wilbur smith-mavi ufuklar

702
 Kİ TABIN ORİ J İ NAL ADI BLUE HORIZON  YA Yı N H AKLARı  V V I L BURSM1 T H © ONKTEL İ F HAKLARI AJANSI  A L T IN K İ T APL A R YA YI NE Vİ  VE T İC A RE T A. Ş. © BASKİ 2. BASIM / MART 2005  A K D E N İ Z YA YIN C IL IK A. Ş. Matbaacılar Sit esi No : 83 Bağcılar - İstanbul BU K İ TA BIN HER TURLU YA YI N HAKLARI FİKİ R VE S ANA T ESER LERİ YASA SI GER EĞİ NCE  A L T İ N Kİ TA PL AR YAYI NEV İ VE T İC AR E T A.Ş.'Y E A İ T T İ R. ISB N 975 - 21 - 038 3 - 9  A L T IN Kİ TA PL AR YAY INE Vİ Celâl Ferdi Gökça y Sk. Nebio ğlu İşha nı Cağaloğlu - İ stanbul Tel: 0.212.513 63 65 /5 26 80 12 0.212.520 62 46 / 513 65 18 Faks: 0.212. 526 80 11 http://www.altinkitaplar.com.tr [email protected] www.cizgiliforum.com B E Y D A B A

Upload: hakankose

Post on 11-Jul-2015

525 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

KTABIN ORJNAL A D IBLUE H O R I Z O N

YAYN H AKLARVVILBURSM1TH ONKTELF ALTIN HAKLARI AJANSI K T A P L A R YAYINEV

VE T C A R E T A..

BASK2. B A S I M / M A R T 2 0 0 5 A K D E N Z Y A Y I N C I L I K A.. Matbaaclar Sitesi No: 83 Baclar - stanbul

BU K T A B I N HER T U R L U YAYIN H A K L A R I FKR VE SANAT ESERLER YASASI GERENCE A L T N KTAPLAR YAYINEV VE T C A R E T A..'YE A T T R . ISBN 975 - 21 - 0 3 8 3 - 9

ALTIN

KTAPLAR YAYINEV

Cell Ferdi G k a y Sk. N e b i o l u han Caalolu - stanbul Tel: Faks: 0.212.513 63 65 / 5 2 6 80 12 0.212.520 62 46 / 513 65 18 0.212.526 80 11

http://www.altinkitaplar.com.tr [email protected]

www.cizgiliforum.comBEYDABA

Sues/)

WILBURMAVTRKES CANAN KIM

SMITHUFUKLAR

www.cizgiliforum.com

B E Y D A B AYazarn Yaynevimizden kan Kitaplar:

BENCL FIRTINA BR ALEV KIYILARI HKMEDENLER GAZAP MD TUZAK MUSON LEOPAR

(Courtney (Courtney

Dizisi) Dizisi) Dizisi) Dizisi) Dizisi) Dizisi)

SERE DT (Courtney (Courtney (Courtney

(Courtney Dizisi) (Courtney Dizisi) Dizisi) Dizisi) (Courtney

LMEK ZAMANI YIRTICI KU

(Courtney Dizisi) (Courtney

YAMURLARI

KARANLIKTA AHN NEHR BYCLER

AVLANIR (Ballantyne

(Ballantyne Dizisi) Dizisi)

MELEKLERN

GAZABI

(Ballantyne

TANRISI KRALI

(Msr Dizisi) (Msr (Msr Dizisi) Dizisi)

YEDNC PAPRS

LANETLLER MACERACILAR EYTAN BR AVU DENZ FLLERN GKLER

KRFEZ ILII KUM A KADAR

VAHADALET ARKISI KARTAL SSLEYEN

Bu Birlikte otuz

kitab, rya yl

karm gibi hevesle bir

Mokhiniso'ya yl

ithaf ediyorum. Gelecek

geirdik.

bekliyorum.

www.cizgiliforum.com

BEYDABA

Mavi

Ufuklar

,

deniz kenarnda

duruyor ve izliyordu. dedi Jim kadar

k a r a n l k sular zerinde

ltl,

t i t r e k bir y o l o l u t u r a n ay "ki deyle. gn sonra

dolunay,"

Courtney kendinden a olacak."

emin

bir

ifa

"Byk krmzlar

aslanlar

Kumsala vuran

dalga,

k p k l e r o l u t u r a r a k ayak bileklerini "Burada Mansur durup ene

sard. onu suya salar, de indirelim," yeni dedi kuzeni

alacamza

Courtney.

Ay nn

aydnlnda

baslm bakr gi Yann dirsek kayd,

bi prl prl p a r l y o r d u , da duran ve zerinde att. "Haydi, Zama."

glmsemesinin

aa kalr yan y o k t u . olan gence hafife isteksizce ileri

sadece beyaz bir p e t a m a l Birlikte eildiler. alt

Kk tekne

tekrar ittiler, "Bir

ama teknenin

slak k u m a y a p m t . bekleyin," geliyor!" diye buyurdu Jim ve dierleri kyya kpk yk

sonraki

b y k dalgay "te

kendilerini doru ler hzla

hazrladlar.

Uzaklarda Krlma

beliren

dalga, beyaz

ilerlerken ykseklik kazand. boaltt ve ardndan

izgisinde pruvasn

saarak fkesini

teknenin

havaya

seltip ye

sendelemelerine ve

belleri

hizasna ykselen

su yznden

kpete

t u t u n m a l a r n a yol "imdi

aarak kumsala yayld. Jim ve t m gleriyle tekneyi slak k u m l a r d a n onu bir omuz itti

hep birlikte!" diye bard koun!" Teknenin geri gvdesi

ler. kald

"Birlikte ve

k u r t u l u p serbest hizas derinlie bann

dalgann

ekilmesini aln!" diye

kullanarak bard Jim,

dek ittiler. zerinde tekneye ve

"Krekleri

sonraki

dalga ve

krlrken. ektiler.

Uzanp

kayn

kenarna

tutundular

kendilerini

Deniz suyu

zerlerinden

szlrken

heyecanla gldler

krekleri

alp s k a r m o z l a r a taktlar. ilerledi ve ay yla g m e d

" e k i n ! " K r e k l e r i n ucu suya dald, nen damlacklar serke sap yzeyde

kk girdaplar yaratarak tekrar ykseldi. dans ederek uzaklat ve delikanllar,

Kayk, uzun

krlma

izgisinden

sre birlikte

krek ekmiliin

rahat ritmini yakalad.

7

Wilbur

Smith

"Ne

tarafa?"

diye

sordu

Mansur.

Zama

ile

birlikte

karar

iin

Jim'e

bakt. Jim, liderleriydi. "Kazan'a!" "Ben var." de dedi Jim kararl bir ekilde. Mansur gld. "Koca Julie'ye garazn taraftan

yle ritmi

dnmtm." karmadan

Zama,

krek ekmeye

devam

ederek yan

aa t k r d . "Dikkatli dili olan Lozi ol, Somoya. K o c a J u l i e ' n i n d e sana garaz var." Z a m a , Somoya, "vahi rzgr" ana

dilinde ateli

konumutu.

a n l a m n a geli

yordu. Jim bal

Bu isim, kalarn

karakteri yznden Jim'e kk yalarda verilmiti. dald. Koca Julie adn verdikleri zira sadece

atarak dncelere a m a bir dii

hibiri

grmemiti,

olduunu

biliyorlard;

diiler bu b y k l e ve gce ulaabilirdi. len morina oltas vastasyla hissetmiti.

Derinlerden gelen g c n , geri Srtnmeden dolay avu ileri

nin derisi yzlm, "Babam, s/'ndeymi," kaptan,

kan t e k n e n i n tahtalar zerine d a m l a m t . Tehlike Burnu'nda dili olan karaya oturan Umman Bakire"kinci al ka-

1715'te,

dedi

Mansur,

annesinin

Arapay

kullanarak.

bir ipi

tayarak atlayan mesafedeyken

dalgalarn

arasndan

kyya yzmeye derinlerden

m ve t a m yar gelmi. kinci yiyen Su o

b y k bir ki,

krmz

mercan

kadar berrakm sol bacan bir

geliini

kula derinlikten srm ve

grmler. tavuk kanad korkutup zerinde Sonra

kaptann bir

dizinin

biraz zerinden kinci kanyla

k p e k gibi iin

lokmada yutmu. atyor, kendi

kaptan, kzllaan

bal suyun

uzaklatrmak rpmyormu,

lklar

a m a balk bir daire izip dier bacan

da koparm.

yakalayp onu derinlere ekmi. "Kazan'a lendi Jim. "Ve h e r s e f e r i n d e dedi nin Zama anadili ngilizce. olan de her

kinci kaptan bir daha g r e n o l m a m . " bu hikyeyi anlatyorsun," diye sy

gitmek isteyiimde

korkudan birlikte

stn

bok yedi

ayr

renkte iin bir

oluyor,"

ok zaman Lozi

geirdikleri kusursuz

birbirleri ekilde ko

Arapa,

ngilizce ve

dilini

nuuyorlar, Jim

hibir aba g s t e r m e d e n bir d i l d e n d i e r i n e g e e b i l i y o r l a r d . "By

eleniyor o l m a k t a n ziyade k e n d i n i r a h a t l a t m a k iin g l d . kfir?" cevab yaptrd ve her

lesine iren bir d e y i m i n e r e d e n r e n d i n , Zama hazrcevap srtt. olan Jim "Ulvi bu babandan," diye

zaman

kez s y l e y e c e k bir

ey b u l a m a d .

