büyük mücadele (1998)gc).pdf · information about this book overview this ebook is provided by...

353

Upload: others

Post on 29-Oct-2019

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection
Page 2: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection
Page 3: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Büyük mücadele

Ellen G. White

1998

Copyright © 2012Ellen G. White Estate, Inc.

Page 4: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection
Page 5: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Information about this Book

Overview

This eBook is provided by the Ellen G. White Estate. It is includedin the larger free Online Books collection on the Ellen G. WhiteEstate Web site.

About the Author

Ellen G. White (1827-1915) is considered the most widely translatedAmerican author, her works having been published in more than 160languages. She wrote more than 100,000 pages on a wide variety ofspiritual and practical topics. Guided by the Holy Spirit, she exaltedJesus and pointed to the Scriptures as the basis of one’s faith.

Further Links

A Brief Biography of Ellen G. WhiteAbout the Ellen G. White Estate

End User License Agreement

The viewing, printing or downloading of this book grants you onlya limited, nonexclusive and nontransferable license for use solelyby you for your own personal use. This license does not permitrepublication, distribution, assignment, sublicense, sale, preparationof derivative works, or other use. Any unauthorized use of this bookterminates the license granted hereby.

Further Information

For more information about the author, publishers, or how you cansupport this service, please contact the Ellen G. White Estate [email protected]. We are thankful for your interest and feed-back and wish you God’s blessing as you read.

i

Page 6: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

ii

Page 7: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

IçindekilerInformation about this Book . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . iBu kitabi neden okumalisiniz? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . xGelecegin üzerindeki örtüyü kaldirmak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . xiiiBölüm 1 : Dünyanin gelecegine bir bakis . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 20

Görkemli tapınak yıkıldı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 22Tanrı’nın sabrı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 23Yıkımın belirtileri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 24

Bölüm 2 : Ilk imanlilar - sadik ve dogru . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 28Kilisedeki iki sınıf . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 29

Bölüm 3 : Ilk kilisedeki ruhsal karanlik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 33Sept günü nasıl degistirildi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 34Kilise için tehlike günleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 36Yanlıs ögretisler nasıl girdi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 38

Bölüm 4 : ‘Valdensler’ imani savunuyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 40Roma kutsal kitap inancıyla tanısıyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 40Gerçegin degerli ilkeleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 42Gençler müjdeciler olarak egitiliyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 44Mesih’e yönelen günahkarlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 45Seytan’ın egemenligini isgal etmek . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 45Roma valdensleri yok etmeye karar veriyor . . . . . . . . . . . . . . . 46

Bölüm 5 : Ingiltere’de tan vakti . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 48Yanılgının keskin takipçisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 49Tehlikeli hastalık . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 51Wycliffe geri çekilmeyi reddediyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 53Yeni bir dönemin habercisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 54

Bölüm 6 : Ölümle yüzlesen iki kahraman . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 56Huss’ı etkileyen iki resim . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 57Prag’a yasak geliyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 57Kraldan güvence . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 59Önceden görülen zafer . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 61Huss kazıkta can veriyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 62Jerome konseye teslim oluyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 63Jerome tövbe ediyor ve yeniden cesaret buluyor . . . . . . . . . . . 63Tutukevi ve ölüm . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 65

iii

Page 8: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

iv Büyük Mücadele

Diplomasinin oyunu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 67Bölüm 7 : Luther, çagin adami . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 69

Tanrı’yla barıs . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 70Pilatus’un merdivenine iliskin gerçek . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 71Satılık af . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 72Luther is basında . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 73Luther yalnızca kutsal kitap’a basvurdu . . . . . . . . . . . . . . . . . . 75Augsburg’dan kaçıs . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 77Korkunç bir kriz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 78

Bölüm 8 : Gerçegin savunucusu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 81Luther sapkınlıkla suçlanıyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 82Luther çagrılıyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 83Bir sehit cesareti . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 84Luther kurulun önüne çıkıyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 85Luther yeniden kurulun önünde . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 87Luther’in koruma güvencesi tehlikede . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 90Roma’ya karsı ödün verme çabaları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 91Tanrı saksonyalı frederick’i kullanıyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 93Wartburg’da güvenlik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 93

Bölüm 9 : Isviçre’de yanan isik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 95Zwingli zürih’e çagrılıyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 97Günahı bagıslayan belgeler (endüljans) isviçre’de . . . . . . . . . 98Roma yandaslarıyla tartısma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 99

Bölüm 10 : Almanya’da ilerleme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 101Yeni ögretisin meyvesi ortaya çıkıyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 102Söz’ün gücü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 103Luther’in can acısı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 104Her yerde kutsal kitap çalısması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 105

Bölüm 11 : Prenslerin protestosu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 107Tehlikede olan büyük konular . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 108Prenslerin soylu yaklasımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 109Augsburg’daki kurul . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 110

Bölüm 12 : Fransa’da gün isigi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 113Fransızca incil . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 114Cesur berquin . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 115Berquin kazıkta . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 116Calvin’in çagrısı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 117Yanarak idama tanıklık . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 117

Page 9: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Içindekiler v

Dehsetli anlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 119Matbaalar kapatıldı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 120Ögretmen froment . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 122Lanetler yagıyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 123Reformun zaferleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 124

Bölüm 13 : Hollanda ve iskandinavya . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 126Reform danimarka’da . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 127Isveç’te ilerleme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 128

Bölüm 14 : Gerçek ingiltere’de ilerliyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 130Tyndale incil’i ingilizce’ye çeviriyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 131Kutsal yazının kusursuz yetkisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 131John knox . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 132Binlerce kilise önderi sürülüyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 133Imanla aklanma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 134Wesley ölümden kaçıyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 136Tanrı’nın yasası savunuluyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 137Yasanın ve müjdenin uyumu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 138

Bölüm 15 : Fransa’da dehset dönemi : Gerçek nedeni . . . . . . . . 140Peygamberligin çarpıcı bir sekilde yerine gelmesi . . . . . . . . 142Mesih’e karsı düsmanlık . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 142Suçların en korkuncu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 143Küstahça cüret . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 144Akıl tanrıçası . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 144Neler olabilirdi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 146Kanla biçilen sonuçlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 147Ölümcül hata . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 148

Bölüm 16 : Yeni bir dünyada özgürlük arayisi . . . . . . . . . . . . . . 151Tanrı olayları degistiriyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 151Roger williams . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 153Özgürlük belgesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 154Ulusal büyüklügün en kesin güvencesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . 154

Bölüm 17 : Mesih’in dönüsüne iliskin vaatler . . . . . . . . . . . . . . 156Yeryüzünü sarsan deprem. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 158Günesin ve ayın kararması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 158Kana bürünen ay . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 159Uyanmaya çagrı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 161Alçakgönüllü insanların verdigi bildiri . . . . . . . . . . . . . . . . . . 162

Bölüm 18 : Yeni dünyada yeni isik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 165

Page 10: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

vi Büyük Mücadele

Miller bir dost buluyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 166Mesih’in kisisel dönüsü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 167Kutsal yazı ve kronoloji . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 168Peygamberlige ait zaman dilimlerini kesfetmek . . . . . . . . . . 169Iki dönem birlikte baslıyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 170Müjde yeryüzüne yayılıyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 171Sasırtıcı sonuç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 171“Gidip dünyaya anlat” . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 172“Yıldızlar düsecek” . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 173Önbildiri gerçeklesiyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 174Ilgi ve inançsızlık . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 175Kuskucular ve imansızlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 176

Bölüm 19 : Büyük hayal kirikliginin nedeni . . . . . . . . . . . . . . . . 178“Zaman doldu” . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 179Ümitsizlikten güvenceye . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 181Ögrencilerin bildirisinin 1844 bildirisiyle kıyaslanması . . . . 181

Bölüm 20 : Mesih’in dönüsüne sevgi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 183Farklı ülkelerde eszamanlı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 184Yaygın yorumların karsısında . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 185Kitaptaki güç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 186Dönüs bildirisi ingiltere’de . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 186Esinleme bengel’e açıklanıyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 187Iskandinavyali çocuk vaizler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 188Bildiri yaydıyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 189Salt kutsal yazı ikna eder . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 189Bildiriye direnis . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 190

Bölüm 21 : Firtina dönüyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 193Insanın isıgı reddetmesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 194Ilk melegin bildirisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 194Ikinci melegin bildirisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 195Ruhsal zina . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 196Dünyayla birlesme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 197Müjde’den ilk kopmalar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 198

Bölüm 22 : Yerine gelen peygamberlikler . . . . . . . . . . . . . . . . . . 201Fanatikligin belirmesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 202Yanlıs düzeltiliyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 203Yeniden hayal kırıklıgına ugradılar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 205Dogru zamanda verilen bildiriler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 206

Page 11: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Içindekiler vii

Inanç devam ediyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 207Bölüm 23 : Tapinagin açik gizemi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 208

Kutsal ve en kutsal yerler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 209Iki bölme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 210Tapınagın sırrı çözülüyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 212Tapınagın kutsanması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 212Büyük kefaret günü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 213Göksel gerçeklik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 214Yargılama isi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 214

Bölüm 24 : Mesih simdi ne yapiyor? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 216Kim dayanacak? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 217“Iste güvey geliyor” . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 217Rab’bi beklemek . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 218Tapmagın kapanısı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 218

Bölüm 25 : Tanri’nin degismeyen yasasi . . . . . . . . . . . . . . . . . . 221Yaratıcıya tapınma çagrısı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 223Ejderhanın kimligi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 223Yeni bir gücün yükselisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 224Çarpıcı bir çeliski . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 225Canavar ve putu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 227Incil’in sessizligi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 228Üçüncü melegin uyarısı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 229

Bölüm 26 : Gerçegin savunuculari . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 231Gerçek sept her zaman tutuldu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 232Tanrı’nın istegi degil . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 233

Bölüm 27 : Günümüzdeki ruhsal uyanislar ne kadar basarili? . 235Özgürlük yasası . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 237Günahın bilincine varmak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 238Kutsal kılınmak ne demektir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 239Yalnızca iman yoluyla . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 239Kutsal kitap’a göre kutsal kılınma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 241

Bölüm 28 : Yasam kayitlarimizla yüzlesmek . . . . . . . . . . . . . . . 244Gizli niyetler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 245Yargı standardı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 245Rab seytan’ı azarlıyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 247Günahların kaldırılması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 247Belirlenen zamanda . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 248Gizli bencillik açıga çıkıyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 248

Page 12: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

viii Büyük Mücadele

Mesih’in yalvarısı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 249Herkesin gelecegine karar veriliyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 250

Bölüm 29 : Günaha neden izin verildi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 251Melekler arasında hosnutsuzluk . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 252Sevgisizlik etkin isyana dönüsüyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 253Gökyüzünden kovulma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 255Insanın adına bir iddia . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 256

Bölüm 30 : Seytan ve insan savasta . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 257Uyanık bir düsman . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 258

Bölüm 31 : Kötü ruhlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 260Koruyucu melekler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 261

Bölüm 32 : Seytan nasil alt edilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 264Gerçek, kutsal kılar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 265Kutsal kitap’ın tümü bir rehberdir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 265Çarmıhı içeren gerçek reddediliyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 266Tehlikeli yanılgılar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 267Sözün sınır isaretleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 268Yeterli kanıt . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 268

Bölüm 33 : Mezarin ötesinde ne var? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 271Büyük yalan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 272Sonsuz iskence masalı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 273Evrensel kurtulus kutsal yazıya uygun degildir . . . . . . . . . . . 274Kosullar belirleniyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 274Gökyüzüne girmeye hazırlıksız . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 275Günahın ücreti . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 276Ilk dirilis . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 276

Bölüm 34 : ‘Ruhçuluk’ etkinligindeki ‘ruhlar’ kimdir? . . . . . . . 280Seytan, aydınlara çekici gelmektedir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 281Ruhçuluk benlige ait zevkleri tesvik etmektedir . . . . . . . . . . 282Kutsal kitap bir masal gibi tanıtılmaktadır . . . . . . . . . . . . . . . 283

Bölüm 35 : Vicdan özgürlügü tehdit edilmektedir . . . . . . . . . . . 286Ödünler ve ayrıcalıklar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 287Çarpıcı bir benzerlik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 288Putperestlikle hıristiyanlıgın birlesmesi . . . . . . . . . . . . . . . . . 288Protestanlıktaki degisim . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 289Pazar gününü tutmak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 290Sert cezalar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 291Kuzu gibi boynuzları olan canavar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 292

Page 13: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Içindekiler ix

Bölüm 36 : Yakin gelecekteki çatisma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 295Tanrı’nın yasasını kenara atmak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 296Taskınlıklar birçoklarını etkilemistir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 296

Bölüm 37 : Tek güvencemiz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 300Insan yetkisini yüceltmek . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 301Birinci ve en yüce görev . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 302Duayı ve kutsal kitap çalısmasını ihmal etmenin sonuçları . 302

Bölüm 38 : Tanri’nin son bildirisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 304Büyük baglılık sınavı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 305Yaklasan fırtına . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 306Baskı yeni düzeylere çıkıyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 307Son yagmur ve bagrıs . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 308

Bölüm 39 : Sikinti zamani . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 309Yakup’un sıkıntı zamanı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 310Tanrı’nın adına gölge düsecek diye acı duymak . . . . . . . . . . 311Günahlar kaldırılır . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 312Kalıcı iman . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 312En büyük rol . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 313Tanrı’nın halkı yanlıs yola sapmayacak . . . . . . . . . . . . . . . . . 314Meleklerin ordusu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 316

Bölüm 40 : Tanri’nin halki kurtuluyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 319Rab’bin günü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 320Kralların kralı görünüyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 321Kutsal kente giris . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 323Iki adem karsılasıyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 324

Bölüm 41 : Yikinti halindeki yeryüzü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 327Ölüm melegi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 328Seytan’ın dısarı atılması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 329

Bölüm 42 : Sonsuz baris : Çatisma sona eriyor . . . . . . . . . . . . . 332Tanrı’ya karsı son saldırı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 333Isyancılara hüküm veriliyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 334Seytan yenik düsüyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 335Kötülerin siddetli sonu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 337Çarmıhın anıları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 338Tanrı sevgisinin zaferi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 339

EK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 341

Page 14: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bu kitabi neden okumalisiniz?

Yasam milyonlarca insana hem anlamsız hem de saçma gelmek-tedir. Bilim, teknoloji, hatta felsefe ve teoloji, insanları sırf sans eseriolusan varlıklar olarak göstermislerdir. Ne var ki insanların, bilinçliya da bilinçsiz olarak amaçsız bir varolusu kabul etmeleri zor ol-maktadır. Siddet, protestolar, isyanlar, uyusturucu kullanımı - birçokdurumda bunlar, sasırtıcı bir sekilde kaybolmusluk duygusuna sahipinsanların makul olmayan ifade .biçimleridir. Içinde bulunduklarıümitsizlik ve yalnızlık yüzünden yetimler gibi feryat etmektedirler;“Ben kimim? Benim ana babam kim? Neden beni bıraktılar? Onlarınerede bulabilirim?”

Birçok kisi bunların yanıtı için bilime dönüyor. Büyük radyoteleskoplarımızı yıldızlara dogru çeviriyoruz; sanki, “Orada benitanıyan kimse var mı? Benimle ilgilenen kimse var mı?” demekistiyoruz. Ancak bilimin yanıtı yoktur. Bilim, “Atomu ne olustu-rur? Atom nasıl bölünür? Zihinlerimiz nasıl çalısır? Evren nasılolusmustur?” gibi sorularla mesguldür.

Bilim bize neden bir atom oldugunu, insanların neden varoldu-gunu, ya da neden ortada bir evren oldugunu söyleyemez. Veya,düsünen insanların sordugu su essiz soruları yanıtlayamaz :

Eger evrende anlam ve adalet varsa, masumlar neden suçlularlabirlikte acı çekiyor?

Ölümden sonra yasam var mı? Insan kisiligi yasamaya devamediyor mu?

Günümüzdeki Hıristiyan kiliseleri, gerçekten Tanrı için konusu-yor mu? Gerçek nedir?

Dünyanın gelecegi ne olacaktır? Kirlenmis bir atmosferde so-luk almak için mücadele eden bir çocugun feryatlarıyla mı, yoksanükleer füzelerin yarattıgı atomik cehennemin patlamasıyla mı sonbulacak? Yoksa - kendi temel bencilliklerini kontrol etme yetisinigösteremeyen - insanlar kötülügü, savası, yoksullugu ve hatta ölümübile yenebilecekler mi?

x

Page 15: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bu kitabi neden okumalisiniz? xi

Bu kitap yanıtları vermektedir; ve yanıtları güvence içermektedir.Yasamın anlamı vardır ! Evrende yalnız basımıza degiliz. Bizimle [6]ilgilenen birisi var ! Birisi gerçekten de insanlık tarihiyle ilgilenmis,hatta insanlıga bizzat katılmıs, O’na ulasabilmemizi, O’nun da bizeulasabilmesini olanaklı kılmıstır. Güçlü eli bu gezegeni tutan veyakında esenlige kavusturacak olan birisi vardır.

Ancak yıllar önce, ikna edici güce sahip olan kozmik bir varlık,dünyamızın kontrolünü ele geçirmeye ve Tanrı’nın yeryüzündekiailesinin mutlulugu için olan tasarısına engel olmaya karar vermistir.Bu kitabın yazarı - binlerce kisinin esinlenmis dil dedigi - görselbir dil kullanarak belirsiz bilinmeyenin üzerindeki örtüyü kaldırmıs,dünyamızın egemenligini ele geçirmeye çalısan ve gözle görünme-yen bu güçlü kisinin stratejilerini gözler önüne sermistir. Insanlıksahnesindeki dinsiz prensler ve dinsel kuruluslar da bu komplonunortakları olarak sergilenmektedir.

Bu kitabın basılması ve yaygın bir sekilde dagıtılması yalnızcadinsel özgürlük çagında mümkün olabilirdi. Çünkü günümüzün engüçlü kuruluslarından bazılarını açıga vurmaktadır. Reformun nedengerekli oldugu, neden ona son verildigi, imandan dönen kiliselerinacı öyküleri, zulmetmek için anlasan müttefikler, kilise ve devle-tin birlesmesi, kötülük ve iyilik arasındaki büyük çatısmanın sonbulmasında reformun nasıl bir rol oynayacagı anlatılmaktadır. Buçatısmaya her insan katılımda bulunmaktadır.

Yazar burada kendi zamanında varolmayan seyleri anlatmaktadır.Rahatsız edici, ürkütücü ve dürüst bir dille konusmaktadır. Çatısmakonulan çok büyüktür. Bunları uyararak ve aydınlatarak dile getirenkisinin büyük tehlikelere gögüs germesi gerekmistir.

Bu kitap sizi hayrete düsürebilecek gerçekleri açıklayacaktır.Ama bunlar göz ardı edilemeyecek kadar önem tasıyan tarihsel olay-lardır.

Yazarın amacı içten imanlıları yargılamak degil, bir sistemi açıgavurmaktır.

Soru kimin dogru kimin yanlıs oldugu degil, gerçegin ne oldu-gudur. Gerçegin Kutsal Kitap olduguna inanıyoruz. Ne var ki KutsalKitap’ın bildirisi, insan gelenekleriyle gölgelenmis ve kısmen saklıkalmıstır.

Bu yüzden içten imanlıların, hangi kiliseden olursa olsun IsaMesih’in bize emanet ettigi bildiriye dönmeleri için yardımcı ol- [7]

Page 16: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

xii Büyük Mücadele

mayı görev biliyoruz. “Tanrı sözünü büyük ilgiyle karsılayarak hergün Kutsal Yazıları inceliyor, ögretilenlerin dogru olup olmadıgınıarastırıyorlardı” (Elçilerin Isleri 17 :11).

Okuyucunun gerçegi arayısını kısıtlamamak için geçmise aittarihsel gerçekleri sunmakla yetindik. Ancak Tanrı’nın Kutsal Ruhu,Kutsal Kitap peygamberliklerinin çagımızda nasıl yerine geldiginigörebilmemiz için gözlerimizi açsın diye dua ediyoruz. Böylecegerçegi kabullenip izlemek için daha çok cesaretimiz olacaktır.

Yeryüzündeki en degerli sey, Isa Mesih’in çarmıh üzerinde kur-ban olmasıdır. Kurtulusumuz için ödenen yüksek bedel, O’na sev-giyle karsılık vermemizi ve O’nunla bulusacagımız güne hazırlan-mamızı gerektirmektedir. O yüce güne kadar Tanrı’ya nasıl hizmetedebilecegimizi ve sözünü nasıl dinleyebilecegimizi düsünmeklemesgul olalım.

Bu kitabın sayfalarını çeviren hiç kimse, kitabın sadece sanseseri mi eline geçtigini sormadan bırakamayacaktır.

Yayıncılar[8]

[9]

Page 17: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Gelecegin üzerindeki örtüyü kaldirmak*

Adem, günaha düsmeden önce Yaratıcısıyla açık bir beraberligesahipti, ama günah yoluyla Tanrı’dan ayrıldıgından beri insanlık buyüce ayrıcalıktan yoksun kalmıstır. Ne var ki kurtulus tasarısıyla,yeryüzünün sakinlerinin gökle baglantı kurabilecegi bir yol açıl-mıstır. Tanrı, kendi Ruhu aracılıgıyla insanlarla iletisim kurmus,seçilmis hizmetkarlarına verdigi esinler sayesinde tanrısal ısıgınıdünyaya bagıslamıstır. “Insanlar Kutsal Ruh tarafından yöneltilerekTanrı’nın sözlerini ilettiler” (2Pe.1 :21).

Insanlık tarihinin 2500 yıllık ilk döneminde hiçbir yazılı esingelmemistir. Tanrı’nın egittigi insanlar, bilgilerini baskalarına ilet-mislerdir. Bu bilgiler, birbirini izleyen kusaklar yoluyla babadanogula geçmistir. Yazılı sözün hazırlanması Musa’nın zamanında bas-lamıstır. O zaman alman esinler, bir Esin kitabının olusumuna yolaçtı. Bu olusum - Yaratılısın ve yasanın tarihçisi Musa’dan, müjde-nin en yüce gerçeklerini kayıt eden Yuhanna’ya kadar - 1600 yıllıkuzun bir dönem boyunca sürüp gitti.

Kutsal Kitap kendisinin yazarı olarak Tanrı’yı göstermektedir;ancak insanlar tarafından yazılmıstır. Farklı kitapçıkların farklı stil-leri, çesitli yazarların niteliklerini temsil eder. “Kutsal Yazılarıntümü Tanrı esinidir” (2Ti.3 :16). Ama bunlar insanların sözlerindeifade bulur. Sonsuz Rab, kullarının zihinlerine ve yüreklerine Kut-sal Ruh aracılıgıyla ısıgını tutmustur. Insanlara rüyalar, görümler,simgeler ve benzetmeler vermistir. Gerçeklere bu sekilde kavusankisiler, düsünceleri insan diline dökmüstür.

Farklı çaglarda, farklı sınıflardan ve mesleklerden gelen, farklızihinsel ve ruhsal yeteneklere sahip olan insanlar tarafından yazılanKutsal Kitap, genis bir stil yelpazesine ve farklı nitelikteki konularasahiptir. Farklı yazarlar, farklı anlatım biçimleri uygulamıslar, aynıgerçegi böylece daha çarpıcı bir sekilde dile getirmislerdir. Yazarlarbelli bir konuyu, farklı bakıs açılarına ve bag- lantılarına göre sunar- [10]ken, yüzeysel, dikkatsiz ya da önyargılı okuyucuya sanki bir çeliski

*Yazarın Girisi

xiii

Page 18: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

xiv Büyük Mücadele

varmıs gibi gelir. Oysa düsünceli ve saygılı okuyucu, daha açık birgörüsle temelde yatan uyumu fark edecektir.

Farklı bireyler aracılıgıyla sunulan gerçek, çesitli bakıs açıla-rından gözler önüne serilmistir. Bir yazar, konunun bir evresindendaha güçlü bir sekilde etkilenmistir; kendi deneyimiyle daha bü-yük bir uyum saglayan noktaları ele almıstır; baska bir yazar isefarklı bir evreye deginmistir. Böylece, Kutsal Ruh’un yönlendirisial-tında her biri, kendi zihnine en çok isleyen noktayı sunmustur.Sonuç olarak gerçek, her birey sayesinde farklı bir bakıs açısındangörülebilir. Hepsinin arasında tam bir uyum vardır. Böyle açıklanangerçekler, yetkin bir bütün olusturarak yasamın tüm kosullarındanve deneyimlerinden gelen insan gereksinimlerine karsılık verirler.

Tanrı, kendi gerçegini yeryüzüne insanları kullanarak iletmektenhosnut olmustur : Insanları Kutsal Ruh aracılıgıyla donatmıs ve bugörevi yapmaları için güçlendirmistir. Konusmaları ve yazmaları ge-reken konuları seçerken onların zihinlerini yönlendirmistir. Hazinetoprak kaplara teslim edilmistir; ama buna ragmen göksel kaynaklı-dır. Tanıklık, insan dilinin yetkin olmayan anlatımıyla iletilmistir;ama Tanrı’nın tanıklıgıdır. Tanrı’nın söz dinleyen ve iman eden ço-cugu, o tanıklıktaki tanrısal gücün, lütfun ve gerçegin dolulugunugörür.

Tanrı insanlara kendi Sözünde kurtulus için gereken bilgiyi sun-mustur. Kutsal Yazılar Tanrı isteginin yetkili ve kusursuz esini olarakkabul edilmelidir. Bunlar karakter ve ögreti standardını açıklayarakdeneyimleri sınamamızı saglar. “Kutsal Yazıların tümü Tanrı esini-dir ve ögretmek, azarlamak, yola getirmek ve dogruluk konusundaegitmek için yararlıdır. Bunlar sayesinde Tanrı adamı her iyi is içindonatılmıs olarak yetkin olur” (1 Ti.3 :16,17).

Ne var ki Tanrı’nın, Sözü aracılıgıyla istegini insanlara açıklamısolması, Kutsal Ruh’un varlıgını ve yönlendirisini gereksiz kılmaz.Tam tersine Kurtarıcımız, kullarına Sözü açıklamak, O’nun ögre-tislerini aydınlatmak ve uygulamak için Ruhu vaat etmistir. Kutsal[11]Kitap’ı esinleyen Tanrı’nın Ruhu olduguna göre, Ruh’un ögretisininSöz’ün ögretisine ters düsmemesi gereklidir.

Ruh asla Kutsal Kitap’ı es geçmek için verilmemistir (verilemezde). Çünkü Kutsal Yazılar, tüm ögretisin ve deneyimin sınanmasıiçin Tanrı Sözünün standart oldugunu açıkça ifade etmektedir. “Sev-gili kardeslerim, her ruha inanmayın. Tanrı’dan olup olmadıklarını

Page 19: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Gelecegin üzerindeki örtüyü kaldirmak xv

anlamak için ruhları sınayın. Çünkü birçok sahte peygamber dünya-nın her tarafına yayılmıstır” (1 Yu.4 :1). Isaya söyle duyurmustur :“Tanrı’nın yasasına ve kutsal sözüne göre konus-mazlarsa onlar içinhiç tan olmayacak” (Isa.8 :20).

Kutsal Ruh’un ısıgına sahip oldukları için Tanrı’nın Sözüne artıkihtiyaç duymadıklarını iddia eden kisiler tarafından Ruh’un isleyi-sine büyük gölge düsürülmüstür. Bu gibi kisiler, içlerinde Tanrı’nınsesi adını verdikleri izlenimler tarafından yönetilirler. Ama onlarıkontrol eden ruh, Tanrı’nın Ruhu degildir. Kutsal Yazılardan ödünvererek bu izlenimlerin ardınca gitmenin tek sonucu karısıklık, al-danıs ve yıkım olacaktır. Bunlar yalnızca Kötü Olan’ın hilelerineolanak tanıyacaktır. Kutsal Ruh’un isleyisi, Mesih’in kilisesi için canalıcı bir önem tasımaktadır. Bu yüzden Seytan, asırı uçlara kapılankisilerin ve fanatiklerin yanılgıları aracılıgıyla Ruh’un isine gölgedüsürmeyi amaçlar. Böylece Tanrı halkının, Rab’bin sagladıgı bugüç kaynagından yoksun kalmasına neden olur.

Kutsal Ruh, müjdenin yayıldıgı dönemde Tanrı’nın Sözüyleuyum içinde islev görecektir. Hem Eski Antlasmanın hem de YeniAntlasmanın verildigi çaglarda Kutsal Ruh, insanların zihinlerineKutsal Yazıda belirtilen esinlerin yanı sıra ısık yansıtmaya da de-vam ediyordu. Kutsal Kitap, Kutsal Ruh aracılıgıyla insanların nasıluyarıldıgını, azarlandıgını, onlara nasıl ögüt ve buyruk verildiginidile getirir. Farklı çaglarda, hiçbir sözü kayıt edilmemis olan pey-gamberlerden de söz edilmektedir. Tıpkı bunlar gibi, Kutsal Yazınınverilisi tamamlandıktan sonra da, Kutsal Ruh islev görmeye, Tan-rı’nın çocuklarını aydınlatmaya, uyarmaya ve teselli etmeye devametmistir.

Isa ögrencilerine söyle vaat etmistir. “Ama Baba’nın benimadımla gönderecegi Yardımcı, Kutsal Ruh, size her seyi ögretecek,bütün söylediklerimi size hatırlatacak... Ne var ki O, yani Gerçegin [12]Ruhu gelince, sizi her gerçege yöneltecek. O kendiliginden konus-mayacak, yalnız isittiklerini söyleyecek ve gelecekte olacakları sizebildirecek” (Yu. 14 :26; 16 :13). Kutsal Yazı, bu vaatlerin yalnızcaelçisel dönemle sınırlı olmadıgını, Mesih’in her çagdaki kilisesinikapsadıgını açıkça ögretmektedir. Kurtarıcı, kendisini izleyenlere,“Iste ben, dünyanın sonuna dek her an sizinle birlikteyim” demisti(Mat.28 :20). Pavlus da Ruh’un armaganlarının ve belirtilerinin kili-sede belli bir amaca hizmet etmek için islev gördügünü söylemisti :

Page 20: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

xvi Büyük Mücadele

“Öyle ki kutsallar, hizmet görevini yapmak ve Mesih’in bedeninigelistirmek için donatılsın. Sonunda hepimiz imanda ve Tanrı’nınOglunu tanımada birlige, yetkinlige ve Mesih’in dolulugundaki ol-gunluk düzeyine erisecegiz” (Ef.4 :12,13).

Efes’teki imanlılar için Elçi Pavlus, söyle dua ediyordu : “Rab-bimiz Isa Mesih’in Tanrısı, yüce Baba, kendisini tanımanız için sizebilgelik ve Tanrısal esin ruhunu versin diye dua ediyorum... Imaneden bizler için etkin olan kudretinin askın büyüklügünü anlama-nız için, yüreklerinizin gözleri aydınlansın diye dua ediyorum” (Ef.1 :1719). Pavlus, Efes kilisesinin zihnini Tanrı’nın Kutsal Sözündekiderin konulara açmak ve anlayısını aydınlatmak için tanrısal Ruh’unislemesini diliyordu.

Kutsal Ruh’un Pentikost gününde harika bir sekilde görünme-sinden sonra Petrus, halka, günahlarının bagıslanması için tövbeetmelerini ve Mesih’in adında vaftiz olmalarını ögütledi. “Tövbeedin, her biriniz Isa Mesih’in adıyla vaftiz olsun. Böylece günahla-rınız bagıslanacak ve Kutsal Ruh armaganını alacaksınız. Bu vaatsize, çocuklarınıza ve uzakta olanların hepsine, Tanrımız olan Rab-bin kendine çagıracagı herkese yöneliktir” (Elç.2 :38,39).

Rab, Yoel peygamber aracılıgıyla Tanrı’nın büyük gününün gö-rümleriyle baglantılı olarak Ruhunun özel bir belirtisini de vaatetmisti. Bu peygamberlik, Ruh’un Pentikost günü dökülmesiyle bir-likte kısmen yerine gelmistir. Ancak müjdeleme görevinin sonunadogru, tanrısal lütfun belirmesiyle birlikte tümüyle gerçeklesecektir.

Iyilik ve kötülük arasındaki büyük çatısma, zamanın sonuna dekyogun bir sekilde artıs gösterecektir. Mesih’in kilisesine karsı Sey-tan’ın gazabı her çagda görülmüstür. Tanrı da Kötü Olan’a karsıdurabilmeleri için halkına, lütfundan ve Ruhundan vermis, onlarıbu sekilde güçlendirmistir. Mesih’in elçileri, O’nun müjdesini dün-[13]yaya duyururken ve gelecek çaglar için kayıt ederken, kendilerineRuh’un özel bir ısıgı verilmisti. Ancak kilise son kurtulusuna dogruyakla-sırken, Seytan da daha büyük bir güçle çalısmaktadır. “Iblis,zamanının az oldugunu bilerek büyük bir öfkeyle üzerinize indi”(Esi.12 :12). “O, her türlü mucizede, yanıltıcı belirtilerle harikalardave mahvolanları aldatan her türlü kötülükte sergilenen Seytan’ınetkinligiyle gelecek” (2Se.2 :9). Bir zamanlar Tanrı’nın bas me-lekleri arasında yer alan o kurnazlık ustası, aldatma ve mahvetmeislevine dört elle sarılmıstır. Seytan’ın yeteneklerinin ve sinsiliginin

Page 21: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Gelecegin üzerindeki örtüyü kaldirmak xvii

tüm derinlikleri, çagların mücadelesinde sergilenen zalimlikleri sonçatısma sırasında Tanrı halkının üzerine bosalacaktır. Bu tehlikezamanında Mesih’in izleyicileri Rab’bin ikinci gelisini duyurarakdünyayı uyarmalı, ‘lekesiz, kusursuz ve barıs içinde bulunan’ birhalk hazırlamalıdır (2Pe.3 :14). Tanrı’nın özel lütfuna ve gücüne,elçisel dönemden daha az ihtiyacımız yoktur.

Iyilik ve kötülük arasında uzun süreden beri sürüp giden ça-tısmanın görüntüleri, Kutsal Ruh’un yönlendirisi aracılıgıyla, busayfaların yazarına açıklanmıstır. Kurtulusumuzun kaynagı, yasamönderi Mesih ile günahın kaynagı, kötülük önderi ve Tanrı’nın kutsalyasasını ilk çigneyen Seytan arasındaki büyük çatısmayı zaman za-man görmeme izin verilmistir. Seytan’ın Mesih’e karsı düsmanlıgı,Mesih’in izleyicilerine yönelmistir. Tanrı yasasının ilkelerine karsıduyulan nefret ve aldatmaya yönelik ilkeler aracılıgıyla yanılgıyıgerçekmis gibi gösterme, Tanrı yasasını insan yasasıyla degistirme,insanları Tanrı’dan baska unsurlara tapmaya yöneltme girisimleritüm tarih boyunca görülebilir. Seytan’ın, Tanrı’nın karakterini yanlıstanıtma, insanları sahte bir Yaratıcı kavramıyla uyutma ve böyleceTanrı’yı sevgiden çok korku ve nefretle özdeslestirme çabalarınaher çagda tanık olunmustur. O’nun, tanrısal yasayı bir kenara atma,insanlara geçersiz gibi gösterme ve kendi hilelerine karsı duranlarazulmetme gayretleri her çagda kararlı bir sekilde sürdürülmüstür. Ilkiman önderlerinin, peygamberlerin, elçilerin, sehitlerin ve reformcu-ların yasamında bunlar hep görülmüstür. [14]

Seytan son büyük çatısmada da aynı yolu izleyecek, aynı ruhusergileyecek ve önceki tüm çaglarda ulasmaya çalıstıgı emeller içinsavas verecektir. Geçmiste olanlar yine tekrarlanacak, ancak gele-cekteki mücadele dünyanın asla görmedigi kadar korkunç bir yogun-lukta olacaktır. Seytan’ın hileleri daha sinsi, saldırıları daha vurucuolacaktır. Mümkün olsa, seçilmis olanları bile saptıracaktır (Mar.13 :22).

Tanrı’nın Ruhu, Söz’ün gerçeklerine, geçmisin ve gelecegin gö-rüntülerine zihnimi açtıkça, bunları baskalarına da bildirmem ge-rektigi söylendi. Geçmis çaglardaki çatısmanın tarihini izlemem vegelecegin hızla yaklasan mücadelesine ısık tutmam buyruldu. Buamaç çerçevesinde, kilise tarihindeki olayları su sekilde seçmeyeve gruplandırmaya gayret gösterdim : Farklı dönemlerde yeryüzüneduyurularak Seytan’ın gazabını ve dünyayı seven kilisenin düsmanlı-

Page 22: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

xviii Büyük Mücadele

gını uyandıran büyük gerçekleri ve bunları duyurmak ugruna ölümekadar kendilerini inkar eden kisileri belirledim.

Bu kayıtlarda, önümüzdeki çatısmanın niteligi de gözler önüneserilmektedir. Bunları Tanrı Sözünün ve Ruhunun ısıgında incele-yerek Kötü Olan’ın hilelerini fark edebilir, Rab’bin gelisinden öncebizi bekleyen tehlikelerden kaçınıp kusursuz olmayı hedefleyebiliriz.

Önceki çaglarda reformun ilerleyisini belirlemis olan büyükolaylar tarihe karısmıstır; ancak bunlar Protestan dünyası tarafındaniyi bilinmekte ve evrensel bir kabul görmektedir. Kitabın genel ba-kısı çerçevesinde tarihe kısaca yer verdim. Ancak bu gerçeklerinmümkün oldugu kadar kısa ve öz dile getirilmesine, uygulamala-rının iyi bir sekilde anlasılmasına özen gösterdim. Herhangi birtarihçinin konuyu kapsamlı bir bakıs açısından degerlendirdigi yada ayrıntılara girdigi zamanlarda sözlerini aktardım. Ancak bazıdurumlarda özel ad belirtmedim, çünkü alıntıların amacı o yazarı biryetkili olarak belirtmek degildir, sözlerinin konuyu etkili kılmasıdır.Çagımızdaki reform çalısmalarını sürdü-renlerin deneyimlerini vegörüslerini aktarırken, onların yayınlanmıs eserlerini de aynı sekildedegerlendirdim.

Bu kitabın amacı önceki çagların mücadelelerine iliskin yenigerçekler sunmak degildir. Gelecekteki olaylara iliskin gerçekleri[15]ve ilkeleri ortaya koymaktadır. Ancak ısıgın ve karanlıgın güçleriarasındaki çatısmanın bir parçası olarak görüldügünde, geçmise ilis-kin bu kayıtların hepsi yeni bir önem kazanırlar. Onlar aracılıgıylahem gelecege hem de önceki çagların reformcuları gibi dünyasalnimetleri kaybetme ugruna Tanrı’nın sözüne ve Isa Mesih’e tanıklıketmeye çagrılanların yoluna ısık tutacaktır.

Bu kitabın amacı, gerçek ve yanılgı arasındaki büyük çatısma-nın görüntülerini açıklıga kavusturmak, Seytan’ın kötülüklerini veO’na karsı nasıl durulacagını göstermek, büyük kötülük sorununadoyurucu bir çözüm sunmak, günahın kökenine ve sonucuna ısıktutmak, Tanrı’nın bütün yarattıklarıyla iliskisindeki adaleti ve iyiligigözler önüne sermek, O’nun yasasının kutsal ve degismez niteliginigöstermektir. Yazarın en içten duası, bizi severek ugru-muza ken-disini verenin övülmesi için bu kitabın etkisi aracılıgıyla insanlarınkaranlıgın gücünden kurtulmaları ve ısıktaki kutsalların mirasınaortak olmalarıdır.

Page 23: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Gelecegin üzerindeki örtüyü kaldirmak xix

E.G.W.[16]

[17]

Page 24: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 1 : Dünyanin gelecegine bir bakis

Isa, Zeytindagı’nın yamacından Kudüs’e baktı. Gözlerininönünde, muhtesem tapınak binalarından olusan manzara vardı. Bat-makta olan günes, mermer duvarların beyazlıgını aydınlatıyor, altınkuleden yansıyordu. Hangi Israilli bu manzaraya sevinç ve hayranlıkduymadan bakabilirdi ! Ancak Isa’nın zihninde baska düsüncelervardı. “Kudüs’e yaklasıp kenti görünce orası için agladı” (Luka19 :41).

Önünde Getsemani bahçesi, yaklasan acının görüntüsü ve fazlauzakta olmayan çarmıha gerilme yeri vardı. Ama Isa’nın güzel anla-rına gölge düsüren sey, bunlar degildi. Isa, Kudüs’ün mahvolmayamahkum olan binlerce sakini için agladı.

Tanrı’nın, seçilmis olan halkı için bin yıldan fazla süren özel be-reketi ve koruyucu gözetimi Isa’nın gözleri önündeydi. Kudüs, Tanrıtarafından tüm yeryüzünden daha fazla onurlandırılmıstı. ‘ÇünküRab Siyon’u seçti, Onu konut edinmek istedi’ (Mezmur 132 :13).Kutsal peygamberler çaglar boyunca uyarılarını yaptılar. Her günTanrı Kuzusuna isaret eden kuzuların kanı sunuldu.

Israil, bir ulus olarak Gökyüzüne baglılıgını sürdürmüs olsaydı,Kudüs, Tanrı’nın seçilmisi olarak sonsuza dek ayakta kalacaktı.Ama ayrıcalıklı olan halkın tarihi isyanlarla ve kötü yola dönüs-lerle doluydu. Tanrı, bir baba sevgisiyle halkına ve konutuna acıdı(2.Tarihler 36 :15). Ricalar ve azarlar basarısız olunca Tanrı*, töv-besiz kente ulasmak için gökyüzünün en iyi armaganını, yani kendiOglunu verdi.

Isık ve yücelik Rab’bi üç yıl boyunca kendi halkının arasındadolastı, iyilik yaptı, Iblis’in baskısı altında olanları iyilestirdi, baglıolanları özgür kıldı, körlerin gözlerini açtı, sakatların yürümesinisagladı, ölüleri diriltti ve Müjdeyi yoksullara duyurdu (Bkz. ElçilerinIsleri 10 :38; Luka 4 :18; Matta 11 :5).

Evsiz bir gezgin olarak insanların gereksinimlerini gidermekve yüklerini hafifletmek için hizmet etti, yasam armaganını kabuletmeleri için onlara yalvardı. Inatçı yüreklerin reddettigi merhamet

20

Page 25: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Dünyanin gelecegine bir bakis 21

dalgaları ifade edilemeyecek kadar yogun bir sevgiyle geri döndü. [18]Ama Israil, en iyi dostuna ve tek yardımcısına sırt çevirdi. O’nunsevgisinin ricaları hor görüldü.

Umut ve bagıslanma saati çabucak gelmis geçiyordu. Çaglar bo-yunca toplanan sapkınlık ve isyan bulutları suçlu halkın üzerindeydi.Yaklasan yıkımdan onları kurtarabilecek olan tek kisi hor görülmüs,reddedilmis, itilip kakılmıstı; çarmıha gerilmek üzerey-di.

Mesih, Kudüs’e baktı; bütün bir kentin ve ulusun gelecegi gözle-rinin önündeydi. Tanrı’nın konutu olan kente karsı kılıcını kaldırmısolan ölüm melegini gördü. Sonraları Titus ve ordusu tarafından isgaledilecek olan bölgeden, vadinin ötesinde duran kutsal yerlere gözgezdirdi. Yaslarla ıslanan gözleri, düsman güç-lerle kusatılan du-varlara baktı. Savas için toplanan orduların gürültüsünü, kusatılmıskentte ekmek için aglayan annelerin ve çocukların aglayısını isitti.Kudüs’ün kutsal evinin, saraylarının ve kulelerinin atese verildigini,harabeye döndügünü gördü.

Çaglara bakarak, antlasma halkının ‘çölün kum taneleri gibi’dagıldıgını gördü. Tanrısal merhamet, özlemle dolu sevgi, yaslı söz-cüklere döküldü : “Ey Kudüs ! Peygamberleri öldüren, kendisinegönderilenleri taslayan Kudüs ! Bir tavuk, civcivlerini kanatları al-tına nasıl toplarsa, ben de kaç kez senin çocuklarını öylece toplamakistedim, ama siz istemediniz” (Matta 23 :37).

Mesih Kudüs’te, Tanrı’nın yargısına dogru ilerleyen imansız veisyankar bir dünyanın simgesini gördü. Yüregi yeryüzünün mazlum-ları ve acı çekenleri için merhametle doldu. Onların hepsini tesellietmek istedi. Onlara kurtulus saglamak için kendi canını ölümeteslim etmeye razı oldu.

Gökyüzünün en yücesi gözyasları içindeydi ! Bu sahne, Tan-rı’nın yasasını çigneyen suçlunun kurtulmasının ne denli güç oldu-gunu gözler önüne seriyor. Isa, Kudüs’ü yıkıma götüren aldanısınyeryüzünü de kapladıgını gördü. Yahudilerin büyük günahı Me-sih’i reddetmeleriydi; dünyanın büyük günahı Tanrı’nın yasasını,O’nun gökteki ve yerdeki yönetiminin temelini reddetmek olacaktı.Günahın boyundurugundaki milyonlarca insan, ziyaret edildiklerigün, gerçegin sözlerini dinlemeyi reddederek ikinci ölüme mahkumolacaktı. [19]

Page 26: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

22 Büyük Mücadele

Görkemli tapınak yıkıldı

Mesih, Fısıh’tan iki gün önce ögrencileriyle birlikte kente ba-kan Zeytin Dagına çıktı. Bir kez daha tapınagın göz kamastıranyüceligine ve güzelligine baktı. Israil krallarından en bilgesi olanSüleyman, ilk tapmagı insa etmisti. Bu tapınak, o zaman dünyanıngörebilecegi en görkemli binaydı. Nebukadnezar tarafından yıkı-lan tapınak, Mesih’in dogumundan bes yüz yıl kadar önce yenidenyapıldı.

Ama ikinci tapmak, birincisinin yüceligine esit degildi. Ne yü-celik bulutu göründü, ne de gökten gelen ates sunagın üzerine düstü.Sandık, merhamet kürsüsü ve tanıklık sofraları yoktu. Gökten gelenses kahine Tanrı’nın istegini bildirmiyordu. Ikinci tapınak, Tanrı’nınyüceliginin bulutuyla degil, insan bedeninde görünen Tanrı’nın dirivarlıgıyla onurlandırıldı. Bütün ulusların arzusu Nasıralı adamınögretip iyilestirdigi kutsal yerlere gelmekti. Ama Israil, gökyüzününarmaganını ondan koparıp aldı. O gün altın kapıdan geçen alçakgö-nüllü ögretmenle birlikte yücelik, sonsuza dek tapmaktan ayrıldı.Kurtarıcı’nın sözleri daha o zaman gerçeklesmisti : “Bakın, evinizıssız bırakılacak !” (Matta 23 :38).

Ögrenciler, Mesih’in tapınagın gelecekteki yıkımına iliskin önbildirisini saskınlıkla karsıladılar ve sözcüklerinin anlamını ögren-mek istediler. Büyük Hirodes o tapmaga hem Roma hem de Yahudihazinesi dökmüstü. Roma’dan getirilen dev beyaz mermer taslar,yapının büyük bir kısmını olusturmustu. Ögrenciler, Efendilerinindikkatini bunlara çektiler; “Bak, ne görkemli taslar ! Ne görkemliyapılar !” (Markos 13 :1).

Isa ise ciddi ve sasılacak bir karsılık verdi : “Size dogrusu söyle-yeyim, burada tas üstünde tas kalmayacak, hepsi yıkılacak !” (Matta24 :2). Rab ögrencilerine ikinci kez gelecegini söylemisti. Bu yüz-den, Kudüs’ü bekleyen yargıdan söz edilirken ögrenciler Rab’bindönüsünü düsündüler ve söyle sordular : “Bu dediklerin ne zamanolacak, senin gelisini ve çagın bitimini gösteren belirti ne olacak?”(Matta 24 :3).

Mesih onlara zamanın sonunda gerçeklesecek olan önemli olay-ları sıraladı. Peygamberliginin iki anlamı vardı. Kudüs’ün yıkımın-[20]dan söz ederken, son günün dehsetlerini de dile getiriyordu.

Page 27: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Dünyanin gelecegine bir bakis 23

Mesih’i reddeden ve çarmıha geren Israil’in üzerine büyük biryargı gelecekti. “Daniel peygamberin sözünü ettigi yıkıcı igrençseyin kutsal yerde dikildigini gördügünüz zaman (okuyan anla-sın) Yahudiye’de olanlar daglara kaçsın” (Matta 24 :15,16). Luka21 :20,21’e de bakın. Romalıların putperest simgeleri kent duvarla-rının dısına kuruldugunda Mesih’in izleyicileri güvenle kaçabilirdi.Kaçanlar gecikmemeliydi. Kudüs, günahlarından ötürü Tanrı’nınöfkesine maruz kalacaktı. Inatçı inançsızlıgı yüzünden yıkıma ugra-yacaktı (Mika 3 :9-11).

Kudüs’te oturanlar, günahlarının sonucunda baslarına gelenleriçin Mesih’i suçladılar. O’nun günahsız oldugunu bilmelerine rag-men ulusun güvenligi için ölümüne karar verdiler. Yüce kahinleri,bütün ulus yok olacagına, halk ugruna bir tek adamın ölmesi dahauygundur demisti (Bkz. Yuhanna 11 :47-53).

Günahlarından ötürü kendilerini yargılayan Kurtarıcıyı öldüren-ler, kendilerini Tanrı’nın sevgili halkı olarak gördüklerinden Rab’bin,onları düsmandan kurtarmasını beklediler !

Tanrı’nın sabrı

Rab, kırk yıl boyunca yargısını geciktirdi. Mesih’in kimligindenve isinden hala habersiz olan birçok Yahudi vardı. Çocuklar henüzana babalarının reddettigi ısıgı görmemislerdi. Elçilerin müjdeyi du-yurması sayesinde Tanrı onlara bu ısıgı sundu. Peygamberligin nasılyerine geldigini yalnızca Mesih’in dogumunda ve yasamında degil,ölümünde ve dirilisinde de göreceklerdi. Çocuklar ana babalarınıngünahları nedeniyle mahkum olmadılar, ama kendilerine sunulanısıgı reddettikleri için onlar da ana babalarının günahlarına ortakoldular ve böylece günahın ölçüsünü astılar.

Inatçı tövbesizlikleri nedeniyle Yahudiler, son merhamet sunu-sunu da reddettiler. Tanrı da sonunda onların üzerindeki korumasınıkaldırdı. Ulus, kendi seçtigi önderin kontrolüne terk edildi. Seytan,insan canının en vahsice ve alçakça tutkularını uyandırdı. Insanlar [21]benligin tutkularının ve kör öfkenin kontrolü altında kalarak za-limliklerine yenik düstüler. Arkadaslar ve akrabalar birbirlerini eleverdiler. Ana babalar çocuklarını, çocuklar ana babalarını öldürdüler.Yöneticilerin kendilerini bile yönetecek güçleri kalmadı. Tutkularıonları zorbalar haline getirdi. Yahudiler Tanrı’nın masum Oglu’nu

Page 28: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

24 Büyük Mücadele

mahkum etmek için yalancı tanıklıgı kabul etmislerdi. Yalancı suç-lamalar simdi de onların hayatını belirsiz kılıyordu. Tanrı korkusuonları artık rahatsız etmiyordu. Ulusun bası Seytan’dı.

Karsıt grupların önderleri birbirlerine düstüler ve acımasızcaöldürüldüler. Tapınagın kutsallıgı bile onların korkunç vahsetiniengelleyemedi. Tapmak öldürülenlerin bedenleriyle kirlendi. Buisi baslatanların Kudüs yıkılacak gibi bir korkuları yoktu. Ne deolsa Kudüs, Tanrı’nın kendi kentiydi. Romalı lejyonlar tapmagıkusatırken bile kalabalıklar, En Yüce Olan’ın düsmanlarını yenmekiçin araya girecegine inanıyordu. Ne var ki Israil, Tanrı’nın sundugukorumayı reddetmisti ve artık korunmasızdı.

Yıkımın belirtileri

Kudüs’ün yıkımına iliskin Mesih’in söyledigi tüm önbildirilerharfi harfine gerçeklesti. Mucizeler ve belirtiler olustu. Bir adamKudüs sokaklarında belirerek yedi yıl boyunca yaklasan felaketi ilanetti. Bu tuhaf kisi tutuklandı ve kırbaçlandı. Hakaret görmesine veacı çekmesine ragmen yalnızca, “Vay sana ey Kudüs !” diye karsılıkveriyordu. Önceden bildirdigi kusatma sırasında öldürüldü1.

Kudüs’ün yok edilmesi sırasında tek bir imanlı bile mahvolmadı.Romalılar, Cestius’un yönetimi altında kenti kusattıkları zaman, uy-gun bir saldırı anını yakalamalarına ragmen beklenmedik bir sekildegeri çekildiler. Romalı general, ortada hiçbir neden yokken kuvvet-lerini geri çekti. Bekleyen imanlılara vaat edilen isaret verilmisti(Luka 21 :20, 21).

Ortalık o denli karısmıstı ki, ne Yahudiler ne de Romalılar iman-lıların kaçısına engel olamadılar. Cestius geri çekildiginde Yahudileronu takip ettiler; iki ordu birbirine girdiginde, ülkedeki bütün iman-[22]lılar güvenli bir yere, Pella kentine sıgınmayı basar-mıslardı.

Cestius’un ve O’nun ordusunun pesinden kosan Yahudi kuvvet-leri, onların arkasına düstü. Romalılar kendilerini büyük güçlüklekurtardılar. Yahudiler ellerindeki ganimetlerle Kudüs’e zaferle dön-düler. Ama bu açık basarı, onlara sadece kötülük getirdi. Romalılarakarsı inatçı bir direnise yol açarak, kentin üzerine gelecek olan kor-kunç yıkımı hazırladılar.

Titus kusatmayı devraldıgında, Kudüs kentinin üzerine gelenfelaketler korkunç oldu. Kent, Fısıh zamanında kusatıldı; duvarları

Page 29: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Dünyanin gelecegine bir bakis 25

arasında milyonlarca Yahudi vardı. Daha önceki karsıt grup çatısma-larında eldeki yiyecek stokları tüketilmisti. Bu yüzden insanlar aç-lıktan ölmeye basladılar. Erkekler kemerlerindeki, sandaletle-rindekive kalkanlarındaki deri parçalarını kemiriyordu. Kent duvarlarınındısında yetisen yabani otları toplamak için büyük gruplar geceleridısarı sızıyordu. Bunların büyük bir çogunlugu zalimce iskencelerleöldürülüyor, saglam dönenlerin elindekilerse içerde çalınıyordu. Ko-calar karılarını, karılar kocalarını soymaya baslamıstı. Çocuklar anababalarının agzındaki lokmayı kapmaya çalısı-yordu.

Romalılar Yahudileri korkutmaya ve teslim olmaları için onlarızorlamaya basladılar. Tutsak almanlar kırbaçlandı, iskence gördüve kentin duvarları önünde çarmıha gerildi. Yehosafat vadisinde veMesih’in çarmıha gerildigi yerde çok sayıda çarmıh dikildi. Bunlarınarasından geçmek için zor yer bulunuyordu. Böylece, Pilatus’unyargı kürsüsü önünde söylenen korkunç sözler karsılıgını buldu :“O’nun kanının sorumlulugu bizim ve çocuklarımızın üzerine olsun”(Matta 27 :25).

Titus, vadilerde yıgınlar halinde yatan cesetleri gördügünde deh-sete kapılmıstı. Muhtesem tapınaga büyülenmis gibi bakarak, onunhiçbir tasına dokunulmaması için buyruk verdi. Yahudi önderlere iç-tenlikle çagrı yaparak, kendisini kutsal yeri kanla kirletmek zorundabırakmamalarını rica etti. Baska yerde savassalardı, hiçbir Romalı ta-pınagın kutsallıgını bozmayacaktı. Yo- sefin (Yahudi tarihçi) kendisiaraya girerek Yahudilere teslim olmalarını, kendilerini, kentlerini vetapınaklarını kurtarmalarını istedi. Ne yazık ki acılık dolu küfürlerle [23]ve üzerine atılan mızraklarla karsılandı. Titus’un tapınagı kurtarmaçabaları bosa gidiyordu. Çünkü ondan daha büyük olan biri, tas tasüstünde kalmayacagını söylemisti.

Titus sonunda öfkelenerek tapmagı almaya karar verdi, ancakmümkünse bunun yıkım olmadan gerçeklesmesini istiyordu. Nevar ki Titus’un buyrukları göz ardı edildi. Bir asker verandadaki biraralıktan ates topu fırlattı, kutsal evin çevresindeki sedirden bölmelerhemen alev aldı. Titus oraya giderek askerlere atesi söndürmelerinibuyurdu. Ama sözlerine kimse kulak asmadı. Öfkeden kudurmusolan askerler ates yagdırmaya devam ettiler; tapınagın bitisigindekibölmeleri yakarak orada gizlenenleri öldürdüler. Tapınaktan su gibikan akıyordu.

Page 30: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

26 Büyük Mücadele

Tapınagın yıkılmasından sonra, tüm kent Romalıların eline düstü.Yahudi önderler, ulasılamayan kulelerini terk etmek zorunda kaldılar.Titus, Tanrı’nın onları kendi eline verdigini ilan etti; aksi takdirdeböyle büyük bir mücadeleyi kazanmaları mümkün degildi. Hem kenthem de tapınak temeline kadar yerle bir edildi; kutsal evin altındaduran toprak bir ‘tarla gibi sürüldü’ (Bkz. 26 :18). Bir milyondanfazla insan mahvoldu; hayatta kalanlar esir alınarak sürüldü, köleolarak satıldı, Roma’ya götürülerek arenalarda vahsi hayvanlaraatıldı ya da evsiz gezginler olarak tüm yeryüzüne dagıldı.

Yahudiler kendileri için intikam kasesi doldurmuslardı. Kendiellerinin ektigi ekini biçiyorlardı; “Ey Israil, bana, yardımcına karsıçıkman yıkıma ugratıyor seni. Tanrın Rab’be dön, ey Israil, çünküsuçlarından ötürü tökezledin” (Hosea 13 :9; 14 :1). Israil’in acılarıdogrudan dogruya Tanrı’dan gelen bir ceza olarak temsil edilmekte-dir. Böylece büyük aldatıcı, kendi isini gizleme pesindedir. Tanrı’nınsevgisini ve merhametini inatla reddeden Yahudiler, Tanrı’nın koru-masının da kendilerinden çekilmesine neden oldular.

Sahip oldugumuz esenlik ve koruma için Mesih’e ne denli borçluoldugumuzu bilemeyiz. Tanrı’nın kısıtlayıcı gücü, insanlıgın tü-müyle Seytan’ın denetimi altına girmesine engel olmaktadır. Itaatsizve nankör insanların Tanrı’nın merhametine tesekkür etmek için[24]büyük nedenleri vardır. Ancak insanlar Tanrı’nın belirledigi sınırlarıasarlarsa, bu engel kaldırılır. Tanrı günahın karsılıgını kendi eliyleinfaz etmez. Merhametini reddedenleri, ektiklerini biçmeleri içinserbest bırakır. Reddedilen her ısık zerresi, kaçınılmaz meyvesiniverecektir. Tanrı’nın Ruhuna ısrarla karsı konulursa, O kendisinisonunda geri çekecektir. O zaman da canın kötü tutkularını diz-ginleyecek, Seytan’ın kötülügüne ve düsmanlıgına karsı korunmasaglayacak bir sey kalmayacaktır.

Kudüs’ün yıkılması, tanrısal merhamete karsı direnenlere ciddibir uyarıdır. Kurtarıcının Kudüs’e gelecek olan yargıyla ilgili pey-gamberligi bir kez daha gerçeklesecektir. Seçilmis kentin kaderinebaktıgımızda, Tanrı’nın merhametini reddeden ve yasasını çigne-yen bir dünyanın kaderini görüyoruz. Dünyanın tanık oldugu insansefaletinin kayıtları çok karanlıktır. Gökyüzünün yetkisini reddet-menin sonuçları korkunç olmustur. Ancak gelecegin perdeleri çokdaha karanlık bir sahneye açılmaya hazırlanıyor. Tanrı’nın kısıtla-yıcı Ruhu geri çekildiginde, insan tutkularını ve Seytan’ın gazabını

Page 31: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Dünyanin gelecegine bir bakis 27

dizginleyecek bir sey kalmayacaktır. Dünya, Seytan’ın yönetimininsonuçlarına daha önce hiç olmadıgı bir sekilde tanık olacaktır.

Tanrı’nın halkı o gün, Kudüs yıkımında oldugu gibi kurtarı-lacaktır (Isaya 4 :3’e, Matta 24 :30,31’e bakın). Mesih kendisinesadık olanları toplamak için ikinci kez gelecektir. “O zaman Insan-oglu’nun belirtisi gökte görünecek. Yeryüzündeki bütün halklar ag-layıp dövünecek, Insanoglu’nun gökteki bulutlar üzerinde büyük güçve görkemle geldigini görecekler. Kendisi, güçlü bir borazan sesiylemeleklerini gönderecek ve onlar, O’nun seçtiklerini, göklerin birucundan öbür ucuna kadar dört yelden alıp bir araya toplayacaklar”(Matta 24 :30,31).

Insanlar Mesih’in sözlerini göz ardı etmemeye özen gösterme-liler. Mesih ögrencilerini Kudüs’ün yıkımına iliskin nasıl uyarıpkaçmalarını ögütlediyse, tüm dünyayı son yıkıma iliskin aynı sekildeuyarmıstır. Isteyenler gelecek olan gazaptan kaçabilirler. “Güneste,ayda ve yıldızlarda belirtiler görülecek. Yeryüzünde uluslar denizinve dalgaların ugultusundan saskına dönecek, dehsete düsecekler”(Luka 21 :25; Ayrıca bkz. Matta 24 :29; Markos 13 :24-26; Esinleme [25]6 :12-17). Mesih’in ögüdü, “Siz de uyanık kalın” seklindedir (Mar-kos 13 :35). Uyarıya kulak verenler karan-lıkta kalmayacaklardır.

O zaman Yahudiler, Kurtarıcıya nasıl kulak asmak istemediy-seler, simdi de dünya bu bildiriye kulak asmaya aynı sekilde hazırdegildir. Tanrı’nın günü tanrısızları habersiz yakalayacaktır. Yasamdegismeyen yolunda devam ederken, insanlar zevke sefaya, ise güce,para kazanmaya dalmısken, din önderleri dünyadaki gelismeleredestek olurken, herkes sahte bir güven duygusuyla uyu-maya koyul-musken, geceleyin apansız gelen bir hırsız gibi her sey son bulacaktır.Kayıtsız ve tanrısız insanlar yıkıma ugrayacaklar ve kaçamayacak-lardır (Bkz. 1.Selanikliler 5 :2-5). [26]

1Milman, History of the Jews (Yahudilerin Tarihi), kitap 13.

Page 32: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 2 : Ilk imanlilar - sadik ve dogru

Isa, güç ve yücelik içinde geri dönünceye dek ögrencilerinin nasılbir beklenti içinde olmaları gerektigini açıklamıstı. Gözlerini gele-cege dikerek ögrencilerini bekleyen zulüm dolu çagları görmüstü(Bkz. Matta 24 :9,21,22). Mesih’i izleyenler, Efendilerinin geçtigiacı dolu yolun aynısından geçmelidirler. Dünyanın Kurtarı-cısınagösterilen düsmanlık, O’nun adına inananlara da gösterilecektir.

Putperestler müjdenin zafer kazanması durumunda kendi ta-pınaklarının ve sunaklarının yerle bir edilecegini biliyorlardı. Buyüzden zulüm yangınları baslatıldı. Imanlılar mal varlıklarındanoldular; evlerinden sürüldüler. Köleler, soylular, yoksullar, zengin-ler, cahiller ve aydınlardan olusan büyük kalabalıklar acımasızcakatledildi.

Nero’nun yönetimi altında baslayan zulüm, yüzyıllar boyuncadevam etti. Imanlılar, kıtlıklara, salgın hastalıklara ve depremlereneden olmakla suçlandılar. Kazanç pesindeki ihbarcılar, masum in-sanları isyancı ve ‘toplum asalagı’ olarak ele verdiler. Çok sayıdaimanlı vahsi hayvanlara atıldı ya da arenalarda diri diri yakıldı. Bazı-ları çarmıha gerildi; digerleri vahsi hayvanların derileriyle örtülerekköpeklerin önüne atıldı ve parçalandı. Halk toplulukları korkunçacılar içinde ölenleri kahkahalar ve alkıslar içinde seyretti.

Mesih’i izleyenler ıssız yerlere saklanmak için zorlandı. Romakentinin dısındaki tepelerin altına kent dısına ulasan uzun tünellerkazıldı. Bu yer altı tünellerine imanlılar ölülerini gömdüler; ayrıcakonut kurdular. Birçogu Efendilerinin sözlerini anımsıyor, Mesih’inugruna zulüm gördükleri için sevinç duyuyorlardı. Gökteki ödül-leri büyük olacaktı, çünkü onlardan önceki peygamberlere de aynısekilde zulüm edilmisti. (Bkz. Matta 5 :11,12).

Alevlerin arasından zafer ezgileri yükseliyordu. Iman yoluylaMesih’i, büyük bir ilgiyle kendilerine bakan ve sabırlarını onaylayanmelekleri gördüler. Tanrı’nın tahtından bir ses geldi; “Ölüm pahasına[27]da olsa sadık kal, ben sana yasam tacını verecegim” (Esinleme 2 :10).

28

Page 33: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Ilk imanlilar - sadik ve dogru 29

Seytan’ın, Mesih’in kilisesini siddetle yok etme çabaları bosaçıkmıstı. Tanrı’nın isçileri katledildi, ama müjde yayılmaya, müjdeyeinananlar da çogalmaya devam ediyordu. Bir imanlı söyle dedi : “Sizbizi ne kadar öldürseniz de sayımız o kadar çok artıyor; imanlılarınkanı tohumdur.”1

Seytan Tanrı’ya karsı savasını imanlı kilisesine baska bir yoldangiris yaparak devam ettirdi; bu kez siddete degil, hileye basvuracaktı.Zulüm sona erdi. Onun yerini geçici zenginligin ve saygınlıgın çe-kiciligi aldı. Putperestler Hıristiyan inancına ortak olurken temelgerçeklerini reddettiler. Isa’yı dudaklarıyla kabul ettiler, ama günah-larından tövbe etme ya da yüreklerini degistirme geregini duymadı-lar. Biraz kendileri ödün verdiler, biraz da imanlıların ödün vermesigerektigini öne sürerek ‘Mesih’e inanç’ platformunda birlesilmesigerektigini söylediler.

Kilise korkunç bir tehlike altındaydı. Bu tehlikenin yanındahapis, iskence, ates ya da kılıç gibi sıkıntılar birer bereket gibi kalı-yordu ! Bazı imanlılar iyi dayandılar. Digerleri inançlarının degisimeugramasına razı oldular. Seytan, sahte Hıristiyanlık kisve-siyle kili-seye bir giris noktası bularak onların imanını bozdu.

Imanlıların çogu sonunda standardı düsürmeye razı oldu. Hıris-tiyanlık ve putperestlik arasında bir birlik olustu. Putlara tapınanlarkiliseyle birlestiklerini söyleseler de putperestliklerine baglı kaldılar;sadece putların benzeyisini degistirerek Isa’nın, Meryem’in ve kut-salların heykellerine tapınmaya basladılar. Temelsiz ögretisler, batılinançlara dayanan ayinler ve putperest törenler kilisenin imanıylave tapınmasıyla birlesti. Hıristiyan inancı bozuldu, kilise paklıgınıve gücünü yitirdi. Ne var ki yanlıs yola girmeyen bazı kisiler vardı.Bunlar gerçegin Kaynagına baglılıklarını sürdürmeye kararlıydılar.

Kilisedeki iki sınıf

Mesih’i izleyenler arasında her zaman iki sınıf vardı. Bir sı-nıf, Kurtarıcının yasamını incelerken ve kusurlarını düzeltip O’na [28]benzemeye çalısırken, diger sınıf hatalarını açıga vuran temel vepratik gerçeklerden kaçıyordu. En iyi haliyle bile kilise, gerçek veiçten insanlardan olusmuyordu. Yahuda imanlıların arasındaydı;Mesih’in ögretisi ve örnegiyle kendi hatalarını görebilirdi. Ancakgünaha boyun egerek Seytan’ın ayartılarına kapı açtı. Hatalarından

Page 34: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

30 Büyük Mücadele

ötürü azar isittiginde öfkelendi ve Efendisini ele verdi. (Bkz. Markos14 :10,11).

Hananya ve Safira, Tanrı ya eksiksiz bir sunu verir gibi görü-nüp bir kısmını açgözlülükle kendilerine ayırdılar. Gerçegin Ruhu,elçilere bu kisilerin asıl karakterini gösterdi, Tanrı’nın yargısı dakilisenin paklıgına sürülen bu lekeyi silip attı. (Bkz. Elçilerin Isleri5 :1-11). Mesih’i izleyenler zulüm gördügü zaman, yalnızca gerçekugruna her seyi bırakmaya hazır olanlar, O’nun ögrencisi olmayıarzuluyorlardı. Ama zulüm sona erdiginde, içten olmayan kisiler deHıristiyanlıgı seçtiler ve böylece Seytan’a bir kapı açmıs oldular.

Imanlılar putperestlikten yarı dönenlerle birlesmeye razı olunca,dizginler Seytan’ın eline geçti. O da Tanrı’ya sadık kalanlara zulümetmeleri için onları kullandı. Yoldan çıkan imanlılar, yarı putperest-lerle birleserek Mesih’in ögretisindeki temel özelliklere savas açtılar.Kiliseye sokulmaya çalısılan aldatılara ve igrenç seylere karsı dur-mak için korkunç bir çaba ve kararlılık gerekiyordu. Kutsal Kitapartık iman standardı olarak kabul görmemeye basladı. Dinsel öz-gürlük ögretisi sapkınlık olarak degerlendirildi ve bunu destekleyenkisilerin hakları ellerinden alındı.

Uzun bir çatısmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmala-rının mutlak bir gereksinim oldugunu görüyorlardı. Kendi canlarıiçin ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehli-keye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurbanederek yapılacak barısın çok pahalıya mal olacagını anladılar. Egergerçekten ödün verilerek bir birlik olusturulacaksa, varsın farklılıkolsun ve hatta savas çıksın diye düsündüler.

Ilk imanlılar sayıca azdı; zenginlikten, mevkiden, saygın unvan-lardan yoksundular. Kötü insanlar, Kabil’in Habil’den nefret ettigigibi imanlılardan nefret ediyordu. (Bkz. Yaratılıs 4 :1-10). Sadıkögrenciler, Mesih’in zamanından günümüze dek günahı sevenlerin[29]nefretini ve düsmanlıgını kazanmıslardır.

O halde Müjdenin bir esenlik bildirisi oldugunu nasıl söyleye-biliriz? Beytlehem düzlügünün üzerindeki melekler söyle ezgilersöylüyorlardı : “En yücelerde Tanrı’ya yücelik olsun, yeryüzündeO’nun hosnut kaldıgı insanlara esenlik olsun !” (Luka 2 :14). Bupeygamberlik sözleriyle Mesih’in su sözleri arasında bir çeliski vargibi görünüyor : “Yeryüzüne barıs getirmeye geldigimi sanmayın !Ben barıs degil, kılıç getirmeye geldim” (Matta 10 :34). Ama dogru

Page 35: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Ilk imanlilar - sadik ve dogru 31

bir sekilde anlasıldıgında bunların her ikisi de yetkin bir uyum için-dedir. Müjde bir esenlik bildirisidir. Mesih inancı, kabul ve itaatgördügünde yeryüzüne esenlik ve mutluluk yayacaktır. Isa’nın gö-revi insanları hem Tanrı’yla hem de birbirleriyle barıstırmaktır. Nevar ki yeryüzünün büyük bir kısmı Mesih’in en acı düsmanı olanSeytan’ın denetimi altındadır. Müjde insanların alıskanlıklarına vearzularına tümüyle ters düsen ilkeler getirmektedir. Insanlar günahısuçlu çıkaran paklıktan nefret etmekte, bu paklıgın ardınca gidenlerezulüm etmektedir. Müjde bu anlamda bir kılıç gibidir. (Bkz. Matta10 :34).

Imanda zayıf olan bazı kisiler, Tanrı’ya güvenlerini bırakmaegilimindedirler. Çünkü Tanrı kötülerin zenginlesmesine, iyilerinve pakların zenginler tarafından ezilip iskence görmesine izin ver-mektedir. Adil, merhametli ve sınırsız güçte olan Tanrı, böyle biradaletsizlige nasıl katlanabilir? Oysa Tanrı bize sevgisinin yeterlikanıtlarını göstermistir. O’nun saglayısındaki bazı noktaları anla-yamadıgımız için iyiliginden kusku duymamalıyız. Kurtarıcı söyledemisti : “Size söyledigim sözü hatırlayın : ‘Köle efendisinden üs-tün degildir’” (Yuhanna 15 :20). Iskence görmeye ve sehit olmayaçagrılanlar, Tanrı’nın sevgili Oglunun izinden gidenlerdir.

Dogru olanlar, paklanmaları için sıkıntıdan geçirilirler. Böyleceimanın ve Tanrı yolunun gerçegine baskalarını ikna etmek amacıylaörnek olustururlar. Tutarlı yasamları tanrısız ve inançsız olanlarısuçlu çıkarır. Tanrı kötülerin zenginlesmelerine ve ken-disine karsıdüsmanlık etmelerine izin verir. Böylece kendi adaletinin ve merha-metinin onların yıkımında herkesçe. görülmesini amaçlar. Tanrı’yabaglı olanlara yapılan her zulüm, sanki Mesih’in kendisine karsıyapılmıs gibi cezalandırılacaktır. [30]

Pavlus, “Mesih Isa’ya ait olup Tanrı yoluna yarasır bir yasamsürmek isteyenlerin hepsi de zulüm görecek” demistir (2.Timoteyus3 :12). O halde neden bu kadar çok zulüm görmüyoruz? Bunun teknedeni kilisenin dünya standardına uymus olması ve bu yüzden deartık zulüm uyandırmamasıdır. Günümüzdeki inanç, Mesih’e veelçilere ait olan pak ve kutsal imandan çok uzaktır. Tanrı Sözününgerçeklerine kayıtsız kalınmaktadır, çünkü kilisede canlı imandanpek eser yoktur. Ilk kilisenin imanı yeniden canlansın, zulüm atesleriyeniden yanmaya baslasın. [31]

Page 36: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

32 Büyük Mücadele

1Tertullian, Apology (Savunma), paragraf 50.

Page 37: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 3 : Ilk kilisedeki ruhsal karanlik

Elçi Pavlus, Mesih’in günü gelmeden önce gerçeklesecek olay-ları söyle duyurmustu : “Çünkü imandan dönüs baslamadıkça, mah-volacak olan o yasa tanımaz adam ortaya çıkmadıkça o gün gelmeye-cektir. O adam, tanrı diye anılan ya da tapılan her seye karsı gelerekkendini hepsinden yüce gösterecek, hatta Tanrı’nın tapınagında otu-rup kendisini Tanrı ilan edecektir.” Üstelik “yasa tanımazlıgın gizligücü su anda bile etkindir” (2.Selanikliler 2 :3,4). O günlerde bileelçi, papalıga yol hazırlayan hataların gelecegini görmüstü.

‘Yasa tanımazlıgın gizli gücü,’ aldatıcı islevini yavas yavas de-vam ettirdi. Bir zamanlar putperestlerin siddetli zulmü nedeniyleengellenen putçu gelenekler, Hıristiyan kilisesinin içine isliyordu.Zulüm bittikten sonra Hıristiyanlık, Mesih’in yalın alçakgönüllü-lügünü bırakıp putperest rahiplerin ve yöneticilerin debdebesinekapılmaya baslamıstı. Konstantin’in sözde imanı büyük bir sevinceneden olmus, ancak bozulma giderek hızlanmıstı. Bir zamanlar kay-bolmus gibi görünen putperestlik zafer kazandı, çünkü ögretileri vebatıl inançları Mesih’i izleyenlerin imanını bulandırmıstı.

Hıristiyanlıgın putperestlikle bu sekilde bagdasması, peygam-berlikte söz edilen ‘yasa tanımaz adama’ kapı açtı. O sahte inanç,Seytan’ın bas eseriydi; dünyayı kendi istegine göre yönetmek ama-cıyla kendisini tahta geçirme gayretiydi.

Roma Katolikliginin önde gelen ögretilerinden birine göre Papa-nın, dünyadaki tüm kilise önderleri ve gözetmenleri üzerinde tambir yetkisi vardı. Dahası Papa, ‘Papa Rab Tanrı’ olarak nitelendirile-rek (Ek’e bkz.) ‘kusursuz’ ilan edildi. Seytan’ın çöldeki denenmesırasında ortaya koydugu iddia, simdi de Roma Kilisesi aracılıgıylaortaya konmakta, büyük kalabalıklar da ona saygı göstermekteydi.

Ancak Tanrı’ya saygı gösterenler, Mesih’in bas düsmanına ver-digi karsılıgı vermelidirler : “Tanrın olan Rab’be tap, yalnız O’nakulluk et” (Luka 4 :8). Tanrı hiç kimseyi kilisenin bası olarak ata-mamıstır. Papalıgın egemenligi Kutsal Yazılara karsıdır. PapanınMesih’in kilisesi üzerinde hiçbir gücü yoktur. Katolikler, Pro- tes- [32]

33

Page 38: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

34 Büyük Mücadele

tanları gerçek kiliseden bilerek ayrılmakla suçlarlar. Ancak aslında‘kutsallara emanet edilen imandan’ ayrılanlar kendileridirler (Yahuda3).

Seytan, Kurtarıcının saldırılara karsı Kutsal Yazıları kullandı-gını iyi biliyordu. Her saldırının karsısında Mesih, sonsuz gerçekkalkanını kaldırarak “Söyle yazılmıstır” diyordu. Seytan insanlarınüzerindeki etkinligini devam ettirmek ve papalıgın yetkisini geçerlikılmak için onları Kutsal Yazıların bilgisinden mahrum bıraktı. Kut-sal Yazıların kutsal gerçekleri gizlenmeli ve bastırılmalıydı. KutsalKitap’ın dagıtımı yüzyıllar boyunca Roma kilisesi tarafından ya-saklandı. Insanların okumasına engel olundu. Ruhban sınıfı KutsalKitap’ın ögretislerini, kendi iddialarını destekleyecek sekilde yo-rumladı. Böylece Papa, Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi olarakevrensel kabul gördü.

Sept günü nasıl degistirildi?

Peygamberlige göre papalık, ‘belirlenen zamanları ve yasa-ları’degistirmeye çalısacaktı (Daniel 7 :25). Imanlıların tapınmasında re-simler ve azizlerin kalıntıları yer almaya baslamıstı. Genel konseyinkararı (Ek’e bkz.) bu putperestligi iyice köklestirdi. Roma, Tanrı’nınyasasından putlara tapınmayı yasaklayan ikinci buyrugu çıkarmayave sayıyı korumak için onuncu buyrugu ikiye ayırmaya kalkıstı.

Kilisenin önderleri, Tanrı’nın bereketli ve kutsal kıldıgı Sept gü-nüne iliskin dördüncü buyrugu da çignediler (Yaratılıs 2 :2,3). Onunyerine putperestlerin kutsal günes günü senligini yücelttiler. Ilk yüz-yıllarda tüm imanlılar, gerçek Septi tutmaya devam ediyorlardı. Nevar ki Seytan, diger yanda kendi hedefine ulasmak amacıyla islevgörüyordu. Pazar günü Mesih’in dirilisini onurlandıran bir senlikyapılıyor, imanlı toplantılar düzenleniyordu. Ama Pazar günü sa-dece tatil günü olarak görülüyor, Sept günü ayrıca tutulmaya devamediliyordu.

Seytan Mesih’in gelisinden önce Sept gününü, Yahudi halkı içinagır bir yük haline getirmisti. Sonra da bu sıkıntılı agırlıktan faydala-narak Septi, bir ‘Yahudi’ gelenegi gibi gösterdi. Dolayısıyla imanlı-lar Pazar gününü coskulu senliklerle kutlarlarken, Septin Yahudilere[33]özgü keder ve karamsarlık günü oldugunu düsünmeye basladılar.

Page 39: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Ilk kilisedeki ruhsal karanlik 35

Imparator Konstantin, Pazar gününü Roma Imparatorlugundabir halk senligi yapan fermanı ilan etti (Ek’e bkz.) Günes günüputperestler ve imanlılar tarafından aynı sekilde onurlandırılmayabaslandı. Konstantin bunu kilise papazlarının arzusuyla yapmıstı.Güce susamıs olan ruhban sınıfı aynı günün hem imanlılar hem deputperestler tarafından kutlanmasını istemisti. Çünkü böylece güyakilisenin gücü ve görkemi ilerlemis olacaktı. Tanrı korkusuna sahipimanlıların bir kısmı, Pazar gününü belli düzeyde bir kutsallıklaanarlarken, dördüncü buyruga itaat etmeye ve gerçek Septi tutmayadevam ediyorlardı.

Bas aldatıcı henüz isini bitirmemisti. Mesih’in temsilcisi olangururlu Papa aracılıgıyla gücünü sergilemeye kararlıydı. Çesitlikentlerden gelen üst düzeydeki ruhban sınıflarının katıldıgı büyükkonseyler toplandı. Her konseyde Sept günü biraz daha arka planaitilerek Pazar günü yüceltildi. Böylece putperest nitelige sahip olanbir senlik, tanrısal bir kural gibi onurlandırılmaya basladı. KutsalKitaptaki Septin, Yahudiligin kalıntısı oldugu ve gözetilmemesigerektigi ilan edildi.

Yasa tanımaz adam kendisini tanrı diye anılan her seyin üzerineçıkarmıstı (2.Selanikliler 2 :4). Gerçek ve yasayan Tanrı’ya isareteden tanrısal bir yasa degistirilmisti. Dördüncü buyrukta Tanrı, Ya-ratıcı olarak açıklanıyordu. Yedinci gün, yaratılıs eserinin hatırasıolarak insan için kutsanmıstı. O gün, insanları tapınmaya yönlen-dirmek amacıyla onların zihinlerinde diri Tanrı’ya yer verilecekti.Seytan insanları Tanrı’nın yasasına uymaktan döndürmeye çalıstı.Bu noktada onları özellikle Tanrı’yı Yaratıcı olarak sergileyen buy-ruktan döndürmüstü.

Simdi Protestanların arzusu, Mesih’in dirilis günü olan Pazarın,Hıristiyanların Septi olmasıdır. Oysa Mesih ya da elçiler o güneböyle bir onur vermemislerdi. Pazarın tutulması, ‘yasa tanımazlıgıngizli gücünden’ kaynaklanmaktadır (2.Selanikliler 2 :7). Bu güçPavlus’un zamanında bile islev görmeye baslamıstı. Kutsal Yazılarınonaylamadıgı bir degisiklige gerek var mıdır?

Altıncı yüzyılda Roma gözetmeni, tüm kilisenin bası ilan edildi. [34]Putperestlik yerini papalıga bırakmıstı. “Ejderha canavara, kendigücü ve tahtıyla birlikte büyük yetki verdi” (Esinleme 13 :2; Ek’ebkz).

Page 40: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

36 Büyük Mücadele

Artık Daniel’in ve Esinleme’nin peygamberliklerinde öngörülen1260 yıllık papalık zulmü baslamıstı. (Daniel 7 :25; Esinleme 13 :5-7). Imanlılar ya kendi inançlarını bastırıp papalık törenlerini vetapınma biçimini kabul edecekler ya da yasamlarını zindanlardatüketerek canlarından olacaklardı. Isa’nın su sözleri yerine gelmisti :“Anne babalarınız, kardesleriniz, akraba ve dostlarınız bile sizi eleverecek ve bazılarınızı öldürtecekler. Benim adımdan ötürü herkessizden nefret edecek” (Luka 21 :16,17).

Yeryüzü büyük bir savas meydanı haline geldi. Mesih’in kilisesiyüzyıllar boyunca kıyıda kösede saklanarak belli belirsiz yasamınısürdürmek zorunda kaldı. “Kadın ise çöle kaçtı. Orada bin iki yüzaltmıs gün beslenmesi için Tanrı tarafından hazırlanmıs bir yerivardı” (Esinleme 12 :6).

Roma Kilisesinin güce kavusması, Karanlık Çagların baslangı-cını olusturuyordu. Mesih yerine Roma’nın Papasına iman tesvikedildi. Insanlar günahların bagıslanması ve sonsuz kurtulus içinTanrı’nın Ogluna güvenmek yerine Papaya ve onun yetkilendir-digi rahiplere bakmaya basladılar. Yeryüzündeki aracıları artık Papaolmustu. Papa onlar için Tanrı’nın yerinde duruyordu. Onun buyruk-larından ayrılmak ciddi bir cezayı hak ettiriyordu. Böylece insanlarınzihinleri Tanrı’dan uzaklasarak kusurlu ve zalim insanlara adandı.Ne yazık ki karanlıgın reisi onlar aracılıgıyla kendi gücünü sergi-liyordu. Kutsal Yazılar arka plana itildigi ve insan kendisini üstüngördügü zaman, yalnızca aldatıcı ve kötü bir günahkarlıkla karsıkarsıya kalırız.

Kilise için tehlike günleri

Iman gerçeginin özüne baglı kalanların sayısı azdı. Bazen sankiyanılgıya düsenler zafer kazanacak, gerçek inanç da yeryüzündensilinecekmis gibi görünüyordu. Müjde göz ardı edilmis, insanla-rın sırtına agır kurallar yüklenmisti. Insanlara, günahlarına karsılıkkendi çabalarıyla kurtulacakları ögretiliyordu. Tanrı’nın öfkesini[35]yatıstırmak ve O’nun rızasını almak amacıyla uzun hac yolculuklarıyapılıyor, pismanlık eylemlerinde bulunuluyor, azizlerin kalıntılarınatapılıyor, kilise binaları, mabetler ve sunaklar insa ediliyor, kiliseyebüyük oranlarda ödemeler yapılıyordu.

Page 41: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Ilk kilisedeki ruhsal karanlik 37

Sekizinci yüzyılın sonlarında papa yanlıları, piskoposların, kili-senin ilk çaglarındaki Roma gözetmenleriyle aynı ruhsal güce sahipoldugunu iddia ettiler. Kesisler tarafından güya eskiden yazılmısyazılar uyduruldu. Daha önce hiç duyulmamıs konseylerin kararlarıkesfedildi. Amaç, Papanın ilk çaglardan gelen evrensel üstünlügününkabul ettirilmesiydi (Ek’e bkz).

Saglam temel (1.Korintliler 3 :10,11) üzerinde duran az sayı-daki sadık imanlılar yılmaya baslamıslardı. Zulüm, sahtekarlık veSeytan’ın tüm diger engelleriyle bogusmak zorunda kalan bu iman-lılar cesaretlerini yitirdiler. Can ve mal güvenlikleri için saglamtemele sırtlarını döndüler. Ancak düsmanlarının karsıtlıgına ragmensarsılmayan imanlılar da yok degildi.

Tasvirlere tapınma yaygınlastı. Resimlerin ve heykellerin önündemumlar yakılarak onlara dualar edildi. Tuhaf tuhaf gelenekler birbi-rini takip etti. Sagduyu sanki tümüyle ortadan kalkmıstı. Rahiplerve papazlar zevk, sefa pesinde kosarken, onları iz-leyen insanlarcehaletin ve kötülügün içine battıkça battı.

On birinci yüzyılda Papa VII. Gregor, kilisenin hiç hata yap-mamıs ve yapmayacak oldugunu ilan etti. Ancak Kutsal Yazılarböyle bir iddiayı desteklemiyordu. Gururlu Papa, aynı zamanda im-paratorları tahttan indirecek yetkiye sahip oldugunu da öne sürdü.Kendisinin kusursuz oldugu iddiasını en iyi örnekleyen olaylardanbiri Alman Imparatoru IV. Henry’e karsı yaklasımıdır. Bu kral Papa-nın yetkisine karsı geldigi iddiasıyla aforoz edildi ve tahttan indirildi.Kralın kendi çocukları bile Papanın buyruguyla ona karsı isyanakalkıstılar.

Henry sonunda Roma’yla barıs yapması gerektigini hissetti. Esive sadık hizmetkarıyla birlikte kendisini Papanın önünde alçaltmakiçin kıs ortasında Alpleri geçti. Gregor’un satosuna vardıgında dısa-rıdaki bir avluda bekletildi. Orada, açık bası ve çıplak ayaklarıylaPapanın huzuruna çıkma iznini bekledi. Papa krala üç gün oruç tuttu-rup günahlarını itiraf ettirdikten sonra onu bagıslamaya karar verdi. [36]Buna ragmen Imparator, krallık mührünü ve yetkisini kullanmak içinyine de Papanın kutsamasını beklemek zorunda kaldı. Kazandıgızaferle sevinç duyan Gregor, kralların gururunu alçaltmanın kendigörevi oldugunu iddia ederek böbürlendi.

Bu kibirli Papa ile insan yüregine girmek için izin isteyen Mesiharasında ne kadar çarpıcı bir farklılık var. Mesih ögrencilerine söyle

Page 42: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

38 Büyük Mücadele

ögretmisti : “Aranızda birinci olmak isteyen, digerlerinin kulu olsun”(Matta 20 :27).

Papalıgın kurulusundan önce bile putperest felsefecilerin etkisikilisede hissediliyordu. Birçokları bu felsefelere tutunmaya ve busekilde Tanrı’yı tanımayan ulusları etkilemeye çalıstılar. BöyleceHıristiyan inancına ciddi yanılgılar girdi.

Yanlıs ögretisler nasıl girdi?

Bu ögretislerin önde gelenleri ‘insanın dogal ölümsüzlügü’ ve‘ölümde bilinçli olma’ inancıdır. Bu ögreti Roma’nın azizlere duaetme ve bakire Meryem’e tapınma geleneklerine yol açtı. Bunlarayrıca ilk zamanlarda papalık inancına giren ‘tövbesizlere sonsuziskence’ düsüncesine de yol açtılar.

Putperestligin baska bir bulusuna da yol açılmıstı. Batıl inancıolan kalabalıkları korkutmak için ‘purgatorya’ masalı uyduruldu.Purgatorya, sonsuz mahvolusa gitmeyecek olan insanların iskencegördükleri ve günahlarından arındıkları bir yerdi. Iskenceleri bi-tip iyice temizlendikten sonra gökyüzüne kabul ediliyorlardı (Ek’ebkz.).

Baska bir masal da yine Roma baglılarını korkutarak kâr etmeamacını güdüyordu. Buna göre geçmisteki, su anki ve gelecektekigünahların tümüyle bagıslanması için Papanın savaslarına katılmakve Onun ruhsal üstünlügünü reddedenleri yok etmek yeterliydi. In-sanlar kiliseye para vererek hem kendilerinin hem de vefat etmis olanarkadaslarının kurtulacagına inanıyorlardı. Böylece Roma kendi kü-pünü doldurdu; basını koyacak bir yeri bile olmayan Rab’bin sözdetemsilcisi olarak debdebe, tantana ve lüks içinde yasamaya devametti (Ek’e bkz.).[37]

Rab’bin sofrası, putperestçe bir kurban töreni haline getirildi.Papalıga baglı ruhban sınıfı, ekmegi ve sarabı ‘Mesih’in gerçekbedenine ve kanına’ dönüstürdüklerini iddia ettiler. Küfürle dolubir küstahlıkla her seyin Yaratıcısı olan Tanrı’nın gücüne sahipmisgibi davrandılar. Ölüm dösegindeki imanlılardan, Göge hakaret edenbu masala dayanarak yemin etmeleri istendi. On üçüncü yüzyıldaise papalıgın o en korkunç aleti icat edildi - Engizisyon. Seytan veO’nun melekleri birleserek kötü insanların zihinlerini kontrol etmeyekarar vermislerdi. Tanrı’nın melegi ise tarihin bu korkunç olaylarını

Page 43: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Ilk kilisedeki ruhsal karanlik 39

orada gizlice kayıt ediyordu. Büyük Babil, kutsalların kanıyla sarhosolmustu. (Bkz. Esinleme 17 :5,6). Bu yoldan sapmıs gücün katlettigimilyonlarca sehit, intikam için Tanrı’ya yalvarıyordu.

Papalık dünyanın en büyük despotu haline gelmisti. Krallar veimparatorlar, Papanın fermanlarına boyun egiyordu. Roma’nın ögre-tilerine yüzlerce yıl kulak verilmisti. Ruhban sınıfı onurlandırılmısve desteklenmisti. Roma Kilisesinin en saygın, en yüce ve en güçlüdönemleri bunlardı.

Ne var ki papalıgın ögle vakti dünyanın gece karanlıgıydı. KutsalYazılar halk tarafından hemen hiç bilinmiyordu. Papalıgın önderlerigünahlarını açıga vuracak ısıktan nefret ediyordu. Tanrı’nın yasası,yani dogruluk standardı ortadan kaldırıldıgı için her türlü kötülükserbest kalmıstı. Yüksek ruhban sınıfının sarayları, alem sahnelerihaline geldi.

Papaların bazıları öyle igrenç suçlarla itham ediliyordu ki, laikönderler onları dayanılması güç canavarlar olarak göstermeye ça-lıstılar. Yüzyıllar boyunca Avrupa, ögrenim, sanat ya da uygarlıkalanlarında hiçbir ilerleme gösteremedi. Hıristiyanlık ahlaksal vedüsünsel açıdan sanki felç geçiriyordu.

Tanrı Sözünden uzaklasmanın sonuçları iste bunlardı. [38]

Page 44: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 4 : ‘Valdensler’ imani savunuyor

Papalık egemenliginin uzun dönemi boyunca, Tanrı ve insanarasında Mesih’i tek aracı olarak kabul eden gerçek tanıklar vardı.Onlar Kutsal Kitap’ı yasamın tek yetkisi olarak kabul ediyordu.Kendilerine ‘sapkınlar’ denildi; yazıları örtbas edildi, çarpıtıldı yada bozuldu. Ama onlar her seye ragmen ayakta kaldılar.

Bu imanlıların tarih sayfalarında fazla bir yeri yoktur. ÇünküRoma, kendisine aykırı gelen her türlü kisiyi ve yazıyı yok etmeyekarar vermistir. Yalnızca bu insanları degil, onlara yaptıkları zulmünkayıtlarını da yok ettiler. Matbaanın bulunmasından önce az sayıdakitap vardı. Dolayısıyla Roma yanlılarını, hedeflerine ulasmaktanalıkoyacak fazla bir engel çıkmadı. Papalık güce kavustuktan kısabir süre sonra kollarını uzattı ve kendisini tanımayan herkesi yoketmeye basladı.

Büyük Britanya’da Hıristiyanlık, önceden kök salmıs ve Romasapkınlıgından etkilenmemisti. Putperest imparatorların zulmü, Bri-tanya kiliselerinin Roma’dan aldıkları ilk armagandı. Ingiltere’dezulümden kaçan birçok imanlı Iskoçya’ya sıgındı. Böylece gerçek,hem orada hem Irlanda’da yayıldı ve bu ülkeler tarafından hosnut-lukla kabul edildi.

Saksonlar Britanya’yı isgal ettiginde putperestlik yeniden baskınçıktı. Imanlılar daglara çekilmek zorunda kaldılar. Bir yüzyıl sonraısık, uzaktaki diyarlara yayılmıstı. Irlanda’dan Columba ve onunlabirlikte hizmet edenler çıktı. Bu kisiler ıssız Iona adasını müjdecietkinliklerinin merkezi yaptılar. Aralarında Kutsal Kitap’a ait Septgününü tutan müjdeciler de vardı. Iona’da bir okul kuruldu. Oradançıkan müjdeciler Iskoçya’ya, Ingiltere’ye, Almanya’ya, Isviçre’yeve hatta Italya’ya gittiler.

Roma kutsal kitap inancıyla tanısıyor

Ancak Roma, Britanya’yı kendi egemenligi altına almaya ka-rarlıydı. Altıncı yüzyılda Roma’dan çıkan görevliler, putperest Sak-

40

Page 45: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

‘Valdensler’ imani savunuyor 41

sonları Hıristiyanlıga davet ettiler. Bu çalısmalar sırasında papalıkönderleri sade imanlılarla da karsılastılar. Onların karak- terde, ög- [39]retide ve yasam biçiminde ne denli yalın, alçakgönüllü ve KutsalKitap’a uygun bir görünüm sergiledigini gördüler. Oysa kendileripapalıgın batıl inancını, debdebesini ve kibrini sergiliyordu. Romabu imanlı kiliselerin Papayı tanımalarını istedi. Britanyalı imanlı-lar, Papanın kiliseler üzerinde bir üstünlügü olmadıgını, ona sadeceMesih’in herhangi bir izleyicisi gibi davranabileceklerini söylediler.Mesih’ten baska bir efendi tanımıyorlardı.

O zaman papalıgın gerçek ruhu ortaya çıktı. Romalı önder söylededi : “Size esenlik getiren kardesligi kabul etmezseniz, size savasgetiren düsmanlıkla karsılasırsınız.”1 Britanya kiliseleri Papaya bo-yun egdirilene ya da yok edilene kadar savas ve aldatma etkinligisürdürüldü.

Roma’nın yönetimi dısında kalan ülkelerdeki imanlı topluluklar,yüzlerce yıl boyunca papalıgın getirdigi yozlasmadan özgür biryasam sürdüler. Kutsal Kitap’ı imanın tek geregi olarak kabul etmeyedevam ettiler. Tanrı’nın bütün yasalarına uymaya çalıstılar. OrtaAfrika’da ve Asya’da, Ermeniler arasında imanın özüne baglı kalankiliseler varlıklarını sürdürdüler.

Papalıgın gücüne karsı en çok direnenler Valdenslerdi. Papalıkkürsüsünün oldugu yerde, Piedmont kiliseleri bagımsızlıklarını sür-dürüyorlardı. Ancak Roma’nın, onların da boyun egmelerini istedigizaman geldi ve çattı. Bazıları Papaya ya da ruhban sınıfının herhangibir üyesine teslim olmadan imanlarının paklıgını ve sadeligini ko-rudular. Bir ayrım olmaya baslamıstı. Imanın özüne tutunanlardanbazıları, topraklarını terk ederek gerçegin bayragını yabancı ülke-lerde dikmeye basladılar. Digerleri ise dagların kayalık bölgelerineçekilerek Tanrı’ya tapınma özgürlügünü sürdürdüler.

Inançları Tanrı’nın yazılı Sözüne dayanıyordu. Bu alçakgönüllüve yoksul insanlar, gerçegi sapkın kilisenin ögretileri gibi kendi bas-larına uydurmamıslardı. Inançları onlara atalarından miras kalmıstı.Elçisel kilisenin öz inancını tasıyorlardı. Dünyanın büyük baskentin-deki gururlu hiyerarsiye degil, Mesih’in gerçek kilisesine baglıydılar.Tanrı’nın dünyaya ulastırılmak üzere halkına teslim ettigi gerçeginbekçileriydiler. Gerçek kilisenin Roma’dan ayrılmasının nedenlerin- [40]den biri de Roma’nın Kutsal Kitap’ta belirlenen Septe karsı duydugunefretti. Peygamberlikte de belirtildigi gibi papalık gücü, Tanrı’nın

Page 46: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

42 Büyük Mücadele

yasasını çignemisti. Papalıgın yetkisindeki kiliselerden Pazar gü-nünü onurlandırmaları istendi. Tanrı’nın gerçek halkı o denli baskıaltındaydı ki hem Sept gününü tutuyorlar hem de Pazar günü ça-lısmaktan kaçınıyorlardı. Bu da papalık önderlerini tatmin etmedi.Sept gününün tutulmasını yasakladıklar ve o günü onurlandıranlarıreddettiler.

Reformdan yüzlerce yıl önce Valdenslerin kendi ana dillerindeKutsal Kitapları vardı. Bu yüzden özel olarak zulüm gördüler.Roma’yı Esinleme’deki sapkın Babil olarak ilan ettiler. Roma’nınbozgunculuguna karsı durmak için yasamlarını tehlikeye atarak di-rendiler. Valdensler çaglar boyunca Roma’nın üstünlügünü reddet-meye, ikonlara tapınmayı putperestlik olarak görmeye ve gerçekSepti tutmaya devam ettiler.

Bu halk, dagların yüksek yerleri arkasında sıgınak buldu. Sadıksürgünler, çocuklara yücelik içinde gökyüzüne uzanan dagları gös-tererek, sözü sonsuz tepeler gibi kalıcı Olanı anlattılar. Tanrı daglarıoldugu gibi, yasasını da saglam bir sekilde yerlestirmisti. Bu gezginimanlılar, zorluklar ve sıkıntılar yüzünden sikayet etmi-yorlardı; ıssızdag silsilelerinde yalnız degildiler. Tapınma özgürlüklerinden zevkalıyorlardı. Birçok dagın doruklarında övgüler söyleyip durdular.Onların sükran ezgilerini Roma susturamamıstı.

Gerçegin degerli ilkeleri

Gerçegin ilkelerini yuvaya, topraga, ese, dosta ve hatta yasa-mın kendisine tercih ettiler. Çocukluktan gençlige dek Tanrı’nınsözlerini sıkı sıkıya ögrettiler. Ellerindeki Kutsal Kitap nüshalarıkısıtlıydı; bu yüzden degerli sözler ezberlendi. Birçok kisi Eski veYeni Antlasma’nın büyük metinlerini ezberden söyleyebiliyordu.

Çocukluktan baslayarak zorluklara katlanmaları, kendileri içindüsünmeleri ve hareket etmeleri ögretildi. Sorumluluk tasıma, ko-nusmalarına dikkat etme ve sessizligin bilgeligini anlama konu-larında egitim aldılar. Düsmanlarının huzurunda dikkatsizce soy[41]lenen tek bir söz, yüzlerce kardesin yasamını tehlikeye atabilirdi.Çünkü kurtların av pesinde kostugu gibi gerçegin düsmanları daiman özgürlügünü yasayanların pesinde kosuyordu.

Valdensler büyük sabır göstererek ekmek parası için ugras ve-riyordu. Daglarda ekilebilen ufacık araziler bile titizlikle kullanılı-

Page 47: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

‘Valdensler’ imani savunuyor 43

yordu. Tasarruf ve benligi inkar, çocukların aldıgı egitimin bir par-çasıydı. Gençlere tüm yeteneklerinin Tanrı’ya ait oldugu ve O’nunhizmetinde kullanılmak üzere gelistirilmesi gerektigi ög-retildi.

Bu imanlıların olusturdugu kiliseler, elçisel dönemin toplulukla-rını andırıyordu. Papanın ve ruhban sınıfının yetkilerini reddetmis,tek kusursuz yetki olarak Kutsal Kitap’a baglanmıslardı. Roma’nınsasaalı rahiplerine benzemeyen kilise önderleri, Tanrı’nın sürüsünügüdüyor, onları yesil otlaklara ve Tanrı Sözünün diri sularına yön-lendiriyordu. Insanlar görkemli binalarda ya da ulu katedrallerdedegil. Alp vadilerinde ya da tehlikeli zamanlarda kaya oyuklarındatoplanıyor, Mesih’in hizmetkarlarından gerçegin sözlerini ögreni-yorlardı. Topluluk önderleri yalnızca müjdeyi paylasmakla kalmıyor,hastaları ziyaret ediyor, kardesligi ve uyumlu yasamı gelistirmekiçin gayret gösteriyorlardı. Çadırcı Pavlus gibi kendilerine desteksaglayan küçük sanatlarla geçiniyorlardı.

Gençler topluluk önderlerinden egitim aldılar. Kutsal Kitap bas-lıca çalısına aracıydı. Matta ve Yuhanna kitapçıklarıyla birçok mek-tup ezberleniyordu.

Karanlık magaralarda, mesale ısıgının yardımıyla ve büyük güç-lükle Kutsal Yazılar ayet ayet yazılarak çogaltıldı. Gögün melekleribu sadık isçileri kusatmıstı.

Seytan, papalıgın rahiplerini gerçegin Sözünü batıl inançlarlave yanılgılarla örtmek için kullandı. Ama Söz, tüm karanlık çaglarboyunca hiç bozulmadan kaldı. Tanrı’nın Sözü, onu yıkmaya çalısanher türlü tehdit ve tehlikenin üstesinden geldi. Madenlerin yüzeyininaltında nasıl zengin altın ve gümüs damarları varsa, Kutsal Yazılarda aynı sekilde alçakgönüllü duacılar için gerçegin zengin hazinele-rini gizlemektedir. Tanrı Kutsal Kitap’ı, kendisini bütün insanlıgaaçıklayan bir ders kitabı olarak tasarlamıstır. Içindeki her gerçekYazarın karakterini dısa vurmaktadır. Gençlerin bazıları Alplerdeki [42]daglardan Fransa ve Italya daki ögrenim kurumlarına gönderildi.Oralarda Alplerden daha fazla gözlem ve inceleme fırsatları vardı.Gönderilen gençler bu sekilde ayartıya maruz kaldılar. Seytan’ınelçileri tarafından karsılarına çıkarılan sinsi efsaneler ve tehlikeli ya-nılgılarla yüzlestiler. Ancak çocukluklarından aldıkları egitim onlarıbuna hazırlamıstı.

Gittikleri okullarda sırlarını açmamaları gerekiyordu. Giysilerien büyük hazinelerini - Kutsal Yazıları - gizleyecek sekilde dikil-

Page 48: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

44 Büyük Mücadele

misti. Fırsat buldukça Kutsal Yazının bazı metinlerini yüregi açıkgibi görünen kisilerin önüne dikkatlice koyuyorlardı. Zaman içindebu ögrenim kurumlarında birçok kisi gerçek imana kavustu; temelilkeler okullara böylece isliyordu. Papalıgın önderleri ise, bu sözde‘sapkın ögretisin’ kaynagını bir türlü bulamıyorlardı.

Gençler müjdeciler olarak egitiliyor

Bu imanlılar kendilerindeki ısıgı yaymayı ciddi bir sorumlulukolarak gördüler. Tanrı Sözünün gücüyle Roma’nın getirdigi tutsak-lıgı kırmanın yollarını aradılar. Hizmetlilerin bir toplulugun sorum-luluguna atanmadan önce üç yıl boyunca çesitli yerlerde hizmetetmeleri gerekiyordu. Topluluk önderi olmaya aday bir kisi kendi-sini ne gibi tehlikelerin bekledigini bilecekti. Gençler dünyasal birzenginlik ve yücelik pesinde degildiler. Kendilerini zorluk, tehlikeve ölümün bekledigini biliyorlardı. Müjdeciler Isa’nın gönderdigiögrenciler gibi ikiserli gruplar halinde hizmet gördüler.

Görevlerinin açıga çıkması onları yenilgiye ugratacaktı. Herhizmetlinin bir sanat ya da meslek bilgisi vardı. Müjdeleme gö-revlerini tacir ya da esnaf gibi kimlikler altında sürdürüyorlardı.Beraberlerinde ipekliler, mücevherler ve çesitli ticari mallar tası-yorlar, müjdeci olarak kabul göremeyecekleri yerlere tacir olarakgiriyorlardı.2 Yanlarında Kutsal Kitap nüshalarının bütününü ya daçesitli kısımlarını tasıyorlardı. Sık sık Tanrı’nın Sözünü okumak içinbir ihtiyaç oluyor, isteyen kisilere çesitli bölümler bırakılıyordu.

Bu müjdecilerin birçogu çıplak ayaklar ve perisan giysilerle bü-yük kentlerden geçtiler, uzak diyarlara yürüdüler. Geçtikleri yollarda[43]topluluklar olustu, sehitlerin kanı gerçege tanıklık etti. Tanrı’nınSözü insanların evlerinde ve yüreklerinde sessizce ve gizlice kabulgörüyordu.

Valdensler son zamanların yaklastıgına inanıyorlardı. KutsalKitap’ı çalıstıkça, içindeki kurtulus gerçeklerini baskalarına da an-latmanın gerekliligini gördüler. Isa’ya inanmanın tesellisini, ümidinive esenligini yasıyorlardı. Yüreklerini hosnut eden ısıgı, papalıkyanılgısının karanlıgındaki insanlara da yansıtmak için yanıp tutusu-yorlardı.

Papanın ve ruhban sınıfının yönlendirisi altındaki kalabalıklara,iyi islere güvenmenin onları kurtaracagı ögretiliyordu. Bu insanlar

Page 49: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

‘Valdensler’ imani savunuyor 45

kendileriyle mücadele ediyor, zihinleri günahlı durumlarını tartıyor,ne yapsalar acılı canları ve bedenleri sifa bulamıyordu. Binlercesimanastır hücrelerinde acı çekiyordu. Tanrı’nın korkunç gazabınınkorkusuyla bitip tükenmek bilmeyen zoraki oruçlar, kırbaçlar, gecenöbetleri, soguk taslara secdeler, uzun sancılı yolculuklar nedeniylebirçokları mahvolup gidiyordu. Tek bir ümit ısıgı bile bulamadanmezara iniyorlardı.

Mesih’e yönelen günahkarlar

Valdensler, açlık çeken bu canlara Tanrı vaatlerinin esenlik bil-dirisini ulastırmaya çalısıyordu. Tek kurtulus ümidinin Mesih’teoldugunu anlatmak için ugras veriyorlardı. Iyi islerin suçları kal-dıracagı ögretisi korkunç bir yanılgıydı. Hıristiyan inancının özüçarmıha gerilmis ve ölümden dirilmis olan Kurtarıcıya baglıydı. Ki-sinin tıpkı bedene baglı üye ya da gövdeye baglı çubuk gibi Mesih’esımsıkı baglı olması gerekiyordu.

Oysa papaların ve rahiplerin ögretisleri sonucunda insanlar,Tanrı’ya ve Mesih’e korkuyla bakar olmuslar, papazların ve azizlerinaracılıgına muhtaç hale gelmislerdi. Zihinleri aydınlanmıs olanlar,Seytan’m tepeleme yıgdıgı engelleri ortadan kaldırmaya can atı-yorlar, insanların böylece dogrudan dogruya Tanrı’ya yaklasması,günahlarını itiraf ederek bagıslanması ve esenlige kavusması içinçaba gösteriyorlardı. [44]

Seytan’ın egemenligini isgal etmek

Bu hizmetkarların bir kısmı, Kutsal Yazıları titizlikle kopyala-maya devam ettiler. Gerçegin ısıgı karanlıgın hüküm sürdügü birçokzihni aydınlattı. Dogrulugun günesi, iyilestiren ısınlarla yürekleredokunuyordu. Dinleyen kisiler bazı ayetlerin tekrar tekrar okunma-sını istiyor, dogru isittiklerinden emin olmayı arzuluyordu.

Birçokları günahkarlar ugruna insanların aracılık etmesinin nedenli bos oldugunu gördüler. Sevinçle haykırmaya basladılar; “Be-nim kahinim Mesih’tir; O’nun kanı kurbanımdır; O’nun sunagıgünahlarımın itirafıdır.” Üzerlerine yansıyan ısık o kadar yogunduki sanki gökyüzüne tasındıklarını hissettiler. Her türlü ölüm korkusu

Page 50: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

46 Büyük Mücadele

yenik düstü. Kurtarıcılarını onurlandırmak için hapse atılmaya bilerazıydılar.

Tanrı’nın Sözü gizli yerlerde açıldı ve bazen ısıga ihtiyacı olantek bir kisiye, bazen de bir toplulugun tümüne okundu. Bazen bütünbir gecenin bu sekilde geçirildigi oluyordu. Sık sık su sözler isiti-lirdi : “Tanrı benim sunumu kabul eder mi? Bana gülecek mi? Benibagıslayacak mı?” Cevap okunurdu : “Ey bütün yorgunlar ve yüküagır olanlar ! Bana gelin, ben size huzur veririm.” (Matta 11 :28).

Bu mutlu insanlar evlerine ısık saçtılar ve kendi deneyimlerinibaskalarıyla paylastılar. Gerçek ve diri yolu bulmuslardı ! KutsalYazı, gerçegi özleyenlerin yüreklerine konusmustu.

Gerçegin habercisi kendi yoluna devam edip gitti. Onu dinleyen-ler birçok kez nereden gelip nereye gittigini bilemediler. Öylesinemutlulukla dolmuslardı ki onu sorgulamayı düsünmediler. Göktengelen bir melek olabilir mi diye düsündüler.

Gerçegin habercisi artık ya uzak diyarlarda geziyor, ya da hapisteömür tüketiyordu. Belki de gerçegin ugruna tanıklık ettigi yerdekemikleri beyazlıyordu. Ama geride bıraktıgı sözler islemeye devamediyordu.

Papalık önderleri bu alçakgönüllü öncülerin getirdigi tehlikeyigördüler. Gerçegin ısıgı, insanları bastıran kara yanılgı bulutlarınıdelip geçmeye baslamıstı. Bu gidisle zihinler yalnızca Tanrı’ya yö-nelecek, Roma’nın üstünlügü diye bir sey kalmayacaktı. Ilk kilise-[45]nin imanına baglı olan bu insanlar Roma’nın yanılgısına, nefreteve zulme karsı sürekli bir tanıklıktı. Kutsal Yazılara baglılıklarıRoma’nın hos göremeyecegi bir seydi.

Roma valdensleri yok etmeye karar veriyor

Tanrı’nın halkına karsı yürütülen en korkunç haçlı seferleri bas-ladı. Imanlıların verimli toprakları talan edildi, ocakları ve toplantıyerleri dagıtıldı. Medeni hakları ellerinden alman bu insanlara karsıhiçbir suçlama getirilmiyordu. Tek suçları, Tanrı’ya Papanın istedigigibi tapınmamaktı. Bu ‘suç’ yüzünden insanların icat edebilecegiher türlü hakarete ve iskenceye maruz kaldılar.

Roma, nefret edilen imanlı grubunu yok etmeye karar verdiginde,Papa, onları ‘imandan sapmıs’ kisiler olarak suçlayan ve katledilme-lerini buyuran bir ferman verdi (Ek’e bkz). Bu kisiler bosta gezen,

Page 51: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

‘Valdensler’ imani savunuyor 47

dürüstlükten uzak ve düzensiz insanlar degil, ‘gerçek agılın koyun-larını’ çeken bir kutsallıga ve tanrı sayarlıga sahip insanlar ilan edil-diler. Bu ferman yoluyla kilise üyeleri ‘sapkınlara’ karsı düzenlenenhaçlı seferine katılmaya davet edildi. Katılan insanlara prim olarakdaha önceki tüm ‘taahhütlerinden’ öz-gür kılındıkları söylendi. Yasadısı yollardan edinmis oldukları tüm mal ve mülkün yasal sahipleriilan edildiler. Sapkınları öldürürlerse günah islemis sayılmayacak-ları belirtildi. Öte yandan Valdenslere her türlü yardımın yapılmasıyasaklandı. Onların yararına yapılan her türlü sözlesme iptal edildi.Onların mallarını herkesin özgürce yagmalayabilecegi duyuruldu.3

Bu belge Mesih’in sesi degil, açık bir sekilde ejderin gürlemesiydi.Aynı ruh Mesih’i çarmıha germis, elçileri katletmis, Nero’yu iman-lılara karsı harekete geçirmis, Tanrı’yı sevenlerin kanını dökmeküzere yeryüzünde islev görmüstür.

Kendilerine karsı düzenlenen haçlı seferlerine ve insanlık dısıkasaplıga ragmen Tanrı korkusuyla yasayan Valdensler, degerli ger-çegi duyurmak için müjdeciler göndermeye devam ettiler. Canlarınıyitirdiler, ama dökülen kanları topragın gübresi oldu ve meyve verdi. [46]

Iste Valdensler, Luther’den yüzlerce yıl önce Tanrı’ya böyle ta-nıklık ettiler. Wycliffe’in zamanında baslayan, Luther’in dönemindegeliserek derinlesen ve zamanın sonuna dogru devam ettirilecek olanReformun tohumlarını attılar. [47]

1Cardinal Wiseman’s Lectures on ‘The Real Presence’ (Kardinal Wise- man’in‘Gerçek Varlık Üzerine’ Dersleri), ders 8, kısım 3, bölüm 24.

2Wylie, kitab 1, bölüm 7.3Wylie, kitab 16, bölüm 1.

Page 52: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 5 : Ingiltere’de tan vakti

Tanrı, kendi Sözünün tümüyle gizlenmesine izin vermedi. Av-rupa’nın çesitli ülkelerindeki insanlar, Tanrı Ruhunun etkisiyle ha-reket ederek gerçegi aramaya basladılar. Kutsal Yazılar tarafındanyönetiliyorlardı ve her ne pahasına olursa olsun ısıgı kabul etmeyehazırlardı. Her seyi açıkça görmeseler bile uzun süreden beri gizle-nen birçok gerçegi algılayabiliyorlardı.

Kutsal Yazıların insanların ana dillerine çevrilmesinin zamanıgelmisti. Dünyanın karanlık gecesi artık sona ermek üzereydi. Yak-lasan gün ısıgının belirtileri birçok ülkede görülmeye baslamıstı.

Reformun sabah yıldızı on dördüncü yüzyılda Ingiltere’de yük-selmeye basladı. John Wycliffe, hem hararetli imanı hem de ögrenmegayreti nedeniyle dikkatleri üzerinde topluyordu. Skolastik felsefe,kilise yasaları ve hukuk egitimi almıs olması sayesinde hem sivilhem de dini özgürlük ugruna savas verdi. Okulların düsünsel disip-linini almıs, egitim çevrelerinin taktiklerini ögrenmisti. Engin vekusursuz bilgisi hem dostlarının hem de düsmanlarının saygısınıkazanmıstı. Bu yüzden Wycliffe’in karsıtları, onun reformlarını eles-tirirken Wycliffe’in kendisinde bir kusur bulmakta zorlanıyorlardı.

Wycliffe Kutsal Yazıları incelemeye kolej yıllarında baslamıstı.O zamana kadar ne skolastik çalısmaların ne de kilise ögretislerinindoyuramadıgı büyük bir eksiklik hissediyordu. Baska yerde bosunaarayıp durdugu seyi Tanrı’- nın Sözünde buldu. Kutsal Kitap’a göreinsanın tek savunucusu Mesih’ti. Kesfettigi gerçekleri ilan etmeyekarar verdi.

