)ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d04036/2014_2/2014_2... · 2 bakara suresi, 2/186; sebe‘...

19
Yıl:1 Sayı:2 Güz 2014 s. 179 - 197 ÇEVĠRĠ عيص ا ا ػ اي ص فذ١ح ر زجبعا يشع ا)ص( ALLAH‘IN BĠRLĠĞĠ VE HZ.PEYGAMBER (S.A.V.)‘E TÂBĠ OLMA KONUSUNDA KELÂM ĠLMĠNE ULAġMANIN BASAMAKLARI ġeyh Allâme Hafız b. Ahmet b. Ali el-Hakemî Çev.: Süleyman KOYUNCU * ÖNSÖZ EĢ ġeyh el Allâme Hafız b. Ahmet b. Ali el Hakemî, Ramazan‘ın 24. Gecesi Hicrî 1342, Mîladî 1924 tarihinde Madaya Ģehrine bağlı Selam kasabasında dün- yaya gelmiĢtir. Mekke ulamasından birisi olan Hakemî o mıntıkada en çok bilinen meĢhur bir âlimdir Babası çiftçilik ve davarcılıkla meĢguldü. Bu konuda babasına yardım ederdi. Ġffet, haya, ahlak ve güzel davranıĢlar bakımından son derece güzel yetiĢtirilmiĢ olan Hafız, akranları arasında zekası ile de temayüz etmiĢtir. Ailesi ile birlikte Semta Ģehrine bağlı Cadı‘ kasabasına göçerler. Babası Hafızı ve büyük abisi Mu- hammed‘i Kur‘an kursuna kayıt yaptırır. Kısa zamanda Kur‘an‘ı tecvitle okur, ar- dından da kısa zamanda hıfzını tamamlar. Çok sevdiği hattatlığa merak sarar ve en iyi Ģekilde hattatlığı öğrenir. Daha sonra mükemmel bir Mushaf yazar. Cadı‘da onu okutacak âlim olmadığından baba evinde fıkıh, feraiz, hadis, tefsir ve kelam ilimleriyle ilgili bazı kitapları okumuĢtur. Hafız, 1358 yılının baĢlarında ilmini daha da ilerletmek üzere Necd‘e gider. Orada büyük âlim Abdullah b. Muhammed ibn Hamd el Kar‘avî‘nin medresesine

Upload: others

Post on 12-Oct-2020

30 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: )ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D04036/2014_2/2014_2... · 2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mcadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4. 184 ġeyh AllâmeHafız b

Yıl:1 • Sayı:2 • Güz • 2014 • s. 179 - 197

ÇE

VĠR

Ġ

)ص( اٌشعٛي ٚاٌزجبع هللا رٛح١ذ فٝ صٛياال ػٍُ ٝاٌ اٌٛصٛي عٍُ

ALLAH‘IN BĠRLĠĞĠ VE HZ.PEYGAMBER (S.A.V.)‘E

TÂBĠ OLMA KONUSUNDA KELÂM ĠLMĠNE

ULAġMANIN BASAMAKLARI

ġeyh Allâme Hafız b. Ahmet b. Ali el-Hakemî

Çev.: Süleyman KOYUNCU*

ÖNSÖZ

EĢ ġeyh el Allâme Hafız b. Ahmet b. Ali el Hakemî, Ramazan‘ın 24. Gecesi

Hicrî 1342, Mîladî 1924 tarihinde Madaya Ģehrine bağlı Selam kasabasında dün-

yaya gelmiĢtir. Mekke ulamasından birisi olan Hakemî o mıntıkada en çok bilinen

meĢhur bir âlimdir

Babası çiftçilik ve davarcılıkla meĢguldü. Bu konuda babasına yardım ederdi.

Ġffet, haya, ahlak ve güzel davranıĢlar bakımından son derece güzel yetiĢtirilmiĢ

olan Hafız, akranları arasında zekası ile de temayüz etmiĢtir. Ailesi ile birlikte

Semta Ģehrine bağlı Cadı‘ kasabasına göçerler. Babası Hafızı ve büyük abisi Mu-

hammed‘i Kur‘an kursuna kayıt yaptırır. Kısa zamanda Kur‘an‘ı tecvitle okur, ar-

dından da kısa zamanda hıfzını tamamlar. Çok sevdiği hattatlığa merak sarar ve

en iyi Ģekilde hattatlığı öğrenir. Daha sonra mükemmel bir Mushaf yazar. Cadı‘da

onu okutacak âlim olmadığından baba evinde fıkıh, feraiz, hadis, tefsir ve kelam

ilimleriyle ilgili bazı kitapları okumuĢtur.

Hafız, 1358 yılının baĢlarında ilmini daha da ilerletmek üzere Necd‘e gider.

Orada büyük âlim Abdullah b. Muhammed ibn Hamd el Kar‘avî‘nin medresesine

Page 2: )ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D04036/2014_2/2014_2... · 2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mcadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4. 184 ġeyh AllâmeHafız b

180 ġeyh Allâme Hafız b. Ahmet b. Ali el-Hakemî/Süleyman KOYUNCU

Mütefekkir • Yıl : 1 •

katılır. Aslında Kar‘avî annesi tarafından Hafız‘ın dedesidir. Kar‘avî Hicrî 1315 ta-

rihinde Anize‘de dünyaya gelir, 1389 tarihinde de Riyad‘da vefat eder.

Gerekli dersleri hocası el Kar‘âvî‘den alır. Her okuduğu kitabı ezberlemeye

gayret eder ve bunu baĢarır. Kendisi henüz on dokuz yaĢında bir genç olmasına

rağmen hocası el Kar‘âvî ondan ―Allah‘ın Birliği ile ilgili‖ bir kitap yazmasını ister.

Ayrıca bu kitabın, öğrencilerin kolay ezberlemeleri bakımından‖manzum‖ olmasını

talep eder. ―Süllemü‘l Vusul Ġlâ Ġlmi‘l Usul Fi Tevhîdillâhi ve‘t tibâir-Rasûl (s.a.v.)‖

adlı manzum kitabını Hicrî 1362 yılında bitirir. Bu kitabı yazmayı hocasını kırama-

dığı için kabul etmiĢ, fakat korku ve büyük bir tedirginlikle baĢladığı mazumeyi bi-

tirdikten sonra, hem hocasından, hem muasır ulamadan takdir görmüĢtür. Bu

manzume kitabın ilk baskısı, Mekke Ģehrinde Kral Suud b. Abdülaziz‘in maddi

katkılarıyla Hicrî 1373 senesinde yapılmıĢtır. Daha sonra bu manzumeye yazdığı

kalın iki ciltlik muhteĢem Ģerhi ―Mearicü‘l Kabul‖ da, Kahire‘de Selefiyye matbaa-

sında Hicrî 1377 senesinde basılmıĢtır. Bu Ģerhi yazmayı da Hicrî 1366 senesinde

bitirmiĢtir.*

Daha sonra hocası el Kar‘âvî tarafından Hicrî 1363 tarihinde Samta medre-

sesine müdür olarak atanır. Hicrî 1373 tarihinde SuudÎ Arabistan Eğitim Bakanlığı

tarafından Gazen‘de açılan bir liseye müdür tayin edilir. Daha sonra Hicrî 1374 ta-

rihinde Samta‘da Sosyal Bilimler Enstitüsüne müdür atanır. Bütün bu zaman di-

limlerinde ilmî hizmetlerden uzak kalmamıĢtır.

El-Hakemî Samta‘daki Ġlim Enstitüsünde müdürlük görevine devam ederken

Hicrî 1377 senesinde hacca gider. Ne yazıkki hac menasiklerini yaptıktan sonra

hastalanır ve Mekke‘de otuz beĢ (35) yaĢında iken vefat eder ve orada defnedilir.

El Hakemî, tevhit, mustalahu‘l hadis, fıkıh, fıkıh usulü, feraiz, tarih, siyer, en

nesâih, el vasaya ve el âdâbü‘l ilmiye gibi, bütün ilim dallarında eser yazmıĢtır. Bu

eserlerden nesir ve manzum suretinde yazılanlar vardır. Bu meĢhur manzumesini

de aruz sisteminde ―hezec, recez ve remel‖ gibi üç bahirden ikincisi olan ―recez‖

ile yazmıĢtır. (Bu önsözü, oğlu Ahmed b. Hafız el Hakemî yazmıĢtır.)

Halil b. Ahmed‘in aruz sisteminde muctelibe‖ denilen üçüncü dairedeki üç

bahirden (hezec,recez, remel) ikincisi olup genel sıralamada yedinci bahirden

Tef‘ileleri yedi harflidir(sübaiyye). Ġllet ve zihaf müstef‘ilün (--^--) tef‘ilesinin altı de-

fa tekrarlanmasıyla meydana gelir. Cevherî‘nin sıralamasına göre ise recez, ―müf-

redat‖ denilen ve bir tek tef‘ilenin belli sayılarda tekrarıyla oluĢan bahirler arasın-

da yer alır.

Recez, kelime manası itibariyle develerin sağrısında beliren ve kalkarken

ayaklarının titremesine sebep olan bir hastalık türüdür.(Türkiye Diyanet Vakfı, Ġs-

lam Ansiklopedisi, c.34, s.509, Ġstanbul, 2007.)

———— * Yrd.Doç.Dr., Aksaray Üniversitesi Ġslami Ġlimler Fakültesi Öğretim Üyesi.