8

Mavi

Ufuklar

K

Bunun yerine,

yan

ufka bakt.

"Gnein

domasna Julie'yi

iki

saat

kald. de

Gndoumundan nemesi iin en

nce

Kazan'da

olmak

istiyorum.

yakalama

iyi z a m a n . " tesinden uzun bir y o l c u l u k yaparak gelmi ortasna vardlar. Tepesi l dal

Gney Atlantik'in galarn zerinde gl Da, m rzgr

krek ekerek krfezin tek yelkeni altnda

Pruvadan vuran dz olan Masa

yznden a y

aamyorlard.

artlarnda

btn

grkemiyle ykseliyordu. renkli bir kme

D e m i r at

gemiler,

dan

eteklerine

yakn

koyu

oluturuyordu.

Byk gemilerin ounun serenleri vansarayyd. Hollanda Dou

inikti.

Bu liman, irketi

g n e y d e n i z l e r i n i n ker ait ticaret ve sava

Hindistan

VOC'a uzun,

gemileriyle baka lkeye

ait y a r m

dzine gemi,

okyanus

tesi yolcu

luklarn ardndan erzak almak ya da o n a r m

iin m i t

Burnu'na gelirdi. Iklar, kale du

Bu e r k e n saatte kyda t e k t k klar gze a r p y o r d u .

v a r l a r n a aslm f e n e r l e r d e n ve g e m i l e r i n d e n karaya inen denizcilerin saba ha kadar lem yapt kydaki meyhanelerin pencerelerinden geliyordu. bulunan tek

Jim'in gzleri,

d i e r l e r i n d e n yaklak bir deniz mili"'' uzaklkta

n zayf p r l t s n a e v r i l d i .

Courtney Kardeler Ticaret irketi'nin amba-

r y l a b r o s u o r a d a y d v e J i m , n , b a b a s n n sal z e r i n d e k i a m b a r n i k i n c i katnda olan brosunun penceresinden yayldn biliyordu. "Babam yine Tom Courtney, "Adaya deki ie altnlarn sayyor." en Kendi kendine gld. Jim'in babas

mit Burnu'ndaki dedi sa

baarl t a c i r l e r d e n biriydi. Jim'in dikkati tekrar nlerin ipini ku

yaklayoruz," plak

Mansur ve ayann

yneldi.

baparmana evirip

dolad

yeke

ayarlad. zey ucuna

Rotalarn doru

hafife

iskeleye

doru

Robben kayalk

Adas'nm ada

ilerlemeye

baladlar.

"Robben",

zerinde hava

kaynaan foklarn sna karan

Hollanda dilindeki almaya

karlyd. bile:

Hayvanlarn balk ykl

gece

kokusunu

balamlard

dklarnn s

berbat

k o k u s u soluk almay kay Kazan

engelleyecek kadar derin

keskindi. tam

Yaklatklar

rada Jim, b i l m e k iin ydan

adn verdikleri ezberledii oturan

deliin

zerine getire k

kydaki

nceden

noktalar

belirleyebilmek ve

kerterizini

almak zere

zerine kt. kt. "u koca serseme bak! adann kuzey

A n i d e n telala barp tekrar o t u r a a Bizi ezip g e e c e k . .

.S-Andaiv/ n i n T j i s g ani

liobzob bakt ki,

ftn&Bitd

tri jllgjrhfi

M a n s u r o n a yle meden

Verity gzlerini suluymu gibi

grn

baka yne eviremedi.

Meydan okurcasna ona bakt,

ama sonra

saltanat kaynn yelkeni Verity soluk kesici yordu. bir yle nefes kalsam Kaptan semenin Ben beyinsiz bir

rzgrla ierek bir p e r d e gibi ayn zamanda cokun aldktan bir sonra

aralarna girdi. bir bir mutluluk duyu kenara ataca ve bir

bir ike, huri,

hevesini

oyuncak deilim, muamele

diye

dnd. diye

Ben

ngiliz

hanmefendisiyim Sonra ben de derin

greceim,

sz v e r d i "Sen

kendi ava

kendine. karken

alarak babasna iyi o l u r b e l k i . Cornish

dnd.

asilerle

annemle

K e n d i n i g e r e k t e n h i iyi O d a n s e d e n yeil alay k o n u s u

hissetmiyor. gzler ve

Tercmanl glm

stlenebilir."

gizemli

bysne

kaplmak ve ocuk.

olmak istemiyordu. s o r m a y bile bilmi

"Samalama, yor.

Cornish saatin

ka o l d u u n u Konu

Sana i h t i y a c m var. Verity hem

Benimle geliyorsun. hem de rahatsz

kapanmtr." En azndan yakkl Ba

sevinmi,

olmutu.

kk prens kalm kim

ile a t m a k i i n

bir frsatm

daha olacak,

diye

dnd.

daha

hazrccvapm?

Halife'nin Mansur'un dii atl

saltanat

kay,

nc bir

gn uaklar

afaktan

nce,

konuklar bekle

muhafzlar ve getirdi. tyleri

kk

ordusuyla

birlikte

saray r h t m n a Sir G u y ' ,

Karlkl

uzun

iltifatlar

silsilesinin

ardndan

Mansur, trd. manda

parlayan

simsiyah

bir A r a p aygrnn yanna g Uysal, bir a y n za binicinin

Seyisler, V e r i t y iin kestane rengi bir ksrak g e t i r d i . ok dayankl ve hzl bir hayvand. Verity,

deneyimli

490

Mavirahatlyla oturmutu. hafzlarn rin y o l u n u ata bindi. Eyere

Ufuklardeil, karya bakacak ekilde Mu

yanlamasna

Surlar ap e h i r d e n k t k l a r n d a gn ellerinde mealelerle Mansur, nden

hl a a r m a m t . arkadan iinde

birka,

gidiyor,

gelenle

aydnlatyordu.

ngiliz

av giysileri

o k k olan

Sir G u y ' a y a k n i l e r l i y o r d u . zerinde d. apkas, r ngiliz ve mavi,

Verity de babasnn tarz

h e m e n sol

tarafndayd. karm var

Dou

av giysilerinin

ilgin bir

uzun,

ipek bir earpla bana t u t t u r u l m u , earbn ula Mavi ceketi, dizlerinin altna kadar ini r a h a t ha bol bir

omuzlarnn arkasna atlmt.

yor, reket

hem gerekli r t n m e y i salyor, etme imkn veriyordu.

hem de y r t m a c sayesinde

Altna yumuak pamuklu

kumatan giymiti.

pantolon ve sur, ti. onun Verity

dizlerine

dek ykselen yumuak deri k a k m a l , y k s e k kal v e buz gibi bir sesle

izmeler

Man-

iin

mcevher onu

t o p u z l u bir eyer semi babasyla onu sohbet

iskelede

selamlam,

ederken

ona

hi b a k m a m t . bulmutu. hi

Sohbetten

dlanan

Mansur,

ak ak

inceleme frsat dand. du. kas Scaktan

T r o p i k b l g e l e r i seven nadir ngiliz k a d n l a r n aksine zevk alyormu gibi grnyor Ba dere

etkilenmiyor,

Tek bir d a m l a zerinde

bile ter d k m e m i t i ve o k rahat bir grnebilecek kyafeti bile onun

havas v a r d . zerinde son

paspal

ce k ve zarif g r n y o r d u . ehirden ayrldktan sonra, ilk o l a r a k hurma Peeli ve palmiye aalaryla i l k k

kapl d z l k l e r d e n ve t a r l a l a r d a n getiler. lar eliinde derin kuyulardan su

kadnlar,

gnn

ekiyorlar,

suyu

balarnn gzel

zerindeki oluan kysna

kilden srler,

mleklerle evlerine sulama kanallarnn Halife'nin kamplaryla cokuyla

tayorlard. banda

Develer ve su

atlardan ln

birlikte ehre

iiyordu.

