wilbur smith-mavi ufuklar
TRANSCRIPT
KTABIN ORJNAL A D IBLUE H O R I Z O N
YAYN H AKLARVVILBURSM1TH ONKTELF ALTIN HAKLARI AJANSI K T A P L A R YAYINEV
VE T C A R E T A..
BASK2. B A S I M / M A R T 2 0 0 5 A K D E N Z Y A Y I N C I L I K A.. Matbaaclar Sitesi No: 83 Baclar - stanbul
BU K T A B I N HER T U R L U YAYIN H A K L A R I FKR VE SANAT ESERLER YASASI GERENCE A L T N KTAPLAR YAYINEV VE T C A R E T A..'YE A T T R . ISBN 975 - 21 - 0 3 8 3 - 9
ALTIN
KTAPLAR YAYINEV
Cell Ferdi G k a y Sk. N e b i o l u han Caalolu - stanbul Tel: Faks: 0.212.513 63 65 / 5 2 6 80 12 0.212.520 62 46 / 513 65 18 0.212.526 80 11
http://www.altinkitaplar.com.tr [email protected]
www.cizgiliforum.comBEYDABA
Sues/)
WILBURMAVTRKES CANAN KIM
SMITHUFUKLAR
www.cizgiliforum.com
B E Y D A B AYazarn Yaynevimizden kan Kitaplar:
BENCL FIRTINA BR ALEV KIYILARI HKMEDENLER GAZAP MD TUZAK MUSON LEOPAR
(Courtney (Courtney
Dizisi) Dizisi) Dizisi) Dizisi) Dizisi) Dizisi)
SERE DT (Courtney (Courtney (Courtney
(Courtney Dizisi) (Courtney Dizisi) Dizisi) Dizisi) (Courtney
LMEK ZAMANI YIRTICI KU
(Courtney Dizisi) (Courtney
YAMURLARI
KARANLIKTA AHN NEHR BYCLER
AVLANIR (Ballantyne
(Ballantyne Dizisi) Dizisi)
MELEKLERN
GAZABI
(Ballantyne
TANRISI KRALI
(Msr Dizisi) (Msr (Msr Dizisi) Dizisi)
YEDNC PAPRS
LANETLLER MACERACILAR EYTAN BR AVU DENZ FLLERN GKLER
KRFEZ ILII KUM A KADAR
VAHADALET ARKISI KARTAL SSLEYEN
Bu Birlikte otuz
kitab, rya yl
karm gibi hevesle bir
Mokhiniso'ya yl
ithaf ediyorum. Gelecek
geirdik.
bekliyorum.
www.cizgiliforum.com
BEYDABA
Mavi
Ufuklar
,
deniz kenarnda
duruyor ve izliyordu. dedi Jim kadar
k a r a n l k sular zerinde
ltl,
t i t r e k bir y o l o l u t u r a n ay "ki deyle. gn sonra
dolunay,"
Courtney kendinden a olacak."
emin
bir
ifa
"Byk krmzlar
aslanlar
Kumsala vuran
dalga,
k p k l e r o l u t u r a r a k ayak bileklerini "Burada Mansur durup ene
sard. onu suya salar, de indirelim," yeni dedi kuzeni
alacamza
Courtney.
Ay nn
aydnlnda
baslm bakr gi Yann dirsek kayd,
bi prl prl p a r l y o r d u , da duran ve zerinde att. "Haydi, Zama."
glmsemesinin
aa kalr yan y o k t u . olan gence hafife isteksizce ileri
sadece beyaz bir p e t a m a l Birlikte eildiler. alt
Kk tekne
tekrar ittiler, "Bir
ama teknenin
slak k u m a y a p m t . bekleyin," geliyor!" diye buyurdu Jim ve dierleri kyya kpk yk
sonraki
b y k dalgay "te
kendilerini doru ler hzla
hazrladlar.
Uzaklarda Krlma
beliren
dalga, beyaz
ilerlerken ykseklik kazand. boaltt ve ardndan
izgisinde pruvasn
saarak fkesini
teknenin
havaya
seltip ye
sendelemelerine ve
belleri
hizasna ykselen
su yznden
kpete
t u t u n m a l a r n a yol "imdi
aarak kumsala yayld. Jim ve t m gleriyle tekneyi slak k u m l a r d a n onu bir omuz itti
hep birlikte!" diye bard koun!" Teknenin geri gvdesi
ler. kald
"Birlikte ve
k u r t u l u p serbest hizas derinlie bann
dalgann
ekilmesini aln!" diye
kullanarak bard Jim,
dek ittiler. zerinde tekneye ve
"Krekleri
sonraki
dalga ve
krlrken. ektiler.
Uzanp
kayn
kenarna
tutundular
kendilerini
Deniz suyu
zerlerinden
szlrken
heyecanla gldler
krekleri
alp s k a r m o z l a r a taktlar. ilerledi ve ay yla g m e d
" e k i n ! " K r e k l e r i n ucu suya dald, nen damlacklar serke sap yzeyde
kk girdaplar yaratarak tekrar ykseldi. dans ederek uzaklat ve delikanllar,
Kayk, uzun
krlma
izgisinden
sre birlikte
krek ekmiliin
rahat ritmini yakalad.
7
Wilbur
Smith
"Ne
tarafa?"
diye
sordu
Mansur.
Zama
ile
birlikte
karar
iin
Jim'e
bakt. Jim, liderleriydi. "Kazan'a!" "Ben var." de dedi Jim kararl bir ekilde. Mansur gld. "Koca Julie'ye garazn taraftan
yle ritmi
dnmtm." karmadan
Zama,
krek ekmeye
devam
ederek yan
aa t k r d . "Dikkatli dili olan Lozi ol, Somoya. K o c a J u l i e ' n i n d e sana garaz var." Z a m a , Somoya, "vahi rzgr" ana
dilinde ateli
konumutu.
a n l a m n a geli
yordu. Jim bal
Bu isim, kalarn
karakteri yznden Jim'e kk yalarda verilmiti. dald. Koca Julie adn verdikleri zira sadece
atarak dncelere a m a bir dii
hibiri
grmemiti,
olduunu
biliyorlard;
diiler bu b y k l e ve gce ulaabilirdi. len morina oltas vastasyla hissetmiti.
Derinlerden gelen g c n , geri Srtnmeden dolay avu ileri
nin derisi yzlm, "Babam, s/'ndeymi," kaptan,
kan t e k n e n i n tahtalar zerine d a m l a m t . Tehlike Burnu'nda dili olan karaya oturan Umman Bakire"kinci al ka-
1715'te,
dedi
Mansur,
annesinin
Arapay
kullanarak.
bir ipi
tayarak atlayan mesafedeyken
dalgalarn
arasndan
kyya yzmeye derinlerden
m ve t a m yar gelmi. kinci yiyen Su o
b y k bir ki,
krmz
mercan
kadar berrakm sol bacan bir
geliini
kula derinlikten srm ve
grmler. tavuk kanad korkutup zerinde Sonra
kaptann bir
dizinin
biraz zerinden kinci kanyla
k p e k gibi iin
lokmada yutmu. atyor, kendi
kaptan, kzllaan
bal suyun
uzaklatrmak rpmyormu,
lklar
a m a balk bir daire izip dier bacan
da koparm.
yakalayp onu derinlere ekmi. "Kazan'a lendi Jim. "Ve h e r s e f e r i n d e dedi nin Zama anadili ngilizce. olan de her
kinci kaptan bir daha g r e n o l m a m . " bu hikyeyi anlatyorsun," diye sy
gitmek isteyiimde
korkudan birlikte
stn
bok yedi
ayr
renkte iin bir
oluyor,"
ok zaman Lozi
geirdikleri kusursuz
birbirleri ekilde ko
Arapa,
ngilizce ve
dilini
nuuyorlar, Jim
hibir aba g s t e r m e d e n bir d i l d e n d i e r i n e g e e b i l i y o r l a r d . "By
eleniyor o l m a k t a n ziyade k e n d i n i r a h a t l a t m a k iin g l d . kfir?" cevab yaptrd ve her
lesine iren bir d e y i m i n e r e d e n r e n d i n , Zama hazrcevap srtt. olan Jim "Ulvi bu babandan," diye
zaman
kez s y l e y e c e k bir
ey b u l a m a d .
8
Mavi
Ufuklar
K
Bunun yerine,
yan
ufka bakt.
