haklardan yararlanamıyorlar.

Rodos

Kos

Komotini

Evros

Xanthi

Veria

Athina - Pire

OSMANLI DÖNEMİ HACC

Yunanistan’da yaşayan Müslümanlardan mâlî ve sıhhî durumları uygun olanlar, bugün olduğu gibi Osmanlı döneminde de Hacc ibadetlerini yerine getiriyorlardı. Bunu, ecdadımızdan bize gelen bilgilerden (aktarılan hikâyelerden) öğrendiğimiz gibi kabristanlarımızdaki mezar taşlarını okuduğumuzda da rahatlıkla görebiliyoruz.

Gümülcine (Komotini)’nin Yeni Cami Avlusundaki mezarlıkta (hazirede) şu isimler mevcut: Hacının adı Sıfatları Doğumu Ölümü 1- Mehmet oğlu Salih Müftü, müderris, vaiz 1826 m. 17.7.1906 m. 2- El/Hac Mustafa Edip Kadı, naibüş-Şer’i - Şa’ban 1193 h. 3- Hacı Mustafa Efendi Paşa - 1905 m.

Gümülcine Müftüsü merhum Hüseyin Mustafa’nın “Batı Trakya’ya Işık Tutanlar” adlı

kitabından Poş - Poş mezarlığında defin olan bir Osmanlı dönemi hacısı:

Bekir oğlu Ahmet Müftü, müderris, vaiz 1832 m. 6.10.1912 m. Bulatköy Mezarlığı’ndan bir Osmanlı hacısı: Hacı Ahmet - - 1261h.

Osmanlı döneminin sonlarına doğru sıkça büyük savaşlar ve iç karışıklıklar olduğundan, o dönemde hacı sayısının şimdiki kadar çok olmadığını görüyoruz. Ancak o zamanlarda, şimdi uygulanmayan bir husus da uygulanıyordu. Devlet, orduda bulunan bazı askerlere, özellikle Arabistan’da bulunanların bir kısmına hacılık vazifelerini yaptırıyor ve bunlara “asker hacısı” deniyordu. Bölgemizde de böyle hacıların bulunduğunu, kulaktan kulağa işitiyoruz.

BATI TRAKYA MÜSLÜMAN-TÜRK AZINLIĞI’NIN HACC KONUSU

(1920’de Batı Trakya Yunan idaresine geçişinden bugüne kadar)

1912’de Balkan Harbi, ardından 1. Dünya Savaşı ve bölgenin Osmanlı idaresinden

Yunan idaresine geçişi gibi sebeplerden dolayı 1920 ve otuzlu yıllarda, halkımızdan, kafilelerle hacca gidişlerin olmadığını görüyoruz.

Bundan sonra 2. Dünya Savaşı ve Yunanistan’da sağcılarla solcular arasında üç sene kadar devam eden iç savaşlar meydana geliyor.

Netice olarak 1950’lere kadar, bölgemizden, plânlı organize hac yolculukları yapılamıyor. Ondan sonra bölgemiz ve çevresinde sulh ve sükûn sağlanınca, gruplar halinde hacca gitmeler de başlıyor.

1935-1950 arası Mekke’den Hacı Tevfik adında bir zat bölgemize “delil” olarak gelip -sayıları çok az da olsa- bazı kardeşlerimizi hacca götürdüğü olmuş; ondan sonra da Abdül-kadir Şatır adında başka bir delil gelerek memleketin müftü, imam ve milletvekili gibi ileri gelenleriyle tanışarak hacc işlerinde yardımcı olmaya başlamıştır.

