uluslararasi hakemlİ ekonomİ yÖnetİmİ ...uluslararasi hakemlİ ekonomİ yÖnetİmİ...

156
ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT PRINT ISSN: 2148-8207 - ONLINE ISSN: 2149-2492 (SAYI: 11 YIL: 2017 - ISSUE: 11 YEAR: 2017)

Upload: others

Post on 04-Apr-2021

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

ULUSLARARASI HAKEMLİEKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

INTERNATIONAL REFEREEDJOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

PRINT ISSN: 2148-8207 - ONLINE ISSN: 2149-2492

(SAYI: 11 YIL: 2017 - ISSUE: 11 YEAR: 2017)

Page 2: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

II

İMTİYAZ SAHİBİ“Bu Dergi Türk Patent Enstitüsü Tarafından Marka Tescili İle Tescillidir”

(2015/03942-2015-GE-17393

www.guvenplus.com.tr

Page 3: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

III

DERGİ YÖNETİMİ

www.istanbulbilimveakademisyenlerdernegi.org

Page 4: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

IV

UHEYAD DERGİMİZ HAKKINDA GENEL BİLGİLER

1. Dergimiz hakemli ve uluslararası indeksli bir dergidir. Her yayın en az iki alan uzmanı hakem tarafından değerlendirilmektedir. İki alan hakemi tarafından olumlu “yayınlanabilir” yönünde rapor almayan yayınlar dergimizde yayınlanmaz. Bu durum karşısında hiçbir yazar(lar) dergimiz üzerinde bir hak iddiasında bulunamaz. Dergimizde yayınlanmaya hak kazanan “Etik Kurul Raporu” bulunan yayınlara dair etik kurul bilgileri yazılı olarak editörlüğe gönderilmesi ve sisteme yayın yüklenirken sisteme yüklenmesi zorunludur. Etik kurul raporu olan ve sisteme bilgisi girilmeyen ya da yazılı olarak editörlüğe bilgileri ulaştırılmayan çalışmalardan doğan her türlü sorumluluk yazar(lar)’a aittir. Dergimizin hiçbir kurulu ve yetkilisi bu konuda maddi ve manevi sorumluluk kabul etmez. Dergi kurul ve üyeleri “yetkilileri” Hukuki yükümlülük altına alınamaz. Her yazar ve yazarlar bu durumu peşinen kabul etmiştir.

2. Dergi hakem ve kurullarında yer alan akademisyen ile diğer yetkililer hakkında yazar(lar) dergi sistem işleyişi sürecine dair bir talepte bulunamaz. Bulunsalar bile herhangi bir bilgi kendilerine verilmez, sistem süreci değiştirilmez. Dergimiz ile ilgili her türlü bilgi derginin web sayfasında www.uheyadergisi.com adresinden edinilebilir.

3. Dergimiz yılda dört sayı şeklinde çıkmakta her yılın “Mart – Haziran – Eylül ve Aralık” aylarının son günü derginin sayısında bulunan tüm makaleler tek cilt halinde dergi web sistemine yüklenir. Dergi web sisteminden makaleler tüm okuyucular tarafından indirilir ve ilgili eser “makale” ve dergimize atıf yapılmak koşulu ile kullanılabilir. Dergimizin tüm sayılarına okuyucular ücretsiz olarak ulaşmaktadır.

4. Dergimizde yayınlanan tüm makaleler (ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706) kalite belgeleriyle ve (2015/03942-2015-GE-17293) Marka patent ile güvence altına alınmıştır. Yayınlanmış olan makaleler kalite, marka patent ve doi bilgileri ile ilgili çalışmanın yazarlarına eserleri hakkında her türlü hukuki hak ve uluslararası güvence sağlamaktadır.

Page 5: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

V

5. Dergimiz basılı ve e dergi olarak yayınlanmaktadır. Print ISSN NO: 2148-8207 ve Online ISSN NO:2149-2492 numarası ile T.C. Kültür Bakanlığından dergimiz hakkında her türlü bilgiye ulaşılabilir.

6. Metin içinde (Yılmaz, 2015: 1) veya (Yılmaz ve diğ., 2015:1) şeklinde kaynak gösterimi, kaynakçada ise YILMAZ, M., (2015). Çalışanlarda Ödüllendirmenin İş ve Performans Üzerine Etkisi, UHEYAD Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları Dergisi, Sayı: 1, Cilt: 1, ss.1-2 şeklinde gösterilir. Tüm yazarlar dergimizin son güncel sayılarını takip ederek ilgili sayılarda yayınlanan makalelerdeki yazım formatını kendi çalışmalarında uygulayabilir. İnternet kaynaklarında mutlaka erişim tarihi ve son ulaşılabilen internet linkinin tamamının başta kaynakça ve metinin kullanıldığı sayfa altında numaralandırılarak gösterilmesi bir zorunluluktur.

7. Kaynakça Türkçe alfabe sıralamasına göre düzenlenir. Tüm yazarlar için derginin son sayısındaki yazım formatı dikkate alınmak zorundadır.

8. Dergimiz uluslararası indeksli bir dergi olup dergimizde yayınlanan tüm çalışma ve makaleler derginin yayınlandığı tarih itibariyle ilgili indekslere mail yolu ile ulaştırılır.

9. Dergimizde özgün araştırma, inceleme, derleme, olgu sunumu, proje ve kitap tanıtımı “makale formatında olmak zorundadır” türünde yayınlara yer verilmektedir.

10. Dergimize gönderilen tüm çalışmalar sisteme yüklendiği şekil ve an itibariyle başka bir dergide yayınlanmamış, değerlendirmeye alınmamış ve red edilmemiş olması gerekir. Tüm sisteme yüklenen makaleler yazar(lar) tarafından bu kurallara uyulduğunu kabul etmiş sayılır. Aksi durumda ilgili yazar(lar) hakkında dergimiz hukuki haklarını saklı tutar. Oluşabilecek olumsuzluk karşısında maddi ve manevi tüm sorumluluk ilgili yazar(lar)’a aittir. Dergimiz T.C. Kanunlarına göre hareket eder.

Page 6: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

VI

GENERAL INFORMATION ABOUT UHEYAD JOURNAL

1. Our journal is a refereed and internationally indexed journal. Each paper is evaluated by two referees who are field experts. The articles not reported as “issuable” positively by two field referees aren’t published in our journal. None of the author(s) can lay a claim on our journal in this case. Data, concerning the ethics committe of the studies, approved to be published in our journal, having the Ethics Committee Report, should be submitted to the editors in written and uploaded to the system with the article. Author(s) should take the responsibility of their articles, having the Ethics Committee Report, which were not submitted to the editors in written and were not uploaded to the system. None of the committes and the authorities in our journal are responsible for financial and emotional damage. The committes and the authorities in our journal do not have any legal obligations. Author(s) have accepted this situation beforehand.

2. Author(s) cannot make a demand for the journal’s procedure concerning the academicians in journal’s referee board and other boards and other authorities. Even if so, they aren’t given any information, system process cannot be changed. All kinds of information about our journal can be obtained from the website of the journal www.uheyadergisi.com

3. Our journal publishes four times a year, all articles in the relevant volume of journal are uploaded to the web system of the journal in one volume on the last day of the months “Mart - June - September December”.” All readers can download the articles from the journal’s web system and the relevant paper “article” can be used on condition that our journal is cited. Readers can download all volumes of our journal for free.

4- All articles published in our journal are assured with certificate of quality (ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706) and trademark patent (2015/03942-2015-GE-17293). Articles published provide their authors with all kinds of legal rights and international assurance regarding their articles with quality, trademark, patent and doi information.

Page 7: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

VII

5. Our journal has both printed and online version. All kinds of information about our journal can be obtained from the T.R. Ministry of Culture with the number Print ISSN NO: 2148-8207 ve Online ISSN NO:2149-2492

6. Reference within the text should be (Yılmaz, 2015: 1) or (Yılmaz, et, al., 2015: 1). in the reference part “YILMAZ, M., (2015)”. It is indicated as Effect of Rewarding in Employees on Job and Performance, UHEYAD International Refereed Journal of Researches on Economy Management , Issue:1, Volume:1, pp.1-2. All authors must follow the latest volumes of our journal and apply the print format of the published articles in their own papers. It is an obligation to indicate the access date of the internet sources and the last accessed full internet link in the references and below the page by giving numbers.

7. References are arranged by the Turkish alphabet. The printing format in the last volume of the journal should be taken into account by all authors.

8. Our journal is an internationally indexed journal, and all articles and papers published in our journal are sent to relevant indices via e-mail by the publication date of the journal.

9. Original research, analysis, compilation, case study, project and book introduction “have to be in an article format” and these publications are also included.

10. All papers sent to the journal and uploaded to the system shouldn’t be previously published, not evaluated and not rejected. All articles uploaded to the system are acknowledged that author(s) conform to these rules. Otherwise, our journal keeps its legal rights reserved. All material and moral responsibility regarding a negative situation belong to author(s). Our journal acts in line with the T.R. Law.

Page 8: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

VIII

İÇİNDEKİLER

ARAŞTIRMA ve UYGULAMAAWOT HİBRİT MODELİ İLE STRATEJİ GELİŞTİRME 1-24Mine ŞENEL, Bilgin ŞENEL, Sevda ÜRKER GÖKÇE

THE EFFECT OF PERFORMANCE-BASED SUPPLEMENTARY PAYMENT SYSTEM ON THE DYNAMICS OF EDUCATION AND LABOR: ANKARA ATATÜRK TRAINING AND RESEARCH HOSPITAL EXAMPLE 25-39Ayşegül ERCİYAS, Dilek ÖZTAŞ, Selcen YÜKSEL, Birgül AKÇİN, Gülperi VAROL, Murat AKÇAY, Melahat YAĞMUR KARAKÜLAH

DERLEME ve LİTERATÜRTÜRK SPOR YÖNETİMİNİN 1986-2011 TARİHLERİ ARASINDAKİ DEĞİŞİM VE GELİŞİMİ 40-63Beraat KAYNAK, Ahmet DÖNMEZ, Ayşe ÖNAL, Gülten HENGÜNER

KAMU, ÜNİVERSİTE VE SANAYİ İŞBİRLİĞİNİN DOĞU ANADOLU BÖLGESİNİN SANAYİ GELİŞİMİNE KATKILARI ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA 54-77Ömer ARSLAN

KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ TÜKETİM TOPLUMU VE TÜKETİM 78-114Mustafa HATİPLER

Page 9: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

IX

BAŞ EDİTÖRLERHatice Nur GERMİR

BAŞ EDİTÖR YARDIMCILARIAyhan AYTAÇHacı Arif TUNCEZMurat SAĞBAŞNur DİLBAZ ALACAHAN

GENEL YAYIN YÖNETMENİErcan ŞAHBUDAK

DERGİ SEKRETERYASI VE İLETİŞİMMichael KUYUCU

TÜRKÇE DİL EDİTÖRLERİGülsemin HAZERYakup POYRAZ

İNGİLİZCE DİL EDİTÖRLERİGökşen ARASSinem HERGÜNER

ULUSLARARASI İLİŞKİLERGiray Saynur DERMANKenneth SCLUHTZMike TOMZJudith Goldstein

İŞLETME VE YÖNETİM ORGANİZASYONArvind BHAMBRIDavid CARTERChristine EL HADDADFast NATHANAELMihael COMMBSPaul ADLERRamazan ERDEMJohn BOUDREAU

MUHASEBE VE FİNANS YÖNETİMİAdrian BELLGeorge ALEXANDRIDISHacı Arif TUNCEZSimon ARCHER

BANKACILIK VE RİSK YÖNETİMİDavid H. PYLEMuzaffer AKSOYHatice Nur GERMİR

TARIM EKONOMİSİ Martin ODENINGSilke HUTTELYener ATASEVEN

EKONOMETRİAhmet ERGÜLENMehmet Akif ARVASRobert SHERMANRolf LARSSONTaner AKÇACI

PAZARLAMA VE PAZAR EKONOMİSİAygül YANIKH. Yelda ŞENERMarcus MARKTANNER

İKTİSATNur DİLBAZ ALACAHANSuat UĞUR

İKTİSAT TARİHİNurullah KARTANejla GÜNAY

İSTATİSTİKAhmet ERGÜLENAmir DEMBOAni ADHIKARIChing Shui CHENGDavid P. HARRINGTONDavid ALDOUSEmmanuel J. CANDESLuke BORNLe BAOMichael AKRITASNaomi ALTMANPersi DIACONISPeter BARTLETTSourav CHATTERJEESercan ALMALISandrine DUDOITSteven EVANSTirhankar DASGUPTA

KAMU YÖNETİMİTamer BUDAK

MALİYEAhmet Burçin YERELİ

ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİYEL İLİŞKİLERAlan BEGGSBrian BELLBrian A’HEARNFaruk ANDAÇJohannes ABELERLan CRAWFORDMark ARMSTRONGMartin BROWNINGSuat UĞURSüleyman ÖZDEMİR

SPOR EKONOMİSİ VE YÖNETİMİÇetin YAMANDavid K. STOTLARFatih ÇATIKKAŞGülten HERGÜNERGil FRIEDKenneth CORTSENMustafa TÜRKMENSelahattin DEVECİOĞLUMatthew T. BROWNSerdar TOK

YAYIN KURULUAhmet Burçin YERELİAyhan AYTAÇAhmet ERGÜLENAli Serdar YÜCELAslı UÇARAv. Fevzi PAPAKÇIAv. Nazmi ARİFAv. Onur BAYKANÇetin YAMANFerdi TANIRGökşen ARASGülsemin HAZERGülten HERGÜNERGiray SAYNUR DERMANHatice Nur GERMİRFaruk ANDAÇMuzaffer AKSOYMustafa TALASNilgün ULUTAŞDEMİRNuran AKYURTRamazan ERDEMSuat UĞURSüleyman ÖZDEMİRSefer GÜMÜŞTamer BUDAKTaner AKÇACIÜmran SEVİLYener ATASEVEN

ULUSLARARASI YAYIN KURULUAdigun AGBAJEAlhassan BUNYAMİNUAlvaro ANGUIXBayo OKUNDEBruna ECCHIADavid W. STEWARTDaniel L. RUBINFELDFernando MATIAS RECHEFabio SABATINIGautam SENGUPTAGrigorios L. KYRIAKOPOULOSHing KAI CHANJohann KIRSTENJohn KUADAJavier LIORENS MONTESJoshua ALABİKwame GYEKYEMai ISMANDAR DATTAMin YOUNG LEEMarco MAFFEIMark M. SPIEGELMohsen ELHAFSIMawutor AVOKENazrul ISLAMNur Adiana HİAU ABDULLAHPatrick VELTERuhei WURobert S. PINDYCKRashid SUMAİLARichard F. GHISELLISennye MASIKEStephen L.VARGOVincent OMACHONUVibha GABAValentina DELLA CORTE

Page 10: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

X

YAYIN KABUL ETTİĞİMİZ BİLİM DALLARI

³ Bankacılık ve Risk Yönetimi

³ Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler

³ Ekonometri

³ Ekonomi

³ Kamu Yönetimi

³ Makro İktisat

³ Mali Hukuk

³ Maliye

³ Mikro İktisat

³ Muhasebe ve Finans Yönetimi

³ Para ve Politika

³ Pazarlama ve Pazar Ekonomisi

³ Sigortacılık ve Risk Yönetimi

³ Spor Ekonomisi ve Yönetimi

³ Tarım Ekonomisi

³ Uluslararası İlişkiler

³ İktisat

³ İktisat Tarihi

³ İstatistik

³ İşletme ve Yönetim Organizasyon

DISCIPLINES

³ Bankingand Risk Management

³ LabourEconomicsandIndustrialRelations

³ Econometrics

³ Economy

³ Public Administration

³ Macroeconomics

³ Financial Law

³ Finance

³ Microeconomics

³ Accounting and Financial Management

³ Money andPolitics

³ Marketing and Market Economy

³ Insuranceand Risk Management

³ Sports Economicsand Management

³ AgriculturalEconomics

³ International Relations

³ Economics

³ EconomicHistory

³ Statistics

³ Business Organisationand Management

Page 11: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

XI

DERGİNİN TARANDIĞI İNDEKSLER

Page 12: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

XII

DERGİNİN TARANDIĞI İNDEKSLER

Page 13: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

XIII

DERGİNİN TARANDIĞI İNDEKSLER

Page 14: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

XIV

DİĞER DERGİLERİMİZ1. ULUSLARARASI HAKEMLİ BESLENME ARAŞTIRMALARI DERGİSİ www.dbhadergisi.com

2. ULUSLARARASI HAKEMLİ KADIN HASTALIKLARI VE ANNE ÇOCUK SAĞILIĞI DERGİSİ

www.jacsdergisi.com

3. ULUSLARARASI HAKEMLİ İŞ GÜVENLİĞİ VE ÇALIŞAN SAĞILIĞI DERGİSİ www.isguvenligivecalisansagligidergisi.com

4. ULUSLARARASI HAKEMLİ PAZARLAMA VE PAZAR ARAŞTIRMALARI DERGİSİ www.uhpadergisi.com

5. ULUSLARARASI HAKEMLİ MÜHENDİSLİK VE FEN BİLİMLERİ DERGİSİ www.hmfdergisi.com

6. ULUSLARARASI HAKEMLİ AKADEMİK SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ www.iibdergisi.com

7. ULUSLARARASI HAKEMLİ BEŞERİ VE SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ www.uhbabdergisi.com

8. ULUSLARARASI HAKEMLİ SPOR SAĞLIK VE TIP BELİMLERİ DERGİSİ www.sstbdergisi.com

9. ULUSLARARASI HAKEMLİ İLETİŞİM VE EDEBİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ www.uhedergisi.com

10. ULUSLARARASI HAKEMLİ AİLE ÇOCUK VE EĞİTİM DERGİSİ www.aceddergisi.com

11. ULUSLARARASI HAKEMLİ HEMŞİRELİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ www.khsdergisi.com

12. ULUSLARARASI HAKEMLİ PSİKİYATRİ VE PSİKOLOJİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

www.uhpdergisi.com

13. ULUSLARARASI HAKEMLİ MÜZİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ www.uhmadergisi.com

14. ULUSLARARASI HAKEMLİ ORTOPEDİ TRAVMATOLOJİ VE SPOR HEKİMLİĞİ DERGİSİ

www.otshdergisi.com

15. ULUSLARARASI HAKEMLİ TASARIM MİMARLIK DERGİSİ www.mtddergisi.com

Page 15: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

XV

Değerli Bilim İnsanları,

Dergimizin bu sayısında 5 çalışmaya yer vermiş bulunmaktayız. 2017 yılının ilk sayısını sizlerle buluş-turmaktan onur ve mutluluk duyuyoruz. Yaklaşık yedi yıldır dergimizin sizlerle buluşmasında her türlü katkı ve desteği esirgemeyen başta editörler kurulu olmak üzere bilim ve hakem kurullarımıza teşekkür ediyorum. Ayrıca 2016 yılında ülkemizde yaşanan bazı olumsuz olaylar nedeniyle dergimizde de istenen bazı güncelle-meler nedeniyle bu sayışımızda oluşan gecikmeden dolayı siz okur ve yazarlarımızın affına sığınıyoruz. Çünkü dergimizin yapısında genel bir güncelleme gerçekleştirilmiştir. Yılda dört sayı şeklinde çıkarmış olduğumuz dergimizin bir sonraki sayısı Haziran 2017 tarihinde sistemdeki yerini alacaktır. Sayımızda bulunan çalış-maların hakem değerlendirme sürecine katkı sağlayan tüm hakem kuruluna yürekten teşekkür ediyor esenlik ve mutluluklar diliyorum.

(Dergimizde etik kurul raporu gerektiren her türlü çalışmada yazar(lar) editörlüğe ve derginin siste-mine yayın yüklerken gerekli etik kurul rapor bilgilerini girmekle yükümlüdür. Hiçbir koşul ve şartlarda oluşan ya da oluşacak bir sorunda problemde dergimiz, yayın kurulu, imtiyaz sahibi, yazı işleri, hakem ve bilim kurulları sorumluluk kabul etmez. Yazar(lar) bu bilgiyi dergiye yazılı olarak vermekle yükümlüdür. Bu konuda tüm sorumluluk yazar(lar) a aittir).

Basın Yayın Kanunun “5187” gereğince basılı eserler yoluyla işlenen fiillerden doğan maddi ve manevi zarar m-13-14 kapsamında dergimizde yayınlanan yayınların içeriği ve hukuki sorumluluğu tek taraflı olarak yazar(lar) a aittir. Dergimiz, yönetim, hakem, editör, bilim ve imtiyaz sahibi bu yükümlülükleri kabul etmez. Dergimizde bilimsel içerikli, literatüre katkı yapan, bilimsel anlamda değer ifade eden çalış-malar kabul edilir ve yayınlanır. Bunun dışında siyasi, politik, hukuki ve ticari içerikli fikri sınai haklar kanununa aykırılık içeren yayınlara yer verilmez. Olası bir olumsuzluk durumunda yazar(lar) doğabilecek her türlü maddi ve manevi zararı peşinen kabul etmiş ve yüklenmiştir. Bu nedenle ikinci üçüncü ve diğer şahıs ile kurumlar konusunda dergimiz yönetimi ve kurulları hiçbir sorumluluğu kabul etmez. Bu yönde dergimiz ve kurulları üzerinde bir hukuki yaptırım uygulanması söz konusu olamaz. Eserlerin içeriği ve mevcut durumu yazar(lar) ait olup dergimiz bu yayınların sadece yayınlanması ve literatüre kazandırılması aşamasında görev üstlenmiştir. Tüm okuyucu, kamuoyu ve takipçilerine ilanen duyurulur.

Yrd. Doç. Dr. Hatice Nur GERMİRBaş Editör

Page 16: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

XVI

Dear Scientists,

There are a total of 5 papers in this volume. We are proud and happy to present you the first volume of the year 2017. We would like to thank editorial board, science and referee boards for their contributions and support to our journal in all matters nearly for seven years. We ask for your forgiveness for the delay of this volume due to some updates requested from our journal in line with some negative situations experienced in our country in 2016. A general update has been made in the structure of our journal. The next volume of our quarterly published journal will be on the system in June 2017. We would like to thank the whole referee board for their contributions in referee evaluation process of the papers of this volume and wish you welfare.

(In any kind of study requiring ethical board report in our journal, author(s) is/are obliged to enter the data of necessary ethical board report while uploading their publication in editorship and journal system. Our journal, publication board, grant holder, editorial office, referee and science boards do not undertake any responsibility for a problem to occur under any circumstances and conditions. Author(s) is/are obliged to give this information to journal in written. All liability in this issue belongs to author(s)).

As per the “5187” of Press Law, material and emotional damage arising from the actions via published works, the content and legal responsibility of the publications published in our journal within the scope of m-13-14 unilaterally belong to author(s). Our journal, executive board, referees, editor, science board and publisher don’t accept these obligations. The scientifically valuable papers with scientific content which contribute to literature are accepted and published in our journal. Apart from this, the papers with political, legal and commercial content which are against the intellectual property rights are not accepted. In case of a possible negative situation, author(s) is/are regarded as accepting and undertaking all kinds of possible material and emotional damage beforehand. Therefore, our journal’s management and other boards don’t accept any responsibility regarding the second, third and other persons and institutions under any condition. In this sense, a legal sanction on our journal and its boards is out of question. The content and the current status of the papers belong to author(s) and our journal only takes part in the publication of these papers and contribution to literature. Respectfully announced to all readers, public and followers by publication.

Page 17: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

11

AWOT HİBRİT MODELİ İLE STRATEJİ GELİŞTİRME 1

STRATEGY DEVELOPMENT WITH A’WOT HYBRID MODEL

Mine ŞENEL1, Bilgin ŞENEL2, Sevda ÜRKER GÖKÇE3

1-2 Tunceli Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Endüstri Mühendisliği Bölümü, Tunceli / Türkiye3 Ford Otosan A.Ş İnsan Kaynakları Departmanı, İnsan Kaynakları Uzmanı, İzmit / Türkiye

Öz: İşletmeler amaçlarına ulaşma ve örgütsel perfor-mansını geliştirme sürecinde, bir yandan potansiyelini teşvik edici; öte yandan potansiyelini sınırlayıcı, değişik içsel ve dışsal faktörlerle karşı karşıya kal-maktadırlar. İşletmeler SWOT analiziyle, dış çevreden kaynaklanan fırsat ve tehditler ve işletmenin varlık ve yeteneklerinin sağladığı üstünlük ve zayıflıklar temelinde çeşitli stratejiler geliştirmektedirler. Ancak işletmeler hem hangi SWOT faktörlerinin daha önemli olduğu, hem de bu faktörler temelinde geliştirilen stratejilerden hangisinin takip edilmesi gerektiği konusunda belirsizlik yaşayabilirler. Bu nedenle bu çalışmada Türkiye’de bilişim sektöründe faaliyet gösteren bir işletme için güçlü, zayıf, fırsat, ve tehdit SWOT gruplarının ve bu grupların alt faktörlerinin belirlenmesi, önceliklendirilmesi ve işletmenin takip edeceği alternatif stratejileri belirlemek için, A’WOT hibrit modeli oluşturulmuştur. A’WOT hibrit modeli, SWOT analizi ve AHP (Analitik Hiyerarşik Proses) ’nin beraberce kullanılabileceği bir stratejik planlama durumudur. SWOT, karar durumu analizini gerçekleş-tirmek için temel iskelet sağlarken; AHP de SWOT’u daha analitik bir şekilde uygulamaya yardım eder

Anahtar Kelimeler: SWOT, Analitik Hiyerarşik Proses, Strateji

Abstract: Corporations, during their phase of in-creasing organizational performance and achieving their goals, often encounter numerous internal and external factors which can encourage or restrict their potential. Using SWOT analysis, corporations are able to develop strategies based on the strength and weaknesses of their assets and abilities, and opportunities and threats presented by their external environment. However, corporations might experi-ence uncertainty on which factors of SWOT are more important, and also on which strategy based on these factors to focus on. For this reason, A’WOT hybrid model has been developed to determine the alternative strategies based on the SWOT groups such as strong, weak, opportunity and threat, for a company in the Information Technologies sector in Turkey. A’WOT hybrid model is a strategic planning state in which both SWOT analysis and AHP(Analytic Hierarchy Process) can be used. SWOT provides a basis for decision event analysis, and AHP provides a more analytically applicable approach to SWOT

Key Words: SWOT, Analytic Hierarchy Process, Strategy

(1) Sorumlu Yazar: Mine ŞENEL, Tunceli Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Endüstri Mühendisliği Bölümü, Tunceli / Türkiye [email protected] Geliş Tarihi / Received: 31.01.2017, Düzeltmme Tarihi / Revision Date: 12.03.2017 Kabul Tarihi / Accepted: 29.03.2017 Makalenin Türü: Type of article (Araştırma – Uygulama / Research -Application) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest: Yok / None “Etik Kurul Raporu Var – None; There is report of Ethics Committee” (Araştırmada Kurum İzni ve Etik Kurul Raporu “Yok”) “YOK” “The Research Council Permit Yes / No” “NO”

Doi. 10.17373/UHEYAD.2017.1.0001

UHEYAD ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCHES ON ECONOMY MANAGEMENT

Page 18: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

2

GİRİŞ

Günümüzün değişken koşulları içerisinde işletmeler ayakta kalabilmek için çok büyük mücadele vermektedir. Tüketicinin değişen ve gelişen ihtiyaçlarına yanıt verme çabasının yanı sıra, değişen dış koşullara adapte olabil-mek için işletmelerin çok daha doğru karar-lar alabilmeleri, istikrarlı bir şekilde piyasada ayakta durabilmeleri ve hepsinden önemlisi kendi içlerindeki geleceği yönetebilmeleri gerekmektedir.

İşletmeler amaçlarına ulaşma ya da örgütsel performansını gerçekleştirme sürecinde, bir yandan potansiyelini teşvik edici; öte yandan potansiyelini sınırlayıcı, değişik içsel ve dış-sal öğelerle karşı karşıya bulunmaktadır (Ho-uben vd., 1999:125). İçsel ve dışsal faktörler işletmelerin işleyişini eş zamanlı olarak etki-lemektedir ve buna bağlı olarak, işletmeler iç ve dış çevre faktörlerinin analizine bağlı ola-rak, dış çevreden kaynaklanan fırsat ve tehdit-lerle; işletmenin varlık ve yeteneklerinin sağ-ladığı üstünlük ve zayıflıklar temelinde çeşitli stratejiler geliştirmektedirler.

SWOT analizi ile stratejik planlama sürecin-de, içsel ve dışsal faktörler arasında olabildi-ğince iyi bir denge kuran stratejiler gelişti-rilmekte, öte yandan SWOT çözümlemeleri, alternatif stratejilerin ele alınmasında, karşı-laştırılmasında ve sonuçta en uygun olanının seçilmesinde de kullanılabilmektedir.

Buna karşın, geleneksel SWOT analizinde faktörlerin büyüklüğü ya da öneminin plan ya da stratejiler üzerindeki etkisi sayısal olarak belirlenememektedir (Masozera vd., 2004; Kangas vd., 2003:350). SWOT analizinde yalnızca üstünlükler, zayıflıklar, fırsatlar ya da tehditler grubundaki stratejik faktörle-rin yeri belirlenebilmektedir (Stewart vd., 2005:684). Yine, SWOT analizi çoğunlukla nitel bir temelde yapıldığı için, bu analizin kullanımı planlama sürecinde yer alan uz-manların yeteneklerine bağlı bulunmaktadır. Ancak, planlama süreci çok sayıda ölçütleri içermesi ve bu ölçütler arasında ilişkiler bu-lunmasından ötürü çok karmaşık olmakta ve bu durumda SWOT analizinin ölçme ve değerlendirme boyutu yeterli olmamaktadır (Kurttila vd.,2000:42).

Sonuçta SWOT analizi kullanılarak işletme stratejisi belirlenmek istendiğinde, strateji üzerinde etkili olan içsel ve dışsal faktörler kabaca, belirsiz ve yüzeysel olarak listelen-mekte ve kalitatif olarak yetersiz bir şekilde değerlendirilmektedir. Literatür incelemesin-de, SWOT analizinin ölçme ve değerlendirme açısından eksik görülen yönlerinin AHP yön-temiyle giderilmeye çalışıldığı görülmüştür. Bu çalışmalar Finlandiya Ormanları (Kurttilla et al.,2000; Pesonen et al., 2001; Leskinen et al., 2006), Nyungwe ormanı (Masozera et al., 2006) Mozambik su kaynakları (Ayala et al., 2001); turizm (Kajanus et al., 2004) and bil-

Page 19: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

3

gi teknolojileri; (Stewart et al., 2002), tarım; (Shresta et al., 2004), pazarlama (Lee et al., 2011) and İstanbul Boğazında deniz kazaları (Arslan and Turan, 2000), Test and sertifikas-yon Programı (Özmen et al.,2013) üzerine gerçekleşmiştir.

Bu yönünden dolayı, AHP tekniği değişik yönetim uygulamalarında başarıyla kulla-nılmaktadır (Stewart vd., 2005:684). SWOT analizine AHP tekniğinin dahil edilmesiyle, SWOT grupları ve faktörleri ölçülebilir hale getirilmekte ve bunların öncelikleri sayısal olarak ortaya konmaktadır.

Bu çalışmada, yazında belirlenen bu eksiklik giderilmeye çalışılmıştır. Çalışmada “A’WOT Tekniği” olarak adlandırılan yeni bir melez teknik ele alınmaktadır. A’WOT Tekniğinde, kullanılan karar analizi, yani analitik hiyerar-şi prosesi, karmaşık yapılı karar problemle-rinde, karar alternatif ve kriterlerine göreli önem değerleri verilmek suretiyle yönetsel karar verme mekanizmasının çalıştırılması esasına dayanan çok amaçlı bir karar verme yöntemidir. Bu çalışmanın uygulama kısmın-da ele alınan karar durumu, SWOT analizi ve AHP’nin beraberce kullanılabileceği bir stratejik planlama durumudur. SWOT, karar durumu analizini gerçekleştirmek için temel iskelet sağlarken; AHP de SWOT’u daha ana-litik bir şekilde uygulamaya yardım eder. Çok kriterli karar verme tekniklerinden birisi olan analitik hiyerarşi proses tekniği ile bu teknik

kapsamındaki ikili karşılaştırmalar işlemleri ve özdeğer hesaplama yöntemi, SWOT çö-zümlemeleri ile birlikte uygulanmaktadır. SWOT çözümlemelerine analitik hiyerarşi proses tekniğinin dahil edilmesiyle, SWOT grupları ve faktörleri ölçülebilir hale getiril-mekte ve bunların öncelikleri sayısal olarak ortaya konmaktadır. Daha sonra SWOT gru-bu ve faktörlerinin yerel ve global ağırlıkları ile en iyi strateji belirlenmiştir.

A’WOT HİBRİT MODELİ

A’WOT modeli SWOT analizi ve AHP yön-teminin birlikte kullanıldığı Hibrit bir tek-niktir. A’WOT Tekniğinde, kullanılan karar analizi, yani analitik hiyerarşi prosesi, kar-maşık yapılı karar problemlerinde, karar al-ternatif ve kriterlerine göreli önem değerleri verilmek suretiyle yönetsel karar verme me-kanizmasının çalıştırılması esasına dayanan çok amaçlı bir karar verme yöntemidir. AHP bir karar hiyerarşisi üzerinde, önceden tanım-lanmış bir karşılaştırma skalası kullanılarak, gerek kararı etkileyen faktörler ve gerekse bu faktörler açısından karar noktalarının önem değerleri açısından, birebir karşılaştırmalara dayanmaktadır. Sonuçta önem farklılıkları, karar noktaları üzerinde yüzde dağılıma dö-nüşmektedir.

SWOT, karar durumu analizini gerçekleş-tirmek için temel iskelet sağlarken; AHP de SWOT’u daha analitik bir şekilde uygulama-

Page 20: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

4

ya yardım eder. A’WOT ‘da Analitik hiyerar-şi proses tekniği ile bu teknik kapsamındaki ikili karşılaştırmalar işlemleri ve özdeğer he-saplama yöntemi, SWOT çözümlemeleri ile birlikte uygulanmaktadır. SWOT çözümle-melerine analitik hiyerarşi proses tekniğinin dahil edilmesiyle, SWOT grupları ve faktör-leri ölçülebilir hale getirilmekte ve bunların öncelikleri sayısal olarak ortaya konmaktadır. Daha sonra SWOT grubu ve faktörlerinin ye-rel ve global ağırlıkları ile en iyi strateji be-lirlenmetedir.

Analitik hiyerarşi süreci (Analytic Hierarchy Process) çok yaygın olarak kullanılan çok kriterli karar verme metodudur (Saaty, 1980; Saaty, 1991). Analitik Hiyerarşi Süreci, öz-değer hesaplamaları çerçevesinde faktörler arasındaki ikili kıyaslamaları yaparak ön-celikleri belirler. Swot analizi çerçevesinde AHP nin kullanım amacı, SWOT faktörlerini ve onların şiddetini sistematik olarak değer-lendirmektir. SWOT analizinden ek değerler, AHP de uygulanan özdeğer tekniği ile analiz edilen değerler ve SWOT faktörleri arasında ikili kıyaslamalar yapılarak elde edilebilinir. Ayrıca, bu teknik mevcut ve beklenen duru-mu inceleyerek yeni stratejiler için iyi bir te-mel sunar (Kurttila et al.,2000).

Yapılan literatür araştırmasında, ilk SWOT/ AHP tekniği ile yapılan çalışma Turizm sek-töründe olmuştur. Ancak, bu çalışmada stra-tejiler öncelikli SWOT faktörlerine dahil

edilmedi, sadece SWOT faktörlerinin önce-likleriyle ilgilenildi. Dışsal ve içsel faktörle-ri önceliklendirme için SWOT/AHP tekniği kullanan güncel çalışmalarda, Weihrich ta-rafından geliştirilen TOWN matrisin form-da bu faktörlere dayalı geliştirilen alternatif stratejiler ile takip etti. Geleneksel SWOT AHP tekniğine dahil edilen adımların ayrın-tılı bir açıklaması ilk olarak Penson ve ark, (2000); Shrestha ve ark, (2004); Kurttila ve ark, (2000); Masozera ve ark., (2006) nın çalışmalarında yapıldı. Geleneksel SWOT/AHP (AWOT) tekniği adımlarında yapılan bu değişiklikler ile, bu tekniğin varsayımlara dayalı güvenirliğini artırıldı.

AHP’den yararlanan A’WOT metodu aşağı-daki adımlarla gerçekleştirilir:

• SWOT analizi gerçekleştirilmiş ve her bir SWOT grubuna ait faktörler tarafsız bir şeklide sıralanmıştır. Ancak insan beyninin aynı anda en fazla 7±2 elemanı karşılaştıra-bileceği ilkesinden hareketle (Schmoldt vd., 1995) her bir SWOT grubundaki faktörlerin sayısının dokuzdan fazla olmamasına dikkat edilmiştir.

• SWOT faktörlerinin yerel ağırlıklarının bulunması için ikili karşılaştırmalar her bir SWOT grubunda ayrı ayrı gerçekleştirilmiş-tir. Karşılaştırmalardan elde edilen bilgile-re göre AHP tekniği kapsamındaki öz değer yaklaşımı kullanılarak, SWOT faktörlerinin

Page 21: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

5

göreceli önemleri hesaplanmıştır. Burada tu-tarsızlık oranları da hesaplanmış ve değer-lendirilmiştir.

• SWOT matrisi oluşturularak belirlenen bu faktörler temelinde alternatif stratejiler geliş-tirilmiştir.

• SWOT gruplarının ikili karşılaştırmala-rı yapılmıştır. Bunun için her bir gruptan en yüksek öncelikli faktör seçilir ve böylece her bir gruptan seçilmiş bu dört SWOT faktörü vasıtasıyla, bir önceki adımda olduğu gibi ikili karşılaştırmalar ve öz değer yaklaşımı kullanılarak SWOT gruplarının göreli önce-likleri hesaplanır.

• SWOT analizi sonucunda, belirlenen fak-tör grupları ve alternatif stratejileri, AHP tekniği ile ölçülebilir bir duruma taşımak için, problem, hiyerarşik bir yapıya dönüştü-rülmüştür.

• Alternatif stratejiler, her bir SWOT faktö-rüne göre, AHP ile değerlendirilmiştir.

• Alternatif stratejiler için global öncelikler, A’WOT karar hiyerarşisine göre hesaplan-mıştır.

AHP yöntemi ikili karşılaştırma matrislerin-de yapılabilecek insan hatasının düzeyini de belirlemektedir. Bu çalışmada, AHP mode-linde yer alan bütün ikili karşılaştırmaların tutarsızlık oranları belirlenmiştir. Yapılan hesaplamalara göre, bütün ikili karşılaştırma matrislerinin tutarsızlık oranlarının kabul edi-lebilir düzeyde (<0,10) olduğu saptanmıştır. AHP yöntemi, bu yönüyle SWOT analizinin mantıksal bir değerlendirmeyle gerçekleşti-rilmesine olanak sağlamaktadır.

ARAŞTIRMANIN AMACI

Bu çalışmada, rekabetin çok yoğun olduğu ve ürün yaşam ömrünün çok kısa olduğu elekt-ronik sektöründe faaliyet gösteren işletmenin ekonomik yapısının güçlü ve zayıf yönleri ile fırsat ve tehditlerini ortaya koymak ve za-yıf yönlerini güçlü hale getirecek, tehditleri fırsatlara dönüştürecek alternatif stratejiler geliştirerek AHP’den yararlanan A’WOT tekniği ile en uygun stratejinin belirlenmesi amaçlanmıştır.

Page 22: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

6

Araştırmanın Modeli

Şekil 1. Araştırma Modeli

Araştırma Metodolojisi

A’WOT Tekniğinde ilk olarak SWOT analizi yapılmakta ve ardından AHP yöntemi ger-çekleştirilmektedir. Öncelikle üstünlükler, zayıflıklar, fırsatlar ve tehditlerden oluşan SWOT analizinin grupları oluşturulur. Sonra-sında her bir SWOT grubuna ait SWOT fak-törleri, olabildiğince tarafsız şekilde sıralanır. Böylece elde edilen içsel ve dışsal ortama ait faktörler SWOT analizine dahil edilir. Ancak insan beyninin aynı anda en fazla 7±2 ele-manı karşılaştırılabileceği (Schmold ve ark., 1995) ilkesinden hareketle, her bir SWOT grubundaki faktörlerin sayısının dokuzdan fazla sayıda olmaması gereklidir.

Daha sonra her bir SWOT grubundaki SWOT faktörleri arasında ikili karşılaştırmalar iş-

lemleri yapılmaktadır. Faktörler arası karşı-laştırma matrisi oluşturulur. Faktörler arası karşılaştırma matrisi, boyutlu bir kare matristir. Karşılaştırma matrisinin köşe-geni üzerindeki bileşenler, yani ol-duğunda, 1 değerini alır. Çünkü bu durumda ilgili faktör kendisi ile karşılaştırılmaktadır. Karşılaştırma matrisi aşağıda gösterilmiştir.

=

nnnn

n

n

aaa

aaaaaa

A

.........

...

...

21

22221

11211

Faktörlerin karşılaştırılması, birbirlerine göre sahip oldukları önem değerlerine göre birebir ve karşılıklı yapılır. Faktörlerin birebir karşı-

Page 23: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

7

lıklı karşılaştırılmasında Tablo 1 deki önem skalası kullanılır.

Tablo 1. Saaty Ölçeği

Tanım Açıklama

1 Eşit Önemli İki seçenek eşit derecede öneme sahip

3 Biraz Önemli Bir seçenek diğerine karşı biraz daha üstün

5 Kuvvetli Derecede Önemli Bir seçenek diğerine karşı oldukça üstün

7 Çok Kuvvetli Derecede Önemli Bir şeçenek diğerine göre çok üstün

9 Kesin Önemli Bir seçeneğin diğerinden üstün olduğunu gösteren kanıt çok büyük güvenirliğe sahiptir.

2.4.6.8 Ara Değer Uzlaşma gerektiğinde kullanılmak üzere iki ardışık yargı arasındaki değerler.

(Saaty, 1996; Yüksel ve Dağdeviren, 2007)

Karşılaştırmalar, karşılaştırma matrisinin tüm değerleri 1 olan köşegeninin üstünde kalan değerler için yapılır. Köşegenin altıda kalan bileşenler için ise aşağıdaki formül kullanıl-maktadır.

Karşılaştırma matrisi, faktörlerin birbirleri-ne göre önem seviyelerini belirli bir mantık içerisinde gösterir. Ancak bu faktörlerin bü-tün içerisindeki ağırlıklarını, diğer bir deyiş-le yüzde önem dağılımlarını belirlemek için, karşılaştırma matrisini oluşturan sütun vek-

törlerinden yararlanılır ve n adet ve n bileşen-li B sütun vektörü oluşturulur.

B sütun vektörlerinin hesaplanmasında for-mülünden yararlanılmaktadır.

İşlem tüm değerlendirme faktörleri içinde tekrarlandığında faktör sayısı kadar B sütun vektörü elde edilmektedir. adet B sütun vektörü, bir matris formatında bir araya ge-tirildiğinde ise aşağıda gösterilen C matrisi oluşturulmaktadır.

Page 24: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

8

C matrisinden yararlanarak, faktörlerin bir-birlerine göre önem değerlerini gösteren yüz-de önem dağılımları elde edilebilir. Bunun için C matrisini oluşturan satır bileşenlerinin aritmetik ortalaması alınır ve Öncelik Vektö-rü olarak adlandırılan W sütun vektörü elde edilir.

Böylece SWOT faktörlerin göreceli önemle-ri (öncelikleri) hesaplanmaktadır. Ardından dört SWOT grubu arasında ikili karşılaştır-malar gerçekleştirilir. Bunun için grubu tem-silen her bir gruptan en yüksek öncelik de-ğerine sahip bir SWOT faktörü seçilir. Böy-lece her bir gruptan seçilmiş bu dört SWOT faktörü vasıtasıyla, bir önceki adımda olduğu gibi, ikili karşılaştırmalar ve öz değer yakla-şımı kullanılarak SWOT gruplarının öncelik

değerleri hesaplanmaktadır. Sonraki adımda ise her bir SWOT grubunun göreceli önce-lik değeri ile bu gruptaki SWOT faktörleri-nin her birisinin göreceli öncelik değeri ayrı olarak çarpılmaktadır. Böylece ilgili SWOT grubu dahilindeki her bir SWOT faktörünün genel (global ağırlıklar) öncelik değerine ula-şılmaktadır. Bu işlem, dört SWOT grubunun her birisi için ayrı olarak gerçekleştirilmekte-dir. Sonuçta toplam değeri bire eşit olan, tüm SWOT faktörlerinin genel öncelik değerleri elde edilmektedir.

Bu noktada faktör kıyaslamalarında tutarlılık ölçülmelidir. AHP kendi içinde ne kadar tu-tarlı bir sistematiğe sahip olsa da sonuçların gerçekçiliği doğal olarak, karar vericinin fak-törler arasında yaptığı birebir karşılaştırma-daki tutarlılığa bağlı olacaktır. AHP bu karşı-laştırmalardaki tutarlılığın ölçülebilmesi için bir süreç önermektedir. Sonuçta elde edilen Tutarlılık Oranı (CR) ile, bulunan öncelik vektörünün ve dolayısıyla faktörler arasında yapılan birebir karşılaştırmaların tutarlılığın test edilebilmesi imkanını sağlamaktadır. AHP’de, CR hesaplaması, faktör sayısı ile Temel Değer ( ) katsayının karşılaştırılma-sına dayandırmaktadır. ’nın hesaplanma-sında A karşılaştırma matrisi ile W öncelik vektörünün matris çarpımından D sütun vek-törü elde edilmektedir.

Page 25: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

9

=

nnnnn

n

n

w

ww

x

aaa

aaaaaa

D

.

.

.

.........

...

...

2

1

21

22221

11211

= (i=1,2,…,n) formülünde tanımlandığı gibi, bulunan D sütun vektörü ile W sütun vektörünün karşılıklı elemanlarının bölümünden her bir değerlendirme faktörüne ilişkin temel değer (E) elde edilir. Bu değerlerin aşağıdaki hesaplandıktan sonra Tutarlılık formülünden yararlanarak hesaplanabilir.

1−−

=n

nCI λ

n

En

ii∑

== 1λ

CI, Random Gösterge (RI) olarak adlandırılan ve Tablo 2’de gösterilen standart düzeltme de-ğerine bölünerek CR elde edilir. Tablo 2’ den faktör sayısına karşılık gelen değer seçilir.

RICICR =

Tablo 2. RI Değerleri

N RI N RI

1 0 8 1,41

2 0 9 1,45

3 0,58 10 1,49

4 0,90 11 1,51

5 1,12 12 1,48

6 1,24 13 1,56

Hesaplanan CR değerinin 0.10 dan küçük ol-ması karar vericinin yaptığı karşılaştırmaların tutarlı olduğunu gösterir. CR değerinin 0.10’ dan büyük olması ya AHP’ deki bir hesaplama hatasını ya da karar vericinin karşılaştırmala-rındaki tutarsızlığını gösterir.

Her bir faktör için m karar noktasındaki yüzde önem dağılımlarının bulunmasında yukarıda anlatılan şekilde ancak bu sefer her bir fak-tör açısından karar noktalarının yüzde önem dağılımları belirlenir. Birebir karşılaştırmalar ve matris işlemleri faktör sayısı kadar (n=22 kez) tekrarlanır. Ancak bu kez her bir faktör için karar noktalarında kullanılacak G karşı-laştırma matrislerinin boyutu

olacaktır. Her bir karşılaştır-ma işleminden sonra boyutlu ve değerlendirilen faktörün karar noktalarına göre yüzde dağılımlarını gösteren S sütun vek-törleri elde edilir. Bu sütun vektörleri aşağıda tanımlanmıştır:

Page 26: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

10

Karar noktalarındaki sonuç dağılımının bulun-masında öncelikle, yukarıda anlatılan n tane mx1 boyutlu S sütun vektöründen meydana gelen ve mxn boyutlu K karar matrisi oluştu-rulur. Karar matrisi aşağıda tanımlanmıştır:

Sonuçta karar matrisi W sütun vektörü (genel öncelik vektörü) ile aşağıdaki gibi çarpıldığın-da ise m elemanlı L sütun vektörü elde edi-lir. L sütun vektörü karar noktalarının yüzde dağılımını verir. Diğer bir deyişle vektörün elemanlarının toplamı 1’ dir. Bu dağılım aynı zamanda karar noktalarının önem sırasını da göstermektedir.

ANALİZLER ve BULGULAR

Modelin birinci seviyesinde yer alan her bir SWOT grubunun yerel ağırlıkları çalışanlarla yapılan görüşmelerden alınan bilgiler dahi-linde üstünlükler için 0,213, zayıflıklar için 0,218, fırsatlar için 0,244 ve son olarak tehdit-ler için 0,325 olarak belirlenmiştir. SWOT fak-törlerine bağlı olarak ikili karşılaştırmalar için hazırlanan anket ve yapılan anketlerden elde edilen uzman görüşleri ve elde edilen sonuçlar arasında fikir birliği sağlamak için hesaplanan geometrik ortalamalar hesaplanmıştır.

SWOT analizi sonucunda, elde edilen SWOT faktörlerinin ikili karşılaştırma matrislerinin oluşturulması ve yerel ağırlıkların hesaplan-ması:

Faktörler için elde edilen sonuçlar Expert Choice programına aktarılarak ağırlıklandırıl-mıştır.

Üstünlük ana kriterine bağlı SWOT faktörle-rinin ikili karşılaştırma matrisi:

Üstünlük ana kriterine bağlı altı faktörle ilgili yargılar ve yerel ağırlıklar Tablo 3’ de veril-miştir.