"Gnein
domasna Julie'yi
iki
saat
kald. de
Gndoumundan nemesi iin en
nce
Kazan'da
olmak
istiyorum.
yakalama
iyi z a m a n . " tesinden uzun bir y o l c u l u k yaparak gelmi ortasna vardlar. Tepesi l dal
Gney Atlantik'in galarn zerinde gl Da, m rzgr
krek ekerek krfezin tek yelkeni altnda
Pruvadan vuran dz olan Masa
yznden a y
aamyorlard.
artlarnda
btn
grkemiyle ykseliyordu. renkli bir kme
D e m i r at
gemiler,
dan
eteklerine
yakn
koyu
oluturuyordu.
Byk gemilerin ounun serenleri vansarayyd. Hollanda Dou
inikti.
Bu liman, irketi
g n e y d e n i z l e r i n i n ker ait ticaret ve sava
Hindistan
VOC'a uzun,
gemileriyle baka lkeye
ait y a r m
dzine gemi,
okyanus
tesi yolcu
luklarn ardndan erzak almak ya da o n a r m
iin m i t
Burnu'na gelirdi. Iklar, kale du
Bu e r k e n saatte kyda t e k t k klar gze a r p y o r d u .
v a r l a r n a aslm f e n e r l e r d e n ve g e m i l e r i n d e n karaya inen denizcilerin saba ha kadar lem yapt kydaki meyhanelerin pencerelerinden geliyordu. bulunan tek
Jim'in gzleri,
d i e r l e r i n d e n yaklak bir deniz mili"'' uzaklkta
n zayf p r l t s n a e v r i l d i .
Courtney Kardeler Ticaret irketi'nin amba-
r y l a b r o s u o r a d a y d v e J i m , n , b a b a s n n sal z e r i n d e k i a m b a r n i k i n c i katnda olan brosunun penceresinden yayldn biliyordu. "Babam yine Tom Courtney, "Adaya deki ie altnlarn sayyor." en Kendi kendine gld. Jim'in babas
mit Burnu'ndaki dedi sa
baarl t a c i r l e r d e n biriydi. Jim'in dikkati tekrar nlerin ipini ku
yaklayoruz," plak
Mansur ve ayann
yneldi.
baparmana evirip
dolad
yeke
ayarlad. zey ucuna
Rotalarn doru
hafife
iskeleye
doru
Robben kayalk
Adas'nm ada
ilerlemeye
baladlar.
"Robben",
zerinde hava
kaynaan foklarn sna karan
Hollanda dilindeki almaya
karlyd. bile:
Hayvanlarn balk ykl
gece
kokusunu
balamlard
dklarnn s
berbat
k o k u s u soluk almay kay Kazan
engelleyecek kadar derin
keskindi. tam
Yaklatklar
rada Jim, b i l m e k iin ydan
adn verdikleri ezberledii oturan
deliin
zerine getire k
kydaki
nceden
noktalar
belirleyebilmek ve
kerterizini
almak zere
zerine kt. kt. "u koca serseme bak! adann kuzey
A n i d e n telala barp tekrar o t u r a a Bizi ezip g e e c e k . .
.S-Andaiv/ n i n T j i s g ani
liobzob bakt ki,
ftn&Bitd
tri jllgjrhfi
M a n s u r o n a yle meden
Verity gzlerini suluymu gibi
grn
baka yne eviremedi.
Meydan okurcasna ona bakt,
ama sonra
saltanat kaynn yelkeni Verity soluk kesici yordu. bir yle nefes kalsam Kaptan semenin Ben beyinsiz bir
rzgrla ierek bir p e r d e gibi ayn zamanda cokun aldktan bir sonra
aralarna girdi. bir bir mutluluk duyu kenara ataca ve bir
bir ike, huri,
hevesini
oyuncak deilim, muamele
diye
dnd. diye
Ben
ngiliz
hanmefendisiyim Sonra ben de derin
greceim,
sz v e r d i "Sen
kendi ava
kendine. karken
alarak babasna iyi o l u r b e l k i . Cornish
dnd.
asilerle
annemle
K e n d i n i g e r e k t e n h i iyi O d a n s e d e n yeil alay k o n u s u
hissetmiyor. gzler ve
Tercmanl glm
stlenebilir."
gizemli
bysne
kaplmak ve ocuk.
olmak istemiyordu. s o r m a y bile bilmi
"Samalama, yor.
Cornish saatin
ka o l d u u n u Konu
Sana i h t i y a c m var. Verity hem
Benimle geliyorsun. hem de rahatsz
kapanmtr." En azndan yakkl Ba
sevinmi,
olmutu.
kk prens kalm kim
ile a t m a k i i n
bir frsatm
daha olacak,
diye
dnd.
daha
hazrccvapm?
Halife'nin Mansur'un dii atl
saltanat
kay,
nc bir
gn uaklar
afaktan
nce,
konuklar bekle
muhafzlar ve getirdi. tyleri
kk
ordusuyla
birlikte
saray r h t m n a Sir G u y ' ,
Karlkl
uzun
iltifatlar
silsilesinin
ardndan
Mansur, trd. manda
parlayan
simsiyah
bir A r a p aygrnn yanna g Uysal, bir a y n za binicinin
Seyisler, V e r i t y iin kestane rengi bir ksrak g e t i r d i . ok dayankl ve hzl bir hayvand. Verity,
deneyimli
490
Mavirahatlyla oturmutu. hafzlarn rin y o l u n u ata bindi. Eyere
Ufuklardeil, karya bakacak ekilde Mu
yanlamasna
Surlar ap e h i r d e n k t k l a r n d a gn ellerinde mealelerle Mansur, nden
hl a a r m a m t . arkadan iinde
birka,
gidiyor,
gelenle
aydnlatyordu.
ngiliz
av giysileri
o k k olan
Sir G u y ' a y a k n i l e r l i y o r d u . zerinde d. apkas, r ngiliz ve mavi,
Verity de babasnn tarz
h e m e n sol
tarafndayd. karm var
Dou
av giysilerinin
ilgin bir
uzun,
ipek bir earpla bana t u t t u r u l m u , earbn ula Mavi ceketi, dizlerinin altna kadar ini r a h a t ha bol bir
omuzlarnn arkasna atlmt.
yor, reket
hem gerekli r t n m e y i salyor, etme imkn veriyordu.
hem de y r t m a c sayesinde
Altna yumuak pamuklu
kumatan giymiti.
pantolon ve sur, ti. onun Verity
dizlerine
dek ykselen yumuak deri k a k m a l , y k s e k kal v e buz gibi bir sesle
izmeler
Man-
iin
mcevher onu
t o p u z l u bir eyer semi babasyla onu sohbet
iskelede
selamlam,
ederken
ona
hi b a k m a m t . bulmutu. hi
Sohbetten
dlanan
Mansur,
ak ak
inceleme frsat dand. du. kas Scaktan
T r o p i k b l g e l e r i seven nadir ngiliz k a d n l a r n aksine zevk alyormu gibi grnyor Ba dere
etkilenmiyor,
Tek bir d a m l a zerinde
bile ter d k m e m i t i ve o k rahat bir grnebilecek kyafeti bile onun
havas v a r d . zerinde son
paspal
ce k ve zarif g r n y o r d u . ehirden ayrldktan sonra, ilk o l a r a k hurma Peeli ve palmiye aalaryla i l k k
kapl d z l k l e r d e n ve t a r l a l a r d a n getiler. lar eliinde derin kuyulardan su
kadnlar,
gnn
ekiyorlar,
suyu
balarnn gzel
zerindeki oluan kysna
kilden srler,
mleklerle evlerine sulama kanallarnn Halife'nin kamplaryla cokuyla
tayorlard. banda
Develer ve su
atlardan ln
birlikte ehre
iiyordu.
vardklarnda, askerlerinin prenslerini
ars
zerine
birlik gnderen kan
kabilelerin adamlar,
karlatlar.
adrlarndan ate ettiler.
selamlayarak havaya
K k kafile ksa sre s o n r a g e r e k le v a r d . nin ardndan kesildi. Dou ykseldiinde ncecik manzarann ihtiam toz
Gne,
kum
tepeleri birinin nlarn
karsnda
her
soluu
kumlardan
oluan
bulutlar
gne
yanstyor, yordu.