vardklarnda, askerlerinin prenslerini

ars

zerine

birlik gnderen kan

kabilelerin adamlar,

karlatlar.

adrlarndan ate ettiler.

selamlayarak havaya

K k kafile ksa sre s o n r a g e r e k le v a r d . nin ardndan kesildi. Dou ykseldiinde ncecik manzarann ihtiam toz

Gne,

kum

tepeleri birinin nlarn

karsnda

her

soluu

kumlardan

oluan

bulutlar

gne

yanstyor, yordu.

u f k u n u n alevler iindeymi gibi manzaray

grnmesine sebep olu ban kaldrm, y

Verity,

bu olaanst

izlemek iin

zn karya e v i r m i t i , dayd. Kstahl

ama her hcresi, o

prensin onu seyrettiinin farkn rahatsz e t m i y o r d u . Aksi iin

artk Verity'yi

kadar da

491

Wilbur Smith gsterdii t m abalara ramen gsterdii ilgiden holanmaya balamt. Onu cesaretlendirecek hibir ey yapmamaya kararlyd elbette, ama ar tk eskisi gibi fkelenmiyordu. Kalabalk bir atl grubu onlar karlamak zere kum tepelerinin te sinden geldi. Avclar nden ilerliyordu. Atlarnn eyerlerinin zerinde hi lafet renkleri olan mavi ve altn rengi rtler vard. Bileklerine tnemi ahinlerin gzleri zel bir balkla rtlmt. Hemen arkalarndan m zisyenler, yedek atlar eken seyisler, su tayan hizmetkrlar ve dier uaklar geliyordu. Bakonsolosu naralar atarak, havaya ate ederek ve davullar alarak byk bir grltyle karladktan sonra prensin grubu nun arkasndan ilerlemeye baladlar. Birka saatlik yolculuun ardndan, Mansur, onlar dik bir yamacn kuru bir nehir yatayla birletii kurak bir dzle ulatrd. Yamacn st ksmnda yekpare kayalardan olumu tuhaf antlar vard. Verity biraz daha yaklatklarnda kayalarn uzun zaman nce unutulmu bir ticaret yolunu koruyan eski bir kentin kalntlar olduunu anlad. "Bu kalntlar nedir?" diye sordu Mansur'a. O sabah ilk kez doru dan gen adama hitap ediyordu. "Oraya skenderabad deriz, skender'in ehri. Makedonlar bin yl nce bu yoldan geermi. Bu kaleyi onun ordusu ina etmi." Kudretli ordularn bir zamanlar zafer kutlamalar yapt yklm duvarlar ve antlar arasndan getiler. ehirde artk sadece kertenkeleler ve akrepler yayordu. Bununla birlikte, kalntlara nceki gnlerde gelmi olan hizmetkr lar, fatihin belki de bir zamanlar hkm srd geni avluya kamp kur mutu. Bir saray lksyle donatlm rengrenk adrlar her tr konforu salyordu. Uaklar, konuklarn t m ihtiyalarn karlamak zere hazr bekliyordu. Konuklar, tin ibriklerden dklen ho kokulu sularla yolcu luun tozundan arnd. Sonra Mansur, onlar byk adrlarn en grkemlisine gtrd. Ve rity, ieri girdiklerinde adrn mavi ve altn rengi ipek perdeler, deerli hallar ve minderlerle kapl olduunu grd. Halife ile konsey yeleri onlar karlamak zere ayaa kalkt. Verity'nin tercmedeki ustal, karlkl iltifatlar ve iyi dilekler srasnda s nand. Bu srada Halife el-Salil'i de dikkatle inceleme frsat bulmutu.492

1

Mavi

Ufuklar

Olu gibi o da kzl sakall ve yakklyd. Kna yakmad kzl saka l ndaki gm teller ve yzndeki keder izgileri yan belli ediyordu. Kesinlikle anlamlandramad bir ey daha vard. Halife'nin gzlerine baktnda iinde garip bir deja vu hissi uyanyordu. Bunun sebebi sadece l'ens Mansur'la olan inanlmaz benzerlii miydi? Sanmyordu. Bundan ule bir eydi. Bu akl kartrc izlenimin yan sra babas ve el-Salil ara snda da tuhaf bir eyler oluyordu. B i r b i r l e r i n e , ilk kez karlaan yaban l a r deillermiesine bakyorlard. Aralarnda hassas bir gerginlik vard. Sanki bir yaz frtnas ncesinde hava nemle arlam, bulutlar toplan mt ve imekler her an akmaya balayabilirdi. El-Salil, adrn ortasna kadar babasna elik etti ve onu yumuak derlere buyur e t t i . Konuu oturduktan sonra onun yannda yerini al l Hizmetkrlar altn kadehler iinde anasonlu erbetler, hurma ve nar undu. pek perdeler l scan byk lde engelliyordu. Serin adrda Mtzik bir sohbet balad. Saltanat alar le yemeini sundu. Dorian, Bil Guy'a, dev gm tepsiler iindeki safranl pilavdan, yumuak kuzu imden, balk buulamadan kendi elleriyle ikram ettikten sonra hizmet kara eliyle iaret verip kalanlarn maiyete sunulmasn emretti. Konumalar artk biraz daha ciddilemiti. Sir Guy, Verity'ye bayla iaret ederek gelip el-Salil ile arasna oturmasn istedi. Gne gkyzn de en yksek noktaya varp adrn dndaki dnya scaktan bunalrken llak sesle konumaya devam ettiler. Sir Guy, l kabilelerinden olutur maya alt i t t i f a k n ne derece hassas olduunu belirterek el-Salil'i uyard. "Zeyn el-Din, stanbul'daki Babali'nin desteini arkasna ald. /uzibar'da y i r m i bin Trk askeri var. Onlar tayacak gemiler ise M min rzgrlar deiir deimez gelecek." "Ya ngiliz irketi? Onlar da Zeyn'in tarafn m tutacak?" diye sor du el-Salil. "Henz bir karara varm deiller," dedi Sir Guy. "Sizin de muhteme li u bildiiniz gibi, Bombay valisi karar vermeden nce benim tavsiyemi bekliyor." Tavsiye yerine 'emir' de diyebilirdi. El-Salil ve konsey yeleri runn kimde olduunu ok iyi biliyordu.493

Wilbur

Smith

Verity tercme lkla seyretme frsat dip Emin akntlarn olmak yeni

grevine fazlasyla buldu. fark ama Kz v e

kapld

iin

Mansur,

onu

rahat

babas

arasndaki

garip derinlikleri ve olabilir miydi? bir

etmiti. kendini i

Babasndan karartan,S C

korkuyor tyler

zordu,

rperten m$lo

tuhaf

d u y g u y a k a p j l m a " n a * f " " " r i

rnlrtfini

nVvmmU'vjv.

:rd-;-/

nr/fnU"Ui-A

sadAli

,onir3rirTrjjKubo"ijIr) sohbetle

olv_3g

i

id

iBriul

sb

Bbn

Dorian, leri

giderek koyulaan ban

geen

scak leden

s o n r a saat et

boyunca dinledi,

sallad v e Sir G u y ' n y r t t Verity'nin tercme alyordu. ettii ssl

mantktan psl

kilenmi gibi yapt. lerin ardndaki

Aslnda,

cmle

anlam

kavramaya

vey kardeinin anlad.

gcne ve

bunca servete Tpk

nasl s a h i p o l d u u n u gibi

konuma ilerledike

bir ylan

kvrlp bklyor ve zehirli diye d n d . tm

olduunu

karsnda

kine bir anlna bile u n u t t u r m u y o r , ce sallad ve cevap verdi.

S o n u n d a ban bilge doru. Tanr'dan duruma dile gs

"Sylediklerinizin iinde adil

im,

bilgeliinizin ve bu iyi

Umman'n ilginin

bulunduu ve kalc

skntl

terdiiniz Daha terim. olmasn. elle ileri

niyetli

bizi

bir

zme

ulatrmas. e t m e k is pheniz daha ba

gitmeden da bu

n c e size benimle

ahsen ayn

duyduum

minneti

ifade hi

Halkmn Umarm

duygulan uup

paylatndan basit

hislerimizi ifade

size

giden

kelimelerden kardeinin

tutulur

bir vastayla

etme

frsatmz

olur."

vey

klarndaki "Burada Sir Guy.

tamahkr parlt bulunu

gznden maddi

kamamt. bir kazan beklentisi deil," dedi

sebebim

"Ama

lkemde

bir deyi vardr; buna

alan

kazandn

hak eder." kullanlr," bol vakti

"Bizim dedi

lkemizde "Scan

de

benzer deyimler yaygn Yarn tekrar

ekilde

Dorian.

etkisi

azald.

k o n u m a k iin

miz olacak.

imdi ahinlerimi

uurmaya gidebiliriz."

