09 eylul11 ilımlı İslâm Üzerine

12
H Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarla- rından, hemşehrimiz Ahmet Hakan, Yozgat hakkında medya sitelerinde yazılan olumsuz ve aslı olmayan yakıştırmalara cevap verdi. Ha- kan, ‘Yozgat Müdafaası’ başlıklı yazısında; “Şehrin tepelerinden birinde kurulu Çamlık’ta piknik yapıp "Çamlığın başında tüter bir tü- tün" türküsüne asılan herhangi biri- nin Yozgat’a "yobazlığın başkenti" muamelesi çekmesi imkânsızdır” ifadelerine yer verdi. ‘ŞAMAR OĞLANI YAPMIŞLAR’ Yozgat’a yapılan yakıştır- maları, haksızlıkları yazısın- da dile getiren Ahmet Hakan, kurduğu her cümlesinde sitemvari yaklaşımlar sergiledi. "Sosyal medya" denilen alanda kısa bir "Yozgat" araştırması yaptığını ancak gördüğü tablo karşısında şok olduğunu belirten Hakan, “Meğer bizim Yozgat, sosyal medya mecralarının bir numaralı "şa- mar oğlanı" olmuş” dedi. Sitede tam anlamıyla Bir "kâbus şehir portresi" çizildiğini belirten Hakan, “İzmir’e güzelleme yapmayanın dövüldüğü, Adanalıyım demenin bir kıvanç vesilesi sayıldığı, Diyarbakır’a Paris muamelesinin çekildiği bir ortamda” "Küçük bir Yozgat müdafaası" yap- mayı, hem hak hem de vazife bildiğini söyledi. Yazılanların, yapılan yakıştır- maların doğru olmadığını anlatmaya çalışan Hakan’ın yazısında dikkat çekici başlıklar şöyle: “Garibanlığın başkentidir Yozgat... Daha cumhuri- yet kurulmadan önce meydana gelen bir isyanın öcü mü alınmaktadır, yoksa jeopolitik konumunun yeter- sizliğinden midir bilinmez, büyük bir ihmalin de başkentidir Yozgat. Büyük şehirlere göçenler, arkaların- da bıraktıkları şehirleri unutmazlar. Büyük şehirlere göçenlerinin en fazla unuttuğu şehirdir Yozgat. Her şehir bir şeyleriyle meşhurdur, Yozgat da şehitleriyle... Yeni haliyle bile hiç de asık suratlı bir şehir değildir Yozgat: Hayatım- da görmediğim kadar "kafa adamı" Yozgat’ta gördüm ben. Önyargıları- mızdan arınalım: Şehrin tepelerinden birinde kurulu Çamlık’ta piknik yapıp "Çamlığın başında tüter bir tütün" türküsüne asılan herhangi birinin Yozgat’a "yobazlığın başkenti" mua- melesi çekmesi imkânsızdır. Dur yolcu! Otobüsle kenarından geçerken korku dolu gözlerle bakıp "çok yoz bir yer" deyip de geçme! Lise Caddesi’nde bir tur at... Çarşı Hamamı’na bir uğra... Sadece öğleleri çıkan tandırından bir tat... Mahalle aralarında elektrobağlama ile yapılan düğünlere katıl... şıklar Kahvesi’nde bir muhabbete iştirak et... Şivesini çözmeye çalış... Ondan sonra Yozgat hakkında konuş.” BAŞYAZI Av.Ruhi Bacanlı H. Prof. Dr. Nurullah Aydın Fuat YILMAZER Hikmet AKSOY Çelme taktılar düşmedik! M illi Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, ders yılı kitapla- rının tüm okullarda dağıtıldığını hatırlattı. Bunun dışındaki hiçbir kaynağın alınması için öğrencilerin ve velilerin zorlanmayacağını açıklayan yetkililer, “Hiçbir şekilde öğrencilerimize para ile veyahut ta alacaksınız, zorunlusunuz gibi bir usul takip edilmeyecektir. Aksi davrananlar hakkında gereğini yapacağız” dedi. 4'de Kaynak kitap yok Y aptıkları hizmetlerle Yozgat eğitimine ve sosyo- kültürel kalkınmasına büyük katkı sağlayan hayır- sever işadamları Erdoğan Akdağ ve Bilal Şahin bir ara- ya geldi. Bürokrasiden, Yozgat halkından, basından ve kamuoyundan bekledikleri desteği göremediklerinden yakınan Akdağ ve Şahin, “Ömrümüz yettikçe gücüm oldukça memleketimize yatırım yapmaya, halkımıza hizmet etmeye devam ederiz. Tabii ki Yozgatlı aleyhi- mizde az konuştuğu sürece” dedi. 9'da Cuma 09 Eylül 2011 GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yıl: 9 l Sayı: 2902 l 50 Kr. Yozgat’ı müdafaa etti Usta Gazeteci Hakan, memleketi hakkındaki olumsuz yakıştırmalara cevap verdi Siber Savaş Stratejileri u5'de Rifat SERDAROĞLU Affet ya Seydi !... u7'de “CHP Baas Partisidir!” u3'de Yozgat’ın medya camiasına armağan ettiği usta kalemlerden Ahmet Hakan, memleketi hakkında ‘sosyal medya’ alan- da yaptığı araştırma karşısında yaşadığı şaşkınlığı köşesine taşıdı. Yozgat’ın ‘Yobazların Başkenti’ ilan edildiğini, an- cak bunu hiç haketmediğini belirten Hakan, ‘Yozgat Müdafaası’ başlıklı yazısında; “Şehrin tepelerinden birinde ku- rulu Çamlık’ta piknik yapıp "Çamlığın başında tüter bir tütün" türküsüne asılan herhangi birinin Yozgat’a "yobazlığın başkenti" muamelesi çekmesi imkânsızdır” ifadelerine yer verdi. Aşevi yoksulu doyuruyor Y ozgat Belediyesi Aşevi, maddi durumu iyi ol- mayan ailelerin adresi oldu. Günlük 400 kişinin sıcak yemeklerini aldığı, alamayan- ların da evlerine ulaşmasını Zabıta vasıtasıyla sağlayan Aşevi, sosyal belediyecilik anlayışından yaşanılan mali sıkıntılar nedeniyle biraz uzaklaşmak durumunda kalan Belediye’nin bu boşluğu doldurmasında da önemli rol oynadı. 6'da Kamçı İle Yılan Karıştırılmamalı u7'de Yozgat'ın ilk ve tek MARKA TESCİLLİ Restaurantı Tel: 0 354 212 44 04 - 212 16 41 Cep: 0532 243 39 28 Fax: 0 354 212 79 66 Tescil No: 2007 44015 "Lezzeti sunmak sanat, tatmak ise mutluluktur" ® Adnan Menderes Bulvarı No:85 YOZGAT Tel: 0 (354) 212 26 26 - Fax: 0 (354) 212 20 26 www.grandserhotel.com AYRINTILI BİLGİ VE REZERVASYON İÇİN REZERVASYONLARIMIZ BAŞLAMIŞTIR GELİN HAMAMI KİŞİ BAŞI 10 TL Lise Cad. M.Pazar Apt. 1/1 YOZGAT Tel: 0(354) 217 08 01 “Hayalleriniz ve biz...” Üniversite yolunda eşsiz manzara keyfine bekliyoruz... 2011 2011 8. SINIF SBS'DE YOZGAT OYP'DE 500 TAM PUAN İLK 5'TE 4 ÖĞRENCİ Karatepe Mahallesi Ofis Üstü / YOZGAT Tel: 0 354 217 25 01 Fax: 0 354 217 25 00 www.ozelergin.k12.tr TÜRKİYE ŞAMPİYONU 3 Büşra MOĞUL 500 TAM Puan Türkiye 1.'si Melike Dilara CEYLAN 500 TAM Puan Türkiye 1.'si Ömer GÜLDÜR 500 TAM Puan Türkiye 1.'si Büşra MOĞUL Mariye EROL Ömer GÜLDÜR Yozgat 1.'si Yozgat 2.'si Yozgat 4.'sü Yozgat 5.'si Leman Elif DOĞANGÖNÜL Y ZGAT Şeyhosman Mah. Adnan Menderes Bulv. No: 45 Tel: 0354 217 64 67 - 64 80 Faks: 0354 217 64 79 Gözü Yükseklerde Olanlara... Dergisi Dershaneleri dershanecilikte yüksek standart 0354 217 33 33 www.zaferpastaneleri.com ZAFER PASTANELERi Sağlığınız bizim için önemlidir! Pasta ve tatlı Ürünleri İmalatımızda Kesinlikle Mısır Şurubu ve Glikoz Kullanmıyoruz! Ramazan Ayı Boyunca Tatlı Ürünlerine Göstermiş Olduğunuz İlgiye Teşekkürler Yozgat

DESCRIPTION

Yozgat Haber

TRANSCRIPT

Page 1: 09 eylul11 Ilımlı İslâm Üzerine

YOZGATHABER

Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarla-rından, hemşehrimiz Ahmet Hakan, Yozgat hakkında medya sitelerinde

yazılan olumsuz ve aslı olmayan yakıştırmalara cevap verdi. Ha-kan, ‘Yozgat Müdafaası’ başlıklı

yazısında; “Şehrin tepelerinden birinde kurulu Çamlık’ta piknik

yapıp "Çamlığın başında tüter bir tü-tün" türküsüne asılan herhangi biri-

nin Yozgat’a "yobazlığın başkenti" muamelesi çekmesi imkânsızdır” ifadelerine yer verdi.

‘ŞAMAR OĞLANI YAPMIŞLAR’Yozgat’a yapılan yakıştır-

maları, haksızlıkları yazısın-da dile getiren Ahmet Hakan,

kurduğu her cümlesinde sitemvari yaklaşımlar sergiledi. "Sosyal medya" denilen alanda kısa bir "Yozgat" araştırması yaptığını ancak gördüğü tablo karşısında şok olduğunu belirten Hakan, “Meğer bizim Yozgat, sosyal medya mecralarının bir numaralı "şa-mar oğlanı" olmuş” dedi. Sitede tam anlamıyla Bir "kâbus şehir portresi" çizildiğini belirten Hakan, “İzmir’e güzelleme yapmayanın dövüldüğü, Adanalıyım demenin bir kıvanç vesilesi sayıldığı, Diyarbakır’a Paris muamelesinin çekildiği bir ortamda” "Küçük bir Yozgat müdafaası" yap-mayı, hem hak hem de vazife bildiğini söyledi.

Yazılanların, yapılan yakıştır-

maların doğru olmadığını anlatmaya çalışan Hakan’ın yazısında dikkat çekici başlıklar şöyle: “Garibanlığın başkentidir Yozgat... Daha cumhuri-yet kurulmadan önce meydana gelen bir isyanın öcü mü alınmaktadır, yoksa jeopolitik konumunun yeter-sizliğinden midir bilinmez, büyük bir ihmalin de başkentidir Yozgat. Büyük şehirlere göçenler, arkaların-da bıraktıkları şehirleri unutmazlar. Büyük şehirlere göçenlerinin en fazla unuttuğu şehirdir Yozgat. Her şehir bir şeyleriyle meşhurdur, Yozgat da şehitleriyle...

Yeni haliyle bile hiç de asık suratlı bir şehir değildir Yozgat: Hayatım-da görmediğim kadar "kafa adamı"

Yozgat’ta gördüm ben. Önyargıları-mızdan arınalım: Şehrin tepelerinden birinde kurulu Çamlık’ta piknik yapıp "Çamlığın başında tüter bir tütün" türküsüne asılan herhangi birinin Yozgat’a "yobazlığın başkenti" mua-melesi çekmesi imkânsızdır.

Dur yolcu! Otobüsle kenarından geçerken korku dolu gözlerle bakıp "çok yoz bir yer" deyip de geçme! Lise Caddesi’nde bir tur at... Çarşı Hamamı’na bir uğra... Sadece öğleleri çıkan tandırından bir tat... Mahalle aralarında elektrobağlama ile yapılan düğünlere katıl... şıklar Kahvesi’nde bir muhabbete iştirak et... Şivesini çözmeye çalış... Ondan sonra Yozgat hakkında konuş.”

BAŞYAZI

Av.Ruhi Bacanlı

H. Prof. Dr.Nurullah

AydınFuat

YILMAZER

Hikmet AKSOY

Çelme taktılar düşmedik!

Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, ders yılı kitapla-rının tüm okullarda dağıtıldığını hatırlattı. Bunun

dışındaki hiçbir kaynağın alınması için öğrencilerin ve velilerin zorlanmayacağını açıklayan yetkililer, “Hiçbir şekilde öğrencilerimize para ile veyahut ta alacaksınız, zorunlusunuz gibi bir usul takip edilmeyecektir. Aksi davrananlar hakkında gereğini yapacağız” dedi. 4'de

Kaynak kitap yok

Yaptıkları hizmetlerle Yozgat eğitimine ve sosyo-kültürel kalkınmasına büyük katkı sağlayan hayır-

sever işadamları Erdoğan Akdağ ve Bilal Şahin bir ara-ya geldi. Bürokrasiden, Yozgat halkından, basından ve kamuoyundan bekledikleri desteği göremediklerinden yakınan Akdağ ve Şahin, “Ömrümüz yettikçe gücüm oldukça memleketimize yatırım yapmaya, halkımıza hizmet etmeye devam ederiz. Tabii ki Yozgatlı aleyhi-mizde az konuştuğu sürece” dedi. 9'da

Cuma 09 Eylül 2011 GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yıl: 9 l Sayı: 2902 l 50 Kr.

Yozgat’ı müdafaa ettiUsta Gazeteci Hakan, memleketi hakkındaki olumsuz yakıştırmalara cevap verdi

Siber Savaş Stratejileriu5'de

Rifat SERDAROĞLU

Affet ya Seydi !...

u7'de

“CHP Baas Partisidir!”

u3'de

Yozgat’ın medya camiasına armağan ettiği usta kalemlerden Ahmet Hakan, memleketi hakkında ‘sosyal medya’ alan-da yaptığı araştırma karşısında yaşadığı şaşkınlığı köşesine taşıdı. Yozgat’ın ‘Yobazların Başkenti’ ilan edildiğini, an-cak bunu hiç haketmediğini belirten Hakan, ‘Yozgat Müdafaası’ başlıklı yazısında; “Şehrin tepelerinden birinde ku-rulu Çamlık’ta piknik yapıp "Çamlığın başında tüter bir tütün" türküsüne asılan herhangi birinin Yozgat’a "yobazlığın başkenti" muamelesi çekmesi imkânsızdır” ifadelerine yer verdi.

Aşevi yoksulu doyuruyorYozgat Belediyesi Aşevi,

maddi durumu iyi ol-mayan ailelerin adresi oldu. Günlük 400 kişinin sıcak yemeklerini aldığı, alamayan-ların da evlerine ulaşmasını Zabıta vasıtasıyla sağlayan

Aşevi, sosyal belediyecilik anlayışından yaşanılan mali sıkıntılar nedeniyle biraz uzaklaşmak durumunda kalan Belediye’nin bu boşluğu doldurmasında da önemli rol oynadı. 6'da

Kamçı İle Yılan Karıştırılmamalı

u7'de

Yozgat'ın ilk ve tek MARKA TESCİLLİ

Restaurantı

Tel: 0 354 212 44 04 - 212 16 41 Cep: 0532 243 39 28Fax: 0 354 212 79 66

Tescil No: 2007 44015

"Lezzeti sunmak sanat, tatmak ise mutluluktur"

®

Adnan Menderes Bulvarı No:85 YOZGAT Tel: 0 (354) 212 26 26 - Fax: 0 (354) 212 20 26 www.grandserhotel.com

AYRINTILI BİLGİ VE REZERVASYON İÇİN

REZERVASYONLARIMIZ BAŞLAMIŞTIR

GELİNHAMAMI

KİŞİ BAŞI

10 TL

Lise Cad. M.Pazar Apt. 1/1 YOZGAT •Tel: 0(354) 217 08 01

“Hayalleriniz ve biz...”

Üniversite yolunda eşsiz manzara keyfine bekliyoruz...

2011 20118. SINIF SBS'DE YOZGAT OYP'DE

500 TAM PUAN İLK 5'TE 4 ÖĞRENCİ

Karatepe Mahallesi Ofis Üstü / YOZGATTel: 0 354 217 25 01 Fax: 0 354 217 25 00 www.ozelergin.k12.tr

TÜRKİYE ŞAMPİYONU3Büşra MOĞUL

500 TAM Puan Türkiye 1.'siMelike Dilara CEYLAN

500 TAM Puan Türkiye 1.'siÖmer GÜLDÜR

500 TAM Puan Türkiye 1.'si

Büşra MOĞUL

Mariye EROL

Ömer GÜLDÜR

Yozgat 1.'si

Yozgat 2.'si

Yozgat 4.'sü

Yozgat 5.'si

Leman Elif DOĞANGÖNÜL

YOZGATHABERYOZGATHABER

SPORTMEN

BilalYeşilkaya

AYTAÇ AKYUDUM GIDA SAN. ve TİC. A.Ş.Yozgat Bayii: Korcan Ticaret Abdulcelil Çiftçi Sivas Caddesi Onur Apt. Altı No:7 • Tel: 0354 217 48 10 • YOZGAT

BAŞYAZI

Av.Ruhi Bacanlı

YOZGAT

HABER

İnan Soyer

Son Nokta

ÖzlemÇelikkaya

Şebnem Özbek

EDİTÖR

Gökhan Doğan

Kıs

a kı

sa...

VolkanAcer

Y ZGAT

ABER AYTAÇ AKYUDUM GIDA SAN. ve TİC. A.Ş.Yozgat Bayii: Korcan Ticaret Abdulcelil Çiftçi Sivas Caddesi Onur Apt. Altı No:7 • Tel: 0354 217 48 10 • YOZGAT

Y ZGAT

ABERŞeyhosman Mah. Adnan Menderes Bulv. No: 45 Tel: 0354 217 64 67 - 64 80 Faks: 0354 217 64 79

Gözü Yükseklerde Olanlara...D e r g i s i D e r s h a n e l e r i

dershanecilikte yüksek standart

0354 217 33 33www.zaferpastaneleri.com

ZAFER PASTANELERi

Sağlığınız bizim için önemlidir!Pasta ve tatlı Ürünleri İmalatımızda Kesinlikle Mısır Şurubu ve Glikoz

Kullanmıyoruz!

Ramazan Ayı Boyunca Tatlı Ürünlerine

Göstermiş Olduğunuz İlgiye

Teşekkürler Yozgat

Page 2: 09 eylul11 Ilımlı İslâm Üzerine

YOZGATHABER

Evlilik yıldönümünüzdefarklı bir sürprize

ne dersiniz?