Wycliffe’in Roma’ya direnisi, çalısmalarının en basında ger-çeklesen bir sey degildir. Ancak papalıgın yanılgılarını fark ettikçe,Kutsal Kitap’ın ögretislerini giderek daha ciddi bir sekilde temsiletmeye basladı. Roma’nın, Tanrı Sözünü insan gelenekleriyle degis-tirdigini gördü. Kutsal Yazıları göz ardı ettikleri için ruhban sınıfınıkorkusuzca suçladı. Kutsal Kitap’ın halka ögretilmesini ve yetki-sinin kilisede yeniden olusturulmasını istedi. Yetenekli ve iyi bir[48]konusmacıydı; günlük yasamı paylastıgı gerçekleri ortaya koyu-

48

Page 53: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Ingiltere’de tan vakti 49

yordu. Kutsal Yazı bilgisi, pak yasamı, cesareti ve dürüstlügü onagenel bir saygınlık kazandırdı. Aslında Roma kilisesindeki yanıl-gıyı gören birçok kisi vardı. Bu yüzden Wycliffein yeniden ortayakoydugu gerçekleri gizlenemeyen bir sevinçle karsıladılar. Ancakpapalık önderleri küplere binmislerdi; bu reformcu, onlardan dahaetkili olmaya baslamıstı.

Yanılgının keskin takipçisi

Wycliffe yanılgıyı keskin bir sekilde ortaya koyuyordu. Romatarafından kutsanan yanılgılara korkusuzca karsı çıkıyordu. Kralınruhsal ögütçüsü konumundayken Papanın, Ingiltere yönetimindenistedigi vergiye cesaretle karsı durdu. Papanın laik yöneticiler üze-rinde yetki sahibi olması hem sagduyuya hem de Tanrı Sözünekarsıydı. Papanın istekleri kızgınlık yaratmıs, Wycliffe’in ögretisleriulusun önde gelen düsünürlerini etkilemisti. Kral ve soylular biraraya gelerek verginin ödenmesine karsı çıktılar.

Bu arada dilenci kesisler Ingiltere’de cirit atıyor, ulusun büyüklü-güne ve varlıgına gölge düsürüyordu. Bos gezen ve dilenen kesisleryalnızca insanların elinde avucunda ne varsa kurutmakla kalmıyor,çalısan insanların da küçük görülmesine neden oluyordu. Gençlikahlaksızlıga düsüyor ve yozlasıyordu. Birçok çocuk ana babalarınınrızası alınmadan ve hatta bilgisi bile olmadan manastır yasamınazorlanıyordu. Bu insanlık dısı yaklasım, zalim kurtlara özgüydü.Çocukların yürekleri ana babalarına karsı giderek sertlesiyordu.1

Üniversitelerdeki ögrenciler bile kesisler tarafından kandırıla-rak onların saflarına katıldı. Bir kez aglarına düsen kisilerin artıkkurtulması olanaksızdı. Birçok ana baba ogullarını üniversiteye gön-dermeye yanasmadı. Okullar geri kaldı, cahillik aldı yürüdü.

Papa bu kesislere günahları dinleme ve bagıslama yetkisi - büyükbir kötülük kaynagı - vermisti. Çıkarları pesindeki kesisler, bununkarsılıgında insanları bagıslamaya o denli hazırdılar ki, suçlularonlara kosup güya aklanıyor, toplumdaki kötülükler hızla artıs gös-teriyordu. Hastaları ve yoksulları kurtarabilecek olan armaganlar [49]kesislere gidiyordu. Öte yandan rahiplerin zenginligi de durmadanartıyordu. Ihtisamlı binaları ve dolup tasan sofraları ulusun yok-sulluguyla keskin bir zıtlık olusturuyordu. Rahipler batıl inançlıkalabalıklar üzerindeki yetkilerini koruyorlardı. Bütün dinsel görev-

Page 54: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

50 Büyük Mücadele

lerin Papanın üstünlügünü kabul etmekten, azizlere dua etmekten vekesislere armaganlar vermekten ibaret oldugu ögretiliyordu. Cen-nette yer edinmek için bunlar yeterliydi !

Keskin görüslü Wycliffe, kötülügün tam köküne darbe indirdi.Sistemin kendisinin yanlıs oldugunu ve degistirilmesi gerektiginiilan etti. Tartısmalar artıyor, sesler yavas yavas yükseliyordu. Bir-çok kisi Roma’daki Papadan degil de Tanrı’- dan bagıs dilemeningerekliligini görüyordu (Ek’e bkz.) Insanlar, “Roma’nın kesislerive rahipleri bizi yiyip bitiriyor; Tanrı bizi kurtarmalı yoksa insanlarmahvolacak” diyorlardı.2 Kesisler kendilerinin Kurtarıcıyı örnekaldıklarını iddia ediyor, Isa’nın ve ögrencilerin de insanların bagısla-rıyla yasadıklarını öne sürüyorlardı. Bu iddialar birçok kisiyi KutsalKitap’ı incelemeye yönlendirdi.

Wycliffe kesislere iliskin brosürler yazmaya ve dagıtmaya bas-ladı. Insanları Kutsal Kitap’ın ögretislerine ve Yazarına davet edi-yordu. Papalıgın milyonları tutsak eden dev yapısına bundan dahaetkili bir sekilde karsı koymanın yolu yoktu. Roma’nın tacizlerinekarsı Ingiliz krallıgının haklarını savunmaya çagrılan Wycliffe, kra-liyet elçisi olarak Hollanda’ya atandı. Orada Fran-sa’dan, Italya’danve Ispanya’dan gelen din adamlarıyla iletisim kurma fırsatını bulduve Ingiltere’de gözden kaçan bazı seyleri gö-rebildi. Papalıgın mah-kemesinden gelen bu temsilcilerde, hiyerarsinin gerçek karakterinigördü. Ingiltere’ye dönerek önceki ögretislerini daha büyük bir ha-raretle savunmaya basladı. Gurur ve aldanısın Roma’nm ilahlarıoldugunu ilan ediyordu.

Wycliffe Ingiltere’ye döndükten kısa bir süre sonra kral tarafın-dan Lutterworth rektörlügüne atandı. Kralın, onun açık konusma-larından hosnut kaldıgı anlasılıyordu. Wycliffe’in etkisinin ulusuninancını biçimlendirdigi fark ediliyordu.

Papalıgın simsekleri sonunda Wycliffe’in üzerinde patladı. ‘Sap-kın’ ögretilerin kaynagını susturmak için üç ferman okundu.3[50]

Papalıgın fermanları Ingiltere’nin sapkınları tutuklamasını zo-runlu kılıyordu (Ek’e bkz.). Bu gidisle Wycliffe’in, yakındaRoma’nın öfkesiyle yüzlesecegine kusku yoktu. Ancak eskiden,“Senin kalkanın benim” diyen Rab, elini uzattı ve kulunu korumasıaltına aldı (Yaratılıs 15 :1). Ölüm reformcunun degil, onun yıkımınıhazırlayan Papanın kapısını çaldı.

Page 55: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Ingiltere’de tan vakti 51

XI. Gregor’un ölümünü, iki rakip Papanın seçilmesi izledi. (Ek’ebkz.) Her biri, digeriyle mücadele etmek için inananların desteginebasvurdu; düsmanlar için korkunç cezalar, izleyiciler için de gökselödüller vaat edildi. Iki rakibin savası, oldukça uzun sürdü. Wycliffede bu arada dinlenme fırsatı bulmus oldu.

Çekisme, çürüme ve çöküntü Reformun yolunu hazırlıyordu.Insanlar papalıgın gerçekten neye benzedigini görüyordu. Wycliffehalka seslenerek bu papaların birbirini ‘Mesih-karsıtı’ diye suçla-makta haklı olup olmadıklarını sordu.

Isıgı Ingiltere’nin her yanına ulastırmaya kararlı olan Wycliffe,gerçegi seven ve onu yaymak isteyen yalın ve adanmıs insanlar-dan bir vaiz grubu olusturdu. Bu adamlar, pazar yerlerinde, büyükkentlerin sokaklarında, kır patikalarında ögretis verdiler. Yaslıları,hastaları, yoksulları arayarak Tanrı lütfunun müjdesini onlara ulas-tırdılar.

Wycliffe Tanrı Sözünü Oxford’da, üniversite salonlarında du-yurdu. ‘Müjdenin doktoru’ unvanını aldı. Ancak tüm yasamınınen önemli isi, Kutsal Yazıları Ingilizce’ye kazandırmaktı. BöyleceIn-giltere’deki her insanın, Tanrı’nın harika islerini okuyabilmesiiçin bir yol açıldı.

Tehlikeli hastalık

Ne var ki Wycliffe’in gayretleri birdenbire sona erdi. Henüzaltmısında bile degilken durmadan çalısmak, çabalamak ve düsman-larının saldırılarıyla ugrasmak onu güçten düsürmüs, zamanındanönce yaslanmasına neden olmustu. Tehlikeli bir hastalıgın pençesinedüstü. Rahipler onun kiliseye yaptıgı kötülüklerden tövbe edecegidüsüncesiyle odasına kostular. “Bize karsı yaptıgın haksızlıklar vesöyledigin sözler yüzünden ölmek üzeresin. Bunları geri al” dediler. [51]

Reformcu sessizce dinledi. Sonra yardımcısının kendisini ya-takta dogrultmasını istedi. Gözlerini rahiplere dikerek güçlü ve sertbir ses tonuyla söyle cevap verdi : “Ölmeyecegim. Yasayacagım verahiplerin kötülüklerini ilan etmeye devam edecegim.4” Sasıran veutanan rahipler odadan hızla çıktılar.

Wycliffe, halkının eline Roma’ya karsı kullanılabilecek en güçlüsilahı - insanları özgür kılacak ve aydınlatacak Göksel aracı, yaniKutsal Kitap’ı - teslim etti. Sadece birkaç yıl daha çalısabilece-

Page 56: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

52 Büyük Mücadele

gini biliyordu. Katlanması gereken sıkıntının bilincindeydi. AncakTanrı’nın Sözündeki vaatlerden tesvik alarak yoluna devam etti. Dü-sünsel güçlerinin etkisi ve zengin deneyimiyle Tanrı tarafından bugöreve hazırlanmıstı. Reformcu Wycliffe, Lutterworthdeki rektör-lükte, kendini görevine adadı.

En sonunda Kutsal Kitap’ın ilk Ingilizce çevirisi tamamlandıWycliffe, Ingiliz halkının eline asla sönmeyecek bir mesale verdiÜlkesini özgür kılmak ve cahillikten kurtarmak için savas meydan-larının zaferlerinden çok daha büyügünü kazanmıstı.

Kutsal Kitap son derece yorucu çabalarla çogaltılabildi. Kitabıedinmek için o kadar yogun bir ilgi vardı ki, çogaltanların talebikarsılaması çok zor oluyordu. Zengin alıcılar Kutsal Kitap’ın tü-münü istiyorlardı. Bazılarının ise yalnızca bir kısmını almaya gücüyetiyordu. Bazen tek bir nüsha almak için aileler birlesiyordu. Wyc-liffe’in Kutsal Kitap’ı, insanların evlerine kısa zamanda girmeyibasardı.

Wycliffe artık Protestanlıgın ögretilerine - Mesih’e iman yoluylakurtulus, Kutsal Yazıların kusursuzlugu - agırlık veriyordu. Yeniiman, Ingiltere’nin neredeyse yarısı tarafından kabul görmüstü.

Kutsal Yazıların ortaya çıkması kilise yetkililerini üzüntüyebogdu. O yıllarda Ingiltere’de, Kutsal Kitap’ı yasaklayan herhangibir yasa yoktu. Çünkü Kutsal Kitap daha önce halkın dilinde hiçbasılmamıstı. Bu yasalar daha sonra çıktı ve zorla uygulandı.

Papalık önderleri reformcunun sesini kısmak için yeniden ha-rekete geçtiler. Öncelikle piskoposlardan olusan bir kurul, onunyazılarını ‘sapkın’ ilan etti. Genç kral II.Richard’ı da yanlarına çe-[52]kerek mahkum ettikleri ögretilere baglı kalanların hapse atılmasınailiskin bir ferman çıkardılar.

Wycliffe parlamentoya basvurdu. Ulusal Konseyin tüm kade-melerine çıkarak kilisenin korkunç islemlerinin reforme edilmesiniistedi. Düsmanlarının kafası karısmıstı. Yaslı, yalnız ve arkadas-sız olan reformcunun, tacın yetkisine boyun egecegini sanıyorlardı.Oysa bunun yerine, Wycliffe’in atesli sözleriyle harekete geçen par-lamento, baskıcı yasayı geri çekti. Reformcu yine özgürdü.

Üçüncü kez mahkeme önüne çıkarıldı; bu kez krallıgın en yüksekdinsel kurulunun önündeydi. En sonunda orada isi bitirilecekti. Papa-nın adamları böyle düsünüyorlardı. Eger amaçlarına ulasabilirlerse,Wycliffe’i atese atabilirlerdi.

Page 57: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Ingiltere’de tan vakti 53

Wycliffe geri çekilmeyi reddediyor

Ne var ki Wycliffe geri çekilmedi. Ögretislerini korkusuzca sa-vunarak kendisine baskı yapanların suçlamalarını reddetti. Dinle-yicilerini Tanrı’nın huzuruna davet ederek hilelere sonsuz gerçeklekarsılık verdi. Kutsal Ruh’un gücü dinleyicilerin üzerindeydi. Re-formcunun sözleri onların yüreklerine Rab’bin yayından çıkan oklargibi saplandı. Kendisine yöneltilen sapkınlık suçlamasını onlaraçevirdi.

“Siz kiminle boy ölçüstügünüzü sanıyorsunuz? Bir ayagı çukur-daki yaslı bir adamla mı? Hayır ! Gerçegin ta kendisiyle... Gerçeksizden güçlüdür ve sizi alt edecektir” diyen Wycliffe, savunmasınıbu sekilde sonuçlandırıp çekildi.5 Düsmanlarının hiçbiri ona engelolmaya kalkısmadı.

Wycliffe’in isi hemen hemen bitmisti, ama müjdeye bir kez dahatanıklık edecekti. Roma’da, kutsalların kanını sık sık döken papalıkkonseyinin huzuruna çıkmalıydı. Ancak apansız gelen felç, yolculu-gunu olanaksız kıldı. Sesini Roma’da duyuramasa bile Papaya birmektup yazmaya karar verdi. Mektup imanlı ve saygılı bir çerçeveiçinde yazılmıs olmasına karsın papalıgın gururunu ve debdebesinikeskin bir dille elestiriyordu.

Wycliffe Mesih’in alçakgönüllülügünü ve yumusak huylulu-gunu Papaya ve kardinallere gösterdi. Böylece bütün Hıristiyanlık [53]

dünyası papalık görevlileriyle, onların sözde temsil ettigi Efen-dileri arasındaki farkı gördü.

Wycliffe, baglılıgının bedeli olarak yasamını yitirecegi zamanıbekliyordu. Kral, Papa ve diger rahipler onun sonunu getirmek üzerebirlestiler; birkaç ay içinde Wycliffe’in isini bitirecek gibi görünü-yorlardı. Ama o cesaretini asla yitirmedi.

Tüm yasamı boyunca gerçegi savunmak amacıyla dimdik duranbir kisi, düsmanlarının nefretine kurban olmayacaktı. Onun koru-yucusu Rab’di. Düsmanları onu avuçlarının içinde hayal ederkenTanrı’nın eli onları uzak tuttu. Wycliffe, Lutterworth’deki kilisesindeRab’bin Sofrasını dagıtırken kalp rahatsızlıgı geçirdi ve kısa bir süreiçinde can verdi.

Page 58: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

54 Büyük Mücadele

Yeni bir dönemin habercisi

Tanrı, gerçegi Wycliffe’in agzına koymustu. Reform için birtemel atılana kadar onun yasamı korundu ve isleri tamamlandı. Wyc-liffe’den önce çıkıp da reform için böyle büyük bir zemin hazırlayanbaska kimse olmamıstı. O yeni bir dönemin habercisiydi. Onun tem-sil ettigi gerçekte, daha sonraki reformcuların geçemedigi ve hattabazılarının ulasamadıgı bir birlik ve bütünlük vardı. Wycliffe, öylesaglam ve etkili bir temel attı ki, bunun üzerine bir seyler eklenme-sine pek gerek kalmamıstı.

Wycliffe tarafından baslatılan ve Roma’yı uzun zaman sürentutsaklıktan özgür kılacak olan akım Kutsal Kitap’tan kaynaklanı-yordu. Çaglar boyunca akmaya devam eden bu bereketli ırmak ondördüncü yüzyılda fıskırmaya baslamıstı. Wycliffe, Roma’nın tekkusursuz yetki olduguna inanan, ögretislerini ve geleneklerini sor-gusuz sualsiz bin yıl boyunca kabul eden bir egitim almıstı. Bunaragmen bu egitime sırt çevirerek Tanrı’nın Sözünü tek yetki olarakbenimsedi. Kutsal Ruh’un Tanrı Sözünün tek yorumcusu oldugunudile getirdi.

Wycliffe reformcuların en büyüklerinden biriydi. Ondan sonragelenler arasında ona esit olan pek az kisi vardı. Reformcuların ön-cüsünün özellikleri pak yasamı, bıkıp usanmadan çalısıp didinmesi,bozulmayan dürüstlügü ve Mesih’e benzeyen sevgisiydi.[54]

Wycliffe’in basarısı Kutsal Kitap’tan kaynaklanıyordu. KutsalKitap’ı çalısmak her düsünceye, duyguya ve tutkuya, baska hiçbirseyin veremeyecegi kadar yüce bir soyluluk kazandırır. Kisiye amaç,cesaret ve dayanıklılık verir. Kutsal Yazıların ciddi ve saygılı bir yak-lasımla incelenmesi, insan felsefelerinden hiçbirinin erisemeyecegikadar güçlü bir zeka ve yüksek bir ahlaksallık kazandıracaktır.

Wycliffe’in izleyicileri baska ülkelere dagılarak müjdeyi du-yurdular. Önderlerini yitiren vaizler eskisine göre çok daha büyükbir hararetle müjdeliyorlardı. Kalabalıklar akın akın onları dinle-meye geliyordu. Soyluların bazıları ve hatta kralın esi bile imanedenler arasındaydı. Birçok yerde katolikligin putperest simgelerikiliselerden kaldırıldı.

Ancak kısa bir süre sonra Kutsal Kitap’ı kılavuz olarak kabuledenlere acımasızca zulüm edilmeye baslandı. Ingiltere tarihindeilk kez müjdenin ögrencilerine karsı direge baglanıp yakılma cezası

Page 59: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Ingiltere’de tan vakti 55

getirildi. Sehit üstüne sehit verildi. Gerçegi duyuran kisiler hainve kilise düsmanı ilan edildiler. Ama onlar, her seye ragmen gizliyerlerde müjdeyi duyurmaya devam ettiler, yoksulların mütevazievlerinde kaldılar, magaralarda ve oyuklarda saklandılar.

Imanın yozlastırılmasına karsı yüzyıllardan beri yükselen sessizve sakin bir protesto vardı. Gerçek imanlılar Tanrı’nın Sözüne duy-dukları sevgiden ötürü sabırla katlanmaya razı oldular. BirçoklarıMesih’in ugruna dünyasal varlıklarını gözden çıkardılar. Evleri olan-lar, kapılarını sürgünlere sevinçle açtılar. Kendileri de evlerindenolunca sokakta kalmayı sevinçle kabullendiler. Zindanlarda sürü-nerek ateslere atıldılar, iskence gördüler. Mesih’in acılarına ortakolmaya layık görülmenin sevincini tasıyorlardı.

Katolik kilisesinin nefreti Wycliffe’in bedeninin mezarda kal-masına izin vermedi. Ölümünden kırk yıl kadar sonra kemikleriçıkarılarak halkın önünde yakıldı. Külleri de yakınlardaki bir çayasavruldu. Bir yazarın dedigi gibi, “Bu çay külleri Avon’a, AvonSevern’e, Severn denizlere, denizler de ana okyanusa götürdüler.Wycliffe’in ögretisleri tıpkı külleri gibi tüm yeryüzüne dagıldı.”6

Wycliffe’in yazıları aracılıgıyla Bohemya’lı John Huss, RomaKatolikliginin birçok yanılgısını reddetti. Wycliffe’in isi Bo- [55]hemya’dan baska birçok ülkeye yayıldı. Tanrı’nın eli, Büyük Refor-mun yolunu hazırlıyordu. [56]

1Barnas Sears, The Life of Luther (Luther’in Yasamı), sayfa 70, 69.2D’Aubigne, kitap 17, bölüm 7.3Augustus Neander, General History of, the Christian Religion and Church (Hıris-

tiyan Inancının ve Kilisenin Genel Tarihi), dönem 6, kesit 2, kısım 1, paragraf 8. Ek’ebkz.

4D’Aubigne, kitab 17, bölüm 7.5Wylie, kitab 2, bölüm 13.6T.Fuller, Church History of Britain (Britanya’nın Kilise Tarihi), kitap 4, kesit 2,

paragraf 54.

Page 60: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 6 : Ölümle yüzlesen iki kahraman

Kutsal Kitap dokuzuncu yüzyıla kadar Bohemya diline çevril-misti. Tapınma toplantıları Bohemya halkının dilinde yapılıyordu.Ne var ki VII. Gregor, bu halkı kölelestirmeye kararlıydı. Bohemyadilinde tapınma toplantısı yapılmasını yasaklayan bir bildiri yayın-landı. Papa, ‘her seye gücü yeten Tanrı’nın, tapınmanın bilinmeyenbir dilde yapılmasından hoslandıgını’ dile getirdi.1 Ancak Gökyüzü,kilisenin korunması için gerekeni saglamıstı. Zulmün sürükledigibirçok imanlı (Valdensler ve Albijenler) Bohemya’ya geldiler. Giz-lice ve gayretle çaba gösterdiler. Böylece gerçek iman korunmusoldu.

Bohemya’da Huss’dan önce kilisenin çürümüslügüne isaret edenbaska insanlar vardı. Ancak hiyerarsinin korkuları uyandırılmıs vemüjdeye karsı zulüm baslatılmıstı. Bir süre sonra Roma’ya ait ta-pınma biçimini bırakanların yakılacagı duyuruldu. Ama imanlılar.Tanrı yolunun zaferine baglı kalmaya devam ettiler. Ölmekte olanbir imanlı söyle peygamberlik etti : “Halkın içinden birisi çıkacak.Kılıcı da yetkisi de olmayacak. Ama ona karsı duramayacaklar.”2

Gerçekten de Roma’ya karsı tanıklık ederek ulusları harekete geçi-recek olan birisi çıkmak üzereydi.

John Huss’un mütevazı bir ailesi vardı ve babasının ölümüyleerken yasta yetim kalmıstı. Imanlı olan annesi, en degerli varlıgınTanrı korkusu ve egitim oldugunu düsünüyordu. Bu mirası oglunada bırakmak için çaba gösterdi. Temel egitimini bir tasra okulundagören Huss, Prag’daki bir üniversite tarafından burslu olarak kabuledildi.

Huss üniversitedeki hızlı gelisimi nedeniyle kısa zamanda farkedildi. Kibar ve cana yakın yapısı nedeniyle genel bir kabul gördü.Roma Kilisesinin içten baglılarından biriydi ve kilisenin vaat ettigiruhsal bereketleri içtenlikle arıyordu. Üniversitedeki çalısmalarıbitince rahiplige atıldı. Hızlı bir ilerleme gösterdigi için kralın sa-rayında görevlendirildi. Aynı zamanda üniversitede profesör oldu ve

56

Page 61: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Ölümle yüzlesen iki kahraman 57

daha sonra rektörlüge atandı. Burslu ögrenci, artık ülkesinin gururuhaline gelmisti ve adı tüm Avrupa’da tanınıyordu. [57]

Daha sonra Huss’la çalısacak olan Jerome, ona Ingiltere’denWycliffe’in yazılarını getirdi. Wycliffe’in ögretisleriyle iman etmisolan Ingiltere kraliçesi bir Bohemya prensesiydi. Kraliçenin etkisiylereformcunun isleri Bohemya’da oldukça yayılmıstı. Huss reformla-rın yanında yer alan bir yaklasım içindeydi. Kendisi o zamanlar bunubilmiyordu, ama Roma’dan çok uzaklara çıkan bir yola girmisti.

Huss’ı etkileyen iki resim

O sıralarda Ingiltere’den gelen iki yabancı vardı. Bu adamlaregitimliydi; ısıgı almıslar ve Prag’da yaymaya gelmislerdi. Kısasürede sesleri kısıldı, ama amaçlarına ulasmak için baska bir çareyebasvurdular. Vaiz oldukları gibi aynı zamanda sanatçıydılar. Bir halkmeydanına gelerek iki resim yaptılar. Biri Mesih’in, ‘alçakgönüllübir Kral’ olarak esegin üstünde Kudüs’e girisini temsil ediyordu(Matta 21 :5). Mesih’in arkasından gelen ögrenciler, çıplak ayak-lıydılar ve üstleri basları perisan görünüyordu. Öteki resim ise birpapalık geçidini temsil ediyordu. Papanın zengin giysileri ve üç tacıvardı; süslü bir ata binmisti. Arkasından borazancılar, kardinaller verahiplerden olusan ihtisamlı bir alay geliyordu.

Resimlerin çevresinde kalabalıklar toplandı. Resimlerin anla-mını çıkartamayan kimse yoktu. O sıralarda Prag’da büyük bir yasilan edildi ve yabancıların oradan ayrılması gerekti. Ama resimlerHuss’ın üzerinde derin bir etki yaratmıstı. Huss, Kutsal Kitap’ı veWycliffe’in yazılarını daha yakından incelemeye basladı.

Huss henüz Wycliffe’in savunuculugunu yaptıgı tüm reform-ları kabul etmeye hazır degildi. Ancak papalıgın gerçek karakterinigördü; gururu, hırsı ve hiyerarsinin çürümüslügünü reddetti.

Prag’a yasak geliyor

Bu haberler Roma’ya ulastı ve Huss, Papanın huzuruna davetedildi. Itaat etmek ölmek anlamına gelecekti. Bohemya kralı, kra-liçesi, üniversitesi, soylular sınıfı ve hükümet görevlileri birleserekPapaya dilekçe sundular. Huss’ın Prag’da kalmasını ve vekaleten ce- [58]

Page 62: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

58 Büyük Mücadele

vap vermesini rica ettiler. Papa ise Huss’ı yargılayarak Prag ken-tineyasak koydu.

O çagda bu ceza büyük bir dehset yarattı. Halk Papaya Tanrı’nınbir temsilcisi olarak bakıyor, Onun cennetin ve cehennemin anah-tarlarını elinde tuttuguna, yargılama yetkisine sahip olduguna ina-nıyordu. Inanısa göre Papa yasagı kaldırmadıkça ölenler cennetegiremeyecekti. Bütün dinsel toplantılar durduruldu. Kiliseler ka-pandı. Evlilik yemini kilisenin dısında yapılmaya baslandı. Ölülertören yapılmaksızın çukurlara ve tarlalara gömüldü.

Bütün Prag karıstı. Genis bir kitle Huss’ı reddederek Roma’yateslim edilmesini istedi. Reformcu fırtınayı dindirmek amacıylabir süre için kendi köyüne çekildi. Ancak gayretlerine ara vermedi;kırsal kesimlerde dolasarak istekli kalabalıklara vaaz vermeye devametti. Prag’daki heyecan dinince Huss, Tanrı’nın Sözünü duyurmayayeniden basladı. Düsmanları güçlüydü, ama hem kraliçe ve hem debirçok soylu onun dostuydu. Yanında olan çok sayıda kisi vardı.

O zamana dek Huss tek basına gayret gösteriyordu. Ama bukez ona Jerome de katıldı. Her ikisi de ölene dek birlikte gayretgöstereceklerine dair sözlestiler. Saglam bir karakter açısından Huss,daha üstün niteliklere sahipti. Kendi degerini dogru algılayabilenJerome ise büyük bir alçakgönüllülükle Huss’ın ögütlerine boyunegmeyi seçti. El ele veren bu iki kisi sayesinde reform hızla yayıldı.

Tanrı bu iki seçilmis insanın zihinlerini yüce ısıgıyla aydınlat-maya devam etti. Onlara Roma’nm büyük yanılgılarını gösterdi.Ama dünyaya verilmesi gereken ısıgın tümünü henüz almamıslardı.Tanrı insanları, Roma Katolikliginin karanlıgından yavas yavas çı-kartıyor, onlara dayanabilecekleri kadar ısık tutuyordu. Uzun za-mandan beri karanlıkta kalan bir kisinin birdenbire günesin tümısıgıyla yüzlesmesi gözlerine zarar verecektir. Aynı sekilde Tanrı da,insanların dayanabilecegi kadar ısıgı yavas yavas saglamaktaydı.

Bu arada kilisede bir ayrılık patlak verdi. Üç papa üstünlükiçin mücadeleye giristi. Onların çatısması Hıristiyanlık dünyasındakargasa yarattı. Birbirlerine yalnızca lanet okumakla yetinmeyen[59]papalar, isi asker ve silah satın almaya kadar götürdüler. Bununiçin gerekli olan parayı saglamak için de kilisenin armaganlarını,görevlerini ve bereketlerini satısa sundular (Ek’e bkz.).

Page 63: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Ölümle yüzlesen iki kahraman 59

Huss din adına yapılan yanlıslara giderek artan bir cesaretlekarsılık veriyordu. Insanlar Hıristiyanlıgı saran yoksunlukların so-rumlusu olarak artık açıkça Roma’yı suçluyordu.

Prag kanlı bir çatısmanın esigine gelmisti. Önceki çaglarda ol-dugu gibi Tanrı’nın ‘Israil’i sıkıntıya sokan’ hizmetkarı suçlandı(1.Krallar 18 :17). Kente yeniden yasa konuldu, Huss da kendi kö-yüne çekildi. Gerçegin tanıklıgını yapmak üzere canını vermedenönce Hıristiyanlıgın tümüne seslenmesi gerekiyordu.

Imparator Sigismund, Constance’da (güney Almanya) genel birkonsey toplanmasını istedi. Birbirine rakip olan üç papayı konseyeçagırdı. Pek güçlü bir karakteri ve politikası olmayan Papa XXIII.John, Sigismund’un istegine karsı koyacak cesareti göstermedi (Ek’ebkz.). Konseyin baslıca amaçlarından biri, kilisedeki ayrılıga sonvermek ve ‘sapkınlıgın’ kökünü kazımaktı. Diger papalarla birlikteJohn Huss da çagrılmıstı. Papalar delegelerini gönderdiler. PapaJohn, oldukça kuskuluydu; hem papalık tacını küçük düsüren hem dekoruyan kötülüklerin hesabını verecek olmaktan korkuyordu. Bunaragmen Constance kentine büyük bir debdebe ile girdi. Hem kiliseçevresi hem de saraylılar grubu kendisine eslik ediyordu. Basınınüzerinde dört kilise görevlisi tarafından tasınan altın bir sayvan vardı.Kardinallerin ve soyluların gösterisli giysileri çarpıcı bir görüntüolusturuyordu.

Bu arada Constance’a yaklasan baska bir yolcu daha vardı. Hussarkadaslarıyla onları son kez görüyormus gibi vedalastı. Yolculugunkendisini kazıga götürdügünü hissediyordu. Gerçi hem Bohemyakralının hem de Imparator Sigismund’un resmi güvencesiyle yolaçıkmıstı. Ama yine de ölüm olasılıgına karsı hazırlık- lıydı.

Kraldan güvence

Arkadaslarına yazdıgı bir mektupta söyle diyordu : “Kardes-lerim, ...Kraldan aldıgım güvenceyle sayısı kalabalık olan ölümlü [60]düsmanlarımla karsılasmaya gidiyorum... Isa Mesih sevdikleri içinacı çekti; O’nun izinden giden bizlerin de aynısını yasadıgımızasasalım mı?... Bu yüzden sevgililer, benim ölümüm O’nu yücel-tecekse, çabuk öleyim diye dua edin. Öyle ki tüm sıkıntılarımdabana sadakatle destek olsun. Tanrı’ya dua edelim; öyle ki müjdenin

Page 64: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

60 Büyük Mücadele

tek bir gerçeginden bile ödün vermeyip kardeslerime iyi bir örnekolabileyim.”3

Baska bir mektupta Huss, kendi hatalarından alçakgönüllülüklesöz ediyordu; “zengin giysilerden ve bos islerden zevk aldıgı zaman-ları anımsattı.” Ardından söyle ekledi : “Zihnini Tanrı’nın yüceligive canların kurtulusuyla mesgul et, mal ve mülk varlıgıyla degil.Canından çok evini süslemekten kaçın ve kendini ruhsal gelisimeada. Yoksullara karsı inançla ve alçakgönüllülükle yaklas. Kendinizengin sölenlerde heba etme.”4

Constance’da Huss’a tam bir özgürlük tanındı. Imparatorun gü-vencesine Papanın kisisel koruma güvencesi de eklenmisti. Ancaktekrarlanan vaatlere ragmen Reformcu, kısa zamanda Papanın buy-ruguyla tutuklandı ve igrenç bir zindana atıldı. Daha sonra Renırmagına bakan saglam bir kaleye yerlestirilerek tutsak olarak ka-patıldı. Papa da aynı kaleye götürüldü.5 En asagılayıcı suçlardan,cinayetten, zinadan ve kilisenin mallarını satmaktan mahkum ol-mustu. Dolayısıyla papalık tacını yitirdi. Diger papalar da azledildive ardından yeni bir papa seçildi.

Papanın kendisi Huss’ın rahipleri sorumlu tuttugu suçlardan çokdaha büyüklerini islemis olmasına ragmen Papayı azleden konseyHuss’ı da ezmeye kararlıydı. Huss’un tutuklanması Bohemya’dabüyük öfke yarattı. Kendi güvence kararını hiç istemeden çigneyenImparator, Huss’a karsı yürütülen islemlere de karsı koydu. AncakReformcunun düsmanları, “Sapkınlıkla suçlanan kisiler imparatorlarve krallar tarafından güvence altında olsalar bile, inancımız sapkın-lıga hosgörüyle davranmaz” gerek-çesiyle tartısına çıkardılar.6

Karanlık ve nemli bir zindanda hastalanıp zayıf düsen Huss,sonunda konseyin huzuruna çıkarıldı. Zincirlere vurularak dahaönce kendisine koruma güvencesi veren imparatorun önüne getirildi.Gerçegi ödün vermeden savundu ve çürümüs hiyerarsiyi protesto etti.[61]Kendisine, ögretilerinden dönmemesi durumunda ölecegi söylendi.O da sehit olmayı seçti.

Tanrı’nın lütfu ona destek oldu. Idamdan önceki haftalarda gök-yüzünün huzuru içini doldurdu. Bir arkadasına söyle yazıyordu : “Bumektubu zindandan yazıyorum. Yarın büyük olasılıkla idam edilece-gim. Isa Mesih’in yardımıyla yakında gökyüzünde bulustugumuzdaTanrı’nın bana karsı ne denli merhametli davrandıgını ögreneceksin.

Page 65: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Ölümle yüzlesen iki kahraman 61

Beni denenmelerin ve zorlukların içinde O’nun nasıl desteklediginianlayacaksın.”7

Önceden görülen zafer

Huss zindanda gerçek imanın zaferini önceden görmüstü. Birgece rüyasında Prag’daki kilisenin duvarlarına yaptıgı Mesih’inresimlerini Papanın ve rahiplerin sildigini gördü. “Bu görüm onurahatsız etti; ama ertesi gün birçok ressamın bu resimlerden çok dahafazlasını, çok daha parlak renklerle yaptıgını gördü. Kalabalıklarlaçevrilmis olan ressamlar, ‘Papalar ve rahipler gelirse gelsin; artıkkimse bunları silemeyecek !’ diye bagırıyorlardı” Reformcu dahasonra söyle dedi : “Mesih’in benzeyisi asla silinmeyecek. Onlar bunuyok etmeye çalıstılar; ama benden çok daha iyi vaizler gelip dahaiyilerini yapacaklar.”8

Huss son bir kez konseyin önüne çıkarıldı. Imparator, prens-ler, saray görevlileri, kardinaller, piskoposlar, rahipler ve genis birkalabalık bir araya gelmisti.

Son kararının ne oldugu soruldugunda Huss, sözlerini geri al-mayı reddetti. Verdigi güvenceyi utanmazca çigneyen krala gözlerinidikerek söyle dedi : “Burada bulunan imparatorun verdigi güvenceile kendi istegimle konseyin huzurundayım.”9 Sigismundun yüzükıpkırmızı kesildi. Herkes gözlerini ona çevirmisti.

Bunun ardından hüküm verildi ve asagılanma töreni basladı.Kendisine bir kez daha fikrinden cayması ögütlenen Huss, insanlaradönerek söyle cevap verdi : “Bunu yaparsam, hangi yüzle gökyüzünebakarım? Müjdenin gerçegini ilan ettigim bu halkın yüzüne nasılbakarım? Hayır; onların kurtulusu, ölüme teslim edilen benim suzavallı bedenimden çok daha degerlidir.” Asagılanma töreni uya- [62]rınca Huss’ın rahiplik giysileri üzerinden birer birer çıkartıldı. Hergiysinin çıkartılısında bir lanet okunuyordu. Sonunda Huss’ın basınakagıttan yapılmıs piramit seklinde bir piskoposluk tacı geçirildi. Ta-cın üzerinde cinleri temsil eden korkutucu resimler vardı. Tepesindede ‘Sapkınların Bası’ yazıyordu. Bu sırada Huss söyle dedi. “Ey Isa,benim için dikenli bir taç giyen senin ugruna ben de bu utanç tacınaseve seve razı olurum.”10

Page 66: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

62 Büyük Mücadele

Huss kazıkta can veriyor

Huss ölüme götürüldü. Dev bir alay onu izliyordu. Atesin yakıl-ması için tüm hazırlıklar tamamlandıgında kendisine bir kez dahayanılgılarını reddetmesi ögütlendi. Huss, “Hangi yanılgılarımı redde-decekmisim?” diye sordu, “Ben kendimi hiçbir yanılgıdan sorumlututmuyorum. Tanrı sahidimdir; yazdıgım ve ögrettigim her sey in-sanları günahtan ve mahvolustan kurtarma amacını gütmüstür. Buyüzden yazdıgım ve ögrettigim her seye sevinçten cosarak kanımlatanıklık edecegim.”11

Alevler Huss’ı sardıgında “Davut Oglu Isa, bana merhamet et”diye ezgiler söylemeye basladı ve sesi sonsuza dek kesilene kadarböyle devam etti. Huss’ın ve ondan hemen sonra da Jerome’unölümünü tanımlayan atesli bir katolik söyle dedi : “Dügün söleninehazırlanır gibi atese yaklastılar. Acı çıglıklar isitilmedi. Alevleryükselirken ilahiler söylemeye basladılar; atesin yogunlugu onlarısusturamadı.”12

Huss’ın bedeni yanıp tükendiginde külleri toplanıp Ren ırmagınaatıldı ve bir tohum gibi okyanusa kavusarak dünyanın tüm ülkelerinedagıldı. Henüz bilinmeyen diyarlarda gerçege tanıklık ederek bolmeyve verecekti. O salondaki sesin yankıları gelecek çaglarda isitil-meye devam etti. Huss’ın yasamı iskence ve ölümle yüzlesen çoksayıda insanı cesaretlendirdi. Onun idamı Roma’nın hain zalimliginigözler önüne serdi. Gerçegin düsmanları, yok etmeyi amaçladıklarıgerçegi aslında yaymıs oldular.

Ne var ki gerçege tanıklık etmesi gereken bir kisinin daha kanıdökülmeliydi. Jerome, Huss’a cesaret ve kararlılık kazandırmıstı.Tehlikeye düstügünde yardıma kosacagını söylemisti. Sadık ög-renci devrimcinin tutuklandıgını haber alır almaz, vaadini yerine[63]getirmeye hazırlandı. Herhangi bir güvencesi olmadan Constance’agitmek üzere yola koyuldu. Oraya vardıgında Huss’a herhangi biryardımı dokunmadan kendini tehlikeye atacagını anladı. Kaçmayaçalısırken yakalandı ve zincire vurularak konseye çıkarıldı. Sorularıyanıtlamaya çalısırken insanlar, “Bunu da ötekiyle birlikte yakın !”diye bagırıyordu.13 Bir zindana atılarak su ve ekmekle karnını doyur-maya basladı. Oradaki sıkıntılar hastalıga kapılmasına neden olduve yasamı tehlikeye girdi. Düsmanları onun ölerek ellerinden kurtu-

Page 67: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Ölümle yüzlesen iki kahraman 63

lacagını anlayınca, daha az siddetli davranmaya basladılar. Zindandabir yıl kadar kaldı.

Jerome konseye teslim oluyor

Huss’a verilen güvencenin çignenmesi büyük bir öfke fırtınasıyaratmıstı. Bu yüzden konsey, Jerome’u yakmak yerine onu geridöndürmeye karar verdiler. Ya inancını reddedecek ya da kazıkta öle-cekti. Hastalık, tutukevi kosulları, sıkıntılar ve gerginlik yüzündenzayıf düsen Jerome, Huss’ın ölümü ve arkadaslarından ayrılmanınverdigi üzüntüyle direncini yitirdi. Katolik inancına baglılıgını yeni-den dile getirdi. Wycliffe’i ve Huss’ı suçlayan kon-seyin eylemini -ancak onların savundugu ‘kutsal gerçekler’ dısında - kabul etti.14

Ne var ki zindanda tek basına kaldıgında ne yaptıgını açıkçagördü. Huss’ın cesaretini, baglılıgını ve kendi inkarını düsündü.Kendisi ugruna çarmıha gögüs geren Efendisini düsündü. Inkaretmeden önce acılarında Tanrı iyiliginin güvencesiyle teselli bulu-yordu, ama simdi keder ve kusku içini kemirip duruyordu. Roma’ylatam bir zeminde anlasabilmek için baska konularda da geri çekilmesigerekecekti. Yürümeye basladıgı yol onu eninde sonunda tümüyleimandan çıkaracaktı.

Jerome tövbe ediyor ve yeniden cesaret buluyor

Jerome bir süre sonra yeniden konseyin önüne çıkarıldı. Öncekiteslimiyeti yargıçları tümüyle tatmin etmemisti. Canını kurtarması-nın tek yolu gerçekten tümüyle ödün vermekti. Ne var ki o, imanını [64]savunmaya ve kardesinin ardından alevlere atılmaya karar-lıydı.

Önceki sözlerini geri aldı ve ölümün esigindeki bir kisi olarakkendisine savunma fırsatı verilmesini istedi. Rahip yardımcıları ken-disine yöneltilen suçlamaları kabul etmesi ve onaylaması için ısrarettiler. Jerome bu zalim adaletsizlige karsı koydu. “Beni üç yüz kırkgün boyunca korkunç bir zindana tıktınız” diye konustu; “simdi deönünüze çıkarıp can düsmanlarıma kulak veriyor ve beni dinlemeyireddediyorsunuz... Adalete karsı günah islememeye dikkat edin.Bana gelince, ben cılız bir ölümlüyüm. Benim hayatımın küçük birönemi vardır. Adaletsiz bir hüküm vermeyin derken kendimden çoksizin için konusuyorum.”15

Page 68: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

64 Büyük Mücadele

Jerome’un ricası yerine getirildi. Yargıçların huzurunda diz çö-kerek Kutsal Ruh’un düsüncelerini kontrol etmesini diledi. Gerçegisaptıracak ya da Efendisini küçük düsürecek bir söz söylemekten ka-çınıyordu. O gün Rab’bin su vaadi gerçeklesti : “Sizleri mahkemeyeverdikleri zaman, neyi nasıl söyleyeceginizi düsünerek kaygılanma-yın. Ne söyleyeceginiz o anda size bildirilecek. Çünkü konusacak sizolmayacaksınız, Babanızın Ruhu sizin aracılıgınızla konusacaktır”(Matta 10 :19,20).

Jerome bir yıl boyunca zindanda kalmıstı; göremiyor ve oku-yamıyordu. Ama sözleri öyle açık ve güçlü bir sekilde dile geldiki, sanki zindanda hiç durmadan Kutsal Kitap çalıstıgı sanılabilirdi.Dinleyicilerine adil olmayan yargıçlar tarafından suçlanan uzun birimanlı listesi sıraladı. Mesih’in kendisi de dogru olmayan bir mah-keme önüne çıkarılarak kötülükle suçlanmıstı.

Jerome tövbe ettigini duyurdu; sehit olan Huss’ın masumlugunave paklıgına tanıklık etti. “Onu çocuklugumdan beri tanıyorum”,dedi, “adil ve pak bir kisiydi; masum olmasına ragmen haksızcasuçlandı...Ben ölmeye hazırım. Düsmanlarım ve sahte tanıklar tara-fından hazırlanan iskencelerden yılmayacagım. Bu kisiler bir gün,kimsenin asla aldatamayacagı yüce Tanrı’nın önünde hesap verecek-ler.”

Jerome söyle devam etti : “Gençligimden beri isledigim günah-lar içinde bana en çok yük olanı ve acı vereni bu yerde isledigimgünahtır. Wycliffe ve kutsal sehit John Huss için verilen hükümleri[65]onaylamam benim en büyük günahımdır. Evet. Bunu yürekten itirafediyorum ve dehsetle anıyorum. Ölüm korkusu yüzünden onlarınögretilerini reddettim. Bu yüzden her seye gücü yeten Tanrı’nıngünahlarımı ve özellikle bu en korkunç olanını bagıslamasını diliyo-rum.”

Daha sonra yargıçlara isaret ederek söyle dedi : “Siz Wycliffe’ive John Huss’ı mahkum ettiniz... Ben de onların savundugu çürütü-lemeyen gerçeklere inanıyorum ve bunları ilan ediyorum.”

Sözleri kesildi. Küplere binen ruhban sınıfı bagırmaya basladı;“Baska kanıta gerek var mı? Sapkınların en inatçısı gözümüzünönünde duruyor !”

Jerome kopan fırtınadan etkilenmemisti. “Ölümden korktugumumu sanıyorsunuz?” diye bagırdı, “Beni ölümden de korkunç bir zin-

Page 69: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Ölümle yüzlesen iki kahraman 65

danda bir yıl tuttunuz... Bir Hıristiyana karsı yaptıgınız bu korkunçbarbarlıga hala hayret ediyorum.”16

Tutukevi ve ölüm

Yeniden patlayan öfke karsısında Jerome alelacele hapse ko-nuldu. Ne var ki sözleri, bazı kisileri derinden etkilemisti. Bu kisileronun canını kurtarmayı bile düsünüyordu. Yüksek yönetim sınıfın-dan bazı kisiler Jerome’ı ziyaret ederek konseye boyun egmesiniistediler. Karsılıgında parlak ödüller vaat edildi.

“Kutsal Yazılara göre yanlıs oldugumu kanıtlayın. Ben de sö-zümden dönerim.”

Onu ayartmaya çalısanlardan biri, “Kutsal Yazılar mı?” diyesordu. “Her seyi onlara göre mi degerlendirecegiz? Kilise KutsalYazıyı yorumlamadıkça onu kim anlayabilir?”

Jerome, “Kurtarıcımızın müjdesi, insanların geleneklerindendaha mı çok imana layıktır?” diye karsılık verdi.

Bir baskası söyle bagırdı : “Dinden çıkmıs adam ! Sana bu ka-dar çok yalvardıgım için tövbe ediyorum. Seni gerçekten de Iblisyönetiyor.”17

Jerome, Huss’ın canını verdigi yere götürüldü. Coskuyla ezgi-ler söylüyordu; yüzü sevinç ve esenlikle aydınlanmıstı. Onun içinölüm artık dehsetini yitirmisti. Cellat atesi yakmak için arka sına [66]geçtiginde Jerome söyle dedi : “Önüme geçip yak. Korksam, buradaolmazdım.”

Jerome’un son sözleri bir duaydı; “Rab, her seye gücü yetenBaba, bana merhamet et ve günahlarımı bagısla. Çünkü senin ger-çegini her zaman sevdigimi biliyorsun.”18 Bu sehidin külleri detoplanıp Huss’ın külleri gibi Ren’e atıldı. Tanrı’nın ısıgını tasıyan-lar, böylece yok edildi.

Huss’ın idamı Bohemya’da büyük bir öfke ve dehset fırtınasıyaratmıstı. Tüm ulus onu gerçegin sadık bir ögretmeni olarak ilanetmisti. Konsey cinayetle suçlandı. Huss’ın ögretileri öncekindende büyük bir ilgi odagı haline geldi. Birçok kisi ortaya çıkan imanıkabul etti. Papa ve Imparator bu akımı yok etmek için birlestiler.Sigismund’un orduları Bohemya’ya karsı harekete geçti.

Ama bir kurtarıcı çıkıyordu. Bohemyalıların önderi olan Zis-ka, kendi yasıtları arasındaki en yetenekli generallerden biriydi.

Page 70: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

66 Büyük Mücadele

Tanrı’nın yardımına güvenen halk, karsı karsıya geldikleri en güçlüordulara direndiler. Imparator Bohemya’yı tekrar tekrar isgal et-tiyse de her seferinde geri püskürtüldü. Huss’ın izleyicileri ölümkorkusunu geride bırakmıslardı; kimse onlara karsı duramıyordu.Cesur Ziska öldü, ama bazı açılardan daha yetenekli bir önder olanProkopiyus onun yerini aldı.

Papa, Huss’ın izleyicilerine karsı bir haçlı seferi ilan etti. Bo-hemya’ya karsı dev bir kuvvet olusturuldu, ama yenik düsürüldü.Baska bir haçlı seferi daha ilan edildi. Avrupa’nın papalıga baglıtüm ülkelerinde insan, para ve savas donanımı yıgınagı olusturuldu.Papalık bayragı altında kalabalıklar toplanıyordu.

Dev kuvvet Bohemya’ya girdi. Insanlar onlarla karsılasmak içintoplandı. Her iki ordu da aralarında bir ırmak kalana dek birbirineyaklastı. “Haçlıların gücü daha üstündü; ama ırmagı geçmek veHuss’ın izleyicileriyle karsılasmak yerine, oldukları yerde kalıpsessizce bu savasçılara bakmaya basladılar.”19

Düsman birdenbire gizemli bir dehsete kapıldı. Tek bir darbe bilevurulmadan o dev kuvvet kırıldı ve görülmeyen bir güç tarafındandarmadagın edildi. Huss’ın izleyicilerinden olusan ordu, kaçanlarınpesine düstü. Zafer kazananlar büyük bir ganimete kavustular. Savas[67]Bohemyalıları yoksullastıracagı yerde zenginlestirmisti.

Birkaç yıl sonra yeni bir Papanın yetkisiyle baska bir haçlı seferiilan edildi. Büyük bir ordu Bohemya’ya girdi. Huss’ın izleyicilerin-den olusan ordu, düsmanı ülkenin içine dogru çekti.

Prokopiyus’un ordusu savasmak için ilerlemeye basladı. Yakla-san kuvvetin sesi isitildiginde, daha Huss’ın ordusu ortada yokken,haçlılar panige kapıldılar. Prensler, generaller ve askerler silahlarınıkaldırıp atarak hızla kaçmaya basladılar. Is bitmisti. Zafer kazanan-ların eline yine büyük miktarda ganimet geçti.

Savasa susamıs, egitimli bir ordu, tek bir darbe bile indirme-den zayıf ve cılız bir ulusu savunanların önünde ikinci kez dagıldı.Isgalciler her iki durumda da dogaüstü bir dehsete kapıldılar. Mid-yanlıların ordusunu Gideon’un ve üç yüz kisilik ordunun önündekırdıran Tanrı, bu kez de elini uzatmıstı (Bkz. Hakimler 7 :19-25;Mezmur 53 :5).

Page 71: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Ölümle yüzlesen iki kahraman 67

Diplomasinin oyunu

Papalık önderleri sonunda diplomasiye sıgındılar. Bohemyalı-ları yeniden Roma’nm eline düsüren bir ödün verildi. BohemyalılarRoma’yla barıs kosulu olarak dört madde belirlediler. (1) KutsalKitap özgürce duyurulacak. (2) Kilisenin tüm üyeleri Rabbin Sofra-sından ekmek ve sarap alma hakkına kavusacak. Tapınma sırasındaulusun ana dili kullanılacak. (3) Ruhban sınıfı tüm laik görevlerdenve yetkiden uzaklastırılacak. (4) Suç davalarında, halk da ruhbansınıfı da mahkeme önünde esit muamele görecek. Papalık yetkili-leri bu dört maddeyi kabul ettiler; ama bunları açıklama hakkınınPapaya ve Imparatora ait olması gerektigini dile getirdiler.20 Roma,savas yoluyla kazanamadıgını, gerçekleri çarpıtarak ve hile yaparakkazandı. Tıpkı Kutsal Kitap yorumunu kendilerine bagladıkları gibibu maddelerin yorumunu da kendi amaçları dogrultusunda çarpıta-caklardı.

Bohemya’da genis bir kitle, özgürlüklerinin tehdit altına girdiginigörerek anlasmaya yanasmadılar. Ayrılıklar ve bölünmeler oldu.Soylu Prokopiyus can verdi ve Bohemya’nın özgürlügü son buldu. [68]

Yabancı güçler Bohemya’yı yeniden isgal etti. Müjdeye baglıkalanlar kanlı bir zulümden geçirildi. Ama kararlılıkları sarsılmadı.Magaralara ve oyuklara sıgınarak Tanrı’nın Sözünü okumak ve O’natapınmak için bir araya geldiler. Farklı ülkelere gönderilen habercileraracılıgıyla Alp daglarında Kutsal Yazının özüne sadık kalan veRoma’nın putperest çürümüslügünü reddeden eski bir toplulugunvarlıgını ögrendiler.21 Büyük bir sevinçle Valdens imanlılarıyla iliskikurdular.

Müjdeye sadık kalan Bohemyalılar, zulüm gecesi boyunca nöbettutarak gözlerini sabırla sabaha diktiler. [69]

1Wylie, kitab 3, bölüm 1.2Adı geçen eser, kitap 3, bölüm 1.3Bonnechose, cilt 1, sayfa 147, 148.4Adı geçen eser, cilt 1, sayfa 148, 149.5Adı geçen eser, cilt 1, sayfa 247.6Jacques Lenfant, History of the Council of Constance (Constance Konseyinin Tarihi),

cilt 1, sayfa 516.7Bonnechose, cilt 2, sayfa 67.8D’Aubigne, kitap 1, bölüm 6.9Bonnechose, cilt 2, sayfa 84.

Page 72: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

68 Büyük Mücadele

10Wylie, kitap 3, bölüm 7.11Adı geçen eser, kitap 3, bölüm 7.12Adı geçen eser, kitap 3, bölüm 7.13Bonnechose, cilt l, kitap 234.14Adı geçen eser, cilt 2, sayfa 141.15Adı geçen eser, cilt 2, sayfa 151, 153.16Bonnechose, cilt 2, sayfa 151, 153.17Wylie, kitap 3, cilt 10.18Bonnechose, cilt 2, sayfa 168.19Wylie, kitap 3, bölüm 17.20Wylie, kitap 3, bölüm 18.21Wylie, kitap 3, bölüm 19.

Page 73: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 7 : Luther, çagin adami

Kiliseyi papalıgın karanlıgından imanın pak ısıgına yönlendi-recek olanların önde geleni Martin Luther’di. Bu adam, Tanrı kor-kusundan baska bir korku, Kutsal Yazılardan baska bir iman yetkisitanımıyordu.

Luther’in ilk yılları mütevazı bir Alman köy evinde geçti. Babasıonun bir avukat olmasını istiyordu, ama Tanrı onu yüzyıllardan beribina ettigi yüce tapınagının bir isçisi olarak kullanmayı tasarlamıstı.Sınırsız Bilgelik, Luther’i yasam görevine sıkıntılarla, yoksulluklave katı bir disiplinle hazırladı.

Luther’in babası sagduyulu bir insandı. Manastır sistemine kus-kuyla yaklasıyordu. Luther’in, onun rızası olmadan bir manastıragirmesi hiç hosuna gitmedi. Ogluyla barısana kadar iki yıl geçti,ama o zaman bile düsünceleri aynı kaldı.

Luther’in anne ve babası çocuklarını Tanrı bilgisinde egitmekiçin çaba gösterdiler. Çocuklarının bütün hayat boyunca verimliolması için üzerine ciddiyetle egildiler. Yaklasımları bazen birazkatı da olsa, Luther onların disiplinini elestirmekten çok takdir etti.

Luther okulda kabaca ve hatta siddet içeren davranıslarla karsı-lastı, sık sık açlık çekti. O zamanki kasvetli ve batıl din düsüncelerionu korkuyla dolduruyordu. Geceleri kederli bir yürekle yataga giri-yor, sevecen bir göksel Baba yerine zalim ve despot bir Tanrı hayalediyordu.

Erfurt Üniversitesine girdiginde Luther’in gelecegi, ilk yıllarınaoranla daha parlaktı. Ailesi tutumlu davranarak ve çok çalısarakçocuklarına gereken yardımı sagladılar. Sagduyulu arkadasları sa-yesinde önceki egitiminin hos olmayan sonuçları ortadan kalktı.Zihinsel yetenekleri hızla gelisti. Yılmayan gayretleri sa-yesindearkadaslarının arasından sıyrılarak ön planda yer aldı.

Luther her güne duayla baslama alıskanlıgını elden bırakmı-yordu. Yüregi Tanrı’dan sürekli olarak yönlendiris almak istiyordu.Sık sık “Dua etmek, çalısmanın yarısıdır” derdi.1

69

Page 74: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

70 Büyük Mücadele

Bir gün üniversite kütüphanesinde Latince Kutsal Kitap buldu.Daha önce bunu hiç görmemisti. Müjde kitapçıklarının ve mektup-ların çesitli kısımlarını okumustu. Ama simdi ilk kez Tanrı Sözünün[70]tümüne bakıyordu. Sayfaları çevirerek yasam sözlerini okumayabasladı. “Keske bu kitap benim olsa !”2 diye içinden geçirdi. Me-lekler yanında duruyordu. Tanrı’dan gelen ısık gerçegin hazineleriniona açıklamaya baslamıstı. Kitaptan ögrendigi seyler, yüreginin birgünahlı olarak yargılanmasına neden oldu.

Tanrı’yla barıs

Luther’in Tanrı’yla barısma arzusu onu manastır hayatına adan-maya yönlendirdi. Orada agır ayak isleri yapması gerekiyor, evdeneve dolasarak dileniyordu. Bu asagılanmaya gögüs geriyordu, çünkügünahlarından ötürü bunun gerekli oldugunu sanıyordu.

Uykusundan çalarak ve yemek aralarında fırsat bularak Tan-rı’nın Sözünü incelemeye devam etti. Manastırın duvarına zincirlen-mis bir Kutsal Kitap buldu; her fırsatta ona bakıyordu.

Oruç tutarak, uykusuz kalarak ve dogasının kötü yönlerini kır-baçlayarak çok katı bir yasam sürdü. Luther sonraları söyle demistir :“Eger bir kesis, kesislik yaparak göge girebilseydi, ben kesinliklegirerdim... Benligimin kötü yanını öldürmek için hayatıma son bileverirdim.”3 Bütün çabalarına ragmen içi huzur bulmamıs ve sonundaümitsizligin esigine gelmisti.

En çaresiz kaldıgı anda Tanrı bir arkadasını yardıma çagırdı.Staupitz, Tanrı’nın Sözünü Luther’in zihnine isleyecek sekilde açık-ladı. Gözlerini benlige degil, Isa’ya çevirmesini söyledi. “Günahla-rın yüzünden kendine iskence etmek yerine Kurtarıcının kollarınaatılmalısın. O’na, O’nun dogruluguna, O’nun ölümü aracılıgıylagerçeklesen kurtulusa güven... Tanrı’nın Oglu sana tanrısal lütfusaglamak için insan bedeni aldı... Ilkönce seni seveni sev.”4 Bütünbu sözler, Luther’in zihninde derin bir izlenim yarattı. Dertli canıhuzurla doldu.

Bir rahip olarak göreve atanan Luther, sonra Wittenberg Üni-versitesinde profesörlüge çagrıldı. Kalabalık dinleyici kitlelerinemezmurlar, müjde kitapçıkları ve mektuplar hakkında ders verdi.Ondan daha üstün olan Staupitz, kürsüye çıkıp vaaz etmesi içinona ricada bulundu. Ama Luther, Mesih’i temsilen insanlara ko-

Page 75: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Luther, çagin adami 71

nusma yapmak için kendisini yetersiz hissediyordu. Çok uzun bir [71]mücadeleden sonra arkadaslarının ögüdüne kulak verdi. Kutsal Yazıbilgisinde çok üstündü ve Tanrı’nın lütfu onun üzerindeydi. Gerçegiaçık ve güçlü bir dille temsil etmesi insanları ikna ediyor, hararetlikonusmaları onların yüregine dokunuyordu.

Hala papalık kilisesinin gerçek bir çocugu olan Luther, bundanbaska bir yol düsünemiyordu. Roma’yı ziyaret etmesi gerektiginde,çıplak ayakla yolculuga çıkarak yol üzerindeki manastırlarda ko-nakladı. Tanık oldugu lüks ve debdebe karsısında saskına döndü.Kesisler görkemli binalarda kalıyor, pahalı giysiler giyiyor ve eksik-siz sofralarda oturuyordu. Luther’in kafası karısmaya basladı.

Yolculugunun sonunda, uzaktaki yedi tepeli Roma kentini gördü.Yerlere serilerek, “Kutsal Roma, seni selamlıyorum !”5 diye bagırdı.Kiliseleri gezdi, rahiplerin ve kesislerin anlattıgı sasırtıcı öyküleridinledi, gereken tüm törenlere katıldı. Karsılastıgı sahneler onusaskına çevirdi. Ruhban sınıfının günahları, rahip yardımcılarınınuygunsuz sakaları karsısında hayrete düstü. Rab’bin Sofrasındakisaygısızlıklar yüzünden dehsete kapıldı. Çılgınca eglencelere vealemlere tanık oldu. Daha sonra söyle yazdı : “Roma’da islenengünahlara ve çirkinliklere kimse inanmaz... ‘Bir cehennem varsa,Roma onun üzerine insa edilmistir’ denip duruluyor.”6

Pilatus’un merdivenine iliskin gerçek

Papa, Kudüs’ten Roma’ya mucizevi bir sekilde getirildigi söy-lenen ‘Pilatus’un Merdiveni’ adlı yükseltiye diz üstünde tırmananinsanlara günahlarından aklanma vaat etmisti. Luther oraya tırman-maya çalısırken gökten yıldırım gibi bir gürleme isitti : “Imanla ak-lanan insan yasayacaktır” (Romalılar 1 :17). Utanç ve dehset içindeayaga fırladı. O anda kurtulus için insan eylemlerine güvenmeninne denli bos oldugunu ilk kez açıkça gördü. Roma’ya sırt çevirdi. Oandan itibaren papalık kilisesiyle arasını iyice açarak sonunda tümbaglantısını kopardı.

Luther Roma’dan döndükten sonra doktorasını aldı. Artık sev-digi Kutsal Yazılara kendisini tümüyle verebilirdi. Tanrı’nın Sözünü [72]sadakatle vaaz etmeye ciddi bir sekilde yemin etti. Artık sadece birkesis degil, Kutsal Yazının yetkin bir habercisiydi. Gerçege acıkanve susayan Tanrı sürüsünü beslemek için bir çoban olarak çagrıl-

Page 76: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

72 Büyük Mücadele

mıstı. Kutsal Yazıların yetkisi dısında kalan hiçbir ögretiyi kabuletmemeleri için imanlıları sıkı sıkıya uyarmaya basladı.

Hevesli kalabalıklar onun sözlerine baglanıyordu. Kurtarıcınınsevgisiyle ilgili iyi haber, O’nun dökülen kanının getirdigi bagıs-lanma ve esenlik güvencesi yürekleri sevindiriyordu. Wittenbergdeöyle bir ısık yanmıstı ki, çagın sonuna kadar parladıkça parlayacaktı.

Ne var ki gerçek ve yanılgı arasında her zaman bir çatısma vardır.Kurtarıcımızın kendisi söyle demistir : “Ben barıs degil, kılıç getir-meye geldim” (Matta 10 :34). Reformun baslangıcından birkaç yılsonra Luther, söyle dedi : “Tanrı beni ileriye dogru sürüklüyor... Benhuzurlu bir yasam istiyorum; ama kendimi kargasanın ve reformlarınortasında buluyorum.”7

Satılık af

Roma Kilisesi Tanrı’nın lütfunu ticarete döktü. Papa’nın yetki-siyle, Roma’daki Aziz Petrus binasına fon olusturmak için günahıbagıslayan belgeler (endüljans) satılıga çıkarıldı. Suçların bedeliyleTanrı’ya tapınmak için bir tapınak yapılacaktı. Papalıgın en basarılıdüsmanlarını ortaya çıkaran, papalık tahtını ve tacını sallayan enetkili olay bu oldu.

Bagıslanma belgelerinin Almanya satısından sorumlu olan Tet-zel, önceden hem toplum suçlarından hem de Tanrı’nın yasasınıçignemekten hüküm giymisti. Buna ragmen Papanın Almanya’dakikarlı projeleriyle görevlendirildi. Cahil ve batıl inançlara sahip halkıuydurma masallar ve saçmalıklarla kandırmaya koyuldu. OnlardaTanrı’nın Sözü olsaydı aldanmayacaklardı, ama Kutsal Kitap’tanyoksun bırakılmıslardı.8

Tetzel bir kente girerken önden gönderilen haberci söyle duyuru-yordu : “Tanrı’nın ve kutsal babanın lütfu kapılarınıza gel-mistir.”9

Insanlar saygısız hilekarı Tanrı’nın kendisiymis gibi agır lıyordu.[73]Kilisenin kürsüsüne çıkan Tetzel, bagıslanma belgelerini Tanrı’nınen degerli armaganı olarak tanıtıp halka sunuyordu. Bu belgelerdensatın alan kisilerin sonraki günahları da bagıslanacaktı. Üstelik ‘töv-beye bile gerek yoktu.’10 Dinleyicilerine belgelerin ölüleri kurtarmagücüne de sahip olduguna iliskin güvence veriyordu. Belge hangiölünün adına satın alındıysa, para verildigi anda o ölü purgatoryadankurtulup cennete çıkacaktı.11

Page 77: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Luther, çagin adami 73

Tetzel’in hazinesi altın ve gümüsle dolup tastı. Paranın satınaldıgı kurtulus, tövbenin, imanın ve günahla mücadelenin getirdigikurtulustan çok daha kolaydı (Ek’e bkz.)

Luther dehsete düsmüstü. Onun toplulugundaki birçok kisi debagıslanma belgelerinden satın aldı. Bu kisiler daha sonra önderle-rine gelip günahlarını itiraf ettiler ve bagıslanma dilediler. Tövbekaroldukları ve gerçekten degismek istedikleri için degil, belgeleredayanarak bunu istiyorlardı. Luther karsı çıktı; tövbe edip degisme-dikçe günahları içinde mahvolacaklarını anlattı. Halk Tetzel’e gidipönderlerinin belgeleri tanımadıgını söyledi; hatta bazıları paralarınıgeri istedi. Küplere binen Tetzel, korkunç lanetler okudu, meydan-larda atesler yaktırıp ‘kutsal bagıslanma belgelerine karsı çıkan tümsapkınları yaktırmak için papadan buyruk aldıgını’ duyurdu.12

Luther is basında

Luther’in kürsüden yükselen sesi ciddi bir uyarı niteligindeydi.Günahın gerçek çirkinligini insanların gözleri önüne seriyor, kisininkendi eylemleriyle suçluluktan ve cezadan kurtulmasının olanaksızoldugunu dile getiriyordu. Günahlı insanı yalnızca Tanrı’ya yönel-mek ve tövbeyle Mesih’e iman etmek kurtarabilirdi. Mesih’in lütfusatın alınamazdı; karsılıksız bir armagandı. Luther insanların, ba-gıslanma belgeleri almak yerine çarmıha gerilen Kurtarıcıya umutbaglamalarını ögütledi. Acıyla dolu kendi deneyimini anlatarak din-leyicilerine Mesih’e iman yoluyla esenlik ve sevinç bulacaklarınıögretti.

Tetzel küstahlıklarına devam ederken, Luther daha etkili bir pro-testo sergilemeye kararlıydı. Wittenberg’de azizlerin kemiklerini [74]barındıran sato kilisesi belli kutsal günlerde açılarak insanlara sergi-leniyordu. O günlerde kiliseyi ziyaret edip itirafta bulunanların hep-sinin günahlarının tümüyle bagıslandıgı duyuruluyordu. Bu günlerinen önemlilerinden biri olan ‘Bütün Azizlerin Senligi’ yaklasıyordu.Kiliseye dogru yol alan kalabalıklara katılan Luther, kilise kapısınabagıslanma belgelerine karsı doksan bes iddiayı içeren bir liste astı.

Liste evrensel bir ilgiyle karsılandı. Birçok kisi tarafından oku-narak tekrarlandı. Tüm kentte büyük bir heyecan dalgası yayıldı. Buiddialar aracılıgıyla günahı bagıslama ve cezayı kaldırma gücününPapanın ya da herhangi bir kisinin elinde olmadıgı açıkça dile geti-

Page 78: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

74 Büyük Mücadele

rildi. Tanrı lütfunun tövbe ve iman yoluyla onu arayanların hepsinekarsılıksız olarak verildigi belirtildi.

Luther’in sözleri tüm Almanya’ya yayıldı ve birkaç hafta içindeAvrupa sarsılmaya basladı. Birçok adanmıs katolik, bunları se-vinçle okuyarak içlerindeki Tanrı sesini tanıdı. Bu kisiler Rabbin,Roma’dan yayılan çürümüslüge engel olmak için elini uzattıgını his-settiler. Prensler ve yöneticiler, kendini dizginlemek nedir bilmeyenkibirli güce dur deme zamanının geldigine sevinçle tanık oluyordu.

Kazanç yollarının tehlikeye girdigini gören kurnaz kilise çev-releri ise küplere bindiler.13 Reformcunun yüzlesmesi gereken acısuçlayıcıları vardı. Onlara söyle karsılık veriyordu : “Yeni bir düsün-ceyi ortaya atıp da kavgalara neden olmayan bir kisi çıkmıs mıdır?Mesih ve tüm sehitler neden öldürüldüler? Çünkü eski dü-süncelereitibar etmeden yenilerini ortaya koyuyorlardı.”

Luther’in düsmanları yaygara koparmaya, onun amaçlarını çar-pıtmaya ve karakterini kötülemeye çalıstılar. Bu yaklasım bir selgibi büyüyordu. Oysa Luther, önderlerin seve seve kendisine katıla-caklarını, hep birlikte reforma giriseceklerini sanıyordu. Büyük biriyi niyetle kilisenin daha parlak bir güne kavusacagını ummustu.

Ne yazık ki bu tesvik neredeyse hayal kırıklıgıyla son buldu.Kilisenin ve devletin birçok yöneticisi bu gerçekleri kabul etmeninRoma’nın yetkisini baltalayacagını, hazineye akan binlerce çagla-yanın duracagını ve papalık önderlerinin lüks yasantısının kesintiye[75]ugrayacagını fark etti. Insanlara kurtulus için yalnızca Mesih’e bak-malarını ögretmek, papanın tahtını devirebilir ve sonuç olarak kendiyetkilerini de kaybetmelerine neden olabilirdi. Bu nedenle Mesih’eve O’nun kendilerini aydınlatmak için gönderdigi adamın getirdigigerçege karsı durdular.

Luther kendisine baktıgında korkuyla titredi - yeryüzünün güç-lerine nasıl tek basına karsı koyabilecegini düsündü. “Ben kimim ki,dünyanın krallarının ve tüm yeryüzünün önünde titredigi Papanıngörkemine karsı çıkabileyim?” dedi, “Bu ilk iki yılda yüregiminnasıl bir sıkıntıya ve çaresizlige kapıldıgını kimse bilemez.”14 Amainsan destegi son buldugunda gözlerini yalnızca Tanrı’ya çevirdi.

Luther bir arkadasına söyle yazdı : “Ilk görevin duayla baslamak-tır... Kendi çabalarından ya da anlayısından hiçbir sey bekleme : Yal-nızca Tanrı’ya ve O’nun Ruhunun etkinligine güven.”15 Burada ciddigerçeklerin habercileri olarak Tanrı’nın çagırdıgı kisilere önemli bir

Page 79: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Luther, çagin adami 75

ders yatmaktadır. Kötülügün güçleriyle savasırken insan zekasındanve bilgeliginden çok daha fazlasına ihtiyaç vardır.

Luther yalnızca kutsal kitap’a basvurdu

Düsmanlar törelere ve geleneklere basvururken Luther’in iddi-aları yalnızca Kutsal Kitap’tan kaynaklanıyordu. Luther’in vaazlarıve yazıları binlerce kisiyi uyandıran ve aydınlatan ısık kaynaklarıgibiydi. Tanrı’nın Sözü iki ucu keskin bir kılıcı andırıyor, insanla-rın yüreklerine isliyordu. Uzun bir süreden beri insan ayinlerine vedünyasal aracılara çevrilmis olan gözler, artık çarmıha gerilmis olanMesih’e çevriliyordu.

Bu yaygın ilgi papalık yetkililerinin korkularını uyandırdı. Lut-her Roma’ya çagrıldı. Arkadasları, Isa’nın sehitlerinin kanını içmisolan o çürümüs kentin tehlikelerini iyi biliyordu. Bu yüzden Al-manya’da sorgulanmasını rica ettiler.

Bu rica yerine geldi; durusmaya Papanın atadıgı bir yetkili katıla-caktı. Bu yetkiliye Luther’in bir sapkın olarak ilan edildigi bildirildi.Dolayısıyla hiç gecikmeden islemleri tamamlanmalıydı. [76]

Yetkiliye, Luther’e herhangi bir sekilde baglı oldugu saptananherkesin sürülmesi, lanetlenmesi ve aforoz edilmesi yetkisi verildi.Imparator dısında kalan her düzeydeki kilise ya da devlet görevlisiaforoz edilecekti.16

Bu kararların yer aldıgı belgede herhangi bir imanlı ilkenin yada adaletli bir yaklasımın izi yoktu. Luther’in kendisini savunmasıya da herhangi bir açıklamada bulunması mümkün degildi. Zatenbir sapkın olarak ilan edilmis, suçlanmıs, yargılanmıs ve mahkumedilmisti.

Luther’in gerçek bir dostun ögüdüne büyük gereksinimi vardı.Tanrı Wittenberg’e Melanchthon’u gönderdi. Bu adamın sagduyusu,karakterinin paklıgı ve dogrulugu herkesin bildigi bir gerçekti. Kısasüre içinde Luther’in en güvendigi dostu haline geldi; iyi huylulugu,titizligi ve kusursuzlugu Luther’in cesaretini ve enerjisini tamamlı-yordu.

Durusma yeri olarak Augsburg belirlendi, reformcu yürüyerekyola koyuldu. Luther, öldürülecegine iliskin yolda uyarılar alıyor,arkadasları oraya gitmemesi için kendisine yalvarıyordu. Ama osöyle dedi : “Ben de Yeremya’ya benziyorum; onların tehditleri

Page 80: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

76 Büyük Mücadele

arttıkça benim de sevincim artıyor... Benim onurumu ve adımı zatenmahvettiler... Ama ruhumu alamazlar. Mesih’in sözünü dünyayaduyurmak isteyen kisi ölüme her an hazır olmalıdır.”17

Luther’in Augsburg’a varısı papalık yetkilisince büyük bir hos-nutlukla karsılandı. Dünyanın dikkatini çeken sapkın artık Ro-ma’nın elindeydi; kaçamayacaktı. Yetkili, Luther’i caydırmaya ni-yetliydi. Bunda basarısız olursa, Huss’ın ve Jerome’un kaderinipaylasması için Roma’ya götürülmesine çalısacaktı. Bu yüzdende Luther’i koruma güvencesi olmadan sorgulamak için her türlüçabayı gösterdi. Ama reformcu bunu reddetti. Imparatorun resmigüvencesini almadan papalık yetkilisinin önüne çıkmadı.

Roma temsilcileri politik davranarak yumusak bir yaklasım ser-gilediler. Yetkili dostça bir dil kullandı, ama Luther’in kiliseye bo-yun egmesini ve her noktada sorgusuz sualsiz aynı fikirde olmasınıistedi. Luther kiliseye duydugu saygıyı ifade etti; gerçegi arzuladı-gını, ögretislerine iliskin tüm sikayetleri yanıtlamaya ve ögretileriniönde gelen üniversitelerin incelemesine sunmaya hazır oldugunu[77]dile getirdi. Ancak yanılgıları kanıtlanmadan önce onların kendisiniinançlarından döndürme çabalarını protesto etti.

Kendisine verilen tek yanıt, “Dine dön !” oldu. Reformcu, KutsalYazıların destegine dayanıyordu. Gerçegi reddedemezdi. Luther’iniddialarına karsılık veremeyen yetkili, onu sitemlerle, tarihsel söz-lerle ve ataların deyisleriyle laf kalabalıgına tuttu. Luther sonundasavunmasını yazılı olarak yapma iznine kavustu.

Bir arkadasına yazarak söyle dedi : “Yazılanlar baskalarının de-gerlendirilmesine sunulabilir. Üstelik kibirli ve küstah bir despotunvicdanını harekete geçiremiyorsan, korkularını harekete geçirebilir-sin.”18

Sonraki sorgulamada Luther, görüslerini açık, tutarlı ve güçlü birdille ifade eden ve Kutsal Yazıya dayanan yazılı savunmasını verdi.Yüksek sesle okudugu kagıdı kardinale sundu. Kardinal ise kagıdıbir kenara atarak onun bos sözlerden ve iliskisiz alıntılardan olusanbir karalama oldugunu söyledi. Luther bu kez din görevlisine kendialanında - kilisenin gelenekleri ve ögretisi dogrultusunda - karsılıkvermeye basladı ve tüm iddiaları çürüttü.

Yetkili küplere bindi; kendini kaybedip öfkeyle bagırmaya bas-ladı. “Dön ! Yoksa seni Roma’ya gönderirim.” Sonra da söyle ekledi :“Dine dön, yoksa bu son görüsmemiz olur.”19

Page 81: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Luther, çagin adami 77

Reformcu çekildi; inançlarından dönmeyecegini açıkça dile ge-tirdi. Kardinalin amacı bu degildi. Bütün düzenlerinin bosa çıktıgınatanık oluyordu.

Oradaki kalabalık topluluk, iki adamın ortaya koydugu tezlerkadar sergiledikleri ruhu da kıyaslama fırsatına kavustular. Reform-cunun yalın, alçakgönüllü, kararlı ve gerçege dayanan bir yaklasımıvardı. Papalık yetkilisi ise gösterisli, kibirli ve sagduyusuzdu. KutsalYazıya dayanan tek bir iddiası bile olmadı. Sadece, “Dön, yoksaRoma’ya gidersin” deyip durdu.

Augsburg’dan kaçıs

Luther’in arkadasları, onun orada kalmasının yararsız olacagınısöyleyerek gecikmeden Wittenberg’e dönmesini ögütlediler. Lut-her, gün dogmadan önce at sırtında Augsburg’dan ayrıldı. Yanında [78]yalnızca mahkemenin atadıgı bir rehber vardı. Kentin karanlık so-kaklarından geçerek uzaklastı. Diger yandan tetikte bekleyen zalimdüsmanları onun yıkımını hazırlıyordu. O anlar bol bol dua edilme-sini gerektiren kaygılı anlardı. Kentin duvarındaki küçük bir kapıyaulastı. Kapı açılınca rehberiyle birlikte dısarı çıktı. Papalık yetkilisiLuther’in ayrıldıgını ögrendiginde oradan çoktan uzaklasmıstı.

Luther’in kaçısını haber alan yetkili saskınlıga ve öfkeye ka-pıldı. Kiliseyi karıstıran bu adamla ugrasmanın kendisine büyükonur getirecegini umuyordu. Saksonya valisi Frederick’e yazdıgı birmektupta, Luther’i acı bir dille asagılayarak valinin onu ya Roma’yagöndermesini ya da Saksonya’dan atmasını istedi.

Valinin reform ögretilerine iliskin henüz pek bilgisi yoktu, amaLuther’in sözlerindeki güçten ve açıklıktan derin etkilenmisti. Re-formcunun yanılgıda oldugu kanıtlanana dek onun koruyucusu ol-maya karar verdi. Papalık yetkilisine söyle yazdı : “Doktor Martin’inAugsburg’da huzurunuza çıkması sizi tatmin etmis olmalıdır. Ya-nılgılarını kabul ettirmeden önce onu inançlarından döndürmeyeçalısmanızı beklemiyorduk dogrusu. Benim bölgemdeki hiçbir egi-timli kisi bana Martin’in ögretilerinin küstahça, Mesih karsıtı ya dasapkın oldugunu bildirmedi.”20 Vali bir reformun gerekli oldugunugörüyordu. Kilisede yeni bir etkinin olusumundan hosnuttu.

Reformcunun tezlerinin sato kilisesinde açıklanmasının üzerin-den bir yıl geçti. Yazıları her yerde Kutsal Yazıya karsı yeni bir

Page 82: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

78 Büyük Mücadele

ilginin alevlenmesine neden oluyordu. Yalnız Almanya’dan degil,diger ülkelerden gelen ögrenciler üniversiteye akın ettiler. Witten-berg’i ilk kez gören genç adamlar, ellerini göge kaldırarak ısıgını bukent aracılıgıyla yansıtan Tanrı’ya övgüler sundular.21

Luther Roma Katolikliginin yanılgılarından henüz kısmen kur-tulmustu. Buna ragmen söyle yazdı : “Papaların fermanlarını oku-yorum. Papanın kendisi Mesih karsıtı mı, yoksa onun elçisi mibilemem, ama Mesih’i öyle yanlıs bir sekilde temsil ediyor ki...”22

Roma, Luther’in saldırılarıyla giderek daha fazla çileden çık-maya baslamıstı. Fanatik karsıtlar, hatta Katolik üniversitelerindekidoktorlar bile, Luther’i öldürenin günahsız olacagını ilan ettiler.Ama Tanrı onu koruyordu. Ögretileri her yere yayılıyordu. Manastır-[79]larda, soyluların satolarında, üniversitelerde ve kralların saraylarındaisitiliyordu.23

O sıralarda Luther, ‘imanla aklanma’ gerçeginin Bohemyalı re-formcu Huss tarafından da öne sürüldügünü buldu. “Pavlus, Augus-tine ve ben aslında farkında olmadan Huss’ı izliyormusuz !” “Me-gerse gerçek geçen yüzyıl ilan edilmis ve yakılmıs !”24

Luther üniversitelere iliskin söyle yazdı : “Üniversiteler Kut-sal Yazıları açıklamak ve gençlerin yüreklerine kazımak için titiz-likle gayret göstermezlerse, cehennemin kapıları haline gelecekler...Tanrı’nın sözüyle mesgul olmayan insanları barındıran her kurulusbozulacaktır.”25

Bu sözler Almanya çapında duyuldu. Ulusun tümü karıstı. Lut-her’in karsıtları Papanın ona karsı ciddi kararlar almasını istediler.Ögretilerinin derhal yasaklanmasına karar verildi. Reformcu ve onabaglı olanlar, dine dönmezlerse aforoz edilmeliydiler.

Korkunç bir kriz

Reform için bu korkunç bir krizdi. Luther patlamaya hazırlananfırtınadan habersiz degildi; kendisine destek ve kalkan olması içinMesih’e güveniyordu. “Neler olacak bilmiyorum, bilmek de istemi-yorum... Baba’nın oluru olmadan bir yaprak bile düsmez. Biz O’nuniçin çok daha degerliyiz ! Söz için ölmeye deger. Çünkü beden alanSöz’ün kendisi de öldü.”26

Papalık bülteni Luther’in eline geçtiginde söyle dedi : “Buna tü-müyle karsı duruyorum; sahte ve küstahçadır... Orada, suçlanan Me-

Page 83: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Luther, çagin adami 79

sih’in kendisidir. Yüregimde büyük bir özgürlük yasıyorum. Çünküen sonunda Papanın Mesih karsıtı oldugunu ve tahtının Seytan’dangeldigini biliyorum.”27

Ne var ki Roma’nm fermanı etkili olmustu. Zayıf ve batıl inançlıinsanlar, Papanın buyruguyla tir tir titrediler. Birçok kisi için canlarıkaybedilemeyecek kadar degerliydi. Yoksa reformcunun islerininsonu mu geliyordu?

Luther hala korkusuzdu. Mahkumiyet kararının Roma için ge-çerli oldugunu ilan etti. Tüm sınıflardan gelen kalabalık bir vatandaskitlesinin huzurunda papalık bültenini yaktı. Söyle ko- nustu : “Ciddi [80]bir mücadele baslamıstır. Su ana kadar Papayla sadece oynuyordum.Bu ise Tanrı’nın adıyla basladım. Ben olmadan, ama O’nun gücüylebitecektir... Tanrı’nın beni seçmedigini ve çagırmadıgını neredenbiliyorlar? Bundan korkmuyorlarsa, beni hor görerek Tanrı’yı horgörmüs olmuyorlar mı?”

“Tanrı kendisine peygamber olarak asla yüce rahipleri ya daönemli ve üstün kisileri seçmemistir. Düskün ve hor görülen kimse-leri, hatta bir çoban olan Amos’u seçmistir. Her çagın kutsalları kendicanları ugruna yüce krallara, prenslere, rahiplere ve bilge kisileremeydan okumak zorunda kalmıstır... Ben bir peygamber oldugumusöylemek istemiyorum. Ama onların korkmaları gerektigini söylü-yorum. Çünkü ben yalnızım, onlarsa sayıca kalabalıklar. Tanrı’nınsözünün bende olduguna, ama onlarda olmadıgına eminim.”28

Her seye ragmen Luther’in kiliseden tümüyle ayrılması, kendiiçinde korkunç bir savastan sonra gerçeklesti. “O kadar çok acı çek-tim ki ! Kutsal Yazıların benim yanımda oldugunu bilmeme ragmen,tek basıma kalmam ve Papaya karsı durarak onu Mesih karsıtı ilanedecek olmam, o kadar cesaret gerektiren bir sey ki ! Sık sık Ka-toliklerin agzındaki soruyu ben kendime sordum : ‘Yalnız sen mibilgesin? Herkes yanılmıs olabilir mi? Peki ya sen kendin yanılmısolmayasın? Yanılgıya kapılıp da bu kadar çok insanın sonsuza deklanetlenmesine neden olmayasın?’ Mesih bu kuskulara karsı ku-sursuz sözüyle yüregimi güçlendirene kadar kendimle ve Seytan’laböyle mücadele edip durdum.”29

Reformcunun Roma Kilisesinden tümüyle çıkarıldıgını ilan edenyeni bir bülten geldi. Bu bülten, Luther’in ve onun ögretilerini kabuledenlerin Cennet’ten mahrum kalacagını ilan ediyordu.

Page 84: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

80 Büyük Mücadele

Tanrı’nın gerçegini kendi çaglarında dile getirmekle görevlen-dirilenlerin hepsi, karsıt güçlerle mücadele edecektir. Luther’in gün-lerinde de bu böyleydi, günümüzdeki kilise için de bu böyledir.Günümüzde gerçek, tıpkı Luther’e karsı çıkan katolikler tarafın-dan oldugu gibi reddedilmektedir. Bu çagda gerçegi duyuranlar,önceki çaglarda yasayan reformculardan daha büyük bir hosgörüylekarsılanmayacaktır. Gerçek ve yanılgı, Mesih ve Seytan arasındaki[81]büyük mücadele, dünya tarihinin sonuna dek sürüp gidecektir. (Bkz.Yuhanna 15 :19,20; Luka 6 :26).

1D’Aubigne, kitap 2, bölüm 2.2Adı geçen eser, kitap 2, bölüm 2.3Adı geçen eser, kitap 2, bölüm 3.4Adı geçen eser, kitap 2, bölüm 4.5D’Aubigne, kitap 2, bölüm 6.6Adı geçen eser, kitap 2, bölüm 6.7D’Aubigne, kitap 5, bölüm 2.8Bkz. John C. L. Giesler, A Compendium of Ecclesiastical History (Bir Kilisebilim

Tarihi Özeti), dönem 4, kesit 1, paragraf 5.9D’Abubigne, kitap 3, bölüm 1.

10Adı geçen eser, kitap 3, bölüm 1.11Bkz. K. R. Hagenbach, History of Reformation (Reform Tarihi), cilt sayfa 96.12D’Aubigne, kitap 3, bölüm 4.13Adı geçen eser, kitap 3, bölüm 6.14Adı geçen eser, kitap 3, bölüm 6.15Adı geçen eser, kitap 3, bölüm 7.16Adı geçen eser, kitap 4, bölüm 2.17Adı geçen eser, kitap 4, bölüm 4.18Martyn, The Life and Times of Luther (Luther’in Yasamı ve Çagı), sayfa 271, 272.19D’Aubigne, (Londra baskısı), kitap 4, bölüm 8.20D’Âubigne, kitap 4, bölüm 10.21Adı geçen eser, kitap 4, bölüm 10.22Adı geçen eser, kitap 5, bölüm 1.23Adı geçen eser, kitap 6, bölüm 2.24Wylie, kitap 6, bölüm 1.25D’Aubigne, kitap 6, bölüm 3.26D’Aubigne, kitap (3. Londra baskısı). Walther, 1840, kitap 6, bölüm 9.27D’Aubigne, kitap 6, bölüm 9.28Adı geçen eser, kitap 6, bölüm 10.29Martyn, sayfa 372, 373.

Page 85: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 8 : Gerçegin savunucusu

Yeni bir imparator olan V.Charles, Almanya tahtına çıktı. Char-les’ın, tacını büyük oranda borçlu oldugu Saksonya valisi, Luther’in,savunması dinlenmeden mahkum edilmemesini rica etti. Impara-tor böylece yüz kızartıcı büyük bir karmasanın içine düstü. Kato-likler, Luther’in mutlaka öldürülmesi için ısrar ediyorlardı. Vali,Dr.Luther’e bir koruma güvencesi verilmesini, egitimli, dindar vetarafsız yargıçların önüne çıkarılmasını istedi.1

Worms’da bir kurul toplanacaktı. Almanya’nın prensleri gençkrallarıyla ilk kez orada görüseceklerdi. Kilisenin ve devletin öndegelenleri ve tüm yabancı ülkelerin elçileri Worms’da biraraya geldi.Ancak gündemdeki en heyecanlı konu kuskusuz reformcuydu. Char-les valiye, Luther’i beraberinde getirmesini söylemis, güvence vaadivermis ve soruların açıkça tartısılacagına söz vermisti. Luther valiyesöyle yazdı : “Eger beni çagıran imparatorsa, Tanrı’nın kendisininçagırdıgından kusku duymam. Eger bana karsı siddet kullanmak is-terlerse... davamı Rab’bin ellerine bırakırım... Tanrı beni korumazsa,zaten hayatımın pek önemi kalmaz ki... Benden kaçmak ve inan-cımı degistirmek dısında her seyi bek-leyebilirsin. Kaçmayacagım;inandıgımdan da vazgeçmeyecegim.”2

Luther’in kurulun önüne çıkacagı haberi yayıldıkça, büyük birheyecan fırtınası esmeye basladı. Papalık temsilcisi Aleander, pa-nige kapıldı ve öfkelendi. Papanın zaten mahkum ettigi bir kisininyeniden durusmaya alınması papalıgın yetkisine kusku düsürmekanlamına gelecekti. Üstelik bu adamın güçlü iddiaları, birçok prensinPapanın karsısında yer almasına neden olabilirdi. Charles’a baskıyaparak Luther’in Worms’a gitmesine engel oldu.

Bu zaferle yetinmeyen Aleander, Luther’in mahkumiyetini ga-ranti altına almaya çalıstı. Reformcuyu ‘kargasa çıkarmakla, baskaldırmakla, küfür etmekle ve din karsıtlıgıyla’ suçladı. Ne var kibunları ortaya koyarken kendi ruhunu da açıga vurmus oluyordu.Birçok kisi onun nefret ve intikam duygularıyla hareket ettiginetanık oldu.3

81

Page 86: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

82 Büyük Mücadele

Aleander daha büyük bir hararetle imparatora papalık karar-larını uygulaması için ricalarda bulundu. Temsilcinin ısrarlarına[83]dayanamayan Charles, ona davasını kurula getirmesini söyledi. Re-formcuyu görmek isteyenler Aleander’ın konusmasını beklemeyebasladılar. Saksonya valisi orada yoktu, ama görevlilerinden bazılarıtemsilcinin sözlerini kayıt etti.

Luther sapkınlıkla suçlanıyor

Aleander Luther’i kilisenin ve devletin düsmanı olarak göster-mek için ögrenimini ve söz cambazlıgını sonuna kadar kullandı.“Luther’in yanılgıları bin sapkının yanılgılarından fazladır” dedi.

“Bütün bu Lutherciler nedir? Bozguncu papazlar, cahil hukuk-çular ve adi soylulardan olusan bir gruptur. Katolikler hem sayıda,hem yetenekte hem de güçte kat ve kat daha üstündür. Bu kuruldançıkacak olan karar cahilleri aydınlatacak, düskünlere destek ola-cak, kararsızların karar vermesini saglayacak ve sabit olmayanlarıuyaracaktır.”4

Tanrı Sözünün açık ögretisleri karsısında günümüzde de aynı id-diaların hala öne sürüldügünü görüyoruz. “Bu yeni ögretileri ortayaatanlar kimlerdir? Sayıca az, egitimsiz ve yoksul sınıftan olan kisiler-dir. Ama gerçegi tasıdıklarını ve Tanrı’nın seçilmis halkı olduklarınıiddia ederler. Oysa bizim kilisemiz hem sayıca üstün hem de çokdaha etkilidir.” Günümüzde bu iddialara, reformcunun yasadıgı çagakıyasla hiç de daha az rastlanmamaktadır.

Ne yazık ki Luther kurula gelmemis, Tanrı Sözünün açık veikna edici gerçekleriyle papalıgı yenilgiye ugratma fırsatına kavus-mamıstı. Kurulda yalnızca Luther’i ve onun ögretilerini mahkumetmek için degil, sapkınlıgı da kökünden söküp atmak için genelbir birlik olustu. Roma’nm söyleyebilecegi her sey söylendi. Artıkkarsı karsıya gelerek çarpısan gerçek ve yanılgı daha açık bir sekildegörülebilecekti.

Rab papalık zulmünün gerçek etkilerini ortaya koyması içinkurul üyelerinden birinde islev görüyordu. Saksonyalı Dük George,prenslerin toplantısında ayaga kalkarak papalıgın aldatıcılıgını veigrenç islerini dehsetli ayrıntılarla ortaya koydu :

“Kötüye kullanılan insanların Roma’ya karsı feryadı yükse-liyor.Her türlü utanma bir kenara bırakılmıstır. Tek hedefleri para, para[84]

Page 87: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Gerçegin savunucusu 83

ve paradır. Saçma sapan seyler ögreten vaizlere yalnızca hosgörüylebakılmakla kalınmıyor, üstüne üstlük bunlar ödüllendiriliyor. Çünküyalanları ne kadar büyük olursa, kazançları da o kadar büyük olu-yor. Ne yazık ki böyle kokusmus bir kaynaktan böyle sular akıyor.Para tutkusu ve öteki çılgınca alemler el ele gidiyor. Ruhban sınıfı-nın skandalları, birçok zavallının sonsuz mahkumiyete ugramasınaneden oluyor. Genel bir reform yürürlüge konulmalıdır.”5 Konusma-cının Luther’in kararlı bir düsmanı olması sözlerini daha da etkinkılmıstı.

Tanrı’nın melekleri yanılgıların karanlıgına ısık tutarak yüreklerigerçege açtılar. Gerçegin Tanrısının gücü, Reformun karsıtlarınıbile etkisini altına almaya baslamıstı. Yüce görevin tamamlanmasıiçin yol açılıyordu. O kurulda, Luther’den çok daha büyük olan birKisinin sesi isitildi.

Papalıgın, Alman halkına yaptıgı baskıları belirlemek ve sırala-mak için bir komisyon göreve atandı. Hazırlanan liste imparatora su-nularak bu kötülüklere karsı önlem alınması için kendisinden ricadabulunuldu. Ricada bulunanlar söyle dedi : “Halkımızın onurununayaklar altına alınmasını ve ezilmesini önlemek bizim görevimizdir.Bu nedenle en kısa zamanda genel bir reform yoluna gidilmesi vesonuca ulastırılması arz olunur.”6

Luther çagrılıyor

Kurul bu kez de Reformcunun gelmesini talep etti. Imparatorsonunda razı oldu ve Luther çagrıldı. Çagrıyla birlikte kendisinekoruma güvencesi de verildi. Bu haber görevliler tarafından Witten-berg’e ulastırıldı.

Luther’e karsı düsmanlık ve önyargıdan haberdar olan arkadas-ları, güvenceye fazlaca dayanmaması için onu uyardılar. Luther söylekarsılık verdi : “Bu görevlilerin yanılgılarını gözler önüne sermekiçin Mesih bana Ruhunu verecektir. Hayatımla zaten onları hor görü-yorum, ölümümle de yenik düsürürüm. Worms’da beni inancımdandöndürmeye çalısacaklar. Ben de inancımdan iste böyle dönüyorum :Önceden Papayı Mesih’in temsilcisi olarak kabul ederdim; oysa artıkRab’bin düsmanı ve Iblis’in elçisi olarak kabul ediyorum.”7 [85]

Luther’e imparatorluk habercisinin yanı sıra üç arkadası esliketti. Melanchthon’un yüregi Luther’e baglanmıstı ve onu izlemek

Page 88: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

84 Büyük Mücadele

istiyordu. Ama ricaları geri çevrildi. Reformcu söyle dedi : “Bendönmezsem ve düsmanlarım beni öldürürse, ögretmeye devam etve gerçege baglı kal. Benim yerime emek ver. Sen hayatta kalırsanbenim ölümüm pek bir sey kaybettirmez.”8

Halkın zihni her türlü korku ve kuskuyla doluydu. Luther’inyazılarının Worms’daki kurulda mahkum oldugunu ögrendiler. Lut-her’in kuruldaki güvenligi için kaygı duyan haberci, kendisine halagitmek isteyip istemedigini sordu. “Her kentte uyarılıyorum, amagidecegim” diye yanıt verdi.9

Luther Erfurt’ta sık sık dolastıgı sokaklardan geçti, manastırdakihücresini ziyaret etti ve simdi Almanya’yı sel gibi basan ısıgın hangigayretlerle yayıldıgını düsündü. Oradayken kendisinden vaaz etmesiistendi. Bunu yapması yasaklanmıstı, ama haberci kendisine izinverdi. Eskiden manastırın ayak islerini yapan kisi, bu kez kürsüyeçıkıyordu.

Insanlar büyülenmis gibi dinlediler. Yasam sözü açlıktan ölmeküzere olan canları doyurdu. Mesih papaların, din temsilcilerinin,imparatorların ve kralların üzerinde yüceltildi. Luther kendi tehlikelikonumundan hiç söz etmedi. Mesih’te kendisini gözden çıkarmıstı.Tek gördügü çarmıha gerilen ve günahlıyı bagıslayan Isa’ydı.

Bir sehit cesareti

Reformcu yoluna devam ederken, hevesli bir kalabalık çevresinisardı. Dost sesler onu Katoliklere karsı uyarıyordu. Bazıları, “Seniyakacaklar. John’a ve Huss’a yaptıkları gibi bedenini küle çevirecek-ler” diyordu. Luther yanıt verdi; “Worms’dan Wittenberg’e bir atesyaksalar bile, ben oradan Rab’bin adında yürüyüp geçerim. Onlarınönüne çıkıp Rab Isa Mesih’i ilan ederim.”

Luther Worms’a yaklasırken büyük bir tantana koptu. Dostlarıgüvenligi için kaygı duyarken, düsmanları tam tersi emeller pesin-deydi. Katoliklerin kıskırtmasıyla, sövalye olan bir dostun satosunasıgınması teklif edildi. Öte yandan dostları da onu tehdit eden teh-[86]likelerden söz edip duruyordu. Hala sarsılmayan Luther söyle du-yurdu : “Worms’daki cinlerin sayısı damdaki kiremitlerden fazla daolsa, gidecegim.”10

Worms’a vardıgında büyük bir kalabalık Luther’i karsılamakiçin kapılara akın etti. Herkesi yogun bir heyecan sarmıstı. Arabasın-

Page 89: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Gerçegin savunucusu 85

dan çıkan Luther, “Tanrı beni savunacaktır” dedi. Gelisi Katoliklerisaskınlıga düsürmüstü. Imparator danısmanlarını çagırtarak hangiyolun izlenmesi gerektigini sordu. Koyu bir Papa taraftarı söyle ögütverdi : “Bu konuyu uzattıkça uzattık. Siz, efendimiz, bu adamı enkısa zamanda basımızdan savmaya bakın. Sigismund, John Huss’ınyakılmasını saglamadı mı? Sapkın bir adamı resmi korunma gü-vencesi altında tutamayız.” Imparator, “Hayır” diye karsılık verdi,“sözümüzde durmalıyız.” Reformcunun savunmasının dinlenmesinekarar verildi.11

Bütün kent bu dikkate deger adamı görmeye can atıyordu. Lut-her ise yolculuktan yorulmus oldugu için sessizlige ve dinlenmeyeihtiyaç duydu. Birkaç saat dinlendikten sonra çevresi soylular, sö-valyeler, rahipler ve vatandaslar tarafından kusatıldı. Bu soylulararasında imparatora kilisenin reforma ihtiyacı oldugunu cesaretlesöyleyen kisiler de vardı. Düsmanlar kadar dostlar da bu gözü pekinsanı görmeye gelmislerdi. Luther’in yüzünde cesaret ve kararlılıkokunuyordu. Soluk, ince yüzünde yumusak ve hatta neseli bir ifadevardı. Sözlerinin derin ciddiyeti düsmanlarının bile karsı duramadıgıbir güç sergiliyordu. Bazıları tanrısal bir gücün kendisiyle birlikteolduguna inanıyordu.12 Baskaları ise, Ferisilerin Isa’ya söyledigigibi “O’nu cin çarpmıs” diyorlardı (Yuhanna 10 :20).

Ertesi gün, bir imparatorluk görevlisi gelerek Luther’i savunma-sını verecegi salona götürdü. Her bölme, Papaya karsı çıkına cesaretigösteren bu adamı görmek isteyen heveslilerle dolup tasıyordu. Bir-çok savastan kahraman olarak çıkan eski bir general, ona yumusakbir dille söyle dedi : “Ah zavallı kesis, sen simdi benim ve ordum-daki tüm subayların girdigi kanlı savasların çok daha soylusu içinburadasın. Eger mücadelen adilse, Tanrı’nın adında yürü ve hiçbirseyden korkma. Tanrı seni bırakmayacaktir.”13 [87]

Luther kurulun önüne çıkıyor

Imparator tahta geçip oturdu. Çevresinde imparatorlugun endüzeyli kisileri vardı. Martin Luther simdi imanını savunmak zorun-daydı. “Kurula çıkması bile papalıga karsı baslı basına bir zaferdi.Papa onu zaten mahkum etmisti ve kurul sırf bu kararıyla bile Papa-nın üzerinde oldugunu ima ediyordu. Papa bu adama yasak koymus,insan toplumundan çıkarıp atmıstı; ama o saygılı bir dille davet

Page 90: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

86 Büyük Mücadele

edilmis ve saygın bir kurulun huzuruna çıkmıstı. Roma tahtındaninmeye baslamıstı; buna neden olan da bir kesisin sesiydi.14

Reformcu çekingen ve utanmıs gibi görünüyordu. Birkaç prenskendisine yaklastı; biri söyle fısıldadı : “Bedeni öldüren, ama canıöldürmeye gücü yetmeyenlerden korkma.” Bir baskası söyle dedi :“Benden ötürü valilerin ve kralların önüne çıkarılacaksınız. Konu-sacak olan siz olmayacaksınız. Babanızın Ruhu sizin aracılıgınızlakonusacaktır” (Bkz. Matta 10 :28, 18, 19).

Kalabalık kurulun üzerine derin bir sessizlik düstü. Sonra birimparatorluk görevlisi kalkarak Luther’in yazılarına isaret etti. Re-formcunun iki soruya yanıt vermesini istedi. Bu yazıların kendisininoldugunu kabul ediyor muydu ve o yazılarda dile getirdigi düsünce-lerden dönmüs müydü? Eserlerin adları okundu. Luther ilk soruyaeserlerin kendisine ait oldugunu söyleyerek karsılık verdi. Ikincisoruyu ise söyle yanıtladı : “Düsünmeden cevap vermemeye özengöstermeliyim. Kosulların gerektirdiginden azını ya da gerçegingerektirdiginden fazlasını söylemeyeyim. Bu yüzden siz yüce Im-paratordan tüm alçakgönüllülükle bana Tanrı’nın sözüne uygun biryanıt vermem için fırsat tanımanızı arz ediyorum.”15

Luther hırslı ve içgüdüsel davranmadıgına iliskin kurulu iknaetti. Cesaretiyle ve ödün vermemesiyle tanınan bir kisinin böylesakin ve öz denetimli davranması beklenmezdi. Ama böylece dahabilge ve saygın bir karsılık vermek için kendisini hazırlamıs oldu.

Ertesi gün, yanıtını vermeliydi. Bir süre içi bunaldı. Düsmanlarızafer kazanacakmıs gibi göründü. Çevresini sanki kara bulutlarsardı ve onu Tanrı’dan ayırdı. Can acısıyla parçalanan yüregininferyadını kendisini anlayabilecek tek kisi olan Tanrı’ya kaldırdı.[88]“Her seye gücü yeten sonsuz Tanrı” diye yalvardı, “eger yalnızcabu dünyanın gücüne güveniyorsam, her sey bitti demektir... Sonsaatlerim geldi, mahkumiyetim ilan edildi... Ya Rab, dünyanın tümbilgeligine karsı bana yardım et... Bu senin yolundur... dogru vesonsuz bir yoldur. Ya Rab, bana yardım et ! Sadık ve degismeyenTanrı, hiçbir insana güvenemem... Sen beni bu is için seçtin... Benimsavunucum, kalkanım ve yüksek kulem olan sevgili Isa Mesih’inugruna, yanımda dur.”16

Ne var ki Luther’in dehsete kapılmasına neden olan sey, kisiselacılar, iskence ya da ölüm korkusu degildi. O kendi yetersizliginihissediyordu. Zayıflıgı yüzünden gerçegin yoluna tanıklık edeme-

Page 91: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Gerçegin savunucusu 87

mekten korkuyordu. Kendi güvenligi için degil, ama müjdenin zaferiiçin Tanrı’yla güresti. Korkunç bir çaresizlikle Mesih’e yaslandı. Ku-rulun önünde tek basına durmayacaktı. Içi yeniden esenlikle doldu,Tanrı’nın Sözünü ulusların yöneticileri önünde yüceltme fırsatınakavustugu için sevinmeye basladı.

Luther verecegi karsılık üzerinde düsünmüs, yazılarındaki metin-leri gözden geçirmis, Kutsal Yazıdan kendisini destekleyen kanıtlarbulmustu. Sol eline Kutsal Kitap’ı alarak sag elini göge kaldırdı vesöyle yemin etti : “Tanıklıgım kanla mühürlense bile müjdeye sadıkkalacagım ve imanımı özgürce açıklayacagım.”17

Luther yeniden kurulun önünde

Kurula çıkarıldıgında sakin ve huzurluydu; ama dünyanın yöneti-cileri önünde Tanrı’nın tanıgı olarak cesur ve soyluydu. Imparatorlukgörevlisi artık kararını bekliyordu. Yazdıklarından dönecek miydi?Luther sertlige ya da hırsa basvurmadan alçakgönüllü bir tavırlayanıt verdi. Çekingen ve saygılı bir yaklasımı vardı, ama kurulusasırtan bir güvene ve sevince sahipti.

Luther konusmasına “Yüce imparator, sayın prensler, sevgiliyöneticiler” diye seslenerek basladı. Ardından söyle devam etti :“Bana dün verilen buyruk uyarınca bugün huzurunuzdayım. Egerfark etmeden sizlere ya da saray kurallarına herhangi bir sekilde say-gısızlık edersem, beni bagıslamanızı arz ederim; çünkü ben krallarınsaraylarında degil, manastırın ıssızlıgında yetistim” dedi.18 [89]

Sonra da yayınlanan bazı eserlerindeki iman ve eylem ögre-tilerinin düsmanları tarafından bile yararlı bulundugunu anlattı. Bun-lara sırt çevirmek, herkesin açıkladıgı gerçekleri mahkum etmekolacaktı. Diger yazılarında ise papalıktaki çürümeden ve kötüyekullanımdan söz ettigini dile getirdi. Bunları reddetmek Roma’ninbaskısına destek olmak ve daha büyük yanlıslara kapı açmak anla-mına gelecekti. Baska yazılarında da var olan kötülükleri savunaninsanlara elestiri getirmisti. Bu eserlere iliskin normalden sert dav-randıgını itiraf etti. Ama bunları da reddedemezdi, çünkü o zamangerçegin düsmanları Tanrı’nın halkını daha fazla ezmek için fırsatbulacaklardı.

“Ben de kendimi Mesih’in savundugu gibi savunacagım” dedi,“Eger kötülük yaptımsa, buna tanıklık edin. Tanrı’nın merhametiyle

Page 92: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

88 Büyük Mücadele

size yalvarırım, yüce Imparator, sayın prensler ve her düzeyden ge-len kisiler, peygamberlerin ve elçilerin yazılarıyla benim yanılgıyadüstügümü kanıtlayın. Buna ikna oldugum zaman her türlü yanıl-gıdan dönmeyi kabul ediyorum. Kitaplarımı alıp atese atan ilk benolacagım...

“Üzülmekten çok seviniyorum. Çünkü müjde simdi, tıpkı ilkzamanlarda oldugu gibi bir bölünme ve ayrılık konusu olmustur.Tanrı sözünün karakteri ve kaderi budur. Isa Mesih, barıs degil kılıçgetirdigini söylemistir. Bu tür bölünmelere engel olmaya kalkmayın,çünkü kendinizi Tanrı’nın kutsal sözüne karsı sava-sırken bulabilirsi-niz. Kendi üzerinize büyük tehlikeleri, hem bu dünyanın yıkımlarınıhem de sonsuz yıkımı getirebilirsiniz.”19

Luther Almanca konusmustu. Simdi aynı sözcükleri Latincekonusması isteniyordu. Konusmasını aynı akıcılıkla tekrarladı. As-lında bu bile Tanrı’nın saglayısıydı. Birçok prens yanılgılar ve batılinançlarla öylesine körlesmisti ki, ilk anlatıda Luther’in mantıgınıgöremediler. Konusmanın tekrarı birçok noktanın açıklıga kavusma-sını sagladı.

Gözlerini inatla ısıga kapatanlar, Luther’in sözlerindeki gücünetkisiyle küplere bindiler. Kurul sözcüsü öfkeli konustu; “Sana soru-lan soruyu cevaplamadın... Net ve açık bir cevap vermeni istiyoruz.Ögretilerinden dönecek misin, dönmeyecek misin?”

Reformcu söyle yanıtladı : “Yüce efendimiz madem benden net[90]ve açık bir cevap istiyorlar, ben de kendilerine istedikleri gibi bircevap verecegim. Cevabım sudur : Imanımı ne Papaya ne de kurul-lara teslim etmem. Bunların yanılgıya ugradıkları ve kendi içlerindeçeliskiye düstükleri gün gibi açıktır. Bu nedenle beni baglayan sa-dece Kutsal Yazının tanıklıgıdır... Dönmüyorum ve dönmeyecegim,çünkü bir Hıristiyanın kendi vicdanına karsı gelmesi olanaksızdır.Elimden baska bir sey gelmiyor. Tanrı bana yardımcı olsun. Amin.”20

Dogru adamın tanıklıgı böylece sona erdi. Onun büyüklügüne,karakterinin paklıgına, yürek esenligine ve sevincine herkes tanıkolmustu. Luther dünyayı yenen imanın üstünlügüne tanıklık etmisti.

Luther’in ilk cevabı saygılı ve hatta boyun egen bir yaklasımlaverilmisti. Katolikler bu gecikmeyi Luther’in dönmek üzere olduguseklinde yorumlamıslardı. Charles, kesisin yorgun yüzüne, sade giy-silerine ve konusmasındaki yalınlıga dikkat çekerek söyle konustu :“Bu adamın konusmaları beni asla sapkın yapamaz.” Reformcunun

Page 93: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Gerçegin savunucusu 89

cesareti ve kararlılıgı bütün grupları saskına çevirmisti. Imparatorsöyle devam etti. “Bu kesis korkusuz bir yürekle ve sarsılmaz bircesaretle konusuyor.”

En çok sasıran Roma taraftarları oldu. Üstünlüklerini KutsalYazılara göre degil, tehditlerle sürdürmeye çalısıyorlardı. Kurul söz-cüsü, “Eger dönmezsen, Imparator ve prensler, pismanlık nedir bil-meyen bir sapkına ne yapacaklarını düsünmek zorunda kalacaklar”dedi.

Luther sakin bir dille, “Tanrı benim yardımcım olsun, çünkü hiçbir seyden dönemem.”21

Prensler kendi aralarında konusmaya baslarken Luther dısarıçıkarıldı. Luther’in kararlı bir sekilde direnmesi, kiliseyi çaglar bo-yunca etkileyecekti. Ona son bir kez daha dönme fırsatı tanınmasınakarar verildi. Soru tekrarlandı. Ögretilerinden dönecek miydi? “Ön-ceden verdigim yanıttan baska bir yanıt vermeyecegim.”

Papalık önderleri güçlerinin alçakgönüllü bir kesis tarafındanböylesine küçümsenmesini kendilerine yediremiyorlardı. Luther her-kese saygınlıgı ve sakinligiyle konusmus, sözlerinin hırslı ve hatalıçıkmaması için gayret göstermisti. Kendisini unutmus ve yalnızca [91]papalardan, krallardan ve imparatorlardan daha üstün olan Kisi-nin huzurunda bulundugunu hissetmisti. Tanrı’nın Ruhu oradaydı,imparatorluk yöneticilerinin yüreklerinde isliyordu.

Birkaç prens, Luther’in yolunun adaletli oldugunu cesaretle ilanettiler. Baska bir grup da düsüncelerini o anda açıkça dile getirmesede sonradan Reformun korkusuz destekçileri oldular.

Vali Frederick, Luther’in konusmasını derin duygularla dinledi.Doktorun cesaretine ve öz denetimine sevinç ve kıvançla tanık oldu.Onu savunma konusunda daha kararlı olmayı düsündü. Papaların,kralların ve rahiplerin bilgeliginin gerçegin gücüyle bir hiçe indir-gendigine tanık olmustu.

Papalık temsilcisi Luther’in konusmasının yarattıgı etkiyi de-gerlendirerek elinden gelen her seyi kullanmaya ve Reformcununyıkımını görmeye karar verdi. Diplomatik konusma yeteneklerinikullanarak genç imparatora önemsiz bir kesis için Roma’nın dostlu-gunu kurban etmemesini salık verdi.

Luther’in konusmasının ertesi günü Charles kurula bir konusmayaparak Katolik inancını devam ettirmeye ve korumaya kararlı oldu-gunu dile getirdi. Luther’e ve ögrettigi sapkınlıga karsı katı önlemler

Page 94: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

90 Büyük Mücadele

alınacaktı : “Gerekirse krallıklarımı, hazinelerimi, dostlarımı, bede-nimi, kanımı, camını kurban edecegim. Luther’e ve onun baglılarınasapkın muamelesi yapılacak, aforoza ve yasaklara basvurularak yokedilmeleri için her yola basvurulacaktır.”22 Ancak imparator, herseye ragmen Luther’in koruma güvencesine saygı duyulacagını ilanetti. Evine güvenle dönebilecekti.

Luther’in koruma güvencesi tehlikede

Papalık temsilcileri, reformcunun yolculuk güvencesinin kaldı-rılmasını yeniden gündeme getirdiler. “Ren, geçen yüzyılda JohnHuss’ın küllerini aldıgı gibi bu kez de Luther’i almalıdır” diyor-lardı.23Ne var ki Almanya’nın prensleri, Luther’in yeminli düsman-ları da olsalar, din önderlerinin bu önerisini protesto ettiler. Huss’ınölümünü izleyen felaketlere isaret ettiler. Bu korkunç kötülükleritekrarlayarak Almanya’yı aynı yıkımlara mahkum etmeyi göze ala-madılar.

Çirkin teklif Charles’ın önüne geldiginde söyle dedi : “Seref ve[92]dürüstlük tüm dünyada kaybolsa bile, prenslerin yüreklerinde yasa-malıdır.”24 Bütün bunlara ragmen Luther’in papalık düsmanları Si-gismund’un Huss’a davrandıgı gibi Luther’e de aynı sekilde davran-ması için imparatora ısrar ettiler. Huss’ın halk toplulugu önünde zin-cirlerini göstererek krala sözünü hatırlattıgını anımsayan V.Charlessöyle duyurdu : “Sigismund gibi utanca düsmeyecegim.”25

Ne var ki Charles, Luther’in temsil ettigi gerçekleri bilerek red-detti. Gerçek ve dogruluk yollarında yürümek için geleneklerin yo-lundan çıkmayı göze alamadı. Babalarının izinden gidip papalıgıdesteklemeyi seçti. O ataları da ısıgı kabul etmeye yanasmadı.

Günümüzde birçok kisi kendi atalarının geleneklerine baglıdır.Rab’bin tuttugu ısıgı kabul edemezler, çünkü aynı ısık babaları ta-rafından reddedilmistir. Eger görevimizin ne oldugunu belirlemekiçin Gerçegin Sözüne bakmak yerine babalarımıza bakarsak, Tanrıbizi onaylamayacaktır. Su anda Tanrı’nın Sözünden yansıyan ısıknedeniyle sorumluyuz.