.IHfiZ-b ubYz atldan kuru oluan ahin grubu skenderabad'dan dik yamacn yamalarn ayrlarak metre lerce tede ye balad. nehir yatayla gne, birleen kysndan ve ylankavi ilerleme vadilerin

Alalan kargaas

ykntlarn,

muhteem

zerinde gizemli

mavi

glgeler oluturuyordu.

494

Mavi"skender viksek sesle neden dnd bu ssz v e

Ufuklarvahi blgeye bir ehir kurmu?" diye

Verity. cokun bir r m a k g e i y o r m u , vadi ise y e m

" b i n yl yeilmi," dedi bu

nce buradan Mansur. kadar aznn sresinde,

"Geride bir insan

kalmas

ne

zc. ondan

na miras

ettirdiklerinin tm alan beceriksizlerce

mr

yaptklarn

mahvedilmi." "skender'in bir sohbetin iine mezarnn ekmeyi nerede olduu bile bilinmiyor." Mansur, onu

sonunda

baard.

Verity

kalkanlarn

giderek Man-

indiriyor, sur, leri den

sylediklerine

daha

b y k bir bulduu

hevesle

karlk veriyordu. olmutu. adan

tarih akn paylaan birini

iin o k m u t l u hatta bu

Sohbet kendisin onu

ilerledike Verity'nin ok bilgili o l d u u n u , ileride olduunu tercih anlad. Kendi fikirlerini sesini,

belirtmekten Arapay

ziyade

dinlemeyi seviyordu. Avclar doruca < iz da

ediyordu.

Verity'nin

konuma

tarzn

l

gnler

ncesinden

kefe

km

olduu

iin

Halife'yi

av

hayvanlarna uzanan gibi

rastlayabilecekleri geni tatl ve bir dzle

blgelere

gtryorlard. hava bir

alabildiine pnarnn

vardlar. Verity

Serinleyen yaam

suyu

temizdi.

iinin

enerjisiyle

dolduunu

hissetti.

i n d e o l a a n s t b i r ey,

hayatn

sonsuza d e k dei

tirecek bir olay g e r e k l e m e k zereymi gibi El-Salil, Bir sert svari aniden atn d r t n a l a hepsi koan birden atlarn

b i r his v a r d . balad ve borular alnd. balad. Gnein piirdii benziyor,

koturmaya ilerlemeye ayak sesleri

birlii

gibi

kumlar zerinde oluan

gk grltsne Bindii Yaknnda coku ve

j'.en k a d n casna olan

rzgr

kulaklarnda hissediyordu. bir kahkaha att.

k s r a k uar ilerlemekte heyecanla

ilerliyordu. Mansur'a

V e r i t y neeyle ve genliin

bakt

yaama

duyduu

gldler. Aniden canl borulardan oldu. Bir daha tiz bir ses ykseldi. yaklaan Avclar arasnda heye

barlar

ift toy

kuu,

ayak seslerinin uzatmlar, da

grlt-

syle bir a l l n a r d n d a n f r l a m t . re yaklatrmlar, lard. yle Tyleri hzla kouyorlard.

Boyunlarn Yaban ve

b a l a r n ye iri ku le

kazndan bordo

byk,

tarn

kahverengisi,

mavi

olmasna

ramen

kurnazca karyorlard ki birer hayalet gibi g r n y o r l a r d .

495

Wilbur Smith Borularn sesini duyan atllar dizginleri ekti. Komay srdrmek is teyen atlar olduklar yerde daireler iziyorlar, kprdanyorlar, ama daha ileri gitmiyorlard. El-Salil bileindeki ahinle atn hzla srerken herkes geride kalm, izlemeye koyulmutu. Cinsinin en gzel ve vahi tr olan bir l ahiniydi. Bu ahin, Umman'da olduu ksa sre iinde Dorian'n gzdesi ol mutu. Bir alaca ahindi, trnn en gzel rneklerinden biriydi. ya ndaki ahin, hznn ve gcnn zirvesindeydi. Dorian ona fkeli l rzgr Hamsin'in ismini vermiti. Atllar durunca toy kular komay brakmt. Tekrar allarn ard na sndlar. Boyunlarn uzatm, topran zerine dmdz uzanm ol malydlar. Tylerinin rengi sayesinde le karyorlar, aralarna saklan dklar kayalar gibi kprtsz duruyorlard. El-Salil, atn kular son grd yere doru y r t t . zleyenler ara snda heyecan giderek ykseliyordu. Verity bir ahinciyle ayn tutkuyu paylamamasna ramen kalbi hzla arpyor, dizginleri tutan eli hafife t i t r i y o r d u . Gz ucuyla Mansur'a baknca mest olmu bir halde olanlar seyrettiini grd. Verity ilk kez ayn duygular paylatklarn hissetti. Aniden tiz bir lk duyuldu ve el-Salil'in atnn ayaklarnn dibinden bir ku havaland. Verity, toy kuunun havaya ne kadar hzl ykseldiini grnce akna dnmt. Kanat rpma sesleri sessizlikte net bir ekilde duyuluyordu. Ular kt kanatianmn genilii bir kula kadar vard. Halife, ahinin balm karrken izleyenler yumuak sesle bir ar kya balad. ahin sar gzlerini krptrd ve gkyzne bakt. Davulcu, hem izleyicileri, hem ahini heyecanlandran yava bir ritme balad. "Hamsin! Hamsin!" diye baryorlard. ahin toy kuunu grnce hemen havalanmaya alt, ama kstei, ona engel oldu. Kanat rparak kurtulmaya alt. Halife ahini havaya kaldrd, kstei kard ve kuu gkyzne doru i t t i . ahin bak keskinliindeki kanatlarn hzla rparak ykseldi, yk seldi ve daireler izmeye balad. Altnda kalan iri kuu izlerken ba bir o yana bir bu yana dnyordu. Davullarn r i t m i hzland. zleyicilerin sesi ykseldi. "Hamsin! Hamsin!"496

Mavi

Ufuklar

ahin, koyu mavi gkyznde minik bir benek haline gelene dek ykseldi. Sonra kanatlarm birdenbire katlayarak bir cirit gibi yeryzne yaklamaya balad. Davullar lgnca bir ritimle t y o r d u , sonra aniden sustular. Ortala ken sessizlikte kanat seslerini duyabiliyorlard. ahin yle hzl dalyordu ki, izleyenler onu gzden karmamak iin t m d i k k a t l e r i ni odaklamak zorunda kalmt. ahin, toy kuuna, dven erkek geyik lerin birbirlerine tosladklarnda kardklarna benzer bir sesle arpt. Toy kuu aniden havada uuan bir ty bulutuna dnd. zleyenlerin boazndan zafer dolu bir lk koptu. Verity nefesini uzun zamandr t u t m a k t a olduunu fark e t t i . Gs hzla inip kalkyordu. El-Salil ahinini ald, toy kuunun cieriyle besledi ve ahin cieri yutarken kuu okad. Soma bir baka ku istedi. Getirilen ahini bileine alarak Sir Guy ve konsey yelerinin ouyla birlikte ilerledi. Hepsi de av tutkusunun esiri olmu, tartmalar o an iin unutulmutu. Tercmanlk grevinden bir sreliine kurtulan Verity, Mansur ile dolamaya bala mt. Sohbete yle dalmlard ki dier atllardan giderek uzaklatklarn fark etmediler. Konutuka aralarndaki mesafe azald ve yaknlklarndan giderek daha fazla zevk almaya baladlar. Verity'nin kahkahas, Mansur'un ha yatta duyduu en gzel seslerden biriydi. Glerken yznde hayat'dolu bir ifade beliriyordu. Etraflarn saran renkli kalabalktan yavaa syrlp kendilerine ait kk bir dnya yarattlar. Uzaklardan gelen bir haykr ve davul sesleri iki genci aniden gerek dnyaya dndrd. Mansur zengilere basp kal karak heyecanla bard. "Bak! Onlar grmyor musun?" Adamlar ba ryor, borular tyor, davul sesleri dzl saryordu. "Nedir? Ne oluyor?" Ruh halindeki deiiklik bulacyd. Verity, ona yaklat. Sonra kargaay neyin balattn grd. Vadinin dier tara lnda, el-Salil'in liderliini yapt bir grup avc atlarn drtnala koturu yordu. Toy kularnn peine dtklerinde karlarna ok daha tehlikeli bir hayvan kmt. "Aslanlar!" diye bard Mansur. "En az on tane! Gel, beni takip et. Dunu karmamalyz." Verity, ksra hzlandrd ve birlikte vadinin dier larafna doru ilerlemeye baladlar.497F:32

Wilbur

Smith

El-Salil snda

ile

avclarn

nlerine

katp srd vadilerde hzl

aslan bir o

srs, yana

allar bir bu

ara yana

grnp

kaybolan,

dik yamah kahverengi, birine

imek gibi Halife, larndan lard. eilip

koan sarms ahinini

noktacklar halindeydi. Hepsi de mzrak tayc takip ediyor zerinde dolu

avclardan

vermiti.

uzun

silahlarn mesafe

almt.