u f k u n u n alevler iindeymi gibi manzaray
grnmesine sebep olu ban kaldrm, y
Verity,
bu olaanst
izlemek iin
zn karya e v i r m i t i , dayd. Kstahl
ama her hcresi, o
prensin onu seyrettiinin farkn rahatsz e t m i y o r d u . Aksi iin
artk Verity'yi
kadar da
491
Wilbur Smith gsterdii t m abalara ramen gsterdii ilgiden holanmaya balamt. Onu cesaretlendirecek hibir ey yapmamaya kararlyd elbette, ama ar tk eskisi gibi fkelenmiyordu. Kalabalk bir atl grubu onlar karlamak zere kum tepelerinin te sinden geldi. Avclar nden ilerliyordu. Atlarnn eyerlerinin zerinde hi lafet renkleri olan mavi ve altn rengi rtler vard. Bileklerine tnemi ahinlerin gzleri zel bir balkla rtlmt. Hemen arkalarndan m zisyenler, yedek atlar eken seyisler, su tayan hizmetkrlar ve dier uaklar geliyordu. Bakonsolosu naralar atarak, havaya ate ederek ve davullar alarak byk bir grltyle karladktan sonra prensin grubu nun arkasndan ilerlemeye baladlar. Birka saatlik yolculuun ardndan, Mansur, onlar dik bir yamacn kuru bir nehir yatayla birletii kurak bir dzle ulatrd. Yamacn st ksmnda yekpare kayalardan olumu tuhaf antlar vard. Verity biraz daha yaklatklarnda kayalarn uzun zaman nce unutulmu bir ticaret yolunu koruyan eski bir kentin kalntlar olduunu anlad. "Bu kalntlar nedir?" diye sordu Mansur'a. O sabah ilk kez doru dan gen adama hitap ediyordu. "Oraya skenderabad deriz, skender'in ehri. Makedonlar bin yl nce bu yoldan geermi. Bu kaleyi onun ordusu ina etmi." Kudretli ordularn bir zamanlar zafer kutlamalar yapt yklm duvarlar ve antlar arasndan getiler. ehirde artk sadece kertenkeleler ve akrepler yayordu. Bununla birlikte, kalntlara nceki gnlerde gelmi olan hizmetkr lar, fatihin belki de bir zamanlar hkm srd geni avluya kamp kur mutu. Bir saray lksyle donatlm rengrenk adrlar her tr konforu salyordu. Uaklar, konuklarn t m ihtiyalarn karlamak zere hazr bekliyordu. Konuklar, tin ibriklerden dklen ho kokulu sularla yolcu luun tozundan arnd. Sonra Mansur, onlar byk adrlarn en grkemlisine gtrd. Ve rity, ieri girdiklerinde adrn mavi ve altn rengi ipek perdeler, deerli hallar ve minderlerle kapl olduunu grd. Halife ile konsey yeleri onlar karlamak zere ayaa kalkt. Verity'nin tercmedeki ustal, karlkl iltifatlar ve iyi dilekler srasnda s nand. Bu srada Halife el-Salil'i de dikkatle inceleme frsat bulmutu.492
1
Mavi
Ufuklar
Olu gibi o da kzl sakall ve yakklyd. Kna yakmad kzl saka l ndaki gm teller ve yzndeki keder izgileri yan belli ediyordu. Kesinlikle anlamlandramad bir ey daha vard. Halife'nin gzlerine baktnda iinde garip bir deja vu hissi uyanyordu. Bunun sebebi sadece l'ens Mansur'la olan inanlmaz benzerlii miydi? Sanmyordu. Bundan ule bir eydi. Bu akl kartrc izlenimin yan sra babas ve el-Salil ara snda da tuhaf bir eyler oluyordu. B i r b i r l e r i n e , ilk kez karlaan yaban l a r deillermiesine bakyorlard. Aralarnda hassas bir gerginlik vard. Sanki bir yaz frtnas ncesinde hava nemle arlam, bulutlar toplan mt ve imekler her an akmaya balayabilirdi. El-Salil, adrn ortasna kadar babasna elik etti ve onu yumuak derlere buyur e t t i . Konuu oturduktan sonra onun yannda yerini al l Hizmetkrlar altn kadehler iinde anasonlu erbetler, hurma ve nar undu. pek perdeler l scan byk lde engelliyordu. Serin adrda Mtzik bir sohbet balad. Saltanat alar le yemeini sundu. Dorian, Bil Guy'a, dev gm tepsiler iindeki safranl pilavdan, yumuak kuzu imden, balk buulamadan kendi elleriyle ikram ettikten sonra hizmet kara eliyle iaret verip kalanlarn maiyete sunulmasn emretti. Konumalar artk biraz daha ciddilemiti. Sir Guy, Verity'ye bayla iaret ederek gelip el-Salil ile arasna oturmasn istedi. Gne gkyzn de en yksek noktaya varp adrn dndaki dnya scaktan bunalrken llak sesle konumaya devam ettiler. Sir Guy, l kabilelerinden olutur maya alt i t t i f a k n ne derece hassas olduunu belirterek el-Salil'i uyard. "Zeyn el-Din, stanbul'daki Babali'nin desteini arkasna ald. /uzibar'da y i r m i bin Trk askeri var. Onlar tayacak gemiler ise M min rzgrlar deiir deimez gelecek." "Ya ngiliz irketi? Onlar da Zeyn'in tarafn m tutacak?" diye sor du el-Salil. "Henz bir karara varm deiller," dedi Sir Guy. "Sizin de muhteme li u bildiiniz gibi, Bombay valisi karar vermeden nce benim tavsiyemi bekliyor." Tavsiye yerine 'emir' de diyebilirdi. El-Salil ve konsey yeleri runn kimde olduunu ok iyi biliyordu.493
Wilbur
Smith
Verity tercme lkla seyretme frsat dip Emin akntlarn olmak yeni
grevine fazlasyla buldu. fark ama Kz v e
kapld
iin
Mansur,
onu
rahat
babas
arasndaki
garip derinlikleri ve olabilir miydi? bir
etmiti. kendini i
Babasndan karartan,S C
korkuyor tyler
zordu,
rperten m$lo
tuhaf
d u y g u y a k a p j l m a " n a * f " " " r i
rnlrtfini
nVvmmU'vjv.
:rd-;-/
nr/fnU"Ui-A
sadAli
,onir3rirTrjjKubo"ijIr) sohbetle
olv_3g
i
id
iBriul
sb
Bbn
Dorian, leri
giderek koyulaan ban
geen
scak leden
s o n r a saat et
boyunca dinledi,
sallad v e Sir G u y ' n y r t t Verity'nin tercme alyordu. ettii ssl
mantktan psl
kilenmi gibi yapt. lerin ardndaki
Aslnda,
cmle
anlam
kavramaya
vey kardeinin anlad.
gcne ve
bunca servete Tpk
nasl s a h i p o l d u u n u gibi
konuma ilerledike
bir ylan
kvrlp bklyor ve zehirli diye d n d . tm
olduunu
karsnda
kine bir anlna bile u n u t t u r m u y o r , ce sallad ve cevap verdi.
S o n u n d a ban bilge doru. Tanr'dan duruma dile gs
"Sylediklerinizin iinde adil
im,
bilgeliinizin ve bu iyi
Umman'n ilginin
bulunduu ve kalc
skntl
terdiiniz Daha terim. olmasn. elle ileri
niyetli
bizi
bir
zme
ulatrmas. e t m e k is pheniz daha ba
gitmeden da bu
n c e size benimle
ahsen ayn
duyduum
minneti
ifade hi
Halkmn Umarm
duygulan uup
paylatndan basit
hislerimizi ifade
size
giden
kelimelerden kardeinin
tutulur
bir vastayla
etme
frsatmz
olur."
vey
klarndaki "Burada Sir Guy.
tamahkr parlt bulunu
gznden maddi
kamamt. bir kazan beklentisi deil," dedi
sebebim
"Ama
lkemde
bir deyi vardr; buna
alan
kazandn
hak eder." kullanlr," bol vakti
"Bizim dedi
lkemizde "Scan
de
benzer deyimler yaygn Yarn tekrar
ekilde
Dorian.
etkisi
azald.
k o n u m a k iin
miz olacak.
imdi ahinlerimi
uurmaya gidebiliriz."
.IHfiZ-b ubYz atldan kuru oluan ahin grubu skenderabad'dan dik yamacn yamalarn ayrlarak metre lerce tede ye balad. nehir yatayla gne, birleen kysndan ve ylankavi ilerleme vadilerin
Alalan kargaas
ykntlarn,
muhteem
zerinde gizemli
mavi
glgeler oluturuyordu.
