kemik (fazlası için )
Post on 25-Jun-2015
2.905 Views
Preview:
TRANSCRIPT
KEMİK TÜMÖRLERİ Kemiğin primer tümörleri oldukça nadirdir Malign kemik tümörleri, bütün tümör
ölümlerinin % 1 ini oluşturur Kemik sarkomatö tümörlerin en sık
görüldüğü yerlerden biridir 15-20 yaş arasında sık görülür Etyolojisi tam olarak bilinmemektedir Tanı ve tedavide kliniko-patolojik
yaklaşım önemlidir
Diğer bütün tip kanserlerde yaşın artışı ile paralellik gösteren bir artma bulunduğu halde, malign kemik tümörlerinde hiç beklenmedik bir şekilde 15-20 yaş arasında hızlı bir artış görülür.
20 yaştan sonra tekrar azalma gösteren kemik tümörleri 30 yaş civarında yeni bir yükselme göstererek, ömür boyunca buna yakın değerlerde devam eder.
Kemik tümörlerinin etyolojisi tam olarak bilinmemektedir.
Deneysel olarak iyonizan radyasyon, karsinojenik hidrokarbonlar, berilyum, diğer ağır metaller ve viruslarla kemik tümörleri meydana getirilmekle birlikte, insanlarda kendiliğinden ortaya çıkan kemik tümörlerinde rol oynayan çevresel faktörün bunlardan hangisi olduğu tam olarak bilinmemektedir.
Kemik tümörlerinin tanı ve tedavisinde kliniko-patolojik yaklaşım son derece önemlidir.
Bu nedenle klinisyen, patolog, radyolog ve onkologlar birlikte vakaları değerlendirmelidir.
Kemik tümörlerinin diğer tümörlerden farklı olarak yaş ve yerleşim yeri özellikleri oldukça kararlıdır.
Bu nedenle patolog bir kemik tümörünün mikroskobisine bakmadan önce hastanın yaş ve cinsini, tümörün hangi kemikte olduğunu ve kemik içindeki özel yerleşim bölgesini ( epifiz, metafiz, diafiz, korteks, medulla, periost gibi..) bilmek durumundadır.
Bunların bilinmediği bir durumda bir kemik tümörüne sadece histopatolojik özelliklerine bakarak doğru tanı vermek ancak % 25 oranında mümkün olabilmektedir.
I - KEMİK OLUŞTURAN TÜMÖRLER A. BENİGN 1. Osteoma 2. Osteoid osteoma ve
osteoblastom B. MALİGN 1. Osteosarkom 2. Jukstakortikal osteosarkom
II - KIKIRDAK OLUŞTURAN TÜMÖRLER A. BENİGN 1. Kondrom 2. Osteokondrom 3. Kondroblastom 4. Kondromiksoid fibrom B. MALİGN 1. Kondrosarkom 2. Juktstakortikal kondrosarkom 3. Mezenşimal kondrosarkom
III – DEV HÜCRELİ TÜMÖR KEMİĞİN DEV HÜCRELİ TÜMÖRÜ (OSTEOKLASTOM)
IV – KEMİK İLİĞİ TÜMÖRLERİ 1. EWİNG SARKOMU 2. MYELOM 3. LENFOMA
V – DAMAR TÜMÖRLERİ 1. Hemanjiom 2. Lenfanjiom 3. Glomus tümörü 4. Hemanjioendotelyom 5. Hemanjioperisitom 6. Anjiosarkom
VI – BAĞ DOKUSU TÜMÖRLERİ 1. Desmoplastik fibrom 2. Lipom 3. Fibrosarkom 4. Liposarkom 5. Malign mezenşimom 6. İndiferansiye sarkom
VII – DİĞER TÜMÖRLERİ 1. Kordoma 2. Adamantinoma 3. Schwannoma 4. Nörofibrom
VIII - SINIFLANDIRILAMAYAN TÜMÖRLERİ
IX – METASTATİK TÜMÖRLERİ
X – TÜMÖRE BENZER LEZYONLARI 1. Soliter kemik kisti 2. Anevrizmal kemik kisti 3. Juksta artiküler kemik kisti 4. Metafiziel fibröz defekt 5. Eosinofilik granülom 6. Fibröz displazi 7. Myositis ossifikans 8. Brown tümörü
osteom İyi diferansiye olmuş olgun kemik
dokusunu içeren benign bir lezyondur.