Page 27: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

11

Tablo 3. Üstünlükler Grubunu Oluşturan Faktörlere İlişkin İkili Karşılaştırma Matrisi ve Yerel Ağırlıklar

ÜSTÜNLÜKLER Ü1 Ü2 Ü3 Ü4 Ü5 Ü6 Yerel Ağırlıklar

Türkiye’nin en büyük pazar payına sahip olması (U1)

1 1/3 1/2 1/2 2 1 0.116

Yüksek üretim teknolojisi(U2) 3 1 1/3 1 2 1 0.167

Finansal kaynaklar(U3) 2 3 1 3 3 2 0.310

Üretim kapasitesi(U4) 2 1 1/3 1 3 1/4 0.138

Gelişen bir kalite bilinci(U5) 1/2 ½ 1/3 1/3 1 1/3 0.067

Marka imajının olması(U6) 1 1 1/2 4 3 1 0.214

Tutarsızlık Oranı: 0.09

Üstünlük grubunu oluşturan faktörlerin yerel ağırlıkları göz önünde bulundurulduğunda, değerlendirmeleri yapan uzmanların, işletme-nin sahip olduğu finansal kaynakların %31 ağırlıkla diğer faktörlere göre daha önemli olduğu yargısına sahip olduğu söylenebilir. İkinci derecede önemli görülen faktör ise,

%21.4 ağırlıkla marka imajının olması‘dır. En az önemli görülen % 6.7 ağırlıkla gelişen bir kalite bilinci faktörüdür.

Zayıflık ana kriterine bağlı SWOT faktörleri-nin ikili karşılaştırma matrisi:

Zayıflık ana kriterine bağlı altı faktörle ilgili yargılar ve yerel ağırlıklar Tablo 4.’de görül-mektedir.

Tablo 4. Zayıflıklar Grubunu Oluşturan Faktörlere İlişkin İkili Karşılaştırma Matrisi ve Yerel Ağırlıklar

ZAYIFLIKLAR Z1 Z2 Z3 Z4 Z5 Z6 Yerel Ağırlıklar

Stok yönetimi(Z1) 1 ½ 2 2 2 1 0.187

Kalifiye teknik işgücü(Z2) 2 1 3 2 1 1 0.231

Yapılanmanın tamamlanmamış olması(Z3) ½ 1/3 1 1 1 1/5 0.083

İletişim eksikliği(Z4) ½ ½ 1 1 1 1/4 0.092

Uzun dönemli planlama ve uygulama kültürünün eksikliği(Z5)

½ 1 1 1 1 1/3 0.115

Fazla üretim(Z6) 1 1 5 4 3 1 0.293

Tutarsızlık Oranı: 0.04

Page 28: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

12

İşletmenin zayıflıklar grubunun ele alındığı ikili karşılaştırmalar sonucunda elde edilen faktör yerel ağırlıkları şöyledir;

• Fazla üretim yapılması %29.3,

• Kalifiye teknik işgücü eksikliği %23.1,

• Stok yönetiminin yetersizliği %18.7,

• Uzun dönemli planlama ve uygulama kül-türünün eksikliği %11.5,

• İşletme içi iletişim eksikliği % 9.2,

• İşletme yapılanmasının tamamlanmamış olması %8.3’dür.

Fırsatlar ana kriterine bağlı SWOT faktörle-rinin ikili karşılaştırma matrisi:

Fırsatlar ana kriterine bağlı beş faktörle ilgili yargılar ve yerel ağırlıklar Tablo 5. de görül-mektedir.

Tablo 5. Fırsatlar Grubunu Oluşturan Faktörlere İlişkin İkili Karşılaştırma Matrisi ve

Yerel Ağırlıklar

FIRSATLAR F1 F2 F3 F4 F5 Yerel Ağırlıklar

Yeni dış pazarlar (F1) 1 1 3 2 5 0.346

İç piyasada tüketim artışı(F2) 1 1 2 5 1 0.292

Büyüyen ve gelişen sektör(F3) 1/3 1/2 1 1 1 0.116

Ulusal rakiplerin zayıf olması(F4) 1/2 1/5 1 1 1 0.111

İşletmenin tasarım ve yeniliklere açık olması(F5) 1/5 1 1 1 1 0.134

Tutarsızlık Oranı: 0.08

Yapılan çevre analizi sonucunda bulunan fır-satlar grubunu oluşturan beş faktörün yerel ağırlıkları incelendiğinde işletmenin yatırım yapabileceği yeni dış pazarlar en yüksek yüz-deye (%35) sahip olduğu görülmüştür. Diğer faktörlerin yerel ağırlıkları ise, işletmenin fa-aliyet gösterdiği alandaki iç piyasada tüketim artışı %29, işletmenin yapı itibariyle tasarım ve yeniliklere açık olması %13.4, işletmenin

içinde bulunduğu sektörün büyüyen ve gelişen dinamik bir yapıya sahip olması %11.6 ve son olarak aynı sektördeki ulusal rakiplerin zayıf olması ise %11’dir.

Tehditler ana kriterine bağlı SWOT faktörle-rinin ikili karşılaştırma matrisi:

Tehditler ana kriterine bağlı beş faktörle ilgili yargılar ve yerel ağırlıklar Tablo 6’da görül-mektedir.

Page 29: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

13

Tablo 6. Tehditler Grubunu Oluşturan Faktörlere İlişkin İkili Karşılaştırma Matrisi ve Yerel Ağırlıklar

TEHDİTLER T1 T2 T3 T4 T5 Yerel Ağırlıklar

Bilgi ve teknolojinin hızla eskimesi(T1) 1 1 1/5 1 1/3 0.097

Teknolojik değişimlerin pazara girişte karşılaşılabilecek engelleri azaltması(T2)

1 1 1/3 1 1/2 0.116

Ekonomik belirsizlik(T3) 5 3 1 5 2 0.450

Hammadde maliyet artışları(T4) 1 1 1/5 1 1 0.125

Enerji maliyetinin yüksek oluşu(T5) 3 2 1/2 1 1 0.213

Tutarsızlık Oranı: 0.03

Ekonomik belirsizlik %45, enerji maliyetleri-nin yüksek oluşu %21.3, hammadde maliyet artışları %12.5, teknolojik değişimlerin pa-zara girişte karşılaşılabilecek engelleri azalt-ması %11.6, kullanılan bilgi ve teknolojinin hızla eskimesi %9.7 olarak belirlenmiştir. So-nuçlara göre, işletmenin varlığını koruması gereken en büyük tehdidin, ülkedeki ekono-mik belirsizlik olduğu söylenebilir.

SWOT gruplarını oluşturan faktörlerin yerel ağırlıklarının belirlenmesi ile birlikte tutarsız-

lık oranları da hesaplanmıştır. Tutarsızlık ora-nı, üstünlükler için 0.09, zayıflıklar için 0.04, fırsatlar için 0.08 ve tehditler için 0.03’tür. Belirlenen bu tutarsızlık oranları 0.10’dan küçük olması, ikili karşılaştırma matrislerinin tutarlılığını ifade etmektedir.

SWOT faktörlerinin bulunan yerel ağırlıkla-rı ile SWOT gruplarının yerel ağırlıklarının çarpılmasıyla faktörlerin genel (global) ağır-lıkları bulunmuştur. Sonuçlar Tablo 7’de gös-terilmiştir.

Page 30: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

14

Tablo 7. SWOT Faktörlerinin Yerel ve Global Ağırlıkları

SWOT Grupları

Yerel Ağırlıklar

SWOT Faktörleri Yerel Ağırlıklar

Global Ağırlıklar

Üstünlükler 0.213

Türkiye’nin en büyük pazar payına sahip olması (U1)

0.116 0.025

Yüksek üretim teknolojisi (U2) 0.167 0.036

Finansal kaynaklar(U3) 0.310 0.066

Üretim kapasitesi(U4) 0.138 0.029

Gelişen bir kalite bilinci(U5) 0.067 0.014

Marka imajının olması(U6) 0.203 0.043

Zayıflıklar 0.218

Stok yönetimi(Z1) 0.187 0.041

Kalifiye teknik işgücü(Z2) 0.231 0.050

Yapılanmanın tamamlanmamış olması(Z3) 0.083 0.018

İletişim eksikliği(Z4) 0.092 0.020

Uzun dönemli planlama ve uygulama kültürünün eksikliği(Z5)

0.115 0.025

Fazla üretim(Z6) 0.293 0.064

Fırsatlar 0.244

Yeni dış pazarlar (F1) 0.346 0.084

İç piyasada tüketim artışı(F2) 0.292 0.071

Büyüyen ve gelişen sektör(F3) 0.116 0.028

Ulusal rakiplerin zayıf olması(F4) 0.111 0.027

İşletmenin tasarım ve yeniliklere açık olması(F5) 0.134 0.033

Tehditler 0.325

Bilgi ve teknolojinin hızla eskimesi(T1) 0.097 0.032

Teknolojik değişimlerin pazara girişte karşılaşılabilecek engelleri azaltması(T2)

0.116 0.038

Ekonomik belirsizlik(T3) 0.450 0.146

Hammadde maliyet artışları(T4) 0.125 0.041

Enerji maliyetinin yüksek oluşu(T5) 0.213 0.069

TOPLAM 1.000

Faktörlerin genel ağırlıkları ise şöyledir: Türkiye’nin en büyük pazar payına sahip

olması (U1)% 2.5, Yüksek üretim teknolo-jisi (U2) % 3.6, Finansal kaynaklar(U3)%

Page 31: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

15

6.6, Üretim kapasitesi(U4) % 2.9, Gelişen bir kalite bilinci(U5) % 1.4, Marka imajının olması(U6) % 4.3, Stok yönetimi(Z1) % 4.1, Kalifiye teknik işgücü(Z2) % 5, Yapılanmanın tamamlanmamış olması(Z3) % 1.8, İletişim eksikliği(Z4) % 2, Uzun dönemli planlama ve uygulama kültürünün eksikliği(Z5) % 2.5, Fazla üretim(Z6) % 6.4, Yeni dış pazarlar (F1) % 8.4, İç piyasada tüketim artışı(F2) % 7.1, Büyüyen ve gelişen sektör(F3) % 2.8, Ulusal rakiplerin zayıf olması(F4) % 2.7, İşletme-

nin tasarım ve yeniliklere açık olması(F5) % 3.3, Bilgi ve teknolojinin hızla eskimesi(T1) % 3.2, Teknolojik değişimlerin pazara girişte karşılaşılabilecek engelleri azaltması(T2) % 3.8, Ekonomik belirsizlik(T3) % 14.6, Ham-madde maliyet artışları(T4) % 4.1, Enerji ma-liyetinin yüksek oluşu(T5) % 6.9’ dür.

SWOT faktörlerinin hesaplanan ağırlıkları temelinde oluşturulan alternatif stratejiler ve tüm faktörleri içeren SWOT matrisi Tablo 8‘de gösterilmektedir.

Tablo 8. SWOT Matrisi

DIŞ ÇEVRE FAKTÖRLERİ

İÇ ÇEVRE FAKTÖRLERİ

ÜSTÜNLÜKLER• Türkiye’nin en büyük Pazar payına sahip olması (U1)• Yüksek üretim teknolojisi (U2)• Finansal kaynaklar (U3)• Üretim kapasitesi (U4)• Gelişen bir kalite bilinci (U5)• Marka imajının olması (U6)

ZAYIFLIKLAR• Stok yönetimi (Z1)• Kalifiye teknik iş gücü (Z2)• Yapılanmanın tamamlanmamış olması (Z3)• İletişim eksikliği (Z4)• Yapılanmanın tamamlanmamış olması (Z5)• Fazla üretim (Z6)

FIRSATLAR• Yeni dış pazarlar (F1)• İç Piyasada Tüketim Artışı (F2)• Büyüyen ve Gelişen sektör (F3)• Ulusal rakiplerin zayıf olması (F4)• İşletmenin tasarım ve yeniliklere açık olması (F5)

ÜF STRATEJİLERİ• Global anlamda büyümek/Uluslararası alanda genişlemek(S1)• Yeni üretim tesisleri açmak, Ürün çeşitlendirilmesi yapmak (S2)

ZF STRATEJİLERİ• Profesyonel teknik kadro oluşturmak (S4)• Yeni pazarlama stratejileri geliştirmek (S5)

TEHDİTLER•Bilgi ve teknolojinin hızla eskimesi (T1)•Teknolojik değişimlerin pazara girişte karşılaşılabilecek engelleri azaltması (T2)•Ekonomik belirsizlik (T3)•Hammadde maliyet artışları (T4)•Enerji maliyetinin yüksek oluşu

ÜT STRATEJİLERİ• Yeni alanda müşterek yatırım ortaklıkları kurmak (S3)

ZT STRATEJİLERİ• Yalın üretime geçerek hızlı ve doğru miktarda ürün sunmak ve gereksiz maliy-etlerden kurtulmak (S6)

Page 32: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

16

AHP yöntemiyle SWOT faktörleri ağırlıkla-rı temelinde düşünülen stratejilerin öncelik-lendirilmesi

SWOT faktörleri temelinde geliştirilen 6 al-ternatif strateji arasından hangisinin seçilebi-leceğine ilişkin kararın verilebilmesi için her bir faktör açısından karar noktalarının yüzde

önem dağılımları belirlenmiştir. Birebir kar-şılaştırmalar ve matris işlemleri faktör sayı-sı kadar (n=22 kez) tekrarlanmıştır. Her bir faktör için karar noktalarında kullanılacak G karşılaştırma matrislerinin boyutu (6×6) ol-maktadır. Tablo 8’de SWOT faktörleri açısın-dan stratejilerin yerel ağırlıkları verilmiştir.

Tablo 9. SWOT Faktörlerine Göre Stratejilere İlişkin Yerel Ağırlıklar

SWOT Faktörleri

Glo

bal a

nlam

da b

ü-yü

mek

, ulu

slar

aras

ı ge

nişl

eme(

S-1)

(Ağı

rlıkl

ar)

Yeni

fabr

ikal

ar v

e ür

ün

çeşi

tlend

irme

(S-2

)(A

ğırlı

klar

)

Stra

tejik

orta

klık

lar

(S-3

)(A

ğırlı

klar

)

Tekn

ik k

adro

olu

ştur

-m

a, u

zman

laşm

a (S

-4)

(Ağı

rlıkl

ar)

Paza

r stra

tejil

eri g

eliş

-tir

me

(S-5

)(A

ğırlı

klar

)

Yalın

üre

tim, y

enid

en

yapı

lanm

a (S

-6)

(Ağı

rlıkl

ar)

Tuta

rsız

lık O

ranı

Finansal Kaynaklar 0,324 0,155 0,29 0,077 0,071 0,084 0.02

Marka İmajının Olması 0,329 0,18 0,217 0,056 0,135 0,083 0.03

Yüksek Üretim Teknolojisi 0,085 0,135 0,095 0,19 0,114 0,381 0.03

Üretim Kapasitesi 0,138 0,383 0,104 0,137 0,073 0,166 0.06

Türkiye’nin Pazar Payına Sahip Olması 0,379 0,218 0,177 0,069 0,102 0,055

0.02

Gelişen Bir Kalite Bilinci 0,16 0,139 0,116 0,169 0,124 0,293 0.07

Fazla Üretim 0,345 0,268 0,197 0,057 0,058 0,074 0.07

Kalifiye Teknik İşgücü 0,147 0,173 0,118 0,281 0,172 0,11 0.07

Stok Yönetimi 0,222 0,206 0,137 0,109 0,089 0,237 0.07

Uzun Dönemli Planlama ve Uygulama Kültürünün Ek-sikliği 0,244 0,247 0,176 0,085 0,147 0,101

0.06

İletişim Eksikliği 0,116 0,107 0,157 0,141 0,374 0,106 0.06

Yapılanmanın Tamamlan-mamış Olması 0,259 0,173 0,232 0,1 0,113 0,123

0.08

Yeni Dış Pazarlar 0,444 0,225 0,149 0,049 0,075 0,058 0.05

Page 33: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

17

İç Piyasada Tüketim Artışı 0,255 0,421 0,136 0,045 0,057 0,086 0.04

İşletmenin Tasarım ve Yeni-liklere Açık Olması 0,246 0,448 0,108 0,072 0,062 0,064

0.04

Büyüyen ve Gelişen Sektör 0,43 0,225 0,142 0,08 0,06 0,062 0.02

Ulusal Rakiplerin Zayıf Ol-ması 0,388 0,253 0,124 0,06 0,091 0,085

0.02

Ekonomik Belirsizlik 0,069 0,121 0,321 0,198 0,114 0,177 0.07

Enerji Maliyetinin Yüksek Oluşu 0,21 0,18 0,146 0,071 0,098 0,296

0.05

Hammadde Maliyet Artışları 0,309 0,204 0,174 0,065 0,103 0,145 0.08

Teknolojik Değişimlerin Pa-zara Girişte Karşılaşılabile-cek Engelleri Azaltması 0,237 0,243 0,196 0,12 0,136 0,068

0.08

Bilgi ve Teknolojinin Hızla Eskimesi 0,446 0,202 0,091 0,074 0,126 0,061

0.07

Tablo 9’den elde edilen K karar matrisi ile Tablo 7’de verilen W sütun vektörü (genel öncelik vektörü) çarpıldığında ise 6 elemanlı L sütun vektörü elde edilir. L sütun vektörü karar noktalarının yüzde dağılımını vermek-tedir. Diğer bir deyişle vektörün elemanları-nın toplamı 1’dir ve bu dağılım aynı zamanda karar noktalarının önem sırasını da göster-mektedir. Stratejilerin önem sırasını gösteren L sütun vektörü aşağıda verilmiştir.

L=

Buradan global anlamda büyümek ve ulus-lararası genişlemek (S1) stratejisinin % 25, yeni üretim tesisleri açmak ve ürün çeşitlen-dirmesi yapmak (S2) stratejisinin % 22 önem derecesine sahip olduğu, yeni alanlarda müş-terek yatırım ortaklıkları kurmak (S3) strate-jisinin % 18, profesyonel teknik kadro oluş-turmak (S4) stratejisinin %11, yeni pazarla-ma stratejileri geliştirmek (S5) stratejisinin % 10, ve son olarak yalın üretime geçerek, hızlı ve doğru miktarda ürün sunmak ve gereksiz maliyetlerden kurtulmak (S6) stratejisinin % 13 oranında önemli olduğu görülmektedir.

Page 34: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

18

Şekil 2. Stratejik Ağırlıklar

Sonuçlar bilişim sektöründe faaliyet gösteren işletmenin uluslararası alanda genişleme ve büyümeye bağlı kalmasının en önemli strate-jik eylem olduğunu göstermektedir. Bu yak-laşım Saldırgan Stratejilerin bir parçası ola-rak etkin bir şekilde uygulanabilir. Bu nok-tada hem ulusal hem de uluslararası alanda yeni üretim tesisleri açmak ve yeni ürünlerle çeşitlenmeye gitmek uygun görülmektedir. Aynı zamanda yeni alanlarda stratejik ortak-lıklar kurarak yeni faaliyet alanlarına nüfuz etmekte bir başka uygun strateji olarak değer-lendirilebilir.

İşletmenin ağırlıklı olarak saldırgan strateji-leri benimsemesinin uygun olduğu sonucuna varılmıştır.

SONUÇ

SWOT analizi, işletmenin iç ve dış çevresinin analizi neticesinde, işletmenin başarısı üze-rinde belirleyici faktörler ve bu faktörler te-melinde izlenecek stratejilerin belirlenmesine olanak sağlamakla birlikte, ölçme ve değer-lendirme bakımından eksiklik taşımaktadır. Bu amaçla, bu eksikliği gidermek için SWOT matrisi hiyerarşik bir yapıya dönüştürülmüş

Page 35: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

19

ve oluşturulan model AHP yöntemiyle çözül-müştür.

Çalışmada, öncelikle, SWOT gruplarının ağırlıkları belirlenmiştir. Daha sonra SWOT faktörlerine ilişkin yerel ve genel ağırlıklar AHP yöntemiyle belirlenmiştir. SWOT gru-bunu oluşturan faktörlerin biribiriyle karşılaş-tırılması neticesinde belirlenen yerel ağırlık-lar incelendiğinde; fırsatlar grubunu oluştu-ran faktörlerin yerel ağırlıklara göre sıralan-ması yeni dış pazarlar, iç piyasadaki tüketim artışı, işletmenin tasarım ve yeniliklere açık olması, büyüyen ve gelişen sektör ve ulusal rakiplerin zayıf olması şeklindedir. Tehditler grubunu oluşturan dört faktör, kendi içindeki ağırlıklarına göre ekonomik belirsizlik, enerji maliyetinin yüksek oluşu, hammadde maliyet artışları, teknolojik değişimlerin pazara giriş-te karşılaşılabilecek engelleri azalması, bilgi ve teknolojinin hızla eskimesidir.

Üstünlükler grubunu oluşturan faktörlerin ye-rel ağırlıkları ise, finansal kaynaklar, marka imajının olması, yüksek üretim teknolojisi, üretim kapasitesi, Türkiye’nin en büyük pa-zar payına sahip olması ve gelişen bir kalite bilinci şeklindedir.

İşletmenin zayıflıklarını oluşturan faktörlerin ağırlıkları ise fazla üretim, kalifiye teknik iş-gücü, stok yönetimi, uzun dönemli planlama ve uygulama kültürünün eksikliği, iletişim

eksikliği ve yapılanmanın tamamlanmamış olmasıdır.

AHP yöntemi ikili karşılaştırma matrislerin-de yapılabilecek insan hatasının düzeyini de belirlemektedir. Bu çalışmada, AHP mode-linde yer alan bütün ikili karşılaştırmaların tutarsızlık oranları belirlenmiştir. Yapılan hesaplamalara göre, bütün ikili karşılaştır-ma matrislerinin tutarsızlık oranlarının kabul edilebilir düzeyde olduğu saptanmıştır. AHP yöntemi, bu yönüyle SWOT analizinin man-tıksal bir değerlendirmeyle gerçekleştirilme-sine olanak sağlamaktadır.

Bu çalışmada belirlenen bir diğer ağırlık ise, faktörlerin genel içindeki öncelikleri ya da ağırlıklarıdır. AHP yöntemiyle belirlenen ağırlıklara göre, faktörler arasında en yüksek ağırlığı, ekonomik belirsizlik taşımaktadır. Genel ağırlıklara göre ikinci sırada, yeni dış pazarlar, üçüncü sırada finansal kaynaklar gelmektedir. Diğer faktörler, sırasıyla faz-la üretim, iç piyasada tüketim artışı, kalifi-ye teknik işgücü, enerji maliyetinin yüksek oluşu, marka imajının olması, stok yönetimi, yüksek üretim teknolojisi, işletmenin tasarım ve yeniliklere açık olması, üretim kapasitesi, hammadde maliyet artışları, büyüyen ve ge-lişen sektör, teknolojik değişimlerin pazara girişte karşılaşılabilecek engelleri azaltması, uzun dönemli planlama ve uygulama kültü-rünün eksikliği, Türkiye’nin en büyük pazar payına sahip olması, ulusal rakiplerin zayıf

Page 36: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

20

olması, bilgi ve teknolojinin hızla eskimesi, iletişim eksikliği, yapılanmanın tamamlan-mamış olması ve gelişen bir kalite bilincidir.

Bu çalışmada, yalnızca SWOT grupları ve grupları oluşturan faktörlerin yerel ve genel ağırlıklarının hesaplanmamış, bununla bir-likte, SWOT faktörleri temelinde düşünülen stratejilerin önceliklendirilmesi AHP yönte-miyle yapılmıştır. Bir diğer deyişle, SWOT faktörleri temelinde geliştirilen alternatif stratejiler arasından hangisinin seçilebilece-ğine ilişkin kararın verilmesi bu çalışmada gösterilmiştir.

SWOT faktörleri temelinde düşünülen stra-tejilerin ağırlıkları; global anlamda büyümek, uluslararası genişlemek (S1) için % 27, yeni fabrikalar ve ürün çeşitlendirme(S2) için % 22, stratejik ortaklıklar kurmak (S3) için % 16, yalın üretime geçerek, yeniden yapılan-ma (S4) için % 14, teknik kadro oluşturma ve uzmanlaşma (S5) için % 10, pazarlama stra-tejileri geliştirmek (S6) için % 11 ‘dir. Buna göre, işletmenin izleyeceği öncelikli strateji “global anlamda büyümek, uluslararası ge-nişlemek” olacaktır.

KAYNAKÇA

ARSLAN, Ö., TURAN, O., (2009). Analyti-cal İnvestigation of Marine Casualties at Strait of Istanbul with SWOT-AHP Met-hod. Maritime Policy & Management, 36, pp. 131-145

AYALA, J. G., JUIZO, D.,(2011). Strate-gic implementation of integrated water resources management Mozambique: An A’WOT Analysis. Physics and Che-mistry of the Earth. Vol 33, pp.1103-1111

HOUBEN, G., LENIE, K., VANHOOF,K. (1999). A Knowledge-Based Swotanl-ysis System As An Instrument For Stra-tegic Planning In Small And Medium Sized Enterprises. Decision Support Systems, pp.26, 125-135

KAJANUS, M., KANGAS, J., KURTTILA, M. (2004). The Use Of Value Focused Thinking And The A’wot Hybrid Method In Tourism Management. Tourism Mana-gement, 25, pp.499-506

KANGAS, J., KURTTILA, M., KAJANUS, M., KANGAS, A., (2003). Evaluating The Management Strategies Of A Forest-land Estate-The S-O-S Approach. Jour-nal Of Environmental Management, 69, pp.349-358

KURTTILA, M., PESONEN, M., KANGAS, J., KAJANUS, M., (2000). Utilizing the analytical hierarchy process (AHP) in SWOT analysis - A hybrid method and its application to a forest-certificationcase. Forest Policy and Economics, 1, pp.41-52

Page 37: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

21

LEE, S., WALSH, P., VANHOOF, K.,(2011). SWOT and AHP hybrid modelfor sport marketing outsourcing using a case of intercollegiate sport. Sport Management Review, 14, pp.361-369

LESKINEN, L.A., LESKINEN, P., KURT-TILA M., KANGAS, J.,KAJANUS, M., (2006). Adapting modern strategic de-cision support tools in the participatory strategy process- a case study of a forest research station. Forest Policy and Eco-nomics, 8, pp.267-278

MASOZERA, M.K., ALAVALAPATI, J.R.R, JACOBSON, S.K., SHRESTHA, R.K., (2006). Assessing the suitability of com-munitybased management for the Nyung-we Forest Reserve, Rwanda. Forest Po-licy and Economics, 8, pp.206-216

ÖZMEN, Ö., DEMİR, A., CELEPLİ M., (2013). An Analtsis of Irak’s Preimport Inspection, Testing & Certification Prog-ram: A’WOT Analysis. Procedia- Social and Behavioral Sciences 99, ss.85-93

PESONEN, M., AHOLA, J., KURTTI-LA, M., KAJANUS, M., KANGAS, J., (2001), Investment strategies of Finnish forest industry in North America: A case study using A’WOT. In: Munn, I., Bul-lard, S. H., Grado, S. C. & Grebner, D. L. (eds.). SOFEW ‘99. Southern Forest Economics Workshop. April 18-20. Bilo-

xi, MS. Proceedings of the 1999, pp.43-49

SAATY, T. L., (1980). The Analytic Hie-rarchy Process. Mcgraw-Hill Internatio-nal Book Company, U.S.A.

SAATY, T. L., (1991). Some Mathematical Concepts Of The Analytic Hierarchy Process. Behaviormetrika, 29, pp.1-9

SAATY, T.L., VARGAS, L.G., (2001). Mo-dels, Methods, Concepts and Applicati-ons of The Analytic Hierarchy Process, Kluwer Academic Publishers, Boston, USA

SCHMOLDT, D. L., PETERSON, D. L. AND SMITH, R. L., (1995). The Analy-tic Hierarchy Process And Participatory Decision Making. Proceedings Of The 4th International Symposium On Ad-vanced Technology In Natural Resource Management, Editors: J. M. Power, M. Strome And T. C. Daniel, pp: 129-143, Bethesda, Md, U.S.A

SHINNO, H., YOSHIOKA, S., MARPA-UNG, S., HACHIGA, S., (2006). Qu-alitative SWOT analysis on the global competiveness of machine tool industry, Journal of Engineering Design, Vol 17, No.3, June 2006, pp.251-258

SHRESTHA, R.K., ALAVALAPATI, J.R.R., KALMBACHER, R.S., (2004). Explo-

Page 38: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

22

ring The Potential For Silvopasture Adop-tion In South-Central Florida: An Appli-cation Of Swot-Ahp Method. Agricultural Systems, 81, pp.185-199

STEWART, R.A., MOHAMED, S., DAET, R., (2002). Strategic implemantation of IT/IS projects in construction: a case study. Au-tomation in Construction, 11, pp.681-694

Page 39: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

23

STRATEGY DEVELOPMENT WITH A’WOT HYBRID MODEL IN OPTIMAL DECISION

Introduction: Today institutions struggle for their survival against changing economical con-ditions. In this strugle besides meeting the changing and develooping needs of consumers, institutions must give the right decisions , be steady and more over manage their future well to adapt changing economical conditions. Study Method : A’WOT is a model using hybrid tech-nique through SWOT analysis and AHP method together . In the A’WOT model, a multi purpo-se decision making analysis , in other words analytic hierarchical process is used to make the administrative decision making mechanism functional by giving values relative importance on decision alternatives and criteria. AHP based on a head-to head comparison of both the factors influencing the decision making process and the importance values of decision factors by using a pre- determined comparision scale provides a decision hierarchy. In this method importance differences is transformed into percentages on decision factors consequently. Purpose: This study is purposed to create the most effective strategy by the help of A’WOT technigue using AHP for the companies functioning in electronic sector where there is a big competition, life of products is short through putting forward both the weak and strong sides of and opportu-nity and threats for the company, turning weak sides into strong and threats into opportunity. Results: Local weights of the 1st level of the model obtained by interviews with the workers are 0,213 for strengths, 0,213 for weaknesses, 0,244 for opportunities and 0,325 for threats. Geometric mean of the results is calculated obtained by the questionaire prepared for the pair comparison of the factors related to SWOT and expert opinions for these results and conclusive resuts. Conclusion: Although SWOT model is useful for understanding the factors influencing the success of the company and strategy to be followed for this success, it has weaknesses in assessment and evaluation. As a solution for this weakness of the model, matrix of the SWOT is turned into an hieararchical structure and this new model is evaluated by AHP method. In the study firstly weights of SWOT groups are calculated. Then local and general weights of the SWOT factors are calculated by AHP method. When the local weights obtained by comparing the factors constituting the SWOT groups are examined , it has been seen that the ranking of the factors in the opportunities group in order of their local weights are new markets, consump-

Page 40: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: L1-L63 ID:113 K:116(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

24

tion growth, oppenness of the company to new designs and novelty, growing and developing sector and weakness of the national competitors. 4 factors in the threats group in order of their weights are economic uncertainty, high cost of energy, increased raw material cost, increase in the numbers of the obstacles to the access of the technological developments into the market, becoming the knowledge and technology old very fastly. The order of the factors in the strenght group in accordance with their local weights are financial sources, possesing a brand image, high technological capacity, possession of Turkey the biggest market share and developing quality consciousness . The weights of factors in the weakness group are overproduction, com-mon labor , weakness in the culture of the company in areas such as stock management, long term planning and execution, miscommunication and struturelessness of the company. AHP enables to determine the human related mistakes of the pair comperison matrixes. In this study inconsistency ratios of the matrixes of all pair comparisons are calculated and found out that the inconsistency ratios of all pair comparison matrixes are acceptable. It can be said that AHP met-hod provides the SWOT model with a logical evaluation. Another result of this study is that it reveals the priority between and inner weights of the factors. Economic uncertainty factors has the highest weight among the weights of factors calculated according to the AHT merhod. New external markets are the second and financial resources are the third in terms of general weights. Other factors in turn are overproduction, consumption growth in the domestic market, qualified technical labour force, high cost of energy, possesing a brand image, stock management, high production technology, openness of the company for the new designs and novelties, production capacity, increasing raw material costs, growing and developing sector, decrease in the numbers of the obstacles to the access of the technological developments into the market, lack in the long term planning and execution, possession of Turkey the biggest market share, weakness of the national competitors, becoming the knowledge and technology old very fastly, miscommuni-cation, struturelessness of the company and developing quality consciousness. In this study not only the SWOt groups and the factors constituting groups are evaluated but also the priority of the strategies developed on the basis of SWOT are determined by AHP method. In other words this study enables us with decision making process to choose the best strategy among the strate-gies developed by SWOT analysis. The weights of he strategies based on SWOT for a company to grow up globally are in turn developing internationally (S1) 27%, new factories and product diversification 22%, strategic partnership (S3) 16 %, new structuring by lean production (s4) 14%, technical staff (S5) 10%, developing marketing strategies (S6) 11%. As a conclusion pri-me strategy of a company must be globel development, international growth.

Page 41: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

2525

THE EFFECT OF PERFORMANCE-BASED SUPPLEMENTARY PAYMENT SYSTEM ON THE DYNAMICS OF EDUCATION AND

LABOR: ANKARA ATATÜRK TRAINING AND RESEARCH HOSPITAL EXAMPLE 1

PERFORMANSA DAYALI EK ÖDEME SİSTEMİ’NİN EĞİTİM, ÇALIŞMA DİNAMİKLERİNE ETKİSİ: ANKARA ATATÜRK EĞİTİM ARAŞTIRMA

HASTANESİ ÖRNEĞİ

Ayşegül ERCİYAS, Dilek ÖZTAŞ, Selcen YÜKSEL, Birgül AKÇİN, Gülperi VAROL, Murat AKÇAY, Melahat YAĞMUR KARAKÜLAH

1 Manager of Healthcare Services, Ankara Atatürk Training and Research Hospital, Ankara/Turkey2AnkaraYıldırım Beyazıt University, Faculty of Medicine, Department of Public Health, Atatürk Training and

Research Hospital, Ankara/Turkey3AnkaraYıldırım Beyazıt University, Faculty of Medicine, Department of Biostatistics and Medical

Informatics, Ankara/ Turkey4Hemşire, Ankara Atatürk Training and Research Hospital, Ankara/ Turkey

5Yıldırım Beyazıt University, Manager, Ankara Atatürk Training and Research Hospital, Ankara/ Turkey

Öz: Performansa Dayalı Ek Ödeme Sistemi (PDEÖS), Sağlık Bakanlığı’nın, sağlık hizmetinin sunumunda başta sağlık personeli olmak üzere tüm personelin kaliteli ve verimli hizmet sunmalarını teşvik etmek için uyguladığı, Sağlık Bakanlığı’ nın ek ödeme oranları, prensipleri ve prosedürlerini belirleyerek kendine bağlı tüm sağlık kurumlarında uygulamaya aldığı personele yönelik bir ödeme sistemidir. Çalışmamızda hekimlerin PDEÖS’nin eğitim, çalışma düzeni, kişiler arası ilişkilerine etkisini belirlemek ve görüşlerini tespit etmek amaçlanmıştır. ; hekimlerin hasta başına düşen muayene süresinin %81’ i azaldığını, yapılan tetkik sayısının %81’i arttığını, hastaneye yatışı yapılan hasta sayısının %76’sı arttığını, %79’u hasta başı eğitim süresinin azaldığını bildirmişlerdir. PDEÖS’nin etkisi olarak etik olmayan uygulamaların %62’si arttığını, %78’i uygulama hatalarının attığını, hekimler arası ve klinikler arası rekabetin %81’i attığını, izin ve dinlenme sürelerinin %77’si azaldığını, %89’u iş ortamı stresinin arttığını bildirirken %79’u motivasyonlarının azaldığını belirtmiştir. Performans sisteminin daha sağlıklı işlemesine engel olabilecek mevzuatların belirlenip, yöneticilerin bu konulara önem vermeleri gerekmektedir. Dolayısıyla, performans yönetiminde yapılacak bir yanlışlık sisteme olan güveni olumsuz yönde etkileyecektir.

Anahtar Kelimeler: Performansa Dayalı Ek Ödeme Sistemi, Hekim, Etik, Eğitim

Abstract: The Performance-Based Supplementary Payment System (PDEÖS) is a payment system directed to the personnel and applied by the Ministry of Health in all affiliated healthcare institutions in order to encourage all personnel - mainly healthcare personnel - for high-quality and efficient health service delivery by determining supplementary payment ratios, principles and procedures. The purpose of our study is to determine the effect of PDEÖS on education, work order and interpersonal communication of physicians and to take their opinions. It has been stated that the examination time of physicians per patient has been reduced 81%, the number of examinations made has increased 81%, the number of inpatients has increased 76% and the training time per patient has decreased 79%. As the effect of PDEÖS, 62% states that unethical practices have increased, 78% states that malpractices have increased, 81% thinks that the competition between physicians and clinics has increased, 77% states that duration of leaves and rest has reduced, 89% thinks that work stress has increased and 79% has stated that their motivation has reduced. It is necessary to determine the legislations that may prevent healthier operation of performance system and for managers to pay attention to these matters. Therefore, a mistake to be made in performance management will negatively affect the trust in the system.

Key Words: Performance-based Supplementary System, Physician, Eth-ics, Training

(1) Sorumlu Yazar: Aysegul ERCIYAS, Ankara, Atatürk Training and Research Hospital, Manager of Healthcare Services, Ankara / Turkey [email protected] Geliş Tarihi / Received: 27.01.2017, Düzeltmme Tarihi / Revision Date: 19.03.2017 Kabul Tarihi/ Accepted: 23.03.2017 Makalenin Türü: Type of article (Araştırma – Uygulama / Research -Application) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest: Yok / None “Etik Kurul Raporu Var – None; There is report of Ethics Committee” (Araştırmada Kurum İzni ve Etik Kurul Raporu “Yok”) “YOK” “The Research Council Permit Yes / No” “NO”

Doi: 10.17373/UHEYAD.2017.1.0004

UHEYAD ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCHES ON ECONOMY MANAGEMENT

Page 42: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: H10-H11-H19-M19-M20-M59-R5 ID:120 K:02(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

26

INTRODUCTION

The Performance-Based Supplementary Pay-ment System (PDEÖS) is a payment system directed to the personnel and applied by the Ministry of Health in all affiliated healthcare institutions in order to encourage all person-nel - mainly healthcare personnel - for high-quality and efficient health service delivery by determining supplementary payment ra-tios, principles and procedures. PDEÖS is a system in which it is foreseen that “physicians working receive their due revolving funds” and other personnel are evaluated by the ge-neral performance point of hospital (Gazi et al., 2009:538).

In order to reduce the problems existing in the health system, to increase the performance and efficiency of the employees, to improve the health services, to encourage the delivery of high-quality and efficient services, a prac-tice has been initiated to make supplementary payment from the performance-based revol-ving funds to the staff working in the primary, secondary and tertiary health institutions affi-liated to the Ministry of Health. PDEÖS was enacted as of January 2004 with the Directive No. 12311 (Ministry of Health 2007) and an effort was made to create a new source for financing and expenses of the Ministry of Health. With the “Directive on Making Supp-lementary Payment from Revolving Funds” enacted in February 2005, performance-based

supplementary payment was initiated for the healthcare personnel working in primary care healthcare institutions (Ministry of Health 2007; Fettah and Şahin, 2009:2).

PDEÖS is analyzed within the context of main themes such as “converting effects of physicians on working environment “, “changing working conditions of physi-cians”, “autonomy problem of physicians” and “changing dimensions in self-definition and self- perception of physicians” (Kart, 2013:1). Assistant healthcare personnel were evaluated in the background within the per-formance system. Performance evaluation is a highly important and primary study in human resources management. However, it is impor-tant to place this system on a reliable, realistic and viable platform, rather than installing the best system. Here, the biggest role belongs to managers, for sure. At the end of certain peri-ods, managers need to be extremely sensitive, meticulous and objective in measuring and evaluating the success of their employees and establish a system that is absolutely transpa-rent necessarily (Sabuncuoğlu, 2000:209).

PERFORMANCE-BASED PAY SYSTEM

Today, the pay system that keeps its vali-dity best may be the performance-based pay system. Contrary to the seniority-based pay system, the performance of the person exhi-bited in the job s/he is responsible for is based

Page 43: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: H10-H11-H19-M19-M20-M59-R5 ID:120 K:02(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

27

on here. This system has been created by es-tablishing a relation between pay and perfor-mance. Performance-based pay is only one of the techniques that can be used in all institu-tions and increase the efficiency. It can gene-rally be defined as a system containing the practices of financial rewarding of the work done over the normal working performance.

The purpose of performance-based payment system is to ensure a motivation increase that will enhance the employees’ efforts and de-sire to work and to help them get a fair share from the production and efficiency increases of the service/product to be achieved. Howe-ver, it doesn’t have such a feature that limits them from taking their share from the incre-ases in product/service production and effi-ciency due to such reasons as technological developments that don’t depend on emplo-yees’ efforts, research and development stu-dies (R&D) and positive changes in market conditions etc. In other words, performan-ce-based pay is the method of establishing a connection between the wages of employees and their performance in their jobs. This met-hod is actually a settled management tool in increasing the performance of employees and the institution itself. At the same time, per-formance-based pay is also effective in rec-ruitment and employment (Karabulut et all., 2006:11 ).

PERFORMANCE-BASED SUPPLE-MENTARY PAYMENT SYSTEM APP-LIED in the MINISTRY OF HEALTH IN TURKEY INDIVIDUAL PERFORMAN-CE POINT

This point is obtained by collecting the po-ints of all procedures of physicians. Although foreseen performance points for each proce-dure are determined same for all hospitals, different criteria are taken into evaluation in combinations of performance measurement apart from scoring. The starting point of the-se criteria is the difference of service areas being the reason of the difference between hospitals.

The difference in PDEÖS of service areas is the variety in health services offered by physicians and the necessity to make diffe-rent performance evaluations for the services offered in different units by the work load and its severity. The essence of these evalu-ations is the combination of the professional responsibilities of the physician and the im-portance of interventions made to the patient (Gazi, 2006:538). The amount of supplemen-tary payment is determined by considering such criteria as the unit of work and volume of work, the importance and difficulty of the task, the duration of the work, the class of the staff, cadre, degree and type of appointment and other supplementary payments made to the personnel in addition to salary and per-

Page 44: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: H10-H11-H19-M19-M20-M59-R5 ID:120 K:02(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

28

sonal rights as per the relevant legislation Performance-Based Supplementary Payment is calculated as below for healthcare profes-sionals. Net performance point of the per-sonnel in the unit: Net performance po-int = (unit performance score x service area

cadre-title coefficient x coefficient of active working days) + (additional point x coeffici-ent of active working days) + (scientific study support point). The coefficients by cadre and titles are indicated in Table 1.

Table 1. Cadre Seniority Coefficient

Cadre/Seniority Coefficient

Lecturer 8

Specialist 7

General practitioner 5

Assistant 5

Pharmacist 2.4

Other Health Personnel 1.5

Personnel scores are multiplied by the addi-tional payment coefficient to be calculated each month and the payments are made to the staff. The amount of supplementary pay-ment to be made in one month to the person-nel from revolving funds obtained with their contribution cannot be over the total amount of relevant personnel’s monthly salary (inclu-ding additional index), benefits and all kinds of compensations (excluding executive, rep-resentation and duty compensations) and no more than 250% of it for freelancer general practitioner and dentists and 500% for non-freelancers, 350% for freelancer specialist physicians, the specialists as per the provisi-ons of Regulation on Specialty in Medicine in relevant branches and specialist dentists

and 800% for non-freelancers, 700% for non-freelancer lecturers and 150% for other per-sonnel. The rate of 150% is applied as 200% for those working in such special services as intensive care, delivery room, newborn, in-fant care, burn units, dialysis, surgery room, bone marrow transplantation unit and emer-gency service by considering the attributes of work and service. The amount of the additio-nal payment to be made to contracted health personnel is determined on the basis of the comparable health personnel who work in the same cadre and seniority (Table 1) and have the same service year and the supplementary payment to be made to them cannot exceed the upper limit of supplementary payment that can be made to their equals. The total amount

Page 45: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: H10-H11-H19-M19-M20-M59-R5 ID:120 K:02(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

29

of supplementary payment to be made to the personnel working in relevant unit from re-volving funds obtained with their contributi-on isn’t over 50% of revolving funds in the current year of relevant unit in secondary and tertiary care health institutions, 65% of revol-ving funds in the current year of relevant unit in primary care health institutions and 40% of monthly hospital revenues. One of the Hos-pital Report Score Criteria stated in the Dec-ree Law No. 663 does not find it appropriate that the supplementary payment made to the personnel is below 30% of Monthly Hospital Revenues (Erkan, 2011:1).

CORPORATE PERFORMANCE MEA-SUREMENT

Corporate performance measurement has been carried out periodically at regular in-tervals with restricted sanctions by aiming at increasing the quality awareness level of health institutions and improving their capa-city in the process of its supervision. In this process, the reaction and the application ca-pacities of the Ministry of Health practitio-ners were observed and the auditors tried to increase the knowledge and capacity. As a result, it was integrated into quality studies and the Quality Improvement and Performan-ce Evaluation Directive in Health Institutions and Organizations affiliated to the Ministry of Health (Ministry of Health, 2007) was put into practice in 2007. This directive has beco-

me the pivotal guide for periodic evaluation and grading of future autonomous hospitals. A relation has occurred between corpora-te performance measurement and payment system. Thus, rewarding of individual perfor-mance has become dependent on corporate quality and performance.

The final performance level that appears as a result of the corporate evaluation functions as the monetary value conversion factor of in-dividual performance scores determined for each employee in the organization. In other words, while the needs of an institution were determined by a committee and the contri-bution is shared at the legal limit in the past, the institution’s performance level now acts as the bar that determines the amount to be shared. In short, same individual performan-ce is rewarded more in a unit where corporate performance is high. Thus, the size of reward given to quantity is determined by the quality. Hospital Performance and Quality units are created. This coordinatorship and units are held responsible for corporate performance measurement and quality improvement (Mi-nistry of Health, 2007). For this reason, the individuals responsible for quality at hospi-tals become more effective gradually and in practice, periodical audits conducted by the quality officers at hospitals appear as the re-sult of this policy.

Page 46: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: H10-H11-H19-M19-M20-M59-R5 ID:120 K:02(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

30

PURPOSE

The purpose is to determine the effect of PDEÖS applied in the Ministry of Health on education, work order and interpersonal communication of physicians and to take the-ir opinions.

MATERIAL and METHOD

Data have been collected after the survey method has been used on the physicians of Atatürk Training and Research Hospital. 100 physicians among 700 ones working at the hospital have voluntarily participated in the survey with informed consent form. In the survey, there are some questions related to their socio-demographic features, preferen-ces for a different profession, whether PDE-ÖS is sufficient, whether other health person-nel consider the supplementary payment they

receive sufficient and the effect of PDEÖS on training, work order and interpersonal com-munication of physicians. Data have been analyzed with SPSS.

FINDINGS

It has been concluded that 54% of the partici-pants are female and 46% is male. 47% of the physicians are aged 21-30, 18% is aged 41-50 and 6% is over 51 years old. 67% is married and 33% is single. Concerning the academic title, 5% is research assistant, 37% is speci-alist, 1% is assistant professor, 7% is asso-ciate professor and 4% is professor. When it is evaluated as professional specialties, 71% is from internal units, 26% is from surgical units, 1% is from laboratory and 2% is from imaging units. 44% has spent 1-5 years and 22% has spent 6-10 years in the profession.

Page 47: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: H10-H11-H19-M19-M20-M59-R5 ID:120 K:02(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

31

Table 2. Socio-Demographic Situation of Physicians

ATTRIBUTES %

Sex

Female 54

Male 46

Age

21-30 47

31-40 29

41-50 18

51+ 6

Marital Status

Married 67

Single 33

Academic Title

Professor 4

Associate Professor 7

Assistant Professor 1

Specialist 37

Assistant Physician 51

Specialty

Internal units 71

Surgical units 26

Laboratory 1

Imaging 2

Years in Profession

1-5 44

6-10 22

11-20 21

21-30 11

30+ 2

TOTAL 100

Page 48: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: H10-H11-H19-M19-M20-M59-R5 ID:120 K:02(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

32

49% of the physicians have stated they have heard about the PDEÖS implementation from their colleagues 29% has learnt via media. 58% of the physicians think that PDEÖS sho-uld be revoked, 40% thinks that this system must be improved and sustained to continue

and 2% utters that status quo should be ma-intained. 73% of the physicians think that the supplementary payment made to the health professionals other than physicians by PDE-ÖS is insufficient.

Table 3. Physicians’ Sources of Information and Opinions on PDEÖS

Opinions of physicians %

Their sources of information concerning PDEÖS practice

Media 29

Colleagues 49

Hospital Management 16

Other 6

Opinions on the implementation of PDEÖS

Status quo should be maintained 2

It must be improved and sustained to be applied 40

The system should be revoked 58

Whether the supplementary payment made to other health personnel is sufficient

I think it is sufficient 7

I think it is insufficient 73

Undecided 20

TOTAL 100

When the physicians have been asked “Wo-uld you like to work in another profession?”, 52% has said no and 48% has stated that they would like to work in another professi-

on. 30% of the physicians preferring another profession would like to merchandize, 21.7% wants to become engineer and 13% would prefer being a teacher.

Page 49: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: H10-H11-H19-M19-M20-M59-R5 ID:120 K:02(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

33

Table 4. Thoughts of Physicians on Working in Another Profession

Opinions of physicians %

Would you like to work in another profession?