494
Mavi"skender viksek sesle neden dnd bu ssz v e
Ufuklarvahi blgeye bir ehir kurmu?" diye
Verity. cokun bir r m a k g e i y o r m u , vadi ise y e m
" b i n yl yeilmi," dedi bu
nce buradan Mansur. kadar aznn sresinde,
"Geride bir insan
kalmas
ne
zc. ondan
na miras
ettirdiklerinin tm alan beceriksizlerce
mr
yaptklarn
mahvedilmi." "skender'in bir sohbetin iine mezarnn ekmeyi nerede olduu bile bilinmiyor." Mansur, onu
sonunda
baard.
Verity
kalkanlarn
giderek Man-
indiriyor, sur, leri den
sylediklerine
daha
b y k bir bulduu
hevesle
karlk veriyordu. olmutu. adan
tarih akn paylaan birini
iin o k m u t l u hatta bu
Sohbet kendisin onu
ilerledike Verity'nin ok bilgili o l d u u n u , ileride olduunu tercih anlad. Kendi fikirlerini sesini,
belirtmekten Arapay
ziyade
dinlemeyi seviyordu. Avclar doruca < iz da
ediyordu.
Verity'nin
konuma
tarzn
l
gnler
ncesinden
kefe
km
olduu
iin
Halife'yi
av
hayvanlarna uzanan gibi
rastlayabilecekleri geni tatl ve bir dzle
blgelere
gtryorlard. hava bir
alabildiine pnarnn
vardlar. Verity
Serinleyen yaam
suyu
temizdi.
iinin
enerjisiyle
dolduunu
hissetti.
i n d e o l a a n s t b i r ey,
hayatn
sonsuza d e k dei
tirecek bir olay g e r e k l e m e k zereymi gibi El-Salil, Bir sert svari aniden atn d r t n a l a hepsi koan birden atlarn
b i r his v a r d . balad ve borular alnd. balad. Gnein piirdii benziyor,
koturmaya ilerlemeye ayak sesleri
birlii
gibi
kumlar zerinde oluan
gk grltsne Bindii Yaknnda coku ve
j'.en k a d n casna olan
rzgr
kulaklarnda hissediyordu. bir kahkaha att.
k s r a k uar ilerlemekte heyecanla
ilerliyordu. Mansur'a
V e r i t y neeyle ve genliin
bakt
yaama
duyduu
gldler. Aniden canl borulardan oldu. Bir daha tiz bir ses ykseldi. yaklaan Avclar arasnda heye
barlar
ift toy
kuu,
ayak seslerinin uzatmlar, da
grlt-
syle bir a l l n a r d n d a n f r l a m t . re yaklatrmlar, lard. yle Tyleri hzla kouyorlard.
Boyunlarn Yaban ve
b a l a r n ye iri ku le
kazndan bordo
byk,
tarn
kahverengisi,
mavi
olmasna
ramen
kurnazca karyorlard ki birer hayalet gibi g r n y o r l a r d .
495
Wilbur Smith Borularn sesini duyan atllar dizginleri ekti. Komay srdrmek is teyen atlar olduklar yerde daireler iziyorlar, kprdanyorlar, ama daha ileri gitmiyorlard. El-Salil bileindeki ahinle atn hzla srerken herkes geride kalm, izlemeye koyulmutu. Cinsinin en gzel ve vahi tr olan bir l ahiniydi. Bu ahin, Umman'da olduu ksa sre iinde Dorian'n gzdesi ol mutu. Bir alaca ahindi, trnn en gzel rneklerinden biriydi. ya ndaki ahin, hznn ve gcnn zirvesindeydi. Dorian ona fkeli l rzgr Hamsin'in ismini vermiti. Atllar durunca toy kular komay brakmt. Tekrar allarn ard na sndlar. Boyunlarn uzatm, topran zerine dmdz uzanm ol malydlar. Tylerinin rengi sayesinde le karyorlar, aralarna saklan dklar kayalar gibi kprtsz duruyorlard. El-Salil, atn kular son grd yere doru y r t t . zleyenler ara snda heyecan giderek ykseliyordu. Verity bir ahinciyle ayn tutkuyu paylamamasna ramen kalbi hzla arpyor, dizginleri tutan eli hafife t i t r i y o r d u . Gz ucuyla Mansur'a baknca mest olmu bir halde olanlar seyrettiini grd. Verity ilk kez ayn duygular paylatklarn hissetti. Aniden tiz bir lk duyuldu ve el-Salil'in atnn ayaklarnn dibinden bir ku havaland. Verity, toy kuunun havaya ne kadar hzl ykseldiini grnce akna dnmt. Kanat rpma sesleri sessizlikte net bir ekilde duyuluyordu. Ular kt kanatianmn genilii bir kula kadar vard. Halife, ahinin balm karrken izleyenler yumuak sesle bir ar kya balad. ahin sar gzlerini krptrd ve gkyzne bakt. Davulcu, hem izleyicileri, hem ahini heyecanlandran yava bir ritme balad. "Hamsin! Hamsin!" diye baryorlard. ahin toy kuunu grnce hemen havalanmaya alt, ama kstei, ona engel oldu. Kanat rparak kurtulmaya alt. Halife ahini havaya kaldrd, kstei kard ve kuu gkyzne doru i t t i . ahin bak keskinliindeki kanatlarn hzla rparak ykseldi, yk seldi ve daireler izmeye balad. Altnda kalan iri kuu izlerken ba bir o yana bir bu yana dnyordu. Davullarn r i t m i hzland. zleyicilerin sesi ykseldi. "Hamsin! Hamsin!"496
Mavi
Ufuklar
ahin, koyu mavi gkyznde minik bir benek haline gelene dek ykseldi. Sonra kanatlarm birdenbire katlayarak bir cirit gibi yeryzne yaklamaya balad. Davullar lgnca bir ritimle t y o r d u , sonra aniden sustular. Ortala ken sessizlikte kanat seslerini duyabiliyorlard. ahin yle hzl dalyordu ki, izleyenler onu gzden karmamak iin t m d i k k a t l e r i ni odaklamak zorunda kalmt. ahin, toy kuuna, dven erkek geyik lerin birbirlerine tosladklarnda kardklarna benzer bir sesle arpt. Toy kuu aniden havada uuan bir ty bulutuna dnd. zleyenlerin boazndan zafer dolu bir lk koptu. Verity nefesini uzun zamandr t u t m a k t a olduunu fark e t t i . Gs hzla inip kalkyordu. El-Salil ahinini ald, toy kuunun cieriyle besledi ve ahin cieri yutarken kuu okad. Soma bir baka ku istedi. Getirilen ahini bileine alarak Sir Guy ve konsey yelerinin ouyla birlikte ilerledi. Hepsi de av tutkusunun esiri olmu, tartmalar o an iin unutulmutu. Tercmanlk grevinden bir sreliine kurtulan Verity, Mansur ile dolamaya bala mt. Sohbete yle dalmlard ki dier atllardan giderek uzaklatklarn fark etmediler. Konutuka aralarndaki mesafe azald ve yaknlklarndan giderek daha fazla zevk almaya baladlar. Verity'nin kahkahas, Mansur'un ha yatta duyduu en gzel seslerden biriydi. Glerken yznde hayat'dolu bir ifade beliriyordu. Etraflarn saran renkli kalabalktan yavaa syrlp kendilerine ait kk bir dnya yarattlar. Uzaklardan gelen bir haykr ve davul sesleri iki genci aniden gerek dnyaya dndrd. Mansur zengilere basp kal karak heyecanla bard. "Bak! Onlar grmyor musun?" Adamlar ba ryor, borular tyor, davul sesleri dzl saryordu. "Nedir? Ne oluyor?" Ruh halindeki deiiklik bulacyd. Verity, ona yaklat. Sonra kargaay neyin balattn grd. Vadinin dier tara lnda, el-Salil'in liderliini yapt bir grup avc atlarn drtnala koturu yordu. Toy kularnn peine dtklerinde karlarna ok daha tehlikeli bir hayvan kmt. "Aslanlar!" diye bard Mansur. "En az on tane! Gel, beni takip et. Dunu karmamalyz." Verity, ksra hzlandrd ve birlikte vadinin dier larafna doru ilerlemeye baladlar.497F:32
Wilbur
Smith
El-Salil snda
ile
avclarn
nlerine
katp srd vadilerde hzl
aslan bir o
srs, yana
allar bir bu
ara yana
grnp
kaybolan,
dik yamah kahverengi, birine
imek gibi Halife, larndan lard. eilip
koan sarms ahinini
noktacklar halindeydi. Hepsi de mzrak tayc takip ediyor zerinde dolu
avclardan
vermiti.
uzun
silahlarn mesafe
almt.