Adnan Menderes Bulvarı No:85 YOZGAT Tel: 0 (354) 212 26 26 - Fax: 0 (354) 212 20 26 www.grandserhotel.com

AYRINTILI BİLGİ VE REZERVASYON İÇİN

√ Açık Büfe Kahvaltı ve Akşam Yemeği √ Sağlık Kulübü Kullanımı √ Suit Odada 1 Gece Konaklama

Unutmayın! Bu fırsat yılda sadece 1 defa..

Sadece

110.00 TL

II. Meşrutiyet döneminin canlı siyasi koşullarında ortaya çıkan ilk Kürt örgütü, Kürt Teavün ve Terakki Cemiyeti’dir. (Kürt Yardımlaşma ve İlerleme Derneği) “Cemiyet”, Kürt bölgelerinde de şubelere sahipti. Kürtler açısından bir diğer önemli gelişme de 1890’lı yıllardan itibaren bazı Kürtçe kitap ve gazetelerin basılması ve yaygın olarak dağıtılmasıydı. Daha önce yayınlanan Mevlâna Halit’in divanı ve Ermeni harfleriyle yazılıp yayınlanan Kürtçe bir alfabe ile bir kaç Kürtçe İncil’den sonra, basılan bu yayınlar ilk Kürtçe kitaplardır. Yusuf Ziyaeddin Paşa’nın el-Hediye’L-Hamidiyyc Fi’L-Lugat’L-Kürdiyye’si (1894, 1895), Ehmede Hani’nin Elifbaye Kurmanci’si (1909) ve Kürtçe Sarfü Nahv gibi kitaplar buna örnek verilebilir.

Jön Kürt akımının mayalanmasında bu yayın ve örgütlenme faaliyeti yanında İttihat ve Terakki’nin ilk kurucuları arasında yer alan Dr. Abdullah Cevdet, İshak Sukuti, Lütfi Fikri gibi Kürt aydınların rolü önemlidir.

Ayrıca Seyyid Abdulkadir’in de o yıllarda İstanbul’da sayıları binlerle ifade edilen Kürt hamallar ve işçiler üzerindeki feodal nüfuzunu Kürt Teavün ve Terakki Cemiyeti tarzı örgütlenmelerdeki konumunu güçlendirmede kullanması söz konusuydu.

Bedirhaniler ile Abdülkadir, feodal egemenliklerini özerk temellerde kuracakları bir Kürdistan ekseninde birbirleriyle mücadele halindeydiler. Bu nedenle başlangıçta İttihat ve Terakki’ye dayanmayı zorunlu görüyorlardı. Kürt Teavün ve Terakki Cemiyeti’nin beyannamesinde de Osmanlı Devleti’nin bütünlüğünün korunması uğruna fedakârlık edileceği vurgulanıyordu. Ancak “Kürt kavminin yüzyılın gereksinmelerince ve ayrıca maarifçe ilerlemesi, mutluluğunun sağlanması ile herhangi bir kavmin diğer bir kavim üzerine hiçbir çeşit ayrıcalığa sahip olmaması temennisi”ni, “Vilayetlere geniş yetkilerin verilmesi” talebi izliyordu.

Diğer konularda ise, Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin yayımladığı siyasal programın içerdiği maddelere dayanacağı bildiriliyordu. Görüntüde İttihat ve Terakki’den kopuş, taktik bir gereklilik olarak savunulmazken; arka planda, başka bir yaklaşım geçerliydi. Abdülaziz Yamulki’nin anlatımıyla: “İnkilâb-ı idare ile beraber zimam-ı idareyi ele alan İttihat ve Terakki Hükümeti, en basit bir tarzda Kürt meselesini ortadan kal’etmeyi kendine bir prensip edinirken İstanbul’da pek kuvvetli bir surette teşekkül eden Kürt Terakki ve Teali Cemiyeti,

(yazar Kürt Teavün ve Terakki Cemiyetini kastediyor) pek mutantan bir surette teessüs ederek Kürt İstiklâli’ne hazırlanan fikirleri coşturmuştu..”

İttihat ve Terakki’nin iktidarın tüm iplerini ele geçirmesi için oldukça uzun bir zaman gerektiriyordu, dolayısıyla “Kürt İstiklâli”ne hazırlık yapan örgütlenmelerin bir baskı döneminin ürünü olduğu söylenemez.

Bu temelde Yamulki şunları söylüyor: “Kürdistan Teali Cemiyeti hiçbir şahsi gaye takib etmeksizin mesa-i vakıasını Kürt milletinin dini ve içtimai ve tarihi olan âmal-ı milliyesinin husulüne ve Kürdistan’ın âher bir millet veya devlet tarafından istilaya uğramasına hasr etmiş olduğunu beyan ile maksadım bütün Kürdistan rüesasına tebliğ eylemişti.”

Kürt feodallerini muhatap alan bu iki Kürt örgütlenmesi, iki büyük derebeyi partisinin geçici bir uzlaşmasının ürünüdür. “Kürt istiklâli”nden anladıkları, feodal imtiyazları temelinde dönemin emperyalist güçlerinin desteklediği bir krallık ve meşrutiyettir.

İlk Kürt örgütü daha çıkışında en büyük emperyalist güce dayanmayı bir zorunluluk olarak görüyor ve bu konuda Kürt egemenlerinin zayıflığını giderecek bir dış destek bulmak adına “hürriyetperverlik” meşrulaştırmasıyla emperyalizme sığınıyordu.

Yamulki’nin anlatımıyla: “Bu Kürt Cemiyeti ân-ı teessüsü ile beraber o zamanki İngiltere devletinin ezhan-ı aleme aksettirdiği hürriyetperverliğe olan

temayülünü nazar-ı dikkate alarak hemân Büyük Britanya hükümdarına bir telgraf çekmişti.”

Kürt milliyetçiliğini; İttihat ve Terakki çerçevesinde gelişen Türk milliyetçiliğine tepki olarak değerlendirmek, eksik ve tek yanlı bir tutumdur. Tanınmış Kürt muhalifi Veteriner Nuri Dersimi, 1911’de bile (İttihat ve Terakki’nin baskıcı Cemiyeti) çalışmalarından şöyle söz ediyor: “Her hafta, Cağaloğlu’ndan Doktor Abdullah Cevdet Bey’in ziyaretine giderdim. Arapgirli yani Dersimli bir Kürt münevveri olduğundan Dersimlilerle temas eder ve ziyaretlerini büyük bir zevkle karşılardı. Mumaileyh Kürt Teali ve Terakki Cemiyeti 1326 hicriden beri tesis ettiği ve arkadaşlarından Bedirhan lîmin Ali Bey ve Muhammed Şerif Paşa ve Ubeydullah el-Nehri evladından Şeyh Abdülkadir efendilerle çalışmakta olduğunu bildirmiş olduğundan bütün Dersimlileri mezkur cemiyete kayıt ettirmek (suretiyle) İntisap bedellerini ve aylık kayıtlarını makbuz mukabilinde Abdullah Cevdet’e teslim ettirirdim.”

Kürt feodalleri ve aydınları egemenlik sisteminin ideolojik, politik, sosyal, sınıfsal paydalarında ortaktırlar. Bu bakımdan geçişler kolaydır. Abdullah Cevdet; Kürt milliyetçiliğini, ittihatçılığı,

Atatürkçülüğü, Batılaşmayı gönül rahatlığıyla savunabiliyordu.

Aynı şekilde, Ziya Efendi’nin (Gökalp) bu konudaki geçişlere örnek oluşturan faaliyetleri, Kürt Teavün ve Terakki Cemiyeti gazetesinin 6.sayısının 50 sayfasında Diyarbekirli Pirinççizade’ye verilen cevabında şöyle yansıyor:

“Mektubunuzu aldık. Kürtlerin gelecekteki mutluluğuna, aralarında maarifi yaymaya yönelik emelleri ve ciddi yurtsever çalışmaları takdire değer. Seyyidlerin kâmillerinden ve Kürt erdemlilerinden Aktepeli Şeyh

Abdurrahman Efendi’nin Kürt diliyle bir tarih yazmakta olduğuna, saygı değer Edip Ziya Efendi’nin de on yıllık araştırmalarının ürünü olmak üzere hazırladığı Kürtçe atasözleri ile dilbilgisini ve bir Kürtçe sözlüğü yakında yayımlayacağını, yörenin erdemli kişilerinden Hanili Salih Bey’in de bu konuda harcadığı çabalara ilişkin olarak verdiğiniz müjdeler için cidden teşekkür ve bu yüce himmetler özellikle tebrik olunur.”

Ziya Gökalp, 1909’da Selanik’te toplanan İttihat ve Terakki Kongresi’ne katılıncaya kadar Kürtçe üzerine çalışıyordu. 1909 yılında Diyarbakır’da yayınlanan “Peyman” gazetesinin 12. sayısında yer alan Kürtçe yazı Ziya Gökalp’e aittir.

Ziya Gökalp’in Kürtçe gramer çalışmaları, 1962

09 Eylül 2011

Cuma2 Düşünce

CüneytŞaşmaz

Jön Kürtler ve Rus Emperyalizmi -1-Fuat

YILMAZER

Türk milliyetçiliğinin ideolojik gelişiminde en büyük rolü oynayan Ziya Gökalp’in bu yönelişinden önce Kürt

milliyetçiliğinin sosyal, siyasal ve kültürel ortamında bulunduğu, bu doğrultuda dil, sosyoloji alanında çalışmalar yaptığı ve bu faaliyetlerde Halil Hayali gibi önemli Kürt milliyetçileriyle ortak hareket ettiği görülüyor. Türk milliyetçiliğinin büyük ismi Gökalp’in kişisel tarihi, Kürt milliyetçiliğinin Türk milliyetçiliğine tepki olarak ortaya çıktığına ilişkin tezlerin eksik ve tek yanlı niteliğini ortaya koyuyor.

yılında Musa Anter’de bulunuyordu. Anter bu konuda, “Barış Dünyası” adlı derginin 1962 Eylül tarihli 6. sayısında, “Nitekim Ziya Gökalp merhum da aynı kanaate varmış ve çalışmalarıyla bugün elimizde olun şu kıymetli eserleri vücuda getirmiştir: Kürtçe Gramer, Kürt aşiretleri üzerine sosyolojik tetkikler ve birçok makale ve etütler.”

Anter yıllar sonra anılarında aynı konuya değinir ve bu eserlerin artık elinde olmadığını vurgular: “Halil Hayali Bey, ölümüne yakın kendisindeki çalışma notlarını bana verdi. Bunların içinde paha biçilmez vesikalar vardı (...) Ziya Gökalp’in kendi eliyle yazdığı Kürtçe grameri ve kendisinin Kürt dili üzerine araştırmaları vardı. Fakat maalesef, 1972 tevkifatında, kütüphanemle birlikte bunlar da Diyarbekir Örfi İdare Mahkemesi’ne getirildi; tümünün müsaderesine karar verildi. Aftan sonra kitaplarım için yaptığım başvuruda hepsinin yakıldığını bana bildirdiler.”

Ziya Gökalp de, “elsine-i Kürdiyye’den Kırmanç lisanında tekellüm ve tahrire de iktidarım vardır” diyor ve bu konularda gazetelerde bazı ilmi ve edebi makaleler yazdığını belirtiyor.

Ziya Gökalp’in bu çalışmalarda birlikte olduğu isim Halil Hayali, Bitlis’in Mutki kazasının Modan aşiretine mensuptur. Said Nursi’yi kendisine örnek alan Halil Hayali, “Halkalı Yüksek Ziraat Mektebi” muhasebeciliği görevindeydi.

Zinar Silopi (Kadri Cemil Paşa) onun Ziya Gökalp’le bağlantısını şöyle anlatıyor:

“Halil Hayali, Kürt milletinin her türlü yoksunluğunu görerek, milletinin derdine çare aramak ihtiyacını duymuş; Kürt dilinin gramerini kaleme alarak bir de sözlük hazırlamıştı. 1900 tarihinden itibaren İstanbul’da bulunan Halil Hayali, Kürt gençleriyle tanınmış ve onlarla milli meseleler etrafında dertleşmek suretiyle milli duygularının gelişmesine çalışmıştır. Tesadüf sonucu (...) aslen Çermik kazası Zazalarından olup Diyarbekir’de oturan Tevfik Efendi’nin oğlu Ziya Efendi ile tanışmıştı. Ziya Efendi Türkleşince, Ziya Gökalp lakabını takınıp Türk ocağı ve Türk Yurdu kurucuları arasına girdi. Halil Hayali, Ziya Efendi (Gökalp) ile birlikte Kürtçe’nin gramerini kaleme almışlar, bir de sözlüğünü yazmaya başlamışlardı. Ziya Efendi bir de okuldan çıkarılınca, Diyarbekir’e dönmeye mecbur olduğundan; bu yazılmakta olan eserleri de, beraberinde Diyarbekir’e götürmüştü.”

Kamçı İle Yılan Karıştırılmamalı

Hint filozofu Beydeba’nın “Gafil Kör” başlıklı hikâyesi;

“-İki arkadaş seyahat ediyormuş. Biri kör olduğundan, bineğini kör olmayan arkadaşının bineğinin peşinden yürütüyormuş. Sabah birkaç saat yol aldıktan sonra, kahvaltı için bir yere inmişler. Yemekten sonra yine hayvanlarına binecekleri sırada, kör kamçısını aramış, Bulamamış, daha kalın ve uzun bir kamçı eline takıldığından, onu alarak atına binmiş.

Meğer eline geçen şey, gece soğuğunda uyuşup kalmış bir yılanmış! Önde giden arkadaşı arkasına bakmadığından, yılanı görmemiş. Görünce de:

-Aman arkadaş! kamçını ne yaptın? Senin elindeki kamçı değil yılan! demiş.

Kör adam buna inanmamış! Arkadaşı inandırmaya çalıştıysa da, fayda vermemiş. Vakit öğle olmuş, güneş kızdırıp ta yılan baygınlığından kurtulunca, kör adamın kolunu ısırıp zehrini akıtmış, kör adam hemen ölüvermiş.

Bu hikâyeyi o dönemin dervişlerinden biri dönemin hükümet adamına anlatarak:

Senin de elinde bulunan hüküm ve hükümet evi, öyle süslü ve nakışlı bir yılandır. Bugün onun renk ve nakışına aldanırsan. Yarın, Sokup öldürdüğü zaman ne olduğunu anlarsın. Heyhat o zaman iş işten geçmiş olur.”

Bir şeylere inanmak için illa yılanın sokmasını beklenmemelidir. O zaman kendi iradenin, benliğinin ne önemi kalır. Yarın olacağı gün gibi aşikâr olan bir şeyi, algılayamazsan bile, çevrene dikkat etmelisin.

AB’nin kuruluş felsefesi ve özü bize yakın değildir, dendi; açılım uygulaması bu memleketin hayrına olmayacaktır dendi dinleyen olmadı. Sıfır sorunlu dış politika diye ayağı yere basmayan ve şimdi de bütün komşu devletlerle sorunlu hale getiren dış politika bizi kuklalığa ve yalnızlığa iter dendi, duyan olmadı. Kıbrıs ile ilgili ver kurtul politikası karşı tarafı tatmin etmez, bir verirsen ikinciyi istemek hak ve alışkanlık olur dendi, kabul görmedi. Vatanı ve milleti bölmeye çalışanlara karşı dış destekli demokrasi kılıfını kullanma, hakikat er veya geç ortaya çıkar dendi, etkilenmediler bile. Adamlar şimdi gemi azıya aldı, Öcalan’a özgürlük naralarına dönüştü dikkat eden yok. Fırtına hızıyla azınlıkların mallarını iade kararı çıkartıldı, bu, diğer yönlerini bir kenara bırak mali açıdan sıkıntı getirecek dendi, kendi rüzgârlarından duyulmadı bile. Kuzey Irak’a dikkat edin, Türkmen coğrafyasına ve varlığına sahip çıkın; umurlarında bile olmadı. Kerkük’ün son durumu ortada.

Demokrasi güzel yönetim şekli ama toplumu germeyin diyoruz… Birileri elindeki sinsice uykuya yatmış yılanı fark etmiyor söyleneni de kabul etmiyor.

Papa ülkemize geliyor, ekümenlik hadisesine dikkat çekiliyor, dikkate alan yok. Başbakan uçak kapısında papayı karşılıyor. Lozan Antlaşması bir kenara bırakılıyor azınlıkların gayrimenkulleri azınlık vakıflarına devrediliyor.

Müslüman Türk’ün tutum ve davranışlarında bir farklılık olacak, din -milliyet olarak hoşgörü, âlicenaplık bizim önemli özelliklerimiz, ama daha önemlisi kamçı olarak elimizde taşıdığımız cismin yılan olduğunu, şartlar olgunlaştığında neler yapabileceğini bilmemizdir.

Atatürk 6 Mart 1922 ve TBMM’de “Efendiler! Avrupa’nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve modernleşmesine karşılık Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlanmıştır.

Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa’dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa’nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa’dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi.”

“Halbuki hangi istiklal (bağımsızlık) vardır ki, ecnebilerin nasihatleri ile, ecnebilerin planları ile yükselebilsin?

Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir.” diyor.

Ünlü Kartaca Generali Hanibal, Alp dağlarında sıkışan ordusunu Roma üzerine sürme arayışı içinde yol ararken şöyle demiştir:

“Ya bir yol bulacağız, ya bir yol açacağız”… İnşallah sıkışan ülkemizi düzlüğe çıkaracak, bir yola, bu yolu açacak lider ve ekibine kavuşuruz.

Page 3: 09 eylul11 Ilımlı İslâm Üzerine

YOZGATHABER

GündemC u m a 0 9 E y l ü l 2 0 1 1

vakItİmsak 04 : 41Güneş 06 : 09Öğle 12 : 45İkindi 16 : 19Akşam 19 : 10Yatsı 20 : 31

para borsaEURO 2,473

DOLAR 1,761

iMKB 55.213

C.ALTINI 684,87

BAŞYAZI

Av.Ruhi Bacanlı

Demokrasi ile idare edilen ülkelerde siyasî partiler arasında görüş ayrılığı ve far-kı bulunması normaldir. Ancak iç politikada olması gerekenin ifadesi olan bu farklılık ve ayrılığın bulunmadığı veya asgariye indiril-diği alan dış politikadır.

Takip edilen politikalarda iktidar partisi ile muhalefet partileri arasında en üst dü-zeyde bulunması gerekli farklılık, demokra-sinin olmazsa olmazıdır.

Yönetim tarzları içerisinde muhale-fetin olduğu tek rejim demokrasidir.

Hükümetler bu nedenle dış politikayı tespit ederken mümkün olduğunca muha-lefetle birlikte hareket etmeyi yeğler.

Muhalefet ise dış politikada yaşananları iç politikaya malzeme yapmamaya gayret eder.

Demokrasinin erdemlerinin başında bu gelmelidir. Çünkü dış politikada ülkenin tamamının menfaati veya zararı mevzuba-histir.