Page 3: )ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D04036/2014_2/2014_2... · 2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mcadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4. 184 ġeyh AllâmeHafız b

Allah‟ın Birliği ve Hz.Peygamber‟e Tabi Olma Konusunda… 181

• Sayı : 2 • Güz • 2014

“Allah‟ın Birliği ve Peygamber‟e (S.A.V.) Tâbi Olma Konusunda Kelâm Ġlmine

UlaĢmanın Basamakları”

1. Allah‘tan yardım dileyerek (her iĢime) O‘nun ismi ile baĢlarım;(dinî ve dün-

yevî bütün iĢlerimi) idare eden ve bana yardım eden Allah‘tan razıyım.

2. Bize doğru yolu göstermesi ve hidayete erdirmesine ve bizi kendisi için

(inanan kullar olarak) seçmesine karĢılık hamd(övme ve övülme),âlemlerin Rabbi

Allah‘a mahsustur(övgüsüyle O‘nu sena ediyorum).

3. (Devamlı yenilenen nimetlerine) hamd ediyor, O‘nu bütün noksan sıfatlar-

dan tenzih ediyor, verdiği nimetlere ( ve‖ Ģükür nimeti ziyadeleĢtirir ― Ģuurunu il-

ham edene) Ģükrediyorum; ve kötü amellerimden ötürü O‘ndan affımı diliyorum.

4. (Güzel ameller iĢleyerek) rızasına ulaĢma konusunda bana yardım etmesini

Allah‘tan istiyor ve takdir ettiği belalar konusunda lutfu ile yardım etmesini diliyo-

rum.

5-6. (Besmeleden, hamdeleden ) sonra, bütün noksanlıklardan ve ayıplardan

yüce olan Rahmandan baĢka ibadete müstehak hak mabud olmadığına samimi-

yetle ve Ģeksiz, Ģüphesiz Ģehadet ederim.

7-8.Ve bize( Allah katından) hidayet ve mucizelerleri getiren; bütün mahluka-

ta nurla,hidayetle ve hak din ile Resul olarak gönderilen , yaratıkların en hayırlısı

Hz. Muhammed‘ in(s.a.v.) O‘nun Resulü olduğuna Ģehadet ediyorum.

9-10.Cenab-ı Hak, Peygamberimizi övmüĢ. Onu, daima ve sonsuza kadar Ģe-

reflendirmiĢtir. Âl ve ashabı da Hz. Peygamber‘i(s.a.v.) daima övmüĢtür. (Bu giriĢ-

ten) sonra, Peygamber ‗in(s.a.v.) yolunu izlemek isteyen için bunlar, kelam (ve ak-

aid) ilminin prensipleriyle ilgili (yazılmıĢ) Ģiirlerdir.

11-12. Bu Ģiirleri yazmamı benden , dileğine boyun eğmek ve isteğini imtisal

etmek zorunda olduğum birisi1 istedi. Ben de, acziyetimi bilerek ve hata yaparım

korku ve tedirginliğimle beraber, her Ģeye gücü yeten , ebedi ve baki olan Allah‘a

tevekkül ederek kabul ettim.

GĠRĠġ

Ġnsana Ne Ġçin Yaratıldığını , Ona Allah‟ın Farz Kıldığı Ġlk ġeyi, Ġnsanın Atası

Hz. Adem‟in Sırtında Ġken Ondan Aldığı Sözü ve Ġnsanın Sonuç Olarak Kime ve

Nereye Gittiğini Ġnsana Bildirmektedir.

13-14.(Ey insan), Ģüphesiz ki, Allah Celle ve Ala‘nın, yaratıklarını göz ardı

edip, baĢı boĢ bırakmayacağını bil. Bilakis, mahlukatı O‘na ibadet etsinler ve Ġlah-

lığında da O‘nu birlesinler diye yaratmıĢtır.

————

1 Hakemî, Hâfız b. Ahmed, Meâricü‘l Kabul Bi ġerhi Süllemi‘l Vusul Ġlâ Ġlmi‘l Usul Fi‘t Tevhîdi, c. 1, s.17.

Hocası Abdullah b. Muhammed el Kar‘âvî

Page 4: )ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D04036/2014_2/2014_2... · 2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mcadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4. 184 ġeyh AllâmeHafız b

182 ġeyh Allâme Hafız b. Ahmet b. Ali el-Hakemî/Süleyman KOYUNCU

Mütefekkir • Yıl : 1 •

15-16.Allah, Hz. Adem‘i yarattıktan ( sonraki bir zaman diliminde ), onun sır-

tından (kıyamete kadar gelecek bütün) zürriyyetini zerreler halinde kendi sureti ile

çıkardı. Ve onlardan, Allah‘tan baĢka ibadete gerçekten müstehak hak bir mabud

Rabb olmadığına dair söz aldı.

17-18. Bu birinci misakla (insanlara sorumluluklarını) hatırlatsınlar, onları

uyarsınlar ve onları müjdelesinler diye, Allah, aldığı bu sözden sonra onlara Resul-

lerini gönderdi. Ve hak din ile de kitabı indirdi.

19.Bu sebeble, insanların Allah‘a karĢı (bize Resuller ve kitablar göndersey-

din yanlıĢ yapmazdık gibi) bir hüccetleri olmasın. Bilakis (bütün kulları üzerinde en

belagatlı ve ikna edici ) en yüksek deliller Allah Azze ve Celle‘ye aittir.

20-21.Kim o, Resulleri yalanlamaksızın (ve muhalefet etmeksizin) tasdik

ederse, Rabb‘ine karĢı verdiği sözü tutmuĢ olur. Böylece, o insan cehennem aza-

bından kurtulur ve (sözünü tuttuğu için de) cennete girmeye mirasçı olur.

22-23. Kim de (Allah‘ın gönderdiği) Resulleri ve kitapları yalanlar, onlardan

yüz çevirmeye ve uzaklaĢmaya devam ederse, bu yalanlayan insan ( ilk mîsakı ile

Resuller ve Ġlahi Kitaplarla tazelediği ikinci mîsakından) her ikisini de bozar ve( bu

durum o insanın ) her iki dünyada da utanç duymasına ve değersizliğine sebep

olur.

1.FASIL

Bu Bölüm Tevhidin Ġki Kısma Ayrılması ve Birinci Kısmın: Tevhidin (Allah‟ın

Varlıının Yegane Olduunun Beyanı Ġle Ġlgilidir

24-25-26. Kulların(ın) üzerine ilk vacip olan Ģey, Rahman‘ın yegâne, bir oldu-

ğunu bilmektir. Çünkü O, bu vecibede diğer bütün emirlerden daha büyüktür (ve

öncedir). Ey anlayan kiĢi! Tevhit iki kısımdır: Birincisi, Rabb Celle ve ala‘nın varlığı-

nı , güzel isimlerini ve yüce sıfatlarını ispat etmektir.

27-28. Çünkü O, celal ve büyüklük sıfatlarıyla muttasıf, yaratan, (yoktan) va-

reden ve Ģekil veren, geçmiĢ bir misali olmaksızın (bütün mevcudatı) yaratan, (bü-

tün mahlukatı) inĢa eden ve ortaya çıkaran Rabb‘dır.

29. Allah, baĢlangıcı olmayan ilktir ve (bir Ģey yokken) ilk defa yaratandır. Ve

O, nihayeti olmayan sonsuzdur ( varlıklar yok olduktan sonra da) O, bakidir.

30. O, tektir, mutlak kudret sahibidir, (zatı, isimleri ve sıfatları ile) ezelidir,

sameddir ( bütün varlık her Ģeyde O‘na muhtaçtır) kullarına lütufkârdır, onları gö-

rüp gözetir ve O, yücedir.

31. O, karĢı konulmaz gücün sahibidir, (uluhiyet ve rububiyetine zıd bütün

ayıplardan ve noksanlıklardan ) yücedir. O, zıdlardan ve yardımcılardan (karĢılaĢtı-

rılamayacak kadar) uludur.

32-33. Keza, kulları üzerine keyfiyetsiz fevkiyeti ve ulviyeti vardır; bu yüceliği

Page 5: )ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D04036/2014_2/2014_2... · 2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mcadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4. 184 ġeyh AllâmeHafız b

Allah‟ın Birliği ve Hz.Peygamber‟e Tabi Olma Konusunda… 183

• Sayı : 2 • Güz • 2014

ile beraber ilmi ile onların (her halini ) bilmekte ve onları gözetlemektedir.

34-35. Allah‘ın, kullarına yakın olduğunu, (her nerede olurlarsa olsunlar kul-

larıyla beraber bulunduğunu ) zikretmesi,2 Allah‘ın , kullarının üstündeki ulviyet ve

fevkıyetine zıt (münafi) değildir. Çünkü, Allah kullarına yakın olduğunda ulviyetle ,

onlardan son derece yüce olmasında da yakınlıkla muttasıftır.

36-37. O, Hayydır,( diridir,canlıdır), ve Kayyumdur, ( varlığı kendinden olan ve

varlığı idare edendir). O, uyumaz. O, bütün yaratılanların kendisine benzemesin-

den yücedir. Zatının hakikatının nihayetine (künhüne)(insanın) algıları, (vehimler)

ulaĢamaz, akıl da sıfatlarının keyfiyetini bilemez ( Kendi keyfiyetini ancak kendi

bilir).

38-39. O, yok olmayan ebedî olan bakidir; kâinatta O‘nun irade ettiği Ģeyin

dıĢında hiç bir Ģey olmaz. Bir Ģeyi irade etmede ve yaratmada Rabbimiz tektir . O,

irade ettiği Ģeyde en büyük hakimdir( hükmünü kimse geri çeviremez).