Yes 48

No 52

Different professions preferred

Commerce 30

Engineer 21.7

Teacher 13

Fine Arts 10.9

Sports Branches 10.9

Health Manager 2.2

Judge 2.2

Speaker 2.2

Pilot 2.2

TOTAL 100

Page 50: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: H10-H11-H19-M19-M20-M59-R5 ID:120 K:02(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

34

Table 5. Opinions of Physicians About The Effect of PDEÖS on Work Areas

OPINIONS REDUCED NOT CHANGED

INCREASED TOTAL

Duration of examination per patient 81% 12% 7% 100%

Number of workup (radiology, laboratory) 3% 16% 81% 100%

Number of local anesthesia 10% 43% 47% 100%

Number of inpatients 6% 18% 76% 100%

Number of patients in intensive care 4% 36% 60% 100%

Number of complications and requests for consultation

2% 20% 78% 100%

Interventions without indication 7% 22% 71% 100%

Quality of health service offered 77% 14% 9% 100%

Unethical practices 5% 33% 62% 100%

Malpractices 6% 32% 62% 100%

Time allocated for skill training in training hospitals

78% 16% 6% 100%

Assignments in various boards and commissions

35% 30% 35% 100%

Time of training per patient 79% 14% 7% 100%

Time allocated for theoretical education of assistants

70% 21% 9% 100%

Frequency of participating in continuous medical education

71% 20% 9% 100%

Time allocated for literature review 70% 22% 8% 100%

Competition between employees 9% 10% 81% 100%

Competition between clinics 10% 8% 82% 100%

Search for professional organization 43% 30% 27% 100%

Working hours 4% 7% 89% 100%

Work order 54% 21% 25% 100%

Motivation 79% 13% 8% 100%

Fair distribution in intra-clinical assignments 64% 30% 6% 100%

Duration of leaves and relaxation 77% 21% 2% 100%

Page 51: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: H10-H11-H19-M19-M20-M59-R5 ID:120 K:02(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

35

The opinions of participant physicians on the differences that occur with the use of PDEÖS have been taken and the results in Table 5 have been reached.

It has been observed that the rate of those exp-ressing that the duration of examination per patient has decreased is 81% and those stating that the number of workups requested from the patient (radiology, laboratory) has incre-ased is also 81%. 47% of the physicians have stated that the number of local anesthesia has increased and 76% of them have uttered an increase in the number of inpatients. 60% of the physicians have suggested that the number of patients in intensive care has risen, 78% of them have delivered an opinion regarding an increase in the number of complications and requests for consultation.

While the rate of the physicians stating that the interventions without indication have gone up is 71%, the rate of the physicians specif-ying that the quality of health service offered has reduced is 77%. 62% of the physicians have uttered that unethical practices have inc-reased, the rate of physicians indicating that the malpractices have gone up is 62%. It has been observed that 78% of the physicians have stated that the time allocated for skill training in training hospitals has reduced, 30% of them think that the rate of participating in various boards and commissions hasn’t changed and

79% of them have stated that the time of trai-ning per patient has decreased.

The rate of physicians expressing that PDE-ÖS reduces the time allocated for theoretical education of assistants has been found to be 70%, the rate of those stating that frequency of participating in continuous medical education reduces it has been determined as 70%. It has been observed that 91% of the physicians state that the competition between employees has increased, 82% of them think that the compe-tition between clinics has gone up.

While 43% of the physicians state that the search for professional organization has esca-lated and 89% of them have uttered an incre-ase in working hours, 54% of them have sta-ted that work order has lowered. The rate of physicians stating that the fair distribution rate in intra-clinic assignments has reduced is 64% and 77% of the physicians establish that du-ration of leaves and relaxation has decreased.

DISCUSSION

While 79% of the physicians state in our study that PDEÖS reduces their motivation, Zalim (2011: 360-374) has established that it has a positive effect on employee motivation and Kennedy (2005:12) has stated that it has a po-sitive contribution to the working motivation of physicians and the importance attached to the health services offered has increased. If or-ganizations want to achieve a healthy structu-

Page 52: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: H10-H11-H19-M19-M20-M59-R5 ID:120 K:02(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

36

re, they must first take the necessary precauti-ons to remove or at least minimize work stress (Gül, 2007:318-332).

According to the Turkish Medical Association’s research (TMA) that questions PDEÖS from the eyes of physicians, it has been determined that 73.4% has stated that the duration of lea-ves and relaxations has reduced, 89% of the physicians utter that the working hours have extended and 77% has specified that relaxa-tion allowances have decreased. It is thought that physicians can’t use their legitimate rights of leave by thinking that their supplementary payment will reduce and this lowers the pro-ductivity and negatively affects motivation.

In our study, 58% of the physicians have stated that PDEÖS system should be annulled and 40% of them have uttered that the system sho-uld be improved and sustained. In the study of Timur (2007:2) conducted on physicians and patients in public hospitals, it has been deter-mined that 54% of the physicians aren’t satis-fied with the PDEÖS practice.

In this study, 73% of the physicians have speci-fied that the supplementary payment received by other health professionals is insufficient. In the study of Gazi (2006:30) that examines the effect of PDEÖS applied in hospitals on pati-ents and employees, it has been reported that the supplementary payment rates of health professionals are considerably more different

than the payments of physicians and they are demotivated for work.

In the study of Gazi and other colleagues in 2009 in the same hospital, 35% health person-nel were reached. In this research, some diffe-rences were established in terms of education, sex, professions and departments among the opinions of personnel groups about PDEÖS. This system is not considered fair by the per-sonnel due to the imbalances between the pay distribution of physicians and the imbalances between the fees of physicians and other per-sonnel. However, when the findings obtained are evaluated together, it can be said that the opinions of physicians and other personnel in the hospital about PDEÖS are positive (Gazi, 2009:55-67).

The general arithmetic mean of the scale used in the research conducted by Akçakanat & Çarıkçı has been found to be 4.12±0.50. The fact that the arithmetic mean approximates to 5 has been interpreted that the dissatisfaction levels of lecturers being the target group of the research from PDEÖS are high. Accordingly, lecturers are highly dissatisfied from the supp-lementary payment system when the scale is addressed as a whole (Akçakanat & Çarıkçı, 2016: 865-892).

In a study of Kart (2013:1), it has been sta-ted that “scoring every job done” throws the profession of medicine away from humanistic

Page 53: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: H10-H11-H19-M19-M20-M59-R5 ID:120 K:02(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

37

and ethical values although it provides some transformations that can be regarded positi-ve in terms of patients and hospitals. It also increases the behavior of making unneces-sary workup and prescription of drugs. In our study, 81% of the physicians have stated that the rate of demanding workup has increased and 76% of them have uttered that the num-ber of inpatients in clinics has risen.

The system intensifies the competition bet-ween physicians and the competitive pres-sure becomes evident as a practice directed to changing all relation networks of physi-cians. One of the main consequences of the study performed in this matter is that the new practice has led to an increase injustices and misconduct. New developments in the work environment of physicians reduce the solida-rity between physicians and they personalize the working conditions. The pressure created by the tendency to keep the performance me-asures high should lead to the development of unethical behaviors, such as “stealing each other’s patients” among physicians and deve-loping negative attitudes by competing with one another. In this study, 81% of the physi-cians have stated that the competition betwe-en employees has increased and 82% of them think that the competition between clinics has increased.

Physicians state that the duration of education per patient and intra-clinic education duration

have decreased in addition to the decrease in time allocated for theoretical and practical education.

CONCLUSION

This study only contains opinions on the physicians working in Ankara Atatürk Trai-ning and Research Hospital. In this respect, it is necessary to be careful to generalize the results of the study to all physicians working in training and research hospitals or to all physicians who benefit from the additional payment system. All subsequent physicians (lecturers, specialists, practitioners, assis-tants) benefiting from PDEÖS can be inc-luded in the study by taking a larger sample in future studies. In this regard, the opinions of physicians working in primary, secondary and tertiary health institutions can be com-pared. In addition, using qualitative research techniques instead of survey research as a research method may enable more accurate information to be obtained. In this study, sub-jective opinions of physicians haven’t been evaluated in the dimensions with numerical data that can be obtained from hospital re-cords such as productivity increase, quality increase and ethical violations. In subsequent studies, it will be healthier to pay attention to this issue and to support the results of the study with objective hospital records. Altho-ugh there are some studies stating that PDE-ÖS has led to a significant increase in the

Page 54: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: H10-H11-H19-M19-M20-M59-R5 ID:120 K:02(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

38

motivation of physicians, a reverse result has been achieved. It should be taken into con-sideration that such problems as examining more patients and the failure to allocate suf-ficient time to patients will be experienced in the system.

It is asserted in the studies conducted that PDEÖS has a role in disturbance of work pe-ace in health institutions and organizations. One of the reasons for the deterioration of work peace is the competitive working envi-ronment. Moreover, such unethical behaviors as stealing each other’s patient have been re-ported.

Health professionals other than physicians can’t benefit from this system adequately. It should be taken into consideration that it is the vital part of the system. Employees state that they avoid taking leaves and sometimes annual leaves even if it is necessary due to the fact that supplementary payments made from revolving funds are cut for days off and on sick leaves. In this regard, it can be suggested that deductions shouldn’t be made for every annual leave or sick leave as this can lead to inefficiency and occupational accidents, de-ductions can be made for conditions over a certain threshold.

The ability to perform performance-based pay plans in a sound manner depends, first and foremost, on measuring the performan-

ce in a rational, fair and objective way. It is necessary for managers to rigorously tackle issues that might prevent healthy conduct of the performance evaluation. Therefore, a mistake to be made in performance manage-ment will adversely affect the basic dynamics of the system based on trust and motivation.

REFERENCES

AKÇAKANAT, T., ÇARIKÇI, İ.H., (2016). Sağlık Kurumlarında Performansa Daya-lı Ödeme Sistemi: Üniversite Hastanele-rinde Çalışan Öğretim Üyeleri Üzerinde Bir Araştırma. Süleyman Demirel Üni-versitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakül-tesi Dergisi, 21(3): 865-892

ERKAN, A., (2011). Performansa Dayalı Ödeme: Sağlık Bakanlığı Uygulaması. Maliye Dergisi, 160(1)

FETTAH, K., ŞAHİN, B., (2009). Birinci Basamak Sağlık Kuruluşlarında Çalışan Personelin Performansa Dayalı Ek Öde-me Uygulamasına İlişkin Değerlendir-meleri. Hacettepe Sağlık İdaresi Dergisi, 12(2):177-201

GAZİ, A., (2006). Sağlık Bakanlığı Hasta-nelerinde Performansa Dayalı Ek Ücret Ödeme Sisteminin Hastalar ve Sağlık Personeline Olan Etkisinin Analizi. Gazi Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, Ankara

Page 55: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: H10-H11-H19-M19-M20-M59-R5 ID:120 K:02(İşletme Yönetim Organizasyon – Business Management Organization)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

39

GAZİ, A., et, al., (2009). Sağlık Bakanlığı’na Bağlı Hastanelerde Performansa Bağlı Ek Ödeme Sisteminin(PDEÖS) Personel Tarafından Değerlendirilmesi: Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi Örneği. Fi-nans Politik & Ekonomik Yorumlar Der-gisi, 46(538):53-67

GÜL, H., (2007). İş Stresi, Örgütsel Sağlık ve Performans Arasındaki İlişkileri bir Alan Araştırması, KMU Sosyal ve Ekonomik Araştırma Dergisi: 318-332

KARABULUT, T., OKKA, Ö.F., BAŞEL, H., (2006). Bireysel Performansa Dayalı Üc-ret ve Verimlilik İlişkisi: Bankacılık Sek-töründe Örnek Uygulanma. Selçuk Üni-versitesi Karaman İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dergisi: 11

KART, E., (2013). Sağlıkta Dönüşüm Süre-cinde Performansa Dayalı Ücretlendir-menin Hekimler Üzerine Etkileri, Çalış-ma ve Toplum Dergisi, 3(1)

KENNEDY, L., (2005). How Long Do We Want to Live and at What Cost?. The Bri-tish Journal of Cardiology, 13(3)

SABUNCUOĞLU, Z., (2000). İnsan Kay-nakları Yönetimi. Ezgi Yayınları, Bursa: 209

SAĞLIK BAKANLIĞI, (2008). Sağlıkta Dö-nüşüm, Performans Toplantıları-2, Anka-ra, Sağlık Bakanlığı Yayını

TİMUR, A., (2007). Hastane İşletmelerinde Maliyetleme Yaklaşımları ve Performan-sa Dayalı Ücret Sistemi. Kocaeli Üniver-sitesi Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ, (2009). He-kimlerin Değerlendirmesi İle Performan-sa Dayalı Ödeme. Ankara, Türk Tabipleri Birliği Yayınları

ZALİM, H., (2011). Performansa Dayalı Üc-ret Uygulanmasının Doktor Memnuniye-ti Üzerine Etkileri. İstanbul Üniversitesi Sosyal Siyaset Konferansları, 53:360-374

Page 56: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

4040

TÜRK SPOR YÖNETİMİNİN 1986-2011 TARİHLERİ ARASINDAKİ DEĞİŞİM VE GELİŞİMİ 1

THE CHANGE AND DEVELOPMENT OF TURKİSH SPORTS ADMİNİSTRATİON BETWEEN THE YEARS 1986-2011

Beraat KAYNAK1, Ahmet DÖNMEZ2, Ayşe ÖNAL3, Gülten HENGÜNER4

1-2-3 Sakarya Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği, A.B.D. Sakarya / Türkiye

4Sakarya Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü, Sakarya / Türkiye

Öz: Bu çalışma, Türk spor yönetiminde 1986-2011 tarihleri arasındaki, 3289 Sa-yılı Kanun ve sonrasında meydana gelen değişim ve gelişimi incelemek amacıyla yapılmıştır. Bu çalışma tarama modeli kapsamında betimsel analiz tekniği ile ger-çekleştirilmiştir. İnceleme sonunda, 3289 Sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi son-rasında spor yönetiminde gerçekleşen önemli olayların; Federasyonların özerkliği, sporda şiddet yasası, Başbakanlığa bağlı olan GSGM’nin Spor Bakanlığına bağlan-ması, Tahkim kurulunun oluşturulması, Dopingle mücadele, Türkiye Futbol Fede-rasyonunun özerk olması, GSGM Sponsorluk Yönetmeliğinin yürürlüğe girmesi, büyük spor kulüplerinin şirketleşmesi, sporun amatörlükten çıkıp profesyonel hale gelmeye başlaması, tesislerin ve tahsisli arazilerin spor için amaç dışı kullanılma-sındaki artış, Belediye kanunundaki %1 payların kaldırılması, Genel müdürlüğe ait spor tesislerinin bedelsiz olarak kulüplere verilmesindeki artış, Tesis yapma mükellefiyeti, okul sporlarının SGM’ye verilmesi ve İl Başkanlığı uygulaması-nın kaldırılması şeklinde olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, Türkiye Futbol Federasyonuna özerklik verilmesi, diğer federasyonların da özerk yapıya geçişini kolaylaştıracak bir adım olan GSGM Sponsorluk Yasası’nın yürürlüğe girmesi ve futbol haricindeki spor federasyonlarına idari ve mali yönden özerk olma imkânı tanıyan yasal düzenlemelerin yapılması ve Federasyon başkanlarının seçimle iş-başına gelmesiyle ilgili yasal düzenlemelerin yapılması, Türk spor yönetiminde demokrasi için arayışların hızlandığını gösteren olumlu gelişmelerdir. Ayrıca, Spor müsabakalarında şiddet ve düzensizliğin önlenmesi, yine şiddet, şike, rüşvet ve haksız kazançla ilgili araştırma komisyonunun kurulabilmesi ve dopingle mücade-le gibi konularda yapılan yasal düzenlemelerin 3289 Sayılı Kanundaki olumlu ve önemli gelişmelerden olduğu görülmektedir. Ancak, Belediye gelirlerinin % 1’lik kısmının Gençlik Spor İl Müdürlüklerine aktarılması maddesinin kaldırılması, te-sislerle ilgili bazı düzenlemeler, spor yöneticilerinin çoğunlukla alandan olmayışı ve yönetime siyasetin etkisi, Türk sporunun yönetimi ve gelişimi bakımından deza-vantaj olarak düşünülmektedir. Bu tespitler doğrultusunda, sporun siyasetten uzak tutulması, sporu yönetenlerin spor eğitimi almış olması, öz kaynakları ve spor te-sislerinin daha verimli kullanılması, ayrıca Türk spor yönetiminin 2011’den günü-müze kadar olan değişim ve gelişimiyle ilgili çalışmaların da yapılması önerilebilir.

Anahtar Kelimeler: Türk Spor Yönetimi, Spor Genel Müdürlüğü, 3289 Sayılı Ka-nun, Gelişim ve Değişim

Abstract: This study was conducted with the aim to investigate the change and development that emerged in Turkish sports administration between the years 1986-2011 with law no. 3289. This study was applied via descriptive analysis within the scope of descriptive survey model. At the end of the examination, the important events which occurred in sports administration with the law no. 3289 going into operation were; autonomy of the federations, violence in sports law, affiliating GDYS (General Directorate of Youth and Sports) which was previously affiliated with Prime Ministry, with Ministry of Sports, constituting Arbitration Board, fighting doping, autonomy of Turkish Football Federation, entry into force of GDYS Sponsorship Regulation, incorporation of major sports companies, sports becoming professional rather than amateur, increase in the usage of facilities and assigned fields with a purpose other than sports, removing 1%share in Municipality law, increase in assigning the sports facilities which belong to the General director-ate to clubs without charge, obligation of building facilities, assigning school sports to GDS (General Directorate of Sports) and removal of Provincial Chairmanship. As a result, the outcomes such as autonomy of Turkish Football Federation, the law of GDYS Sponsorship which is going to enable other federations to become autonomous, law regulations which are going to provide opportunity for sports fed-erations except for football in becoming administratively and financially autono-mous and law regulations regarding election of Federation presidents are positive developments which show that search for democracy has accelerated in Turkish sports administration. Additionally, it is seen that law regulations in subjects such as preventing violence and disarrays in sports events, establishing research com-mission regarding violence, match-fixing and unearned income and fighting dop-ing are among positive developments in law no. 3289. However, the points such as transferring 1% of municipalities’ income to Provincial Directorate of Youth and Sports, some regulations regarding facilities, most sports managers not being involved in the field and influence of politics into administration are regarded to be disadvantages in respect to Turkish sports’ administration and development. In accordance with these findings, the points such as keeping politics out of sports, sports managers to be people educated in sports, more efficient use of own resourc-es and sports facilities and also conducting studies regarding the change and devel-opment of Turkish sports administration from 2011 to present may be suggested.

Key Words: Turkish Sports Administration, General Directorate of Sports, Law no. 3289, Development and Change

(1) Sorumlu Yazar: Gülten HERGÜNER, 4Sakarya Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü, Sakarya / Türkiye [email protected] Geliş Tarihi / Received: 26.02.2017, Düzelt-mme Tarihi / Revision Date: 19.03.2017 Kabul Tarihi/ Accepted: 27.03.2017 Makalenin Türü: Type of article (Literatür Derleme / Literature Review) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest: Yok / None “Etik Kurul Raporu Var – None; There is report of Ethics Committee” (Araştırmada Kurum İzni ve Etik Kurul Raporu “Yok”) “YOK” “The Research Council Permit Yes / No” “NO”

Doi: 10.17373/UHEYAD.2017.1.0005

UHEYAD ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCHES ON ECONOMY MANAGEMENT

Page 57: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: G33-L83-L84-M10 ID:119 K:129(Spor Ekonomisi ve Yönetimi – Sport Economics and Management)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

41

GİRİŞ

Spor, bir toplumun yüceltilmesinde, fert ve toplum ilişkilerinin geliştirilmesinde, ferdin topluma uyumunu sağlamanın yanında, ruh ve beden sağlığını güvence altına almada önemli bir araçtır. Bütün çağdaş toplumlar en kıymetli sermaye olan insan gücünü sağlıklı bir şekilde geliştirip, ondan en yüksek verimi elde etme uğraşında sporu çok etkili ve önem-li görmüşler ve bundan istifade etmenin tüm yollarını aramışlardır (Yetim, 2005: 139).

Hergüner (2015) “Sporu; çeşitli amaçlarla, farklı alanlar kullanılarak, ferdi veya takım halinde, araçlı veya araçsız yapılan, plan-lı çalışmayı ve kurallara uymayı gerektiren, ağırlık, metre, zaman ölçü birimleri ve sayı ile değerlendirilen, mental ve fiziki rekabe-te dayalı, performans arttırıcı, sosyalleştirici ve eğitici psiko-motor faaliyetlerdir” şeklinde ifade etmiştir (Hergüner, Bar, Yaman, 2016: 155-168). ). İnsan yaşamı ile birlikte başla-yan spor olgusu çeşitli merhaleler kat ederek günümüz dünyasının en önemli faaliyet alanı haline gelmiştir. Çünkü spor sağlıklı yaşam, boş zamanları değerlendirme ve insanlar ara-sı sosyal ağ oluşturma açısından insanlar için ideal bir yaşam biçimi oluşturmak tadır (Ste-wart, 2007 :7, akt. Açıkgöz, 2015: 42-60). Dünyanın her ülkesinde aynı kural ve şartlar-la yürütülen sportif faaliyetler sporcuyu, ant-renörü, personeli, uzmanları ve tesisleriyle,

kısacası büyük bir sektör olarak bir iş disipli-nini ifade eder (Yetim, 2005: 141).

Bu büyük sektörün ülkemizdeki oluşumu ve yönetimi değişik dönemlerde ve yapılarda gerçekleşmiştir.

Türkiye’de sporun yönetimini 4 kısımda ince-lemek mümkündür:

1. Örgütsüz ve himayeciliğe yönelik, 1923 öncesi çabaları

2. Türkiye İdman Cemiyeti İttifakının (TİCİ) 1922-1936 kuruluşu ile birlikte, sporda de-mokrasi yolunda önemli adımların atıldığı gönüllü birliklerin dönemi,

3. Devletin 1936 yılında Türk Spor Kurumu ile yönetime ağırlığını koymaya başlaması ve sonuçta da yönetimi üstlenmesi,

Bu dönemi 3’e ayırabiliriz

a. Devlet ve Siyasal parti denetimindeki Türk Spor Kurumu (1936-1938).

b. Devlet otoritesinin temsilcisi olarak orta-ya çıkan Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü (1938-1983).

c. Siyasal ağırlıklı Gençlik ve Spor Bakanlığı (1969-1983).

4. Sporda devlet yönetiminin yeniden düzen-lenmesi, sporda demokrasi arayışlarının hız-lanması ve bu alanda önemli adımların atıl-ması.

Page 58: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: G33-L83-L84-M10 ID:119 K:129(Spor Ekonomisi ve Yönetimi – Sport Economics and Management)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

42

Bu dönemi de 6’ya ayırabiliriz

a. Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın birleştirilmesi ve Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın kurulması (1983-1989).

b. 3530 sayılı Beden Terbiyesi Genel Müdür-lüğü yasasının yürürlükten kaldırılması ve yerine 3289 sayılı Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdürlüğü yasasının kabul edilmesi (21 Mayıs 1986-18 Mart 1989).

c. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı-nın kapatılarak, spor işlerinin Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ayrılması, Gençlik ve Spor işlerinin Başbakanlığa bağlanması (18 Mart 1989).

d. Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdürlü-ğünün Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ha-line getirilmesi (18 Mart 1989).

e. Spor Federasyonlarının özerkleştirilme-si ve demokratik bir yapıya kavuşturulması yolundaki çabalar ve profesyonel futbolun yönetimine yeni bir düzenleme getirilmesi amacıyla yürürlüğe konulan 27.05.1988 gün ve 3461 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu-nun Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun, bu kanunu ortadan kaldırarak futbolda çok daha fazla demokrasiyi getiren 17.06.1992 ve 3813 sayılı kanunun çıkarılması.

f. Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfede-rasyonu başta olmak üzere gönüllü birlikle-

rin örgütlenme çabaları ve ürünleri (Sümer, 1997: 41-42).

Otoritelerce BTGM yasası ve yasanın ta-nıdığı geniş yetkilerle oluşturulan spor fe-derasyonlarının yapısı, çağın gelişimine ve toplumsal değişimlere ayak uyduramayınca 3530 sayılı yasanın birçok önemli ilkeleri içermesine karşın artık eskidiği, yıprandığı ve çağın hızına cevap veremediği ileri sürü-lüyordu (Sümer, 1989: akt, Yılmaz, 2002:18). Hızlı değişim günümüz dünyasının en büyük özelliklerinden biridir. Her gün karşılaşılan yenilikler toplum yapısını ve yaşam koşulla-rını da aynı hızla değiştirmektedir (Çavuşoğ-lu, 2011: 165-180).

Bu amaçla 3530 sayılı kanun yerine deği-şen ve gelişen şartlara uyum sağlamak üzere BTGM’nin Teşkilat ve Görevleri hakkında 21.5.1986 tarih ve 3289 sayılı kanunla daha ayrıntılı düzenlemeler yapılmıştır (Yılmaz, 2002:18). Bu yasayla BTGM olan adı, Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdürlüğü olarak değiştirilmiştir. 1989 yılında Başbakanlığa-bağlı Devlet Bakanlığı’na bağlanması nede-niyle adı “Gençlik ve Spor Genel Müdürlü-ğü” olmuştur (sgm.gsb.gov.tr).

3289 sayılı kanunun (1986-2011 döne-mindeki) amacı, Başbakanlığa bağlı, mer-kezde katma bütçeli ve tüzel kişiliğe sahip G.S.G.M’nin, taşrada ise özel bütçeli Gençlik ve Spor İl ve İlçe Müdürlüklerinin kurulma-

Page 59: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: G33-L83-L84-M10 ID:119 K:129(Spor Ekonomisi ve Yönetimi – Sport Economics and Management)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

43

sını, teşkilat, görev ve yetkilerine ait esas ve usulleri düzenlemektir (GSGM. 3289 Sayılı Kanun).

G.S.G.M.’ nin görevleri ise, vatandaşın fizik moral, güç ve yeteneklerini sağlayan beden eğitimi, oyun, jimnastik ve spor faaliyetle-rini sevk ve idare etmek, spor faaliyetlerini programlamak bu faaliyetler için araç, gereç ve benzeri ihtiyaçları kurmak. Tescil, vize ve aktarma işleri yapmak. Spor federasyonla-rının kurulması ve spor dallarını belirlemek için gerekli usul ve esasları tayin ve tespit etmek. Spor saha ve tesisleri yaparak vatan-daşın istifadesine sunmak. Müsabakalarda milletlerarası kuralların ve her türlü talimatın uygulanmasını sağlamak. Futbol müsabaka-larından müşterek bahis (spor-toto ve spor-loto) düzenlemek yönetmek. Sporcu sağlığı ile ilgili tedbirler almak ve spora ilgiyi art-tıracak yayınlar yapmak. Sporcu ve spor ele-manlarını denetlemek.Milletlerarası temas ve müsabakalarda resmi merci görevi yapmak, Gençlerin boş zamanlarını değerlendirebil-meleri için spor ortamı hazırlamak. Başarılı sporcu ve çalıştırıcılara yardım yapmak ve ödüllendirmektir (Mutlu, 2001: 61-62).

Böylece Anayasanın 58. ve 59. maddesinde verilen görevlerin yerine getirilmesine ne de-rece katkı sağladığı da görülmektedir.

Bu görevlere bakıldığında GSGM’nin, spor-tif faaliyetlerin yapımında ve gelişiminde

teşvik edici, düzenleyici ve denetleyici bir otorite konumunda olduğu görülmektedir. GSGM bu niteliği itibariyle, kanunen getiril-miş istisnalar yani,futbol ve at yarışları dışın-da tüm spor branşları konusunda genel yetkili kurum durumundadır. Futbola ilişkin olarak, GSGM’nin tek yetkisi, futbol müsabakaların-da müşterek bahis (spor-toto ve spor-loto) dü-zenlemektir (3289 Sayılı Kanun m. 2/i).

G.S.G.M Merkez ve Taşra teşkilatından mey-dana gelmektedir (GSGM, 3289 Sayılı ka-nun).

1) Merkez Teşkilatı

Genel Müdürlük Merkez Teşkilatı; Ana hiz-met birimler, danışma ve denetim birimleri ve yardımcı birimlerden meydana gelir.

Ana Hizmet Birimleri

1-Spor Faaliyetleri Dairesi Başkanlığı

2-Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı

3-Tesisler Dairesi Başkanlığı

4-Spor Eğitimi Dairesi Başkanlığı

5-Spor Kuruluşları Dairesi Başkanlığı

6-Gençlik Hizmetleri Dairesi Başkanlığı

Danışma ve Denetim Birimleri

1-Teftiş Kurulu Başkanlığı

2-Hukuk Müşavirliği Başkanlığı

Page 60: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: G33-L83-L84-M10 ID:119 K:129(Spor Ekonomisi ve Yönetimi – Sport Economics and Management)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

44

3-Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Da-iresi Başkanlığı

Yardımcı Birimler

1-Personel ve Eğitim Dairesi Başkanlığı

2-İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı

3-Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı

4-Savunma Uzmanlığı

Sürekli Kurullar

1-Merkez Danışma Kurulu

2-Merkez Ceza Kurulu

3-İl ve İlçe Danışma Urulu

4-Gençlik ve Spor Şurası

2) Taşra Teşkilatı

Gençlik ve Spor İl ve İlçe Müdürlüklerinde bulunan başlıca şubeler şunlardır:

Spor Hizmetleri Şubesi

1-Gençlik, Beden Eğitimi ve Okul Spor Hiz-metleri

2-İl ve İlçe Spor Faaliyetleri

3-Federasyon Faaliyetleri

4-İl ve İlçe Ceza Kurulu Hizmetleri

5-Sicil-Lisans Hizmetleri

6-Sporcu Sağlığı Hizmetleri

İdari İşler Şubesi

1-Personel Hizmetleri

2-Malzeme Hizmetleri

3-Muamelat Hizmetleri

4-Arşiv Hizmetleri

5-İstatistik Hizmetleri

6-Sivil Savunma Hizmetleri

7-Teftiş ve Soruşturma Hizmetleri

Tesis Hizmetleri Şubesi

1-Tesis (Bakım-Onarım) Hizmetleri

2-Tesislerin İşletilmesi Hizmetleri

3-Reklam Hizmetleri

Muhasebe ve Bütçe Şubesi

Türk spor yönetimi mevzuatının, hukukun temel dallarının haricinde, diğer kurum/ku-ruluşların mevzuatından da yararlanmakla birlikte büyük oranda Anayasanın, “sporun tabana yayılması ve başarılı sporcunun koru-narak, ödüllendirilmesi hususlarını, devletin asli ve sürekli görevlerinden sayarak”(Resmi Gazete, 1982), bu görev ve sorumluluğu ver-diği Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdür-lüğünün mevzuatından oluşturulmuş olması, bu kurumunda sadece adının değil, teşkilat yapısı ve mevzuat olarak da 1986 yılından itibaren büyük değişiklikler yaşaması, çalış-

Page 61: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: G33-L83-L84-M10 ID:119 K:129(Spor Ekonomisi ve Yönetimi – Sport Economics and Management)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

45

mamızda 1986 yılının Türk spor yönetiminde değişimin ve gelişimin kilometre taşı olarak ele alınmasındaki önemli etkenlerdendir.

Türk spor yönetimini ve bu alandaki gelişme-leri dünya konjonktüründen ayrı düşünmek mümkün değildir. Bazen gecikmeli ya da kıs-men eksik olsa da her halükarda dünyadaki gelişim ve değişimlerden etkilenilmiş ve bu doğrultuda hareket edildiği görülmüştür.

Bu çerçevede özellikle 1986 sonrasında Türk spor yönetiminde köklü ve hızlı değişimler ve gelişmeler yaşanmıştır. Bunun en başta ge-len sebebi Türkiye’nin sosyal, ekonomik ve politik olarak dünya ülkeleriyle iletişimi ve açık bir politika izlenmesi, milletler arası et-kileşimin; televizyon, bilgisayar, internet vb iletişim araçlarıyla daha kolay ve hızlı bir şe-kilde gerçekleşmesindendir (Karaoğlu, 2017: 41-45).

AMAÇ

Bu çalışma, 1986-2011 yılları arasında, 3289 Sayılı Kanun ile Türk spor yönetiminde ger-çekleşen değişim ve gelişimlerin değerlendi-rilmesi ve alana katkı sağlayacak önerilerde bulunulması amacıyla yapılmıştır.

YÖNTEM

Bu çalışma tarama modeli kapsamında be-timsel analiz tekniği ile gerçekleştirilmiştir. Tarama modelleri, geçmişte ve hala var olan

bir duru mu var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma yaklaşımlar olup araştır-maya konu olan olay, birey ya da nesne kendi koşulları içinde ve var olduğu gibi tanımlan-maya çalışılır (Karasar, 1999: 77).

Araştırmanın evreni Türk spor yönetimi, ör-neklemi ise 1986 ve 2011 tarihleri arasındaki değişimlerin yansıdığı ve uygulayıcısı niteli-ğinde olan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü merkez ve taşra teşkilatlarıdır.

Çalışmada doküman olarak; kitap, tez ve makalelerden yararlanılmışayrıca Spor Ge-nel Müdürlüğünün kurumsal web sitesinde yayınladığı kanunlar ve yönetmeliklerden, resmi gazetelerden aynen alıntılar yapılarak, atıfta bulunarak elde edilmiştir.

BULGULAR

Bu çalışma ile şimdiki adıyla Spor Genel Mü-dürlüğünün (GSGM) 1986-2011 tarihleri ara-sında geçirdiği değişiklikler ile bu yaşanan gelişmelerin bir bakıma GSGM’nin Anayasa-nın 58 ve 59. maddelerinin gereğini ne derece yerine getirdiği hususu da değerlendirilmiştir.

1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda geçen gençlik ve spor konularının ele alın-dığı 58. ve 59. maddelerden hareketle, Türk sporunu yönetmek için 3289 sayılı kanun yü-rürlüğe girmiştir (Resmi Gazete, 1982). Bu kanunda spor yönetiminde meydana gelen değişiklikler şu şekildedir:

Page 62: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: G33-L83-L84-M10 ID:119 K:129(Spor Ekonomisi ve Yönetimi – Sport Economics and Management)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

46

Türkiye Futbol Federasyonunun özerk olma-sı 5894 Sayılı Kanun (Resmi Gazete, 2009), Spor Federasyonları Başkanlarının Seçimle İşbaşına Gelmesine İlişkin Yasal Düzenleme-ler 27139 Sayılı Resmi Gazete (Resmi Ga-zete, 2009), Spor Federasyonlarının Özerk-leşmesi 5105 Sayılı Kanun (Resmi Gazete, 2004), Spor Müsabakalarında Şiddet ve Dü-zensizliğin Önlenmesi Amacıyla Yapılan Ya-sal Düzenlemeler 6222 Sayılı Kanun (Resmi Gazete, 2011), Türk sporunda Şiddet, Şike, Rüşvet ve Haksız Rekabet İddialarının Araş-tırılarak, Alınması Gereken Önlemlerin Be-lirlenmesi (TBMM, 2005).

Dopingle Mücadelede Yasal Düzenlemeler 3703 sayılı Kanun (Resmi Gazete, 2005).

Son Yıllarda Türk Sporunda Yaşanan Doping Sorununun Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin BelirlenmesiAmacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu 2005 tarihinde kurulmuştur.

Ödül İle İlgili Olarak Yapılan Yasal Düzenle-meler 27748 (Resmi Gazete, 2010),

Sponsorluk İle İlgili Olarak Yapılan Yasal Düzenlemeler 5340 Sayılı Kanun (Resmi Ga-zete, 2005),

Büyükşehir Belediye Kanununda Yapılan Değişikliklerin Spor Yönetimine Yansıması 5216 Sayılı Kanun (Resmi Gazete, 2004),

Belediye Kanunundaki Değişikliklerin Spor Yönetimine Yansıması 5272 Sayılı Kanun (Resmi Gazete, 2005),

İl Özel İdaresi Kanununda Yapılan Değişik-liklerin Spor Yönetimine Yansıması 5197 Sa-yılı Kanun (Resmi Gazete, 2004),

Dernekler Kanununda Yapılan Yasal Düzen-lemeler 5253 Sayılı Kanun (Resmi Gazete, 2004),

GSGM Tahkim Kurulu’nun Oluşturulması 5105 Sayılı Kanun (Resmi Gazete, 2004),

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne Ait Ta-şınmazlarınİdaresi 27241 Sayılı Resmi Gaze-te (Resmi Gazete, 2009),

3289 Sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdür-lüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki 3289 Sayılı Kanun (Resmi Gazete, 1986),

Başbakanlığa bağlı olan GSGM’nin Spor Ba-kanlığına bağlanması (638 sayılı KHK, Res-mi Gazete, 2011).

SONUÇ

Türk spor yönetiminde, geçmişten gelen so-runlar ve BTGM döneminde, yönetimin Baş-bakanlıktan alınıp çeşitli bakanlıklara bağ-landıktan sonra, spor örgütünün tüm devlet kuruluşları ile çok sorunlu olan koordinas-yon, destek ve yardım ihtiyacının karşılana-maması, yerel gelirlerden spor hizmetlerine ayrılacak pay ilkesinin korunamaması, ör-

Page 63: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: G33-L83-L84-M10 ID:119 K:129(Spor Ekonomisi ve Yönetimi – Sport Economics and Management)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

47

gütün mali yönden bürokratik engellerden arınamaması ve çok az bütçe ile yönetilme-ye zorlanması, 500’den fazla işçi çalıştıracak kurumların spor tesisi yaptırmaları yasasının işlerlik kazandırılamaması, örgütte kilit görev yerlerinin uzun yıllar fahri personelle yöne-tilmeye çalışılması ve örgütün baş yöneticisi olan genel müdürlerin çok sık değiştirilmesi vb. sorunlarla karşılaşılmış olması, ayrıca Ulusal spor yönetiminin bir yasaya (3530), kulüplerin bir başka yasaya (1630) bağlı bu-lunması da önemli sorun teşkil etmiştir (Fi-şek, 1998:420).

Tüm bunlar ve bunlara benzer sorunlardan ötürü Türk spor yönetiminde köklü bir deği-şim ihtiyacı doğmuştur. Böylece 3530 sayılı kanun, yerini 3289 sayılı kanuna bırakmıştır.

İnceleme sonunda, 3289 Sayılı Kanunun yü-rürlüğe girmesi sonrasında spor yönetiminde gerçekleşen önemli olayların; Federasyonla-rın özerkliği, sporda şiddet yasası, Başbakan-lığa bağlı olan GSGM’nin Spor Bakanlığına bağlanması, Tahkim kurulunun oluşturulma-sı, dopingle mücadele, Türkiye Futbol Fede-rasyonunun özerk olması, GSGM Sponsor-luk Yönetmeliğinin yürürlüğe girmesi, bü-yük spor kulüplerinin şirketleşmesi, sporun amatörlükten çıkıp profesyonel hale gelme-ye başlaması, tesislerin ve tahsisli arazilerin spor için amaç dışı kullanılmasındaki artış, Belediye kanunundaki %1 payların kaldırıl-ması, Genel müdürlüğe ait spor tesislerinin

bedelsiz olarak kulüplere verilmesindeki ar-tış, tesis yapma mükellefiyeti, okul sporları-nın SGM’ye verilmesi şeklinde olduğu tespit edilmiştir.

1982 Anayasası’ndan sonraki dönemde dün-yada ve bu paralelde ülkemizde özelleşme, devletçiliğin azaltılması, liberalleşme gibi kavramlar çerçevesinde sporda devlet yöne-timinin yeniden düzenlenmesi ve hatta özel-likle azaltılması yönünde çalışmaların bazen yavaşlamakla birlikte sürdürüldüğünü, spor yönetiminde demokrasi için arayışların arta-rak hızlandığını, bu konuda önemli adımların atıldığını söylemek mümkündür.

Nitekim GSGM’ ye bağlı spor federasyonla-rının özerk hale gelmesi, 1986 sonrası Türk spor yönetimindeki en önemli değişiklik ola-rak görülmektedir. 2011 yılında federasyon-ların “özerk” yerine “bağımsız” olarak nite-lenmesi ve adlandırılması gerektiği hususu üstelik bir Anayasal değişiklik ile zorunluluk haline getirilmesine karşın, 1986 sonrasın-da Federasyonların idari ve mali yapısında-ki değişikliklerin yine de “özerklik” olarak algılanması, hatta spor yönetimine faydası olması bakımından “bağımsız olmamaları gerektiği” yönünde genel bir kanı bulunma-sı dikkat çekicidir (Karaoğlu, 2017: 41-45). Federasyonların nasıl bir düşünce içerisinde hareket ettiklerini, Türk spor alanını hangi nedenlerle yönetme amacında olduklarını ve Anayasa değişikliği ile getirilen yeni “bağım-

Page 64: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: G33-L83-L84-M10 ID:119 K:129(Spor Ekonomisi ve Yönetimi – Sport Economics and Management)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

48

sızlık” kavramı ile olması gerekenin ne derece uyuştuğunun ortaya konulması bakımından önemlidir.

Mutlu’nun (2001), Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Merkez ve Taşra Teşkilatında gö-rev yapan yöneticilerle yaptığı çalışmasında, yöneticilerin eğitim seviyesinin yüksek oldu-ğu, GSGM’nin mevcut yapısının görevlerini sürdürmede, sporu sevdirmek ve spor yaptır-mak için alt yapısının çok yeterli olmadığı, federasyonların özerkliğe kavuşmasının ve sponsorluk yasasının desteklendiği vb. sonuç-lara ulaşmıştır (Mutlu, 2001: 157-158).

Yaman, GSGM Örgütünü değişik yönlerden analiz etmiş, teşkilatta yönetim görevi yapan Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı, Da-ire Başkanları, Federasyon Genel Sekreterleri ve Şube Müdürleri ile Gençlik Spor İl ve İlçe Müdürleri ile yaptığı çalışmada, yönetici ko-numunda ki personelin büyük çoğunluğunun beden eğitimi ve spor eğitimi almamış kişi-lerden olması, bir üst göreve atama yapılırken başarılı olma, mesleki nitelik yerine kişisel ilişkilerin etkin olduğu, yönetici ve personel için iş tanımlarının yapılmadığı, iletişim ka-nallarının belirgin ve açık olmadığı, birim-ler arası koordinasyonun zayıf ve yöneticiler için atama ve değerlendirme kriterlerinin bu-lunmadığı gibi sonuçlara ulaşmıştır (Yaman, 2000: 143 ).

Yapılan çalışmalardan, GSGM döneminde,spor yöneticilerinin spor eğitimi almış alan uzman-ları olmayışı ya da sayıca oldukça az olması, spor yönetiminde liyakatin değil siyasetin et-kisinin olması, eksiklik ve olumsuzluklarla beraber değişim ve gelişim çalışmalarının da bulunduğu söylenebilir.

Özet olarak, Türkiye Futbol Federasyonuna özerklik verilmesi, diğer federasyonların da özerk yapıya geçişini kolaylaştıracak bir adım olan GSGM sponsorluk yasası’nın yürürlüğe girmesi ve futbol haricindeki spor federasyon-larına idari ve mali yönden özerk olma imkânı tanıyan yasal düzenlemelerin yapılması ve Federasyon başkanlarının seçimle işbaşına gelmesiyle ilgili yasal düzenlemelerin yapıl-ması, Türk spor yönetiminde demokrasi için arayışların hızlandığını gösteren olumlu geliş-melerdir. Ayrıca, Spor müsabakalarında şiddet ve düzensizliğin önlenmesi, yine şiddet, şike, rüşvet ve haksız kazançla ilgili araştırma ko-misyonunun kurulabilmesi ve dopingle müca-dele gibi konularda yapılan yasal düzenleme-lerin 3289 Sayılı Kanundaki olumlu ve önemli gelişmelerden olduğu görülmektedir. Ancak, Belediye gelirlerinin % 1’lik kısmının Gençlik Spor İl Müdürlüklerine aktarılması maddesi-nin kaldırılması, tesislerle ilgili bazı düzenle-meler, spor yöneticilerinin çoğunlukla alandan olmayışı ve yönetime siyasetin etkisi, Türk sporunun yönetimi dolayısıyla da gelişimi ba-kımından dezavantaj olarak düşünülmektedir.

Page 65: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: G33-L83-L84-M10 ID:119 K:129(Spor Ekonomisi ve Yönetimi – Sport Economics and Management)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

49

Bu bağlamda; yasal değişikliklerin her alanda olduğu gibi sportif alanda da uygulamalar ile çelişmemesi ve uygulamaların eksik yönünü gidererek, düzenleyici ve iyiye doğru kolay-laştırıcı olmasının ne kadar önemli olduğu, sportif alanda umulan başarıya zemin hazır-layıcı olması gerektiği de ortaya çıkmaktadır.

Bu tespitler doğrultusunda, sporun siyasetten uzak tutulması, sporu yönetenlerin alandan gelmesi veya alanıyla ilgili eğitim almış ol-ması, öz kaynakları ve spor tesislerinin daha verimli ve amaca uygun kullanılması, ayrıca 2011’den günümüze kadar olan Türk spor yö-netiminin de irdelenmesi ile ilgili çalışmaların yapılması önerilebilir.

KAYNAKÇA

ÇAVUŞOĞLU, S. B., Spor Pazarlamasın-da Ünlü Sporcu Kullanımı. Uluslararası Hakemli Akademik Sosyal Bilimler Der-gisi. Temmuz-Ağustos-Eylül 2011 Sayısı, Sayı: 1 / Cilt: 1

FİŞEK, K., (1998). Devlet Politikası ve Toplumsal Yapıyla İlişkileri Açısından Dünya’da ve Türkiye’de Spor Yönetimi. Bağırgan Yayınevi. 2. baskı. Ankara

GSGM, (1986). 3289 Sayılı Kanun.

HERGÜNER, G., BAR, M., YAMAN, M.S., (2016). Beden Eğitimi ve Spor Etkinlikle-rine Katılan Ortaokul Öğrencilerinin Aile, Okul Yöneticileri ve Öğretmenlerden

Beklentilerinin Belirlenmesi, Uluslarara-sı İnsan Bilimleri Dergisi, Cilt 13, Sayı 1, 155-168

IŞIKGÖZ, E., (2015). Spor Genel Müdürlü-ğünün 2006-2014 Yılları Arası Bütçe Uy-gulama Sonuçlarının Analizi ve Değerlen-dirilmesi. Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları Dergisi. Temmuz / Ağustos / Eylül – Yaz Dönemi Sayı: 05

KARAOĞLU, E., (2017). Spor hukuku. Anka-ra: Seçkin yayınevi

KARASAR, N., (1999). Bilimsel Araştırma Yöntemi, Nobel Yayın Dağıtım. 9.basım. Ankara

MUTLU, T. O., (2001). Türk Spor Teşkilatı’nın Yapısal Değişimine Yönelik Önerilerin Değerlendirilmesi. Yayınlanmamış yük-sek lisans tezi. Muğla Üniversitesi, Sosyal Bilimler Fakültesi

SÜMER, R., (1997). Türkiye’de Spor Kulüp-lerinin Yapıları, Yönetimdeki Yerleri Ve Sorunları, Boş Zamanları Değerlendirme Alanı Ve Toplumsal Çevreleriyle İlişkile-ri Üzerine Bir Araştırma. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Gazi Üniversitesi, Sağ-lık Bilimleri Enstitüsü

T.C. GENÇLİK VE SPOR BAKANLI-ĞI SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, Tarihçe https://sgm.gsb.gov.tr/Sayfa-

Page 66: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: G33-L83-L84-M10 ID:119 K:129(Spor Ekonomisi ve Yönetimi – Sport Economics and Management)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

50

lar/112/105/Tarihce adresinden erişilmiş-tir. 15.01.2017

T.C. RESMİ GAZETE, (1982). 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasası; 58. Ve 59. Maddeleri. 07.11.1982

T.C. RESMİ GAZETE, (1986). 3289 Sayı-lı Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun. 21.05.1986

T.C. RESMİ GAZETE, (2004). 5105 sayı-lı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 13.3.2004. 25401

T.C. RESMİ GAZETE, (2004). 5197 Sayılı İl Özel İdaresi Kanunu.24.06.2004. 5197

T.C. RESMİ GAZETE,(2004). 5253 Sayılı Dernekler Kanunu. 23.11.2004. 25649

T.C. RESMİ GAZETE,(2004). Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu Yönetmeliği. 28.05.2004. 25475

T.C. RESMİ GAZETE, (2004). 5216 Sa-yılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu 10.07.2004. 25531

T.C. RESMİ GAZETE,(2005). 5393 Sayılı Belediye Kanunu. 13.07.2005. 25875

T.C. RESMİ GAZETE,(2005). Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü SponsorlukYönet-

meliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 22.12.2005. 26031

T.C. RESMİ GAZETE, (2005). Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü 5340 Dopingle Mücadelesine dair kanun. 28.04.2005

T.C. RESMİ GAZETE, (2009). Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Federasyon Baş-kanları Seçim Yönetmeliği, 12.02.2009, 27139

T.C. RESMİ GAZETE, (2009). Türkiye Fut-bol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun, 16.05.2009, 27230

T.C. RESMİ GAZETE,(2009). Spor Genel Müdürlüğüne Ait Taşınmazların İdaresi Hakkında yönetmelik. 13.12.2009. 27431

T.C. RESMİ GAZETE, (2010). Spor Hizmet ve Faaliyetlerinde Üstün Başarı Göste-renlerin Ödüllendirilmesine Dair Yönet-meliği. 03.11.2010. 27748

T.C. RESMİ GAZETE, (2011). 638 Sayılı Gençlik ve Spor Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki KHK. 03.06.2011

TBMM, (2005). Türkiye Büyük Millet Mecli-si Yasama Dönemi Yasama Yılı 24 4 Sıra Sayısı: 674 Son Yıllarda Türk Sporunda Yaşanan Doping Sorununun Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlen-mesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştır-ması Komisyonu Raporu Nisan 2014

Page 67: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: G33-L83-L84-M10 ID:119 K:129(Spor Ekonomisi ve Yönetimi – Sport Economics and Management)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

51

YAMAN, M., (2000). Spor Örgütünün Yöne-timsel İklimi. Ankara

YETİM, A., (2005). Sosyoloji ve spor. İstan-bul: Morpa Kültür Yayınları.