Aslan

srsn

drtnala El-Salil ve fke

Haykrlar mzran

yznden

clzlamt. birine saplad

atnn ve

sratli

ekillerden

acyla

k o r k u n bir tu

kkreme

duyuldu.

Verity,

mzra yiyen El-Salil, ustaca

aslann bir

bir toz bulu silahn sz giden

kaldrarak

yuvarlandn kurtard ve bir sonraki

grd.

ekile

sapland yerden len aslan brakp

cierlerinden kurbannn

gelen

kan

enesinden Arkasndan

peine

dt.

atllar mzraklarn Sonra hzla koan bir

can ekien avc bir

aslana d e f a l a r c a saplad. aslan yere indirdi, sonra bir bakas. Av,

baka

atlar ve

kaan sar

kedilerin oluturduu lgnca her isabette

bir kargaa Aslan ka tiz sesler bulutu

ya dnmt. nnn

Avclar kaydettikleri kedilerin Borular

haykryordu.

k o k u s u ve vahi

kkrcyiiyle lgna dnen atlar, tyor, davullar gmbrdyor,

kararak kiniyordu. her eyi kaplyordu.

toz

Mansur, sna d o r u Avclar, leri

hemen yanndaki

taycdan balad.

bir m z r a k k a p t ve ardndan

atn

baba

drtnala srmeye

Verity hemen

ilerliyordu.

daha yanlarna varamadan iki

tepenin l

dier yanna

gemiti. getiler. alnca Le aha

allklar arasnda yatan korkun yaralarla ulap

aslann yanndan kanlarnn

hzla

doluydu. dier yana Avn bir

Atlar

kokusunu koca

kalkt. ylm

Zirveye

baktklarnda liderliini

avclarn

dzle ya bembeyaz grebili

olduunu iindeki

grdler. el-Salil'in

yapan,

dalgalanan olduunu

giysileri yorlard,

kilometre

kadar

tede

ama aslanlardm

hibir

iz yoktu.

ln

enginliinde

kahverengi

bir toz b u l u t u gibi y o k o l m u l a r d . "Ge durdu. tketmi kaldk," dedi Mansur zgnce ve Pelerine dizginleri ekerek bir atn hi dur

"ok fazla olacaz."

uzaklamlar.

dersek atlar

uruna

"Ekselans!" tap etmiti. iaret e t t i .

Ann

heyecanna

kaplan

Verity,

Mansur'a

unvanyla

hi

" A s l a n l a r d a n b i r i n i n u s r t t a n k a t n g r d m . " Sol t a r a f n "Nehre d n y o r gibi g r n y o r d u . "

498

Mavi

Ufuklar

"Gel

o

halde,

leydim."

Mansur

atn

geri

dndrd.

"Bana

onu

en

sun g r d n y e r i g s t e r . " Verity halad. ne derek kilometre aslan kadar son grd noktaya doru gr ilerlemeye alanndan

Yarm

ilerlediler.

Dierlerinin

kmlar, vahi t o p r a k l a r d a atlarn ekin s r y o r l a r d . ce heyecanlyd Mansur Daha ve sebepsizce atn Mavi glyorlard. dndrmeye earbn Verity'nin niyetlenince frlatt. ncv O ana

kisi d e son d e r e apkas bandan "Brak bul-

ulu. kalsn!

a l m a k iin s o n r a alrz."

seslendi. "Bu,

havaya

yerini .hblA

If"ajya"raie"fift/nurroH Salarn ipek bir fileyle gr, savurarak

.bblez

nnbnii;/;t etti.

Eszri

ilerlemeye Akam

devam

dek salarn nda bal

hep

toplamt.

gneinin

yumuak

rengi,

uzun salar prl prl

parlyordu.

Mansur gzlerini Verity'den alam g r n m t a m a m e n dei kavumu vahi bir

yordu. miti.

Salarn serbest brakan Toplum kurallarndana v

gen kadnn

kurtulup

zgrlne ununun?,

ruh g i b i y d j j j " " f j Mansur, iin du. lar halinden biraz

.izrrirnj geriye dmt,

nsaci seyretme

habonao frsat

mru,!

ama

onu

bulduu

memnundu.

inde y o u n bir zlemin

biriktiini

hissediyor Bun

Bu b e n i m k a d n m , diye d n d . A r a d m , zlediim kadn o. d n r k e n V e r i t y ' n i n a t n n biraz t e s i n d e ani Kanat r p a n bir ku o l a b i l i r d i , ama

bir hareket g r r gibi

oldu.

Mansur olmadn biliyordu. B u b i r as Tam Vekr-

T m dikkatini toplad ve d u r u m u btn aklyla g r d . land: rity'nin Onu yolu alarma zerinde geiren, s bir kuyruunun hendekte hareketi olmutu.

pusuya yatmt.

Vcudunu,

kyle ayn trmt. altn kediyi gibi

renkte olan t o p r a k zerine yaptrmt. S a l d r m a k zere parlyordu nce olan dev bir ylan

Kulaklarn

geriye ya gzleri dev

andryordu. kah vard.

Sapsar Bir

siyah

dudaklarnda

mzrak

omzundan

yaralamt. haykrd. "Orada, tam nnde! Geri dn! Tanr akna

"Verity!" diye hemen geri d n ! " Verity,

iri yeil

gzlerinde akn fark etmemiti. ki

bir bakla o n a d n d .

Mansur

n

gilizce seslendiini snda yle

Verity bu

beklenmedik deiim kavrayamamt.

kar Atn iler

armt

sylenenlerin

manasn

d u r d u r m a k iin hibir giriimde b u l u n m a d ve aslana d o r u d r t n a l a lemeye devam etti.

499

Wilbur Smith Mansur atn mahmuzlayarak son hzla koturmaya balad, ama vaktinde yetiemeyecek kadar geride kalmt. Ksrak, aslann varln son anda f a r k ederek korkuyla aha kalkt. Verity neredeyse yere de cekti, ama son anda eyer topuzuna tutunarak atn zerinde kalmay ba ard. Ama eyerin zerine oturamamt ve tek aya zengiden kurtul mutu. Ksran boynuna her iki koluyla birden sarld. Ksrak ban id detle geriye atnca dizginler de elinden kayd. A r t k atn kontroln ta mamen kaybetmiti. Aslan, ksraa yan tarafndan saldrd. H o m u r t u l a r bouktu. Cier lerinden yaraland iin her nefeste burun deliklerinden kan f k r y o r du. Ksrak ani bir dn yapnca tek aya zengiye takl kalan Verity atn yan tarafna doru savruldu. Aslan keskin trnakl koca penelerini uzatarak ne doru srad. Ksraa yle sert arpt ki at sendeleyerek sars zerine dt. As lann peneleri ksran sarsna gmlmt. Ac ve dehetle kineyen at, ifteler savurmaya balad. ki hayvan arasnda kalan Verity'nin lk lar Mansur'u kahrediyordu. Verity hayati bir yara alm olabilirdi. Altndaki aygr son srat kouyordu. Mansur mzran bann ze rinde skca tutuyor, aslan kusursuz bir ayla vurmak niyetiyle atn dizleriyle ynlendiriyordu. Mzran parlak ucu dans eden gm bir bcee benziyordu. Aslan, penelerini iyice gmerek vcudunun t m arlyla ksran arkasna aband. Kkremesi hi kesilmiyordu. Gl kaslar ve geni gs kafesi derisinin altndan belli oluyordu. Mansur, aslann ge rilmi omzunu hedef ald. Mzrak, tam hedef ald noktay bularak hay vann vcuduna gmld. Mansur, aygrn da arln kullanarak elii daha derinlere i t t i . Dey n cedinin bedeni acyla gerildi ve mzran sap in ce bir dal parasym gibi ikiye ayrlverdi. Ksrak kendini penelerden kurtarp can havliyle komaya balad. Sars, yaralarndan akan kanla slanmt. Bedeni iddetle titreyerek kaslan aslan hendee yuvarland. Tek aya zengiye taklm olan Verity atn gvdesinin altnda say lrd. Ksran boynuna btn gcyle sarlmt. Kollar zlrse yere decek, aya zengiye takl olduu iin ksran ard sra srklenecek, ba, kafatas y u m u r t a kabuu gibi paralanana dek yere arpacakt. A r 500