ORGANİZE HACC YOLCULUKLARI Yunanistan’dan Mekke’ye organize hacc yolculuklarını, elimizdeki belgeye göre,

“Orizon Seyahat Şirketi” başlatmıştır Gümülcine Müftülüğü’nde muhafaza edilen ve 1955 M.’den 2010 M. yılına kadar 55

sene devam eden hacc konuları hakkında bilgi içeren dosyalardan öğrendiğimize göre, 1955 yılında Gümülcine hacılarını “Orizon Seyahat Şirketi” götürmüş ve sayıları yalnız 4 olan gruba aşağıdaki programı uygulamıştır: 1955 SENESİNDE MEKKE’YE SEYAHAT EDECEK MÜSLÜMANLAR

HAKKINDA PROGRAMDIR 3 Temmuz 1955 Trenle Gümülcine’den hareket 4 Temmuz 1955 Atina’ya varış, istasyondan otomobil ile otele nakil (Otelde ikamet ve

Atina’da kalacakları günlerin yemek ücretleri acentemize aittir.) 5 Temmuz 1955 Banka ve Konsoloshanedeki muamelâtın ikmâli için Atina’da ikamet 6 Temmuz 1955 Öğleden sonra gemi ile Pirea’dan hareket

(denizle seyahat vapurun güvertesinde yataksız ve yemeksiz olacaktır). 8 Temmuz 1955 İskenderiye’ye muvasalet, trene nakil, Kahire’ye gidiş, otele nakil

(Kahire’de otel parası ve orada kalacakları günlerin yemek ücreti acentemize aittir).

9 Temmuz Arap hükümetince muâmelât-ı lâzimenin ikmâli ve vize için Kahire’de ikamet

11 Temmuz Öğleden sonra otomobil ile Suveyş’e hareket ve geceleyin orada otelde kalma

12 Temmuz Vapurda güverteye bindirme ve Cidde’ye hareket (Yataksız ve yemeksiz 3 gün deniz seyahati)

16 Temmuz Cidde’ye muvasalet Buradan sonra acentemizin takibât ve hademâtı hitam bulur

İkinci program – Avdete mahsustur Ağustos ayı Hacılar Cidde’den istedikleri tarihte avdet edebilirler. Kendilerine, İskenderiye’den Pirea’ya gidecek vapurların hareket tarihlerini hâvi pusula vereceğiz. Binâen aleyh, kendileri avdet tarihini tayin edebilirler.

1- Süveyş’e müvasalet, acentemiz tarafından istikbal ve otomobiller ile Kahire’ye ve İskenderiye’ye gidiş. (Hacılar arzu ederler ve vakitleri var ise, Kahire’ye inebilirler veya seyahatlerini İskenderiye’ye devam edebilirler. Acentemiz, avdet zamanında Mısır’da 3 günlük kadar ikamet ve yiyecek masarifini te’diye edecektir).

2- Vapur ile İskenderiye’den Pirea’ya hareket 3- Pirea’ya müvasalet, gümrük muamelesi, kamyon ile Atina’ya nakil ve istirahat için 1

gece kalmak. (Acentemiz Atina’da 1 gün ikamet ve yiyecek masarifini der’uhde ediyor).

4- Şimendifer istasyonuna nakil ve Komotini (Gümülcine)’ye azimet

Seyahatin Hitamı Seyahatin masarifi: Pazarlık edilmiştir. (8700) sekiz bin yediyüz drahmidir.2

Bu masarife aşağıdaki hususat dahildir: 1- Pasaport çıkarmak 2- Gümülcine’den Atina’ya ve Atina’dan Gümülcine’ye kadar 3. mevki’ tren biletleri 3- Atina istasyonunda istikbal kamyonları ve Pirea Limanına kadar nakil kamyonları 4- Azimet esnasında Atina’daki otellerinde ikametleri devamınca yiyecekleri ve otel

ücretleri 5- Pirea’dan İskenderiye’ye ve İskenderiye’den Pirea’ya güverte üzerinde yataksız ve

deniz içinde iken yemeksiz olarak vapur biletleri 6- İskenderiye’den Kahire’ye ve oradan Süveyş’e, ve Mekke’den avdette Süveyş’ten

İskenderiye’ye kadar 3. mevki’ tiren biletleri 7- Süveyş’ten Cidde’ye ve Cidde’den Süveyş’e kadar güverte üzerine yataksız ve

yemeksiz vapur biletleri 8- Giderken Kahire’de kalacakları müddete ait ikamet ve yiyecek masarifi ve keza

Mekke’den avdette Mısır’da kalacakları müddet için 3 günlük ikamet ve yiyecek masarifi