40-41. Allah kimi dilerse onu ihsanı ile muvaffak eder, kimi de dilerse adaleti

ile ona yolunu kaybettirir. Kullarından (adaleti ile saptırdıklarından) Ģaki olanlar

var, ( ihsanı ile muvaffak ettiklerinden) said olanlar var…(Allah‘ın yaklaĢtırması ile)

yakınlık sahibi olan mesudlar,(Allah‘ın uzaklaĢtırması ile) uzaklaĢmıĢ olan bed-

bahtlar var…

42-43.Allah ( bize göre müspet- menfi her Ģeyi) nihai hikmetle yaratmıĢtır, bu

hikmetinin iktizası olarak da hamde müstehaktır. O, öyle bir Allah ki, karanlıkta,

sağır kayanın üstünde sürünen en küçük canlının hareketlerini görür.

44-45. Allah, geniĢ iĢitme sıfatı ile ( gizli – açık) bütün sesleri iĢitendir.Allah

açığa çıkan ve gizlenen Ģeyleri bilmektedir. O‘nun ilmi ise açık- gizli her Ģeyi ku-

ĢatmıĢtır.

46-47. O, bütün eksikliklerden münezzeh , hiçbir Ģeye muhtaç olmayandır.

O‘nun övgüsü büyük ve Ģanı yücedir. Her Ģeye rızık verendir. Biz yaratılmıĢlar ola-

rak hepimiz O‘na muhtacız.

48. Allah, kulu Musa ile gerçekten konuĢtu ve yarattıklarının ( her halini ara-

lıksız) bilmektedir.

49-50-51. Allah‘ın kelamı hesaplanamaz, sayılamaz, bitmez ve yok olmaz;

eğer bütün ağaçlar kalem , denizler (mürekkep) olsa ve bu denizlere yedi deniz

daha eklense, insanlar her anı yazsalar (bütün kalemler kırılır, mürekkepler biter)

ama Allah‘ın kelamı asla bitmez.

52-53.Allah‘ın kitabı (Kur‘an‘daki) açıklanmıĢ sözü, insanlığın en hayırlısı, se-

çilmiĢ Resulüne indirilen kelamıdır. Ne yaratılmıĢ, ne de uydurmadır.

54-55. O, Kur‘ an, kalple ezberlenip muhafaza edilmekte, kulaklarla iĢitildiği

————

2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mücadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4.

Page 6: )ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D04036/2014_2/2014_2... · 2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mcadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4. 184 ġeyh AllâmeHafız b

184 ġeyh Allâme Hafız b. Ahmet b. Ali el-Hakemî/Süleyman KOYUNCU

Mütefekkir • Yıl : 1 •

gibi dil ile okunmaktadır. Keza, (Mushafta yazılı Kur‘an‘a) gözler ile bakılmakta ve

hattı eller ile yazılmaktadır.

56-57. (Kur‘an‘ı okumada, yazmada ve bakmada kullanılan ) bütün vasıtalar

gerçeğinde yaratılmıĢtır. Varlığın yaratıcısı (Yüce Allah‘ın) kelamı yaratılmıĢ (mah-

luk) değildir. Rahman olan Rabbimizin sıfatları, hâdis ve yaratılma nitelemesinden

karĢılaĢtırılamayacak kadar yücedir.

58-59.( gizli-açık) sesler ve (güzel-çirkin) nağmeler okuyanın sesi-

dir(mahluktur), fakat okunan Allah‘ın sözüdür ( asla mahluk değilir). O‘nun söyle-

diği söz değiĢme kabul etmez, bu zaten olamaz. Allah‘ın sözünden baĢka daha

doğru söz yoktur.

60-61-62. Sikâ râviler, insanların en hayırlısı olandan(Hz. Muhammed(s.a.v.)

rivayet etmiĢlerdir ki, Allah Azze ve Celle ve Ala gecenin son üçte bir bölümünde

(dünya semasına ) iner (ve),‖ Tövbe eden yok mu Allah tövbesini kabul etsin?‖. ―

Kötülük yapıp da affını isteyen yok mu, elbette o kiĢi, özrünü kabul edecek Ģefkat-

li, merhametli birini bulacak‖ der.

63-64.Allah hayırlarla ve lutuflarla (kuluna) ihsanda bulunur, ayıplarını örter,

dileyenlere de istediklerini verir. Cenab-ı Hak, adil bir yargılama için dilediği Ģekil-

de kıyamet günü gelir.

65-66. Allah, Cennet-i Firdevs‘te(n) dünya gözleri ile inkar edilemez biçimde

görülecektir;bütün insanlar O‘nu, Kur‘an‘ın muhkem âyetlerinde geldiği gibi ayan

beyan göreceklerdir.

67-68-69.Ve insanların efendisinin hadisinde de geldiği gibi, belirsizlik ve

Ģüphe olmaksızın, bulutsuz , açık bir havada güneĢ gibi Ģüphe etmeyecekleri ger-

çek bir görüĢle( onlar Allah‘I görecekler). Görmek onun dostlarına lutuf olarak tah-

sis edilmiĢ, düĢmanları ise bundan mahrum bırakılmıĢtır.

70-71.Allah‘ın (kendi nefsi için) muhkem âyetlerinde tespit ettiği veya Pey-

gamber‘den (s.a.v.) sahih olarak bize ulaĢan O‘na ait bütün sıfatların hakkı onları

kabul edip, teslim olmaktır.

72-73.Biz Allah‘ın sıfatlarının gereğine inanarak,(Allah ve Resulünden) geldiği

Ģekliyle, lafız ve manalarını bozmadan, onları inkar etmeden, kavramak için sıfat-

ların künhüne dalmadan ve sıfatları bir Ģeye benzetip teĢbih yapmadan zahirine

göre kabul ederiz.

74. Bilakis bizim (inandığımız ve söylediğimiz) sözümüz, (sahabeler, tabiinler

ve onlardan sonra gelen ) hidayete ermiĢ imamların sözüdür. Ne mutlu onların yol

göstericiliğiyle hidayete erenlere!

75-76.(Geride ikiye ayırdığımız) tevhidin bu nevine tereddütsüz ― tevhid-i is-

pat= Allah‘ın kemal sıfatlarıyla varlığının ispatı‖ adını ver. (Ġlk suhuflarda, Kur‘an

ve Sünnette) açık vahy net bir Ģekilde bu tevhidi dile getirmiĢtir. O zaman, ıĢık sa-

çan hidayeti vahyden iste.

Page 7: )ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D04036/2014_2/2014_2... · 2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mcadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4. 184 ġeyh AllâmeHafız b

Allah‟ın Birliği ve Hz.Peygamber‟e Tabi Olma Konusunda… 185

• Sayı : 2 • Güz • 2014

77-78. (Ey insan!) Her âsinin, ayartanın, saptıranın,(islamdan) çıkanın ve ona

karĢı gelenin sözlerine uyma. ( Muhkem ayetlerde ve sahih sünnette ) açıklananı

reddettikten sonra,(kiĢide) imandan zerre miskali bir Ģey kalmaz.

2.FASIL

Tevhidin Ġkinci Nevi Hakkındadır; O da Amaç ve Ġstek Ġfade Eden Tevhittir ki,

“La Ġlahe Ġllallah” “Allah‟dan BaĢka Ġlah Yoktur”un Manasıdır.

79-80.Tevhidin bu ve ikinci nevi; zıdlardan (ortaklardan) arĢın Rabbini birle-

mektir . (Allah‘ı birlemek) Kulları üzerindeki hakkını) inkâr değil, itiraf ederek tek

bir Ġlah olarak Allah‘a ibadet etmendir.

81-82. Ġlah(ımız) Tevhid-i Uluhiyetle ilk olarak (Allah‘ın birliğine) davet eden

Resullerini gönderdi ve o tevhit için bütün semavî kitapları ve tibyanı ( hakla-batıl

ölçüsü Kur‘an‘ı) indirdi. O Kur‘an‘ı da (sure sure, ayet ayet) ayırdı.

83-84.Allah, (üstün vasıflarından dolayı) seçilmiĢ Resule, tevhide sırt çeviren

ve onu kabul etmekten imtina eden kimselerle savaĢmayı (farz olarak) teklif et-

miĢtir. Nihayet din, gizli ve açık, ibadetin azı ile çoğu ile, küçüğü ile büyüğü ile yal-

nız O‘na has olsun.

85-86.( Hz. Peygamber cihatla mükellef olduğu gibi) ümmeti de , Kur‘an ayet-

lerinde vasfedildikleri gibi aynı cihatla mükellef tutulmuĢlardır. Onu ―Allah‘tan

baĢka ilah yoktur‖ lafzı ihtiva etmekte ve(ona Ģamil gelmektedir). Bu Ģehadet ke-

limesi , cehennemden kurtulup cennete girme ve iki cihanda da saâdete ermenin

yoludur.

87-88.Her kim bu Ģehadet kelimesinin manasını bilerek , inanarak söyler,

sözde ve fiilde gereği ile amel eder ve mü‘min olarak ölürse, kıyamet günü ( ateĢ-

ten ) kurtularak ve (korkularından) emin olarak haĢrolur.

89-90-91. ġehâdet kelimesinin açıkça ortaya koyduğu ve ifade ettiği anlam:

benzeri ve ortağı olmaktan yüce olan, yaratmada, rızık vermede ve( kâinat iĢlerini)

idare etmede yegâne, bir ve tek Ġlah‘tan baĢka ibadete müstehak hak Ġlah olma-

dığıdır.

92-93.(ġehadetin söyleyene fayda vermesi) yedi Ģarta bağlanmıĢ ve vahyin

naslarında da (Kur‘an ve sünnette açık ve sahih) olarak gelmiĢtir. Çünkü ; (Ģeha-

det kelimesini) Ģartlarını yerine getirmeden sadece mücerred (dil ile) söylemek

söyleyene fayda vermez.