YILMAZ, İ., (2002). Türk Spor Teşkilatı-nın Örgütsel Değişim İhtiyacı Açısından Özerkliğin İncelenmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Page 68: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: G33-L83-L84-M10 ID:119 K:129(Spor Ekonomisi ve Yönetimi – Sport Economics and Management)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

52

EXTENDED ABSTRACT

This study was conducted with the aim to investigate the change and development that emerged in Turkish sports administration between the years 1986-2011 with law no. 3289. This study was applied via descriptive analysis within the scope of descriptive survey model. The popula-tion of the study is Turkish sports administration; the sample are General Directorate of Youth and Sports and provincial organizations which have undergone changes between 1986 and 2011 and applied them. As documents; books, theses and articles have been made use of, and direct quotations from the laws and regulations published on the institutional website of the General Directorate of Sports and the official journals have been benefitted. Turkish sports administra-tion regulation, substantially relying on the Constitutions’ 58th and 59th articles, has “regarded matters of distributing sports to the base and protecting and rewarding the successful athlete as the fundamental and continuous duties of the government” and given this duty and responsibi-lity to the General Directorate of Physical Education and Sports. This institution has not only been through changes in its name; but also in its organizational structure and regulations since 1986. Hence, approaching the year 1986 as the milestone of change and development in Tur-kish sports administration has been considered as significant. At the end of the examination, the important events which occurred in sports administration with the law no. 3289 going into operation were; autonomy of the federations, violence in sports law, affiliating GDYS (General Directorate of Youth and Sports) which was previously affiliated with Prime Ministry, with Mi-nistry of Sports, constituting Arbitration Board, fighting doping, autonomy of Turkish Football Federation, entry into force of GDYS Sponsorship Regulation, incorporation of major sports companies, sports becoming professional rather than amateur, increase in the usage of facilities and assigned fields with a purpose other than sports, removing 1%share in Municipality law, increase in assigning the sports facilities which belong to the General directorate to clubs witho-ut charge, obligation of building facilities, assigning school sports to GDS (General Directorate of Sports) and removal of Provincial Chairmanship. It is not possible to think of the Turkish sports administration and developments in this field as separate from the world conjuncture. Although delayed or partially deficient at times, the fact that it has been influenced by the changes and developments in the world and acted in accordance with it has been seen. Within

Page 69: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: G33-L83-L84-M10 ID:119 K:129(Spor Ekonomisi ve Yönetimi – Sport Economics and Management)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393)

53

this scope, there have been radical and rapid changes in Turkish sports administration espe-cially after 1986. Through this study, the changes the General Directorate of Sports (GDYS) has been through between 1986-2011 and to what extent GDYS meets the requirements of the Constitution’s 58th and 59th articles have been reviewed. It can be stated that after the 1982 Constitution period, in parallel with the world, our country has made steps in regulating the government administration in sports; even intentionally reducing it within the frame of con-cepts such as privatization, reducing statism and liberalism; that search for democracy in sports administration has accelerated and there have been important steps in this matter. It is worthy of attention that in the scientific studies in GDYS period, the sports administrators were either not educated in sports, experts in field or very few of them were. The fact that promoting to administrative stages of sports is not done through qualification but rather politics can be stated as a negative aspect and deficiency of this period. As a result, the outcomes such as autonomy of Turkish Football Federation, the law of GDYS Sponsorship which is going to enable other federations to become autonomous, law regulations which are going to provide opportunity for sports federations except for football in becoming administratively and financially autonomo-us and law regulations regarding election of Federation presidents are positive developments which show that search for democracy has accelerated in Turkish sports administration. Addi-tionally, it is seen that law regulations in subjects such as preventing violence and disarrays in sports events, establishing research commission regarding violence, match-fixing and unearned income and fighting doping are among positive developments in law no. 3289. However, the points such as transferring 1% of municipalities’ income to Provincial Directorate of Youth and Sports, some regulations regarding facilities, most sports managers not being involved in the field and influence of politics into administration are regarded to be disadvantages in respect to Turkish sports’ administration and development. In this context; it can be said that legal chan-ges are needed in sports as well as in any area, that it is important that it does not contradict with implementations but being regulatory and facilitating by reducing the negative sides of the implementations; and that it does the groundwork for the anticipated success in sports area. In accordance with these findings, the points such as keeping politics out of sports, sports mana-gers to be people educated in sports, more efficient use of own resources and sports facilities and also conducting studies regarding the change and development of Turkish sports administ-ration from 2011 to present may be suggested

Page 70: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

5454

KAMU, ÜNİVERSİTE VE SANAYİ İŞBİRLİĞİNİN DOĞU ANADOLU BÖLGESİNİN SANAYİ GELİŞİMİNE KATKILARI ÜZERİNE BİR

ÇALIŞMA 1

A STUDY ON THE CONTRIBUTIONS OF GOVERNMENT, UNIVERSITY AND INDUSTRY PARTNERSHIP TO THE INDUSTRIAL DEVELOPMENT

OF EASTERN ANATOLIAN REGION

Ömer ARSLAN1

1Muş Alparslan Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Makine Mühendisliği Bölümü, Muş / Türkiye

Öz: Bu çalışma Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlı-ğı (BSTB)’nın ülke çapında oluşturduğu Kamu-Üni-versite-Sanayi İşbirliği’nin (KÜSİ) Doğu Anadolu Bölgesi’nin sanayi gelişimine etkisi hakkında yapılmış kuramsal bir araştırmadır. Türkiye’de kamu politika-sı bazında ilk kez ismi konulan bu inisiyatif; ülkenin sürdürülebilir, dışa bağımlı olmayan, Ar-Ge ve inovas-yona dayalı ve katma değer üreten bir sanayileşmeye ulaşması açısından önemli bir hamledir. KÜSİ’nin ana aktörleri olan kamu, üniversite ve sanayiden her bir unsurun Ar-Ge ve inovasyona dayalı katma değer üre-ten bir sanayileşme için rol ve fonksiyonları irdelen-mektedir. Buna göre bölgedeki etkinliklerinin olması gereken seviyede olup olmadığı analiz edilmekte ve bunun sonucunda BSTB KÜSİ’nin üçayaklı yapısının bölgeye olası katkıları ile ilgili değerlendirmelerde bu-lunulmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği, Sürdürülebilir Sanayileşme, Doğu Anadolu Bölgesinin Sanayileşmesi

Abstract: This study is a theoretic research about the effects of Government-University-Industry Partnership (GUIP), which was established by the Ministry of Sci-ence, Industry and Technology throughout the country, on the industrial development of Eastern Anatolian Re-gion. This initiative, to which a name was given for the first time within Turkish public policy framework, is a significant move towards a sustainable independent industrialization based on R&D and innovation and which can produce added value. The role and func-tion of each element of GUIP namely the government, university and industry in creation of industrialization based on R&D and innovation and can produce added value, were dealt with in this study. According to these, whether their efficiency in the region is at the desired level or not was analysed and assessments were made about the probable effects of MSIT GUIP tripod struc-turing on the region.

Key Words: Government-University-Industry Partner-ship, Sustainable Industrialization, Industrialization of Eastern Anatolian Region

(1) Ömer ARSLAN, Muş Alparslan Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Makine Mühendisliği Bölümü, Muş / Türkiye, [email protected] Geliş Tarihi / Received: 14.02.2017, Düzeltmme Tarihi / Revision Date: 12.03.2017 Kabul Tarihi / Accepted: 29.03.2017 Makalenin Türü: Type of article (Literatür Değerlendirme / Labor Economics and Industrial Relations) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest: Yok / None “Etik Kurul Raporu Var – None; There is report of Ethics Committee” (Araştırmada Kurum İzni ve Etik Kurul Raporu “Yok”) “YOK” “The Research Council Permit Yes / No” “NO”

Doi: 10.17373/UHEYAD.2017.1.0002

UHEYAD ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCHES ON ECONOMY MANAGEMENT

Page 71: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

55

GİRİŞ

Sanayileşme, ekonomik büyüme ile cari açı-ğı azaltmayı sağlamanın yanı sıra büyük bir istihdam kapısı niteliğindedir. Bu durum yo-ğun genç nüfusa sahip olan ülkemiz için işsiz-liğe çare olarak gelir eşitsizliğinin azalmasına katkı sunabilir. Çin ve Güney Kore gibi bir-çok ülkenin sanayilerindeki gelişim istihdam sorununu azaltarak ekonomik refahın artma-sında önemli rol oynamıştır. Bu ülkelerin bir-çoğunda büyümenin artışıyla ekonomide iyi-leşmeler olmuş, fakirlik azalmıştır. Bazı ülke-ler gelişmeyi gelir eşitsizliğini azaltarak ba-şarırken, diğerlerinde gelir adaletsizliği yük-sek düzeyde kalmıştır (Kniivilä,2007:295). Gelişmiş ülkelerde inovasyon ve Ar-Ge faa-liyetleri teknolojik ilerlemenin ve ekonomik büyümenin ana kaynağıdır. Bu faaliyetler gelişmekte olan ülkelerdekinden çok daha yoğundur. İnovasyon ve Ar-Ge’yi yeterince gerçekleştiremeyen ülkeler teknolojide öncü olma konusunda çok geride kalmış olup sa-dece yeni teknolojileri satın alan müşteriler konumundadırlar. Bu ülkeler yeni teknoloji-leri büyük maliyetle ithal ederek ve ucuz iş gücünden faydalanarak piyasaya mal satabil-mektedirler. Bu yüzden ülkenin inovasyon ve Ar-Ge faaliyetlerinin artması gerekmektedir. Ar-Ge ve inovasyon ekosisteminin oluşumu için kamunun politik araçları iyi kurgulayıp destek ve alt yapı oluşturması gerekir. Ayrıca Ar-Ge ve inovasyon için hem donanımlı ele-

man yetiştiren hem de teknoloji transferinin önemli bir kapısı olan üniversite ve araştırma enstitülerinin de bu işin doğal üyeleri olarak entegre edilmesi önemlidir. Üniversitenin bu sürece entegrasyonunu ifade eden üniver-site-sanayi işbirliğinin etkin bir şekilde ger-çekleşmesiyle birlikte özel sektörün yatırım yapabileceği uygun şartların oluşturulması gerekmektedir. Tüm bunlar dikkate alındı-ğında BSTB KÜSİ yapılanmasının yukarıda belirtilenlerin gerçekleşmesini sağlayabilecek potansiyelde olması, ülke için önemini açıkça ortaya koymaktadır. Onuncu Kalkınma Planı, Türkiye Sanayi Strateji Belgesi (2011-2015) ve Türkiye Sanayi Strateji Belgesi (2015-2018)’de belirtilen katma değeri yüksek tek-noloji çıktılı sanayileşme hedeflerinin gerçek-leşmesi için Türkiye KÜSİ Strateji Belgesi (2015-2018)’de dile getirilen alt hedefin hayata geçirilmesi amaçlanmıştır. Bu hedef-lerden her birini gerçekleştirebilmek için bir-çok eylem belirlenmiştir (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, 2010; BSTB, 2015; BSTB, 2015). Bu çalışmada BSTB KÜSİ yapılanması ve bu eylemler bağlamında yapılacak faaliyet ve çalışmalara kısaca değinildikten sonra kamu, üniversite ve sanayi paydaşlarından her biri detaylıca incelenecektir. Bu analizle KÜSİ’ye katkılarının neler olabileceği ve bunlardan maksimum bir şekilde faydalanabilmek için nasıl bir işbirliği yaklaşımı sergilemek ge-rektiği gibi konularda önemli ipuçları elde edilecektir. Daha sonra bölgenin sanayileşme

Page 72: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

56

göstergeleri bir bütün ve iller ölçeğinde tablo halinde verilecek ve ülkenin diğer bölgeleri-nin sanayileşme göstergeleri tablosuyla kar-şılaştırılarak değerlendirmelerde bulunula-caktır. Ayrıca KÜSİ paydaşlarının bölgedeki kapasitesi dikkate alındığında BSTB KÜSİ hedefleri kapsamında BSTB KÜSİ üçayaklı yapısının faaliyet ve eylemlerinin bölge sa-nayiinin gelişimine olası etki ve katkıları da belirlenmiş olacaktır.

Amaç: Bu çalışmanın amacı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ülkede KÜSİ iş-birliğinin etkin biçimde gerçekleşmesini sağ-layabilmek için oluşturduğu KÜSİ Çalışma Grubu, KÜSİ İl Planlama ve Geliştirme Kurulu ve YÖK KÜSİ Daimi Komisyonu’nun Doğu Anadolu Bölgesinde KÜSİ’nin gelişi-mine olası etkilerini bölgedeki paydaşların kapasiteleriyle birlikte ele alıp incelemektir. Bununla birlikte adı geçen bu birimlerin böl-gede katma değer üreten bir sanayileşme geli-şimine yapabileceği olası katkıların da ortaya konulması bu çalışmanın temel amaçlarından biri olarak zikredilebilir.

Kapsam: KÜSİ’nin ana aktörleri olan kamu, üniversite ve sanayinin her bir unsurunun Ar-Ge ve inovasyona dayalı, katma değer üreten bir sanayileşme için rol ve fonksiyonlarının göz önünde bulundurarak bölgedeki potansi-yellerinin tespiti gerçekçi beklenti için hayati öneme sahiptir. Tüm bu değerlendirmelerle BSTB KÜSİ’nin üçayaklı yapısının bölge

sanayileşmesine olası katkılarıyla ilgili reel tahminler ortaya konulabilir.

Yöntem: Bu kuramsal araştırmada ilk önce Ar-Ge ve inovasyona dayalı yüksek teknoloji üretimi için altyapı oluşturan beş ve daha faz-la sayıda mühendis çalıştıran işletme sayısı, 1995-2015 yıllarını kapsayan patent verileri ve sanayi siciline kayıtlı sanayici sayısı gibi veriler bölgenin her ili için ilgili kaynak-lardan derlenmiştir. Buna ek olarak Doğu Anadolu Bölgesi’nin bu verileri, diğer bölge verileriyle birlikte değerlendirilmiştir. Bu sa-nayileşme değerleri ve bölgedeki KÜSİ pay-daşlarıyla ilgili kaynak ve değerlendirmeler ışığında gerekli analiz ve çıkarımlar yapılma-ya çalışılmıştır.

Araştırmanın Kısıtları: BSTB KÜSİ Yapılanması 2016 yılında faaliyetlere baş-ladığından dolayı literatürde yeterli kaynak materyal bulmada sıkıntı yaşanmıştır. Bu yapı konusundaki bilgiler sadece ilgili ba-kanlığın çalışanlarının KÜSİ yapılanmasıyla ilgili yaptıkları sunumlardan elde edilerek ortaya konulmuştur. Ayrıca batıdan doğuya gittikçe kayıt dışının fazlalığının resmi veri-lere daha fazla yansımasından dolayı sanayi göstergelerinin sıhhati sorunsallı ayrı bir kısıt olarak göz önüne alınmalıdır.

Araştırmanın Problemi: BSTB KÜSİ Yapılanması ülkede KÜSİ’yi etkin kılarak Ar-Ge inovasyona dayalı sanayileşme he-

Page 73: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

57

deflerini gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır. Ancak üzerinde yoğun tartışmaların yaşan-dığı KÜSİ’nin her bir paydaşının yapısal anlayış ve beklenti farklılığı içinde olması-nın çatışmalara yol açıp açmadığı, bölgedeki paydaşların kapasitelerinin düşük olmasının yüksek sanayileşme çıktı hedefine ulaşmada ne tür aksaklık ve engelleri beraberinde geti-receğinin sorgulanması bu araştırmanın temel problemidir.

SANAYİLEŞMENİN KIRSALDA EKO-NO Mİ ve İSTİHDAMA ETKİSİ

AB ülkeleri, Japonya ve ABD’nin ekonomik gelişimlerine ve Çin, Güney Kore, Singapur, Tayvan, Meksika, Brezilya ve Endonezya gibi ülkelerin yirminci yüzyılın ikinci yarı-sındaki ekonomik ilerlemelerine bakıldığında sanayileşmenin ülkelerin ekonomik refahını artırarak yoksulluğu azaltmada önemli bir rolü olduğu görülür. Ekonomik büyüme için genellikle sanayileşmeye gerek duyulmasına ve sanayi uzun süreçte fakirliği azaltmasına rağmen sanayileşmenin yapısı ve kuruluş yerinin gelişkin merkezlerde olması düşük gelirli kitlenin büyümeden faydalanma ora-nını azaltmaktadır. Sermaye yoğunluklu ileri teknolojik üretim metodları kullanan sanayi genelde teknolojik beceri seçkinciliğine da-yalı istihdam gerektirdiğinden işçilik ağırlıklı düşük teknoloji kullanan sanayileşme metod-larıyla karşılaştırıldığında gelir eşitsizliğini artırdığı tespit edilmiştir. Özellikle düşük

eğitim seviyesine sahip insan sermayesinin yoğun olduğu az gelişmiş ülkelerde teknolo-jik beceri sahibi eleman sayısının yetersizliği teknolojiyi kullanabilme beceri ve yetene-ğine sahip çalışanlarla bu beceriye sahip ol-mayan kişiler arasındaki ücret farkının art-masına neden olmaktadır (Card ve DiNardo, 2002:733-735;Kniivilä, 2007: 295-299). Ayrıca, sanayi tesislerinin kuruluş yerleri fa-kirliği ve gelir eşitsizliğini azaltmada büyük rol oynar. İşletmeler genellikle nitelikli işgü-cüne erişim kolaylığı, daha iyi altyapı, büyük pazar ve teknolojik imkânların fazlalığından dolayı kentleşmiş bölgelerde yoğunlaşmakta-dır. Bu durum sanayileşmiş kentsel alanlar-la kırsal bölgeler arasında gelir eşitsizliğinin artmasına neden olmaktadır.

Doğu Anadolu Bölgesi’nin az sanayileşmiş olması burada yatırım yapacak KOBİ’lerin de çoğunlukla düşük ve orta teknoloji kul-lanan sanayi işletmeleri kuracağı ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Bu işçilik ağırlıklı sa-nayileşme yüksek teknoloji segmentine göre istihdama daha büyük katkıda bulunacağın-dan bölgede gelir eşitsizliğinin azalmasına da katkıda bulunacaktır. Bu yüzden sanayi KOBİ’lerinin kırsalda kurulması ve firmala-rın çoğunlukla işçilik ağırlıklı üretim metod-ları kullanması gelir düzeyi farkının azalma-sına büyük bir katkıda bulunabilir.

Gelişmiş ülkelerde Ar-Ge faaliyetleri, tekno-lojik değişim veya gelişimin ana faktörüdür.

Page 74: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

58

Ar-Ge faaliyetleri gelişmekte olan ülkeler-de ise göreceli olarak sınırlıdır ve bu ülkeler teknolojide öncü olma konusunda çok geri-dedirler. Bu bağlamda teknolojik difüzyonu sağlayacağı için yabancı sermayenin sanayi-ye yatırımı teşvik edilmelidir. Bu uluslararası teknoloji difüzyonu yeni teknolojilerin trans-ferini sağlayarak Ar-Ge ve inovasyon ekosis-teminin ülkede daha hızlı oluşumunu sağla-makla kalmayacak bu teknolojileri kullanabi-len kalifiye eleman sayısının artışını da temin edecektir. Ancak Doğu Anadolu Bölgesi’nin hâlihazırdaki şartları uluslararası sermaye-yi çekebilecek kadar cazip olmadığından sanayisi gelişmiş batı illerinden sermaye ve teknoloji transferine gereksinim vardır. Yani bölge ulusal teknoloji difüzyonuna büyük ih-tiyaç duymaktadır. Bu yüzden kendini ispat-lamış sanayiciye yeni girişimciden daha faz-la ve esnek destekler sağlanmalıdır. Örneğin makine teçhizat desteğinde gerekli olan yeni ürün şartı esnetilerek sanayicinin eski maki-nelerini de bölgeye getirmesine imkân tanı-manın yanı sıra hazır fabrika konsepti gibi destekler bu tür yatırımcıyı bölgeye çekebilir.

BSTB KÜSİ FAALİYETLERİ ve KÜSİ’ NİN KATMA DEĞER ÜRETEN SANAYİLEŞMEDEKİ FONKSİYONU

Çalışma Sanayinin katma değer üreten sür-dürülebilir gelişimini temin için KÜSİ’nin etkin bir şekilde gerçekleşmesi gerekmekte-dir. Bunu sağlayabilmek için kamu, üniver-

site ve sanayi paydaşlarının yapısı ve farklı fonksiyonlarının detaylıca irdelenip anlaşıl-ması gerekmektedir. Paydaşların doğasından kaynaklanan yapısal ve işlevsel farklılıklarını avantaja çevirecek bir yaklaşım sergilene-rek bir işbirliği oluşturulduğunda bunlardan maksimum verim elde edilebilecektir. Bu üç paydaşın kurumsallaşmış birlikteliği, ülke sanayiinin yüksek teknoloji üreten sürdürü-lebilir bir yapıya evirilebilmesine büyük kat-kı sağlayacaktır. KÜSİ’yi istenilen seviyeye getirebilmek için KÜSİ Stratejisi ve Eylem Planı (2015-2018)’de bazı hedefler belirlen-miştir. BSTB KÜSİ yapılanması bu hedef ve eylemleri hayata geçirebilmek için üçayaklı bir yapı inşa etmiştir. Bu üçayaklı yapı YÖK KÜSİ Daimi Komisyonu, KÜSİ Çalışma Grubu ve KÜSİ İl Planlama ve Geliştirme Kurulu’ndan oluşmaktadır. Bunlar arasında herhangi bir hiyerarşi yoktur ve birbirleriyle ilişkileri sürekli istişareye dayanıp birbirine katkı sunma odaklıdır. Oluşturulma amaçları, ülkede yüksek teknolojiye dayalı bir sanayi-leşme gelişimi gösterebilmek için KÜSİ’nin etkin bir şekilde kurumsallaşmasını sağla-maktır.

YÖK KÜSİ Daimi Komisyonu YÖK’te oluş-turulan bir komisyondur. Bu komisyonun ku-ruluş amacı KÜSİ’nin önemli paydaşlardan biri olan üniversitelerin sanayinin gelişimine gerekli katkıda bulunmasını temin için yük-seköğretim kurumlarında gerekli yasal altya-

Page 75: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

59

pı çalışmalarını, mevzuat ve teşvik sistemini kurmaktır. KÜSİ Çalışma Grubu toplam 96 üyeden oluşmaktadır. Bu grup bazı büyük il-ler hariç her ili temsilen il üniversitelerinin temsilcilerinden oluşmaktadır. Ayrıca BSTB KÜSİ yapılanmasının üniversite-sanayi iş-birliğinin sahadaki çalışmalarında aktif rol oynayan ayağını temsil etmektedir. Amacı her ildeki Ar-Ge ve yenilikçilik kapasitesi-ni artırarak ülke ekonomisinin gelişmesinde önemli bir yeri bulunan kamu-üniversite-sa-nayi işbirliğini güçlendirmek ve yaygınlaş-tırmak üzere, kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, sanayi kuruluşları ve sivil top-lum kuruluşları arasında koordinasyon ve yönlendirme faaliyetleri yürütmektir. KÜSİ İl Planlama ve Geliştirme Kurulu ise ilin en yüksek idari amiri başkanlığında ilde görev yapan kamu kurum ve kuruluş yetkilileri, si-vil toplum kuruluşları temsilcileri, il ve ilçe belediyeleri yetkilileri, üniversite temsilcile-ri, üniversitelerin Ar-Ge’yle ilişkili birim yet-kilileri ile ilde görevli KÜSİ Çalışma Grubu üyesinden oluşmaktadır. KÜSİ İl Planlama ve Geliştirme Kurulu KÜSİ Strateji Belgesi’nde yer alan eylemlerin il bazında gerçekleşme durumlarını takip etmek, bu kapsamda ya-pılacak işbirliği faaliyetlerinin hayata geçi-rilmesi ve yürütülmesi aşamalarında engel teşkil eden sorunları belirlemek ve bunlara ilişkin çözüm önerileri geliştirmek, KÜSİ faaliyetlerinin etkin yürütülmesi amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordi-

nasyon sağlamak, KÜSİ kapsamında mevcut kapasitenin belirlenmesine ve geliştirilmesi-ne yönelik çalışmaları yönlendirmek, KÜSİ kapsamında işbirliği yapılabilecek alanları belirlemek ve bu doğrultuda yürütülecek faa-liyetleri planlamak ve takip etmek gibi önem-li misyonlar yüklenmiştir (Öztoprak Yılmaz, 2016; Ulu, 2016).

Aşağıda kamu, üniversite ve sanayi paydaşla-rından her biri yapısal ve fonksiyonel farklı-lıklarının tespiti için detaylıca incelenecektir.

Sanayinin Gelişmesinde Kamu Politi-kaları nın Önemi

Sanayi politikası genel olarak sanayiye yö-nelik devlet politikalarını ifade etmekle bir-likte, sanayi politikasının öncelikleri, hükü-metin kalkınma stratejisinin genel hedef ve amaçlarını yansıtır. Sanayi politikasıyla ilgili literatürde farklı tanımlar verilmiştir. Bu ta-nımlar bazen çok dar veya çok geniş kapsam-lı olabilmektedir. Örneğin sanayi politikaları Lindbeck (1991) tarafından para ve maliye politikası dışındaki araçlarla kaynak tahsi-sini veya üretim ve kaynak tahsisinin genel mekanizmalarını değiştirmek için tasarlanan politika eylemleri şeklinde tanımlanırken Donges (1980) sanayi politikalarını sanayi-yi etkileyen bütün hükümet kararları olarak geniş kapsamlı bir tanımlama yapmaktadır. Fakat son dönemlerde, sanayi politikası daha çok verimlilik ve yenilik temelinde bir büyü-me ile sanayinin rekabet gücünü artırmaya

Page 76: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

60

çalışan hükümet politikaları olarak görül-mekte ve bu politikaların önemli bir parçası olan teknoloji ve yenilikçilik sanayi politi-kalarının yoğunlaştığı hedef haline gelmiştir (İyidoğan, 2012:30).

Sanayi politikası, yatay ve dikey politika araç-ları olmak üzere başlıca iki boyutludur. Yatay politikalar, ekonomik faaliyetlerin yürütüldü-ğü altyapının, iş ortamının, girişim ve reka-bet koşullarının genel olarak iyileştirilmesine yönelik destek ve teşviklere ilişkindir. Dikey politikalar, belirli sektör veya faaliyetlere yö-nelik politikaları kapsamaktadır. Ancak yatay ve dikey boyutun bir arada, bütünleşik biçim-de, birbiriyle ilişkilendirilerek yer almasına entegre yaklaşım adı verilmektedir (Aiginger ve Sieber, 2006:573-601). Türkiye’de orta teknoloji ürünlerinin üretiminden ileri tek-noloji ürünlerinin üretimine geçiş yönünde bir yapısal dönüşüm gerçekleştirilmekte ve bu yüzden teknolojik ve endüstriyel gelişme-nin rotasını etkilemek için yatay politikaların yanı sıra ülkeye has çeşitli dikey politikalar birbirleriyle ilişkilendirilerek bütünleşik bi-çimde yer verilen “entegre” sanayi politikası yaklaşımına doğru bir yönelim söz konusu-dur.

Hükümetler sanayileşme yapısını ve önem-li aktörlerini tarif ederken aslında ekonomik pazar tercihlerine göre bir sanayileşme poli-tikası oluşturmaya çalışmaktadırlar. Türkiye 1980-1990 yılları arasında plansız bir sana-

yileşme politikası döneminden 2000’li yılla-rın başından itibaren sanayinin rekabet gücü sorunları ve AB’ye uyum sürecinin etkisiyle planlı bir sanayileşme yönelimi içine girmiştir (Türel, 2007). Bu, 2003 yılında DPT’nin ha-zırlamış olduğu Türkiye’nin Sanayi Politikası Dokümanı, Sanayi Stratejisi Belgesi (2011-2014) ve Sanayi Stratejisi Belgesi (2015-2018)’de şekillenerek somutlaşan sanayi po-litikaları gelişimini sağlamıştır (DPT, 2003; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, 2010; BSTB, 2015). Bu belge ve dokümanlarda kamu sa-nayi politikası, girişimcilerin ve işletmelerin inisiyatif alabilecekleri, fırsatlar yaratabile-cekleri ve potansiyellerini kullanabilecekleri, rekabete açık bir iş ortamını geliştirmek için sanayinin olabildiğince yerel kaynakları ha-rekete geçiren, çevre normlarına uygun üre-tim yapan, tüketici sağlığını ve tercihlerini gözeten, yüksek nitelikli işgücü kullanan, bölgeler arası gelişmişlik farklarını gidermek için ilave tedbirler alan, stratejik yönetim an-layışını uygulayan, Ar-Ge’ye önem veren, teknoloji üreten, özgün tasarım ve marka yaratarak uluslararası pazarlarda yerini alan bir yapıya kavuşturulmasına ilişkin yapılması gerekenlerle ilgili ifadelerle sanayi politika-larının kapsayıcı ve sürdürülebilir yanını dile getirmenin yanı sıra sosyal kalkınmayla ilgili parametrelere de vurgu yaparak hükümetlerin ülke kalkınmasıyla ilgili temel tercihlerini de yansıtan bir politik tercih belgesi hüviyetine bürünmektedir. Bununla birlikte, sanayi poli-

Page 77: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

61

tikasının, dış ticaret, yatırım, teknoloji, kalite iyileştirme, çevre, işgücü KOBİ ve rekabet gibi farklı politika alanlarını da kesen yatay bir politika alanı olduğuna vurgu yapılmak-tadır. Ayrıca, sektörlerin spesifik ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilen sektörel politikala-rı da içerdiğinden dikey bir politika alanı ol-duğu ifade edilmektedir (DPT, 2003; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, 2010; BSTB, 2015). Sanayi politikası, büyümenin dört temel fak-törü olan yatırım politikası, teknoloji politi-kası, rekabet politikası ve bölgesel gelişme politikası dikkate alınarak oluşturul- maya çalışılmaktadır (Türel, 2007).

DPT’nin 2003 yılında hazırlamış olduğu Türkiye’nin Sanayi Politikası Dokümanı, Sanayi Stratejisi Belgesi (2011-2014), Sanayi Stratejisi Belgesi (2015-2018), Kamu Üniversite-Sanayi Strateji Belgesi (2015-2018), Verimlilik Stratejisi ve Eylem Planı (2015-2018) gibi belge ve dokümanlar hü-kümetin sanayi politika ve vizyonunu yan-sıtan aynı zamanda bu politikaların hayata geçirilmesi için belirlenen hedef ve eylem-leri ifade etmektedir (DPT, 2003; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, 2010; BSTB, 2015; BSTB, 2015; BSTB, 2015). Sanayi politikalarının hayata geçmesi için hükümetler bir zamanla-ma çerçevesinde hukuki düzenleme getirme adına mevzuat ve yasal altyapı oluşturmaya çalışırlar. Buna ek olarak alınan karar ve ya-sal mevzuatı uygulama adına ya hâlihazırda

mevcut idari yapıyı görevlendirirler ya da ihtiyaç doğrultusunda yeni idari veya meka-nizmalar oluşturarak bunları gerçekleştirirler. Merkezde bulunan bu kamu kurumlarının ye-reldeki müdürlük veya temsilcileri buradaki uygulama ve denetleme işlevini görmekte ve bu nedenle uygulamaların verim ve etkinli-ğini büyük ölçüde etkileyebilmektedir. Bu açıdan bakıldığında sanayi politikalarının uy-gulanmasında doğrudan ve dolaylı etkisi olan kamu kurumlarının nitelikli ve yeterli eleman sayısının sanayi politikalarının çıktılarına etki edebileceği rahatlıkla söylenebilir.

Doğu Anadolu Bölgesi ülkenin hem nitelik-li hem de yeterli sayıda eleman eksikliğin-den dolayı kamu hizmetlerinden gerektiği gibi faydalanamayan bölgelerinden biridir. Kamu kurumlarında eleman sirkülasyonu-nun doğudan batı illerine doğru olması böl-gedeki önemli bir sorundur (Çaha ve Tutar, 2013:18). Başka illere atanan tecrübeli ele-manların yerine yeterli sayıda eleman bulu-namaması ve/veya yerlerine işe yeni başlayan ve yeterince deneyimli olmayan elemanların atanması kamu kurumlarında hizmet kalitesi-ni düşürdüğü gibi işlerin nitelikli biçimde ve zamanında yapılamamasına da neden olmak-tadır. Öte yandan il sivil toplum örgütlerinin yetersizliği (Çaha vd., 2013:153-160) kamu-da verimliliği artıracak ve keyfi uygulama ve usulsüzlükleri denetlemede aktif rol oynaya-cak bu birimleri pasif bir gözlemci konumuna

Page 78: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

62

düşürdüğünden kamuda hizmet verimi batıda-ki illere göre düşük seviyede kalmaktadır. Bu durum kamu, üniversite ve sanayi işbirliğinin önemli ayaklarından olan yereldeki kamu ku-rumlarının sanayi gelişimine gerektiği kadar katkıda bulunmasını sınırlayan bir unsurdur. Bölge’ye özgü veya bölgede belli bir süre kal-ma zorunluluğu gerektiren kadrolar açma ve ek maddi desteklerle güçlendirilmiş bir yapı bu sorunu giderebilir.

Yeni Şirket Kurma Zorluğu ve Bu Şirketlerin Ağır Mali Yükümlüğünün Inovatif Sanayiye Olumsuz Etkisi

Mikro işletmeler ve KOBİ’ler sayı olarak ça-lıştırdıkları eleman ve ekonomiye katkılarıyla küresel ölçekte büyük şirketleri geçmektedir-ler. Hatta KOBİ’ler birçok ülkede inovasyon-da öncü olup rekabette başı çekmektedirler. Bu yüzden özellikle gelişmiş ülkelerde bu küçük işletmelerin kurulmalarının özendirilip onları başarılı kılacak teşvik ve kolaylıklar sağlan-ması hükümet politikalarının öncelikli konu-ları arasındadır. Küçük işletmelerin kurulması için bürokratik işlemler oldukça basitleştirile-rek ucuza mal edilmesiyle ilgili düzenlemeler hayata geçirilmekte aynı zamanda bu işletme-lerin ilk yıllarda ayakta kalabilmesi için gerekli destekler sağlanmaya çalışılmaktadır. Örneğin İngiltere gibi ticareti özendiren ve eğitimli genç girişimcinin ülke ekonomisine katkısının farkında olan birçok ülkeye baktığımızda şir-ket kurulması sadece şirketler evi adlı bir ku-

ruluş tarafından online yapılabilmekte, şirket aynı gün kurulabilmekte ve kuruluşu için 12 Sterlin ücret alınmaktadır (Companies House, 2016). Ayrıca yeni kurulan şirketlerin herhan-gi bir birlik veya kuruma üye olma zorunlulu-ğu olmadığından üyelik masrafları da yoktur ve yeni kurulan şirketlerin banka masrafları iki yıla yakın bir süre ödenmemektedir. Vergi açısından da genel kanı, yeni bir şirketin ge-nelde 3 yılda ancak para kazanacak seviyeye gelebileceği şeklinde olup girişimcileri maliye ve bürokrasiyle uğraşmak zorunda bırakmadı-ğından yeni kurulan işletmelerin sadece ken-di işlerine odaklanmaları temin edilmektedir. Ancak Türkiye’de şirket kurulması konusun-daki bürokratik zorluklar ve kuruluş masrafla-rının yaklaşık 3.000 TL olması, ardından sana-yi odasına üyelik zorunluluğu ve aidat öden-mesi gibi mali yükler inovatif fikir sahibi fakat mali olarak güçlü olmayan genç girişimcilerin yeni işletme kurmalarını engelleyici bir unsur olarak kendini göstermektedir (Sosyal Şirket, 2016). Bu da genç ve donanımlı girişimcile-rin ülke ekonomisine sağlayacağı potansiyel dinamizmden gerektiği gibi faydalanamama-larına neden olmaktadır. Genç girişimciler özellikle bilişim, yazılım, hizmet ve beceri ağırlıklı fakat finansal olarak büyük sermaye gerektirmeyen küçük işletmeler kurmaya ça-lışmaktadırlar. Bu girişimciler dinamik ve iyi eğitim almış olduklarından çağımızın bilgi ve teknoloji odaklı KOBİ’lerinin gelişimi açısın-dan oldukça önemli insan kaynaklarıdırlar.

Page 79: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

63

Türkiye’de özellikle son yıllardaki girişimci-liği özendirmeye ilişkin hükümet politikaları çerçevesinde KOSGEB, yereldeki ajans ve değişik bakanlıkların teşvik ve destekleri-nin yanı sıra AB fonları girişimciliğe büyük katkılarda bulunmaktadır. Bu katkılar birçok gelişmiş ülkeyle yarışır seviyede olmasına rağmen özellikle bilgi ve bilişim odaklı işlet-melerin yeterince gün yüzüne çıkamamasının en önemli nedenlerinden bazıları yukarıda izah edilen bürokratik işlemlerin çokluğu, fi-nansal yükler ve maliyenin yeni bir şirketten ilk günden itibaren gelir elde etme yaklaşımı sergilemesidir. Bunlar ülke ekonomisine katkı sağlayabilecek kapasite ve beceriye sahip yeni üniversite mezunu birçok genç girişimcinin iş dünyasına katılmasını engellemektedir.

Üniversitelerle Üretken Bir İşbirliği Oluştu-rabilmenin Sanayi Gelişimi Açısından Önemi

Üniversiteler bugün sanayi gelişiminin ayrıl-maz bir parçasıdır. Üniversitelerin temel mis-yonu ulusun ihtiyacı olan nitelikli işgücünün eğitimini sağlamaktır. Bunun yanı sıra temel bilimler, mühendislik ve diğer alanlardaki aka-demik araştırmalar, analiz ve sentezlerle sana-yiyi ileri taşıyacak ve ekonomik ilerlemeyi gerçekleştirebilecek yeni teknolojiler ve gün-cel bilgiler için kaynak işlevi görürüler. Fakat yeni ürün ve süreçlere götüren bilimsel ve tek-nolojik fikirlere kaynaklık etmekle kalmamak-ta ülkenin kapasitesini güçlendirecek sosyal ve siyasal fikirlerle ülke insanın yeni teknolo-

jilere uyumunu sağlayarak sürekli inovasyon yapabileceği bir ekosistemin oluşumuna da öncülük etmektedir. Sanayi gün geçtikçe daha fazla inovasyona, teknolojik ilerleme ve yeni becerilere bağımlı hale geldiğinden akademik katkılar sürdürülebilir bir başarı için gittikçe daha önemli hale gelmiştir. Esasında sanayi-nin hâlihazırdaki durumu akademik araştırma-ların sektöre geniş yelpazedeki katkılarının bir anlamda çıktılarını göstermektedir. Bu geniş yelpazedeki katkılar; modern araştırma tek-nikleri konusunda eğitilen mezunlar, temel ve uygulamalı araştırmalardan ortaya çıkan temel kavramlar ve anahtar fikirler; araç ge-liştirmeleri, prototipler ve pazarlanabilir ürün-ler, süreçler ve hizmetler olarak sıralanabilir (National Academy of Engineering, 2003). Bugün işletmeler sadece kendi Ar-Ge kapasi-telerine dayanarak başarılı inovasyonları ger-çekleştirmede sorun yaşayacaklarının bilincin-dedirler. Dış paydaşlarından biri olan üniver-sitelerle çalışmanın güncel bilgi, laboratuvar, beceri ve yetenek havuzundan yararlanarak iyi sonuçlar elde etmek ve bunu gerçekleştirirken de Ar-Ge masraflarını da azaltmak anlamına geldiğinin farkındadırlar. Şirketler üniversite-lerle iki şekilde oluşturacakları işbirliği aracı-lığıyla Ar-Ge hedeflerini gerçekleştirebilirler. Birincisi bilgi ve teknoloji transferi sağlayan proje ortaklığı ve danışmanlık hizmetleridir. İkinci olarak şirketler üniversitenin sahip ol-duğu patent ve telif haklarını ticarileştirerek

Page 80: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

64

amaçladıkları inovasyon ve yenilikleri ger-çekleştirebilirler (Cohen vd., 2002:1-23). Ancak üniversitelerle çalışmak iki nedenden dolayı iş dünyası için zorluklar ifade etmek-tedir. Birincisi bilim dünyasının gereği olarak akademisyenlerin bilgi ve yenilikleri yaygın-laştırma güdüsü ile iş dünyasının rekabette öne geçmek için yenilikleri dış dünyadan giz-lemek şeklindeki anlayışlarının farklı olması-dır. İkincisi ise akademik çalışmalar genelde temel, riskli ve uzun vadeli sorunlar üzerine odaklandığından daha yavaş ilerleme göster-mektedir. Hâlbuki sanayi Ar-Ge çalışmaları doğası gereği zamanla yarışan ürün geliştir-me faaliyetlerini kapsamaktadır. Bu işbirliği yolundaki bürokratik işlemlerin çokluğundan bazen sanayicilerin üniversiteleri çok yavaş addetmelerine; iyi paydaşlar olarak görmeme-lerine neden olmaktadır (Perkmann ve Salter, 2012:79-88). Ancak sadece OECD ülkelerinin yükseköğretim Ar-Ge harcamalarının yıllık 160 milyarı bulması, üniversitelerle çalış-mayan iş dünyasının önemli miktarda fırsatı kaçırabileceğinin kanıtıdır (OECD, 2011). Temelde var olan bu anlayış farklılığına ek olarak şirketlerle üniversitelerin işbirliğinin genellikle kurumsal strateji yerine bireysel gi-rişimlerle geçici, bölük pörçük yapılması bu gerilimleri iyice alevlendirmektedir. Fakat sa-nayiciler üniversitelerle ilişkilerinde yukarıda bahsedilen anlayış farklılıklarını görüp bunla-rı avantajla çevirebilirler. Bunun için üniver-sitelerin kendilerinden daha iyi yapabildikleri

veya farkındalık oluşturabilecekleri alanlarda işbirliğine yönelmeleri gerekmektedir.

Üniversitelerden elde edilecek çıktının değe-rini yükseltmek için şirket yöneticilerinin iki önemli konuyu dikkate almaları gerekmekte-dir. Bunlardan ilki işbirliğini zaman ekseninde düşünmeleri gerektiğini hatırlarında tutarak planlanan projeler için gerekli maksimum sü-reyi doğru tespit etmeleridir. Eğer belirlenen hedefler üniversite ve akademisyenlerin çalış-ma şekil ve anlayışlarıyla uyumlu ise yaygın, göreceli olarak uygulanması kolay kısa dönem işbirlikleriyle istenilen işe yarar çıktılar elde edilebilir. Bunun için yaratıcı bir kurgulama gereklidir çünkü akademik araştırma ve iş uy-gulamalarının saat hızı oldukça farklı olabilir. Sanayicinin, birçok akademisyenin uzun va-deli düşündüğünün buna karşın kendilerinin bir sonraki işi en kısa zamanda halletmeye odaklanma eğiliminde olduklarının farkında olması gerekir. Yukarıda izah edilen bütün argümanlar genelde üniversite-sanayi işbirli-ğinden patent, yayın, lisanslama ve spin-off gibi belirgin çıktılar bağlamında şekillenen işbirliği anlayışını yansıtmaktadır. Bu işbir-liği modeline lineer model adı verilmektedir (Kline ve Rosenberg, 1986). Belirgin çıktıya odaklanan bu lineer model üniversitelerde teknoloji transferinin ancak üniversitelerin bilim, bilgi ve teknoloji üretiminin sanayiye uygulanmasıyla gerçekleşebileceği algısından kaynaklanmaktadır. Hâlbuki belirgin çıktıları

Page 81: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

65

hedeflemeyen ucu açık uzun süreli işbirlikle-ri daha fazla üretken olabilmektedir. Bunun en iyi örneklerinden biri nanoteknolojinin Japonya’daki gelişiminde önemli olan iki iş-birliği çalışmasıdır. Bu iki örnek üniversite-sanayi’nin derin işbirliğinin teknoloji transfe-rinden çok daha fazla fonksiyonel iş görerek farklı disiplinleri entegre ederek üniversite araştırmacıları arasında network gelişimi için bir merkez işlevi görebileceği, araştırmacıla-rın epistemolojik düşünme yetisini geliştirme gibi çıktılar üreterek teknoloji transferinden çok daha fazla çıktılar üretilebileceğini göster-miştir (Motoyama, 2014:39-40). Ancak bu tür uzun dönemli işbirlikleri daha fazla sabır yatırımı gerektirmektedir. Yukarıda detaylıca belirtilen üniversite-sanayici arasındaki yakla-şım tarzı farklılığı göz önünde bulundurularak özellikle yeni fikirleri araştırmak için üniver-sitelerle uzun süreli işbirliklerine girişilmesi Japonya’daki örnekteki gibi bir dizi inovatif olasılıklar kilidini açabilir ve hatta yeni bir inovasyon ekosisteminin oluşumuna yardımcı olarak şirketin sürdürülebilir gelişimine katkı-da bulunabilir. Kısa süreli çıktı odaklı işbirlik-lerinde ise kritik öneme sahip olan şey sanayi-cinin kendi hedefini doğru tanımlaması ve iyi projelendirmesidir. Bunu yapabildiğinde ken-disinin amaç ve isteğini yerine getirebilecek kapasitede üniversite ve akademisyeni doğru tespit edebilecektir. Bu hedeflenen üniversite veya akademisyenin istenilen ürün veya hiz-

meti yerine getirme olasılığını da artırmış ola-caktır.

Üniversiteler farklı özellikleriyle geniş bir yelpazeye yayılmış olduklarından büyük ve karmaşık bir yapıdadırlar. Bazı üniversiteler sanayi ortaklarıyla çalışmada oldukça bece-rikli olduklarından onlarla devamlı işbirliği içindedirler. Buna karşın diğerleri sınırlı de-neyime sahip olduklarından üniversite-sana-yi işbirliği konusunda kendilerini yeterince geliştirememişlerdir. Ancak bazen üniversi-teden ziyade akademisyenin kişisel becerisi belirleyici olabilmektedir. Şirket yöneticileri dikkatli bir şekilde potansiyel üniversite ve/veya öğretim elemanı paydaşlarının işbirliği kapasite düzeylerini belirleyerek, sonradan oluşabilecek uyuşmazlıklardan kaçınabilirler. Düşünülmesi gereken diğer bir faktör de üni-versitelerin farklı yaklaşımlara sahip olması-dır. Sanayiciler çalışacakları üniversitenin ya-pısına bağlı olarak en uygun çalışma modelini belirlemelidir. Zaman ve çalışma sonuçlarının yayınlanmasında açıklık derecesi konusunda bir denge oluşturabilirlerse ve işbirlikleri, her iki örgütün hedeflerine ulaşmak için önceden iyi tasarlanırsa üniversiteler hem kısa hem de uzun vadeli çalışmalar için değerli paydaşlar olabilirler (Perkmann ve Salter, 2012:79-88).

Bölgedeki üniversitelere bakıldığında Erzurum, Elazığ, Malatya, Van ve Kars dı-şındaki illerdeki üniversitelerin 2007 yılında kurulmuş oldukları görülür. Ancak Erzincan

Page 82: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

66

Üniversitesi yakın zamanda kurulmuş olma-sına karşın, Atatürk Üniversitesi’ne bağlı bazı fakültelerinin 1967’ye gidecek kadar köklü olması üniversiteyi eski kurulan üniversiteler kategorisine dâhil edilebilir kılmaktadır. Bu yeni kurulan üniversiteler çoğunlukla kurum-sallaşa- mama, yetersiz öğretim elemanıyla öğretim yapma ve altyapı sorunları yaşamak-tadır. Dolaysıyla bu üniversitelerin illerinde-ki KÜSİ faaliyetlerinde, inovasyon ve Ar-Ge çalışmalarında çok büyük bir kapasiteyle ön-cülük edemeyecekleri açıkça görülmektedir.

Özel Sektörün Sanayileşmede Önemi

Türkiye’nin 1980’li yılların ortalarından itibaren serbest pazar ekonomisini benim-semesi hükümetin sanayi konusunda aldığı kararlarda kendini belli etmektedir. Devlet, uluslararası kurallar çerçevesinde sanayiyi destekleyici, piyasaları düzenleyici ve denet-leyici rolünü güçlendirecek bazı stratejik ko-nular dışında sanayiden çekilmiştir. Bu po-litikaya paralel olarak kamu kesimi yatırım-ları ekonomik ve sosyal altyapı alanlarında yoğunlaştırılmış, özel sektörün ise ağırlıklı olarak kamu kesiminin çekildiği tüm alanları da kapsayacak şekilde yatırımlarını artırarak sürdürmesi sağlanmıştır. Özel sektörün, yük-sek katma değer yaratan, rekabet gücünü ge-liştiren, istihdamı, verimliliği ve ihracatı artı-ran, ihtiyaç duyulan teknolojilerin üretimi ve/veya transferini sağlayan yatırımlara ağırlık vermesini özendirecek destek ve teşvik me-

kanizmaları geliştirilmeye çalışmıştır. Buna ilaveten özel sektörün finansmana erişiminin kolaylaştırılması ile üretimde yeni teknoloji-lerin, bilgi teknolojilerinin, esnek üretim ve tedarik planlaması sistemlerinin kullanımının yaygınlaştırılması ve ulusal ve uluslararası düzeyde firmalar arası işbirliğinin artırılma-sıyla ilgili destekler sağlanmıştır. Örneğin KOBİ’lerin, İllerdeki Ticaret Odalarının, KOSGEB, TGB, Kalkınma Ajansları ve Üniversiteler gibi yapıların Avrupa İşletmeler Ağı’na (EEN) bağlanması sağlanarak her tür-lü destek ve işbirliğinin önü açılmıştır.

Ancak bütün bu destek ve teşviklere rağmen bölgedeki sanayici profilinin yönetim konu-sundaki yetersizliği, pazarlama yetkinliği konusundaki eksiklikleri, kalite ve standar-dizasyon konusundaki bilinç eksikliği hem işletmelerin gelişimi hem de bölgede sanayi-leşmenin gelişimi önünde engel teşkil etmek-tedir. Ayrıca girişimciler genelde yatırımları-nı yaparken hep kamudan destek beklemek gibi yaygın bir yanılgı içindedirler. Bu yüz-den bölgedeki sanayiciler sorunlar karşısında çözümler üretmek yerine beklenti içine gir-mektedir ki bu durum onların yeni ve inova-tif fikirlerle pazarda yer alma yetilerinin ge-lişmesine engel olmaktadır. Bunun yanı sıra bölgede kalifiye eleman bulma sıkıntısı ya-şanmaktadır. Bu durum profesyonel yönetici eksikliğinden başlayarak en alt seviyelere ka-dar birçok iş alanında kendini güçlü bir şekil-

Page 83: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

67

de hissettirmektedir. Az sayıdaki kalifiye ele-man da çoğunlukla bölgedeki iş imkânlarının kısıtlı olması veya yetersiz ücretten dolayı batıdaki büyük illere göç etmektedirler.