9- Limanlardan ve tren istasyonlarından Mısır2a nakil için kamyon masarifi 10- Seyahat için lâzım gelen her türlü merasim ve Mısır ve Suudî Arabistan

konsolosluklarından vizeleri 11- Mekke’den avdette Atina’da 1 gün ikamet ve yiyecek masarifi 12- Acentemiz tarafından yapılacak hadematımız

Acentemiz her bir hacıya birer adet seferberlik yatağı vermeyi taahhüd ediyor. İşbu mukavele 3 nüsha olarak tanzim edilerek biri Faziletli Müftü Efendi’ye, diğeri

hacıların şefi Hümmet oğlu Ahmet Efendi’ye verilmiş ve diğeri acentemizde kalmıştır.

14 Haziran 1955 “ORİZON” Seyahat Acentesi Mümessili İmza ve resmî mühür

2 1 Reşat altını 1955’lerde 160 drahmi idi. H. Paçaman.

1955 SONRASI 1956’da Rodop İli milletvekillerinden Molla Yusuf, hem Mısır’da El-Ezher’e giden 4

öğrenci (ki, bunlardan biri ben’dim) ve hem de Gümülcine bölgesinden çıkan hacc kafilesini, Mısır ve Suudi Arabistan için gerekli vize işlemlerini Atina’da tamamladıktan sonra onları Gümülcine’den alıp, kara yoluyla Atina, oradan da deniz yoluyla İskenderiye, sonra da trenle Kahire’ye kadar götürdü. Bir hafta gibi bir zaman Kahire’de ikametten sonra bu grup yine gemi ile Süveyş’ten Cidde’ye hareket etti.

YUNANİSTAN’DAN OTOBÜSLE ORGANİZE HACC YOLCULUĞU

Otobüsle ilk organize hacc yolculuğunu, bir müddet için, esnaftan İmam Mustafa adında bir kardeşimiz yürüttü.

UÇAKLA ORGANİZE HACC YOLCULUĞU

Uçakla organize hacc yolculuğunu ise 1959’da Milletvekili Molla Yusuf başlattı. Başbakan Karamanlis Hükümetinin saygın milletvekillerinden olduğu için, Onun aracılığıyla Karamanlis, bir defalığına, ordu uçağını hacılarımıza tahsis etti. Bu askerî uçak, hacılarımızı Gümülcine’den alıp Atina’ya kadar, Devlet hesabına, meccanen götürdü ve dönüşte de Atina’dan şehrimiz Gümülcine’ye getirdi.

Bu kafilede Milletvekili Molla Yusuf Kendisi, Gümülcine Müftüsü Hüseyin Mustafa ve memleketimizin din görevlileri ile ileri gelenlerinden epeyi kişiler vardı.

Milletvekili Molla Yusuf ve Müftü Hafız Mustafa Hüseyin Efendi * * *

Organize Hacc yolculuklarını, Molla Yusuf’tan sonra diğer Milletvekili Mehmet Oğlu Hafız Yaşar Efendi, uzun yıllar sürdürdü. Bu işi bazen yalnız, bazen de başka birileriyle yardımlaşarak yapıyordu.

* * * Medine-i Münevvere’deki İslâm Üniversitesi ve Mısır’da yüksek tahsil yapan

öğrencilerimiz me’zun olup bölgemize dönmeye başladığında, bu efendilerden bazılarının da 1970’ten sonra hacc işlerini organizeye başladıklarını görüyoruz.

* * *

Bu işin ma’nevî yönü olduğu kadar maddî yönü de vardı. Hacı götüren kardeşlerimiz bundan iyi bir şekilde yararlanıyorlardı.