Yalnızca kafa kemikleri ve mandibulada görülür.
Fildişine benzer yoğun kemik kitleleri şeklindedir.
Kemik lameller niteliktedir.
Osteoid osteoma Genellikle çapı 1-1,5 cm. dir. Benign osteoblastik bir lezyondur. Çevresinde sklerotik reaktif bir kemik
dokusu bulunur ve keskin sınırlıdır. Histolojik olarak, ortada nidus adı
verilen immatür kemik dokusu ve osteoid doku ile karışık bol damarlı bir doku bulunur.
Uzun kemiklerin diafizinde yerleşir. En sık olarak femur ve tibia yı tutar.
osteoid osteoma
Osteoid osteoma Ergenlik çağı ya da genç
erişkinlerde görülür. Erkek/kadın oranı 2/1 dir. Lezyon ağrılıdır. Ağrı uykuda
görülür Aspirinle kaybolur. Tümör büyüme göstermez.
Osteoid osteoma
osteoblastom Histolojik olarak osteoid osteoma
benzer. 1.5 cm. den daha büyüktür ve
çevresinde reaktif kemik dokusu bulunmaz.
Yassı kemiklerde daha sık görülür. Ağrı yapmaz. Osteosarkomla karışır.
osteoblastoma
osteosarkom Tümör hücrelerinin kemik ya da osteoid
yapması ile karakterli malign bir tümördür. En sık görülen primer malign kemik
tümörüdür. Hastaların çoğu 10-20 yaş arasındadır. Uzun kemiklerin metafizleri, özellikle
femur alt ucu, tibia üst ucu ve humerus üst ucu en sık yerleşim yeridir.
Medulla kökenli olduğu için kemiği şişirir ve çevre dokulara yayılır.
osteosarkom
osteosarkom
OSTEOSARKOM Malignitesi yüksek bir tümördür. Histolojisinde belirgin atipi kriterleri
taşıyan tümör hücrelerinin kemik ve osteoid doku ürettikleri dikkati çeker.
Ayrıca tümör dokusunda kıkırdak, fibröz doku ve miksoid alanlar görülebilir. Anaplazi, mitoz ve sellülaritesine bağlı olarak yüksek ya da düşük derece olarak sınıflandırılabilir.
osteosarkom
osteosarkom
JUKSTAKORTİKAL OSTEOSARKOM Parosteal, periosteal osteosarkom
olarak da isimlendirilebilir. Kemiğin dış yüzünden köken alır ve
oldukça diferansiye bir tümördür. Yavaş gelişir ve prognozu daha iyidir. Histolojik olarak, tümör dokusu kemik
trabeküllerinin oluşturduğu bir kitleden ibarettir.
Tümör çoğunlukla fibröz doku bazen de kıkırdak doku içerir.
KONDROM Enkondrom adı da verilir. Olgun kıkırdak dokusu oluşturan benign bir
tümördür. En sık olarak el ve ayakların kısa tübüler
kemiklerinde daha seyrek olarak da kostalar ve uzun kemiklerde görülür.
Genellikle soliter lezyonlardır. Çoğul olduğu zaman enkondromatozis adı verilir.
Ollier hastalığı multipl unilateral enkodromatozis
KONDROM Maffucci sendromu multipl enkondromatozis
ve yumuşak doku hemanjiomları ile birliktedir. Her yaşta görülebilir, en sık olarak 30-40
yaşlarında görülür. Makroskobik olarak, lobüllü bir kıkırdak
dokusu görünümündedir. Bazen nekroz ve kalsifikasyon görülebilir.
Mikroskobik olarak lobülasyon görülür. Normal kıkırdak dokusu görünümündedir. Anaplazi ve mitoz yoktur. Lakünlerde tek tük birden fazla nükleus görülebilir.