94-95.(Bu Ģartlardan birincisi) Ģehadet kelimesini (olumsuz ve olumlu yönüy-

le) bilmek; (ikincisi), Ģüpheden ari bir bilgi ile bilmek; (üçüncüsü Ģehadet kelime-

sinin gereklerini) kabul etmek; (dördüncüsü,) teslim olmak, ne söylediğimi kavra!

(beĢincisi) doğru söylemek; (altıncısı amelleri Ģirk Ģâibesinden tasfiye ederek) sa-

mimi , ihlaslı olmak; (yedincisi , Ģehadet kelimesine ve gerektirdiği her Ģeye karĢı)

muhabbet etmek. Allah, seni sevdiği Ģeylere muvaffak etsin.

Page 8: )ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D04036/2014_2/2014_2... · 2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mcadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4. 184 ġeyh AllâmeHafız b

186 ġeyh Allâme Hafız b. Ahmet b. Ali el-Hakemî/Süleyman KOYUNCU

Mütefekkir • Yıl : 1 •

3.FASIL

Bu Fasıl Ġbadeti Tanımlama ve Bazı ÇeĢitlerini Dile Getirmek Ġle Ġlgilidir. Bu

Ġbadetlerden Herhangi Bir ġeyi Allah‟tan BaĢkası Ġçin Yapan Kimse ġirk KoĢ-

muĢ Olur.

96. Sonra, (mahlukatın ve her Ģeyin uğruna yaratıldığı ve söz alındığı) ibadet,

her Ģeyi iĢiten Ġlah‘ın sevdiği ve razı olduğu Ģeyler için cami bir isimdir.

97-98-99-100-101.(Sünen hadis kitaplarındaki) bir hadiste , ―Ġbadetin beyni

duadır‖3 geçmektedir. Allah‘tan korkmak, O‘na dayanmak, keza Rabbe kavuĢmayı

ve O‘nun sevabını ummak, azabından korkmak, tezellül ve saygı göstermek,

korkmak, Nasuh tövbe yapmak ve Allah‘a dönmek , O‘na itaatle boyun eğmek, Al-

lah‘a sığınmak, O‘ndan yardım dilemek, keza Allah‘a istiğâse etmek (yardım dile-

mek) , kurban kesmek, adakları yerine getirmek ve bunlardan baĢka ( Kur‘an

okumaktan tut ta Allah için sevmeye ve kızmaya kadar her Ģey) ibadet çeĢitlerin-

dendir.Yolların en açığına hidayet edildin, bunu anla! Bu ibadetlerin bazılarını Al-

lah‘dan baĢkaları için yapmak Ģirktir. ġirk ise, yasaklananların en kötüsüdür.

4.FASIL

Bu Fasıl Tevhidin Zıddı ġirkin Açıklamasıyla Ġlgilidir. ġirk, Küçük -Büyük Diye

Ġkiye Ayrılır, Her Birinin Beyanı ġöyle:

102-103. ġirk iki çeĢittir: (sahibini islamdan çıkaran) büyük Ģirk. Bu çeĢit Ģirk-

le onu yapan ebedî olarak ateĢte kalır. Çünkü, bu tür Ģirk affedilmez. ġirk, kulun

Allah‘ın dıĢında birini O‘na denk, eĢ ve benzer ittihaz etmesidir (tutmasıdır).

104-105-106-107. Kul o Ģirki, Ģer indiği esnada kaçan bir hayrı celbetmek,

aniden baĢına gelen bir kötülüğü defetmek için, veya Allah‘tan baĢka hiç kimsenin

güç yetiremeyeceği herhangi bir maksada ulaĢmak için istemektedir. Bu ortak

koĢma, kulun dua ettiği, büyüklediği, gayb hususunda yardımını umdukları kiĢi ya

da yerler için, onlara sığınanların gönüllerindekini kendisiyle bilecekleri gizli bir

gücü onlara isnat etmekle ortaya çıkmaktadır.

108-109. ġirk çeĢitlerinden ikincisi,( sadece kiĢinin amelinin sevabını eksil-

ten) küçük Ģirktir. O da, Peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed‘in açıkladığı

―riyadır‖. Ayrıca, sahih haberlerde geldiği gibi Allah‘tan baĢka Ģeylerle yemin et-

mek de küçük Ģirktir.4

————

3 Tirmizi, Ebu Ġsa Muhammed b. Ġsa b. Sevre, Sünenü‘t Tirmizi, Ġstanbul, 1981, c.5, s.456,bab,1, hadis

numarası, 3372. 4 Buhârî, Ebu Abdullah Muhammed b. Ebi‘l Hasen Ġsmail b. Ġbrahim b. el Muğîre b.el Ahnef, Sahihü‘l

Buharî, Ġstanbul, 1981, c.7,s.221, bab,1.

Page 9: )ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D04036/2014_2/2014_2... · 2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mcadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4. 184 ġeyh AllâmeHafız b

Allah‟ın Birliği ve Hz.Peygamber‟e Tabi Olma Konusunda… 187

• Sayı : 2 • Güz • 2014

5.FASIL

Umumun Yaptığı ġeylerin Beyanı Hakkında. Onlardan ġirk ve ġirke Yakın Olan

Vardır. Tılsım, Nazarlık; Nazar Boncuğu ve Dualarla Yapılan Rukyenin Açık-

lanması.

110-111-112.Kim, herhangi bir amaç için(çocukların üzerine, binalara) takı-

lan nazar bocuğuna, küçük salyangoza veya sırtlan diĢine veya halkaya veya kurt

gözüne veya (okunarak düğümlenen ) ipe veya kartal ve akbabanın herhangi bir

kemiğine veya yayın kiriĢine veya bir kabrin toprağına güvenirse, Allah, o kiĢiyi , (

git dilediğin Ģeyi onlar versin diye) astığı Ģeyin sorumluluğuna bırakır.

113-114.Sonra, ( yılan ve akrep gibi hayvanların zehrinden doğan aĢırı) ateĢ-

lenmeye veya nazar değmeye karĢı, eğer ( yapılacak dua) Kur‘an ve sünnet gibi

halis vahiyden olursa, dua yapılabilir. (Kur‘an ve sünnetle rukye yapmak) Hz. Mu-

hammed‘in (s.a.v.) yolu ve onun Ģeriatıdır ve böyle dua yapmanın onun sünneti

olmasında ( ilim ehli arasında ) bir ihtilaf yoktur.

115-116-117.(Kur‘an, sünnet ve Ģeriaatta yeri olmayan) manası belirsiz dua-

larla rukye yapmaya gelince, bunlar Ģeytanın ( kendi dostlarına ilham ettiği) vesve-

sesidir. Bu tür dualar hakkında , bunun bir Ģirk olduğuna dair kesin hadis gelmiĢ-

tir,5 ondan kesinlikle sakının. Çünkü, her kim bu tür belirsiz duaları söylüyorsa,

umulur ki bunun sırf bir küfür olduğunu bilmiyordur…

118-119.Veya bu tür duâların Yahudilerden alınmıĢ, avamın aldatıldığı ve

akıllarının karıĢtırıldığı bir sihir olduğunu da bilmiyordur. O zaman uyanık ol, ondan

sakın! Gerçeği tanıyamazsın, ondan uzak olursun…

120-121. (Çocuklara ve hayvanlara ) takılan (koruma amaçlı) dualar , Ģayet

açık Kur‘an ayetleri (ve sahih sünnet) olursa, (caizliği) konusunda selef arasında

ihtilaf vaki olmuĢtur, seleften bazıları(Hz. AiĢe‘ye dayanarak) cevaz (olur) vermiĢ-

ler; onlardan bazıları ise, mekruh görüp menetmiĢler.

122-123Eğer (bu dua ve tılsımlar) iki vahyin (Kur‘an ve sünnetin) dıĢında

baĢka Ģeylerden oluĢuyorsa, (bunları asmak) Ģüphesiz Ģirktir. Bilakis bu (cahiliye

döneminde yapılan) fal oklarıyla kısmet çekmeye benzemekte6 ( ancak bunlar)

ehl-i Ġslam ve imanın tarzından oldukça uzaktır.

————

5 Ebu Davud, Süleyman b. el EĢ‘as, Sünen-i Ebî Davud, Ġstanbul,1981, c.4,s.212,213, Tıp,17, H. No.

3883; Ġbnü Mace, Ebu Abdullah Muhammed b. Yezid, Sünen-i Ġbn Mace, Ġstanbul,1981, c.2, s.

1166,1167; Tıp,39, H.No.3530; En‘am Suresi, 6/121. 6 Maide Suresi, 5/90.Câhiliye devrinde Araplar on adet ok sapı ile bir nevi kumar ve Ģans oyunu

oynarlardı. Bunların yedisinde bazı paylar yazılı idi. Üçü de boĢtu. Güvenilir bir kimse, bir torbanın

içinden bunları, katılanlar adına teker teker çekerdi. Dolu çıkanlar maldan hisselerini alır fakirlere

verirlerdi. BoĢ çıkanlar ise bu malın parasını öderlerdi. Nezih gibi görünen bu kumar çeĢidini Ġslam

yasaklamıĢ, böylece hiçbir Ģans oyununa izin vermemiĢtir. Araplar bu Ģans oyununu çeĢitli alanlarda

oynamakta idiler.Hâzin, Alâaddin Ali b. Muhammed b. Ġbrahim, Lübâbü‘t Te‘vil, Fî Meâni‘t Tenzil,

Beyrut,T.Yok, c.1, s.434.;Ali ÖZEK Ve Ark,Türkçe Meal,S.122.