İşte bunu sezen ve kendilerinde kabiliyet görüp hacılarımıza daha iyi hizmet sunacaklarına inanan bazı başka kardeşlerimiz, onlar da, bölgelerinden hacc grupları toplayıp bunları kendileri götürmeye başladı. Bu şekilde, Yunanistan’da hacc organize işleriyle uğraşanların sayısı 1950’lerde 1 veya 2 iken, zamanla artarak, son yıllarda 10 kişinin üzerine çıktı. Ancak bunlardan bir kısmı birbiriyle ortaklaşa çalıştıklarından, kafile sayısı şahısların sayısı kadar çok olmuyor. Burada, 3 grup adı da verebiliriz:

1- Furkan Grubu 2- Selâm Grubu 3- Vahdet Grubu

HACI GÖTÜRENLER (HAC ORGANİZASYON İŞLERİYLE UĞRAŞANLAR)

Burada, Batı Trakya’dan geçmişte ve hâlen (az veya çok) organize hacı götüren

kardeşlerimizin bir listesini vermeyi uygun buldum: a) Rodop Vilâyeti

1- Orizon Seyahat Acentesi 2- Merhum Milletvekili Molla Yusuf 3- Merhum Milletvekili Hafız Yaşar 4- İmam Mustafa (Terzi) ve kardeşi / Türkiye’ye göç ettiler 5- Merhum öğretmen, imam Hafız Mutafa (Jandarma) 6- Merhum hacı Cüce Hüseyin 7- Merhum hacı Arap Yusuf 8- Osman Selâmi / Vaiz 9- Hafız Cemali Meço

(şimdiki Gümülcine resmî Müftüsü, müftülüğünden önce) 10- Hafız Mehmet-Emin Şinikoğlu

(şimdiki İskeçe resmî Müftüsü, müftlüğünden önce) 11- Hafız Hasan Deli Bekir (Gümülcine Evkaf İdare Başkanı) 12- Hasan Paçaman / Vaiz, Yazar, Öğretmen 13- Salim Efendi 14- Mustafa Efendi (Sirkeli Namaz ve Kur’an Kursu Hocası, Vaiz) 15- Ahmet Fadlı 16- Sabahaddin Efendi 17- Hafız Hüseyin Huse (Gümülcine Yeni Cami İmam-Hatibi) 18- Üşekdereli Hacı İsmail ve kardeşi

Bu listenin baş tarafında bulunan 12 kişiden bir kısmı vefat etti, bir kısmı ise hacc işini bıraktı fakat diğer 6 isim hâlen organize hacc işine devam etmektedir. b) İskeçe (Ksanthi) Vilâyeti

1- Hacı Sabri Efendi 2- İrfan Şebek / Vaiz 3- Hüseyin Velipaşa / Öğretmen, Vaiz 4- Abdullah Çolak / Vaiz, Kur’an Kursu Hocası 5- Hasan Canbaz / Öğretmen, Vaiz 6- Şaban Kürt / Vaiz, Kur’an Kursu Hocası

c) Evros Vilâyeti:

1- Abdullah Şerif / Vaiz, Kur’an Kursu Hocası 2- Reşat Damatoğlu / Dimetoka Müftülüğü’nden

ÖNEMLİ İKİ NOT

1- Suûdi Arabistan Kralları ile Hacc ve Evkaf Bakanlığı da yıllardır bölgemizden, kendi hesaplarına belirli miktarda hacı adayları isteyip, bunlara hacc görevlerini yaptırıyor. Son yıllarda bölgemizden bu şekilde hacca gidenlerin sayısı 50’ye kadar yükseldi. Bunların organize işini ise Müftülüklerimiz ile S. Arabistan’da “İslam Alemi Gençlik Teşkilâtı = WAMY”nin bölgemizde belirlediği kişiler yaptı ve yapıyor.

(Münasebetle burada, bu hayrı yapan Suûd Kralları ile Suûd müessese ve teşkilâtlarına Azınlığımız adına teşekkür ediyorum. Ben kendim de, 2001 ve 2002 yıllarında, Kral Fehd’in misafiri olarak 2 defa küçük gruplar götürdüm).

2- Yunanistan’da, Batı Trakya Müslüman-Türk azınlığından başka, ülkenin değişik yerlerinde, özellikle başkent Atina’da yaşayan, yaklaşık 700 bin kişi kadar Müslüman bulunuyor. Son yıllarda bunlardan da hacca gitmeler gözlüyoruz. Bunların bir kısmı Batı Trakya’da oluşan gruplara katılıyor. Bazıları ise, kendi aralarında Atina’dan ayrı bir grup oluşturarak hacca gidiyor.