Multipl kondrom Ollier hastalığı
kondrom
OSTEOKONDROM Osteokartilajinö eksostoz adı da verilir. Kemiklerin dış yüzüne yerleşmiş,
kıkırdak bir takke ile örtülü kemik çıkıntılarıdır.
Çok sık görülen bir kemik lezyonudur. Tek ya da multipl olabilir.
Çoğunlukla uzun kemiklerin metafiz bölgesine yerleşir.
En sık olarak da femur alt uç, tibia üst uç ve humerus üst ucunda görülür.
OSTEOKONDROM Tek olan lezyonlar alttaki kemiğe
ince bir sap ya da geniş bir tabanla otururlar.
Multipl olanlarda bir kemiğin metafiz bölgesi tamamen tutulmuş olabilir
Malign trasformasyon multipl olanlarda daha sıktır
osteokondrom
KONDROBLASTOM Uzun kemiklerin epifiz bölgesinde yerleşir. Tibia, femur ve humerus üst ucu en sık
yerleşme yeridir. 20 yaş altında daha sık olarak görülür. Tümör histolojik olarak, keskin sınırlı,
yuvarlak ya da poligonal kondroblastlara benzer hücrelerin oluşturduğu sellüler bir doku ile karakterizedir.
Lezyon içinde tek tek ya da gruplar halinde osteoklast tipi dev hücreleri bulunur.
kondroblastom
KONDROBLASTOM Ayrıca küçük kıkırdak intersellüler
matriks alanları vardır Hücreleri tek tek saran
kalsifikasyon tipiktir ve lezyona chiken-wire adı verilen bir görünüm ortaya çıkarır.
kondroblastom
KONDROMİKSOİD FİBROM Kondroid ya da miksoid bir matriks
içerisinde yer alan mekik ya da yıldız şeklinde hücrelerin oluşturduğu lobüllerle karakterli benign bir kıkırdak tümörüdür.
Lobülleri birbirinden ayıran septal doku daha sellülerdir ve çok sayıda osteoklast tipi dev hücre içerir..
KONDROMİKSOİD FİBROM Uzun kemiklerin metafizinde
yerleşir, en sık olarak da tibia üst uçta görülür.
Adolesan ya da genç erişkin döneminde daha sık görülür.
Kondromiksoid fibrom
KONDROSARKOM Tümör hücrelerinin kıkırdak oluşturmasıyla
karakterli malign bir tümördür. Kondromlardan daha sellüler, pleomorfik
ve daha çok mitoz içermesiyle ayırdedilir. Ayrıca tek bir lakün içerisinde birden fazla
nükleus oldukça sıktır. 30-60 yaş arasında sık rastlanır. Pelvis.
Kostalar, omuz kuşağı , femur ve humerusta sık görülür.
kondrosarkom
İyi diferansiye kondrosarkom
İyi diferansiye kondrosarkom
Kondrosarkom s-100
JUKSTAKORTİKAL KONDROSARKOM
Kemiğin dış yüzünden gelişen ve
kıkırdak oluşturan malign bir tümördür.
Histolojik görünümü benzerdir. Daha yavaş gelişir ve prognozu
daha iyidir.
MEZENŞİMAL KONDROSARKOM İçinde yer yer az ya da diferansiye
dağınık kıkırdak adaları bulunan iğ şeklinde ya da yuvarlak hücrelerden oluşmuş, bol damarlı mezenşimal doku ile karakterli malign bir tümördür.
Oldukça nadir rastlanır
Mezenkimal kondrosarkom
Dediferasiye kondrosarkom
DEV HÜCRELİ TÜMÖR Osteoklastom adı da verilir. Çoğunlukla 30-40 yaşları arasında
görülür. En sık yerleşim yeri uzun
kemikrlerin epifiz bölgeleridir. En sık tutulan kemikler, tibia üst
uç, radyus alt ucudur. Osteolitik bir lezyondur.
DEV HÜCRELİ TÜMÖR Histolojik olarak, oval ya da iğ
şeklinde hücrelerin oluşturduğu sellüler bir stroma içinde üniform dağılmış osteoklast tipi dev hücreleri ile karakterlidir.