Aslan
srsn
drtnala El-Salil ve fke
Haykrlar mzran
yznden
clzlamt. birine saplad
atnn ve
sratli
ekillerden
acyla
k o r k u n bir tu
kkreme
duyuldu.
Verity,
mzra yiyen El-Salil, ustaca
aslann bir
bir toz bulu silahn sz giden
kaldrarak
yuvarlandn kurtard ve bir sonraki
grd.
ekile
sapland yerden len aslan brakp
cierlerinden kurbannn
gelen
kan
enesinden Arkasndan
peine
dt.
atllar mzraklarn Sonra hzla koan bir
can ekien avc bir
aslana d e f a l a r c a saplad. aslan yere indirdi, sonra bir bakas. Av,
baka
atlar ve
kaan sar
kedilerin oluturduu lgnca her isabette
bir kargaa Aslan ka tiz sesler bulutu
ya dnmt. nnn
Avclar kaydettikleri kedilerin Borular
haykryordu.
k o k u s u ve vahi
kkrcyiiyle lgna dnen atlar, tyor, davullar gmbrdyor,
kararak kiniyordu. her eyi kaplyordu.
toz
Mansur, sna d o r u Avclar, leri
hemen yanndaki
taycdan balad.
bir m z r a k k a p t ve ardndan
atn
baba
drtnala srmeye
Verity hemen
ilerliyordu.
daha yanlarna varamadan iki
tepenin l
dier yanna
gemiti. getiler. alnca Le aha
allklar arasnda yatan korkun yaralarla ulap
aslann yanndan kanlarnn
hzla
doluydu. dier yana Avn bir
Atlar
kokusunu koca
kalkt. ylm
Zirveye
baktklarnda liderliini
avclarn
dzle ya bembeyaz grebili
olduunu iindeki
grdler. el-Salil'in
yapan,
dalgalanan olduunu
giysileri yorlard,
kilometre
kadar
tede
ama aslanlardm
hibir
iz yoktu.
ln
enginliinde
kahverengi
bir toz b u l u t u gibi y o k o l m u l a r d . "Ge durdu. tketmi kaldk," dedi Mansur zgnce ve Pelerine dizginleri ekerek bir atn hi dur
"ok fazla olacaz."
uzaklamlar.
dersek atlar
uruna
"Ekselans!" tap etmiti. iaret e t t i .
Ann
heyecanna
kaplan
Verity,
Mansur'a
unvanyla
hi
" A s l a n l a r d a n b i r i n i n u s r t t a n k a t n g r d m . " Sol t a r a f n "Nehre d n y o r gibi g r n y o r d u . "
498
Mavi
Ufuklar
"Gel
o
halde,
leydim."
Mansur
atn
geri
dndrd.
"Bana
onu
en
sun g r d n y e r i g s t e r . " Verity halad. ne derek kilometre aslan kadar son grd noktaya doru gr ilerlemeye alanndan
Yarm
ilerlediler.
Dierlerinin
kmlar, vahi t o p r a k l a r d a atlarn ekin s r y o r l a r d . ce heyecanlyd Mansur Daha ve sebepsizce atn Mavi glyorlard. dndrmeye earbn Verity'nin niyetlenince frlatt. ncv O ana
kisi d e son d e r e apkas bandan "Brak bul-
ulu. kalsn!
a l m a k iin s o n r a alrz."
seslendi. "Bu,
havaya
yerini .hblA
If"ajya"raie"fift/nurroH Salarn ipek bir fileyle gr, savurarak
.bblez
nnbnii;/;t etti.
Eszri
ilerlemeye Akam
devam
dek salarn nda bal
hep
toplamt.
gneinin
yumuak
rengi,
uzun salar prl prl
parlyordu.
Mansur gzlerini Verity'den alam g r n m t a m a m e n dei kavumu vahi bir
yordu. miti.
Salarn serbest brakan Toplum kurallarndana v
gen kadnn
kurtulup
zgrlne ununun?,
ruh g i b i y d j j j " " f j Mansur, iin du. lar halinden biraz
.izrrirnj geriye dmt,
nsaci seyretme
habonao frsat
mru,!
ama
onu
bulduu
memnundu.
inde y o u n bir zlemin
biriktiini
hissediyor Bun
Bu b e n i m k a d n m , diye d n d . A r a d m , zlediim kadn o. d n r k e n V e r i t y ' n i n a t n n biraz t e s i n d e ani Kanat r p a n bir ku o l a b i l i r d i , ama
bir hareket g r r gibi
oldu.
Mansur olmadn biliyordu. B u b i r as Tam Vekr-
T m dikkatini toplad ve d u r u m u btn aklyla g r d . land: rity'nin Onu yolu alarma zerinde geiren, s bir kuyruunun hendekte hareketi olmutu.
pusuya yatmt.
Vcudunu,
kyle ayn trmt. altn kediyi gibi
renkte olan t o p r a k zerine yaptrmt. S a l d r m a k zere parlyordu nce olan dev bir ylan
Kulaklarn
geriye ya gzleri dev
andryordu. kah vard.
Sapsar Bir
siyah
dudaklarnda
mzrak
omzundan
yaralamt. haykrd. "Orada, tam nnde! Geri dn! Tanr akna
"Verity!" diye hemen geri d n ! " Verity,
iri yeil
gzlerinde akn fark etmemiti. ki
bir bakla o n a d n d .
Mansur
n
gilizce seslendiini snda yle
Verity bu
beklenmedik deiim kavrayamamt.
kar Atn iler
armt
sylenenlerin
manasn
d u r d u r m a k iin hibir giriimde b u l u n m a d ve aslana d o r u d r t n a l a lemeye devam etti.
499
Wilbur Smith Mansur atn mahmuzlayarak son hzla koturmaya balad, ama vaktinde yetiemeyecek kadar geride kalmt. Ksrak, aslann varln son anda f a r k ederek korkuyla aha kalkt. Verity neredeyse yere de cekti, ama son anda eyer topuzuna tutunarak atn zerinde kalmay ba ard. Ama eyerin zerine oturamamt ve tek aya zengiden kurtul mutu. Ksran boynuna her iki koluyla birden sarld. Ksrak ban id detle geriye atnca dizginler de elinden kayd. A r t k atn kontroln ta mamen kaybetmiti. Aslan, ksraa yan tarafndan saldrd. H o m u r t u l a r bouktu. Cier lerinden yaraland iin her nefeste burun deliklerinden kan f k r y o r du. Ksrak ani bir dn yapnca tek aya zengiye takl kalan Verity atn yan tarafna doru savruldu. Aslan keskin trnakl koca penelerini uzatarak ne doru srad. Ksraa yle sert arpt ki at sendeleyerek sars zerine dt. As lann peneleri ksran sarsna gmlmt. Ac ve dehetle kineyen at, ifteler savurmaya balad. ki hayvan arasnda kalan Verity'nin lk lar Mansur'u kahrediyordu. Verity hayati bir yara alm olabilirdi. Altndaki aygr son srat kouyordu. Mansur mzran bann ze rinde skca tutuyor, aslan kusursuz bir ayla vurmak niyetiyle atn dizleriyle ynlendiriyordu. Mzran parlak ucu dans eden gm bir bcee benziyordu. Aslan, penelerini iyice gmerek vcudunun t m arlyla ksran arkasna aband. Kkremesi hi kesilmiyordu. Gl kaslar ve geni gs kafesi derisinin altndan belli oluyordu. Mansur, aslann ge rilmi omzunu hedef ald. Mzrak, tam hedef ald noktay bularak hay vann vcuduna gmld. Mansur, aygrn da arln kullanarak elii daha derinlere i t t i . Dey n cedinin bedeni acyla gerildi ve mzran sap in ce bir dal parasym gibi ikiye ayrlverdi. Ksrak kendini penelerden kurtarp can havliyle komaya balad. Sars, yaralarndan akan kanla slanmt. Bedeni iddetle titreyerek kaslan aslan hendee yuvarland. Tek aya zengiye taklm olan Verity atn gvdesinin altnda say lrd. Ksran boynuna btn gcyle sarlmt. Kollar zlrse yere decek, aya zengiye takl olduu iin ksran ard sra srklenecek, ba, kafatas y u m u r t a kabuu gibi paralanana dek yere arpacakt. A r 500
Mavi
Ufuklar
tk lklara harcayacak nefesi kalmamt. Hzla koan ksran boynuna umutsuzca sarlm, t m enerjisini buna odaklamt. Ksrak, sarsndaki yaralara ramen ok hzl kouyordu. Dehet iinde kayor, gzleri yuvalarnda fr fr dnyor, aznn kenarndan sal yalar akyordu. Verity eyerin zerine kmaya alt, ama gen kadnn abalar ksra daha da hzlandrd. Duyduu korku hayvana taze bir g vermi gibiydi. Mansur mzran krk sapn brakarak aygra bard. Olabildiince hzl gitmesi iin dizginlerin gevek blmleriyle hayvana vurup topuklan brne geiriyordu, ama ksra yakalayacak gibi deildi. Dik ya matan aa indiler ve ksrak kuru nehir yatana doru komaya bala d. Mansur hemen aygr o tarafa y n e l t t i . Aralarndaki mesafe, ksran yaralar etkisini gstermeye balayana dek hi kapanmad ve bu ekilde yaklak bir kilometre kadar ilerlediler. Sonra ksran admlar ksald ve arka ayaklar kou izgisinin dna sav 111maya balad. "Dayan, Verity!" diye bard Mansur cesaret vermek iin. "Aray ka patyorum. Sk t u t u n ! " Sonra ksran tam nndeki uurumu grd ve altm metre aa daki nehir yatana inen dik kaya duvarna bakt. Ksrakla kzn uurum d a n aa debileceini anlaynca yreini kapkara bir umutsuzluk dal gas sard. Aygr kollarnn ve bacaklarnn t m gcyle, sarslmaz bir kararl l k l a koturdu. Ksran giderek gten dtn grebiliyor, aralarn d a k i mesafe kapanyordu, ama kapan hz ok yavat. Ksrak nndeki uurumu son anda grerek yn deitirmeye alrken kydaki gevek topraklar n ayaklar altnda paraland. Panikle kyda durmaya alan kalkan ksrak, sendeleyerek geriye dt. Ksrak uuruma dt srada Mansur aygrn zerinden atlayarak kendini kyda yzst yere att ve ayn anda Verity'nin ayak bileini ya kalamay baard. Tam onunla birlikte aa yuvarlanacakt ki, Verity'nin v gn kurtaramad zenginin deri kay koptu ve baca serbest kald. (en kadnn arl Mansur'u uuruma doru ekiyordu, ama delikanl tm gcyle direndi. Panik ve dehetle kineyen ksran altm metre aadaki kayalara arptn duydular. 501
WilburSmith
Verity
bir
sarka
gibi ama
ba
aa
uurumdan
sallanyordu.