Yatırım ve işletme sermayesi yetersizliği böl-ge için önemli bir diğer sorundur. Sermaye göçü bölge genelinde orta ve büyük ölçek-te işletmelerin kurulmasının önünde büyük bir engel teşkil etmektedir. Bölgede yatırım yapma gücüne sahip işadamlarının mevcut sermaye birikimlerini, bölgenin doğusuna gidildikçe terör sorunu ve/veya illerin küçük hacimli ekonomilerinden dolayı, batıdaki büyük illerde değerlendirmeleri sermayenin bölgeden gitmesinin önemli nedenleri arasın-da gösterilebilir. Yetersiz sermayeye çare ola-bilecek ortak iş yapma kültürünün bölgenin birçok ilinde olmaması veya yetersiz seviyede olması önemli başka bir sorun olarak kendi-ni göstermektedir. Bu nedenle birçok işletme yeterli kuruluş ve işletme sermayesi olmadan işe girişmekte ve bunun sonucunda başarısız olmaktadır. Son olarak bölge sanayiinin ge-lişip büyümesinde inovasyon ve Ar-Ge’nin öneminin bölgede gerektiği kadar anlaşıla-mamasının yanı sıra yeterli sayıda mühendis ve yardımcı teknik eleman istihdamının sağ-lanamaması yüksek teknoloji gerektiren sa-nayileşmenin önündeki engellerdir.

KÜSİ YAPILANMASININ DOĞU ANA-DOLU BÖLGESİ’NE KATKISI

Doğu Anadolu Bölgesi sanayi siciline kayıtlı işletme sayısı oranı (%3), Ar-Ge ve inovasyo-na dayalı katma değer üreten yüksek teknolo-ji üretimi için olmazsa olmazlardan biri olan beş ve daha fazla mühendis istihdam eden KOBİ sayısı (22) ve yeni teknolojik ürün ge-lişimi için önemli bir parametre olan patent başvurusu sayısıyla son sırada yer almaktadır. Tablo 1 ve Tablo 2’de Doğu Anadolu’nun her sanayi göstergesi açısından ülkenin en az sa-nayileşmiş bölgesi olduğu açıkça görülmek-tedir. Tablo 1 ve Tablo 2’de özetlenen veriler BSTB Sanayi Genel Müdürlüğü (SGM) ve Türk Patent Enstitüsü (TPE) kaynaklarından derlenmiştir (SGM, 2014; SGM, 2015; TPE, 2016). Bölgenin sanayi seviyesinin düşüklü-ğü KÜSİ faaliyetlerinin yüksek teknolojiye yönelik olanlarından büyük çapta faydalana-mamasının en önemli nedenlerinden biri ola-caktır. KÜSİ Strateji Belgesi (2015-2018)’de belirlenen hedef ve eylemlerin nihai noktası ülkenin yüksek teknoloji üreten bir sanayi dö-nüşümüdür. Bunun gerçekleşebilmesi için ha-yati öneme sahip olan Ar-Ge merkezi, TGB, yüksek teknoloji gerektiren ara mal ve yeni teknolojik ürün üretimi konusunda son Ar-Ge reformu ve diğer yasa ve yönetmeliklerle ge-tirilen büyük kolaylık, esneklik ve desteklere rağmen Tablo 2’den görüleceğe üzere bölge-de birkaç il (Malatya, Erzurum, Erzincan ve

Page 84: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

68

Elazığ) hariç sanayi altyapı yetersizliğinden dolayı dikkate değer bir faaliyet olamayacağı anlaşılmaktadır.

Ayrıca bölgede yüksek ve orta-yüksek tek-noloji gerektiren ara mal üretimi yapabilecek gerekli altyapı ve teknik birikime sahip çok

az sanayi işletmesi bulunmasına rağmen orta-düşük teknoloji ve düşük teknoloji gerektiren ara malı üretecek yeterince firma vardır. Bu olumsuzluklara rağmen KÜSİ yapılanması bölgede kamu-üniversite-sanayi arasında bir sinerji oluşturabilecek stratejik bir yapı oldu-ğundan faaliyetleri bölge için değerlidir.

Tablo 1. Bölgelerin Sanayileşme Göstergesi

BölgelerSanayi Siciline Kayıtlı

İşletme Sayısı (%) (SGM, 2014)

Beş (5) + mühendis çalıştıran KOBİ sayısı (SGM, 2015)

1995-2015 arası patent başvurusu sayısı

(TPE, 2016)

Marmara % 43 1813 23298

İç Anadolu % 20 361 7423

Ege % 13 362 4299

Akdeniz % 9 137 1697

Karadeniz % 8 34 1160

Güney Doğu Anadolu

% 4 69 819

Doğu Anadolu

% 3 22 388

Yukarıda arka plan bilgisi olarak dile getirilen tüm argümanların ışığı altında KÜSİ’nin üça-yaklı yapısının gerçekleştireceği çalışmaların

bölgedeki olası yansımaları KÜSİ’nin pay-daşlarının kapasiteleri de göz önünde bulun-durularak aşağıda irdelenmeye çalışılacaktır.

Page 85: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

69

Tablo 2. Doğu Anadolu Bölgesi İllerinin Sanayileşme Göstergesi

İlSanayi Siciline Kayıtlı

İşletme Sayısı (%) (SGM, 2014)

Beş (5) + mühendis çalıştıran KOBİ sayısı (SGM, 2015)

1995-2015 arası patent başvurusu sayısı

(TPE, 2016)

Malatya % 29,85 12 121

Erzurum % 15,38 3 90

Erzincan % 11,42 - 6

Elazığ % 10,22 - 98

Van % 6,63 7 27

Ağrı % 4,31 - 3

Kars % 3,99 - 3

Muş % 3,62 - 3

Bingöl % 3,24 - 9

Hakkari % 3,13 - 9

Iğdır % 2,61 - 4

Tunceli % 2,24 - 5

Bitlis % 2,18 - 9

Ardahan % 1,18 - 1

Toplam 22 388

KÜSİ’nin Üçayaklı Yapılanmasının Kat-kıları

BSTB KÜSİ’nin üçayaklı yapısının gerçek-leştireceği faaliyet ve atılımların genel an-lamda her sanayileşme seviyesine az veya çok faydası olacağından bölge sanayiine de genel anlamda faydalar sağlayarak gelişimine katkıda bulunacaktır. Buna ek olarak bu üça-yaklı yapının faaliyetleri bölgede KÜSİ’yi kurumsallaştıracağı için dolaylı olarak sana-yiinin gelişimine bir tür yapısal destek sağ-lamış olacaktır. Aşağıda bu üçayaklı yapının

her bir ayağının olası faaliyetlerinin sanayiye katkılarını irdeleyeceğiz.

YÖK KÜSİ Daimi Komisyonu karar-ları doğrultusunda ilk kez oluşturulan Yükseköğretim Kurumları Fikri Mülkiyet Hakları Yönetmeliği Taslağı ve eski BAP (Bilimsel Araştırma Projeleri) yönetmeli-ğinde üniversite-sanayi işbirliğini önceleyen değişiklikleri kapsayacak şekilde oluşturulan yeni BAP Yönetmeliği gibi çalışmaların üni-versite-sanayi işbirliği için gerekli yasal ze-min ve teşvik unsurlarını barındırması ülke-

Page 86: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

70

deki bütün üniversiteler gibi bölgedekileri de ilgilendirmektedir (YÖK Daimi Komisyon Sunumu, 2016). Buna ek olarak KÜSİ İl Planlama ve Geliştirme Kurulları’nın illerin-de sanayi gelişimi potansiyeli, sorunları ve çözümleri konusunda çalışmaları KÜSİ’nin etkin olmasına büyük katkısı olacaktır. KÜSİ il temsilcileri illerindeki diğer kamu kuruluş-larıyla birlikte yapacakları firma ziyaretleri, düzenleyecekleri seminer, panel gibi eğitim etkinlikleriyle kamu kuruluşları, üniversiteler ve özel sektör arasında işbirliği ekosisteminin oluşumunda büyük rol oynayabileceklerdir. Ayrıca KÜSİ Çalışma Grubu’nun firma ziya-retleri ve diğer eğitim etkinlikleri aracılığıyla il sanayicinin güncel desteklerden haberdar olması sağlanabilir. Böylece üniversite-sana-yi arasında bilgi transferi oranının artmasıyla beraber akademisyenlerin teorik bilgileri-ni reel hayattaki gerçek sorunlarla test etme şansı oluşur. Buna ek olarak sanayiciler yeni teknolojiler ve bilimsel buluşlardan haberdar olma şansı yakalayabilirler. Bu diyaloglar iş geliştirme, süreç geliştirme, markalaşma, ku-rumsallaşma, destekler vb. konularda firma-ların bilinçlenmesine katkıda bulunacaktır. Bu yapı başta kamu kurum ve kuruluşlarıyla üniversitenin şehre gelen olası kamu kaynak ve hizmetlerden hızlı bir şekilde haberdar ol-malarını sağlayacağı gibi, işbirliği zeminin oluşturduğu diyalog kanallarının açık olması bu kaynakların yerinde ve etkin kullanımına da katkı sağlayacaktır. Tabii olarak sanayinin

gelişimi her ilin ekonomik hayatına canlılık katarak istihdam ve refahın artışıyla paralel olarak ilin sosyo-ekonomik kalkınmasına pozitif bir ivme kazandıracaktır. Ayrıca her KÜSİ il temsilcisinin girişimleriyle üniver-site-sanayi perspektifinde gerçekleşebilecek SAN-TEZ (Sanayi Tezleri) gibi küçük çaplı projeler, işbirliği gelişimine somut katkıda bulunacaktır. Bu işbirliği bölge illerinde üni-versite-sanayi ilişkisinin sürdürülebilirliğini temin edebilir. Ayrıca KÜSİ il temsilcilerinin görevli oldukları üniversitelerde KÜSİ’nin kurumsallaşması adına hazırlık çalışmala-rı yapması KÜSİ’nin ilde kurumsallaşması açısından önemli adımlar olacaktır. Bu bağ-lamda ilk olarak üniversitede görevli öğretim elemanlarının akademik yetkinlik alanları-nın envanterini çıkarmak gerekmektedir. Bu veriler sanayicinin teknik destek konusunda talebine anında ve etkin bir şekilde cevap ve-rebilme imkanı tanıyarak üniversite-sanayi işbirliğinin nitelikli bir şekilde ve sürdürüle-bilir bir zeminde devam etmesine önemli bir katkıda bulunmakla kalmayacak bu konuda deneyimsiz olan yeni üniversite personelleri-ni sahada olmaya zorlayarak tecrübe kazanıp üniversite-sanayi işbirliğinde gelişmelerini sağlayacaktır. Bölgedeki sanayi seviyesinin düşüklüğünden dolayı işbirliği talebinin de büyük tecrübe ve teknik altyapı gerektirme-yen istekler içermesi üniversitelerin bu işe daha rahat adapte olmalarını temin edecektir. Kısacası bu faaliyetler sanayiciye katkıyla

Page 87: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

71

beraber üniversitelerin zamanla KÜSİ’nin gerektirdiği taleplere etkin bir şekilde cevap verecek kapasiteye ulaşmalarına büyük katkı teşkil edecektir.

Paydaşların KÜSİ’nin Etkin Oluşu-mundaki Rolü

Kamu kurumlarında çalışanların bölgeden tayin istemelerle batı illerine gitmesi ve bu tecrübeli elemanların yerine yeterli sayıda eleman bulunamaması ve/veya yerlerine işe yeni başlayan elemanların atanması kamu ku-rumlarında hizmet kalitesini düşürdüğü gibi işlerin nitelikli ve zamanında yapılamaması-na etki etmektedir. Bu durum kamu-üniver-site-sanayi işbirliğinin önemli ayaklarından olan yereldeki kamu kurumlarının sanayi ge-lişimine gerektiği kadar katkıda bulunmasını engellemektedir. Bölgeye has veya belli bir süre kalma zorunluluğu gerektiren kadrolar açma ve ek maddi desteklerle güçlendirilmiş bir yapı bu sorunu gidermeye katkıda bulu-nacaktır.

Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki üniversitelerin çoğunun yeni kurulmuş olması dolaysıyla sa-nayi işbirliği konusunda deneyimsiz olmaları ve yetersiz altyapı, laboratuar ve öğretim ele-manı sorunlarından dolayı KÜSİ’ye katkıları ister istemez sınırlı olmaktadır. BSTB KÜSİ yapılanması faaliyetleri hem üniversiteleri az da olsa sahaya çıkmaya ve özendirmeye dayalı bir zorlama işlevi görerek hem de za-

manla SAN-TEZ gibi küçük çaplı Ar-Ge pro-jelerinin içinde yer almalarını sağlayarak üni-versite-sanayi işbirliğinin oluşabilmesi için gerekli diyalog sürecini başlatmak açısından büyük fayda sağlayacaktır. Ayrıca özellikle YÖK KÜSİ Daimi Komisyonu’nun şimdiye kadar aldığı kararlar doğrultusunda akade-mik teşvik ve yükselme kriterlerinde KÜSİ faaliyetlerinin puan almasının sağlaması böl-gedeki üniversiteleri KÜSİ ekosistemi içine girmeye zorlayacaktır.

Bölgedeki sanayicilerin öz sermaye yetersiz-liği, finans sisteminden yeterince faydalana-mamaları, yönetim, pazarlama konusunda-ki eksiklikleri ve kalite ve standardizasyon konusundaki bilinç eksikliği bölgenin sana-yileşme gelişiminin önünde engel teşkil et-mektedir. Bu durum katma değere sahip ürün profilinin yok denecek kadar az olmasına dolayısıyla firmaların kazanç yüzdelerinin çok düşük seviyede kalmasına neden olmak-tadır. Bu yüzden firmalar isteseler bile çalış-tıracakları kalifiye elemanlara hak ettikleri ücreti ödeyememektedirler. Sonuç olarak az sayıdaki nitelikli elemanların da batıya göç etmelerine neden olmaktadır. KÜSİ’nin böl-gede etkin oluşumunu engelleyen en büyük unsurlardan bir diğeri de bölge sanayicisinin inovasyon ve AR-GE’nin önemini yeterince idrak edememiş olması olarak gösterilebilir. Desteği hep makine teçhizat ve işletme gi-derlerinin ödenmesi olarak görmek isteyen

Page 88: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

72

bir anlayış inovasyon ve Ar-Ge desteğinin önemsenmemesine neden olmaktadır. Bu du-rum sanayicinin eğitim seviyesinin düşük ve teknolojik kapasitenin yetersiz olmasından kaynaklanmaktadır. Bu sorunları gidermek amacıyla ülkenin sanayileşmiş bölgelerinden yetkin sanayicileri işletme kurmaya özen-dirici ek tedbirler almak gerekmektedir. Bu ulusal teknoloji difüzyonunun bölgeye nüfuz etmesini böylece ülkenin sanayii gelişmiş bölgelerinden bu bölgeye teknoloji transfe-rini sağlayacaktır. Ayrıca eğitimli genç giri-şimcilerin sektörde daha fazla yer alması için üniversitelerde girişimcilik bilincini artırı-cı ders ve uygulamalara yer verilmeli ve bu genç girişimcilerin işletme kurulması aşama-larında mentör ve yol göstericilerle destek-lenmesi gibi bölgeye has ciddi ek destekler sağlanmalıdır.

SONUÇ

Yeni teknoloji üretebilen sanayiye dönüşüm ancak inovasyon ve Ar-Ge faaliyetleri artı-rılarak sağlanabilir. Bu bilincin gereği ola-rak BSTB KÜSİ yapılanması için hedef ve eylemler belirlenmiştir. Ancak hedef ve ey-lemlerin gerçekleşmesi adına tespit edilen faaliyet, teşvik ve desteklerden faydalanma oranı sanayileşme seviyesiyle doğru orantı-lıdır. Fakat bölge sanayiinin az gelişmiş ol-ması katma değer üreten yüksek teknolojiye evirilme yönünde verilecek bu kamu destek ve faaliyetlerden çok az faydalanabilmesine

neden olacaktır (Sanayi Genel Müdürlüğü, 2014). Diğer yandan alabileceği küçük ölçü-de desteğin de KÜSİ paydaşlarının bölgedeki nitelik ve alt yapı eksikliği ve bölgenin bazı illerindeki terör sorunundan dolayı sınırlana-bileceği gözükmektedir. Bu bağlamda bölge-deki KÜSİ paydaşlarının niteliğini artırıcı ve altyapı sorunlarını gidermeye yönelik olarak bölgenin pozitif bir ayrımcılığa tabi tutulması yanı sıra terör sorunun halledilmesi gerektiği açıkça gözükmektedir. Çünkü ekonomik yatı-rımları cazip hale getiren en önemli unsur gü-venliğin istikrarlı hale getirilmesidir. Ancak desteklerde bütünsel ve kapsayıcı bir strateji bağlamında verildiğinde bölge uzun vadede ülke sanayiinin önemli aktörlerinden biri ola-bilecek kapasiteye sahiptir. Çünkü bölge çok genç bir nüfusa, bakir yeraltı ve yerüstü kay-naklarına sahip oluşuyla ve gelişen pazarlar olan Ortadoğu ve Avrasya bölgelerine yakın-lığıyla büyük bir potansiyel vaat etmektedir.

ÖNERİLER

Bölge sanayiinin Ar-Ge ve inovasyon kültü-rünün ülke ortalamasının çok altında olma-sından dolayı, bölgenin bu kültürün oluşum hızını artırmak için teknoloji transferine ihti-yacı vardır. Bölge yabancı sermayenin sana-yiye kısa zamanda yatırım yapmasını sağla-yacak cazip şartlara sahip değildir. Bunun ye-rine bölge şartlarına göre daha gelişmiş ulusal sanayiciyi bölgeye çekerek ulusal teknoloji difüzyonunun gerçekleşmesi sağlanarak sa-

Page 89: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

73

nayinin gelişim hızı artırılabilir. Bu meyanda kendini ispatlamış sanayicilerin bölgede yatı-rım yapmalarını teşvik edecek argüman ve ek desteklerin sağlanması gerekmektedir.

Ar-Ge ve inovasyonun önemini yeterince id-rak edemeyen bir eğitim seviyesi profiline sa-hip sanayinin girişimci profilini eğitimli genç dinamik girişimcilerle zenginleştirerek har-manlamak gerekmektedir. Bu nedenle üni-versitelerin müfredatına YÖK’ün tavsiyeleri de göz önünde bulundurularak girişimcilik bilincini artırıcı ve proje yapma becerisi ge-liştirici dersler konmalı, bu genç girişimcile-rin mentörler eşliğinde işlerini kurabilmeleri için her aşamada yönlendirilmeleri ve şirket kurmayla ilgili prosedür ve maliyetlerin azal-tılması gerekmektedir. Girişimcilik dersleri KOSGEB ile anlaşmalı bir şekilde verilirse dersi geçen öğrenci KOSGEB sertifikası ala-cak ve mezun olduğunda bu belgeyle yeni gi-rişimci destek programına başvurma imkânı elde etmiş olacaktır. Bütün bu bilinçlendirme ve yönlendirme destekleri, donanımlı dina-mik genç girişimci sayısının hem Türkiye genelinde hem de bölgede artmasında önemli rol oynayacaktır.

Araştırmalara göre az gelişmiş ülkelerde yerli olarak gelişmiş sanayilerin çoğu kümelenme temellidir. Buralarda çok sayıda küçük ve orta ölçekli işletme benzer ve ilişkili ürünleri üretmek üzere küçük bir bölgede konumlan-mışlardır. Güney ve Uzak Doğu Asya, Latin

Amerika ülkelerinde bu tarz sanayi küme-lenmeleri görülmektedir (Huang & Bocchi, 2008). Bu tür kümelenmeler üretici firmaların kendi aralarında ve tüccarlarla ticari alışveriş işlem maliyetlerini azalttığından girişimci-lere cazip gelmektedir. Ayrıca küme içinde bulunan firmaların birbirine aşina olmaları ve diğer girişimcilerin davranış ve kişiliklerine dair sürekli bilgi alışverişinde bulunmaları dürüst olmayan davranışların en kısa zaman-da görülüp bilinmesini sağlayacak ve küme içinde herhangi bir sahtekârlık teşebbüsünü engelleyecek bir atmosfer oluşacaktır. Bu durum piyasa işlemleri artışını teşvik edici işlev görmektedir. Yukarıda anlatılanlar göz önünde bulundurulduğunda, hükümet özel-likle bölgenin mevcut sanayileşme seviyesi-ne uygun düşük ve orta seviye teknolojiye da-yanan, bölgenin ihtiyacı olan birbiriyle iliş-kili ara mal yelpazesi üretimini sağlayabilir. Bunun gerçekleşebilmesi için bölgede belli sayıda komşu illerin küme olarak düşünül-mesi; bu ara malların üretimini sağlayacak alt yapı, destek ve teşviklerle buralarda sanayi kümelerinin oluşumunun desteklenmesi ge-rektiği ortaya çıkmaktadır.

KAYNAKÇA

AIGINGER, K., SIEBER, S., (2006). The Matrix Approach to Industrial Policy. International Review of Applied Economics, Vol. 20(5), 573-601

Page 90: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

74

BSTB, (2015). Verimlilik Stratejisi ve Eylem Planı (2015-2018), Ankara

BSTB, (2015). Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi (2015-2018), Ankara

BSTB, (2015). Türkiye Kamu-Üniversite-Sanayi Stratejisi Belgesi (2015-2018), Ankara

Companies House, (2016). Register a pri-vate limited company online, Https://www.gov.uk/register-a-company-online. Erişim tarihi 02.09.2016

COHEN, W. M., NELSON, R. R., WALSH, J. P., (2002). Links and Impacts: The Influence of Public Research on Industrial R&D. Management Science 48(1) 1-23

CARD, D., DINARDO, J.E., (2002). Skill-Biased Technological Change and Rising Wage Inequality: Some Problems and Puzzles. Journal of Labor Economics, October 2002; 20(4); 733-783

ÇAHA, Ö., TUTAR, H., (2013). TRA2 Bölgesi’nde Yoğun Kamu Çalışanı Göçü: Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Serhat Kalkınma Ajansı

ÇAHA, Ö., ÇAYLAK, A., TUTAR, H., (2013). TRA2 Bölgesi Sivil Toplum Kuruluşları Profili, Serhat Kalkınma Ajansı

DPT, (2003). Türkiye Sanayi Politikası Dokümanı (AB Üyeliğine Doğru), DPT, Ankara

DONGES, J.B., (1980). Industrial Policies in West Germany’s Not-So-Market-Oriented Economy. The World Economy, 3 (2), 185-204

HUANG, Y., & BOCCHI, A.M., (Eds) (2009). Reshaping Economic Geography in East Asia, Washington, DC, The World Bank

İYİDOĞAN, S. (2012). Türkiye’nin Yeni Sanayi Politikası Yönelimi: Entegre Sanayi Politikası Yaklaşımı Önerisi. Amme İdaresi Dergisi, Cilt 45(2), 29-52

LINDBECK, A. (1991). Industrial Policy as an Issue of the Economic Environment. The World Economy, 4 (4), 391-405

KLINE, S. J., ROSENBERG, N., (1986). An overview of innovation. Landau R & Rosenberg N, editors. The positive sum strategy: harnessing technology for eco-nomic growth. Washington DC, National Academy Press, 275–306

KNIIVILÄ, M., (2007). Industrial de-velopment and economic growth: Implications for poverty reduction and income Inequality, 295-332. Industrial Development for the 21st Century: Sustainable Development Perspectives, UN, New York

Page 91: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

75

MOTOYAMA, Y., (2014). Long-term colla-boration between university and industry: A case study of nanotechnology develop-ment in Japan. Technology in Society 36, 39–51

NATIONAL ACADEMY OF ENGINE-ERING, (2003). The Impact of Academic Research on Industrial Performance. National Academy Press, Washington, D.C.

OECD, (2011). OECD Science, Technology and Industry Scoreboard 2011, Paris, OECD Publishing

ÖZTOPRAK YILMAZ, H., (2016). KÜSİ Faaliyetleri, Sunum 14-15 Mart 2016, Antalya

PERKMANN, M., SALTER, A., ( 2012). How to Create Productive Partnerships with Universities. MIT Sloan Management Review, 53(4): 79-88

SGM, (2014). Türkiye 81 İl Sanayi Durum Raporu, Sanayi Genel Müdürlüğü

SGM, (2015). Ek 1 Raporu, Sanayi Genel Müdürlüğü

SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI, (2010). Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi, 2011-2014 (AB Üyeliğine Doğru), Ankara

SOSYAL ŞİRKET, (2016). 2016 Limited Şirket Kuruluş Maliyeti, http://www.isye-riacilisi.com/hizmetlerimiz/2016-limited-sirket-kurulus-maliyeti.html. Erişim Tarihi: 07.09.2016

TÜREL, O., (2016). Türkiye’de Sanayi Politikalarının Dünü ve Bugünü. TMMOB Sanayi Kongresi. http://www.bagim-sizsosyalbilimciler.org/Yazilar_Uye/TurelJan08.pdf. Erişim tarihi 26.10.2016

TPE, (2016). Patent Başvurusunun İllere Göre Dağılımı, Türk Patent Enstitüsü

ULU, S., (2016). KÜSİ, Sunum 14-15 Mart 2016, Antalya

Page 92: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

76

EXTENDED ABSTRACT

In order to achieve the high technology through put having added value as mentioned in the Tenth Development Plan, Turkish Industrial Strategy Document (2011-2015) and Turkish Industrial Strategy Document (2015-2018), it has been aimed to attain the six targets stated in Turkish GUIP Strategy Document (2015-2018).Various action plans were determined to achieve each of these targets. In this study after MSIT GUIP structuring and the activities and studies to be carried out were explained briefly, each partner of GUIP namely the government, university and industry and their role and function in creation of R&D and innovation culture, were thoroughly analyzed. Through this analysis some important clues about probable contributions of GUIP and what kind of a partnership approach should be followed, were obtained. Afterwards, the industrialization indicators were given as a whole and for each city and analyses were made by comparing those with the other industrialization indicators of the region. Considering the capa-city of each GUIP partner, probable effects and contributions of the activities and action plans of MSIT GUIP tripod structuring, GUIP Work Group, GUIP City Planning and Development Committee and Council of Higher Education (CoHE) GUIP Permanent Committee concerning the industrial development of the region, were discussed. Effects of this structuring to which a name was given for the first time within Turkish public policy to a sustainable independent in-dustrialization based on R&D and innovation and which can produce added value and probable contributions of the region to efforts of producing the intermediate goods in the manufacturing sector within the country, were dealt with. This is the right industrialization policy towards an economically independent country and reducing current deficit and unemployment. Within this policy, determining which high technology, middle-low technology, middle-low technology or low- technology products each region can produce in parallel with its industrialization level, is of great importance for an efficient intermediate good production strategy. In this context, in this study Eastern Anatolian part of an intermediate good production map was put forward. Thus, it was seen that most of Eastern Anatolian cities have low-technology intermediate good production capacity while only a few have middle-low capacity. Researches indicated that the GUIP partners in the region are insufficient for high technology production. For his reason, it was seen that the local GUIP partners in Eastern Anatolia may restrict the main target of MSIT GUIP tripod structuring which is carrying out industrialization activities based on R&D and innovation and which can produce added value. As a result of the study, it was figured out that

Page 93: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-I29-J60-J82-M39 ID:114 K:118(Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler – Labor Economics and Industrial Relations)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

77

support towards improving the local GUIP partners’ capacity should be provided and the fol-lowing offers could be taken into consideration. Since the R&D and innovation culture of the industry of the region is far below the country’s average level, it requires technology transfer. The circumstances of the region are not attractive enough for foreign capital to invest in the industry of the region. Instead of this, national technology diffusion can be achieved by drawing the attention of native businessmen who use new technology further more compared to those in the region. In this context, arguments and additional supports towards motivating strong busi-nessmen to invest in the region are necessary. The uneducated businessman profile unaware of the importance of R&D and innovation must be promoted by making them meet young dyna-mic entrepreneurs. For this purpose, considering recommendations of CoHE, courses aiming at promoting entrepreneurialism and developing ability to make projects, should be added to universities curricula, young entrepreneurs should be guided by mentors at each stage of their efforts to establish their own business and procedures and expenses of establishing a company should be reduced. Thus, the number of young entrepreneurs will increase both in the region and across the country. According to studies, locally developed industries in developing count-ries are mostly based on clustering. Many small and medium sized enterprises are clustered in a small area to manufacture similar or relevant products. Such clustering can be seen in Southern and Far Eastern Asian and Latin American countries (Huang & Bocchi, 2008). Such clusters draw entrepreneurs’ attention as they reduce commercial expenses among manufacturing firms and the ones between firms and merchants. As firms within a cluster both know each other well and consult each other about behaviours and personalities of entrepreneurs, an atmosphere disallowing dishonesty is created. This can motivate increasing market operations. All in all, the government can provide manufacturing of relevant intermediate goods based on the low or middle level technology matching with the industrialization level of the region and which will meet the need of the region. To achieve this, it is necessary to consider some neighbouring cities within a cluster. Hence, the infrastructure, support and incentives essential to provide interme-diate good production can be used efficiently and a strong industrial cluster will be built.

Page 94: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

7878

KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ TÜKETİM TOPLUMU VE TÜKETİM 1

CULTURAL INDUSTRY CONSUMPTION SOCIETY AND CONSUMPTION

Mustafa HATİPLERTrakya Üniversitesi, Edirne Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu, Edirne / Türkiye

Öz: Kültür Endüstrisi ya da kültürün endüstriyel bir ürün haline dönüşmesi, sıradan bir değişimin değil; gerçeğin gerçek olmayan, gerçek olma-yanın da gerçek olan olarak algılanmasının bir diğer adıdır. Dolayısıyla, bu değişimin doğru an-laşılması ve karşı uygulamaların ortaya konması gereklidir. Bu yapılmadıkça –ki bugüne kadar yapılmadı- bugün gelişmekte olan ülkelerde ya-şanan bu kültürel yok olmanın ve yanılsamanın çok geçmeden gelişmiş ülkelerde de yaşanması kaçınılmazdır. Kültür endüstrisi, doğal olarak, in-sanoğlunun metalaşmasını sağlayan tüketimin ve tüketim toplumunun oluşmasını sağlamıştır. Kül-tür endüstrisiyle tüketim içinde yer alan bireyle-rin, tüketmekten başka bir şey yapmaları adeta imkansız hale gelmiştir. Bu ise insanoğlunun ya-ratılış gayesiyle örtüşmeyen bir durumdur. Tüke-tim sisteminin nasıl çalıştığını bilmek tüketimin elinde bir nesne olmayı önleyecektir.

Anahtar Kelimeler: Kültür Endüstrisi, Popüler Kültür, Tüketim Toplumu, Tüketim.

Abstract: It is not an ordinary change that Cul-tural Industries or cults become an industrial product; but it is another name of the fact that the truth is perceived as unreal and the non-real also is perceived as the real one .Therefore, it is necessary to clarify this change and to reveal counter-practices. Unless this is done - which has not been done so far - It is inevitable that this cultural disappearance and the illusion in the de-veloping countries today, also can happen in the developed countries soon. The culture industry, naturally ensured the formation of consumption and consumption society, which enabled the com-modification of mankind. It is almost impossible for individuals, placed in consumption with the culture industry to do anything other than to con-sume has come. This is a situation that does not overlap with the creation of mankind. Knowing how the consumption system works will prevent being an object in consumption.

Key Words: Cultural Industry, Popular Culture, Consumer Society, Consumer

(1) Sorumlu Yazar: Mustafa HATİPLER, Trakya Üniversitesi, Edirne Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu, Edirne / Türkiye, [email protected] Geliş Tarihi / Received: 11.01.2017, Düzeltmme Tarihi / Revision Date: 19.03.2017 Kabul Tarihi / Accepted: 30.03.2017 Makalenin Türü: Type of article (Literatür Değerlendirme / Labor Economics and Industrial Relations) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest: Yok / None “Etik Kurul Raporu Var – None; There is report of Ethics Committee” (Araştırmada Kurum İzni ve Etik Kurul Raporu “Yok”) “YOK” “The Research Council Permit Yes / No” “NO”

Doi: 10.17373/UHEYAD.2017.1.0003

UHEYAD ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCHES ON ECONOMY MANAGEMENT

Page 95: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

79

GİRİŞ

Kültür endüstrisi, kapitalizmin etkisiyle orta-ya çıkan bir kültürel oluşumdur. Bu nedenle, uluslararası pazarın değişimlerine ve ihti-yaçlarına göre biçimlenir. Özkök (1982:189-190)’e göre: “Endüstriyel tekniklerle üretilen ve çok geniş kitlelere yayılan, karşı konulma-sı güç davranış, mitos ya da temsili olguların tümü” diyebileceğimiz Kültür Endüstrisi; kit-le iletişiminin olduğu modern kitle toplumu-nun tipik kültürü olarak nitelendirilebilir. Ço-ğaltma ve standardizasyonla beraber Kültür Endüstrisi, sanat eserinin özerkliğini bilinçli bir biçimde ortadan kaldırırken, onu bütünüy-le bir ticari emtiaya, bir mala dönüştürmekte-dir (Çelik, 2012:113-115).

Adorno, “Kültür Endüstrisi” kavramında “Endüstri”nin, doğrudan doğruya üretim sü-recini değil, kültürel malın standardizasyonu-nu ve dağıtım tekniklerinin rasyonelleştiril-mesini anlatmak amacıyla kullanıldığını ifade etmektedir (Adorno, 2013). Buradaki ince ayrıntı, Kültür Endüstrisi’nin, içinde yer alan kültürel oluşumun toplumların katmanların-dan çıkan ve o toplumun kendi özvarlıklarını taşıyan değerlerden farklı olarak, dayatmacı bir şekilde, o toplumda endüstriyel süreçler sonucundan oluşturulmuş ve seri bir şekilde standart olarak üretilmiş ürünlerle kitlelere ulaşıyor ve yeni bir kültürel sürecin ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor olmasıdır.

Güneş (2001:74) bu durumu: “Gerçek yaşa-mın algılanması ve değerlendirilmesi zorlaş-tıkça yeni bir sorun alanı doğar. Bu yeni alan anlamın üretilmesini öngören kültür endüstri-sidir. Kitlesel üretim yoluyla çoğaltılan kül-türel ürünler farklı bir endüstri anlayışını da beraberinde getirmiştir. Medya, modernleşme sürecinde yaşanan toplumsal çözülmenin kül-türel ve enformatik boyutunu taşır.” demek suretiyle bu bozulmanın mutfağının adresini göstermiştir. Medya bu dilemmanın baş aktö-rüdür. Bu baş aktör, gerçekle gerçek olmayan arasında, kitlelerin neyi gerçek neyi gerçek olmayan olarak algılamasına karar vermekte-dir.

Bu çalışmada, önce kültür endüstrisi anlatı-lacaktır. Sonra sırasıyla tüketim toplumu ve tüketim anlatılacak ve ardından tüketim siste-minin nasıl çalıştığı ana hatlarıyla ifade edi-lecektir.

AMAÇ

Endüstrinin kültürleştirilmesi yoluyla uygu-lanan politikalarla insanlar, gayriiradi davra-nışlara mahkum edilmiştir. Çalışmanın ama-cı yaratılmışların en efdali, en şereflisi olan insanın, hem kültür endüstrisi uygulamaları hem de tüketim yoluyla, gündelik hayatın bir nesnesi yapılmak istendiğini ortaya koymak, hem bunun yanlışlığını ifade etmek hem de bunu önlemek için önlemek için bir farkında-lık meydana getirmektir.

Page 96: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

80

KAPSAM

Çalışmanın kapsamı, kültür endüstrisi ve tü-ketim ekonomisi uygulamaları ve bu uygula-malara maruz bırakılan insanların tutum ve davranışlarıdır.

YÖNTEM

Çalışma nitel araştırma çalışmasıdır. Çalış-mayla ilgili bilgi, belge ve dökümanlardan elde edilen veriler betimsel analizler yapı-larak değerlendirilmiştir. Nitel araştırmayı, “gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi nitel veri toplama tekniklerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçek-çi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlendiği araştırma” olarak tanımlamak mümkündür (Yıldırım ve Şimşek, 2008:39). Nitel araştırma, disiplinler arası bütüncül bir bakış açısını esas almakta ve araştırma problemini yorumlayıcı bir yak-laşımla incelemektedir.

Bilindiği üzre, nitel araştırmalarda sosyal olaylar incelenir. Yine bilindiği üzre, sosyal olaylar sabit kalmayıp, zaman, mekan ve duruma değişiklik göstermektedirler. Dola-yısıyla bir nitel araştırmada üzerinde araştır-ma yapılan olgu ve olaylar kendi bağlamında ele alınarak, insanların onlara yükledikleri anlamlar açısından yorumlanmak durumun-dadır (Altunışık, Coşkun, Bayraktaroğlu ve Yıldırım, 2010:302). Nitel araştırma, insanın kendi sırlarını çözmek ve kendi çabasıyla

biçimlendirdiği toplumsal sistemlerin derin-liklerini keşfetmek üzere geliştirdiği bilgi üretme yollarından birisidir (Özdemir, 2010: 326).

ARAŞTIRMANIN PROBLEMİ

Genel olarak ekonomik sistem ve modelleri, insanın mutluluk ve refah arayışlarının bir ürünü olarak kabul etmek mümkündür. Sis-temsel hata ve arızalara rağmen, yaşamın özünü ve esasını insan oluşturur. Oysa, kültür endüstrisi ve tüketim ekonomisi uygulama-larında bu durum ortadan kalkmış ve insan yaşamın özünden ve esasından uzaklaştırıl-mıştır. Bunun için yalnızlaştırılan insan za-man içinde sadece tüketen bir varlık halinde dönüştürülmektedir. Bu dönüşümün nasıl ve hangi unsurlarla yapıldığının bilinmesi ona karşı alınacak önlem tedbirlerin olmazsa ol-mazıdır.

TARİHSEL SÜRECİYLE KÜLTÜR EN-DÜSTRİSİ

Kültürü, bir toplumun içerisinde mevcut her türlü bilgiyi, alışkanlıkları, değer ölçülerini, genel tutum, görüş, inanç ve zihniyet ile her türlü davranış şekillerini içine alan, o toplum mensuplarının çoğunluğunda ortak olan, o toplumu diğer toplumlardan ayırt etmeye ya-rayan maddi ve manevi değerlerden oluşan bir bütün olarak ele almak mümkündür. Kül-tür, insanın sosyal etkinliğinin tüm alanları-nı kapsayan kuşatıcı bir kavramdır. Kültürü

Page 97: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

81

araştırma konusu edinen iki bilim dalı antro-poloji ve sosyolojidir. Kültür tanımları ara-sındaki çeşitliliğin bir sebebi de bu iki bilim dalının kelimeye farklı anlamlar yüklemeleri-dir. Antropoloji, insan toplumlarının geçmiş-ten günümüze doğru ilerleyen kültürlerinin kökenini ve gelişimini ortaya koymaya çalı-şırken, sosyoloji, kültürün kökeni gibi bir so-runla ilgilenmeden, daha çok kültürel bir ni-telik taşıyan olay, olgu ve pratiklerin, birey ve grupların birbirleriyle ve toplumla kurdukları ilişkiyi nasıl etkileyip belirlediğini açıklama-ya çalışmaktadır (Yıldırım:2014).

Kültür Endüstrisi Kavramı

Kültür endüstrisi ifadesi ilk kez, Adorno ile Horkheimer’in birlikte kaleme aldığı “Aydın-lanmanın Diyalektiği” isimli eserde kullanıl-mıştır. Adorno ile Horkheimer, daha önceki çalışmalarında kitle kültüründen söz ederken, “Aydınlanmanın Diyalektiği” adlı eserde, kitle kültürü tanımını yetersiz bulmuşlar ve bunu kültür endüstrisi tanımıyla değiştire-rek, kültür endüstrisinin bilinen şeyleri yeni bir nitelikte birleştirdiğini savunmuşlardır. Adorno (2003)’ya göre; kitlelerin tüketimine göre düzenlenen ve büyük ölçüde o tüketimin yapısını belirleyen ürünler, tüm sektörlerde az çok bir plâna göre üretilir. Tüm sektörler yapısal olarak benzerdir ya da en azından birbirinin açıklarını kapatarak, neredeyse ta-mamen gediksiz bir sistem oluştururlar. Bunu mümkün kılan sadece çağdaş teknik imkânlar

değil, aynı zamanda ekonomik ve idari yo-ğunlaşmalardır. Bütün bunlardan farklı ola-rak, kültür endüstrisi, kasıtlı olarak tüketici-leri kendisine uydurur.

Adorno (2013)’ya göre; kültür endüstrisi, asırlar boyunca ayrı duran yüksek ve düşük sanat düzeylerini, her ikisinin de zararına ola-cak şekilde bir araya getirmeye zorlar. Böy-lece, kültür endüstrisi, yöneltilmiş olduğu milyonların bilincini ve bilinçaltını yönlendi-riyor olmasına rağmen, kitleler birincil değil, ikincil role düşerler ve hesaplanabilir nesne-ler, makinenin tali parçaları haline gelirler. Bu noktada artık tüketici; yani birey yani insan, kültür endüstrisinin bizi ikna etmeye çalıştığı gibi, hükmedici ya da özne değil, tam aksine nesnedir. Özellikle kültür endüst-risi için biçimlendirilmiş olan “Kitle İletişim Araçları” terimi, vurguyu nispeten zararsız bir alana kaydırmakta çok işe yaramıştır. Ger-çekte bu terimin, ne öncelikle kitlelerle, ne de iletişim tekniklerinin gelişimiyle bir ilgisi vardır, aksine onları dolduran ruhla, sahiple-rinin sesiyle ilişkilidir. Kültür endüstrisi, kit-lelerle ilişkisini kötüye kullanarak, verili ve değişmez sayılan bir zihniyeti çoğaltmaya ve güçlendirmeye çalışmaktadır. Her ne kadar kültür endüstrisi, kitlelere uyum sağlamadan var olamayacak olsa da, kitleler onun ölçütü değil; ideolojisidir.

Bir başka açıdan söylemek gerekirse, kül-tür endüstrisi kavramı, geniş anlamıyla kül-

Page 98: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

82

tür ürünlerinin endüstrileşmesi, ekonomik kârlılık esasıyla meydana getirilmesi, sanayi-leşmeyle birlikte kültür ve sanat ürünlerinin metâlaştırılması olgusunu ifade etmektedir (Çelik,2012:116).

Kültürün Endüstriyelleşmesinde İnsan

Genel anlamda endüstri, insana, müşteri ve çalışan olarak eğilir. Aynı endüstriyel zih-niyet, çalışanlara “aklî örgütlenme” modeli önerir; onların sisteme uyumu için çaba har-car. Buradan bakıldığında, insanlara, hem çalışma hayatında hem de kültür endüstrisi bağlamında “seçme özgürlüğüne” sahip ‘bi-reyler’ oldukları söylense de, onlar, “her du-rumda birer nesne konumundadır.”

İnsan, kültür endüstrisi tarafından ortaya konan bu tekdüzeliğe katılıp katılmama ko-nusunda kimi çelişkilerle de yüz yüze kalır. Ama tekdüzeliğin çekici yapısı, insanları kendi tarafına yaklaştırmayı genelde başarır. Tekrar eden, birbirine benzer arzuları okşayan ve insanları tatmin eden ürünler, müşterisini çemberin dışında konumlanmaktan alıkoyar; dirençlerini kırar. Bir diğer deyişle tüketici haline gelen insan “kurumlarından yakasını kurtaramadığı eğlence endüstrisinin ideolo-jisine dönüşür. Bu bağlamda Kültür Endüst-risinin kotardığı “sanat ürünü”yle de, sanat “metalaşır ve pazarlanabilir bir şekle gelir.”

Böylesine bir ortamda, tüm ürünlerin pazar-lanıp tüketiciye sunulmasının en önemli yolu

(bir süre sonra kendisi de sanata dönüşen) reklamdır. Adorno (2013)’nun deyişiyle rek-lam: “Kültür Endüstrisi’nin yaşam iksiridir ve reklamın arkasında, sistemin egemenliği gizlenmektedir; reklam damgası taşımayan her şeye ekonomik açıdan su götürür diye ba-kılmaktadır.”

Kültür Endüstrisi’nin esas etkinliği, kişi-ye sahte bireysellik sunmasıdır. Ürünler, bir kaçışın meydana getirdiği sığınaktır aslında; ancak bu, bir kaçıştan öte, adeta kümelenme-yi ortaya çıkarır. Adorno (2013) için Kültür Endüstrisi’nin fizyolojisini “Verimliliği art-tırma, fotoğrafik sertlik ve netlik karışımı; diğer yanda bireyci tortular, hazırlanmış ve rasyonel eğilimli romantizmin ruh hali” oluş-turur. Adorno için tüm bunların insanları gö-türdüğü en önemli sonuç, koşulsuz ve bilinç-ten yoksun “uyumdur”. Kültür Endüstrisi’nde bilincin yerini uyumlu olma hali alır. Zaten dirençten, direnç gösterme tavrından uzaklaş-tıran yapısıyla, Kültür Endüstrisi’nin, insanı ulaştıracağı farklı bir durak da söz konusu değildir: Bu durağın en arı ifadesi, “Ben za-yıflığının teşvik edilmesi ve sömürülmesi-dir.” Az önce belirtilen bilinç gerilmesi veya yoksunluğu da, bu şekilde ortaya çıkmakta-dır. Ortaya attığı kültür endüstrisi kavramı ve onun biçimlendirici, numuneleştirici, yöne-ten-yönlendiren ve ürünlerini pazarlayan ya-pısı dikkate alındığında, Adorno’nun, kültür konusunda hassas davrandığı söylenebilir.

Page 99: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

83

Ona göre: “Kültüre özgü olan, yaşamın çıp-lak zorunluluklarından bağımsız olandır.” Adorno (2013) için kültürün: “Dokunulmaz irrasyonelliğini en açık biçimde dışa vurduğu yer, yönetimin kültürel olana yabancılaşması-dır; kültür en fazla, onun hakkında en az de-neyimi olanlara irrasyonel görünür.”

Adorno (2013)’ya göre: Kültürü kültür kılan, insana özgü varoluş koşullarının kişilere ak-tarılmasıdır, bunun eksik kalması kültürün kök salamamasına; bir anlamda kültürlenme-nin gerçekleşememesine neden olur. Adorno, bu belirlemelerin ardından, bir kültür politi-kasının nasıl olması gerektiği üzerine ipuç-larını da vermektedir: “Eleştirel düşünceyi dışlamayan ve yönetim organının bir işlevi olmakla kalmayan bir kültür politikasıdır” diye tanımlar. Böylesine bir politika, kültürün tüketim nesnesi haline getirilmesine ve insan-ların baskı altına alınmasına engel olacak ni-teliktedir (Dikenelli, 2008).

Kültür Endüstrisi ve Yaşam

Kültür Endüstrisi, sıradan bir kavram de-ğildir. Hayatı, dünyayı şekillendirme gücü-ne sahip bir kavram, bir fenomendir. Kültür Endüstrisi’ni bu denli önemli kılan onun aynı zamanda yerelliği yok etme gücüne sahip ol-masında yatmaktadır. Bu bakımdan Kültür Endüstrisi, kültür varlıklarının endüstriyel duruşunu ve kültürün bir mal gibi toptan üre-timini ve sunumunu ifade eder.

Kültür endüstrisi bütün olarak hayatı ihata etme gücüne sahiptir. Her yerde boy gösteren göz alıcı devasa yapılar, devletleri kapsayan ortak amaçlı grupların eksiksiz plânlılığını temsil etmektedir. Betondan kent merkezleri-nin çevresindeki eski evler şimdiden birer ge-cekondu gibi görünür; kentin dış semtlerinde “bongalov” tipi yeni evlerse, tıpkı uluslara-rası fuarlarda görülen hafif konstrüksiyonlar gibi, teknik ilerlemeye övgüde bulunup, birer konserve kutusuymuşçasına kullanılıp atıl-mak için yapıldıkları izlenimini uyandırırlar.

Bireyin hijyenik dairelerde sözde bağımsız bir hayat sürmesini sağlaması gereken şehir plânlama projeleriyse, onu totoliter serma-ye iktidarının, yani hasmının boyunduruğu altına sokar. Monopol yapı içinde, tüm kitle kültürü kendi içinde özdeştir ve bu kültürün iskeleti, yani tekel tarafından imal edilen kavramsal ana hatları belirlenmeye başla-maktadır. Yönetenler, bu tekelin varlığını ört bas etmek konusunda artık kaygı duymazlar çünkü bu tekelin varlığı itiraf edilirken ne ka-dar arsız olunursa o kadar gücü artar. Sine-ma ve radyo günümüzde kendilerini sanatmış gibi göstermek zorunda değildir. Herhangi bir işten farklı olmadıkları hakikatini, bilerek ürettikleri zırvaları meşrulaştıran bir ideoloji olarak kullanırlar.