Tanrısal gerçek Luther aracılıgıyla Almanya’nın imparatorunave prenslerine seslenmisti. O’nun Ruhu o kuruldaki birçok kisiyeyeniden çagrıda bulundu. Ama tıpkı yüzyıllar önce Pilatus’un yaptıgı

Page 95: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Gerçegin savunucusu 91

gibi dünyasal gurura egilen V. Charles, gerçegin ısıgını reddetmeyekarar verdi.

Luther’e yönelik düzenler çok yayılıyor ve kentte heyecan yara-tıyordu. Roma’nm zalimligini bilen Luther’in birçok arkadası, onukurban ettirmemeye kararlıydı. Yüzlerce soylu onu korumaya sözvermisti. Evlerin kapılarına ve halk meydanlarına Luther’i hem suç-layan hem de destekleyen yazılar asılmıstı. Bunlardan biri dikkat çe-kiciydi; “Ey diyar, kralın bir çocuk olunca, vay sana !” (Vaiz 10 :16).Luther’den yana esen genel rüzgar, ona karsı islenecek herhangibir adaletsizligin ülkenin huzurunu ve tahtın güvenligini tehlikeyeatacagına iliskin imparatoru ve kurulu ikna etmisti.

Roma’ya karsı ödün verme çabaları

Saksonyalı Frederick, reformcuya karsı gerçek duygularını dik-katlice gizledi. Aynı zamanda onu yorulmak bilmeyen bir titiz- [93]

likle korudu; düsmanlarının hareketlerine karsı tetikteydi. Ancakbirçokları Luther’e duydukları sempatiyi gizlemek için hiçbir çabagöstermediler. Spalatin söyle yazmıstır : “Doktorun küçük odasıgelen ziyaretçilerin hepsini almıyordu.”26 Onun ögretilerine inan-mayanlar bile vicdanına karsı gelmektense cesaretle ölmeyi seçeninanç karsısında hayranlık duyuyorlardı.

Luther’i Roma’yla uzlastırmak için ciddi gayretler gösterili-yordu. Soylular ve prensler kendi fikirlerini belirtiyor, Luther’in,kiliseye ve konseylere karsı gelmeye devam ederse, imparatorluk-tan savunmasız bir sekilde atılabilecegini söylüyordu. Tekrar vetekrar uyarılıyor, imparatorun kararına boyun egmesi isteniyordu.Ama onun korkacak bir seyi yoktu : “Imparatorun, prenslerin vesıradan Hıristiyanların benim islerimi incelemesine ve elestirmesinerazıyım; ama tek bir kosulla, Tanrı’nın Sözünü ölçü olarak alsınlar.Herkesin ona itaat etmesi gerek.”

Bir baskasının ricaları karsısında söyle dedi : “Bana verilen ko-ruma güvencesinin kaldırılmasına razı gelirim. Canımı bile impara-torun ellerine teslim ederim, ama Tanrı’nın sözünü asla !”27 Genelbir kurula teslim olmaya istekli oldugunu, ama bu kurulun KutsalYazılar dogrultusunda karar vermesini istedigini söyledi. “Tanrı’nınsözü ve iman söz konusu oldugunda her Papa kadar iyi bir yargıç

Page 96: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

92 Büyük Mücadele

olabilir.”28 Hem dostlar hem de düsmanlar uzlastırma çabalarınınbos oldugunu sonunda anladılar.

Reformcu tek bir noktada boyun egseydi, Seytan ve O’nun güç-leri zafer kazanacaktı. Ama Luther’in yılmayan kararlılıgı ki-liseyiözgürlüge götüren yolu açtı. Kendi adına düsünme ve hareket etmecesaretine sahip olan tek bir adam kiliseyi ve dünyayı yalnızca kendiçagında degil, gelecekteki tüm çaglarda etkileyecekti.

Luther kısa bir sürede imparator tarafından evine gönderildi. Bu-nun arkasından mahkumiyeti gelecekti. Luther’in yolu tehdit edicibulutlarla kararmıstı, ama Worms’tan yüreginde sevgi ve övgüyleayrıldı.

Ayrılırken kararlılıgının isyan olarak algılanmamasını istedigiiçin imparatora yazdı; “Onurda da onursuzlukta da, yasamda daölümde de, Tanrı’nın sözü dısında her durumda size itaat etmeyebüyük bir ciddiyetle hazırım. Sonsuz degerler söz konusu oldu-[94]gunda Tanrı insanın insana boyun egmesini istemez. Çünkü ruhsalkonularda boyun egmek gerçek tapınmadır ve yalnızca Yaratıcıyayönelik olmalıdır.29

Worms’dan dönerken, prenslere baglı kilise çevreleri aforoz edi-len kesisi agırladılar. Yerel yöneticiler imparatorun reddettigi kisiyionurlandırdılar. Kendisinden vaaz etmesi istendi. Impara-torluk ya-sagına aldırmayarak yeniden kürsüye çıktı. “Tanrı’nın sözünü zincirevurmayacagıma söz verdim” dedi, “ve vurmayacagım.”30

Luther Worms’tan ayrıldıktan kısa bir süre sonra papalık ta-raftarları imparatora baskı yaparak ona karsı bir karar aldırdılar.Luther’in, ‘Insan kılıgına ve kesis giysilerine bürünmüs Seytan’inkendisi’ oldugu ilan edildi.31 Koruma güvencesi sona erer ermez, hiçkimse ona evini açmayacak, yiyecek ve içecek vermeyecek, sözleya da eylemle ona yardımcı olmayacaktı. Yetkililere teslim edi-lecek, baglıları tutuklanacak ve mülküne el konulacaktı. Yazıları yokedilecek ve bu buyruklara uymayanlar da aynı mahkumiyeti payla-sacaktı. Saksonya valisi ve Luther’e en dostça davranan prensler,Worms’tan ayrıldılar. Imparatorun buyrukları kurul tarafından kabuledildi. Roma taraftarları büyük bir sevince kapıldılar. Reformcununönü kesinlikle kapatılmıstı.

Page 97: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Gerçegin savunucusu 93

Tanrı saksonyalı frederick’i kullanıyor

Luther’in hareketlerini gözleyen uyanık bir kisi vardı. Dogruve soylu bir yürek onun kurtulusunu görmeye kararlıydı. Tanrı Re-formcunun korunması için Saksonyalı Frederick’e bir tasarı verdi.Evine dogru yolculuk yapan Luther, yanındakilerden koparılıp hızlıbir sekilde Wartburg’a, ıssız bir dag kalesine götürüldü. Kaçırılmasıöyle gizemli oldu ki Frederick’in kendisi bile basarıya ulasıp ulas-madıgını bilmiyordu. Bunun bir nedeni vardı; vali bir sey bilmezse,bir sey açıklayamazdı. Reformcunun güvencede oldugunu ögrenincehosnut kaldı.

Ilkbahar, yaz ve sonbahar geçti. Kıs geldi ve Luther hala tut-saktı. Aleander ve yandasları seviniyordu. Müjdenin ısıgı sönmeküzereymis gibi görünüyordu. Ancak reformcunun ısıgı daha büyükbir parlaklıkla yanacaktı. [95]

Wartburg’da güvenlik

Wartburg’un dostça güvenliginde Luther, mücadelenin sıcak-lıgından ve kargasasından özgür olmustu. Ancak etkinlikler ve sertçatısmalarla geçen bir yasama alısık oldugundan edilgen olmayadayanamıyordu. Issızlıkta geçen bu günler boyunca, kilisenin du-rumunu düsünüp durdu. Mücadeleden çekildigi için korkaklıklasuçlanmaya çekiniyordu. Pek bir sey yapamadıgı için kendi kendinehayıflanıyordu.

Ne var ki günlük yasantısında bir kisinin yapabileceginden faz-lasını basarıyordu. Kalemi asla bos durmuyordu. Düsmanları onunhala etkin olusunun somut kanıtlarıyla saskına dönüyordu. Elindençıkan birkaç brosür tüm Almanya’yı dolasıyordu. Bir yandan daIncil’i Almanca’ya çeviriyordu. Kendi kayalık Patınos’undan bir yılboyunca müjdeyi duyurmaya ve yanılgıları düzeltmeye devam etti.

Tanrı kulunu toplum yasamının sahnesinden bilerek çekmisti.Dagdaki yalnızlıgın ve belirsizligin içinde yasayan Luther, dünyasaldesteklerden uzak kalmıs ve insanların övgüsünden mahrum bırakıl-mıstı. Sık sık basarının getirdigi gururdan ve öz güvenden böyleceuzak durdu.

Insanlar gerçegin kendilerine sagladıgı özgürlükle sevinç duyar-ken Seytan onların düsüncelerini ve duygularını Tanrı’dan uzaklastır-

Page 98: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

94 Büyük Mücadele

maya çalısır. Onları insan kurulularına köle etmeye çalısır, Tanrı’nınelini göz ardı ederek insandan medet ummaya yönlendirir. Böyleceövülüp yüceltilen ruhsal önderler, sık sık kendilerine güvenme tu-zagına düserler. Insanlar da Tanrı’nın Sözüne bakmak yerine buönderlere bakarak yönlendiris alacaklarını umarlar. Tanrı, Reformubu tehlikeden koruyacaktı. Gözler gerçegi açıklayan Luther’e dön-müstü, o da insanlar gerçegin asıl kaynagını arasınlar diye gözlerdenuzaklastırılmıstı.[96]

[97] 1D’Aubigne, kitap 6, bölüm 11.2Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 1.3Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 1.4Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 3.5Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 4.6Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 4.7Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 6.8Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 7.9Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 7.

10Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 7.11Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 7.12Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 8.13D’Aubigne, kitap 7, bölüm 8.14Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 8.15D’Aubigne, kitap 7, bölüm 8.16Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 8.17Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 8.18Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 8.19Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 8.20Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 8.21Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 8.22Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 9.23Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 9.24Adı geçen eser, kitap 7, bölüm 9.25Lenfant, cilt 1, sayfa 422.26Martyn, cilt 1, sayfa 404.27D’Aubigne, kitap 7, bölüm 10.28Martyn, cilt 1, sayfa 410.29D’Aubigne, kitap 7, bölüm 11.30Martyn, cilt 1, sayfa 420.31D’Aubigne, kitap 7, bölüm 11.

Page 99: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 9 : Isviçre’de yanan isik

Luther’in, Saksonya’daki bir madencinin kulübesinde dogma-sından birkaç hafta sonra, Ulric Zwingli, Alplerdeki bir çobanınküçük evinde dünyaya geldi. Doganın zenginligi ve görkemi içindeyetisen Zwingli’nin zihni, küçüklügünden beri Tanrı’nın yüceligiylemesguldü. Büyükannesinin yanında kilisenin efsanelerinden ve ge-leneklerinden sıyrılıp da gelmis olan birkaç degerli Kutsal Kitapöyküsünü dinlemisti.

On üç yasındayken Bern kentine gitti. O zaman Isviçre’nin ensaygın okulu bu kentteydi. Ne var ki burada bir tehlike vardı. Rahipyardımcıları yogun bir sekilde onu manastıra tıkma gayreti gösterdi-ler. Babası rahip yardımcılarının düzenlerine iliskin bilgi sahibiydi.Oglunun geleceginin tehlikede oldugunu görerek evine dönmesiniistedi.

Çocuk bu istege uydu; ama gençlik atesi dogup büyüdügü va-dide kalmaya yanasmıyordu. Çalısmalarına yeniden dönerek Basel’egitti. Zwingli Tanrı’nın karsılıksız lütfuna iliskin müjdeyi ilk kezburada isitti. Wittembach adındaki bir ögretmen Grekçe ve Ibraniceçalısmaları sırasında Kutsal Yazıları okumaya baslamıs, egitim ver-digi ögrencilerin zihinlerine de bu ısıktan saçmıstı. Günahlının tekçaresinin Mesih’in ölümü oldugunu anlatıyordu. Zwingli için busözcükler, tan agarmadan hemen önce gelen ilk ısınlar gibiydi.

Zwingli kısa bir süre sonra Basel’den çagrılarak müjdeleme göre-vine atandı. Ilk isi Alplerde küçük bir mahalledeydi. Bir rahip olarakatanmıs ve tüm varlıgını tanrısal gerçegi arastırmaya adamıstı.1

Kutsal Yazıları arastırdıkça Roma’nm yanılgılarıyla gerçeginarasındaki farkı daha iyi görebiliyordu. Kutsal Kitap’ı Tanrfnınkusursuz ve yeterli sözü olarak kabul etti. Kutsal Kitap’ın kendikendisini yorumlaması gerektigini gördü. Anlamını kavrayabilmekiçin her türlü olanaga basvurdu ve Kutsal Ruh’un yardımını diledi.Daha sonra söyle yazmıstır : “Tanrı’nın ısıgını diledikçe KutsalYazılar benim için daha kolay olmaya basladı.”2

95

Page 100: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

96 Büyük Mücadele

Zwingli’nin ögretisi Luther’den alınmamıstı. Mesih’in ögreti-siydi. Isviçreli reformcu söyle söylemistir : “Luther, Mesih’i vaazediyorsa, benim yaptıgımı yapıyor demektir. Ne ben Luther’e, ne de[98]Luther bana tek bir söz yazmıs degiliz... Eger ikimiz de Mesih’inögretisini böyle bir birlik içerisinde veriyorsak, bu Kutsal Ruh’tankaynaklanmaktadır.”3

Zwingli 1516 yılında Einsiedeln’deki bir manastırda vaaz ver-meye davet edildi. Bir reformcu olarak orada, Alplerden çok dahafazla etkili olacaktı.

Einsiedeln’i en çok etkileyen unsurlardan biri Bakire Meryemresmiydi. Bu resmin mucizeler yaratma gücüne sahip oldugu söyle-niyordu. Manastırın kapısında da, “Burada günahlarınızın tümünübagıslatabilirsiniz” yazıyordu.4 Isviçre’nin, hatta Fransa’nın ve Al-manya’nın her yanından gelen kalabalıklar Bakire Meryem’in ma-bedine akın ediyordu. Zwingli batıl inançların tutsagı olanlara müjdearacılıgıyla özgürlügü ilan etmek için bunu bir fırsat bildi.

“Tanrı’nın varlıgının yaratılısın baska bir yerinden çok bu tapı-nakta oldugunu sanmayın... Iyi eylemler, uzun yolculuklar, sunular,resimler, Meryem’e ya da azizlere sunulan dualar size Tanrı’nınlütfunu ulastırabilir mi?... Dini cübbeler giymenin, bası tıras etme-nin, özel törenler yapmanın ne faydası olacak? Bütün imanlılarıngünahlarını sonsuza dek çarmıh üzerinde bagıslamak için kurbanolan Mesih’tir.”5

Bazıları için zahmetli yolculuklarının bosa çıktıgını duymak acıbir hayal kırıklıgına neden oldu. Mesih aracılıgıyla günahların karsı-lıksız bagıslanmasını kavrayamıyorlardı. Birçok kisiye Roma’nınkendileri için belirledigi yol yeterli geliyordu. Pak bir yürege sahipolmak için gayret göstermektense rahiplere ve Papaya bel baglamakdaha kolaydı.

Ne var ki, Mesih aracılıgıyla kurtulus müjdesini sevinçle kabul-lenen ve Kurtarıcının dökülen kanına iman eden insanlar da yokdegildi. Onlar evlerine döndüklerinde, aldıkları degerli ısıgı baskala-rına da ulastırdılar. Böylece gerçek, kasabadan kasabaya tasınır oldu.Bakire Meryem mabedine gidenlerin sayısı büyük ölçüde azaldı.Sunular da aynı oranda düsüyor, Zwingli’nin gelirinin de düsme-sine neden oluyordu. Ama o bundan büyük sevinç duyuyor, batılinançlarının gücünün kırılması onu costuruyordu. Gerçek, insanlarınyüreklerinde bir yer edinmeye baslamıstı.[99]

Page 101: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Isviçre’de yanan isik 97

Zwingli zürih’e çagrılıyor

Zwingli üç yıl sonra Zürih’teki katedralde vaaz vermek için çag-rıldı. Zürih, Isviçre konfederasyonunun en önemli kentiydi. Bu-rada olan bir seyin etkisi çok çabuk yayılırdı. Kilise yetkilileriZwingli’nin görevlerini saydılar :

“Burada görevli ruhban sınıfının gelirini karsılamak için en ufakbir bagısı bile gözden kaçırmadan toplayacaksın. Hastalardan veRab’bin Sofrasından toplanan parayı artırmaya büyük özen göste-receksin. Vaaz vermeye, sürüyle ilgilenmeye gelince, istersen birbaskasını görevlendirebilirsin.”6

Zwingli bu görevlendirmeyi sessizce dinledi ve söyle karsılıkverdi : “Mesih’in yasamı insanlardan yeterince gizli kaldı. Matta ki-tapçıgının tümünü vaaz edecegim... Hizmetimi Tanrı’nın yüceligine,O’nun Oglu’nun övgüsüne, canların gerçek kurtulusuna ve gerçekimanda egitilmelerine adayacagım.”

Insanlar Zwingli’nin konusmalarını dinlemek için akın akın gel-diler. O da müjde kitapçıklarını açarak Mesih’in yasamını, ögretis-lerini ve ölümünü anlatmaya basladı. Gelenlere, “Sizi kurtulusungerçek kaynagı olan Mesih’e yönlendiriyorum” diyordu. Yöneti-ciler, aydınlar, esnaf, köylüler onun sözlerini dinliyorlardı. Çagınkötülüklerini ve çürümüslügünü korkusuzca ilan ediyordu. Birçokkisi katedralden Tanrı’yı överek çıktılar. “Bu adam gerçegin vaizi.Bizim Musamız olacak ve bizi bu Mısır karanlıgından kurtaracak”diyorlardı.7

Bir süre sonra baskı geldi. Kesisler onunla alay ettiler ve onu kü-çümsediler. Baskaları da tehditlere basvurdu. Ama Zwingli bunlarasabırla katlanıyordu.

Tanrı cahilligin ve batıl inançların zincirlerini kırmaya hazır-lanırken, Seytan da tüm gücüyle insanları karanlıga mahkum ediponları sıkı sıkı baglamaktaydı. Roma Hıristiyanlık dünyası içinde gü-nahların affını para karsılıgında dagıtmaya daha büyük bir enerjiyledevam ediyordu. Her günahın bir ücreti vardı ve eger kilisenin kasasıyeterince dolu tutulursa, insanlara ücretsiz günah isleme izni verili-yordu. Böylece gelisen iki akım vardı. Roma günah islemeyi özgürbırakıyor ve bunu gelir kaynagı haline getiriyordu. Reform- cular [100]ise günahı mahkum ediyor ve günahtan kurtulmak için Me-sih’intek yol oldugunu ilan ediyordu.

Page 102: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

98 Büyük Mücadele

Günahı bagıslayan belgeler (endüljans) isviçre’de

Af belgelerinin Almanya’daki satısından Tetzel sorumluydu. Is-viçre’de ise bu görev Samson adındaki bir kesise verildi. Samsonpapalık hazinesini doldurmak için Almanya ve Isviçre’den büyükmiktarlarda para toplamıstı. Bu kez yine Isviçre’ye dönmüs, yok-sul köylülerin küçük tasarruflarına el atmıs, zenginlerden de pahalıarmaganlar almaya baslamıstı. Zwingli derhal ona karsı koymayabasladı. Direnisi öyle etkili oldu ki kesis kısa zamanda bulunduguyeri terk etmek zorunda kaldı. Bunun üzerine Zwingli, af belgelerinekarsı Zürih’te de etkin konusmalar yapmaya basladı. Samson orayageldiginde hileyle kente girmeyi basardıysa da, tek bir belge bilesatamadan Isviçre’den ayrılmak zorunda kaldı.

1519 yılında Dev Ölüm adı verilen veba Isviçre’yi silip süpürü-yordu. Birçok kisi, satın aldıkları af belgelerinin hiçbir ise yarama-dıgını hissetmeye baslamıstı. Daha saglam bir iman temeline ihtiyaçduyuyorlardı. Zwingli bu arada Zürih’te hasta düsmüstü ve ölmüsoldugu haberi yayılıyordu. O zor anlarda gözlerini Isa’nın çarmıhınaçevirerek teselli buluyor ve günahlarının O’nun tarafından bagıs-landıgına güveniyordu. Ölüm kapılarından döndügünde müjdeyieskisinden daha büyük bir hararetle duyurmaya basladı. Hastalık-larla ve ölülerle ugrasan halk, müjdenin degerini öncekinden dahaaçık bir sekilde görmeye baslamıstı.

Zwingli ise müjdenin gerçeklerini daha da iyi anlamıs, yenile-yen gücünü kendi varlıgında tatmıstı. Söyle diyordu : “Mesih bizeasla geri alınmayacak bir kurtulus sagladı... O’nun ölümü sonsuzbir kurbandır, sınırsız bir iyilestirme gücüne sahiptir. Bu kurbanagüvenenler için tanrısal adalet sonsuza dek saglanmaktadır. Tanrı’yanerede iman edilirse, orada insanları iyi eylemlere yönlendiren bircosku vardır.”8

Reform, Zürih’te adım adım ilerledi. Zwingli’ye tekrar tekrarsaldırılar düzenlendi. Sapkın ögretmenin susturulması gerekiyordu.Constance piskoposu Zürih Konseyine üç temsilci göndererek[101]

Zwingli’yi toplum huzurunu ve düzenini bozmakla suçladı.Kilise-nin yetkisi bir kenara bırakılırsa, evrensel anarsinin patlakverecegini dile getirdi. Konsey Zwingli’ye karsı herhangi bir giri-simde bulunmadı. Bunun üzerine Roma yeni bir saldırı hazırladı.Reformcu ise söyle dedi : “Gelirlerse gelsinler. Deniz kıyısındaki

Page 103: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Isviçre’de yanan isik 99

kayalar, kendilerine çarpan dalgalardan ne kadar korkuyorsa, bende onlardan o kadar korkuyorum.”9 Kilise çevrelerinin gayretleri,kurtulmak istedikleri derdi baslarına daha da sarıyordu. Gerçekyayılmaya devam ediyordu. Almanya’da Luther’in ortadan kaybol-masıyla moral bozuklugu yasayan gerçek yandasları, Isviçre’dekige-lismeleri görünce yüreklendiler. Reform Zürih’te hızla köklesi-yor; kötülügün bastırılması ve düzenin hakim olmasıyla meyveleriiyice açıga çıkıyordu.

Roma yandaslarıyla tartısma

Luther’in Almanya’daki isini bastırma konusunda ne kadar kü-çük bir basarı elde ettiklerini gören Roma yandasları, Zwingli’yletartısmaya karar verdiler. Karsılasmanın yerini seçmekle kalma-yacak, aradaki yargıçları da kendileri belirleyecek, böylece zaferigaranti altına alacaklardı. Zwingli’yi bir kere ellerine geçirdiktensonra bir daha kaçırmayacaklardı. Ama bu düzeni dikkatlice gizledi-ler.

Karsılasma Baden’de olacaktı. Ama Zürih Konseyi, Papa yan-daslarının düzenlerden kuskulandıkları ve papalıga ait bölgelerdemüjdeye inananlar için kazıkların hazırlandıgını duydukları içinZwingli’nin kendisini bu tehlikeye atmasına engel oldular. Zatensehitlerin kanını içmis olan Baden’e gitmek ölüme gitmek demekti.Reformcuları temsil etmek için Oecolampadius ve Haller seçildi.Egitimli doktorlar ve rahip yardımcıları tarafından desteklenen Dr.Eck ise Roma’yı temsil edecekti.

Yazıcıları (karsılasmayı not eden kisiler) Papa yandasları seçmis-ler, baska kimselerin not almasını ölüm tehdidiyle yasaklamıslardı.Buna ragmen katılan bir ögrenci tartısmayı her gece kayıt etti. Bukagıtlar iki ögrenci tarafından Oecolamapadius’un günlük mektup-larıyla birlikte Zürih’teki Zwingli’ye götürüldü. Reformcu bunlarıyanıtlayarak ögüt veriyordu. Ögrenciler kent kapılarındaki gö- rev- [102]lilere yakalanmamak için basları üzerinde tavuk ürünleri bulunansepetler tasıyorlardı. Böylece engellenmeden içeri girebiliyorlardı.

Myconius söyle demistir : “Zwingli derin düsünmesiyle, uyku-suz geceleriyle ve Baden’e gönderdigi ögütleriyle, kisisel olaraktartısmaya katılsaydı daha az emek verecekti.”10

Page 104: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

100 Büyük Mücadele

Roma yandasları Baden’e en zengin giysileri ve pırıltılı mücev-herleriyle gelmislerdi. Lüks bir görünümleri vardı; sofraları pahalıyiyecekler ve seçkin saraplarla bezenmisti. Son derece farklı görü-nen reformcuların sade yaklasımı onları sofrada fazlaca tutmuyordu.Oecolampadius’un ev sahibi, arada sırada onun odasına bakıyor,onu ya çalısma ya da dua basında buluyordu. Sapkının en azından‘oldukça dindar’ oldugunu söylüyordu.

Karsılasma sırasında Eck, kibirli bir havayla görkemli bir se-kilde süslenmis kürsüye çıktı. Alçakgönüllü Oecolampadius isebasit bir giysiye bürünmüs, rakibinin karsısına kaba saba bir is-kemleyle çıkmıstı. Eck’in gür sesi ve kendine güveni etkileyiciydi.Ancak iddialarına iyi karsılıklar verilirse, hakaretlere ve yeminlerebasvuruyordu.

Ilımlı ve öz güvenden yoksun Oecolampadius ise herhangi birsöz kavgasına girmekten çekiniyordu. Yumusak ve nazik bir ko-nusma biçimi olmasına ragmen, yeterliligini ve kararlılıgını kanıt-ladı. Reformcu Kutsal Yazılara sımsıkı sarılarak söyle dedi : “Ana-yasaya uygun olmayan geleneklerin Isviçre’de hiçbir yeri yoktur.Iman konularında da anayasamız Kutsal Kitap’tır.”11

Reformcunun sakin ve açık akılcılıgı, Eck’in kibirli konusmala-rından tiksinenlerin zihinlerini etkiledi.

Tartısma on sekiz gün sürdü. Birçok temsilci Roma’dan yanatavır aldı. Sonuç olarak reformcular yenik düstü. Zwingli’yle bir-likte kiliseden atılmalarına karar verildi. Ancak bu karsılasmanın,Protestan amacına güçlü bir etkisi oldu. Kısa bir süre sonra Bern veBasel, Reformu ilan ettiler.[103]

[104] 1Wylie, kitap 8, bölüm 5.2Adı geçen eser, kitap 8, bölüm 6.3D’Aubigne, kitap 8, bölüm 9.4Adı geçen eser, kitap 8, bölüm 5.5Adı geçen eser, kitap 8, bölüm 5.6Adı geçen eser, kitap 8, bölüm 6.7Adı geçen eser, kitap 8, bölüm 6.8Adı geçen eser, kitap 8, bölüm 9.9Wylie, kitap 8, bölüm 11.

10D’Aubigne, kitap 11, bölüm 13.11Adı geçen eser, kitap 11, bölüm 13.

Page 105: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 10 : Almanya’da ilerleme

Luther’in gizemli bir sekilde ortadan kaybolması, Almanya’- dasaskınlık yaratmıstı. Ipe sapa gelmeyen söylenceler yayılıyor, birçokkisi onun öldürüldügüne inanıyordu. Genis kitleler yas tutmayabaslamıslar ve Luther’in öcünü almaya karar vermislerdi.

Önceleri Luther’in olası ölümüyle sevinç duyan düsmanlarısimdi korku duyuyordu. Onlardan biri söyle demistir : “Kendimizikurtarmanın tek yolu, fenerleri yakıp tüm dünyada Luther’i ara-mak ve onu, kendisini çagıran ulusa geri vermektir.”1 Bir tutukluaracılıgıyla Luther’in hayatta oldugu haberi halkı sakinlestirdi. Lut-her’in yazıları daha büyük bir merakla okunmaya baslandı. Tanrı’nınSözünü kahramanca savunan kisinin davasına katılanların sayısı gi-derek artıyordu.

Luther’in attıgı tohum her yerde filizleniyordu. Varlıgının ya-pamadıgını yoklugu basarmıs gibi görünüyordu. Büyük önderlerinigözden kaybeden diger isçiler, onurlu bir sekilde baslayan görevlerison bulmasın diye etkin bir sekilde ilerlemeye devam ettiler.

Seytan ise gerçek mücadeleyi sahtesiyle degistirmeye çalısarakinsanları aldatıyor ve mahvediyordu. Ilk yüzyılda oldugu gibi altıncıyüzyılda da sahte mesihler ve sahte peygamberler türedi.

Birkaç kisi kendilerinin Gökyüzünden özel esinler aldıgını iddiaederek Luther’in cılız bir sekilde baslattıgını öne sürdükleri Reformuileri götürmeyi üstlendiler. Aslında Luther’in basardıgını onlar yerlebir ediyordu. Reformun ilkesini - Tanrı Sözünün iman ve uygulamakonularında her seye yeterli oldugunu - reddettiler. Kusursuz Söz’ünyerine kendi duygularını ve izlenimlerini koydular.

Isi fanatiklige vardıran baska kisilerle de birlestiler. Bunlarınyaptıgı isler az heyecan yaratmadı. Luther reforma ihtiyaç duyan birhalk olusturmustu. Oysa simdi, dürüst insanlar yeni ‘peygamberlerin’kuruntularıyla aldatılıyordu.

Bu akımın önderleri iddialarını Melankton’a ulastırdılar : “BizlerTanrı tarafından insanları egitmekle görevlendirildik. Rab’le konus- [105]

1D’Aubigne, kitap 9, bölüm 1.

101

Page 106: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

102 Büyük Mücadele

malarımız olmustur. Gelecekte olacakları biliyoruz. Tek bir sözlebiz elçiler ve peygamberleriz” diyorlardı.

Reformcular sasırmıslardı. Melankton söyle dedi : “Bu adamla-rın gerçekten de olagandısı ruhları var; ama ne ruhu?... Bir yandanTanrı’nın Ruhunu söndürmemeye dikkat etmeli, diger yandan daSeytan’ın ruhuyla saptırılmamaya özen göstermeliyiz.”2

Yeni ögretisin meyvesi ortaya çıkıyor

Insanlar Kutsal Kitap’ı göz ardı ettiler ve tümüyle bir kenaraattılar. Ögrenciler her türlü kısıtlamayı kaldırarak çalısmalarını bı-raktılar; üniversiteden çekildiler. Reformu canlandırmak ve kontroletmek iddiasında olan kisiler onu yalnızca yıkımın esigine getirmis-lerdi. Roma yandasları güven tazeleyerek, “Son bir gayretle tümipler elimize geçecek” diyorlardı.

Wartburg’da bulunan Luther, olan biteni kaygıyla izliyor ve söylediyordu : “Seytan’ın bize bu hastalıgı göndermesini her zaman bek-liyordum.”3 Sözde ‘peygamberlerin’ gerçek karakterini sezmisti.Papanın ve imparatorun zulmü hiç simdiki kadar büyük bir kargasave sıkıntı yaratmamıstı. Reformun ‘dostları’ oldugunu iddia edenkisiler onun düsmanları haline geldiler.

Luther’e Tanrı’nın Ruhu dokunmus, ama sık sık isinin sonu-cunu görünce titremisti; “Benim ögretimin tek bir kisiye - ne kadardüskün ve belirsiz olursa olsun tek bir kisiye - bile zarar verdiginibilirsem - ama veremez, çünkü müjdenin özüdür - on kez ölmeyehazır olurum” diyordu.4

Wittenberg fanatikligin ve yasa tanımazlıgın gücüyle sarsılı-yordu. Almanya’nın her yanındaki Luther düsmanları bundan onusorumlu tutuyordu. Luther ruh acılıgıyla söyle soruyordu : “Refor-mun sonu böyle mi olacak?” Tanrı’ya dua ederken, yüregini esenlikkapladı. Rab’be, “Bu benim degil, senin isin” dedi. Ama yine deWittenberg’e dönmeye kararlıydı.

Luther imparatorluk yasagını üzerinde tasıyordu. Düsmanlarıcanını almak için ortalıkta dolasıyordu. Dostlarının onu konuk et-meleri yasaktı. Ne var ki müjdenin isinin tehlikede oldugunu görü-yordu ve gerçegin savasına katılmak için Rab’bin adında korkusuzca[106]mücadeleye kostu. Valiye yazdıgı mektupta Luther söyle diyordu :“Prenslerin ve valilerin saglayabileceginden çok daha büyük bir ko-

Page 107: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Almanya’da ilerleme 103

ruma güvencesiyle Wittenberg’e gidiyorum. Desteginizi isteyereksizi mesgul etmeyecegim. Bu amaca ulasacak bir kılıç yoktur. Herseyi Tanrı’nın kendisi yapmalıdır.” Luther ikinci mektubunda sunlarıekledi : “Sizin hosnutsuzlugunuza ve tüm dünyanın öfkesine maruzkalmaya hazırım. Wittenbergliler benim sürüm degil mi? Ben deonların ugruna gerekirse ölüme atılmaz mıyım?”5

Söz’ün gücü

Luther’in Wittenberg’e döndügü ve konusma yapacagı kısa za-manda duyuldu. Kilise tıka basa doldu. Luther büyük bir bilgelik veyumusaklıkla konustu ve gerektiginde azarladı :

“Katoliklerce yapıldıgı sekliyle Rab’bin Sofrası ayini kötü birseydir. Tanrı buna karsıdır ve kaldırılmalıdır... Ama kimse zorlaondan alıkonulmasın. Biz degil, Tanrı’nın sözü etkin olmalıdır.

... Konusmaya hakkımız vardır : harekete geçme hakkımız yok-tur. Biz ilan ederiz; gerisi Tanrı’ya kalmıstır. Zor kullanırsam, kazan-cım ne olur? Tanrı yürege isler. Yürek kazanıldı mı, hepsi kazanıldıdemektir.

... Vaaz edecegim, tartısacagım ve yazacagım; ama kimseye zorlabir sey yaptıramam, çünkü iman gönülden gelmelidir. Ben Papaya,af belgelerine ve Papa yandaslarına karsı çıktım, ama siddete yada kargasaya basvurmadım. Tanrı’nın sözünü öne sürdüm - vaazettim ve yazdım - tek yaptıgım bu oldu. Ama ben uyurken... vaazettigim söz papalıgı devirdi. Ben bir sey yapmadım. Hepsini sözyaptı.”6 Tanrı’nın Sözü fanatikligin büyüsünü bozmustu. Müjdeyoldan sapmıs insanları geri getiriyordu.

Birkaç yıl sonra fanatiklik daha korkunç sonuçlar dogurdu. Lut-her söyle dedi : “Onlara göre Kutsal Yazılar sadece ölü harftir. ‘Ruh !Ruh !’ diye bagırmaya basladılar. Ama ruhlarının onları götürdügüyere gitmeyecegim.”7

Fanatiklerin en etkini olan Thomas Münzer, yetenekli bir kisiydi,ama gerçek inancı ögrenmemisti. “Tüm dünyayı degistirme arzu- [107]sunu tasıyordu, ama degisimin önce kendisine baslaması gerektiginiunutmustu.”8 Birinci adam olma sevdasındaydı. Tanrı’nın kendi-sini gerçek reformu yapmak amacıyla görevlendirdigine inanıyordu.“Bu ruha sahip olan, Kutsal Yazıları hayatında hiç görmemis olsa dagerçek imana sahiptir” diyordu.9

Page 108: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

104 Büyük Mücadele

Fanatik ögretmenler, kendilerini izlenimlerin yönetmesine izinveriyor, her düsüncenin ve hayalin Tanrı’nın sesi oldugunu sanıyor-lardı. Bazıları Kutsal Kitap’larını bile yaktılar. Münzer’in ögretile-rini binlerce kisi kabul ediyordu. Münzer, prenslere itaat etmenin,hem Tanrı’ya hem de Belial’e hizmet etmek oldugunu ilan etti.

Münzer’in reformcu ögretisleri insanları her türlü yasayı çig-nemeye yönlendirdi. Korkunç çekismeler patlak verdi ve Almanyatoprakları kanla ıslandı.

Luther’in can acısı

Papalık yanlısı prensler, baskaldırının Luther’in ögretilerininmeyvesi oldugunu sanıyorlardı. Bu suçlama reformcuyu büyük sı-kıntıya soktu. Gerçegin, asagılık fanatiklikle aynı düzeyde görülmesionu çok üzdü. Diger yanda, baskaldırının önderleri Lutherden nefretediyordu. Çünkü Luther yalnızca onların tanrısal esin iddialarını in-kar etmekle kalmamıs, resmi yetkililere bas kaldırdıkları için onlarıisyancılıkla suçlamıstı. Onlar da karsılık olarak Luther’i reddettiler.

Roma yanlıları Reformun yıkıldıgına tanık olmayı umuyorlardı.Luther’i, büyük gayretlerle düzeltmeye çalıstıgı hatalarla suçladılar.Kendilerine adaletsizce davranıldıgını iddia eden fanatik grup isesempati kazandı ve sehitler olarak kabul edildi. Böylece Reformakarsı duran kisilere merhamet duyuldu ve övgüler sunuldu. Bu, ilkkez Gökyüzünde ortaya çıkan isyan ruhunun bir isiydi.

Seytan insanları sürekli olarak aldatmaya, günahı dogruluk, dog-rulugu da günah olarak kabul ettirmeye çalısmaktadır. Sahte kutsal-lık, uydurma dindarlık Luther’in günlerinde oldugu gibi günümüzdede etkinligini sürdürmektedir. Insanların zihnini Kutsal Yazıdan alı-koyarak Tanrı’nın yasasına uymak yerine duygular ve izlenimlerpesinde kosmaya yönlendirmektedir.[108]

Luther müjdeyi saldırılardan korkusuzca korudu. Tanrı’nın Sö-zünü kullanarak Papanın zorba yetkisiyle savastı. Öte yandan Re-formla bir tutulmaya çalısılan fanatiklige karsı da bir kaya gibisaglam durdu.

Bu her iki akım da, Kutsal Yazıları bir kenara koymakta, gerçe-gin kaynagı olarak insan bilgeligini yüceltmektedir. Akılcılık, aklıputlastırır ve inancı akılla degerlendirir. Katoliklik, elçilerden ge-len bir yetki oldugunu öne sürmüs, sözde ‘elçisel’ görevin arkasına

Page 109: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Almanya’da ilerleme 105

saklanarak lüks ve çürümüslüge fırsat tanımıstır. Münzer’in esiniise hayal gücünden kaynaklanmaktadır. Gerçek Hıristiyanlık TanrıSözünü tüm esinin kaynagı kabul eder.

Wartburg’dan dönen Luther, Incil’in çevirisini tamamladı. Böy-lelikle Müjde, Alman halkına kendi dillerinde sunulmus oldu. Buçeviri gerçegi sevenler tarafından büyük bir sevinçle kabul edildi.

Sıradan insanların artık kendileriyle Tanrı’nın Sözü’nü tartısabil-digim ve böylece kendi cahilliklerinin ortaya çıktıgını gören rahiplerpanige kapıldılar. Roma tüm yetkisini kullanarak Kutsal Kitap’ındagıtımına engel olmaya çalıstı. Ancak Kutsal Kitap ne kadar ya-saklanırsa yasaklansın, insanlar onun içinde ne yazdıgını daha fazlamerak ettiler. Onu okuyanlar yanlarında tasıdılar ve çesitli metinleriezberleyene kadar tatmin olmadılar. Luther hemen Eski Antlasma’yıçevirmeye basladı.

Luther’in yazıları köyde de kentte de aynı heyecanla kabul görü-yordu. Luther ve arkadaslarının yazdıgını, baskaları yaydılar. Ma-nastır uygulamalarının yasa dısı oldugunu kabul eden, ama Tanrı’nınSözünü duyuramayacak kadar cahil olan kesisler Luther’in ve arka-daslarının kitaplarını sattılar. Almanya kısa bir süre sonra bu cesurtasıyıcılarla kaynıyordu.10

Her yerde kutsal kitap çalısması

Köy okullarının ögretmenleri geceleri ates basında toplanarakküçük gruplara yüksek sesle Kutsal Kitap’ı okudular. Her türlü çabagösterilerek bazı kisiler Rab’be kazanıldı. “Sözlerinin açıklanısıaydınlık saçar, saf insanlara akıl verir” (Mezmur 119 :130). [109]

Kutsal Yazı çalısmalarını rahiplere ve kesislere bırakan Papayandasları, simdi onlardan yeni ögretileri çürütmelerini istiyorlardı.Ancak Kutsal Yazıları bilmeyen rahipler ve onların yardımcılarıtümüyle yenik düsmüslerdi. Katolik bir yazar söyle diyordu : “Neyazık ki Luther, Kutsal Yazılardan baska bir seye inanmamalarıiçin izleyicilerini ikna etmisti.”11 Gerçegi az egitimli insanlardanisitmek amacıyla kalabalıklar toplandı. Büyük adamların utanç verencahilligi Tanrı Sözünün basit ögretisleriyle kıyaslandıgında iyiceortaya çıkıyordu. Isçiler, askerler, kadınlar ve hatta çocuklar, TanrıSözünü rahiplerden ve egitimli doktorlardan daha iyi biliyordu.

Page 110: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

106 Büyük Mücadele

Zihinleri açık gençler Kutsal Yazıyı inceliyor, eskinin hazinele-rini ögreniyordu. Etkin zihinlere ve atesli yüreklere sahip olan bugençler kısa sürede kimsenin karsı koyamayacagı bilgilerle donan-mıstı. Uzun zamandan beri batıl ayinlerle ve insan gelenekleriyleuyutulan insanlar, yeni ögretislerle içlerindeki eksikligi gideriyor,açlıklarını doyuruyordu.

Gerçegin ögretmenlerine karsı zulüm alevlendiginde Mesih’insözlerine kulak verdiler : “Bir kentte size zulmettikleri zaman öte-kine kaçın” (Matta 10 :23). Kaçaklar bir yerde kendilerine konukse-ver bir kapının açıldıgını görüyorlardı. Bazen kilisede, bazen evlerde,bazen de açık havada Mesih’i vaaz ediyorlardı. Gerçek, karsı konu-lamayacak bir güçle yayıldı.

Kilise çevreleri ve yöneticiler, tutuklamaya, iskenceye, atese vekılıca bosuna basvurdular. Binlerce imanlı, inançlarını kanla mü-hürlediler. Zulüm yalnızca gerçegin ilerlemesine hizmet ediyordu.Seytan’ın fanatiklikle birlestirmeye çalıstıgı bu is, Tanrı’nın eliyleSeytan’ın eli arasındaki farkı açıkça gözler önüne seriyordu.[110]

[111] 2Adı geçen eser, kitap 9, bölüm 7.3Adı geçen eser.4Adı geçen eser.5Adı geçen eser, kitap 9, bölüm 8.6Adı geçen eser.7Adı geçen eser, kitap 10, bölüm 10.8Adı geçen eser, kitap 9, bölüm 8.9Adı geçen eser, kitap 10, bölüm 10.

10Adı geçen eser, kitap 9, bölüm 11.11D’Aubigne, kitap 9, bölüm 11.

Page 111: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 11 : Prenslerin protestosu

Reform için verilen en soylu tanıklıklardan biri, Almanya’nın Hı-ristiyan prenslerinin 1529 yılında Spires kurulundaki protestosudur.Bu Tanrı adamlarının cesareti ve kararlılıgı, sonraki çaglara vicdanözgürlügü kazandırdıgı gibi reforme edilen kiliseye de Protestanadını vermistir.

Tanrı’nın eli, gerçege karsı duran güçleri kontrol altında tutu-yordu. V.Charles Reformu bastırmaya egilimliydi, ama ne zamanelini kaldırsa baska tarafa vurmaya zorlanıyordu. Kritik bir andaOsmanlı orduları sınırda beliriveriyor, Fransa kralı ya da Papanınkendisi savas ilan ediyordu. Ulusların çekismesi ve kargasası ara-sında Reform giderek güçlendi ve yayıldı.

Ancak sonunda papalık önderleri reformculara karsı ortak birtavır almaya karar verdiler. Imparator sapkınlıgın önüne geçmekiçin 1529 yılında Spires’de bir kurul toplanmasına karar verdi. Egerbarısçıl yöntemler ise yaramazsa, Charles kılıca basvurmaya karar-lıydı.

Spires’deki papalık yanlıları reformculara karsı düsmanlıklarınıaçıkça gösterdiler. Melankton söyle demistir : “Biz dünyanın ar-tıgı ve süprüntüsü gibi olduk; ama Mesih, zavallı halkına bakacakve onları koruyacaktır.”1 Spires halkı Tanrı’nın Sözüne susamıstı.Saksonya valisinin kilise binasındaki toplantılara, yasaga ragmenbinlerce kisi akın etti. Bu da krizi hızlandırdı. Aslında yasalar dinselhosgörüye olanak tanıyordu. Bu nedenle Kutsal Kitap’a baglananinsanlar haklarının çignenmesine karsı durmaya kararlıydılar. Lut-her’in yerini Tanrı’nın çıkardıgı baska isçiler ve prensler alıyordu.Saksonyalı Frederick ölmüs, ama onun varisi Dük John, Reformukucaklayarak büyük bir cesaret göstermisti.

Rahipler Reformu kabul eden bölgelerin Roma’nın yargısınaboyun egmesini istiyordu. Reformcular ise Tanrı’nın Sözünü ka-bul etmis olan bölgelerin yeniden Roma boyunduruguna girmesinekarsıydılar.

107

Page 112: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

108 Büyük Mücadele

Sonunda, Reformun henüz yerlesmemis oldugu yerlerde Wormshükümlerinin uygulanmasına karar verildi. Hiç degilse bu yerlerde[112]yeni bir reformun yürürlüge girmesine engel olabilirlerdi. Rab’binSofrası Katolik usulü kutlanacak ve hiçbir Katoligin Lutherciligi be-nimsemesine izin verilmeyecekti. Kuruldan bu karar çıktı. Rahiplerve rahip yardımcıları sevindiler.

Tehlikede olan büyük konular

Bu karar uygulanmaya basladıgı zaman Reform yayılamayacakve bulundugu yerde kök salamayacaktı.2 Özgürlük kısıtla-nacaktı.Insanlar gerçek anlamda iman edemeyeceklerdi. Dünyanın ümiditükenecekti.

Kutsal Kitap’a baglı imanlılar birbirlerine keskin bir üzüntüylebaktılar : “Ne yapılmalı?”, “Reformun önderleri boyun egip kararıkabul edecekler mi? Lutherci prenslere inançlarını özgürce uygu-lama fırsatı tanındı. Onların yetkisi altında olan kisiler de o zamanakadar kabul ettikleri görüslerini koruyabilecekler. Bunlardan hosnutdegiller mi?

“Ne mutlu ki önderler bu antlasmayı temel alan ilkeye baktılarve imanla hareket ettiler. O ilke neydi? Roma’nın vicdana hükmetmeve özgür arastırmayı yasaklama hakkıydı. Ama hem kendileri hemde yetkileri altındaki Protestanlar dinsel özgürlüge sahip olmayacakmıydı? Evet, ama buna bir hak gibi sahip ola-mayacaklardı. Bukararın kabul edilmesi, sadece reforme olan Saksonya’ya kısıtlı birözgürlük anlamına geliyordu. Geri kalan bölgelerde reform inancınıbenimsemek zindana atılmak ya da kazıkta yakılmakla son bulacaktı.Sadece bölgesel özgürlükle yetinmeli miydiler? Reformcuları bunaboyun egip papalık egemenligindeki bölgelerde can veren yüzlerinve binlerin kanından sorumlu olmayı göze alacaklar mıydı?”3

Prensler “Bu kararı reddedelim” dediler. “Vicdana iliskin ko-nularda çogunlugun gücü yoktur.” Vicdan özgürlügünü korumakyönetimin görevidir, inanç konularındaki yetkisinin sınırı budur.

Papalık yanlıları ‘küstah inatçılık’ diye niteledikleri yaklasımıbastırmaya kararlıydılar. Özgür kentlerin sorumlularından kararınkosullarına uyup uymayacaklarını ilan etmeleri istendi. Zaman iste-diler, ama bosuna ! Kurulun neredeyse yarısı reformcuların tarafını[113]tuttu; bu yaklasımlarının mahkumiyet ve zulüm getirecegini bili-

Page 113: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Prenslerin protestosu 109

yorlardı. Onlardan biri, “Ya Tanrı’nın sözünü inkar etmeliyiz ya dayanmalıyız” dedi.4

Prenslerin soylu yaklasımı

Imparatorun temsilcisi olan Kral Ferdinand, ikna sanatını uygu-lamaya çalıstı : Prenslere kararı kabul ettirmek için çaba gösterdi.Imparatorun kendilerinden son derece hosnut olacagına iliskin gü-vence verdi. Ama sadık prensler sakin bir sekilde karsılık verdi :“Barısı ve Tanrı onurunu koruyacak her konuda Imparatora itaatedecegiz” dediler. Kral en sonunda çogunluga uymanın en dogrusuolacagını söyledi. Böyle konustuktan sonra reformculara herhangibir konusma fırsatı vermeyerek geri çekildi. Geri dönmesi için kralabir heyet gönderildi. Ama o, “Karar verilmistir; yapılacak tek seyboyun egmektir” dedi.5

Imparatorluk grubu, Imparatorun ve Papanın davalarının dahagüçlü oldugunu reformcuların ise zayıf olduklarını söylediler. Re-formcular yalnızca insan yardımına güvenselerdi, Papa yanlılarınınvarsaydıgı kadar zayıf olurlardı. Ama onlar kurul raporundan çokTanrı’nın sözüne, imparator Charles’tan çok kralların Kralı ve rable-rin Rab’bi olan Isa Mesih’e dayanıyorlardı.

Ferdinand onların vicdanından gelen kanılarını reddetmisti. An-cak prensler onun yokluguna kulak asmamaya karar verdiler. Protes-tolarını gecikmeden ulusal konseye getireceklerdi. Ciddi bir duyuruhazırlandı ve kurula sunuldu :

“Tanrı’ya, O’nun kutsal sözüne, vicdanımıza ve insanların kur-tulusuna karsıt olan herhangi bir kararı ya da hükmü kendimiz vehalkımız adına protesto ediyoruz. Üzerimize yüklenmeye çalısan bo-yundurugu reddediyoruz. Aynı zamanda Imparatorun bize Tanrı’yıher seyden çok seven Hıristiyan prenslermisiz gibi davranmasınıbekliyoruz. Hem ona hem de sizlere karsı, ey yüce yöneticiler, adilve yasal görevimiz olan itaat ve sevgi gösterme sorumluluguna hazıroldugumuzu bildiriyoruz.”6

Toplulugun çogunlugu, protestocuların cesareti karsısında sas-kınlıga düstüler. Bölünme, kargasa ve çekisme kaçınılmaz oldu. [114]

Ancak Her Seye Gücü Yeten Tanrı’nın eline dayanan reformcu-lar, cesaret ve kararlılıkla doluydular.

Page 114: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

110 Büyük Mücadele

Bu protestonun ilkeleri Protestanlıgın özünü olusturdu. Protes-tanlık vicdanın gücünü yargıç hükmünden, Tanrı’nın sözünü gözlegörülen kiliseden üstün tutar. Peygamberler ve elçilerle birlikte,“Insandan çok Tanrı’nın sözünü dinlemeliyiz” der. Besinci Char-les’ın tacının önünde Isa Mesih’in tacını kaldırır.7 Spires protestosuinanç konularındaki bagnazlıga karsı ciddi bir tanıklıktır. Bütün in-sanlara vicdanlarına uygun bir sekilde Tanrı’ya tapınma hakkınınverilmesini öngörür.

Bu soylu reformcuların deneyimi sonraki tüm çaglar için ka-lıcı bir ders olusturmustur. Seytan Kutsal Yazıların yasam kılavuzuolarak kabul edilmesine karsı durmaktadır. Günümüzde büyük Pro-testan ilkelerine - iman yasantımızın yetkisi olarak yalnızca KutsalKitap’a dönmeye gereksinim vardır. Seytan inanç özgürlügü yıkmakiçin hala çalısmaya devam ediyor. Spires protestocularının reddettigiMesih karsıtı güç, yitirdigi üstünlügünü yeniden kurmaya çalısıyor.

Augsburg’daki kurul

Kutsal Kitap’a baglı olan prensler, Kral Ferdinand tarafındanreddedildiler. Ama V.Charles, imparatorlugu rahatsız eden bölünme-leri yatıstırmak için Spires protestosunun ertesi yılında Augsburg’dabir kurul topladı. Kendisinin de bu kurula katılacagını duyurdu.Protestan önderler çagrıldılar.

Saksonya valisinin danısmanları bu kurula katılmaması için ken-disini uyardılar : “Gidip güçlü bir düsmanla birlikte bir kentin du-varları içine kapanmak her seyi riske atmak olmuyor mu?” Baskakisiler ise cesaretle konustular; “Prensler kendilerini cesaretle tesellietsinler. Tanrı’nın davası için mücadele ediyoruz.” Luther de, “Tanrısadıktır; bizi bırakmayacaktır” dedi.8

Vali Augsburg’a dogru yola çıktı. Birçoklarının canı sıkkındı veyüzlerinde karamsarlık okunuyordu. Ancak onlara Coburg’a kadareslik eden Luther, o yolculukta yazılmıs olan “Tanrımız Güçlü birKuledir” adlı ilahiyi okuyarak imanlarını canlandırdı. Cesaret ve-[115]ren dizelerin sesi birçok kisinin yüregini teselli etti. Reform yanlısıprensler, Kutsal Yazının kanıtlarına dayanarak kurulun huzurundagörüslerini açıklamaya kararlıydılar. Bunun hazırlanması göreviLuther’e verildi, Melankton da ona yardım edecekti. Kayda geçi-

Page 115: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Prenslerin protestosu 111

rilen bildirge Protestanlar tarafından kabul edildi; adlarını belgeyeeklemeye karar verdiler.

Reformcular, kendi davalarının politik sorularla karıstırılma-masına özen gösteriyorlardı. Imanlı prensler bildirgeyi imzalarkenMelankton söyle dedi : “Bunları teklif etmek teologların ve ruhsalhizmetlilerin görevi olsun; diger konuları yöneticilerin yetkisinebırakalım. Saksonyalı John söyle yanıt verdi : “Beni dıslamayın. Ta-cımı kaybetmeyi göze alıp dogru olanı yapmaya kararlıyım. Rab’denolan imanımı açıklayacagım. Valilik sapkam ve giysim, benim içinIsa Mesih’in çarmıhı kadar degerli degildir.” Kalemi alan bir baskaprens söyle dedi : “Rabbim Isa Mesih’in yüceligi için gerekirse malvarlıgımı ve hatta canımı geride bırakmaya razıyım. Bu bildirgedeyazılı olan inançlardan bir baskasına tutun- maktansa, yetkim altındaolanları ve atalarımın ülkesinin asasını bırakmaya hazırım.”9

Belirlenen zaman geldi. Valilerin ve prenslerin kusattıgı V. Char-les, Protestan reformcuları dinlemeye karar verdi. Agustosta gerçek-lesen o kurulda müjdenin gerçekleri ve papalık kilisesinin yanılgılarıaçıkça ortaya kondu. O gün “Reformun en büyük, Hıristiyanlıktarihinin ve insanlıgın en görkemli günü” ilan edildi.10

Wittenbergli kesis Worms’ta tek basına durmustu. Simdi ise onunyerinde imparatorlugun en güçlü prensleri vardı. Luther, “Bu zamanakadar hayatta kaldıgıma çok seviniyorum. Mesih’in görkemli birinanan toplulugu tarafından böyle yüceltilmesi harika bir sey !”

Imparatorun kürsüde vaaz edilmesini yasakladıgı gerçek, sa-raydan ilan edildi. Kölelerin bile duymaması için mücadele edilengerçekler, imparatorluk yöneticileri ve soyluları tarafından duyuldu.Vaizler bu kez taçlı prensler, vaazlar da Tanrı’nın krallık gerçegiydi.Elçisel dönemden beri böylesine büyük bir is yapılmamıs, imanböyle görkemli bir sekilde açıklanmamıstı.11

Luther’in en kararlı sekilde öne sürdügü ilkelerden biri, Re- [116]formu desteklemek için devlet gücüne basvurulmayacagıydı. Müj-denin imparatorluk prenslerince açıklanmasına seviniyordu; amasavunma amaçlı bir birlik olusturulmasını önerdiklerinde söyle dedi :“Müjde ögretisi yalnızca Tanrı tarafından savunulabilir. Öne sürülenbütün siyasal önlemler degersiz korkulara ve günahlı bir güvensiz-lige neden olacaktır.”12

Daha sonraki bir tarihte, reformcu prensler tarafından öne sürülenbirlik hakkında Luther, “Tek silahımız Ruh’un kılıcıdır” dedi. Sak-

Page 116: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

112 Büyük Mücadele

sonya valisine söyle yazdı : “Böyle bir birligi vicdanımız onaylamaz.Mesih’in çarmıhı tasınmalıdır. Siz korkuya kapılmayın; düsman-larımızın kibirli sözlerle yapabileceginden çok daha fazlasını bizdualarımızla basaracagız.”13

Duaların gücü dünyayı sarsan Reformu olusturdu. Luther Augs-burg’da, ‘’günde en az üç saatini duaya’ ayırıyordu. Odasına kapana-rak yükünü hayranlık, korku ve ümit içeren sözlerle Tanrı’nın önünegetiriyordu. Melankton’a söyle yazdı : “Eger davamız adil degilse,bırakalım; ama eger adilse, korkusuzca uyuyabilecegimizi söyleyenTanrı’nın vaadini neden bosa çıkaralım?”14 Protestan reformcularMesih’e dayanıyordu. Cehennemin kapıları onlara karsı duramadı ![117]

1D’Aubigne, kitap 13, bölüm 5.2Adı geçen eser.3Wylie, kitap 9, bölüm 15.4D’Aubigne, kitap 13, bölüm 5.5Adı geçen eser.6D’Aubigne, kitap 13, bölüm 6.7Adı geçen eser.8Adı geçen eser, kitap 14, bölüm 2.9Adı geçen eser, kitap 14, bölüm 6.

10Adı geçen eser, kitap 14, bölüm 7.11Adı geçen eser.12D’Aubigne, Londra baskısı, kitap 10, bölüm 14.13Adı geçen eser, kitap 14, bölüm 1.14Adı geçen eser, kitap 14, bölüm 6.

Page 117: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 12 : Fransa’da gün isigi

Spires’deki protestoyu ve Augsburg’daki bildiriyi çeliski ve ka-ranlık dolu yıllar izledi. Bölünmelerle zayıflayan Protestanlık, sankiyıkılacakmıs gibi görünüyordu.

Ancak Imparator, zaferli gibi göründügü bir anda yenik düstü.Yasamı boyunca yok etmeye çalıstıgı ögretilere karsı en azından hosgörülü davranmak zorunda kaldı. Ordularının savasta tükendigini,hazinelerin kurudugunu, birçok krallıgının bas kaldırmak üzere oldu-gunu gördü. Üstelik bastırmaya çalıstıgı iman, her yerde yayılıyordu.V. Charles, aslında Tanrı’nın sınırsız gücüne karsı savasıyordu. Tanrı,“Isık olsun” demis, ama Imparator, karanlıgı oldugu gibi korumayaniyetlenmisti. Uzun mücadeleler sonucunda yorgun düserek tahtınıbıraktı ve bir yere kapandı.

Isviçre’nin birçok kantonunda reforme edilen iman kabul edili-yor, digerlerinde ise Roma inancına baglılık sürüyordu. Zulüm içsavasa neden oldu. Zwingli ve Reform amacıyla birlesen birçokları,Cappel’in kanlı topraklarında can verdi. Roma zafer kazanmıstı vebirçok yerde kaybettigini geri alıyordu. Ne var ki Tanrı kendi yo-lunu ve halkını bırakmamıstı. Baska diyarlarda isçiler yetistirerekReformun devam etmesini sagladı.

Fransa’da ısıga ilk kavusanlardan biri, Paris Üniversitesinin pro-fesörü Lefevre’di. Eski edebiyatları arastıran profesörün dikkatiniKutsal Kitap çekmis ve ögrencilerini onu incelemeye yönlendirmisti.Kilise efsanelerinde anlatılan azizler ve sehitlerle ilgili bir çalısmayapması için görevlendirilmis olan profesör, Kutsal Kitap’tan yardımalabilecegini düsünerek okumaya baslamıstı. Gerçekten de KutsalKitap’ta azizlerle karsılastı, ama bunlar Roma (Katolik Kilisesi) ta-rihindekilerden çok daha farklıydı. Kendisini görevinden bir süreayırarak Tanrı’nın Sözünü incelemeye adandı.

1512 yılında, daha Luther ve Zwingli reformlara baslamadanönce Lefevre söyle yazmıstı : “Tanrı bize dogrulugu iman yoluylaverir, sonsuz yasama lütufla aklayarak kavusturur.”1 Kurtulus yüceli-

113

Page 118: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

114 Büyük Mücadele

ginin yalnızca Tanrı’ya ait oldugunu ögreten profesör, itaat görevininde insana ait oldugunu açıklıyordu.[118]

Lefevre’in ögrencilerinden bazıları profesörün sözlerini dikkatledinledi ve ögretmen öldükten sonra gerçegi duyurmaya devam etti.William Farel onlardan biriydi. Inançlı bir ana babaya sahip olanFarel, adanmıs bir Katolikti. Kiliseye karsı duran herkesi yok et-meye kararlıydı. Sonraları söyle demistir : “Papaya karsı konusanbirini duydugumda dislerimi kurt gibi bilerdim.” Ne var ki aziz-lere dualar, sunaklarda tapınmalar ve heykellere sunulan armaganlarFarel’e huzur vermiyordu. Günahın yükü üzerine bir kabus gibi çök-müstü. Lefevre’in “Kurtulus lütuf yoluyla gerçeklesir. Gökyüzününkapılarını açıp cehennemin kapılarını kapayan Mesih’in çarmıhıdır”sözlerine kulak verdi.2

Farel, Pavlus’a benzeyen bir sekilde gelenegin tutsaklıgındankurtularak Tanrı ogullarının özgürlügüne kavustu. “Dis bileyen kurtyerine” dedi, “yumusak ve zararsız bir kuzunun yüregine sahip ol-dum. Papaya sırtımı dönerek yüregimi Isa Mesih’e sundum.”3

Lefevre ögrencilere ısık tutmaya devam ederken Farel gerçegihalk arasında duyurmaya gitti. Kilisenin saygın kisilerinden biri olanpiskopos Meaux da ona katıldı. Kısa bir sürede müjdeyi duyurmagörevine baska ögretmenler de katılarak köylülerden saraylılara ka-dar uzanan bir kitleyi kazanmayı basardılar. I.Fransis’in kızı reformeedilen imanı kabul etti. Reformcular büyük bir ümitle ileriye bakarakFransa’nın müjdeye kazanılacagı zamanı beklediler.

Fransızca incil

Ne var ki ümitleri gerçeklesmedi. Mesih’in ögrencilerini bek-leyen bir denenme ve zulüm dönemi basladı. Sadece kısa bir sürehüküm süren huzur dönemi sırasında reformcular güç kazandı vehızlı bir ilerleme kaydedildi. Lefevre Incil’in çevirisini üstlendi; Lut-her’in Almanca Kutsal Kitap’ı Wittenberg’deki matbaadan çıktıgısırada Fransızca Incil Meaux’da yayınlandı. Meaux’lu köylüler kısabir süre içinde Kutsal Yazılara kavustular. Kısa bir süre içinde hemtarladaki isçiler hem de kasabalardaki esnaf, Kutsal Kitap’ın degerligerçeklerinden söz ederek günlük islerine bakıyorlardı. En asagıhalk tabakasından gelen egitimsiz ve agır isle yükümlü köy- lülerin[119]yasamlarında tanrısal lütfun reform yaratan gücü görüle-biliyordu.

Page 119: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Fransa’da gün isigi 115

Meaux’da yanan ısık uzakları aydınlattı. Tövbe edenlerin sayısıher gün çogalıyordu. Hiyerarsinin öfkesi bir süre için kral tarafın-dan dizginlendi, ama sonuç olarak papalık önderleri galip geldiler.Kazıklar çakıldı. Birçokları alevler içinde gerçege tanıklık etti.

Satonun ve sarayın salonlarında, zenginlikten, rütbeden ve hattayasamın kendisinden çok gerçege deger veren kraliyet baglıları vardı.Louis Berquin bu soylulardan biriydi. Kendisini çesitli çalısmalaraadamıs, her türlü görenekte gelismis, ahlaksal açıdan da kusursuzlukgayreti göstermisti. Bu adam Luthercilige tiksintiyle bakıyordu.Ancak Kutsal Kitap’ı okumaya basladıgında orada ‘Roma’nın degil,Luther’in ögretilerini’ gördü. Kendisini müjdenin davasına adadı.

Fransa’nın katolikleri, onu bir sapkın diye niteleyip tutukevineattılar, ama kralın kendisi tarafından serbest bırakıldı. Kral Fransisyıllar boyunca Roma ve Reform arasında gidip gelmisti. Berquinpapalık yetkilileri tarafından üç kez tutuklanmıs, kral tarafındanda serbest bırakılmıstı. Kral besbelli onu hiyerarsinin kötülügünekurban etmeye niyetli degildi. Berquin Fransa’da tekrar ve tekrarkendisini tehdit eden tehlikeye karsı uyarılmıs, gönüllü sürgününgüvencesini yasayan insanlara katılması önerilmisti.

Cesur berquin

Ancak Berquin daha da güçlendi. Daha cesur adımlar atmayakararlıydı. Yalnızca gerçegi savunmakla kalmayacak, aynı zamandayanılgılara saldıracaktı. En büyük düsmanları, ulusun en yüksekkilise bilim çevresini temsil eden Paris Üniversitesindeki teolojibölümünün egitimli kesisleriydi. Berquin bu doktorların yazılarınabakarak on iki madde çıkardı. Bunların ‘Kutsal Kitap’a aykırı’ oldu-gunu halka duyurarak bu çeliskide hakem olması için krala ses-lendi.

Kral, kibirli kesislerin gururunu kırmak için bunu bir fırsat olarakgörüyordu. Roma yanlılarına Kutsal Kitap’a dayanarak kendilerini [120]savunmalarını söyledi. Bu silahtan onlara pek bir yardım gelmeye-cekti; onların bildigi silahlar iskence ve kazıktı. Simdi Berquin’idüsürmeye çalıstıkları çukura kendilerinin sürüklendigini görüyor-lardı. Bir kaçıs yolu bulmaya çalıstılar.

Tam o sıralarda sokakların köselerinde duran bakire Meryemheykellerinden biri parçalandı. Kalabalıklar olayın geçtigi yere akınederek öfkeyle bagrısmaya basladılar. Kral etkilenmisti. Kesisler,

Page 120: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

116 Büyük Mücadele

“Bunlar hep Berquin’in ögretilerinin meyveleri” diyorlardı. “Lut-herci düzenlerle her seyi, dini, yasaları ve hatta tahtı bile devirmeyeçalısıyorlar.”4

Kral bir ara Paris’ten ayrıldı. Kesisler de böylece kendi istedik-lerini yapma özgürlügüne kavustular. Berquin yargılanarak ölümemahkum edildi. Fransis araya girmeseydi, hemen o gün idam edi-lecekti. Ögle saatlerinde genis bir kalabalık olaya tanık olmak içintoplandı. Birçokları kurbanın Fransa’nın en iyi ve cesur olan soyluailelerinden geldigini görüp saskına döndü. Toplananların yüzünüsaskınlık, öfke, alay ve acılık karartırken tek bir yüzde hiç gölgeyoktu. Berquin yalnızca Rab’bin varlıgının bilincindeydi.

Berquin’in çehresi gögün ısıgıyla aydınlanmıstı. Kadifeden vesatenden olusan bir pelerin giymisti.5 Kralların Kralının huzurundaimanına tanıklık edecekti; hiçbir hüzün belirtisi sevincine gölgedüsürmemeliydi.

Alay kalabalık sokaklarda yavas yavas ilerlerken insanlar Ber-quin’in sevinçli tavrına hayret ediyorlardı. Sanki tapınakta oturmuskutsal seyler üzerinde düsünüyor gibi görünüyordu.

Berquin kazıkta

Berquin kazıktayken insanlara birkaç sey söylemeye çalıstı; amakesisler bagırmaya, askerler de silahlarını çarpmaya basladılar. Se-hidin sesi gürültüde kayboldu. Böylece, kazıkta ölenlerin sözlerinibogmak için gürültü yapma alıskanlıgı 1529 yılında Paris’te basla-mıs oldu.6 Berquin boguldu, bedeni de alevler içinde yandı.

Reforme edilen imanın ögretmenleri, baska bölgelere gittiler.Lefevre Almanya’ya gitti. Farel, çocuklugundaki yerlere ısıgı yay-[121]mak için dogu Fransa’daki memleketine döndü. Ögrettigi gerçekdinleyicilerle bulustu. Kısa bir süre içinde kentten kovuldu. Köyleridolasarak konutlarda ve meralarda müjdeyi duyurdu. Ormanlardave çocuklugunda oynadıgı kayalık magaralarda geceledi.

Elçisel dönemde oldugu gibi zulüm ‘daha çok müjdenin yayıl-masına yaradı’ (Filipililer 1 :12). Paris ve Meaux’dan sürülenler,‘gittikleri her yerde Tanrı sözünü müjdeliyorlardı’ (Elçilerin Isleri8 :4). Böylece ısık, Fransa’nın en uzak yörelerine kadar yol buldu.

Page 121: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Fransa’da gün isigi 117

Calvin’in çagrısı

Paris’in okullarından birinde, sessiz sedasız bir genç lekesiz ya-samı, düsünsel üstünlügü ve dinsel adanmıslıgıyla dikkat çekiyordu.O’nun dehası ve yasamı, okulun kıvancıydı. Besbelli John Calvin,kilisenin en yetkili savunucularından biri olacaktı.

Ne var ki tanrısal ısık, Calvin’i tutsak etmis olan dinsel uydur-maları ve batıl inançları delip geçti. Calvin’in bir kuzeni, Olivetan,reformculara katılmıstı. Iki akraba, Hıristiyanlıgı etkileyen konularüzerinde tartısıyorlardı. Protestan Olivetan, söyle dedi : “Dünyadaiki din vardır... Birincisi insan tarafından icat edilmistir; insan tören-lerle ve iyi eylemlerle kendini kurtarmaya çalısır. Digeri ise KutsalKitap’ta açıklanmıstır; insan kurtulusu için yalnızca Tanrı’nın karsı-lıksız verdigi lütuf armaganına bel baglar.”

Calvin, “Senin yeni ögretilerinden hiçbirini kabul etmiyorum”diye karsılık verdi, “yani ben simdi bütün ömrüm boyunca hep ya-nılgı içinde mi yasadım?”7 Ne var ki odasında tek basına kaldıgındakuzeninin sözleri üzerinde düsündü. Kutsal ve adil Yargıcın önündekendisini savunacak kimsenin olmadıgını gördü. Iyi eylemler vekilisenin törenleri insanı günahtan kurtaramayacak kadar zayıftılar.Günahları papazlara itiraf etmek ve karsılıgında acı çekmek insanıTanrı’yla barıstırmıyordu.

Yanarak idama tanıklık

Calvin bir gün halk meydanlarında gezerken, bir sapkının yakıl-masına tanık oldu. Dehsetli ölümün iskenceleri ve kilisenin korkunçsuçlaması altında kalan sehit, genç ögrencinin kendi ümitsizligi ve [122]karanlıgıyla kıyasladıgı büyük bir iman ve cesaret gösteriyordu.Sapkınların imanının ‘Kutsal Kitap’a’ dayandıgını bildiginden, onuokumaya ve sevinçlerinin gizini kesfetmeye karar verdi.

Kutsal Kitap’ta Mesih’i buldu. “Ah Baba” diye feryat etti;“O’nun kurban olusu senin öfkeni yatıstırdı; O’nun kanı kirimiarıttı; O’nun çarmıhı lanetimi kaldırdı; O’nun ölümü beni kurtardı...Isa’nın bereketlerinden baska her türlü bereketin igrenç oldugunugörmem için benim yüregime dokundun.”8

Calvin artık kendisini müjdeye adamaya karar vermisti. Ancakdogasından gelen bir ürkekligi vardı ve öncelikle sadece inceliyordu.

Page 122: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

118 Büyük Mücadele

Sonunda arkadasları, insanları egitmeye baslaması için onu razıettiler. Calvin’in sözleri topragı tazelemek için düsen çig damlala-rına benziyordu. Müjdeyi seven ve ögrencilere kanat geren PrensesMargaret’in koruması altındaki bir kasabada yasıyordu. Calvin, ev-lerindeki insanlara hizmet etmeye basladı. Bildiriyi isitenler müjdeyibaskalarına duyurdular. Calvin hızla ilerliyordu; daha sonra gerçegekorkusuzca tanıklık edecek olan kiliselerin temelini atıyordu.

Paris müjdeyi kabul etmek için baska bir davet alacaktı. Lefevreve Farel reddedilmislerdi; ama bütün sınıflar bildiriyi bir kez dahaisiteceklerdi. Kral henüz Roma’ya karsı Reformdan yana tam birtavır koymamıstı. Margaret, reforme edilen imanın Paris’te vaazedilmesi gerektigine karar verdi. Protestan bir hizmetliye, kilise-lerde vaaz etme görevi verdi. Papalık tarafından yasak olmasınaragmen prenses, sarayın kapılarını sonuna kadar açtı. Her gün birvaaz verilecegi duyuruldu. Insanlar davet edildi. Binlerce kisi akınediyordu.

Kral Paris kiliselerinden ikisinin açılmasını buyurdu. O kent,Tanrı’nın Sözüyle hiç bu denli sarsılmamıstı. Sarhoslugun, ahlak-sızlıgın, kargasanın ve basıboslugun yerine dirlik, düzen, paklık veçalısma hakim oluyordu. Müjdeyi birçok kisi kabul ediyordu, an-cak yine de insanların büyük bir kısmı onu reddetti. Bu arada Papayanlıları yeniden yükselise geçmenin yolunu buldular. Kiliseler yinekapatılmaya, kazıklar yine çakılmaya baslandı.

Calvin hala Paris’teydi. En sonunda yetkililer onu da yakmaya[123]karar verdiler. Dostlan odasına kosup görevlilerin onu tutuklamayageldigini duyurunca hiçbir tehlike duygusuna kapılmadı. Kısa birsüre sonra kapı vurulmaya baslandı. Kaybedilecek zaman yoktu.Dostları kapıdaki görevlileri oyalarken, digerleri reformcuyu pen-cereden asagıya sarkıttılar. Reform yanlısı bir isçinin kulübesinesaklandı. Ev sahibinin giysilerine bürünerek gizlendi. Güneye dogruyolculuga koyuldu. Kısa süre sonra yeniden Margaret’in bölge sınır-larına sıgınmıstı.

Calvin uzun bir süre eli kolu baglı kalamazdı. Fırtına diner di-nemez, Poitiers’de hizmet edecek yeni bir bölge buldu. Her sınıftangelen insanlar hosnutlukla müjdeyi dinlediler. Dinleyicilerin sayısıçogaldıkça, kentin dısında toplanmanın daha güvenli olacagı düsü-nüldü. Agaçların ve kayaların çevreyi örttügü bir yer, toplantı yeriolarak belirlendi. Orada Kutsal Kitap okundu ve açıklandı. Orada

Page 123: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Fransa’da gün isigi 119

Fransa’nın Protestanları ilk kez Rab’bin Sofrasını kutladılar. Buküçük kiliseden birkaç sadık müjdeci gönderildi.

Calvin bir kez daha Paris’e döndü, ama orada her türlü hizmetkapısının kapalı oldugunu gördü. Sonunda Almanya’ya dönmesigerektigini anladı. Fransa’dan henüz çıkmıstı ki Protestanlara karsıbüyük bir fırtına koptu. Fransız reformcuları, Roma’nın batıl inanç-larına büyük bir darbe indirmeye karar vermislerdi. Bütün ulusuayaga kaldırmayı amaçlıyorlardı. Katolik uygulamalarına karsı çı-kan bir plaket, bir gece Fransa’nın her yerine asıldı. Bu gayretli, amayanlıs planlanmıs hareket, Roma yanlılarının eline bir koz verdi.Ulusun tahtına ve huzuruna karsı çıkmakla suçlanan ‘sapkınların’yok edilmesi istendi.

Plaketlerden biri, kralın özel dairesinin kapısına asılmıstı. Esigörülmemis bir cesaretle kraliyet huzuruna kadar sokulan küstahçasözler kralı öfkelendirdi. Küplere binerek söyle dedi : “Luthercioldugundan kusku duyulan herkes, ayrım yapılmadan tutuklanacak.Hepsini idam edecegim.”9 Kral tümüyle Roma’nın tarafına geçti.

Dehsetli anlar

Imanlıları gizli toplantılara çagırmakla görevli olan bir kisi tu-tuklandı. Reform inancının kötü bir örnegi olan bu kisi, bir papalık [124]görevlisini kentteki her Protestanın evine götürmesi için zorlandı.Alevlerin korkusu baskın çıkınca adam kardeslerini ele verdi, Morinadındaki kraliyet görevlisiyle birlikte kent sokaklarında yavasça vesessizce dolasmaya basladı. Bir Luthercinin evine geldiklerinde hiçkonusmadan isaret ediyordu. Bunun üzerine arkadan gelen grup du-ruyor, eve giriliyor, dısarı çıkarılan aile zin-cire vuruluyordu. Sonrada yeni kurbanlar bulmak amacıyla korkunç arastırma devam edi-yordu. Bütün kent Morin’in dehsetiyle sarsılıyordu.10

Kurbanlar zalimce iskencelerle öldürüldü. Onları öldürmedendaha fazla acı çektirmek için alevlerin gücü azaltılıyordu. Her seyeragmen zaferle can verdiler. Baglılıkları sarsılmamıs, huzurlarınagölge düsmemisti. Onlara zulüm edenler kendilerini yenik düsmüshissettiler. Bütün Paris yeni düsüncelerin nasıl insanlar yaratabi-lecegini gördü. Sehidin idam edilmesi kadar etkili bir vaaz kürsüsüolamaz. Idama götürülenlerin yüzlerini aydınlatan sakin sevinç,müjdeye essiz bir tanıklık olusturuyordu.11

Page 124: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

120 Büyük Mücadele

Protestanlar Katolikleri katletmek, hükümeti yıkmak ve kralıöldürmek amacıyla düzen kurmakla suçlandılar. Bu suçlamalarınhiçbir destegi ya da dayanagı yoktu. Ancak masum Protestanlarayıkılan asılsız suçlamalar yüzyıllar sonra geri dönecek, kralın, hükü-metin ve saray yanlılarının basını yakacaktı. Buna da tanrı saymazlarve papa yanlıları neden olacaktı. Protestanlıgın ezilmesi, Fransa’yakorkunç felaketler getirecekti.

Kusku, güvensizlik ve dehset toplumun tüm sınıflarına isliyordu.Yüzlerce kisi Paris’ten kaçıyor, gönüllü olarak sürgüne gidiyorduPapalık yanlıları, daha önceden aralarında yasayan hiç kuskulanma-dıkları ‘sapkınlara’ saskınlıkla bakıyordu.

Matbaalar kapatıldı

I. Fransis her ülkeden gelen ilim adamlarına sarayında yer verirdi.Ancak sapkınlıgın kökünü kazıma hevesiyle tüm Fransa’da matbaayıyasaklayan bir ferman çıkarttı. I. Fransis, hosgörüsüzlüge ve zulmekarsı düsünsel kültürün her zaman güvence olmayacagını gözlerönüne seren örneklerden biridir.

Rahipler, Rab’bin Sofrasının Katolik usulü kutlanmasına karsı[125]çıkmayı göge karsı islenen büyük bir suç olarak görüyor, bununkanla temizlenmesi gerektigini söylüyorlardı. 1535 yılının 21 Ocakgünü, korkunç törene tanık olunacaktı. ‘Kutsal törenin’ onurunaher kapının önünde bir fener yakıldı. Gün dogmadan önce kralınsarayının önünde bir alay toplanmaya basladı.

Paris piskoposu oraya görkemli bir sayvanın altında geldi. Ken-disini destekleyen dört prensle birlikteydi. Kral Fransis o gün ne birtaç ne de bir kraliyet giysisi giymisti.12 Her sunagın önünde kendinialçaltarak yas tutuyordu. Bunu yapmasının nedeni kendi canını le-keleyen kötülükler ya da kendi ellerinin döktügü masum kanı degil,Rab’bin Sofrasının Katolik usulü yapılmasına kendi halkından diluzatanların ‘ölümcül günahıydı’.

Kral daha sonra piskoposun sarayındaki genis salonda görünerekhararetli bir konusma yaptı. Ulusun üzerindeki suç, küfür, keder veonursuzluk için yanıp yakıldı. Kendisine sadık olan her insanı vebagibi yayılan ve Fransa’yı yıkıma dogru sürükleyen ‘sapkınlıgın’kökünün kazınmasına adanmıs olmaya çagırdı. Gözlerinden yaslar

Page 125: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Fransa’da gün isigi 121

geliyordu, tüm topluluk da aglamaya ve hep bir agızdan bagırmayabasladı; “Katolik inancı için yasayacagız ve ölecegiz !”13

‘Kurtulus saglayan lütuf’ ortaya çıkmıstı. Ancak bu ısıkla aydın-lanan Fransa, geri döndü, karanlıgı ısıga yegledi. Kendi aldanısınınkurbanı olana dek kötüye iyi ve iyiye kötü dedi. Parisliler, kendile-rini aldanıstan kurtarabilecek ve canlarını suçtan arındıracak ısıgıisteyerek reddettiler.

Alay tekrar toplandı. Protestan imanlıların diri diri yakılacagı ka-zıklar dikilmeye baslandı. Sapkınlar, kral tam görünmek üzereykenatese verilecek, alay da durup bu olaya tanık olacaktı.14 Kur-banlarıntarafında ise hiçbir tereddüt yoktu. Inancını reddetmesi ögütlenenbiri söyle dedi : “Peygamberler ve elçiler ne vaaz ettiyse, ona inanı-yorum. Rab’bin bütün kutsalları neye inandıysa ona inanıyorum. Be-nim imanım cehennemin güçlerine karsı direnecek güçtedir. ÇünküTanrı’ya güveniyorum.”15

Saraya yaklasan alay dagıldı, kral ve rahip yardımcıları çekil-diler. ‘Sapkınlıgı’ yok etme görevindeki kararlılıklarından ötürübirbirlerini kutluyorlardı. [126]

Fransa’nın reddettigi esenlik müjdesini ortadan kaldırmayı ger-çekten de basaracaklardı. Ne var ki bunun korkunç sonuçları olacaktı.1793 yılının 21 Ocak günü, Paris sokaklarından geçen baska bir alayvardı. Bu alayın da odak noktası kraldı; yine kargasa ve bagrıs vardı,yine daha çok kurban isteyen çıglıklar atılıyordu, yine kara kazıklarhazırlandı. O gün yine tüyler ürperten idamlarla son buldu. Kendicellatları tarafından sürüklenen XVI. Louis, kaba kuvvet kullanılaraksehpaya getirildi ve kafası yere egildi. Inen giyotinle kafasını koptuve yere yuvarlandı.16 Aynı yerde 2800 kisi giyotine kurban gitti.

Reform inancı dünyaya açık bir Kutsal Kitap sunmustu. Sınırsızsevgi insanları gökyüzünün ilkelerine çekmek istedi. Fransa gögünarmaganını reddedince büyük bir yıkımın tohumlarını atmıs oldu.Sebep sonuç ilkesi kaçınılamayan meyvesini verdi. Fransa’da büyükbir reform oldu ve ardından dehsetli yıllar geldi.

Cesur ve atesli Farel, dogdugu yerden kaçıp Fransa’ya sıgın-maya zorlanmıstı. Buna ragmen Fransa’daki inanç hareketini ka-rarlı bir sekilde etkilemeye devam etti. Sürgündeki diger insanlarınyardımıyla Alman reformcuların eserleri Fransızca’ya çevrilmis,Fransızca Kutsal Kitap’la birlikte çok sayıda basılmıstı. Bu eserlerFransa’da yaygın bir sekilde satılmıstı.

Page 126: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

122 Büyük Mücadele

Farel Isviçre’deki isine bir ögretmen olarak girmisti; Kutsal Ki-tap’ın gerçeklerini gizlice ögretiyordu. Bazı kisiler iman etti, amarahipler araya girip buna engel olmaya çalıstılar. Batıl inançlı in-sanlar da direnç gösteriyorlardı. Rahipler, “Mesih’in müjdesi buolamaz” diyorlardı, “çünkü bu vaaz edildiginde barıs degil, savasoluyor.”17

Farel köyden köye dolasmaya basladı. Açlıga, soguga ve yor-gunluga katlanıyor, yasamını tehlikeye atıyordu. Pazar yerinde, kili-selerde ve bazen katedrallerin kürsülerinde vaaz ediyordu. Çok kezöldürülesiye dövüldü. Ancak durmadan devam etti. Papalıgın hü-küm sürdügü kasabaların ve kentlerin kapılarının birer birer müjdeyeaçıldıgına tanık oluyordu.

Farel Protestanlık bayragını Cenevre kentinde dikmeyi arzulu-yordu. Bu kent kazanılabilirse, Fransa, Isviçre ve Italya için Re-[127]formun merkezi olacaktı. Çevredeki birçok kasaba ve köy zatenRab’be kazanılmıstı.

Cenevre’ye yanında tek bir yardımcıyla girdi. Ancak orada yal-nız iki vaaz vermesine izin verildi. Rahipler onu kilise konseyineçagırdılar. Oraya giysilerinin altında silahlar gizleyerek geldiler. Fa-rel’i öldürmeyi tasarlıyorlardı. Farel’in konseyden kaçma olasılıgınakarsı dısarıda öfkeli bir grup toplanmıstı. Ancak hükümet görevlileri-nin ve silahlı bir kuvvetin varlıgı onu kurtardı. Ertesi sabah erkendengölü geçerek güvenli bir yere götürüldü. Cenev-re’de müjdelemeyeyönelik ilk girisimi böyle son buldu.

Ikinci girisim için daha düskün bir kisi seçilmisti. Bu genç ada-mın öyle mütevazı bir görünümü vardı ki, bazı reformcu arkadaslarıbile ona soguk davranıyordu. Üstelik Farel’in reddedildigi bir yerdeböyle biri ne yapabilirdi? “Ama Tanrı güçlüleri utandırmak içindünyanın zayıf saydıklarını seçti” (1 .Korintliler 1 :27).

Ögretmen froment

Froment ögretmenlik yapıyordu. Çocuklara okulda ögrettigi ger-çekler evlerinde tekrarlanıyordu. Bir süre sonra ana babalar KutsalKitap’ın açıklanısını dinlemeye geldiler. Incil’ler ve brosürler ser-bestçe dagıtıldı. Gerçi daha sonra Rab’bin bu isçisi de kaçmayazorlandı, ama ögrettigi gerçekler insanların zihinlerinde yer etmisti.

Page 127: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Fransa’da gün isigi 123

Reformun tohumları ekilmisti. Vaizler Cenevre’ye geri döndüler veProtestan tapınısı kentte yeniden basladı.

Calvin kentin kapılarından girdigi zaman Reform zaten basla-mıstı. Basel’e giderken Cenevre’den geçmisti.

Farel oradaki ziyareti sırasında Tanrı’nın elini tanıdı. Cenevrereforme edilen imanı kabul etmisti, ama yenilenmenin konsey karar-larıyla degil Kutsal Ruh sayesinde yüreklere islenmesi gerekiyordu.Cenevre halkı Roma’nın yetkisini reddetmisti, ama Roma yöne-timi altında yapılan kötülükleri reddetmeye tümüyle hazır degildi.Farel genç müjdeciye orada kalmasını ve emek vermesini ögütle-misti. Ancak Calvin Cenevrelilerin siddetli ve dobra karakteriyleyüzlesmekten kaçındı. Çalısmak amacıyla sessiz sakin bir yer bulupbasın yoluyla kiliseleri egitmeyi arzuluyordu. Mücadele etmeye ka- [128]rar verdi : Ona göre ‘Tanrı’nın eli gökyüzünden uzanmıs, onu tutmusve terk etmeye çalıstıgı yere sımsıkı yer-lestirmisti.”18

Lanetler yagıyor

Papa Cenevre’ye lanet yagdırıyordu. Bu küçük kent, kralları veimparatorları dize getirmis olan din hiyerarsisine nasıl karsı koyabi-liyordu?

Reformun ilk zaferleri geride kalmıstı; Roma, reformu tümüyleortadan kaldıracak yeni güçler hazırlıyordu. Papalıgın en zalim,acımasız ve güçlü kollarından biri olan Cizvit mezhebi kuruldu.Vicdanları tümüyle susmus olan bu mezhep, kendilerinden baskahiçbir kural ya da yasa tanımıyordu (Ek’e bkz.).

Mesih’in müjdesi, izleyicilerinin soguga, açlıga, emege ve yok-sulluga dayanmasını, iskenceye, zindana ve kazıga gögüs germesinisaglıyordu. Cizvit mezhebi ise izleyicilerine, gerçegin her türlü gü-cüne karsı aldanıs silahlarıyla savasacak fanatikligi veriyordu. Buamaca ulasmak için islenmeyecek suç, uygulanmayacak aldatmacave takılmayacak maske yoktu. Cizvitlerin baslıca amacı Protestanlı-gın kökünü kazımak ve papalıgın üstünlügünü yeniden saglamaktı.

Bir tür ruhsallık kisvesine bürünmüslerdi; tutukevlerini ve has-taneleri ziyaret ediyor, yoksullara ve hastalara hizmet ediyor, iyilikyapan Isa’nın kutsal adını tasıyorlardı. Ama bu kusursuz görünümünaltında ölümcül suçlara yönelik emeller gizliydi.

Page 128: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

124 Büyük Mücadele

Bu mezhebin temel ilkesi hedefe ulasmak için dogruluktan ödünvermekti. Kilisenin amaçlarına hizmet ettigi sürece yalanlara, hırsız-lıga, yalan yere yemine ve suikasta basvurulurdu. Cizvitler devletyönetiminde de kümelenmisler, kralların danısmanları olarak ulusla-rın siyasetini çizecek konumlara kadar yükselmislerdi. Efendilerinekarsı casusluk eden usaklar oldular. Prensler ve soylular için kolej-ler, halk için okullar olusturdular. Protestan ana babaların çocuklarıpapalık ayinlerine çekildi. Böylece, babaların emek verip kan döke-rek kavustukları özgürlük ogullar tarafından kaybedildi. Cizvitlerinbulundugu her yerde, papalık uyanısı oldu.[129]

Onlara daha büyük bir güç kazandırmak amacıyla Engizisyonuyeniden uygulamaya koyan bir ferman çıkarıldı. Bu korkunç kurumpapalık yöneticileri tarafından yeniden olusturuldu. Gizli zindanla-rın karanlıgında gün ısıgının tasıyamayacagı kadar tüyler ürpertenkötülükler yapıldı. Birçok ülkede binlerce kisi - en egitimli ve bilgiliolanlar - ya katledildi ya da baska ülkelere kaçmaya zorlandı (Ek’ebkz.).

Reformun zaferleri

Roma, Reformun ısıgını söndürmek, karanlık çagların cahilli-gini ve batıl inançlarını canlandırmak için iste böyle bir yola bas-vurdu. Ne var ki Tanrı’nın bereketleri ve Luther’i izleyen soylukisilerin emekleri sayesinde Protestanlık yenik düsmedi. Üstelikgücünü prenslerin silahlı ordularından da almıyordu. Protestanlık enmütevazı ve en zayıf ülkelerde kök saldı. Cenevre’de, Ispanya’nınzulmüne karsı savasan Hollanda’da, cılız ve kısır Isveç’te Reformunen büyük zaferleri kazanıldı.

Calvin, Reformun tüm Avrupa’da ilerlemesi için Cenevre’de otuzyıl boyunca emek verdi. Izledigi yol hatasız degildi. Ögretilerindede kusurlar vardı. Ancak özel önemi olan gerçekler için bir araçolarak kullanıldı. Papalıgın çabuk dönen zulüm dalgalarına karsıProtestanlıgı güçlendirdi. Yeniden yapılanan kilise topluluklarındayalınlıgın ve paklıgın gelismesine önem verdi.

Reformun ögretmenleri ve ögretileri Cenevre’den hızla yayıldı.Calvin’in kenti tüm Batı Avrupa’da avlanan reformcuların sıgı-nagı oldu. Bu kentte kabııl gördüler ve teselli buldular. Yetenekleri,egitimleri ve ruhsallıklarıyla bu kenti kutsadılar. Cesur Iskoçyalı

Page 129: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Fransa’da gün isigi 125

reformcu John Knox. Ingiliz Puritanlar. Hollanda ve Ispanya’nınProtestanları. Fransa’nın Hügonotları. Cenevre’den aldıkları gerçe-gin ısıgını kendi ülkelerindeki karanlıgı aydınlatmaya götürdüler. [130]

[131]1Wylie, kitap 13. bölüm 1.2Adı geçen eser, kitap 13, bölüm 2.3D’Aubigne, kitap 12. bölüm 3.4Adı geçen eser.5D’Aubigne, History of the Reformation in Europe in the Time of Calvin (Calvin’in

Dönemindeki Avrupa’da Reform Tarihi).6Wylie, kitap 13, bölüm 9.7Wylie, kitap 13, bölüm 7.8Martyn, cilt 3, bölüm 13.9D’Abubigne, kitap 2, bölüm 30.

10Adı geçen eser, kitap 4, bölüm 10.11Wylie, kitap 13, bölüm 20.12Adı geçen eser, kitap 13, bölüm 21.13D’Aubigne, kitap 4, bölüm 12.14Wylie, kitap 13, bölüm 21.15D’Aubigne, kitap 4, bölüm 12.16Wylie, kitap 13, bölüm 21.17Wylie, kitap 14, bölüm 3.18D’Aubigne, kitap 9, bölüm 17.

Page 130: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 13 : Hollanda ve iskandinavya

Hollanda’da papalık zulmü çok önceden protesto edilmisti. Lut-her’den yedi yüzyıl kadar önce bir görev için Roma’ya gön-derilenve orada papalıgın gerçek niteligini gören iki piskopos, Papaya kor-kusuzca meydan okudular; “Siz Tanrı’nın tapınagında kendiniziyüceltiyorsunuz. Koyunlara çobanlık yapmak yerine kurt gibi yakla-sıyorsunuz. Sizin hizmetkarların hizmetkarı olmanız gerekmez mi?Oysa siz efendilerin efendisi gibi yasıyorsunuz. Tanrı’nın buyrukla-rının hor görülmesine neden oluyorsunuz.”1

Bu protestoyu dile getirmek amacıyla yüzyıllar boyunca ayagakalkan baska insanlar da oldu. Valdenslilerin dilindeki Kutsal KitapHollanda diline çevrildi. Kutsal Kitap’ta, ‘uyduruk masalların ve gözboyamanın degil, gerçegin bulundugu’ ilan edildi. On ikinci yüzyıldayasamıs olan eski imanın dostları gerçegi iste böyle duyurdular.2

Roma’nın zulmü orada da patlak vermeye basladı. Ancak iman-lılar, çogalmaya ve Kutsal Kitap’ın tek iman yetkisi oldugunu duyur-maya devam ettiler. “Kimsenin zorlanmaması gerektigini, insanlarınRab’be gerçegin ilanıyla kazanılabilecegini” söylüyorlardı.3

Luther’in ögretisleri, Hollanda’da müjdeyi duyurmak için ciddive sadık insanları buldu. Egitimli bir Katolik olarak rahiplige atanmısolan Menno Simons, sapkınlık korkusuyla Kutsal Kitap’ı okuyamı-yordu. Içinde yazılanlardan tümüyle habersizdi. Kendisini benliginislerine vererek vicdanını susturmaya çalıstı. Ama çabaları bosaçıktı. Bir süre sonra Incil’i okuma fırsatı buldu. Ona ek olarak Lut-her’in yazılarını da okuyarak Reform inancını kabul etti.

Kısa süre sonra, bir adamın vaftiz oldugu için nasıl öldürül-dügüne tanık oldu. Bu olay onu çocuk vaftizi konusunda KutsalKitap’ı incelemeye yönlendirdi. Vaftiz olmak için tövbe ve imanıngerekliligini gördü.

Menno, Katolik kilisesinden uzaklasarak kendi ögrendigi ger-çekleri ögretmeye adadı. Almanya ve Hollanda’da fanatiklerdenolusan bir sınıf çıkmıs, her türlü kurala ve düzene karsı koymayabaslamıstı. Neredeyse büyük bir ayaklanma olacaktı. Menno on-[132]

126

Page 131: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Hollanda ve iskandinavya 127

ların yalan yanlıs ögretilerine ve düzenlerine karsı direndi. Yirmibes yıl boyunca Hollanda’yı ve kuzey Almanya’yı dolastı. Ögrettigiilkeleri yasamıyla örneklemesi çok etkili oluyordu. Dürüst, alçak-gönüllü, içten ve ciddi bir kisiydi. Menno’nun emekleriyle büyükkalabalıklar iman etti.

Almanya’da V. Charles, Reformu yasaklamıstı. Ama prensleronun baskısına karsı engel olusturdular. Hollanda’da onun gücü dahaetkindi. Birbiri ardına zulüm kararları alınıyordu. Kutsal Kitap’ıokumak, dinlemek ya da vaaz etmek, Tanrı’ya gizlice dua etmek,mezmurları söylemek ve kutsal resimlere egilmemek, ölümle ce-zalandırılmaya baslandı. Charles ve II. Philip’in yönetimi altındabinlerce kisi mahvoldu.

Bir keresinde sorgucuların (Engizisyon müfettislerinin) önünebir aile getirildi. Bu aile Katolik kilisesindeki Rab’bin Sofrasınakatılmadıkları ve evlerinde tapındıkları için tutuklanmıslardı. Enküçük ogul söyle cevap verdi : “Diz üstü çöküp zihinlerimizi aydın-latması ve günahlarımızı bagıslaması için Tanrı’ya dua ediyoruz.Kralımızın ve yöneticilerimizin bol ve mutlu bir yasam sürmeleriiçin yalvarısta bulunuyoruz. Tanrı’nın diger görevlileri korumasınıdiliyoruz.” Sonuç olarak babayla ogullardan birinin yakılmasınakarar verildi.4

Yalnızca erkekler degil, bayanlar ve hizmetçi kadınlar da yılma-yan bir cesaret gösterdiler. Kadınlar kazıklarda kocalarının yanındayer alırdı. Alevler eslerini yutarken ezgiler ve mezmurlar söyleyerekonları teselli ederlerdi. Genç bayanlar, sanki uykuya dalıyormusgibi sakin bir sekilde ölüme atılırdı. Yakılmak üzere meydanlaraçıkmadan önce dügünlerine hazırlanır gibi en güzel giysilerine bü-rünürlerdi.5

Zulüm. gerçegin ugruna tanıklık edenlerin sayısını artırdı. Kralher geçen yıl zalimligini daha da sertlestiriyordu, ama gerçek ye-nik düsmedi. Tanrı’ya tapınma özgürlügünü Hollanda’ya OrangelıWilliam getirdi.

Reform danimarka’da

Müjde kuzey ülkelerine rahatça girdi. Wittenberg’deki ögrencilerReform inancını Iskandinavya’ya tasıdılar. Luther’in yazıları da ısıgı [133]yaymaya devam ediyordu. Kuzeyin sert insanları, Romanın batıl

Page 132: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

128 Büyük Mücadele

inançlarından ve çürümüslügünden Kutsal Kitap’ın yasam verengerçeklerine kosuyordu.

‘Danimarka’nın reformcusu’ Tausen, gençliginde güçlü bir zekasergilemis ve manastıra kapatılmıstı. Kiliseye büyük hizmetlerinindokunacagı düsünülüyordu. Üstelik yetenekliydi de. Genç ögren-ciye Almanya’da ya da Hollanda’da bir üniversite seçmesi söylendi.Ancak tek bir kosul vardı : Sapkınlıga kapılma tehlikesi oldugundanWittenberg’e hiç gitmeyecekti. Kesisler kendisine böyle söylediler.

Tausen, Roma’nın güçlü kalelerinden biri olan Cologne’ye gitti.Kısa zamanda midesi bulanmaya basladı. Öte yandan Luther’inyazılarını ele geçirip büyük bir zevkle okuyordu. Böyle yapmaklaüstlerinin destegini yitirme tehlikesinde oldugunun farkındaydı. Buyüzden kararını verdi. Üniversite yasamına Wittenbergde bir ögrenciolarak devam edecekti.

Danimarka’ya döndükten sonra sırrını açıklamadı, ama birlikteoldugu kisileri yavas yavas daha pak bir imana yönlendirmeye bas-lamıstı. Sonra Kutsal Kitap’ı açtı ve günahlının tek kurtulus ümidiolarak Mesih’i vaaz etti. Tausen’i Roma’nın savunucusu olarak gö-ren ve umut baglayanlar küplere bindi. Manastırdaki görevindenalınarak bir hücreye tıkıldı. Tausen hücresinin demirleri arasındançevresindekilere gerçegin bilgisini anlatmaya devam ediyordu. EgerDanimarkalı zalimlerin sapkınlıkla ugrasına ustalıgı olsaydı, Ta-usen’in sesi bir daha asla duyulmayabilirdi. Ama onu derinlerdekibir zindana atmak yerine, manastırdan tümüyle kovdular.

O sıralarda yeni ögretinin ögretmenlerini korumaya alan bir kra-liyet hükmü çıktı. Kiliseler Tausen’e açıldı; insanlar onu dinlemekiçin kuyruklar olusturdu. Danimarka dilinde basılan Incil, hızla dagı-tıldı. Rab’bin isine engel olma çabaları, onun daha çok yayılmasınısagladı. Reform inancı Danimarka’da kök salıyordu.

Isveç’te ilerleme

Wittenberg’den gelen genç bir adam yasam suyunu Isveç’e ta-sıdı. Reform akımının Olaf ve Laurentius Petri adındaki iki önderi[134]geçmiste Luther ve Melankton’dan ders almıslardı. Olaf da büyükreformcu gibi halkı konusma sanatıyla etkiliyordu. Laurentius iseMelankton gibi düsünceli ve sakin bir kisiydi. Ama her ikisindeyılmayan bir cesaret vardı. Katolik rahipler cahil ve batıl inançlı

Page 133: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Hollanda ve iskandinavya 129

halkı kıskırtmaya basladılar. Olaf Petri birkaç olayda canını zar zorkurtardı. Ne var ki kral tarafından korunan ve reform konusundakararlı olan baska kisiler Roma’ya karsı sürdürülen mücadeledePetri’nin yanında yer almıstı.

Olaf Petri Kralın ve Isveç’in önde gelen kisilerinin huzurundabüyük bir basarıyla reform inancını savundu. Ataların ögretislerininyalnızca Kutsal Yazıyla uyumlu oldugunda kabul edilebileceginisöyledi. Imanın temel ögretilerinin, herkes tarafından anlasılabilmesiiçin Kutsal Kitap’ta açıkça dile geldigini vurguladı.

Bu bize Reform ordusunun ne tür insanlardan olustugunu gös-termektedir. Cahil, bölücü ve samatacı degildiler. Tanrı’nın Sözünüögrenmis ve Kutsal Kitap’ın sagladıgı silahlarda ustalasmıslardı.Reformcular, aydınlardan ve teologlardan olusuyordu; müjde gerçe-ginin tüm sisteminde uzmanlasmıslardı. Roma okullarının ve egitimyerlerinin bilgeleri üzerinde kolaylıkla zafer kazanıyorlardı.6

Isveç kralı Protestan inancını kabul etti; ulusal birlik de onunyanında bir karar aldı. Iki kardes kralın arzusuyla Kutsal Kitap çe-virisini üstlendiler. Krallıgın her yerindeki hizmetkarların KutsalYazıları açıklamasına ve okullardaki çocukların Kutsal Kitap’ı ög-renmesine karar verildi.

Roma zulmünden özgür kılınan ulus, daha önce hiç ulasma-dıgı bir güce ve üstünlüge kavustu. Yüzyıl kadar sonra, cılız olarakbilinen bu ulus ‘Otuz Yıllık Savaslar’ sırasında Almanya’nın yar-dımına kostu. Tüm Avrupa’da bunu göze alabilen tek ülke Isveçolmustu. Kuzey Avrupa’nın tümü yeniden Roma baskısı altına gir-mek üzereydi. Isveç orduları Protestanlar için Almanya’nın hosgörü,Reformu kabul etmis ülkelerin de vicdan özgürlügü kazanmasınısagladı. [135]

[136]1 Gerard Brandt, History of the Reformation in and About the Low Countries (ZayıfÜlkelerin Içinde ve Çevresinde Reform Tarihi), kitap 1, sayfa 6.

2Adı geçen eser, sayfa 14.3Martyn, cilt 2, sayfa 87.4Wylie, kitap 18, bölüm 6.5Adı geçen eser.6Adı geçen eser, kitap 10, bölüm 4.

Page 134: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 14 : Gerçek ingiltere’de ilerliyor

Luther Alman halkına kapalı kalmıs olan Kutsal Kitap’ı açarkenTanrı’nın Ruhu Tyndale’i Ingiltere’de aynı seyi yapmaya yönlen-diriyordu. Wycliffe’in Kutsal Kitap’ı, birçok hatalar içeren Latincemetinden çevrilmisti. Üstelik el yazması nüshalar o denli pahalıydıki, çok kısıtlı bir dagıtım yapılabiliyordu.

1516 yılında Incil ilk kez özgün Grekçe dilinde basıldı. Öncekinüshalarda geçen hataların bir kısını düzeltildi, anlamı daha açık birdille ortaya kondu. Böylece egitimli insanları gerçegin bilgisine dahayetkin bir sekilde ulastırarak Reforma yeni bir yön kazandırdı. Ancakhalk hala büyük ölçüde Tanrı’nın Sözünden yok-sundu. TyndaleWycliffe’in isini tamamlayacak ve Kutsal Kitap’ı halkına verecekti.

Düsüncelerini korkusuzca vaaz etti. Katoliklerin Kutsal Ki- tap’ıkilisenin verdigine ve yalnızca kilisenin açıklayabilecegine iliskiniddialarını Tyndale söyle yanıtladı. “Kutsal Yazıları bize vermeksöyle dursun, bizden siz sakladınız. Kutsal Yazıları ögretenleri sizyaktınız. Elinizde olsa Kutsal Yazıları da yakardınız.”1

Tyndale’in vaazları büyük bir ilgi yarattı. Ancak rahipler onunisini yıkmaya çalısıyordu. Tyndale. “Ne yapılmalı?” diye düsünü-yordu, “Her yere yetisemem ki ! Imanlılar Kutsal Yazılara kendidillerinde sahip olursa, bu çok bilmislere karsı durabilirler. KutsalKitap olmadan halkı gerçekle egitmek çok zor.”2

Wycliffe’in zihninde yeni bir tasarı olusuyordu. “Müjde nedenIngiliz dilinde olmasın?... Kiliseye ögle ısıgı girebilecekken nedentan ısıgıyla yetinelim? Imanlılar Incil’i ana dillerinde okuyabilmeli-ler.”3 Insanlar gerçege yalnızca Kutsal Kitap’ın gerçegi aracılıgıylaulasabilecekti.

Bir keresinde Tyndale, egitimli bir katolikle tartısıyordu. Adam,“Tanrı’nın yasaları olmasa da Papanın yasaları bize yeter” diyordu.Tyndale söyle cevap verdi : “Papaya ve onun yasalarına meydanokuyorum. Tanrı bana ömür verdigi sürece, saban süren çocuk KutsalYazıları senden iyi bilecek.”4[137]

130

Page 135: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Gerçek ingiltere’de ilerliyor 131

Tyndale incil’i ingilizce’ye çeviriyor

Zulüm yüzünden evinden olan Tyndale, Londra’ya gitti ve oradabir süre rahatsız edilmeden çalıstı. Ancak Papa yanlıları oradan dakaçması için onu zorladılar. Sanki Ingiltere’nin tümü onu kapana kıs-tırmaya çalısıyordu. Almanya’da Ingilizce Incil’i basmaya basladı.Bir kentte basım yasaklandıgı zaman baska bir kente gitti. SonundaLuther’in müjdeyi yıllar önce bir kurulda savundugu Worms’a geldi.O kentte Reformun birçok yandası vardı. Incil üç bin nüsha basıldıve kısa sürede tükendi. Yeni bir baskı daha yapıldı.

Tanrı’nın Sözü Londra’ya gizlice ulastırılıyor ve oradan da tümülkeye dagıtılıyordu. Papa yanlıları gerçegi bastırma girisiminde bu-lundular, ama sonuç alamadılar. Durham piskoposu, bir kitapçıdanoldukça çok sayıda Kutsal Kitap alıyordu. Onları yakıyor ve dagı-tımlarına engel oldugunu sanıyordu. Ne var ki böylece kazanılanpara, daha yeni ve iyi bir baskının çıkmasına neden oldu. Tyndaledaha sonra tutukevine kondugunda ona, Kutsal Kitap basımı içinkendisine maddi yardımda bulunanların adını açıklarsa serbest kala-cagını söylediler. Tyndale, piskopos Durham’ın elde kalan kitaplarayüksek ücretler ödeyerek herkesten çok yardımcı oldugunu söyledi.

Tyndale sonunda sehit düserek imanına tanıklık etti. Onun hazır-ladıgı diger askerler yüzyıllar boyunca, hatta çagımıza kadar savas-maya devam ettiler.

Öte yandan Latimer, kürsüden Kutsal Kitap’ın halkın dilindeokunması gerektigini duyurmaya devam ediyordu; “Araya kimseyikoymayın; bizi yönlendiren Tanrı’nın sözü olsun. Atalarımızın izin-den yürümeyelim. Onların yaptıklarını degil, yapmaları gerekeniyapalım.”5

Barnes ve Frith, Ridley ve Cranmer, Reformun Ingiltere’dekiönderleriydi. Bu kisiler Roma’ya yakın çevrelerde de yüksek egi-timleri ve olgunluklarıyla tanınıyordu. Papalıga karsı dirençleri osistemin yanılgılarını görmekten kaynaklanıyordu.

Kutsal yazının kusursuz yetkisi

Reformcuların - Valdensler, Wycliffe, Huss, Luther, Zwingli gibi [138]- sahip oldugu üstün ilke Kutsal Yazının kusursuz yetkisiydi. Tümögretileri ve iddiaları Kutsal Yazılarla sınayarak degerlendiriyorlardı.

Page 136: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

132 Büyük Mücadele

Bu kisileri kazıkta yanarken destekleyen Tanrı’nın Sözüne imandı.Latimer arkadaslarıyla birlikte kazıga baglanarak yakılırken onlarasöyle bagırdı : “Korkmayın. Bugün Ingiltere’de Tanrı’nın lütfuylaöyle bir kandil yakıyoruz ki, asla söndürülemeyecek.”6

Ingiliz kiliseleri Roma’ya teslim olduktan yüzlerce yıl sonraIskoç kiliseleri hala özgürlüklerini koruyorlardı. Ne var ki on ikinciyüzyılda papalık yerlesmeye basladı ve oradaki karanlık tüm digerülkelerden daha derin oldu. Isık artık Iskoçya’daki karanlıga daislemeye baslamıstı. Ingiltere’den Kutsal Kitap’la ve Wycliffe’inögretisleriyle gelen Lollard’lar, müjde bilgisinin saglanması için çokemek verdiler. Reformun baslamasıyla birlikte Luther’in yazıları veTyndale’in Ingilizce Incil’i oraya da ulastı. Bu haberciler sessizcedagları ve vadileri astılar; gerçegin mesalesinin dört yüz yıllık zulümnedeniyle sönmeye yüz tuttugu yerlere yeni yasam getirdiler.

Daha sonra birdenbire tehlikeye uyanan papalık önderleri Is-koçyanın en soylu ogullarını kazıklarda yaktılar. Can veren bu tanık-lar halkın yüregini Roma’nm zincirlerini kırıp atmak için ölümsüzbir arzuyla doldurdu.

John knox

Hamilton ve Wishart, Rab’bin alçakgönüllü ögrencileri olarakkazıkta can verdiler. Ama Wishart’ın küllerinden, alevlerin sustur-mayacagı bir kisi çıktı. Bu kisi Tanrı’nın yardımıyla Iskoçya’dakipapalıgın son bulmasını sagladı.

John Knox Tanrı Sözünün gerçekleriyle beslenmek için kiliseningeleneklerine sırtını çevirdi. Wishart’ın ögretisi, onun Roma’yı terketmesine ve zulüm gören reformculara katılmasına neden oldu.

Dostları vaaz vermesi için Knox’a üsteliyor, ama o bu sorum-luluktan çekiniyordu. Günler boyunca kendisiyle savastıktan sonrakarar verdi. Yılmak bilmeyen bir cesaretle hizmet etmeye basladı.[139]Bu içten reformcu, insandan korkmuyordu. Iskoçya kraliçesiyle yüzyüze geldiginde, onu ne tehditler ne de vaatler yıldırabildi. Kraliçeona devletin yasakladıgı bir inancı halka ögrettigini ve böylece yö-neticilere boyun egmekle ilgili Tanrı yasasını çignedigini söyledi.Knox söyle karsılık verdi : Eger Ibrahim’in soyu, Firavun’un inancınıbenimsemis olsaydı, bugün inancımız ne olacaktı? Ya da elçilerin

Page 137: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Gerçek ingiltere’de ilerliyor 133

dönemindeki herkes Roma imparatorlarının inancını benimsemisolsaydı, yeryüzünde simdi hangi inanca yer olacaktı?”

Mary söyle dedi : “Sen Kutsal Yazıları farklı bir sekilde yo-rumluyorsun, onlar (Roma katolikleri) farklı sekilde yorumluyor.Kime inanayım, kim yargıç olacak?”

Knox, “Sözünü açıkça söylemis Tanrı’ya inanacaksınız” diyekarsılık verdi, “Tanrı’nın sözü gayet açıktır. Kendisiyle asla çeliskiyedüsmeyen Kutsal Ruh, zor anlasılan bazı metinleri, baska metinlerdedaha açık bir sekilde ortaya koyacaktır.”7

Korkusuz Knox, Iskoçya papalıktan özgür olana dek hayatınıtehlikeye atarak hedefine kosmaya devam etti.

Ingiltere’de Protestanlıgın ulusal inanç olarak yerlesmesi, zulmüdurdurmamıs, ama azaltmıstı. Roma’nın birçok unsuruna hala yerveriliyordu. Papanın üstünlügü reddedilmis, ama onun yerine kili-senin bası olarak kral geçmisti. Müjdenin paklıgından hala büyükbir kopus vardı. Dinsel özgürlük henüz anlasılmamıstı. Protestanyöneticiler Roma’nın zalim yöntemlerine çok nadir olarak basvur-salar da her insanın kendi vicdanına göre Tanrı’ya tapınma hakkıtam anlamıyla benimsenmemisti. Birçok kisi yüzlerce yıl boyuncabölücülükle suçlanarak baskı gördü.

Binlerce kilise önderi sürülüyor

On yedinci yüzyılda binlerce kilise önderi sürüldü ve insanlarınkilise tarafından onaylanan toplantılar dısında herhangi bir dinseltoplantıya katılması yasaklandı. Rab’bin zulüm gören çocukları,ormanın derinliklerinde toplanarak dualarına ve övgülerine devamettiler. Birçokları imanlarından ötürü acı çekti. Tutukevleri doldu,aileler parçalandı. Her seye ragmen onların tanıklıgı sus- turulamadı. [140]Birçoklan Amerika’ya sürüldü; orada sivil ve dinsel özgürlügüntemellerini attılar.

John Bunyan adında bir kisi, suçlularla dolu bir zindanda gök-yüzünün havasını soludu; ölüm diyarından göksel kente dogru yolalan ‘Imanlının Yolculugu’ adlı harika eserini yazdı. ‘Imanlının Yol-culugu’ ve ‘Bas Günahkarlara Bol Lütuf adlı kitaplar birçok kisiyiyasam yoluna çekti.

Ruhsal karanlıgın hüküm sürdügü bir dönemde Whitefield veWesley’ler ortaya çıkarak Tanrı’nın ısıgını tasıdılar. Katolik kili-

Page 138: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

134 Büyük Mücadele

sesinin baskısı altında yasayan insanlar, putperestlikten pek farkıolmayan bir yasam biçimine zorlanmıslardı. Üst sınıflar tanrısal-lıkla alay ediyor, alt sınıflar ise kötülüge terk ediliyordu. Kiliseningerçegin davasını destekleyecek cesareti ya da imanı yoktu.

Imanla aklanma

Luther tarafından ögretilen imanla aklanmaya iliskin büyük ög-reti, Roma’nın kurtulus için iyi eylemlere dayanma ilkesi yüzündenhemen hemen tümüyle gözden kaybolmustu. Whitefield ve Wes-ley’ler, Tanrı’nın begenisini kazanmak için içtenlikle gayret gösteri-yorlar, dinin tüm gereklerini yerine getirmeye çalısıyorlardı.

Charles Wesley bir keresinde hasta düstü; ölümün yaklasmaktaoldugunu hissediyordu; kendisine sonsuz yasam ümidini neye da-yandırdıgı soruldu. ‘Tanrı için elimden geleni ardıma koymadım”dedi. Arkadası bu yanıttan tatmin olmamıstı, üsteledi. Wesley, “Neyani ! Gösterdigim gayret ve verdigim emekten baska neye daya-narak iiınit edebilirim?”8 Kilisenin üzerine iste böyle bir karanlıkçökmüstü; insanlar tek kurtulus ümidi olan çarmıha gerilmis olanMesih’in kanından böyle uzak kalıyordu.

Wesley ve dostları, Tanrı yasasının sözleri ve eylemleri oldugukadar düsünceleri de kapsadıgını görmeye basladılar. Büyük birtitizlikle dua ederek dogal benligin kötü yönlerini bastırmaya çalıs-tılar. Kendilerini inkar ederek ve asagılayarak, Tanrı’nın begenisikazanmak amacıyla kutsallıga kavusmak için her türlü çabayı gös-terdiler. Ama günahın mahkumiyetinden kurtulma ve gücünü kırmasavasında tümüyle yenik düstüler. Protestanlık sunagı üzerinde sön-[141]meye yüz tutan tanrısal gerçegin alevleri, bazı Bohemyalı imanlılartarafından yeniden harlanacaktı. Bunlar Saksonya’ya sıgınmıslar veeski imanı elden bırakmamıslardı. Bu imanlılar aracılıgıyla Wesleyısıga kavustu.