Mavi Marmara Olayı ile başlayan 9 insanımızın hunharca öldürülmesi, birçoğu-nun yaralanması soncunda gelişen olaylar karşısında Hükümet ile Ana Muhalefet CHP Genel Başkanı arasında yaşananlar hiç şık değil.

Mavi Marmara Raporu’nun Birleş-miş Milletler’in resmî açıklaması olmadan basına sızması ilk polemik konusu. Mavi Marmara Raporu’nun İsrail Devleti’nin görüşlerine yakın çıkması ile tırmanan İsrail-Türkiye gerginliği İktidar ile muhale-feti bir birine düşürmüş görünüyor.

CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun, yaşananları Füze Kalkanı’nın Türkiye’ye kurulması ile ilişki-lendirerek yaptığı suçlama bardağı taşırmış izlenimi veriyor.

Sayın Kılıçdaroğlu’nun soruları tansiyo-nu yükseltti.

1-Hükümet Füze Kalkanı’na “evet” derken BM Raporundan haberdar mıydı-değil mi idi?

2-Böyle bir rapor çıkacağı konusu size aktarıldı mı? Evet. O hâlde Füze Kalkanının Türkiye’ye kurulmasına ne-den imza attı?

3-Sayın Gül, “Bu rapor Yok hükmün-dedir” diyor. Bu nasıl olur? Türkiye’nin imzası yok mu?

Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu’nun yaptığı açıklamada, “Bu konuşmanın al-tında Sayın Kılıçdaroğlu’nun ismi bu-lunmasa bunun İsrailli bir yetkili tara-fından verildiğini zannedersiniz!” dedi.

AKP Genel Başkan yardımcı Sayın Hü-seyin Çelik daha sert ve keskin yüklendi:

“CHP Baas Partisi’dir.”Sayın Başbakan’ın cevabı en azından

Dışişleri Bakanı’nınkinden çok daha ağır:“Kılıçdaroğlu İsrail’in avukatlığını

bıraksın!”Bu kavga ve söylemler ile siyasi partiler

tabanlarına selam gönderebilirler.. İç Politi-kada kullanarak fayda da temin edebilirler.

Ancak…Kaybeden Türkiye olur.

“CHP Baas Partisidir!”

BU GECE

YAŞAMEczanesi

NÖBETÇİAdres: Aşağı Nohutlu Mah.

Lise Cad.No:21 Tel: 0 (354) 217 25 55

CHP 88 yaşındaCHP Yozgat İl Başkanı Onur Kay-

tan, ''Cumhuriyet Halk Partisi, ülkemizin modernleşmesi, yurttaşlarımızın insanca yaşaması için başlatılan devrim hareketinin düşünsel öncüsü ve uygulayıcısıdır'' dedi.

KUVAY-İ MİLLİYE’NİN DEVAMIYIZCumhuriyet Halk Partisi’nin, Amasya

Tamimi'nin, Sivas ve Erzurum Kongreleri-nin, Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti'nin, Kuvay-ı Milliye'nin devamı olan bir siyasal parti olduğunu belirten Kay-tan, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

DEVLET KURAN BİR PARTİYİZCHP Cumhuriyet'ten önce kurulmuş,

devlet kurmuş, ulusal kurtuluş mücadele-si vermiş bir siyasal partidir. Cumhuriyet Halk Partisi, kuruluş öyküsü dünyada başka

hiçbir partide olmayan, Türkiye’nin kurulu-şunu gerçekleştiren, devlet emanet almayan ‘Devlet Kuran’ siyasi parti olması sebebiyle diğer siyasi partilerden farklı bir öneme sa-hiptir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu köklü geçmişi ona önemli görevler yüklemekte ve

onu siyasal yaşamımız açısından vazgeçil-mez kılmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi, ülkemizin modernleşmesi, yurttaşlarımızın insanca yaşaması için başlatılan devrim ha-reketinin düşünsel öncüsü ve uygulayıcısıdır. Ekonomik gelişim hızının dünyada rekor-

lar kırılması, ‘Kul’un ‘Birey’e dönüşmesi, feodal bir kültürden çağdaş toplum kültürüne geçiş, bölgesel ayrım yapmadan kalkınma modeli, çok partili siyasal yaşama geçiş Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar olduğu yıllarda gerçekleştirilmiştir.

Cumhuriyet Halk Partisi 88 yıllık geçmi-şinde olduğu gibi bundan sonra da ülkemize ve milletimize yönelik tehditlerin karşısında taviz vermeden durmaya devam edecektir. Bu noktada, bu gün Atatürk’ün benim iki büyük eserim dediği ilki ‘Cumhuriyet’e ve İkincisi ‘Cumhuriyet Halk Partisi’ne sahip çıkma günüdür.

Bu duygu ve düşüncelerle kurucumuz M. Kemal Atatürk başta olmak üzere yol arkadaşlarına ve Genel Başkanlarımızdan üyelerimize kadar CHP ye emek veren tüm partililerimizi şükranla anıyorum.”

Kaytan, Partilerinin geçmişinin kendilerine önemli görevler yüklediğini söyledi

CHP Yozgat İl Başkanı Onur Kaytan, CHP'nin 88’inci kuruluş yıldönümü dolayısıyla yayınladığı mesajında, CHP’nin, Cumhuriyet'ten önce ku-rulmuş, devlet kurmuş, ulusal kurtuluş mücadelesi vermiş bir siyasal parti olduğunu kaydetti. CHP'nin ''devleti emanet almayan, devlet kuran'' siyasi parti olması sebebiyle diğer siyasi partilerden farklı bir öneme sahip olduğunu savunan Kaytan, ''CHP'nin köklü geçmişi ona önemli görevler yüklemekte ve onu siyasal yaşamımız açısından vazgeçilmez kılmaktadır” dedi.

Yozgat Belediyesi Arıtma tesisinin karşısında bu-lunan arazide çıkan ve çöplük bölgesine kadar ulaşan bölgede çıkan yangın, itfaiye ve Orman Müdürlü-ğü ekiplerine zor anlar yaşattı. Gece geç saatlerde başlayan ve rüzgarın da etkisiyle geniş bir alana yayılan yangını söndürmek için ekipler uzun bir uğraş verdiler. Gece saat 01.00 sularına kadar itafiye ve Orman Müdürlüğü ararözünün katılımı ile devam

eden söndürme çalışmalarının başarıyla tamamlan-dığı yangının nasıl ve ne şekilde çıktığı araştırılmaya başlandı. Yapılan tüm uyarılara rağmen anız ve ot yangınlarının halen sürmüş olması ve devletin im-kanlarının heba edilmesi, insanlarımızın halen bilinç kazanamadığının açık göstergesi olarak algılandı.

Daha önce de aynı bölgede yaklaşık 3-4 gün önce büyük bir yangın çıkmıştı.

Yangına çifte müdahale

Sürücüler cezada ısrarcıSakarya Caddesinde sıklıkla

uygulamalar da bulunan trafik ekipleri kuralların ihlali sebebiyle sürücülere ceza kesmeye devam ediyor.

Şehir içerisindeki araç yoğun-luğuna çözüm olması beklenen tek yön yollardaki kural ihlallerini Trafik ekipleri affetmiyor. Özellikle ters yön uygulaması sürücülerin kabusu haline

gelen sürücülerin kuralları ihlal ederek ceza yemekte ısrar etmesi de dikkatler-den kaçmıyor. Uygulamalarda tek yön ihlali ile durduran araç sürücülerine ceza kesilirken bazı sürücülerin ise aynı yerde birkaç defa ceza yediklerini fakat yinede aynı yolu kullandıklarını söylemesi kuralları hiçe saydığımızın en açık göstergesi oldu.

UNLU MAMÜLLERi iMALATIMIZ

ŞUBEMiZDE BAŞLAMIŞTIR

Kent Park*Çiçek Ekmek*Parmak Çörek*Tuzsuz Ekmek*Cevizli Baget

*Zeytinli Baget*Kepekli Ekmek*Sütlü Sade*Sütlü Haşhaşlı

*Sütlü Susamlı*Sütlü Çörekotlu*Alman Çavdarlı*Üzümlü Baget

MÜŞTERİ HİZMETLERİ

Alo Tüp212 13 92

Tüp Gaz Bayii

KIZILAYLAR

Page 4: 09 eylul11 Ilımlı İslâm Üzerine

YOZGATHABER

Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, ders yılı kitaplarının tüm okullarda dağı-tıldığını hatırlattı. Bunun dışındaki hiçbir kaynağın alınması için öğrencilerin ve velilerin zorlanmayacağını açıklayan yet-kililer, “Hiçbir şekilde öğrencilerimize para ile veyahut ta alacaksınız, zorunlu-sunuz gibi bir usul takip edilmeyecektir. Aksi davrananlar hakkında gereğini yapacağız” dedi.

Yeni eğitim yılının başlaması ile kitaplarına kavuşan çocuklara Bakanlığın talimatı olmadan hiçbir kaynak aldırıl-mayacak.

ZORLA KİTAP ALINMAYACAKMilli Eğitim Müdürlüğü yetkilile-

ri, ders kitapları dışındaki kaynakların hiçbirinin öğrencilere zorla aldırılmaya-cağını bildirdi.

Bu kaynakların para ile satın alma yoluna gidilmeyeceğine işaret eden yetkililer, şu açıklamaları yaptı: “Teb-liğler Dergisinde ‘listede yer almayan hiçbir kitap öğrencilere ders kitabı olarak aldırılmayacak ve kullandırmayacaktır’ denilmektedir. Öğretmenler tarafından seçilerek okul idaresi tarafından duyu-rulan ders kitabı listelerinde geçerli bir sebep olmadıkça değişiklik yapılmaya-caktır.

VELİLERE SORUMLULUKSeçilen kitaplarda sebepsiz yere

değişiklik yapıldığında il ve ilçe Milli

eğitim Müdürlüklerince gerekli inceleme ve soruşturma yapılacaktır. Bu nedenle dergi, soru kitabı olabilir. Hiçbir şekil-de öğrencilerimize para ile alacaksınız, zorunlusunuz gibi bir usul takip edilme-yecektir.

Ama velilerimiz, öğrencilerimiz kendilerine ek kaynak alabilirler. Bu gönüllüdür, biz kimsenin dergi ve kitap almasını yasaklamıyoruz. Biz sadece sözümüz okul idaresine ve öğretmenleri-mizedir. Öğrencilerimizi zorlamayacak-lardır.

Aksi davrananlar hakkında gereğini yaparız. Velilerden okullarında bu konu-da olumsuzluk ile karşılaştıklarında bilgi vermelerini bekliyoruz.”

4 Haber09 Eylül 2011

CumaÖğrenci ve veliler şikayet etmeleri durumunda yasal işlem yapılacak

Kaynak kitap yokYeni eğitim öğretim yılının başlaması

ile birlikte Şehiriçi Trafik Şube Müdürlüğü tedbirlerini iki katına çıkaracak. Hassas böl-gelerde denetimlerini sıklaştıracak, özellikle ilköğretim çağındaki öğrencileri korumaya yönelik çalışmalara ağırlık verecek ekipler, geçit yapılmasına rağmen pek kullanılmayan Erdoğan Akdağ İlköğretim Okulu öğren-cilerince kullanılan E-88 Karayolu geçişi ile Anadolu Lisesi kavşağında da tedbirleri attırarak olası kazaların önüne geçmeyi hedefliyor.

Okulların açılması ile birlikte kazaların artış kazanacağı endişesini taşıyan Emniyet Müdürlüğü, çeşitli tedbirlere başvuracak.

DENETİMLER SIKLAŞACAKYozgat İl Emniyet Müdürlüğü trafik

ekipleri okullarda eğitim sezonunun yaklaş-ması ile birlikte trafik denetimlerini sıklaştır-dı. Yetkililer, okulların açılmasının ardından trafik denetimlerinin de sıklaştığını söyledi. Okulların açılması ile birlikte özellikle taşımalı eğitim yapan araçları sık sık kontrol edeceklerini belirten yetkililer, Öğrenciler dışında yolcu taşıyan, kapasitesi dışına çıkan ve taşımalı eğitim için gerekli belgeleri bulunmayan sürücülere gerekli cezaların verileceğini ifade etti.

ASAYİŞ ÖNLEMLERİ DE ALINACAKYeni eğitim öğretim yılının başlaması

ile birlikte trafik tedbirlerinin yanısıra okul önlerinde de önlemler arttırılacak. Asayiş yö-nünden yine devriyelerin, motorize ekiplerin görev yapacağı okul önlerinde yabancı şahıs-ların dolaşmasına izin verilmeyecek. Sabah, öğlen ve akşam okullar açılmadan yarım saat öncesinden uygulanacak tedbirlerle öğrenci-lerin huzurlu ve güvenli bir şekilde okulları-na geliş ve gidişleri sağlanmış olacak.

Trafik tetikte bekliyor

Boğazlıyan Belediyesi ve TOKİ iş-birliği ile Eski Sanayi Sitesi’nde gerçek-leştirilecek Kentsel Dönüşüm Projesi’ne ilişkin açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Mustafa Özdal, fırsatın kaçı-rılmaması gerektiğini söyledi. Başkan Özdal; "Bu proje Boğazlıyan’ın en önemli projelerinden birisidir. İlçemizin en güzel yeri, maalesef en mezbelelik yeri konu-mundadır. Bu noktada mülk sahiplerine büyük görev düşmektedir. Protokol yap-

mayan mülk sahipleri biran önce proto-kollerini yaparak, Boğazlıyan’ın önünü açmalıdır” diye konuştu.

İlçe Belediye Başkanı Mustafa Özdal, Eski Sanayi Sitesi’nde TOKİ tarafından gerçekleştirilecek ve içerisinde alışveriş merkezleri, işyerleri, sosyal tesisler ve konutların yer alacağı Kentsel Dönüşüm Projesi’nin Boğazlıyan için son derece önemli olduğunu söyledi.

Söz konusu projensin, Boğazlıyan’ın

modern, çağdaş ve şehirleşme noktasında önemli kilometre taşlarından biri olacağı-na vurgu yapan Başkan Özdal; ‘ Eski Sa-nayi Sitesi, ilçemizin en güzel yeri olma-sına rağmen, maalesef en mezbelelik yeri durumundadır. Bu çirkin görüntü İlçemize yakışmamaktadır. Burayı son derece modern bir biçimde imar edecek Kentsel Dönüşüm Projesi, Boğazlıyanımız için bir fırsattır. Ve bu fırsatın kesinlikle kaçırıl-maması gerekmektedir’ dedi.

Boğazlıyan’ın çehresi değişecek

NusretKEBAPÇI

Barış…Şöyle dünyaya, özellikle en çok kullanı-

lan ya da toplumları en çok etkisi altına alan kavramlar açısından bakarsak, sanıyorum en çok kullanılan sözler…

Demokrasi ve barıştır.Haliyle böyle olunca, tabi bizde de bazı

kesimler tarafından oldukça sık kullanılmak-tadır...

Aslına bakarsanız böyle dünya şu günü, bu günü gibi kavramları çok sevmiyorum. Çünkü ben biraz da bunu…

Dünyayı son iliğine kadar sömürüp, yer altı yerüstü tüm kaynaklarını talan edip, do-ğayı, suları, denizleri hatta gökyüzünü bile kar uğruna kirletenlerin sözüm ona çevreci hareketleri desteklemesi gibi algılıyorum.

Baktığımızda da göreceğimiz manzara sadece savaş ve mücadeledir…

Barış sadece bu savaş ve mücadele-ler sırasında birazcık güç toplayabilmek için verilmiş moladır, o kadar…

Aslolan savaştır, mücadeledir…Şimdi buradan savaş çığırtkanlığı yap-

tığım gibi bir sonuç asla çıkarılmasın, ben aslında işin gerçeğini söylüyorum…

Çünkü yaşamda haklı- haksız…Ezen- ezilen…Sömüren- sömürülen…Güçlü- güçsüz arasında barış ola-

maz… AncakGüçler dengeli olursa, belki eşitler

arasında bir barış olabilir, yoksa az önce saydıklarım arasında barış değil olsa olsa tarafların bu savaşta güç toplayabilmek için sığındıkları bir ateşkes olabilir o kadar…

Diğeri sadece insanları, toplumu yanılt-ma amaçlıdır başka bir şey değil…

Şöyle bir düşünelim…Birileri, siz bunu dünyanın en zenginleri

olarak anlayın ya da dünyanın kaymağını yiyenleri…

Bunların genel dünya nüfusu içindeki oranları ne kadardır diye düşünüyorsunuz?

Ben söyleyim yaklaşık yüzde 15.Peki ya, bu kadarcık nüfusuna karşılık

dünyanın gelirinin ne kadarına el koydukla-rını düşüyorsunuz?

Yine onu da söyleyeyim, yüzde 80…Yani dünyada çok küçük bir azınlık dün-

yanın gelirinin çok büyük bir çoğunluğuna el koyuyor…

Şimdi geriye kalıyor nüfusun çok geniş bir kısmı, o da yaklaşık olarak yüzde 85 ci-varında oluyor…

İşte bu büyük nüfus için düşen pay da yüzde 20…

Bu durumu biraz da bizim atasözümüzle açıklamaya çalışırsak ki işin doğrusu bu…

“Biri yer, biri bakar, kıyamet ondan kopar…”

Dünyada emperyalizm olacak…Bu emperyalizm tüm dünyayı tek pazar

yapmaya çalışacak… Ulusal sınırlarınızı yıkacak, güvenliğiniz

için beslediğiniz ordunuzu dağıtacak…Sanayinizi, tarımınızı yok edecek…Üstelik daha fazla kar uğruna denizinizi,

gölünüzü, ırmaklarınızı, gökyüzünüzü mah-vedecek, sonra da barışmış…

Şimdi söyleyin, emperyalizm yok olma-dan barış olur mu?

Emperyalizmden bağımsız bir barış düşü-nülebilir mi?

O halde bu tür barış söylemcilerine sade-ce bir şey söylenebilir…

Sevsinler barışınızı…

BEKAY İLETİŞİMKVK YOZGAT BAYİİ

TELPA YOZGAT BAYİİ

CEP TELEFONU AKSESUARLARI VE

BÜTÜN GSM HAT VE KONTÖRLERİMeydanyeri No:01

Enes Ahmet Kızılay Turgut Bektaş

Page 5: 09 eylul11 Ilımlı İslâm Üzerine

YOZGATHABER

Halk Eğitim Merkezi hedefini yeni dönem öncesinde hedefini, kurslar saye-sinde insanlara gelir getirici ve yaşam düzeylerini yükseltici beceriler kazan-malarına yardımcı olmak, boş zaman-larının sosyal ve kültürel etkinliklerle değerlendirmek olarak belirledi. Hafta içerisinde alan taraması yaparak yeni kurslar için kayıt almaya başladıklarını hatırlatan Merkez Müdürlük yetkilileri, “Bu kurslara katılmak isteyenler hiçbir ücret ödemeden halk eğitim merkezimize gelerek müracaat formlarını doldurarak kayıtlarını yaptırabilirler. Kayıt yaptıran vatandaşlarımızla bayram sonrası yeni kurslarımız başlayacağız” dedi.

Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu yeni sezon için hazırlık-larını sıklaştırdı. Okulların açılmasının ardından kurslarına tam olarak start vermeye hazırlanan HEM, nakış, dikiş, boyama, bilgisayar, kalorifer, kuaförlük olmak üzere birçok dalda vatandaşlara yeni kazanımlar verecek.

Halk Eğitim Merkezi, yeni dönem kurslarına katılacak olanları belirlemek için alan taraması çalışmalarını sürdü-rüyor.

BİRÇOK DALDA KURSSon dönemlerde toplumun büyük

bir bölümünün üretici değil de tüketici

olmasının fakirliğe yol açtığını belirten Merkez Müdürlüğü yetkilileri, kendile-rinin sunduğu imkanlardan yararlanıl-masını istedi. Bu yıl içinde birçok dalda kursları açmayı düşündüklerini dile getiren yetkililer, boşa geçirilen zamanın bu şekilde en iyi şekilde değerlendirilmiş olacağına vurgu yaptı.

Bu kurslara katılmak isteyenlerin hiçbir ücret ödemeden Halk Eğitim Merkezine gelerek müracaat formlarını doldurarak kayıtlarını yaptırabilecek-lerini belirten yetkililer, edilinecek

kazanımların özellikle ev hanımlarına büyük kazanımlar sağlayacağını söyledi-ler. yetkililer, “Yeni dönem kurslarımızı açmak için artık yavaş yavaş hazırlıkları-mızı sıklaştırdık.

Kurslarımıza katılmak isteyenler hiçbir ücret ödemeden halk eğitim mer-kezimize gelerek müracaat formlarını doldurarak kayıtlarını yaptırabilirler. He-defimiz yaygın eğitim hizmetleri kapsa-mında bayanlarımızı hem ailelerine, hem de üretime katkı sağlamalarına yardımcı olmaktır” dedi.

Haber 509 Eylül 2011

Cuma

H. Prof. Dr.Nurullah

Aydın

İlk Çıkış Tarihi: 11 Mayıs 1987Kurucusu: Rasim KAYHAN

İM Gazetecilik Matbaacılık ve İletişim AraçlarıSan. ve Tic. Ltd. Şti. adına Sahibi

Av. Ruhi BACANLIGenel Yayın Yönetmeni : İnan SOYERSorumlu Yazı İşleri Müdürü : Bilal YEŞİLKAYA Editör : Evren KURBAN

YOZGAT HABER KADROSUÖzlem ÇELİKKAYA, Kadir GÖRGÜLÜ

Salihe SOYER, Salih ARSLAN, Zeynep ERASLAN,H. İbrahim YALÇINSOY, Özlem DOĞAN, Recep ÖZKAN

Yozgat Haber, Basın Meslek İlkelerine uymaya söz verir.

İdare Yeri: Adnan Menderes Bulvarı Ümran Apt. Kat: 1 No: 1 YOZGAT

Tel: (0354) 217 09 04 - 217 00 91 Fax: 212 87 48Baskı: Yozgat Haber Baskı Tesisleri

Yeni Sanayi Sitesi 8-A Blok No: 7 YOZGATTel: (0354) 212 57 17 - 217 54 80

İLAN TARİFESİResmi İlan (Sütun/Cm): 7,45TLTüzük İlanı (Sütun/Cm): 7,45TL

Kongre İlanı(Sütun/Cm):7,45TLZayi İlanı: 5 TL

www.yozgathaber.com.tr

HABERYOZGAT GÜNLÜK SiYASi GAZETE

Siber Savaş Stratejileri

Bilgi teknolojilerindeki gelişmelere paralel, internet ağları ile uzaklıklar yakınlaşmıştır. Yakınlaşan yerler, insanlar arası bağı sanal olarak güçlendirirken, bilginin dolaşımının istenilen şekilde yönlenmesini sağlamaktadır.

Askeri ve sivil güçler için ciddi tehlike ve tehdit unsuru haline gelen bu yeni durum, yeni stratejik önlemler almayın da zorunlu kılmaktadır.

Bakın; ABD’ye yönelik siber saldırıların önüne geçmek için resmi bir strateji oluşturmayı amaçlayan Pentagon, yeni stratejisini hazırlamış durumda. Bu strateji çerçevesinde, ABD’nin yabancı bir ülkeden gelecek siber saldırıları “savaş nedeni kabul edilebileceği ve askeri müdahaleyle karşılık verebileceği” belirtiliyor.

ABD hükümetinden birçok yetkili, son yıllarda yaptıkları açıklamalarda, ülkenin bilgisayar sistemlerine yapılacak bir saldırıya ekonomik yaptırımlar, siber misillemeler veya askeri müdahaleyle karşılık verilmesi gerektiğini savunmuştu.

Yeni strateji, Washington’un 1950’lerde nükleer saldırıları caydırmak için oluşturduğu modellerin yıllar boyunca yeniden değerlendirmesiyle oluşturuldu. Strateji, siber saldırıların geleneksel bir savaş ilanına denk gelebileceğini açık bir şekilde ortaya koyuyor. Pentagon, enerji altyapısının çökertilmesi, hastanelerin ve acil durum hizmetlerinin işlemez duruma gelmesi gibi büyük sivil zayiata yol açacak bilgisayar saldırılarına, karşılık verilebileceğini ilan edecek.

Obama yönetimi ve ordu yetkilileri, Wall Street Journal’ın duyurduğu stratejinin ne kadar caydırıcı olacağı konusunda kararsızlık yaşıyor. Dahası, strateji ABD’nin terörist bir grup veya başka bir güç tarafından siber saldırıya maruz kalması halinde nasıl bir adım atacağını net bir şekilde ortaya koymuyor. Ayrıca, askeri müdahale gerektirecek siber saldırının boyutu da açıklanmıyor.

Guardian gazetesi, Pentagon’un açıklayacağı yeni stratejinin, silahlı saldırılar kapsamına siber silahları da dahil ederek, Birleşmiş Milletler’in (BM) meşru müdafaa hakkına adapte olabileceğini belirtiyor.

Fordham Universitesi’nde Bilgi Teknolojileri Hukuku uzmanı olan Joel Reidenberg, yeni stratejinin, “ABD’nin, vatandaşlarını 21’inci yüzyıl eylemleri dahilinde korumayı amaçladığının anlaşılması açısından önemli olduğunu” belirtiyor. Pentagon’da siber uzman olarak görev yapmış Sami Saycari ise “yeni stratejinin mantıklı bir adım olduğunu çünkü ABD’nin savunmasında sabotaj, enerji, telekomünikasyon ve bankacılık alanlarında saldırılara maruz kalabileceğini” söylüyor.

Diğer uzmanlar ise yeni stratejinin uygulamasının çok zor olduğunu ve internetin askerileştirilmesi riskinin doğduğunu belirtiyor. BM tarafından yayımlanan Siber Barış Arayışı adlı kitabın yazarı Jody Westby, “siber saldırıların arkasında kim olduğunu tespit etmenin neredeyse imkansız olduğuna” değiniyor. Westby, “askeri seçeneklere başvurulması yerine, daha diplomatik seçenekler uygulanması gerektiğini” ifade ediyor.

ABD’li analistler; Çin ve Rusya’nın siber saldırıların muhtemel kaynakları olabileceğine işaret ediyor. Kongre, Çin’in internet üzerinden federal kurumların ağlarına “ABD’yi felç edebilecek” bir saldırı düzenleyebileceği uyarısında bulunmuştu. 2008’de ise Afganistan ve Irak savaşlarının idare edildiği Merkez Komutanlığı’na yapılan saldırılardan Rusya sorumlu tutulmuştu. Rusya ayrıca, Gürcistan ve Estonya’nın maruz kaldığı saldırıların kaynağı olarak kabul edilmişti.

Ancak, siber sabotaj yapmakla suçlanan ülkeler arasında ABD’de var. Geçen yıl İran’ın nükleer tesislerini vuran Stuxnet kötü amaçlı yazılımı dikkatlerin İsrail’e dönmesine neden olmuştu. Siber uzman Westby, ABD’nin “hiçbir zaman İsrail’e destek olduğuna yönelik iddiaları geri çevirmediğine” dikkat çekerken, istediğimizde kendi saldırılarımızı yapmasını biliyoruz. Bunun iyi bir diplomasi olduğunu söyleyemem” diyor.

İnternet ağları, toplumlarda ve devletlerde korku paranoyası oluşturmuştur.

Günün Sözü: Bilgiyle bilinç ikizdir,

cesaretle güçlendirmek gerekir.

Yeni dönem kayıtları için herhangi bir ücret talep edilmiyor

Yıllar önce Sarıkaya'ya bağlı Bu-runkışla köyünden İstanbul’a göç eden Ermeni vatandaşlarımız her sene gelenek haline getirdiği ziyaretlerine bu senede ara vermeyerek devam edip Terzili kasabası, Menteşe, Bebek ve Burunkışla köylerine günü birlik ziyarette bulundular. Aslen Burunkışla köyünden olan birçok Ermeni, her sene dedelerinin topraklarını ziyaret etmeye devam ediyor. Bu sene 50 kişilik bir gurupla Sarıkaya’ya gelen Ermeniler her zaman Sarıkaya’nın özlemini çektiklerini dile getirdiler.

İstanbul Kocamustafapaşa Burunkışla Ermeni derneği başkanı Hovsep Arzuman köyleri ziyaret etmelerindeki amaçlarının burara gelen 50 kişilik gurupta bir çoğumu-zun anne ve babaları burada doğdu benim babamda 1922 yılında Burunkışla köyünde doğdu bu vesilen ile babamın doğdudu köyü görmek, ziyarette bulunmak, köy yaşantısı-nın nasıl olduğunu, ve işlerin nasıl yürüdü-ğünü merak ettiğimiz için gelip ziyarette bulunmak istedik. Bizler dernek aracılığı ile genç olan nufusu yani cocuklarımızı buralara getirerek onlara da bu virüsü bu-laştırarak bu geleneğimizi seneler boyunca devam ettirmek istiyoruz." dedi

Yozgat Süper Amatör Ligi takımlarından Sarıkaya Belediyespor`da forma giyen futbol-cu 29 yaşındaki Serhat Çınar ile çiftliğinde çalışan 21 yaşındaki Ahmet Muş, çiftlikte yataklarında av tüfeği ile vurularak öldürüldü.

Kayseri merkez Kocasinan İlçesi`ne bağlı Yazır Köyü`ndeki çiftliğinde 60 büyükbaş hayvan besleyen futbolcu Serhat Çınar ile 21 yaşındaki çiftlik çalışanı Ahmet Muş, önceki gece hayvanların yemlerini verdikten sonra dinlenmek üzere yataklarına yattı. İddiaya göre gece geç saatlerde çiftliğe gelen kimliği belirsiz kişi ya da kişiler önce çoban Ahmet Muş`u, ardından Serhat Çınar`ı yataklarında uyurken av tüfeğiyle vurarak öldürdü.

Serhat Çınar ve Ahmet Muş`un cep tele-fonlarının ve üzerlerinde bulunan bir miktar paranın da aldığı belirtildi. Silah seslerini duyan köylülerin olay yerine geldiklerinde Serhat Çınar ve Ahmet Muş`un cesetleriyle karşılaştığı kaydedildi. Jandarma ekipleri, çifte cinayetle ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı.

Futbolcuya çiftlikte infaz

Ermeniler Sarıkaya'da

Merkez: Sivas Caddesi Emniyet Müdürlğü Karşısı Sezen Apt. Altı No :13 Tel: (0 354 ) 217 74 47 GSM: 0544 458 15 66 Fax : 217 27 77 YOZGAT

TÜM ÜRÜNLERİMİZİN SATIŞI İÇİN BAYİLİK VERİLMEKTEDİR. GELİN GÖRÜŞELİM

AMERiCAN SiDiNG

ÇELiK KAPI & CAM BALKON

LAMiNANT

PVC PENCERE SİSTEMLERİHAZAL PEN

• CAM BALKON• PVC PENCERE KAPI SĂSTEMLERĂ• LAMĂNANT• AMERĂCAN SĂDĂNG

'KALİTEDE UCUZLUK ZAMANI'

Beyaz Fiyatına Renkli 10.90 + KDV

ŞOKK

HEM tarama yapıyor

Page 6: 09 eylul11 Ilımlı İslâm Üzerine

YOZGATHABER

ALTINBAŞAK İNŞAAT

"Bu çağrıya kulak verin!"

SİTE ÖZELLİKLERİDoğa ile iç içe orman ve gölet manzarasına sahip, Altınbaşak sitesi daireleri 3+1 ve 4+1’den oluşuyor. Ferah ve geniş daireler 24 saat ‘Kesintisiz’ güvenlikliÇevresinde oyun parkları ve oturma alanlarıyla çevreliBanyo ve mutfaklar seramik, odalar laminant parkeli Ortak kullanım alanları (Mescit, Toplantı Salonları)Kapıcı dairesi

BİNA ÖZELLİKLERİDeprem yönetmeliğine uygun C25 betondan betonarme karkas yapı3 kattan oluşan 140 araçlık kapalı otopark Garaj giriş ve çıkışlar uzaktan kumandalıYük taşımalarını sağlayan otopark girişli insan-yük asansörü Ambulans otoparktan asansöre kadar yanaşabilmekteKatlanabilir sedye asansöre sığmaktadır. Dış duvarlar ısı izolasyonlu (10cm lego geçmeli stroton panel ile)Duvarlar sıva üzerine saten alçıOdalar laminant parke, Islak zeminler kaleseramik Doğalgaz dönüşümlü ısıtma sistemiHer blokta çift hızlı 16 kişilik asansör (Otopark girişli)Merkezi renkli görüntülü diafonŞifreli dış kapı otomatiği Hidroforlu su deposuBütün malzemeler TSE’liSitemizde kullanılmış tüm malzemelerin detayı için

www.yozga t insaa t . com

AltınBaşak İnşaat AltınBaşak İnşaat

GENEL BİLGİLERYozgat’ın yeni çekim merkezi Kentpark-2 cepheli huzurlu, mutlu ve rahat bir yaşam isteyenlere şehir stresinden, gürültüsünden ve hava kirliliğinden uzakta içinde yeşil alanları, kapalı ve açık otoparkları ile sosyal aktiviteleri olan Altınbaşak Sitesi sizleri beklemektedir.

Otopark Girişi

Otopark İçi

Salon Görünümü

METİN ŞİŞMANYÖNETİM KURULU BAŞKANI

İRTİBAT : 0(506) 525 29 99 OFİS : 0(354) 217 66 58

Teslimat tarihi en geç 31 Ağustos 2011www.yozgatinsaat.com

6 Haber09 Eylül 2011

Cuma

sarıkaya

boğazlıyan

akdağmadeni çekereksaraykent şefaatli

aydıncık

yenifakılı

çandırçayıralan

kadışehri

sorgun

İlçelerden kısa kısa...yerköy

Yozgat Belediyesi Aşevi, maddi durumu iyi olmayan ailelerin adresi oldu. Günlük 400 kişinin sıcak yemeklerini aldığı, alamayanla-rın da evlerine ulaşmasını Zabıta vasıtasıyla sağlayan Aşevi, sosyal belediyecilik anlayışın-dan yaşanılan mali sıkıntılar nedeniyle biraz uzaklaşmak durumunda kalan Belediye’nin bu boşluğu doldurmasında da önemli rol oynadı.

Yozgat Belediyesi Aşevi günlük 400 aile-ye sıcak yemek verirken, aşevine gelemeyen vatandaşlara ise zabıta ekipleri yemek taşıyor.

400 AİLEYE SICAK YEMEKYozgat Belediye Başkan Yardımcısı Tev-

fik Bozkurt, Belediye Aşevinden 400 aileye günlük sıcak yemek dağıtıldığını belirterek, “Yaşlı, özürlü veya aşevine gelemeyecek durumda olan ailelere de zabıta ekiplerimiz başta olmak üzere belediye imkanlarından faydalanarak sıcak yemekleri evlere ulaştırıyo-ruz” dedi.

Belediye olarak ayrıca ihtiyaç sahibi vatan-daşlara da günlük bin 500 ekmek dağıttıklarını ifade eden Başkan Yardımcısı Bozkurt, “İhti-yaç sahibi ailelerimiz belediyemize müracaat ederek, aşevimizden sıcak yemek ve ekmek ihtiyacını karşılayabilirler” diye konuştu.

Aşevi yoksulu doyuruyor

Suriye’de Kuluçka Dönemi

Haçlı ülkeleri yumurtaları tavuğun altına kodular. Civcivlerin çıkmasını bekliyorlar.

Civcivler çıkacak, palazlanacak. Suriye’de yeniden, bu sefer daha büyük bir ayaklanma yaratacaklar.

Haçlının orta vadede ki planı şimdilik budur.

Foreign Polisy Dergisi, Suriye’den Türkiye’ye geçen muhaliflerin Türkiye’de eğitildiğini videolar ile gösterdi.

Başka bir ülkenin iç işlerini kendi iç işleri saymak, sadece beyanatlar ile olmuyor.

Gereğini de yapıyorlar…Suriye’den gelenlerin silahlı eğitim

yapması, Amerikan silahlarını ve teçhizatlarını kullanır hale getirilmesi kısa zamanda olabilecek bir husus değildir.

Zaten, Suriye’ye yapılacak bir askeri müdahalenin, büyük direnç ile karşılanacağını ve hazırlıkların yeterli olmadığını anlayan NATO tarafı, Suriye işini orta vadeli işler içine koydular.

Bu arada, zamanı yeterince iyi kullanmak adına, Suriye içinde yürüttükleri ajanlaştırma, mezhep ayırımı, etnik ayırımı ve militanların silahlı eğitimi olarak değerlendiriyorlar.

Suriye’den gelenlerin beş bin kişisi hala Antakya’da ikamet ediyorlar.

Bir kısmı, silahlı eğitimden geçirilerek bekletilecektir.

Hem iç kalkışmayı organize etmek, silahlı saldırılar düzenlemek üzere yürütülen bu hazırlık çalışmaları yürütülüyor.

Eğer dış müdahale olacaksa, bu ekiplerin dış müdahaleyi kolaylaştırma gibi, bir görevleri olacaktır.

Gerek bizim eşbaşkanların, gerekse, Haçlının diğer sözcülerinin Suriye ile ilgili sessiz kalmalarının nedeni bu hazırlıklardır.

Haçlıya hizmet etmede kusur etmediğimizi ve etmeyeceğimizi başka türlü ispat edemeyeceğimize göre…

Libya’ya gemilerimizi ve uçaklarımızı gönderdik.