Kültür Endüstrisi ve Sömürü

Sömürgeci devletler, silah zoruyla işgal ettik-leri ülke halklarının kültürlerini tahrip etmek-

Page 100: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

84

te, kendi kültürlerini sömürdükleri bu ülkele-re empoze etmektedirler. Sonuçta sömürgeci devlet, sömürülen ülkeyi terk ettiğinde dahi, arkasında kendi değerlerini barındıran kül-türel öğeler devam etmektedir. Günümüzde silah zoruyla işgallerin varlığı devam etmesi-ne karşın, bundan daha kötü ve tehlikeli olan kültür emperyalizmi, gönüllü olarak tüketilen Kültür Endüstrisi’nin ürünleri aracılığı ile gerçekleşmektedir. Silah ve süngü zoruyla gerçekleşecek emperyal hareketlere direnç göstermek zor gibi gözükse de kültür emper-yalizmi yanında çok kolaydır aslında. Çünkü kültür emperyalizminde direnç göstermesi gereken bireyler tersine birer gönüllü asker-dir. Bunda bilinç ticareti yapan bir endüstri-nin, eğlendirdiğini iddia ettiği kitlelere, belli görüş ve ideolojileri aşılaması yatmaktadır. Günümüzde hemen hemen her ülkede -bizim ülkemizde olduğu gibi- Amerika’nın kurtarı-cılığı, Hıristiyan inançları, toplum yapımızla uyuşmayan ünlem, hitap ve konuşma tarzları gibi yavaş yavaş kültürümüze sinen öğeler, fiziksel şiddetle yapılmadığı için, toplumsal değer ve yargıların yitirilmesine yol açmak-tadır. Ayrıca bu sömürü öylesine sinsi bir şe-kilde gelişmekte ve etkin hale dönüşmektedir ki gelişmiş ülkelerin, farklı egemenlik yön-temlerini araştırmalarına gerek kalmamak-tadır (Bilsin, 2007:188). Bu uygulamaların özellikle beşeri sermaye dediğimiz insana dayalı gücün ortaya çıkması muhtemel bir dönemde yani II. Dünya Savaşı sonrasında

hızlanması ilginçtir. Beşeri sermaye, II. Dün-ya Savaşı’ndan sonra başlayan süreçte önemi artmaya başlamıştır (Şahin, 2016: 62). Kültür endüstrisinin sömürgeci tutum ve davranışla-rının hızlandığı dönemde bu dönemdir.

Gelişmiş ülkeler sattıkları ürünlerle kendi meşruluklarını ve egemenliklerini nasıl pe-kiştiriyorlarsa, hayatımız ve dünyayı algıla-mamız için bu kadar kilit noktada bulunan kitle iletişim araçları da enformasyon dev-rimi nitelemesiyle, kitleleri bir bilgi çağın-da yaşadığımıza ve bu araçlar aracılığıyla dünyada olan biten her şeyi öğrendiğimize bizi inandırmaya çalışmakta, böylece kendi egemenliğini ve vazgeçilmezliğini kurmaya / sağlamlaştırmaya çalışmaktadır. Bu açıdan “Kitle haberleşme araçlarının bizi bir dünya-dan haberdar ettikleri doğru; ama bu dünya, bizim yaşadığımız dünya değil, haberdar ol-duğumuz bir dünya”dır gerçeği asla gözden ırak tutulmamalıdır (Avcı, 1990:98).

Bu dünya, aslında haberdar olduğumuz dünya da değil; haberdar edilmek istendiğimiz dün-yadır ve ne kadar haberdar olmamız isteni-yorsa o kadar haberdarız. Enformasyon Çağı, Enformasyon Devrimi gibi nitelemeler, aslın-da bir yanılsamadan ibarettir. Büyük medya kuruluşlarının ve dev haber alma ajanslarının Batılı ülkelerin elinde olması, olayların akta-rılmasında bir manipülasyonu ve yönlendir-meyi beraberinde getirir. Bu ülkeler, kendi çıkarları ve dünyaya bakış açılarıyla yorum-

Page 101: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

85

ladıkları dünyayı, yine kendi anlam kalıpları çerçevesinde dünyaya bilgi olarak satarlar. Bu durum, kendimizi dahi onların gözüyle görmemize, eleştirilerimizi onların açısından yapmamıza yol açar ki, bundan güzel ideolo-jik bir araç bulunamaz (Çelik, 2012:118). Bu noktada; bilim ve sanatın sadece o ülkelere ait bir fenomen olduğu, geçerli ve tek kriterin o ülkelerin bilim ve sanat kuruluşları olduğu yalanı da oldukça işe yarar.

Kültür Endüstrisi ve İmaj

Kültür Endüstrisi’nin her şeyi imaj haline ge-tirdiği günümüz toplumlarında, imaj, pazar-lık payını ve pazarda gücünü arttıran her şeyi oluştururken, kitleler, kendilerine sunulan imajı gerçek olarak algılamaya başlarlar. Bu da giyinme, kuşanma, konuşma, beden dilini öğrenme sayesinde imaj pazarlayanlara kitle üzerinde egemenlik kurma ve kitle tarafından önemsenip, yaptıklarının ya da söyledikle-rinin gerçek sanılmasını sağladıkları kişiler yoluyla kitleleri yönlendirme imkânı sunar. Ayrıca var olan düşünce ya da yargıları, yine imajlar yoluyla değiştirebilme imkânı günü-müz koşullarında kendini göstermektedir.

Seçkin kültürü oluşturan normlar, kurumlar ve davranış biçimleri, yığınlara empoze edil-diğinde bir temelsizlik ortaya çıkar. Çünkü yığınların yaşama biçimi ve yaşam ürünleri elit kültürünkinden farklıdır. Ayrıca birikmiş yaşam bilgisinin yeniden üretilmesine de

empoze edilen bilgiyle imkân verilmez. Bu nedenle farklı değer, anlayış ve yaşam tarz-larının kitlelere aktarılması, kitlelerde psiko-lojik ve kültürel dengesizliklere yol açmakta-dır. Kendine gösterilen ama uygulanabilmesi maddeten ve kültürel olarak imkânsızlıklarla dolu olan iki kültürel yapı arasında kalmak, ne ondan ne de diğerinden olup, birisine ait-miş gibi davranmamak/davranamamak, kitle içinde bireyin yaşayabileceği büyük bir bu-nalıma, kişilik bozukluğuna işaret eder (Çe-lik,2012:119).

Kitlelere empoze edilmeye çalışılan seçkin kültürün yapısal özelliklerine bakıldığında, aradaki çelişkinin boyutu ortaya çıkabilir. Bu şekilde seçkin kültürün eğlencelerin-den mahrum edilen kitleye, kültür endüstri-si üreticileri, yeni eğlence şekilleri belirler. Seçkinler gibi eğlenecekleri yanılsamasını veren bu yöntemlerle, kitlelere, içinde ken-dilerini kaybedecekleri ve realiteden kopa-cakları fantazyalar üretilir. Görüldüğü gibi kitle toplumunda yalnız kalmamak, çoğunlu-ğun kararına katılmakla mümkündür. Bunun yolu ise kitleye dahil olarak sorumluluğun o ağır yükünden kurtulmak ve özgürlükten feragatle gerçekleşir. Böylece birey, yalnız-lıktan kurtulduğunu düşünürken, aslında iç dünyasını, özgürlüğünü kendi kararları ve istekleri doğrultusunda yaşama hürriyetini, hatta manipülasyondan uzak eğlenebilme hakkını bile Kültür Endüstrisi’nin çarklarına

Page 102: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

86

bırakmaktadır. Bunun sonucunda demokratik olduğunu sayıca iddia eden ve tahakkümünü bu şekilde maskeleyen Kültür Endüstrisi, yal-nızlaşan, kararsızca ortada dolaşan ve büyük bir güç içinde eriyerek kendini bırakan birey-lerin imdadına koşmakta, onları fantazyalar aracılığıyla sarıp-sarmalamaktadır. Bu birey-ler düşünmekten, eleştirmekten ve tercih etme yeteneklerinden yoksunlaşarak, sadece bir vatandaşlık numarasına, belki de bir koda, bir şifreye- indirgenmektedir (Çelik, 2012:120).

Kültür Endüstrisi ve Sanat

Baudrillard, Tüketim Toplumu adlı eserin-de, tüketimin sembol ve göstergelere dayalı olduğunu, anlamın bu sembol ve göstergeler sisteminde oluştuğunu, satın alınan malların bir kimlik duygusu yarattığını savunmuştur (Güdüm, 2014). Modern tüketimin giderek artan bir şekilde, gereksinim kadar arzuya dayalı hale gelmesi; tüketim olgusunun mo-dern toplumların analizi için gerekli verileri sunduğu görüşünü kuvvetlendirir (Bocock, 2009). Nitekim sanat ürünü, bir parçası oldu-ğu tüketimin, büyüyen öneminden, genişleyen kapsamından etkilenerek, sermaye ve meta iş-levini pekiştirmiştir. Sanat ürününün üretimi-nin giderek artan bir şekilde endüstriyel ilişki-lerle belirlenmesi ve bunun bir uzantısı olarak alıcıların daha çok tüketiciye özgü eğilimler göstermesi, sanat ürünlerinin de endüstriyel üretim ve tüketim bağlamında ele alınmasını gerektirmektedir.

Bunun da ötesinde endüstrinin kullandığı kit-le iletişim araçları, sanat ürününün alınması sürecini de değiştirmekte ve konu, gönderici, alıcı ve mesajı içeren bir süreç haline gelmek-tedir. Özellikle mesajların anlamlarının belir-lenmesinde alıcının özerkliği tartışma konu-sudur. Buna göre sanat ürününün anlamlarının oluşmasında alıcı merkezde bulunmaz. Aksi-ne alıcı, gönderici ve kullanılan kitle iletişim aracının niteliğiyle oluşturulan halihazırdaki anlamı kavramaya ve benimsemeye eğilimli-dir. Buradan hareketle, alıcının bazı nitelikle-rinin, yani eğitim seviyesi ve sosyal statüsü-nün öngörülen ve bazen de empoze edilmek istenenin dışındaki anlama ulaşmasında etkili olduğu yorumu yapılır. Böylece daha az sa-yıda olan eğitimli seçkinlerin anlamlandırma bakımından kitleye göre daha özgür olduğu düşünülebilir. (Smith, 2007:230).

Günümüzde sanatın bütün dallarının, aynı za-manda kendine özgü bir endüstriye işaret etti-ği açıktır. Galeriler, tiyatro toplulukları, kayıt firmaları ve menajerleri eseri ortaya koyanla alıcı arasındaki aracılar mıdır, yoksa alıcıların üstünde, belirleyici, kural koyucu ve yönlen-dirici güçler midir?

Öncelikle endüstrinin, ortak ihtiyaçlar sonu-cunda ortaya çıktığı ve bu ihtiyaçları seri üre-timle karşıladığı belirtilmelidir. Peki, sanatla ilgili endüstriyel organizasyonlar hangi ihtiya-cı karşılamaktadır? Bu sorunun kapsamından, ürünün oluşumunda ihtiyaç duyulan endüstri-

Page 103: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

87

leri, örneğin çalgı yapımı endüstrilerini ya da boya endüstrisini işin içinden çıkarmak gere-kir. Üzerinde durulması gereken esas nokta, endüstriyel organizasyonların tüketici konu-mundaki bireylerin hangi ihtiyacını karşıladı-ğıdır. Adorno için bu ihtiyaç, mekanikleşmiş emek süreciyle baş edebilmek ve ondan kaç-mak isteyen kişilerin aradığı eğlencedir (Ya-vuz, 2011:167).

Adorno’ya göre sanat, hem içinde bulunduğu toplumsal duruma ilişkin bir eleştiri imkânını hem de bir başka dünya özlemini içinde ba-rındırır. Oysa Kültür Endüstrisi, sanatın bu olumlu işlevini siler ve ne yüksek sanatın var-lığını, ne halk sanatının içinde taşıdığı isyan-cı direniş imkânını barındıran ticari bir ürün ortaya koyar. Kültür Endüstrisi, gerçek bir kültür değil, metâlaşmış, sözde bir kültür üre-tir. Bu noktada bile kültürün amacı, en geniş kârı getirecek, pazara yönelik ürünleri ortaya koymaktır. Pazara yönelik bu tavır, sanat ürü-nünün kaderi üzerinde belirleyici bir rol oy-nar. Her ne kadar üretim, toplumun ihtiyaçları doğrultusunda gerçekleştirilmekteymiş gibi görünmekteyse de aslında, toplumda sahte ihtiyaçlar oluşturulmaktadır. Tam bu noktada, iktisadın klasik tarifinde yer alan ihtiyaçlar, is-teklere evrilmiştir. Çünkü Tüketim Toplumu; sınırlı ve biyolojik olan ihtiyaçları, psikolojik ve sınırsız olan isteklere çevirmiş, reklam lev-yesini de kullanarak, insanı sadece tüketen, tüketmekten başka hiçbir şey düşünmeyen,

düşünemeyen bir varlık haline dönüştürmüş-tür. Bu hale gelen insan varlığı, üzüldüğünde tüketir, sevindiğinde tüketir, tükettiğinde daha çok tüketir. Bu sahte arz-talep döngüsü içinde sıkışmış konumdaki sanatçının, vereceği sanat ürünü de beklentileri karşılamaya yönelmiş, standartlaşmış ve öznellikten uzaklaşmış bir ürün olmak kaderiyle karşı karşıyadır (Öğüt, 2011:150).

TÜKETİM

Tüketim, varlığını mevcut olan bütün nesne-leri yok etmeye borçludur. Bu yok etme, üre-timin alternatifidir ve tüketim sadece üretimle yok etme arasındaki bir terimdir. Yok etme; ister şiddetli ve simgesel biçimi altında olsun ve isterse sistematik ve kuramsal yok edicilik biçimi altında olsun tüketim toplumunun en esaslı işlevidir (Baudrillard, 1988: 45).

Toplumsal değişimler ele alındığında, tüketim toplumu olgusunun diğer değişimlerden farklı olarak hayatın bütününü ihata ettiğini ve baş-ka türlü bir yaşamın nerdeyse imkânsız hale geldiğini söylemek mümkündür. Bu toplum-sal değişimin ortaya çıkardığı yapının adı tü-ketimdir.

Tüketim, Tüketim Ekonomisi; Tanımlar ve Tespitler

Ekonomi literatüründe, “Tüketim”, ihtiyaç ve isteklerin yerine getirilmesi olarak tanımlan-maktadır. Bilgi toplumundan sonra bu tanımın

Page 104: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

88

içeriği değişmiştir. Değişim; ihtiyaç kavramı-nın bizatihi kendisindedir. Sistemsel olarak istekler ihtiyaçların yerini almıştır. Tüketim kavramı, ilk defa, 1899 yılında, “The The-ory of Leisure Class (Aylak Sınıfın Teorisi)” adlı kitabıyla Thorstein Veblen tarafından ele alınmıştır (Torstein, 2005; Orçan, 2004: 15). Veblen’den sonra konuyu sıklıkla inceleyen ve ilk defa ihtiyaçları gerçek ve sahte ihtiyaçlar olarak sınıflandıran kişi Herbert Marcuse’dur. (Marcuse, 1997: 5). Marcuse; beslenme, giyim ve barınmayı gerçek ihtiyaçlar olarak ifade ederken; dinlenme, eğlenme, reklamların etki-sinde kalarak tüketme, sevme ve nefret etmeyi de sahte ihtiyaçlardan saymaktadır. Tüketimle ilgili en çarpıcı eser; Illich’in Tüketim Köle-liği adlı eseridir. Illich; tüketim toplumunda hayatın eşyalar çevresinde düzenlendiğini, toplumsal ilerlemenin bu eşyalara ulaşabilme-deki dağılımla ölçüldüğünü ifade etmektedir (Illich, 1990: 26).

Baudrillard (1988: 22-23) da tüketime; tüke-timinin nesnelerden ziyade sembol ve değer tüketimi olduğu noktasından bakar ve tüke-timin kimlik oluşturma sürecindeki rolünü: “Günümüzde her istek, ihtiyaç, amaç ve ilişki, satın alınan ve tüketilen birer nesne ve sem-bol haline gelmiştir” diyerek açıklar. Baudril-lard (1988: 24-25)’a göre; tüketim bir eksiklik duygusu üzerine kurulduğundan, tüketicilerin doyuma ulaşmaları mümkün değildir. Çünkü tüketim sınır tanımazdır ve tüketim bir içine

çekme, yiyip bitirme değildir. Eğer öyle olsay-dı bunun bir sonu olur ve tatmin noktasına ge-linirdi. Oysa tüketimin doyum noktası yoktur. “…hep daha çok, daha çok tüketmek istiyo-ruz… Eğer tüketim bastırılamaz gibi görünü-yorsa bunun nedeni tüketimin, ihtiyaçların tat-mini ve gerçeklik ilkesiyle ilişkisi kalmayan tümüyle idealist bir uygulama halini almasın-dandır…” (Baudrillard, 1988: 24-25).

Tüketim Toplumu Kuramı

Tüketim; daha işin başında üretimin bireyden bağımsızlaşması olgusu ile devasa bir adım atmıştır. Bu adım, üretimin ve tüketimin kit-leselleşmesi ile tüketicinin kitle haline dönüş-mesini sağlamıştır. Bu yapılırken atılan ikinci büyük adım üretici konumunda olanların üre-tilen malların tüketicisi haline dönüştürülmesi eylemidir. Bu noktada Henry Ford’un oluştur-duğu ve günümüzde Fordizm olarak adlandı-rılan sistemin etken bir rol oynadığı çok söy-lenebilir. Fordizmi sadece üretenlerin aynı za-manda tüketicileştirilmesi olarak kabul etmek doğru değildir. Bunun yanında Fordizmin, ürünlerin standartlaşması, tek bir model için uygun olarak tasarlanmış makinaların geniş ölçekte kullanılması, emeğin Taylorist bilim-sel yönetimle yönetilmesi ve ürünlerin montaj hattı sistemiyle üretilmesi konusunda öncü rol oynadığı bilinmektedir.

1960-1970 yılları krizleri Fordizm’in yerini Post-fordizme bıraktığı yıllar olmuştur. Post-

Page 105: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

89

fordizmin en önemli tarafı üretimin yerine tüketimin geçmesi olmuştur. Post-fordizm, Fordizmden farklı olarak, toptancıların fazla stok yapmasını engellemiş ve kitlesel pazarı, tasarımın satışta temel etmen olduğu küçük bölümlere ayırmıştır. Bunun anlamı, eşyaların sadece gerçekleştirdikleri kullanım değerleri için değil aynı zamanda tasarımlarının çağ-rıştırdığı yaşam tarzları için satın alınmasıdır. Post-fordizm üretimde de değişikliğe gitmiş “esnek uzmanlaşma” kavramını ortaya çı-karmıştır. Bu yaklaşım sayesinde, üretimde daha çok bilgisayar kullanımı gerçekleşmiş bununla beraber, stoktan kaynaklanan parça başı maliyetler düşmüş, fabrikaların boyutla-rı küçülmüş ve emeğin rolü değişmiştir. İşte tüketim toplumu kuramında emeğin değişen rolü, emeğin ikincilleşerek tüketici fonksi-yonunun öne çıkmasına neden olmuştur. Bu noktada iktisadi büyüme bile tüketicilerin arzu ve istekleri nedeniyle tüketime kurban edilmiştir. Tüketimde birey, kendi tüketimini yönlendiren ve tüketimiyle ve tüketimi kadar toplumsal rol sahibi olabilen bir varlık haline dönüştürülmüştür. Horkheimer (1990:166), bu durumu; Akıl Tutulması adlı eserinde; kitle kültürünün sunduğu bütün araç ve kolaylık-ların, bireysellik üzerindeki toplumsal baskı-ları güçlendirerek, bireyin direnme imkanını, modern toplumun atomize edici işleyişi için-de kendini koruma imkanını elinden aldığını ifade etmektedir. Horkheimer (1990:166)ise değişik dergilerin ya da filmlerin değişik fiyat

ve beğeniye hitap eder tarzda sunulması konu-sunu bütünüyle tüketicilerin sınıflandırılması, organize edilmesi ya da etiketlenmesi olarak yorumlar. Tüketimde birey, kitleselleştirilmiş yapısı içinde, kendi tipi için seri halde üreti-len ürünleri tüketmek durumundadır. Tüketim toplumunda birey, propaganda mekanlarından hiçbir farkı kalmayan araştırma mekanlarının haritalarında, gelir gruplarına göre ayrılmak ve kırmızı, yeşil, mavi alanlara dağılmak du-rumundadır.

Tüketim toplumu kuramı içinde, tüketim kül-türünün, bireyleri tüketime dayalı yaşam bi-çimlerini “satın almaya” zorlayan “yanlış ve sahte ihtiyaçlar” ürettiğini ileri süren bir başka isim de Herbert Marcuse’dur. Marcuse (1997); tüketimin temel özellikleri olarak; artan cinsel özgürlüğün, daha geniş maddi bolluk ve tüke-timin, kültüre daha kolay ulaşmanın, daha iyi barınma koşullarının, artan toplumsal hareket-liliğin, düşüncenin kontrol edilmesinde gittik-çe artan manipülasyon ve karmaşık biçimlere, entelektüel ve manevi yaşamın gittikçe daha çok alçaltılması, varlığın değer yitirmesi ve insanlıktan çıkmasına eşlik eden şeyler olarak sıralamıştır.

Marcuse, daha da ileri giderek tüketim kültü-rünün meydana getirdiği bireyselliğin, sömü-rü ve toplumsal kontrolü sağlamak amacıyla geliştirilen yarı bireysellik olduğunu iddia etmiştir. Marcuse, Tek Boyutlu İnsan (1997) adlı eserinde; liberal kapitalizmin devrimci

Page 106: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

90

çelişkisinin, ileri kapitalizmin, gerçek karşıt-lıktan yoksun, “tek boyutlu‟ toplumlarından uzaklaştırılmış olduğunu ve bu toplumların hür seçimlerden, özgür basından, tüketici tercihlerinden dolayı, özgür gibi göründük-lerini, aslında ileri kapitalizmin, özgürlüğü, gerçekte, giderek daha etkili bir biçimde yö-netilen bir toplumda, dikkati toplumun mani-pülasyonu ve konformizminden uzaklaştır-maya ve dolayısıyla da, bu manipülasyon ve konformizmi pekiştirmeye yarayan “baskıcı hoşgörü’ olduğunu ve asıl olanın umuda yer bırakmayan, kesintisiz bir manipülasyon ve denetim toplumu oluşması olduğunu ifade etmektedir.

Tüketimin Tarihsel Süreci ve Tüketimde Büyüme

XIX. yüzyılın ikinci yarısından sonra, üretim büyük önem kazanmıştır. Ekonominin tarım-dan endüstriye doğru evrilmesi, üretimin ba-sit el tezgahlarından fabrikalara dönüşmesi beraberinde üretimin ve ona bağlı olarak tü-ketimin de çok önemli değişikliklere uğrama-sı sonucunu doğurmuştur. Üretimin fabrika-larda gerçekleştirilmesi, üretimde hem miktar olarak hem ürün çeşidi olarak büyük bir artış sağlarken, demiryolları vasıtasıyla da gerek hammadde gerekse üretilen ürünlerin taşın-ması sorunu çözülmüştür. XIX. yüzyılın son-larında yoğun üretimin tetiklediği tüketim, suya atılan bir taş misali geniş halk kitleleri-

ne doğru yayılmaya başlamıştır (Gottidiener, 2000:12).

Bu gelişim ve değişim, bir müddet sonra, Pü-riten bir destekle, yeni ve farklı bir sosyal ya-pının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Kısaca ka-pitalizm olarak adlandırılacak bu yeni yapı; Weber (1997:143)’e göre temel dini inançlar-dan beslenerek ortaya çıkmış ve yaşamıştır. Burada işaret edilen dini inançlardan maksat; ilahi varlığa yakınlaşmanın boş zaman har-camakla ve zevkle değil, çalışarak mümkün olduğuna ve boşa zaman harcamanın günah-ların içinde en büyüğü olduğuna inanılan ve hatta işe karşı bir isteksizliğin inanç eksikliği olarak düşünülen ve dünya hayatında mutlaka zengin olunması gerektiğine inanılan ve mülk arttırmanın kutsallık olduğuna ve bu mülkü arttırıp tutmanın Allahın arzusunu yerine ge-tirmek olduğuna inanılan Püriten inancıdır. Bu inanç aynı zamanda, insanların kendileri-ni (para) kazanma sistemine adeta adamaları gerektiğini savunan bir inanç sistemidir.

Weber, iktisadi başarının sürekli, ısrarlı, yön-temli ve düzenli bir biçimde sağlanmasının tek hedef haline geldiğini ifade ederken bunu “kapitalizmin ruhu” olarak adlandırmıştır (Weiskopf, 1996:41-44). XX. yüzyıla girildi-ğinde, yoksulluk ve ezilme ile tanımlanabilen bir alt sınıf; zenginlik ve politik güçle tanım-lanan bir üst sınıftan oluşan ve günlük yaşam-da her sınıfın kendine ait mekanlarda yaşamı-nı sürdürdüğü bir sosyal yapı ve bu yapının

Page 107: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

91

diğer yanında evde üretilmekte olan tüketim malları, bölgesel farklılıklara sahip yerel kül-türler, etnik ve dil bakımından farklılıklar taşıyan popüler kültürel aktiviteler varlığını sürdürmekteydi. Bunun yanında tüketimde bireysellikten kitleselliğe dönüş yaşanmaya başlamıştı. Bu dönüşümün kendindenliği-ni düşünmek anlamsızdı. Çünkü: daha XIX. yüzyıldan sanayi toplumuna geçişle güçlenen sanayi burjuvazisi, tüketim kültürünü toplu-ma yaymak arzusuyla farklı girişimler ger-çekleştirmekteydi. Aydoğan (2000:119), bu düzenlemeleri, teknolojinin getirdiği yenilik-lerin üretimde etkinliğin arttırma yolu olarak kullanılması, verimliliğin getireceği refahtan çalışan kitlelerin de yararlandırılması ya da “tüketimin demokratikleştirilmesi” olarak açıklamaktadır. Bu dönem, aynı zamanda tü-ketimin yüceltilmesinin başladığı dönemdir.

Tüketim, demokratikleşmeyle eşdeğer göste-rilirken, ilk olarak, malların standardizasyonu yapılmış, sonra, standart ürünlerin kullanımı kolaylaştırılmış ve nihayet özel tüketimden çok kamusal tüketimin standartlaşması ya-pılmıştır (Schudson 1989:143). Bunlar ya-pılırken tüketimin en önemli iki yol arkadaşı reklam ve marka ortaya çıkmıştır. Birbirini tamamlayan bu iki etken; adeta, tüketim eko-nomisinin de, tüketimin de önündeki bütün engelleri aşmasına yarayan buzkıran görevi üstlenmiştir.

Marka; çoğalan üretimle beraber yeni bir pa-zarlama stratejisi olarak bir üreticiyi diğerin-den ayırmaya yararken reklam da markanın meydana getirilmesinde baş rol oynamıştır. 1880’li yıllarda Schumacher isimli üretici, ürünün üstüne ismini basarak ilk markalı ürü-nü gerçekleştirmiştir (Falk, 1997: 88-89) İlk reklamcılık faaliyeti de “Amerikan Quaker Oats Company” nin ürettiği “Quaker Oats” markalı yulafın reklamıyla olmuştur. Bu açı-dan bakıldığında, tüketimin tüketim toplu-munun ve tüketim ekonomisinin ilk olarak ABD’de ve İngiltere’de ortaya çıktığını söy-lemek mümkündür(Schudson, 1984:178).

Üretimde ortaya çıkan gelişmeler, “Fordizm” ve “Taylorist” üretim biçiminin ortaya çık-masına vesile olmuştur. Bu üretim biçiminde; sekiz saatlik işgünü ve beş dolar ücret; fab-rikada sekiz saat çalışan işçilerin kalan boş zamanlarını, üretilen ürünleri satın almaya ayırmalarıyla meşgul olmaları şeklinde özet-lenebilir. Zaman içinde çalışma sürelerinin azaltılması ve çalışanların alışveriş yapma zamanlarının arttırılması cihetine gidilmiştir. Bu eylem, aslında çalışanların bir tüketici ha-line dönüştürülmesi anlamındaki en önemli eylemdir. Bu durum kaçınılmaz olarak, ge-leneksel yaşantıda büyüklerden öğrenilen gi-yim, iaşe ve ibate alışkanlıklarının yerini kitle üretim mallarının tüketimine bırakmasını ge-tirmiştir. Bu aşamada etken unsur reklamlar vasıtasıyla, tüketim, basit bir tüketim olmak-

Page 108: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

92

tan çıkmış ve toplumsal konumlama ve kendi-ni ifade etmenin sembolik aracı olmuştur. Bu nokta, kitlelerin tüketici haline dönüşmesin-de en belirgin ve en önemli noktadır. Çünkü tüketimde esas olan mal tüketimini arttırmak değil, mal tüketiminin sistemli şekilde arzu-ların tatminine, yeni arzuların yaratılmasına yol açacak bir şekilde düzenlenmesi ve tüke-timin ihtiyaçtan isteğe dönüştürülmesidir. Bu dönüşüm tüketimin kurumsal hale gelmesi demektir. Bu noktada kamunun da bir tüketi-ci vasfı kazanması yadsınamaz. Sistem, üre-tim hattının, parasal çıkarların, kapitalin yeni beliren üretim araçlarının taleplerince şekil-lenmesi üzerine ve reklamcıların tüketiciyi, yeni ürünleri talep etmede öngörülebilir ve coşkulu kılınması üzerine kuruludur (Ewen, 1976:25-26). Reklamın Prüten ahlakında var olan gereksiz tüketimden kaçınmanın büyü-sünü bozduğu da ayrı bir gerçektir.

Üretimde yaşanan limitsiz büyüme, tüketim-de zaman içinde hedonizme ve bireyciliğe doğru yönelmiştir. Bu yönelmede Protestan ahlakının çilecilikten hedonistliğe doğru dö-nüşümünün etkili olduğunu söylemek müm-kündür. Zevk sahibi olmanın reklamlar vası-tasıyla organize edilmesi de ayrı bir program-dır (Cammpell’den aktaran Ritzer, 2000:96).

Tüketimin devasa boyutlara gelmesinin ana nedeni onun hayata ilişkin anlayış ve düşün-cenin merkezine yerleştirilmesidir. Bu mer-keze yerleşme, zaman içinde ihtiyaç olmayan

şeyleri ihtiyaç haline getirerek yeni ve suni ihtiyaçlar meydana getireceği kaçınılmazdır. Bütün bu gelişimin baş aktörü markayla bera-ber reklamdır. Çünkü reklam bir yandan kit-lesel olarak üretilen malların pazarlanmasına yardımcı olarak tüketilmelerini sağlarken di-ğer yandan anonim şehir yaşantısı içinde in-sanların benlik arayışında, onlara benliklerini sunma, teşhir etmek için mal tüketimini öner-me işlevini yerine getirir.

Tüketim Toplumu ve Küreselleşme

Günümüz çağdaş tüketim kültürü kavramı-nın, küreselleşme olgusu ile yakından ilişkili olduğunun altının çizilmesi gerekmektedir. Artık, endüstriyel ve ticari süreçler küresel boyutta işlemekte; maddi kültürün tüm so-nuçları ulus devletin sınırlarını aşmaktadır. Lüks tüketim malları artık çok uzaklara ula-şabilmekte ve tüketim küresel bir boyut ka-zanmaktadır.

Gerçekten de, post-modern toplum, geç kapi-talist dönem ya da yeni tüketici toplumu gibi kavramlarla ifade edilen zaman dilimindeki (küreselleşme sürecini yaşayan toplumların) son dönem medya ürünlerinde ‘yaşam tarzı’ sunumları ön plâna çıkmaktadır (Dağdaş ve Dağtaş, 2009:7-8). Chaney (1999:14-15); yaşam tarzı kavramını şöyle tanımlamıştır: “İnsanları birbirinden farklı kılan davranış tarzlarıdır… Ayrıca yaşam tarzları, kültürel yapılara bağlı olmakla birlikte her bir biçim,

Page 109: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

93

bir tavır ve gruba ait bazı eşyaları, yerleri ve zamanları kullanış şeklidir.”

Tüketim Toplumundan Tüketim Kültürü-ne Geçişin Öncüsü; Medya

Yaşam tarzlarının, arzuların akışkanlığı bağ-lamında paketlenerek topluma sunulmasında günümüz medyası merkezî bir rol oynamak-tadır. Özellikle medya dolayımıyla sergilenen ürün formatlarında yaşanan standartlaşma, tektipleşme, ticari birer meta haline gelme ve içerik düzeyinin düşüklüğü açısından tüketim kültürünü doğrudan doğruya beslemektedir. Kapitalizm ve bundan beslenen egemen Batılı ekonomik sistem, üretilen metaları tüm dün-yada dağıtıma sokarak kendisini ayakta tut-maya çalışmaktadır. Tüketim ve farklı yaşam tarzlarının dolaşıma sokulduğu, “hemen şim-di ve hep daha fazla” tüketerek yeni kimlik değerlerinin kazanılacağının vurgulandığı bir dünyada, insanlar da bu yanılsamayı yaşaya-rak yönlendirmeye, açık bilinçleriyle içinde yaşadıkları dünyaya bir yerinden tutunmaya çalışmaktadırlar. Kuşkusuz, bu noktada kapi-talizmin tüketim ve tükettirmeye yönelik iki temel ayrıcalığı belirginlik kazanmaktadır: Bunların birincisi, ekonomik açıdan kârlarını en çoklaştırma; ikincisi ise, ideolojik düzle-min garantiye alınmasıdır. Bu yüzden, için-de yaşadığımız dönemdeki kapitalizm için kimlik değerlerinin yeniden üretimine ilişkin gerçekleştirilen tüketim, yatırıma dayalı üre-timden daha çok önemlidir. Bu anlamda, tü-

ketim, kapitalizmin kültürel hegemonyasının yeniden üretimi için vazgeçilmez önemdedir. Çünkü kapitalist Batı, 1970’lerde fazla arz-dan kaynaklanan krizini aşabilmek için meta-ları kimlik değerleriyle birlikte pazarlayarak, gelişmiş Batı’nın dışına da satmak istemiş ve bunda da başarılı olmuştur. Böylece, 1980’li yıllarla birlikte Batılı gelişmiş ülkelerde sos-yal devletin korumacılığından, Sovyetler Birliği’nde ise sosyalist toplum düzeninden vazgeçilmesiyle birlikte; dayanışmacı, ko-lektivist kimliklerden hızla uzaklaşılarak bireysel kimliklere yaklaşılmıştır. Sonuçta, tüketim kültürü ve bu kültürün dolaşıma sok-tuğu metalar, bireysel kimliklerin inşâsında oldukça işlevsel olmuştur (Dağdaş ve Dağtaş, 2009:9-10).

XX. yüzyılın sonlarıyla birlikte insanların amacı, gereksinimlerini gidermenin ötesinde tüketim yapmaktır. İnsanların kimlikleri, tü-keticilik ve daha çok tüketmek üzerine kurul-muştur. Reklamı yapılan her tüketim malze-mesi alınmasa bile, ona sahip olabilmek için çalışılmaktadır. Buradaki güdü, gereksinim değil, anlık tatmindir. Bir başka deyişle, ar-zuların tatminine yönelik geçici bir çözüm-dür. Tüketim gerçekleştikten sonra bu anlık/geçici tatmin ortadan kalkıp, yeni bir tatmin sağlamak için yeni bir tüketim yapmak, in-sanların bu dönemde para kazanmalarının amacını oluşturmaktadır. Post-Fordist dönem, eşdeyişle finans piyasalarının küreselleştiği,

Page 110: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

94

tüketimin artan biçimde özel hale geldiği, hizmet sektörünün genişlediği, farklı tüketici gruplarına yönelik üretimin gerçekleştirildiği bir dönemdir. Bu dönemde, küresel eğitim süzgecinden geçmiş, yüksek gelirli yeni orta sınıf şekillenmiş ve bunlar aşırı tüketimi he-defleyen kültürün küreselleşmesini sağlayan aktörler olmuştur.

Bu dönemde, temel gereksinim, bir nesneye duyulan ihtiyaç değil, farklılaşma ihtiyacıdır. Tüketimin, insanları belirlediği bu toplum-sal yapıda; insanlar, kendi farklılıklarını or-taya koymak için medya tarafından sunulan göstergeleri ve imajları tüketme yolunu be-nimsemektedir. Bu bağlamda kapitalist top-lumlarda, boş zamanın ekonomik ve siyasal anlamı, birbirlerini karşılıklı olarak üreten yapı içinde ortaya çıkmaktadır diyebiliriz. Yaratılan her toplumsal boş zaman, ekono-minin özellikle hizmet ve eğlence sektörüne ve bunu dolayımlayan kitle iletişim araçları-na yeni kazanç alanları açmaktadır. Siyasal açıdan ise, boş zaman süreçleri, kitleleri her türlü toplumsal sorun karşısında kayıtsızlaş-tırmanın, apolitikleştirmenin ve iktidar/ege-menlik süreçlerinin yaşandığı bir siyasal dav-ranış modelinin üretilmesi yönünde önemli ve etkin araçlardan biri olarak görülmektedir (Dağdaş ve Dağtaş, 2009:69-70).

Tüketim Kültürünün Ürünü Olarak Po-püler Kültür

Popüler kültürün en çok “en çok tercih edi-len” bağlamında ele alınmasıyla karşımıza en yaygın en yanlış popüler kültür tanımı çı-kar: Popüler Kültür modern toplumda devam eden “halkın” kültürüdür. Tıpkı fabrikada çalışan bir işçinin “bizim fabrika” dediği yer onun değilse, onun sadece varoluş biçimini belirlediği yer ise, popüler kültür ürünleri satın alıp kullandığı ve “benim” dediği için, popüler kültür o sınıfa ait olamaz. Kapitalizm tarafından “Halk” olarak adlandırılan serbest kölenin yaşam tarzı, onun belirlediği, onun biçimlendirdiği ve değiştirdiği bir yaşam tarzı değildir; o yaşam tarzı onunla vardır, onunla yaratılandır ama onun özgür iradesinin ifade-si değildir. Popüler kültür, egemen toplumsal ve ekonomik ilişkileri destekler, haklı çıka-rır ve sürüp gitmesine yardımcı olur. Kitle kültürü tekelci kapitalizmin, hem mal hem de imajlar satışını yapan, uluslararası paza-rın değişimlerine ve gereksinimlerine göre biçimlenip değişen, önceden yapılmış, önce-den kesilip biçilmiş, paketlenmiş bir kültürü anlatır. Kapitalizm, kendi için üretilen ve ya-ratılan zenginliği kendine ayırırken, kitleleri ücretli köle olarak kullanarak “kitleler için” yaptığı üretim ve bu üretimle gelen “kimlik, duyma, hissetme, yaratma, şimdisine, geç-mişine ve geleceğine bakma biçimi, kısaca yaşama yoludur.” şeklinde tanımlamak müm-

Page 111: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

95

kündür. Bu bağlam içinde popüler kültür, pa-zar tarafından pazarda tüketim için “sipariş edilen, ısmarlama” kitle kültürünün en çok kullanılan ürünlerini, bu ürünlerin tüketilme-sini ve bu ürünleri teşvik eden düşünceleri ve duyarlılıkları anlatır. Popüler metinler, kulla-nılmak, tüketilmek ve fırlatılıp atılmak için üretilirler, çünkü bunlar yalnızca anlamın ve hazzın toplumsal dolaşımdaki failleri ve birer yoksullaştırılmış nesne olarak işlevini yerine getirirler. Ayrıca popüler kültür, aşırı olmaya eğilimlidir; fırça darbeleri kalın ve parlaktır. Bu aşırılık ona “bayağı”, “melodramatik”, “apaçık”, “yüzeysel”, ve benzeri suçlama-ların yöneltilmesine davetiye çıkarır (Fis-ke,1999:143-153).

Popüler kültürde, sermayenin ve sermaye sis-teminin sürdürülebilirliliği, aynı zamanda, sürekli kalıcılıkla değil, sürekli değişimle ger-çekleştirilir. Müzik alanında, popülerlik; her hafta değişen “Top 40” içinde olma ve bun-ları dinlemedir. Giyimde popüler olan şey; mevsimlerle değişen modayla gelen güdümlü kültürel yaşamdır. Yeme ve içmede popüler olan; Pepsi ve Coca Cola; Marlboro ve Wins-ton; Pizza Hut ve Pizza King; McDonalds ve Burger King arasındaki özgür seçim için tüketici kazanma mücadelesi ve bunun birey-sel özgürlük, zevk ve tercih olarak sunulma-sıdır. Popüler kültür bir “çabuk kullanım ve hızlı tüketim” kültürüdür. Bu tür kullanım ve tüketim popülerin üretiminin ilk safhasından

son kullanım ve atma safhasına kadar her aşamasında vardır. Böylece kitle üretiminin kalıcılığı ve sürekliliği garanti edilir (Erdo-ğan, 2004). Popüler olan, kullanılarak paket-lenmiş popüleri, tüketiciler alır ve o popüleri boğazlarına, saçlarına, yüzlerine, midelerine, üstlerine, ayaklarına “uygulayarak” malın ve bilincinin popülerleştirilme sürecini tamam-lar. Tüketici, eğer popülere katılmazsa veya kazara popüleri yakalayamazsa, popüler bir şekilde tedirgin edilir ve zaten kendini te-dirgin hisseder; huzursuz olur. Ancak popü-lerini eksik etmeyen tüketici, gülümseyerek hem popülerle kendini bulur hem de popüler olanın satışına katılır. Bu satışta kendi vücu-du ve kendi ruhu, en önde gelen taşıyıcıdır. Popüler siyasal, ekonomik ve kültürel pazar-da emeğiyle üretime ve dağıtıma katılan ve bölüşümden ona verilenle serbest köleliği garantilenen insan, popüler olmayan kendi-ne kendi olarak bakmaktan korkar; kendini kendinden çalan popülerlere kurtarıcı olarak sarılıp kimliğini ve kendini bulup rahatlar. Bu yolla insan, kendinin sandığı “önemli kendi” olur. Acı olan bu sistem içinde insanın bunu her gün sürekli yapmak zorunda olmasıdır (Erdoğan, 2004).

Fiske (1999:143-153), Popüler kültürün gündelik yaşam ile kültür endüstrilerinin arasındaki ortak kesimde oluştuğunu, halk tarafından oluşturulduğunu ve halka daya-tılamayacağını ve yukarıdan değil içeriden

Page 112: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

96

doğacağını ifade ederek popüler kültürü, sis-temin verdikleriyle idare etme sanatı olarak tanımlamaktadır. Gramsci’nin yaklaşımı ise, popüler kültüre olumsuz yaklaşan “Frankfurt Okulu” ile popüler kültüre olumlu yaklaşan “Kültürelciliği” birleştirmiştir. Buna göre popüler kültür; ne yapısalcı ekolün gördüğü gibi ne halkın kültürel deformasyonu ne de kültürelcilerin gördüğü gibi kendini doğru-lama, kendini yapma olarak görülür. Popüler kültür, karşıt baskılar ve eğilimler tarafından biçimlenen “güç alanı” (hegomanya) ilişkile-ri olarak nitelenir. Gramsci kapitalizm için-deki mücadelenin egemenlikten çok hego-moni için mücadele olduğunu ileri sürer. Ona göre burjuvazi, burjuva ideolojisinin karşıt sınıfın kültürleri ve değerleri içinde bulduğu yer ölçüsünde hegomoni kurabilir. Burjuva egemenliği, işçi sınıfının kültürünü değiştire-rek veya onu yok ederek değil; işçi sınıfının burjuva kültürü ile birlik olmasıyla güvence altına alınabilir. Böylece hem burjuva hem de işçi sınıfı kültürleri tamamiyle birbirine karşıt iki grup olarak düşünülmez. Yani po-püler kültür, ne egemen ideolojiyle çatışan, empoze edilmiş kitle kültüründen ne de karşıt kültürlerden oluşmaz. Popüler kültür iki sınıf arasında pazarlık sahasıdır (Özbek, 2000: 66-69). Bu sahada egemen ve alttaki karşıt kül-türel, ideolojik değerler ve elemanlar farklı karışımlar içinde bulunurlar. Bir kültürel pra-tik, kendi politikasını sanki alnına yazılmış gibi kendisi taşıyamayıp, o pratiğin siyasal

fonksiyonu, belli bir ortamda diğer pratikler-le anlamlandırılması sonucu olarak içinde ya-zıldığı toplumsal ve ideolojik ilişkilere bağ-lıdır. Kültürel pratiklerin siyasal ve ideolojik eklemleri sabit değil, değişkendir (Alemdar, 1994:104-107).

Adorno’nun Minima Moralia (1998)’da“Popüler kültürü yönlendiren in-sanlar ve sanatsal kalite kriteri, yaratıcı deha değil, piyasa dengeleri ve fiyatlardır. Medya yoluyla daha da güçlenen bu anlayış insan-ları ihtiyaçları olan şeyleri değil, popüler ve pahalı olan ürünleri almaya itmektedir. Yani aslında kendini bir kral olarak görmesine karşın tüketici, bu sistemde kendi zevklerin-den mahrum bırakılmış zavallı bir nesnedir, bir özne bile değildir ” diye yazması popüler kültürün gerçek yüzünü ortaya koymaktadır.

Tüketimin Temel Döngüsü

Tüketim ve tüketim ekonomisi varlığını, tü-ketimin; pazar koşullarında, fiyat-mübadele ilişkilerinde, profesyonel yöneticiler tarafın-dan sunulmasıyla ve tüketiciler tarafından tüketilen bir durumun olmasıyla sürdürmek-tedir. Tüketim dünyasında birey, ihtiyaçları-nın gereği olan bir tüketim gerçekleştirmez. Onun yerine, tüketmiş olmak için tüketir. Bir anlamda, tüketim ekonomisinde asıl amaç ihtiyacın karşılanması değil, tüketimin ger-çekleşmiş olmasıdır. Bu ekonominin can da-marını, alış-veriş merkezleri (AVM), hiper-

Page 113: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

97

marketler ve alış veriş arabaları oluşturmak-tadır. Buralarda alışveriş bir ihtiyaç listesinin karşılanması şeklinde yapılmaz. Tam tersi hiç hesapta olmayan alışverişler gerçekleştirile-rek alış veriş bir stres atma aracı olarak de-ğerlendirilir.

Tüketimin kendine özgü değerlerin yerleş-mesini sağlayan yegâne enstrüman daha çok ABD ve Avrupa kaynaklı film ve dizilerde su-nulan yaşam biçimini insanların beyinlerine sunan “televizyon” dur. Televizyon özellikle, yeme-içme kültürü, mobilya ve araba seçimi gibi gizli reklamlarla ve en çok da kültürel yarışmalar başlığı altında yeni bir yaşam tar-zını ortaya koymakta ve bunun yerleşmesini sağlamaktadır. Tüketimde, tüketimin üretici yönü ve tüketicilerin, kendi kişisel ve sosyal koşullarını ve kimlik ve yaşam tarzı amaçla-rını ortaya koymak için, reklamlar, markalar ve maddi ürünlerde kodlu sembolik anlamlar üzerinde aktif olarak çalışmaları ve bunları dönüştürmeleri esastır.

Tüketimin en temel mottosu; “daha fazla tü-ketim, daha fazla üretim ve daha fazla refah” şeklindedir. Oysa tüketim; kaçınılmaz olarak, tüketici olarak adlandırılan bireylerin özgür-lüğünü elinden almakta, başkalarına bağımlı kılmakta, gerçek mutluluğu bulma yolunda tüketimin sınırsızlığına sürüklemekte ve al-makta ve topyekun olarak bireyi yabancılaş-tırmaktadır. Bu yabancılaştırma, insanı yoz-

laştırmakta, hatta tüketim adı altında adeta yeni bir din algısı meydana getirmektedir.

Tüketim ekonomisinde, tüketim; ihtiyaçların karşılanması olmaktan çıkmış, kitle iletişim araçları, markalar ve reklamlar eliyle istek-lerin sınırsızlığına bırakılmıştır. Tüketimde, geleneksel ve modern toplumlarda ihtiyaçları tatmine yarayan araçların tamamı değiştiril-miş, ihtiyaçlar eşyalara bitişik şeylere dönüş-türülmüş, bireyler, nasıl ve neye gereksinim duyacakları kendilerine öğretilmiş bir varlık haline getirilmiştir (Illich,1990:59-60).

Bu açıdan bakıldığında gelinen nokta vahim-dir. Bilgi ekonomisi adı tüketim olan bir is-raf ve yok etme eylemi ile karşı karşıyadır. Bocock (1997:58) bu durumu, yabancılaşma ve uzaklaşma olarak ifade ederken: “Modern tüketiciler, fiziksel olarak pasif ama, zihinsel olarak çok meşguldürler. Tüketim her zaman-kinden fazla kafada çözülmesi gereken bir deneyim, beyinsel ve zihinsel bir olgudur. Yalnızca vücudun gereksinimlerini (fizyolo-jik, biyolojik ihtiyaçlar kastediliyor) doyuran basit bir süreç olmaktan çıkmıştır.” şeklinde açıklamaktadır.

Baudrillard (1997:90)’a göre, tüketim eko-nomisinde tüketim, mal ve hizmetler aracı-lığıyla bireylerin ihtiyaçlarının tatmin edil-mesinin ötesinde, bir gösterge sistemi haline dönüşmüştür. Baudrillard (1997:90), “Tüke-tim toplumu ise, tüketimin öğrenilmesi toplu-

Page 114: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

98

mu, tüketime toplumsal bir biçimde alıştırma toplumudur; yani yeni üretim güçlerinin or-taya çıkması ve verimlilik taşıyan ekonomik bir sistemin tekelci yeniden yapılanmasıyla orantılı yeni ve özgül bir toplumsallaşma tar-zı.” demek suretiyle durumu açıklamaktadır.

Tüketimde Gelinen Son Nokta

Tüketimin temeli bilgi toplumuna geçişle atılmış ancak fidanın boy vermesi için ade-ta beklenmiştir. Son yüzyılda ve günümüzde devam eden süreç, birikim rejimleri ve fark-lılaşan tüketim yöntemleri bakımından özel olarak incelenmelidir. Toplumsal temelden yoksun tüketim, 1980 sonrasında küresel-leşme olgusu ile de büyük bir ivme kazanan kapitalizmin eski bir hikâyesinden başka bir şey değildir. Bocock (1997: 100)’a göre, bu hikaye, XIX. yüzyılın son yirmi yılında batı kapitalizminde, çok katlı mağazalardan alış-veriş etmek, orta sınıf kadını için evin dışında önemli bir etkinlik halini aldığı gün başlayan bir hikayedir. Bu hikayede yeni yaşam biçim-leri oluşturulmuştur. Tüketimin en büyük or-ganizasyonu bu yaşam biçimidir. Bu yaşam biçimi, bireylerin en büyük faaliyeti, hafta sonlarında, geniş ve büyük alışveriş merkez-lerinde yiyecek, giyecek, kozmetik, mobilya, çamaşır, kitap satın almak, yine oralarda sine-maya gitmek ve yine oralarda akşam yemeği-ni yiyerek eve dönmek şeklinde özetlenebilir. Bu yaşam biçiminde rasyonel ve ihtiyaca da-yalı bir alışverişten söz etmek mümkün de-

ğildir. Bu yaşam biçiminde tüketim, daha çok haz ve eğlenceye dayalı boş zaman eylemi, statü konusu ve sosyalleşme vesilesi olarak ortaya çıkmaktadır.