Ceketinin kprdama
etei bana gemiti, ya cesaret e d e m i y o r d u . yor, a m a ban
Mansur'un elinden
k a y m a m a k iin
Uurumun
k e n a r n d a n g e l e n sk n e f e s l e r i n i d u y u Sonra M a n s u r ' u n sesi
kaldrp ona bakmaya korkuyordu.
ni d u y d u . " K p r d a m a d a n d u r . Seni y u k a r e k e c e i m . " Sesi, h a r c a d a ba yznden atallanmt. hl ngilizce konumakta olduu, o dehet dolu Konumas son koullar aksansz,
Mansur'un altndayken ona yuvasn ses ama bakt. derisi bu
bile V e r i t y ' n i n hatrlatan diye sesi
dikkatinden ok tatlyd. Mansur'a Altndaki
kamamt. Eer cevap ba
leceksem vermeyi
duyacam geirdi bolua yumuak Mansur, kadar yu
olsun,
dnd.
aklndan korkun
sesine Sonra
gvenemiyordu. gzlerini
dndren dikkatini
skca y u m a r a k t m tutan parmaklara
izmesinin alt.
zerinden
bileini hrltl
yneltmeye
harcad abayla
b i r ses k a r d v e V e r i t y b e o n s a n t i m
kar ekildiini hissetti. Mansur bir bacan arkasna doru uzatarak aa yoklad ve kayann iyi
zerinde dar bir yark b u l d u . ce soktu. rity'yi iki
Bacann dizden
b l m n yara
Bu sayede destek alp dier elini t u t u n d u u y e r d e n eliyle birden iki iki eliyle ekebilirdi. kavrad. birden kararl tutuyorum," dedi Uurumun kenarndan
ayrarak Vesarkarak Ve-
rity'nin bileini "Artk "Dayan, dini seni
elimle daha
bouklaan
sesiyle. ken
Verity!" Kz
bir ekilde yukar
ektikten
sonra
t o p l a m a k iin "imdi
biraz d u r a k s a d . Hem onu, hem kendini cesaretlehBbne noz urnnu> ek
tekrar!" dedi yutkunarak. "K?
efeieye alyordu. Verity, m e k iin rn
s'nnhgiab
w
>bi7g
ona lk la barmak,
nefesini in zor
harcamayp gcn hl
k u l l a n m a s n ' y l e m e k istedi. Mansur'un onu
ksmn ve
atlatmadkla kysn
biliyordu.
zerinden
artmas
uurumun
dan geriye
itmesi
gerekecekti.
T e k r a r ekti ve Verity kyya birka santim Mansur'un kalalarn kullanarak da
daha yaklat. gerilediini ve sokmaya bu
Ksa bir d u r a k s a m a o l d u . pozisyonunu
k u v v e t l e n d i r m e k iin yara Konumunu
dier bacan
altn
hissedebiliyordu. bir ekilde ekti ve
salamlatran
Mansur
kez d a h a g l
Verity ykseldi.
502
Mavi
Ufuklar
"Tanr
seni
sevip
korusun,"
diye
fsldad ki,
ancak
duyabilecei
kadar
y k s e k sesle.
M a n s u r yle
bir gle ekti
Verity bacann
kalasndan
kacan sand,
r t s s f i d r y f i m B r r a B i d c m r , .bgimagvag aplrBri Verity," diyerek tekrar ekti duvarnda k k bir Mansur, ama bu kez pan
"Neredeyse baardk, Verity ykselmedi.
Uurum
al v a r d .
Verity'nin
tolonu bu alya taklmt. medi.
M a n s u r t e k r a r d e n e d i , a m a bir s a n t i m bile e k e
al, Verity'yi b r a k m y o r d u . ekemiyorum," diye homurdand Mansur. "Bir ey e n g e l olu-
"Seni
Hj&bo E l v M m e lck . g b s u b J rtbfi>l o n s a o v " B a c a m bir alya t a k l d , " diye fsldad Verity. "Uzanmaya "Sk tut!" al," Verity ucunda m?" sadece t e k eliyle tutabilmiti ve dedi iki Mansur. birden
bnvE
ifibBmiBq
elini
uzatarak dorulmaya
alt.
aly
parmaklarnn "Yakaladn "Evet!" yamamt. kesti. .-,. '
hissedince
h e m e n yakalad.
Ama
yeterince hissetti
gl
kavra buz
Birden
izmesinin
ayandan
kaydn
ve yrei
,.
,
,4
.ubrovilid
imgbn
.no?.
nr/ag
vAi
at
izme kyor! "Bana veli dier elini
diye h k r d . ver," diye soludu Mansur. Verity itiraz e t m e k zeuzand
ki b i l e i n d e k i
ellerden birinin
ayrlp baca
boyunca
aa
n hissetti. "Elini alnn dundan
izme ayandan biraz daha kayd. dedi Mansur yalvarrcasna. uzanmt. Parmaklar, bacana arkasnn taklan topu
ver!"
tarafndan kaydn
umutsuzca hissetti.
Verity izmenin
"izme "Elini
kyor! Tanr
Deceim." akna elini uzat!" bir hamle yapt ve parmaklar kilit
ver!
Verity can lendi. rini,
havliyle yukar
doru
D i e r eliyle hl aly
tutuyordu.