Page 10: )ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D04036/2014_2/2014_2... · 2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mcadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4. 184 ġeyh AllâmeHafız b

188 ġeyh Allâme Hafız b. Ahmet b. Ali el-Hakemî/Süleyman KOYUNCU

Mütefekkir • Yıl : 1 •

6.FASIL

Ağaçtan, TaĢtan, Mevki-Makamdan, Kabirden veya Benzer ġeylerden Bereket

ve Hayır Bekleyenin Bu Fiili ve Mekanı Uğrak Yeri Edinmesi ġirktir. Buraları Zi-

yaret Etmenin Sünnet, Bid‟at ve ġirke Ayrıldığının Beyanı.

124-125.Yüceltilmesine Allah‘ın izin vermediği bir Ģeyi cahillerin yüceltmeyi

kast etmeleri, Ģek ve Ģüphe olmaksızın Ģirk ehlinin amellerindendir.

126-127.Her kim, (kutsal saydığı )bir mekana veya bir taĢa veya bir ölünün

kabrine veya bazı ağaçlara (kudsiyet atfedip) , uğrak yeri edinerek sığınırsa, (bu

hareketi) putlara ibadet edenlerin eylemleri (fiilleri) gibidir.

128-129-130-131-132-133-134. Sonra, ey Ġslam milleti, ziyaret üç kısma ay-

rılmaktadır: Eğer ziyaretçi kendi Ģahsı hakkında, ahireti hatırlayarak ibret alması

için ,içinde gizlediği Ģeye niyet eder sonra kendisi ve ölüler için hatalarının affe-

dilmesi ve bağıĢlanmasına dua eder, bunun için (özel olarak) yolculuğa çıkmaz ve

beyinsizler gibi abuk sabuk sözler söylemezse, iĢte sağlam, sahih Sünen kitapla-

rında açık olarak gelen (Peygamber) sünneti budur; eğer (kabirlerinde namaz kıl-

mak, itikafa girmek suretiyle ) dua ve kabir ehlini (dalâlet ehlinin bir takım iftirala-

rına uygun olarak) Rahman‘a (Celle ve Alâ) vesile yapmayı kast ederse, ( bu

Kur‘an ve sünnette izin verilmeyen) , sonradan ortaya çıkmıĢ bir bid‘attır, dalâlet-

tir,7 Risalet sahibi( Hz. Muammed‘in) yolundan uzaklaĢmaktır.

135-136-137. (Ziyaretçi Allah‘ı bırakıp) bizzat kabrin kendisine dua eder( ve

isteklerini sadece kabrin sahibinden isterse), bu fiiliyle Yüce Allah‘a ortak koĢmuĢ

ve O‘nu inkar etmiĢ olur.Yüce Allah (kendisinden baĢkasına) dua edenden asla

hiçbir Ģeyi kabul etmez ve onu asla affetmez. (Ancak bütün olumsuzluklardan dö-

nülürse insan affedilebilir) Çünkü, Rahman‘a eĢler ittihaz etmenin dıĢında (kulun

Rabbinin huzuruna götürdüğü) bütün günahların affı umulur.

7.FASIL

Bu Fasıl , Günümüzde Halkın Kabirlerde Yaptıkları Hataların, Açık ġirkin ve

Ölülerle Ġlgili Ġfrat Derecesindeki AĢırılıkların Beyanı Hakkındadır

138- 139 Her kim kabir üzerine lamba( mum) yakar veya bir mescid inĢa

ederse, o kiĢi açıkça Yahudi ve Hıristiyanların âdetlerini yeniden canlandırmıĢtır.

140-141. (Kabirleri namazgâh edinmek, üzerlerine bina yapmak, uğrak yeri

ittihaz etmek ve mum yakmak gibi fiillerden) çok defa Hz. Peygamber sakındırmıĢ

ve (bu tür amelleri) yapanlar, hadis ehlinin rivayet ettiği gibi lanet etmiĢtir. Bilakis,

Peygamber (s.a.v.) (bina Ģeklinde) kabirlerin yükseltilmesini, bir karıĢtan fazla ol-

————

7 Buharî, Ebu Abdullah Muhammed b. Ebi‘l Hasen Ġsmail b. Ġbrahim b. el Muğıre b el Ahnef, a.g.e, c.3, s.

167, bab,5.

Page 11: )ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D04036/2014_2/2014_2... · 2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mcadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4. 184 ġeyh AllâmeHafız b

Allah‟ın Birliği ve Hz.Peygamber‟e Tabi Olma Konusunda… 189

• Sayı : 2 • Güz • 2014

masını yasaklamıĢtır.

142-143. Sahih haberde sabit olduğu gibi, Hz. Peygamber(S.A.V.) bütün yük-

sek kabirlerin yerle müsavi edilmesini (veya sadece bir karıĢ kadar yükseltilmesi-

ni) emretmiĢtir.Ve Ġslam milletini, (aĢırı ünvanlarla) kabir ehlini övme konusunda

uyarmıĢ; (bütün bu uyarılara rağmen) iblis ümmetin çoğunu ayartıp baĢtan çıkar-

makla aldatmıĢtır.

144-145-146. (ġeytanın ayarttığı insanlar Kur‘an ve sünnetin nassına) açıkça

muhalefet ettiler, Allah ve Peygamber‘in yasakladığı (aĢırılık ve övme) iĢini irtikâp

ettiler ve sakınmadılar .( Ey inanan kiĢi!) , onların amellerine bak, (Kabirler hak-

kında yasaklanan Ģeylerde) aĢırı gittiler, ( dinî ölçünün ötesinde) kabirlerin üstüne

inĢa ettikleri binaları aĢırı yükselttiler ve o binaları tuğla ve süslü taĢlarla yaptılar

ve kireçle badana ettiler, özellikle de bu asırda…

147-148. Kabirlerin üzerine mumlar yaktılar; nice sancak vari ( Ģeyler) astılar

ve bayraklar diktiler, insan vücudunun unufak olmuĢ kemikleriyle aldandılar

149.Hatta kabirlerin avlularında (dilekleri yerine gelsin, hastaları Ģifa bulsun

diye) , cahiliye Araplarının yaptıkları gibi, aldatmaca kurbanlar kestiler.8

150- 151-152. (Ġyiliklerin celbi, kötülüklerin defi gibi, Allah‘tan baĢka kimse-

nin güç yetiremeyeceği ) ihtiyaçlarını ölülerinden istediler ve dine aykırı meyil ve

eğilimlerini ilahları ittihaz ettiler. Ġblis, (geçmiĢte yaptığı gibi) itaat suretinde günah-

ları süsleyerek onları tuzağına düĢürerek avladı; bilakis, o insanların bazıları, mal,

can ve diliyle putlara ibadet etmeye davet eden iblisin yardımcısı oldular.

153-154. Hayret doğrusu, Kim bunları mubah kıldı ve ümmeti bu felaketlere

sürükledi!? Ey kudret ve nimeti bol olan,Ġslamın baĢındaki bela ve sıkıntıları sana

Ģekva ediyoruz

8.FASIL

Sihrin Hakikati, Sihirbazın Haddi (ġer‟i Cezası), Astroloji‟nin Sihirden Kabul

Edilmesi ve Kahini(Falcı) Tastik Edenin Cezasının Açıklaması ile Ġlgilidir.

155-156. Sihir, (tarih boyunca tahakkuk etmiĢ) bir hakikattır, ( ne hakkında

yapılmıĢsa) onun tesiri vardır; fakat, bu tesir Cenab-ı Hakk‘ın takdir etmesi sebe-

biyledir, Allah‘ın takdir etmesi sözü ile, Ģeriat-i mutahharayı değil, (Allah‘ın sevdiği-

sevmediği bütün hükümlere Ģamil olan) tüm evreni kuĢatan kevnî takdiri kastedi-

————

8 Maide Suresi, 5/103.Ġslam öncesi Arapların bâtıl inanç ve âdetlerinden biri de bazı sebep ve

bahanelerle birtakım hayvanları putlara kurban etmeleri , onları putlar adına serbest bırakmaları idi.

Bu cümleden olarak beĢ kere doğuran ve beĢinci yavrusu diĢi olan deveye <<bahÎra>> denir, kulağı

çentilir,sağılmaz,sütü putlara bırakılırdı.Put namına serbest bırakılan ve sütünden yalnızca

misafirlerin faydalandığı develere <<sâibe>> denirdi.Biri erkek,diğeri diĢi olmak üzere ikiz doğuran

koyun veya deveye <<vasÎle>> derler,erkek yavruyu puta kurban ederlerdi.On nesli dölleyen erkek

deveye <<hâm>> denir,o da serbest bırakılırdı. Elmalılı,Hamdi Yazır,Hak Dini Kur‘an

Dili,Ġstanbul,T.yok,C.3,S.1823.;Ali ÖZEK ve Ark.,Türkçe Meal,S.123.

Page 12: )ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D04036/2014_2/2014_2... · 2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mcadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4. 184 ġeyh AllâmeHafız b

190 ġeyh Allâme Hafız b. Ahmet b. Ali el-Hakemî/Süleyman KOYUNCU

Mütefekkir • Yıl : 1 •

yoruz.

157-158.(Öğreniyor veya öğretiyor, amel ediyor veya etmiyor olsun)sihir yapa-

nın küfrüne hüküm ver; sihir yapanın Ģer‘i cezası, Tirmizî‘nin sahih kabul ettiği ve

Cündep‘ten rivayet ettiği hadisteki Ģekliyle açık, sabit sünnette geldiği gibi, inkarı

ve reddi kâbil olmayacak bir tarzda ölümdür.9

159-160.Aynı Ģekilde Ömer b.el Hattab‘dan rivayet edilen ―Sihir yapanların

öldürülmesiyle ilgili bir emir mevcuddur.‖ Ġmam-ı Malik‘in ( Muvatta‘ında ) Hz. Haf-

sa‘dan (r.anha) naklen rivayet edilen sahih bir hadiste saliki irĢad edici en güçlü

delil bulunmaktadır.