Mavi

Ufuklar

tk lklara harcayacak nefesi kalmamt. Hzla koan ksran boynuna umutsuzca sarlm, t m enerjisini buna odaklamt. Ksrak, sarsndaki yaralara ramen ok hzl kouyordu. Dehet iinde kayor, gzleri yuvalarnda fr fr dnyor, aznn kenarndan sal yalar akyordu. Verity eyerin zerine kmaya alt, ama gen kadnn abalar ksra daha da hzlandrd. Duyduu korku hayvana taze bir g vermi gibiydi. Mansur mzran krk sapn brakarak aygra bard. Olabildiince hzl gitmesi iin dizginlerin gevek blmleriyle hayvana vurup topuklan brne geiriyordu, ama ksra yakalayacak gibi deildi. Dik ya matan aa indiler ve ksrak kuru nehir yatana doru komaya bala d. Mansur hemen aygr o tarafa y n e l t t i . Aralarndaki mesafe, ksran yaralar etkisini gstermeye balayana dek hi kapanmad ve bu ekilde yaklak bir kilometre kadar ilerlediler. Sonra ksran admlar ksald ve arka ayaklar kou izgisinin dna sav 111maya balad. "Dayan, Verity!" diye bard Mansur cesaret vermek iin. "Aray ka patyorum. Sk t u t u n ! " Sonra ksran tam nndeki uurumu grd ve altm metre aa daki nehir yatana inen dik kaya duvarna bakt. Ksrakla kzn uurum d a n aa debileceini anlaynca yreini kapkara bir umutsuzluk dal gas sard. Aygr kollarnn ve bacaklarnn t m gcyle, sarslmaz bir kararl l k l a koturdu. Ksran giderek gten dtn grebiliyor, aralarn d a k i mesafe kapanyordu, ama kapan hz ok yavat. Ksrak nndeki uurumu son anda grerek yn deitirmeye alrken kydaki gevek topraklar n ayaklar altnda paraland. Panikle kyda durmaya alan kalkan ksrak, sendeleyerek geriye dt. Ksrak uuruma dt srada Mansur aygrn zerinden atlayarak kendini kyda yzst yere att ve ayn anda Verity'nin ayak bileini ya kalamay baard. Tam onunla birlikte aa yuvarlanacakt ki, Verity'nin v gn kurtaramad zenginin deri kay koptu ve baca serbest kald. (en kadnn arl Mansur'u uuruma doru ekiyordu, ama delikanl tm gcyle direndi. Panik ve dehetle kineyen ksran altm metre aadaki kayalara arptn duydular. 501

WilburSmith

Verity

bir

sarka

gibi ama

ba

aa

uurumdan

sallanyordu.

Ceketinin kprdama

etei bana gemiti, ya cesaret e d e m i y o r d u . yor, a m a ban

Mansur'un elinden

k a y m a m a k iin

Uurumun

k e n a r n d a n g e l e n sk n e f e s l e r i n i d u y u Sonra M a n s u r ' u n sesi

kaldrp ona bakmaya korkuyordu.

ni d u y d u . " K p r d a m a d a n d u r . Seni y u k a r e k e c e i m . " Sesi, h a r c a d a ba yznden atallanmt. hl ngilizce konumakta olduu, o dehet dolu Konumas son koullar aksansz,

Mansur'un altndayken ona yuvasn ses ama bakt. derisi bu

bile V e r i t y ' n i n hatrlatan diye sesi

dikkatinden ok tatlyd. Mansur'a Altndaki

kamamt. Eer cevap ba

leceksem vermeyi

duyacam geirdi bolua yumuak Mansur, kadar yu

olsun,

dnd.

aklndan korkun

sesine Sonra

gvenemiyordu. gzlerini

dndren dikkatini

skca y u m a r a k t m tutan parmaklara

izmesinin alt.

zerinden

bileini hrltl

yneltmeye

harcad abayla

b i r ses k a r d v e V e r i t y b e o n s a n t i m

kar ekildiini hissetti. Mansur bir bacan arkasna doru uzatarak aa yoklad ve kayann iyi

zerinde dar bir yark b u l d u . ce soktu. rity'yi iki

Bacann dizden

b l m n yara

Bu sayede destek alp dier elini t u t u n d u u y e r d e n eliyle birden iki iki eliyle ekebilirdi. kavrad. birden kararl tutuyorum," dedi Uurumun kenarndan

ayrarak Vesarkarak Ve-

rity'nin bileini "Artk "Dayan, dini seni

elimle daha

bouklaan

sesiyle. ken

Verity!" Kz

bir ekilde yukar

ektikten

sonra

t o p l a m a k iin "imdi

biraz d u r a k s a d . Hem onu, hem kendini cesaretlehBbne noz urnnu> ek

tekrar!" dedi yutkunarak. "K?

efeieye alyordu. Verity, m e k iin rn

s'nnhgiab

w

>bi7g

ona lk la barmak,

nefesini in zor

harcamayp gcn hl

k u l l a n m a s n ' y l e m e k istedi. Mansur'un onu

ksmn ve

atlatmadkla kysn

biliyordu.

zerinden

artmas

uurumun

dan geriye

itmesi

gerekecekti.

T e k r a r ekti ve Verity kyya birka santim Mansur'un kalalarn kullanarak da

daha yaklat. gerilediini ve sokmaya bu

Ksa bir d u r a k s a m a o l d u . pozisyonunu

k u v v e t l e n d i r m e k iin yara Konumunu

dier bacan

altn

hissedebiliyordu. bir ekilde ekti ve

salamlatran

Mansur

kez d a h a g l

Verity ykseldi.

502

Mavi

Ufuklar

"Tanr

seni

sevip

korusun,"

diye

fsldad ki,

ancak

duyabilecei

kadar

y k s e k sesle.

M a n s u r yle

bir gle ekti

Verity bacann

kalasndan

kacan sand,

r t s s f i d r y f i m B r r a B i d c m r , .bgimagvag aplrBri Verity," diyerek tekrar ekti duvarnda k k bir Mansur, ama bu kez pan

"Neredeyse baardk, Verity ykselmedi.

Uurum

al v a r d .

Verity'nin

tolonu bu alya taklmt. medi.

M a n s u r t e k r a r d e n e d i , a m a bir s a n t i m bile e k e

al, Verity'yi b r a k m y o r d u . ekemiyorum," diye homurdand Mansur. "Bir ey e n g e l olu-

"Seni

Hj&bo E l v M m e lck . g b s u b J rtbfi>l o n s a o v " B a c a m bir alya t a k l d , " diye fsldad Verity. "Uzanmaya "Sk tut!" al," Verity ucunda m?" sadece t e k eliyle tutabilmiti ve dedi iki Mansur. birden

bnvE

ifibBmiBq

elini

uzatarak dorulmaya

alt.

aly

parmaklarnn "Yakaladn "Evet!" yamamt. kesti. .-,. '

hissedince

h e m e n yakalad.

Ama

yeterince hissetti

gl

kavra buz

Birden

izmesinin

ayandan

kaydn

ve yrei

,.

,

,4

.ubrovilid

imgbn

.no?.

nr/ag

vAi

at

izme kyor! "Bana veli dier elini

diye h k r d . ver," diye soludu Mansur. Verity itiraz e t m e k zeuzand

ki b i l e i n d e k i

ellerden birinin

ayrlp baca

boyunca

aa

n hissetti. "Elini alnn dundan

izme ayandan biraz daha kayd. dedi Mansur yalvarrcasna. uzanmt. Parmaklar, bacana arkasnn taklan topu

ver!"

tarafndan kaydn

umutsuzca hissetti.

Verity izmenin

"izme "Elini

kyor! Tanr

Deceim." akna elini uzat!" bir hamle yapt ve parmaklar kilit

ver!

Verity can lendi. rini,

havliyle yukar

doru

D i e r eliyle hl aly

tutuyordu.