Afganistan’a askerimizi gönderdik.Bosna’da, Somali’de, Lübnan’da, Irak’ta

Haçlıya yardım ve yataklık ettik.Başlığa Suriye’de Kuluçka Dönemi

demiştim.Asıl Amerika’nın kuluçkaya yattığı

asıl ülke, Türkiye’dir.Bir şey dikkatinizi çekmiştir. Zaman

Gazetesi hariç diğer yayın organları Füze Kalkanını doğrudan savunamadılar.

AKP kendi tabanına dahi Haçlı ile birlikte Müslümanlara tuzak kurma işini anlatamadı.

Olumlu gelişme olarak değerlendiriyorum. Hala varı ile yoğu ile Amerika’ya tümden teslim olmamış büyük bir çoğunluk var.

BülentEsinoğlu

[email protected]

YOZGAT OLUŞUMbünyesinde çalışmak

üzere idari personeller ve tam otomatik sistemde çalışan makinalarımızda

FIRAT PVC ve CAM imalatı ve montajında

çalıştırılmak üzere USTALAR ve KALFALAR

alınacaktır.NOT: Müracaatların özgeçmişlerinizle

birlikte şahsen yapılması gerekmektedir.

İrtibat : 0544 458 15 66

ELEMAN İLÂNI

Page 7: 09 eylul11 Ilımlı İslâm Üzerine

YOZGATHABER

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Meh-met Emin Zararsız'ın amcası Abdulmuttalip Zararsız (82) kalp rahatsızlığı nedeniyle te-davi gördüğü Yozgat Devlet Hastanesi'nde bu sabah yaşamını yitirdi. Abdulmuttalip Zararsız'ın cenazesi öğleden sonra Çapa-noğlu Büyük Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Başınayayla köyünde son yolculuğuna uğurlandı.

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı hemşehrimiz Mehmet Emin Zararsız'ın amcası Abdulmuttalip Zararsız (82) hayıtını kaybetti.

Dün sabah Yozgat Devlet Hastanesin-de kalp hastalığından hayatını kaybeden Abdulmuttalip Zararsız'ın cenazesi, öğle namazını müteakip Çapanoğlu Büyük Camii’nde kılınan cenaze namasından sonra Başınayayla köyünde toprağa verildi. Cenaze namazına Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Mehmet Emin Zararsız, Belediye Başkanı Yusuf Başer ve vatandaşlar katıldı.

Merhuma Cenab-ı Allah’tan rahmet, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı hemşeh-rimiz Mehmet Emin Zararsız başta olmak

ailesi, sevenleri, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.

Zararsız ailesi aile büyüklerinin vefa-

tı sonrasında önce kabirde, ardından da evlerinde taziyeleri kabul ettikten sonra merhumun ruhuna mevlid-i şerif okuttular.

Haber 709 Eylül 2011

Cuma

Sokaklarınıza, caddelerinize sahip çıkın/Satılacak mal gibi görüyorlar her şeyinizi/Tarihinizi, kültürünü-zü ve kutsal değerlerinizi/Alabilirler ellerinizden...

Gerçek: Onlar geçmişimizi görmezlikten gelerek meydanlara çıktılar… Ezanları susturmak ve güneşin önüne engeller koymak istediler. Ama hüsrana uğra-dılar.

Şahit: Birileri İslam’ın yüceliğini kaldırmayı dene-diler. Bu da olmadı.

Gerçek: Ahengin, huzurun ve aydınlığın kaynağı halinde gönüllere yerleşen İslam’ı etkisizleştirmek için kalplere girmeyi de başaramadılar. Para, çıkar ve dünya düşkünleri Müslümanlık kisvesi altında insanlar arasına ikilik sokmak için her çirkin yolu denediler.

Şahit: Kalpleriyle görenler, özleriyle düşünenler içlerindeki aydınlıkları dışa yansıtarak bunları izleme-ye koyuldular. İslam’ı ılımlılık adı altında yozlaştır-maya hiç kimsenin güçlerinin yetmeyeceğini, çiçekle-rin diliyle, insan denilen mukaddes bir kitabın sayfa-larını akılla birer birer açarak, kâinat ansiklopedisinin içeriğindeki ilahi sanatın güzelliklerini ve yüceliklerini sıraladılar. Kur’an denilen rehberin öncülüğünde gönül kapılarını aralayarak onlara uyarıcılık yaptılar.

Gerçek: Yalanların ve hırsların cirit attığı, adalet-sizliklerin ve hukuksuzlukların kök saldığı, cinayetle-rin ve tahribatların umursanmadığı, hırsızlıkların ve yolsuzlukların itibar gördüğü, insafsızlıkların ve hak-sızlıkların zirveye çıktığı yörelerde, çürüyen, ufalanan, katledilen, acılar içerisine itilen, hırpalanan, param-parça edilen, koparılan unsurlar teşhir edildi.

Şahit: Bahsettiğiniz bütün bu olumsuzlukların kaynağında onlar var!

Gerçek: Yozlaştırmaların adıydı ılımlılık… “Me-deniyetler arası ittifak” denilerek sergilenenler, es-kitilenler, yıpratılanlar, aşağılananlar, ya da katledi-lenler görmezlikten gelindi. Elbette ırkçılığın, ayırım-cılığın ve bölücülüğün olduğu yerlerde medeniyetten, insanlıktan, insan haklarından bahsedilemezdi! Ama onlar her şeyi “tozpembe” gibi göstererek propagan-dalarını sürdürdüler.

Şahit: Hassasiyetlerin pencereleri kapalı, kapıları kilitli hale getirildi. Duyarlı olması gereken kurumların da sadece adları ortalıkta dolaşıyor.

Gerçek: İnananların yüreklerindeki değerler, yer yer taşlanarak, yer yer iftiralarla, acı ve sert sözlerle,

önce yıpratılıyor, sonra da yerlerinden sökülerek atıl-mak isteniyor.

Yiyeceklerinize, içeceklerinize/Ağaçlarınıza, bitkile-rinize, böceklerinize/Köylerinize, nahiyelerinize sahip çıkın/Emeklerinizi, duygularınızı, huzurunuzu ve anı-larınızı/Çalabilirler yüreklerinizden...

Şahit: İslam’la ilgisi olmayanların projelerinden biriydi bu. Belki de onlara göre en önemlisiydi.

Gerçek: Aldatılanlara, kendilerini taşıtarak aldat-tıklarını fark ettirmeden, sinsice hedeflerine ulaşmaya çalışıyorlar.

Şahit: Çürük kalpler, hileli sözler, insafsız yüzler, sömürgenler, sizin gibi görünenler, maskeliler, hırsız-lar, benciller, ahlaksızlar, bölücüler, parçalayıcılar, yi-yiciler ve katiller size “rehber” olduklarını söylüyorlar.

Gerçek: Alın elinize Kuran’ı, kirli siyasetin oyunu-na gelmeden, haramilerden etkilenmeden, tacizciler-den uzakta durarak, dünyanızı ve ahiretinizi Cennet’e çevirmek için çıkın yola…

Şahit: Sizin yerinize onların karar vermelerini önleyin… Dik durun, onurlu yaşayın… Kutsallarınıza dokundurmayın!

Gerçek: Hizmeti, hizmet aşkını durduranların, hizmet edenleri solduranların, suçsuz ve günahsız insanları öldürenlerin peşlerinden gitmeyin!

Teşhir edin… Yargılayın… Sorgulayın… Suçlayın onları!

Şahit: Duygularınız dağ gibi yüce olsun. İnsanlı-ğınız arşa uzansın… Varlığınız, vakarınız, kahraman-lığınız ve imanınız korkutsun onları… Giremesinler içlerinize. Size yaklaşmaya, söz söylemeye cesaret edemesinler!

Gerçek: Billur tasları alın ellerinize… Koyun içleri-ne buz gibi hayat sularını… Kendinizi Cennette hisse-derek kana kana için...

Şahit: Sen hiç diğer dinlerin ılımlısını gördün mü? Askerlerimizi karargâhlarından kopararak mahkeme-lere ve hapishanelere düşüren güçler İslam’ı da kendi güzergâhından kopararak gönül hapishanelerinde eritmek istiyorlar...

Kasabalarınıza, şehirlerinize sahip çıkın/Siz sahip çıkarsanız/Vatanınıza, topraklarınıza, ay yıldızlı bay-raklarınıza/Dokunamazlar onlar/Sizin Kültürel, sosyal, tarihi, dini ve siyasi bağlarınıza.

Gerçek: Sizin sahip çıkamadığınız alanlara onlar hazırlık yaparak giriyorlar. İçinizdeki ajanları, çıkar düşkünlerini kullanarak tahriplerini sürdürüyorlar.

Şahit: Yer yer şirin gözükerek, sizden biriymiş gibi inancınıza ait kutsalları kullanarak, sizi kendi alanlarına çekiyorlar. Saflığınızdan, bilgisizliğinizden faydalanarak ellerinizden, ayaklarınızın altlarından, yüreklerinizden değerlerinizi alıyorlar.

Gerçek: Size yapay depremlerle, farklı gündem-ler oluşturarak beklemediğiniz felaketleri solutmak istiyorlar!

Şahit: Gözleri kapalı, kulakları tıkalı, gönülleri ka-rartılmış insan topluluklarının, dinle, inançla, imanla, Allah’la ilişkileri olamaz.

Gerçek: Siz hiç cebirin, geometrinin, matema-tiğin, fiziğin, kimyanın ve diğer ilimlerin ılımlısını duydunuz mu? Nereye ılımlılık girerse orası çöker. Disiplin kalkar, bozulma ve çözülme başlar. E= mc²’yi kitaplardan çıkarır, Albert Einstein’i de unutursu-nuz. Sir Isaac Newton’dan da söz edemezsiniz.

Şahit: O halde neden ılımlı İslam’dan bahsediyor-lar?

Gerçek: İslam’ın yüceliğinden ve kutsallığından korktukları için!

Şahit: Dinlerinde özgür olamayanlar, kendi ira-deleriyle hareket etmeyenler, hurafe, saplantı ve bağnazlık içerisinde bulunanlar, dinle, Allah’la irtibat kuramazlar.

Gerçek: Düşmana muhabbet duyanların vay ha-line!

Dilinize, dininize, inancınıza, kültürünüze, de-ğerlerinize/Çocuklarınıza, analarınıza ve babalarınıza sahip çıkın!

Susmak; kaybolmak, erimek ve yok olmaktırSeyretmek; teslim olmak, unutulmak, kovulmak-

tır...

Ilımlı İslam

Affet ya Seydi!...Başbakan Erdoğan’ın Kürt politikalarının

mucidi, İstanbul Belediyesindeki yol göstericisi, Kürtçü-Bölücü Hadep adlı partinin Genel Başkan Yardımcısı ve Öcalan’ın sözcüsü, AKP’nin televizyon yıldızı ve AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, gene televizyonda idi.

Hangi televizyonda biliyor musunuz?Deniz Feneri yolsuzluğu Almanya’da

patlak verip, etrafı pis kokular sarınca, bizim tarikatçı demokratlar tedbir almakta gecikmediler. Kanal 7 nin başına gelecekleri bildiklerinden, bu kanalın tüm varlığını ve ekipmanlarını “Ülke TV” diye bir kanala aktardılar. Moda tabirle yeni bir sayfa açtılar!...

Mehmet Metiner işte bu dışı yeni içi eski televizyonda idi.

AKP Milletvekili Metiner daha önce Başbakan Erdoğan için söylediği;

*Ben Tayyip Bey’in beyin kıvrımlarında neler dolaştığını iyi bilirim,

*Tayyip Erdoğan ile “Demokratik Türkiye” kurulamaz,

*Tayyip Bey geri ve antidemokratiktir, cesaretsizdir,

*Tayyip Bey’in entelektüel birikiminin, siyasal birikiminin yeterli olduğuna inanmıyorum, sözleri ile ilgili olarak; “Bin pişmanım, bin kere özür dilerim” dedi.

Metiner, herkesin bir cahiliye dönemi olduğunu belirterek, “Benim de böyle dönemim olmuştur. İnsan kırgınlık içinde hiç hazzetmediği, hoşlanmadığı ve sonradan pişman olacağı sözler de söyleyebilir. O sözleri yayınlandıktan sonra okudum. Muhtemelen söylediğim sözlerdir. Çok rahatsız oldum. Sayın Başbakanın böyle eleştirileri hiç hak etmediğini gördüm. Orada Başbakanın şahsına karşı söylediğim sözlerden dolayı bin pişmanım. Bin kere özür dilerim…”

Konuşmasının devamında Hazreti Ömer’den örnek veren Metiner, cahiliye döneminde söylenen sözlerden hesap sorulmaması gerektiğini söyledi !...

Sizleri, Erdoğan- Öcalan ve Kürtçülük-Bölücülük-İslam Cumhuriyeti arasında gidip gelen zavallı bir adamın zırvalarıyla meşgul etmek istemem. Fakat sizlere bir anlayışı, demokrasi ile asla bağdaşmayan bir görüşü, adamlarının Tayyip Erdoğan’ı nasıl gördüklerini bir kez daha, üstelik kendi ağızlarından anlatmak istedim.

Başbakan Erdoğan’ın “İşte benim beynim” dediği danışmanı, söylediklerini “Cahiliye Dönemi” ile özdeşleştiriyor.

Cahiliye dönemi, İslam dininin Hz. Peygamber tarafından açıklandığı ve bundan önceki zamanlara adını veren bir dönemdir. Cahiliye döneminde insanlar Allahın birliğini unutmuş, her türlü kötülüklerle uğraşır olmuşlardı. İslam dininin gelişi ve insanların İslamiyet’i kabul edip, dinî kurallara göre yaşamalarıyla “Saadet” devrinin başlandığı söylenir.

Başbakan Erdoğan’ın beyni olan danışman milletvekili, AKP öncesini “Cahiliye Dönemi” olarak vurguluyor ve AKP- Erdoğan iktidara geldikten sonra, daha önceki söylediklerinin dikkate alınmamasını söylüyor. Danışman, ifadesinde neredeyse Erdoğan’ı peygamber yerine koyuyor!...

Daha önce; “Erdoğan’a dokunmak ibadettir” , “Herkes Erdoğan için günde iki rekat namaz kılmalıdır” diyen milletvekilleri görmüştük. Bu ve onlarca benzeri sözler hiçbir zaman yalanlamayan, söyleyenleri cezalandırmayan Başbakan Erdoğan bu sözlerden hoşlanmaktadır ve bu yüzden sesini çıkarmamaktadır.

Şimdi beraberce bir kez daha bir gerçeğin altını çizelim;

“Demokrasi benim için araçtır, amaç değil. Ona binerim ve istediğim istasyona gelince inerim”

“Davam için gerekirse papaz elbisesi bile giyerim” diyen bu kafa sizce “Demokrat” olabilir mi?...

Partisinde “Tek Adam” yönetimi uygulayan, normal bir tartışmaya dahi izin vermeyen, Tük Milletinin kaderini etkileyecek konularda dahi Bakanlarına, Milletvekillerine danışmaya tenezzül etmeyen ve onları adam yerine koymayan bu kafa “Demokrat” olabilir mi?...

Olmaz, olmaz, olmaz… Belki şaptan şeker olur ama, bu kafadan demokrat olmaz.

Özellikle AKP Milletvekillerine seslenmek istiyorum;

Sizlerin haberi olmadan alınan kararların sorumluluğunun sizde olmadığını düşünürseniz, yanılırsınız. Sizler de, alınan kararlardan müteselsil olarak sorumlusunuz. Çok merak ediyorum, TBMM toplandığında içinizden bir kişi çıkıp ta “Şu KHK ile alınan kararları bize de anlatır mısınız” diyen olacak mı?..

Bunları sormalısınız, Mehmet Metiner’e bir şey yapamayan Başbakan, size ne yapabilir ki? Çok kızarsa sizde Metiner gibi televizyonlara çıkıp ağlarsınız…

Affet Ya Seydi… Biz ettik sen etme, diye…

Rifat SERDAROĞLU

Müsteşarın acı günü

YENİ PROJELERİMİZLE HİZMETİNİZDEYİZ

Sinema Sok. Çelikkayalar Apt. 1/1 YOZGATTel: 217 62 02 GSM: 0542 530 36 35

İşte Beklenen Projemiz

Söz verdiğimiz gibi

YOZGAT'I EVlendiriyoruzSATIŞLARIMIZ

BAŞLAMIŞTIR

yine bekleneni yaptı

Gümüşhane’nin Şiran ilçesi kaymakamı iken son kararname ile Yozgat’ın Şefaatli ilçesine atanan Re-gaip Ahmet Özyiğit için veda yemeği düzenlendi.

Gümüşhane’nin Şiran ilçesi kaymakamı iken son kararname ile Yozgat’ın Şefaatli ilçesine atanan Re-gaip Ahmet Özyiğit için veda yemeği düzenlendi. Şiran Belediye Başkanı Yavuz Altıparmak tarafından Yukarı Kulaca tesislerinde düzenlenen yeme-ğe Kaymakam Regaip Ahmet Özyiğit, Kelkit Kaymakamı Niyazi Erten, Kelkit Belediye Başkanı Muammer Duran, kamu kurum ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Yemekte yapılan konuşmalarda Kaymakam Özyiğit’in Şiran’ın tanıtımına ve eğitime verdiği önem vurgulanarak, devletin imkanlarını doğru kullandığı-na değinildi.

Özyiğit’e veda yemeği

Üzeyir LokmanÇAYCI

Page 8: 09 eylul11 Ilımlı İslâm Üzerine

YOZGATHABER

7-8 Eylül’de Rusya Yaroslavl’da, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de katıldığı, 3.Küresel Politika Forumu toplanıyor. Gündemi, “Zengin ve Yoksul: Adalet Nerede?”, “Küresel Güvenlik ve Yerel İhtilaflar”, “Çok Etnikli Toplumlarda Demokratik Kurumlar” başlıklarında küresel güvenlik, bölgesel çatışmalar ve kişisel özgürlükler gibi konular belirliyor.

Forumun amacını ise ABD ve AB borç sorunlarının küresel ekonomide yavaşlama, beraberinde yeni bir finans krizi ve esenlik için ülkelerin mutlaka büyümelerinin sağlanması gerekliliği, Arap Baharı ile ilgili gelişmeler ve iklim değişikliğinden hareketle finansal krizler ve çözülemeyen küresel problemler için “Dünya Hükümeti”nin kurulması öngörüsü oluşturuyor. Dünya Hükümeti! ABD, Çin, AB ve Rusya’dan oluşması planlanıyor...

Çünkü ABD ve AB’nin ekonomik krizlerinin önüne geçmek üzere ileri sürdükleri askeri sanayileriyle diğer sektörlerini ivmeleyen -bu suretle, finansal sistemlerini ve ekonomilerini etkili kılan yolun sonuna gelinmiştir. Kendilerinden güçsüz ülkelere yaptıkları 4.nesil savaşlarda harcamaların çok yüksek maliyetler arz etmesi-şimdi, külfetle birlikte nimetin ortaklaşılması taleplerine yol açıyor!