161- 162-163. Yıldız ilmi( astroloji ) sihrin Ģube venevilerindendir; bunu kavra

ve dikkat et; sihrin(sihir yapılan kimseden ) Kitap ve sünnete dayalı meĢru duâlar-

la kaldırılması (Cebrail a.s. Resulüllah‘a Felak, Nas okuyarak sihrini çözdüğ için )

meĢru kılınmıĢ. Ancak, insandan sihri kaldırmak için tekrar sihir yapmak ise ha-

ram kılınmıĢ, menedilmiĢtir. Kim bir kâhini (kalben doğruluğuna inanarak) tastik

ederse , Hz. Peygamber‘in( s.a.v. ) getirmiĢ olduğu islamı inkar etmiĢ olur.

9.FASIL

Bize Dini Öğretme Konusunda Gereken Her ġeyi MeĢhur Cibril Hadisinin Ma-

nası Bir Araya GetirmiĢtir. Hadis Üç Mertebeye Ayrılmaktadır: Ġslam, Ġman, Ġh-

san ve Bunlardan Her Birinin Açıklanması.

164.(Ey Müslüman), Ģüphesiz dinin ( kalple tastik, dille ikrar) bir söz, (kalp, dil

ve organlarla ) yapılan bir amel olduğunu bil. Dini böyle muhafaza et ve dinin kap-

sadığı her Ģeyi kavra!..

165-166-167.(Ey hakkı isteyen kimse!) Hz. Peygamberin; Cebrail(a.s.) kendi-

sine gelerek ona (din hakkında) soru sorduğunda dinin tamamını kapsayacak Ģe-

kilde (dini) üç kısma ayırarak din hakkında söylemiĢ olduğu Ģeyler sana yeter. Her

üç mertebe de dinin tümüne Ģamil gelmektedir: Ġslam, Ġman ve Ġhsan; her biri bir

takım(olmazsa olmaz) rükünler üzerine bina edilmiĢtir.

168-169. Hadisteki ifadesiyle Ġslam,‖ beĢ (temel) üzerine kurulmuĢtur‖10 .

AraĢtır ve nakledildiği Ģekilde kavra. Bu rükünlerden ilki, (Ġslam binasının) en bü-

yük temeli, rüknüdür, o da (ifrat ve tefritten uzak, eğrisi olmayan, açık, nurlu) iti-

dalli müstakim yoldur.

170. O da ġehadet rüknüdür; ( Ey ahiret saadeti isteyen mü‘min!) Sırat-ı müs-

takimde sabit dur, asla kopmayan sağlam kulpa (Ģehadet) sarıl.

————

9 Cündeb‘den rivayet edildiğine göre, Peygamberimizs.a.v. ,‖ Sihirbazın cezası kılınçla öldürülmekti‖

buyurmuĢtur. Ancak baĢta Ġmam-ı ġâfii olmak üzere içtihat imamları, sihirbaz sihriyle inanarak amel

etmediği sürece öldürülemez görüĢündedirler. Hakemî, Hafız b. Ahmed. A.g.e, c.1, s.373. 10 BuhârÎ, Ebu Abdullah Muhammed b. Ebi‘l Hasen Ġsmail b. Ġbrahim b. el Muğıre b. el Ahnef, a.g.e, c.1,

s8.

Page 13: )ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D04036/2014_2/2014_2... · 2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mcadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4. 184 ġeyh AllâmeHafız b

Allah‟ın Birliği ve Hz.Peygamber‟e Tabi Olma Konusunda… 191

• Sayı : 2 • Güz • 2014

171-172.(Bu rükünlerden ) ikincisi namaz kılmak, üçüncüsü zekat vermek,

dördüncüsü oruç tutmak, (Kur‘an ve sünneti) dinle ve tabi ol ( Zümer,39/18.), be-

Ģincisi gücü yetenin hacca gitmesidir.

173-174-175-176.(ĠĢte Ġslam‘ın ) rükünleri beĢ tanedir. Hiç Ģüphesiz iman

için de altı rükün vardır. Azamet ve Kibriya sahibi Yüce Allah‘ın (Rubûbiyet ve

Ulûhiyetine) ve O‘na ait olan kemal sıfatlarına ; değerli ve güvenilir meleklere,

(Peygamberlere ) indirilen batıldan arınmıĢ, temiz kitaplara , ayrım yapmadan ve

Ģüphe duymaksızın hidayet rehberi olan Rasullere inanmak.

177-178. O Peygamberlerin ilki, Hz. Muhammed ( s.a.v.) onları sona erdiren

son Peygamber olduğu gibi, Ģüphesiz Hz. Nuh‘dur(a.s.). Onlardan beĢ tanesi, (Gay-

ret, sabır ve akıl bakımından diğer Peygamberlere göre biraz daha mükemmel ve

kendilerine meĢhur kitaplar verilen) Ahzab ve ġura11 surelerinde adları geçen

(Hz.Muhammed, Hz. Nuh, Hz. Ġbrahim, Hz. Musa ve Hz. Ġsa) Ulu‘l Azm Peygamber-

lerdir, (bu Sureleri ) oku.

179-180-181. Kıyametin ne zaman kopacağı bilgisinin bilineceğini iddia et-

meden ahiret gününe tereddütsüz iman et. Fakat biz, Hz. Muhammed‘den(s.a.v.)

senedi sahih ( ve lafızları açık olarak kıyamet kopmadan önce vuku bulacak bir

takım emârelerle ilgili olarak) gelen bütün rivayetlere Ģüphesiz inanır ve tastik

ederiz. Bu emareler, kıyamet gününün (yaklaĢtığına dair ) bir takım alametler ve

Ģartlardır.

182-183. Ölmek ve ölümden sonra kullar üzerinde zorunlu olarak haĢre ka-

dar olan safahat ―ahirete iman‖ konusuna girer. Kabre konan herkese :‖ Rabbin

kim, dinin ne, Peygamberin kim? ― Diye sorulur.

184-185. Tam bu sorular sorulduğu meyanda gözetip koruyan Allah sağlam

sözle (Ģehadetle) iman edenleri sapasağlam tutar. Bu esnada Ģüpheli kimse ise,

muhakkak ulaĢacağı Ģeyin tehlikeli durumlar olduğunu kesin olarak bilir .

186-187.Öldükten sonra dirilmek (diriltilmek) , Allah‘a kavuĢmak ve kabirle-

rimizden sünnetsiz, ayakkabısız, çekirgeler gibi dağılmıĢ bir halde kabirlerden

kalkmak da (ahirete iman konusuna girmektedir). Kıyamet günü için nankör kâfir-

ler,‖ Bu ne zor bir gündür!‖ derler.

188-189.(Hz. Adem‘den kıyamet kopuncuya kadar yaratılmıĢ ) yerde ve gök-

teki bütün mahlukat, (iyi ile kötünün) ayrım günü olan kıyamet günü için, durumun

çok Ģiddetli, korkunun ve rezil-i rusvâlığın, keder ve üzüntünün büyük olacağı bir

durakta(mahĢer yeri) toplanacaklar.

190-191. Kıyamet günü arz ve hesap için insanlar getirilirler; ve (aralarındaki)

akrabalık alakaları kesilmiĢtir. Korku bulutları toplanmıĢ, konuĢmada hatibin be-

————

11 Ahzab Suresi, 33/7; ġura Suresi, 42/13.

Page 14: )ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D04036/2014_2/2014_2... · 2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mcadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4. 184 ġeyh AllâmeHafız b

192 ġeyh Allâme Hafız b. Ahmet b. Ali el-Hakemî/Süleyman KOYUNCU

Mütefekkir • Yıl : 1 •

lagatlı konuĢması anlaĢılmaz hale gelmiĢtir.

192-193.Bütün yüzler(insanlar), her Ģeye hakim olan Allah için eğilip boyun

bükmüĢtür; zulüm sahibinden mazlumun hakkı istenir ve zalim cezalandırılır . Ha-

Ģir meydanında Melikler ( kıyamet gününün ürkütücü ahvalinde) avamla müsavi

olurlar . Kitap ve Ģahitler getirilir(ortaya konulur).

194-195. Bütün aza ve organlar (inkarcılara) Ģahitlik eder; bütün ayıplar ve

rezillik (o gün) açığa çıkar. Bütün gizli sırlar, gönüllerdeki gizlilikler ortaya dökülür.

196-197. Amel defterleri açıldığında, ( o kitaplar mü‘min için) sağdan, (kafir

için) soldan alınır; ne mutlu kitabını sağdan alana, ona siyah, iri gözlü hûrilerle12

müjdeler olsun .

198-199. (Amel) defterini arka tarafından solundan alana yazıklar olsun! O

ateĢe girecektir.( Kulların amelleri) adaletle tartılır, (hiç kimseye ) zulüm yapılmaz

ve hiçbir kul iĢlediği amelinin gayriyle cezalandırılmaz13.

200-201. Terazisi daha ağır basıp kurtulan insanların arasında, düĢmanları-

nın rezil ettiği, terazisi hafif gelen iğrenç insanlar da vardır. (Kur‘an ve hadisler-

den) Muhkem haberlerde ( izahı) geldiği gibi, Ģüphesiz cehennem üzerine Sırat

Köprüsü kurulacaktır.

202-203. Ġnsanlar, ( iyi- kötü) amellerden (dünya hayatında) yaptıkları mikta-

rınca farklı durumlarda sırat köprüsünden geçecekler. Böylece insanlar, (derece-

sine göre) cennetlere girecek; haddini aĢanlar ise, yüzüstü cehenneme atılacaklar.