M a n s u r bir eliyle i z m e n i n bile U u r u m d a n sarkan Vertmedii kesilmiti, Verity'nin

dier eliyle skca V e r i t y ' n i n elini iki bklm olmutu.

tutuyordu.

rity'nin v c u d u H in lele

Ceketinin

etekleri yzn kpkrmz

artk grebiliyordu. slanan sakalnn

M a n s u r ' u n yz rengi

imi ve Ter

koyulamt.

damlacklar

y/une dyordu. "Ne ne

kisi d e k p r d a m a y a cesaret e d e m i y o r d u . diye sordu bile. ama izme 503 karar, Mansur'un kt. cevap vermesi Vcudunun alt

yapmalym?"

kalmadan

belirlenmiti

ayandan

Wilbur Smith ksm t m arlyla aa savruldu. imdi elleri yukardayd, ayaklarysa uurum dibine doru sarkyordu. aly tutan parmaklar vcudunun arlyla hafife gevemiti, ama brakmamay baarmt. kisi de ter iinde kalm, tenleri kayganlamt. Parmaklar yavaa kaymaya balad. "Tutunamyorum," diye yutkundu Verity. "al," dedi Mansur. "Sakn aly brakma." Verity, eli kemikleri krlyormuasna sk tutuluyor gibi hissetse de parmaklan ayrld ve gen kadn tekrar dt. al, arlyla trdayarak eildi. "Beni tamayacak," diye haykrd Verity. "Sana yetiemiyorum." Mansur her iki eliyle birden ona uzanyor, Verity serbest elini uzatp tutunmaya alyordu, ama arada ac verecek kadar az bir mesafe kalyordu. "Sana ulaabilmem iin kendini yukar ekmelisin," dedi Mansur di lerinin arasndan. Kalbini saran buzlar Verity'nin kaslarn pelteletirmit i . Her eyin sona erdiini biliyordu. Mansur, Verity'nin gzlerindeki umutsuzluu ve parmaklarnn aldan kaymasn grd. Pes ediyordu. Son bir areye bavurarak ona bard ve ok etmeye alt. "ek3J

3

**

3

>

3

3

3

kendini seni zayf yaratk! eksene, seni t k r l d m kan!" Bu hakaretlerin etkisi oldu ve Verity fkenin verdii gle bir kez daha denedi. Ama abalarnn boa olduunu biliyordu. Mansur'a uzanabilseydi bile t e r l i elleri tekrar kayacakt. Dier elini can havliyle uzatarak alya iki eliyle tutunmay baard, ama al arln daha fazla tayama yacakt. atrdayarak yerinden ayrlmaya balad. "Dyorum!" diye hkrd Verity. "Hayr, kahrolas, hayr!" diye bard Mansur, ama al uurum du varndan ayrld. Verity dmeye balad, ama aniden bileklerinin kavran dm hissetti. D, omuzlarn szlatacak bir iddetle kesildi. Mansur umutsuzca son bir deneme yapmt. Bacaklarn kayalar arasndaki yarktan kararak kendini uurum kenarndan aa atmt. Verity'yi son anda yakalayabildi. Kenardan ba aa sarkyor, tm arl n yara geirdii ayak parmaklar tayordu, ama elleri tekrar kayma dan nce Verity'yi yukar kaldrmalyd. Dirseklerini uurum duvarna504

Mavi

Ufuklar

ayayarak kollarn yavaa bkt ve gen kadn yzleri ayn hizaya gele r dek kaldrd. Ba aa durduu iin yzne kan hcum etmi, yz , ve gsterdii olaanst aba yznden arplmt. "Seni daha ykse kaldramyorum," dedi soluk solua. Dudaklar neredeyse birbirine dokunacakt. "Vcuduma trman. Beni bir merdiven olarak kullan." Verity bir kolunu onunkine geirdi ve bkt. Kollar olabildiince lam bir ekilde birbirine gemiti. Mansur'un dier eli bu sayede serst kald. Uzanp Verity'nin deri kemerini t u t t u ve kz biraz daha yukar kti. Verity de onun kemerinin tokasn tutarak kendini yukar ekti, ansur daha aa uzanarak Verity'nin bol pantolonunun kala ksmn akalad. Verity dier kolunu gen adamn bacana geirdi ve biraz daha kseldi. A r t k yz Mansur'un kalasryla ayn hizaya gelmiti ve ucum un kysn grebiliyordu. Mansur parmaklarn birbirine geirerek Veily'nin plak ayan basmas iin bir zengi yapt. Bunun byk faydas Ulu ve gen kadn kendini uurumun kenarna ekti. Tm vcudunu boluktan kurtarr kurtarmaz geri dnd. "kabilek misih?" diye sordu yutkunarak. Neredeyse t m vcudu sarkt iin ansur'un kendini yukar ekebilecek bir hamle yapma imkn kalma, dahas gc tamamen tkenmiti. "At getir," dedi glkle konuarak. "Eyerde ip var. A t kullanarak k beni." Verity etrafna baknnca aygrn drt yz metre kadar tede, vadiye doru yrmekte olduunu grd. "Atn gitmi." Mansur uzanarak kayalarn zerinde parmaklarn geirebilecei bir luk arad, ama bulamad. Bir ayann baparma hafif bir srtnme si kararak yarkta hareket e t t i . Uurum kysna doru birka santim ayd. Verity korkuyla donakald. Mansur'un dmesini sadece ayak par maklar engelliyordu. Gen adamn bileini iki eliyle kavrad, ama hi u m u t olmadn biliyordu. O irilikte bir adam tamas mmkn deildi. Mansur'un ayak parmaklar kayadaki yarktan kurtuldu ve bilei Veniy'nin ellerinin arasndan kayp g i t t i . Mansur haykrarak uuruma yuvarland. Verity, derken entarisi m/garla dalgalanan, kollar ve bacaklar savrulan gen adam grmeyi i kleyerek dehetle kenardan aa bakt. Soma inanmazca kalakald.

505

Wilbur

Smith

krtna taklmt. V e r i t y aa "Bana

G e n a d a m biraz aada bir sarka gibi alt. Gc ylesine

sallanyordu.

uzanarak ona yetimeye elini ver!" diye bard.

tkenmiti

ki

uzatt

eli y a p r a k g i b i t i t r i y o r d u . "Beni tutamazsn." Ban kaldrarak ona bakan M a n s u r ' u n gzlerin liri

de k o r k u d a n eser y o k t u , Bunu g r m e k Verity'yi

av ibiaag anbJnuno unulc!ok etkiledi.

vjnaV

" B r a k hi o l m a z s a

deneyeyim,"

diye yalvard, "Olmaz.

n i d xoi av rilul inhama;! n o b nm'YlhaV qnxU .blr.il t?:.Her ikimiz deil, diye fsldad sadece birimiz decek." Tam o srada Mansur'un entarisinin Verity.

"Ltfen!"

e t e i biraz y r t l d v e g e n a d a m aa

kayd.

"Benim

iin l m e n e dayana .\bio?J,

mam-ftr

iv

itgim.'ag

Bvnsiri nv; Mansur.

6v,i*fi?lc>J

nu'u*nM xi( SfatA

"Buna deer," dedi

V e r i t y a l a m a y a b a l a d v e a r e s i z c e ar U u r u m u n k takarak du uzatarak kysna olutur

k a s n a b a k t . S o n r a y r e i n d e a n i d e n bir u m u t b e l i r d i . ysndan ruunu gr, uzaklat ve bacaklarn Ellerini kayalarn

arasndaki yara zerinden ekti ve

salamlatrd.

omuzlarnn ayrp ne

geriye uurum

kahverengi uzand.

salarndan Kynn

ikiye

dmdz duu

tesini

ancak grebiliyordu.

Salarnn

halat aa s a r k y o r d u . "Sama t u t u n , " diye b a r d . M a n s u r ban k a l d r m a y a alarak ona

bakt:. "Sk "Evet, du. ttndn yarktan mu? g hi Arlm alyorum." tayabilecek misin?" Sesinin gvenli kmasna diye urayor Man-

Baaramazsak

olmazsa

beraber

deceiz,

dnd.

sur'un salarn t u t m a s y l a e n t a r i n i n eteinin t a m a m e n yrtlp kaya kn tsndan iin onu kurtulmas son bir oldu. Verity gen adamn de arln karlamak gerilim

kendini afallatt.

anda

hazrlamt,

a m a yine

sa d i p l e r i n d e k i

Ba n e e k e l d i ve y a n a , Boynunun

dilerini takrdatan gibi

bir iddetle san

yere yapt.

daraacndan sallanyormu

krlacan

d . Yere t a m a m e n yapmt. Mansur rity'nin ksack bir an sallanp kendini toparladktan sonra Ve-

salarna t u t u n a r a k hzla

trmanmaya

balad.

Kafa derisi yzlAma Mansur

y o r m u gibi ksa bir sre

hisseden Verity kendini sonra yanna vard ve

tutamayarak lk att. kaya zerinde bir knt

bularak ken

dini u u r u m kenarndan yukar ekti.

506

Mavi

Ufuklar

Hemen eriinde

d n e r e k Verity'yi

kucaklad acy Gen

ve

gvenli

bir yere

ekti.