Bocock (1997:120)’a göre, tüketim, batılı ve diğer toplumsal oluşumlarda yaşayan mil-yonlarca kişinin günlük yaşamında ve günlük uygulamalarında kapitalizmi meşrulaştıran, sağlam bir kapitalizm ideolojisi haline dönüş-müştür. Bu dönüşümün mimarı elbette kitle iletişim araçları; kısaca medyadır. Çünkü medya, topluma egemen söylemlerin ortaya çıkmasında önemli rol üstlenmiş ve bireyle-rin tasarruftan hazcılığa yönelmelerini sağla-mıştır (Ergur 2005’ten aktaran Şahin, 2009: 126-127).

Bilgi toplumundan sonra tüketim; hayatı bir şeyler satın almaktan ibaret bir yaşam tarzı olarak algılamak bir yandan kapitalizmi sağ-lamlaştırırken diğer yandan yabancılaşmaya ve bireylerin fantezilerine dokunarak onları tüketici olarak güdülemeye kolaylaştırmıştır. Tüketimin, yaşamı devam ettirme yolunda bir araç olmaktan çıkmış olması ve kendi başına bir amaç halini almış olması gelinen noktanın vahametinin anlaşılması bakımından önemli-dir. Bunun küreselleşmeyle birlikte, gelenek-sel değerlerin çözülmesine ve ortadan kalk-masına ve değer algısında her şeyin parasal düzleme indirgenmesine neden olduğu çok açıktır.

Page 115: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

99

Tüketimde gelinen en çılgın nokta özellikle gelişmekte olan ülkelerde borç batağında ve bunalım girdabında yok olmaktır. Tüketici kredileri ve kredi kartları gibi bazı tüketim kolaylıkları aslında intihara ve bunalıma gi-den yolun adeta mihenk taşları konumunda-dır. Bu anlayış, çok tüketerek kendini yeniden ürettiğini düşünen insanlar ortaya çıkarmıştır (Çetiner ve Erdal, 2009:13).

Veblen’in “aylak sınıf” olarak isimlendirdi-ği sınıf, tüketimin modernliğin bir parçası olduğu iddiasıyla, “gösterişçi tüketim” aşkı ile modaya uymak veya başkalarının sahip olmadığı şeyleri alabilmek için para harca-makta ve yine başkalarını kıskandırmak veya birilerinin gözünde saygı kazanmak adına “tüketmektedir” (Veblen 2005’ten Aktaran Hürmeriç ve Baban, 2012: 92). Bu aşamada tüketimin bir davranış biçimi olmaktan çok, bir değer, yaşam tarzı, hayatın asli gayesi ve ölçüsü haline getirildiği gözden uzak tu-tulmamalıdır (Aytaç, 2002: 124). Marcuse (1997:6-7)’un, modern toplumda çalışmanın “tüketici, sersemletici ve sıra dışı bir köle-lik” halini aldığını ve kitle toplumu içerisinde gerçek zorunlulukların mevcut olmadığı yer-lerde oluşturulan zorunluluklar olduğunu ve kendini denetim altına alan özgür basın, mar-kalar ve ıvır zıvır arasında özgür seçim gibi aldatıcı özgürlükleri sürdürme için gereksi-nimi zorunlu kılmakta olduğunu yazmasının nedeni bu durumdur. Çünkü bu durumda sı-

radan bir bireyin dahi etrafı sahte ihtiyaçlar ile çevrelenmiştir (Swingewood, 1996’dan aktaran Şan ve Hira, 2007:6-7).

TÜKETİMDE SİSTEM NASIL ÇALIŞI-YOR?

Tüketim sisteminin nasıl çalıştığını anlamak için ilk önce bireyleri tüketime yönlendiren etkenleri ortaya koymak gerekir. Sonrasında da tüketimin temel araçlarını ifade etmek ge-rekir.

Bireyleri Tüketime Zorlayan Etkenler

Bu etkenleri sembolik tüketim, sosyal mesa-fe, gösteriş tüketimi ve hediye tüketimi baş-lıkları altında toplamak mümkündür.

Sembolik Tüketim

Peki, biz bu ürünleri almak için neden bu ka-dar arzu duyuyoruz. Arzuladığımız nesnelere sahip olduğumuzda bize ürünlerin kazandır-dığı iki anlam vardır: Yapay kimlik ve statü.

Günümüzde bireyler kendilerini tükettikleri nesnelerle, giydikleri elbiselerle, sürdükleri arabalarla, kaldıkları evlerle, gittikleri resto-ranlarla yaptıkları tatillerle göstermeye çalışı-yor. Yani tüketimin kendisi bireylerin kişilik-lerinin ve kimliklerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.

Burada ürünlerin sembolik anlamları ortaya çıkar. Ürünün sembolik değerlerine göre de-ğerlendirilip satılmasına biz sembolik tüke-

Page 116: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

100

tim diyoruz. Her ürünün kendine ait bir sem-bolik anlamı vardır. Burada sembolden bah-settiğimiz marka ve logo kavramıdır. Bizler ürünleri satın aldığımızda ürünlerin işlevsel özelliklerini değil de bizde çağırışım uyandır-dığı anlamlar için ürünleri satın alırız. Yani markalar aracılığıyla kimliğimizi ve sınıfsal farklılığımızı belirtmeyi başarmış oluruz.

Örneğin, t-shirt üzerindeki logolar bir işaret olarak kabul edilebilir. Bu işaret bir midil-li , bir timsah olabilir. Logolar ve markalar bir ürüne anlam kazandırmak için kullanılan işaretlerdir. İşlevsel işaretlere örnek olarak bu t-shirtlerdeki pamuk oranını, yapıldığı yeri, yıkama talimatlarını gösteren işaretler verilebilir. Ancak, sözü edilen markaların tü-keticileri için bunların çok fazla anlamı yok-tur. Midilli atı ve timsah zenginlik, rahatlık, hayranlık uyandırma, seçkinlik gibi sembolik anlamlar taşırlar. Bizler bu tarz ürünleri sa-tın alarak kendimizde yapay, sahte kişilikler oluştururuz. Kullandığımız ürünlerle olma-yı arzu ettiğimiz bir varlık olmaya çalışırız. . Markaya sahip olmak ve bunu teşhir ede-bilmek seçkinlik hissini tatmin eder. Aslında pahalı ürünleri kullandığımızda: olduğumuz-dan daha zengin biri olmayız. Sadece insan-lar tarafından öyle görülmek isteriz. Bir nevi gösteriş yapmak için tüketiriz. Hediye alımla-rımızda da bizlerde aynı hisler belirebilir.

Sosyal Mesafe

Günlük yaşantımızda, yaratılmış olan statü sembolleri ile sosyal mesafemizi oluşturmayı ve korumayı ümit etmekteyiz. Aynı zamanda, İçinde yer aldığımız sınıfın yerine bir üst sını-fa ait olma isteği de genellikle statü sembol-leri durumundaki tüketim ürünleri ile tatmin edilmeye çalışılmaktadır. Otomobilden tutun, cep telefonuna kadar hemen her ürünün top-lumsal durumu belirtme özelliğinden söz edi-lebilir.

Mesleğinde yeni yükselen birinin önce kıya-fetlerini ve otomobilini değiştirmesi bu arzu ile açıklanabilir. Ya da, Almanya’ya giden işçilerimizin büyük bir kısmının ilk aldıkları otomobilin Mercedes olmasına özen göster-mesinin sebebi: “en alttakiler” durumundan bir an önce kurtulmak özleminin, gayretinin bir markayla özdeşleşmesi ve toplumsal re-kabette geri kalınmadığı duygusunun yaratıl-masıdır.

Gösteriş Tüketimi

Gösteriş tüketimi başkalarının gözünde değer kazanmak ve adeta zenginliğimizi göstermek için yapılır. Veblen daha 1900’lü yıllarda The Theory of Leisure Class yani Aylaklar Sını-fı adıyla yayınladığı kitabında sayıları az da olsa Endüstriyel kapitalizmin gelişmesiyle birlikte yeni ortaya çıkmaya başlayan Ameri-kalı zenginlerin Avrupalı Aristokratları taklit edip onlara benzemeye çalışmalarını tespit

Page 117: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

101

etmiştir. Veblen’e göre bu sınıf, kendilerini ve statülerini belirtmek için tüketimi kullanan yeni bir burjuva ve aylak sınıfıdır. Bu kişiler statülerini iş ve çalışma yerine, tüketim ey-lemi aracılığıyla belirler. XX. yüzyıl başında Veblen, çeşitli malları tüketme motivasyonu-nun geçim değil, insanlar arasında kıskandı-rıcı farklılıklar için zemin yaratma olduğunun altını çizer. Bu tür mallara sahip olmak, sahip olanlara daha yüksek prestij imkanı tanıya-caktır: Hangi malları tüketeceklerine karar verirken insanlar nihai olarak tabakalaşma sisteminin en tepesindeki sınıfın davranışları-nı taklit eder. Veblen’e göre moda da gösteriş tüketimi olarak ele alınır çünkü bireyin top-lumsal pozisyonunun ifadesini sürekli vurgu-layan giyim tarzlarıdır. Bu sayede övüncünü ve gösterişini kıyafetinin üzerinde göstererek kendisi ile her yere taşıyabilir.

Bu arada moda da unutulmamalıdır. Moda sınıfsal ayrımın en önemli unsurudur. Son moda sadece üst sınıfları ilgilendirir. Alt sı-nıflar bunu taklide ve bu yolla kendilerine çizilen sınırları aşma çabasına girdiğinde, üst sınıflar bundan hoşlanmaz ve modayı tekrar değiştirip ulaşılmazlıklarını kabul ettirmek isterler. Moda bir nevi bireyin aidiyet ve öz-günlük ihtiyacını aynı anda tatmin eder de diyebiliriz.

Veblen özellikle yeni zenginlerin eşlerini kullanarak zengin olduklarını belirtme çaba-sının içinde olduklarını belirtmiştir. Kadınla-

rın emek gücüyle çalışmasına gerek yoktur. Pahalı ve gösterişli giysilerle evde oturması ve başkası (Kocası) adına vekaleten tüketim yapması daha doğrudur. Bu sınıfın kadını, kocasının zenginliğini gösteren “yürüyen bir reklam”dır. Gösteriş tüketimini aldığımız he-diyeler vasıtasıyla da yapabiliriz. Pahalı hedi-yeler alarak, karşımızdakine hem gözümüz-deki değerini, hem de kendi zenginliğimizi gösteririz.

Hediye Tüketimi

Hediye tüketimi ekonomik hayatı en çok canlandıran ve bizleri tüketmeye sevk eden önemli bir unsurdur. Hediye tüketimi için en çok tüketme eylemi özel günlerde meydana gelir. Genellikle yılbaşı, sevgililer günü, ba-balar günü, anneler günü hep bizim daha çok tüketmemiz için oluşturulan yapay günlerdir.

Tüketimin Temel Araçları

Tüketiciler tüketim tercihlerini, tüketim tarz-larını kolayca değiştirebilmektedir ya da aynı ürüne yönelik ihtiyaçlarını sürekli yenile-yebilmektedir. Dolayısıyla bir ürüne sahip olmanın verdiği tatmin duygusu kısa sürede bir sonraki ihtiyaca tahvil edilir. Birey nesne ilişkisi açısından değerlendirildiğinde sahip olunan nesnelerden kolayca vazgeçilebilir ve sahip olmanın verdiği tatmin duygusu, arzu etmenin yaratacağı ihtiyaç duygusu karşısın-da zayıf kalır. Bu ”vazgeçebilmenin hafifliği” duygusu üretim biçimleriyle ve kitle iletişim

Page 118: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

102

araçlarıyla yaratılan algısal etkilerle destek-lenmektedir, hatta kasıtlı olarak oluşturul-maktadır. Üretim teknolojileri ürünlerin uzun süre kullanılmasından ziyade, satın alma ar-zusu yaratacak yeni özelliklerle geliştirmeye yöneliktir. Daha da ötesinde çoğu kullanım ömrü üretim aşamasında sınırlandırılır. Keza bugün satılan birçok üstünde farklı ama sınır-lı sürelerde ”tavsiye edilen kullanım ömrü” yazılıdır.

Tüketim araçlarını; Reklamlar, alışveriş mer-kezleri, kredi kartları ve planlı eskitme baş-lıkları altında ele almak mümkündür.

Reklamlar

Reklam bir ürüne pazarda yer edindirmeyi, konumunu sürdürmeyi ve bu konum içeri-sinde satılmasını amaçlar (Oskay, 2001: 67). Medya işletmelerinin en büyük kâr payını reklamlar oluşturur. Varlıklarını devam ettire-bilmek için reklam gelirlerine ihtiyaç duyan medya işletmeleri, buradan elde ettikleri kâr payını artırabilmek için reklam gösterimlerini sıklaştırırlar.

Televizyon kanallarında film, dizi ve prog-ramların arasına sık sık reklam kuşakları eklenir. Reklamcılık şirketleri bireylere ne kadar fazla reklam gösterirlerse, reklamını yaptıkları ürünlerin o kadar satın alınacağını düşünürler. Bu bir bağlamda doğrudur çünkü insan zihni bir objeyi ne kadar sık görürse, gösterilen objeye o kadar aşina olur. Reklam-

larda da aynı mantık söz konusudur. Reklamı yapılan ürün bu şekilde tüketicinin zihnine kazınır ve orada yer eder. Ürünü henüz alma-ya karar vermese bile artık zihninin bir köşe-sinde o ürün vardır.

Reklamlar tüketim toplumu oluşturmadaki en önemli işleve sahiptir. Özellikle çocuk yaştaki ve ergenlik çağındaki bireyler etkiye oldukça açıktır. Her bireyin bulundukları yaş gruplarına göre reklamları algılama biçimi farklıdır.

Ergenlik dönemine kadar olan yaş grubundaki çocuklara hitap eden ürünlerin reklamlarında çizgi film karakterleri, çocuk filmlerinde oy-nayan ünlü çocuk yıldızlar vb. gösterilir. Bu karakterler o ürünün referansı niteliğindedir. Film üreticileri için bu bir sektör halini almış-tır. Özellikle yarattıkları çizgi film karakter-lerini markalara pazarlayarak oldukça büyük gelirler elde ederler. Bu karakterler en çok çocuklara yönelik yiyecek ve içecek reklam-larında kullanılır. Buna Nickelodeon ve Sün-ger Bob örnek olarak gösterilebilir. Çocuk-lar tarafından çok sevilen Sünger Bob, çizgi filmde canlandırdığı ızgaracı rolü nedeniyle en çok hamburger ve fast-food reklamlarında kullanılmaktadır. Burger King zaman zaman çocuk menülerinde Sünger Bob oyuncakları dağıtmaktadır. Reklamın işlevlerinden biri de insanların sahip oldukları şeylerden daha fazlasını ve yenisini istemeyi sağlamak ve

Page 119: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

103

ekonomik, maddi olanakları ne olursa olsun, onları daha fazlasını istemeye özendirmektir.

Reklamın amacına ulaşması doğru imgeleri ve söylemleri kullanmasına bağlıdır. Kullanı-lan imge ve söylemler ürün çeşidi, ilgi alanla-rı, popüler kültür gibi etmenlerin yanında en çok hitap ettikleri cinsiyete ve yaş gruplarına göre değişiklik gösterir. Yetişkin bireylere yönelik reklamlarda cinsellik ön plana çıka-rılır. Ayrıca bu reklamlardaki cinsiyet ayrımı daha belirgindir. Örneğin kadınlar için üreti-len kozmetik ürünlerin reklamlarında kadın-lara ithafen söylemler ve imgeler kullanılır. Yine ünlü kişilere reklamlarda yer verilir ve bu ürünleri onların da kullanarak görünüş-lerini koruduklarını ifade edilir. Bu ürünler kullanıldığı takdirde izleyicilerin de ünlü olma şansını elde edebilecekleri hissettirilir. Reklamda ünlü biri kullanılmıyorsa mutlaka güzel ve genellikle renkli gözlü kadınlar kul-lanılır. Bu ürünler kullanıldığı takdirde diğer kadınların da reklamdaki kadın kadar güzel olabilecekleri anlatılmaya çalışılır.

Alışveriş Merkezleri

Günümüz tüketim toplumlarında alışverişin yapıldığı yerler çok önemli bir yer tutmakta-dır. Bu merkezler tüketiciler açısından adeta vazgeçilmez yerlerdir.

Restorandan, kuyumcuya, sinemadan, kua-före her şey tek bir çatı altında toplanmıştır. Burada farklı mallarla karşılaşan birey kendi-

sini sınırsız bir seçenek bolluğunda bulmak-tadır. Neyi satın alıp almayacağı konusunda karar vermekte zorlanan birey, gerçek ile sah-te ihtiyaçlarının bile farkına varmadan sürek-li tüketime zorlanmaktadır. Zaten kapitalist sistem için de esas olan, her anını tüketerek geçirmeyi kendisine bir yaşam biçimi olarak seçen tüketiciler bolluğu oluşturmaktır.

Ritzer (2000), alışveriş merkezlerinden “tü-ketim katedralleri” olarak bahseder. Herkes aynı niyet ve amaçla, aynı zamanda benzer ritüelleri gerçekleştirerek, bu mekanları zi-yaret eder. Tüketiciler, adeta tüketime iman etmişlerdir.

Kredi Kartları

Günümüz tüketim toplumlarında kredi kartı kullanımı her geçen gün artmaktadır. Kapita-list sistemde kredi ve kredi kartı, her tüketici-nin kullanması gereken doğal bir hak olarak gibi gösterilir. Kartı olmayanlara ya da kart kullanmayanlara suçlu muamelesi yapılır. Kredi ve kredi kartları insanlara kazanmadan harcama olanağını tanıyan stratejik bir araç-tır. Bankalar, bu araç sayesinde hem tüketimi arttırmayı hem de karına kar katmayı başar-mıştır.

Tüketiciler, kredi kartları sayesinde taksitli yaşamanın ve hiçbir zaman sonu gelmeye-cek olan bir tatminin peşinden gitmektedirler. Bunu yaparken tüketici, aslında kazanmadığı kazancını şimdiden tüketmeye başlayarak her

Page 120: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

104

tür arzu ve nesneyi satın alabileceği düşün-cesindedir. Kapitalist sistem de temelde bu mantığa dayanmaktadır. Yani insanları biri-kim ve tasarrufa değil, tüketim ve harcamaya yönlendirmektedir.

Planlı Eskitme

Tüketimin, üretim biçimleriyle desteklenme-sinin başlıca aracı planlı eskitmedir. Planlı eskitme kavramı ürünlerin kullanım süre-lerini kasıtlı olarak kısaltarak yeniden satıl-malarının yolunu açan üretim çabalarının tamamıdır. Planlı eskitme fikirleri ilk kez sanayi devrimi sonrası duyulmaya başladı. Fabrikasyon üretimine geçişle birlikte üretim miktarlarının artması arz fazlası oluşturdu. Oluşan arz fazlası ve düşük maliyetler ürün fiyatlarına da yansıdı. Tüketim miktarı arttı ancak yinede artan toplam talep arz fazlala-rını eritmeye yeterli olmadı. Planlı eskitme modelinin ilk fikirleri ve uygulama önerileri bu dönemde ortaya atıldı. Yaygınlaşması ise günümüze kadar uzanan süreçte gerçekleşti. Bugün hemen her ürünün kullanım ömrü iş-letme stratejisi olarak belirlenir. Mühendisler, teknoloji uzmanları ve tasarımcılar ürünü bu süreye göre üretirler.

Günümüzde teknolojik gelişmeler ve üretim metodları planlı eskitme modeline uyumlu-dur. Yeni ürünlerin hemen hepsi -özellikle teknolojik olanları- eskimeden ve miladını doldurmadan yerini yeni modellerine bıra-

kacak şekilde tasarlanmaktadır. Üstelik bu değişim bireye sunulan tercihten ziyade zo-runluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Çünkü birçok teknoloji ürününün yeni sürümlerinin eklentileri eski ürünlerle uyumlu değildir. Tüketici çoğu zaman sürülen yeni daha iyi ve güzel olduğu için tercih etme iradesinden mahrumdur. İşletmeler için ise teknolojinin daha uzun kullanımlı ve kendini yenileyen ürünlere yönelik çalışması rasyonel değildir. Rasyonel olan satın alma eyleminin sürekli-liğini sağlayacak ve tüketicileri satın almaya cezbettirecek veya zorunlu bırakacak üre-timlerin sağlanmasıdır. Dolayısıyla üretim teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik yatı-rımlar kullanım ömrünü uzatmaktan çok yeni eklentilerle yeni modeller üretilebilmesine yönelik yapılır. Bugün kullandığımız birçok ürünün ilk üretimleri son sürümlerinden daha uzun ömürlüdür.

Vance Packard, 1960 yılında yazdığı ”The Waste Makers” kitabında planlı eskitme kav-ramını fonksiyonların ve arzuların eskitilmesi olarak iki ayrı açıdan ele alır. Fonksiyonel es-kitmeden kasıt ürünün kısa sürede fonksiyon-larını yitirecek şekilde tasarlanmasıdır. Arzu-ların eskitilmesi ise ürünün kullanıcıların zih-ninde cazibesini yitirmesidir. Günümüzde bu konuda yapılan çalışmaların bir kısmı eskit-me kavramını ikiye ayırarak ürünlerin mamul ömrünü sınırlayan eskitmeleri planlı eskitme ( planned obsolescence) başlığı altında, moda

Page 121: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

105

ve trendler yoluyla değersizleştirilerek eski-tilmesini ise algılanan eskitme (Perceived ob-solescence) başlığı altında incelerler. Planlı eskitmede çıkış noktası ürünlerin kasıtlı ola-rak kullanım sürelerinin sınırlandırılması ve sahiplerinin yeniden aynı ya da benzer ürün-lerin tüketicisi durumuna gelmeleridir. Dola-yısıyla her iki eskitme türü de planlı eskitme çabalarının bir ürünüdür. Buradan hareketle planlı eskitme uygulamalarını işlevsel eskit-me ve algısal eskitme ayrımında ele alınabilir.

İşlevsel Eskitme

İşlevsel eskitmeden kasıt, ürünlerin üretilme aşamasında kasıtlı olarak kullanım ömrünün belirlenmesidir. İşlevsel eskitme çabaları dört şekilde gerçekleşebilir: Kullanım ömrü sınırlandırılarak, malzeme kalitesi düşürüle-rek, yeni sürümlerle eski sürümler arasında uyumsuzluk yaratılarak, yüksek tamir mali-yetleri planlanarak.

Kullanım Ömrünü Sınırlandırmak

İşletmelerin kullandıkları bir teknoloji ile kullanım ömrünü kısaltmasıdır. İşletmeler için ürünlerinin uzun ömürlü kullanıma uy-gun tasarlanması ve arge yatırımlarının bu hedef için yönlendirilmesi rasyonel görülme-mektedir. Bu nedenle bazı ürünlerde kullanım süresi, kullanım sayısı gibi özellikler üretim aşamasında sınırlandırılır. Örneğin 1881’de Thomas Edison’un ilk ampulü 1500 saat kul-lanım ömrüne sahipti. 1924’de ampullerin

kullanım ömrü 2500 saate kadar çıktı. Ancak uzun ömürlü kullanımın satışları düşürme-sinden duyulan endişe ile ampul üreticileri toplanarak üretimlerini 1000 saat ömürlü ola-rak sınırlama konusunda anlaştılar. Yine bazı bilgisayar yazıcılarının kullanım ömürleri içlerine yerleştirilen bir çiple sınırlandırılır. Ürün paketinde de yazan belli bir sayıda çıktı alındıktan sonra çip devreye girer ve yazıcı işlevsizleşir.

Malzeme Kalitesini Düşürmek

Üretim aşamasında kalitesiz malzeme kul-lanarak ürünün fonksiyonlarını kısa sürede kaybetmesine sebep olmak ya da en azından göze almaktır. Kuşkusuz bu yöntem işletme-lere bir yandan maliyet avantajı sağlarken di-ğer yandan yeniden tüketim avantajı sağlar. Zaten günümüz tüketicilerinin tercih kulla-nırken ürünün uzun süre kullanılabilir olması beklentileri üst sıralarda yer almaz. Yıllarca aynı arabaya binme, aynı koltukları yıllarca kullanma veya dolabında beş yıl ya da daha eskiden kalan giysiler bulundurma isteği tüketim kararlarında birincil rol oynamaz. Tüketici davranışlarında öncelikler, ürünün görsel zevklere, çağdaş ve kullanım özel-liklerine, moda trendlerine uygun olmasıdır. Zaten kısa bir süre sonra yüksek ihtimalle değiştirilmesi gündeme gelecek bir üründe kaliteli malzeme, evladiyelik gibi özellikler araması gereksizleşir. Dolayısıyla ürünlerin kısa ömürlü olduğu üretim biçimleriyle, he-

Page 122: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

106

veslerin geçici olduğu tüketici davranışları birbirleriyle örtüşür.

Yeni Sürüm Uyumsuzlukları

Ürünlerin üretilen yeni modellerini eski mo-del tamamlayıcı ürünlerle uyumsuz tasarla-maktır. Teknoloji şirketlerinin çoğu hem aleti hem de yazılımını üretirler. Alet ve yazılım-lar tamamlayıcı mallardır. Yeni yazılım ya da yazılım uzantılarını kullanabilmek için çoğu zaman aleti de değiştirmek gerekir. Bu kasıt-lı bir satış stratejisidir. Benzer planlı eskitme modeline oyun konsollarında sık rastlanır. Oyun konsollarının çoğunda yeni modeller eski oyunları çalıştırmaz. Yeni oyun konsol-ları alınırsa oyunların da yeniden alınması gerekir. Örneğin Play Station markasının çıkarttığı her yeni oyun konsolu bir önceki konsolun çalıştırdığı oyunları çalıştırmaz. Ayrıca Oyunların yenilenen versiyonları ya da yeni çıkan oyunlar da son model konsolla-ra uyumlu olarak üretilir ve eski konsollarda çalışmaz. Böylelikle tüketici yeni çıkan oyu-nu kullanabilmek için yeni oyun konsolunu da almak zorunda bırakılır.

Yüksek Tamir Maliyetleri

Eski nesil tüketiciler özellikle dayanıklı mal satın alma kararlarında servis yaygınlığı ve ucuzluğunu dikkate alırlardı. Satın alma ka-rarlarındaki rasyonellik, satın alınan müm-kün olan en uzun süre kullanılabilmesiydi. Günümüzde satın alınan malın bozulduğunda

tamir edilmesi değil yenilenmesi daha yaygın kullanılan bir seçenek haline geldi. Özellikle plastik ve türevlerinin malzeme sıklıkla kul-lanılması ürünlerin maliyetlerini düşürürken kalitelerini de düşürdü. Aldığımız birçok ürü-nün bozulduğunda tamir masrafları yeni ürün kadar pahalı. Çünkü yeni ürünlerin yedek parça ve servis yatırımları yapılmıyor. Eski-den sıkça rastlanan tamir dükkanlarının sayı-ları giderek azaldı. Gerek fiyat avantajından dolayı gerekse ödeme kolaylıklarından dola-yı yeniden satın almanın cazip hale gelmesi ile tamir sektörü giderek küçüldü. Yeni satın almanın tamir ettirmekten daha rasyonel hale gelmesi üretim ve satış stratejilerinin bir so-nucudur. Hatta tamamlayıcı malların fiyatları bile yeni satın alma kararı verdirebilir. Örne-ğin birçok marka yazıcının toneri, bittiğinde yeni bir yazıcı almayı düşündürecek kadar pahalıdır. Ürünlerin bozulan ya da tükenen parçalarının yenisiyle değiştirilmesinin mali-yeti yazıcılar ve tonerlerde olduğu gibi birçok dayanıklı tüketim mallarında tüketiciye yeni-sinin alınmasını tercih ettirebilir. Tüm bunlar üretim stratejileriyle desteklenen ve ihtiyaç-ları sürekli yenileyen işlevsel eskitmelerdir.

Algısal Eskitme

İşlevini kaybetmediği ya da görüntüsü bozul-madığı halde vazgeçtiğimiz birçok ürün var-dır. Bu ürünler bizim için değersizleşmiştir ve bu değersizliklerinin nedeni eşyanın ken-disi değil bizim bakış açımızın değişmesidir.

Page 123: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

107

Yeni modelinin piyasaya sürülmüş olması ya da kanaat belirleyicileri tarafından eski ve demode olarak ifade edilmeleri, tüketici-lerin sahip oldukları ürüne verdikleri değeri etkiler. Büyük bir heyecanla ve bazen ekono-mik şartları zorlayarak alınan cep telefonları, marka, model yenilemesi yapıp piyasaya sür-düğü anda ikinci lige düşer. Tüketicinin belki hala taksitlerini ödemeye devam ettiği ürün, ilk fırsatta yenisi ile değiştirilme ihtiyacı his-settirmeye başlar.

Tüketicinin zihninde, isteyerek satın alın-mış, fonksiyonları çalışan ve görüntüsü bo-zulmamış ürünleri değersiz hissettiren kasıtlı çabaların tamamı algısal eskitmeyi oluşturun algısal eskitme çabalarının amacı tüketimin devamlılığını sağlamaktır. Bu sistem dahi-linde sürekli yeni model geliştirmeye yatırım yapan şirketlerin, bunları satabilmeleri için eski modellerinin müşterilerini yeniden tüke-tici yapabilmeleri gerekir. Üstelik bazen yeni modeller işlevsel bir geliştirme yapmadan sa-dece görüntüde değişiklik yaparak piyasaya sürülür.

Algısal eskitme etkilerinin en bilineni moda ve trendlerle sağlandır. Bu etki sadece ilk akla gelen giyim sektöründe değil, dayanıklı tüketim mallarından teknoloji ürünlerine ka-dar birçok alanda tüketici davranışlarını be-lirler. Kitle iletişim araçları aracılığıyla oluş-turulan algılar toplumda hızla kabul görür ve eski ürünleri kullananlar dışlanır.

Tüketim davranışında hedonistik tavırlar yaygındır ve hedonist güdüler etkilidir. Ürü-nün işlevinin dışında hissettirdiği zenginlik, gösteriş, ayrıcalık ve arzulanan bir sosyal konuma aidiyet göstergesi itkileriyle satın alınması günümüz tüketim toplumlarında yaygın tavırlardır. Örneğin sadece sınırlı sa-yıda fonksiyonu kullanılan bir telefonunun, kullanmayacağımız bir dizi fonksiyon daha eklenerek piyasaya sürülen modelini satın almaya duyulan ihtiyacı hedonistik tüketim davranışları dışında açıklamak mümkün ola-maz. Dolayısıyla sahip olunan ürün bireyin hedonistik ihtiyaçlarını tatmin etmemeye başladığında hatta yeni modelleri varken hala eski model kullanıyor olmanın rahatsız edici yükü hissedildiğinde birey yeniden tüketime yönlenir. Algısal eskitme uygulamaları tüke-ticilerin hedonistik satın alma davranışlarında etki yaratma üzerine kurulmuştur. Nasıl yeni alınan ürün, işlevinin dışında, sahip olmaktan kaynaklanan bir haz yaratıyorsa, algısal es-kitme çabaları da o ürüne sahip olmanın haz nedenlerini çürüterek ürüne dair değersizlik algısı yaratır.

Kapitalist sistem içinde tüketimin süreklili-ği için algısal eskitme uygulamaları doğal bir süreçtir. İşlevsel eskitme uygulamaları ile ürünler belli sürelerde işlevsizleşmeseydi ya da ürünler kullanılabilir durumda olsalar dahi algısal eskitme ile sahiplerinin zihninde değersizleşmeseydi, kısaca tüketiciler satın

Page 124: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

108

alınan ürünleri uzun süreler kullanabiliyor olsaydı tüketime dayalı mevcut ekonomik sis-temin devamlılığı sağlanamazdı.

Son yıllarda işletmeler sabit sermaye yatırım-larına yaptıkları yatırımların kat kat fazlasını AR-GE yatırımlarına yapmışlardır. Çapraz yatırım işbirlikleriyle yeni birçok teknoloji-nin doğmasını sağlamışlardır. Hızla gelişen teknolojiler insan refahını arttıran, sağlık ala-nında kullanılmasıyla yaşam ömrünü ve kali-tesini arttıran olumlu etkilere sahiptir. Plan-lı eskitme uygulamaları sürekli yeni model üretme ve geliştirme baskısı yaparak teknolo-jik gelişmeleri motive etmiştir. Buna rağmen kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada tüke-timin bu kadar teşvik eden ekonomik model-lerin ve uygulamaların sürdürülebilir bir bü-yümeyi öngörmediğini açıkça söyleyebiliriz.

SONUÇ

Kültür Endüstrisi’nin yüzyılımızda geldiği nokta; toplumsallıktan uzak, ortak karar ve-rebilme yeteneğini yitirmiş, bireyselliğin ka-çınılmaz sonucu olan yalnızlık probleminin merkeze oturduğu bir yerdir. Bu yalnızlık, toplumsal bir yanılsama ile birlikte yaşan-maktadır. Bu yanılsama gördüklerimizin, ya-şananlar olarak sunulanların bir kurgu olma-sından kaynaklanmaktadır.

Kültür Endüstrisi, kitleleri hür iradeleriyle hareket ettiğine inandıran bir unsur olmuş-tur. Bir anlamda Kültür Endüstrisi, kitle ile-

tişim araçlarının üzerindeki masumiyet şalı-dır. Oysa kitle iletişim araçlarının her birisi önemli ticari kuruluşlardır. Onların bu ticari yönü, onların aynı zamanda egemen güçlerle işbirliği içinde olmalarını zorunlu kılmakta-dır. Bu zorunluluk işin içine ideolojik faktör-leri dahil etmektedir.

Kültür Endüstrisi, medya gücü ile birlik-te, çağımızda tüketimi ortaya çıkararak zir-veye ulaşmıştır. Sahip olduğu metalar ile kişilik sahibi olmaya çalışan birey, Kültür Endüstrisi’nin her gün yenilediği ürün poli-tikası ile günden güne daha mutsuzlaşmış ve yalnızlaşmıştır. Bireyin bu yalnızlaşması bir bumerang gibi bir mutsuzluğa bir asosyalleş-meye gitmekte ve birey için içinden çıkılmaz bir hal almaktadır. Bu halin varacağı son nok-tada birey, sadece tüketen, tüketmiş olmak için tüketen, haz almak için tüketen, hiçbir toplumsal değeri kalmamış, hiçbir geleneği kalmamış olan, doğumu, hayatı ve ölümü an-lamaktan uzak bir varlık olmaktır. Bu nokta, “Eşrefi Mahlukat” olanın “Esfele Safilin”e doğru evrilmesinden başka bir şey değildir. Brana Cernceviç’in söylemiyle kölelik yerini robotluğu bırakmıştır.

Bütün ekonomik sistemler, insanlığın refah ve mutluluğunu esas alır. Bilgi ekonomisin-den sonra ortaya çıkan tüketim ekonomisi, insanlığın refah ve mutluluğu konusunda, daha önceki sistemlerden farklı olarak insa-nı “şey”leştirmiş, özne olmaktan çıkarmış ve

Page 125: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

109

nesneleştirmiştir. Şeyleşen, nesneleşen insan varlığının bilgi ekonomisiyle bilgi ve tekno-loji kullanımında zirveye çıkmış bir ekono-miden sonra yalnızlık, yabancılaşma ve mut-suzluk girdapları içinde boğulmaktan başka sonu olmayan bir çırpınış içine sokulmuştur.

Tüketimin en büyük etkeni, mal tüketiminin, bir ihtiyaç boyutundan çıkıp, prestij, kimlik, farklılık ve statü konusu olarak tüketilmesi haline gelmesidir. İnsanın emrinde olan tüke-tim ve eşyalar, insanı emri altına almış bulun-maktadır. Bu noktada; yerel yönetimlerden Sivil Toplum Kuruluşları (STK)’na kadar birçok kişi ve kuruma görev düşmektedir.

Yerel yönetimlerin bu kötü gidişe dur deme-si ve bilgi toplumunun tüketim toplumuna dönüşmesine engel olması gerekmektedir. Tüketim hastalığının en büyük ve en kolay tedavisi geçmişte şifahanelerde uygulanan meşguliyetle tedavi yöntemine benzer bir şe-kilde, bireylerin tüketimin dışında, el beceri-leri ve sanatsal faaliyetler içinde tutulmasıyla mümkündür. Bu konu yerel yönetimlerin en kolay yapabilecekleri işlerdir. Sivil Toplum Örgütleri (STK) de tüketim çılgınlığının önü-ne geçmek ve bilgi ekonomisinin tüketim önündeki imtihanı kazanmak için önemli un-surlardır. STK’lar, kültürel değerlerin korun-ması yoluyla bu işlevlerini yerine getirebilir-ler. Çünkü tüketim ekonomisi bireyi yabancı-laştırmadan etkin olamamaktadır. Bu noktada STK’lar; tüketim kültürünün sosyal sonuçla-

rını, kültürel değerlerin yitirilmesinin acı so-nuçlarını, gruplar arası farklılıkların keskin-leşmesinin toplumsal yaralarını, topluma ait olan kaynakların tüketilmesinin sorunlarını, tersine bir hareket olarak kitle iletişim araçla-rını kullanarak topluma anlatmalı ve toplumu uyandırmalıdır.

Tüketimden kurtulmayı sağlayacak bir diğer unsur eğitim ve öğretim faaliyetidir. Ülkeler eğitim ve öğretim alanında, tüketim kültürü oluşturarak, tüketim çılgınlığının önüne ge-çebilirler. Çünkü tüketim de tıpkı eğitim gibi, doğuştan gelen bir alışkanlık değildir, öğre-nilen bir davranıştır. Öyleyse öğrenilecek bir davranış, tersine bir öğrenme ile yani eğitim ile kontrol altına alınabilir. Konuyla ilgili çalışmalar ilk ve orta düzeyde değil, yüksek eğitim düzeyinde ve akademik düzeyde sür-dürülmelidir.

Unutulmaması gereken husus; başka dün-ya olmadığı ve başka yaşam olmadığı ger-çeğidir. Bilgi ekonomisinin tüketime karşı imtihanı kaybetmesi, insanlığın ileri tekno-loji kullanan ama mutsuz bir varlık olması demektir. Homo-economicus yerini homo-teknolojikus’un alması insanı yaşamın öznesi olmaktan çıkaracaktır.

Page 126: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

110

KAYNAKÇA

ADORNO, T.W., (1998). Minima Moralia Sakatlanmış Yaşamdan Yansımalar (Çev: Orhan Koçak, Ahmet Doğukan), Metis yayınları, İstanbul

ADORNO, T.W., (2003). ”Kültür Endüstri-sini Yeniden Düşünürken” (Çev: Bülent Doğan), Cogito Dergisi (Yaz)

ADORNO, T.W., (2013). Kültür Endüstrisi Kültür Yönetimi, 8. Basım, İletişim Ya-yınları, İstanbul

ALEMDAR, E., (1994). Popüler Kültür ve İletişim, Ümit Yayınları, Ankara

ALTUNIŞIK, R., COŞKUN, R., BAYRAK-TAROĞLU, S., ve YILDIRIM, E., (2010). Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri SPSS Uygulamalı (6. Baskı), Sakarya Yayıncılık, Sakarya

AVCI, N., (1990). Kitle Kültürü Enformatik Cehalet, Rehber Yayıncılık, İstanbul

AYDOĞAN, F., (2000). Medya ve Serbest Zaman, Om Yayınları, İstanbul

AYTAÇ, Ö., (2002). “Boş zaman üzerine ku-ramsal yaklaşımlar”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,12 (1)

BAUDRILLARD, J., (1997). Tüketim Top-lumu (Çev: Hazal Deliceçaylı ve Ferda Keskin), Ayrıntı Yayınları, İstanbul

BAUDRILLARD, J., (1988). Selected Wri-tings, Mark Poster (ed.)., Cambridge: Po-lity Press

BİLSİN, A., (2007). Kültür Endüstrisi Olgu-sunun Özel Bir Görünümü Olarak Günü-müz Türk Toplumunda Eğlencenin İde-olojik Temellendirilmesi, Ankara Gazi Üniversitesi, SBEYK, ABD Yüksek Li-sans Tezi

BOCOCK, R., (1997). Tüketim (Çev: İrem Kutluk), Dost Kitabevi, Ankara

BOCOCK, R., (2009). Tüketim (Çev. İ. Kut-luk), Dost Kitabevi, Ankara

CHANEY, D., (1999). Yaşam Tarzları, Dost Kitabevi, Ankara

ÇELİK, A., (2012). Kültür Endüstrisi Üç Yanlış Bir Doğru, 2.Basım, Literatür Ya-yınları, İstanbul

ÇETİNER, Ö., ERDAL, Ö, (2009). “1980 Sonrası Türkiye’de finansallaşma ve tü-ketim: Fordizm’in tutarlı bir alternatifi mi?” 17-19 Haziran Eskişehir Econ Ana-dolu 2009 Anadolu Uluslar arası İktisat Kongresi’nde sunulmuş tebliğ

DAĞTAŞ, B., DAĞTAŞ, E., (2009). Med-ya Tüketim Kültürü ve Yaşam Tarzları, Ütopya Yayınevi, 1.Basım, Ankara

DİKENELLİ, Ç., (2008). “Adorno Kültü-rün Endüstriyelleşmesi”, www.cagan-

Page 127: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

111

dikenelli.blogspot.com, (Erişim Tarihi: 10.10.2014)

ERDOĞAN, İ., (2004). ”Popüler Kültürün Ne Olduğu Üzerine”, http://www.irfaner-dogan.com/Eğitim Dergisi (Kasım)

EWEN, S., (1976). Captains of Concious-ness: Advertising and the Social Roots of the Consumer Culture, Mc Graw Hill Book Company, NY,San Fransisco

FALK, P., (1997). The Genealogy of Adver-tising, Constructing the New Consumer Society, (ed) P Sulkunen, J Halmwood, H Radmar, G Schulze, (der), Basinstoke, Mc Millan Press, London

FISKE, J., (1999). Popüler Kültürü Anla-mak, Ark Yayıncılık, Ankara

GOTTIDIENER, M., (2000). “Aproaches to Consumption: Classical and Contem-porary Perspectives”, New Forms of Consumption:Consumers, Cultures and Commodification, (der) M. Gottidiener, J. Arditi, M. D. Bramlett ve K. A. Cerulo, Rauman & Littlefield, England

GÜDÜM, S., (2011). “Jean Baudrillard ve Tüketim Toplumu”, Potlaç Dergisi, http://isyananarsi.blogspot.com/ Erişim Tarihi:14/11/2016

GÜNEŞ, S., (2001). Medya ve Kültür, Vadi Yayınları, İstanbul

HORKHEIMER, M., (1990). Akıl Tutulması (Çev: Orhan Koçak), Metis Yayıncılık, İstanbul

HÜRMERİÇ, P., BABAN, E., (2012). ”Sim-mel, Veblen ve Sombart’ın penceresin-den hedonik tüketim: ütopyada Negoti-um ve Otium”, Global Media Journal TR Edition, 2 (4)

ILLICH, I., (1990). Tüketim Köleliği (Çev. Mesut Karaşahan), Pınar Yayınları, İstan-bul

MARCUSE, H., (1997). Tek boyutlu insan: ileri işleyim toplumunun ideolojisi üzeri-ne incelemeler (Çev. Aziz Yardımlı), İdea Yayınevi, İstanbul

ORÇAN, M., (2004). Osmanlıdan Günümüze Modern Türk Tüketim Kültürü, Kadim Yayınları, Ankara

OSKAY, Ü., (2001). İletişimin ABC’si, Der Yayınları, İstanbul

ÖZBEK, M., (2000). Popüler Kültür ve Or-han Gencebay Arabeski, İletişim Yayın-ları, İstanbul

ÖZDEMİR, M., (2010). Nitel Veri Analizi: Sosyal Bilimlerde Yöntembilim Sorunsa-lı Üzerine Bir Çalışma, Osmangazi Üni-versitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 11(1), Eskişehir

Page 128: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

112

ÖĞÜT, E. H., (2011). Kültür Sosyolojisi, 1.Basım, Anadolu Ünv., Eskişehir

ÖZKÖK, E., (1982). Sanat İletişim ve İktidar, 1.Basım, Tan Yayınları, Ankara

PACKARD, V., (1960). The Waste Makers, Longman, London

RİTZER, G., (2000). Büyüsü Bozul-muş Dünyayı Büyülemek (Çev:Ş., S. Kaya),Ayrıntı Yayınları, İstanbul

SCHUDSON, M., (1984). Advertising, The Uneasy Persuasion: It’s Dubious Impact on American Society, Basic Books Inc. Publishers, NewYork

SCHUDSON, M., (1989). “Historical Roots of Consumer Culture”, Advertising in Society: Classic and Contemporary Re-adings on Advertising Role in Society, (der) R. Howland ve G.B. Wilcox Lin-colnwood, NTC Business Boks, Illinoi

SMİTH, P., (2007). Kültürel Kuram (Çev. S. Güzelsan ve İ. Gündoğdu), Babil Yayın-ları, İstanbul

ŞAHİN, D., (2016).Beşeri Sermaye Ve Eko-nomik Büyüme İlişkisinin Analizi: Tür-kiye Örneği (1980-2013), UHEYAD

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları Dergisi(Ocak/Şubat/ Mart) Kış Dönemi Sayı: 07

ŞAHİN, E. Ç., (2009). Tüketim Toplumu: Mükemmele Evrilen Politika (Çev: Banu- Erdal Dağtaş), Ütopya Yayınları, Ankara

ŞAN, M.K.VE HİRA, İ., (2007). Frankfurt Okulu ve Kültür Endüstrisi Eleştirisi, Sosyoloji Yazıları 1., Kızılelma Yayınla-rı, İstanbul

YAVUZ, E., D., (2011). Kültür Sosyolojisi,1.Basım, Anadolu Ünv., Eskişehir

YILDIRIM, Ö., (2014). “Felsefeye Giriş” ve “Sosyolojiye Giriş” Dersleri Ders Notla-rı, Atatürk Üniversitesi, Erzurum

YILDIRIM, A., ŞİMŞEK, H., (2008). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri (6. Baskı), Seçkin Yayıncılık, Ankara

VEBLEN, T., (2005). Aylak Sınıfın Teorisi, (Çev. Zeynep Gültekin, Cumhur Atay), Babil Yayınları, İstanbul

WEBER, M., (1997). Protestan Ahlakı ve Ka-pitalizmin Ruhu, Hill Yayınları, İstanbul

Page 129: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

113

EXTENDED ABSTRACT

It is not an ordinary change that Cultural Industries or cults become an industrial product; but it is another name of the fact that the truth is perceived as unreal and the non-real also is perceived as the real one. Therefore, it is necessary to clarify this change and to reveal counter-practices. Unless this is done - which has not been done so far - It is inevitable that this cultural disap-pearance and the illusion in the developing countries today, also can happen in the developed countries soon. The culture industry, naturally ensured the formation of consumption and con-sumption society, which enabled the commodification of mankind. It is almost impossible for individuals, placed in consumption with the culture industry to do anything other than to consu-me has come. This is a situation that does not overlap with the creation of mankind. Knowing how the consumption system works will prevent being an object in consumption. The culture industry is a cultural formation that emerges under the influence of capitalism. For this reason, it is shaped according to the changes and needs of the international market. According to Öz-kök (1982: 189-190): “The Cultural Industry, which can be produced with industrial techniques and spread over a very large mass, can be said to be all kinds of oppressive power behaviour, mythos or representations”; It can be characterized as the typical culture of modern mass so-ciety in which mass communication is. Together with reproduction and standardization, the Cultural Industry transforms it into a commercial commodity, a commodity, while consciously abandoning the autonomy of the work of art. Dorno states that in the concept of “Culture In-dustry”, “Industry” is used to describe the rationalization of cultural goods standardization and distribution techniques, not the direct production process. The fine detail here is that Cultural Industries emerge from the layers of the cultural formation within the societies. It is an object, not a ruling or subject, but rather an object, as opposed to the values that bear its own equity, imperatively created in the society because of industrial processes and serially attempted by the standard industry to convince us. The term “mass media”, especially shaped for the cultu-re industry, has been very helpful in shifting the emphasis to a relatively harmless area. This term is primarily concerned with the development of masses, or communication techniques, but rather with the spirit filling them up, with the voice of the owners. The culture industry is trying to multiply and strengthen a given mentality by abusing its relationship with the masses. Although the culture industry cannot exist without harmonizing with masses, masses are not its criterion; Ideology. On another way, the concept of cultural industry means the industrialization

Page 130: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD www.uheyadergisi.com

Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiOcak / Şubat / Mart Kış Dönemi Sayı: 11 Yıl:2017

International Refereed Journal of Research on Economics ManagementJanuary / February / March Winter Season Issue: 11 Year: 2017

JEL KODU: F14-F15-L83-O10-Z13 ID:119 K:129(Ekonomi –Economics)

ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)

(MARKA PATENT NO: TRADEMARK)(2015/03942-2015-GE-17393

114

of cultural products in a broad sense, the introduction of economic profitability, the artification of culture and art products together with industrialization (Çelik,2012:116). The point that the Cultural Industries has come up with is; Away from socialism, is the place where the problem of loneliness, which is the inevitable result of your individuality, has lost its ability to make joint decisions and is at the center. This loneliness is accompanied by a social illusion. This illusion stems from the fact that what we see as living things is a fiction. The Cultural Industry has been a convincing factor that the masses act freely. In a sense, the Cultural Industry is innocent of the mass media. However, each of the mass media is an important commercial entity. Their com-mercial aspect obliges them to cooperate with sovereign powers at the same time. This neces-sity includes ideological factors into the work. Culture Industry, together with the media power, have reached the summit by uncovering consumption in our day. The individual who is trying to have personality with the commodities he owns becomes more unhappy and lonely day by day with the product policy that the Cultural Industries renewed every day. This loneliness of the individual goes to an asocialization of an unhappiness like a boomerang and it is becoming in-comprehensible for the individual. In this last state, the individual is to be a distant entity that is only consuming, consuming to be consumed, consuming to get pleasure, no social value left, no tradition left, birth, life and death. Brana has left the place of slavery robotic with the expression of Cerncevic. All economic systems are based on the welfare and happiness of mankind. The economy of consumption, which emerged after the information economy, distinguished human beings from the subject, different from the previous systems, about the prosperity and happiness of mankind. Objectivism has been put into an endless struggle from drowning in the vortices of loneliness, alienation and unhappiness after an economics peaked in the use of knowledge and technology by the knowledge economy.