204-205.Cennet ve cehennem gerçektirler, (onların varlığına inanmak ahirete

iman konusu ile alakalıdır). Her ikisi de (Ģu anda) vardırlar , yok olmazlar. Yaratık-

ların en hayırlısı ( Nebimiz Hz. Muhammed‘in Kevser) havuzu da haktır ve o ha-

vuzdan ahiret yurdunda bütün ümmeti içecektir.

206-207. Aynı Ģekilde, Peygamber için açılacak ‖livâü‘l hamd = hamd sanca-

ğı‖ haktır ve bütün Resuller o sancağın altında haĢr olacaklardır. Yine ayrıca Al-

lah‘ın Peygambere ikram olarak tahsis ettiği ―Ģefaat-i uzma‖sı haktır.

208.(Peygamberin Ģefaat etmesi ancak) Allah‘ın izin vermesinden sonradır,

yoksa durum (yanlıĢ Ģeyleri ) Allah‘a iftira eden, ( Allah‘ı bırakıp) kabirdeki insanla-

ra taparak meded bekleyenlerin gördükleri gibi değildir.

209-210. MahĢer ehli arasında; insanlar, yüce, hidayet rehberi Ulu‘l Azm Pey-

gamberlerin her birinden Ģefaat talep ettikten( ve onlar bunu en son Hz. Muhem-

med‘e yönlendirdikten ) sonra, (hesabın görülmesi için) Rahman‘ın (huzurunda) ilk

önce Hz. Muhammed (s.a.v.) Ģefaat edecektir.

211-212. Ġkinci olarak felaha(kurtuluĢa) erenler için cennet kapılarının açıl-

————

12 Duhan Suresi, 44/54 13 En‘am Suresi, 6/160; Yunus Suresi, 10/54.

Page 15: )ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D04036/2014_2/2014_2... · 2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mcadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4. 184 ġeyh AllâmeHafız b

Allah‟ın Birliği ve Hz.Peygamber‟e Tabi Olma Konusunda… 193

• Sayı : 2 • Güz • 2014

masında Hz. Peygamber Ģefaat edecektir; bu her iki Ģefaati de Ģüphesiz Allah (sa-

dece) Hz. Muhammed‘e tahsis etmiĢtir.

213-214.Üçüncü olarak, Hz. Muhammed(s.a.v.), hidayet dini Ġslam üzere ölen

ve fakat günahlarının çokluğu kendilerini helak ettiği , bu yüzden de suçları sebe-

biyle ateĢe sokulan insanlar hakkında Ģefaat edecektir.

215-216. Ġnsanlar,(bu Ģefaat sayesinde) ihsan sahibi, ArĢın Rabbi‘nin fazl-ı

keremiyle cehennem ateĢinden çıkıp cennete girecekler. Hz. Peygamberden sonra

, bütün Rasuller , (Allahın) veli kulları ve doğruluk ve takva sahibi insanlar da Ģe-

faat edeceklerdir.

217-218-219. Allah, iman üzere ölenlerin tümünü cehennemden çıkaracak,

(yanmaktan dolayı) simsiyah kömür gibi oldukları halde ―hayat nehrine‖ atılacak-

lar, böylece hayat bulacaklar ve ( bütün organları, derileri, saçları, ) nitekim selin

taĢıdığı tanelerin kıyıda, kenarda kendi asli heyetleri, Ģekilleri üzere bitmeleri gibi,

tekrar bitecek.

220-221. Ġmanın Ģartlarından altıncısı, kadere (hayır ve Ģerrin Allah‘tan geldi-

ğine) inanmaktır.Bunları kesin olarak bil ve Ģüphe etme. Her Ģey Allah‘ın kaza ve

kaderiyledir, ve bütün bunlar Levh-i Mahfuzda yazılıdır.

222-223. BeĢeriyetin Efendisinin (s.a.v.) haber verdiği üzere Allahü Teâlânın

hüküm vermiĢ olduğu Ģeylerde ne falın, ne insanların sitayiĢinin, ne uğursuzluk

saymanın, ne cinlerin asla etkisi yoktur. Bunlara inanmak son derece yanlıĢtır.

224-225.(Dinin mertebelerinden) üçüncüsü ihsan mertebesidir (zahiri ve ba-

tını amellerle güzelleĢtirmektir). Bu, Allah‘ın yanında en yüksek mertebedir. Ġhsan,

kalbin Ģuur ve vukufiyette kökleĢmesidir, (bu durumda) gaybi Ģeyler ayan beyan

olur.

10.FASIL

Ġmanın Taatle Artması, Ġsyanla Eksilmesi, Ġslam Milletinden Bir Fasıkın, ġirk

Hariç, ĠĢlediği Günahla ve Bu Günahı Helal Saymadıkça Kâfir Olmayacağı,

Onun Durumunun da Allahın Dilemesine Tabi Olduğu, Tövbenin ise, Ruh Gırt-

lağa Gelinceye Kadar Kabul Edileceği Konusu.

226-227. Ġmanımız taatle artar, eksilmesi de hatalarla olur. Ġman ehli, inanç

konusunda farklı üstünlüklere sahiptirler, sen sultanlar veya Rasuller gibi (olabilir)

misin?

228-229. Ġslam milletinden olan günahkâr fâsığın imanı mutlak reddedilmez.

Fakat, fısk ve isyanı ölçüsünde imanı eksilmeye devam eder.

230-231-232. ―Fâsık ebedi cehennemdedir‖ diyemeyiz. Bilakis, onun hükmü

Allah‘a havale edilir, Cenab-ı Hakk‘ın nafiz(geçerli) meĢîeti altındadır: Eğer, dilerse

onu affeder, dilerse onu (günahı ) miktarı cezalandırır. Eğer, iman üzere ölmüĢse,

Page 16: )ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D04036/2014_2/2014_2... · 2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mcadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4. 184 ġeyh AllâmeHafız b

194 ġeyh Allâme Hafız b. Ahmet b. Ali el-Hakemî/Süleyman KOYUNCU

Mütefekkir • Yıl : 1 •

cehennemden çıkar, cennete girer.

233-234.Kıyamet gününde kitabı sağından arz edilenin hesabı kolay gelir;

kim hesabı tartıĢırsa (kitabı solundan verilirse) cezalandırılır. ĠĢlediği suçu (günahı)

helal sayması müstesna, bir mü‘mini (Ģirkin dıĢında) iĢlediği günah sebebiyle tek-

fir edemeyiz.

235-236.Ruh gırtlağa gelmeden önce, temiz ġerîat-ı Ahmediye‘de geldiği Ģek-

liyle yapılan tövbe kabul edilir.14 Tövbe etmek isteyenden tövbe kapıları ne zaman

kapanıra gelince, güneĢin batıdan doğmasıyladır.

11.FASIL

Nebimiz Hz. Muhammed‟i ve Risaletini Tebliğ Ettiğini , Allah‟ın Bu Dini Bizim

Ġçin Onunla Tamamladığını, Hz. Muhammed‟in Nebilerin Sonuncusu ve Bütün

Adem Oğullarının Efendisi Olduğunu ve Ondan Sonra Nübüvvet Ġddiasında Bu-

lunanın Yalancı Olduğunu Bilmek.

237-238.Nebimiz Hz. Muhammed(s.a.v.) HaĢim (oğullarındandır). Soyu, hiç

Ģüphe yok ki Hz. Ġsmail‘e(a.s.) dayanmaktadır. Allah onu bize yol gösterici, alemle-

re rahmet ve hidayet rehberi olarak göndermiĢtir.

239-240-241-242. Doğumu Mekke-i Mutahhara‘da olmuĢ, hicreti ise,Medine-

i Münevvere‘ye olmuĢtur. Kırk yaĢına girdikten sonra da kendisine vahy gelmeye

baĢlamıĢ . Sonra, ―Ey insanlar ! ġanı yüce olan Rabbe ibadet ediniz ve O‘nu birle-

yiniz.‖ diye (insanları) on sene Rabbinin yoluna davet etmiĢtir. Vahy gelmeden ön-

ce , Hira Mağarası‘nda, insanların gözünden uzak Allah‘ı zikirle meĢgul oluyordu.

243-244.Ġnsanların Efendisi elli yaĢına girdikten sonra, Allah kendi Zat-ı Ak-

desine , karanlıkta Hz. Muhammed‘e Ġsra (gece yürüyüĢü) yaptırmıĢ ve beĢ vakit

namazı ona farz kılmıĢ ve zorunlu tutmuĢtur.

245-246.Peygamber‘in miracı sonuçlandıktan ve üç sene geçtikten sonra ,

kendisine Ġslam üzere arkadaĢlık eden (sahabi olan) o andaki Müslümanlarla Me-

dine-i Münevvere‘ye doğru hicrete izin verilmiĢtir.

247-248.Hicretten sonra, Peygamber(s.a.v.), nankör inkarcılara ve haktan ay-

rılanlara yardım edenlere karĢı, baĢ eğerek Ġslam dinine gelinceye, teslimiyet içe-

risinde Ġslama girinceye kadar savaĢmakla emredilmiĢtir.

249-250-251. Risaleti tebliğ ettikten, insanları cehaletten kurtardıktan sonra,

Allah din-i Ġslamı onunla tamamladı ve hak din ortaya çıktı ve kâim oldu Yücelerin

Yücesi, her Ģeyden münezzeh olan Allah, Hz.Muhammed‘in canını aldı, cennette

en yüksek mertebe‖Refikü‘l Âlâ‖ ‘ya yükseltti.