John ve Charles Wesley Amerika’ya bir görev için gönderildiler.Gemide birkaç Alınanla birlikteydiler. Siddetli rüzgarlarla mücadeleettiler. Ölümle yüz yüze geldigini gören John, Tanrı’yla barısınagüvencesine sahip olmadıgını hissetti. Alınanlarda kendisinin ya-bancı oldugu bir sakinlik ve güven duygusu vardı. Wesley söyleanlatıyor : “Onların davranısındaki ciddiyeti önceden de fark et-mistim. Gururdan, öfkeden, hırstan oldugu kadar korku ruhundan

Page 139: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Gerçek ingiltere’de ilerliyor 135

da kurtulup kurtulmadıklarını denemek için iyi bir fırsat çıkmıstı.Birlikte toplanmıs mezmur okuyorduk, deniz birden patladı. Dalga-lar geminin üzerinden geçip güverteye dökülüyordu. Bir an sularınbizi yutacagını sandım. Ingilizler korkuyla çıglık atmaya basladılar.Almanlar sakin bir sekilde ezgi söylüyordu. Sonra on-lardan birine‘Korkmadınız mı?’ diye sordum. ‘Tanrı’ya sükür, hayır’ diye cevapverdi. ‘Peki ama kadınlarınız ve çocuklarınız da korkmadı mı?’ diyesordum. ‘Hayır, kadınlarımız ve çocuklarımız ölmekten korkmaz’dedi.”9

Wesley’in içi ‘tuhaf bir sekilde ısınıyor’ Wesley Ingiltere’ye dön-dükten sonra Alman bir egitmenin yardımıyla Kutsal Kitap imanıkonusunda daha açık bir anlayıs kazandı. Londra’daki bir toplantısırasında Luther’in yazdıgı bir tümce okundu. Wesley bunu dinler-ken içinde imanın alevlendigini hissetti. “Içimin tuhaf bir sekildeısındıgını hissettim” dedi, “Mesih’e ve kurtulusum için yalnızcaO’na güvendigimi hissettim. Bana bir güvence verildi. Günahlarım,benim bile günahlarım silindi, günahın ve ölümün yasasından özgürkılındım.10

Wesley dualarla, oruçlarla ve kendini inkar ederek kazanmakiçin emek verdigi lütfun bir armagan oldugunu bulmustu. Bu arma-gana para ödemeden, ücret vermeden kavustu. Tanrı’nın karsılıksızarmaganının yüce müjdesini her yere yaymak için yüreginde büyükbir ates yandı. “Tüm dünyayı müjdeyi duyurmam gereken bir yer [142]olarak gördüm” dedi, “dünyanın neresinde olursam olayım, dinle-meye hazır olanlara kurtulus müjdesini duyurmayı kosulsuz görevimolarak görüyorum.”11

Wesley sıkı disiplinli yasamına oldugu gibi devam etti. Ama bukez imanının kökü olarak degil, imanının sonucu ve kutsallıgınınmeyvesi olarak böyle bir yasam sürüyordu. Tanrı’nın Mesih’tekilütfu artık itaat yoluyla sergilenecekti. Wesley’in yasamı, ögrendigibüyük gerçekleri vaaz etmeye adandı. Mesih’in dökülen kanına imanyoluyla aklanmayı, Kutsal Ruh’un gücüyle yeniden dogmayı, Me-sih’e benzeyen bir yasam sürerek Tanrı için ürün vermeyi ögretmeyebasladı.

Whitefield’e ve Wesley kardeslere Tanrı’yı tanımayan dostlarıtarafından su anda onurlandırılan ‘Metodist’ adı verildi. KutsalRuh, çarmıha gerilmis olan Mesih’i vaaz etmeleri için onları yön-lendiriyordu. Binlerce kisi kurtulusa kavustu. Bu koyunların yır-

Page 140: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

136 Büyük Mücadele

tıcı kurtlardan korunması gerekiyordu. Wesley’in yeni bir mezhepolusturmak gibi bir düsüncesi yoktu, ama yeni imanlıları ‘MetodistBaglantı’ adı verilen bir sekilde örgütledi.

Bu vaizlere kurumlasmıs (canlılıgını yitirmis) kiliselerden gi-zemli ve etkili bir baskı geldi. Ama gerçek yine de kapalı olankapılardan sızıp içeri giriyordu. Kilise görevlilerinden bazıları ah-laksal uykularından uyanıp kendi bölgelerinde atesli vaizler halinegeldiler.

Wesley’in günlerinde farklı yeteneklere sahip olan insanlar, ögre-tinin her noktasında aynı düsünceye sahip olmayabiliyordu. White-field ve Wesley kardesler arasındaki farklar bir ara kopma noktasınageldi. Ancak Mesih’in okulunda yumusak huyluluk dersini aldıkça,birbirlerine karsılıklı olarak katlanmaya basladılar. Yanılgıların vegünahların her yerde cirit attıgı bir dönemde ayrılıklara gerek yoktu.

Wesley ölümden kaçıyor

Etkili kisiler Wesley kardeslere karsı güç kullanmaya basladılar.Ruhban sınıfına ait olan birçok kisi düsmanlık yapıyordu. Kiliselerinkapıları pak imana karsı kapandı. Kürsülerden onları reddeden ra-[143]hipler, karanlık ve günah unsurlarına yol açmıs oldular. John WesleyTanrı merhametinin bir mucizesi olarak defalarca ölümden kurtuldu.Hiçbir kaçıs noktası olmadıgı zamanlarda insan biçimine bürünenbir melek yanında beliriyordu. Kalabalık yere yıkılırken Mesih’inhizmetkarı bir kaçıs fırsatı yakalamıs oluyordu.

Wesley bu sekilde kurtuldugu bir anda söyle dedi : “Birçoklarıgiysilerimi çekistirip beni yere yıkmaya çalısırken sürekli basarı-sız oluyordu. Arkamda öfkeli bir adam vardı, elindeki kalın mesesopayla bana birkaç kez vurmustu. Eger o sopayla sadece bir kezkafama vursa, benden kurtulacaktı. Ama hep ıskaladı. Bunun na-sıl oldugunu bilmiyorum, çünkü ben sıkıstırılmıs oldugum için hiçhareket edemiyordum.”12

O günlerin Metodistleri alaya, zulme ve hatta siddete bile gögüsgerdiler. Bazı durumlarda halk meydanlarına bir belge asılıyor, Meto-distlerin pencerelerini kırmak ya da evlerini yagmalamak isteyenlerbelli bir saatte toplanmaya çagrılıyordu. Tek ha-taları günahkarlarıkutsallık yoluna çevirmeye çalısmak olan insanlara karsı sistematikbir zulüm uygulanıyordu.

Page 141: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Gerçek ingiltere’de ilerliyor 137

Ingiltere’de, Wesley’in döneminden önceki ruhsal çöküntü-nünnedeni Mesih’in ögretislerinin ahlaksal yasayı ortadan kaldırdıgınave imanlıların artık yasaya uymak zorunda olmadıklarına iliskin biryanılgıydı. Ruhsal hizmetkarların insanlara Tanrı’nın buyruklarınauymayı ögretmemeleri gerektigi söyleniyordu. Çünkü Tanrı’nın kur-tulus için seçtigi kisiler zaten olgunlasarak erdemlere kavusacaktı;öte yandan sonsuz yargı için belirlenenlerin de zaten tanrısal yasayauyacak güçleri yoktu. Dolayısıyla bunları ögretmek gereksizdi.

Baska kisilere göre de ‘seçilmis olanlar Tanrı’nın begenisini velütfunu yitirmeyecekleri için, kötü eylemleri gerçekten günah degil-dir, dolayısıyla bunları itiraf etmelerine ve tövbe ederek bunlardandönmelerine gerek yoktur.13 Bu yüzden tanrısal yasanın seçilmislertarafından en korkunç sekilde çignenmesi bile Tanrı’nın gözündegünah degildir’ diye ilan edildi. Çünkü zaten yasanın yasakladıgı veTanrı’yı hosnut etmeyen bir seyi yapamazlar.

Bu korkunç ögretiler daha sonra ‘dogruluk standardı olarak de-gismeyen tanrısal yasa yoktur’ ve ‘ahlak standartlarını toplum belir- [144]ler ve degistirir’ gibi düsüncelere yol açtı. Bütün bu düsün-celerinkaynagı gökyüzünde Tanrı yasasının dogruluk kısıtlamalarını yık-mayı tasarlayan seytan’dı.

Tanrısal yasaların insan karakterini karsı konulamayacak birsekilde belirledigine iliskin ögretiler birçok kisinin Tanrı’nın yasa-sını çignemesine neden oldu. Wesley Tanrı yasasının imanlılar içingeçerli olmadıgına iliskin bu ögretiye sürekli olarak karsı durdu.“Çünkü Tanrı’nın biitiin insanlara kurtulus saglayan lütfu ortayaçıkmıstır.” “O tüm insanların kurtulmasını ve gerçegin bilincineerismesini ister.” “Dünyaya gelen, her insanı aydınlatan gerçek ısıkvardı.” (Titus 2 :11; l.Timoteyus 2 :3-6; Yuhanna 1 :9). Insanlar ya-sam armaganını kendi istekleriyle reddederek kurtulusa sırtlarınıçevirirler.

Tanrı’nın yasası savunuluyor

Mesih’in ölümü sayesinde on buyrugun törensel yasayla birlikteortadan kaldırıldıgı iddiasına karsılık Wesley söyle cevap verdi :“Tanrı on buyruktan olusan ve peygamberler tarafından da onaylananahlaksal yasayı ortadan kaldırmamıstır. Bu yasa asla bozulamaz.Çünkü gökyüzünde sadık bir tanık olarak durmaktadır.”

Page 142: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

138 Büyük Mücadele

Wesley yasanın ve müjdenin yetkin bir uyum içerisinde oldu-gunu ilan etti; “Bir yandan yasa her zaman müjdenin yolunu açar veona dogru yönlendirir. Diger yandan ise müjde yasaya daha etkili birsekilde uymamızı saglar. Örnegin yasa bizden Tanrı’yı ve komsu-muzu sevmemizi, yumusak huylu, alçakgönüllü ve kutsal olmamızıister. Bu buyrukları yerine getirmeye yeterli olmadıgımızı hissede-riz, ama Tanrı’nın vaadi bize o sevgiyi vermek, bizi yumusak huylu,alçakgönüllü ve kutsal kılmaktır. Dolayısıyla biz bu iyi habere, yanimüjdeye sarılırız. Mesih Isa’ya iman yoluyla yasanın dogrulugununiçimizde yerine geldigini görürüz.”

Wesley ayrıca söyle dedi : “Mesih’in müjdesinin en büyük düs-manları, insanlara buyrukların - en küçügünü bile olsa - çignemeyiögretenlerdir. Bu kisiler Rab’bi Yahuda’nın yaptıgı gibi onurlandı-rırlar; öperek selam verirler. Ama aslında O’nu ele vermektedirler,[145]kanından söz ederek tacını almaktadırlar, müjdeyi yayma adı altındayasanın gereklerini hafifletmektedirler.”14

Yasanın ve müjdenin uyumu

Müjdeyi duyurmanın yasanın yerine geçtigini söyleyenlere Wes-ley söyle cevap verdi : “Müjde yasanın en birinci görevini yanigünahlı olduklarına dair insanları ikna etme ve cehennemin kena-rında dolasanları uyandırma görevini yapmaz. Bu yasanın görevidir.Saglıklı olanlara ya da oldugunu sananlara hekim tavsiye etmeksaçmadır. Önce onları hasta olduklarına dair ikna etmelisiniz. Yoksasize gayretiniz için tesekkür etmeyeceklerdir. Yürekleri hiçbir za-man kırılmamıs olanlara Mesih’i önermek de aynı sekilde saçınaolacaktır.”15

Wesley, Tanrı’nın lütuf müjdesini vaaz ederken efendisi gibi‘yasayı büyütmeyi ve onu görkemli kılmayı’ istedi (Isaya 42 :21).Bunun çok büyük sonuçları oldu. Yarım yüzyılı asan hizmetininsonunda, yarım milyondan fazla izleyiciye sahip oldu. Onun emek-leriyle günah çukurundan alınıp daha yüce ve pak bir yasama kavu-sanları ancak Tanrı’nın Egemenliginde toplandıgımızda görecegiz.Wesley’in yasamı her imanlıya essiz degerde bir ders ve-riyor.

Keske Mesih’in bu kulunun imanı, sönmek bilmeyen harareti,özverileri ve adanmıslıgı günümüzdeki kiliselerde görülebilse ![146]

[147]

Page 143: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Gerçek ingiltere’de ilerliyor 139

1D’Aubigne, History of the Reformation of the Sixteenth Century, (Altıncı YüzyılınReform Tarihi) kitap 18, bölüm 4.

2Adı geçen eser.3Adı geçen eser.4Anderson, Annals of the English Bible (rev.edition, 1862), (Ingilizce Incil’in Tarihi),

sayfa 19.5Hugh Latimer, “First Sermon Preached Before King Edward VI.” (Kral

VI.Edward’in Huzurunda Verilen Ilk Vaaz).6Works of Hugh Latimer (Hugh Latimer’in Eserleri), cilt 1. Sayfa Xiii.7David Lang, The Collected Works of John Knox (John Knox’un Toplu Eserleri),

cilt 2, sayfa 281. 284.8John Whitehead, Life of the Rev.Charles Wesley (Charles Wesley’in Yasamı), sayfa

102.9Adı geçen eser, sayfa 10.

10Adı geçen eser, sayfa 52.11Adı geçen eser, sayfa 74.12John Wesley, Works (Eserler), cilt 3, sayfa 297, 298.13McClintock & Strong, Cyclopedia, art. “Antinomians.”14Wesley, Sermon (Vaaz) 25.15Wesley, Sermon (Vaaz) 35.

Page 144: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 15 : Fransa’da dehset dönemi : Gerçeknedeni

Bazı uluslar Reformu gökten gelen bir haberci gibi kucakladılar.Baska diyarlarda ise Kutsal Kitap bilgisi hemen hemen tümüyledıslandı. Bir ülkede gerçek ve yanılgı, hüküm sürmek için yıllarcamücadele etti. Gökyüzünün gerçegi sonunda tümüyle geri püskür-tüldü. Tanrı lütfunun armaganını hor gören halkın arasından KutsalRuh’un koruyucu engeli kalktı. Tüm dünya ısıgın bile bile reddedi-lisinin meyvesine tanık oldu.

Fransız Devrimi sırasında Kutsal Kitap’a karsı bir savas basla-tılmıstı. Bu savas Roma’nm Kutsal Yazıları sindirmesinin bir sonu-cuydu (Ek’e bkz.). Roma Kilisesinin ögretisinin ürünleri çarpıcı birsekilde görülebiliyordu.

Esinleme kitapçıgında ‘yasa tanımaz adamın’ egemenlik sürme-siyle özellikle Fransa’nın yasadıgı korkunç sonuçlar dile getirilmis-tir : “Orası, kutsal kenti iki ay boyunca ayaklarıyla çigneyecek olanuluslara verildi. Iki tanıgıma güç verecegim; çuldan giysiler içindebin iki yüz altmıs gün peygamberlik edecekler... Tanıklık görevlerisona erince dipsiz derinliklerden çıkan canavar onlarla savasacak,onları yenip öldürecek. Cesetleri, simgesel olarak Sodom ve Mısırdiye adlandırılan büyük kentin ana yoluna serilecek. Onların Rab’bide orada çarmıha gerilmisti... Yeryüzünde yasayanlar, onların budurumuna sevinip bayram edecek, birbirlerine armagan gönderecek-ler. Çünkü bu iki peygamber, yeryüzünde yasayanlara çok eziyetetmisti. Üç buçuk gün sonra iki peygamber, Tanrı’dan gelen yasamsolugunun bedenlerine girmesiyle ayaga kalktılar. Onları görenlerdehsete kapıldı” (Esinleme 11 :2-11).

‘Kırk iki ay’ ve ‘iki bin iki yüz üç gün’ aynı süredir; Mesih’inkilisesinin Roma zulmüne katlandıgı zaman dilimini temsil eder.Zulüm 1260 yıl sürmüs, I.S. 538 yılında baslamıs ve 1798 yılındason bulmustur (Ek’e bkz.). O sürenin sonunda Fransız ordusu Papayıtutsak alınıstır. Papa sürgünde can vermistir. Papalık hiyerarsisi ozamandan beri eski gücünü toparlayamamıstır.

140

Page 145: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Fransa’da dehset dönemi : Gerçek nedeni 141

Kilisenin zulmü 1260 yıldan fazla sürmedi. Tanrı halkına mer-hamet ederek Reformun da etkisiyle bu süreyi kısalttı. [148]

‘Iki tanık’ Eski ve Yeni Antlasma’dan olusan Kutsal Yazılarıtemsil eder. Bunlar Tanrı yasasının baslangıcının, devamlılıgının veaynı zamanda kurtulus tasarısının tanıklarıdır.

‘Iki tanıgıma güç verecegim; çuldan giysiler içinde bin iki yüzaltmıs gün peygamberlik edecekler.’ Kutsal Kitap yasaklandıgı, ta-nıklıgı çarpıtıldıgı, onun gerçeklerini ilan edenlerin ele verildigi,iskence gördügü ve imanları ugruna sehit oldugu ya da sürüldügüzaman ‘çuldan giysilere bürünerek’ peygamberlik etmis gibi oldu.En karanlık zamanlarda sadık kisilere Tanrı’nın gerçegini ilan etmekiçin bilgelik ve yetki verildi (Ek’e bkz.).

“Biri onlara zarar vermeye kalkısırsa, agızlarından ates fıskıra-cak ve düsmanlarını yiyip bitirecek. Onlara zarar vermek isteyenherkesin böyle öldürülmesi gerekir” (Esinleme 11 :5). Tanrı Sözünüçigneyen insanlar cezasız kalmayacaktır !

“Tanıklık görevleri sona erince.” Iki tanık görevlerinin sonunadogru yaklasırken dipsiz derinliklerden bir canavar çıkacak ve on-larla savasacaktır. Seytan’ın gücünün yeni bir belirtisi görülüyor.

Roma’nın politikası Kutsal Kitap’a saygı adı altında onu bilin-meyen bir dilde tutarak insanlardan gizlemekti. Roma’nın yönetimialtında çula bürünmüs tanıklar (Kutsal Kitap) peygamberlik ettiler.Ancak ‘dipsiz derinliklerden çıkan canavar’, Tanrı’nın Sözüne açıkve kararlı bir savas baslatacaktır.

Sokaklarında tanıkların öldürüldügü ‘büyük kent’, ‘ruhsal olarak’Mısır’dır. Kutsal Kitap tarihi boyunca yasayan Tanrı’nın varlıgını encesur sekilde inkar eden ve O’nun buyruklarına en ısrarla karsı duranuluslardan biri Mısır’dır. Gökyüzüne en büyük baskaldırıda bulu-nan kral Firavun’dur; “Rab kim oluyor ki, O’nun sözünü dinleyipIsrail halkını salıvereyim?” dedi. “Rab’bi tanımıyorum. Israilliler’ingitmesine izin vermeyecegim” (Çıkıs 5 :2). Bu düpedüz tanrıtanı-mazlıktır (ateizm). Mısır’ı temsil eden ulus da Tanrı’yı aynı sekildeinkar edecek ve O’na küstahlık edecektir.

‘Büyük kent’ aynı zamanda ‘ruhsal olarak’ Sodom’la kıyas-lanıyor. Sodom’un çürümüslügü özellikle cinsel alanda belirgindi.Bu peygamberligin yerine gelecegi ulus benzer bir nitelige sahipolacaktır. [149]

Page 146: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

142 Büyük Mücadele

O halde peygamberlige göre 1798’den hemen önce Seytan’dankaynaklanan bir güç çıkacak ve Kutsal Kitap’a karsı savas verecektir.Tanrı’nın iki tanıgının bu sekilde susturuldugu kentte, Firavun’untanrıtanımazlıgı ve Sodom’un cinsel ahlaksızlıgı kol gezecektir.

Peygamberligin çarpıcı bir sekilde yerine gelmesi

Bu peygamberlik Fransa tarihinde 1793 yılındaki Devrim sı-rasında çarpıcı bir sekilde yerine geldi. Fransa, Devlet YürütmeKurulunun kararıyla Tanrı’nın olmadıgını ilan eden tek dünya dev-letidir. Halk bu duyuruyu dans edip sarkılar söyleyerek kabul etti.1

Fransa Sodom’a benzer nitelikler de sergilemektedir. Fransa-nın tanrıtanımazlıgını ve cinsel ahlaksızlıgını dile getiren bir tarihçisöyle diyor : Dinle ilgili devlet yasalarıyla birlikte insanların mey-dana getirebilecegi en kutsal kurulus olan evlilik iliskisi de geçicibir zemine oturtulmus, iki insanın sırf zevk için birlesmesi ve ayrıl-ması ınazur görülmüstür... Söyledigi zekice seylerle ünlenen SophieArnoult adındaki oyuncu, bunun zinayı serbest bırakmak oldugunudile getirmistir.”2

Mesih’e karsı düsmanlık

‘Onların Rab’bi de orada çarmıha gerilmisti.’ Bu da Fransatarafından yerine getirildi. Gerçek hiçbir ülkede bu denli zalimcebir düsmanlıkla karsılasmamıstır. Fransa müjdeye iman edenlerezulmederek Mesih’i ögrencilerinin kimliginde çarmıha germis oldu.

Kutsalların kanı yüzyıllar boyunca döküldü. ‘Isa Mesih’e tanık-lık eden’ Valdensler. Piedmont daglarında can verirken Fransanın Al-bijenleri de aynı yolda yürüyorlardı. Reformun ögrencileri korkunçiskencelerle öldürüldü. Kral ve soylular, yüksek sınıftan bayanlarve saray usakları Isa’nın acılar içinde can veren sehitlerini seyretti-ler. Cesur Hügonotların, birçok mücadelede kanları dö-küldü : vahsihayvanlar gibi avlandılar.

Onsekizinci yüzyılda eski imanlıların Fransa’da kalan çocuklarıve torunları güneydeki daglarda saklanarak atalarının imanını sür-[150]dürdüler. Kovuklarda ömür boyu tutsaklıga mahkum oldular. Fransızimanlıların soyluları da zincirlenerek soyguncular ve katillerle birtutuldular; korkunç iskencelere maruz kaldılar. Digerleri diz üstünde

Page 147: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Fransa’da dehset dönemi : Gerçek nedeni 143

dua ederken katledildi. Onların ülkesi kılıçla ve baltayla düstü; genisve kasvetli bir çöle döndü.

Bu canavarlıklar karanlık bir çagda degil XIV. Louis’nin parlakdöneminde gerçeklesti. O zaman bilimin gelismeye basladıgı zaman-lardı. Saray yetkilileri ve diger yöneticiler okumus, egitimli kisilerdi;üstelik yardımsever ve yumusak huylu olarak tanınıyorlardı.2

Suçların en korkuncu

Dehset içinde geçen yılların en korkunç olaylarından biri ‘AzizBartholomew Katliamıydı’. Fransa kralı rahiplerin ve din görev-lilerinin ısrarıyla bu kararı aldı. Gece çalınacak olan zil, katliamıbaslatacaktı. Krallarının onuruna güvenerek evlerinde uyuyan bin-lerce Protestan dısarı çıkarılarak katledildi.

Katliam Paris’te yedi gün boyunca sürdü. Protestanlıgın bu-lundugu tüm diger kasabalara kralın buyruguyla yayıldı. Soylu veköylü, yaslı ve genç, anne ve çocuk birlikte düstüler. Tüm Fransa’dakatledilenlerin sayısı 70.000’i buldu.

Katliamın haberleri Roma’ya ulastıgında ruhban sınıfının sevin-cine diyecek yoktu. Lorraine kardinali haberciyi bin taçla ödüllen-dirdi. St.Angelo’nun topları atıldı; her yerde ziller çalınarak geceyarısına kadar atesler yakıldı. XIII. Gregor kardinaller ve diger dingörevlileri esliginde, arkasında uzun bir alay oldugu halde St.Louiskilisesine gitti... Katliamın anısına bir madalya takıldı... Bir Fransızrahip o günün mutlulugunu ve sevincini anlata anlata bitiremiyor.Haberleri duyunca kendisi de Tanrı’ya ve Aziz Louis’e sükürlersunmus.4

St. Bartholomew Katliamının arkasında etkin olan ruh, FransızDevriminin de arkasında islev görüyordu. Isa Mesih bir sahtekarilan edildi. Fransa’nın tanrıtanımazları Mesih’i kastederek “SefiliEzin” diye bagırıyordu. Tanrı’ya küfür ve kötülük el ele gidiyordu.Gerçegi, paklıgı ve bencil olmayan sevgisi nedeniyle Mesih çarmıhagerilirken Seytan onurlandırılıyordu. [151]

‘Dipsiz derinliklerden çıkan canavar onlarla savasacak, onlarıyenip öldürecek’ (Esinleme 11 :10). Fransız Devrimi sırasında oradahüküm süren tanrıtanımaz güç gerçekten de Tanrı’ya ve Onun Sö-züne karsı savas verdi. Tanrı’ya tapınmak Ulusal Meclis tarafın-dan yasaklandı. Kutsal Kitap’lar toplanarak meydanlarda yakıldı.

Page 148: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

144 Büyük Mücadele

Kutsal Kitap’ın buyruklarına dayanan kurumlar kaldırıldı. Haftalıkdinlenme günü bir kenara bırakıldı; onun yerine her onuncu gün eg-lenceye adandı. Vaftiz ve Rab’bin Sofrası yasaklandı. Mezarlıklaraasılan bildirilerde ölümün sonsuz uyku oldugu ilan edildi.

Her türlü dinsel ibadet kaldırıldı. Paris piskoposu çagrıldı; yıl-larca ögrettigi dinin rahiplerin uydurması oldugunu, ne tarihte ne degerçekte hiçbir temeli bulunmadıgını halka ilan etmesi istendi. Pis-kopos da buna karsılık kendisini adamıs oldugu Tanrı’nın varlıgınıaçık sözlerle reddetti.5

‘Yeryüzünde yasayanlar, onların bu durumuna sevinip bay-ram edecek, birbirlerine armaganlar gönderecekler. Çünkü bu ikipeygamber, yeryüzünde yasayanlara çok eziyet etmisti’ (Esinleme11 :10). Tanrıtanımaz Fransa, Tanrı’nın iki tanıgının azarlayan sesinikıstı. Gerçegin sözü onun sokaklarına serildi. Tanrı’nın yasasın-dan nefret edenler sevinçle costular. Insanlar gögün Kralına açıkçameydan okudular.

Küstahça cüret

Yeni düzenin ‘rahiplerinden’ biri söyle dedi : “Ey Tanrı, egervarsan, lekelenen adının öcünü al. Sana meydan okuyorum ! Ses-siz kalıyorsun, simseklerini çaktırmıyorsun. Bundan sonra seninvarlıgına kim inanır?”6 Bu sözler “Rab kim ki, O’nun sözünü dinle-yeyim?” diyen Firavun’un sözlerine ne kadar çok benziyor.

“Akılsız içinden, ‘Tanrı yok !’ der”, “Bunların da akılsızlıgını her-kes açıkça görecektir” (Mezmurlar 14 :1; 2.Timoteyus 3 :9). Fransadiri Tanrı’ya tapınmayı reddettikten sonra Akıl Tanrıçasına tapın-maya baslayarak putperestlik yapacak kadar düstü. Üstelik bu, ulu-sun temsilciler meclisinde gerçeklesti ! “Meclisin kapıları açıldı...Üyeler özgürlügü öven bir sarkı söyleyerek sırayla içeri girdiler.Yanlarında Akıl Tanrıçası adını verdikleri üzeri örtülü bir bayanheykeli vardı. Bu heykel baskanın yanına konuldu.”[152]

Akıl tanrıçası

“Akıl Tanrıçasının dikilmesi ulus çapında tekrarlanan bir olayhalini aldı. Devrime canla basla katıldıklarını göstermek isteyenbirçok kisi aynı seyi yaptı.”7

Page 149: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Fransa’da dehset dönemi : Gerçek nedeni 145

‘Tanrıça’, Meclise getirildigi zaman konusmacı onun elindentutarak topluluga döndü ve söyle dedi : “Ey ölümlüler, korkula-rınızın yarattıgı Tanrı’nın güçsüz simsekleri önünde titremeyi bırakınartık. Bundan böyle Akıldan baska bir tanrıyı tanımayın. Size butanrının en pak ve soylu heykelini veriyorum. Böyle bir tanrıyakurban sunulur.”

Tanrıça baskan tarafından kucaklandıktan sonra oradan alınarakNotre Dame katedraline götürüldü. Orada yüksek bir sunaga konulduve varolan herkesin hayranlıgını kazandı.8

Papalıgın baslattıgı isi tanrıtanımazlık tamamlıyor ve Fransa’yıyıkıma sürüklüyordu. Fransız Devrimini kaleme alan yazarlar. bu türasırılıkların sorumlusunun taht ve kilise oldugunu söylediler. (Ek’ebkz.) Aslında adil olmak gerekirse, en büyük sorumlu kiliseydi.Papalık kralların zihinlerini Reforma karsı zehirlemisti. Tahttankaynaklanan zalimligin ve baskının kaynagı Roma’nm de-hasıydı.

Müjdenin kabul edildigi her yerde insanların zihinleri aydınlandı.Onları batıl inançlara ve cahillige baglayan zincirler kırıldı. Krallarbunu gördüler ve kendi despotlukları yüzünden titrediler.

Roma’nın kıskanç korkularının alevlenmesi fazla sürmemisti.Papa Fransa’daki yetkililere 1525 yılında söyle dedi : “Bu çılgınlık(Protestanlık) yalnızca dinle karsılasıp onu yok etmekle kalmaya-cak, aynı zamanda her türlü yönetimi, soylulugu, yasayı, düzeni verütbeyi de ortadan kaldıracak.” Papalık sözcüsü kralı söyle uyardı :“Protestanlar her türlü dini ve sivil düzeni bozacaktır. Taht da su-nak kadar tehlike altındadır.”9 Roma, Fransa’yı Reformun karsısınaalmakta fazla gecikmedi.

Kutsal Kitap’ın ögretisi bir ulusun refahının temel tasları olanadaleti, dogrulugu ve gerçegi halkın yüregine yazacaktı. “Dogru-luk bir ulusu yüceltir”, “Tahtın güvencesi adalettir” (Süleyman’ınÖzdeyisleri 14 :34; 16 :12. Bkz. Isaya 32 :17). Tanrısal yasaya uyan [153]kisi, ülkenin yasalarına da saygıyla uyacaktır. Fransa Kutsal Kitap’ıyasakladı. Yüzyıllar boyunca gerçek ugruna acı çekmeyi göze alandürüst, bilgili ve ahlaklı insanlar, dag kovuklarında köle gibi yasadı-lar, kazıklarda yandılar ya da zindanlarda çürüdüler. Binlerce kisiReformun baslangıcıyla birlikte 250 yıl boyunca kaçtılar.

O uzun süre içinde müjdenin ögrencilerinin zalimlerin çılgıncaöfkesinden kaçmadıgına tanık olmayan bir Fransız soyu yoktur.Kaçanlar kendileriyle beraber bilgiyi, sanatları ve endüstriyi de gö-

Page 150: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

146 Büyük Mücadele

türdüler; sıgınabildikleri ülkeleri bu nitelikleriyle zenginlestir-diler.Eger o zaman sürülenler orada kalsalardı, Fransa kim bilir ne bü-yük, zengin ve mutlu bir ülke olacaktı ! Ancak kör bagnazlıkla hererdemli ögretmeni, düzenin her koruyucusunu, tahtın her dürüst sa-vunucusunu kovdular... Sonunda devletin yıkımı tamamlandı.10 Tümdehsetleriyle birlikte Fransız devrimi gerçeklesti.

Neler olabilirdi?

Hügonotlarm kaçısıyla birlikte Fransa’da genel bir gerileme bas-ladı. Büyüyen üretici kentler, çürümeye yüz tuttu. Devrimin sonu-cunda, Paris’teki iki yüz bin yoksul kralın eline bakıyordu. Çökenulusta gelisen tek sey Cizvitlerin sayısıydı.11

Fransa’nın din adamlarını, kralını, meclis üyelerini ve sonundada tüm ulusu yıkıma ugratan sorunlara müjde çözüm getirecekti. Nevar ki insanlar, Roma’nın boyundurugu altında Kurtarıcının özveriyedayanan ve bencil olmayan sevgisini yitirdiler. Yoksulları ezen zen-ginleri azarlayan, ya da onlara düskünlüklerinde yardım eden pekkimse kalmadı. Zengin ve güçlü olanların bencilligi arttıkça arttı.Yüzlerce yıl boyunca zenginler yoksullara kötülük yaptı, yoksullarda zenginlerden nefret etti.

Birçok bölgede çalısan sınıflar mal sahiplerinin eline bakıyorve asırı büyük yüklerin altında eziliyordu. Orta ve alt sınıflar, sivilyöneticiler ve din adamları tarafından agır bir sekilde vergilendiri-liyordu. Çiftçilerin ve köylülerin açlıktan ölmesine zalimler aldırısetmiyordu. Tarım isçilerinin yasamları hiç durmadan çalısmakla vedüzelmeyen bir sefillikle geçiyordu. Sikayetleri kulak arkası ediliyor,yargıçlar rüsvetle çalısıyordu. Vergilerin ancak yarısı krali- yetin[154]kraliyetin ya da kilisenin hazinesine giriyordu. Geri kalan kısmımüsriflikle tüketiliyordu. Astlarını böyle yoksullastıran kisilerinkendileri vergi kapsamı dısındaydı 1ar. Onların zevk içinde yasa-ması için milyonlarca kisi ümitsiz bir düskünlükle mahvoluyordu(Ek’e bkz.).

Fransız Devriminden 50 yıl kadar önce tahtı isgal eden XV. Lo-uis, tembel, ciddiyetsiz ve erotik zevklere düskün bir kral olarakdikkati çekmisti. Maddi yönü gerileyen devleti ve çileden çıkaninsanları gören bir kisinin, korkunç sonu tahmin etmesi için peygam-ber olmasına gerek yoktu. Reformun gerekliligi bosuna vurgulandı.

Page 151: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Fransa’da dehset dönemi : Gerçek nedeni 147

Fransa’yı bekleyen korkunç son, kralın bencil sözlerinde görülebili-yordu. “Benden sonra, ne olursa olsun !”

Roma, kralları ve yönetici sınıfları, insanları tutsak almak veruhlarını zincirlemek için kullanmıstı. Maddi yıkımdan bin kat dahakorkuncu ahlaksal çöküntüydü. Kutsal Kitap’tan yoksun olan in-sanlar bencillige terk edildiler, cahillik içinde kötülüge gömüldüler.Kendi kendilerini yönetemeyecek bir duruma gelmislerdi.

Kanla biçilen sonuçlar

Roma’nm çabaları kitleleri körü körüne kendi dogmalarınabaglayamadı; bunun yerine onları tanrıtanımaz devrimciler halinegetirdi. Insanlar Katolikligi ‘rahipçilik oyunu’ diyerek reddettiler.Çünkü tanıdıkları tek ilah Roma ilahı olmustu. Roma’nm açgözlülü-günü ve zalimligini Kutsal Kitap’ın meyvesi sandılar ve reddettiler.

Roma Tanrı’nın karakterini yanlıs temsil etmisti; insanlar bu yüz-den hem Kutsal Kitap’ı hem de O’nun Yazarını reddettiler. Voltaireve dostları tepki olarak Tanrı’nın Sözünü tümüyle bir kenara attılar,tanrıtanımazlıgı yaydılar. Roma insanları demir pençesi altında bas-tırmıstı; artık kalabalıklar her türlü boyundurugu kırıyorlardı. Öfkeliinsanlar gerçegi de yalanlarla birlikte reddediyordu.

Fransız Devriminin baslangıcında kralın kararıyla halka, soylu-ları ve din adamlarını bile asan bir temsil izni verildi. Dolayısıylagüç dengesi onların lehineydi. Ancak halk bunu bilge ve ılımlı bir [155]yaklasımla degerlendiremedi. Öfkeli kalabalık öç almaya kararlıydı.Ezilenler zalimlerin elinde aldıkları dersi unutarak bu kez kendileriezmeye basladılar.

Fransa, Roma’ya teslim olmanın bedelini kanla ödedi. Katolikli-gin boyundurugu altındaki Fransa’nın, Reformun baslangıcında ilkkazıgı diktigi yere bu kez Devrim ilk giyotini dikiyordu. On altıncıyüzyılda Protestan inancının ilk sehitlerinin yakıldıgı noktada onsekizinci yüzyılda giyotine ilk kurbanlar verildi. Tanrı yasasınınkısıtlamaları bir kenara atıldıgında, tüm ulus isyan ve anarsiyle pat-layıverdi. Kutsal Kitap’a karsı verilen savas dünya tarihinde DehsetDönemi olarak bilinir. Dün zafer kazanan bugün mahkum olmustur.

Kral, ruhban sınıfı ve soylular köpüren halkın taskınlıklarınaboyun egmeye zorlandılar. Kralın ölüm fermanını verenler, onunardından idama gittiler. Fransız Devriminin karsısında yer aldıgın-

Page 152: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

148 Büyük Mücadele

dan kuskulanılanların katledilmesine karar verildi. Fransa, tutkularınazgınlıgıyla sürüklenen kitlelerin ayakları altında çignendi. Paris’tekargasa üstüne kargasa çıkıyordu. Vatandaslar sadece birbirleriniyok etmek isteyen çesitli gruplara ayrılmıstı. Ülke neredeyse ifla-sın esigindeydi. Parisliler açlıktan ölmek üzereydi; diger bölgelerde yagmacılar tarafından mahvediliyordu. Anarsi yüzünden tümuygarlık çöküyordu.

Insanlar Roma’nın büyük bir titizlikle ögrettigi zalimlik ve is-kence derslerini çok iyi ögrenmislerdi. Bu kez kazıga götürülenlerIsa’nın ögrencileri degildi. Çünkü onlar uzun bir süre önce zatenya sürülmüs ya da katledilmisti. Bu kez idam sehpaları rahiplerinkanıyla kızıla boyandı. Daha önce Hügonotlarla dolan zindanlar vemahzenler bu kez onları,ezenlerle doldu. Kürek mahkumu olan yada zincirlenen Katolik din adamları bir zamanlar kiliselerinin uysalsapkınlara yaptıgını simdi kendileri çekiyordu (Ek’e bkz.).

Daha sonra her kösede casusların bekledigi, her sabah giyotin-lerin çalıstıgı, tutukevlerinin tıka basa doldugu, Seine’e dökülen suyollarını kan bürüdügü günler geldi. Uzun sıralar olusturan tutsaklarmisket atesiyle düstüler. Dibi delinen kalabalık mavnalar battılar.Igrenç yönetim tarafından katledilen on yedi yasındaki genç kız-[156]ların ve erkeklerin sayısı yüzlere vardı. Rahimden sökülüp alınanbebekler oradan oraya atıldı. (Ek’e bkz.)

Bütün bunlar tam Seytan’ın istedigi gibi gerçeklesiyordu. O’nunyolu aldanıstır. Insanları her türlü sefalete sürüklemek, Tan- rı’nınislerini bozmak, tanrısal sevgi amacını lekelemek ve böylece gökyü-zünü kederlendirmek ister. Sonra da bütün aldatıcı sanatını kullana-rak, sanki bütün bu sefalet Yaratıcının tasarısıymıs gibi insanlarınTanrı’yı suçlamasını saglar. Insanlar Katolikligin bir aldanıs oldu-gunu bulduklarında Seytan onları her inancın bir aldatmaca ve KutsalKitap’ın bir düzmece olduguna inandırdı.

Ölümcül hata

Fransa’nın basına bu sorunları çıkaran ölümcül hata su büyükgerçegi göz ardı etmekti : Gerçek özgürlük Tanrı’nın yasasında yatar.“Keske buyruklarımı iyi dinleseydin ! O zaman esenligin ırmak gibi,dogrulugun da deniz dalgaları gibi olurdu” (Isaya 48 :18). Tanrı’nınKitap’ından ders almayanlara tarih ders verir.

Page 153: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Fransa’da dehset dönemi : Gerçek nedeni 149

Seytan Katolik Kilisesi aracılıgıyla insanları Tanrı’ya itaattenuzaklastırırken kendi isini gizliyordu. Insanlar bu etkinligi izleyipköküne inerek sefaletin kaynagı bulamadılar. Bunun yerine FransızDevriminde Tanrı’nın yasası Ulusal Meclis tarafından açıkça birkenara atıldı. Ondan sonra gelen Dehset Döneminin sonuçları daherkes tarafından görüldü.

Adil ve dogru bir yasanın çignenmesi yıkımla sonuçlanır. Kötüolanın zalim gücünü engelleyen Kutsal Ruh’un kontrolü büyük öl-çüde kaldırıldı. Insanları sefalete sürüklemekten zevk duyan Sey-tan’ın istegini yerine getirmesine izin verildi. Isyanı seçmis olanlar,onun meyvelerini topladılar. Ülke suçlarla doldu. Yagmalanan böl-geler ve yıkılan kentlerden acı haykırıslar yükseldi. Fransa sanki birdeprem olmus gibi sarsılıyordu. Inanç, yasa, toplum düzeni, aile,devlet ve kilise, Tanrı’nın yasasına karsı kalkan küstah elin indirdigidarbeyle parçalandı.

Dipsiz derinliklerden yükselen küfürbaz güçle kıyıma ugrayanTanrı’nın sadık tanıkları fazlaca sessiz kalmayacaktı. “Üç buçukgün sonra iki peygamber, Tanrı’dan gelen yasam solugunun beden- [157]lerine girmesiyle ayaga kalktılar. Onları görenler dehsete kapıldı”(Esinleme 11 :1 1). 1793 yılında Fransız Meclisinde Kutsal Kitapbir kenara atılmıstı. Üç buçuk yıl sonra bu hükümleri geri alanbir karar aynı meclis tarafından kabul edildi. Insanlar erdemin veahlakın temeli olarak Tanrı’ya ve O’nun Sözüne imanın gerekliliginigördüler.

‘Iki tanık’ hakkında söyle deniyor : “Iki peygamber gökten gelenyüksek bir sesin, “Buraya çıkın !” dedigini isittiler ve düsmanlarınıngözü önünde, bir bulut içinde göge yükseldiler” (Esinleme 11 :12).‘Tanrı’nın iki tanıgı’, eskiden hiç olmadıgı kadar onurlandırılıyordu.1804 yılında Ingiliz ve Yabancı Kutsal Kitap Kurumu olusturuldu(Bible Society). Bunları Avrupa kıtasında benzer kuruluslar izledi.1816 yılında Amerikan Kutsal Kitap Kurumu kuruldu. Kutsal Kitapo zamandan beri yüzlerce dile ve lehçeye çevrildi. (Ek’e bkz.)

1792 yılından önce, dünya müjdeciligine az önem veriliyordu.Ama on sekizinci yüzyılın sonuna dogru büyük bir degisim oldu.Insanlar salt akılcılıktan tatmin olmamaya basladılar; tanrısal esin-lemenin ve deneysel inancın gerekliligini fark ettiler. O dönemdedünya müjdeciligi essiz bir gelisim gösterdi. (Ek’e bkz.)

Page 154: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

150 Büyük Mücadele

Matbaanın gelismesi Kutsal Kitap’ın dagıtımını hızlandırdı.Eski önyargının, ulusal ayrımcılıgın ve laik gücün zayıflamasıylaTanrı’nın Sözüne yol açıldı. Kutsal Kitap yer kürenin her yanmatasındı.

Tanrıtanımaz Voltaire söyle demisti : “Insanların, Hıristiyanlıgıon iki adamın kurdugunu söyleyip durmasından bıktım. Tek biradamın onu yıkabilecegini kanıtlayacagım.” Kutsal Kitap’a karsıbaslatılan savasa milyonlarca kisi katıldı. Ama O’nu yok edemediler.Voltaire’in zamanında yüz nüsha varsa, simdi yüz bin nüsha var. Eskibir Reformcunun dedigi gibi, “Kutsal Kitap birçok çekici eskiten birörs gibidir.”

Insanın yetkisi üzerine bina olan her sey yıkılacak, Tanrı’nınSözü üzerine bina olanlar ise sonsuza dek kalacaktır.[158]

[159] 1Blackwood Magazine, Kasım 1870.2Sir Walter Scott, Life of Napoleon (Napolyon’un Yasamı), cilt 1, bölüm 17.Wylie, kitap 22, bölüm 7.

4Henry White, The Massacre of St. Bartholomew (St.Bartholomew Katliamı), bölüm14, kısım 34.

5Scott, cilt 1, bölüm 17.6Lacretelle, History (Tarih), cilt 11, sayfa 309, Sir Archibald Alison’da, History of

Europe (Avrupa Tarihi), cilt 1, bölüm 10.7Scott, cilt 1, bölüm 17.8M. A. Thiers, History of French Revolution (Fransız Devrimi Tarihi), cilt 2, sayfa

370, 371.9D’Aubigne, History of the Reformation in Europe in the Time of Calvin (Calvin’in

Zamanında Avrupa’da Reform Tarihi), kitap 2, bölüm 36.10 Wylie, kitap 13, bölüm 20.11 Adı geçen eser.

Page 155: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 16 : Yeni bir dünyada özgürlük arayisi

Roma’nın yetkisi ve inancı reddedilmis olsa bile, törenlerin-den birçogu hala Ingiliz Kilisesinin tapınmasında görülebiliyordu.Kutsal Yazıda yasaklanmayan seylerin kendiliginden kötü olmadıgıiddia ediliyordu. Bu törenlerin yapılması, Roma ile reform kiliseleriarasındaki ayrımı daraltıyor, bunlar yoluyla katoliklerin de Protestaninancını kabul edebilecegi söyleniyordu.

Baska bir sınıfın degerlendirmesi böyle degildi. Onlar tören-leri, özgür kılındıkları kölelik boyundurugu olarak görüyorlardı.Tanrı’nın, tapınma için gereken düzenlemeleri kendi Sözünde belir-ledigini, bunlara herhangi bir sey eklemek ya da çıkarmak için hiçbirgerek olmadıgını söylüyorlardı. Roma, Tanrı’nın yasaklamadıklarınıyasaklayarak baslamıs, açıkça yasakladıklarını serbest bı-rakarakson bulmustu.

Birçokları Ingiliz Kilisesinin geleneklerine putperestlik adetleriolarak bakıyor ve tapınmalarına katılamıyordu. Ne var ki kilise,arkasında sivil yönetim oldugu için ayrımcılıga izin vermiyordu.Izni olmayan grupların tapınma amacıyla toplanması hapis, sürgünve ölümle sonuçlanıyordu.

Avlanan, ezilen ve hapse atılan Puritanlar gelecekten çok umutludegildi. Hollanda’ya sıgınmaya çalısan bazıları düsmanlarının elinedüstü. Ancak sıkı dayanarak galip geldiler; sonunda dost sahillerdesıgınak buldular.

Evlerini ve yasam kaynaklarını terk etmislerdi. Tuhaf bir diyardagaripler gibiydiler, ekmek yemek için inanılmayacak zorluklarlamücadele ediyorlardı. Ancak basıboslukla ya da sikayetle zamangeçirmediler. Kendilerine saglanan bereketler için Tanrı’ya tesekkürettiler ve bozulmayan ruhsal beraberlikleriyle sevindiler.

Tanrı olayları degistiriyor

Tanrı’nın eli onlara denizin ötesindeki bir diyarı gösteriyordu.Orada yeni bir devlet kurabilir, çocuklarını dinsel özgürlük orta-

151

Page 156: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

152 Büyük Mücadele

mında yetistirebilirlerdi. Zulüm ve sürgün özgürlügün yolunu açı-yordu.[160]

Ingiliz Kilisesinden ayrılmaya karar veren Puritanlar, Rab’binbagımsız halkı olarak birlestiler, ‘O’nun tüm yollarında birlikte yürü-meye’ kendilerini adadılar.1 Protestanlıgın can alıcı ilkesi iste budur.Pilgrimler (Hıristiyan göçmenler) bu amaçla Hollanda’dan ayrıla-rak kendilerine Yeni Dünyada bir yuva bulmak üzere yola çıktılar.Önderleri olan John Robınson, veda konusmasında sürgünlere söyleseslendi : “Size Tanrı’nın ve kutsal meleklerin önünde buyuruyo-rum : Beni, Mesih’i izledigim oranda izleyin. Tanrı size bir baskasekilde esinlemede bulunursa, onu da benim hizmetimi kabul ettigi-niz gibi kabul edin. Tanrı’nın kutsal sözünden ögretecegi çok dahafazla gerçek ve ısık olduguna inanıyorum.”2

“Kendimi reform kiliselerinin su anki durumu için aglamaktanalıkoyamıyorum. Ne yazık ki reform düzeyinin ötesine gidemediler.Lutherci’ler, Luther’in gördügünün ötesine geçemedi, Calvinci’leroldukları yerde duruyorlar; büyük Tanrı adamı henüz her seyi gör-memisti. Bu kisiler kendi zamanlarında yanan ve parlayan ısıklargibiydiler; ama Tanrı’nın tasarısının izinden tümüyle gidemediler.Su an yasasaydılar, ilk aldıkları ısıktan fazlasını istiyor olacaklardı.”3

“Tanrı’nın vaadini, O’nunla ve birbirinizle olan antlasmayı anım-sayın; Tanrı sözünden gelen ısıgı ve gerçegi alın. Ancak aldıgınızgerçegi, kabul etmeden önce baska ayetlerle kıyaslayıp tartın. ÇünküHıristiyan dünyasının bu denli koyu bir Mesih-karsıtı karanlıktançıkıp da yetkin bilginin doluluguna hemen kavusması mümkün de-gildir.”4

Vicdan özgürlügüne duydukları arzu Pilgrimlerin denizi asmala-rını, vahsi doganın zorluklarına katlanmalarını ve büyük bir ulusuntemellerini atmalarını sagladı. Ancak Pilgrimler henüz dinsel özgür-lük ilkesini kavramamıslardı. Sahip olmak için bu denli çok özveridebulundukları özgürlügü henüz baskalarına vermeye hazır degildiler.Tanrı’nın kiliseye vicdanları kontrol etme, sapkınlıgını tanımlamave cezalandırma yetkisini verdigi ögretisi, papalıgın en derin yanıl-gılarından biriydi. Reformcular Roma’nın hosgörüsüzlük ruhundanhenüz tümüyle özgür degildiler. Papalıgın Hıristiyanlıgı kusatankoyu karanlıgı henüz tümüyle dagılmamıstı.

Koloniciler bir tür devlet kilisesi kurdular, sapkınlıgı bastir- mak[161]

Page 157: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Yeni bir dünyada özgürlük arayisi 153

için çesitli görevliler belirlediler. Laik güç kilisenin elindeydi. Dola-yısıyla kaçınılmaz sonuca - zulüm - yeniden varıldı.

Roger williams

Ilk Pilgrimler gibi Roger Williams da Yeni Dünyaya dinsel öz-gürlügü yasamak için gelmisti. Ancak o, digerlerinin göremedigibir seyi gördü; bu özgürlük herkese tanınması gereken bir hakti.Williams gerçegin pesinden giden bir kisiydi; çagdas Hıristiyanlıkdünyasında vicdan özgürlügü temeli üzerine sivil hükümet kuranilk kisiydi.5 Williams söyle dedi : “Halk ya da görevliler insanıninsana karsı yükümlülüklerinin ne oldugunu belirleyebilirler; amainsanın Tanrı’ya karsı yükümlülügünün ne oldugunu belirleyemez-ler. Böyle yaptıklarında sınırı asmıs olurlar ve ortada hiçbir güvencekalmaz. Çünkü eger yöneticilere böyle bir yetki verilirse, adamlarbugün bazı inançları kabul edip yarın reddedebilirler. Bazı Ingilizkralları ve kraliçeleriyle, Roma Kilisesinin papaları ve konseyleriböyle yapmıslardır.”6

Kurumlasmıs kilise toplantısına katılmamak cezayla ya da ha-pisle sonuçlanıyordu. Williams söyle dedi : “Farklı bir inanca sahipinsanları birlikte toplanmaya zorlamak, onların dogal haklarınınçignenmesidir. Dinsizleri ya da isteksizleri zorla toplu tapınmayakatmak ikiyüzlülügü tesvik etmektir. Istemeyen hiç kimse tapınmayazorlanmamalıdır”7

Roger Williams saygın bir kisiydi; ama dinsel özgürlük isteginekimse hosgörüyle bakmadı. Tutuklanmamak için kıs sogugundabalta girmemis ormanlara kaçıp saklanmak zorunda kaldı.

Williams söyle anlatıyor : “On dört hafta boyunca dondurucusogukta yasamımı devam ettirmeye çalıstım, yiyecek ve yatacak yerbulmam çok zordu. Beni kuzgunlar besledi ve bir agaç kovugundageceledim.”8 Williams karlı kaçısına devam etti; sonunda bir kızıl-derili oymagına rastladı. Onların güvenini ve sevgisini kazanmasıfazla uzun sürmedi.

Williams, ‘herkese, Tanrı’ya kendi inancının ısıgında tapınmaözgürlügü’ tanıyan ilk devletin temelini attı.9

Onun ilk küçük devleti Rhode Island, sivil ve dinsel özgürlükilkelerinden olusan temelleri, Amerikan Cumhuriyetinin yapıtasları [162]

halini alana kadar gelisti ve zenginlesti.

Page 158: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

154 Büyük Mücadele

Özgürlük belgesi

Amerikan Özgürlük Bildirisi söyle duyurdu : “Bütün insanla-rın esit yaratıldıgına ve Yaratıcının onlara ellerinden alınamayacakolan haklar verdigi gerçegine inanıyoruz. Bu hakların içinde yasam,özgürlük ve mutluluk vardır.” Anayasa vicdan özgürlügünün garan-tisidir : “Kongre bir dinin kurulusuna iliskin bir yasa çıkaramaz yada özgür bir sekilde uygulanmasını yasaklayamaz.”

Anayasanın yapıcıları insanın Tanrı’yla olan iliskisinin insanyasalarının üzerinde oldugunu ve vicdan haklarının elinden alına-mayacagını tanıdılar. Bu kimsenin silip atamayacagı bir ilkeydi.10

Insanların kendi emeklerinin meyvesini yedigi ve vicdan öz-gürlügüne sahip oldugu bir diyarın varlıgını Avrupa’da duyuldu.Binlerce kisi Yeni Dünya kıyılarına akın etti. Plymouth’a ilk çıkıstan(1620) yirmi yıl sonra New England’a binlerce Pilgrim yerlesmisti.

Topraktan emeklerinin karsılıgını almanın dısında bir beklenti-leri yoktu. Özgürlük ülkede iyice kök salana kadar vahsi doganındikenlerine sabırla katlandılar, özgürlük agacını gözyaslarıyla sula-dılar ve alın teriyle emek verdiler.

Ulusal büyüklügün en kesin güvencesi

Kutsal Kitap ilkeleri evde, okulda ve kilisede ögretiliyordu; bu-nun meyveleri, zeka, paklık ve karakter ve davranısta görülebili-yordu. Bir sarhos göremez, bir küfür isitemez ya da bir dilenciylekarsılasmazdınız.11 Kutsal Kitap ilkeleri ulusal büyüklügün en ke-sin güvencelerinden biridir. Cılız koloniler kudretli devletler halinegeldi. Dünya papasız bir kilisenin ve kralsız bir devletin zenginliginetanık oldu.

Ne var ki Pilgrimlerden baska bir niyetle Amerika’ya gelenlerinsayısı da giderek artıyordu. Yalnızca dünyasal avantaj arayanlarınsayısı arttı.

Ilk koloniciler yalnızca kilise üyelerinin oy kullanmasını ya dahükümette yer almasını öngörüyordu. Devletin paklıgını korumak[163]için böyle olması gerektigini düsünmüslerdi. Ama kilisenin bo-zulmasına neden oldu. Birçokları yürekleri degismeden kiliseylebirlestiler. Kutsal Ruh’un yenileyen gücünden haberi bile olmayan-lar ruhsal hizmette yer aldılar. Constantine’in günlerinden bu güne

Page 159: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Yeni bir dünyada özgürlük arayisi 155

kiliseyi devletin yardımıyla bina etmeye çalısmak, dünyayı kiliseyeyaklastırır gibi görünse de aslında kiliseyi dünyaya yaklastırmakta-dır.

Amerika ve Avrupa’daki Protestan kiliseleri reform yolundailerlemeyi beceremediler. Çogunluk Mesih’in çagındaki Yahudilerya da Luther’in zamanındaki Papa yanlıları gibi atalarının inançla-rını korudular. Yanılgılar ve batıl inançlar korundu. Reform yavasyavas ölmeye yüz tuttu. Luther’in zamanındaki Roma kilisesinin re-forma ihtiyaç duydugu gibi Protestan kiliselerinin de reforma ihtiyaçduydugu bir dönem geldi. Insan düsünceleriyle Tanrı Sözüne aynıoranda saygı duyuluyordu. Insanlar Kutsal Yazıları arastırmayı gözardı ettiler. Böylece Kutsal Kitap’ta hiçbir temeli olmayan ögretilerebaglı kaldılar.

Din kisvesi altında gurur ve müsriflik dag gibi yükseldi. Kili-seler çürümeye basladı. Milyonları yıkıma sürükleyen geleneklerköklesmeye basladı. Kilise kutsallara emanet edilen imanı korumakyerine bu geleneklere sarıldı.

Reformcuların, ugruna o kadar acı çektigi ilkeler iste böyleceküçük düsürüldü. [164]

1J. Brown, Pilgrim Ataları, sayfa 74.2Martyn, cilt 5, sayfa 79.3D.Neal, History of Puritans (Puritanların Tarihi), cilt 1, sayfa 269.4Martyn, cilt 5; sayfa 70, 71.5Bancroft, kısım 1, bölüm 15, paragraf 16.6Martyn, cilt 5, sayfa 340.7Bancroft, kısım 1, bölüm 15, paragraf 2.8Martyn, cilt 5, sayfa 349, 350.9Adı geçen eser, cilt 5, sayfa 354.

10Congressional Documents, (Kongre Belgeleri) (A.B.D.), seri no.200, Document No.271.

11Bancroft, kısım 1, bölüm 19, paragraf 25.

Page 160: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 17 : Mesih’in dönüsüne iliskin vaatler

Mesih’in, kurtarıs görevini tamamlamak için geri dönmesi Kut-sal Yazıların doruk noktasıdır. Imanın çocukları Aden bahçesindenberi vaat edilen Kisinin gelmesini ve kendilerini yeniden YitirilenCennet’e kavusturmasını beklemektedir.

Aden’de oturanların yedinci kusagından gelen ve üç yüz yılboyunca Tanrı’nın izinden gitmis olan Hanok söyle duyurmustur :“Iste, Rab herkesi yargılamak üzere kutsallarının onbinlercesiylegeliyor” (Yahuda 14,15). Eyüp büyük bir sıkıntı çektigi gece söylededi : “Ben bilirim ki, Kurtarıcım diridir ve sonunda topragın üze-rinde duracaktır... Tanrı’yı görecegim ben. O’nu kendimden yanagörecegim. Gözlerim O’nu görecek ve bir yabancı gibi degil” (Eyüp19 :25-27). Kutsal Kitap’ın ozanları ve peygamberleri Mesih’in geli-sini hep hararetli sözcüklerle dile getirdiler. “Sevinsin gökler, cossunyeryüzü ! Gürlesin deniz ve içindekilerin tümü ! Bayram etsin kırlarve üzerindekiler ! O zaman Rab’bin önünde bütün orman agaçları se-vinçle haykıracak. Çünkü O geliyor ! Yeryüzünü yönetmeye geliyor.Dünyayı adaletle, halkları kendi gerçegiyle yönetecek” (Mezmurlar96 :11-13).

Isaya söyle dedi. “O gün denilecek : “Iste, Tanrımız budur. O’nubekledik, bizi kurtaracaktır. Rab budur. Onu bekledik ve kurtarısıylasevinecegiz” (Isaya 25 :9).

Kurtarıcı, ögrencilerine tekrar gelecegine iliskin güvence vererekonları teselli etti. “Babamın evinde yasanacak çok yerler vardır. Sizeyer hazırlamaya gidiyorum. Siz de benim bulundugum yerde olasınızdiye yine gelip sizi yanıma alacagım. Insanoglu kendi görkemiiçinde bütün melekleriyle birlikte gelince, görkemli tahtına oturacak.Ulusların hepsi O’nun önünde toplanacak” (Yuhanna 14 :2,3; Matta25 :31,32).

Melekler Mesih’in dönüs vaadini ögrencilere tekrarladılar : “EyCelileliler, neden göge bakıp duruyorsunuz? Sizden göge alınan buIsa, göge çıktıgını nasıl gördünüzse, aynı sekilde geri gelecektir”(Elçilerin Isleri 1 :11). Pavlus söyle bir tanıklıkta bulundu : “Rab’bin

156

Page 161: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Mesih’in dönüsüne iliskin vaatler 157

kendisi, bir emir çagrısıyla, bas melegin seslenmesiyle ve Tanrı’nınborazanıyla gökten inecek” (1 Selanikliler 4 :16). Patmos- un pey- [165]gamberi söyle dedi : “Iste bulutlarla geliyor ! Her göz O’nu görecek”(Esinleme 1 :7).

O zaman kötülügün uzun süreli yönetimi son bulacak : “Dünya-nın egemenligi, Rabbimizin ve O’nun Mesihinin oldu. Ve O sonsuz-lara dek egemenlik sürecek” (Esinleme 11 :15). “Rab Tanrı bütünulusların karsısında dogrulukla övgüyü öyle çıkaracaktır” (Isaya61 :11).

O zaman Mesih’in esenlikle dolu egemenligi kurulacaktır :“Çünkü Rab, onun çölünü Aden ve bozkırını Rab’bin bahçesi gibietti. Orada sevinç, sükran, mutluluk ve ezgi sesi bulunacak” (Isaya51 :3).

Rab’bin gelisi, O’nun tüm gerçek izleyicilerinin ümidi olmustur.Zulüm ve acıların arasında, “mübarek ümidimizin gerçekles-mesini,ulu Tanrı ve Kurtarıcımız Isa Mesih’in yücelik içinde gelmesinibekliyoruz” (Titus 2 :13). Pavlus dirilisin, Kurtarıcının dönüsüylebirlikte gerçeklesecegine isaret etti; “Mesih’teki ölüler dirilecek veRab’bi havada karsılamak üzere dirilerle birlesecektir; “Böylecesonsuza dek Rab’le birlikte olacagız. Iste birbirinizi bu sözlerleteselli edin” (1. Selanikliler 4 :17).

Patmos’taki sevgili ögrenci, “Evet, tez geliyorum !” vaadini isittive “Amin ! Gel, ya Rab Isa !” diye karsılık verdi (Esinleme 22 :20).

Kutsalların ve sehitlerin gerçege tanıklık ettigi zindanlar, kazık-lar ve idam sehpaları imanı ve ümidi yansıtmaktadır. Imanlılardanbiri söyle diyor : “Kendi kisisel dirilisinin ve Mesih’in gelisinin gü-vencesini tasıyanlar ölümü hor gördüler ve onu astılar.”1 Valdensleraynı imanı tasıdılar. Wycliffe, Luther, Calvin, Knox, Ridley ve Bax-ter Rab’bin dönüsünü imanla beklediler. Elçisel kilisenin, çöldekikilisenin ve Reformcuların ümidi buydu.

Peygamberlik yalnızca Mesih’in ikinci gelisinin neden ve nasılolacagını anlatmakla kalmaz, o günün yaklastıgını görebilmemiz içingereken belirtileri de sıralar. “Güneste, ayda ve yıldızlarda belirtilergörülecek. Yeryüzünde uluslar denizin ve dalgaların ugultusundansaskına dönecek, dehsete düsecekler” (Luka 21 :25) “Günes kara-racak, ay ısıgını vermez olacak, yıldızlar gökten düsecek ve gökselgüçler sarsılacak” (Markos 13 :24-26). Ikinci gelisten önceki be- [166]lirtiler söyle tanımlanıyor : “Büyük bir deprem oldugunu gördüm.

Page 162: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

158 Büyük Mücadele

Günes, keçi kılından yapılmıs siyah bir çul gibi karardı. Ay bastanasagı kan rengine döndü” (Esinleme 6 :12).

Yeryüzünü sarsan deprem

Bu peygamberligin gerçeklesmesini 1755 yılında olan büyükdepremde görebiliriz. Lizbon depremi olarak bilinen bu depreminetkileri, Avrupa’ya, Afrika’ya ve Amerika’ya kadar uzandı. Grön-land’da, Batı Hindistan’da, Norveç’te, Isveç’te, Ingiltere’de ve Ir-landa’da hissedildi. Dört milyon metrekarelik bir alana yayılan etkisioldu. Afrika’daki sok hemen hemen Avrupa’daki kadar siddetli oldu.Cezayir’in bir kısmı yıkıldı. Büyük bir dalga Ispanya ve Afrikakıyılarına vurarak kentleri yuttu.

Portekiz’in bazı dagları sanki temellerinden koparılmıs gibi sar-sıldı. Bazılarının dorukları zarar gördü; büyük kütleler koparak asa-gıdaki vadilere düstü. Daglardan alevler çıktıgı da söylenmistir.

Lizbon’da, yerin altından gelen bir yıldırım gürültüsü isitildi,hemen ardından kentin büyük bir kısmı siddetli bir sokla yıkıldı. Altıdakika içinde altmıs bin kisi mahvoldu. Deniz ilk önce geri çekildive karadan uzaklastı; sonra da yüz elli metrelik dalgalar halinde geridöndü.2

Deprem tatil gününde oldu; kiliseler ve manastırlar insanlarladoluydu. Onların ancak bir kısmı kaçabildi.3 Insanların dehseti ina-nılmayacak boyuttaydı. Kimse aglayamadı bile. Panik ve korkuiçinde oradan oraya kosturuyor, yüzlerine ve gögüslerine vurarak“Miericordia !”, “Dünyanın sonu geldi !” diye bagırıyorlardı. Ana-lar çocuklarını unutarak çevrelerindeki haçlı heykellere kostular.Birçogu korunmak için kilise binalarına girdi. Ama ne yazık ki su-naklara, heykellere ve rahiplere sarılanlar, onlarla birlikte yıkımaugradı.

Günesin ve ayın kararması

Yirmi bes yıl sonra peygamberlikte sözü geçen baska bir belirti- günesin ve ayın kararması - daha gerçeklesti. Kurtarıcı Zeytindagında ögrencileriyle konusurken, “O günlerde, o sıkıntıdan[167]

sonra, günes kararacak, ay ısıgını vermez olacak” demisti (Mar-kos 13 :24). 1260 günlük - ya da yıllık - süre 1798’de son buluyordu.

Page 163: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Mesih’in dönüsüne iliskin vaatler 159

25 yıl kadar önce, zulüm hemen hemen tümüyle son bulmustu. Buzulmün sonucunda günesin kararması gerekiyordu. 19 Mayıs 1780yılında bu peygamberlik yerine geldi.

Massachusetts’deki bir tanık olayı söyle tanımlıyor : “Gökyü-zünü kapkara bir bulut kapladı. Ufukta küçük bir ısık dısında ortalıktümüyle kararıverdi. Sanki bir yaz gecesi saat dokuzun karanlıgıyasanıyordu.

Insanların zihinleri yavas yavas korku ve kaygıyla dolmaya bas-ladı. Kadınlar kapılarda durup dısarıdaki koyu karanlıga baktılar,erkekler is yerlerinden ayrıldılar. Marangoz gereçlerini, demirci çe-kicini, tüccar da kasasını bıraktı. Okullar bosaltıldı, korkan çocuklarevlerine kostular. Yolcular en yakındaki çiftliklere sıgındılar. Herdudaktan ve yürekten “Ne geliyor?” sorusu yükseliyordu. Sankiülkede bir kasırga esiyordu. Herkes bir seylerin sonunun gelmekteoldugunu hissediyordu.

O karanlık sonbahar günü mumlar ve sömineler yakıldı. Tavuklarkümeslerine girdiler ve uyudular. Büyük bas hayvanlar birbirlerinesokularak uykuya daldılar. Kuslar aksam ezgilerini söylüyordu. Ya-rasalar bile ortaya çıkmıstı. Ama insanlar aksamın gelip gelmediginiayırt edemediler...

Birçok yerde kilise toplulukları bir araya geldi. Vaazların konusuKutsal Yazıların peygamberlik bölümlerinde söz edilen karanlıklabaglantılıydı. Saat on birden sonra karanlık daha da koyulastı.4

Ülkenin bazı yerlerindeki karanlık o kadar büyüktü ki, insanlarmum yakmadan adım atamaz hale gelmislerdi. Karanlıkta yemekyiyemiyor ya da günlük sıradan islerini yapamıyorlardı.5

Kana bürünen ay

Gecenin karanlıgı da en az gündüzün karanlıgı kadar olagandısıve dehset vericiydi. Dolunay olmasına ragmen yapay ısık olmadanhiçbir sey seçilemiyordu. Karanlık o kadar yogundu ki, neredeyseısınların güçlükle geçtigini görebiliyordunuz. Mısır’daki karanlıga [168]benziyordu.6 Evrendeki her seyi siyah örtülerle ört- seydiniz ya daher seyin varlıgına son verseydiniz, belki ancak bu kadar karan-lık olurdu.7 Gece yarısından sonra karanlık ortadan kalktı. Ay ilkgörülebildigi zaman kana bürünmüs gibiydi.

Page 164: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

160 Büyük Mücadele

19 Mayıs 1780 günü tarihe ‘Karanlık Gün’ olarak geçti.Musa’nın zamanından beri hiç bu denli yogun bir karanlık yasan-mamıstır. Görgü tanıklarının tanımlaması Yoel’in 2500 yıl öncekisözlerini andırıyordu; “Rab’bin büyük ve korkunç günü gelmedenönce günes kararacak, ay kan rengine dönecek” (Yoel 2 :31).

Mesih söyle dedi : “Bu olaylar gerçeklesmeye basladıgında dog-rulun ve baslarınızı kaldırın. Çünkü kurtulusunuz yakın demektir.Bunların yapraklandıgını gördügünüz zaman yaz mevsiminin pekyakın oldugunu kendiliginizden anlarsınız. Aynı sekilde, bu olay-ların gerçeklestigini gördügünüzde bilin ki, Tanrı’nın Egemenligiyakındır” (Luka 21 :28, 30, 31).

Ne yazık ki kilisede Mesih’e duyulan sevgi ve O’nun gelisineiman, sogumaya yüz tutmustu. Tanrı’nın imanlı halkı Kurtarıcınıngelisine isaret eden belirtilere karsı körlesmisti. Ikinci gelis ögretisigöz ardı edilmisti. Özellikle Amerika’da neredeyse tümüyle ihmaledilip unutulmaya yüz tuttu. Asırı bir para kazanma tutkusu, güçve ün hırsı bu çagın düzenlerinin kaldırılacagı o önemli güne karsıinsanları duyarsızlastırdı.

Kurtarıcı ikinci gelisinden önce gerçeklesecek olan imandan dö-nüse de dikkati çekti; “Kendinize dikkat edin ! Yürekleriniz sefahat,sarhosluk ve bu yasamın kaygılarıyla agarlasmasın. O gün, üzeri-nize bir tuzak gibi aniden inmesin. Çünkü o gün bütün yeryüzündeyasayan herkesin üzerine gelecektir. Her an uyanık durun, gerçekles-mek üzere olan bütün bu olaylardan kurtulabilmek ve Insanoglu’nunönünde durabilmek için dua edin” (Luka 21 :34, 36).

Insanlar çagın sonunda kendilerini bekleyen ciddi olaylara karsıuyanık olmalılar. “Rab’bin o büyük günü ne korkunçtur ! O günekim dayanabilir?”, Gözleri kötüye bakamayacak kadar saf olan vehaksızlıgı hos göremeyen Tanrı’nın önünde insanlar o gün nasılduracaklar? “Onların kötülüklerinden ötürü dünyayı ve suçlarındanötürü kötüleri cezalandıracagım.” “Rab’bin öfke gününde, altınlarıda gümüsleri de onları kurtaramayacak. Rab’bin kıskançlık atesi[169]bütün ülkeyi yakıp yok edecek. Rab ülkede yasayanların hepsini kor-kunç bir sona ugratacak. Servetleri yagmalanacak. Viraneye dönecekevleri. Yaptıkları evlerde oturamayacak, diktikleri bagların sarabınıiçemeyecekler. Rab’bin Büyük Günü” (Yoel 2 :11; Habakkuk 1 :13;Isaya 13 :11; Sefanya 1 :18,13).

Page 165: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Mesih’in dönüsüne iliskin vaatler 161

Uyanmaya çagrı

Tanrı Sözü, Rab’bin büyük günü için O’nun halkının tövbe et-mesini ve kendisini aramasını beklemektedir : “Siyon’da boru çalın,kutsal dagımda boru sesiyle halkı uyarın. Ülkede yasayan herkeskorkudan titresin. Çünkü Rab’bin günü çok yaklastı, geliyor. Karan-lık, sıkıntılı bir gün olacak, bulutlu, koyu karanlık bir gün... Oruçiçin gün belirleyin, özel bir toplantı yapın. Rahipler, Rab’bin hizmet-kârları, Tapınagın girisiyle sunak arasında aglasıp, ‘Ey Rab, halkınıesirge’ diye yalvarsınlar. Rab diyor ki, ‘Simdi oruç tutarak, aglayıpyas tutarak bütün yüreginizle bana dönün. Giysilerinizi degil, yürek-lerinizi paralayın ve Tanrınız Rab’be dönün. Çünkü Rab lütufkâr vemerhametlidir’” (Yoel 2 :1, 15-17, 12, 13).

Insanların Tanrı’nın gününde durabilmesi için büyük bir reformagerek vardır. Rab merhamet ederek halkını kendisi için o güne ha-zırlamaktadır.

Esinleme 14. bölümde dile gelen bir uyarıyı görüyoruz. Gökselvarlıklar, Ogul yeryüzünün ekinini biçmeye gelmeden hemen önceüç yönlü bir bildiride bulunuyorlar. “Bundan sonra gögün ortasındauçan baska bir melek gördüm. Bu melek, yeryüzünde yasayanlara -her ulusa, her oymaga, her dile ve her halka - iletmek üzere sonsuzadek kalıcı olan Müjde’yi getiriyordu. Yüksek sesle söyle diyordu :‘Tanrı’dan korkun ! O’nu yüceltin ! Çünkü O nun yargılama saatigeldi. Gögü, yeri denizi ve su pınarlarını yaratana tapın !’” (Esinleme14 :6,7).

Bildiri, ‘sonsuza dek kalıcı olan Müjde’nin’ bir parçasıdır. Müj-deyi vaaz etme görevi insanlara verilmistir. Kutsal melekler yö-netimde olabilirler, ama müjdenin asıl duyurusunu yapacak olan-lar, Mesih’in yeryüzündeki kullarıdır. Tanrı Ruhunun ve Sözününyönlendirisine açık olan sadık insanlar bu uyarıyı duyuracaklardır. [170]Tanrı bilgisini, ‘gümüs kazanmaktansa onu kazanmak daha iyidir.Onun yararı altından daha çoktur’ diyerek aramaktadırlar. “Rab ken-disinden korkanlarla paylasır sırrını, onlara açıklar antlasmasını”(Süleyman’ın Özdeyisleri 3 :14; Mezmurlar 25 :14).

Page 166: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

162 Büyük Mücadele

Alçakgönüllü insanların verdigi bildiri

Bilgili teologlar Kutsal Yazıları titizlikle ve duayla arastırsalardı,zamanı bilebilirlerdi. Peygamberlikler onlara gelecekteki olaylarıgösterebilirdi. Ne var ki bildiri, alçakgönüllü insanlar tarafındanverilmisti. Isık kendilerine yakınken onu aramayı göz ardı edenlerkaranlıkta kalırlar. Kurtarıcı söyle duyurdu : “Ben dün-yanın ısıgı-yım. Benim ardımdan gelen, asla karanlıkta yürümez, yasam ısıgınasahip olur” (Yuhanna 8 :12). Böyle bir kisiyi gerçege yönlendirmekiçin gökyüzünün ısıgı hazır olacaktır.

Mesih’in ilk gelisinde Kutsal Kentin kahinleri ve Kutsal Yasauzmanları ‘belirtileri’ görebilmeli ve vaat edilenin gelisini ilan et-meliydiler. Mika O’nun dogum yerini, Daniel de gelisinin zama-nını açıklamıstı (Mika 5 :2; Daniel 9 :25). Yahudiler bilmeselerdi,mazeretleri hos görülebilirdi. Onların cahilligi günahlı ihmaldenkaynaklanıyordu.

Israil’in ihtiyarlan dünya tarihinin en önemli olayı olan TanrıOglunun gelis yerini, tarihini ve kosullarını büyük bir ilgiyle incele-meliydiler. Insanlar, yeryüzünün Kurtarıcısını karsılamak için hazırbeklemeliydiler. Ama Beytlehem’den gelen iki yorgun yolcu, ken-tin dogusundaki dar sokagı boydan boya dolasarak bosuna kalacakyer aradılar. Onları karsılamak için hiçbir kapı açılmadı. Sonundasıgırlara ayrılan sefil bir handa yer bulabildiler. Dünyanın kurtarıcısıorada dogdu.

Melekler bu sevinçli müjdeyi kabul edip baskalarına da bildi-recek kisilere ilan ettiler. Mesih kendisini alçaltarak kul özü almıstı.Kendisini günaha karsılık kurban olarak sunacaktı. Ancak melekler,En Yüce Olan’ın Oglunun, insanların önünde alçaldıgı zaman bilekarakterine uygun düsen bir soyluluk ve yücelikle gö-rünmesiniarzuladılar. Yeryüzünün büyük insanları Israil’in baskentinde topla-nıp O’nu karsılayacak mıydı? Melekler, Mesih’i bekleyen toplulugaO’nu tanıtacak mıydı?[171]

Bir melek yeryüzünü ziyaret ederek kimlerin Isa’yı karsılamayahazır olduguna baktı. Mesih’in gelisi çok yakın oldugu halde hiçbirövgü ezgisi duymadı. Melek seçilmis kentin ve Tanrı huzurununyüzyıllarca doldurmus oldugu tapınagın üzerinde dolastı. Orada dapek bir fark yoktu. Kibirli kahinler debdebe içinde kirli kurbanlarsunmakla mesguldü. Ferisiler insanlara yüksek sesle sesleniyor,

Page 167: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Mesih’in dönüsüne iliskin vaatler 163

sokak köselerinde gösterisli dualar sunuyordu. Krallar, düsünürler,rabbiler ve baska herkes, insanların Kurtarıcısının görünmek üzereoldugundan habersizdi.

Göksel haberciler bu utandırıcı haberi vermek üzere göge döne-cekken sürülerini güden bir grup çobanla karsılastılar. Onlar yıldızlıgöklere bakarken Mesih’le ilgili peygamberligin ne zaman gerçekle-secegini düsünüyor, dünyanın Kurtarıcısının gelisini özlüyordu. Buçoban grubu göksel bildiriyi almaya hazırdı. Birdenbire göksel yüce-lik tüm ovayı doldurdu. Meleklerden olusan bir ordu gözle görünüroldu. Sanki tek bir melegin tasıyamayacagı kadar büyük bir sevinçvardı. Hepsi tek bir agızdan bir gün bütün uluslardan kurtulanlarınsöyleyecegi su sözleri duyurdular : “En yücelerde Tanrı’ya yücelikolsun, yeryüzünde O’nun hosnut kaldıgı insanlara esenlik olsun !”(Luka 2 :14).

Bu Beytlehem öyküsü ne harikadır ! Imansızlıgımıza, gururu-muza ve kendimize yeter olusumuza nasıl da meydan okur. Zamanıyorumlama konusunda bizim de basarısız olmamamız ve ziyaretedildigimiz günü bilmemiz için bizi nasıl da uyarır !

Melekler, Mesih’in gelisini sadece çobanların beklemedigini bi-liyordu. Tanrıtanımazlar arasında da O’nu arayanlar vardı. Dogununzengin ve soylu bilgeleri Yakup’tan yükselecek olan yıldızı ögren-mislerdi. Hem Israil’i teselli ederek ulusları aydınlatacak hem de tümyeryüzünü kurtaracak kisiyi hevesle bekliyorlardı (Luka 2 :25,32; El-çilerin Isleri 13 :47). Gökyüzünün gönderdigi yıldız Yahudi olmayaninsanları yeni dogan Kral’ın yanına götürdü.

Mesih ‘ikinci kez, kurtulus getirmek için kendisini bekleyenleregörünecektir’ (Ibraniler 9 :28). Kurtarıcının dogusunun haberi gibiikinci gelis bildirisi de halkın din önderlerine teslim edilmedi. Onlarıgökyüzünden gelen ısıgı reddetmislerdi; bu yüzden elçi Pavlus’untanımladıgı grubun içinde yer almıyorlardı; “Ama kardesler, siz [172]karanlıkta degilsiniz ki, o gün sizi hırsız gibi yakalasın. Siz hepinizısıgın ogulları, gündüzün ogullarısınız. Geceye ya da karanlıga aitdegiliz” (1 .Selanikliler 5 :4,5).

Sion surlarının nöbetçileri, Kurtarıcının gelisinin haberlerini ilkalan ve duyuran kisiler olmalıydılar. Ama insanlar günahları içindeuyurlarken onların rahatı yerindeydi. Isa kilisesini, gösterisli yaprak-ları olan kısır bir incir agacı gibi gördü; degerli meyveden yoksundu.Gerçek alçakgönüllülük, tövbe ve iman ruhu eksikti. Gurur, sekilci-

Page 168: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

164 Büyük Mücadele

lik, bencillik ve zulüm vardı. Kötü yoldaki kilise, zamanları gösterenbelirtilere gözlerini yummustu. Tanrı’dan ayrılmıs, kendisini O’nunsevgisinden koparmıstı. O’nun kosullarına uymadıgından, vaatleri-nin gerçeklestigini de göremedi.

Mesih’in sözde izleyicilerinden çogu gögün ısıgına çıkmayı red-detti. Eski Yahudiler gibi, Tanrı’nın kendilerini ziyaret ettigi zamanıanlayamadı. Rab onların yanından geçip giderek gerçegini Beytle-hemli çobanlara ve Dogulu Magiler gibi ısıgı arayanlara gösterdi.[173]

1Bkz. Daniel T. Taylor, The Reign of Christ on Earth : or, The Voice of the Church inAll Ages, (Mesih’in Yeryüzündeki Egemenligi : ya da Her Çagda Kilisenin Sesi), sayfa33.

2Sir Charles Lyell, Principles of Geology (Jeoloji Ilkeleri), sayfa 495.3Encylopedia Americana, art, “Lisbon”, (baskı 1831).4The Essex Antiquarian, Nisan 1899, cilt 3, no.4, sayfa 53 :54.5William Gordon, History of the Rise, Progress and Establishment of the Indepen-

dence of the U.S.A. (A.B.D.’nin Bagımsızlıgının Yükselisi, Ilerleyisi ve Kurulusu), cilt 3,sayfa 57.

6Isaiah Thomas, Massachusetts Spy : or American Oracle of Liberty (MassachusettsCasusu ya da Amerikan Özgürlük Söylevi), cilt 10, no :472, (25 Mayıs, 1780).

7New Hampshire’dan Exeter’li Dr. Samuel Tenney’nin mektubu, Aralık 1785, Mas-sachusetts Historical Society Collections (Massachusetts Tarihsel Toplum Alıntıları),1792, (1.seri, cilt 1, sayfa 97).

Page 169: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 18 : Yeni dünyada yeni isik

Tanrı gerçegi içtenlikle bilmeyi arzu eden dogru ve dürüst birçiftçiyi, Mesih’in ikinci gelisini duyurmak amacıyla seçti. Baskabirçok reformcu gibi William Miller de yoksullukla mücadele ettive benligini inkar etme dersini aldı.

Miller’ın zekası, çocuklugunda bile düsünsel ortalamanın üze-rindeydi. Büyüdükçe, etkin ve iyi gelismis olan zihni bilgiye susa-maya basladı. Çalısma sevgisi, titiz düsünme alıskanlıgı ve gerçekçielestirileri onu saglam ve kapsamlı bir bakıs açısına kavusturdu. Ah-laksal açıdan karakterinin elestirilecek bir yönü yoktu; imrenilen birünü vardı. Sivil ve askeri görevlerini basarıyla ta-mamladı. Önündezenginlik ve onur kapıları açılmaya baslamıstı.

Çocuklugunda dinsel izlenimlere baglıydı. Ne var ki gençligindedeistlerden* olusan bir gruba katıldı. Bu grubun Miller üzerindegüçlü bir etkisi oldu, çünkü iyiliksever ve insancıl vatandaslardanolusuyordu. Hıristiyan kurumlarının ortasında yasadıklarından ka-rakterleri çevreleri tarafından kısmen de olsa biçimlenmisti. Kendile-rine saygınlık kazandıran yetkinliklerini Kutsal Kitap’a borçluydular.Ancak bu iyi nitelikler Tanrı’nın Sözüne karsı kullanılmaya baslandı.Miller onların düsüncelerini almaya baslamıstı.

Kutsal Yazının çesitli yorumları Miller’i zorluyor ve önüne ası-lamayacak gibi görünen güçlükler koyuyordu. Ancak yeni inancı daonu tatmin etmekten uzaktı. Miller otuz dört yasına geldiginde Kut-sal Ruh kendisine günahlı durumunu göstermeye basladı. Mezarınötesinde hiçbir mutluluk güvencesi bulamadı. Gelecek karanlık vekasvetliydi. O zamanki duygularından söz ederken söyle diyor :

“Basımın üzerindeki gökyüzü sanki tas gibi, ayagımın altındakiyeryüzü de sanki demir gibiydi. Ne kadar düsündüysem, o kadarkarısık sonuçlara vardım. Düsünmekten vazgeçmeye çalıstım, [174]

*Deistlik : Tanrı’nın var olduguna ve yeryüzünü yarattıgına, ama sonradan kontrolübırakıp insanlarla ilgilenmedigine inanmak. Bu inanç gerçegi bilmek için aklın yeterliolduguna inanır ve Tanrı esinini reddeder - Webster’in Yeni Dünya Sözlügü

165

Page 170: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

166 Büyük Mücadele

ama düsüncelerimi kontrol edemiyordum. Tümüyle sefalet için-deydim ve nedenini anlayamıyordum. Sikayet edip homurdanıyor,ama bunu kime yaptıgımı bilmiyordum. Bir yanlıslık oldugunu bili-yor, ama dogrusunu nasıl ve nerede bulacagımı bilmiyordum.”

Miller bir dost buluyor

Miller sonra olanları söyle sıralıyor : “Zihnim ansızın bir Kurta-rıcı düsüncesiyle aydınlanıverdi. Çok iyi ve merhametli bir varlıkdüsündüm. Bu varlık bizim günahlarımızı kaldırmaya geliyor vebizi günahın cezasından kurtarıyordu. Ama böyle bir varlıgın varol-dugu nasıl kanıtlanabilirdi? Kutsal Kitap dısında böyle bir Kurtarıcıdüsünemiyordum...

Kutsal Yazıda bir Kurtarıcı düsüncesinin oldugunu gördüm.Baska sıradan bir kitabın düskün dünyanın eksiklerini nasıl gidere-cegini ve gediklerini nasıl kapatacagını bilemiyordum. Öte yandan,Kutsal Yazıların Tanrı esini oldugunu da hala kabul edemiyordum.Sonraları yavas yavas zevk almaya basladım; Isa sanki benim dos-tum olmustu. Kurtarıcı bana on binlerce kisi içinde o kadar farklıgeliyordu ki ! Daha önce karanlık ve çeliskili görünen Kutsal Ya-zılar ayaklarım için yol ve yolum için ısık oldular. Rab Tanrı’nın,yasam denen okyanusta saglam bir kaya gibi oldugunu gördüm. Bukonular benim baslıca ilgi alanım haline geldiler. Zevkle arastır-maya basladım. Rab’bin güzelligini ve yüceligini daha önce nedengörmedigime, nasıl olup da reddedebildigime sasıyordum. Digertüm kitaplardan aldıgım tadı yitirdim ve yüregimi Tanrı’dan bilgelikalmaya adadım.”1

Miller iman ettigini açık bir dille duyurdu. Imansız arkadasları,Miller’a, Kutsal Yazılara karsı olan iddialarını hatırlattılar. O daKutsal Yazının Tanrı esini oldugunu ve kendi içinde tutarlı oldugunusöyledi. Kutsal Yazıları incelemeye ve her belirgin çeliskinin biraçıklaması oldugunu göstermeye kararlıydı.

Yorum kitaplarını bir kenara bırakan Miller, ‘ABC Dizini’ vesayfa kenarlarındaki referansları kullanarak ayetleri birbiriyle kıyas-lamaya basladı. Yaratılıs kitapçıgından baslayarak ayet ayet oku-maya koyuldu. Anlamı belirsiz bir ayet bulursa, onu aynı konudaki[175]baska bir metinle kıyaslıyordu. Her sözcügün anlamını metnin ge-neline bakarak çıkartıyordu. Anlasılması zor gibi görünen bir kısma

Page 171: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Yeni dünyada yeni isik 167

geldigi zaman, onun açıklamasını Kutsal Yazıların diger kısımla-rına bakarak arıyordu. Ayrıca tanrısal ısıkla aydınlanmak için duaediyordu. Mezmurcunun su sözlerindeki gerçegi o da görmeye bas-ladı : “Sözlerinin açıklanısı aydınlık saçar, saf insanlara akıl verir”(Mezmurlar 119 :130).

Yogun bir ilgiyle Daniel ve Esinleme kitapçıklarını inceledi;peygamberlik simgelerinin anlasılabilir oldugunu fark etti. Bütünçesitli benzetmelerin, mecazların ve belirtilerin, ya metnin kendiiçinde ya da baska ayetlerle baglantılı olarak anlasılabildigini gördü.Gerçegi adım adım çalısmak Miller’ın gayretlerini ödüllendirdi.Peygamberligin uzantılarını görebiliyordu. Gögün melekleri onundüsüncelerini yönlendiriyordu.

Dünyanın sonundan önce gerçeklesecek olan ‘bin yıllık dönem’düsüncesini Tanrı Sözünün desteklemedigini gördü. Rab’bin gelisin-den önce bin yıllık bir barıs döneminin olacagı Mesih’in ve elçilerinögretislerine ters düsüyordu. Onlar bugday ve delicelerin dünya-nın sonuna dek birlikte büyüyecegini, ‘kötü ve sahtekar kisilerin,aldatarak ve aldanarak gittikçe daha beter’ olacagını söylemislerdi(2.Timoteyus 3 :13).

Mesih’in kisisel dönüsü

Elçisel kilisede, bütün dünyanın iman edecegine ve Mesih’inruhsal olarak hüküm sürecegine iliskin bir ögreti yoktu. Bu ögretion sekizinci yüzyılın baslarında ortaya çıkmıstır. Insanlara Rab’bingelisinin çok uzak bir zamanda olacagını ögretmis ve o günün yak-lastıgına isaret eden belirtilere dikkat etmelerine engel olmustur.Birçokları Rab’bi karsılamak için hazırlanmayı ihmal etmistir.

Miller Kutsal Yazıda Mesih’in kisisel olarak dönüsünün açık birsekilde ögretildigini gördü. “Rab’bin kendisi, bir emir çagrısıyla,bas melegin seslenmesiyle ve Tanrı’nın borazanıyla gökten inecek”,“O zaman Insanoglu’nun belirtisi gökte görünecek. Insanoglu’nungökteki bulutlar üzerinde büyük güç ve görkemle geldigini göre-cekler”, “Insanoglu’nun gelisi, doguda çakıp batıya kadar her ta- [176]raftan görülen simsek gibi olacaktır”, “Insanoglu kendi görkemiiçinde bütün melekleriyle birlikte gelince, görkemli tahtına otura-cak”, “Kendisi, güçlü bir borazan sesiyle meleklerini gönderecek veonlar, O’nun seçtiklerini, göklerin bir ucundan öbür ucuna kadar dört

Page 172: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

168 Büyük Mücadele

yelden alıp bir araya toplayacaklar” (1 Se.4 :16,17; Mat.24 :30,27;25 :31; 24 :31).

Mesih geldigi zaman ölüler dirilecek ve dogru olanlar degisti-rilecek; “Hepimiz ölmeyecegiz; son borazan çalınınca hepimiz biranda, göz açıp kapayana dek degistirilecegiz. Evet, borazan çalı-nacak, ölüler çürümez olarak dirilecek, ve biz de degistirilecegiz.Çünkü bu çürüyen varlıgımız çürümezligi, bu ölümlü varlıgımızölümsüzlügü giyinmelidir”, “Önce Mesih’e ait ölüler dirilecek. On-dan sonra biz yasamakta olanlar, diri kalmıs olanlar, onlarla bir-likte Rab’bi havada karsılamak üzere bulutlar içinde alınıp götü-rülecegiz” (1 .Selanikliler 4 :16,17).

Insan su anda ölümlü ve çürüyen bir varlıga sahiptir, amaTanrı’nın egemenligi çürümezdir. Dolayısıyla insan bu haliyleTanrı’nın egemenligine giremez. Isa geldigi zaman, halkına ölüm-süzlük kazandıracaktır; o zamana kadar yalnızca mirasçı olarakbaktıkları egemenlige o zaman kavusacaklardır.

Kutsal yazı ve kronoloji

Yukarıdaki ayetler ve onlara benzeyen baskaları, Miller’e evren-sel barıs döneminin ve Tanrı egemenliginin yeryüzünde kurulusununikinci gelisten sonra olacagını gösterdi. Üstelik yeryüzünün durumu,son günlerin peygamberlik tanımına uygun düsüyordu. Yeryüzününsüresinin yakında dolacagı sonucuna vardı.

Miller söyle diyor : “Düsüncelerimi can alıcı bir sekilde etki-leyen baska bir sey de Kutsal Yazıların kronolojisiydi. Öncedenbildirilen olaylar, geçmiste gerçeklesmisti. Bir zamanlar yalnızcapeygamberliklerde sözü geçen olaylar, ön bildiriler uyarınca gerçekoldu.”2

Miller, Mesih’in ikinci gelisine dek uzanan kronolojik dönemleribulduktan sonra, bunların Tanrı’nın önceden belirleyip kullarınaaçıkladıgı zamanlar oldugunu gördü. “Bu esinler, sonsuza dek bize[177]ve çocuklarımıza ait olan seylerdir” dedi. “Gerçek su ki, Rab Yahvekulu peygamberlere sırrını açmadıkça bir sey yapmaz” (Tesniye29 :29; Amos 3 :7). Tanrı Sözünün ögrencileri, insan tari-hindeki enönemli olayları Kutsal Yazılarda görmeyi beklemeliler.

Miller söyle diyor : “Tüm Kutsal Yazıların Tanrı esini oldugunave insanların bunları Kutsal Ruh tarafından yönetilerek yazdıgına

Page 173: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Yeni dünyada yeni isik 169

iyice emin oldum. Kutsal Yazılar bizim egitilmemiz, sabır, tesellive ümit bulmamız için yazılmıstır. Tanrı’nın bize merhamet ederekkendi eliyle açıkladıklarını kavramaya gayret ederken pey-gamberlikdönemlerini atlamaya hakkım olmadıgını hissettim”3

Ikinci gelisin zamanını en belirgin sekilde açıklayacak olan pey-gamberlik Daniel 8 :14’te bulunuyordu : “Iki bin üç yüz aksam, sabaholacak; sonra Kutsal Yer yeniden kutsanacak” dedi. Ayetleri ayetlerevurarak yorumlamayı ögrenen Miller, simgesel peygamberlikte birgünün bir yılı temsil ettigini ögrendi (Ek’e bkz.). 2300 peygamberlikgününün ya da normal yılın Yahudilerin dönemini çoktan astıgınıgördü. O halde sözü geçen tapınak Yahudi tapınagı olamazdı.

Miller, Hıristiyanların geneli tarafından kabul edilen ve dünyayı‘tapınak’ olarak gören genel görüsü benimsedi. Dolayısıyla Daniel8 :14’te sözü geçen tapınagın kutsanması olayını, Mesih’in ikincigelisinde yeryüzünün kutsanması seklinde yorumladı. Eger 2300gün için dogru baslangıç noktasını bulabilseydi, ikinci gelisin tarihinide bulmus olacaktı.

Peygamberlige ait zaman dilimlerini kesfetmek

Miller peygamberlik incelemelerine devam etti. Gündüzünü vegecesini, son derece önemli gördügü bir incelemeye ayırdı. Da-niel’in sekizinci bölümünde 2300 günün baslangıcı için herhangibir ipucu bulamadı. Daniel’in görümü anlamasına yardımcı olanmelek Cebrail, sadece kısıtlı bir açıklamada bulunmustu. Kiliseyibekleyen korkunç zulüm peygambere görümde gösterildigi zamandaha fazlasını görmeye dayanamamıstı. “Ben Daniel, günlerce bit-kin ve hasta kaldım” diye yazmıstır (Daniel 8 :27). Ancak Tanrı,habercisine görümü Daniel’e açıklamasını buyurmustu. Melek Da- [178]niel’e dönerek söyle dedi : “Daniel, sana anlayıs ve bilgelik vermekiçin geldim... Bu nedenle sözün anlamını kavra ve görümü anla.”8.bölümde açıklanmayan önemli bir nokta vardır. 2300 güne iliskinbir sey söylenmemistir; bu yüzden melek açıklamasına devam ede-rek özellikle zamana deginir : “Baskaldırıyı bitirmek, günaha sonvermek, suçun bagıslanmasını yapmak, sonsuza dek kalıcı dogru-lugu saglamak, görüm ve peygamberligi mühürlemek, en Kutsal’ımeshetmek için halkına ve kutsal kentine yetmis hafta kadar zamansaptanmıstır. Bunu bil ve anla : Yerusalem’i yeniden kurmak için

Page 174: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

170 Büyük Mücadele

buyrugun verilmesinden Önder Mesih’in gelisine dek yedi haftageçecek. Yerusalem altmıs iki haftada caddelerle, hendeklerle ye-niden kurulacak, ama bu sıkıntı zamanları olacak. Bu altmıs ikihafta sonunda Mesih öldürülüp gözden kaybolacak. Ortaya çıkacakönderin halkı, kenti ve Kutsal Yer’i yerle bir edecek. Sonu tufan gibiolacak : Sonu gelinceye dek savas sürecek, yıkımlar onu izleyecek.Ortaya çıkacak önder birçoklarıyla bir haftalık saglam bir antlasmayapacak. Bir haftalık zamanın yarısı geçince, kurbanla sunuyu kaldı-racak. Üzerine dökülecek öfkenin saptanacagı zamanın sonuna dektapınagın üst bölümüne yıkıcılık getiren igrenç seyi yerlestirecek”(Daniel 8 :16; 9 :22,23, 24-27).

Melek Daniel’in anlayamadıgı noktayı anlatmak için gönderil-misti : “Iki bin üç yüz gün sonra tapınak kutsanacak. Melegin ilksözleri söyleydi : “Halkına ve kutsal kentine yetmis hafta kadar za-man “saptanmıstır” Burada geçen ‘saptanmıstır ‘ sözcügü aslında‘kesilip çıkartılmak’ anlamına gelir. Yetmis hafta, 490 yıl, özellikleYahudiler açısından çıkarılmalıdır.

Iki dönem birlikte baslıyor

Peki ama bu 490 yıl nereden çıkarılacaktır? 8.bölümde sözügeçen tek zaman dilimi 2300 gün oldugundan, yetmis haftanın 2300günün bir parçası olması gereklidir. Her iki dönem de birlikte bas-lamalıdır. Bu dönem Kudüs’ü bina etme buyruguyla birlikte bas-lamıstır. Buyrugun tarihi bilinirse, 2300 günlük dönemin bası dakesinlesebilir.

Ezra’nın yedinci bölümünde Kral Artahsasta’nın I.S. 457[179]yılında verdigi buyruk görülmektedir. 2300 yıllık dönemin bas-

langıcını belirlemek için üç kral buyrugu baslattı ve tamamladı.Buyrugun baslangıç tarihi olarak I.Ö. 457 yılını alırsak, yetmis haf-talık dönemin her unsurunun gerçeklesmis olması gerekecektir (Ek’ebkz.).

Kudüs’ü yeniden kurmak için buyrugun verilmesinden, ÖnderMesih’in gelisine dek yedi hafta geçecek. Kudüs altmıs iki haftadacaddelerle, hendeklerle yeniden kurulacak, ama bu sıkıntı zamanlarıolacak.” Artahsasta’nın buyrugu 457 yılının sonbaharında yürür-lüge girdi. O tarihten 483 yıl sonra, I.S. 27 yılında peygamberlikyerine geldi. O yılın sonbaharında Mesih, Yahya tarafından vaftiz

Page 175: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Yeni dünyada yeni isik 171

edildi ve Ruh’la meshedildi. Vaftizden sonra Celile’ye gitti; “Za-man doldu” diyordu, “Tanrı’nın Egemenligi yaklastı. Tövbe edin,Müjde’ye inanın !” (Markos 1 :14,15).

Müjde yeryüzüne yayılıyor

“Ortaya çıkacak önder birçoklarıyla bir haftalık saglam bir ant-lasma yapacak” - Yahudilere tanınan son yedi yıllık süre. Bu süreboyunca, I.S.27 yılından I.S.34 yılına kadar, Mesih ve ögrencilerimüjdeyi özellikle Yahudilere sundular. Kurtarıcı söyle buyruk ver-misti : “Diger uluslara ait yerlere gitmeyin. Samiriyelilere ait kentle-rin de hiçbirine ugramayın. Bunun yerine, Israil halkının kaybolmuskoyunlarına gidin” (Matta 10 :5,6). “Bir haftalık zamanın yarısı ge-çince, kurbanla sunuyu kaldıracak.” I.S. 31 yılında, vaftiz olduktanüç buçuk yıl sonra Rabbimiz çarmıha gerildi. Çarmıh üzerinde su-nulan yüce kurban nedeniyle törensel sistemin tüm kurbanları vesunuları son buldu.

Yahudilere ayrılan 490 yıllık dönem, I.S.34 yılında sona erdi.O zaman, Yahudilerin Yüksek Kurulunun eylemi ile ulus, Istefan’ısehit ederek ve Mesih’in izleyicilerine zulmederek müjdeyi resmenreddetmis oldu. Böylece kurtulus bildirisi yeryüzüne duyuruldu.Zulümle karsılasan ögrenciler Kudüs’ten kaçtılar ve ‘gittikleri heryerde Tanrı’nın sözünü müjdelediler’ (Elçilerin Isleri 8 :4).

O zamana kadar peygamberliklerin tüm ayrıntıları sasırtıcı se-kilde yerine gelmisti. Yetmis haftanın baslangıcı I.Ö. 457 yılına, [180]sonu da I.S. 34 yılına dayanıyordu. Yetmis haftayı (490 gün) 2300günden çıkartırsanız, geriye 1810 gün kalacaktır. 490 günden sonra1810 günün geçmesi gereklidir. Yani dönem, 1844 yılında son bula-caktır. Bu tarihte - hemen herkes tarafından Mesih’in ikinci gelisiolarak kabul edilen - tapınagın kutsanması olayı gerçeklesecektir.(Bkz. 192. sayfadaki çizelge).

Sasırtıcı sonuç

Miller en basta böyle bir sonuca varacagını hiç ummuyordu.Arastırmasının sonuçlarına zorlukla güvenebiliyordu. Ama KutsalYazılardaki kanıtlar bir kenara konulamayacak kadar kesindi.

Page 176: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

172 Büyük Mücadele

1818 yılında, Mesih’in, halkını yirmi bes yıl içinde alacagı so-nucuna vardı. Bunun üzerine söyle dedi : “Bu beklentinin yüregiminasıl doldurdugunu anlatmaya olanak yok. Kurtulanların sevincinekatılmak için o denli büyük bir özlem duyuyorum ki... Gerçek neparlak ve görkemli bir sekilde göründü !...”

“Yeryüzüne karsı görevimi düsünürken sorunun yanıtını bul-dum.”4 Miller tanrısızlardan baskı gelecegini biliyordu, ama tümimanlıların, Kurtarıcının ümidiyle sevineceklerini sanmıstı. Gör-kemli kurtulus gününün çok yakın oldugunu bildirmeye çekiniyordu,çünkü yanılıyor olabilir ve baskalarını yanlıs yönlendirebilirdi. Buyüzden zihnindeki tüm zorlukları gözden geçirip dikkatlice deger-lendirdi. Bu sekilde bes yıl çalıstı; vardıgı görüsün dogrulugunaartık ikna olmustu.

“Gidip dünyaya anlat”

Miller söyle diyor : “Islerime bakarken, kulaklarımda sürekli ‘Gi-dip dünyaya anlat’ diye bir ses çınlıyordu. Aklıma sürekli su ayetlergeliyordu : ‘Kötü adama ben : Ey kötü adam, mutlaka öleceksin, de-yince, sen kötü adama, yolundan sakınsın diye söylemezsen, o kötüadam suçu yüzünden ölür, fakat kanını senin elinden ararım. Amayolundan dönsün diye kötü adamı ondan sakındırırsan, ve yolundandönmezse, o adam kendi suçundan ölür. Ama sen kendi canını öz-gür kılmıs olursun.’”5 Miller dokuz yıl boyunca bekledi, yüreginde[181]hala yük vardı. 1831 yılında inancını halka ilk kez açıklamaya kararverdi.

O zaman elli yasındaydı ve insanların içinde konusmaya alısıkdegildi. Ne var ki emekleri karsılık buldu. Ilk konusmasının ardındandinsel bir uyanıs geldi. Iki kisi dısında on üç aile iman etti. Baskayerlerde konusması istendi ve konustugu her yerde günahkarlarRab’be döndüler. Imanlılar Rab’be daha da sıkı adandılar. Deistler vetanrıtanımazlar, Kutsal Kitap’ın gerçeklerine baglan-dılar. Miller’ınvaazları, halkın düsüncelerini uyandırdı; gelisen dünyasallıga veçagın cinsel düskünlügüne engel oldu.

Birçok yerde hemen hemen tüm mezheplerden gelen Protestankiliseleri Miller’a kapılarını açtılar; kilise görevlilerinden davet aldı.Davet edilmedigi yerde çalısmamak gibi bir kuralı vardı, ama so-nunda gelen ricaların yarısını bile degerlendiremeyecek hale geldi.

Page 177: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Yeni dünyada yeni isik 173

Birçokları Mesih’in gelisinin ne denli kesin ve yakın, kendilerininise buna ne denli hazırlıksız olduguna ikna oldular. Bazı büyük kent-lerde likör satıcıları dükkanlarını toplantı salonu haline getirdiler,kumarhaneler dagıtıldı, tanrıtanımazlar ve hatta en katı imansızlardegisti. Çesitli mezhepler günün hemen her saati dua toplantılarıdüzenlemeye basladı. Is adamları ögle saatlerinde bir araya gelerekkendilerini duaya ve övgüye verdiler. Bununla birlikte çok büyük birheyecan olmadı. Tıpkı ilk reformcular gibi Miller da salt duygularıkörüklemek yerine anlayısı ikna etme ve vicdanı uyandırma amacınıgüdüyordu.

Miller 1833 yılında Baptist Kilisesinden vaaz etme izni aldı. Mil-ler’ın mezhebine baglı olan çok sayıda hizmetli oııuıı isini onaylı-yordu; Miller bu kisilerin önceki destegiyle emek vermeyi sürdürdü.Hiç durmadan yolculuk yaparak vaaz etti. Ne var ki davet edildigiyerlere giderken yolculuk ücretini kendisi ödüyordu. Bu da oııuııiçin büyük bir külfet oluyordu.

“Yıldızlar düsecek”

1833 yılında Kurtarıcı’nın ikinci gelisinin belirtilerinden sonun-cusu da göründü; “Yıldızlar gökten düsecek.” Yuhanna Esinlemekitapçıgında söyle ilan etmisti : “Incir agacı, güçlü bir yel tarafından [182]sarsıldıgında nasıl ham incirlerini yere dökerse, gökteki yıldızlar daöylece yeryüzüne düstü” (Matta 24 :29; Esinleme 6 :13). Bu peygam-berlik, 1833 yılının 13 Kasım günü çarpıcı bir meteor yagmuruylagerçeklesti. Tarih boyunca kaydedilen en büyük ve en harika yıldızkayması olayı buydu. “Meteorlar essiz bir yogunlukla yeryüzünedüstü. Doguya, batıya, kuzeye ve güneye sanki saganak yagmuryagıyordu. Bütün gökyüzü hareket halinde görünüyordu. Saat ikidensabaha kadar gökyüzü sakin ve bulutsuzdu. Çarpıcı parlaklıga sahipısıklar oynayıp durdular.”6

“Yıldızlı gökyüzünün ısıkları sanki tek bir bölgede toplan-mıslardı, oradan ufkun her yanına dagılıyorlardı. Ama sayıları hiçtükenmek bilmiyordu. Binlercesi hızla akıp gidiyordu.”7 Tıpkı güçlübir rüzgarın etkisiyle savrulan incirler gibi savruluyorlardı; bakmakolanaksızdı”8

14 Kasım 1833 tarihinde, New York Ticaret Günlügünde buolguyla ilgili uzun bir makale çıktı : “Sanırım dün gece yasanan

Page 178: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

174 Büyük Mücadele

olaylar hiçbir düsünür ya da aydın tarafından anlatılmamıstır. Sadece1800 yıl önce bir peygamber, bu olayı ‘yıldızların düsmesi’ seklindedile getirmistir.”

Böylece Mesih’in gelisinin son belirtilerinden biri daha göründü.“Aynı sekilde, bütün bunların gerçeklestigini gördügünüzde bilin ki,Insanoglu yakındır, kapıdadır” (Matta 24 :33). Yıldızların düstügünetanık olan birçok kisi bu olayları yaklasan yargının habercisi olarakkabul etti.

1840 yılında gerçeklesen baska bir peygamberlik büyük ilgiuyandırdı. Iki yıl kadar önce Josiah Litch, Esinleme 9’un bir yoru-munu yayınladı. Bu yorumda Osmanlı Imparatorlugunun I.S. 1840yılının Agustos ayı içinde çökecegini söylüyordu. Bu olay gerçekles-meden birkaç gün önce söyle yazdı : “11 Agustos’da Istanbul’dakiOsmanlı gücünün kırılması beklenebilir.”9

Önbildiri gerçeklesiyor

Tam belirtilen zamanda Türkiye, Avrupa’nın müttefik güçlerininkorumasını kabul ederek Hıristiyan ulusların etkisi altına girdi. Ön-bildiride dile getirilen olay tümüyle gerçeklesti (Ek’e bkz.). Miller[183]ve dostlan tarafından benimsenen peygamberlik yorumlama ilke-leri kalabalıkları ikna ediyordu. Yüksek mevkiden egitimli kisilerMiller’in vaazlarına katıldılar ve görüslerini yayınlamaya basladılar.Miller’ın hizmeti 1840 yılından 1844 yılına kadar hızla devam etti.

Miller’ın güçlü zihinsel yetenekleri vardı; bilgeligin kaynagınabaglanarak bu yeteneklere göksel bilgeligi de ekledi. Dürüstlük veahlaksal üstünlük açılarından saygı uyandırıyordu. Imanlı alçakgö-nüllülügüne sahipti; baskalarıyla ilgiliydi ve herkese sevgi göste-riyordu. Insanlara içtenlikle kulak veriyor ve sözlerini tartıyordu.Tüm kuramları Tanrı’nın Sözüyle ölçüyordu. Saglam düsünüsü veKutsal Yazı bilgisi yanılgıları reddetmesini sagladı.

Ne var ki, önceki reformcular gibi Miller’ın de sundugu gerçek-ler tanınmıs din ögretmenleri tarafından kabul görmedi. Bu kisilerKutsal Yazıda dayanak bulamadıklarından, insanların ögretilerineve ataların geleneklerine baglıydılar. Ancak Tanrı Sözü gerçegi ya-yanların tek tanıklıgıydı. Rab’bin gelisini dört gözle bekleyenlerle,kutsal bir yasam sürenlerle ve O’nun gelisine hazırlananlarla alayedildi. Mesih’in gelisiyle ve dünyanın sonuyla ilgili peygamberlik-

Page 179: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Yeni dünyada yeni isik 175

leri incelemenin günah oldugu öne sürüldü. Bu yüzden çogunlugunbaglı oldugu ruhsal hizmetler, Tanrı Sözü’ne imanın zayıflamasınaneden oldular. Onların ögretisi insanları Tanrı’dan uzaklastırdı; bir-çokları da tanrısız arzularla sürüklenmek için fırsat buldular. Bütünbunların sorumlulugu, kötülügü yaratanlar tarafından Adventist’lere(‘Rab’bin dönüsünü bekleyenler’ anlamına gelmektedir) yüklendi.

Dinsel basın Miller’dan alay ederek ve suçlayarak söz ettiler.Din ögretmenlerinden cesaret alan tanrıtanımazlar, Miller’ı ve onunyaptıklarını kötülemeye basladılar. Yargının yakın oldugunu yeryü-züne bildirmek amacıyla konforlu evini terk eden ve kendi cebindenharcayarak yolculuklar yapan yaslı adam, ‘fanatik’ diye reddedildi.

Ilgi ve inançsızlık

Ilgi giderek büyüyordu. Kilise topluluklarının sayısı yüzlerdenbinlere çıkmıstı. Ancak bir süre sonra kiliseler bu imanlılara baskı [184]yapmaya basladı. Miller’ın görüslerini kabul edenlere artık disiplinuygulanıyordu. Miller söyle yazdı : “Eger yanlıssak, nerede yanlısoldugumuzu gösterin. Tanrı’nın sözüne bakarak yanıldıgımızı açıgaçıkarın. Insanlar bizimle yeterince alay ettiler zaten; ama bu bizimyanlıs oldugumuzu göstermez. Görüslerimizi yalnızca Tanrı’nınsözü degistirebilir. Bu sonuçlara biz kararlı ve duacı bir yaklasımlavardık. Kutsal Yazılardaki kanıtları gördük.”10

Eski insanların günahları, Tanrı’nın yeryüzüne bir tufan gön-dermesine neden olmustu. Ne var ki Tanrı, yapacaklarını onlaraönceden bildirdi. 120 yıl boyunca tövbe çagrısı yankılandı. Ama onainanmadılar. Tanrı’nın habercisiyle alay ettiler. Nuh’un bildirisi ger-çekse, neden bütün dünya bunu görmemis ve inanmamıstı? Binlerceinsanın bilgeligine karsılık tek bir kisinin iddiaları söz konusuydu.Insanlar ne uyarıyı ciddiye aldılar ne de gemiye sıgındılar.

Alaycılar mevsimlerin nasıl geçtigine ve yagmur yagdırmayanmavi göklere baktılar. Kötü islerine daha da çok battılar. Ne varki Tanrı’nın yargısı, O’nun merhametini reddedenleri belirlenenzamanda yakaladı.

Page 180: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

176 Büyük Mücadele

Kuskucular ve imansızlar

Mesih söyle diyor : “Tufan gelinceye, hepsini süpürüp götü-rünceye dek baslarına geleceklerden habersizdiler. Insanoglu’nungelisi de öyle olacak” (Matta 24 :39). Tanrı’nın kendi halkı dünyaylabirlesirken, dünyanın lüksü kilisenin lüksü haline gelirken, imanlılardünyasal zenginlik pesinde yıllarını tüketirken simsegin çakmasıgibi ani bir son gelecektir. Tanrı yeryüzüne gelecek olan tufanı kuluaracılıgıyla insanlara duyurdu. Aynı sekilde son yargının ne denliyakın oldugunu bildirmek için haberciler seçti. Nuh’un günlerindeinsanlar dogru vaizin ön bildirileriyle nasıl alay ettilerse, Milleringünlerinde de Tanrı’nın halkı uyarıcı sözlerle öyle alay ettiler.

Kiliselerin Tanrı’ya sırtını çevirdiginin kanıtlarından biri de,göksel bildiriyi tasıyan bu haberciye düsmanca davranılmasıydı.

Mesih’in gelisi ögretisini kabul edenler ayaga kalkma zamanınıngeldigini hissediyorlardı. “Sonsuzlukla ilgili seyler onlara[185]

son derece gerçek görünmeye baslamıstı. Gökyüzünün çok yakınoldugunu hissediyor ve Tanrı’nın huzurunda ne kadar suçlu olduk-larını görüyorlardı.”11 Imanlılar zamanın daraldıgını, insanlık içingecikmeden bir seyler yapmanın gerekliligini fark ediyordu. Son-suzluk önlerinde açılıyor gibiydi. Tanrı’nın Ruhu, Rab’bin gününehazırlanmak için onların duada güçlenmesini sagladı. Onların gün-lük yasamı diger kilise üyeleri için bir örnekti. Bu kisilerin büyükçogunlugu para kazanma, zevk yapma ve dünyasal hırs pesinde ko-suyorlardı. Böylece Rab’bin gelisini bekleyen imana karsı bir zıtlıkolustu.

Birçokları peygamberliklerin mühürlü oldugunu iddia ederekarastırılmalarına engel oldular. Böylece Protestanlar da Roma yanlı-larının izinden gittiler. Protestan kiliseleri Söz’ün, çagımıza uygu-lanabilen önemli bir kısmının anlasılamaz oldugunu öne sürdüler.Kilise görevlileri Daniel ve Esinleme kitapçıklarının kavranılamazgizemlerden olustugunu söylüyordu.

Oysa Mesih ögrencilerini Daniel peygamberin sözlerine yön-lendirirken, “Okuyan anlasın’” demisti (Matta 24 :15). Esinlemede aynı sekilde anlasılabilir : “Bu kitap Isa Mesih’in esinlemesidir.Tanrı, yakın zamanda olması gereken olayları kullarına göstermesiiçin O’na bu esini verdi... Bu peygamberin sözlerini okuyana, bu-

Page 181: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Yeni dünyada yeni isik 177

rada yazılanları dinleyip yerine getirene ne mutlu ! Çünkü beklenenzaman gelmistir” (Esinleme 1 :1-3).