Page 131: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

DERGİ HAKKINDA

UHEYAD Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları Dergisi; 2014 yılı itibariyle yayın hayatına girmiştir. Dergimizde literatüre kaynak sağlayacak nitelik ve değerde olan yayınlara yer verilmektedir. Dergimiz uluslararası hakemli bir dergi olup, yılda DÖRT sayı çıkarmaktadır. Dergimizin sayıları MART, HAZİRAN, EYLÜL ve ARALIK aylarında sistem üzerinden yayınlan-maktadır. Dergimiz gerek basılı, gerekse de internet üzerinden ulaşılabilen bir dergidir. Dergimizde İktisat, Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler, Uluslararası İlişkiler, İşletme, Finans, Yönetim Organizasyon, Ekonometri, İstatistik ve Ekonomi alanında her türlü yayına yer ve-rilebilmektedir. Dergimizin baş editörü Yrd. Doç. Dr. Hatice Nur GERMİR olup, dergi yönetim kurulunun aldığı kararlar doğrultusunda faaliyetlerini gerçekleştirilmektedir. Yönetim kurulu başkanı derginin o anki yönetim kurulundaki en üst unvana sahip hocamız olup yönetim kurulunun %51’ inin aldığı kararlar uygulanmaktadır. Gönderilen her yayın kendi alanında uzman iki hakemin ona-yından geçmeli ve hakemler tarafından yayınlanabilir görüşüne sahip olmalıdır. Aynı sayı içerisinde yazarın bir yayınına yer verilir. Birden fazla hakem ve yönetim kurulu onayından geçen çalışmalar sıraya alınarak ilerleyen sayılarda yayınlanır. Hiçbir yazar hakem ve yönetim kurulu üyeleri üzerin-de etkili değildir. Dergimizde yayınlanmak üzere sisteme yüklenen çalışmalar için yayın telif hakkı sözleşmesi istenmez. Sisteme yüklenen çalışmalar dergiye devredilmiş olarak kabul edilir. Yazar ya da yazarlar bu durumu kabul etmiş ve derginin yayın kabul şartlarına uygun hareket etmeyi teyit ederek bu sisteme dâhil olmuştur.

Dergimiz hakem ve bilim kurullarında yer almak isteyen akademisyen ve bilim araştırmacılarının mutlaka Dr. unvanı almış ve alanında uzman olması gerekmektedir. Ayrıca bilimsel çalışmalar yapmış olması şartı aranır. Dr. ya da Uzman unvanına sahip olmayan ve alanında yayın yapmayan hiç kimse bilim, danışma ve hakem kurullarında yer alamaz. Dergi yönetim kurulu derginin en üst karar ve yürütme mekanizmasını oluşturur. Yönetim kurulunun aldığı her türlü karar kesin ve değiştirilemez niteliktedir. Yönetim kurulu kararı olmaksızın hiçbir koşul ve şartta dergi üzerinde işlem gerçekleş-tirilemez ve uygulamaya gidilmez. Dergi baş editörü hakem onayına gönderilmeyen çalışmaların dergide kabul edilip edilmeyeceğine, hakem sürecine gönderilip gönderilmeyeceğine karar verebilir. Bu karar sürecinde yönetim kuruluna bilgi vermek zorunda değildir. Dergimiz bünyesinde hakem,

Page 132: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

bilim ve danışma kurulunda yer almak isteyen bilim insanlarının katılımına ancak yönetim kurulu karar verebilir.

Dergimizde bazı ulusal ya da uluslararası kongrelerde yayınlanmış sözlü ve hakem onayından geçmiş çalışmalar için özel sayılar şeklinde çalışmalar da gerçekleştirilmektedir. Bu tip özel sayılar ancak anlaşma yapılan kongrelerde sunulmuş sözlü bildiriler için geçerlidir. Bu bildirilerin mutlaka kongre bilim kurulundan onay almış hakem değerlendirmesi yapılmış olmalıdır. Hakem değerlendirilmesi yapılmamış hiçbir çalışma yayına alınmaz. Yayınlanmak için gönderilen çalışmalar dergi hakem onayına gönderilir. Ancak her iki hakemden olumlu dönüş alan çalışmalar yayına alınır. Ayrıca sözlü sunulan bildirilerin mutlaka basılı materyali ile hakem onay raporları dergimiz yönetim kuruluna ve baş editörüne sunulmuş olmalıdır. Bu bilgi ve materyallere sahip olmayan bildirilere dergimizde yer verilmez. Dergimizde işlem sürecine dair bilgiler yazar ve yazarlara yazılı olarak dergi internet ad-resinden bildirilir. Ayrıca dergimize üye olup sisteme giriş yapan her bir yazar süreç ile ilgili bilgileri derginin web sayfasından kendisi izleyip gelişmeleri takip edebilir. Dergimizdeki koşul ve şartlar her bir yazar ve yazarlar için aynıdır. Hiçbir kimse için bu kurallar ve koşullar değiştirilmez. Farklılık sağlanması istenemez talep edilemez. Dergimiz bünyesinde yayınlanması istenen eserlerin mutlaka derginin yayın kabul ettiği alanlardan olması şartı aranır. Bu özellikleri taşımayan hiçbir yayına dergimizde yer verilemez. Hakem sürecine dair işleyiş baş editör kontrolünde gerçekleştirilir. Baş editör yayının dergide hakem sürecine dair işleyişine yönelik bilgi ve karar verme yetkisine sahip bulunur. Baş editörün uygun bulmadığı ya da kabul etmediği bir yayın dergide sürece dâhil edilmez. Bu konuda yazar ya da yazarlar dergi ile diğer organlar üzerinde bir yükümlülük oluşturamaz. Hakem onayından geçse bile editörler ya da yönetim kurulu mevcut çalışmanın yayınlanmasına olumlu görüş bildirmemesi veya makale sistemde yayına alınsa bile kurulların kararı ile iptal edilebilir. Böyle bir durumda yazar ya da yazarlar dergiye bir yaptırım uygulamaz. Her türlü yetki tek taraflı olarak dergi yönetim ve editörler kuruluna aittir.

Dergimiz T.C. hukuk kuralları çerçevesinde “5846” sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanun ve Hü-kümleri ’ne tabi hareket eder. Bu kanunun gerekliliklerini yerine getirmeyen yazar ya da yazarlar hakkında dergimiz tek taraflı olarak hukuki haklarını korumaya sahiptir. Dergimizde yayınlanması amacıyla gönderilen çalışmalarda yapılan ilgili kanunlara uygun olarak gerçekleştirilmeyen alıntılar, intihal gibi konularda yazar ya da yazarlar tek taraflı olarak sorumludur. Her bir yazar ve yazarlar uluslararası akademik, bilimsel etik kurallara uymak zorundadır. Bu kurallara uymayan yazarlar hakkında ilgili kurum ve kuruluşlara dergimiz doğrudan resmi olarak bilgi verir. Doktora, Yüksek Lisans ve Uzmanlık tezlerinden yararlanılarak hazırlanan çalışmalarda mutlaka kaynakça ya da özet altında hangi çalışmadan yararlanılarak hazırlandığı belirtilmelidir. Aksi durumda bu tip çalışmalar etik kabul edilmez ve intihal çerçevesinde değerlendirilir. Tez ve uzmanlık tezlerinde mutlaka ilgili yayının asıl sahibinin ismi bulunmalıdır. İlk sırada etik kurallar çerçevesinde tezin “yayının” asıl sahibi konumundaki kişi ilk sırada yer almalıdır. Danışman ve diğer yazarlar tezin sahibinin önünde

Page 133: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

yer alamaz. Bu tip çalışmalarda tez danışmanı dışında farklı yazar isimleri bulunuyor ise çalışmaya ne tür bir katkı sağlandığı kaynakça kısmında açıkça belirtilmelidir. Dergimiz basılı ve online olarak hareket eden bir yayın organıdır. Akademik alanda hazırlanan çalışmaların yer aldığı bir materyal olarak bilimsel araştırma yapan kurum ve kişilere fayda sağlamak amacıyla toplumsal hizmet sunan sosyal bir organdır. Dergimiz paralı bir dergi olmayıp, hiçbir yazara ya da yazarlara basılı materyal göndermek zorunda değildir. Dergimizde kabul edilen ve basıma hak kazanan çalışmalar dergi yayın kabul şartları ve yazım kurallarına uygun olarak mizanpajı yapılır ve sisteme yüklenir. İhtiyacı olan yazar ya da yazarlar ile okuyucular sistemden bu sayıyı indirerek ihtiyacını giderebilir. Mizanpaj yazar tarafından örnek makale baz alınarak yapılmaktadır.

Page 134: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

ABOUT THE JOURNAL

UHEYAD International Refereed Journal of Researches on Economy Management began to be published as of the year 2014. Our journal gives place to the publications having the qualification and value that will provide source to the literature. Our journal is an international refereed journal and it is issued FOUR times a year. The volumes of our journal are published in MARCH, JUNE, SEPTEMBER and DECEMBER on the system. Our journal has both a printed version and can be reached online. All kinds of publications within the field of Economics, Labor Economics and Industrial Relations, International Relations, Business Administration, Finance, Management Organization, Econometrics, Statistics and Economy can be incorporated in our journal. Our jour-nal2s editor-in-chief is Assist. Prof. Dr. Hatice Nur GERMİR, and carries out the diligent activities in line with the decisions taken by the executive board of the journal. The head of the executive board is the professor with the highest title in the journal at that time and the decisions given by 51% of the executive board are performed. Each publication sent must be gone through two referees of that field and it must be approved by referees for publication. Only one submission of the same author is included in the same volume. The publications approved by more than one referee and executive board are taken to queue and published in next volumes. None of the authors can affect referees and executive board. Publication copyright agreement is not demanded for the submissions uploaded to the system for the publication. The submissions uploaded to the system are regarded as assigned to the journal. Author or authors should accept this condition and they have been included in this system by confirming that they will act in line with the publication principles of the journal. The academicians and researchers who want to be in our journal’s referee and science boards must bear the title Dr. and they must carry out scientific studies in their fields. No one without the title Dr. and publication in her/his field can be involved in science, advising and referee boards. Executive board is the highest decision-making and execution mechanism of the journal. All decisions made by the executive board are absolute and unchangeable. Under no circumstances, an operation can be conducted on journal without the decision of the executive board. Editor-in-chief can decide on whether the submissions not sent to referee approval are accepted in the journal and whether they will be sent to referee approval. It isn’t required to inform the executive board during this decision

Page 135: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

process. The participation of scientists in referee, science and advisory boards are only up to the decision of the executive board.

Some special issues are also published in our journal for the submissions published in some national and international congresses and approved by referees. Such special issues are only valid for verbal papers presented in the agreed congresses. Those papers must get the approval of congress science board and that of the referees. None of the submissions not evaluated by referees can be published. Papers submitted for publication are sent to the referees for approval. The submissions with appro-val of both referees are taken into publication. Hard copy and referee approval reports of the verbal papers must be presented to the executive board and editor-in-chief. Our journal doesn’t include the papers without this information and materials. Author or authors are informed about the process of our journal as written via the internet address. Every author logging in as a member of our journal can monitor the course of process from the journal’s website and follow the developments. Conditions of our journal are the same for all authors. Those rules and conditions cannot be changed for anyone. A privilege cannot be demanded. The submissions to be published in our journal must be within a field accepted by the journal. None of the submissions not suitable with those conditions can be published in our journal. The referee process is performed under the supervision of editor-in-chief. Editor-in-chief has the authority to inform and decide on the course of referee process. A submission not approved or accepted by the editor-in-chief isn’t included in the process. In this regard, author or authors cannot put the responsibility on the journal or other organs. Even if the submission is approved by the referees and it is accepted for publication on the system, it can be cancelled with negative opinions of editors or executive board and the decisions of the boards. In that case, author or authors cannot impose sanctions on the journal. All kinds of authority belong to the executive board and editorial board unilaterally.

Our journal acts as per the provisions of Law on Intellectual and Artistic Works No. 5846 within the framework of legal rules of T.R. Our journal has the right to protect its legal rights unilaterally about author or authors who do not fulfill the requirements of this law. Author or authors shall be unilaterally responsible regarding plagiarism and the citations not suitable with the relevant laws in the submissions sent for publication. All authors have to comply with the international academic, scientific codes of conduct. Our journal directly and formally informs the relevant institutions and organizations regarding the authors who do not comply with these rules. Citation must be absolutely stated or the resources used must exist under the summary in the papers prepared by using Doctoral, Master’s theses and Dissertation. Otherwise, such papers aren’t accepted as ethical and considered within the framework of plagiarism. The name of the real owner of the relevant paper must be stated in thesis and dissertation. The name of the person as the real owner of thesis “publication” must be in the first place within the framework of codes of conduct. Advisor and other authors cannot rank before the owner of thesis. If there are other author names apart from the advisor in such kinds of

Page 136: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

papers, type of contributions made must be clearly stated in the references. Our journal is a media organ with printed and online versions. As a material incorporating academic studies, it is a social organ offering social service to the institutions and individuals carrying out scientific researches. Our journal is a free journal and doesn’t have to send a written material to any author or authors. The submissions accepted in our journal and approved for publication are sent to edit for layout in line with the journal’s publication principles and spelling rules and it is uploaded to the system. Author/authors and readers can download the volume from the system. Layout is conducted by the author on the basis of the sample article.

Page 137: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

YAZARLARA BİLGİ

1. Dergimizin yazım dili Türkçe ve İngilizcedir.

2. Farklı dillerde hazırlanan yayınlar ve çalışmalar editör başta olmak üzere derginin yönetimi onay vermesi durumunda kabul edilir. Bu durum tek taraflı olarak dergimize aittir.

3. Dergimiz basılı olarak çıkarılmakta olup, internet ortamında sadece İngilizce özet ve Türkçe özet şeklinde yer alır. Tam metinler pdf şeklinde parçalı ve cilt halinde sisteme yayın tarihinin son gününde yüklenir.

4. Dergimiz sistemine üye olmadan yayın kabul edilmez.

5. Hiçbir yazar dergimiz üzerinde bir hak iddiasında bulunamaz.

6. Yapılan her bir çalışmanın sorumluluğu tek taraflı olarak yazar(lar) aittir. Dergimiz bu konuda bir yükümlülük altına alınamaz sokulamaz.

7. Dergimiz bünyesinde değerlendirilmek koşulu ile gönderiler çalışmaların, her hangi bir nedenle bir başka yerde kullanılmamış veya değerlendirmeye gönderilmemiş olması gerekir. Böyle bir olumsuzluk ile karşılaşılması durumunda tekzip yayınlanması koşulu ile çalışma reddedilir ve yazar hakkında hukuki işlem başlatılır.

8. Her bir çalışma alanında uzman iki hakem tarafından değerlendirilip, iki hakemden olumlu görüş alan çalışmalar sıraya alınmak koşulu ile yayına alınır.

9. Hiçbir çalışmanın bir başka çalışmadan farklılığı veya üstünlüğü yoktur. Her bir yazar ve çalışma aynı hak ve eşitliğe sahiptir. Her hangi bir ayrıcalık tanınmaz.

10. Yazarlar çalışmalarının hangi hakemler tarafından değerlendirildiğini bilemez ve bilmek isteme hakkına sahip olamaz. Bu durum sadece sistem yönetici ve editör tarafından bilinir ve gizli tutulur.

11. Düzeltmeler majör ve minör şeklinde yapılır. Her bir düzeltme sadece iki hakka sahiptir. İki talep doğrultusunda istenen düzeltmenin yapılmaması durumunda çalışma otomatik olarak ret alır.

Page 138: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

12. Tez, sunum ve bildiri şeklinde daha önce kullanılmış çalışmalar makaleye dönüştürülüyor ise mutlaka daha önceki kullanımına yönelik bilgi makalenin dipnotunda bulundurulmalı ve açık-lanmalıdır. Aksi durumda intihal olarak kabul edilir ve dergimiz bu yükümlülüğü kabul etmez.

13. Dergimizin yayın kabul ettiği alanları dışında yapılan çalışmalar ilgili yönetim veya editör tarafından tek taraflı olarak kabul edilir veya red edilir. Bu durumda yazar bir hak iddiasında bulunamaz.

14. Dergimize yüklenen çalışmaların her türlü hakkı yazar tarafından dergiye verilmiştir. Bu işlem için yazardan bir imza ve onay bilgisi istenmez. Sisteme yüklenen çalışmalar her hakkı ile der-gimize devredilmiş olur.

15. Dergimizin yayınları değerlendirme süresi hakemlerden gelen dönüşlere göre iki aydır. İki ay içerisinde dönüş alınamayan çalışmalar bir başka hakeme yönlendirilir. Bu durumda süre uza-yabilir ve bir talep oluşturulamaz. Yazar bu durumda hiçbir hak iddiasında bulunamaz, makaleyi sistemden çekemez.

16. Dergimiz bünyesinde değerlendirmeye alınan çalışmalarda dergimiz ilk sırada yer alan sorumlu yazarı muhatap alır, diğer yazarlarla bir ilişki içerisinde bulunmaz ve birinci yazar dışındaki kişilere bilgi vermez, vermek zorunda değildir.

17. Çalışmaları değerlendiren hakemler tamamen bağımsız hareket ederler. Bu konuda dergimizin hakemler üzerinde bir yaptırımı ve özel talebi oluşmaz oluşturulamaz.

18. Dergimizin yayın süresi yılda dört defa olmak üzere; Mart, Haziran, Eyül ve Aralık aylarına gelen süredir. Bu süreler derginin yayın sistemine bağlı olarak kaymalar oluşturabilir. Bu nedenle dergimiz hiçbir talep ve sorumluluk altında bulunmaz.

19. Yayın değerlendirmesine ilişkin hakem görüş bildirir raporu ilgili birinci yazara gönderilir. Dü-zeltme istenen çalışmaların düzeltme süresi 15 gündür. Bu süre içerisinde düzeltmesi yapılmayan çalışmalar sistemden çıkarılıp reddedilir. Bu durumda yazar dergimiz hakkında bir yaptırım hakkına sahip olamaz.

20. Türkçe dışında hazırlanan çalışmalarda mutlaka Türkçe Özet bulunmalıdır. Anahtar kelime sa-yısı 3 ile 7 tanedir. Her bir çalışma en fazla 25 sayfa olmalıdır. Özet Türkçe ve İngilizce olmak üzere 20 ile 200 Türkçe 750 + üzerinde İngilizce genişletilmiş özet istenir. Dergimizin yazım şekli TIMES NEW ROMAN olup 12 puntodur. Satır aralığı 1 tir. Çalışmanın konu başlığı 14 punto ve kalındır. Yazar isim ve bulunduğu kurum bilgileri 12 punto kalın ve italik şeklindedir. Türkçe ve İngilizce özet 10 punto özetler alt alta gelecek şekilde hazırlanmalıdır.

Page 139: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

MAKALE İÇİ REFERANSLAR:

• Yazılarda referans gösterim yöntemi olarak yalnızca metin içi kaynak gösterme (Sitedeki Örnek Makaleye Göre) yöntemi kullanılır. Yani kullanılan kaynakçalar ana metinin yanında, parantez içinde, yazarın adı, basım yılı ve sayfa numaraları ile belirtilir. (Soyad, Yayın Yılı: Sayfa Sayısı) (Yılmaz, 2014: 1-2) ya da (Hall, at el; 2014: 1-2) şeklinde gösterilmelidir. İnternet erişim adresleri ise sayfa altında verilmelidir. İnternet kaynaklarında mutlaka erişim tarihi belirtilmelidir (Erişim Tarihi: 14.08.2014) gibi.

• İçeriğe ilişkin ekstra açıklamaların dipnotları ve diğer açıklamalar sayfa altında verilmelidir. Metnin içinde numaralandırılan notlar, sayfa altında numara sırası ile ve yanında açıklaması ile yerini alır.

• Sayfa altı açıklamaların dipnotları için de aynı şekilde metin içi referans yöntemi (Örnek Ma-kaleye Göre) kullanılır.

• Bir kaynaktan yapılan alıntılar metin içinde çift tırnak içinde gösterilir. “………………………….” Gibi.

• 30-40 kelimeden uzun alıntılar, tırnak kullanılmadan girintili (indent) paragraf olarak verilir.

• Referans gösterirken, yazar ismi metin içinde geçmiyorsa parantez içinde yazarın soyadı ve yayın tarihi belirtilir: (Korkmaz, 2007)

• Belli bir sayfa söz konusuysa, yazar soyadı ve yayın tarihine ilave olarak sayfa numarası da yazılır: (Kırık, 2010: 13)

• Yazar ismi metin içinde geçiyorsa, parantez içinde yalnızca kaynağın yayın tarihi ve sayfa nu-marası yazılır: (2005: 33)

• Birbirini takip etmeyen sayfalar şu şekilde ifade edilir: (Joyce, 2002: 21, 48 ve 59)

• Birbirini takip eden sayfalar şu şekilde ifade edilir: (Mandel, 2007: 21-4 ve 33-5)

• İki yazarlı kaynaklarda, her iki yazarın soyadı da kullanılır: (Morley ve Robins, 2007: 19)

• İkiden fazla yazarlı kaynaklarda “vd.” ibaresi yer alır: (Yücel vd., 2012).

• Aynı yazarın, aynı yıl yayınlanmış birden fazla eseri kullanılıyorsa, basım yılına a, b, c, gibi harfler eklenerek birbirinden ayrılır: (Ortaylı, 1999a) (Ortaylı, 1999b) gibi.

• Metin içinde aynı konuda birden çok kaynağa referans verilecekse kaynaklar birbirinden noktalı virgül ile ayrılır: (Geray, 2005: 31; Moran; 2006: 37)

Page 140: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

KAYNAKÇA YAZIM METODU:

Kaynaklar listesinde sadece yazıda göndermede bulunulan kaynaklara yer verilmeli ve bu kaynaklar yazar soyadına göre alfabetik olarak sıralanmalıdır. Bir yazarın birkaç çalışması kaynakçada yer alacaksa, yayın tarihine göre (eskiden yeniye doğru) bir sıralama yapılmalıdır.

* KitapOSKAY, Ü., (2005). 19. Yüzyıldan Günümüze Kitle İletişimin Kültürel İşlevleri Kuramsal Bir Yak-laşım, Der Yayınları, İstanbul. ss.1-2

* Çeviri KitapOSKAY, Ü., (2005). 19. Yüzyıldan Günümüze Kitle İletişimin Kültürel İşlevleri Kuramsal Bir Yak-laşım, Der Yayınları, İstanbul. ss.1-2

* Derleme KitapOSKAY, Ü., (2005). 19. Yüzyıldan Günümüze Kitle İletişimin Kültürel İşlevleri Kuramsal Bir Yak-laşım, Der Yayınları, İstanbul. ss.1-2

* Derleme Kitapta MakaleHALL, S., (1997). “The Work of Representation” Representation: Cultural Represantations and Signifying Practies, Stuart Hall (der.) içinde London: Sage Publications

* Derleme Kitapta Çeviri MakalePAZ, O., (2000). “Tarihin Sonu’nda Batı Doğu’ya Dönüyor” Yüzyılın Sonu, Büyük Düşünürler Çağımızı Yorumluyor, Nathan Gardels (der.) içinde, Çev., B. Çorakçı Dışbudak, İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, (137-144)

* İki Yazarlı KitapMATTELART, A., & NOVEAU, E., (2007). Kültürel İncelemelere Giriş, Çev. Hüsnü Dilli, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul. pp.1-2

* Dergide MakaleKÖKER, L., (2007). “Modern Hukuk Devletinin Eleştirisi Bağlamında Neumann ve Habermas” Toplum ve Bilim Dergisi, 110 (36-46)

Page 141: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

* Yayınlanmamış TezKIRIK, A.M., (2010). IP Televizyon Yayın Teknolojisi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul. ss.1-2

* Gazete Yazısı“Dünyanın en büyük adamı” (12.07.2012) Hürriyet Gazetesi

* İnternette Yazarı Belli Olan YazıKELLNER, D., (2012). “Cultural Studies and Philosophy: Intervention” http://pages.gseis.ucla.edu/faculty/kellner/essays/culturalstudiesphilosophy.pdf, 12.03.2012 (ERİŞİM TARİHİ MUTLAKA BELİRTİLMELİDİR!!!!!!!!!!!!)

* İnternette Yazarı Belli Olmayan Yazı“Anonim” (2012) http://tebesirtozu.blogcu.com/akademik-dergiler/3050689, 12.03.2012 (ERİŞİM TARİHİ MUTLAKA BELİRTİLMELİDİR!!!!!!!!!!!!)

Page 142: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

GUIDELINES FOR THE AUTHORS

1. The language of the journal is Turkish and English.

2. If the editorial board and the administrative board approve the papers prepared in different lan-guages, it is accepted. The journal acts unilaterally.

3. The journal doesn’t have a printed version. In the electronic version, only the Turkish and Eng-lish abstracts are included.Full texts are uploaded to the system in pdf format seperately and in volumes on the last day of publication date.

4. Papers are accepted on condition that the author is registered to be a member of the journal.

5. None of the authors can assert legal rights on the journal.

6. The journal cannot be held responsible for the papers; however, the author himself/herself is responsible for the articles unilaterally.

7. The papers, submitted to the journal, should not have been sent to another journal previously and under consideration of another journal for publication simultaneously. If such cases occur, the article is rejected on condition that refutation is published and the journal imposes the required sanctions on the author(s).

8. Each study is evaluated by the two referees, and the approved papers by the two referees are saved to be published in the following issues.

9. None of the studies and authors has privileges in the journal. Each author and study has the same rights and they’re equal. No privilege is granted.

10. The names of the referees-experts in their fields-will not be revealed to the authors. Information concerning the authors is known only by the system manager and the editor. It is kept confiden-tial.

11. Major and minor corrections are made. These corrections are requested from the authors twice. If the required corrections are not made, the publication is rejected by the system automatically.

12. If the article is produced from the thesis, presentation, and so on, it should be stated and explained in the footnote. Otherwise the author is accused of plagiarism. In that case, the journal cannot be held responsible for this situation.

Page 143: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

13. If the paper is not within the scope of the journal, it is the editors and the administrators who will accept or reject the paper unilaterally. The author cannot assert any legal rights.

14. The uploaded study belongs to the journal with its exclusive rights. For this reason, it is not necessary for the authors to sign any other documents. The studies uploaded to the system are regarded as being transferred to our journal with all rights.

15. The evaluation process of the studies uploaded to the system takes two months. Studies that are not evaluated within this period are sent to a different referee. So this process may take longer and a demand cannot be asserted. The author cannot assert any legal rights and withdraw his/her article in this process.

16. In the articles with more than one author, the first mentioned author is regarded as the addressee, other authors are not communicated. The journal is not supposed to give information to other authors.

17. The referees act independently in the journal. Authors cannot exercise power over the referees or cannot demand anything from the referees.

18. The journal publishes four times in a year as March, June, September and December. However, there might be changes in the periods depending on the publication process. The journal cannot be held responsible for this.

19. Following the evaluation process of the studies, the referee report is sent to the first author. The authors should make the required corrections in 15 days. If the corrections are not made in 15 days, the article is rejected by the system automatically. None of the authors can impose sanctions on the journal in this case.

20. In the studies prepared in languages other than Turkish, there must be an abstract in Turkish. Key words should be between 3-7 words. Articles should not exceed 20 pages. Appendices are not included in this number. Turkish and English abstracts must be between 150 and 200 words and extended English abstract must be 750 words and above.. The text should be written in TIMES NEW ROMAN font, 12 sized. The whole study should be single spaced. The titles should be written in bold, Times New Roman font, 14 sized. The names and institutions of the authors should be written in bold, italic, Times New Roman font, 12 sized. Turkish and English abstracts should be in Times New Roman font, 10 sized one under the other.

Page 144: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

REFERENCES IN THE ARTICLE

• Manuscripts should be prepared according to the sample article format in the system. In other words, references are indicated with the name of author, year of publication and page numbers between parentheses beside the main text. (Surname, Year of Publication: Page Number). Indi-cated as ( Yılmaz, 2014: 1-2) or (Hall, et all; 2014: 1-2). Access address must be given at the bottom of the page. Access date must be absolutely stated for internet resources Like (Access Date: 14.08.2014).

• Footnotes of extra explanations about the content and other explanations must be given below the page. Notes numbered in the text are located below the page by numbers with its explanation.

• Manuscripts should be prepared according to the sample article format in the system.

• Citations made from a source are indicated between double quotes in the text. E.g. “……..”

• Citations longer than 30-40 words are given as an indented paragraph without using quotes.

• While providing reference, if the name of the author isn’t within the text, the surname of the author and date of publication are indicated between parenthesis: (Korkmaz, 2007)

• In indicating a certain page, page number is given in addition to the surname of the author and date of publication: (Kırık, 2010: 13)

• If the name of the author is in the text, only the publication date of source and page number are given between parenthesis: (2005: 33)

• Not sequential pages are indicated as: (Joyce, 2002: 21, 48 and 59)

• Sequential pages are indicated as: (Mandel, 2007: 21-4 and 33-5)

• In sources with two authors, the surnames of both authors are indicated: (Morley and Robins, 2007: 19)

• In sources with more than two authors, “et all.” is indicated: (Yücel et all. 2012).

Page 145: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

• If more than one study from the same author published in the same year must be used, the so-urces are separated by adding the letters like a, b, c: Such as (Ortaylı, 1999a) (Ortaylı, 1999b).

• If more than one source about the same subject is indicated as reference within the text, sources are separated with semicolon: (Geray, 2005: 31; Moran; 2006: 37)

Page 146: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

METHOD OF WRITING REFERENCES

Only the sources cited in the text must be included in the references and those sources must be put in order alphabetically by the surnames of authors. If more than one study belonging to the same author is included in the references, it must be sorted by the date of publication (from old to new).

*BookOSKAY, Ü., (2005) 19. Yüzyıldan Günümüze Kitle İletişimin Kültürel İşlevleri Kuramsal Bir Yak-laşım, Der Yayınları, İstanbul. pp. 1-2

*Translated BookOSKAY, Ü., (2005) 19. Yüzyıldan Günümüze Kitle İletişimin Kültürel İşlevleri Kuramsal Bir Yak-laşım, Der Yayınları, İstanbul. pp. 1-2

*Compilation BookOSKAY, Ü., (2005). 19. Yüzyıldan Günümüze Kitle İletişimin Kültürel İşlevleri Kuramsal Bir Yaklaşım, Der Yayınları, İstanbul. pp. 1-2

*Article in a Compilation BookHALL, S., (1997) “The Work of Representation” Representation: Cultural Representations and Sig-nifying Practices, Stuart Hall (comp.) inside London: Sage Publications

*Translated Article in a Compilation Book PAZ, O., (2000) “Tarihin Sonu’nda Batı Doğu’ya Dönüyor” Yüzyılın Sonu, Büyük Düşünürler Ça-ğımızı Yorumluyor, Nathan Gardels (comp.) inside, Translated by B. Çorakçı Dışbudak, İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, (137-144)

Page 147: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

* Book with Two AuthorsMATTELART, A., NOVEAU, E., (2007). Kültürel İncelemelere Giriş, Translated by Hüsnü Dilli, İstanbul Bilgi University Publications, İstanbul, pp.1-2

*Article in a JournalKÖKER, L., (2007). “Modern Hukuk Devletinin Eleştirisi Bağlamında Neumann ve Habermas” Toplum ve Bilim Dergisi, 110 (36-46)

*Unpublished Thesis KIRIK, A.M., (2010). IP Televizyon Yayın Teknolojisi, Unpublished Master’s Thesis, Marmara University Institute of Social Sciences, İstanbul. pp.1-2

*Column“Dünyanın en büyük adamı” (12.07.2012) Hürriyet Newspaper

*Onymous Article on the Internet KELLNER, D., (2012). “Cultural Studies and Philosophy: Intervention” http://pages.gseis.ucla.edu/faculty/kellner/essays/culturalstudiesphilosophy.pdf, 12.03.2012 (ACCESS DATE MUST BE ABSOLUTELY STATED)

*Anonymous Article on the Internet “Anonim” (2012). http://tebesirtozu.blogcu.com/akademik-dergiler/3050689, 12.03.2012. (ACCESS DATE MUST BE ABSOLUTELY STATED)

Page 148: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

YAYIN İLKELERİ

1. UHEYAD “Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları Dergisi”; 4 ayda bir yayınlanan akademik ve bilimsel nitelikli uluslararası hakemli bir dergidir. Ancak derginin özel durumlarda ara dönem içerisinde de yayın çıkarma hakkı bulunmaktadır.

2. Dergimizde İktisat, İşletme, Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler, Ekonometri, İstatistik, Ekonomi ve Uluslararası İlişkiler alanlarından bilimsel ve özgün nitelikli çalışmalar yer almak-tadır. Çalışmaların bilimsel kaygılarla yazılmış olması, alana katkıda bulunacak nitelikte olması, alandaki önemli kaynakları referans göstermesi, önyargı ile yazılmamış olması, slogan niteliğinde cümleler içermemesi beklenir. Ayrıca tarama, araştırma, bildiriden geliştirilme vb. niteliklerinden birine sahip olmalıdır.

3. Birden fazla yazarın bulunduğu çalışmalarda sorumlu yazar olarak belirtilen yazar muhatap kabul edilir. Bu durum belirtilmemiş ise ilk sırada yer alan yazar muhatap kabul edilir.

4. Kullanılan kaynaklar derginin yayın kurallarına uygun şablona göre hazırlanmalıdır.

5. Makaleler dergimizin web sitesinde yüklü olan örnek makaleye göre düzenlenmelidir.

6. Yazıların değerlendirilmesi aşamasında öncelikle hakem ve yazarların aynı kurumdan olmama-sına özen gösterilir. Hakem ve yazarların isimleri titizlikle saklanır ve hiçbir şekilde açıklanmaz. Hakem Kurulu her sayıda değişir ve yazıların konusuna göre oluşturulur.

7. Her yazının alanına göre ilk aşamada iki hakem tayin edilir. Hakem raporlarından birinin “Ya-yınlanamaz”, diğerinin “Düzeltilerek Yayınlanabilir” ya da “Yayınlanabilir” olması durumunda ilgili alandan 3. hakem tayin edilebilmekte ve onun raporu beklenebilmektedir. Yazardan sadece üç defa düzeltilme istenir. Her üç düzeltmede de istenilen düzeltmeler gerçekleştirilmemiş ise yayın sistem tarafından reddedilir.

8. Yazarların, kendilerinden istenen düzeltmelere titizlikle ve ivedilikle uymaları, yazının son şeklini düzeltilmiş haliyle dergiye 15 gün içinde göndermeleri beklenir. Düzeltmeler konusuna

Page 149: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

yeterince uyulmadığı anlaşılırsa bu durum yazara bildirilir. Belirtilen sürede düzeltilmiş olarak geri gönderilmeyen yazılar yayınlanacaklar listesine alınmaz.

9. Dergimizin yayın dili Türkçe ve İngilizcedir. Farklı dünya dillerinden de çalışmalar kabul edil-mektedir. Bu durum ancak baş editörün onayı ve kabul etmesi doğrultusunda işleme alınır.

10. Dergiye yayınlanmak üzere gönderilen yazıların, daha önce başka bir yayın organında yayınlan-mamış olması ya da yayın için değerlendirme aşamasında bulunmaması gerekmektedir.

11. Daha önce akademik alanda ulusal ya da uluslararası nitelikli bilimsel toplantı, kongre, konferans ya da sempozyumda sunulmuş olan bildiriler, başka bir dergi ya da yayında yayınlanmamış ol-ması ve makale formatına ve içeriğine dönüştürülmesi ve makalede belirtilmesi koşulu ile kabul edilebilir ve hakem sürecine alınır.

12. Çeviri metinler, eğer o metin Türkçe’de ender bulunabiliyorsa, çevirisinin alana katkı sağlayacağı düşünülüyorsa editör ve yayın kurulunun onayı ile kabul edilir ve hakem süreci başlatılır. Ancak her sayıda yayınlanacak çeviri sayısı sınırlıdır. Özgün metinler tercih nedenidir.

13. Dergiye gönderilecek yazılar, MS Word Programı kullanılarak, Times New Roman karakterinde, 12 Punto ve 1,5 satır aralığında yazılmalıdır. Sayfanın üst, alt, sol ve sağ taraflarında 3’er cm’lik boşluklar olmalıdır.

14. Yazılar toplamda 20 sayfayı geçmemeli ve alt ortada sayfa numarası verilmiş olmalıdır. Yazıda paragraf girintisi olmamalıdır. Sayfa sayısını tablo ve grafik sayıları etkilemez. Tablo ve grafik-lerin sayıları 15 + şeklinde düşünülmelidir.

15. Türkçe yazılarda 750 kelime ve üzerinde İngilizce özet, özetin altında 3-7 anahtar sözcük(ler) yer almalıdır. Özetin, yazıldığı yabancı dilde başlığı ve anahtar kelimeleri (keywords) de bulun-malıdır.

16. İngilizce yazılarda 150-200 kelimeyi geçmeyen Türkçe özet, başlık ve anahtar kelimeler bulun-malıdır.

17. Özette araştırmanın kapsamı, amacı, yöntemi, ulaşılan sonuçlar ve konudan kısaca söz edilmelidir.

18. Yazar adı ya da adları, kapak sayfasında yer almalıdır. Kapak sayfasında ayrıca, yazarın akademik ünvanı ve çalıştığı kurumun adı, adresi, iş ve cep telefonu, faks numarası ve e-posta adresi de bulunmalıdır.

19. Yazıların yayınlanması konusunda son karar baş editöre aittir. Baş editörün yazı hakkındaki değerlendirmesi, yazar(lar)a en kısa zamanda hakem raporlarıyla birlikte iletilir.

20. Dergiye gönderilen yazılar, yayınlansın veya yayınlanmasın geri gönderilmez.

Page 150: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

21. Yazıların tüm sorumluluğu yazar(lar)ına aittir.

22. Yayımlanan çalışmaların yayın ve telif hakkı dergimize aittir. Sisteme yüklenen her bir çalışmanın yayın hakkı yazar tarafından otomatik olarak dergiye devredilir. Bu işlem için hiçbir yazardan telif hakkı sözleşmesi imza etmesi istenmez. Sisteme yüklenen çalışma için yazar bu şartları peşinen kabul etmiştir. İtiraz hakkı bulanmamaktadır.

23. Yazar(lar) ulusal ve uluslararası akademik bilgi paylaşımını desteklemek amacıyla yazılarının tam metin olarak ticari niteliği bulunmayan elektronik veri tabanlarında yer almalarını onaylarlar.

24. “Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları Dergisi” elektronik sistemle çalışan bir dergi olup, basılı olarak da yayınlanmaktadır. Basılı yayın almak isteyen kişilerin dergi bedelini ilgili basım yapan firmaya ödemesi karşılığında temin etme hakkı bulunmaktadır. Dergimiz hiç-bir yazara veya bireye, kuruma basılı dergi vermek zorunda değildir. Yine dergimize gönderilen çalışmalar için yıllık üyelik ücreti ilgili basım firmasına ödenmelidir. Bu ücret sadece derginin yıllık basım ve diğer giderleri için basım evimin yaptığı harcamalara istinaden alınır. Dergimiz ücretli bir dergi değildir.

25. Sisteme yüklenen çalışmaların değerlendirme süresi iki aydır. Bu süre içerisinde değerlendiril-meyen ve hakkında ilgili bilgi rapor alınmayan çalışmalar farklı bir hakeme daha gönderilir.

26. Yazar(lar) uygulama içerikli “DENEYSEL”, “VAKA” ve “KURUMSAL” içerikli araştırmalarda ETİK KURUL raporu gerektiren çalışmalarında mutlaka çalışmanın sisteme yüklenmesi duru-munda ETİK KURUL raporunun “TARİHİ” ve “RAPOR BİLGİSİ – RAPOR NUMARASI” çalışma sisteme yüklenirken sistemde bulunan “ETİK KURUL RAPOR BİLGİSİ” kısmına gerekli bilgileri yazmak zorundadır. Olası bir olumsuzluk ve eksiklik durumunda dergimiz ulusal ya da uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde bir sorumluluk yüklenmez. Bu konuda her türlü sorumluluk yazar(lar) aittir. Etik kurul raporu ve araştırmaya ilişkin resmi bilgiler bulunmakta ise mutlak surette bu bilgiler çalışma sisteme yüklenirken girilmelidir. Bu konuda, dergi editörleri, sistem editörleri, yayın kurulu, imtiyaz sahibi, yayın yönetmeni, hakem kurulu ve değerlendirme yapan hiçbir hakem yükümlülük ve sorumluluk altında değildir. Oluşabilecek her türlü maddi, manevi ve hukuksal bir olumsuzlukta yazar(lar) sorumludur. DERGİMİZ ADINA OLUŞABİLE-CEK HER TÜRLÜ MADDİ, MANEVİ VE HUKUKİ BİR DURUMDA “OLUMSUZLUKTA” DERGİMİZ TEK TARAFLI OLARAK HUKUKİ HAKLARINI ULUSAL VE ULUSLARA-RASI OLARAK SAKLI TUTAR.

YUKARIDA BELİRTİLEN 26 MADDELİK YAYIN İLKESİ VE BİLGİLERİ SİSTEME DÂHİL OLAN YAZAR veya YAZARLAR TARAFINDAN KABUL EDİLMİŞ SAYILIR. HİÇ BİR YAZARIN BU YAYIN İLKELERİNE İTİRAZ ETME HAKKI YOKTUR. DERGİMİZ YAYIN İLKELERİ ve

Page 151: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

ÇALIŞMALARIN YAYINLANMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ veya RED EDİLMESİNDE TEK TARAFLI HAKKA SAHİPTİR. BU HAK HİÇ BİR KOŞUL ve ŞARTA BAĞLI OLMAKSIZIN DEĞİŞTİRİLEMEZ. İLGİLİ İLKELER veya KURALLAR ÇERÇEVESİ DIŞINDA HAREKET EDEN YAZAR/YAZARLAR HAKKINDA DERGİMİZ İLGİLİ KANUN VE YÜKÜMLÜKLER ÇERÇEVESİNDE KANUNİ HAKKINI TEK TARAFLI OLARAK KULLANMA HAKKINA SAHİPTİR. SİSTEME DÂHİL OLAN HERKES BUNLARI PEŞİNEN KABUL ETMİŞTİR.

Page 152: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

PUBLICATION PRINCIPLES

1. UHEYAD International Refereed Journal of Researches on Economy Management is an international refereed journal with an academic and scientific attributions published in every 4 months. However, the journal holds the right to publish interim issues on special occasions.

2. Scientific and original studies in the fields of Economics, Labor Economics and Industrial Re-lations, International Relations, Business Administration, Finance, Management Organization, Econometrics, Statistics and Economy are included in the journal. The papers must be written with scientific concerns, should contribute to the field, indicate the important resources as refe-rences, not be written with prejudice, not include motto-like sentences. They should also have one of the qualities of scanning, research and developing from a notice.

3. In studies where there is more than one author, the author being in the first place is seen as addressee.

4. Sources used should be prepared in accordance with the publication template of the journal.

5. Manuscripts should be prepared according to the examples that are installed on the website of the journal article.

6. Referees and authors shouldn’t be from the same institution regarding the stage of evaluation. Names of referees and authors are kept confidential and announced by no means. Referee Board changes in every volume and it is constituted according to the subject of studies.

7. Two referees are assigned according to the field of study in the first place. If one of the referee evaluations is “Unpublishable” and the other one is “Publishable with editing” or “Publishable”, a third referee from the related field can be assigned and her/his evaluation is demanded. Only three editing can be requested from the author. If the requested editing fails to be done in three times, the submission is rejected by the system.

8. Authors are expected to do the requested editing delicately and to send the edited version of the paper to the journal within 15 days. If it is noticed that editing hasn’t been conducted properly,

Page 153: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

the author is informed. The edited version of submissions not sent back within the prescribed time are not taken into the publication list.

9. The publication language of our journal is Turkish and English. However, papers prepared in other world languages can also be accepted. This case is only valid with the approval of editor-in-chief.

10. The studies demanded to be published in our journal should bear the feature that they weren’t published in another place or not in evaluation process for publication at that time.

11. Papers presented in national and international academic scientific meetings, congresses, confe-rences and symposiums can be accepted and taken into referee evaluation process on condition that they weren’t published in another journal before and they comply with the article formats and contents and they are indicated in the article.

12. Translated texts are accepted with the approval of editorial and publication board and referee evaluation process is initiated if the related text is rarely found in Turkish and if its translation is thought to contribute to the field. But there are a limited number of translations allowed for each volume. Original texts are preferred.

13. Submissions to the journal must be written in MS Word Program, with 12 pt Times New Roman and single line spacing. There must be 3 cm margins in all sides of the page.

14. Papers shouldn’t be over 20 pages; page number must exist at the bottom of the page as centered. Paragraphs shouldn’t be indented. Number of pages isn’t affected from tables and charts. The number of tables and charts must be considered as +15..

15. For papers in Turkish, there must be extended English abstract of 750 words and above and 3-7 key words below the abstract. The abstract must include the title of the article and keywords in that foreign language.

16. For papers in English, there must be a Turkish abstract no more than 150-200 words, title and key words.

17. The scope of research, its purpose, method, results obtained and subject should be shortly indi-cated in the abstract.

18. Name(s) of the author must be indicated on the cover page. Academic title of the author, name of the institution where s/he works, address, work and mobile phone, fax number and e-mail must exist on the cover page.

19. The decision to publish the papers belongs to editor-in-chief. The evaluation of editor-in-chief about the paper is sent together with the referee report within the shortest time.

Page 154: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

20. Submissions sent to the journal are not sent back whether or not it is published.

21. All responsibility of the submissions belongs to the concerned author(s).

22. Publication and copyrights of the published papers belong to our journal. The copyright of the each study uploaded to the system is automatically transferred to the journal. No sign for the copyright agreement is requested from the authors for this operation. The author accepts these conditions in advance for the paper uploaded to the system. The person reserves no right of opposition.

23. Author(s) approve(s) the placement of the full texts of their papers on electronic databases bearing a non-commercial character with the purpose of supporting national and international academic knowledge sharing.

24. UHEYAD is operated through an “e” electronic system, and also published in a printed version. Those who wish to have the journal as hardcopy have the right to do so by paying the cost of the journal to the printing company. Our journal is not obliged to give the printed version to any institution or individual. Annual fees for the studies sent to our journal should also be paid to the printing company. The fee is received as based on only the expenses paid by the journal to the printing company for the annual printing and other expenditures.

25. The evaluation period of the studies uploaded to the system is two months. Studies not evaluated within this period and not provided with an evaluation report are sent to a different referee.

26. Author(s) are required to write the necessary information in “ETHICAL BOARD INFORMATION OF REPORT” part while uploading the article to the system with “DATE” and “INFORMATION of REPORT -REPORT NUMBER” as given by the ETHICAL BOARD if the studies require ETHICAL BOARD report and have “EMPIRICAL”, “CASE” and “CORPORATE” content. Our journal doesn’t bear any responsibility in case of a possible negative situation and deficiency within the framework of national or international rules of law. The whole responsibility belongs to the author(s) in this sense. If formal information regarding the report of ethical board and research exist, they must be inserted while uploading the study to the system. In this regard, editors of the journal, system editors, editorial board, publisher, executive editor, referee board and the other referees conducting evaluation bear no responsibility. Author(s) are responsible for any material, moral and legal negative situation that may occur. IN CASE OF ALL KINDS OF MATERIAL, MORAL AND LEGAL SITUATION “PROBLEM”, OUR JOURNAL UNI-LATERALLY RESERVES ITS LEGAL RIGHTS IN NATIONAL AND INTERNATIONAL TERMS.

Page 155: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

ITEM PUBLICATION PRINCIPLES AND INFORMATION STATED ABOVE ARE CONSIDERED AS ADOPTED BY THE AUTHOR OR AUTHORS INCLUDED IN THE SYSTEM. NONE OF THE AUTHORS HAVE THE RIGHT TO OBJECT THESE PUBLICATION PRINCIPLES. OUR JOURNAL HOLDS THE UNILATERAL RIGHT IN PUBLICATION, EVALUATION or DENIAL OF THE PUBLICATION PRINCIPLES and PAPERS. THIS RIGHT CAN NOT BE CHANGED NOTWITHSTANDING ANY CONDITION. OUR JOURNAL HAS THE RIGHT TO USE ITS LEGAL RIGHTS UNILATERALLY WITHIN THE FRAMEWORK OF RELEVANT RULES AND LIABILITIES AGAINST THE AUTHOR/AUTHORS ACTING OUT OF THE FRAMEWORK OF THE RELEVANT PRINCIPLES or RULES. EVERYBODY INCLUDED IN THE SYSTEM ACCEPTS THESE RULES IN ADVANCE.

Page 156: ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ...ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT

UHEYAD - Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları DergisiAtakent Mah. Akasya 1 Evleri C2-23 BlokKat 4 Daire 17 Halkalı,Küçükçekmece-İstanbul

[email protected]@gmail.com