252-253. Kesin bilgi ve doğrulukla Ģüphesiz Hz. Muhammed‘in(s.a.v.)

————

14 Tirmizi, Ebu Ġsa Muhammed b. Ġsa b. Sevre, Sünenü‘t Tirmizi, Ġstanbul, 1981, c.5, s. 547.

Page 17: )ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D04036/2014_2/2014_2... · 2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mcadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4. 184 ġeyh AllâmeHafız b

Allah‟ın Birliği ve Hz.Peygamber‟e Tabi Olma Konusunda… 195

• Sayı : 2 • Güz • 2014

Kur‘an‘la (bütün insanlara) gönderilmiĢ Resul olduğuna, Rabbi tarafından kendi-

sine gönderilen ve indirilen her Ģeyi(Kitab ve hikmeti insanlara) tebliğ edip ulaĢtır-

dığına Ģehadet ederim.

254-255. Kendisinden sonra nübüvvet( Nebi olduğunu) iddia eden herkes,

iddia ettiği Ģeyde yalancıdır. Hz. Muhammed(s.a.v.) ittifakla Resullerin sonuncusu

ve istisnasız (mutlak manada) yaratıkların en üstünüdür.

12.FASIL

Bu Fasıl, Resulullah‟tan Sonra Ümmetin En Üstünü Olanları Bilmek, Sahabe-i

Kiramı Güzellikleriyle Yadetmek, Onları Kötülükle Yadetmekten ve Aralarında-

ki Ġhtilaflardan Uzak Durmakla Alakalıdır.

256-257-258. Resulullah‘tan sonra (Ebu Bekr onun) Ģefkatli halifesi gelir.

Ebu Bekr es Sıddik, ümmetin ne güzel lideridir! O, (Sevr) Mağarası‘nda ( Hz. Mu-

hammed) Mustafa‘nın yoldaĢıdır, arkadaĢıdır, Muhacir ve Ensarın en saygın ileri

gelenidir. O, hidayet yoluna yüz çevirenlere karĢı yalnız baĢına cihadı üstlenendir.

259-260-261. Üstünlükte, ( Ebu Bekr es Sıddık‘tan sonra) ikinci, Ģüphesiz

hakkı söyleyen, doğruyu konuĢan kiĢidir. Bu vasıflarla, çok zeki, yürekli, güçlü Ġs-

lam dinine destek veren ve yardım eden , kâfirlere zarar veren , kılıcı kınından çı-

karan Eba Hafs Ömer‘i kastediyorum. O, Ģehirlerde geniĢ çaplı Ġslami fütühatları

yapandır.

262-263-264. (Hz. Ebu Bekr ve Hz. Ömer‘den (r. Anhüma) sonra) üstünlükte

üçüncü, Ģüphesiz iki nur sahibi, haya ve edep timsali Hz. Osman‘dır (r.a.). O,

(Kur‘an ) ilimlerinin denizi, Kur‘an-ı toplayan, kendisinden Rahman‘ın meleklerinin

utandığı insandır. Kainatın Efendisi (s.a.v.) Rıdvan Bey‘atinde hz. Osman‘ın yerine

(Mekkede elçi olarak bulunduğu için) kendi eliyle onun adına biat aldı.

265-266.Üstünlük bakımından dördüncü kiĢi, Resullerin en hayırlısının amca-

sı oğludur. O vasıfla, yüksek değere sahip olan hak imamı(hz. Ali‘yi) kastediyorum.

O, doğrulara karĢı çıkarak dinden çıkan Haricileri ve fasık, sahtekar(hileci) Rafizi-

leri yok eden kiĢidir.

267-268.Hz. Ali‘nin (r.a.) Hz. Peygamber‘in yanındaki konumu, hz. Harun‘un

hz. Musa‘nın yanındaki konumu gibidir. Bu yakınlık Nübüvvet konusunda değildir.

Art niyetli olmayan kimseye yetecek kadar kafi bilgiyi (daha) önce verdim.

269-270-271-272.Dört Halifeden sonra üstünlük bakımından, aĢere-i mü-

beĢĢereyi ona tamamlayanlar gelmektedir. Bunlardan sonra da (üstünlük bakı-

mından) artık değerli, güvenilir diğer sahabiler, ve Hz. Muhammed) Mustafa‘nın

temiz Ehl-i Beyti ve ona tabi olan seçkin önderler gelmektedirler. Bütün bunları ,

Page 18: )ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D04036/2014_2/2014_2... · 2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mcadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4. 184 ġeyh AllâmeHafız b

196 ġeyh Allâme Hafız b. Ahmet b. Ali el-Hakemî/Süleyman KOYUNCU

Mütefekkir • Yıl : 1 •

kainatın Yaratıcısı, Muhkem Kitabında Feth, Hadid, kıtal , Tevbe, Enfal 15 ve diğer

bazı surelerde en mükemmel özelliklerle övmüĢtür.

273- 274. Kur‘an‘da olduğu gibi, (hz. Musa‘ya( a.s.) indirilen) Tevrat‘ta ve

(hz.Ġsa‘ya (a.s.) indirilen ) Ġncil‘de de Sahabe-i Kiramın vasıfları tafsilatıyla bilin-

mektedir.16 Ayrıca onlar Hz. Muhammed‘in(s.a.v.) sünnetinde de bahsedilmiĢler-

dir. Böylece güneĢ doğar doğmaz âleme yayıldığı gibi, (değiĢik menkıbeleri ve üs-

tünlükleri) ülkelere yayılıp herkesçe bilinir olmuĢlardır.

275-276.Sonra, Allah tarafından takdir edilen bazı fiillerden aralarında cere-

yan eden olaylar hakkında (ileri-geri yorum yapmaksızın) susmak vaciptir. Onların

hepsi, (olaylar hakkında ) içtihat yapanlar ve (yaptıkları içtihattan dolayı) sevap ka-

zananlardır. Hatalarını ise, her Ģeyi karĢılıksız veren affeder.

SON SÖZ

Kur‟an ve Sünnete YapıĢmanın ve Ġhtilaf Meyanında Kur‟an ve Sünnete Müra-

caat Etmenin Vacip OluĢu Ġle Ġlgilidir; Kur‟an ve Sünnete Muhalefet Eden ġey

de Reddedilir, Kabul Edilmez.

277-278.Allah‘ın kulun amelini kabul etmesinin Ģartı, o, amelde iki Ģeyin be-

raber bir araya gelmeleridir; ( birincisi, hatasız ) doğruya isabet etmenin, (ikincisi,

her Ģeyin sırf Allah için olduğunu ifade eden) ihlasın beraber bulunmasıdır. O, ihlas

yalnız ArĢın Rabbine aittir, baĢkasına değil, isabet ise, (Allah‘tan gelen) ve Allah‘ın

razı olduğu dine uygunluktur.

279-280-281. Kur‘an ve sünnete muhalif olan her Ģey, Ģüphesiz o reddedilir;

( ibadetin füruat ve muamelat konusunda Sahabe ve onlardan sonra gelenler ara-

sında meydana gelen) her ihtilafın çözümü için konunun Kur‘an ve sünnete havale

edilmesi vaciptir. Çünkü, din ancak nakille gelmiĢtir; önyargıyla (vehm) ve aklın

tahmin ve varsayımlarıyla değil…

1-2. Sonra buraya kadar özetledik; nazımda, toplanmasına ihtimam gösterdi-

ğim Ģeyler tamamlandı. Bu nazma‖ Süllemü‘l vusul ilâ semâ mebâhisi‘l usul = Ke-

lam ilminin yüksek bahislerine ulaĢtıran basamaklar(merdiven) adını verdim.

3-4.BaĢlangıçta Allah‘a hamd ettiğim gibi, bitirmeme karĢılık da Allah‘a hamd

olsun. Allah‘tan bütün günahları(mı) affetmesini ve bütün ayıpları örtmesini diliyo-

rum.

5-6. (Hamd ve istiğfardan) sonra, salatü selam sonsuza kadar Resul Mu-

hammed Mustafa‘yı, sonra , Allah‘ın veli kullarından kendilerine uyulan Ġmamların

önderleri Âlini ve Ashabını da kuĢatsın.

————

15 Fetih Suresi, 48/1-29; Hadid Suresi, 57/7-10; Muhammed Suresi, 47/2;HaĢir Suresi, 59/1-24;Tevbe

Suresi, 9/1…. MüĢriklere karĢı uyarılıyolar ; Enfal Suresi, 8/2,3,4. 16 Fetih Suresi, 48/29.

Page 19: )ص( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D04036/2014_2/2014_2... · 2 Bakara Suresi, 2/186; Sebe‘ Suresi,34/50;Mcadele Suresi, 58/7; Hadid Suresi, 57/4. 184 ġeyh AllâmeHafız b

Allah‟ın Birliği ve Hz.Peygamber‟e Tabi Olma Konusunda… 197

• Sayı : 2 • Güz • 2014

7-8. (Salatü Selam) sonsuza kadar , kalemler mürekkeple yazdıkları müddet-

çe, kesilmeden (onların üzerine) devam etsin. Sonra, ( bu metni ve Ģerhi yazan)

istisnasız okuyucuların tümünden duâ istemektedir.

9. Manzumenin cümlelerini sayarak bütün beyitlerin ebced hesabıyla değeri

―Y.S.R.‖ kökünden ―yüsrun‖ kelimesinin harflarine tekabül etmektedir, o da ―270‖

rakamıdır. YazılıĢ tarihi ise, yine ebced hesabıyla ―el Gufranü‖ kelimesinin harfle-

rinin değerine müsavidir, o da ―1362‖ dir. (manzumenin içeriğini benden) anla ve

bana (salih duâlarla, uygun vakitlerde) duâ et.