“Bu peygamberin sözlerini okuyana” - bu sözleri okumayankisiler olacaktır - “burada yazılanları dinleyip” - peygamberliklerleilgili bir sey duymak isteyen kisiler vardır - “yerine getirene nemutlu !” - birçokları Esinleme kitapçıgında verilen buyruklara kulakasmayı reddetmektedir. Bu kisilerin hiçbir vaat edilen bereketlerekavusamazlar.

Insanlar Esinleme’nin insan anlayısının ötesinde oldugunu ög-retmeye nasıl cüret edebilirler. Esinleme açıklanan bir gizem, açılanbir kitaptır. Esinleme zihni Daniel’e yönlendirir. Her iki kitapçıkda dünya tarihinin sonuna iliskin olaylar üzerinde önemli ögretislerverirler.

Yuhanna Tanrı halkının bekleyen tehlikeleri, çatıskıları ve sonkurtulusu gördü. Yeryüzündeki ekinin ya göge alınmak ya da yı-kım alevlerine atılmak üzere olgunlasacagını bildirdi. Böylece bu [186]tehlikeleri ve çatıskıları görenlerin yanılgıdan gerçege dönmeleriniistedi.

O halde Kutsal Yazının bu önemli kısmı neden yaygın bir se-kilde göz ardı ediliyor? Bu, kendi hilelerini insanlardan gizlemeyeçalısan karanlıklar prensinin bir gayretidir. Bu nedenle, Esinlemeyekarsı olacak savası önceden gören Mesih, peygamberlik sözleriniokuyanlara, dinleyenlere ve yerine getirenlere bereket vaat etti. [187]

1S.Bliss, Memories of William Miller, (William Miller’ in Anıları), sayfa 65-67.2Adı geçen eser, sayfa 74, 75.3Adı geçen eser.4Adı geçen eser, sayfa 76, 77, 81.5Hezekiel 33 :8,9; Bliss, sayfa 92.6R. M. Devens, American Progress : or, The Great Events of the Greatest Century

(Amerikan Ilerlemesi : ya da, En Büyük Yüzyılın Büyük Olayları), bölüm 28, paragraf1-5.

7F.Reed, Christian Advocate and Journal, (Hıristiyan Taraftarı ve Günlügü) 13 Aralık,1833.

8“The Old Countryman”, Portland (Maine), Evening Advertiser (Aksam Reklamcısı),26 Kasım 1833.

9Josiah Litch, Signs of the Times (Zamanların Belirtileri), 1 Agustos 1840.10Bliss, sayfa 250, 252.11Adı geçen eser, sayfa 146.

Page 182: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 19 : Büyük hayal kirikliginin nedeni

Tanrı’nın isleyisi, çagdan çaga her büyük reformda ve inanç akı-mında çarpıcı bir benzerlik gösterir. Tanrı’nın insanlarla ugrasmailkeleri hep aynıdır. Günümüzdeki önemli akımların geçmiste ben-zerleri vardır. Önceki çagların kilisesi de kendi çagımızın kilisesiiçin bize ders verir.

Tanrı yeryüzündeki hizmetkarlarını kurtulus müjdesini duyur-maları için Kutsal Ruh aracılıgıyla yönlendirir. Insanlar Tanrı’nınelinde bir araçtırlar. Her birine, ve ilen görev oranında ısık teslimedilir. Ancak hiç kimse, kendi çagındaki tanrısal tasarının tüm an-layısına erisememistir. Insanlar O’nun adında tasıdıkları bildiriyitümüyle kavrayamazlar. Peygamberler bile kendilerine emanet edi-len esinleri tümüyle kavrayamadılar. Bunların anlamının çagdançaga açıklanması gerekiyordu.

Petrus bu kurtulusa iliskin söyle diyor : “Siz bagıslanacak olanlütuftan söz etmis olan peygamberler, bu kurtulusla ilgili dikkatliincelemeler ve arastırmalar yaptılar. Içlerinde olan Mesih’in Ruhu,Mesih’in çekecegi acılara ve bu acıların ardından gelecek yücelik-lere tanıklık ettiginde, Ruh’un hangi zamanı ya da nasıl bir dönemibelirttigini arastırdılar. Simdi size de bildirilen gerçeklerle kendile-rine degil, size hizmet ettikleri onlara açıkça gösterildi” (1.Petrus1 :10-12). Hıristiyanlık çagında Tanrı halkı için ne büyük bir ders !Kutsal Tanrı adamları, daha dogmamıs kusaklar için verilen esinleridikkatle inceleyip arastırdılar. Peygamberliklerin anlasılamayacagımiddia eden dünyasal kayıtsızlıkla bu adamların yaklasımı arasındane büyük bir fark var !

Tanrı kullarının zihinleri bile sık sık gelenek ve sahte ögretisyoluyla öylesine körlesir ki, Söz’ün açıklamalarını ancak kısmenkavrayabilirler. Mesih’in ögrencileri, Kurtarıcı kendileriyle birlik-teyken bile, Israil’i evrensel bir imparatorluk haline getirecek olan veyaygın bir sekilde kabul edilen Mesih kavramına sahiptiler. Mesih’inçekecegi acıları ve ölümünü önceden bildiren sözlerini anlayamadı-lar.[188]

178

Page 183: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Büyük hayal kirikliginin nedeni 179

“Zaman doldu”

Mesih onları ögrencilerini su bildiriyle gönderdi : ‘“Zamandoldu’ diyordu, ‘Tanrı’nın Egemenligi yaklastı. Tövbe edin,Müjde’ye inanın !’” (Markos 1 :15). Bu bildiri Daniel 9’dakipeygam-berlige dayanıyordu. Altmıs dokuz haftanın sonunda Ön-der Mesih’in ortaya çıkısı gerçeklesecekti. Ögrenciler de Mesih’intüm dünyayı yönetmek amacıyla Kudüs’te bir egemenlik kurmasınıbeklediler.

Kendilerine emanet edilen bildirinin anlamını yanlıs kavradılarsada ilan ettiler. Bildirilerinin Daniel 9 :25’e dayandıgını bilmelerineragmen, sonraki ayette Mesih’in ‘kesilip atılacagını’ görmediler.Onların yüregi, dünyasal bir imparatorlugun yüceligini gözlüyordu;bu yüzden anlayısları körlesınisti. Tam Efendilerinin Davut’un tah-tına çıkacagı zamanı görmeyi umarlarken, O’nun tutuklandıgını,kırbaçlandıgını, hor görülerek çarmıha mahkum edildigini gördüler.Ögrencilerin yüregi ne büyük bir ümitsizlik ve acıyla doldu !

Mesih vaat edilen zamanda gelmisti. Kutsal Yazı bütün ayrın-tılarıyla gerçeklesmisti. Tanrı’nın Sözü ve Ruhu, Ogul’un tanrısalgörevine tanıklık ediyordu. Ancak ögrencilerin zihinleri kuskuylabulandı. Isa gerçekten Mesih olsaydı, böyle bir kedere ve hayal kı-rıklıgına kapılacaklar mıydı? Mesih’in ölümü ve dirilisi arasındakalan Sept gününün ümitsiz saatlerinde onlara iskence eden soruiste buydu. “Halime sevinme, ey düsmanım ! Düssem de kalkarım.Karanlıkta kalsam bile Rab bana ısık olur.

Rab’be karsı günah isledigim için, O’nun öfkesine dayanmalı-yım. Sonunda davamı savunup hakkımı alacak, beni ısıga çıkaracak,adaletini görecegim... Karanlıkta ısık dogar dogrular için, lütfeden,sevecen, dürüst insanlar için... Körleri bilmedikleri yoldan getire-cegim; bilmedikleri yollarda onlara kılavuz olacagım; karanlıgıönlerinde ısık ve igri yerleri düz edecegim. Bu seyleri yapacagım vekendilerini bırakmayacagım” (Mika 7 :8,9; Mezmurlar 112 :4; Isaya42 :16).

Ögrencilerin duyurdugu bildiri dogruydu; “Zaman doldu,Tanrı’nın Egemenligi yaklastı.” ‘Zamanın’ - Daniel 9’daki altmıs [189]dokuz haftanın - sonunda Mesih, Yahya tarafından vaftiz oldu veRuh tarafından meshedildi. ‘Tanrı’nın egemenligi’ onlara ögretil-digi gibi dünyasal bir imparatorluk degildi. Bu egemenlik, ‘bütün

Page 184: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

180 Büyük Mücadele

önderlerin Rab’be boyun egip hizmet ettigi’ sonsuz egemenlik dedegildi (Daniel 7 :27).

‘Tanrı’nın egemenligi’ sözleri hem lütuf egemenligini hem deyücelik egemenligini ifade etmektedir. Elçi söyle diyor : “Bu ne-denle merhamete ermek ve gerektiginde bize yardım edecek lütfakavusmak için Tanrı’nın lütuf tahtına cesaretle yaklasalım” (Ibra-niler 4 :16). Bir tahtın varlıgı, bir egemenligin varlıgını gösterir.Mesih, ‘Göklerin Egemenligi’ terimini, insanların yüreklerinde lüt-fun isleyisini belirtmek için kullanmıstır. Yücelik tahtı ise, yüceliginegemenligini gösterir. (Matta 25 :31,31). Bu egemenlik gelecektegerçeklesecektir. Mesih’in ikinci gelisiyle baslayacaktır.

Kurtarıcı can verirken, “Tamamlandı” diye bagırdıgı zaman,Aden bahçesindeki günahlı çifte vaat edilen kurtulus, gerçekles-mis oldu. Daha önce Tanrı’nın vaadiyle var olan lütuf egemenligikurulmus oldu.

Dolayısıyla - ögrencilerin ümitlerini yıkan - Mesih’in ölümü,aslında bu ümidin sonsuza dek yerine geleceginin güvencesiydi.Onlarda büyük bir hayal kırıklıgı yaratmıs olsa da inançlarının dogruoldugunun kanıtıydı. Onları çaresizlik içinde bırakan olay, aslındaTanrı’nın tüm çaglardaki baglılarına ümidin kapısını aç-mıstı.

Ögrencilerin Isa’ya duydukları saf altın sevgiye, bencilce hırslarkarısmıstı. Gözlerini taht, taç ve yücelik bürümüstü. Yüreklerindekigurur ve dünyasal yücelik açlıgı, Kurtarıcı’nın, Egemenligin gerçekdogasına ve yaklasan ölümüne yönelik sözlerine kulak tıkamalarınaneden oldu. Bu yanılgılar, onları düzeltecek olan gö-revle son buldu.Ögrencilere diri Rab’bin yüce müjdesi emanet edildi. Böylesine acıbir deneyim yasamları onları bu göreve hazırlamıstı.

Isa dirilisten sonra ögrencilerine Emmayus yolunda göründü;“Musa’nın ve tüm peygamberlerin yazılarından baslayarak, KutsalYazıların hepsinde kendisiyle ilgili olanları onlara açıkladı. Isa’nınamacı ‘peygamberlik sözlerinin onlar için daha büyük bir kesin-lik kazanmasıydı” (Luka 24 :27; 2.Petrus 1 :19). Bu yüzden Rab,[190]yal-nızca kendi kisisel tanıklıgına degil, Eski Antlasma’nın pey-gamberliklerine de degindi. Bu bilgiyi ögrencilerine verirken ilkadım olarak onları ‘Musa’nın ve tüm peygamberlerin yazılarına’yönlendirdi.

Page 185: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Büyük hayal kirikliginin nedeni 181

Ümitsizlikten güvenceye

Ögrenciler öncekinden de kesin bir sekilde, yasada Musa’nın sözettigi ve peygamberlerin yazdıgı kisiyi buldular. Belirsizlik ve ümit-sizlik, güvenceye ve katıksız imana dönüstü. Ögrenciler mümkünolabilecek en sıkı sınavdan geçtikten sonra Tanrı sözünün zaferlebasarıya ulastıgını görüyorlardı. Bundan sonra imanlarına kim durdiyebilirdi? En keskin acıda güçlü bir teselli buldular. “Gemi demirigibi saglam ve güvenilir bir ümide” kavustular (Ibraniler 6 :18, 19).

Rab söyle diyor : “Halkım bir daha utandırılmayacak.” “Göz-yaslarınız belki bir gece akar, ama sabahla sevinç dogar” (Yoel 2 :26;Mezmurlar 30 :5). Dirilis gününde bu ögrenciler Kurtarıcılarıylakarsılastılar ve O’nun sözlerini dinlerken yürekleri yandı. Isa gögealınmadan önce onlara, “Dünyanın her yanına gidin, Müjde’yi bütünyaratılısa duyurun” dedi ve sonra, “Her an sizinle birlikteyim” diyeekledi (Markos 16 :15; Matta 28 :20). Pentikost gününde, vaat edilenteselli edici indigi zaman imanlılar, göge alman Rab’bin varlıgıylasarsıldılar.

Ögrencilerin bildirisinin 1844 bildirisiyle kıyaslanması

Mesih’in ilk gelisinde ögrencilerin deneyimi, ikinci gelisini du-yuranların deneyimine benzer. Ögrenciler, “Zaman doldu, Tan- rı’nınEgemenligi yakındır” diye nasıl vaaz ettilerse, Miller ve dostları daKutsal Kitap’taki son peygamberlik döneminin doldugunu, yargınınyakın oldugunu ve sonsuz egemenligin kapıda durdugunu duyur-dular. Ögrencilerin zamana iliskin vaazları, Daniel 9’daki yetmishaftalık süreye dayanıyordu. Miller ve dostlarının bildirisi ise Da-niel 8 :14’teki 2300 günün sona erdigini duyurdu. Yetmis haftalıksüre bunun bir parçasıydı. Her iki vaaz türü de aynı peygamberlik [191]döneminin farklı bir kısmının yerine gelmesine dayanıyordu.

Ilk ögrenciler gibi William Miller ve dostları tasıdıkları bildiriyitümüyle kavramamıslardı. Kilisede uzun süreden beri var olan biryanılgı, peygamberligin önemli bir unsurunun dogru yorumlanma-sına engel oldu. Bu yüzden onlar, kendilerine emanet edilen Tanrıbildirisini duyurduysalar da, anlamını yanlıs kavradıkları için hayalkırıklıgına ugradılar.

Page 186: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

182 Büyük Mücadele

Ne var ki Tanrı, yargı uyarısının oldugu gibi duyurulmasına izinvererek tasarısını gerçeklestirdi. Bildiri aracılıgıyla kiliseyi sınadıve pakladı. Insanların yürekleri dünyada mıydı, yoksa Mesih’te vegökte miydi? Dünyasal hırslarını reddetmeye ve Rab’bin gelisinikarsılamaya hazır mıydılar?

Hayal kırıklıgı, uyarıyı alan imanlıların da yüreklerini sına- ya-caktı. Tanrı’nın Sözüne duydukları güveni yitirecekler miydi? Yoksayeryüzünün alaylarına, gecikmeye ve hayal kırıklıgına katlanacaklarmıydı? Tanrfnın isleyisini hemen anlamadıkları için, O’nun Sözün-deki açık tanıklıkla desteklenen gerçekleri bir kenara mı bırakacak-lardı?

Bu sınav, Kutsal Kitap’ın kendi kendini yorumlamasına izinvermek yerine insanların yorumlarını kabullenme tehlikesini ortayakoymaktadır. Imanın çocukları Söz’ü daha sıkı çalısmalı, imanlarınıntemelini daha dikkatle incelemeli, Hıristiyan dünyasında ne denliyaygın bir sekilde kabul edilirse edilsin Kutsal Yazıya uymayan herseyi reddetmelidir.

Denenme zamanında karanlık görünen seyler, daha sonra açık-lanacaktır. Yanılgılarından kaynaklanan sınava ragmen ‘Antlasma-sındaki buyruklara uyanlar için Rab’bin bütün yollarının sevgi vegerçege dayandıgını’ ögrendiler (Mezmur 25 :10).[192]

[193]

Page 187: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 20 : Mesih’in dönüsüne sevgi

Esinleme 14’te, ilk melegin bildirisinde büyük bir ruhsal uya-nıstan söz edilmektedir; “Bundan sonra gögün ortasında uçan baskabir melek gördüm. Bu melek, yeryüzünde yasayanlara - her ulusa,her oymaga, her dile ve her halka - iletmek üzere sonsuza dek kalıcıolan Müjde’yi getiriyordu. Yüksek sesle söyle diyordu : “Tanrı’dankorkun ! O’nu yüceltin ! Çünkü O’nun yargılama saati geldi. Gögü,yeri, denizi ve su pınarlarını yaratana tapının !” (Esinleme 14 :6,7).

Bir melek, tasıdıgı bildiriyle yapılması gereken isin yüce ka-rakterini, onun gücünü ve yüceligini temsil eder. Melegin gögünortasındaki uçusu, ‘yüksek ses’, bildirinin ‘her ulusa, her oymaga,her dile ve her halka iletilmesi’, bütün bu olayın ne denli hızlı veyaygın bir sekilde gerçeklestigini gösteriyor. Bildirinin iletilmesiylebirlikte yargı da baslayacaktır.

Bildiri, yalnızca son günlerde duyurulabilecek olan müjdenin birparçasıdır, çünkü yalnızca bildirinin duyurulmasıyla birlikte yargısaati gelmis olacaktır. Daniel’e, peygamberligin son günlere iliskinkısmını son zamanlara dek kapatması ve mühürlemesi söylenmisti(Daniel 12 :4). Peygamberliklere göre o zamana dek yargıyla ilgilibir bildiri duyurulamazdı.

Pavlus Mesih’in gelisini kendi zamanında beklememesi içinkiliseyi uyardı. Imandan büyük dönüs gerçeklesmedikçe ve ‘yasatanımaz adam’ ortaya çıkmadıkça Rabbimizin gelmesini bekleyeme-yiz (2.Selanikliler 2 :3’e bakın). ‘Yasa tanımaz adam’, ‘Mahvolacakadam’, 1260 yıl boyunca hüküm süren papalıgı temsil etmektedir.Bu süre 1798’de sona ermistir. Mesih’in gelisi o zamandan öncegerçeklesemezdi. Pavlus, Hıristiyanlık döneminin tümünü 1798 yı-lına kadar dikkatle uzattı. Mesih’in ikinci gelisinin duyurulması, buyıldan sonra baslayacaktır.

Geçmis çaglarda hiç böyle bir bildiri verilmemisti. Gördügümüzgibi Pavlus bunu vaaz etmedi. Rab’bin gelisi için uzak gelecege isa-ret etti. Reformcular da bunu duyurmadılar. Martin Luther yargınınkendisinden 300 yıl kadar sonra gerçeklesecegini belirt- misti. An- [194]

183

Page 188: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

184 Büyük Mücadele

cak 1798 yılından beri Daniel kitapçıgının mührü açılmıs ve birçokkisi yargı bildirisinin artık yakın oldugunu duyurmustur.

Farklı ülkelerde eszamanlı

On altıncı yüzyılın Reformu gibi Advent (Rab’bin Gelisi) Akımıda farklı ülkelerde aynı anda ortaya çıktı. Imanlılar peygamberlikleriincelemeye basladılar ve sonun yakın olduguna iliskin ikna edicikanıtlar gördüler. Farklı imanlı toplulukları, sadece Kutsal Yazılarıçalısarak Kurtarıcı’nın gelisinin yakın oldugu inancına vardılar.

Miller’ın peygamberlik açıklamalarından üç yıl kadar sonra,‘dünya müjdecisi Dr.Joseph Wolff’ Rab’bin gelisinin yakın oldugunuduyurmaya basladı. Almanya’da Ibrani bir ana babadan dünyayagelmis olan Wolff, daha genç yaslarında Hıristiyanlıgın gerçekle-rine iman etmisti. Babasının evinde, dindar Yahudilerin Mesih’ingelisinin yüceligine ve Israil’in yeniden kurulmasına iliskin konus-malarına kulak kabartıyordu. Bir gün Nasıralı Isa’dan söz edildiginiduyan Wolff, O’nun kim oldugunu sordu. “Çok yetenekli bir Ya-hudi” diye cevap verdiler, “ama kendisinin Mesih oldugunu iddiaetti, Yahudilerin önderleri de O’nu ölüme mahkum etti.”

“Neden Kudüs mahvoldu ve biz esaret altındayız?” diye sorduçocuk.

Babası, “Ne yazık ki, Yahudiler peygamberleri öldürdüler” dedi.Çocuk düsünceyi o anda kavradı; “Belki Isa da bir peygamberdi veYahudiler O’nu masum oldugu halde öldürmüslerdi.” Wolff, Hıris-tiyan kilisesine girmesi yasak oldugu halde, vaazları dinlemek içinkapı önünde gezinirdi. Yedi yasındayken imanlı bir komsularına Is-rail’in gelecekte Mesih’in gelisiyle kazanacagı zaferle övünüyordu.Yaslı adam nazik bir dille söyle cevap verdi : “Canım oglum, sanagerçek Mesih’in kim oldugunu söyleyeyim : O Nasıralı Isa’dır...Atalarınız O’nu çarmıha germistir. Eve gidip Isaya’nın otuz üçüncübölümünü oku; Isa Mesih’in Tanrı’nın Oglu oldugunu göreceksin.”1

Wolff eve gitti ve ayeti okudu. O peygamberlik Nasıralı Isa’nın[195]yasantısında nasıl da yetkin bir sekilde yerine gelmisti. Hıristiyankomsunun sözleri dogru olabilir miydi? Çocuk babasına peygam-berligin açıklamasını sordu, ama öyle sert bir sessizlikle karsılastı kibir daha asla bu konuya deginmeye cesaret edemedi.

Page 189: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Mesih’in dönüsüne sevgi 185

Henüz on bir yasındayken egitim almak, inancını ve mesleginibelirlemek için hayata atıldı. Tek basına ve parasız oldugu halderotasını çizmeye koyuldu. Dikkatle çalısarak kendini gelistirdi veIbranice ögretmeye basladı. Roma’nın inancını kabullenmeye yön-lendirildi. Roma’daki Propaganda Kolejinde çalısmalarını sürdür-meye gitti. Orada kilisenin bozuklugunu görüp reform yapılmasınıistedi. Bir süre sonra açıga alındı. Asla Katolikligin tutsaklıgı altınagirmemeye kararlıydı. Bu arada Katolik kilisesi Wolff un adam ol-mayacagını ilan ederek onu dısladılar. Sonra Ingiltere’ye giderekIngiliz Kilisesine katıldı. Iki yıllık çalısmadan sonra kendi ruhsalhizmetine basladı.

Wolff peygamberliklerin, Mesih’in güç ve yücelik içinde ikincigelisini vurguladıgını görüyordu. Insanları vaat edilen Mesih olarakNasıralı Isa’ya, O’nun ilk gelisine ve günahlar için kurban olusunayönlendirirken, aynı zamanda ikinci gelisini de ögretiyordu.

Wolff Rab’bin gelisinin yakın olduguna inanıyordu. Peygam-berlik dönemlerine iliskin kendi yorumları, Rab’bin dönüs tarihini,Miller’ın belirttigi zaman dilimine yerlestiriyordu. “Rabbimiz bizezamanların belirtilerini vermedi mi? Incir agacının yapraklarına ba-karak yazın yaklastıgını anladıgımız gibi kendi gelisinin belirtilerinide aynı sekilde bilmemizi istemedi mi? Tıpkı Nuh’un gemiyi hazır-ladıgı gibi bizler de zamanların belirtilerine bakarak ye-terince bilgisahibi olabiliriz.”2

Yaygın yorumların karsısında

Yaygın Kutsal Yazı yorumlama sistemine iliskin Wolff söyleyazdı : “Hıristiyan kilisesinin büyük bir kısmı Kutsal Yazı’ nın düzanlamından ayrılmaktadır. Yahudileri okurken diger ulusları, Ku-düs’ü okurken kiliseyi, yeryüzünü okurken gökyüzünü anlamak zo-runda olduklarını sanıyorlar. Rab’bin gelisini okurken de, imanlı [196]toplulukların gelisimini anlıyorlar. Onlara göre Rab’bin dagına çık-mak, Metodistlerin büyük toplantısı anlamına gelmektedir.”3

Wolff, 1821’den 1845’e dek Mısır’ı, Suriye’yi, Filistin’i, Bu-hara’yı, Iran’ı, Hindistan’ı ve Amerika’yı gezdi.

Page 190: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

186 Büyük Mücadele

Kitaptaki güç

Dr. Wolff en barbar ülkelerde korunmasız yolculuk etti; zor-luklara katlanarak sayısız tehlikeye düstü. Açlık çekti, köle olaraksatıldı, üç kez ölüme mahkum edildi, soyguncuların eline düstü, vebirkaç kez susuzluktan ölümle burun buruna geldi. Bir keresindesoyuldu ve daglarda yüzlerce kilometre yürümek zorunda .bırakıldı.Yüzünü kar döverken ayakları donmus toprakta mahvoldu.

Vahsi ve düsman oymaklar arasında gezerken dikkatli olması içinuyarıldıgında kendisinin zaten silahlı oldugunu söylüyordu : “Me-sih’in gayretine ve duaya sahibim. O’nun yardımına güveniyorum.Tanrı’nın ve komsumun sevgisi yüregimde, Kutsal Kitap elimdedir.Kitap’taki gücü hissediyorum. O’nun kudreti beni destekliyor.”4

Wolff bildiriyi yeryüzünde insanların yasadıgı büyük bölgelereulastırmak için mücadele etti. Yahudiler, Türkler, Hindular, baskaulustan ve ırktan insanlar arasında Tanrı’nın Sözünü yaydı. Çesitlidillerde Mesih’in gelisinin yakın oldugunu haber verdi.

Buhara’da, ayrı bir halk grubu Rab’bin yakında gelecegi ög-retisine inanıyordu. “Yemenli Araplar, Mesih’in ikinci gelisini veyücelik içinde egemenlik sürecegini bildiren Si’ra adında bir kitabasahiptirler. 1840 yılında büyük olayların gerçeklesecegine inanı-yorlar.” “Ayrıca Dan oymagından Israillilerle karsılastım. OnlarRehab’ın çocuklarıyla birlikte yakında Mesih’in bulutlar içinde ge-lecegine inanıyorlar.”5

Buna benzer bir inanca baska bir müjdeci Tatar halkının arasındarastlamıstı. Tatar bir rahip, müjdeciye Mesih’in ne zaman ikincikez gelecegini sordu. Müjdeci bu konuda hiçbir sey bilmediginisöyleyince, rahip bir Kutsal Kitap ögretmeninde böyle bir cahil-lige sastıgını belirtti. Peygamberlige dayanan kendi inancına göreMesih’in 1844 yılında dönecegini söyledi.[197]

Dönüs bildirisi ingiltere’de

1826 yılında dönüs bildirisi Ingiltere’de vaaz edilmeye basladı.Dönüsün tam zamanı genellikle belirtilmiyor, ama Mesih’in yakındagüç ve yücelik içinde dönecegi duyuruluyordu. Bir Ingiliz yazarIngiltere Kilisesinin 700 kadar hizmetlisinin, ‘Egemenlik müjdesini’duyurmaya adandıgını yazmıstır.

Page 191: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Mesih’in dönüsüne sevgi 187

Rab’bin gelis tarihi olarak 1844 yılını gösteren bildiri Ingil-tere’de de yayıldı. Amerika Birlesik Devletlerinden gelen Adventyayınları genis bir sekilde dagıtıldı. 1842’de Amerika’da adventinancını kabul etmis olan Ingiliz Robert Winter, Rab’bin gelisiniilan etmek amacıyla memleketine dönüs yaptı. Birçok kisi onunlabirleserek Ingiltere’nin çesitli yerlerinde bildiriyi yaydı.

Güney Amerika’da, Cizvit bir Ispanyol olan Lacunza, Mesihinyakın dönüsünün gerçegini kabul etti. Roma’nın eline düsmemekiçin kendisini Rabbi Ben-Ezra adında Yahudi bir imanlı olarak temsileden bir kitap yazdı. Kitabı 1825’te Ingilizce’ye çevrildi. BöyleceIngiltere’de uyanan ilginin derinlesmesini sagladı.

Esinleme bengel’e açıklanıyor

Almanya’da ögreti, Lutherci bir hizmetli ve Kutsal Kitap bilginiolan Bengel tarafından ögretiliyordu. Esinleme 21’den bir vaaz ha-zırlarken, Mesih’in ikinci gelisinin ısıgı onun zihnini aydınlatmıstı.Böylece Esinleme’nin peygamberliklerini anlamaya basladı. Pey-gamber tarafından sunulan sahnelerin önemi ve yüceligiyle saskınadönerek bir süre için konudan uzak durmayı seçti. Ancak kürsüdekonusurken zihni bütün canlılıkla yeniden tazelendi. O andan basla-yarak kendisini peygamberlikleri incelemeye adadı. Sonunda Me-sih’in gelisinin yakın oldugu inancını kabul etti. Bengel’in bulduguikinci gelis tarihi, sonraları Miller’ın buldugu tarihe çok yakındı.

Bengel’in yazıları kendi Würtemberg devletinde ve Alman-ya’nın diger kısımlarında yayıldı. Advent bildirisi, diger ülkelerdeilgi gördügü gibi, Almanya’da da aynı zamanda isitildi.

Cenevre’de ikinci gelisi Gaussen vaaz ediyordu. Gaussen ruh-sal hizmetine ilk basladıgı zaman kuskuculuga egilimliydi. Gençli- [198]ginde peygamberlikle ilgilenmisti. Rollin’in Eski Tarih adlı eseriniokurken, Daniel’in ikinci bölümü dikkatini çekti. Peygamberliginyerine gelisindeki kusursuzluk onu hayrete düsürdü. Salt akılcılıklatatmin olmayacagını anlayarak Kutsal Kitap’ı incelemeye koyuldu.

Rab’bin gelisinin yakın oldugu inancına vardı. Bu gerçegin öne-minden etkilenerek insanlara duyurmayı arzuladı. Ancak Da- niel’inpeygamberliklerinin anlasılamaz olduguna iliskin yaygın inanç ciddibir engel olusturuyordu. Cenevre’de müjdeleyen Farel gibi o da ço-cuklarla çalısmaya basladı; böylece ailelerin ilgisini çekebilecegini

Page 192: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

188 Büyük Mücadele

umuyordu. Kendisi söyle anlatıyor : “Çocuklarla bir çember olus-tururum; eger grup genislerse, dinlediklerini, hosnut kaldıklarını,ilgilendiklerini ve konuyu açıklayabildiklerini görürsem, ikinci birçember daha olustururum. Bu arada büyükler de, konunun oturupincelemeye deger oldugunu görürler. Bunu yaptıklarında dikkatleriniçekmis olurum.”6

Gaussen çocuklara seslenirken, büyükler de onu dinlemeye gel-diler. Kilisesi dinleyicilerle, egitimli ve yüksek mevkiden insanlarla,Cenevre’yi ziyaret eden yabancılar ve gezginlerle dolup tastı. Böy-lece bildiri oradan baska yerlere de yayıldı.

Gaussen, bunlardan cesaret alarak peygamberlik kitaplarının in-celenmesini tesvik etmek amacıyla derslerini yayınladı. Daha sonrabir teoloji okulunda ögretmenlik yapmaya basladı. Pazar günleride kilisedeki hizmetine devam ediyor, çocuklara seslenerek onlarıKutsal Yazıda egitiyordu. Profesörlük kürsüsüyle, yayın yoluyla veçocuk egitimiyle birçok yıl boyunca insanların dikkatini Rab’bin ge-lisinin yakın oldugunu ilan eden peygamberliklere çekmeyi basardı.

Iskandinavyali çocuk vaizler

Bildiri Iskandinavya’da da duyuruldu. Birçok kisi günahlarınıitiraf ederek bıraktı ve Mesih’in adında bagıslanmayı diledi. Ancakdevlet kilisesinin din adamları bu akıma karsı durdu. Bildiriyi vaazedenlerin bir kısmı tutuklandı.

Rab’bin yakında geleceginin vaaz edildigi birçok yerde Tanrı,bildiriyi küçük çocuklar aracılıgıyla yaydı. Yas sınırını doldurma-[199]dıklarını için devlet onlara engel olamıyor, onlar da istedikleri gibikonusabiliyordu.

Insanlar mütevazı isçi konutlarında uyarıyı dinlemek amacıylatoplanıyordu. Bazı çocuk vaizler sadece altı ya da sekiz yasınday-dılar; onların yasamı Kurtarıcı sevgisine tanıklık ettigi halde yal-nızca o yasın zekasını ve yeteneklerini tasıyorlardı. Ancak insanlarınönüne çıktıklarında kendi dogal yetilerinin ötesinde bir etkiyle ha-reket ediyorlardı. Seslerinin tonu ve davranısları degisiyordu; ciddibir yaklasımla yargı uyarısında bulunuyorlardı; “Tanrı’dan korkun;O’nu yüceltin, çünkü yargılama saati gelmistir.”

Insanlar titreyerek dinliyordu. Tanrı’nın Ruhu yüreklerine sesle-niyordu. Birçoklan Kutsal Yazıları arastırmaya basladı; ahlaksız bir

Page 193: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Mesih’in dönüsüne sevgi 189

yasam sürenler ve zayıf karakterliler degistiler. Öyle dikkate degerbir degisim oluyordu ki. devlet kilisesinin hizmetlileri bile Tanrı’nınbu akımda etkin oldugunu kabullenmek zorunda kaldılar.

Kurtarıcının gelis haberlerinin Iskandinavya’da duyurulmasıTanrı’nın istegiydi. Tanrı bunu yapmak için çocukları Ruhuyla kut-samıstı. Isa Kudüs’e yaklastıgında kahinler ve yöneticiler tarafındankorkutulan halk, Kudüs’e giris anında sevinçle bagırmayı bıraktılar.Ancak tapmak avlularındaki çocuklar nakaratları kaparak “DavutOglu’na Hozanna !” diye bagırmaya basladılar (Matta 21 :8-16).Tanrı Mesih’in ilk gelisinde çocukları nasıl kullandıysa, ikinci geli-sinin bildirisini de onlar aracılıgıyla yaydı.

Bildiri yaydıyor

Amerika büyük advent akımının merkezi haline geldi. Miller vedostlarının yazıları, uzak diyarlara tasındı. Müjdeciler girebildikleritüm bölgelere bildiriyi tasıdılar. Sonsuz müjdenin bildirisi uzakdiyarlara yayıldı. “Tanrı’dan korkun ! O’nu yüceltin’ Çünkü O’nunyargılama saati geldi” diyorlardı.

Mesih’in 1844 yılının ilkbaharında gelecegine iliskin peygam-berlikler, insanların zihinlerinde derin bir yer etti. Birçokları peygam-berlik dönemlerine dayanan iddiaların dogru olduguna inanıyordu.Gururlarını kurban ederek gerçegi sevinçle kabul ettiler. Bazı kilisegörevlileri maaslarını ve topluluklarını Isa’nın gelisini duyurmak [200]amacıyla bırakarak birlestiler. Ne var ki oldukça az sayıda görevlibu bildiriyi kabul ettigi için yayma isi genelde sıradan ve mütevazıimanlılara kaldı. Çiftçiler tarlalarını, tamirciler gereçlerini, meslekadamları konumlarını bıraktılar. Yogun çalısmalara, yorgunluga, acı-lara isteyerek katlandılar; insanları böylece tövbeye ve kurtulusadavet ettiler. Advent gerçegi, binlerce kisi tarafından kabul edildi.

Salt kutsal yazı ikna eder

Vaftizci Yahya gibi vaizler agacın köküne baltayı dayadılar ve‘tövbe meyvesinin’ verilmesini istediler. Ünlü vaizlerin yaygın hu-zur ve güvenlik bildirilerine kıyasla Kutsal Yazının yalın tanıklıgıçok az sayıda kisinin karsı koyabilecegi bir ikna gücüne sahiptir.Birçok kisi tövbe ederek Rab’be yöneldi. Uzun zamandan beri dün-

Page 194: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

190 Büyük Mücadele

yasal unsurlara baglanmıs olan yürekler artık gökyüzüne dönüyordu.Yürekleri yumusamıs ve yatısmıs olan insanlar hep birlikte sesle-rini yükselttiler; “Tanrı’dan korkun ! O’nu yüceltin ! Çünkü O’nunyargılama saati geldi.”

Aglayan günahkarların, “Kurtulmak için ne yapmalıyım?” diyesordukları isitiliyordu. Dürüst olmayanlar, kendilerini düzeltmeyebasladılar. Mesih’te huzur bulanların büyük bir kısmı baskalarınında aynı bereketi paylasmasını istediler. Ana babaların yürekleriçocuklarına, çocukların yürekleri ana babalarına döndü (Malaki4 :5,6). Gurur ve kibir engelleri ortadan kalktı. Günahlar içtenlikleitiraf edildi. Insanlar her yerde Tanrı’ya feryat etmeye basladılar.Günahlarının bagıslanmasından, akrabalarının ya da komsularınıniman etmesinden güç alan birçok kisi bütün gece boyunca duadamücadele ettiler.

Zengin ve yoksul, yüksek ve alçak tüm sınıflar ikinci gelis ög-retisini isitmeye can atıyordu. Tanrı’nın Ruhu, O’nun gerçeginigüçlendiriyordu. Kutsal meleklerin varlıgı topluluklarda hissedili-yor, imanlıların arasına her gün birçok kisi katılıyordu. Ciddi sözleridinlemek için genis kalabalıklar toplanıyordu. Gökyüzü ve yeryüzüsanki birbirine yaklasıyor gibiydi. Insanlar evlerine dudaklarındaövgülerle dönüyor, geceleri sevinçli sesler yankılanıyordu. O top-[201]lantılara katılan hiç kimse, derin bir ilgiyle yüklü sahneleri unutamı-yordu.

Bildiriye direnis

Mesih’in belirli bir zamanda gelecegi duyurusu, kürsüdeki vaiz-den en katı günahkara kadar birçok sınıfta büyük bir direnç olusturdu.Birçok kisi Mesih’in ikinci gelisi ögretisine karsı hiçbir çekinceleriolmadıgını, sadece kesin bir zaman belirlenmesine karsı çıktıkla-rını söylediler. Ancak Tanrı’nın her seyi gören gözleri onların yü-regini okuyordu. Mesih’in yeryüzünü dogrulukla yargılamak içingelecegini isitmek istemiyorlardı. Onların isleri yürek-leri arastıranTanrı’nın yoklamasına dayanamadı; Rab’le karsılasmaya korkuyor-lardı. Tıpkı Mesih’in ilk gelisindeki Yahudiler gibi onlar da Isa’yıkarsılamaya hazırlıklı degillerdi. Yalnızca Kutsal Kitap’ın açık iddi-alarını reddetmekle kalmadılar, Rab’be yönelenlerle de alay ettiler.

Page 195: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Mesih’in dönüsüne sevgi 191

Seytan Mesih’in yüzüne, halkının O’nu pek az sevdigini ve dönme-sini istemedigini vurdu.

Advent inancını reddeden birçok kisi, Mesih’in su sözlerini da-yanak olarak gösteriyordu : “O günü ve saati, ne gökteki melekler,ne de Ogul bilir; Baba’dan baska kimse bilemez” (Matta 24 :36).Rab’bi bekleyenler tarafından bu metnin net bir açıklaması yapıldıve karsı tarafın metni nasıl yanlıs kullandıgı da açıkça gösterildi.

Rab’bin bir sözünün baska bir sözüyle çelismemesi gereklidir.Kimse O’nun gelecegi günü ve saati bilmese de, bunun yakın oldu-gunu bilmekle yükümlüdür. Rab’bin gelisinin ne zaman yaklastıgınıbilmemek, Nuh’un zamanında tufanın gelisinin yaklastıgını bilme-mek kadar ciddi sonuçlar doguracaktır. Mesih söyle diyor : “Bunedenle neler aldıgını, neler isittigini hatırla. Bunları yerine getir,tövbe et ! Eger uyanmazsan, ben hırsız gibi gelecegim. Sana hangisaatte gelecegimi hiç bilmeyeceksin” (Esinleme 3 :3).

Pavlus Kurtarıcı’nın uyarısına kulak verenlere sesleniyor :“Çünkü siz de çok iyi bilirsiniz ki, Rab’bin günü, gece hırsız nasılgelirse öyle gelecektir. Siz hepiniz ısıgın ogulları, gündüzün ogulla-rısınız. Geceye ya da karanlıga ait degiliz” (1.Selanikliler 5 :2-5). [202]

Ne var ki gerçegi reddetmek için mazeret arayanlar, kulaklarınıbu açıklamaya tıkadılar. Alaycılar ve hatta Mesih’in hizmetkarıoldugunu söyleyenler, “Kimse o günü ya da saati bilemez” deyipdurdular. Insanlar kurtulus yolunu ararken, din adamları onlarlagerçegin arasına Tanrı Sözünün yanlıs yorumlarıyla girdiler.

Kiliselerdeki en adanmıs insanlar genellikle bildiriyi ilk kabulle-nenlerdi. Insanların din adamlarınca kontrol edilmedigi, kendi ken-dilerine Tanrı’nın Sözünü inceleyebildigi yerlerde advent ögretisiKutsal Yazıyla sınanarak kabul gördü.

Birçok kisi kocaları, karıları, ana babaları ya da çocukları tara-fından yanlıs yönlendirilerek, Adventist’lerin ‘sapkın’ ögretilerinidinlemenin günah olduguna ikna edildiler. Melekler bu kisileri sa-dık bir sekilde gözetmeye devam ettiler, çünkü üzerlerine Tanrı’nıntahtından baska bir ısık daha yansıyacaktı.

Bildiriyi kabul etmis olanlar Kurtarıcılarının gelisini bekledi-ler. Kurtarıcının ortaya çıkacagı zaman yakındı. O saati sakin birciddiyetle beklemeye basladılar. Bunu yasayanlar degerli beklemesaatlerini unutamazlar. O zaman gelmeden birkaç hafta önce dün-yasal isler bir kenara bırakılmaya basladı. Içten imanlılar, gözlerini

Page 196: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

192 Büyük Mücadele

dünyasal sahnelere kapatarak yüreklerini dikkatlice arastırdı. ‘Gögealınma kaftanları’ yapılmadı (Ek’e bkz.), ama herkes Kurtarıcıylakarsılasmak için içsel bir hazırlık olması gerektigini biliyordu. Beyazkaftanlar içsel paklıgı, Mesih’in kanıyla yıkanmıs karakterleri sim-geliyordu. Keske Tanrı halkı hala aynı sekilde yüreklerini arastırsave hala aynı içten imana sahip olsa !

Tanrı halkını sınamayı tasarlamıstı. Peygamberlik dönemlerininhesaplanısındaki bir yanlısı kapattı. Beklenen zaman (yani 1844baharı) gelip geçti ve Mesih geri dönmedi. Kurtarıcı’yı büyük birarzuyla bekleyenler acı bir hayal kırıklıgına ugradılar. Ancak TanrıO’nu bekler gibi görünenlerin yüreklerini sınamıstı. Birçok kisikorkuya kapıldı. Bu kisiler Mesih’in gelecegine asla inanmamıs ol-duklarını ilan ettiler. Gerçek imanlıların kederleriyle ilk alay edenlerde onlar oldu.

Ne var ki Isa ve göksel ordu, hayal kırıklıgına ugramıs olanbaglılara sevgi ve acımayla bakıyordu. Gözle görüleni görülme-yenden ayıran perde bir kalksa, meleklerin imanlıları Seytan’ın[203]

saldırılarından nasıl da korudugu gözler önüne serilecekti.[204]1Travels and Adventures of the Rev. Joseph Wolff, (Joseph Wolff un Yolculukları ve

Maceraları), cilt 1, sayfa 6,7.2Joseph Wolff, Researches and Missionary Labors (Joseph Wolff, Arastırmalar ve

Müjdeci Çalısmalar), sayfa 404, 405.3Journal of the Rev. Joseph Wolff (Joseph Wolff’ un Günlügü), sayfa 96.4W.H.D. Adams, In Perils Oft (Sık Tehlikeler), sayfa 192, 201.5Journal of the Rev. Joseph Wolff, sayfa 377, 389.6L. Gaussen, Daniel the Prophet (Daniel Peygamber), cilt 2, önsöz.

Page 197: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 21 : Firtina dönüyor

William Miller ve dostları Tanrı’ya inananları kilisenin gerçekümidine ve daha derin bir Hıristiyan yasamına ihtiyaç duyduklarıgerçegine uyandırmaya çalısmıslardı. Imansızları da tövbeye veimana yönlendirmeye gayret ettiler. Miller söyle diyor : “Onlar in-sanları bir tarikata döndürmeye çalısmadılar. Bütün grupların ve ta-rikatların arasında çalıstılar. Herkesin yararlanmasını istedim. Bütünimanlıların Mesih’in gelisinin gerçegiyle sevineceklerini sanıyor-dum. Benim gördügüm gibi göremeyenlerin, ögretiyi kabul edenleridaha az seveceklerini düsünmedim. Farklı toplantılar yapılmasınıngerekliligini anlayamadım. Benim çalısmalarımın sonucunda imanedenlerin büyük çogunlugu, varolan çesitli topluluklara katıldılar.”1

Ancak din önderleri advent ögretisine karsı karar aldıklarındaüyelerinin Rab’bin dönüsü konusundaki vaazları dinlemelerine vehatta bu ümitten söz bile etmelerine izin vermediler. Imanlılar kili-selerini seviyorlardı. Ancak peygamberlikleri inceleme haklarınıninkar edildigini gördüklerinde Tanrı’ya baglılıkları daha baskın çıktı.Topluluklarından ayrılmaları gerektigini hissettiler. Böylece 1844yılının yaz mevsiminde elli bin kisi kiliselerden çekildi.

Birçok kilisede dünyasallıga kayma ve ruhsal yasamda gerilemegibi konularda yavas, ama düzenli bir artıs olmustu. Ne var ki o yıl,ülkenin tüm topluluklarında ciddi bir gerileme oldu. Bu gerçek hembasının hem de vaazların konusu oldu.

Bir yorum kitabının yazarı ve Philadelphia’nın önde gelen kilise-lerinden birinin önderi olan Mr.Barnes, söyle belirtti : “Artık kimseiman etmiyor, uyanıs olmuyor; iman edenlerin de gelistigi pek gö-rülmüyor. Çalısma odama insanların kurtulusu hakkında konusmakamacıyla kimse gelmiyor. Dünyasal düsünüste bir artıs var. Tümmezheplerde de aynı sey görülebilir.”2

Aynı yılın Subat ayında, Oberlin Kolejinden Profesör Finney,söyle dedi : Ülkemizin Protestan kiliseleri, çagın tüm ahlaksal re-formlarına karsı ya kayıtsız ya da düsmanca bir yaklasım içindedir.Ruhsal sogukluk her yere yayılmıstır ve korkutucu derecede derin- [205]

193

Page 198: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

194 Büyük Mücadele

dir. Kilise üyeleri modanın takipçileri haline gelmis, zevk, dans vebayram kutlamalarında tanrısızlarla el ele vermislerdir. Kiliselergenellikle üzücü bir sekilde bozulmaktadırlar. Rab’den çok uzaklas-mıslardır; Rab de kendisini onlardan çekmistir.”

Insanın isıgı reddetmesi

Ruhsal karanlıgın nedeni Tanrı’nın keyfi bir sekilde lütfunu geriçekmesi degildir. Yahudi halkı, dünyaya baglanarak ve Tanrı’yı unu-tarak Mesih’in gelisi konusunda tümüyle cahil kalmıstı. Inançsızbir yaklasımla Kurtarıcı’yı reddetmisti. Yahudi ulusunu kurtulu-sun bereketlerinden kesip atan Tanrı degildi. Gerçegi reddedenler,‘karanlıgı ısık yerine ve ısıgı karanlık yerine’ koydular (Isaya 5 :20).

Müjdeyi reddeden Yahudiler, Tanrı’nın varlıgının artık kendi-leriyle birlikte olmadıgını kabul etseler de eski törelerini devamettirdiler. Daniel’in peygamberligi kusursuz bir sekilde Mesih’ingelisine isaret ediyor ve ölümünü önceden bildiriyordu. Bu yüzdeno kitapçıgı incelemekten insanları caydırdılar. Sonunda rabbiler,zamanı hesaplamaya girisenleri lanetlediler. Israil halkı körlük vetövbesizlik içinde yüzyıllarca tutsak kaldı. Kurtulus lütfuna ve müj-denin bereketlerine kayıtsız kalarak gökyüzünden gelebilecek ısıgıreddetmeleri için de baska insanları korkutup uyardılar.

Kendi egilimlerine engei oldugu için görev duygusunu bastırankisi, sonunda gerçegi ve yanılgıyı birbirine karıstırır hale gelecek-tir. Böylece o kisinin canı Tanrı’dan ayrılacaktır. Tanrısal gerçeginreddedildigi yerde kilise karanlıga gömülecek, iman ve sevgi sogu-yacak, bölücülük türeyecektir. Kilise üyeleri dünyasal kazançlarınpesine düsecek, günahkarlar da tövbesizlikte katılasacaktır.

Ilk melegin bildirisi

Ilk melegin Esinleme 14’teki bildirisi, Tanrı’nın imanlı halkınıçürütücü etkilerden koruma amacını güdüyordu. Tanrı bu bildiriaracılıgıyla kiliseye bir uyarı yolladı. Kilise bu uyarıyı kabul etseydi,kendisini Tanrı’dan ayıran kötülüklerden kurtulacaktı. Imanlılarbu bildiriyi alsalar, yüreklerini alçaksalar ve Tanrı’nın huzu- runa[206]çıkmak için hazırlansalardı, Tanrı’nın Ruhu görünecekti. Ki-liseo zaman yeniden elçisel günlerin birligine, imanına ve sevgisine

Page 199: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Firtina dönüyor 195

kavusacaktı. “Inananların toplulugu yürekte ve düsüncede birdi. Hiçkimse sahip oldugu herhangi bir sey için ‘bu benimdir’ demiyor, herseylerini ortak kabul ediyorlardı... Rab de her gün yeni kurtulanlarıonların arasına katıyordu” (Elçilerin Isleri 4 :32; 2 :47).

Tanrı’nın halkı, O’nun Sözünden gelen ısıgı kabul etseydi, el-çinin, ‘Ruh’un birligini esenlik bagıyla’ korumak dedigi düzenekavusacaktı. “Çagrınızdan dogan tek bir ümide çagrıldıgınız gibi,beden bir, Ruh bir, Rab bir, iman bir, vaftiz bir, her seyin üzerinde,her seyle ve her seyde olan herkesin Tanrısı ve Babası birdir” (Efes-liler 4 :3-5).

Advent bildirisini kabul edenler farklı mezheplerden geliyorduve aralarındaki mezhep farklılıkları ortadan kalktı. Çeliskili imanbildirgeleri dümdüz oldu. Mesih’in ikinci gelisine iliskin yanlıs gö-rüsler degisti. Yanlıslıklar düzeltilirken imanlılar tatlı bir beraberligekavustular. Sevgi her seye hükmetti. Eger herkes kabul etseydi, heryerde aynı güzellikler olacaktı.

Ruhsal hizmetlilerin, Isa’nın gelisinin ilk belirtilerini görmesigereken bekçiler olmaları gerektigi halde, gerçegi peygamberlerdenya da zamanın belirtilerinden çıkaramadılar. Tanrı’ya sevgi ve O’nunSözüne iman sogudu. Advent ögretisi onların yalnızca inançsızlıgınıuyandırdı. Eskiden oldugu gibi Tanrı Sözünün tanıklıgı kuskuylakarsılanıyordu : “Önderlerden ya da Ferisilerden O’na iman edenoldu mu hiç?” (Yuhanna 7 :48). Birçokları peygamberliklerin ince-lenmesini engelledi; peygamberlik kitaplarının mühürlendigini veanlasılamayacagını ögretti. Önderlerine güvenen kalabalıklar bil-diriyi dinlemeyi reddettiler. Baskaları da ikna olsalar bile ‘havradısı edilecekler’ diye korktular (Yuhanna 9 :22). Tanrı’nın kiliseyisınamak amacıyla gönderdigi bildiri, ne kadar fazla sayıda insanınMesih’ten çok dünyaya baglı oldugu ortaya koydu.

Ilk melegin uyarısını reddetmek, 1844 yılında kiliselerdeki kor-kutucu dünyasallıgın, yoldan çıkmıslıgın ve ruhsal ölümün baslıcanedeniydi. [207]

Ikinci melegin bildirisi

Esinleme 14’te ilk melegin ardından Ikincisi geldi. Söyle du-yuruyordu : “Yıkıldı ! Kendi azgın ahlaksızlıgının sarabını bütünuluslara içirmis olan büyük Babil yıkıldı !” (Esinleme 14 :8). ‘Ba-

Page 200: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

196 Büyük Mücadele

bil’ teriminin kök anlamı karısıklıktır. Kutsal Kitap’ta çesitli sahteve sapkın dinleri belirlemek için kullanılmaktadır. Esinleme 17’deBabil bir kadın olarak - Kutsal Kitap’ta kilisenin simgesi - kulla-nılıyor. Erdemli kadın pak kiliseyi, kötü kadın ise sapkın kiliseyisimgelemektedir.

Kutsal Kitap’ta Mesih’le kilisesi arasındaki iliski evlilik seklindetemsil edilmektedir. Rab söyle ilan etmistir : “Seni sonsuza dekkendime es alacagım.” “Efendiniz benim.” “Sizleri, el degmemis birkız gibi tek bir ere, Mesih’e sunmak üzere nisanladım” (Hosea 2 :19;Yeremya 3 :14; 2.Korintliler 11 :2).

Ruhsal zina

Kilisenin, dünyasal unsurların isgaline izin vererek Mesih’e sada-katsizlik etmesi, evlilik yemininin bozulmasına benzetilir. Rab’denayrılan Israil’in günahı su sekilde dile gelir : “Bir kadın kocasınahainlik ederek onu nasıl bırakırsa, gerçek siz de bana öyle hain-lik ederek davrandınız, ey Israil evi... Zina eden, kocasının yerineyabancılar alan bir karısın !” (Yeremya 3 :20; Hezekiel 16 :32).

Elçi Yakup söyle diyor. “Siz ey vefasızlar, dünya ile dostlugunTanrı’ya düsmanlık oldugunu bilmiyor musunuz? Dünya ile dostolmak isteyen, kendini Tanrı’ya düsman eder” (Yakup 4 :4).

“Kadın (Babil), mor ve kırmızı giysilere bürünmüs, altınlar, de-gerli taslar ve incilerle süslenmisti. Elinde, igrenç seylerle ve cinselahlaksızlıgının çirkeflikleriyle dolu altın bir kase vardı. Alnına suesrarengiz ad yazılmıstı : ‘Büyük Babil, dünya fahise- lerinin veigrençliklerinin anası.’ Kadının, kutsalların kanıyla ve Isa’ya tanık-lık etmis olanların kanıyla sarhos oldugunu gördüm... Gördügünkadın, dünyanın kralları üzerinde egemenlik süren büyük kenttir”(Esinleme 17 :4-6,18).

Yüzyıllar boyunca Hıristiyanlıgın kralları üzerinde egemenliksüren güç Roma olmustur. Mor ve kırmızı giysiler, altınlar ve degerli[208]taslar, Roma’nın kibirli üstünlügünü temsil etmektedir. Roma’danbaska hiçbir güçten, ‘kutsalların kanıyla sarhos olmus’ seklindesöz edilemez. Çünkü Mesih’in izleyicilerini zalimce ezmis olan enbüyük güç Roma’dır.

Ayrıca Babil’in dünya krallarıyla uygunsuz bir iliskisi söz ko-nusu olmustur. Rab’den ayrılan ve putperestlerle birlesen Yahudi

Page 201: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Firtina dönüyor 197

toplumu böylece fahiselik etmistir. Dünyasal güçlerin destegini ara-yan Roma da buna benzeyen bir mahkumiyete hedef olmustur.

Babil, ‘fahiselerin anasıdır.’ Onun kızları, onun ögretilerine da-yanan ve dünyayla isbirligi yapmak ugruna gerçegi kurban edenkiliselerdir. Babil’in yıkılısını duyuran bildiri bir zamanlar pak olanama sonra bozulan inanç gruplarını temsil eder. Bu bildirinin ar-kasından bir yargı uyarısı geldigini görüyoruz; dolayısıyla bildiriancak son günlerde verilecektir. Bu nedenle yalnızca Roma Kilise-sinden söz ediyor olamaz, çünkü o kilise yüzyıllardan beri gerilemisdurumdadır.

Üstelik Tanrı’nın halkına Babil’den çıkması söyleniyor. Bu ayetegöre Tanrı halkının büyük bir kısmı hala Babil’de olmalıdır. Me-sih’in izleyicilerinin en büyük kısmı su anda nerede bulunuyor?Protestan inancına baglı olan kiliselerde. Bir zamanlar bu kiliselergerçege soylu bir sekilde arka çıkıyorlardı ve aralarında Tanrı’nınbereketi vardı. Ancak Israil’i yıkıma götüren aynı arzuyla yıkıldılar.Tanrı’yı saymayanların uygulamalarını aldılar ve onlarla dostluktabulundular.

Dünyayla birlesme

Birçok Protestan kilisesi, Roma’nın ‘dünya krallarıyla’ iliski kur-masını örnek aldılar. Devlet kiliseleri hükümetlerle ve diger mezhep-lerle iliskilerini sürdürerek dünyanın begenisini aradılar. Karısıklıkanlamına gelen ‘Babil’ terimi, ögretilerini Kutsal Kitap’tan aldı-gını iddia eden, ama çeliskili inançlarla bölünmüs olan bu gruplarauygulanabilir.

Bir Katolik söyle iddia ediyor : “Eger Roma kilisesi kutsallarlailiskisinde putperestlikle suçluysa, onun kızı olan Ingiliz Kiliseside aynı suçla hükümlüdür. Mesih’e adanmıs bir kilisesi varsa, Mer-yem’e adanmıs on kilisesi vardır.’3 [209]

Dr.Hopkins söyle duyuruyor : “Mesih karsıtı ruhun ve uygula-maların yalnızca Roma Kilisesi dedigimiz olusumla sınırlı oldugunudüsünmek için hiçbir neden yoktur. Protestan kiliselerinin de kendiiçlerinde Mesih karsıtı bir çok unsur bulunmaktadır. Kötülükten veçürümüslükten tümüyle arı oldukları söylenemez.”4

Presbiteryen kilisesinin Roma’dan ayrılmasına iliskin Dr. Guth-rie söyle yazmıstır : “Üç yüz yıl kadar önce bizim kilisemiz, elinde

Page 202: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

198 Büyük Mücadele

açık bir Kutsal Kitap resmi bulunan bayragıyla ve “Kutsal Yazılarıarastırın” söyleviyle Roma kapılarından çıktı. Ama Babil’den temizmi çıktı?”5

Müjde’den ilk kopmalar

Kilise müjdenin yalınlıgından ilk önce nasıl ayrıldı? Imansız-lara benzeyerek ve Hıristiyanlıgı kabul etmelerini saglamak içinödün vererek... “Ikinci yüzyılın ikinci yarısında kiliselerin büyükçogunlugunun yeni bir biçimi vardı. Eski ögrenciler ölmüstü; onlarınçocukları yeni imanlılarla birlikte yeni bir model olusturdular. Iman-sızların gelenekleri, uygulamaları ve putları kilisenin içine akmayabasladı.”6 “Hıristiyan inancı laik yöneticilerin begenisini ve deste-gini korumaya çalıstı. Kalabalıklar hala ismen bu inancı tasıyorlardı.Ancak birçokları özde putperest kaldılar; gizlice putlarına tapınmayadevam ettiler.”7

Kendisini Protestan diye adlandıran hemen her kilisede de aynısıolmadı mı? Gerçek reform ruhuna sahip insanlar geçip gittiktensonra, onların çocukları yeni bir model olusturdu. Babalarının kabulettigi gerçekleri körü körüne reddederek kendini in-kar eden vedünyayı yadsıyan bir yasam biçimine sırt çevirdiler.

En yaygın kiliseler Kutsal Kitap standardından genis bir sekildekoptular ! John Wesley paradan söz ederken söyle diyor : “Böyleharika bir yetenegi satafatlı ve pahalı giysilerle ya da gereksiz takı-larla tüketme. Satafatlı ve pahalı mobilyalarla evini süsleme; degerliresimlere ve güzel kumaslara paranı heba etme. Elbette birçoklarısenin ince zevkini, cömertligini ve konukseverligini takdir edecektir.Ama sen, Tanrı’dan gelen onurla hosnut ol-maya bak.”8[210]

Yöneticiler, siyasetçiler, avukatlar, doktorlar, tüccarlar dünyasalçıkarlarını gelistirmek amacıyla kiliseye katıldılar. Vaftiz olmusdünyasal kisilerin zenginligiyle güçlenen kilise olusumları, giderekdaha büyük bir popülerlik kazandılar. Satafatlı, görkemli kiliseleryapıldı. Insanları eglendirmek amacıyla yetenekli kilise görevlilerineyüksek maaslar ödenmeye baslandı. Vaazların yumusak ve kulagahos gelir olmasına özen gösterildi. Böylece tanrısallık kisvesi altındabenlige hos gelen günahlar gizlendi.

New York Independent’in yazarlarından biri Metodist mezhebineiliskin söyle yazıyor : “Dindar insanlarla dindar olmayanlar arasın-

Page 203: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Firtina dönüyor 199

daki fark giderek kayboluyor; her iki tarafın da gayretli insanlarıeylem ve zevk alanındaki farkları en aza indirgiyor.”

Iste zevk pesinde kosturmanın sonucunda, Mesih için özveridebulunma kavramı tümüyle ortadan kayboldu. Robert Atkins Ingil-tere’deki ruhsal gerilemeyi söyle resmediyor : “Her kilisenin ön ka-pısına sapkınlık, sapkınlık ve sapkınlık kazınmıs durumdadır. Bunubir bilseler ve hissetseler, belki bir ümit olurdu. Ama nerede ! ‘Zen-ginim, zenginlestim, hiçbir seye ihtiyacım yok’ diyorlar.”9

Babil’e yöneltilen en büyük suçlama, ‘azgın ahlaksızlıgının sa-rabını bütün uluslara içirmis olmasıydı’. Bu sarap onun dünyayladostlugunun sonucunda kabul ettigi sahte ögretileri temsil etmek-tedir. Böylece, Kutsal Kitap’ın açık sözlerine karsı duran ögretileridünyaya sunarak, çürütücü etkisini gözler önüne sermektedir.

Dünya Babil’in sarabıyla sarhos olmasaydı, Tanrı Sözünün açıkgerçekleriyle birçok kisi ikna olacak ve iman edecekti. Ne var kidinsel iman o denli karıstırılıp bozuldu ki insanlar neye inanacakla-rını bilemez hale geldiler. Dünyanın tövbesizliginin günahı kiliseninkapısında durmaktadır.

Ikinci melegin bildirisi 1844 yılına dek kabul edilmedi. O zamankiliseler advent bildirisinin ısıgını kabul etmedikleri için ahlaksal birçöküntüye girdiler; ama bu çöküs henüz tamamlanmamıstı. Özel ger-çekleri reddedenler giderek daha da düstüler. Ancak henüz, “Babilyıkıldı... çünkü azgın ahlaksızlıgının sarabını bütün uluslara içirmisbüyük Babil yıkıldı” denilemezdi. Protestan kiliseler ikinci melegireddetme eylemine katıldılar. Ancak imandan dönüs henüz doruknoktasına ulasmamıstı. Rab’bin gelisinden önce su olaylar gerçek- [211]lesecekti : “O, her türlü mucizede, yanıltıcı belirtilerle harikalardave mahvolanları aldatan her türlü kötülükte sergilenen Seytan’ınetkinligiyle gelecek. Mahvolanlar, gerçegi sevmeye ve böylece kur-tulmaya yanasmadıklarından mahvoluyorlar. Iste bu nedenle Tanrı,yalana kanmaları için onların üzerine yanıltıcı bir güç gönderiyor”(2.Selanikliler 2 :9-11). Kilise dünyayla tümüyle birlesene dek Ba-bil’in yıkılması tamamlanmayacaktır. Bu degisim ilerlemektedir;Esinleme 14 :8’in tümüyle gerçeklesmesi, gelecektedir.

Babil’i olusturan kiliselerdeki ruhsal karanlıgına ragmen, Me-sih’in asıl izleyicileri gerçegin ardınca gitmeye devam edeceklerdir.Birçokları bu zaman için açıklanan özel gerçekleri asla görmemis-

Page 204: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

200 Büyük Mücadele

tir. Daha açık bir ısıga özlem duyan çok az kisi vardır. KiliselerdeMesih’in resimlerine bosuna bakıp dururlar.

Esinleme 18, Tanrı’nın Babil’de bulunan halkının oradan ayrıl-masını isteyecegi bir zamanı göstermektedir. Dünyaya verilen buson bildiri isini görecektir. Gerçegin ısıgı, kendisini kabul eden tümyüreklere parlamaya devam edecektir. Rab’bin Babil’deki tüm ço-cukları, “Ey halkım ! Çıkın oradan !” çagrısına kulak vereceklerdir(Esinleme 18 :4).[212]

1Bliss, sayfa 328.2Congregational Journal, 23 Mayıs 1844.3Richard Challoner, The Catholic Christian Instructed (Katolik Imanlının Egitimi),

Önsöz, sayfa 21, 22.4Samuel Hopkins, ‘A Treatise on the Millennium’ (Bin Yıllık Egemenlik Üzerine bir

Tez), Works, cilt 2, sayfa 328.5Thomas Guthrie, The Gospel in Ezekiel, Hezekiel’deki Müjde, sayfa 237.6Robert, Robinson, Ecclesiastical Researches (Kilisebilimsel Arastırmalar) (baskı

1792), bölüm 6, paragraf 17, sayfa 51.7Gavazzi, Lectures (Söylevler) (baskı 1854), sayfa 278.8Wesley, Works (Isler), Vaaz 50, ‘Paranın Kullanımı.’9Second Advent Library, brosür no. 39.

Page 205: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 22 : Yerine gelen peygamberlikler

Rab’bin gelisinin ilk beklendigi tarih - 1844’ün ilkbaharı - geç-tikten sonra O’nun görünmesini bekleyenler kuskuya ve belir-sizligekapıldı. Birçok kisi Kutsal Yazıları arastırmaya ve iman-larının ka-nıtlarını incelemeye devam etti. Açık ve kesin peygam-berlikler,Mesih’in gelisinin yakın olduguna isaret ediyordu. Imansızlar ara-sındaki uyanıs ve imanlılar arasındaki yenilenme, bildirinin Gökyü-zünden geldigini gösteriyordu. Ikinci gelis zamanına isaret ettiginidüsündükleri peygamberliklerle birlikte, iman ederek sabırla bek-lemelerini tesvik eden buyruklar da vardı. Bu peygamberliklerdenbiri de Habakkuk 2 :1 -4’tü. Ancak kimse, bu peygamberlikte birgecikme - bekleme zamanı - olduguna dikkat etmedi. Hayal kırıklı-gından sonra bu ayetin çok önemli oldugu görüldü : “Bu olaylarınzamanı gelmedi henüz. Sonun belirtileridir bunlar ve yalan degildir.Gecikiyormus gibi görünse de bekle olacakları, gecikmeyecek, ergeç gerçeklesecektir. Dogru kisi imanıyla yasaya-caktır.”

Hezekiel’in peygamberligi de imanlılar için bir teselli kayna-gıydı : “Çünkü ben Rab’bim; ben söyleyecegim ve söyleyecegimsöz yapılacak : artık gecikmeyecek; çünkü ey asi ev, sözü sizin gün-lerinizde söyleyecegim ve onu yapacagım. Sözlerimden hiçbiri artıkgecikmeyecek” (Hezekiel 12 :23-25, 28).

Bekleyenler seviniyordu. Sonu bastan bilen Rab, onlara ümitvermisti. Böyle Kutsal Yazı vaatleri olmasaydı, imanlarını yitire-bilirlerdi.

Matta 25’teki on bakire benzetmesi de Adventist’lerin (Rab-bin dönüsünü bekleyenler) deneyimini aydınlatmaktadır. Bu ben-zetme, kilisenin son günlerdeki durumunu gösterir; örnek olarakdogu evliliklerinde yer alan olaylara verir :

“O zaman Göklerin Egemenligi, kandillerini alıp güveyi karsı-lamaya çıkmıs olan on kıza benzeyecek. Bunlar besi akılsız, beside akıllıymıs. Akılsızlar kandillerini almıslarsa da, yanlarına yagalmamıslar. Akıllılar ise, kandilleriyle birlikte kaplar içinde yagda almıslar. Güvey gecikince hepsini uyku tutmus ve dalıp uyu-

201

Page 206: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

202 Büyük Mücadele

muslar. Gece yarısı bir ses yankılanmıs : ‘Iste güvey geliyor, onu[213]karsı-lamaya çıkın !’ (Matta 25 :1-6).

Ilk melegin ilan ettigi gibi Mesih’in gelisi güveyin gelisiyletemsil edilmektedir. Mesih’in gelisinin yakın oldugu bildirisinin du-yurulmasıyla bakireler O’nu karsılamaya çıkarlar. Bu benzet-mede,Kutsal Kitap’ı temsil eden kandillerini de yanlarına almıs-lardır.Ancak akılsız olanlar yanlarına yag almamıslar, akıllı olanlar isekandillerle birlikte yag da almıslardır. Akıllılar gerçegi ögrenmekiçin Kutsal Yazıları arastırmıslar ve kisisel bir deneyim yasamıs-lardır; Tanrı’ya olan imanları, hayal kırıklıgı ve gecikme yüzündensarsılmayacaktır. Digerleri ise içgüdüleriyle ve bildirinin getirdigikorkularla harekete geçmislerdir. Gelip geçici duygulara dayananimanları aslında kardeslerinin imanına baglıdır. Gerçegi tam anla-mıyla kavramamıs ve Tanrı’nın lütfu yüreklerinde islev görmemistir.Bu kisiler ödül alacakları düsüncesiyle Rab’bi karsılamaya çıkmıslar,ama gecikmeye ve hayal kırıklıgına hazırlanmamıslardır. Imanlarınıyitirmislerdir.

Güvey gecikince bakirelerin hepsi uykuya dalarlar. Güveyingecikmesi, gelis zamanın geçmesini ve hayal kırıklıgını temsil et-mektedir. Imanları kisisel Kutsal Kitap bilgisine dayanan kisilerinayaklarının altında, hayal kırıklıgı dalgalarının asındıramayacagı birkaya vardır. “Hepsini uyku tutmus ve dalıp uyumuslar.” Bir grupimanlarını yitirirken öteki grup kendilerine daha belirgin bir ısıgınverilmesi için sabırla bekler. Yüzeysel imanlılar artık kardeslerininimanlarına yaslanamazlar; herkes ya kendi basına duracak ya dadüsecektir.

Fanatikligin belirmesi

O sıralarda ortaya fanatiklik çıkar. Bazı kisiler bagnaz bir asırı-lıga kapılırlar. Onların fanatik düsüncelerine büyük Adventist toplu-lugu itibar etmez; ancak gerçegin davasına gölge düser.

Seytan elindeki tutsakları yitirmektedir; Tanrı’nın davasına gölgedüsürmek amacıyla imanlıları aldatmayı ve onları asırı uç-lara dogrusürüklemeyi tasarlamıstır. O’nun kullandıgı kisiler de bu yanılgılarıalıp Adventist’leri kötülemek için en abartılı ısıga tutarlar. Rab’binikinci gelisine iman ettigini söyleyen, ama yü- rekleri Seytan tarafın-[214]

Page 207: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Yerine gelen peygamberlikler 203

dan kontrol edilen ne kadar çok kisi olursa, bu o kadar çok Seytan’ınisine gelir.

Seytan, ‘kardeslerin suçlayıcısıdır” (Esinleme 12 :10). O’nunruhu Rab’bin halkının kusurlarını arastırır ve bunları kullanır; iyiislerinden ise söz etmeden geçer.

Tüm kilise tarihinde ciddi engellerle karsılasmayan hiçbir reformolmamıstır. Pavlus nerede bir kilise kursa, imanı kabul eder gibi gö-rünen bazıları sapkın söylenceler getirmislerdir. Luther de Tanrı’nınkendilerine konustugunu iddia eden ve kendi düsüncelerini KutsalYazının üstünde gören fanatiklerden çok çekmistir. Birçokları yeniögretmen kisvesi altında Tanrı’nın Luther aracılıgıyla yaptıklarınıyıkmaya girismistir. Wesley kardesler de dengesiz ve kutsanmamıskisilerin Seytan’ın kötülükleriyle fanatiklige itildigine tanık oldular.

William Miller fanatiklige hosgörüyle bakmıyordu. Kendisisöyle demistir : “Iblis’in çagımızdaki bazı kisilerin zihinleri üze-rinde büyük bir gücü vardır. Atesli bir bakıs, ıslak bir yanak ve yanıkbir dua, içsel dindarlık için Hıristiyanlıktaki tüm gürültüden dahabüyük bir kanıt olusturur.”1

Reformun düsmanları, fanatikligin kötülüklerini, ona karsı en bü-yük emegi verenlerin üzerine yıktılar. Advent akımının karsıtları daaynı yolu izlediler. Fanatiklerin yanılgılarını abartmakla yetinmeye-rek gerçekle hiçbir sekilde bagdasmayan haberler yaydılar. Mesih’inkapıda durdugunun duyurulmasıyla huzurları bozuldu. Bunun dogruolmasından korktular, dogru olmamasını umdular. Adventist’lerekarsı yürüttükleri savasın sırrı buydu.

Ilk melegin bildirisinin vaaz edilmesi, fanatikligi dogrudan dog-ruya bastırmaya yönelikti. Rab’bin gelisini bekleyen akıma katılan-lar uyum içindeydiler; yürekleri yakında görünmesini bekledikleriIsa’ya ve birbirlerine karsı sevgiyle doluydu. Tek iman ve tek müba-rek ümit Seytan’ın saldırılarına karsı bir kalkan görevi görüyordu.

Yanlıs düzeltiliyor

“Güvey gecikince hepsini uyku tutmus ve dalıp uyumuslar. Geceyarısı bir ses yankılanmıs : “Iste güvey geliyor, onu karsıla- maya [215]çıkın.” 1844 yılının yaz mevsiminde bu bildiri, Kutsal Ya-zının kendisözleriyle duyuruldu.

Page 208: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

204 Büyük Mücadele

Bu yeni akıma yönlendiren kesif, Artahsasta’nın Kudüs’ün yeni-den kurulmasına yönelik buyruguydu. Bu buyruk 2300 yıllık döne-min baslangıç noktasıydı ve sanıldıgı gibi I.Ö. 457 yılının basındadegil sonbaharında yürürlüge girmisti. 457 yılının sonbaharındabaslayan 2300 yıllık dönem, 1844 yılının sonbaharında sona ermek-teydi. Eski Antlasma’daki belirtiler de, tapınagın kutsandıgı zamanınsonbahara denk geldigine isaret etmekteydi.

Fısıh kurbanı, Mesih’in ölümüne isaret ediyordu ve bu belirtidogru tarihte ve dogru sekilde yerine geldi. Fısıh kuzusu ilk Yahudiayının on dördüncü gününde bogazlanırdı. Mesih de ‘Tanrı Kuzusu’olarak kendi ölümünün anısını devam ettirecek söleni aynı ayın aynıgünü baslattı. Aynı tarihte çarmıha gerilerek bogazlandı.

Ikinci gelisin belirtilerinin de simgesel hizmetin isaret ettigitarihte yerine gelmeleri gerekliydi. Tapınagın kutsanması ya da Ke-faret Günü, yedinci Yahudi ayının onuncu günü gerçeklesmistir.Baskahin, tüm Israil için bir kurban sunarak günahları tapınaktankaldırmıs, sonra da öne çıkarak halkı kutsamıstır. Aynı sekilde Me-sih’in de dünyayı günahın ve günahkarların yıkımından temizlemekiçin dönecegine ve kendisini bekleyen halkını sonsuzlukla kutsa-yacagına inanılıyordu. Yedinci ayın onuncu günü. Büyük Kefaretgünü, tapınagın kutsanması gerçeklesti. Ekim ayının yirmi ikisinedüsen bu tarih, Rab’bin gelis günü olarak görülüyordu. 2300 günsonbaharda sona erecekti; sonuç kaçınılmaz görünüyordu.

‘Gece Yarısı Yankılanan Ses’ Bu iddialar birçok kisiyi ikna etti;binlerce imanlı ‘gece yarısı yankılanan sesi’ beklemeye basladı. Buakım güçlü bir dalga gibi kentten kente, köyden köye yayıldı. Fana-tiklik, günesin dogumuyla buharlasan çig gibi kayboluverdi. Rab’binkulları tarafından azarlanan Israil halkının Rab’be dönmesi gibi in-sanlar Rab’be dönüyordu. Çılgınca bir sevinç pek yoktu; insanlarbunun yerine derin derin yüreklerini arastırıyor, günahlarını itiraf[216]ediyor ve dünyaya sırt çeviriyordu. Tanrı’ya katıksız bir adanmıslıklabag-landıkları görülüyordu.

Elçilerin zamanından beri en büyük dinsel akımlardan biri ger-çeklesti. 1844 yılının sonbaharında, büyük kalabalıklar insan kusur-larından ve Seytan’ın kötülüklerinden özgür kılındılar.

‘Güvey geliyor’ sesi yankılandıgında, bekleyenler kalkıp kandil-lerini temizlediler. Tanrı’nın Sözünün öncekinden çok daha yogunbir sekilde çalısmaya basladılar. Çagrıya ilk uyanlar, en yetenekli

Page 209: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Yerine gelen peygamberlikler 205

olanlar degil, en alçakgönüllü ve adanmıs olanlardı. Çiftçiler ekin-lerini tarlada bıraktılar, tamirciler aletlerini toparlayarak insanlarıuyarmaya çıktılar. Kiliseler genelde kapılarını bu bildiriye kapat-mıslardı. Bildiriyi kabul edenlerin büyük bir kısmı kiliselerle bag-lantılarını kopardılar. Adventist toplantılarına katılanlar, “Iste güveygeliyor !” bildirisiyle birlikte ikna edici bir gücün varlıgını fark edi-yorlardı. Iman, duaların cevaplanmasını saglıyordu. Susuz topragadüsen yagmur gibi, lütuf Ruhu da Tanrı’yı içtenlikle arayanlarınüzerine dökülüyordu. Yakında Kurtarıcı’yla yüz yüze görüsmeyibekleyenler, yogun bir sevinç duyuyorlardı. Kutsal Ruh onların yü-reklerini eritiyordu.

Bildiriyi alanlar Rab’le bulusmayı ümit ettikleri zamanı bekle-meye basladılar. Birlikte bol bol dua ediyorlardı. Tanrı’yla beraberolmak için sık sık ıssız yerlere çekiliyorlardı. Tarlalardan ve yayla-lardan gökyüzüne yalvarıs sesleri yükseliyordu. Kurtarıcının onayı,onları için günlük yiyecekten daha gerekliydi. Zihinlerini karar-tan bir bulut olursa, bagıslayan lütfa kavusana dek dur durak nedirbilmiyorlardı.

Yeniden hayal kırıklıgına ugradılar

Ne var ki bu kez de bekledikleri zaman geçti ve Kurtarıcılarıortaya çıkmadı. Kurtarıcı’nın mezarına gelip de onu bos bulduguiçin aglayan Meryem gibi hissediyorlardı; “Rabbimi almıslar. O’nunereye koyduklarını bilmiyorum” (Yu20 :13).

Bildirinin dogru olabilecegi korkusu imansız dünyayı dizgin-lemeye yaramıstı. Ancak Tanrı öfkesinin isaretlerini görmeyince [217]korkularından sıyrılıp yeniden alay etmeye koyuldular. Iman et-tigini belirtmis olan genis bir kitle imanı reddettiler. Alaycılar zayıfve ürkek olanları kendi saflarına aldılar. Hepsi birleserek dünyanınbinlerce yıl daha böyle kalacagını duyurmaya basladılar.

Ciddi, içten imanlılar Mesih ugruna her seyden vazgeçmisler veinandıkları uyarıyı dünyaya duyurmuslardı. Yogun bir arzuyla, “Gel,Rab Isa” diye dua etmislerdi. Ama simdi yeniden yasamın karmasıkyüklerini üstlenmek ve alay eden dünyanın çıkıslarına katlanmakkorkunç bir sınavdı.

Isa Kudüs’e zaferle girmisti. Isa’yı izleyenler O’nun Davut’untahtına oturacagını ve Israil’i zulmedenlerden kurtaracagına ina-

Page 210: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

206 Büyük Mücadele

nıyorlardı. Insanlar büyük ümitler beslemisler, giysilerini ve agaçdallarını O’nun yoluna sermislerdi. Ögrenciler Tanrı’nın tasarısınıyerine getiriyorlardı, ama acı bir hayal kırıklıgına ugradılar. Kısa birsüre sonra Kurtarıcı’nın acı dolu ölümüne tanık oldular ve O’nu me-zara koydular. Rab mezardan kalkana dek bu olayların peygamberlikyoluyla önceden bildirildigini kavrayamadılar.

Dogru zamanda verilen bildiriler

Aynı sekilde Miller ve dostları peygamberligi yerine getir-diler;ve dünyaya ulastırılması gereken esini ulastırdılar. Hayal kırıklıgınaisaret eden peygamberlikleri tümüyle anlasaydılar, Rabbin gelisineiliskin bildiriyi vermeyecekler ve farklı bir bildiri du-yuracaklardı.Birinci ve ikinci meleklerin bildirileri dogru zamanda verildi veTanrı’nın tasarladıgı sekilde basarıya ulastı.

Dünya Mesih’in ortaya çıkmaması durumunda Adventist inancı-nın ortadan kalkacagına inanıyordu. Ama imanlarına sırt dönenlerolsa bile bazıları sımsıkı durdular. Advent akımının meyveleri, in-sanların yüreklerini arastırmaları, dünyayı inkar etmeleri ve yasambiçimlerinde reform yapmaları bunun Tanrı’dan geldigine tanıklıkediyordu. Alaycılar, ikinci gelise Kutsal Ruh’un tanıklık ettiginiinkara cesaret edemediler. Peygamberlik dönemlerinde herhangi birhata bulamadılar; peygamberlik yorumunu yanlıs çıkarmayı becere-mediler. Kutsal Yazıların ciddi ve bol dualı incelenmesiyle varılansonuçlara karsı duramadılar. Tanrı Ruhunun zihin- lerin aydınlatma-[218]sına ve yürekleri diri güçle doldurmasına ses çıka-ramadılar.

Adventistler, Tanrı’nın kendilerini yargı uyarısını duyurmayayönlendirdigine inanıyorlardı. Söyle diyorlardı : “Bu uyarı, isiten-lerin yüreklerini sınadı... böylece yüreklerini inceleyenler kiminsaflarında olduklarını gördüler. Rab gelmis olmasaydı, onları nasılbir durumda bulacaktı; bunu gördüler. O zaman acaba “Iste bu bizimTanrımız ! Biz O’nu bekliyorduk. O bizi kurtaracak” mı diyecek-lerdi, yoksa tahtta oturanın gazabından kurtulmak için dagların vetasların üzerlerine yıkılmasını mı isteyeceklerdi?2

Tanrı’nın kendilerini yönlendirdigine inananların duyguları Wil-liam Mi11er’ ın sözlerinde açıklanmaktadır : “Mesih’in gelisineiliskin ümidim her zamankinden daha da güçlüdür. Yıllarca ciddiciddi düsündükten sonra görevim olduguna inandıgım seyi yaptım.”

Page 211: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Yerine gelen peygamberlikler 207

“Binlerce kisi, o zamanın vaazlarıyla Kutsal Yazıları incelemeyebasladı; iman yoluyla ve Mesih’in kanının serpilmesiyle Tanrı’ylabarıstılar.”3

Inanç devam ediyor

Tanrı’nın Ruhu, aldıkları ısıgı alelacele reddetmeyen ve ad-ventakımını inkar etmeyen kisilerde kaldı. “Onun için cesaretinizi yitir-meyin; bu cesaretin ödülü büyüktür. Çünkü Tanrı’nın istegini yerinegetirmek ve vaat edilene kavusmak için dayanma gücüne ihtiyacınızvardır. Artık, ‘Gelen pek yakında gelecek, ve gecikmeyecek. Be-nim dogru adamım, imanla yasayacaktır. Eger geri çekilirse, ondanhosnut olmayacagım’” (Ibraniler 10 :35-39).

Bu ögüt son günlerdeki kiliseye seslenmektedir. Rab’bin ge-lisinin gecikir gibi görünecegi açıktır. Buradaki insanlar Ruh’un veSöz’ün kılavuzlugunu izleyerek Tanrı’nın istegini yerine getirmisler-dir. Ama Tanrı’nın tasarısını anlayamamıslardır. Tanrı’nın gerçektende kendilerini yönlendirip yönlendirmediginden kusku duymuslar-dır. Böyle bir durumda, “Dogru adam imanıyla yasayacaktır” sözlerigeçerlidir. Hayal kırıklıgına ugramıs ümitler karsısında Tanrı’ya veO’nun Sözüne imanla ayakta durabilirler. Imanlarını reddetmek vebildirilerine eslik eden Kutsal Ruh’un gücünü inkar etmek geri çe- [219]kilmek olacaktır. Onların izleyebilecegi tek güvenli yol Tanrı’danaldıkları ısıga bakmak, Kutsal Yazıları incelemeye devam etmek,sabırla beklemek ve daha belirgin bir ısıgı arastırmaktır. [220]

1Bliss, sayfa 236, 237.2The Advent Herald and Signs of the Times Reporter, cilt 8, sayı 14 (13 Kasım 1844).3Bliss, sayfa 256, 255, 277, 280, 281.

Page 212: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 23 : Tapinagin açik gizemi

Advent inancının temelini ve orta diregini olusturan ayet Daniel8 :14’tür; “Iki bin üç yüz aksam, sabah olacak; sonra Kutsal Yeryeniden kutsanacak.” Bu sözler Rab’bin yakında gelecegine inananherkesin bildigi sözler haline geldi. Ama Rab bu kez de ortaya çık-mamıstı. Imanlılar Tanrı Sözünün yanılmaz oldugunu biliyorlardı;o halde peygamberligi yorumla biçimleri yanlıstı. Ama yanlıslıknerede olabilirdi?

Tanrı, halkını büyük advent akımında yönlendirmisti. Simdi on-ların karanlıkta ve hayal kırıklıgı içinde kalmalarına, sahte ve fanatikdiye adlandırılmalarına izin vermeyecekti. Her ne kadar birçok kisipeygamberlik dönemlerine iliskin hesaplamayı bıraksa ve bu hesap-lara dayanan akımı inkar etse de baskaları Kutsal Yazı ve Tanrı’nınRuhu tarafından desteklenen imanı ve deneyimi reddedemediler. Ög-rendikleri gerçeklere sımsıkı sarılmak onların göreviydi. Yanlıslarınıbulmak amacıyla içten dualarla Kutsal Yazıları incelemeye basla-dılar. Peygamberlik dönemlerinde herhangi bir yanlıs hesaplamagöremediklerinden, tapınak konusuna daha yakından bakmaya kararverdiler.

Tapınagın yeryüzünü temsil ettigine iliskin yaygın görüse KutsalYazıdan herhangi bir destek bulamadılar. Ama tapınagın tam biraçıklamasını, dogasını, yerini ve hizmetlerini anladılar.

“Ilk antlasmanın tapınma kuralları ve dünyasal tapmagı vardı.Bir çadır kurulmustu. Kutsal Yer denen birinci bölmede kandillik,sofra ve adak ekmekleri bulunurdu. Ikinci perdenin arkasında EnKutsal Yer denen bir iç bölme vardı. Altın buhur sunagı ve tümüylealtın kaplamalı antlasma sandıgı buradaydı. Sandıgın içinden altın-dan yapılmıs man testisi, Harun’un filizlenmis asası ve antlasmanıntas levhaları vardı. Sandıgın üstünde, günahların bagıslandıgı yerigölgeleyen yücelik keruvları dururdu” (Ibraniler 9 :1-5).

‘Tapınak’, En Yüce Olan’ın yeryüzündeki konutu olmak üzereTanrı’nın buyruguyla Musa’nın yaptıgı tapınma çadırıydı. Musa’yaverilen buyruk suydu : “Aralarında yasamam için bana kutsal bir[221]

208

Page 213: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Tapinagin açik gizemi 209

yer yapsınlar” (Çıkıs 25 :8). Tapınma çadırı görkemli bir yapıydı.Dıs avlunun yanı sıra, çadırın kutsal ve en kutsal yer adında ikibölmesi vardı. Bu bölmeler birbirinden güzel bir perdeyle ya daörtüyle ayrılırdı. Ona benzer baska bir perde, aynı sekilde çadırıngirisini örterdi.

Kutsal ve en kutsal yerler

Kutsal yerin güney kısmında hem gece hem de gündüz ısıkveren bir kandillik, kuzey kısmında ise adak ekmeklerinin üzerindedurdugu bir masa bulunurdu. Kutsal yeri en kutsal yerden ayıranperdenin önünde altın bir buhurdanlık vardı. Bu sunaktan çıkankokulu buhur, Israil halkının dualarıyla birlikte Tanrı’nın huzurunayükselirdi.

En kutsal yerde ise, içinde On Buyrugun bulundugu altınla kaplıantlasma sandıgı vardı. Sandıgın üzerinde saf altından iki keruvungölgeledigi merhamet kürsüsü bulunurdu. Bu bölmede Tanrı’nınvarlıgı, iki keruvun arasında yücelik bulutu seklinde belirirdi.

Ibraniler Kenan diyarına yerlestikten sonra, çadırın yerini Süley-man’ın tapınagı aldı. Bu tapınak kalıcı ve genis bir yapıdan olus-masına karsın, içinde aynı unsurlar bulunurdu ve benzer bir sekildedösenmisti. Tapınak - Daniel’in zamanında harap olmasının dısında- Romalılar tarafından I.S. 70 yılında yıkılıncaya kadar varlıgını ko-rudu. Kutsal Kitap’ın sözünü ettigi yeryüzündeki tek tapınak budur.Bu tapınak ilk antlasmanın tapınagıdır. Peki ama yeni antlasmanında bir tapınagı yok mudur?

Gerçegi arastıranlar tekrar Ibraniler kitapçıgına dönerek aynısözlerde aslında ikinci ya da yeni antlasmaya ait tapınaktan da sözedildigini gördüler. “Ilk antlasmanın tapınma kuralları ve dünyasaltapmagı vardı.” Bir önceki bölümün basını okuduklarında su sözlerigördüler : “Söylediklerimizin özü sudur : göklerde, yüce Olan’ıntahtının sagında oturan, kutsal yerde, insanın degil, Rab’bin kurduguasıl tapınma çadırında görev yapan böyle bir baskahinimiz vardır”(Ibraniler 8 :1,2).

Yeni antlasmanın tapınagı burada açıklanmaktadır. Ilk antlas- [222]manın tapınagı Musa tarafından yapılmıstır, oysa bu tapınagı yapanRab’dir. O tapınakta dünyasal kahinler hizmet etmektedir. Oysa bu

Page 214: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

210 Büyük Mücadele

tapınakta Yüce Kahinimiz olan Mesih hizmet etmektedir. Ilk tapınakyeryüzünde, oysa bu tapınak gökyüzündedir.

Musa’nın yaptıgı tapınak, bir örnege göre yapılmıstı. Rab söylebuyurdu : “Konutu ve esyalarını sana gösterecegim örnege tıpatıpuygun yapın. Her seyi dagda sana gösterilen örnege göre yapmayaözen göster.” Ilk tapınagın ‘aslı göklerdeydi’, Kahinler, ‘göktekilerinörnegi ve gölgesi olan bir tapınakta hizmet ediyorlardı.’ “ÇünküMesih, asıl kutsal yerin örnegi olup elle yapılmıs kutsal yere degil,ama simdi bizim için Tanrı’nın önünde görünmek üzere asıl gögegirdi” (Çıkıs 25 :9,40; Ibraniler 9 :23; 8 :5; 9 :24).

Gökyüzündeki tapınak, Musa’nın yaptıgı tapınagın sadece as-lıydı. Yeryüzündeki tapınagın yüceligi, Mesih’in bizler için Tanrı’nıntahtının önünde hizmet ettigi göksel tapınagın yüceligini yansıt-maktadır. Göksel tapınakla ve insanın kurtulusuyla ilgili önemligerçekler, yeryüzündeki tapınaga ve onun hizmetlerine bakılarakanlasılabilirdi.

Iki bölme

Gökyüzündeki tapınagın kutsal bölmeleri, yeryüzündeki tapı-nakta iki bölme seklinde temsil ediliyordu. Yuhanna’ya, Tanrı’nıngökyüzündeki tapınagının bir görüntüsü verildi. ‘Tahtın önünde alevalev yanan yedi mesaleyi’ gördü. ‘Altın bir buhurdan tasıyan baskabir melek’ gördü. Tahtın önündeki altın sunakta tüm kutsalların du-alarıyla birlikte sunmak üzere kendisine çok miktarda buhur verildi(Esinleme 4 :5; 8 :3). Peygamber burada gökyüzündeki tapınagın ilkbölmesini gördü. ‘Yedi mesaleye’ ve ‘altın sunaga’ tanık oldu. Bun-lar yeryüzündeki tapınakta yer alan altın kandillik ve buhurdanlıktı.

“Sonra Tanrı’nın gökteki tapınagı açıldı ve tapınakta O’nunantlasma sandıgı görüldü” (Esinleme 11 :19).

Böylece, konuyu çalısanlar gökteki tapınagın varlıgının kanıtla-rına kavustular. Yuhanna onu gökte gördügünü söylüyordu.

Gökteki tapınagın en kutsal yerinde Tanrı’nın yasası durmak-tadır. Yasayı barındıran sandık, önünde Mesih’in günahkarlar için[223]kanını sundugu merhamet kürsüsüyle örtülü durmaktadır. Böylece,Tanrfnın kurtarıs tasarısında adalet ve merhametin nasıl birlesmisoldugu görülür. Bu birlesme tüm gökyüzünü hayrete düsürmektedir.Meleklerin görmeyi arzuladıgı merhametin sırrı iste budur. Tanrı

Page 215: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Tapinagin açik gizemi 211

hem adil davranıp hem de tövbe eden günahkarı aklamıstır. Mesih,kalabalıkları yıkımdan kurtarıp onları kendi dogrulugunun lekesizgiysileriyle örtmüstür.

Mesih’in insan için yalvarısta bulunma görevi, Zekarya’da dilegetirilmektedir : “Ona her seye egemen Rab söyle diyor de : Iste Daldiye adlandırılan adam ! Bulundugu yerde filizlenecek ve Rab’binTapınagı’nı kuracak. Evet, Rab’bin Tapınagı’nı kuracak olan O’dur.Görkemle kusanacak, tahtında oturup egemenlik sürecek. Tahtındaoturan kahin olacak. Ikisi arasında tam bir uyum olacak” (Zekarya6 :12,13).

‘Rab’bin Tapınagı’nı kuracak.’ Mesih kendisini kurban ve aracıolarak sunması, Tanrı kilisesinin temeli ve yapıtasıdır. “Bü-tün yapı,Rab’be ait kutsal bir tapınak olmak üzere O’nda kenetlenip yük-seliyor” (Efesliler 2 :20,21). ‘Görkemle kusanacak.’ Kurtulanlarınsöyle bir ezgisi olacak : “Yücelik ve güç sonsuzlara dek, bizi seven,kanıyla bizi günahlarımızdan özgür kılmıs olan ve bizi bir krallıkhaline getirip Babası Tanrfnın hizmetinde kahinler yapan Mesih’inolsun. Amin” (Esinleme 1 :5,6).

‘Tahtında oturup egemenlik sürecek. Tahtında oturan kahin ola-cak.’ Yücelik egemenligi henüz baslamamıstır. Mesih’in aracılıkhizmeti sona ermeden önce Tanrı O’na ‘sonu olmayan’ bir egemen-lik vermeyecektir (Luka 1 :33). Su anda Mesih Babasıyla birliktetahtta oturmaktadır. ‘Acılarımızı tasıyan ve elemlerimizi yüklenen’artık tahtın üzerinde oturmaktadır. ‘Her alanda bizim gibi sınanmıs,yine de günah islememis bir baskahinimiz vardır.’ ‘Kendisi sınandı-gında acı çektigine göre, sınananlara yardım edebilir’ (Isaya 53 :4;Ibraniler 4 :15; 2 :18). Yaralı elleri, delinmis gögsü ve zedelenmisayakları olan Rab, kurtarmak için böyle bir bedel ödedigi düsküninsan için simdi de yalvarısta bulunmaktadır.

‘Ikisi arasında tam bir uyuın olacak.’ Baba’nın sevgisi kaybo-lan insanlık için kurtulus çesmesidir. Isa ögrencilerine ‘Baba’nınkendisi sizi seviyor’ demisti. Tanrı, ‘Mesih’te, dünyayı kendisiyle [224]barıstırıyordu.’ ‘Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki biricik Oglunuverdi’ (Yuhanna 16 :27; 2.Korintliler 5 :19; Yuhanna 3 :16).

Page 216: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

212 Büyük Mücadele

Tapınagın sırrı çözülüyor

Gökyüzündeki gerçek tapınma çadırı, yeni antlasma tapınagıdır.Mesih’in ölümüyle tipik hizmet son bulmustur. Buna göre Daniel’in8 :14’te sözünü ettigi tapınak yeni antlasmanın tapınagı olmalıdır.Böylece, ‘Iki bin üç yüz aksam, sabah olacak, sonra Kutsal Yeryeniden kutsanacak’ peygamberligi, aslında gökyüzündeki tapınagaisaret etmektedir.

Peki ama, tapınagın kutsanması ne demektir? Gökyüzünde kut-sanması gereken herhangi bir sey var mıdır? Ibraniler 9’da hemyeryüzündeki hem de gökyüzündeki tapınakların kutsandıgı ögre-tilmektedir : “Nitekim Kutsal Yasa’ya göre, hemen her sey kanlatemiz kılınır ve kan dökülmeksizin bagıslama olmaz. Böylelikleaslı göklerde olan örneklerin bu kurbanlarla ama gökteki asıllarınınbunlardan daha iyi kurbanlarla temiz kılınması gerekti” (Ibraniler9 :22,23).

Tapınagın kutsanması

Asıl tapınagın kutsanması Mesih’in kanıyla oldu. “Kan dökülı-neksizin bagıslama olmaz.” Basarılması gereken is, bagıslama ya dagünahın kaldırılmasıdır.

Ancak gökteki tapınakla günahın nasıl bir baglantısı olabilir?Bu baglantı, simgesel hizmete bir gönderme yapılarak ögrenilebilir.Çünkü yeryüzündeki kahinler ‘göktekilerin örnegi ve gölgesi olanbir tapınakta hizmet’ etmektedirler (Ibraniler 8 :5).

Yeryüzündeki tapınagın hizmeti iki kısımdan olusuyordu. Ka-hinler kutsal yerde her gün hizmet ederlerdi. Baskahin tapınagınkutsanması için yılda bir kez en kutsal yerde özel bir kefaret islemiyapardı. Tövbe eden günahkar gün be gün sunularını getirir, elini kur-banın kafasına koyar, günahlarını itiraf eder ve bunların kendisindenmasum hayvana aktarılmasını saglardı. Sonra da hayvan bogazla-nırdı. “Çünkü canlılara yasam veren kandır. Ben onu size sunaktakendinizi günahtan bagıslatmanız için verdim. Kan yasam karsı-[225]lıgı günah bagıslatır” (Levililer 17 :11). Tanrı’nın çignenen yasası,suç isleyen kisinin can vermesini gerektirirdi. Günahkarın canınıtemsil eden kan, kahin aracılıgıyla kutsal yere götürülür ve perde-nin önüne serpilirdi. Perdenin arkasında ise günahkarın çignedigi

Page 217: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Tapinagin açik gizemi 213

yasa bulunurdu. Bu tören yoluyla günah simgesel olarak tapınagaaktarılmıs olurdu. Bazı durumlarda kan kutsal yere götürülmezdi, etkahin tarafından yenilirdi. Her iki tören de günahın kisiden tapınagaaktarılmasını saglardı.

Bu islem yıl boyunca böyle devam edip giderdi. Israil’in günah-ları böylece tapınaga aktarılır ve tümüyle ortadan kaldırılmaları içinözel bir islem gerekli olurdu.

Büyük kefaret günü

Yılda bir kez, büyük Kefaret Gününde, kahin tapınagın kutsan-ması için en kutsal yere girerdi. Iki erkeç getirilir ve kura çekilirdi.Erkeçlerden biri Rab’be sunulurdu (Ayet 8). Rab’be sunulan er-keç, insanların günahları ugruna bogazlanırdı. Kahin onun kanınıalıp perdeden içeri götürerek hem merhamet kürsüsünün hem debuhurdanlıgın üzerine serperdi.

Harun, “Iki elini erkecin basına koyacak, Israil halkının bütünsuçlarını, baskaldırılarını, günahlarını açıklayarak bunları erkecinbasına aktaracak. Sonra bu is için atanan bir adamla erkeci çölegönderecek. Erkeç Israil halkının bütün suçlarını yüklenerek ıssızbir ülkeye tasıyacak. Adam erkeci çöle salacak” (Levililer 16 :21,22). Salınan erkeç bir daha Israil halkına dönmezdi.

Bu tören Israilliler’e Tanrı’nın kutsallıgını ve günahtan ne kadarçok igrendigini gösterecek sekilde tasarlanmıstı. Bu kefaret islemidevam ederken her insan kederlenmeliydi. Her türlü is ve güç birkenara bırakılırdı : Israil o günü dua, oruç ve yürek arastırmasıylageçirirdi. Günahkarın yerine bir kurban kabul edilir, ama günah kur-banın kanıyla ortadan kalkmazdı; sadece tapınaga aktarılırdı. Kansunusu yoluyla günahkar, yasanın yetkisini tanımıs, günahını itirafetmis ve gelecek olan Kurtarıcıya imanını ifade etmis olurdu. Ancakyasanın mahkumiyetinden tümüyle özgür kılınmıs sayılmazdı. Ke-faret Günü baskalım, sunuyu topluluktan alıp en kutsal yere girerdi. [226]Sununun kanını merhamet kürsüsüne ve yasanın üzerine serperdi.Sonra da aracı olarak günahı kendi üzerine alır ve tapınaktan uzak-lastırırdı. Ellerini erkecin bası üzerine koyarak bütün bu günahlarıkendisinden erkece aktarırdı. Erkeç bütün günahları alıp götürür,halk da o günahlardan sonsuza dek ayrılmıs kabul edilirdi.

Page 218: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

214 Büyük Mücadele

Göksel gerçeklik

Yeryüzündeki tapınakta yapılan bu hizmetler gerçekte gökseltapınakta da yerine gelmektedir. Kurtarıcı göge alındıktan sonrayüce kahinimiz olarak görev yapmaya baslamıstır : “Çünkü Mesih,asıl kutsal yerin örnegi olup elle yapılmıs kutsal yere degil, amasimdi bizim için Tanrı’nın önünde görünmek üzere asıl göge girdi”(Ibraniler 9 :24).

Kahinin ilk bölmedeki kutsal yeri dıs bölmeden ayıran ‘per-dedeki’ hizmeti, Mesih’in göge alındıgında girdigi hizmeti temsiletmektedir. Kahin günlük hizmetinde Tanrı’nın önüne günah sunu-sunun kanını ve Israil’in dualarıyla yükselen buhuru getirir. Mesihgünahkarların ugruna kendi kanını, kendi dogrulugunun kokusunuve günahkarların tövbelerini Baba’nın önüne getirerek O’na sunar.Gökteki tapınagın ilk bölmesindeki hizmet iste böyledir.

Mesih’in ögrencilerinin imanı, göge yükselirken O’nu izle-mistir.Ümitleri buradan kaynaklanmaktadır : “Canlarımız için gemi demirigibi saglam ve güvenilir olan bu ümit, perdenin öte tarafına geçer.Isa, Melkisedek düzenine göre sonsuza dek baskahin olup bizim ug-rumuza oraya öncümüz olarak geçti. Erkeçlerin ve danaların kanıyladegil, sonsuz kurtulusu saglayarak kendi kanıyla kutsal yere ilk veson kez girdi” (Ibraniler 6 :19,20; 9 :12).

On sekiz yüzyıl boyunca bu is tapınagın ilk bölmesinde sürüpgitmektedir. Mesih’in kanı tövbe eden imanlıların adına Baba’nınbagıslamasını ve kabullenmesini saglamıs, ama onların günahlarıyine de kayıt kitaplarında kalmıstır. Yılın sonundaki kefaret islemigibi Mesih de kefaret islemini tamamlamalı ve tapınagı günahtanarındırmalıdır. Iste bu islem, 2300 günlük dönem sona erdiginde[227]baslamıstır. O zaman Yüce Kahin tapınagı kutsamak için en kutsalyere girmistir.

Yargılama isi

Yeni antlasmada, tövbe edenin günahları iman yoluyla Mesih’inüzerine oradan da göksel tapınaga aktarılır. Tıpkı yeryüzündeki tapı-nagın kutsanması gibi, göksel tapınakta da biriken günahlar kaldırılır.Ancak bu islem tamamlanmadan önce kayıtlara bakılarak kimlerintövbeyle Mesih’e iman ettiginin ve bu kefaretin yararlarına hak ka-

Page 219: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Tapinagin açik gizemi 215

zandıgının anlasılması gereklidir. Dolayısıyla tapınagın kutsanması,Mesih’in gelisinden önce bir sorgulama islemini içerecektir. ÇünküO geldiginde, herkesi eylemlerine göre ödüllendirecektir (Esinleme22 :12).

Dolayısıyla peygamberligin ısıgını izleyenler, Mesih’in 2300günün sonu olan 1844 yılında yeryüzüne gelmek yerine, gelisinehazırlık amacıyla kefaret islemini tamamlamak için göksel tapınagınen kutsal yerine girdigini gördüler.

Mesih hizmetinin sonucunda, halkının günahlarını kanıyla gök-sel tapınktan kaldırdıgında, bunları Seytan’ın üzerine aktaracak veson cezayı O’nun çekmesini saglayacaktır. Erkeç, kimsenin yasama-dıgı bir yere gönderilirdi ve Israil halkına bir daha asla dönmemesisaglanırdı. Aynı sekilde Seytan, sonsuza dek Tanrı’nın ve O’nunhalkının huzurundan atılacaktır. Günahın ve günahkarların yıkımaugradıgı zaman O da yok edilecektir. [228]

Page 220: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 24 : Mesih simdi ne yapiyor?

Tapınak konusu hayal kırıklıgının sırrını çözdü. Birbiriyle bag-lantılı ve uyumlu olan tam bir gerçek sistemini gözler önüne sererekTanrı’nın elinin büyük advent akımını yönlendirdigini ortaya koydu.Mesih’in ikinci gelisini imanla bekleyenler, O’nun yücelik içindegörünecegini ummuslardı. Ancak hayal kırıklıgına ugradıkları za-man Isa’yı gözden yitirmislerdi. Simdi ise Yüce Kahinin en kutsalyerde oldugunu görüyorlar, yakında kral ve kurtarıcı olarak ortayaçıkacagına iman ediyorlardı. Tapınaktan gelen ısık geçmisi, su anıve gelecegi aydınlatmaktaydı. Tasıdıkları bildiriyi tam olarak anla-masalar da dogru oldugunu görmüslerdi.

Yanlısları peygamberlik dönemlerinin hesaplanmasında degil,2300 günün sonunda gerçeklesecek olayın tammlanmasmdaydı.Yoksa peygamberlikte önceden bildirilen her sey zaten gerçekles-misti.

Mesih yeryüzüne gelmemis, gökteki tapınagın en kutsal yerinegirmisti : “Geceleyin görümlerde baktım, gögün bulutları üzerindeinsanogluna benzer birinin geldigini gördüm. Öncesiz Olan’ın ya-nına ilerledi, onun önüne kendisini yaklastırdı” (Daniel 7 :13).

Bu giris Malaki tarafından da önceden bildirilmisti : “Iste ula-gımı gönderiyorum. Önümde yolu hazırlayacak. Aradıgınız Rabansızın tapınagına gelecek; görmeyi özlediginiz antlasma ulagı ge-lecek” (Malaki 3 :1). Rab’bin tapınaga gelisi, ‘hiç beklenmedik’bir sekilde gerçeklesecektir. Rab’bin halkı O’nu orada bulmayı hiçummayacaktır.

Insanlar Rab’bi karsılamaya henüz hazır degildiler. Onlar içindaha tamamlanması gereken bir is vardı. Halk Yüce Kahinin gö-kicki hizmetlerini iman yoluyla izlerken kendilerine yeni görevlerverilecekti. Kiliseye verilmesi gereken baska bir bildiri vardı.

216

Page 221: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Mesih simdi ne yapiyor? 217

Kim dayanacak?

Peygamber söyle diyor : “Ama O’num gelecegi güne kim da- yo-nabilir? O belirince kim durabilir? Çünkü O maden arıtıcının atesi,çamasırcının kül suyu gibi olacak; gümüs eritip arıtan gibi davrana- [229]cak : Levililer’i arındırıp altın, gümüs temizler gibi temiz-leyecek.Böylece Rab’be dogrulukla sunular sunacaklar” (Malaki 3 :2,3).Mesih’in yalvarısı son buldugunda, yeryüzünde yasayan insanlar,Tanrı’nın önünde aracı olmadan durmak zorunda kalacaklardır. Giy-sileri tümüyle lekesiz, karakterleri kan serpmesiyle günahtan arınmısolmalıdır. Tanrı’nın lütfü ve kendilerinin titiz gayretleriyle kötülügekarsı savasta zafer kazanmalıdırlar. Gökyüzünde sorgulayıcı imandevam ederken ve tövbekar imanlıların günahları tapınaktan kal-dırılırken, Tanrı’nın halkı da yeryüzünde günaha sırt çevirmelidir.Bu gayret Esinleme 14’te görülebilir. Günahtan kurtulma isi sürüpgiderken, Mesih’in izleyicileri O’nun gelisine hazırlanacaklardır. Ozaman Rabbimizin gelisinde alacagı kilise, ‘üzerinde leke, burusuk-luk ya da buna benzer bir sey bulunmadan, görkemli bir biçimdekutsal ve kusursuz’ olacaktır’ (Efesliler 5 :27).

“Iste güvey geliyor”

Mesih’in en kutsal yere tapınagı kutsamak için gelmesi (Daniel8 :14), Insanoglunun Öncesiz Olan’ın yanına kadar ilerlemesi (Da-niel 7 :13), Rab’bin tapınagına gelmesi (Malaki 3 :11) aslında aynıolaydır. Bu olay aynı zamanda Matta 25’teki on kız benzetmesindegüveyin dügün sölenine gelmesi olarak da temsil edilmektedir.

Benzetmede güvey geldigi zaman, hazırlıklı olan kızların, onunlabirlikte dügün sölenine girdiklerini görüyoruz. Güveyin gelisi dü-günden önce gerçeklesmektedir. Dügün Mesih’in kendi egemenli-gini almasıdır. Kutsal Kent, Yeni Kudüs, egemenligin baskenti vetemsilcisi ‘gelin, Kuzu’nun esi’ olarak kabul edilmektedir. Yuhannasöyle anlatıyor : “Yedi melekten biri gelip benimle konustu : ‘Gel !’dedi. “Kuzu’ya es olacak gelini sana göstereyim.’ Sonra melek beniRuh’un yönetiminde, büyük ve yüksek bir daga götürdü. Oradanbana, gökten, Tanrfnın yanından inen ve O’nun görkemiyle ısıldayankutsal kenti, Kudüs’ü gösterdi’” (Esinleme 21 :9,10).

Page 222: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

218 Büyük Mücadele

Gelin Kutsal Kenti temsil eder; güveyi karsılamaya giden kız-lar da kilisenin simgesidir. Esinleme’de Tanrı’nın halkının dügün[230]yemeginin konuklan oldugu söyleniyor. Eger onlar konuksa, ge-lin olamazlar. Mesih, gökyüzünde, Öncesiz Olan’dan ‘egemenligi,görkemi ve krallıgı’ alacaktır. Egemenliginin baskenti olan YeniKudüs, ‘kendi güveyi için hazırlanmıs süslü bir gelin gibi’ olacaktır.Egemenligi aldıktan sonra kralların Kralı ve rablerin Rabbi olarakhalkını kurtarmaya gelecektir (Daniel 7 :14; Esinleme 21 :2).

Rab’bi beklemek

“Iste güvey geliyor !” duyurusu binlerce kisiyi Rab’bin gelisinibeklemeye yönlendirdi. Güvey beklenen zamanda dünyaya degil,gökyüzünde Öncesiz Olan’a geldi. “Hazır olanlar O’nunla birliktedügün sölenine katıldılar. Onlar yeryüzünde olduklarından kisiselolarak orada bulunmadılar. Mesih’in izleyicileri, ‘dügün sölenindendönen Efendileri geldiginde uyanık bulunan köleler gibi olmalıdırlar’(Luka 12 :36). Mesih’in ne yaptıgını anlamalı ve O’nu iman yoluylaizlemelidirler. Bu anlamda dügün sölenine katılmaları söyleniyor.

Benzetmede, kandilliklerinde yag olan kisiler dügün söleninekatılıyorlar. Acı dolu sınav gecesinde sabırla bekleyenler, daha belir-gin bir ısık için Kutsal Kitap’ı arastıranlar, gökteki tapmaga iliskingerçegi ve Kurtarıcı’nın hizmetindeki degisimi gördüler. O’nun yu-karıdaki tapmakta yerine getirdigi görevi iman yoluyla izlediler.Aynı gerçekleri kabul edenler, Mesih’i son aracılık gö-revinde imanyoluyla izleyenler dügün sölenine giriyorlar.

Tapmagın kapanısı

Matta 22’deki benzetmede yargı, dügün söleninden önce gerçek-lesiyor. Dügünden önce kral geliyor ve konukların dügün elbiselerinigiyip giymediklerine bakıyor. Buradaki elbise Kuzu’nun kanıyla yı-kanmıs lekesiz karakteri temsil etmektedir (Esinleme 7 :14). Dügünelbiseleriyle gelenler kabul edilmekte, Tanrfnın egemenliginde payalmaya ve tahtında yer edinmeye layık bulunmak-tadır.

Her çagda Mesih’e tanıklık edenlerin yasamları incelendiktenve hüküm verildikten sonra sorgulama son bulacak ve merhamet[231]

Page 223: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Mesih simdi ne yapiyor? 219

kapısı kapatılacaktır. Hazır olanlar dügün sölenine girecek ve kapıkapatılacaktır. Böylece insanlıgın kurtulusu tamamlanmıs olacaktır.

Yeryüzündeki tapınakta, Baskahin, En Kutsal Yere girdiginde,ilk bölmedeki hizmet son bulmus olurdu. Dolayısıyla Mesih kefa-ret islemini tamamlamak amacıyla En Kutsal Yere girdiginde, ilkbölmedeki hizmetine son verdi. Ardından ikinci bölmedeki hizmetibasladı. Mesih bizim yalvarısçımız olarak görevinin yalnızca birkısmını tamamlamıstı. Günahkarların ugruna Baba’nın huzurundahala kanıyla yalvarmaktadır.

1800 yıl boyunca Tanrı’nın önüne gelmek için açık duran ümit vemerhamet kapısı kapanmıs, ama baska bir kapı açılmıstı. Mesih’inEn Kutsal Yerdeki yalvarısı aracılıgıyla günahların bagıslanmıstır.Mesih’in günahkarlar adına hizmet ettigi göksel tapınaga giren ‘açıkbir kapı’ hala vardır.

Mesih’in Esinleme’deki su sözlerinin uygulaması artık görülebil-mektedir : “Kutsal ve gerçek olan, Davut’un anahtarına sahip olan,açtıgını kimsenin kapayamadıgı, kapadıgını kimsenin açamadıgıKisi söyle diyor : ‘Senin yaptıklarını biliyorum. Iste senin önüne,kimsenin kapayamayacagı açık bir kapı koydum” (Esinleme 3 :7,8).

Isa’yı kefaret görevinde iman yoluyla izleyenler, O’nun aracıolmasının yararlarına ortaktırlar; ısıgı reddedenler için bu görevinherhangi yararı olmayacaktır. Mesih’in Kurtarıcı olduguna inanmayıreddeden Yahudiler, O’nun getirdigi bagıslamaya kavusamadılar. Isagöge alındıgı ve göksel tapınaga girdigi zaman ögrenciler, O’nunaracı olusunun bereketlerine kavustular. Yahudiler ise kendi yarar-sız kurbanlarına ve sunularına devam ederek tümüyle karanlıktakaldılar. Eskiden insanların Tanri’nin huzuruna girmek amacıylakullandıgı kapı artık açık degildi. Yahudiler Rab’bi, O’nun o zamanbulunabilecegi gökteki tapınak aracılıgıyla aramayı reddettiler.

Inanmayan Yahudiler, Bas Kahinimizin görevine kayıtsız kalandikkatsiz ve inançsız imanlıları temsil etmektedir. Baskahinin EnKutsal Yere girdigi ve hizmet ettigi zaman, tüm Israil’in tapına-gın çevresinde toplanması ve Tanri’nin önünde kendisini alçaltmasıbeklenirdi. Günahlarının bagıslanması ve topluluktan kesilip atılma- [232]maları için böyle yapmalıydılar. Aynı sekilde bu Kefaret Gününde deBas Kahinimizin görevini anlamamız ve bizden beklenen hizmetleribilmemiz ne kadar önemlidir !