SON YILLARA GÖRE HACI SAYILARINA ÖRNEK

Gümülcine Müftülüğü Kayıtlarına Göre 1409 h, 1989 m. yılı

Ayni Yılın (1409 H. 1989 M) Umre Kafileleri

Sıra No. Kafile Reisi Hava Hacı sayısı

Kara Hacı sayısı

1 Cüce Hüseyin 30 2 Ahmet oğlu Yusuf 33 3 Mehmet Emin Şinikoğlu 52 4 Halil İbrahim 29 5 Osman Selâmi 27 6 Kör Hasan 9 Gümülcine bölgesinden toplam hacı sayısı 180 79 101

Sıra No. Kafile Reisi Umreci sayısı 1 Osman Selâmi (Gümülcine / Komotini) 23 2 Mehmet Emin Şinikoğlu (Gümülcine / Komotini) 31 3 Ahmet oğlu Yusuf (Gümülcine / Komotini) 42 4 Sabri Ahmet Hasan Oğlu (İskeçe/Xanthi) 15 5 Konde Fahri (İskeçe/Xanthi) 9 Toplam 120

1996 M. Yılı Gümülcine bölgesinden Umre Kafileleri

2006 M. Yılı: Gümülcine bölgesinden Umre Kafileleri

VİZE İŞLERİ VE TAVSİYE MEKTUBU

1985’e kadar olan Hacc Mevsimleri’nde, Batı Trakya’da hacı adayları belli olup listeleri yapıldığında, grup başkanları –genellikle- bölgelerindeki Müftülükten geçerek bu listeyi tasdik ettiriyor ve vize işlemlerinin kolaylaştırılması için Hacc Bakanlığı Atina’daki Suûdi Arabistan Sefareti’ne hitaben yazılmış bir tavsiye mektubu alıyorlardı.

Sıra No. Kafile Reisi Umreci sayısı 1 Ahmet Fadlı 28 2 Hacı Yusuf 76 3 Ömer oğlu Mustafa 24 4 Nuri Sabahaddin 46 5 Cüce Hüseyin 35 6 Deli Bekir Hasan 75 Toplam 261

Sıra No. Kafile Reisi Umreci sayısı 1 Ahmet Fadlı 70 2 Ömer oğlu Mustafa 0

HATIRLATMA Buraya, Müftülükten bakanlık veya sefarete hitaben yazılmış bir tavsiye mektubu suretlerinden bir bölüm konabilir.

UĞURLAMA VE KARŞILAMA ZİYARETLERİ

Hacı adayı hacca gideceğini açıkladıktan sonra, akraba ve dostları onun evine giderek veya ilk gördükleri başka bir yerde onu tebrik eder ve sâlimen gidip dönmesine dua ederler. Bu ziyaret ve tebrik işi, niyetin açıklanma tarihinden Kutsal Diyara hareket tarihine kadar devam eder.

MERASİMLER

Hacı adayı evinden, genellikle, İmam ve cemaatten arzu edenlerin katıldığı, tekbir ve dualar eşliğinde bir merasimle çıkarılır. Buradan, arkadaşlarının hareket edeceği toplantı mekânına gider. Grup, hareket öncesi, camide toplu olarak bir vakit namazı kılar. Akabinde vilâyet Müftüsü, cami İmamı veya kafile başkanı bir dua yapar. Ancak bu dualar, son yıllarda, grupların hareket mahallerinde, hareket öncesi yapılmaya başladı. Çünkü buralarda kadın-erkek, büyük-küçük yüzlerce insan kafileleri uğurlamaya çıkıyor. Bu da, duanın orada yapılmasının tercih sebebi oluyor.

BAZI PROBLEM VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Son yıllarda Suûdi Arabistan hacılara vize vermek için, önceden, Mekke ve Medine’de kalacakları yerlerle anlaşma yapmalarını ve bunu, vize talep esnasında yetkili makamlara ibraz etmelerini, ayrıca bir teşkîlâta (meselâ, belirli bir turizm ajandası olabilir) bağlı olarak gelmelerini istiyor.