Kafa

hissettii

dayanlmaz dayad. Mansur

tahmin kadn

ederek

Verity'yi

gsne

yaslad v e y z n '"ikrklarla mrldanyor, prdannca mesine sarld. yapt.

bana

Mansur'un teselli ve

k o l l a r n d a sessiz szckleri sonra k Git

alyordu. onu

anlalmaz

minnet

kucanda

nazike

sallyordu.

Verity bir sre

Mansur kollarnn kollarn

arasndan iki yana

uzaklamak istediini

sand.

izin v e r e r e k Terden

at,

ama Verity uzanarak boynuna erimi b a l m u m u gibi birbirine

srlsklam

kesilen vcutlar sonunda gen

Verity'nin

hkrklar kaldrp

kesildi.

Mansur'un bakt.

kollarndan "Hayatm

n/aklamadan

ban

adamn

gzlerine

kurtardn," diye fsldad. "Sen de benimkini," diye karlk verdi Mansur. Gzyalar pt ve hl din-

eyen Verity'nin d u d a k l a r t i t r i y o r d u . arlamad. Gzyalarnda tuz,

Mansur onu gzel

hibir itirazla tad vard.

aznda

kokulu

otlarn

alar onlar bir adr gibi sard. D u d a k l a r Em w v j l u j y f o b a l Ts\trA" g o n a o T a n d aldklarnda ayrld. "Sen bir r a p deilsin," diye fsldad

ancak nefes almak z o r u n d a a n n a s u c b n u u b T o sBnBY, "Bir ngilizsin."

Verity.

"Srrm rendin," dedi Mansur onu tekrar p m e d e n nce. yrldklarnda Verity, "nlatacam," diye "Kafam ok kart," dedi. Mansur. "ma " K i m s i n sen?" Dudaklar tek-

sz v e r d i

soma."

l O T " * - b n j j h a b a b b a v u O i . r a l i b i l a a a f a t e n B'VUO i 2 a v I H f i E - l a V e r i t y bir sre sonra ellerini o m u z l a r n a k o y a r a k o n u hafife itti. tfen, Mansur, b u n a bir son vermeliyiz. ksi halde bir eyler o l a c a k vc

e r ey d a h a b a l a m a d a n b e r b a t o l a c a k . " "oktan balad, Verity."

"Biliyorum." "Seni/l/-cfras'ta g r d m "Biliyorum," alarn y z n d e n "Geliyorlar," t i nbi BannuJ dedi an balad." a b u c a k ayaa gerisine att. kalkt. Gr, uzun

Verity tekrar ve

ekerek omuzlarnn

dedi ve vadiden iri

inen atllar gsterdi. d bfoa "UTIK]/; :,

a > a l t a a a ; i uH .."H;/ s m c i f i J

507

Wilbur Smith El-Salil ve Sir Guy, skenderabad'a dnerken nce Verity'yi dinledi ler. El-Salil, olanlar Mansur'a sorunca gen adam ok doal bir ekilde Arapa cevap verdi ve Verity, Mansur'un ngilizce bilmedii yalann sr drmek zorunda kald. Gen adamn cesaretine ve zeksna yadrd vgleri babasna tercme e t t i . Mansur'un her bir kelimeyi anladn bil dii iin abartl bulduu ksmlar tercme ederken kesip atamyordu. Sir Guy sonunda souka glmseyerek Mansur'a bam sallad. "Ona borlu olduumuzu syle, ltfen." Sonra yznde kasvetli bir ifade belirdi. "Hatal davrandm Onunla kesinlikle yalnz kalmamalydn, kzm. Rezilce davrandn. Bu bir daha tekrarlanmayacak." Mansur, Verity'nin gzlerinde bir kez daha korkuyu grd. Kampa vardklarnda gne batm, hava neredeyse kararmt. Ve rity adrnn ho kokulu yalarn zerinde yzen f i t i l l e r i n aleviyle aydn lanm ve gemiden getirilen giysilerinin dzenlice yerletirilmi olduunu grd. Kadn hizmetkrlar ona yardm etmek iin bekliyordu. Ykanma ya hazr olduunda zerine ibriklerce ho kokulu lk su dktler ve teni nin olaanst beyazl ve gzellii karsnda akna dnerek kkrda dlar. Akam yemei gz kamatran yldzlar altnda sunuldu. l havas serinlemiti. Mzisyenler hafif bir melodi alarken konuklar bada kurarak minderler zerine oturdu. Uaklar, herkesin yerine yerlemesinin ardndan el-Salil ve Sir Guy'a nargile getirdiler. Sir Guy reddederken el-Salil ikram kabul e t t i . Sir Guy, Verity'nin onun iin tad altn kutudan bir puro alp yakt. Verity, nazike Mansur'a da ikram e t t i . 'Teekkr ederim, leydim, ama ttnn tadn hibir zaman sevemedim." "Ben de yle. Kokusunu da son derece naho buluyorum." Babas Arapa bilmiyor olmasna ramen sesini igdsel olarak alaltmt. Mansur, V e r i t y ' n * Sir Guy'dan korktuundan artk emindi. Verity'nin korkusunun tek sebebi Sir Guy'm sert, ho grz ve asabi olmas deildi. Mansur, aklndan geenler konusunda ok tedbirli davranmas gerektiini biliyordu. Konutuunda sesi yine ayn tondayd. "Bu yolun sonunda A f r o dit iin yaplm eski bir tapnak var. Putperestlerce bir tanra iin ina edilmi olsa da ay nda muhteem grnyor." Verity, onu duymamt ya da hi tepki vermedii iin yle grn yordu. Sir Guy'm syledii bir eyi el-Salil'e .tercme etti ve iki adam soh508

Mavi

Ufuklar

tlerini srdrd. Tartmalarnn konusu, Halife'nin, irket ve ngiliz I lkmeti'ne mdahalesi iin Sir Guy'a duyduu minneti nasl ifade ede bileceiydi. Halife minnetini en iyi nasl gsterebilirdi? El-Salil bunu so lunca Sir Guy, be l a k h 0 altn rupinin uygun olacan syledi. Elbette yllk bir lakhlk deme de onu takiben yaplacakt. Halife, aabeyinin servetini nasl kazandn anlamaya balyordu. Mu miktarda altn tamak iin iki kz arabas gerekirdi. Maskat'taki hazinede bu miktarn onda biri bile y o k t u , ama Sir Guy'a bundan bahsetedi. Onun yerine konuyu kapatmay tercih e t t i . "Bizi varlnzla daha pek ok gn ereflendireceinizi umuyorum. Bu meseleyi daha sonra da konuabiliriz. Ama sabah gn domadan uyanmak istiyorsak adrlarm ekilmeliyiz. Tatl ryalar dilerim." adrlarna dnerken meale tayan uaklar konuklarn yollarn aynlatt. Verity, babasnn koluna girmiti. Mansur, gen kadnn gidiini ir duygu karmaas iinde izledi. Verity, tapnaa gelip gelmeyeceine air hibir ipucu vermemiti. Mansur siyah pelerinini omuzlarna atarak gecenin ilerleyen saatle nde tapnaa g i t t i . Harap olmu tavandaki delikten szlen ay tanann heykelini aydnlatyordu. ncimsi mermer, iinde hayat barndrormu gibi parlyordu. Aradan geen uzun yllarn etkisiyle her iki kolu | kaybolmutu ama hafife tahrip olmu yzndeki glmseme baki almt. Mansur, Peri'nm serdmeni olan en gvenilir adam Istaph' gzck etmesi iin atya yerletirmiti. Istaph iaret vermek iin hafife slk3 3 * *

3

3

' 3

3

3

di. Mansur'un nabz bir anda hzland ve soluu kesildi. Devrilmi su nun zerinden kalkt ve Verity'nin onu grebilmesi iin tapnan orta sna doru yrd. bin yllk kalntlarn zerinden geerek dar sokakin yaklaan kzn elindeki lambann clz n grebiliyordu. Verity girite duraksad ve ona bakt. Sonra elindeki lambay eikte ir oyua koyarak pelerininin baln geri i t t i . Kaln sa rgs omzu erinden gsne doru iniyordu. Ay altnda yz, tanrannki ka r solgundu. Mansur da pelerininin baln indirdi ve ona doru y r | H i n d i s t a n ' d a yz bin r a k a m ; yz bin r u p i ; o k b y k m i k t a r .

509

B E Y D A B A

Wilbur

Smith

d.

Yaklanca

Verity'nin yznde

ok ciddi ve

mesafeli

bir

ifade

olduu-

rnigrktfb

Itesd

mittim u n b y u b b ' v u O boyu mesafe

i