Page 224: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

220 Büyük Mücadele

Nuh’un zamanında gökyüzünden yeryüzüne bir bildiri gönde-rilmisti. Insanların kurtulusu, bu bildiriye nasıl karsılık verdiklerinebaglı olacaktı (Yaratılıs 6 :6-9; Ibraniler 11 :7). Sodom’un zamanındaLut, onun esi ve iki kızı dısında kalan herkes, gökten gelen ateslemahvoldu (Yaratılıs 19). Aynı sey Mesih’in zamanı için de gerçektir.Tanri’nin Oglu inançsız Yahudilere söyle seslendi : “Bakın, evinizıssız bırakılacak !” (Matta 23 :38). Son günlere bakan aynı SonsuzGüç, ‘gerçegi sevmeye ve böylece kurtulmaya yanasmayanlar’ içinsöyle ilan ediyor : “Iste bu nedenle Tanrı, yalana kanmaları içinonların üzerine yanıltıcı bir güç gönderiyor” (2.Selanikliler 2 :10,11). Onlar Tanrı Sözünün gerçeklerini reddettikçe Kutsal Ruh onlarısevdikleri aldanısla bas basa bırakacaktır. Ancak Mesih, insan içinhala yalvarısta bulunmaktadır. Isık, onu arayanlara verilecektir.

1844 yılının geçmesi, advent inancına baglı olanlar için büyükbir sınanmaydı. Tek tesellileri, zihinlerini yukarıdaki tapmaga yön-lendiren ısık olmustu. Bu kisiler beklerken ve dua ederken, yüce BasKahinlerinin baska bir göreve basladıgını gördüler. Mesih’i imanyoluyla izleyerek kilisenin son hizmetini de görebildiler. Bi-rinci veikinci melegin bildirilerini daha açık bir sekilde anlayabildiler. Esin-leme 14’teki üçüncü melegin ciddi uyarısını almaya ve yeryüzüneulastırmaya hazırlandılar.[233]

Page 225: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 25 : Tanri’nin degismeyen yasasi

“Sonra Tanrı’nın gökteki tapınagı açıldı ve tapınakta O’nun ant-lasma sandıgı göründü. O anda simsekler çaktı, ugultular ve gökgürlemeleri isitildi. Yer sarsıldı ve siddetli bir dolu fırtınası koptu”(Esinleme 11 :19). Tanrı antlasmasının sandıgı, tapınagın ikinci böl-mesi olan En Kutsal Yerdedir. Gökteki aslının gölgesi olan yeryüzün-deki tapınma çadırının hizmetinde bu bölme, tapınagın kutsanmasıiçin yalnızca büyük Kefaret Günü açılırdı. Dolayısıyla Tanrı’nıngökteki tapınagının açılması ve antlasma sandıgının görünmesi, Me-sih’in kefaret görevini tamamlamak amacıyla 1844 yılında En KutsalYere girdigini göstermektedir. En Kutsal Yere giren yüce Baskahiniiman yoluyla izleyenler, antlasma sandıgını gördüler. Tapınak ko-nusunu incelerken Kurtarıcının görevindeki degisimi anlamıslar vesimdi de Tanrı’nın sandıgı önünde hizmet ettigini görmüslerdir.

Yeryüzündeki tapınma çadırında bulunan sandıkta iki tas levhavardı. Bunların üzerinde Tanrı’nın yasası yazılıydı. Tanrı’nın gök-teki tapmagı açıldıgı zaman, antlasma sandıgı göründü. GöktekiEn Kutsal Yerde, tanrısal yasa - Tanrı’nın söyledigi ve tas levhalarüzerine parmagıyla yazdıgı yasa - bulunmaktadır.

Bu noktayı anlayabilenler, Kurtarıcının su sözlerindeki gücü farkettiler : “Size dogrusunu söyleyeyim, gök ve yer ortadan kalkmadan,her sey gerçeklesmeden, Kutsal Yasa’dan ufacık bir harf ya da birnokta bile eksilmeyecek” (Matta 5 :18). Tanrı’nın isteginin yücebir açıklaması olan ve O’nun karakterini gözler önüne seren yasa,sonsuza dek kalıcıdır.

Tanrı’nın yasasındaki on buyruktan biri de Sept buyrugudur.Tanrı’nın Ruhu, Söz’ün ögrencilerini etkileyerek, Yaratıcının din-lenme gününü göz ardı ettiklerini ve bu buyrugu çignediklerinigösterdi. Bunun üzerine ögrenciler, haftanın ilk gününü tutmanın ne-denlerini incelemeye basladılar. Dördüncü buyrugun kaldırıldıgınaya da Sept gününün degistigine iliskin herhangi bir kanıt bulama-dılar. Tanrı’nın istegini bilmeyi ve yapmayı içtenlikle istiyorlardı.

221

Page 226: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

222 Büyük Mücadele

Bu yüzden Tanrı’nın Sept gününü kutsal tutmaya baslayarak O’nabaglılıklarını açıga vurdular.[234]

Adventist imanlıların inancını ortadan kaldırmak için büyük gay-ret gösterildi. Göksel tapınaga iliskin gerçegin Tanrı’nın yasasını vedördüncü buyruktaki Septi içerdigini herkes görüyordu. Mesih’ingöksel tapınaktaki hizmetini açıklayan Kutsal Yazının uyumlu gerçe-gine karsı gelmenin sırrı burada yatıyordu. Insanlar Tanrı’nın açmısoldugu kapıyı kapatmak istediler. Ne var ki Mesih, en kutsal yerinkapısını açmıstı ve dördüncü buyruk oradaki yasanın içinde yeralıyordu.

Mesih’in aracı olusunun ve Tanrı yasasının ısıgını kabul eden-ler, bunların Esinleme 14’ün gerçekleriyle baglantılı oldugunu veRab’bin gelisi için yeryüzünde yasanlara yönelik üç yönlü bir uyarıverildigini anladılar (Ek’e bkz.). ‘Yargı saati gelmistir’ duyurusu,Kurtarıcının yalvarıs hizmeti son bulana ve dönüp halkını alanakadar devam etmelidir. 1844’de baslayan yargı, yasayanların ve ölü-lerin durumuna karar verilene ve tüm insanların sorgulanması bitenekadar sürecektir.

Insanların yargı gününde dayanabilmesi için bildiri söyle buyrukveriyor : “Tanrı’dan korkun ! O’nu yüceltin ! Çünkü O’nun yar-gılama saati geldi. Gögü, yeri, denizi ve su pınarlarını yaratanatapının !” Bu bildirinin kabul edilmesi, “Tanrı’nın buyruklarını ye-rine getiren ve Isa’ya olan imanlarını sürdüren kutsalların sabrını’gerektirecektir” (Esinleme 14 :7,12).

Yargıya hazır olmak için insanlar Tanrı’nın yasasını tutmalıdır-lar. Pavlus söyle söylüyor : “Kutsal Yasayı bilerek günah isleyenlerbu Yasa’yla yargılanacaklardır... Tanrı’nın, insanları gizli suçların-dan ötürü Isa Mesih aracılıgıyla yargılayacagı gün böyle olacak-tır,” “Iman olmadan Tanrı’yı hosnut etmek imkansızdır,” “Imanlayapılmayan her sey günahtır” (Romalılar 2 :12-16; Ibraniler 11 :6;Romalılar 14 :23).

Ilk melek Tanrı’dan korkmaları ve O’nu yüceltmeleri için insan-lara çagrıda bulundu. Bunu yapmak için O’nun yasasına uymalı-dırlar. Itaat olmadan tapınmanın hiçbir türü Tanrı’yı hosnut etmez.“Tanrı’yı sevmek, O’nun buyruklarını yerine getirmek demektir”(1.Yuhanna 5 :3; bkz. Süleyman’ın Özdeyisleri 28 :9).[235]

Page 227: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Tanri’nin degismeyen yasasi 223

Yaratıcıya tapınma çagrısı

Tanrı’ya tapınma görevi O’nun Yaratıcı olması gerçegine dayan-maktadır. “Gelin, tapınalım, egilelim, Bizi yaratan Rab’bin önündediz çökelim” (Mezmurlar 95 :6; bkz. Mezmurlar 96 :5; Mezmurlar100 :3; Isaya 40 :25, 26; 45 :18).

Esinleme 14’te, insanlar Yaratıcıya tapınmaya ve Tanrı’nın buy-ruklarına uymaya çagrılıyor. Bu buyruklardan biri Yaratıcı olarakTanrı’ya isaret etmektedir : “Ama yedinci gün bana, Tanrın Rab’beSept Günü olarak adanmıstır. O gün sen, oglun, kızın, erkek ve kadınkölen, hayvanların, aranızdaki yabancı hiçbir is yapmayacaksınız.Çünkü ben, Rab yeri, gögü, denizi ve bütün canlıları altı günde yarat-tım, yedinci gün dinlendim. Bunun için Sept Günü’nü kutsadım vekutsal kıldım” (Çıkıs 20 :10,11). Rab Sept gü-nüne iliskin söyle dedi :“Tanrınız Rab’bin ben oldugumu bilmeniz için onlar sizinle benimaramda belirti olacaklar” (Hezekiel 20 :20). Sept günü herkes tarafın-dan tutulmus olsaydı, insanlar Yaratıcıdan baskasına tapmayacaktı.Putperest, tanrıtanımaz ve tanrısaymaz insanlar olmayacaktı. Septgününü tutmak, gögü, yeri, denizi ve su pınarlarını yaratana baglılıkbelirtisidir. Insanların Tanrı’ya tapınmasını ve O’nun buyruklarınıtutmasını buyuran bildiri, onları özellikle dördüncü buyruga uymayayönlendirecektir.

Tanrı’nın buyruklarına ve Isa’ya olan imanlarına baglı kalan-ların yanı sıra baska bir sınıf daha vardır : “Bir kimse canavara veonun benzeyisindeki puta taparsa, alnı üzerine ya da eli üzerineonun isaretini kabul ederse, Tanrı gazabının kasesinde saf olarakhazırlanmıs Tanrı öfkesinin sarabından içecektir” (Esinleme 14 :9,10). Canavar, put ve isaretten kasıt nedir?

Ejderhanın kimligi

Bu simgelerin bulundugu peygamberlik Esinleme 12’de baslar.Mesih’i dogum anında yok etmeye çalısan ejderhanın Seytan ol-dugu söylenmektedir (Esinleme 12 :9). Seytan, Hirodes’i etkisi altınaalarak Kurtarıcı’yı öldürmeye çalısmıstı. Ne var ki ilk yüzyıllardaMesih’le ve O’nun halkıyla savasan Seytan’ın aracı, putperestliginyaygın oldugu Roma Imparatorluguydu. Dolayısıyla [236]

ikinci anlamda ejderha, putperest Roma’nın simgesidir.

Page 228: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

224 Büyük Mücadele

Esinleme 13’te baska bir canavar vardır. Ejderha, parsa benze-yen bu yeni canavara ‘kendi gücü ve tahtıyla birlikte büyük yetkiverdi.’ Yeni canavar, birçok Protestan’ın inandıgı gibi, bir zamanlarRoma imparatorlugunun elinde bulunan güç, taht ve yetkiye kavu-san papalıgı simgelemektedir. “Canavara, kurumlu sözler söyleyenve küfürler savuran bir agız ve kırk iki ay süreyle kullanabilecegibir yetki verildi. Tanrı’ya sövmek, O’nun adına ve konutuna, yanigökte yasayanlara sövmek için agzını açtı. Kutsallara karsı savasaçıp onları yenmesine izin verildi. Canavar, her oymak, her halk,her dil ve her ulus üzerinde yetkili kılındı” (Esinleme 13 :5-7). Bupeygamberlik, Daniel 7’de sözü geçen küçük boynuzun tanımınaoldukça uymakta ve papalıga isaret etmektedir.

“Kırk iki ay süreyle kullanabilecegi bir yetki verildi.” Kırk ikiay - Daniel 7’deki üç buçuk yıla ya da 1260 güne denk gelmektedir.Papalıgın gücü Tanrı’nın halkını bu süre boyunca ezecektir. Öncekibölümlerde belirtildigi gibi bu süre, papalıgın egemenligiyle, I.S. 538yılında baslamıs ve 1798 yılında son bulmustur. O tarihte papalıkgücü ‘ölümcül yarasını’ almıs ve böylece “Baskasını tutsak eden,tutsaklıga gidecek” peygamberligi yerine gelmistir.

Yeni bir gücün yükselisi

Bu noktada ortaya baska bir simge çıkıyor : “Bundan sonra baskabir canavar gördüm. Yerden çıkan bu canavarın kuzu gibi ki boy-nuzu vardı, ama ejderha gibi ses çıkarıyordu” (Esinleme 13 :11). Buulus önceki simgelerle belirlenenlere benzememektedir. Yeryüzündehüküm süren büyük egemenlikleri peygamber Daniel söyle görür :“Geceleyin görümde, gögün dört rüzgarının büyük de-nizin üzerinesaldırdıgını gördüm. Denizden birbirinden farklı dört büyük canavarçıktı” (Daniel 7 :2).

Kuzu gibi boynuzları olan canavarın ‘yerden çıktıgı’ görülmekte-dir. Bu ulus, kök salmak için diger güçleri ortadan kaldırmak yerine,önceden beri bos kalan bir bölgeyi isgal edecek ve huzur içindebüyüyecektir. Dolayısıyla nerede oldugunu bilmek için Batı’ya ba-kılmalıdır.[237]

1798’de hangi ulus yükselmeye basladı? Hangi ulus güç vaat-leriyle dünyanın dikkatini üzerine çekmeyi basardı? Bu peygamber-ligin yerine geldigi tek bir ulus vardır - Amerika Birlesik Devletleri.

Page 229: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Tanri’nin degismeyen yasasi 225

Bir tarihçi, bu ulusun yükselisini hiç farkında olmadan Kutsal Yazı-daki ayetlere çok benzer terimlerle dile getirmis ve “bos bir diyardanyükselen gizem’1 sözcüklerini kullanmıstır. Ayrıca, ‘imparatorlukhaline gelen sessiz bir tohum’ benzetmesine de basvurmustur. 1850yılında Avrupalı bir gazeteci, Amerika Birlesik Devletlerinin, ‘kendigüç ve gururunu her gün artırarak topragın sessizliginden türedigini’dile getirmistir.2

“Kuzu gibi iki boynuzu vardı.” Kuzu gibi boynuzlar gençligi,masumlugu ve sefkati temsil etmektedir. Krallık baskısından ve ruh-ban sınıfının hosgörüsüzlügünden Amerika’ya kaçan ilk Hıristiyansürgünler, sivil ve dinsel özgürlügü olusturmaya kararlıydılar. Ba-gımsızlık Bildirisi, ‘tüm insanların esit yaratıldıgı’ gerçegini ortayakoyarak ‘yasam, özgürlük ve mutluluk arayısı’ hakkını vurgulamıs-tır. Anayasa insanlara kendilerini yönetme hakkını tanımıs, en çokoy alan temsilcilerin yasaları yürütmesini saglamıstır. Ayrıca halkadinsel inanç özgürlügü de tanınmıstır. Cumhuriyetçilik ve Protes-tanlık, ulusun temel ilkeleri, gücünün ve zenginliginin sırrı halinegelmistir. Milyonlarca kisi bu kıyılara çıkmıs, Birlesik Devletleryeryüzünün en güçlü ulusları arasındaki yerini almıstır.

Çarpıcı bir çeliski

Ancak kuzu gibi boynuzları olan canavar hakkında söyle denil-mektedir : “Ejderha gibi ses çıkarıyordu. Birinci canavarın bütünyetkisini onun adına kullanıyor, yeryüzünü ve orada yasayanlarıölümcül yarası iyilesmis olan birinci canavara tapmaya zorluyordu.Insanların gözü önünde, gökten yeryüzüne ates yagdıracak kadarbüyük mucizeler yapıyordu. Birinci canavarın adına yapmasına izinverilen mucizeler sayesinde, yeryüzünde yasayanları saptırdı” (Esin-leme 13 :11-14).

Kuzu gibi boynuzlar ve ejderha sesi bir çeliskiye isaret etmekte-dir. Bir ejderha gibi konusacak olması ve birinci canavarın yetkisini [238]kullanması, ejderhanın ve parsa benzeyen canavarın ruhuna sahipolacagını, hosgörüsüzlük ve zulümle hareket edecegini gösteriyor.Üstelik yeryüzünde yasayanları birinci canavara tapınmaya zorla-ması, bu ulusun, yetkisini papalıga hürmet için kullanacagını ortayakoyuyor.

Page 230: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

226 Büyük Mücadele

Böyle bir eylem, onun bagımsız kurumlarının dehasına, Bagım-sızlık Bildirgesinin ciddi kararlarına ve Anayasaya karsı durmak-tadır. Anayasaya göre, “Kongre, dinin kurulusuna iliskin herhangibir yasa çıkaramaz ve dinsel özgürlügü kısıtlayamaz. Birlesik Dev-letlerin yetkisi altındaki herhangi bir kamu kurulusu dinsel ayrımyapamaz.” Bu güvencelerin açıkça çignenmesi simgesel olarak or-taya konulmaktadır. Kuzu gibi boynuzlan olan canavar - pak, sefkatlive zararsız gibi görünse de - bir ejderha gibi konusmaktadır.

“Onlara, kılıçla yaralanmıs, ama sag kalmıs olan canavarın onu-runa bir put yapmalarını buyurdu.” Peki ama ‘canavarın putu’ nedemektir? Nasıl biçimlendirilecektir?

Ilk kilise, bozulduktan sonra laik gücün destegine basvurmustu.Sonuç olarak ortaya devlet tarafından kontrol edilen bir kilise, yanipapalık çıktı. Birlesik Devletlerin ‘canavarın putunu’ yapması için,dinsel gücün sivil hükümeti kontrol eder duruma gelmesi gerekecek-tir. Böylece devlet, kilise tarafından, onun amaçlarını yerine getirmekiçin kullanılacaktır.

Roma’nın izinden giden Protestan kiliseleri, vicdan özgürlügünükısıtlamaya yönelik bir arzu duymustur. Bunun bir örnegi IngilizKilisesinin bölücülere uyguladıgı zulümdür. On altıncı ve on yedinciyüzyıllarda Ingiliz kilisesine boyun egmeyen önderler ve insanlarcezaya, iskenceye ve hatta ölüme mahkum edilirlerdi.

Imandan dönüs, ilk kiliseyi sivil yönetimin destegini aramayayönlendirmis, bu da canavar olan papalıgın yolunu açmıstı. Pavlus,“Imandan dönüs baslamadıkça ve mahvolacak olan yasa tanımazadam” ortaya çıkmadıkça sonun gelmeyecegini bildirmisti (2.Sela-nikliler 2 :3).

Yine Kutsal Kitap söyle buyuruyor : “Sunu bil ki, son günlerdeçetin anlar olacaktır. Insanlar, kendilerini seven, para düskünü, övün-gen, kibirli, küfürbaz, anne baba sözü dinlemez, nankör, kutsallıktan[239]ve sevgiden yoksun, uzlasmaz, iftiracı, özünü denetleyemeyen, az-gın ve iyilik düsmanı olacaklar. Hain, aceleci, kendini begenmis,Tanrı’dan çok eglenceyi seven, Tanrı yolundaymıs gibi görünüp buyolun gücünü inkar edenler olacaklar” (2.Timoteyus 3 :1-5). “Ruhaçıkça diyor ki, sonraki zamanlarda bazıları imandan dönecek. Vic-danları adeta kızgın bir demirle daglanmıs olan yalancıların iki-yüzlülügü nedeniyle aldatıcı ruhlara ve cinlerin ögretilerine kulakverecekler” (2.Timoteyus 4 :1).

Page 231: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Tanri’nin degismeyen yasasi 227

‘Gerçegi sevmeyenler ve böylece kurtulmaya yanasmayanlar’yanıltıcı bir güçle aldanacaklar, bir yalana kanacaklar (2.Selanik-liler 2 :10,11). Bu duruma gelindiginde ilk yüzyıllarda olan seylertekrarlanacaktır.

Protestan kiliselerindeki inanç çesitliligi yüzünden bazı kisiler,onların birlesip tek bir güç haline gelemeyecegini söylemektedir.Ancak son yıllarda Protestan kiliselerinde, birlige karsı giderek bü-yüyen bir sempati duyulmaktadır. Böyle bir birlik olus-turmak içinherkesin aynı düsüncede olmadıgı konular ayıklanacaktır. Böylecetam birlik için zor kullanmaya tek bir adım kalacaktır.

Birlesik Devletlerin önde gelen kiliseleri, ögretiler üzerinde bir-lestikten sonra devleti etkisi altına alarak onun kurumlarına istedik-leri gibi sekil vermeyi arzulayacaktır. O zaman Protestan Amerika,Roma hiyerarsisinin bir benzerini yaratmıs olacaktır. Buna karsıkoyanlar da kaçınılmaz bir sekilde cezalandırılacaktır.

Canavar ve putu

Iki boynuzlu canavar, ‘küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle,herkesin sag eli ya da alnı üzerine bir isaret vurduruyordu. Öyleki, bu isareti, yani canavarın adını ya da adını simgeleyen sayıyıtasıyanların dısında hiç kimse ne bir sey satın alabiliyor, ne de sata-biliyordu” (Esinleme 13 :16,17). Üçüncü melek söyle uyarıyor : “Birkimse canavara ve onun benzeyisindeki puta taparsa, alnı üzerine yada eli üzerine onun isaretini kabul ederse, Tanrı gazabının kasesindesaf olarak hazırlanmıs Tanrı öfkesinin sarabını içecektir.” [240]

Canavarın putu imandan dönmüs olan Protestanlıgı temsil etmek-tedir. Protestanlıgın bu türü, kiliselerinin dogmalarını kabul ettirmekiçin sivil gücün destegini aradıkları zaman gelisecektir. ‘Canavarınisaretinin’ tanımlanması gerekir.

Tanrı’nın buyruklarına uyanlar, canavara ve onun putuna tapına-rak bu isareti alanlarla karsı karsıyadır. Tanrı’nın yasasına uymak yada çignemek Tanrı’ya tapanlarla canavara tapanların ayırt edilmesinisaglayacaktır.

Canavarın ve putunun özel niteligi, Tanrı buyruklarının çig- nen-mesidir. Daniel, küçük boynuz olan papalıkla ilgili olarak söyledemektedir : “Belirlenen zamanları ve yasaları degistirmeyi amaçla-yacak” (Daniel 7 :25). Pavlus, ‘yasa tanımaz adam’ diye niteledigi

Page 232: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

228 Büyük Mücadele

aynı gücün kendisini Tanrı’nın üzerinde yüceltecegini dile getirdi(2.Selanikliler 2 :3). Papalık yalnızca Tanrı’nın yasasını degistirmeyoluyla kendisini Tanrı’nın üzerinde yüceltebilirdi. Degistirilen ya-salara uyan kisiler de, papalık yasalarını onurlandırmıs ve Tanrı’nınyerine papalıgı koymus olacaktı.

Papalık Tanrı’nın yasasını degistirme girisiminde bulundu. Dör-düncü buyruk degistirilerek haftanın yedinci günü yerine birincigününün tutulmasına karar verildi. Kesin ve kasıtlı bir degisim ya-pıldı : “Belirlenen zamanları ve yasaları degistirmeyi amaçlayacak.”Dördüncü buyrugun degistirilmesi peygamberligi tümüyle yerinegetirmektedir. Papalık gücü bu noktada kendisini Tanrı’dan üstüngörmüstür.

Tanrı’ya tapınanlar özellikle dördüncü buyrugu tutup tutma-dıklarına bakılarak ayırt edilecektir. Canavara tapınanlar Yaratıcının anısını ortadan kaldırıp Roma’nın kurmacasını yüceltecektir.Papalık ilk kibirli iddialarını Pazar gününü ‘Rab’bin günü’ ilanederek ortaya atmıstır (Ek’e bkz). Ancak Kutsal Kitap, Rab’bingününün yedinci gün oldugunu söylemektedir. Mesih, “InsanogluSept günün de Rab’bidir” demistir (Markos 2 :28). Ayrıca (bkz.Isaya 58 :13; Matta 5 :17-19). Mesih’in Sept gününü degistirdigineyönelik iddialar, O’nun kendi sözleriyle çürütülmektedir.

Incil’in sessizligi

Protestanlar sunu kabul etmektedir : “Incil, Sept gününün tutul-[241]ması ve kurallarına uyulması konusunda tam bir sessizlik içinde-dir.”3

“Mesih’in ölümüne kadar Sept’in yedinci günde tutulmasınıbırakmayı ve birinci günde tutulmasına baslamayı öngören herhangibir buyruk yoktur”4

Katolikler Sept gününün degismesinin kendi kiliseleri aracılı-gıyla gerçeklestigini kabul ederler. Ayrıca Protestanların da Pazar’ıtutarak kendilerini onayladıgını ilan ederler. Söyle bir beyanda bu-lunurlar : “Eski yasa boyunca kutsanmıs olan gün Cumartesiydi;ama Kilise, Isa Mesih’in buyrugu ve Tanrı Ruhunun yönlendirisiyleCumartesiyi Pazarla degistirdi. Bu yüzden biz de yedinci günü degil,birinci günü kutsuyoruz. Pazar günü Rab’bin günüdür.”5

Page 233: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Tanri’nin degismeyen yasasi 229

Katolik Kilisesinin yetkisinin bir belirtisi olarak papalık yan-lısı yazarlar, Sept gününün Pazar’la degistirildigini kabul ediyorlar.Çünkü Pazar’ı tutarak kilisenin sölenler düzenleme ya da onları gü-nah ilan etme gücü oldugunu kabul ediyorlar.6 O halde Sept gününündegismesi, Roma Kilisesinin yetkisinin - canavarın - isareti degilmidir?

Roma Kilisesi üstünlük iddiasından vazgeçmedi. Dünya ve Pro-testan kiliseleri Roma’nın yarattıgı Sept’i tutarken ve Kutsal KitapSept’ini reddederken bu iddiayı kabullenmis oluyorlar. Bunu yapar-ken de kendilerini Roma’dan ayıran ilkeyi - yalnızca Kutsal Kitapinancını - göz ardı ediyorlar. Pazar akımını güçlendirme etkinligiyandas toplamaya devam ederken, sonunda tüm Protestan dünyasınıRoma’nın bayragı altına getirecektir.

Roma yanlıları ‘Protestanlar tarafından da Pazar gününün tutul-masını, Katolik Kilisesinin yetkisinin kabul edilmesi’ olarak deger-lendiriyorlar.7 Laik gücü kullanarak dinsel bir görevi uygulatmak,canavarın putunu yapmak demektir. Pazar gününün Birlesik Dev-letler de tutulması, canavara ve onun putuna tapınmak anlamınagelecektir.

Geçmis kusakların imanlıları, Kutsal Kitap Sept’ini tuttuklarınısanarak Pazar gününü kutsadılar. Günümüzde de her kilisede Pazargününü tutmanın tanrısal kaynaklı olduguna inanan gerçek imanlılarvardır. Tanrı onların içtenligini ve dürüstlügünü kabul ediyor. Ancak [242]Pazar gününü tutmak, yasayla uygulamaya konulunca ve dünya ger-çek Sept konusunda aydınlatılınca, o zaman Roma’nın buyrugunauymak için Tanrı’nın buyrugunu çigneyenler papalıgı Tanrı’nın üze-rine çıkarmıs olacaklardır. Böyle yapan kisiler, Roma’ya hürmetedeceklerdir. Canavara ve onun putuna tapacaklardır. Insanlar o za-man Roma’nın isaretini kabullenmis olacaklardır. Bu konu açık birsekilde halkın önüne getirildiginde ve Tanrı’nın buyruklarıyla insan-ların buyrukları arasında bir seçim yapmaları istendiginde, günahıseçmeye devam edenler ‘canavarın isaretini’ alacaklardır.

Üçüncü melegin uyarısı

Ölümlüler için en dehset verici tehdit, üçüncü melegin bildi-risinde yer almaktadır. Insanlar bu önemli konuda karanlıkta kal-mamalıdır. Bu uyarı Tanrı’nın yargısı yeryüzüne gelmeden önce

Page 234: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

230 Büyük Mücadele

verilmeli, böylece herkese ondan kurtulma fırsatı tanınmalıdır. Ilkmelek ‘her ulusa, her oymaga, her dile ve her halka’ bildiride bulu-nuyor. Üçüncü melegin uyarısı da aynı sekilde yayılacaktır. Yüksekbir sesle duyurulacak ve tüm dünyanın dikkatini çekecektir.

Herkes - Isa’ya iman eden ve Tanrı’nın buyruklarını yerine ge-tirenlerle, canavara ve onun putuna tapınarak ‘canavarın isaretini’alanlar olmak üzere iki büyük sınıfa ayrılacaktır. Kilise ve devletbirleserek herkesi ‘canavarın isaretini’ almaya zorlayacaktır. An-cak Tanrı’nın halkı bu isareti almayacaktır. “Atesle karısık camdanolusmus deniz gibi bir sey gördüm. Canavara, onun benzeyisindekiputa ve adını simgeleyen sayıya karsı zafer kazananlar, ellerindeTanrı’nın verdigi çenklerle cam denizin üzerinde durmuslardı” (Esin-leme 15 :2).[243]

[244] 1G.A.Townsend, The New World Compared With the Old, (Yeni Dünyayla Kıyasla-nan Eskisi), sayfa 462.

2 Dublin Nation.3George Elliott, The Abiding Sabbath, (Kalıcı Sept), sayfa 184.4A.E.Waffle, The Lord’s Day, (Rab’bin Günü), sayfa 186.5Catholic Catechism of Christian Religion (Hıristiyan Dininin Katolik Ögretisi).6Henry Tuberville, An Abridgement of the Christian Doctrine (Hıristiyan Ögretisinin

özeti), sayfa 58.7Mgr.Segur, Plain Talk About the Protestantism of Today (Günümüzün Protestanlı-

gına Iliskin Açık Konusma), sayfa 213.

Page 235: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 26 : Gerçegin savunuculari

Son günlerdeki Sept reformu Isaya’da önceden bildirilmekte-dir : “Rab söyle diyor : “Hakkı ve adaleti yerine getirin. Çünküpek yakında kurtarısıma ve adaletime kavusacaksınız. Bunu ya-pan adama, bunu sıkı tutan adem ogluna ne mutlu ! Böyleleri SeptGünü’nün kurallarını bozmaz ve elini her türlü kötülükten uzak tutar.“Rab’bin adını seven, kul gibi hizmet etmek için Rab’be baglananyabancıları, Sept Günü kuralını bozmayıp onu yerine getiren ve ant-lasmama sadık kalanı, evet, böylelerini kutsal dagıma getirip evimdesevindirecegim. Sunagımda yaktıkları sunuları ve kurban-ları kabuledecegim; çünkü benim evime ‘Bütün ulusların dua evi’ denecek”(Isaya 56 :1,2,6,7).

Bu sözcükler, baglamdan da (ayet 8) anlasılabilecegi gibi Hı-ristiyanlık dönemine isaret etmektedir. Yahudi olmayan uluslarında müjdenin duyurulması yoluyla egemenlige katılacakları buradaönceden görülebilmektedir.

Rab söyle buyuruyor : “Ögrencilerim arasında yasayı mühürle”(Isaya 8 :16). Tanrı yasasının mührü dördüncü buyrukta bulunur.Yasa’yı verenin adının ve unvanının aynı yerde geçtigi tek buyrukbudur. Sept günü papalıgın gücüyle degistigi zaman mühür de yasa-dan koparılmıs oldu. Bu yüzden Isa’nın ögrencilerinin, Yaratıcı’nınanısının ve yetkisinin isareti olan Sept’i onurlandırarak yerine koy-maları gerekmektedir.

Yine söyle bir buyruk veriliyor : “Yüksek sesle çagır, esirgeme,sesini boru gibi yükselt ve kavmıma günahlarını ve Yakup evinesuçlarını bildir. Çünkü her gün beni arıyorlar ve yollarımı bilmektenhoslanıyorlar; adalet etmis ve Tanrı’nın hükümlerini bırakmamıs birulus gibi benden dogru hükümler soruyorlar; Tanrı’ya yaklasmaktanhoslanıyorlar” (Isaya 58 :1,2).

Peygamber böylece sırt çevrilen buyruga dikkat çekiyor : “Sen-den çıkacak olanlar eski harabeleri bina edecekler; çok kusaklarıntemellerini dikeceksin ve sana ‘Gedik kapatan, diyarda oturulsundiye, yolları eski haline koyan’ denilecek. Kutsal günümde diledigini

231

Page 236: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

232 Büyük Mücadele

yaparak Sept gününü ayak altına almazsan ve Sept gününe ferah gün,Rab’bin kutsal gününe görkemli gün dersen ve kendi yollarında yü-[245]rümeyerek, kendi zevkini bulmayarak, kendi sözlerini söylemeyereko güne yücelik verirsen, o zaman zevkini Rab’de bulursun ve senidünyanın yüksek yerleri üzerine bindiririm. Atan Yakup’un mirasınısana yediririm, çünkü Rab’bin agzı söyledi” (Isaya 58 :12-14).

Sept günü Roma’nın gücüyle degistigi zaman Tanrı’nın yasasıçignenmis oldu. Ama bu bozuklugun onarılacagı zaman gelmistir.

Sept günü Aden bahçesinde günah islemeden önce Adem ta-rafından tutuluyordu. Daha sonra günaha düsen, ama tövbe edenAdem, Sept’i tutmaya devam etti. Habil’den Nuh’a, Ibrahim’den Ya-kup’a kadar tüm atalar Sept’i tuttular. Rab Israil’i kurtardıgı zaman,yasasını kalabalık halka ilan etti.

Gerçek sept her zaman tutuldu

O günden bu güne dek Sept günü tutuldu. ‘Yasa tanımaz adam’her ne kadar Tanrı’nın kutsal gününü ayakları altında çignediysede, sadık insanlar gizli yerlerde onu onurlandırmaya devam ettiler.Reformdan beri her kusaktan Sept’i tutmaya özen gösteren imanlılarçıktı.

Sonsuz müjdeyle baglantılı olan bu gerçekler, Mesih ortaya çık-tıgı zaman O’nun kilisesinin ayırt edilmesini saglayacaktır. “Budurum, Tanrı’nın buyruklarını yerine getiren ve Isa’ya olan imanla-rını sürdüren kutsalların sabrını gerektirir” (Esinleme 14 :12).

Tapınaga ve Tanrı’nın yasasına iliskin ısıgı alanlar, gerçeginuyumunu gördükçe sevinçle doldular. Bu ısıgın bütün imanlılara ve-rilmesini arzuladılar. Ancak Mesih’i izlediklerini iddia eden birçokkisi dünyaya ters düsen gerçekleri kabul etmedi.

Sept’in gerçekleri ortaya konulurken, birçok kisi söyle dedi :“Biz hep Pazar günlerini tuttuk; babalarımız onu tuttular, birçok iyiinsan Pazar’ı tutarak mesut bir sekilde can verdi. Yeni bir Sept’ibenimsemek bizi dünyayla karsı karsıya getirecektir. Yedinci günütutanlardan olusan küçük bir grup, Pazar gününü tutan tüm dünyayakarsı nasıl basarıya ulasabilir?” Yahudiler, buna benzer tartısmalarlaMesih’i reddetmelerini haklı çıkarmıslardı. Bu yüzden, Luther’inzamanında papa yanlıları, gerçek imanlıların Katolik inancıyla öldü-

Page 237: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Gerçegin savunuculari 233

günü belirttiler; yani o din yeterliydi. Böyle bir mantık, imanın hertürlü ilerleyisine engel olusturmaktadır. [246]

Birçok kisi Pazar gününü tutmanın kilisenin yüzyıllardır sürenbir gelenegi oldugunu öne sürmüstür. Bu tartısmaya karsılık vermekiçin Sept’in ve onu tutmanın çok daha eskiye ve hatta dünyanınbaslangıcından da önceye, Öncesiz Olan’a dayandıgını söylemeliyiz.

Kutsal Kitap tanıklıgının yoklugu üzerine birçokları söyle sorar :“Neden büyük adamlarımız bu Sept sorununu anlamıyorlar? Sizingibi inanan çok az kisi var. Herhalde birçok egitimli insanın yanlıs,sizin ise dogru oldugunuzu söylemeyeceksiniz.”

Bu tür tartısmaların karsısında yalnızca ayetleri ortaya koymakve Rab’bin çaglar boyunca kendi halkıyla nasıl ugrastıgını belirtmekyeterli olacaktır. Tanrı’nın egitimli kisileri reformlarda kullanmakiçin seçmeyisinin nedeni, onların kendi inançlarına ve teolojik sis-temlerine daha çok güvenmeleri ve Tanrı tarafından egitilme geregiduymamalarıdır. Bazen okullarda egitim almamıs kisiler gerçegiduyurmak üzere çagrılırlar. Bunun nedeni egitimsiz olmaları degil,kendi kendilerine yeterli olmadıklarını fark ederek Tanrı tarafındanegitilmeye ihtiyaç duymalarıdır. Onları büyük kılan, alçakgönüllülükve söz dinlerliktir.

Eski Israil’in tarihi Adventist toplulugun geçmis deneyimineçarpıcı bir benzerlik sergiler. Tanrı, Israil halkını Mısır’dan dısarıyönlendirdigi gibi advent akımındaki insanları da aynı sekilde yön-lendirmistir. Eger 1844 yılında birlik olup emek verenlerin hepsiüçüncü melegin bildirisini alsaydı ve Kutsal Ruh’un gücüyle du-yursaydı, yeryüzü yıllar önce uyarılmıs olacak, Mesih de halkınıkurtarmak için gelecekti.

Tanrı’nın istegi degil

Israil’in kırk yıl boyunca çölde dolasması Tanrı’nın istegi de-gildi : Tanrı onları dogrudan dogruya Kenan diyarına yönlendirmekve orada kutsal ve mutlu bir halk olarak yerlestirmek istedi. An-cak, ‘imansızlıklarından ötürü oraya giremediler’ (Ibraniler 3 :19).Aynı sekilde Mesih’in gelisinin bu denli gecikmesi, O’nun halkınınyıllarca günahlı ve kederli bir dünyada kalması da Tanrı’nın istegidegildi. Inançsızlık onları Tanrı’dan ayırmıstır. Isa dünyaya duydugumerhametten ötürü gelisini geciktirmektedir. Günahkarların uyarıyı [247]

Page 238: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

234 Büyük Mücadele

isitmeleri ve Tanrı’nın öfkesi dökülmeden önce sıgınak bulmalarınıistemektedir.

Önceki çaglarda oldugu gibi simdi de gerçegin açıklanmasıkarsıtlık uyandırmaktadır. Çogunlugun hosuna gitmeyen gerçeklerisavunan insanların karakterine ve niyetine saldırılar yapılmaktadır.Ilyas Israil’de sorun çıkaran, Yeremya bir hain, Pavlus ise tapmagıkirleten bir kisi olarak bilinmisti. O günden bugüne dek, gerçegebaglı kalanlar fitneci, sapkın ve bölücü olarak kabul edilirler.

Kutsalların ve sehitlerin yaptıgı iman açıklaması, simdi Tanrı’nıntanıkları olarak durmak üzere çagrılanlara cesaret veriyor. Su andaTanrı’nın kuluna, söyle bir buyruk veriliyor : “Sesini boru gibi yük-selt ve kavmıma günahlarını ve Yakup evine suçlarını bildir.” “Senibekçi koydum. Sözü benim agzımdan isiteceksin ve benim tarafım-dan onları sakındıracaksın” (Isaya 58 :1; Hezekiel 33 :7).

Gerçegi kabul etmenin en büyük engeli onun rahatsızlık ve azar-lama içermesidir. Bu, gerçegin karsısında duranların asla reddetme-digi bir seydir. Mesih’in asıl izleyicileri, gerçegin popüler olmasınıbeklemezler. Onlar çarmıhı kabul ederler. “Hafif ve geçici sıkıntıla-rımız bize, agırlıkta hiçbir seyle karsılastırılamayacak kadar büyük,sonsuz bir yücelik kazandırmaktadır. Mesih ugruna asagılanmayı,Mısır’ın hazinelerinden daha büyük bir zenginlik saydı. Çünkü ala-cagı ödülü düsünüyordu” (2.Korintliler 4 :17; Ibraniler 11 :26).

Dogruyu dogru oldugu için seçmeli ve sonuçlarını Tanrı’ya bı-rakmalıyız. Dünya, reformları ilke, iman ve cesaret sahibi olan insan-lara borçludur. Reform görevi su anda da böyle kisilerle sürmelidir.[248]

Page 239: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 27 : Günümüzdeki ruhsal uyanislar ne kadarbasarili?

Tanrı Sözünün sadık bir sekilde vaaz edildigi yerlerde, O’nun tan-rısal kökenini onaylayan sonuçlar alındı. Günahkarlar vicdanlarınınsızladıgını hissettiler. Zihinler ve yürekler derin bir ikna duygusuyladoldu. Insanlar Tanrı’nın dogrulugunu hissettiler ve “Ölüme götürenbu bedenden beni kim kurtaracak?” diye feryat ettiler (Romalılar7 :24). Çarmıh’ın gerçekleri kendilerine açıklanırken, Mesih’in gü-nahları için nasıl kefaret ettigini gördüler. Isa’nın kanı aracılıgıyla‘daha önce islenmis günahlar’ bagıslandı (Romalılar 3 :25).

Iman eden bu kisiler vaftiz oldular ve yeni bir yasama kavustu-lar. Tanrı’nın Ogluna iman ederek O’nun izinden gitmeye, O’nunkarakterini yansıtmaya ve kendilerini O’nun gibi pak kılmaya kararverdiler. Önceden nefret ettikleri seyleri artık seviyor, önceden sev-dikleri seylerden artık nefret ediyorlardı. Gururlular yumusak huylu,alaycılar ciddi ve agırbaslı oldular. Sarhoslar ayıldı, kirliler paklandı.Imanlıların arasında su ayetler gerçeklesti : “Süsünüz, örgülü saç-lar, altın takılar ve güzel giysiler gibi, dıstan olmasın. Gizle olan içvarlıgınız, sakin ve yumusak bir ruhun solmayan güzelligiyle sizinsüsünüz olsun” (1 .Petrus 3 :3,4).

Uyanısları niteleyen unsur, günahkarlara seslenmesidir. InsanlarMesih’in ugruna acı çekmeye layık görüldükleri için sevinç duyarlar.Isa’nın adını ananların yasam biçimlerinin nasıl degistigi herkesçegörülür. Önceki çaglardaki ruhsal uyanıs dönemlerinin göze çarpannitelikleri bunlar olmustur.

Ne var ki günümüzdeki uyanısların çogunun bunun tersi oldugugörülmektedir. Birçok kisinin tövbe yoluyla iman ettigini söyledigive kiliselere genis kalabalıkların katıldıgı dogrudur. Ancak gerçekruhsal yasamın gelistigine iliskin sonuçlar aynı kalabalıkta degildir.Bir süre için alevlenen ısık kısa zamanda sönüp gitmektedir.

Çagdas uyanıslar sık sık duyguları harekete geçirmekte, yenive ürkütücü seylere duyulan sevginin artmasına neden olmaktadır. [249]Bu yüzden yeni iman edenler. Kutsal Kitap gerçegini isitmek için

235

Page 240: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

236 Büyük Mücadele

pek küçük bir arzu duymaktadır. Dinsel bir toplantının sansasyonalniteligi yoksa, onları pek az çekmektedir.

Gerçekten iman eden bir kisinin yasantısında, Tanrı’yla iliski vesonsuz gerçekler merkezi önem tasıyacaktır. Günümüzün popülerkiliselerinde Tanrı’ya adanmıs olma ruhu var mıdır? Yeni imanlılardünyanın gururunu ve sevgisini reddetmemektedir. Benligi inkaretmeye ve elemler adamı olan Isa’yı izlemeye istekli degildirler.Tanrısal olgunluk birçok kilisede görülmemektedir.

Imanın yaygın bir sekilde gerilemesini bir yana bırakacak olur-sak, bu kiliselerde Mesih’in gerçek izleyicileri de vardır. Tanrı’nınson yargısı gerçeklesmeden önce, Rab’bin halkı arasında elçisel dö-nemden beri görülmemis büyüklükte bir uyanıs olacaktır. Tanrı’nınRuhu dökülecektir. Birçok kisi Tanrı’nın ve O’nun Sözünün sevil-medigi kiliselerden ayrılacaktır. Birçok hizmetliler, Rab’bin ikincigelisine hazırlayan büyük gerçekleri sevinçle kabul edeceklerdir.

Canların düsmanı, bu olusuma engel olmayı arzulamaktadır;dolayısıyla bu akımdan hemen önce, sahtesini sunmaya çalısacaktır.Kendi yetkisinin altına alacagı kiliselerde Tanrı’nın özel bereketidökülüyor gibi görünecektir. Kalabalıklar, “Tanrı harika bir sekildeçalısıyor” diye sevineceklerdir; oysa bu isin kaynagında baska birruh olacaktır. Seytan dinsel bir maskeyle Hıristiyan dünyasını etkisialtına almaya çalısacaktır. Duygusal heyecanlar yoluyla gerçek olansahte olanla birlesecek, insanlar yanlıs yönlendirilecektir.

Oysa Tanrı Sözünün ısıgında bu akımların dogasını belirlemekhiç güç degildir. Insanlar Kutsal Kitap’ın tanıklıgına sırt çevirirse,benligi ve dünyayı inkar etmeye iliskin temel gerçekleri reddederse,orada Tanrı’nın bereketinin olamayacagı gün gibi açıktır. Ayrıca“Onları meyvelerinde tanıyacaksınız” kuralına göre bu akımlarınTanrı’nın Ruhundan kaynaklanmadıgı besbellidir (Matta 7 :16).

Tanrı Sözünün gerçekleri, Seytan’ın hilelerine karsı bir kalkandır.Bu gerçeklerin göz ardı edilmesi, yeryüzüne bu denli yayılmıs olankötülüge kapı açmıstır. Tanrı’nın yasasının önemi büyük oranda[250]gözden yitirilmistir. Tanrısal yasanın yanlıs kavranması, iman etmeve kutsal kılınma gibi kavramlarda yanılgıların ortaya çıkmasına,olgunluk standardının düsmesine neden olmustur. Tanrı Ruhunungünümüzdeki ruhsal uyanıslarda bulunmamasının sırrı bu noktadaaranmalıdır.

Page 241: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Günümüzdeki ruhsal uyanislar ne kadar basarili? 237

Özgürlük yasası

Birçok din ögretmeni, Mesih’in, ölümüyle yasayı ortadan kal-dırdıgını iddia etmektedir. Bazıları yasayı agır bir yük olarak temsiletmekte, yasanın ‘tutsaklıgı’ karsısında müjdenin ‘özgürlügünü’ or-taya atmaktadır.

Ne var ki peygamberler ve elçiler, Tanrı’nın kutsal yasasına böylebakmıyorlardı. Davut söyle demistir : “Özgürce yürüyecegim, çünküsenin kosullarına yöneldim ben” (Mezmurlar 119 :45). Elçi Yakup,On Buyrugu, ‘mükemmel yasa’, ‘özgürlük yasası’ olarak nitele-mektedir (Yakup 1 :25). Yuhanna, Esinleme kitapçıgında Tanrı’nınbuyruklarına uyanlar için su bereketleri duyurmaktadır : “Kaftanla-rını yıkayan ve böylelikle yasam agacından yemeye hak kazanarakkapılardan geçip kente girenlere ne mutlu !” (Esinleme 22 :14).

Yasayı degistirmenin ya da kenara atmanın bir yolu olsaydı, Me-sih’in insanı günahtan kurtarmak amacıyla ölmesine gerek kalmazdı.Tanrı’nın Oglu, ‘Kutsal Yasa’yı önemseyip yüceltmek’ için geldi(Isaya 42 :21). Mesih söyle demistir : “Kutsal Yasa’yı ya da pey-gamberlerin sözlerini geçersiz kılmak için geldigimi sanmayın. Bengeçersiz kılmaya degil, tamamlamaya geldim... gök ve yer ortadankalkmadan, her sey gerçeklesmeden, Kutsal Yasa’dan ufacık bir harfya da bir nokta bile eksilmeyecek... Ey Tanrım, istemini yapmaktanzevk alırım ben, Yasan yüregimin derinligindedir” (Matta 5 :17,18;Mezmurlar 40 :8).

Tanrı’nın yasası degismezdir; onu yazanın karakterini açıklar.Tanrı sevgidir; O’nun yasası da sevgidir. “Sevgi Kutsal Yasa’nınyerine getirilmesidir.” Mezmurcu, “Yasan gerçektir... bütün buyruk-ların dogrudur” diyor. Pavlus söyle duyuruyor : “Yasa gerçektenkutsaldır. Buyruk da kutsal, dogru ve iyidir” (Romalılar 13 :10; Mez- [251]murlar 119 :142,172; Romalılar 7 :12). Böyle bir yasa, Yasa’yı koyanKisi kadar kalıcıdır.

Insanları iman ve kutsal kılma yoluyla Tanrı’yla barıstırmak,onları Tanrı Yasası’nın ilkeleriyle uyusturma amacını güder. Baslan-gıçta insan, Tanrı Yasası’yla tümüyle uyum içindeydi. Ancak günah,onu Yaratıcısından uzaklastırdı. Insan yüregi Tanrı’nın yasasıylasavasır hale geldi; “Çünkü benlige dayanan düsünce Tanrı’ya düs-mandır; Tanrı’nın Yasasına boyun egmez, egemez de...” (Romalılar8 :7). Bu yüzden, “Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oglunu

Page 242: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

238 Büyük Mücadele

verdi. Öyle ki Ona iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, ama hepsisonsuz yasama kavussun... Bir kimse yeniden dogmadıkça Tanrı’nınEgemenligini göremez” (Yuhanna 3 :16,3).

Günahın bilincine varmak

Tanrı’yla barısmanın birinci adımı, günahı kabullenmektir. “Gü-nah demek, yasaya karsı gelmek demektir.” “Çünkü Yasa sayesindegünahın bilincine varılır.” (1.Yuhanna 3 :4; Romalılar 3 :20). Kisigünahını görmek için karakterini Tanrı’nın aynasında sınamalıdır.Böylece O’nun karakterindeki yetkin dogrulugu ve kendi karakte-rindeki kusurları görecektir.

Yasa insana günahını gösterir, ama hiçbir çare sunmaz. Günah-lının payının ölüm oldugunu duyurur. Kisiyi günahın mahkumiye-tinden ve kirliliginden özgür kılan tek gerçek, Mesih’in müjdesidir.Kisi yasasını çignedigi Tanrı’ya tövbeyle ve kendisi ugruna kur-ban olan Mesih’e imanla yaklasmalıdır. Böylece ‘önceki günahları’bagıslanır ve Tanrı çocugu olur (Romalılar 3 :25).

Peki artık Tanrı yasasını çigneme özgürlügü var mıdır? Pavlussöyle diyor : “Öyleyse biz iman aracılıgıyla Kutsal Yasa’yı geçersizmi kılıyoruz? Hayır, tam tersine, Yasa’yı dogruluyoruz. Kesinliklehayır ! Günah karsısında ölmüs olan bizler artık nasıl günah içindeyasarız? Tanrı’yı sevmek, O’nun buyruklarını yerine getirmek de-mektir. O’nun buyrukları da agır degildir... Öyle ki, Yasa’nın geregi,dogal benlige göre degil, Ruh’a göre yasayan bizlerde yerine gel-sin. “Ne kadar severim yasanı ! Bütün gün düsünürüm üzerinde”(Romalılar 3 :31; 6 :2; 1.Yuhanna 5 :3; Romalılar 8 :4; Mezmurlar119 :97).[252]

Yasa olmadan insanlar, günahın bilincine varamazlar ve tövbeyegereksinim duyamazlar. Mesih’in, kendileri için dökülen kanmane kadar ihtiyaçları oldugunu fark edemezler. Dolayısıyla kurtulusümidi, yürekte kökten bir degisim ya da yasam reformu olmadan ka-bul edilir. Böyle yüzeysel bir sekilde iman edenlerin sayısı artmakta-dır. Mesih’le asla birlesmeyen kalabalıklar kilisele-re katılmaktadır.

Page 243: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Günümüzdeki ruhsal uyanislar ne kadar basarili? 239

Kutsal kılınmak ne demektir?

Tanrısal yasanın göz ardı edilmesinin ya da reddedilmesininsonucunda kutsal kılınmaya iliskin hatalı kuramlar olusmustur. Ög-retide yanlıs ve pratikte tehlikeli olan bu sonuçlar genel olarak begenitoplamaktadır.

Pavlus söyle diyor : “Tanrı’nın istegi sudur : kutsal olmanız.”Kutsal Kitap, kutsal kılınmanın ne oldugunu ve nasıl edinilebilece-gini açıkça ögretiyor. Kurtarıcı ögrencileri için söyle dua etmisti :“Onları gerçekle kutsal kıl. Senin sözün gerçektir.” Pavlus, söylediyor : “Tanrı’nın müjdesini bir kahin sıfatıyla yaymaktayım. Öyleki uluslar, Kutsal Ruh’la kutsal kılınarak Tanrı’yı hosnut eden biradak olsun” (1 .Selanikliler 4 :3; Yuhanna 17 :17; Romalılar 15 :16).

Kutsal Ruh’un islevi nedir? Isa ögrencilerine söyle demisti :“Ne var ki O, yani Gerçegin Ruhu gelince, sizi her gerçege yönel-tecek” (Yuhanna 16 :13). Mezmurcu, “Senin yasan gerçektir” diyor.Tanrı’nın yasası ‘kutsal, adil ve iyi’ oldugundan o yasaya göre bi-çimlenen bir karakter de kutsal olacaktır. Mesih böyle bir karakterinyetkin örnegidir; “Tıpkı benim de Baba’nın buyruklarını yerine ge-tirdigim gibi”, “Çünkü ben her zaman O’nun hosnut edeni yaparım”(Yuhanna 15 :10; 8 :29). Mesih’in izleyicileri O’na benzer olmalıdır.Kutsal Yasa’nın ilkelerine dayanarak Tanrı lütfuyla ka-rakterlerinibiçimlendirmelidirler. Kutsal Kitap’a göre kutsal kılınma bu demek-tir.

Yalnızca iman yoluyla

Bu kutsal kılınma süreci yalnızca Mesih’e iman yoluyla ve içi- [253]mizde bulunan Tanrı Ruhunun gücüyle gerçeklesebilir. Imanlı, güna-hın etkisini hissedecek, ancak ona karsı sürekli bir savas yürütecektir.Bu noktada Mesih’in yardımına gerek vardır. Insan zayıflıgı tanrı-sal güçle birlesmelidir. Iman söyle der : “Tanrı’ya sükürler olsun !Rabbimiz Isa Mesih’in aracılıgıyla bizi zafere ulastıran O’dur” (1Korintliler 15 :57).

Kutsal kılınma, devam edip giden bir süreçtir. Günahlı insan,iman ettigi zaman Tanrı’yla barısır. Imanlı yasamı o anda baslamıstır.Bundan sonra ‘yetkinlige dogru ilerlemeli’, ‘Mesih’in dolulugun-daki olgunluk düzeyine erismeli’, ‘Tanrı’nın Mesih Isa aracılıgıyla

Page 244: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

240 Büyük Mücadele

yaptıgı göksel çagrıda öngörülen ödülü kazanmak için hedefe dogrukosmalıdır’ (Ibraniler 6 :1; Efesliler 4 :13; Filipililer 3 :14).

Kutsal Kitap’a uygun kutsallıgı yasayanlar alçakgönüllülük gös-tereceklerdir. Sınırsız olan Rab’bin yetkinligine kıyasla kendi de-gersizliklerini göreceklerdir. Peygamber Daniel, gerçek bir kutsalkılınma örnegidir. Pak ve kutsal olma iddiasında bulunmak yerine,gerçekten günahlı olan Israil’le özdesleserek Tanrı’nın huzurundaonlar için yalvarısta bulunmayı seçti (Daniel 10 :11; 9 :15, 18,20;10 :8,11).

Çarmıhın gölgesinde yürüyenler için kendilerini yüceltmek, yada günahsızlık iddiasında bulunmak gibi yanılgılar söz konusu ola-maz. Bu kisiler, kendi günahlarının Tanrı Oglunun yüregini parçala-dıgını hissederler, bu da onları alçakgönüllülüge yönlendirir. Isa’yaen yakın yasayan insanlar, insanlıgın günahkarlıgını ve zayıflıgınıen yogun sekilde hissedenlerdir. Böyle kisilerin tek ümidi çarmıhagerilen ve ölümden dirilen Kurtarıcı’nın yardımıdır.

Su anda dinsel dünyada öncelik kazanan kutsal kılınma kavramı,benligi yüceltme ve Tanrı yasasını göz ardı etme gibi niteliklertasımaktadır. Bu görüse sahip olanlar, kutsal kılınmanın bir anda olupbittigini, kendilerinin iman yoluyla yetkin kutsallıga ulastıklarını,söylerler. “Sadece iman et; bereket senindir” derler. Dolayısıylakutsal kılınan kisinin pek bir gayret göstermeyecegi varsayılır. Aynızamanda Tanrı yasasının yetkisini de inkar ederler; buyruklara uymazorunlulugundan özgür olduklarını öne sürer- ler. Ancak, Tanrı’nın[254]dogasını ve istegini ifade eden ilkelerle uyum saglamadan kutsalolmak mümkün müdür?

Tanrı Sözünün tanıklıgı, eylem içermeyen iman ögretisine karsıdurmaktadır. Gökyüzünün buyruklarına uymadan O’nun bereketle-rini isteyen bir iman olamaz. (Bkz. Yakup 2 :14-24).

Kimse Tanrı’nın öngördügü buyrukları çigneyerek kutsal olabi-lecegini düsünmesin. Bilinen günahlar, Ruh’un tanıklık eden sesinikeserek insanı Tanrı’dan ayırır. Yuhanna sevgiye o denli çok agırlıkvermesine ragmen, Tanrı yasasını çigneyerek kutsal oldugunu iddiaeden sınıfın gerçek yüzünü ortaya koymaktan çekinmedi. ‘“O’nu ta-nıyorum’ deyip de O’nun buyruklarını yerine getirmeyen yalancıdırve kendisinde gerçek yoktur. Ama O’nun sözüne uyanın Tanrı’yaolan sevgisi gerçekten yetkinlesmistir. Tanrı’da oldugumuzu bununlaanlarız” (1.Yuhanna 2 :4,5). Iste her kisinin yaptıklarının sınavı bu-

Page 245: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Günümüzdeki ruhsal uyanislar ne kadar basarili? 241

radadır : Kisi, Tanrı’nın buyruklarını küçümsüyor ve alaya alıyormu? “Bu buyrukların en küçüklerinden birini kim çigner ve baska-larına öyle yapmayı ögretirse, Göklerin Egemenliginde en küçüksayılacak” (Matta 5 :18,19).

Günahsız oldugunu iddia eden kisi aslında kutsallıktan çok uzak-tır. Tanrı’nın sınırsız paklıgını ve kutsallıgını, günahın kötülügünüve çirkinligini hiç tanımamıstır. Böyle bir kisinin Mesih’le kendisiarasındaki uzaklık ne kadar büyükse, kendi gözündeki dogrulugu dao denli büyüktür.

Kutsal kitap’a göre kutsal kılınma

Kutsal kılınma tüm varlıgı - ruhu, canı ve bedeni içeren bir et-kinliktir. (Bkz. 1.Selanikliler 5 :23). Imanlılar bedenlerini Tanrı’yadiri, kutsal ve O’nu hosnut eden bir kurban olarak sunmalıdırlar (Ro-malılar 12 :1). Bedensel ve zihinsel gücü zayıflatan her uygulama,insanı Yaratıcı’ya hizmet etmekten alıkoyar. Tanrı’yı tüm yürek-leriyle sevenler, Tanrı’nın istegini yerine getirmek amacıyla kendivarlıklarının her yönünü O’nun yasalarıyla uyumlu kılmak için çabagöstereceklerdir. Göksel Babalarına getirdikleri hiçbir sununun, ben-ligin tutkularıyla ve egilimleriyle zayıflamasına ve kirlenmesine izinvermeyeceklerdir. [255]

Günaha verilen her prim, zihinsel ve ruhsal algılamayı kör- les-tirecektir; Tanrı’nın Sözü ve Ruhu, kisinin yüregini artık pek fazlaetkileyemeyecektir. “Sevgili kardesler, bu vaatlere sahip oldugumuzagöre, bedeni ve ruhu lekeleyen her seyden kendimizi arındıralım;Tanrı korkusunda yasayarak kutsallıkta yetkinleselim” (2.Korintliler7 :1).

Hıristiyan adını tasıyanların acaba kaçı, oburlukla, sarap düskün-lügüyle ve yasak zevklerle kendilerini lekelemektedir? Kilise sık sıkkötülügü tesvik etmekte, Mesih’in sevgisinin desteklemedigi unsur-larla hazinesini gelistirmektedir. Isa günümüzdeki kiliselere bir girseve iman adına düzenlenen sölenleri bir görse, tapınaktaki para bo-zanları kovdugu gibi onları da kovmaz mı? “Bedeninizin, Tanrı’danaldıgınız ve içinizde olan Kutsal Ruh’un tapmagı oldugunu bilmi-yor musunuz? Siz kendinize ait degilsiniz. Bir bedel karsılıgı satınalındınız; bunun için Tanrı’yı bedeninizde yüceltin” (l.Korintliler6 :19,20). Bedeni Kutsal Ruh’un tapmagı olan kisi, kötü bir alıskan-

Page 246: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

242 Büyük Mücadele

lıgın kölesi olmayacaktır. O’nun gücü Mesih’e ait olacaktır. O’nunmülkü Rab’bindir. Kendisine emanet edilen sermayeyi nasıl kötüyekullanabilir?

Hıristiyan adını tasıyanların yıllık giderlerinin büyük bir kısmı,benlige yönelik zevklere gidiyor. Tanrı, ondalıklar yoluyla soyuluyor.Yoksullara yardım etmek ya da müjdeyi desteklemek için Tanrı’nınsunagına bırakılması gereken sunular, zevk sunagına bırakılıyor.Eger Mesih’e iman ettigini söyleyen herkes gerçekten de kutsalkılınmıs olsaydı, gereksiz ve zararlı zevklere harcanan kaynaklarRab’bin hazinesine girerdi. Imanlılar yumusak bir karakter ve özveriörnegi sergilemelidirler. O zaman dünyanın ısıgı olacaklardır.

“Dogal benligin tutkuları, gözün tutkuları ve maddi yasamın ver-digi gurur”, kitleleri kontrol etmektedir (1.Yuhanna 2 :16). Me-sih’iizleyenlerin daha kutsal bir çagrısı vardır. ‘“Imansızların arasındançıkıp ayrılın’ diyor Rab. ‘Murdar olana dokunmayın ve ben sizikabul edecegim.’ Tanrı’nın vaadi sudur : ‘Size Baba olacagım, sizde ogullarım ve kızlarım olacaksınız’” (2.Korintliler 6 :17,18).

Insan, her iman ve itaat adımında Dünyanın Isıgına daha da yak-lasır. Dogruluk Günesinin parlak ısınları Tanrı’nın kullarının üzerine[256]parlar, onlar da bu ısınları yansıtmalıdır. Yıldızlar bize, aracılıgıylaparladıkları göksel bir ısık oldugunu anlatırlar. Imanlılar da aynısekilde taht üzerinde övgüye ve yücelige layık olan Tanrı’nın otur-dugunu göstermelidirler. Tanrı’nın karakterindeki kutsallık onlarıntanıklıgında belirgin olmalıdır.

Mesih’in bereketleri sayesinde Sınırsız Gücün tahtına yakla-sabiliyorsunuz. “Öz Oglunu bile esirgemeyen, O’nu hepimizin ug-runa ölüme teslim eden Tanrı, O’nunla birlikte bize her seyi debagıslamayacak mı?” Isa söyle diyor : “Sizler, kötü yürekli oldu-gunuz halde çocuklarınıza güzel armaganlar vermeyi biliyorsanız,gökteki Baba’nın, kendisinden dileyenlere Kutsal Ruh’u verecegiçok daha kesin degil mi?” “Benim adımla benden ne dilersenizya-pacagım.” “Dileyin, alacaksınız. Öyle ki sevinciniz tam olsun”(Romalılar 8 :32; Luka 11 :13; Yuhanna 14 :14; 16 :24).

Tanrı’nın onayını ve bereketini alacak sekilde yasama ayrıca-lıgına herkes sahiptir. Göksel Babamız hiçbirimizin mahkumiyetve karanlık altında kalmamızı istemez. Basımız egik, yüregimizbenlikle dolu yasamak, gerçek alçakgönüllülüge tanıklık etmemek-

Page 247: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Günümüzdeki ruhsal uyanislar ne kadar basarili? 243

tedir. Isa’ya yaklasabilir, paklanabilir ve yasanın önünde utanç vekederden özgür kılınabiliriz.

Adem’in ogulları Isa aracılıgıyla ‘Tanrı’nın ogulları’ olmuslardır.“Isa onlara ‘kardes’ demekten utanmıyor. Imanlının yasamı Tanrı’daimanla, zaferle ve sevinçle dolu olmalıdır. ‘Rab’bin verdigi sevinçsizi güçlü kılar.’ “Her zaman sevinin. Durmadan dua edin. Herdurumda sükredin. Çünkü Tanrı’nın Mesih Isa’da sizin için istedigibudur” (Ibraniler 2 :11; Nehemya 8 :10; 1 .Selanikliler 5 :16-18).

Kutsal Kitap’a göre tövbe yoluyla iman etmenin ve kutsal kılın-manın meyveleri bunlardır. Yasada ortaya konulan büyük dogrulukilkelerine bu kadar kayıtsız kalınmasının sonucunda bu kadar azsayıda meyveye tanık olunmaktadır. Bu nedenle daha önceki uya-nıslarda gözlemlenen Ruh’un derin ve kalıcı islerine pek rastlanma-maktadır.

Bizler Tanrı’ya bakarak degisiyoruz. Tanrı’nın insanlara kendiyetkinligini ve kutsallıgını sergilemek amacıyla açıkladıgı bu kutsalbuyruklar göz ardı edildigi ve insanların zihinleri daha çok insan [257]kaynaklı ögretilere ve kuramlara çekildigi için, kiliselerdeki olgun-lukta bir gerileme olmustur. Imanın özünün ve gerçek olgunlugunyeniden canlandırılması için Tanrı yasasının dogru yere konulmasıgereklidir. [258]

Page 248: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 28 : Yasam kayitlarimizla yüzlesmek

“Ben bakınca, tahtlar kuruldu, Öncesiz Olan yerine oturdu. Giy-sileri kar gibi beyaz, basındaki saçları yün gibi paktı. Tahtı atesalevleri, tahtının tekerlekleri kızgın bir ates gibiydi. Onun önünden,atesten bir ırmak akıyordu. Binlerce ve binlerce kisi O’na hizmet edi-yordu; On binlerce on binler önünde ayakta duruyordu. Yargılamaevresi basladı, kitaplar açıldı” (Daniel 7 :9,10).

Insanların, tüm dünyanın Yargıcı’nın önünden geçtigi büyük gün,Daniel’in görümünde böyle tanımlanmaktadır. Öncesiz olan, BabaTanrı’dır. Bütün varolusun kaynagı ve tüm yasanın özü olan Rab,yargıdaki yerini almaktadır. Melekler de hizmetkarlar ve tanıklarolarak bu olaya katılırlar.

“Geceleyin görümlerde baktım, gögün bulutları üzerinde in-sanogluna benzer birinin geldigini gördüm. Öncesiz Olan’ın yanınailerledi, onun önüne kendisini yaklastırdı. Ona egemenlik, görkemve krallık verildi. Bütün halklar, uluslar ve her dilden insanlar ona ta-pındılar. Egemenligi hiç bitmeyecek sonsuz bir egemenliktir, krallıgıda hiçbir zaman yıkılmayacak bir krallık olacak” (Daniel 7 :13,14).

Burada tanımlanan Mesih’in gelisi, O’nun yeryüzüne ikinci ge-lisi degildir. Aracılık görevi tamamlandıgı zaman egemenligi almakiçin Öncesiz Olan’a yaklasmasıdır. 2300 günün sonunda, 1844 yı-lında gerçeklesmis olan gelis budur. Baskahinimiz, insanlar için songörevini yerine getirmek üzere En Kutsal Yere girmistir.

Kahinlerin hizmetinde, yalnızca günahları tapınaga aktarılmısolanlar Kefaret Gününe ortak olabilirlerdi. Dolayısıyla son kefa-ret ve sorgulayıcı yargı söz konusu oldugunda yalnızca Tanrı’nıngerçek halkı kapsama alınmaktadır. Kötülerin yargılanması dahasonra gerçeklesecek farklı bir istir. “Çünkü yargılamanın, Tanrı’nınev halkından baslayacagı an gelmistir” (1.Petrus 4 :17).

Gökyüzündeki kayıt kitapları yargı kararlarını belirleyecektir.Yasam kitabı Tanrı’nın hizmetine girmis olan herkesin adını içerir.Isa ögrencilerine söyle dedi : “Adlarınızın gökte yazılmıs olma-sına sevinin.” Pavlus, ‘adları yasam kitabında yazılı olan’ çalısma

244

Page 249: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Yasam kayitlarimizla yüzlesmek 245

arka- daslarından söz etti. Daniel, ‘kitapta yazılı olan herkesin kurta- [259]rılacagını’ duyurdu. Esinleme’de de, ‘adları Kuzu’nun yasam kita-bında yazılı olanlar’ Tanrı’nın Kentine girebilmektedir (Luka 10 :20;Filipililer 4 :3; Daniel 12 :1; Esinleme 21 :27).

Rab’den korkup adını sayanlar için O’nun önünde bir anma ki-tabı yazıldı. Mesih’in ugruna karsı durulan her ayartma, üstesindengelinen her kötülük, dile getirilen her merhamet sözü, her özveri veher keder kayıt edilmektedir. “Çektigim acıları kaydettin, gözyas-larımı tulumunda biriktirdin ! Bunlar defterinde yazılı degil mi?”(Malaki 3 :16; Mezmurlar 56 :8).

Gizli niyetler

Aynı zamanda insanların günahları da kayıt edilmektedir. “Tanrıher isi, ister iyi ister kötü olsun, her gizli seyi yargılayacaktır.” “In-sanlar, söyleyecekleri her bos söz için yargı gününde hesap vere-cekler. Kendi sözlerinizle aklanacak, yine kendi sözlerinizle suçluçıkarılacaksınız.” Gizli niyetleri Tanrı kayıt etmektedir; “karanlıgıngizlediklerini aydınlıga, insanların yüreklerindeki amaçları açıgaçıkaracak olan O’dur” (Vaiz 12 :14; Matta 12 :36,37; l.Korintliler4 :5). Gökteki kitaplarda yazılı adların karsısına her yanlıs söz, herbencil eylem, yapılmayan her görev ve her gizli günah girilmektedir.Gökten gelen uyarıların reddedildigi anlar, bosa geçirilen zamanlar,iyilik ve kötülük ugruna uzun vadede etkisi görülecek yatırımlar, birmelek tarafından kayda alınmaktadır.

Yargı standardı

Yargının standardı Tanrı’nın yasasıdır : “Tanrı’ya saygı göster,buyruklarını tut, çünkü insanın bütün görevi budur. Tanrı her isi,ister iyi ister kötü olsun, her gizli seyi yargılayacaktır.” “ÖzgürlükYasası’yla yargılanacak olanlar gibi konusun ve davranın” (Vaiz12 :13,14; Yakup 2 :12).

Layık bulunanlar, dogru olanların dirilisine ortak olacaklardır.Isa söyle demistir : “Ama gelecek çaga ve ölülerin dirilisine erismeyelayık görülenlerin... bir daha ölmeleri de söz konusu degildir. Çünkü [260]meleklere benzerler ve dirilisin çocukları olarak Tanrı’nın çocukla-rıdırlar... Ve onlar mezarlarından çıkacaklar. Iyilik yapmıs olanlar

Page 250: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

246 Büyük Mücadele

yasamak, kötülük yapmıs olanlar yargılanmak üzere dirilecekler”(Luka 20 :35,36; Yuhanna 5 :29). Dogru olarak ölenler, ‘dirilise’kavusmaya layık görülecekleri yargıdan sonra dirileceklerdir. Bunedenle, kayıtları incelenirken ve durumlarına karar verilirken ken-dileri orada bulunmayacaktır.

Isa onların adına yalvarısta bulunmak için avukatları olarakTanrı’nın önünde durmaktadır. “Birimiz günah islerse, adil olanIsa Mesih bizi Baba’nın önünde savunur.” “Bu nedenle O’nun ara-cılıgıyla Tanrı’ya yaklasanları tamamen kurtaracak güçtedir. Çünküonlara aracılık etmek için hep yasamaktadır. Çünkü Mesih, asıl kut-sal yerin örnegi olup elle yapılmıs kutsal yere degil, ama simdi bizimiçin Tanrı’nın önünde görünmek üzere asıl göge girdi” (1.Yuhanna2 :1; Ibraniler 7 :25; 9 :24).

Yargı anında kayıt kitapları açılırken, Isa’ya iman edenlerTanrı’nın önüne getirilirler. Yeryüzünde ilk yasayanlardan basla-yan Avukatımız, her kusaktan imanlıların davasını getirir. Her adanılır, her dava sorusturulur. Adlar kabul edilir, adlar reddedilir. Ka-yıt kitaplarında tövbe edilmemis ve bagıslanmamıs günahlar, yasamkitabından silinir. Rab Musa’ya söyle demisti : “Kim bana karsıgünah islediyse onun adını silecegim” (Çıkıs 32 :33).

Gerçekten tövbe edenler ve Mesih’in kendileri ugruna dökü-len kanını kabul edenler, bagıslanır ve adları gögün kitabına yazılır.Böyleleri, Mesih’in dogruluguna ortak olur; karakterleri Tanrı’nınyasasıyla uyum içindedir. Günahları silinir ve sonsuz yasama kavus-maya hak kazanırlar. “Ben, kendi ugrumda senin günahlarını silenbenim. Senin suçlarını anmayacagım.” “Böylesinin adını yasam ki-tabından hiç silmeyecegim. Babamın ve O’nun meleklerinin önündeo kisinin adını açıkça anacagım.” “Insanların önünde beni açıkçakabul eden herkesi, ben de göklerde olan Babamın önünde açıkçakabul edecegim. Insanların önünde beni inkar edeni, ben de göklerdeolan Babamın önünde inkar edecegim” (Isaya 43 :25; Esinleme 3 :5;Matta 10 :32,33).

Tanrısal Yalvarısçı, kendi kanı aracılıgıyla zafer kazananlarınAden bahçesine yeniden kavusacaklarını ve mirasçı olarak taç giye-[261]ceklerini söylemektedir. Mesih su anda, Tanrı’nın tasarısının, insansanki günaha hiç düsmemis gibi islemesini istemektedir. Halkınınyalnızca bagıslanmasını ve aklanmasını degil, kendi yüceligindenpay alarak tahtına oturmalarını istemektedir.

Page 251: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Yasam kayitlarimizla yüzlesmek 247

Isa, kulları için lütuf dilerken Seytan da onları Tanrı’nın önündesuçlamaktadır. Seytan onların yasamındaki kayıtlara, karakter kusur-larına, Mesih’e benzemeyen yönlerine ve onları ayartarak islettigigünahlara isaret etmektedir. Bunlar yüzünden onların kendi kullarıoldugunu iddia etmektedir.

Isa onların günahları için mazeret bulmaz; ama tövbelerini veimanlarını gösterir. Onların bagıslanmasını isteyerek, yaralı elleriniBaba’ya kaldırır; “onları ellerimin ayalarına isledim” der. “Seninkabul ettigin kurban alçakgönüllü bir ruhtur, alçakgönüllü ve pismanbir yüregi hor görmezsin, ey Tanrı” (Mezmur 51 :17).

Rab seytan’ı azarlıyor

Suçlayıcı’ya söyle diyor : ‘“Rab seni azarlasın, ey Seytan !’ dedi,‘Kudüs’ü seçen Rab seni azarlasın ! Bu adam atesten çıkarılan yarıyanmıs odun parçası degil mi?”’ (Zekarya 3 :2). Mesih sadık kalan-lara kendi dogrulugunu giydirecektir. “Öyle ki, inanlılar toplulugunu,üzerinde leke, burusukluk ya da buna benzer bir bulunmadan, gör-kemli bir biçimde kutsal ve kusursuz olarak kendine sunabilsin”(Efesliler 5 :27).

Böylece yeni antlasma vaatlerinin tümüyle yerine geldigi görüle-cektir : “Kötülüklerini bagıslayacagım ve artık suçlarını anmayaca-gım.” “Israil’in suçu aranacak ve O’nun suçu olmayacak. Yahuda’nınsuçları aranacak ve bulunmayacak.” “Rab Sion kızlarının pisliginiyıkayınca ve Kudüs’ün ortasından onun kanını adalet ruhu ile veyakma ruhu ile temizleyince...” (Yeremya 31 :34; 50 :20; Isaya 4 :3).

Günahların kaldırılması

Sorgulayıcı yargı islemi ve günahların silinmesi, Rab’bin ikincigelisinden önce gerçeklesmektedir. Baskahin nasıl tapmaktan çıkıphalkı kutsadıysa, aynı sekilde Mesih de, aracılık görevinin sonunda, [262]“Ikinci kez, günah yüklenmek için degil, kurtulus getir-mek içinkendisini bekleyenlere görünecektir” (Ibraniler 9 :28).

Kahin tapınaktaki günahları kaldırarak onları keçinin bası üze-rinde itiraf ederdi. Mesih ise bütün bu günahları Seytan’ın, yanigünahı baslatanın üzerine koyacaktır. Keçi, kimsenin oturmadıgııssız bir diyara gönderilirdi (Levililer 16 :22). Seytan da Tanrı’nın

Page 252: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

248 Büyük Mücadele

halkına islettigi günahların suçunu terk edilmis dünyada bin yıl tut-sak kalarak çekecek, sonunda atese atılma cezasına mahkum edilerekkötülerle birlikte yok edilecektir. Böylece kurtulus tasarısı, günahınortadan kalkmasıyla birlikte basarıya ulasmıs olacaktır.

Belirlenen zamanda

Sorgulama ve günahları kaldırma islemi belirlenen zamanda -yani 2300 günün sonunda, 1844 yılında - baslamıstır. Tövbe edilme-mis ve bırakılmamıs günahlar kayıt kitaplarından silinmeyecektir.Tanrı’nın melekleri her günaha tanık olmus ve bunları kayıt et-mislerdir. Günah belki de inkar edilebilir, babadan, anadan, es-ten,çocuktan ya da is arkadaslarından saklanabilir; ama gökyüzününönünde apaçıktır. Tanrı dıs görünüse aldanmaz. Hiç hata yapmaz.Insanlar, kötü yürekli kisiler tarafından aldatılabilirler, ama Tanrı içvarlıgı görür.

Bu düsünce ne kadar ciddi ! Yeryüzünün en güçlü insanı biletek bir günün tam kaydını anımsayamaz. Eylemlerimiz, sözlerimizve hatta gizli niyetlerimiz, bizim tarafımızdan unutulsalar bile biziaklamak ya da mahkum etmek amacıyla tanıklık edeceklerdir.

Yargı sırasında her yetenegin kullanımı degerlendirilecektir. Za-manımızı, kalemimizi, sesimizi, paramızı ve etkimizi nasıl kullan-dık? Yoksullar, acı çekenler, öksüzler ve dullar aracılıgıyla Mesih’enasıl hizmet ettik? Bize verilen ısıgı ve gerçegi nasıl kullandık?Yalnızca eyleme dökülen sevgi, gerçek olarak kabul edilecektir. Her-hangi bir eylemi degerli kılan unsur sevgidir.

Gizli bencillik açıga çıkıyor

Gizli bencillik gögün kitaplarında açıga çıkmaktadır. Mesih’e aitolan zamanın, düsüncenin ve gücün ne kadarı Seytan’a ve- rilmek-[263]tedir? Mesih’i izledigini söyleyenler, dünyasal varlıga ya da zevkegömülmektedir. Para, zaman ve güç, gösteris yapmak ve benligi tat-min etmek için kurban edilmektedir. Duaya, Kutsal Yazı çalısmasınave günahların itirafına ayrılan zaman çok kısadır.

Seytan zihinlerimizi mesgul etmek amacıyla sayısız düzenleryaratır. Bas Aldatıcı, Mesih’in kefaret ve aracılık görevine isaret

Page 253: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Yasam kayitlarimizla yüzlesmek 249

eden büyük gerçeklerden nefret etmektedir. O’nun en büyük isi,insanların zihinlerini Isa’dan saptırmaktır.

Kurtarıcı’nın aracılık görevinin bereketlerinden pay almak iste-yenler, Tanrı korkusuyla yetkinlige erisme gayretine asla ara verme-melidirler. Zevklere ya da çıkarlara adanan degerli saatler, bununyerine Gerçegin Sözünü arastırmaya adanmalıdır. Tapınak ve sor-gulayıcı yargı konuları açık bir sekilde anlasılmalıdır. Yüce BasKahinin konumu ve görevi herkesçe bilmelidir. Yoksa, bu zamanlariçin gerekli olan imanı eyleme dökmek mümkün olmayacaktır.

Gökteki tapınak Mesih’in insanlar ugruna yaptıgı islerin merke-zidir. Bunlar, dünyada yasayan her insanı ilgilendirmektedir. Kurtu-lus tasarısını gözler önüne serer, bizi dogruluk ve günah arasındakiçatısmanın sonuna ulastırır.

Mesih’in yalvarısı

Mesih’in yukarıdaki tapınakta insanın ugruna yaptıgı yalvarıs,kurtulus tasarısı için çarmıhtaki ölümü kadar temeldir. Mesih, ölümüsayesinde basladıgı isi gökte tamamlamak amacıyla yükselmistir.Mesih’in bizim ugrumuza öncümüz olarak geçtigi perdenin ötesinebiz de iman yoluyla geçmeliyiz (Ibraniler 6 :20). Orada çarmıhtangelen ısık yansımaktadır. Orada kurtulusun gizemlerine daha açıkbir görüsle bakabiliriz.

“Günahlarını gizleyen basarılı olmaz, itiraf edip bırakansa mer-hamet bulur” (Süleyman’ın Özdeyisleri 28 :13). Hataları için maze-ret bulan kisiler, Seytan’ın Mesih’i bunlarla nasıl rahatsız ettiginigörebilseler, günahlarını itiraf edip bırakırlardı. Seytan insanın tümzihnini ele geçirmeye çalısır; kusurların devam ettirildigini görürse,basarılı olacaktır. Bu yüzden Mesih’in izleyici- lerini, zafer kazan- [264]manın kendileri için olanaksız olduguna inandırmaya çalısacaktır.Oysa Isa, kendisini izleyenlerin hepsine söyle duyurmustur : “Lüt-fum sana yeter... Boyundurugum kolay tasınır, verecegim yük dehafiftir” (2.Korintliler 12 :9; Matta 11 :30). Kimse kusurlarının gi-derilemeyecegini düsünmesin. Tanrı zafer kazanmak için iman velütuf verecektir.

Su anda büyük kefaret gününde yasıyoruz. Baskahin, Israil içinkefarette bulunurken, kalabalıgın günahtan tövbe ederek kendilerinialçaltmaları gerekiyordu. Aynı sekilde, adları yasam kitabında bulu-

Page 254: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

250 Büyük Mücadele

nanlar da kendilerini Tanrı’nın önünde gerçek tövbeyle alçaltmalıdır.Yüreklerini derin ve sadık bir yaklasımla arastır-malıdır. Birçokları-nın sahip oldugu yüzeysel yaklasımdan dönülmelidir. Benligin kötüarzularını dizginlemek için devam edip giden ciddi bir savas vardır.Herkesin ‘görkemli bir sekilde kutsal ve kusursuz olması’ gereklidir(Efesliler 5 :27).

Su anda Kurtarıcı’nın ögüdünü tutmaya, her zamankinden dahabüyük bir ihtiyaç vardır. “Dikkat edin, uyanık durun, dua edin. Çünküo anın ne zaman gelecegini bilemezsiniz” (Markos 13 :33).

Herkesin gelecegine karar veriliyor

Rab’bin gögün bulutlarıyla görünmesinden kısa bir süre öncesorgulama bitecektir. O zamanı büyük istekle bekleyen Mesih, söyleduyurmustur : “Kötülük yapan, yine kötülük yapsın. Bayagı olan,bayagı yasamını sürdürsün” (Esinleme 22 :11,12).

Insanlar, yukarıdaki tapmakta bildirilen son kararın farkında ol-madan yiyecekler, içecekler, ekecekler ve dikeceklerdir. Tufandanönce, Nuh gemiye girdikten sonra Tanrı kapıyı kapattı ve tanrısızlarıdısarıda bıraktı, ama insanlar yedi gün boyunca zevk pesinde kos-maya ve yargı uyarısıyla alay etmeye devam ettiler. “Insanoglu’nungelisi de öyle olacak.” Her insanın sonsuz gelecegini belirleyen saat,sessiz sedasız bir hırsız gibi gelecektir. “Siz de uyanık kalın. Çünküevin efendisi ne zaman gelecek, aksam ını, gece yarısı mı, horozöttügünde mi, sabaha dogru mu, bilemezsiniz. Ansızın gelip siziuykuda bulmasın !” (Matta 24 :39; Markos 13 :35,36).[265]

Beklemekten yorulup dünya islerine dalanların durumu tehlike-dedir. Insanlar kazanç, zevk ve moda pesinde kosarlarken, yeryü-zünün Yargıcının, hükmü duyuracagı zaman gelecektir : “Terazidetartıldın ama eksik bulundun” (Daniel 5 :27).[266]

Page 255: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 29 : Günaha neden izin verildi?

Birçoklan kötülüklere ve kötülüklerin neden oldugu acılarla yı-kımlara bakıyor, sonra da bilgelikte, güçte ve sevgide sınırsız olanEgemen Tanrı’nın bunlara nasıl izin verdigini sorguluyor. Kuskucuyaklasımı temel alan kisiler, bu gerçegi mazeret olarak görüp Kut-sal Yazının sözlerini reddediyor. Gelenekler ve yanlıs yorumlar,Tanrı’nın karakterine, O’nun yönetiminin dogasına ve günahla sa-vasma ilkelerine iliskin Kutsal Kitap ögretisini bulandırıyor.

Günahın kökenini açıklamak, tıpkı onun varolusu için bir nedenbelirtmek gibi olanaksızdır. Ancak Tanrı’nın adaletini ve iyiliginitümüyle sergileyecek kadar bilgi edinmemiz için, günahın köke-nine ve sonuna iliskin yeterli bilgimiz vardır. Tanrı hiçbir sekildegünahın sorumlusu degildir; tanrısal lütfunu keyfi bir sekilde geriçekmemistir; Tanrısal yönetimde isyana neden olacak herhangi birkusur yoktur. Günah, varlıgı için hiçbir neden verilemeyen davetsizbir konuktur. Günah için mazeret bulmak, onu savunmak demektir.Eger mazeret bulunabilseydi, zaten günah olmazdı. Günah, tanrısalyönetimin temelini olusturan’ sevgi yasa-sıyla savasmaktır.

Kötülük evrene girmeden önce her yerde esenlik ve sevinç vardı.Tanrı’nın sevgisi kusursuz, O’na karsılık veren sevgi de kosulsuzdu.Tanrı’nın biricik Oglu Mesih, sınırsız Baba’yla dogada, karakterdeve amaçta birdi. Tanrı’nın tüm amaçlarına ve tasarılarına ortak olantek kisi O’ydu. “Nitekim, gökte ve yeryüzünde, görünen ve görün-meyen seyler, tahtlar, egemenlikler, yönetimler ve hükümranlıklar,her sey O’nda yaratıldı” (Koloseliler 1 :16).

Tanrı yönetiminin temelinde sevgi yasası vardı. Yaratılmıs olantüm varlıklar sevgi yasasının dogruluk ilkelerine baglıydı. Tanrı zorkullanarak boyun egdirmekten hoslanmadıgı için kendisine gönüllühizmet etmeleri için varlıklara özgür irade vermisti.

Ancak bu özgürlügü bozan bir kisi çıktı. Tanrı tarafından ençok onurlandırılan varlıklardan biri günahı baslattı. Lusifer, günahadüsmeden önce keruvların ilkiydi; kutsal ve lekesizdi. Tanrı, O’ndansöyle söz ediyor : “Olgunlugun mührü, bilgelikle dolu, güzellikte [267]

251

Page 256: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

252 Büyük Mücadele

tam olan sendin. Sen Aden’de, Tanrı’nın bahçesinde idin; sarı ya-kut, kırmızı akik, gök zümrüt, akik, yesim, safir, kızıl yakut, zümrüttasları ile kaplanmıstın. Sen meshedilmis, gölge salan keruv idin.Seni ben diktim. Tanrı’nın kutsal dagı üzerinde idin; atesten tas-lar arasında geziyordun. Sende kötülük oldugu bulununcaya kadaryaratıldıgın günden beri yollarında yetkindin... Senin yüregin gü-zelliginden ötürü yükseldi, parlaklıgından ötürü bilgeligini bozdun.Yüregini Tanrı yüregi gibi yaptın.” “Kendi yüreginde dedin : ‘Gök-lere çıkacagım, tahtımı Tanrı’nın yıldızları üzerine yükseltecegim.Bulutların yüksek yerleri üzerine çıkacagım, kendimi yüce Tanrıgibi yapacagım” (Hezekiel 28 :12-17; 28 :6; Isaya 14 :13,14).

Tanrı’nın, Oglunu nasıl onurlandırdıgını gören bas melek, yal-nızca Mesih’in sahip olabilecegi güce özendi. Böylece gökyüzün-deki uyum bozulmaya yüz tuttu. Benligin yüceltilmesi, Tanrı’nıngörkeminin en ayrıcalıklı yere sahip olması gereken zihinlerde kötü-lük kıvılcımları yaktı. Bunun üzerine göksel ögütler Lusifer’e akılverdiler. Tanrı’nın Oglu O’na, Yaratıcı’nın iyiligini, adaletini veyasasının kutsallıgını gösterdi. Lusifer bunlardan ayrılarak Yaratı-cısına saygısızlık ediyor ve kendi yıkımını hazırlıyordu. Ne var kibu uyarılar yalnızca direnisle karsılastı. Lusifer, Mesih’e duydugukıskançlıgın galip gelmesine izin verdi.

Üstünlük arzusu gururla beslenerek büyüdü. O’na verilen ögütlerne yazık ki istenen sonucu saglamadı. Lusifer Tanrı’yla esit olmakistedi. Tanrı’nın Oglu, gökyüzünün Egemeni olarak tanınıyordu;Baba’yla güçte ve yetkide birdi. Mesih, Tanrı’nın tüm tasarılarınaortaktı; ama Lusifer bu tanrısal hedeflere katılamıyordu. Bas melek,“Neden Mesih üstünlüge sahip olsun ki?” diye soruyordu. NedenLusifer’den daha büyük bir saygınlık görsün?

Melekler arasında hosnutsuzluk

Tanrı’nın önündeki yerinden ayrılan Lusifer, meleklerin arasındahosnutsuzluk yaymaya gitti. Tanrı’ya saygı kisvesinin altında asılamaçlarını gizleyerek göksel varlıklara hükmeden unsurların gerek-siz yasaklar oldugunu öne sürdü; böylece doyumsuzluk duy- gusunu[268]kıskırttı. Meleklerin dogaları kutsaldı; ama onları, kendi istedikleriniyapmaları için tesvik etti. Tanrı Mesih’i bu denli çok onurlandırarakLusifer’e adaletsizlik ediyordu. Aslında kendisini yüceltme pesinde

Page 257: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Günaha neden izin verildi? 253

degildi; sadece gökyüzünün sakinlerinin özgürlügünü saglamayaçalısıyordu.

Tanrı Lusifer’e sabırla katlandı. Lusifer, diger meleklere bu yan-lıs iddiaları yayarken bile O’nu yüce konumundan almadı. Tövbe veboyun egme karsılıgında O’na tekrar ve tekrar bagıslanma sunuldu.Yalnızca sınırsız sevginin sunabilecegi bu gayretler O’na yanılgı-sını göstermeliydi. Daha önceden gökyüzünde hiç hosnutsuzlukgörülmemisti. Lusifer, baslangıçta kendi duygularının asıl doga-sını anlayamadı. Tanrı’nın buyruklarının adil oldugunu ve bunlarıtüm gökyüzünün huzurunda kabul etmesi gerektigini dü-sünmedi.Eger böyle yapsaydı; kendisini ve birçok melegi kurtarabilirdi. EgerTanrı’ya dönmeye istekli olsaydı, kendi görevine iade edilecekti.Ama gururu boyun egmesini engelledi. Tövbesizlikte ısrarlıydı veYaratıcı’yla büyük bir çeliski içine düstü.

Lusifer’in bütün zihinsel güçleri artık aldanısa egilmisti. Yanlısbir sekilde yargılandıgını ve özgürlügünün kısıtlandıgını öne sürdü.Mesih’in sözlerini yanlıs yorumlamayla baslamıs, sonunda düpe-düz yanılgıya düsmüstü. Tanrı’nın Oglunu, kendisini gökyüzününsakinleri önünde küçük düsürmekle suçladı.

Kendi yanına çekemedigi her varlıgı, diger göksel varlıklarınçıkarlarına karsı kayıtsız kalmakla suçluyordu. Yaratıcı’yı yanlıstanıtmaya devam etti. Lusifer’in izledigi yol, melekleri Tanrı’nın ta-sarılarına iliskin sinsi tartısmalarla saskınlıga düsürmekti. Her basitseyi, gizemli bir havaya sokuyor, Tanrı’nın apaçık sözlerine sanat-sal bir çarpıtmayla kusku düsürüyordu. Yüksek konumu nedeniyleiddiaları oldukça destek buluyordu.

Sevgisizlik etkin isyana dönüsüyor

Tanrı, bilgeligiyle Seytan’ın bu islevi yürütmesine izin verdi.Ancak sevgisizlik ruhu sonunda isyana dönüyordu. Seytan’ın tasarı-larının tümüyle gelisecegi ve gerçek dogasının herkesçe görülecegizaman yaklasıyordu. Lusifer göksel varlıklar tarafından çok sevili- [269]yordu ve onların üzerinde güçlü bir etkisi vardı. Tanrı’nın yönetimiyalnızca gökyüzünün sakinlerini degil, yarattıgı tüm dünyaları kap-sıyordu. Bu yüzden Seytan, diger melekleri de kendisiyle birlikteisyana sürükleyebilirse, diger dünyaları da sürükleyebilecegini dü-sündü. Safsata ve hileyle desteklenen aldatma gücü büyüktü. Sadık

Page 258: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

254 Büyük Mücadele

melekler bile onun karakterini tümüyle kestiremiyor, yaptıklarınınnereye dogru gittigini göremiyordu.

Seytan o denli yüksek bir onura sahipti ki, eylemleri o denli gi-zemliydi ki, islerinin gerçek dogasının diger meleklerce anlasılmasızordu. Günah tümüyle olgunlasana dek, kötüymüs gibi görünmez.Aynı sekilde kutsal varlıklar, tanrısal yasayı bir kenara bırakma-nın sonuçlarını göremediler. Seytan ilk baslarda Tanrı’nın onuru vegökyüzünün sakinlerinin iyiligi için hizmet eder gibi görünüyordu.

Tanrı günahla savasırken dogruluk ve gerçek sınırlarının dısınaçıkamazdı. Seytan ise Tanrı’nın kullanmadıgını - yagcılıgı ve hileyi- kullanabilirdi. Hırsızın gerçek karakteri herkesçe anlasılmalıdır.Kendisini kötü islerle ortaya koymak için Seytan’a zaman verilmeli-dir.

Seytan, yaptıklarıyla gökyüzünde yarattıgı uyumsuzluktanTanrı’yı sorumlu tuttu. Her türlü kötülügün tanrısal yönetimin so-nucu oldugunu ilan etti. Bu yüzden tanrısal yasanın yerine Seytan’ınkendi önerileri getirilmeliydi. Sonuçta Seytan’ı mahkum eden kendiisleri olacaktı. Tüm evren aldatıcının gerçek yüzünü görecekti.

Sınırsız Bilgelige sahip olan Tanrı, Seytan’ın gökyüzünde artıkkalamayacagına karar verdigi zaman, onu hemen yok etmedi. Yara-tıklarının kendisine baglılıgı, O’nun adaletine duydukları güvendenkaynaklanmalıydı. Gökyüzünün ve diger dünyaların sakinleri, gü-nahın sonuçlarını kavramak için hazırsız olduklarından, Tanrı’nınSeytan’ı yok etmesindeki adaleti ve merhameti göremeyeceklerdi.Seytan hemen ortadan kaldırılsaydı, onlar Tanrı’ya sevgiden çokkorkudan ötürü kulluk edeceklerdi. Üstelik aldatı-cının etkisi tü-müyle yok edilmemis, isyan ruhu tümüyle silinip atılmamıs olacaktı.Evrenin iyiligi için Seytan, çaglar boyunca ilkelerini gelistirmesiiçin serbest bırakıldı. Böylece tanrısal yöne- time karsı sürdürdügü[270]savas, yaratılan varlıklar tarafından oldugu gibi görülebilecekti.

Seytan’ın isyanı, tüm evren için günahın korkunç sonuçlarınatanıklık edecekti. Onun sonu, tanrısal yetkiyi bastan savmanın mey-vesini sergileyecekti. Bu korkunç isyanın tarihi, tüm kutsal varlıklarıgünahtan ve onun cezasından koruyacak sürekli bir güvence olacaktı.

Büyük aldatıcının, kendisiyle isbirligi yapanlarla birlikte göktençıkarılması gerektigi ilan edildiginde, isyankar önder, Yaratıcı’nınyasasını küstahça hor gördü. Tanrısal buyrukların özgürlügü kısıtla-dıgını ilan ederek yasayı feshetme amacını açıkladı. Bu buyruktan

Page 259: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Günaha neden izin verildi? 255

kurtulan göksel varlıklar sözde daha yüce bir varolus dü-zeyinekavusacaklardı.

Gökyüzünden kovulma

Seytan ve yandasları, isyanlarının suçunu Mesih’e attılar; azar-lanmasalardı, asla ayaklanmayacaklardı. Inatçı ve küstah olduguhalde, zorba bir gücün masum kurbanı oldugunu iddia eden basisyancı gökyüzünden kovuldu (Esinleme 12 :7-9).

Seytan’ın ruhu, yeryüzünde Tanrı’nın sözünü dinlemeyen in-sanları isyana tesvik etmeyi sürdürmektedir. Insanlara Tanrı’nınyasasını çigneyerek özgür olacakları vaadini vermektedir. Günahınazarlanması hala nefreti uyandırmaktadır. Seytan insanları, kendile-rini haklı çıkarmak ve kendi günahlarını baskalarının hos görmesinisaglamak için yönlendirmeye çalısır. Hatalarını düzeltmek yerine,zorlugun sorumlusu Tanrıymıs gibi, O’na karsı kızgınlık yaratır.

Seytan, Tanrı’nın karakterini gökyüzünde yaptıgı gibi yanlıstemsil ederek, O’nu katı ve zalimce tanıtır; böylece insanları gü-nah islemeye yönlendirir. Insanın günaha düsmesine, tıpkı kendiisyanında oldugu gibi Tanrı’nın adil olmayan yasaklarının nedenoldugunu duyurmustur. Tanrı, Seytan’ı gökten kovarak adaletini vesaygınlıgını sergilemistir. Insan günah islediginde ise Tanrı, sev-gisini göstermek amacıyla günahlı insanlık ugruna kendi Oglunufeda etmistir. Çarmıhın iddialı gücü, günahın Tanrı’nın yönetimin- [271]den kaynaklanmadıgını gösterir. Tanrı’nın karakteri kefaret yo-luylaaçıga çıkmıstır. Kurtarıcı’nın yeryüzündeki hizmeti sırasında büyükaldatıcının maskesi düsmüstür. Mesih’in kendisine tapınmasına ilis-kin küstahça istegi, O’na aralık vermeden saldırması, kahinlerin vehalkın yüregini kıskırtarak “O’nu çarmıha gerin !” diye bagırtması -Bunların hepsi tüm evrenin saskınlıgını ve kızgınlıgını uyandırmıstır.Kötülüklerin önderi, gücünü ve sinsiligini Isa’yı yok etmek üzereseferber etmistir. Seytan, Kurtarıcı’nın yasamını acılar ve kederlerledoldurmak için insanları kendi araçları gibi kullanmıstır. Kıskançlı-gın, acılıgın, nefretin ve kinin bastırılmıs alevlerini çarmıhta TanrıOglunun üzerine püskürtmüstür.

Artık Seytan’ın suçunun hiçbir mazereti olmadıgı açıktır. Sey-tan’ın, Tanrı’nın karakterine yönelttigi suçlamalar, oldugu gibi görü-lebilmektedir. Tann’yı, yaratıklarından tapınma bekledigi için ken-

Page 260: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

256 Büyük Mücadele

disini yüceltmekle, ama baska herkesten kendilerini inkar etmelerinibeklemekle suçlamıstır. Evrenin Hakimi, sevginin sunabilecegi enbüyük özveride bulunmustur; “Tanrı insanların suçlarını saymayarakdünyayı Mesih’te kendisiyle barıstırdı” (2.Korintliler 5 :19). Me-sih günahı yok etmek amacıyla kendisini alçaltmıs ve ölüme itaatetmistir.

Insanın adına bir iddia

Tüm gökyüzü Tanrı’nın adaletinin açıklandıgını görmüstür. Lu-sifer, günahlı insanlıgın kurtarılamayacagını iddia etmisti. Ne varki yasanın cezası, Tanrı’ya esit olanın üzerine gelmistir. Insan böy-lece hem Mesih’in dogruluguna kavusma, hem de Seytan’ın gücüüzerinde tövbe ve alçakgönüllülükle zafer kazanma özgürlügünekavusmustur.

Ancak Mesih’in dünyaya gelerek ölmesinin tek nedeni insanıkurtarmak degildir. Mesih tüm dünyalara Tanrı yasasının degis-mezligini göstermek için gelmistir. Mesih’in ölümü Yasa’nın de-gismezligini, adaletin ve merhametin Tanrı yönetiminin temeliniolusturdugunu gösterir. Son yargıda günahın hiçbir nedeninin olma-dıgı görülecektir. Yeryüzünün Yargıcı Seytan’a, “Neden bana isyanettin?” diye soracak, kötülügün yaratıcısı da buna hiçbir mazeretgösteremeyecektir.[272]

Kurtarıcı’nın, “Tamamlandı !” sözüyle Seytan’ın ölüm çanı çal-mıstır. O zaman büyük çatısmanın sonu gelmistir. Kötülügün ortadankalkacagı kesinlesmistir. Her seye egemen Rab diyor ki : “Iste o güngeliyor, fırın gibi yanıyor. Bütün kendini begenmislerle kötülük ya-panlar saman olacak, o gün hepsi yanacak. Onlarda ne kök, ne dalbırakılacak” (Malaki 4 :1).

Bir daha kötülük asla görülmeyecektir. Tanrı’nın yasası özgürlükyasası diye onurlandırılacaktır. Sınanmıs ve kanıtlanmıs bir yara-tılıs, sonsuz sevgisi ve sınırsız bilgeligi sergilenmis olan Tanrı’yabaglılıktan asla dönmeyecektir.[273]

Page 261: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 30 : Seytan ve insan savasta

“Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu birbirinize düsmanedecegim. Onun soyu senin basını ezecek, sen onun topuguna sal-dıracaksın” (Yaratılıs 3 :15). Bu düsmanlık dogal degildir. Insantanrısal yasayı çignedigi zaman Seytan’la uyum içinde olan kötü birdogaya sahip oldu. Günaha düsmüs olan meleklerle kötü insanlarümitsiz bir ortaklıga girdiler. Tanrı araya girmeseydi. Seytan ve in-san Gökyüzü’ne karsı ittifak edecekti. Bütün insanlık Tanrı’ya karsıbirlesecekti.

Seytan kendisiyle kadın arasında, kendi soyuyla onun soyu ara-sında düsmanlık oldugunu isittigi zaman, insanın bir sekilde kendi-sine karsı güçlendirilecegini de biliyordu.

Mesih insanda Seytan’a karsı bir düsmanlık olusturur. Yenidendogus lütfu ve gücü olmaksızın insan, Seytan’ın buyruklarını yerinegetirmeye hazır olacaktır. Ancak insanın içindeki yeni ilke çatısınayaratır; Mesih’in verdigi destek sayesinde kisi düsmana karsı güçkazanır. Günahı sevmek yerine ondan nefret etmek tümüyle göktengelen bir ilkedir.

Mesih ve Seytan arasındaki düsmanlık, dünyanın Isa’yı kabuledis seklinde açıkça gözler önüne serilmistir. Mesih’in paklıgı vekutsallıgı, Tanrı’ya karsı duranların nefretini uyandırmıstır. Onunkendini inkarı, gurura ve benlige köle olan insanlar için bir azarla-madır. Seytan ve kötü melekler, gerçegin savunucusuna karsı kötüinsanlarla ittifaka girmislerdir. Aynı düsmanlık Mesih’i izleyenlerekarsı da sergilenmistir. Kim ayartıya karsı durursa, üzerine Seytan’inetkisini çekecektir. Mesih ve Seytan’ın uyusması söz konusu ola-maz : “Mesih Isa’ya ait olup Tanrı yoluna yarasır bir yasam sürmekisteyenlerin hepsi de zulüm görecek” (2.Timoteyus 3 :12).

Seytan’ın hizmetkarları, Mesih’in izleyicilerini aldatmak ve Me-sih’e baglılıktan alıkoymak istemektedirler. Hedeflerine ulasmakiçin Kutsal Yazı’yı çarpıtırlar. Mesih’i öldüren ruh, O’nıın izleyi-cilerini de yok etmek için kötü insanları harekete geçirmektedir.Bütün bunlar o ilk peygamberlikte görülmektedir; “Seninle kadını, [274]

257

Page 262: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

258 Büyük Mücadele

onun soyuyla senin soyunu birbirinize düsman edecegim. Onun soyusenin basını ezecek, sen onun topuguna saldıracaksın.”

Seytan neden daha büyük bir direnisle karsılasmıyor? ÇünküMesih’in askerlerinin, Mesih’le çok kısıtlı bir baglantısı vardır. Gü-nah onlara, Efendilerine göründügü kadar igrenç görünmemektedir.Günaha karsı kararlı bir direnis göstermemektedirler. Karanlıklarönderinin karakterini görememektedirler. Bir çok kisi asıl düsmanla-rının, Mesih’e karsı savasan güçlü bir general oldugunu bilmemek-tedir. Müjdenin hizmetkarları bile Seytan’ın etkinliginin kanıtlarınıgörmezden gelmektedir. Onun varlıgına bazen gözlerini kapatmak-tadır.

Uyanık bir düsman

Bu uyanık düsman her eve, her sokaga, kiliselere, ulusal meclis-lere ve mahkeme salonlarına istedigi gibi dalıp çıkmaktadır. Erkek-lerin, kadınların, çocukların ruhlarını ve bedenlerini karıstırmakta,aldatmakta ve çarpıtmaktadır. Aileleri parçalamakta, nefret, çekisme,bölünme ve cinayet tohumları ekmektedir. Dünya da böyle seylerinTanrı tarafından belirledigini ve böyle gelip böyle gidecegini san-maktadır. Mesih’i kararlı bir sekilde izlemeyen herkes, Seytan’ınhizmetkarıdır. Imanlılar Tanrı’yı tanımayan bir grupla kaldıklarındakendilerini ayartıya açmaktadırlar. Seytan, kendisini gizleyerek in-sanların gözünü hileyle boyamaktadır.

Dünyasal ilkelere baglı kalmak, dünyayı Mesih’e tasımak ye-rine kiliseyi dünyaya tasımak olacaktır. Günahla bagdasmak, onundaha az igrenç görülmesine neden olacaktır. Denenmeyle karsılas-tıgımızda, Tanrı’nın bizi koruyacagından emin olabiliriz. Ama bizkendimizi ayartacak bir duruma sokarsak, eninde sonunda düseriz.

Ayartıcı en çok, O’nun etkisi altında oldugundan hiç kusku duy-mayan kisilerde basarılı olmaktadır. Yetenek ve kültür Tanrı’nınarmaganlarıdır; ama bizi Tanrı’dan uzaklastırmaya basaldılarsa, ar-tık birer tuzak haline gelmislerdir. Kültürlü zeki ve görgülü olanbirçok kisi, Seytan’ın elinde parlak birer hizmetkar olarak kullanıl-maktadır.

Yüzyıllardan beri süregelen su uyarılara kulak tıkamayalım :“Ayık ve uyanık olun. Düsmanınız Iblis, yutacak birini arayarak kük-[275]reyen aslan gibi dolasıyor. Iblis’in hilelerine karsı durabilmek için

Page 263: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Seytan ve insan savasta 259

Tanrı’nın sagladıgı bütün silahları kusanın” (1.Petrus 5 :8; Efesliler6 :11). Büyük düsmanımız son kampanyasına hazırlık yapmaktadır.Isa’yı izleyen herkes, bu düsmanla savasa girecektir. Imanlı kendiyasamında tanrısal nitelikleri ne denli etkin bir sekilde sergilerse,Seytan’ın saldırılarına o denli çok maruz kalacaktır.

Seytan Mesih’e siddetli ve sinsi ayartılarla saldırıda bulundu,ama her keresinde geri püskürtüldü. Mesih’in bu zaferleri, bizim deüstün gelmemizi mümkün kılar. Mesih güç isteyenlere güç verecek-tir. Kimse kendi rızası olmadan Seytan’a yenik düsemez. Ayartıcınıninsanı günaha zorlama ya da iradeyi kontrol etme gücü yoktur. Sey-tan sıkıntıya neden olur, ama kirletemez. Mesih’in zafer kazanmısoldugu gerçegi, O’nu izleyenleri günaha ve Seytan’a karsı savasımdacesaretle donatmalıdır. [276]

Page 264: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 31 : Kötü ruhlar

Tanrı’nın melekleri ve kötü ruhlar, Kutsal Yazıda açıkça gözlerönüne serilmislerdir; bunların insanlık tarihiyle sıkı bir iliskilerivardır. Kutsal melekler, ‘kurtulusu miras alacaklara hizmet etmekiçin gönderilen görevli ruhlardır’ (Ibraniler 1 :14). Insanlar onların,ölülerin bedensiz ruhları oldugunu sanırlar. Oysa Kutsal Yazı böyleolmadıklarını kanıtlamaktadır.

Insanın yaratılısından önce melekler vardı; yeryüzünün kurulu-sundan önce, ‘sabah yıldızları hep birlikte ezgiler söylüyor, bütünTanrı ogulları da sevinçle çagrısıyordu’ (Eyüp 38 :7). Insan günahadüstükten sonra melekler yasam agacını korumak için gönderildi.Melekler insandan üstündüler, çünkü insan meleklerden biraz dahaasagı kılınmıstı (Mezmurlar 8 :5).

“Sonra tahtın, canlı yaratıkların ve ihtiyarların çevresinde çoksayıda melek gördüm ve seslerini isittim.” Meleklerin, Kral’ın ‘söy-lediklerini yerine getiren güç sahipleri !’ oldukları ve sayılarının‘onbinlere’ vardıgı anlatılmaktadır (Esinleme 5 :11; Mezmurlar103 :20,21; Ibraniler 12 :22). Tanrı’nın habercileri, ‘simsek çakısıgörünüsüyle’ hareket etmektedirler. Kurtarıcı’nın mezarında görülenmelek, nöbetçilerin korkudan titremesine ve ‘ölü gibi yıgılmasına’neden olmustu. Sanherib, Tanrı’ya küfür ettigi ve Israil’i tehdit ettigizaman ‘Rab’bin melegi gidip Asur ordugahında yüz seksen bes binkisiyi öldürdü’ (Hezekiel 1 :14; Matta 28 :3,4;2.Krallar 19 :35).

Melekler, merhamet görevleriyle Tanrı’nın çocuklarına gönde-rilir. Ibrahim’e bereket vaatlerini ulastırdılar. Lut’u yıkımdan kur-tarmak amacıyla Sodom’a gittiler. Çölde ölmek üzere olan Ilyas’ayardım ettiler. Düsmanların kusatması altındaki Elisa’ya at ve atesarabalarıyla ulastılar. Aslanların pençesine terk edilen Daniel’i kur-tardılar. Hirodes’in zindanında ölümü bekleyen Petrus’u serbestbıraktılar. Filipi’deki tutukluların yardımına kostular. Denizdekifırtınada Pavlus’a destek oldular. Müjdeyi kabul etmesi için Kor-nelyus’un zihnini açtılar. Petrus’u kurtulus müjdesiyle gönderdiler.Kutsal melekler Tanrı’nın halkına iste böyle hizmet ettiler.[277]

260

Page 265: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Kötü ruhlar 261

Koruyucu melekler

Mesih’in her izleyicisine bir melek verilir. “Rab’bin melegiO’ndan korkanların çevresine ordugah kurar, kurtarır onları.” Kurta-rıcı kendisine inananlar hakkında söyle konustu : “Onların gökler-deki melekleri, göklerde olan Babamın yüzünü her zaman görürler”(Mezmur 34 :7; Matta 18 :10). Karanlıklar önderinin aralıksız kötülü-güne açık olan Tanrı halkı, meleklerin hiç ara vermeden kendilerinikorudugundan emin olmalıdır. Bize böyle bir güvence veriliyor,çünkü kötülügün üstün hizmetkarları sayısızdır, kararlıdır ve yorul-mamaktadır.

Baslangıçta günahsız olan kötü ruhlar, Tanrı’nın su anki kutsalhizmetkarlarıyla dogada, güçte ve yücelikte esit olarak yaratılmıs-lardı. Ancak günah yoluyla düserek Tanrı’yı küçük düsürmek veinsanları yıkıma ugratmak için birlikte çalısmaktadırlar. Seytan’labirlikte ayaklanarak tanrısal yetkiye karsı savasta isbirligi yapmıs-lardır.

Eski Antlasma onların varlıgından söz etmektedir, ancak kötüruhların güçlerini en çarpıcı sekilde gösterdikleri zaman, Mesih’inyeryüzünde bulundugu zamandı. Mesih insanlıgın kurtulusu içingelmisti; Seytan ise dünyayı kontrol etmeye kararlıydı. Filistin dı-sında kalan tüm yeryüzünde putperestlik etkinligini yerlestirmeyibasarmıstı. Ayartıcıya tümüyle boyun egmeyen tek ülkeye Mesihgeldi. Sevecen kollarını açarak herkesi kendisinde esenlik ve bagısbulmaya davet etti. Karanlıgın orduları, Mesih’in görevi basarılıolursa, egemenliklerinin kısa sürede sona erecegini biliyorlardı.

Insanların cine tutsak olabilecegi Incil’de açıkça belirtilmektedir.Bu tutsaklıgı yasayan insanlar, yalnızca dogal nedenlerden hasta-lanmıyordu. Mesih, sorunun kökeninde kötü ruhların yattıgını göre-biliyordu. Gadara’daki cinliler, köpürüyor, bagırıyor ve kıvranıyor,hem kendilerine zarar veriyor, hem de yaklasan herkes için tehlikeolusturuyordu. Onların yaralı, sekilsiz bedenleri, ka-ranlıgın prensiiçin hos bir görüntü olusturuyordu. Acı çeken insanları kontrol edencinlerden biri; “Adım Tümen. Çünkü sayımız çok” demisti (Markos5 :9). Roma ordusundaki bir tümen, üç ve bes bin kisiden olusuyordu.Ne var ki Isa’nın verdigi buyrukla kötü ruhlar kurbanlarını bıraktılar. [278]Insanlar da sakinleserek kafalarını topladılar ve kendilerine geldiler.Cinler bir domuz sürüsüne girdiler ve denize yuvarlandılar. Ga-

Page 266: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

262 Büyük Mücadele

dara’nın sakinleri için kayıpları, Mesih’in bereketinden daha baskınçıktı : Isa’nın oradan ayrılmasını istediler. (Bkz. Matta 8 :22-34). Ka-yıplarının suçunu Isa’ya attılar. Seytan, insanların bencil korkularınıuyandırarak, onları Isanın sözlerini dinlemekten alıkoydu.

Mesih, kötü ruhların domuzları yok etmesine izin vererek ka-zanç ugruna kirli hayvanları yetistiren Yahudileri paylamıs oldu.Eger Mesih cinleri dizginlememis olsaydı, yalnızca domuzları degil,onların bakıcılarını ve sahiplerini de denize atacaklardı.

Bu olaya izin verilmesinin baska bir nedeni de ögrencilerin, Sey-tan’ın hem insan hem de hayvan üzerindeki zalim gücünü görmelerive böylece onun hileleri tarafında tuzaga düsmemeye dikkat etmele-riydi. Isa ayrıca, kendisindeki Seytan’ın tutsaklıgını kırma gücünübaska insanların da görmesini istemisti. Isa oradan ayrıldıktan sonraözgür kılınan insanlar, Kurtarıcı’nın merhametini ilan etmek içinkaldılar.

Baska örnekler de kayıt edilmistir : Bir adamın cine tutsak olanSuriye-Fenikeli bir kız vardı (Markos 7 :26-30). Baska bir genciatese, suya atan ve yok etmek isteyen bir ruh vardı (Markos 9 :17-27). Kefernahum’daki Sept günü sakinligini bozan baska bir cinlidaha vardı (Luka 4 :33-36). Kurtarıcı onların hepsini iyilestirdi.Mesih hemen her durumda, cine zeki bir varlıkmıs gibi sesleniyorve kurbanına artık iskence etmemesini buyuruyordu. Kefernahumdatapınanlar birbirlerine, “Bu nasıl söz? Güç ve yetkiyle kötü ruhlaraçıkmalarını buyuruyor, onlar da çıkıyorlar !” diyordu (Luka 4 :36).

Dogaüstü güç edinme hevesi yüzünden bazı kisiler, Seytan kay-naklı etkiye kapı açmıslardı. Elbette onların cinlerle herhangi birçatısması yoktu. Bu sınıfa büyücülük ruhu tasıyan Simun Magnus,büyücü Elimas, Pavlus ve Silas’ı Filipi’de izleyen kız da girmektedir.(Bkz. Elçilerin Isleri 8 :9, 18; 13 :8; 16 :16-18).

En çok tehlikede olanlar, Iblis’in ve onun meleklerinin varlıgınıinkar edenlerdir. Birçokları kendi bilgeliklerinin pesinde oldugunusanarak cinlerin ögütlerine kulak verirler. Zamanın sonuna yaklas-[279]tıgımızda Seytan, aldatma gücünü en üst düzeyde kullanacak, amaher yere kendisinin varolmadıgı inancını yayacaktır. Seytan’ın yolu,kendisini ve islevini gizlemektir.