Çok sayıda damar ve kanama alanları da içerir
DEV HÜCRELİ TÜMÖR Lokal agresif bir tümördür. Histolojik görünümü ile prognozu
arasında bir ilişki kurulamamıştır. Küretaj ile tedaviden sonra nüks oranı %
50 ye yakındır. Nadiren akciğer metastazları görülebilir.
Bu nedenle malign potansiyel taşır Klinik davranışına göre karar vermek
gerekir.
Dev hücreli tümör
Dev hücreli tümör
Dev hücreli tümör sitoloji
EWİNG SARKOMU/PNET En sık 5-15 yaşlarında görülür. Femur, tibia, humerus, fibula gibi
uzun kemiklerin diafiz ve metafizleri en sık yerleştiği yerlerdir.
Radyolojik olarak osteolitik bir lezyondur
Ewing sarkomu erkenden akciğer, karaciğer ve diğer kemiklere metastaz yapar.
EWİNG SARKOMU/PNET Sitoplazma sınırları belli olmayan,
yuvarlak nükleuslu, küçük hücrelerin bir araya toplanmasıyla ortaya çıkan üniform görünümlü malign bir tümördür.
Tümör dokusu fibröz septumlarla düzensiz kitlelere bölünmüştür.
Hücrelerin dar olan sitoplazmalarında glikojen vardır.
Ewing sarkomu
Ewing sarkomu
Ewing sarkomu
Ewing sarkomu
Ewing sarkomu cd-99
KORDOMA Vakuollü hücreler ve mukoid ya da
kondroid bir ara maddenin oluşturduğu lobüler dokularla karakterli malign bir tümördür.
Bu tümörler sadece iskeletin ekseni boyunca görülürler.
Gerek bu yerleşim özelliği, gerekse histolojik yapısı bu tümörlerin notokord kalıntılarından köken aldığını düşündürür.
KORDOMA Histolojik olarak, mukoid ya da
kondroid bir ara madde içerisinde sitoplazmaları geniş ve çok sayıda vakuol içeren nükleusları merkezde yer alan hücreler ( fizaliferöz) den oluşur.
Makroskobik olarak lobüle büyük kitleler oluşturabilir
KORDOMA Kordomalar yavaş gelişen tümörlerdir.
Komşu dokuları invaze ederler ve lokal rezeksiyondan sonra nüks ederler.
Tümör yerleşim yeri özelliği ile fetal sonlanabilir ancak metastazlar son derece nadirdir.
Kondrosarkom ve mukoid adenokarsinomdan histolojik olarak ayrılmaları gerekir
KORDOMA Genellikle 40 yaşın üzerinde ve
erkeklerde daha sıktır. En sık yerleşim yerleri sırasıyla,
sakrum, sfenooksipital bölge ve aradaki vertebralardır.
kordoma
kordoma
MYELOM Çoğunlukla multipl ya da diffüz kemik
tutulumu ile karakterli malign bir tümördür.
Tümör plazma hücreleri ile akraba ancak değişik derecelerde immatürite ve atipik formlar gösteren yuvarlak, oval ve nükleusları eksantrik yerleşmiş hücrelerden oluşur.
Bu hastaların kan ve idrarlarında anormal proteinler bulunur.
MYELOM Multipl kemik lezyonları bulunur. Bu
nedenle multipl myelom olarak da bilinir
Bu hastalık iskelet sisteminde görülen en sık malign lezyondur.
50-70 yaşları En sık tutulan kemikler, vertebralar,
pelvis, kostalar, sternum ve kafa kemikleridir.
MYELOM Böbrek tutulumu hastalığın en
önemli komplikasyonlarından biridir.
Tek bir lezyon varsa, soliter myelom adını alır. Ancak genellikle multipl myelom şeklindedir.
myelom
Soliter kemik kisti Bu kistler berrak ya da kanlı bir sıvı ile dolu
tek gözlü boşluklardır. Patolojik kırık sık görülür.
Basit kemik kisti en sık humerus ve femurun üst diafiz bölgesinde yerleşir.
Bu lezyonlar sıklıkla hayatın ilk iki dekadında görülür..
Tedavisi daha eskiden küretaj ve kemik grefti iken, bugün kortizon enjeksiyonları ile %90 lara varan sonuçlar bildirilmektedir.