Nitekim ABD ve AB’nin bozuk ekonomilerinde Arap Baharı ve bilhassa Libya, Suriye, İran gibi hedeflerin külfetinin sorunları daha da arttıracağı gerçeği ve mütemadiyen artan hammadde, gıda fiyatları ve küresel enflasyonla doğan faturayı ödemek istememeleri, başta Çin ve Rusya olmak üzere-mesela; Hindistan ve Brezilya’yı da nimetin de ortaklaştırılmasına dahil ediyor!

Nasılsa dünyanın en büyük nükleer silah stokuna sahip ABD ve Rusya, Stratejik Silahların Sınırlandırılması Anlaşmalarıyla kıtalararası balistik füzeleri, ağır bombardıman harp başlığı sayılarını askeri güçlerini dengeleyecek sınıra indirmiş, diğer ülkelerin de askeri güç dengesini kurmuşlardır. Bu denge, küresel ortaklaşmada eşiği oluşturuyor; eşiğin üstünde nimetin ortakları, altında külfetin ortakları yer alıyor!

Öyleyse Arap Baharı coğrafyasında çok

etkin Türkiye’nin -mesela, NATO füze kalkanı projesine katılması ve radar sistemini topraklarına yerleştirilmesini kabul etmesi, Doğu Akdeniz’de bayrak gösterme isteğini nasıl düşünmek gerekiyor?

İran füzelerine karşı Romanya ve Bulgaristan’da kurulacak Füze Savar sistemi ve Türkiye’de planla-nan Füze Radar Sistemi NATO stratejisinin omur-gasını oluşturmaktadır. Rusya; ABD ve NATO ile yeterli deneyim geliştirdiğini ve belirli bölgede hava savunma sistemi oluşturmak üzere ancak tarafların kendi sistemlerini koruması ve veri değişimine dayalı hukuki bir işbirliğinin kurulması kaydıyla ortaklaşa-bileceği savında, NATO ise Rusya ve NATO’nun birbi-rini düşman değil stratejik ortaklık kurmaya çalışan partnerler olduğu- o yüzden, füze savunma siste-minin Rusya’ya karşı kurulmamasına ilişkin hukuki garantilerin verilmesinin anlamsızlığı tavrındadır! O nedenle ABD ve NATO, Rusya’nın kalkan sisteminin kurulması halinde Stratejik Silahların İndirimi Anlaş-masından ayrılacağı tehdidiyle Avrupa’da herhangi bir yerde Füze Savunma Sistemini kuramıyor! Fa-kat Türkiye’nin Füze Radar Sistemini yerleşti-rilmesini kabul etmesiyle birlikte NATO askeri programının ve Arap Baharı sürecinin yeni bir aşamaya girdiği anlaşılıyor.

Yeni aşama için ABD Dışişleri Bakanı Clinton Rus Dışişleri Bakanı Lavrov’a Türkiye’de füze ra-dar sistemini oluşturmak kararında Rusya ve Av-rupa çıkarlarının hesaba alındığı teminatını veriyor. ABD’nin füze radar sistemi oluşturmasında hak eşit-liği teminatı ortaklaşmaya esas teşkil ediyor. Rusya, Türkiye’ye yerleştirilecek sistemin yalnızca bölge ile ilgili olduğuna ikna oluyor!

NATO Genel Sekreteri Rasmussen, Türkiye’nin NATO füze savunma sistemi için radar konumlandırma kararının sistemin geliştirilmesinde büyük önem taşıdığını belirtirken, Arap Baharında Sünni eksenle kuşatılmaya çalışılan İran, Meclis Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Burucerdi, Türkiye’yi kastederek, “Müslüman ülkeler NATO’nun çıkarlarına hizmet etmemeli” diyor!

Tam bu aşamada Rusya füze kalkanını deleceğini belirttiği bir akıllı füze başlığını deniyor! 1988 yapımı RS-12 M “Topol Füzesi” modern başlık takılarak ateşlendiğinde, nükleer silahı taklit eden akıllı başlığın birkaç dakika sonra 8 bin km uzakta hedefi tam isabetle vurduğu açıklanıyor...

ABD ve NATO’nun İran’dan gelebilecek tehditlere karşı bir önlem iddiasıyla geliştirdiği -fakat, bu aşa-mada bölgesel gerginliklerde önemli rol oynayacağı pek açık füze kalkanı sisteminin Türkiye’de nereye yerleştirileceği polemiğine, İsrail’e karşı uygulanacak yaptırımlar arasındaki “Doğu Akdeniz’de seyrüse-fer serbestisi için her türlü önlem alınır” kararı da eklemleniyor. Sonuçta Füze Radar Sisteminin ön-celikle Doğu Akdeniz güvenliğini içeren Akdeniz Kal-kanı olarak planlandığı anlaşılıyor.

Bir süre önce Çin’in Libya Kaddafi rejimine, tes-limatı Cezayir ya da Güney Afrika gibi üçüncü bir ülke üzerinden silah satışı önerisi ardından, İran’da yayımlanan Haber gazetesi internet sitesinde Ria Novasti; Rusya ile İran arasında füze kalkanı konu-sunda görüşmelere başlanıldığını bildiriyor. Doğrusu Başbakan Erdoğan’ın, ABD ve AB ekonomileri ve finansal sistemlerinin İslam coğrafyası nimetlerini ortaklaşmasını teminen Türkiye’yi iyi pazarladığı gö-rülüyor... Külfetin yeniTSK’da Başkomutan yardımcısı Genelkurmay Başkanı Necdet Özel komutasında Mehmetçiğe düşmememesi için neyin gerektiğini; lütfen hatırlayınız!

Büyük Atatürk, “Muhterem milletime, şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetişerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki asıl cevheri, çok iyi incelemek dikkatinden, bir an vazgeçmesin” diyor...

09 Eylül 2011

Cuma8 Haber

Arap Baharı Kışa Dönüşürken

Yüksek öğrenim yurtlarının kalitesini ve kapasitesini artırmak için harekete geçen Başba-kanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) ile Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURTKUR) "5 yıldızlı otel kalitesinde" yurtlar yapmak için anlaştı. k etapta 17 ilde 10 bin 210 yatak kapasiteli 18 yurdun yapımı için proto-kol imzalayan TOKİ ve YURTKUR, yüksek öğrenim gençliğinin barınma sorununa kalıcı çözümler getiriyor.

TOKİ’den yapılan yazılı açıklamada, yüksek öğrenimde otel konforunu yakalamak için harekete geçen TOKİ ve YURTKUR’un, iş-birliği protokolü imzaladığı "5 yıldızlı otel" gibi yurtlar inşa edileceği bildirildi. Arsası YURT-KUR tarafından temin edilecek olan yurtların inşaat ve diğer altyapı çalışmalarının TOKİ tarafından gerçekleştireceği belirtilen açıklama-da, "Öğrencilerin her türlü konforu düşünülerek yapılacak olan yurtlarda odalar 1 ve 3 kişilik olarak düzenleniyor. Her odada televizyon, buzdolabı, çalışma masası ve diğer gereçler yer alacak. Öğrencilerin ortak kullanımları için her katta dinlenme odası ve etüt salonları yer alacak. Yurtlarda ayrıca sosyal amaçlara hizmet verecek kafeterya, berber, kantin ve lokanta da bulunacak" denildi.

Alaca-Yozgat çevre yolunda geçtiğimiz yıl-larda başlatılan yol yapım çalışmaları hummalı bir çalışmanın ardından tamamlandı. Yolun hizmete açılmasıyla birlikte trafik yükü hafif-lerken ilçe önemli ulaşım merkezleri arasında yer aldı. Trafiğe açılan çevre yoluyla birlikte Çorum'dan Yozgat veya Yozgat'tan Çorum istikametine giden araçlar artık ilçe merkezine uğrama zorunlulukları da ortadan kalktı.

Okula yeni başlayacak minik-lerin okul fobisinden kurtulmaları için anne ve babanın çocukla olan iletişimi oldukça önem taşıyor.

İlkokul günlerinde yaşananla-rın eğitim hayatı üzerinde önemli etki yaptığı bilinen bir gerçek. Atı-lan bu ilk adım, duygusal açıdan da yeni bir dönemin başlangıcı oluyor. Bu ilk adımın doğru atıl-ması için eğitimcilerin yanı sıra ailelerin de bazı noktalara dikkat etmesi gerekiyor.

"Okul, çocuk açısından önce-likle arkadaş ve oyun demektir. Öncelikle bu özellikleri vurgula-makta yarar vardır. Çocuğa yeni arkadaşlarının olacağı ve onlarla yeni oyunlar oynayacağı anlatıl-malı" diyen ve ailenin çocuğu psi-kolojik yönden okula hazırlaması gerektiğini belirten Psikolog Fera-him Yeşilyurt, hazırlık sürecinde

yapılacakları şöyle sıralıyor:Öncelikle ilk haftalarda

çocuğunuzun biraz stres ve kaygı yaşamasının normal olduğunu ona anlatın. Okula başlamadan önce bu konuyla ilgili muhakkak onunla konuşun. Çocuğunuzun fiziksel ve ruhsal sağlığını mutlaka kontrol ettirin. Çocuk doktoru, göz doktoru ve diş hekimi muayenele-riyle birlikte gerekiyorsa psikolog görüşmesini organize edin.

Okullar açılmadan en az bir hafta önce uyku ve yemek saatleri-ni yeniden planlayın.Televizyon ve bilgisayar karşısında geçirdiği saatleri kısıtlamaya çalışın. Yazın bu süre artmış olabilir.

Ders motivasyonunu artıra-bilecek eğitim malzemeleri alın. Okul alışverişine birlikte çıkın ve mümkün olduğunca onun seçimle-rine saygı gösterin.

ARISOYYapı PVC Pencere, Kapı, Duşa Kabin Sistemleri

* PVC DOĞRAMA* CAM BALKON* PANJUR* ALÜMİNYUM DOĞRAMA* TERS TAVAN LAMBİRİ

* KOMPOZİT KAPLAMA* LAMBİRİ ASMA TAVAN* OTOMATİK GARAJ KEPENK* ALÜMİNYUM KORKUUK* ÇELİK KAPI

Tel - Fax: 0354 217 41 00 GSM: 0546 567 42 25 - 0541 231 66 34

Adres: Sivas Cad. Yimpaş Polikliniği Yanı Fecir Apt Altı No: 8 YOZGAT

Serkan ve Turhan ARISOY

Öğrencilere otel gibi yurt geliyor

Alaca-Yozgat yolu trafiğe açıldı

GİYİM

Rİ ÇM E ELAbdurrahman içme

LİSE CADDESİ OBA APT. NO:1 / YOZGAT Gsm : 0.532.626 3145

YENiDEN3 AL 1 ÖDE

399 TL

39,90 TLKampanya stoklarla sınırlıdır

ALTIN YILDIZ TAKIM ELBiSE

3 ADET GÖMLEK

Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün 91. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenle-nen ''Anadolu Basını Özendirme Yarışması 2010'' ödülleri, Başba-kan Yardımcısı Bülent Arınç'ın katıldığı törenle sahiplerine verildi. Dolmabahçe'deki Baş-bakanlık Ofisi'nde düzenlenen törende konuşan Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya, günümüzde medyanın çağdaş demokrasinin en önemli unsurlarından ve demokrasinin bir bakıma turnusol kağıdı olduğunu söyledi.

''Bir ülkedeki özgür ve güçlü bir medyanın varlığı, demokrasinin en önemli kanıtıdır'' diyen Kara-kaya, genel müdürlüğün çalışma alanının, yerel, yaygın ve yurt dışı boyutlarıyla medya olduğunu dile ''Anadolu Basını Özendirme

Yarışması 2010'' sonuçları şöyle: ''Yerel Haber'' dalında birinciliğe, ''O Ne Ala! Denize Sıfır Baz'' baş-lıklı haberiyle Bursa'da yayımlanan Mudanya gazetesinden Yavuz Gerçekçi layık görüldü.

Yarışmanın ''Makale-Yorum'' dalında ise ''Oldu mu Yani?'' başlıklı yazısıyla Çorum'da yayımlanan Çorum Hakimiyet gazetesinden Recep Mebet, ''Mi-zanpaj'' dalında Adana'da yayım-lanan, Refleks gazetesinden Şahin

Çoban, ''Araştırma'' dalında, ''Genç Ayşe Sorunsuz'' başlıklı yazısıyla, Zonguldak Karadeniz Ereğlisi'nde yayımlanan Önder gazetesin-den Birol Karadeniz, ''Röportaj'' dalında Trabzon'da yayımlanan Karadeniz'de İlk Haber gazetesin-den Celal Kadıoğlu ''Şampiyon Değil Dünya Kulübü Olmalıyız'' başlıklı röportajıyla birinciliğe layık görüldü. Törende daha sonra dereceye girenler toplu fotoğraf çektirdi.

"Anadolu Basını" ödüllendi

KONGRE İLANIKARAR METNİŞirketimizin Genbak Motorlu Araçlar Genel Bakım Kerestecilik Otom.

Tic. San. A.Ş. Yönetim Kurulu 16.07.2011 Cumartesi günü; saat 09.00’da şirket merkezinde toplandı.

Yapılan görüşmeler sonunda; 1. Şirketimiz 2008-2009-2010 yılları Olağan Genel Kurulunun

25.09.2011 Pazar günü saat 11.00’de 100. Yıl Sanayi Sitesi 8/A Blok No:2 YOZGAT adresinde aşağıdaki gündemi görüşmek üzere toplanmasına.

2. Toplantı tarihi, yeri ve gündemini ihtiva eden davet mektubunun şirket ortaklarına taahhütlü mektupla bildirilmek suretiyle T.T.K’nun 268. maddesi gereğince ilanlı olarak yapılmasına.

3. Faaliyet raporları ve bilanço, kar-zarar cetvellerinin 100. Yıl Sanayi Sitesi 8/A Blok No:2 YOZGAT adresinde açık bulundurulmasına.

Oybirliği ile karar verilmiştir. GÜNDEM1. Açılış, yoklama ve saygı duruşu.2. Divan teşekkülü, Divan Genel Kurul evraklarını imzalama yetkisinin

verilmesi.3. 2008-2009 ve 2010 yılları Bilanço ve Gelir Tablosu’nun okunması

müzakeresi.5. Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerinin seçimi, görev sürelerinin

belirlenmesi, verilecek ücretlerin belirlenmesi. 6. Dilek ve temenniler.7. Kapanış.

YÖNETİM KURULUKemal ÖRMÜŞ Levent ÖRMÜŞ Osman SARIKAYAYön. Kur. Bşk. Yön. Kur. Bşk. Yrd. Üye

İlan olunur.

Okul fobisine dikkat!

Page 9: 09 eylul11 Ilımlı İslâm Üzerine

YOZGATHABER09 Eylül 2011

Cuma Haber 9

Yozgat’ın üniversitesine kavuşması, sosyal, kültürel eksikliklerinin giderilmesi noktasında hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan işadamları Erdoğan Akdağ ve Bilal Şahin bir araya geldi. Hizmetlerine destek görememiş olmalarına rağmen devam ettiklerini belirten iki işadamı, buna rağmen bu yoldan hiçbir zaman dönme-diklerini ifade etti.

AKDAĞ ŞAHİN’İ TEBRİK ETTİYozgatlı hayırsever işadamı Bilal Şa-

hin tarafından yaptırılan bin kişilik cami ve külliyesi inşaatını gezen hayırsever işadamı Erdoğan Akdağ, Bilal Şahin'in kendisinin 40 yıllık arkadaşı olduğunu belirterek, "Kendisi beni cami ve külliyeyi gezdirmek için davet etti. Bugün kısmet oldu ve geldik gezdik. Ben Bilal Bey'i tebrik ve takdir ediyorum. Yozgat'a böyle güzel eserler yaptırıyor. Biliyorsunuz kampus alanına birde İlahiyat Fakültesi yaptı-rıyor. Bu beni ziyadesiyle memnun etti. Bozok Üniversitesi’nin büyümesi, buraya daha çok öğrencinin gelmesi Yozgat ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Bu yıl yetişmezse önümüzdeki yıl eğitim öğretime açılacak ve buraya bir kaç yüz tane öğrenci ve öğretim görevlisi gelecek. Bu tür işleri yapmak gönül işidir. Bu işleri parası olan insan bile yapmaz. Bizim yaptı-ğımız işler öyle meşakkatli işler ki herkes bu işleri yapamaz. Benim bildiğim İstanbul’da birkaç insan var onlarda yapmaz. Dolayısıyla siz bizlere sahip çıkın bizde Yozgat'a sahip çıkalım" dedi.

YOZGATLI DIŞINDA HERKES YATIRIMLARIMIZI TAKDİR EDİYORYozgat'a Bozok Üniversitesi’nin kurul-

masında en büyük pay sahibi olan Hayırsever İşadamı Akdağ, "Benim Yozgat'a asıl geliş amacım, Erdoğan Akdağ Kongre ve Kültür Sarayı'nın dış cephesi bitti. Diğer işlerini de Cumhuriyet Bayramına bitirip teslim edeceğiz. Ayrıca üniversite kampus alanına birde cami yaptırıyorum. İlerleyen zamanlarda caminin de temelini atacağız. Yozgat'ın dışında ki herkes bizim bu yatırımlarımızı tebrik ediyor. Biz

bu işlere Erciyes Üniversitesi’yken başladık. Kayseri’de ki zenginler üniversitelerine bir şeyler yaptılar ve Erciyes Üniversitesi aldı başını gitti. Biz de buradaki hizmetlerimize kimisi istemeyerek, kimisi çelme takarak bu günlere geldik. Yapılan araştırma doğru ise eğer 2023 yılında Bozok Üniversitesi’nin öğrenci sayısı 50 bin olacakmış. Bu 50 bin öğrencinin yanı sıra 10 bin kişide üniversite kadrosu olursa 60 bin kişiyle Yozgat o zaman kalkınmaya başlar. Belki o zaman daha zen-ginler olur ve bir şeylerin ucundan da onlar tutar. Üniversitenin ilk bir kaç yılında esnafları gezdim. Bu öğrencilerin Yozgat ekonomisine, esnafın işlerine büyük katkı sağlayacağını söy-ledim. Ama esnaf dinlemedi ve kendi bildikle-rini yaptılar. O ara okul tatile girdi öğrenciler gitti. Birkaç yıl sonra esnafımız öğrencinin kıymetini anladı ve benden daha çok sahip çıkıyorlar şimdi" diye konuştu.