Büyük aldatıcı kendi düzenlerini kesfedecegiz diye korkmakta-dır. Asıl karakterini gizlemek amacıyla, alay ve küçümseme konusuedilmeyi göze almıstır. Komik, biçimsiz, yarı insan ve yarı hayvan

Page 267: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Kötü ruhlar 263

bir sekilde resmedilmekten hosnuttur. Kendi adının fıkralarda vekarikatürlerde geçmesinden hosnuttur. Kendisini üstün bir kisveylegizlediginden, “Böyle bir varlık gerçekten de var mı?” sorusu sıkçasorulmaktadır. Seytan, kendi etkisinin farkına varmayanların zihin-lerini kolaylıkla kontrol edebildigi için Tanrı Sözü bize Seytan’ıngizli güçlerini açıklamakta ve uyarmaktadır.

Bizler Kurtarıcımızın üstün gücüyle özgür olabilir ve koruna-biliriz. Evlerimizi sürgülerle ve kilitlerle kapatarak mal varlıgımızıkötü insanlardan koruyoruz. Ancak saldırılarından kendi gücümüzlekorunamayacagımız kötü melekleri nadiren düsünüyoruz. Onlaraizin verilse, zihinlerimizi karıstırıp bedenlerimize iskence edebilirler.Mal varlıgımızı ve yasamlarımızı yok edebilirler. Ancak Mesih’iizleyenler, O’nun gözetimi altındadırlar. Kötü olan, Tanrı’nın halkıüzerindeki korumayı delip geçemez. [280]

Page 268: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 32 : Seytan nasil alt edilir?

Mesih ve Seytan arasındaki büyük çatısma yakında son bula-caktır. Kötü olan, Mesih’in insanlık ugruna yaptıklarını yıkmak içingayretini ikiye katlamıstır. Onun ulasmaya çalıstıgı hedef, Kurta-rıcı’nın aracılık görevi son bulana kadar insanları karanlık ve töv-besizlik içinde bırakmaktır. Kilisede kayıtsızlık baskın çıktıgındaSeytan fazlaca karısmamaktadır. Ama insanlar, “Kurtulmak için neyapmalıyım?” diye sormaya basladıgında, gücünü Mesih’e karsıkullanarak Kutsal Ruh’un etkisine engel olmaya çalısır.

Bir keresinde melekler kendilerini Rab’bin önünde sunmayageldiklerinde, Seytan da onların arasında çıkageldi. Amacı SonsuzKral’ın önünde egilmek degil, dogrulara karsı kötü niyetli tasarılarınıyürürlüge koymaktı (Bkz. Eyüp 1 :6). Seytan, tapınmak amacıylatoplanan insanların zihinlerini denetlemek için titizlikle islev görür.Tanrı habercisinin Kutsal Yazıları arastırdıgını gördügünde, vaazedilecek konuyu dikkate alır. Sonra da vaazın, o konuda özelliklealdattıgı insanlara ulasmaması için aldatıcı ve sinsi hilelerini uygular.Uyarı sözüne en çok ihtiyacı olanlar ya bir is anlasmasına ya dabaska bir etkinlige katılarak sözü duymaktan alıkonurlar.

Seytan Rab’bin hizmetkarlarının insanları kusatan karanlıktanötürü yüklü olduklarını görür. Kayıtsızlık ve direnç gibi engelle-rin kırılması için onların Tanrı’ya dua ettiklerini isitir. Sonra yenibir hevesle, insanları benligin tutkularına ve arzularına yönelmeküzere ayartır. Böylece onların duymaya en çok gereksindigi seylerikaçırmalarına neden olur.

Seytan, duayı ve Kutsal Yazıyı ihmal edenlerin, kendisinin Sal-dırılarıyla düseceklerini bilmektedir. Bu yüzden onların zihinlerinimesgul etmek için her türlü düzenege basvurur. Onun sag kolu olankisiler de, Tanrı’nın etkin oldugu her anı kollamaktadır. Mesih’in enciddi olan ve benligi en çok inkar eden hizmetkarlarını aldatıcılarolarak temsil edeceklerdir. Her soylu isin arkasında karanlık niyetleroldugunu öne sürecek, deneyimsiz insanların zihinlerinde kuskularve korkular yaratacaklardır. Ancak onların[281]

264

Page 269: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Seytan nasil alt edilir? 265

kimin çocugu oldukları, kimi izledikleri ve kimin isini yaptıklarıbelli olacaktır. “Onları meyvelerinden tanıyacaksınız” (Matta 7 :16;ayrıca bkz. Esinleme 12 :10).

Gerçek, kutsal kılar

Büyük aldatıcının, mahvetmek için ugrastıgı insanların çesitlizevklerine uyan birçok masalı vardır. Onun amacı, içten olmayan,yozlasmıs unsurları kiliseye sokarak kusku ve imansızlık olustur-maktır. Tanrı’ya gerçekten iman etmeyen birçok kisi, gerçegin bazıilkelerini kabul eder gibi görünüp ‘Hıristiyan’ adını almakta, böyleceyanılgıyı Kutsal Yazı ögretisi gibi sunmaktadır. Seytan, sevgiyle ka-bul edilen ve canı kutsayan gerçegi bilir. Bu yüzden o gerçegi, sahtekuramlarla, masallarla ve baska bir müjdeyle degistirir. Tanrı’nınhizmetkarları baslangıçtan beri sahte ögretmenlere karsı mücadeleetmislerdir. Ilyas, Yeremya ve Pavlus, insanları Tanrı Sözünden dön-düren kisilere kararlılıkla karsı koymuslardır. Dogru imanı önemsizgibi gösteren özgürlükçü yaklasıma, gerçegin bu kutsal savunucula-rında yer yoktur.

Imanlı dünyasında Kutsal Yazının bos, hayalci yorumları ve çe-liskili kuramları, büyük düsmanımızın zihinleri karıstırmaya yönelikislevinin bir sonucudur. Kiliseler arasındaki karısıklıgın ve bölün-menin nedeni begenilen bir ögretiyi kabul ettirmek için ayetlerikullanmaktır.

Yanlıs ögretileri desteklemek amacıyla bazı kisiler ayetleri me-tinden ayrı kullanmaktadır. Görüslerini desteklemek için bir ayetinyarısını alıp gerisini bırakırlar. Oysa ayetin geri kalan kısmı, söy-lediklerinin karsıt anlamını ifade etmektedir. Yılanın aldatıcı-lıgısayesinde benligin arzularına uyan ilgisiz yorumlarla oyalanırlar.Baska kisiler de benzetmeleri ve simgeleri kendi keyiflerine göreyorumlarlar; Kutsal Kitap tanıklıgının kendi kendisini yorumlama-sına izin vermezler. Kendi uydurmalarını Kutsal Kitap’ın ögretisidiye yutturmaya çalısırlar.

Kutsal kitap’ın tümü bir rehberdir

Duacı ve egitilebilir bir yaklasım olmadan Kutsal Yazı çalıs-masına baslamak, en açık metinleri gerçek anlamlarından uzaklas- [282]

Page 270: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

266 Büyük Mücadele

tırmak olacaktır. Kutsal Kitap’ın tümü insanlara oldugu gibi sunul-malıdır.

Tanrı kesin peygamberlik sözünü vermistir; melekler ve Mesih’inkendisi bile Daniel ve Yuhanna’ya ‘yakında gerçeklesecek olayları’bildirmek için gelmistir (Esinleme 1 :1). Kurtulusumuzu ilgilendirenönemli konular, gerçegi dürüstçe arastıranların kafasını karıstıracakya da yanlıs yönlendirecek sekilde açıklanmamıstır. Tanrı Sözü, onuduacı bir yaklasımla inceleyen herkese açıktır.

Özgürlükçü akım nedeniyle insanlar, düsmanlarının hilelerinekörlesmistir. Düsman Kutsal Kitap’ın insan tahminleriyle yorum-lanmasına yol açmıs, Tanrı’nın yasası bir kenara bırakılmıs, özgüroldugunu iddia eden kiliseler de günahın tutsaklıgı altına girmistir.

Tanrı bilimsel buluslar yoluyla yeryüzünün ısıga kavusmasınısaglamıstır. Ancak en büyük zihinler bile Tanrı’nın Sözüyle yönlen-dirilmedikçe, bilim ve esin iliskisini sorgularken karısıklıga kapıl-maktadır.

Insan bilgisi kısmi ve kusurludur; bu yüzden birçok kisi bilimselgörüslerini Kutsal Yazıyla uyusturma güçlügü çekmektedir. Yinebirçokları, Tanrı Sözünün, ‘yalan yere bilgi denen’ düsüncelerlesınanması gerektigini sanmaktadır (l.Timoteyus 6 :20). Yaratıcı’yıve onun islerini doga yasalarıyla açıklayamadıgı için Kutsal Kitaptarihi güvenilmez olarak görülmektedir. Eski ve Yeni Antlasma’dankuskulananlar, bir adım daha atarak Tanrı’nın varlıgından da kuskuduymaya baslamıstır. Bu konuda sınır tanımadıkları için de sonuçolarak tanrısızlıgın kayalarına vurmaktadırlar.

Seytan’ın bas hilelerinden biri de insanların, Tanrı’nın bildir-medigi konularda tahminler yürütmelerini saglamaktır. Lusifer,Tanrı’nın her tasarısı kendisine bildirilmedigi için doyumsuzlugakapılmıstır. Bu nedenle bildirilen gerçekleri göz ardı etmistir. Simdide aynı ruhu insanlara aktarmakta, Tanrı’nın dolaysız buyruklarınıgöz ardı etmeleri için onları da yönlendirmektedir.

Çarmıhı içeren gerçek reddediliyor

Daha az ruhsallık ve benligi inkar konusunda daha düsük birdüzey gerektiren ögretiler, daha büyük bir begeniyle kabul gör- mek-[283]tedir. Seytan, yüregin tutkularına cevap verme ve gerçegi aldanısladegistirme konusunda çok hazırlıklıdır. Papalıgın insanların zihinle-

Page 271: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Seytan nasil alt edilir? 267

rinde güç edinmesi böyle olmustur. Içinde çarmıh var diye gerçegireddeden Protestanlar da aynı yolda gitmektedir. Dünyaya ayakuydurmak için ugrasanlar, gerçegi ‘sapkınlıkla’ degistireceklerdir(2.Petrus 2 :1). “Iste bu nedenle Tanrı, yalana kanmaları için onlarınüzerine yanıltıcı bir güç gönderiyor. Öyle ki, gerçege inanmamıs vekötülükten zevk almıs olanların hepsi yargılansın” (2.Selanikliler2 :11,12).

Tehlikeli yanılgılar

Büyük aldatıcının en basarılı düzenlerden birisi de ruh çagır-manın yalancı harikalarıdır. Insanlar böylece gerçegi reddederekaldanısa yem olurlar.

Bir baska yanılgı da Mesih’in tanrısallıgını reddeden ve O’nun,dünya yaratılmadan önce varolmadıgını öne süren ögretidir. Bu ku-ram Kurtarıcı’nın Babasıyla iliskisini ve önceki varolusunu dile ge-tiren sözlerini göz ardı etmektedir. Ayrıca, Kutsal Kitap’ın Tanrı’nınesini olduguna duyulan imanı zayıflatır. Insanlar Mesih’in tanrısallı-gına iliskin Kutsal Kitap tanıklıgını reddediyorsa, onlarla tartısmakyararsız olacaktır. Çünkü hiçbir tartısma, ne denli kesin olursa olsun,onları ikna etmeyecektir. Bu yanılgıya tutunanlar Mesih’i dogru birsekilde tanımayacak, Tanrı’nın insanı kurtarma tasarısını kavraya-mayacaklardır.

Yine baska bir yanılgı, Seytan’ın kisisel bir varlık olmadıgı inan-cıdır. Bu adın Kutsal Kitap’ta sadece insanın kötü düsüncelerini vearzularını simgelemek için kullanıldıgı öne sürülmüstür.

Mesih’in ikinci gelisinin her insanın ölümünde gerçeklestigiögretisi de insanların zihinlerini, O’nun bulutlar içinde gökyüzün-den dönecegi gerçegine kapatmaktadır. Seytan, “Iste Mesih burada”diyerek birçok kisinin kaybolmasına neden olmustur (Bkz. Matta24 :23-26).

Birçok bilim adamına göre duaya cevap diye bir sey olamaz; buyasanın çignenmesidir - çünkü bir mucizedir, mucizeler de olmaz.Bu tür kisiler, evrenin sabit yasalardan olustugunu, Tanrı’nın buyasaların karsısında olan hiçbir sey yapmadıgını iddia ederler. Böy- [284]lece Tanrı’yı kendi yasalarıyla baglıymıs - tanrısal yasalar tanrısalözgürlügü kısıtlamaktaymıs - gibi gösterirler.

Page 272: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

268 Büyük Mücadele

Mesih ve elçileri mucizeler yapmadılar mı? Aynı Kurtarıcı simdide, insanların arasında göze görünür olarak yürüdügü zamanki kadardualara cevap vermeye isteklidir. Dogal dünya, dogaüstü dünyaylaisbirligi yapmaktadır. Tanrı’nın tasarısı iman duasına karsılık ver-mektir.

Sözün sınır isaretleri

Kiliseler arasındaki yanlıs ögretiler, Tanrı Sözünün koydugu sınırisaretlerini kaldırmaktadır. Tek bir gerçegi reddedip orada kalanpek az kisi vardır. Büyük çogunluk, gerçegin ilkelerini birer birerreddederek isi tanrısızlıga kadar vardırır.

Popüler teolojinin yanılgıları birçoklarını kuskuculugun kuca-gına atmıstır. Insanlar, adalet, merhamet ve iyilik anlayıslarına tersdüsen ögretileri Tanrı’nın Sözü diye kabul etmek zorunda bırakıl-mıslardır. Bu yüzden Sözü tümüyle reddetmislerdir.

Günahı azarladıgı ve mahkum ettigi için Tanrı’nın Sözüne gü-vensizlikle bakılmaya baslanmıstır. Söz dinlemeye niyeti olmayan-lar, Söz’ün yetkisine bas kaldırmıslardır. Benlige karsı duran hiçbirseyi yapmak istemeyenler, Kutsal Kitap’ı elestirerek daha üstün birbilgelige sahip olduklarını öne sürmüslerdir.

Birçok kisi inançsızlıgın, kuskuculugun ve tanrıtanımazlıgın ta-rafını tutmayı erdem saymıslardır. Ne var ki bu yaklasımın altındagurur ve öz güven vardır. Birçok kisi Kutsal Yazılarda baskaları-nın zihnini karıstıran seyler bulmaktan zevk alır. Bazıları ilk öncesalt tartısma sevgisiyle baslarlar. Ama inançsızlıklarını açıkça ifadeettikten sonra, onlar da tanrısızlarla birlikte olurlar.

Yeterli kanıt

Tanrı, karakterinin tanrısal niteligine iliskin Sözünde yeteri kadarkanıt vermistir. Ne var ki sınırlı zihinler, Sınırsız Olan’ın tasarılarınıtümüyle anlayamazlar. “O’nun yargıları ne denli akıl ermez, yol-ları ne denli anlasılmazdır !” (Romalılar 11 :33). Sonsuz sevgi vemerhametin sınırsız güçle birlesik oldugunu görebiliriz. Göklerdeki[285]Babamız, bize bilmemiz gerektigi kadarını açıklayacaktır. Ondanfazlası için Tanrı’nın her seye gücü yeten eline ve sevgiyle dolu olanyüregine güvenmeliyiz.

Page 273: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Seytan nasil alt edilir? 269

Tanrı inançsızlık için mazeret gösterilen seyleri asla ortadankaldırmayacaktır. Kuskularını asacak askı arayan herkes enindesonunda mazeret bulacaktır. Söz dinlemek için bütün sorularınınyanıtlanmasını bekleyen kisi asla ısıga kavusmayacaktır. Yenidendogmamıs olan yürek, Tanrı’ya düsmandır. Öte yandan iman, KutsalRuh aracılıgıyla esinlenerek istenilen ölçüde artırılır. Kararlı birçaba göstermeyen hiç kimse imanda güçlenemez. Insanlar önemsizseyleri tartıstıkça kuskunun daha da güçlendigini göreceklerdir.

Mesih’in lütfunun güvencesinden kusku duyanlar, O’nun onu-runu çignemektedir. Böyleleri, gün ısıgını diger çiçeklerden gizleyenverimsiz agaçlar gibidirler. Çiçeklerin dondurucu sogugun etkisiyledüsüp ölmelerine neden olurlar. Bu insanların isleri, onlara karsı hiçara vermeden tanıklık edecektir.

Kuskularından kurtulmayı arzulayanlar için tek bir dava vardır.Anlayamadıklarını sorgulamak yerine zaten üzerlerinde parlayanısıga boyun egsinler; böylece daha da büyük bir ısıga kavusacaklar.

Seytan, gerçegin taklidini büyük bir ustalıkla sunarak aldanmayaegilimli olan ve gerçegin gerektirdigi özveriyi göstermekten kaçınankisileri aldatır. Ancak, her ne pahasına olursa olsun, gerçegi bil-meyi arzulayan bir kisiyi baskı altında tutması olanaksızdır. Mesihgerçektir, “Dünyaya gelen, her insanı aydınlatan gerçek ısık vardı.”“Eger bir kimse Tanrı’nın istegini yerine getirmek istiyorsa, bu ögre-tinin Tanrı’dan mı oldugunu, yoksa kendiligimden mi konustugumubilecektir” (Yuhanna 1 :9; 7 :17).

Rab halkının atesten gömlege benzeyen bir sınavdan geçmele-rine izin verir. Bunu, onların sıkıntılarından zevk aldıgı için degil,zafer kazanmalarının temelini olusturdugu için yapar. Halkı içinayartıya karsı kalkan olamaz, çünkü sınavın hedefi onlara kötülügünsaldırılarına karsı direnmeye ögretmektir. Tanrı’nın halkı günahlarınıitiraf ederse ve O’nun vaatlerini ararsa, ne kötü insanlar ne de cinlerTanrı’nın varlıgını onlardan uzak tutmayı basaracaktır. Ister açık, [286]isterse gizli olsun her ayartıya basarıyla karsı konulabilir. “Güçlekuvvetle degil, ancak benim Ruhum’la basaracaksın” (Zekarya 4 :6).

“Iyilik yapmakta gayretli olursanız, size kim kötülük edecek?”(1.Petrus 3 :13). Seytan Mesih’te kalan en zayıf kisinin bile karanlı-gın güçleri tarafından alt edilemeyecegini bilmektedir. Bu yüzdençarmıhın askerlerini, kalelerinden çıkarmaya çalısır; pusuya yatarak

Page 274: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

270 Büyük Mücadele

çıkanları yok etmek için yakalamaya hazırlanır. Yalnızca Tanrı’yadayanarak ve O’nun buyruklarına uyarak güvencede kalabiliriz.

Hiç kimse dua olmaksızın bir gün ya da bir saat güvencedekalamaz. Rab’den, O’nun Sözünü anlamak için bilgelik dileyin.Seytan Kutsal Kitap’ı aktarmakta ustadır; metinlere kendi yorumunuvererek bizim sürçmemize neden olmayı umut eder. Bu yüzden Sözü,alçakgönüllü bir yürekle incelemeliyiz. Seytan’ın hilelerine karsısürekli savunmada kalmalı ve iman yoluyla söyle dua etmeliyiz :“Ayartılmamıza izin verme” (Matta 6 :13).[287]

Page 275: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 33 : Mezarin ötesinde ne var?

Gökyüzünde ayaklanma baslatan Seytan, yeryüzünün sakinle-rini de Tanrı’ya karsı savasmak amacıyla kıskırttı. Adem ve Havva,Tanrı’nın yasasına uymaktan son derece mutluydular. Bu da Sey-tan’ın, Tanrı’nın yasasının baskıcı oldugu iddialarını çürüten birtanıklıktır. Seytan onları günaha düsürmeye kararlıydı; çünkü böy-lece yeryüzünü ele geçirecek ve orada En Yüce Olan’a karsı biregemenlik kurabilecekti.

Adem ve Havva tehlikeli düsmanlarına karsı uyarılmıslardı; amaO, karanlıkta çalısarak amacını gizledi. O zamanlar, harika görünüslübir hayvan olan yılanı kullanarak Havva’ya seslendi. “Tanrı gerçek-ten, ‘Bahçedeki agaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin’ dedi mi?”diye sordu. Havva konusmaya dalarak O’nun kötülügüne kurbanoldu. “Bahçedeki agaçların meyvelerinden yiyebiliriz” diye yanıt-ladı, “Ama Tanrı, ‘Bahçenin ortasındaki agacın meyvesini yemeyin,ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz’ dedi.” Yılan, “Kesinlikle ölmez-siniz” dedi, “Çünkü Tanrı biliyor ki, o agacın meyvesini yediginizdegözleriniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız”(Yaratılıs 3 :1-5).

Havva bu öneriye boyun egdi ve Adem’i de etkileyerek günahadüsürdü. Yılanın sözlerini kabul ettiler. Tanrı’nın, kendi özgürlükle-rini kısıtladıgını düsünerek O’na güvenmediler.

Adem su sözlerden ne anlamıstı; “Çünkü ondan yedigin günkesinlikle ölürsün.” Daha yüce bir varolus düzeyine mi ulasacaktı?Adem Tanrı’nın buyrugunu böyle anlamamıstı. Tanrı, günahın cezasıolarak insanın topraga dönecegini söylemisti : “Çünkü topraksın,topraktan yaratıldın. Ve yine topraga döneceksin” (Yaratılıs 3 :19).Seytan’ın, “Gözleriniz açılacak” vaadi, tek bir anlamda gerçek oldu;gözleri kendi aldanıslarına açıldı. Kötülügü tanıdılar ve suç isleme-nin acı meyvesini tattılar.

Yasam agacının yasamı sonsuz kılma gücü vardı. Adem istedigizaman bu agacın meyvesinden yiyebilir ve sonsuza dek yasayabilirdi.Ancak günah isledikten sonra yasam agacına yaklasması yasaklandı

271

Page 276: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

272 Büyük Mücadele

ve ölüme mahkum oldu. Suç islemenin sonucunda ölümsüzlük yi-tirilmisti. Tanrı, Oglu’nun ölümü aracılıgıyla onlara ölümsüzlügü[288]yeniden sunmasaydı, günahlı insanlık için hiçbir ümit yoktu. “Günahbir insan yoluyla, ölüm de günah yoluyla dünyaya girdi. Böyleceölüm bütün insanlara yayıldı. Çünkü hepsi günah isledi.” Ölüm-süzlüge yalnızca Mesih aracılıgıyla kavusulabilir. “KurtarıcımızMesih Isa ölümü etkisiz kılmıs, yasamı ve ölümsüzlügü Müjde’ninaracılıgıyla ısıga çıkarmıstır. “Ogul’a iman edenin sonsuz yasamıvardır. Ama Ogul’un sözünü dinlemeyen yasamı görmeyecektir”(Romalılar 5 :12; 2.Timoteyus 1 :10; Yuhanna 3 :36).

Büyük yalan

Isyanın karsılıgında yasam vaat eden, büyük aldatıcıydı. YılanınAden bahçesinde “Kesinlikle ölmezsiniz” duyurusu, canın ölüm-süzlügüne iliskin verilen ilk vaazdır. Ne var ki sadece Seytan’ınyetkisine dayanan bu duyuru, insanların büyük çogunlugu tarafındanvaaz edilmekte ve kabul edilmektedir. Tanrı’nın, “Suç isleyen can,ölecek olan odur” hükmü, çarpıtılmıs ve suç isleyen canın sonsuzadek yasayacagı seklinde sunulmustur (Hezekiel 18 :20). Eger günahadüsen insana yasam agacına yaklasma izni verilseydi, günah ölüm-süzlestirilmis olacaktı. Ancak Adem’in ailesinden tek bir kisinin bileyasam veren meyveden almasına izin verilmedi. Bu yüzden ölümsüzbir günahlı yoktur.

Seytan, günaha düsüsten sonra insanın dogal ölümsüzlügüneiliskin inancı ortaya attı. Birçok kisinin bu yanılgıyı kabul etmesinisagladıktan sonra günahkarların acılar içinde sonsuza dek yasaya-caklarını da ögretti. Böylece, karanlıklar prensi, Tanrı’yı intikamcıbir zalim olarak tanıtmaktadır. Tanrı’nın kendisini hosnut etmeyeninsanları cehenneme tıktıgını ve sonsuz alevlerde kıvrandırdıgını,bundan da tatmin oldugunu söylemektedir. Böylece Seytan, kendi-sini insanlıgın gerçek Yardımcısı olarak göstermektedir. ZalimlikSeytan kaynaklıdır. Tanrı ise sevgidir. Seytan insanı günahla ayartanve elinden geldikçe onu mahveden düsmandır. Kötülerin sonsuzadek yanan bir cehennemde azap çekmesi sevgiye, merhamete veadalete ne denli ters düsmektedir ! Kısacık dünya yasamlarının gü-nahları için Tanrı yasadıgı sürece iskence görecekleri ögretisi nekadar korkunçtur ![289]

Page 277: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Mezarin ötesinde ne var? 273

Tanrı’nın Sözünde böyle bir ögretis nerede bulunabilir? Sag-duyulu insanlıgın duyguları vahsilerin zalimligiyle mi degisti-rilmelidir? Hayır, böyle bir ögretis Tanrı’nın Kitabında yoktur. “Var-lıgım hakkı için, Rab’bin sözü, kötünün ölümünden degil, ancak kötüadamın yolundan dönüp yasamasından zevk alırım; dönün, kötü yol-larınızdan dönün; çünkü niçin ölesiniz, ey Israil evi?” (Hezekiel33 :11).

Tanrı aralıksız iskencelere tanık olmaktan zevk mi alır? Alev-lerde yaktıgı insanların çıglıklarından ve acılarından hosnut mu olur?Bu korkunç gürültüler, Sınırsız Sevgi’nin kulaklarına müzik gibi migelmektedir? Ah, ne korkunç bir küfür ! Günahın varlıgını çaglarboyunca uzatmak Tanrı’yı yüceltmez.

Sonsuz iskence masalı

Sonsuz iskence ögretisi sayesinde çok kötülük yapılmıstır. Sev-giyle, iyilikle dolu olan Kutsal Kitap inancı, batıl inançlarla kararmısve dehsetle örtülmüstür. Seytan, Tanrı’nın karakterini sahte renk-lerle çizmistir. Bu yüzden merhametli Yaratıcımızdan korkulmaktave hatta nefret edilmektedir. Kürsülerden ögretilen Tanrı’ya ilis-kin korkutucu görüsler, milyonlarca insanı kuskucu ve tanrıtanımazyapmıstır.

Sonsuz iskence, Babil’in uluslara içirdigi saraptır; sahte ög-retilerden biridir (Esinleme 14 :8; 17 :21). Mesih’in hizmetkarları, busafsatayı, sahte sept gibi Roma’dan almıslardır. Tanrı’nın Sözüne sırtçevirirsek ve atalarımız ögretti diye sahte ögretileri kabul edersek,Babil’in mahkumiyetine ortak oluruz, O’nun sarabından içeriz.

Baska bir sınıf da tam tersi bir yanılgıya düsmüstür. Kutsal Yazı-nın Tanrı’yı, sadece sevgi ve merhametten olusan bir varlık olaraktanıttıgını öne sürürler; O’nun kendi yaratıklarını sonsuz bir cehen-nemde yakacagına inanamazlar. Canın ölümsüz oldugunu düsündük-lerinden, bütün insanlıgın kurtulacagı sonucuna varırlar. Bu görüsegöre, bencil zevkler pesinde kosarak Tanrı’nın buyruk-larına sırtçeviren günahlı insan, buna ragmen O’nun begenisini kazanabilir.Sözde Tanrı’nın merhametini temel alan böyle bir ögreti, O’nun [290]adaletini göz ardı etmekte ve benligin islerine mey-dan vermektedir.

Page 278: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

274 Büyük Mücadele

Evrensel kurtulus kutsal yazıya uygun degildir

Evrensel kurtulusa inananlar, ayetlerle çeliskiye düsmektedir.Mesih’in hizmetkarı oldugunu söyleyen kisiler, yılanın Aden bahçe-sindeki, “Kesinlikle ölmezsiniz” sözlerini tekrarlamaktadır. “Gözle-riniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız” yalanınıdevam ettirmektedir. En kötü günahkarların - katillerin, hırsızlarınve zina yapanların - öldükten sonra sonsuz mutluluga kavusacagınıduyurmaktadır. Benlik düskünlügünü tesvik eden ne hos bir masal !

Eger insanların öldükleri anda dogrudan dogruya gökyüzünegöçtükleri dogruysa, o zaman yasamdan çok ölümü isteyelim. Buinancın yönlendirdigi birçok kisi yasamlarına son verdiler. Sorunlarve hayal kırıklıkları altında ezilerek yasam bagını koparmak vesonsuz dünyanın mutluluguna uçmak çok kolaydır.

Tanrı, yasasını çigneyen kisileri cezalandıracagına iliskin Sö-zünde yeteri kadar kanıt sunmaktadır. Günahkara adaletle yaklas-ması acaba merhametine ters düsmek mi olacaktır? Mesih’in çar-mıhına bakın. Tanrı Oglunun ölümü, ‘günahın ücretinin ölüm’ ol-duguna tanıklık etmektedir (Romalılar 6 :23). Tanrı yasasının herçignenisi, karsılıgını bulmalıdır. Günahsız Mesih, insanlık ugrunagünah olmustur. Günahların yükünü tasımıs, Baba’nın yüzünü göz-den kaybetmis, yüregi kırılmıs ve can vermistir. Bunları bütün gü-nahkarların kurtulması için yapmıstır. Sunulan bu kefaretten payalmayı reddeden her can, kendi günahının sonucuna katlanacaktır.

Kosullar belirleniyor

“Bana, ‘Tamam !’ dedi. ‘Alfa ve Omega, baslangıç ve son ben’im.Susamıs olana, yasam suyunun pınarından karsılıksız olarak su vere-cegim. Galip gelen bunları miras alacak. Ben ona Tanrı olacagım, oda bana ogul olacak” (Esinleme 21 :6,7). Kosullar be-lirlenmektedir.Miras almak için günahı alt etmeliyiz.

“Ama kötü, Tanrı’dan korkmadıgı için iyilik görmeyecek, gölge[291]gibi olan ömrü uzamayacaktır” (Vaiz 8 :13). Günahkar kisinin du-rumu söyle tanımlanmaktadır : “Inatçılıgından ve tövbesiz yüregin-den dolayı Tanrı’nın adil yargısının açıklanacagı gazap günü içinkendine karsı gazap biriktiriyorsun. Tanrı, ‘herkese, yaptıklarının

Page 279: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Mezarin ötesinde ne var? 275

karsılıgını verecektir.’..Kötülük yapan her insana sıkıntı ve elemverecek” (Romalılar 2 :5,6,9).

“Sunu kesinlikle bilin ki, hiçbir ahlaksızın, pislige düskün olanınya da putperest demek olan açgözlü kisinin, Mesih’in ve Tanrı’nınEgemenliginde mirası yoktur.” “Kaftanlarını yıkayan ve böylelikleyasam agacından yemeye hak kazanarak kapılardan geçip kente gi-renlere ne mutlu ! Asagılık köpekler, büyücüler, cinsel ahlaksızlıktabulunanlar, adam öldürenler, puta tapanlar ve yalanı sevip hile yapan-ların hepsi dısarıda kalacaklar” (Efesliler 5 :5, Esinleme 22 :14,15).

Tanrı günahla ugrasma yöntemini insana bildirmistir. “Rab... yokeder kötülerin hepsini.” “Ama bas kaldıranların hepsi yok olacak,kötülerin kökü kazınacak” (Mezmurlar 145 :20; 37 :38). Tanrısal yö-netimin yetkisi isyanı bastıracak, Tanrı’nın adaleti kötülere karsılıkverecektir. Bu ögreti Tanrı’nın merhametli ve sefkatli karakterineuyum saglamaktadır.

Tanrı kendi istegini zorla kabul ettirmez. Köle gibi itaatten hos-lanmaz. Elleriyle yarattıgı varlıkların kendisini, sevilmeye layıkoldugu için sevmelerini ister. Kendi bilgeligini, adaletini ve iyiliginikavrayabilecek akılları oldugundan söz dinleyeceklerini umar.

Tanrısal yönetim ilkeleri Kurtarıcı’nın, “Düsmanını sev” buyru-guyla uyum içindedir (Matta 5 :44). Tanrı evrenin ve hatta yargısınaugrayanların iyiligi için kötüleri yargılar. Onları sevgisinin belir-tileriyle kusattıgı ve merhametlerini sundugu halde, sevgisini horgörmüsler, yasasını bosa çıkarmıslar ve sefkatini reddetmislerdir.Sürekli O’nun armaganlarını aldıkları halde, vereni gücen-dirirler.Rab onların sapkınlıgına uzun bir süre boyunca katlanır; ama buasileri kendi yanına zincirleyip istegini zorla mı yaptıracaktır?

Gökyüzüne girmeye hazırlıksız

Önderleri olarak Seytan’ı seçen insanlar, Tanrfnın huzuruna gir- [292]meye hazırlıksızdırlar. Gurur, aldanıs, zalimlik ve benlige ait isleronların karakterlerini belirlemistir. Böyle insanlar gökyüzüne giripyeryüzündeyken nefret ettikleri kisilerle sonsuza dek birlikte yasaya-bilirler mi? Gerçek asla bir yalancıyla bagdasmayacak, yumusaklıkkendine duyulan saygıyı asla tatmin etmeyecek, paklık kirliligi ka-bullenmeyecek, sevgi bencillige çekici gelmeyecektir. Gökyüzü,bencilce çıkarlara adanmıs olanlara ne sunabilir ki?

Page 280: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

276 Büyük Mücadele

Yürekleri gerçegin ve kutsallıgın Tanrısına karsı nefretle dolmuskisiler, göksel orduyla birlesip onların övgü ezgilerini nasıl söyleye-bilir ki? Onlara yıllarca prim verildi, ama zihinlerini paklıgı sevmeküzere egitmediler. Gökyüzünün dilini asla ögrenmediler. Artık çokgeçtir.

Tanrı’ya isyanla dolu bir yasam, onları gökyüzünden yoksunbırakmıstır. Göge girerlerse, oranın paklıgı ve esenligi onlar içinbir iskence olacaktır; Tanrı’nın yüceligi onları yakıp tüketecektir. Okutsal yerden kaçıp yıkımı kucaklamak isteyecekler, kendilerini kur-tarmak için can veren Kisi’den yüzlerini gizleyeceklerdir. Kötülerinsonu kendi seçimleriyle belirlenmistir. Onların göge alınmamalarıhem kendi istekleriyle hem de Tanrı’nın adaleti ve merhametiyleolmustur. Tıpkı tufanın suları gibi o büyük günün alevleri, Tanrı’nınkötülere iliskin hükmünü açıklamaktadır. Onlar iradelerini isyanetmek amacıyla kullanmıslardır. Yasam sona erdiginde, suçtan itaateve nefretten sevgiye dönmek için artık çok geç kalınmıstır.

Günahın ücreti

“Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı’nın armaganı ise RabbimizMesih Isa’da sonsuz yasamdır.” Dogruların mirası yasam, kötülerinmirası ölümdür. ‘Ikinci ölümün’ karsısında sonsuz yasam vardır(Romalılar 6 :23; bkz. Esinleme 20 :14).

Adem’in günahının sonucunda ölüm bütün insanlıga yayılmıstır.Herkes mezara inmektedir. Kurtulus tasarısının bir parçası olarakherkes mezardan çıkacaktır : “Hem dogru kisilerin hem dogru ol-mayanların ölümden dirilecegine dair Tanrı’ya ümit baglamısımdır.”“Herkes nasıl Adem’de ölüyorsa, herkes Mesih’te yasama kavusa-[293]cak.” Ancak dirilenler arasında bir sırmflandırmaya gidile-cektir.“Mezarda olanların hepsinin O’nun sesini isitecekleri saat geliyor.Ve onlar mezarlarından çıkacaklar. Iyilik yapmıs olanlar yasamak,kötülük yapmıs olanlar yargılanmak üzere dirilecekler” (ElçilerinIsleri 24 :15; l.Korintliler 15 :22, Yuhanna 5 :28,29).

Ilk dirilis

“Gelecek çaga ve ölülerin dirilisine erismeye layık görülenler...‘mutlu ve kutsaldır.’” “Ikinci ölümün bunların üzerinde hiçbir yetkisi

Page 281: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Mezarin ötesinde ne var? 277

yoktur” (Luka 20 :35; Esinleme 20 :6). Ancak tövbe ve iman yoluylabagıslanmayan insanların günahın ücretini ödemeleri ve islerinegöre cezalandırılmaları gerekecektir. Böyleleri ikinci ölüme maruzkalacaklardır.

Tanrı’nın günahkarı günahlarından kurtarması olanaksız oldu-gundan onu isledigi suçlarla birlikte ortadan kaldıracaktır. “Yakındakötünün sonu gelecek, yerini arasan da bulunmayacak. Bütün ulus-lar da öyle içecekler. Içip içip yok olacaklar, hiç var olmamıs gibi”(Mezmurlar 37 :10; Ovadya 16). Onlar ümitsiz ve sonsuz bir mahvo-lusa gömüleceklerdir.

Günahın sonu böyle gelecektir. “Ulusları azarladın, kötüleri yokettin, sonsuza dek adlarını sildin. Yok olup gitti düsmanlar sonsuzadek, kökünden söktün kentlerini, anıları bile silinip bitti” (Mezmur-lar 9 :5,6). Yuhanna’nın Esinleme’de isittigi evrensel övgü ezgisi,hiç bozulmamaktadır. Çünkü sonsuz iskenceye katlandıkları içinTanrı’ya söven kaybolmuslar olmayacaktır. Cehennemdeki sefilleri-nin acı çıglıkları, kurtulmus olanların ezgilerini bozmayacaktır.

Ölümsüzlük yanılgısının üzerine bir de ölümde bilinçlilik ögre-tisi gelmektedir. Sonsuz iskence gibi bu da Kutsal Yazıya, sagduyuyave insanca duygularımıza aykırıdır.

Popüler inanca göre gökyüzündeki kurtulmus olanlar, yeryüzün-deki her seyin farkında olacaklardır. Peki ama yasayanların sorun-larını bilen, onların yasamın kederleriyle, acılarıyla ve hayal kırık-lıgıyla mücadele ettiklerini gören ölüler nasıl mutlu olacak-lardır?Bedeni ölen tövbesiz canın, hemen cehennemin alevlerine atıldıgınainanmak ne korkunçtur ! [294]

Kutsal Yazılar ne diyor? Insan ölümde bilinçli degildir : “O sonsolugunu verince topraga döner, O gün tasarıları da biter.” “Çünküyasayanlar ölecegini biliyor, ama ölüler hiçbir sey bilmiyor Artıkonlar için ödül yoktur, anıları bile unutulmustur.” “Çünkü ölülerülkesi seni övemez, yüceltemez seni ölüm. Mezara inenler seningerçegine ümit baglayamazlar.” “Çünkü ölüler arasında kimse senianmaz. Kim sükür sunar sana ölüler diyarında?” (Mezmurlar 146 :4;Vaiz 9 :5,6; Isaya 38 :18,19; Mezmurlar 6 :5).

Petrus Pentikost gününde söyle ilan etti : “Kardesler, size açıkçasöyleyebilirim ki, büyük atamız Davut öldü, gömüldü, mezarı dabugüne dek yanı basımızda duruyor.” “Davut kendisi göklere çık-madıgı halde...” (Elçilerin Isleri 2 :29,34). Davut’un dirilise kadar

Page 282: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

278 Büyük Mücadele

mezarda kalacak olması, dogruların ölür ölmez cennete gitmediginigösteriyor.

Pavlus söyle demisti : “Ölüler gerçekten dirilmezlerse, Tanrı Me-sih’i de diriltmemistir. Ölüler dirilmezlerse, Mesih de dirilmemistir.Mesih dirilmemisse, imanınız yararsızdır ve siz hala günahlarınıziçindesiniz. Buna göre Mesih’e ait olarak ölmüs olanlar da mah-volmuslardır” (1 .Korintliler 15 :16-18). 4000 yıldır ölen dogrularhemen gökyüzüne gidiyorsa, Pavlus nasıl ‘Mesih’e ait olarak ölmüsolanlar da mahvolmuslardır’ diyebiliyor?

Isa ögrencilerinden ayrılmak üzereyken onların yakında ken-disiyle birlikte olacaklarını söylemedi; bunun yerine söyle dedi :“Babamın evinde yasanacak çok yerler vardır. Öyle olmasa size söy-lerdim. Çünkü size yer hazırlamaya gidiyorum. Gider ve size yerhazırlarsam, siz de benim bulundugum yerde olasınız diye yine gelipsizi yanıma alacagım” (Yuhanna 14 :2,3). Pavlus, ileride gerçekle-secek zamanlardan söz ederken söyle diyor : “Rab’bin kendisi, biremir çagrısıyla, bas melegin seslenmesiyle ve Tanrı’nın borazanıylagökten inecek. Önce Mesih’e ait ölüler dirilecek. Ondan sonra bizyasamakta olanlar, diri kalmıs olanlar, onlarla birlikte Rab’bi havadakarsılamak üzere bulutlar içinde alınıp götürülecegiz. Böylece son-suza dek Rab’le birlikte olacagız. Iste birbirinizi bu sözlerle teselliedin” (1 .Selanikliler 4 :16-18). Rab geldiginde mezarların zincirlerikırılacak ve Mesih’teki ölüler sonsuz yasama kavusacaktır.

Herkes kitaplarda yazılan seylere göre yargılanacak ve kendi[295]islerine göre ödüllendirilecektir. “Çünkü dünyayı, atadıgı Kisi aracı-lıgıyla adaletle yargılayacagı günü saptamıstır. Bu Kisi’yi ölümdendiriltmekle bunun güvencesini herkese vermistir.” “Iste, Rab herkesiyargılamak üzere kutsalların onbinlercesiyle geliyor. Tanrı yolunaaykırı olup tanrısızlıkta yapılan tüm islerden ve tanrısız günahkarla-rın kendisine karsı söyledigi tüm hasin sözlerden ötürü Rab, bütüninsanlara suçluluklarını gösterecektir” (Elçilerin Isleri 17 :31; Yahu-da 15).

Peki ama ölüler zaten gökyüzünden zevk alıyorlarsa ya da cehen-nemin alevlerinde zaten kıvranıyorlarsa, neden gelecekte bir yargıyagerek vardır ki? Tanrı’nın sözü sıradan zihinlerce anlası- labilmelidir.Hangi zihin bu kuramda bilgelik ya da adalet bulabilir ki? Dogrularçaglardan beri Tanrı’nın huzurundaysa, nasıl su övgüyü isitecekler-dir? “Aferin, iyi ve güvenilir köle ! ...Gel, efendinin senligine katıl !”

Page 283: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Mezarin ötesinde ne var? 279

Kötüler Yargıç’tan su hükmü isitmek için iskenceden mi çagrıla-caktır? “Ey lanetliler, çekilin önümden... sönmez atese yollanın !”(Matta 25 :21,41).

Canın ölümsüzlügü kuramı, Roma’nın putperestlerden edindigisahte ögretilerden biriydi. Luther daha sonra bu ögreti hakkında,‘Roma’ya ait canavarca masallardan biri’ nitelemesini yapmıstır1

Kutsal Kitap’a göre ölüler dirilise kadar uyuyacaktır.Ne mutlu yorgun dogrulara ! Ister uzun ister kısa olsun, zaman

onlar için sadece bir an gibidir. Onlar uyurlar ve Tanrı’nın bora-zanıyla görkemli ölümsüzlüge kavusmak üzere uyanırlar. “Evet,borazan çalınacak, ölüler çürümez olarak dirilecek ve biz de de-gistirilecegiz... Çürüyen ve ölümlü olan varlıgımız çürümezligi veölümsüzlügü giyinince, ‘Ölüm yok edildi, zafer kazanıldı !’ diyeyazılmıs olan söz yerine gelecektir” (1 .Korintliler 15 :52-54),

Uykudan kalkanlar, bıraktıkları yerden düsünmeye baslarlar. Sonduyguları ölüm sancısıdır; mezarın gücüne gömüldüklerini hisset-mislerdir. Mezardan kalktıkları zaman, ilk güzel düsünceleri suolacaktır : “Ey ölüm, zaferin nerede? Ey ölüm, dikenin nerede?”(1.Korintliler 15 :55). [296]

1E.Petavel, The Problem of Immortality (Ölümsüzlük Sorunu), sayfa 255.

Page 284: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 34 : ‘Ruhçuluk’ etkinligindeki ‘ruhlar’kimdir?

Ilk önce putperest felsefeden ve imandan dönüsün karanlıgın-dan alınan dogal ölümsüzlük ögretisi, Hıristiyan inancına sızmıstır;“Ölüler hiçbir sey bilmiyor” gerçegini bastırmıstır (Vaiz 9 :5). Büyükçogunluk ölülerin ruhlarının, ‘kurtulusu miras alacaklara gönderilengörevli ruhlar’ olduguna inanmaktadır (Ibraniler 1 :14).

Ölülerin ruhlarının yasayanlara hizmet etmek amacıyla geri dön-dügü inancı, çagdas ruhçulugun yolunu açmıstır. Eger ölülerin, dahaöncesine kıyasla çok daha fazla bilgileri varsa, neden yeryüzünedönüp yasayanları egitmesinler ki? Ölülerin ruhları, yeryüzündekidostlarının çevresinde dönüp duruyorsa, neden onlarla iletisim kur-masınlar ki? Insanın ölümde bilinçli olduguna inananlar, yücelmisruhların getirdigi ‘tanrısal inancı’ nasıl reddedebilir ki? Böylece,Seytan’ın çalısması için kutsal sanılan bir yol açılmıstır. Günahlımelekler, ruhlar dünyasından gelen haberciler kisvesine bürünmüs-lerdir.

Kötülügün önderi, yeryüzünden ayrılan dostların görünümünücanlandırma gücüne sahiptir. Çok yetkin bir sahtekarlıkla inanılma-yacak bir benzerlik olusturulur. Birçok kisi, sevdigi insanların gök-yüzünde hosnut oldukları güvencesiyle teselli bulurlar. Her-hangibir tehlike hissetmeden, ‘aldatıcı ruhlara ve cinlerin ögreti-lerine’kulak verirler (1 .Timoteyus 4 :1).

Mezara hazırlıksız gidenler, gökyüzünde mutlu ve rahat olduk-larını söylerler. Ruhlar dünyasından gelen ziyaretçiler bazen dogruçıkan uyarılar da verirler. Sonra, daha büyük bir güven kazandıkça,Kutsal Yazılara aykırı ögretilerini sunmaya baslarlar. Bazen bazıgerçekleri söylemeleri ve gelecekteki olayları önceden bildirmeleri,onlara güvenilirlik kazandırır ve sahte ögretisleri yutturmalarına yar-dımcı olur. Tanrı’nın yasası bir kenara bırakılır, gerçegin Ruhu horgörülür. Ruhlar Mesih’in tanrısallıgını inkar ederler ve kendileriniYaratıcı’yla aynı düzeyde gösterirler.

280

Page 285: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

‘Ruhçuluk’ etkinligindeki ‘ruhlar’ kimdir? 281

Bazı durumlarda sahtekarlık yapılmakta ise de, kötü meleklerindogrudan islemesinin sonucunda dogaüstü güç gösterilerine tanık [297]olunur. Birçok kisi ruhçulugun insan sahtekarlıgı oldugunu düsün-mektedir. Ancak dogaüstü güçle karsılastıklarında bunu red- dede-meyeceklerini görürler. Böylece aldanırlar ve bunun Tanrı’nın gücüoldugunu sanırlar.

Firavun’un büyücüleri, Seytan’ın yardımıyla Tanrı’nın islerinitaklit ettiler (Bkz. Çıkıs 7 :10-12). Pavlus’a göre “Rab’bin gelisin-den önce, yasa tanımaz adam ortaya çıkacak. O, her türlü mucizede,yanıltıcı belirtilerle harikalarda ve mahvolanları aldatan her türlükötülükte sergilenen Seytan’ın etkinligiyle gelecek” (2.Selanikliler2 :9,10). Yuhanna söyle yazıyor : “Insanların gözü önünde, göktenates yagdıracak kadar büyük mucizeler yapıyordu. Birinci canava-rın adına yapmasına izin verilen mucizeler sayesinde, yeryüzündeyasayanları saptırdı” (Esinleme 13 :13,14). Burada sözü edilen seyyalnızca sahtekarlık degildir. Insanlar Seytan’ın elçileriyle yapılanmucizelerle aldatılmaktadır.

Seytan, aydınlara çekici gelmektedir

Karanlıklar önderi, yüksek sınıftan kültürlü kisilere ruhçulugudaha yüce ve düsünsel özelliklerle sunmaktadır. Onları büyüleyicigörüntülerle ve sevgiyle dolu hos resimlerle aldatmaktan zevk alır.Insanları, kendi bilgelikleriyle gururlanmaya ve Sonsuz Olan’ı yü-reklerinde küçümsemeye yönlendirir.

Seytan Aden bahçesinde Havva’nın gözünü boyadıgı gibi, ben-ligi yüceltme hırsıyla simdi de insanlıgın gözünü boyamaktadır. ‘Iyive kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız’ demektedir (Yaratılıs 3 :5).Ruhçuluk, insanın Tanrı olmaya dogru ilerledigini söyler. Tahtın ki-sinin içinde bulundugunu, her adil ve yetkin varlıgın Mesih oldugunuilan eder.

Böylece Seytan, insanın günahlı dogasını, kendisinin yargılana-cagı tek ölçek olarak kabul ettirmeyi basarmıstır. Bu yukarı degilasagı dogru bir ilerlemedir. Insan asla daha yüksek bir paklık veiyilik standardına ulasmayacaktır. Eger en yüksek ideali benligiolursa, daha yüksek bir noktaya asla çıkamayacaktır. Insanı tek yü-celtebilecek olan, Tanrı’nın lütfudur. Kendi basına bırakılan insantepe taklak düsecektir. [298]

Page 286: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

282 Büyük Mücadele

Ruhçuluk benlige ait zevkleri tesvik etmektedir

Benligin islerine dalanlar, zevk pesinde kosanlar ve cinselligiyüceltenler için ruhçuluk daha az sinsi bir kisve sunar. Insanlar ruh-çulugun daha ileri durumlarının kendi egilimleriyle uyustugunu farkederler. Seytan her kisinin islemeye egilimli oldugu günahları dik-kate alır; sonra da bu egilimlerin bos kalmaması için çaba gösterir.Bedensel, zihinsel ve ahlaksal gücü zayıflatarak insanları ayartır.Tutkuları kullanıp insan dogasını hayvansallastırarak binlerce kisiyimahveder. Bu islevin tamamlanması için de, ruhlar, ‘gerçek bilginininsanı, yasanın üzerine çıkardıgını’ ögretirler. “Varolan her seyindogru oldugunu, Tanrı’nın kimseyi mahkum etmedigini ve tüm gü-nahların masum oldugunu” söylerler. Böylece insanlar, arzunun enyüce yasa olduguna, özgürlügün haklarının bulunduguna ve insanınyalnızca kendisine karsı sorumlu olduguna inanırlar. O halde bukadar çok çürümüslüge nasıl sasabiliriz? Insanlar sehvetin gerekle-rini hevesle yerine getiriyorlar. Seytan, Mesih’i izledigini söyleyenbinlerce kisiyi kendi agına atıyor.

Ne var ki Tanrı, bu tuzagı kesfetmeye yetecek kadar ısık sagla-mıstır. Ruhçulugun temeli Kutsal Yazılarla savas halindedir. KutsalKitap ölülerin hiçbir sey bilmediklerini, onların düsüncelerinin yokoldugunu, yeryüzünde yasayanların sevinçlerine ve ke-derlerine or-tak olmadıklarını göstermektedir.

Üstelik Tanrı, ölülerin ruhlarıyla iletisim kurulmasını yasak-lamıstır. Öbür dünyadan gelen ruhların, Kutsal Kitap tarafından‘cinlerin ruhları’ oldugu söylenmektedir (Bkz. 25 :1-3; Mezmurlar106 :28; 1.Korintliler 10 :20; Esinleme 16 :14). Onlarla ugrasmakölümle cezalandırılırdı (Levililer 19 :31; 20 :27). Ne var ki ruhçuluk,bilimsel çevrelere girmis, kiliseleri isgal etmis, yürütme organlarınıetkilemis ve hatta kralların avlularında bile yer etmistir.

Seytan insanların en asagılık olanlarını gökyüzündeymis gibigöstererek dünyaya söyle diyor : “Tanrı’ya ve Kutsal Kitap’a is-ter inanın ister inanmayın, ama canınız nasıl isterse, öyle yasayın;gökyüzü evinizdir.” Oysa Tanrı’nın Sözü söyle karsılık vermekte-dir : “Kötüye iyi, iyiye kötü diyenlerin, karanlıgı ısıgın yerine, ısıgı[299]karanlıgın yerine koyanların, acıya tatlı, tatlıya acı diyenlerin vayhaline !” (Isaya 5 :20).

Page 287: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

‘Ruhçuluk’ etkinligindeki ‘ruhlar’ kimdir? 283

Kutsal kitap bir masal gibi tanıtılmaktadır

Yalancı ruhlar tarafından canlandırılan elçiler, yeryüzünde yaz-dıkları seylerle çeliski içine düsürülmektedir. Seytan Kutsal Kitap’ınbir masal oldugunu, insanlıgın çocukluk dönemine uygun düstügünüama artık modasının geçtigini dünyaya yutturmaktadır. Kendisinive izleyicilerini yargılayacak olan Kitaba gölge düsür-mektedir;dünyanın Kurtarıcısının sıradan bir insan oldugunu öne sürmekte-dir. Mucizeler yapan insanlar, Kurtarıcımızın yasamında mucizevibir sey olmadıgını anlatmaktadırlar. Kendi mucizelerinin Mesih’inmucizelerini astıgını söylemektedirler.

Ruhçuluk artık Hıristiyan kisvesine bürünmektedir. Su anki bi-çimi daha tehlikeli, daha sinsi ve aldatıcıdır. Çünkü Mesih’i veKutsal Kitap’ı kabul ettigini söylemekte, böylece yeniden dogma-mıs yüregi aldatmaktadır. Sevgiye Tanrı’nın baslıca sıfatı olarakdayanılmakta, ama sevgi hos bir duygusallık olarak görülmektedir.Tanrı’nın günahı yadsımakta oldugu ve kutsal yasasının gereklerigözden gizlenmektedir. Masallar insanların, Kutsal Kitap’ı imantemeli olarak kabul etmesine neden olmaktadır. Mesih eskisi gibireddedilmekte, ama bu aldanısın farkına varılmamaktadır.

Ruhçulugun aldatıcı gücünü kavrayan çok az sayıda insan vardır.Birçokları sadece merak gidermek için ruhçulukla oynarlar. Ruhlarındenetimine boyun egdiklerini fark etseler dehsete kapılırlardı. Ancakyasak bölgede gezinmeye devam ediyorlar. Mahvedici de onlarınistegiyle gücünü gösteriyor. Insanlar zihinlerini bir kez Seytan’ınyönlendirisine sunduklarında, O’nun tarafından tutsak alınırlar. Bucanları sadece, içten dualara karsılık olarak Tanrı’nın gücü özgürkılabilir.

Günahlarını bilerek sürdürenler, Seytan tarafından ayartılmayakapı açmaktadır. Böylece kendilerini Tanrı’dan ve O’nun melekle-rinden ayırmakta ve savunmasız kalmaktadırlar.

“Kimileri size, ‘Fısıldasıp mırıldanan medyum ve ruhçulara da-nısın’ derse, ‘Halk yasayanlar için Tanrı’ya, ölülere mi danısır’ diye [300]sorun. Tanrı’nın yasasına ve kutsal sözüne göre konusmaz-larsaonlar için hiç tan olmayacak” (Isaya 8 :19,20).

Insanlar, insan dogasını ve ölülerin durumunu içeren gerçegikabul etmeye istekli olsalardı, ruhçuluktaki Seytan’ın gücünü veyalancı harikaları göreceklerdi. Ancak kalabalıklar gözlerini ısıga

Page 288: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

284 Büyük Mücadele

kapatmakta, Seytan da onların çevresinde aglarını örmeye devametmektedir. “Mahvolanlar, gerçegi sevmeye ve böylece kurtulmayayanasmadıklarından mahvoluyorlar. Iste bu nedenle Tanrı, yalanakanmaları için onların üzerine yanıltıcı bir güç gönderiyor” (2.Sela-nikliler 2 :10,11).

Ruhçuluga karsı duranlar, Seytan’a ve O’nun meleklerine saldır-maktadırlar. Seytan, göksel melekler tarafından geri çekilmedikçe,hiçbir sekilde yenilgiye ugramayacaktır. Kutsal Yazıları aktarabil-mekte ve ögretislerini çarpıtmaktadır. Bu tehlikeli çagda yasayanlarKutsal Yazının tanıklıgını anlamalıdırlar.

Akrabalarımızı ya da arkadaslarımızı canlandıran cinler, bizimsıcak duygularımıza seslenecek ve mucizeler yapacaklardır. Ölülerinbir sey bilmediklerine ve görünenlerin cinler olduguna iliskin KutsalKitap gerçegiyle onlara karsı durmalıyız.

Imanları Tanrı’nın Sözüne dayanmayan insanlar, aldanacak veyenik düsecektir. Seytan, dogruluktan uzak her türlü hileyle islevgörecek ve aldatma yollarını artıracaktır. Ancak gerçegin bilgisiniarayanlar ve söz dinleme yoluyla canlarını paklayanlar Tanrı’nıngerçeginde sıgınak bulacaklardır. Kurtarıcı, kendisine güvenen bircanın Seytan tarafından yenilmesine izin vermeyecek, gerektigindehalkını korumak için gökten meleklerini gönderecektir. Günahkar-lar için cezanın olmadıgını düsünerek kendilerini avutanlar, sıkıntıgününde sıgınak bulmak üzere Gökyüzünün sundugu gerçekleri red-dedenler, Seytan’ın sundugu yalanları kabul edecekler ve ruhçulugunaldatıcılıgına kapılıp gideceklerdir.

Alaycılar, kurtulus tasarısına ve gerçegi reddedenlerin alacagıcezaya iliskin Kutsal Yazı bildirilerini hor görmektedirler. Gerçegireddedenler, batıl inançları, dar ve zayıf zihinlere Tanrı’nın yasasınıngerekleri gibi kabul ettirmektedir. Ayartıcıya öylesine teslim olmus-lar, O’nunla öyle sıkı birlesmisler ve öyle yakınlasmıs- lardır ki,[301]O’nun tuzagından özgür olmak için herhangi bir egilim-leri yoktur.

Seytan’ın islevinin temeli, Aden bahçesinde Havva’ya verilengüvenceyle atılmıstır; “Kesinlikle ölmezsiniz. Çünkü Tanrı biliyorki, o agacın meyvesini yediginizde gözleriniz açılacak, iyiyle kötüyübilerek Tanrı gibi olacaksınız” (Yaratılıs 3 :4,5). O’nun en üstünhileleri, zamanın sonuna yaklasırken sergilenecektir. “Peygamberinagzından kurbagaya benzer üç kötü ruhun çıktıgını gördüm. Bunlar,mucizeler yapan cinlerin ruhlarıdır” (Esinleme 16 :13,14).

Page 289: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

‘Ruhçuluk’ etkinligindeki ‘ruhlar’ kimdir? 285

Tanrı’nın Sözüne iman yoluyla O’nun gücü tarafından koru-nankisilerin dısında kalan tüm yeryüzü, bu aldanısla sürüklenip gide-cektir. Insanlar, ölümcül bir güvenlik duygusuyla uyutulmaktadır.Tanrı’nın gazabıyla uyanacaklardır. [302]

Page 290: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 35 : Vicdan özgürlügü tehdit edilmektedir

Katoliklik su anda önceki yıllara oranla çok daha büyük bir bege-niyle kabul görmektedir. Katolik inancının etki kazandıgı ülkelerde,aslında o kadar da çok farklı yönümüz olmadıgı vurgulanarak zeminalınmakta, tarafımızdan birazcık ödün verilerek Roma’yı daha iyianlayacagımız söylenmektedir. Eskiden Protestanlar çocuklarına,Roma’yla uyusmanın Tanrı’ya itaatsizlik oldugunu ögretirlerdi. Amasu anda söylenen duygusal seylerin niteligi ne denli farklıdır !

Papalıgı savunanlar, kilisenin kötülendigini, su anki durumunungeçmisteki karanlık ve cahillik dönemlerine bakılarak degerlendiri-lemeyecegini öne sürmektedir. Kilisenin o dönemlerdeki korkunçzalimligi, karanlık çagların barbarlıgına baglanmaktadır.

Bu kisiler Roma’nın öne sürdügü kusursuzluk iddialarını yoksaunuttular mı? Roma, kilisenin asla hata yapmadıgını ve Kutsal Yazı-lara göre asla hata yapmayacagını öne sürmektedir.”1

Papalık kilisesi, kusursuzluk iddialarını alsa geri almayacaktır.Laik hükümetlerin yasaları simdi kaldırılsa, Roma eski gücüne ka-vusacak, zulüm ve baskı dönemi yeniden geri gelecektir.

Roma Katolik toplulugunda gerçek imanlıların bulundugu dog-rudur. O kilisede binlerce kisi sahip oldukları ısık dogrultusundaTanrı’ya en iyi hizmeti sunma çabası gösteriyor. Tanrı, bu canlaraacıyan bir yumusaklıkla bakıyor. Nitekim, karanlıgı delip geçmekiçin ısık gönderecek ve birçokları O’nun halkıyla birlik olacaktır.

Ne var ki Roma, bir sistem olarak Mesih’in müjdesiyle eskisin-den daha büyük bir uyum içinde degildir. Roma kilisesi yeryüzününkontrolünü yeniden kazanmak ve Protestanlıgın tüm islerini bozmakiçin her türlü hileye basvurmaktadır. Katoliklik her yönde zeminkazanmaktadır. Kiliselerin çogalan sayılarına bakın. Protestanlartarafından korunan Katolik kolejlerine ve seminerlerine bakın. In-giltere’deki ayincilik akımına ve Katoliklerin saflarına geçenlerebakın.[303]

286

Page 291: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Vicdan özgürlügü tehdit edilmektedir 287

Ödünler ve ayrıcalıklar

Protestanlar, papalıgı korumustur; papalık yanlılarının bile sas-tıgı ödünler ve ayrıcalıklar tanımıstır. Insanlar Katolikligin asıl ka-rakterine gözlerini kapamaktadırlar. Oysa, tehlikeli düsmanın sivilve dinsel özgürlüge yönelik girisimlerine karsı durmalıdırlar.

Roma Kilisesi aldanıs üzerine kuruludur; ancak kaba saba vesakar bir aldanıs degildir bu. Kilisenin dinsel toplantıları en etki-leyici törenlerle süslüdür. Görkemli gösterileri ve sasaalı ayinleriinsanları büyülemekte, aklın ve vicdanın sesini kısmaktadır. Böyleceinsanların gözleri boyanır. Heybetli kilise binaları, tantanalı geçit-ler, altın sunaklar, degerli taslarla bezeli türbeler, seçkin tablolar vesanatsal heykeller güzellik sevgisine hitap etmektedir. Müzigin esibenzeri yoktur. Derin tonlu orgun zengin notaları, insanların melodi-leriyle birleserek ulu katedrallerin sütunlu bosluklarını ve görkemlikubbeleri doldurmaktadır. Böylece insan zihni saygı ve korkuyladolmaktadır.

Bu dıssal yücelik ve törensellik, günahla hasta olan canın özlem-leriyle alay etmektedir. Mesih inancının böyle cazibelere ihtiyacıyoktur. Çarmıhtan yansıyan ısık, o denli pak ve sevecendir ki, asıldegerini artırmak için dıssal dekorlara gerek duymaz.

Seytan, üstün sanat kavramlarını ve soylu zevkleri kullanarakinsanların, canın ihtiyaçlarını unutmalarını ve yalnızca bu dünya içinyasamalarını saglamaktadır.

Katolik tapınmasının debdebeli törenleri, birçok kisinin aldanma-sına neden olan büyüleyici bir güce sahiptir. Sonuç olarak insanlar,Roma Kilisesinin gökyüzüne açılan kapı olduguna inanmaya bas-larlar. Yalnızca, ayaklarını gerçegin temeline saglam basanlar veTanrı’nın Ruhuyla yeniden dogmus olanlar Katolikligin etkisinekarsı bagısıktırlar. Kalabalıkların arzuladıgı sey, güçten yoksun birtanrısallık görüntüsüdür.

Kilisenin günahları bagıslama hakkına sahip oldugu iddiası,Roma yanlılarını günah islemek üzere serbest bırakmıstır. Ayrıca gü-nah çıkarma düzeni, kötülüge yol açmıstır. Günahlı insanın önündeegilen ve yüreginin gizli hayallerini itiraf edenler, kendi canlarınıküçük düsürmektedirler. Yasantısındaki günahları - ku- surlu bir [304]ölümlü olan - rahibe açanların karakteri kirlenir. Zihnindeki Tanrıdüsüncesi, günahlı insanlıgın benzeyisiyle yer degistirir. Çünkü ra-

Page 292: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

288 Büyük Mücadele

hip, Tanrı’yı temsil etmektedir. Insanın insana günah çıkarması, yer-yüzünü kirleten kötülüklerin bir kaynagını olusturmustur. Benliginzevkleri ardınca giden bir kisi için günahlarını baska bir ölümlüyeitiraf etmek, canı Tanrı’ya açmaktan çok daha kolaydır. Günahasırt çevirmek yerine onu baska bir kisiye çıkarmak, insan dogası-nın isine daha çok gelmektedir. Benlige çul giydirmek, benliginsehvetini çarmıha germekten daha kolaydır.

Çarpıcı bir benzerlik

Mesih’in ilk geldigi çagda yasayan Yahudiler, yasayı gizliceçignerlerken, dısarıdan buyruklarına uyar gibi görünüyorlardı. Buy-ruklara, söz dinlemeyi agır bir yük haline getiren ekler getiriyorlardı.Yahudiler yasaya saygı duyar gibi görünüyorlardı, Roma yanlılarıda çarmıha...

Katolikler, kilise binalarına, sunaklarına ve giysilerine çarmıhlartakarlar. Çarmıh simgesi her yerde onurlandırılır ve yüceltilir. An-cak Mesih’in ögretisleri, anlamsız geleneklerin ve törenlerin altınagizlenmistir. Vicdanı duyarlı insanlar kızgın bir Tanrı’nın gazabındatitreyip dururken kilise görevlileri, benlige ait lüks zevkler içindeyasamaktadır.

Seytan, Tanrı’nın karakterini, günahın dogasını ve asıl önem ta-sıyan konuları yanlıs temsil etmek için sürekli çaba göstermektedir.O’nun safsataları insanlara günah isleme özgürlügü tanır. Aynı za-manda yanlıs Tanrı kavramlarıyla O’ndan korku duyulmasına venefret edilmesine neden olmaktadır. Tanrısal sıfatlara iliskin kav-ramları çarpıtarak, tanrısız ulusları, Tanrı’nın begenisini kazanmakiçin kurbanlar sunmaları gerektigine inandırmıstır. Çesitli putperestuygulamalarla korkunç zalimlikler yapılmıstır.

Putperestlikle hıristiyanlıgın birlesmesi

Roma Katolik Kilisesi, putperestlikle Hıristiyanlıgı bagdastırarakTanrı’nın karakterini yanlıs temsil etmis ve zalimce uygula- malara[305]basvurmustur. Iskence gereçleri kullanarak ögretilerini yaymıstır.Kilise görevlileri, insanları öldürmeden en etkin sekilde iskenceetmek için çesitli yöntemler kesfetmislerdir. Iskence edilen kisilerölümü tatlı bir kurtulus yolu olarak görmüslerdir.

Page 293: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Vicdan özgürlügü tehdit edilmektedir 289

Roma yanlıları için kırbaç, açlık ve buna benzer bedeni asa-gılama disiplinleri vardır. Gökyüzünün begenisini kazanmak içinTanrı’nın, dünyadaki yolculugu sırasında insanı kutsamak ve te-selli etmek için verdigi bagları koparmak gerektigi ögretilmektedir.Milyonlarca kurban, Tanrı’yı kızdıracak diye diger insanlara karsıduydukları her türlü hos duyguyu ve düsünceyi bastırmak için bo-suna ömür tüketmistir.

Tanrı insanların üzerine bu agır yüklerin hiçbirini yüklemiyor.Mesih, gökyüzüne ulasmaları için kimsenin manastıra kapanmasınıistemiyor. Sevginin bastırılması gerektigini asla ögretmemistir.

Papa Mesih’in temsilcisi olma iddiasındadır. Ancak Mesih, ken-disine gökyüzünün Kralı olarak saygı göstermeyen insanları hapsetıkmıs mıdır? Kendisini kabul etmeyenleri ölüme mahkum ettigiisitilmis midir?

Roma Kilisesi su anda dünyaya hos yüzünü göstermekte, geçmis-teki korkunç zalimlik örneklerini özürlerle gizlemektedir. KendisiniMesih benzeri giysilerle örtmüs, ama aslında degismemistir. Geç-mis çaglardaki papalıgın her ilkesi günümüzde de vardır. Karanlıkçaglarda üretilen ögretilere hala baglı kalınmaktadır. Pro-testanlarınsu anda onurlandırdıgı papalık, Reform günlerinde hüküm sürenpapalıgın aynısıdır.

Papalık kurumu, peygamberligin son zamanlarda gerçeklesecekdedigi imandan dönüstür (Bkz. 2.Selanikliler 2 :3,4). Bukalemungörüntüsünün altında degismeyen yılan zehiri vardır. Bin yıldanberi kutsalların kanıyla tarih yazmıs olan bu güç, simdi Mesih’inkilisesinin bir parçası olarak kabul edilecek midir?

Protestanlıktaki degisim

Protestan ülkelerinde Katolikligin artık Protestanlıktan pek fazlafarkı kalmadıgı öne sürülmektedir. Bir degisim olmustur; ama budegisim papalıkta degildir. Katoliklik su anda varolan [306]

Protestanlıga benzemektedir, çünkü reformcuların dönemindenProtestanlık çok yozlasmıstır.

Dünyanın begenisini kazanmak isteyen Protestan kiliseleri, hertürlü kötülügün iyiligine inanmıstır; sonuçta da her türlü iyiligin kö-tülügüne inanacaktır. Su anda Roma’ya karsı sözde ön yargılı olduguve ‘bagnazca’ davrandıgı için özür dilemektedir. Birçok kisi orta

Page 294: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

290 Büyük Mücadele

çaglardaki düsünsel ve ahlaksal karanlıgın Roma’nın batıl inançla-rını ve zulmünü yaydıgını öne sürmüs, çagdas aydınlıgın ve dinselözgürlügün, hosgörüsüzlügün uyanmasına meydan vermeyeceginisöylemistir. Bu çagda böyle bir olasılıgın varlıgından söz edilme-sine gülüp geçilmektedir. Ancak karanlıkta bulunanlara ne denliçok ısık verilirse, ısıgın o denli çok çarpıtılacagı ve reddedilecegianımsanmalıdır.

Papalıgın basarısı için büyük bir düsünsel karanlık dönemi ye-terli olmustu. Büyük bir düsünsel ısık dönemi de uygun bir zeminsaglayacaktır. Geçmis çaglarda insanlar gerçegin bilgisinden yoksunkaldıklarında binlerce kisi tuzaga düsürüldü; ayaklarının altına atı-lan agı göremediler. Bu kusakta ise yine agı fark edemeyen ve körbir sekilde ilerleyen birçok kisi vardır. Insanlar kendi kuramlarınıTanrı Sözünün üzerine çıkartırlarsa, bilgili olmak, cahillikten dahabüyük bir zarar verebilir. Böylece Karanlık Çagların bilgiyi yasakla-ması gibi çagımızın sahte bilimi de, papalıgın kabul edilmesine yolaçacaktır.

Pazar gününü tutmak

Pazar gününü tutma gelenegi, Roma’yla baslamıstır. Roma bunukendi yetkisinin bir belirtisi olarak görmektedir. Papalık ruhu -Tanrı’nın buyruklarından çok dünyasal geleneklere ve insan törele-rine hürmet, Protestan kiliselerine sızmakta ve onları tıpkı papalıgınyaptıgı gibi Pazarı yüceltmeye yöneltmektedir.

Laik güç tarafından desteklenen kraliyet hükümleri, genel mec-lisler ve kilise kuralları yoluyla putperest senligi Hıristiyanlık dün-yası tarafından onurlandırılan bir konuma ulasmıstır. Pazar gününütutma gelenegi ilk kez Konstantin tarafından çıkarılan yasayla onay-lanmıstır. Putperestlerin gelenegi olmasına ragmen Hıristiyanlıkdünyasınca ismen kabul görmüs, sonra da Imparator[307]

tarafından resmen uygulamaya konulmustur.Prenslerin begenisini kazanmak isteyen bir rahip olan Eusebius,

Konstantin’in özel bir dostuydu. Bu adam Mesih’in, Sept gününüPazara çevirdigini iddia ettı. Bunu kanıtlamak için elinde hiçbir ayetyoktu. Eusebius’un kendisi de bunun yanlıslıgını kabul etmesineragmen söyle demistir : “Sept günü yapılması gereken tüm görevler,Rab’bin Gününe devredilmistir.”2

Page 295: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Vicdan özgürlügü tehdit edilmektedir 291

Papalık kurumlasmaya baslarken Pazar günü yüceltiliyordu. Birsüre için yedinci günün Sept olarak tutulmasına devam edildi, amasonra degistirildi. Papa, Pazar’ı çigneyenlerin, kendilerinin ve kom-sularının üzerine felaket getirmemeleri için uyarılmalarına kararverdi.

Meclislerin hükümleri yetersiz kalınca, laik yetkililer, insanlarınyüreklerine dehset salma yoluyla onları Pazar günü çalısmaktan menetmek üzere harekete geçtiler. Roma’daki bir kurulda, önceki tümkararlar onaylandı, kilisenin yasasıyla birlestirilerek sivil yetkililertarafından yürürlüge konuldu.3

Pazar gününü tutmak için Kutsal Kitap’a ait bir yetkinin halabulunamamıs olması utandırıcıydı. Insanlar, “Yedinci Gün Rab’beKutsaldır” sözlerini bir kenara bırakmadan önce ögretmenlerinindogru olup olmadıgını sorguluyorlardı. Kutsal Kitap’ın bu konudakitanıklıgı belli oldugundan, farklı destek yollarına basvuruldu.

Pazar gününün hararetli savunucularından biri, on ikinci yüz-yılın sonunda Ingiltere’deki kiliseleri ziyaret etti; ancak gerçeginsadık tanıklarına karsı bosuna direndikten sonra bir süre için oradanayrıldı. Geri döndügü zaman, Tanrı’nın kendisinden geldigini iddiaettigi bir ferman tasıyordu. Bu sözde ferman, Pazar’ın tutulmasınıbuyuruyor, söz dinlemeyenler için dehsetli tehditler savuruyordu.O belgenin gökten düstügü, Kudüs’te, Golgota’daki Aziz Simeonsunagında bulundugu açıklandı. Ama aslında kaynagı Roma’dakipapalık sarayıydı. Papalık hiyerarsisi, her çagda sahte-karlıgı vedüzenbazlıgı yasal gördü (Ek’e bkz.).

Ne var ki, Pazar’ın kutsallıgını kabul ettirmeye yönelik tüm buçabalara ragmen papalık yanlıları arasında bile Sept’in yetkisini ka-bul edenler vardı. On altıncı yüzyılda papalık meclisi söyle duyurdu :“Tüm imanlılar yedinci günün Tanrı tarafından kutsan- dıgını, insan- [308]larca böylece kabul edildigini ve gözetildigini bilsinler. Bu yalnızcaYahudiler tarafından degil, Tanrı’ya tapınan herkes tarafından bilin-sin. Ancak biz Hıristiyanlar, Sept’i Rab’bin gününe dönüstürdük”4

Tanrısal yasayla oynayanlar, yaptıgı islerin niteliginin farkındaydılar.

Sert cezalar

Roma’nın bu konuda izledigi yol, Valdenslerin uzun ve kanlızulümlerinde çarpıcı bir sekilde görülmektedir (Ek’e bkz.). Etiyopya

Page 296: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

292 Büyük Mücadele

kiliselerinin tarihi özellikle önemlidir. Karanlık Çagların kasvetiiçinde Batı Afrikalı Hıristiyanlar, dünya tarafından unutulmus veimanlarını yüzyıllar boyunca özgürce yasamıslardır. Sonunda Romaonların varlıgını ögrenmis, Etiyopya imparatoru, papalıgı Mesih’intemsilcisi olarak kabul etmeye zorlanmıstır. Sept’in tutulmasını agırcezalarla yasaklayan bir hüküm çıkarılmıstır.5 Papalık baskısı kısasürede o denli agır bir yük haline gelmistir ki, EtiyopyalIlar onu kır-maya karar vermistir. Roma yanlılarını sınırlarından atmıs, yenideneski imanlarına kavusmuslardır.

Afrika’nın kiliseleri, Tanrı’nın buyruguna uyarak yedinci gü-nütutarlarken, kilisenin gelenegine de uyarak Pazar günü çalısmıyor-lardı. Roma, Tanrı’nın Septini çigneyerek kendisininkini yüceltti.Ancak binlerce yıl boyunca gizli kalan Afrika kiliseleri, bu sapkın-lıga katılmadılar. Roma’nın yetkisi altına getirildiklerinde, gerçegibırakmaları ve sahte septi tutmaları istendi. Özgürlüklerine kavusurkavusmaz, dördüncü buyruga uymaya basladılar (Ek’e bkz.).

Bu kayıtlar, Roma’nın gerçek Septe ve onu tutanlara karsı düs-manlıgını açıkça gözler önüne sermektedir. Tanrı’nın Sözü, bu sah-nelerin, Pazarı yüceltmek için birlesen Katolikler ve Protestanlartarafından tekrarlanacagını söylemektedir.

Kuzu gibi boynuzları olan canavar

Esinleme 3’teki peygamberlik, kuzu gibi boynuzları olan ca-navarın yeryüzünü ve orada yasayanları, parsa benzeyen canavara,yani papalıga tapınmaya yönlendirecegini duyurmaktadır. Boynuzlucanavar ayrıca yeryüzünde yasayanlara canavarın onuruna bir put[309]yapmalarını buyuracak, küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle,herkesin sag eli ya da alnı üzerine bir isaret vurduracaktır (Esinleme13 :11-16). Kuzu gibi boynuzlan olan canavar Amerika BirlesikDevletleri’ni simgelemektedir. Bu peygamberlik, Birlesik DevletlerPazar gününü tutmayı zorunluluk haline getirince yerine gelecektir.Roma bunu, kendi üstünlügünün kabul edilmesi seklinde yorumla-maktadır.

“Canavarın baslarından biri, ölümcül bir yara almısa benziyordu.Ne var ki, bu ölümcül yara iyilesmisti. Bütün dünya, saskınlık içindecanavarın pesinden gitti” (Esinleme 13 :3). Ölümcül yara 1798 yı-lında papalıgın yedigi darbeye isaret etmektedir. Peygamber, bundan

Page 297: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Vicdan özgürlügü tehdit edilmektedir 293

sonra yaranın iyilesecegini ve bütün dünyanın canavarın pesindengidecegini söylemektedir. Pavlus mahvolacak adamın, aldatma isle-vini zamanın sonuna kadar götürecegini belirt-mistir (2.Selanikliler2 :3-8). “Yeryüzünde yasayan ve dünya kurulalıdan beri bogazlan-mıs Kuzu’nun yasam kitabında adı yazılmamıs olan her insan onatapınacak” (Esinleme 13 :8). Hem eski hem de yeni dünyada papalık,Pazar’ın onurlandırılması yoluyla saygı görecektir.

Peygamberlik ögrencileri on dokuzuncu yüzyıldan beri bu tanık-lıgı tüm dünyaya tanıtmıslardır. Simdi de bu ön bildirinin gerçekles-mesine yönelik hızlı bir gelisme vardır. Protestan önderler, Pazarıtutma konusunda aynı tanrısal yetki iddiasına sahiptirler. Papalıkönderleri gibi onlar da Kutsal Yazıdan gelen bir ka-nıttan yoksun-durlar. Pazar septini tutmadıkları için Tanrı’nın insanları yargılamaküzere oldugu iddiası yenilenmektedir.

Roma Kilisesi kurnazlıkta çok üstündür. Protestanların sahtesepti kabul ederek kendisine hürmet ettiklerini görmektedir; üstelikgeçmis günlerde kendisinin yaptıgı gibi bunun zorla kabul ettirilmeküzere oldugunun farkındadır. Bu konuda Roma’nın, Protestanlarınyardımına nasıl kosacaklarını düsünmek zor olmasa gerek.

Roma Katolik Kilisesi, papalık mührünün denetimiyle genis birkurum olusturmaktadır. Milliyeti ya da hükümeti ne olursa olsunher ülkeden milyonlarca baglısı vardır. Her ne kadar devlete baglılıkyemini etmislerse de, bunun arkasında Roma’ya itaat yemini vardır. [310]

Tarih Roma’nın ısrarlı ve kurnaz gayretlerine tanıklık etmekte-dir. Ulusların islerine nasıl karıstıgını, bir zemin bulduktan sonrakendi iddialarını yaymak için prensleri ve halkları nasıl mahvettiginigöstermektedir.6

Roma, asla degismemekle övünmektedir. Protestanlar, Pazarınyüceltilmesi için Roma’nın yardımını kabul ettiklerinde ne yaptıkla-rını pek bilmemektedirler. Roma, kendi amacına dayanarak gücünüyeniden kazanmayı ve kaybolmus üstünlügüne yeniden kavusmayıtasarlamaktadır. Kilisenin devletin gücünü kontrol etmesine yönelikilke bir yürürlüge konulsa, dinsel kurallar laik yasalar zoruyla göze-tilmeye baslasa, kısacası kilisenin ve devletin yetkisi insan vicdanınıkontrol ettigi zaman Roma’nın zaferi kesinlesecektir.

Protestan dünyası, Roma’nın amaçlarını ögrenecek, ama o za-man is isten geçmis olacaktır. Roma giderek güçlenmektedir. O’nunögretileri hükümetlerde, kiliselerde ve insanların yüreklerinde yer

Page 298: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

294 Büyük Mücadele

etmektedir. Saldırı zamanı gelinceye kadar, emellerine ulasmak içingücünü tazelemektedir. Roma’nın tek arzusu bir zemin edinmektir.Tanrı’nın Sözüne inanan ve uyan herkes, zulüm ve baskıyla karsıla-sacaktır.[311]

1John L.von Mosheim, Institutes of Ecclesiastical History (Kilisebilim TarihininKurumlan), kitap 3, yüzyıl 11, kısım 2, bölüm 2, madde 9, not 17.

2Robert Cox, Sabbath Laws and Sabbath Duties (Sept Yasaları ve Sept Görevleri),sayfa 538.

3Bkz. Heylyn, History of the Sabbath (Sept Tarihi) kısım 2, bölüm 5, madde 7.4Thomas Morer, Discourse in Six Dialogues on the Name, Notion and Observation

of the Lord’s Day (Rab’bin Gününün Adı, Fikri ve Gözetilmesine iliskin Altı Konusma),sayfa 281, 282.

5Michael Geddes, Church History of Ethiopia (Etiyopya Kilisesinin Tarihi), sayfa311,312.

6Bkz. John Dowling, The History of Romanism (Roma Katolikliginin Tarihi), kitap5, bölüm 6, madde 55; Mosheim, kitap 3, yüzyıl 11, kısım 2, bölüm 2, madde 9, not 17.

Page 299: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 36 : Yakin gelecekteki çatisma

Gökyüzündeki büyük çatısmanın baslangıcından beri Seytanınamacı Tanrı’nın yasasını kaldırmaktı. Ister bu yasanın tümünü kaldı-rıp atsın, isterse O’nun buyruklarından birini reddetsin, sonuç aynıolacaktı. “Çünkü Yasa’nın her dedigini yerine getiren, ama tek birnoktada ondan sapan kisi bütün Yasa’ya karsı suçlu olur” (Yakup2 :10).

Seytan, Kutsal Kitap’ın ögretilerini çarpıtmıs, böylece binlercekisinin imanına yanılgılar sızdırmıstır. Gerçek ve yanılgı arasındakison büyük çatısma, Tanrı’nın yasasına iliskin olacak, Kutsal Kitap ilemasal ve gelenek dini karsı karsıya gelecektir. Kutsal Kitap herkesinyakınındadır; ama onu alıp da yasam rehberi olarak kabul eden çokaz kisi vardır. Kilisede birçokları Hıristiyan inancının temelleriniinkar eder. Yaratılıs, insanın günaha düsmesi, kefaret ve Tanrı’nınyasası ya tümüyle ya da kısmen reddedilir. Binlerce kisi, KutsalKitap’a güvenmeyi zayıflık belirtisi olarak görmektedir.

Sahte kuramlardan bir put yapmak, tastan ya da tahtadan bir putyapmak kadar kolaydır. Tanrı’yı yanlıs temsil eden Seytan, insan-ları O’nun karakterini yanlıs kavramaya yöneltir. Kutsal Kitap’tave yaratılısın eserlerinde görülen diri Tanrı’nın yerine, felsefi birput konulur. Birçok felsefecinin, ozanın, siyasetçinin, gazetecinin- birçok üniversitenin ve hatta teolojik kurumlanıl bile - tanrısı Il-yas’ın zamanındaki Baal’dan ya da Fenikeli günes tanrısından belkibirazcık daha iyidir.

Gökyüzünün yetkisine belki de en cesaretli saldırıda bulunan veen etkili sonuçları olan yanılgı, Tanrı’nın yasasının artık baglayıcıolmadıgı ögretisidir. Önde gelen ruhsal hizmetkarların, ülkeyi yö-neten ve insanların özgürlügünü kısıtlayan kuralların artık geçerliolmadıgını vaaz ettigini düsünün. Böyle insanlar kürsüde ne kadarkalabilir?

Ulusların kendi kurallarını feshetmeleri, evrenin Hakimininkendi yasasını feshetmesinden çok daha olanaklıdır. Fransa’da ‘ate-izm’ bir güç haline geldigi zaman Tanrı’nın yasasını bosa çıkarma [312]

295

Page 300: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

296 Büyük Mücadele

girisimi denendi. Tanrı’nın koydugu sınırları kaldırmanın, kötülügünönderinin yönetimini kabul etmekle aynı sey oldugu görüldü.

Tanrı’nın yasasını kenara atmak

Tanrı’nın buyruklarını hafife almayı halka ögretenler, itaatsizlikbiçmek için itaatsizlik ekerler. Tanrısal yasanın sınırları tümüylekaldırılırsa, insan yasaları da kısa sürede çignenecektir. Tanrı’nınbuyruklarını dıslamanın sonuçları algılanamayacak kadar büyükolacaktır. Mal ve mülk güvencesi kalmayacaktır. Insanlar zor kul-lanarak komsularının malını çalacak; en güçlüler en zengin halegelecektir. Yasama karsı saygı duyulmayacaktır. Aileyi koruyacakbir evlilik yemini olmayacaktır. Gücü olan, komsusunun esine zorlasahip olacaktır. Dördüncü buyrukla birlikte besinci buyruk da birkenara konulacaktır. Çocuklar gerektiginde ana babalarının canını al-maya çekinmeyecektir. Uygar dünya soyguncu ve suikastçı çetelerledolacak, esenlik ve mutluluk yeryüzünden silinecektir.

Bu ögreti, yeryüzünde günaha kapılarını zaten açmıs durum-dadır. Yasa tanımazlık ve çürümüslük sel gibi akmaktadır. Imanlıailelerde bile ikiyüzlülük, yabancılasma, kutsal gerçekleri çignemeve sehvete teslimiyet vardır. Toplumsal yasamın temeli olan inançilkesi parçalanmaktadır. Kötü suçlulara büyük ilgi gösterilmektedir.Onların suçları herkese uzun uzun duyurulmaktadır. Basın, kötülük-lerin mide bulandırıcı ayrıntılarına yer vermekte, insanları sahtekar-lıga, soygunculuga ve cinayete tesvik etmektedir. Kötülüge duyulansevgi, taskınlık ve suçluluk her düzeyde yükselmektedir. Kötülügüdurdurmak için ne yapılabilir?

Taskınlıklar birçoklarını etkilemistir

Mahkemeler bozulmus, yöneticiler kazanç hırsına ve benliginzevklerine kapılmıslardır. Taskınlıklar birçok kisiyi etkisi altına al-mıs ve Seytan’ın kontrolü tamamen ele geçirmesini saglamıstır. Hu-kukçular rüsvet almakta, aldatılmakta ve kanun dısına çıkmaktadır.Içki alemleri, ayyaslık ve her türlü düzenbazlık yasal dünyayı etkisi[313]altına almıstır. Kutsal Kitap’a imanı yok etmek, Kutsal Kitap’ınkendisini yok etmek anlamına gelecektir.

Page 301: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Yakin gelecekteki çatisma 297

Eski çaglarda oldugu gibi Seytan, kiliseler aracılıgıyla tasarıla-rını gerçeklestirmektedir. Kiliseler, Kutsal Yazılardaki begenilme-yen gerçeklerle savasmak için kuskuculuk tohumları atan yorumlarüretmektedirler. Papalıga ait dogal ölümsüzlük ve insanın ölümdebilinçli olması yanılgılarına tutunarak, ruhçuluk aldanısına karsı tekengeli ortadan kaldırırlar. Sonsuz ceza ögretisi, birçok kisinin Kut-sal Kitap inancını kaybetmesine neden olmustur. Dördüncü buyrukögrenildikçe, Sept gününü tutanların sayısı çogalmaktadır. Dolayı-sıyla insanlar, yapmak istemedikleri bir gö-revden kurtulmak içinTanrı’nın yasasını da Septi de kaldırıp atmaktadır. Sept reformuyayıldıkça, dördüncü buyruktan kaçınmak için tanrısal yasanın red-dedilmesi, evrensel bir boyut kazanacaktır. Ruhsal önderler, imansız-lıga, ruhçuluga ve Tanrı’nın kutsal yasasının küçük düsürülmesineyol açmaktadır.

Ancak aynı kisiler, Pazar gününü tutmanın toplumun ahlakınıgelistirecegini iddia etmektedir. Seytan’ın hilesi, yalanın içine birazgerçek katıp onu mantıklı kılmaktır. Pazar akımının önderleri, in-sanların gereksinim duydugu reformları ve Kutsal Kitap’la uyusanilkeleri destekleyebilir. Ancak, Tanrı’nın yasasıyla çelisen bir gerçekvarsa, Tanrı’nın hizmetkarları onlarla birlik olamazlar. Tanrı’nınbuyruklarının, insan kuralları için bir kenara bırakılmasını hiçbir seyhaklı çıkaramaz.

Iki büyük yanılgı olan canın ölümsüzlügü ve Pazarın kutsallıgıaracılıgıyla Seytan, insanları hilelerinin etkisi altına almıstır. Birinciyanılgı ruhçuluga yol açarken, digeri Roma’yla sempati bagı olus-turmustur. Birlesik Amerikalı Protestanlar, bir yanda ruhçulukla elsıkısırken diger yandan gücünü Roma’yla birlestirecek-tir. Böylecebu ülke, üç gücün etkisiyle vicdanın haklarını çigneme konusundaRoma’nın yolundan gidecektir.

Ruhçuluk, çagın Hıristiyanlıgını taklit ettigi için büyük bir al-datma gücüne sahiptir. Seytan, kendisini ‘imanlı’ gibi tanıtır. Bir ısıkmelegi kisvesine bürünür. Ruhçuluk yoluyla mucizeler yapılacak,hastalar iyilesecek ve inkar edilemeyen harikalar olacaktır.

Gerçek kilisenin belirtisi olarak mucizelerle övünen papa yan- [314]lıları, bu harikalar yaratan güç yoluyla aldanacaklardır. Gerçek kal-kanını elden bırakan Protestanlar da aynı sekilde büyülenecektir.Papa yanlıları, Protestanlar ve dünyasal imanlılar birleserek dün-yanın sözde iman etmesine yönelik büyük bir akıma tanık olacak-

Page 302: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

298 Büyük Mücadele

lardır. Seytan ruhçuluk yoluyla insanlıgın iyilik melegi gibi görü-necek, hastaları iyilestirecek ve yeni bir dini sistem olustura-caktır.Aynı zamanda büyük kalabalıkları yıkıma ugratacaktır. Taskınlık-lar akla meydan okuyacak, arkasından cinsel sapkınlık, çekismeve kan dökme gelecektir. Savas canın en kötü tutkularını uyandı-rır; kurbanlarını kan ve kötülüge bular. Seytan’ın hedefi uluslarısavasa sürüklemektir. Çünkü böylece insanları, Tanrı’nın günündedayanmaları için hazırlık yapmaktan alıkoyar.

Seytan doganın sırlarını incelemistir ve Tanrı’nın izin verdigikadarıyla tüm gücünü dogal unsurları kontrol etmek amacıyla kul-lanır. Tanrı, kendi yaratıklarını Seytan’ın yıkımından korur. Ne varki imanlı dünyası, Tanrı’nın yasasını küçük görmüstür. Bu yüzdenRab, ne vaat ettiyse, onu yapacaktır. Yasasına bas kaldıranların vebaskalarına da aynısını yapmayı ögretenlerin üzerinden koruyucuilgisini kaldıracaktır. Seytan, Tanrı’nın korumadıgı kisilerin tümüüzerinde denetim sahibidir. Bazılarını kendi tasarısı uyarınca zen-ginlestirecek ve onlara yardımcı olacaktır. Baskalarını ise sıkıntılarasokacak ve onları, bunu yapanın Tanrı olduguna inandıracaktır.

Bütün kötülükleri iyilestiren büyük bir hekim kisvesine bürünenSeytan, büyük kentleri mahvedene kadar hastalıklar ve felaketlerlesaldıracaktır. Denizde ve karada, kazalar ve patlamalar olacak, büyükyangınlar çıkacaktır. Seytan seller, fırtınalar, dalgalar, depremlerve buna benzer binlerce felaketle gücünü gösterecektir. Ekinlerinmahvolmasını saglayacak, böylece kıtlıga ve sıkıntıya yol açacaktır.Havayı zehirleyerek binlerce insanı yok edecektir.

Büyük aldatıcı daha sonra insanları, Tanrı’nın buyruklarına uy-mayı hala sürdürenlerin üzerine tüm sıkıntılarını bosaltmaya yönel-tecektir. Pazar gününü tutmayanların Tanrı’yı öfkelendirdigi ilanedilecektir. Pazar günü sıkı sıkıya tutulana kadar bu günahın felaket-lere neden olacagı söylenecektir. “Pazar gününe hürmet edilmesiniengelleyenler, aslında tanrısal yardımı ve bereketi engellemektedir”[315]denilecektir. Böylece eskilerin Tanrı’nın kuluna karsı getirdigi suçla-malar tekrarlanacaktır. “Ilyas’ı görünce, ‘Ey Israil’i sıkıntıya sokanadam, sen misin?’ diye sordu” (1.Krallar 18 :17,18).

Mucizeler yaratan güç, Tanrı’dan çok insanlara itaat edenler üze-rinde etkisini gösterecektir. Ruhlar, Pazara hürmet etmeyi reddeden-lerin yanılgılarını göstermek için Tanrı’nın kendilerini gönderdiginisöyleyeceklerdir. Dünyadaki büyük kötülükler için yas tutacaklar,

Page 303: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Yakin gelecekteki çatisma 299

Pazar gününün hor görülmesini ahlaksal çöküntünün nedeni olarakgösteren din önderlerini destekleyeceklerdir.

Roma’nın baskısı altında müjde ugruna acı çekenler, Seytan’la is-birligi yapmakla suçlanmıslardı. Bu kez de aynısı olacaktır. Sey-tan,dünyada patlak veren yıkımların, Tanrı’nın yasasını onurlandıranlaryüzünden kaynaklandıgını yayacaktır. Korku aracılıgıyla vicdanahükmedecektir; dinsel ve laik yetkileri kullanarak Tanrı’nın yasasınıçignetmek için insan yasalarına basvuracaktır.

Kutsal Kitap’ın Septini onurlandıranlar, yasanın ve düzenin düs-manları olarak dıslanacaklar, toplumun ahlaksallıgını bozmakla suç-lanacaklar, anarsinin, yozlasmanın ve yeryüzünün Tanrı tarafındanyargılanmasının sorumluları olarak gösterileceklerdir. Hükümetekarsı sevgisiz olmakla suçlanacaklardır. Tanrısal yasanın zorunlu ol-madıgını iddia eden kilise görevlileri, sivil yetkililere boyun egmeninzorunlu oldugunu duyuracaklardır. Mahkeme salonlarında Tanrı’nınbuyruklarına uyanlar mahkum edilecektir. Onların sözlerine yanlısanlamlar katılacak, niyetleri kötü gösterilecektir.

Kilise ve devletin üst düzey görevlileri birleserek herkesin Pa-zar gününü onurlandırmasını isteyecektir. Özgür Amerika’nın yö-neticileri ve görevlileri bile Pazar gününün yasal olarak tutulmasıgerektigini öne sürecektir. Ugruna büyük bir bedel ödenen vicdanözgürlügüne artık saygı gösterilmeyecektir. Yakında ger-çeklesecekolan çatısmada, su peygamberlik sözlerinin örneklendigine tanıkolacagız : “Bunun üzerine ejderha kadına öfkelendi. Kadının soyun-dan geriye kalan ve Tanrı’nın buyruklarını yerine getirip Isa’ya olantanıklıklarını sürdürenlerle savasmaya gitti” (Esinleme 12 :17). [316]

Page 304: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 37 : Tek güvencemiz

Tanrı’nın halkı, karanlık ruhların aldatıcı gücüne karsı tek gü-vence olarak Kutsal Yazılara yöneltilmektedir. Seytan insanlarınKutsal Kitap bilgisi edinmelerine engel olmak amacıyla her türlühileye basvurur. Tanrı’nın getirdigi her uyanısa karsılık, O daha yo-gun bir etkinlige neden olmaktadır. Mesih’e ve O’nun izleyicilerinekarsı son mücadele yakında baslayacaktır. Sahte ve gerçek birbirineo denli yakından benzemektedir ki, bunları Kutsal Yazılar olmadanbirbirinden ayırt etmek olanaksızlasacaktır.

Tanrı’nın bütün buyruklarına uymaya çalısanlara karsı konula-cak ve onlarla alay edilecektir. Bu sınavdan geçebilmek için iman-lılar Tanrı’nın, Sözünde açıklanan istegini bilmelidirler. YalnızcaTanrı’nın karakterini, yönetimini ve tasarılarını dogru bir sekildekavrayarak O’nu onurlandırabilirler ve buna göre hareket edebilirler.Yalnızca zihinlerini Kutsal Kitap gerçekleriyle güçlendirenler sonbüyük çatısmada ayakta kalacaklardır.

Kurtarıcı çarmıha gerilmeden önce ögrencilerine ölecegini ve di-rilecegini söylemisti. Melekler O’nun sözlerini insanların zihinlerineve yüreklerine islemek için oradaydılar. Ama o sözler ögrencilerinzihinlerinden siliniverdi. Sınav anı geldiginde Isa’nın ölümü, sankiönceden hiç haberleri olmamıs gibi onların tüm ümidini kırdı. Aynısekilde gelecek günler Mesih’in ögrencilerine açıklandıgı gibi pey-gamberlik sayesinde bize de açıklanmaktadır.

Tanrı uyarılarını gönderir. Her kisinin zihnini bildiriye kulakvermesi için açar. Kutsal Kitap’ta, canavara ve onun putuna tapın-manın sonuçlarını okumak, herkesi canavarın isaretinin ne oldugunuve bundan nasıl kaçınılacagını ögrenmeye yöneltmelidir (Esinleme14 :9-11). Ne var ki insanlar, Kutsal Kitap gerçeklerini istemezler,çünkü bu gerçekler, günahlı yüregin arzularına karsı çıkmaktadırlar.Seytan da insanların sevdigi aldanısa destek verir.

Tüm ögretilerin standardı ve tüm reformların kaynagı olarakKutsal Kitap’a ve yalnızca Kutsal Kitap’a baglı kalacak bir Tanrıhalkı olacaktır. Egitimli insanların fikirleri, bilimin sonuçları, kili-

300

Page 305: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Tek güvencemiz 301

sebilim meclislerinin kararları, çogunlugun sesi - bunların hiçbiriögretiler için kanıt olusturamaz ve ögretilere karsı kullanılamaz. [317]

Açık bir, “Rab söyle diyor” sözüne ihtiyacımız vardır. Seytaninsanların, rehber olarak Kutsal Kitap yerine kilise önderlerine ya dateoloji profesörlerine bakmasını saglamaktadır. Çünkü bu önderlerikontrol ederek, kalabalıkları etkileyebilir.

Mesih geldigi zaman sıradan insanlar onu zevk alarak dinlediler.Ancak kahinler ve önderler önyargılıydılar; Isa’nın Mesih olusununkanıtını reddettiler. Insanlar, “yöneticiler ve egitimli Kutsal Yazıuzmanları neden Isa’ya inanmıyor?” diye sordular. Bu ögretmenlerYahudi ulusunu Kurtarıcılarını reddetmeye yönlendirdi.

Insan yetkisini yüceltmek

Mesih, çaglar boyunca büyük bir lanet islevi gören insan yetkisi-nin vicdana hükmetmesi olgusuna önceden karsılık vermistir. O’nunkör önderleri izleme konusundaki uyarısı gelecek soylar için ciddibir önlem olarak algılanmalıdır.

Roma Kilisesi Kutsal Yazıları yorumlama hakkını yalnızca ruh-ban sınıfına tanımıstır. Reform, Kutsal Yazıları herkese verdiysede aynı ilke Protestan kiliselerindeki kalabalıkları Kutsal Yazılarıkendi baslarına arastırmaktan alıkoymaktadır. Kutsal Kitap, kiliseninyorumladıgı sekilde ögretilmektedir. Binlerce kisi, Kutsal Yazıda nekadar açık olursa olsun, kendi iman bildirgelerine uymayan seylerikabul etmemektedir.

Ne yazık ki birçok insan, kendi canını kilise görevlilerine temsiletmistir. Kurtarıcı’nın ögretisleri es geçilmektedir. Peki ama kilisegörevlileri kusursuz mudur? Onların yönlendirisine nasıl güvene-biliriz? Ahlaksal cesaret eksikligi nedeniyle birçok kisi, egitimliinsanları izlemekte ve ümitsiz bir sekilde yanılgıya düsmektedir.Kutsal Kitap’taki gerçegi görürler ve onunla birlikte Kutsal Ruh’ungücünü hissederler, ama kilise görevlilerinin kendilerini ısıktan dön-dürmesine izin verirler.

Seytan, birçok kisiyi Mesih’in çarmıhının düsmanlarıyla sevgibaglarına tutsak kılmaktadır. Bu baglar kan bagları olabildigi gibitoplumsal nitelikteki baglar da olabilir. Onların egemenligi altındakicanlar, sorumluluk duygularına uyamayacak bir hale gelmislerdir.

Birçoklarına göre kimin neye inandıgı o kadar önemli degildir. [318]

Page 306: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

302 Büyük Mücadele

Önemli olan dogru yasamaktır. Ne var ki yasamı sekillendirenimandır. Eger gerçek elimizin altındaysa, ama biz onu görmezdengeliyorsak, onu reddediyorsak, ısık yerine karanlıgı seçiyoruz de-mektir.

Tanrı’nın istegini bilmek için her türlü olanak varken, yanılgıve günah için cahillik mazeret gösterilemez. Çesitli yollara açılankavsaga gelen bir yolcu, her yolun sonunu gösteren bir levhaylakarsılasır. Eger bu levhayı göz ardı ederse ve kendi gözüne dogrugörünen bir yola girerse, tüm içtenligine ragmen yanlıslıga düsebilir.

Birinci ve en yüce görev

Sadece iyi niyetli olmak, dogru sandıgımız ya da kilise görevli-sinin dogru dedigi bir seyi yapmak yeterli degildir. Kisi Kutsal Yazı-ları kendisi arastırmalıdır. Göksel yolculugu sırasında tüm yolları veyönleri gösteren bir kitabı vardır; isini tahminlere bırakmamalıdır.

Akıl sahibi her insan, Kutsal Yazılardan gerçegi ögrenmeli, sonraısıkta yürümeli ve baskalarını da kendisini örnek almaya özendirme-lidir. Bu konulardaki düsüncelerimizi kendimiz biçim- lendirmeliyiz,çünkü Tanrı’nın önünde kendimiz hesap verecegiz.

Büyük bilge havalarına giren egitimli insanlar, Kutsal Yazıların,normalde görünmeyen gizli ve ruhsal bir anlamı oldugunu ögretirler.Bu insanlar sahte ögretmenlerdir. Kutsal Kitap’ın dili, herhangi birsimge ya da benzetme olmadıkça, tasıdıgı düz anlama göre açıklan-malıdır. Insanlar Kutsal Kitap’ı göründügü anlamıyla kabul eder-lerse, su anda yanılgı içinde yasayan binlerce kisi Mesih’in sürüsünekatılacaktır.

Egitimli insanların önemsiz diye geçistirdigi birçok ayet, Me-sih’in okulunda ögrenim gören birçok kisi için teselli kaynagıdır.Kutsal Kitap gerçegine iliskin anlayıs, düsünsel güçten çok dogruluközlemine dayanmaktadır.

Duayı ve kutsal kitap çalısmasını ihmal etmenin sonuçları

Kutsal Kitap asla duasız çalısılmamalıdır. Anlasılması kolay[319]gerçeklerin önemini bize yalnız Kutsal Ruh hissettirebilir. Ya dazor gerçeklerle güresmekten bizi O alıkoyabilir. Göksel meleklerTanrı Sözünün kavranması için yüregi hazırlamaktadır. Söz’ün gü-

Page 307: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Tek güvencemiz 303

zelligiyle büyülenip vaatleriyle güçlenecegiz. Tanrı’nın vaatlerinihatırlayamayan ve Seytan’a Kutsal Yazının silahlarıyla cevap vere-meyen bir kisi ayartılar karsısında yenik düsecektir. Ancak melekler,ögrenmek isteyenlerin çevresinde dolasmaktadır ve gereken gerçek-leri onlar anımsatacaktır.

“Ama Baba’nın benim adımla gönderecegi Yardımcı, KutsalRuh, size her seyi ögretecek, bütün söylediklerimi size hatırlata-cak” (Yuhanna 14 :26). Mesih’in ögretileri, Tanrı Ruhunun uygunzamanda hatırlatması için önceden zihinlere yerlestirilmelidir.

Yeryüzündeki kalabalıkların kaderine karar verilmek üzeredir.Mesih’in her izleyicisi, “Rab, ne yapmamı istiyorsun?” diye sor-malıdır (Elçilerin Isleri 9 :6). Tanrı’nın gerçeklerini derin ve canlıbir sekilde yasamayı istemeliyiz. Kaybedecek zamanımız yoktur.Seytan’ın sahasında duruyoruz. Tanrı’nın bekçileri, uyumayın !

Birçok kisi, yapmadıkları yanlıs eylemler nedeniyle kendilerinikutlarlar. Ancak yalnızca Tanrı’nın bahçesinde agaç olmakla kalın-mamalıdır. Meyve verilmesi de gereklidir. Tanrı’nın merhametinigeri çevirenler ve lütfunu çigneyenler için O’nun sabır ve sevgi doluyüregi hala yalvarmaktadır.

Yaz aylarında, yapragını dökmeyen agaçlarla digerleri arasındagöze çarpan bir fark yoktur. Ama kıs geldiginde bunlar aynı ka-lır, oysa digerleri yapraklarını dökerek güzelliklerini yitirirler. Zu-lüm, baskı ve hosgörüsüzlük geldiginde, gayretsizler ve ikiyüzlülerimandan düseceklerdir. Ancak gerçek imanlı sıkı duracak, imandagüçlenecek ve daha da parlak bir ümide sahip olacaktır.

“Çünkü suların yanına dikilmis agaç gibi olacak; ırmak kena-rında köklerini salar, sıcak gelince korkmaz ve yapragı yesil olur,kuraklık yılında kaygı çekmez ve meyve vermekten geri kalmaz”(Yeremya 17 :8). [320]

Page 308: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 38 : Tanri’nin son bildirisi

“Bundan sonra, büyük yetkiye sahip baska bir melegin göktenindigini gördüm. Yeryüzü onun görkemiyle aydınlandı. Melek gürbir sesle söyle bagırdı : ‘Yıkıldı ! Büyük Babil yıkıldı ! Simdi cinle-rin barınagı, her türlü kötü ruhun ugragı, her türlü murdar ve igrençkusun sıgınagı oldu’ ...Gökten baska bir ses isittim : ‘Ey halkım !’diyordu. ‘Onun günahlarına ortak olmamak, ugradıgı belalara ugra-mamak için çıkın oradan !’” (Esinleme 18 :1,2,4).

Ikinci melek tarafından Esinleme 14’te yapılan duyurunun tek-rarlanması ve ilk bildiriden bu yana Babil’e giren bozukluktan sözedilmesi gerekiyordu.

Burada korkunç bir durum tanımlanmaktadır. Gerçegin her red-dedilisinde, insanların zihinleri daha kararmakta, yürekleri daha dakatılasmaktadır. Tanrı yasasının on buyrugunu çignemeye ve on-lara uyanları ezmeye devam edeceklerdir. Mesih’in, Sözü ve halkıezilerek hor görülecektir.

Din, en çirkin günahları gizlemek için bir örtü niyetine kulla-nılacaktır. Ruhçuluk inancı, cinlerin ögretilerine kapı açacak, kötümeleklerin varlıgı kiliselerde hissedilecektir. Babil suç sınırını as-mıstır ve yıkıma ugramak üzeredir.

Ne var ki hala Tanrı’nın halkından Babil’de olanlar vardır. Bubaglılar, Babil’in günahlarına ortak olmamak ve ugradıgı belalaraugramamak için oradan çıkmaya çagrılmaktadır. Melek gökten geli-yor, görkemiyle yeryüzünü aydınlatarak Babil’in günahlarını duyu-ruyor. “Ey halkım, ...çıkın oradan !” diye çagırıyor. Bu duyurular,yeryüzünün sakinlerine verilen son uyarıları olusturmaktadır.

Yeryüzünün güçleri, Tanrı’nın buyruklarına karsı birleserek ‘kü-çük büyük, zengin yoksul, özgür köle’ herkesi, sahte septi tutmakiçin kilisenin geleneklerine uymaya zorlayacak (Esinleme 13 :16).Karsı koyan herkesin ölümü hak ettigi ilan edilecek. Öte yandan,Yaratıcının dinlenme gününü içeren Tanrı yasasının buy-ruklarınıçigneyen herkes, gazap biriktirmeye devam edecek.

304

Page 309: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Tanri’nin son bildirisi 305

Insan kurallarına uymak için Tanrı’nın yasasını çigneyenler, ca-navarın isaretini alacak. Bu isaret o kisinin Tanrı’nın karsısındakigüçle ittifak ettigini gösterecek. “Bir kimse canavara ve onun benze- [321]yisindeki puta taparsa, alnı üzerine ya da eli üzerine onun isaretinikabul ederse, Tanrı gazabının kasesinde saf olarak hazırlanmıs Tanrıöfkesinin sarabından içecektir. Böylelerine, kutsal meleklerin veKuzu’nun önünde ates ve kükürtle iskence edilecek” (Esinleme14 :9,10).

Zihni ve vicdanı gerçekle tanısan, ama onu reddeden insanlar,Tanrı’nın gazabına maruz kalacak. Birçok kisi su ana kadar özel ger-çekleri isitme fırsatına sahip olmadı. Her yüregi gören Rab, gerçegiarzulayan insanların çekisme konularına takılarak aldanmasına izinvermeyecek. Herkes kararını verebilecek kadar ısıga kavusacak.

Büyük baglılık sınavı

Büyük baglılık sınavı olan Sept, özellikle çekisme konusu yapı-lacak olan gerçektir. Sahte septi tutmak Tanrı’ya karsı duran güçleittifak etmek, gerçek Septi tutmak ise Yaratıcfya baglı kalmak an-lamına gelecektir. Bir sınıf canavarın isaretini alırken, diger sınıfTanrı’nın mührünü alacaktır.

Dinsel hosgörüsüzlügün kontrole geçecegine, kilise ve devletinTanrı’nın buyruklarını yerine getirenlere zulmedecegine iliskin ön-bildiriler, temelsiz ve saçma olarak degerlendirilmistir. Ne var kiPazarı tutma konusunun yaygın bir sekilde vurgulanması bu olayla-rın kuskusuz bir sekilde yaklastıgını göstermektedir. Bildiri öncedengörülmemis sonuçlara neden olacaktır.

Tanrı her kusakta dünyadaki ve kilisedeki günahı azarlamak içinhizmetkarlarını göndermistir. Kollarını sıvayan birçok reformcu, ki-lisenin ve ulusun günahlarına karsı çok ılımlı bir tavır takınmıslardır.Pak imanlı yasamını gören insanların Kutsal Kitap’a dönecekleriniummuslardır. Ancak Tanrı’nın Ruhu onların üzerine gelmis ve hiçkorkmadan Kutsal Kitap’ın açık ögretilerini duyurmaya baslamıslar-dır.

Bildiri böylece ilân edilmistir. Rab kendilerini hizmete adayanalçakgönüllü kulları aracılıgıyla islev görecektir. Isçilerde çesitli ku-rumların egitimi yerine Tanrı Ruhunun meshedisi niteligine bakıla-caktır. Insanlar kutsal bir hararetle ilerleyerek Tanrı’nın ver- digi söz- [322]

Page 310: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

306 Büyük Mücadele

leri duyuracaklardır. Babil’in günahları apaçık ortaya dö-külecektir.Insanlar harekete geçecektir. Daha önce bu gibi sözler isitmeyenbinlerce kisi vardır. Babil günahlarından ve gerçegi reddetmesindenötürü düsmüs olan kilisedir. Halk ögretmenlere gidip “Gerçektende bunlar böyle mi?” diye sordugunda ögretmenler vicdanı uyutanmasallar anlatacaktır. Ancak birçokları, “Rab söyle diyor” seklindeaçık bir yanıt beklediginden, popüler hizmetler gerçegi duyuranlarıezecek, zulmedecek ve günahı seven kalabalıkları kıskırtacaktır.

Kilise görevlileri ısıgı kapatmak ve bu canalıcı soruları örtmekiçin insanüstü bir çaba gösterecektir. Kilise sivil kolun gücüne daya-nacak, papalık yanlılarıyla Protestanların isbirligine tanık olunacak-tır. Pazarı zorla kabul ettirme akımı cesaret kazandıkça, buyruklarıtutanlar cezalara ve hapse maruz kalacaktır. Imanı reddet-meleri içinbazılarına mevki, bazılarına da armaganlar sunulacaktır. Ama aldık-ları yanıt, “Bize yanıldıgımızı Kutsal Kitap’tan gösterin” seklindeolacaktır. Mahkemeler önünde tanıklık verenler gerçegi güçlü birsekilde savunacaklar, onları isiten bazıları Tanrı’nın tüm buyrukla-rını tutmanın gerekliligini göreceklerdir. Bu gerçekleri baska türlüduymayacak olan kisiler böylece duyacaktır.

Tanrı’ya itaat isyan gibi görülecektir. Ana babalar inanan ço-cuklarına karsı siddet kullanacaklardır. Evlatlıktan reddedilen ço-cuklar evlerinden kovulacaktır. “Mesih Isa’ya ait olup Tanrı yolunayarasır bir yasam sürmek isteyenlerin hepsi de zulüm görecek” (2.Ti-moteyus 3 :12). Gerçegi savunanlar Pazarı onurlandırmaktan vaz-geçmedikçe, bazıları hapse atılacak, bazıları sürülecek, bazılarınada köle gibi davranılacaktır. Tanrı’nın Ruhu insanlardan çekilirkentuhaf gelismeler olacaktır. Tanrı korkusu ve sevgisi geri çe-kildigizaman yürek çok zalimlesir.

Yaklasan fırtına

Fırtına yaklastıkça, üçüncü melegin bildirisine inanmıs, ama ger-çege itaat ederek kutsal kılınmamıs olan genis bir sınıf, konumlarınıterk ederek karsı tarafa geçecektir. Dünyayla birleserek olayları he-men hemen aynı ısıkta görmeye alısmıs olduklarından popüler tarafı[323]seçeceklerdir. Bir zamanlar gerçekle sevinmis olanlar, yeteneklerinikullanarak canları yoldan çıkarmak amacıyla islev göreceklerdir.Önceki kardeslerinin acı düsmanları haline geleceklerdir. Bu sap-

Page 311: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Tanri’nin son bildirisi 307

kınlar Seytan’ın etkili araçları olarak kullanılacaklar, Septi tutanlarısuçlayacak ve onlara karsı yöneticileri kıskırtacaklar.

Rab’bin hizmetkarları uyarıyı vermislerdir. Tanrı’nın Ruhu on-ları kısıtlamıstır. Onlar söhret ya da geçici çıkarlar pesinde kos-mamıslardır. Bu is onların basarabileceklerinin ötesindedir. Amageri dönemezler. Çaresizliklerini hissedip güç kazanmak için herseye gücü yeten Rab’be kosarlar.

Tarihin farklı dönemleri, Tanrı halkının o zamanki ihtiyaçlarınıkarsılayan bazı özel gerçeklerin gelisimine sahne olmustur. Her yenigerçek, baskıya yol açmıstır. Mesih’in elçileri görevlerini yerinegetirmeli ve sonuçları Tanrı’ya bırakmalıdır.

Baskı yeni düzeylere çıkıyor

Baskı giderek tırmanır; Tanrı’nın hizmetkarları saskına döner,çünkü krizin kendilerinden kaynaklandıgını düsünürler. Ancak vic-danları ve Tanrı Sözü, bulundukları yolun dogrulugunu göstermekte-dir. Imanları ve cesaretleri zorluklara gögüs gerer. “Mesih dünyanıngüçlerini alt etti; alt edilmis bir dünyadan mı korkacagız?” diyetanıklık ederler.