M a n s u r bir eliyle i z m e n i n bile U u r u m d a n sarkan Vertmedii kesilmiti, Verity'nin
dier eliyle skca V e r i t y ' n i n elini iki bklm olmutu.
tutuyordu.
rity'nin v c u d u H in lele
Ceketinin
etekleri yzn kpkrmz
artk grebiliyordu. slanan sakalnn
M a n s u r ' u n yz rengi
imi ve Ter
koyulamt.
damlacklar
y/une dyordu. "Ne ne
kisi d e k p r d a m a y a cesaret e d e m i y o r d u . diye sordu bile. ama izme 503 karar, Mansur'un kt. cevap vermesi Vcudunun alt
yapmalym?"
kalmadan
belirlenmiti
ayandan
Wilbur Smith ksm t m arlyla aa savruldu. imdi elleri yukardayd, ayaklarysa uurum dibine doru sarkyordu. aly tutan parmaklar vcudunun arlyla hafife gevemiti, ama brakmamay baarmt. kisi de ter iinde kalm, tenleri kayganlamt. Parmaklar yavaa kaymaya balad. "Tutunamyorum," diye yutkundu Verity. "al," dedi Mansur. "Sakn aly brakma." Verity, eli kemikleri krlyormuasna sk tutuluyor gibi hissetse de parmaklan ayrld ve gen kadn tekrar dt. al, arlyla trdayarak eildi. "Beni tamayacak," diye haykrd Verity. "Sana yetiemiyorum." Mansur her iki eliyle birden ona uzanyor, Verity serbest elini uzatp tutunmaya alyordu, ama arada ac verecek kadar az bir mesafe kalyordu. "Sana ulaabilmem iin kendini yukar ekmelisin," dedi Mansur di lerinin arasndan. Kalbini saran buzlar Verity'nin kaslarn pelteletirmit i . Her eyin sona erdiini biliyordu. Mansur, Verity'nin gzlerindeki umutsuzluu ve parmaklarnn aldan kaymasn grd. Pes ediyordu. Son bir areye bavurarak ona bard ve ok etmeye alt. "ek3J
3
**
3
>
3
3
3
kendini seni zayf yaratk! eksene, seni t k r l d m kan!" Bu hakaretlerin etkisi oldu ve Verity fkenin verdii gle bir kez daha denedi. Ama abalarnn boa olduunu biliyordu. Mansur'a uzanabilseydi bile t e r l i elleri tekrar kayacakt. Dier elini can havliyle uzatarak alya iki eliyle tutunmay baard, ama al arln daha fazla tayama yacakt. atrdayarak yerinden ayrlmaya balad. "Dyorum!" diye hkrd Verity. "Hayr, kahrolas, hayr!" diye bard Mansur, ama al uurum du varndan ayrld. Verity dmeye balad, ama aniden bileklerinin kavran dm hissetti. D, omuzlarn szlatacak bir iddetle kesildi. Mansur umutsuzca son bir deneme yapmt. Bacaklarn kayalar arasndaki yarktan kararak kendini uurum kenarndan aa atmt. Verity'yi son anda yakalayabildi. Kenardan ba aa sarkyor, tm arl n yara geirdii ayak parmaklar tayordu, ama elleri tekrar kayma dan nce Verity'yi yukar kaldrmalyd. Dirseklerini uurum duvarna504
Mavi
Ufuklar
ayayarak kollarn yavaa bkt ve gen kadn yzleri ayn hizaya gele r dek kaldrd. Ba aa durduu iin yzne kan hcum etmi, yz , ve gsterdii olaanst aba yznden arplmt. "Seni daha ykse kaldramyorum," dedi soluk solua. Dudaklar neredeyse birbirine dokunacakt. "Vcuduma trman. Beni bir merdiven olarak kullan." Verity bir kolunu onunkine geirdi ve bkt. Kollar olabildiince lam bir ekilde birbirine gemiti. Mansur'un dier eli bu sayede serst kald. Uzanp Verity'nin deri kemerini t u t t u ve kz biraz daha yukar kti. Verity de onun kemerinin tokasn tutarak kendini yukar ekti, ansur daha aa uzanarak Verity'nin bol pantolonunun kala ksmn akalad. Verity dier kolunu gen adamn bacana geirdi ve biraz daha kseldi. A r t k yz Mansur'un kalasryla ayn hizaya gelmiti ve ucum un kysn grebiliyordu. Mansur parmaklarn birbirine geirerek Veily'nin plak ayan basmas iin bir zengi yapt. Bunun byk faydas Ulu ve gen kadn kendini uurumun kenarna ekti. Tm vcudunu boluktan kurtarr kurtarmaz geri dnd. "kabilek misih?" diye sordu yutkunarak. Neredeyse t m vcudu sarkt iin ansur'un kendini yukar ekebilecek bir hamle yapma imkn kalma, dahas gc tamamen tkenmiti. "At getir," dedi glkle konuarak. "Eyerde ip var. A t kullanarak k beni." Verity etrafna baknnca aygrn drt yz metre kadar tede, vadiye doru yrmekte olduunu grd. "Atn gitmi." Mansur uzanarak kayalarn zerinde parmaklarn geirebilecei bir luk arad, ama bulamad. Bir ayann baparma hafif bir srtnme si kararak yarkta hareket e t t i . Uurum kysna doru birka santim ayd. Verity korkuyla donakald. Mansur'un dmesini sadece ayak par maklar engelliyordu. Gen adamn bileini iki eliyle kavrad, ama hi u m u t olmadn biliyordu. O irilikte bir adam tamas mmkn deildi. Mansur'un ayak parmaklar kayadaki yarktan kurtuldu ve bilei Veniy'nin ellerinin arasndan kayp g i t t i . Mansur haykrarak uuruma yuvarland. Verity, derken entarisi m/garla dalgalanan, kollar ve bacaklar savrulan gen adam grmeyi i kleyerek dehetle kenardan aa bakt. Soma inanmazca kalakald.
505
Wilbur
Smith
krtna taklmt. V e r i t y aa "Bana
G e n a d a m biraz aada bir sarka gibi alt. Gc ylesine
sallanyordu.
uzanarak ona yetimeye elini ver!" diye bard.
tkenmiti
ki
uzatt
eli y a p r a k g i b i t i t r i y o r d u . "Beni tutamazsn." Ban kaldrarak ona bakan M a n s u r ' u n gzlerin liri
de k o r k u d a n eser y o k t u , Bunu g r m e k Verity'yi
av ibiaag anbJnuno unulc!ok etkiledi.
vjnaV
" B r a k hi o l m a z s a
deneyeyim,"
diye yalvard, "Olmaz.
n i d xoi av rilul inhama;! n o b nm'YlhaV qnxU .blr.il t?:.Her ikimiz deil, diye fsldad sadece birimiz decek." Tam o srada Mansur'un entarisinin Verity.
"Ltfen!"
e t e i biraz y r t l d v e g e n a d a m aa
kayd.
"Benim
iin l m e n e dayana .\bio?J,
mam-ftr
iv
itgim.'ag
Bvnsiri nv; Mansur.
6v,i*fi?lc>J
nu'u*nM xi( SfatA
"Buna deer," dedi
V e r i t y a l a m a y a b a l a d v e a r e s i z c e ar U u r u m u n k takarak du uzatarak kysna olutur
k a s n a b a k t . S o n r a y r e i n d e a n i d e n bir u m u t b e l i r d i . ysndan ruunu gr, uzaklat ve bacaklarn Ellerini kayalarn
arasndaki yara zerinden ekti ve
salamlatrd.
omuzlarnn ayrp ne
geriye uurum
kahverengi uzand.
salarndan Kynn
ikiye
dmdz duu
tesini
ancak grebiliyordu.
Salarnn
halat aa s a r k y o r d u . "Sama t u t u n , " diye b a r d . M a n s u r ban k a l d r m a y a alarak ona
bakt:. "Sk "Evet, du. ttndn yarktan mu? g hi Arlm alyorum." tayabilecek misin?" Sesinin gvenli kmasna diye urayor Man-
Baaramazsak
olmazsa
beraber
deceiz,
dnd.
sur'un salarn t u t m a s y l a e n t a r i n i n eteinin t a m a m e n yrtlp kaya kn tsndan iin onu kurtulmas son bir oldu. Verity gen adamn de arln karlamak gerilim
kendini afallatt.
anda
hazrlamt,
a m a yine
sa d i p l e r i n d e k i
Ba n e e k e l d i ve y a n a , Boynunun
dilerini takrdatan gibi
bir iddetle san
yere yapt.
daraacndan sallanyormu
krlacan
d . Yere t a m a m e n yapmt. Mansur rity'nin ksack bir an sallanp kendini toparladktan sonra Ve-
salarna t u t u n a r a k hzla
trmanmaya
balad.
Kafa derisi yzlAma Mansur
y o r m u gibi ksa bir sre
hisseden Verity kendini sonra yanna vard ve
tutamayarak lk att. kaya zerinde bir knt
bularak ken
dini u u r u m kenarndan yukar ekti.
506
Mavi
Ufuklar
Hemen eriinde
d n e r e k Verity'yi
kucaklad acy Gen
ve
gvenli
bir yere
ekti.