ŞAHİN: ‘AKDAĞ BİZE ÖRNEK OLDU’Ziyaretlerinden dolayı İşadamı Erdoğan

Akdağ'a teşekkür eden Bilal Şahin, "Ben 1973 yılından beri Erdoğan Akdağ'ı ve ailesini çok yakından tanıyorum. Erdoğan Bey ile kader birliği yaptık, kendisi bize aklıyla, iş tecrübe-

siyle, dünya görüşüyle, sosyal yaşantısıyla ön-cülük edip örnek oldu. Allah kendisinden razı olsun bize öncülük etti ve bu işleri başlattık. Erdoğan Bey ileriyi gören bir insan. Yozgat'ta üniversite olmazsa Yozgat hiçbir yere gidemez dedi. Biz böyle deyince herkes bizim düşmanı-mız oldu. Ne halk ne de basın yanımızda oldu. Tabii Erdoğan bey kimseye kulak asmadı ve bildiğini yaptı. Kampus alanını yaptı, üni-versitesini yaptırdı bizde onun çizmiş olduğu yoldan gidiyoruz. Erdoğan Bey'in eserlerinin yanında benim de bir eserim olsun diye İlahi-yat fakültesini yaptırdım. Erdoğan beyin bize dediği ve öğrettiği şey Yozgatlı’nın yanında olun. Biz orda doğup büyüdük, hizmetimizi Yozgat'a yapalım oldu. Ömrümüz yettikçe gü-cüm oldukça memleketimize yatırım yapmaya, halkımıza hizmet etmeye devam ederiz. Tabii ki Yozgatlı aleyhimizde az konuştuğu sürece. Erdoğan beyin yaptığı hizmetlere ulaşamasak da bizde kendisinin yolunda gidiyor ve hizmet yapmaya devam ediyoruz. Erdoğan bey her konuda bize öncü olmuştur, kendisine minnet-tarım. Biz Erdoğan Beyle evvelinde de birlik-teydik, şimdide birlikteyiz. Bizim zamanımız-dakilerin şimdi hiç birisi yok, hepsi ayrıldı gitti bir tek ikimiz kaldık" ifadelerini kullandı.

Hayırsever işadamları bekledikleri desteği görememekten yakındılar

Uzmanlar, daha çok uzak doğu ülkelerinde görülen karaciğer kan-seri sıklığının Türkiye`de giderek arttığına dikkat çekerek erken tanı konusunda uyardı.

Ağırlıklı olarak Orta Doğu ülkelerinde görülme sıklığı olan karaciğer kanseri Türkiye`de de giderek artış göstermeye başladı. Karaciğer kanseri en sık görülen 5. kanser türü olarak dünyada yerini alırken, Türkiye`de kanser görülen hasta sayısının artması endişe veri-yor. Kansere bağlı ölümler arasında üçüncü sırada yer alan karaciğer kanserinde, erken tanı ve karaciğer nakli ile insanlar yeniden yaşama bağlanabiliyor.

Uzmanlar, daha çok Uzak Doğu ülkelerinde görülen karaciğer kanse-ri sıklığının ülkemizde de her geçen gün artmakta olduğuna dikkat çekti. Karaciğer kanserinin en sık görülen beşinci kanser türü olduğuna vurgu yapan Karabıçak, kansere bağlı ölümler arasında karaciğer kanseri ölümlerinin üçüncü sırada yer aldı-ğını vurguladı.

Sirozlu hastaların en fazla risk taşıyan hastalar gurubuna girdiği-ni belirten uzmanlar, Hepatit C`li hastalarda uzun dönemde kanser ge-lişme riskinin artığını, sirozlu hasta-larda yıllar içinde karaciğer kanseri gelişme riski arttığından dolayı bu hastaların karaciğer polikliniklerin-de düzenli olarak takip edilmesinin gerekli olduğunu kaydetti.

Uzun süre çok fazla alkol tüke-tenlerde, sigara içenlerde ve aflatok-sine maruz kalan kişilerde karaciğer kanseri gelişme risk artığını ifade eden uzmanlar, `Karaciğer kanseri daha çok sirozlu hastalarda görülse de hiçbir risk faktörü taşımayan hastalarda da gelişebilmektedir. Ka-raciğer kanseri spesifik bir bulgusu olmamakla birlikte sağ üst kadran ağrısı, halsizlik, kilo kaybı, kansız-lık, ilerlemiş vakalarda da sarılık sık görülen başvuru bulgularıdır. Siroz hastalarının dışındaki hastaların büyük bir kısmı ise hiçbir şikayeti olmayan ve karaciğer kanseri tanısı rastlantısal olarak konulan hastalar-dır` dedi.

Türkiye'de kanser riski artıyor

Yozgat Sınav Dergisi Dershaneleri

Çelme taktılar düşmedik!

Ehl-i Beyt Külliyatı Hakkında

Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (sav) efendimizin hikmet dolu hayatlarını çağın insanına verdiği mesajlar eşliğinde “Rahmetenlilalemin” adlı eseriyle Ehl-i Beyt külliyatını yazmaya başlayan Prof. Dr. Haydar Baş, Ehl-i Beyt serisini yazmaya devam etmektedir.

Hz. Fatıma, İmam Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin’den sonra geçtiğimiz gün-lerde İmam Zeynelabidin ve İmam Cafer adlı eserleri de elimize ulaştı. Bu eserler, saklı kalan tarihin açığa çıkması ve Ehl-i Beyt gerçeğinin anlaşılması yönünde, insan-lık tarihine ak ve altın sayfalar hükmünde geçecektir.

Bu eserlerin en bariz özelliği; kaybolan ölçülere tekrar kavuşmak, bu mübarek yolun feyz ve bereketinden istifade ederek yönünü kaybetmiş insanlığa gerçek sıratı müstakim yönünü tarif edebilecek niteliktedir.

Ehl-i Beyt’in dindeki yerini anlamak için Ayeti kerime ve hadisi şerifler ışığında bilgiler aktararak meselenin önemini birlikte anla-maya çalışalım...

Yüce Allah(cc) bir Ayeti Kerimesinde Pey-gamberine itaati, kendisine itaat gibi kabul etmiş, kulluğun gereği olarak da Peygambere itaati emretmiştir: “Kim Peygamber’e itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur’’(Nisa Su-resi/Ayet:80)

Dünyevi ve uhrevi kurtuluşun reçetesi ve rehberi olarak gönderdiği Âlemlere Rahmet Muhammed (sav) efendimizi bizim üzerimiz-de sürekli ikaz edici kılmış, Onu, yaşayan Kur’an olarak dünya âleminde yaşatmıştır. Onun hayat ölçüleri, kıyamete kadar da ölçü ve rehber olarak kalacaktır.

Peygamberimiz(sav) Veda hutbesinde; ”Benden sonra yolunuzu sapıtıp dala-lete düşmemeniz için size iki emanet bırakıyorum. Onlar Allah’ın kitabı ve Resulü’nün sünneti.” buyurmuştur. (Malik, Muvatta, Kader3, Buhari, Fedailü’l Kur’an,20)

Emanet kavramındaki sünnet ifadesinin içini de Veda Haccı dönüşünde, Mekke Medi-ne arasında irat ettiği, Gadr-i Hum hutbesin-de doldurmuştur.

Gadr-i Hum Hutbesinde şu ifadelere rast-lıyoruz; “Ben sizin aranızda iki değerli emanet bırakıyorum; onlara sarıldığınız sürece benden sonra asla sapıklığa düş-mezsiniz. Onlar Allah’ın Kitab’ı ve benim Ehl-i Beyt’imdir.” (Sahih-i Müslim, Kitab-u Fezail-i Ali ibn-i Ebi Talib, c.7, s.122)

Bu uyarıdan da anlaşılan şudur ki; Hz. Muhammed’in (sav) sünnetlerini gerçek ma-nada anlayan ve yaşayanların Ehl-i Beyt ol-duğu haber verilmiştir.

Ehl-i Beyt’in kimleri kapsadığı, şu hadisi şerifte haber verilmiştir:

Hazreti Ayşe rivayet ediyor; “Bir gün Al-lah Resulü (sav) dışarı çıktı ve sırtında siyah keçi kılından örülme, desenli bir aba vardı. Önce Hasan geldi, onu abasının altına aldılar, ondan sonra da Hüseyin geldi, onu da aba-sının altına aldı; daha sonra Fatımâ geldi ve abanın altına girdi ve daha sonra Ali geldi, onu da diğerleriyle birlikte abanın altına aldı ve şöyle buyurdu ‘Ey Ehlibeyt, gerçekten Allah, sizden kiri (her türlü günah ve çirkinliği) gidermek ve sizi tertemiz kıl-mak ister’ (Ahzap suresi; 33. Ayet) buyur-du” (Sahih-i Müslim’de, “Ehlibeyt’in Faziletle-ri” babında, c;7 s:130)

Bir başka hadisi şerifte Ehl-i Beyt’e tabi olmanın gereği işaret edilmiştir:

“Benim Ehl-i Beyt’imin sizin içinizde-ki misali, Hz. Nuh’un kavmi içerisindeki Hz. Nuh’un gemisi gibidir. Kim gemiye binerse necat bulur, kim binmezse helak olur” buyurmuştur. (Suyuti, Tefsir-i Hulafa, s.573; Taberani, Mu’cem’ül Kebir, s. 78)

Gerçek kurtuluş, Ehl-i Beyt’le olmak ve Ehl-i Beyt’i sevmekle olduğuna göre; Ehl-i Beyt’i sevmek ve tabi olmak imanın gereği-dir.

Ehl-i Beyt’in hayatını öğrenmek anlamak ve yaşamak imanın gereği olduğuna göre Ehl-i Beyt’siz bir din anlayışı eksiktir.

Bu bilgiler ışında olaylara bakınca Ehl-i Beyt’in hayatının, görüşlerinin, anlayışlarının ve yaşayışlarındaki ölçünün gerçek İslam olduğu anlaşılmaktadır. Anlaşılan odur ki asırlardır saklanan ve saptırılan Ehl-i Beyt gerçeği ortaya çıkmadan gerçeğe ulaşmak da imkânsızdır.

Prof. Dr. Haydar Baş çok titiz bir şekilde dünyada itibar görmüş, İslami eserleri satır satır araştırarak gönül potasında eriterek ulaştığı hakikatleri bizlere sunarak gerçek-ten çok hayırlı bir iş yapmaktadır. Bu açıdan insanlığa kazandırılmaya çalışılan Ehl-i beyt Külliyatı insanlığa ufuk açarak yönünü bul-masına sebebiyet verecektir.

İyi ki varsınız Muhterem Haydar Hocam… Allah ilminizi, güç ve kudretinizi artırsın. Amin.

Uğur Kepekçi

Page 10: 09 eylul11 Ilımlı İslâm Üzerine

YOZGATHABER09 Eylül 2011

Cuma10 Haber

Benzin başta olmak üzere akaryakıt fiyatlarındaki artış, mo-torlu taşıt seçiminde vatandaşları nispeten daha ucuz yakıt kullanılan araçlara yöneltti.

TÜİK Motorlu Kara Taşıtları İstatistiklerinden derlenen bilgiye göre Türkiye`de, 2010 yılı sonu itibariyle trafiğe kayıtlı 15 milyon 95 bin 603 motorlu kara taşıtı bulunuyor.

Türkiye`de motorlu kara taşıt-larında kullanılan yakıt türlerine bakıldığında, yıllara göre yakıt tercihinin benzinliden dizel ve likit petrol gazına (LPG) doğru önem-li ölçüde bir yönelme olduğunu gösteriyor.

Araçlarda kullanılan yakıt türüne göre, 2004 yılında trafiğe kayıtlı toplam 10 milyon 236 bin 357 araçtan yaklaşık yüzde 55`i benzinli araçlardan oluşurken, bu oran 2010 yılına gelindiğinde yüz-

de 38`e geriledi.İstatistiklere göre, Türkiye`de

benzinli araç sayısı 2004-2010 yılları arasında sadece yüzde 3,46 artış gösterirken, bu oran benzine oranla daha ucuz yakıt türleri olan dizel yakıt kullanılan araçlarda yüzde 85,15`e, LPG`li araçlarda ise yüzde 263,10`a ulaştı.

Bu artış oranlarıyla 2004`te 3 milyon 346 bin 355 olan dizel araç sayısı 2010 yılında 6 milyon 195 bin 898`e, LPG`li araç sayısı ise aynı dönemde 819 bin 7`den 2 milyon 973 bin 832`ye çıktı.

Buna karşılık en pahalı akar-yakıt türü olan benzin kullanılan araç sayısında ise 2007 yılından itibaren düşüş görüldü. Türkiye`de 2007 yılında 5 milyon 980 bin 516 adet olan benzinli araç sayısı, 2010 yılına gelindiğinde yüzde 3,65 oranında azalarak 5 milyon 762 bin 156 adet oldu.

Yakıt tasarruflu araca rağbet arttı

Piyasaya eğitim dopingi

Yeni eğitim öğretim yılına az bir süre kalması, piyasada önemli bir canlılığı da beraberinde getirdi. Tüm hazırlıklarını bu yönde yapan ve dükkanlarının ve tezgahlarının büyük bir bölümünü öğrenciye ayıran mağazalarda canlılık gözlenmeye başladı. Veliler fiyatlardan şikayet ederken, mağaza sahiple-ri mevcut yoğunluğu karşılama noktasında özellikle hafta sonunda yoğun bir mesai yapmaya hazırlanı-yor.

2011-2012 Eğitim öğretim yılının başlangıcına

az bir süre kalması hiç kuşkusuz, kırtasiyeci ve öğrenciye yönelen mağazaların işine yaradı.

CANLILIK ARTIYOROkula gidecek çocuğunun ihtiyaçlarını giderme

çabasında olan ailelerin mağaza ve kırtasiyele-re akın etmeye başladığı dikkatlerden kaçmadı. Esnafın biraz olsun yüzünü güldüren, velileri biraz düşündüren hareketlilik alışverişe tam olarak yan-sımasa da şehir çok yoğun bir günü geride bıraktı.

İki çocuğunu okutacak bir ailenin yüksek

maliyetler karşısında işi fiyatlar karşısında daha zorlaştı. Sırf çok gerekli ihtiyaçlarını alması durumunda milyarı gözden çıkarması gereken bir aile, kış ayının da yaklaşması ile birlikte kara kara düşünmeye başladı.

Kitap, çanta, kıyafet, ayakkabı, eşofman, silgi, kalem derken maaşının en az 2 katını çocuğunu okutmak için gözden çıkaran veli bu nedenle terci-hini işporta ya da kalitesi biraz daha düşük kıyafet-ler satan dükkanlara çevirmek durumunda kaldı.

Ustasına has Trabzon Ekmeği ve Kepek Ekmeği Tüm Gimat'larda

Vakfıkebirli Aykan Usta'nın YeriYerköy Shell Mevkii

Fiyatı nedeniyle vatandaşın sofrasında ayda bir gördüğü kırmızı ete zam geldi.Et fiyatlarıyla ilgili Ramazan öncesinde başlayan 'zam gelecek' öngörüleri gerçekleşmeye başladı.

Kırmızı et fiyatlarına yine zam geldi. İthal etin vergisinin yüzde 75 çıkarılması ve döviz kurlarındaki artış nedeniyle sürekli artan karkas etin kilosu Ankara'da 16-16,50 lira-ya, Kayseri ve civarında 17 liraya ulaştı. Sektör temsilcileri fiyat artış-larını dolardaki yükselişe bağlıyor.

Fiyatlar, ithal etin serbest bırakıldı-ğı döneme yaklaştı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın Rama-zan ayı girmeden fiyatların artma-sına önlemek için aldığı kesimlik canlı hayvanın yüzde 30 olan vergi-sini yüzde 15 indirme tedbiri de faydalı olmadı. Sektör temsilcileri, oruç zamanında et sirkülasyonunun azaldığını, buna rağmen fiyatların arttığını belirtiyor.

Halihazırda ciddi şekilde hay-van bulma sıkıntısı çektiklerinin altını çiziyorlar.

Kırmızı ete zam geldi

Gizli tehlikeye dikkat

sker nakilleri sırasında terör saldırılarının artması, bu nedenle çok sayıda askerin bayram öncesi riskli bölgelerden geçmemesi için terhis olmalarına rağmen evlerine gönderilmeyişi hükümeti harekete geçirdi.

Erbaş ve erlerin sevkıyatına ilişkin yönet-melikte yapılan değişiklikle bundan sonra “en emniyetli olan yol” tercih edilecek. Önceki uygulamada “en ekonomik olan yol” tercih ediliyordu. Yönetmelik değişikliği ile zorunlu hallerde yaya sevkiyatını içeren hüküm de tarihe karıştı.

1955 tarihli “Erat Sevkıyat Yönetmeliği”nde bazı değişikliklere gidildi. Bu değişiklikler dünkü Resmi Gazete’de yayımla-narak yürürlüğe girdi.

Yönetmeliğin 103. maddesinde yapılan değişiklikle “Erlerin sevkıyatında, çeşitli nak-liyat sistemlerinden mümkün olduğu hallerde bunların en iktisadi olanı tercih edilir” hükmü “Erbaş ve erlerin sevkıyatında, çeşitli nakli-yat sistemlerinden mümkün olduğu hallerde gidip gelmeye en uygun, kullanılması mutat ve emniyetli olan yol ve taşıt araçları tercih edilir” şeklinde değiştirildi. Böylece terörle mücadele-de öncelikli bölgelerde terhise ilişkin sevklerde havayolunun kullanımının da önü açılmış oldu.

İaşe bedeli de ödenecekYönetmeliğin 4. maddesinde yapılan deği-

şiklikle askere sevk edilecek yükümlülerin iaşe (beslenme) bedeli ve otobüs masrafları karşı-lanacak. Önceki yönetmelikte yükümlülülerin sadece yol masrafları karşılanıyordu.

Asker sevkiyatında yeni dönem

Sigarada kara paket alarmıPaketlerin üstündeki resimden sonra bu sistemin

de satışlarını düşüreceği endişesi taşıyan firmalar alarma geçti. Daha önce resimlere dava açan firmalar çıkış yolu ararken, ismini vermek istemeyen bir firma yetkilisi, `Bu sistem ile satışlar çok düşer` dedi

ÜRETİCİLER DAVA YOLUNDASigarayla savaşan dernek yetkilileri ise uygu-

lamanın bir an önce başlaması gerektiğini belirtti. Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı da sigara üreticisi firmaların Türkiye`de her yönetmelik ve kanunu mahkemeye taşıdıklarını belirterek, `Seken hiç olmadı.

Firmaların amacı daha çok sigara satmak, bizim amacımız da sigarayı en az sattırmak` diye konuştu. Sağlık Bakanı Recep Akdağ`ın, bizzat istediği yeni çalışma kapsamında tiryakiler, sigarayı ancak numa-ralarıyla isteyebilecek.