Kimse karanlıgın güçlerini karsısına almadan Tanrı’ya hizmetedemez. Kötü melekler, avlarını ellerinden aldıgı için o kisiye Sal-dıracaktır. Kötü insanlar o kisiyi ayartarak Tanrı’dan koparmayaçalısacaktır. Bunlar yeterli olmazsa, onun vicdanına zorla hükmet-meye kalkısacaktır.

Ne var ki Isa, yukarıdaki tapmakta insanın yalvarısçısı olarakkaldıgı sürece, Kutsal Ruh’un kısıtlayıcı etkisi yöneticiler ve halk-lar tarafından hissedilecektir. Yöneticilerimizin büyük çogunluguSeytan’ın etkin araçları olsa bile, Tanrı’nın da ulusların önderleriarasında araçları vardır. Birkaç kisi kötülügün kuvvetli akıntısınakarsı duracaktır. Üçüncü melegin duyurusunun islev görmesi içingerçegin düsmanlarının baskısı kısıtlanacaktır. Son uyarı bu önder- [324]lerin dikkatini çekecek, bazıları onu kabul ederek sıkıntı zamanındaTanrı halkının yanında yer alacaktır.

Page 312: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

308 Büyük Mücadele

Son yagmur ve bagrıs

Üçüncü melege katılan melek, tüm yeryüzünü görkemiyle aydın-latacaktır. Ilk melegin bildirisi yeryüzündeki her hizmet noktasınaulastırılmıstır. Bazı ülkelerde Reformdan bu yana gerçeklesen enbüyük uyanısa tanık olunmustur. Ancak bunların üçüncü meleginson uyarısıyla çogalması gereklidir.

Son zamanlarda Pentikost gününe benzer bir is olacaktır. ‘Ilkyagmur’, müjde duyurusunun baslangıcında yagmıs ve degerli to-humun filizlenmesi amacını gütmüstür. Son yagmur ise hasadın ol-gunlasması için son zamanlarda yagacaktır. (Hosea 6 :3; Yoel 2 :23).Müjdenin yüce isleyisi, ilk bastaki gibi Tanrı gücünün belirmesinetanık olacaktır. Müjdenin baslangıcındaki ilk yagmurda gerçeklesenpeygamberlikler, son yagmurda da yerine gelecektir. Elçi Petrus’undört gözle bekledigi ‘yenilenme fırsatları’ bunlardır (Elçilerin Isleri3 :19,20).

Tanrı’nın hizmetkarları, yüzlerindeki kutsal parıltıyla her yeridolasarak gökten gelen bildiriyi duyuracaklardır. Mucizeler olacakve hastalar iyilesecektir. Seytan da sahte harikalar yapacak ve hattagökten ates düsmesini saglayacaktır (Esinleme 13 :13). Böyleceyeryüzünün sakinlerinin bir taraf seçmesi gerekecektir.

Bildiri, tartısmalardan çok Tanrı Ruhunun derin ikna gücüyleyayılacaktır. Tartısmalar denenmis, yayınlar etkisini göstermis, amabirçok kisi gerçegi tümüyle kavramaktan alıkonmustur. Artık gerçekaçıkça görülmektedir. Aile iliskileri ve kilise baglantıları Tanrı’nındürüst çocuklarına karsi duramayacaktır. Gerçegin karsısında yeralan tüm düzenlere karsı, genis bir sınıf Rab’bin ya-nında yer ala-caktır.[325]

Page 313: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 39 : Sikinti zamani

“O sırada senin halkını koruyan bas melek Mikael görünecek.Ulusların olusumundan o yana hiçbir zaman olmamıs korkunç acızamanı gelecektir. Bu dönemde halkından adı kitapta yazılı olanlarkurtulacak” (Daniel 12 :1).

Üçüncü melegin bildirisi sona erdiginde Tanrı’nın halkı görev-lerini tamamlamıs olacaklardır. Son yagmuru aldıktan sonra önle-rindeki döneme hazırlanacaklardır. Yeryüzü en son sınavdan geçi-rilmistir. Tanrısal buyruklara baglı kalmıs olanlar, ‘diri Tanrı’nınmührünü’ almıslardır. Bundan sonra Isa, göksel tapınaktaki yalvarı-sına son verir ve yükse bir sesle, “Tamamlandı” der. “Kötülük yapan,yine kötülük yapsın. Bayagı olan, bayagı yasamını sürdürsün. Dogruolan, yine dogruyu yapsın. Kutsal olan kutsal kalsın” (Esinleme22 :11). Mesih, halkı ugruna kefaret etmis ve onların günahlarınıkaldırmıstır. “Sonra gögün altındaki krallıklara ait krallık, egemenlikve büyüklük kutsallara„ Yüce Olan’ın halkına verilecek” (Daniel7 :27). Isa kralların Kralı ve rablerin Rab’bi olarak hüküm sürecektir.

Isa tapınaktan ayrıldıgı zaman yeryüzünde yasayanları karanlıkörtecektir. Dogru olanlar artık kutsal Tanrı’nın önünde bir yalvarısçıolmadan yasamalıdır. Kötü olanların üzerindeki kısıtlama kalkmıs,Seytan tövbesizler üzerindeki tüm denetimi ele geçirmistir. Tanrı’nınRuhu sonunda geri çekilmistir. Bundan sonra Seytan, yeryüzününsakinlerini son büyük sıkıntıya yöneltecektir. Tanrı’nın melekleriinsan tutkularının vahsi rüzgarlarını denetlemeye son verecektir.Tüm dünya, eski Kudüs’ün basına gelenden çok daha korkunç birfelakete maruz kalacaktır. Tanrısal izin için bekleyen güçler, her yereyıkım götürmek için su anda hazırdır.

Tanrı’nın yasasını onurlandıranlar, korkutucu çekismelerin vekan dökülmesinin nedeni olarak gösterileceklerdir. Son uyarıya eslikeden güç, kötü insanları öfkelendirmistir. Seytan, bildiriyi kabuleden herkese karsı nefret ve zulüm ruhunu kıskırtacaktır.

Tanrı’nın varlıgı Yahudi ulusundan çekildigi zaman kahinler veinsanlar kendilerinin hala Tanrı’nın seçilmisleri olduklarını sanıyor- [326]

309

Page 314: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

310 Büyük Mücadele

lardı. Tapınaktaki hizmet devam ediyor, Tanrı Oglunun kanındansorumlu olanlar, tanrısal bereketi hala her gün aynı sekilde istiyordu.Tapmakta geri alınamayan karar ilan edildigi ve dünyanın gelecegisonsuza dek belirlendigi zaman, yeryüzünün sakinlerinin bundanhaberi olmayacaktır. Tanrı’nın Ruhunun terk ettigi insanlar, halabir takım dinsel biçimleri devam ettirecek, kötülügün önderi kendiemellerine ulasmak için onları kıskırtacaktır.

Sept günü Hıristiyanlık dünyasında özel bir çekisme konusu ola-cak, kiliseye ve devlete karsı duranların hos görülmemesi istenecek,birçok ulusun karısıklıga ve yasasızlıga düsmemesi için bu kisile-rin acı çekmesinde sakınca görülmeyecektir. Kayafa, “Bütün ulusyok olacagına, halk ugruna bir tek adamın ölmesi sizin için dahauygun” demisti (Yuhanna 11 :50). Bu düsünce mantıklı görünecek,dördüncü buyruga uyarak Septi tutanlara karsı bir hüküm verilecekve dıslanmaları saglanacaktır. Bir süre sonra da öldürülmeleri içinhalka özgürlük verilecektir. Eski dünyanın Roma Katolikligi ve yenidünyanın imandan dönmüs Protestanlıgı benzer bir yol tutturacaktır.O zaman Tanrı’nın halkı, ‘Yakup’un sıkıntı zamanı’ diye adlandı-rılan sıkıntıyı yasamaya baslayacaktır (Yeremya 30 :5-7; Yaratılıs32 :24-30).

Yakup’un sıkıntı zamanı

Yakup, babasının Esav’a sakladıgı bereketi almak için yaptıgıhileden ötürü kardesinin ölümcül tehditleriyle karsılasmıs ve kaçı-nıstı. Birçok yıl sürgünde kaldıktan sonra dogdugu yere dönmek içinyola çıktı. Sınıra vardıgında, öç pesinde olan Esav’ın yaklastıgınıhaber aldı. Yakup’un tek ümidi Tanrı’nın merhameti, tek savunmasıduaydı.

Tanrı’yla bas basa kaldıgı zaman derin bir kırılmayla günahınıitiraf etti. Hayatının kriziyle karsı karsıya gelmisti. Karanlıkta duaetmeyi sürdürdü. Birden omuzlarında bir el hissetti. Bir düsmanın,canını almaya geldigini sandı. Ümitsiz bir enerjiyle o kisiyle sa-baha kadar güresti. Gün dogmadan hemen önce o yabancı, insanüstügücünü ortaya koydu. Yakup felç oldu ve yere yıkılarak gizemlisaldırganın omzunda çaresizlikle aglamaya basladı. Sonra o kisinin,[327]aslında Antlasma Melegi oldugunu anladı. Günahının kederine uzunbir süre dayanmıstı; artık bagıslandıgını bilerek rahatlayabilirdi. Me-

Page 315: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Sikinti zamani 311

lek, “Bırak beni, gün agarıyor” dedi. Yakup, “Beni kutsamadıkçaseni bırakmam” diye karsılık verdi. Yakup zayıflıgını ve degersizli-gini itiraf etti, ama antlasmaya sadık kalan Tanrı’nın merhametinegüveniyordu. Bu günahlı ölümlü, tövbe ve teslimiyet yoluyla GögünYüceligini yenmis oldu.

Seytan günahından ötürü Yakup’u Tanrı’nın önünde suçlamısve Esav’ın ona karsı yürümesine neden olmustu. Yakup geceleyingüresirken Seytan onun tesvigini kırmaya ve Tanrı’ya güvenini sars-maya çalıstı. Yakup ümitsizlige kapılmak üzereydi; ama günahındaniçtenlikle tövbe etmis, Melege sımsıkı sarılmıs ve yengi kazananakadar feryat etmeyi sürdürmüstü.

Seytan Yakup’u suçladıgı gibi Tanrı’nın halkını da suçlayacaktır.Ancak Tanrı’nın buyruklarına uyanlar, Seytan’ın etkinligine direnir-ler. Seytan onları kutsal meleklerin korudugunu görür ve bagıslanmısgünahlarını gündeme getirir. Onları ayartarak düsürdügü günahlarıbilmektedir. Seytan, adil olan Tanrı’nın, halkının günahlarını bagıs-layamayacagını ilan eder ve yok edilmeleri için kendi ellerine teslimedilmelerini ister.

Rab Seytan’ın, onları sonuna kadar denemesine izin verir.Tanrı’ya güvenleri ve imanları sıkı bir sekilde denenir. Seytan onlarıdehsete düsürmek için gayret gösterir. Onların imanını yok etmek,onları ayartmak ve Tanrı’ya baglılıktan döndürmek için büyük birumut duyar.

Tanrı’nın adına gölge düsecek diye acı duymak

Ne var ki Tanrı halkının en büyük acısı zulümden kaynaklanma-maktadır. Onlar kendi kusurlarından ötürü Kurtarıcının su vaadiningerçeklestigini fark edememekten korkarlar : “Sözüme uyarak sa-bırla davrandıgın için, yeryüzünde yasayanları denemek üzere bütündünyanın üzerine gelecek olan deneme saatinden seni esirgeyece-gim” (Esinleme 3 :10). Kendi karakterleri yetersiz kalırsa, Tanrı’nınkutsal adı lekelenecektir.

Geçmiste birçok günahlarından tövbe ettiklerini belirterek Kur-tarıcının vaadine dayanırlar : “Kuvvetime yapıssın da barıs etsin [328]benimle, evet barıssın” (Isaya 27 :5). Kaygılarına ve sıkıntı-larınaragmen yalvarmaya ara vermezler. Yakup’un Melege yapıstıgı gibiTanrı’ya yapısırlar ve “Beni kutsamadıkça seni bırakmam” derler.

Page 316: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

312 Büyük Mücadele

Günahlar kaldırılır

Sıkıntı döneminde acı çeken Tanrı halkı, itiraf edilmemis günah-ları olursa, ezileceklerdir. Ümitsizlik onların imanını zayıflatacak,kurtulmaları için Tanrı’ya yalvaramayacaklardır. Ama açıklayacakgizli yanlısları olmayacaktır. Günahları yargılanmıs ve kaldırılmıstır;artık anılmaz.

Rab Yakup’la ugrasırken, kötülügü hiçbir sekilde hos görme-yecegini belli etmistir. Günahlarına mazeret bularak gizleyenler,günahları itiraf edilmeden ve bagıslanmadan gökyüzündeki kitaptakalanlar, Seytan’a yenik düseceklerdir. Bulundukları konum ne denlionurlu olursa, düsmanlarının zaferi de o denli üstün olacaktır. Hazır-lanmayı geciktirenler, sıkıntı zamanında ya da daha sonra hazırlanmafırsatı bulamayacaklardır. Böylelerinin durumu ümit-sizdir.

Yakup’un yasam öyküsü, Tanrı’ya gerçek tövbeyle dönen günah-lıların, O’nun huzurundan atılmayacaklarının güvencesidir. Tanrıonları tehlikede teselli etmek için meleklerini gönderecektir. Rab’bingözü halkının üzerindedir. Söminenin alevleri onları yakıp tüketirgibi görünecek, ama Arıtıcı sonuçta onları ateste arıtılmıs altınabenzetecektir.

Kalıcı iman

Önümüzdeki sıkıntılı ve acılı mevsim, yılgınlıga, gecikmeye veaçlıga dayanacak bir imanı gerektirecektir. Böyle bir iman sınandı-gında bosa çıkmayacaktır. Yakup’un zaferi, ısrarlı duanın gücüne birkanıttır. Tanrı’nın vaatlerine dayananların hepsi sonuçta Yakup gibibasarılı olacaktır. Tanrı’yla güresmenin ne oldugunu bilen çok azkisi vardır. Ümitsizlik dalgaları saldırdıgında, Tanrı’nın vaatlerineiman etmeyi sürdüren pek az kisi kalır.[329]

Su anda kıt imana sahip olanlar, Seytan’ın hilelerinin etkisi altınagirme tehlikesindedirler. Bu sınavdan geçseler bile, daha büyük birsıkıntıya düseceklerdir; çünkü Tanrı’ya güvenmeyi bir alıskanlıkhaline getirmemislerdir. O’nun vaatlerini kanıtlamalıyız.

Genellikle sıkıntı, gerçek yasamdan çok düsüncededir; ama önü-müzdeki asıl kriz bu degildir. Son günlerin sancılarını hiçbir hayalgücü tanımlayamaz. O sıkıntı zamanında her insan, Tanrı’nın önündekendi basına durabilmelidir.

Page 317: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Sikinti zamani 313

Su anda Baskahinimiz bizim ugrumuza kefaret ederken biz deMesih’te yetkinlesmeyi aramalıyız. Hiçbir düsünce, Kurtarıcımızıayartının gücüyle alt edememistir. Seytan insan yüreginde dayanakbulabilecegi bazı noktalar yakalar. Bunlar, zevk veren bazı günahlıarzular olabilir. Seytan bu arzular aracılıgıyla ayartma gücünü kul-lanır. Oysa Mesih, “Bu dünyanın egemeni geliyor. Onun benimüzerimde hiçbir yetkisi yoktur” demistir (Yuhanna 14 :30). SeytanTanrı’nın Oglu üzerinde zafer kazanmak için hiçbir açık bulamadı;O’nda Seytan’ın kullanabilecegi hiçbir günah yoktu. Sıkıntı zama-nından geçecek olanların da aynı durumda bulunması gerekecektir.

Kendimizi bu yasamda günahtan ayırmalıyız. Degerli Kurtarı-cımız, kendisine baglanmamız, zayıflıgımızı gücüyle ve degersiz-ligimizi erdemleriyle birlestirmemiz için bizi davet ediyor. Karak-terimizi tanrısal örnegin benzeyisine degistirmek için gökyüzüyleisbirligi yapmak bizim görevimizdir.

Yakında gökyüzünde mucizeler yapan cinlerin dogaüstü belirti-leri görünecektir. Cinler, ‘yeryüzünün krallarına’ ve tüm dünyayagidecektir. Insanları, gökyüzünün yönetimine karsı son savasma ha-zırlanan Seytan’la isbirligi yapmaya yönlendirecektir. KendilerininMesih oldugunu iddia eden insanlar çıkacaktır. Bunlar iyilestirmemucizeleri yapacak, gökten Kutsal Yazılarla çelisen esinler aldıkla-rını iddia edeceklerdir.

En büyük rol

Büyük aldanıs piyesinin en büyük rolünü, Mesih’i temsil edenSeytan üstlenecektir. Kilise, ümitlerinin gerçeklesmesi için uzunbir süreden beri Kurtarıcının gelisini beklemektedir. Bu kez büyükaldatıcı, Mesih gelmis gibi gösterecektir. Seytan kendisini inanıl- [330]mayacak parlaklıkta bir varlık olarak temsil edecek, Esinleme kitap-çıgındaki Tanrı Oglu görünümüne bürünecektir (Esinleme 1 :13-15).

O’nu kusatan yücelik, ölümlü insanların o zamana kadar karsı-lastıgı en essiz görünüm olacaktır. Her yerde “Mesih geldi !” bagırısıisitilecektir. Insanlar O’nun önünde egilecekler, O da ellerini kaldırıponları kutsayacaktır. O’nun sesi yumusak bir melodi gibi çıkacaktır.Kurtarıcının agzından çıkan bazı göksel gerçeklerin aynısını söyle-yecektir. Hastaları iyilestirecek, Mesih’in karakterini taklit edecekve Septi Pazara çevirdigini söyleyecektir. Yedinci günü tutanların

Page 318: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

314 Büyük Mücadele

kendi adına küfür ettiklerini duyuracaktır. Çok güçlü ve etkili biraldatmaca sergilenecektir. Kalabalıklar büyülere kapılacak ve “Tanrıgücü iste budur” diyeceklerdir (Elçilerin Isleri 8 :10).

Tanrı’nın halkı yanlıs yola sapmayacak

Ancak Tanrı halkı yanlıs yola sapmayacak. Bu sahte mesihinögretisleri Kutsal Yazılara uygun degildir. O, canavara ve puta tapan-ları, yani Kutsal Kitap’a göre Tanrı’nın öfkesinin dökülecegi kisilerionaylamaktadır.

Üstelik, Seytan’ın Mesih’in gelisini tam olarak taklit etmesineizin verilmemektedir. Kurtarıcı bu konuda halkını aldanısa karsıuyarmıstır. “Çünkü sahte mesihler, sahte peygamberler türeyecek;bunlar büyük mucizeler ve harikalar yaratacaklar. Öyle ki, ellerindengelse, seçilmis olanları bile saptıracaklar... Bunun için size, ‘IsteMesih çölde’ derlerse gitmeyin. ‘Bakın, iç odalarda’ derlerse inan-mayın. Çünkü Insanoglu’nun gelisi, doguda çakıp batıya kadar hertaraftan görülen simsek gibi olacaktır” (Matta 24 :24-27. Bkz. Matta25 :31; Esinleme 1 :7; 1 .Selanikliler 4 :16,17). Bu gelisin sahtesiniyaratmak olanaksızdır. Mesih’in gerçek gelisine tüm dünya tanıkolacaktır.

Yalnızca gerçegin sevgisine kavusmus titiz Kutsal Kitap ög-rencileri, tüm dünyayı tutsak alan güçlü aldanıstan korunacaktır.Böyleleri, Kutsal Kitap tanıklıgı yoluyla aldatıcıyı fark edecektir.Tanrı halkı su anda kendi duyularına degil de Tanrı Sözüne bakacakdurumda mıdır? Tanrı’nın Sözüne sımsıkı baglı mıdır? Böyle birkriz zamanında yalnızca Kutsal Kitap’a tutunacak mıdır?[331]

Hıristiyanlık dünyasının çesitli yöneticilerinin, buyruklara uyan-lara karsı aldıkları karar, hükümetin korumasının kalkmasına nedenolacaktır. Böylece Tanrı’nın halkı, onların yıkımını arayanların elinedüsecektir. Kentlerden ve kasabalardan kaçarak ıssız ve terk edilmisyerlerde birlikte yasayacaklardır. Birçokları Piedmont vadilerininimanlıları gibi dag kovuklarında sıgınak bulacaklardır (Bkz. 4.bö-lüm). Ancak tüm uluslardan ve sınıflardan gelen yüksek, alçak, zen-gin yoksul, siyah beyaz birçok kisi en adaletsiz ve zalim tutsaklıgamahkum edilecektir. Tanrı’nın sevdikleri demir parmaklıklar ardındazor günler geçirecek, idam cezasına mahkum edilecek, karanlık veigrenç zindanlara konulacaktır.

Page 319: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Sikinti zamani 315

Rab bu denenme zamanında halkını unutacak mı? Nuh’u, Lut’u,Yusuf u, Ilyas’ı, Yeremya’yı ya da Daniel’i unuttu mu? Düsmanlaronları hapse atsa bile, Mesih’le iletisimlerini koparamazlar. Melekleronları ıssız hücrelerde ziyaret edecekler. Tutuk evleri birer sarayadönecek. Pavlus ve Silas’ın Filipi’deki tutuk evinde gece yarısıezgiler söyledigi zaman oldugu gibi kasvetli duvarlar aydınlanacak.

Tanrı’nın yargısı, halkını yok etmek isteyenlerin üzerine gelecek.Tanrı için ceza, ‘tuhaf bir istir’ (Isaya 28 :21; bkz. Hezekiel 33 :11).“Yahve acıyan, lütfeden, geç öfkelenen, sevgi dolu ve sadık Tanrı.Binlercesine sevgi gösterir, suçlarını, baskaldırılarını, günahlarınıbagıslarım,” ama “hiçbir suçu cezasız bırakmam” (Çıkıs 34 :6,7;Nahum 1 :3). Tanrı’nın uzun bir süre katlandıgı ulusun günahlarıölçüyü astıgı zaman, o ulus Tanrı’nın, merhametle karısmamıs gazapkasesinden içecektir.

Mesih tapınaktaki yalvarısa son verdiginde canavara tapınanlarakarsı biriken katıksız öfke bosalacaktır. Tanrı halkının kurtulusundanhemen önce gelecek olan büyük yargı, Mısır’daki belalara benze-yecektir. Esinlemede söyle yazılıdır : “Birinci melek gidip tasınıyeryüzüne bosalttı. Canavarın isaretini tasıyıp onun benzeyisindekiputa tapanların üzerinde igrenç ve ıstırap verici yaralar olustu... De-niz, ölü kanına benzer bir kana dönüstü ve içindeki bütün canlılaröldü... Melegin söyle dedigini isittim : ‘Var olan ve var olmus olankutsal Tanrı ! Bu yargılarında adilsin. Kutsalların ve peygamberle-rin kanını döktükleri için, içecek olarak sen de onlara kan verdin. [332]Bunu hak ettiler’” (Esinleme 16 :2-6,8,9). Tanrı’nın halkını ölümemahkum edenler, onların kanının sorumlu-lugunu üstlendiler. Mesiho zamanki Yahudilerin, Habil’den beri öldürülen tüm kutsallarınkanından sorumlu olduklarını ilan etti (Matta 23 :34-36), çünkü opeygamberlerin katilleriyle aynı ruha sahiptiler.

Sonra gelen belada, günese, insanları atesle yakıp kavurma gücüverildi. Peygamberler bu dehset dolu anları söyle tanımlıyorlar :“Tarlaların ürünü yok oldu. Asmalar kurudu, incir agaçları soldu;Nar, hurma, elma, bütün meyve agaçlan kurudu. Ademogullarınınsevinci yok oldu.” “Hayvanlar nasıl da inliyor ! Sıgır sürüleri çaresiz.Çünkü otlaklar kurudu. Koyun sürüleri perisan oldu. Ya Rab, sanayakarıyorum. Çünkü ates kırdaki otlakları yok etti, bütün agaçlarıkavurdu. Yabanıl hayvanlar bile sana sesleniyor. Çünkü akarsularkurudu, ates kırdaki otlakları yok etti” (Yoel 1 :11,12,18-20).

Page 320: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

316 Büyük Mücadele

Bu belalar evrensel degildir; ama bilinen en korkunç acılaraneden olacaklardır. Zamanın sonundan önce gerçeklesen her türlüyargıya merhamet karısmıstı. Mesih’in kanı günahkar kisiyi, kendisuçunun tam karsılıgından korumustur; oysa son yargıda, gazap,merhametten tümüyle bagımsız olacaktır.

Tanrı’nın halkı zulüm ve sıkıntı içinde yasasa da, yiyecek kıtlıgıçekse de, yok olmayacaktır. Onların eksigini melekler giderecektir.“Ekmegi verilecek, suyu emin olacak.” “Ben, Rab, onlara cevapverecegim. Ben, Israil’in Tanrısı, onları bırakmayacagım” (Isaya33 :16; 41 :17).

Oysa insan gözünde, Tanrı halkı, tıpkı kendilerinden önceki se-hitler gibi tanıklıklarını kanla mühürleyecekmis gibi görünecek-tir. Dehsetli bir sancı dönemi baslayacaktır. Kötüler, “Imanınız ne-rede?” diye alay edeceklerdir; “Siz gerçekten Tanrı’nın halkıysanız,sizi neden bizim elimizden kurtarmıyor?” Ne var ki bekleyenler,Isa’nın çarmıh üzerindeki ölümünü anımsarlar. Yakup gibi hepsi deTanrı’yla güresmektedirler.

Meleklerin ordusu

Mesih’in sabır sözünü tutanların çevresinde melekler durmak-tadır. Melekler bu gibi kisilerin sıkıntısını görmüsler ve dualarını[333]isitmislerdir. Onları tehlikeden kurtarmak için Komutanlarının sö-zünü beklerler. Ancak biraz daha bekleyeceklerdir. Tanrı’nın halkıkaseden içmeli ve vaftizden geçmelidir (Matta 20 :20-23). Seçilmisolanlar ugruna sıkıntı zamanı kısaltılmıstır. Son, insanların umdu-gundan daha çabuk gelecektir.

Buyrugu tutanların öldürülecegi zamana iliskin belirli bir ta-rih konulmus olmasına ragmen, onların düsmanları canlarını almakiçin daha önceden saldırma girisiminde bulunacaktır. Ancak sadıkinsanların çevresindeki nöbetçileri kimse geçemez. Bazı imanlı-lara kentten kaçısları sırasında saldırıda bulunulmus, ama onlarakarsı kaldırılan kılıçlar saman gibi kırılmıstır. Baskaları ise savasçıkılıgındaki melekler tarafından korunmustur.

Göksel varlıklar tüm çaglarda insanların islerinde yer almıslardır.Insanların evlerinde konuk edilmisler, yolculara rehberlik etmisler,tutukevlerinin kapılarını açmıslar ve Rab’bin hizmetkarlarını serbest

Page 321: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Sikinti zamani 317

bırakmıslardır. Kurtarıcının mezarındaki tası yuvarlamaya da yineonlar gelmislerdir.

Melekler kötülerin toplumlarmı ziyaret ederler. Sodom’a gitmis-ler ve oradakilerin Tanrı’nın yasaklarını çigneyip çignemediklerinebakmıslardır. Rab, kendisine gerçekten kulluk edenlerin ugruna fela-ketlere set çeker ve kalabalıkları sakin tutar. Günahkarlar canlarını,zulmetmekten hoslandıkları birkaç sadık insana borçlu olduklarınıfark etmezler.

Bu dünyanın konseylerinde melekler sık sık konusmuslardır.Insan kulakları onların sözlerini duymus, insan dudakları onlarınögütleriyle alay etmistir. Bu göksel haberciler, zulüm görenlerindavalarını, onların en iyi konusan avukatlarından daha etkili birsekilde savunurlar. Tanrı’nın halkına büyük acılar verebilecek olankötülükleri yenmis ve tutsak almıslardır.

Tanrı’nın halkı gelecek olan Kralın belirtilerini büyük bir öz-lemle beklerler. Güresen imanlılar ricalarını Tanrı’nın önüne getir-dikçe, gökyüzü sonsuz günün ısıltısıyla parlamaya baslar. “Yardımgeliyor” sözleri, melek ezgilerini andıran bir melodiyle kulaklaraulasır. Mesih’in sesi isitilmektedir; “Iste, ben sizinle birlikteyim.Korkmayın. Sizin adınıza ben savastım. Sizler benim adımda galip-lerden de üstünsünüz.” [334]

Degerli Kurtarıcı, tam ihtiyaç duydugumuz anda bize yardımgönderecektir. Sıkıntı zamanı Tanrı’nın halkı için korkutucu birsınavdır. Her gerçek imanlı, çevresini saran koruma vaadini imanlagörecektir. “Rab’bin kurtardıkları dönecekler ve ezgi söyleyerekSion’a varacaklar. Basları üzerinde sonsuz sevinç olacak; mutlulugave sevince erecekler. Keder ve inilti kaçıp gidecek” (Isaya 51 :11).

Eger Mesih’in tanıklarının kanı bu zamanda dökülürse, onlarınbaglılıgı baska insanları artık gerçekle ikna etmeyecektir. Çünküinatçı yürekler, merhamet dalgalarına karsı koymus ve onların birdaha geri dönmelerine engel olmustur. Eger dogrular, bu kez düs-manlarına yem olursa, karanlıklar önderi için bu bir zafer olacaktır.Mesih söyle demistir : “Gel, ey halkım, kendi iç odalarına gir veardında kapılarını kapa; gazap geçinceye kadar biraz gizlen. Çünkü,iste, kötülüklerinden ötürü dünyada oturanları cezalandırmak içinRab yerinden çıkıyor. Dünya kanını açıga koyacak ve öldürülenleriartık örtmeyecek” (Isaya 26 :20,21).

Page 322: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

318 Büyük Mücadele

Mesih’in gelisini sabırla bekleyenlerin ve adları yasam kitabındayazılı olanların kurtulusu görkemli olacaktır.[335]

Page 323: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 40 : Tanri’nin halki kurtuluyor

Tanrı’nın yasasını onurlandıranların üzerinden insan yasaları-nın koruması kalktıgı zaman, yok edilmeleri için çesitli ülkelerdeeszamanlı bir akım baslayacak. Hükümde belirlenen zaman yaklas-tıkça, insanlar ayrılık çıkaran o kisilerin isini bir gecede bitirmekiçin suikast hazırlıgı yapacak.

Bazıları tutukevlerinde, bazıları ise ormanlarda ve daglarda olanTanrı’nın halkı, Rab’bin korumasına sıgınacak. Silahlı adamlar, kötümeleklerin etkisiyle, öldürme isine hazırlanacak. En önemli saatteTanrı araya girecek : “Bayram ilan edilen gecede oldugu gibi ezgisöyleyeceksiniz ve Rab’bin dagına, Israil’in Kayasına gelmek içinzurna çalarak gider gibi yürek sevinci olacak. Rab görkemli sesiniisittirecek; öfke kızgınlıgı ve yiyip bitiren ates alevleriyle, bulutlarınçatlaması, saganak ve dolu taneleriyle bileginin inisini gösterecek”(Isaya 30 :29,30).

Geceden de beter bir karanlık yeryüzüne çökerken, kötü insan-lardan olusan çeteler kurbanlarının pesine düsecekler. Sonra bir gök-kusagı belirecek ve dua edenlerin her birinin çevresini kusatacak.Öfkeli kalabalıklar tutuklanacak ve öfkelerinin nedeni unutulacak.Tanrı antlasmasının simgesine bakacaklar ve onun parlak-lıgındankorunmayı isteyecekler.

Tanrı halkının sesi isitilecek; “Yukarı bakın” diyecekler. TıpkıIstefan gibi göge bakacaklar; Tanrı’nın yüceligini ve O’nun tah-tında oturan Insanoglu’nu görecekler (Bkz. Elçilerin Isleri 7 :55,56).O’nun yaralarının izlerine tanık olacaklar ve “Baba, bana verdikleri-nin de bulundugum yerde benimle birlikte olmalarını... istiyorum”dedigini isitecekler (Yuhanna 17 :24). “Iste geliyorlar; kutsal, lekesizve bozulmamıs bir sekilde geliyorlar. Sözümü tuttular” diyen bir sesduyulacak.

Tanrı, halkını kurtarmak için gücünü gece yarısı karanlıgındakullanacaktır. Günes tüm gücüyle görünecektir. Mucizeler ve ha-rikalar olacaktır. Kötüler bu sahneye dehsetle bakacak, dogrularise kurtuluslarının belirtilerini bekleyecektir. Kızgın göklerin orta-

319

Page 324: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

320 Büyük Mücadele

sında tanımlanamayacak yücelik görünecek, Tanrı’nın sesi sular gibigürleyecek, “Tamam !” diye seslenecektir (Esinleme 16 :17).[336]

O ses gökleri ve yeri sarsacaktır. Büyük bir deprem olacaktır;‘insan yeryüzünde oldu olalı bu kadar büyük bir deprem olmamıstı’(Esinleme 16 :18). Parçalanan kayalar her yana savrulacaktır. Denizöfkeyle kuduracaktır. Büyük bir fırtına patlayacaktır. Yer kabugu çat-lamaya baslayacak, temeller kökten sarsılacaktır. Kötülükleri yüzün-den Sodom’u andıran limanlar, kızgın sular tarafından yutulacaktır.‘Büyük Babil Tanrı’nın önünde’ anılacak, ‘Tanrı’nın atesli gazabınınsarabını içeren kase kendisine verilecektir’ (Esinleme 16 :19). Devdolu taneleri yagacak ve yıkım sürüp gidecektir. Gururlu kentler al-çaltılacaktır. Insanların zenginliklerini yatırdıgı yüce saraylar gözlerönünde yerle bir olacaktır. Tutuk evlerinin duvarları parçalanacak,Tanrı’nın halkı serbest kalacaktır.

Mezarlar açılacak, “Yerin topragında uyuyanların birçogu uyana-cak : Bazıları sonsuz yasama, bazıları da utanca ve sonsuz igrençligegönderilecek.” ‘Onun bedenini desmis olanlar’, Mesih’in ölüm acıla-rıyla alay edenler, O’nun gerçegine en siddetli sekilde karsı koyanlar,sadık ve söz dinler imanlıların nasıl onurlandırıldıgını görmeleri içinkaldırılacaklar (Daniel 12 :2; Esinleme 1 :7).

Siddetle çakan simsekler yeryüzünde alevlere neden olacaklar.Simseklerin üzerinde gizemli ve korkutucu sesler, kötülerin sonunuilan edecek. Kibirli ve övüngen kisiler, Tanrı’nın buyruklarına uyan-lara karsı zalimlik edenler, dehsete kapılacak. Insanlar merhametdilerken cinler titreyecek.

Rab’bin günü

Isaya söyle demistir : “Dünyayı kuvvetle sarsmak için Rab kalk-tıgı zaman, heybetinin yüzünden ve hasmetinin celalinden, insanlarkayaların yarıklarına girmek için, o gün insanlar, tapınsınlar diyekendilerine yapılan gümüs putlarını ve altın putlarını köstebeklereve yarasalara atacaklar” (Isaya 2 :20,21).

Mesih için her seylerini kurban edenler artık güvende olacak-lar. Tüm dünyanın önünde ve ölüm tehlikesi karsısında kendileriUgruna can veren Rab’be baglı kaldılar. Son zamanlarda yılgın veyorgun olan yüzleri artık hayranlıkla parlayacak. Sesleri zaferli birezgiyle yükselecek : “Tanrı sıgınagımız ve gücümüzdür, sıkıntıda[337]

Page 325: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Tanri’nin halki kurtuluyor 321

hep yardıma hazırdır. Bu yüzden korkmayız yeryüzü altüst olsa,daglar denizlerin bagrına devrilse, sular kükreyip köpürse, kabarandeniz dagları titretse bile” (Mezmurlar 46 :1-3).

Kutsal güveni dile getiren bu sözler Tanrı’ya yükseldigi zaman,göksel kentin yüceligi açık kapılardan görülmeye baslanacak. Ozaman gökte, iki tas tablet tutan bir el görünecek. Sina dagında ilanedilen kutsal yasa, o zaman yargı ölçütü olarak açıklanacak. Sözler okadar açık olacak ki, herkes tarafından okunabilecek. Batıl inançlarınve sapkınlıgın karanlıgı her zihinden silinip atılacak.

Tanrı yasasını çignemis olanların dehsetini ve ümitsizligini ta-nımlamak olanaksızdır. Dünyanın begenisini kazanmak için yasanınbuyruklarını çignediler ve baskalarına da bunu yapmayı ögrettiler.Simdi hor gördükleri yasa tarafından mahkum ediliyorlar. Maze-retlerinin olmadıgını görüyorlar. Tanrı yasasının düsmanları, yenibir gerçek ve ödev kavramıyla karsılasıyorlar. Sept’in diri Tanrı’nınmührü oldugunu çok geç gördüler. Üzerinde durdukları kumdantemeli çok geç fark ettiler. Tanrı’ya karsı savasarak bir ömür geçir-diler. Din ögretmenleri insanları Cennet’e yönelttiklerini söyleyerekonları mahvettiler. Kutsal görevde olan insanların sorumlulugu nebüyüktür; onların sadakatsizliginin sonuçları ne korkunçtur !

Kralların kralı görünüyor

Isa’nın gelecegi günü ve saati duyuran Tanrı’nın sesi isitilir.Tanrı’nın Israil’i, buna kulak verir; çehreleri O’nun yüceligiyle ay-dınlanmıstır. Sonunda doguda küçük, siyah bir bulut görünür. Bu,Kurtarıcı’nın çevresindeki buluttur. Bulut büyük ve beyaz bir gö-rünüm alana kadar Tanrı’nın halkı ciddi bir sessizlik içinde bekler.Bulutun altı, yakıp tüketen bir yücelige sahiptir; üzerinde ise antlas-manın gökkusagı vardır. Artık ‘elemler adamı’ olmayan Isa, zaferkazanmıs güçlü bir savasçı gibi gelmektedir. On binlerce kutsalmelekten olusan bir ordu O’na eslik etmektedir. Her göz YasamÖnderini görür. Alnında bir yücelik tacı vardır. Çehresi, ögle güne-sinden daha parlaktır. “Kaftanı ve kalçası üzerinde su ad yazılıydı :‘Kralların Kralı ve Rablerin Rabbi !’ (Mezmurlar 50 :3,4). [338]

“Dünyanın kralları, büyükleri, komutanları, zenginleri, güçlüleri,bütün köleleri ve özgür kisileri, magaralarda ve dagların kayaları ara-sında gizlendiler. Daglara ve kayalara seslenip dediler ki, “Üzerimize

Page 326: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

322 Büyük Mücadele

düsün ! Taht üzerinde oturanın yüzünden ve Kuzu’nun gazabındansaklayın bizi ! Çünkü Onların gazabının büyük günü geldi, buna kimdayanabilir?” (Esinleme 6 :15-17).

Alaycı sözler bitmis, yalancı dudaklar susmustur. Dua ve aglayıssesinden baska bir sey duyulmamaktadır. Kötüler, hor gördükleriRab’bin yüzünü görmektense, kayaların altına diri diri gömülmekiçin dua ederler. Ölülerin kulagına isleyen sesi tanırlar. O sesin tatlıtonları kendilerini ne kadar çok tövbeye çagırmıstı. Bir arkadasın,bir kardesin, bir Kurtarıcının ricaları aracılıgıyla ne kadar sık du-yulmustu. O ses, hor görülen uyarıların ve reddedilen davetlerinanılarını canlandırır.

Mesih çarmıha gerildiginde O’nunla alay edenler de oradadırlar.Onlar önceden Mesih’in su sözlerini isitmislerdi : “Bundan sonra,Insanoglu’nun, kudretli Olan’ın sagında oturdugunu ve gögün bu-lutları üzerinde geldigini göreceksiniz” (Matta 26 :64). Simdi onlarMesih’i yücelik içinde görmektedir; her seye gücü yeten Tanrı’nınsagında otururken de göreceklerdir. Mesih’in krallık unvanıyla alayeden kibirli Hirodes oradadır. Basına dikenli tacı geçiren ve elineasa tutusturanlar - O’nun önünde alay ederek egilenler ve YasamÖnderine tükürenler oradadır. O’nun huzurundan kaçmak isterler.O’nun ellerine ve ayaklarına çivi çakanlar bu izlere dehset ve acıylabakarlar.

Kahinler ve yöneticiler çarmıha germe olayını anımsarlar. “Bas-kalarını kurtardı, kendini kurtaramıyor !” diye alay ettikleri zamanıdüsünürler (Matta 27 :42). “Çarmıha gerilsin !” bagırıslarından dahayüksek bir ses çıkmaktadır simdi; “O Tanrı’nın Ogluymus !” Kralla-rın Kralının önünden kaçacak yer ararlar.

Gerçegi reddeden herkesin yasamında, vicdanın rahatsız oldugu,canın pismanlık duydugu zamanlar vardır. Ne var ki bunlar, o gününkederine kıyasla nedir ki ! Onlar dehset içindeyken, kutsalların, “IsteTanrımız budur; O’nu bekledik, O’nun kurtarısı ile sevinecegiz vecosacagız” diye bagırdıklarını isitecekler (Isaya 25 :9). Tanrı Og-lunun sesi, uyuyan kutsalları çagırır. Tüm yeryü- zünde ölüler o[339]sesi isitecek, isitenler yasayacaktır. Her ulustan, oymaktan, dildenve halktan gelen büyük bir ordu toplanacak. Ölümün tutukevindençıkarak ölümsüz bir yüceligi giyinecekler; “Ey ölüm, zaferin nerede?Ey ölüm, dikenin nerede?” (1.Korintliler 15 :55).

Page 327: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Tanri’nin halki kurtuluyor 323

Imanlılar mezara girdikleri sekilde çıkarlar. Ama hepsi sonsuzgençligin gücü ve tazeligiyle dirilirler. Mesih, kaybedileni kazandır-mak için gelmistir. Bizim çürük bedenlerimizi de degistirip kendiyüce bedenine benzer kılacaktır. Eskiden günahla kirlenmis olanölümlü ve çürük biçim, yetkin, güzel ve ölümsüz kılınır. Kusurlarve sakatlıklar, mezarda kalır. Kurtulanlar, insanlıgın ilk yüceliginekavusacak; günahın lanetinin son izleri de silinecektir. Mesih’inbaglıları, zihinlerinde, canlarında ve bedenlerinde Rablerinin yetkinbenzeyisini yansıtacaklardır.

Yasamakta olan dogrular ise bir anda degistirilir. Tanrı’nın se-siyle ölümsüz kılınıp dirilen kutsallarla birlikte Rab’bi havada kar-sılamak üzere alınırlar. Melekler, “O’nun seçtiklerini, göklerin birucundan öbür ucuna kadar dört yelden alıp bir araya toplayacak-lar” (Matta 24 :31). Küçük çocuklar annelerinin kollarında tasınır.Ölümle ayrılan dostlar, bir daha ayrılmamak üzere birlesirler. Hepsimutluluk ezgileri söyleyerek Tanrı’nın kentine birlikte yükselirler.

Kutsal kente giris

Kurtulanların gözleri Isa’ya dönmüstür. Herkes, ‘görünüsü in-sanınkinden ve sekli insanogullarınınkinden o kadar çok bozulmusolanın’ yüceligine bakar (Isaya 52 :14). Isa galip gelenlerin basla-rına yücelik tacını yerlestirir. Herkesin tacının üzerinde yeni adıve ‘Rab’be kutsallık olsun !’ yazısı bulunmaktadır (Esinleme 2 :17).Herkesin eline parlak bir harp verilir. Sonra da meleklerin buyrugunagöre notalar çalınmaya baslar. Her elin zengin vuruslarıyla melodileryükselmeye baslar. Her ses minnetle yüklü övgüler söyler; “Yüce-lik ve güç sonsuzlara dek, bizi seven, kanıyla bizi günahlarımızdanözgür kılmıs olan ve bizi bir krallık haline getirip Babası Tanrı’nınhizmetinde kahinler yapan Mesih’in olsun” (Esinleme 1 :5,6). [340]

Kurtarılan kalabalıgın önünde Kutsal Kent vardır. Isa kapılarıaçar ve gerçege baglı kalan uluslar içeri girerler. Sonra Rab söyleder : “Sizler, Babamın kutsadıkları, gelin ! Dünya kuruldugundanberi sizin için hazırlanmıs olan egemenligi miras alın !” (Matta25 :34). Mesih, kanıyla satın aldıklarını Baba’ya teslim eder : “Isteben ve Tanrı’nın bana verdigi çocuklar.” “Bana verdigin kendi adınlaonları esirgeyip korudum” (Ibraniler 2 :13; Yuhanna 17 :12). O ansonsuz Baba, kurtulanlara bakacak, günahın kalktıgını ve kendi ben-

Page 328: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

324 Büyük Mücadele

zeyisinin yeniden olustugunu görecektir. Insan yeniden Tanrı’ylauyumlu bir iliskiye kavusacaktır !

Kurtarıcının sevinci, kendisinin acıları ve düskünlügü sayesindekurtulan insanları görmektir. Kurtulanlar O’nun sevincini paylasa-caklardır. Duaları, gayretleri ve özverileri sayesinde kazandıklarıcanlara bakacaklardır. Bir kisi digerlerini, onlar da baskalarını kaza-nacak, hepsinin yüregi sevinçle dolacaktır.

Iki adem karsılasıyor

Kurtulanlar Tanrı’nın kentine alınırken, coskulu bir ses yükselir.Iki Adem karsılasmak üzeredir. Tanrı’nın Oglu, - kendisinin yarattıgıve günahından ötürü gerildigi çarmıhın izlerini Kurtarıcı olarak tası-dıgı - insanlıgın atasını kabul edecektir. Adem çivilerin izlerini farkettiginde, kendisini Mesih’in ayaklarının dibine bırakır. Kurtarıcıonu kaldıracak ve uzun bir süre önce sürüldügü Aden bahçesinebakması için isaret edecektir.

Adem’in yasamı kederle dolmustu. Her düsen yaprak, her kur-ban, insanın paklıgını kirleten her leke ona günahını hatırlatmıstı.Günah yüzünden karsılastıgı her düskünlük onun acılarına acı kat-mıstı. Günahından sadık bir sekilde tövbe etmis ve dirilis ümidiylecan vermisti. Simdi ise Adem, kefaret aracılıgıyla kurtulusa eriyordu.

Sevinçle dolan Adem, bir zamanlar nese kaynagı olan agaçlarabakar. Günahsız oldugu zamanlarda onların meyvelerinden topla-mıstır. Elleriyle yetistirdigi baglara, gözünün nuru çiçeklere bakar.Bu gerçekten yeniden kurulan Aden bahçesidir !

Kurtarıcı, Adem’i yasam agacına götürür ve agacın meyvesindenyemesini söyler. Adem kurtulus bulan kalabalık ailesine bakar. Sonra[341]tacını Isa’nın ayaklarına atarak Kurtarıcıyı kucaklar. Harpa dokunur,gökyüzünün uçları zaferli ezgilerle çınlamaya baslar; “Bogazlan-mıs Kuzu, gücü, zenginligi, bilgeligi ve kudreti, saygıyı, yüceligive övgüyü almaya layıktır” (Esinleme 5 :12). Adem’in ailesi hay-ranlıkla egilirken taçlarını Kurtarıcının ayaklarına atarlar. Ademgünaha düstügü zaman melekler aglamıs, Isa, adına iman edecekherkes için mezarı açtıgı zaman sevinmislerdi. Simdi kurtulusunbasarıya ulastıgını görüyorlar ve seslerini övgüyle yükseltiyorlar.

“Atesle karısık camdan olusmus deniz gibi bir sey gördüm. ca-navara, onun benzeyisindeki puta ve adını simgeleyen sayıya karsı

Page 329: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Tanri’nin halki kurtuluyor 325

zafer kazananlar, ellerinde tanrı’nın verdigi çenklerle cam denizinüzerinde durmuslardı. tanrı’nın kulu musa’nın ve kuzunun ezgisinisöylüyorlardı : ‘Gücü her seye yeten rab tanrı, senin islerin büyük vesasılacak islerdir. ey ulusların kralı, senin yolların dogru ve adildir’”(esinleme 15 :2,3). o ezgiyi yalnızca yüz kırk dört bin kisi ögrenebi-lecektir; çünkü ezgi, baska kimsenin yasamadıgı bir deneyimden sözetmektedir. “kuzu nereye giderse o’nun ardından giderler” (esinleme14 :4,5). “bunlar, o büyük sıkıntıdan geçip gelenlerdir. kaftanlarınıkuzu’nun kanında yıkamıs bembeyaz etmislerdir. agızlarından hiçyalan çıkmamıstır. kusursuzdurlar. artık acıkmayacak, artık susa-mayacaklar. ne günes ne de kavurucu bir sıcaklık onları çarpacak.çünkü tahtın ortasında olan kuzu onları güdecek ve yasam suları-nın pınarlarına götürecek. tanrı onların gözlerinden bütün yaslarısilecektir” (esinleme 7 :14; 14 :5; 7 :16,17).’ kurtulanlar yüceligekavusuyor

Kurtarıcının çaglar boyunca seçtikleri dar yollardan geçtiler. Sı-kıntı ocaklarında arındılar. Isa’nın ugruna nefrete, acılara, benligiinkara ve hayal kırıklıgına katlandılar. Günahın kötülügünü, gücünü,suç oldugunu ve verdigi kederi ögrendiler; günaha igrenerek ba-karlar. Günahı temizlemek için sunulan kurbanın sınırsızlıgı, onlarıalçakgönüllü kılar ve yüreklerini hosnutlukla doldurur Çok severler,çünkü çok bagıslanmıslardır (Bkz. Luka 7 :47). Mesih’in acılarına [342]ortak olanlar, O’nun yüceligine de ortak olmaya uygun düsmekte-dirler.

Tanrı’nın mirasçıları harap kulübelerden, zindanlardan, idamsehpalarından, daglardan, çöllerden, magaralardan çıkıp gelmisler-dir. ‘Çaresiz, terk edilmis ve iskence çekmislerdir.’ Seytan’a teslimolmayı reddeden milyonlar alçaklıkla suçlanarak mezara inmislerdir.Ama artık acı çekmiyorlar, ezilmiyorlar ve oraya buraya dagılmı-yorlar. Yeryüzünün en zenginlerinin giydiklerinden çok daha gözkamastıran giysilere bürünmüsler. Yeryüzünün krallarının taktıgıtaçlardan çok daha görkemlilerini takmıslar. Yüce Kral onların yü-zünden gözyaslarını silmis. Övgüyle dolu anlamlı, tatlı ve uyumlubir ezgi söylüyorlar. Gökyüzü bu sözlerle çınlıyor : “Kurtarıs, tahtüzerinde oturan Tanrımıza ve Kuzu’ya özgüdür... Amin. Övgü, yü-celik ve bilgelik, sükran ve saygı, güç ve kudret, sonsuzlara dekTanrımızın olsun. Amin” (Esinleme 7 :10,12).

Page 330: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

326 Büyük Mücadele

Bu yasamda, kurtulusun harika konusunu anlamaya baslaya-biliriz. Sınırlı kavrayısımızla çarmıhta bulusan utancı ve yüceligi,yasamı ve ölümü, adaleti ve merhameti ciddi bir sekilde düsünebi-liriz. Ancak zihinsel gücümüzü sonuna kadar kullansak bile onuntüm önemini kavrayamayız. Kurtaran sevginin uzunlugu, genisligi,derinligi ve yüksekligi sadece kısmen anlasılmıstır. Kurtulanlar gö-rüldükleri gibi gördükleri, bilindikleri gibi bildikleri zaman bileKurtarıcının sevgisini tam olarak anlayamayacaktır. Yeni gerçeklersonsuz çaglar boyunca zihni aydınlatmaya devam edeceklerdir. Yer-yüzünün kederleri, acıları ve ayartıları son buldugu zaman Tanrı’nınhalkı kurtulusun bedeline iliskin açık ve düsünsel bir bilgi edinecek-tir.

Çarmıh sonsuzlar boyunca kurtulanların ezgisi olacaktır. Yüce-lige kavusmus olan Mesih’te, çarmıha gerilmis olan Mesih’i görürler.Gökyüzünün yüceliginin günahlı insanı kurtarmak amacıyla ken-disini alçalttıgı asla unutulmayacaktır. Rab’bin günahın suçu veutancı altında ezildigi, kaybolmus bir dünyanın feryatlarının O’nunyüregini parçaladıgı ve canını aldıgı, bu yüzden Baba’nın kendisin-den yüz çevirdigi asla unutulmayacaktır. Tüm dünyaları Yaratanın,insan sevgisinden ötürü yüceligini bir kenara bırakması, evreninhayranlıgını her zaman uyandırmaya devam edecektir.[343]

Uluslardan kurtulanlar Kurtarıcılarına bakmayı sürdürecek veO’nun egemenliginin sonu olmadıgını bileceklerdir. Yeniden ezgisöylemeye koyulacaklardır : “Bizi kendi degerli kanıyla kurtaranBogazlanmıs Kuzu layıktır !”

Çarmıhın gizemi tüm sırları açıklar. Bilgelikte sınırsız olanın,Oglu’nun kurban olusundan baska bir kurtarıs yolunu seçemeyecegianlasılacaktır. Bu kurban sayesinde yeryüzü satın alınanlarla, kutsal,mutlu ve ölümsüz insanlarla dolacaktır. Baba’nın bedelini ödeyereksatın aldıgı bir canın degeri iste budur. Baba tatmin olmustur. Me-sih de büyük özverisinin meyvelerini görerek aynı sekilde tatminolmustur.[344]

Page 331: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 41 : Yikinti halindeki yeryüzü

Tanrı’nın sesi halkını tutsaklıktan kurtardıgı zaman, yasam mü-cadelesinde her seyi yitirmis olanların korkunç uyanısı vardır. Zen-ginler, Seytan’ın hileleri sayesinde düskün insanlara kıyasla kendiüstünlükleriyle övünmüslerdir. Açları doyurmayı, çıplakları giydir-meyi, adaletli davranmayı ve merhameti sevmeyi ihmal etmislerdir.Simdi de onları büyük kılan her sey ellerinden alınmıs ve öyleceortada bırakılmıslardır. Putlarının yıkımını dehsetle izlerler. Can-larını dünyasal zevklere satmıslar, Tanrı’nın gözünde zenginlesme-mislerdir. Yasamları bir basarısızlıktır. Zevklerinin hiçbir anlamıkalmamıstır. Tüm yasam tasarrufları bir anda yitirilmistir. Zenginlergöz alıcı evlerinin yıkımına, altın ve gümüsün yok edilmesine yanar-lar; kendilerinin de putlarıyla birlikte mahvolacagından korkarlar.Kötüler, sonuçları gördükleri halde kötülüklerinden tövbe etmeyeyanasmazlar.

Insanların begenisini kazanmak amacıyla gerçegi kurban edenkilise görevlisi, ögretislerinin etkisini artık fark etmektedir. Insanlarısahtekarlıgın sıgınagına yönlendirmis olan her yazı ve her söz birertohum gibi saçılmıs ve gelisip ürün vermistir. “Otlagımın koyunla-rını yok eden ve dagıtan çobanların vay basına ! Iste, sizin üzerinizdeislerinizin kötülügünü yoklayacagım... Benim keder-lendirmedigimdogrunun yüregini madem ki siz yalanlarla kederlendirdiniz ve ca-nını kurtarmak için kötü yolundan dönmesin diye kötünün ellerinikuvvetlendirdiniz” (Yeremya 23 :1,2; Hezekiel 13 :22).

Ruhsal hizmetkarlar ve diger insanlar, her türlü dogru yasanınYazarına karsı isyan ettiklerini görmektedirler. Tanrısal buyruklarıbir kenara atmak, ırmak gibi akan binlerce günahı dogurmus, yeryü-zünün tümüyle çürümesine neden olmustur. Sadık kalmayanların,sonsuza dek kaybettikleri gerçege - sonsuz yasama - karsı duyduklarıözlemi hiçbir dil ifade edemez.

Insanlar, birbirlerini yıkıma sürüklemekle suçlarlar. Hepsi de‘yumusak seyler’ peygamberlik eden sadakatsiz önderleri mahkumetme konusunda fikir birligi içindedirler (Isaya 30 :10). Bu önderler,

327

Page 332: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

328 Büyük Mücadele

kendilerini dinleyenlerin, Tanrı’nın yasasını bosa çıkarmalarına ve[345]ona uyanlara zulüm etmelerine neden olmuslardır. Insanlar, “Kaybet-tik !” diye bagrısırlar, “Bunun nedeni de sizsiniz !” Onları sereflen-diren eller, bu kez onları katletmek için kalkar. Her yerde kavgalarolur ve kan gövdeyi götürür.

Tanrı’nın Oglu ve göksel haberciler, insanların çocuklarını uyar-mak, aydınlatmak ve kurtarmak amacıyla Kötü Olan’la mücadeleetmislerdir. Oysa simdi herkes kendi kararını vermistir; kötülerSeytan’la tümüyle birlik olup Tanrı’ya karsı savasmaya baslamıstır.Savas yalnızca Seytan’a karsı degil, insana da karsıdır. “Rab’binuluslarla davası var” (Yeremya 25 :31).

Ölüm melegi

Hezekiel’in görümünde, katliam silahlarına sahip insanlarla sim-gelenen ölüm melegi ortaya çıkar. Ona söyle buyruk verilmistir :“Yaslıyı, genci, erkege varmamıs kızı, çocuklarla kadınları öldürmekiçin vurun, ama üzerinde isareti olan kimseye yaklasmayın.” Onlarda evin önünde olan yaslılardan baslarlar. Bu yaslılar halkın ruhsalönderlerini simgelemektedir (Hezekiel 9 :6).

Ilk düsenler sahte bekçilerdir. “Çünkü Rab dünyada yasayanlarıkötülüklerinden ötürü cezalandırmak için dünyaya geliyor. Toprak,üzerine dökülen kanı açıga vuracak, öldürülenleri artık saklamaya-cak.” “Kudüs’e karsı savasan bütün halkları Rab su belayla ceza-landıracak : Daha sagken bedenleri, gözleri, dilleri çürüyecek. Ogün Rab insanları büyük dehsete düsürecek. Herkes yanındakininelini yakalayacak, birbirlerine saldıracaklar” (Isaya 26 :21; Zekarya14 :12,13).

Kendi siddetli tutkularının etkisi ve Tanrı’nın katıksız gazabıylakarsılasan insanlar yıkıma ugrarlar. “O gün yerin bir ucundan ye-rin öteki ucuna kadar Rab’bin öldürdügü adamlar olacak... Onlariçin dövünmeyecekler ve onlar toplanılıp gömülmeyecek, topragınyüzünde gübre olacaklar” (Yeremya 25 :33).

Mesih geldigi zaman, kötüler O’nun yüceliginin parlaklıgıylayok olacaklar. Mesih, halkını Tanrı’nın kentine götürecek, yeryü-zünde oturan kimse kalmayacak : “Bakın, Rab yeryüzünü harap edipviraneye çevirecek. Tas üstünde tas bırakmayacak, insanları darma-[346]dagın edecek. Dünya tümüyle viraneye dönecek, harap olacak; bunu

Page 333: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Yikinti halindeki yeryüzü 329

Rab söyledi. Insanlar dünyayı kirletti. Çünkü Tanrı’nın Yasası’nı çig-nediler, kurallarını ayaklar altına aldılar, ebedi antlasmasını bozdular.Bundan ötürü lanet dünyayı yiyip bitirdi, insanlar suçlu bulundu-lar. Bu nedenle çogu yok olup gidecek, pek azı kurtulacak” (Isaya24 :1,3,5,6).

Yeryüzü bos bir çöl gibi görünmektedir. Kentler deprem yüzün-den yerle bir olmus, agaçlar kökünden sökülmüs, kayalar her yeredagılmıstır. Dagların koparılıp atıldıgı yerlerde dev bosluklar vardır.

Seytan’ın dısarı atılması

Kefaret Gününün son hizmetinde simgelenen olay gerçeklesir.Israil’in günahları, tapmaktaki günah sunusunun kanıyla kaldırıl-dıgı zaman, Rab’bin önüne bir günah keçisi getirilirdi. Yüce kahin,‘iki elini erkecin basına koyacak, Israil halkının bütün suçlarını,baskaldırılarını, günahlarını açıklayarak bunları erkecin basına ak-taracak. Sonra bu is için atanan bir adamla erkeci çöle gönderecek’(Levililer 16 :21). Aynı sekilde gökteki tapmakta kefaret görevi ta-mamlandıgı zaman Tanrı’nın, göksel meleklerin ve kaybolanlarınhuzurunda Tanrı halkının günahları Seytan’ın üzerine konacak veO, yapılan tüm kötülüklerin sorumlusu ilan edilecektir. Keçinin,kimsenin yasamadıgı çöle gönderilmesi gibi Seytan da ıssız kalandünyaya hapsedilecektir.

Rab’bin gelisinde yer alan sahneleri aktaran Yuhanna, söyle de-vam ediyor : “Elinde dipsiz derinliklerin anahtarı ve büyük bir zincirolan bir melegin gökten indigini gördüm. Melek ejderhayı, yaniIblis ya da Seytan denen o eski yılanı tutup bin yıl için bagladı.Bin yıl tamamlanıncaya dek ulusları bir daha saptırmasın diye onudipsiz derinliklere attı, oraya kapayıp girisi mühürledi. Bin yıl geç-tikten sonra kısa bir süre için serbest bırakılması gerekir” (Esinleme20 :1-3).

‘Dipsiz derinlikler’, yeryüzünün karanlık ve karısıklık içindebulundugunu göstermektedir. Tanrı’nın büyük gününe bakan Ye- [347]remya söyle duyurmaktadır : “Yere baktım ve iste, ıssız ve bos* .Göklere baktım ve ısıkları yoktu. Daglara baktım ve iste titriyorlar.Bütün tepeler sarsılıyordu. Baktım ve kimse yok; göklerin bütün

*Yaratılıs l :2’de geçen ‘bos’ sözcügünün Grekçe çevirisi abyssos’tur. Bu sözcük Ye-remya’da geçmektedir. Aynı sözcük Esinleme 20 :1 ‘in Grekçe metninde de geçmektedir.

Page 334: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

330 Büyük Mücadele

kusları kaçmıslar. Baktım ve iste verimli bir tarla çöl olmus. Bütünkentleri Rab’bin önünde ve kızgın öfkesi karsısında yıkılmıstır”(Yeremya 4 :23-26).

Burası 1000 yıl boyunca Seytan’ın ve O’nun kötü meleklerininevi olacaktır. Seytan yeryüzüne hapsedildiginden, baska dünyalaraelini uzatıp hiç günah islememis olanlara dokunamayacaktır. Buanlamda ‘baglıdır’. Gücünün etkileyebilecegi kimse kalmamıstır.Çok büyük zevk aldıgı yıkım ve aldatma islevi son bulmustur.

Seytan’ın atıldıgını gören Isaya söyle der : “Parlak seher yıl-dızı, göklerden nasıl da düstün ! Ulusları ezip geçerdin, nasıl dayere yıkıldın ! Içinden söyle diyordun : ‘Göklere çıkacagım, tahtınıTan- rı’nın yıldızlarından daha yüksege koyacagım; kuzeyin en uçnoktasında, kutsal dagın tepesinde oturacagım. Bulutlardan dahayükseklere çıkacagım, yüce Tanrı’ya benzer olacagım.’ Ne var ki,ölüler diyarının en derin yerine indirilmis bulunuyorsun. Seni gören-ler söyle düsünecekler : ‘Dünyayı sarsan, ülkeleri titreten, yeryüzünüçöle döndüren, kentleri yakıp yıkan, tutsakları evlerine salıvermeyenadam bu mu?”’ (Isaya 14 :18-20).

Seytan 6000 yıl boyunca Tanrı’nın halkını tutsak etti, ama Mesihtutsakların zincirlerini kırarak onları serbest bıraktı. Kötü melekle-riyle bas basa kalan Seytan, günahın sonuçlarının farkına varmıstır.“Diger ulusların kralları onurlarına yarasan mezarlarda yatıyorlar,ama sen reddedilen yabani bir dal gibi mezarından dısarı atıldın;bedenleri kılıçla delinmis, çukurun dibine atılmıs ölülerle örtülmüs-sün; ayak altında çignenen les gibisin. Ülkeni harap edip halkınıöldürdügün için diger krallar gibi görülmeyeceksin; soyundan hiçkimse esirgenmeyecektir” (Isaya 14 :18-20).

Seytan 1000 yıl boyunca Tanrı’nın yasasına karsı ayaklanma-[348]sının sonuçlarına bakacak ve yogun acılar çekecektir. Bas kaldır-

dıgı zamandan beri yaptıgı seyleri düsünecek ve cezalandırılacagıkorkunç anı dehsetle bekleyecek.

Birinci ve ikinci dirilis arasındaki 1000 yıl boyunca kötülerinyargılanması gerçeklesecektir. Pavlus bunu ikinci gelisi izleyen birolay olarak degerlendiriyor (l.Korintliler 4 :5). Dogru olanlar, kral-lar ve kahinler olarak hüküm sürecekler. Yuhanna söyle anlatıyor :“Bazı tahtlar ve bunların üzerinde oturanları gördüm. Onlara yar-gılama yetkisi verilmisti. Isa’ya tanıklık ve Tanrı sözü ugruna basıkesilmis olanların canlarını da gördüm. Bunlar, canavara ve onun

Page 335: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Yikinti halindeki yeryüzü 331

putuna tapmamıs, alınları ve elleri üzerine onun isaretini almamısolanlardır. Hepsi dirilip Mesih’le birlikte bin yıl egemenlik sürdü-ler. Ilk dirilis budur. Ölülerin geri kalanı, bin yıl tamamlanmadandirilmedi. Ilk dirilise dahil olanlar mutlu ve kutsaldır : Ikinci ölümünbunların üzerinde hiçbir yetkisi yoktur. Tanrı’nın ve Mesih’in kahin-leri olacaklar ve O’nunla birlikte bin yıl egemenlik süreceklerdir”(Esinleme 20 :4-6).

O zaman kutsallar dünyayı yargılayacaktır (l.Korintliler 6 :12).Mesih’le birlikte kötüleri yargılayacaklar, bedende yapılan islerinkarsılıgını vereceklerdir. Kötülerin, islerine göre çekmeleri gerekenacılar, ölüler kitabındaki adlarının karsısına yazılacaktır. Seytan vekötü melekler, Mesih ve halkı tarafından yargılanacaktır. Pavlus,“Melekleri bile yargılayacagımızı bilmiyor musunuz?” diye soru-yor (l.Korintliler 6 :3). Yahuda söyle duyuruyor : “Yetkilerinin sınırıiçinde kalmayıp kendilerine ayrılan yeri terk etmis olan melekleri,büyük yargı günü için çözülmez baglarla baglayarak karanlıga hap-setti” (Yahuda 6).

1000 yıllık dönemin sonunda, ikinci dirilis gerçeklesecektir. Ozaman kötüler ölümden dirilecek ve yazılmıs olan yargının yerinegelmesi için Tanrı’nın önüne çıkacak (Mezmurlar 149 :9). Bu yüzdenYuhanna söyle diyor : “Ölülerin geri kalanı, bin yıl tamamlanmadandirilmedi” (Esinleme 20 :5). Isaya kötülere iliskin söyle diyor : “Tut-saklar zindanda nasıl toplanırsa, onlar da öylece toplanıp zindanakapatılacak, günler sonra cezalandırılacaklar” (Isaya 24 :22). [349]

Page 336: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Bölüm 42 : Sonsuz baris : Çatisma sona eriyor

1000 yıllık dönemin sonunda Mesih, kurtulmus olanlarla ve me-leklerle birlikte yeryüzüne döner. Hak ettikleri yıkıma kavusmalarıiçin kötülerin ölümden dirilmesini buyurur. Ölüler dirilir; sayılarıdenizin kumları gibi çoktur, hepsi de hastalık ve ölümün izlerini ta-sımaktadır. Ilk dirilise layık görülenlerle bunların arasında ne büyükbir fark vardır !

Her göz Tanrı Oglunun yüceligine çevrilir. Kötülerden olusankalabalık hep bir agızdan bagırır : “Rab’bin adıyla gelene övgülerolsun !” Bu sözleri esinleyen ve isteksiz dudaklardan dökülmelerinisaglayan sevgi degil, gerçegin gücüdür. Kötüler aynen mezara gir-dikleri gibi, Mesih’e karsı düsmanlıkla ve isyan ruhuyla dirilirler.Geçmis yasamlarını degistirecek hiçbir yenilige sahip degildirler.

Peygamber söyle diyor : “O gün O’nun ayakları Yerusalem’indogusundaki Zeytin Dagı’nın üzerinde duracak. Zeytin Dagı doguyave batıya dogru ortadan yarılıp çok büyük bir vadi olusturacak.Dagın yarısı kuzeye, öbür yarısı güneye çekilecek” (Zekarya 14 :4).Yeni Kudüs gökten inerken, hazırlanan yere konuyor. Mesih, O’nunhalkı ve melekler hep birlikte kutsal kente giriyorlar.

Aldatma islevine son verilen Kötülük Önderi sefil ve dıslanmısbir durumdadır, ama dirilen kötüleri ve kendi safında yer alan kalaba-lıkları görünce, ümidi canlanır. Büyük Çatısmada teslim olmamayakararlıdır. Kaybolmus olanları kendi bayragı altında toplayacaktır.Mesih’i reddedenler, isyancı önderi kabul ederler ve O’nun buyrugualtına girerler. Çünkü O, dogasına özgü bir sekilde davranmıs vekendisini Seytan olarak tanıtmaktan kaçınmıstır. Mirası yasadısıbir sekilde gasp edilen yeryüzünün gerçek sahibi oldugunu iddiaeder. Kendisini bir kurtarıcı olarak tanıtır. Kötülere, onları dirilte-nin kendi gücü oldugunu anlatır. Seytan zayıf olanları güçlendirir;Tanrı’nın kentini isgal etmeleri için herkese kendi enerjisiyle destekolur. Ölümden dirilen sayısız milyonlara seslenerek onların önderiolarak tahtını ve egemenligini geri alacagını ilan eder.

332

Page 337: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Sonsuz baris : Çatisma sona eriyor 333

Kalabalıkların arasında tufandan önce yasamıs uzun ömürlükusak da vardır. Dev bedenlere ve üstün zekalara sahip olanlar, [350]harika yaratılıslarını zalim ve kötü niyetleri ugruna kullanmıslardır.Tanrı da onların varlıgına son vermistir. Hiç savas kaybetmemiskrallar ve generaller de oradadır. Ölürken sahip oldukları aynı altetme güdüsüyle mezardan çıkarlar.

Tanrı’ya karsı son saldırı

Seytan bu güçlü insanlara ögüt verir. Onlar kentin içindeki or-dunun kendilerine kıyasla küçük oldugunu ve alt edilebileceginiduyururlar. Yetenekli isçiler savas gereçleri yaparlar. Asker kökenliönderler, savasçıları gruplara ayırmaya baslarlar.

Sonunda ilerleme buyrugu verilir. Tüm çagların birlesmis kuv-vetlerinden çok daha kalabalık olan bu topluluk harekete geçer. Sey-tan, kendi etkisi altındaki kralları ve savasçıları yönlendirir. Askerialay, yeryüzünün döküntüleri arasından geçerek Tanrı’nın Kentinedogru yol alır. Isa’nın buyruguyla Yeni Kudüs’ün kapıları kapanır.Seytan’ın orduları atılıma hazırlanır.

Mesih artık düsmanlarının görüs sahası içindedir. Kentin üze-rinde parlak altından bir taht vardır. Tahtın üzerinde Tanrı’nın Ogluoturmaktadır. Çevresine egemenliginin vatandasları toplanmıstır.Sonsuz Baba’nın yüceligi Ogul’u örtmektedir. O’nun varlıgınınparlaklıgı kapıların ötesine tasmakta, tüm yeryüzüne sel gibi akmak-tadır.

Tahtın en yakınında bulunanlar bir zamanlar Seytan’ın hizme-tinde en gayretli olanlardır. Ancak sonra Kurtarıcıya dönmüsler veyogun bir baglılıkla O’nu izlemeye baslamıslardır. Onların yanındasahtekarlık ve sadakatsizlik ortamında kendilerini paklayanlar, tümdünya bosaldıgı halde Tanrı’nın yasasına uyanlar durmaktadır. Tümçaglarda imanları ugruna sehit düsen milyonlar da oradadır. “Bun-dan sonra gördüm ki, her ulustan, her oymaktan, her halktan ve herdilden olusan, kimsenin sayamayacagı kadar büyük bir kalabalıktahtın ve Kuzu’nun önünde duruyordu. Hepsi de birer beyaz kaftangiyinmisti ve ellerinde hurma dalları vardı” (Esinleme 7 :9). Savas-ları artık son bulmus, zafer kazanılmıstır. Ellerindeki hurma dallarıkazandıkları zaferin, beyaz kaftanlar ise artık onların olan Mesih’indogrulugunun simgesidir. [351]

Page 338: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

334 Büyük Mücadele

O büyük kalabalıkta, kurtulusu kendi iyiliginin sonucu olarakgören hiç kimse yoktur. Kimse kendilerinin neler çektiginden sözetmez. “Kurtarıs Tanrımıza ve Kuzu’ya aittir” ezgisi duyulmaktadır.

Isyancılara hüküm veriliyor

Yeryüzünün ve gökyüzünün sakinleri toplandıgı zaman TanrıOglunun taç giyme töreni baslar. Essiz bir yücelik ve güce sahip olanKralların Kralı, yasasını çigneyen ve halkına zulmeden isyancılarailiskin hükmü açıklar. “Büyük, beyaz bir taht ve tahtın üzerinde otu-ranı gördüm. Yer ve gök O’nun önünden kaçtılar ve yok olup gittiler.Tahtın önünde duran büyük küçük, bütün ölüleri gördüm. Sonrabazı kitaplar açıldı. Yasam kitabı denen baska bir kitap daha açıldı.Ölüler, kitaplarda yazılanlara bakılarak yaptıklarına göre yargılandı”(Esinleme 20 :11,12).

Isa’nın gözleri kötülere bakarken, onlar isledikleri her günahınbilincine varırlar. Ayaklarının kutsallık yolundan saptıgı her anı hatır-larlar. Günaha teslim olarak tesvik ettikleri her türlü ayartı, Tanrı’nınhabercileriyle alay ettikleri her an, inatçı ve tövbesiz yürekleriningeriye püskürttügü her merhamet dalgası - sanki atesten harflerleyazılmıs gibidir.

Tahtın üzerinde çarmıh görünür. Adem’in günahı, kurtulus tasarı-sının sonraki adımları, Kurtarıcının mütevazı dogumu, yalın yasamı,Ürdün’deki vaftizi, çöldeki sıkı denenmesi, göksel bereketleri in-sanlara açıklaması, merhametli islerini yaptıgı günler, daglardakidua geceleri, O’nun iyiligini reddeden kötü niyetli düzenler, Get-semani’de dünyanın günahları altında ezilirken çektigi acılar, canikalabalıga teslime edilmesi, dehset gecesinin tüm olayları - ögren-cileri tarafından terk edilmesi, bas kahinin sarayında alıkonması,Pilatus’un yargı kürsüsüne çıkması, Hirodes’in önüne getirilmesi,hakarete ugraması, iskence çekmesi ve ölüme mahkum edilmesi -canlı bir sekilde gözler önüne serilir.

Simdi de kalabalıgın önünde son sahneler belirmektedir. Elemleradamı ölüme dogru yürür; göklerin önderi çarmıha asılır; Kahinlerve din önderleri O’nun acılarıyla alay eder; Dünyanın Kurtarıcısı[352]canını verdigi anda ortalık dogaüstü bir karanlıga bü-rünür.

Korkunç olaylar, hiç degismeden gösterilir. Seytan ve izleyicileri,bu sahnelere bakmak zorunda bırakılır. Her oyuncu, rolünü anımsar.

Page 339: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Sonsuz baris : Çatisma sona eriyor 335

Beytlehemli masum çocukları katleden Hirodes, Vaftizci Yahya’nınkanından sorumlu Herodiya, zayıf karakterli Pilatus, alaycı askerler,“O’nun kanı, bizim ve çocuklarımızın üzerine olsun !” diye bagırançılgın kalabalık - bunların hepsi simdi O’nun tanrısal çehresindenkaçıp saklanmak için bosuna çevreye bakınır. Öte yandan kurtulan-lar, taçlarını Kurtarıcının ayaklarının dibine atarak “O benim içinöldü !” diye bagırmaktadırlar.

Zalim ve kötü bir canavar olan Nero oradadır; acı çektirmektenSeytanca bir zevk duydugu insanların sevincine tanık olmaktadır.O’nun annesi de, kendi islerinin sonucunu görmektedir; kendi tut-kularının ve kötü bir örnek olusunun dünyayı sarsan suçlar olaraknasıl meyve verdigini fark eder.

Mesih’in elçileri olduklarını iddia eden, ama O’nun halkını bas-tırmak için dayagı, zindanı ve hapsi kullanan papa yanlısı rahiplerve papazlar da oradadır. Kendilerini Tanrı’nın üzerinde yücelten veEn Yüce Olan’ın yasasını degistirmeye cüret eden kibirli papalarda oradadır. Onların Tanrı’ya verecek bir hesabı vardır. Her seyibilen Rab’bin, kendi yasasını kıskandıgını çok geç ögrenmislerdir.Mesih’in, acı çeken halkıyla özdeslestigini artık anlamıslardır. Kötüdünyanın tümü, gökyüzünün yönetimine karsı islenen büyük hainlikyüzünden suçlu durumdadır. Davalarını savunacak kimseleri yok-tur; mazeretleri de kalmamıstır; sonsuz ölüm hükmüne mahkumolmuslardır.

Kötüler isyanları nedeniyle kaybettiklerini görürler. Kaybolancan, “Bütün bunlar benim olabilirdi. Esenligi, mutlulugu ve onurusefaletle, çaresizlikle ve ümitsizlikle degistirdim” diye hayıflanır.Hepsi de gökyüzünden dıslanmalarının adil bir karar oldugunu gör-mektedir. “Bu adamın (Isa’nın) üzerimize kral olmasını istemiyoruz”diyerek yasamıslardır.

Seytan yenik düsüyor

Kötüler büyülenmis bir sekilde Tanrı Oglunun taç giymesini [353]izlerler. O’nun ellerinde kendilerinin küçümsedigi tanrısal yasa

tabletlerini görmektedirler. Kurtulanlardan yükselen hayranlık bag-rıslarına tanık olurlar. Melodiler kentsiz olanların kulagına erisir;“Ey ulusların kralı, senin yolların dogru ve adildir.” Kurtulanlarsecde eder ve Yasam Önderine tapınır (Esinleme 15 :3).

Page 340: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

336 Büyük Mücadele

Seytan felç olmustur. Bir zamanlar etkin bir keruv olarak neredendüstügünü anımsar. Eskiden onurlandırıldıgı yerden sonsuza dekdıslanmıstır. Simdi, Baba’nın yanında baska bir yüce melegin durdu-gunu görür. Bu melegin görkemli konumunun aslında kendisine aitoldugunu anımsar. Bellegi eski masum günlere döner. Isyana kadaryasadıgı esenligi ve hosnutlugu düsünür. Insanlar arasındaki islevinive onların sonuçlarını gözden geçirir. Insanın insana düsmanlıgını,yasamın yok edilisini, tahtların devrilmesini, kargasaları, çatısmalarıve devrimleri aklına getirir. Mesih’in hizmetine kararlı bir sekildekarsı çıkısını anımsar. Gayretinin meyvelerine baktıgında sadecebasarısızlık görür. Büyük çatısma sürecinde tekrar ve tekrar yenikdüsmüs, teslim olmak zorunda kalmıstır.

Büyük isyancının asıl amacı, tanrısal yönetimi isyanın sorumlusuolarak kabul ettirmekti. Bu uydurmayı genis kalabalıklara yutturdu.Bu hile binlerce yıl boyunca gerçegin yerine sahtekarlıgı koydu. An-cak artık, Seytan’ın geçmisinin ve karakterinin açıga çıkacagı zamangelmisti. Bas aldatıcı, Mesih’i tahttan indirmek, O’nun halkını yoketmek ve Tanrı Kentini ele geçirmek için girdigi son mücadeledemaskesinin tümüyle düsmesine neden olmustur. O’nunla birlesenler,tümüyle yenik düstügünü görürler.

Seytan gönüllü isyanın kendisini gökyüzünden tümüyle dısladı-gını görmektedir Tüm gücünü Tanrı’ya karsı savasmak üzere egit-mistir. Gökyüzündeki paklık ve uyum artık O’nun için büyük biriskence olacaktır. Bu yüzden egilir ve kendi hükmünü açıklar.

Uzun vadeli çatısmadaki her gerçek ve yanılgı sorusu artık açık-lıga kavusmustur. Tanrısal buyrukları yadsımanın sonuçları tümevrenin gözleri önüne serilmistir. Günahın tarihi, Tanrı’nın yasa-sının, yaratıklarının mutluluguyla sıkı sıkıya baglantılı oldugunusonsuza dek bir tanık olarak gösterecektir. Ister sadık, ister isyancıolsun tüm evren, tek bir sesle ilan edecektir; “Senin yolların dogruve adildir, ey kutsalların Kralı.”[354]

Mesih’in her adın üzerinde yüceltilecegi zaman gelmistir. Mesih,ogullan yücelige kavusturabilmek için kendisini bekleyen sevinçugruna çarmıha katlanmıstı. Simdi de kendi benzeyisine dönüsmüsolan kurtulanlara bakar. Can acılarının sonucunu onlarda görmüs vetatmin olmustur (Isaya 53 :11). Hem dogruların hem de kötülerinduyabilecegi bir sesle ilan eder; “Iste kanımla satın aldıklarım !Bunlar için acı çekmis ve can vermistim.”

Page 341: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Sonsuz baris : Çatisma sona eriyor 337

Kötülerin siddetli sonu

Seytan’ın karakteri degismemistir; hala güçlü bir ayaklanmanınpesindedir. Gökyüzünün Kralına karsı son ümitsiz mücadeledenvazgeçmek niyetinde degildir. Ne var ki isyana sürükledigi sayısızmilyonların hiçbiri artık O’nun üstünlügünü kabul etmez. Kötüler,Tanrı’ya karsı, Seytan’daki nefrete benzer bir nefretle dolarlar, amadurumlarının ümitsiz oldugunu görmektedirler. “Madem ki yüreginiTanrı yüregi gibi ettin. Bundan dolayı senin üzerine yabancıları,ulusların korkunçlarını getirecegim. Bilgeliginin güzelligine karsıkılıçlarını çekecekler ve senin parlaklıgını kirle-tecekler. Seni çukuraindirecekler. Seni denizlerin bagrında, öldürülmüs adamların ölümüile öleceksin. Ticaretinin çoklugundan ötürü senin içini zorbalıkladoldurdular ve suç isledin. Seni kirli sey gibi Tanrı’nın dagındanattım. Seni, gölge salan keruv, atesten taslar arasından atıp yok ettim.Senin yüregin güzelliginden ötürü yükseldi, parlaklıgından ötürübilgeligini bozdun, seni yere çaldım. Görsünler diye kralların gözüönüne seni attım... Bütün seni görenlerin gözü önünde seni yeryü-zünde kül ettim. Oymaklar arasında seni tanıyanların hepsi sanasasacaklar. Sen bir dehset oldun. Sonsuza kadar yok olacaksın”(Hezekiel 28 :6-8, 16-19). “Rab bütün uluslara öfkelendi, onlarınordularına karsı gazaba geldi.” “Kötülerin üzerine kızgın korlar vekükürt yagdıracak, paylarına düsen kase kavurucu rüzgar olacak”(Isaya 34 :2; Mezmurlar 11 :6). Tanrı gökten ates yagdırır. Yeryüzüçatlaklarla kaplanır. Her çatlaktan alevler çıkar. Kayalar bile atesleyanmaya baslar. Maddesel ögeler atese verilir. Yeryüzü ve tüm için-dekiler yanıp tükenir (2.Petrus 3 :10). Yeryüzünün yüzeyi erimisbir kütle gibi görünmektedir. Kaynayan büyük bir ates gölüne dön- [355]müstür. “Çünkü Rab’bin öç alacagı gün, Siyon’un davasını görüpkarsılık verecegi yıl gelecek” (Isaya 34 :8).

Kötüler, yaptıklarına göre cezalandırılırlar. Seytan yalnızca kendiisyanından ötürü degil, Tanrı halkının islemesine neden oldugu bü-tün günahlardan ötürü iskence görür. Kötüler hem kök hem de dallarolmak üzere - Seytan kök, izleyicileri dallar - alev-ler içinde yokolurlar. Yasayı çignemenin cezası tam olarak verilmis, adaletin ge-rekleri yerine gelmistir. Seytan’ın mahvetme islevi, sonsuza dekdurmustur. Tanrı’nın yaratıkları O’nun ayartılarından sonsuza deközgür kılınmıstır.

Page 342: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

338 Büyük Mücadele

Tüm yeryüzünü alevler yutarken dogru olanlar, Kutsal Kent’tegüvence içindedirler. Tanrı kötüler için yakıp tüketen bir ates, kendihalkı için ise bir sıgınaktır (Bkz. Esinleme 20.6; Mezmurlar 84 :11).

“Bundan sonra yeni bir gökle yeni bir yeryüzü gördüm. Çünküönceki gök ve önceki yeryüzü ortadan kalkmıstı” (Esinleme 21 :1).Kötüleri yakıp tüketen ates, yeryüzünü arıtır. Lanetin her izi silinirve gider. Kurtulanların gözü önünde günahın korkunç sonuçlarınıgösteren ve sonsuza kadar yanan bir cehennem olmayacaktır.

Çarmıhın anıları

Yalnız tek bir anı kalır : Kurtarıcımız, günahın zalimce sonuçla-rının çarmıhta açılan izlerini tasımaya devam edecektir. Çarmıhınyaraları sonsuz çaglar boyunca O’nun övülmesini saglayacak vegücünü ilan edecektir.

Mesih ögrencilerine, onlar için Baba’nın evinde yer hazırlamayagittigini söylemisti. Insan dili dogruların alacagı ödülü tanımlamayayetmez. Yalnızca gözleriyle görenler o ödülü bilecektir. Tanrı’nınCennetindeki yüceligi, hiçbir sınırlı zihin kavrayamaz.

Kutsal Kitap’ta kurtulanların mirası bir ‘ülkedir’ (Ibraniler11 :14-16). Orada göksel Çoban, sürülerini yasam sularına götü-rür. Orada bitip tükenmek bilmeyen kristal parlaklıgında çaylar akar;kenarlarında dallı budaklı agaçlar, Rab’bin kurtulmus olanları için[356]hazırlanan yollara gölgelerini salar. Güzel tepeler engin yaylalarlabirlesir. Tanrı’nın daglarının ulu dorukları vardır. O huzurlu düzlük-lerin ve diri çayların yanında uzun bir süreden beri gezgin ve garipolan Tanrı halkı bir yuva kurar.

“Evler yapacaklar ve oturacaklar. Baglar dikecekler ve meyvesiniyiyecekler. Onlar bina edip de bir baskası oturmayacak. Onlar dikipde bir baskası yemeyecek. Çünkü halkımın günleri agacın günlerigibi olacak. Ve seçtiklerim kendi ellerinin isini eskitecekler... Çöl vekurak topraklar mutlu olacak; bozkırlar sevinip çiçeklenecek. Onunyönetiminde kurtla kuzu bir arada olacak; kaplanla oglak birlikteyatacak; buzagı, genç aslan ve besili sıgır bir arada bulunacak; Onlarıküçük çocuklar bile güdebilecek. Kutsal dagının hiçbir yerinde hiçbirsey zarar görmeyecek, yok olmayacak. Çünkü sular denizleri nasıldolduruyorsa, dünya da Rab’bin bilgisiyle öyle dolacak” (Isaya65 :21,22; 35 :1; 11 :6,9).

Page 343: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

Sonsuz baris : Çatisma sona eriyor 339

Gökyüzünde acı varolamaz. Artık gözyasları dökülmeyecek, ce-nazeler kalkmayacaktır. “Onların gözlerinden bütün yasları silecek.Artık ölüm olmayacak. Artık ne yas, ne aglayıs, ne de ıstırap ola-cak. Çünkü önceki düzen ortadan kalkmıstır... Siyon’da yasayanhiç kimse ‘Hastayım’ demeyecek; halkın günahları bagıslanacak”(Esinleme 21 :4; Isaya 33 :24).

Yeni Kudüs kurulacak ve yeni yeryüzünün kenti olacak. “Kentinısıltısı, çok degerli bir tasın, billur gibi parıldayan yesim tasının ısıl-tısına benziyordu. Uluslar kentin ısıgında yürüyecekler. Dünyanınkralları, servetlerini oraya getirecekler... Tanrı onların arasında ya-sayacak. Onlar O’nun halkı olacaklar, Tanrı’nın kendisi de onlarınarasında bulunacak” (Esinleme 21 :11,24,3).

Tanrı’nın Kentinde artık gece olmayacak (Esinleme 22 :5). Yor-gunluk olmayacak. Her zaman sabah tazeligini yasayacagız. Günesinısıgını çok asan bir parlaklık olacak. Bu parlaklık ögle günesindenbile daha yogun olmasına ragmen gözlere zarar vermeyecek. Kurtu-lanlar her zaman gündüzün yüceligi içinde yasayacaklar.

“Kentte tapmak görmedim. Çünkü gücü her seye yeten Rab Tanrıve Kuzu, kentin tapınagıdır” (Esinleme 21 :22). Tanrı halkının Babave Ogul’la kesintisiz beraberlikte bulunma ayrıcalıgı olacak. Simdi [357]Tanrı’nın benzeyisine bir aynadaymıs gibi bakıyo-ruz, ama o zamanO’nu, arada bir perde olmadan yüz yüze görecegiz.

Tanrı sevgisinin zaferi

Orada Tanrı’nın kendisinin insan yüregine ektigi sevgi ve sefkat,en gerçek ve en tatlı sekilde uygulanacak. Kutsal varlıklarla ve tümçaglardan gelen baglılarla pak beraberlik, gökte ve yeryüzündeki tümaileyi baglayan kutsal baglar, kurtulanların mutlulugunu pekistirecek(Efesliler 3 :15).

Ölümsüz zihinler orada yaratıcı gücün harikaları ve kurtaransevginin gizemleri üzerinde düsünecekler. Her yetenek güçlenecek,her duyu gelisecek. Bilgi edinmek enerji tüketen bir çaba olmaktançıkacak. En büyük girisimler gerçeklesecek, en yüce hedeflere ula-sılacak, en büyük tutkular doyum bulacak. Ama hala tırmanılmasıgereken yükseklikler, hayran olunacak harikalar, kavranılacak yenigerçekler, zihnin, canın ve bedenin güçlerini ortaya dökecek yeninesneler olacak.

Page 344: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

340 Büyük Mücadele

Evrenin tüm hazineleri Tanrı’nın kurtardıgı kisilere açılacak.Ölümsüzlük engeli olmadıgından uzaktaki dünyalara uçacaklar. Yer-yüzünün çocukları sevince ve günahsız olmanın bilgeligine kavu-sacak. Çaglar boyunca kazanacakları bilgilerin hazinelerini payla-sacak. Görüsleri hiç bulanmayacak; hep birlikte Tanrı’nın tahtınıçevreleyen yaratılısın yüceligine, günese, yıldızlara ve sistemlerebakacaklar.

Sürüp giden sonsuz yıllar, Tanrı’ya ve Mesih’e iliskin daha yüceaçıklamalar getirecek. Insanlar Tanrı hakkında ne kadar çok bilgiedinirse, O’nun karakterine o kadar çok hayran kalacaklar. Isa, kurtu-lusun zenginliklerini ve Seytan’la gerçeklesen çatısmadaki sasırtıcıbasarıları onların gözleri önüne serecek. Kurtulanların yürekleri bag-lılıkla çarpacak. On binlerce ses birlesecek ve dev bir övgü korosuolusturacak.

“Ve gökte, yeryüzünde, yer altında ve denizlerdeki tüm yaratık-ların, bunlardaki tüm varlıkların söyle dedigini isittim : ‘Övgü, saygı,yücelik ve güç sonsuzlara dek, taht üzerinde oturanın ve Kuzu’nunolsun !”’ (Esinleme 5 :13).[358]

Büyük çatısma bitmistir. Günah ve günahkar ortadan kalkmıs-tır. Tüm evren temizlenmistir. Engin yaratılısın tümüne uyum vehosnutluk yayılmaktadır. Yasam, ısık ve iyilik her seyi yaratandansınırsız evrene akmaktadır. En küçük atomdan en büyük dünyayakadar canlı ya da cansız her sey, essiz bir güzellik ve sevinç içindeTanrı’nın sevgi oldugunu duyurmaktadır.[359]

Page 345: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

EK

UNVANLAR. Papa III. Innocent, Roma papalıgının, ‘yeryü-zünde yalnız insanın degil, Tanrı’nın temsilcisi oldugunu’ duyur-mustur. Bkz. Rab Papa IX. Gregor’un Hükümleri, liber 1, baslık 7,bölüm 3. Corp.Jur. Canon. (2. Leipzig baskısı, 1881), sütun 99.

‘Rab Tanrı Papa’ unvanı için bkz. Papa XXII. John’un ‘Extra-vagantes’i’ hakkındaki açıklama; baslık 14, bölüm 4, Declaramus.Extravagantes’in 1584 tarihli Antwerp baskısında, 153. sütunda‘Dominum Deum Nostrum Papam ‘ (‘Papa Rab Tanrımız’) sözlerigeçmektedir.

KUSURSUZLUK. Bkz. Philip Schaff, The Creeds of Christen-dom (Hıristiyanlıgın Inanç Bildirgeleri) cilt II, Dogmatic Decreesthe Vatican Council (Vatikan Konseyinin Dogmatik Hükümleri),sayfa 234-271; Katolik Ansiklopedisi, cilt VII, yazı ‘Kusursuzluk’;James Cardinal Gibbons, The Faith of Our Fathers (Baltimore : JohnMurphy Co, 110.baskı, 1917), bölüm 7, 11.

TASVIRLERE TAPINMA, “Tasvirlere tapınma... kiliseye farkettirmeden, sinsice girmis olan ve Hıristiyanlıgı bozan unsurlardanbiridir... Bu unsurla birlikte baska uygulamalar da ard arda basla-tılmıs, böylece kilise derin ve pratik putperestlige kapılıp gitmistir.Ne yazık ki bu akıma pek karsı çıkan olmamıstır. Kiliseyi bundantemizleme girisimine ragmen sorunun ne denli derin ve sabit oldugugörülüp vazgeçilmistir” J. Mendham, The Seventh General Council,the Second of Nicaea (Yedinci Genel Konsey, Ikinci Iznik), Giris,sayfa iii-vi

Tasvirlere tapınma uygulamasını karara baglamak için, I.S.787’de gerçeklesen Ikinci Iznik Konseyinin islemlerinin ve kararla-rının kayıtları için bkz. A Select Library of Nicene and PostNiceneFathers (Iznik ve Iznik Sonrası Atalara ait Seçkin bir Kütüphane),ikinci seri, cilt XIV, sayfa 521-587 (New York, 1900); C.J. Hefele,A History of the Councils of the Church, From the Original Docu-ments (Kilise Konseylerine ait bir Tarih, Özgün Belgelerden, kitap [360]

341

Page 346: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

342 Büyük Mücadele

18, bölüm 1, kısımlar 332, 333, bölüm 2, kısımlar) 345, 352 (T. veT. Clark, 1896 baskısı), cilt 5, sayfa 260- 304, 342-372.

KONSTANTIN’IN PAZAR YASASI. Yasanın hem Latincesihem de Ingilizce çevirisi Philip Schaff’ in History of the ChristianChurch (Hıristiyan Kilisesinin Tarihi) adlı eserinde bulunmaktadır;cilt III, 2. dönem, bölüm 7, kısım 75, sayfa 380, dipnot 1. Bkz. AlbertHenry Newman’in, A Manual of Church History (Kilise Tarihineait bir El Kitabı) adlı eserindeki tartısma (Philadelphia : AmerikaBaptist Yayın Toplulugu, 1933), gözden geçirilmis baskı, cilt I, sayfa305-307. L.E.Froom, The Prophetic Faith of Our Fathers (Atala-rımızın Peygamberlige iliskin Imanı), (Washington, D.C. : Reviewand Herald Yayıncılık Birligi, 1950), cilt I, sayfa 376, 382.

PEYGAMBERLIK TARIHLERI. Zaman peygamberlikleriniyorumlamanın önemli bir ilkesi, yıl-gün ilkesidir. Peygamberlik za-manının bir günü takvim zamanının bir yılına esittir. Bu ilkeninKutsal Kitap’a dayanan bazı nedenleri söyle sıralanabilir : (1) Yıl-gün ilkesi, canavarları krallıklar, boynuzları güçler, okyanusları dainsanlar olarak yorumlama ilkesiyle uyum içindedir. (2) Sayılar14 :34 ve Hezekiel 4 :6’da konusan Rab, bu ilkeyi onaylar. (3) Da-niel 8 :14’teki 2300 gün (yıl), melegin 19-26 ayetlerinde (‘Çünkügörüm sonun belirli zamanını gösterir’) Medo - Pers, Grek ve Romaimparatorluklarını kapsamaktadır. Bu imparatorluklar, 2300 normalgünden daha uzun sürmüstür. Dolayısıyla yıl-gün ilkesinden baskabir açıklamama anlamsız kalmaktadır. (4) Daniel 11, Daniel 8’dekipeygamberligin bir açılımıdır. Ama Daniel 11 simgesel degildir,Daniel 8 :14’teki günlere kosut olarak üç kez ‘yıllardan’ (6, 8, 13ayetlerinde) söz eder. (5) Melek Daniel’e, bu peygamberliklerin za-manın sonuyla ilgili oldugunu açıkladı (8 :19,26; 10 :13,14). Egergünler gerçek anlamlarında kullanılıyorsa, o zaman peygamberliklersaçma olacaktı. (6) Eski Antlasma Ibranicesinde bir güne bir yıldemek yaygın bir konusma sekliydi. Bkz. Levililer 25 :8; Yaratı-lıs 29 :27. (7) Esinleme kitap- çıgı Daniel’in peygamberliklerini[361]açmakta, bunların yerine gel-mesinin elçiler için bile gelecekte kal-dıklarını göstermektedir. Üstelik yıl-gün ilkesi, Floris’li Joachim,Wycliffe, Joseph Mede, Sir Isaac Newton, Piskopos Thomas New-ton, Alexander Keith ve bunun gibi baska bir çok titiz Kutsal Kitapögrencisi tarafından kabul edilmistir.

Page 347: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

EK 343

SAHTE YAZILAR. Genel olarak sahte kabul edilen belgeler ara-sında Konstantin Bagısı, ve Sahte Isidor Hükümleri özellikle önemtasırlar. Bkz. The New Schaff-Herzog Encyclopedia of ReligiousKnowledge (Yeni Schaff-Herzog Dinsel Bilgi Ansiklopedisi), cilt III,yazı ‘Konstantin Bagısı.’ Metinde sözü geçen sahte yazılar ‘SahteIsidor Hükümlerini’ de içermektedir. Bunlar, Clement’ten (I.S. 100)Büyük Gregor’a (I.S.600) kadar ilk papalara ait oldugu iddia edilenuydurma mektuplardır. Bunlar sonradan ‘Isidor Merkator’ tarafın-dan olusturuldugu öne sürülen dokuzuncu yüzyıl koleksiyonunakatılmıstır. Isidor Hükümlerinin sahteligi artık kabul edilmektedir.

PURGATORYA. Joseph Faa Di Bruno, purgatoryayı söyle ta-nımlamaktadır : “Purgatorya bu yasamdan sonra gelen ve acı çekilenbir yerdir. Leke ve suçları bagıslanarak sonsuz acıdan kurtulan, amabu günahları için hala verecek hesapları olan kisiler geçici bir süreiçin bu yerde bekletilirler” - Katolik Inancı, sayfa 196 (1884 baskısı;New York’un imprimatur Baspiskoposu).

Bkz. Katolik Ansiklopedisi, cilt XII, yazı. ‘Purgatorya.’ENDÜLJANSLAR (Bagıslama Belgeleri). Endüljans belge-

lerinin kısa bir tarihi için bkz. Katolik Ansiklopedisi; cilt VII;A.H.Newman, A Manual of Church History (Kilise Tarihine ait birEl Kitabı), (Philadelphia : Amerikan Baptist Yayıncılık Toplulugu,1953), cilt II, sayfa 53, 54, 62.

VALDENSLER ARASINDA SEPT. Valdensler arasında yedincigün Septinin tutulduguna iliskin tarihse ! bir kanıt vardır. On besinciyüzyılın ortalarında sorgulanmak amacıyla engizisyona çıkarılan [362]Moravyalı bazı Valdensler, Yahudilerle birlikte Septi kutlayan Val-denslerin varlıgına isaret etmislerdir - Johann Joseph Ignaz vonDöllinger, Beiträge zur Sektengeschichte des Mittelalters (Orta Çag-lardaki Tarikatların Tarihine Katkılar), Münih, 1890, kısım 2, sayfa661. Bu kaynak, yedinci gün Septinin tutuldugunu göstermektedir.

VALDENSLERE KARSI BILDIRI. Valdenslere karsı papalıkfermanının (Innocent VIII, 1487) bir kısmı Dowling’in Roma Kato-likligi Tarihi eserinin Ingilizce çevirisinde dile getirilmistir; kitap 6,bölüm 5, kısım 62 (1871 baskısı).

WYCLIFFE. Wycliffe’e karsı çıkarılan papalık fermanlarınınözgün metninin Ingilizce çevirisi için bkz. John Foxe, Acts andMonuments of the Church (Kilisenin Kararları ve Kuralları) (Londra :Pratt Townsend, 1870), cilt. III, sayfa 4-13; Merle d’Aubigne, The

Page 348: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

344 Büyük Mücadele

History of Reformation in the Sixteenth Century (On altıncı yüzyıldaReform Tarihi), (Londra : Blackie and Son, 1885), cilt IV, ayrım 7,sayfa 93; Philip Schaff, History of the Christian Church (HıristiyanKilisesinin Tarihi) (New York : Chas. Scribner’s Sons, 1915), cilt V,kısım 2, sayfa 317.

CONSTANCE KONSEYI. Konsey üzerine yakın zamanda çıkanyayınlar sunlardır : K. Zahringer, Das Kardinal Kollegium auf demKonstanzer Konzil (Münster, 1935); Th.F.Grogau, The ConciliarTheory as It Manifested Itself at the Council of Constance (ConstanceKonseyinde Ortaya Çıkan Conciliar Kuramı) (Washington, 1949);Fred A. Kremple, Cultural Aspects of the Council of Constanceand Basel (Constance ve Basel Konseyinin Kültürel Yönleri) (AnnArbor, 1955).

Bkz. John Hus, Mektuplar, 1904; E.J.Kitts, Papa XXIII John veJohn Hus (Londra, 1910); D.A.Schaff, John Hus (1915); MatthewSpinka, John Hus and the Czech Reform (John Hus ve Çek Reformu)(1941).[363]

CIZVITLÎK. Bkz. Sayın John Gerard tarafından yayımlananCizvitlere Iliskin adlı eser (Londra : Katolik Gerçegi Toplulugu,1902). Bu kitapta, Cizvitlik ruhunun eksiksiz itaatten geçtigi söy-lenmektedir. Aziz Ignatyus söyle yazmıstır : “Itaat altında yasayanherkes, kendi üstleri aracılıgıyla islev gören tanrısal saglayısa uygunhareket etmelidir. Istenilen yere tasınıp istenildigi sekle sokulan birceset ya da yaslı bir adamın elinde duran ve onun tarafından hertürlü amaç ugruna kullanılan bir degnek gibi olmalıdır” - sayfa 6.

ENGIZISYON. Bkz. Katolik Ansiklopedisi, cilt VIII, yazı. ‘En-gizisyon’; ve E.Vacandard, Engizisyon : Kilisenin Yaptırım GücününTarihsel ve Elestirel Incelemesi (New York : Longmans, Green andCompany, 1908).

Katolik olmayan bakıs açısı için bkz. Philip van Limborch, His-tory of Inquisition (Engizisyon Tarihi); Henry C.Lea, A History ofthe Inquisition in the Middle Ages (Orta Çaglarda Engizisyon Tarihi),3 cilt.

FRANSIZ DEVRIMININ NEDENLERI. Bkz. H.von Sybel,History of the French Revolution (Fransız Devriminin Tarihi), kitap5, bölüm 1, paragraf 3-7; H.T. Buckle, History of Civilization inEngland (Ingiltere’de Uygarlık Tarihi), bölüm 8, 12, 14 (New York,1895 baskısı), cilt I, sayfa 364-366, 369- 371, 437, 540, 541, 550;

Page 349: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

EK 345

Blackwood’s Magazine, cilt XXXIV, no. 215 (Kasım, 1833), sayfa739; J.G. Lorimer, An Historical Sketch of the Protestant Church inFrance (Fransa’da Protestan Kilisesinin Tarihsel bir Çizimi), bölüm8, paragraf 6, 7.

KUTSAL KITAP’I BASTIRMA VE YOK ETME ÇABALARI.Toulouse Konseyi söyle karar aldı : “Halkta Eski ya da Yeni Ant-lasma’nın nüshalarının bulunmasını yasaklıyoruz... Yukarıdaki ki-tapları ana dilinde bulundurmayı siddetle yasaklıyoruz.” “Insanların,Kutsal Yazıları sakladıkları bildirilen konutları, odaları ya da gizlibölmeleri tümüyle yıkılacaktır. Bu kisiler, ormanlarda ve maga-ralarda aranıp yakalanacak, onlara sıgınak saglayanlar da sert bir [364]sekilde cezalandırılacaktır.” Concil. Tolosanum, Papa IX. Gregor,Anno, Chr.1229. Kanonlar 14, 2. Bu konsey, Albijenlere karsı haçlıseferi düzenlendigi sırada toplandı.

“Bu bas belası (Kutsal Kitap), öyle yayılmıstı ki bazı insanlarkendi rahiplerini atadılar. Üstelik bazı müjdeciler müjdenin gerçeginiçarpıtarak ve yok ederek kendi amaçları için yeni müjdeler yarattılar.Kutsal Kitap’ın vaaz edilmesi ve açıklanmasının sıradan halka yasakoldugunu biliyorlardır.” - Acts of Inquisition (Engizisyon Yasaları),Philip van Limborch, History of Inquisition (Engizisyon Tarihi),bölüm 8.

Wycliffe, ölümünden sonra 1415 yılındaki Constance Konse-yinde, “Kutsal Yazıların kendi ana dilinde yeni bir çevirisini yapansapkın musibet” seklinde suçlandı.

Roma Katolik Kilisesi, Kutsal Kitap’a giderek daha büyük birdirenis gösterdi, çünkü Kutsal Kitap toplulukları basarılı oluyordu.8 Aralık 1866 yılında, Papa IX. Pius, Quanta cura adlı yıllıgındaon farklı baslık altında seksen yanılgı sıraladı. IV. baslıgın altındasöyle yazılıydı : Sosyalizm, komünizm, gizli toplumlar, Kutsal Kitaptoplulukları... Bunlara benzeyen tüm bas belaları, her yol denenerekyok edilmelidir.”

Son yıllarda, Roma Katolik Kilisesinde olumlu ve dramatik birdegisim yasandı. Bir yanda kilise, özgün dil temeli üzerinde farklıuyarlamaları onaylandı; diger yanda ise ücretsiz dagıtım ve KutsalKitap Enstitüleri aracılıgıyla Kutsal Yazı çalısmalarını destekledi.Ancak kilise, Kutsal Kitap’ı kendi geleneklerinin ısıgında yorum-lama hakkını elinde tutmaya devam ediyor. Böylece Kutsal Kitap’aait ögretislerle uyum içinde olmayan ögretileri haklı çıkarıyor.

Page 350: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

346 Büyük Mücadele

DEHSET DÖNEMI. Fransız Devriminin tarihine güvenilir birgiris için, bkz. L. Gershoy, The French Revolution (Fransız Devrimi)(1932); G. Lefebvre, The Coming of the French Revolution (FransızDevriminin Gelisi), (Princeton, 1947); H. von Sybel, History of theFrench Revolution (Fransız Devriminin Tarihi), 4 cilt. (1869).[365]

Ayrıca bkz. A. Aulard, Christianity and the French Revolution(Hıristiyanlık ve Fransız Devrimi), (Londra, 1927). Burada devrimtarihi 1802 yılına dek aktarılmaktadır - mükemmel bir çalısma.

KITLELER VE AYRICALIKLI SINIFLAR. Bkz. H.von Holst,Lowell Lectures on the French Revolution, (Fransız Devrimi ÜzerineLowell Dersleri), ders 1; ayrıca Taine, Ancient Regime (Eski Rejim);ve A. Young, Travels in France (Fransa’da Yolculuklar).

CEZA. Bkz. Thos. H. Gill, The Papal Drama (Papalık Dramı),kitap 10; E. De Pressense, The Church and the French Revolution,(Kilise ve Fransız Devrimi), kitap 3, bölüm 1.

DEHSET DÖNEMININ TASKINLIKLARI. Bkz. M. A. Thiers,History of the French Revolution (Fransız Devrimi Tarihi) (NewYork, 1890 baskısı, tr. F. Shoberl tarafından), cilt 3, sayfa 42-44, 62-74, 106; F. A. Mignet, History of the French Revolution (Bohn, ed1894), bölüm 9, paragraf 1; Sir Archibald Alison, History of Europe,From the Commencement of the French Revolution to the Restorationof the Bourbons (Avrupa Tarihi, Fransız Devriminin BaslangıcındanBourbonların Düzelmesine kadar. Cilt 1, bölüm 14 (New York, 1872baskısı), cilt 1, sayfa 293-312).

KUTSAL YAZILARIN DAGITIMI. 1804 yılında, Ingiliz veYabancı Kutsal Kitap Toplulugundan Bay William Canton’a göre,“tüm dünyada basılı ya da el yazması Kutsal Kitapların sayısınındört milyondan fazla olmadıgı hesaplanmıstır.”

1816-1981 tarihleri arasında, sadece Amerikan Kutsal KitapToplulugu, Kutsal Kitap’ın tamamını içeren 98.200.951 nüsha ve çe-sitli kısımlarını içeren 3.396.127.592 nüsha basmıstır. 1981 yılında,Kutsal Kitap’ın tamamını içeren 3.365.779 nüsha AKKT tarafın-dan basılmıstır. Diger Kutsal Kitap yayınevleri de bu rakamlaramilyonlarca nüsha eklemektedir.[366]

DIS GÖREVLER. Ilk Hıristiyan kilisesinin müjdeci etkinligi1000 yılına kadar ölüp gitti. Bunların ardından Haçlı Seferlerininaskeri kampanyaları geldi. Reform döneminde müjdecilige pek aztanık olundu. Ruhsal uyanıs bazı müjdeciler çıkardı. On sekizinci

Page 351: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

EK 347

yüzyılda Moravya kilisesinin görevi dikkat çekiciydi. Ayrıca, kolo-nize edilen Kuzey Amerika’da da Ingilizler tarafından bazı müjdecitopluluklar olusturulmustu. Ne var ki asıl dıs müjdeci etkinlik, za-manın sonu olan 1800 yılında basladı (Dan. 12 :4). 1792 yılında,Baptist Müjdeci Toplulugu Carey’i Hindistan’a gönderdi. 1795 yı-lında Londra Müjdeci Toplulugu, 1799 yılında da baska bir toplulukolusturuldu. Bu topluluk 1812 yılında Kilise Müjdeleme Topluluguhaline geldi. Kısa bir süre sonra, Wesley Metodist Müjdeci Top-lulugu kuruldu. 1812 yılında Amerika Birlesik Devletlerinde DısMüjdecilik için Amerikan Görevliler Kurulu olustu. O yıl AdoniramJudson, Kalküta’ya gönderildi. Ertesi yıl Burma’ya yerlesti. 1814yılında, Amerikan Baptist Müjdeci Birligi kuruldu. 1837 yılındaPresbiteryen Dıs Müjdecilik Kurulu olusturuldu.

“I.S. 1800... Imanlıların büyük bir çogunlugu, I.S. 1500 yılındakazanılanların torunlarıydı... Simdi, on dokuzuncu yüzyılın orta-sında, Hıristiyanlık daha da yayıldı. Hiçbir zaman dilimi içindeHıristiyanlık, bu kadar çok sayıda yeni akımın dogduguna tanık ol-madı. Batı Avrupa halklarını hiç bu kadar çok etkilemedi. Bu yayılangayret, Hıristiyanlıgın sayısal çogunluguna ve etkinligine neden olanmüjdeci girisimleri dogurdu.” - Kenneth Scott Latourette, A Historyof the Expansion of Christianity (Hıristiyanlıgın Yayılma Tarihi),cilt IV, The Great Century (Büyük Yüzyıl), I.S. 1800 - I.S. 1914(New York : Harper and Bros. 1914), sayfa 2-4.

I.Ö. 457.YILI. I.Ö.457 tarihinin Artahsasta’nın yedinci yılınadenk geldiginden emin olmak için bkz. S. H. Horn ve L. H. Wood,The Chronology of Ezra 7 (Ezra 7’nin Kronolojisi) (Washington,D.C. : Review and Herald Publishing Association, 1953); E.G. Kra-eling, The Brooklyn Aramaic Papyri (Brooklyn Aramice Papirus)(New Haven or Londra, 1953), sayfa 191-193; The Seventh DayAdventist Bible Commentary (Yedinci Gün Adventist Kutsal Kitap [367]Yorumu) (Washington, D.C.; Review and Herald Publishing Associ-ation, 1954), cilt III, sayfa 97-110.

OSMANLI IMPARATORLUGUNUN YIKILMASI. Reformdönemi boyunca Osmanlılar, Avrupa Hıristiyanlıgı için sürekli birtehdit olusturmustur. Reformcuların yazıları, Osmanlı gücünün kı-nanmasıyla doludur. O zamandan beri Hıristiyan yazarları, Osman-lIlar’ın gelecekteki rolünden kaygı duymuslar, peygamberlik yo-

Page 352: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

348 Büyük Mücadele

rumcuları Osmanlı gücünün ve yıkılısının Kutsal Yazıda öncedenbildirildigini görmüslerdir.

Altıncı borunun bir parçası olarak ‘saat, gün, ay, yıl’ peygam-berligi için Josiah Litch, zaman peygamberliginin Agustos 1840’dagerçeklesen ve Türk bagımsızlıgıyla son bulan bir zaman uygulamasıyapmıstır.

Uriah Smith’in bir kitabı, Daniel ve Esinleme üzerine Düsün-celer, gözden geçirilmis 1944 baskısı, bu peygamberligin zamanınıinceliyor, 506-517.

GÖGE ALINMA GIYSILERI. Adventistlerin, ‘Rab’bi havadakarsılamak için’ göge alınma giysileri yaptıkları, advent müjdesininvaaz edilmesine gölge düsürmek isteyenlerin uydurmasıdır. Dikkatlisorgulama, böyle bir sey olmadıgını göstermistir.

Göge alınma giysileri efsanesini çürütmek için bkz. Francis, D.Nichol, The Midnight Cry (Gece Yarısı Çagrısı) (Washington, D.C. :Review and Herald Publishing Association, 1944), bölüm 25-27, veEkler H-J. Ayrıca bkz. Le Roy E. Froom, The Prophetic Faith of OurFathers (Atalarımızın Peygamberlige iliskin Imanı) (Washington,D.C. : Review and Herald Publishing Association, 1954), cilt IV,sayfa 822-826.

ÜÇ YÖNLÜ BILDIRI. Esinleme 14 :6,7 birinci melegin bildiri-sini dile getiriyor. Sonra söyle devam ediyor : “Onun ardından gelenikinci bir melek söyle seslendi : ‘Yıkıldı !... büyük Babil yıkıldı !’Onları izleyen üçüncü bir melek...” Burada sözü geçen ‘izlemek’,onun yanı sıra gitmek anlamını tasımaktadır. Yani ‘eslik etmek’anlamındadır. Esinleme 14 :8,9’deki düsünce, ikinci ve üçün cü me-[368]legin birincisinin ardından gitmesi degil, birlikte gitmesidir. Onlarınortaya çıkısı birer birer olmustur, ama üçü de birlikte gitmektedirler.

ROMA PSIKOPOSLARININ ÜSTÜNLÜGÜ. Bkz. James Car-dinal Gibbons, Faith of Our Fathers (Atalarımızın Imanı) (Balti-more : John Murphy Co., 110. baskı, 1917), bölüm 5, 9, 10, 12.

ETIYOPYA KILISESI VE SEPT. EtiyopyalI Kıpti Kilisesi, sonzamanlara kadar yedinci gün Septini tutuyordu. Etiyopyalılar Pazarıda tutuyorlardı. Yedinci gün Septinin tutulması, çagdas Etiyopya’dason bulmustur. Etiyopya’nın dindar günlerine iliskin görgü tanıklarıiçin bkz. Pero Gomes de Teixeira, The Discovery of Abyssinia by thePortuguese in 1520 (1520’de Portekizlilerin Etiyopya’yı Kesfetmesi)(Londra’da Ingilizce’ye çevrilmistir : Ingiliz Müzesi, 1938), sayfa

Page 353: Büyük Mücadele (1998)GC).pdf · Information about this Book Overview This eBook is provided by theEllen G. White Estate. It is included in the larger freeOnline Bookscollection

EK 349

79; Rahip Francisco Alvarez, Narrative of the Portuguese Embassyto Abyssinia During the Years 1520-1527 (Portekiz Büyükelçiligi-nin 1520-1527 Yılları Arasında Etiyopya’ya Anlatılması) Bu eserRecords of the Hakluyt Society’de (Hakluyt Toplulugunun kayıtları)geçmektedir (Londra, 1881), cilt LXIV, sayfa 22-49.