Kafa
hissettii
dayanlmaz dayad. Mansur
tahmin kadn
ederek
Verity'yi
gsne
yaslad v e y z n '"ikrklarla mrldanyor, prdannca mesine sarld. yapt.
bana
Mansur'un teselli ve
k o l l a r n d a sessiz szckleri sonra k Git
alyordu. onu
anlalmaz
minnet
kucanda
nazike
sallyordu.
Verity bir sre
Mansur kollarnn kollarn
arasndan iki yana
uzaklamak istediini
sand.
izin v e r e r e k Terden
at,
ama Verity uzanarak boynuna erimi b a l m u m u gibi birbirine
srlsklam
kesilen vcutlar sonunda gen
Verity'nin
hkrklar kaldrp
kesildi.
Mansur'un bakt.
kollarndan "Hayatm
n/aklamadan
ban
adamn
gzlerine
kurtardn," diye fsldad. "Sen de benimkini," diye karlk verdi Mansur. Gzyalar pt ve hl din-
eyen Verity'nin d u d a k l a r t i t r i y o r d u . arlamad. Gzyalarnda tuz,
Mansur onu gzel
hibir itirazla tad vard.
aznda
kokulu
otlarn
alar onlar bir adr gibi sard. D u d a k l a r Em w v j l u j y f o b a l Ts\trA" g o n a o T a n d aldklarnda ayrld. "Sen bir r a p deilsin," diye fsldad
ancak nefes almak z o r u n d a a n n a s u c b n u u b T o sBnBY, "Bir ngilizsin."
Verity.
"Srrm rendin," dedi Mansur onu tekrar p m e d e n nce. yrldklarnda Verity, "nlatacam," diye "Kafam ok kart," dedi. Mansur. "ma " K i m s i n sen?" Dudaklar tek-
sz v e r d i
soma."
l O T " * - b n j j h a b a b b a v u O i . r a l i b i l a a a f a t e n B'VUO i 2 a v I H f i E - l a V e r i t y bir sre sonra ellerini o m u z l a r n a k o y a r a k o n u hafife itti. tfen, Mansur, b u n a bir son vermeliyiz. ksi halde bir eyler o l a c a k vc
e r ey d a h a b a l a m a d a n b e r b a t o l a c a k . " "oktan balad, Verity."
"Biliyorum." "Seni/l/-cfras'ta g r d m "Biliyorum," alarn y z n d e n "Geliyorlar," t i nbi BannuJ dedi an balad." a b u c a k ayaa gerisine att. kalkt. Gr, uzun
Verity tekrar ve
ekerek omuzlarnn
dedi ve vadiden iri
inen atllar gsterdi. d bfoa "UTIK]/; :,
a > a l t a a a ; i uH .."H;/ s m c i f i J
507
Wilbur Smith El-Salil ve Sir Guy, skenderabad'a dnerken nce Verity'yi dinledi ler. El-Salil, olanlar Mansur'a sorunca gen adam ok doal bir ekilde Arapa cevap verdi ve Verity, Mansur'un ngilizce bilmedii yalann sr drmek zorunda kald. Gen adamn cesaretine ve zeksna yadrd vgleri babasna tercme e t t i . Mansur'un her bir kelimeyi anladn bil dii iin abartl bulduu ksmlar tercme ederken kesip atamyordu. Sir Guy sonunda souka glmseyerek Mansur'a bam sallad. "Ona borlu olduumuzu syle, ltfen." Sonra yznde kasvetli bir ifade belirdi. "Hatal davrandm Onunla kesinlikle yalnz kalmamalydn, kzm. Rezilce davrandn. Bu bir daha tekrarlanmayacak." Mansur, Verity'nin gzlerinde bir kez daha korkuyu grd. Kampa vardklarnda gne batm, hava neredeyse kararmt. Ve rity adrnn ho kokulu yalarn zerinde yzen f i t i l l e r i n aleviyle aydn lanm ve gemiden getirilen giysilerinin dzenlice yerletirilmi olduunu grd. Kadn hizmetkrlar ona yardm etmek iin bekliyordu. Ykanma ya hazr olduunda zerine ibriklerce ho kokulu lk su dktler ve teni nin olaanst beyazl ve gzellii karsnda akna dnerek kkrda dlar. Akam yemei gz kamatran yldzlar altnda sunuldu. l havas serinlemiti. Mzisyenler hafif bir melodi alarken konuklar bada kurarak minderler zerine oturdu. Uaklar, herkesin yerine yerlemesinin ardndan el-Salil ve Sir Guy'a nargile getirdiler. Sir Guy reddederken el-Salil ikram kabul e t t i . Sir Guy, Verity'nin onun iin tad altn kutudan bir puro alp yakt. Verity, nazike Mansur'a da ikram e t t i . 'Teekkr ederim, leydim, ama ttnn tadn hibir zaman sevemedim." "Ben de yle. Kokusunu da son derece naho buluyorum." Babas Arapa bilmiyor olmasna ramen sesini igdsel olarak alaltmt. Mansur, V e r i t y ' n * Sir Guy'dan korktuundan artk emindi. Verity'nin korkusunun tek sebebi Sir Guy'm sert, ho grz ve asabi olmas deildi. Mansur, aklndan geenler konusunda ok tedbirli davranmas gerektiini biliyordu. Konutuunda sesi yine ayn tondayd. "Bu yolun sonunda A f r o dit iin yaplm eski bir tapnak var. Putperestlerce bir tanra iin ina edilmi olsa da ay nda muhteem grnyor." Verity, onu duymamt ya da hi tepki vermedii iin yle grn yordu. Sir Guy'm syledii bir eyi el-Salil'e .tercme etti ve iki adam soh508
Mavi
Ufuklar
tlerini srdrd. Tartmalarnn konusu, Halife'nin, irket ve ngiliz I lkmeti'ne mdahalesi iin Sir Guy'a duyduu minneti nasl ifade ede bileceiydi. Halife minnetini en iyi nasl gsterebilirdi? El-Salil bunu so lunca Sir Guy, be l a k h 0 altn rupinin uygun olacan syledi. Elbette yllk bir lakhlk deme de onu takiben yaplacakt. Halife, aabeyinin servetini nasl kazandn anlamaya balyordu. Mu miktarda altn tamak iin iki kz arabas gerekirdi. Maskat'taki hazinede bu miktarn onda biri bile y o k t u , ama Sir Guy'a bundan bahsetedi. Onun yerine konuyu kapatmay tercih e t t i . "Bizi varlnzla daha pek ok gn ereflendireceinizi umuyorum. Bu meseleyi daha sonra da konuabiliriz. Ama sabah gn domadan uyanmak istiyorsak adrlarm ekilmeliyiz. Tatl ryalar dilerim." adrlarna dnerken meale tayan uaklar konuklarn yollarn aynlatt. Verity, babasnn koluna girmiti. Mansur, gen kadnn gidiini ir duygu karmaas iinde izledi. Verity, tapnaa gelip gelmeyeceine air hibir ipucu vermemiti. Mansur siyah pelerinini omuzlarna atarak gecenin ilerleyen saatle nde tapnaa g i t t i . Harap olmu tavandaki delikten szlen ay tanann heykelini aydnlatyordu. ncimsi mermer, iinde hayat barndrormu gibi parlyordu. Aradan geen uzun yllarn etkisiyle her iki kolu | kaybolmutu ama hafife tahrip olmu yzndeki glmseme baki almt. Mansur, Peri'nm serdmeni olan en gvenilir adam Istaph' gzck etmesi iin atya yerletirmiti. Istaph iaret vermek iin hafife slk3 3 * *
3
3
' 3
3
3
di. Mansur'un nabz bir anda hzland ve soluu kesildi. Devrilmi su nun zerinden kalkt ve Verity'nin onu grebilmesi iin tapnan orta sna doru yrd. bin yllk kalntlarn zerinden geerek dar sokakin yaklaan kzn elindeki lambann clz n grebiliyordu. Verity girite duraksad ve ona bakt. Sonra elindeki lambay eikte ir oyua koyarak pelerininin baln geri i t t i . Kaln sa rgs omzu erinden gsne doru iniyordu. Ay altnda yz, tanrannki ka r solgundu. Mansur da pelerininin baln indirdi ve ona doru y r | H i n d i s t a n ' d a yz bin r a k a m ; yz bin r u p i ; o k b y k m i k t a r .
509
B E Y D A B A
Wilbur
Smith
d.
Yaklanca
Verity'nin yznde
ok ciddi ve
mesafeli
bir
ifade
olduu-
rnigrktfb
Itesd
mittim u n b y u b b ' v u O boyu mesafe
i