Soliter kemik kisti
Anevrizmal kemik kisti Kemiği şişiren osteolitik bir lezyondur. Anevrizmal kemik kisti sıklıkla 30 yaşın altındaki
kimselerde görülür. Uzun kemiklerin diafizi ya da vertebral kolonu
tutar. Sıklıkla eksantrik bir yerleşim gösterirler. Bu nedenle periostu bir balon gibi şişirirler.Lezyona anevrizmal kemik kisti adının verilmesi bu özelliği neden olmuştur
Tedavi küretaj ve kemik greftidir. İlave olarak likid nitrojen ve fenol de kullanılmaktadır. Prognozu iyidir.
Anevrizmal kemik kisti
Anevrizmal kemik kisti
Juksta-artiküler kemik kisti Ekleme komşu subkondral kemik içerisinde
yerleşen kistik çok gözlü, Orta yaşlı kişilerde görülen bir lezyondur. Genellikle tibia ve humerusun alt ucunu tutar. Radrografide sklerotik bir kemik tabakası ile
çevrili iyi sınırlı osteolitik lezyon olarak görülür.
Metafiziel fibröz defekt Histolojik olarak multinükleer dev
hücreleri, hemosiderin ve lipidle yüklü histiositler ile girdap formasyonu oluşturan fibröz dokuyla karakterizedir.
Sıklıkla çocukluk ya da ergenlik çağındaki kişilerin uzun kemiklerinin metafiziel bölgelerini tutar.
Metafizer fibröz defekt
Fibröz displazi Genellikle gelişme kusuru olarak kabul edilen
benign bir lezyondur. İmmatür nonlameller kemik trabekülleri içeren
ve karakteristik olarak girdap formasyonları oluşturan fibröz bağ dokusu vardır.
Lezyonlar tek ya da poliostatik olabilir.. Sık olarak tutulan kemikler femur, tibia, yüz
kemikleri ve kostalardır. Radyolojik olarak lezyon karakteristik sayılan
buzlu cam görünümü ortaya koyar.
Fibröz displazi
Myositis ossifikans Bazen travmadan sonra ortaya çıkan
nonneoplastik bir lezyondur. Bu lezyon bir kemiğin dış yüzünde ya da
periostal yüzden oldukça uzak yumuşak dokular içinde görülebilir.
Histopatolojik olarak fibröz doku proliferasyonu ve bol miktarda yeni kemik yapımı ile karakterlidir. Arada kıkırdak da bulunabilir.
Myositis ossifikans Osteosarkomun aksine zonal bir yapının
olması ile ondan ayrılır. Lezyonun ortasında fibroblastik proliferasyon ve damarlardan oluşan hipersellüler bir alan ve çevrede giderek olgunlaşan osteoblastik aktivite, osteoid doku ve kıkırdak alanları, en dışta ise matür kemik trabekülleri izlenir.
Kas dokusunun tutulması şart değildir. İltihabi bir doğası olmadığından 'myositis ossifikans' deyimi pek uygun değildir.
Myositis ossifikans
Myositis ossifikans
Myositis ossifikans
Brown tümörü Yer yer yeni kemik yapım alanları da içeren
bol damarlı fibröz bir doku ile ayrılmış çok sayıda osteoklast tipi dev hücreleri de içeren sınırları belirli bir doku kitlesi ile karakterlidir
Brown tümörü kolaylıkla dev hücreli tümörle karıştırılabilir. Ayırcı tanıda lezyonların iskeletteki dağılımı yardımcı olabilir.
Uzun kemiklerde lezyon dev hücreli tümörün aksine diafizde yerleşir.
Brown tümörü Ayrıca hiperparatiroidizmin radyolojik ve
biokimyasal kanıtlarının da bulunuşu tanıda büyük önem taşır.
Çene kemiklerinde bu lezyonun dev hücreli reparatif granülomdan ayrılması olanaksız olabilir
Kordoma keratin
adamantinoma
Adamantinoma keratin
Böbrek parankim karsinomu
Langerhans hücreli histiositoz
Langerhans hücreli histiositoz
top related