İlk kez Avustralya`da Temmuz 2012`de uygu-lamaya girecek olan sistemle, paketlerde sigaranın markası, logosu bulunmayacak, sadece numaralar yer alacak. Konunun duyulmasından sonra Türkiye`de üretim yapan birçok yabancı sigara firmasının araştırma yaptıkları öğrenildi. İsminin açıklanması-nı istemeyen bir firma yetkilisi `Resim uygulaması satışların düşmesinde önemli bir rol oynadı. Zaten uygulanan yasakta satışları düşürüyor. Bu uygula-ma ile satışlar daha da düşecektir` dedi. Öte yandan ABD`de de 5 sigara şirketi, sigara paketleri üzerine açık sağlık uyarıları konulması zorunluluğu getiren yeni yasa nedeniyle Gıda ve İlaç İdaresi`ne (FDA) dava açmıştı.

TİRYAKİ NE DÜŞÜNÜYOR?Sigara paketlerini gördüğüm zaman içim gidiyor.

Değişik değişik ilgimi çekiyor. Belki bu yöntemle

ilgi azalabilir.Önemli olan insanları sigaradan uzaklaştırmak.

İçmek isteyen her renk paketi alır.Bence çok iyi. Biz kendimizi sigaradan uzaklaş-

tıramadık, bari hükümet uzaklaştırsın. Sigara alırken ne aldığımızı bilemeyeceğiz. Satıcılar bizi kandıra-bilir. Bu proje ile içtiği sigaranın markasını gösterip hava atan gençlerin özenmeleri bitecek.

Hükümete helal olsun. Kapalı alanlarda sigara yasağı uygulanmaz dediler, çatır çatır uygulanıyor.

DENETİM ARTIRILSIN`KARA paket` uygulaması ile ilgili görüşlerini

açıklayan TESK Başkanı Bendevi Palandöken, bu konuda esnafın tüketiciyle karşı karşıya getirilmeme-si gerektiğini belirterek, `Avrupa`nın da uyguladığı bugünkü düzenleme bence yeterli.

Bunların yerine yüzde 50`ye ulaşan kaçak siga-raya önlem alınması gerekiyor. Denetim daha sıkı olmalı` dedi.

www.yozgathaber.com.trYozgat’ın en güçlü ve güncel haber portalı

Kokulu silgiler, birbirinden ilginç kalemler ve rengarenk kırtasiye malzemeleri… Her okul döne-minde çocukların okul stresini çoğu zaman eğlenceye dönüştüren bu kırtasiye ürünleri, aslında çocukların sağlığını bozabilen çok ciddi tehlikeler içeriyor.

Uzmanlar, `Kalitesiz kırtasiye malzemelerinin zararları` hakkında bilgi verdi ve ailelere önerilerde bulundu.

ALBENİLİ KALEMLER VE SİLGİLER TEHLİKE SAÇIYORPiyasaya çeşitli şekillerde giren ve özellikle de

Uzakdoğu kökenli olan ucuz ve kalitesiz boya, oyun hamuru, kokulu silgi gibi kırtasiye malzemeleri, abartılmış `albeni` özellikleri nedeniyle bilinçsizce tüketilmektedir. Gıdalarının konduğu plastik çanta-lar ve suluklar da eğer kalitesiz ise bu anlamda risk taşımaktadır. Okul öncesi ve ilköğretim çağındaki çocuklar, kullandıkları kırtasiye malzemelerini kontrolsüzce ağızlarına götürebilmekte, kullandıktan sonra ellerini ağızlarına veya gözlerine sürebilmek-

tedir. Oysaki bu ürünlerde yer alan boyar ve uçucu kimyasal maddeler, çocukların sağlığı için büyük bir risk oluşturmaktadır. Hangi maddeden üretildiği belli olmayan ve güvenlik sınırlarını aşan kimyasal madde katkılı bazı ürünlerin uzun vadede sonuçlarının daha net ortaya çıkacak olması, maalesef bunların günlük kullanımını özensiz kılmaktadır.

Son derece toksik etkileri olduğu bilinmesine karşın, aşırı dozda bu kimyasallara (fitalatlar, azor, kanserojen, alerjen boya maddeleri, ağır metaller, formaldehit) maruz kalmanın sonuçları da üzücü olabilir.

Bünyesi hassas bazı çocuklarda deride döküntüle-ri tarzında alerjik reaksiyonlar gelişebilir ve solunum sıkıntısı oluşabilir. Şüphelenilen bu ürünün uzaklaş-tırması sonucu bulguların ortadan kaybolmaktadır. Özellikle azor boya maddelerinin bu ürünlerde kulla-nılması sonucu kansorejen etkiler ortaya çıkabilir. Bu tür boyalar suda kolayca çözüldüğü için terlemiş bir elle bile tutulduğunda kolayca ele geçer.

ÇEDAŞ VEZNEMİZ

HAFTA SONU

CUMARTESİ VE

PAZAR GÜNÜ

DE HALKIMIZIN

HİZMETİNDEDİR.

ÇEDAŞ

DUYURU

Page 11: 09 eylul11 Ilımlı İslâm Üzerine

YOZGATHABER

AYTAÇ'LA İÇİNİZ RAHAT OLSUNAytaç kurulduğundan beri T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verdiği Helal Kesim Fetvası'ndan sonra şimdi de

GİMDES'den aldığı HELAL SERTİFİKASI'nın bilgisin halkımızla paylaşmaktan gurur duyar. Aytaç'ta gerek büyükbaş, gerek küçük baş ve gerekse kanatlı hayvanlar beslemeyle ve tek tek elle kesilir, temiz ve helal olarak sofranıza ulaşır.

Çiftlik Tavukçuluk

Aytaç Piliç Yozgat Bölge Bayii

Merkez Meydan Yeri No: 42 Yozgat Tel : 0 354 217 53 97Şube Meydan Yeri No: 18 Yozgat Tel : 0 354 217 80 60

Çiftlik Tavukçuluk

Afiyet Olsun

09 Eylül 2011

Cuma

Yimpaş Yozgatspor Spor-tif Direktörü Polat Özkan, Çarşambaspor’u da yenecekleri iddiasında bulundu. Lige iyi bir başlangıç yapmalarının moral ve motivasyonlarını arttırdığını, her-kesin inancının iki katına çıktığını belirten Özkan, “Bu iyi gidişatı sürdürmek istiyoruz. O nedenle de deplasman korkusu falan taşımı-yoruz. Biz rakiplerimizden değil, rakiplerimiz bizden çekinecek. Çünkü biz gerçekten biz iyi bir ekibiz” dedi.

Yimpaş Yozgatspor Spor-tif Direktörü Polat Özkan, Çarşamspor’dan kesinlikle çekin-mediklerini söyledi.

İlk iki maçı kazanmış olmala-rının rakiplerinin gözünü korkut-tuğunu belirten Özkan, “Biz zorlu deplasmana lider takım konumunda gidiyoruz. Tabii bu bir anlamda dezavantaj da oluşturuyor ama rakibimizden daha iyi bir takım olduğumuz için endişe taşımıyoruz. Ama tüm önlemlerimizi alıyor ve ihtimalleri de hesaba katıyoruz.

Kalitelerinin ve güçlerinin Çarşamba’yı yenmeye ve yarışa kayıpsız olarak devam etmeye ye-teceğini savunan Özkan, açıklama-larını şöyle tamamladı: "Bizim için tüm maçlar final ve bizim kaybetme gibi bir lüksümüz yok. Şampiyon-luk hedefine ulaşmak kolay değil. O nedenle özellikle de ilk haftalarda puan kayıpları yaşamak istemiyo-ruz. Aslında telafisi mümkün ama biz alacağımız galibiyetlerle farkı açarak hedefimize gitmek arzusun-dayız” dedi.

Bölgesel Amatör Lig'de mücadele eden Sor-gun Belediyespor'un maçlarını oynadığı Sorgun İlçe Stadı Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) yet-kilileri tarafından denetlendi. Stat, maç oynamaya uygun bulunmadı.

Ekim ayının ilk haftasında başlayacak olan maçlar dolayısıyla TFF Kayseri Bölge Müdürü Vahdi Elbaşı tarafından yapılan denetlemede, Yozgat ASKF Başkanı Halil Türkmen, ASKF Üyeleri Dursun Tuncer, Çağlayan Yıldız, Sorgun Belediyespor Kulübü Başkanı Soner Bölükbaşı ve İlçe Spor Müdürü Kadir Bozkurt da hazır bulun-du. Tribünlerden soyunma odalarına, stat çev-resinden ve ısınma sistemine kadar her bölümün incelendiği denetleme sonrasında Bölge Müdürü Vahdi Elbaşı, bu durumuyla stadın maçların oy-nanmasına uygun olmadığı yönünde sözlü olarak görüş bildirdi.

Elbaşı, ''Sorgun Belediyespor, çok değişik illerden gelen takımların oyuncularını ve yöneti-cilerini burada konuk edecek. Şu anki durumuyla burada konuk ağırlamak Sorgun'a yakışmaz. Onun için saptadığımız eksikliklerin bir an önce giderilmesi gerekiyor. Kendilerine 15 gün süre verdik. Bu süre sonunda yeniden gelip denetleme yapacağız. Eğer eksiklikler giderilmiş ise raporu-muz olumlu olacaktır'' dedi.

11Sp r

EXTRA

Sorgun stadı yetersiz

Sırada Çarşamba var

Kırmızı Siyahlılar çift kalede rakibini devirecek oyun planı üzerinde durdu

Lige süper bir başlangıç yapan ve iki güçlü rakibini yenerek zirveye kurulan Yimpaş Yoz-gatspor, Çarşambaspor maçının en önemli çalış-masını dün yaptı. Oynadığı iki maçta da berabere kalan rakibini sahasında yenmenin planlarını yapan ekibimizde oyuncular çift kalede sergile-dikleri performansla 3 puana yakın olduğumuzun habercisi oldu.

Yimpaş Yozgatspor, Çarşambaspor’la oyna-yacağı zorlu maçın en önemli taktik çalışmasını dün gerçekleştirdi.

Yimpaş Yozgatspor, rakibinden kesinlikle çekinmediğini dünkü idmanda sahaya yansıttığı performansla gösterdi. İlkonbirde oynayacak futbolcularla yedekler arasında kıran kırana bir mücadeleye sahne olan karşılaşmada ortaya konulan futbolları ile göz dolduran ve ofansif bir oyun anlayışına ağırlık veren Kırmızı Siyahlılar, rakiplerine evinde şok yaşatacağının sinyallerini verdi.

YILDIZLAR FORMDASportif Direktör Polat Özkan, yedek takım

oyuncularının durumlarını yakından gördüğü id-manda takımın yıldızları yine formda görüntüleri ile teknik adamları sevindirdiler. Kazım, Necati, Ersoy ve Bora’nın yanısıra defansta Gökhan ve Tayfun oynadıkları futbolla teknik adamların yüzünü güldürdüler. Zorlu maçın son çalışmasını bugün yapacak olan Kırmızı Siyahlılar, zorlu maç için Cumartesi günü yola çıkacak. Şut idmanı ve teknik taktik ağırlıklı bir çalışma yapacak olan takımda hafif sakatlıkları bulunan oyuncuların durumu da bugün netleşecek.

Lige süper bir başlangıç yapan

ve iki güçlü ra-kibini yenerek

zirveye kurulan Yimpaş Yozgats-por, Çarşambas-

por maçının en önemli çalışması-

nı dün yaptı. Oy-nadığı iki maçta da berabere ka-

lan rakibini saha-sında yenmenin planlarını yapan

ekibimizde oyun-cular çift kalede

sergiledikleri performansla 3 puana yakın ol-duğumuzun ha-

bercisi oldu.

Yimpaş Yozgatspor Spor-tif Direktörü Polat Özkan, Çarşambaspor’un forvet oyuncu-larına özel önlem alacağını dün defansta oynayan futbolcularına gösterdiği yakın ilgi ile ortaya koydu. Orta sahada başlayacak pres sayesinde kalede yaşanması muhtemel tehlikeleri önlemeyi hedefleyen Özkan, rakibin hızlı oyuncularına da yakın pres uygu-lattıracak.

Pazar günü oynanacak olan Çarşambaspor maçı öncesi defans oyuncuları rakibin hızlı forvetle-rine uygulayacağı oyun anlayışı üzerinde durdu.

Defansın maç içindeki çıkışları-nı Gökhan düzenlemeye çalışacak. Ayrıca rakibin en etkili oyuncu-suna da yakın markaj uygulaması beklenilen tecrübeli oyuncu, bu nedenle önemli bir görevi yerine getirmiş olacak.

Çarşambaspor’un gerçek futbo-lunu sergileyememesi noktasında orta saha oyuncuları 90 dakika presle rakibi durdurmaya çalı-şacaklar. Bu sayede kazanılacak topları orta gol yollarına aktarma çabası içinde olacak futbolcular, bir anlamda maçın skorunu tayin etme noktasında hayati bir görev üstlenecekler.

Yozgat presle boğacak

200 cm x 200 cmDev Ekranda Futbol Keyfi

Adnan Menderes Bulvarı No:85 YOZGAT Tel: 0 (354) 212 26 26 - Fax: 0 (354) 212 20 26

www.grandserhotel.com

Sınırsız Çay/Kahve

İkramı!

LİG TV’de yayınlanan tüm maçları

1 yıl boyunca sadece 100 TL’ye

izleyebilirsiniz

Parola galibiyetEL

EMAN

İLA

NIMağazamızda çalıştırılmak üzere kasap, şarküteri, manav,

kasiyer ve reyon personelleri alınacaktır. En az lise mezunu yetiştirilmek üzere personeller alıncaktır.

GİMAT Marketler Zinciri Merkez:Ümran Apt. Altı Tel 217 50 04

Page 12: 09 eylul11 Ilımlı İslâm Üzerine

YOZGATHABER

Cuma 09 Eylül 2011 www.yozgathaber.com.tr GÜNLÜK SİYASİ GAZETE

YOZGAT

ABER Alo Tüp212 13 92

KIZILAYLAR SPOTElektrikli Küçük Ev AletleriArzum-Felix-Arnika-Fantom-Naturel-Simbo-Kumtel-Regal-Braun-Çetintaş

Masaüstü TV - Buzdolabı - Çamaşır Makinası - Bulaşık Makinası - Kettle Saç Kurutma Makinası - Elektrikli Süpürge Mikser - Elektrikli Soba

ve daha birçok ürün ile hizmetinizdeyiz...

Sarıkaya ilçesinde kurulan ve jeotermal eneji ile ısıtılan serada domates hasadı sürüyor.

Sarıkaya ilçesinde 11 dekar alanda kurulan modern serada organik olarak üretilen do-matesler Ankara, Kayseri ve Yozgat'taki marketlere yerini almaya başladı. Yapımına geçen yıl başlanılan ve ilk defa bu yıl üretime başlayan Lutfar ve Eryılmazlar Seracılık Yönetim Kurulu Başkanı Murat Eryılmaz, jeotermal enerji ile ısıtılan serada kışında üretimin devam edeceği-ni söyledi. Seranın tamamen son teknoloji otomasyon sistemiyle donatıldığını ifade eden Eryıl-maz, "Bu yıl seramızda yetiştir-diğimiz domateslerin ilk satışını yurt içine pazarladık.

Artık Sarıkaya’nın ürünü olan domatesler ilçe dışındaki büyük marketlerde boy gös-termeye başladı. Ama bizim öncelikli hedefimiz ürünleri-mizi yurt dışına ihraç etmektir. Markalı domateslerimizi, Rusya, Avrupa ve Ortadoğu pazarlarına ihraç etmeyi hedefliyoruz. Bunun içinde çalışmalarımız devam etmektedir. Tabi ki iç pazar tale-bini de göz önüne alacağız. Bir ayda seramızdan yaklaşık 100 ton domates satışının tamamına yakınını ilçemiz dışına sattık. Yılsonuna kadar seramızdan 450-500 ton ürün almayı hedefli-yoruz" dedi

Serada domates hasadı başladı

Şehitlere mânevî görev

Atatürk ve görevleri başında şehit düşen Şehitlerimizin kutsal mekanlarını ziyaret eden Zabıtalar, Büyük Camii’de okutulan mevlid-i şerifte kutsal görevlerini yerine getirip, Şehitlere dualar gönderdiler.

Zabıta Haftası kutlamalarını, Jandarma Teğmen Fuat Bahadır Buharalıoğlu'nun şehit olması nedeniyle iptal eden Zabıtalar, dün önce Şehitliğe yaptıkları ziyaret, ardından da okuttukları mevlid-i şerifle manevi görevlerini yerine getirdiler.

DUALAR GÖNDERDİLERZabıta Teşkilatı'nın kuruluşunun 185’inci yıldönümü

dolayısıyla Yozgat Belediyesi Zabıta ekipleri Şehitliği ziya-ret etti. Şehitlerin ebedi istirahatgahlarına çiçekler, bırakan, dualar okuyan Zabıtaların oldukça üzgün oldukları gözler-den kaçmadı. Zabıta Müdürü Musa Baran, ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, her yıl 4-8 Eylül tarihleri arasında Zabı-ta Haftasını kutlandığını belirterek, zabıtanın halkın huzuru

için çalıştığını söyledi. Bu yılda Zabıta Teşkilatı'nın 185. yılını kutlamak

için hazırlıklar yaptıklarını ifade eden Baran, “4 Eylül'de Tunceli'deki hain saldırıda şehit olan Jandarma Teğmen Fuat Bahadır Buharalıoğlu'nun cenazesi Yozgat'a geldi. Bu nedenle Belediye Başkanımız Yusuf Başer'in önerileri ile hazırlamış olduğumuz bütün zabıta etkinliklerini iptal ede-rek sadece Mevlidi Şerif okutulması yönünde karar aldık. Bu nedenle de Yozgat Şehitliğimizi ve ramazan ayı içinde

kaybettiğimiz mesai arkadaşımızın mezarını ziyaret ettik” diye konuştu.

MEVLÜT OKUTULDUŞehit ziyareti sonrasında öğle namazı öncesinde Çapa-

noğlu büyük Camiinde Şehitler için mevlüt okutuldu. Va-tanı uğruna canını gözünü kırpmadan veren, aradan geçen yıla rağmen hasretleri her geçen gün daha büyüyen, manevi dünyamızın zirvesindeki Şehitlerimizin ruhuna burada da dualar gönderildi.

Zabıtaların ziyaretinde duygusal anlar yaşandı

Vatanı uğruna canını gözünü kırpmadan veren, aradan geçen yıla rağmen hasretleri her geçen gün daha büyüyen, manevi dünyamızın zirvesindeki Şehitlerimiz, Zabıta Haftası kutlamaları çerçevesinde unutulmadı. Atatürk ve görevleri başında şehit düşen Şehitlerimizin kutsal mekanlarını ziyaret eden Zabıtalar, Büyük Camii’de okutulan mevlid-i şerifte kutsal gö-revlerini yerine getirip, Şehitlere dualar gönderdiler.