Bizim kafile başkanlarımızın çoğu birinci isteği (Mekke ve Medine’de yer göstermeyi) yapıyor. Fakat 2010 yılına kadar kendileri, aralarında birleşmeyi, bir şirket kurmayı veya tek bir seyahat ajandası ile Hacc ve Umreye gitmeyi başaramadı. Bunun için bazıları, vize alma işinde ciddî problemlerle karşılaşıyor. Hatta geçtiğimiz sene (2010 M.) büyük kafilenin biri (Furkan Grubu), nerede ise vize sorunundan dolayı hacca gidemiyordu. Başkanları, Atina’dan vizesiz bölgelerine dönüyorken, Türkiye’den birilerinin devreye girmesiyle sorun çözüldü ve uçaktan geri inerken Atina Suût Sefaretinden “Gelin vizelerinizi alın!” diye telefon aldılar ve elel-acele tekrar Atina’ya dönerek vize işlerini hallettiler . Böylece, her ne kadar geç de olsa Kutsal Diyar’a gidebildiler.

PROBLEMİN ÇÖZÜMÜ

Ahmet Faldı Bey’den edindiğim bilgiye göre, Batı Trakya’dan, yıllardan bu yana hacc grupları tertipleyen “Furkan Hacc Grubu”

başkanları Ahmet Fadlı ve Abdullah Çolak Efendiler 2010 yılında “Yeşil Kubbe = Green Dome” adında resmî bir seyahat ajandası kurmayı başardı. Kendilerine, yaptıkları müracaata, ilgili devlet makamlarından müsbet cevap geldi.

Bu şirketin, grup oluşturma ve onları hacca – umreye be başka uygun yerlere götürme yetkisi bulunuyor.

Yeni kurulduğu için, şimdiye kadar bu şirket adına her hangi bir seyahat yapılmadı ama önümüzdeki yıl haccı onunla yapmak düşünülüyor.

Suûdi Arabistan’ın “Ya bir şirket yaparak kendi şirketinizle veya resmî başka bir şirketle gelin” talebi Azınlık insanlarımız tarafından yerine getirildiğine, “Yeşil Kubbe = Green Dome” şirketi kurulduğuna ve Yunan Hükümeti resmen buna izin verdiğine göre, bundan sonra Hacc seyahatlerinin problemsiz, daha rahat bir şekilde yapılacağına inanıyoruz.

Bir Müslüman azınlığı olduğumuz için, uygulamada, önümüzdeki yıllarda nelerle karşılaşacağımızı bugünden söylemek mümkün değil. Resmî ve seçilmiş Müftülerimizle diğer kafile (grup) başkanlarının bu şirkete karşı tavırlarının ne olacağını şimdiden bilemiyoruz. İnşallah, her hangi yeni bir problem çıkmaz da herkes bu mübarek Hacc vazifesini huzurla yapar.

HACC ZİYAFETLERİ – MEVLİTLER Hacı adayları Kutsal Diyar’da vazifelerini tamamlayıp memleketlerine döndüğünde,

giderken uğurlamaya gelenler çok olduğu gibi bu defa da hoşlama ve tebrike gelenlerin sayısı çok olur.

Genellikle hacılarımız, hacdan dönüşleri sonrasında 2-3 ay içersinde, yemekli, büyük bir merasim yaparlar. Yaklaşık 500 ilâ 1000 kişi bu merasime davet edilir. Bir dana kesilir. Önce, hacının evi veya camide mevlithanlar tarafından mevlid-i şerif okunur, hacc ilâhileri söylenir, bir vaiz tarafından İslam’ı ve Hacc ibadetini sevdirici güzel bir konuşma ardından da bir dua yapılır. Müteakiben, toplu halde Öğle namazı kılınır. Sonra da yemek faslı ile merasim sona erer.

İşte bu merasimle, o güne kadar hacıyı tebrike gelemeyenlere de onu görme ve tebrik için bir fırsat sağlanmış olur.

Hasan PAÇAMAN